ÇARŞAMBA 29
2.rc? Kânun
1 î 4 1
VATAN  EV!
CAGALOGLU    No.   32
TELCFON: 24136 TELGRAF: V~*N   İst.
T FMÎN
^
^
BUGÜNKÜ SAYIMIZDA:
2 inci Sayfada Şehir ve Memleket haberi eri
S » Haile Sclâsiye - İtalyan tarlhindo gezinti 4 » Ermenileri nasıl ald. ttılar - Samatya kra
İlçesi - Spor. Modern harpte
motorun
Fiyatı:5Kuruş
SİYASÎ   SABAH  GAZETESİ
Yıl: 1
Sayı: 159
Alm
an
İşgali
Altındaki İtalya
deli bir izdivaç faciası Elli yedi senelik, beş per-
Yazan: Ahmet Emin YALMAN
S talya. bu saniyede Roma imli paratorluğu  rüyasından   pek
acı bir şekilde uyanmış bulunuyor. Fransa, Belçika. Holanda, Danimarka. Norveç. Romanya nasıl Alman işgali altında memle. ketlerse İtalya da aynı zavallı safa düşrnüştür. Mihverler kuran, Alınanının yanında atbaşı beraber guroek iddiasında bulunan İtalyadan ortada eser kalmamıştır.
Almanya ile İtalyanın bu beklenmez şekilde kucaklaşması, uzun bir izdivaç faciasının son perdesini teşkil ediyor. Bunun safhalarını kısaca gözden geçire-lun:
Birinci perde_
1883 senesindeyiz. İtalya, dünya yüzünde yapyalnızdır. Halinden şikâyetçidir. Bisınark yanına sokuluyor, Almanya hesabına izdivaç teklif ediyor. İtalyanlar dört elle buna sarılıyorlar. Çünkü İtalya, o zaman Akdenizde ve Ahikada Fransa ile acı bir rekabet halindedir. Almanya ve A-vusturya ile beraber üçüzlü bir ittifak kurmak pek işine geliyor. Bismark ta şöyle bir hesap yapıyor: «Yeni müttefik askerice pek işe yaramasa bile Fransızlarla tutuştuğumuz zaman kendi hududu boyunca bir kısım Fransız kuvvetlerini bulundurur.»
Cçüzlü ittifakın temin ettiği emniyet İtalyanın işine yarıyor. İtibarı yükseliyor, dahilde mea'ut inkişaflar geçiriyor. Fakat izdivaç hayatında kocasına hiç sadık degiVjfr l. Gözü hep dışarıdadır. ^^^Z^aaile bir düziye göz işareti*'rı ediyor. Almanya sabırlı ve mezhebi geniş bir kocadır, göz yumuyor.
İkinci perde
1911 eylülünün sonunda İtalya bize bir ültimatom dayıyor ve diyor ki: «Trablusgarbı alacağım. Askerinize emir verin de bana mukavemet etmesin.» Almanya küplere biniyor. Çünkü Almanlar, Osmanlı İmparatorluğunu kendi hayat sahaları diye yaşatmak istiyorlar. Halbuki Çarlık Rusya ile yol arkadaşları ylkmğa o sıralarda taraftardır. İtalya, Trablus-garba saldırmakla Rusyanın aleti diye hareket ediyor ve Osmanlı İmparatorluğunun altına Almanların düşmanlarının hesabına ilk kundağı koyuyor. Almanya bu ihanete pek kızıyor. Istanbuldaki sefirleri Baron Fon Marşal şöyle diyor: «Üçüzlü ittifaktaki sandal, yalarını dışarıya atalım. Kendilerini kapı dışarı edelim. Yerine Tür'kiyeyi alalım.» Bunu yapmak bütün Almanların içinden geliyor. Fakat İtalyanın açıktan açığa İtilâf devletlerinin tarafına geçmev airri göze alamıyorlar. İhaneti yalayıp yutuyorlar.
üçüncü perde
1914... Umumî Harp başlamıştır. Müttefik italya nerelerde? Harbe karışmağa hiç te heves gösterdiği yok... Almanlar bir de bakıyorlar ki Fransızlar, İtalya hududunda kuvvet tutmağa lüzum bile görmüyorlar. Bütün Alman askerî hesapları bu yüzden altüst oluyor. Fakat ihanet bu kadarla kalmıyor, 1915 te İtalya, Almanya ile Avusturyanın düşmanı diye filen harbe girmez mı? 32 senelik izdivaç, böyle korkunç
bir facia ile kapanıyor.
(Devamı 6a. ö, SU. 1 de) *
AKDENİZ
A        y
-Yo
GADAMES
<? —o T *?
9 9   J * *
D Et NE
^T08RÜK
TRABIUSGARP
SİRENAJK
CERABUS
İngilizler    Bardıya'ya    girdik leri zaman (Via Benîto Mussoli ni) levhasını çizerek (Via Aus-trarya) şekline sokmuşlardır. A-vusturyalı    iki er gülerek   bunu seyrediyorlar.
ATIF SERT
ORFI İDARE
Mahkemesinde
25.1?.1940 gecesi Kam kapı da bekçi Darsunu, vazife sırasında bıçakla yaralıyarak tabancasını alan ve 28.12.1940 günti de ayni tabanca İle Taksimde Mavlkoşe İçkili gazinosuna giderek kasadaki paralan almak için garson Cemale ateş eden ve bu suretle şekaveti andırır hale cüret eden Mehmet oğlu Atıf Sert hakkındaki davaya örfi İdare Komutanlığınca el konmuş ve kendisi İstanbul örfi tdare Mahkemesine tevdi edilmiştir.
Libva harbinin cereyan etmekte olduğu Derne ve Bingazi mıntakasını gösterir harita
Bomba Düştü
Kahire. 28 (A.A.) — Trab-lusta Bomba deniz ve hava üssünün İtalyanlar tarafından terke-dildiği öğrenilmiştir. İngiliz kuvvetleri bu üsse girmişlerdir. Burası tahrip edilmiş tayyare enkaz-larile doludur. Bunlar arasında deniz tayyaresi enkazı vardır. Üerneyi döven İngiliz toplarının sesi buradan vazıh olarak duyulmaktadır.
*
Kahire, 28 (A.A.) — İtalyanların Trabluataki deniz ve tayyare üssü olan Bomba mevkii bugün bir harabeden bayka bir şey değildir. Bu mevkiin bundan son. ra İngiliz seyrisefainrne zarar verebilmesi mümkün değildir.
Belçikalılar da Yükleniyorlar
Kap, 28 (A.A.) —   Belçika
Müetemlekât Nazırı, bir mülakat esnasında demiştir ki:
«Belçika Kongosundaki Belçikalı subaylar ve yerli kıtalar, İngilizlerin yanında, müttefiklerin davası için Sudana, Habeşistana ve şimali Afrikaya gidecektir.»
Mühim Toplantı
Vaşington, 28 (A.A.) — Mebusan meclisinde tetkik edilmekte olan, İnglltereye yardım kanunu projesinin tadili hakkındaki teklifleri müzakere etmek üzere dün akşam rlyasctl-ctlmhur sarayında fevkalâde bir toplantı yapılmıştır.
Cümhurretsl B. Roosevelt, bu toplantıya hariciye ve maliye nazrrlarl-le, mebusan meclisinin demokrat ve cumhuriyet partisi erkânını davet etmiştir.
Infiltereya Yardım
AMERİKA AYAN HARİCİYE ENCÜMENİ DÜN HARİCİYE NAZIRİLE HAVA, KARA. DENİZ     KUMANDANLARINI
DİNLEDİ
Londra, 28 (A.A.) — (B3.C.) A-merika Hariciye Nazın B Hull, în-giltereye yardım lâyihası hakkında ayan hariciye encümeninde beyanatta bulunmuştur. MUteakıbon hava, kara ve deniz kuvvetleri kumandanları da mütalâalarını söylemişlerdir. Celse gizil olduğundan resm! malûmat mevcut olmamakla beraber Reu-ter ajansı muhabiri topladığı bazı haberleri bildirmektedir. Bu haberlere göre hava, kara ve deniz kuvvetleri kumandanlarından üçü de lâyihaya taraftar olduklarım söylemiştir.
Hariciye nazın, Japonya ile İş birliği için 8arfedllen bütün emeklerin boşa çıktığını, inglltereye yardım etmenin Amcrlkayı Avrupa harbine iştirak etmekten koruyacağını söylemiştir. Nazır Japonların Hindlçinl-yi kontrollan altına almak istediklerini söylemiştir.
AMERİKADA   MAHREM VESAİK   ÇALINDI
Vaşington, 28 (A.A.) — Devlet tecrübe ve araştırma bürosundan mahrem vesaik çalınmıştır. Yabancı devletlere mensup iki ajan tevkif edilmiştir.
Amerika - Japnya Anlaşamıyor
Vaşington, 28 (A.A.) — Ayan meclisinin hariciye encümeni, bugün hafi bir toplantı yaparak demokrasilere yardım kanunu projesini tetkik etmiştir. ,
Hariciye nazm Hull, Amerika İle Japonya arasmda karşılıklı bir anlaşmaya ve İş birliğine varmak için yapılan gayretlerin kaldığını bildirmiş ve îngiltercye yapılan yardımın Amerika birleşik devletlerini Avrupa harbine kanştrrmryacagı hakkında encümene teminat vermiştir.
Bugünkü Siyasî
Faaliyetlerin Ağırlığı
Başlıca Üç
Cephede Toplanmaktadır
'Bugünün   siyasi   faaliyetlerinin a£ırlı£ı başlıca   Uç cephede toplanmıştır:
1 — Amer İkayı, înglltereye yardımdan men İçin Mihver teşebbüsü,
% — Garbi Akdenizde, Vlchy hükümetinin İnglltereye karşı yardımının temini,
3 — Balkanlar Üzerinde tazyik.
Birinci cephe Japonyaya bırakılmıştır.
Vlchy cephesindeki vazifeyi Almanya görmektedir.
Balkanlardaki vazife, İlk evvel ttalyaya bırakılmıştı. Fakat, İtalyanın son zamanlarda uğradığı zaaf dolayıslle buna Almanya görecektir.
Japon yanın. Amerika üzerindeki tazyiki gittikçe artmaktadır. Japon başvekili ve hariciye nazın birkaç gün evvel söyledikleri gibi Amerika, Avmpadan elini ve kolunu çekmediği takdirde bir harp tehlikesine maruz kalacaktır.
«Japonya, Amerikayı ytlrüdüfcü yoldan çevirmek İçin tehditler savurmaktadır. Japonya İle Amerika arasındaki vaziyet kötü bir hal almakta ve karşılıklı münasebetler (Devamı Sa. 5, SU. 5 de)
Hull
di ki:
Londra 28 (A.A.) (C.B.r.) Dün Amerika Ayan har ley e -ncûmcnln..eb:yanct-ta bu.unan Amerika Hariç ye Nazır: B. Cordel Hull, lü.ki-yenin bir taarruza uğrarsa buna muvaffakiyetle mukabele edeceğinden emin olduğunu söylemiştir.
Satılan Tütün 26,5
ilyon Kilo
Tzmirdcki tütün satışları hararet-1 olduğu için müşteri bulunacağı tabii le devam etmektedir. Tütünün en iyi) görülmektedir.    Tütün    satışı    dü-
kalitcsi istenilen fiyatı bulmadığından tüccarm elindedir. Talep fazla
ne kadar 26.5 milyon kiloyu bulmuştur.
PASİF KORUNMA EKİPLERİNİ TEFTİŞ
HAR?
Nerede ve Nasıl
Bitecek
«Bîr çoklarınızın zihninden gecen şudur: Harp nerede ve nasıl bitecek?...
«Harbîn bundan sonraki seyrinde hangi tarafın daha a-ğır basacağını söyliyebilmek için her rki tarafın kuvvet ve vaziyetlerini gözden geçirmeye lüzum vardır. Bunu   tama-
mile ve doğru olarak bilmek kabil değildir. Bununla beraber, aşağı ve yukarı tahmin mümkündür.
«Almanya, işgal altında bulundurduğu yerleri kara kuvvetlerde tutuyor. Denizler, Al-manyanın kuvvetinin bittiği yerlerdir. Almanya, bütün Av-
rupada harekât serbestisine malik olsa bile denizlerde değildir. Abluka edilmiş bir vaziyettedir.
«O halde, Almanyanın yapmak istiyeceği şeyler ya Ingil-tereye, ya da Afrikaya atlamak olacaktır. İtalyanın hezimeti, bu ikinci ümidi', Mısır ve 6ü-
veyşi elde etmek ümidini suya düşürmüştür.
«Balkanlarda açılması muhtemel cephede Almanlar harbi kazanamıyacaklar, İngilizler ise harbi muhtemel olarak kazanacaklardır. Bu (son ihtimale göre Abnanyadakî nazizm, 1-talyadaki faşizmin yıkılmasını takiben inhilâl edecektir...»
. Radyo gazetesi -
Keamüct
Uia iieıtcnteM tecrübeleri için dünkü pasıt korun ma ekipleri   teftişinde
bir yaralın ja sedye ile naklini ve o yaralıya yapılan   ilk tedavi ve ihtimamı
gaz ar;\na ekipinin yoklanmasını,
¦
Bükreşte
Şiddetli Tetbirl r Al nd
Bükreş, 28 (A.A) — Bu sabah Bükreşte fevkalâde şiddetli polis tedbirleri alıaraıştır. Asker müfrezeleri, yollarda bütün otomobilleri durdurmakta ve içlerini araştınmaktadır.
Halk sakindir. Horia Sima'yı bulmak için yapılan araştırmalar neticesiz kalmıştır.
Braşovda Çarpışma
Londra.  28  (A.A.)  —    Ro-
manyada beş saat süren bir çar-
pjşmacian sonra Antonesko taraf-ı ih s .um 8a. 5, »U. 7 de» —
Yunan Veliahdının eşi Klisura za ferini halkla birlikte tes'h ediyor
izmir  I Şkombi
Belediye Reisinin   1
Yazısı
Türk - Elen
Dcstluğu
KUVVETLİ ŞUUR VE TEMİZ HıSLERİN   SEMERESİ
İzmir, 28 (A.A.) — Türk - Elen Ticaret Ofisinin fikirlerini yayan Türk - Elen mecmuası son sayısında Belediye reisinin iki memleket arasındaki dostluk ve iktisadi münasebetlere ait bir yazısını neşreyle-mektedlr. İzmir Belediye reisi bu yazısında iki memleket arasındaki sıkı dostluğun tarihçesini yapmakta ve iki memleketin temasları ve kitle halinde bulunmanın neticesi olarak İçtimai âdetleri, lisan ve musi-kilerile birbirine kaynaşmış bulundukları ve Türk - Elen dostluğunun her şeyin fevkinde ve zinde, kuvvetli kalmış olmasının böyle bir kuvvetli şuura, bu kadar temiz hislere dayanmasından Heri geldiğini kaydey-lemektedir.
Japonyanın
HOLANDA HlNDİSTANIN-DAN İSTEDİĞİ FEDAKÂR-
LIKLAR
Londra, 28 (A.A.) — Verilen habere nazaran Japonya Hollanda Hindistanmdan mühim fedakârlıklar talebinde bulunmuştur. Japonlar ezcümle maadinlerin ve dalyanların Japon amelesile iletilmesini istemiştir. Bu   taleplerin   kabul   edileceği
şüphelidir.
-o
VİLKİ'YE VERİLEN HATIRA
Londra, 28 (A.A.) — vilki bugün İngiltere bankasma giderken alarm işareti verilmiştir. VUkiye bu işaretin hatırası olarak bir bomba parçası verilmiştir.
Vadisinde Yunanlıların
Tazyiki
Mevziler İtalyan Ölüleriyle Do!u
BİR   İTALYAN   TAYYARESİ YUGOSLAVYA YA   İNDİ
Manastır, 28 (A.A.) — Reuterin Arnavutluk hududundaki muhabiri bildiriyor:
cŞimal cephesinde şiddetli muharebeler olmaktadır. Yunanlılar, bir taarruz yaparak mühim tepeleri ele geçirmişlerdir.
«Yunanlılar; Şkombi vadisinde tazyiklerine devam ediyorlar. Fakat, İtalyanların şiddetli topçu ateşine maruz bulunuyorlar.
«Develi mıntıkasında şiddetli sün gü muharebeleri olduğu bildirilmektedir. Ostroviça ve Bordia dağlan arasında italyanlar fazla gayreti m göstermişlerse de hiçbir muvaffakiyet elde edememişlerdir.
«Her iki tarafın hava kuvvetleri faaliyette bulunarak cephedeki mev
zilere ve ateş hattındaki noktalar:* hücumlar yapmışlardır.>
Belgrad, 28 (A.A.) —   Dün. bir İtalyan bombardıman tayyaresi Zar rebde yere inmiştir. İçinde bulunç 6 kişi, bir otelde mevkuf kalacakla dır. İtalyan   tayyareciler,   yolların kaybettiklerini söylemişlerdir.
.   Atina, 28 (A.A.) — (B.B.C.) Dil-gece   neşredilen   Yunan   tebllgidi: Dün cephelerde mahallt faaliyet ol du. Bazı İtalyan mevzileri zaptedıle-rek 90 esir ve otomatik silâh alındr DUşmanm zırhlı   otomobillerle yap tıklan   taarruz   püskürtüldü   ve ' zırhlı otomobil imha edildi.
Atina. 28 (A.A.) — (B.B.C.) DU-gece Atina   radyosunda   beyanatta bulunan Yunan sözcüsü, .son günlerde (Devamı Sa. 5, SU. 4 de) *=*
Haile Selasiye
Nizameddin Nazifin Bu Güze! Yazısını Bugün Üçüncü Sayfamızda Okuyunuz
YOLCU
Büyük Tarihî Roman
YAZAN: M.SAMİ TEZİ*
VATAN
29-1 -94r
Üçüncü Ahmedin Gözleri Bıldırcın Görmüş Şahin Gözü Gibi Parlıyordu
Şehir
ve
Memleket Haberleri
El
<meğ
Yeni
Zam mı ?
42
Bahtı yar olmuş, göklerde arasa ele geçiremiyeceği tacıdarla karsrıa*mıs*ı. Üçüncü Ahmet iri birer elmasın üzerinde güneşten koparılmış seyyal ve rengin birer parça gibi duran sorguçlu kavuğunun kenarın* elini siper ed.p Safinazın bulunduğu köseye dikkatle baktı ve soluk dudaklarında geniş bir tebessüm peyda olarak Kadısında duran kızına:
— Sultan hazretleri yine gökten bir yıldız koparıp odftsının bir köşesine iliştirmişler. Muhakkak bu şahane gözettiği bizlere şahane on oeu.ye olarak toıkdim fırsatını gözetleyip yatırdınız.
Dedi. Fatma Sultan başını Sa-fmaza doğru çevirdi ve ürkek bir
türkçe, arapça, gcemcf, arnavut-ça, ulahça, bunakça, hulâsa bütün şark milletleri kıyafetinde ve şark  lisanlarında kon aşan   insan-
MfİB doluydu.
Küçük birer aşure kâsesi bü- 11 yüklüğünde tiryaki fincanlanle kahve höpürdetenierin yanında tavşan kanı renginde çav IÇOCı nargüe tokurdatan, çubuk tüttürenlere de raageLmek mümkündü.
Cebinde bir kaç akçesi bulunmayıp ta kahve peykelerinde ve kaba hasırlar üzerinde oturamı-yanlar Eskisarayla Beyazıdı Veli imaretleri ve Kasıkçılarkapım a-rasındaki geniş meydanlıktaki sınar ve dut ağaçlarının gölgesine boylu   boyunca   uzanmışlar   tem-
Ddğirmencıler Masraf-
l.m Arttığını Soyuyorlar
İstanbul değirmencileri Belediye Iktısv.t müdürlüğüne müracaat-a ekmek fiyatına yeniden yirmi para zam istenıislerse de, dün akşama kudar bu hususta bir karar verilmemiştir.
Şark Değirmenleri Türk Anonim şirketinden saVâhiyettar bir zat bu mesele hakkında gazetemize şunları soylejmiştır:
c— Toprak Mahsulleri Of»i bLze, bundan evvel dokuz kuruş otuz paradan Haydarpasada teslim buğday satıyordu. Bir kaç gündlenJberi ise vaziyet değinmiştir: Buğdaylar, aynı fiyatla Derin-
ceylan gibi nasıl duracağını    ta- , bel tem'bel gerinip esniyerek vakit ccde teslim edilmektedir. Derin-
yinden âciz Ibir vazıyette kalan genç kıza. yaklaşması için bir işarette bulundu.
Safinaz saray adat ve erkânından bihaberdi ve bir sehriyarın karanında naaıl bir tavrı ihtiram alınacağını ise yıllarca düşünse bulamazdı- Ahmet kızın bu ürkek ve perişan tavrını görünce henüz u>y bir şikârın pençesine düştüğünü anlayan bir avcı memnuniyetini duydu.
Fatma Sultan babasına: — Bu tfüzel kız bir cariye değildir şevketli babacığım.    Bize bir şefaat niyazına çelen bir (©¦
öldürüyorlardı.
Caminin    Muvakkit hanekapısı
yanındaki çınarın gölgesinde arkalıksız bir iskemleye oturup dalgın daldın hayırsevenlerin attığı çanak çamak darıları kapışan gü vercinleri seyreden Dursun, ara-sıra başını çevirip ileriye doğru bakıyor ve sonra gözlerini bir yol cunun geçişinden ürküp havalanan ve tekrar darılarını toplamak için yere konan güvercin sürüsüne çeviriyordu.
KuşJuk vakti yaklaşıyordu.
Dursun gittikçe yükselip kurşun kubbelerin üstündeki yaldızlı
hirîî hatundur. Ama nazarı şaha- ı âlemleri parıldatan güneşin    bu
nenizi çekti ve teveccühü hümayu numıza nail olmak bahtiyarlığına erdi ise, keodismi taKm ve terbiye edip sarayı hümayununuza iletirim.
Üçüncü Ahmet kızmın tm sözlerinden hoşnut olmamıştı. _ Safinazın  iri siyah  gözlerinde
yükselişini ve vaktin süratle geçişini endişe ile takip ediyor ve yeisle titreyen dudaklarından:
— Vah nadanlar vah! Korktular. Can kayıguouna düşüp ahid-lerinden nükûl ettiler! sözrleri dökülüyordu.
Bu aralık biraz ileride halka-
pınldayan «şıkU gürleri kamaşan lanmı» ohrran ve ıçlennden cup-Hünkir. fcüyük bir zevk ve hay- sarıklı bir hocanın sozterm,
ranlıkU temasa eyıeduü bin bir dikkat ve alâka ile dinleyen bir adlı bin bir çeşit lâlenin cazip ren. kaç kişinin halı ve kulağına çalı-ginin gönlünde yaratamadığı ga- | nan bir kaç kebme Durgunun te-rıp bir' iştiyakı doguroveren bu güzel kızın -göllerden, sümbüllerden ve yaseminlerden daha lâtif, daha bayıkıcı bir koku taşıdığını duymuş gfciydi.
Üçüncü AKmedin gözleri bir bildiren, görmüş aahin goeü gibi ihtirasla parto^or, mukarves burnu av kokusu doymuş bir atmaca gagası gibi »t7»"f> derin nefesler alarak salona yayılan ve üStirası-ru kamçılayan kolouyu ciğerlerine dolduruyor ve süzülen gözleri o-nun bu temaşadan duyduğu haz-nn derîn ifadesini anlatıyordu. Kızına döndü ve:
— Güneşi k»kandıracak ve ra eh taban revnakım gölgede bira. kaçak eşaiz bir güzellik, bir timsali letafet gibi gözlerimizi kamaştırır.
Kul ihtimamı güneşin miramı ve mehtabın letafetini arttırabilir mi> I Biz bu eşe iz pırlantayı erbap bir kuyumcu eline büe tevdiden hazer ederiz ve koçkarız ki tabia-tin üzen ip bezenip imtizaç ettirdiği blbeha lotatfe halel gele... Tez onu beze takdimde istical eyle.
Babasının gösterdiği bu derin incizap ve tehalük Fatma Sultanın şuurunda bir kıpadanış yaptı ve Hızırın bir sevgilisi olduğunu duyduğu andan itibaren içine yayılan büyük keder hafifledi.
Tacidann i ki f atma kazanan» bugün gözde ve belki de yarın bir haseki oluverip aehrahı ikbalin evcine erişiverecek olan bu genç kız, artık onun için tehlikeli bir rakip olmaktan çıkacaktı.
Saraya giren ve Hünkarın fira-şına aldığı bir kadmı hangi kuvvet ve kudret oradan çekip alabilirdi!.
Safinaz artık Hızır için öJmüs sayılabilirdi ve bu takdirde de o-nun kendisini sevmesine, sevgis1-ni kendisine hasretmesine hiç bir mani kalmayacaktı. Şimdi babasına söylryecek, Hızın mahpeşten kurtaracak ve şevketli Hünkâr Hızırın sevgiliaile hem/be^mi visal olurken, kendi de onun kuvvetli kollan arasında saadetlerin en yücesine erecekti.
Tesadüf ne garip cilveler hazırlıyordu. Hünkâr Hızırın cananını kendisine eş olarak seçmişti. Az sonra da Hızın damadı şehri-yarî olarak seçmekte elbette tereddüt etmiyecekti.
cessüsünü çekti.
Hoca çömez ve esnaf makulesi
dinleyicilere:
— Allah encamını hayır rfsin. Ama hoşnutsuzluk gittikçe artıp yatır. Bu gidişle işin hayır değil şer doğurması memuldur.
(Arkası var)
Eğlence Yerleri Tarifesine Zam
Gıda maddeleri fiyatlarının yükselmesi dolayısile eğlence yerleri sah%>leriiYTn de tarifelerine yüzde on beş nisfbetinde zam istediklerini. Belediye İktisat müdürünün bu husustaki beyanatım yaroııstık.
İktrsart müdürü bu beyanatında, böyle bir müracaat olmakla beraber rakı veya şarapla verilecek cüzî mezeler için böyle bir zam yapılmasına lim^m olamıya-
cağmı söylemişti.
İktisat m öd ürünün bu kat'î sözlerine rağmen yapılan müracaatın kısmen kabul edilerek encümene verildiğini de haber aldck.
55 kuruşluk bir şişe rakıyı 180 kuruşa veren bu müesseselerin bu fafhâş fiyatlardan başka, yüzde on beş daha zam telepderinm kabuıü ne dereceye katlar doğrudur bilmiyoruz?
o
Esnaf   Cemiyetlerinin   Toplantısı
Esnaf cerniyetJeri toplantı lan devam etmektedir. Yalnız bunlardan çoğu ekseriyet olmadığından kongrelerini yapamamışlardır. Cu martesi günü saat I 5 be beblebic*-ler toplanacaklardır.
ceden Istaırbula kadar kiloda 15 para nakliye, 5 para da sigorta ücreti vermeğe başladık. Bu yeni masraf, tabmtile ekmek narhı ü-zerinde de müessir olacaktır. Ya bize bu masraflarımızı veriniz, yahut ta ekmeğe yirmi para zam ediniz diyoruz.
Buğdayı yine dokuz kuruş o-tuz paraya satmak esası, baki kal-sa bile, şehrin günlük ihtiyacı o-lan 400 ton buğday verildiği takdirde, değirmenler -muntazaman ve tam randımanla çalışacağı için masraflardan kesmek suretile ekmek yirmi para ucuzlaywbilir.
Halbuki vaad ve kabul
edfren bu mîkdarLarı vermiyorlar. Değirmenler de tam randımanla çahşomıyorlar.»
Belediye fktısat müdürlüğünün bu müracaatlara rağmen ekmeğe yeniden fiyat tesfcki hususundaki tereddüdü ve işin tehiri Belediye-oe de bu iş üzerinde bazı düşüncelerim hâkim oMuğunu    göster-
m ektedir.
-o-
Gümrük velnhisarlar Vekilinin Ziyareti
Bir haJtadanberi latanbulda teltiklerde bulunan Gümrük ve İnhisarlar Vekili Raif Karadeniz dün sabah Cumhuriyet Halk Partisi merkezinde Vilâyet idare heyeti reisi İzmir mebusu Reşat Mi-mtaroğlumı ziyaret ederek bir müddet görüşmüştür.
Et Fiyatları Neden Yükselmiş ?
İstanbul BeLediyesi İktisat müdürlüğü et fiyafttarımn yükselme sebepleri üzerindeki tetkiklerine devam etmektedir. Anadolunun mıA/telif vüao^lerme telgraflar çekilmiş, ihracat yapılıp yapılmadığı soraknastur. Antakya ve İzmir valiÜklermden gelen cevapta Yunanistan ve Filîstine külliryetli mastarda koyun ihraç edüdigfi bil dirîLmdştrr. Bu suretle et fiyatlarının yükselmesine ihracatın sebep okluğu da anlaşılmaktadır.
Berberlerin İmtihaı
Her sene yapcrllnakta olan berberlerin imtihanı dün yapılmıştır. İmtihana giren b-rr çok namzetler arasında altı kadın ve 4 erkek imtihanı muvaffakiyetle kazanarak berberlik diplomalarını almışlardır.
Berberlik etmek isteyen bir çok tabipler hariçten imttahana girmek için teşebbüslerde bulunmuşlardır. Bunların vaziyetleri de tetkik edömektedir. Muvafrk görüldüğü takdirde derbad imtiSanlan yapılacaktır.
Hava Denemesi
HazırlıklarTamamen Bitti, Bugün Veya Yarın Deneme Yapılacak
Ayakkabı İhtikârı
Dünkü teftişte gaz   aram   e kip i
Hazırlıktan tamamen biten, ve bu dört gün içinde yapılması mukarrer bulunan umumî hava denemesi için alarm işaretini bugün değilse yarın muhakkak bekleyiniz.
Hazırlıklar dün hakem heyetle, ri tarafından teftiş edilerek ta-mafm olduğu görülmüştür. Vekâlet Seferberlik Umum Müdürü Hüsamettin; yarın sabah denemeye nezaret etmek üzere Istanbula gelecektir.
Eminönü, Taksam, Beyazıt, Harbiye meydanlarına biner ve beşer yüz, diğer meydanlara da 100, 200, üçw yüz kiloluk bombalar konmuştur. Sığınak levhaları yerlerine asıLnuç bulunmakta ve dün akşamdan itibaren mavi sığınak lâmbaları yanmağa başla, mıştır.
Canavar düdüğü konan yerler de şunlardır: İstanbul Erkek lise-
si, Sirkecide Reşadiye oteli, Eyüp-te Nişanca mektebi, Akssrayda Bubgurlupalas, Beyazıt kulesi, Bo-monti su deposu, Beşiktaş Akaret, ler, Taksim meydanında Kalm's apartımaru, Kadıköy Süreyya si-
Fiyatlar Bir Komi: yan Tarafından Tetkik Edilecek
Fiyat murakabe komisyonu, ayakkabıların da fahiş ihtikâr yapıldığını nazarı dikkate alarak .^hrimizde ayakkabı fiyatlarını tetkik etmiye başlamıştı. Yapılan tetkikler fiyatların normal   seviyeden ç      yukarı
olduğunu göstermiştir.
Komisyon ayakkabı fiyatlarını tes-bit etmiye karar verdiğinden Sümer Bank, ayakkabıcılar cemiyeti ve kooperatiften müteşekkil bir komisyon kurmayı kArarlaştırmıtır.
Teşkil olunacak bu yeni komisyon ayakkabıları muhtelif sınıflara ayıracak ve her ayakkabı için âzami kâr haddini tayin edecektir. Pek yakında faaliyete geçecek olan bu komisyonun tcsblt ettiği fiyatlardan e?aha fazla satış yapmak istiyenler derhal cezaJandrrılacaklardrr.
o
Piyasa Haberleri:
Yapağılar   Sümerbanka   Teslim
Edilecek
Bir müddet evvel hükümetçe neması, Üskodarda tramvay de-  hakikî ve hükmî şahısların ellerin-
posuna konulmuştur.
Alarm işareti verilir verilmez sığınaklara koşulacaktır. Gece yapılacak denemedıe sokakta dolaşmak memnudur. Denemeye iştirak edecek olan tayyareleri görmek için pencerelerden sark ilmi-yacaktırî Halkın bu emirlere riayet etmesi denetmenin m üst e* bir netice vermesi için şaTttır. Aykırı harekette bulunanlar ceza göreceklerdir.
Deneme sırasında fabrikaların
pasif korunma ekipleri de kontrol edilecek, polis motosikletleri de düdüklerkıi öttürerek şehirde dolaşacaklardır.
Simkeşhane Yıkılacak mı ?
Belediye ile Müzeler Arasında ihtilâf Çıkt
Aksaray, Koska caddesinin ortasına rasjayan tarihî Beyazıt hamamının yıkılması esas itîbarile kabul edillniştir. Müze ve Belediye bu hususta ktifak etmişlerdir. Yalnız hamamın karşısında bulunan Hasanpaşa hanı ile, eski Simkeşhane binasının yıkılması Belediye ile Müzeler arastnda bir ihtilâfa yol açmıştır. Simkeşhane
Türk ve Bizans eserlerinden müteşekkil bir tarih yadigârıdır Fatih lstanbulu aWvgı zaman ilk Darphaneyi burada kurmuştur. Sonra da Emetüllah Sokan buraya Simkeşhaneyi yaptırmıştır. Bi-
l
nanın ipkasını isteyen âsarıatika heyeti diyormuş ki:
— E$er Stmkeşhaneyi yıkarsak akından Biz ansın meşhur «tâkzzaler» i çakacak. O vakit bu, nu ytfkamıyaoağız. Binaenaleyh maksat hasıl olmıyacak, yani yolu istediğimiz gibi açamıyacağımız gibi Türk eseni olan Simkeşhaneyi de yıkmış bulunacağız. Bu binalar ortada kalmalı, buraya de küçük bir meydan yapılmalıdır. Yollar da bu meydanın iki tarafından geçmelidir.
Âsarıatika encümeni şu günlerde kararını verecektir.
Teneke ve Otomobil Lâstiği Geldi Tenekelerin Tevziatını Ticaret Vekâleti İdare Edecek
Dün Ticaret VekaJeti. İstanbul, Mm taka Ticaret MOdürlOJÛne bir emir göndererek bundan sonra memlekete ithal edilecek tenekelerin doğrudan doğruya Vekâletçe tevzi edileceğini bildirmiştir. Teneke tevziat listesine girmek üzere Ticaret müdürlüsüne müracaat eden tüccarlara, Vekâlete müracaat etmeleri söylenmiştir.
Tüccarlar, ihttyaçlarmı vesikalarla
ispat etmek suretile teneke alabileceklerdir. Dün bir kısım tüccarlar tevziat listesine girmek İçin Ticaret Vekâletine müracaat etmişlerdir.
Teneke tevziatına Vekâletçe yakında başlanacağı söylenmektedir. Son   günlerde   İngiJtereden gelen
16 bin sandık teneke levha da bu suretle tevzi edilecektir. Bu tenekeler piyasanın ihtiyacını uzun bir müddet karsTİryacak mahiyettedir.
Dtfcer taraftan yine tng-iltereden greîen 14 bin otomobil lAstigl de bugünlerde tevzi edilecektir. Vilâyet, Belediye, Emniyet ve M m taka Ticaret Müdürlükleri tarafından teşkil edilecek bir komisyon tara/mdan idare edilecektir.
de bulunan yapağı mevcudu ve bunların maliyet fiyatları sorulmuş ve bunlara el konduğu da bildirilmişti.
Dün şehrimizdeki tüccarlara ve müe^seselre ellerinde mevcut ve beyanname ile miktarlarını bildirmiş oldukları yapağıları Sü-merbank rnüessesel^ûne hemen teslim etmeleri bildirilmiştir. Fa. kat bu arada tyo fiyat söylenmiş ve ne de teslim şartı zikredilmemiştir. Fiyatlar teslim sırasında yapılacak ekspertiz neticesinde tayin edilecektir.
Tüccar ve müessese ellerinde bulunan yapağılar kısmen banka ardiyelerinde bulunmakta ve bunlar için de avans sürmarşandiz alınmış olduğundan bu ve buna benzer diğer mahzurlar müesseseleri tereddüde düşünmüştür.
Alâkadarlar vaziyeti Vilâyete ve Mıntaka Ticaret müdürlüğüne! bildirmek lüzuîmunu hissetmişler ve bir heyet seçerek salâhiyettar makaralarla temasa geçmek kararını vermişlerdir. Söylendiğine göre şehrimizde 700 ton kadar yapağı stoku bulunmaktadır.
Ankaraya Giden Heyet Döndü
Bir kaç gün evvel bazı ihracat tüccarlarının nohut ve bakla ve eaire için ihracat müsaadesi almak üzere Ankaraya gittiklerini yazmıştık- Heyet Ankaradan dönmüştür. Vekâletin, bu maddeler hakkında ihracaıt müsaadesi vermediği anlaşılmıştır.
Bir Günde Yapılan İhracat Dün muhtelif memleketlere 261 bin lirabk ihracat yapılmış-1 tır. Bu ihracat arasında Fmlandi-yaya çok miktarda tütün, Yuna-nistana arpa, Uveçe tiftik, Bulgaristan ve Romanyaya balık, Yu-goelavyaya tiftik gönderilmiştir.
Çivi Tevziata Tamamlandı
Son günlerde Bulsraristandan ithal edilen 61 ton çivirrin tevziat işi Mıntaka Ticaret müdürlüğü tarafından tamamen ikmal edilmiştir.
DÜZELTME
Dünkü sayanızda Ankara haberlerimizde «1000 çuval kahve» cümlesi bir yartftşhk eseri olarak UOOO ton» olarak çıkmıştır.
Düzeltir ve öşür dileriz.
İKİNCİ KISIM
İsyan
Beyazıt meydanını çevreleyen kahveler kılığı kıyafeti birbirine uymayan ve birbirinin dÜinden anlamıyan cüppeli, sahalı, hayda-riyeli, gocukhı, poturlu, çakşırlı, sarıklı, külâhl;, kalpaklı, çizmeli, çedik pabuçlu, mestli, kunduralı;
şapkayı, ökçesiz spor pap uçları mı saald h.ı-14 üzerimde İmiş gtM hİMsedlyoran. Misin Van Hopper*! v© gripte i unutmuştum. Briç, kokteyl, eğlenceler, benim kati beliğim, hepsi hepsi unutulmuşta.
Çok rüzgar oldn£u İçin re*»hn yapamamaktan. Tepeye kadar otomobille çıkmıştık. Yollar çok güzel ve mantazamdı. Otomobil bir kuş gibi kanatlanmış, uçuyordu. Ben bir düztye gülüyordum. Bir aralık o da aeşo me İştirak etti. Fakat biraz sonra yine esrarlı sükûtuna aaaki ttanlmış gibi rasta ve neşeal kaçtı.
Otomobil tepeye varmıştı. Artık ¡otun sonu idi. 8aakl hava da neşemizi dağıtmak İstiyor gibi blrdeabire m>k umumin. $o£uk bir yel ealyordn.
Bir şey söylemiş olmak içia dedim İd:     ' — Burası ne kadar güzel, daha evvel de gelmiş miydiniz?
Besim boşluk içinde manasız bir şekilde aksetti. O da dalmış olduğa sükuttan sanki uyanırmış gibi silklndl, hana baktı. Gözlerindeki manadan korktum. Beni sanki o anda görmüş gibi İdi. Saatlerden heri orada oldufumu unutmuştu. Bakışlarından âdeta korktum. Onun yüzde yüz normal bir İnsan
oldufrvndun şüphe ettim. Bacan böyle birdenbire çıldıran İnsanlar otomaoş. Ya bu da öyle oldu İse, bu uzak ve tenha yerde halim ne olurdu?
Tabii olroıya çatışan bir tavırla:
— Geç oldu artık, dmrsek ırri ne dersiniz? Dedim. Herhalde   boş yere korkmuştum.
Hemen o acalp tavrı geçti. Tabii bir hal aldı. Rüyadan uyanır gibi kendine geldi:
— Affedersiniz. Bir an İçin öyle dalmıştım İd*, şimdi iniş epey güçtür, dikkat etmek lazım... Solun dönemeçlerde korkma-> ınr/. dedi.
Otomobili gayet yavaş ve mahlrane bir surette kullanıyordu.
— Demek kl evvelce buraya gelmiştiniz. Yolları İyi büiyorsunuz.
Ur an sustuktan sonra:
— Evet., yrılnalşlaaı Birkaç sene evveldi. Bakalım değişmiş mi diye merak ettim.
— Peki dcfftşmlş bir şey var nu?
— Haynr, har şey yeril yerinde..
Bu maziye doğru bu dönüş onu epey üzmüştü. Fakat neden acaba bunu yaparken beni de şahit olarak almıştı. Mazide herhalde onu üzen bir şeyler olmuştu. Ne olduğuna bilmek istemiyordum. Fakat onunla beraber buraya geldiğime de memnundum.
Hiç konuşmadan döndük. Güneş batmak üzere İdi. Hava yeniden gittikçe güzeli esi-yordu. Birdenbire o sone başladı. Bana uzun uzun Manderley şatosundan bahsetti. Kendisine ve hayatına alt bir tek kelime söylemedi. Sadece oraaraı, orada tabiatı, baharı, güneşin batmasını, aftaçları anlattı. Bahçeden gelen çiçek   kokularından   bahsetti.
Hattâ kn kardeşi Manderley de güzel çiçek kokularının pek fasla oimaarndan şikâyet edermiş. Fakat kendisi çiçek kokusuna ba-yıhrmış. Çocukfu£unun an güzel hatırası, salondaki büyük saksılara konan beyaz leylâk dallarının etrafa saçtığı koku İmiş.
Şatonun bahçesi denize kadar inermiş. Bir mayıs gecesi bahçede dolaşırken insan sanki bütün tabiat! kucaklamış gibi olurmuş. Sonra denizden bahsetti, uzun uzan konuşta.
Artık gece   olmuşta.   Otomobil   süratle
Montekarioya dofrn geliyordu. Nerede ise otele varacaktık.
Arabanın kapvradakl yan cebin içine eldivenlerimi koymuştum. Onları ararken orada ince cUUI bir kitap elime ilişti. İsmini okumıya çalıştım. Tam o aralık araba otelin önünde durmuştu.
— Şiir severseniz alıp okuyunuz, dedi.
Seni pek tabii İdi. Güzel gezintimiz bitmişti. Kitabı memnuniyetle aidim. Benim İçin pek harikulade olan günün hatırası diye mutlaka bir şey almak lâzımdı. Yoksa âdeta bunun rüya olduğuna kanaat getirecektim. Çünkü benim İçin imkânsız bir saadetin of tıklarını açmıştı
(AHnm w)
G1Û N DE M
.GÜNt
Elli Liralık Kundura
Yazan: 0C YILDIZ
İli liraya bir ayakkabı! 'Sandal, bisiklet, Ege kıyılarında bir ufak zeytinlik, iç A-nadoluda yaşlıca fakat elan i^e yarar bir çift öküzü değil, lüks dediğimiz mağazalardan birinin camekânmda bir çift iskarpini
Gazetenin evveıâ mürettip va musahhihinden şüphe ettim: «Muhakak bir rakkanı yanlışlığı olacak* dedim. Sonra bizim mu. harrır arkadaş'arın günahına girer gibi oldum: «Allah kabul etsin arasıra ufak mübalâğalar» şişirmeler yaparız... Bu da öyle bir şey olacak, diye düşündüm. Fakat'her şey ^ibi bunun da (makul bir haddi vardır; bir kundura etiketini hangi mübarok nefes üflese bu kadar şişirmiye kadir değildir. İşin nihayetinde gaeze-teci ellr liranın ne demek olduğunu en iyi biten meslek adamlarından biridir. >
İşiniz yoksa bu rakam üzerinde bir çok eğlenceli hesap ve hayal oyunlarına koyulabilirsiniz: «Elli lira baremdeki hangi derecenin karşılığıdır? Onu ala-bilbilmek için kaç sene oku-fcilmek için kaç sene oku-kadar zaman gayret ve sadakatle devlete hizmet etmiş olmak lâzımdır? Elli Ura kaç sen* hangi şartlar içinde çalışmış ih-riyar memurun tekaüt aylığıdır? Memlekette elii lira ile çoluk çocuğunu geçindiren acaba kaç aile vardır? Ve saire ve saire»
Elli liraya bir ayakkabı! Gö. zümün önüne ücra bir Anadolu köyü kahvesi geldi. Ocaktaki çalı çrrpı veya tezek ateşi karşısında genç bir adam kelli feLIi bir İstanbul gazetesinde elli liraya bir ayakkabı havadisini o-kıryor. Peykelerde, hasırlarda oturarak yahut elleri ip kuşaklarına sokulmuş ayakta bu inanılmaz peri masalını dinleyenlerin masum hayretini görüyor gibiyim. İstanbul (İstanbul dediğim zaman elli liralık |gındura gjyen beş on bahtr-_i_^ 9<»era-ber üç dört deta pençecn a geçmiş altı liralık kundura giyenler ve hepmıiz) para hakkında bizden büsbütün başka fikir ve ölçüleri olan bu temiz insanlara kim bilir nasıl görünüyoruz? Yazık ve ayıp!
?
İhtikâr savaşı memurları dün-denberî pahalı ayakkabıları toplayarak eksperlere muayene et-tiriyorlar.Tiış; hattâ takdirlerin çok isabetli olması için bazılarının tabanları bıçakla kesiliyor-muş.
Lüks eşyaya paha biçmek kolay değildir. Kırk liraya mal o-lan bir palto ile yüz elli liraya yaptırılan palto arasında iptidaî maddelerin cins ve tartısı itîbarile pek az fark vardır. Aradaki fark hattâ bir çok kimselerin gözüne görünmiyecek kadar u-fak ve üçüncü bir sanat havası farkıdır ki büyük terziye ödenen yuz on lira fazla para onun hakkıdır. Yani türkçesi lüics manifatura eşyaaile başa çıkılamaz. İktisadî bünyesi bize benzeyen heı memlekette daima ıbu parayı mevcut servetinden yahut borç harç verecek bir zümre vardır ve bunda maalesef kadınlar ekseriyeti teşkil eder. Bana kalırsa bu zümreyi kendi haline terketmeli-dir. Elli liraltk kundurayı giyecek iktidarda kimse herhalde az-çok aklı başında olduğu farzedi-lecek bir insandır, kimsenin himayesine muhtaç değildir. O elli liralık kundurayı giymek hevesL ne düştükten sonra icabında esnafla gizli anlaşma da yapabilir.
Evet elli lirabk kundurayı giye cek insan müdafaaya lâyık değildir. Bırakmalı ne hali varsa görsün. Devlet memurları bizza-rure dar ve mahdut olan vasıta ve zamanlarını halkın daha esaslı ihtiyaçlarının müdafaası işine vakf etmelidir ler.
TAKVİM
29 İKİNCÎKANTJN 1941    ;
ÇARŞAMBA
YEL: 1941 — AY: 1 — GÜN: 29
RUMİ: 1356 — 2 nelkanun 16
HİCRİ: 1X9 — Muharrem:   1
VAKÎT ZEVALİ EZANI
GÜNEŞ: 8.14 1.53
ÖĞLE: 13.27 7.05
iKtNDÎ: 16.05 9.44
AKŞAM: 18.22 12.00
YATSI: 19.55 1.34
ÎMSÂ.K: 6.31 12.10
29-1 - 941
VATAN
Al
D
D
manya ve Akdeniz Harbi
Yazan: Vahdet GOLTEKTN
tar/aıda, Yunanistan hezimetinin, erkânıharbiye reisi Mareşal1 Badoglio'nun fetifasile başlayan aksülâmeLi, daha son-ra bir çak drger İtalyan ordu rüeaasının. pdt rrre«uW^li ve muvaffakiyet imkânından uzak gördükleri vazifelerinden çekil-melerik devam etmişti. Şüphesiz bu rvarifeden çekilmeler» arasında «ortalar kadar aziller de vardır. Bu a*fer, Afrika orduları başkumandanı Mareşal Graziani'ınm vazifesinden ayrılışı da. daha ziyade bk azil mahiyetini «öötermektedi*. Fakat t>u da, Mareçahn, üzerindeki vazifeyi ifa edemîyeceğini bildirmesi üzerine verilmiş bir karar olabilir.
Diğer taraftan, Afrika d aka İtalyan orduları başkumandanının azlinde Akmanyanın da tesiri olduğu düşünülebilir. Zira, !¦ r - cadar Mareşal Gra-zian.. aç hafta evvelki bir
ra<poıu .ı\vka mağlûbiyet-
le  . r*ni   izah  ediyor
ve m-vauaitıyet imkânlarının anığım bildn^yorsa da gene uhdesine düşen ve iktidarı dahilinde olan bazı faakyet be henüz iamatnile knkân dairesîn-drn çıkmış bulunfrnuyorckı. Kendisinin, yerine tayin edilen G"*ıeral Bazi, Halbeş harbinde ya rai »klan görüfemüş bir kumandan denilmekle beraber herhalde Mareşal iGrazianınin başaramadığı bir zaferi ekde od«cek kuvvetten çok uzaktır.
Binaenaley, kalyaya aevkohı-nan ve cenubî karya ile Sicilya-
daki üsierde taksit edilen Alman krtalannı da gözönünde bu-luaıdurursak Aknanyanın, - H itler - Muesolini mülakatından sonra haber verildiği gabi -«Harbin idaresini 'kendi eline almağa» çalıştığım düşünebiliriz.
Şüphesiz ki bugün için Almanya, Kalyan m Akdeniz kıyılarında İngiltere rle olan muharebelerini idare edecek maddi ve askıcii irtkaı.-vrdan çok uzaktır. Bunurrla beraber, Itelyamn zayıflayan aakerî kk^resijıe daha hâkim bir nüfuz icra edecek ve bu sureftle italyayı, aynı zamanda kendi menfaatlerinin emrettiği istikamette kuHkana«ç\t vaziyeti eline ge^rmiş    sayılabilir.
Esasen kalya, Mflvver kuruldu-ğ-u gündenberi siyasî iş teşebbüsünü daima Ahnanyaya kaptırmış bulunmakta idL Hâdiselerin cereyanı harp işinde de kalyanın, Almanya işgali veya hâkimiyeti altındaki diğer bazı yerler gibi, AİJraan harp plânlarına zemin ye malzeme hizmetini görmek üzere olduğunu göstermektedir.
Fakat, dün de işaret ettiğimiz gibi. Alma oyanın Akdeniz havzasındaki bir harbi kendd idaresi altına alabilmesi için, her şeyden evvel, Fransa ile olan meselelerini halletmesi lâzım gelmektedir ki, bu^mn henüz kendi lehinde bir safhaya grrmtş oPdu-ğunu kabul edejmeyiz. Filhakika, Berkinin Vicby hükümetinden AfrikadaJci Fransız topraklarındaki askerin tahliyesi istenmiş, Pestain tarafından bu talep reddedilmiştir.
ttaryamn Almanlar tarafından işgali, italyan yarımadası için yeni bir hâ-dhc sayılamaz. 4 76 senesinde, Roma İmparatorluğu katı bir surette inkıraz bulduktan sonra italya tâ 1870 senesine kadar ecnebi işgallerinden hiç bir zaman kurtul-ma/mtş, bu arada Almanlar da defalarla İtalya-nm saıhibi ol-nouşiardu. M em-Wc«tin ecnebi işgali altında olmayan taraflarında da daima küçük   ve rakip
İtalyan Yarımadasındaki Teni Ecnebi İşgali Vesilesiyle
İTALYAN
Tarihinde Kısa Eir Gezinti
İTALYA 476 SENESİNDEN 1870 SENESİNE KADAR ECNEBİ İŞGAL VE ENTRİKALARINDAN BAŞ KALDIRMAMIŞ, İSTİKLÂL SA-HİBİ   OLAMAMIŞTIR
Bununla beraber
bu idare altmda da italya birleş-mornaş. oenup kısımları türKi tür-Ki yabancı milletlerin yol uğrağı olmuştur. Bu arada Nor-manlar uzun müddet Sicilya-ya Kikim kalmışlardır.
İlalya.    bütün
bu. ecnebi işgalleri arasında ancak kısa müddetler için istiklâl yüzü görmüş ve Venedik ve Cinevizlilerin de niz hâkimiyeti sayesinde bir a-ralık harice yayılma imkânları, ru da bulmuştur.
Geçmiş Günlerde
hükümetler hüküm    sürmüş    ve Fransız ihtilâFdnin tesiri altında
bunlar bir düziye birbirlerile çar- 1794 te MUân bir isyan merkezi
pişip durmuşlardır. olmuş ve kalyada bir hürriyet ve
Yirminci asırda bütün Akdeni- birlik   hareketi   başgöstermiştir.
ze sahip oLmak iddiasile ortaya Fakat Fransız ihtilâli,    Italyanın
çıkan italya, tarihin, ecnebi ordularına çiğnetmek ve halkını birbirine ezdirtmek için ezeldenberi seçtiği bir sahnedir.
Cermen barbarlarının istilâsından ve garbı Roma İmparatorluğunun inkırazından sonra ItaJyan yarımadasının geçirdiği tarihî maceralar, en meraklı ve heyecanlı bir roman tenkil eder.
Bu romanın ilk babı, 476 senesinde son Roma İmparatoru momulus'un bahttan indir ura esile başlar.
hürriyetine değil, bir taraftan Fransızların işgaline yol açmış, I 798 de Venediğin istiklâline ni-hayest verilerek burası da Avusturyalıların eline düşmüştür. Na-polyon kalyada yeni bir nizam kurmuştur. Moskovaya giderken beraberine kalyadan 27,000 İtalyan askeri de almış, bunlardan ancak 333 kişi memleketlerine k a vuş ab i 1 m iç t i r.
Napolyon düştükten sonra Viyana kongresi, kalyanın da mukadderata] e meşgul olmuştur. In-
493 senesinde   Cermen ırkın- giUcrc w Avusturya; Fransa ile
dan şarkı Gotlar Jtalyanın feftüa- • merkezî Riyadaki küçük hükû-
aını tamamlamı^r ve Kralları Te metlcr araaında bir tarnpon koy-
odorık. Kral Odeacer i kendi ehle mak arZ4wüc Sardinya Krallığını
öldürerek kalyada zayıf bir hu- kuvvetlendirmeğe çalışmışlar   ve
kumet kurmuştur.                ^ Kraj Bilinci VüttQ|    Emanoel'e
Bizans llmparatoru   Jüstinyan {sj^-j vc crvarmı, hem de Ce-
barbar işga-line tahammül edemi- n^viz    arazisini    verdirmiklerdir.
yen İtalyanların başına geçerek 55 3 senesinde Vezüv civarında bir muharebede Gotları mağlûp e*miş, bundan sonra İtalya, Bi-zansm bir vilâyeti haline inerek bh umumî vali ve bir takım Yunan dükleri tarafından idare o-lunmuştur.
Umumî vali Narses, 565 senesinde Bizans İmparatoriçesinin hakaret dolu bir mektubuna kızmış ve Lombardlan kalyayı işgal ve yağma etmeğe davet etmiştir.
Lotmbardlar 568 senesinde karşı.
* .
lanndaki mukavemeti yıkarak I-talyanın şimaline hâkim olmuşlar, diğer tarafta mahallî idareler kurulmuştur. Bunlar arasında gürültü, kavga ve entrika hiç bar zaman eksik olmamıştır. Bu arada Papalık ta başlı basjna bâr entrika membaı halinde kalmıştır.
774 Şarlman, kayınbabevı o-lan son Lombard Kralını mağlûp etmiş ve 800 senesinde Papa Ü-çüncü Leo ile anlatarak Alman miTlötinin Rcrma İmparatorluğunu kurmuştur. Almanya ile Papalık arasındaki müphem anlaşma ve bundan doğan rekabet, asırlarca Avrupanm bellîbaşlı gürültü a-millerinden biri olmuştur. Dokuzuncu asrrda Araplar
MHân, Venedik ve Dalmaçyayı | Avusturya almış ve bütün İtalya, Avusturyanın hâkimiyeti altına düşmüştür. Venediğe ait Yunan adaları İngiliz himayecine geçmiştir.
| Bir müddet sonra kalyada hürriyet ve istiklâl nam m a yer yer harektler başlamıştır. 1848 senesinde bütün Avrupa hürriyet namına ihtilâllerle çalkanırken, 1-taJyanın muhtelif yerlerinde de krallar, meşrutiyeti kabule mecbur olmuşlardır.
kalyanın ecnebi işgaline, bilhassa Avusturyaya karşı mücade-\ »eleri ve dahilî birlik ve istiklâl teşebbüsleri yarım asır devam etmiştir. Büyük İtalyan devlet ada-ımı Kavur, maksadına ermek ve garbi Avrupada taraftar kazanmak için 1855 te bizimle beraber Kırım harbine girmiş, 1 866 da da İtalya Avusturyaya karşı Prusya ile ilk ittifakını yapmıştır.
1872 de Roma alınarak, İtalya, on beş asırdanberi ilk defa olarak yabancı işgallerden ve dahili tefi ikalardan kurtulmuş ve tam istiklâl ve birlik sahibi olmuştur.
Eğer İtalya, emperyalizm sevdasına  kapıl masaydı  Akdenizde cilyayı ve yarımadanın cenubunu rrrühim bîr iktisadî değer kazana-
WilKie'ye Atılan Yumurtalar
Amerika seçimlerine cumhuriyet partisinin namzedi diye karışan B. YVUlkle mmim adamıdır. tngi İter ede kendisini el üstünde taşıyorlar. Seçimlerde rakibi olan B. RoosevcJt kendisine bir mesaj vermiştir. Bunu kendi eliyle İngilizlere veriyor. Siyasi mücadelelerde birbirinin canıru susamış gibi görünen iki siyası rakip, shıuii Amerika menfaati naraınc İş birliği yapıyorlar.
Seçim günlerindeki manzara pel başka idi. Roosevelt taraftarları YVUlklc'ııln hucomtarma o kadar kızıyorlardı ki bazı yerlerde kendLsir. yumurtayla bombardıman ettiler.
(Nevyork Times) gazetesinin oku yucalarmdan biri bu hâdiseler hak kında gazetesine şöyle bir inek tu ı yazmıştır:
«Bazı kimseler WIIlkievnln fikirlerine taraftar olmadıkları  İçin  üz* rine yumurta arıyorlar. Bu hİAİerir İfade etmek İçin başka bir vasıta' müracaat etmelerini ısrarla tavsiye odeceftim.   Yumurta İyi bir gıdadr* Yemek defcll,   hakaret İfade etme1 İçin kullanılırsa israfa uğrar, mlkdn n İhtiyaca kafi gelmez, fiyat yti! selir, fakir vo fukara yumurta teâr rlk edemez.   Dünyanın her tarafın da böyle yumurtalarz    ancak rüyn sında püren   açların halini gözünü ne getirelim. Sonra tavu&a da acı yalım. Bir   yumurta   yumurtlama!-bir tavuk için bir   günlük, zahmet1' bir İştir. Bi 'iç tavufinn bir gtind" varattı*» mahsulü bir atışta yok et m ek yazık deftll mi?»
Mektuptaki mantık her kafavr» dank demiştir. Amerikalılar, hakaret İfade etmek için yumurta atmak adetini bırakmışlardrr. Söylendiğine göre açıkgöz fabrlkacmm biti derhal ortaya atılmış, siyasi mücadelelerde mermi diye knllanıhnak üzere İçi san boya dola bir smrl yumurta vücude getirmiştir. Amerikalılar bn sayede kıymetli bir gıda maddesini israf etmeden eski Âdetlerine uyabileceklerdir.
BARDÎ
işgal ederek Roroayı fcehdk etmişlerdir.
951 ile 961 seneleri arasında yarı italyan bîr hiikurndar olan fckmci Berenger italyayı birleştirmeğe ve istiklâl sahibi etmeğe uğraşmış, fakat kalyada millî histen eser olmadığını, balkın her bir kısmının beşka bir ecmübi tesire taraftar okluğunu görünce ve her taraftan hücuma uğrayınca Saksonya Kralı Otto'yu y«rd*ne çağırmıştır. Bunun üzerine italyan Krallığı, sadece Afcnan imparatorlarının tacına ilâve olunmuştur.
cak ve bu sahanın bir sulh ve istikrar amili olabilecekti. Fakat İtalya, cüa*e«iJe, mevkiile ve Ha Ikının ruhî temayüllerile uygun olmayarak 1911 de filen haricî fütuhat yollarına düçmü$tür. Bu rüya ilk hamlede sosyalistler bile dahil olduğu halde bütün italyanlara tatlı gÖTÜ*Mrrü$tür. Fakat böyle yoklarda yiîrüdükıçe batmışlar ve ecnebi tesirleri altına düğmeğe başlamalardır. Neticede bünyesi, emperyalizmin yüklediği a-ğrr yüke tahammül edemîyerek çökmüş ve pek eski asırlarda ol-
Blzim Radyo gazetesinin söylediğine göre Mareşal Graçlan! azledilerek yerine Habeş Is tandaki İtalyan kumandanı General Bardl getirilmiş. Burru Lşlten lutifecl bir arkadaş dedi İd:
— Eğer bu doğru ise İtalyanlar doğru etmiyorlar, dedi.
— Niçin?
— Koskoca Bardla'nın hakkından gelen İngilizler bir harf eksikli Bardl'nl:* hakkından daha kolay gelirler!
duğu gibi, İtalyansn inzibatı için ecnebi kuvvetler imdada çağırılmıştır.
Bu saniyede Kavurlann, Ga-ribaİd f'lerin, Mazzini'lerin mezarlarında manen işkence çektiklerine şüphe edilemez.
Zorbalık ve mütecavizlik gidişlerinin neticede nereye vardığına ve açgözlülüğü bir milletin varlı-ğiyle ve i»ö"klâlile ödemek lâzım geleceğin* italya ilk örnektir. Yine Italyanın misali; dahilî r^ik-ransızhğa ve karışıklığa haricî maceranın peJk fena bir deva olduğunu ortaya koymuştur. Gariptir ki kalyada dahilî anarşi ve sınıf kavgaları rtk Habeş harbinden sonra kapanmı? ve harici macera veya istibdat yolile sun'î birlik arandıkça, işler bir kat daha kötüleşmiştir.
[Arkadaşımız Nrzameddtn Nazif, Habeşistan   İmparatoru Majeste Halle Selâslye İle Avrupada tanışmış, muhtelif vesilelerle muhitinde bulunmuş 1936 yılı haziranında. Cemiyeti Akvamda Habeş meselesi müzakere edilirken Irad ettiği mühim uutkn dinlemiş ve İmparatorun bütün muhaceret hayatı esnasında siyasi bir mülakat yapmak rausaadeslle kabul ettiği biricik gazeteci   olmuştur.   Pel* haşin bir taarruzla   karşılaşınca elindeki kuvvetlerin tecavüz eden kuvvetler  yanında   nlsbet kabul etmİvecek   derecede az olmasına rağmen milleti Ue birlikte harbî göze almakta bir saniye tereddüt etmemiş olan, sayısız entrikalara ve ihanetlere rağmen son kur nnna    kadar    sıktıktan    som memleketinden uzaklaşmıya mecbur kalan bu hükümdar hai::.. . da, vatanı.-a kavuşmak saadetine ulaştığı bugünlerde, yazılacak en salahiyetli yazı elbette bu ark daşımızm kaleminden çıkabilirdi Bunun için vesikalara ve mü şah e deye dayanan bu yazının be£ın leccğine emin bulunuyoruz.]
Negüs...
Onun simasını ilk defa, başı taçlı bir yaşlı kadının önünde hürmetle eğildiğini tesbit eden bir foboğrafta görmüştüm. Sırtında, omuzlarından ancak kalçalarına kadar inebilen bir beyaz pelerin, bacaklarında, kunduralarına yaklaştıkça daralan bir beyaz panta-lon vardı. Yüzünde kıvırcık bir sakal ve gür siyah saçlar... _
Habeşistan tahtını kendinden evvel i^gal ethnekte olan bu taçlı kadın, yarım asır evvelki İtalyayı Adova'da paçavraya çevirmiş o-lan mecbur Habeş İmparatoru Mendik'in zevcesi idi ki ölümünden sonra saltanatını tevarüs etmişti ve resmin çekildiği anda Sebâ Melîkesi Belkisin efsânevî tahbm devletlû yeğeni ve saltanat naibi Ras Tafari'ye devretmek üzere bulunuyordu. Bo sırada 'bazı Avrupa merkezlerinde âkil, kâmil bir meşru varis suretinde gösterilen, memleketinde ise yarı mecnun veya zırdeli olduğuna kpnâat getirilmiş olan bir prens, Adisababa civarındaki saraylardan birine kapatılmış bulunuyordu.
Dünyanın dört bir tarafındaki Memleketlerde gazeteler ikiye ayrılmışlar, Habeş tacını giyecek başın lehinde ve aleybinde neşriyat yapryorlardı. Yarnız bir memleket vardı ki bütün gazeteleri, samki bîr müM dava rmrş gibi, bu mevzuda tam bir ittihat gösteriyordu:
kalyanın gazeteleri.
Romanın, Floransa'nın, Milano'nun, Torino, Venedik ve Na-polinin. şimalî, cenubî, şarkî ve garbi Italyanın küçük büyük bütün şehirlerinde çik«n. günlük, haftalık, aylık bütün gazeteler, 1-talyanca konuşan her dil ve italyanca yazan her kalem şöyle haykırıyordu:
cHapsolunan prens bir mecnundur. Habeş kanedanının saltanat süren branşı var issiz kalınca erbette tahta çAcmak hakkı ikinci
YAZAN:
Nlzameddln NAZİF
Negüs Haile Selâsîye
branşın büyük ve reşit evlâdına, yanı sa.ıanat naibi bulunan devletlû Ras Tafari'ye üerettüp etmektedir. Yeni Negüs'ün tahta çıkıdı gerek tevarüs gerek istihkak bakımlarından tam bir meşruiyet a rze tmek ted ir. >
Bundan bir müddet sonra sabık imparatorluk naibi    Ras Taiarü Negüs Haile Selâjsiye unvanı ile Avrupa seyahatine çıkıyor ve italya rCnalı haşmethû VLttoriyo Em-rruanuebe di Savoya kendisini en debdebeli (merasimle  karşılayan \ ve îzaz eden bir hükümdar olarak temayüz ediyordu. Bu iyi kabulden doğan memnuniyetini izhar , ve italyayı Habeşistana bağladığı ı rivayet olunan dostluğun yüksek derecesini tebarüz ettirmek kay-! gusuna düşen Negüs, İtalyan sarayı tarafından tekrarlanan rica-< lan    reddedemiyor,     Komadaki ; ikameti uzadıkça uzuyordu. Eti-I yopiya İmparatorluğu ordusunun «fftta orari [•]»    rütbesine    ait parlak   alametlerle   süslü   ünüor* | mttsile krallar kralı, sık sık, İti yon Kralmm parad arabajannda görülüyor ve şelkH İngiliz hassa süvarilerinin uzun papaklarına benzeyen   fakat   arslan   postundan yapılmış   olan,    ontası   altından mamul   büyük   bir   Habeş   arması   He   süöbü   kalpağı   üfe   boyu bir kat etaba yükselen misafirinin yanında hagmotlû italyan Kralının boyu bir kat daha ufalıyordu. Ve bu sırada küçüklü büyüklü bütün İtalyan gazveleri;
Negüs'ün Avrupalılığından;
Tahsilinin yüksekliğinden;
iki üç Avrupa dilini   konuştu-
ğundan;
Dünya edebiyatına vukufundan;
Avrupa medeniyetini kısa bir zamanda şarkî Afrikaya sokkna-ğa muvaffak olduğundan,
Şahsî asaletinden, kibarlığından, zekâsından,
Dem vurup duruyorlardı.
Sonra bir gün, aradan bİT kaç sene geçtikten sonra bir gün, işleri ile güçleri ile uğraşan namuslu insanların dünyada bir Afrika, bu Afrikada bir Habeşistan ve bu Habeşistanda bir Negüs bulunduğunu unutacak derecede derin bir sulh tenperverliğine tutuldukları mesut günlerden bir gün, bu kalyada resmî ağızların birdenbire kin ve tehdit güsküren birer volkana döndükleri, yan resmî veya hususî bütün ajans, gazete ve ajanların, bir kaç yıl evvel Ne-güsü methetmiş olan bütün italyan gazetelerinin debhaş bir bando tenkil edrp korkunç bir ölüm konserine başladıkları duyuldu.
İhtiyar Mareşal De Bono kumandasındaki Bersalyeri alayları Eritre - Habeşistan . hududunu Mu sadağı yanından geçip Raz Guksa adlı vatan haininin şahsında büyük bir yardımcı buldukları anda Roma, dünyaya öybe bir Negüs aksettirmeğe başladı ki bunun yanında o eK kanlı Şikago gangsterlerini kuzu gibi masum ve tarihe haşyet salmış bütün o gaddar hükümdarları, faraza bu serinin en korkunç ve bayağı nümu-I nelerini vermiş olan eski Romanın I Neron'larını, kaliigulâ'ıajını birer Hıristiyan azizi kadar hayırhah ve dıgergâm sanmak icap etti.
[ Fa kart Musadağ «teklerinde atılan ilk kurşunlan takip edev bütün hâdiseler, Romadan konuşan ağızların ve Romadan aldık lan direktiflere gore çalışan kalemlerin devamlı birer tekzibi oldu. Ve italyan Som afisi hududundan Habeşistana dalkn Mareşal Graçyani'nin [##] Ras Desta'yı katlettiği gün, mağlûbiyetten mağ lûbryete uğradığı için nihayet azledilmiş olan ihtiyar Mareşal De Bononun yerini alıp İperit fıçılarına basa basa, tıpkı bir binbir gece cadeı gibi Adisbaba'ya ulaşan Badoîrlio'nun yüzlerle Habeş münevverini EjCryopiya payitahtı ndaki medeni dünya mümessillerinin güzleri önünde, j>ala ve hançer üşürerek parçalattığı gün, Negüs Haile Selâsrye, beliren modem vahdet karşısında Avrupa roedeniyetinin ilk kahraman müdafii sayıldı ve İsa'dan yirmi asır sonra azabın en acısına en asîl bir tahammül göstermiş olan bu taodar, bir ikine» tertemiz insan, bir ikinci Isa mertebesine yükseJriİdL
II Amkarl dilinde Mareşal m An a sına...
[••] O zaman henüz generaldi.
IVizamsddİB HazlUn Gelecek Tazısı
Negüs Avrupada
m KAV s
"HEYKELE ÂŞIK,,
Necati Oülmez, bir günlük yorucu
işinin bütün mihnet ve meşakkati omuzlarına yüklenmiş bir a^rriıkla yorgun ve dalgm Kadıköy vapur iskelesinden çıkarken ayagma birşey tıkıldı. Bu, şrk bir kadın aldiveni idi. Başını kaldırıp baktı. Güzel, zarif bir gerrç kız kalabalığı yararak hızlı, hızlı yürüyordu. Herhalde bu eldiven onundu ve o düşürmüştü. Eğildi, eldiveni aldı. Genç kıza tramvay istairyonunda yetişti:
— Affedersiniz bayan, diyerek elinde tuttuğa eldiveni uzattı.
— Siz düşürdünüz zannederim.
— Ah., çok teşekkür ederim. Necati   Gülmez yüz yüze   geldiği
genç kızın bir tablo kadar nefis güzelliği ve bir heykel kadar muntazam endamını gördügU zaman tıraşlı yüzünden, uzamış saçlarından adeta ntanarak ona kekeler gibi cevap verdi:
— Bir şey değil bayan.
Kekeler gibi konuşması mı, uzamış sakalı, yakalını aşan saçları mı yoksa kayıtsız ve ihtiyatsız giyiniş tarzı mı genç kız üzerinde komik bir tesir yapmıştı- Kendisine nezaket gösteren genç adama kibarca teşekkür etmekle beraber dudakla-rrndaki hain Te zalim tebessümü de gizliyemedi ve hemen süratle istasyona germiş bulunan bir Süadiye tramvayına atladı.
Necati Gülmez küçük Modada ihtiyar Hayganuşun evinde pansiyoner idi. Her akşam İşinden evine döner, yemeğini yedikten sonra geç vakitlere kadar çalışırdı, tik vapurla da İşinin basma giderdi. Ufak tefek krrtzler hariç, otuz yıla varan hayatında onun bu İtiyadını bozan hiçbir müstesna hâdtee zuhur etmemişti. Fakat; onun bu itiyadı ilk defa bu akşam garip bir tesadüfle bozulmuştu., ayaklan gayri ihtiyari hareket etmek üzere olan Süadiye tramvayı-
na dofru gitti. Şüphelendiği adamı takip eden bir polis hafiyesi diicka-tDe takibe karar vermişti.
Her gün gelip gittiği bu yol üzerinde yüzlerce güzel, şuh, zarif ka-dma tesadüf ediyordu. Fakat otuz senelik bütün idrâk ça£mca bir kadının arkasına takılarak onu takip ettiğini harrrlejnryordu. Fakir btr sanatkArm mütevazı Alemi İçersinde kendi kendine oyalanıyordu. Güzel defcildi. Zengin değildi. Günün isteklerine uygun parlak bir etiketin de sahibi değildi. Duygularının mlte-bet bir hayal He hrrslanrp. şahlandığı zamanlarda bütün bu güzel görünen hakikatler sert bir fren gibi onun marnım hayallerinin önüne dikiliyor ve o zaman acı, acı gülerek:
— Hayal, hakikatten tatirymrş dlyo söylenerek hrrsmı dudaklarmm ucunda toplanan ralık seslerinde boğuyordu. Tramvay:   vazoya konulmuş
zarif çiçek demetleri gibi renk, renk boy, boy sıralanmış köşklerin biri önünde durdu. Genç krz, burada tramvaydan indi. Necati Gülmez onu biraz arkadan takip ediyordu. Akşamın alaca karanlığında asfalt yol, siyah bir roba sonlrrrrş beyaz bir kuşak gibi uzanıp gidiyordu. Genç kız arkasında tok bir sec ü© a/tfaltı
çiğneyen ayak seslerinden üphelene-rek geri dönüp baktı. Ve hayretini gtzliycmiyen bir seele:
— A., dedi, »iz miydiniz?
Necati Gülmez şaşrrmB? olmakla beraber bütün cüretini, bütün cesaretini nefsinde bir anda toplryarak:
— Evet benim. Sizi daha iyi tanı-msk ve hrminbd öğrenmek şerefinden beni mahrum etmensiniz zannederim, dedi. '
Yüzüne çarpılmış bir tokat gibi kulaklarına akseden genç bir kız kahkaham onu yerinde mıhlararştr.
Bu onun gönül işlerinde ilk toy teşebbüsü ve Hk feci hezimeti oldu.. fakat gelmişken boş dönmiyecektl Hiç olmazsa bir anda bir tesadüfi»* iradesini altüst eden ve kendisini buralara kadar bir sairifilmenam gibi sürükleyip getiren güzel kızm kim olduğunu öğrenecekti. Bu isteğinde muvaffak oldu. Lakin bu ötfreniş hayalinin ikinci ve sert hlr sukutu oldu. Müteahhit Remzi Beyin biriHk kızı Jale Gürmanrn bu civarda pek meşhur olduğunu ve hattA plaj mezecisi Yorglnin kendi ifadesUe:
— Korkarım beyim sen de nöbet bekliyen aşıklardan birisin, dediği zaman, Necnti Gülmez bu sözleri tescili ve ümidini kaybetmiş bir ıstı-
rap sarası içersinde dinledi ve o akşam Uk defa kocaman bir şişe rakıyı İçerek sarhoş olmak istedi.
Madam Hayganuş onun ağzından bütün gece bir nakarat halinde hep
şu sözleri dinledi:
— Bu fena tesadüf, bu fena tesadüf..
Dört sene sonra Necati Gütmez, dört sene evvel ayrıldığı îstanbula dönüyordu. Kendini (fena tesadüf) diye isimlendirdi fil ilk aşkınm masum ve zavallı âbidesi bir kahkaha darbeslle yıkılıp gittikten sonra izni irde kendisine teklif edilen küçük bir vazifeyi memnuniyetle kabul ederek tstanbuldan ayrılmıştı. Dönüş onda. bütün unutulan hatıraları tekrar canlandırdı. Bir hafta sonra yine bir tesadüf onu bir kere daha eskisinden kuvvetli bir sademe ile sarstı. Genç ressamlar tarafından açılan ve gazetelerde uzun, uzun tenkitleri yapılan bir resim ve heykel sergisini geziyordu. Birden gözleri, bütün hat-larile, bütün güzellik ve ihtişamile ona benziyen mermer bir taş parçasının dilsiz ve sağır varlığında sablt-leşti. Sergi tenha İdL Bulundufiıı salonda kendinden başka ziyaretçi yoktu., heykelin tA yunma gitö. Kulaklarında tiz bir genç krz kahkaha-
sının akislerini duyar gibi oldu. Dudakları titreyerek onun ismini tekrarladı: Jale... Ne kadar ona benziyor., küçük plaka üzerinde onu yaratan ve yaşatan sanatkârın ismini okudu: Necdet ve daha ufak bir yazı Ue de şöyle yazılı İdi (etüt).
Bir hafta en tenha saatleri intihap ederek, her gün gelip bu heykelin, bu mermer taş parçasının karşısında dört senedir şuuruna hâkim olan plâtonik aşkının hareketsiz, fakat vuzuhtu güzelliğini doya doya seyrediyordu. Hiç olmazsa bu soğuk taş parçası benziycnl gibi müstehzi vo mağrur değildi., ona öldürücü knh-kahaslle mukabele etmiyordu., nihayet dayanamadı, bütün günlerini ve hattâ bHki bütün ömrünü bu hareketsiz taş parçasının önünde geçir-miye razı olacak kadar marazileşen sevgi hislerini ve şüphelerini halletmek tetedi. Kim bilir belki de ona benziyen bu taş parçasının sahibi birincisi kadar merhametsiz değildi., belki o; güzelliğini bir heykeltraşın çelik kalemine satmış masum bir zavallı idi. Bu niçin böyle olmasın? Kafa tasmı bir burgu gibi oyan ve mazbut itiyatlarını perişan eden güzel kızı o, bütün varlıfile, bütün hJBsllc ve hattâ bütün şuurile çılgınca sevmişti. Bunu niçin İtiraf etm*- |
sin., sergi memurlarından ressamın adresini öğrendi. Bu belki, dedi benim için kötü tesadüfün iyi bir neticesi olacaktır.
Heykeltraş Necdet, Ayazpaşadn bir apartrmanda oturuyordu. Gitti, buldu. Merdivenleri çıkarken kalbi çarpıyordu. Biraz sonra her şeyi öğrenmiş bulunacakta. Necati Gülmezi heykertraş Necdet, büyük bir nezaketle karşıladı. Bir emriniz mi var? diye sordu. Necati Gülmez heyecanla konuşuyordu:
— Üstadım, sizi bilhassa takdir ve tebrike geldim. Bir haftadır her gün sergiye gidiyor, ibda ettlfiniz büyük eserinizi hayranlıkla seyrediyorum. Yalnız müsaade ederseniz size bu Ohamı bahşeden modelin sahibini öğrenmek isterim. Bunu benden esirgemezsiniz değil mi?
Genç heykeltra? içini dolduran bütün bir hrzla alabildiğine şen bir kahkaha attı.
Bu kolay hem pek kolay azizim, dedi.. Bu model kendi karrmdır. Bana tezimi kazandıran, beni şöhrete kavuşturan karımın... ve kapıyı açarak dışarı seslendi:
_ jale, gel, bak, eserimin yeni
bir takdirkârı daha,..
Mahmut Attilâ AYKUT
»
VATAN
29-1-941
OKUYUCU
-MEKTUPLARI
Arttırma İşlerine Müdahale Edilir mi?
Ilgm knzaıma ba£h (Çavuscu-gölü) nün sazlık ve kamışlık yerleri ötadenberft lle:m maliyeci tarafından taliplerine ihale edilmektedir. Bn göftrn nar. ve kamışları f>40 Keneni temmuzundan ÎM1 «en esi temmuzuna kadar bir Neneltgi 504 lır.n :ı t aTIbrno İhale od İrmiş oldıı-fiıı halde, ortada hiçbir kanuni sebep yokken Ilgın kaymakamı İşba İhaleyi (esnetmiş ve yen W en arttırma sTrasmda elvar köyler İhtiyar heyetini belki yrrmi defa cel-bederek mttlfrofmln 7,arr»nna muhtar ve aralan r^iin sar. \-e kamış-larmı alrruya İcbar etmiştir.
Mevzu kanunlara ve hlİhama arttırma eksi İten e kanununa ır*>re arttırma İşlerin m müdahaleden azade olması nV/ımjrcîir. Bn Ih bc« altı köy halkının da zararmı mucip ve hattâ hazinenin bile rzra-rmt hadi olmaktadır. Çtimkü. İlk İhale tarihi ota 39/8/044) tarihi Ue İhale edlh-eek tarih arastadan affı yedi ay kadar bir saman jrec-nıK olacaktır. Bn müddet İçinde de bütün saz ve karmalar mahvo-rap giderek ttr. Şimdiden hile karan» namına hiehrr şey kalmadıftı da jpırülmektedtr. Halkamızın şikayetlerini   drnttyecek romıi ma-
kamlaıro dikkat nasuM-ram gazeto-nlzie ccibüd rica ederim-
Ilır»" Çavaaemröl
HÖNcyin Güneş
*
Sabah Gürültüleri
Gürültü ile mücadele Içro vilayete© İttihaz edilmiş olan kararı hatırlıyorum da bn kararın Beyoğlunda bazı semtlerde niçin tatbik edilmediğine akıl erdiremiyorum. Gece »aat 'M den «onra ortalıkta hiçbir gürültü «eni kaimi- | yor. Fakat sabahlan henüz tatlı uykunun Hafah atını taıııamlamndar muhtelif «atıcıların karışık tonlarda MCHİerlIe uyanıyoruz. Beyofc-lunda Tünelin arkasına rastlryan Tekke semtinde her sabah saat £ dan «ibaren gartp bir se*lo salep satan birini rüya ısmarlanmış da salep getirmiş gibi kapı çalar-rasına salep sactryar. Arkasından taze simit ve onu takiben sütçü, gazete nnHearJleri geityor. Tanzifat arabaasHn da pürü İtilan ca-
ı bn pOTÜftuTfl satıştan öulryeeek hlr tedbir bolu-
naroaz nrrY
Oku>rnrulnxrmzdan Tekke
sokağında O. K.
p ©
Başka Bölgelerde Kaza, İstanbul Yaparsa Ceza mı ?
Yeni akü tafarrarna mryirrm d<
dip dururyot-
Ber hafta takralan kadrolarla, aktani-
bb^eâeede biç te böyle ya-
kUAnme hiç bir şekilde
Bdbborcu Besri r v*trmexJert, anî
Izmire
KÜrpiej-m rafc4>c «öre diğer ta.
Laz. haftaJA onmcu talepleri birbirini taaup ocfryor.
Ya&nrz bundan W kaç Hafta e v*mX Soruyorlar başlığı akında çıakn bâr yazada doat baş ay mukaddem lstanfautrJa bir IdBbe intisap edip. Bölgece bütün formaliteleri idamaf edilen bir idrnan_ crya İzmir BöAçesincien bonaervas geknedigi için lisana verrJmödi^ı-ni yazmıştık.
Nizamname, talimatnameyi bir
tarafa bırakarai  teamüller icabı
cevapsız kalan bir    yazman    bir müddeti bulu mm ası ve bu ruud- .
d et zarhoda cevap verilmezse, o ' idmauetnan ilişiksiz addedilmesi. lâzım gelirken istanbul Bölgesi ı Sicil şefliğinin brlrnryonıy_ ne dü- | simce ic lisana verimıemek' e ısrar | ertigim de ilâve etmiştik.
Latanbcida bu kraldan ziyade kral  taraftarlığı devam  edenken
Lmiıden gelen baberfer Basn-nin bu Kaita Altay taöknrunda lik laaçleraa iştirak «frigini bildirmektedir. Güzel değil mi?
Bahrinin istifası yok. ne klu-büron ne de İstanbul Bölgesinin haberi var. Ve bn oyumca kitaba uydurularak lik maçına ustirak et-
tirilryw.
Wanbud bölgesi aylarca cevap. »kz kakan bar mektupla bir sporcuyu apor ^yapmaktan meneder-ken, Uau bölgesi baber vecmek büzurraınu bile hissetmeden muamele yarpjyor.
Icknarncdara g«rrjiek değiştirir gjbi klüp deştirmek, kkipler a-raamda mekik dofloumak kolaylığını veren *e dAlere destan oian yeni seçil talimatnamesi acaba ber bölgede aam ayrı mı öeEsir e-difeyor? Yoiksa bu, yukarıda da İşaret ettiğimiz gibi kraldan ziyade kral taraftar hğı Bölgemizin işküzarlıgı mı?
MELEK
Siacouaamda
Harikulade muhterem bir füm
HIND RÜYASI
Halkımızdan gördüğü bOyffk rağbet   üzerine   daha   bîr koç   gün
temdit edibnistir.
DÎKKAT: Ayni fBnrin   İPEK   sinemasmda Harkça soztrî nttshası da daha bir kaç gün u
SARAY Sineması
Tam aksam: İngUterede 6 aydaoberi alkışlanraakta olan ve
R O B E R T   D O N A T' a
EMİL   \ \ NVINGV'*   Deha ve Yüksekliğini IgfcTinrrriımn
EDA GENÇLİK
OFTNÇLlK... GÜZEL OONLEB... ve tLK AŞKLAR... Franarzea sdVJü fUnahri takdim edecektir.
Müzik ve Cm dünyasına
HOLtVUD OTEL - KOLEJLİLER REVÜSÜ - DONANMA GELİYOR
Htimleri gibi eserler yaratan
DİCK   POVVELL
Yarm aJcsam
LALE
Yeni Şarkı He Btttün zaferlerini gölgede bırakacaktır.
BAHRİYELİLER ŞARKISI
Vazifeden Ateş, Dostluktan hararet. Aşktan ilham., üzıkden neş'e alan hakiki bir şaheserdir.
SAMATYA KRALİÇESİ
Bu S ur eti e Anılan Güzel Kız Neden Öldü?
Geçenlerde Ortaköyde Şifa yurdunda ölen Sam at ya kraliçesi şöhretini taşıyan Matmazel Katmanın örUrnü etrafmdaJrt esrar perdesi dünden ittt>aren kalkmıya bağlamıştır. Katina çok güzel bir kızdtr. Kendisini g-ölge gibi takip eden birçok gttnçlfr vardır. Son zam ani arda hir gençlo seviştiği ve hatta nişanlan m ak üzere oldukları da şayi kü. Bu
güzel   kızın   birdenbire ölûşti  bütün
aJÛkadarlarını şüpheye dusürrnüs ve
nihayet    Müddeiumuıniligrc    yapılan
bir ihbarda: ,
— Katina   sevdiği   gençten g^be
kahnıştı.    Kürtaj yapı Lirken ötarüs-
tür^ DenüdL
Müddorumumiîilk bu iddiayı tahkik İçin Karinanın on günlük cesedini mezardan çıkarmış ve Morga göndermişti. Morg dün ilk tetkikatı neticesini MUddeJumuTrrüi^e göndermiş ve cesette kürtaj aran buhandufru neticesini bildirmişti. Bununla beraber cesedin neşeleri üzerinde de tetkik at devam etmektedir.
Tahkikatı idare eden müddeiumu-| mi muavini Bay Edip, şimdi mesulü veyahut mesulleri aramaktadır. Dün Ortaköy Ştfa yurduna giderek müessesenin sahip ve müdürü Dr. Ahmet
Asrım dinlemiş ve haatahanerjin müşahede raporlarını vo hastalımın evsaf mı tetkik otmiştir. Katinanrn bu has t ah an ede 20 gün yattığı anlaşılmıştır. Müessese kam üremlden öldüğünü iddia etmektedir. Dinlenen Belediye doktoru da ölüm raporunu lıastahanenin ihbarı üzerine verdiğini söylemiştir. Müddeiumumi muavini bandan sonra da Dr. Kınkçryan ve Dr. Hüdaverdinin de ifadelerini tesbite lüzum görmüştür. Morg bugün kati raporunu verecektir. Bundan sonra mesullerin ortaya çıkacağı ve derhal tevkif edilecekleri tahmin edilmektedir.
Ermenileri Kimler
NİÇİN
ve Nasıl Aldattılar \
HINÇAKLILARIN
Azgınlık Devri
Bunlar, İstanbul E
rmenıierını
Kandırmağa Çalışıyorlard
ı
Yaramaz Kızlar Kafasına Çıkmışlar! I Maarifte.
Fuhşa Teşvik Suçlusu Kendini Beyle M fi dala a
Mücl^ierumnlrjalflcçe on bir ve on efort ya^lannjdaij Tîuk lozbırmı şana buna çdutrdıgı rçdn evveHci gü-n rKtkJcın-cra bsrfc&f kararı aldırı Maadam Piproa, dün balkımın hu-zurura caloanldı. Hadden Salâİıat-tin sonr>*oDduc
— Madam eJK yasında olduğunu soyaüyorsura, artık uslanman lazım geicrjez mi? On bir yaşındaki kızları eseceklere çicarryor muşsun ?
Maıckan hüngür, hönigür ağlıyordu. Verdiği kasa cevap su idi:
— KatbaJıat bende mi, bu yaramaz krzlar ^eldfiler, ka»fama çıktılar. Beodeo »enç erkek istedrler. Hattâ nisankfcararu da kendileri getirdiler.
Hâkim bu sarih itiraf karsısında tevkif kararının devamına ve şahitlerin çağırılmasına karar ver-
Kocasından Boşatmk İstemişler
Fîlyokuşunda otturan Bayan Hâdise dün Sultamühmet sulh î-kinci ceza hâkimi SaJfihafttme an-Latıyordu:
— Evde yaJnrzdirı. Yanımda Natfıa isminde bir çocuktan başka kimse yoktu. Kagı çalırkdı. Açtım. İçeriye; burada suçlu iskemlesinde oturan Zühtü ile kardeşi Burhan gerdiler. Zühtünün ilk teklifi su oklu:
— Hajdi kocandan derhal boşa naca4asrn. Boşanma masrafım biz verceğiz.
Ben kocama samimiyetle bağlı bir kadınım. Bu soğuk ve manasız teklif karasında:
— Ne münasebet? diyordum. Çelik gibi iki ei bileklerime yapıştı. Ben başaracaktım. Bir el de gırtla*jımı sıktı. Suratıma demir gjbi yumruklar iniyor, keskin tırnaklar yüzünü jiiet gid doğru-yordfti. Boğuk bir ses te yanımda bulunan on iki yaşındaki Nafrayı
kork-utın-ordu :    .
— Eğer bu
kimseye söylersen, seni keser ve bodruma atar^>
NoSay^et çocuku tutu<p sokağa attılar. Benim suratımı da pestil gibi ezjdikten ve kan içinde bıraktıktan sonra matecavizler kapıyı
çekip gittiler.
Suçlu Burhan gelmemişti. Züh. tü topsyekûn raer şeyi inkâr ediyordu. Bundan sonra şahit Şai>an
dinlendi. O da:
— Kapının önümden geçiyordum. Evden boğuk sesler işittim. Evvelâ sokağa bir kız çıktı. Sonra iki adam çıktılar ve uzaklaştılar. Sonra dajvao baysın ç>ktı. Yüzü, gözü kanh ktL Evvelâ çıkan erkeklerin de renkleri balmumu gibi sararmıştı. Müthiş bîr heyecan geçirdikleri ç^reJerinde okunuyordu. Ben kadının istemesi ü-zerine kartımı veıdım. Şimdi de burada şehadet ediyorurn.
Minimini Nafıa da yeminsiz o-larak brldicieri«i anlattı. Muhakeme Burhanın bul durulma sı için ta-lâk edildL
Sur Hendekleri    I Polisim Diyerek Para içindeki 01ü
Müddeiumumilik ve polis dünden beri esrarlı ve şüpheli bir ö-lujn tahkzkatile meşgul örüyorlar. Dün sabah Mevİ ân ak apışından geçen Üdi çoban sur hendeklerinin içine uzanmış bir insan cesedi görmüşler ve hemen polise haber vermişlerdir. Nöbetçi muavinle Tabibi adlî Nuri Beller hâdise yerine gatarişler, ölümü şüpheli buldukları için oesedân Morga kal-dırrUnasına İL j^an göstermişlerdir. Cesedin ağzında alkol kokusu tesbit edürnjştir. Tahkikat dewn-leşririlirkerı ölenin muhacirlerden oğlu Ahime* isminde biri-dugu an laşatmıstır. Morg ra-verdBaben sonra tahkikat de-
Makara Muhtekiri Mahkemede
Beyoğlunda Oüva pasajında 1 /1 msmarah mağazada manifaturacılık yapan Al eko KüryadLs
tüfekli makaralarda ihtikâr yap-tığj için dun    Müddeiumumiliğe
verilmiştir. Müddeiufin*nilik tah-
kîkatnru bâtkmriath. Suçlu bugün
asliye ikinci ceza hâlkimtnkı önüne
çıkarıl ac a
2  ..
^ Kapahçarşada ğuada 22 numaralı mağazada makara ve düğme satan Aleksandr Zaftri Kaçamis ve Mahmuftpaşada İrfartiye çarşısında 7/9 numarada terzi levazımı satan Azajşo oğlu Natan satitılklan şeylerde ihtikâr yaptıkları için Müddeiumumiliğe göndeTurnisleTdfla:. Dosyaları bugün asliye ikinci ne verilecektir.
Koparmağa Kalkmış
Muharrem Doyan isminde bir genç dün Beyoğlunda tüccardan Mehmet Baibatcana grtmis ve:
— Ben polisim, sen asker kaçağısın. Hakkında tevkif karan var. Seni yakalayacağrm, demiş ve para istemiştir.
Mehmet Batbacan bu müracaatı şüpheli gördüğü için Muharremi bir polise yakalatan ıştır. Muharremin sabıkalı olduğu anlaşılmış, üstünde de bir polis tokasüe. Maliye tarramLerd çıkmıştır.
Sufeanahkmet birinci ceza hâki-mfi dün Muharremin songuaunu yaıptı.
— Ben polisim demedim. Ondan  brrinsini  sordum,   diyordu.
Muhakeme şahitlerin    çağınî-
ması için talik edildL
o
Rakı Hayatı İmiş
Aşçı Mehmedin ve Muşta fanın dükkânlarından paltoler çalan İsmail ismindeki ayyaş gencin muhakemesi dün Sultanahmet birinci oeza mahkemesinde neticelendirildi. Suçlu kendisini müdafaa e-derken:
— Bten ayyasmı. Rakı benim haryattrndır. Ra*kısxz duramam. Param yoktu. Rakı akmak için bu hırsızlığı yaptım, diyordu-
Mahkeme kendisine üç ay on gün hapis cezası verdi ve tevkif
MAARİF
Vekâletinin Yapacağı Islahat
Maarif Vekâleti, bütün mekteplerimizi, muallimleri ve dolayısUe halkı alakadar eden mühim bir ıslahat yapmak üzeredir.
Islahat: 1 — Maarif Vekâleti merkez teşkilatı; 2 — Orta mektep ve liseleri; 3 — Ontversite ve Yüksek mektepleri alâkadar etmektedir.
1 _ Vekâlet merkez teşkilâtında memur olup da ayni zamanda muallimlik edenler bu iki memuriyetten birini tercih edeceklerdir.
2 — Orta mektep ve lise muallimleri uhdelerine haftada yirmi dört saatten fazla ders alamryacaklardır
3 — Üniversite için bir teşkilât kanun projesi hazırlanmıştır. Bu projeye g'öre, Fakültelerdeki dekan kâtiplikleri yerine, Ankara Hukuk ve Tarih, Dil ve Cojrrafya fakültelerinde olduğu jribi «Fakülte müdürlükleri» İhdas edilecektir. Profesör ve doçentlerin terfilerine ait esaslarda da değişiklik olacaktır.
îcap eden şartlan haiz asistan bulunmadığı takdirde Üniversitede talebeleri arasından yardımcı asistan -umması takarrür etmiştir.
Trp Fakültesinde klinikler için yardımcı almmryacak, ancak dersler için alınacak tır. Bu yardımcı asistanlar Trp Talebe Yurtrundan seçildiği takdirde Sıhhat ve Muavenet İçtimaiye Vekâletinin ayrıca müsaadesi istenüecektir.
Mektepler Teftiş EdTiyor
İstanbul Vali muavini Ahmet Kınık ve Maarif müdürü Tevflk Kut İstanbul kazalarındaki ilk mektepleri teftişe başlamışlardır. Dün, hava müsait olmadığından ŞOe yerine Silivri mektepleri teftiş edilmiştir. Vali muavini ve Maarif müdürü her hafta bir kazarım mekteplerini teftiş edeceklerdir.
Adlîye   Terfi Listesi
Hâkimleri terfi ettirecek oran yeni listenin yakında yüksek tas-dika arzedileceği anlaşılmaktadır. Adfiye Vekâteti bu husustaki tetkiklerini ve hazırlıklarını ikmal etmiştir. Liste çıktıktan sonra İstanbul hâk imi erinden ve MüddeL umumi muavinler in en bazıları A-nadoiuya nakledileceklerdir.
BUGÜNKÜ  PROGRAM
8.00 Program, 8,03 Ajans haberleri, 8.18 Hafif program (PL), 8.45/ 9.00 Ev kadrili - Yemek listesi.
12.80 Program, 12-35 Şarkı ve türküler, 12.50 Ajans haberleri, 13.05 Şarkılar ve türküler, 13*20/14,00 Radyo salon orkestrası.
18.00 Program, 18.03 Oda musikisi (PL), 18.30 Çocuk saati, 19.16 Çocuklar için musiki, 19.30 Ajans haberleri, 1Ö.4S Fasıl heyeti, 20.15 Radyo g-azetesi, 20.45 Muhtelif şarkılar, 21.10 Konuşma. 21.25 Saz eserleri, 21.45 Riyaseticümhur bandosu, 22.30 Ajans haberleri, 22.45 Dans müziği (PL) 23.26/23.30 Kapama.
Kıdem Müddeti Yerine Liyakat
Doçentlerin profesörlüğe terlilerinde <kıdem müddefo yerine criyakat> esası kabul edilecektir. Profesörlükten ordinaryüs profesörlüğe terfi İçin de profesörlerin eserleri tetkik edilecek, ona göre karar almacaktrr. Hariçte bir resmi vazifesi ohrp da Üniversitede haftada dört saatten fazla dersi olanlar da tesblt olunmaktadır. Gerek orta mektep ve liselerde ve gerekse Üniversitede derslerden âzami randıman alabilmek için muallim ve profesörlerin yalnız muallimlik ve profesörlükle olmatan temin edilecektir.
Talebe Pasoları
Üniversite rektörlüğü talebelere Devlet DerairyoDarmdan paso verilmesi İçin icap eden teşebbüslerde bulunmuşsa da banliyö tren tarifelerinin ucuzluğu dolayrsüe talebelere paso veruemtyocegl budirümistir. Ancak, talebeler aylık bilet aMık-ran takdirde mevcut tenzilattan istifade edetnUeceklerdir.
^ Ankara Hrf&ssrhha Enstitüsü üe Farmakodinami Enstitüsü rfe-manlan tıbbî müstahzerat kanununda yapılacak tadilat hakkmda bakamın projesi hazırlamış!arttır. Projede memlekette mümasili bulunan tıbbi müstahzeratm memlekete ithal edilmemesi ve ayni cim bir çok müstahzerat yapılmasmm önüne geçilmesi teklif edllmekterftr.
Diyarbekirli Agop, o gün verilen teminatlara değil, birbiri üzerine içirilen keskin cibre rakısmm, biraz da ev sahibi Nazik Perunyanın güzel ve nazlı kızı (Anjel) in sihirli bakışlarına kapılıyor, göskütük denilecek bir sarhoşlukla bu işe atılıyor.
Halbuki, Vahan Gavakyanın bütün sözleri yalandı. Mevcut oldugM-nu gururla söylediği elli fedai top yekûn bir blöften ibaretti. Hele, patrikhanede bulunan nüfuzlu kimselerin bu suikaste muvafakati arı ve bitaraf kalacakları hakkındaki vaad-leri tamam ile hayal mahsulü idi. Nitekim, biraz sonra bunların böyle olduğunu hâdise tam amile ve bütün açıklığı Ue göstermişti.
Matmazel Anjelin tatlı vaadi er sızan bakışları lir büyülenen Agop, oturduğu yerden lâstik bir top gibi sıçradı, elini tabancasmm kabzasına atarak bağrrdi-
— Şimdi patrik Aşıkyanı ahrete y oll ryacağım!..
Fakat, dediğini yapamadı. Kendini bilmez bir halde atıldığı bu macerayı tamamlamak imkânını bulamadı. Daha ilk hamlede tabancalı elini, daha kuvvetli kollar kavramış, patrik Aşıkyanı ölümden kurtarmışlardı. Diyarbekirli Agobun da bileklerine geçirilen kelepçe kilidinin anahtarı dönerken, aklı basma geldi Aldatıldığını farketti. O anda aldatanların yüzlerine tükürmeyi düşündü. Fakat neye yarar?.. Tükürmek, lanetler püskürmek istediği kara yüzlerin hiç birini etrafırrffa göremedi. Çünkü, o fesatçıların hiç biri zaten oraya gelmi* delillerdi ki... Onrar, Agop daha Nazik Perunvn-nm evinden çıkmadan savuşmuşlar ve Sulumanastrrm yolunu tutmuşlardı.
Aşıkyana yapılan suikastın muvaffakiyet sizlikle neticelenmesi, hele. Diyarbekirli Agobun yakayı ele vermesi müteşebbisleri kadar Hm-çak reislerini de müteessir etmişti Fakat, hiçbirini hayal sukutuna uğratmamış ve şaşrrtrnarntştı. Herifler, komita İşlerindeki ustalıklarını, meharetlerini göstermişlerdi. Agobu kurtarmak, eezasmı azalttırmak için türlü türlü entrikalara baş vurmuşlardı. Saraya hafiyelik eden komitanın gizli elemanları, teşebbüs ettiği cinayette mazur göstermek için Agobu, Osm ardı devlet ve milletine sadık bir Ermeni olduğunu fi eri sürüyor ve Türk dostu oran patrik Aşıkyana da Hrnçaklara mensubiyet ve Osmanlı devletine ihanet gibi a£rr suçlsr isnat ediyorlardı. Bu teşebbüslerle gerçi Dtyarbekirii Agobu kurtaramarn ıslardı arrrma, patrik Aşıkyanı ANrüThamrdirı gözünden dusurmiye, makam ve nüfuzunu sarsıp kırım ya muvaffak olmuşlardı.
Saray ile Babıâli, yapma samimiyetlerine ötedenberi kapıldığı, her birini birer sadık bende sandığı bu Dd yüzlü fesatçıların tezvirlerini, çok gariptir ki, büyük bir safiyet üe karşılıyarak uıanmış, patrik A-şrkyana himaye ve itimat kapılarını kapamıştı. Çevrilen bu entrikada en büyük rolü, HmcaklaTm en hararet-
SORUNUZ
li taraftarı ve hattâ o günlerdeki fesadın, isyan rıarekeüerinln ç**h ve sinsi bir alem dan olan (İzmirüyan) üe, evvelce bahsi geçen meşhur Mı-grr Bey oyrıarnışlardı.
İzmirüyan, tertip edüsn sahte mektup ve beyannameleri, ötedenberi nezdfcnde bulundurduğu Hmçak komitasının İstanbul şubesi mühti-| rü Ue mühürlüyor, Mıgır Bey de her gün bunlardan bir kaçmı AbdüTha-midin huzuruna seriyordu. Ermeniler hakkmda makûs kanaatler veriyor, gün geçtikçe artan vehmini körüklüyordu. Hattâ, patrik Aşıkya-nm, nefsi şahaneye karşı tertip edilen ve kendileri tarafından önüne geçilen bir suikast tasavvur ve teşebbüsünden malûmatı olduğunu ve bunu hain an e bir maksatla sakladığını bile ileri sürüyordu.
Beri tarafta, aleyhinde çevrilen entrikalardan, saray ve Babıali meri afilinde yapılan telkin ve dedikodulardan haberi oîmryan gafil patrik Aşıkyan da, komitanın caniyane maksat ve tasavvurlarla tertip ve Istanbulda tevzi ettirdiği beyannameleri, Türk dost ve taraftarlrğı ile maruf bulunan bazı Ermeni zenri" ve muteberanma gönderilen tehdit-nameleri ele geçiriyor, saray ve Babıâli arasmda mekik dokuyor, bu defa olsun fesatçıların rrnha edilmesini temin için çırpmıyordu.
Abdülhamit, Aşıkyanı da huzuruna kabul ediyor, hiç renk vermede-* maruzatını dinliyor, fakat hiyanetine kani olduğu bu zavellrya da gizli gizli diş biliyordu.
Karşılıklı oynanan bu fki cepheli facia, Aşıkyana saray ve Babıâli ka-pılarmm kapanması, patriklik makamından uzaklaşması lüzumunun anlatılması De in tfı 111 ^ n.ıf,'l> Wkı n*± tice karşısında, hâdiselerin Içyüzür.fi bilen ve bu vesile ile olsun fesatçıların tam amil e rrnha edilmelerin' dört gözle bekliyen. îsfanbulun sadık Ermenileri şa«m-rp kahnrşîard' çok acı bir hayal sukutuna uğramışlardı.
Bu srrada, saraya ve Babıâîive karşı vaziyetini sağlrvan ve patriklilr makammı, hiç ummadığı halde, kolayca avlıyan tzmirliyan, yine sins' bir faaliyete geçti. Türklere Sadık olduklarını bildiği birçok Ermeni mu teber an mı birer birer ele geçirdi. Elde edemediklerini vurduğu birer komitacı damgasile karaladı. Bir ktSTnrnı hapishaneye, bir kısmını da İstanbul haricine attırdı.
Hükümetin. İzmirüyan ile taraftarlarının igfalkâr sözlerine kapılarak giriştiği bu şiddetli icraat, Ermeniler arasındaki Türk dostlumu arzu ve hislerini tamamile hırpaladı. Çünkü, fesat komitalarının, fesatçıların serbest serbest çalıştıklarını İstanbul Ermeniliğini tamamile ken düerine iltihaka uğraştıklarını, bum mukabil Türk dost ve muhibbi Er-menüerin ezilip hırpalandıklarını, gönderildikleri menfalarda zindanlara atıtrp kıvran drrıldıklnrrnı teessürle görüyor ve ışltryorlardı. Hepsi değilse de bir kısmı, Türk dostluğunu yüreğinden silip atıyor. Vaziyetin u-yandrrdrgı hrrs ve hisle fesatçılara katılıyordu.
Kimyagerler BWJgînm   Kongresi
Türkiye Kkıryagerler Bu liginin seneflfle kongresi bitf kaç hafta sonra boplanacakt». Kongrede, memleketteki bütün kimyagerlerin fcirlige aza olrrvasmm mecburiyet ahma alınmatsı ve möhim tahlil işlerinde muhakkak birliğe sorulması hakkında yapılacak teşebbüsler üaeriiKİe   görüşülecek-
OY UY ELİM
Bir Ecnebi Şirket Memurunun Müşkülü
İstanbul oi*nyueula»ı ımıadan A. Hayri soruyor: Askerlik hizmetimi İfa Içİb davet edildim. Kemdim bir ecnebi şirketinde manamm. Buradan aldıgun aylıktan başka hiçbir gelirim yoktur, tki çocukumla esimi böyle müşkül bir vaziyette bırakmak meehurtyetinde-yim. Bundan birkaç ay evvel gazetelerde sermayesi 15 Mn liradan fazla olan ştrtoCtorm, asker olan memorlarnra maaş vermek meo-huriyetinde olduklarına dair bir yazı okumuştum. Banka veaalr mUessesattakl memurlar gibi bundan veya buna mümasil herhangi bir şekilde istifade İçin ne gibi bir teşebbüste bulunmak! ı£mı lazımdır. Lütfen w mikan dahilindeki süratle cevap vermenizi dilerim.
CEVAP —   Ecnebi   şirketlerde
çalışan memurlar için askerlik müddeönce kendilerine maaş veya ücret verilmesine dair henüz kanunî bir rnecburtyet vazolunma-mıstrr. Ancak bu şirketteki vazifeniz bir seneden fazla ise askeri vazifede bulunacağınız tarihten itibaren şirketteki vazifenize avdetinize kadar sizin yerinize hiç kimse alınıp tavzif edilemez. Sizin vazifenize ya şirket memurlarından veya hariçten bir vekil tayin edilebilir. Vekile sizin maası-nxzm   bir kısmı   verilir ve dig-er
kısmının da size verilmesi lâzım-gelir. Bu hususu şirket müdürile
görüşerek veya bir mektupla müdüriyete müracaat ederek şimdiden hal ve tesbit etmenizi tavsiye ederiz.
ı
29 - 1 -»41
VATAN
AFRİKA
MODERN HARPTA ı cephe,eri„de
M AKİN A ve MO TÖRÜN
*3
ROLÜ
1
YARINKİ YAZIDA   «MODERN   HARPTE   MOTORUN   FAYDALARI
Modern   harben   motorlu  vasıtaları
Yazan:
M. Şevki Yazman
ön Söz:
Çetin ve sonu nereye varacağı belli olmayan bir harp içerisinde bulunuyoruz. Bu harp daha nereleri kaplayacak v* kaç milleti içû ne alacaktır bilmiyoruz. Bildiğimiz biricik şey; bu badireden milletlerin sağ ve salim olarak çıkabilmeleri için milletlerin harbe ha. z lanmış, kuvvetlerini buna göre toplamış olmaları icap ettiğidir. Bugünkü harbin topyekûn yani çoluğu ve çocuğu ile beraber bütün bir milletin tehlikeye girmesi ve ona karşı kokması demektir. Bi naenaleyh harp ilmini bütün milletin fertlerine yaymak (mutlak bir zaruret halini almıştır. Bugün Londra evlerindeki çocuklar, ingiliz sahillerinde bekleyen askerlerden fazla tehlikeye maruzdur. Kışlalarda milletin genç erkeklerine, mekteplerde erkek ve kız çocuklarına bu bilgiler yayılırken Halkevlerinin de bütün halka günün en mühim jneselesi olein milletin mücadeleye hazırlanması bahsinde aydınlatıcı ve öğretici bir vazife görmek arzusunu ben şahsan büyük minnetle karşılarım.
Hayatta Mücadele Prensipi:
Hayatta mücadele bazı müfritlerin iddia ettiği gibi bir gaye olmasa dahi bir hakikat, bir realitedir. Fertlerin hayatında olduğu gibi bu fertlerin mecmuundan terekküp eden milletlerin hayatında da bu böyledir. Ancak medeniyetin terakkisi milletlerin içinde bu mücadeleryi fertlerin birbirine verefeilecertcleri zararları asgarî hadde indiren bir çerçeve içine almaya imkân bulduğu halde, milletlerin arasında bu mücadelenin kanuniyetini kurmaya henüz imkân bularnaoruştır. Bu sebepledir ki şu veya bu milletin diğerleri aPeyhine genişleme arzusu veya hırsı, şu veya bu milletin doğru veya yanlış olarak kendisinde hissettiği kuvveit üstünlüğü bu millettin kemşulan aleyhine silâha sanlrnasını, hatta bütün bir insanlık ve medeniye* âlemini ateşe vermeğe saik ve kâfi olabiliyor.
İlk Silâh:
Bu mücadele karşıcında insanın kendisim silâhlandırması ve teçhizatla n d ırtrıası ifkri de bizzat bu
mücadele realitesi kadar eskidir. Gıdasını evlerden temin etmek isteyen veya nefsini vahşi hayvanlardan korumak zaruretini duyan ilk insan m yerden kaptığı taş veya ağaçlardan 1 ?*tiği sopa ilk silâhı teşkil eder.
Silâhta Aranan Vasıf:
Mücadele ister fertler, isterse mirietler arasında oîsun bunu yapanların düşüneceği yegâne şey, en kısa zatmanda en kudretli vasıtayı ele geçirerek bununla hasmını alt etmektir. Tekniğin fazla inkişaf etmediği zamanlarda insanlar bunu fazla insan ve fazla hayvan kuvvetini bir araya getirmek suretinde halle çalışıyorlardı. Fakat tekniğin ilerlemesi gösterdi ki insan dimağının meydana gelindiği aletler ve bulduğu imkânlar vasrta-sile bu insan ve hayvan ktrdretlerile kryas kabul et-miyecek büyükSükite bîr takım tabiat kudretleri elde etmek mümkündür. Tek bir topun uzak bir
mesafeye gönderdiği mermiyi binlerce insanın kuvvetlerini bir araya toplasak dahi elde edemiyo ruz. O halde kendi mücadelesine bîr takım kudretli makineler imal
ederek katıştırmak, mahdut canlı kuvvet yerine daim geniş ve daha kudretli olan cansız bir takım kuv vetler ilâve eylemek fikri ve bunun tatbikatı da keza çok eskidir Ancak on dokuzuncu asrın sonlarına doğru kat olunan motor bu carrsrz kuvvettin en ideal şekli olarak göründüğünden harpte cansız kuvvetin en geniş ölçüde tatbik sahası bulmasına da sebep olmuştur.
Alman işgali Altındaki
italya
(Başı 1 incide) + orduncu perde
Gel zaman, git zaman Almanya ihaneti affediyor. İzdivaç Berlin - Roma mihveri adı alında tazeleniyor. Fakat oynak kalyan siyasetinin, sadakat tarafında pek te bezi yok. Karı koca, kucak kucağa yaşayacak yerde İtalya, A-vusturya ile Macaristanı ayartryor ve Almanların cenuba doğru akmasına karşı türlü türlü sedler kurmağa çahşryor.
Günün birinde yeni bir harp kopuyor. İtalyanın kılı kıpırdamıyor. 1942 sergisini kurmakla derin derine meşguldür. Kazanan ta. rafa katılmak üzere gözü tetikte... * •
Beşinci perde
Almanyanın kat'î zafer kazandığını sandığı saniyede ItaVya harbe giriyor. Fakat Almanyaya hiç hayrı olmuyor. Afrikada işleri berbat ediyor. Almanyanın plânlarına ve menfaatine aykırı olarak habersizce Yunanistana saldırıyor. Tamamile erüiyor. Fa-şi*m tehlikeye düzüyor. Mihverin bir kanadı çökecek, her şey bitecek.
Almanya, İtalyayı işgale başlıyor. Eski karı koca pek yakından kucaklamıyorlar. Fakat bu kucaklaşmada sevgi aramayınız. I-talya, kocasını hiç bir zaman se-vememiştir. Almanyanın içinde de oynak ve havaî karısına karşı hudutsuz kin ve nefret birikmiştir. k
İşte bu elli yedi senelik izdivaç faciasının son perdesi bu şekilde
kapanmıştır.
Yeni perde bakalım, nerede, nasıl açılacak....
Ahmet Emin YALMAN
YENİ   MACAR   HARİCİYE
NAZIRI
Budapeşte, 28 (A.A.) — Stcfani: Israrla dolaşan bir şayiaya göre Ma-caristanın şimdiki Bükreş sefiri Bar-dossy, müteveffa Kont Csaky'nln yerine hariciye nazırlığına tayın edilecektir.
Peşte, 28 (A.A.) — Macar ajansı bildiriyor: Kont Csaky'nln ölümü münasebetUe, aralarında Türkiye elçisi bulunduğu halde ecnebi devletlerin siyasi mümessilleri, hariciye nezaretini vekaleten idare eden başvekil Kont Telekiye teessürlerini bildirmişlerdir.
Şimalî İtalyada Kar paşalıklar SonaErm iş
Nevyork. 28 (A.A.) — Reu-ter: Cokormbia B no adca «t in g Systeso'in Bern muhabiri bildiriyor:
Resmî Balkan mahfillerinde beyan edildiğine göre kalyanın şimalindeki kargaşalıklar sona ermtşse de bu mmlakada bir çok tevkif at yapılmıştır. En aşağı bir hafta sürmüş olan bu tevkifat I-talyan polis, İtalyan emniyet memurları ve Alman Gestapo teşkilâtı tarafından yapılmıştır.
Tevkifaiın büyük bir kısmı, söylendiğine göre, her sabah Mosolini a Lebimde tarikhamiz sözleri ihtiva ©den bir takım afişler yapıştıran bazı şahısların zuhuru üzerine geçen hafta salı ile çarşamba günleri arasında yapılmıştır.
Muzır risaleler dağıtılması ve bazı hatiplerin faaliyeti, polisin nazarı dikkatini celbetmiştir.
Geçenlerde Milano'da vukua gelen karışıklıklar üzerine bu şehirde takriben yüz kişinin tevkif edildiği söylenmektedir.
Belgrattan Nevyork Times gazetesine gönderilen bir habere göre şüpheli zabitlerin ve Siyah-gömldklilerin tevkifine devaca e-
d iîm ektedir.
BULMACA
Küçük Demokrasileri Beslemek İçin
Nevyork, 28 (A.A.) — Beş küçük demokrasi için yiyecek tedariki ile meşgul olan millî komitenin bürosunda beyanatta bulunan Hoover demiştir ki:
Nazarî olarak Belçikada bir gün de adam başına düşen    yiyfccek
miktarı pek azdır. Hiç bir mille* bu kadar az gıda ile yaşayamaz. Beyanatım Belçikada bu hususta tahkikata memur edilen ekBper-lerden gelen raporlara istinat etmektedir. Belçika milletine lâzım olan eaaslı gıda maddeleri bir *~ ya kadar tükenecektir. Belçikada adam başına düşen yiyecek miktarı Iginltere ve Almanyada herkese isabet eden miktarın üçte biri niyetindedir, önümüzdeki şubatın 15 ine kadar Belçikalıların ekmekten ve sair hayati gıda maddelerinden mahrum kalmaları mümkündür.
Bursa Havalis nde Seylap
Bursa, 28 (A.A.) — Mustafa, kemalpaşada ve Karacabeyde yer niden seylap başlamıştır. Vilâyet ve kazalar her türlü tedbirleri almaktadırlar.
Soldan sa£a: 1 — Bir nehir 2 — Sporcularda   kuvvetli   olur - Denir
3 — Bir hayvan - Şişe kapağı yapılır 4 — Duaya söylenir - Ufak tefek satan 5 — Musikide bir tâbir - Câri
6 — Nida - Hamamda yıkayan - ile
7 — Nida - Mıh - Birinci harfine nokta konunca iz olur 8 — ödeme -Edat 9 — Cemi edatı - Zehirli bir böcek 10 — Bir kavim - Bir kasaba 11 — İsyan eden - Halk eden.
Yakarıdan aşaftıya: ı — Fukara-
I ya verilen - Eleme aleti 2 — Yok-I luk - Ziyan olma 3 — Kuvvetli - tki-, ye bölme 4 — Açıkça - Sonuna (ki) ilâve edince yeni de£11 5 — Nota -I ZÜlUf - Ansızın 6 — İle - Kurnaz bir hayvan 7 — Nezir - (Zıvır) llo beraber   söylenir   8 — Elbise - Cefa
9 — Şerik - Yunanlstanda   bir yer
10 — Mecruh - Nota 11 — Sevgili -Naziklik.
EVVELKİ BULMA( ANIN HALLİ Soldan safa: 1 — Kamyon - Uşak 2 — Arka - Aba 3 — Aka - Sapan
4 — hMak 3 — Bu - Lata 6 — Islık Balta 7 — Ekip - Al 8 — Malta 9 — Kerem - Ala 10 — ile - ifna
11 — Şaki - Sarsak.
Yukarıdan aşağıya: 1 — Kılıbık -Kış 2 — Sus - Elâ 3 — Al - Levrek 4 — Yakalık *5 — Orak - Kİ - Mİ 6 — Nk - Fs 7 — As - Ab - Mana
8 — Yakalar 0 — Şar/şal - La 10 — Aba • Tat 11 — Kan - Yalamak.
İrtihal
Kahire, 28 (A.A.) — Urruamî karargâh tarafından bugün neşre, dilen resmî tebliğ:
Libya - Derne    mıntakasında
kıtal.m mu/m tahçidine devam e-
dUmektedir.
Errtre - A^ordat - Brentu mıntakasında harekât memnuniyeti mucip bir şekilde rLerlenıe'Jfctedir. Seyyar mü frezelerimiz Umm-Hager'd* çekilen İtalyan kuvvetlerini tazyike devam etmektedirler. 1 00 esir daha alınmış, bu suretle şimdiye kadar alınan esir miktarı 1200 ü bulmuştur.
Habeşistan - Metemma'nin şar kında vaziyette bir değişiklik olmamıştır.
halyan Soımalssinde keşif kollarımız yeniden faaliyet göstermişlerdir.
?
Kahire, 28 (A.A.) — ingilizlerin Demeye karşı yaptıkları harekât italyanlar tarafından yapılmış olan büyük yol üzerinde cereyan etmektedir. Bu asfalt yol üzerinden İngiliz kamyon kollarının gıecmesi görülecek bir şeydir. Bu kamyonlar İtalyanlardan iğti-nam edilenlerdir. Tobruk'un 60 kilometre garbında bulunan hava meydanı İtalyan tayyarelerinin ia-keletlerile doludur. Terkedilen bu kalyan kamyon, top ve tayyare iskeletleri ötede beride durmaktadır.
*
Kahire. 28 (A.A.) — Errtre-de ingilizler Haasala'dan 100 mü mesafede bulunan Agordat'ın kapılarında bulunmaktadırlar.
Habeşlerin Muvaffakiyeti
Londra, 28 (A.A.) — (B. B.
C.) Hartumdan alınan ajans haberlerine göre Tana gölünün 120 kilometre cenubunda Habeşli vatanperverlerle İtalyanlar arasında bir çarpışma olmuştur. İtalyanlar 77 ölü, 80 yaralı brrakarak çekilmişlerdir. Haberlilerin zayiatı azdır.
-o
Almanların
3 İtalyan Gınera'ini öldürdüU î/i Yalanmış
Roma. 28 (A.A.) — Stefanî: «A. R. O. I» şu haberi veriyor:
Nevyork Times gazetesi yazıyor: «Bazı italyan generalleri ne-zirer tarahndan ökhirülmüştür. Almanlar Milano'da çıkan bir isyanı bastırmağa çalınmaktadırlar.»
Sunday Star diyor ki: «İtalyada çıkan kargaşalıklar esnasında üç general öldürülmüştür. Milano'da isyan çıktığı Bel-grattan haber veriliyor. Almanlar sevkırlceyş noktalarını işgal etmişlerdir.»
Diğer cihetten Bahimore Sunda şu haberler okunuyor: [    «İtalyada sokaklarda kargaşalık çıkmış, 3 İtalyan generali Almanlar tarafından katledilmiştir.
Alman lataları Milano'da çıkan isyanı bastırmağa çalışıyorlar. Alman kıtaları Milano'da ve şfmalî İtalyanın diğer şehirlerinde telgraf ve telefon merkezlerini tç-gal etmişlerdir. Alman asker! ma, kamları cenubi İtalya ile Sicrlya-yı tamamile konıtrolları altına almışlardır.»
A. R. O. 1. diyor ki:
«Anglo-Sakoonjann hakikatle-boş ümitlerini birbirine karıştırdıkları aşikârdır. Bu neşriyat büyük demokrasilerde şimdi ahlâkın mümeyyiz vasfı olan mütemadi ve ölçüsüz yalan usulünün başka bir faslını teşkil etmektedir.»
Japonyanın
Cindeki Emelleri
Tokyo, 28 (A.A.) — D. N. B ajansı bildiriyor:
Ayan meclisinde, hariciye nazırı Matsuoka Çin - Japon İhtilâfı hakkında beyanatta bulunarak şunları söylemiştir:
«Yeni alınan tedbirlerden bahset-miycceglm. Yalnız, şunu söyliyeyim ki Çinlilere ait olup, şimdiye kadar Japon idaresinde bulunan bütün müesseseler ve fabrikalar vesaire sahiplerine İade olunacaktır.
«Esas şudur: Askeri olmıyan her şey, eski sahiplerine iade etmek...>
Ayan meclisinde beyanatta bulunan harbiye nazırı General Tojo, ezgimle şunları söylemiştir:
«Japon ordusu Cinde bir tenkil hareketi yapmaktadır. Eger Çin, iyi niyetler gösterecek olursa Japonya uysal bir vaziyet alacaktır...a
Siyasî
Vadisinde
Şehrimiz tüccarlarmdan ve eski gazetecüerden Mehmet Eren tutulduğu hastalıktan kurtulamıyarak genç yaşında dlln hayata gözlerini yummuştur. Cenazesi bugün saat 2 de Harbiyede Valikonağı caddesindeki Ülkli apartrmarundan kaldırılarak namazı Teşvikiye camiinde kılındıktan sonra Üsklldardakl aile makbe-reeine defnedilecektir.
Merhum   hnJûk   ve kıymetli   bir i genelmizdi.    Uzun   müddet    «Yeni Glin» gazetesinin idare mtldUrlügU-nü ifa etmişti.
Kendisine Cenabı Haktan rahmet diler, kederli ailesine taziyetlerünlzi
itinam
(Başı 1 İncide) *=* İtalyanların Arnavutlukta uğradıkları saylatın harbin Iptidasmdanberl verdikleri zayiatın en a£ırı olduğunu, raptedilen İtalyan mevzilerinin İtalyan Ölülerile dolu olduğunu söylemiştir.
Ajana haberlerine göre, cephenin en şimalinde muharebe dün birdenbire şiddetlenmiş, Yunanlılar taarruza geçerek mühim tepeleri işgal etmişlerdir. Büyük italyan kuvvetleri Oevoll mıntakuusında devamlı taarruzda bulunmuşlardır Bu taarruzlar tardedllmlş Yunanlılar mevzilerini muhafaza etmişlerdir. İtalyanlar Os-tralicc dağlarında mukabil taarruzda bulunmuşlardır. Fakat burada da muvaffakiyet elde edememişlerdir.
(Başı 1 İncide) =z+ Çıkmaza doftru yürümektedir. İki devlet arasındaki münasebetler bu hale girdili zaman sulhun korunması güçleşir. Eğer biri veya difteri siyasetine yeni bir revlş vermezse bunun harbe müncer olması muhtemeldir.
HALİFAKS'IN   İSTİKBALİ
«B. Roosevelt, Lord Hallfakna, beynelmilel tarihte bir örneftl görülmemiş bir muamele yapmıştır. Sefiri, hasanı vatiyle karşılamış, otomobili İle İngiliz sefarethanesine götürmüştür.
HİTI.FR - PETAİN MÜLAKATI
«Almanya İle Vlchy hükümeti arasındaki münasebete gelince: Mad-rldden relen haberlere İnanmak caiz İse, intirri.- Mareşal Petaln arasında bir mtiffıkat daha olacaktır.
«flitler. Fransız donanmaslle Tu-nufttakl Fransız kuvvetlerinin tngll-tereve karşı kullanılmasında ınrar ertirinden - efer bu hakikat İne -mülakatın ne İçin yapılacağı kestirilebilir.
İNGİLTFREYE TAARRUZ
«Alman hahrive başkumandanı amiral Reder, Bttvtik Britanyava karsı mücadelenin kolsy olmıvac&ftı-nı, Brltanva o>«fz korvetlerinin İmhanı tftzrmgeMlHnl. hnnun Alman donan mm ı   tarafından   vapdncafmr
stfvlemlsrlr ve. Am^rlkad^n yardım gelmeden evvel Büvük Brltanva adalarına hücum edileceğini Uave etmiştir.
«İtalya, ancak kendi derdile meşgul olmaktadır, ttalyaya külliyetli Alman askeri geldifrl, artık Almanyada da inkâr edilmemektedir. Sevkıyat Brenner geçidinden yapılmaktadır. Bu askerler, >i» livada toplanmaktadır ve şimdiye kadar on bin oaker geld!£t t*öy!enmektedlr.
İTALYANLAR   NASIL ALDATILDI >
«İtalyada büyük bir endişe ve ümitsizlik hüküm sürmektedir. Yelsin ve Umlt«1zli£1n sebebi İse, İtalyanın harbe girmesine takaddüm eden günlerde, tnglllz donanmasının,, Alman hava kuvvetleri tarafından İmha edildiği, İngilterenln yıkıldığı hakkında propagandalar yapılmasıdır.
«Sonraki hAdlseler bunun aksini Inpat ettiğinden şimdi İtalyan gazeteleri, bilhassa «Popolo d'ttalya», İtalyanın henüz hazırlığını tamamlamadan İngilizler tarafmdan bir hile İle harbe sürüklendiğini yazmaktadırlar.
«İngiliz haşvekih B. Churchill, geçen maymra Munsollnlye gönderdiği bir meıktupta harpten hacmması İçin yalvarmıştı. Mumtollrrinln bu mektuba verdlfri cevap pek sert ol maşta.
NAZIRLAR   CEPHEYE GİplYORLAR
italyayı harbe KÜrükilyen nazırlar birer ikişer cepheye aevkohjnma.kta-dır. Bayındırlık ve İş nazırları cepheye gönderilmiştir. Bu İki nasır, İtalyan da* müfrezeleri kumandanlığını İfa edeceklerdir.
«Nevyork gazeteleri, İtalya hariciye nazın Kont Oann'nun cepheye gitmeline büyük bir alâka atfetmekte ve bundan böyle harici siyasetin bizzat MusMİlnl tarafından İdare edileceğini yazmaktadırlar.
«Acaba bo nazırlar nlcIn cepheye gönderilmişlerdir? İtalyan gazeteleri, bu nazırların askerlik çag-rnda bulunduklarını ve vazifelerini yapınıya gittiklerini söylüyor.
«Şimdiye kadar nu/ırlanu cepheye gitmeleri bahis mevzuu ohnadıgı halde bugün cepheye gönderilmeleri
o-
Turtadaki Buzların Bombardımanı
Budapeşte, 28 (A.A.) — Stefanî: İki Macar hava filosu dün Budapeşte'ye 30 kilometre mesa. fede Tuna üzerinde vahim tuğyanlar husule getirmek istidadını gösteren büyük buz kütlelerini bombardıman etmişlerdir.
İngilterenin
Harp Gayeleri
Londra, 28 (A.A.) — (BJB. C.) İngiliz sefiri Lort HalifaJcs dün gece Vaşinçtonda gazetecilere Brîtarryanın harp gayeleri haddkında beyanatta bulunmuştur. Sefir demiştir ki:
«İngilterenin ilk gayesi harbi kazanmaktır. Bundan sonra eaas suhh gayesi dünyayı diğer devletlerin yardımile, bir daha harbe ¦urüjclenmiyecek surette tanzim et mektir. İngilizler demokrasi için harbett iki erine kani olmasalardı şimdiki gibi sarsılmaz azimle har-betmezlerdi. ;
lugiltereye nasıl yardim edecek lerine dair Amerikalıların kendilerinin karar vermeleri lâzımdır. Fakat şımu söyliyebrlirim ki, en çok ihtiyacımız tayyare harp malzemesi ve ticaret gemisidir.»
İngütereye Hava Taarruzu
Olmadı
Londra, 28 (A.A.) — Resmî Alman istihbarat ajansı, dün akşam İngiltere üzerinde hiç bir hava faaliyeti olmadığını kaydetmektedir.
Ajans, Almanya üzerinde de İngiliz tayyarelerinin hiç bir faaliyette bulunmadığını ilâve eylemektedir.
Graçiani
Neden Gözden Düştü
Ciano
Nezaretten Çekildi
Londra. 28 (A.A.) — Dolaşan bir habere göre eaki Habeşistan umumi valisi ve şimdiki Libya valisi ve başkumandanı Mareşal Graziani, vazifesinden azledilmiştir. Bu haber, teeyyüt etmiş olmamakla beraber Mareşal Ba-doğlio ile iki general, bir amiral ve bir visamiral da dahil olmak üzere son zamanlarda İtalyan ordusu erkânı arasında bazı değişiklikler yapılması, t>u haberin doğru olması ii&imalini arttırmaktadır.
Graziani ordusunun şimali Afrikada uğradığı ağır zayiat, Ro-mada derin bir tesir bırakmıştım
Zannedildiğine göre Sidi-Bar-rani hezimetinden sonra bu hezimeti kalyadan gönderilen malzemenin kifayetsizliğine atfeden bir telgraf göndermesi Mareşahn büsbütün gözden düşmesine sebep olmuştur.
Alman haıberlere göre Grazia-ni'nin yerine General Bardi getirilecektir. Bu isim, Londrada meç huldur. Lorydr&da daha ziyade İspanya harbine iştiraV eden Gene. rai Barti'nin Lrbya ordusu kumandanlığına getirileceği zannedilmektedir.
GTaziani'nm çekildiği resmen bildiriLmıemekle beraber, başka sahalarda vuku bulan değişiklikler resmen kabul edilmektedir. Bu meyanda Kont Ciano da dahildir. Mumaileyhin harekât sahasındaki botmlb ardım an filolarından birinin kumandanlığını deruhte etmek ü. zere Hariciye nezaretinden çekildiği bildirilmektedir.
Mcvzuubah» harekât sahasının Yunan - Arnavutluk cephesi olduğu söylerHTielctedir.
o
Cenubî Afrika Birliği Millî Müdafaa    Kredisi
Kap, 28 (A.A.) — Cenubî Afrika Birliği Maliye Nazırı B-Hofmeyer, dün parlamentonun a. çırrşında, ımillî müdafaa için 14 milyon İngiliz liralık munzam kredi açılmasını talep etmiştir.
31 martıta nihayet bulacak bu malî sen*enin içinde millî müdafaaya verilen tahsisat, bu suretle, 70 milyon İngiliz lirasına baT£ o-İpcaktır.
Fransa Adliye Nazırı
Vkhy, 28 (A.A.) — Sıhhî sebeplerden dolayı istrfa eden Adliye Nazırı yerine Jozef Bartelmi getirilmiştir.
Cenubî Afrika    Pilotları
Pretoria. 28 (A.A.) — Bir kaç bin pilotun derhal cenubî Afrika hava kuvvetlerine iltihak edeceği haber verilmektedir.
şu sebeple İzah edilmektedir: Faşist müfrit uzuvlarından htri olan devlet nazırı Farlnaçi. Mareeal Badogllyo-ya karşı şiddetli neşriyatta bulunmuştu. Bu neşriyat, İtalyan ordusu Itzerindo fena Wr tesir bıraktı. Bir de, Ibtlyan halkının mırıldanması vardır, italyan halkı, harbi intlyeD-I. ım ve askerlik çağında bulunanların cepheye gitmesini İNtemlştJr. İşte bu sebepledir kl ba müfrit Faşistler, bundan böyle bu nevi faaliyette bu-lunamıyacaklan hizmetlere verllmlş-tlr^.» — Radyo Gazetesi —
Yeni Nizam Nasıl Olmalı?
Londra, 28 (A.A.) — Bugün Lon-drada «Büyük muharebeden sonra sükûnet» mevzulu bir nutuk söylemiş olan istihbarat nezareti parlâmento sekreteri Harold Nlcolson, bu harpten sonraki yeni dünyanın bir modelini çizmiştir. Hatip demiştir ki:
«Yeni nizam, Avrupanın esaretine değil, hürriyetine istinat edecektir. Bu nizamın kendi camiasrnı müdafaa etmek ve bu müdafaanın müessir olması İçin de müşabih ideolojileri olan memleketlerle uyuşmak hususunda menfaat gözetmek azmini göstermesi iazmtdır. Hiçbir esir devlet mevcut ohnıyacak, fakat her biri kendi huyuna ve ananesine göre kendine ait meselelerin halli ile meşgul bir serbest milletler camiası mevcut olacaktır. Bir milletler birliği olacak ve bu mUletlerden her biri siyasi ve iktisadi istiklalinden birşey feda et-mlye hazır bulunacaktır.!
Bükreşte
(Başı 1 incide)
tarlan  Bra^ov'da  sükûn  tesisine
muvaffak  olmuşlardır.  Trohova,
Turnaseveren ve Tomşvar'da kar.
gaşaltfklar    devam    etmektedir.
r'daki vaziyet   hakkında
Macaristan endişeler izhar etmektedir.
Bükreşte Sığınak Yapılmaya Başlandı
Biflcreş, 28 (A.A.) — Stefani: Hava Nezaretinin bir kararı mucibince dünden itibaren Bükreş'in bütün binalarında muhtemel hava taarruzlarına karşı sığınaklar inşa edilmeğe başlanmıştır.
Rumen Dahilîye Nezaretinin
Tebliği
Birkreş, 26 (A.A.) — Dahiliye Nezareti şu tebliği neşreömiştir:
Memleket dahilinde sükûnet hüküm sürmektedir. Halk tarafından ve aralarından seçilen yeni belediye reisleri vazifelerine başlamışlardır.
Cim Sarandos Kurşuna Dizilmedi
Bükreş, 28 (A.A.) — Stefanî: Bir ecnebi radyosunun iddiaları hilâfına olarak Alman binbaşısı Döering'in katili Yunanlı Sarandos Almanlar tarafından kurşuna dizilmemiştir. Katil hakkında verilecek karar için tahkikatın neticesi beklenmektedir.
General Radu Bükreş Polis Müdürü Oldu
Bükreş, 28 (A.A.) —Stefani: General Radu, dün akşam Bükreş Polis müdürlüğüne tayin edilmiştir.
Rumen Zabit Ve Askerlerinin Cenaze Merasimi
Londra, 28 (A.A.) — (B.B.
C.) Romanyada General An?o-nesko'nun reisliği altında bir askerî kabine teşkil edilmiştir. General Antonesko bu münasebetle: «RoTnanyanm mihver devletlerile sarsılmaz şekilde birlikte yürüdüğünü tekrar etmek Kizumsuzdur.s demiştir.
Bükreş tabiî halini almıştır. Fa. kat Derairrmihafıdar erkânından
henüz yakalanmayanlar    vardır. Son çarpışmalarda ölen 2 zabitle 1 5 askerin cenaze merasimi yapılmıştır.
Antenesko
Diyor ki
Mihvere Sadakat Vicdanımızın Emridir
Bükreş. 28 (A.A.) — R*uter: Yeni kabinede bugün beyanatta bu kınan Anioneako, bilhassa demiştir ki:
«— Teşkil ettiğim hükümetin yegâne gayesi inzibatı temin ve normal idareyi yeniden tesis etmektir. Metmleketin sulha ve çalışmaya ihtiyacı vardır. Birliğin ve disiplinin ifadesi olajı askeri esasa müstenit hükümet, memleket dahilindeki ahval ve şeraitin doğurduğu zanjrerfcerrn neticesidir.»
Mihvere sadakat hakkında Ge. neral Antone«ko, şunları söylemiştir:
«— Bu sadakat, siyasi bir tarzı hareket değil, vicdanımızın em-retiğı hır .\ırurertir. Bu yoldan hiç bir zaman aynlmıyacağız. Romanya ile mihver devletleri arasında mümkün olduğu kadar geniş bir menfaat birliği vücude getirilecektir. Bumın tahakkuku başlıca vazifelerimden birini teşkil etmektedir.
j     ı
i i
1 J    11 i
iv; /1 ı\ .  M *
I   •
5994
30
68
31
Adanada Faydalı Bir Müessesemiz
Ziraat ve Makinist Mektebi Memlekete Bir Çok Ziraatçı ve Makinist Kazandırmaktadır
Adana (Hususi) — Adananın bir ziraat memleketi olusu ona bir Ziraat ve Makinist lisesi kazandırmışın. Bu Ziraat \c Makinist libcaı de I ürkiyeye ziraatçı ve ma. Lııu»t kazandıracaktır.
Adana Z.ıraat ve Makinist lise-sının yılı içinde ziraat kıs-
mında VI, makinist kısmında da 3ö talebe okumuştur. J alcbenın butun ihtiyaçlarına en büyük titizlik gösterilmekte, nazari derslerden ziyade ameli derslere ehem-jınyet verilmektedir. Mektepte gc niş ve tertemiz bir süthane ıie modern ziraat müesseselerinde bulunabilecek her türlü kontor ve vasıtalar mevcuttur. Lisenin ziraat kısmı geçen sene 760 dekardan ibaret tarlalarına pamuk, arpa, buğday, yulat, bezelya, nohut, fasulya ve patates ekmiştir. Alınan mahsulde bilhassa b7(>6 kilo pamukla 23.4ÖU küo buğday en iyi kastedendir.
Ziraat kısmının ziraat makineleri etraftaki fakir çiftçilerin de tarlalarını sürmüş, hasadını yapmış ve mahsulün tam randımanca elde edilmesi için yardım etmiştir.
Lisenin bir de bahçıvanlık kısmı vardır. Bu kısımda yetiştirilen meyva ve sebzeler harice    satıl- ı maktadır.
Eski narenciye bahçelerine da, ha 15 dekarlık narenciye bahçesi katılmıştır.
Geçen sene zarfında portakal,
Adanada bereKetli mahsul veren limon ağaçları
limon, turunç ve saire meyvalar en iyi kalitede olarak yetiştirilmişlerdir. Mektebin Bağcılık ve Lootkeuı şubelerinin çalışmaları en verimli bir şekildedir. Talebe bütün ziraat şubelerinde amelî ders görmek suretife tam bilgili olarak yetiştirilmektedir.
Mektebin Mpkıivst kısmında marangozluk, tornacılık, tesviyecilik, Jemirciltk ve dökümcülük şubeleri vardıı. IZu-ada da t-ebc amelî olarak çalışmamaktadır.
Edirne Elektrik Fabrikası
Şehrin karanlıktan kurtulmasına çalışılıyor
Edirne (Hususi) — Elektrik fabrikasının tekrar faaliyete getirilerek şehre cereyan verilmesinin temini için bir buçuk aydan-beri sarfedilmekte olan mesai devam etmekte ise de şehir karanlıklar içinde gecelerini geçirmektedir.
Makinelerin kurutulup temizlenmesi ve montajı sona ermıs ve çalıştırılmıştır.
Beton kısmında vukua geldiği | zannedilen sukutun incelenmesi ı-çin lstanbuldan getirilen mütehassıslar, bu iddianın gayrivark oldu. ğunu tesbit etmişlerdir.
Bununla beraber yine şehre ce- j reyan  verilmiyerek yeniden  tet-kiklerae bulunmak üzere ayrıca enstlâsyon mütehassısları da getirilecektir.
Edirnede Peynir Buhranı
Edirne (Hususî) — Sebepsiz olarak yaratılan beyaz peynir buhranı hakkında «Vatan» da ya. pılan neşriyat. Vali Ferit Nomer tarafından ehemmiyetle nazarı dikkate alınarak, Fiyat Murakabe komisyonuna bildirilmiş ve ioap eden tedbirlerin derha4 alınması istenmiştir.
Aynı zamanda, Edirnede gerek
tüccar cimde, gerekse buzhanelerde mevcut olduğu iddia edilen beyaz peynir stoklarının da tes-bkme başlanmıştır.
Kızılay U. Müfettişi Edirnede
Edirne (Hususî) — Ankara-dan şehrimize gelen Kızılay umumî müieCtişJerutden Erzincan mebusu B. SaHh, Edirnenin su baskınına uğrayan semtlerini gezmiş ve Kızılay merkezi tarafından seyüpzedelere yapılan ve yapıla-cak olan yardımlar hususunda tetkiklerde bulunmuştur.
Müfettiş Salih Valimiz Ferit Nomcrle birlikte Meriç kazasına giderek son seylâptan zarar görmüş olan Ede köyünde de tetkiklerde bulunduktan sonra bugün Edırneye avdet etmelerdir.
Edirne HaJkevinîn Çay   Ziyafeti
Edirne (Hususi) — Halkevi salonunda Haukevi reisi Dr. İsmail Hakkı Kutkam tarahndan Haik-evımizin muhtelif kollarına mensup azabına bir çay ziyafeti vermiştir.
Bu münasebetle yapılan bir toplantıda Evimizin muhtelif iş-leri ve çalışmaları hakkında hasbıhallerde   bulunulmuştur.
izmir Limanı Genişletilecek
Aydın İstasyonu da Modern
Hale Getirilecek
Bir
İzmir^J[£iu*u*i) .7— Münaka- lıstırılmıyacaktır. lâV Vekaleti İzmir limanında is-| İzmir (Hususi) — Manisa A-tikbalde gerek liman isletmesi kıl hastanesinde tedavi edilerek ve gerekse demiryolları nokta- çıkan ve kardeşi tarahndan Çal sından daha verimli tesisat vü- . kazasının Denizler köyüne götü-cude getirilmesini münasip gir- rülmekte olan Aü Kırış, loroan mektedır. Münakalât Vekili ta- , istasyonuna yakın bir yerde tren-ratından İzmir seyahat nde yapı- den atlamış, kaçarken de jandar-lan tetkikler ve alınan notlar ü-İfnalar taralından tutulmuştur, zerinde çalışılacak ve bir P'oje + Konak vapur iskelesi civa-hazırianacaktır. Bu arada, Ay- rında Cezla adında altmış yaşında din istasyonunun da genişleti.- ^ ^adın bir suıir buhranının te-mesi ve modern brr hale   sokul- 3ir;[c bayılarak denize durmuş ve
ması kararı da verilmiş ve vilayetimiz bu kararların tatb*k sahasına geçirilmesi için icap eden teşebbüslere geçmiştir.
Az.zıye Tünelinde ikiiiüi d<r naı
kurtarılmıştır.
^ Kültürpark civarında inşa e. dilmekte olan Cumhuriyet Kız Enstitüsü binasının sıhhi tesisatı ile elektrik tesisatı da yakında Lk-mal edilecektir.
^ Ödemişin Bozkurt mahalle-eindc Hüseyin Kızıldağ Komşulu
İzmir (Hususi) — Aziziye  ci- lzzctl kürekle yaralamıştır. varınaaM tuneııcr arabinaa bum-      * Adliye Vekâletince te*bıt e-nan aana ile üozuıan Hatun tamın uc^et listesi henüz İzmir ba-
vc natıı daimi surette sagıam tut- rosuna gelmemiştir. İzmir barosu ma* için yol boyunca auvarıar ın blrlnc» derece ücret listesine da-şubi gıuı aıınan ıcaoirier Kamilen ( Hıldır. Ücretler bu derece üzerin-
bıımışur. faKai, icabında ıstıtade dcn alınacaktır.^_
edıınıcK. üzere Dır ıiave hat daha yapıımauı ve bu hatun genıjieiııe. ce* olan kuçuK tunetaen geçirilmem luzurnıu goruıınuştur.
bir ay zanıuua bıUıııeccğı tan., mın euııen bu ış yapılıncaya Kadar, İNazııu ile /-v.sancaK arasında ıjıcaıcKic olan otoray trenleri ça-
Antakya Vilâyet Umumi Meclisi
Antakya, (Vatan) — Vilâyet umumi meclisi 8 şubatta toplanacak, hususi idare tarafından hazırlanan vilâyetin senelik bütçesini tetkik et m iye başlıyacaktır. Toplantı bir aydan fazla devam edecektir.
Derilerin
Standardizasiyonu
İzmir (Hususî) — İktisat Vekâleti derilerin standardnormla-rını teslbite karar vermiştir. Şehrimizde mevcut deri fabrikalarından alınan numuneler geçenlerde Vekâlete gönderilmişti. Vekâlet, yakında fabrikatörleri Ankaraya davet edecek ve tesbıt edilen e-sasiar dahilinde standard tipleri hakkında fabrikatörlerin mütale-aiarı alınacaktır.
in tısa t Vekâleti, aynı şekilde sabun ve sabun tozu standard-normunu da tesbit edecektir, izmir deri, ve sabun imalâthaneleri sahipleri yakında İktisat müdürü nezdinde toplanacak ve bu husustaki noktai nazarim ı müzakere deceklerdir.
Bir Kız Kaçırılmış
Torbalı (Hususi) — Demirci köyunae oıuran Kâmil adında »bir genç, aynı köyde on beş yaşında lYıemduha ısanramanı Kaçırmıştır. Her ikisinin İzmıre gidip saklandıkları haber aıınmışur. Keyhyet izmir zabıtasına bildirilmiştir.
Askerlerimize  Kışlık    Hediye
Akşehir (Vatan) — Yurdun her köşesinde oıou^u gibi kaza mcrkczıle köylerimizde dahi kahraman erlerimize para ve kışlık eşya tebcrruıarı hararetle devam etmektedir. Şimdiye kadar Kızıl-aya İ0*#Z yun çorap ve >0U yün kazak ve Ali eıdıven ve I 7b don ve bu meyanda orta okul öğıet-menlerile talebeleri bü, 1 uziukçu nahiyesi 2 I 0 ve 1 urgut nahı>eji İÜ/, Orta ve Dibi köyü 35 lira teberrularda bulunmuşlardır.Halk içten gelen bir istek ve coşKun-luKİa yardıma devam etmeKte-dir. ' .
- VATAN -
Zabıta Haberler':
Kaybolan Üç Genç Kız Aranıyor
Beşik taş ta Kılıç ali mahallesinde Döngel sokağında 3 numarada oturan Vasılın hizmetlisi 15 yaşında Gülsen Uç gün ovvol evden çıkmış ve bir daha dönmemiştir.
^ Tophanede oturan GUlslim isminde bir kadının 14 yaşındaki kızı Emine bir müddetteaborl tanıştığı ve seviştiği Ali Kuşlu iamlndekl gençle beraber ortadan kaybolmuştur. Emine sevgilisine kaçarken sandıkta bulunan annesine alt 150 lira parayı da almacını unutmamıştır.
Galatada oturan Ayşenin 15 yaşındaki kızı Sab&hat bir hafta ovvel mektebe gitmek Uzerc evden çıkmış ve bir daha eve dönmemiştir.
Zabıta her Uç genç kızı da aramaktadır.
Vapura Çarpan Bir Motor Battı
Bir gaz kumpanyasına ait ouy variller yüklU Muharrem kaptanm idaresindeki (Rüzgar) ismindeki motor, fdün sabah saat 6 raddelerinde Boğaza gitmek Üzere Beşiktaş açıklarından geçmekte iken motor bozulmuş ve suların cereyanına kapılarak sUrüklcnmiye başlamıştır. MotÖr bu sırada oradan geçmekte olan Şirketi Hayriyenin 73 numaralı vapuruna çarpmış ve derhal su almıya başlamıştır. Birkaç dakika sonra da batmıştır. Muharrem kaptan ile tayfalardan Aziz kurtulmuş, fakat diğer tayfa Rizeli Ali boğulmuştur.
Metresini Döverken
29 - 1 - 941
Yaralanırı ş
lekircuğında Gaz Kursu
Tekirdağ (Hususî) — Halke-vimızde açılan zehirli gazleri temizleme kursuna merkez ve kaza. lardan gelen ekipler iştirak etmiştir. Sekiz gün devam eden bu kursta gazterın ne suretle temizleneceği öğretilmiş ve zehirli gaz-lere ait hıımler gösterilmiştir.
kursu bitiren ekipler kendi mıntakalannda dere verecek    ve
tatbikat yaptıracaklardır.
^^^^^^^^^^ \&
Mardinde Emniyet   İşleri
Mardin, (Vatan) — Son bir iki ay içinde .şehrimizde birdenbire artan hırsızlık vakaları Mardin polisinin müdahalesile nihayet bulmuştur. Hırsızlık vakalarının failleri ya polisin kendilerini suç üzerinde yakalanmalarile veyahut kısa <br zaman içinde yapılan araştırmalar neticesinde adaletin pençesine düşmüşlerdir.
Halk, başta, emniyet müdürü Avnı Sümer olduğu halde bütün polis teşkilâtına karşı büyük bir emniyet duymaktadır.
Tohum Temizleme İşi
Konya (Hususi) — Vilâyete bağlı kazalardaki tohum temizleme evlerinde bulunan Selektör makineleri Ue, geçen birincikânunun sonuna kadar, çiftçilere alt 3 milyon yedi yüz on bin kilo tohumluk buğday temizlettirilmiş ve ekinlere fazla zarar yapan Kör Sürme hastalığına karşı da tohumlar ser ezan denilen ecza ile ilâçlattırılmıştır.
Hayvan Hastalıklarîle Mücadele
Konya (Hususi) — Veteriner mücadele ekipleri 16 bine yakın koyun ve keçi tedavi etmişlerdir. Mevsimin kış ve ha-stalıgm İntişar ve sirayetine müsait olmasj doiaytflile Cihanbeyli kaza6i dahilindeki hayvanların da aşılanması ve tedavi edilmesi vilâyetçe tensip olunmuş ve icap eden hazırlıklara başlanılmıştır.
Güveyi Hamamından Dönerken
öldürüldü
Konya (Hususi) — (KarahöyUk)-de Bayram isminde bir adam, güveyi hamamından dönmekte olan kalabalık arasından atılan kurşunlarla yaralanarak ölmüştür. Adliye, katilleri tesbit için tahkikata devam etmektedir.
^ Koyun etinin kilosu Belediyece 45 ten 50 kuruşa çık anim içtir. Beledi ye et fiyatının daha ziyade yükselmesini önlemek için tedbirler almaktadır.
Çumralılar, erlerimize 1354 çift yün çorap, 541 çift yün eldiven, 207 pamuklu, 6 yün fanile ve bir kazak. Karapınar köylüleri de 590 çift yün çorap, 8 pamuklu çorap. 240 çift yün eldiven, 11 pamuklu ve 4 fanile hediye etmişlerdir.
Mahmutpaşada Macuncu hanmda oturan Arif oğlu Ali, evvelki akşam Balıkpazarında bir meyhanede içtikten sonra sarhoş bir halde evine gitmiş ve metresi Halimeyi dövmiye | başlamıştır. Ali metresini bir hayli dövdükten sonra camlan kırmış ve kırılan cam parçalarilc kolundan ağır surette yaralanmıştır. Sağ kolunun damarları kesilen Ali, Cerrahpaşa hastahanesinc kaldırılarak tedavi altına alınmıştır.
•4. Şoför Remzinin idaresindeki (22 Çorlu) numaralı kamyon Küçük-ç e km eceden geçmekte iken 5 yaşında Hikmet isminde bir çocuğa çarparak muhtelif yerlerinden yaralamıştır.
Galatada Karaoğlan sokağmda oturan Kemal, dUn akşam üzeri Be-yoglunda Hava sokağında bir kapının önünde oturmuş ve uyuklomıya başlamıştır. Evvelâ Kemalin sarhoşluktan düştüğü Tannedümlş İse de bu adamrn donmak üzere olduğa görülmüş, hastahaneye kaldırılarak tedavi altma alınmıştır.
Şoför Yaninin idaresindeki 3448 numaralı kamyon, Mahmudiye caddesinde Mahmudun çöp arabasına çarparak parçalamıştır.
Bakırköyünde Dört Ev Yandı
DUn sabah Bakırköyde Yenıma-hallede öçalan sokağında 71 numaralı Cemalin evinden yangın çıkmıştır. Yangm ayni sokakta 14 numaralı manifaturacı Mehmedin, 12 numaralı Münirenin ve 16 numaralı Hakkının evlerine sirayet ederek dört ev de tamamen yanmıştır. Yangın Cemalin evindeki sobanın kızışmasından çıktığı anlaşılmıştır.
ZAYİ
Gelenbevl orta mektebinden almış olduğum 545 numaralı tasdiknameyi kaybettim. Yenisini alacağımdan eskisinin hükmü yoktur.
emin elkiş
istanbul Asliy* Altıncı Hukuk mahkemesinden:
Müddet: Kemal Ora, MUd dol aleyh: Müzeyyen. KocoıruiB tulapaaa Hancı Karagöz mahııliafri Türbe aokak 12 No. da.
MU44»W Keuıai kjiv Uu *lLua4İüjl mUddeıaicyü Müzeyyen aieyıuue açı-iu n 'ı a im h m fcaaflm uavaama n.ıL arzuhal sureti muuuüuueyue «• u..,, edûuıek »ı.¦ ı«¦ y&zuı auıosuıe guuuc-riiauşse de BUmaJ^ayirtB WâMMU u&a-aıet^aiıuu Lerjc ue aeıuu mevııuıe gııugmın beyauue uule kuuunaai uz tu ine huKUü uöuiu   rmınaneuieicrı
küüUüliIlUU İA±$ li-, l Vt) iöo uucu laauuuvuıi'' LoVLUUUl UUİO Uiiiuhji ua.-ı    OiZUliaÜ Ue UUİtCUUiL    guuuuu
gusterur uuvcuye   vaJAMMiUiM uutu-ivi'ün' uıvujuuuietiuıe    WİUBkBBW$k ve i\t oı -   uuuuuou* Kiıyıuı uuu davaya m tiü'i. ..i.   yuuı   (.XU>   gUJİ IÇUlUti
cevap veriııuûiue aaıaa vcıuıııı^ ve bcrıııucıuı luuar ajzuuai ue uavcuyu VaPftkaaj Jmu^elııe Uıvajuuuıeöuic aiUJinş oiıuojua muiuaucyu ...^^ yenm yu^uuıua yazm uıuuuet z*u-N.ıu.ı davaya cevap veıcreK uüuunaı içuı Layuı auuıaii tt/t/v-ki fazoıteoı gunU saat U-i) de ıııajuveineıııuıue hazır bulunması veya aanuuı uu vekil göndermesi lüzumu leuug yerine gecnıett u^ere uuu oıunur.
İstanbul Asüye Altıncı Hukuk hâkimliğinden;
Davacı Fatma tarafından Gümüşsüyü Tekke sokak No. 3 de nıuKim iken halen lkamocguiu meçhul us-nirfiı aleyhine açılan ve mahnememi-zln esas 937/986 ve karar 937/1255 No. lu boşanma dosyasının son 20/12/937 tarihli celsesinde taraflar arasında müşterek hayalın çekilmez bir hale gelmesini mucip olacak derecede şiddetli geçimsizlik olduğundan ve bu geçimsizliğe davalı kocanın sebebiyet verdiğinden tarafların boşanmalarına dair verilen Kararın müddeialeyhin İkametgâhının meç-huliyetinden şimdiye kadar yapüan bütün tebliğler gazete Ue ilan edildiğinden işbu hüküm hulasasının da gazete İle ve kabahatli bulunan kocanın da bir sene müddetle evlenmeden memnuiyetine verilen hükmün işbu ilân tarihinden itibaren on beş gün zarfında bir diyeceği varsa mahkememiz kalemine tahriri veya şifahi bir müracaatta muhtar olmasına ve aksi takdirde işbu hüküm ilân tarihinden itibaren on beş gün geçtikten sonra katiyet kesbedece-ğinden tebliğ yerine geçmek üzere İlân olunur. 28/1/941
Abone bereü
Türkiye dahilinde:
_ | -
Senelik    6 aylık    5 aylık    Ayl
1400        750        400 150 I
Hariç Eiienıleketler:
Senelik    6 aylık    S aylık    Ajhl
2700
1410
800 Kr.   yok.
VATAN flazetftsl
ILAN r*YATLARI     Kuru?
Baalık
1 inci
2 »
5 a 4 >
6 a
6 »
alarak Santimi
760 6*0 360 300 100 75
Türkiye Cumhuriyeti
Zöraat Bankası
Kuruluş tarihi: 1888. — Sermayesi: 100.000,000 Türk lirası.
Şube ve ajans adedi: 265. Zirai ve ticari her nevi banka muameleleri.
Fara biriktirenlere 28,800 lira ikramiye veriyor.
izmir Merkez Garı
İzmir (Hususi) — inşası düşünülmekte olan merkez garının Basmahane ile Alsancak arasında yapılması tukarrür etmiştir. Binanın plânladı şimdiden hazırlanacak fakat, inşaat Avrupa harbinin sonuna bırakılacaktır.
Torbalıdaki Kayas köyünün adı (Pancar) köyü olaruk değiştirilmiş-âr. Değişiklik Vekâletçe tensip kılınmıştır.
Yuvanın Saadeti
Çapamarka Müstahzaratı
Sıhhatinizin,   Neşenizin»   Sofranızın    hadimidir.
Bahçe ve Çiçek Meraklıları
Bahçelerini   tanzim,   çiçeklerini yetiştirmek, fidanlarını bakmak için mütehassısı tarafında n yazılmış eserleri okumalıdırlar. Bu eserler arasında en ziyade   tavsiye   olunabilecekler t
100 Kuruş
Karanfil
I
sürmek
umjzGica
•    I
Matbaamızdan İsteyiniz
iKlUVMl^t
*YUP GEÇTİKÇ
4
t       a*av
aJ '^aJü
¦
Ziraat Bankacında kumbaralı ve ihbarsız tasamıf hesaplarmda en az JS0 lirası bulunanlara sonede 4 defa çekilecek kur'a Ue aşağıdaki plâna göre ikramiye dağrtılacaktır:
4 adet 1,000 liralık 4,000 Ura 100 adet 50 liralık 5,000 Ura
|    » 500 » 2,000   » 120 »     40 » 4.800   »
4   » 260 v 1.000   » 160 »     20 » 3,200
110   » 100 » 4,000   »
DİKKAT: Hesaplarındaki paralar bir sene içinde 50 liradan aşa gı düşmlyenlerc İkramiye çıktığı takdirde % 20 fozlosıle verilecektir.| Kur'alur     ucde 4 defa, 1 eylül, 1 blrlm-ikânmı, 1 mart ve
1  haziran tarlblerlnde çekilecektir.
T. İş Bankası
1S41 İKRAMİYELERİ
1941 Küçük
Tasarruf Hesapları İkramiye Plânı
4 8
35 80 300
1 adet 2 >
> > >
a
•0 Liralık
1000 >
750 >
500 >
250 >
100 >
50 >
20 »
Keşideler : 4 Şubat, 2 Mayıs, 1 Ağustos, 3 ıklnciteşrin tarihlerinde yapılır.
Ş E H 1 B   TİY/.TRO 8ü     TEMSİLLERİ
TKPüBAŞINDA         fcl|Il!B|]|||(lIlf!| İSTİKLAL CADDESİN DB
DBA M   KISMİ     I I J| KOMEDİ   KI8İİI
IfflSil llffl Bugün saat 14 te Çocuk oyuna
Akşam 20,30 da        fj^m j^şnjn 20,30 da
KİRALIK ODALAR
EÎVIİLİAOALOTTI
Her gi\n pl?edo çocuk temsilleri için bilet vcriHr.
Sahibi ve Neşriyat Müdürü:  AHMET EMİN YALMAN
Basddığı Yer: VATAN MATBAASI