Ucuzluk T II 1| H Salatalardan baş-Rekoru I II N II ka beş kap tabldot kıran ■ V II H 135 ınezeli du₺le
birayı 38 kuruşa veriyor. Nefis yemekle sıhhatini ve ucuzlukla kesesini korumak isteyen Tu-na’ya gelsin. Beyoğlu Aşmalı Mescit Lebon karşısındaki sokakta No. 3/5.
L2^Jet *üShasn
AKŞAM
Türk inkılâp tarihi enstitüsü yayınları: 3 ALİ NACİ KARACAN
LOZAN KONFERANSI
ismet" paşa
Milli kurtuluş tarihimizin bu en şerefli vesikasını Maarif Vekilliği Yaymevlerinde ve başlıca, kitapçılarda arayınız.(9507)
Sene 26 — No. 8957 — Fiat! her yerde 5 kuruştur.
CUMARTESİ 25 Eylül 1943
Sahibi Necmeddin Sadak — Neşriyat müdürü: Hikmet Feridun Es — AKSAM Matbaası
Türkiyenin bitaraflığı ve
Balkanlar siyaseti
Dünya siyaset meseleleri hakkında bitaraflığı kadar bilgiye dayanan yazıları her yerde dikkatle okunan «Journal de Genâ-ve» de (Türkiyenin rolü) başlığı altında bir baş makale okuduk. M. R. Payot, bu yazısında Türkiyenin bu harbdeki siyasetini ve Balkanlarla ilgisini gözden geçiriyor. Balkanlar, harbin ve sulhun ehemmiyetli düğüm noktalarından olmıya başladığı için bu mesele üzerinde durmayı faydalı bulduk.
«Journal de Geneve» diyor ki: «Türkiye, harbe girmemekle, müttefiklere, vakitsiz kavgaya atılmaktan daha büyük hizmet etmiştir. Türkler, kendi kendilerini korumakla İngiltere için esaslı mevzileri kurtarmışlardır. Tarih, Cumhurreisi İnönü ile Sa-racoğlunun derin görüşlerini ve siyasî meharetlerini takdirle anacaktır. Müttefiklerde beraber yürümemekle, müttefiklerine yardım etmiş oldular.»
Her zaman ileri sürdüğümüz bu düşünceleri, eğim ve eğitim bakımından bizden ziyade müttefiklere yakın bir gazetede okumak memleketimiz için'övünmeye değer bir hâdisedir.
Bundan sonra Adana konferansından bahseden muharrir «M. Churchillin, Adanada Türkler üzerinde tazyik- yapmıyacak kadar akıllı olduğunu» yazarak İngiliz Başvekilinin Türkiyeden «sadece Balkanların gelecekte yeni yapışı için yardım istediğini» söylüyor ki bunun ne dereceye kadar doğru olduğunu bilecek veya kestirecek durumda değiliz. Fakat, her yerde her zaman sulh İşlerine yardım etmeye hazır olan Türkiyeden, kendisini yakından ilgilendiren Balkanlar sulhunun yeni baştan kurulması için yardım istemek herkesin, bilhassa müttefik devlet Başvekilinin hakkıdır. Böyle bir isteği Türkiye sevinçle karşılar.
İsviçreli meslekdaş, Türkiyenin artık herhangi bir taarruzdan korkusu kalmadığını, fakat harbe girerse gene bir çok zorluklarla karşılaşacağını anlattıktan, memleketimizin kuvvetli bir müdafaa vaziyetine malik olduğunu, ancak taarruz imkânlarının mahdut olduğunu yazdıktan sonra diyor ki:
«Türkiye eğer harbe girmeye karar verirse, bunu, ancak Anglo - Saksonlar Balkanlara ayak bastıktan sonra yapar.» Hemen söy-liyelim ki Türkiyenin harb dışı kalmak siyaseti, harb hareketlerinin alacağı şekle göre değişecek bir karar değildir. Türkiye bitaraflığının desteği, elverişli sayılacak zaman ve şartların gelmesi, değil, Türkiyenin hayatî menfaatleridir. Eğer müttefiklerin Balkanlara çıkması, Türkiyeyi harbe girmeye karar verdirecek şartları tamamlıyorsa, müttefiklerin zaten ele geçirdikleri Balkanlarda Türkiyenin de harbe atılma-srndan ne fayda umulur? Esasen, makale muharriri de, daha aşağıda bu görüşünü düzeltiyor, Türkiyenin birçok silâh aldığım yazdıktan sonra diyor ki: «Bu askerî hazırlık, Türkiyenin mutlaka harbe gireceğine delâlet etmez. Türkiye, ancak millî menfaati emrettiği zaman ve hâdiselerin Balkanlarda alacağı cereyana göre harbe girer. Balkanların talihi Türkiyeyi alâkasız bırakamaz. Daha şimdiden Balkan milletleri arasında bir anlaşmaya çalışıyor.... İsmet İnönü Balkan konfederasyonu fikrinin en hararetli bir taraftarıdır, harbden bir kaç sene önce, Balkanlarda, bir tecavüze karşı bir müdafaa sistemi kurmaya uğraşmıştı...»
Balkanlar durumunun Türkiyeyi yakından ilgilendirmesi kadar tabiî bir şey olamaz. Bu bölgede, Türkiyenin hiç bir toDrak İsteği olmadığım herkes bilir. Komşumuz Bulgaristan bile buna emniyet getirmiştir. Fakat Balkanlar, millî hudutları için şulh isteyen Türkiye bakımından en ehemmiyetli emniyet sahasıdır. Bu emniyetin, gelecek sulh dünyasında bozulmaması İçin siyasetimiz «Balkanlar Bal-
yor. istediğimiz şey, Balkan devletlerinin, istiklâl ve hürriyetleri içinde, kendi aralarında anlaşmaları ve Balkanlara hiç bir Büyük Devlet nüfuzunun girmemesidir. Bunun aksini isteyen bir Balkan milleti tasavvur etmiyoruz. Müttefiklerin de bu düşüncede olduklarını biliyoruz. Almanya ile aramızdaki dostluk anlaşması dahi, Almanyanın harb bitince Balkanlardan çekilmesi esasına dayanıyor, ve buna da eminiz. Şu halde Balkanların istikbalini güven altına almak için, Balkan sınırlarımızdan bize bir tehlike gelmedikçe harbe atılmamıza sebep düşünülemez.
Balkanların gelecekte alacağı şekil ne olabilir? Federasyon, konfederasyon gibi Devlet Birlikleri, yahut Birleşik Devletler şekli sıksık ortaya atılıyor... Yeni zaman gelmedikçe, Balkan devletleri arasındaki eski, yeni türlü ayrılık ve anlaşmazlıkların temelli önü alınmadıkça Balkanlara verilecek düzen şekli hakkında kafa yormak boşuna zahmet olur. İlk iş, dediğimiz gibi, Balkanların bir nüfuz bölgesi olmaması, hiç bir yabancının oraya yerleşmemesidir. Politika şekli yavaş yavaş kendini bulur.
Herhangi bir Balkan Birliğini tehlikeli bulanlar, eski Balkan Anlaşmasının işe varamadığını da bu düşünceye deiil olarak ileri sürenler yok değildir.
Bazı Ingiliz ve Amerikan gazetelerinin Orta Avrupa veya Balkan Birliği plânlarına karşılık bir Sovyet gazetesi aynen şöyle diyordu:
«Küçük İtilâfla (Romanya, Yugoslavya, Çekoslovakya) Balkan Antantı (Türkiye, Yunanistan, Romanya, Yugoslavya) tecrübelerinden bahsetmiyeceğiz.... Balkan Antantı devletleri, harb olunca üçe ayrıldılar: Romanya Alman safına. Yunanistanla Yu-goslavva müttefikler yanma geçtiler. Türkiye ise, bitaraflığı ile, iki savaşan safın arasında kaldı.
Necmeddin Sadak
(Arkası sahife 2, sütun 1 de)
Memleketimize ilticalar devam ediyor
Askerî mülteciler kamplara gönderiliyor
BU SABAHKİ telgraflar
İzmir 25 (Telefonla) — Rodos adası üstünde iki Alman tayyaresile çarpıştıktan ve onlan düşürdükten sonra makinelerindeki sakatlıklar yüzünden topraklarımıza inen dört İngiliz hava subayı ile 1 1 gedikli ve bir sivil, Muğlada bulunan diğer 10 Italyan hava subayı toplu bir halde Aydına getirilmiş ve gece otellerde yatırıldıktan sonra dün sabah yeni | kamplara gönderilmişlerdir.
iki gün evvel 79 Italyan subayı ile Salernonun şimal ve şarkındaki 300 askerden ibaret bir kafile gene tepelere karşı dün başladığı Şİd-
Napoli istikametinde taarruz şiddetle devam ediyor
A'man sağ cenahının şiddetli bir mukavemet göstermesine rağmen Müttefikler kuvvetle ilerliyorlar
Londra 25 (Radyo) — Beşinci ordunun Napoli istikametinde
Aydına getirilmiş ve aynı kamplara sevkedilmişlerdir. Bunlar, adalardan sahillerimize iltitca edelnerdir. Bir mülteci İtalyan yüzbaşısı, Mussolini için çok ağır sözler sarfetmiş ve «îtalyayı faşizm mahvetti» diye bağırmıştır.
Macaristan
Balkan işlerine karışmıyacak
Macarların Balkanlara asker gönderdikleri veya gönderecekleri haberi asılsızdır
Sıhhiye, Nafia ve Ticaret Vekilleri şehrimizde
Dün Ankara ekspresile Sıhhat ve İçtimai muavenet Vekili doktor Hulûs! Alataş, Nafia Vekili Sim Day ve Ticaret Vekili Celâl Sait Siren şehrimize gelmişlerdir.
Maliye Vekili B Fuat Ağralı da bu sabahki ekspresle Ankaradan şehrimize gelmiştir.
Budapeşte 24 (AA.) — İtalyada cereyan eden hâdiseler Balkanlarda bazı neticeler doğurmuş ve Yunanistan, Arnavutluk, Sırbistan, Hırvatistan Alman siyasetini daha yakından alâkadar etmeğe başlamıştır. Macar haberler servisi bürosunun diplomatik muhabiri bu hususta şöyle yazmaktadır:
«Macaristan, Balkanlara komşu olmasına ve bu itibarla pek tabiî olarak bu havalide cereyan eden hâdiselere karşı alâka göstermesine rağmen herhangi yeni bir hareket tarzı ittihaz etmeğe lüzum görmemektedir. Macaristan bir Balkan devleti değil, Balkanlara komşu bir devlet olduğu için Avrupanın bu kısmında olup bitenleri büyük bir dikkatle takip ediyor. Macaristan hâdiselere bilfiil müdahale etmemekten ibaret olan siyasetinde bir değişiklik yapmamağa karar vermiştir. Bu prensipten uzaklaşacağına dair dolaşan bütün şayialar esassızdır. Çünkü bu noktai nazarın değiş-
, tepeıere Karşı aun Daşıaaıgı şıa-detli taarruz devam etmektedir. Bu ordunun sağ cenahı 12 kilometre ilerliyerek Oluetta şehrile geçidini ele geçirmiştir. Taarruz şiddetli bir topçu baraj âteşile desteklenmiştir.
Almanlar, Napoliyi müdafaa eden dağlarda şiddetli bir mukavemet göstermekte ve arazinin sarplığından istifade etmektedirler. Bununla beraber, beşinci ordu ileri yürüyüşüne devam ediyor.
General Montgomeri’nin kumandasındaki sekizinci ordu da, Salemonun şarkında süratle şimale doğru İlerlemektedir.
Sekizinci ordu 24 saat zarfında 40 kilometre kadar ilerliyerek Mustera ve Altamura şehirlerini zaptetmiştir.
8 inci ordu cephesinde düşmanın hafif bir mukavemetile karşılaşılmış olup devamlı bir ilerleme . kaydedilmiştir. Yapılan tahribat , ileri hareketimizi ehemmiyetli su. rette geciktirmektedir.
Müttefiklerin cephesi Salemo-; nun şimalindeki tepelerden baş-
meşini icap ettirecek hiç bir vaziyet tehaddüs etmemiştir. Son zamanlarda1
Romanya ve Anglosaksonlar

Londra 25 (Radyo) — Romanya hükümeti. Rumen askerlerinin Anglosakson kuvveti erile savaşmıyacağım beyan etmiştir.
layıp Matera’dan geçerek Altamu-ra’ya kadar uzamakta ve oradan da Barinin şimal doğusuna gitmektedir.
Müttefik donanmalara bağlı gemiler ve mürettebat Salemo bölgesine askerî kıtalar ve iaşe maddeleri çıkarıyorlar. Bu bölgede takviye işi plân mucibince devam etmektedir.
Yiyecek yokluğu artıyor
Londra 25 (Radyo) — İtalyada yiyecek yokluğu gittikçe şiddetlenmektedir. Turino, Como, Vareza şehirlerinde İtalyanlarla Almanlar arasında muharebeler devam ediyor. Bazı İtalyan şehirlerinde gizli milis teşkilâtı kurulmuştur.
Avlonya körfezinde bir baskın
Cezair 24 (A.A.) — Şimal Afrika Müttefikler umumî karargâh hinin tebliği:
Denizde, 21/22 eylül gecesi motörlü torpido muhriplerimizden mürekkep bir teşkü Otranto boğazının doğu sahilinde Avlotn-ya koyuna girmiştir. Mühimmat yüklü orta büyüklükte bir ticaret gemisile daha küçük bir gemi batırılmıştır. Başka iki gemiye de isabet kaydedilmiştir. Sahil bataryaları çekilmekte olan torpido muhriplerine ateş açmış ve gemilerde hasarlara sebep olmuştur. Bu teşkile mensup gemilerin mürettebatı arasında kayıp olmamıştır.
Napolide kolera çıktı
Londra 24 (A.A.) — (Britano-va) Napolide zuhur eden kolera neticesi olarak 120 den fazla insan ölmüştür. Almanlar burada sistematik bir surette şehri yağma edip yakmaktadırlar.
Bu sari hastalık süratle yayılmaktadır.
Alman tahrip mütehassislan belli başlı büyük binalarla fabrikaları ve liman tesislerini havaya uçurmaktadırlar.
Yeni valiler
Ankara 24 — Mahallî idareler umum müdürü B. Saip Çorum valiliğine, mülkiye müfettişi İhsan Aksoy da Kars valiliğine tâyin edilmişlerdir.
Herriot öldü
Stokholm 24 (A.A.) — Svenska Dagbladet gazetesinin, Berlin muhabirinden aldığı bir telgrafa göre, EdouaTd Herriot, Cenup Fransa’da tedvı edilmekte olduğu sanatoryumda ölmüştür.
»«»—««■(
DİKKATLER;
“Bunlar da fakirlere göre...,,
Almanyanın Macaristandan talepleri
Doğu cephesine Macar tümenlerinin gönderilmesi istendi
Londra 25 (Radyo) — Buraya gelen haberlere göre, Almanya, Macaristandan doğu cephesine Macar tümenlerinin gönderilmesini istemiş, aksi takdirde bu talebini yerine getirecek başka bir hükümetin iş ba.-şına getirileceğini ihsas etmiştir. Al: manya, Macar fabrikalarının da Al> manyanın hesabına çalışmasını iste! miştir.
1 Londra 25 (Radyo) — Londra-da bildirildiğine göre, Macar fabri-
Macar siyasetinde, Macaristanın Kar-! patlar havzası içinde siyasi faaliyet-! lerde bulunacağını gösteren emareler j gittikçe artmaktadır. Bu itibarla Ma-1 caristanın gerek kendi menfaat icabı! olarak, gerekse her hangi bir baskı] altında yukarıda çizilen çerçevenin' hudutlarını aşarak Balkanlara askerî , , AI “ ”. ’
kıtalar sevkettiğine veya sevketmek kalan Almanyanın harb gayretlerine tasavvurunda bulunduğuna dair bazı Yarc*lm ettikleri takdirde Müttefik ecnebi gazetelerin verdiği haberler uçakları tarafından bombardıman hiç bir hakikate istinat etmemekte- edileceği Macar hükümetine bildiril' miştir,
— Bu incirler niçin böyle ötekilerden farklı?
— Çünkü efendim, ötekiler kurtlu, bunlar kurtsuzdur. Kurtsuzları sizin gibi beyefendiler alır. Kurtlu-lan da. eh, fakir halk yiyerek nefsini körletir.
Yalnız incir değil, kiraz hakkında da mevsimi gelince ayni felsefe hükmediyor!
İnsanların yiyebilecekleri gıdaların evsafı malûm ve muayyendir. Vıcır vıcır kurtlu bir mal. parası az olanlara ancak hiç bir belediye fikri doğmamış memleketlerde yedirilir.
— Bunlar da fakirlere göre... - düşüucesine insaf ve vicdan isyan
— Kapıda itişip kakışmadan k
Sovyetlerin Dnieperi geçtikleri haberi henüz teeyyüt etmedi
eyaletinde de derin bir surette Herle, inişlerdir. En şiddetli muharebeler, Smolensk şehri bölgesinde cereyan etmektedir. Almanlar Kuban köpriL başmdaki kuvvetlerinin Kınm yarımadasına ricat etmekte bulunduğunu itiraf eylemişlerdir.
Melitopol şehrinde sokak muharebeleri olmaktadır.
Son dakika
Nevyork 25 (A.A.) — Alman Haberler ajansı, Smolensk ve Rus-
Londra 25 (Radyo) — Batı istikametinde taarruzlarına devam eden Sovyet orduları, birçok noktlarda Dnieper nehrinin sağ kıyılarına varmışlardır. Moskovadan buraya gelen haberlere göre, Ruslar, Yukarı Dnieper nehrini Smolensk'in şimalinde geçmişlerdir. Fakat bu haber henüz teeyyüdetmemiştir.
Şimal doğuda Rus kuvvetleri Bal-tık denizine dökülen Dovina nehrini geçmişlerdir.
Sovyet kuvvetleri Kief in 30 kilo- --------- , ----- — -------- . _ —
metre oenup doğusunda kâin Boris- lavl şehirlerinin tahliye edilmiş ol-kof şehrini zapteylemişler, Gomel duklannı bildirmektedir.
Yugoslavlar
Kefalonya’da
Almanlara karşı tanklar kullanıyorlar
Bir İtalyan tümeni imha edildi
Londra 25 (A.A.) — Hür Yugoslav radyosu dün gece Mihailoviç kuvvetleri umumî karargâhının şu resmî tebliğini neşretmiştir:
Vatanseverler şimdi Almanlara karşı yaptıkları çarpışmalarda tanklar kullanmaktadırlar. İtalya hududunda, Lubliana dolaylarında vatanseverlerle Almanlar arasında şiddetli bir tank muharebesi olmuştur. Yugoslavlar iki Alman tankını tah-ribetmişlerdir. Hiçbir Yugoslav tankı hasara uğramamıştır.
Londra 25 (A.A.) —— Yugoslav çeteleri Fiume - Trieste demiryolunu kesmişlerdir.
Üçler konferansı hazırlıkları
Londra 25 (Radyo) — Birleşik Amerikanın Moskova büyük elçisi B. Standley Vaşingtona varmıştır. Bu seyahat, Üçler konferansının hazır-lıklarile alâkadardır. ____
Berlin 24 (A.A.) — Alman tebliği: Kefalonya adasında bulunan İtalyan tümeni Badoglio hükümetinin ihanetinden sonra silâhlarını ver. mekten imtina etmiş ve muhasamata girişmiştir. Alman hava kuvvetlerinin yaptıkları bir hazırlıktan sonra Alman kıtaları hücuma geçerek asî. lerin mukavemetini kırmışlar, Ar* gostolion ve limanını zaptetmişler-dır. Vaktinde silâhlarını teslim eden 4000 kişiden başka isyan eden tümen, kurmay heyetile birlikte imha edilmiştir.
İngiliz kabinesinde değ* ‘klikler
Londra 25 ( ' uyo) — Kıral, B. Atlee’nin Meclisi has reisliğine, B. Andersonım Maliye Nezaretine, vikont Kramborn'un Dominyonlar Nezaretine, lord B'verbrok’un ! rü has lordlvğuna teyinini
Sahife 2
25 Eylül 1943

RAFTA SONU NOTLARH
Mahkemelerde.
"
Akla yakın, akla uzak
Dundan iki buçuk sene evvel "tngiltereye giden, Hltlertn muavini Hess’in sulh teklifleri şimdi açığa vuruluyor. O zaman Hess: «Almanyanm Avrupada serbes bırakılmasını; eski Alman müstemlekelerinin iadesini; Iratan tahliyesini; Churchlll hükümetinin çekilmesini istemiş; sonra da bu fırsatın kaçırılmamasını» tavsiye etmiş.
O zaman bütün Alman idarecl-lerile beraber birçok kimselerin de akla yakın bulmaları pek muhtemel olan bu teklifler, iki buçuk sene sonra, hâdiselerin aldığı manzaraya bakılınca akla uzak, hem de çok uzak görünüyor.
Akla yakın! Akla uzak? Galiba bütün mesele aklın durduğu yeri tesbit edebilmektedir.
Küçük diplomat
Sofyadan (E. P.) ajansının verdiği bir habere göre di-m?ğ cerrahîsi sahasında şöhret sahibi iki Bulgar operatörü yüksek b!r «diplomatik şahsiyete» ameliyat yapmak üzere Istanbula gitmişlerdir.
Aynı gün çıkan Fransızca «İstanbul» gazetesi bu iki meşhur doktorun. dimağında vahim bir hastalık bulunan on dört yaşında bir çecvğıı amelyat etmek üzere şehrimize geldiklerini haber veriyordu.
•' Sofyanın «diplomatik şahsiyet» dediği acaba bu on dört yaşındaki hasta çocuk mudur?
Eğer böyle ise küçük diplomata âcil şifalar temenni edelim.
Üç ilân
Gazetelerde üç ilân gözüme çarptı. Biri şöyle İdi:
«Lise son smıfa devam eden bir talebe kendisine riyaziye dersi verecek bir hoca arıyor»
İkinci ilân şöyle:
«22 yaşında, üniversite talebesi bir genç öğleden sonraları çalışmak üzere iş arıyor.»
Üçüncü ilân İse böyle:
«27 yaşında, 1,77 boyunda, yüksek mektepten mezun bir genç evlenmek üzere sanşm, etine dolgun bir kız anyor.»
Bu ilânlardaki mektep ve yaş sıralarına bakarak, yüksek tahsil gencinin gayesine ulaşmak için katlandığı zahmetler gözlerinizi ya-şartsa yeridir.
Merhamet muhtekirleri
D olls altıncı şube müdürlüğü
■* İstanbulda topladığı bin kadar dilenciyi bir kampa sevketmlş-ür. Bunların arasında Adapazann-dan İstanbul sokaklarında dilendirilmek üzere para ile tutulup sureti mahsusada getirilen elsiz, ayaksız bir çocuk da varmış.
Bu hâdise de gösteriyor kİ İstanbulda kara borsada para sermayesini ihtikâr metaı haline getiren muhtekir şebekesi kadar zengin bir şebeke insanların merhamet pınarlarını zorlamakla meşguldür.
Yiyecek ve giyecek maddeleri muhtekirlerde beraber merhamet muhtekirlerini de milli korunma mahkemelerine sevketuıek için ne bekliyoruz? İnsanın kesesini zor-lıyarak oradan para aşıranla İnsanın öz merhametini kurealıya-rak para sızdıran adam arasında ne fark vardır?
Şevket Rıdo
Lig maçları
Haftanın mühim maçı Beşiktaş İst. Spor arasında yapılacaktır
Türkiyenin bitaraflığı ve Balkanlar siyaseti
(Baş tarafı 1 inci sahifede) I Bu misakın «Dört devlet Balkan hudutlarının emniyetini garanti altma alırlar» diyen başlıca maddeci havada kaldı, ve ilk andan İtibaren yürürlüğünü kaybetti. R--manya, bu teahhüde ihanet etti. Türkiye, tecavüze kurban olan Yunanıstanla Yugoslavyaya karşı hiç bir şey yapmadı. İşte bu gibi birliklerden çıkan tecrübe...»
Balkanlara verilecek yeni şekil ortaya çıkınca, zavallı Balkan Antantı hemen akla geldiği ve gecenle gelecek arasında mukayese yapıldığı için büyük bir yanlışlığın önünü almak isteriz.
Balkan Antantı dört devlet arasında, bu devletlerin Balkanlarda kendi aralarındaki hudut-
lannı karşılıklı garanti altma > alıyordu. Daha açıkçası bu An- , taşma, dört devlet arasında Bul- ; gar tehlikesine karşı yapılmıştı. ‘ Yoksa, bu dört devletten birine . Balkanlar dışından gelecek bir ' tecavüze karşı hiç bir yardım 1 teabhüt edilmiş değildi. Bu bakımdan, mesele Yugoslavya, ya- 1 hut Yunanistan Almanyanm ve- 1 ya İtalyanın tecavüzüne uğrayın- 1 ca, Balkan Antantı Türklyeye hiç bir yardım yüklemiyordu. Türkiye, bu harb İçinde dahi, Balkan Antantı icabı vazifesini yapmış, İtalya Yunanistana hücum ettiği zaman Bulgaristana, Yunanista- 1 na karşı herhangi bir taarruzu harb sebebi sayacağım açıkça bildirmiştir. Bunun dışında, ya*
|ni Balkanlar arası hudutlarda tecavüz olmadıkça Balkan Antantı hiç bir yardım yüklemezdi. Yunanistana, yahut Yugoslavya-ya bir Balkan devleti değil, İtalya Almanya taarruz ettiler, Bulgaristan Almanyanm aldığı Yunan topraklarını istilâ etti.
Biz Balkan Antantını iyi işler, tam bir mekanizma saymıyoruz. Bu misak, hem eksik, hem sakattı. Bulgaristamn olmaması, başlıca eksiğidi. Türkiye buna çok çalıştı, muvaffak olamadı. Bu anlaşmanın tam birlik şeklinde genişleyip kuvvetlenmesini de Türkiye çok istedi, öyle olsaydı harb Balkanlara inemezdi. Fakat ne çare ki bazı Balkan devletlerinin gizli nüfuz ve korkular altında kalmaları, ayn menfaat-1er peşinde koşmaları Balkan Antantım güdük bıraktı.
Balkanlarda kurulacak yeni yapıyı eskisine benzetmek yanlıştır. Geleceği düşünürken geçmiş tecrübeye bakarak netice çıkarmak İse hâdiseleri bilmemek olur.
Ne kimseye karşı bir maksat besleyen, ne kimsenin toprağında gözü olan Türkiye bütün suljı emeklerini, olanca kudretini sürekli bir Balkan sulhu uğuruna ’ 'ircamaya hazırdır. Bunu yapmak için harbe girmeye neden lüzum olacağını anlamıyoruz, öyle sanıyoruz ki harbe girmiş olanların sayısı yeter ve harbe girmemişlerin büyük iş göreceği zaman da gelecektir.
Necmeddin Sadak
Sünneti şerife üzere su dökerken cebindeki cüzdan uçmuş!
Galatasaray - Hisar
San kırmızılılar geçen hafta kümenin enerjik kulüblerinden Kasımpaşaya karşı parlak bir galebe elde ederek liglere muvaffakiyetli bir şekilde başladı. Aynı şekilde muvaffakiyet gösteren ve ümitler hilâfına Vefayı mağlûp eden Hisarla yapacağı maçın zevkli geçeceği tahmin edilmektedir. Galatasarayı gerek tecrübe ve gerekse eleman bakımından avantajlı görmekteyiz. Kasımpaşa —
Süleymaniye
Fener stadının üçüncü maçını Kasımpaşa ile Süleymaniye takımları yapacaktır. Her iki takımın geçen haftaki maçlarda aldıktan neticelere göre kuvvetlerini müsavi görmekteyim. Bu yüzden maçın çetin geçeceği muhakkaktır. Kasımpaşa takımı genç oyunculardan kurulduğundan daha avantajlı görülmektedir.
Vefa - Davutpaşa
Emektar Vefa kulübü maçlara hazırlıksız başlamamn daha doğrusu hakir görmenin cezasını geçen hafta Hisar karşısında mağlûbiyetle ödedi. Yann Davutpa-şava karşı daha dikkatli oynıya-cağı tabiidir. Davutpaşalilann geçen hafta îstanbulsüora zorlu bir maç çıkarmaları durumlarının iyi olduğuna alâmettir. Karşılaşmanın sıkı geçmesi beklenir. Yeşil beyazlılar tecrübe bakımından rakiplerine karsı avantajlıdır.
Lig maçlarına yann Fenerbahçe. Şeref, Fatih ve Hisar sahala-nnda devam edilecektir. Fikstü- j re göre Fenarbahçe stadında sa- j at 12 de Kasımpaşa - Süleymani-ye, 14 de Galatasaray - Hisar, 16 | da Fenerbahçe - Beykoz, Şeref j stadında saat 14 de Vefa - Davut- 1 paşa, 16 da Beşiktaş - İstanbul- j spor maçtan yapılacaktır. Fatih s ve Hisar sahalarında ikinci küme j kulübleri karşılaşacaktır. Geçen , hafta başlıyan liglerin ilk karşı- , taşmasında maalesef bir hâdise > olmuş ve Fatih stadında ikinci J küme kulüblerinden Alemdar -Eyüp maçında seyircilerin sahaya hücumuna sebebiyet verecek ] derecede geniş ölçüde bir kavga ] çıkmıştır. Hâdiseye el koyan böl- ; ge ceza heyeti vakanın müseb- ( biplerini maçlardan menederek j süratli bir şekilde İcraata başta- ( mistir. Futbolün başlamasile ] patlak veren bu gibi çirkin hâdi- ( seterin önüne geçilmek üzere a- ( janlığın gereken tedbirleri alacağım ve spor sever halkımızı sahalardan uzaklaştıran bu gibi va-katarın tekerrürüne meydan , vermiyecek derecede şedit hare- ' ket edeceğini tahmin etmekteyiz- .
Beşiktaş - t. Spor
İstanbul şampiyonu Beşiktaşlıların geçen hafta Beykoza karşı çıkardığı güzel ve semereli oyun neticesi aldığı çok sayılı galebe bu mevsimde de büyük rol oynı-yacağına kuvvetli bir delildir. Malûm kadrosuna bir iki genç elemanın iştirâkile sahada görünen siyah beyazhlann liglere tam bir formda girdikleri muhakkaktır. îstanbulsporiularm geçen hafta Davutpaşayı güçlükle mağlûp edebilmesi liglere pek parlak bir şekilde başlamadıklarını gösterirse de bir tek maçla katî hüküm vermek doğru değildir. İlk çetin maçlarını yarın Beşiktaş karşısında yapacak olan san si-yakhlardan sıkı bir maç çıkarma-lan ve Beşiktaşlılan bir hayli yor-malan beklenir. Beşiktaşm galebesini normal görmek lâzımdır.
Fenerbahçe - Beykoz
Sarı lâcivertlilerin bu seneki kadrolarına yeni oyuncular atarak çıkacağı yolundaki şayialar tahakkuk etmemiş ve her zamanki ekiplerde yeni mevsime baş-ladıklan görülmüştür. Haber aldığımıza göre yeni oyuncuları AnkaralI Şevket ile Mehmedin lisans işini halletmek için çalışmaktadırlar. İlk hafta Süleyma-niye karşısında aldıktan çok sa-yıiı galebe formlannm yerinde olduğunu göstermektedir. Boğazın mütevazi kulübü Beykozlu-tar yazm kendi sahalarında mütemadiyen maç yaptıktan cihette şimdiye kadar lig maçtan bidayetinde ijd neticeler alırlardı. Bu sene bunun aksini gördük. Beşiktaş karşısında adetâ bozguna uğradılar. Yann Fenerbahçe karşısında bu ağır mağlûbiyeti telâfi etmeğe çalışacaktan tabii-____________ __________________
dir. Normal netice Fenerlilerin' halin devam? müddetince tahsisat lehinedir. ' olarak verilecektir.
ŞAZİ Tercan
Üzüm, incir piyasası
İzmir 25 (Telefonla) — Ticaret Vekâletinden gelen emir özerine üzüm ve İncir piyasaları dün törenle açılmıştır. Vali, Belediye ve Parti relsle-rile tüccar, müstahsil ve bir çok davetli törende hazır bulunmuşlardır. İlk satış sekiz numara üzüm 48, yedi numara 45 kuruştan yapıldı. İncirin beş numarası 53 kuruşa muamele gördü. Akşama kadar 2643 çuval üzüm, 338 çuval da İncir satıldı. Ortalama fiat üzüm 48, incir 51 kuruştur. İncir fiati çok düşüktür. Bu yüzden endişeye düşen müstahsil, hükümetin müdahalesini beklemektedir.
Devlet Demiryolları memurlarının terfihi
Ankara 24 — Devlet demiryolları umum müdürlüğü memur ve müstahdemlerinin fevkalâde hallerin devamı müddetince iaşelerine ve terfi zamlarının tahsisat olarak tediyesine dair bir'kanun lâyihası hazırlanmıştır.
Demiryollarının faal servislerinde çalışan bazı memur ve müstahdemlere, bilfiil çalıştıkları günlerde ve günde bir defa parasız yemek vermeğe umum müdür salâhlyettar olacaktır.
Lâyihanın diğer bir maddesine göre de bazı memur ve müstahdemlerden iki veya daha ziyade derecelerde terfileri icra edilip de kanuni müddetlerim doldurmadıklarından dolayı geçtikleri derecelerin ücretlerini ala-mıyanlaruı ücret farkla n fevkalâde
[Telefondaki sesî
| Yazan: Bruce Graeme Tercüme eden: (Vâ - Nû) |
L - - Tefrika No. 91 --X
— Naşı! güzel bir tesadüf oldu da beni böyle aradınız?
— Iskoçyaya gittiniz mi. diye »olmak istiyordum. Düşünüyordum ki, belki gitmeden evvel benim şu işimi halledebilirsiniz.
— EJvet. Bunu düşünmüş olmanız cidden harikuladedir. Zira, size iyi bir havadis vereceğim. Sizden ayrıldık tan •oma, dimağıma bir ilham geldi. İlham perisinin söylediği gibi hareket ettim. Muvaffak da oldum.
— Yok canım?... Sahi mi? O mel’un mektupları elinize geçirdiniz mi? Ah ne kadar memnunum bilemezsiniz. Nasıl yaptınız? £le ettiniz? Anlatın bakayım! Siz âdeta sihirbazsınız, Mr. Verrell. Hani kendisine baş vurmak İ9tediğim bir adam Vardı ya. onu bile geçiyorsunuz. Haydi. sizi dinliyorum.
— Hayır efendim, hayır. Şimdi hiçbir jey anlatacak değilim. Bu mektuptan ele geçiriş sekli, öyledir
la, iyice ağzımı tutmam lâzım geli-(yor. İhtimal, bir müddet »on ra, her şeyi aize anlatabilecek vaziyete gelirim. Ve o zaman bu mektuplan ne güçlükle elde ettiğimi de «ize söylerim. Şimdilik lüzumu otan onlara sahip bulunduğumu öğrenmenizdir. işte buradalar. Avucumun içindeler. Hareketimden evvel ontan «ize bırakayım.
— Aaa! Gidiyor musunuz? (Sesi büyük bir inkisar ifade ediyordu.) Doğrusu böylelikle neşem azalıyor. Medyunhığum azalmıyor şüphesiz. Fakat size lady Dwight'm balosunda bana kavalyelik edip edemiyeceğini-ri soracaktım. Balo, önümüzdeki cumayadır. Fakat, şayet hareket ederseniz imkânı yok bulunamazsınız.
Verrell, dimağının alt üst olduğu, nu hissetti. Bir an İçinde Mc Ta-vish’i de, Jane’i de, dtayadaki bütün maanlan da, bütün şeyleri de hepsini. hepsini unutUfc
— İşler varsın azıcık beklesin Edinburg’a gelecek hafta giderim.
Bobbie, bu sözleri duyunca neşeli neşeli güldü.
— öyleyse gelin de beıni erkenden alın. Unutmayınız. Gelecek cuma saat tam «ekiz buçukta. Allaha ısmarladık... Mersi, mersi.
Erkek, gülümsiyeTek telefonu ka-pattıysa da kalbinde bir eza vardı. Deminki düşünceler, zihnini burgulayıp duruyordu. Jane’i bulabilmek için, önünde yalnız iki günlük bir zaman vardı. Butamıyacak olursa, zavallının başma kim bilir neler gelir. Bu Jane’nin «Telefondaki kadın» olduğuna büsbütün kanaat getirerek, Pare 0343 numarasını çeıvirdi. Birkaç saniye sonra, alışkan olduğu bir ses ona cevap verdi.
Alışkın olduğu I Eıvet, fakat işitmek istediği ses değil. Ne yapabilirdi şimdi? Jane Mc Tavisih’i mi çağırması lâzımdı? Teldfona seslendi:
— Miss Mc Tavish misiniz?
— Numarayı yanlış çevirmiş olacaksınız. Burada., bu isimde kimse yok.
Muharrir, kaşlarını çattı. Bu sesi tanıyordu. Yanılmadığı muhakkakı tı. öyleyse bir adım daha atarak hakikati ortay* vurmağa karar
verdi:
— Ben, Richard Verrell’im efendim.
Karşı tarafta bir hayTet sıçraması farketti. Derken, uzun bir sükût onu takibetti.
— Alo! Alo! - diye tekrarladı.
Müthiş bir kahkaha işitti. Derken telefonun öteki tarafından!
— Mr Verrell! Kiminle konuştuğunuzu biliyor musunuz?
— Hayır. Sesinizi tanıyor gibiyim. Telefondan sesiniz garip bir şekilde aksetmekle beraber...
— Canım efendim, ben Bobbie’-yim. İsterseniz Miss Dunn deyin.
Erkek, fevkalâde şaşkın:
— Miss Dunn mu? Nasıl oluyoT da bana siz cevap veriyorsunuz?
— Bilir miyim? Hangi numarayı istemiştiniz?
Tam bu sözleri söylemişti ki, erkek Miss Dunn'un numarasını bilmediğini düşündü. Genç kız, muhtelif setfierler onu aramıştı. Fakat, erkek onu aramak fırsatını bulamamıştı.
—- Allah, Allah! Bir türlü anlıya-mıyorum, işin içinden çıkamıyorum. Ben Park 0343 numarasını aradım. Sizin npdir o?
Sanki dünyanın bütün elemini, kederini bardağa doldurup Rıfkı-ya içirmişler!,. Kaşlar çatık, surat asık, bakışlar küskün, derin derin iç çekişler pek hazin!.. İftiraya uğramış, şerefi, haysiyeti, namusu lekelenmiş!.. Ah şu kör olası sabıka!.. Yine bütün kabahat o kara damgada!..
Sultanahmet sulh ceza mahkemesinde dâvaya bakılıyor. Ziya ve Cemil adlarında iki kişi dâvacı, bizim elemli, kederli Rıf-kı da maznun!.. Dâvanın mevzuu yankesicilik... Ziya, kırk yaşlarında, temizce giyinmiş, saf tipli bir adam. Şivesine bakılırsa, İstanbullu değil.
— Anlat bakalım! Bu adam ne yaptı size?..
Başım önüne eğip dudaklarını oynata oynata bir şeyler mırıldandı. Galiba besmele çekti.
— Yaptı bana yapacağım bay hâkim!.. Velâkin, Allah razı olsun polislerden. Böylelerine göz açtırmıyorlar alimallah. Bir saate varmadan yakalayıverdiler şu mazarrat herifi. Hani, polis efendiler de olmasa, şu İstanbulluların hali dumandır vallahi!..
— Bu lâkırdılarla vakit geçirme de. hâdiseyi anlat.
— Ben de lâfı oraya getireceğim ya, hâkim bey!.. Beyoğlunda sağlı sollu mağazaların süslü ca-mekânlarım seyrederek gezinirken üzerinize âfiyet, sıkışır gibi oldum. Utana sıkıla bir efendiye sordum, ayakyolunun Taksimde olduğunu söyledi. Hemen oraya koştum; yüzünüze güller, ayakta su dökülen yere girdim. Aradan çok geçmedi, arkamdan iki kol uzandı, beni göğsümden kucaklayıverdi. Başımı çevirdim ki, şu adam... Ayol! Sen kimsin? Benim neyimsin? Bir yerden tanışıklığımız mı var? Ne diye beni böyle kucaklıyorsun? dedim. Herif dik dik yüzüme baktı; «sen Sami efendi değil misin?» dedi. Hayır, dedim, ben Sami efendi değilim, Ziya efendiyim...» Haa, sahiden de sen Sami efendiye hiç benzemiyorsun. Affedersin; yanlışlık oldu» diye savuştu. Benden ayrıldıktan sonra helânm biraz ötedeki aralığında duran şu adamcağıza da sataşmış.
. — Sen o adamcağızı bırak şim-
, di. Bu Rıfkı senin paranı mı çaldı?..
— Yaa, hâkim bey, yaai.. Meğer beni babasımn hayrına kucaklamamış!. Kaşla göz arasında ellerini oynatıvermiş. Helâdan cıkınca bir de elimi cebime attım ki bizim cüzdan yok. Ben sağa sola çarprnırken arkadan şu adamcağız da; «arkadaş! şimdi helâda paramı çaldılar» diye dert yanarak geldi. A birader! O gözü kör olasıca herif, senin gibi beni de yere vurdu, dedim. İki dertli elele verdik, polis karakoluna koştuk. Allah razı olsun, biraz sonra da şu herifi yakaladılar.
Diğer dâvacı Cemil de Anado-ludan yeni gelmiş. Kısacık, beyaz çember sakalım sıvazhyarak diyor ki:
— Hâşâ buradan dışarı, ayakyolunun mermer taşlı aralığında cömeldim de, desturun, küçük def’i hacet ediyordum. Geriden koltuklarımın altına iki el girdi, beni kaldınverdi. Geriye dönünce şu adamla karşılaştım; «Babacığım! Burası oturma odası değil. Helâda oturulur mu? Hasta mısın yoksa?..» dedi. Hayır, dedim. Hasta maşta değilim; sünneti şerife üzere su döktüğüm için böyle çömeliyorum. Malûm ya, böyle çömelince insanın üzerine bir şey sıçrayıp kirletmez. Bu şekilde apdest bozmak sünneti şerifedir, dedim. Bunun üzerine herif; «haa, dedi. Affedersin, hastalandın da oraya çöktün zannettim, yardım etmek istedim. Demek ki yanılmışım» diyerek savuştu. Ellerimi yıkayıp kapıdan çıkarken bir de baktım ki ceketimin iç cebindeki paraların yerinde yeller esiyor. Meğer, elleri taş kesilesi herif helânm aralığında evvelâ şu adamcağızı, sonra da beni çarpıp kaçmış. Gözden sürme çekmenin böylesi-ni hiç görmemiştim hâkim bey!.. Şu İnsanlar yaşadıkça neler görüyor!..
Maznun Rıfkı kaldırıldı.
— Şu iki dâvacınm anlattıklarını duydun ya!.. Cüzdanımızı, paramızı çaldı, diyorlar. Sen ne diyeceksin bu iddiaya?..
Boynu büküldü, omuzlan sarktı, göz kapakları düştü; neredeyse külçe gibi öldüğü yere yıkıh-verecek!.. Gadre uğramış bir bi-l
çare edasile, hazin ahenkli, titrek, boğuk bir sesle cevap verdi:
— Şerefim, haysiyetim, namusum lekelendi, iki paralık oldu bay hâkim!.. Alimallah, böyle yaşamaktansa, ölmek daha iyidir, diyeceğim geliyor.
— Şerefini, haysiyetini lekeli-yen kim?..
Melül, mahzun gözlerini süzerek dâvacılara baktı;
— Kim olacak bay hâkim?.. Tanımadığım, bilmediğim şu iki adam... Ne istiyorlar benden? Nedir bu başıma gelenler?..
— Senden ne istediklerini hâlâ bilmiyor musun? Paralarını, cüzdanlarını çalmışsın, şikâyet ediyorlar.
— Onlar söylediler, siz de inandınız mı bay hâkim?.. Ben bunların yüzlerini bile görmedim. O gün sıkışmıştım, helaya girdim. Acele ile aralığa koştum. Orasını boş sanıyordum. Meğer bu adam varmış; ben de telâşımdan kendisine hafifçe çarpmışım. Af diledim, ayrıldım. Sonra yanındaki aralığa girdim, baktım ki şu adam cömelmiş, duruyor. Şaşkınlıkla dizimi sırtına çarptığım için ondan da af diledim, söyledikleri yalandır. Ben onların ne yüzlerini gördüm, ne de bir çift lâf ettim. Ben böyle şeyler yapacak adam değilim b.ay hâkim!.. Benim namusum var, şerefim var. haysiyetim var. Gel gelelim, şu adamlar hepsini lekelediler.
— Evvelce bu işleri çok yapmışsın. Bak, burada bir sürü sabıka kaydı var. Su namusu, şerefi, haysiyeti sonradan mı aldın?..
Rıfkı derin derin içini çekti, gözleri de yaşarır gibi oldu. Roller mükemmel!..
— Zaten her zaman başımı derde sokan hen o sabıkalar, o kara damgalar değil mi bay hâkim hazretleri?.. İnsan dediğin kırk gün günahkâr, bir gün töv-bekârdır. Evvelce bilmiyerek bir kaç defa cahillik etmişim. Fakat sonradan hepsine tövbekâr oldum, namusumla yaşıyorum. Bu iddiaları kabul etmem bay hâkim!..
Rıfkı inkârda ayak diredi. Şahitler dinlendi, suçlar sabit oldu. Kendisinin üç ay on gün müddetle hapse konulmasına karar verildi. Ce. Re.
BORSA J
24/9/1943 Pistleri
Londra üzerine 1 sterlin 5.24
Nevyork üzerine 100 dolar 129.—
Cenevre üzerine 100 frank 30.3255
Madrid üzerine 100 pezeta 12.9375
Stokholm üzerine 100 kuron 31,1325
Esham ve Tahvilât
İkramiyen % 5 933 21.60
İkr. Ergani % 5 938 19.39
% 5 ikramiyen M. M, 19.98
% 7 M11H Müdafaa 20.37
8ıvas - Ezrurum 1 19.98
Sivas - Erzurum 2-7 20.13
% 1. 1941 D. Y. 1 20.20
% 7, 1941 D. Y. 2 19.75
% 7 1941 D.Y. 3 19.27
% 7i T. bore. 13.75
Anadolu D. Yolu % 60 24.20
Anadolu D. Yolu 1-2 43.25
Anadolu Mümes. 38 —
Merkez Bankası 120.—
İş Bankası nama 13.30
İş Bankası Hâmiline 13.70
T. T. B. hisse 3.70
Aslan Çimento 8.20
Şark Değirmenleri 4.25
İttihat Değirmen 24.50
BORSA DIŞINDA
Türk altını 32.65
Külçe altın bir gramı 4.39
— Kanadsız milletlere hakkı verilmiyen bir dünyanın insanları olduğumuzu görüyoruz. Fitre ve zekâtımızı Türk Hava Kurumun* verelim.
Sahife 3
AKŞAM
25 Eylül 1943
AKŞAMDAN AKŞAMA
Amatör binicilik ortadan mı kalktı?
Spor mecmualarından birine yazdığım bir düşüncemi, gazete sütun, lannda da tekrarlamağı faydalı buluyorum:
**¥
lstanbulun Anadolu yakasında, Marmara kıyılarında oturuyorum. Burası, yaz münasebetse, en fazla rağbet gören bir sayfiyedir: Suadı-yeler, Fenerbahçeler, Kalamışlar, Caddebostanlar hep burada...
Otomobiller vızır vızır işliyor. Taksiye kamufle edilmiş hususîler küçük baylan ve küçük bayanları taşımak için köşklerin önünde beklemiyor. Beheri bir kaç on bin liralık tekneler denizde dolaşıyor.
Yok, yok...
Zamanımızda fantezi namına ne vardır ? 230 kuruşa et ? Her gün kilo kilo yeniyor... 4-5 liraya tavuk? Çifter çifter kesiliyor... Kilosu 8 liradan 40 liralık levrek? Muteber misafir gelmese bile aile sofrasında bulunduruluyor...
Cidden yok, yok...
Küçük bay için 1800 liralık mektep taksiti verilebiliyor. Küçük bayan için bir Alman nörs tutulmuş... Damat bey hoşça vakit geçirsin diye 50 bin lira cep harçlığı verilmiş: Bir ticarete girişecekmiş; ister batsın, ister çıksın! Ne ehemmiyeti var? Kemali 50 bin lira... Çünkü kaymbeder şu kadar yüz bin liralık bir taahhüt almış... Hülâsa şu kuş sütünün bile bulunduğu semtte birşey yok:
At... Binek atı besleyen ya hiç yok, yahut da hiç yok gibi...
Olmamasının sebebi:
— Arpa pahalı... Ahır yapmak, seyis beslemek güç.... - mahzuru
değildir
Zira yapılan öbür fanteziler öyle aşındır ki, memleketimizde at merakı bulunmaması katiyen arpa fia. tinin yüksekliğinde aranamaz. Seyis ücreti, ahır yapmak masrafı da o kadar mühim âmil sayılamaz.
Sadece ve tek sözle merak yoktur, heves yoktur. Halbuki bahsettiğim semt, binek ah beslemeğe ne kadar müsait...
Hiç değilse kırk, elli, yüz, iki yüz zengin ailenin gençleri buna merak etmiş bulunabilirlerdi. Eski neslin gençleri, Fenerbahçeyi süvarilerle doldururlardı. Bağdat caddesinde zarif amazonlar dolaşırdı.
Spora revaç olmıyan eski devirlerde bile yaşarken bu güzel merak bugün niçin ölmüştür?... Sporların en asîli, en Türkü olarak süvariliğin böyle revaçtan düşmesi cidden açınacak bir haldir.
¥¥¥
Amatör biniciliğin zevali üzerine, bu yaz sonunda teessüflerimi bildirmeden geçemedim.
Bütün bir mevsim bir tek atlıya bile rasladığımı hatırlayamıyorum.
(Vâ - Nû)
Kadir gecesi ve bayram
İstanbul müftülüğünden: 26/9/943 tarihine müsadif pazar günü (pazartesi gecesi! mübarek Leylei Kadir, 1/10/943 tarihine müsadif cuma günü de Ramazan Bayramı olduğu ilân olunur.
Vasati
6. D.
6 40 Bayram Namazı
Yol vergisinin ilk taksit müddeti bitiyor
Miieseselerde çalışanlarla memurlardan alınan yol vergisinin ilk taksiti, iki ay evvel tahsil edilmişti. Eylül sonu serbes meslek erbabile tüccarların yol vergisi taksiti zamanı olarak tesbit edildiğinden Belediyeden verilen emir üzerine henüz yol vergisi vermeyenlerin yol paralarının biran evvel tahsili ile vermiyenler hakkında kanunî takibat yapılması bildirilmiştir.
İlk tedrisat muallimlerinin terfii
İlk tedrisan muallimlerinin örfilerine esas teşkil edn çalışmalarının neticesini bildiren raporlar, şimdiye kadar yalnız müfettişler tarafından hazırlanıyordu. Müfettişler kadrosu kâfi olmadığından bütün muallimlerin teftişe tâbi olabilmeleri için yeni bir usul kabul edilmiştir. Buna göre bu rapor Maarif müdürü, mın-taka maarif memuru, başöğretmen ve müfettişten biri tarafından hazırlanabilecektir. Bu raporlarda müfettişin imzası bulunmaması, muallimin teftiş göremediğine ve terfie istihkak kazanmadığına bir sebep olarak görülmiyecektir.
İlk tdrisat muallimlerinin terfi edebilmeleri için en aşağı dört secıe içinde üç defa (iyi), bir ^lefa da (orta) derecede not almaları lâzımdır.
[ŞEIIİR HABERLERİ ]
Un ne zaman dağılacak?
Bayramdan evvel tevzii muhtemel değil
Nufus başma bir kilo un verilmesi hakkındaki emir üzerine vilâyet ve belediye bu unu bay-vamdan evvel dağıtmak istiyordu. Bu maksatla memurlar kooperatifi ile bakkallar ve fırıncılara müracaat edümiştir. Kooperatif kilo başma dört kuruş, bakkallarla fırıncılar beş kuruş dağıtma ücreti istemişlerdir. Halbuki hükümetin unun kilosunun kırk kuruştan verilmesini ve masrafın da iki kuruşu geçmemesini bildirmişti.
Bu vaziyet karşısında vilâyet Vekâlete müracaat ederek masrafın artırılıp arttınlmıyacağmı sormuştur. Vilâyet bu hususta cevap beklediğinden unun bayramdan evvel dağıtılmasına imkân görülememektedir.
Trakyada hububat satışı Serbes bırakıldı
Gelen haberlere göre Trakya vilâyetlerinde hububat satışı dün serbes bırakılmıştır. Satışlar 30 - 40 kuruş arasındadır. Hariçten tüccar eli ile buğday ithali yasak «dildiğinden Trakyadaki serbestiden İstanbul istifade edemiyecektir.
Hükümet hissesinden yüzde yetmiş beşinin vilâyet hudutlarımız dahilinde tamamen toplandığı malûmdur. Fakat, İstanbulda hububat satışı henüz serbes bırakılmamıştır.
Et fiati
Kasaplar kâr haddinin artırılmasını istediler
Et ticaretinde mutavassıt rolü oynıyan bazı kasaplar belediyeye müracaat ederek kâr haddinin yüzde otuz beşten yüzde elli beşe çıkarılmasını istemişlerdir. Et fi-atleri serbes olduğu halde et ticaretinde ihtikâr yapanlar mahkemeye verildikleri zaman mahkeme, belediye tarafmdan evvelce tesbit edilen kâr haddinin tecavüz edilip edilmediğini tayin etmekte ve buna göre hüküm vermektedir. Mutavassıt kasaplar, şimdi kâr haddini yükseltmeği temin etmek suretile fiatleri artırabilecekler ve kanunî takibattan kurtulmağı temin edeceklerdir. Belediye, kasapların bu mü-racaağrnı reddetmiştir.
Belediye memurlarına verilecek birer maaş ikramiye
Devlet memurlarına birer maaş nisbetinde ikramiye verilmesi hakkındaki kanunun şümulüne belediye memurları da dahildir. İstanbul belediye muhasebesinden, vilâyet idarei hususiyesile belediyesinden maaş ve ücret alanlar da bu kanundan istifade etmektedirler. Belediye reisliği memurlarına bu ikramiyeyi vermek için beş yüz elli bin liraya ihtiyaç görüldüğünü ve bu para devlet tarafından verilmediği takdirde bu ikramiyeyi vermece malî kudreti müsait olmadığım bildirmiştir.
Satılığa çıkarılan arsalar
Belediye, vergisi verilmemiş arsalar için geçenlerde gazetelerle borçlu mükelleflere hitaben on günlük bir tebliğ neşretmîşti. Buna göre mükellefleri borçlarını on gün içinde ödemeğe davet ediyor ve bu müddeti geçirenlerin arsalarını tahsili emval kanununa göre satılığa çıkaracağını bildiriyordu.
Borcunu ödememiş mükelleflerin ellerindeki arsalardan üç bin beş yüzü Galata, dört bini Beyoğlunda-dır. Bunlar, ilk önce şahlığa çıkarılacak arsalardır. Diğer kazalardaki arsalar da ayrıca tesbit edilmektedir.
Elektrik idaresine 30 ton çimento verilecek
Elektrik idaresi, şehrin muhtelif semtlerinde yaptıracağı mühavvile merkezleri vesair acele inşaat için külliyetli miktarda çimentoya ihtiyaç gördüğünde» şimdiye kadar Vilâyete müteaddit drifalar müracaatta bulnmuştu.
Bu ay verilen çimento kontenjanı daha geniş olduğundan Vilâyet, Elektrik idaresi emrine otuz ton çimento ayırmıştır.
Üzerinde durulacak bahisler
Tiyatro mevsimi baslarken
İmtihan — Shakespeare temsili — Muhtelif kumpanyalar
Bizde tiyatroyu, iyi kötü, bir varlık olarak idame ettiren istidat sahibi gençlerin her türlü yoksulluklara göğüs gererek, ellerinden geldiği kudretle çalışmakta ve bu sayede bir tiyatro aşki yaşatmakta oldukları malûmdur.
Cumhuriyetimiz tiyatro işini eline almakla, tiyatro mektebini açmakla, Türk gencine, müstakbel Türk sahne sanatkârına şimdiye kadar mahrum olduğu bir hakkı da vermiş bulunmakla ayrıca tebrik® lâyıktır.
Halkımızda tiyatro muhabbeti, gençlerimizde tiyatro aşkı mevcut olduğuna göre Konservatuvarın seneden seneye dolup taşacak hale geleceğini ümit eylemek hakkımızdır. Bu ayın yirmi üç, yirmi dört ve yirmi beşinde İstanbulda; yirmi sekiz, yirmi dokuz, otuzunda İzmirde; altı, yedi, sekiz Teşrinievvel tarihinde Ankarada isteklilerin imtihanları yapılacaktır.
Yeni namzetler Ebert’in sıcak himayesi altında benliklerini bulacaklar, ağabeylerinin izleri üzerinde yürüyerek her halde Konservatuvann sınılflannı dolduracaklardır. Bu fırsatlardan istifade edesılene ne mutlu.
*¥¥
Ankara Radyosu da temsil kadrosuna alınacak sanatkârlar için bu ay içinde bir imtihan açmıştı. «Radyofonik kalite» en başta gelen şarttı. Sonra «komedi temsilinde muvaffakiyet, klâsik temsilinde muvffakiyet» isteniyordu. Bir de «bir rolün psikolojisini ifade ve izah» aranıyordu ki imtihanda ne gibi bir netice elde edildiğini merak etmemek kabil değildi.
Nazariyatı takib®tmektense, imtihanda muvaffak olanları ilk fırsatta radyomuzun temsillerinde seçmeye çalışmak muvafık olacak. Hele bir defa seçilmeye muvaffak olsunlar.
**¥
Eylül başındanberi Tepebaşı Tiyatrosunun levhalarında, güzel tertip edilmiş, takvim âsâ ilânlar var. Bunlardan «I Teşrinievvelde Şehir Tiyatrosunun temsillere başlıyaca-ğı» nı öğreniyoruz.
Bu ilânların, her hangi bir kayıt taşımamasına rağmen Şehir Tiyatrosu komedi kısmına ait olduğunu tahmin etmek kolaydır. «Şehir Tiyatrosu temsile başlıyacak» demek hem Şehir Tiyatrosu dram kısmı, hem Şehir Tiyatrosu komedi kısmı temsile başlıyacak demek olsa gerek. Acaba «Şehir Tiyatroları» başlıya-cak demek daha cemiyetli olmaz mı?
Şehir Tiyatrosu dram kısmı teessüs eden anane mucibince, Shakes-peare’in bir piyesini temsille başlı-yacak. Buna ne kadar sevinsek azdır.
Yalnız korktuğumuz bir nokta var. Shakespeare'i oynamak güzel. Fakat «en güzel nasıl oynamak lâzımsa öyle oynamalı» kaziyesini can-ve gönülden müdafaa etmeliyiz. Muhtelif mülâhazalarla Shakes-peare’in piyesini tehlikeye koymak yakışık almaz. Shakespeare’e gerek sanaten, gerek fıtraben hizmet edenlerin kadri meydandadır. Tiyatroyu sevenler elbette vaziyeti kavrarlar. Vaziyeti kavramamak esas tutulursa tiyatromuza yazık, çok yazık olur. Henüz önü ve arkayı düşünerek harekete geçmek imkânı varken yerinde saymak günah olur. İşin hal çaresini bulmalı.
¥¥¥
Eskiden Şehir Tiyatroları mevsim programını tiyatro severlere bildirmeyi bir borç bilirdi.
Bu son senelerde ise bu âdet ortadan kalktı. Her yeni piyes oynandıkça bir yenisini ilân etmek yolu-tutuldu. Bunun mahzurları çok olduğuna göre ne olur bütün mevsime ait malûmat birden ilân edilse.
Tiyatromuza dair eski neşriyatı gözden geçirirken dün® dair bazı mülâhazalara rasgeldim. Bugün de pek âlâ istifadeyle okunabilir:
«Aşikârdır ki tiyatromuzu garp-tecı aldığımız muayyen ve asri şekil, leriyle ıslah etmekteyiz. Fakat acaba bu yeni eserleri kendi ruhumuzun süzgecinden geçirdiğimiz zaman elimizde kalan istediğimiz rengi ihtiva ediyor mu? Hiç şüphesiz ki hayır.
Sahnede temsil edeceğimiz eşhası, yaşanan vakayı; aynı zamanda şahsî düşünüş ve duyuşu gözümüzün
Yiyecek maddeleri
Baş gösteren yükseklik devam ediyor
Yiyecek fiatleri gittikçe yükseliyor. Toptan pirinç fiatlerinde ayın ilk günlerine nazaran kilo başında 10 kuruş yükseklik perakende fiat-lere de tesir etmiştir.
Müteahhitlerin geniş mikyasta İstanbul piyasasından mal toplamağa başlamaları kuru sebze fiatlerini de yükseltmiştir. Fitalerdeki yükseklik 8-10 kuruş arasındadır. Toptan 60 kuruşa satılan fasulyeler 70 kuruşa, natürel nohutlar 73 - 90 kuru, şa fırlamış, mevsimi olduğu halde patateslerde bile*2 - 3 kuruş fiat artışı olmuştur. Fiati yükselmiyen yegâne yiyecek maddesi soğandır. O da bu sene bu maddeden çok miktarda ekilmiş olması ve saklanma imkânı az oluşudur.
Sıkı takiplerden sonra bir teneke peynirin fiati 25 liradan yukarıya çıkarılamamış ise de indirilememiştir de, Resmî istatistiklerde toptan bir kilo peynirin satış fiati 140-145 kuruş olduğu halde perakende yarım yağlı peynirler 170 kuruştan aşağı satılmıyor.
Geçen sene peynir satışına müdahale eden Ticaret odası, bu sene henüz müdahale işine girişmemiştir. Buzhanelerde çok miktarda peynir bulundutu ve stok miktarının senelik istihlâki karşılayacak miktardan daha çok olduğu anlaşıldığından talep vukuunda Karadeniz vilâyetlerine serbesçe peynir gönderilmektedir.
Satranç kulübü
Tokatlıyan otelinin bir salonuna nakletti
önünde canlandırmaya çalışmalıyız. Halbuki hakkiyle dikkat edecek olursak ne görürüz. Senelerdenberi «bizim» olan, «bizi» gösteren bir piyesi sahnemizde yaşatmaya muvaffak olamamaktayız. Bunu itiraf etmeliyiz. Bu yüzdendir ki seneleT-denberi millî temaşamız «telif eser» beklemektedir. Dün beklediği gibi bugün de aynen yerli telif eser beklemektedir.»
Meyus olmıyalım. Sabırla bekliydim. Elbette bir gün sabrımızın mükâfatını görmüş olacağız.
***
Bu sene tiyatro faaliyeti pek parlak olacak gibi görünüyor. Malûm olduğu üzere Şehir Tiyatrosu dram ve komedi kısımlarını en evvel zik. retmek, hattâ gözü kapalı yeni yeni muvaffakiyetleri hesaba katmak bir borçtur.
Ertuğrul Sadi ve Muammer Karaca kumpanyası bir ay muntazaman İzmirde temsiller verdi. Kim-bilir daha neler yapmaya muvaffak olacaklar.
Raşit Rızayı da lâyık olduğu Ehemmiyetle analım. Kendisinden çok şeyler bekliyebiliriz.
Burhan Tepsi de küçük bir teşekkül halinde dolaşıp duruyor.
Bütün bu kumpanyaların harekete geçebilmesi, geçen senenin hilâfına bu sene vergilerin makul bir hadde girdiğini göstermektedir. Hepsine can ve gönülden muvaffakiyet temenni etmek bir borçtur.
«Halk tiyatrosu» dâvasının da Dümbüllü İsmail elinde bir kıymet bulmasına memnun olmamak kabil değil. Bu kış o oynadıkça ondan da bahsetmek bir vazife olacaktır.
Selim Niizhet Gerçek
KÜÇÜK HABERLER
★ İktisat Vekâleti İle Ticaret Vekâleti arasında yapılan bir anlaşmaya göre Sümer Bank umum müdürlüğü on beş birinciteşrine kadar birlikler umumi kâtipliği emrine yeniden bir buçuk milyon metre kaput bezi, beş yüz bin metre basma teslim edecektir.
Ticaret Vekâleti, Sümer Banktan alacağı yeni kaput bezleri ile basmaları teşrinievvelin on beşinden sonra — şimdi yapılan tevziatın dışında olarak — köylüye dağıtacaktır. Satış evelce tesbit edilmiş olan fiat üze-rindendlr. Basmaların birliklere teslim işine başlanmıştır. Yakında kaput bezleri de verilmeğe başlanacaktır.
★ İktisat Vekâleti başmüfettişi B. Nahit Tahsinin teftiş heyeti reisliğine tâyini hakkındaki kararname tasdikten çıkmıştır.
★ Geçenlerde Sirkeci istasyonunda yük vagonlarına girerek Avrupadan getirilen saat paketlerini çalan meçhul hırsızların zabıta tarafından arandığı yazılmıştı. Yapılan tahkikatta bu hırsızlıklarla alâkadar Feridun adında birinin Ankaraya kaçtığı haber alınmış ve kendisi orada yakalanarak İstanbula getirilmiştir. Feridunun altı arkadaşı daha bulunduğu anlaşıldığından bunların yakalanmaları için tahkikat genişletilmiştir.
★ Zabıtaya yapılan bir ihbar üzerine, dün Tekirdağından gelen Bursa vapurunda araştırma yapılmıştır. Bu aramada karneslz ve yüksek fi-atle satılmak üzere getirilmiş 210 tane ekmekle 4125 paket köylü sigarası bulunmuştur. Sigaralar ve ekmekler müsadere, Ahmet, Emin, Haşan, Ali, Hüseyin adlarında beş tayfa yakalanarak milli korunma müddeiumumîliğine teslim edilmiştor.
•k Kocamustafapaşada oturan bayan İsmet merdivenden düşmüş, elindeki bıçak bacağma saplanarak ağırca yaralanmıştır. Yaralı Haseki hastanesine kaldırılmıştır.
★ Beşiktaş Gençlik Kulübü Genel Sekreterliğinden: 1942/43 yılı lig ve maarif kupası maçlan için verilmiş olan Şeref tribününe ait numaralı serbes giriş kartlarının hükmü olmadığı ve bu kartlarla maçlara giri-lemiyeceği İlân olunur.
Yeni bir kitabevi
Emekli subaylarımızdan Şükrü Canal Uğur kitabevi namiyle Cağal. oğlu yokuşunda bîr kitabevi açmıştır. Meslekî bir çok eser neşretmiş olan Şükrü Canal'a yeni teşebbüsünde de muvaffakiyetler dileriz.

Sayın Başvekilimizin yüksek himaye ve sehabetleri sayesinde, Bey-oğlunda Serkl - Doryan kulübündeki hususî dairesinde 21 ağustos 943 tarihinde büyük bir kalabalıkla parlak bir surette açılış törenini yaparak teessüs etmiş bulunan (İstanbul - Türk - Şatranç - Kulübü), bu güzel ve kibar fikir sporuna büyük kıymetler veren münevverlerimiz ve meraklılarımız taraflarından takdire şayan, rağbetler görmüş ve memnuniyeti bâis müracaatlar vaki olmakta bulunmuştur.
Az zamanda âzanm çoğalması do-layısile bulunduğu daire dar gelmeye başladığından kulüp Tokatliyan otelinin içinde alt katta arka taraftaki büyük ve mükellef merasim salonuna üç gün evvel nakledilmiştir.
Güzide şatranççılanmız her gün saat (15) den sonra akşamın gece saatlerine kadar bu zarif ve kibar salonda güzel oyunlar oynamakta ve pazardan gayri her gün kulüpte saat 17 den 19 a kadar âza kaydına devam edilmektedir.
Yerli ve yabancı amatörler ve he-veskâr meraklı bayanlar müracaatla âza kaydolunmaktadırlar.
420 ton pamuk ipliği geldi
İstanbul bölge sanayi birliği emrine verilen pamuk ipliklerinden 420 ton tutarındaki ilk partinin iskende-runa getirildiği haber alınmıştır. I ilk siparişin miktarı bin iki yüz tondur. Geriye kalan sekiz yüz tonun da getirilmesi bekleniyor.
Sanayi birliği tevzi listesini hazırlamıştır. Yeniden siparişe müsaade edildiğinden ithal edilecek pamuk ipeklilerinin miktarı gittikçe artabilecektir. İplikler, pamuklu dokuma yapan fabrikalara verilecek, kara borsa ile ayrıca mücadele açılacaktır. Yapılan incelemelere göne kara borsayı ihdas edenlerin faaliyetlerine set çekebilmek için ithal edilenlerin derhal satışa çıkarılarak bolluk temini gayesi güdülüyor. Düşünülen usulün tatbikine yakında geçilebile-'NASRETTİN HOCA DÜĞÜNDE
Sizi 2 saat durmadan güldürecek filim. Baş rollerde:
HAZIM
FERDİ TAYFUR — SAİT NECLA — KÂNI _ REŞİT ZATİ SUNGUR MÜZEYYEN SENAR ve
SADETTİN KAYNAK
|| Bir çırpıda |j
Yeni bir kadın modası hakkında.»
İnsanlarda hafif, zararsız delilikler çok defa iki şekilde patlak verirmiş: Güzel sanatlar vasıta-sile, moda vasıtasile...
Güzel sanatlar, bilhassa resim veya şiir vasıtasile içten dışa vurulan deliliklerin şaheser nümü-nelerini lıele son zamanlarda pek çok gürdük. Bu cihetten «moda» da meselâ «yeni şiir» den aşağı kalmıyor.
Genç şairlerden biri: «Şiir in--san bünyesinin ifrazatıdır!..» demişti. Bu söz o zaman bir çok yazılara, sayısız karikatürlere mevzu olmuştu. Moda ile, yeni şiir insanların içindeki zararsız delilikleri dışarıya çıkarmağa, dışa vurdurmağa yarayan iki emniyet musluğu olsa gerektir. Moda da, yeni şiir gibi insanı zaman zaman, nefesini kesecek derecede hayrete düşürür.
Evvelki gün ben işte böyle büyük bir hayret denizinin ta içine düştüm. Beni bu hale getiren genç ve pek şık giyinmiş bir kadındı. O, yağmurlu, karanlık havalar zamanında olduğu için kostüm giymişti ve yakasına ne takmıştı bilir misiniz?... «Tahmin ediniz!» desem dünyada bulamazsınız.
Yakaya ne takılır?.. Çiçek?.. Bu şimdiki insanlar için ancak, bir orta çağ modasıdır. Şöyle küçük, yeni saatler?.. Onun da modası geçmişe benziyor. Minimini bir plâk?.. Rozet?.. İğne?... Hayır bunlardan hiç biri değildi. Gördüğüm, şık, güzel, genç kadın yakasına bir halkaya geçirilmiş, bir kaç anahtar takmıştı. Yanlış okumuyorsunuz Yazımda mü-rettip hatası filân da yok.
Çantasının kenarında da yine bir halkaya dizilmiş bir dizi anahtar. Yürüdükçe bunlar sallanıyor, şangır şungur bir takım acayip sesler çıkarıyordu. Bu halile, şu anahtar bolluğu içinde genç kadın, acayip, fakat şık ve sevimli bir çilingiri andırıyordu.
Gördüğümü tanıdığım bir kaç kişiye söyledim. Onlar benim bu halime pek şaşmadılar:
— Anlaşılan sen şimdi yakaya, çantaya anahtar takmanın moda olduğunu bilmiyorsun!... dediler.
Yine inanamadım. Fakat son hafta içinde çıkan pek meşhur bir mecmuamızın kapağında tanınmış bir sinema yıldızının resmini gördüm. Yakasında bir tomar anahtar vardı. İşte o zaman kafama «dank!..» etti. Anahtarın zinet eşyası haline girdiğini anladım.
Acaba bu yakalara, çantalara takılan anahtarlar neyin anahtarlarıdır?.. Hangi kapılan açarlar?.. Bunların arasında «gönül kapısı» da var mıdır?.. Halbuki bu kapımn anahtarı pek dışanda meydanda bırakılmaz amma... Kimbilir?..
Şimdiye kadar moda ile yeni şiir deliliğin şosesi üstünde ya-nş ediyorlar...
Doğrusunu isterseniz, insan yakasına tomar tomar anahtar taktıran «moda», «yeni şiir» i tama-mile arkasında bıraktı.
Hikmet Feridun Es
-------------------------------
Okuyucu mektupları
Mütekait, yetim ve dullara kumaş
Memur ve ailelerine kuma; verilmek kararlaştmlırken bu me. yanda emekli, dul ve yetimlerin de düşünüldüğü gazete sütunlarında belirtilerek sevincimizi mucip olmuştu.
Halbuki bundan hiçbir ses çıkmadı.
Her hususta düşünüldüğümüze emin bulunduğum Hükümeti cumhuriyemizin müsavatlı idaresinin herkesten ziyade yardıma muhtaç olan bizleri de istisna etmiyeceğine eminim.
Bu dileğimin sayıcı gazetenizde neşrini rica ederim. — Fatma
Hamalbaşı helâsı
Beyoğlunda Hamalbaşı caddesinde İngiliz kosoloshanesinin duvarında bir aptesane vardır. Burası ana caddenin kaldırımı üzerinde bulunduğundan gelip geçenlerin yolunu kesmekte ve kokusile de halkı izaç etmektedir. Bu belâ yıktırılarak Sultan-ahmetetki gibi bir modem yeraltı helâsı yaptırılmalıdır.
s. ç.
Sahife 4
AKŞAM
25 Eylül 1943
Bayan Belki» Veralj^^
Bay Turgut Severge
Nikâhları dıIaT.
/" ’ 1 1 1 1,111 " .1.. ......rl" rl(»
BU AKŞAM TEPEBAŞI BELEDİYE BAHÇESİNDE
VEFAT
Merhum Saffet paşa oğlu, Türkiye Cumhuriyeti ziraat Bankası Umum müdürü Cevdet Gölet’in kaym biraderi yüksek mühendis Ziya Saffetin duçar olduğu hastalıktan kurtutamı-yarak 18 Eylül 943 cumartesi günü Ankarada irtıhal ettiğini teessürle öğrendik. Cenabı haktan rahmet Bileriz.
ŞARK’ta
%
Yeni sinema mevsimi şerefine gösterilmekte dan
AŞK KARNAVALI
Mevsimin ilk büyük opereti emsalsiz muvaffakiyetlerle devam ediyor.
Gece için biletlerinizi evvelden aldırınız. Tel: 40380.
vr
%


VEDA GALASI
Münir Nureddin
ve Arkadaşları
I MUBLLfl GOKCBY ve Arkadaşları

Bahçenin muhteşem
..
ELHAMRA’DA
türkçe sözlü
Kadın Kasabı
«BORİS KARLOF»
Görenleri heyecan ve dehşet içinde bırakan müthiş film. İnsan kanile tecrübeler yapan bu adam öhnettdir. Soğuk gözleri binlerce insanı haykırarak ölürken gördü! Karlof’un en büyük muvaffakiyeti.
İlâveten: HALK DANSLARI
Bu hafta SARAY sinemasında
JOHN B E N E T T
GEORGE BBANT ve MİSCHA AVER tarafından yaratılan ve İzdivaç sürprizlerini tasvtt eden
ŞAŞKIN KOCA
Bugün SÜMER Sinemasında
Nevyork Gece hayatının Esran...
Sefahathanelerde doğan bir aşk...
Fuhuş ve sefahat arasında kaybolan bir kadın... Aşk sayesinde kurtarılan kumar ve işret...
İşte böyle kuvvetli ve hareketli bir mevzuda olan
BRODWAY MELEKLERİ
Hakiki vakalar tasvir eden heyecanlı ve hissi Nr filim. Boş rollerde:
RİTA HAYteORTH ve DOUCLAS FAİRBANKS Jür.
Andy Hardy Hayata Atılıyor
I _ ____
T MİCKEY RONNEY
JUDY GARLAND - LEWİS STONE
Aynca: Renkli MİKt MAÜS.
Baş rollerde:
Tomruk kesim, nakil ve istif işi ilâm Devlet Orman işletmesi Bolu revir âmirligınden:
1 — Devlet Orman İşletmsei Bolu revirinin 4 üncü bölge dahilindeki Aladağ suyu ormanlarından 943 senesi tahammülü olup amenajman plânı kesim parselinden İstihsal olunacak (12748) M3 tekabül edecek çam ve (261) metre küpe tekabül edecek köknar ağaçlarının dip kuturlarından kesilip verilecek ölçüye göre tomruk boylarına taksim ve kabuklarını soymak suretüe Değirmen özü yaylası ara deposuna nakil ve istif işi bir sene zarfmda ikmâl edilmek üzere açık eksiltmeye konulmuştur.
2 — Açık eksiltme 27/9/943 pazartesi günü saat 15 de Devlet orman işletmesi Bolu Revir Amirliği binasında toplanacak komisyon huzurunda yapılacaktır.
3—1. inci maddede yazılı şartlar dairesinde işbu emvalin beher metre küpünün kesme, tomruklama ve kabuktanım soyma muhammen beden 1 lira 50 kuruş, taşıma ve istif muhammen bedeli de keza metre küpünün (15) liradır.
4 — Muvakkat teminat % 7,5 hesabile (16098) lira (64) kuruştur.
5 — Açık eksiltme şartnamesi Anka» Umum Müdürlüğünde Ankara, İstanbul orman çevirge müdürlüklerde Düzce, Karabük ve Bolu Revir Amirliklerinde görülebilir.
6 — İsteklilerin ihale gününde teminai akçelerlle birlikte Revir amirliğine müracaat etmeleri lüzumu ilân olunur. (9400)


Erzincan belediyesinden:
1 — Yeni Erzincan şehrin katî imar plânındaki mevkilerinde örnek sekiz adet ahşap KaTkas bina hıgaat edilecektir.
2 — Tutarları yekûnu seksen sekiz bin hra muvakkat teminatı altı bin altı yüz liradır.
3 — Kapalı zarfh eksiltmesi 4/10/943 pazartesi günü saat un altıda Erzincan belediye binasında toplanacak olan Encümende yapılacaktır.
4 — Bu İşe ait tekmil evrak Erzincan Nafia Müdürlüğünde görülebilir.
5 — Talipler Erzincan Nafia Müdürlüğünden ehliyet vesikası simaları şarttır.
6 — Bu gün evler ihalenin müteahhide tebliği gününden itibaren bir ay zarfında bitirilmiş olacaktır.
7 — Tapılacak işin kırk dört bin lirası derhal verilecek diğer kırk dört
bin lirası için 4121 sayılı kanunla belediyeye hazîneden İkraz edilen paradan 944 malî yılında ödenmek üzere bono verilecektir. «9520»
I İstanbul""p'ggfer
Mükellefin ismi Semt veya kazası Mahallesi Sakağı No
Ralij Luka Kadıköy Zühtüpaşâ Fenerbahçe 9~
Tamamıma
Cinsi___________kıymeti Hissenin teminatı_______Hissesi
Tarla (Dalyan arazisi 1365 25 11711088/503884»)
Eminönü Maliye şubesine borçlu Ralli Lukanın Emlâk Eytam hanHun-na 2500 lira fle ipotekli bulunan hissesinin ipotek bedeli satış bedelinden ödenmek üzere 5/10/943 salı günü saat 14 de birinci müzayedesi 15/10/048 cuma günü saat 14 de katî ihalesi yapılacağından taliplerin pey akçelerini yatırarak makbuztarile birlikte Kadıköy kazası kaymakamlığı idam heyetine müracaattan ilân olunur. «9649»
*
1 — Tophane şubesine varlık vergisinden borçlu Anastas Gavalastm Bakırköy Zeytinlik mahallesi Ömer Naci sokak 96 numaralı İkametgâhında mevcud muhtelif cins kıymetti ev eşyası 27/9/943 T. pazartesi günü saat
II de;
2 — Tophane Maliye şubesine varlık vergisinden borçlu R. M. Varun’nun Beyoğlu Aşmalı Mescit mahallesi Yenicimi sokak Kefeli zade han 10 Nojı dairesinde muhtelif cins ev eşyası 27/9/043 tarihine tesadüf eden pazartesi günü saat 11 de;
3 — Tophane şubesine varlık vergisinden borçlu Yorgl Papazoğlu’nun Çengelköy Kalantor sokak 53 numaralı hanesinde mevcut ev eşyası 28/9/ 943 tarihine tesadüf eden salı günü saat 11 de;
4 — Tophane şubesine varlık vergisinden borçlu Şabat Katane'nin Şişli Samanyolu sokak Arlfpsşa apartımanı 8 numaralı dairesinde mevcud radyo ve kıymetti ev eşyası 28/9/943 tarihine tesadüf eden sah günü saat 10 da;
5 — Tophane Maliye şubesine varlk vergisinden borçlu Refik İsfendL yaroğlu*nun Galata Kemankeş caddesi Gabay han 7 numaralı yazıhane* sinde mevcut eşya ve daktilo makinesi 29/9/943 tarihine tesadüf eden çarşamba günü saat 11 de;
6 — Tophane maliye şubesine varlık vergisinden borçlu Zahire Tüccarı Sotiri Nlsa’nm Havyar han 27-4-5 sayılı yazıhanesindeki eşyalarla Ye-dlkule Gençağa sokak 30 numaralı ikametgâhında mevcut ev eşyası 29/9/ 943 tarihine tesadüf eden çarşamba günü saat 10 da;
7 — Tophane Maliye şubesine varlık vergisinden borçlu Gömlekçl Foti Panayotidls’in Karaköy Havyar hanı içi Talaş hanında 14/3 numaradaki ticarethanesinde mevcut dikiş makineleri ve saire ile Aksaray Lânga Karakol sokak 5/7 numaralı ikametgâhında mevcut ev eşyası 30/9/943 tarihîne tesadüf eden perşembe gönü saat 10 da.
Yukarda yazılı mahallerde satılacağı İlân olunur. (9723)
Kars P. T. T. Müdürlüğünden:
Yazın otomobil kışın da araba kızak veya hayvan gibi âdi vesaitle haftada karşılıklı iki sefer yapması gidiş geliş bir sefer addedilmek sure-tile her seferinde 1000 kiloya kadar yük taşıması ve bunun İçin şartnamede gösterilen menzilhanelerde tayin edilen mikdarda vesait bulundurulması hariçten yük ve yolcu almakta müteahhin serbest bulunması meşrut Kars Ardahan arası 943 ve 944 yılı posta sürücülüğünün 1650 lira aylık muhammen bedelle ve 21/9/943 tarihinden itibaren 15 gün müddetle ve kapalı zarf usulile eksiltmeye konulmuştur.
İhalesi 5/10/943 sah günü saat 11 de Kars P. T. T. müdürlüğü binasında yapılacak ve şartnamesi mezkûr müdürlükten parasız olarak alınabilecektir. Muvakkat teminat 1485 liradır.
Taliplerin kanununa uygun teklif mektuplarını teminat makbuz ve iyi hal kâğıtlarının ihaleden Mr saat evveline kadar komisyon reisliğine vermeleri ilân olunur. «9515»

DİKKAT: «ARJANTİNA» ve «MtAMİ»
Şaheserlerinin şahane Yıldızı j
BETTY GRABLE
Baştan nihayete kadar renkli ve fevkalâde eğlenceli, mükemmel ’ ve en son filmi olan
ADALAR ŞARKISI
/lyf J7 J Sinemasının önümüzdeki
Devlet Denizyolları İşletme Umum Müdürlüğünden :
İşletmemiz gaz gem'lerile diğer gemilerine güverte mürettebatından Usta gemici, dümenci ve gemici, makine mürettebatından da ynğcı, ateşçi, kömürcü alınacaktır.
Mevcut vesikalarile birlikte Zat İştert müdürlüğüne müracaat edilmesi.«9696»
]
| İstanbul Belediyesi ilânları
Cerrahpaşa hastahanesi için lüzumu olan 84 kalem Tıbbî ecza satan alınmak üzere kapalı zarf usulile eksiltmeye konulmuştur. Mecmuunun tahmin bedeli 10302 lira 20 kuruş ve ilk teminatı 772 lira 66 kuruştur.
Şartnamesi Zabıt ve Muamelât Müdürlüğü kaleminde görülebilir. İhalesi 6/10/943 çarşamba günü saat 15 de Daimî Encümende yapılacaktır. Taliplerin İlk teminat makbuz veya mektuptan ve kanunen İbrazı lâzım gelen diğer vesikalarile 2490 No. lı kanunun tarifatı çevresinde hazırlı-yacaktan teklif mektuplarım ihale günü saat 14 de kadar Daimî Encümene vermeleri lâzımdır. (9562)
İstanbul jandarma satın alma komisyonundan
Beher metresine iki yüz elli kuruş fiyat tahmin olunan 6400 metre numunesine uygun elbise teiâsı 24/9/943 cuma günü saat 15 de İstanbul -Taksim Jandarma SA.AI(Ko. numuzda kapalı zarf eksiltmenle alınacaktır. Muvakkat teminat 1300 Uradır.
Numune her gün komisyonumuzda görülür. Şartnamesi parasız alınır. İsteklilerin kanuni vesikalarile teminat mektup veya jnakbzulannı muhtevi kapalı zarflannı eksiltme vaktinden bir saat evvelin kadar komisyonumuza vermeleri. «8843»
İstanbul Orman Çeûrge Müdürlüğünden:
Yalova kazasının Çınarcık nahiyesi hudutlu d ahi Linete Oducadere Devlet ormanından 1083 kental 40 kilo kayın ve 57 kental meşe kömürlük odunu dairemizde mahfuz şartnamesi mucibince 6/10/943 çarşamba günü saat 14 te açık arttırmaya çıkarılmıştır.
Talip olanların muayyen gün ve saatten evvel komisyona Müracaatta % 7,5 teminat paralarını yatırmaları. 9501)
Kamyon örtüsü yaptırılacak
Toprak Mahsulleri Ofisi Umum müdürlüğünden Bezi ofisimizden verilmek, diğer malzemesi müteahhide ait olmak ve çok kısa bir zamanda teslim edilmek şartile 4X5 metre ebadında ve dört kenarlarında 50 şer santim aralıklı demir pullu ve urganlaribe beraber 100 adet kamyon örtüsü yaptırılacakta.
Taliplerin kararlaştıracakları Bat tutarının % 7,5 nispetinde muvakkat teminaJariie birlikte teklif mektuplarım kapalı olarak 28/9/ .1943 salı gücıü akşamına kadar Umum müdürlük Malzeme işleri dairesine tevdi etmeleri ilân olunur. (9660)
İstanbul ziraat mektebi satînalma komisyonundan: .Muhammen bedeli 440 kuruş olan 2000 lolo sadeyağının şartnamesi mucibi kapak zarfta ekşitmesi, 7/10/943 perşembe günü saat 11 de Beyoğhında LtaeleT muhasebeciliğinde toplanacak komisyonumuzda yapılacaktır. Istekhierin adı geçen muhasebeye yatıracak] an 660 liralık ilk teminat makbuzunu, 943 malî yılı Ticaret odası vesikasını ve teklif mektubunu eksiltmeden bir saat evvel komisyona vermeleri ve şartnameyi salı ve perşembe günleri mezkûr muhasebecilikte görmeleri; postada olacak gecikmeler kabul edSmez. (9544)
Yüksek Ziraat Ens titüsü Fakültelerine
Talebe kayıt kabul şartları
Ankara Yüksek Ziraat Enstitüsün Ziraat, Veteriner ve Orman Fakültelerine lise mezunu (parasız yatılı, paralı yatılı ve yatısız) talebe alınacaktır.
İsteklilerin 30/Eylül/1943 akşamına kadar aşağıda gösterilen belgelerle Enstitü Rektörlüğüne müracaatı l&zrmdır.
* — İstenilen yeği Iralar-
a) El yazısile hangi Fakülteye ve nasıl talebe olarak girmek istediğini bildirir bir dilekçe;
b) Lise bitirme diploması veya Noterlikten tasdikli sureti veyt bitirme belgesi;
c) fişe olgunluk diploması (olgunluk diplomasının İmithan gününe kadar verilmesi şarttır);
d) Hüviyet cüzdanı;
e) Aşı kâğıdı;
D Örneği Enstitü Rektörlüğünden veya Vilâyet Ziraat Veteriner ve Orman Müdürlüklerinden ahnaeak sıhhat raporu;
g) Belediye veya polisten alınacak İyi hal kâğıdı;
h) 6 adet 4^ fotoğraf..
Bu evrakı tam olmayan ve müracaat gününe kadar göndermiyenlerlı pulsuz müracaatlar kabul edilmez.
2 — Yatılı girmek isteyen talebenin (17) yaşından ve (25) yaşından büyük olmaması ve parasız yatılı talebenin seçim İmtihanında muvaffak olması şarttır.
3 — Seçim imtihanları Ankarada Yüksek Ziraat Enstitüsünde ve îs-tanbulda Sultanahmette Yüksek İktisat ve Ticaret okulunda aşağıdaki günlerde yapılacaktır.
TÜRKÇE - KOMPOZİSYON : 6/X/1943 çarşamba günü saat 830 da. Matematik (Emsali ikidir): 6/K/1943 çarşamba günü saat 14,30 da.
Yabancı dil: (Fransızca - Almanca _ İngilizce) 7/K/1943 perşembe günü saat 8,30
Fizik: 8K/1943 cuma günü saat 830 da
Biyoloji: (Botanik ve zooloji) 7/X/1943 perşembe günü saat 14,30 da Kimya- 9X/1943 cumartesi saat 8,30
4 — Pâralı yatalı talebeden (Tatil müddeti hariç) bir ders senesi için
3 taksitte (450) Hra ahnır. _________________ (7048)
SATILIK OTOMOBİL
Aksaray Azım Millî Türk Anonim şirketinin Niğde Aksarayındaki Un Fabrikası garajında bulunan 1938 modeli bir adet kapalı Fort tenezzüh otomobili satılıktır. Tekerleklerinden maada tatepnesinde de bir lâstiği vardır.
Talip olantann mütemmim malûmat almak ve görüşmek üzere T. C. Ziraat Bankası Umum Müdürlüğü binsmda idare Meclisimiz azasından Zekeriya Beşorak’a müracaatları. (9311)
Devlet Demiryolları ve Limanları işletme Umum idaresi ilânları
Muhammen bedeli (5000) beş bin lira otan (100) yüz adet M«-yaddı müşteile için yangm söndürme âleti (11 Birinciteşrin 1943) Pazartesi günü saat (16) on altıda Haydarpaşada Gar binam dahilindeki komisyon tarafından kapalı zarf usulile satın alınacaktır.
Bu işe girmek isteyenlerin (375) üç yüz yetmiş beş liralık muvakkat teminat, kanunun tâyin ettiği vesikalarla tekliflerini muhtevi zarflarım ayni gün saat (15) on beşe kadar komisyon Reisliğine vermeleri layım rlır
Bu işe ait şartnameler komisyondan parasız olarak dağıtılmaktadır. (9448)
İşletmemizce 50 ton kireç satın alınacaktır. Beher ton kirecin muhammen bedeli 50 Hradır. Muvakkat teminat 187 Hra 50 kuruştur. Açık ekşitme 6/10/943 tarihine vaslıyan çarşamba günü saat 15 te Haydar, paşada 1 ind işletme komisyonunda yapılacaktır.
İsteklilerin tâyin olunan gün ve saatte komisyonda hazır bulunmaları ve şartname ile fazla izahat almak için İşletmeye müracaatları lâzımdır. (9502)
Tomruk kesim, ve istif işi ilâm
İnhisarlar Tekirdağ şarap
fabrikası müdürlüğünden :
Fabrikamızda işçi belâları ve hamamı yaptınJacaktır. Keşif bedeli 6247.78 Hradır. AçJc eksÜtararâ 8/10/943 cuma günü saat 15 te Tekir-dağmda kâin meAûr fabrikada yapılacaktır. Taliplerin evraktan ve yüzde 7.5 teminat akçelerile birlikte adı geçen fabrikaya müracaattan.
Fazla malûmat almak tatiyenler her an fabrika müdüriöğüne müracaat edebilir. (9535)
Devlet Oman İşletmesi Beta Revir Amirliğinden
1 — Devlet Orman İşletmesi Bolu Reyimin 4. üncü bölge dahilîndeki Aladağ suyu ormanlarından 942 senesi tahammülü olup amenajman plânı kesim parselinden İstihsâl olunacak (13038) metre küpe tekabül edecek çam ve (180) metre küpe tekabül edecek köknar ağaçlarının kuturlarından kesilip verilecek ölçüye göre tomruk boylarına taksim ve kabuklarını soymak suretile Değirmen özü yaylası ara deposuna nakil ve İstif İşi bir sene zarfında İmâl edilmek üzere açık eksiltmeye konulmuştur.
2 — Açık eksiltme 27/9/943 tarihine raslayan pazartesi günü saat 15 de Devlet Orman İşletmesi Bota Revir Amirliği binasında Revir Amirinin riyasetinde toplanacak komisyon huzurunda yapılacaktır.
3—1. inci maddede yazıh şartlar dairesinde İşbu emvalin beher metıe küpünün kesme, tomruklama ve kabuklarını soyma muhammen bedeli (1) lira (50) kuruş, taşıma ve istif muhammen bedeli de keza metre küpünün (12) lira (50) kuruştur.
4 — Muvakkat teminat % 73 hesabile (13678) Ura (90) kınuştur.
5 — Açık eksiltme şartnamesi Ankara Orman Umum Müdürlüğündı Ankara, İstanbul orman çevirge mûdürlûklerile Düzce, Karabük, Mudurnu, Kızılcahamam ye Bolu Revir Amirliklerinde görülebilir.
« — İsteklilerfaı ihale gününde teminat afcçelerile birlikte Revir Amiril-ğine müracaat etmeleri lüzumu ilân oiunur. (9398)
HEB TELDEN
Yasağa saygı
Son zamanlarda bana bir hal oldu. Evden çıkıp matbaaya giderken şöyle düşünüyorum: «Elimde bir ceza defteri olsa Belediye yasaklarına aykırı hareket edenlere karşı kaç ceza kesebilirim?.»
Ve gördüğüm yasaklara aykırı hareketleri teker teker sayıyorum; birer birer cezalar kesiyorum. Meselâ evden çıkar çıkmaz bir iki adım atınca salak bir hizmetçinin gelip geçenlerin üstüne paspas diktiğini göriiyornm. Sabahm muayyen bir saatinden sonra pencerelerden, balkonlardan bir şey silkmek yasaktır. Hele böyle ayak dlinen paspas vesaire’.. İçimden beş lira ceza yazıyorum. Ve yürüyorum. Matbaaya gelinciye kadar 40 - 50 ceza kestiğim oluyor. Hele folum pazarlara, çarşılara düşerse... Bir hesap ediyorum ki 250 lira •eza varidatı yapmışım!..
Sonra bunun sadece bir hayalden ibaret olduğunu düşünerek •Belediye 250 lira kaybetti!.» diyorum.
Fakat bu hakikaten bir kayıptır. Şehirde vatandaşın sağlığı, tesesi, rahatı aleyhinde Belediye yasaklarını çiğneyen insanlara karşı acımak hissi içimizden gelmemelidir. Ve unutmamalıyız ki [Belediye yasağı sadece! «Tramvayların ön sahanlığında dört kişiden tazla duramaz!.» maddesinden ibaret değildir. Yasağın üzerine titremek disiplinli bir kütlenin en belli başlı yaşıtlarındandır.
Emin olunuz, pazardaki muhtekirden, öğle üstü balkondan taspas silken saygısıza kadar hepsini cezaya çarparsak İstanbul Belediyesi — hattâ yol vergisini kaldıracak derecede— mühim bir Varidat temin etmiş olur.
. Hiç değlise bu suretle muhtekirden, saygısızdan aldığımız para İte fakir vatandaşı korumak, ona bir kaç aşhane daha açmak kabil •hır. — H
Şehirlerin idaresi
Yatan; Mustafa Ragıb Esatlı
nelerinde şehir haLkının «dıbat ve hayatını tehdit eden bir çok bulaşık hastalıklar da görüleceğinden sıhhi esaslarda alınacak tedbirlerde daha şümullü salâhiyetlerle takviye edilmelidir.
Halbuki belediyeler, kanunu tatbik ederlerken, bilhassa hukukî hususlarda, hep belediyelerin (hükmî şahsiyeti) ni gösteren birinci maddeyi göz önünde bulundurmağa mcbur olduklarından bu maddenin dar çerçevesi vıe bu maddelerden mülhem olarak tanzim edilen diğer maddelerin kayıtlan altında kalmaktadırlar.
Bu maddedeki «müşterek ve medenî ihtiyaçlar» tâbiri çok umumîdir. öyle sanılıyor ki memlekette başarılan büyük inkılâplar sırasında Türk şehir ve belediyelerine geniş bir ümran imkânı verilmek için, bu kanun hazırlanırken, berşeyden evvel, şehirlerin imarını tahakkuk ettirecek noktalar göz önüne alınmıştı. Şehirlerin tanzim ve imarı — konfor manasile — medenî vaziyetlerini yükselteceğinden maddede yer bulan «müşterek ve medenî ihtiyaçlar» tâbiri, bu maksadı temin edecek mahiyette telâkki edilmiştir.
Bugün halkm ihtiyacı, daha ziyade geçinme ıztıraplannı hafifletecek tedbirlerin belediyeler tarafından alınması etrafında toplanmaktadır. Şu halde belediyeler için daima icraat ve hareket mahrekini teşkil eden birinci maddenin vasıflarını genişletmek, belediyenin, bilhassa (İktisadî) ve (sıhhî) faaliyetlerini, birinci plâna almak lâzımdır. Bunun lüzum ve zaruretini bir misal ile izah etmek yerinde oIut.
Kanunun (belediye vazifeleri) ne taallûk eden on beşinci maddesinin 43 üncü fıkrasında şöyle denilmektedir:
«Ekmeğe, ete doğrudan doğruya ve kati lüzum halinde, bunlardan mada havayici zaruriyeye mahalleri idare heyetlerinden tasdik edilmek şartiyle azamî fiat koyabilmek ve icabında ihtikâra mâni olabilmek için havayici zaruriyeye müteallik mevat alım ve satımı ve bunlardan stok yapmak ve hayatı ucuzlatacak tedbirler ittihaz etmek.»
Filhakika kanunun bu fıkrası, ihtikârla mücadele etmek üzere belediyelere pek lüzumlu salâhiyetler vermektedir. Fakat bu fıkra, Belediye kanununa ilâve edilirken bunun tatbikini imkân dahiline koycak tedbirler noksan kalmıştır. Netekim bu fikraya göre hareket etmek is£±-yen İstanbul belediyesi diğer kanunî manialar önünde kalarak bu husustaki teşebbüsünde muvaffak ola-mıyacağını anlamıştı. Şimdiki hari» başladığı zaman — her hangi bir vaziyet kaTşısıhda — şehrin yiyecek vesair (havayici zaruriye) ıhtiyaç-larını karşılamak üzere mdh telif •toklar yapmak istemişti. 1939 senesindeki fiatlere göre tedariki düşünülen bu stoklar için iki milyon ‘ yedi yüz bin liralık bir sermaye lâ-zundı. Bu parayı da gerek bankalardan istikraz suretile, gerek devle. tin yardımiLe temin etmenin müm-
. i (Arkın 6 ncı sahifede)
1 eylül 1930 tarihindenberi tat-•ik edilen 1580 numaralı Belediye fenunu (hakkında hükümetin vilâyet-frle belediyelerden solduğu sual-tr« verilecek cevapların nelerden l>aret olacağını şimdiden kestireme-iz. Ortaya konacak fikirler, alel-cels hazırlanmıyarak mevzuun hemmiyetine göne dikkat ve itina «dilecek mahiyette olursa, kanunu âtbike memur idare adamlaınm edin lilcleri tecrübelerden ilham alarak lok kıymetli esaslar ve noktalar tav-iye edecekleri muhakkaktır. Ebve-Sr ki bu fikirler, şu vaya bu düşünce •e pürüzleri olduğu gibi göstermekte tereddüde düşmeyerek, tam bir Hizuh ve sarahatle ortaya atılabil-kı. O zaman hükümetin beklediğine ÎÖphe olmıyan çok samimî ve isabetli mütalâalardan doğacak yeni fievzuat, belediyelerimizin kalkınmasında çok müesrir olacaktır.
Belediye mekanizmasını idare edenlerin uzun tecrübelerin mahsulü olacak bu mütalâalarının kıymeti «rşısmda — yalnız şehir ve Belediye işlerinin ve halk ihtiyaçlannm faikından bir müşahidi olmaktan başka — hiç bir salâhiyeti olmıyan benim gibi bir insanın düşünceleri Pek alız kalır. Mamafih kanunun Muhtelif hüküm ve esasları önünde bikrimi kurcalıyan noktalan izah et. feekben kendimi alamıyorum: I Evvelâ şunu kaydedeyim ki kamunun bazı maddeleri çok muhta-far ve idare makinesine verdiği sa-Mıiyet mahdut olduğu halde bazı bükümleri de — bir çok formaliteci ve kırtasî muamleleri doğuracak derecede — teferrüatı ihtiva etmekledir. Halbuki belediye ve beldele-esaslı salâhiyet ve vazifelerim feen müphem, kısa ve muhtasar haddeler yüzünden İdarî sahada bazı güçlükler meydana gelmektedir. Bu noksan, bilhassa kanunun birinci maddesile belediyenin tarifi ^trafmda görülmektedir. Madde di-^or ki:
«Belediye, beldenin ve belde sakinlerinin mahallî mahiyette müşte-ve medenî ihtiyaçlarını tanzim Fte tesviye ile mükellef hükmî bir 4* *hsiy ettir.»
I Bundan evvelki makalemde yepyeni bir (Belediye kanunu) nun tan-
*mi işinin bugünün meselesi olmadığını ve ancak harbden sonra, do-«cak ihtiyaçlara ve zaman şartları-uygun bir kanun yapılabileceği bkrini müdafaa etmiş ve şimdi yapıncak tadilâtın ancak bugün zarurî pürülen ve belediye makanizmasını rendeleten pürüzlerin kaldırılmasına Hisar ettirilmesini anlatmağa çalış-N?tım. Şüphe yok ki bugün şehir-Çin ve halkın bilhassa uğradığı J^Çİükler, — harbden doğan sebep-altındaki — İktisadî sıkıntılardır. l^'Çİnme güçlüklerini kolaylaştırdık hususunda belediyelere verilen 'dlâhiyet, zahirde geniş görülmekte de tatbikatta bu hedefe varmak ?ln bir çok engeller vardır. Şu halde L*rb senelerine mahsus ihtiyaçları Işılayabilmek için herşeyden ev-Ly» vaziyeti İktisadî görüşlerle mü- j ı , *ka ederek belediyelerin bu bakım- 1 ( vazifelerini kolaylaştırmak lâ-l geliyor. Bundan başka, harb se-[
Şark cephesindeki muha rebelerin karakteristiği
Almanlar mütemadiyen elâstikî muharebe tarzlarından ve Doneç havzasile diğer bıraktıkları yerlerin bunun icabatından olduğundan bahsederlerken Sov-yetler de mütemadiyen şuradaki tazyikten ve buradaki yarmadan bahsedip duruyorlar. Hakikatin ne olduğunu söyliyebilmek için muharebelerin cereyan tarzını ve vardığı neticeleri, yani bir kelime ile karakteristiğini gözö-nünde tutmak en doğru yoldur.
Bir defa Doneç havzası gibi çok ehemmiyetli bir maden, sanayi ve ziraat mıntakası öyle yalnız bir tabiye icabı olarak terkedilemez. Kaldı ki bu terke-dişten dolayı cephenin kısaltılmasından çok büyük faydalar elde edilecek değildir. Vakıa Ku-ban köprübaşı nazarı itibare alınırsa Kuban - Taganrog - Doneç hattı şimdi Almanların çekildikleri Diniyeper hattına nazaran 200 - 300 kilometre kadar bir kısalma gösterirse de hakikatte Rubandan Taganrog’a kadar devam eden cephe parçası boştu ve bunun gerisindeki Kırım yarımadasında da cephe yoktu. Bazı sahil muhafazasına memur kıtalar vardı. Şimdi buralar bırakılarak cephe bir miktar dar-latılabilirse de o vakit de Novo-rosiski deniz üssünün ve Kırımın Sovyetler eline geçmesinden dolayı Karıadenizdeki durumun kötüleşmesi ve Alman sağ yanının muhafazası için mühim ihtiyatlar ayrılması lâzım gelecektir ki ötedeki kazanç beriki kayıpla telâfi ediliyor demektir. Bu çekilme sırf bu maksatla olamaz.
Hakikat şudur ki 5 temmuzda Kursk çıkıntısını ortadan kaldırmak için Almanlar taarruza geçip de netice alamayınca Sovyetler Almanların bu yıpranmasından istifade ettiler. Harkof ve Briansk istikametlerinde taarruzlara geçtiler, muvaffak oldular ve Almanlar artık bu hatta tutunamıyacaklannı anladılar. Geride daha sağlam ve emin bir hat tutmaya karar verdiler. Çekilmenin hakikî sebebi budur.
Fakat şurası var ki Sovyetler de yaptıkları bu umumî taarruzlarda seçme kıtalarını sarfetti-ler. Onlar da yıprandılar. Bugün gösterdikleri taarruz şekilleri ve elde ettikleri neticeler hiç de Almanları devirecek, cepheleri yaracak mahiyette değildir. Bugün cephenin bir kesiminde, yarın başka bir yerde taarruza kalkışmak, netice! katiye ariyan yarma muharebelerinin alâmeti olamaz. Olsa olsa bugünkü burada başlıyan taarruz fazla ileri götürülemeyince yarın başka bir yerde daha müsait taarruz yeri aramak olabilir. Fakat taarruzun böylece bütün cephe uzunluğuna dağıtılması bunlara tahsis edilen kuvvetlerin de mahdut olmasını icabettireceğinden öldürücü, yancı ve yıkıcı mahiyetini haiz olamaz, nitekim olamıyorlar da. Son günlerde Kalenin kesiminde Alman cephesinin yarılmasını bildiren Sovyet tebliğlerini de biz bu gözle görüyor ve mütalâa ediyoruz.
Almanlar cenupta hatlarını bu kadar geriye çekerken şimalde de zaten bu tashihi yapmak zaruretini duyacaklardı. Sovyetlerin bunu hesap ederek burada yaptıkları taarruzları da karşı taarruz-larile önlemek külfetini beyhude üzerlerine almak İstemediler. Orada da geri çekildiler ve mevzilerini düzelttiler. Hakikat budur. Yoksa Novorosiski düştüğü halde derhal Kuban köprübaşjnı tahliye etmemeleri, hâlâ günde ancak 4-5 kilometre çekilecek kadar vaziyete hâkim olmaları pekâlâ Almanların güç durumda olmadıklarını gösteriyor.
Şimdi asıl mesele şudurl Bu Alman çekilmesi Sovyetlere kış taarruzu İmkânını verecek midir? Yoksa tahribedilen yollar ve demiryollar, yıkılan ve yakılan meskûn mahaller, bunların üzerine düşecek ve bir çamur deryasına çevirecek yağmur ve kar Sovyet kış taarruzlarının İmkânını ortadan kaldıracak mıdır? İki tarafın kârlı veya zararlı olup olmadığı buna bağlıdır. Eğter Almanlar bu çekilme sonunda bu kabiliyeti gösterebilirlerse çekilme beyhude olmamış, Almanlara
(Yazan:
M. Şevki Yazman I
reketsizliğe mahkûm edilmiş ve bu esnada da Almanlar aşılamı-yacak derecede kuvvetli bir müdafaa mevzii meydana çıkarmış olurlar. Şark cephesindeki çekilmede Almanlar bu gayeye ulaşmayı esas tutmuş olabilirler.
Almanların şark cephesinde taarruzu başaramadıktan sonra hiç değilse müdafaayı tam olarak başaracakları zannediliyordu. Bu ümit bu yaz tahakkuk etmedi. Bakalım bundan sonra tahakkuk edebilecek mi?
Fazla susmaktan dilsiz olmuş!
dünya ile alâkasını kesmiştir. Zengin çifçi o zamandanberi ağ-zrnı açıp kimseye hiç bir söz söylememiştir.
Bir kaç hafta evvel zengin çif-çinin karısının öldüğüne dair haber gelmiştir. Bu haber kendisine bildirildiği zaman Juan La-porte konuşmak İstemiş, fakat ağzından anlaşılmaz bazı sesler çıkmıştır. Yapılan muayenede 25 senelik susma neticesi boğazındaki uzuvların söyleme kabiliyetini kaybettiği, bu surette dilsiz olduğu anlaşılmıştır. Doktorlar bu rahatsızlığı tedavi etmeği ümit ediyorlar.
Fena neticelenen bir ispirtizma tecrübesi
rumunda bulunacağını söylemiş, herkes odadan çıkarak bodruma inmiştir. Fakat burada davetli yerine karşılarına yüzleri maskeli ellerinde tabanca beş kişi çıkmıştır. Bunlar ev sahibini ve misafirleri adam akıllı soymuşlar, bütün paralarını, elmaslarını aldıktan sonra kaçmışlardır.
Beş haydudun şatonun bodrumuna nasıl girdikleri anlaşılamamıştır. Şimdiye kadar yapılan
Sincapların hücumu
ve hattâ gölleri, nehirleri yüzerek geçmektedirler. Sahillerde boğularak ölen sincaplar da görülmektedir. Bu hayranların garip halde hicretleri izah editeme-mektedir.
kanaatine göre, dünyada 3000 lisan mevcuttur. Genç talebe Av-rupada 53 lisan saymıştır. En
lisana tercüme edilmiştir.
kendilerini toparlamak, kışın başka cephelere kuvvet kaydırmak ve Sovyet ordusunu harap bir halde bıraktıkları bu sahada fena ve yıpratıcı bir kış geçirmeğe icbar etmiş demektirler ki kârlan mühimdir. Böyle bir vaziyette Kızılordu önümüzdeki yaza ve temmuz ayma kadar ha-
Brezilyanın bir kasabasında çok garip bir vaka olmuştur: Burada oturan Juan Leaporte adında zengin bir çifçi geçen harbin iptidalarında sevdiği bir kızla evlenmiştir. Kan koca dört sene kadar mesut bir hayat yaşamışlardır. Fakat 1918 de kadın: «Ben sinema artisti olmak istiyorum. Bunun için şimalî Amerikaya gidiyorum. Artık beni unut» diye bir tezkere bırakarak ortadan kaybolmuştur.
Juan Laporte bu mektubu okuyunca o kadar müteessir olmuştur ki iki çocuğunu ailesine bırakarak bir kenara çekilmiş,
Budapeşte civarında bir şatoda oturan zengin bir Macar ispirtiz-me meraklısıymış, sık sık dostlarını davet ederek tecrübeler yaparmş. Bu tecrübelere o civarda oturan zenginler, kanlarile birlikte iştirak ederlermiş.
Geçen hafta yine böyle bir tecrübe yapılmıştır. On kadar davetli salonda yerleştikten sonra işe başlanmış, davetlilerden biri bir dolaba sokulmuştur. Tecrübe- _ , .. _ ,
yi yapan bu zatın şatonun bod- tahkikat da netice vermemiştir.
Son zamanlarda Norveçte kütleler halinde sincapların garptan şarka doğru göçettikteri görülmüştür. Bu göç esnasında on binlerce sincap dağlan aşmakta
Dünyada kaç lisan var?
Bir İsveç üniversitesinden bir kız talebe, doktora imtihanı için dünyadaki lisanlar hakkında bir çOr yayılan kitap İncildir ve 1000 tez hazırlamıştır. Genç doktorun
TİCARET LİSELERİ İÇİN
Ticsırî Muhaberat
3
_____ 2 ____________
Yazan: Orhan Altınova. AHMED HALİD KİTABEYİ,
Orta ticaret
Ticaret lisesi
Ticaret lisesi
(Ticaret mektublan) (Büro Levazımı
(Banka mektublan)
100 Kr.
75
75 »
BÜYÜK DOĞU
i S S 4 5 « 1 8 9 10
1 71
2 r ■
3 a
4 ■i
5 ■
e 7 ■ - 1 1 ■I ■
E
9 a
10 R
nun Ricası
Q Memleketimizin her bakımdan BÜYÜK DOĞU ayarında siyasî ve edebî bir mecmua görüp görmemiş olduğuna anlamak için, lütfen, onun dün çıkan 3 renkli 2 inci sayısına bir göz ata-Tamamile tükenen birinci sayımızdan az miktarda ikinci bir baskı yaptık ve bunu piyasaya çıkarmadık, bulamıyanlann bize müracaatları.
O Taşradaki okuyucularımıza; büyük vilâyet merkezleri hariç, küçük merkezlere mecmuamızı yollamadığımızı, adresimize her ay seksen kuruşluk pul gönderildiği takdirde kendilerine o aym dört müshasını takdim edeceğimizi bildiririz.
CAĞALOĞLU, ACIMUS-LUK SOKAĞI No: 15
İSTANBUL HAYATI
Gönül isterdi ki.„
1 kilo diye azımsayıp geçmi-yelim. Buna da bin şükür. Çok dertlere deva, hastalara şifa olur. Gerçi, bir türlü içinden çıkamadığı bin bir çapraşık işler elvermiyormuş gibi, bir de un dağıtma işi Belediyemizin başına hayhea dert açtı anıma, bu bir beceriklik veya beceriksizlik meselesidir; Devlet babanın şu himmeti, beceriksizlik yüzünden boşa gitmez inşallah... Ucuz aldığımız unlardan artacak para ile biraz yağ, peynir de uydurunca, bayramda ağız tadile bir börek yiyip bayramın tadını çıkaracağız demektir. Hani, nice zamandır hasretiz mühaıeğe!.. Kıymalısından vazgeçtik; ona her babayiğitin gücü yetmez. Bol maydanozlu, bolca peynirli bir tepsi suböreği bizlere elverir de artar bile... Zaten, kıymalı börek şu sırada kese bakımından olduğu kadar sıhhat bakımından da zararlıdır. Malûm ya, uzun zaman böyle nefis taamlardan mahrum kalan mideler onun hazmını da unutmuştur; birdenbire kıymasile, hamurile böreği indi-riverince midede bir yadırgama, aksama baş gösterir, hazım bozukluğuna uğrarız!..
Ne yalan söyliyeyim; şu satırları yazarken sık sık yutkunuyorum; tabiî siz de okurken!..
Hele ikinci teşrin istihkakımıza mahsuben avans olarak alacağımız ikişer yüz gram kahvenin zevki, şimdiden ağzımızın tadım bir kat daha arttırıyor. Eh, böreğin üzerine okkalı fincanla nefis bir kahve çekmek az zevk değildir yak.
Bir de geçen Şeker bayramını gözönüne getirelim. Hamur işine, böreğe hasret olduğumuz gibi, şeker de beş yüzü aşmış, Şeker bayramını, şeker yerine avurtlarımızı eme eme geçirmiştik.
Bu defa unumuz da var. kahvemiz de; çok şükür. Fakaat... Yalnız şükür ile iş bitmiyor; un da, kahve de şeker ister...
Sen de yüz bulunca astar istiyorsun, demeyiniz!.. Böreğin ardından bir de hamur tathsile damakları cilâlandırmak fena şey midir,.. Fena diyenin ağzı eğilir!.. Ben kahveyi çok severim; fakat sade kahve içecek kadar keskin tiryaki de değilim...
Demindenberi lâkırdıyı geveleyip duruyorum, kendimi tutmağa çalışıyorum amma, dayana-mıyacağım; aklımdan geçeni yazıvereyim. Gönül ne istiyor bilir-misiniz?.. Elbette bilirsiniz ya!.. Siz bana söyleyemiyorsunuz, ben size itiraf edeyim bari. Gönül isterdi ki; Devİet baba bize ağız tadile bir bayram geçirtmek için bunca fedakârlıklara katlanarak unumuzu, kahvemizi veriyor. Şimdi, şu sevincimizi tamamlamak için, fedakârlıkta biraz daha ganî gönüllülük gösterilebilse de, çoktanken tatlı tatlı şayialarım dinlediğimiz «şeker f'atleri-nin indirilmesi karan» da bayram özeri çıkıverse!.. Kendimiz hamur tatlısı yiyip kahvemizi şekerli içtiğimiz gibi, çocuklan-mıza da bolca bir seker yediririz ya... Yani El’ihsânü bittemam!...
işte, ben aklımdan, hattâ hepimizin aklından geceni yine hepimiz namına söyleyiverdim. Söylemekten ne çıkar? diyeceksiniz amma, «söyleyene bakma, söyletene bak» diye bir ata sözü vardır. Malûm ya. bu gibi fedakârlıklar Devlet babanın mürüvvetleridir. Mürüvvetin de endazesi, arşım olmaz!..
Cemal Refik
[Bulmaca
Eminönü Halkevinden:
Emivlz MÛlî oyunlar kolu verimli faaliyetine bu sene de devam edecektir. Bu kokla çalışmak, lstlyen oyun bilenlerin ve öğrenmek lstiyenlerin hergün Ev bürosuna 3 resimle müracaat etmeleri.
Kan, Majino, 8 — Akıtanadam, 7 — Lavajaleti, 8 — Oladlde, Üs, » - Mar, Nature, 10 — İn, Komiser.
Sahife 6
AKgAM
25 Eylül 194J
HER AKŞAM BİR HİKÂYE
kışların var. Ve benimle ahbap olmağı pek İstediğin gözlerinden belli...
— Peki... Benim bugün gideceğimi, şu esnada tayyare meydanında olduğumu nereden biliyorsunuz?..
— Burası bana alt bir sır... Fakat şu kadarını söyliyeylm: Komşuyuz!.. Size ait şeyleri öğrenmek İçin bir kanal buldum...
— Hakikaten esrarengiz blrşey...
— Siz esrarlı şeyleri sevmezsiniz?.. Ben bayılırım!..
Halbuki bu kabil maceralara ben de bayılırdım ya. Bir türlü kendimi telefondan alamıyordum. Bu iş beni sarmağa başlamıştı. Telefondaki kadın
Bir arkadaşım vardı. Bu çocuğun işi gücü bir takım kadın maceralarının peşinde koşmaktan ibaretti. Alay, nasihat, acı söz kendisine tesir etmiyordu. Biz de onu yola getireml-yeceğlmizi anlayınca kendi haline bırakmıştık.
Lâkin bir gün onun tamamile uslandığını işitince evvelâ inanmadık. Fakat herkes:
— A... Ferdi mi?.. Artık uslandı. Hiç bir şeyle alâkası kalmadı diyordu.
Bu öyle inanılmaz bir şeydi ki Ferdiyi gözümle görünceye kadar bir türlü aklım yatmadı.
Nihayet ona — bu rivayetlerden sonra ilk defa olarak — rasladım. Hakikaten pek uslanmıştı. Eskiden sokakta kafası sağdan sola, soldan sağa mütemadiyen döndüğü, hiç bir güzeli kaçırmadığı halde şimdi gözleri âdeta yerde yürüyordu.
Hattâ kendisine ahbapça bakarak ve gülümseyerek venından geçen bazı güzel kadınlan bile görmemezlikten geliyordu. Sordum:
— Sana birşeyler olmuş. Hasta mısın..
— Hayır hasta değilim. Fakat sa-devce yeminliyim...
— Neye yeminlisin..
— Artık hiç kimseye yan bile bak-mıyacağım. Macera defterini tama-mlle kapadım artık...
— Nasıl oldu bu iş...
— Komik bir hikâye...
— Anlat kuzum...
— Anlatayım: Bu yazın ortasında şirketin oldukça acele bir işi için Di-yarbakıra gitmem icabetti. Ûzun uzun uğraştıktan sonra tayyarede bir yer buldum. Hareket günü Yeşılköye gittim. Tayyarenin kalkmasına daha bir kaç dakika vardı. Yolcuları tetkik ediyordum. Bu esnada bir sesin bağırdığını İşittim:
— Yolcular arasında bay rtrdj var mı.. Yolcular arasında bay Ferdi Yelkenkulak... Perdl Yelkenkulak...
Böyle bağıran genç adama hemen cevap verdim:
— Benim... Birşey mi var?..
— Evet... Sizi telefondan istiyorlar? .
— Beni m!?.. Tuhaf şey!.. Kim olabilir?..
Böyle söylıyerek telefona koştum. Makineyi aldım:
— Ben Ferdi Yelkenkulak...
Güzel bir kadın sesi bana şöyle cevap verdi:
— Ferdi gidiyor muşsun öyle mi? Kuzum bu seyehat ne kadar sürecek?.
— Affedersiniz kiminle konuşuyorum efendim?..
— Sen evvelâ benim sualime cevap ver... Bu seyehat ne kadar sürecek?..
— Belki 15 gün, belki 20. belki de bir ay...
— Vay vay vay... Dünyada dayanamam ben... Bir ay sensiz!.,
— Peki amma siz kimsiniz?..
— Bil bakalım!..
Telefondaki sesten hiç bir şey an-
t sesi :
— Sana yemin ederim ki eğer bugün gidersen bu macera başlamadan . bitmiş olacaktır. O kadar yalnızım ki muhakkak avunmağa mecburum... Gidersen pişman olursun... Ne olur?.. Benim İçin hiç değilse 24 saatçik ka-; lıver... Hem eğer gitmezsen... [ Durdu. Ben merakla sordum: [ — Evet... Eğer gitmezsem?.. Ne ola-
cak?.. Devam etsenize!..
— Eğer gitmezsen seni evimde, odamda, sırtımda lâcivert ipekli bir . pijama olduğu halde bekliyeceğlm... Vereceğim adrese geldiğin zaman belki de hayatının en tatlı süprizl ile . karşılaşmış olacaksın. Nasıl bu güzel . macera seni sarmıyor mu?..
— Nasıl sarmaz... Fakat tayyare kalkmak üzere...
— Ne olur?.. Yalvarırım gitme... Düşün bir kere perdeleri inik bir , odada seni bekliyen minimini bir ka-, dini düşün!..
Bu sıra memurlar yanıma gelmiş-
• 1er:
— Tayyare kalkıyor, gidecekseniz,
• lütfen derhal koşunuz... diyorlardı.
Şaşırmıştım. Telefondaki ses o kadar güzel şeyler söylüyor ki, memurlara:
— Gitmiyeceğim... Yerimi başka bi-ı rislne verebilirsiniz!., dedim.
Tayyare kalktı. Telefondaki kadın:
— Bir motor gürültüsü işitiyorum. Tayyare kalktı mı?... Kaldınız değil mİ?..
— Evet... Tayyare kalktı. Kaldım. Hemen adresi veriniz. Bir otomobile atlayıp geliyorum.
O zaman telefonda bir kahkaha koptu:
— Affedersiniz, bay Ferdi. Ben nişanlı bir genç kadınım. Düğünüm bir hafta sonra olacak. Nişanlım memleketimin nüfus dairesinden kaydımı çıkartmak için bugün tayyare ile hareket etmek mecburiyetinde kaldı. Fakat tayyarede hiç yer yoktu. Kendisine «sabahleyin Yeşilköy e geliniz. Eğer tayyareye gelmlyecek birisi olursa onun yerine siz binersiniz!..» diye akıl öğretmişler. Nişanlım da kalkmış, Yeşllköye gitmiş. Fakat bakmış kİ bütün yolcular tamam. Gitmesine imkân yok. Halbuki gitmese de düğünümüz geç kalacak. Bu sırada siz onun gözüne ilişmişsiniz. Şöhretinizi ı de biliyormuş. Maceraya düşkünlüğü-
Jamad:ğım İçin ne olur, ne olmaz dii-1 nüzü işitmiş!.. Hemen aklına bir plân şüncesile tahmin ettiğim islmelrl söy-1 gelmiş. Bana oradan telefon etti. Ben lemedlm. Olur kı bir pot kırarım, bir de buradan sizi telefonla «meçhul bir çam deviririm; baltayı taşa vururum, kadın» gibi aradım. Rica ederim bu neme lâzım!.. Konuşmamız şöylece meseleyi artık unutunuz ve bizi af-devam etti: 1 fedlnlz...»
— Ferdi beni yalnız bırakma!.. i Cevap vermeme imkân kalmadı.
— Amma şu anda sizin k!m oldu- Ben de ufukta bir nokta haline gelen
ğunuzu bile bi miyorum kİ!.. * ‘ ’
— Henüz tanışmıyoruz. Sadece kar- ____________
şılaştığımız zaman bana derin derin mağa yemin ettim... bakıyorsun. Çok şeyler söyleyen ba-
tayyarenin arkasından bakarak bir daha kadın macerası peşinde ıtoşına-
(Bir yıldız)
Kars P. T. T. Müdürlüğünden:
Yazın araba kışın araba kızak veya hayvanla haftada kar-kılıklı iki defa yapılması gidiş geliş bir sefer ad edilmek suretlle her seferinde bin kiloya kadaı yük taşıması Kars Hacovan ve Ardahan menzil -hanelerinde şartnamesinde gösterilen miktarda vesait bulundurulması hariçten yük ve eşya almakta müteahhidin serbest bulunması meşrut Kars Ardahan arası 943 - 944 yılı araba postası sürücülüğü 1400 lira aylık muhammen bedelle ve 21/9/943 tarihinden itibaren 15 gün müddetle ve kapalı zarf usullle eksiltmeye konulmuştur. İhalesi 5/10/943 salı günü saat 11,30 da Kars P.T.T.Müdürlüğü binasında yapılacak ve şartnamesi mezkûr müdürlükten parasız olarak alınabilecek muvakkat teminat 1260 liradır. Taliplerin kanuna uygun teklif mektuplarını teminat makbuzu ve iyi hal kâğıtlarını ihaleden bir saat evveline kadar komisyon reisliğine vermeleri ilân olunur. - «9516»

i! Ç A G I eden fabrikaları memleketimize
TIRAŞ
Avrupada 5 memlekette imal _________________________
daima mal göndermeğe gayret etmektedir. Senelerdenberi satıldığı gibi her yerde
TANESİ 5 KURUŞTUR.
Manifatura ticaretile işti gal eden tacirlere:
1 — Ticaret Vekâletinin teşebbüsile kontenjanının temin olunarak Hiııdistandaki mümessili vasıtasile mahallinde mubayaa ettirilip ithalâtçı tacirlerimiz tarafından memlekete ithal edilmiş ve edilecek olan mensucatın halka dağıtılmasına ait talimatı ihlva eden ve Odamıza gönderilmiş olan istihlâkin tanzimine ve teşkilâtlandırılmasına dair 21/8/943 tarih ve 15 No. lu sirkülerde yazılı işlerin Odamıza kayıtlı meslek mensuplan tarafından ifası için 4355 numaralı Ticaret odaları kanununun
'muvakkat maddesi hükmüne tevfikan Odamızın vazifelendirildiği Ticaret Vekâletinin 20/9/943 tarih ve 6/9447 sayılı yazı ile tebliğ kılınmıştır.
2 — Mezkûr sirkülerle alâkalı bulunan müesseselerin bu sirküler hü-
kümlerine göre hareket etmesi lâzım geldiği aksi halde sözü geçen kanun maddesinde yazılı cezayı hükümlerin ilgili makamlarca tatbiki cihetine gid leceği tebliğ ve İlân olunur, «9734»
Şehirlerin idaresi
(Baş tarafı 5 inci sahifede)
kün olduğu anlaşılmıştı. Fakat belediye, bu teşebbüsünü tahakkuk etti-re bilmek için (Arttırma ve eksiltme kanunu) nun hükümlerine tâbi olmak mecburiyetinde idi.
Satın alacağı stok maddeleri ilân etmesi ve taliplerden en müsait fiat vereni tercih etmesi kanuni bir zaruretti. Bunun için kanunun takyit ettiği zaman kaydına da tahammül edilse bile, İstanbul belediyesinin bu kadar geniş ölçüde stok yapmağa kalkıştığını gören müstahsillerin derhal fiatleri yükseltecekleri ve bu yüzden lüzumsuz ve sebepsiz bir pahalılık meydana geleceği muhakkaktı. Belediye, — halkın zarurî ihtiyaçlarını temin etmek gayesile — bu fedakârlığa katlansa bile elde edeceği madelerı halka kolayca satamamak mevkiinde idi. Çünkü (Arttırma ve eksiltme kanunu) mal atımında olduğu gibi, satışta da belediyenin kollarını ayni kayıtlarla bağlamaktadır. Meselâ, halka pirinç dağıtmak istiyen belediye, ancak bu pirinci müzayede neticesinde (hem-şeri) ye satabilmeğe salâhiyetedir. Görülüyor ki Belediye kanununun stok mal tedriki hususunda koyduğu fıkranın tatbiki için bu gibi engeller vardır.
Belediyeye verilen iktisadı salâhiyetlerin mahdudiyeti yalnız bu misalle izah ettiğim esastan ibaret değildir. Belediyeler, istimlâk kanununa göre bir meydan, bir yol, bir hastane için bir (gayrimenkul )ü istimlâk edebilmektedir. Fakat iktisadi bir maksatla hiç bir istimlâk teşebbüsünde bulunamazlar. Bütün bunlardan anlaşılıyor ki kanunda bugünkü ihtiyaçları karşılayacak tâdiller yapmak zarurî görülüyorsa, ilk önce belediyenin tarifini yapan birinci madde ile bu maddeye mü-tenazir olarak alâkalı diğer maddeleri bu arada (Arttırma, eksiltme), (İstimlâk) kanunlarını da, halkın geçinme zorluklarını hafifletecek İktisadî imkânlarla takviye etmek ve kanuna — daha ziyade bu bakımdan — yeni bir istikamet vermek artık lüzumunda şüphe götürmiyen bir hakikattir.
Şehirlerin İktisadî vaziyetleri kadar sıhhî emniyetleri de bugün için Ehemmiyetle göz önüne alınacak bir haldedir. Son tifüs salgınında görüldüğü gibi — kanunî mevzuata göre — belediye hükümet teşkilâtında yalnız yardımcı bir unsur olmaktadır. Bulaşık hastalıklarla mücadele, sırf devletin vazifeleri cümlesiden olduğundan belediye, bu mücadeleyi kolaylaştıracak tedbirler almıştır. Halbuki belediyeleri bu gibi salgın hastalıklar karşısında daha radikal hareket edecek şekilde kanunî müeyyidelerle kuvvetlendirmek gerektir. Bunun için Belediye kanununun şehrin ve halkın sıhhatine ait hükümlerini de genişletmek iktiza eder.
(Belediye kanunu) nu İktisadî ve sıhhî kayıtlarla takviye etmek zaruretine bu suretle işaret ettikten sonra belediye ile halkın münasebetlerine ve karşılıklı «vecibe» ve «hak» lara ait lüzumlu gördüğüm noktalar ile bilhassa Istanbulda belediye idaresi hakkındaki düşüncelerim, diğer bir makalenin mevzuunu teşkil edecektir.
RADYO
şarkılar, 20,15 Radyo 20,45 Saz eserleri, 21,10 İstekleri, 21,30 konuş-salon orkestrası 22,30 ko-
ANKARA RADYOSU Bugünkü program
13,30 program. 13,33 türküler. 13,45 Ajans haberleri. 14,00 peşrev, semai ve şarkılar, 14,30 Riyasetlcumhur bandosu. 15,15 Ankara sonbahar at koşulan tahminleri. 17,00 program, 1703 dans orkestrası. 18,00 Radyo çocuk kulübü. 19,00 Ajans haberleri. 19,20 fasıl. 19,45 konuşma. 20,00 taksim ve - ---- - -
Gazetesi, dinleyici
ma. 21,45 nuşma. 22,35 Ajans haberleri.
İSTANBUL RADYOSU
Bugünkü program
19,15 dans müziği. 19,30 Ajans haberleri. 19,45 klâsik eserler. 20,15 Radyo gazetesi. 20. 45 klâsik eserler. 21,30 senfonik eserler. 22,00 Ajans haberleri. 22,15 kapanış.
Kadıköy Sulh mahkemesi başkâtipliğinden:
Müddei Ulviye Erksal ile müddei-aleyhler Hamide Lûtflye varisi Fatma Neşecan Taluk ile Zeliha Saadet, İbrahim Sadi ve İzzet ve yine Ayşe Melek varisi Cemile, Kemal, Celâl. Bilâl ve Cemalin vefatile varisi Meh-veş ve Suzanın şayian ve müştereken mutasarrıf oldukları Göztepede Sahrayı Cedit mahallesinin Kayışdağı caddesinde 115 No. lı ve zemini Mlh-rimah vakfından ebnlye ve eşcar ve gürümü mülk iki dönüm (261) zira tutan (1998) metre murabbaı miktarında ve sokak cephesi duvar ve diğer cepheleri kısmen tel He mahdut arazi dahilinde 784) metre murabbaı üzerine İnşa edilmiş ahşap bir bap hanenin zemin katında bir sofa üzerinde İki oda, İki oda bir kiler ve bahçeye çıkar bir kapı ve birinci katında merdivende başında bölmeli bir sofa üzerinde üç oda bir kiler bir helâ ve buradan merdiven ile çıkılır balkonlu bir sofa ve çatı altı vardır. Zemin katı kârgir ve pencereleri demir parmaklıklıdır ve birinci katında balkon vardır. Bahçe dahilinde ve sağ tarafında bir mutfak ve İttisalinde bir kömürlük ve yine bahçe dahilinde bir bostan kuyusu ve bir tulumba ve bahçe dahilinde müteaddit meyva ağaçları mevcuttur. Kıymeti muhammenesl (Yedi bin yetmiş) liradır, tşbu gayri menkul İzale! şuyu suretile ve tarihi ilândan İtibaren mahkeme kaleminde esbabı müracaata açık bulundurulan satış şartnamesinde yazılı şerait dairesinde ve peşin para İle Kadıköy Sulh mahkemesi başkâtipliğinde 2/11/943 tarihine rastlayan salı günü saat 10 dan 12 ye kadar açık arttırma İle satılacaktır. Yev-mü mezkûrde satış kıymeti muham-meneslnln % 75 İni bulmadığı takdirde en son arttıranın taahhüdü baki kalmak üzere müzayedenin on gün daha tamdldlle 12/11/943 tarihine rastlayan cuma günü saat 10 dan 12 ye kadar en çok arttırana lhalel kafiyesi icra kılınacaktır. Satış tarihine kadar müterakim bina ve Evkaf vergi borçlarile rüsumu dellâll-yesl ve satış harcı ve masarifi muhakeme hissedarlarına ve (20) senelik Evkaf tavizi İle İhale pulu müşterisine alt olmak üzere satılıktır. Taliplerin % 7,5 pey akçesi vermeleri lâzımdır. İcra ve iflâs K. nunun (126) ncı maddesi mucibince ipotek sahibi alacaklılarla diğer alâkadarların hususlle faiz ve masrafa dair olan iddialarını (15) gün İçinde mahkemeye bildirmeleri aksi halde haklan tapu sicillerile sabit olmadıkça satış bedelinin paylaşmasından hariç kalacaklan ve daha fazla malûmat almak İsteyenlerin mahkemenin 942/426 No. lu dosyasına müracaat eylemeleri lüzumu ilân olunur. Ve ayrıca İkametgâhları meçhul bulunması ltlbarlle mahkemece llânen tebligat İcra kılınmış olan Zeliha Saadet ve İbrahim Sadi ve Cemileye işbu ilânm tebliğ makamına kaim olmak üzere ilân olunur.
C. H. P. İşbulma - Kurtarma Yurdundan:
Yurdumuzdan Evlerde hizmetçilik ve ahçılık yapabilecekler çok aranmaktadır. Bu işleri başarabilecek kadın vatandaşların dolgun ücretle işe girebilmeleri için iki resim ve nüfus tezkerelerile Nuruosmaniyedeki yur-da müracaatları.
TÜRKİYE DEMİR ve ÇELİK
Fabrikaları Müessesesinden :
Aşağıdaki şartlarla ve pahalılık zammı hariç ayda (400) liraya kadaıaylık ücret verilmek üzere Müessesemize:
inşaat Bakım Şefi Alınacaktır
! İsteklilerin lüzumlu vesikalarile 15 birinciteşrin 1943 tarihine kadar Karabük’teki Müessese müdürlüğüne müracaatları.
1 — İnşaat mühendisi olmak,
2 — En az beş senelik bir iş mazisi bulunmak (serbes çalışmış dahi olabilir.)
3 — Yaşı 45 ten yukarı olmamak,
4 — Durumu Memurin-kanununun 4 üncü maddesinin diğeT
İnhisarlar umum müdürlüğünden:
Üçüncü üç aylık kahve dağıtımı bir ay önceden ve % 100 fazlasile yapılacaktır.
Yıllık kahve stokunun ikmal edilmek üzere olduğundan ikinciteşrin 943 den itibaren kullanılacak üçüncü üç aylık kahve fişlerile sayın halkımızın Şeker bayramından önce başlıyarak bayilere müracaatla yüz gram kahve istihkaklarını 200 gram olarak alabilecekleri ilân olunuT. (9683)
Tuzla içmeleri
Hususî Trenleri 15 Teşrinievvele kadar her gün devam edecektir.
Daima ilen
FORD MOTOR COMPANY

M
W ' iı
i ■// I
M *
alma ileriye bakan insanlar ve milletler harp dolayısile harabeye dönen yerlerden ilhâm almak mümkündür 8eneler zarfında ancak elde edilebilecek olan teknik tekemmül At harp İhtiyaçlarını karşılamak İçin seneler zarfında değil bir kaç ay İçinde elde edilmiştir. Hattâ Ford fabrikalarında çalışmakta olan mühendisler, beşeriyetin müstakbelde istifadesi için, bu yenilikleri daha şimdiden başarmağa başlamışlardır
Sulh olunca Birleşik Devletlerin muazzam ve verimli makinelerinin yardımile, asri bilgi ve denemeler neticesi elde edilen başarılar sayesinde, hayat şartlarının daha iyi ve şimdiye kadar tahayyül edU-memiş bir şekilde hakikileşmesi ve İnsanların refahı temin edilmiş olacaktır.
Sümerbank İplik ve dokuma fabrikaları mü essesesi Bakırköy bez fabrikası müdürlüğünden: Dokuma işçisi aranıyor
1 — Fabrikamız dokuma kısmında çalışmak uzara tecrübeli detnieiı
kuma işçileri alınacaktır. ^de 3
2 — iyi çalışanlar verilen akort ücret ile günde 4 liraya kadar katılıktı
zanabilirler. !
3 — Ayrıca hergün bir öğün parasız sıcak yemek ile bir bütür: 20
ekmek yine parasız olarak verilir. L---
4 — Sabit gelirli memurlara yapılan gıda maddeleri ve giyim Mg^N] yalan tevziatı gibi bu işçilere de maliyet fiatına eşya ve erzak verilip ayalı
5 — İşine muntazam surette devam edenlere ayrıca aylık kazan{Seyen]
lan % 10 fazlasile ödenir. ^Şu
6 — isteklilerin fabrika idaresine başvurmalan. __________(9479)J^aca
562
Devlet Ziraat işletmeleri Kurumu İstanbul Bürosundan: MAMUL VE HAM Karagül derisi satılacaktır
1 — Muhtelif nevilerde 556 parça mamul karagül derisi ile parça boyanmamış ham karagül derisi satışa çıkarılmıştır.
2 — Bu hususta hazırlanan şart ıame Istanbulda Balıkpazarında Süngercilerde 83 numarada kâin Büro merkezinden tedarik edilebilir. Telefon: 24738.
Malların heyeti mecmuası büroda mevcuttur. Her zaman görülebilir.
3 — Muvakkat teminat 1500.— liradır. Taliplerin tekliflerini 29/9/943 tarihinde çarşamba günü saat üçe kadar Büro merkezine tevdi eylemeleri lâzımdır.
iti
hândı tedl]
*45
İstanbul üniversitesi rektörlüğünden:
Üniversite Askerlik bütünleme sınavları. Tıp Fakültesln'n 29/TX/1943; Hukuk Fakültesinin 5/X/1943: Fen Fakültesinin 7/1 8/X/1943; İktisat Fakültesnln 9/X/1943; Edebiyat Fakültesinin 14/. tarihinde yapılacaktır. İlgililerin Alay Komutanlığına baş vurmaları.
22/IX/l^ Î5 N
1 194»
ESKİ HARFLERİ — Usulü muha-(fat, dosya vesalr büro muamelâtı-bilir, daktilodan anlar, askerliğl-yapmıştır. Akşam İdarehanesinde ^San adresine müracaat. — 1
ORTA MEKTEP MEZUNUYUM —
Jesseselerde, ticarethanelerde yazı Itrinde çalışabilirim. A El S rümu_ na ’
fÜRKÇE — Fransızca, Almanca Uhasebe. muhabere, tercümeye Oktedir bay iş arıyor. Günde bir kaç at çalışmağı dahi kabul eder. Ak-hda (A. Y.) rumuzuna. _ 1
- İŞ' ARIYANLAR
4 — Kiralık - Satılık
DEVREN SATILIK DÜKKÂN — Kadıköyün en işlek yerinde müşterisi bol bir tuhafiye mağazası satılıktır. Kadıköy Pazaryolu Direkli apartı-man No. 77/2 telefon 80989. — 2
AKŞAM
Sahife 7
PAR Tl M AN KAPICILIĞI — Kala, erli
veya kalorifersiz apartıman I pıcılığı aramaktadır. Vali konağı Meşinde bakkal Yorgi’ye müracaat, tefon: 80144. —1
BÜYÜKADADA SATILIK ARSA — Nizam cihetinde çamlık İçinde fevkalâde manzarah geniş cepheli 2300 metre murabbaı muntazam duvarla çevrilmiş bir ana satılıktır. İçinde bağı ve müteaddit yemiş ağaçlan vardır. (Akşam» İlân memurluğuna müracaat. Telefon 20681.____________— 2
ACELE SATILIK BAHÇE — Sah-rayl Cedit İmam Ramiz caddesinde 23 numaralı istasyona 15 dakika 19 dönüm, etrafı duvarlı üç tane bostan kuyusu, sekiz odalı ev. bahçe satılıktır. Görmek istiyenler cumartesi günler! müracaat.—
8000 LİRAYA — Kuzguncukça iskeleye yarım dakika mesafede 3 katlı senevi 900 lira icar getiren bahçesinde kuyusu ve sarnıcı bulunan müced-det apartıman satılıktır. Taliplerin Cihangir Akarsu yokuşu Zeki bey apartımanı 49/1 e müracaattan, — 1
SATILIK KÖŞK SATILI KYALI — Köşk: Bostancı İle Buadtye arasında 3 dönüm meyvalı arazı içinde. (Yalı: Bostancı İle Küçükyalı arasında sahilde telefon: 49429 — 1
KİRALIK APARTIMAN — Modada caddede üç oda, hol, banyo, telefon, gaz, konfor, möble senelik kiralıktır. Akşam gazetesinde (Moda) rümuzu-na mektupla müracaat. —
DEVREN SATILIK BAKKAL DÜKKÂNI — Şişli Halâskâr gazi caddesi No. 334/3 müracaat günleri. Her gün öğleden sonra. — 2
SATILIK EV — Şehremini: Kâtip Muslihıddin mahallesi Hastane caddesi 76 No. lu dört od® maabahçe ev satılıktır. Mahalle bekçisi Ramazan’a mürcaat. —
DEVREN SATILIK TUHAFİYE ve ITRİYAT DÜKKANI — Maçkada SilAhhane caddesinde 49 numaralı tuhafiye dükkânı eşyaslle beraber satılıktır. Talip olanlar yukarıdaki adrese müracaat etmeleri. —
SON (9900) LİRAYA — Konforlu beş odalı yeni bina Sultanahmet Üçler su terazisi No. 9 Cuma, cumartesi gezilir. Müracaat. Telefon: 20714 Tellâl İstemez. — 2
g MÜTEFERRÎK
ARK
TÜRKİYE EMLAK ŞİRKETİ
142 parça ev, 43 parça Apar-tıman, 5 parça yalı, 58 parça kıymetli arsa satışa çıkarıldı.
âDLÎ İŞLERE VAKIF — Muamelât îhaberat, anbar, evrak, daktilo ve tip memurluklarını mükemmelen en bonservisleri bulunan çok tecili bir genç iş anyor. Akşam’da ’lışkan) rümuzuna acele yazılma-taşraya gidebilir. —
SATILIK APARTIMAN - Beyoğlu Kalyoncukulluk Hamalbaşı aşasmda Tevfik sokağında 34 numaralı mahiye 97 Ura kirada bankaya 4550 liraya ipotekli 9500 liraya satılık, içindekilere. —
ÎŞÇÎ ARIYANLAR
»AYAN DOKUMACI VE BOBİNCİ ‘ANIYOR — Otomatik dokuma tez-Uarında çalışmış tecrübeli bayan turnacı ve »bine! alınacaktır. İs. İllerin Şişli Abide! hürriyet cad-l;nde Jale mensucat ve Çemberli-Nuruosmaniye caddesinde İçel hsucat fabrikalarına müracaat>. — 2
BİR YAZIHANE ARANIYOR — Galata veya Bahçekapıda 4-5 odalı iyi bir yazıhaneyi kiraya vermek veya devretmek İsteyenlerin (40247) ye telefon etmesi. — 1
KADIKÖY — Söğütlüçeşme Çınar-dibinde iki ev iki dükkân yazlık sinema tiyatro bahçesi sahne makine dairesi ve elektrik tesisatı ile beraber tamamı birden ehven fiatla açele satılıktır. Üsküdar Bizim sinemaya müracaat. — 2
BERLİNLİ BAYAN ÖĞRETMEN — Tecrübe edilmiş, kolay metodla iyi Almanca ders verir. Pazardan başka her gün saat 4-7 ye kadar İstiklâl caddesi apartıman 133 de 6 No. ya müracaat.—
UCUZ SATILIK APARTIMAN — Dört daire 15 odah, muntazam bahçeli pazartesi, cumartesi I den 5 e kadar Bankalar caddesi Yolcuzade Emekye-mez mahallesinde 17 numara Aksoy apartımanı dördüncü daireye müracaat. —
SATILIK 3 DÜKKÂN — Yedikule İmrahor caddesinde 73 - 75 - 77 No. lı üstlerinde odalrn bulunan 3 dükkân satılıktır. Merkez bankasında Necdet Tuçmana müracaat.
ALAFRANGA — Ve ayrıca gayet güzel piyano dersi almak akort ve tamir ettirmek istiyenler şu adrese her gün müracaat edebilirler. Beyoğlu Aynalıçeşme Çekiç sokak No. 21 Melek.-
Erenköy, Suadiye, Bostancı, Nişantaşı Sultanahmet semtlerinde ev ve apartmanları da kiraya veriyor.
Satışa arzedilen emlâk meyanında: Haliçte fabrika ve yatı arsaları, Suadiye, Bostancı, Kalamış, Fenerbahçe ve Pendikğe kadar Anadolu kıyısında yalı arsaları, Yalılar villâlar, Küçük Yalıda. Kızıltoprakta bir kat üzerine küçük villâlar, Şehrin muhtelif semtlerinde kaloriferli evler, ve iradlı konforlu apartımanlar, Ayazpaşada ahşap evler, Salacık plâjında yalı arsaları, Büyüka-dada villâlar ve yahlar, Suadiye asfaltta tramvay caddesi üzerinde villâlar, Ankarada apartıman, ev ve otel, yalovada otel, Termal yanında bir otel ve arazi, tzmirde mağaza, yalı arsası ve ev bulunmaktadır.
Fazla izahat için satış servisine müracaat olunması. 4 ncü Vakıf han birinci kat No. 38/40 Tel: 23468; Telgraf: BARK
TRİKOTAJ MAKİNECİSİ ARANI-)R _ Mahmutpaşa büyük Yıldız ■h No. 7 zemin kat. - i
1 NÜFUSLU BİR AİLENİN — ye-'k ve ev işlerini yapacak temiz bir »k bayan® ihtiyaç vardır. Her gün H 9 dan 12 ye kadar müracaatları, htakale caddesi No. 96 kundura 7a imalâthanesi Mehmet Nuri 21147
_ 6
İSKİ VE YENİ HARFLERİ - lâyi-le bilen ve biraz da muhasebeye na ve daktilo bilen bir Türk baya-kihtiyaç vardır. Taliplerin hergün t on beşten on dokuza kadar Tü-gümrük 38 numarada İkbal Ko-
Si şirketine müracaatları. — 1
İANBULDA ÇALIŞMAK ÜZERE — yetişmiş bir kalfaya ihtiyaç vardır. “?k ecza deposuna müracaat edil-
■CZACI ARANIYOR — Taşrada sul müdür olarak çalışmak istiyen eczacı aranıyor. Anlaşmak üzere bankası arakasında Ceiâlbey sokak 16 da bay Mikall Mirzaoğluna caatları. — 3
ARDIMC1 — Bir muhasip aranı: Muhasebe işlerinde çalışmış ol-şartile hâl tercüme ve lsteye-leri ücret iiel yazılarile İstanbul posta kutusuna. —
ŞİŞLİDE SATILIK APARTIMAN — Beş ve dörder odalı dört kat bodrum bahçe tam konfor saf hava bol güneş emsalsiz nezaret senelik irad 2400 operatör Raif sokak Meria apartmanı dördüncü kata müracaat —
FINDIKLI — Dereiçinde İsmet İnönü mektebi karşısında 53/55 numarada dokuma ve makara imalâthanesi her ikisi bir arada tam faal vaziyette devren satılıktır. Galat® Mahmudiye cad. No. 58. Ahmet Emin Aytaç. - 3
GÖZTEPEDE — İtfaiye caddesi üzerinde tramvay durağına bir dakika mesafede denize, adalara nezareti ve bol meyva ağaçiarile iki dönüm arsa satılıktır. Müracaat Tel. 52,138.
ACELE SATILIK KÂGÎR EV — Haliç feneri Tahtaminare Vodina caddesi 32 No. lu altında büyük dükkânı 5 oda taraça elektrik terkozu var. Gayet sağlam ve kullanışlıdır. Müracaat içinde Ömer Taşına. —
6.000 LİRAYA SATILIK KÂGİR EV Fatih tramvay durağına yarım dakika Karaman yokuşu 32 No. lı beton her katta birer oda ve teferruatı havi.
R.A — Genç Bayan — G.O — L.F — Motor — A.R
»hanemizden aldırmaları rica '»unut
Ortaköyde j
ABİR — Fransızcaya vakıf bilen çok tecrübeli bir muba-■n ücretle muhaberatı ve bükleri yapar. Akşamda muhabir Uluna müracaat.
ANKARADA MODERN BİR APARTMANA — Mukabil İstanbulda Talimhane, Ayaspaşa veya Şişli civarında kaloriferli bir apartıman aranmaktadır. Alâkadarların 23700 e akşamlan telefon etmeleri. -
850 LİRAYA — Yanm dönüm bahçe içerisinde müteaddit meyva ağaçlan bulunan 2 odalı hane satılıktır. Erenköy Sahrayi cedit camii karşısında bakkal bay Niyaziye müracaat.
DENİZ SAHİLİNDE - Bir yette bir aile nezdinde 15 yaşında çocuğuna Fransızca Almanca li-dersleri verecek bir bayan aranı. Tafsilât ve şerait için Galata be pazar Arslan han kat 2 No. üracaat. Tel: 41885—
SATIL1K ARSA — Bayezit Yakub-ağa mahallesi Kalaycı sokak 5 numaralı Marmaraya nezaretli arsa satılıktır. Görüşmek İçin Kadıköy Söğütlüçeşme Kara dut sokak 1 numaraya-müracaat. -8
SATILIK EŞYA
ACELE SATILIK DÜKKÂN — Yüzde sekiz iradlı köşebaşı kavafhane el. verişil mağaza olabilir. Boş olarak teslim edlleblr. Kapahçarşı Kavaflar caddesi No. 34 müracaat. -
acele satilik otomobil — beli dolstikleri yeni mükemmel ve işler bir
Ude 37 model Naş marka otomobil ıdar katılıktır. Sirkeci Orhanlye caddesi No. Bay Hakkı*ya müracaat. Tele-
KİRALIK MÖBLE APARTIMAN — Beyoğlunda caddeye nazır 3 oda bir sofa, mutbak ve banyolu bir kat aile için kiraya verilecektir. Telefon: 43535 müracaat.—
ir bütiil: 20992, Telgraf: İstanbul - Ateş.
(iyini «’OeneRAL ELEKTRİK MARKA -k veril»* ayak bir buz dolabı acele satılıktır, kazan! ^yenlerin Tophane eski Salıpazan kuşu No. 2 Bayan Şükran Sünanç’a Jtacaatian. _____________________________________— I
ACELE SATILIK ARSA — Sultan-ahmette Üçler mahallesi Asmalıçeş-| me sokağı 8 No. görüşmek için: Fatih' Büyük karaman caddesi Tan apartı-manı 4 No. ya müracaat.__________—
[9479)
8ATILIK KELEPİR EL TEZGÂHTI __ Komple işler vaziyette dört kuma tezgâhı ucuz fiatla satılıktır, lunduğu bina da çok az bir kira ile »edilebilir. Telefon: 20039. Adres: ^İkapı Musalla cad. 35 No — 3
ŞİŞLİDE KİRASI UCUZ — 3 oda bir hol, banyo, mutbah yeni bir apar-tıman dalresile Talimhanedeki bir apartıman dalresile becayiş yapılmak isteniyor. Müracaat Sirkeci Erzurum Han No. 14.—
OTO TAMİRHANESİ — Devren satılık kanalı ve aletleri vardır. Taksim Elmadağ caddesi 3 numarada bay Rauf’a müracaat. —
kRÎSTAL TAKIM - Bol ve yemiş elerl kıymetli vazo ve biblolar, 30 arjante kap, klasik opera ve
“üe yeni plâklar. BomonM izzet ında k 24 No 1
^Man, EL YAPISI — Kullanılmış ? *çık, kutusu yeni tam teferrüa-*(5 liraya satılıktır. Beyoğlu Par-«r^Pi İstiklâl caddesi No. 64 Veral
. istiklâl caaae
Herini ^z»sı Bay Kemal. ‘ezine _ ..
— Fanllâ Trikotajlara Jhetre eninde bir silindirli Hav -F^ge maklnası: Satılıktır, Çak-ğkç’lar yokuşu Valde han üst kemer ’ ı — 8.
ERLNKÖYDE ARSA — İki buçuk dönüm asfalt üstünde istasyona ve tramvaya çok yatan etrafı duvarlı arsa müsait fiatle acele satılıktır. Erenköyde Etem Efendi caddesi 81 No. da Nalbur Onriık’e müracaat. ______________________________- 3
TOPHANE BOĞAZKESENDE — No. 29 gayet işlek mevkide, müşterilerinin rağbetine mazhar olan kuru kahveci çay, tütün kırtasiye her nevi aktariye vitrinll içindeki dahili tertibatı mevcut motör kahve makinesi mallan ile devren acele satılıktır. İçindekilere müracaat.—
l/X ’ ARNAVUTKÖYÜNDE — Eşyalı,
4 X1 İSKEMLESİ — Az kulla- banyolu iki kiralık oda. Yemek veri-
■ı. açılır kapanır bir çocuk is- lebilir. Talebe tercih olunur. Müra-
â?lesi satılıktır. Taksim Lâmartin caat: Dulkadır oğlu yokuşunda Ama-Granit Ap. No. 48/14 de. — 2 vutçeşmest sokağı No. 4. — I
(y7^
Açık arttırma ile büyük satış, Mecburî satış
1943 Eylülün 26 ncı pazar günü saat 10 da Beyoğlunda Taksimde Tarlabaşı caddesinde 23 No. lu evde naklolunan ve eski bir aileye ait stil eşya piyano ve saire müzayede ile satılacaktır. 13 parçadan ibaret halis Avrupa malı oymalı Louis XV Vitrin ve masalarüe komple çok zarif salon takımı, meşhur «Psalti» Fabrikasında yapılmış mavun kaplama modern ve üzeri vitrinll komple yemek oda takımı, enfes mavun ve Louis XV ceviz salon biblo vitrinleri, son model «Douglas» lizöz dıvarlı modem salon takıma beyaz maden tepsiler, Japon vazolar, biblolar, resim ve tablolar, yemişlikler, Kristofl kadehler. Çok yeni halde Frijider buz dolabı, Direktuar Mavun kaplama modem ve şık yatak oda takımı Tonnet Vienne malı kabartma kadifeli salon Buduar takımı, tekmili meşin Vaşet yazıhane oda ta-iumı, bronz kesme karyolalar, gramofon, portmantolar, konsol aynalar aynalı ve aynasız dolaplar, mavun yemek masası, çini soba, perde ve storlar. Masif mavun nadide İngiliz kanapesi; Aynalar, file tül perdeler, Lâke çocuk yatak oda takımı, salon masaları, bronz ayaklı kuş kafesi. Bir parti seçilmiş İsparta halı ve Anadol seccadeleri. Elektrik lâmbalar çatal bıçak takımı, Akuaryumlar, duvar saat v. s. v. s. Büyük forma içi demir enfes Amerikan piyanosu.
Satılık çiftlik
Çengelköyünün en muten® yerinde, Boğaza, Köprüye nazır, etrafı park ve meyva ağaçlı, vapura on beş dakika, on odah kârglr köş • kü, otuz beş sağmal hayvan İçin modem tesisatlı muazzam betonarme ahır, samanlığı, kümesi, depo ve müstahdemin blnalarile 2500 dönüm münblt arazi içerisinde kuyu ve membalan, bir kısım araziyi su-lıyan havuzlan, hem sayfiyelik, hem de zlraate, hayvancılığa, tavukçuluğa, sebze ve meyvacılığa çok elverişli bir çiftlik acele satılıktır. Müracaat: Ziraat bankası ittisalinde Gabyan Han No. 6 Kenan. Telefon: 43431.
S U M £ • AN
YERLİ MALLAR PAZARLARI
MÜESSESESÎ MÜDÜRLÜĞÜNDEN:
Taşra Mağazaları için irtibat, muamelât ve Satış Memuru Alınacak
1 — Taşradaki bazı hususî fabrikalar nezdinde barem harici âzami 140.— lira ücretH İrtibat memurları (Mensucat işlerinden anlamaları şarttır.
2 — Yine taşra mağazalarında istihdam edilmek üzere 3656 ve 3659 sayılı kanunlarla ilgili müesseselerde bulunmuş olanlardan vasiyetlerine göre âzami 120.— lira ücretle erkek muamelât memurları.
3 — Yine taşra mağazalarında çalıştırılmak üzere en az orta mektep mezunu olmak şartlle (mümasil müesseselerde tezgâhtarlıkta çalışmış olanlar tercih edilir.) gösterecekleri kabiliyete göre 40.— lira ücret ve 40.— lira prmle erkek satış memurları alınacaktır.
4 — Askerliğini yapmış olan ve (50) yaşını tecavüz etmemiş bulunan isteklilerin 10 ilk teşrin 943 akşamına kadar Sultanhamanımda Katırcı Oğlu hanında beşinci katta Zat İşleri Şeşfüiğlne müracaatları.
Şuyuun izalesi maksadile
Galatanın en Kıymetli Yerinde
SATILIK KELEPİR İRAT
Karaköy. Bebek Tramvay durağı karşı cihetinde, Necati Bey caddesinde köşe başı halen otel olarak kullanılan 10 odalı ve altında 87, 89, 91 ve 24 numaralı dört dükkânı bulunan mülk, şuyuun izalesi için 8 Birinci Teşrin Cuma günü saat 16 da Beyoğlu Sulh Mahkemesinde alenî müzayede İle satılacaktır. 943/39 dosya numaraslle satış memurumahkeme başkâtipliğine müracaat.
u
Gazinoda her türlü içkiler hıdurur. Mükemmel CAZ ve DANS
Kışlık Gazino ve Lokantası
Bu akşam açılıyor
Emsalsiz manzara, mükemmel lokanta, her akşam şehrimizde sevilmiş ve alkışlanmış meşhur Mandolinat hey’eti «izi sevindirecek ve eğlendirecektir.
Elektrik ve makine mühendisi
(işletme müdürü)
Elektrik şebeke memuru
Elektrik sayaçları ayar memuru Elektrik makinist namzedi
1 — Mühendise ehliyetine göre (400 - 500) lira aylık ücret verilecektir. Makine, şebeke ve işletme işlerinde çalışmış olanlar tercih edilecektir.
2 — Elektrikçi şebeke memuruna (150 . 200) lira aylık ücret ve rilecektir. ikinci smif elektrikçilik ehliyetini haiz olmam şebeke ve tesisat işlerinde çalışmış bulunması şarttır.
3 — Elektrik sayaçları ayar memuruna (150 - 175) lira aylık ücret verilecektir. Ayar memurluğu ehliyetini haiz olmakla beraber ikinci sınıf elektriçilik ehliyetnamesini haiz olacaktır.
4 — Elektrikçi makinist namzedine şimdilik (120- 150) lira aylık ücret verilecek, ileride göstereceği ehliyete gör (200) liraya kadar aylık ücret verilebilecektir. Namzedin san'at okulu elektrik ve makine kısmından mezun bulunması ve yaşının 35 den yukan olmaması şarttır.
İsteklilere Anadoluda bir vilâyet merkezinde büyük bir müessese-de vazife verileceğinden gönderecekleri evTaklann tetkikinden sonra ça lışacaklan müessseae ile bulunduğuyer bildirilecektir.
istekliler ilerde asıllan görülmek üzere ilk defa şimdiye kadar çalıştıkları yerlerden aldıkları vesikaların suretlerde men'şehrini ve hüviyetlerini, askerlikle olan alâkalarını gösterir vesikaların süretleıini veya bunları bildirir hal tercümelerini birer kıt’a fotoğraflarile E. R işaretile Sirkecide Köprülü han No. 52 ye el yazı ile müracaatta bulunmaları ve gönderilen evrakların geri gönderilemiyeceği ilân olunur.
İstanbul Ticaret Borsasından:
Umumî karar
1 — Bor»aya dahil maddeler üzerine iş yapahlar İstanbul Ticaret Bonaemca kendilerinden istenilen malûmatı doğra olarak vermeğe mecburdurlar.
2 —- Hakikate uymayan malûmat ve beyanname verdikleri, veya istemken malûmatı vermemekte İsrar eyledikleri Borsa idare hey eti tarafından tesbit olunanlar hakkında Borsa meclisi kararile 4355 8*y1^ Borsalar kanununun 34 üncü maddesi mucibince (25) liradan (200) liraya kadar ve itiyat halinde (200) liradan (1000) liraya kadar cezası hükmedilecek ve bu ceza karan icra dairesi marifetile infaz edilecektir.
3 __ Borsaya hakikate uymayan malûmat ve beyanname verenler
hakkında ceza kanunımun ahkâmı umumiyesi veçhile takibatı lâzime icrası icap eden ahvalde lâzım gelen kanunî muamelesi aynca ifa edilecektir.
4 __ 4355 _sayılı Borsalar kanununun 34 üncü maddesine istina-
den ittihaz edilmiş olan i^au umumî karar 1/Teşriniewel/943 tarihinden itibaren tatbik olunacağı ilân olunur.
İstanbul Ticaret Borsasından:
Umumî karar
10/5/943 günlü ve 2/19900 sayılı kararname ik meriyete konu, lan Ticaret ve Sanayi Odaları, Esnaf odalan ve Ticaret Borsalan nizamr namesinin 32 nci maddesi hükmüne tevfikan Borsaya dahil maddeler üzerine yapılan alım ve satımlann şart ve Butlan akitler ve tellâllar tarafından alım ve şahmın yaptıkları günde bir meyanname ile Borsa idare heyetine bildirmeleri ve tesçil ettirmeleri lâzım geldiğinden bu hükme uygun hareket etmiyenlerin bu muameleleri Borsa harici muamele addedilerek (4355) sayılı kanunun (33) üncü maddesinin ikinci fıkrası mucibince para cezasına çarptırılmalarına karar verildiği ilân olunur.
Satıife 8
AKŞAM
25 Eylül 194
Çocukların hayatî gıdası olan ve vitamin ve kalori itibarile mükemmel olan
Haşan özlü Unları
Çocukların çabuk yürümesine, kolay diş çıkarmasına sihhatll veçok gürbüz olmalarına yarar. Pirinç özü, patates özü, türlü özü
ve nişastası ayrı ayrı kuvvet ve afiyet kaynaklarıdır. .
Gağaloğlu CİFTE SARAYLAR Bahçesinde
Her pazar saat 14 den saat 19 a kadar
20 kişilik küme saz heyetile birlikte Eşsiz okuyucu HAMİYET YÜCESES’i dinlemek fırsatını kaçırmayınız.
Ayrıca: Üstad ZURNA EMİN ve DARBUKA HAŞAN TAHSİN-den KÂĞITHANE ve OYUN HAVALARI.
HELLOI... HELLO!...
BURADA......MUM
1 birinciteşrinde yeni şekilde
ROMANS)
AÇIYORUM?
İstiklâl caddesi No. 209
Türkiye
Dahilisinde
KURU UZUM İŞİ YAPANLARIN
Nazarı Dikkatine ■■■
B r Y t; K A I> A D A
ACELE SATILIK KIYMETLİ ARSA
Büyükadada Madende Yılmaz Türk (Ayanlkola) caddesi üzerinde denize nazır 1800 metre murabba iki arsa toptan veya ayrı ayrı satılıktır, 43559 numaraya 10 . 13 arası müracaat.
Sayın müşterilerine kış mevsiminin en son şapka modelleri 27 Eylül 1943 tarihinden itibaren hazır olacağını saygı ile bildirir.
257 istiklâl Cad. Beyoğlu.
Güney Palas 1.
SATILIK BUHAR KAZANI
Skoç tipi çift külhanlı buhar kazam satılıktır. Taliplerin Galata Minerva Hanında asma katta Tan Ltd. Şirketine müracaatları.
Devren acele satılık dükkân
I Tepebaşında Meşrutiyet caddesinde 155 No. lı telefonlu ve friji-I derli dükkân acele satılıktır. İçindekilere müracaat.
I
İstanbul asliye beşinci hukuk hâkimliğinden: 943/175
Eftal Kemeç vekili avukat Mustafa Halit’in Feruzağa mahallesinde Haşan ağa bahçesi sokağındaki 1 numarada sakin ölü İsmail Hakkı karısı Saime ve kızı Nevinülsever aleyhlerine istihsal eylediği 8/6/943 tarih ve 943/75 numaralı dosya He Galata-da Emekyemez mahallesinde Kara Molla sokağında kâin eski ve yeui 17 numara He murakkam gayri menkulün nısıf hissesinin kaydının dâvacı namına tashih ve tescili talebi hükmünü havi ilâmın ikametgâhları meçhul bulunan müddeialeyh Saime ve Nevinülsever’in H.U.M.K, nun 141 inci ve müteakip maddeleri mucibince
■■ DOKTOR - OPERATÖR Mi ZEKÎYE TEMİZEL
Paris Tıp fakültesinden mezun DOĞUM ve KADIN hastalıkları
bir ay müddetle ilânen tebliği tensip kılnmış bulunmakla Saime ve Nevinülsever’in ilânın ferrasından itibaren mezkûr müddet zarfında kanunî yollara tevessül etmedikleri takdirde ilâmın kesbi katiyet edeceği ilân olunur.
S Gayet kıymetli 8 kırat
İTEKTAŞ KOLYE
I 30 Eylül 943 perşembe günü
■ saat 14 de Sandal Bedestenirîde I müzayede ile satılacaktır, l^^imdiden teşhiredilmektedir
birinci sınıf mütehassısı Pazardan maada saat 15 - 18 Kadıköy, Moda iskelesi 251, Tel. 60918 Cumartesi saat 10 - 12
Divanyolu Lokman Hekim fıka-
Türk Maarif Cemiyeti Kadirga Talebe Yurdu Müdürlüğünden:
Yurda talebe kaydına başlanmıştır.
"■■■aNAPIYOJEN
Dr. İHSAN SAMİ
İstreptokok, İstefllokok, pnömo-
kok, koli, plyosiyaniklerin yaptığı çıban, yara, akıntı ve cilt
hastalıklarına karşı ■■■■■ taze aşıdır.
m Dr. Şükrü Mehmet ■ g (Sekban)
I Gureba hastanesi cilt ve zühre-I vî hastalıkları sabık bekimi.
| Her gün 10 dan 4 e kadar.
■ İstiklâl Cad. Ankara Apt. 99 ■— Telefon: 40916. —
TAKLİDİ
Toptan Satış Yeri:
FEHMİ ARDALI
İstanbul: Çlçekpazan Fmdıklıyan
Han No. 31
r"" Bayanların
Hayatında Yenilik!

Ne Olabilir?
■■■■ ALLO!... ALLO!... MMİ Umum Emprimeeileıin ve Manifaturacıların nazarı dikkatine: Emprime için
FİLM KALIPLARI
Kumaş, Eşarp. Mendil ve kravat desenlerinin envamı en müşkülpesent zevkleri tatmin edecek derecede zarif, metin, hassas ve emsaline faik bir surette İmal etmekte bir empri-mehaııe açmak için sermayedar aramaktayım.
OSMAN NARTER
Mesadet Han No. 28 Sultan Hamam.
■Doktor Horhorum ■
Eminönündeki muayenehanesinde hastalarını tedaviye başlamıştır.
Satılık hane
Kadıköyünde Caferağada Hacı Şükrü sokağında 30 No. lı bahçeli kftglr hane satılıktır. Bodrum ve zemin katlarından başka ayrı kiraya verilir üç katı vardır. Taliplerin 27/9/943 pazartesi saat 10 da Kadıköy Sulh Mahkemesine müracaatları.
ERLER
TÜRK ANONİM ŞİRKETİ
Sermayesi: 100,000 Türk lirasıdır.
Merkezi: İZMİR
Telgraf adresi: ERLER — İZMİR
Mektup adresi: ERLER Türk Anonim şirketi İZMİR
Yaum asra yakın bir zamandanberl tzmlrden Avrupaya kuru üzüm İhraç eden mütehassıs zevat tarafından
teşkil edilen şirketimiz dahilde üzüm sarfiyatının arttığını gördüğünden, Türkiye Devlet Demiryollarının bütün istasyonlarile Devlet Denizyollarının uğradığı iskeleler için asgârî yüz kutuluk partiye kadar şimendifere veya vapura teslim mal satmakta ve bu suretle sipariş kabul etmekte olduğunu Türkiyemiz dahilinde kuru üzüm lşlle iştigal eden tüccar, müteahhit, bakkal ve manavlarm nazarı dikkatine arzederiz.
Her telgraf ve mektuba hemen cevap verilir, iki yüz elli kutudan aşağı siparişlerden ayrıca on lira masraf almır.
Beyoğlunun en kibar ve nezih salonu olan İpek Sinemanı karşısında -
GAZİNOSU
NUBAR TEKYAY ve arkadaşları tarafından
OKUYUCU BAYANLAR:
HAMİYET DUYGULU NERMİN
CAHÎDE
SAADET
BEDİA
HANENDELER
ZENGİN PROGRAM
BU AKŞAMDAN itibaren açılıyor.
SAZ HEYETİ
ARTAKİ Piyano: VALANTİN
İBRAHİM Cümbüş: BESTEKÂR ZEKİ
Cümbüş: MEHMET Tamburi: AGÂH Klarnet: HAYİK
Ehven fıat - Mükemmel servis - Telefon: 42842.
İnhisarlar Umum Müdürlüğünden:
18 ilkteşrin 1943 gününde Izmirde toplanacak
TÜTÜN KONGRESİ RUZNAMESi
a — Memleketin tütün istihsalve satışına ait genel durumun incelenmesi
b —• 1943 mahsulünün iyi şartlar altında satılması üzerinde düşünceler
c — 1944 yılında ekilecek tütünler için bir istihsal programı yapılabilir mi?
d — Bugünkü ve harb sonu tütüncülüğü hakkında görüşler ve Türk tütüncülüğünün buna göre inkişafını temin edecek tedbirler üzerindıe mülâhazalar,
e — Türk tütünü istihsal ve ihracını arttıracak tedbirler ve yeni mahreçler bulunması üzerinde müta-
f — Tütün tohumu ve ziraatının İslahı, tütün hastalıklarile mücadeleri işleri ve umumî fidelikler tesisi üzerinde görüşmeler,
g — istihsal ve satış kooperatifleri ve bu kooperatifleri Hnans edecek bir Bankaya lüzum olup olmadığı, .
h — 3437 sayılı (Tütün ve Tütün înhisası) kanunu üzerinde mütalâalar,
i — Tali tütün maddelerini değerlendirmek üzerinde görüşme (Tütün tohumu, toz, nikotin fabrikası, sakından kâğıt imali ve saire gibi)
Kongreye iştirak edecekler için bilinmesi lâzımgelen hususlar
1 — Alâkadarlar tütün tüccarları, İstanbul, İzmir, Samsun Ticaretodaları, tütün yetiştiren bilumum vilâyet ziraat odaları, matbuat müntesipleri. Bankalar, büyük tütün ekicileri kongreye davetlidir.
Yukarıda adı geçenlerden davetiye almamış olanlar dahi kongreye iştirak debilirler.
2 — Her iştirak eden kongre ruznamesi dahilinde yazı ile, söz il* fikirlerini görgülerini açıkça bildirmekte. münakaşalara iştirak etmekte tamamile serbesttir.
3 — Tütün ekim, alım, işleme ve ticaretine ait matbu gayri matbu eser ve broşürleri olanlar bunlar» kongrede teşhir edebilirler.
4 — Tütün ekim, işleme ve fabrikasyonuna ait âlât, edevat ve tesisat veya proje sahibi olanlar, bunları kongrede aynen veya palânlarile teşhir etmekte serbesttirler.
5 — III ve IV maddeye göre iştirak edeceklerle eseT, âlât ve edevat vesaire teslim edecekler kongrenin açılış tarihinden üç gün evveline kadar İzmir inhisarlar başmüdürlüğünde tütün konvresi kâtibi umumîliğine makbuz mukabilinde beşlim ile veya kongrede gösterilecek mahalde bir gün evvelinden teşhir edebilirler. Bu takdirde üç gün evvelinden yer istemek lâzımdır.
6 — Daha fazla malûmat almak isteyenlerin nihayet 10 İlkteşrin 1943 tarihine kadar İstanbul -Galata, Veli Alemdar Hanında İnhisarlar Umum Müdürlüğü Tütün Alım Şubesi Müdürlüğüne şifahen veya yazı ile müracaatları rica olunur.
—s———
Amerikadan Demir ithali Hakkında
ithalâtçı ve ihracatçı birlikleri umumî kâtipliğinden:
Amerikadan memleketimize 1943 yılının ikinci yansı için çelik ve demir malzeme kontenjanı tahsis edilmiştir. Alâkalıların Amerikadaki firmalarla bir an evvel temas ederek siparişlerini tekemmül ettirdikten sonra lüzumlu formalitenin yapılması için umumî kâtipliğimiz sipari? tetkikleri servisine müracaat etmeleri lüzumu ilân olunur.
STAEDTLERj
■■■■■■■■■■■i Fazla şişmanlığa karşı
RADYOKARBON
Tabletleri
Mide ve Barsaklann muntazam çalışmasını temin eder. Bütün eczanelerde bulunur.
Kutusu 70 kuruştur.
Bir telefon santralı için tecrübeli
Erkek Memur Aranıyor
Anadolu yakası Benliyösunda mühim bir Sanayi Müesseses*»’ Telefon santralı için 25 - 40 yaşlarında askerlik vazifesini yapmış ve Fransızca bilen iyi bir memur aranıyor. Maaş dolgundur. (8a”

Comments (0)