Sıkıyönetimin uzaltılması tasarısı Millet Meclisinde cuma günü görüşülecek
AK
Albayrak pirinç ve hububat Unlan - Baharatı
Otomatik makineleri» saf olarak eldo edilmekledir. Bakkallarınızdan İsteyiniz. Tüccar Te bakkaliye t erce tafradan yapılacak siparişler tediyen olarak İstenilen adrese kadar derhal gönderilir. Tahmis aokak 74 Telg. Albayrak.
Sene 28 — No, 8744 — Flati her yerde 10 kuruştur.
ÇARŞAMBA S Aralık 1948
Sahibi: Necmeddin Sadak — Neşriyat müdürü: Hikmet Feridun Es — AKŞAM Matbaası
Gençliğin Dünkü Tezahürleri
Nümayiş esnasında 2 gazete idaresi ve 2 kitabevi tahribedildi
Sıkıyönetim komutanlığı bir tebliğ neşrederek kitle halinde toplantıların yasak edildiğini bildirdi
r-1" " (
Amerikan ordusu
Milletler teşkilâtı emrine verildi
Londra 5 (R) — Amerikan âyan meclisi» Amerikan askerlerinin Milletlerarası emniyet teşkilâtının emrine verilim esi teklifini kabul! etmiştir.
L_____________________
Rusya Tahrana tekliflerini bildirdi
Rusya, Azerbaycan meselesini bir Rus-İran işi telâkki ettiği takdirde halli için 7 ahrana kolaylıklar gösterecek
Hâdise esnasında Tan matbaasının önil
Yüksek tahsil gençliğinin dün bahsettiğimiz büyük tezahüratı, binlere» üniversitelinin Iştlrâküe Bayezit’t» başlamıştır. Gençler Önlerinde büyük bir çelenk ve bayraklar bulunduğu halde Üniversite meydanında toplanmışlar. saat onda buradan hareket etmişlerdir. Nümayişçilerin ellerinde « Ne faşistiz, ne komünistiz, demokrat vatanseverleriz.», «Kahtolaun komünistler, kahrolsun Berterler», «Yaşa-6in demokrat Türk ülkesi» yasalı levhalar bulunuyordu.
Gençler, çelengi Taksimdeki Cumhuriyet âbidesine koymak üzere yola çıktıktan sonra Divanyolunu takibe-derek Parti binası önüne gelmişler, vatanperverane tezahüratta bulunmuşlardır. Buradan hareket eden kafile Ankara caddesini takiben Sirkeciye doğru İlerlemiştir
Tan gazetesi Önünde
Gençler Tan matbaası önüne gelince, sKahrolsutı Sprteiier, kahrolsun komünistler» diye bağırmışlar ve polis kordonunu yararak matbaaya girmişlerdir. Bu sırada camlar kırılmış, binanın İçinde ve matbaa kısmında tahribat yapılmıştır. Yapılan tahribat, bu müesseseyl uzun müddet îşli-yemlyecek bir duruma sokmuştur. Idarçhftne ve matbaa içindeki tesisler, kullanılanııyacak bir hale getirildiği gibi, altı yazı dizme makinesi, mürettiphane kasaları, baskı makinesi, telefonlar, radyolar, ciddi tahriplere uğramıştır.
Bazı kâğıt bobinleri de depodan çıkarılarak parçalanmış, bir kısım bobinler Sirkeciye kadar sürüklenerek denize atılmıştır.
Yeni Dünya idarehanesinde
Gençler, zabıtaiıin aldığı tedbirlere rağmen Bcyoğluna da geçerek, «Yeni Dünya ve «La Turrpıle» gazetelerinin basıldığı matbaaya gelmişler, içeriye girerek orada da tertip ve baskı âlet ve makinelerini ağır hasara uğrattık-ten sonra Taksime giderek istiklâl marşını söylemişler ve Cumhuriyet âbzldesine çelenk koymuşlardır. Kafile bundan sonra İst3nbula dönmüştür.
SıhyönetimKomutanlıöınınresmîtebliği
Diln (4/12/94B »alı günü.) üniversite öğrencilerinin bir kısmı iki basın evli» bir kaç kitabevino taarruz etmişler ve bu hareketlerin» mâni olmak Istlyen hükümet İnzibat kuvvetlerini dinlemlyerek tasarladıkları suçu işlemişlerdir. Bunlar hakkında derhal takibat ve tahkikata başlanmıştır.
Bu çok müessif harekete katiyen müsamaha ediltniyecck-tlr. Bu ve benzeri hareketleri şiddetle karşılık göreceğini ve bu gibi kitle toplantılarının yasak edilmiş bulunduğunu beyan vc ihtar ederim
Sıkıyönetim K. Korg, Asım Tınaztcpe
Berrak ve A. B. C. kîtabevleri
Dünkü nümayişler esnasında, Be-yoğlunda İstiklâl caddesinde Berrak klabevinln kepenkleri ve vitrin camlan İndirilmiş, bir kısım kitaplar yırtılarak caddeye atılmıştır.
Kafile, Beyoğlu dönüşünde Ccğal-oğlu yokuşunda A. B. C. kitabevi önüne gelmiş ve nümaylşçlerden bir kısmı kitabevlne girerek burayı tahrl-betmişler, kitapları yırtarak sokağa atmışlardır.
Bayezit meydanında yeni açılan îLena Kitabevi* gençlerin, müracaatı üzerine, İsmini yağlı boj'a İle kapatmıştır.
Gençler, caddelerden geçerlerken cTan» ismini taşıyan muhtelif dükkanların İsimlerini değiştirmişler vs bunlara «Doğuş», «Kurtuluş» gibi isimler vererek, üzerlerine yazmışlardır.
Sorgu altına alınanlar
Zabıta, nümayişçiler baklanda takibata başlamıştır, şimdiye kadar 21 kişi sorgu altına alınmıştır.
Zabıta ve askeri idarenin aldığı İnzibati tedbirler, dün gece gerek Ca-ğaloğlu civarında ve gerek Üniversite etrafında devam etmiştir.
(.Arkası sahife 2r sütun 2 dc_
Yeni Parti
B. Celâl Bayar, programını hazırlamakla meşgul
Ankura 5 (Telefonla) — îzmir-den bildirildiğine göre, eski Manisa Milletvekili B. Refik Şevket İnce dün İzmir Parti müfettişi Dr. E. Kâmrgn örs’li ziyaret ederek konuşmuş v« Cumhuriyet Halk Partisinden istifa ettiğini bildirmiştir. B. Refik Şevket tn-ce’nln bu İstifasına sebep, kendisinin B, Celâl Bayar tarafından kurulacak Parti İçlin t?,mirde teşkilât yapmağa memur edilmesidir,
B. Celâl Bayar ve arkadaş!an burada dün de toplanarak Parti programını hazırlamakla meşgul olmuşlardır.
Bayındırlık müsteşarı
B. Salâhaddin Büke istifasını verdi
Beyrut & CR.) — Tahroh'da bir Kaç gündenberl bir at sakin bir hava esmeğe başlamıştır. Sanıldığına göre, îran hükümeti mühim kurarlar almak üzeredir. İran Başbakanı Ha-klmrnln değişeceği haberi dolaşmaktadır. Her halde buhran son günlerini yaşamaktadır.
Tahran siyasi çevrelerinde belirtildiğine göre, Sovyet hükümeti İran hükümetine müracaat ederek, Azerbaycan meselesini sırf bir İran -Sovyet Rusya meselesi telâkki ettiği takdirde, bunun halli İçin kolaylıklar göstereceğini bildirmiştir.
İran, Rusya ile anlaşmağa çalışıyor
Tahran 4 (A.A.) — İran Başbakanı
İbrahim Hakimi, kabinede yaptığı beyanatta, Sovyet Rusya İle İran arasında bir anlaşmaya varmak imkânını verecek bir hal suretini elde edemediği takdirde, istifa edeceğini bildirmiştir.
İbrahim Hakimi, Rus işgali atlında bulunan kuzey vilâyetlerinin durumundaki anlaşmazlığı bizzat halletmek için müzakerelere girişmeğe çalışmaktadır.
Tahran makamları, üçlü bir komisyon teşkil ederek mahallinde tetkiklerde bulunmak üzere, Tahran anlaşmasını imzalıyan Rusya, Amerika ve İngilterey» verecekleri kesin talepleri incelemekle meşguldürler.
(Arkası sahife 2. sütun 2 de)
Sovyet Rusyanın Ingiltereye notası
Ingiliz bölgesinde 100,000 mevcutlu üç kolordusu varmış
. Ankara 5 (Telefonla) — Bayındırlık Bakanlığı müsteşarı B, Salâhaddin Büke, rahatsız olduğundan bahisle vazifesinden istifa etmiştir, Müsteşarlığa, Bakanlık Demiryolları inşaat dairesi reisi yüksek mühendis B. Ferdi Cağlar’ın tâyin edileceği öğrenilmiştir,
---------------------------
“Altı da bir, üstü de birdir yerin,, l’azan: A. ADNAN . ADIVAlt Beşinci sahlfemizde okuyunuz
l_______________________J
Berlin 4 (A.A.1 — İzvestla gazetesinin Berlin muhabiri bildiriyor:
öğrenildiğine göre. Al manyanın mağlûbiyeti boklundaki demece ve Berlin konferansı kararlarına muhalif olarak Alman silâhlı kuvvetlerine mensup ehemmiyetli teşkillerle Alman kara, deniz ve hava makamlarının Alnıanyadald İngiliz işgal bölgesinde hâlâ mevcut bulunduklarda dnlr Sovyet, notası, geçenlerde Al-manyadnkl kontrol konseyine tevdi edilmiştir.
Hatırlardadır kİ, Almanaynın mağlûbiyeti hakkmdakl demeç, Almanya-da askeri geleneklerin İdamesine ya-rıyacak her şeyin t anı amile ve kati olarak ortadan kaldırılmasını demiş etmekte İdi. Bununla beraber bu kararlara Almanyadak! bütün İşgal bölgelerinde riayet edilmiş değildir.
Sovyet muhtırası, Sovyet kumandanlığının aldığı malûmata göre. Al-manyadakl İngiliz İşgal bölgesinde silâhlı Alman kuvvetlerinin ve kara, deniz ve hava makamlarının hâlâ mevcut bulunduğunu belirtmektedir. Bu meyanda İngiliz işgal bölgesinde, ekim ayında kuzey ordular grupu İsmini almıg bulunan Müüer grupu bulunmaktadır. Bu grup, lıer biri 100,000 den fazla mevcutlu 3 kolorduyu ihtiva etmektedir.
Diğer taraftan aynı bölgede 5 kolordu askerlik dairesi mevcuttur. Bu dairelerin aşağıdaki şehirlerde intizamını kaybetmiş teşkilâtları ve servisleri mevcuttur: Hamburg, Hammer. Tzehoe, Neumwenstein - Rendburg ve Flensburg.
(Arkası sahife 2 sütun 6 da)
Günler Geçerken
Bir partici tipi
DİKKATLER.:
Yeni bir millî marş
Mehmet Akif’in Istlldâ! marşında «İstiklâl., kelimesi bulunduğu için, ban muhalifler, (.ba-ğımsızlıkn kelimesine İtiraz etti. Aukaralı bir muharrir İse diyor ki;
— Bu kelime İle cn güç bazı te-ı riinleri karşılayabllmlşlzdir: D6-‘ pendance = bağımlılık, tndepen-dance = bağımsızlık, tnterdepen-dance t= bağımlaşma. Biliyor musunuz, «interd^pcndance’a» daha evvel ne diyorduk: Mtiteta-biat-1 mütekabile,
İstiklâl marşı hakkında da:
— O marsta daha ne kelimeler, hattâ ne fikirler var kİ dilimizden de, kafamızdan da çıkarıp afhk. Doğrusunu İsterseniz İstiklâl marşını bir tarihî hâtıra ‘•ayıp tek ve birlikte söylemeğe, heyecanlanmağa ve coşmağa daha elverişli bir millf man, bulmak da lâzım,
Güftesi bestesine rahatça sığmayan, müzik İstidadı olmıyan-larca bir türlü ezberlenip söyle-nemlyen İstiklâl marsının tarih yadigârı kalınası, onun yerine venl bir milli marş yapılması fikrine btx do İştir Ak ederiz.
Yeni partilerin kurulmakta olduğu ve partilerden bazı şahısların ayrıldığı şu sırada dikkate alınacak bir nokta vardır: Partiye hiç bir kıymet eklemeyen ve sadece süsten, gösterişten başka hir şey olmıyan parazit partili tipini artık kadro dışında bırakmak,.; Bu tip vaktile Yıldız sarayına da gider gelirdi Kilercibaşının sofrasında karnını doyurur, Başkitabet odasında kahvesini içer, son sigarasını Ifademel hassa dairesinde söndürdükten sonra —zamana göre icabedeni yapmış olmaktan duyduğu gönül rahatîyle — asıl işinin başına dönerdi Şöyle düşünürdü: «Darda kalırsam saraydan yardını görmekliğim Içiıı böyle hareket etmek lâzım!.»
Zararlı hir adam mı idi? Hayır, Ama rejime de faydası dokunmazdı, Hattâ — ne olur, ne olmaz — arasıra emniyet ettiği insanlar arasında biraz atar, tutardı da,.. Meşrutiyet ilân edilince aynı adam tekrar aşındıracak bir kapı buldu. Fakat bn kanıda da samimiyetle ne ölüye ağlar, ne diriye gülerdi. Vaziyet bozulunca tıpkı eskiden yaptığı gibi usulcacık yer değiştirmek, ve öteki tarafta boy göstermek fırsatım kan rama zdı. Zira bu, anadan doğma sokulgan tip siyasî bir kanaatten mahrum olduğu için heyecandan, fedakârlıktan da nasipsizdir: hele hiç de kütii gün dostu değildir. Kendisine İhtiyaç görüldüğü dar zamanda vurdum dnymazbktan gelir; ancak parlak devirde kulaktan kapma birkaç sözle, salıte sadakat tavurlan ve itaatli hareketlerle göze girmeği bilir; hiç olmazsa gözden düşmemeği temin eder. Kısacası gemi aslanıdır; ne kokar, ne bulaşır. Şu var kİ toplantılarda, davetlerde arzı endam ederek sahneyi doldurur, bir varlık gibi durur ve bir kuvvet tesiri yapar. Kimse hu kuru kalabalığa «Ynhu. sizi aramıza aldık. İdare heyetine soktuk, su makama kadar çıkarttık, başınız sıkışınca yardımınıza koştuk. Karşılık olarak bize ne faydanız dokundu? Parti kotra değildir kİ devrilmemek için safrnva lüzumu olsun? Çıkınız, Allah aşkına! Muşambadan ve gaz sandığından yapılmış dekor İstemiyoruz! ■ demez.
Bu, böyle gelmişti)-, bövlc gidiyor. Halbuki partiyi çabuk yıpranmaktan korumanın bir yolu da i.ş sigortasına yazılır gibi partizanlık yapanların, particiliği sanat haline sokan profesyonellerin yerine imanlı yeni unsurların geçirilmesi, yetiştirilmesi olsa gerektir,
Refik Halici Karay


Sahile 1

5 Aralık 1U45
SÖZÜN fiFlİŞİ
Garbın her şeyini öğrenelim, musikisini: Hayır:
Ankara radyosunda alaturka musikinin alığından şikâyet edenler çok. Hattâ ortalığı velveleye verenler bile var. Garip tesadüf, ben ne raman Ankara radyosunu açsam alaturka şarkılar çalınıp söylendiğini duyarım. Ama öyleleri var ki Allahın sabahından gece yarılarına kadar radyodan alaturka musiki dinlemek istiyorlar. Tabii bu kadarı fazladır. Hele radyomuzun garp musikîsine biraz çokça yer vermesi şüphesiz bu devlet müessesesl-nin başlıca vazifeleri arasına girer Garbın şiirine, garbın hikâyesine, garbın romanına, tiyatrosuna, mimarîsine, resmine, heykeline yaknlık duygulan besliyoruz; o zevklere göre yazmak, söylemek, resim yapmak, temsil vermek, mermer yontmak istiyoruz da is musikiye gelince neden garp musikisin! hudutlarımızdan İçeri sokmak istemiyoruz anlaşılır ş^y değildir.
Radyoda alaturka musikinin azlığından şikâyet eden bir zata göre şu blı hakikatmiş ki «Türk kulağı ve Türk ruhu kendi musikisine yakın olan Arap musikisini, kulağına hoş gelmeyen güftelerine rağmen kendisine büsbütün yabancı olan garp musikisinin çok sesli eserlerine daima terciheder.»
Böyle bir hakikat şüphesiz yoktur. Tiyatrolarımızda nasıl orta oyunu yerine garbın piyesleri ve bizim onlara uygun tiyatro eserlerimiz temsil edilivorsa, tezhip ile beraber nasıl resim de yapıyorsak. -Asık Garip hikâyesi yerine nasıl roman yazmaya çalışıyorsak elbette ki alaturka ile beraber garp musikisini de öğrenmeze mecburuz. Garbın romanı tivatrosiı. mimarlığı, resmi bire şimdiden yabancı gelmiyor; musikisi ne 2amana kadar yabancı gelecek? ilacı Beyin yalellis'nl tanıyan Tiirk kulağı neden garplı bir musiki üstadurn senfonisini tanımak istemesin? Mekteplerde Avrupa kültürünü genç Türk nesillerine öğreten devlet neden radyosunda Türk kulağını, Türk çocuklarının çald'ğı Avrupa musikisine alıştırmak İstemesin? Gene nesilleri bu musikiyi öğrenmeğe teşvik etmesin?
Ankara radyosunun değeri olan Türk musikisini ihmal ettiğini sanmıyorum. Üst tarafı meyhanelerde bol bol çalınıyor.
Şevket Rado
Cumhuriyet Halk Partisi Gurupunda ÎÇBAKANI, NÜMAYİŞLER HAKKINDA İZAHAT VERDİ
Trenlerin tenviri
Halk vagonların karanlık olmasından şikâyet ediyor
Sirkeci Yeşilköy ara unda İşllyen panllyö trenleri, bir müddettenberi yarı karanlık bir variyette İşlemektedir. Halk, bu durumdan haklı bir surette şikâyet etmektedir. Harb devam ettiği re hariçten ampul İthal edilemediği bir sırada pırıl pırıl tenvir •dilen trcnkrhı harb bittikten vc piyasada ampul bollaş tık tan sonra karanlıkta tutulması kolayca anlaşılacak bir Is değildir.
Bundan başka bütün İstasyonlarda sobalar bulunduğu halde yolcuların bekleme odalarında yakılma-maktadır. Her halde bu sobalar, bakicine odalarına süs diye konu’mamış-ür. E m dol sun idarenin bol kömürü do vardır. Sobaların yakılmaması her halde iletil memurların bir Ihma'l eseri olsa gerektir.
Dokuzuncu Isl-tme İdaresinden halkın bu İki h?klı şikâyetini önllyecek tedbirler a'ın masını bekleriz.
Manga! kömüründen zehirlenerek öldü
Caddebostanı plajında müstahdem Ahmet adında biri, dün gece, henüz yen! yanmakta olan bir mangalı odasına a’prak yatmış, kömür gazından zehirlenin^ ve bu sabah yatağında ölü olarak bulunmuştur.
Amerikan haberler servisinde kokteyl
Dibi oksam Amerikjm Haberler Servisindeki azaltırdan barılarının memleket1 erin e dönmeler! d olayı ille İstanbul Basınına bir kokteyl verü-mistir. Toplantıda Vali ve Parti Başkanı ile ecnebi matbuat erkânı dn htu’.r bulunmuşlardır
B. Hs-an Âlî Yücel Kahire’de
Kahire 4 (A.A.) — Anadolu ajansının özel muhabiri bildiriyor:
Türk Eğitim Hakanı Haşan Alt Yücel. pazar sabahı İng|l te reden uçakla buraya gelmiştir, Türk Eğitim Bakanı «araya giderek defteri imzalamış ve kendirini hararetle karşılıyan Mısır Eğitim Bakanını ziyaret etmiştir. Mısır Eğitim Bakanı Türk Eğitim Bakanı şerefine bir öğle yemeği vermiştir, Haşan Ali Yücel, öğleden .sonra parlâmentonun oturumunda hamr bulunmuştur.
Haasn Ali Yücel, eğitim sahasında kabul edilmiş usulleri incelemek üzere Mısırda birkaç gün kalacaktır.
Tabancasını temizlerken
Haliç Fenerinde Abdül sokağında oturan tlyas adında biri, dün gece tabancasını temizlemekte İken kazaen ateş almış ve ^an kurşunla yaralandığından avl edilmek üzere Halat hastanesine kaldırılmıştır-,
Gaziantep defterdarlığında hırsızlık
Adanş. 8 (Telefonla) .— Gaziantep defter darlığında bir hırsızlık olmuş, meçhul «ahulu tarafından 87.818 Bra 87 kuruşlyk pul çalınmıştı.
Bugün Oazlfjvtcp'ten bildirildiğine ■üre, «abrta hırsızlan yakalamıştır.
Gençliğin dünkü tezahürleri
(Ba.ş tarafı 1 inci sabilerle) Zekeriya Ser tel Ankara’ya gitti
Tan sahiplerinden Zekeriya Sertçi, her ay başında Başbakanın tertlbet-tiği basın toplantısında bulunmak üzere An karaya gitmiştir.
Zabıta, her hangi bir hâdiseye mahal vermemek üzere, Zekeriya Sertel üe Sablha Serte Hn Moda’dakl evlerini muhafaza altın almıştır.
Tan matbaası saleplerinden Halli Lûtfl Dördüncü, matbaanın gençler tarafından tahribi sırasında matbaaya gelmiş ve doğruca, karşı sırada bulunan İlânlar şirketi binasına geçerek matbaasının tahribini seyretmiştir.
B. Halil Lûtfi, tabii hal avdet ettikten sonra matbaasına giderek İçeriyi gezmiş ve her tarafın tahribedildiğini görmüştür. Yazı odasında bulunan telefonlar, radyo ve yazı makineleri de sokağa atılarak parçalanmıştır. Orıeteyi basan rotatif makine de ehemmiyetli derecede tahrlbedllmlş-tlr.
Vilâyette toplantı
Dün öğleden sonra Vilâyette Vali B. Lûtfi Kırdar. Sıkı Yönetim komutanı korgeneral Asım Tınaztepe. Üniversite rektörü ve Emniyet müdürü toplanarak. alınması gereken inzibati tedbirleri müzakere etmişlerdir.
Rusya Tahran’a tekliflerini bildirdi
(Baş tarafı 1 inci sahifede) tran kabinesi Rus tekliflerini inceliyor
Londra 5 (B.) — Dün tran kabinesi fevkalâde bir toplantı yapmış ve Sovyet notası meselesini görüşmüştür. Başbakan Hakimi, Sovyet Rusya ile doğrudan doğruya görüşmesine müsaade edilmediği takdirde, İstifa edeceğini bildirmiştir.
Sovyet taleplerinin İran parlâmentosunda şiddetli bir muhalefetle karşılanacağı sanılmaktadır.
Tahran 5 (A.A.) — France - Presse ajansının muhabiri bildiriyor: İranlIlar nüfuz bölgelerinin yfnlden tesisinden korkmaktadırlar. İran mahfilleri gittikçe, Azerbaycan demokrasi taraftarlarının hareketini, hariçten tam muhtariyetini elde etmek olan suni bir hareket telâkki etmektedirler. Bu durum, bu eyaleti doğrudan doğruya Rusya'nın kontrolü altına koymuş olacaktır.
Bu harek( tlerin neticeni olarak kuzeyde bir Sovyet nüfuz bölgesi teşekkül etliği takdirde güneyde de tûrurl olarak bir İngiliz nüfuz bölgesinin teşekkül edeceğini gören tran •aylarları arasında (!dd. t1! bir kaynaşmanın baş gösterdiğine İşaret •dilmektedir.
İngiliz takviyeleri
Tahran 4 (AA.) İngiliz takviyelerinin İran hkdudu yakınlarında toplandıkları Tahran'da tahmin edilmektedir.
Amerikan büyük elçiliğine mensup mahfiller Azerbaycan'da*: 1 hâdiselerin gelişmesine karşı alâka arını gizlemiyorlar ve bu hâdiseleri bjplcîj-mlş milletler teşkilâtı İçin bh adnek taşı telâkki ediyorlar.
Ankara 4 (AJL) — O. H. P. Meclis Orupu Baçkanvekllllğinclcn:
O. H P. Meclis Grupu genelkurulu 4/Xn/lMR salı günü Başkanvekill Ankara Milletvekili Mümtaz ökmen' İn Başkanlığında toplandı.
Oturum açıldıktan ve geçen toplantı tutanak özeti okunduktan sonra kürsüye gelen İçişleri Bakanı HJîmi Uran, bu sabah İstanbul'da iki üç bin kişi kadar tahmin edilen Üniversite öğrencisinin küçük gruplar halinde Tan matbaası önünde toplanarak matbaayı taşlamak suretiyle camlarını kırdıklarını, defter ve kâğıtları yaktıklarını, ve bundan sonra karşı yakaya geçerek Taksim meydanındı Üniversitenin bu bölgede bulunan diğer fakülteler öğrcnclleriy'e birleşecek Lâtürki ve Yenldûnya gazeteleriyle Görüşler dergisinin basılmakta olduğu binaya ve Kızıl dergiler satan »Berrak» adında bir kitapçı dükkânına giderek bu dükkânda da tahripler yaptıklarını ve oradan gene ttç gTiıp halinde İstanbul tarafına geçerek Ankara caddesinde Kiril dergiler satan ve bazı kimselerin toplantı yeri olan A. B. C. İsminde ve Raşlt adında birine alt bir kitabevlnt tahrip ettiklerin! ve sonra Beyazıt'» giderek Lena isminde bir kltabevinln levhasını indirdiklerini, bazı tramvay arabalarına ve duvarlara kahrolsun Serteller, kahrolsun komünizm ibaresini taşıyan levhalar astıklarım emniyet memurlarının bu sırada nümayişçileri adım adım taklbcttiklerinl. başkaca bir hâdise cereyan etmediğini. tahkikatın devam ettiğini ve öğrenildikçe son safhalar hakkında Grupa bilgi verileceğin! söyledi
İçişleri Bakanı dinlendikten sonra bös alan Milletvekilleri, Bakanın açıkladığı konu üzerinde uzun uzadıya tahliller yapmışlardır Bilhassa son günlerde hızını ve saldırgan gay-rıtint arttırarak tam hüviyetli bir tahrik cephesi halinde ortaya çıkan bazı gazetecilerin hareketini bu olayda en büyük tahrik unsuru olarak mütalâa etmişlerdir. Bu vesileden faydalanan ban hatipler yurd hizmetinde tam feragatli bir çalışma cihazı olarak İç ve dış büyük sarkıntılar arasında mH'etln sivasi olgunluğu İçin rehberlik edfn C. H. Partisinin derece derece bütün örgütlerine saldırmaktan başlıvarak devletin en yüksek şeref ve İktidar mokamı olan Türkiye Büyük Ml’let Meclisinin mânevi şahsiyetini yaralamak cüretine
Sıkıyönetimin uzatılması tasarısı
Ankara 4 — İstanbul. Edime, KIrklareli, Tekirdağ, Çanakkale ve Kocaeli illerinde ilân edümle olan sıkıyönetimin (İdare! örfiye) altı ay daha uzatılması hak-kındaki Başbakanlık tezkeresi Meclisin cuma giinkii toplantısında görüşülecektir.
Lise ve ortaokul sömestr tatili
Ankara 5 (Telefonla) — Lise ve ortaokulların sömestr tatili bu avın 25 İnde başlıyseaktır. Tatil bir hafta sürecektir.
Harice ne şartla kalay ihraç edilecek
Ankara 4 — Hariçten yüksek flatle> kalay İthal edenler, bu kalaylın i komşu memleketlere İhracetmek iiz -ı re müsaade İstemişlerdir, Ticaret Ba-I j kanlığı, ancak, ucu? kalay temini . ettikleri takdirde ellerinde paltnlıj kalayferı ihracedebllcccîcîcrinl alâk?.-l darlara bildirmişlerdir.
Ticaret Bakanlığı, diğer taraf';n j da ucuz kalay temin edeceklerini bil-' dlrmlş olanların müracaatlerint tet-‘ kik etmektedir.
Pamuklu çorap ithali inceleniyor
Ankara 4 — Yurd irinde İstenilen miktarda İpUk bulunmaması dolayısl-le hariçten pamuklu çorap İthaline müsaade edilme:! için tetkikler yapıl maktadır. Tetkikler ntiisalt şekilde netice verirse hariçten pamuklu çorap getirtilecektir.
Arnavutluk, Yunan arazi isteklerine karşı koyacak
Londra 8 (R.) — Arnavutlukta yapılmış olan seçImlfTe C63.000 «eçnıcn iştirak etmiştir Bunlardan 8 te 4 û Cumhuriyet İdare?! kurulması İçin rey vermişlerdir Arnavutluk Başkanı Enver Hoca tarafmdan dün akşam basına yapılmış olan demeçte şu noktalar tebarüz ettirilmiştir: «Arnavutluk, YığıanLstanın arazi İsteklerini şiddetle reddetmektedir. Yunanistan btt isteklerinde istbt ettiği takdirde, Arnavutluk buna karşı koyacaktır.»
kadar azıtan yanların m«nıil«rlni kanunun takibine v«rm»k hususundaki İsteklerini hükümete bildirmişlerdir.
Söz alan Başbakan hükümetin, geniş demokrasi anlayışını kökleştirmek İçin bu yayın karşısında «ûkû-netll ve sabırU bir hareketi tercih ettiğini, vt kanun gözünde nuç delili bulunanların dosyalarını kanunun takibine vrCcetklerinl söylemiştir.
Bu konuşma sona «rdlğl zaman vakit geçmiş olduğu İçin gündemdeki Jşlerl görüşm-?k üzere toplantının aralık ayının yarınki beşinci çarşamba gününe bırakılmasına karar verilmiştir.
Basın ve Yayın umum müdürlüğünün bir tavzihi
Ankara 4 (A.A.) — Basın ve yayın umum müdürü Nedim Veysel İlkin, bugün yabancı ajans muhablre'rlne aşağıdaki demeçte bulunmuştur:
İstanbul'da İntişar eden «Tan» ga-zetesl He son günlerde çıkmağa başlı-yan «Yenldûnya» gazetesi ve «Görüşler» mecmuasının neşriyatından müteessir olan İstanbul Üniversitesi talebesinden mürekkep büyük bir grup bir nümayiş tertlbederek zabıta kuvvetlerinin mümanaatına rağmen mezkûr gazetelerin çıktığı matbaaları kullanılamıyacak şekilde tahrlbet-mlşterdlr. Bu arada komünizm eserleri satan bir kaç kltabevlne de ta-arruş etmişlerdir. Hâdise ürerine, hükümet makamlarınca gerekil tedbirle alınmıştır.
Öğrindiğimize göre, nümayiş esnasında talebeler «Yaşadın Atatürk, Yaşasın İnönü, Yaşasın demokrasin, «Nc Faşistiz ne Komünistiz, demokratız». »Biz Faşist değiliz, Nazi değiliz», «Bu vatan parçası Türk olanlarındır.» »Vatandaş, kötü niyetli olanların gazetelerini okumayınız.* .Kahrolsun Serteller. kahrolsun Komünizm. Yaşasın Türk demokrasisi» İbarelerini İhtiva eden tevhalar taşımakta İdiler
Hakikat bu merkezde İlçen Tass ajansının Ankara'daki muhabirinin hâdiseyi gûya Faşistlerin yaptığı Rus aleyhtarı bir nümayiş gibi aksettiren ve bu mayanda talebelerin gûya »Kahrolsun Ruslar. Ruflara ölüm’' gibi afişler taşıdığını İfade eden ve hakikate uymıyan haberleri, mensup olduğu alansa bl’dlrdiğl anlaşılmıştır. Vaziyeti olduğu gibi tavzih edlyo-
Londra 4 (AA.) — Brltanova ajansının diploma ilk muhabiri şunları yasıyor:
Genel olarak, Yakın Doğu hakkın-daki faıglllz - Fransız görüşmelerinin her hatıgl bir anlaşma ile sona ereceği tahmin edilmektedir. Bu görüşmelerin haşlıca veçheleri her şeyden önce Suriye, Lübnan ve Fransa arasındaki münasebetler vc ondan sonra İngiliz ve Fransız kuvvetlerinin Yakın Doğudan tamamlle çekilmeleri olan Yakın Doğu meselesine'İnhisar edecektir.
Siyasal bil «filer okulunun 8-9 uncu yıldönümü
Ankara 4 (A.A.) — Okullarının kuruluşunun 89 uncu yıldönümü miina-sebetile Siyasal Bileilcr okulu mezunları tarafından bugün okul binasında bir tören tertibolımmuştur. ts-tlklM marşüe başlanan törende Siyasal DilgİJer okulu müdürü B. Büıhan Kötü, okulıın kıdemi! mezunlarından ve hocalarından Danıştay başkanı B. İsmail Hakkı Göreli nutuklar söylemişlerdir öğrenciler adına bir genç de büyüklerinin İrşattan ve onlardan aldıkları kuvvetle millet hizmetimle dalma faydalı olarak çalışacaklarını bildirmiştir.
Samimi bir hav? içinde geçen bu toplantıda Büyük Millet Meclisi başkanı B. Abdülhallk Rcnda, ve daha birçok zatlar hazır bulunmuşlardır.
Tören, bir çay ziyafetile sona ermiştir.
Giresun - Ka^ahisar yolu kardan kapar 4ı
Giresun 4 (A.A ' — Üç gün süren fırtınalarda Knlnkkaya mıntaka-sına bir nıeıre ve Eğribel dağı eteklerine de beş metre yükseklikte kar düştüğünden şark Karahlsar -Alucra ilcelerllc Giresun arasında yol motorlu taşıt vasıtalarına kapanmış bulunmaktadır
Ordu ve Giresunda zelzele
Ordu 4 (AA.) - Bu sabah biri 0,55 te, diğeri de hlri beş geçe olmak üzere, burada orta şiddeti! iki deprem olmuştur Hasar tesblt edilmemiştir. Halk geceyi korku içinde geçirmiştir.
Giresun 4 ı AJL) — Bu sabah 0.51 de ve 1.9 da iki deprem olmuştur. Bunlardan ilki şiddetli oarak dört saniye, İkincisi de orta şiddette olmak üzere 'ki saniye sürmüştür. Hasat yoktur.
Adana,Ma açılacak ilkokullar^
Adana 8 (Telefonla) — önümilzd'
kİ yıl içinde Adana kasa ve köylerinde 31 İlk okul yapılacaktır. İnşaata şimdiden L'-urionmıştir 1947 de de vilâyeti? 31 İlk okul yapılacaktır.
Ad ana5 da sıtma
, mücadelesi
Adana 6 (Telefonla) — Kıbrıs Sağlık baş müfettişlerinden B Aziz. bir iki güne kadar Adana'ya gelerek. bu bölgede yapılan sıtma mücadelesi iğlerin! tetkik edecektir.
Yakın Doğu hakkında Ingiliz ■ Fransız görüşmeleri
Yakında anlaşma ile bitmesi bekleniyor
Münakaşaların bulun Akdenlzo teşmil edileceği hakkında bir İngilia gazetesinde çıkan haberin aslı olmadığı anlaşılıyor. Fransız sol cenahı Yakın Doğu buhranı sırasında resmi Fransız mahfillerinde tezahür eden daha liberal bir tavra meyletr ektedir. şimdi artık sosyalist ve komünist tesirinin bugünkü Fransız kabinesinde kendini hissettireceği ve hiçbir müşkülle karşılaşılmadan cereyan eden konuşmaların memnuniyet verici bir şekilde sona ermesine yardım edeceği haklı otarak beklen ilebilir.
Almanya’da Ingilizlere tecavüzler
İngiliz işgal bölgesinde sıkı tedbirler alındı
Londra, ş İAJı.) — Rhin nehri kıyısındaki İngiliz ordusu genel karargâhından alınan bir telgrafta bildirildiğine göre bu bölgedeki İngiliz lotaları bugün. Almanlar tarafından vaki olacak taarruzlara karşı uyruk bulunmak hususunda Ikazeöllmlştir. İngiliz İşgal odu sıma mensup 12 bLn kadın, ancak silâhlı askerler himaye-slndo seyahat edebileceklerinden haberdar olunmuştur. Bu kadınların İkamet edecekleri binalar da muhafaza altında bulundurulacaktır. Bütün bunlara sebep, İki İngiliz askerinin öldürülmüş olmasıdır. Kurbanlardan biri, Bun dede İngiliz kontrol komisyonu merkez binası yakınında bir el atışla öldürülmüş ve onunla beraber bulunan diğer bir İngiliz askeri de yaralanmıştır. Hemen hemen aynı saatte Kolonva civarında, eu ile dolu bir çukurda da bir Tnyill* askerinin cesedi bulunmuştur.
Bu arada bildir i'.iK1ne göre artık asker! kuryeler, kenti' müdafaaları İçin beraberlerinde hafif maklnalı tüfekler bulunduracaklardır. Filhakika son günlerde İki İngiliz kuryesi, meçhul şahısların ateşine maruz kalmıştır.
Mussolini’nin. kızı mahkeme huzuruna cıkıvor
Roma 5 (A A.) — M’issollnl'nln km Edda Clann. gelecek pazartesi Messl-na mahkemesi huzurona çıkacaktır.
Adi geçen mahkeme, tsvlçreden kovıılduğundanberl Ltuari adalarına sürülmüş olan Edda Clnano’nun durumunu aydınlatacaktır
Amerikan hrel bölge-h~vb esirleri
Londra 4 (R.) — AlmanyadaM Amerikan işpal bölgesinde bulunan İR yasından küçük ve 27 yaşından büvfık Alman harb esirleri serbes bırakılacak tekmil malûller de evlerine döneceklerdir. _____________- ~
lngılteredeki Naziler hakkınd’. takibat yapılacak
Londra 4 (A.A» — Nc^s Chrontcle gazetesi. Alman Dışişleri Bakanlığının gizil dosyalarında adlarına tesadüf edilen ve fnşllterede oturmakta olup Alman olmıyan birçok nazI taraftarı hakkında kanuni takibat yapılması muhtemel ciduğunu bildirmektedir.
Yüksek rütbeli bir İngiliz subay> tahkikatı I-olaylaştırmış olan çok önemi! giyil belgelerin Almanyaden İnglltereye gönderildiğini teyîdet-1 inektedir. Yetkili makamlar bu işe dahil şalııslarm isimlerin! öğrenmekle hayrete düşecektir.
Padus hapishanesinde hâdiseler
Londra 4 (R.) — Pndua şehrindeki hapishanede bir isyan çıkmış, polis ateş açmak zeranda kalmıştır. Bir mahpus ölmüriOr. İsyana sebep mahpusların yiyecek vaziyetinden şikâyetidir, Tahkikat, yemeğin iyi olduJHnu meydana çıkarmıştır.
Avusturya’nın tahliyesi
İşgal kuvvetlerinin azaltı'ması görüşülüyor
Vaşington 5 (A.A.I — Resmi blı kaynaktan öğrenildiğine göre, Avus-turyadakl Müttefik Iş-’ai kuvvetlerinin esaslı bLr şekilde azaltılması hususunda Birleşik Amerika. Inglltert İle mutabık bulunmaktadır.
Aynı kaynak, bu hususta Amerika, İngiltere, Rusya ve Fransa arasında müzakereler cereyan ettiğini teyidet-mektedlr. Avusturya ekonomisine bir ferahlık vermek İçin bu çekilmenin gerekli olduğu belirtilmekte ve bo yakınlarda Amerika ile Rusynnın buna benzer bir anlaşma İmzaladıkları ve Çekoslovak ekonomisini ferahlatmak için korvetlerini Cekoslovakya-dan çekmeğe karar vermiş olduklar) hatırat ılm akta d ır.

Trablus'taki son hâdise
Londra 4 (R.l — Akdeniz Müttefik kuvvetleri komutam General Faslet Trabusta yeni h&dlaeler çıkarsa şiddetle hareket edeceğin! Trabluslulnra bildirmiştir., halkı harb senelerinde İnglltereye karşı gösterdikleri dostluğu devam ettirmeğe davet etmiştir.
Hint sahillerinde zelzeleden ölenler
Karasi 5 (A.A.) — 28 kasımda deprem dolayısile dendin kabarıp, Karaşi'nin kuzey bati kıyılarını basması neticesinde dört b‘n kişi ölmüş ve 40 b!n kiş! de sığırı aksız kalmıştır.
Mareşal Yamaşıta’nm isteği
Londra 4 (R.) — Harb suçlusu olarak Manllla'da muhakeme edilmekte olan .Tapon mareşal» Yamaşlta. en yüksek Am^'-’kan mahkemesinde muhakeme ed.ıme* Özere Vaşlngtona pflndert’mesinl istemiştir.
Sovyet Rusyanın İngiltereye notası
(Baş tarafı 1 inci sahifede)
Bundan baçk" ban şehir ve mı-hallerde 25 Atman belge komutanlığı teşkil edilmiştir. Bunlar arasında Ftoneberg, Feçcberg, Lueşeck, Lau-senburg bulunmaktadır. İngiliz bölgesinde aynı zamanda Macar blrllk-İcrl de bu'tınmaktadır. Bunların mevcudu !2.00û dlr ve genclk'irmsylarlle herzher alay Ve taburlar halinde • "-Tik edilmişlerdir.
Ayrıca 3ÎOOO mevcutlu bir Es ton ya jly-ıt alayı İle hep beraber 21.000 mevrutu Lltvanya ve Letonya birlik-
• de vardır.
Bu birliklere îngillzler tarafından nrdu standardına uvgnn olarak her
[türlü mateeme ve teçhizat verilmektedir.
Mnhtira «öyle nihayet bulmaktadır:
Bu kuvvetlerin mevcudiyeti İngiliz İşgal bölgesinin her hangi bir hususl-yetile »vah edilemez- Bu kuvvetlerin bulunuçu. Berlin konferansı kararlan ve Almn-ıy-r'n mağlûbiyeti hakkm-dakl demece mugayirdir.
|bqpsa|
4/13/ *945 ti ati eri
Louaru üzerine 1 «tarım 5,24
fievyoTk tenine ıon do>aı 132.—
Ceile.TC 10C İsviçre Fİ 303?5J
Madrid üzerine (03 (MSeta n. 1)376 dtokhoim üzerinn rtlû Kuron 311328
BORSA O1ŞHWA .ALTIN FİATLERI
Yeni Yugoslav anayasası
Londra 4 (H.) — Relgrad’da neşredilen bir lel'île göre, yeni Anayasad? ; şu esaslar bulunmaktadır: Mlilyet, ırk ve din ne olursa olsun, bütün yurttaşlar aynı hakka malik olacaklardır. Kadınlar her sahada erkeklerle müsavi liuSka malik bvl cnfclnrdır. Kilise devletten ayrılacak din, bazın, söz hü--r!ycd, umumi tor -! lantılar yapmak hakla kebu! edile- j erittir. Bayrak eskisi gibi kalacaktır f Yalnız oı tos'nda bir kızıl yıldız bulu- , nacaktır.
Reşadiye
Gulden 33 30
İngiU» 4376
Kiüç* -Bu granui 5 1
AKŞAMDAN AKŞAMA Terim ve kelime
Dîi Kurultayına gitmden evvel, talebe arasında bir anket açmış, hülâsasını «Dikkatler» sütununa yazmıştım. Radyo tâbiriyle «teknik bir âr*za» dan dolayı, bu fık-racık, gecikerek dünkü nüshada çıkmış. Özür dileriz.
Aynı ankete, Ankarada bazı gençler de devanı etti. Siz de muhitinizde edebilirsiniz:
— Çocuğum! Kitaplarını kolunun altına almışsın. Nereye gidiyorsun?
— Mektebe.
İlkokul öğrencileri de dahil, büyük ekseriyet bu cevabı veriyor. Yalnız bazıları, karşılarında yaşı başı ilerlemiş bir adam görünce kendini topluyor:
— Mck... — diye başlamışken tashih ediyor: — Okula,,,
Düşünün ki. okul kadar tekrarlanmış bir yeni terim bu neticeyi, hem de çocuklar üzerinde, vermektedir. Bu da, «kelimen nin *terim» üzerine tefevvukunu gösterir.
Tiİrkçede kelime olarak yaşayan sözleri sırf «terimleri yenilemek n kavgisîyle kaldırmağa kalkmak abestir» demiyorum: «kabil değil» d«r Arzumuza rağmen kabil olamıyacağma ben kanaat getirdim.
Halbuki Kurultay müfritlerinde hâkim fikir şuydu:
— Artık «ilim» dememeli, abi-llm- demeli. Çünkü bütiiıı iştikaklar bilim’den gelecektir.
Varsın veni mefhumlara karş*-yeni tâbirler «bilmek» fiilînden kesif veya îeedcdilsin; fakat «bilmek» etrafında zümrelenen mefhumlardan bazılarının karşılığı eski asırlarda konuldu ise, bunlara halkın anladığı şekilde *îl;m». '-malûm», «tâlim» demekte ne mahzur vardır?
Azerbaycan Türkçesinde ve Anadolunun bazı yerlerinde anahtara «açar» derler. Biz: «Anahtarla kapıyı açtım» diyorsak, «açarla kapıyı açtım» demekten daha mı kötü bir ifadede bulunuyoruz? Aynı mefhum grııpundaki kelimelerin aynı kökünden gelişi olsa olsa kakafoni yaratır: «Anahtarla açmak»,
«ararla açmak» tâbirinden iyidir, «Başbakan Başbakanlıkta Bakanlar kuruluna başkanlığa başladı.» tarzındaki baş döndürücü babanlar bayan mıdır?! Tekmil terimleri avnı köklere çevirmek gayreti böyle tenafürleri çoğalta-calrtır,
«İstiklâl» varken «bağımsızlık» sözüne pek hacet yok. Fakat ayni kökten ««Dependance» ve «ınter-deuendance» kelimeleri mukabillerini yaratabiliriz: zira, bunların Osmanhca karşılıkları — «istiklâl» gibi — konuşma diline girmemiştir.
İstanbul üniversitesi rektörü profesör doktor Tevfik Sağlamla k' »üşürken terimlerin üç mem-br-lan al-nacağını öğrenmiştim:
1 — Tarihî membadan,
2 — Beynelmilel membadan,
5 — öz Türkçe ek ve köklerden.
Beynelmilel membam ne olduğu hakkındaki ölçü gayet vazıhtır: Şayet bir çok dillerde aynı kelime kullanmıyor da bizde karşılığı yoksa o beynelmilel kelime alınacak.
Bence «tarihî memba» da gayet vazıhtır: Savet o terim «kelime» halinde Tiirkçeye girmişse öz Tiirkçcsine hacet yoktur
***
«Okul» teriminin bile tutmamış olması «mektep» kelimesinin yaşamasından ileri gelir,
■•Okul'- kelimesi tutardı; şayet «edebî okul», «felsefî okul» kar-şıi’ğı olsaydı.
***
İlim dilinin konuşma dilinden a' ilnıası lâzımdır. Bunun çaresi de konuşma dilinde «istiklâl», «mektep», «müselles», «zavive» deniyorsa. Istılahlarımızın da bu kaimelerden mürekkep olmasıdır ,
«Bağımlı» mefhumunun karşılığı şimdîve karlar yoktu: v3hut «falı» gibi mvnhem bîr sözdür onun için «bağımlıya kanılarımız acıktır
(Vâ - Nft)
Rumen vanurlarının seferleri
Rumen Denizyolları İdaresi son günlerde Denizvollan idaremizle rekabete başlamıştır Rumen vanurlnrı Marsilya, Naneli. Hayfa, Pire ve Köstence arasında seferler yanacaklardır. Devlet Denizyolları İdaresi Rumen vapurları navlunlarını tetkik ettirmektedir.
Bu navlunlara göre bizim hatlarda bir miktar İndirmeler yapılacaktır.
İstanbul
Milletvekili
Gelmeyen ikinci seçmenler bugün oy verecekler
Geçen pazar günü yapılan seçimde nisap elde edilemediği için İstanbul milletvekilliği seçiminin bugüne talik edilmesine teftiş heyet! tarafından karar verilmişti. Tefti? heyeti, bu maksatla o gün seçime iştirak etmi-yen bütün ikinci seçmenlere birer tezkere yazarak bugün belediyede umumi meclis salonuna konulan oy sandığının başına gelmelerini ve oylarını kullanmalarını bildirmiştir. Sandık saat 14 de açılacak, saat 16 ya kadar gelenler oyların) kullanacaklardır. Bundan sonra teftiş heyeti sandığı açarak oylan saymağa başlı-yacaktır.
Bu sayım neticesinde İstanbul milletvekilliğine seçilecek zat belli olacaktır. Bugün oylarını kullananlar onda sekiz nispeti bulmasa bile mevcutla İktifa edilecektir. Mamafih teftiş heyeti birer birer tebligat yaptığından bugün, par. ar günü oyunu kullannuyanların gelecekleri muhakkak görülüyor.
Tünel seferleri
Arabaların elektrikle işletilmesi düşünülüyor
Tünel şirketinin tesis edildiği gönden beri tünel arabaları buharlı tno-törlerle işlemektedir. Tramvay idaresi, kömürden tasarruf etmek üzere tünel arabalarının sırf elektrikle İşlemesi tedbirlerini almağı düşünmüştür. Bu husustaki tetkikler oldukça Derlemiştir. Ancak makine, motor kısımlarında bazı takviyeler yapmak 1 tabetmekledir. Bu malzeme temin edildikten sonra hemen tesisata başlanacaktır.
Beyoğlunda tünel binası önündeki fabrika kaldırılacak, burası yıktırılıp meydan haline getirilecektir. Bu suretle tramvay arabalarının manevrası kolaylaşacaktır.
Et ihtiyacı
Kesilmiş hayvan nakliyatı genişletilecek
Şehrimizin et İhtiyacını karşılamak üzere son günlerde Anadolııdan gelen kesilmiş hayvan satışı epey rağbet görmüştür. Bu ilk partileri diğer partilerin de takibetmesl beklenmektedir. Belediye kesilmiş hayvan nakliyatım daha esaslı surette tanzim etmek İstiyor. Canlı hayvan nakliyatı İçin lüzumlu görülen vagon sayısından kesilmiş hayvan için tasarruf edilmektedir. Belediye, kesilmiş hayvanın bilhassa kış mevsiminde hatların yükseldiği sırada piyasaya çok miktarda et arzetmek bakımından faydalı olacağını tahmin etmektedir. Diğer taraftan navlun flatlan değiştiğinden et flatının daha ziyade ucuzlatılmasına imkân bulunup bulunmadığı ayrıca bir tetkik mevzuu olmaktadır.
Ankara’daki sahtekârlık dâvası
Ankara Cumhuriyet savcılığından: Muhterem gazetenizin 20 kasım 1045 tarihli ve 9738 No. lu nüshasının 2 nel sayfasının 5 nci sütununda (Ankarada bir sahtekârlık dâvası) başlığı altında İntişar eden yazıda ( Ankara ağır ceza mahkemesinde birkaç yüz bin liralık bir sahtekârlık dâvasına aralık ayının on ikisinde bakı3acnğt bildirilerek bir kadastro yargıcının - elinde bulunan defterler üzerinde tahrifat yapmak suretile sahtecilik suçunu işlediği* kaydedilmekte İse de- mevzuııbahls dâvanın sanıklan arasında yargifi sınıfına mensup herhangi bir kimsenin bulunmadığının ve resmi evrakta cah-tecillk yapmak suçu dolayısiylc açılan Ve görüjmekte olan dâvanın kadastro posta memuru Şevki Ural, kadastro fen memuru Asım Seçkin He arkadaşların» alt bulunduğunun İlk çıkacak nüshada gazetenizde neşrini ve keyfiyetin bu şekilde düzeltilmesini saygı İle rica ederim.
Yeni yapılan ilkokullar
20 muhtelif köyde yeniden yapılmakta olan İlk okulların İnşası tamamlanmak üzeredir Köylülerin yardımları ile meydana gelen bu okulların bir an evvel tamamlanması için vilâyetçe icabeden yardımın ,va-P!>: ’.nsma karar verilmiştir. Bu maksatla bu sabah vali muavini B Ali niza. Milli Eğitim miirlürû B. Murat Ur .• Milli Iğitlm m1.'- Çnn yapılacak yardım İşini t ‘ ei.v k irin cı,..u.MMi-jığj köylere gitmişlerdir.
MAHKEME KORİDORLARINDA.-
Fasulye piyazından, ciğer tavasından mide bozulmaz. Ya benim midem neden bozuldu?
— Ben rak) İçmesini bilirim. Rakı] içmek deyip geçmemeli. Onun da erkânını bilmek lâzım.
Ksnapeye yaslanmış, sağ dizini I dikmiş, kasketini çarpıtmış, dudaklarının arasında yarısına kadar ıslanıp sararmış bir sigara, sol elinde kibrit kutusu. Konuşmaktan vakit bulamıyor k! sigarasını yaksın. Saçları yapağılaşnıış, gözleri kanlanmış, yüzü morarmış, sarkık dudaklı, çukıır avurtlu, orta yaşlı bir adam. Pantalon paçalarına! sıvanan çamurlar paltosunun eteğinden sırtına kadar çıkmış. Kılığı kıyafeti düzgün değil amma, İddia sahibi herli!.. Rakı içmenin erkânı üzerinde öyle filizleniyor kİ, anlatırken ufak bir hata etmemek için arada derin derin düşünüyor. Bazen kibriti çıkarıp yakıyor, sigaraya yaklaştırırken lâfa başlıyor;
— İşte böyledlr bu İş. Rakı İçmek İçin evvelâ onun erkânını öğrenmek lâzım. Herkes rakı içer amma, erkâ-j nınt bilmiyelıler ağızlarına içecekleri yarde burunlarına içerler, sonra da şulanıverlrler.
Anlatırken kibrit çöpünün alevi parmaklarını yakıyor, hiddetle fırla-! tip başka birini çıkarıyor ve yine rakı İçmenin erkânı hakkında konferansa devam ediyor.
Karşıtındakilerden biri gülümsedi:
— A birader! Madem ki sen rakı içmenin erkânını bu kadar iyi blll-‘ yordun, ne diye sulandın, vaka çıkardın da mahkemelik oldun?.
Hiddetlenir gibi oldu:
— Ben ne vakası çıkarmışım? Kimin tavuğuna kışşt demişim?
— Şu adrnn senden dâvacı imiş. Hakaret etmişsin sokakta.
— Gelsin de yüzüme karşı söylesin. Palavra yutmam ben. iftira ediyor.
Bunu duyan dâvacı yaklaştı: .
— Yahu! Ben seni tanımam, aramızda geçen bir şey de yok ki sana iftira edeyim. Çece ben doğru yoluma giderken çatan sen değil misin?.
Dâvacı etraftaki meraklılara döndü:.
— Gece evime gidiyordum. Bu adam elektrik direğine yaslanmış, kendi kendine söyleniyordu. Etrafı kirletmesinden de belli kİ sarhoş. Savuşup gitmek istedim. Yanından geçtiğim sırada seslendi: «Hceey, bana bak! Ben seni nerede yedim?» Aldırış etmedim, adımlarımı sıklaştırdım. Bu defa sendellyerek geldi, yakama yapıştı; «cevap versene be herif! Benim midemi bozan sensin. Velâkln ben seni nerede yediğimi hatırlıya-mıyorum. Söyle bakalım, nerede yedim seni?» Arkadaş! Bana musallat olma. Benim sana bir şey dediğim
510 numaralı kararnamenin kaldırılması hakkında
510 numaralı kararnamenin kaldırılması İçin Ankarada toplantılar yapıldığını yazmıştık. Bu toplantılarda hem ticaret odasının, hem de ithalâtçı ve ihracatçı birliklerin hazırladıkları raporlar esas olarak alınmaktadır.
Aldığımız malûmata göre bu raporlarda kararnamenin faydasizlığı hakkında Her) sürülen sebepler şunlardır:
1 — Milli korunma kanununun tatbiki başlar başlamaz derhal stoklar ve maliyetler tesblt edilmemiştir.
2 — Eldeki stokların ve memlekette yapılan ve memlekete giren malların İyi bir sistem dahilinde ve her ihtiyaç maddesine şâmil bir şekilde tevziat sistemi takibediimesl İcabetlerken bu tevziat işi bir kısım İhtiyaç maddesine tatbik edilmiş ve muhtelif zamanlarda şekiller değiştirilmiştir.
3 — Ticaret Bakanlığı altı senelik harb yıllarında yekdiğerine uymıyan muhtelif kararlar almış ve birçok ahvalde bir karar diğerini bozmuştur.
4 — Halkımızın seviyesinin ve Ih-' tlyacının birbirinden çok farklı olması aynı usulün bütün memleket halkına tatbiki imkânım vermemiştir.
5 — Flatların yükselmemesi İçin müstahsil, İmalâtçı. İthalâtçı ve ihracatçı zümrelerinin fılıenkll bir şekilde maliyet ve kazançlarının tesbltl İcabedprken üç zümre açıkta bırakılmış ve yalnız İthalâtçı zümresinin □10 sayılı karar mucibince kâr hadleri tesblt edilmiştir. Diğer üç zümrenin serbest bırakılması maksadı te-
Kararnamenin kaldırılması hakkında ticaret obasının ve ihracatçı birliklerinin raporlarında gösterilen sebepler
Elektrik lâmbaları
Sokaklara daha 350 lâmba konacak
yok. Hadi, çekli yanımdan, diye başımdan defetmek istedim. Bu defa küfürler yağdırmağa başladı. Yakamı ı da bırakmıyor kİ çekilip gideyim. Baktım id kurtuluş yok, başım derde girecek, bekçiye bağırdım, polisler de geldiler, kendisinden davacı olduğumu söyledim. Bana yaptığı hakareti onlar da duydular.
Maznun Recep hâlâ yakamadığı sigarasını dudaklarının arasından alıp cebine attı ve lâfa karıştı:
— Hakaret dediğin de nedir be yahu?. Anana, avradına, mı söğdûm? Söğsem bile ne çıkar?. İnsan söylediğini hemen yapmış sayılmaz ya. Seninle aramızda geçen konuşmayı şimdi hatırlıyorum, Desturun midem bozulmuştu. Biraz açılayım diye direğe yaslandım, düşünmeye başladım. Kendi kendime: Fasulye piyazını Kostlnln meyhanesinde yemiştim. Fasulye her zaman yediğimiz şey, ınldo bozmaz. Ciğer tavaslyle soğan piyazını da Barba Yaninln meyhanesinde tezgâh başında yedim. Onlar da mide bozacak şeyler değil. O hal-I de benim midem neden bozuldu? Acaba yabancı bir şey yedim, de hatırlamıyor muyum diye düşünürken gözüme bir karaltı İlişti. Serhoşluk böyledlr İşte. Sarhoş deyip geçmeyin, insan bir defa İpin ucunu kaçırdı mı, ne yaptığını bilmez. Ben de sarhoş kafa İle düşünürken yanımdan geçen karaltıyı görünce, ulan, dedim. Her halde şu kımıldanan şey de benim midemden çıktı. Hâlâ kımıldanışından belli kİ hazmedememişim. Demek kİ midemi bozan bu imiş. Velâkln bu nedir, nerede yedim onu? Elbette meraka düşer insan. Ben de meraka düştüm, efkârlandıtn. şu Lşln İç yüzünü anlayayım -dedim. Bunda hakarettik ne var? Serhoşluk bu, boru değil. Velâkln şurasını da unutmayın ki ben rakı İçmenin erkânını bilenlerdenim. Rakıyı burnuma içmem, ağzıma -içerim, İçtikten sonra da sululuk etmem.
— Şimdi hâkimin karşısına çıkınca sululuğu, kuruluğu anlarsın.
— Anlasam ne çıkar be birader? Nihayet yapacakları şey beni kodese atmak değil mi? Ativcrslnler. Ömrümün sonuna kadar yatacak değilim ya. Günümü doldurur yine çıkanm. Girip çıkmadığım yer değil kİ- şu meret rakının yüzünden başıma gelml-yenler kalmadı. Ben onun erkânını öğrendim amma, o da benim canıma okudu. Demek k! daha öğren em ediğim yerler de varmış. Zararı yok, bu sefer de onları öğrenir, eksiklerimi tamamlarım.
Mahkeme açıldı, dâvacı İle maznun içeriye girdiler. Ce. Re.
Elektrik İdaresi, son zamanlarda şehrin muhtelif semtlerine 2500 umumi lâmba koymuştu. Bugünlerde 350 lâmba daha konacaktır. Bu lâmbalar, belediyenin lüzum gösterdiği mahallere konulmaktadır. Belediye Halk Partisi kongrelerindeki dilekler göz önüne alınarak lâmbaların yerlerini tâyin etmiştir. Lâmbalar, evvelâ hiç lâmba bulunmıyan sokaklara konulmakta, bundan sonra da aydınlığı zayıf olan cadde ve sokakların aydınlığı arttırılmak suretiyle tenvirat takviye edilmektedir.
Belediye, İstanbulda tenvirat işlerini tamamlamak İçin daha geniş bir program hazırlamaktadır. Bu programa göre elektrik lâmbası bulun-mıyan hiç bir yer bırakılmıyacaktır. ailâhtarağa elektrik fabrikası da takviye edildikten sonra şimdi havagazı ile aydınlatılan yerlerdeki havagazı lâmbaları kaldırılacak v« bunların, yerlerine elektrik lâmbaları konacaktır.
Diğer taraftan şehir büyüdükçe ve yeni yeni mahalle ve sokaklar açıldıkça elektrik tesisatını da genişletmek lcabettlğinden aydınlatma işinin de bu esasa göre tanzimi lâzım geliyor. Bu hususta belediye elektrik 1da-resile temas halinde bulunmaktadır.
Un dağıtılıyor
5 aralıktan itibaren tevziata başlanacak
Vilâyetten tebliğ edilmiştir; 1 — 5 Aralık 945 çarşamba gününden İtibaren belediye hudutları içinde (Kartal ilçesi dahil) oturan gerek değişmez gelirli ve gerek diğer halka kasım - aralık / 45 dönemi ekmek kartlarının (XI) No. lı kupon mukabili ağır işçi, büyük çocuk ayırt edilmeksizin nüfus başına ikişer kilo un satışına İzinli bakkallarla memurlar İstihlâk kooperatifi tarafından başlanacaktır.
3 — Birisi 79/81 randımanlı diğeri 74/76 randımanlı olmak üzere satılacak un iki tiptir. Halk bu unlardan hangisinden İsterse o tipten alacaktır. 79/81 randımanlı unun bakkallarda satış flatl kese kâğıtsa kilosu (50) kuruş, 74/76 nın da yine faese kağıtsız kilosu (59) kuruştur. 5 inci maddîde yazılı ıızak semtler için bu flütlere yirmişer para zam yapılacaktır.
3 — (XI) No. lı kuponla dağıtılacak ikişer kilo unun dağıtımı muayyen bir tarihte n Ih ayetle nineyi p dlğtr bir uıı dağıtımı başlayıncaya kadar devam edecektir.
4 — İzinli bakkallar sattıkları tınlara mukabil topladıkları (XI) No. lı kuponları her hafta cuma günü İaşe Bürosu Sayım kısmın» getirip say-dıraqaklardır.
5 — Uzak semtler şunlardır: Adalar, Kartal, Bakırköy. Yeşilköy. Ramı, Kızıltoprak (dahil) sonraki semtler: Mecidiye köyü, Çamlıca, Kı-s»klı, Anadoiuhlsarından (dahil) sonraki Boğazın Anadolu sahili, Rumell-hlsarından (dahil) sonraki Rumeli sahilidir.
8 — Temmuz - Ağustos 945 ekmek kartlarının (Y) kuponlarlyle dağıtılmakta olan İkişer kilo un satışımı
3 Aralık 945 pazartesi günü akşamına kadar devam edilecek ve bu kuponla satış yapan bakkallar topladıkları kuponları en geç olarak
4 Aralık 945 sah günü saat 17 ve kadar sayım kısmına getirip saydıracaklar vc ellerinde un kalanlar da birer beyanname İle bu miktarları bildireceklerdir.
• Bu larfhe kadar (Yi kuponlarını saydırmıyamlar hnkktnda kanuni muamele yapılacaktır.
Halka verilmesine karar verilen un’un dağıtılmasına bu sabahtan itibaren başlanmıştır. Unlar, şimdiye kadar olduğu gibi mutemet bakkallar tarafından satılmaktadır.
Belediye iktisat işleri müdürlüğü
Belediye İktisat İşleri müdürlüğünü 7 aydaııberl teftiş heyeti başkanı B. Necati Çiller vekâleten idare etmektedir. İktisat İşleri müdürlüğüne tâyini düşünülen İtimseler arasında Borsa komiseri B. Ahmet İle eski Beyoğlu belediye şubesi müdürü B. Kadri söylenmektedir. Bu hafta İçinde bu zatlardan birisi tâyin edilecektir,
•fc r İr müddet tonberi münhal bulunan Sarıyer kaymakamlığına Tatvan kaymakamı B, Lûtfi Bingöl tâyin edilmiştir. Tâyin emri İçişleri Bakanlığından vilâyete bildirilmiştir.
min etmemiştir.
6 — İktisadi teşekküllerimizin en büyükleri devlet raüessesclerldlr. Bu müesseseler fiilen milli korunma kanunu haricinde bırakılmış olduklarından İstedikleri »atlarla mal satmışlardır.
7 — Kanunun muhtevası ihtikâr yapanları tecziye etmek olduğu halde tatbik» memur olanlara verilen geniş salâhiyet dolayısiyle en ufak hatalardan, suçlardan dolayı esnafın ve tüccarın şerefi lekelendirilmiş, bu-hu gören diğer tüccar ve esnaf büyük bir korku İçinde kalmış, bu yüzden çok İşleri yapmaktan vazgeçmiştir.
8 — Dükkân, yazıhane, mesken gibi gayri menkulün 1939 senesi İcarların Hatlarının bilâ kaydüşart muhafaza edilmiş olması dolayısiyle mal sahiplerine bilhassa geçimi bu yüzden olanlara fevkalâde zarar vermiştir.
9 — Halen Amerika, İngiltere ve diğer memleketler peyderpey ihtiyaçlarımızı verebilecek vaziyete gelmişlerdir.
İşte bu sebepler dolayısile gerek milli korunma ve gerekse 510 numaralı kararnamenin durması yersizdir.
İhraç edilen maddelerin çıkış kontrolü
Memleketten ihracedilen maddelerin çıkış kontrolü İçin hazırlanmış olan listeye son bir kararla işlenmiş •İncir dc ll&vo edilmiştir. Bi yloce İncirlerin bozuk evsafta olanlar» harice çıkarılmıyacaktır.
Merdivenli aday ve Disraeli
Nükte seven bîr dostum, namzetlerin nutukları ile çınçın öten intihabat yerine: «Politikanın Sandal bedesteni» diyor. Vakıa orada da otuza yaklaşan adayın arasında biiyük ve heyecanlı bîr müzayede çöze çarpmaktadır. Arttıran arttırana!..
Gecen giin intihabat yerindi bu otuza ulaşan aday arasındaki reşitli seçim faaliyetini seyrederken hrzde propaganda işlerinin âdeta Amorikanvari bir tarzda ilerlediğini gördüm.
Geçen seferki seçimde namzed-îerden birinin, bahçe karşısında bir evi kiraladığını ve oraya bir merdiven dayayarak üstüne çıktığını, nutuk söylediğini gazetelerde okumuştum.
Acaba bu parlak zekâlı aday bu sefer de namzcdliğinî koyııpLL ayni şeyi yaptı mı bilmiyorum... f**) Fakat bunları andıran sahneleTfi yok değildir. Pencere arkasından, kafes arasından megafonla bağı-q_ ran adaylara kadar.. O
Vaktile meşhur İngiliz Başve- q kili Disraeli bile bu yutardaki O »merdivenli aday» ın yaptığını’yj hemen hemen aynen yapmıştı, *-Disraeli ilk defa mebus se-çilmek İçin VVycomhe’de mücade-leye girişmişti. Rakipleri pek ® kuvvetli idi. Ve intihabat yerine de orkestra ile gelmişlerdi.
Bunun üzerine Disraeli hemen yerinden fırladı. İntihabat meydanında büvük bir otel vardı: g? Kırmızı Aslan oteli... -+-j
Disraeli bu otelin kapısını süs- ® leyen aslanın üstüne çıktı ve ora-dan seçmenlere bir buçuk snat^ süren bir nutuk söyledi. Görüyorsunuz va, «Merdivenli aday» m yaptığı iş pek de yeni değildir. Disraeli’nîn hayatını yazan Fransız muharriri Andre Maurois bu sahneden bahsederken diyor ki:
«Disraeli nutkuna şöyle devam etti:
— Reyler ilân edilince (otel kapısını süsleyen büyük aslanın kuyruğunu göstererek) rakibim burada olacaktır. Bana gelince.. (Aslanın basını işaret ederek) Ben de burada!..
Wycomb₺ halkı hiç bir zaman ihtiyar aslanın bahsini bu kadar parlak bir cümlede işitmem iştir.» Maamafih bütün bunlar insanı seçimde kazandıran şeyler değildir. Netckim Disraeli de o seferki intihapta aslanjn başına değil, ancak kuyruğuna düşmüştü.. Bunu da İyi hesaplamalı!..
Hikmet Feridun Es


Satışa çıkarılan ithal malları
♦■/mir 871 İnci sokak No. 8 do Asım R. Peline çelik boru. Taksim Bıraser-vilerde Ali Faiz İşcana oto fren balatası, Gal- Agopyan handa Tahsin Salih Muratlıya bakalit enterlptör, zil, fiş, İst. Yusııfidls handa Salim Esene muhtelif eğe. T&htakale cad. 16 da Çam Porselen T. A. Ş. ne yemek çatal ve kaşığı, Gal. Fermeneciler 90 da Koç Ticarete radyatör Bahçek3pı Celâlbey handa Fevzi Toksoya lâstik emzik. lâstik eldiven. Yenlpostahane Ak ev handa Akdeniz Ticarete kösele kayış, Şultanhamam Hamdlbey geçidinde Jak Grünberge kuru pil, GaL Güneş handa Marşa tth. thr. e kaynak makine grubu ve m ar. o metre, Bahçekapi Anadolu handa D. Şo-meke asbestoa levha, gmııalnka, İst. Sakaçeşme 1.0 da Davlt Kasavîyc şap, sanayi balık yağı, Gal. FermenecLİer 132 de Yorgl Mavrudlye çinko üstü-becl, Gal. Kemeraltı 27 dc Mehmet Topaloğluna çinko iıstübcci, Gol, Merkez handa Şark Ticarete sıtma mücadele İlâcı, İst. Marpuççular 19 da Y. Voreopulosa muhtelif esans, vanilln. Ye?lldirek Eınlııbey handa Yako Yalevlye kimyevi müstahzar, İst. Tahmis sokak 42 de Manol Th. Stronğilo'ya bikarbonat dö sud, î. Kule K. Çeşmede Aleko Samarasa asit sülfürik. Fincancılar Amerikan handa Atlantik Ticarete SÜlyetı. V. Kule K. çeşmede K N. Tripoya boyalı vernik, İst. Bahçekapıda Evllyazade Nurettlne tıbbi âlet, kromlk anldrlt, muhtelif tıbbi ecza. İst. Ankara cud. 88 de Arif Neşet Usmona asltbr>rlk. santonin, çemberlltay Peykhanc S. da İbrahim A,Baruta tıbbi ecza, Rahvandılar Şirin handa Salaınon Ben-basata dİ? fırçası, İst. Yenlpostahane caddesinde Horasan vc mahdumlarına yazı makine şeridi, karbon kâğıdı, Gal. Gümrük sokak 2 de Dericilik Ltd. e iyi yazı, kâğıdı, İst. Sultanha-mnrada Pertev Pakcro kadın mantoluğu, Sultonhûmarp 110 da Boveles Baruha göğüs tolnsi,. İ3*» K. Yıldız handa özta? örme sanayiine sıın'l İpek ipliği, İst, Meydancık 55 de Ve-flk Tnsele erkek kostümlüğü, İst. Sul-tonhamam 1 de Eşref Şenere poplin, BeyoŞln Yeni handa O. Antop mensucata elpklllr 1n«“k.
Bftjiite 4

m

1^”
”4
AKSAM
5 Aralık inij
Psrli CrıpiBia ulaştırma işteri hakkiBdaki müzakereler B. Abidin Binkaya ile B. Hikmet Işık’m verdikleri takrirler

Kadıköyliilerin Su idaresinden beklediği
İPEK
SİNEMASINDA
la Akşam Saat 9 da
Türk /ilimciliğinde yeni bir adım.
Yeni artistler, Yeni mevt.u. Yeni Mizan-en
GÜNAHSIZLAR
Ankara 3 (A.A> — Cumhuriyet Halk Partisi Meclis grupunda Ulaştırma Ceri üzerinde geçen konulmaların tırnağını yayınlıyoruz
Başkan — Gündemde KazUunonu milletvekili Abidin Blrkaya'nın «ks-pren biletleri T» yor numaralarının ■atışı 11* Sivas milletvekili Hikmet jpk’ın Erzincan demlryolundaki ♦ren çarpışması, İman t Minin ve Ulaştırma araçları hakkında önergeleri rar. bdri da VİMtırma Bakanlı-tını alâkadar ediyor, müsaade eder-•eniz takrirleri okuyorum.
Verilen iki takrir
C. H. P. Meclis grupu yükeek başkanlığına:
Yolcu çokluğu dolayısıyla Ankara-Haydarpaşa ekspresi tren biletlerinin ve yer numaralarının kara kanada •aUldığı v* bu durumu önlemek üzere tedbirler alındığı İşitilmekte İdi. Bu tedbirlerden biri bilet AfiUşının dikkatli bir sıraya tabi tutulması olmuştur. Fakat iç bu kere de bir gün İnce akşamdan tutulan sıra yerlerinin arttırma ve eksiltme «uretlylo ■atın alınmasına İntikal etmiş ve jnaaleeef dizi ila geceyi taş üstünde geçiren kiralanmış veya yer satıcısı adamlara gişe salonunda kötü bir manzara teşkil ettikleri görülmektedir. Bundan başka, e say lav yeri kalmadı. Halk ırıuuıdı gitmek İsterseniz halk gibi sıraya girip geceden bek Uy erek yer numarası almanız lâğımdır» sevabını alan milletvekili de vardır. 9u haller karşısın da:
1 — Ekspres araba bilet ve nıuna-jalanrun da yataklıda olduğu gibi İ, 6, 8 gün,,, önceden müracaat ve satış sırası İle vo yolcu adının bilete kaydı lureUyla »atılarak, sıra yeri alışverişinin ve geceyi (irada taş üstünde dizi kolunda geçirmek glbt acınacak bir halin ortadan kaldırılmadı, veya:
2 — BUtuusa yu ıaevsiminde katar ■ayışım arttırmak ve yolcuların şiddetli ihtiyaçlarını karşılamak üzere normale doğru adım atılması, binaenaleyh Heri bir «omiyeU lâyık olan idare mazhariyetimiz sağlanarak halkın bu sıkıntı va urtuaptan kurta-nlm&sı mümkün değil midir?
Parti grupunda görüşülerek bu konuyu sayu Ulaştırma Bakanımızın ■önleriyle cevaplandırmalarını içten saygılarımla dilerin. 10. 8. 1M5
Kastamonu milletvekili AMdin Binkaya
O. H. P. Meclis grupu sayın başkanlığına:
Aşağıda yasalı suallerimi sayın Ulaştırma Bakanının cevaplandırmağını dilerim •
5. 11. 1945 Sivas milletvekili Hikmet Işık
1 — Erzincan demiryolunda ve Batışta? istasyona civarındaki tren çarpışmasının hakiki sebebi nedir? Bu çarpışmada kaç evlâdımızı kurban verdik?
2 — Trenlerin İnsan taşıma bakımından düzene girmesi için Ulaştırma Bakanlığınca düşünülen tedbirler var mı?
3 — Diğer ulaştırma araçlarının yurtta çoğalma» ve düzenli İşlemesi için yapılmış teşebbüsler var mıdır?
B. Abidin Binkaya takririni izah ediyor
Abldiış Binkaya «Kastamonu» — Bayın arkadaşlarım, bu önergemi sunmaya sebep, temmuz ve ağustos aylarında İstanbula gidiş geliş çok olmaktadır. Bu sebeple trenlerde fevkalâde İzdiham oluyor. Gene bu sebeple biletlerin kara borsaya İntikal ettiğini, 3-5-10 lira kârla satıldığını IşItmlşUm. Fakat bunu önlemek için herkes sıraya girerek biletini alsın ve biletler satılırken kontrol edilsin demiş. Bunu da öğrendik. Filvaki bu sefer da, bu tatbik edildi. Fakat, akşamdan yolcular sıra almak (uretlyle geceyi taş üzerinde geçirerek perişan bir halde vakit geçirmişlerdir. Orada uyuyamıyan, sıra bekllyemlyen kimseler de 3-5 lira para vermek suretiyle yer satın almışlar, adam tutmuşlardır. Subaylar bir dereceye kadar kolayını bulmuşlar, emirberlerini bekletmişlerdir. Bunları İşitiyordum. Fakat gözlerimle görmemiştim. Bir gün İstanbula gidecektim Ben de halk arasına girerim hem bu vesile il? vaziyeti de öğrenirim dedim. Bu ynler para He satılıyormuş. Birçok t • rlr.r. varlıklı olanlar 3-5 lira verin hamal tutuyorlar bunları bekleterek biletlerini aldırıyorlar ve sabahleyin gidip bu bileti kcndlşl alıyor. Bir çok milletvekili arkadaşlarımız da zannediyorum buna şahit olmuşlardır. Bazı arkadaşlardan, subaylardan ve halktan dinledim: Bunlar diyorlar kİ hiç olntB-zsa iûtfetseler d(> yataklı vpnentardan bir İki tanesini kaldırıp y . rinc yolcu vagonu skleseler. Böylece yiv yolcu daha, seyahat edebilir. Ben de bu fikri hakikaten yerinde buldum. Başka yapılacak bir tedbir yok ine bunun yanılması doğru olur. Yaz »ünlerinde böyle oluyordu. Fekat aradan 3-4 a« îaman geçmiştir. şimdi nsffl! olnvor bilmiyorum.
Bundan başka gidip gelirken tren-
lerde bazı lnUMinsızlıklar gördüm ve hafta geçmiyor kİ gecikmeler olmasın. Kastamonudan trenle geliyordum, Elmadağmda altı yedi saat kaldık. Ondan evvel İşittim, o trende kaza olmuştur ’« bu kadar can telef olmuştur. Yani trenlere bilet alırken biletçiler kolaylık göstermedikten başka aynen kazalar da vuku bulmaktadır. Bu yüzden halkın ıstırabı yüreklerimize aksetmektedir Bendeni» bu hususta dertlerimiz ne İse grupta görüşülsün diyerek bu önergemi vermiştim. Verilecek cevaptan •onra gerekirse ayrıca söylerim.
B. Hikmet Işık’ın beyanatı
Başkan — Bay Hikmet Işık, önergenizi İzah edecek misiniz?
Hikmet Işık «Sivas» — Sayın arkadaşlar. bendeniz üç soru İle Ulaştırma Bakanlığından cevap ricasında bulundum. Sual üç olmakla beraber mevzu hemen hemen bire inhisar etmektedir, Şimendifer iş! ve insan taşıma İşi..
Yakınlarda Bağışta? istasyonu civarında bir felâket oldu, bu felâket muhitinde ysşıyrn insanları, bilhassa görenleri ve İşitenleri çok milteel-llm ve mustarip kıldL Bu, acaba bir istasyon memurunun vazifesini İyi yapmamasından mütevellit bir hâdise midir, yoksa lâüballllklerln bir neticesi midir? Bunu sayın Bakanın ağandan İşitmek isterim. Sıvasta bir şimendifer alayı, İşletme teşkilâtı, hareket müfettişleri, cer müfettişleri hülâsa geniş ve muazzam bir teşkilâtı vardır. Buna rağmen hâdise oluyor ve bundan böyle zannediyorum kİ bütün millet şimendifer idaresi vc Ulaştırma Bakanı da aynı azabı, aynı üzüntüyü hepimiz kadar, belki daha ileri şeMlde duydular. Bu kazanın hakiki sebebini sayın Ulaştırma Bakanının ağzından bizzat dinlemek İstedim. Zannederim kİ arkadaşlarımda da bu İştiyak vardır.
İkinci rlearn: tnsan taşıyışı, bizim şimendiferlerimiz bir tuhaf vaziyete gelmişlerdir.
Arkadaşlar, şimendifer idaresi, şimendiferlerimi! milletin yıllardanberl parasını, varlığını sarfederek ortaya getirdiği kıymetli bir mevcudiyet hattâ bu buhran zamanında Türkl-yenln kan ve can damarıdır. Fakat arkadaşlar, insan taşıma bakımından bunun hail gayet fecidir. Hepiniz görmektesiniz. Bilhassa Ankara-d&n sonra Antdoluya giden şimendiferler ve İnsan taşıyan vasıtalar gayet feci manzaralar arzetmektedlr. Meselâ, af buyursunlar, şimendifer İdaremiz ve Ulaştırma Bakanımız, yüz numaralarda İnsanlar seyahat etmektedir. Geçen sene Mecliste ve grupta mevzuubahis oldu. Bayın Bakanımız biri tatmin edecek tedbirlerin alınacağı hakkında cevap verdiler. Halbuki görüyoruz kİ bugüne kadar alınmış bir 'tedbir yoktur. Koridorlar tıklım, tıklım insanlarla doludur. Bir İnsanın ayağına basmadan, bir çocuğun kaburgasını ezmeden, bir insanı itmeden salonun bir başından öbür başına geçilemez.
Takdir ediyoruz, belki elimizdeki vesait, bugün, azdır. Noksandır. Beik! bu lhtiveçlari tamamlyle karşılıyamı-yoruı. Amma mevcudu İyi kullanmak için ciddi ve titiz tedbirler almak İmkânı yok mndwr' mütehayyir
kalıyorum, pencerelerden İnsan bindirilip çıkarılıyor. Bu ne demektir, devletin ve milletin o kadar parasını ve emeğini sarfett'.JImlz bu müessese. İnsanları bu şekilde bir taraftan diğer tarafa yığın halinde aktaradursun. Bu hakikaten bizi tazyik edecek bir hale gelmiştir. Geçen sene saynn Bakanın, gerek grupta, gerek bütçe müzakeresinde bize vadedllmlş olan tedbirleri almış olmadığım görüyoruz. Eğer yeni tedbirler almışsa bizi tenvir buyurmasını rica ederiz.
üçüncü Boru: Umumi münakale sistemine ait hükümetin aldığı yen! tedbirler var mı? Bu da çok mühimdir.
Deniz vasıtalarına gelince: Ancak Karadenlzde bir yolculuk yapan bu işin nc derecede ağır bir safhada olduğunu bilir. Yakında bir arkadaşımız Kar ailenizi dolaşıp Sivas'ı teşrif etmişlerdi. Sayın Ulaştırma Bakanımız da o sıralarda Sıvas't teşrif etmişlerdi. Arkadaşımız, Karadeniz iskelelerinde yığın halinde eşyaların bulunduğunu ve hattâ birçok şeylerin çürüdüğünü sayın Bakanımıza söylediler Bakanımız alâka gösterdiler, not aldılar. Fakat bu İş için ciddi tedbirler alınacağını tlmldedcr ve beklerken sayın arkadaşımıza şu şekilde bir cevap geldi: Karadenis sahillerinde yığın halinde ne eşya ne de İnsan mevcuttur.
Arkadaşlar, Karadenis «ehUlsrlnda yığın halinde ne kadar insan v« «ş-ya bulunduğunu o sahilleri g«mlş olanların hepsi bilir. ®malar çCLrör, tütün nakledilmez bir haldedir. Hülâsa umumi taşıma İşlerinde esıuh ve rtddl tedbirler alınmam «amam geldiğine surfcti katiyede kaniiz. Bu mevzular üzerinde sayın Bakandan İhtiyatla cevap belricrnefcteyta. Man, Mctn bundan kbarettia.
KadıköyJü olduğum İçin onların çektiğini çekmekteyim. Bize, belli o i mı yan günlerin gecelerinde ve belli olmıyan saatlerde su gelir. Sıı medeni İhtiyaçların ükt, bir şehrin kuruluşunun esas şartı olduğuna göre birim halimiz nicedir, anlftşıması kolaydır. Kadıköyünde öyle apartı-manlar vardır ki İki ay içinde nurluklarından bir damla iu oknrnıış-tır. Bu böyle Ikcıı bu ay su Veremediği bu abonelerin? saatinin kirası ıı almak için tahsilder nı gündu-merten sular İdarisi çe’lnm-mi-tir. Yarım yüz yıla yaklaşan ömrüm İşinde bu sene kndnr seyrek yıkandı'ımı hatırlamıyorum. Geaen gün küçült bir küfeli çotuğa eşyamı la-ı' rken yıkanıp yikınma'-ığırü sordum Bana oGeçen gün kirlendim 'Te denk'.1 .girdim. Hastalandın» d dİ Va’tU hali yerinde bir emekli g-nevale sordum: (Sabah vapurl'e gidip A' c m dönmek üzere Yolovaj o yıkanın- ğa gittim) dedi.
Bu garlp'lkl r ara:ında g?ce yatısından soıırn uyanıp ban anı yekan-lar, uyumayalım diye misa'lr'lğ-', eğlenceye gidip hep b ilikte su br?ll-yenler var Eğer inkisar ve tnt.irar etmenin mânevi tesirine inanıyorusa sular İdaresi, Kadıköylü erin abından korkmalıdır; çünkü her Kadılıöylü rabahleyln'ellnl musluğa atıp arad ğı su yerine baş bir hava hırıltı ı l lt-tlkçe bu İşin meıul'erlnf e bett. yır dun etmiyor.
Ağıldan ağiza kulaktan ku türlü rivayetler dalaşıyor! Kimi birikme havuzlarının .arım m;tı« kalkması lüzumundan bunun İçin de bilmem kaç yıiz bin .'İraya İhtiyaç ol-C.ufiundan, kimi bilmem kaç nietre çamurun bHkmerinden; bunun ke boşaltılması güç olduğundan, kimisi bol yağmur beklendiğinden, kimi bendJerln çatladığından, kimi etenelerin çokJıığundeıj hattâ ada ma, gemilere su taşındığından kimisi nls kuyulardan ve sarnıç gemllerlle îs-tanbulden su getirtilip depolara bo-şoltıîdığından bahsediyor.
Bunların hiç biri doğru olmu a, halkın şikâyete haklı o'dufu bir taraf kalır ki o da büyük bir semt müşterilerini, susuzluk sıkıntısından başka, meçhuller ve tereddütler İçin de bırakan bir idarinin varlığıdır
Kadıköylüler en sade ve tabii ilhak olarak müşterileri bulunduğu su İdaresinden kendiler Hol bu meçhullerden kuıtarmasmı bekliyorlar. Eğer halka idare, bu sıkıntının hakiki sebebini, bulunacak çarenin hakiki imkân ştkllni ve zamanını bildirmekle beraber hak ve müsavat esasına göre yapılacak su taksiminin gün ve saatlerini ilân etseydi hiç olmazsa arkadan aritaoan içten İçe yapılan ve uzayıp giden şikâyetler katmerleşmiş olmiyacak herkes ona göre tedbir alarak gösterilecek hakiki zaman İçinde başının çaresini aramrğa ve bulmağa katlanacaktı. Dr. Z. Z.

Baş Rolde: Yegâne filim yıldızımız OYA SENBEV Yriıl Türk Filim artisti SADRI ALIŞIK Senaryo MUALLA KENÇ — Reji: FARUK KENÇ. MÜ21k Üst ad Bestekâr SADİ IŞILA Y. Şarkilin: Biricik &ea yıldızımız MÜZEYYEN SENAR IŞIL - Yegâne halk türküleri okuyucusu AZİZ 0ENSES. HM kişilik KORO — Hakiki Karadeniz oyunları — Halk türküleri.
Diğer artistler: Müjde Tunç — Nuriye İnce — Emin Kalaycı — Terfik İnce Rauf Ulukut — Eyüp Sabrl — Ahmet Güldürür.
■ITımiı ■■!' I —I— Prodüksiyon: İSTANBUL FİLM

BUGÜN Matinelerden itibaren
MELEK Sinemasında
Senenin EN NEFİ8 — EN MÜKBMME' - EN ZEVKLİ sah serlerinden
BROADWAY EĞLENİYOR!
(Tabiî Renkli» Baş rollerde: i s
GEORGES MURPHY - GLORYA DE HAVEN GINNY SIMMS VC meşhur Caz kıralı TOMMY DORSEY
z
İST A NBUL A H ARİKALAR HA ETABI I
(Türkçe) Baş yaratıcı sın: E G- ROBİNSON — TDA LUPİNO
Ayrıca: Gözler kamaştırıcı bir filmler pırlantası
Gece Yansından Sonra
...— Kadıkoyûnde —
ÖPER A’da
Cuma akşamından itibaren Şark sanatının (Aşkın göz yaşarı) nda » sonra ikinci harikası KIZIM
Zıyaı elim
Büyük ve meşhur ulema ve sey-yalılardan merhum Abdürreşlt İbra- , hlm'ln büyük oğlu. Eseri uhuvvet Jîh okulu müessis ve müdiresi «I* yazılar» mecmuası müdürü mesul ve naşiri Bayan Fevzlyenln ve 1_____
kız okulu başöğretmeni Bayan Kad-rlyenln ağabeyleri, sabık Kenya ziraat müdürü Bay Btundinln damadı. Sümerbank memurlarından BAY AHMET MÜNİR REŞİT İZKER kısa bir hastalığı müteakip Ankarada 29. 11. 1945 perşembe sabaiu hakkın rahmetine kavuşmuştur.
Cenabı haktan gar iki rahmet eylemesini diler ve kederli altesine sabrı cemi! temenni eyleriz.
fi’
BLKAZAR
fiozgnucu’ar peşinde SABOTACE SQUAI> Oynıyanlar:
BRUCE BENNETT KAY HARRIS _
EDWARD NORRIS
Amerikada müthiş Bozguncuların esrarengiz hareketleri — Detektiflerin meydana çıkardığı müthiş düşmanları. Seyre-redenlerl heyecandan heyecana atan yegâne gangster filmi: İlç Slahşcr Kovboylar ÇEVRİLEN KERVAN TOM TYLFR _ BOB STEELE JTMMİE DODD Fevkalâde harikalar yaralan
Kovboylar
_.vet /.i:.-
SÇ-bengü i:
Bu yıl birbirinden güzel ve eşsiz filmlerden bir geçid resmi yapan û Piımız bu hafta bir harikalar programı sunuybr:
M A R MA R A’ da
MARGARETTE O'BRIEN - MARCHA HUND'un Dünya halkına yepyeni bir heyecan tayfunu yarattıkları KAYIP MELEK
Baş mümessilleri:
EMİNE RLZIK — HÜSEYİN SITKI Nefis şarkılar. Türkçe
H A L E' de
Bugün matinelerden İtibaren şöhreti bütün dünyayı tutmuş
Türkçe Sözlü
Ayrıca: Bir sanat bedlaa
S e n o r i t a
fi1
112 ARALIK ÇARŞAMBA AKŞAMI
Münir Nureddin
İ KONSERİ — Yeni ve eski eserler.
Ka ü öy SÜ R E Y Y A’da
I
Küçük evler yapı ve satış şirke') Yuvanızı 5000 liraya kurar.
Galata 6 nci Vakıf han 33-34 No
Bu akşam saat 2030 du Dram kısmında CYRANO de BEROERAK ( SI ran o dö Berjerak) Komedi kısmında ZARARSIZ YALAN
Matinelerden itibaren

Şahane bir surette yarattığı
ÇEKOSLOVAKYA KASABT lâkablle anılan
PRAG NAZİ SEPİ
HarDRİH’io ESiUREİtSİZ KATLİ
Seyredenleri korku ve heyecandan titretecek, İkinci Dünya harbinin en büyük riysal cinayeti.
%.
£
Bu
w
-ÇEMBERLiTAŞ Sinemasında »
gün matlnriorden itibaren «enenin en kıymetli İki filmi birden
1 - RÜYA ve HAKİKAT
Blnfma âleminin an kıymetli iki yıldızı olan CHARLES BOYER vo BARBARA STANTCİCK tarafından yaratılmış fevkalâde bir şaheser
2 - MEMNU M1NTAKA
Baş Ro-üe: ÇHE8TER MORİS — HARRIED HILLİARD
TURAN Sinemasında
Bugün matinelerden itibaren bu senenin İki büyük şaheser filmi birden: Milyonlar sarflle meydana gelen muazzam fi im.
1 — MEÇHUL ŞÖVALYE (Türkçe Sözlü)
Romeo ve Jüljetln unutulmaz artisti LESLİE HOWARD — MERLE OBERON. Fransa büyük İhtilâli estıasuıda geçen tarihi vaka, İhtilâlciler arasında kanlı vakalar, giyotine giden İnsanlar — Meçhul Şö-valyerln herkesi hayrette bırakacak maceraları. Senelerce Avrupavı korku v’ heveeanda bırakan günün en büyük muamması.
2 — H t T L E R ÖLDÜ MÜ?
LUDWİG DONATH - GALE SONDERGAARD — FRITZ KARTNER Almnnvndekl mezalim, Hitler gençliği nasıl yetlsbmı^llt^rhaya-■■OBariasnnaM »ını korumak İçin aldığı tedbirler

Mtdenlyet ve
ELHAMRA Sinemasında
BNGÜN MATİNELERDEN İTİBAREN İnsaniyeti nari zulmünden kurtarmak korkunç mücadeleleri
İçin savaşanların
Masum halkın kanma susamış nazllerin esrarengiz plânı
CEHENNEM KUŞLARI
Seyredenleri korkudan titretecek muazzam filim
. TÜRKÇESÖZLÜ
LEE POWELL - HERMAN BRİX — ELEANOR STENVART Sarilerin okyanuslarda kullanmak için keşfettikleri ölüm saçan torpillerin plânlarını meydana çıkarmak İçin bin bir tehlikeye göğüs geren kahraman bahrlvcl'Ierln baştan bn h': ?'3n c'niıı st»"lı menkıbeleri.
fi1

Dalma saym müşterilerini memnun etmek emelinde bulunan
YILDIZ SİNEMASI
Bugün matinelerden itibaren
Bütiin dünyada heyecan ve alâka ile karşılanan vc CLAUDETTE .BERT — SCHİRLEY TEMPLE — JOSFPH COTTON turafmdan
COLBERT — —--
calibi dikkat bir tarzda yaratılan
SEN GİDELİ
(Since You Went Aw»y)
Emsalsiz şaheserini takdim edecektir. Senenin filmler âbidesi v* bu hafin SARAY ve SÜMER sinemalarında hası’at rekoru mış olan bu gü~el filmi siz de mutlaka
Seanslar. 245 — 5.45 — b 5 "■ ■ -»—■
olan kır-


“A'ıtı da bir üstü
de birdir yerin,,
Fedakârlık. Cesaret, tevekkül ifadesi İçin söylenen bu mınra. ladeca hakiki toprağın alt ve üstünden tahtadan bu makatova taşlık oldu.
Bir münakaşa — Maziye dönüş — Çamur dizlerde — Yabancı şehirde — Yeraltı nasıl hazırlanır — Yeni şehirlerimiz — Fena kokular — Kahire’de |>ir mülakat — Lord Kitchener ve bir milyon Mısır altını — Yerin altını üstünü bir tutsalar...
tkl kişi korumuyorlardı, ben dinliyordum, İkisi de ne kadar tamla ve itinalı olduğu göze çarpmadan, itinalı giyinmiştiler. «Yürek üstü mendlllerindeıiD, bo-yonbağlarından çoraplarına kadar bütün giyim, parçalarında fiyle nefis bir renk ahengi vardı kİ İkisinin de güzellikten anlar, iade anlar değil ona gönül vermiş zatlar olduğu anlaşılıyordu. Biri cüretli bir yapıcı, öteki kuvveti! bir yazıcı İdi. Konuşmalarının mevzuunu da şehircilikte güzellik ve faydalılık teşkil ediyordu. Biri şehircilikte faydalıyı güzele tercih ettiğini, diğeri de bunu asla inkâr etmemekle beraber bir şehirde gözlerin hakkı da verilmek lâzım geldiğini iddia ediyordu. Ben ise hemen hiç söze karışmadan bu mübah eşeyi dlnli-Î-ordum. Dinlerken, ben yaştaki-erde olduğu gibi, istemeden maziye doğru dönmüş gitmiştim. İşte, her sabah Köprüden Vefa idadi (lise) sine yokuşlu sokaklardan tırmanan bir genç çocuk kİ, mektebe vardığı zaman dizlerine kadar çamur İçindedir, Daha sonra Babıâli yokuşundan çıkıp Türbeden Kadırga meydanında Tıbbiye-! Mülkiyeye inen bir genç talebe, ayağındaki lâstik galoş ile potin arasına çamur dolmuştur.
Nihayet seneler geçiyor günün birinde büyük şehrin ana ..Beldelerinde bir temizlik başlangıcı görülüyor. Artık hiç olmazsa galoşunuz ile potininiz arasına çamur dolmuyor. Sonra yine uzun seneler geçiyor, büyük şehrin bir büyük meydanından geçerken arabaların zifosuna tutulmuyorsunuz. Eğer, anacaddelere yakın oturuyorsanız çamura batmadan evinize gidebiliyorsunuz. Geceleri «pilrnur» olan yerler pek eok değilse de - her yer karanlık ta diyemezsiniz. Bunlar şehrin İstisnasız herkesi alâkadar eden ■okuldandır. Halbuki şehirciliğin daha ne kadar çok şubeleri var... Buyu, gazı, hastaneleri, kreşleri, umumî hamamları, kanallzas-vonlan dana neler neler,., Kulaklarım konuşmanın bu faslını işitmeğe başlayınca bu muazzam işlerden firktüm ve korkak bir çocuk gibi gözlerimi kapadım: Simdi yine mazide yabancı bir diyarın büyük b r şehrine vardım.
Genişlemeğe başlayan ve bu gen.şlemenin sürüp gideceğinde şüphe olnuyan bu büyük beldenin şuurlarından dışarı taşan mahallelerinde henüz bir tek ev bile yapılmamış iken sokakları, altındaki su yolları, telefon elektrik kabloları, kanalizasyonu ve hattâ yeraltı şimendifer hattı ile hazırdır, Fakat sokakların yerüstü de ihmal edilmiş değildir; ağaçlan dikilmiş, yaya kaldırımları yapılmıştır. Şimdi bir kaç sene evveiine kadar geliyorum ve iki büyük yeni şehrimizi birinci defa görüyorum. Yerüstü gözlerimi o kadar alıyor, beni o kadar sarıyor ki artık yerin bir de altı olduğunu unutuyorum. Fakat İnsanlar güzel rüyalardan çabuk uyanırlar; bu sırada canlanan konuşma arasında kulağım kanalizasyon kelimesi, burnum da aynı zamanda o yeni şehirlerim den birinde aldığım fena bir kokuyu duyuyor. Evet XX. asrın ortasına doğru kurulan bu güzel yeni şehrin kanalizasyonu yapılmadığı için, o kanallardan geçip g decrk şeyler hususi kamyonlarla t eşmiyor. Demc-k kj bu şehirde de yerin (.altı da, üstü de bîr» tu-tulmsmış. üstüne altından çok ehemmiyet verilmiştir. Bu niçin böyle olmuştur? Bunu izah et mek. hele tenkldetmek İnşaat devrinin havasını, o zamanın dii-şünüsünü ve vasıtalarını belirten vesikalar olmadan pek güçtür.
Shakevpcare’ln bir piresinde hafızasındaki kokulan gidermek için misk satın almak İst İven gah-rivet gibi, ben de güzel kokuları düşünürken cenubun çiçekli ve güneşli beldelerine doğru aktım. S'mdl. F‘ilknn harbinden sonra Mı*r ve Hint ha’kmin, Trablus ve Balkan harblerinde HilâHah-mere ettikleri yardımlara teşek-i
kür için odlyarlaıa giderken bir kaç günlük misafiri olduğum Katı ir edeyim, Türlü türlü ziyaretler yapıyorum. Tesadüf bu ya Mısırın İlk parlâmentosunun açılış resminde hazır bulunyroum. Hıdivin koltuğunun bulunduğu plâtformun bir tarafında Os-manh devletinin sabık bir Şeyhülislâmı, diğer tarafında da konsoloslar heyeti başında parlak üniforması, pospıyıklarlle In-gtlterenîn yüksek komiseri Lord Kitchenerl görüyorum. Bana dediler ki «Bu Lordu ziyaret etmeniz, Hindistan seyahatinizde faydalı olur,» Derhal bunun «Lord Kitchener sizi Hindistan» gitmeden evvel, bir görmek istiyor» demek olduğunu anladım. Şimdi onun derin bakışlı gözlerinin karşısındayım, İstanbul Tıp fakültesinin bir muallim muavini ve aynı zamanda da müdürü olduğumu çoktan Öğrenmiş olan Lord bana diyor kî;
«t — Doktor, Kahire Tıb fakültesini elbette gezdiniz. Nasıl buldunuz?
— Nasıl cevap vermemi istiyorsunuz mllord? Nazik ve seyahatini hoş geçirmek lstiyen bir seyyah gibi mi. yoksa bir kaç modem tıb fakültesi görmüş ve İçlerinde çalışmış bîr doktor gibi mi?
— Tabiî hakikat! çırcınlak söy-llyecek bir Dhn adamı gibi».
Bu söz üzerine Avruparun en modem hastanelerinden birinden ayrılalı henüz pek az gaman geçmiş bir genç doktor heyecanile dedim kl;
— öyleyse mllord, Kahire Tıb fakültesi hastanelerinin pek çok eksikliklerin! gördüm.
— Hakkınız var. ben de biliyorum. Fakat sise bir sual soracağım. elimizde Kahireye »atfedilmek üzere bir mllvon lira var, bu para île Tıb fakültesinin binalarını mı yenileyelim, yoksa şehirde eksik kalan kanalizasyonunu mu bitirelim?
— Tabiî kanalizasyonu dedim. Kitcbenerin yüzünde aşikâr bir memnuniyet belirdi; cBen de öyle düşünüyorum» dedi. Demek ki o da yerin altını, üstünü müsavi muameleye tâbi tutmak İstiyordu.
Sıcak bir memleketin bu hâtırası beynimden silinir, silinmez üşüdüğümü hissettim. Soğuk bir odada büyük bir nezaket ve karşılıklı hürmet ile cereyan eden bu münakaşanın sıcaklığı da maddî üşümeme çare olmadı. Müsaade istedim ve kalktım; yolda hep sokakların altını düşünüyordum, Geçtiğim güzel ve aydınlık, asfalt döşeli bir meydan bile zihnimi yerin altından, üstüne çıkaramadı. Kendi kendime diyordum kl *Bütün şehlrcl-ler yerin altına da üstü kadar değilse bile ona yakın bîr derecede ehemmiyet verseler, yani üste giden paraların bir kısmını alta dükseler acaba o vakit yalnız yerin üstünü gören bizler tabiat!]?, vapüamıvacak çiçekli meydanları. yeşil sahaları bulamayınca yine şikâyet eforuz miyiz?»
A. ADNAN - ADIVAR
Hamiş —- Makaleyi yazıp bitirdikten sonra sokağa çıkmıştım. Yan sokaklardan birinden geçerken gü^el yaya kaldırımının üzerinde b-'r kapağın arasından sokağın altındaki yollardan akıp gitmesi lâzım gelen slvah sulann kaldırım üzerinden aktığını görünce yukardakl sualime kendim cevap verdim;
— Asla şikâyet etmeyiz, asla.
A. A. A, MIU*imillll|iillUIII(M(ılııı:ııiHiııııiMiıluuıııuılluuilıııı|i||i

“Bora,, yı seyrederken..
izde yen£ bir giizsi sanat: ’ ~
aletL.
Eminönü halkevinin iftihar edilecek bir eseri: Bora...
(Bora» yı gördün mü? — Tıklım tıklım dolu bir salon — 10 sene önce bir şenlik akşamı — 7 kişi ile başlanan iş — 7 ye karşı 240 sanatkâr — Bir balet yaratan adamı Nedim Akçer — 3 ayrt grup tarafından oynanan eser — Bizde ilk defa yapılan bir sahne yeniliği — Demet şeytanlar mağarasında.» — Üçüncü tablonun güzelliği..
1
«Bora» dan bir sahne
Ban haftalar içinde rasgeldlğlm ■anatsever dostlarım mütemadiyen bana, soruyorlardı:
— «Bora» yı gördün mü?..
İyi eserin en güzel propagandası kendisidir. Eminönü Halkevinin bu sene çıkardığı «Bora* İsimli balet pandomlml de böyle herkes tarafından konuşulan re pek çok bahsedilen bir sanat hâdisesi haline girdi. Hele bir gazeteci için:
— Bora’yı gördün mü?., sualine:
— Son zamanlarda pek çok işim vardı. Göremedim!..
Diye cevap vermek bir sanat «uçu değilse bile, bir sanat kayıtsızlığı addedilecekti, Bunun İçin kalktım. Geçen hafta Eminönü Halkevinin hakikaten büyük eserini, Bora’yı görmeğe gittim.
Bugün, gelişmiş ve pek sıhhatli bir Ildan haline gelmiş olan bu Bunat ağacını, henüz çekirdek halinde gördüğüm İçin, şimdi onun bu heybetli manzarası karşısında İtiraf ederim kl derin bir heyecan duydum.
Evvelâ salon ve seyirci nazarı dikkatimi ceİbettl. Salonda boş tek bir yer yoktu. Ve aşağıdaki kalabalıktan öyle anlaşılıyordu kl. Eminönü Hal-kevlndc daha böyle İki salon olsa gene de ağzı ağzına dolacaktır.
Bu dolu salon ve bütün matbuatın bahsettiği, herkes tarafından konuşulan Bora eseri bana İlerisi İçin çok büyük ümitler verdi. Zira ilk defa bir genç sanat teşkilâtı, bir Halkevi sahnesi. en rsld, en tecrObeU sahne kurtlarını bile İmrendirecek bir rağbet ve büyük muvaffakiyet kazanıyordu. Hakikaten övünülecek bir hâdise!..
Arkadaşımız Belim NÜzhet Oer-çek'ln bu mevzu etrafında yazdığı makalesine İlk serlevha olarak «Nedim Akçer ve eseri...» cümlesini «eç-mekte yerden göğe kadar hakkı vardır. Zira hakikaten dünyanın en çalışkan lnsanlarihdan olan Nedim Ak-çer, birim memlekette daha baletin «B» sİ ortada yokken, bunu kurmak İçin hiçbir imkân bulunamazken, ortaya böyle büyük bir eser çıkarmıştır. Bu itibarla memlekete güzel bir sanat kolu getirmesi bakımından, Nedim Akçer’ln ismi yarının sanat tarihine geçecektir,
10 kene Önce bir kermes gecesi
şimdi bugünkü bu İftihar edilecek eserin İlk adımlarını, İlk enıekleylş devrini hatırlıyorum. Gözümün önüne 10 sene önce Kızılay tarafından yapılan büyük «İstanbul kermes» I geldi. Bunu hnzırlıyan Nedim Akçerie o zaman beraber çalıştığımız İçin, onun bu sahada IIk hamlelerini takibenim. Sonra Nedim Ak«;er, sırf bil 151 ıınııııı ı ınıı ııı m ııı »nnıınınıınıııı ııtnuııııımımı ıııııı iMiırt»
tetkik etmek İçin muhtelif seyahatler yaptı. Balet mevzuunu İnceden İnceye eşeledi. Ve yıllarca süren gayet sıkı bir çalışmadaıı sonra baleti memlekete soktu. Bugün onun eseri «Bora* yi oynıyan Eminönü balet grupu kaç kişidir bilir misiniz?
240 kişi...
Halbuki Nedim Akçer bu işe 7 kLel Ue başlamıştı. Yediye karşı 240!..
3 grup..
«Bura» hakkında yazılan birçok yazılarda — her nasılsa — gayet enteresan bir cihete dokunulmamış olduğunu görüyorum. Bunu da ben İki hafta üst üste temsile gelen seyircilerden İşittim. Sonra tahkik edince büsbütün şaşırdım ve «evindim. Bizim sahne tarihimizde ilk defa yapılan büyük bir yenilik öğrendim. «Bora» balet pandomlml üç ayn grupla ayrı ayrı -emsi! ediliyor. Meselâ birine! hafta birinci grup «Bora» yı oynuyor, ikinci hafta İkinci ekip, üçüncü hafta da üçüncü...
Eminönü Halkevi bale sanatkârları 240 kişidir. Bu 240 kişiyi aynı zamanda sahneye çıkarmak hem İmkânsız, hem de bir seTvct meselesi denilecek kadar masraflıdır. Halbuki nihayet bu sanat teşkilâtı bir «tatbikat sahnesin dlr. Bütiin sanatkârların da aynı temsilde oynmtunast lâzımdır. Bunun İçin ayn ayrı kırk beşer kişilik üç grup aynlnpştiı-. Her hafta bu gruplardan biri escı l oynuyor. Ve böylece her genç grupun arasında, eseri daha iyi oynamak bakımından, âdeta bir sanat rekabeti göre çaroınnk»adır. «Bu hafta onlar çok İyi oynadılarl.. Gelecek hafta biz aynı eseri daha İyi ûynıyahm!..» çırpınması bütün İşe hâkimdir. Her grupun tanınmış simaları, yıldızları, daha yenileri vardır.
Meselâ, eserin en mühim rollerin-'
1
den biri olan genç kızı, «Demet» . birinci grupla Kaya İlhan oynuyor, İkinci grupta ise aynı rolü Buket Kı-eılova oynuyor, üçüncü grupta Lİli oynuyor. Öteki roller de öyle. 3 gıup ayrı ayrı sanatkârlarda... Böyle bir temsil bizde ilk defa oluyor.
Bu itibarla şimdiye kadar eseri üç ayrı grupun oyununda üç kere görmüş olanlar da vardır.
Daha yeni başlamış olmasına ve şubata kadar devam edeceğine rağmen çim diye kadar eaeri 6009 kiri seyretmiştir. Ve muhakkaktır ki Bora bizde bir mevsimde seyredilmek bakımından rekor yapan bir eser olacaktır.
«Bora» bilhassa llçüçncû tablosu. Dimet'ln «Şeytanlar mağarası® nn gotürülüşü fevkalâdedir. Işık, müzik, mevzu, dans burada kol kola vermiştir.
«Antikacı mağazası», «Şopenyana» «.İncinin kitabı», «Köy düğiinil», «Bir orman masalı® gibi baletlerinden sonra «Bora» yl ortaya koyan Nedim Akçer artık vücuda getirdiği eseri US hem kendisi hem memleket iftihar edebilir.
Unutmamalı kİ balet, musiki gibi, tiyatro gibi bütün dünyada başlı başına bir sanat m'vzuu olarak de alınıyor. Daha dün düşman işgalinden kurtulan Fran'a da bile İlk açılan sanat ve kültür müesseslerinin ara-suıda balet mektepleri boşta geliyor.
Bizde ytal doğmuş ve alabildiğimi gelişmeğe başlamış olan bu güzel sanat şubesinin — tam adımlarını atmağa başladığı devrinde — mümkün olduğu kadıır himayesi lâzımdır. Onu ayrı bir kültür ve sanıl mevzuu halinde ele alıp tnkşafı İçin her şey! ra posalıyız.
HİKMET FERİDUN ES
——S ö z..
Aylık
Fikir, Sanat ve tenkit dergisi
YAKINDA ÇIKIYOR
Nazi şeflerinin muhakemesine N iirnborg’de devam ediliyor. Suçlular kendilerini kauahatıla göstermeğe çalışırken nr-eyn bun :ı pir: t.d ■. derecek vesikalar çıkarılmak tadır. Yukarıdaki resi...t? buguıı muhakeın» edilmekte olan Goerlng, İki «ene evvel küçük Nazi tutuklarına nişanlar vererek onları teşvik eder görünüyor.
İSTANBUL HAYATI r
Bir biiyiik şair namzedi!
Küçük bay şairmiş. Mektepte bir snıftan öteki sırırla emekliye emekliye iki senede geçe imiş amma, edebiyat alanında olağaıı üstü istidadı varmış. Bu kabiliyet kendisinde daha ilk mektep sıralarında belirmiş, orta mektepte inkişaf etmiş, lisenin onuncu sınıfına kadar geçen uzun yıllar zarfında da olgunlasnvş, Yazdığı şiirleri okuyan’ar hayretten hayrete düşüyor, he’e kendisi okurken dinliyertler hayranlıklarım ifadeden dahi âciz kahyer-larmış.
Bunlaıı anlatan babası:
— Oğlum diye methediyorum sanma dedi.Biİirs:n ki ben şiirden miirden anlamam. Fakat btı çocuğun istidadı beni de hayrette bırakıyor
D^ş kapının açıldığı duyuldu, koridorda ıslık sesleri vızladı.. Babası kaşlarını kaldırdı:
— Geliyor işte, şimdi sana İstikbalin en büyük sair namze* yedini tanıtacağım.
Küçük bay odaya girdi. Uzun saçtan ku’ak’nrmın üstünden ensesine km-’lmıs, iot-nrik bıyıklan kahve teîvc’i btı’a.şığı gibi üst dudağına sıvanmış sarı benizli bir delikanlı Dalg-n eda ile selâm verdi, el sıktı, karsım z-daki koltuğa gömülün bacak bacak üstüne attı, cek^tm t»öğiis cebinden çıkardığı hr»ş pipr.vu azı dişlerinin ar^sırs kistr-m duvar üstttnd** kedi pürmüş bir fino kıskançlığîle gevelemeye başladı. "
Babası;
_ “ Erözden! dedi. Hadi, güzel şiirlerinden bîr 1-aç tanesini getir de bav görsün.
Kayıdsız hb- «*»nuz siîkmesile verinde doğruldu.
— Benim güre? ohnıvan şiirim vole ki. Hensf gti»ri. F«*»ıst orii-nal, Ciînkü heosi bflvat’n irinden alınmış şiirler. Hensî 3° «‘■»berimde. B!r kaçını okuvuvc’-evim
El. kol boş, boyun, kaş. göz i^aretlerile okudu rnk .şevler okudu. Vezni kafîveri söyle dur-SU”. mısraını. beriHnî, noktasın’, virgülünü anrd edemediğim şiirleri dinlerken halrkafen hayretten hayrete (1 "«tüm. Dün gece yazdığını sövle^îs-j «j^n şiirini de bir kâğıda ya-*», gazetede neşredilmek ürere b-na hedive etti. Söz verdiğim irin neşrediyorum;
«Ağaçtan düşen yaprak, hortlak, kaltak!» «Sen küçük bir sandalın İçinde bir elinde baston, bir elinde remsiye?» «Teşbihini çekip şiirlerini homurdana homurdan*» «Ulu dağın teperine olta atan usta bir balıkçıya benziyorsun» «tşte benim aşkım da HVnr; anladın mı koca dana!» Sordum:
— Mektepte edebiyattan neler okuyorsunuz?,.
Kaşlarını çattı:
— Edebiyat denilen sev okunmaz nıonser varüır o.. Mektepte edebivat öğre^ilsp’di bir sınıfta iki sene iistüste cakmazdım ben.
— Nesre de mr—»kiniz var mı?,
— O da neymiş?..
— Yani ri’rlerhvrrtrki er-bi kelimeleri aTtalta drinl de yanyana dizerek. knn*ı«tuğumuz gibi düz yazı yazmalı.
Dudak büktü:
— Çok âdi şev. Havai baştan başa şiirdir nıonser. Artık düz yazının, düz konuv»n',nm modası geçiyor. Gecm'atlr h:,e. Biz geç kalıyoruz. Bir Hin ec’erek k» herkes şair olacak, herkes şiirle konuşacak.
Kitapçı vitrinlerinden tasan yeni şiir hitanları arasında bir tek nesir görmediğimizi düşünerek delikanlıya hak vevdim ve maazallah, onun vadettlğf şiirli konuşma devrinin cok »■aklaştığına hükmedeceğim »e’di!..
Cemal Refik
Anjin dö puatrin
Bazı nebatlarla tedavisi usulü bulunmuş
Kahire 3 (A.A.I — Mısırda yetişen bazı nebatların hassnftrından İstifade ederek Kahire tıp fakültesine mensup üç Mısırlı profesör. Dr. Am-rep. Rıdvan Kenasl ve Şefik Barsun, anjin dö puatrin hastalıklarının tedavisini bulmuşlardır Yeni İlâç. hastalığın İnkişafını durdurup ağrıları kesmekte ve buhranı da teskin etmektedir, Bu İlâcın, a-’llıj. dö punt-rln'le 5eker lwt»‘ i e-r-ün'ln tuttuğu veri tutacağı tahmin edilmektedir.

AKSAM
HER AKŞAM BÎR HİKÂYE

Amerika’da aslen Lübnanlı
Tıklım tıklan dolu tramvay Kara-köyd-n. Yüksekkaldırnnm. âniindcn Bankalara doğru kıvrıldı, O kadar kalabalık kl bir ar a Eli havaya kul* dırcığım kolumu bLr daha yer bulup da aşağıya İn diremedi ra. Ve zavallı kolum öylece muallakta kaldı. Bu berbat vaziyette ayakta duranlar, oturanların saadetine daha büyük bir gıpta, dalıa derin bir hasetle bakıyorlar.
Oturanlardan gözlüklü bir adamın yanıbaşında ayakta duran hakikaten çok güzel bir kadın arasıra ona derin derin ve sıcak bakışlarla bakıyor. Bu gözlerde: «Bana yerini verecek olursan ne memnun olurum. Ne memnun olurum.'..» gibi bir mâna var. Fakat gözlüklü adam pencere kenarındaki koltuğunu her halde yanındaki güzel kadından daha cazip buluyor kİ meşhur bir argo tabiri ile tınınayor bile... Sanki genç kadının uzun kirpiklerini süzerek yalvaran bakışlarını görmü-yormuş gibi başını pencereden dışarıya çevirmiş. Zaman zaman elindeki bileti ile camın buğunu siliyor. Dışarıya bakıyor.
Bankalara geldik. Bir kjgl indi. Bir kişi bindi. Lâkin inen adam çıık zayıftı. Yeni yolcumuz ise kısa boylu, fakat inadına enine vermiş, şişman bir adam... Bunun için biraz daha sıkıştık. Tam bu esnada oturanlardan — biraz evvel baygın gözlü kadının bakışlarını görmemezliğe gelen — gözlüklü adam yıldırım gibi yerinden fırladı. Yeni yol arkadaşımıza;
— Buyurmaz mısınız efendim?., di. arek boş iskemlesini gösterdi.
Ayakta duranların hepsinin gözüne bu boş iskemle, en nimetU sandalyelerden daha cazip görünüyordu.
Fakat İş bu kadarla da kalmadı. Tramvayın sağ tarafında oturan ikinci bir adam da kalçasına iğne batırılmış gibi sıçradı ve yerini aynı yolcuya gösterdi:
— Böyle buyurunu?, rica ederimi.
Hepimiz şaşırmıştık. Aynı dakikada bu kalabalık tramvayda kendisine ayrı ayrı iki kişi tarafından yer veri en adam kimdi acaba?..
Kısa boylu, şişman zat iki yerden hangisini seçeceğini şaşırmış gibi bakınırken üçüncü bir yolcu daha çıkmadı mı?. Adam Hacivat gibi kıvrılıyor:
— Bizi taltif ediniz,,. Bizi sevindiriniz tfendm... Buraya buyurunuz!.
Diyerek kendi yerini gösteriyordu. Yeni yo eıı kendisine en yakın olan gözlüklü adamın iskemlesine oturdu.
Ayakta duran herkes birbirine bakıyor. En sonra tramvaya bindiği halde, ayakta bile yer bulacağını zannetmediğimiz yolcu oturuyor.'.. Biraz ünce o kadar rica eden gözlerle baktığı halde kendisine yer vçr-mıyen gözlüklü adamı, genç kadın şimdi ters ters süzmekte... Lâkin sonradan binen kim?.. Tramvaya bir ahbap gelse onu tanısamda öğrensem... Hır halde çok mühim biri!..
Lâkta ne yazılı kf o kadar istemeni'- rağmen kalabrL'k bir tramvay arabasında, kendisine üç kişi tara-fıt'dan yer v:ri!eh bu zatın kim olduğunu öğrenmek maalesef mümkün otenıadJ...
fk: ay sonra bir çayda öteden beriden konuşuyoruz. Gelenler arasında çok güzel, zarif, şık kadınlar var. GLnç erkekler dc eksik değil. Ve bunlar kadınların etrafında pervane gibi doniiyorJar. Biri boyalı dudaklarına sigara yerleştirmesin!.. Hemen dört kibrit birden yanıyor. Lâkin kadınların bu erkeklere aldırış bil? ettikleri yok. .
Hele iki amca kuı var ki güzellikleri nispetinde erkeklere tepeden bakmaktadırlar...
Bir köşeye oturduk, arkadaşım kadınlan işaret ederek:
— Şu İki Gran Düşese bak!.. Ne caka bu.. diye gülümsedi.
İşte bu sırada birdenbire salonun kapısında kim bellrse beğenirsiniz?.. Tramvayda gördüğüm, üc kişi tara-'
fından kendisine yer verilen adanıl., Kırmızı yüzlü şişman zat...
Kadınlar da onu görmüştü. Hemon pudra!andılar. Aynalar meydana çıktı. Biri saçını düzeltirken, ötekisi dekoltesini biraz daha aşağıya. İndirdi. Biri de bacak bacak üstüne atta
En güzel ve en fettan bakışlısı şişman adama:
— Mehmet bey... Böyle buyurunu? rica ederim... Tam yanıbaşıma... Tam yanıbaşima!..
Diyerek onu oturduğu divanın üstüne, yaklkaten tam dizlerinin dibine davet ediyordu. «Fiildik kurdu» diye anlatılan tombulcesı ise:
— YûooO... Mehmet beyi bana bırakınız!.. Çny yanımdan ayıramam ben... diyerek adamı çekince büyük koltuğa kendi yanına oturttu...
Şimdi deminki mağrur kadınlardan eser yoktu, Mehmet bey en üstünde!™ Vay köftehor vay!.. Meğer ne Metanetmiş o!.. Tramvayda parçalanan parçalanana icü Burada da öyle.-
Yavaşça sordum;
— Kim bu Mehmet bey kuzum?.. Ne iltifat bu?.. Necidir bu adan:?.
Arkadaşım birdenbire cevap veremedi. Zlra Mehmet bey bir sigara almıştı. Koşup onun sigarasını yaktıktan sonra geldi yerine oturdu. Ve kulağıma eğilerek en yavaş sesle şu İzahatı v«rcU:
— Efendim bu Mehmet bey 12 daireli bir apartıman yaptırdı. Henüz 8 dairesi de boş.- Adamın yüzüne gülüp dairelerden birini koparmak Istl-yen istiyene...»
İşte Mehmet beyin sırrı!..
(BİR YILDIZ)
bir kadın ressam
. _ __ 5 Aralık IÜ45
Yeni bir gençlik seromu bulundu
PULMACA
I 2 3 « 5 6 7 8 U 10
Soldan şağa ve yukarıdan aşağı;
1 — Bir yargıç.
2 — Bana inanınız.
3 — Vizite - Tersi güzel sangltı,
4 — Türklyenin Asyadakl mmta-kasmdan.
5 — Pilicin babasını - Yeşillik.
B — Umumiyetle.
7 — Küçük sandık - Boyu büyüme.
8 — Ayı yuvası - BLr sebîc.
9 — Bir erkek adı - Otlak.
10 — Akıl - Bir erkek adı.
GEÇEN BULMACANIN HALLİ
Soldan sağa ve yukarıdan aşağı:
1 — Blraşlşesi, 2 — İçerigircn, 3 — Reviramirl, 4 — Art, İdaş, 5 — Şirin, Lltl. 8 — igad, Mllâd. 7 — şimali. Eze. 8 — Erişilmez. 9 — Ser, Taze, 10 — İnişi dezor.
DADI DERDİNİ
AKŞAM
Kiiçiik ilânları ile ortadan kaldırmıştır!
MUKADDESYALAN
Yazan: Leon Malicet Çeviren: (Vâ _ Nû)
— Hayır. Lambine, seninle alay etmeğe kimin gönlü razı olur? Eğer dediklerimizin doğru olduğuna yemin edersek bize İnanır mısın?
— Evet, İnanırım. Fakat nasıl oluyor da şimdiye kadar bana bunca seferler tasladığınız halde, bunları anlatmadınız? Hakikati bilmeksizin yaşamama meydan verdinte?
— Bu hakikati biz d* yeni öğrendik.
Dilc-nd, Jacques'ı gösterdi:
— Hakikati size de bu mu öğretti? Peki bu adam kimdir? Sırrı nasıl biliyor? ,
— İsmini duymuş olacaksın: Jucoues Dandevlllc!
■Sunun üzerine, alil kadın, delikanlının önünde diz çöktü:
— Sîzlerin müttefikinizin!... — dedi. — Benim ittifakımdan bir fayda olmaz belki... Lâkin, ummadık taş baş yarar... Kaatili bulmak, intikamı almak için ben de sizinle beraber çalışacağım.
m
Dostlar! Vcrguals'yl o akşam askeri' kulübe davet etmişlerdi. Yemek yen-
dikten sonra oyun da oynanacaktı.
Hayli kalabalıktı. Bir gün evvel, İsyan bastırılmış olan müstemlekeden subaylar dönmüş, seferin tafsilâtını veriyorlardı, Enteresan vaziyetler olduğu için herkes dört kulak kesilmiş dinliyordu.
Bu hikâyeler kumara mâni olduğu İçin, Verguaİ3, canı sıkılarak dinliyordu. Canının sılalarına btr sebep de, bahsi geçen müstemlekenin Jccgues Dandevüle'l ona hattrlatmasıydı.
(— Acaba hâlâ yaşıyor mu?._ Yok, yok... Kabil değil... — diye düşünüyordu. — Kelin onu benzettiğin» eminim!»
Bu adama dair hiç haber almamıştı. Macerasının ne şekildo nihayet bulduğunu bilmiyordu.
Hafifçe esnlyerek sordu?
— Hap amatör kurmaylıkla mı uğ-r aşacaksınız? Bu akş«un oyan yok mu kuzum?
Üç beş genç etrafım çevirdi'.
— Haydi, haydM Bta masaları kurallın.
Bk porU oaştedı Lâkta Verguald
Mis Adele Haddad bir kaç lisan bilir, çok seyahat etmiştir, tabloları çok beğenilmektedir
Son zamanlarda Amcrlkada kadın bir ressam çok şöhret kazanmıştır. Bu ressam aslen Lübnanlı olan Adele Haddad'dır. Adele Haddad'ın babası ve anası Lübnan'ın Zahle kasabasında doğmuşlardır. Karı koca genç yaşta Amerika'ya Meret etmişler ve Pensylvania'nın Portage şehrinde yerleşmişlerdir. Adele bu şehirde doğmuş ve tahsilini burada yapmıştır.
Genç kız İngilizceyi mükemmel surette bildiği gibi ailesinden Arapça da öğrenmiştir. Bu iki lisandan başka Fransızca ve Rusça yi da biliyor. Babası tüccar olduğu için mal almak veya mal satmak üzere sık sık. Ara-blstanft giderdi. Genç kız da birkaç defa bu seyahatlerde babasına refakat etmiş vç orta şarkı tanımıştır. Adele aynı zamanda seyahatleriyle denizi de tanımış ve sevmiştir.
Genç kız koleji bitirdikten sonra güzel sanatlar akademisine devam ederek buradan diploma almıştır. Kindisine ihtisas olarak deniz resimlerini seçmiştir. Yaptığı tablolardan çoğu deniz manzaralarına, deniz hayatına aittir.
Şöhret kazanmasına başlıca âmil olan tablolardan biri Londra milli sanat galerisinde asılı duran donanmadaki kadınlar' koluna mensup bir kadını org çalarken, diğer kadınları dua ederken gösteren «Akşam duası*


Mis Adele Haddad
Bu serum, ihtiyarları gençleştirmekte ve hayatı uzatmaktadır
Son zamanlarda haber verildiğine] rafından İnkişaf ettirilmiş ve 194* göre, savuş devresinde Rusya'da yenil yılında Penisilinin lâboratuvar dev-blr gençlik seromu inkişaf ettirilmiş-[resinde bulunduğu bir tir. Bu serom sayesinde ihtiyarlık ( ' ‘ '
devresinde bulunan herhangi bir ı kimse, birçok hastalıklardan sakınabileceği gibi, hayat devresini de nor- . malin fevkinde olarak arttırabilecektir. Diğer taraftan, seroma tabi tutulan bir ihtiyar, kendisini daha zinde hissetmektedir.
Bir sene evveline kadar Rusyada İnkişaf ettirilen bu serom hakkında Amerkada pek az bir şey biliniyor- 1 du. Halbuki Ruslar, savaş yaralıla- ; rını bu seromla tedavi etmek suretlle ' mucizevi neticeler almışlardı.
Bu seromla 1937 seneslndenberl 50 yaşını geçmiş kimseler, üzerinde kil- I nlklerde tecrübeler yapılmaktadır. I Bu tecrübelerden alınan neticelere 1 nazaran, hastaların sıhhî durumları ’ derhal İnkişaf etmekte ve baş ağrısı, romatizma, uykusuzluk gtbi haller derhal ortadan kalkmaktadır. Bu arada, hastaların çalışma kabiliyetleri de süratle ve büyük mikyasta artmaktadır.
Harikulâde neticeler veren bu se-, rom, beynelmilel şöhrete sahip bulunan Dr. Alexander A. Bogomoîets ta- :
tablosudur. Diğer birçok tabloları Pensylvania güzel sanatlar akademisinde, New Jerseydekl güzel sanatlar birltğl binasında gösterilmektedir.
Mis Haddad şimdi annesile birlikte Vaşlngtonda oturmaktadır. Annesi Kızılhaçta çalışıyor. Babası iki yıl evvel ölmüştür, 17 yaşında genç bir gelin İken Lübnandan Amerlkaya hicret eden bugünkü sanatkârın annesi Amerika âdetlerini belenmekle beraber Lübnan âdetlerine ve yemeklerine bayılmaktadır. Bilhassa baklavayı çok sever. Kızı da şark yemeklerini çok sevmektedir. Biitüıı aile alaturka kahve meraklısıdır. Evde baş-
ka türlü kahve içilmediğinden bir kahve değirmeni bulundurulmakta, bununla kahve öğütülmektedir.
Mis Adele Haddad şimdi ünrra yardı n ve kalkınma cemiyeti teşkilâtında çalışmak niyetindedir. Dört kardeşi vardır. Bunlardan ikisi Amerikan ordusunda askerdir Biri tank kolunda çavuş, diğeri şimali Afrika polis teşkilâtında neferdir. Üçüncü kardeşi Detrolt de bir fabrikada çalışıyor. Dördüncü kardeşi bir ecza fabrikasının reklâm şefidir.
Miss Adele şimdi 32 yaşındadır. Çok seyahat etmiş, çok yer görmüştür.
Pırlanta’ya rağbet
Ingilterede büyük bir pırlanta isteği var
sırada Ru» cephelerinde kullanılmağa başlanmıştır.
Dr. Bogomoîets. 60 kişilik maiyetil» birlikte 100 yaşını geçmiş kimseler üzerinde klinik tetklkatında bulunarak, bu gibi kimselerin ömürlerinin uzamasına önayak olan âmilleri tetkik etmiştir.
Bu ilim adamlarının yapmış oldukları araştırmalar neticesinde. 106 yaşını geçen insanların «ikinci esiş* ila karşılaştıklarını hayretle müşaheda etmişlerdir.
etkinci esLş». gözleri az gören, »açlan ağarmış olan 100 yaşında bir ih-LL tiyann tekrar rüyet İmkânlarına ,.Q vuşmasına ve saçlarının renk dcğlş-fi tlrmeslne verilen tıbbî bir İsimdir,
Dr. Bogomelets, vücut organındaki iç ve dış nesiçlerl teşkil eden ve bağ-Q layıçı neriç İsmin! alan elâstiki nea-cln. organlzmin enfeksiyon» karşı C olan mukavemetini tesbit ettiğini v»O aynı zamanda yaşlandıkça beliren (/) bunama ve dejeneresans hastalıkla- Jjr nna elverişli olduğunu ispat etmiştir. mlştir.
■ --wQ
Birleşmiş milletler £ teşilkâtı £
"fö Hazırlık komisyonunda O henüz karara bağlana- Q
Fransa’da kömür kıtlığı
Bir çok fabrikalar kapanmak üzere
Avusturya’nın hududu
İngiltere 1937 sınırlarının kabulünü teklif etti
Fr.inşada kömür kıtlığı artmaktadır. Buna bir sebep de Ameri kada kömür amelesinin grevidir. Bu yüzden ithalât bir hafta İçinde 113 bin ton azalmıştır. Paris elektrik santralla-nnda İki buçuk günlük kömür kalmıştır.
Beyrut 4 (R.) — Partste kömür yokluğu daha ziyâde atmaktadır. Birçok fabrikaların {afiyetini tatil edecekleri sanılmaktadır.
Hindistan'da
Gl. Wave!Ie, Gandi ile görüşecek
Paris 4 (R) — Hindistanda son günlerde siyasî faaliyet artmıştır. Birkaç güne kadar Gl. Wawell'le Gandhi arasında bir mülakat yapılacağı söylenmektedir.
Paris 4 (R,) — Londradnn bildiriliyor: Bugün Avam kamarasında vuku ■ bulacak müzakereler sırasında hükû-j met Hindistan siyasetini izah edecek-| tir.
Londra 4 (A.A.) —■ Londra resmî mahfillerine göre. Büyük Britanya, Avusturyadaki işgal ordularının bu memleketteki güçlükleri çok fazla arttırdığından, adi geçen orduların azaltılması hususunda Amerika, Fransa ve Rusyaya teklifte bulunmuştur.
Büyük Britanya, bu asker mevcutlarının azaltılması kararından sonra, Avusturyanın 1937 sınırlarının büyük devletler tarafından tanınacağı keyfiyetinin btr demeçle bildirilmesi teklifinde bulunmuştur.
Londra 4 fR.) — Avusturya harb suçlularının ilk listesi neşredilmiştir. Listede 300 isim vardır. Bunlardan bir kısmı esasen îiürnbregde muhakeme edilmektedir.
Londra 4 (AA) — İngiiterede pırlantaya karşı büyük bir ilgi görülmektedir. Hayat pahalılığının yükselmesine, ezici bir gelir vergisine ve pırlantaların harbden önce olduğundan beş misli daha pahalı olmalarına rağmen Londramn en büyük mücevherat merkezi olan Hansavden talebi karşılıyamamaktadır.
Avrupadakl pırlanta sanayii harbden önceki faaliyeti bulmakta ve işleme atelyeleri yeniden açılmaktadır. Kurtuluşta nberl Anvers 2 milyon sterlinden fazla bir kıymette pırlanta İhracetmlştlr ve aynı zamanda Amsterdam piyasası da çok faal bLr duruma girmektedir.
İngiltere harb başlıyahdanber! nispeten önemli atelyelere malik bulunmaktadır. Bu atelyeler yaşıyan endüstrilere birkaç milyon sterllng kıymetinde taşlan İşleyecek âletler temin etmişlerdir. Son beş yıl içinde mücevherciliğe olduğu gibi endüstri İçin de ihracedllmlş olan pırlantaların kıymeti 100 milyon sterllng yükselmiştir. Yalnız geçen yıl içinde 80 milyon sterllnglik pırlanta lhracedil-mlştlr.
Londra 4 (A.A.) — Birleşmiş milletler ihzarı komisyonu İşlerine memnuniyet verici bir surette devam etmektedir. Komitelerin birçoğu gündemlerini eşmiş bulunuyorlar. Bununla beraber, meselâ birleşmiş milletler teşkilâtının merkezini tâyin edecek olan komite gibi sair bazı komiteler de, bir karara varamamışlardır. Hafta sonuna doğru gizli ar toplama suretiyle bir neticeye var*-lablleceği tahmin edilmektedir.
Henüz bir karara bağlanmamış olan diğer bir mesele de. güvenlik konseyinin vereceği kararların bütün birleşmiş milletlere nal, yoksa yalnız konseyde temsil edilen devletlere mi bildirilmesi meselesidir.
Hazırlık komltsl çalışmalarını hafta sonunda bitirecek ve 7 ocak 1944 tarihinde toplanacak olan birleşmiş milletler genel toplantısının açılış! için bîr rapor hazırlanacaktır.
RADYO
Italyan kabinesi
Bir uçağa yıldırım isabet etti
Londra 4 (R) — Fransanın. Bocheford şehri yakanında dört motorlu bir İngiliz uçağına yıldırım isabet etmi$, uçak parçalanmıştır, îçindekilerden İliç biri kurtulmamıştır, Uçak Malta’dan îngilteteye gitmekte idi. İçinde hepsi asker olan 22 yolcu ve 5 mürettebat vardı.
De Casperri 6 parti ile anlaştı
Londra 4 (R.) — İtalyan kabinesini kurmağa memur edilen de Gasperrt, mühim Bakanlıklar in dağıtılması hakkında 6 parti mümessülerile anlaşmıştır, Bunun üzerine kabineyi teşkil etmeği kabul etmiştir. Liberaller İçişleri Bakanlığının sosyalistlere verilmesine razı olmuşlardır.
ANKARA RADYOSU
Bu akşamki Drogram
18.00 M. S. ayarı. Radyo solon orkestrası, 18,30 Konuşma, 18.45 Karışık şarkılar, 19.00 M. S. ayarı. Haberler. 19.20 Geçmişte bugün. 19.25 Armonika küinteti, 19.45 Yurttan sesler, 20.15 Radyo Gazetesi. 20.45 İnce sas, 21.30 Konuşma, 21.45 Cumhurbaşkanlığı Armoni muzlkası. 22.30 Müzik (pl.i. 22.45 M S ayan. Haberler.
Yarın sabahki program
7.30 M. S. ayan, Müzik (pl.>, 7.46 Haberler. 8-00 Müzik (pl.), 12,30 M- S-ayarı, Müzik (pl). 12.45 Haberler, 13.00 Radyo salon orkestrası.
lçta pek dc kıymeti yoktu, Zira bunlar yüksek oyuncu değildi, Kyçük oyunsa kara sakallıyı pek İlgilendirmiyordu.
Sonra, yavaş yavaş oyuncular canlandı, hararetlendi. Külliyetli paralar dönmeğe başladı, Deminki muhaverelere canı sıkıldığı İçin, Verguals, aptalca kaybetmek yolunu tuttu.
— Şu geveze herifler... — diye, dişleri arasından homurdandı. — Hâlâ o bahsi kapatmadılar. Bana uğursuzluk getiriyorlar.
Bir genç subay, tehlikeli hastalıklar İçinde kıvranan o müstemlekeden bahsetti. Burasının beyaz ırka hiç yaramadığını söyledL Sonra:
— Buna rağmen, bir beyaz, o memleketin en tehlikeli, en hastalıklı yerlerine sokularak yaşamaklaydı. Ticareti de epey İlerletmiş, para kazanıyordu. — dedi. — Hem de o adam buralı...
— Kim?
— Jacques Dandevllle.
Verguals, yerinden sıçradı. Kendi kendine:
«— İşte tamam,,. Bir bu bahis eksikti.» diye söylendi.
Bütün dikkatini, bu muhavereye girişen grupa çevîraıiştL
Bir sm öttü:
— Haberiniz yok mu? Jacgues Dan-dovlUe burada... Gerçi ortaya çıkmak İstemiyor amma, böyle sırlar giziene-Mrilr mİ? İşte ben öğrendim.
Verguals masayı sendeleterek ayağa kalktı:
— Burada mı? Bu ne küstahlık?
Herkes ona hayretle baktı:
— Ne oluyorsunuz, yahu? - diye sordular.
— Nasıl ne oluyorum?
— Şaşırmış görünüyorsunuz. Sarardınız. Titriyorsunuz.
izahat vermek yolunu aradı:
— O kaatü herifin burada, yahut müstemlekede bulunması bence müsavidir, elbette. Lâkin sLzlerln bu adama karşı hissettiğiniz sempati beni şaşırtır. Geldiği doğruysa ömürdür!
Aynı delikanlı:
— Geldiği doğru... — diye tckldet-tl, — Bu haberi Bayan Dandevllle'i tedavi eden doktordan öğrendim. Kendisiyle konuşmuş,
— Bütün bunlun gelip burada sükûnla anlatıyorsunuz, öyle mİ? Bense, bu işin İçinde adaletsizlik bulunduğu fikrindeyim. Demek bir adam, bir adamı öldürsün, bu cinayet hafif ve affa lâyık sayılsın. Kolayca hapisten kurtulan kaalil. ticacrt yaparsk para kazansın, buraya dönsün... Oh, efendim, oh... Vatandaşlar da bu hâdiseyi pek olağan sayıyorlar. Korkarım, yakında Jac(ıues Dandevllle'ln elini sıkacak, onu salonlarınıza, kulüplerinize kabul edeceksiniz. İşte be-
nim havsalam böyle bir muameleyi alamaz.
Coşuyordu. Artık kendi kendine sahi bol anlıyordu. Kintai, inkisarını belli ediyordu.
Birdenbire, pek ileri vardığım düşünerek sustu. Belki de dikkati celbedeydi. Bu savcılıkta hayret uyandıry-'■(51. Etrafta herkes, susarak, onu dikkatle dinlemişti. Bu susuş onu büsbütün şaşırttı. Alemin kendisiyle hemfikir olmadığını anladı.
Kimsenin anlıyamadığı bir cümle homurdandı.
Bir subayın şöyle dediğini duydu:
— Jaceıues Dandevlllc hakkında sizi pek İnsafsız buluyorum. Ben bu çocuğu mekteptenber! tanırım. Şayet böyle bir cinayeti işlediyse bile, kim bilir hangi tesirlere kapılmışta. Hafifletici sebepler bulunduğu, affedilmesinden belli. Bu sözler! başkası hakkında söylemem, öna dair söyleyişimin sebebi, Jacques'm her hangi bir fenalığa muktedir olmadığına kant bulunuşumdur.
Kara sakallı, daha da münakaşalarda bulundu. O derece sinirlendi kl, kumarı geç vakitlere kadar devam ettiremedi. Bir hayli para kaybederek, somuttuk, sapsarı ve âdeta hasta, evine döndü. Karısı, bütün müşfikliğiyle onu karşıladı. Tedaviye çalıştı. Adamın fevkalâde bir sinir buhranına yakalandığını anlıyordu. Bu sinir
buhranı, Verguais’yl birkaç gün evinde mahpus bıraktı. Kara sakallı, sokağa çıkarsa,. Jacques'ia karşılaşacakmış, bir pot kıracakmış hissine kapılıyordu. Karısı ise. bir hayli parayı kumarda kaybettiği İçin, onu artık uslanıp akıllandı, sayıyordu. Ne şakin bir aile hayatı başlamıştı: Çocuğu, kocası, kendisi... Gerçi, kocası pek sinirli amma, tedavi olur: belki de bu arada huyu değişir. Kadın, böyle düşünürken, Verguals, çocuğuna bile bakarak sinirleniyordu.. Canü gönülden sevdiği evladına kendinden sıç-rıyan bir lanetin bulaşacağından korkuyordu.
Bir sabah, Loulse. kocasını mağmum halinden kurtarmak, azıcık oyalamak için, tamamiyle masumane saydığı bir bahsi açtı:
— Bütün şehirde ne konuşuluyor, biliyor musunuz?
— sormuyorsunuz... Anlatayım mı?
— İsterseniz anlatın.
— Anlatıyorlar kl Jecnucs Dande-vllle gelmiş... Pek çok kimse kendisini görmüş.
Kara sakallı, sapsan kesildi Acı acı:
— Ya... Sen de demek... - dedi.
Loulse, meseleyi anlam eksizin, devamla:
(Arkası varı

S Aralık 1945
A K S ■>!
Bahife T
Genç Siyam Kıralı memleketine dönüyor
On seneden beri İsviçre’de tahsilde bulunan Kıral hukuk diplomasını aldı
I Kaile» er ve Kuumriar ||
*
Siyam Kiralının sarayı
Bt kaç gün evvel İsviçre'de L-ıusanne şehrinden gelen bîr t il: ı af, Siyanı Kıralı Ananda Mıhidoi’un annesi, küçük kardeşi ve başkâtibi ile birlikte memleketine dönmek üzere yola çık-tîğim bildirmiştir. Bu hâdise herkesin dikkatini Siyam ve genç K ’-alı üzerine çekmiştir.
Siyam Asyanın cenup doğusunda. Hindiçini ile malaka ya-, rnnadasının arasındadır. Mesahası 518.383 kilometre kare, nü-, fusu 13 milyon kadardır. Hükümetin başşehri Bangok'tur, Nü- 1 fusu 400 binden fazladır.
Siyam topraklan çok bereket-! lid .r. Memlekette her türlü mahsul, bilhassa pirinç bol yetişir. Ormanları da çoktur. Memlekette koyun, sığır gibi ehli hayvanlardan başka fil de bulnur. Beyaz filleri her tarafta meşhurdur.
Siyam çok eski zamanlardan! beri müstakildir. KırallıkJa idare edilir. Halk tarafından gizli oyla secilen bir parlâmentosu vardır.
Siyam tahtında uzun müddet Chnlalongkor adında. Ingilterede tahs'l görmüş, garp medeniyetine hayran bir hükümdar bulunmuştu. Bunun ölümünde 1925 de yerine Pıajadhipok geçmiştir, Kıral tahta geçtikten sonra Avrupada bir seyahat yapmış ve garp hayatını cok beğenmiştir. Kıral Siyama döndükten sonra burada çok kalamamıştır. 1934 de tahtından çekilmiş ve yanında bir milyon Ingiliz liralık servet olduğu halele îngiltereye gelerek orada • yerleşmiştir,
Prajadhipokün yerine tahta kardeşinin oğlu Anada Mlhadol geçmiştir. Anada o sırada 11 yaşında ve îsvlçrenln Lausanne şehrinde tahsilde İdi. Sinnl rüşte varıncaya kadar işleri idare etmek üzere bir niyabet meclisi teşkil edilmiştir.
Oenc Kıral harbden evvel bir aralık Siyam’a kadar fasa bir se-
K ralın tsvlçrede tahsile başladığı zamanki resmi
yalı a t yapmıştır. Fakat tatil zamanını geçirdikten sonra tekrar îsviçıeye dönmüş, tahsiline devam etmiştir. Ananda mektepte çalışkan bir talebe olarak tanınmıştır. Sınıf arkadaşları e çok iyi dost olmuş, onların bütün oyunlarına iştirak etmiştir.
Liseyi bitirdikten sonra Hukuk fakültesine girmiştir. Burada da derslerine aynı suretle çalışmış ve bir kaç ay evvel diplomasını almıştır. Harb senelerini Avrupa-da geçiren Kıral, şimdi esasen slnni rüşte varmış bulunduğundan Siyama gittikten sonra idareyi eline alacaktır.
Siyam öteden beri garp devletlerine mütemayildir. Birinci dünya harbinde İtilâf hükümeti eril e birlikte harbe girmişti. Halbuki bu harbde Japonya İle dostluk paktı yapmıştır. Maamafih halk Jüponlara karşı bigâne kalmış ve yardımda bulunmamıştır.
Kıral Ananda Malıldol'un son resmi
Millî Eğitim Bakanlığından
1 — Gezici köy demirciliği ve marangozluğu kursları için An-karada Bakanlık genel deposunda teslim çartlle muhtelif pafta ve klavuz kapalı zarfla satın alınacaktır,
2 — Muhammen bedeli 9.713.40 lira olup muvakkat teminatı 728 lira 51 kuruştur,
3 — Şartname, evsaf ve miktarını gösterir listeler tatil günleri hariç, her gün Büyük Evkaf Apartımam 4 üncü katta Bakanlık Teknik Büro müdürlüğünde görülebilir.
4 — Eksiltme 18/XII/1945 tarihine rastlıyan salı günü saat 15 «e Büyük Evkaf Apartımam 4 üncü katta Bakanlık Teknik büro müdürlüğü dairesinde toplanacak olan arttırana, eksiltme ve ihale komisyonunca yapılacaktır,
6 — Eksiltmeye gireceklerin kanunun icap ettirdiği vesaikle birlikte muayyen gün ve saatte komisyona müracaatları.
6 — Zarfların ihale saatinden bir saat evvel komisyona verilmiş veya gelmiş olması şarttır. (15879)
|-l§ ariyanlar SATILIK APARTIMAN — Şişlinin havadar ve en güzel bir yerinde 1 katlı tamamen bo? teslim mükemmel fenni bir şekilde yapılmış on ve arka bahçeli bir a parti man satılıktır. Talip olanlar görmek vc İzahat almak üzere Beyoğlu Büyük Parma k-kapı köşe başı No. 4 kat 2 de Sühii-Jet Emlâk Bürosu Zarif özalp’a müracaat. Tel: 47396 95 - 2
DİPLOMALI — iki bayan eczacı İstanbulda resmi veya hususi müesseseler d e iş aramaktadır. Akşam'da B. N. 134 —
GALATASARAY LİSESİNDEN MEZUN — Türkçe. Fransızcası kuvvetli, şimdilik askerlikle ilişiği olmıyan bir genç resmi, hususi müeasesclerde İş aramaktadır. Akşam'da T Ü. rü-muzuna müracaat- 138 — 2
MÜLK ALMAK İSTEYENLERE FIRSAT — Satılık ev, 4 kat. kârglr köşebaşı. 8 oda. 41 m2. 16500 liraya acele satılıktır. İçindekilere mttro-caa’: Tarl3ha?l Yağhane S (53 131 — 1
EV İDARESİ — Çocuk terbiyesi ve çocuğun sıhhi bakımını çok İyi bilen bir bayan yüksek bir aile yanında çalışmak İstiyor Kadıköy Kurbngn.li Uhuvvet sokak fi No 141 —
YEŞİL KÖŞE — MahailcbJ ve börek evi. İmalâthane v? tekmil yeni noksansız takımluriyle lüks bir mağazayı devnn satrvoram. Caftaioilu Türkocağı caddesi t No ya müracaat. 139 - i
LİSE MEZUNUYUM — Askerliğimi yaptığımdan hususi müessese vc ticarethanelerde is aramaktayım. Arzu edenler Akşam'da (A. A, H) rumuzuna mektupla müracaat». 152 — 1
DEVREN SATILIK — Kızıltoprak Bağdat cadde.,'nde İşlek bakkal dükkânı iki buz dolabı telefonu ve demirbaş eşvaslylc satılıktır Müracaat: Tel: 60886 133 —
()- işçi ARİYANLAR
TEMİZLİK YAPACAK KADIN ABANIYOR — Babıâli civarında bir matbanın temizliğini yapacak bir kadın aranıyor. «Aksam- ilân memuruna müracaat. 20 —2 MODERN KÜÇÜK EVLER - Bir ayda teslim şartlv'e fle odalı banyolu kübik bahçeli ev İnşaatı yalnız 5000 liradır İstical ediniz Ffc yakında Maltepede Rengü Numune evleri kurulııvor. Benaü İnşaat şirketi Galata - Yolcu salonu karsısında 8 nrı Vakıf han üst kal 13S - 1
MAÇKADA — Kaloriferli apartı-man 5 nüfuslu bir al'enln orta ve yemek İşini yapacak bir müslüman kadın aranmaktadır Sutanlhamara Mesadet ban No. 24 Her gün 6aat 10 - 12 kadar müracaat Telefon 22185. • 120 -
GÖZTEPE — En mutena mahullln-de bir bucuk dönüm arsa satılıktır Sahibi Pangaltı Zafer sokak No. 28 tahriren veya şifahen müracaat. 132 — 5
ECZACI KALFASI ARANIYOR — Sanata vakıf pratiği kuvvetli bir arkadaşa İhtiyaç vardır Bahcekapıda Salih Necati eczanesine müracaat. 129 - DEVREN BATİLIK BAKKAL DÜKKÂNI — İşlek bir dökkÜTi arlmet do-layıslJe devren satılıktır Samatva caddesi 344 No. ya müracaat 125
DOKTOR YANINDA ÇALIŞMAK
ÜZERE — Bir genç presantabl bayan aranıyor. Akşam'da doktor rfl-m uzuna mektupla müracaat. 150 — KİRALIK DAİRE - Mühürdarda kûrgir yapı Banyo mutfak antre lk’ oda Mobilyalı, mobilyasız Müracaat: Galata Kürekçiler Küçünd-glrmen han 5. 80-0
ŞEHİRDE — Komisyonla çalışacak genç bir ıtriyat satıcısına ihtiyaç vardır. Her gün Büyük postane cad. 5 numaraya müracaat. 145 — 2
Ij-MUTEFERRI K
PİYASANIN İŞLEK YERİNDE -Tam konforlu bir handa telefonlu muntazam bir yazıhane sahibi ticaret işlerine vakıf sprmaye koyabilecek bir şerik istemektedir Pazardan ma da 15 den 17 ye kadar 41441, 18 dar. 17 buçuğa kadar 21448 Nö. ya telefon edBnırsl. 14(1 —
KATTI? ARAN1YR — Muhasebe işlerine vakıf, tskl harfleri bilir, makinede seri yazar bir bay veya bayana ihtiyaç vardır. Taliplerin kı.-a hal tercümesi, istedikleri asgari maaşı bildirir mektup He (Posta kutusu: 243 İrtanbul) adresine müracaatları. 137 — 1
İNGİLİZCE MUHABERE ŞEFİ ARAnıyor — Mühim bir ticari mücrse-senln muhabere İçlerini deruhd? edebilecek Türkçe ve İnriUzcey(. bl-hakkln vakıf ve bu İşte tecrübeli bay veya bayan aranmaktadır. İsteyenlerin referans ve sartlarlle Kadıköy Posta kutusu 27 No. ya müracaatları. 130 — 1 AHİREN FRANSADAN GELMİŞ -Olan ve Türkçeyl b'len bir muallim uygun şartlarla Frnnsnca d-rfter vermektedir. İsteklilerin İstanbul posta kutucu No. 13 e yatma'flrL ■ 151 — 2
İSTİMLÂK DOLAYJSİYLE — B-r kahveyi tamamlyle idare edecek takımlarım mevcut ve satılıktır. Bir kahveye ortak girebilirim. Beşiktaş Akaeriler Köprülü Hamam karşısında No. 37 kahveci İbrahim N -Tbedrl-ye müracaat. 149 —
- SATILIK EŞYA
SAHİBİNİN TAŞRAYA 3TOECE-ÖINDEN — Altmış bin kilometrede İyi halde beş löstlği yeni gayet temiz kullanılmış taksi arabası satılıktır Görmek ve konuşmak İçin Trakya garajı sahibi Sadettin Ya İman'a müracaatları... Telefon: 22855 118
ARI PROJE, ETÜD ve İNŞAAT OFİSİNDE — Her tttrtü İnşaat ve tamiratın metrajlı keşifleri ve müteahhitlerin bütün teknik Kcri süratle yapılmaktadır. Bevogiu Tünel Bofyalı sokağı No. 26 daire 18 148 —
£ — Kiralık — Satılık
ZARARI OLMAYAN — Çok kârlı ve pek çok sürümlü bir İşe ortak aranıyor. Akşam'da (Sabon ve Raflnt) rümuztma. 144 — S
BOÖAZİÇİNDE — Vanlköy'jnde iskele yaknında 22 metre muntazam rıhtım arsa satılıktır. Telefon 30891. 123
MEKTUPLARINIZI ALUIKIMZ Gazetemiz idarehnnrvni aare.* .il arar eösttrmis ola d karıieri.'nla-len tş. B.B - A FL — A.B.C — Mütercim Dürüst - i Fi - W.W — Kain - R A — R.M.K H P. V. 'lamlarına geı'en meRtuplnn ida rehnnemizden atdırmı» an rica olunur
AZİMET DOLAYISİLE HAVA PARASIZ DEVREN SATILIK A TEL YE— Mahmutpaşa Yeşildi re k Bakkal sokak Kal m,izli han 21/22 numaralarda bobin sarma mahalli satılıktır. Taliplerin saat İkiden dörde kadar müracaatlarım 959 — 1
SATILIK BOŞ KAGİR KÖŞK -BiiyOkada Madende denize nazır İskeleye B dakika 1200 M2 bahçe İçinde meyvalı çiçek vc sebzeden ibaret bodrum üstünde İki büyük odalı banyolu motörlü kuyusu ve sarnıcı olan köşk 36000 liraya satılıktır. (Deney EmJ&k) Galata rıhtımında Kefeli Hüseyin 2. Telefon: 43340 147 — I

KİMYAGER HÜSAME09IN İdrar, Kan ve sair tahliller. Eminönü. Emlâk Eytam bankası karşısında İzzet Bey han No. B
SIKILIP DA ACELE EMLÂKİNİ PARAYA — Çevirmek ve uıeskensla kalıp da en kısa zamanda bir ev veys bir Irada sa'ılp olmak tstlvenlerln Ferdi Selek Türk Emlftk Bürosuna müracaatları en kestirme yoldur Galata ömerâblt han 23/2. Telefon: 42388 71 - 7
Zayi — Dün sabah Tepthaşı civarında içerisinde Üniversite kitapları bulunan bir eı çantası ve ayrıca Lise IV Frnn-blr ej çantası ve ayrıca Lise IV Frau-sızca kitabı İle bir Geometri defteri bulunmuştur. Sahiplerinin Sultanahmet Üçler Hamamı sokağı No. 13 te Baha. Knyserllloıjlu’ya müracaat etmeleri rica olunur.
KİRALIK ARDİYELİ YAZIHANE -Eminönü Soğan İskelesi Çardak caddesi 19 numaraya müracaat. 126 — 1

8ATILTK KAGİR EV — ttç katlı üçer oda. Terkos, Elektrik, tıuvngari. dmlz görür. Sultanahmet Cankurtaran Adliye sokak 5 No. müracaat Tei: 4201* İki katı bos olarak teslim •dillr. 116 — S- | Öksürük Şurubu 1 ■ Öksürük ve nefes daritgı. Doğ- S | maca ve kızamık öksürükleri İçini pek Lesirll UfiçLır. Herke* kull«nahi)ir KUM"
A ŞiSİİ Halkevinden.- 7/12/1845 cuma günü saat İR de Halterimizde bay Ercüment Ekrem Talu tarafından (İstanbul ve Ahmet Karimi mevzuunda bir konferans verilecektir. Herkes gelebilir.
A Beyoğlu Halkevinden: Bny İlhanlI Clvaoğlu tarafından 5/J3/945 çarşamba günü 18,30 da Evlinizde «Atoma dair» unvanlı bir konferans verilecektir. Giriş kartlan Ev idaresinden alınır.
A Tüberküloz cemiyetinden: İstanbul Tüberküloz cemiyeti aylık mutat toplantısını 5/12/1845 çarşamba günü saat 17,3 da Cağaloğltmdakf Etıbba odasında yapacaktır. Fenni münakaşalardan sonra kijltür heyetinin İngllürede hazırlamış olduğu göğüs cerrahisine alt filim gösterilecektir
A Afyon Okutma ve Yardım cemiyetinin senelik genel toplantısının OArallk saat 14 te Ştlızaelebaşındaki C. H. P. Letafet apartmanında yapılacağından Afyon lisesi mezunlarının gelmeleri rlca olunmaktadır.
A 3 üncü mıntaka Etıbba odası reisliğinden: Odanın umumi heyet toplantısı 15/1/46 cumartesi günü saat 14 de oda salonunda İcra edileceğinden bu günde mesiekdaglanmı-zin hazır bulunmaları rica olunur.
A Şişil Halkevinden: Her ay devam etmek özere Erimizde tiyatro kursları açılmaktadır. Arzu edenlerin İki fotoğrafla müracaatları.
YUM YAYIN
Fint İstatistikleri. İndeksler metodu ve
Gijinnıe İndeksleri
Beynelmilel İstatistik Enstllürt reisi Armand Julln'ln bu eseri. Ballın Sabit Aykut tarafından lisanımı» ra çevrilmiş ve İstatistik genel müdürlüsü tetkikler strlsl meyanır.cir yayınlanmıştır.
Mat İstatistiklerinin esasları ve yapılış tekniği İle İndeks usuUcrinbi muhtelif tatbikat şekillerini ve t!o-rilerlnl İncel İyen bu eserden ya km ilgililere mevcudun miisaad'sf nispetinde bedelsiz olarak gönderilmektedir.
İKİNCİ CİHAN HARBİNİN
■ MEŞHUR! ARI
Akba Kltabevl, son gün.erde.'yepyeni bir kitap yaymalmış bulunuyor: İkinci Cihan Harbinin meşhurları. Ferda Kocaçimcn'In temiz bir üslûp vc pürüzssüz bir dille yazdığı bu eser, 1938 den 1945 yılına kadar İkinci Cihan Harbini bl'Iill idara eden, harbin İdaresinde rolü olan raya emeği geçen meşhurlar: hal tercümeleri ve resimKrlyle birlikle tanıt m# Madır
Kitapta 33 harp meşhurunun hayatı re biyografisi vardır. Eser basıldığı Biralarda, durummnnda değişiklik olanlar üzerinde ayrıca b1lg! verilmiştir.
Süslenmiş olan bu kitabın fiatl 200 kuruştur. Okuyucularımıza tavsiye ederiz.

|Qr, Şiikrü Ertanj
Göz mütehassısı I
I Ca’aloğlu Halkevi karşısında I No> 94 Tel: 22509
Zayi — 1332 doğumlu olup Trabzon kütüğünde kayıtlıyım, nüfus kâğıdımı knybstılm, Yenisini çıkaracağımdan eskisinin hükmü yoktur. Çanakçı Çeşzusl Müftü Ali mahallesi No. 53 HıUeyln Göreli
İstanbul asliye 12 İnci hukuk yargıçlığından: 945 1328
Müddel: AUye Çoruh taralından Kastamonu Dcvrc!:hane Ercek köyünde oturan kocası Ali Osman oğlu Şaktr Çoruh aleyhine açılan boşanma ı dâvası içinde müddelaleyh 3. 12. 945 pazartesi tünü saat 14 de mahkemede hazır bulunması hakkında llânen tebligat yapıldığı halde gelmediğinden müddeialeyh baklanda gıyap karen verilmiştir. Ve bu karara ait İhbarnamenin bir nüshası da mahkeme divanhanesine asılmış ve keyfiyetin 15 gün müddetle ilânı irin mahkemenin 10. 1. 946 perşembe günü saat 14 de bırakıldığı tebliğ yerine geçmek üzere ilân olunur. nsuflO >
ilan çeşitli eski ve hurda çuval Satılacak
Toprak mahsulleri ofisi genel müdür öğünden
Ankara silosu yanındaki mağazamızda ve yeni değirmende toplanan aşağıda, cins ve miktarları yazılı hurda çuval açık arttırma İle satılacaktır
Mlkdarları takribi olup teslim gününe kadar taşra teşkilâtımızdan geleceklerin katılmaslyle çoğalabilir.
İstekdltrin her gün İş saatleri içinde yeni değirmene ve mağazaya başvurarak çuvalların durumunu vb Genel Modtnlük Malzeme Müdürlüğünde de şartlanmasını gr-reblllrler.
Arttırmaya gireceklerin şartlaşmada yazılı teminatları ile birlikte 10/42/1945 pazartesi giinü saat 16 da Oenel Müdürlükte toplanacak komisyona başvurmaları lifin olunur.
Cinsi________________Mlkdan Bulunduğu yer
Jüt iıububat Vs çuvuU Mağaza
iCuval şeklinde) 17850 Adet
Jüt hububat Vs. çuvalı
(Hurda, parçalı) 8560 Kilo >
Knnaveçc kepek çuvalı : f-
(Çuval seklinde) 1925 Adet Yeni dedirmen
Ka:ınvcçe kepek çuvalı
«Harda, parçalı) 302 Kdo > a
Br-z un çuvalı
(Çınal şeklinde) 7675 Adet * »
ika un çuvalı
t Hurda, parçalı) 472 Kilo a a
B'ü. un çuvalı
(Hurda, parçalı) 250 Kilo Mağaza
fL488D
Devlet Denizyolları ve Limanlan İşletme
Genel Müdürlüğün den t
Mülga İstanbul rıhtım, dok ve antrepo şirketi tahvilâtının 1 aralık 1945 tarihli vâdesi gelen 79 numaralı kupon faizlerinin ödenmesine başlanmıştır Kımon hâmillerinin pazartesi, çarşamba ve cuma gönleri 9-11 arasında Devlet denizyolları ve Umanları İşletme genel müdürlüğü ıstan* bul Uman İşletmesi sorumlu «aymanlığına baş vurmaları ilân olunur, (MOTlft __________________________________________________
İst. Tekel Bira Fabrikası Müdürlüğünden
Adet_____ Cinai ___________________________________*
6VQ Kazan Küspe
1 — YUlcanda yaz>h tahminen 600 kasan küspe pazarlık «üretti* satılacaktır.
2 — Pazarlık 14/12/945 günü saat 10 da Tekel İstanbul Bir’ Fabrika» Müdürlük Moaanrtn mubayaa komisyonunca yapılarak t. r
3 — Şartname ve küspeler her nün ad» gecen fabrikana gör il'«bilir.
4 — Güvenme paran *4 15 dir. (158C3>
BnhİFe S
Kuruluş tarihi 1764
îsvlçıenln en eski tarunmış boya ve kimyevi maddeler fabrikası olan
J. R. G E 1 G Y A. Ş.
nin 1/11/1948 tarihinden İtibaren her nevi anilin boya yardımcı maddeler kısmının
TÜRKİYE UMUM MÜMESSİLLİĞİ
nl deruhte ettiğimi sayın müşterilerime an, Ue şeref duyarım
NAZIM SADIKOGLU
Galata, Kürekçiler, Ahen-Miinih Han 2 ci kak
Telefon: 41559
Askerî Fabrikalar genel direktörlüğü ticaret şubesi müdürlüğünden:
1) — 1.000.000 metre bez şerit toptan veya parti parti olmak üzer» »atın alınacaktır.
2) ihalesi: 14/12/045 cuma günü saat 15 de Ticaret şubesinde yapılacaktır,
3) — Şartnamesi parasız olarak her gün Ticaret şubesinden alınabilir.
4) — İsteklilerin belli gün ve saatte % 7.® temlnatlarilt gelmeleri.
(15882)
Gişesiz durak yolcuları hakkında
D. Demiryolları Gene! Müdürlüğünden:
Gişesi olmıyan duraklardan trenlere kabul edilecek yolculara mahsus 119 sayılı talrfenln yürürlük tarihi 1/1/1946 olarak düzeltilmiştir.
(18082)
Satılık emlâk
İstanbul Defterdarlığından:
Kıymeti Teminata
Dosya No. Cinsi Lira Lira
51114/34 Beyoğlu, (Hasköy) eski Kiremitçi yeni Keçeci Piri mah. Hasköy cad. ve Kilise so, eski 168, 2, yeni 100, 2 kapı sayılı İki dükkânın 284/578 hissesi. 310 84
52176'1129 Beyoğlu. Bülbül mah, Dereotu so. 566 ada, 8 parsel, eski 19, yeni ve taj 6o kapı sayılı 58 M2 arsa. llû •
51156/30 Beyoğlu, Harbiye Küçük Çiftlik Dereboyu so. 779 ada. 22 parsel, 36 kapı sayılı 1783 M2 dutluk arsasının 229000/352000 hissesi. 1813 136
51114/61 Beyoğlu, (Galata) Sultan Beyazıt mah. Hurma so. en eski 18, 18 mük. eski 9/11, yeni 9 kapı sayılı maa hane dükkânın 2/3 hissesi. 4500 338
51114 59 Beyoğlu, (Cinderesl doğusu) Feriköy, eski Çoban Kuyulubağ arka, yeni Kuyulu-bağ arka so. eski 84. 37 yeni 3 kapı sayılı 861 M2 arsanın 3/80 hissesi. 97 8
F. 2'2038 • Üsküdar. Kuzguncuk, eski Hacı Kaymak, yeni Kocabaş so. en eski 15, 17 eski 13, yeni 12 kapı sayılı 48.54 M2 evin 1120/47521 hissesi. 784 59
51210'118 Üsküdar, (Be;,lerbeyi) Bostancıbaşı Abdullah ağa mah. eski Aziziye yeni Arabacılar so. eski 7. yeni 17, 19 kapı sayılı 14306 M2 tarla. 2000 160
51114/4 Üsküdar, Pazarbaşı mah. MİTOğlu so. eski 15. yeni 19/1 kapı sayılı 103.32 M2 bahçeli dükkân. 450 84
52151/698 Fatih, (Saınatya) Kasap ilyas mah. 5a-matya cad. 1144 Bda. 3 parsel, en eski 50, yeni 42 kapı sayılı 26 M2 arsa. 140 11
55100/5799 Fatih. Hacı Muhittin mah Muhtar so. en eski 21, eski ve yeni 31 kapı sayılı tahminen 60 M2 arsa. 70 •
52301/3703 Fatih. (Samatya) İmrahor İlyas bey malı, İmrahor İlyas bey cad. 152 ada, 16 paftel en eski 123. eski 129. yeni 117, 117/1, ta) 129 kapı sayılı 247 M2 ahşap ev ve dük-Kânın 3/25 hissesi. 336 28
61112/330 Kadıköy Bostancı, Bağdat cad. ve Yazmacı Tahir so. 312 ada. 6 parsel, 7/1 kapı sayılı 350 M2 arsa. 1200 90
50301 2145 Kadıköy, (Yeldeğirmenl) Rasimpaşa mah. Uzun Hafız so. 193 ada, 120 parsel, eski 98 mük. yeni 50 kapı sayılı 214 M2 arsa. 2150 183
1-7360/2 Eminönü, Mahmutpoşa mah. Kılıççılar so. Çuhacı han alt katta 325 ada, 35 ve 36 parsel, eski ve yeni 16 ve 17 kapı sayılı 18 4-5,50 = 23.50 M2 İki odanın-6/8 hissesi. 1080 81
62153/228 Sarıyer, eski Boyactköy, yeni Emlrgân nıah. eski Hekim Ata yeni Koru cad. eski 7Q, yeni 78 kapı sayılı 17.50 M2 arsa. 27
Yukarda yazılı gayri menkuller 2/1/940 çarşamba günü saat 14 d»
Mili! Emlâk Müdürlüğündeki komisyonda ayrı ayrı açık arttırma 11» satılacaktır.
İsteklilerin geçici teminat makbuzları ve nüfus cüzdanlar»» İhale eaatLnde komisyona, fazla bilgi için sözü geçen Müdürlüğe başvurmaları. (15998)
Çamlıca ve civarını güzelleştirme cemiyetinden! !■
Senelik kongresi aralık ayının 16 ncı pazar günü saat 11 de Çıraservilerdekl Çamlıca kulübünde yapılacağından üyelerin teşrifleri rica olunur, İDARE HEYETİ
Teknik Ünifersite satın alma komisyonundan t
Üniversitemizde mevcut 22305 lira kıymetinde muhtelif cin» eşya açık eksiltme surttlle satılacaktır. Eksiltme 11/12/045 tarihinde ve «aat 10 da yapılacaktır. Teminat 3350 liradır. Fazla malûmat İçin Rektörlüğe müracaat.____________(16913)
SATIN ALINACAK HÎSSE SENETLERİ
Emlâk ve Eytam Bankasından:
Umumi heyetimizce 21 mart 938 tarihinde ittihaz edilen karar mucibince satın alınması Icabeden Bankamız B tertibi hisse senetlerinden eşhas elinde bulunup bugüne kadar Bankamıza ibraz edilmemi? olanlarına ait bedeller hâmilleri emrine Amade bulundurulmakta olduğundan bu gibi B. tertibi lılşse senedi hâmillerinin hisse senetleriyle beraber nihayet S i. 12. 845 talihine kadar Bankamız merkez ve şubelerine müracaatla hisselerine tefrik edilen bedelleri almaları lüzumu il&n olunur. (16053)
A S0 A M
DOUB4*
6NX formülünün çelik ve sakalınıza nis-beti.6NX formülü yeni bir çelik halitası ve hususî bîr şekilde çeliğe su verme usulü hakkında gizli bir keşiftir. Bu usulle fraş bıçakları son dereeede bir keskinlik kespeder ve bunu uzun zaman muhafaza ederler. STAR bıçağı ile fraş makineniz harikalar yaratacaktır.
İstanbul üniversitesi A. E. P. Komisyonundan:
1 — 75.268 lira 95 kuruş keşllll Üniversite Fen fakültesi II inci bloklunun bitirme İnşaatı 20/KJI/945 perşembe günü saat 15 de Rektörlükte kapalı zarfla eksiltmeye konulmuştur.
2 — Bu işe alt dosya Rektörlükte görülebilir.
3 — İsteklilerin 5014 liralık geçici teminat vermeleri ve 2490 sayılı kanunda yassılı belgeleri ile gelmeleri lâzımdır.
4 — İstekliler eksiltme gününden 3 gün evveline kadar İstanbul Üniversitesi Rektörlüğüne başvurarak belge almalıdırlar. Bu müddet İçerisinde belge isteğinde bulunanların dilekçelerine 60.000 liralık bir parçada bu İşe benzer bina İnşaatını yaptığına dair Jşl yaptıran idareden alınmış belgeleri bağlanmalıdırlar.
B — İstekliler teklif mektup'anm eksiltme günii saat 14 e kadar alındı karşılığı Rektörlüğe vermiş olmalıdırlar.
0 — Postada olacak gecikmeler kabul olunma». (16022)
| îstanb'il Belediyeci İlânları |
Yalova Aşım İstasyonu binasının onarım» açık eksiltmeye konulmuştur. Keşif bedeli 8G0 lira 63 kuruş ve İlk teminatı 64 lira 55 kuruştur. Keşif ve şartnameleri Zabıt ve Muamelât Müdürlüğü kaleminde görülebilir. İhalesi 30/12/945 pazartesi günü saat 14 de Daimi Encümende yapılacaktır. İsteklilerin İlk teminat makbuz veya mektupları» ihale tarihinden 3 gün evvel Vilâyet. Nafll Müdürlüğüne müracaatla alacakları fenni ehliyet. 945 yılına ati Ticaret odası vesikası ve kanunen gösterilmesi gereken diğer belgelerle birlikte ihale günü belirli saatte Daimi Encümende bulunmaları,_______(1.5457) _____________________________
Toprak mahsulleri ofisi İstanbul şubesinden:
Ofisimiz emrindeki Ayvonsamy, Hasköy, Kasımpaşa, Balat ve Mum-hane Değirmenlerinde hâlen mevcut ve İhale tarihinden İtibaren bir sene müddetle İstihsal edilecek Çevrentl maddeleri (Kavuz, kırma, fırça, tozu, karamuk, tavuk yemi) 12/12/945 çarşamba günü saat 15 de Be? Değirmen Istlhsalâtı toptan veya her değirmen istlhsalâtı cins tefrit edilmeksizin ayn ayrı olmak üzere Galatada Bankalar caddesinde Bahtiyar hanında açık arttırma suretti e satılacaktır. Çevrentller Değirmenlerde görülebilir.
Bu husustaki şartname şubemiz İmalât servisinden lstenlieblllr. (15044)
İstanbul Sıhhi kurumlar arttırma ve eksiltme komisyonundan:
Yatılı .Tıp öğrenci Yurdu Müdürlüğü Öğrencilerinin ihtiyacı bulunan 3600 adet mendil alınması İşi açık eksiltmeye konulmuştur.
1 — Eksiltme 20/12/1945 çarşamba günü saat 15 15 d» Cağaloğlunda Bağlık Müdürlüğü binasındaki komisyonda yapılacaktır.
2 — Muhammen bedel bir adet mendil İçin 80 kuruştur.
3 — tik teminata 216 Hradır.
4 — İstekliler şartnameyi çalışma günlerinde komisyonda görebl-llrer,
8 — İstekliler cari seneye alt Ticaret odası vesikası 11» gurup vesikası T» 2490 sayılı kanunda yazılı vesikalar ile bu İş» yeter İlk teminat makbuz veya banka mektublle belli günde komisyona müracaatları. (10067)
Vakıf Memba suları Müdürlüğünden:
938 modeli Fort markalı kullanılmış İki kamyon üzerlerindeki müstamel İftstlklerlle beraber arttırma yollle satılacaktır.
Arttırma 14 Aralık 945 tarihine müsadif cuma günü saat on dörtte Üskildarda Toptaşi caddesindeki vakfa ait garaj binasında yapılacaktır. Arttırmaya iştirak etmek latlyenlerin her kamyon İçin üç yüz Ura depozitoyu satış gü®ü Öğleye kadar İdaremiz, veznesine yatırmış olmaları şarttır. Kamyonları görmek isllyenlerta pazardan maada her gün çalışma zamanlarında mezkûr garajdaki memuru mahsusuna mtlrâcaat etmeleri lüzumu tl^ln olunur, (16058)
• Aralık IMS
Bu yeni hârikulâde fraş bıçağı gizli 6 N X formülü ile imâl edilmiştir. Bu formül sayesinde çeliğin keskinliği ve tazeliği uzun zaman mu-* hafaza edilir.
^MÜLOÜR
ne kao*5.
Star Iraş bıçaklarını kullanan yûzblnlerce“erkek) şimdiye kadar tasavvur edemedikleri bir zev. kle fraş olmaktadırlar. Sfar bıçakları keskinlik* ferini uzun zaman muhafaza eder. Siz de vakit kaybetmeden STAR bıçağını deneyinizi 6NX formülünün STAR fraş bıçaklarına münhasjr olduğunu unutmayınız
ŞİAR
TRAŞ BIÇAKLARI

İstanbul Tarım Okulu sabit sermaye çiftliğinden
1 — Mektebimiz mamullerinden tahminen 300 kilo kaşar peyniri kilosu 28o kuruş flatle açıt arttırma İle satılacaktır.
2 — Arttırma Balıkpazarında Devlet Ziraat İşletmeleri Kurumu satış bürosunda B/Aralık/945 perşembe günü saat 11 de yapılacaktır.
3 — Muhammen kıymeti 840 lira olup muvakkat teminat 83 liradır, şartname her gün mesai saatleri dahilinde sözü geçen kurumda görülebilir.
İst: killere duyurulur. (15331)
Devlet Orman işletmesi Çerkesköy müdürlüğünden:
1 — İşletmemize bağlı Sin ekil bölgesi Keratazıl ormanının A. serisi 2 nci kesim bölgesinde tahmini tahammülü olan 17750 meşe odununun imali ve 10 Km. mesafedeki Kabakça deposuna nakil, İstif il» Karacaköy bölgesinin Sarıgöl ormanında mevcut 2500 kental meşe odununun kesim, İmal ve 8. 10 kllometra mesafedeki Evcik İskele deposuna taşıma işi açık eksiltmeye konmuştur.
2 _ KarainzJı ormanının kesim imalinin kentali 25 kuruş, son depoya nakli İle İstif işi 1 Ura 25 kuruş kİ depoya teslimi 1 lira 50 kuruştur. Karacaköy Sarıgöl ormanındaki kömür imal Işt dört Hra son depoya nakli ve İstif işi 3 l|ra M kesim, 1mal ve »on depoya tesliminin kentali 7 Uradır
3 — Karaluzlı ormanının İlk teminata 199 lira 69 kuruş, Sarıgöl ormanının 1212 lira ffö kuruştur.
4 — Eksiltme Ij Aralık 945 perşembe günü saat 19 de,
8 — Şartnameler Orman, Genci Müdürlüğünde, İstanbul, Vize İşletme müdUrlüklerlle işletmemiz merkezinde görülebilir.
İsteklilerin belli gün ve saatte temlnatlarile birlikte Orman İşletim sİ Çerkesköy Müdürlüğü komisyonuna müracaatları. (15935»
Deri satılıyor
Ticaret Ofisi Umum Müdürlüğünden:
Malın cinsi Flatı
Lira Kur.
Keçi. Çantaiık Preseli renkli deri 10 Dsm3 85
Süet deri (işlenmiş) > 1 25
İşlenmiş deri B 1 75
(Glaseler) Lira Kur,
Siyah Glas» Kallt» No. • 80
» >5 95
* > B B 4 1 05
» » 3 1 15
> » B >3 1 25
> » » » F 1 45
Renkli Glas» Kalite No, ff 55
> » • >6 » 00
> B B > 4 1 10
B » 3 1 20
» » 2 1 30
» . F F 1 80
(15933)
RİDA Dİ$ SUYU Dl$ MACUNLARI YERİNE
KULIAM1.IBŞA SIHHİ BİQ AGlZ viDİŞ 8AK1MITEMİN EDUMİŞOLUP

Comments (0)