TURK DİL KURUMU YAYINLARI: 525

İMLA KILAVUZU

Hazırlayan:

Prof. Dr. Hasan Eren

Ankara 1985
Türk Tarih Kurumu Basım Evi

TÜRK DİL KURUMU YAYINLARI: 525
ÎMLÂ KILAVUZU
Hazırlayan:
Prof Dr. Hasan Eren
Ankara 1985
Türk Tarih Kurumu Basım Evi
Yürütme Kurulunun 4.4.1985 gün ve 21 sayılı kararı ve Yönetim Kurulunun 4.10.1985 gün ve 48 sayılı onayı ile basılmıştır.
GİRİŞ
Türk Dil Kurumu elli yılı aşkın bir süreden beri imlâ sorunlarıyla düzenli olarak uğraşmaktadır. Yeni Türk alfabesinin kabulünden sonra Dil Encümeni, İmlâ Lügati başlıklı bir küavuz hazırlamıştı. 1929'da çıkan bu lügat, eski Arap harfleriyle yazılmış kelimelerin yeni Türk yazısına çevrilmesinde değerli bir kılavuz olarak kullanılmıştır. öğretim kuruluşlarında öğretmenler onu esas olarak almışlar, gazete ve dergi gibi yay m organları da ona uymuşlardır. Bu eser, yeni Türk imlâsında belli bir birlik sağlamakla kalmamış, ayrıca eski Arap yazısından kalma birtakım sorunları da çözümlemeye çalışmıştır.
Ancak, imlâ Lûgati'nin getirdiği yazılış biçimlerinin daha ilk gününden başlayarak birtakım eleştirilere uğradığına tanık olduk.
Eleştirilere yol açan sorunlara çözüm getirmek ve göze çarpan aksaklıkları gidermek üzere İmlâ Lügati'ni küçük veya büyük aralıklarla yeni baskılar izlemiştir. Bu lügatin yeni baskılarına İmlâ Kılavuzu adı verilmiştir.
Bu kılavuzlarda dilimizin gelişmelerini değerlendiren birtakım yenilikler getirilmiştir, imlâda açıklık ve kolaylık sağlayan bu yenilikler kısa bir süre içinde yaygınlaşmıştır.
İmlâ Kılavuzu'nun Yazım Kılavuzu adını alan son baskılarında düzeltme (inceltme, uzatma) işaretinin kaldırılması, yazıda ve söyleyişte büyük sorunlara yol açmıştır. Eski nispet fai üzerinden bu işaretin kaldırılması, yazı ve söyleyiş sorunlarını bir kat daha artırmıştır. Bu durum karşısında Millî Eğitim Bakanlığı. 1982 yılında bir bildiri yayımlayarak yazışma ve yayınlarda gözlenen aksaklıklan gidermek ve yazılışta birliği sağlamak üzere düzeltme işaretinin kullanılmasını bakanlık teşkilâtına bildirmiştir (Millî Eğitim Bakanlığı Tebliğler Dergisi 12 Nisan 1982, cüt 45. sayı 2110, s. 166).
Eski kılavuzlarda dilimizin belli başlı imlâ kuralları toplu olarak verilmişti. Ancak aradan geçen uzun yıllar içinde kurallardan bir bölümü eskimiş, buna karşılık açık kurallara bağlanamamış olayların sayısı da artmıştır.
Bu durum karşısında imlâ kurallarının yeniden gözden geçirilmesi ve yeni bir kılavuz hazırlanması gerekli görülmüştür.
İşte bu gün ortaya çıkan bu kılavuzda elli yüdan beri öğretim ve yaym çalışmaları sonunda kazanılan tecrübe ve gözlemler değerlendirilmiş, bu güne değin yerleşmiş belli başlı kuralların değiştirilmesine ihtiyaç duyulmamıştır. Yalnız imlâ birliğini sağlamak için
4
tutarsızlıkların giderilmesine ve sorunların çözümünü kolaylaştırıcı yollar aranmasına ağırlık verilmiştir. Ayrıca, yukarıdaki ilkelere uyularak yazılış ve söyleyişte aksaklıklara yol açan durumların giderilmesine çalışılmıştır.
Terimlerin, özellikle yeni karşılıkların yazılışında daha çok Batı dillerinden örnek alındığı gözlenmiştir. Turkçenin gramer yapısına uymayan bu yazılış biçimlerinin düzeltilmesi gerekli görülmüştür.
Son yıllarda dilimiz sürekli bir gelişme göstererek birçok yeni kavram ve karşılık kazanmıştır. Bu yeni karşılıkların kılavuzda değerlendirilmesi gerekiyordu. Yeni terimlerin getirdiği yazılış sorunlarının gözden geçirilmesi de yararlı olacaktı. Bu bakımdan kılavuzda bu terimlere geniş bir yer verilmiştir.
İmlâ sorunlarının gözden geçirilmesi çalışmalarına birkaç yıl önce başlanmıştı, Bu çalışmalar sonunda hazırlanan esere Yazım Kılavuzu adı verilmişti. Ancak Türk Dil Kurumu Bilim Kurulunda bu adın İmlâ Kılavuzu'na çevrilmesi oy çokluğuyla kabul edilmiştir. Ayrıca, Bilim Kurulu. İmlâ Kılavuzu'nun beş kişilik bir komisyon tarafından gözden geçirilmesini de kararlaştırmıştır. Bu komisyona Prof. Dr. Meliha Anbarcıoğlu, Prof. Dr. Zeynep Korkmaz, Doç. Dr. Orhan Okay, Fevziye Abdullah Tansel ve Doç. Dr. Hamza Zülfikar seçilmişlerdir. Bu komisyon İmlâ Kılavuzu'nu özenle gözden geçirerek birtakım değerli katkılar getirmiştir.
Daha sonra Türk Dil Kurumu Yürütme Kurulunda (Prof. Dr. Mehmet Akalın, Prof. Dr. Kemal Eraslan, Doç. Dr. Ahmet Bican Ercilasun, Doç. Dr. Zeynep Kerman, Prof. Dr. Zeynep Korkmaz, Doç. Dr. Mertol Tulum) kılavuz bir daha gözden geçirilmiş, yeni katkılarla geliştirilmiştir.
Son olarak, İmlâ Kılavuzu ile ilgili bütün bu çalışmalar, Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Yönetim Kurulunda değerlendirilerek kılavuza son biçimi verilmiştir.
Gelişen, özleşen ve güzelleşen dilimizin değişmelerine ayak uydurmak üzere imlâ kurallarında ara sıra birtakım değişiklikler yapılmasına ihtiyaç duyulacağı açıktır. Bu değişikliklerin bundan sonraki baskılarda değerlendirileceği doğaldır.
İMLÂ KURALLARI
Ana ilkeler
1. Türk imlâsı üç ana ilkeye dayanır:
a) Dilin her sesi yazıda genel olarak ayrı bir harfle gösterilir. Ortak söyleyişi esas alan bu yazılışa ses imlâsı veya fonetik imlâ adı verilir.
b) Türkçe kelimelerde olduğu gibi, yabancı dillerden gelen alıntılarda da kök ve ekleri göstermeye ağırlık verilir. Kelimelerin kökenini göz önünde tutan bu yazılışa köken imlâsı veya etimolojik imlâ denir.
c) Bu ilkelere ek olarak, yazılışta geleneğe de yer verilir. Yazılış geleneklerine uyan biçimleri değerlendiren imlâ, geleneksel imlâ adını alır.
Harfler
2. Dilin seslerim gözlerimizle ayırt edecek biçimde bildiren işaret sistemine yazı adı verilir. Yazıda çeşitli işaretler kullanılır. Dilde kullanılan sesleri göstermeye yarayan işaretlere harf denir.
Alfabe
3. Bir dilde kullanılan harflerin belli bir sıraya göre dizilmiş bütününe alfabe adı verilir.
Türk alfabesi
4. Türk alfabesi 1.XI. 1928 gün ve 1353 sayılı kanunla kabul ve tespit edilmiştir. Bu kanuna göre, Türk alfabesinde 29 harf vardır.
Bu yazı sisteminde her ses için ayrı bir harf ve her harf için yalnız bir ses ilkesi gözetilmiştir.
Türk alfabesinde harflerin aşağıdaki biçimde sıralanması yaygın bir gelenek olarak yerleşmiştir: a, b. c, ç, d, e, f, g, ğ. h. ı, i.j. k. 1, m. n, o, ö, p, r, s, ş, t, u, ü, v. y, z. —1353 sayılı kanunda kabul edilen ılirada ı harfi /'dan önce gelir.
29 harften meydana gelen bu yazı sistemine Türk alfabesi adı verilir.
Bu alfabede harflerin küçük ve büyük olmak üzere iki biçimi kullanılır, a.b.c, ç, d, e. f. g, ğ, h. ı, i,j, k, 1, m, n, o, ö, p, r. s, ş, t, u, ü, v, y,z harflerine küçük harfler (minüskul), A, B, C, Ç, D, E, F, G, Ğ, H, /, 1, J, K, L, M, N, O, O. P, R, S, Ş, T, U. Ü, V, Y, Z harflerine ise büyük harfler (majüskül) denir.
6
3. Lâtin harflerini kullanan yabancı milletlerin yazı sistemlerinde büyük i harfi noktasız yazılır: Ibsen. Illinois, Indiana. Innsbruck. lonesco, Iowa, lstrati... gibi. Bu bakımdan Türkçe dizin ve ansiklopedilerde bu adlara i sırasmda yer verilir.
6. Lâtin alfabesine dayanan yabancı yazı sistemlerinde, Türk alfabesinde kullanılmayan birtakım harfler de vardır: q (Q), w (W), x (X) gibi.
Yabana dillerde kullanılan q, w, x harfleri, alfabede ... p, g, r ... v, w, x, y biçiminde yer alırlar.
Saalar
7. Her dilde sesler, ünlüler ve ünsüzler olmak üzere iki büyük gruba ayrılır. Bu bakımdan ünlülerle ünsüzleri gösteren harfler de iki grupta toplanır.
Ünlülerin yazılışı
8. Dilimizde 8 ünlü vardır: a, e, ı, i, o, ö, u, ü.
Bunlar, çıkışlarında dilin, dudakların durumuna ve ağzm biçimine göre birkaç gruba ayrılırlar:
1. Kaim ve ince ünlüler:
a) Kalın ünlüler: a, ı, o, u;
b) ince ünlüler: e, i, ö, ü.
2. Düz ve yuvarlak ünlüler:
a) Duz ünlüler: a, e, ı, i;
b) Yuvarlak ünlüler: o, ö, u, ü.
3. Geniş ve dar ünlüler:
a) Geniş ünlüler: a, e, o, ö;
b) Dar ünlüler: ı, i, u, ü.
9. Türk alfabesinde her ünlü bir harfle yazılır. Buna karşılık yabancı dillerde ünlüler için ikili veya üçlü harfler de kullanılır: aa,
ae, eau. eu, ie, oe, ou, uu... gibi.
10. Dilimizde kullanılan ünlüler kısa ünlü sayılır. Konuşma düımizde kullanılan Türkçe asıllı kelimelerde uzun ünlü yoktur.
Arapça. Farsça gibi yabancı dillerden Türkçeye giren kelimelerin uzun ünlüleri de çoklukla kısalır. Ancak, bu kelimeler bir ek veya fiil aldıklarında ünlüleri çoklukla yeniden uzar: esas: ) esasen; usul: ) usulen-, vicdan: ) vicdanen, vicdanî: kanun: ) kanunen, kanunî, hayat: ) hayaü, tertip: ) tertibi, tertip etmek.
11. Uzun ünlüler yazıda çoklukla belirtilmez: adalet, badem, beraber, işaret, idare, ifade, imdat, kaide, mükâfat, numune, rica, şair. şive, şube. tedavi, vali, vefa.
12. Ancak, Arapça ve Farsçadan gelen birtakım kelimelerde ünlülerin uzunluğu özel olarak gösterilir. Bu işaretin özel olarak
7
kullanılması yazılış yanlışı sayılmaz, özellikle eski Tıirkçe metinlerin yeni yazıya çevrilmesinde bu işaret yaygın olarak kullanılır.
13. Dilimizde yazılışları birbirine benzeyen, anlamları ayrı birtakım yabancı kelimeler vardır: adet, alem, hal gibi. Yazılışları birbirine benzeyen, anlamları ve okunuşları ayn olan bu gibi yabancı kelimeleri ayırt etmek için uzun ünlünün üzerine düzeltme işareti konur: adet (= sayı), âdet ( = görenek, alışkanlık): alem ( = bayrak), âlem ( = dünya, evren), aşık ( = küçük kemik), âşık ( = vurgun, tutkun), hal ( = pazar yeri), hâl ( = durum, vaziyet).
14. Bundan başka, Arapça ve Faısçd kelimelerde g vc k ünsüzlerinin ince okunduğunu göstermek için de bu ünsüzlerden sonra, gelen a ve u ünlülerinin üzerine düzeltme (inceltme) işareti konur: dükkân, dergâh, gâvur, hikâye, kâfir, kâğıt, kâr, mekân, mahkûm, mezkûr, ordugâh, sükûn, sükût, tezgâh, yadigâr.
Arapça ve Farsçadan gelen kelimelerde 1 ünsüzünün ince okunduğunu göstermek için de bu işâret kullanılır: ahlâk, bıllûr, evlât, felâket, hı'lâl, ilâç, ilân, ilâve, iflâs, ihtilâl, istiklâl, kelâm, lâkın, lâle. lâzım, selâm, sülâle, telâş, üslûp.
15. Bunun gibi, Batı kökenli kelimelerde 1 ünsüzünün ince okunduğunu göstermek için de düzeltme işareti konur: klâsik, lâhana, lâmba, Lâtin, plâk, plâj, plân.—Ancak. Batı dillerinde buna benzer bir işaretin kullanılmadığı goz önüne alınarak yeni kelimelerde bu işaretin kaldırılması yazılış yanlışı sayılmaz.
16. Sözlükler, ansiklopediler, dizinler, ad listeleri harflerin alfabetik sırasına göre düzenlenir.
Sıralamalarda kısa ünlüler önce gelir: adet (= sayı)
âdet ( = görenek, alışkanlık) yb.
Bunun gibi, sıralamalarda küçük harfler d.e önce gelir:
akın
akıncı
Akıncı vb.
17. Eski nispet /'sini göstermek için düzeltme işareti kullanılır: ahlâki, iktisadî, insanî, edebî, fikrî, medenî, sıhhî, siyasi, dahilî, haricî, dünyevî gibi.—Böylelikle askeri (asker-i) ve askerî, dini (din-i) ve dinî ( = dinsel), ilmi (ilm-i) ve ilmî ( = bilimsel), resmi (resm-i) ve resmî gibi biçimlerin karıştırılması önlenmiş olur.
Bu ek Türkçe kelimelerde de kullanılır, altunî, bayatî, gümüşî, kurşunî.
Türkçe türkü (( Türkî) ve varsağı (( Varsağî) kelimelerinde nispet i'si büyük ünlü uyumuna uymuştur.
8
Nispet i'si alan kelimelere Türkçe ekler getirildiğinde düzeltme işareti olduğu gibi kalır: ciddileşmek. ciddilik, millîleşürmek resmileştirmek, resmîlik.
Ünsüzlerin yazılışı
18. Dilimizde 21 ünsüz vardır: b, c, ç, d, f. g. ğ, h.j, k, 1, m. n. p, r.
S. Ş. t, v, y. z. ^
Bunlar, çıkış yerlerine göre birkaç gruba ayrılırlar:
1. Dudak ünsüzleri; b, f, m. p. v;
2. Diş ünsüzleri: c. ç, d, j. 1, n, r, s, ş, t, z;
3. Damak ünsüzleri: g, ğ, k, y;
4. Gırtlak ünsüzü: h.
Ünsüzler, ses yolundan çıkışlarındaki özelliklere göre:
1. Yumuşak ünsüzler ve
2. Sert ünsüzler olarak iki gruba ayrılırlar.
Ses tellerinin titreşimli durumunda oluşan ünsüzlere yumuşak ünsüzler adı verilir: b. c, d. g, ğ, j, 1, m, n, r. v. y, z.
Ses tellerinin titreşimsiz durumunda oluşan ünsüzlere sert ünsüzler denir: ç. f, h, k, p, s, ş. t.
19. Türk alfabesinde her ünsüz bir harfle yazılır. Buna karşılık Almanca. Fransızca. İngilizce. Macarca gibi dillerde ikili veya üçlü harfler de kullanılır: ch, cs. cz. sch, sh. sz, zs gibi.
Lâtin alfabesine dayanan Çek. Hırvat. Romen gibi yazı sistemlerinde birtakım özel harfler de kullanılır: ğ, S, i, t gibi.
Türk alfabesinde kullanılmayan iki veya daha çok harften oluşan birleşik harfler alfabe sırasında ayrı harflerine göre yer alırlar.
20. Türkçe kelimelerin sonunda yumuşak b, c. d. g ünsüzleri bulunmaz. Kelimeler, bunların sert eşleri olan p, ç. t, k ünsüzleriyle biter: ip, sap, üç, kaç, saç, ağaç, at. et, ot. yurt, ant. ak. toprak, çelenk gibi.
Yalnız anlam farkını belirtmek üzere ad ( = isim), od ( = ateş) gibi birkaç kelimenin yazılışında bu kurala uyulmaz: ad ( = isim), at ( = binek hayvanı); od ( = ateş), ot ( = bitki).
Dilimizdeki alıntılar da bu kurala uymuşlardır: çorap (( çor ab), sebep (( sebeb), kitap (( kitab), bent((bend), cilt(( cild). bant (( band), etüt (( etüd). metot (( metod).
Ancak, bu gibi alıntılar bir ek aldıklarında sonlarındaki sert ünsüzler yumuşar, çorap: ) çorabı; sebep: ) sebebi; kitap: ) kitabı; bent: ) bendi; cilt: ) cildi; etüt: ) etüdü; metot: ) metodu.
Dilimizde -nk ile biten kelimelere bir ünlü getirildiği zaman -k ünsüzü yumuşar: denk: ) dengi; çelenk ) çelengi; kepenk: ) kepengi.
9
Alıntılar da bu kurala uymuşlardır: ahenk: ) ahengi; hevenk: ) hvvengi; frank: ) frangı; külünk: ) külüngü; künk: ) kimgiı; renk:
• rengi. — Buna karşılık bank, tank gibi yeni yabancı kelimeler bu kurala uymaz.
21. Turkçede p, ç, t. k ünsüzleri iki ünlü arasında yumuşayarak /), c, d, g'ye dönüşür: dip: ) dibi; kap: ) kabı; ağaç: ) ağacı; kazanç: ) kazancı; uç: ) ucu; but: ) budu; kurt: ) kurdu; yurt: ) yurdu, kanat: ) kanadı; geçit: ) geçidi; başak: ) başağı; dudak: ) dudağı; bıçak: ) bıçağı; durak: ) durağı; çocuk: ) çocuğu; uzak: )
inağı: gok: ) göğü...
Ancak, tek heceli birtakım Türkçe kelimelerle alıntılarda p, ç, t, k ünsüzleri iki ünlü arasında olduğu gibi kalabilir: ip: ) ipi; sap: ) sapı; göç: ) göçü; saç. ) saçı; kaç. ) kaça, kaçıncı; üç. ) üçü, üçüncü; suç: ) suçu; ak: ) akı; ek: ) eki; ok: ) oku; kök: ) kökü; at:
• atı; et: ) eti; ot: ) otu; millet: ) milleti; cumhuriyet: ) cumhuriyeti; hikmet: ) hikmeti; niyet: ) niyeti; kıymet: ) kıymeü.
Türkçe süt kelimesindeki -t ünsüzü de bu gün olduğu gibi kalır: süt: ) sufü. Ancak, sütü biçimi yanında südü yan biçimi de kullanılır.
22. Dilimizde sert bir ünsüzle biten kelimelere gelen ekler de nort bir ünsüzle başlar: aç-tı; geç-tim; seç-ti; bak-üm; çiçek-ten; ipekçi, bas-kı; düş-kün; seç-kin; aş-çı; süt-çü. — Üçgen, dörtgen gibi birtakım yeni kelimeler bu kurala uymaz.
SES İMLÂSI Esas söyleyiş
23. Yazılışta İstanbul ağzına dayanan ortak söyleyiş esas sayılır. Bu ağızda söyleyiş ayrılıklarına yer verilmediği inancı yaygındır. Butun ağızlarda olduğu gibi, bu ağızda da az çok farklı kullanışlara luatlanması bu kuralı bozmaz.
Turkçede kullanılan bütün kelimelerin bu ağza uyan ortak ııöylenışi açık olarak tespit edilebilir. Bu bakımdan ortak söyleyişin yazıya geçirilmesi kolaydır.
Yazılışta ortak söyleyiş dışında kalan ağız özellikleri dikkate alınmaz Ağızlarda kullanılan ala, alma, yımırta, ısıtma, divar, sekkiz gibi kelimeler ortak söyleyişe uyularak elâ, elma, yumurta, sıtma, duvar, sekiz biçimlerinde yazılır.
Yazılışta ortak söyleyişe uymak esas olmakla birlikte ara sıra kelimelerin halk ağızlarında geçen biçimlerini kullanmak gerekli »jortilfihilir*. Bunun gibi. ara sıra kelimelerin eski söylenişi de kullanılabilir. Bilimsel yaymlarda ağız biçimlerine uyulması yazılış kurallarına aykırı düşmez. Eski söyleyişlerin yazıda kullanılması da yazılış yanlışı sayılmaz. Yazarlar, eserlerine yerli bir özellik katmak İçin kişilerin ağızlara uyan bir dil kullanmalarına ihtiyaç duyabilecekleri gibi, eski çağlardan söz ederken de kişilerin eski bir dil
10
kullanmalarına ağırlık verebilirler. Buna göre. ortak söyleyişten farklı kullanışlara yalnız bilim ve sanat eserlerinde yer verilebileceği açıktır.
Değişik yazılışlar
24. Dilimizde değişik biçimlerde yazılan birtakım Türkçe kelimeler vardır: döğmek, dövmek; oğmak. ovmak, uğmak, uvmak; oğmek. övmek; söğmek, sövmek gibi. Ortak söyleyişte v'li biçimlerin daha yaygın olduğu anlaşılıyor. Bu bakımdan bunları dövmek, ovmak, övmek, sövmek biçiminde yazmak gerekir
Büyük ünlü uyumu
25. Dilimizde bir kelimenin birinci hecesinde kalın bir ünlü (a. ı, o. u) bulunuyorsa, sonraki ünlüleri de kalın; ince bir ünlü (e. i, ö, ü,) bulunuyorsa, sonraki ünlüleri de ince olur: adım, ağız, ayak. boyun boyunduruk, burun, dalga, dudak, duvak, kırlangıç, beşik, bilezik, gelincik, gözlük, üzengi, vergi, yüzük. Buna büyük ünlü uyumu adı verilir.
Dilimizde bu kurala uymayan birkaç kelime vardır: anne (( ana), dahi, elma (( alma), hangi, hani, inanmak, kardeş (( kardaş ( karındaş), şişman, katmer...
Alıntıların bir bölümü bu kurala uymaz: ahenk, badem, ceylan, çaparı, çiroz, dükkân, fidan, gazete, hamsi, kestane, kiraz, kitap, liman, limon, maden, manifatura, metal, livar, meydan, minare, model, nişan, mikrop, nişasta, pehlivan, rüzgâr, selâm, terazi tercüman, tezgâh, tiyatro, valiz, vida. viraj, ziyafet, yadigâr, ziyaret.
Dilimizde ekler de büyük ünlü uyumu kuralına uyar: yurd-u-muz, ev-ler-den, bayram-laş-mak, par-mak-lık, söz-cü-luk.
Buna karşılık -daş. -ken, -ki, -leyin. -(ı, i, u, üjmürak, -yor ekleri bu kurala uymaz: meslektaş, gönüldaş; çalışırken, durmazken; akşamki, yarınki; akşamleyin, sabahleyin; ekşimtırak, yeşilimtırak; içiyor, geliyor, çekiyor, biliyor, veriyor, seviyor, seriyor, örüyor, biçiyor, gülüyor, örtüyor, sürüyor '.
Büyük ünlü uyumuna uymayan kelimelerde ekler, kelimenin son ünlüsüne uyar: anne-si, elma-hk, hangı-si, kardeşlik, veriyor-du, şişmanlık, şişmanlamak.
Küçük ünlü uyumu
26. Türkçe bir kelimenin birinci hecesinde düz bir ünlü (a e ı i)
varsa, sonraki hecelerde de düz ünlüler bulunur: anlaşmak, yanaşmak, yaklaşmak, kayıkçı, ısırmak, seslenmek, bilek, çilek, yelek
Buna karşılık Türkçe bir kelimenin birinci hecesinde yuvarlak bir unlü (o. ö, u, ü) varsa, sonraki hecelerde dar yuvarlak (u, u) veya duz geniş (a. e) ünlüler bulunur: çocuk, odun, oturmak, yorgunluk, yoklamak, yoğurtçu, sürmek, vurmak, yumurta, boyunduruk.
11
Türkçede geniş yuvarlak ünlüler (o, ö) bir kelimenin yalnız I )ıı inci hecesinde bulunur: oya, oymak, oyun, boyun, koyun, övmek, dövmek, sövmek, övün, sövüş...—Bu kurallara küçük ünlü uyumu adı verilir.
Dilimizde bu kurallara uymayan birkaç kelime vardır: avuç, /ıvıırt, çamur, kabuk, kavuk, kavun, kavurmak, kavuşmak, savurmak, yağmur...
Bunun gibi, yabancı kelimelerin bir bolümü de bu kurallara uymaz: alkol, daktilo, doktor, horoz, radyo, konsolos, profesör, aktör, bandrol...
Kuçuk unlu uyumuna uymayan kelimelerde ekler, kelimenin son ünlüsüne uyar: çamurluk, yağmurluk, doktorluk, konsolosluk, pro-leaörlük, aktörlük...
Ünlü düşmesi
27. Dilimizde iki heceli birtakım kelimeler, belli ekler aldıkları /.aman ikinci hecedeki ünlülerini düşürürler: ağız: ) ağzı; alın: ) alnı, bağır: ) bağrı; beniz: ) benzi; beyin: ) beyni: boyun: ) boynu, burun: ) burnu: geniz: ) genzi; göğüs: ) göğsü: gönül: ) ıjönlü, karın ) karnı: koyun: ) koynu: — Türkçe kayın ve oğul kelimeleri de iyelik ekleriyle birleştiğinde ikinci hecedeki ünlülerini düşürürler: kayın: ) kaynı: oğul: ) oğlu.
Ses imlâsının belli başlı sorunları
Mastarların yazılışı
28. ma, -me ile biten mastarlardan sonra -a, -e; -ı, -i eklerinin ya, ye, yı, yi biçimleri getirilir: kazanma-ya; aldanma-yı; okumaya; yatma yı; sevme-ye; görme-yi; gülme-ye; verme-ye; silme-yi... gibi
18. -mak, -mek ile biten mastarlardan sonra -a, -e; -ı, -i eklerinden biri gelirse -k ünsüzü yumuşar:... yazmağa (başladı), bildirmeğe (geldim).
Pül fcAk veya gövdelerinin yazılışı
80. Fiil çekimlerinde ful kök veya gövdeleri yazılışta olduğu gibi kalır: başlayan {başlıyah değil), başlayarak (başhyarak değil), başlayacak (başlıyacak değil), başlamayan (başlamıyan değil), bekleyen (bekliyen değil), bekleyerek (bekliyerek değil), bekleyecek (boklıyecek değil), beklemeyen (beklemiyen değil)...
-ytyr ekinin yazılışı
31 -yor eki ünlü uyumlarına uymaz:
1, Eklendiği fiilin ünlüleri ince de olsa. bu ekin ünlüsü kalın kalır: gol-t- yor, ver-i-yor; se v-i-yor; sür- ü-yor; geç-i-yor, seç-i-yor... gibi. *
12
2. İkinci, üçüncü... hecelerde bulunmasına rağmen o ünlüsü daralmaz: dur-u-yor; sor-u-yor; konuş-u-yor; gör üş- ü-yor... gibi.
Yalnız fiil kok veya gövdeleri ünsüzle bitiyorsa, bu ek bir bağlantı ünlüsü alır. -yor ekinin bağlantı ünlüsü ünlü uyumlarına uyar: var-ı-yor, ver-i-yor. dur-u-yor, sür-ü-yor.
Fiil kök veya gövdeleri ünlüyle bitiyorsa, -yor eki bağlantı ünlüsü almaz. Yalnız sondaki -a sesi -ı veya -u'ya. -e sesi de -i veya -ü'ye dönüşür, başlıyor {başlayor değil), bekliyor (bekleyor değil). Buna karşılık sondaki -u ve -ü sesleri olduğu gibi kalır: okuyor, yürüyor.
üe »özünün ek olarak yazılışı
32. 1. ile sözü. ünlüyle biten kelimelere ek olarak getirilince başındaki ı ünlüsü y-ye dönüşür ve büyük Unlu uyumuna uyar ^İtayla (balta ile), çevreyle (çevre ile), yapıyla (yapı ile), keçiyle (keçi ile), kuzuyla (kuzu ile), sürüyle (sürü ile).
2. 3. kişi iyelik ekinden sonra ek olarak getirilince de başındaki ı unlusu y'ye dönüşür ve büyük ünlü uyumuna uyar: arkadaşıyla (arkadaşı ile), anasıyla (anası ile), dolayısıyla (dolayısı ile), kuyusuyla (kuyusu ile), kardeşiyle (kardeşi ile), ölçüsüyle (ölçüsü ile), sütüyle (sütü ile).
3. Ünsüzle biten kelimelere ek olarak getirilince başındaki i unlusu düşer ve büyük ünlü uyumuna uyar: arkadaşla (arkadaş ile) kardeşle (kardeş ile), ayakla (ayak ile), başla (baş ile), sütle (süt ile), gümüşle (gümüş ile).
-ken ekinin yazılışı
33. -ken (( iken) eki büyük ünlü uyumuna uymaz; getirildiği kelimenin ünlüleri kaim da olsa. bu ekin ünlüsü ince kalır: okur-ken (( okur iken): yazar-ken (( yazar iken): çalışır-ken (( çalışır iken): uyur-ken (( uyur iken): başlarken (( başlar iken): durmuşken (( durmuş iken); olgunken (( olgun iken): durgunken (( durgun iken): başlarken (( başlar iken): okuldayken (( okulda iken)-yoldayken (( yolda iken).
id bağlacının yazılışı
34. ki bağlacı ayrı yazılır: Demek ki... Kaldı ki... Bilmem ki...
Türk dili, dillerin en zenginlerindendir; yeter ki bu dil, şuurla işlensin. (Kemal Atatürk)
Geçmiş zaman olur kı hayali cihan değer. (Hayalî)
Olmaz ki!
Böyle de yatılmaz ki! (Orhan Veli Kanık)
Ruşen Eşref Ünaydın'ın "Diyorlar ki" adlı eseri...
Çiğ yemedim ki karnım ağrısın.
13
Ancak birkaç örnekte kalıplaşmış olduğu için bitişik yazılır: luılhuki, oysaki, sanki, mademki...
4
•ki ekinin yazılışı
38. -ki eki ünlü uyumlarına uymaz: akşamki, yarınki, duvardaki, Tıırgut'unki, yoldaki, bendeki, yazıdaki... gibi.
Yalnız birkaç örnekte bu ek, küçük ünlü uyumuna uyar: bu günkü. dünkü... gibi.
mı. mi. mu. mü soru ekinin yazılışı
38. mı, mi, mu. mü soru eki ayrı yazılır; yalnız kendinden önceki İr "İlmenin son ünlüsüne göre ünlü uyumlarına uyarak mı. mi, mu, mu biçimlerini alır: Kaldı mı? Sen de mi. Brutus?
Soru ekine birtakım ekler de getirilebilir. Bu ekler soru ekiyle bitişik yazılır: Verecek misin? Okuyor musun? Çocuk musun? ölür müsün, öldürür müsün?
I
da. de bağlacının yazılışı
37. da, de bağlacı ayrı yazılır; yalnız kendinden önceki keli-monin son ünlüsüne göre büyük ünlü uyumuna uyarak da veya de biçimini alır: Kızı da geldi, gelini de. Turgut da biliyor. Oğluna da bildirdi. Sen de mi, Brutus?
İmlâmız, lisanımız düzelince, lisanımız da kafamız düzelince düzelecek, çünkü o da ancak onlar kadar bozuktur, fazla değil! (Yahya Kemal Beyatlı)
Buna karşılık -da, -de. -ta. -te hal eki bitişik yazılır: Devede kulak. I.'vdo kalmak. Yolda kalmak. Ayakta kalmak. Çantada keklik. Yeme ı/o yanında yat. -Dilde, fikirde, işte birlik.", "Yurtta sulh. cihanda sulh."
imek ek fiilinin yazılışı
38. ımek ek fiili ayrı yazıldığı zaman ünlu uyumlarına uymaz: kain îdim, durur idim, güzel idi, dargın imiş, yorgun ise...
Ancak, imek fiili bu gün daha çok ekleşmiş olarak kullanılmakta vo unlu uyumlarına uymaktadır.
1. Ünlüyle biten kelimelere eklendiği zaman i- ünlüsü düşer ve araya bir y girer: satıcıydı (satıcı idi), yarmaymış (yarma imiş), yahancıymış (yabancı imiş), başıymış (başı imiş), sonuncuydu (sonuncu ıdı), ikınciymiş (ikinci imiş), neyse (ne ise), deliyse (deli ıs o)...
2 Ünsüzle biten kelimelere eklendiği zaman da /- ünlüsü düşer: kalır mış (kalır imiş), yorgundu (yorgun idi), yakarsa (yakar ise), toprokmış (toprak imiş), kömürcüydü (kömürcü idi), yakmışsa (yakmış ise), güzelmiş (güzel imiş), gelirse (gelir ise), alırsa (alır ise), tmkacaksa (bakacak ise).
14
KÖKEN İMLASI
39. imlâda ortak söyleyişe uyulur. Ancak, yazıda ortak söyleyişin bütün özellikleri gösterilmez. İmlâda söyleyiş yanında kök ve eklerin olduğu gibi kalmasına da ağırlık verilir, örnek olarak, dilimizde n Unsuzu b, p ünsüzleri önünde söyleyişte m'ye dönüşür:
Yazılış:. Söyleyiş:
onbaşı ombaşı
binbaşı bimbaşı
bin bir bimbir
Bu değişme yazıda gösterilmez.
Yabancı dillerden alınan kelimelerde de n ünsüzü b. p ünsüzleri önünde m'ye çevrilir: ambar (( anbar), cambaz (( canbaz). çarşamba (( çarşanba), perşembe (( perşenbe). çember (( çenber). Bu değişme yazıda gösterilir. Yalnız İstanbul yazılışı bu kurala uymaz.
GELENEKSEL İMLÂ
40. Geleneksel yazılış en çok soy adlarında kullanılır: Kılıcoğlu veya Kılıçoğlu; Saraçoğlu veya Saraçoğlu; Hatiboğlu veya Hatipoğlu; Gözel veya Güzel; Gövercin veya Güvercin; Yörük (ve Yörükoğlu) veya Yürük {ye Yürükoğlu): Demir veya Temir(ve Timur): Taş veya Daş.
KÜÇÜK VE BÜYÜK HARFLER
41. Küçük ve büyük harflerin kullanılması büyük ölçüde özel adların yazılışıyla ilgilidir. Bu adlar imlâda özel bir sistem oluşturur. Bu bakımdan bunlar ayrı bir bölümde gözden geçırilecekür. Burada doğrudan doğruya özel adların yazılışıyla ilgili olmayan sorunlar üzerinde durulacaktır.
Küçük harfler
42. Türkçede tür isimlerinin ilk harfleri cümle içinde küçük harfle yazılır: yer, yurt. toprak, hürriyet, kurtuluş, barış, savaş, ağaç, balık, göl, deniz, su, ırmak, çiçek, bitki, süt, dağ, arpa, buğday, başak gibi.
Ay re gün adlarının yazılışı
43. Ay ve gün adları küçük harfle başlar: şubat, mart, nisan, ağustos, aralık;pazar, salı, çarşamba, perşembe vb —Cümle içinde geçen ay ve gün adları küçük harfle yazılır:
Belli bir tarih bildiren ay ve gün adları büyük harfle başlar: 29 Mayıs 14S3 Sah günü; 1919 senesi Mayısının 19'uncu günü Samsun'a çıktım. 29 Ekim 1923.
15
44. Bayram ve yortuların adları küçük harfle başlar: kurban i ıvı.ımı, şeker (ramazan) bayramı; hamursuz bayramı; paskalya.
4!3. Belli günlerin, haftaların, mevsimlerin, konferans, kongre • ı( »ı ıl.ıntılarm adlan da cümle içinde küçük harfle yazılır hıdrellez; m -vı uz. kasım, anneler günü; milletlerarası tiyatro günü; yaz, kış; ı/ıı/ kitap haftası; film haftası; sağlık haftası; beş yıllık plân; dil ı un»/resi gibi.
48. Millet, boy. oymak, dil ve lehçe adları büyük harfle başlar: liııi Türkmen. Kırgız, Tatar, Başkurt, Balkar, Özbek, Alman. / m/i.;/*, İngiliz, Arnavut, Türkçe, Tatarca, Uygurca, İspanyolca, ■ ti/",.' Macarca, Hintçe, Arapça, Farsça, Rumca, Lâtince.— Bunun • ili)ı. din. mezhep adları da büyük harfle yazılır: Müslüman, Mili/limanlık, İslâmiyet, İslâmlık, Hristiyan, Hristıyanlık, Katolik, l'ıoluştan yıbi.
O/H .ıdlardan türetilen bütün isim. fiil (mastar) ve sıfatlar büyük İmi Ilı1 başlar: Türklük, Türkleşmek, Türkçü. Türkçülük, Türkçe, l'uıki'log, Türkoloji, Türkmenistan, Avrupalı, Avrupalılaşmak, Dar-ıv/z/ı /. Aydınlı, Konyalı, Bursalı. Edirneli... gibi.
47. Abla, ağabey, dayı, enişte, feyze gibi kelimeler küçük harfle yazılır:
Nı • güzel komşumuzdun sen, Fahriye abla!
(Ahmet Muhip Dıranas)
Büyük harfler
48. Yazıda cümlelerin ilk kelimesi buyuk harfle başlar. Nokta, "»in ve ünlem işaretlerinden sonra gelen her cümlenin başında da lııiyuk harf kullanılır: Hiçbir şey lisan kadar bir ağaca müşabih )l()ıhhı Lisanlar, tıpkı ağaçlar gibi, mevsim mevsim rengim i ıy Erden ölü yapraklarını dökerler ve tazelerini açarlar. Lisanın yapı tıkları kelimelerdir. (Ahmet Haşim, Bize Göre)
49. Mısraların ilk kelimesi normal olarak büyük harfle başlar:
Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi
Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi (Muhibbi)
Haki kalan bu kubbede bir hoş seda ımış (Bakî)
Hak bellediğin bir yola yalnız gideceksin. (Tevfik Fikret)
Yolcuyum bir kuru yaprak misali,
Rüzgârın önüne katılmışım ben. (Faruk Nafiz Çamlıbel)
Butun bahçeler kilitli,
Anahtar Tanrı'da kaldı (Cahit Sıtkı Tarancı)
///; gun masal değil,
Masaldan daha güzel, gerçek (Cahit Sıtkı Tarancı)
16
Dur yolcu! Bilmeden gelip bastığın
Bu toprak bir devrin battığı yerdir.
Eğil de kulak ver, bu sessiz yığın
Bir vatan kalbinin attığı yerdir. (Necmettin Halil Onan)
Ancak, çağdaş şairlerin, mısralarm ilk kelimesine küçük harfle başladıklarımda görülür.
80. Mektuplarda hitapların ilk kelimesi büyük harfle başlar: Sevgili kardeşim, Aziz dostum, Değerli arkadaşım,
Resmî yazılarda hitaplarm ilk kelimesi ve bütün isim soylu kelimeler büyük harfle başlar: Sayın Başkan, Sayın Profesör,
Sİ. Levhalar ve açıklama yazıları büyük harfle başlar: Giriş. Çıkış. Müdür. Vezne. Başkan. Doktor. — Yazı birkaç kelimeden oluştuğu zaman ilk kelime büyük harfle başlar: Otobüs durağı. Dolmuş durağı. Şehirlerarası telefon.—Levhaların ilk kelimesi rakamla yazılmış bir sayı adı ise sonraki kelime küçük harfle yazılır: III. kat; IV. sınıf; l. blok. Rakamla başlayan cümlelerde rakamdan sonra gelen kelime büyük harfle yazılmaz.
52. iki noktadan sonra başka bir kimseden alıp tırnak işareti içinde verdiğimiz aktarmaların ilk kelimesi büyük harfle başlar: Bir gün. lâf arasında, bana: "Bir beşik gibi sallanır dünya, rahat uyusun diye bütün çocuklar..." gibi bir söz söylemiştin." (Ahmet Muhip Dıranas)
Başka bir kimseden bir cümlenin ancak bir bölümünü aktardığımız zaman ise onun ilk kelimesi üç noktadan sonra küçük harfle başlar.
53. Bilim dallarında kullanılan terimlerin büyük harfle yazılışı ilgili dallardaki uygulamaya bağlıdır: Canis canis; Carduelis car-duelıs; Ardea alba; Populus alba; Prunus domestica; Pinus silvestris; Yer, Güneş. Ay gibi.
/ .
Büyük harfle başlayan başlıklar
54. Gazete ve dergi adlarının her kelimesi büyük harfle başlar: Resmî Gazete; Türk Yurdu; Yeni Mecmua; Genç Kalemler; Türk Dili; Türk Dili Araştırmaları Yıllığı; Türkiyat Mecmuası, Çmaraltı.
Kitap adlarının ve yazı başlıklarının her kelimesi çoklukla büyük harfle başlar: Kendi Gök Kubbemiz; Han Duvarları; Frankfurt Seyahatnamesi; Memleket Hikâyeleri; Beş Şehir; Bursa'da Zaman; Yaprak Dökümü; Küçük Ağa; Bin Bir Gece Masalları. Ancak.
17
I Kışlıklarda geçen ve, ile, ya. veya. ki bağlaçlarıyla mı. mi. mu. mü m ıı ıı okl kııçuk harfle yazılır: Mai ve Siyah. Suç ve Ceza; Leylâ ile M0cnun Turtanda mı. Turta mı? Yazı başlıklarının yalnız ilk frnlıtmuıinin büyük harfle yazıldığı da görülür: Faust'un mürekkep loh'lri) Gazeteler - oluşan geleneğe uyarak - haber ve yazı başlıklınında çoklukla yalnız ilk kelimenin başında büyük harf kullanırlar.
( ••izole, dergi, kitap ve yazı başlıkları süs için küçük harfle de yazılabilir.
AYRI VE BÎTÎŞÎK YAZILIŞ
88. Dilimizde yeni bir kavramı karşılamak için yararlanılan yollaıd.ııı biri. kelime birleştirmesidir. Türkçede bu yolla oluştu-ı ulıııuş birleştırmeler söz dağarcığımızda geniş bir yer tutar. Ancak, yoı.ı kavramların karşılanmasında büyük bir kolaylık sağlayan bu y. .ll.ı k uı ulan kelimelerin yazılışı, Türk imlâsının en güç ve en karışık mu unudur.
Dilimizde gerçek birleşik kelime değeri kazanmamış birçok kolime birleştirmesi vardır. Birleştirme yoluyla sürekli olarak yeni k »İlmelerin kullanılması, yazılış güçlüklerini bir kat daha artırmakla kalmamakta, kapsamlı bir kural getirilmesini de engellemektedir. Hu yolda açık bir kural getirilememesi karşısında çoklukla "dil duygusu' na dayanmak durumunda kalıyoruz. Ancak, "dil duygusu" oı tak bir ölçü sağlayamamış, birleşik kelimelerde kişiye göre dnOlşon yazılışlara yol açmıştır.
Birleşik yazılışa ilişkin sorunların çözümü, gramer kurallarına açıklık getirilmesine bağlıdır.
86. Birleşik kelimelerde birleşenler anlam kaymasına uğraya-I »ılıi Bu tur birleşik kelimeler bitişik yazdır: aslanağzı (bir çiçek), t l/mahur nu (bir kurt), devetabanı (bir bitki), hanımeli (bir çiçek), keçiboynuzu (bir ağaç), kadıntuzluğu (bir bitki), kadıngöbeği (bir tatlı), katırtırnağı (bir bitki), tekesakalı (bir bitki)...
87. Birleşik kelimelerin bir bölümünde ses (ünlü) düşmeleri meydana gelmiş olabilir. Bu tür birleşik kelimeler bitişik yazılır: / 'iıxnrtesi (( pazar ertesi); kaynana (( kayın ana): kaynata (( kayın af/ı). niçin (( ne için); nasıl (( ne asıl); sütlaç (( süüu aş). —Buna k a ı şı lık. kayın birader, kayın peder, kayın valide gibi kelimeler ayrı yazılır.
88. Sıfatlarda derece göstermeye yarayan daha ve en gibi zarflar ayrı yazılır: daha güzel, en güzel; daha sıcak, en sıcak.
İkilemeler
88. Dilimizde geniş bir yer tutan ikilemeler ayrı yazdır* baka baka, konuşa konuşa, gide gide, sere serpe, düşe kalka, bata çıka,
18
yana yakıla, enine boyuna, konu komşu, salkım saçak, eski püskü, eğri büğrü, süklüm püklüm, yarım yamalak, eciş bücüş, ükır tıkır, allak bullak, şıp şıp, şıpır şıpır, garç gurç, kem küm. zart zurt, hık mık...
ikilemeler içinde bu gün kullanılmayan kelimeler de yer alabilir. Bunlar anlamsız kelimeler değildir, örnek olarak ev bark ıkılemesındekı bark. eski Türkçede "konak, ev" olarak kullanılırdı Bunun gibi. dilimizde soy sop, çoluk çocuk, pılı pırtı gibi birtakım ikilemeler de vardır. Bunların her iki bölümü de kullanışta ayrı ayrı çekime uğrarlar Evsiz barksız kaldı. Soyunu sop»m, toplamış. Çoluğu çocuğu sevindi. Bu ikilemeler de ayrı yazılır.
60. m- ile yapılmış ikilemeler de ayrı yazılır: dolap molap. kitap mitap, kapı mapı, at mat, çocuk mocuk gibi.
İsim hal ekleriyle yapılan ikilemeler ayrı yazılır: baş başa. el ele, ıç içe, göz göze, diz dize. omuz omuza, daldan dala, elden ele, yan yana, yıldan yıla
61. İyelik eki almış ikilemeler de ayrı yazılır: boşu boşuna, ucu ucuna, günü gününe.
62. Dilimizde isimlen tekrarlamak yoluyla da birçok ikileme yapılır: adım adım, akın akın, kucak kucak, karış karış, takım takım.
Bunun gibi, sıfatları tekrarlamak yoluyla da birçok ikileme kurulur: yavaş yavaş, güzel güzel, sarı sarı, ağır ağır, tatlı tatlı, kara kara. uslu uslu. in iri. derin derin, çeşit çeşit, diri diri.
Bütün bu ikilemeler ayrı yazılır: Ağır ağır çıkacaksın bu merdivenlerden, Eteklerinde güneş rengi bir yığın yaprak. Ve bir zaman bakacaksın semaya ağlayarak...
(Ahmet Haşim)
ikilemelerin arasına virgül konulması yanlıştır.
63. Köken bakımından yabancı olan be ile yapılan ikilemeler de ayrı yazılır: ay be ay; gün be gün, kat be kat; öz be öz; süt be süt.
64. Dilimizde özel bir yer tutan pekiştirmeli sıfatlar bitişik yazılır apak, apaçık, kapkara, kupkuru, sapsarı, büsbütün, sipsivri, çepçevre. çepeçevre, sapsağlam, sapasağlam, dümdüz, düpedüz, yemyeşil, gömgök, paramparça, güpegündüz, çırçıplak, çırılçıplak, sırsıklam, sırılsıklam, darmadağın, darmadağınık
65. Dilimizde geniş bir yer tutan deyimler ayrı yazılır: lep demeden leblebiyi anlamak; akıntıya kürek çekmek; el alündan; çanak tutmak; gönlünden geçirmek; çam devirmek; çalım satmak; çantada keklik; suya sabuna dokunmamak; bir taşla iki kuş vurmak; turnayı gözünden vurmak; yağlı kuyruk; yuvasını yapmak; ununu
19
uhuıılş, eleğini asmış; yuz görümlüğü; geçti Bor'un pazarı, sür »fvğinı Niğde'ye; devede kulak; değirmenin suyu nereden geliyor?
INI. Yapı bakımından birleşmiş, birleşik kelime durumuna ,Ilımış birtakım kelime ve deyimler bitişik yazılır: babayiğit, ha,ıhor,uk, çıtkırıldım, dedikodu, delikanlı, gecekondu, kapükaçü, kabadayı, külbastı, yelkovan, zıpçıktı.
67. Ev ve yurt kelimeleriyle kurulan birleşik kelimeler ayrı y.ı/.ılıı bakım evi, doğum evi, aş evi, düğün evi, ordu evi, radyo evi, yayın evi, öğrenci yurdu, sağlık yurdu. — Buna karşılık Farsça kın,ılınn göl e hane kelimesiyle kurulan birleşik kelimeler bitişik y.ı/ılıı çayhane, kahvehane, hastahane, pastahane, postahane, mithano, yatakhane, yemekhane.
68. Aidi sıra, arkası sıra. önü sıra, peşi sıra, yanı sıra gibi sözler ayıı yarılır.
60. Birleştirmelerde kullanılan kelimeler yeni bir kavramı fraışılıular. Ancak, birleştirmede yer alan her kelime kendi eski anlamını saklamış olabilir. Bu tur birleşik kelimeler ayrı yazılır: ses uy umu. yer çekimi; kara yolu; deniz yolu; Arna vut kaldırımı; ana dılı; honk gömleği; Arap sabunu; at sineği; Hint yağı; gül suyu; arpa aııyıı, İngiliz anahtarı; İngiliz sicimi; İngiliz tuzu; Kanada kavağı; Van ketlisi. Ankara keçisi; Tatar böreği; Çerkez tavuğu; yer kabuğu; dil bilgisi, sırık fasulyesi; ses bilgisi; salkım söğüt; ak ağaç; kara turp; kanı dut; beyaz peynir; kuru yemiş; kuru fasulye; kuru üzüm; Antep t,ılığı, kuru incir; kuru soğan; kaya balığı; bıyıklı balık; yer elması; yvı mumu; yer örümceği; yer sakızı; yer sıçanı; tere yağı; taş komutu, odun kömürü; ay tutulması; güneş tutulması; balık yağı; halik yumurtası; koç yumurtası; bal mumu; su aygırı; deniz feneri; bal anar. şeker kamışı; şekerpancarı; kaya örümceği; kaya tuzu; keçi yolu; gök taşı; gök kuşağı; yağmur kuşağı; kan kardeşi; kan taşı; sut dışı, taş levreği; kaür boncuğu; peynir tatlısı; hafta başı; hafta sonu; yıl başı; yıl sonu; yoğurt tatlısı; muska böreği; sigara böreği; su böreği; toplu iğne; kengel sakızı; susam yağı; taş yağı; gök bilimi; yvı bilimi; toprak bilimi; koz helvası; tahin helvası; susam helvası; kuş tüyü; kuş üzümü; kuyruk sokumu; kuyruk yağı; kuyruklu yıldız; l*ğ bozumu; tulum peyniri; yayın balığı; kuzu kapısı; dağ keçisi; dağ tavuğu; yaban domuzu; yaban keçisi; yaban koyunu; yaban ördeği; vl kitabı; el değirmeni; yel değirmeni; Bruxelles lâhanası; buz dolabı; su dolabı; su kamışı; su yolu; su yılanı; su sarımsağı; su sığırı; mı samuru; tarla sıçanı; dağ sıçanı; deniz ördeği; iş bölümü; yatak Oıtusu; açık oturum; açık öğretim; boz ayı; Malta taşı; badem yağı; badem şekeri; çörek otu; çam fıstığı; çam sakızı; binek taşı; çömlek kebabı; düğün çorbası.
20
Birleşik fiiller
70. Dilimizde isim soylu bir kelimeyle etmek, eylemek, olmak yardımcı fiillerinden yapılmış birtakım'birleşik fiiller kullanılır: alt etmek, yardım etmek, söz etmek, yok olmak, yok etmek, oyun etmek, ilân etmek, deli olmak, yarış etmek, goç etmek, alay etmek, kul etmek, kul olmak, boş olmak, sağır olmak, not etmek, gelin olmak, sağ olmak, var olmak, el etmek... Bunlar ayrı yazılır.
Dilimize girmiş af, his, ret, zan, zem gibi birtakım kelimeler. etmek, eylemek, olmak yardımcı fiilleriyle birleşirken Türkçe söyleyişte asülarına uyarak yeni bir ses alırlar. Bunlar yardımcı fiillerle birleşirken bitişik yazılırlar: affetmek, halletmek, hissetmek, reddetmek, zannetmek, zemmetmek gibi.
Dilimize girmiş emir, hüküm, keşif, nakil, kayıp, azil gibi birtakım kelimeler, etmek, eylemek, olmak yardımcı fiilleriyle birleşirken Türkçe söyleyişte asıllarına uyarak ikinci hecedeki ünlülerini düşürürler. Bu gibi kelimelerle yapılan birleşik fiiller de bitişik yazılır: emretmek, neşretmek, hükmetmek, keşfetmek, nakletmek, kaybolmak, azletmek, şükretmek, seyretmek, sabretmek gibi.
71. -a, -e ve -ı. -i. -u. -ü ekleriyle yapılmış birleşik fiiller biüşik yazılır: bakakalmak, uyuyakalmak, yapabilmek, düşünebilmek, düşeyazmak, öleyazmak, alı vermek, açı vermek, yazı vermek; olagelmek, yapagörmek. duru vermek, görü vermek.
ÖZEL ADLARIN YAZILIŞI
Kişi adlarının yazılışı
72. Kişi adlarıyla soy adları büyük harfle başlar: Mustafa Kemal Atatürk, Fevzi Çakmak, ismet İnönü, Ahmet Haşim, Tevfik Fikret. Mehmet Emin Yurdakul, Hüseyin Cahit Yalçın, Orhan Veli Kanık, Sait Faik Abasıyanık, Evliya Çelebi, Gevheri, Karacaoğlan. Aşık Ömer gibi. Takma adlar da büyük harfle yazılır: İrfan Kudret (Cahit Sıtkı Tarancı), Demirtaş (Ziya Gökalp), Server Bedi (Peyami Safa), Aka Gündüz (Hüseyin Avni, Enis Avni), Deli Ozan (Faruk Nafiz Çamlıbel). Gökalp (Mehmet Ziya, Ziya Gökalp), Aydede (Refik Halit Karay), Kirpi (Refik Halit Karay). Muhibbi (Kanunî Sultan Süleyman). Tarhan (Ömer Seyfettin), Mehmet Ali Sel (Orhan Veli Kanık). — Kişi adlarıyla soy adları, kitap başlıklarıyla ilânlarda, dükkân ve mağaza tabelâlarında süs için küçük harfle de başlayabilir.
73. öğretmen, doktor, doçent, profesör, binbaşı, yarbay, general gibi görev veya unvan bildiren adlar büyük harfle başlar: öğretmen Doğan Yazar, Doktor (veya Dr.) inci Akm, Profesör (veya Prof.) Turgut Demir, Yüzbaşı Yıldırım Yaşar.
21
74. Tarihî kişilerin adlarından önce gelen sürekli unvan ve IAtapl(ırı büyük harfle yazılır: Yavuz Sultan Selim, Faüh Sultan Mo/ımrt. Kanunî Sultan Süleyman, Deli ibrahim, Genç Osman, Avcı M.'hmrt, Nişancı Mehmet Paşa, Deli Petro, Korkunç İvan, Demirbaş ;„.ı/ Aslun Yürekli Richard.
78. Din ve mitoloji kavramları arasında geçen özel adlar büyük İmi İle» yazılır: Tanrı, Allah, Cebrail. Jüpiter. Zeus, Ozirıs gibi. Tanrı k..Unum özel ad olarak kullanılmadığı zaman küçük harfle başlar I ski Türklerin tanrıları... —Coğrafya ve astronomiyle ilgili yayın-laı.la yor, güneş, ay kelimeleri ve gezegen adları büyük harfle Imşlıır Yer. Güneş, Ay, Merkür, Neptün, Plüton...
Yer adlarının yazılışı
78. özel coğrafi adlar büyük harfle başlar: Sakarya, Meriç, hllın, Aydın, Denizli. Konya, Edirne, Anadolu, Rumeli, Akdeniz, Kaindeniz. Çamlıca, içel, Uludağ, ArnavuÜuk, Çukurova, Kızılırmak, Yet ılıtmak.
77. Ülke adları büyük harfle başladığı gibi, ülke adlarmdan «uma gelen cumhuriyet (halk cumhuriyeti) veya krallık kelimele-ı im» baş harfleri de büyük yazılır: Türkiye Cumhuriyeü, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Arnavutluk Halk Cumhuriyeti, Macaristan Halk Cumhuriyeti, Demokraük Almanya Cumhuriyeü, Federal Almanya Cumhuriyeti gibi.
Bunun gibi. Amerika Birleşik Devletleri, Birleşik Krallık, Sovyet Vı ifiynlıst Cumhuriyetleri Birliği gibi adlar da büyük harfle başlar.
İki veya daha çok kelimeden yapılmış Türkçe yer adları (il, şuhlı, köy vb.) bitişik yazılır: Acıpayam, Çanakkale, Eskişehir, ı hlmüşhane, İncesu, Pınarbaşı gibi. —Yabancı yer adlarında bitişik vuyıı ayrı yazılış konusunda orijinal yabancı biçimine uyulur: Hlhsoldorf, Fontainebleau, île-de-France, Frankfurt am Main, Frei-bıınj mı Breısgau, Hyde Park. Nürnberg, New Orleans, New York, llıırnos Aires, Rio de Janeiro, San Marino, Neustadt, Wıener Noustadt, Karlovy Vary (Karlsbad), Tıtov Veles gibi.
İki veya daha çok kelimeden yapılmış mahalle veya semt adları da l.ıtışık yazılır: Yenişehir, Yenimahalle, Beşiktaş. Çengelköy, Sâiıyor. Kabataş.
78. Bunun gibi, dağ, tepe, akar su. göl, deniz adları da bitişik yazılır: Karadağ, Uludağ, Akdeniz, Karadeniz. Kızıldeniz, Aksu, Göksu, Kızılırmak, Yeşılırmak, Sarısu. Karasu, Akçay, Acıgöl.
Yabancı dağ, tepe. akar su, gol adlarının yazılışında yabancı yazılışa uyulur: Loire, Isöre, Mississippi, Erie, Jungfrau, MontBlanc, Sclmarzvvald, Saint-Bernard, Saint-Gothard, LĞman.
22
79. Birtakım yabancı şehirlerin, dağların, akar suların ve göllerin adları dilimizde Türkçe biçimiyle yerleşmiştir. Türk söyleyişine uyan bu gibi coğrafi adlar Türk yazılış kurallarına göre yazılır: Viyana (Almanca Wien), Marsilya (Fransizca Marseille), Venedik (İtalyanca Venezia), Londra (İngilizce London). Prag (Çekçe Praha). Budapeşte (Macarca Budapest), Bükreş (Rumence Bucureşti). Belg-rad (Sırpça Beograd), Köstence (Rumence Constanta). Cenevre (İtalyanca Ginevra, Fransızca Genöve, Almanca Geni).
80. Yer adlarında kullanılan Batı, Doğu, Güney (ve Güneybatı, Güneydoğu), Kuzey (ve Kuzeybatı, Kuzeydoğu), Aşağı, Orta. Yukarı, Küçük. Büyük. Eski, Yeni, İç gibi kelimeler ayrı yazılır: Batı Anadolu, Doğu Anadolu, Batı Trakya, Orta Anadolu, Kuzey Amerika, Orta Amerika, Güney Amerika, Orta Asya, Orta Avrupa, Orta Doğu. Yakın Doğu. Uzak Doğu, Güneybatı Anadolu, Kuzeydoğu Anadolu, iç Anadolu, İç Asya, İç Erenköy, İç Aydmlıkevler, Küçük Çekmece. Büyük Çekmece, Aşağı Ayrancı, Yukarı Ayrancı, Küçük Çamlıca, Büyük Çamlıca, Büyük Menderes, Küçük Menderes, Büyük Melen, Küçük Melen, Eski Kızılelma, Yeni Kızıleima.
Bunun gibi, Anadolu Kavağı, Rumeli Kavağı, Karadeniz (veya Zonguldak) Ereğlisi, Konya Ereğlisi, Marmara Ereğlisı gibi adlar da ayrı yazılır.
81. Aral gölü, Balkaş gölü, LĞman gölü, Marmara denizi, Alp dağları, Altay dağları, Ural dağları, Sakarya ırmağı, Tuna nehri, Ankara şehri, Eğirdir gölü gibi birtakım coğrafî adlar da vardır Bu adlarda geçen göl, dağ, deniz, ırmak (nehir), şehir kelimelerinin büyük yazılması düşünülemez. Çünkü bu adların birinci bölümü, göl, dağ, deniz, ırmak (nehir), şehir kelimelerinin verdiği coğrafi kavramı bildirmektedir; Marmara bir denizin adıdır. Bunun gibi, Sakarya da bir ırmaktır. Tuna da bir nehir adıdır. Ankara da bir şehrin adıdır. Bu adlar tek başına da kullanılabilir ve belli bir coğrafi kavramı bildirebilirler. Buna göre. bu adlardan söz ederken göl. dağ, deniz, ırmak (nehir), şehir kelimeleri küçük yazılacaktır.
Buna karşılık Çanakkale Boğazı, Van Gölü. Beyşehir Gölü gibi adlarda boğaz, göl kelimelerinin büyük yazılması gerekir. Çünkü bu adlarda Çanakkale, Van, Beyşehir adları tek başına kullanıldıkları zaman birer şehri bildirirler. Bu bakımdan boğazın adı Çanakkale Boğazı, göllerin adları da Van Gölü. Beyşehir Gölü diye yazılır.
82. Bunun gibi. mahalle, meydan, bulvar, cadde, sokak adlarında geçen mahalle, meydan, bulvar, cadde, sokak kelimelerinin baş harfleri de büyük yazılır: Yıldız Mahallesi, Karaköy Meydanı, Gazi Mustafa Kemal Bulvarı, İnkılâp Sokağı, Türk Ocağı Sokağı, Reşat Nuri Sokağı, Zafer Meydanı.
83. özel adlardan oluşmuş mahalle, meydan, bulvar, cadde, sokak adları, büyük harfle başlar ve ayrı yazılır: Yunus Emre
23
Mahallesi, Gazi Osman Paşa Mahallesi, Zıya Gökalp Bulvarı, Nene Haiun Caddesi, Fevzi Çakmak Sokağı, Cemal Nadir Sokağı
84. Coğrafî adların yazılışı konusunda tespit edilen kurallarda bilimsel yayınlarda özel duruma gore birtakım değişiklikler yapılabilir.
Kuruluş adları
85. Kurum, kuruluş, işletme, kooperatif, ortaklık, okul. birlik ve derneklerin resmî adlarının her kelimesi büyük harfle başlar Türkiye Büyük Millet Meclisi, İçişleri Bakanlığı, Dışişleri Bakanlığı, Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanlığı, Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu. Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştırma Kurumu, Ankara Üniversitesi, Dil ve Tarih-Coğratya Fakültesi. Turk Dil Kurumu, Türkiye Radyo-Televizyon Kurumu, Yüksek Seçim Kurulu, Türkiye Atom Enerjisi Kurumu, Devlet İstatistik Enstitüsü, İş ve İşçi Bulma Kurumu, Maden Tetkik ve Arama Enstitüsü, Emekli Sandığı, Devlet Malzeme Ofisi, Türkiye Demir ve Çelik İşletmeleri, Makina ve Kimya Endüstrisi Kurumu, Toprak Mahsulleri Ofisi, Türkiye Zirai Donatım Kurumu, Et ve Balık Kurumu. Millî Kütüphane, Atatürk Orman Çiftliği, Atatürk Hava Limanı.
Kurum ve kuruluş adlarında geçen kelimelerin tur ismi olarak küçük harfle yazılması normaldir: Atom enerjisi çalışmaları; II. Dıınya Harbinde hava kuvvetlerinin rolü, kara kuvvetlerinin gelişte ilmesi; yeni hava limanlarının kurulması; et ve balık üretimi
86. Kurum ve kuruluşların adlarında yaygınlık kazanmış olan yazılışlara uyulur: Cumhurbaşkanlığı, Genelkurmay Başkanlığı. İçişleri Bakanlığı, Dışişleri Bakanlığı, Kara Kuvvetleri Komutanlığı, Unuz Kuvvetleri Komutanlığı, Hava Kuvveden Komutanlığı, Yuk .'•köğretim Kurulu, Karayolları Genel Müdürlüğü, Türk Hava Yolları. Kızılay. — Ancak, kurum ve kuruluş adlarında geçen kelimelerin tür imi m olarak kullanılmasında kurallara uyulması normaldir: Ülkenin iç vr (lış işletme karışmamak şartıyla... Kara, deniz ve hava yollarında buyıık gelişmeler sağlandı. Yüksek öğretim kurumları açıldı.
YABANCI KELİMELERİN VE ÖZEL ADLARIN YAZILIŞI
Yabancı kelimelerin yazılışı
87 İl* ı ünsüzle başlayan Batı kökenli kelimeler, ünsüzler arasına unlu almadan yazılır: francala, gram, gramer, gramofon, grup. Iılıdık. problem, profesör, program, proje, propaganda, protein, lam m psikoloji, slogan, snop. spiker, spor, staj, stil, stres, stüdyo, tı.ıtıl. ttoh, triptik, trotuar, trup
Mıııııııı (|ibi, iki ünsüzle biten Batı kökenli kelimeler de ünsüzler .1,111lu unlu almadan yazılır: aks, film, form, lüks, natürmort, risk. •i'k *, tvyp
24
İçinde yan yana iki unsıiz bulunan Batı kökenli kelimeler de ünsüzler arasına ünlü almadan yazılır: alafranga, biyografi, elektrik, fotoğraf, gangster, kilogram, orkestra, paragraf, program, telgraf, topograf.
Yabancı kelimelerin içindeki -g-ler olduğu gibi korunur: biyografi, diyagram, dogma, magma, paragraf, program, telgraf. — Bunun gibi, yabancı kökenli kelimelerin sonundaki -g'ler de olduğu gibi kalır: arkeolog, demagog, diyalog, filolog, jeolog, katalog, monolog, psikolog, Türkolog, ürolog.
Buna karşılık, ıkı ünsüzle biten birtakım Arapça ve Farsça kökenli kelimelerin ünsüzleri arasına bir ünlü getirilir: emir (( Arapça emr): şehir (( Farsa şehr): bahis (( Arapça bahs): şahıs (( Arapça şahs): hukum (( Arapça hükm); zehir (( Farsça zehr); nakil (( Arapça nakl): ömür (( Arapça ömr); keşif (( Arapça keşf): fikir (( Arapça fikr).—Bu kelimeler Türkçe bir ek aldıklarında ünsüzleri arasına getirilen ünlü düşer: emir: ) emri; şehir: ) şehre; şahıs: ) şahsın; bahis: ) bahsi, hüküm: ) hükmü: nakil: ) nakli: keşif: ) keşfi: Fikir: ) fikri.
88. Yaygın olarak kullanılan Batı kökenli kelimeler Türk yazılış kurallarına göre yazılır: asfalt, beton, dekan, doktor, dokuman, doz, dram, duş, elektrik, enerji, envanter, endüstri, enstitü, enstrüman, gangster, kovboy, kültür, metot, radyo, profesör, rektör, üniversite, realist, natüralist, şoför, trajedi, komedi, komik, televizyon, virtüöz, virüs, vites, viraj, volkan gibi.
89. Batı kökenli yeni kelimeler orijinal yazılışlarına göre yazılabilir: check up (ingilizce, çekap), strip tease (ingilizce, striptiz), disc jockey (İngilizce, diskjokey), fuel oil (ingilizce), pıpeline (İngilizce), pizza (italyanca), ravioli (İtalyanca), spaghetti (italyanca).
90. Yabancı kökenli yaygın bilim terimleri Türkçe söyleyişe göre yazılır: enjeksiyon, hidrojen, kriz, molekül, oksijen, operasyon, radyum, tüberküloz, türbin.
91. Ancak, birtakım bilim ve uzmanlık dallarında kullanılan terimler orijinal biçimlerine göre yazılır: adagio, andante, cuprum, deseptyl, quercus, terminus technicus.
92. Lâtin yazı sistemini kullanan dillerden alınma deyim ve sözler yabancı yazılışlarına göre yazılır: Veni, vidi, vici; conditio sine qua non; eppur si muove; to be or not to be: mehr Licht; l'art pour l'art; l'Etat c'est moi; traduttore, traditore.
Mesele falan değildi öyle,
To be or not to be kendisi için;
Bir akşam uyudu;
Uyanmayı verdi.
(Orhan Veli Kanık)
25
93. Yabancı kökenli kişi adlarının bir bölümü dilimizde Türkçe I»içimiyle yerleşmiştir. Türk söyleyişine uyan bu gibi kişi adları Türk yazılış kurallarına göre yazılır: Napolyon, Şarlken, Şarl (Demirbaş Şiiri). Ancak, bu adların orijinal biçimleriyle yazılması da yanlış sayılmaz: Napolöon, V. Kari XII. Kari.
Yabancı özel adların yazılışı
94. Lâtin yazı sistemini kullanan dillerin özel adları çoklukla olduğu gibi yazılır: Beethoven. Cervantes, Chopin. Eminescu, Crimm, Horatius, Byron, Puccini, Rousseau. Shakespeare, Bologna, Buenos Aires, lorga, île-de-France. Karlovy Vary, Latıum, Loire. Rio doJaneiro, Vaasa, Mann. New York, Washington, Wuppertalgibi.— Yabana adların yazılışında Türk alfabesinde kullanılmayan birtakım yan işaretler geçtiği zaman da orijinal yazılışlarına uyulur: Brâtianu, Capek, Dvofâk, Moliâre, Aix-en-Provence, Gdahsk, Plzefi, Ouebec voy.ı Ouöbec, İbâfiez gibi. — Basımda ilgili harf bulunmadığı zaman yan işaretler yazılmaz: Bratianu, Capek, Dvorak, Moliere, Gdansk, l'lzvn, Ouebec, İbanez.
Buna göre. orijinal harf yerine Türkçe bir harfin kullanılması, bayka bir deyişle adın fonetik transkripsiyonunun yapılması gereksizdir.
95. Yabancı yazılışa göre yazılan özel adlara getirilen Türkçe eklerden önce çoklukla kesme işareti kullanılır: Beethoven'in; Horatius'tan, Dante'den, Cervantes'in, Mozart'tan, Schiller'in.
Kalbimde vardı Byron 'u bedbaht eden melâl
(Yahya Kemal Beyatlı)
96. Orijinal yazılışa göre yazılan özel adın sonunda okunmayan bir Ii.ii t veya harf grubu bulunduğu zaman Türkçe eklerden önce daima kesme işareti kullanılır: Voltaıre'in; Bordeaux'ya; Shakespeare'e; riuubert'den; Musset'nin; Descartes'ın; La Rochefoucauld'yu; Montes-tiuinu'nün; Lamartine'in. Lavoisier'ye; Lausanne'da; Andrâ Gide'in, Oscıir W ilde'm.
Arapça ve Farsça adların yazılışı
97. Arapça ve Farsça adlar Türkçe söylenişlerine göre yazılır: Cidde, Bağdad, Beyrut, Kahire, Mekke, Medine, Muhammed, Ahıncd, Abdullah, Osman, Hicaz, Şam, Yemen, Ahvaz, Abadan. Ilomodan. Isfahan, Meşhed, Şiraz, Tahran, Tebriz, Pehlevİ, Firdevsî, Nj/.imî, Ömer Hayyam, Hafız-ı Şirazî vb.
Hafız'm kabri olan bahçede bir gül varmış.
(Yahya Kemal Beyaüı)
Yunanca adların yazılışı
98. Yunanca adlarda Yunan harflerinin ses değerlerini karşıla y.uı Türk harfleri kullanılır: Homeros, Herodotos, Euripides,
*-J
Pindaros, Solon, Sokrates, Aristoteles, Platon vb. Buna göre, bu 1 adları Batı dillerinde kullanılan kısaltılmış biçimlerine uyarak Homer | (Fransızca Homere), Herodot (Fransızca HĞrodote), örıpid (Fran- , sızca Euripıde), Pindar (Fransızca Pmdare) diye yazmak yanlıştır. ] Ancak, dilimizde Sokrates, Aristoteles, Platon adları, yaygm olarak Sokrat, Aristo, Eflatun biçimlerinde de kullanılır".
Rusça özel adların yazılışı
99. Rusça özel adların yazılışında Tıirkçenin yazı sisteminde geçen harflerle yetinilir. Rus dilinde kullanılan seslerin büyük bir bölümü Türkçenin seslerine benzer. Bu seslere benzeyen Rua | harflerinin Türkçeye çevrilmesi kolaydır. Türkçenin ses sisteminde i bulunmayan Rus harfleri söyleyişe uyularak en yakın Türkçe i seslerin harfleriyle yazılır.
100. Ses değeri bakımından Türkçe seslere benzer sesleri j bildiren harflerin Türkçe karşılıkları kullanılır: Volga, Ural, Kursk, I Smolensk, Lermontov, Turgenev.
101. Rus ünlülerinin vurgulara bağlı söyleyiş ayrılıkları göz önüne almmaz. Rus harflerini Türk harflerine çevirmekle yetinilir: Potyomkm (Rusça söylenişi: patyömkin).
102. Rus ünlülerinin vurguya bağlı uzunlukları Türkçe yazılışta J gösterilmez: Puşkin (Rusça söylenişi: pûşkin); Tolstoy (Rusça soy- ] lenişi: talstöy).
103. Rusçada ünsüzlerden sonra gelen inceltme işaretleri Türk-1 çede kullanılmaz: Bolşevik, Cogol, Kazan.
Ancak, inceltme işaretinden sonra e veya i geldiği zaman bu 1 işaret y'ye çevrilir: Prokofyev, llyiç.
104. Rusça x harfini Türkcede h'ye çeviririz: kolhoz (Rusça j kolxoz)\ Şolohov (Rusça Şoloxov). Bu harfi Almancada olduğu gibi ch ile veya Fransızcada olduğu gibi kh ile yazmak yersizdir.
103. Rusça e harfi kelimelerin başında ye'ye çevrilir: Yenisey (Rusça yazılışı: Enisey). Bir ünlüden sonra geldiği zaman da Rusça e, ye olarak yazılır: Katayev (Rusça yazılışı: Kataev); Dostoyevski (Rusça yazılışı: Dostoevskiy); Fadeyev (Rusça yazılışı: Fadeev) j Mendeleyev (Rusça yazılışı: Mendeleev). j
Çince ve Japonca adların yazılışı
106. Çince adlar, Türkçede yerleşmiş biçimlerine göre yazılır: | Pekin, Şanghay, Kanton, Honan, Nankın, Vuhan, Huangho.
Çincede soy adları küçük adlardan önce gelir. Soy adları . çoklukla tek hecelidir, küçük adlar ise bir veya iki heceden oluşur. Bu adlar büyük harfle başlar: Sun Yat-sen, Lin Yu-tang vb. Yalnız Konfüçyüs adı bitişik olarak yaygınlık kazanmıştır.
27
|.IJH m yor ve kişi adlan da Turkçede yerleşmiş biçimlerine göre y .oıılıı Tokyo, Honşu, Hokkaido, Şikoku, Kyuşu, Hiroşima, Nagasaki, ı'»ıii ıi Yasunari Kavabata, Tomonaga, Yukava vb.
AYIRMA
107. Hır satır sonunda bitmeyen kelimenin bir bölümü sonraki «alna «joçırılir. Satır sonuna sığmayan kelimelerin ikiye bölün-ııııııiıııı ayırma adı verilir. Ayırma, ana çizgileriyle Türkçenin hece İKilıirııııciMİ kurallarına uyar. Dilimizde her kelime, içinde kaç ünlü V.IIM.I O kadar heceye bölünebilir.
Kelimelerin ayrılması •
105. Kelimeleri satır sonunda yalnız bir tek harf kalacak lılı.Hinin ayırmak yersizdir: ara-ba (a-raba değil), uçurt-ma (u-s ııı il im rlnğll). ıki-şer (i-kişer değil), otu-zuncu (o-tuzuncu değil). — Muittin gibi. yalnız bir tek harfi sonraki satıra geçirmek de yersizdir: /mi ı f, mubayaa. murafa-a, müdafa-a, niba-î, zira-î.
Yabancı dillerde kullanılan ch, sh. sch, cz, sz ve x harfleri bir tek lıaı I sayılır Bu bakımdan bunları satır sonunda bölmek yersizdir.
NOKTALAMA İŞARETLERİ
I0t. Yazıda okumayı kolaylaştırmak için birtakım işaretler kııllıinılıı Nokta, iki nokta, virgül, noktalı virgül gibi. Bunlara noktalama işaretleri adı verilir. Bu işaretler bir yandan cümlenin yapısını, sözün bağlantı yerlerini açık olarak göstermeye, bir y s m İmi (la yazıda harflerle belirtilmeyen birtakım özellikleri (vurgu, •M.ji) v» durakları bildirmeye yarar.
Nokta
110. Her bildirme cümlesinin sonuna konur. Nokta, duraklama y s I m Uçağını gösterir.
111, Gazete, dergi, kitap, şiir, yazı ve bölüm başlıklarından mıııı a nokta kullanılmaz:
Türk Yurdu Nutuk Anayasa
Ülkü Sessiz Gemi Han Duvarları Otuz Beş Yaş Batı Cephesinde Yeni Bir Şey Yok Giriş
11. bölüm
Ilıma karşılık, başlıktan sonra satır başı yapılmayıp söze devam «•Uldlğl zaman nokta kullanmak gerekir: Kelime türleri. Turkçede
28
sekiz kelime turu vardır... —Başlıklarda soru ve ünlem işaretleri de kullanılır: Bu vatan kimin? Çanlar Kimin için Çalıyor? T
Kuruluş adlarından sonra nokta kullanılmaz:
Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı Iş ve İşçi Bulma Kurumu
Bunun gibi. tabelâ ve levhalarda da nokta kullanılmaz:
Çiçek Sineması Sağlık Yurdu Durak Giriş Başkan Kapıcı
112. Sık sık geçen birtakım kısaltmalarda nokta kullanılır:
T C. (Türkiye Cumhuriyeti) Prof. (profesor) Dr. (doktor) Alb. (albay) s. (sayfa)
vb. (ve başkaları, ve benzerleri)
113. Son yıllarda kuruluş adlarının ilk harflerini yan yana I getirerek yapılan kısaltmalarda çoklukla nokta kullanılmamaktadır: |
TBMM (Türkiye Büyük Millet Meclisi); NATO (North Atlantic Treaty Organization); ABD (Amerika Birleşik Devletleri); AET j (Avrupa Ekonomik Topluluğu); BM (Birleşmiş Milletler).
114. Sıra bildirmek için sayılardan sonra konur: 3. (üçüncü), 15. 1 (on beşinci), IV. (dördüncü); II. Mehmet; XIV. Louis; XV. yüzyıl. —I Sıra göstermek üzere satır başlarına konan sayı veya harflerden ' sonra da kullanılır.
Sıra bildiren sayılar 1 'inci (birinci), 2'ncı (ikinci), 3'üncü (üçün- j cü)... biçiminde de gösterilir. Ancak bu yazılışların bir bölümünde kısaltma sağlanamaz, örnek olarak üçüncü biçiminin 3'üncü yazılışında kısaltmadan söz edilemez, özellikle onuncu biçimi yerine kullanılan 10'uncu yazılışı kısaltma sayılamaz.
118. Tarihlerin yazılışında ay ve yıl sayılarını birbirinden | ayırmak için konur: 29.S. 1453; 29.X. 1923.
Saat ve dakika sayılarını birbirinden ayırmak için de kullanılır: Tören 17.30'da, hükümet daireleri kapandıktan yarım saat sonra başlayacaktır. (Tarık Buğra)
Tren 9.30'da kalktı.
29
Virgül
I Ifl Yazıda sıralanan eş görevli kelimeler ve cümleler arasına t.amı Türk. öğün. çalış, güven. (Atatürk) Umduk, bekledik. ,hifiunluk (Yakup Kadri Karaosmanoğlu) Bir varmış, bir yokmuş. İnnı Vldl, vici.
(Mitlinde özel olarak vurgulanması gereken kelimelerden «i ait a kullanılır: Binaenaleyh, biz her vasıtadan, yalnız ve ancak, bir mhüi ı nazaıdan ısüfade ederiz. (Kemal Atatürk)
ı Minin içinde ara sözleri ve ara cümleleri ayırmaya yarar: Şimdi, vhmdllm, müsaade buyurursanız, size bir sual sorayım... (Kemal A» ılın t)
ı İllinin içindeki ara sözler ve ara cümleler çizgi veya parantez I.a.111.1«* dn gösterilebilir: örnek olsun diye - örnek istemez ya -toylnyuum
dayıların yazılışında ondalık bölümleri ayırmak için kullanılır: ııı n (uiıız »ekiz onda altı).
( ilminde, özellikle uzun cümlelerde özneden sonra kullanılır: Milini, lakı u zaruret içinde harap ve bitap düşmüş olabilir. (Kemal Alattlık)
Aninin.» guç kazandırmak içm tekrarlanan kelimeler arasına V•«ııııt
Akşam, yine akşam, yine akşam, ı inlinde bu dem bir kamış olsam!
(Ahmet Haşim)
Ilı 1.1 p için kullanılan kelimelerden sonra konur: binildiler, bilirsiniz ki. hayat demek, mücadele, müsademe d*m»klir (Kemal Atatürk)
Hunini yazılarda ve mektuplarda hitap kelimelerinden sonra kullanılır:
Sayın Başkan, Sayın Profesör, Sp vglll kardeşim. I Uığnlı arkadaşım,
fino lamaların sonunda yer alan vb. kısaltmasından önce virgül kullanılmaz
I »ilimizde ve. veya bağlaçlarından önce ve sonra virgül kullanılmaz
Snn vo ben Vn ılonız
Vp hu akşam ki lerzesiz, sessiz,
Topluyor bu-yı ruhunu güya
llrak vo mai gölgeli bir beldeden cüda kalarak.
Ilıı no/y u hıcre müebbet bu yerde mahkûmuz...
(Ahmet Haşim, O Belde)
30
Bir durum, düşünce veya soruyu kabul veya reddetmek için kullanılan evet, yok, hayır gibi kelimelerden sonra kullanılır: Evet, kırk seneden beri Türkçe merhale merhale Türkleşiyor. (Yahya Kemal Beyatlı)
- Yoo, güvercinlerime dokunmayınız, dedi. (Yakup Kadri Kara-osmanoğlu)
Yazışmalarda yer adlarını tarihlerden ayırmada kullanılır Kuşadası. 7 Şubat (Reşat Nuri Güntekin, Çalı Kuşu)
Noktalı virgül
117. Birbirine bağlı cümleleri ayırmak için kullanılır: At ölür, meydan kalır; yiğit ölür, şan kalır.
Cümle içinde veya sıralamalarda virgüllerle ayrılmış tür veya takımları birbirinden ayırmak için kullanılır: Erkek çocuklara Doğan, Tuğrul. Aslan. Taş, Kaya; kız çocuklara ise İnci, Çiçek, Gönül, Yonca adları verilir.
İki nokta
118. Bir cümleden sonra örnek veya açıklamalar verilecekse, bu cümlenin sonuna konur:
Bu kararın isünat etüğı en kuvvetli muhakeme ve mantık şu idi:
Esas, Türk milletinin haysiyetli ve şerefli bir millet olarak \ yaşamasıdır. (Kemal Atatürk)
Yeni harfler alındıktan sonra eski yazı ile bir tek kelime bile yazmayan ıkı kişi görmüşümdür: Atatürk ve İnönü! (Falih Rıfkı Atay, Çankaya)
... Nedim'in dillerde gezer, maruf bir mısraı vardır; bu mısıada Nedim, biranda duyduğu şedit bir şevki ifade etmiştir. Mısra budur:
Dökülen mey kırılan şışe-ı rindan olsun (Yahya Kemal Beyatlı)
Bu işaretten sonra gelen açıklama bağımsız bir cümle ile başlıyorsa, bu cümlenin ilk kelimesi büyük harfle başlar:
Bilmeyenlere söyleyeyim: Höyük, vaktiyle kale ve gözcü kuleleri kurulmak için toprak yığılarak yükseltilmiş tepelere denir. (Refik Halit Karay)
Buna karşılık, bu işaretten sonra birtakım örnekler sıralanıyorsa. örnekler küçük harfle yazılır: Hamdullah Suphi, Türkçenin son merhalesine bir ad bulmuş: çıplak Türkçe. (Yahya Kemal Beyatlı)
Gorot'nun bir tablosu: kavaklar, iki keçi. bulanıkça bir gök. birkaç bulut... (Refik Halit Karay)
Alünda da bir tarih: sekiz mart otuz yedi... (Faruk Nafiz Çamlıbel, Han Duvarları)
119. Gönderme, sıralama ve kataloglarda yazar adı ile eser başlığı araşma konur: Yahya Kemal Beyatlı: Kendi Gök Kubbemiz;
31
I ıi Milli Al ıy Çankaya, Yakup Kadri Karaosmanoğlu Yaban;
......* ı iıiiı/. (.\imlibol: Bit Omur Böyle Geçü; Refik Halıt Karay:
M, ı ı,ı IhkUyrlcrı. Ruşen Eşref Onaydın: Diyorlar ki; Cahit Sıtkı
........m İl, Yaş Hamdullah Suphi Tanrıover: Dağ Yolu; Tarık
f|,.,fı„ ı ni Ağa. Haldun Taner: Şişhaneye Yağmur Yağıyordu — Aiı. .i im im »çmde yazar adı ile eser başlığı arasında özel bir işaret ItılItımİHM*
Üç nokta
I ,ıo ı M ı Ii.iik|i bir sebeple bitmemiş cümlelerin sonuna konur: lia mi.unhkotın oyle güzel bir baharı var ki... (Reşat Nuri • • mi..!, m Ç.ılı Kuşu)
Huğ,layla arpadan başka ne biter bu topraklarda? ttlaatçı sayar
) ul„t pancar zerzevat, tütün... (Falih Rıfkı Atay. Çankaya) ı ,ıUı ı.yılan sözlerin yerine kullanılır
A .11.ılımak istenilmeyen kişi ve yer adlan yerine kullanılır: B. ..
t ........ (lii'şat Nuri Guntekin. Çalı Kuşu)
M....... mi yıM de kesildiğini göstermek için konur
I a ,11. toprak sarı, çıplak ağaçlar sarı...
(Faruk Nafiz Çamlıbel, Han Duvarları)
ma uğurlar olsun Ayrılryor yolumuz!
(Faruk Nafiz Çamlıbel, Sanat)
tm«.,l un soı unlar, durumlar ve örnekler sayılırken daha başka-
....... .i..ııımı göstermek için kullanılır:
liman,aleyh, biz her vasıtadan, yalnız ve ancak, bir nokta-ı
........ .. istilada ederiz. O nokta-ı nazar şudur: Türk milletim,
M».'.',.l■ ihamla, lâyık olduğu mevkie is'at etmek ve Turk cumhurı-y»im, Haralınaz temelleri üzerinde, her gün, daha ziyade takviye »mı»! i'»1 bunun için de, isübdat fikrim öldürmek... (Atatürk) Almlılaıda atlanan yerleri göstermek için çoklukla üç nokta
........ Türkçenin çekilmediği yerler vatandır, ancak çekildiği
t ¥,l, , yal ınlıktan çıkar... (Yahya Kemal Beyatlı)
V«/.inak istemediğimiz bir soz de noktalarla geçiştirilir.
Soru işareti
1.11 ::. a u bildiren cümle veya sözlerin sonuna konur N, aman tükenecek bu yollar, arabacı? (Faruk Nafiz Çamlıbel, I ı/ı ıı ılr Aıabacı) kınısın?
Alı
llamjı Alı? (Ömer Seyfettin, Diyet)
32
Sular mı yandı? Neden tunca benziyor mermer?
(Ahmet Haşim. Merdiven) "Hancı, dedim, bildin mi Maraşlı Şeyhoğlu'nu?"
(Farıık Nafiz Çamlıbel. Han Duvarları)
— Goethe'nin evini gezdin mi? (Ahmet Haşim, Frankfurt Seyahatnamesi)
Atatürk bana sordu:
— Yeni yazıyı tatbik etmek için ne düşündünüz? (Falih Rıfkı Atay, Çankaya)
Gerçek soru bildirmeyen cümlelerden sonra bu işaret kullanılmaz: Kim söyledi, bilmiyorum.
Söz arasında parantez içinde bir bilginin şüpheyle karşılandığını veya bir söze inanılmadığını göstermek için kullanılır.
ünlem işareti
122. Sevinç, kıvanç, acı, korku anlatan cümlelerin sonuna konur:
Ne mutlu Türküm diyene! (Atatürk)
Gurbet o kadar acı Kı ne varsa içimde Hepsi bana yabancı, Hepsi başka biçimde!
(Kemalettin Kâmı Kamu)
123. Söylev ve hitabelerde de ünlem işareti kullanılır-
Ordular! İlk hedefiniz Akdenizdir. İleri! (Atatürk)
Ey Türk gençliği! Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk cumhuriyetini, ilelebet, muhafaza ve müdafaa etmektir. (Atatürk)
Ey Türk istikbalinin evlâdı! İşte; bu ahval ve şerait içinde dahi, vazifen: Türk istiklâl ve cumhuriyetini kurtarmaktır! (Atatürk)
Ak tolgalı beylerbeyi haykırdı: ilerle! (Yahya Kemal Beyatlı) Ey köyleri hududa bağlayan yaslı yollar, Dönmeyen yolculara ağlayan yaslı yollar!
(Faruk Nafiz Çamlıbel) Dur yolcu! Bilmeden gelip bastığın Bu toprak bir devrin battığı yerdir.
(Necmettin Halil Onan)
Ancak, doğrudan doğruya bir cümleye bağlı olan hitapları bir virgülle ayırıp ünlem işareti cümle sonuna konur:
Arkadaş, biz bu yolda türküler tuttururken Sana uğurlar olsun... Ayrılıyor yolumuz!
(Faruk Nafiz Çamlıbel, Sanat)
33
Söz arasında parantez içinde bir kelimeye dikkat çekmek için l allanılır. Ayrıca, alay bildirmek için ilgili kelimeden sonra parantez içinde ünlem işareti kullanılır
Çizgi
124. Çizgi, yazıda konuşmaları göstermeye yarar:
Yabana yok! Kimsin?
Ali...
Hangi Ali?
Gölgeler yaklaştılar. Bir adım kalınca onu kıyafetinden tanıdılar: Koca Ali... Koca Alı, be!...
Sen mism, Ali usta? Benim!...
Ne arıyorsun bu vakit buralarda?
Hiç...
Nasıl hiç? Suya çekicini mı düşürdün yoksa!...
_
(Ömer Seyfettin, Diyet)
Aıabamız tutarken Erciyeş'ın yolunu: "Hancı, dedim, bildin mi Maraşlı Şeyhoğlu'nu?" (tözleri uzun uzun burkulu kaldı bende.
Dedi:
Hana sağ indi, ölü çıktı geçende!
(Faruk Nafiz Çamlıbel, Han Duvarları)
t'uınkfurt'a gelene herkesin sorduğu şunlardır: Eski şehri gezdin mi? Rothschild'in evine gittin mi? Goethe'nin evim gezdin mı?
(Ahmet Haşim. Frankfurt Seyahatnamesi)
Yoo, güvercinlerime dokunmayınız, dedi.
(Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
Birleştirme çizgisi
128. Bir satır sonunda bitmeyen kelimeleri birleştirdi, »y»» y.nar Satır sonuna sığmayan kelimeler hecelere bölünür:
... beşikten mezara kadar... ilk sevgiye benzeyen ilk acı, ilk ayrılık
34
Satır sonuna gelen özel adlardan sonra birleştirme çiz( kullanılmaz:
... Burs
dan ...
... Yakup Kadri Karaosmanoğl
nun ...
126. Dil bilgisinde kökleri ve ekleri ayırt etmek için kullanı al-, dur-; gor-; ver-; al-ım, al-ış; dur-um. dur-ak; Dur-sun; Dur-m. dur-uş; gör-üş; ver-im; ver-ış; gör-gü-süz-luk; ev-len-dir-mek; y( lan-mak...
Kelimelerin hecelerini ayırmak için de kullanılır: a-raş-tır-ı_ du-ruş-ma; bı-Ie-zik; kar-puz; ku-yum-cu-luk, ya-zar-lık; prog-raı bir-Ieş-tır-mek; ba-lık-çı-lık, ge-çım; se-çim; don-dur-ma; bo-yı du-ruk; bus-bü-tün; göm-gök; sapsa-rı; kap-ka-ra...
127. Cümle içinde ara sözleri ve ara cümleleri ayırmak iı kullanılır: Örnek olsun diye örnek istemez ya - söylüyorum.
128. Eski yazı dilinde kullanılan Arapça ve Farsça birleş kelimelerdeki kök ve ekleri ayırmak için kullanılır: resm-ı geçi Cemiyet-ı Akvam; Hâkimiyet-iMilliye; Servet-i Funun; Nevsal-iMill hokka-baz. ateş-perest; menfaat-perest;
Paris'te genç iken Baudlaıre-perest idim.
Bal kon'la. Yolculuk'la, Güzellik 7e mest idim.
(Yahya Kemal Beyath)
129. İkili soy adlarını birleştirmek için kullanılır: Jolıot-Curı Levy-Bruhl; Saınt-Saâns; Saint-Simon; Sainte-Beuve; Mendelssı Bartholdy..
Bunun gibi, yabancı yer adlarında da yerine göre kulla,^ Alsace-Lorrame; Charnps-Elysâes; Saint-Bernard; Saint-Germaı des-Prös; Saint-Gothard; Saint-Tropez: Boulognesur-Mer; Bouchı du-Rhöne; Salins-les-Bains.
130. tkı veya daha çok millet (Ülke, dil) adı arasındaki bağ çi: ile belirtilir: TUrk-Alman ilişkileri. Turkçe-Fransızca sozluk; Tül kıye-Almanya spor karşılaşmaları
131. iki veya daha çok özel ad (kişi adı, yer adı) arasındaki baj da çizgi ile belirtilir: Aydın-lzmir yolu; Ankara-lstanbul uçı seferleri; Trabzon-Tebriz kervan yolu.
132. iki veya daha çok sayı arasında sure bakımından bir bal belirtmek istidiğimiz zaman da çizgi kullanırız: 1912-1913 Balkı Savaşı. 1914-1918 Dünya Savaşı; 1982-1983 öğretim yılı; öım Seyfettin (1884-1920)
35
Tırnak işareti
133. Başka bir kimseden veya yazıdan olduğu gibi aktarılan i" '.*I»• ı ııı başında ve sonunda kullanılır: "Ey Turk gençliği! Bırmcı t ı ılt'iı. Tuık istiklâlini. Turk cumhuriyetini, ilelebet, muhafaza ve müdafaa etmektir." (Atatürk)
"Ordular' İlk hedefiniz Akdenizdir. İleri!" (Atatürk)
"Ne mutlu Türküm diyene!" (Atatürk)
134. Aktarmalarda iki yol vardır. Başka bir kimseden veya v t/nl.ın aldığımız sözleri olduğu gibi verdiğimiz zaman orijinal .i ı.«i m.ulan söz edilir Orijinal biçimiyle aktarılan sözler tırnak lı.ımlo gösterilir:
Hıkınız, şair vatanı ne güzel tarif ediyor:
"Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır.
Toprak eğer uğrunda olen varsa vatandır."
t )ı ıjınal biçimiyle verilen alıntılar, bir cümle veya metin içinde geçmiyor ve bir anıt veya yazıtta yer alıyorsa, tırnak işareti kullanılmaz:
Hiiyutta en hakikî mürşit ilimdir.
(K. Atatürk)
Tuık, oğun, çalış, güven,
(K. Atatürk)
H.ışka bir kimseden veya yazıdan aldığımız sözleri az çok
• l. gişıl bir biçimde verdiğimiz zaman ise içerik (muhteva) aktar
.......ıml.ın soz ederiz İçerik aktarması tırnak içine alınmaz: Kanunî
'.iıllan Süleyman'a gore, cihanda en büyük devlet, sıhhattir
Yahya Kemal'e gore, Türkçenın çekilmediği yerler vatandır
( »i ıjınal biçimiyle aktarılan sözleri veren cümlelerin sonuna
......... olarak iki nokta konur; tırnak içine alınan alıntı büyük harfle
ı ivl.il vo sonundaki işaret (nokta, soru veya ünlem işareti) tırnak ışnı ııiı içinde kalır: Dindar ve Müslüman Namık Kemal için hürriyet, h ııh Allah tarafından verilen bir haktır. Tercüme edelim: "İnsan hur ı/m),o (Ahmet Hamdi Tanpınar)
«"timle içinde özel olarak belirtilmek istenen birtakım sözler
........ ıçıııe alınır. Tırnak içine alman sözler daha çok alay yollu
m111.1111111 Bundan başka, tırnak içindeki sözün ciddîye alınmadığı da
• lılı( gelinin Yeııı bir "barış taarruzu" başladı.
IHlinısel yazı ve yayınlarda kelimelerin anlamlarını içine alır: II ) ak I)zu Anadolu'da "tepe" olarak kullanılır.
135. Kitapların, edebî eserlerin, bilimsel yayınların, yazıların i ıılI. lininden oluşan başlıkları metin içinde çoklukla tırnak içine
ninni
36
"Han Duvarları"; "Yaban"; "GölSaatleri"; "Yaprak Dökümü"-"Memleket Hikâyeleri"; "Otuz Beş Yaş"; "Savaş ve Barış"; "Kara-mazov Kardeşler".
Yahya Kemal 'in şiirleri' 'Kendi Gök Kubbemiz'' adı altında çıktı. "Yaprak Dökümü" son yirmi yılın en güzel romanlarından biridir, i (Ahmet Hamdi Tanpınar) Cahit Sıtkı'nın "Şairin Ölümü" şiirini Yahya Kemal çok sevmişti. (Ahmet Hamdi Tanpınar) Erich Maria Remar-gue'm "Batı Cephesinde Yeni Bir Şey Yok" adlı romanında... Bu günün gençleri "Dar Kapı"yı okumalıdırlar. (Ahmet Hamdi Tanpınar)
Tırnak içine alman başlıklardan sonra kesme işareti kullanılmaz:
"Göl Saatleri"ndeki küçük manzumeler çok güzeldir.
"Otuz Beş Yaş"ı okuduğum zaman ilk duyduğum şey...
Gazete ve dergi başlıkları tırnak içine alınmaz: Türk Yurdu'nda çıkan bir yazıda...
Parantez
136. Cümle içinde verilen açıklayıcı bilgileri içine alır: Beç (Viyana) kuşatması. Gun ve ay adlarında majüskül (büyük harl) I kullanmak yersizdir. ■
Cümle içinde ara sözlerin veya ara cümlelerin başına ve sonuna konur: Mimariyi artık Çin ve Hindistan'ın uzak eyaletlerinde (o da bilmem ne zamana kadar) aramak... (Ahmet Haşim)
Satır başlarında veya metin içinde sıra gösteren harf veya rakamlardan sonra parantezin kapama biçimi kullanılır: a).... b).... c)
1).... 2) ....3) ...gibi.
Bu kullanışta harf veya rakamlardan sonra daha çok nokta konur:
a.....b.....c. ...; 1.....2.....3. ... gibi.
Kesme işareti
137. özel adlara getirilen ekleri ayırmak için kullanılır: Doğan dan; Kemal'e; Edirne 'den; Aydın'm; Yakup Kadri Karaosmanoğ-lu'nun Yaban'ı; Kuzey Amerika'da; Frankfurt Seyahatnamesi'nde... !
Gerçek kısaltmalara getirilen ekleri ayırmak için kullanılır: TBMM'nin; BM'de; ABD 'de; AET'nin.
Sayılara getirilen ekleri ayırmak için kullanılır: "1919 senesi Mayısının 19'uncu günü Samsun'a çıktım."' 1985'te; 8'inci madde; i 2'ncı kat.
Bir kelime içinde bir ünlünün düştüğünü belirtmek için kullanı- ı lir N'oldu? N'elsin? N'apalım?
Bir harf veya ekten sonra gelen ekleri ayırmak için konur: A dan Z'ye kadar; b 'nin m 'ye dönüşmesi; Türkçede -daş'la yapılmış birçok örnek vardır.
37
m (metre). / (litre), km (kilometre) gibi kısaltmalardan sonra kesme işareti kullanılmaz: Yolun 25 km lik kesimi; beş I lik bir kap.
Basımda başlıklar değişik harflerle (italik veya siyah) dizilmek suretiyle ayırt edilir. Değişik harflerle dizilen başlıklardan sonra getirilen ekler kesme işaretiyle ayrılır:
Han Duvarlar irim
Yolcuyum bir kuru yaprak misali, Rüzgârın önüne katılmışım ben
mısraları, çok sevilmiştir.
Cahit Sıtkı'nın Otuz Beş Yaş'ı ...
Gazete ve dergi başlıklarına getirilen ekler çoklukla kesme ış.ıretiyle ayrılır: Anayasa, Resmî Gazete'de yayımlandı.
özel adlardan türetilen isim. fiil (mastar) ve sıfatlarda kesme işareti kullanılmaz: Türklük, Türkleşmek, Türkçü, Türkçülük, Türkçe, Araplaşmak, Arnavutluk. Aydınlı, Çankırılı, Bolulu, Oslolu. lökyolu, Salamancalı. Budapeşte/i, Romalı, Helsmkili... Yalnız sonunda okunmayan harfler bulunan yabancı özel adlardan sonra getirilen ekler kesme işaretiyle ayrılır: Lılle'li, Bordeaux'lu, Hruxelles'li... gibi.
Kurum ve kuruluş adlarına getirilen ekler çoklukla kesme işaretiyle ayrılmaz.
138. Yazıda sık sık kullanılan birtakım işaretler daha vardır:
+ toplama işareti, artı — çıkarma işareti, eksi . çarpma işareti, çarpı : bölme işareti, bolü = eşitlik işareti % yüzde işareti § paragraf işareti % çeviriniz * veya 1 not işareti " denden c "derece işareti
KISALTMALAR
Gerçek kısaltmalar
139. Yer kazanmak, kolaylık sağlamak gibi pratik düşüncelerle mi mk kullanılan kelimeler, kitap veya dergi başlıkları, kişi ve yer
Il.ıı ı. kuruluş adları yazıda bir veya birkaç harfle kısaltılır. Gerçek 1 m,ıhmalar eskiden beri yerleşmiş biçimlerde kullanılır: C(Celsius), ,/, (doktor), T.C. (Türkiye Cumhuriyeü). P.T.T. (Posta, Telgraf,
38
Telefon), prof. (profesör), s. (sayfa), vb. (ve başkalar,, ve benzerleri).
Gerçek kısaltmaların büyük bir bölümünde kısaltma harf (lertinden sonra nokta konur: c. (cilt), s. (sayfa), bk. (bakınız), krş. karşılaştırınız), çev. (çeviren), yaz. (yazan), dr. (doktor), prof. (profesor), doç (doçent), av. (avukat).- Buna karşılık, ölçü, para ve yönlerin adları noktasız yazılır: c/n (santimetre), g (gram) hl hektolitre). 1 (litre), m (metre), mm (milimetre), TL (Türk lirası) G (güney), K (kuzey). B (batı), KB (kuzeybatı) vb.-Sözlüklerde ansiklopedilerde ve bilimsel yayınlarda sık sık kullanılan özel kısaltmalarda noktasız yazılışlar kullanılabilir: s (sıfat), /s (isim). Ar (Arapça). Alm (Almanca), Arn (Arnavutça). Far (Farsça). Fr (Fransızca), İng (İngilizce). T (Türkçe) gibi. Ancak, bu özel kısaltmaların listesi ilgili yayınlarda verilir.
140 Bitişik yazılan kelimelerin kısaltmaları normal olarak bitişik yazı ır: km (kilometre), cm (santimetre), hl (hektolitre), kg (kilogram), mm (milimetre). y y
141 Kısaltılan kelimenin ilk harfi (minuskül. majüskul) normal olarak olduğu gibi muhafaza edilir: s. (sayfa), mm (milimetre). C (Celsıus). vb. (ve başkaları) gibi.-Ancak, küçük harfle yazıld.ğı naide kısaltması büyük harfle yapılan kelimeler de vardır TL (Türk lirası); GD (guneydoğu), K (kuzey) gibi.
hnuo [l™*laı"nda oze] kısaltmalar kullanılabilir: H20 (suyun sembolü). C (karbonun sembolü). Ca (kalsiyumun sembolü).
142. Sık kullanılan kısaltmalar:
a. adına KD
B batı km
bk. bakınız km2
c Celsius krş.
cad. cadde(si) 1
cm santimetre m
cm2 santimetre kare m2
cm3 santimetre küp m3
çev. çeviren mm
G güney Prof.
GB güneybatı sok.
GD güneydoğu t
dl desilitre V.
dm desimetre vb.
Dr. veya dr. doktor
9 gram y.
K Kuzey y-
KB kuzeybatı yaz.
kuzeydoğu kilometre kilometre kare karşılaştırınız litre metre metre kare metre küp milimetre veya prof. profesör
sokak (sokağı) ton
vekil(i); varak ve başkaları, ve benzerleri yaprak yerine yazan
39
143. Birkaç kelimeden oluşan kurum ve kuruluş adlan, her kelimesi ilk harfi alınarak kısaltılır. Kısaltma büyük harflerle yazılır. Buvük harflerden sonra normal olarak nokta konur: T.C. (Türkiye Cumhuriyeti); T.B.M.M. (Türkiye Büyük Millet Meclisi); P.T.T. (Posta Telgraf Telefon). O.D.T.U. (Orta Doğu Teknik Üniversitesi). B.M.
(Birleşmiş Milletler).
Son yıllarda çok kelimeli kurum ve kuruluş adlarının noktasız kısaltılması yaygın bir hal almıştır: TBMM (Türkiye Büyük Millet Meclisi); PTT (Posta Telgraf Telefon); AET (Avrupa Ekonomik Topluluğu); ABD (Amerika Birleşik Devletleri). THY (Türk Hava Yolları). NATO (North Atlantic Treaty Organızatıon).
Ancak, birkaç kelimeden oluşan adları ABD. (Amerika Birleşik Devletleri) veya SSCB. (Sovyet Sosyalist Cumhuriyetleri Birliği) gibi yalnız son harflerinden sonra nokta kullanarak kısaltmak yanlıştır.
144. Birkaç kelimeden oluşan kurum ve kuruluş adlarının kısaltmaları, kullanılan harflerin adlarına gore okunur: PTT (Posta Telgraf Telefon yerine pe fe fe); MTA (Maden Tetkik ve Arama Enstitüsü yerine me fe a); DSİ (Devlet Su işleri yerine de se i); BM (Birleşmiş Milletler yerine be me).
Kısaltmalardan sonra getirilen ekler, kesme işaretiyle ayrılır. Ekler, kısaltmanın okunuşuna uyar: PTT'ye; DSl'nin; BM'de.
Sayılar
145. Sayılar yazıyla yazılabildiği gibi. rakamlarla da yazılabilir. Sayıların ne zaman yazıyla ve ne zaman rakamlarla gösterileceği konusunda dilimizde açık bir kural verilemez. Ancak, uygulamada birtakım ilkeler oluşmuştur. Bunlara göre, daha çok edebi karakter taşıyan metinlerde küçük sayılar yazıyla gösterilir: ıkı hafta sonra; t,aftan,n beşinci gunu; bin yıldan ben; üç ayda bir; dört kardeş; üçüncü sınıf;
Yaş otuz beş Yolun yarısı eder
(Cahit Sıtkı Tarancı)
Buna karşılık daha büyük sayılarda ve saat. para tutarı, ölçü. istatistik verilere ilişkin sayılar daha çok rakamla gösterilir: öğleden sonra saat 17.30'da; 1500 lira, 25 kilogram; 150 kilometre; 15 metre kumaş, 1 250 000 kişi gibi.
Para ile ilgili işlemlerde sayıların bitişik yazılması yaygın bir kuraldır: yüzdoksanbın. ikiyüzellibın, beşyûzyetmışbın gibi.
Rakamlarla yazılan sayılardan sonra gelen ekler kesme işare-ııyie ayrılır: 19 Mayıs 1919'da. 23 Ekim 1923'te.
146. Sayılar daha çok Arap rakamlarıyla gösterilir: 25 mm; 150 kış, 15 000 lira, 7S kilometre.— Romen rakamları ise ancak . |. üeneksel birtakım hallerde kullanılır. Yüzyılların, ayların, kitap ve (l««rgi ciltlerinin Romen rakamlarıyla yazılması yaygın bir gelenek-
40
rii, y £ l919:29 X 1923; 111 kat: Atatürk Bul»7:1-
Z L f ^noUr!gib1' hükümdar^rm adlarında da Romen rakamları kullanılır: İli. Sehm; XIV. Louis; 11. Wılhelm; V. Kari, VIII. Edward -
Yüzyıllar, ciltler Arap rakamları ile de yazılabilir: 19. yüzyıl; 5 cilt
B,e? ^ubGŞ\en Ç°k haneli sayı,ar sondan sayılmak üzere geleneksel uçlu hanelere ayrılarak yazılır: 32 605; 326197; 49 750812
v, ,14!-c,Sa^rda kesirIer vir9ül i,e aYrılır; 15,2 (15 onda 2); 5.26 (5 yuzae 2b) gibi.
Tarih /
mo'ml'lm^ Arap rakam,an kullan"ır; W9'J92*
Tarihlerin yazılışı
150. Aylar yazıyla olduğu gibi, rakamla da gösterilebilir. Aylar Arap ve daha çok Romen rakamlarıyla gösterilir. Buna karşılık
irV19lVg^Z ^ rakamlan kullan,llr: 19 MaVs '919; 19.5.1919;
Tarihlerin yazılışında gun, ay ve yıl bildiren sayılar arasında
; o3/^1, neuÇ1Zgi VGya 6ğİk ÇİZgİ de kuUan'kr: 19-5-1919,191511919 —19.5.1919 biçimi en yaygın yazılış biçimidir.
Metin içinde ay adları kısaltılmaz: 1919 senesi Mayısının 19 'uncu gunu Samsun'a çıktım. (Kemal Atatürk)
m, Jı?1" ^^nfn n°rmal konu$ma ve V™** tarihler, yıl, ay ve gün
ayr ** 1Şaretly,e
Tarihlerde ayların adı yazılırsa, gün ve yıl bildiren sayılar nokta veya çizgi ile ayrılmaz. Buna gore 19. Mayıs. 1919 ve 19-Mayıs-1919 biçimlen yanlıştır.
182. Posta gönderilerinde alıcının adı ve soy adı yanmda adresi yazııır.
Sayın Doğan örnek Atatürk Bulvarı No. 217 Kavaklıdere 06680 ANKARA Göndericinin adresi zarfın sol üst köşesine yazılır.
m.ri53' Sl^akll^n bildirilmesinde C (Celsıus) kısaltması normal
veya 38 derece- Ancak, bilimsel çalışmalarda başka derece sistemlerinin kullanıldığı göz önüne alınarak C Kısaltmasının kullanılması tavsiye edilir
dakikalar metm içinde yazıyla veya Arap rakamlarıyla gösterilir: saat dokuzu beş geçe: saat yediye çeyrek kala • saat sekizi on dakika uç saniye geçe; saat 10.3S'te
KONU DÎZÎNÎ
Sayılar, kurallar bölümündeki maddeleri gösterir
ad listeleri bk. dizinler adres yazımı bk. gönderilerde
adrca yasımı ağız biçimleri 23 akar su adları 78, 79 aktarmalar 134 alfabe 3
alfabetik sıra 4. 5, 6 ansiklopediler bk. dizinler Arap rakamları 146, 149, 150 Arapça adların yazılışı 97 ay adlarının yazılışı 43 ,ıy kelimesinin yazılışı 53, 75 ayırma 107
ayrı yazılış 55, 58, 63, 65, 67, 68,
69, 70 başlıklar 54
Matı kökenli kelimelerin yazılışı 88 bayramların adları 44 be ile yapılan ikilemeler 63 bilim terimlerinin yazılışı 90. 91 birleşik fiiller 70 birleştirme çizgisi bk. çizgi birlik adları bk. kuruluş adları bitişik yazılış 55,56.57.64,66.67, 70

boy adlarının yazılışı 46 bölme işareti 138 bulvar adları 83
buyUk harf (majüskül) 4, 41, 43.
46. 48, 49, 50, 51, 52. 53, 54 büyük ünlü uyumu 25 buyuk ünlü uyumuna uymayan
okler 25 buyuk Unlu uyumuna uymayan
kelimeler 25 cadde adları 83
coğrafî adların yazılışı 76 çarpma işareti 138 çeviriniz1 138 çıkarma işareti 138 Çince adların yazılışı 106 çizgi 124, 125, 127, 128, 129, 130,
131, 132 da, de bağlacının yazılışı 37 -da, -de, -ta, -te hal ekinin yazılışı 37
dağ adları 78, 79 damak ünsüzleri 18 dar ünlüler 8 -daş eki 25 değişik yazılışlar 24 denden 138 deniz adları 78 derece işareti 138 dergi adları 54
dernek adları bk. kuruluş adları
deyimlerin yazılışı 65
dil adlarının yazılışı 46
diş ünsüzleri 18
dizinler 5, 16, 19
dudak ünsüzleri 18
düz ünlüler 8
düzeltme (inceltme, uzatma) işareti 12, 13, 14. 15 eski söyleyiş 23
etimolojik imlâ bk. köken imlâsı etmek yardımcı fiili 70 esas söyleyiş 23 eşitlik işareti 138 ev ile kurulan birleşik kelimeler 67
eylemek yardımcı fiili 70 Farsça adların yazılışı 97 fonetik imlâ bk. ses imlâsı
42
fiil kök veya gövdelerinin yazılışı 30
g unsUzU (yabancı kelimelerde 87
gazete adları 54 geleneksel imlâ 1, 40 geniş ünlüler 8 gezegen adları 75 gırtlak ünsüzü 18 gol adları 78. 79 gönderilerde adres yazımı 152 guıı adlarının yazılışı 43 güneş kelimesinin yazılışı (astronomide) 53, 75 hane ile kurulan birleşik kelimeler 67 harfler 2. 4 hitaplar 116, 123 -0- i. u, u)mtırak eki 25 iken bk. -ken eki iki nokta 118, 119 ikilemeler 59, 60 ikili soy adları 129 ikili ünlu harfleri 9 ikili ünsüz harfleri 19 il adları 77
ile sözünün ek olarak yasıldı 32 imek ek fiilinin yazılışı 38 imlâ kuralları (ana ilkeler) 1 ince ünlüler 8
inceltme işareti bk. düzeltme işareti
istanbul adının yazılışı 39 istanbul ağzı 23
Japonca adların yazılışı 106 kalın ünlüler 8 kelimelerin ayrılması-108 -ken eki 25, 33 kesme işareti 135, 137 kısaltmaların yazılışı 139, 140,
141, 142 kı bağlacının yazılışı 34 ki ekinin yazılışı 25, 35 kişi adlarının yazılışı 72 kitap adları bk. başlıklar
kooperatif adları bk. kuruluş adlan köken imlâsı (etimolojik imlâ) 1, 39
köy adları 77 kuruluş adları 85. 86. 143, 144 kurum adları 85. 86, 143, 144 küçük harf (minuskül) 4. 41. 42,
43. 44. 45, 47. 49, 52 küçük ünlü uyumu 26 lehçft adlarının yazılışı 4G levhaların yazılışı 51 -leyin eki 25
m ile yapılmış ikilemeler 60 -ma, -me ile biten mastarlar bk.
mastarlar mahalle adları 77, 83
majüskul bk. büyük harf -mak, -mek ile biten mastarlar
bk. mastarlar mastarlar 28, 29 meydan adları 83 mezhep adları 46 mı, mi, mu, mü soru ekinin yazılışı 36 mısraların ilk harfi 49 millet adlarının yazılışı 46 minüskül bk. küçük harf mitoloji adları 75 n + b 39 nispet i'si 17
nokta 110, 111, 112, 113, 114, 115 noktalı virgül 117 noktalama işaretleri 109 not işareti 138
okul adları bk. kuruluş adlan ortak söyleyiş bk. esas söyleyiş
ortaklık adları bk. kuruluş adları oymak adlarının yazılışı 46 özel adların yazılışı 72 paragraf işareti 138 parantez 136 pekiştirmeli sıfatlar 64 Romen rakamları 146, 150 Rusça adların yazılışı 99, 100 101. 102. 103, 104, 105
43
sayıların yazılışı 145, 146. 147.
148
semt adları 77
sert ünsüzler 18. 20
ses imlâsı (fonetik imlâ) 1, 23
sesler 7
sokak adları 82
soru işareti 121
soy adlan 40, 72
sözlükler bk. dizinler
şehir adları 77
takma adlar 72
tarih 149
tarihlerin yazılışı 150, 151 tepe adları 78 terimler 53, 90, 91 tırnak işareti 133, 134, 135 Türk alfabesi 4 Türk harfleri 4
uzatma işareti bk. düzeltme işareti
uç nokta 120
üçlü ünlü harfleri 9
üçlü ünsüz harfleri 19
ülke adlarının yazılışı 77
ünlem işareti 122, 123
unlu düşmesi 27
ünlüler 7, 8
ünsüzler 7. 18, 19
ve bağlacı 116
veya bağlacı 116 virgül 116
yabancı deyimlerin yazılışı 92
yabancı harfler 6
yabancı kelimelerin yazılışı 87,
88. 89. 90. 91 yabancı kökenli kişi adlarının
Türkçe biçimi 93 yabancı özel adların yazılışı 94.
95, 96, 97 yabancı sözlerin yazılışı 92 yabancı yazı sistemlerinde büyük / harfi 5 yabancı yer adları 94 yabancı yer adlarının Türkçe biçimi 79 yazı başlıkları bk. başlıklar yazıtlar 134
yer adlarının yazılışı 76 yıl bildiren sayıların yazılışı 149 yor eki 25, 31
yortuların adları bk bayramla rm adları
yumuşak ünsüzler 18, 20
Yunanca adların yazılışı 98 yurt ile kurulan birleşik kelimeler 67 yuvarlak ünlüler 8 yüzde işareti 138
A
aba abraş acıtmak
abacı abuhava acil
abacılık,-ğı abuk sabuk acilen
abadî abuli aciz,-czi
abajur abullabut âciz
abaküs abur cubur âcizane
abalı abus acul,-lü
Abana acaba acun
abani acar acur
abanmak acayip,-bi acuze
abanoz accelerando acyo
abartıcı acele acyocu
abartılı aceleci aç
abartmak acelecilik,-ği açacak,-ğı
abartmalı Acem açalya
abaşo Acem aşiran açan
Abaza Acem buselik açar
Abbasi Acemce aç gözlü
abdal acemi aç gözlülük,-ğü
Abdal acemileşmek açı
abdülleziz Acem Kürdi açıcı
aberasyon acente açık,-ğı
abes acı açıkça
abıhayat acıklı açıkçı
abıru acıktırmak açık göz
abide acılanmak açık gözlülük,-ğü
abideleşmek acılaşmak açıklama
abidevî acılı açıklamak
abis acılık,-ğı açıklanmak
abla acıma açıklatmak
ablak.-ğı acımak açıklayıcı
ablalık,-ğı acımasız açıklayış
ablatya acımasızlık,-ğı açıklık,-ğı
» abli acımık,-ğı açık sözlü
abluka acımsı açıktan
abone acımtırak,-ğı açılım
abonman acındırmak açılış
aborda acınmak açılma
abra Acıpayam açılmak
abramak acırga açıortay
46
açış-ağ
açış addetmek Afganlı
açkı addolunmak afi
açkıcı adedi afif
açkılamak adem afili
açlık,-ğı Âdem afiş
açma âdemoğlu,-nu afişçi
açmalık,-ğı adenit afişçilik,-ği
açmaz adese afiyet
açmazlık,-ğı adet,-di afoni
ad âdet aforizm
ada âdeta aforoz
adabımuaşeret adım aforozlamak
adacık,-ğı adımlamak Afrika
adagio Adıyaman Afrikalı
adak,-ğı adî afsun
adaklanmak âdil afsuncu
adaklı âdilâne afsunlamak
adaklık,-ğı Adilcevaz afsunlanmak
Adalar adîlik,-ği afsunlu
adale adlandırmak Afşar
adalet adlanmak Afşin
adaletli adlî aftos
adaletsiz adliye afur tafur
adaletsizlik,-ği adliyeci afyon
adalı adrenalin Afyon
adalî adres afyonkeş
adam adsız afyonkeşlik,-ği
adamak aerodinamik,-ği afyonlamak
adamakıllı af,-ffı afyonlanmak
adamcıl afacan afyonlu
adamlık,-ğı afacanlaşma agâh
adamsız afacanlaşmak aganta
adamsızlık,-ğı afacanlık,-ğı agaragar
Adana afakî agita to
adap,-bı afal afal aglütinasyon
Adapazarı'nı afallamak aglütinin
adaptasyon afazi agnostisizm
adapte aferin agnozi
adaş afet agora
adaşlık,-ğı afetzede agorafobi
adavet affetmek agraf
aday affettuoso agrafi
adaylık,-ğı affeylemek agrandisman
adcı affolunmak agreman
adcılık,-ğı Afgan agu
addedilmek Afganistan ağ
ağa-akaç
ağa
ağabey
ağaç.-cı
ağaççık,-ğı
ağaçkakan
ağaçkesen
ağaçlama
ağaçlamak
ağaçlandırma
ağaçlandırmak
ağaçlaşmak
ağaçlık,-ğı
ağaçsı
ağalanmak
ağalık ,-ğı
ağarma
ağarmak
ağartı
ağartma
ağartmak
ağda
ağdacı
ağdalanmak
ağdalaşma
ağdalaşmak
ağdalı
ağdırmak
ağı ağıl
ağılamak ağılı
ağıllanmak
ağım
ağımlı
Ağın
ağınmak
ağır
ağır başlı
ağır başlılık,-ğı
ağırlama
ağırlamak
ağırlanmak
ağırlaşmak
ağırlık.-ğı
ağırlıklı
ağırşak,-ğı
ağırşaklanmak
ağıt
ağıtçı^
ağız.-ğzı
ağızlamak
ağızlaşmak
ağızlık,-ğı
ağızsız
ağlama
ağlamak
ağlamaklı
Ağlasun
ağlaşma
ağlaşmak
ağlatma
ağlatmak
ağlayış
ağma
ağmak
ağrı
Ağrı
ağnlı
ağrıma
ağrımak
ağrısız
ağrıtma
ağrıtmak
ağsı
ağustos
ağyar
ah
ahali
ahar
aharlamak aharlı ahbap,-bı ahdetmek ahdî Ahdiatik Ahdicedit ahenk,-gi
ahenkleştirmek
ahenkli ahenksiz ahenktar aheste
ahfat,-dı ahım şahım ahır âhır
ahırlamak Ahi
Ahilik.-ğı
ahir
ahiren
ahit,-hdi
ahitleşmek
ahitname
ahize
ahkâm
ahlâk
ahlâkçı
ahlâkî
ahlâksız
ahlâksızlık,-ğı
ahlat
Ahlat
ahmak,-ğı
ahmaklaşmak
ahmaklaştırmak
ahmaklık,-ğı
ahret
ahretlik,-ği ahşap,-bı ahtapot ahu
ahval,-li
aidat
aidiyet
aile
ailece
ailevî
ait
ajan
ajanda
ajanlık-ğı
ajans
ajur
ajurlu
ak
akabinde akaç.-cı
akaçlama-aktivizm
akaçlama akıtmak aksamak
akaçlamak akıtmalı aksan
akademi akide Aksaray
akademik,-ği akik,-ği aksata
akait,-di akim aksatma
akaju akis.-ksi aksatmak
akak.-ğı akit,-kdi Akseki
akamet âkit,-di aksesuar
akar Akkuş aksetme
akarca aklama aksetmek
akaret aklamak aksettirmek
akasya aklan aksırık,-ğı
akbaba aklanma aksırma
akça aklanmak aksırmak
Akçaabat aklık,-ğı aksi
Akçadağ aklıselim aksileşmek
Akçakale aidi aks ilik,-ği
Akçakoca akliye aksine
akça pakça akliyeci aksiseda
akçe akma aksiyom
akçıl akmak aksiyon
Akdağmadeni 'ni akonitin akson
Akdeniz akont Aksu
akdetmek akordeon aksülamel
Akhisar akordeoncu akşam
akıbet akort,-du akşamcı
akıcı akortçu akşamcılık.-ğı
akıcılık,-ğı akraba akşamlamak
akıl,-klı akrabalık,-ğı akşamleyin
akılcılık,-ğı, akran akşamlık,-ğı
akıllanmak akranlık,-ğı Akşehir
akıllı akreditif akşın
akıllıca akrep,-bi aktar
akıllılık,-ğı Akrep,-bi aktarıcı
akılsız akrobasi aktarılmak
akılsızlık,-ğı akrobat aktariye
akım akrobatlık,-ğı aktarlık,-ğı
akın akromatin aktarma
akıncı akromatopsi aktarmacılık,-ğı
akındırık,-ğı akropol,-lü aktarmak
akıntı akrostiş aktarmak
akıntılı aks aktarmasız
akış aksak,-ğı aktif
akışkan aksaklık,-ğı aktinit
akışkanlık,-ğı aksam aktinyum
akıtma aksama aktivizm
aktör-Alevflik
49
aktör alaminüt alçaltmak
aktörlük,-ğü alan alçı
aktris alan talan alçılama
aktüalite Alanya alçılamak
aktüalizm alarga alçılanma
aktüel alârm alçılanmak
akupunktur Alaşehir aldanış
akustik,-ği alaşım aldanma
akü alaturka aldanmak
akümülâtör alaturkacı aldatıcı
akvam alaturkalaşmak aldatılma
akvarel alaturkalık,-ğı aldatılmak
akvaryum alavere aldatış
Akyazı alay aldatmaca
al alaybozan aldatma
ala alaycı aldatmak
âlâ alaycılık,-ğı aldehit
alabanda alâyiş aldırış
alabildiğine alaylı aldırışsız
alabora alaz aldırmak
alabros alazlama aldırmaz
alaca alazlamak aldırmazlık,-ğı
Alaca alazlanmak alegori
alacak(-ğı albastı alegorik ,-ği
'alacaklı albatr aleksi
alacalanmak albatros alelacayip
alacalı albay alelacele
alacalık,-ğı albayhk.-ğı alelade
Alaçam albeni alelhusus
alaçık,-ğı albenili alelumum
alafranga albino alelusul
alafrangalaşmak albüm alem
alafrangalık ,-ğı albümin âlem
alagarson alçak,-ğı alemdar
alâimisema alçakça alenen
alâka alçak gönüllü alengirli
alâkadar alçak gönüllülük, aleni
alâkalanmak -ğü aleniyet
alâkalı alçaklaşma alerji
alakart alçaklaşmak alerjik,-ği
alâkasız alçaklık,-ğı alessabah
alâkasızlık,-ğı alçalış alesta
alakok,-ğu alçalma âlet
alalamak alçalmak alev
alamana alçaltıcı Alevi
alâmet alçaltma Alevilik,-ği
50
alevlendirme-amansız
alevlendirme
alevlendirmek
alevlenme
alevlenmek
aleyh
aleyhtar
aleyhtarlık,-ğı
aleykümselâm
alfa
alfabe
alfabetik ,-ği
alfenit,-di
algarina
algı
algıcılık,-ğı
algılama
algılamak
algılanmak
algoritma
alıcı
alıç.-cı
alık,-ğı
alıklaşmak
alıklık,-ğı
alıkonulmak
alıkoymak
alım
alımcı
alımlı
alımlılık,-ğı
alın,-İni
alındı
alıngan
alınganlık,-ğı
alınlık,-ğı
alınma
alınmak
alıntı
alış
alışık,-ğı
alışıklık.-ğı
alışkan
alışkanlık,-ğı
alışkın
alışkınlık,-ğı
alışma
alışmak Almanya
alıştırma almaşık,-ğı
alıştırmak Almus
alış veriş alo
Aliağa alotropi
âli alp
âlicenap,-bı alpaka
âlicenaplık,-ğı alşimi
alil alşimist
âlim alt
alimallah alternatif
âlimlik,-ği alternatör
alivre altes
alizarin altı
alize altılı
alkali altılık,-ğı
alkalik,-ği altıgen
alkalimetre Altı Kardeş
alkaloit,-di • altın
alkarna altıncı
alkım Altındağ
alkış Altınözü'nü
alkışçı Altıntaş
alkışlama altıpatlar
alkışlamak altışar
alkışlanma altimetre
alkışlanmak altlamak
alkol,-lü altlık,-ğı
alkolik,-ği altmış
alkolizm altmışar
alkollü alto
Allah altuni
allahlık.-ğı Alucra
allahsız alümin
allak bullak alüminyum
allâme alüvyon
allâmelik ,-ği alyans
allegretto ama
allegro âmâ
allık.-ğı amabile
allitcra3yon amaç,-cı
almaç,-cı amaçlama
almak amaçlamak
Alman amade
almanak,-ğı aman
Almanca amansız
Amasya-Angola
Amasya amirallik,-ği analojik,-ği
amatör âmirlik,-ği Anamur
amatörlük,-ğü amit,-di ananas
amazon amiyane anane
ambalâj amma ananevi
ambalâjcı amme anarşi
ambalâjlamak amnezi anarşik,-ği
ambar amnios anarşist
ambarcı amonyak.-ğı anarşizm
ambarcılık,-ğı amonyum anartri
ambargo amoralizm anasır
amber amorti anason
amberbaris amortisman anatomi
amberbu amortisör anayasa
amblem amper anayasa cı
ambülâns ampermetre anayasal
amca amper saat,-ti anca
amcalık,-ğı ampir ancak
amcazade ampirik,-ği ançüez
amel ampirizm andaç,-cı
amele amplifikatör andante
amelî ampul,-lü andantino
amelimanda ampütasyon andavallı
ameliyat amudî andezit
ameliyathane amudufıkarî andık,-ğı
ameliye amut,-du Andırın
amenajman amyant andırış
amenna an andırma
Amerika ana andırmak
Amerikalı anaç,-cı andız
amerikan Anadolu anekdot
Amerikan Anadolulu anele
Amerikanca anafor anemi
amerikyum anaforcu anemik,-ği
ametist anaforculuk,-ğu anemon
amfi anaforlamak aneroit,-di
amfibi anahtar anestezi
amfibol,-lü anahtarcı anevrizma
amfiteatr anahtarcılık,-ğı angajman
amfizem anahtarlık,-ğı angarya
âmil analık,-ğı angaryacı
amin analitik,-ği angıç,-cı
âmin analiz Anglikan
amip,-bi analjezi Anglikanizm
âmir analjezik,-ği Anglosakson
amiral.-li analoji Angola
Angolalı-apaz
Angolalı anlatış antilop,-bu
angudî anlatma antimon
angut.-du anlatmak antipati
anı anlayış antipatik.-ği
anılmak anlayışlı antipropaganda
anımsamak anlayışsız antisepsi
anırmak anlayışsızlık, -ğı antiseptik,-ği
anırtı anma antisiklon
anıt anmak antitez
Anıtkabir anmalık,-ğı antitoksin
anıtlaşmak anne antlaşma
anıtlaştırmak anne anne antlaşmak
anıtmezar anofel antoloji
anız anomali antrakt
anî anonim antrasit
anide anons antre
aniden anorak,-ğı antrenman
anilin anormal,-li antrenör
animato anormalleşmek antrenörlük,-ğü
animizm anormallik,-ği antrepo
anjin anot,-du antrepocu
anjiyografi ansefal antrepoculuk.-ğu
Anka " ansızın antrkot
Ankara ansiklopedi antropolog
anket ansiklopedik,-ği antropoloji
anketçi ant,-dı antropomorfizm
ankiloz Antakya anut,-du
anlam Antalya an üs
anlama antant anyon
anlamak antarktik anzarot
anlamam azlık anten aort
anlamdaş anterit apaçık
anlamdaşlık,-ğı antet apak
anlamlandırma antetli apalak,-ğı
anlamlandırmak antialerjik.-ği apandis
anlamlı antibiyotik,-ği apandisit
anlamlılık,-ğı antidemokratik,-ği apansız
anlamsız antifriz apansızın
anlamsızlık antik.-ği aparey
anlaşılma antika aparmak
anlaşılmak antikacı apartman
anlaşılmaz antikacılık,-ğı apar topar
anlaşma antikite apaş
anlaşmak antikor apati
anlaşmazlık,-ğı antikomünist apayrı
anlatım antikomünizm apaz
apazlama-antım
apazlama apazlamak aperitif apış
apışak,-ğı
apışık,-ğı
apışlık,-ğı
apışmak
apiko
aplik,-ği
aplikasyon
apolet
apolitik.-ği
aport
appassionato
apraksi
apre
aprelemek
apreli
apresiz
apse
apsent
apsis
aptal
aptalca
aptallaşma
aptallaşmak
aptallık,-ğı
aptes
aptesbozan
apteshane
aptesli
apteslik,-ği
aptessiz
apukurya
apul apul
ar
ara
araba
arabacı
arabacılık,-ğı
araban
Araban
arabesk
Arabi
Arabistan
aracı
aracılık,-ğı
araç,-cı
Araç
araççılık,-ğı
araçlı
araçsız
Araf
Arafat,-tı
aragonit
araka
arakçı
arakçılık,-ğı
arakıye
araklama
araklamak
Araklı
Aral
aralama
aralamak
aralanma
aralanmak
aralık,-ğı
Aralık,-ğı
aralıklı
aralıksız
arama
aramak
aranjman
aranılmak
aranma
aranmak
Arap.-bı
Arapça
Arapkir
Araplaşmak
Araplık,-ğı
Arapsun
ararot
Arasat'ı
arasta
araşit
araştırıcı
araştırma
araştırmacı
araştırmak
aratmak
arayıcı
arayış
araz
âraz
arazbar
arazi
arbede
arbitraj
Arda
Ardahan
Ardanuç,-cu
Ardeşen
ardıç,-cı
ardın ardm
ardmca
ardiye
arduaz
arena
areometre
argaç,-cı
argaçlamak
argali
argın
argıt,-dı
argo
argon
Arguvan
Arhavi
arı
arıcı
arıcılık,-ğı
arık,-ğı
arıklama
arıklamak
anklık,-ğı
arılamak
arılaşmak
anlaştırma
arılık,-ğı
arındırma
arındırmak
arınma
arınmak
arış
an tim
54 antma-asbaşkan
antma artmak Arnavutça
antmak Artova Arnavutluk,-ğu
arız artrit arnika
arıza artroz aroma
arızalanmak Artvin ar oma tik,-ği
arızalı arzu arozöz
arızasız arya arpa
arızî Aryanizm arpacı
Ari arz arpacık,-ğı
arif arzu arpacılık,-ğı
arifane arzuhal.-li Arpaçay
arife arzuhalci arpalama
arioso arzuhalcilik,-ği arpalık.-ğı
aristokrasi arzulamak arpej
aristokrat arzulu arsa
aritmetik ,-ği arkadaş arsenik,-ği
aritmi arkadaşlık,-ğı arsız
aritmik arkaik,-ği arsızlaşmak
ariyet arkaizm arsızlık,-ğı
ariza arkalamak Arsin
Arjantin arkalı arş
Arjantinli arkalık.-ğı arşe
ark arkebiiz arşm
arka arkegon arşınlama
arşivci arkeolog arşınlamak
art,-dı arkeoloji arşidük
artağan arkeolojik arşiv
artağanlık,-ğı arkeopteriks as
artakalmak arkoz asa
artçı arktik,-ği asabî
artçılık,-ğı arlanmak asabîleşmek
arter arma asabîlik ,-ği
artezyen armada asabiye
artı armador asabiyeci
artık,-ğı armadura asabiyet
artım armağan asalak,-ğı
artımlı armatör asalaklık,-ğı
artırılmak armatür asalet
artım armoni asaleten
artırma armonik,-ği asamble
artırmak armonika asansör
artış armonyum asansörcü
artist armudı asap,-bı
artistik,-ği armut,-du asar
artistlik,-ği armuz asayiş
artma Arnavut,-du asbaşkan
asbest-aşoz
nnhoBt aselbent,-di nnnpsi nsoB
Asesbaşı,-xu
ant«tılen
nnoton
Asfalt
nafaltit
AHfaltlamak
asfaltlanmak
asgari
nsık.-ğı
asıl, slı
asılı
asılmak
asılsız
asıntı
asır,-sn
asırlık,-ğı
asi
aside
asidimetre
asil
asileşmek
asilik,-ği
asillik,-ği
asilzade
asimetri
asimetrik,-ği
asimilâsyon
asimptot
asistan
asistanlık,-ğı
asit,-di
askarit
asker
askerî
askeriye
askerlik,-ği
askı
askılık,-ğı askospor asla aslan
aslanağzı,-m
aslen
asli
asma
asmak
aspidistra
aspiratör
aspirin
aspur
asri
asrileşme
asrîleşmek
asrilik,-ği
assai
ast
astar
astarlama
astarlamak
astarlık ,-ğı
asteğmen
asteğmenlik,-ği
astım
astırmak
astigmat
astigmatizm
astragan
astrofizik,-ği
astrolog
astroloji
astronom
astronomi
astronomik,-ği
astronot
astsubay
asude
Asya
Asyalı

aşağı
aşağılamak aşağılık,-ğı aşağısı aşağı yukarı aşama âşar âşari aşçı
aşçıbaşı,-m
aşçüık.-ğı
aşhane
aşı -
aşıcı
aşık,-ğı
âşık,-ğı
âşıkane
âşıktaş
âşıktaşlık,-ğı
aşılama
aşılamak
aşılanma
aşılanmak
aşılatmak
aşılı
aşılmak aşım
aşındırma
aşındırmak
aşınma
aşınmak
aşır,-şrı
aşın
aşırıcılık ,-ğı
aşırılık.-ğı
aşırma
aşırmacılık,-ğı
aşırmak
aşırtı
aşırtmak
aşısız
aşıt
aşikâr
aşikâre
aşina
aşinalık.-ğı aşiret aşk Aşkale aşkın aşlık,-ğı aşma aşmak aşna fişne I aşoz
56 aşure-avuçlamak
aşure ahf,-tfı atropin
aşurelik,-ği atıfet attırmak
aşüfte âtıl aut
aşüftelik,-ği atılgan av
at atılganlık,-ğı avadanlık,-ğı
ata atılım aval,-li
atabek,-ği atılış aval aval
atabey atılma avam
Atabey atılmak avanak,-ğı
atacılık,-ğı atım avanaklık ,-ğı
atak.-ğı atımcı Avanos
ataklık,-ğı atımlık avans
atalet atış avanta
atalık,-ğı atışma avantacı
atama atışmak avantacılık,-ğı
atamak atıştırma avantaj
atanma atıştırmak avara
atanmak ati avare
ataraksiya atik,-ği avareleşmek
ataş atkı avarelik,-ği
ataşe atkılamak avarız
ataşelik,-ği atlama avarya
Atatürkçü atlamak avaz
Atatürkçülük,-ğü atlambaç,-cı avaz avaz
atavik,-ği atlandırmak avcı
atavizm atlanma avcılık,-ğı
atçı atlanmak avdet
atçılık,-ğı atlas avdeti
ateh atlatılmak avene
ateist atlatma averaj
ateizm atlatmak avgın
aterina atlet avisto
ateş atletik,-ği avize
ateşçi atletizm avlak,-ğı
ateşçilik,-ği atlı avlama .
ateşkes atmaca avlamak
ateşleme atmak avlanma
ateşlemek atmasyon avlanmak
ateşlenme atmasyoncu avlu
ateşlenmek atmosfer avrat,-dı
ateşli atol,-lü avret
ateşperest atom Avrupa
atfen atomculuk,-ğu Avrupalı
atfetmek atonal,-li avuç,-cu
atıcı atölye avuçlama
atıcılık,-ğı atraksiyon avuçlamak
avukat-ayrım
avukat ayartıcılık,-ğı ayırma
avukatlık, ğı ayartılmak ayırmak
avıııtç, cu ayartma ayırt etmek
•i v tını İm inak ayartmak ayırtı
avunma Ayaş ayırtma
avunmak ayaz ayırtmak
avuntu ayazlamak ayıt
avıııt, du ayazlanmak âyin
A vııntr/ılya ayazlatmak aykırı
Avııatınlyalı ayazma aykırılaşmak
Avuaturya Aybastı aykırılık,-ğı
Avııaturyalı ayça ayla
avutma aydemir aylak,-ğı
avutmak aydın aylaklık,-ğı
avutulmak Aydın aylandız
•V aydınlanma aylanmak
Ay aydınlanmak aylık,-ğı
aya aydınlatıcı aylıkçı
ayak.-ğı aydınlatma aylıklı
ayakbastı aydınlatmak aymak
ayakçın aydınlık,-ğı ayna
ayakkabı,-yı ayet aynen
ayakkabıcı aygın aynı
ayakkabıcılık,-ğı aygır aynılık,-ğı
ayakkabılık.-ği aygıt aynısefa
ayaklamak ayı aynıyla
ayaklandırmak ayıcı ayni
ayaklanma ayıcılık ,-ğı ayniyat
Ayaklanmak ayıboğan ayniyet
ayaktaş ayık,-ğı aynştayniyum
ayak yolu ayıklama ayol
ayal.-li ayıklamak ayran
ayan ayıklanma ayrancı
Ayan ayıklanmak ayranlaşmak
ayan beyan ayıklık,-ğı ayrı
Ayancık.-ğı ayılmak ayrıca
ayar ayın ayrıcalık,-ğı
ayarcı ayınga ayrıcalıklı
ayarlama ayıngacı ayrıcalıksız
ayarlamak ayıngacılık ,-ğı ayrık,-ğı
ayarlanma ayıp,-bı ayrıksız
ayarlanmak ayıplamak ayrılık,-ğı
ayarlatmak ayıplanmak ayrılış
ayarlı ayırıcı ayrılma
ayarsız ayırım ayrılmak
ayartıcı ayırmaç.-cı ayrım
58 aynmlama-azrail
ayrımlama azaltmak azınlık,-ğı
ayrıntı azamet azıtma
ayrıntılı azametli azıtmak
ayrışım azami azil.-zli
ayrışmak azap,-bı azim,-zmi
ayrıştırma azar azimet
ayrıştırmak azarlama azimli
aysar azarlamak aziz
aysberg azarlanma Aziziye
aysfilt,-di azarlanmak azizi ik,-ği
ayva azat,-dı azletmek
Ayvacık,-ğı Azdavay azlolunmak
ayvalık,-ğı azdırma azma
Ayvalık,-ğı azdırmak azmak.-ğı
ayvan Azerbaycan azmak
ayvaz Azeri azman
ayyaş azgın azmanlaşmak
ayyaşlık ,-ğı azgınlaşma • azmetmek
ayyuk azgınlaşmak aznavur
az azgınlık,-ğı aznif
aza azı azot
azade azıcık,-ğı azotometre
azalma azık.-ğı Azrail
azalmak azüı
azaltma azımsamak
B
halın bağ bağışçı
lıabn annı» bağa bağışık,-ğı
babacan bağan bağışıklık.-ğı
babaç, cı bağboğan bağışlama
habaaaki bağcı bağışlamak
babafingo bağcık,-ğı bağışlanma
Halml bağcılık,-ğı bağışlanmak
Ii.il.allık, ğı bağdadi bağışlatmak
babaköş bağdalamak bağlaç ,-cı
babalanmak bağdamak bağlaçlı
babalık, ğı bağdaş bağlam
İmlin Ulhaı,-nı bağdaşık.-ğı bağlama
Imlmynııi bağdaşım bağlamacı
babayiğit,-di bağdaşma bağlamak
babayiğitlik,-ği bağdaşmak bağlanım
Hnbınli bağdaşmazlık,-ğı bağlanmak
baca bağdaştırıcı bağlantı
bacak,-ğı bağdaştırmak bağlantılı
bacaknız bağı bağlantısız
bnrnn.ık, ğı bağıcı bağlantısızlık,-ğı
bacı bağıl bağlaşık ,-ğı
haç bağıllık,-ğı bağlaşım
badana bağım bağlayıcı
badanacı bağımlaşma bağlayış
badanalama bağımlı bağlı
badanalamak bağımlılık,-ğı bağlık,-ğı
badanalanma bağımsız bağlılaşma
badanalanmak bağımsızlaştırmak bağlılık,-ğı
bndo bağımsızlık,-ğı bağnaz
Imrlom bağıntı bağnazlık,-ğı
badema bağıntılı bağrıkara
bademcik,-ği bağır,-ğn bağrışmak
bademlik,-ği bağırdak,-ğı bahadır
baderna bağırış bahadırlık,-ğı
badı bağırmak Bahai
badire bağır sak,-ğı Bahailik,-ği
badya bağırtı bahane
Bafra bağırtlak.-ğı bahar
bagaj bağırtmak baharat
baget bağış baharatçı
60
baharlı-balotaj
baharlı Bakırköy balbal
bahçe bakırlaşma balçak,-ğı
Bahçe bakırlaşmak balçık,-ğı
bahçeci bakış baldır
bahçecilik,-ği bakışık,-ğı baldırak,-ğı
bahçelik,-ği bakışım baldıran
bahçıvan bakışımlı baldırgan
bahçıvanbaşı bakışımsız baldınkara
bahçıvanlık, -ğı bakışımsız! ık.-ğı baldız
bahis,-hsi bakışma bale
bahri bakışmak balerin
bahriye baki balgam
bahriyeli bakir balık,-ğı
bahsetmek bakire Balık,-ğı
bahşetmek bakirelik,-ği balıkçı
bahşiş bakiye balıkçıl
baht bakkal balıkçılık,-ğı
bahtiyar bakkaliye balıkçın
bahtiyarlık.-ğı bakkallık,-ğı Balıkesir
bahtsız bakkam balıkhane
bahusus bakla balıklama
bakakalmak baklamsı balıklamak
bakalit baklan balıklandırmak
bakalorya baklava balıklava
bakam baklavacı baliğ
bakan baklavacılık.-ğı balina
bakanak,-ğı bakliyat balinalı
bakanlık.-ğı bakmak balistik.-ği
bakara bakraç,-cı balkan
bakaya bakteri Balkan
bakıcı bakteridi Balkanlar
bakıcılık,-ğı bakteriyolog Balkanolog
bakılma bakteriyoloji Balkanoloji
bakılmak baktırmak balkımak
bakım bal balkır
bakımcı bala balkon
bakımlı Balâ ballandırma
bakımlık.-ğı balaban ballandırmak
bakımsız balabanlaşmak ballanma
bakımsızlık,-ğı balak,-ğı ballanmak
bakıncak,-ğı balalayka ballı baba
bakınma balar ballık.-ğı
bakınmak bal arısı balo
bakır balast balon
bakırcı balat,-dı baloncu
bakırcılık,-ğı balata balotaj
baloz-basil
Bal»*
balana
Balla
BallaBay
t.alia»!
Baltalama
Baltalamak
Baltalayıcı Baltalık, 0» Balya
Dalya
Balyalama
Balyalamak
Balyama*
Balyna
Balyol (çokiç)
Bambaşka
bambu Bamya Baıı
Banal, İl
Banallik. ğ)
İlana*
Bumla)
Baınlııa
Bandırma
Kandırma
Bandırmak
Baıulo
Bandıol
Bangır bangır
Itaııgladuş
Daııgladaşli
Bani
Bank
Banka
Bankacı
Bankacılık,-ğı
Bankın
baııkorlik.-ği
btflimt
Bankı*
Banknot Banko Banliyö Banmak
bant,-dı
bantlama
bantlamak
banyo
baobap,-bı
bap.-bı
bar
baraj
barak,-ğı
baraka
baran
barata
baratarya
barbar
bar bar
barbarca
barbarlaşmak
barbarlık,-ğı
barbunya
barbut
barça
barda
bardacık,-ğı
bardak.-ğı
barem
barfiks
bargam
barı
barınak,-ğı
barındırma
barındırmak
barınma
barınmak
barış
barışçı
barışçılık,-ğı
banşık.-ğı
barışıklık,-ğı
barışma
barışmak
barıştırma
barıştırmak
bari
barikat
barisfer
barit.-di
baritin bariton bariz barka
barkarol,-lü
barlam
barmen
barmenlik,-ği
baro
barograf
barok
barometre
baron
baroskop
barsam
barsama
Bartın
barudi
barut
barutçu
baruthane
barutluk.-ğu
baryum
bas
basamak,-ğı
basarna
bas bas
basbayağı
basen
bası
basıcı
basık,-ğı
basıklık,-ğı
basıla
basılı
basılış
basılma
basılmak
basım
basımcı
basımcılık,-ğı
basın
basmç.-cı
basırganmak
basış basil
62 basiret-başyaver
basiret başarılmak başkumandanlık ,-ğı
basit başarısız Başkurdistan
basitleşmek başarısızlık,-ğı Başkurt
basitleştirmek başarma Başkurtça
basitlik.-ği başarmak başlama
Bask başasistan başlamak
Baskça başasistanlık,-ğı başlangıç,-cı
basket başbakan başlanılmak
basketbol,-lü başbakanlık,-ğı başlanmak
basketçi başbuğ başlatma
baskı başçavuş başlatmak
baskıcı başçavuşluk,-ğu başlayış
baskıcılık,-ğı başçı başlı başına
baskılık,-ğı başçık,-ğı başlıca
baskın başdanışman başlık,-ğı
Baskil başdizgici başlıklı
basklârnet başeksper başlıksız
baskül başgarson başmakale
basma başgedikli başmaklık,-ğı
basmacı başhakem başmuharrir
basmacılık,-ğı başhekim başmüdür
basmahane başhekimlik, -ği başmüdürlük,-ğü
basmak başhemşire başmüfettiş
basma kalıp başhemşirelik,-ği başmüfettişlik ,-ği
basso başıboş başoyuncu
bastarda başıboşluk ,-ğu başöğretmen
bastı başıbozuk,-gu başpapaz
bastıbacak ,-ğı başıbozukluk.-ğu başpehlivan
bastık,-ğı başka başpehlivanlık ,-ğı
bastırılmak başkaca başpiskopos
bastırma başkalaşma başpiskoposluk,- ğu
bastırmak başkalaşmak başrol,-lü
bastika Başkale başsavcı
baston başkalık,-ğı başsavcılık ,-ğı
basur başkan başşehir ,-hri
basya başkanlık,-ğı baştankara
baş başkası başteknisyen
başak,-ğı başkâtip,-bi başuzman
Başak,-ğı başkâtiplik,-ği başuzmanlık ,-ğı
başakçı başkent başvekâlet
başaklanma başkomutan başvekil
başaklanmak başkomutanlık,-ğı başvurma
başaktris başkonakçı başvurmak
baş altı başkonsolos başvuru
başarı başkonsolosluk ,-ğu başyardımcı
başarılı başkumandan başyaver
başyazar-beğenilmek
ıi4fy««nı haşşataılik, ğı lıaş|f««ı t(4Şya«ın*n |.mşş.«MHUltllk, ğ»
irat
ı-4i4», 0ı mutyi
Miakgılık.-Oı
İMİ'iMı.ınn
lıauklık. Oı lıalaıya
tltleıl İM la lUI b«ıı
balık. Oı
balıl
batılı
lıalılılaşına
İMtlIıUşfuak
balııı
Halıııl
ıtaiıniyn
balııına
baiıfinak
batış
balık. Ol
batlaknf
balıııak
balinan
tiaimaıı
balAa
ballal
ballaıılya
batyal. U
bav
bavın
bavlı
bavlımak
bavul
bay
bayaOi
bayaOılaşına bayağılaşmak bayağılaştırmak bayağılık, ğı
bayan
bayat
Bayat
bayatı
bayatlama
bayatlamak
bayatlatma
bayatlatmak
bayatlık,-ğı
Bayburt
baygın
baygınlık,-ğı
baygıntı
bayılma
bayılmak
bayıltıcı
bayıltmak
bayındır
Bayındır
bayındırlık,-ğı
bayır
bayi,-i
Baykan
baykuş
bayrak,-ğı
bayrakçı
bayraklı
bayraktar
bayraktarlık,-ğı
bayram
Bayramiç'i
bayramlaşma
bayramlaşmak
bayramlık ,-ğı
baysal
baysallık,-ğı
baysungur
baytar
baytarlık,-ğı
baz
bazal,-li bazalt bazen bazı
bazidiyospor bazit
bazlama
bazlamaç,-cı
bazuka
be
bebe
bebecik,-ği bebek,-ği bebeklik,ği beberuhi
Beberuhi
becayiş
becelleşmek
beceri
becerikli
beceriklilik,-ği
becerme
becermek
becet
becit
bedava
bedavacı
bedavacılık,-ğı
bedbaht
bedbahtlık ,-ğı
bedbin
bedbinlik,-ğl
beddua
bedel
bedelli
bedelsiz
beden
bedenî
bedenli
bedesten
bedevi
bedevîlik,-ği
bedhah
bediî
bedir,-dri
begonya
begüm
beğendirme
beğendirmek
beğeni
beğenilme
beğenilmek
64
beğeniş-beraat
beğeniş belenmek belletici
beğenme belermek belletmek
beğenmek belertmek belli
behemehal beleş bembeyaz
beher beleşçi bemol,-lü
behey beleşçilik ,-ği ben
behimî belge bencil
behre belgeleme bencileyin
beis.-e'si belgelemek bencilik,-ği
bej belgelenme bencilleşmek
bek belgelenmek bencillik,-ği
beka belgeli bende
bekar belgelik.-ği bendegân
bekâr belgesel benek.-ği
bekâret belgi benekli
bekârlık,-ğı belgisiz bengi
bekas belgisizlik,-ği bengilik,-ği
bekçi beli benimseme
bekçilik,-ği beliğ benimsemek
bekleme belik,-ği benimsenmek
beklemek beliklemek benimsetme
beklemeli belirleme benimsetmek
beklenti belinlemek benimseyiş
bekletmek belirgin beniz,-nzi
bekleyiş belirginlik,-ği benlik,-ği
bekri belirleme benmari
Bektaşî belirlemek bent,-di
Bektaşîlik,-ği belirlenmek benzeme
bel belirli benzemek
belâ belirme benzer
belâgat,-ti belirmek benzeri
belâlı belirsiz benzerlik,-ği
bel bel belirsizlik,-ği benzeşen
belce belirti benzeşim
Belçika belirtili benzeşme
Belçikalı belirtilmek benzeşmek
belde belirtisiz benzeşmezlik,-ği
belediye belirtme benzetiş
belediyeci belirtmek benzetme
belediyecilik,-ği bel kemiği benzetmek
belek,-ği belki benzeyiş
beleme belladonna benzin
belemek bellek,-ği benzinci
belemir belleme benzinlik,-ği
belen bellemek benzol.-lü
Belen belleten beraat
beraber - bezenme
1.1 (•»♦•• t. - takat İlli, Ot
mu
mm kal
»••İka»
Hatkail
k)ık«tuh, 01
».«(•levam
miıd
!•■• «luf
hm
kaıabe»
».«(«ballanmak ».«(■»••ııı »•«(akalala ».•lalama
».altlamak
(•■(al«nm« »•ai«l«nınak
Aaıftma
»•alfama»
kai(|l»aar
kalkana
»«aılıava
»•«(»unlar
m
kaıtkarl k«nki, m kartlyum k«ı|aı kark
kaıkalyum kalkılmak
kaıkllk. Ol
kaı mıııta ».•ımulal kaıiak, 0ı kar vak taşmak kaıiaıal
kaıllk, Ol
kaılllmak kaılınak
kaıaah
».«■»•aılava
kaakaUt
(•■■halaı
besi
besici
besicilik,-ği
besili
besin
besleme
beslemek
beslenme
beslenmek
besmele
besmelesiz
Besni
beste
besteci
bestekâr
besteleme
bestelemek
bestenigâr
beş
beşaret
beş bıyık.-ğı
beşer
beşeri
beşeriyet
beşgen
beşi birlik,-ği
beşi bir yerde
beşik,-ği
beşikçi
Beşiktaş
beşinci
Beşiri
beşiz
beşleme
beşli
beşlik,-ği
beşme
bet
beta
betatron
beter
beton
betonarme
betonyer
bevliye
bevliyeci
bey
beyan
beyanat
beyanname
beyaz
beyazımsı
beyazımtırak
Beyazıt,-dı
beyazlanmak
beyazlaşmak
beyazlık.-ğı
beyefendi
beygir
beyhude
beyin,-yni
beyincik,-ği
beyinsi
beyinsiz
beyit,-yti
Beykoz
beylerbeyi,-ni
Beylerbeyi'ni
beylik,-ği
beylikçi
beynamaz
beynelmilel
Beyoğlu'nu
Beypazan'nı
beysbol,-İÜ
Beyşehir
beytülmal,-li
Beytüşşebap.-bı
beyzade
beyzi
bez
bezdirmek
beze
bezek,-ği
bezekçi
bezelemek
bezelye
bezeme
bezemek
bezen
bezeniş
bezenme
bezenmek-bilfarz
bezenmek bıraktırmak Bigadiç
bezeyici bıyık,-ğı bigâne
bezeyiş bıyıklanmak bigudi
bezgin bıyıklı bigünah
bezginlik.-ği bıyıksız bihaber
bezik,-ği bızbız bihakkın
bezir bızdık ,-ğı bijuteri
bezirgân bızır bikarar
bezmek biat,-ti bikarbonat
bezzaz biber bikes
bıcı bıcı biberlemek bikini
bıcıl biberli bikir,-kri
bıcılgan biberlik.-ği bilahare
bıcır bıcır bibersiz bilaistisna
bıçak,-ğı biberon bilakis
bıçakçı bibi bilânço
bıçakçılık.-ğı bibliyofil bilâr
bıçaklama bibliyograf bilârdo
bıçaklamak bibliyografi bilâvasıta
bıçaklanma bibliyografya bilcümle
bıçaklanmak bibliyoman bildik.-ği
bıçaklık,-ğı bibliyomanı bildirge
bıçkı biblo bildiri
bıçkıcı biçare bildirilmek
bıçkın biçer döver bildirim
bıçkınlaşmak biçilmek bildiriş
bıçkınlık.-ğı biçim ■ bildirişim
bıdık bıçımcı bildirme
bıkkın biçimcilik,-ği bildirmek
bıkkınlık,-ğı biçimlendirmek bile
bıkma biçimlenme Bilecik,-ği
bıkmak biçimlenmek bileği
bıktırıcı biçimli bilek,-ği
bıktırma biçimsiz bileklik,-ği
bıktırmak biçimsizleşmek bileme
bıldır biçimsizlik,-ği bilemek
bıldırcın biçki bilenme
bıllık bıllık biçme bilenmek
bıngıl bıngıl biçmek bilet
bıngıldak,-ğı biçtirmek biletçi
bıngıldamak bid'at.-ti biletçilik,-ği
bırakılmak bidayet.-ti biletmek
bırakışma bide bileyici
bırakışmak bidon bileyicilik ,-ği
bırakma biftek,-ği bilezik.-ği
bırakmak Biga bilfarz
bilfiil-biteviye
bilfiil bilmez Birecik,-ği
bilge bilmezlenmek birer
bilgelik,-ği bilmezlik,-ği birey -
bilgi bilmukabele bireyci
bilgicilik,-ği bilumum bireycilik,-ği
bilgiç,-ci bilvasıta bireyleştirmek
bilgiçlik,-ği bilye bireylik,-ği
bilgi işlem bilyeli bireysel
bilgili bilyon bireysellik,-ği
bilgin bin biri.-ni
bilgisayar bina biricik,-ği
bilgisayarcı binaen birikim
bigisizlik,-ği binaenaleyh birikinti
bilhassa binbaşı,-yı birikme
bililtizam binbaşılık,-ğı birikmek
bilim bin dallı biriktirme
bilim kurgu bindi biriktirmek
bilimsel bindirim birim
bilimsellik,-ği bindirme birincasıf
bilinç,-ci bindirmek birinci
bilinçlendirme binek,-ği birincil
bilinçlendirmek biner birincilik,-ği
bilinçlenme Bingöl birisi,-ni
bilinçlenmek binici birkaç
bilinçli binicilik,-ği birlemek
bilinçsiz bininci birleşik,-ği
bilinçsizlik,-ği biniş birleşim
bilinen binit birleşme
bilinmeyen binmek birleşmek
bilinmezlikf-ği biperva birleştirme
bilir bir birleştirmek
bilir kişi bira birlik,-ği
bilistifade biracı birlikte
biliş biracılık,-ğı birsam
bilişim birader birtakım
bilişmek birahane bisiklet
billâhi birahaneci bisküvi
billûr biraz Bismil
billûriye birazcık bismillah
billûrlaşma birazdan bisturi
billûrlaşmak birbiri,-ni bit
billûrlaştırma bircilik,-ği bîtap,-bı
bıllûrsu bir çok,-ğu bîtaraf
bilme birden bîtaraflık,-ğı
bilmece birdenbire bitek,-ği
bilmek birdir bir biteviye
68 biük-Bolivya
bitik,-ği biz Boğazköy
bitim Bizans boğazlama
bitimli bizar boğazlamak
bitimsiz bizatihi boğazlanma
bitirilmek bizmut boğazlanmak
bitirim bizon Boğazlayan
bitirme bizzat boğazlı
bitirmek blâstulâ boğazsız
bitiş blok boğdurma
bitişik,-ği blokaj boğdurmak
bitişken bloke boğmaca
bitişkenlik,-ği bloklaşma boğmak
bitişme bloknot boğmaklı
bitişmek bloksuz boğucu
bitiştirme bloksuzluk,-ğu boğuk.-ğu
bitiştirmek blöf boğuklaşmak
bitki blucin boğulma
bitkileşme bluz boğulmak
bitkileşmek boa boğum
bitkimsi bobin boğumlama
bitkin bobinaj boğumlamak
bitkinlik,-ği boca boğumlanma
bitkisel bocalama boğumlanmak
bitlenme bocalamak boğumlu
bitlenmek bocalatmak boğuntu
bitli Bitlis boci boğuşmak
bocuk,-ğu bohça
bitmek bocurgat • bohçacı
bitpazarı,-m bittabi bitter bitüm W --- . bodoslama bohçacılık,-ğı
bodrum bohçalama
Bodrum bohçalamak
boduç,-cu bohem
biye bodur bok
biyel % • aı bodurlaşmak boklamak
biyografi bodurluk.-ğu boklaşmak
biyografik boğa boklu
biyojeografi Boğa bokluk,-ğu
biyokimya boğada boks
biyolog boğak,-ğı boksit
biyoloji boğanak ,-ğı boksör
biyolojik biyonik,-ği boğasamak boğası boksörlük,-ğü bol
biyopsi boğaz bol,-lü
biyosfer Boğaziçi,-ni bolca
biyoşimi boğazkesen bolero
biyotit Boğazkesen Bolivya
Bolivyalı-bozkır
69
Bolivyalı
bollanmak
bollaşma
bollaşmak
bollaştırmak
bolluk, -ğu
Bolşovik.-ği
Bolu
Ilolvadın
bomba
bombalama
bombalamak
bombalanma
bombalanmak
bombalatmak
bombardıman
bombardon
bombe
bombok
bomboş
bonbon
boncuk,-ğu
boncukçu
boncuklanma
boncuklanmak
bone
bonfile
bono
bonservis
bopstil
bor
Bor
bora
boraks
boran
borani
borasit
borat
borazan
borazancı
borazancıbaşı,-m
borç,-cu Borçka
borçlandırılmak
borçlandırmak
borçlanma
borçlanmak borçlu
borçluluk.-ğu
borda
bordo
bordro
borik,-ği
borina
Bornova
bornoz
borsa
borsacı
boru
borumsu
Bosna
bostan
bostancı
bostancılık,-ğı
boş
boşalma
boşalmak
boşaltım
boşaltma
boşaltmak
boşama
boşamak
boşanma
boşanmak
boşatmak
boşboğaz
boşboğazlık,-ğı
boşlamak
boşluk.-ğu
Boşnak,-ğı
boşu boşuna
boşuna
bot
botanik,-ği
botanikçi
boy
boya
Boyabat
boyacı
boyacılık,-ğı
boyahane
boyalamak
boyama
boyamak
boyanma
boyanmak
boy bos
boydaş
boykot
boykotaj
boykotçu
boylam
boylamak
boylanma
boylanmak
boyna
boyler
boylu
boyna
boynuz
boynuzlamak
boynuzlanmak
boynuzlaşmak
boynuzlatmak
boynuzlu
boynuzsu
boysuz
boyun,-ynu
boyuna
boyunca
boyunduruk, -ğu
boyut
boz
boza
bozacı
bozacılık,-ğı
bozarmak
boz bakkal
bozca
Bozcaada
Bozdoğan
bozdurma
bozdurmak
bozdurtmak
bozgun
bozguncu
bozgunculuk,-ğu
bozkır
70
Bozkır-buğulanmak
Bozkır bölücü brifing
Bozkurt,-du bölücülük,-ğü briket
bozlak,-ğı bölük,-ğü briketlemek
bozma bölük pörçük briyantin
bozmacı bölüm brizbriz
bozmak bölümleme brokar
Bozova bölümlemek brom
bozrak.-ğı bölümlendirmek bromür
bozuk.-ğu bölümlenme bronş
bozukluk.-ğu bölümlenmek hrmışçıık.-ğu
bozulma bölünme bronşit
bozulmak bölünmek bronz
bozulum bölünmez bronzlaşmak
bozuluş bölünmezlik,-ği broş
bozum bölüntü broşür
bozumca bölüşme brovning
bozuntu bölüşmek bröve
bozuşmak bölüştürme brülör
Bozüyük,-ğü bölüştürmek brüt
böbrek ,-ği bön bu,-nu
böbür bönleşmek bucak,-ğı
böbürlenme bönlük,-ğü Bucak,-ğı
böbürlenmek börek.-ği buçuk,-ğu
böcek,-ği börekçi buçuklu
böcekbaşı,-m börekçilik,-ği budak,-ğı
böcekçil börk budaklanmak
böcekhane börkenek.-ği budala
böcekkapan börtü böcek budalalaşmak
böceklenmek börülce budalalık,-ğı
böceklik,-ği bösmek budama
böcül böcül böyle budamak
böğür,-ğrü böylece budanma
böğürme böylelikle budanmak
böğürmek böylesine budatmak
böğürtlen Brahma Buddha
böğürtlenlik.-ği Brahmanizm Buddhist
böğürtmek brakisefal.-li Buddhizm
böğürtü branda budun
bölen branş Buğdan
bölge bravo buğday
bölgeci bre buğdaycıl
bölgecilik.-ği breş buğu
bölgesel Brezilya buğulama
bölme Brezilyalı buğulamak
bölmek brıçka buğulanma
bölü briç buğulanmak
buğulu-buruşturmak
buğulu
buhar
buharlaşma
buharlaşmak
buharlaştırmak
buharlı
buhran
buhur
buhurdan
buhurdanlık,-ğı
buhurumeryem
buji
bukağı
bukağılamak
bukağılı
bukalemun
buket
bukle
buklet
bukran
bulada
bulak,-ğı
bulama
bulamaç,-cı
bulamak
Bulancak,-ğı
bulandıma
bulandırmak
bulanık,-ğı
Bulanık,-ğı
bulanıklık,-ğı
bulanma
bulanmak
bulantı
bulaşıcı
bulaşık,-ğı
bulaşıkçı
bulaşıkçılık,-ğı
bulaşkan
bulaşma
bulaşmak
bulaştırılmak
bulaştırma
bulaştırmak
Buldan
buldok,-ğu
buldozer
buldumcuk ,-ğu
Bulgar
Bulgarca
bulgari
Bulgaristan
Bulgaristanlı
bulgu
bulgulama
bulgulamak
bulgur
bulgurcuk,-ğu bulgurlama
bulgurlanma
bulmaca
bulmak
bulucu
bulûğ
bulundurmak
bulunma
bulunmak
buluntu
buluş
buluşma
buluşmak
buluşturmak
bulut
bulutlanmak bulutsu bulvar bumbar
bumburuşuk,-ğu bun
bunak,-ğı
bunaklık,-ğı
bunalım
bunalış
bunalma
bunalmak
bunaltı
bunaltıcı
bunaltmak
bunama
bunamak
bunca
buncağız
bungun
bunmak
bura,-yı
burada
burağan
buram buram
burası,-nı
burcu burcu
burcumak
burç,-cu
burçak,-ğı
Burdur
burgaç ,-cı
burgata
burgu
burgulamak
burhan
Burhaniye
burjuva
burjuvazi
burkmak
burkulma
burkulmak
burma
burmak
burnaz
burs
Bursa
burslu
buru
buruk,-ğı
buruklaşmak
burukluk,-ğu
burulma
burulmak
burmak
burum burum
burun,-rnu
Burundi
Burundili
burunduruk,-ğu
buruntu
buruş buruş
buruşma
buruşmak
buruşturmak
72
buruşuk-büzüşmek
buruşuk,-ğu buse
buselik,-ği
but
butlan
buymak
buyruk,-ğu
buyrultu
buyurma
buyurmak
buz
buzağı
buzağılamak
buzhane
buzkıran
buzla
buzlanma
buzlanmak
buzlaşmak
buzluk,-ğu
buzul
buzullaşma bücür büfe büfeci büfecilik,-ği büğemek büğet büğlü bük büklüm bükme bükmek bükük,-ğü bükülgen bükülme bükülmek
büktilü
bükülüş
büküm
bükümlü
bükün
bükünlü
bükünmek
büküntü
bülbül
bülten
Bünyan
bünye
bürgü
büro
bürokrasi
bürokrat
bürudet
bürülü
bürüm
bürümcek,-ği bürümcük,-ğü bürümek bürünmek büsbütün
büst
bütan
bütçe
bütün
bütünleme
bütünlemek
bütünlemeli
bütünlenmek
bütünleşme
bütünleşmek
bütünlük.-ğü
büve
büvelek,-ği
büvet
büyü
büyücek
büyücü
büyücülük,-ğü
büyük
büyük amiral,-li büyük anne büyük atar damar büyük baba büyüklenmek büyüksemek büyüksü büyüleme
büyülemek
büyülenme
büyülenmek
büyüleyici
büyültmek
büyülü
büyüme
büyümek
büyüteç,-ci
büyütme
büyütmek
büz
büzdürmek
büzgen
büzgü
büzgülü
büzme
büzmek
büzük,-ğü
büzülme
büzülmek
büzüşmek
c
caba
cabadan
cacık,-ğı
cadaloz
cadalozlaşmak
cadde
cadı
cadılaşmak
cafcaf
cafcaflı
Caferi
cağ
cahil
cahiline
cahillik,-ği
caiz
câıze
caka
cakacı
cakalı
cali '
cam
camadan
cambaz
cambazhane
cambazlık,-ğı
cambul cumbul
cama
camcılık.-ğı
camekân
camgöz
cama
cami,-i,-si
cami,-i
camia
camlamak
camlaşmak
camlatmak
camsı
can
canan
canavar
canavarlaşmak
canavarlık,-ğı
cancağız
candan
canfes
canfeza
cangıl cungul
canhıraş
cani
canlandırıcı
canlandırma
canlandırmak
canlanma
canlanmak
canlı
canlıcılık,-ğı
canlılık,-ğı
cansız
cansiparane
car
carcar
car car
carcur
carî
cariye
carlamak
cart
carta
cart curt
cartadak
cascavlak
casus
casusluk,-ğu cav
cavalacoz cavlak ,-ğı caydırmak cayır cayır
cayırdamak
cayırtı
cayma
caymak
caz
cazbant,-dı
caza
cazgır
cazırdama
cazırdamak
cazırdatmak
cazırtı
cazibe
cazibeli
cazip.-bi
cazipleşmek
cazipleştirmek
cebbar
cebe
cebeci
Cebeci
cebeli
Cebelibereket'i
cebelleşmek
cebellezi
ceberut
cebir,-bri
cebire
cebirsel
Cebrail
cebren
cebretmek
cebrî
cedit,-di
cedre
cefa
cefakâr
cefakeş
ceffelkalem
cehalet
74 cehennem-cırlamak
cehennem cennetmekân cevapsız
cehennemi centilmen cevaz
cehennemlik,-ği centilmence cevelân
cehil ,-hli centilmenlik,-ği cevher
cehre cenubî cevherli
cehri cenup,-bu ceviz
ceht,-di cep,-bi cevizi
ceket cephane cevizlik,-ği
celâdet cephanelik,-ği cevval,-li
celâl,-11 cephe Cevza
Celâli cepken Ceyhan
Celâlilik,-ği cer,-rri ceylan
celâllenmek cerahat(-ti Ceylanpınar
celâlli cerahatlenmek ceza
celbe cerahatli cezai
celep,-bi cerbeze cezalandırılmak
celeplik,-ği cerbezeli cezalandırmak
cellât.-dı cereme cezalanmak
cellâtlık,-ğı cereyan cezalı
ceip,-bi cereyanlı Cezayir
celpname cerime Cezayirli
celse Cermen cezbe
cemaat.-ti Cermence cezbelenmek
cemal,-li _ _ . 1 cerrah cezerye
cem'an cerrahi cczir.-zir
cemaziyülâhır cerrahlık,-ğı cezve
cemaziyülevvel cesamet cıbıl
cembiye cesaret cıcık,-ğı
cemile cesaretlendirmek cıdağı
cemiyet cesaretlenmek cılız
cemre cesaretli cılızlaşmak
cenabet cesaretsiz cılızlık,-ğı
cenah cesaretsizlik ,-ği cılk
cenap,-bı ceset,-di cılkava
cenaze ceste cılklaşmak
cendere cesur cımbar
Ceneviz cesurluk,-ğu cımbız
Cenevizli cet.-ddi cmcık,-ğı
cengâver cetvel cırboğa
cengâverlik ,-ği cevaben cırcır
cengel cevabî cır cır
cenin cevahir cırdaval
cenk,-gi cevap,-bı cırıldamak
cenkleşmek cevaplandırmak cırıltı
cennet cevaplandırılmak cırlak,-ğı
cennetlik ,-ği cevaplı cırlamak
t
cırlayık - coşkunluk
cırlayık,-ğı ciğer cinas
cırnak,-ğı ciğerci cinayet
cırnık,-ğı ciğerpare cinci
cırtlak,-ğı cihan cingil
cırtlamak Cihanbeyli cin göz
cıva cihangir cinnet
cıvadra Cihangir cins
cıvata cihannüma cinsel
cıvık,-ğı cihanşümul cinsî
cıvıklaşmak cihar cinsiyet
cıvıl cıvıl ciharıdü cinslik,-ği
cıvıldaşmak ciharıse cinsliksiz
cıvıltı ciharıyek cip
cıvımak cihat,-dı ciranta
cıvıtmak cihaz cirim,-rmi
cıyak cıyak cihet cirit,-di
cıyırdamak cilâ ciro
cıyırtı cilâcı cisim,-smi
• cız cilalamak cisimcik,-ği
cızbız cilalanmak cisimlenmek
cızır cızır cilalatmak cismani
cızırdama cilâlı civan
cızırdamak cilâsız civanmert,-di
cızırdatmak cilasun civanmertlik.-ği
cızırtı cildiye civar
cızlam cildiyeci civciv
cızlamak cilt.-di civcivli
cibilliyet ciltçi civelek,-ği
cibilliyetsiz ciltçilik,-ği ciyak
cibinlik,-ği ciltlemek Cizre
cibre ciltletmek Cizvit
Cibuti ciltli cizye
cici ciltsiz coğrafi
cici bici cilve coğrafya
cicik.-ği cilveleşme coğrafyacı
cicili bicili cilveleşmek cokey
cicim cilveli conta
cicoz cim cop
cidal,-li cima.-ı coplama
cidar cimbekuka coplamak
cidden cimcime coplanma
ciddî cimri coplanmak
ciddîleşmek cimrileşmek corum
ciddîlik,-ği cimrilik,-ği coşku
ciddiyet cin coşkun
Cide cinaî coşkunluk,-ğu
76
coşmak-cüz'S
coşmak coşturmak cömert,-di cömertleşmek cömertlik,-ği cönk
crescendo cuma
cumartesi,-yi
cumba
cumbadak
cumbul cumbul
cumbuldamak
cumburdamak
cumburlop
cumburtu
cumhurbaşkanı,-nı
cumhuriyet
cumhuriyetçi
cunda cümlemsi
cunta cümleten
cuntacı cünüp,-bü
cup cüppe
cuppadak cüret,-ti
cura cüretkâr
curcuna cüretkâr lık,-ğı
curnata cürmümeşhut,-du
cuşiş cüruf
cüce cürüm
cücelik.-ği cüsse
cücük,-ğü cüsseli
cüda cüz.-z'ü
cühela cüzam
cülûs cüzamlı
cümbür cemaat cüzdan
cümbüş cüz'î
cümle
cümlecik,-ği
ç
yaba
şftİMUllUl
yabalamak
çabalayış
yabtmaoıb
yabıııak
V«bı»lı
vhimikya
y«bob çubuk
yabıılı laşlı ımak
««bokluk, Ou
lıuıı yayaıonluk, ğu ya.bı vadimi V«dımılık, 0)
v«0 yaO.
yaOaıtak, Oı
ı,»a0al«y
(Jafalayoa
vaod-f
VaO'laflafiııa yaO'laş laşınak «aOdaşlaftıımak yaOdaşlık, Oı
V#0ı) V«Oıl
yatlıbUıua y«QıMamak
şftftutt
V«0ıliılı
V«0m«
vaoıııua
vaoıımak
vaoıhl
v«ûnlknn
VaÛıMinak
v«0u
çağlama
çağlamak
çağlayan
çağlayık,-ğı
çağlayış
çağmak
çağnak,-ğı
çağn
çağrıcı
çağrılı
çağrılık,-ğı
çağrılmak
çağrım
çağrışım
çağrışımcılık,-ğı
çağrışmak
çağrıştırmak
çakal
çakalboğan
çakaloz
çakar
çakı
çakıl
çakıl çukul
çakıldak
çakıldamak
çakıllık,-ğı
çakılmak
çakıltı
çalam
çakır
çakırkeyf
çakışmak
çakıştırmak
çakmak,-ğı
çakmak
çakmakçı
çakmaklı
çakşır
çaktırmak
Çal çala
Çalap,-bı
çalçene
çaldırma
çaldırmak
çalgı
çalgıcı
çalgıcılık,-ğı
çalgıç,-a
çalı
çalı çırpı çalık,-ğı çalılık,-ğı çalım çalımlama çalımlamak çalımlanmak çalımlı çalınma çalınmak çalışkan çalışkanlık,-ğı çalışma çalışmak çalıştırıcı çalıştırılmak çalıştırmak çalkalama çalkalamak çalkalanma çalkalanmak çalkama çalkamak çalkanma çalkanmak çalkantı çalkar çalma çalmacı
çapak,-ğı
Çapakçur
çapaklanmak
çapaklı
çapalamak
çapalarım ak
çapalatmak
çapanoğlu.-nu
çapar
çaparız
çapari
çapkın
çapkınlık,-ğı
çapla
çaplamak
çapmak
çaprak,-ğı
çapraşık,-ğı
çapraşmak
çapraz
çaprazlama
çapul
çapulcu
çapulculuk,-ğu
çapullamak
çaput
çar
çarçabuk
çarçur
çardak,-ğı
Çardak,-ğı
çare
çaresiz
çaresizlik,-ği
çargâh
çank.-ğı
çarıkçı
çariçe
çark
çarkçı
çarkçıbaşı ,-yı
çarkçılık.-ğı
çarlofelek.-ği
çarlık,-ğı
çarliston
çarmıh
çalmak çalpara çalyaka çam
Çamardı,-nı
çamaşır
çamaşırcı
çamaşırcılık.-ğı
çamaşırhane
çamaşırlık,-ğı
çamça
çamçak.-ğı
Çameli,-ni
Çamlıdere
Çamlıhemşin
çamlık,-ğı
çamuka
çamur
çamurcuk,-ğu
çamurcun
çamurlamak
çamurlanmak
çamur laşmak
çamurluk,-ğu
çan
Çan
çanak,-ğı
çanakçı
Çanakkale
çanaklık,-ğı
çanaksı
çan çan
çangıl çungul
çangır çungur
çangırdamak
çangırtı
çanıltı
Çankaya
Çankırı
çanta
çantacı
çantacılık,-ğı
çap
çapa
çapacı
çapaçul
çarmık,-ğı çarnaçar çarpan çarpı çarpıcı çarpık,-ğı çarpık çurpuk çarpılış çarpılma çarpılmak çarpım çarpınmak çarpıntı çarpış
çarpışma çarpışmak çarpıştırma çarpıtma çarpma çarpmak çarptırmak çarşaf çarşaflamak çarşamba Çarşamba çarşı çasar çaşıt
çaşıtlamak çaşıtlık,-ğı çat Çat
çatak,-ğı
Çatak,-ğı
çatal
Çatalca
çatallarıma
çatallanmak
çatallaşmak
çatallaştırmak
Çatalzeytin
çatana
çatapat
çatı
çatık,-ğı çatır çatır
çaür-çember
çatır çutur
çatırdamak
çatırtı
çatışık,-ğı
çatışkı
çatışma
çatışmak
çatıştırmak
çatkı
çatkılık,-ğı çatkın çatlak,-ğı çatlaklık ,-ğı çatlamak çatlatmak çatma çatmak çatpat çat pat çatra patra çattırmak çatur çutur
çav
çavolye
çavdar
çavlan
çavlanmak
çavlı
çavmak
çavşır
çavun
çavuş
çavuşluk.-ğu
çay
Çay
çaycı
çaycılık.-ğı
Çaycuma
çaydanlık,-ğı
Çayeli,-ni
çayhane
çayır
Çayıralan
çayırlamak
Çayırlı
çayırlık.-ğı
Çaykara
çaylak,-ğı
çaylık,-ğı
çebiç,-ci
çeç
çeçe
Çeçen
Çeçence
çedik,-ği
çehre
çek
Çek
Çekçe
çekçek,-ği
çekecek.-ği
çekek,-ği
çekel
çekelez
çekememek
çekememezlik,-ği
çeker
Çekerek,-ği
çeki
çekici
çekicilik,-ği
çekiç,-ci
çekiçhane
çekiçlemek
çeki düzen
çekik,-ği
çekiliş
çekilme
çekilmek
çekim
çekimlemek
çekimsenmek
çekimser
çekimserlik,-ği
çekingen
çekingenleşmek
çekingenlik.-ği
çekinmek
çekinti
çekirdek,-ği
çekirdekçi
çekirdeklenmek
çekirge
çekişme
çekişmek
çekişmeli
çekiştirici
çekişti ricilik,-ği
çekiştirmek
çekme
çekmece
çekmek
çekmen
Çekoslovak
Çekoslovakya
Çekoslovakyalı
çektiri
çektirme
çektirmek
çekül
çelebi
çelebilik,-ği
çelenk,-gi
çelgi
çelik,-ği
Çelikhan
çelikhane
çelikleme
çelim
çelimsiz
çelimsizlik,-ği
çelişik,-ği
çelişken
çelişki
çelişkili
çelişme
çelişmek
çelişmezlik,-ği
çello
çelme
çelmek
çelmelemek
çelmik,-ği
çeltik,-ği
çeltikçi
çeltikçilik,-ği
çembalo
çember
80
çemberlemek
çemen
çemenlemek
Çemişkezek.-ği
çemkirmek
çemremek
çene
çenebaz
çenek,-ği
çeneli
çenet
çengel
çengellemek
Çengi
çenilemek
çenk,-gi
çentik,-ği
çentiklemek
çentilmek
çentmek
çepçevre
Çepeçevre
çepel
Çepellenmek çepelli çeper çer
çerçeve
çerçeveci
çerçevelemek
çerçi
çerçilik,-ği
çer çöp
çerden çöpten
çerez
çerezci
çerezcilik,-ği
çerezlenmek
çerezlik,-ği
çerge
çergeci
çeri
Çeribaşı,-m çeribaşılık,-ğı
Çerkeş Çerkez
çemberlemek-çıkın tısız
Çerkezce Çerkezköy
çermik,-ği Çermik,-ği çerviş çeşit.-di çeşitkenar çeşitleme çeşitlemek çeşitlendirmek çeşitli çeşme Çeşme çeşmibülbül
çeşni çeşnici
çeşnicibaşı ,-nı çeşnilenmek çeşnilik,-ği çete çeteci çetecilik,-ği çetele çetin
çetinleşmek
çetinleştırmek
çetrefil
çetrefilleşmek
çevgen
Çevik,-ği
çevikleşmek
çevirgeç,-ci
çevirgi
çeviri
çevirici
çeviricihk.-ği
çevirim
çeviriş
çevirme
çevirmek
çevre
çevreleme
çevrelemek
çevri
çevriliş
çevrilmek
çevrim çevrinmek çevrinti çevriyazı çeyiz
çeyizlemek çeyizlik.-ği çeyrek,-ği çeyreklemek çıban Çıfıt
Çıfıtlık,-ğı çığ Çığa çiğır
çığırtkan çığırtkanlık,-ğı çığırtma çığırtmacı çığırtmak
Çiğlik,-ğı
Çığrışmak çıkagelmek çıkak,-ğı çıkar çıkarcı çıkarcılık.-ğı çıkarılmak çıkarım çıkarış çıkarma çıkarmak çıkartılmak çıkartma çıkartmak
çıkı
Çıkık,-ğı
çıkıkçı
çıkıkçılık,-ğı
çıkılama
çıkılamak
çıkın
Çıkınlamak çıkıntı çıkıntılı çıkıntısız
çıkış-çilekçilik 81
çıkış çınlak çıt pıt
çıkışlı çınlamak çıvgar
çıkışma çınlatmak çıvgın
çıkışmak çıpıldak,-ğı çıvmak
çıkma çıplak,-ğı çıyan
çıkmak çıplaklaşmak çızıktırmak
çıkmalı çıplaklaştırmak çiçek,-ği
çıknıaa çıplaklık,-ğı çiçekçi
çıkra çıra çiçekçilik,-ği
çıkralık,-ğı çırağ Çiçekdağı'nı
çıkrık,-ğı çırak,-ğı çiçeklenmek
çıkrıkçı çıraklık,-ğı çiçeklik,-ği
çıkrıkçılık,-ğı çırakma çiçeksime
çıktı çırakman çift
çılan çıramoz çiftçi
çılbır çırçıplak,-ğı çiftçilik,-ği
Çıldır çırçır çifte
çıldırasıya çır çır çiftehane
çıldır çıldır çırılçıplak,-ğı çiftelemek
çıldırma çırnık,-ğı Çifteler
çıldırmak çırpı çifter çifter
çıldırtma çırpıcı çiftlemek
çıldırtmak çırpmış çiftleşmek
çılgın çırpınma çiftleştirmek
çılgınca çırpınmak çiftlik,-ği
çılgaııcasma çırpıntı çiğ
çılgınlaşma çırpıntılı çiğde
çılgınlaşmak çırpışmak çiğdem
çılgınlık,-ğı çırpıştırmak çiğin
çıma çırpmak çiğindirik,-ği
çımacı çırptırmak çiğit,-di
çımacılık.-ğı çıt çiğleşmek
çımkırmak çıta çiğlik,-ği
çın çıtak,-ğı çiğnek,-ği
çınar çıtçıt çiğnem
Çınar çıt çıt çiğnemek
çınarlık,-ğı çıtı pıtı çiğnemik,-ği
çın çın çıtır çıtır çiğnenmek
çıngar çıtırdamak çiklet
çıngı çıtırdatmak çikolata
çıngıl çıtır pıtır çil
çıngırak.-ğı çıtırtı çüe
çıngır çıngır çıtkırıldım çilehane
çıngırdak,-ğı çıtlamak çilek,-ği
çıngırdamak çıtlatmak çüekçi
çıngırtı çıtpıt çilekçilik,-ği
82
çilekeş - çopur
çilekeş
çileli
çilemek
çilenti
çilingir
çilingirlik,-ği
çillenmek
çilli
çim
çimçek,-ği
çimdik,-ği
çimdikleme
çimdiklemek
çimek.-ği
çimen
çimenlik,-ği
çimento
çimentolamak
çimlemek
Çimlendirmek
çimlenmek
çimmek
Çin
çinakop
Çince
çinçilya
Çine
çingene
Çingene
Çingenece
çingeneleşmek
çingenelik,-ği
çini
çinici
çinicilik,-ği çinili çinko çinkograf çinko gr afi
Çinli
çintiyan
çipü
çipilleşmek çipo çipura çir
çiriş
çirişlemek
çirişlenmek
çirişli
çirkef
çirkeflik,-ği
çirkin
çirkinleşme
çirkinleşmek
çirkinleştirmek
çirkinlik.-ği
çiroz
çirozlaşmak çis
çiselemek
çisemek
çisenti
çiskin
çiş
çişik,-ği çit
çitari
çiten çiti
çitilemek
çitişmek
çitlembik,-ği
çitlemek
çitmek
çitmik,-ği
çivi
çividi
çivileme
çivilemek
çivit,-di
çivitlemek
Çivril
çiy
çizdirmek
çizelge
çizer
çizge çizgi çizgisel çizi
çizik,-ği
s
çizik tirmek
çizim
çizinti
çizme
çizmeci
çizmek
çoban
çobanaldatan
çobanlık,-ğı
çocuk,-ğu
çocuklaşmak
çocukluk ,-ğu
çocuksu
çocuksuz
çoğalış
çoğalma
çoğalmak
çoğaltma
çoğaltmak
çoğu
çoğul
çoğulcu
çoğulcuiuk.-ğu
çoğullaştırmak
çoğulluk,-ğu
çoğumsamak
çoğun
çoğun] uk,-ğu çoğunlukla çoğurcuk,-ğu çok,-ğu çokal
çokçuluk,-ğu çokgen çokluk,-ğu çokramak çoksamak çolak,-ğı çolaklık,-ğı çolpa
çoluk çocuk
çolun
çomak,-ğı
çomar
çopra
çopur
çopurina-çüş 83
çopurina çöngül çub uklamak
çor çöp çubuklu
çorak,-ğı çöpçatan çubukluk,-ğu
çoraklık,-ğı çöpçatanlık,-ğı çuha
çoıap,-bı çöpçü çuhadar
çorapçı çöpçülük,-ğü çukur
çorapçılık,-ğı çöpleme Çukurca
çorba çöplenme çukurlaşmak
çorbacı çöplenmek çukurluk ,-ğu
Çorlu çöplük,-ğü Çukurova
Çoruh çörek,-ği çul
Çorum çörekçi çulha
çoltra çörekçilik.-ği çullama
çotra çöreklenme çullamak
çotuk, ğu çöreklenmek çullanma
çöğür çörkü çullanmak
çöğürcü çörten çulluk,-ğu
çökek ,-ği çörtü Çulpan
çökel çöven çulsuz
çökelek,-ği çöz çultar
çökalge çözdürmek çultarı
çökelme çözgü Çumra
çökelnıek çözgün çurçur
çökolti çözme çuşka
çökoltmek çözmek çuval
çökertmek çözük ,-ğü çuvalcı
çökkün çözülme çuvaldız
çökme çözülmek çuvallamak
çökmek çözülüm Çuvaş
çöktürmek çözülüş Çuvaşça
çökük,-ğü çözüm Çüngüş
çöküm çözümleme çünkü
çöküntü çözümlemek çürük,-ğü
çöküş çözümlemeli çürükçül
çöl çözümleyiş çürüklük,-ğü
Çölemerik.-ği çözünme çürüme
çömçe çözünmek çürümek
çömelmek çözüntü çürütme
çömez çözüşme çürütmek
çömezlik,-ği çözüşmek çürüyüş
çömlek,-ği çubuk,-ğu çüş
çömlekçi Çubuk,-ğu
çömlekçilik,-ği çubukçu
D
da dahilen
(tadımına dahili
dadanmak dâhilik,-ği
dadaş dahiliye
Daday dahiliyeci
dadı dâhiyane
dadılık, ğı dahl,-li
dağ dahletmek
daOnı daim
da(|aıcık,-ğı daima
dağcı daimi
dağcılık,-ğı dair
dağdağa daire
dağılım dairevi
dağılış dakik
dağılmak dakika
dağınık,-ğı daktilo
dağınıklık,-ğı daktilograf
Dağlatan daktilografi
Dağınlnnlı daktiloluk,-ğu
dağıtıcı daktiloskopi
dağ iticilik,-ğı dal
dağıtılmak dalak.-ğı
dağıtım dalâlet
dağıtımcı dalamak
dağıtımcılık,-ğı Dalaman
dağılış dalaş
dağıtma dalaşma
dağıtmak dalaşmak
dağlağı dalavere
dağlama dalavereci
dağlamak dalaverecilik,-ği
dağlı dalbastı
dağlıç,-cı daldırılmak
dağlık.-ğı daldırma
daha daldırmak
dahdah dalga
dalu dalgacı
dAhi dalgakıran 1 dalgalanma
dahil
dalgalanmak dalgalı dalgı dalgıç,-cı dalgıçlık,-ğı dalgın
dalgınlaşmak dalgınlık.-ğı dalış
dalkavuk,-ğu
dalkavuklaşmak
dalkavukluk,-ğu
dalkıran
dallandırma
dallandırmak
dallanma
dallanmak
dalma
dalmak
daltonizm
dalya
dalyan
dalyancı
dam
dama
damacana
damak,-ğı
damaksıl
damaksıllaşmak
damar
damasko
damat,-dı
damatlık,-ğı
damga
damgalama
damgalamak
damgalanmak
damgalayış
damıtık,-ğı
damıtılmak
86
damıtmak-defaten
damıtmak daralmak davudi
damızlık,-ğı daraltmak davul
damla darbe davulcu
damlalık,-ği darbımesel davulculuk.-ğu
damlama dar boğaz davya
damlamak darbuka dayak, ğı
damlatma darbukacı dayaklamak
damlatmak dardağan dayalı
damper Darende dayamak
damperli dargın dayanak,-ğı
damping dargınlık,-ğı dayanç,-cı
dana darı dayandırmak
danaburnu,-nu dan darına dayanıklı
Danca dârıdünya dayanıklılık, ğı
dandini darılma dayanıksız
dang darılmak dayanılmak
dangalak,-ğı darıltmak dayanışma
dangalaklık,-ğı darlaşma dayanışmacı
dangıldamak darlaşmak dayanışmacılık,-ğı
dangıl dungul darlaştırmak dayanma
danış darmadağın dayanmak
danışık,-ğı darmadağınık,-ğı dayatma
danışma darp.-bı dayatmak
danışmak darphane dayı
danışman darülaceze dayızade
danışmanlık,-ğı darülfünun daz
Danıştay Darwincilik,-ği Dazkırı
Danimarka dasit dazlak,-ğı
Danimarkalı Datça dazlaklık, ğı
daniska daüssıla de
dank dav dobagat
dans dava debboy
dansimetre davacı debdebe
dansör davalı debdebeli
dansöz davar debelenmek
dansözlük,-ğü Davas debriyaj
dantel davet decrescendo
dapdar davetçi dede
dapdaracık,-ğı davetiye dedikodu
dar davetli dedikoducu
dara davetname dedikoduculuk,-ğu
daraban davetsiz dedirmek
daracık,-ğı davlumbaz dedirtmek
dara dar davranış defa
daralış davranma defana
daralma davranmak defaton
defetmek-demli
87
defetmek değiştirilme deli bozuk,-ğu
defile değiştirilmek delice
defin,-&ıi değiştirme Delice
define değiştirmek delicesine
defineci değiş tokuş deli dolu
definecilik,-ği değme deh fişek,-ği
deflâsyon değmek delik,-ği
defiıe değnek,-ği delikanlı
defnedilmek değnekçi delikanlılık,-ğı
defnetmek değnekçilik.-ği delil
defo deh delilik ,-ği
defolmak deha delinmek
defolu dehalet Deliorman
deforme dehlemek delirmek
defter dehliz delirtmek
defterdar dehşet delişmen
defterdarlık,-ğı dejenere delme
degajman dek delmek
değdirme dekadan delta
değdirmek dekadanlık,-ğı dem
değer dekagram demagog
değerlendirilme dekalitre demagoji
değerlendirilmek dekametre demeç,-ci
değerlendirme dekan demek
değerlendirmek dekanlık,-ğı demet
değerlenme dekar demetlemek
değerlenmek dekaster demevî
değerli deklânşör demin
değersiz deklârasyon demincek
değil dekolte demir
değin dekont demirbaş
değinmek dekor demirci
değirmen dekorasyon Demirci
değirmenci dekoratif demircilik,-ği
değirmencilik,-ği dekoratör demirhane
değirmi dekaratörlük,-ğü demirhindi
değirmilemek dekorcu demirkapan
değişik,-ği dekorculuk,-ğu Demir Kazık.-ğı
değişiklik,-ği dekovil Demirköy
değişim dekstrin demirleme
değişken delâlet demirlemek
değişkenlik.-ği delegasyon demleme
değişme delege demlemek
değişmek delgi demlenme
değiştirge deli demlenmek
değiştirgeç ,-ci deli balta demli
88
demlik ,-ği
demode
demografi
demokrasi
demokrat
demokratik,-ği
demokratikleşmek
demokratlık,-ğı
demonstrasyon
denden
denek,-ği
deneme
denemeci
denemecilik.-ği
denemek
denenme
denenmek
denetçi
denetçilik,-ği
denetici
denetim
denetimci
denetleme
denetlemek
denetlenme
denetlenmek
deney
deneyiş
deneyleme
deneylemek
deneysel
deneyselcilik.-ği
deneysellik,-ği
denge
dengeleme dengelemek dengelenme dengelenmek
dengeli dengesiz dengesizlik,-ği denilmek deniz
denizaltı,-nı
denizaltıcı
denizaltıcılık.-ğı
demlik-dernek
denizaşırı
denizci
denizcilik,-ği
Denizli
denizlik,-ği
denk,-gi
denklem
denkleme
denklemek
denkleşme
denkleşmek
denkleştirme
denkleştirmek
denklik.-ği
denkteş
denli
denmek
densiz
densizlenmek
densizleşme
densizleşmek
densizlik,-ği
deontoloji
depar
departman
deplâsman
depo
depocu
depoculuk,-ğu
depolama
depolamak
depolanma
depolanmak
depozit
depozito
deprem
depresyon
depreşme
depreşmek
depreştirmek
derakap
derbeder
derbederlik.-ği
derbent.-di
derdest
dere
derebeyi,-ni
derebeylik,-ği
derece
dereceleme
derecelemek
derecelendirilmek
derecelendirmek
dereceli
derecesiz
dereke
Dereli
dergâh
dergi
dergicilik,-ği derhal deri derici
dericilik,-ği
Derik,-ği
derilmek
derin
Derinkuyu
derinleşme
derinleşmek
derinleştirme
derinleştirmek
derinlik,-ği
derinti
derişik,-ği
derişmek
derivasyon
derkenar
derleme
derlemek
derleyici
derleyicilik,-ği
derli toplu
derman
dermansız
dermansızlık,-ğı
dermatolog
dermatoloji
derme
derme çatma
dermek
dernek,-ği
dernekçi-dırlanma
■ luinokçl deşelemek devleştirme
• Uınokçlllk.-ği deşifre devleştirmek
derpiş deşik.-ği devlet
dara deşme devletçilik,-ği
darahana deşmek devlethane
• luıallk, 01 detant devletleştirilmek
dart, dl detay devletleştirme
da ulanma detektif devletleştirmek
dertlenmek detektör devletli
dar deşme deterjan devran
dartlaşmek determinant devre
derili determinizm devredilmek
dertop dev DevrekP-ği
darlala deva Devrekâni
dertsizlik,-ği devaimisk devren
daruhle devalüasyon devretmek
darunl devam devri
darvlş devamlı devridaim
dervişlik,-ği devamlılık,-ğı devrik.-ği
ilarya devamsız devrilmek
dan devamsızlık,-ğı devrim
deeen deve devrimci
desigram deveci devrimcilik.-ği
desilitre devecilik,-ği devriye
dealmetre Develi devrolunmak
daalııatOr deveran devşirilme
deılae devim devşirilmek
daapot devimli devşirme
despotlk.-ği devimsel devşirmek
despottun devimselcilik,-ği deyi
doapotluk.-ğu devimsellik.-ği deyim
deatan devindirme deyimleşmek
deatanl devindirmek deyiş
destanlaşmak devingen deyivermek
daale devingenlik,-ği deyyus
deatek,-ği devinim dezavantaj
daatakleme devinme dezenfekte
daaleklemek devinmek dığdığı
deateklenmek devir,-vri dılak,-ğı
•laalekleylş devirli dımdızlak,-ğı
dealeleme devirme Dımışk
daatelemek devirmek dırdır
daatroyer devitken dır dır
deatur devitmek dırdırlanmak
daalurauz devleşme dırıltı
deşarj devleşmek dırlanma
dırlanmak-dinçlik
dırlanmak
dırlaşma
dırlaşmak
dış
dışarı
dışarısı,-m
dışarlıklı
dışık,-ğı
dışkı
dızdız
dızdızcı
dızlak ,-ğı
diba
dibek,-ği
Dicle
didaktik.-ği didik didik didikleme didiklemek didikleniş didiklenmek didiniş didinme didinmek didişken didişme didişmek didon difana diferansiyel difraksiyon difteri diftong Digor diğer diğerkâm dik dikçe dikel diken
dikenleşmek
dikenli
dikenlik.-ği
dikensi
dikensiz
dikey
dikgen
dikici
dikili
Dikili
dikiliş
dikilme
dikilmek
dikim
dikimhane
dikine
dikiş
dikişçi
dikişli
dikişsiz
dikit
dikiz
dikizci
dikizcilik,-ği
dikizleme
dikizlemek
dikkat,-ti
dikkatli
dikkatsiz
dikkatsizlik.-ği
diklemesine
diklenmek
dikleşme
dikleşmek
dikleştirme
dikleştirmek
dikme
dikmek
dikmen
Dikmen
dikse
diksiyon
dikta
diktacı
diktafon
diktatör
diktatörlük,-ğü
dikte diktirme diktirmek dil
dilbaz
dilber dilci
dilcik,-ği
dildaş
dilek,-ği
dilekçe
dileme
dilemek
dilemma
dilenci
dilencilik,-ği
dilenme
dilenmek
dilim
dilimleme
dilimlemek
dilinim
dillenme
dillenmek
dilleşmek
dilmaç.-cı
dilme
dilmek
dilsiz
dilsizlik.-ği
dilüviyum
dimağ
dimdik
dimi
diminuendo din
dinamik,-ği
dinamit
dinamitleme
dinamitlemek
dinamitlenme
dinamitlenmek
dinamizm
dinamo
dinamometre
dinar
Dinar
dinç,-ci
dinçleşme
dinçleşmek
dinçlik,-ği
dindar-diyaklâz 91
dindar dirayetli dispeç,-ci
dindaş dirayetsiz dispeççi
«llıullımo dirayetsizlik,-ği disprosyum
ıllıutlrnıek direk,-ği distribütör
dinar! direksiyon distribütörlük,-ğü
dingi direkt diş
dingil direktif dişbudak,-ğı
•linuildok.-ği direktör dişçi
ılIııuUflomek direktörlük ,-ğü dişçilik,-ği
dingin diremek dişi
dinginlik,-ği diren dişil
dini direnç,-ci dişileşmek
dlnk.-gi dirençli dişilik,-ği
ıllnlmno dirençsiz dişilleştirmek
dlnlomok direngen dişillik,-ği
dinlnndirici direnim dişindirik,-ği
dlnlondirme direniş dişlek,-ği
ıl İnlendirmek direnişçi dişleme
ılIıtUmmo direnlemek dişlemek
ılinlonmek direnme dişlenme
dinletme direnmek dişlenmek
ılinUıtmok diretmek dişli
dinleyici dirgen dişsiz
dinleyiş dirhem ditiramp,-bı
ıltnınok diri ditmek
dinozor diriğ dival
dinsiz dirilik,-ği divan
dinsizlik,-ği diriliş divançe
dlp.-bi dirilme divane
dipçik,-ği dirilmek divaneleşmek
dipçiklome diriltme divanelik,-ği
«lipçiklemek diriltmek divanhane
dlpçiklonme dirim divanıâli
dlpçiklenmek dirlik,-ği divanıharp,-bi
dipdiri dirliksiz divani
dipfriz dirsek,-ği divik,-ği
dtplarya dirsekleme divit
diploma dirseklemek divitin
diplomalı dirseklik,-ği divlek,-ği
diplomasız disiplin Divriği
diplomasi disiplinli diyabaz
diplomat disiplinsiz diyabet
diplomatik,-ği disk Diyadin
diplomatlık,-ğı diskalifiye diyafram
dipsiz diskotek,-ği diyagram
dirayet dispanser diyaklâz
92
diyakoz-dolam
diyakoz
diyakroni
diyakronik,-ği
diyalekt
diyalektik,-ği
diyalektolog
diyalektoloji
diyalel
diyaliz
diyalog
diyanet
diyapazon
diyapozitif
diyar
Diyarbakır
dlyamas
dlyainıu»
dlyat
diya«
•iiy»idıi
diyum
ma
dl»*nl»ıi
dlsayn
diadar
diadlrıuo
dizdirmek
dize
dizel
dizge
dizgeli
dizgesiz
dizgi
dizgici
dizgin
dizginleme
dizginlemek
dizginlenme
dizginlenmek
dizginsiz
dizi
dizici
diziliş
dizilme
dizilmek
dizim
dizin
ditiş
dizlik,-ği dizme dizmek dizyem do
dobra dobra doçent doçentlik,-ği dogma
dogmacılık.-ğı dogmatik,-ği dogmatizm doğa doğal «loğaıı doğaıın DoğaıılılMi HoÛanyulıiı doğdurmak
doğma doğmak
doğram doğrama doğramacı doğ ramacılık. -ğı doğramak doğranma doğranmak doğratma doğratmak doğrayış doğru doğruca doğrucu doğruculuk,-ğu doğru dürüst doğrulamak doğrultmak doğrultu doğrulu doğruluk,-ğu doğrulum doğrusu doğu
Doğubayazıt doğulu doğum doğurgan doğurganlık,-ğı doğurma doğurmak doğurtma doğurtmak doğuş doğuştan dok doksan doksanar doksanıncı doktor doktora doktorluk,-ğu doktrin doku dokum dokuma dokumacı dokumacılık,-ğı dokumahane dokumak
dokunaç,-cı
dokunaklı
dokundurma
dokundurmak
dokunma
dokunmak
dokunulmak
dokunulmazlık,-ğı
dokunuş
dokurcun
dokutma
dokutmak
dokuz
dokuzar
dokuzuncu
doküman
dokümantasyon
dokümanter
dolak(-ğı
dolam
dolama-dökülüş
93
ılıılnıııa ılaUıııak
ılelâinbaç.-cı
ılulnıtıhftçlı
ıl»)lnıııık,-ğı
• lulnndıtıci
tloUıulırıcılık.-ğı
tloUııdınlmak
dolandırma
dolandırmak
dolanlı
dolanına
dolanmak
dolup, bı
ıtoUpçı
dolaı
dolaşık, -ğı
dolaşıklık.-ğı
dolaşım
dolaşma
dolaşmak
dolaştırma
dolaştırmak
dolay
dolayı
dolayısıyla
dolaylı
dolaysız
doldurma
doldurmak
doldurtma
doldurtmak
doldurulmak
dolgu
dolgun
dolgunlaşma
dolgunlaşmak
dolgunluk,-ğu
dolikosefal,-li
dolma
dolmak
dolmalık,-ğı
dolmen
dolmuş
dolmuşçu
dolmuşçuluk, -ğu
dolomit donuklaştırma
dolu donuklaştırmak
dolum donukluk,-ğu
domalan dopdolu
domalış doping
domalma doru
domalmak doruk.-ğu
Domaniç doruklama
domates doruklamak
dombay dorum
dominant dosdoğru
domino dost
dominyon dostane
domur domur dostça
domuz dostluk,-ğu
domuzlan dosya
domuzlaşma dosyalamak
domuzlaşmak dosyalanmak
domuzluk.-ğu doyasıya
don doygu
donakalmak doygun
donanım doygunluk,-ğu
donanma doyma
donanmak doymak
donatılma doymaz
donatılmak doymazlık,-ğı
donatım doyulmak
donatımcı doyum
donatış doyumluk.-ğu
donatma doyurma
donatmak doyurmak
donattırmak doyurucu
dondurma doyuruş
dondurmacı doz
dondurmacılık,-ğı dozaj
dondurmak dozer
dondurucu dökme
dondurulmak dökmeci
done dökmecilik,-ği
donma dökmek
donmak döktürme
donra döktürmek
donsuz dökük,-ğü
donuk,-ğu dökülme
donuklaşma dökülmek
donuklaşmak dökülüş
94
döküm-dumağı
döküm dönüşümcülük,-ğü ■ dövüşken
dökümcü döpiyes dövüşme
dökümcülük.-ğü dörder dövüşmek
dökümhane dördül dövüştürmek
dökümlü dördün dragon
dökünme dördüncü drahmi
dökünmek dördüz drahoma
döküntü dört,-dü draje
döl dört cihar dram
dölek,-ği dörtgen drama tik,-ği
dölleme dörtleme dramatize
döllemek dörtlü dramaturg
döllenme dörtlük,-ğü dren
döllenmek Dörtyol drenaj
dölüt döş dretnot
dönbaba döşek,-ği drezin
döndürme döşeli dua
döndürmek döşem duacı
döneç,-ci döşemci duahan
dönek döşemcilik,-ği duayen
döneklik,-ği döşeme duba
dönel döşemeci dubar
dönem döşemecilik.-ği dubara
dönemeç,-ci döşemek dubaracı
dönence döşanrne dubaracılık,-ğı
dönencel döşenmek dublâj
döner döşetmek dublâjcı
dönerci döşeyici duble
dönercilik,-ği döşeyiş dubleks
döngel döteryum dublör
döngü dövdürme dublörlük,-ğü
dönme dövdürmek duçar
dönmek döveç,-ci dudak,-ğı
dönük,-ğü döviz dudaksıl
dönüm dövme dudaksıllaşma
dönüş dövmeci dudu
dönüşlü dövmecilik,-ği duetto
dönüşlülük,-ğü dövmek duhul.-lü
dönüşme dövölgen duhuliye
dönüşmek dövülme duka
dönüşsüz dövülmek dukalık,-ğı
dönüştürmek dövülüş dul
dönüştürülmek dövünme dulda
dönüştürüm dövünmek duldalamak
dönüşüm dövüş duldalanmak
dönüşümcü dövüşçü dumağı
duman-dülger
95
duman duruluk,-ğu duyulmak
dumanlama durum duyum
dumanlamak duruş duyumculuk,-ğu
dumanlanma duruşma duyumsal
dumanlanmak duş duyumsamak
dumanlı duşak,-ğı duyumsamazlık, -ğı
dumdum d uşaklara ak duyumsuz
dumur dut duyurma
duo dutçuluk,-ğu duyurmak
dupduru dutluk,-ğu duyuru
durağan duvak,-ğı duyurulma
Durağan duvaklama duyurulmak
durağanlık.-ğı duvaklamak duyusal
durak.-ğı duvaklanma duyuş
durakalmak duvaklanmak düalist
durakı duvar düalizm
duraklama duvarcı dübeş
duraklamak duvarcılık,-ğı düden
duraklatmak duy düdük,-ğü
duraklayış duyar düdükçü
duraklı duyarga düdüklü
duraksamak duyarlı düello
duralama duyarlık,-ğı düellocu
duralamak duyarlılık,-ğı düğme
duralayış duyarsız düğmeci (■ M S- t
durdurmak duyarsızlık,-ğı düğmek
durdurtmak duygu düğmeleme
durdurulmak duygudaş düğmelemek
durgu duygudaşlık,-ğı düğmelenme
durgun duygulandırmak düğmelenmek
durgunlaşmak duygulanım düğmeli
durgunluk.-ğu duygulanış düğü
durma duygulanma düğüm
durmak duygulanmak düğümleme
Dursunbey duygulu düğümlemek
duru duygun düğümlenme
duruk,-ğu duygusal düğümlenmek
durulama duygusallık,-ğı düğümlü
durulamak duygusuz düğün
durulanma duygus uzluk,-ğu düğüncü
durulanmak duyma düğüncübaşı,-nı
durulama duymak dük
durulaşma duymamazlık,-ğı dükkân
durulaşmak duymazlık,-ğı dükkâncı
durulma i duyu düldül
durulmak 1 duyulma dülger
96 dülgerlik-düz tabanlık
dülgerlik,-ği düşçü düzeç,-ci
dümbelek,-ği düşes düzelme
dümbelekçi düşeş düzelmek
dümdüz düşey düzeltici
dümen düşeyazmak- düzelticilik.-ği
dümenci düşkü düzeltilme
dümencilik.-ği düşkün düzeltilmek
dün düşkünleşmek düzeltme
dünden düşkünlük,-ğü düzeltmek
dünit düşleme düzem
dünkü düşlemek düzemek
dünür düşman düzen
dünürcü düşmanca düzenbaz
dünürleşmek düşmanlık,-ğı düzenbazlık.-ğı
dünürlük,-ğü düşme düzenek,-ği
dünya düşmek düzenleme
Dünya düşük,-ğü düzenlemek
dünyalık ,-ğı düşüklük,-ğü düzenlenme
dünyevi düşünce düzenlenmek
düpedüz düşünceli düzenli
dürbün düşüncesiz düzensiz
dürmo düşüncesizlik,-ği d Özensizlik,-ği
dürmek düşündürmek düzey
dürtme düşündürücü dilzgü
dürtmek düşünme düzgülü
dürtü düşünmek düzgün
dürtüklemek düşünülmek düzgüncü
dürtülmek düşünür düzgüsel
dürtüşlemek düşünüş düzgüsüz
dürtüşmek düşürme Dü2içi,-ni
dürtüştürmek düşürmek düzine
dürü düşürülmek düzlem
dür ilime düşüş düzlemek
dürülü düşüt düzleşme
dürülüş düve düzleşmek
dürüm düvel düzlük,-ğü
dürüst düven düzme
dürü8tlük,-ğü düvesimek düzmece
Dürzi düyek düzmeci
dürzü düyun düzmecilik,-ği
düse düz düzmek
düstur düzce düz taban
düş Düzce düz tabanlık,-ğı
E
ebabil edep,-bi Eflani
ebat.-dı edeplenmek eflâtun
ebcet,-di edepli eflâtuni
ebe edepsiz efor
ebedi edepsizlik,-ği efrat,-dı
ebedileşme edevat efsane
ebedileşmek edik.-ği efsaneleşme
ebedîlik,-ği edilgen efsaneleşmek
ebediyen edilgenlik,-ği efsaneleştirme
obediyet edilgi efsaneleştirmek
ebelik,-ği edilgin efsanevi
ebet,-di edinim eften püften
ebeveyn edinme Ege
ebleh edinmek egemen
ebonit edinti egemenlik,-ği
ebru edip,-bi egoist
ebrulamak Edirne egoistlik,-ği
ebrulu edisyon egoizm
ebülyoskop editör egosantrizm
ecdat,-dı editörlük,-ğü egzama
ece Edremit egzersiz
Eceabat efe egzistansiyalist
ecel efekt egzistansiyalizm
ecinni efektif egzotik,-ği
ecir.-cri efelek,-ği egzotizm
eciş bücüş efelenme egzoz
ecnebi efelenmek eğe
ecnebilik.-ği efelik,-ği eğeleme
ecza efeleşme eğelemek
eczacı efeleşmek eğer
eczacılık,-ğı efendi eğiç,-ci
eczahane efendice eğik.-ği
eczalı efendilik,-ği eğilim
eda efil efil eğilimli
edalı efkâr eğilme
edat efkârıumumiye eğilmek
ede efkâr lanma eğim
edebi efkârlanmak eğin,-ğni
edebiyat efkârlı eğinik
edebiyatçı Eflâk'ı eğinmek

98
eğin ti-ekşime
eğinti ehemmiyetsiz
Eğirdir ehil.-hli
eğirme ehli
eğirmek ehlibeyt
eğirmen ehlidil
eğitici ehlihibre
eğiticilik,-ği ehlileştirme
eğitilmek ehlileştirmek
eğitim ehlisalip,-bi
eğitimci ehlivukuf
eğitimcilik.-ği ehliyet
eğitme ehliyetli
eğitmek ehliyetname
eğitmen ehliyetsiz
eğitmenlik,-ği ehram
eğlek,-ği Ehrimen
eğlemek ehven
eğlence ehvenişer
eğlenceli ejder
eğlencelik.-ği ejderha
eğlendiri ek
eğlendirici ekâbir
eğlendirme ekalliyet
eğlendirmek ekenek ,-ği
eğlenme ekili
eğlenmek ekilmek
eğlenti ekim
eğleşmek ekin
eğmeç,-ci ekinlik,-ği
eğmek ekinoks
eğrelti ekip,-bi
eğreti ekipman
eğretileme eklektizm
eğretilik,-ği eklem
eğri ekleme
eğri büğrü eklemek
eğrili eklemlemek
eğrilik,-ği eklenme
eğrilme eklenmek
eğrilmek eklenti
eğriltmek ekli
eğrim ekli püklü
eğsi okmo
eh okmok
ehemmiyet ekmekçi
ehemmiyetli nkınokçllik, Ql
ekmeklik,-ği
ekol,-lü
ekolali
ekoloji
ekolojik,-ği
ekonometri
ekonomi
ekonomik,-ği
ekonomist
ekopraksi
ekose
ekran
eksantrik,-ği
ekselans
eksen
ekser
ekseri
ekseriya
ekseriyet
eksi
eksibe
eksik,-ği
eksikli
eksiklik,-ği
eksiksiz
eksiliş
eksilme
eksilmek
eksiltme
eksiltmek
ekskavatör
eksper
eksperlik,-ği
ekspertiz
ekspoze
ekspozisyon
ekspres
ekspresyonist
ekspresyonizm
ekstra
ekstrafor
ekstrem
ekşi
ekşin
ekşilik,-ği ekşimo
ekşimek-Emet 99
ekşimek elektromanyetik, elleşmek
ekşimik,-ği -ği elli
ekşimsi elektromıknatıs ellinci
ekşimtırak elektromotor ellişer
ekşitmek elektron elma
ekti elektronegatif elmabaş
ektilik ,-ği elektronik,-ği elmacık,-ğı
ektirme elektropozitif Elmadağ
ektirmek elektroskop Elmalı
ektoderm elektrostatik,-ği elmalık ,-ğı
ekvator elektroşok elmas
Ekvator elektrot elmasiye
el elem elmastıraş
elâ eleman elti
»lâlem eleme eltilik,-ği
elan elemek elvan
elâstiki element elveda,-ı
elâstikiyet elemge elverişli
Elazığ elemli elverişsiz
elbet elemsiz elverişsizlik,-ği
elbette elenme elvermek
elbise elenmek elyaf
Elbistan elenti elzem
elçi Eleşkirt em
elçilik,-ği eleştiri emanet
Eldivan eleştirici emanetçi
eldiven eleştirilme emanetçilik,-ği
elebaşı,-yı eleştirilmek emaneten
elebaşılık,-ğı eleştirme emare
eleğimsağma eleştirmeci emaret
eleji eleştirmecilik,-ği emaye
elek,-ği eleştirmek embriyoloji
elekçi eleştirmen embriyon
elekçilik,-ği eleştirmenlik,-ği emcik,-ği
elektrifikasyon elhamdülillah emdirme
elektrik,-ği elhasıl emdirmek
elektrikçi elif emeç.-ci
elektrikçilik,-ği elifba emek,-ği
elektriklemek elik,-ği emekleme
elektriklendirmek elim emeklemek
elektriklenmek elips emekli
elektrikli elipsoidal,-li emeklilik,-ği
elektriksiz elipsoit,-di emeksiz
elektrodinamik ,-ği eliptik,-ği emektar
elektrolit ellemek emel
elektroliz ellenmek Emet
100
emici-entipüften
emici
emik,-ği
emin
Eminönü'nü
emir,-mri
emirber
emircik,-ği
Emirdağ
emirlik,-ği
emirname
emisyon
emlâk,-ki
emlâkçi
emlâkçilik,-ği
emmeç,-ci
emmek
emniyet
emniyetli
emniyetsiz
emperyalist
emperyalizm
empresyon
empresyonist
empresyonizm
emprezaryo
emprime .
emraz
emretme
emretmek
emreylemek
emrivaki,-i
emsal,-li
emsalsiz
emtia
emval,-li
emzik,-ği
emzikli
emziksiz
emzirilmek
emziriş
emzirme
emzirmek
emzirtmek
en
enam enayi
enayilik,-ği
enbiya
encam
encikt-ği
enciklemek
encümen
endam
endaze
endazelemek
ender
enderun
endirekt
endişe
endişelenme
endişelenmek
endişeli
endoderm
endogami
endokrinoloji
Endonezya
Endonezyalı
endüksiyon
Endülüs
endüstri
endüstrileşmek
enek,-ği
eneme
enemek
enerji
enerjik,-ği
enerjiklik,-ği
Enez
enfarktüs
enfeksiyon
enfes
enfiye
enflâsyon
enflüanza
enformasyon
enfüsî
engebe
engebeli
engebelik,-ği
engebesiz
engel
ongollnmn
engellemek
engellenme
engellenmek
engelleyiş
engelsiz
engelli
engerek,-ği
engin
enginleşmek
enginar
engizisyon
enik,-ği
eni konu
enir
enişte
enjeksiyon
enjektör
enkaz
enlem
enli
ense
enseleme
enselemek
enselenme
enselenmek
enstantane
enstitü
enstrüman
enstrümantal,-li
enstrümantal izm
ensülin
entari
entegrasyon
entegre
entelekt
entelektüalizm
entelektüel
entelekya
enteresan
enternasyonal,-li
enternasyonalci
enternasyonalizm
enterne
ontervansiyon
ontimem
nntipilften
entrika-esas
101
entrika erek,-ği erkâmharp.-bi
entrikacı erekçilik ,-ği erke
ontrikacılık.-ğı ereklilik ,-ği erkeç,-ci
enva,-ı eren erkek,-ği
envanter Erendiz erkeklik,-ği
envestisman Erfelek,-ği erkeksi
eosen erg erkeksiz
epey Ergani erken
epeyce erganun erkenci
epeyi er geç erkenden
epidemi ergen erkin
epiderm ergenleşmek erkincilik,-ği
epifit ergenlik,-ği erkinlik,-ği
epigrafi ergi erklik,-ği
opik,-ği ergime erksizlik ,-ği
epikerem ergimek erlik,-ği
Epikurosçu ergin ermek
Epikurosçuluk,-ğu erginleşmek Ermenek.-ği
epilog erginlik,-ği Ermeni
epistemoloji ergitmek Ermenice
epitelyum erguvan ermiş
epope erguvan! ermişlik.-ği
eprime erik,-ği eroin
eprimek eriklik,-ği eroinci
er eril eroinman
oradikasyon erillik,-ği erosçuluk,-ğu
erat erim erotik,-ği
Erbaa erime erotizm
erbain erimek erozyon
erbap,-bı erimez erte
erbaş erinç,-ci erteleme
erbaşlık,-ğı erinçli ertelemek
erbin eristik,-ği erteleniş
erbiyum erişilmek ertelenme
Erciş erişkin ertelenmek
Erciyeş erişme ertesi
Erdek,-ği erişmek Eruh
erdem erişte Eryatağı'm
erdemli eritilme erzak
Erdemli eritilmek Erzincan
erdemsiz eritme Erzurum
erden eritmek es
erdenlik,-ği eriyik,-ği esami
erdirme eriyiş esans
erdirmek erk esaret
Ereğli erkân esas
102
esas lı-eşsiz
esaslı
esasen
esasî
esassız
esatir
esbap,-bı
esef
eselemek besele
mek esen
esenlemek esenlik,-ği eser
esericedit,-di
esham
esim
esin
esinlemek
esinlenmek
esinti
esintili
esir
esirci
esircitik.-ği
esirgeme
esirgemek
esirgeyici
eski
eskici
eskicilik,-ği
eskime
eskimek
Eskimo
Eskim oca
Eskipazar
eski püskü
Eskişehir
eskitilmek
eskitmek
eskiyiş
eskiz
eskort
eskrim
eskrimci
eama
esme
esmek
esmer
esmerimsi
esmerleşmek
esmerlik,-ği
esna
esnaf
esnaflık,-ğı
esnek,-ği
esnekleşmek
esneklik,-ği
esneme
esnemek
esnetmek
esneyiş
espas
espaslı
Esperanto
esperi
Espiye
espressivo
espri
esrar
esrarengiz
esrarkeş
esrarkeştik.-ği
esrarlı
esre
esri
esrik,-ği esriklik,-ği esrimek estağfurullah estamp estampaj estek köstek ester
esterleşmek
estetik,-ği
estetikçi
estirmek
estomp
eavap.-bı
»nvaplık, 0ı
eşarp, İn
eşek,-ği
eşekçi
eşekleşme
eşekleşmek
eşektik,-ği
eşelek,-ği
eşelemek
eşelenmek
eşelmobil
eşey
eşeyli
eşeysel
eşeysiz
eşhas
eşik.-ği
eşilme
eşilmek
eşinme
eşinmek
eşit
eşitçi
eşitçilik,-ği
eşitleme
eşitlemek
eşitlenme
eşitlenmek
eşitleştirmek
eşittik,-ği
eşitsizlik,-ği
eşkâl,-ti
eşkıya
eşkıyalık,-ğı
eşkin
eşkinci
eşleme
eşlemek
eşleşme
eşleşmek
eşlik.-ği
oşmo
Eşme
eşmek
eşofman
eşraf
oşrof
»şala
eştirmek
eşya
et
etajer
etalon
etamin
etap,-bı
etçi
etçil
©tek.-ği
eteklemek
etekleyiş
eteklik,-ği
eten
etene
eter
eterlemek
eterleşmek
etıbba
etiket
etiketçi
etiketleme
etiketlemek
etiketli
etil
etilen
Etimesğut'u etimoloji Etiyopya etken
etkenlik,-ği etki
etkileme
etkilemek
etkilenme
etkilenmek
etkileşim
etkileşmek
etkileyici
etkili
etkin
etkincilik,-ği etkinlik,-ği etkisiz . etkisizleştirmek etlenme
eştirmek-Eyüp
etlenmek evlâ
etli evlâdiyelik,-ği
etlik,-ği evlât.-dı
etmek evlâtlık,-ğı
etnik ,-ği evlek,-ği
etnograf evlendirme
etnografya evlendirmek
etnolog evlenme
etnoloji evlenmek
etol,-lü evleviyet
etraf evli
etraflıca evliya
etsiz evrak
ettirgen evre
ettirmek evren
etüt.-dü evrensel
etüv evrensellik,-ği
ev evrik,-ği
ev bark evrim
evce evrimci
evcek evrimcilik,-ği
evci evrişik,-ği
evcik,-ği evropiyum
evcil evsaf
evcilik,-ği evsemek
evcilleşmek evvel
evcilleştirilmek evvelâ
evcilleştirmek evvelce
evcimen evveli
evdemonizm evveliyat
evdeş evvelki
evermek evvelsi
evet ey
evham eyalet
evhamlanma eyer
evhamlanmak eyerci
evhamlı eyerlemek
eviç.-vci eylem
evin eylemci
evirgen eylemek
evirmek eylemli
evirtik eylemsiz
evirtim eylül
evirtmek Eynesil
eviye eytişim
evkaf Eyüp.-bü
104
eyvah
eyvallah
eyyam
eyyama
eza
ezan
ezani
ezber
ezberci
ezbercilik,-ği
ezbere
ezberleme
ezberlemek
ezberletme
eyvah-ezmek
ezberletmek
ezberleyiş
ezcümle
ezdirme
ezdirmek
ezel
ezeli
ezgi
ezgin
ezginlik,-ği ezgili ezici ezik,-ği eziklik,-ği
ezilgen
eziliş
ezilme
ezilmek
ezim ezim
Ezine
ezinti
eziyet
eziyetli
eziyetsiz
ezkaza
ezme
ezmek
F
fa fakülte farenjit
faal.-li fal farfara
faaliyet falaka farfaracı
fabl falan farfaralık,-ğı
fabrika falanca farıma
fabrikacı falan festekiz farımak
fabrikasyon falan feşmekân fariğ
fabrikatör falan filân farika
facia falcı faril
faça falcılık,-ğı Farisi
façeta falçete fariza
façuna falihayır ,-yn fark
fagosit falso farklı
fagositoz falsolu farklılaşmak
fagot falya farmakolog
fağfur falyanos farmakoloji
fahiş familya farmason
fahişe fanatik,-ği farmasonluk, -ğu
fahişelik,-ği fanatizm Fars
fahri fanfan Farsça
fahriye fanfar fart furt
fahur fanfin farta furta
faik fani farz
faikıyet fanilâ farzımuhal,-li
fail fanta Fas
faiz fantasma fasa fiso
faizci fantastik ,-ği fasarya
faizcilik,-ği fantezi fasıl,-slı
faizli fanti fasıla
faizsiz fanus fasılalı
fak fanya fasılasız
fakat far fasih
fakfon faraş fasikûl
fakir faraza fasile
fakirhane farazi fasit
fakirizm faraziyat faska
fakirleşme faraziye fasletmek
fakirleşmek farba Faslı
fakirlik,-ği farbala fason
faktör fare fasone
106
fasulye-fesat
fasulye faş
faşır faşır
faşing
faşist
faşistlik,-ği
faşizm
fatalizm
Fatımî
Fatımiye
fatih
Fatih
fatiha
Fatsa
fatura
faturalamak
faturalı
fauna
fava
favori
fay
fayans fayda
faydacıl
faydacılık,-ğı
faydalanmak
faydalı
faydasız
fayrap,-bı
fayton
faytoncu
faytonculuk,-ğu
faz
fazıl
fazilet
fazla
fazlaca
fazlalık,-ğı
fecaat,-ti
feci
fecir,-eri
feda
fedaî
fedaîlik,-ği fedakâr fedakârlık,-ği
federal,-li fenomenoloji
federalizm feodal,-li
federasyon feodalite
federatif feodalizm
federe fer
feding ferace
fehva feraceli
fek,-kki feracelik,-ği
Feke feragat,-ti
fekül ferağ
felâh ferah
Felâhiye ferahfeza
felâket ferah!
felâketzede ferahlamak
felç,-ci ferahlatmak
feldmareşal,-li ferahlık,-ğı
feldspat ferahnak,-ki
felek,-ği feraset
Felemenk,-gi ferç,-ci
Felemenkli ferda
felfelek,-ği ferde
felfellemek ferdî
fellâh feribot
fellik fellik ferik,-ği (piliç)
felsefe ferik
felsefeci feriklik.-ği
felsefi ferli
feminist ferma
feminizm ferman
fen.-nni fermanlı
fena fermantasyon
fenalaşma fermejüp
fenalaşmak fermene
fenalık,-ğı ferment
fener fermiyum
fenerci fermuar
fenerli fersah
fenersiz fersiz
fenik,-ği fersizleşmek
Fenike fert,-di
Fenikeli fertik,-ği
fenlenmek feryat,-dı
fennî ferz
fenol,-lü fes
fenomen fesahat,-ti
fenomenizm fesat,-dı
fesatçı-fiilimsi 107
fesatçı fıkramak fısıltı
fesatçılık.-ğı fildir fıldır fısır fısır
fesatlık,-ğı findik,-ğı fıskiye
feshedilmek fındıkçı fıslamak
feshetmek findik! fıstık,-ğı
fesih,-shi Fındıklı fıstıkçı
fesleğen Fırat fıstıkî
festi val,-li fırça fıstıklık,-ğı
fesuphanallah fırçacı fiş fiş
fethetmek firçacılık.-ğı fışüü
Fethiye fırçalamak fışırdamak
fetih,-thi fırçalanmak fışır fışır
fetihname fırçalatmak fişırü
fetiş fırçalayış fışkı
fetişizm fırdolayı fışlan
fetret fırdöndü fışkırdak,-ğı
fettan fırfır fişlank.-ğı
fettanlaşmak fır fır fışkırmak
fetva fırıl fırıl fışkırtmak
fevç,-ci fırıldak ,-ğı fışlamak
feveran fırıldakçı fıtık,-ğı
fevk fırın fıtrat
fevkalâde fırıncı fıtri
fevkalbeşer finncılık.-ğı fıttırmak
fevri fırınlama fi
fevrilik,-ği fırınlamak fiber
fevt fırka fibrin
feyezan fırkata fidan
feyiz,-yzi fırlak,-ğı fidanlık,-ğı
feyizli fırlama fide
feylesof fırlamak fidelemek
feza fırlatma fidelik,-ği
fezleke fırlatmak fidye
fıçı fırlayış fifre
fıçıcı fırsat figan
fıçılama fırsatçı figür
fıçılamak fırsatçılık ,-ğı figüran
fıkdan fırt fırt figür anlık,-ğı
fıkıh,-khı fırtına figüratif
fıkır fikir fırtınalı fiğ
fıkırdak,-ğı fırttırmak fihrist
fıkırdamak fıs fıs fihristlemek
fıkırtı fısıldama fiil
fıkra fısıldamak fiilen
fıkracı fısıldaşmak fiilî
fıkracılık,-ğı fısıl fısıl fiilimsi
108 fiiliyat-flebit
fiiliyat filozofluk,-ğu fişleme
fikir,-kri filtre fişlemek
fikirsiz filvaki,-i fişlenme
fikirsizlik,-ği Fin fişlenmek
fikren final,-li fit
fikri finalizm fitçi
fikriyat finanse fitçilik,-ği
fil finansman fitil
filâman fincan fitilci
filân fincancı fitilleme
filânca Fince fitillemek
filâriz fingirdek,-ği fitillenme
filârmoni fingirdemek fitillenmek
filârmonik,-ği fingirdeşmek fitlemek
filbahar fingir fingir fitne
fildekoz Finike fitneci
fildişi finiş fitne fücur
Fil Dişi Kıyısı fink fitnelemek
file fino fitnelik,-ği
filenk,-gi firak fitopatoloji
filet firaklı fitre
fileto firar fiyaka
filhakika firari fiyakacı
filigran firavun fiyakalı
filika firavunluk,-ğu fiyasko
filikacı fire fiyat
filinta firik,-ği # fiyatlanmak
Filipinler firkat,-ti fiyonk,-gu
Filipinli firkateyn fiyort,-du
Filistin firkete • fizibilite
Filistinli firketelemek fizik.-ği
filiz firma fizikçi
fİlİTÎ firuze fizikî
filizlemek fisebilillah fizikokimya
filizlenmek fiske fiziksel
film fiskelemek, fizyolog
filmci fiskos fizyoloji
filmcilik,-ği fistan fizyonomi
filo fisto fizyoterapi
filoksera fistül flâma
filolog fiş Flâman
filoloji fişek,-ği flândra
filolojik,-ği fişekçi flânel
filotillâ fişekhane flâş
filoz fişeklik,-ği flâvta
filozof fişka flebit
/ flegmon-fresk 109
flegmon fonksiyonel fosur fosur
fleol,-lü fonograf fota
flit fonografi foto
flitleme fonojenik,-ği fotoğraf
flok fonolit fotoğrafçı
flor fonoloji fotoğrafçılık,-ğı
flora fonotelgraf fotoğrafhane
floresan font fotojenik,-ğı
floresans fora fotokopi
flori forint fotometre
florin form fotometri
floş forma fotomodel
flöre formaldehit fotomontaj
flört formalık ,-ğı fotomorfoz
flurcun formalite fotoroman
flurya formalizm fotosentez
flüor formasyon fotosfer
flüorin formen fotoskop
flüorür formika foya
flüt formik asit,-di fötr
flütçü formül fragman
fobi formüler frak
Foça foroz fraksiyon
fodla fors francala
fodlacı forsa francalacı
fodra forseps francalacılık,-ğ
fodul forslu frank,-gı
fodulluk.-ğu forte Fransa
fok fortepiano Fransız
fokstrot fortissimo Fransızca
fokur dak.-ğı forum fransiyum
fokurdamak forvet frapan
fokur fokur fos frekans
fokurtu fosfat fren
fol fosfatlamak frenci
folklor fosfatlı frengi
folklorcu fosfor frengili
folklorculuk,-ğu fosü Frengistan
folklorik fosilleşme Frenk.-gi
folluk,-ğu fosilleşmek Frenkçe
fon foslamak Frenkleşmek
fonda fosseptik.-ği frenleme
fondan fosurdama frenlemek
fonem fosurdamak frenleyici
fonetik,-ği fosurdatma frenoloji
fonksiyon fosurdatmak fresk
110
freze-füzen
freze
frezeci
frezelemek
fribort.-du
frigorifik,-ği
frijidite
frikik.-ği
friksiyon
frisa
frişka
früktoz
fuar
fuarcı
fuarcılık,-ğı
fuaye fuhuş ,-hşu fukara fukaralık.-ğı ful,-İÜ fular fulya funda
fundalık ,-ğı
funya
furgon
furya
futa
futbol,-lü
fuzulî fücceten füg füme
fümerol,-lü
füsun
fiisunkâr
fütuhat
fütursuz
fütursuzca
fütürist
fütürizm
füze
füzen
G
gabardin gala gamsız
gabari galalit gamsızlık,-ğı
gabavet galat gamze
gabi galatımeşhur Gana
gabilik,-ği galebe Ganalı
gabin galenit gang
Gabon galeri gangster
Gabonlu galeta gangsterlik,-ği
gabro galeyan gani
gabya gali ganimet
gacırdama galiba gar
gacırdamak galibarda garabet
gacırdatma galibiyet garaj
gacırdatmak galip,-bi garamî
gacır gucur galiz garanti
gacırtı galon garantilemek
gaco galoş garantili
gaddar galsama garantisiz
gaddarca galvaniz garaz
gadir,-dri galvanize garazkâr
gadolinyum galvanizlemek garazlı
gadretmek galvanizli garazsız
gadrolmak galvanizm garbi
gaf galvano gardenparti
gaffar galvanokoter gardenya
gafil galvanometre gardıfren
gafillik,-ği galvanoplâsti gardırop,-bu
gaflet galyot gardiyan
gafur galyum gardiyanlık,-ğı
gaga gam garez
gagalama gama gargar
gagalamak gambot gargara
gagalanmak gamet garibe
gagamsı gamlanma garip,-bi
Gagavuz gamlanmak garipleşmek
Gagavuzca gamlı gariplik,-ği
gâh gamma garipsemek
gaile gammaz gark
gaip.-bi gammazlamak garnitür
gaita gamsele garnizon
112
garp-geçirtme
garp.-bı
garplı
garplılaşmak garplılık,-ğı garson garsoniyer garsonluk,-ğu
Garzan gaseyan gasil,-sli gasletmek gasp gassal,-li gastrit gastrulâ gaşiy,-şyi
gaşyolmak
gauss
gavot
gâvur
gâvurca
gâvurlaşma
gâvurlaşmak
gâvurluk,-ğu
gayakol
gaybubet
gayda
gaydacı
gaye
gayet
gayetle
gayret
gayretkeş
gayretkeşlik,-ği
gayretlenmek
gayretli
gayretsiz
gayrı gayri
gayri ahlâkî
gayur
Gayya
gayzer
gaz
gaza
gazal.-li
gazap.-bı gazaplanmak gazel gazelhan gazeliyat gazellenmek gazete gazeteci gazetecilik,-ği gazhane gazi
Gaziantep,-bi
gazilik,-ği gazino gazinocu
gazinoculuk.-ğu Gazi Osmanpaşa Gazipaşa gazlama gazlamak gazlanma gazlanmak gazlaşma gazlaşmak gazlı gazolin gazometre gazoz gazozcu gazup,-bu gazve gebe
gebelik,-ği
geberik,-ği
gebermek
gebertmek
gebeş
gebre
gebreleme
gebrelemek
Gebze
gece
gececi
gecekondu
gecekonducu
gecekondulaşmak
geceleme gecelemek geceleyin geceli gecelik.-ği gecikilmek
gecikiş gecikme gecikmek geciktirilmek geciktirme geciktirmek geç geçe
geçenlerde geçer geçerli
geçerlik,-ği geçerlilik,-ği geçersiz geçersizlik,-ği geçici geçicilik,-ği geçiliş geçilme geçilmek geçim geçimsiz geçimsizlik.-ği geçindirme geçindirmek
geçinim
geçinme
geçinmek
geçirgen
geçirgenlik.-ği
geçirilmek
geçirim
geçirimli
geçirimlilik,-ği
geçirimsiz
geçirimsizlik.-ği
geçiriş
geçirme
geçirmek
geçirtme
geçirtmek-gerekmek 113
geçirtmek gelişim genişletme
geçiş gelişme genişletmek
geçişli gelişmek genişlik,-ği
geçişme geliştirilmek geniz,-nzi
geçişmek geliştirme genizsi
geçişsiz geliştirmek genizsileşme
geçiştirme gelivermek genleşme
geçiştirmek gelme genleşmek
geçit,-di gelmek genlik,-ği
geçkin gelmiç,-ci genom
geçkinlik,-ği gem gensoru
geçme Gemerek,-ği genzek,-ği
geçmek gemi genzel
geçmiş gemici geoit
gedik,-ği gemicilik,-ği geometri
gedikli gemilik,-ği geometrik,-ği
gedilmek gemleme Gercüş
Gediz gemlemek gerçek,-ği
geğiriş gemlenme gerçekçi
geğirme gemlenmek gerçekçilik ,-ği
geğirmek Gemlik,-ği gerçeklemek
geğirti gen gerçekleşme
geğrek,-ği gencecik gerçekleşmek
gelberi gencelmek gerçekleştirilmek
gele genç,-ci gerçekleştirmek
gelebilmek Genç.-ci gerçeklik ,-ği
gelecek,-ği gençleşme gerçekten
geleğen gençleşmek gerçi
gelembe gençleştirme gerdan
gelenek,-ği gençleştirmek gerdaniye
gelenekçi gençlik,-ği gerdanlık,-ğı
gelenekçilik ,-ği gene gerdek,-ği
gelenekleşmek genel gerdel
gelenekli genelge gereç,-ci
geleneksel genelleme Gerede
Gelendost genellemek gereğince
geleni genelleşmek gerek,-ği
gelgeç genellikle gerekçe
gelgit genelmek gerekçeli
Gelibolu general,-li gerekçesiz
gelin generallik,-ği gerekirci
gelincik,-ği genetik,-ği gerekircilik,-ği
gelinlik,-ği geniş gerekli
gelir genişleme gereklik,-ği
geliş genişlemek gereklilik,-ği
gelişigüzel genişletilmek gerekmek
114
gerekseme
gereksemek
gereksinim
gereksinme
gereksinmek
gereksiz
gereksizlik,-ği
gerektirim
gerektirmek
gerelti
geren
gergedan
gergef Gerger gergi gergin
gerginleşme
gerginleşmek
gerginlik,-ği
geri
gerici
gericilik,-ği
gerilek
gerileme
gerilemek
gerileyici
gerileyiş
gerili
gerilik,-ği
gerilim
gerilimli
gerilimsiz
geriliş
gerillâ
gerillâcı
gerilme
gerilmek
geriniş
gerinme
gerinmek
gerisingeri
gerisingeriye
germanyum
germek germen Germencik,-ği
gerekseme-gıy gıy
Gerze geştalt getirilmek getiriş getirme getirmek getto Gevaş
geveleme gevelemek geveleyiş geven geveze gevezelenme gevezelenmek gevezelik,-ği geviş gevmek gevrek,-ği gevrekçi gevreme gevremek gevretme gevretmek gevşek,-ği gevşeklik,-ği gevşeme gevşemek gevşetme gevşetmek gevşeyiş geyik,-ği Geyve gez
gezdirme
gezdirmek
gezegen
gezelemek
gezenti
gezgin
gezginci
gezgincilik,-ği
gezi gezici gezinme gezinmek
gezinti geziş gezleme gezlemek gezlik,-ği gezmek gıcık,-ğı gıcıklama gıcıklamak gıcıklanma gıcıklanmak
gıcıklayış gıcır
gıcırdamak gıcırdatmak gıcır gıcır gıcırtı gıda
gıdaklama gıdaklamak
gıdaklayış gıdasız gıdı gıdı gıdık.-ğı gıdıklama gıdıklamak gıdıklanma gıdıklanmak gıgı gık
gıldır gıldır
gıllügiş
gına
gıpta
gırgır
gır gır
gırla
gırnata
gırt
gırt gırt gırtlak,-ğı gırtlamak gıyaben gıyabî gıyap,-bı gıy gıy
gıybet-göçürmek 115
gıybet gitarcı glokom
gibi gitarist glokoni
gidedurmak gitgide glüten
gider gitmek gnays
giderek gittikçe goblen
gidermek giydirici gocuk,-ğu
gidi giydiriş gocundurma
gidici giydirme gocundurmak
gidiliş giydirmek gocunma
gidilme giyecek,-ği gocunmak
gidilmek giyim gol,-lü
gidimli giyim kuşam golf
gidiş giyimli gomalak
gidişat giyinik,-ği gonca
gidiş geliş giyinmek gondol,-lü
gidişme giyiniş gonk,-gu
gidişmek giyinme gonokok
gidon giyiş goril
Oino giymek gotik,-ği
Gineli giyotin goygoycu
girdap,-bı giysi göbek,-ği
girdi giz göbeklenme
Giresun gizem göbeklenmek
girgin gizemci göbekli
girginlik,-ği gizemcilik,-ği göbelek ,-ği
girift gizemli göbelez
giriftar gizil göçe
giriliş gizleme göçen
girilme gizlemek göç
girilmek gizleniş göçebe
girinti gizlenme göçebeleşmek
girintili gizlenmek göçebelik.-ği
giriş gizleyiş göçelge
girişik gizli göçer
girişim gizlice göçeri
girişimci gizlilik,-ği göçermek
girişken gladyatör göçertmek
girişkenlik.-ği glâse göçkün
girişme glâyöl göçme
girişmek glikojen göçmek
Girit,-di glikol.-ü göçmen
girizgâh glikoz göçmenlik.-ği
girmek glikozit göçük,-gü
girmelik,-ği glikozüri göçüm
gişe gliserin göçürme
gitar global,-li göçürmek
118 göçürtmek-gösteri
göçürtmek gömüldürük ,-ğü görevli
göçüş gömültü görevlilik,-ği
göçüşme gömülü görevsel
göden gömülüş görevsiz
göğüs,-ğsü gömüt görevsizlik,-ği
göğüslemek gön görgü
göğüslük.-ğü gönder görgücülük,-ğü
gök.-ğü gönderi görgülenmek
gökçe gönderiliş görgülü
Gökçeada gönderilmek görgüsüz
gökçek gönderiş görgüsüzlük,-ğü
gökçül gönderme görk
gökdelen göndermek görkem
gökmen göndertmek görkemli
göksel gönen görme
Göksu Gönen görmece
Göksün gönenç,-ci görmek
göl gönendirmek görmemezlik.-ği
Gölbaşı,-m gönenmek görmezlik ,-ği
gölcük,-ğü gönül ,-nlü görsel
Gölcük,-ğü gönüldaş görü
Göle gönüllenmek görücü
gölek ,-ği gönüllü görücülük,-ğü
gölermek gönülsüz görülme
gölet gönye görülmek
gölge gördek,-ği görüm
gölgecil Gördes görümce
gölgelendirme gördürmek görümcelik,-ği
gölgelendirmek göre görümlük,-ğü
gölgelenme görece görüngü
gölgelenmek görecelik,-ği görünme
gölgeli görecilik,-ği görünmek
gölgelik,-ği Görele görüntü
Gölhisar göreli görüntüleme
Gölköy görenek,-ği görüntülemek
göllemek görenekçi görünüm
Gölpazan'm görenekçilik,-ği görünüş
gölük,-ğü göreneksel görüş
gömgök göresimek görüşme
gömlek,-ği görev görüşmeci
gömlekçi görevdeş görüşmek
gömlekçilik,-ği görevdeşlik ,-ği görüştürme
gömme görevlendirilmek görüştürmek
gömmek görevlendirme görüşülmek
gömü görevlendirmek gösterge
gömük.-ğü görevlenmek gösteri
gösterici-gübrelemek 117
gösterici gözetilmek grevci
gösterilmek gözetim greyder
gösterilmek gözetleme greypfrut
gösteriş gözetlemek gri
gösterişçi gözetlenmek gril
gösterişli gözetme grip,-bi
gösterişsiz gözetmek grizu
gösterme gözettirmek grosa
göstermek gözleği grup,-bu
göstermelik gözlem gnıplandarmak
göstertmek gözlemci gruplaşmak
göt gözlemcilik.-ği guano
götürme gözleme guaş
götürmek gözlemek Guatemala
götürü gözlemlemek Guatemalalı
götürülme gözleyici guatr
götürülmek gözlük,-ğü gudde
götürüm gözlükçü gudubet
götürümlü gözlükçülük,-ğü gufran
götürümsüz gözükme guguk,-ğu
gövde gözükmek gulet
gövdesel grado gulyabani
gövem grafik,-ği gurbet
gövek,-ği grafit gurbetçi
göveri grafoloji gurbetçilik,-ği
göverme grafometre gurbetzede
gövermek gram gurk
göverti gramaj gurklamak
göymek gramer gurlamak
Göynücek,-ği gramerci guruldama
göynük,-ğü gramkuvvet guruldamak
Göynük,-ğü gramofon gurultu
göynümek gramsantimetre gurup,-bu
göyük,-ğü granat gurur
göz grandi gururlanma
gözcü grandük gururlanmak
gözcülük.-ğü granit gururlu
göz dağı granülit gusletmek
gözde gravür gusto
göze gravyer gusül.-slü
gözemek Grek gusülhane
gözene Grekçe guşa
gözenek ,-ği grekoromen gut
gözer grena gübre
gözetici gres gübreleme
gözetilme grev gübrelemek
118
gübrelenme-günlük
gübrelenme
gübrelenmek
gübreleşmek
gübreli
gübrelik,-ği
gücendirme
gücendirmek
gücenik,-ği
güceniş
gücenmek
gücü
gücük,-ğü
gücümsemek
güç,-cü
güç belâ
güçlendirme
güçlendirmek
güçlenme
güçlenmek
güçleşme
güçleşmek
güçleştirmek
güçlü
güçlük,-ğü
güçsüz
güçsüzlük ,-ğü
güderi güdü güdük,-ğü
güdükleşme
güdükleşmek
güdüklük.-ğü
Güdül güdüm
güdümcülük,-ğü
güdümlü
güfte
güğüm
güherçile
gül
gülabdan
gülbank
gülbeşeker
güldeste
güldür güldür
güldürme
güldürmek
güldürü
güldürücü
güleç,-ci
güle güle
gülhatmi
güllâbi
güllâbici
güllâbicilik,-ği
güllâç,-cı
gülle
güllük,-ğü
gülmece
gülmek
Gülnar
Gülşehir
gülücük,-ğü
gülük,-ğü
gülümseme
gülümsemek
gülümseyiş
gülünç,-cü
gülünçleşmek
gülüş
gülüşme
gülüşmek
güm
gümbedek gümbürdeme gümbürdemek gümbürdetmek gümbür gümbür gümbürtü gümeç,-ci gümele güm güm gümlemek gümletmek gümrah gümrük,-ğü gümrükçü gümrükçülük,-ğü gümrükleme gümrüklemek gümrüklü gümrüksüz
gümüş
gümüşçü
gümüşçün
Gümüşhacıköy
Gümüşhane
gümüşî
gümüşîleşmek
gümüşleme
gümüşlemek
gün
günah
günahkâr
günahkâr lık,-ğı
günahsız
günahsızlık,-ğı
günaşırı
gün be gün
güncel
güncellik,-ği
gündelik,-ği
gündelikçi
gündelikçilik ,-ği
gündelikti
gündem gündeş Gündoğmuş gündöndü gündüz gündüzcü gündüzlü gündüzün güneğik.-ği güneş Güneş
güneşlenme güneşlenmek güneşletmek
güneşli güneşlik,-ği güneşsiz güney Güney güneybaü güneydoğu güneyli
günlük ,-ğü
günlük çü-güzun 119
günlükçü güruh güver cinlik,-ği
günü gürüldeme güverte
günücü gürüldemek güvey,-i
güpegündüz gürül gürül güveyi,-si
gür gürültü güveylik(-ği
gürbüz gürültücü güvez
gürbüzleşme gürültülü güya
gürbüzleşmek gürültüsüz güz
gürbüzlük,-ğü Gürün güzaf
Gürcistan gürz güzel
Gürcü gütaperka güzelce
Gürcüce gütme güzelleme
güre gütmek güzelleşme
güreş güve güzelleşmek
güreşçi güveç,-ci güzelleştirme
güreşçilik,-ği güvelenme güzelleştirmek
güreşme güvelenmek güzellik,-ği
güreşmek güven güzergâh
güreştirmek güvence güzey
gürgen güvenceli güzide
gür gür güvencesiz güzlek,-ği
gürleme güvenç,-ci güzleme
gürlemek güvenlik,-ği güzlemek
gürleşmek güvenme güzlük,-ğü
gürleyiş güvenmek güzün
gürlük,-ğü güvensizlik,-ği
Gürpınar | güvercin
H
ha hadımlaştırmak Hak
habanera hadi hakan
habaset hadim hakanlık,-ğı
habbe hadis hakaret
haber hadisat hakça
haberci hadise hakçası
haberdar hadisene hakem
haberleşme hafakan hakemlik,-ği
haberleşmek hafazanallah hakeza
haberli hafız hakî
habersiz hafıza hakikat,-ti
Habeş hafızlamak hakikaten
Habeşî hafızlık,-ğı hakikatli
Habeşistan hafif hakikatsiz
habis hafifçe hakiki
hac.-ccı hafiflemek hakim
hacamat hafifletici hâkim
hacamatl am ak hafifletmek hâkimiyet
haccetmek hafiflik,-ği hâkimlik,-ği
hacet hafifmeşrep,-bi hakir
hacı hafifsemek hakkâk
Hacıbektaş Hafik,-ği hakkaniyet
hacılık ,-ğı hafiye Hakkâri ♦
hacıyatmaz hafiyelik,-ği hakkıhuzur
hacim,-emi hafniyum hakkında
hacimli hafriyat hakkısükût
hacir,-eri hafta hakkıyla
Hacivat haftalık,-ğı haklamak
haciz,-czi haftaym haklaşmak
haczetmek hah haklı
haç haham haklılık,-ğı
Haçlılar hahambaşı,-m haksız
had.-ddi hahamhane
hâd.-ddi hail hakşinas
hadde hain hakuran
haddehane hainleşmek hal,-li(pasar yeri
hademe hainlik,-ği hal,-İli
hademelik,-ği haiz hâl (durum)
hadım hak,-kkı hala
Hadım • hak.-kki hâlâ
122
Halâs-hantallaşmak
halâs halletme hamse
halâskâr halletmek hamsi
halat hallice hamsin
halâvet hallihamur hamt.-dı
halay halojen hamule
halayık,-ğı halazade halsiz halsizleşme hamur Hamur
halbuki haldır haldır halsizlik,-ği hamurcu
halt hamurculuk ,-ğu
halter hamurkâr
hale halterci hamurlamak
halef halûk hamurlanmak
halel halvet hamurlaşmak
haleldar Halveti hamursu
halen ham hamursuz
halet hamail hamut,-du
halfa hamak,-ğı han
Halfeti hamakat,-ti Hanak,-ğı
halhal,-li hamal hanay
hah hamallık,-ğı hancı
halıcı hamam hancılık,-ğı
halıcılık,-ğı hamamcı hançer
haliç,-ci hamarat hançere
Haliç,-ci hamaratlık,-ğı hançerleme
halife hamaset hançerlemek
halifelik,-ği hamasi hançerlenme
halihazır hamaylı hançerlenmek
halik Harobeli hande
halim hamburger handikap,-bı
halis hamhalat hane
halisane ham hum hanedan
halita hami Hanefi
haliyle hamil,-mli Hanefilik,-ği
halk hâmil hanende
halka hamile hangar
halkçı hamilelik,-ği hangi
halkçılık,-ğı haminne hangisi
halkiyat hamiş hanım
halk oylaması hamiyet hanımefendi
halk oyu hamla hanımefendilik,-ği
hallaç,-cı hamlacı hanımeli,-yi
hallaçlık,-ğı hamlaç,-cı hani
hallenme hamlamak Hani
hallenmek hamlaşmak hanlık,-ğı
halleşme hamle hantal
halleşmek hamletmek hantallaşmak
hantallık-hasta bakıcılık
123
hantallık,-ğı hareke
hap harekelemek
hapır hapır harekelenmek
hapır hupur hareket
hapis,-psi hareketlenmek
hapishane hareketli
hapsetmek hareketsiz
hapsettirmek hareketsizlik.-ği
hapşırık,-ğı harelenmek
hapşırmak hareli
har harem
hara Haremeyn
harabat haremlik,-ği
harabati harf
harabatilik,-ği harfendaz
harabe harfendazlık,-ğı
haraç,-cı harfiyen
haraççı har har
harakiri harharyas
haram har hur
harami harıl harıl
haramzade harıldamak
harap,-bı harıltı
haraplaşmak harın
haraplık,-ğı haricen
harar haricî
hararet hariciye
hararetlenmek hariciyeci
hararetli hariciyecilik,-ği
haraza hariç,-ci
harbe harika
harbi harikulâde
harbiye haris
harcama harita
harcamak harlamak
harcanma harlı
harcanmak harman
harcı harmancı
harcıâlem harmandalı
harcırah harmani
harç.-cı harmanlamak
harçlık,-ğı harmanlatmak
hardal harmanlık.-ğı
hardaliye harnup,-bu
hare harp (çalgı)
harekât harp.-bi (savaş)
Harran
harrangürra
hars
hartama
hart hart
hart hurt
hartuç.-cu
has
hasar
hasat,-dı
hasbelkader
hasbıhal,-li
hasbî
hasebiyle
haseki
hasenat
haset,-di
hasetlenmek
hasetlik,-ği
hasıl
hâsıl
hâsıla
hâsılat
hâsılı
hasım.-smı hasımlık,-ğı hasır hasır,-sn hasis
hasislik,-ği
haslet
haspa
hasret
hasretli
hasretlik,-ği
hasretmek
hasrolunmak
hassa
Hassa
hassas
hassasiyet
hassaten
hasse
hasta
hasta bakıcı I hasta bakıcılık,-ğı
124
hastahane-hayırsız
hastahane hatırlatma havuç,-cu
hastalanma hatırlatmak havut.-du
hastalanmak hatırlayış havuz
hastalık,-ğı hatırşinas havuzcuk,-ğu
hastalıklı hatim ,-tmi havuzlamak
hasut.-du hatip,-bi havuzlanmak
haşa hatiplik.-ği Havva
hâşâ hatmetmek havya
haşarat hatmi havyar
haşarı hatta havza
haşarılaşma hattat Havza
haşarılaşmak hattatlık,-ğı hay
haşarılık ,-ğı hattıhareket haya
haşere hatun haya
haşhaş hav hayal,-li
haşıl hava hayalet
haşır haşır havacı hayalhane
haşır huşur havacılık.-ğı hayali
haşır neşir havacıva hayalifener
haşin havadar hayal meyal
haşinlik,-ği havadis hayalperest.-ti
haşiş havai hayâsız
haşiv,-şvi havallik,-ği hayâsızlık,-ğı
haşiye havaiyat hayat
haşlama havalandırma hayatî
haşlamak havalandırmak hayatiyet
haşlanış havalanma hayda
haşlanma havalanmak haydalanmak
haşlanmak havale haydamak
haşmet havaleli haydarı
haşmetli havalename Haydarpaşa
hat.-ttı havalı haydi
hata havali haydin
hatalı havan • haydisene
hatasız havari • haydut,-du
Hatay havasız haydutluk,-ğu
hatıl havi hayhay
hatır havlamak hayhuy
hatıra havlı hayıflanmak
hatırat havlıcan hayır
hatır hatır havlu hayır ,-yrı
hatır hutur havlucu hayırdua
hatırlama havra hayırhah
hatırlamak Havran hayırlı
hatırlanma Havsa hayırsever
hatırlanmak havsala hayırsız
hayırsızlık-her
hayırsızlık,-ğı hazırcevap
haykırı hazırlama
haykırış hazırlamak
haykırma hazırlanma
haykırmak hazırlanmak
haylaz hazırlık,-ğı
haylazlaşmak hazırlop
haylazlık.-ğı hazin
hayli hazine
haymana hazinedar
Haymana haziran
haymatlos hazmetmek
Hayrabolu hazne
hayran hazret
hayranlık,-ğı Hazro
hayrat hazzetmek
hayret heba
haysiyet hece
haysiyetli hecelemek
haysiyetsiz hecin
hay siy e tsizlik,-ği hedef
hayta heder
haytalık,-ğı hedik,-ği
hayvan hediye
hayvanat hediyelik,-ği
hayvanca hedonizm
hayvancılık,-ğı hegemonya
hayvani hekim
hayvanlaşma hekimbaşı,-nı
hayvanlaşmak Hekimhan
hayvanlık,-ğı hekimlik,-ği
hayvansal hektar
haz,-zzı hektogram
hazakat,-ti hektolitre
hazakatli hektometre
hazan helâ
hazar helâk
Hazar helâl,-li
Hazarca helâlleşmek
hazari helâlli
hazık helâllik,-ği
hazım,-zmı helâlzade
hazımlı hele
hazımsız helecan
hazımsızlık,-ğı hele hele
hazır helezon
helezonî
helik ,-ği
helikoit.-di
helikon
helikopter
helis
helme
helmelenme
helmelenmek
helmeli
helva
helvacı
helvacılık,-ğı
helvahane
helyoterapi
helyum
hem
hematit
hematoloji
hemayar
hemcins
hemdert,-rdi
hemen
hemencecik
hemfikir,-kri
hemhal
hemhudut,-du
hemofil
hemoglobin
hempa
hemşehri
hernşehrilik.-ği
hemşire
hemze
hendek,-ği
Hendek,-ği
hendese
hendesi
hengâme
hentbol,-lü
henüz
hep
hepsi.-ni hepten hepyek her
126 hercaî-hicap
hercai heykeltıraşlık,-ğı hırpalama
hercaîlik,-ği heyulâ hırpalamak
hercümerç,-ci hezaren hırpalanma
herek,-ği hezel hırpalanmak
hereklemek hezeyan hırpalayış
hergele hezimet hırpani
herif hıçkırık,-ğı hırpanilik ,-ği
herk hıçkırış hırs
herkes hıçkırma hırsız
herze hıçkırmak hırsızlama
herzevekil hıdiv hırsızlık,-ğı
hesabi hıdrellez hırslanmak
hesap,-bı hıfzıssıhha hırslı
hesapça hık hırt
hesapçı hımbıl hırtı pırtı
hesaplamak hım hım hırtlamba
hesaplanmak hımhım Hırvat
hesaplaşmak hımış Hırvatça
hesaplı hıncahınç Hırvatistan
hesapsız hınç,-cı hısım
hesapsızca Hınıs hısımlık,-ğı
heterojen hınk hışım,-şmı
hevenk,-gi hınzır hışır
heves hınzırlık,-ğı hışırdamak
heveskâr hır hışırdatmak
heveskârlık.-ğı hıra hışır hışır
heveslenmek hırbo' hışırtı
hevesli hırboluk,-ğu hışlamak
hevessiz hırçın hıyaban
hey hırçınlaşma hıyanet
heyamola hırçınlaşmak hıyanetlik,-ği
heybe hırçınlık,-ğı hıyar
heybet hırdavat hıyarcık,-ğı
heybetli hırdavatçı hıyarşembe
heyecan hırdavatçılık ,-ğı hız
heyecanlandırmak hırgür hızar
heyecanlanmak hırıldamak hızarcı
heyecanlı hınldanış hızarcılık,-ğı
heyelân hırıl hırıl Hızır
heyet hırıltı hızlandırma
heyhat hırıltılı hızlandırmak
heyhey hırızma hızlanma
heykel hırka hızlanmak
heykelci hırlamak hızlı
heykelcilik,-ği hırlaşmak hibe
heykeltıraş hırlı hicap,-bı
hicaz-hokey 127
hicaz hikmet hissedar
Hicaz hilâf hisseişayia
hicazkâr hilâfet,-ti hissetmek
hiciv.-cvi hilâfsız hissettirmek
hicran hilâl,-li hissi
hicret hilat.-ti hissikablelvuku ,-u
hicrî hile hissiyat
hicvetmek hilebaz hissiz
hicviye hileci histerezis
hiç hilekâr histoloji
hiçlik,-ği hilekârlık,-ğı hişt
hiçten hileli hitabe
hidayet hilesiz hitaben
hiddet hilkat,-ti hitabet
hiddetleniş hilkaten hitam
hiddetlenme hilozoizm hitap,-bı
hiddetlenmek Hüvan Hitit
hiddetli himaye Hititçe
hidrasit himmet Hititolog
hidrat hin Hititoloji
hidrobiyoloji hindi hiyerarşi
hidroelektrik,-ği hindiba * • hiyeroglif
hidrofil hindici hiza
hidrofor Hindistan Hizan
hidrografi Hindolog hizip,-zbi
hidrojen Hindoloji hizipçi
hidrokarbon Hindu hizipleşmek
hidrokarbür hin oğlu hizmet
hidroksil hin oğlu hin hizmetçi
hidroksit Hint,-di hizmetçilik,-ği
hidrolik,-ği Hintçe hizmetkâr
hidroliz hinterlant.-dı hizmetkâr lık,-ğı
hidroloji Hintli hizmetli
hidrometre hiperbol.-lü hobi
hidroplan hiperbolik hoca
hidrosfer hiperboloidal.-li hocalık.-ğı
hidroskopi hiperboloit,-di hodan
hidrostatik hipermetrop ,-bu hodbehot
hidroterapi hipodrom hodbin
hidrozol,-lü hipopotam hodbinlik,-ği
higrometre hipostaz hodkâm
higroskop hipotenüs hodkâmlık ,-ğı
hikâye his,-ssi hodpesent,-di
hikâyeci hisar hodri meydan
hikâyecilik,-ği hisli hohlamak
hikâyeleştirmek hisse hokey

128 hokka-hususiyet
hokka hortlamak höykürmek
hokkabaz hortum höyük,-ğü
hokkabazlık ,-ğı horuldama Hristiyan
hol,-lü horuldamak Hristiyanlık,-ğı
holding horuldayış hu
Hollanda horul horul hububat
Hollandalı horultu Huda
holmiyum hostes hudayinabit
holosen hosteslik,-ği hudut,-du
homojen hoş hudutsuz
homolog hoşaf huğ
homoseksüel hoşaflık.-ğı hukuk
homoteti hoşbeş hukukçu
homotetik,-ği hoşça hukuken
homurdanmak hoşgörü hukukî
homur homur hoşgörücü hulâsa
homurtu hoşgörülü hulâsaten
Honduras hoşgörürlük,-ğü hulûl.-lü
Honduraslı hoşgörüsüz hulûs
hop hoşlanış hulûskâr
Hopa hoşlanma hulûskârlık.-ğı
hop hop hoşlanmak hülya
hoplama hoşnut,-du hulyalı
hoplamak hoşnutluk,-ğu humma
hoplatma hoşnutsuzluk,-ğu hummalı
hoplatmak hoşsohbet humus
hoplayış hoşt hunhar
hoppa hoşur huni
hoppala Hotanto hurafe
hoppalık,-ğı hotoz hurç,-cu
hor hovarda hurda
hora hovardalık,-ğı hurdacı
horanta hoyrat hurdacılık,-ğı
horasan hoyratça hurdahaş
Horasan hoyratlık,-ğı hurdalık,-ğı
Horasanlı Hozat huri
horhor hödük,-ğü hurma
horlamak hödükçe hurmalık,-ğı
hormon hödüklük,-ğü huruç,-cu
hornblent,-di höl hurufat
horon höllük,-ğü Hurufîlik,-ği
horoz höpürdetmek husul,-lü
horozbina hörgüç,-cü husumet
horozcuk,-ğu hörgüçlü husus
horozibiği.-ni höşmerim hususî
hortlak ,-ğı höt hususiyet

hususuyla-hüzzam
129
hususuyla hükmen
husye hükmetmek
huş hükmi
huşu.-u hükümet
Hut hüküm.-kmü
hutbe hükümdar
huy hükümdarlık,-ğı
huylandırma hükümlü
huylandırmak hükümlülük,-ğü
huylanma hükümran
huylanmak hükümranlık,-ğı
huylu hükümsüz
huysuz hülle
huysuzlarıma hülleci
huysuzl anmak hümanist
huysuzlaşma hümanistleşmek
huysuzlaşmak hümanizm
huysuzluk,-ğu hümayun
huzme hüner
huzur hünerli
huzurlu hünersiz
huzursuz hüngür hüngür
huzursuzluk ,-ğu hüngürtü
hüccet hünkâr
hücre hünnap,-bı
hücrelerarası ,-nı hünsa
hücum hür
hücumbot hürle
hürlük.-ğü
hürmet
hürmeten
hürmetli
hürmetsizlik,-ği
Hürmüz
hürriyet
hürriyetçi
hürriyetsiz
hürriy e tsizlik,-ği
hüseynî
hüsnühal,-li
hüsnükabul,-lü
hüsnükuruntu
hüsnüniyet
hüsnütelâkki
hüsnüyusuf
hüsran
hüsün,-snü
hüviyet
hüzün ,-znü
hüzünlendirmek
hüzünleniş
hüzünlenmek
hüzünlü
hüzzam
I
İğdır ığıl ığıl ığrıp,-bı ıh
ıhlamak
ıhlamur
ıhmak
ıhtırmak
ıkıl ıkıl
ıkınmak
ıkıntı
ıklama
ıklamak
ıklım tıklım
ılgar
ılgarcı
ılgarlamak
Dgaz
ılgım
ılgın
Ilgın
ılgıncar
ılıca
Ilıca
ılık,-ğı
ılıklık,-ğı
ılım
ılımak
ılıman
ılımlı
ılınmak
ılıştırmak
ımızganmak
mealiz
ırak
Irak'ı
ıraklaşmak
Iraklı
ır aklık,-ğı
ıraksak
ıraksamak
ırgalamak
ırgat
ırk ırkçı
ırkçılık,-ğı
ırki
ırktaş
ırmak,-ğı
ırz
ıs
ısfahan Isfahan ısı
ısıl •
ısın
ısınma
ısınmak
ısırgan
ısırgın
ısırık,-ğı
ısırılmak
ısırma
ısırmak
ısıtmak
ıska
ıskaça
ıskala
ıskarça
ıskarmoz
ıskarta
ıskat
ıskatçı
ıskonto
ıskota
ıskuna
ıslah
ıslahat
ıslahhane
ıslak,-ğı
ıslaklık,-ğı
ıslanmak
ıslamak
ıslatmak
ıslık,-ğı
ıslıklama
ıslıklamak
ısmarlama
ısmarlamak
ısmarlanmak
ısmarlatmak
ıspanak,-ğı
ısparmaça
İsparta
ıspavli
ıspazmoz
ısrar
ıssız
ıstakoz
ıstampa
ıstılah
ıstırap ,-bı
ıstıraplı
ışık,-ğı
ışıkçı
ışıklandırma
ışıklandırmak
ışıklı
ışılamak
ışıldak,-ğı
ışıldama
ışıldamak
ışı1 ışıl
ışıltı
ışın
ışınım
ışkı
ışkırlak,-ğı
iştin
ıştır
ıtır.-tn
ıtırlı
ıtriyat
ıtriyatçı
ıtriyatçılık,-ğı
ıttıla.-ğı
ıttıla,-ı
ıvır zıvır
ızbandut,-du
ızgara
i
iade tçel idarî
iadeli içeri iddia
iane içerik,-ği iddialı
iare içerisi,-ni iddianame
iaşe içerlek iddiasız
ibadet içerlemek ideal,-li
ibadethane içermek idealist
ibadullah iç güdü idealistlik ,-ği
ibare iç güvey,-i idealizm
ibaret iç güveyi,-si ideolog
ibate içim ideoloji
ibda.-ı için ideolojik,-ği
ibibik,-ği için için idil
ibik.-ği içki İdil
ibiş içkili idman
iblâğ içkin idmancı
iblis içkisiz idmanlı
ibne içlem idrak.-ki
ibra içlenme idraksiz
ibraname içlenmek idraksizlik,-ği
İbranca içli dışlı idrar
ibrani içlik.-ği ifa
ibraz içme ifade
ibre içmek iffet
ibret içten iffetli
ibrik.-ği içtenlik,-ği iffetsiz
ibriktar içtihat,-dı ifildemek
ibrişim içtima,-ı ifil ifil
icabet içtimaî iflâh
icap,-bı içtimaiyat iflâs
icar içtinap,-bı ifna
icat.-dı idadi ifrat
icazet idam ifraz
icazetname idame ifrazat
icbar idare ifrit
icmal,-li idareci ifsat, -dı
icra idarehane ifşa,-ı
icraat idareimaslahat ifşaat
İÇ idareli iftar
içecek,-ği idaresiz iftariye
134
iftihar-ilân
iftihar ihtida ikili
iftira ihtifal,-li ikilik,-ği
iğ ihtikâr ikinci
iğci ihtilâç.-cı ikincil
iğde ihtilâf ikincilik,-ği
iğdemir ihtilâl,-li ikindi
iğdiş ihtilâlci ikindiyin
iğfal,-li ihtilâs ikircik,-ği
iğne ihtilât ikişer
iğneci ihtimal,-li ikiz
iğnedenlik,-ği ihtimali îkizdere
iğneleme ihtimam İkizler
iğnelemek ihtira,-ı ikizleşme
iğneleyiş ihtiram iklim
iğneli ihtiras ikmal.-li
iğnelik,-ği ihtisar ikna.-ı
iğrenç,-ci ihtisas ikrah
iğrengen ihtisaslaşmak ikram
iğrengenlik,-ği ihtişam ikramiye
iğrenmek ihtiva ikrar
iğrenti ihtiyaç,-cı ikraz
iğreti ihtiyar iksir
iğretilik,-ği ihtiyarî iktibas
ihale ihtiyarlama iktidar
iham ihtiyarlamak iktifa
ihanet ihtiyarlayış iktisadî
ihata ihtiyat iktisadiyat
ihatalı ihtiyaten iktisap,-bı
ihbar ihtiyatî iktisat,-dı
ihbariye ihtiyatkâr iktisatçı
ihbarlı ihtizaz iktisatçılık,-ğı
ihbarname ihya iktiza
ihdas ihzar ü
ihlâl,-li ihzari ilâç,-cı
ihlâs ikame ilâçlama
ihmal,-li ikamet ilâçlamak
ihmalci ikametgâh ilâçlanma
ihmalkâr ikaz ilâçlanmak
ihracat ikbal ,-li ilâh
ihracatçı ikdam ilâhe
ihraç,-cı iken ilâhî
ihram iki ilahiyat
ihsan ikicilik,-ği ilâhiyatçı
îhsaniye ikilem ilâm
ihsas ikileme ilâmaşallah
ihtar ikilemek ilân
ilâncılık-imzalamak
ilâncılık,-ğı
ilârya
ilâve
ilâveten
üçe
üe
ilelebet
üenç.-ci
üenmek
üerde
üeri
üerici
üeride
üerlek
üerleme
üerlemek
üerleyici
ilerleyiş
iletim
üetiş
üetken
üetki
üetme
üetmek
ilga
ügi
ügüendirmek ügüenme ügüenmek ügili üginç,-ci üginçleşmek ilgisiz Ugisizlik.-ği ilhak ilham ilhan Üiç ilik,-ği ilikleme iliklemek ilikleyiş ilikli ilim,-İmi ilinek,-ği ilinti
iliştir ilişik,-ği ilişki ilişkin ilişme ilişmek iliştirilmek iliştirmek ilk ilkah ilkbahar ilke ilkel
ilkelleşmek
ilkellik,-ği ilkin illallah ille
illegal,-li
illet
ilmek
ilmeklemek ünü
ilmihal,-li ilmik,-ği ilmikleme ilmiklemek ilmikli ilmiksiz ilmiye ilmühaber ütibas ütica ütifat ütüıak ütihap,-bı iltimas ütimasçı ütizam ilzam ima imaj imal,-li imalât imalâthane I imale
imam
imambayıldı
imame
imaml)k,-ğı
iman
imansız
imar
imaret
imarethane
imbat
imbik,-ği
imbisat
imdat,-dı
imece
imek
imge
imgelem
imgelemek
imha
imik,-ği
imitasyon
imkân
imkânsız
imkânsızlık ,-ğı
imlâ
imleç,-ci
immoralizm
imparator
imparatoriçe
imparatoriçelik ,-ği
imparatorluk ,-ğu
İmraniye
İmranlı
imrendirme
imrendirmek
imrenme
imrenmek
İmroz
imsak
imsakiye
imtihan
imtina,-ı
imtiyaz
imtizaç,-cı
imza
imzalamak
i 11 i 11
ip-ispritizma 137
ip iridyum İskandinavya
ipçi irileşme iskarpin
ipçik.-ği irileşmek iskarto
ipek,-ği iriiik,-ği iskele
ipeka irin iskelet
ipekçi irinlenmek iskemle
ipekçilik.-ği irinli İskenderun
ipekhane iris iskerlet
ipince iriş iskete
ipipullah irkiliş İskilip,-bi
ipka irkilmek İskoç
iplememek irkiltmek iskorbüt
iplik,-ği irkinti iskorçina
iplikçi irmik,-ği iskorpit
iplikçilik,-ği ironi iskota
iplikhane irredantizm İslâhiye
iplikleıunek irs , İslâm
ipnotize irsal,-li İslâmiyet
ipnotizma irsaliye İslâmlık.-ğı
ipnotizmacı irsen islemek
ipnoz irsi isli
ipotek,-ği irşat,-dı islim
ipotekli irtibat ismen
ipotetik,-ği irtica,-ı ismet
ipotez irticaî isnat,-dı
İpsala irticalen ispalya
ipsi irtifa,-ı ispanya
ipsiz irtifak İspanya
iptal,-li irtihal.-li İspanyol
iptida irtikâp,-bı İspanyolca
iptidaî irtişa ispanyolet
iptilâ is ispari
irade İsa ispat
iradecilik,-ği isabet ispati
iradeli ise ispatlamak
iradesiz İsevî ıspenç,-ci
iradi İsevîlik,-ği ispençiyari
iran isfendan ispendek.-ği
İranlı ishal,-li ispermeçet.-ti
irat,-dı isilik,-ği ispinoz
irca.-ı isim.-smi ispir
irdeleme iskalarya İspir
irdelemek iskambil ispiralya
irfan iskân ispirto
iri iskandil ispit
irice İskandinav ispritizma
138
israf-işlöne
israf
İsrafil
İsrail
İstanbul
istanbulin
istasyon
istatistik,-ği
istavrit
istavroz
istek.-ği
isteka
isteklendirme
isteklendirmek
istekli
isteksiz
isteksizlik.-ği
istem
isteme
istemek
istemli
istemseme
istenilmek
istenmek
ister
isteri
isterik,-ği
isteyiş
istiap,-bı
istiare
istibdat.-dı
istical,-li
isticar
isticvap,-bı
istida
istidaname istidat,-dı istidlâl.-li
istif istifa istifade istifaname istifçi
istifçilik,-ği istifham istiflemek istifrağ
istiğfar
istiğna
istiğrak
istihare
istihbarat
istihdaf
istihdam
istihfaf
istihkak
istihkâm
istihkar
istihlâk,-ki
istihsal,-li
istihza
istika
istikamet
istikbal.-li
istiklâl.-li
istikra
istikrah
istikrar
istikrarlı
istikrarsız
istikrarsızlık,-ğı
istikraz
istikşaf
istilâ
istilâcı
istimal,-li
istimator
istimbot
istimdat.-dı
istimlâk
istinabe
istinaden
istinaf
istinat.-dı
istinga
istinkâf
istinsah
istintak
istirahat
istirdat,-dı
istirham
istiridye
istiskal,-li
istismar
istisna
istisnai
istişare
istizan
istralya
istrongilos
İsveç
İsveççe
İsveçli
İsviçre
İsviçreli
isyan
isyancı
isyankâr *ş
işaret
işaretlemek
işaretleşmek
işaretli
işaretsiz
işba,-ı
işbu
işçi
işçilik,-ği
işemek
işgal,-li
işgalci
işgüzar
işgüzarlık,-ğı
iş ham
işitilmek
işitme
işitmek
işittirmek
işkembe
işkembeci
işkence
işkenceci
şkil
şkillendirme işkillendirmek işkillenme şkillenmek işkilli işkine
işlek-izlenme 139
işlek,-ği itelenmek iyelik,-ği
işleklik,-ği iterbiyum iyi
işlem itfa iyice
işleme itfaiye iyileşme
işlemek itfaiyeci iyileşmek
işlemeli ithaf iyileştirme
işlenme ithal,-li iyileştirmek
işlenmek ithalât,-ü iyilik,-ği
işletilme ithalâtçı iyimser
işletilmek itham iyimserlik,-ği
işletme ithamname iyon
işletmeci itibar iyonlanma
işletmecilik,-ği itibaren iyot,-du
işletmek itibari^ iz
işlev itidal,-li izabe
işleyiş itilmek izaç.-cı
işlik,-ği itikat,-dı » izafe
işmar itilâf izafet
işporta itiliş izafeten
işportacı itilme izafi
işportacılık,-ğı itilmek izafiyet
işret itimat,-dı izah
işsiz itimatname izahat
işsizlik,-ği itina izale
iştah itiraf izam
işte itiraz izan
işteş itişme izanlı
işteşlik,-ği itişmek iz ansız
iştial ,-li itiyat,-dı izaz
iştigal.-li itizar izbe
iştikak itlâf izbiro
iştir ak,-ki itmek izci
iştiyak itriyum izdiham
işve ittırat,-dı izdivaç,-cı
işyeri ittifak iz düşüm
ita ittifakla iz düşümlü
itaat,-ti ittihat,-dı izhar
itaatli ittihatçı izin,-zni
itaatsiz ittihaz izinli
italik,-ği ivdirmek izinname
İtalya ivedi izleme
İtalyan ivedilik,-ği izlemek
italyanca ivme izlenim
itekleme ivmek izlenimci
iteklemek İvrindi izlenimcilik,-ği
itelemek iye izlenme
140
izlenmek-izzetinefis
izlenmek izletmek
izleyiş
izmarit izmihlâl,-li
İzmir
İzmit
izobar
izohips
izolâsyon
izomeri izoterm izotop izzet
izzetinefis,-fsi
jaguar
jaketatay
jaluzi
jambon
jandarma
jandarmalık,-ğı
janr
jant
Japon
Japonca
japone
Japonya
jarse
jartiyer
jelâtin
jenerasyon
jenerik,-ği
j
jeneratör jiujitsu
jinekoloji jorjet
jips jöle
jenosit,-di jönprömiye
jeofizik,-ği judo
jeolog judocu
jeoloji jul
jeolojik,-ği jurnal,-li
jest jurnalci
jet jurnalcilik,-ği
jeton jurnallemek
jigolo jübile
jüe Jüpiter
jilet jüpon
jimnastik.-ği jüri
jimııastikçi jüt
jinekolog
kaba
kaba burun
kabaca
kabadayı
kabadayılaşma
kabadayılaşmak
kabadayılık,-ğı
kabahat.-ti
kabahatli
kabahatsiz
kabak,-ğı
kabakçı
kabaklamak
kabala
kabalak,-ğı
kabalaştırmak
kabalık,-ğı
kabalist
kaballama
kabara
kabarcık,-ğı
kabare _
kabarık
kabarma
kabarmak
kabartı
kabartma
Kâbe
kabız,-bzı
kabızlık,-ğı
kabil
kabile
kabiliyet
kabiliyetli
kabiliyetsiz
kabiliyetsizlik,-ği
kabin
kabine
kabir,-bri
kablelvuku,-u
K
kablo kadavra
kabotaj kadavralaşmak
kabristan kadayıf
kabuk,-ğu kadeh
kabuklanmak kadehçik,-ği
kabuklaşmak kadem
kabuklu kademe
kabuksuz kademhane
kabul,-lü kademli
kabullenmek kader
kaburga \ kadercilik,-ği
kâbus kaderiye
kabza kadı
kabzımal Kadıköy
kabzımallık,-ğı kadılık,-ğı
kaç kadm
kaçak,-ğı kadınbudu,-nu
kaçakçı kadınca
kaçakçılık,-ğı kadıncıl
kaçamak kadıngöbeği,-ni
kaçamaklı Kadınhanı
kaçar kadınsı
kaçık,-ğı kadıntuzluğu, -nu
kaçıklık,-ğı kadırga
kaçımsamak kadife
kaçımsar kadinne
kaçma kadir,-(iri
kaçınılmaz kadir
kaçınma kadirbilir
kaçınmak kadirbilirlik,-ği
kaçırış Kadiri
kaçırma Kadirilik,-ği
kaçırmak Kadirli
kaçış kadirşinas
kaçışmak kadirşinaslık,-ğı
kaçkın kadit,-di
kaçma kadmiyum
kaçmak kadran
kadar kadrat
kadastro kadril
kadro-kaldırımsı
kadro kahkaha kakmalı
kadrolu kahpe kaknem
kadrosuz kahpelik,-ği kakofoni
kafa kahraman kaktüs
kafadar kahramanca kakule
kahr amanlık ,-ğı kâkül
kafalı Kahraman Maraş kala
kafasız kahretme kalaba
kafasızlık,-ğı kahretmek Kalaba
Kafdağı'ıu kahreylemek kalabalık,-ğı
kafein kahreyleyiş kalabalıklaşmak
kafes kahrolmak kalafat
kafesçi kahroluş kalafatçı
kafeslemek Kâhta kalafatlamak
kafeterya kahvaltı,-yı kalak,-ğı
kâfi kahvaltılık,-ğı kalakalmak
kafile kahve kalamar
kâfir kahveci Kalamış
kâfirlik,-ği kahvecilik,-ği kalan
kafiye kahvehane Kalan
kafiyeli kâhya kalantor
kafiyesiz kâhyalık,-ğı kalantorluk,-ğu
Kafkas kaide kalas
Kafkasya kail kalastra
Kafkasyalı kaim kalay
kaftan kâin kalaycı
kaftancı kâinat kalaycılık,-ğı
kâfuru kak kalaylama
kâgir kaka kalaylamak
kağan kakaç.-cı kalaylatma
kağanlık,-ğı kakalamak kalaylatmak
kâğıt,-dı kakao kalben
kâğıtçı kakavan kalbi
kâğıtçılık,-ğı kakıç,-cı kalbur
kâğıtlamak kakımak kalburcu
Kağızman kakınç,-cı kalburlamak
kağnı kakırdamak kalcı
kağşak kakırtı kalça
kağşamak kakış kalçete
kâh kakışma kalçın
kahır,-hn kakışmak kaldıraç,-cı
kahırlanma kakıştırmak kaldıran
kahırlanmak kakma kaldırım
kâhil kakmacı kaldırımcı
kâhin kakmacılık,-ğı kaldırılmak
kâhinlik,-ği kakmak kaldırımsı
kaldırmak-kamışlık
145
kaldırmak kalıtım kalsit
kaldırtmak kalıtsal kalsiyum
kale kalibre kaltaban
Kale kalifiye kaltak,-ğı
kalebent,-di kaliforniyum kalubelâ
kalebentlik,-ği kaligrafi kalya
kaleci kalinis kalyon
Kalecik,-ği kalinos kalyoncu
kalecilik,-ği kalite kam
kalem kaliteli kâm
kalemis kalitesiz kama
kalemkâr kalitesizlik,-ği kamacı
kalemlik,-ği kalkan Kaman
kalemşor Kalkandere kamara
kalemtıraş kalker kamarilla
kalender kalkerleşmek kamarot
kalenderce kalkık,-ğı % kamarotluk ,-ğu
kalenderi kalkmdırılmak kamaşma
kalenderleşmek kalkındırmak kamaşmak
kalenderlik,-ği kalkınma kamaştırmak
kaleska kalkınmak kamber
kalevi kalkışma kambiyo
kaleydoskop kalkışmak kambiyocu
kalfa kalkmak kambriyen
kalfalık,-ğı kallavi kambur
kalgımak kalleş kambur zambuı
kalhane kalleşçe kamburlaşmak
kalıcı kalleşlik ,-ği kamburluk,-ğu
kalıç,-cı kalma kamçı
kalık,-ğı kalmak kamçılama
kalım kaloma kamçılamak
kalımlı kalomel kamçılatmak
kaim kalori kamçılayış
kaim bağırsak,-ğı kalorifer kamelya
kalınlaşmak kaloriferci kamer
kalınlaştırmak kalorimetre kamera
kalınlık,-ğı kalp,-bi {yürek) kameraman
kalıntı kalp {düzme) kamerî
kalıp,-bı kalpak,-gı kameriye
kalıpçı kalpakçı Kamerun
kalıplamak kalpakçılık,-ğı Kamerunlu
kalıplaşmak kalpazan kamet
kalıplatmak kalpazanlık,-ğı kamga
kalıplı kalpsiz kamış
kalıpsız kalpsizlik,-ği kamışçık.-ğı
kalıt kalseduan kamışlık,-ğı
kaparozcu-karavana
kaparozcu kaporta karaktersizlik,-ği
kapasite kaportacı karakul
kapatılma kaportacılık,-ğı karakulak,-ğı
kapatılmak kapris karakuş
kapatma kapsam karakuşi
kapatmak kapsamlı karalama
kapattırmak kapsamak karalamak
kapçak.-ğı kapsül karalanmak
kapçık,-ğı kaptan karaltı
kapı kaptanlık,-ğı karamak
kapıcı kaptıkaçtı karaman
kapıcık,-ğı kaptırma Karaman
kapıcılık,-ğı kaptırmak karamandola
kapılandırmak kapuska karambol.-lü
kapılanma kaput karamelâ
kapılanmak kaput bezi,-ni karamsar
kapılgan kapuz karamsar lık,-ğı
kapılmak kapüşon karamuk,-ğu
kapısız kar Karamürsel
kapış kâr karanfil
kapışılmak kara karanlık,-ğı
kapışma karabina karantina
kapışmak karabinyer Karapınar
kapıştırmak Karaburun karar
kapik.-ği Karabük karargâh
kapital,-li karaca kararlama
kapitalist Karacabey kararlamak
kapitalizm Karacasu kararlaştırılmak
kapitone karacı kararlaştırma
kapitülâsyon karacılık,-ğı kararlaştırmak
kap kaçak Karadeniz kararlı
kapkaç karagöz kar arlılık,-ğı
kapkaççı Karagöz kararmak
kapkaççılık,-ğı karagözcü kararname
kapkara karagözcülük,-ğü kararsız
kapkaranlık karagözlük,-ğü kararsızlık,-ğı
kaplam karağı karartı
kaplama Karahallı karartma
kaplamacı Karaisalı karartmak
kaplamak Kar ak oç an karasu
kaplamlı karakol Karasu
kaplan karakoncolos karaşın
kaplıca karakter ■ Karataş
kaplumbağa karakteristik,-ği » karatavuk
kapmaca karakteroloji karate
kapmak karaktersiz karavana
148 İcaravaş-kartel
karavaş kan karmakarış
karavelâ karık,-ğı karmakarışık,-ğı
karavide karıkmak karmakarışık
Karay karılaşmak karman çorman
Karayazı karılmak karmanyola
Karayca • kanmak karmaşa
karbon karın,-rnı karmaşık,-ğı
karbonado karınca karmaşıklaşmak
karbonat karıncalanmak karmık,-ğı
karbonatlamak karıncık,-ğı karmuk,-ğu
karbonhidrat karınlamak karnabahar
karbonik,-ği karınmak karnabit
karbonil karınsa karnaval
karbür karmtı karne
karbüratör karış karni
karcığar karışık,-ğı karo
kardelen karışıkça karoser
kardeş karışıklık,-ğı karpit
kardeşçe karışım karpuz
kardeşlenme karışlamak karpuzcu
kardeşlik,-ği karışma karpuzculuk,-ğu
kardinal,-li karışmak Kars
kardiyograf karıştırıcı karsak,-ğı
kardiyografi karıştırılmak karşı
kardiyogram karıştırma karşıcı
kardiyoloji karıştırmak karşılama
kare karides karşılamak
kareli karidesçi karşılanmak
karfiçe kariha karşılaşmak
karga karikatür karşılaştırma
kargabüken karikatürcü karşılaştırmak
kargacık burgacık karikatürcülük,-ğü karşılaştırmalı
kargaşa karikatürist karşılayıcı
kargaşalık.-ğı karina karşılık.-ğı
kargatulumba karine karşılıklı
kargı kariyer karşılıklılık,-ğı
Kargı karkara karşılıksız
Sargılamak karkas karşın
kargılık,-ğı karlamak karşıt
kargımak karlı Karşıyaka
kargın kârlı kart
kargış karlık,-ğı kartal
kargışlamak Karlıova Kartal
kargışlı karma kartalmak
kargo karmaç,-cı kartaloz
karha karmak kartel
kartelleşme-katıntı
149
kartelleşme kasıtlı kaşıma
kartelleşmek kaside kaşımak
kartezyen kasideci kaşınma
kartlaşma kasis kaşınmak
kartlaşmak kask kaşıntı
kartograf kaskat kâşif
kartografi kaskatı kaşkariko
kartografik kasket kaşkaval
karton kasmak kaşkol,-lü
kartonpiyer kasnak ,-ğı kaşkorse
kartotek,-ği kasnakçı kaşmer
kartpostal kasm kaşmir
kartuk,-ğu kast kat
kartuş Kastamonu katafalk
kartvizit kastanyet katafot
Karun kastanyola katakofti
karyağdı kastar katakomp
karyokinez kastarlamak katakulli
karyola kasten katalepsi
kas kastetmek katalitik,-ği
kasa kasti kataliz
kasaba kastor katalizör
kasadar kasvet katalog
kasap,-bı kasvetli kataloglamak
kasaphane kasvetsiz katalpa
kasaplık,-ğı kaş katana
kasara Kaş katar
kasatura kaşağı katarakt
kasavet kaşağılamak katarlamak
kasavetlenmek kaşağılanmak katavasya
kasavetli kaşağılatmak katedral,-li
kasavetsiz kâşane kategori
kâse kaşar kategorik.-ği
kasem kaşarlanmak katetmek
kaset kaşarlı katgüt
kasık,-ğı kaşbastı katı
kasıl kaşe katık,-ğı
kasılış kaşeksi katıksız
kasılmak kaşeli katılaşma
kasım kaşık,-ğı katılaşmak
kasınç,-cı kaşıkçı katılaştırmak
kasınmak kaşıkçın katılma
kasıntı kaşıklama katılmak
kasır,-sn kaşıklamak katım
kasırga kaşıklayış katımlık
kasıt,-sti kaşıklık,-ğı katıntı
150
kaür-kayıkçılık
katır
katırcı
katırtırnağı,-ıı: katışık,-ğı katışıksız
katışmak
katıştırmak
kati
kâtibe
katlanış
katil,-tli (öldürme) katil.-li (cani)
katillik.-ği kâtip,-bi kâtiplik,-ği katiyen katiyet katkı katkısız katlama katlamak katlanmak katlayış katletmek katliam katma katmak katman katmanlaşma katmer katmerleşmek katmerli katmersiz Katolik.-ği Katoliklik.-ği katot katran katranlamak katre katrilyon katur kutur katyon kauçuk,-ğu kav kavaf
kavaflık,-ğı kavak,-ğı Kavak,-ğı kavakçılık,-ğı kavaklık,-ğı kaval kavalye kavalyelik.-ği kavanço kavanoz kavara kavas
kavaslık,-ğı kavasya
kavaf
kavata kavelâ kavga kavgacı kavgacılık,-ğı kavgalı kavi
kavil,-vli
kavileşmek
kavileştirmek
kavilleşmek
kavim,-vmi
kavis,-vsi
kavkı
kavlak.-ğı
kavlamak
kavmi
kavmiyet
kavraç,-cı
kavram
kavramak
kavramcılık,-ğı
kavramsal
kavranılmaz
kavratmak
kavrayış
kavrayışlı
kavrayışsız
kavruk,-ğu
kavruk] uk.-ğu
kavrulmak
kavruluş
kavşak,-ğı
kavuk.-ğu
kavukçu
Kavuklu
kavun
kavuncu
kavurga
kavurma
kavurmak
kavuşmak
kavuşturmak
kavuşum
kavut
kavuz
kavzamak
kay.-yyı
kaya
kayağan
kayak,-ğı
kayakçı
kayakçılık.-ğı
kayalık,-ğı
kayan
kayar
kayarlamak
kaybedilmek
kaybetmek
kaybolmak
kaydetmek
kaydıhayat
kaydırak.-ğı
kaydırmak
kaydiye
kaydolmak
kaygan
kaygana
kaygı
kaygılanmak
kaygılı kaygın kaygısız kaygısızlık,-ğı kayık,-ğı
kayıkçı kayıkçılık,-ğı
kayıkhane-kefal
kayıkhane kaynatalık,-ğı
kayın,-ynı kaynatmak
kayın (ağaç) kaynayış
kayıp,-ybı kaypak,-ğı
kayır kaypakça
kayırıcı kaypaklık,-ğı
kayırılma kaypamak
kayırılmak kayrak,-ğı
kayırış kavralmak
kayırma kayran
kayırmak kayser
kayısı Kayseri
kayış kayşa
kayışçı kayşamak
kayıt,-ydı kayşat
kayıtlamak kaytak,-ğı
kayıtlı kaytan
kayıtmak kaytancı
kayıtsız kaytarıcı
kayıtsızlık,-ğı kaytarış
kaykılmak kaytarma
kayma kaytarmak
kaymak,-ğı kayyım
kaymak kaz
kaymakam kaza
kaymakamlık, -ğı kazaen
kaymakçı kazağı
kaymaklanmak kazak,-ğı
kayme Kazak
kaynaç,-cı Kazakça
kaynak,-ğı Kazakistan
kaynakça kazaklık,-ğı
kaynakçı kazan
kaynakçılık,-ğı kazancı
kaynaklanmak kazancılık,-ğı
kaynama kazanç,-cı
kaynamak kazandırılmak
kaynana kazandırmak
kaynanalık,-ğı kazanılmak
kaynarca kazanmak
Kaynarca kazara
kaynaşma kazaska
kaynaşmak kazasker
kaynaştırma kazaz
kaynaştırmak kazazede
kaynata kazein
kazevi,-yi
kazı
kazıcı
kazık.-ğı
kazıkçı
kazıklama
kazıklamak
kazıklanma
kazıklanmak
kazıklı
kazıklı humma
kazılmak
kazıma
kazımak
kazınmak
kazıntı
kaziye
kazma
kazmak
kazulet
kazurat
Keban
kebap ,-bı
kebapçı
kebapçı lık,-ğı
kebe
kebir
kebze
kebzeci
keçe
keçeci
keçecilik,-ği
keçeleştirmek
keçi
Keçiborlu
keçiboynuzu,-nu
keçileşmek
Keçiören
keçisağan
keçisakalı,-m
keder
kederlenmek
kederli
kedersiz
kedi
kefal
152
kefalet-kerevides
kefalet kelepirci kendince
kefaletname kelepircilik,-ği kendir
kefaret kelepser kene
kefe keler kenef
kefeki Keleş kenet
kefelemek keleş kenetlemek
kefen keleşlik,-ği kenevir
kefenleme kelime kenger
kefenlemek Kelkit'i kent
kefenleyiş kelle kental,-li
kefere kelli felli kentet
kefil kem kentilyon
kefir Kemah kentleşme
kefiye kemal,-li kentleşmek
kefne Kemalpaşa Kenya
kehanet Kemalist Kenyalı
Kehkeşan Kemaliye kep
kehle Kemalizm kepaze
kehribar keman kepazelik,-ği
kek kemancı kepbastı
kekâ kemane kepçe
keke kemani kepçelemek
kekeleme kemankeş kepçeli
kekelemek keme kepek,-ği
kekeleyiş kemençe kepekçi
kekelik.-ği kement,-di kepeklenme
kekeme kemer kepeklenmek
kekemelik,-ği kemere kepekli
kekik,-ği kemerli kepenek.-ği
kekik yağı.-nı kemersiz kepenk.-gi
keklik,-ği kemha kepez
kekre kemik,-ği kepir
kekrelik.-ği kemik doku kepmek
kekremsi kemikleşmek Kepsut
kel kemircik,-ği kerahet
kelâm kemirdek,-ği keramet
Kelâmıkadim kemirilmek kerata
kelâmıkibar kemirme kere
kel aynak,-ğı kemirmek kerem
kele kemiyet kerempe
kelebek,-ği kem küm keres
kelek,-ği kemlik,-ği kereste
kelem kemre keresteci
kelep.-bi kenar kerestecilik,-ği
kelepçe kendi kerevet
kelepir kendiliğinden kerevides
152
kefalet-kerevides
kefalet kelepirci kendince
kefaletname kelepircilik.-ği kendir
kefaret kelepser kene
kefe keler kenef
kefeki Keleş kenet
kefelemek keleş kenetlemek
kefen keleşlik,-ği kenevir
kefenleme kelime kenger
kefenlemek Kelkit'i kent
kefenleyiş kelle kental,-li
kefere kelli felli kentet
kefil kem kentilyon
kefir Kemah kentleşme
kefiye kemal,-li kentleşmek
kefne Kemalpaşa Kenya
kehanet Kemalist Kenyalı
Kehkeşan Kemaliye kep
kehle Kemalizm kepaze
kehribar keman kepazelik(-ği
kek kemancı kepbastı
kekâ kemane kepçe
keke kemani kepçelemek
kekeleme kemankeş kepçeli
kekelemek keme kepek,-ği
kekeleyiş kemençe kepekçi
kekelik.-ği kement,-di kepeklenme
kekeme kemer kepeklenmek
kekemelik,-ği kemere kepekli
kekik,-ği kemerli kepenek,-ği
kekik yağı,-m kemersiz kepenk,-gi
keklik,-ği kemha kepez
kekre kemik,-ği kepir
kekrelik.-ği kemik doku kepmek
kekremsi kemikleşmek Kepsut
kel kemircik,-ği kerahet
kelâm kemirdek ,-ği keramet
Kelâmıkadim kemirilmek kerata
kelâmıkibar kemirme kere
kel aynak,-ğı kemirmek kerem
kele kemiyet kerempe
kelebek,-ği kem küm keres
kelek,-ği kemlik,-ği kereste
kelem kemre keresteci
kelep ,-bi kenar kerestecilik,-ği
kelepçe kendi kerevet
kelepir kendiliğinden kerevides
kırklanmak-kıyaklık
155
kırklanmak kısınmak kışla
Kırklareli'ni kısıntı kışlak,-ğı
kırklı kısır kışlama
kırklık,-ğı kısırganmak kışlamak
kırkma kısırlaşma kışlatmak
kırkmak kısırlaşmak kışlık,-ğı
kırlangıç,-cı kısırlaştırma kıt
kırlaşma kısırlaştırmak kıta
kırlaşmak kısıt kıtık,-ğı
kırlık,-ğı kısıtlama kıtıpiyos
kırma kısıtlamak kıtır
kırmacı kısıtlanmak kıtırdama
kırmak kısıtlayıcı kıtırdamak
kırmalı kısıtlı kıtır kıtır
kırmasız kıskaç,-cı kıtım
kırmız kıskanç,-cı kıtlama
kırmızı kıskançlık,-ğı kıtlaşmak
kırmızımsı kıskandırma kıtlık.-ğı
kırmızımtırak kıskandırmak kıvam
kırnak,-ğı kıskanma kıvanç,-cı
kırpık,-ğı kıskanmak kıvanmak
kırpılma kıskı kıvılcım
kırpılmak kıs kıs kıvıl kıvıl
kırpıntı kıskıvrak kıvırcık,-ğı
kırpıştırma kısmak kıvır kıvır
kırpıştırmak kısmen kıvırma
kırpmak kısmet kıvırmak
kırptırmak kısmi kıvırtma
kırsal kısrak,-ğı kıvırtmak
Kırşehir kıssa kıvır zıvır
kırtasiye kıstas kıvrak.-ğı
kırtasiyeci kıstelyevm kıvramak
kırtasiyecilik,-ği kıstırılma kıvranış
kısa kıstırılmak kıvranma
kısaca kıstırma kıvranmak
kısacık,-ğı kıstırmak kıvratmak
kısalma kış kıvrılma
kısalmak kışın kıvrılmak
kısaltma kışkırtı kıvrık,-ğı
kısaltmak kışkırtıcı kıvrım
kısaltmalı kışkırtıcılık kıvrım kıvrım
kısas kışkırtılmak kıvrıntı
kısık,-ğı kışkırtma kıyafet
kısıklık,-ğı kışkırtmacı kıyafetsiz
kısılmak kışkırtmacılık,-ğı kıyak,-ğı
kısım ,-smı kışkırtmak kıyaklık,-ğı
154
kığ-kırklamak
kığ lana kırçıllaşma
kıkırdak,-ğı kınacık,-ğı kırçıllaşmak
kıkırdak doku kınakına kırdırılmak
kıkırdamak kınalamak kırdırmak
kıkır kıkır kınalanmak kırdırtmak
kıl kınama kırgın
kılağı kınamak kırgınlık.-ğı
kılağılamak kınanmak Kırgız
kılaptan kınayış Kırgızca
kılavuz kındıraç,-m Kırgızistan
kılavuzluk,-ğu Kınık,-ğı kinci
kıl burun kınlamak kırık,-ğı
kılcal kınlı kırıkçı
kalçan kınnap,-bı Kırıkhan
kıl çık,-ğı kınsız Kırıkkale
kılçıklı Kıpçak kırıklık ,-ğı
kılçıksız Kıpçakça kırılgan
kıldırma kıpı kınlış
kıldırmak kıpık kırılma
kılgı kıpır dak,-ğı kırılmak
kılgılı kıpırdama kırım
kılgın kıpırdamak Kırım
kılıbık,-ğı kıpırdanma kırım kırım
kılıbıklaşmak kıpırdanmak kırınım
kılıbıklık ,-ğı kıpır kıpır kırıntı
kılıç,-cı kıpırtı kırıntılı
kılıççı kıpkırmızı kırışık ,-ğı
kılıçhane kıpkızıl kırışıklı
kılıçlama kıpmak kırışma
kılıçlamak Kıpti kırışmak
kılıçlayış kır kırıştırmak
kılıf kıraat,-ti kıntış
kılıfl amak kıraathane kıntkan
kılık,-ğı kıraç.-cı kıntkanlık,-ğı
kılıksız kıraça kırıtma
kılıksızlaşmak kıraçlık,-ğı kırıtmak
kılıksızlık,-ğı kırağı kırk
kılınmak kıran Kırkağaç,-cı
kılkıran kıranta kırkar
kılmak kırat kırkı
kımıldamak kırba kırkıcı
kımıldanmak kırbaç,-cı kırkılmak
kımıl kımıl kırbaçlama kırkım
kımıltı kırbaçlamak kırkıncı
kımız kırç.-cı kırkıntı
km kırçıl kırklamak
kiplik-kodes
kiplik,-ği
kir
kira
kiracı
kiracılık.-ğı
kiralama "
kiralamak
kiralanmak
kiralık,-ğı
kiraz
Kiraz
kirde
kireç,-ci
kireççi
kireçlenme
kireçlenmek
kireçleşmek
kireçli
kiremit,-di
kiremitçi
kiremitçilik ,-ği
kiremithane
kiremitli
kiriş
kirişlemek
kirişli
kirişlik,-ği
kirizma
kirizmalamak
kirkit
kirlenme
kirlenmek
kirletme
kirletmek
kirli
kirloş
kirloz
kirmen
kirpi
kirpik,-ği
kirpiksi
kirtil
kirve
kirvelik,-ği
kisbl
kispet
kist
kisve
kişi
kişileşmek
kişilik,-ği
kişiliksiz
kişioğlu
kişisel
kişizade
kişmiş
kişneme
kişnemek
kişneyiş
kişniş
kitabe
kitabet
kitabî
kitap,-bı
kitapçı
kitapçılık.-ğı
kitaphk.-ğı
kitapsız
kitin
kitle
kitre
kiyanus
kizir
klâkson
klân
klâpa
klârnet
klârnetçi
klâsik
klâsikleşmek klâsisizm klâsman klâsör klâvsen klâvye kleptoman kleptomani klik,-ği klinik.-ği klips kliring I klişe
klişeleşmek klor
klorlama klorlamak klorofil kloroform kloroplast kloroz kloş klüp,-bü klüpçü
klüpçülük.-ğü
klüz
koalisyon
kobalt
kobay
kobra
koca
kocabaşı, -nı
Kocaeli'ni
kocakarı
kocakarılık,-ğı
kocalak,-ğı
kocalık,-ğı
kocalmak
kocaltmak
kocama
kocamak
kocaman
kocamanca
kocatmak
kocayış
koç
Koç
koçak,-ğı
koçaklama
koçan
Koçarlı
Koçhisar
koçkar
koçmak
koçu
kodaman
kodein
kodeks
kodes
156 kıyam-kip
kıyam Kızılcahamam
kıyamet kızılcık,-ğı
kıyas Kızılderili
kıyasıya kızıllık,-ğı
kıyaslama Kızıltepe
kıyaslamak kızıltı
kıydırmak kızışık,-ğı
kıygı kızışma
kıygın kızışmak
kıyı kızıştırmak
kıyıcı kızlık.-ğı
kıyıcılık,-ğı kızmak
kıyık.-ğı ki
kıyım kibar
kıyılmak kibarca
kıyın kibarlaşma
kıyınmak kibarlaşmak
kıyıntı kibarlık,-ğı
kıyma kibir,-bri
kıymak kibirleniş
kıymet kibirlenme
kıymetlendirme kibirlenmek
kıymetlendirmek kibirli
kıymetlenme kibrit
kıymetlenmek kibritçi
kıymetli kifafınefs
kıymetsiz kifayet
kıymettar Kiğı
kıymık,-ğı kik
kız kikirik,-ği
kızak,-ğı kikla
kızamık,-ğı kiklon
kızamıkçık,-ğı kiklotron
kızan kil
kızarmak İdle
kızartı kiler
kızartma kilerci
kızartmak kilermeni
kızgın kilim
kızgınlaşmak kilimci
kızgınlık,-ğı kilimcilik,-ği
kızıl Kilis
Kızılay kilise
Kızılbaş kilit.-di
Kızılbaşlık,-ğı kilitlemek
kızılca kilitlenmek
kilitli
kilitsiz
kiliz
kilizman
Kilizman
kilo
kiloamper
kilogram
kilogramkuvvet
kilogrammetre
kilohertz
kilojul
kilokalori
kiloluk.-ğu
kilometre
kilosikl
kilovat
kils
kim
kimi
kimlik.-ği kimono kimse kimsesiz
kimsesizlik,-ği
kimya
kimyacı
kimyacılık,-ğı
kimyager
kimyagerlik.-ği
kimyasal
kimyevi
kimyon
kimyonî
kin
kinaye
kinayeli
kinci
kindar
kindarlık,-ğı
kinematik,-ği
kinetik
kinin kiniş kinizm ldp
komprime-kopça
159
komprime Kongo
kompüter Kongolu
komşu kongre
komşuluk,-ğu koni
komut konik,-ği
komuta konjonktür
komutan konkasör
komutanlık ,-ğı konkav
komünikasyon konkordato
komünike konkre
komünist konkur
komünistlik,-ği konkurhipik,-ği
komünizm konmak
komütatör konsa
konak,-ğı konsantrasyon
konakçı konsantre
konaklama kon8eptual£zm
konaklamak konser
konar göçer konservatör
konca konservatuar
konç,-cu konserve
konçerto konservecilik,-ği
konçina konsey
konçlu konsol
konçsuz konsolide
kondansatör konsolit
kondisyon konsolitçi
kondurmak konsolos
kondüit konsoloshane
kondüktör konsolosluk,-ğu
kondüktörlük ,-ğü konsomasyon
konektör konsomatris
konfederasyon konsorsiyum
konfederatif konsulto
konfedere konsül
konfeksiyon konsültasyon
konfeksiyoncu konşimento
konfeksiyonculuk, kont
-ğu kontak,-ğı
konferans kontenjan
konferansçı kontes
konfeti kontra
konfor kontralto
konforlu kontrat
konformizm kontrbas
konglomera kontrbasçı
kontrfile kontrol,-lü kontrolör kontrplâk ,-ğı konu
konuk,-ğu
konuklamak
konukluk.-ğu
konu komşu
konuksever
konukseverlik,-ği
konulmak
konum
konur
konuşkan
konuşkanlık,-ğı
konuşma
konuşmacı
konuşmak
konuşturmak
konuşulmak
konut
konvansiyon
konvansiyonel
konveks
konvektör
konvertibilite
konvertibl
konvertisör
konveyör
konvoy
Konya
konyak.-ğı
kooperatif
kooperatifçi
kooperatifçilik ,-ği
kooperatifleşmek
koordinasyon
koordinat
koordinatör
kopal
kopanaki
koparmak
kopartılmak
kopartmak
kopça
158 kodoş-kompresör
kodoş kolalama koltuklama
kof kolalamak koltuklamak
kofa kolalı koltuklanmak
kofana kolan kolye
Kofçaz kolancı kolyoz
koüaşma kolay kolza
koflaşmak kolayca koma
koful kolaycacık komandit
koğuş kolaylamak komanditer
kok kolaylaştırmak komando
koka kolaylık,-ğı kombina
kokain kolbaşı,-m kombinezon
kokainci kolbaşılık,-ğı komedi
kokainoman kolcu komedyen
kokak kolculuk,-ğu komi
kokarca kolçak,-ğı komik,-ği
kokart,-dı koldaş komikleşme
koket kolej komikleşmek
koklama koleksiyon komiklik,-ği
koklamak koleksiyoncu komiser
koklaşmak koleksiyonculuk, komiser lik,-ği
koklaştırmak -ğu komisyon
koklatmak kolektif komisyoncu
kokma kolektivizm komisyonculuk,-ğu
kokmak kolektör komita
kokmuş kolemanit komitacı
kokona kolera komite
kokoreç kolesterol,-lü komodin
kokoreççi koli komodor
kokoroz kolibasil kompartıman
kokorozlanmak kolit kompas
kokot kollamak kompetan
kokoz kolluk,-ğu kompilâsyon
kokozlamak koloidal,-li komple
kokteyl koloit,-di kompleks
koku kolokyum komplikasyon
kokucu kolombiyum komplike
kokulu kolon kompliman
kokuşma koloni komplo
kokuşmak kolonya komplocu
kokutmak kolordu komposto
kol koloridye kompozisyon
kola kolorimetre kompozitör
kolacı kolorimetri komprador
kolaçan koltuk,-ğu kompres
kolağası,-m koltukçu kompresör
160 kopçalamak-koyu
kopçalamak korno koşum
kopçalı koro koşumcu
kopil korsa koşumlu
kopmak korsan koşun
kopoy korsanlık,-ğı koşuntu
kopuk.-ğu kort koşuşma
kopukluk.-ğu korte koşuşmak
kopuntu kortej koşuşturma
kopuz kortizon koşuşturmak
kopuzcu koru koşut
kopya korucu koşutluk,-ğu
kopyacı koruculuk,-ğu kot
kopyacılık,-ğı korugan kota
kor koruk,-ğu kotan (büyük
kora koruluk,-ğu saban)
koral.-li koruma kotarmak
koramiral.-li korumak kotlamak
koramirallik,-ği korunak,-ğı kotlet
kordiplomatik,-ği koruncak,-ğı kotletpane
kordon korunga koton
Kore korunma kotonperle
Korece korunmak kotra
korekt koruyucu kov
Koreli korvet kova
Korgan korza Kova
korgeneral,-li kosinüs kovalamak
korgenerallik ,-ği koskoca kovan
koridor koskocaman kovboy
korindon kostak,-ğı kovcu
korkak.-ğı kostaklanmak kovculuk,-ğu
korkaklık,-ğı kostüm kovlamak
korkmak koşa kovmak
korku koşaç,-cı kovucuk,-ğu
korkulu koşam kovuk,-ğu
korkuluk,-ğu koşma kovulmak
korkunç,-cu koşmaca kovuluş
korkunçlaşmak koşmak kovuntu
korkusuz koşnil kovuşturma
Korkuteli'ni koşturma kovuşturmak
korkutmak koşturmak koy
korluk,-ğu koşturulmak koyak,-ğı
korna koşu koyar
korner koşucu koygun
kornet koşuk,-ğu koyma
korniş koşul koymak
kornişon koşulmak • koyu
koyulaşmak-kötü 161
koyulaşmak köklemek kör bağır sak,-ğı
koyulaştırmak köklenme kör ebe
Koyulhisar köklenmek kör düğüm
koyulmak kökleştirme körelmek
koyun kökleştirmek köreşe
koyun,-ynu köklü körfez
koyuncu köknar körlenme
koyuntu köksü körlenmek
koyuvermek köksüz körleşme
koz kökten körleşmek
koza köktenci körletmek
kozacı köktencilik,-ğı körlük,-ğü
kozacılık,-ğı kökteş körpe
kozak ,-ğı kölçer körpelik,-ği
Kozaklı köle körük,-ğü
kozalak,-ğı köleleştirmek körükçü
kozalaksı kölelik,-ği körüklemek
Kozan kölemen körükleyici
Kozlu kömeç körüklü
Kozluk,-ğu kömür kös
kozmetik,-ği kömürcü köse
kozmik.-ği kömürcülük,-ğü köseği
kozmogoni kömüren kösele
kozmogonik ,-ği kömürleşmek kösemen
kozmografya kömürleştirmek kös kös
kozmoloji kömürlük,-ğü köskötürüm
kozmonot köpek,-ği kösnü
kozmopolit köpek ayası,-m kösnül
kozmos köpeklemek köstebek,-ği
köçek,-ği köpekleşmek köstek,-ği
köçekçe köpeklik.-ği köstekleme
köçeklik,-ği köpoğlu,-nu kösteklemek
köfte köprü kösteklenmek
köfteci köprücü köstekleyiş
köftecilik,-ği köprücük,-ğü köstekli
köftehor köprücük kemiği, kösteksiz
köftelik.-ği -ni köşe
köfter köpük,-ğü köşebent,-di
köftün köpüklerime köşegen
köhne köpüklenmek köşek,-ği
köhneleşmek köpüklü köşeleme
kök, köpülemek köşk
kökçü köpürme köşker
köken köpürmek köşklü
kökenlenmek köpürtmek kötek,-ği
kökleme kör kötü
162
kötülemek-kulpsuz
kötülemek
kötüleşmek
kötüleştirmek
kötülük,-ğü
kötülükçü
kötümsemek
kötümser
kötümserlik,-ği
kötürüm
kötürümleşme
kötürümleşmek
kötürümlük,-ğü
köy
Köyceğiz köycü köyleşme köyleşmek köylü köylük ,-ğü köylülük,-ğü köz
közleme
közlemek
kral
kraliçe
kraliyet
krallık.-ğı
kramp
krank
kranoloji
krater
kravat
kreasyon
kreatör
kredi
krem
krema
krematoryum kremlemek kreozot krep
krepdöşin
krepon
kreş
kreten
kretenizm
kreton kucaklaşmak
kriket kucaklayış
kriko kuçu kuçu
kriminolog kudas
kriminoloji kudret
kripton kudretli
kristal,-li kudurgan
kristalleşme kudurmak
kristaloit kuduruk.-ğu
kriter kuduz
kritik(-ği kuduzluk,-ğu
kritisizm kudüm
kriyoskopi kudümzen
kriz kûfı
krizalit kuğu
krizantem kuka
kroki kukla
krom kuklacılık,-ğı
kroma tik,-ği kukuleta
kromatin kukumav
kromatofor kul
kromoplast kula
kromosfer Kula
kromozom kulaç,-cı
kronaksi kulaçlamak
kronik ,-ği kulak,-ğı
kronoloji kulakçı
kronometre kulakçık,-ğı
kros kulaklı
kroşe kulaklık,-ğı
krupiye kule
krupiyelik,-ği kulis
kruvazör kullanılma
ksenon kullanılmak
ksilofon kullanım
kuaför kullanışlı
kuartet kullanışın/.
kubaşmak kullanma
kubat kullanmak
kubbe kullap, bı
kubur İMlIİMk, Ou
kuburluk, 0" kullukçu
kucak, ğı kulp
kucaklama Kulp
kucaklamak kulplu
kucaklaşma İHIlpNU»
Kulu-kuruş
163
Kulu kundaklanma kurnazlaşmak
kuluçka kundaklanmak kurnazlık,-ğı
kulun kundura kuron
kulunç,-cu kunduracı kurs
kulunlamak kunduracılık,-ğı kursak,-ğı
kulübe kunduz kursiyer
kum kunt kurşun
kuma kupa kurşuni
Kuman kupes kurşunileşmek
Kumanca kupkuru kurşunlamak
kumanda kupon kurşunlanmak
kumandan kupür Kurşunlu
kumandanlık ,-ğı kur kurt,-du
kumanya kur'a Kurtalan
kumanyacı kurabiye kurtarıcı
kumar kur'acı kurtarılmak
kumarbaz kurada kurtarma
kumarbazlık,-ğı kurak,-ğı kurtarmak
kumarcı kurakçıl kurtçuk,-ğu
kumarhane kuraklık,-ğı Kurtköy
kumaş kural kurtlanma
kumaşçı kuralcı kurtlanmak
kumbara kuram kurtlu
kumcul kuramsal kurtluca
kumkuma Kuran kurtulma
kumla kurbağa kurtulmak
kumlamak kurbağacık,-ğı kurtulmalık ,-ğı
kumlu kurbağalama kurtuluş
Kumluca kurban kuru
kumluk,-ğu kurca Kurucaşile
kumpanya kurcalamak kurucu
kumpas kurcalanmak kurul
kumral kurdele kurulamak
kumru kurdeşen kurulanmak
Kumru kurdurmak kurulmak
kumsal kurgan kurultay
kumsallık,-ğı kurgu kurulu
Kumuk,-ğu kurgucu kuruluş
Kumukça kurguculuk ,-ğu kurum
kumul kurlağan kurumak
kunda kurmak kurumlanmak
kundak,-ğı kurmay kurumlaşmak
kundakçı kurmaylık,-ğı kurumlu
kundakçılık,-ğı kurna kuruntu
kundaklama kurnaz kuruntulu
kundaklamak kurnazca kuruş
164
kurut-kükilrt
kurut kuşpalazı,-nı kuzgun
kurutaç,-cı kuşsütü.-nü kuzguncuk,-ğu
kurutmaç,-cı kuş tüyü Kuzguncuk,-ğu
kurutmak kuş üzümü kuzgun!
kurye kuş yemi kuzine
kuryelik.-ği kut kuzu
kuskun kutan (sa/ra kuşu) kuzulamak
kuskus kutlama kuzuluk,-ğu
kusmak kutlamak Küba
kusmuk,-ğu kutlanmak Kübalı
kusturmak kutlu kübik
kusturucu kutnu kübizm
kusuntu kutsal küçücük,-ğü
kusur kutsallaşmak küçiik.-ğü
kusurlu kutsallık,-ğı küçükçe
kusursuz kutsamak küçükleşme
kuş kutsî küçükleşmek
Kuşadası'm kutsiyet küçüklük.-ğü
kuşak,-ğı kutsuz küçülme
kuşaklamak kutu küçülmek
kuşanmak kutup,-tbu küçültme
kuşantı kutuplanma küçültmek
kuşatılmak kutuplaşmak küçümen
kuşatma kutur.-tru küçümsemek
kuşatmak kuvars • küçümsenmek
kuşbaşı kuvarsit küçürek,-ği
kuşbaz kuvöz küf
kuşçu kuvve küfe
kuşçubaşı,-nı kuvvet küfeci
kuşçuluk,-ğu kuvvetlendirmek küfecilik,-ği
kuşe kuvvetlenmek küfelik.-ği
kuşet kuvvetli küflenme
kuşetli kuyruk,-ğu küflenmek
kuş gömü kuytu küflü
kuşhane kuytuluk,-ğu küflüce
kuşkonmaz kuyu küfran
kuşku Kuyucak,-ğı küfretmek
kuşkuculuk ,-ğu kuyucu küfür,-frü
kuşkulandırmak kuyudat küfürbaz
kuşkulanma kuyumcu küfürbazlık,-ğı
kuşkulanmak kuyumculuk,-ğu küfür küfür
kuşkusuz kuz küheylân
kuşlak,-ğı kuzen kükre
kuş lokumu kuzey kükremek
kuşluk ,-ğu kuzeybatı kükreyiş
kuşmar kuzeydoğu kükürt.-dü
kükürtlemek-Küveytli
16S
kükürtlemek kül kül,-İli kül&h külâhçı külâhlı külbastı külbastılık,-ğı külçe külek,-ği külfet külfetli külfetsiz külhan külhancı külhani külleme küllemek küllenmek külliyat külliye külliyen külliyetli küllü küllük,-ğü külot kült külte kültivatör kültür kültürel kültürlü
kültürsüz
kültürsüzlük,-ğü
külünk.-gü
külüstür
kümbet
küme
kümeleme
kümelemek
kümelenme kümelenmek kümes kümültü kümülüs küncü künde kündelemek künefe künh künk,-gü künye küp küpe küpeli küpeşte küpleme küplü kür kürdan Kürdi küre Küre küıek,-ği kurekçı kürekçilik,-ği küremek küresel küriyum kürk kürkas kürkçü kürkçülük,-ğü kürsü Kürt,-dü kürtaj kürtajcı Kürtçe kürtün küs
küseğen
küskü
küskün
küskünleşmek
küskünlük,-ğü
küsküt
küskütük
küsme
küsmek
küspe
küstah
küstahlaşmak
küstahlık,-ğı
küstere
küstürmek
küsur
küsurat
küsülü
küsüşmek
küşne
küt
Kütahya
kütikül
kütin
küt küt
kütlemek
kütleşmek
kütletmek
küttedek kütük,-ğü kütüphane kütüphaneci kütüphanecilik,-ği kütürdemek kütürdetmek kütür kütür
kütür tü
küvet
Küveyt
Küveytli
L
la
lâbada
lâbirent
lâborant
lâboratuar
lâbrador
lâbroa
lâcivert,-di
lâçka
lâçkalaşmak
lâçkalık,-ğı
lâden
lâdes
Lâdik,-ği
lâdin
lâdinî
lâf
lâfazan lâfazanlık,-ğı lâfçı lâfız,-fa lâflamak
lflm lâgos lâğım lâğıma lâğıv.-ğvı lâğvetmek lâğvolmak lfthana lâhavle lâhilca lâhit.-hdi lâhmacun lâhmacuncu lâhurî lâhza lâhzada lâik,-ği lâiklik,-ği
lâk.-kı lâka
lâkap,-bı
lâkaydl
lâkayt
lâke
lâkerda
lâkerdacı
lâkırdı
lâkırdım
lâkin
lâklak.-ğı
lfilflalr^
lâklakıyat lâkonik,-ği lâkoz lâktoz lâl lala
lalalık,-ğı lâlanga Lalapaşa lâle
lâlettayin
lâm
lâma
Lâmaist
Lâmaizm
lâmba
lâmbalama
lâmbalamak
lâmbalı
lâmbalık ,-ğı
lâmbri
lâme
lâmel
lâminarya
lândo
lândon
lânet
lânetlemek
lânetli
lângırt
langur lungur lângust lânolin lânse lântan lâp lâpa lâpacı lâpçm lâpilli lâpina lâp lâp Lâpon Lâponca Lâponyalı lâppadak Lâpseki lârenjit larghetto largo lârp
lârpadak
lârva
lâslöne
lâS0
lâsta
lâsteks
lâstik,-ği
lâstikli
lâta
lâtanya
lâterit
lâterna
lâternacı
lâtif
lâtife
lâtifeci
lâtilokum-limon
— » lâtilokum lehimci ley m BAS V
Lâtin lehimcilik,-ği leylâk,-ğı
Lâtince lehimleme leylâkî
lâubalî lehimlemek leylek,-ği
lâubalileşmek lehimlenme leyli
lâubalîlik.-ği lehimlenmek lezar
lâv lehimli leziz
lâva lâvabo Lehistan lezzet
Lehli lezzetlendirmek
lâvaj lejant,-dı lezzetli
s lâvanta lejyon lezzetsiz
lâvantacı lâvaş lâvdanom leke lekeci lığ lığlanmak
lekelemek lıkır lıkır
lavman lekelenmek libas
lâvrensiyum lâvta lâvtacı lekeli lekende liberal.-li liberalizm
lekesiz liberalleşmek
lâvuar leksikolog liberasyon
lâyemut leksikoloji libido
lâyık,-ğı lâyıkıyla lektör lektörlük.-ğü libre libretto
lâyiha lenduha Libya
laytmotif lenf Libyalı
Lâa IAM lenfatik,-ği Lice
lenger lider
lâaer lengüistik,-ği liderlik.-ği
Ulun lana lif
lAaımlık, Oı lento liflemek
le leopar liflenmek
lebalep lep lifli
lebiderya lepiaka lift
leblebi lepra lig
leblebici lesepase lika
leblebicilik.-ği leş liken
lef.-ffı letafet likidasyon
leffetmek letarji likidite
legal,-i leva likit,-di
•*gato Levanten likorinoz
legorn levazım likör
leğen levazımcı liman
leh levent,-di limanlamak
Leh levha limbo
lehçe levrek,-ği Ilın» İline
Lehçe lovüloz limit
lehim lovyo UlttMM
limonata-lüzumsuz
169
limonata Uyakatü
limonatacı liyakatsiz
limonî lizol,-lü
limonit lizöz
limonlamak lobelya
limonlu lobi
limonluk,-ğu lobut
linç loca
linet loça
link loda
linolyum lodos
linotip lodoslamak
linyit logaritma
lipari logos
liparit loğ
lipit.-di loğlamak
lipom loğusa
lipsos loğusalık,-ğı
Ur lojistik,-ği
Ura lojman
liret lokal,-li
lirik,-ği lokanta
lirizm lokantacı
lisan lokantacılık,-ğı
lisans lokavt
lise lokma
liseli lokmacı
liste lokomobil
listelemek lokomotif
Uteratür lokum
litografya lombar
litografyacı lomboz
litoloji lonca
litosfer longoz
ütre lop
Uturya lopçuk.-ğu
Utyum lop lop
Uva loppadak
livar lopur lopur
liyakat,-ti lor
lort,-du
lorta
lostra
lostromo
lostromoluk,-ğu
losyon
loş
loşluk,-ğu
lota
lotarya
lök
lökoplâst
lökosit
lökün
löpür löpür lös
lösemi
lûmbago
lûtr
Lübnan
Lübnanlı
lüfer
lügat,-ti
lügatçe
lüks
lüle
Lüleburgaz lüleci
lülecilik,-ği
lümen
lüp
lüpçü
lütesyum
lütfen
lütfetmek
lütfeylemek
lütuf,-tfu
lüzum
lüzumlu
lüzumsuz
M
maada
maaile
maalesef
maalmemnuniye
maarif
maarifçi
maaş
maatteessüf
maazallah
mabat,-dı
mabet,-di
mabeyin.-yni
mabeyinci
mablak
mabut,-du
Macar
Macarca
Macaristan
macera
maceracı
maceraperest
macun
macuncu
macunlamak
maç
maça
Maçka
maçuna
Madagaskar
Madagaskarlı
madalya
madalyon
madam
madde
maddeci
maddecilik.-ği
maddeten
maddi
maddîleşmek maddîlik,-ği
maddiyat
madem
mademki
maden
Maden
madenci
madencilik,-ği
madeni
madensel
madensi
maderşahî
madımak,-ğı
madik ,-ği
madrabaz
madrabazlık,-ğı
maestoso
maestro
mafevk
mafiş
mafsal
magazin
magma
magnezyum
magri
mağara
Mağara
mağaza
mağdur
mağduriyet
mağfiret
mağfur
mağlûbiyet
mağlûp,-bu
mağmum
Mağribî
mağrip,-bi
mağrur
mağrurlanmak
mağrurluk,-ğu
mağşuş
mahal,-lli
mahalle
mahalli
maharet
maharetli
mahcubiyet
mahcup,-bu
mahcupluk.-ğu
mahcur
mahcuz
mahdum
mahdut,-du
mahfaza
mahfil
mahfuz
mahir
mahiyet
mahkeme
mahkemeli
mahkemelik
mahkûkât
mahkûm
mahkûmiyet
mahlas
mahlep,-bi
mahlûk
mahlûkat
nıahlûl.-lü
mahmudiye
Mahmudiye
mahmul,-lü
mahmur
mahmurlaşmak
mahmuz
mahmuzlamak
mahpus
mahpushane
mahrama
mahreç,-ci
mahrem
172 mahremiyet-mandıra
mahremiyet makbuz malkoç
mahrukat Makedon mallanmak
mahrum Makedonca malt
mahrumiyet Makedonya Malta
mahrutî Makedonyalı maltız
mahsuben maket Maltız
mahsul,-lii . maketçi malûl,-lü
mahsulât maki malûlen
mahsuldar makine malûliyet
mahsup.-lu makineci malûm
mahsur makineleşmek malûmat
mahsus makineleştirmek malûmatlı
mahşer makineli malzeme
mahşerî makinist mama
mahunya makinistlik ,-ği mamafih
mahur maksat,-dı Mamak.-ğı
mahut maksatlı mambo
mahvetmek maksi mamelek
mahvolmak maksimum mamul,-lü
mahya maktu,-u mamulât
mahzen maktul,-lü mamur
mahzun makul,-lü mamure
mahzur makûs mamut
maile makyaj mana
maişet makyajcı manalı
maiyet mal manasız
majör mala manasızlık,-ğı
majüskül malak,-ğı manastır
makabil,-bli malakit manav
makadam malalamak Manavgat
makak,-ğı malarya manavlık,-ğı
makale Malatya manca
makam malaz mancana
makara Malazgirt,-di mancelina
makaralı malca mancınık,-ğı
makarna Malezya mancınıkçı
makarnacı malgama manda
makas malî mandal
makasçı malihulya mandalina
makasçılık,-ğı malik mandallamak
makaslamak malikâne mandapost
makaslanmak Maliki mandar
makastar maliye mandarin
makat maliyeci mandater
makber maliyet mandepsi
makbul,-lü Malkara mandıra
mandıracı-masajlamak
mandıracı
mandıracılık ,-ğı
mandolin
manej
manen
manevî
maneviyat
manevra
manga
mangal
mangan
manganez
mangır
mangiz
mani
mâni,-i,-yi (engel)
Mani
mânia
mânialı
manidar
manifatura
manifaturacı
manifaturacılık.-ğı
manifesto
Manihaizm
manika
manikür
manikürcü
manikürcülük, -ğü
maniple
manipülâtör
Manisa
manişka
manitacı
manitacılık.-ğı
manivelâ
mankafa
manken
mankenlik.-ği
manolya
manometre
mansiyon
manşet
manşon
mantar
mantarlaşmak
mantı mantık,-ğı mantıkçı mantıkçılık ,-ğı mantıki mantıklı
mantıköncesi,-ni
mantıksız
mantıksızlık,-ğı
mantin
mantis
manto
manya
manyak,-ğı
manyaklaşmak
manyaklık,-ğı
Manyas
manyat
manyetik.-ği
manyetit
manyetizma
manyetizmacı
manyeto
manyetolu
manyezi
manyezit
manyok
manzara
manzum
manzume
mapa
maraba
maral
marangoz
marangozhane
marangozluk,-ğu
maranta
maraton
maraz
maraza
marazî
marazlanmak
marda
Mardin
mareşal,-li
mareşallik,-ği
margarik.-ği
margarin
marifet
marifetli
mariz
marj
mark
marka
markalamak
markalanmak
market
marketing
marki
markiz
markizet
Marxist
Marxizm
Marmara
Marmaris
marmelât
marn
maroken
marpuç.-cu
marpuççu
mars
Mars
marsık,-ğı marş
marşandiz
mart
martaval
martavalcı
martı
martin
martini
martolos
maruf
marul
marulcuk,-ğu
Marunî
maruz
maruzat
marya
masa
masaj
masaj lam ak
174 masal-mecaz
masal matafyon mayhoş
masarif matah mayhoşluk,-ğu
masarika matara mayın
masat matbaa mayınlamak
masif matbaacı mayınlanmak
mask matbaacılık,-ğı mayıs
maskara matbu,-u mayışma
maskaralaşmak matbua mayışmak
maskaralık,-ğı matbuat mayi,-i
maskarata matem mayistra
maske matematik,-ği maymun
maskelemek matematikçi maymuncuk,-ğu
maskelenmek materyal,-li maymunsu
maskot materyalist mayna
maslahat materyalizm mayo
maslahatgüzar matine mayonez
maslahatgüzarlık,-ğı matiz maytap,-bı
maslak,-ğı matkap,-bı mazak,-ğı
masmavi matla.-ı mazarrat
mason matlaşmak mazbata
masonluk,-ğu matlup,-bu mazbut
masraf matmazel mazeret
masruf matrah mazgal
massetmek matrak,-ğı Mazgirt,-di
mastar matriarkal,-li mazhar
mastara matris mazhariyet
masü matuf mazı
mastika maun Mazıdağı'm
masturi maval mazi
mastürbasyon mavi mazlum
masum mavileşmek mazmun
masumane mavilik,-ği maznun
masumiyet mavimsi mazot
masun mavimtırak mazur
masuniyet maviş mazurka
masura mavna meal,-li
maş mavzer mealen
maşa maya mebde,-i
maşallah mayalama mebiz
maşatlık,-ğı mayalamak meblâğ
maşlah mayalanmak mebus
maşrapa mayalı mebusluk,-ğu
maşrık mayalık,-ğı mebzul,-lü
mat mayasıl mecal,-li
matador mayasız mecalsiz
matafora maydanoz mecaz
mecazen-meni 173
mecazen meğerki melodram
mecazî meğerse melon
mecbur mehaz meltem
mecburen mehel melun
mecburî mehil melül
mecburiyet Mehmetçik,-ği memba.-ı
meccani mehtap,-bı w meme
mecelle mehter mememsi
mecidiye mehterbaşı,-nı memişhane
Mecitözü'nü mehterhane memleket
meclis mekân memleketlerarası
mecmu,-u mekanik,-ği memleketli
mecmua mekanikçilik,-ği memnu,-u
mecnun mekanizasyon memnuiyet
mecra mekanizm memnun
Mecusî mekanizma memnuniyet
Mecusîlik,-ği mekik.-ği memorandum
meczup,-bu mekruh memur
meç Meksika memurin
meçhul,-lü Meksikalı memuriyet
medar mektep,-bi memurluk,-ğu
ıneddah mektepli men,-n'i
meddücezir,-zri mektup,-bu menajer
medenî mektupçu mendebur
medenilik,-ği mektuplaşma mendelevyum
modeniyet mektuplaşmak menderes
medeniyetçilik,-ği melâike Menderes
medeniyetsiz melâl.-li mendil
medet melânet mendirek,-ği
medrese melânkoli menekşe
medüz melânkolik,-ği menemen
medyum melânurya Menemen
medyun melâs menenjit
mefahir melek,-ği menetmek
mefhum meleke meneviş
mefkûre melemek menevişlenmek
mefkûreci melengiç,-ci menevişli
meflûç,-cu meles menfaat,-ti
mefruşat meleş menfaatperest
mefsuh meleşme menfez
meftun melez menfi
meful.-lü melik menfur
megafon melike Mengen
megaloman melinit mengene
megalomani melisa menhus
meğer melodi meni
176
menkıbe-met
menkıbe merkep,-bi meskûn
menkul.-lü merkepçi meskût
menopoz merkez meslek ,-ği
mensubiyet merkezci meslekî
mensucat merkezcil meslektaş
mensup,-bu merkezcilik,-ği meslektaşlık,-ğı
mensur merkezî mesnet,-di
menşe,-i merkeziyet mesnevi
menteşe merkezkaç mest
mentol ,-lü merkezlenmek mestane
menus merkezleşmek mestçi
menzil merkûp,-bu mestur
menzilci Merkür mesture
mepsuten merlanos Mesudiye
mera mermer mesul,-lü
merak mermerci mesuliyet
meraklanma mermercilik,-ği mesut,-du
meraklanmak mermerşahi meşakkat,-ti
meraklı mermi meşakkatli
meram merserize meşakkatsiz
merasim mersi meşale
merbut mersin meşe
mercan Mersin meşecik,-ği
mercanköşk mersiye meşelik,-ği
mercek,-ği mert,-di meşgale
merci,-i mertçe meşgul,-lü
mercimek,-ği mertebe meşguliyet
merdane mertek,-ği meşher
merdiven mertlik,-ği meşhur
meret Merzifon meşime
merhaba mesafe meşin
merhabalaşmak mesaha meşk
merhale mesai meşkûk
merhamet mesaj meşrep,-bi
merhametli mesamat meşru,-u
merhametsiz mesane meşrubat
merhametsizlik,-ği mescit,-di meşruhat
merhem mesel meşrulaşmak
merhum meselâ meşrulaştırmak
merhume mesele meşruta
mer'î meshetmek meşruten
Meriç,-ci Mesih meşrutî
meridyen mesire meşrutiyet
Merih mesirelik,-ği meşum
merinos mesken meşveret
mer'iyet meskûkât met,-ddi
meta-mızıkçılık 177
meta,-ı mevdu,-u mezarcı
metabolizma mevduat mezarcılık,-ğı
metafizik,-ği mevhum mezarlık ,-ğı
metal,-li mevki,-i mezat,-dı
metalik,-ği mevkuf mezbaha
metalografi mevkute mezbele
metalürji Mevlâ meze
metan Mevlevi mezeci
metanet Mevlevilik,-ği mezecilik,-ği
metanetli mevlit,-di mezgit
metapsişik mevlithan mezhep,-bi
metastaz mevsim meziyet
metatez mevsimlik,-ği mezkûr
metazori mevsimsiz Mezopotamya
metelik,-ği mevsuk mezraa
meteliksiz mevta mezun
meteor mevzi,-i mezuniyet
meteorolog mevziî mezür
meteoroloji mevzu,-u mezzosoprano
meteorolojik,-ği mevzuat mı
metfun mevzun mıh
methal,-li mey mıhlamak
methetmek meyan mıhsıçtı
methiye meyane mıknatıs
metil meydan mıknatıslanmak
metin (sağlam, da- meydancı mıncıklamak
yanıklı) meydanlık,-ğı mıncık mıncık
metin,-tni meyhane mıntaka
metis meyhaneci mırıldanmak
metodoloji meyhanecilik.-ği mırıl mırıl
metot,-du meyil,-yli mırıltı
metraj meyilli mırın kırın
metre meyilsiz mır mır
metres meyletmek mırnav
metr eslik,-ği meymenet mısır
metrik meymenetsiz Mısır
metris meyus Mısırlı
metro meyve mıskala
metronom meyveci mısra,-1
metropol,-lü meyvecilik,-ği mışıl mışıl
metropolit meyvehoş mışmış
metropoliten meyvelenmek mıymıntı
metruk,-kü meyyal,-li mızıka
metrukât mezalim mızıkacı
mevcudiyet mezamir mızıkçı
mevcut,-du mezar mızıkçılık,-ğı
178
mızırdanmak-misafirperver
mızırdanmak mikroskobik,-ği
mızmız mikroskop
rruzmızl anmak mikser
mızmızlık,-ğı miktar
mızrak.-ğı mikyas
mızrap,-bı mil
mi milâdî
miat.-dı Milâs
mibzer milât,-dı
mide mildiyu
midevi milföy
midi miligram
midibüs mililitre
midilli milim
Midilli milimetre
Midyat'ı milimikron
midye milis
miftah militan
migren militanlaşmak
miğfer militanlaştırmak
Mihalıççık,-ğı militanlık ,-ğı
mihaniki militarist
mihenk,-gi militarizm
mihmandar millet
mihnet,-ti milletlerarası,-m
mihrace millî
mihrak millileştirmek
mihrap,-bı milliyet
mihver milliyetçi
mika milliyetçilik,-ği
mikado milliyetperver
mikaşist milyar
mikrobiyoloji milyarder
mikrofilm milyon
mikrofon milyoner
mikrofonik.-ği milyonerlik.-ği
mikrokok mim
mikrolit mimar
mikrometre mimari
mikron mimarlık,-ğı
mikroorganizma mimik.-ği
mikrop,-bu mimleme
mikroplanmak mimlemek
mikroplu mimlenme
mikrosefal mimlenmek
mikrosinema mimli
mimoza
minakop
minare
minber
minder
mine
mineci
mineleme
minelemek
mineral.-li
mineralleştirmek
mineralog
mineraloji
mini
minibüs
minibüsçü
minicik,-ği
minik.-ği
minimini
minimum
minnacık,-ğı
minnet
minnettar
minnettar lık.-ğı
minnoş
minör
mintan
minüskül
minval,-li
minyatür
minyatürcü
minyatürcülük,-ğü
minyon
miraç.-cı
miralay
miras
mirasçı
mirasyedi
mirasyedilik,-ği
mirliva
mirlivalık,-ğı
mis
misafir
misafirhane
misafirlik,-ği
misafirperver
misafirperverlik-muadil
179
misafirperverlik,- ği
misal,-li misel misil,-sli misilleme misina misk misket miskin miskinhane miskinleşmek mistik,-ği mistisizm misvak misyon
model
modelâj
moderato
modern
modernizasyon
modernleşmek
modistra
modül
modülâsyon
Moğol
Moğolca
Moğolistan
mokasen
mola
molas
misyoner molekül
misyonerük.-ği molibden
mit molla
mitil moloz
miting moment
mitingci monadizm
mitleştirmek monarşi
mitoloji monat,-dı
mitolojik,-ği monden
mitralyöz Mondros
miyar monist
miyavlamak monitör
miyom monizm
miyop,-bu monogam
miyopluk ,-ğu monogami
miyosen monografi
miza monokl,-lü
mizaç,-cı monolog
mizah monopol,-lü
mizahçı monoteist
mizahî monoteizm
mizan monotip.-bi
mizana monoton
mizanpaj monotonluk,-ğu
mizanpli monsenyör
mizansen montaj
mizantrop montajcı
mobilya montajcılık ,-ğı
mobilyacı mor
mobilyacılık,-ğı moral,-li
moda moralizm
morarma
morarmak
morartı
moratoryum
morfem
morfin
morfinoman
morfoloji
morg
morina
Moritanya
Moritanyalı
morlaşmak
morluk,-ğu
mors
moruk,-ğu
morulâ
morumsu
morumtırak
Moskof
mosmor
mostra
mostralık,-ğı
motel
motelci
motelcilik,-ği
motif
motopomp
motor
motorbot
motorcu
motorin
motorize
motosiklet
mototren
motris
mozaik,-ği
mozaik çi
mozak,-ğı
Mozambik,-ği
möble
mönü
mösyö
mu
muadelet muadil
180 muaf-mukavelename
muaf muganni muhasiplik,-ği
muafiyet muganniye muhatap,-bı
muaflık,-ğı mugayir muhatara
muahede muğber muhataralı
muaheze Muğla muhavere
muahhar muğlâk muhavereli
muallâk,-kı muhabbet muhayyer
muallel muhabere muhayyile
muallim muhabereci muhbir
muamelât muhabir muhbirlik.-ği
muamele muhabirlik,-ği muhip ,-bbi
muamma muhaceret muhit
muannit,-di muhacir muhkem
muarefe muhacirlik,-ği muhrip,-bi
muarız muhafaza muhtaç,-cı
muasır muhafazakâr muhtar
muaşeret muhafazakârlık,-ğı muhtariyet
muattal muhafız muhtar lık,-ğı
muavenet muhafızlık ,-ğı muhtasar
muavin muhakeme muhtekir
muavinlik,-ği muhakkak muhtelif
muayene muhal,-li muhtelit
muayenehane muhalefet muhtemel
muayyen muhalif muhterem
muazzam muhallebi muhteri
muazzep,-bi muhallebici muhteris
muazzez muhallebicilik,-ği muhteşem
mubah Muhammedi muhteva
mubassır muhammen muhtevi
mubayaa muhammes muhteviyat
mubayaacı Muhammet,-di muhtıra
mucibince muhammin muin
mucip,-bi muhannet mujik,-ği
mucit,-di muharebe mukabele
mucize muharip,-bi mukabeleci
mucur muharrem mukabil
Mucur muharrer mukadder
muço muharrik mukadderat
Mudanya muharrir mukaddes
mudi,-i muharrirlik,-ği mukaddesat
mudil muhasara mukaddime
Mudurnu muhasebat mukallit,-di
mufassal muhasebe mukannon
mufla muhasebeci mukarrer
mugaddi muhasebecilik ,-ği mukavele
mugalâta muhasip.-bi mukavnlennıııo
mukavemet
mukavemetçi
mukavim
mukavva
mukayese
mukayyet.-di
mukayyit.-di
mukim
mukoza
muktedir
muktesit,-di
mulâj
mum
mumcu
mumhane
mumluk,-ğu
mumya
mumyalama
mumyalamak
mumyalanmak
munis
muntazam
muntazaman
munzam
murabaha
murabahacı
murabba,-ı
murabıt
Muradiye
murafaa
murahhas
murakabe
murakıp,-bı
murakıplık,-ğı
murat,-dı
Muratlı
murdar
murdarlık,-ğı
Musa
musahabe
musahhih
musahip,-bi
musakka
musalla
musallat
musandıra
mukavemet-mücahitlik 181
Musevî mutlak
Musevîlik,-ği mutlaka
Mushaf mutlakıyet
musibet mutlanmak
musiki mutlu
musikişinas mutluluk,-ğu
muska mutsuz
muskacı mutsuzluk,-ğu
muslin muttali.-i
musluk,-ğu muttasıl
muslukçu muvacehe
muslukçuluk,-ğu muvafakat,-ti
muson muvaffak
Mustafa Kemalpaşa muvaffakiyet
mustarip,-bi muvafık,-ğı
muş muvakkat,-ti
Muş muvakkaten
muşamba muvakkithane
muşmula muvasalat
muşta muvazaa
muştalamak muvazaalı
muştu muvazene
muştucu muvazi
muştulamak muvazzaf
muştuluk,-yu muylu
mut muymul
Mut'u muz
mutaassıp,-bı muzaffer
mutabakat muzır,-rn
mutabık muzip,-bi
mutantan muziplik,-ği
mutasarrıf mü
mutasavver mübadele
mutasavvıf mübadil
mutat,-dı mübalâğa
mutazarrır mübalâğacı
mutçuluk,-ğu mübalâğalı
muteber mübarek,-ği
mutedil mübareze
mutelrit,-di mübaşir
mutemet,-di mübaşirlik,-ği
mutemetlik,-ği mübayenet
mutena mübrem
mutfak,-ğı mücadele
muti,-i mücahit,-di
Mutki mücahitlik ,-ği
münazaa-müşteki
183
münazaa
münazara
müncer,-rri
mündemiç
münderecat
münebbıh
müneccim
müneccimbaşı,-nı
münekkit,-di
münevver
münferiden
münferit,-di
münfesih
münhal
münhasır
münhasıran
münkariz
münkir
münşeat
münşi
müntahabat
müntehir
müntesip,-bi
münteşir
münzevi
müphem
müphemiyet
müphemlik,-ği
müptedi
müptelâ
müptezel
müracaat
mürai
mürailik,-ği
mürdesenk
mürdüm
mürebbi
mürebbiye
mürebbiyelik, -ği
müreffeh
mürekkep,-bi
mürekkeplemek
mürettebat
mürettip,-bi
mürettiphane
mürettiplik,-ği
mürit,-di müritlik,-ği mürşit,-di mürteci,-i mürtekip,-bi mürur
müruruzaman
mürüvvet
mürver
müsaade
müsabaka
müsabık
müsademe
müsadere
müsait,-di
müsamaha
müsamahakâr
müsamere
müsavat
müsavi
müsebbip,-bi
müseccel
müseddes
müsekkin
müsellem
müsemma
müshil
müskirat
Müslim
Müslüman
Müslümanlık ,-ğı
müspet
müsrif
müstacel
müstaceliyet
müstafi
müstağni
müstahak,-kkı
müstahdem
müstahkem
müstahsil
müstahzar
müstahzarat
müstait,-ddi
müstakar ,-rrı
müstakbel
müstakil,-Ui
müstamel
müstantik
müstear
müstebit
müstebitlik,-ği
miistecir
müstefit
müstehcen
müstehlik
müstehzi
müstemleke
müstemlekeci
müsteniden
müstenit
müstenkif
müstensih
müsterih
müstesna
müsteşar
müsteşarlık,-ğı
müsteşrik
müstevli
müstezat,-dı
müsvedde
müsveddelik,-ği
müşabehet
müşabih
müşahede
müşahhas
müşahit,-di
müşareket
müşarünileyh
müşavere
müşavir
müşavirlik,-ği
müşerref
müşevveş
müşevvik
müşir
müşfik
müşkül
müşkülât
müşküle
müşkülpesent,-di müşteki
184 müştemilât-müzminleşmek
müştemilât müşterek mütehassis mütehavvil mütevellit müteyakkız
• müştereken mütekabil müthiş
müşteri mütekabiliyet müttefik II . , t • 4 J •
Müşteri mütekait,-di müttehit,-dı
mütalâa mütekâmil müvekkil
mütareke mütekebbir müverrih
mutasyonizm mütemadi müvesvis
müteaddit,-di mütemadiyen müvezzi,-i
müteahhit,-dı mütemayil müyesser
müteahhitlik,-ği mütemmim müzaheret
müteakiben mütenakıs müzahir
müteakip,-bi mütenasip,-bi müzahrefat
müteallik mütenavip,-bi müzakere
müteammim mütenazır müzakereci
mütearife mütenekkir müzayaka
mütebahhir mütenekkiren müzayede
mütebaki mütenevvi,-i müze
mütebasbıs müteradif müzeci
mütebessim müterakim müzecilik,-ği
mütecanis mütercem müzekker
mütecasir mütercim müzekkere
mütecaviz mütereddit.-di müzelik,-ği
mütecessis
mütedair mütesanit,-di müzevir
• • • - T. — - — m mütedavil müteessif müteessir müteselli müteselsil müziç,-ci müzik,-ği
müteşebbis müzikal,-li
mütefekkir müteşekkil müzikalite
müteferrik müteşekkir müzikhol
müteferrika mütevakkıf müzikolog
mütegalibe mütevazı,-ı müzikoloji
mütehakkim müteveccih müziksever
mütehammil müteveccihen müzisyen
müteharrik müteveffa müzmin
mütehassıs mütevekkil müzminleşme
mütehassıslık,-ğı mütevelli | müzminleşmek
N
na nakil.-kli
naaş.-a'şı nâkil
naat,-a'tı nakit,-kdi
nabız,-bzı nakkare
nacak,-ğı nakkaş
naçar nakkaşlık ,-ğı
naçiz nakledilmek
naçizane naklen
nadan nakletme
nadanlık,-ğı nakletmek
nadas nakli
nadide nakliyat
nadim nakliye
nadir nakliyeci
nadirat nakliyecilik,-ği
nadiren nakşetmek
nafaka Nakşibendi
nafıa Nakşibendîlik,-ği
nafile nakzetmek
naftalin nal
naftalinlemek nalbant,-dı
nağme nalbur
nah nalburluk,-ğu
nahak nalça
nahif nalın
nahiv,-hvi nalıncı
nahiye nallama
nahoş nallamak
nail Nallıhan
naip,-bi nam
naiplik,-ği namahrem
nakarat namaz
nakavt namazgâh
nakden namazlık,-ğı
nakdi namazsız
nakıs name
nakış,-kşı namert,-di
nakışlama namertlik,-ği
nakışlamak Namibya
nakışlı namlı
namlu
namus
namuslu
namussuz
namussuzluk,-ğu
namütenahi
namzet,-di
namzetlik ,-ği
nanay
nane
nanik,-ği
nankör
nankörlük.-ğü
nansuk,-ğu
nar
nara
narcıl
nardenk,-gı
nardin
narenciye
nargile
narh
narin
narinlik,-ği
narkotik,-ği
narkoz
narkozcu
narkozitör
Narman
narsisizm
nar sislik,-ği
nasıl
nasılsa
nasırlanmak
nasırlaşmak
nasırlı
nasihat,-ti
nasip,-bi
naşir
Nasrani
186 nasyonalist-netice
nasyonalist nebülöz nemlenme
nasyonalizm nebze nemlenmek • *
naşir necaset nemli
natamam necat nemrut,-du
natıka nece Nemrut
natıkalı neci neodim
natır necip,-bi neojen
natır lık,-ğı nedamet neolitik,-ği
nativizm nedbe neon
natron neden neoplâzma
natura nedense neozoik
natüralist nedensel Neptün
natüralizm nedensellik,-ği neptünyum
natürel nedime nere
na turizm nedret nerede
natürmort nefaset nergis
navçağan nefer nervür
navlun nefes nervürlü
naylon nefha nesep,-bi
naz nefir nesiç.-sci
nazar nefis nesih,-shi
nazaran nefis,-fsi nesil,-sli
nazarî nefret nesir,-sri
nazariyat nefrit nesne
nazarlık,-ğı nefsani nesnel
nazenin neft nesnelcilik,-ği
nazım,-zmı nefti nesnelleşme
nâzım nefyedilmek nesnellik,-ği
Nazimiye nefyetmek Nesturi
nazır negatif neşe
nazi neharî neşelendirmek
nazik nehir,-hri neşelenme
nazikâne nehiy,-hyi neşelenmek
naziklik,-ği nekahet neşeli
nazil nekbet neşesiz
Nazilli nekes neşesizlik,-ği
nazire nekre neşet
nazizm nektar neşir,-şri
nazlanmak nem neşren
nazlı nema neşretmek
ne,-yi nemalandırmak neşriyat
nebat nemalanmak neşter
nebatat Nemçe neşvünema
nebatî nemf net
nebevi nemlendirici netameli
nebi nemlendirmek netice
neticelendirmek-nosyon
187
neticelendirmek
neticelenmek
neticesiz
nouzübillah
novA
nevale
nevazil
neveser
nevir,-vri
nevralji
nevrasteni
nevresim
nevroloji
nevroz
nevruz
Nevşehir
ney
ııeyxon
nezaket
nezaketsiz
nezaketsizlik,-ği
nezaret nezih nezir,-zri nesle
nezt.-zdi
nıkris
nısfiyo
nısıf,-afi
nışadır
nice
nicelik,-ği
niçin
nida
nifak
Nlğdo
nihai
nihale
nihavent,-di
nihayet
nihayetsiz
nihilist
nihilizm
Nijerya
Nijeryalı
nikâh
nikahlamak nitrat
nikahlanmak nitratlaşma
nikâhlı nitrik asit
nikâhsız nitrojen
Nikaragua nitroselüloz
Nikaragualı niyabet
nikbin niyaz
nikbinlik,-ği niye
nikel niyet
nikelâj nıyetçı
nikotin niyetlenmek
nikriz niyetli
Niksar niyobyum
nilüfer niza.-ı
nimbus nizam
nimet nizami
nine nizamiye
ninni nizamname
nirengi nizamsız
nisa! Nizip ,-bi
nisaiye nobelyum
nisaiyeci nobran
nisan nodul
nisap,-bı nodullamak
nispet Noel
nispetçi Nogay
nispeten Nogayca
nisyan nohud!
nişaburek nohut,-du
nişan noksan
nişancı nokta
nişancılık,-ğı noktalama
nişane noktalamak
nişangâh nominal.-li
nişanlamak nominalizm
nişanlanmak nonoş
nişanlı norm
nişanlılık ,-ğı normal,-li
nişasta normalleşmek
nitekim normatif
niteleme Norveç
nitelemek Norveç çe
nitelendirilmek Norveçli
nitelendirmek nostalji
nitelenmek nitelik,-ği nostaljik,-ği
nosyon
188
not-nüzul
not numaracı nübüvvet
nota numaralama nüfus
noter numaralamak nüfuz
noterlik,-ği numaralanma nüfuzlu
nöbet numaralanmak nüfuzsuz
nöbetçi numaralı nükleer
nöbetçilik,-ği numarasız nükleon
nöbetleşe numen nüksetmek
nöbetleşmek numune nükte
nörolog numunelik,-ği nükteci
nöroloji nur nüktedan
nöron nurani nüktedanlık,-ğı
nötr nurlanmak nükteli
nötrlemek nurlu nümayiş
nötrlofinak nursuz nümayişçi
nötıUştiıınak Nusaybin nüsha
nötron Nusayri nütasyon
Nuh nutuk,-tku nüve
mıhusal nü nüzul
MM mam ntlans
o
o,-nu oflama oksit,-di
oba oflamak oksitlemek
obelisk oflayış oksitlenmek
obje oflaz okşama
objektif ofris okşamak
objektiflik,-ği ofsayt,-dı okşanma
objoktivite ofset okşanmak
objektivizm oftalmolog oktan
obruk,-ğu oftalmoloji oktant
nbsorvstuar oftalmoskop oktav
ubstıüksiyon Oğlak.-ğı oktrua
obua Oğlak okul
obur oğlan okullu
oburluk,-ğu oğlancı okuma
obüs o ğ İane ılık,-ğı okumak
ocak ,-ğı oğul.-ğlu okumuş
ocakçı oğulcuk ,-ğu okunaklı
ocakçılık,-ğı oğullanmak-ğu okunaksız
od oğulluk,-ğu okunmak
oda Oğuz okur
odabaşı,-m Oğuzca okur yazar
odacı Oğuzeli,-ni okur yazarlık
odacılık.-ğı oh okutma
odsk.-ğı oha okutmak
odaklama oje okutman
odaklamak ojit okutmanlık,-ğı
odalık,-ğı ok okutulmak
odeon okaliptüs okuyucu
oditoryum okçu okuyuş
odun okçuluk.-ğu oküler
oduncu okka okyanus
odunculuk,-ğu okkalamak Okyanusya
odunlaşma okkalı olabilir
odunlaşmak okkalık.-ğı olabilir lik,-ği
odunluk,-ğu oklava olacak,-ğı
odunsu okluk,-ğu olagelmek
odyometre okramak olağan
of oksalat olağanüstü
Of oksijen olağanüstülük.-ğü
ofis oksilit olanak,-ğı
190
olanca-oratoryo
olanca oluşuk,-ğu onlu
olası oluşum onluk,-ğu
olasıcılık,-ğı om onmak
olasılı ombra onomatope
olasılık ,-ğı omça ons
olay omlet onulmak
olaycılık,-ğı omnibüs onum
olaylı omur onuncu
olaysız omurga onur
oldu bitti omuz,-mzu onurlandırmak
oldukça omuzdaş onurlanmak
olefin omuzlamak onurlu
oleik omuzlanmak onursuz
olein omuzluk,-ğu onursuzluk ,-ğu
olgu on oosfer
olguculuk,-ğu onama oosit
olgun onamak opal,-li
olgunlaşma onanizm oparlör
olgunlaşmak onanmak opera
olgunlaştırma onar operakomik,-ği
olgunlaştırmak onarılmak operasyon
olgunluk,-ğu onarım operatör
oligarşi onarımcı opera törlük,-ğü
oligoklaz onarmak operatris
oligosen onartmak opeıet
olijist onay oportünist
olimpiyat onaylama oportünizm
olivin onaylamak optik,-ği
olmak onaylanma optimist
olta onaylanmak optimizm
oltacı onaylatmak optimum
Oltu onaylı opus
oluk,-ğu onaysız orada
oluklu onbaşı,-yı orak,-ğı
olumlu onbaşılık,-ğı orakçı
olumsuz onca oramiral,-li
olumsuzluk,-ğu onda oran
olup bitti ondalık,-ğı orangutan
olur ondalıkçı oranlamak
olur ondüle oranlı
oluş ongun oransız
oluşma ongunculuk,-ğu oransızlık,-ğı
oluşmak ongunluk,-ğu orantı
oluşturma oniks orantılı
oluşturmak onkoloji orası,-m
oluşturulmak onlar oratoryo
orda-oturma
oıda ortakçılık,-ğı otlakçı
«ıdlnaryüa ortaklaşa otlakçılık,-ğı
oı «Ilımı ortaklaşacılık,-ğı otlamak
ordino ortaklaşma otlanmak
• •iıtııiıal ortaklık,-ğı otlatma
»ıılftvı Ortaköy otlatmak
urdu ortalama otluk,-ğu
Ordu ortalamak oto
• •ıılııhocaıı ortalık,-ğı otoban
••ıduboMnlık,-ğı ortam otobiyografi
• •ıdtıyAh ortanca otobüs
orfoa Ortodoks otobüsçü
•HU Ortodoksluk,-ğu otobüsçülük,-ğu
• •i ynıı ortoklâz otoerotizm
• •ıgaıılk, ği ortopedi otogar
••ıganlinnyon ortopedik,-ği otokar
ııiganlsatör ortoz otoklav
••ıgaıılıtınıt oruç,-cu otokrasi
••ıgrtnlnymnk oruçlu otokrat
• •• gaıılln oruçsuz otokton
uıgaıiRo orun otolit
•Jl general,-li orya otomasyon
()ılınııa||,-ni oryantal,-li otomat
C)ı hangarı oryantalist otomatik,-ği
•ılijinal, || Osmancık,-ğı otomatikleşmek
• ıl Ijlnalllo Osmaneli,-ni otomatizm
nikaaira Osmaniye otomobil
mi w lıla Osmanlı otomobilci
mi blnoo Osmanlıca otomobilcilik, -ği
•11 kil Osmanlılık,-ğı otonom
oılon osmiyum otonomi
•uman osurgan otopark
m inancı osurmak otoplâsti
nı inancılık,-ğı osuruk,-ğu otopsi
oıınanlık, ğı ot otoray
oıııllolog otağ otorite
• •ıııllolo)! otağcı otoriter
• •ıo)nııl otantik.-ği otosist
oıoapu otarşi otostop
••ipapuluk, ğu otçu otostopçu
oıaa otçul otostopçuluk,-ğu
oıanlaınak otel otsu
olla otelci oturak,-ğı
Oıla otelcilik,-ği oturaklı
oılak, ğı otizm oturgan
otlakçı otlak,-ğı oturma
192
oturmak-ozon
oturmiJc oyalama
oturtma oyalamak
oturtmak oyalanma
oturulmak oyalanmak
oturum oyalayıcı
otuz oyalı
otuzar oydaş
otuzuncu oydurmak
ova oylama
Ovacık,-ğı • oylamak
oval,-lı ovalamak oylanma
ovalanmak oylanmak
ovalatmak oylum
ovalık,-ğı oyma
ovdurmak oymacı
ovdurtmak oymacılık,-ğı
ovmaç ,-cı oymak
ovmak oymalı
ovogon oynak,-ğı
ovulmak oynaklık,-ğı
ovunmak oynama
ovuşturmak oynamak
oy oynaş
oya oynaşmak
oynatılmak
oynatım
oynatış
oynatma
oynatmak
oysa
oysaki
oyuk.-ğu
oyulgalamak
oyulma
oyulmak
oyum
oyun
oyunbaz oyuncak ,-ğı oyuncakçı oyuncakçılık.-ğı
oyuncu
oyunculuk,-ğu
ozalit
ozan
ozanca
ozanlık,-ğı
ozon
ö
Al,ok. öbek Abok Al,Ur AbUrkU oott AV. oU Ad
Adem
ftdıım»
Aılnınok
Ademoli
ödemiş
Ödenek,-ği
Adonınok
Ödenti
Adeşmek
Adetmok
Aılev
Aıllok. 01
Adili
Adllllnndirmek Adlin ödünç,-cü Af
afke
Allı »Imıdirmek
Afkolnıımek
Afkoll
Afkosiı
AOe
AOlo
AOlen
AOlenol
Öğleyin
AOıenci
AOıoncıllk.-Oi
AO, »n ilmek
AOıanim
OOrenimli
AOımıiş
öğrenme
öğrenmek
öğreti
öğretici
öğreticilik,-ği
öğretilmek
öğretim
öğretme
öğretmek
öğretmen
öğretmenlik,-ği
öğün
öğür
öğürmek
öğürtü
öğüt,-dü
öğütlemek
öğütmek
öğütücü
Öğütülmek
öhö
ökçe
ökse
öksürmek öksürük,-ğü öksürüş öksüz
öksüzlük,-ğü öküz ölçek,-ği ölçmek ölçü
ölçülmek
ölçülü
ölçülük,-ğü
ölçüm
ölçümlemek ölçüsüz ölçüsüzlük.-ğü ölçüt
öldüresiye
öldürme
öldürmek
öldürülmek
ölesiye
öleş
ölet
öleyazmak
ölgün
ölmek
ölmezlik,-ği
Ölmezoğlu
ölü
ölüm
ölümlü
ölümlük
ölümsü
ölümsüz
ölümsüzlük,-ğü
ölüş
Ömerli
ömür,-mrü
ön
önce
önceden
önceki
öncel
öncelik,-ği
öncelikle
öncelikli
öncesiz
öncesizlik ,-ği
öncü
öncül
öncülük,-ğü
önder önderlik,-ği önel önem önemli
194
önemsemek-ozge
önemsemek
önemsenmek
önemsiz
önerge
öneri
önerme
önermek
önerti
öneze
öngörmek
öngörülmek
önlem
önlemek
önlenmek
önleyici
önlük,-ğü
önsel
ön sezi
ön soruşturma
ön söz
ön yargı
ön yüzbaşı
öpme
öpmek
öptürmek
öpücük,-ğü
öpülmek
öpüşmek
örcin
ördek,-ği
ördürmek
öreke
ören
örenlik,-ği
örf
örfî
örgü
örgücü
örgün
örgüt
örgütçü
örgütçülük,-ğü
örgütlemek
örgütlendirilmek
örgütlendirmek
örgütlenme
örgütlenmek övgücü
örgütlü övgücülük,-ğü
örmek övmek
örneğin övülmek
örnek,-ği övilnç.-cü
örneklemek övüngen
örneklenmek övüngenlik,-ği
örnekseme övünmek
örneksemek öykü
örs öykünmek
örseleme öyle
örselemek öylece
örselenmek öz
örtbas etmek Özalp
örtenek,-ği Özbek
örtmece Özbekçe
örtmek Özbekistan
örtü özdek,-ği
örtülü özdekçi
örtünme özdekçilik,-ği
örtünmek özdeksel
örtüsüz özden
örü özdenlik,-ği
örücü özdeş
örücülük,-ğü özdeştik ,-ği
örülmek öze
örümcek,-ği özek,-ği
örümceklenmek özel
örümcekti özellik,-ği
örümceksi özellikle
östaki özen
öşür.-şrü özenç.-ci
( öte özendirmek
öte beri özenti
öteki,-ni özenmek
öteleme özensiz
ötleğen özenti
ötmek özenticilik
öttürmek özentili
ötümlü özentisiz
ötümsüz özerk
ötürü özerktik,-ği
ötüş özet
ötüşmek özetlemek
öveç,-ci özetlenmek
övgü özge
özgeci-özverili
Angaııl Asgaymlf Angll Anglll
A.güllük, ğü Angtln
AsgünlUk, ğü Angın
Angllı İlik, ğü Angüllükçü Anlaıu Anlamak
özlenmek
özleşme
özleşmek
özleştirme
özleştirmecilik,-ği
özleştirmek
özletmek
özleyiş
özlü
özlük,-ğü
özne
öznel
öznelcilik,-ği
öznellik,-ği
özümleme
özümlemek
özümlenmek
özür.-zrü
özürlü
özürsüz
özveren
özveri
özverili
palııty, «Al palamar
HlNfH palamarcı
l*alnifyuluk, ğu palamut,-du
pahııylıık, ğu palan
palandöken
palanga
ı.aVai palanka
ı«aValık, Oı palas
palaska
jnyiviMi palas pandıras
pm* palavra
|««ıHf«lt palavracı
paıllf*hlık,-0ı palavracılık,-ğı
|**Ha palaz
pagan palazlanmak
l*agaıtl«m paldım
paldır küldür
pah paleografi
paha paleontoloji
pahan paleozoik
pahalanmak palet
pahalı palikarya
pahalılaşmak palisat,-dı
pahalılık, ğı palmitik,-ği
pak, kl palmiye
pak.l palto
pakallaına Palu
p*k«llaın«k palûze
| ıkKllaıııuok palyaço
Paklatan palyaçoluk,-ğu
NbkManlı palyatif
paklama palyoş
paklamak pampa
paklanmak pamuk,-ğu
paklık, Oı pamukaki
pakı pamukçu
pal pamukçuk,-ğu
pala pamukçuluk,-ğu
pala lııyık pamuklanmak
paladyum pamuklu
panama
Panama
Panamalı
panayır
panayırcı
pancar
pancarcı
pancarcılık,-ğı
pandantif
pandispanya
pandomima
pandül
panel
panik.-ği
Panislâmizm
panjur
pankart
pankras
pankreas
pano
panorama
pansiyon
pansiyoncu
pansiyonculuk,-ğu
pansiyoner
Panslâvizm
pansuman
pansumancı
panteist
panteizm
panteon
panter
pantograf
pantolon
pantoloncu
pantufla
Panturanizm
Pantürkizm
panzehir
panzer
198
papa-paata
papa_ parantez parodi
papağan parapet parola
papağanlık,-ğı parasız parpa
papak,-ğı parasızlık,-ğı par par
papalık.-ğı paraşüt pars
papara paraşütçü parsa
papatya paraşütçülük ,-ğü parsal
papaz paratoner parsel
papazi paravan parselâsyon
papel paravana parsellemek
papelci parazit parsellenmek
papelcilik,-ği parazitlenmek parselli
papirüs parazitlik,-ği parşömen
papura parazitoloji partal
papyekuşe parça parter
papyon parçacı parti
para parçalamak partici
parabellum parçalanmak particilik,-ği
parabol,-lü pardon partili
parabolik,-ği pardösü partisyon
paraboloit,-di pare partizan
paraçol parfüm partizanlık.-ğı
paradi parfümeri partner
paradigma parıldama parya
paradoks parıldamak pas
paraf parıl parıl pasaj
parafazi parıltı pasak,-ğı
parafe parite pasaklı
parafin park pasaparola
paragraf parka pasaport
Paraguay parke pasavan
Paraguaylı parkeci pasif
paraka parkecilik.-ği pasifist
parakete parkur Pasinler
paralâks parlak,-ğı pasiyans
paralamak parlaklaşmak paskal
paralanmak parlaklık,-ğı paskallık,-ğı
paralel parlamak paskalya
paralellik,-ği parlâmentarizm paslarıma
paralı parlâmenter paslanmak
paralojizm parlâmento paslaşmak
parametre parlatmak paso
paramparça parmak(-ğı paspal
parankima parmaklamak paspas
paranoya parmaklık,-ğı paspasçı
paranoyak,-ğı parmıcan pasta
pastacı-pekleşmek
199
pastacı
pastacılık.-ğı
pastahane
pastal
pastav
pastel
pastırma
pastırmacı
pastırmacılık,-ğı
pastil
pastoral,-li pastörize pastra paşa
paşalık,-ğı paşazade pat pata
patak,-ğı
pataklamak
patalya
patates
patavatsız
patavatsızlık.-ğı
paten
patent
patırdamak
patır kütür
patır patır
patırtı
patırtılı
patik,-ği
patika
patinaj
patis
patiska
pat küt
patlak,-ğı
patlama
patlamak
patlangaç,-cı
patlangıç.-cı
patlatmak
patlayıcı
patlıcan
patlıcanî
Patnos
patolog
patoloji
patolojik,-ği
patriarkal
patrik,-ği
patrikhane
patriklik,-ği
patron
patrona
patronaj
patroncu
patronculuk,-ğu
pattadak
pavkırmak
pavurya
pavyon
pavyoncu
pavyonculuk,-ğu
pay
payanda
payda
paydaş
paydaşlık,-ğı
paydos
paye
payen
payet
payidar
payitaht
paylamak
paylanmak
paylaşmak
paylaş tırmak
payplayn
payreks
paytak,-ğı
paytak paytak
pazar
Pazar
pazarbaşı,-nı pazarcı pazarcılık,-ğı Pazar cık,-ğı pazarlama pazarlamacı
pazarlamacılık,-ğı
pazarlamak
pazarlaşmak
pazarlık,-ğı
pazarlıkçı
pazartesi,-yi
Pazaryeri,-ni
pazen
pazı
pazval
pazvant
peçe
peçelemek
peçeli
peçesiz
peçete
peçiç
pedagog
pedagoji
pedal
pedavra
peder
pederşahî
pediatri
pedikür
pedikürcü
pedikürcülük,-ğü
pedolog
pedoloji
pegmatit
pehlivan
Pehlivanköy
pehlivanlık,-ğı
pehpeh
pehpehlemek
pejmürde
pejoratif
pek
pekent,-di Fekı
pekişmek
pekiştirme
pekiştirmek
Pekiştirmeli
pekitmek
pekleşmek
200 peklik-peşinen
peklik ,-ği pepeme peritonit
pekmez pepsin periyodik,-ği
pekmezci pepton periyot,-du
pekmeze ilik,-ği perakende perki
peksimet,-di perakendeci perlit
pelerin perakendecilik ,-ği perma
pelesenk.-gi perçem permanganat
pelikan perçemli permeçe
pelin perçin permi
pelit,-di perçinleme peroksit,-di
pelte perçinlemek peron
peltek,-ği perçinleşmek peronospora
peltekleşmek perçinleştirmek persenk.-gi
pelteklik ,-ği perdah personel
pelteleşmek perdahlamak perspektif
pelür perdahlı perşembe
pelüş perdahsız Perşembe
pembe perde pertavsız
pembeleşme perdeci Pertek.-ği
pembeleşmek perdecilik,-ği Peru
pembelik,-ği perdelemek peruk,-ğu
pembemsi perdelenmek peruka
pena perdeli Perulu
penaltı perdesiz perva
pencere pereme pervane
pencüdü peremeci pervaneli
pencüse perende pervanesiz
pencüyek perese Pervari
pençe perestiş pervasız
pençelemek perestişkâr pervasızlık,-ğı
pençeleşmek performans pervaz
pençeletmek pergel pes
pençeli pergellemek pesek.-ği
pençgâh perhiz peseta
peneplen perhizli pesimist
penes perhizsiz pesimizm
penguen peri pespaye
peni pericik,-ği pespembe
penisilin perido pestenkerani
pens peridotit pestil
pense perikart,-dı pesüs
pentatlon peripatetizm peş
penye periskop peşin
pepe perişan peşinat
pepelemek perişanlık,-ğı peşinci
pepelik,-ği periton peşinen
peşkeş-pisi pisine
201
peşkeş pırıldak,-ğı piko
peşkir pırıldakçı pikrik
peşkirci pırıldamak pü
peşrev pırıl pırıl pilâki
peştahta pırıltı pilâv
peştamal pırlak,-ğı pilâvlık,-ğı
peştamalca pırlamak piliç,-ci
peştamallık,-ğı pırlangıç,-cı pilli
Peştu pırlanta pilot
petek.-gı pırnal pilotaj
petrografi pırnallık,-ğı pilotluk,-ğu
petrol,-lü pırpı pim
petrolcü pır pır pimpirik,-ği
petroloji pırpın pineklemek
petunya pırpıt pinel
pey pırtı pines
peyda pırtık,-ğı pingpong
peydahlama pırtlak pinpon
peydahlamak pırtlamak pinti
peydahlanmak pısırık,-ğı pintileşmek
peyderpey pısırıklaşma pintilik,-ği
peygamber pısırıklaşmak pipet
peyganberlik,-ği pısırıklık,-ğı pipo
peyk pışpışlamak pir
peyke pıt pıramıdal,-li
peylemek pıtırdamak piramit,-di
peylenmek pıtır pıtır pire
peynir pıtırtı pirelendirmek
peynirci pıt pıt pirelenmek
peynircilik.-ği pıtrak,-ğı pirina
peynirhane piç pirinç,-ci
peynirleşmek piçleşmek pirit
peyzaj piçlik,-ği piroksen
pezevenk.-gi piçuta pirometre
pezevenklik,-ği pide pirosfer
pezo pideci piruhi
pıhtı pidecilik.-ği pirüpak
pıhtılanmak pideli piryol
pıhtılaşmak pigment pirzola
pıhulaştıuıtdk pijama pirzolalık,-ğı
pılı pırtı pik pis
pmar pikaj pis bıyık
Pmarbaşı'm pikap,-bı pis boğaz
Pmar hisar pike pisi
pırasa piket pisi pisi
pırazvana piknik,-ği pisi pisine
202 piskopos-Polonyalı
piskopos piyon plüralizm
piskoposhane piyore plütokrasi
piskoposluk,-ğu pizolit Plüton
pislemek pislenmek pizza pizzicato plütonyum plüviyometre
pisletmek plâçka podösüet
pislik,-ği plâj podyum
pist plâjiyoklâz pof
piston plâk ,-ğı pofurdamak
pistonlu plâka pofur pofur
pisuar plâkalı poğaça
pişdar plâkasız poğaçacı
pişeğen plâkçı pohpoh
pişek ,-ği plâket pohpohlamak
pişi plân poker
pişik,-ği plâncı pokerci
pişim plânçete polargı
pişirim plânet polarılmak
pişir imlik,-ği plânkton polarma
pişirilmek plânlama polarmak
pişirmek plânlamak Polatlı
pişkin plânlı polemik,-ği
pişkinlik,-ği plânör poliasit.-di
pişman plânsız poliçe
pişmaniye plântasyon polifoni
pişmaniyeci plânya polifonik,-ği
pişmanlık,-ğı plânyacı poligam
pişmek plâse poligami
pişti plâsman poligon
piştov plâster poliklinik ,-ği
piton plâstik,-ği polimeri
pitoresk plâstron polip
piyade plâterina polis
piyale plâtform polisaj
piyan plâtika polislik,-ği
piyango plâtin politeist
piyangocu plâto politeizm
piyanist plâ tonik,-ği politik ,-ği
piyano plâzma politika
piyanocu plebisit politikacı
piyasa pleistosen politikacılık,-ğı
piyata plevra polka
piyaz pliyosen polo
piyazcı pli Polonez
piyazlamak plise Polonya
piyes plüralist Polonyalı
polonyum-programlamak 203
polonyum post pragmatizm
Pomak,-ğı posta pranga
pomat,-dı postacı prangalı
pompa postacılık ,-ğı praseodim
pompaj postahane pratik,-ği
pompalama postal pratikleşmek
pompalamak postalamak pratisyen
ponje postalanmak prefabrike
ponksiyon poster prelüt,-dü
ponpon postiş prematüre
ponton postnişin prens
ponza postrestant prenses
ponzalamak postulat prenseslik,-ği
pop poşet prensip ,-bi
poplin poşu prenslik,-ği
popo pot preparat
popülarite pota pres
popüler potansiyel presbit
popülizm potas presbitlik,-ği
porfir potasyum prese
porfirit potin preselemek
pornografi potkal prestij
pornografik ,-ği potlaç,-cı presto
porselen potlanmak prevantoryum
porselenci potpuri prezervatif
porsiyon potuk.-ğu prim
porsuk,-ğu potur primat
porsumak poyra primitif
portakal poyraz priz
portakallık,-ğı poyrazlamak prizma
portatif poz probabilizm
portbagaj Pozantı problem
porte pozisyon problematik,-ği
Portekiz pozitif prodüksiyon
Portekizce pozitiflik,-ği prodüktivite
Portekizli pozitivizm prodüktör
portföy pöç prodüktörlük,-ğü
portmanto pöf profesör
portmone pörsük,-ğü profesörlük,-ğü
porto pörsümek profesyonel
portör pösteki profesyonellik,-ği
portre pötikare profil
portreci prafa program
posa pragmacı programcı
pos bıyık,-ğı pragmacılık ,-ğı programlama
Posof pragmatist programlamak
204
programlı-pütür pütür
programlı programsız proje
projeksiyon projektör projelendirmek proletarya proleter prolog prometeyum propaganda propagandacı propagandacılık,-ğı prosedür prospektüs prostat prostelâ protaktinyum protein Protestan Protestanlık ,-ğı protesto protez protezci
protokol,-lü
proton
protonema
protoplâzma
prototip
prova
provizyon
provokasyon
provokatör
prozodi
prömiyer
Prusya
Prusyalı
pruva
psikanaliz
psikasteni
psikiyatr
psikiyatri
psikolog
psikoloji
psikolojik,-ği psikolojizm
psikometri
psikopat
psikopati
psikopatoloji
psikopatolojik.-ği
pisikoterapi
psikoz
psişik
puan
puanlama
puanlamak
puanlandırmak
puantaj
puantör
puding
pudra
pudralamak
pudralık,-ğı
pudriyer
puf
pufla
puflamak
puhu
pul
pulat,-dı pulcu
pulculuk,-ğu pullamak pullanmak pullu pulluk,-ğu puluç,-cu puluçluk,-ğu punç,-cu punt,-du punto pupa puro pus
pusar ık,-ğı pusarmak pusat pusatçı puset puslanmak puslu pusmak
pusu pusula pusval puşt
puştluk,-ğu put
putlaşmak
putlaştırmak
putperest
putperestlik,-ği
putrel
püf
püfkürmek
püflemek
püfür püfür
Pülümür
pülverizatör
pünez
pür
pürçek,-ği pürçeklenmek pürçük,-ğü püre
pürhiddet pürtük,-ğü pürtüklenmek pürtüklü pürüz
pürüzlenmek pürüzlü pürüzsüz püskül püsküllü püskürme püskürmek püskiirteç.-ci püskürtme püskürtmek püskürtü püskürük,-ğü püsür püsürlü püsürsüz pütür Pütürge pütürlü pütür pütür
R
Rab,-bbi Rafızîlik,-ği ram
rabbani rafine ramak
Rabbena rafineri ramazan
rabıt,-ptı rafit ramazanlık,-ğı
rabıta rafya rami
rabıtalı rağbet ramp
rabıtasız rağmen rampa
raca rahat rampacı
racon rahatlamak rampalamak
radansa rahatlatmak randa
radar rahatlık.-ğı randevu
radarcı rahatsız randevucu
radde rahatsızlanmak randıman
radikal ,-li rahatsızlık ,-ğı rant
radikalizm rahibe rantabilite
radon rahibelik,-ği rantabl
radyasyon rahim,-hmi ranza
radyatör rahip,-bi rapor
radyo rahiplik,-ği raporlu
radyoaktif rahle raportör
radyoaktiflik,-ği rahman raportörlük, -ğü
radyoaktivite rahmani rap rap
radyocu rahmet rapsodi
radyoelektrik,-ği rahmetli raptetmek
radyofonik,-ği rahmetlik.-ği raptiye
radyofoto rahne raptiyelemek
radyografi raht rasat.-dı
radyogram rahvan rasatçı
radyoizotop rakam rasathane
radyolog rakamlamak raspa
radyoloji raket raspalamak
radyometre rakı rast gelmek
radyoskopi rakım rast getirmek
radyotelefon rakıs,-ksı rast gitmek
radyotelgraf rakip ,-bi rastık,-ğı
radyoterapi rakkas rastlamak
radyum rakkase rastlayış
raf rakor rastlanmak
rafadan raksetmek rastlantı
Rafızî ralli rastlaşmak
206
rasyonalist-revanici
rasyonalist referandum renklemek
rasyonalizm referans renklendirmek
rasyonel refik renklenmek
raşitik,-ği refika renkli
raşitizm refleks renksiz
ratanya reflektör renksizlik,-ği
raunt,-du reform renyum
ravent,-di reformcu reorganizasyon
ray regaip,-bi reosta
layba reglan repertuar
rayiç,-ci regülâtör replik,-ği
rayiha rehabilitasyon resen
rayihalı rehavet resepsiyon
razakı rehber reseptör
razı rehberlik,-ği resif
razmol rehin resim,-smi
re rehine resimci
reaksiyon reis resimlemek
reaktör reisicumhur resimlendirmek
realist reislik,-ği resimli
realite rejim resimlik,-ği
realizm rejisör resital.-li
reasürans rejisörlük,-ğü resmen
reaya rekabet resmetmek
rebiyülâhır rokâkct resmî
rabiyülevvel rekât resmileştirmek
recep.-bi reklâm resmîlik,-ği
reçel reklâmcı resmiyet
reçelci reklâmcılık,-ğı ressam
reçellik ,-ği rekolte ressamlık ,-ğı
reçete rekor restoran
reçine rekortmen restorasyon
redaktör rekortmenlik,-ği restore
redaktörlük,-ğü rektör resul,-lü
redaksiyon rektörlük,-ğü resülmal,-li
reddedilmek rekzetmek Reşadiye
reddetmek remel reşit
reddiye remil ,-znli ret,-ddi
redif remiz ,-mzi retina
redingot rencide retorik,-ği
redüksiyon rençper reva
reel rençper lik,-ği revaç,-cı
reeskont rende revak
refah rendelemek revakiye
Refahiye rengârenk,-gi revani
refakat,-ti renk,-gi revanici
reverans-ruhsatname 207
reverans rivayet rostoluk,-ğu
revir riya rot
revizyon riyakâr rota
revizyonist riyakâr lık,-ğı rotatif
revizyonizm riyasız rotasyon
revnak riyal,-li rotor
revolver riyala roza
revü riyaset rozbif
rey riyaziyat rozet
reyhan riyaziyeni rölanti
Reyhanlı riyolit rölativite
reyon Rize rölativizm
rezalet riziko röle
reze roba rölöve
rezeksiyon robot rölyef
rezelemek robotlaşmak römork
rezene robotluk,-ğu römorkör
rezerv roda Rönesans
rezervasyon rodaj röntgen
rezil Rodezya röntgenci
rezilce Rodezyalı röntgencilik,-ği
rezillik,-ği rodyum röportaj
rezistans roka röportajcı
rezonans roket röprodüksiyon
rıh roketatar rötar
rıhdan rokfor rötarlı
rıhtım rokoko rötuş
rık'a rol,-lü rövanş
rıza rom ruam
rızk Roma ruba
riayet Romalı ruba!
rinyetkâr roman rubidyum
riayetsizlik,-ği romancı ruble
rica romancılık,-ğı ruf
ricacı romanesk Rufaî
rical,-U romans rugan
ricat romantik,-ği ruh
rikkat.-ti roman tiklik,-ği ruhanî
rimel romantizm ruhban
ring Romanya ruhen
ringa Romanyalı ruhî
rint,-di romatizma ruhiyat
risale Romen ruhiyatçı
risk rop,-bu ruhsat
ritm ropdöşambr ruhsatiye
ritmik.-ği rosto ruhsatname
nıhsuz-rüzgâ r sız
208
ruhsuz
ruj
rulet
rulman
rulo
Rum
rumba
Rumca
Rumeli
Rumen
Rumence
Rumî
Rumlaşmak Rumlaştırmak rumuz rupi
Rus
Rusça
Ruslaşmak
Ruslaştırmak
Rusya
rutenyum
rutubet
rutubetlenmek
rutubetli
rübap,-bı
rücu,-u
rükû.-u
rükün.-knü
rüküş
rüküşlük,-ğü rüsum
rüsumat
rüsup,-bu
rüsva
rüşt
rüştiye
rüşvet
rüşvetçi
rüşvetçilik,-ği
rütbe
rüya
rüyet
rüzgâr
rüzgârlı
rüzgârlık,-ğı
rüzgârsız
anadot saç sadrazam
»nnt.-tt saçak,-ğı sadrazamlık,-ğı
■aatçi saçakl anmak saf,-ffı
saatçilik,-ği saçalam ak saf
•antlı saçı safahat
•aba saçılmak safari
sabah saçmtı safderun
nabahçı saçkıran safdil
aabahlama saçlı saffet
nah/ıhlamak saçma safha
nnbnhleyin saçmacı safi
sabahlık,-ğı saçmak safiha
■aban saçmalama safir
aabık saçmalamak safiyet
sabıka saçmalık,-ğı saflaşmak
sabıkalı saçma sapan saflık,-ğı
■abır.-brı saçula safra
■abırlı sadak,-ğı safralı
sabırsız sadaka safran
sabırsızlanmak sadakat,-ti Safranbolu
sabırsızlık,-ğı sadakatli safsata
Mbit sadakatsiz safsatacı
sabito sadakatsizlik,-ği sagu
sabitleşmek sadakor sağ
Mbo sadaret sağalmak
sabotaj sade sağanak,-ğı
sabotajcı sadece sağcı
sabretmek sadeleşme sağcılık,-ğı
sabun sadeleşmek sağdıç,-cı
■abuncu sadeleştirmek sağduyu
aabunculuk.ğu sadelik ,-ği sağı
sabunhane sadet,-di sağılmak
aalııınlyo sadık,-ğı sağım
■abunlamok sadıkane sağımlı
sabunlanmak sadır,-drı sağımlık,-ğı
sabunlaşmak sadik,-ği sağır
sabunlaştırmak sadist sağırlaşmak
•»•bııııluk, ğu sadistlik ,-ği sağırlık,-ğı
«abura sadizm sağlam
•AO sadme sağlama
210
sağlamak -salAvat
sağlamak * sahurluk,-ğu Bakım
sağlamcı saik sakin
sağlamlaşmak saika sakinleşme
sağlamlaştırmak Saimbeyli sakinleşmek
sağlamlık,-ğı sair sakinleştirmek
sağlanmak sairfilmenam sakinlik.-ği
sağlık,-ğı sak saklama
sağlıklı saka saklamak
sağlıksız sakağı saklambaç,-cı
sağma sakak ,-ğı saklanma
sağmak saka kuşu saklanmak
sağmal sakal saklantı
sağrı sakallanmak saklı
sağu sakallı saksağan
sağucu sakandırık,-ğı saksı
sah,-hhı sakar saksılık,-ğı
saha sakarin saksofon
sahabe sakarlaşmak saksofoncu
sahabet sakar lık,-ğı Saksonya
sahabetçi sakaroz sal
sahaf Sakarya salâ
sahafl ık,-ğı sakat salâbet
sahan sakatat salacak,-ğı
sahanlık.-ğı sakatatçı Salacak,-ğı
sahavet sakatatçılık,-ğı salâh
sahi sakatlama salâhiyet
sahibe sakatlamak salâhiyetti
sahici sakatlanmak salâhiyetsiz
sahiden sakatlık,-ğı salâhiyettar
sahih salon salak,-ğı
sahil sakınca salakça
sahip,-bi sakıncalı salaklaşmak
sahipsiz sakıncasız salaklık,-ğı
sahne sakıngan salam
sahnelemek sakınganlık ,-ğı salamandra
sahnelenmek sakınmak salamanje
sahra sakırdamak salamura
sahre sakırga salamuralık,-ğı
sahte sakır sakır salangan
sahteci sakıt salapurya
sahtecilik.-ği Sakıt salaş
sahtekâr sakız salaşpur
sahtekârlık,-ğı Sakız Mlit
sahtelik,-ği sakızlı aninin
sahtiyan sakı ■•lalalık, ğı
sahur sakil ■nlAvnl
salcı - sansürlemek
211
salcı sallanma sanatçılık,-ğı
salcılık,-ğı sallanmak sanatkâr
salça sallantı sanatkârane
salçalamak sallapati sanatkârlık,-ğı
salçalı sallı sanatlı
salçalık,-ğı salma sanatoryum
saldırgan salmak sanayi,-i
saldırganlık,-ğı salmalık,-ğı sanayici
saldın salmastra sanayileşmek
saldırıcı salname sanayileştirmek
saldırısız salon sancak,-ğı
saldırma saloz sancaktar
saldırmak salozlaşmak sancı
saldırmazlık,-ğı salozluk,-ğu sancılanmak
salep,-bi salpa sancımak
salepçi salpak,-ğı sançmak
salepçilik,-ği salt sandal
salgı salta sandalcı
salgılamak saltanat sandalcılık,-ğı
salgm saltçüık.-ğı sandalye
salgıncı saltık,-ğı saldalyeci
salgınlaşmak salvo sandık.-ğı
salhane salya sandıkçı
salı salyangoz sandıklamak
salık,-ğı sam sandıklanmak
salıncak,-ğı saman sandıklı
salıncakçı Samandağ Sandıklı
salıncaklı sam ani sanduka
salınım samanlık,-ğı sandviç
salınmak samaryum ■ sanem
salıntı samba sanı
salıvermek Sami sanık,-ğı
Salihli samimî sanidin
salim samimîlik,-ği saniye
salimen samimiyet sanki
salip,-bi samimiyetsiz sanlı
salise samimiyetsizlik,-ği sanmak
salisen samsa sanrı
salisilât Samsat sanrılamak
salisilik samsun sansar
salkım Samsun sansasyon
3alkımak samur sansasyonel
salkım saçak san Sanskrit
sallama sanal sansür
sallamak sanat sansürcü
sallandırmak sanatçı sansürlemek
212
santiar - sarsılmak
santiar santigram santigrat,-dı santilitre santim
santimantal,-li
santimantalite
santimetre
santra
santral ,-li
santralci
santrfor
santrhaf
santrifüj
santrifüj ör
santrozom
santur
santurî
sap
sapa
sapak,-ğı
sapaklık,-ğı
sapan
Sapanca
saparna
saparta
sapasağlam
sapçık,-ğı
sapık,-ğı
sapıklaşmak
sapıklık,-ğı
sapınç,-cı
sapır sapır
sapıtmak
sapkı
sapkm
sapkın lık,-ğı
saplama
saplamak
saplanmak
saplantı
saplı
sapma
sapmak
saprofit
sapsağlam
sapsarı
sapsız
saptamak
saptanmak
saptırılmak
saptırma
saptırmak
sara
saraç,-cı
saraçhane
Saraçhane
sar açlık,-ğı
sarahat,-ti
sarahaten
saraka
sarakacı
saralı
sararmak
sarartmak
Saray
Sarayköy
saraylı
Sar ay önü,-nü
sardalye
sardoğan
sardun
sardunya
Sardunya
sarf
sarfınazar
sarfiyat
sargı
sargılamak sarhoş
sarhoşlaşmak
sarhoşluk ,-ğu
sarı
sarıca
Sarıcakaya
Sarıgöl
sarığıburma
sarık,-ğı
Sarıkamış
Sarıkaya
sarıkçı
sarıklı
sarılgan sarılı sarılık ,-ğı sarılmak sarım
sar imsak,-ğı
sarımsı
sarımtırak
sarınmak
Sarıoğlan
sarışın
sarışınlık,-ğı
Sarıyer
Sarız
sari
sâri
sarih
sarkaç,-cı
sarkık,-ğı
sarkıklık,-ğı
sarkıl
sarkıntı
sarkın tılık.-ğı
sarkıt
sarkıtmak
sarkmak
sarkom
sarma
sarmak
sarmal
sarmalamak
sarman sarmaş dolaş
sarmaşık,-ğı
sarmaşmak
sarnıç,-cı
sarp
sarpa
sarpın
sarplaşmak
sarraf
sarrafiye
sarraflık, ğı
sarsak,-ğı
snrsnklık, ğı
snıaık, ğı
sarsılııiAk
sarsım - secde 213
sarsım savat sayım
sarsıntı savatlamak sayın
sarsmak savcı sayısal
Saruhanlı savcılık,-ğı sayısız
sası savdırmak sayışmak
sasımak savla Sayıştay
Sason savlet saykal
sataşkan savma saykallamak
sataşmak savmak saylamak
saten savruk,-ğu saylav
sathi savrukluk,-ğu sayma
sathileşmek savrulmak saymaca
sathîlik,-ği savsak,-ğı saymak
satıcı savsaklamak sayman
satıcılık.-ğı savulmak saymanlık,-ğı
satıh,-thı savunma sayrı
satılık,-ğı savunmak saynlık,-ğı
satılmak savunucu sayvan
satım Savur saz
satımlık,-ğı savurgan Sazak,-ğı
satın almak savurganlık ,-ğı sazan
satır savurmak sazcı
satış savuşmak sazende
satir savuşturmak sazlık,-ğı
satirik,-ği saya seans
satlıcan sayacı sebat
satmak sayaç,-cı sebatkâr
satranç,-cı saydam sebatlı
satsuma saydamlaşmak sebatsız
sattırmak saydamlık,-ğı sebatsızlık,-ğı
Satürn saye sebayüdü
satvet sayeban sebebiyet
sauna sayfa Seben
sav sayfiye sebep,-bi
sava saygı sebeplenmek
savacı saygılı sebepli
3avak,-ğı saygın sebepsiz
savan saygınlık,-ğı sebil
savana saygısız sebilhane
savaş saygısızlık,-ğı sebze
savaşçı sayha sebzeci
savaşçılık,-ğı sayı sebzecilik,-ği
savaşkan sayıca sebzelik,-ği
savaşma sayıcı sebzevat
savaşmak sayıklamak seccade
Savaştepe sayılmak secde
214
seci - semavi
seci sefillik,-ği sektirmek
seciye sefine sektör
seciyeli sefir sel
seciyesiz sefire selâm
seçenek,-ği sefirlik,-ği selâmet
seçi segah selâmetlemek
seçici seğirdim selâmlama
secicilik,-ği seğirme selâmlamak
seçik,-ği seğirmek selamlaşma
seçilme seğirtmek selâmlaşmak
seçilmek seğmen selâmlık,-ğı
seçim seher selâmsız
seçiş sehira,-hmi selâmünaleyküm
seçkin sehiv,-hvi selâset
seçkinlik,-ği sehpa selâtin
seçme sehven Selçuk,-ğu
seçmece sek Selçuki
seçmeci sekant Selçuklu
seçmecilik,-ği sekban sele
seçmek sekene selef
seçmeli seki selek,-ği
seçmen sekili seleksiyon
seçmenlik,-ği sekiz selektör
seçtirmek sekizer selen
seda sekizgen Selendi
sedalı sekizinci selenyum
sedasız sekizlik.-ği selika
sedef seklem Selim
sedefçi sekmek selinti
sedefçilik,-ği sekmen selis
sedefli sekoya selofan
sedimantasyon sekretarya seloteyp,-bi
sedir sekreter selüloit,-di
sedye sekreterlik,-ği selüloz
sefa seks selva
sefahat.-ti seksapel selviçe
sefalet seksek,-ği sema
sefaret seksen sema,-ı
sefarethane sekseninci semafor
sefer seksenlik,-ği semahane
seferber seksiyon semahat,-ti
seferberlik,-ği seksolog senini
seferi seksoloji »nnınn
Seferihisar seksüel semantik ,-ği
sefih sekte seınnvoı
sefil sekte r semavi
sembol - serkeş
215
sembol,-lü
sembolik,-ği
sembolist
sembolizm
sembolleşmek
seme
semen
semender
semer
semerci
semercilik,-ği
semere
semerli
semerlemek
seminer
semirgin
semirme
semirmek
semirtmek
semiz
semizce
semizleşmek
semizlik,-ği
sempati
sempatik,-ği
sempatizan
sempozyum
semptom
semt
sen
nena
senarist
senaryo
senaryocu
senato
senatör
senatörlük,-ğü
sendelemek
sendik.-ği
sendika
sendikacı
sendikacılık,-ğı
sendikalı
sendikalist
sendikalizm
sene
Senegal
Senegalli
senek,-ği
senet.-di
senetleşmek
senetli
senetsiz
senevi
senfoni
senfonik,-ği
Senirkent
senit,-di
senkretizm
senkron
senkroni
senkronik,-ği
senkronizasyon
sensen
sentaks
sentaktik
sentetik,-ği
sentez
sepek,-ği
sepet
sepetçi
sepetçilik,-ği
sepetleme
sepetlemek
sepetlik
sepi
sepici
sepicilik ,-ği
sepilemek
sepken
septik,-ği
septisemi
septisizm
sepya
ser
sera
seracı
seracılık,-ğı
serak,-ğı
seramik,-ği
seramikçi
seramikçilik.-ği
serap,-bı
serapa
serasker
seraskerlik,-ği
serazat
serbest
serbestçe
serbesti
serbestlemek
serbestlik,-ği
serçe
serçin
serdar
serdengeçti
serdümen
sere
seremoni
seren
serenat,-dı
serencam
Serendi
sere serpe
seretan
serf
sergen
sergerde
sergerdelik,-ği
sergi
sergici
sergilemek
sergilenmek
sergüzeşt
sergüzeştçi
serhatr-ddi
seri
seri,-i
serian
serigrafi
Serik,-ği
serili
serilmek
serin
serinlemek serinletmek serinlik,-ği serkeş
216 serkeşlik - sıcak
serkeşlik,-ği serzeniş sevdirmek
serlevha ses sevilmek
sermaye seslenme seyahat,-ti
sermayeci seslenmek seyahatname
sermayedar sesli Seydişehir
sermek sessiz seyek
sermest sessizleşmek seyelân
sermuharrir sessizlik,-ği Seyhan
sermürettip,-bi set seyir,-yri
serpantin seter Reyimi
serpelemek setir ,-tri seyis
serpici setliç seyishane
serpilmek setre seyislik,-ği
serpinti setretmek seyit
serpiştirmek sevap,-bı Seyitgazi
serpme sevda seylâp,-bı
serpmek sevdalanmak seyran
serpuş sevdalı seyrek,-ği
sersefil sevdirmek seyrekleşmek
sersem sevecen seyrekleştirmek
sersemlemek sevecenlik.-ği seyrelmek
sersemleşmek sevgi seyretmek
sersemletmek sevgili seyrüsefer
sersemlik,-ği sevi seyyah
serseri sevici seyyal,-li
serserice sevimli seyyanen
serserileşmek sevimlilik,-ği seyyar
serserilik,-ği sevimsiz seyyare
sert sevimsizleşmek seyyiat
sertabip,-bi sevimsizlik,-ği seyyibe
sertifika sevinç,-ci seza
sertifikalı sevinçli sezaryen
sertlenmek sevindirmek sezdirmek
sertleşme sevinme sezgi
sertleşmek sevinmek sezgicilik,-ği
sertleştirmek Sevir sezgili
sertlik,-ği sevişme sezi
serum sevişmek sezilmek
serüven seviye sezinlemek
serüvenci seviyeli seziş
serüvencilik,-ği seviyesiz sezmek
servet seviyesizlik,-ği sezon
servi sevk sezyum
servilik,-ği sevkıyat sfenks
servis sevkulceyş sıcacık,-ğı
seryum sevmek sıcak,-ğı
sıcaklık - sırsız 217
sıcaklık,-ğı sıkılmaz sınırdaşlık,-ğı
sıçan sıkım sınırlama
sıçırgan sıkınmak sınırlamak
sıçmak sılan tı sınırlandırmak
sıçrama sıkıntılı sınırlanma
sıçramak sıkıntısız sınırlanmak
sıçratmak sıkışık,-ğı sınırlı
sıçrayış sıkış ıklık,-ğı sınırsız
sıdk.-dkı sıkışmak sınmak
«ifa t sıkıştırıcı cıpa
sıfır sıkıştırmak sır
sıfırcı sıkıt sır,-m
sıfırlamak sıkıyönetim sıra
sığ sıkkın sıraca
sığa sıklaşmak sıracalı
sığdırmak sıklaştırmak sıralama
sığm sıklet sıralamak
sığınak,-ğı sıklık,-ğı sıralanmak
sığınma sıkma sıralı
sığınmak sıkmak sıram sıram
sığıntı sık sık sırasız
sığır sıla sırat
sığırcı sımak Sırbistan
sığırcık.-ğı sımsıkı sırça
sığırcılık,-ğı smaî sırdaş
sığırtmaç,-cı sınama sırdaşlık,-ğı
sığıştırmak sınamak sırf
sığlık.-ğı sınanmak sırık,-ğı
sığmak sınav sırıklamak
sıhhat,-ti sıncan sırılsıklam
sıhhatli sındı sırım
sıhhî Sındırgı sırıtık
sıhhiye sındırmak sırıtkan
sıhhiyeci smgın sırıtmak
sıhriyet sınıf sırlı
sık sınıflama sırma
sık boğaz sınıflamak sırmalı
sıkça sınıflandırılmak sırmakeş
sıkı sınıflandırmak sırmakeşhane
sıkıcı sınıflaşmak sırnaşık,-ğı
sıkı fıkı sınıflı sırnaşıklık,-ğı
sıkılgan sınıfsız sırnaşmak
sıkılganlık,-ğı sınık,-ğı Sırp,-bı
sıkılık,-ği smıkçı Sırpça
sıkılma sınır sırsıklam
sıkılmak sınırdaş sırsız
218
sırt - sim
sırt sızırmak silâhlandırmak
sırtar sızlama silâhlanma
sırtarmak sızlamak silâhlanmak
sırtlamak sızlanmak silâhlı
sırtlan sızlatmak silâhlık,-ğı
sıska sızma silâhsız
sıskalaşmak sızmak silâhsızlandırmak
sıskalık,-ğı si silâhsızlanma
sıtma sibak silâhşor
sıtmalanma sibernetik,-ği silâhtar
sıtmal anmak sicil sildirmek
sıtmalı sicilli silecek,-ği
sıtmalık,-ğı Sicilya silgi
sıva Sicilyalı süi
sıvacı sicim silici
sıvalamak sideroz Silifke
sıvalı sidik,-ği silik,-ği
sıvama sidikli silikat
sıvamak sifilis siliklik,-ği
sıvanmak sifon silikon
sıvaşmak siftah silindir
sıvaştırmak siftahlamak silinmek
sıvazlamak siftinmek silinti
sıvı sigara silis
sıvık,-ğı sigaracı silisyum
sıvıklaştırmak sigaralık,-ğı Silivri
sıvındırmak sigorta silkelemek
sıvınmak sigortacı silki
sıvırya sigortacılık,-ğı silkinme
sıvışık,-ğı sigortalamak silkinmek
sıvışmak sigortalı silkinti
sıyanet sigortasız silkme
sıyırga siğil silkmek
sıyırmak sihir.-hri silktirmek
sıyırtmak sihirbaz sille
sıyrık,-ğı sihirbazlık.-ğı silme
sıyrılmak sihirli silmece
sıyrmtı Siirt,-di silmek
sızdırmak sikatif silo
sızı sikke silolamak
sızıcı siklâmen Silopi
sızıldanmak siklon silsile
sızıltı silâh silsilename
sızım sızım silâhçı siluet
sızıntı silâhendaz Silvan
sızıntılı silâhhane sim
sima - siyahımsı
219
sima
Simav
simetri
simetrik.-ği
simetrili
simetrisiz
simge
simit,-di
simitçi
simitçilik.-ği
simsar
simsariye
simsarlık ,-ğı
simsiyah
simya
simyacı
sin
sinagog
sinameki
sinara
sinarit
sincabi
Sincan
Sincanlı
sincap,-bı
sindirilmek
■indirim
sindirme
■indirmek
sine
■inek.-ği
■inekçıl
sineklenmek
■ineklik,-ği
sinema
sinemacı
sinemacılık,-ğı
sinemaskop
sinematograf
sinerama
sinerji
sinestezi
singin
sini
sinik,-ği sinir
sinirce
sinirlemek
sinirlendirmek
sinirlenme
sinirlenmek
sinirli
sinir lilik,-ği
sinirsel
sinirsiz
sinlik,-ği
sinmek
Sinolog
Sinoloji
sinonim
Sinop,-bu
sinsi
sinsice
sinsileşmek
sinsilik,-ği
sinsin
sintine
sinüs
sinüzit
sinüzoit,-di
sinyal ,-li
sinyalizasyon
sinyor
sipahi
sipahilik,-ği
sipariş
siper
siperisaika
siperlenmek
siperlik,-ği
sipsi
sipsivri
sirayet
siren
sirk
sirkat,-ti
sirke
sirkeci
sirkeleşmek
sirkelik,-ği
sirkengebin
sirkülâsyon
sirküler
siroko
siroz
sirrus
sirtaki
sirto
sis
sislenmek
sisli
sismik
sismograf
sismolog
sismoloji
sistem
sistematik,-ği
sistemleşmek
sistemli
sistemsiz
sistire
sistirelemek
8İStİt
sitayiş
site
sitem
sitemli
sitil (bakraç)
sitoloji
sitoplâzma
sittinsene
Sivas
Sivaslı
Siverek,-ği
sivil
sivilce
sivilceli
sivri
Sivrice
Sivrihisar
sivrileşmek
sivrilik,-ği
sivrilme
sivrilmek
sivriltmek
siya
siyah
siyahımsı
220
siyahımtırak - son
siyahımtırak,-ğı sof
siyahı sofa
siyahlanmak sofi
siyahlaşmak sofist
siyahlık,-ğı sofiyane
siyak sofizm
siyanür sofra
siyasal sofracı
siyaset sofralık,-ğı
siyasetçi softa
siyasi softalık.-ğı
siyasiyat softalaşmak
siyatik,-ği sofu
siyek,-ği sofuluk,-ğu
siyenit soğan
siyer soğancı
siymek soğancık,-ğı
Siyonist soğansı
Siyonizm soğrulmak
siz. soğuk,-ğu
skandal soğuklama
skandiyum soğuklamak
skeç,-ci soğuklaşmak
ski soğukluk,-ğu
skolâstik,-ği soğulmak
Slâv soğumak
Slâvca soğurmak
Slâvlaştırmak soğuşmak
slâyt,-dı soğutkan
slogan soğutmak
Slovak,-ğı soğutucu
Slovakça sohbet
Slovakya sokak ,-ğı
Sloven sokmak
Slovence sokman
Slovenya sokra
smokin sokturmak
snop,-bu soku
soba sokulgan
sobacı sokulganlık,-ğı
sobacılık,-ğı sokulmak
sobalık,-ğı sokum
sobe sokur
sobelemek sokuşmak
soda sokuşturma
sodyum sokuşturmak
sol
sol.-lü solak,-ğı solaklık,-ğı solcu
solculuk,-ğ)ı soldurmak solfej solgun
solgunluk,-ğu
Solhan
solidarizm
solipsizm
solist
sollama
sollamak
solmak
solo
solucan
soluğan
soluk.-ğu
soluklamak
soluklanmak
soluklaşmak
solumak
solungaç,-cı
solunum
solüsyon
som
soma
Soma
somaki
Somali
Somalili
somata
somun
somurdanmak
somurmak
somurtkan
somurtkanlık.-ğı
somurtmak
somut
somutlaşmak
somutlaştırmak
somya
son
sonar - söylemek
221
sonar sorun söbe
sonat soruşmak söğüş
sonbahar soruşturma söğüt,-dü
sonda soruşturmacı Söğüt,-dü
sondaj soruşturmak söğütlük,-ğü
sondajcı sorutkan Söke
sondalama sorutmak sökme
sondalamak sos sökmek
sone sosis söktürme
sonlu sosyal,-li söktürmek
sonra sosyalist sökük,-ğü
sonradan sosyalizasyon sökülmek
sonraki sosyalizm sökün
sonraları sosyalleştirme sökün tü
sonrasız sosyalleştirmek sölpük.-ğü
sonrasızlık,-ğı sosyete sölpümek
sonsuz sosyetik,-ği sömestr
sonsuzluk,-ğu sosyolog sömikok
sonuç,-cu sosyoloji sömürge
sonuçlandırılmak sote sömürgeci
sonuçlandırma soy sömürgecilik ,-ği
sonuçlandırmak soya sömürgeleşme
sonuçlanma soy adı sömürgeleşmek
sonuçlanmak soydaş sömürgeleştirme
sop soydaşlık.-ğı sömürgeleştirmek
sopa soygun sömürmek
Nopalamak soygunculuk,-ğu sömürü
sopalanmak soyka sömürücü
sopıano soylu sömürücülük,-ğü
sordurmak soyluluk,-ğu sömürülmek
sorgu soymak söndürme
sorguç,-cu soymuk,-ğu söndürmek
sorgulama soy sop söndürücü
sorgulamak soysuz sönmek
sorgun soysuzlaşma sönük,-ğü
Sorgun soysuzlaşmak 8Önüklük,-ğü
sormak soysuzlaştırmak sönüm
sorti soysuzluk,-ğu sönümlemek
soru soytarı sönümlü
sorulmak soytarılık,-ğı sönümsüz
sorum soyunma söve
sorumak soyunmak sövgü
sorumlu soyuntu sövme
sorumluluk,-ğu soyut sövmek
sorumsuz soyutlama sövüşmek
sorumsuzluk.-ğu soyutlamak söylemek
222 söyleniş-suflör
söyleniş stajyer stratej
söylenmek stajyerlik,-ği strateji
söylenti stalagmit 8tratejik,-ği
söyleşmek stalaktit stratigrafi
söyletmek standaxt,-dı stratosfer
söylev standartlaştırmak stratus
söyleyiş star streptokok
söz start streptomisin
sözcü stat,-dı stres
sözcükf-ğü statik,-ği striknin
sözcülük,-ğü statolit striptiz
•• t sözde stator striptizci
sözel statosist stronsiyum
sözleşme statü strüktür
sözleşmek statüko strüktüralist
sözleşmeli stearik.-ği strüktüralizm
sözlü stearin strüktürel
sözlük,-ğü steno stüdyo
sözlükçü stenograf su,-yu
sözlükçülük.-ğü stenografi sual,-lı
spaghetti stenotip suare
spazm step subaşı, -nı
spektroskop stepne subay
spekülâsyon ster subaylık.-ğı
spekülatif stereo subra
spekülâtör stereofoni oubrot
sperma stereofonik,-ğı subye
spesifik,-ği stereoskop sucu
spesiyal,-li stereotipi sucuk,-ğu
spesiyalite steril sucukçu
spiker sterilizasyon suculuk,-ğu
spikerlik,-ği sterilize suç
spiral,-li sterlin suçlama
spiril sterol,-lü suçlamak
spiritüalizm stetoskop suçlandırılmak
spor stil suçlandırmak
sporcu stilistik,-ği suçlanmak
sporlanmak stilo suçlu
sportif stoacılık,-ğı suçluluk,-ğu
sportmen stok suçsuz
spot stokçu suçsuzluk.-ğu
sprey stokçuluk,-ğu sudak,-ğı
stabilize stoklam ak Sudan
stadya stop Sudanlı
stadyum stopaj sufle
staj stor suflör
suflörlük - sülün
suflörlük,-ğü
suhulet suiistimal,-li suikast suikastçı
suiniyet
suizan.-nnı
sukut
sulak,-ğı
Sulakyurt,-du
sulama
sulamak
sulandırma
sulandırmak
sulanma
sulanmak
sulatmak
sulfata
sulh
sulhçu
sulhperver
sulp,-bü
sulta
sultan
Sul tanda ğı.-nı Sultanhisar
sultan! sultanlık ,-ğı sulu
suluk,-ğu
sululaşmak
sululuk,-ğu
Suluova
sumak,-ğı
sumen
Sumerce
Sumerolog
Sümeroloji
suna
sunak,-ğı
sundurma
sundurmak
sungu sungur Sungurlu sunî
sunîlik,-ği sunmak suntıraş sun turlu sunu sunucu
sunuculuk,-ğu sunulmak sunuş supap,-bı supara
suphanallah
supya sur surat suratlı suratsız suratsızlık,-ğı sure suret sureta Suriye Suriyeli Suruç susak.-ğı susam susamak susatmak susku suskun
suskunluk.-ğu
susmak
susmalık,-ğı
susta
sustalı
susturma
susturmak
susturucu
Susurluk,-ğu
susuz
Susuz
susuzluk,-ğu Suşehri,-ni sut,-du sutaşı,-nı sutyen
sutyenci suvarmak suvat suyuk.-ğu suzidil suzidilara suzinak sübek.-ği sübjektif
sübjektiflik,-ği sübjektivite sübjektivizm süblime süblimleşmek süblimleştirmek sübut
sübvansiyon sübyan sübye sücut,-du südremek süet süflî
süflîleşmek süflîlik,-ği Süheyl sühunet süit süje
süklüm püklüm sükse sükûn sükûnet sükût sükûtî sülâle sülf
sülfamit,-di
sülfat
sülfür
sülüğen
sülük,-ğü
sülükçü
sülüklü
sülümen
sülün
224
sülüs-süslü
sülüs sürat,-ti sürtürunek
sümbül süratlenmek sürtünüş
sümbüle süratli sürtüşme
sümbül? sürç sürtüşmek
sümek,-ği sürçme sürtüştürmek
sümkürmek sürçmek sürür
sümmettedarik sürçtürmek sürü
sümsükf-ğü sürdürmek sürücü
sümsükleşmek süre sürücülük,-ğü
sümsüklük.-ğü süreç.-ci sürüklemek
sümter süregelmek sürüklenmek
sümük,-ğü süreğen sürükletmek
sümüksü süreğenleşmek sürükleyiş
sündüs sürek,-ği sürülme
süne gürekli sürülmek
sünepe süreklilik.-ği sürülüş
sünepelik,-ği süreksiz sürüm
sünger süreksizlik,-ği sürüm sürüm
süngerci süreli sürümek
süngercilik.-ği süresiz sürümlü
süngerleşmek Süreyya sürümsüz
süngersi sürfe sürünceme
süngü sürgü süründürme
süngülenmek sürgülemek süründürmek
süngüleşmek sürgülenmek süründürülmek
sünmek sürgülü sürüngen
sünnet sürgün sürünme
sünnetçi sürme sürünmek
sünnetçilik,-ği sürmedan sürünüş
sünnetlemek sürmek sürüştürme
sünnetli sürmelemek sürüştürmek
sünnetsiz sürmelenmek sürütme
Sünnî sürmeli sürütmek
Sünnîlik,-ği sürmelik,-ği Süryanî
süpermarket sürmenaj Süryanîce
süprüntü Sürmene süs
süprüntücü sürpriz süsen
süprüntülük, -ğü sürre süsleme
süpürge sürrealist süslemeci
süpürgeci sürrealizm süslemecilik.-ği
3üpûrgccilik,-ği sürşarj süslemek
süpürgelik,-ği sürtme süslenme
süpürmek sürtmek süslenmek
süpürtmek sürtük,-ğü süsletmek
süpürülmek sürtüklük,-ğü süslü
sürahi sürtünme süslü püslü
süsme - süzüntü
225
süsme
süsmek
süspansiyon
süssüz
süt
sütçü
Sütçüler
sütçülük,-ğü
süthane
sütlaç,-cı
sütleğen
sütlendirme
sütlendirmek
sütlenmek
sütliman
sütlü
sütlüce
sütlük,-ğü
sütsüz
sütsüzlük.-ğü
sünm
süvari
süvarilik.-ği
süveter
süyüm
süzdürme
süzdürmek
süzek,-ği
süzeni
süzgeç,-ci
süzgü
süzgün
süzgünleşme
süzgünleşmek
süzgünlük,-ğü
süzme
süzmek
süzük,-ğü
süzülme
süzülmek
süzülüş
süzüntü






fS&jtaMi»

*

ı
ş
şaban şahsiyetsiz şalak,-ğı
Şabanözü,-nü şahtere şalgam
şablon şaibe şali
şadırvan şaibeli şalter
şafak,-ğı şair şalupa
Şafiî şairane şalvar
Şafiilik,-ği şairlik,-ği şama
şaft şak şamalı
şaful şak,-kkı şamama
şah şaka şaman
şahadet şakacı şamandıra
şahadetname şakacıktan şamanizm
şahane şakacılık,-ğı şamanlık,-ğı
şahap,-bı şakadan şamar
şahbaz şakak,-ğı şamarlamak
şaheser şakalaşma şamata
şahım,-hmı şakalaşmak şamatacı
şahıs,-hsı şakayık,-ğı şamdan
şâhıs şakımak şamdancı
şahika şakırdamak şamil
şahin şakırdatmak şampanya
şahit,-di şakır şakır şampiyon
şahitlik,-ği şakır şukur şampiyonluk,-ğu
şahlandırma şakırtı şampuan
şahlandırmak şaki şan
şahlanış şakkadak şangırdamak
şahlanma şaklaban şangır şungur
şahlanmak şaklabanlık,-ğı şangırtı
şahlık,-ğı şaklamak şanjan
şahmerdan şaklatmak şanjman
şahne şakrak,-ğı şanlı
şahniş şakramak Şanlıurfa
şahnişin şakşak,-ğı şano
şahnişli şakşak şans
şahrem şahrem şakşakçı şansız
şahsen şakşakçılık,-ğı şanslı
şahsî şakul,-lü şanson
şahsiyat şakuli şansölye
şahsiyet şakullemek şanssız
şahsiyetli şal şanssızlık,-ğı
228
şantaj - şehirli
şantaj şarkiyatçı şavkımak
şantajcı şarklı Şavşat'ı
şantiye şarklılık,-ğı şayak,-ğı
şantör Şarköy şayan
şantöz şarküteri şayet
şap şarlamak şayi,-i
şaphane şarlatan şayia
şapırdamak şarlatanlık,-ğı şayka
şapırdatmak şarpi şaz
şapır şapır şar şar şeamet
şapır şupur şart şebboy
şapırtı şartlamak şebek,-ği
şapka şartlandırmak şebeke
şapkacı şartlanma Şebin Karahisar
şapkalı şartlanmak şebnem
şapkalık,-ğı şartlaşma şecaat,-ti
şaplak,-ğı şartlaşmak şecere
şaplamak şartlı şecereli
şaplatmak şartname şeci,-i
şaplı şartsız şeddadi
şappadak şaryo şedde
şapşal şase şeddeli
şapşallık.-ğı şasi şedit,-di
şap şap şaşaa şef
şarabî şaşaalı şefaat,-ti
şarampol,-lu şaşakalmak şefaatçi
şarap,-bı şaşalamak Şefaatli
şarapçı şaşı şeffaf
şarapçılık,-ğı şaşılaşmak şeffaflaşmak
şaraphane şaşılık,-ğı şeffaflık.-ğı
şarapnel şaşırma şefik
şarbon şaşırmak şefkat,-ti
şarıldamak şaşırtma şefkatli
şarıl şarıl şaşırtmaca şefkatsiz
şarıltı şaşırtmak şeflik,-ği
şarj şaşkaloz şeftali
şarjör şaşkın şehbender
şark şaşkınlaşmak şehbenderlik,-ği
şarkadak şaşkınlık,-ğı şehevî
şarkı şaşma şehir,-hri
şarkıcı şaşmak şehlrci
şarkıcılık,-ğı şataf şehircilik,-ği
Şarkışla şatafat şehirlerarası,-m
şarkî şatafatlı şehirleşme
Şarkî Karaağaç,-cı şato şehirleşmek
şarkiyat şavk şehirli
şehit - şıra
229
şehit,-di şen şeşper
şehitlik,-ği şenaat,-ti şeşüse
şehlâ şendere şeşyek
şehname şenelmek şet,-ddi
şehnaz şeneltmek şetaret
şehriye Şenkaya şev
şehvani şenlendirmek şevk
şehvet şenlenme şevket
şehvetli şenlenmek şevketli
şehvetperest şenlik,-ği şevval,-li
şehzade şenlikli şey
şehzadelik,-ği şenliksiz şeyh
şekavet şer.-rri şeyhlik,-ği
şek.-kki şerait şeyhülislâm
şeker şerare şeyhülislâmlık ,-ğı
şekerci şerbet şeytan
şekercilik,-ği şerbetçi şeytanet
şekerleme şerbetlemek şeytanî
şekerlemek şerbetli şeytanlık,-ğı
şekerlenmek şerbetlik ,-ği şezlong
şekerleşmek şerbetsiz şık
şekerli şerç,-ci şık,-kkı
şekerlik,-ği şeref şıkırdamak
şekerpare şerefe şıkırdatmak
şekersiz şerefiye şıkır şıkır
şekil,-kli şereflendirmek şıkırtı
şekilci şereflenmek şıklaşmak
şekilcilik,-ği şerefli şıklık,-ğı
şekillenmek Şerefli Koçhisar şıllık,-ğı
şekilsiz şerefsiz şımarık,-ğı
şeklen serefsizlik,-ği şımarıklık ,-ğı
şeklî şerefyap.-bı şımarma
şekva şergü şımarmak
şelâle şerh şımartmak
şelf şerha şıngırdamak
şema şer'i şıngır şmgır
şemail şeriat şıngırtı
şematik şeriatçı şıp
Şemdinli şeriatçılık,-ğı şıpıdık,-ı
şempanze şerik şıpırtı
şems şerir şıpır şıpır
şemse şerit,-di şıpka
şemsî şeş şıppadak
şemsiye şeşbeş şıpsevdi
şemsiyeci şeşcihar şıp şıp
şemsiyelik.-ği şeşidü şıra
230 şıracı - şurada
şıracı şimdiki şişmanlık,-ğı
şıralı şimdilik şişmek
şırfıntı şimendifer şive
şırıldamak şimşek,-ği şiveli
şırıl şırıl şimşeklenmek şivesiz -
şırıltı şimşir şizofren
şırınga şinanay şizofreni
şırlağan şinik,-ği şofben
şırlamak şipşak şoför
şıvgın şipşakçı şoförlük,-ğü
Şia şipşirin şok
şiar Şiran şoke
şiddet şiraze şom
şiddetlenmek şirden şorlamak
şiddetli şirin şort
şif şirket şose
şifa Şirnak,-ğı şoset
şifahen şirpençe şoson
şifahî şirret , şov
şiflemek şirretlik,-ği şoven
şifon Şirvan şovenizm
şifoniyer şiryan şovenlik,-ği
şifre şist şovmen
şifreci şiş şöhret
şifrelemek şişe şöhretli
şifreli şişeci şöhretsiz
Şü şişek,-ği şölen
Şiîlik,-ği şişeleme şömine
şiir şişelemek şömiz
şiirleştirmek şişelenme şövale
şikâyet şişelenmek şövalye
şikâyetçi şişhane şövalyelik,-ği
şikâyetname Şişhane şöyle
şike şişinmek şöylece
şikemperver şişirme şu,-nu
şile şişirmece şua,-ı
Şile şişirmek şubara
şilep,-bi şişkin şubat
şilepçilik,-ği şişkinlik,-ği şube
şilin şişko şuh
şilt,-di şişlemek şuhluk,-ğu
şilte şişlenmek Şuhut
şimal.-li Şişli şule
şimalî şişman şura
şimdi şişmanlamak şûra
şimdiden şişmanlatmak şurada
şurası - şüyu
şuran,-m şükran şüpheci
»urup,-bu şükretmek şüphecilik,-ği
»ut şükür,-krü şüphelenmek
şuur şümul,-lü şüpheli
şuurlu şümullendirmek şüphesiz
şuursuz şümullü şürekâ
şuursuzluk,-ğu şüphe şüyu,-u
şüheda
T
ta tabülik.-ği tagaddi
taaccüp.-bü tabiiyet tagallüp,-bü
taaddüt,-dü tâbilik,-ği tagayyür
taaffün tabip,-bi tağşiş
taahhüt,-dü tabir tağyir
taahhütlü tabirname m tahaccür
taahhütname tabiye tahaffuz
taallûk - tabla tahakkuk
taallûkat tablakâr tahakküm
taam tabldot tahammül
taammüden tablet tahammülle rsa
taammüm tablo tahammülsüz
taammüt,-dü tabu tahammür
taannüt,-dü tabur taharet
taarruz taburcu taharetlenmek
taassup,-bu tabure taharri
taayyüş tabut tahassür
tababet tabya tahattur
tabak.-ğı Tacik,-ği tahavvül
tabaka Tacikçe tahayyül
tabakçı Tacikistan tahdit,-di
tabakhane tacil tahfif
tabaklamak tacir tahıl
tabaklanmak taciz tahin
tabaklık.-ğı tacizlik,-ği tahini
taban taç,-cı tahkik
tabanca taçlanmak tahkikat
tabanlık,-ğı taçlı tahkim
tabansız taçsız tahkimat
tabansızlık,-ğı tadat,-dı tahkimli
tabasbus tadım tahkir
tabelâ tadımlık tahkiye
tabelâcı tadil tahlil
tabetmek tadilât tahlilî
tabı taflan tahlis
tâbi,-i tafra tahlisiye
tabiat tafracı tahliye
tabiatlı tafsil tahmil
tabiatsız tafsilât tahmin
tabiî tafta tahminen
234 tahmini - talip
tahminî takdimcilik ,-ği taksimat
tahmis takdir taksimetre
tahmisçi takdirkâr taksir
tahnit takdirname taksirat
tahra takdis taksirli
tahribat takı taksit
tahrif takılgan taksitlendirmek
tahrifat takılmak tak tak
tahrik takım taktırmak
tahrikât takımada taktik,-ği
tahrip,-bi takım taklavat taktir
tahripkâr takınak,-ğı tak tuk
tahrir takınaklı takunya
tahrirat takıntı takunyacı
tahriren takırdamak takva
tahriri takır takır takvim
tahriş takırtı takviye
tahsil takır tukur takyit,-di
tahsilat takışmak talâk
tahsildar takıştırmak talâkat
tahsildarlık,-ğı takibat talan
tahsis takiben talaş
tahsisat takimetre talaz
taht takip,-bi talazlanma
tahta takipsizlik,-ği talazlanmak
tahtaboş takke talazlık,-ğı
Tahtacı takla talebe
tahtalı taklacı talebelik,-ği
tahterevalli taklak.-ğı talep,-bı
tahtırevan taklidi talepname
tahvil taklit,-di tali
tahvilât taklitçi talih
taife taklitçilik,-ği talihli
tak takma talihsiz
taka takmak talihsizlik,-ği
takaddüm takoz talik
takallüs takriben talika
takanak,-ğı takribi talim
takarrür takrir talimar
takas takriz talimat
takat,-ti taksa talimatname
takatuka taksalı talimgâh
takaza taksi talimhane
takbih taksici talimli
takdim taksicilik, ğı laliıımamo
takdimci taksim talip, 1)1
talk - tarazlanma
235
talk tangırdamak tanzifat
talkım tangırdatmak tanzim
talkın tangır tangır Tanzimat
talkşist tangır tungur tanzir
taltif tango tapa
talveg tanı tapmak.-ğı
talyum tanıdık,-ğı tapınma
tam tanık,-ğı tapınmak
tamah tanıklık,-ğı tapir
tamahkâr tanım tapma
tamahkârlık,-ğı tanımak tapmak
tamam tanımlamak tapon
tamamen tanımlanmak taptaze
tamamıyla tanınmak taptırmak
tamamlama tanısızlık,-ğı tapu
tamamlamak tanış tapulamak
tamamlanmak tanışık,-ğı tapusuz
tambur tanışıklık,-ğı tapyoka
tambura tanışmak taraça
tamburacı tanıştırmak taraf
tamburi tanıt tarafeyn
tamim tanıtıcı tarafgir
tamir tanıtım taraflı
tamirat tanıtma tarafsız
tamirci tanıtmacı tarafsızlaştırmak
tamirhane tanıtmacılık,-ğı tarafsızlık,-ğı
tamlama tanıtmak taraftar
tamlanan tanjant tarak,-ğı
tamlayan tank tarakçı
tampon tankçı taraklama
tamtakır tanker taraklamak
tamtam tanksavar taraklı
tamu tannan taralı
tan Tanrı tarama
tanassur Tanrıcılık,-ğı taramak
tandır tanrıça taranga
tandırname tanrılaştırmak taranmak
tane tanrısal tarantı
tanecik,-ği tanrısız tarassut,-du
tanecikli tanrısızlık ,-ğı taratmak
taneleme tansiyon tarator
tanelemek tantal,-li taravet
tanelenme tantana taravetli
tanelenmek tan tim taraz
taneli Tanzanya tarazlamak
tanen I Tanzanyalı tarazlanma
236
tarazlanmak - tatbikat
tarazlanmak tartura taşıl
tarçın tarumar taşıllaşmak
taret tarz taşım
tarh tarziye taşıma
tarhana tas taşımacı
tarhun tasa taşımak
tarım tasalanma taşınma
tarımcı tasalanmak taşınmak
tarımsal tasalı taşınmaz
tarif tasallut taşırma
tarife tasarı taşırmak
tarifname tasarım taşıt
tarih tasarımlamak taşıtçı
tarihçe tasarlama taşıtma
tarihçi tasarlamak taşıtmak
tarihî tasarlanmak taşıyıcı
tarihlendirmek tasarruf taşikardi
tarihli tasasız taşkın
tarihsiz tasavvuf taşkınlık,-ğı
tarik tasavvuf i Taşköprü
tarikat tasavvur taşlama
tarikatçı tasdi,-i taşlamak
tarikatçılık.-ğı tasdik taşlanma
tariz tasdikli taşlanmak
tarla tasdikname taşlaşma
tarlakoz tasfiye taşlaşmak
tarlatan tasfiyeci taşlatma
tarpan tasfiyehane taşlatmak
Tarsus tashih taşlı
tart,-dı tasım Taşlıçay
tart (meyveli pasta) tasımlamak taşlık,-ğı
tartaklamak taslak,-ğı taşma
tartaklanmak taslamak taşmak
tartı tasma Taşova
tartılı tasnif taşra
tartılma tasrif taşralı
tartılmak tasrih tat
tartısız tastamam Tat
tartışılmak tasvip,-bi tatar (posta sürü-
tartışma tasvir cüsü)
tartışmacı tasviri Tutar
tartışmak taş Tatarca
tartışmalı taşçı tatarcık,-gı
tartma taşçılık,-ğı Tatar latan
tartmak taşeron tatbik
tarttırmak taşeronluk, Ou tatbikat
238
tecrübe-teknik
tecrübe tefahür tekaüt,-dü
tecrübeli tefavüt tekbir
tecrübesiz tefe tekçi
tecrübî tefeci tekçilik,-ği
tecvit.-di tefecilik ,-ği tekdir
tecviz tefehhüm teke
tecziye tefekkür tekebbür
teçhil tefeli tekeffül
teçhiz Tefenni tekel
teçhizat teferruat tekelci
tedahül teferruatlı tekelcilik,-ği
tedai teferrüç,-cü tekelleşme
tedarik tefessüh tekeUüf
tedarikli tefevvuk tekellüm
tedariksiz tefeyyüz tekemmül
tedavi tefhim teker
tedavül tefrik tekerlek.-ği
tedbir tefrika tekerleme
tedbirli tefriş tekerlemek
tedbirsiz tefrit,-di tekerrür
tedbirsizlik,-ği tefsir tekesakalı,-nı
tedenni teftih tekevvün
tedhiş teftiş tekfin
tedhişçi tefviz tekfir
tedhişçilik,-ği tegafül tekfur
tedip,-bi teğelti tekil
tedirgin teğet tekillik.-ği
tedirginleşmek teğmen tekin
tedirginlik,-ği teğmenlik,-ği tekinsiz a | I
tediye tehacüm tekir
tedricen tehalük Tekirdağ
tedricî tehcir tekit,-di
tedris tehdit,-di tekke
tedrisat tehevvür teklemek
tedvin teheyyüç,-cü tekleşmek
tedvir tehir teklif
teeddüp,-bü tehlike teklifsiz
teehhül tehlikeli teklifsizlik,-ği
teehhür tehlikesiz teklik,-ği
teemmül tein Tekman
teenni tek tekme
teessüf tekabül tekmelemek
teessür tekâlif tekmil
teessüs tekâmül tekne
teeyyüt,-dü tekâsüf teknetyum
tef tekaüdiye teknik,-ği
teknikçi - teneffüs
239
teknikçi telesimek temdit,-di
tekniker telesinema temek,-ği
teknisyen telesiyej temel
teknokrasi teleskop temelli
teknokrat televizyon temellük
teknoloji televizyoncu temelsiz
tekrar telgraf temenna
tekrarlamak telgrafçı temenni
tekrarlanmak telgrafhane temerküz
tekrarlı telhis temerrüt,-dü
tekrir telif temettü,-ü
teksif telin temeyyüz
teksir telis temin
tekstil telkâri teminat
tekstilci telkih teminatlı
tektonik,-ği telkin teminatsız
tek tük tellâk, -ğı temiz
tekvin tellâklık,-ğı temizleme
tekzip.-bi tellâl temizlemek
tel tellâliye temizlenmek
telâ telleme temizletmek
telâffuz tellemek temizleyici
telâfi tellendirmek temizlik,-ği
telâki telli temizlikçi
telâkki tellür temkin
telâş telmih temkinli
telâşlanmak telsiz temlik
telâşlı telsizci temlikname
telef telsizcilik,-ği temmuz
tolefat teltik,-ği tempo
teleferik,-ği teltikli temren
telefon teltiksiz temrin
telefoncu telve temriye
telefonlaşmak temadi temsil
telefotografi temaruz temsilci
telek,-ği temas temsilcilik,-ği
teleke temaşa temyiz
telekomünikasyon temayül ten
teleks temayüz tenafür
teleme tembel tenakuz
telemetre tembelhane tenasül
teleobjektif tembelleşmek tenasüp,-bü
teleoloji tembellik,-ği tenazur
telepati tembih tencere
telepatik tembihlemek tender
teles temcit,-di teneffüs
240 teneke - tersinir
teneke tephirhane terelelli
tenekeci tepilmek terementi
tenekecilik,-ği tepinme terennüm
teneşir tepinmek teres
tenewü,-ü tepir teressüp,-bü
tenevvür tepirlemek terettüp ,-bü
tenezzüh tepişmek terfi,-i
tenezzül tepke terfian
tenha tepki terfih
tenhalaşmak tepkili terhin
tenhalık,-ğı tepkime terhis
tenis tepkimek terim
tenisçi tepmek terk
tenkıye tepsi terki
tenkil ter terkibi
tenkis terakki terkibibent ,-di
tenkıt,-di terakkiperver terkin
tenkitçi terane terkip,-bi
tennure teras terleme
tenor teraslamak terlemek
tensikat teraslanmak terletici
tensip,-bi teravi terletme
tente terazi terletmek
tentene Terazi terlik,-ği
tentür terazilemek terlikçi
tentürdiyot.-du terbiye ter mal,-li
tenvir terbiyeci terme
tenvirat terbiyeli Terme
tenya terbiyesiz termik,-ği
tenzih terbiyesizlik,-ği terminal,-li
tenzil terbiyevi terminoloji
tenzilât terbiyum termodinamik,-ği
teokrasi Tercan termoelektrik.-ği
teokratik tercih termofor
teolog terciibent,-di termometre
teoloji tercüman termos
teorem tercümanlık ,-ğı termosifon
teori tercüme termostat
teorik,-ği tercümeihal,-li terörist
tepe tere terörizm
tepecik.-ği terebentin terör
tepeleme tereddi ters
tepelemek tereddüt,-dü tersane
tepelik,-ği terek,-ği tersim
tepetakla tereke tersine
tephir terekküp,-bü tersinir
tersinirlik - teyzezade 241
tersinirlik,-ği teslis tetkik
tersinmek tesmiye tetkikat
terslemek tespih tevabi,-i
terslenmek tespit tevafuk
terslik,-ği test tevahhuş
ters pers testere tevakkuf
ters türs testi tevali
tertemiz tesviye tevarüs
tertibat tesviyeci tevatür
tertip,-bi tesviyecilik,-ği tevazu,-u
tertipçi teşbih tevcih
tertiplemek teşci,-i tevdi,-i
tertiplenmek teşdit,-di tevdiat
tertipli teşebbüs teveccüh
tertipsiz teşehhüt,-dü tevehhüm
terütaze teşekkül tevek,-ği
terviç,-ci teşekkür tevekkel
terzi teşerrüf tevekkeli
terzihane teşevvüş tevekkül
terzil teşhir tevellüt,-dü
terzilik,-ği teşhis tevellüdü
tesadüf teşkil teverrüm
tesadüfen teşkilât tevessü ,-ü
tesadüfi teşkilâtçı tevessül
tesanüt,-dü teşkilâtçılık,-ğı tevfikan
tescil teşkilâtlanmak tevhit,-di
teselli teşkilâtlı tevü
tesellüm teşmil tevkif
teselsül teşne tevkifhane
tesettür teşri,-i tevkil
teshil teşrif tevlit.-di
teshin teşrifat Tevrat,-ü
teshir teşrifatçı tevriye
tesir teşrifatçılık,-ğı tevsi,-i
tesirli teşrih tevsik
tesirsiz teşrihhane tevzi,-i
tesis teşrii tevziat
tesisat teşrik teyakkuz
tesisatçı teşrin teyel
tesisatçılık,-ğı teşvik teyellemek
tesit,-di teşvikkâr teyelli
teskere (sedye) teşyi,-i teyemmüm
teskin tetabuk teyit,-di
teslim tetanos teyp,-bi
teslimat tetebbu,-u teyze
teslimiyet tetik.-ği teyzezade
242
tez-tiksinmek
tez
tezahür
tezahürat
tezat,-dı
tezek,-ği
tezekkür
tezellül
tezelzül
tezgâh
tezgâhlamak
tezgâhlanmak
tezgâhtar
tezgâhtarlık,-ğı
tezhip,-bi
tezkere (pusula)
tezkereci
tezkiye
tezleştirmek
tezlik,-ği
tezvir
tezyif
tezyin
tezyinat
tezyini
tezyit,-di
tıbbî
tıbbiye
tıfıl
üğ
tıka basa
tıkaç,-cı
tıkaçlamak
tıkalı
tıkama
tıkamak
tıkanık
tıkanıklık,-ğı
tıkanma
tıkanmak
tıkılmak
tıkınmak
tıkır
tıkırdamak tıkırdatmak tıkırtı tıkır tıkır
tıkışık
tıkıştırmak
tıkız
tıklım tıklım
tıkmak
tıknaz
tıknefes
tıksırık.-ğı
tıksırmak
tık tık
tılsım
tılsımlı
tımar
tımarhane
tımarlamak
tın
tınaz
tıngadak
tıngır
tıngırdamak tıngırdatmak tmgır mıngır tıngırtı tıngır tıngır tını
tınlamak tınmak tınnet tm ün üp,-bbı tıpa tıpaüp üpırdamak üpırü tıpır tıpır üpış üpış tıpkı
üpkıbasım
up üp
ürabzan tıraş tıraşçı tıraşlamak üraşlı tırıl
tırıllamak
tırıs
tırkaz
tırkazlamak
tırmalamak
tırmanış
tırmanma
tırmanmak
ürmık,-ğı
tırmıklamak
tırnak,-ğı
ürnaklamak
tırnaksı
tırpan
tırpana
tırpancı
tırpanlamak
tırpanlanmak
ürtık,-ğı
tırtıkçı
tırtıklamak
ürtıklı
tırtıl
ürtıllanmak
tırtılsı
üs
üslamak
tıynet
ti
Tibet Tibetçe Tibetli Ticanî Ticanîlik.-ği ticaret ticarethane ticarî tifo tiftik,-ği tiftiklenmek tifüs tik tike tikel
tiksindirmek
tiksinme
tiksinmek
tiksinti-toplamak
243
tiksinti titr tolüen
tilâvet titrek,-ği tomak,-ğı
tilki titremek tomar
tilkileşmek titreşim Tomarza
tilmiz titreşimli tombak,-ğı
tim titreşimsiz tombala
timbal,-li titreşmek tombalacılık,-ğı
timsah titreştirmek tombalak,-ğı
timsal,-li titretmek tombaz
tim üs tiyatro tombul
tin tiyatrocu tombullaşmak
tin tin tiyatroculuk,-ğu tombulluk,-ğu
tip tiz tomruk,-ğu
tipi Togo tomruklamak
tipik,-ği Togolu tomur cuk,-ğu
tipilemek toğrul tomurcuklanmak
tipografya Tohar ton
tiraj Toharca tonaj
tiramola tohum tonga
tiran tohumcu tonik,-ği
tirat.-dı tohumculuk,-ğu tonilâto
tirbuşon tohumlamak tonoz
tire tohumluk,-ğu tonton
Tire tok Tonya
Tirebolu toka top
tirendaz tokaç,-cı topaç,-cı
tirfil tokaçlamak topak,-ğı
tirfillenmek tokalaşmak topaklanmak
tiril tiril tokat,-dı topal
tirildemek Tokat,-dı topalak,-ğı
tirit.-di tokatlamak topallamak
tiritleşmek tokatlanmak topallık,-ğı
tiriz toklu toparlak,-ğı
lirle tokluk,-ğu toparlama
tiroit.-di tokmak,-ğı toparlamak
tirsi tokmakçı toparlanmak
tirşe tokmaklamak toptan
tir tir toksin topaz
tiryak tokurdamak topçu
tiryaki tokurtu topçuluk,-ğu
tiryakilik,-ği tokuş tophane
titan tokuşmak Tophane
titiz tokuşturmak topla
titizlenmek tokuz toplam
titizleşmek tolerans toplama
titizlik,-ği tolga toplamak
244 toplanma - transkripsiyon
toplanma tornalamak tozuntu
toplanmak tornavida tozutmak
toplantı tornistan töhmet
toplatılmak torpido tökezlemek
toplatma torpidobot tökezlenmek
toplatmak torpil tömbeki
toplu torpillemek töre
topluca torpillenmek törel
topluluk,-ğu tortop törelcilik,-ği
toplum tortu tören
toplumcu tortulu töresel
toplumculuk,-ğu tortulanmak törpü
toplumsal tortulaşmak törpülemek
topograf Tortum törpülenmek
topografya Torul tös
toprak,-ğı torun tövbe
toprakbastı toryum tövbekar
topraklamak tos töz
topraklandırmak tosbağa tözcülük,-ğü
topraklaşmak toslamak tözel
topraklı toslaşmak Trabzon
topraksız tost tradisyon
toptan tostoparlak,-ğı trafik,-ği
toptancı tosun trafikçi
toptancılık,-ğı tosuncuk,-ğu trafo
topuk,-ğu Tosya trahom
topuklamak totaliter trajedi
topuklu totem trajik,-ği
topu topu totemizm trajikomedi
topuz toto trakit
tor toy traktör
torak,-ğı toyaka trakunya
toraman toydan Trakya
torba toygar trampa
torbalama toy luk,-ğu trampet
torbalamak toynak,-ğı trampetçi
torbalanma toz tramplen
torbalanmak tozan tramvay
Torbalı tozarmak trança
torik,-ği tozlanmak transatlantik,-ği
torlak,-ğı tozlaşma transfer
torluk,-ğu tozlaşmak transformasyon
torna tozlu transformatör
tornacı tozluk ,-ğu transistor
tornacılık,-ğı tozmak transit
tornado tozumak transkripsiyon
transliterasyon - tutam
245
transliterasyon tuğ Tunguzca
transmisyon tuğamiral,-li Tunus
trapez tuğamirallik,-ği Tunuslu
trapezci tuğbay tur
travers tuğgeneral.-li tura
travma tuğgenerallik, -ği turaç,-cı
travmatoloji tuğla turalamak
tremolit tuğlacı Turan
tren tuğlacılık,-ğı Turancı
trençkot tuğlu Turancılık,-ğı
treyler tuğra turba
tribün tuğrakeş turbalık,-ğı
trigonometri tuğrakeşlik,-ği turfa
triko tuğyan turfalamak
trikotaj tuh turfanda
trikotajcı tuhaf turfandacı
triloji tuhafiye turfandacılık,-ğı
trilyon tuhafiyeci turgay
trinketa tuhafiyecilik,-ği Turgutlu
trio tuhaflaşmak Turhal
tripoli tuhaflık,-ğı turist
triportör tul.-lü turistik,-ği
triptik.-ği tulânl turizm
trişin tulû,-u turizmci
trityum tulûat turmalin
triton tulûatçı turna
Iroloybüs tuluk.-ğu turnacı
trombon tulum turne
tromboncu tulumba turnike
trompet tulumbacı turno
trompetçi tulumcuk,-ğu turnusol ,-lü
tropikal,-li tulumsu turnuva
tropizm tulyum turp
troposfer tumağı turşu
trotuar tuman turşucu
troyka tumbadız turşuculuk,-ğu
tröst tumşuk,-ğu turşuluk.-ğu
trup tumturak turta
trük tumturaklı turuncu
tual,-li Tunceli turunç,-cu
tualet tunç.-cu tuş
Tuba tunçlaşma tutacak,-ğı
tufan tunçlaşmak tutaç,-cı
Tufanbeyli tundra tutak,-ğı
tufeyli tungsten Tutak,-ğı
tugay Tunguz tutam
246
tutamaç - Türkmen
tutamaç,-cı tutuşmak tümgenerallik,-ği
tutamak,-ğı tutuşturmak tümleç,-ci
tutanak,-ğı tutya tümlemek
tutar tuz tümör
tutar ak,-ğı tuzak,-ğı tümsek,-ği
tutarlı tuzcu tümsekli
tutar lılık.-ğı tuzcul tün
tutarsız tuzla tünek.-ği
tutarsızlık,-ğı Tuzla tüneklemek
tutkal tuzlak,-ğı tünel
tutkallama tuzlama tüneme
tutkallamak tuzlamak tünemek
tutkallı tuzlanma tüp
tutku tuzlanmak tüplük,-ğü
tutkulu Tuzluca tür
tutkun tuzluk,-ğu türap,-bı
tutkunluk,-ğu tuzluluk,-ğu türban
tutma tüberküloz türbe
tutmaç,-cı tüccar türbedar
tutmak tüccarlık,-ğı türbin
tutsak,-ğı tüf türdeş
tutsaklık,-ğı tüfek,-ği türe
tutturmak tüfekçi türedi
tutucu tüfekçilik,-ği türel
tutuculuk,-ğu tüfekhane türeme
tutuk,-ğu tüfeklik,-ği türemek
tutuklama tüh türetici
tutuklamak tükenmek türetme
tutuklanma tükenmez türetmek
tutuklanmak tüketici türev
tutuklu tüketim türeyiş
tutukluk,-ğu tüketmek Türk
tutukluluk,-ğu tükürmek Türkçe
tutulma tükürük,-ğü Türkçecilik,-ği
tutulmak tükürüklemek Türkçeleştirmek
tutulu tül Türkçü
tutulum tülbent,-di Türkçülük,-ğü
tutum tülbentçi Türkeli'ni
tutumlu tüm Türkistan
tutumluluk,-ğu tümamiral,-li Türkistanlı
tutumsuz tümamirallik,-ği Türkiyat
tutumsuzluk,-ğu tümce Türkiye
tutunma tümcemsi Türkleşmek
tutunmak tümel Türkleştirmek
tuturuk,-ğu tümen Türklük,-ğü
tutuşma tümgeneral,-li Türkmen
Türkmence - tüzük
247
Türkmence tütmek tüvana
Türkmenistan tütsü tüveyç,-ci
Türkoğlu'nu tütsüleme tüy
Türkolog tütsülernek tüylenmek
Türkoloji tütsülenmek tüymek
türkü az tüttürmek tüysüz
türkü tütün tüze
türkücü tütüncü tüzel
türkücülük.-ğü tütüncülük,-ğü tüzük,-ğü
türlü tütünlük.-ğü
»
u
ubudiyet uflamak ulak.-ğı
ucube ufuk.-fku ulam
ucun ucun ufımet ulama
ucu ucuna ufunetlenmek ulamak
ucuz Uganda ulaşım
ucuzlamak Ugandalı ulaşma
ucuzlatmak uğra ulaşmak
ucuzluk,-ğu uğrak,-ğı ulaştırma
uç,-cu uğralamak ulaştırmak
uçak ,-ğı uğramak ulema
uçaksavar uğraş ulu
uçar uğraşma Ulubey
uçarı uğraşmak Uluborlu
uçarılık,-ğı uğraştırma Uludere
uçkun uğraştırmak ulûfe
uçkur uğru ulûfeci
uçkurluk.-ğu uğrulamak Ulukışla
uçmak uğruluk,-ğu ululamak
uçsuz uğrun uğrun ulûm
uçuk,-ğu uğuldamak ulumak
uçukl ama uğultu ulu orta
uçuklamak uğur ulus
uçuklaşmak uğurlama Ulus
uçurtma uğurlamak ulusal
uçurum uğurlu uluslararası,-m
uçuşmak uğursuz ulvî
udi uğursuzluk ,-ğu ulviyet
uf uhde umacı
ufacık,-ğı uhrevî umde
ufacık tefecik uhuvvet ummak
ufak.-ğfı ukalâ umman
ufakça ukalâlık,-ğı umulmak
ufaklık,-ğı ukde umum
ufak tefek Ukrayna umumhane
ufalamak Ukraynalı umumî
ufalanmak ukubet umumiyet
ufalamak Ula umur
ufaltmak ulaç,-cı umursamak
ufarak,-ğı Ulah umursamaz
ufkî Ulahça umu r samazlık, - ğı
250
umut - uyruklu
umut,-du ustabaşı.-nı uyarılmak
umutlandırmak ustaca uyarım
umutlanma ustalaşmak uyarınca
umutlanmak ustalık,-ğı uyarlama
umutlu ustalıklı uyarlamak
umutsuz us tunç,-cu uyarma
umutsuzluk,-ğu ustura uyarmak
un usturlap ,-bı uyarsız
unlamak usturmaça uyartı
unsur usturpa uydu
unutkan usturuplu uydulaşmak
unutkanlık,-ğı usul,-lü uyduluk,-ğu
unutmak usulca uydurma
unutturmak usulcacık uydurmak
unvan usulsüz uydurmasyon
upuygun usulsüzlük.-ğü uyduruk,-ğu
upuzun usul usul uydurukçu
ur uşak,-ğı uydurulmak
urağan Uşak,-ğı uygar
Uranüs uşaklık,-ğı uygarlaşma
uranyum uşkun uygarlaşmak
urba uşşak ,-ğı uygarlık,-ğı
Urban ut,-du uygulama
Urduca utanç,-cı uygulamak
urgan utandırmak uygulamalı
urgancı utangaç,-cı uygulanış
urgancılık,-ğı utangaçlık,-ğı uygulanma
Urla utangan uygulanmak
Uruguay utanmak uygun
Uruguaylı utanmaz uygunluk,-ğu
us utanmazlık,-ğı uygunsuz
usanç,-cı Utarit,-di uygunsuzluk, -ğu
usandırmak utku Uygur
usanma utkulu Uygurca
usanmak uvertür uyku
usare uyak,-ğı uykucu
usçu uyaklı uykulu
usçuluk,-ğu uyaksız uykuluk,-ğu
uskumru uyandırma uykusuz
uskur uyandırmak uykusuzluk,-ğu
uskuru uyanık,-ğı uyluk,-ğu
uslamlamak uyanıklık,-ğı uyma
uslanma uyanış uymaca
uslanmak uyanma uymak
uslu uyanmak uyruk,-ğu
usta uyarı uyruklu
uyrukluk - uzviyet
251
uyrukluk ,-ğu uyuşuk,-ğu uzatma
uysal uyuşukluk,-ğu uzatmak
uysallaşma uyuşum uzatmalı
uysallık,-ğı uyutma uzay
uyuklama uyutmak uzaylı
uyuklamak uyutulmak uzlaşma
uyulmak uyuyakalmak uzlaşmak
uyum uyuz uzlaşmazlık,-ğı
uyumak uz uzlaştırıcı
uyumlu uzak,-ğı U2İaş turna
uyumsuz uzaklaşmak uzlaştırmak
uyumsuzluk,-ğu uzaklaştırılmak uzlet
uyunmak uzaklaştırmak uzluk,-ğu
uyuntu uzaklık,-ğı uzman
uyur uzaksamak uzmanlaşma
uyur gezer uzam uzmanlaşmak
uyur gezerlik,-ği uzama uzmanlık,-ğı
uyuşma uzamak uzun
uyuşmak uzanım Uzunköprü
uyuşmazlık,-ğı uzanma uzunluk,-ğu
uyuşturmak uzanmak uzuv.-zvu
uyuşturucu uzantı uzviyet
ü
ücra . ümit,-di ürkekleşmek
ücret ümitlendirmek ürkeklik,-ği
ücretli ümitlenmek ürkmek
ücretsiz ümitli ülkü
üç ümitsiz ürkünç,-cü
üçer ümitsizlik,-ği ürküntü
üçgen ümmet ürkütmek
üçgül ümmetçilik,-ği ürolog
üçleme ümmi üroloji
üçlemek ümmilik,-ği ürpermek
üçlü ümran ürperti
üçlük,-ğü ün ürümek
üçüncü üniforma ürün
üçüncül ünik,-ği üryan
üçüz ünite üryani
üfleç.-ci üniversel üs,-ssü
üilemek üniversite Üsküdar
üfürmek üniversiteli üsküf
üfürük,-ğü ünlem üslenmek
üfürükçü tinleraek üslûp,-bu
üfürükçülük,-ğü ünlü üst
üğrüm ünsiyet üstat.-dı
üleş ünsüz üstçavuş
üleşmek Ünye üste
üleştirimli ürat üsteğmen
üleştirme ürbanizm üsteğmenlik,-ği
üleştirmek Ürdün üstelemek
ülfet Ürdünlü üstelik
ülger üre üstlenme
ülke üreme üstlenmek
ülkelerarası,-m üremek üstlük,-ğü
Ülker üremi üstsubay
ülkü üreteç,-ci üstübeç,-ci
ülkücü üretici üstün
ülkücülük, ğü üretilmek üstünkörü
ülküdaş üretim üstünlük.-ğü
ülser üretken üstüpü
ültimatom üretmek üstüpülemek
ültraviyole Ürgüp,-bü üstüvane
ümera ürkek,-ği üstüvanl
254
üşengeç - üzüntüsüz
üşengeç,-ci
üşengeçlik,-ği
üşengen
üşengenlik,-ği
üşenmek
üşümek
üşüntü
üşürmek
üşüşmek
üşütme
üşütmek
ütme
ütmek
ütopi
ütopik(-ği
ütopya
ütopyacı
ütü
ütücü
ütüleme ütülemek ütülenmek ütületmek ütülmek ütülü ütüsüz üvendire üvey,-i üveyik,-ği üveymek üvez üye
üyelik,-ği
üzengi
üzengileme
üzengilemek
üzere
üzeri
üzerinde üzerine üzerlik,-ği üzgü üzgün
üzgünlük,-ğü
üzlük,-ğü
üzmek
üzre
üzücü
üzülmek
üzüm
üzümcü
üzümsüz
üzüm üzüm
üzünç,-cü
üzüntü
üzüntülü
üzüntüsüz
V

vaat,-di vakitli varis
vaat etmek vakitsiz vâris
vaaz vaktaki varisli
vaaz etmek vaktiyle varit
vabeste vakum var lık,-ğı
vacip.-bi vakur varlıklı
vade vale varmak
vadeli valf varoş
vadesiz vali varsağı
vadi valide var sayım
vaftiz valilik,-ği var saymak
vaftizhane valiz varta
vagon vallahi Varto
vagonet vals varyant
vah vampir varyasyon
vaha Van varyemez
vahamet vana varyete
vahdet vanadyum vasat
vahim vandal vasatı
vahiy,-hyi vandalizm vasıf,-sfı
vahşet vanilya vasıflandırmak
vahşî vantilâtör vasıflanmak
vahşîlik,-ği vantrilok,-ğu vasıflı
vaiz vantuz vasıl
vaka vapur vasıta
vakanüvis var vasıtalı
vakar varagele vasıtasız
vakarlı varak,-ğı vasî
vakayiname varaka vâsi,-i
vaketa varaklamak vasilik,-ği
vakfe varan vasistas
vakfetmek varda vasiyet
Vakfıkebir vardakosta vasiyetname
vakfiye vardiya vaşak,-ğı
vakıa vareste vat
vakıf,-kfı vargel vatan
vâkıf vargı. vatandaş
vakıfname varış vatandaşlık,-ğı
vaki,-i varidat vatanî
vakit,-kti varil vatanperver
256
vatansever - vicahen
vatansever
vatka
vatman
vatoz
vaveylâ
vay
vazelin
vazelinlemek
vazetmek
vazgeçmek
vazıh
vazife
vazifelendirmek
vazifeşinas
vaziyet
vazo
ve
veba
vebal,-li
veca,-ı
vecibe
vecih,-çhi
vecit,-cdi
veciz
vecize
veçhe
veda.-ı
vedalaşmak
vedia
vefa
vefakâr
vefakârlık,-ğı
vefalı
vefasız
vefasızlık,-ğı
vefat
vehim,-hmi
vehmetmek
vejetalin
vejetaryen
vejetasyon
vekâlet
vekâleten
vekâletname
vekil
vekilharç,-cı
vekillik,-ği
vektör
velâdet
velâyet
velense
velet,-di
velev
velfecri
velhasıl
veli
veliaht
veliahtlık,-ğı
velilik,-ği
velinimet
velur
velût,-du
velvele
Venezuela
Venezuelalı
Venüs
veranda
veraset
verdi
vere
verecek,-ği
verem
veremli
verese
veresiye
veresiyecilik,-ği
verev
vergi
vergici
vergicilik ,-ği
vergileme
vergilendirilmek
vergilendirmek
vergili
veri
verici
verile
verilmek
verim
verimli
verimlilik,-ği
verimsiz
verimsizleşmek verimsizlik,-ği veriş
veriştirmek
verivermek
verkaç
vermek
vermut
vernik,-ği
verniklemek
vesaik
vesaire
vesait
vesayet
vesika
vesikalı
vesile
vesselâm
vestiyer
vestiyerci
vesvese
vesveseli
veteriner
vetire
veto
veya
veyahut
vezin,-zni
vezir
Vezirköprü
vezne
vezneci
veznedar
veznedar lık,-ğı
vıcık vıcık
vıdı vıdı
vık vık
vınlamak
vır vır
vız
vızıldamak
vızıltı
vızır vızır
vızlamak
vibriyon
vicahen
vicahi-vüs'at 2S7
vicahi viski voltamper
vicdan vişnap,-bı voltmetre
vicdanen vişne vonoz
vicdanî vitamin votka
vicdanlı vitaminli voyvoda
vicdansız vitaminsiz voyvodalık,-ğı
vicdansızlık,-ğı vitaminsizlik ,-ği vuku,-u
vida viteUüs vukuat
vidala vites vukuf
vidalamak vitir,-tri vurgu
vidanjör vitray vurgulamak
video vitrin vurgulu
Vietnam viyadük vurgun
Vietnamlı viyaklamak vurguncu
vigla viyak viyak vurgunculuk,-ğu
vikaye viyola vurgusuz
vikont viyolonist vurma
vikontes viyolonsel vurmak
vilâyet vize vuru
villâ Vize vurucu
vinç,-ci vizite vuruk,-ğu
vinter vizon vurulma
vira vizyon vurulmak
viraj vodvil vuruluş
viran vokabüler vuruntu
virane vokal ,-li vuruş
viranelik ,-ği volân vuruşkan
Viranşehir voleybol,-lü vuruşmak
virgül volfram vuslat
virt,-di voli vusul,-ü
virtüöz volkan vuzuh
virtüozluk.-ğu volkanik,-ği vücut,-du
virüs volt vükelâ
visal.-li volta vüs'at,-ti
visamiral.-li voltaj

ya
yaba
yabalamak
yaban
yabancı
yabancılaşma
yabancılaşmak
yabancılık,-ğı
yabanî
yabanîleşmek
yabanîlik,-ği
yabanlık,-ğı
yabansı
yad
yâd
yâd etmek
yadırgamak
yadırganmak
yadigâr
yafa
yafta
yağ
yağcı
yağcılık,-ğı
yağdanlık.-ğı
yağdırmak
yağhane
yağı
yağır
yağış
yağışlı
yağız
yağlama
yağlamak
yağlanma
yağlanmak
yağlatma
yağlatmak
yağlı
yağlık,-ğı
yağlıkçı
yağma
yağmacı
yağmacılık,-ğı
yağmak
yağmalamak
yağmur
yağmurca
yağmurlama
yağmurlamak
yağmurluk,-ğu
yağsız
yağsızlık,-ğı
yahey
yahni
yahşi
yahşilik,-ği yahu Yahudi Yahudice Yahudilik,-ği yahut Yahyalı yak yaka
yakacak,-ğı Yakacık,-ğı yakalama yakalamak yakalanma yakalanmak yakalatma yakalatmak yakalı yakalık,-ğı yakamoz yakamozlanmak yakarca yakanş yakarmak
yala
yakıcı
yalan
yakınlaşmak yakınlaştırmak yakınlık,-ğı yakınmak yakınsak,-ğı
yakınsaklık,-ğı yakınsama yakınsamak yakışık,-ğı yakışıklı yakışıksız yakışmak yakıştırma yakıştırmaca yakıştırmak yakıt yaldnen yaklaşık,-ğı yaklaşım yaklaşma yaklaşmak yaklaştırmak yakmak yaktırmak yakut Yakut Yakutça yal
yalabık,-ğı yalabımak yalak,-ğı yalama yalamak yalamuk,-ğu yalan yalancı yalancıktan
260 yalancılık - yapak
yalancılık,-ğı yaltakçılık,-ğı yangılanmak
yalanlama yaltaklanma yangılı
yalanlamak yaltaklanmak yangın
yalanmak yaltaklık,-ğı yangıncı
yalap şalap yalvaç ,-cı yanık,-ğı
yalap yalap Yalvaç,-cı yanıkara
yalayıcı yalvaçlık,-ğı yanıklık,-ğı
yalayış yalvarılmak yanılgı
yalaz yalvarış yanılmak
yalaza yalvarma yanılsama
yalazlamak yalvarmak yanıltı
yalazlanmak yalvartmak yanıltıcı
yalçın yama yanıltmaca
yalçınlaşmak yamaç,-cı yanıltmak
yaldız yamak,-ğı yanış
yaldızcı yamaklık,-ğı yanıt
yaldızcılık,-ğı yamalamak yanıtlamak
yaldızlamak yamalı yani
yaldızlanmak yamamak yankesici
yaldızlı yaman yankesicilik,-ği
yalelli yamanmak yankı
yalı yamçı yankılamak
yalım yampiri yankılanmak
yalın yamru yumru yanlı
yalınlaşmak yamrulmak yanlış
yalınlık,-ğı yamuk,-ğu yanlışlık,-ğı
yalıtım yamulmak yanlışlıkla
yalıtkan yamyam yanma
yalıtkanlık,-ğı yamyamlık,-ğı yanmak
yalıtma yamyassı yansı
yalıtmak yamyaş yansılamak
yalız yan yansıma
yallah yanak,-ğı yansımak
yalman yanal yansımalı
yalnız yanardağ yansımasız
yalıuzca yanar döner yansıtıcı
yalnızlık,-ğı yanaşık,-ğı yansıtmak
Yalova yanaşlık,-ğı yansız
yalpa yanaşma yansızlık,-ğı
yalpak,-ğı yanaşmak yanşak,-ğı
yalpalamak yanaştırmak yanşaklık, ğı
yalpalanmak yanay yanşamak
yalpık,-ğı yandaş yan yana
yalpılı yandaşlık,-ğı yapadurmak
yaltak,-ğı yandık,-ğı yapağı
yaltakçı yangı yapak,-ğı
yapakçı-yasak 261
yapakçı yaradılış yargı
yapalak,-ğı yarak,-ğı yargıcı
yapay yaralama yargıç,-cı
yapayalnız yaralamak yargıçlık,-ğı
yapaylık,-ğı yaralanma yargılama
yapı yaralanmak yargılamak
yapıcı yaralı yargılanma
yapık.-ğı yaramak yargılanmak
yapılaşma yaramaz Yargıtay
yapılı yaramazlık,-ğı yan
yapılış yâr an yancı
yapılma yaranma yancüık,-ğı
yapılmak yaranmak yarık,-ğı
yapım yarar yanlama
yapımcı yararlanma yanlamak
yapımcılık,-ğı yararlanmak yanlanma
yapıncak,-ğı yararlı yarılanmak
yapış yararlık,-ğı yarım
yapışık,-ğı yararsız yarımada
yapışkan yarasa yarımca
yapışkanlık,-ğı yaraşık,-ğı Yarımca
yapışmak yaraşma yanmlamak
yapıştırıcı yaraşmak yarımlık,-ğı
yapıştırma yaraştırmak yarımşar
yapıştırmak yaratıcı yarım yamalak
yapış yapış yaraöcılık.-ğı yarın
yapıt yaratık,-ğı yarınki
yapı vermek yaratılış yarıntı
yapma yaratılma yarış
yapmacık,-ğı yaratılmak yarışçı
yapmacıksız yaratma yarışma
yapmak yaratmak yarışmacı
yaprak.-ğı yarbay yarışmak
yapraklanma yarbaylık,-ğı yarıştırma
yapraklanmak yarda yarıştırmak
Yapraklı yardak,-ğı yan yıl
yapraksı yardakçı yarka
yaptırım yardakçılık ,-ğı yar lıgamak
yaptırma yardım yar lık,-ğı
yaptırmak yardımcı yarma
yaptırtmak yardımcılık,-ğı yarmak
yapyalnız yardımlaşma yarmalamak
yar yardımsever yarpuz
yâr,-ri yardımlaşmak yas
yara yaren yasa
Yaradan yarenlik,-ği yasak,-ğı
262
yasakçı - yaylacılık
yasakçı - yaşmaklamak yaverlik,-ği
yasaklama yaşmaklı yavru
yasaklamak yat yavrucak,-ğı
yasaklanma yatağan yavrulama
yasaklanmak Yatağan yavrulamak
yasaklayıcı yatak,-ğı yavşak,-ğı
yasaklı yatakhane yavşan
yasal yataklı yavuklama
yasalaşma yataklık,-ğı yavuklamak
yasalaşmak yatalak,-ğı yavuklanma
yasalaştırmak yatay yavuklanmak
yasalı yatçılık,-ğı yavuklu
yasama yatı yavuz
yasamak yatık,-ğı Yavuzeli'ni
yasemin yatılı yavuzlanmak
yaslama yatılmak yavuzluk,-ğu
yaslamak yatır yay
yaslanma yatırım Yay
yaslanmak yatırımcı yaya
yaslı yatırma yayalık,-ğı
yassı yatırmak yayan
yassılaşmak yatısız yayan yapıldak
yassılmak yatışma yaydırmak
yastağaç,-cı yatışmak yaygara
yastık,-ğı yatıştırıcı yaygaracı
yas tıklama yatıştırma yaygı
yaş yatıştırmak yaygın
yaşa yatkın yaygınlaşma
yaşam yatkınlık,-ğı yaygınlaşmak
yaşama yatma yaygınlık,-ğı
yaşamak yatmak yayık,-ğı
yaşanmak yatsı yayılma
yaşantı yavan yayılmak
yaşarma yavanlaşmak yayım
yaşarmak yavanlık,-ğı yayımcı
yaşartmak yavaş yayımcılık,-ğı
yaşatma yavaşa yayımlamak
yaşatmak yavaşça yayımlanma
yaşayış yavaşçacık yayımlanmak
yaşıt yavaşlama yayın
yaşlanma yavaşlamak yayıncı
yaşlanmak yavaşlatma yayındırma
yaşlı yavaşlatmak yayınma
yaşlık,-ğı yavaşlık,-ğı yayla
yaşlılık.-ğı yave yaylacı
yaşmak,-ğı yaver yaylacılık.-ğı
Yayladağı - yenik
263
Yayladağı'm yedeklemek
yaylak,-ğı yedeklik,-ği
yaylama yedi
yaylamak yediemin
yaylanmak yedigen
yaylı Yedigir
yaylım yedinci
yayma yedirmek
yaymacı yedişer
yaymak yedmek
yayvan yegâh
yayvanlaşmak yegân
yayvanlık,-ğı yegâne
yaz yeğ
yazar yeğen
yazarlık,-ğı yeğin
yazdırma yeğinlik,-ği
yazdırmak yeğlemek
yazgı yeğlenmek
yazı yeğni
yazıcı yeğnik,-ği
yazıcılık,-ğı yeğnilik ,-ği
yazıhane yeğnilmek
yazık,-ğı yeis
yazıklanma yek
yazıklanmak yekdiğeri,-ni
yazıksız yeke
yazılı yeknesak
yazılış yeknesaklık,-ğı
yazılma yekpare
yazılmak yeksan
yazım yekta
yazın yekten
yazışma yekûn
yazışmak yel
yazıt yeldirme
yazlamak yeldirmek
yazlık,-ğı yele
yazma yelek,-ği
yazmacı yeleli
yazmacılık,-ğı yelken
yazmak yelkenlemek
yazman yelkenli
yazmanlık,-ğı yelkovan
yedek,-ği yellemek
yedekçi yellenme
yellenmek yelli
yellim yelalim
yelloz
yelmek
yelpaze
yelpazeleme
yelpazelemek
yelpazelenme
yelpazelenmek
yelpik,-ği
yeltek,-ği
yelteniş
yeltenme
yeltenmek
yelve
yel yepelek yem
yemek,-ği
yemekhane
yemekli
yemeklik,-ği
yemeni
yemenici
yemenicilik,-ği
yemin
yeminli
yemiş
yemişçi
yemişli
yemişlik,-ği
yemlemek
yemlik.-ği
yemyeşil
yen
yenge
yengeç,-ci
Yengeç,-ci
yeni
yenice
Yenice
yeniçeri
yeniçerilik,-ği
yeniden
Yeni Gine
yenik ,-ği
264 yenileme - yılgın
yenileme yeşilimtırak yezit,-di
• yenilemek yeşillenmek yezitlik,-ği _ a W m
yenilenmek yeşillik,-ği Yığılca M *
yenileşmek Yeşilova yığılı
yenileştirmek Yeşilyurt,-du yığılma
yeniletmek yeşim yığılmak
yenilgi yetenek,-ği yığın
s ** yenilik,-ği yetenekli yığmak,-ğı
yenilikçi yeteneksiz yığıntı
yenilme yeteneksizlik, -ği yığma
yenilmek yeter yığmak
Yenimahalle yeterince yıkama
Yenipazar yeterli yıkamak
Yenişehir yeterlik,-ği yıkanma
yenmek yeterlilik,-ği yıkanmak
yepyeni yer yerel yetersiz yıkatma
yetersizlik,-ği yıkatmak
yeti yıkayıcı
yergi yetim yıkı
yergici yetimhane yıkıcı
yerilmek yetinme yıkıcılık.-ğı
yerinde yetinmek yıkık,-ğı
yerinmek yetirmek yıkılma
Yerköy yetişkin yıkılmak
yerleşik,-ği yetişme yıkım
yerleşiklik,-ği yetişmek yıkıntı
yerleşim yetiştirici yıkkın
yerleşme yetiştirilmek yıkma
yerleşmek yetiştirme yıkmak
yerleştirme yetiştirmek yıktırılmak
yerleştirmek yetki yıktırma
yerli yetkili yıktırmak
yerli yerine yetkin yıl
yerli yersiz yetkinleşmek yılan
• yerme * yetkinlik,-ği yılancık,-ğı
yermek yetkisiz yılancıl
yermeli yetkisizlik,-ği yılankavi
yersiz yetmek yıldırım
yersizlik,-ği yetmiş yıldırma
yestehlemek yetmişinci yıldırmak
yeşermek yetmişlik,-ği yıldız
yeşerti yevmiye yıldızlı
yeşertmek yevmiyeci Yıldızeli'ni
yeşü yevmiyeli yıldızlamak
Yeşilhisar Yezidi yılgı
yeşilimsi Yezidilik,-ği yılgın
yılgınlık - yosun
yılgınlık,-ğı
yılık.-ğı
yılışık,-ğı
yılış ıklık,-ğı
yılışkanlık,-ğı
yılışma
yılışmak
yılkı
yılkıcı
yıllamak
yıllanmak
yıllık,-ğı
yıllıkçı
yıllıklı
yılmak
yıprak ,-ğı
yıpranmak
yıpratma
yıpratmak
yır
yırık,-ğı
yırlamak
yırtıcı
yırtıcılık,-ğı
yırtık,-ğı
yırtıklık,-ğı
yırtık pırtık
yırtılmak
yırtınmak
yırtmaç,-cı
yırtmak
yırttırmak
yısa
yiğit,-di yiğitleşmek yiğitlik,-ği
yine yirmi
yirmilik,-ği
yirminci
yirmişer
yitik,-ği
yitim
yitirilmek
yitirme
yitirmek
yitmek
yiv
yivli
yiyecek,-ği yiyici
yiyicilik,-ği
yiyinti
yobaz
yobazlaşma
yobazlaşmak
yobazlık,-ğı
yoga
yogi
yoğrulmak
yoğun
yoğunlaşma
yoğunlaşmak
yoğunluk,-ğu
yoğurmak
yoğurt,-du
yoğurtçu
yoğurtçuluk,-ğu
yoğurthane
yoğurtlu
yok.-ğu.-ku
yoklama
yoklamacı
yoklamak
yoklanma
yoklanmak
yokluk,-ğu
yoksa
yoksul
yoksullaşmak
yoksulluk,-ğu
yoksun
yoksunluk,-ğu
yoksuz
yoksuzluk.-ğu
yokuş
yol
yolak,-ğı yolcu
yolculuk,-ğu yoldaş yoldaşlık,-ğı
yollamak
yollanma
yollanmak
yollu
yolluk,-ğu
yolmak
yolsuz
yolsuzluk.-ğu
yoluk,-ğu
yolunmak
yom
yoma
Yomra
yonca
yoncalık,-ğı
yonga
yonmak
yont
yontma
yontmak
yontu
yontucu
yontuk,-ğu
yontulma
yontulmak
yordam
yorga
yorgalamak
yorgan
yorgancı
yorgancılık,-ğı
yorgun
yorgunluk,-ğu
yormak
yortmak
yortu
yorulmak
yorum
yorumcu
yorumlama
yorumlamak
yorumlanma
yorumlanmak
yosma
yosmalık,-ğı
yosun
266
yosunlanmak - yücelik
yosunlanmak yufkacılık.-ğı Yunan
yoz Yugoslav Yunanca
Yozgat Yugoslavya Yunanistan
yozlaşma Yugoslavyalı Yunanistanlı
yozlaşmak yuha Yunanlı
yozlaştırma yuhalamak yunma
yozlaştırmak yuhalanmak yunmak
yozluk,-ğu yukarda yunus
yön yukardan yurdu
yöndeş yukarı yurt,-du
yönelik yukarıda yurtlandırmak
yönelim yukarıdan yurtlanma
yöneliş yukarısı,-nı yurtlanmak
yönelme yulaf yurtluk,-ğu
yönelmek yular yurtsamak
yönelmeli yumak,-ğı yurttaş
yöneltme yumak yurttaşlık,-ğı
yöneltmek yumma yusufçuk,-ğu
yönerge yummak Yusufeli'ni
yönetici yumru yusyumru
yöneticilik,-ği yumruk,-ğu yusyuvarlak,-ğı
yönetilmek yumruklama yutak,-ğı
yönetim yumruklamak yutkunma
yönetmek yumruklanmak yutkunmak
yönetmelik,-ği yumruklaşma yutma
yönetmen yumruklaşmak yutmak
yönetmenlik,-ği yumuk,-ğu yutturmaca
yönlendirmek yumulmak yutturmak
yönseme yumurcak,-ğı yutucu
yönsüz yumurta yutulma
yöntem yumurtacı yutulmak
yöntemli yumurtacık,-ğı yuva
yöntemsiz yumurtalık,-ğı yuvak,-ğı
yöntemsizlik,-ği Yumurtalık,-ğı yuvalanma
yöre yumurtlama yuvalanmak
yöresel yumurtlamak yuvar
Yörük,-ğü yumuşacık,-ğı yuvar lak,-ğı
yörünge yumuşak,-ğı yuvarlaklaşma
yudum yumuşaklık,-ğı yuvarlaklaşmak
yudumlama yumuşama yuvarlamak
yudumlamak yumuşamak yuvarlanma
yudumlanma yumuşatılmak yuvarlanmak
yudumlanmak yumuşatma yuvgu
yuf yumuşatmak yuvgulamak
yufka yuna yüce
yufkacı Yunak,-ğı yücelik,-ği
yücelim - yüzyıllık
yücelim yüksük,-ğü yüzdelik,-ği
yücelmek yüksünme yüzden
yüceltmek yüksünmok yüzdürmek
yük yüküm yüzdürülmek
yükçü yükümlü yüzer
yükçülük,-ğü yükümlülük,-ğü w yüzey
yüklem yün yüzeysel
yükleme yünlü yüzgeç,-ci
yüklemek Mfl yürek.-ği yüz görümlüğü
yüklenme yüreklendirme yüzleşme
yüklenmek yükletmek yüreklendirmek yüreklenmek 9 yüzleşmek yüzleştirme
yükleyici yürekli yüzleştirmek
yükleyiş yüreklilik,-ği yüzlük,-ğü
yüklü yüreksiz yüzmek
yüklük,-ğü yüreksizlik,-ği yüzsüz
yüksek,-ği yürük,-ğü w yüzsüzleşmek
yükseklik,-ği yürümek yüzsüzlük.-ğü
Yüksekova yürürlük,-ğü m w m* yüzücü
yükselim yürütme yüzük.-ğü
yükseliş yürütmek yüzükoyun
yükselme yürütülmek * yüzülmek
yükselmek yürüyüş yüzüncü
yükselteç,-ci yüsrü yüzünden
yükselti yüz yüzyıl
yükseltilmek yüzbaşı,-yı yüzyıllık,-ğı
yükseltme yüzbaşılık,-ğı
yükseltmek yüzde
«
z
zaaf zammetmek zaten
zabıt,-ptı zampara zatî
zabıta zamparalık,-ğı zatülcenp,-bi
zahıtnant© san, nnı Zatülkürsî
zabit zanaat zatürree
zaç zanaatçı zavallı
zade zanaatçılık,-ğı zavallılık,-ğı
zadegân zangırdamak zaviye
zafer zangır zangır zayıf
zafiyet zangoç,-cu zayıflama
zağ zangoçluk,-ğu zayıflamak
zağar zanka zayıflık,-ğı
zağara zanlı zayi,-i
zağarcı zannetmek zayiat
zağlamak zaparta zayiçe
zahir zapt zeamet
zahire zaptiye zebanî
zahiren zapturapt zebellâ
zahirî zar zebercet,-di
zahit,-di Zara zebra
zahmet zarafet zebun
zahmetli zarar Zebur
zahmetsiz zararlı zecrî
zail zararsız zedeleme
Zaire zarf zedelemek
Zaireli zarfçı zedelenme
zait zarfçılık,-ğı zedelenmek
zakkum zarfında zefir
zalim zarflamak zehap,-bı
zalimlik.-ği zargana zehir,-hri
zanvmnu zari zari zehirleme
zaman zarif zehirlemek
zamane zariflik,-ği zehirlenme
zambak ,-ğı zarp.-bı zehirlenmek
Zambiya zart zuzt zehirli
Zambiyalı zarta zehirsiz
zamir zaruret zehretmek
zamk zaruri zekâ
zamklamak zar zor zekât
zamklı zat zekâvet
270
zeker - zihnen
zeker zevksizlik,-ği zıplan
zeki zevzek.-ği zıpkıncı
zelil zevzeklenmek zıplamak
zelve zevzeklik ,-ği zıppadak
zelzele zeybek,-ği zıpzıp
zem.-mmi zeyil.-yli zıp zıp
zemberek,-ği zeyrek,-ği zırdeli
zemberekli zeyreklik,-ği zırh
zembil zeytin zırhlanmak
zemheri zeytinci zırhlı
zemin zeytincilik,-ği zırıldamak
zemmetmek Zeytinburnu,-nu zırıltı
zemzem zeytinlik.-ği zırıl zırıl
zencefil zeytinsi zırlak,-ğı
zenci zeytunî zırlamak
zengin zıbarmak zırlatmak
zenginlemek zıbın zırnık,-ğı
zenginleşme zıddiyet zırtapoz
zenginleşmek zıh zırtapozluk,-ğu
zenginleştirmek zıhlamak zırt fırt
zenginlik,-ği zıkkım zırt pırt
zenne zıkkımlanmak zırt zırt
zennelik,-ği zılgıt zırva
zephiye zımba zırvalamak
zeplin zımbalamak zır zır
zerdali zımbalanmak zıt,-ddı
zerde zımbalı zıtlaşmak
zerdeçal zımbırdatmak zıvana
zerdeva zımbırtı zıvanalı
Zerdüşt zımnen zıya,-ı
Zerdüştçülük,-ğü zımnında zıypak
zerk zımni zibidi
zerre zımpara zibidilik,-ği
zerzevat zımparalamak zifaf
zerzevatçı zındık,-ğı Tİ fir
zevahir zındıklık,-ğı zifiri
zeval,-li zıngadak zifos
zevalsiz zıngırdamak zift .
zevat zıngırtı ziftleme
zevce zıngır zıngır ziftlemek
zevcelik.-ği zınk ziftlenme
zevç,-ci zıp ziftlenmek
zevk zıpçıktı zigot
zevklenmek zıpır zihaf
zevkli zıpır lık,-ğı zihin,-hni
zevksiz zıpka zihnen
zihni -züyuf
271
zihnî ziyadesiyle zoru zoruna
zihniyet ziyafet zuhur
zikir,-kri ziyan zuhurat
zikretmek ziyankâr zuhuri
zikzak ,-ğı ziyankârlık,-ğı zula
zikzaklı ziyansız zulmet
zü ziyaret zulmetmek
Zile ziyaretçi zulüm ,-lmü
zilhicce ziyaretgâh zurna
zilkade ziynet zurnacı
zillet Zodyak,-ğı zurnacılık,-ğı
zilli zoka zübde
zilyet.-di zona zücaciye
zilyetlik,-ği Zonguldak,-ğı züğürt,-dü
zimamdar zonklama züğürtleme
zimmet zonklamak züğürtlemek
zina zonklatmak züğürtleşmek
zincifre zonk zonk züğürtlük,-ğü
zincir zoolog Zühal,-li
zincirleme zooloji Zühre
zincirlemek zoospor zührevi
zincirlenmek zootekni züht,-dü
zincirli zor zühul,-lü
zindan zoraki zükâm
zindancı zorba zül,-11ü
zinde zorbalık,-ğı zülâl.-li
zindelik,-ği zor belâ zülfaris
zinhar zorlama zülüf,-lfü
zira zorlamak zülüflü
ziraat zorlanma zümre
ziraatçı zorlanmak Zümrüdüanka
ziraatçılık,-ğı zorlaşma zümrüt,-dü
zirai zorlaşmak züppe
zirkonyum zorlaştırma züppeleşme
zirve zorlaştırmak züppeleşmek
zirzop zorlayıcı züppelik ,-ği
zirzoplaşma zorlayış zürafa
zirzoplaşmak zorlu zürra,-ı
zirzopluk,-ğu zorluk,-ğu zürriyet
ziya zorunlu züyuf
ziyadar zorunluk,-ğu
ziyade zorunluluk,-ğu
içindekiler •
GİRİŞ ............................................................
imlâ kuralları ........................................
konu dizini................................................