14 Haziran 1950 Akşam


Sene 32 — No. 11378 — Flati: her yerde 10 kuruştur.
ÇARŞAMBA 14 Haziran 1950
r-Janı AKŞAM 'da —.
EV-KADIH-MODA
Sahibi: Necmedtlin Sadak — Yazı islerin! fiilen İdare eden C. Bildik - Aksam Matbaa™.
Ingiltere ve Avrupa
İngiliz adalarının, coğrafya. bakımından tam mâ-,nasiyle Avrupa kıtası sayılıp sayılanuvacağı zaman zaman konuşulurdu. İngil-terenin siyaseti bakımından tam AvrupalI olup olmadığı suali bu son yıllarda sık sık ortaya atılıyor.
İngiliz adalarının, aıada-_ ki dar deniz parçasına rağmen, Avrupa toprağına bağlı olduklarını geçen harb ispat etti. Yeni vasıtalar ve silâhlar bu ayrılığı büsbütün ortadan kaldırdı. Fakat iktisat ve siyaset bakımından İngllterenin, Avrupa-dsn ziyade İmparatorluk camiasına bağlı kaldığı veya kalmak istediği iddiası hâlâ mevcuttur. İki mühim hâdise buna sebep gösteriliyor.
Bîri. İngilterenin Avrupa Konseyine karşı başlangıçtan beri gösterdiği yarım a-lâka. diğeri de. birkaç gündür dedikodusu cihanı dolduran Fransa - Almanya kömür ve çelik sanayii karşısında İngilterenin takındığı menfi tat irdir.
Ingilterenin. Avrupa Birliğine. başından beri taraftar olmadığı. Avrupa Konseyinin. Birliğe doğru cesaretli adımlar atmasına bilhassa İngilterenin set çektiği söylenir.
ikinci hâdise daha yeni ve daha ehemmiyetlidir.
Bilindiği gibi Fransa hükümeti. Almanya ile daha: sıkı bir dostluğun temeli ve kendisi tarafından iyi niyetin delili otffFak Fransız ve Balı Almanya kömür ve çelik endüstrisinin birleştirilmesini teklif etti.Bu birleş-1 tirme, hem iki komşu memle ket arasında anlaşmaya doğru en müspet bir adım ola-**-C3k. lıem de Avrupa ekonomik işbirliğinde büyük bir merhale teşkil edecektir. Schuman plânı adı verilen ve «poob yani müstahsiller birliği denilen bu teklife göre. Avrupada kömür ve çelik istihsali birleştirilecek ve bu iş milletlerarası bir otoritenin idaresine verilecek, buna dahil olan memleketler bu kömür ve çelik ithalâtını serbes bırakacaklardı. Frşnsa, Almanya. İtalya, Belçika. Helanda ve Lük-semburg hükümetlerinin, da-' lül olacakları ve yakında bu meseleyi inceli,vecek olan konferansa İngiltere hükümeti iştirâk etmiyor. Bu iştirakin, yakın bir istikbalde şu veya bu şekilde vuku bulacağı beklenirken, İngiliz İşçi Partisi idare meclisinin evvelki gün neşrettiği bir beyanname bomba gibi patlamıştır. Bu beyannameden îçıkan en kısa hulâsa şudur: İngiltere. İmparatorluğu ve Dominyonları göz önünde tutmaya mecburdur. İngil-» terede plânlı ekonomi ve sosyalist bir idare vardır. Bundan dolayı Ingiltere, sosyalistlerin ekalliyette bulundukları her hangi bir kurula karar hakkı veren teşebbüslere — ister Avrupa Birliği, ister Schuman plânı olsun — katılamaz.
İşçi Partisi idare meclisine göre İngilterertin «Com-3nonwealth>. yani Impara-‘torluk camiasına karşı görevleri vardır, Avrupa Birliğini. her şeyden üstün bir gaye sayamaz ve teşriî yetkilere sahip bir Avrupa Meclisine ve milletler üstünde |bir otoriteye taraftar olamaz. Avrupa Birliği, ancak (Şimdiki gibi, hükümetler a-rasında karşılıklı anlaşma iye işbirliği ile gerçekleşir, fşçi Partisi, Avrupa devletlerinden bazılarının henüz sosyal adalet siyaseti tatbik edemedikleri ve her şeyden jönce buna çalışılması lâzım geldiği fikrindedir.
Bu arada temas edilen en muhıııı nokta şudur;
İşçi Partisi, Sovyet Rusya ile Amerika arasında üçüncü kuvvet rolü oynayacak bir Avrupa bloku kurulmasının aleyhindedir ve Avnranıtı Amerika ile birlikte hareket etmesi zaruretini tekrarlıyor.
Avr tıpanın bitaraflığı hakkında bazı Batı memleketlerinde cereyanlar belirdiğini bu sütunlarda anlatmıştık. Fransanm ileri sürdüğü kömür ve çelik anlaşmasını, bu bitaraflık cereyanının belirtisi addedenler olmuştur, İngiliz İşçi Partisinin de, Rusya ve Amerika arasında tarafsız bir Avrupa (üçüncü kuvvet) yaratılması cereyanından ürktüğü ve bunun şiddetle aleyhinde bulunduğu görülüyor.
İşçi Partisinin neşrettiği bu broşür, dünden beri Avrupada ve Amerikada derin tesirler uyandırdı. Amerika hem tam bir Avrupa Birliği kurulmasını istiyor, hem de Schuman plânını iyi karşılamıştır. Avrupa ise, kurmak istediği yapıda en kuvvetli bir uzvun kendinden ayrılmak istediğini görmekle müteessirdir.
İşçi Partisinin bu fikirleri İngiliz hükümetinin de düşünceleri midir? Küçük farklar olsa bile parti idare meclisi ile hükümetin ana siyaseti arasında ayrılık olmamak gerektir.
Ingiliz İşçi Partisi Avrupasız, yahut Avrupaya az bağlı bir İngiltere politikası yolunu tutmuş olabilir. Fakat İngilteresiz bir Avrupa plur mu? ‘TıâlTecnrıfl&i îcâb eden esas dâva budur.
Sovyet Rusyanm tek ve kararlı siyaseti karşısında Batılı müttefiklerin çok taraflı, kararsız siyasetlerinden burada daima bahsettik. Bu teessürlerimize bu derece açık bir delil beklemiyorduk. İngiliz îşçi Partisi haklı mıdır, değil midir, nerelerde haklıdır, hangi noktalarda haksızdır, bunlan münakaşa edecek değiliz. Netice şudur ki Avrupada ana dâvalarda henüz anlaşma yoktur.
N'ecmeddm SADAK
Silâhsız polis ve silâhlı haydut!
Bu sütunda, sattıoşluk yüzünden silâh çekme, umumiyetle silâh taşıyıp hiddetlenince ve sarhoş olunca cinayet işleme mevzularının üzerinde daima hassas davrandık. Netameli yerlerde silâh araştırmaları en medenî memleketlerde de âdet olduğu için bizde de bundan geri kalınmamalını tavsiye ettik.
Demokrasinin alıp yürüdüğü bu devirde de aynı tavsiyeyi tekrarlamağı, bilhassa cemiyetin hayrına sayarız. Demokrasiye zarar değildir. Sakın ha. öyle bir yanlış zan hâsıl olmasın.
Haberlere bakılırsa, polislere yeni kıyafetleri giydirildikten sonra, artık silâh da verilmiyecek, cop verilecekmiş,
Cop, nümayişlerde fayda verirse de, azılı bir sarhoşun silâhlı saldırışlarına karşı, polisi, kötü durumda bırakır.
Onun için, yeni kılıklı polisler sokaklarda görünmeden önce silâh taşıyanları kontrolü arttırmak. Hattâ sırf insan öldürmeğe yarı-yan. silâh imal ve satışının hu derece harcı âlem oluşunu da önlemeli.
İki liraya bir hançer... Üç liraya bir saldırma... Beş liraya kasatura ve palaya benzîyen bir bıçak... Ilarıl harıl yapılıyor ve satılıyor.
Ne için?
Kimin için?
ARAPÇA EZAN TASARISI BUGÜN MECLİSE VERİLİYOR
D. Parti Grupu, ezanın Arapça okunmasına ittifakla karar verdi. Adnan Menderes, C.H. Partisinin tenkidlerine cevap verdi
D. P. Meclis Grupunun toplantısından bir görünü?
Ulvi Yenal İstanbul vali-liğine mi tâyin edilecek?
25 kaymakam emekliye sevkedilecek, adliye ve maliye bakanlığında tâyinler Ankara 14 (Akşam) — İstanbul valiliğine emekli sandığı genel müdürü Ulvi Yenal’ın tâyin edileceği etrafında bazı şayialar dolaşmaktadır. Ülvl Yenaldan açılacak emekli sandığı müdürlüğüne de iktisadi devlet teşekkülleri eski tekaüt şandığı müdürü Vasıf Ülgür’ün getirileceği söylenmekteidr. Bu hususta dün İçişleri Bakanlığın da yaptığım tahkikatta henüz İstanbul valiliği için bir isim düşünülmediği ifade edilmiş, şayiaların (JîUşi güzel çıkarıldığı bildirilmiştir.
Sinop valisi Muhtar Acar'ın da emekliye ayrılması kabul edilmiştir.
Diğer taraftan 483 kaymakamdan 100 kadarının değiştirileceği etrafında söylentiler çıkmıştır. Bunlar arasından yalnjz 25 tanesinin Memurin Kanununa göre emekliye şev-
keti ileceği bildirilmektedir. Emekli Sandığı Umum Müdürü
(Arkası sabite 2: sütun 1 de) Ulvi Yenal

Ankara 13 — Demokrat Parti meclis grupu bugün saat 15 te toplanarak ezan meselesini müzakere ’elmlşlir. Mîrakeıeye geçilmeden önce, grup toplantısının açık mı kapalı mı olması münakaşa edilmiştir. Neticede müzakerenin kapalı olması hakkında beyanı mütalâa eden bir milletvekilinin sözlerinden sonra gazeteciler salonu terketmlş-lerdir.
Gazetecilerin salondan çıkmalarından sonra Çanakkale milletvekili Kenan Akmanlar grup heyeti umumiyesinin hissiyatına tercüman olarak gru-
pun aleniyeti hakkında derhal bir takrir verdi Takrir, ittifakla kabul olundu.
Sadrı. îvîah.'iıkfi~trtiyûk Atanıl' gayesi olan dinin Türkçeleştir ileceğin i. fakat bunun, tedricî ve İlmî metodlarla olacağını, ileride ilim lisanının ve bunun neticesi olarak din lisanının da TürkÇeleşeçeğlni söyledi.
Kemal Özçoban, Lâikliğin din düşmanlığı olmadığını, halbuki bu güne kadar bu şekilde hare-; ket edildiğini, zecri tedbirler a-lındığını ifade etti.
(Arkası sahile 2 sütun 1 de'-
E aşbakanın dünkü basın toplantısı
Adnan Menderes diyor ki: “C. H. Partisinin maksadı, memleketi siyasî buhran içinde göstermektir,,
«Bizim bir an evvel çekilmemizi istiyorlarsa bunu görmiyeceklerdir. Millet tarafından dört sene için seçildik. Bu vazifemizde bir gün eksik oturmıyacağız»
Ankara 13 — Başbakan Adnan Menderes bu gece, parti grupunun lçtinıaından sonra Demokrat Parti merkezinde bir basın toplantısı tertip etmiştir. Adnan Menderes, Halk Partisinin son günlerde hükümet aleyhinde plânlı neşriyat yaptığından bahsederek demiştir ki:
«— Maksatları memleketi siyasi buhran İçinde göstermektir. Siyasi istikrarı muhtel göstererek bir taarruza, geçmiş bulunmaktadırlar. Memleketin elde ettiği parlak muvaffakiyetleri huzuru kalble millete tat-tırmamağa çalışıyorlar.
Eğer biz, her gayeyi mtibah görseydik seçimi kazanmak İçin İrticaa da iltifat etmemiz lâzımdı. Halbuki programımızda millete inkılâpları mahfuz tutacağız dedik. Fakat millet üzerinde baskı yapan milli vicdana haz-mettlrlimlyen tedbirlerin bekçiliğini yapacağız diye bir taahhüde girmiş değiliz.
Eğer bizim bir an evvel çekilmemizi istiyorlarsa bunu göremiyeceklerdir. Bunu yap-mıyacağız. Biz millet tarafından dört sene içki seçildik.
Bu vazifemizde bir gün eksik o-lurmıyacağız. Bizi millet İktidara getirmiştir. Bu hücumlar milletin irade ve İtimadını bize izhar etmesinden duyulan husumetten başka bir mâna ifade etmez.
«Muhalefete teminat vermiyorsunuz.» diyorlar. Bunu sormağa hiç haklan yok. Çünkü Demokrat Parti muhalefette I-ken gördüklerini muhalefete revâ. görmiyeceğinl defalarla taahhüt etmiştir. Demokrat Partinin muvaffakiyeti kıskanılıyor, teşvik edilmek isteniyor. Sonra biz muhalefette muvaffak olmuş partiyiz. Bunun delili 14 mayıstır. Bu hüküm, yâni 14 mayıs karan aynı zamanda onların İktidarda muvaffak ol-(Arkası sahile 2; sütun 1 de)
r
14 Mayısa dair son söz
Yazan: Halide EDİB ADIVAB (Buffiin üçüncü sa hilemizde)
J
Resmî heyetlerin seyahatleri
Hükümet tarafından verilen bir karada geri bırakıldı
Ankara 13 — Bir takım devlet İşletmeleri erkânı ve mensuplarının Amerikaya yapmak üzere bulundukları veya yapacakları seyahatlerin geri bırakılmasına karar verilmiştir. Bunlardan yola çıkmış olanların da derhal geri dönmeleri I-çln emir verilmiştir,
Ulaştırma Bakanı Tevfik İleri de Zonguldaktan tetkiklerde bulunmak üzere Amerikaya gidecek heyetin hareket etmeme slııl İstemiştir,,
Kabinenin yabancı memleket lere herhangi ad altında yapılan bu kabil seyahatleri Önll-yeceği ve çok âcil bir durum olmadıkça heyet gönderllmiye-ceği belirtilmektedir.
Vergiler ve şeker fiati
Maliye Bakanı Halil Ayan’ın yeni beyanatı
Ankara 14 (Akşam) — Şeker flütlerinde yapılacak İndirme için gereken İncelemelere devam edilmektedir. Bu hususta Maliye Bakanı Halil Ayan dün şu izahatı vermiştir:
«—Vergide yapılması gereken değişikliklerin bir zaman meselesi olduğunu bundan evvelki beyanatlarımda İzah etmiştim, Bu değişikliklerin bütçemizde muvazenesizlikler meydana getirmemesi lçtn dikkatli hareket etmek mecburiye bindeyiz. Bir çok gazetelerde her gün vergilerin değiştirileceğine dair bir sürü haberler çıkıyor. Bu kadar büyük bir İşi bu kadar acele ve kısa zamanda yapmak mümkün değildir.
Şeker flatlerinl ucuzlatmak için İstihlâk vergisinde yapmağı düşündüğümüz azaltmalar hakkında da henüz bir neticeye varmış değiliz. Yapılacak İndirme tetkiklerimiz sonunda belli olacaktır.»
Amerika Dışişleri Bakanı flclıesoııun yeni nulku
Dünya banşsnı tamamile kurabilmek için açlık, sefalet ve cehaleti kaldırmak gerek
Vaşington 14 (Radyo) — A-merika Dışişleri Bakanı Ache-son Teksasta söylediği nutukta Rusya tarafından yapılan muazzam hazırlıkların makul müdafaa hududunu aşmakla beraber. derhal harb tehlikesi kar şısrnda. bulunulduğu kanaatinde bulunmadığını mamafih Sov yet liderlerinin kendilerini kuv vetli hissettikleri zaman askeri kuvvetleri, maksatlarını gerçekleştirmek için bir vasıta o-larak kullanmaları ihtimal dahilinde olduğunu söylemiş ve bu ihtimale karşı koymak için dört çare bulunduğunu, bunların da infirat, yatıştırma, atom bombal&rlie önleyici harb ve hür dünyayi kuvvetlendirmek olduğunu belirterek demiştir ki:
(— Busy&ya atom bombaları yağdırmak sureliyle ötıleycl bir harbe girişmek Amerikan halkının bütün ahlâki prensiplerini ihlâl edeceği gibi böyle bir hareket tasavvur d alıl edilemez» demiştir.
Acheson böyle bir harbin muhakkak surette tam bir harabı ile neticelenebileceğim ve bunun mevcut meseleleri çok dalıa mudil bîr şekle sokmaktan başka bir işe yaramıyacoğını söylemiştir.
Harbin kaçınılabllir olduğunu söyliyen Acheson. Birleşik Ame rikaya harbe baş vurmaksizm dünya meselelerini halledecek çareler bulmak gibi bir mesuliyet düşütûğünü kaydetmiş ve şöyle demiştir:
Bu yolda bütün gayretlerimizi sartetmek azmindeyiz, Sov-yetler birliği dünyanın zayıf bölgelerine nüfuz etmeyi arzuladığı müddetçe. Sovyet liderlerinin müşterek dfıvnları hal yolunda samimi anlaşmalar ak dine yanaşmalarnı beklemek abestir.
Rusya İle semereli müzakereler güdebilmek için başlıca şart, bu memleket liderlerini genişleme siyaseti takıp etmekte hiç bir fayda temin etmiye-ceklerinl ikna etmektedir.»
----------------------------' Tarsusla Amerikaya seyahat
Bugün 5 İnci sahi temizdedir
M. Acheson
Acheson sözlerine son verirken demiştir ki:
«Dünyada barışı tamnnıiyle kurabilmek için açlık, sefalet ve cehalet gibi mahzurları ortadan kaldırmak gerektir.»
Ekmek fiatleri
Dört kuruşluk muamele ve istihlâk vergisinin kaldırılması düşünülüyor
Ankara 14 (Akşam) — Ekmek Hallerinde yapılacak indirme üzerinde Toprak ofisi ve Ticâret Bakanlığınca incelemelere devanı edilmektedir. Yeni mahsul buğday fiatleri önümüz deki bir iki gün İçinde Hân olunacağı için hükümet ekmek flütlerini muhtelif cephelerden ele almaktadır. Bu arada hariç ten buğday getirilip getirilnıi-yeceftl de gözden geçirilmekte-tedlr. incelemelerden anlaşıldığına göre yeni mahsul flütlerinin müstahsili memnun edecek bir seviyede tutulmasına çalışılacaktır. Dışarıdan getirilecek buğdaylarla ekmek haberinde bir ucuzluk yapılması cihetine gidilecektir. Bu arada değirmenlerde alınmakta olan kilo başına dört kuruşluk muamele ve istihlâk vergisinin kaldırılmam da düşünülmektedir. Yeni mahsul buğday Hallerinin yarın Hân edilmesi kuvvetle muhtemeldir.
Sahile 2
(x .1
Arapça ezan
(Baş tarafı t İnei ubifcde)
Barbakan Menderes, bu nıev-cuun ehemmiyetini tebarüz ettirdi. Hükümetin görüşünü a-çtkladı ve grup un kararını İstedi. Söz alan hatipler, millete malolmuş bulunan inkılâpların mahfuz tutulması prensi plyl e Arapça ezan okunulması y&sagı arasında hiçbir münasebet olmadığını tebarüz ettirdiler. Neticede Arapça ezan okunması yasağının kaldırılmasına ittifakla karar verildi.
Hükümetin bu husustaki layihası, yarın (bugün) Meclise gelecektir. Lâyihanın Ramazandan evvel çıkacağına muhakkak nazariyle bakılmaktadır.
Başbakanın Parti Grııpunda beyanatı Ankara 13 — Başbakan Adnan Menderes. DP. Meclis Gru-punun bugünkü toplantısında beyanatta bulunarak baskı yapan bazı idare âmirleri İle baskı arzu ve temayüllerine riayet etmedikleri için mağdur vaziyete düşürülmüş bulunan idare âmirleri ■) ak kında hükümetin ne düşündüğü yolunda verilen bir takriri cevaplandırmıştır.
Adnan Menderes, hükümetin bu mevzudaki görüşlerini açıklayarak kanunsuz hareketleri delilleriyle sabit olan ve İdari hayatlarında C.H. P. sİ İçin çalışmış olan idare âmirlerinin tasfiyesine başlandığını, buna alt bir kararnamenin neşredil-dlğinl. diğer bir kararnamenin de dün tasdikten çıktığını söylemiş ve demiştir ki:
«— Bütün faaliyetini Halk Partisinin görüşüne göre ayar- 1 lamış olan Hûşlm Işcan ve Na-cl Rollas gibi idare âmirleri asla tutulmıyataktır.» demiştir.
Rastgele memur isinden atılmıyacak Adnan Menderes, DP. nln «İktidarı ele aldı. Fakat idareyi alamadı, Hâlâ Halk Partisi ele- j manlariyle İş görüyor» şeklinde' yapılan teatilere de cevap vermiş, «bir devri sabık» zihniyetiyle hareket edilerek rastgeie memurun isinden atılmıyacağı. eski hükümet zamanında sırf muhalif olduğu İçin vazifesinden alınmış olan memurların yavaş yavaş iş başına getirileceğini söylemiştir J\'l—?jye ait hesaplar DP. başkanı daha sonra; Halk Partisi Meclis Grupunun neşrettiği tebliğe de temas etmiş, CUP mensuplarından ba-1 -.ilan hakkında şu veya bu şekilde yapılan isnadlara dair, tahkikata geçmenin yersizliğini tebarüz ettirmiş .ancak Türk u-
munii efkârının Halk Partisi hakkındaki hükmünü vermiş olduğunu ve 14 mayıs seçimleriyle bu hükmünü kuvveden fille çıkarmış olduğunu anlatmış, bu seçimlerden sonra bu hale gelen bir partinin daha fazla ileri gitmemesi gerektiğini İfade etmiştir.
Şark vilâyetlerinin kalkındırılması
Adnan Menderes, Halk Partililerin Şark vilâyetlerinin kalkınması İçin yeni hükümetin faaliyet göstermek İstemlyeceğl yolundaki mütalâalarına cevap vermiş. C.H.P. illerin Şark vilâyetlerinin kalkınması bahsinde esaslı hiçbir adım atmamış olduklarını ve bir kumandanın emriyle 33 vatandaşın kurşuna dizilmiş olduğunu. İstanbul emniyet müdürlüğünde meydana getirilen tabutluklarda orta çağ zulmünün vatandaşlara tatbik edildiğini, Halk Partisinin şark ve Oarb vilâyetleri hakkındaki icraatının İşte bunlardan ibaret olduğunu söylemiştir.
Arapça ezan meselesi
Arapça ezan meselesine de temas eden Adnan Menderes bu husustaki görüşünü tekrarlamış, Halk Partisinin bu münasebetle Demokrat Partiyi İrticai tahrik İle vasıflandırmış olmasını reddetmiş, C.HJ». nln türbeleri açması, tlâhlyat Fakültesi kurması, okullarda din dersleri okutmasJyle bu sahada büyük mesafeler kaydettiğini, Atatürk inkılâbında her şeyden evvel Halk Partisinin rahne açtığını İleri sürmüştür.
Komuta heyetindeki değişiklik
Başbakan, ordu yüksek komuta heyetinde yapılan değişikliğe de temas etmiştir. Orduya politika karıştırılmak istendiği yolunda yapılan isnadlara da cevap vermiş, C.H.P. nln orduya siyaset karıştırmak mahiyetindeki faaliyetine dair misaller vermiş, her sahada ileri harekette bulunabilmek için bu de-laikliklerin zarurî olduğunu anlatmıştır.
Başbakan, sözlerine şöyle devam etmiştir:
(— Mevcut iktidarın hareketsiz gibi görünen hali asla bir e-serl zaıf değildir; bu hal teennin bir tetkikin neticesidir kİ, verimi pek yakında kendini ortaya koyacaktır.
tiler kanunu ve buna benzer bazı antidemokratik kanunlarla tâdil hareketleri bu sırada temin edilmiştir. Bunlar pek yakında Meclise sevkcdilecektlr.»
Sabah Gazeteleri Ne Diyor ?
Kongresinin arifesinde Halk Partisi Ahmet Emin Yalman VATAN'da çıkan başmakalesinde sabık hükümetler tarafından yapılan israflardan bahisle diyor ki:
«Hiç şüphe yok ki bu gidişin mevzuat ölçülerile ten ki d edilecek tarafı bulunamaz. Her şey bütçeye ve mevzuata uygundur. Fakat böyle bLr iddia, israf debdebe zihniyetini mazur göstermeğe kifayet etmez Eğer Halk Partisi vc bizzat İsmet İnönü, bütün bunlan şuursuz bir tek parti devrinin ananesi ve onun hiç farkında olmıyarak devamı diye bizzat kusurlu görmez ve gördüğünü belirtmezse, murakabe partisi rolünü başan İle oynamak vc partiye siyasi İstikbal temin etmek bakımından çok zahmet çeker.
Halk Partisi hâlâ memleketin yetiştirdiği çok kıymetli insanları İçinde tutan bir insan deposudur. Kongresinin arifesinde İyice yolunu tâyin etmezse ve hata itiraf etmeği öğrenerek, kongresinde yepyeni bir sima peyda etmek yolunu bulmazsa kendine de, memlekete de yazık eder,»

Hayalden hakikate
Cemil Sait Barlas, SON TELGRAFI* yazdığı başmakalede diyor ki:
«İşletmeler Bakanlığı hayat I ucuzluğu politikasını maalesef günlük bir mevzu olarak ele almış ve İşin ehemmiyetini lâ-1 yıklle takdir etmişe benzemiyor, Yahut da dâvanın çok güç olduğunu görerek günlük tedbirlerle umumi efkârı oyala-nuya uğraşıyor. Bundan bir ay kadar evvel Demokrat Partinin en salâhiyeti! ağzından çıkan (Memlekette ikUsad! refahın teessüs etmesi bir İki ay meselesidir) sözündeki hayal ile misalini yukanda verdiğimiz hakikat arasındaki mesafe çok büyüktür. Fakat politikada bilhassa iktisadi sahada hayali hakikat yapmak çok güçtür.»

Yeni iktidarın karşılaştığı zorluklar
YENİ SABAH, başmakalesinde, yeni hükümetin karşılaştığı zorluklardan bahisle diyor ki:
‘Bütün bunlar yetmiyormuş gibi Halk Partili gazetelerin tezvirleri de. sinsi sinsi metodlarla hükümete müşkülât çıkarmakla meşguldür. Güya Demokrat Parti çoğunluğu arasında ihtilâflar varmış. Doğulu milletvekilleri hüküm tin programından memnun olmadıkları İçin, bekleme ve temkin politikası gütmekte imişler, hattâ bu zevatın bir muhalif parti kurmaları da beklenlyormuş.... Bu gibi fesatçı düşünceler, cidden memleketteki bütünlük ve beraberliği bozmağa mâtuf tasnilerdlr. Dû-
I ğu vc Batı arasında bir tefrik ve çeşitti bölgelere hususi muamele tatbiki, hattâ mevzii ka-1 nunlar neşri, Halk Partisinin tuttuğu sakim ve felâketli yol l-(11 ki yurdu, İçinde kıvrandığı ıstıraplı vaziyete sokmuş idi. şimdi bu kırıklan tamire çalışanları da aynı kabahatleri Jş-liyenler gibi göstermeğe çalışmak insafsızlığın en yüksek zirvesidir.»
*
Günün parolası
Selim Ragıp Emeç, SON POSfTA’da yazılığı başmakalede şöyle diyor:
■Adnan Menderes hükümetinin tasarruf bahsindeki karan kesindir. Vasıtalı vasıtasız; açık, kapalı, hiç bir tertip ve tahrik onu gafil avlamıyacak-tır.
Parola şudur:
Her şeye rağmen kanun hâkimiyeti.
Bıı esas; en mütevazı vatandaş İçin olduğu kadar en nafiz vaziyette bulunduğu faraolu-n.iıı kimse hakkında da aynen ve kıskanç bir itina ile tatbik olunacaktır. Eski, şımarık ve her şeyi kulis arkasında hal ve fasla alışmış bulunan zihniyeti öldürmenin tek çaresi bundan başka türlü bir tedbir olmıya-caktır. Yani düğün bayram herkesle beraber yapılacaktır, □emisin! kurtaran kaptandır, meseli şimdilik tarih olmuştur.»
Muhrip filotillamız
Dün İzmir limanını ziyaret etti
İzmir 13 IAA) — Tümamiral Sadık Aitıncan'ın forsunu taşıyan Sultanhlsar muhribi bugün saat 8,30 da limanımıza gelmiştir. Garnizon komutanı ile Akdeniz üsler komutanı tarafından karşılanan amiral saat 10 da uçakla Ankaraya hareket etmiştir.
Komodor kurmay albay Tev-fik Samurkaş'm komutasında i-klncl muhrip filotillasından Gaziantep, Gemlik ve Giresun muh ripleri de bugün saat 9 da limanımıza gelmişlerdir.
Bu üç gemiden başka Edinclk tarama gemisi de limanımızda bulunmaktadır.
öğretmenler
66 ortaokul ve lise öğretmeni bir derece terfi etti
Umumî Meclis
Atatürk’ün
Valiler
vasiyetnamesi
arasında
Toplantı devresi 23 hazirana kadar uzatıldı
Meclise bu hususta bir sual takriri verildi
içişleri Bakanlığınca yapılan nakil ve tâyinler
İstanbul Valiliği
(Baş tarafı 1 inci sahifede)
Adalet Bakanlığında
Adalet Bakanlığında da yeniden bazı tâyin ve nakiller yapılmıştır. Ceza ve tevkif evleri genel müdürü Sakıp Güran İle ceza İşleri genel müdürü Lûtll yargıtay ceza dairesi ü-yelıklerine, hukuk İşleri genel müdürü Amil Ar t un yargıtay hukuk dairesi üyeliğine tâyin edilmişlerdir.
Yine Adalet Bakanlığı çevrelerinde dolaşan şayialara göre Bakanlık zat işleri müdürü ts-mail Hakkı Giray da yargıtay üyeliğine tâyin edilecek veya tekaüde sevkedllecektir.
Bu tâyinlerden başka Bakanlıkta yeni bir kararname hasırlanmaktadır. Bu kararname gereğince savcılar ve yargıçlar arasında geniş ölçüde değişiklikler yapılacaktır.
Maliye Bakanlığında
Maliye Bakan lığında gelirler Umum müdürlüğüne vekâleten tâyin edilmiş olan Maliye Bakanlığı müfettişlerinden Sami Şehbenderler dün vazifesine başlamış tır.
Maliye Bakanlığı müsteşarının da değiştirileceği yolunda Bakanlık çevrelerin do şayialar vardır. Bu vazifeye kadastro genel müdürü Mümtaz Turhan’ın tâyini beklenmektedir.
Devlet Demiryollarında
Devlet Demiryolları genel müdürü Galip Güran Eskişehir cer atelyast müdürlüğüne. Eskişehir cer atelyed müdürü Sami Deva malzeme dairesi başkan yardımcı! jğm a tâyin e-dilm İşlerdir. Genci müdür yardımcısı Şaban Dağa İle malzeme dairesi başkan yardımcısı Kenan Gunal da kendi arzuları
Köylerin sağlığı
Vilâyet köylerinin sağlık durumu yerinde incelenecek
İstanbul 13 (A.A.) — öğrendiğimize göre il sağlık müdürlüğü İstanbul vilâyeti hudutları dahiLlnde bütün köylerin sağlık durumlarını daha yalandan tetkik etmek İçin gereken kararlan almıştır. Cumartesi, pazar ve salı günleri olmak üzere haftada üç gün 11 sağlık müdürü doktor Faik Yargıcının başkanlığında üç doktordan müteşekkil heyet muhtelif köyleri gezecek ve köylerin sağlık durumlarını Incellyecek ve gerekil sıhhi tedbirleri alacaklardır.
Yeni harcırah kanunu
Ankara 14 (Akşam) — Maliye Bakanlığı yeni bir harcırah kanun tasarısı hazırlamak teşebbüsüne girişmiştir. Yeni kanun bütçelerde bulunan harcırah 5-denekJerinin tam yerine sarfım sağlıyacak, lüzum ve zaruret dışında sık sık memur nakledilmesini önllyecek hükümleri İhtiva edecektir. Yabancı memleketlere heyetler gönderilmesi de bazı kayıt ve şartlara tâbi tutulacaktır.
İle emekliye ayrılmışlardır
Münhal olan Devlet Demiryolları genel müdürlğünde hâlen vekâleten İdare edilmektedir. Bu makam* da Ankara eski İkinci İşletme müdürü yüksek mühendisi AJâeddln Arısan’m tâyin edilmesi kuvrcUJ bir İhtimal dahilindedir.
Umumi meclis dün Bûrhan Feleğin başkanlığında toplanmıştır. Makamdan gelen bazı teklifler, ve belediyeye geçen balıkhane üsret tarifesi encümenlere havaie edilmiştir. Emlâk ve İstimlâk müdürlükleri birleştirileceği için bunlara alt bir kadro teklifi de yapılmıştır.
Bundan sonra bazı semtlerin İmar plânlarına ait mazbatalar okunmuştur. Bu plânlardan bazdan bir takım tadillerle kabul edilmiştir. Bu arada Üsküdar -Beykoz yoluna alt plâna dair mazbata kabul edildi.
Zinclrllkuyudakl Asri mezarlıkta bir kişilik mezarın satın alma ücretinin 150 lira olmak üzere teshiline dair tarife teklifi üzerine âzadan bayan Meliha Avnl Sözen hayatın ucuzlatılması için icap eden tedbirler alındığı sırada bir ölü için yer parasının bu kadar yüksek olmasına itiraz etti. Bu hususta İzahat alınmak üzere teklif gelecek toplantıya bırakıldı.
Bundan sonra 15 haziranda bitecek olan toplantı devresinin İşlerin müzakeresi bitmediği 1-çln 23 hazirana kadar uzatıldığı hakkında reislik makamının tezkeresi okundu. Meliha A, Sözen verdiği bir takrirde Azap-kapıda Mimar Sinan eseri olan Sokullu camisinin önündeki bir bina yüzünden kapatıldığından ve buranın pek bakımsız bir halde kaldığından açılarak, te-mlzletllmesi İsteniyordu. Tek-ı« ittifakla kabul edildi.
Meclis, cuma günü saat 15 da toplanacaktır.
Sekteden ölüm
Dün Kumkapt polis karakolu önünden geçmekte olan bir delikanlının kalb sektesi neticesinde düşerek öldüğü görüşmüştür. Üzeri aranan cesetten bir nüfus tezkeresi çıkmıştı. Buna göre ölen, Kayserili Murat Zalim ur adında biridir. Eskiden pehlivanlık da etmiş olan Murat, halen temizlik İşlerinde çalışmakta İdi.
Ankara 13 (A.A.) — İçişleri Bakanlığınca tâyinleri yapılıp yüksek tasdik a iktiran eden valiler:
Sivas valisi Rebli Karate kin Ordu valiliğine, Müfettiş Vali Nurettin Aynuksa Kastamonu valiliğine, Müfettiş vali Cahit Ortaç KIrklareli valiliğine, müfettiş vali Memduh Payzın Trab zon valiliğine. Beşiktaş kaymakamı Fâzıl Kaftanoğlu Sinop valiliğine, Mülkiye başmüfettişi Rauf inan Maraş valiliğine. Çorum valisi Recai Türeli Manisa valiliğine, Mülkiye müfettişi I Hıfzı Ege Denizli valiliğine. Tet-1 ldk kurulu üyesi Niyazi Ala I Tunceli valiliğine, İçel valisi
Londra 13 (A.A.) (Lps) — Daily Herald gazetesinin bugün bildirdiğine göre. İngiliz hava kuvvetleri uçan daireler meselesine son vermiştir. Bu hususta hazırlanan ve genelkurmay başkanlanna hitap eden bir raporda atom silâhı veyahut yıldızlararası silâh denen bu uçan dairelerin sadece su girdapları olduğu ve ziya İnkisarının onlara büyük süratle llerliyen daireler şekli verdiği bildirilmektedir. Havanın kesafeti arttığı 2aman bu daireler muhtelif şekiller almaktadır. Raporda şunlar İlâve edilmektedir:
«Hava, ışığı daire şeklinde aksettiren bir ırmaktaki girdaplar gibidir.»
Milli Eğitim Bakanlığı, şehrimiz ortaokul ve liselerindeki 66 öğretmenin birer derc-ce ter Hini kararlaştırmıştır. Bu 6ğ retmenlerln isimlerini neşrediyoruz.
Ali Sofulalıoğlu, İbrahim Uygur, Hadiye Eralp, Enver Haraççı, Belkıs Akartuna, Bc-hice Kaplan, Nazmiye Polat, Lâtif Dogusoy, Kenan Gün, S uzan sü e ataç, Sadiye Aygen, Bedriye Bescn. Zehra Altıok, Enver Er-demoğlu. Vahdettin Yümer, sel ma Fıratlı, Mehmet Gökçen, Laraia Ball, Hamide Diker. İhsan Varas, Nevin Akman. Meliha Hızal. Hilmi Oran, Refik Apar, Zehra Şenkut, Zahide Seyrek, Jorjet Abravanel, Seniye Yazıcı, Ahmet Bağışgll, Hayrun-nisa Yesari, Abdürrahman Ko-zanoğlu, Cahldc özer. Bedriye Sayman, Hüsnü Gürdeniz Saffet Rona. Nurettin Ergin, Burhan Ersan, Destine Bey-tıır. Naciye Çelenk, Sırrı Erdem, Zeki Orçam, Semlha İsvan. Za-ime Keskin, Növber Dosdoğru, Ferit Alapınar, Faik Işın. Kaniye Tinçer, Lebib Kamksever, Hatice Işık, Muhlise özlüzü-men. Tahir Ataman, Rıdvan Evronosoğlu, Nebile Ergene. Ha ili Berber, Niyazi Dikeçoğlu, Munif Sait Sayit, Melâhat A-kerman, Muhittin Erer, Nafia Derbent, Nuri kadem, Recai Cin, Cevdet îzrap Barlas. Hakkı Süha Gezgin. Zeki Abalı. Ba-hattln Kâhyaoğlu, Nuri Onur.
Hudutta tecavüz

Bulgarların hududu-dumuzda işledikleri bir cinayet
Ankara 13 — Bazı mllletvekll-lçrl Meclise sözlü sonı takrirleri vermişlerdir.
Bu sözlü sorulardan biri, Ata-türkün vasiyetnamesine ve Halk Partisine terk ettiği emlâke alt bulunuyor. Milletvekilleri, takrirde Atatürkün Irtihall sırasında vasiyetnamesi olup olmadığını, mevcutsa bunun hangi noterlikte tanzim edildiğin! ve muhteviyatının ne olduğunu öğrenmek istemektedirler.
Yine takrirde İstiklâl harbi | sırasında millî cidale sarf ve tahsis edilmek üzere Hindistan Müslümanları tarafından teberrü edilen binlerce altının , bUâhare İS bantosmın turuln- E’r" S*"4 B’,r‘i“r
1 Müsteşar muavini Saim Hazeı Bilecik valiliğine, Aydın valisi Ethem Yetklner Çankırı valiliğine, Tunceli valisi Hayri Orhun Diyarbakır valiliğine.
Müfettiş valiliğe tâyin edilenler:
Trabzon valisi Necmeddin Ergin, Manisa valisi Mithat Uy-nuç, Urfa valisi Hâlis Bilâloğlu, Kırklarell valisi Nuri Atay, Hatay valisi Fuat Yurddaş, Amasya valisi Akif İşean, Van valisi Niyazi Dalokay, Denizli valisi Ahmet Demir, Kayseri vaJlsi Nâzım Günesen.
Emniyet genel müdürü Gafur Soylu Merkez valiliğine, Maraş valisi Nurettin Özçebek Mülkiye başmüfettişliğine, Niğde valisi İbrahim Kutlar Mülkiye müfettişliğine., Erzincan valisi Ahmet Koçak mülkiye müfettişliğine, Diyarbakır valisi Kemal hadimli tetkik kurulu üyeliğine. Burdur valisi Şevket Ozanalp tetkik korulu üyeliğine tâyin edilmişlerdir.
300 kaymakamın tekaüt edileceği yalanlanıyor
Ankara 13 (A.A.) — İçişleri Bakanı Rüknettln Nasuhioğlu, Anadolu Ajansı muharririne şu beyanatta bulunmuştur: «tstanbulda intişar eden 12 haziran tarihli Son Telgraf ga-teslnde 300 kaymakamın emekliye ayrılacakları hakkında bir yazı görülmüştür. İdare teşkilâtımız İçinde kıymetli birer uzuv olan ve hemen ekserisi genç çalışkan ve memleket hizmetine atılmış zatlardan terekküp eden kaymakamlar hakkında emekliye çıkarılmak yolunda herhangi bir muamele yoktur ve olamaz. Tavzihini rica ederim.»
I
Ingiliz filotillası İzmırden ayrıldı
İzmir 13 (A_A.) _ 9 haziran-danberl limanımızda bulunan albay Copeman komutasındaki dört gemiden müteşekkil tngill’ İkinci mayın filotillası bu sabah Malta'ya hareket etmiştir.
şuna sarfedilmeslndekl esbabı mucibe ile bu şerait dahilinde kurulan bankanın millete karşı olan hususi ve mali durumu da öğrenilmek İstenmekledir.
Ulus gazetesine verilen resmî ilânlar
Ankara 13 — Resmi ilânlar, şimdiye kadar Ulusa ve Ankara gazetesine verilmekte idi.
Bakanlar kurulu, bu usulü kaldırmıştır. Bundan sonra Ulus diğer gazeteler gibi muamele görecektir.
Edirne 13 — Bulgarların hudut civarında öldürdükten sonra nişim kendi topraklan İçine alıp götürdükleri Cumhuriyet gazetesi Edirne muhabiri Arif Kaskatı'nın cenazesi, bugün saat 11 de Türk makamlarına teslim edilecektir. Cenazeyi teslim alacak olan heyet gece geç vakte kadar beklediği halele cenaze teslim edilmemiştir.
2000 liralık hükümet yardımı bugün merhumun ailesine verilmiştir. Arif Kaskatı’nın çocuklarının da hükümetçe okutulacağı bildirilmektedir.
BORSA
El azık civarında feci bir tayyare kazası
Elâzığ 13 — Bugün saat 10 da Mala ty adan gelen bir askeri uçak şehir üzerinde bir müddet uçuş yaptıktan sonra Elâzığın Gerimll köyüne düşmüştür. Mürettebattan bir yüzbaşı ve başgedikli ölmüştür. Hâdise şehirde derin bir teessür uyandırmıştır.
Hüseyin Cahit Yalçın’m vazifesine son verildi
Ankara 14—Hükümet Hüseyin Cahit Yalçının Filistin arabul-ma komisyonu nezdlndekl Türk murahhaslığı vazifesine son verilmiştir.
D. P. mahfillerinde İddia e-dildiğinc göre Hüseyin Cahldin Ulusda yeni İktidar aleyhinde neşrettiği şiddetli makalelerin, siyasi nezaket ve hükümeti hariçte temsil etmek vazifesi He kabili telif görülmemesi hükümeti bu kararı almağa sevkte-
İzmir Fuarına gelecek ecnebilere vapurlarımızda tenzilât 1950 İzmir enternasyonal fuarını ziyaret maksadlyle yabancı memleketlerden gelecek seyyahlara Devlet Denizyolları gemilerinde tenzilât yapılması hulusundaki tetkikler sona ermiş ve Denizyolları İdaresi, fuarın devam ettiği müddet zarfında yüzde 30 tenzilât yapmağa karar vermiştir. Aynca yabancı memleketlerden lmılr fuarına getirilecek eşya ve mallar da tenzilâta tâbi tutulacaktır.
KONYA LEZZET
LOKANTASININ
K I R
YEMEKLERİ
»İSKECİ.-J5T ASVO N K A R ş ısı
Millî Eğitim Bakanı
Şehrimizde bulunan Milli Eğitim Bakanı Avnl Başman dün öğle üzeri vilâyete gelerek vali ve belediye baskanını ziyaret etmiştir.
izlanbol Boraaumn 13/4/1959 AHİMİ
ÇEKLEŞ
Londra I Sterlin New York 100 Dol»r Paris 100 Fransız V. Stokhöltn U» Kr Cenevre 100 İsviçre F Ameslertlaro 100 Florin Brüksel 100 Belclk a F Lizbon 10» VJkudre
ESHAM VE TAKVh-Al % » FAİZLİ TAHVİLLER Sivas - Erzurum I
Sivas - Erzurum 1-1 1041 Demiryolu I 1941 Demiryolu II
İMİ Demlrvolu (D
Milli MOüatn» Milli Mlldntn» O
Milli Müdafaa (D
Milli MOOafaa rv
21 « aı-sı so 21 (0 zı ıo I sı n sı ıo 2125
% « FAİZLİ TAHVİLLE»
Kalkınma 1 !«ı«
Kalkınma tl 100.45
Kalkınma İH »T SÛ
Ol t istikrazı i 100.8Û
Ikıt İstikrazı □ 1OTT5
1041 Ckmiryoiu rozn
1941) htlkrau L 99 -
% U FAİZLİ TAHVİLLE»
1941) UbvlU 99 iti
% S FAİZLİ TAHVİLLER
1933 ErcanJ 22.0)
IMS tkramiyeU n.—
Milli Monata» Jl 10
Demiryolu ıv «ao
Demlrvolu V 99.9i
ANADOLD DEMİKYOLO ÛBUPO
Tahviller t î 112..5Û
Hisse senetleri 1 ao 2230
MOmcssll senet ®4 —
ŞİHKET HİSSELERİ
Merkez Bankam ıa -
aralan Çimento 1525
T. Ticaret Bankas S-
iş Bankası 30 —
Gulden Türk Itrin Sterlin
KÜJî»
Beşbakan
(Baş tarafı 1 inci sahifede) madıklarının da delilidir. Onların muhalefetleri de başarısız olacaktır. Bu iktidar hastalan hiçbir zaman muhalefete lâyık olarak ortaya çıkamıyacaklar-dır. Bu parti, bu iktidar hastalarını başından attıktan sonra ancak bir muhalefet partisi olarak ortaya çıkabilir.
Bütçede tasarrul yapılmaz dediler, Şimdi bütçe yılının dördüncü ayındayız. Ortaya çıktık ve bütçeye yeni bir hüviyet verecek kadar mühim tenzilât yapacağız diyoruz. Halbuki onlar alh ay evvel bir lira tasarruf mümkün değildir, diyorlardı. Biz. bütün bu tasarrufları hizmetlerimizle karşılayacağız ve onların iddialarının nasıl bir safsata olduğunu ispat edeceğiz.»
Devlet Demiryolları umum müdiirii
Ankara 13 (JLA-) — Devlet Demiryolları genel müdürü Galip Gûran'ın başka bir vazifeye tâyini dolayısiyle İnhilâl eden Devlet Demiryolları ve Limanları İşletme genel müdürlüsüne aynı İdare genel ■müdür yardımcılarından yüksek mühendis İrfan Kuraner vekâleten tâyin e-dllmlştlr.
Denizyollarında çalışacak Amerikalı uzmanlar
D. Denizyolları işletmelerinde çalışmak üzere memleketimize davet edilen 20 Amerikalı uzmandan dördü şehrimize gelmiştir.
Bunlardan Mr. PamıaJou Proje müdürü, Halsev fahrlkfı-tördür, Mr. &waln ve Raw!e.« İse
31.10
•ı«
41.—
B5.00
*421 İşletmelerde çatışacaklardır.
Genç nesil, OsmanlI tarihinin meşhur menkıbelerini bizim nesil tarzında okumadı. Çünkü tarih telâkkileri değişmiştir. Biz, coğrafyayı şehir ve nehir adlarını ezber-liyerek, tarihi ise teşbih ta-jıeleri gibi hikâyecikleri birbiri peşinden sırahyarak okurduk. Halbuki, son eğitim usulleri, evlâtlarımıza coğrafyayı da. tarihi de, u-mumi hatlarla verdi. Onun içindir ki, bizlerce pek bilinen OsmanlI malûmatı o-ğullannuz ve kızlarımızca bilinmiyor.
*
Birini anlatayım:
Şehzadelerin sakalı olmazdı. Osnıaıılı padişahları cülus eder etmez, sakal bırakırlardı. Tablolarını tetkik ediniz, hepsi sakallıydılar. İçlerinde yalnız Yavuz Sultan Selim sakalsızdı (1).
Bunun sebebi, seferde, Yeniçeriler isyan edip:
— Sakalından yakalarız!
- diye haber yollamışlar. |
Yaman bir şef olan .......
vuz da, çadırına çekilip tıraş; çalıştırmağa karar olmuş. Yeniçeri ağasını ça-' Bunlar üç tekerle-
24 çöp kamyonu, üç sulama ve bir kar temizleme makinesi ısmarlandı
1 Şehrimizin umumî temlzll-' ğinden şikâyet edilmektedir. Mevsim dolayıslle meyva ve
1 sebze kabukları sokak ve caddeleri kışa nazaran daha fazla kirletirken yine bu mevsimde temizlik işleri müdürlüğü işçileri harman sonu dolayıslle köylerine gitmektedirler. Belediye, şehrin umumi temizliğine daha fazla ehemmiyet verilmesini kararlaştırmış ve nu maksatla yeniden 24 çöp nakil vasıtaslle üç sulama arabası sipariş etmiştir. Ayrıca kış mevsimi için bir de kar temizleme makinesi ısmarlanmıştır. Bu vasıtaların mubayaa bedeli 372 bin liradır.
Belediye, ayarıca boğazın Rumeli yakasındaki asfalt daimi surette temiz | rulması için burada
Ya- bindirilmiş temizlik
yolun bulundu-bisiklete amelesi, vermiştir.!
_______________,,___-o-_______ x_ tekerlekli ve arka-ğırttnış:__sında çöp sandığı bulunacak
— Sakalımdan yakalıya-. bisLktellcre binerek kendlle-mazlar! - demiş. tine tayin edilen mıritakalar-
Sflnra icraatına girişmiş: daki asfaltın temizliğini temin Otoriteyi kurmuş. Türk ta- edeceklerdir. Bil işte kullanıla-; rihinde de. Yavuz, daima,cak on sandıklı bisiklet eksilt-hürmetle muhabbetle anı- ineğe çıkarılmıştır, lir. Çünkü anarşili cemiyet-j ten bizim halkımız hiç hoşlanmaz. Anarşi işimize gelmez.

Tiçaniler, mahkemede yine bilmem ne hâdiseler cı-l karmış, Yargıç bunlardan birini, sonra İkincisini, sonra üçüncüsünû dışarı yollamış. Kâr etmeyip, yine türlü tezahürler olmuş.
Hürriyet iyi şeydir. Fakat ot-orite de iyidir.
Adliycmiziıı ve mahkeme salonlarımızın c „ Ticarilerin hareket serbes-tîsinden üstün sayarız. Orası muhakkaktır.
Keza, haberler geliyor:
Gerede.de sarık saranlar... Erzıırumda sarık saranlar... (Bunlara dair, evvelki yazılarımdan birinde bahsetmiştim.) Şimdi de. Samsunda (ve galiba başka yerlerde) aynı moda hortluyor-muş, türeyip üreyormuş.
İstediği kılığa bürünmek hürriyeti de. keza, iyi şeydir. Fakat Atatürk inkılâplarının ruh ve mânası daha iyi, daha muhterem ve mübec-celdir.
Sonra, bütün modern devlet telâkkilerini tezelzüle uğratacak sözüm ona çiçeği, burnunda, çamuru karnında prensipler:
— Şunu isterük! Bunu is-temezük!
— A yavrum! Cemiyetimiz. jüri usûllerini bile ka-' buHenmedi, Jüri'nin d“ kimlerden ve ne şartlarla bîr seçiliş tipi vardır. Salâhiyeti. mesuliyeti ölçülüdür. Bu millet, Sultan Selimin sakalını Üstemezük!» çillerin elinde görmek istemiyor. İhtisasa, otoriteye de. hürriyet ve demokrasi derecesinde kıymet veriyor.

İki kefe — hürriyet ve o-torite kefeleri — muvazenede olabilmelidir ki, cemiyette rahat, hırzııt olabilsin.
O sunu istMi. öylesini yap. Bıı bunu istedi, boylerini yap. Nasreddin Hocanın e-viııe döner. Hoca bile şunun bunun telkini île yaptırdığı eri beğenmeyiş Öğütçüleri çağırmış: (Sizin dediklerinizi yaptım, netice budıır!) diyerek yıktırmış, yeniden kendi bildiği gibisini yaptırmış.
Münevver zümrenin bir rehberlik vazifesi vardır. Partilerin de bir «yukarıdan aşağı» münevverlik vazifeleri vardır. Demokrasi kaideleri içinde, otorite mefhumu da lâtif bir çeşni teşkil edebilmeli. Münevver zümre kaptanlığını iyi yapabilmeli
Sakalı ele vermemek dersini ceıınctmekân Yavuz Sultan Selimden almalı. Allah ona da. Atatiirke de ganî gani rahmet eylesin.
(Vâ - NÛ)
Yaz geldi, İstanbula yine dilenci akıtılan başladı. Kör, topal, kolsuz, yaralı, boğazı urlu, şiş bacaklı, kesik burunlu, yüzü gözü pisliğe bulanmış birçok kimseler sakaklara dökülüyorlar. Kimisi köşe başlarında mekân tutuyor, kimisi yanık yanık İlâhi okur gibi dualar mırıldanarak dolaşıyor. Gelene geçene musallat oluyorlar, sakathklariyle merhameti tahrik edemeyince sırnaşıklığa başlıyorlar, yolcunun arkasına takılıyorlar, eteğini çekiyorlar, önüne geçip yolunu kesiyorlar. Nerede i-se, ellerini sokup cebinden cüzdanını çıkaracaklar. Ya acıdığınız için veyahut belâyı defetmek maksadiyle birine para vermeğe kalksanız, sağdan soldan bir sürii sırnaşık daha koşup. başınıza üşüşüyorlar, vediLl— sekiz el birden göğsünüzeQ dayanıyor. Sadaka değil, ha-H rac istiyorlar. Hele bir -a-Ç\| bancı gördüler mi, kafileq_ halinde peşine takılıyorlar, O izac ederek para koparmak q için yapmadıklarını bırak» q mıyorlar. ■—■
Zabıta bir aralık bunları î2 toplamağa teşebbüs etti, fa- (D kat muvaffak olamadı. Bu işte muvaffakiyete( imkân 0) yok, zira Anadoludan akın 0) devam ediyor. On taneri ■*-toplansa yerine yirmi tajie daha geliyor.
Bazı kimselerin bu gibi sakatlan Anadoludan topla-"5 yıp İstanbula getirdikleri muhakkak. Onlar her gün CQ dilenerek elde ettikleri pa- (D rayı akşam üstü götürüp* \ patrona testim ediyorlar. Di-'*"' lenci şebekesiyle halkın merhamet hislerini tahrik ederek bunun kendine kazanç vasıtası yapan o süfli ruhtu patron, getirilen paralardan aslan payını alıyor, gerisini onlara taksim ediyor. Bunun içindir ki şebekede daha ziyade, sekiz on yaşındaki sakat çocuklar çalıştırılıyor.
Sırnaşıklar sayfiyelere, mesirelere de dağılıyorlar, halka musallat oluyorlar.
Medeni bir memlekete hiç yakışmayan bu çirkin hareketlerin önüne geçmek için esaslı tedbirler atmak zaruridir. Seyyah celbine çalışıyoruz. Gelecek seyyahlara bu sefalet tablolarını nasıl göstereceğiz? Şehre ayak basar basmaz dilenci saldırışının yabancılar üzerinde bırakacağı tesiri, hakkımızda uyandıracağı intibaı göl önüne almak gerek.
Her gün Vilâyet binasının önüne de sırtlarında yorgan denkleriyle çolııklu çocuklu kafileler toplanıyor. Anado-lunun muhtelif yerlerinde geçini sıkıntısı çeken vatandaşlar köylerinden kalkıp İstanbula göç ediyorlar. Vali ve Belediye Reisinden iş istiyorlar ve umduklarını bulamayınca onlar da sokaklara, mahalle aralarına dağılıp dilenmeğe başlıyorlar.
Öteden beri köylünün kalkmdırılmasından bahsedilir, fakat niyetler lâftan ibaret kalır.
Yeni hükümet de bu işi ehemmiyetle ele alacağını vadetti. Köylüyü köyüne, toprağına bağlıyabilîrsek ne mutlu.
Cemal Refik
Bu yazı her hangi parti içinde ve dışında demokrasiye iman etmiş olan bütün i vatandaşlara, bilhassa gençlere yazılmış bir izah mektubudur. Çünkü, Meclis kürsüsünden 14 Mayısın «Demokrasi bayramı» olarak ; milli günlerimizin arasına ! girmesini teklifim, o gün çırada hazır bulunmadıkla-1 rından emin öldüğüm gazeteci arkadaşlar tarafından J bazı yanlış tefsirlere yol aç-: tı. Bunlardan birincisi, bu \ bayramı sırf Demokrat Partinin iktidara gelmesini, (ve gûya benim de o listede çık-‘ mış olmamı) tesid için tek-, lif ettiğim şeklindeki tefsir-' dir. Bunu yazan kalem ar-' kadaşlarımın o gün Meclisteki sözlerimi İşitmemiş ol-’ düklarına hükmederek on-1 lan kısmen olsun tekrar e-
deceğim:
«Bu teklifi Demokrat Par-; ti o gün iktidarı ele aldığın-, dan dolayı yapmıyorum, E-ğer İnsaniyet için medeniyet ve beka mukadderse, böyle bir bayram partiler içinde ve dışında bütün demokrasi müminlerinin bayramı olacaktır.» Hattâ bununla da iktifa etmiyerek bu bayramın Demokrat. Halk ve Mecliste bir tek mümessili olan diğer partinin de malı olacağını tekrar etmiştim. Niçin? Bunun ceva-l mı$tır ■ n b,m siyasetten daima hariç I dur w Vnlmıc fnl-nt *ri ı ılr ı ı-s» llo
Bu mücadele harb sahnesine İntikal etmese dahi (ki inşallah etmez) kafaların i-çinde bir nevi ideoloji harbi olarak birkaç nesil, olanca şiddetiyle, devam edecektir. Demokrasinin galebesi için birinci şart milletin içten demokrasiye imanıdır. Türk milleti bunu, hem de tahsil bakımından ileri demokra-
Yazan.
Halide Edib - Adıvar

Yollarda açılan baca'ar
Baca açanlardan nakdî tazminat alınacak
Şehrimizdeki asfalt yolların ve diğer caddelerin çabuk bo-ı
f .ma.e.m.cı zulmasındaki âmiller arasında ciddiyetini. I bun|arın dayanıksız yapılması
değil, milletlerarası sulh ve işbirliği bakımından bir ni-şantaşı gibi gördüğümü de Meclisteki sözlerim arasında belirtmeğe çalışmıştım. Yani Garp medeniyetinin beşiği olan Akdeniz komşularımızın da bu bayramı bizimle paylaşmasını temenni etmiştim. Çünkü. Türkiyede hakikî demokrasi fazla sarsıntısız yerleşirse Türk milletinin Yakın Şarkta ileri demokrasinin bayraktan o-larak tarihe geçeceğine ve sulhun, medeni milletlerle işbirliğinin teessüsünde her hangi atom bombasından daha müessir olacağına inanıyorum.
Diğer bir itiraz da 23 Nisan gibi bir hâkimiyet-i milliye bayramı yanında 14 Mayısın iktidarın bir partiden ötekine geçmesinden fazla bir mâna ifade etmediğidir. Bu itirazı yapan genç kalem, 23 Nisanın hâkimiyet-i milliye, yani demokrasi bayramı olduğunu ileri sürüyor.
23 Nisan, Türk milletinin mukadderatının bir dönüm, noktası olarak daima tesid edilecektir. Fakat o daha, ziyade Türk milletinin kolektif hürriyetinin, yani istiklâlinin tehlikeye düştüğü zaman geçirdiği ölüm dirim mücadelesinin bir alemidir. Ona. isterseniz. İstiklâl Günü diyebilirsiniz: fakat ferdi hürriyetin realiteye inkılâb etmiş olduğu 14 Mayıstan a-yırmak şartiyle.
14 Mayısın demokrasi bayramı olarak kabul edilmesi veyahut edilmemesi babında son söz Meclisindir.
Halide Edib - Adıvar
HÂMİş — Bu bayram teklifini tenkid edenlerden bazıları ı teklif sahibinden bahsederken «Adıvar ailesi» diyorlar. H. E. Adıvar ile A, A. Adıvar'ın iki hür insan olduklarını, birblrle-nin kanaatlerine hürmetle beraber her meselede hayat arkadaşlığından doğan isim arkadaşlığı sebebiyle eşit düşüneceklerini zannetmek doğru olamıyac3ğını hatırlatmak İsterini. II. E. A.
İnşa edilecekleri yerlerin tesbitine başlandı
MUll Eğitim müdürlüğü, be-» tediyeden 30 yeni ilk okulun inşasını istemişti. Bu suretle şehrimizdeki harap okullarda öğretim yapmaktan kurtuluna-cağı gibi çifte öğretime de son verilecektir.
Belediye, yeni okulların İnşası için 952 senesine kadar üç yıllık bütçeye dört milyon lira tahsisat koymuştur, Bu para ile 20 okul yapılacağı hesaplanmaktadır. Dün vali ve belediye başkanı profesör Gökay' in reisliğinde belediye muavinlerinden Suat Kutat, imâr ve bayındırlık müdürleriyle milli eğitim müdürü toplanmışlar ve inşa edUecek yeni ilk okulların yerlerini tesblte başlamışlardır. Çalışmalara devam edilecektir.
Buğday mubayaası
silerden hayli geri olmasına rağmen sezdi. Hem de «etrafı hep uydurma seçimler yapan memleketlerle çevrilmiş,. olmasına rağmen, yaptı. Gerçi bu, dünyada demokrasilerin totaliterlere galebesinden beri muhit çok yumuşadıktan ve Akşam'da kıymetini ve mânasını âcizane belirtmeğe çalıştığım son Secim kanununun çık-masıyle iş kolaylaştıktan sonra yapıldı. İşte bundan dolayı böyle bir bayram Halk Partisinin de hissesi o-lan bir bayram olmalıdır.Fa-kat unutmamalıdır ki, halkın kafasında çok uzak ol-mıyan bir mazide seçim açı ı hâtıralar ve korkular bırak-îmıştır.: mamafih kanaatim , , - - , , . . ..- sudur kî, eğer yeni kanu-
kalmış, fakat Türkiye I na ragmen «kl sivasi sandık omru boyunca o akadar ol- ₺ tl,u:)1;lrl ,apllsa,dı mil-muş bir mütefekkir Ingiliz L , : , . „ .
.i—*..- ~»ı.*..ı____j-i.ı ki., let çok az rey verecek, belki
...... .....1____i..:. O kadar ki, Halk Partisine verilen 3 milyon rey tamamen bu nisbî yumuşaklığa ve seçimlerin kanun dairesinde cereyanına engel olunma-mamasına karşı hissedilen minnetten dolayı verilmiştir. Ümit ve temenni ederiz kî Halk Partisi bu defa vazifesinin. belki iktidarın vazifesi kadar müşkül olacağını takdir ederek Demokrasinin teessüsünde elzem olan muhalefet çeşidini de tesbü etmeye muvaffak olacaktır.
Bizdeki 14 Mayısın mânası-
dostun mektubundaki bir S?K az rey ve“\c cümle ile vereceğim: O dostla h.'Ç «hep uydurma seçimler va-pap memleketlerle çevrilmiş olan Türklyenin umumi seçimi böyle takdire şayan şartlar içinde yapmasını büyük bir sevinçle» karşıladığını söyledikten sonra «insan. kafası içinde dünyanın mesut memleketlerini ararken en fazla ümit verenler
'■ arasında Türk İyeyi görüyor» i diyor.
| Neden böyle görüyor? Çün-' kü, dünyada totaliter zihni-' yet ile demokrasi zihniyeti ' arasında cok uzun sürecek.
1 çetin bir mücadele vardır, nı sadece millî bayramdan
kadar belki de daha fazla buralarda açılan çeşitli mecra delikleri ve bacalar bulunmak-j tadır.
Bilhassa Beyoğlu semtinin hemen her cadde ve sokağında elektrik, havagazı, telefon veya su borusu geçirmek veya bu şebekenin bozulan, patlayan kısmını tamir etmek için asfaltın kırılıp açıldığı görülmektedir.
Belediyenin tesblt ettirdiğine göre şehrimizde ayda 2500 ilâ 3000 baca açılmaktadır. Bu hal yolların dayanma müddetini azalttığı gibi seyrüsefere de. mani olmaktadır. I , ,
Belediye bu halin önüne geç-' verimli olacağını
I mek için bu işleri tanzim ede- [ dirler.
cek esaslı bir talimatname ha- En ziyade bel bağladıkları zırlamağa karar vermiştir. Ha- incir rekoltesinin bu sene fe-len yolu açacağını kaymakam- rattık yaratacak bir seviyeye lığa veya nahiye müdürlüğüne ulaşacağı ümit ediliyor. Üzüm-haber veren herkes, müsaade alarak işe
; tedlr.
de ı Yeni talimatname
Bu yıl Aydm’da mahsul vaziyeti iyi Aydın — Aydın müstahsili bilhassa son yağmurların temin ettiği faydadan çok memnun görünmekte, mahsullerin geçen seneye nazaran da!ıa ! vcıludi ukıvuğ.ııi söylemekte-Hlrlnr
Bu yıl fındıklar hastalıklı
az son
kolaylıkla 1er de iyidir. Endişe verici hiç girişmek-
Karasu (Akşam) — İlçemizin bir fındık memleketi olmasına rağmen bu yıl mahsulün olacağı anlaşılmışsa da
günlerde hemen hemen hiç mahsul alınannyacağından kor kalmaya başlanmıştır. İlçemize yakın Akçakoca ilçesinde de ayni fındık hastalığının cut olduğu geçen seneye
peten dörtte bir de olsa mahsulün alınanııyacağı endişesi yer almıştır. Halk çok müteessirdir.
mev-nls-
bir araz mevcut değildir.
hilâfına hareket eden su, elektrik, havagazı ve telefon müdürlüklerinden bozulan yolların ömürlerinin kısalmalarına mukabil nakdi tazminat alınacaktır.
Devlet tiyatrosu sanatkârları İzmirde İzmir — Ankara devlet tiyatrosu sanatkârları An karadan şehrimize gelmişlerdir İzmir'de dokuz temsil verecek olan sanatkârlar Atatürk lisesinde misafir edilmişlerdir, Çarşamba akşamı fuar açık hava tiyatrosunda Goldoni'nin «Yalancı» adlı komedisiyle temsillerine bağlıyacaklardır. Her eser 3 gece oynanacaktır. Modern Antlgone ve Kıskançlar adlı eserler de temsil edilecektir.
Bu maksatla dün şehrimize gelen turne mümessili Haşini Hekimoglu valiyi ve milli eğitim müdürünü makamlarında ziyaret etmiştir.
Nermln Elgül, Meliha Gökçen, Yıldız Kenter, Jale Ayata. Mahir Canova. Agâh Hiin, Ragıp Haykır. Ulvi Üraz. Haşlın He-kimoglu, Saim Alpago, Nuri Altınok, Ziya Demlrel, Şahap Akalın.
Heyete Mahir Canova başkanlık etmektedir.

Vali olacağı söylenen kaymakamlar Adapazarı (Akşam) — İlçemizin halen kaymakamlığını ifa eden Selim Sıtkı İmece ve kendisinden evvel ilçemiz kaymakamlığını yapmış bulunan Beşiktaş ilçesi kaymakamı Fazıl Kaftanoğlunun münhal illere vali olarak terfian tayin edil-’ceklerl söylenmektedir. 1
Tarsus vapuru 220 yolcu ile geliyor
N’evyork 13 (A.A.) — (United Press): Nevyorka ilk seyahatini yapmış olan Tarsus vapuru. Marsilya. Cenova ve Pıre’yc uğ-rıyarak İstanbula gitmek üzere dün Öğleden sonra hareket etmiştir.
220 yolcu arasında Türkiye büyük elçiliği ticari müşaviri Cemil Cönk ve birleşmiş milletler geri kalmış memleketlere yardım konferansından dönen eski Maliye Bakanı Nurullah Sümer de bulunmaktadır.
Tarsus. 30 Haziranda İstan-bulda olacaktır.

AYDA 1 GÜN PARASIZ KUMAŞ I PİYANGOSUNA DEVAM ediyoruz Yazlık İngiliz kuponları gelmiştir.
KUMAŞ ve İTHALAT T. A. Ş. |
İLİ renim Rahçekupı 32, Tel; 2505®
?-fr-

ıjr
ı«


I
t

fl ı Modernliği dolayıslle anan’ v-? uymayan sonuncu padişah Vahdeddin! saymıyorum. | çektir.
Ticaret ofisinin tasfiyesi
Ekonomi ve Ticaret Bakanlığı tarafından alman son kararla Ticaret Ofisi 1 Temmuz tarihinden İtibaren tasfiye edile-
r
İngiliz Kiralının yıldönümü münasebetiyle Londrada Hassa alayı askerleri bir geçit resmi yapmışlardır. Askerlerden biri fazla sıcaktan bayılarak yere düşmüştür. Yukarıdaki klişede baygın asker, ihtiram duruşunda bulunan arkadaşları rasında yerde yatarken görünüyor.
Toprak ofisi, cenup illerinde miibayaaya başladı
Verilen maltıma ta göre Ekonomi ve Ticaret Bakanlığı yarın 1950 yılı buğday flat baremini yakında ilân edecektir.
Toprak mahsulleri ofisi de. Bakanlığın bu baremine göre muhtelif istihsal bölgelerinden buğday mubayaasına bağlıyacaktır. Ancak cenup bölgelerinde buğday mahsulü diğer bölgelere nisbetle daha erken idrak edildiği için bir halt-adan-berl ofis bu bölgelerde mübn-yaata başlamış bulunmaktadır. Ofis, Adana ve civarındaki buğday müstahsilinden geçen şeneki fiat baremine göre mal almıştır. Bu itibarla yeni flat baremi İlân edilince aradaki fiat farkı ofisle müstahsil arasındaki anlaşmaya göre tasfiye edilecektir.
rH^DYO
İSTANBUL RADYOSU öğle ve akşam programlan
12.57 Açılış ve programlar. 13.00 Haberler.
13.15 Orkestra esrlerl »Pl».
13.45 Şarkı ve türküler. Okuyanlar: Nadir Hilkat Çulha. Hüseyin Mandal. Çatanlar- Necati Tok-yay. Ercüment Bnfsnay, Yorgo
14.SÛ Scrbcs saat
14.M Şarkı vc türküler rPt.».
14.50 Dans müEiJI «Fİ.». 15.00 Programlar ve kapanış,
17.57 Açılı? vc programlar.
18.00 Dans rpatljb rPl.r.
18.20 Verem Savuş .Derneği adlına konuşma. Konuşan: Dr. Kudsl Esencan.
18.30 Türküler geçidi. Okuyanlar:
1 — Haşan Sözer). 2 — Necati Başar İdaresinde memleket havaları korosu.
19.09 Haberler.
19.15 İstanbul haberleri.
1920 Türk musikisi lera heyeti konseri.
20,00 Hadyo salon orkestrası konseri.
20.30 Sololar (PI ».
31,00 Şarkı ve türküler. Okuyan : MıLreyyen Scnar Işıl. Çalanlar: Nubar Tckyay. S.ılıthaddln Pınar. İsmail Senvalar.
3IJ0 Safo - Radyofonik teınsll. 2250- Hafif mürik «Pl ».
İ2.45 Haberler.
M.oo D,ınş müıUBI »Pl.».
23.30 Programlar ve kapanış.
ANKARA RADYOSU öğle v« akşam programlan 1228 Açılış ve progTam.
12.30 M. S, ayarı ve şarkılar.
13,00 Haberler.
13.15 UverlÜler »Pl.».
13.30 Öğle GazclesL
13.45 Piyano ile eaı parçaları «Pl.». 14.00 Aksam programı, hava raporu
ve kapanış.
17^8 Açılış ve program.
18.00 M. S. ayarı ve Şarkılar.
18J6 Konuşma: Ciltçilorfe başbaşa. ia.45 Müzik; «FL».
19.00 m. s. ayarı ve Haberler,
19.15 Geçmişte Bugün.
194® Müzik; «Pl.».
19.45 Konuşma : «Maliye Bakanlığı adına» «Gelir vergisi».
20.00 Şarkılar.
20.15 Radyo Gazetesi.
20.30 Scrbea saat.
20.35 Tarihi Türk müslğt.
21.15 Konuşma.
21.30 Dans müziği «Pl.». 22,00 Konujina
22.15 Filim yıldızları sOylüyor «Pl.».
22.30 Klâsik sar. eserleri.
22.45 M. S. ayart Vc Haberler. 23.00 Program ve kapanış.
Yarın »abshlct proırun
7.30 M, ş, ayarı.
7.31 Neşeli parçalar «Pl.»,
7,45 Haberler.
8,00 şaz eserleri «PJj»,
8.15 Tangolar tpl.»,
8.Z5 Günün programı ve hava ra-
8.30 ç«itıı müzik «PU, 9.00 Kapaıu»
Ceviz de standard-1 aştırılacak
Ticaret ve Ekonomi Bakanlığının son günlerde meşgu! olduğu .meselelerden biri de ihraç malılarının standartlagtınlmaSl İşidir. Muhtelif maddeler arasında kabuklu cevizin de standartlaştırılması düîlinülıruekte-dir. Bıı hususta İzmir ve İstanbul ticaret borsalannm fikirleri sorulmuştur. İstanbul ticaret borsasında kimyacıların da iştirakiyle yapılacak olan toplantılarda varılacak karar ve hükümler Bakanlığa blldlrtlo-e ektir.
Mübarek Ramazanı Şerif
17 Haziran 1&50 tarihine müsadif cumartesi günü mübarek Ramazanı şerifin İlk günü olduğu İstanbul müftülüğünden ; bildirilmiştir.
I
İş adamının gözile
Türk tütüncülüğünün
Kuruç^yda bir cinayet
istikbali
Yoğurt dökme yüzünden bir kişi öldü, bir kişi de yaralandı
Bugünden, Dünden
Zavallı Kastor
bir
Tütünlerimizin en mühim mahreçleri bire birer kapanmak tehlikesine maruzdur
E 2C yıl evvel Boğaziçinde yazı geçirmek niyeti — Em i rg ândaki akrabamızı yokla-: yış — Arnavut Bekir efendi kimdir? — Kastorla Hcktor — Kastor'un hepimize düşkünlüğü — Biz İstanbu la taşınınca, firakımızdan verem olup ölüşü.
İzmir — Kuruçayda feci cinayet işlenmiş, Abidln adında birisi yaralanıp memleket hastanesine kaldırılmış. Mehmet Ali Çoban adında bir şahıs da ölmüştür.
Bu cinayet hakkında alınan malûmat şudur:
Mehmet Ali Çoban (namı diğeri Pehlivan) hâdise gecesi Kuruçayda bir kapı önünde yemek yerken, Abidln yanma gelmiş ve farkında olmıyarak. Mehmet Alinin önünde bulu-] nan yoğurdu dökmüştür, na sinirlenen Mehmet AH, gürda mukabil Abisinden kuruş isteyince aralarında münakaşa başlamış ve gittikçe uzayan ağız atışmasından sonra Mehmet Ali. bıçağını çekip Abidinl iki yerinden yaraladıktan sonra kaçmağa yeltenmiştir.
Vaziyetin bu ânına kadar hâdiseyi kenardan seyredenler, Mehmet Ali'nin Abidinl vurup _________ . _ kaçacağı esnada üzerine yürıi-zetede neşrolunan rakkamlara müşler Ye bu kargaşalık esna-göre Almanya hükümetinin_ sında Ccvat ve .Ahmet adiarın-bıı kaçak sigara yüzünden kay- da İKİ şahıs ta Mehmet Aliyi yekûnu 30 müteaddit yerlerinden yaralı-V® yarak öldürdükten sonra örta-buna rağmen kaçak İstilâsına dun kaybolmuşlardır.
sed çekmek için hiç bir şey ya-i yüpıhuı tohkik9t w hûd!se pamam aktadır. | tanıklarının ifadelerinden ka- [
Tabiidir kİ, ucuzluk cazibesile, tilierin Ahmet ve Cevat adla-, kaçak sigara çeşnisine alışan halk kaçak sigara bulamadığı zaman dahi pahalı da olsa Türk sigarasını bırakarak kaçak sigara yüzünden alışmış bulunduğu Amerikan sigarasını tercih eder. Bundan dolayıdır' ik Türk tipi sigara istihsal eden Reemtsma Kiryazı gibi’ büyük fabrikaların sigara sar-j fiyatı bir kaç ay sarfında yan şehrimizde temsilleri yar,ya dûçmûçli.r. Hiç Şüphe Uyalrosun„, opera
yob onanonnal ™ıy« hır sanaUi4r)an ^,rün|„
gelmiştir. Pazartesi günü akşamından itibaren açık hava tiyatrosunda temsillerine başlayacaklardır. Önce Kavalycra Rustikana ile Palyaço operalarını temsil edeceklerdir.
Yatan: TF.KİNALP
değil. Danimarka cinsinden, koskocaman, dana kadar başlı, ufak kulaklı, fin d iki ile beyaz karışık kısa tüylü.; öteki kahve renglyle san alacalı, kıvırcık tüylü, bildiğimiz Setter. Ayrı ayrı çağırarak İsimlerini de öğrendim. Danuası Kastormuş. Gizli gizli boyuna sete seğirtiyor; sofra artıklarım, et kemiklerini köpeklerin önüne koyuyor. Kastor ve Heklorla dostluğu art t ırıyorum. Bizimkiler sorguda lar:
— İkide bir nereye sıvışıyorsun allasen?
Artık sakhyamadım; annem çileden çıktı:
— Sahi mİ söylüyorsun? Canavarlar hâlâ burada ha. Zih-
I nlml oynatırım blllâhl!
Ardından bana papara:
— Onlara güvenilir mi? Durup dururken saldırır, adamı paramparça ederler. Aklını mı bozdun sen?
____Üstün cinste köpeklere bayıldığımı bilirsiniz. Yemek kırıntıları vere vere İkisini de kendime alıştırdım; ellerimi, iskarpinlerimi yalıyorlar. Size de çabucak alışacaklarına hiç şüphe etmeyin! diyerek valideyi yumuşattım.
Günün birinde zincirlerini çözdüm, ortalıkta dört dönmeğe koyuldular. Yatak odamın balkonunda beni görür görmez neşeli neşeli havlıyorlar: duvarlara. ağaçlara tırmanarak yukarıya çıkmağa çırpınıyorlar.
Bekir efendinin yeğeni ava meraklı; Hektoru alıp Çekmeceye götürdü, Kastor yanımızdan ayrılmaz da ayrılmaz. Hattâ ev içinde bile köşeye büzülür, gözleri bizde Bahçeye indik mİ haydi arkamızdan, gezmeğe gittik mİ sokak kapısında bekler.
Vak ta ki havalar serinleyince İstanbula göç ettik. Kastoru bir türlü unutamıyorum. Ne hisli, ne sadık mahlûktu Acaba bizi arıyor mu?
Ertesi yaz Kefeli köyüne taşındık. Gidip gelirken, vapur Emirgana yanaşt*. mı derhal Kastor aklıma geliyor: Yine o-rada mı? Sağ mı, öldü mü yoksa’ Şeytan diyor kİ in iskeleye, yalıya uğra; sor, öğren, kurtul!
O sıralar. Emirgânlı akraba hanım Kefeli köyüne damladı. İlk sualim şu oldu:
— Kastor duruyor mu teyze! Hatun anlattı:
Biz gittikten senra hayvancağız yememiş, içmemiş. Köşkün etrafında, gözleri pencerelerde, Tanrının günü akşama kadar mütemadiyen çarh çevirmiş. Geceleri sabaha katlar acı acı. firaklı, firaklı ulumuş. Baytara göstermişler: baytar (Verem olmuş!) teşhisini kondurarak kutu kutu haplar, şişe şişe şuruplar vermiş, ilaçlan yutturmuşlar, içirmişler, fayda-
Nihayet karakış sonu, köşk kapısının eşiğinde, bir deri bir kemik ölüsünü bulmuşlar,,.
ları besler, canı cibi sever. Pek korkuyorsanız söyleyin ona, bir kaç ay çifliğe cöndersin!
Mahcupluğundan renkten renge giren hısımımız hanım, lâfa karıştı:
— Sahi çifliğe yollasın; evvelki yaz da kiracıların şikâyeti üzerine, böyle yapmıştı!
Yüreklere su serpildi. Köşkü gezdik, muvafık bulduk. Dört beş odası, geniş iki salonu, balkonları, taraçası var. Bina daracık sokakta, gel gelelim yan pencerelerinden Kanlıca sahillerini, tepelerini mükemmel seyret.
Annem, birden atıldı:
26 yıl evvel, tam bu mevsimde, haziran ayının ortasınday-dık. Göztepedekl evimizde kiracı bulunduğundan yazlığa çıkmak, Boğaz İçinde kendimize elverişli bir yalının üç dört o-dasını tutmak. eylül sonuna kadar hava tebdili yapmak İstiyorduk.
Düşünüyoruz, Boğazın neresine gidelim? Anadolu yakası sükünelll, patırdısız gürültüsüzdür, lâkin akşama kadar güneşten kaynar, Rumeli ciheti âlâ; Büyiikdcreye, Bariyere diyecek yok amma kalabalık, â-sude asude kafa dinlenmez, üstelik vapur yolculuğu saatlerce sürer. İstinyenln ilerisinden vazgeç, berisinden şaşma...
Kaç senedir Emlrgân’a yerleşmiş, yakın akrabadan bir hanım aklımıza geliverdi- Kadıncağızı yoklacak, civarda kiralık bir bölük arasak...
Gittik Emirgana. Hatun İskelenin karşısında, Çınarlı kahveye bitişik yalının yukan kalında oturuyordu. Çıkagelirimize memnun, fikrimizi daha çıtlatmadan, lâfı kendisi açtı:
— Göztepeden bıkıp usanmadınız mı Allah aşkına? Yazı burada geçirin ayol. Handiyse temmuz geleceği İçin kiralar u-cuzladı: elverişli bir yer bulalım, taşının; hep beraber tatlı tatlı vakit geçiririz!
Zaten ziyaretten asıl maksat o: (Hay hay!) dedik. Hatun düşüncedeyken minderden fırladı:
— Size biçilmiş kaftan bir sayfiye var amma tutuldu mn tutulmadı mı bilmem, şimdi anlarız...
Oğlunu dışarı koşturdu. Soluk soluğa dönen çocuk şu haberi getirdi:
— Tutulmamış; (Bir kere görsünler) diyorlar!
Ayaklandık; akraba hanım önde, biz peşinde, soldaki çıkmaz sokağa saptık. 30 - 40 adım yürüyüp aralık kapıdan dalarken. pala bıyıklı bir adam, mal sahibinin ağası her halde, bizi karşıladı. Bahçe geriye doğru set set; yüksek duvarları taflanlar, sarmaşıklarla kaplı. Ansızın, gayet iri İki köpek meydana çıkınca hepimizde şafak attı. Kaplan kadar cüsseli, öyle korkunç mahlûklar ki sormayın, Pala bıyıklı:
— Kastor. Hektor, defolun kulübenize! diye bağırır bağırmaz, köpekler kaçtiar. Uşak söyleniyor:
— Kim ortaya bırakmış bunları? Daima zincirli dururlar, çünküm yabancı gördüler mi gırtlağına saldırırlar. Geçende bakkal Filipin çırağını parçalı-yacaklardı, zor kurtardık!
Annemin, gediklimiz Sıdıka-nımrn beti benzi kül. Arnavut olduğu dilinden anlaşılan uşak, gûya telâşlarını yatıştırıyor:
— Velâçln efendim alışırlarsa, şeker, yemek, pirzola kemiği atarsanız kuzu cibl olurlar. Mısırlı Prens X 'İn yadican oldukları sebebiyle bizim efendi bun-
yavaş Türk sigarası çaşn'-si : büsbütün rağbetten düşmekte- ı tür.
Son gelen Süddculsche, Ta- ı bak Zeitung gazetesinde »eş- : rolunan. rakkamlara göre ı Almanyada kaçak olarak ayda 500 milyon sigara sürülmektedir . Bu sigaralar için gümrük, bandrol vesair resimler ve vergiler tediye olunmadığı için pek ucuz satılmakta ve halk ona göre günden güne fft21a rağbet göstermekte ve binetice bu çeşniye büsbütün alışmakUı ve adetâ bağlanmaktadır. Yine ayni ga-,
den vazgeçmek mecburiyetinde bulunuyorlar. Tütünlerimiz yerine Amerikan sigaraları ikame olunuyor.
Bu içtimai fenomen,anın baş- 1 lıca sebebi malûmdur. Harb esnasında Türk tütünü pek bulunamadığı İçin tiryakiler ister istemez Amerikan sigaralarını kullanmağa ve yavaş yavaş bu tip sigara çeşnisine alışmağa başlamışlar, birinci umumi harbden sonra tngilterede şahit olduğumuz vaziyet ikinci u-mumî harbden sonra aynen bü tün Avrupada, bilhassa Alman-yada tekerrür etmektedir. Ame rikan tipi sigaraların çaşnisi-ne ahşan tiryakiler artık eskiden alıştıkları sigaraların çeşnisine rucu etmezler. İşte bu sebepten dolayı birinci umumi harbden evvel tütünVrimizln en mühim müşterilerinden birisi olan İngiltere mahrecini kaybettik, aynı sebepten dolayı ekser Avrupa mahreçlerini kay-uimv . betmek tehlikesine manız bu-
mız istikbali şiddetle İlgilendi- lunuycıruz. ren ougünkü meseleleri ele a-hp yalnız hal bakımından değil daha ziyade İstikbal bakımından haiz oldukları hayti e- ha doğrusu «mala karşı mal» hemtniyvti belirtmekten ibaret -1 “ ***
tir.
İki hafta evvel Dışişleri Bakanı siyin Fuat Köprülünün huzıiriyic Türkiye tütüncüler birliğinde yapılan bir toplantıda belirtildiği veçhile bir müddetten bîri tütüncülüğümüz kontenjan, takas ve bu gibi a-(rinci ıımumi harbden sonra 7n-başlıca olarak iki tehlike ile' normal sistemler bu karşı karşıya bulunuyor. Bu imdadımıza yetişmiştir. Fakat [bu defa Almanyada aynen te-1 tehlikelerin birincisi bundan şimdi artık bütün dünya nor-jkerrür edecek evvelki makalelerimizde izah male doğra gidiyor, son zaman'memleketimizin tütünleri olunduğu veçhile tütün ticare- larda takas sistemi ' ' _
tinde devlet tarafından, devlet' kalktığı gibi yakın, bir âtlıle bir mahreç, ebediyen kapanmış çilık zıhn.iyetile yapılan fi'li ve «mala karşı mal» sistemini tat-’ fuzuli müdahalelerden ibaret-] tir. Bu fiili müdahalelerin aCi neticeleri bariz bir surette görülmüş, ve iki sene evvel bunlara son verilmiş, şimdi artık bu hususta yalnız mazinin tasfiyesi bahis mevzuu olabilir. Bu itibarla aksi sabit oluncaya kadar istikbal için bu tehlikeden endişe etmek vehimdir. Umumi kaideye nazaran «vahime itibar olunmazı.
önümüzdeki perşembe günü ( Aııkarada Ticaret ve Ekonomi I Bakanının başkanlığında,' alâ- ı kadar resmi makamların ve 6ü- ( tün istihsal ve ticaret merkezleri murahhaslarının iştiralüle ] mühim bir tülün konferansı j toplanacaktır. Türk tütüncûlü- ] ğünun istikbalindeki mukadderatı bu konferansın müsbet ve- ] ya menfî neticelerine bağlıdır. : Mevsumuaun esasına girişmeden evvel şunu hatırlatmak is- i teriz. Türk tütüncülüğünün is- i likbali demek Türk milli ikti- : şadının, Türk milli gelirinin is- ■ tiktaü demektir. İhracatımızın ; üçte birini teşkil eden tülün ticaretimizde aksaklık olursa elbette kİ bu aksaklıkların acı tesirleri bütün iktisadi hayatımı-j ta irikâs eder.
Şunu da ilâve edelim ki istikbalden Bahsedince bugünkü hayatımızla alâkadar olmıyan mûccrred meseleler ve hayali tarziyeler üzerinde duracağımız zannolunmasın. Maksadt-
bettiği vergilerin milyon marka baliğ olmak l;
Harbden sonra bütün Aynıya memleketlerinde tatbik olunan -güdümlü ekonomi» ve da-

I
Bu-yo-
100
nndaki şahıslar olduğu aniaşı-] ltnca araştırma memurlarının' sıkı takipleri sonunda yakalanmışlar ve tevkif edilmişlerdir.

siyaseti sayesinde şimdiye kadar bu tehlikeye karşı bîr dereceye kadar sed çekilmiştir. Memleketimize mal satmak is-tiyen memleketler bizzarur tütünlerimizi almak mecburiyetinde bulunmuşlardır, kliring ’ müddet daha devam ederse bi-~ | riııci umumi iıar'üdeu suııra 7 u-
hususta giltererle gördüğümüz vaziy.'t T7’*'"'|bu defa Almanyada aynen te-zc-jkerrür edecek ve binnetice ı memleketimizin tütünleri için
ortadan, senede 50, 60 milyon lira veren

Fakat tütüncülüğümüzü tehdit eden ikinci tehlike pek ciddi ve endişe vericidir. Son günlerde gazetelerde görülen haberler, ve bu haberler münasebetiyle neşrolunan makaieler-d e n anlaşıldığı veçhile T v r J: tütünlerinin başlıca mahreçleri yavaş yavaş kapanmak üzeredir. ötedenberi tütünlerimizin başlıca müşterisi olan memleketlerde sigara tiryakileri, anzı bir takım sebeplerden dolayı tütünlerimiz-
Devlet tiyatrosu opera kısmının
I olacaktır.
İşte bunun
şembe günü Ankara'da topla- leyecek isabetli kararlara >»>cıu»»> uvoyuvıtu *«*»«=«-, nacak olan konferansa fevkalâ- ninnisini temenni ederiz, inek tehlikesi korkunç bir u-macı gibi karşımıza dikilecektir.
İskandinavya, İsviçre. Belçika, Fransa, İtalya gibi Avrupa Imahreçleri bakımından bu teh İlke İstikbale matuf İse Almanya İçin daha bugünden bütün vahametile karşımızdadır. Ö-teılenberl tütünlerimizin başlıca müşterisi olan Almanya da Türk tütünü sarfiyatı daha şimdiden asgari dereceye düşmüş bulunuyor. İşgal altında bulurma Almanyada henüz normal şerait teessüs etmemiştir. Türk sigarasının yerine ikame edilmek istenilen Amerikan sigaraları Almnnya-ya fevkalâde miktarlarda kaçak olarak sokulmaktadır. Halk bu sigaralara pek ucuz fiatlerle tedarik ettiği için bu çeşniye alışmağa devam ediyor, yavaş
|de bir ehemmiyet izafe ve
içindir ki per- konferansta bu tehlikeyi ön-
Se'çuk Kız Enstitüsünün sergisi
nun Çapada açtığı dikiş sergisinden bir köşe.
— Aaaa, dur bakayım, burasını bileceğim. Eski ahbabımız ve Göztepe komşumuş Mekâ’ibi askeriye müfettişi İsmail Paşa, Ad üyeli meşhur AH Şahbaz e-fendLnin Emirgândakl yalısını aldıktan sonra bahçeye selâmlık dairesi yaptırmıştı. O köşk galiba?
Tâ kendisi imiş. Mülklerin bu günkü sahibi Arnavut Bekir e-fendlnin kim idûğünü de söyli-ycylm: Delikanlılığında korucu sıfatiyle, esbak Hıdiv İsmail Paşanın kapısına sığınmış; paşanın kızı Prenses Fatma han fendinin de emektarlarından, para tutup kalantorlaşmış. Meşrutiyette o yalıyı maa müştemilât satın almış.
Köpekleri çifliğe göndereceği va'di üzerinde köşkü ayda 25 liraya kiraladık, haftası geçmeden taşındık. Kıtmirler görünmüyor; bahçede sere serpe dolaşıyor, setlere çıkıp iniyor, akşamlan deniz kenarında gezinl-' yor. kamışla izmarit, İstavrit
tutarak avunuyoruz. Çınarlı
kahvenin çayı o zaman da emsalsiz; namlı dondurmacı Salih uslanın oğlu burun dibinde. Erkenden bakkal öte beriyi, ka-' yıklı zerzevatçılar sebzeyi, su-' cuiar Çubuklu suyunu, balıkçılar taze taze balıklan ayağımıza getiriyor. Hulâsa rahatımız yerinde, keyfimiz keyif...
Eve eni konu ısındık. Bir sabah en üst sete çıkmıştım. Bo-] ğazı kuşbakışı temaşaya varacağım. küçük bir kulübe gözüme İlişti. İçinde, zincirle bağlı mahut iki köpek
İsimleri hatırımda kalmış. (Kastor, Hektor!) diye seslendim. Kuyruklarını salladılar. Kuyruk sallayış memnuniukla-nna alâmet ya, yaklaştım, ikisinde de ne yaltaklanma. Çekine çekine tepelerini, boyunlarını kaşırken elimi yalamağa başladılar. Tanışıklığı arttırmak gerek: eve koşarak bir avuç kesme şeker aLıp geldim; lâhzada yuttular.
Kıtmlrierin biri o âna kadar tstanbulda rasladıklnrımdan

Tefrika No.; 72
— Ya, öyle demek. Halbuki ben de zannediyordum kİ vücutlumla iftihar etmek istiye-ceksin, bana malikiyetinden bü gurur duyacaksn. Biliyorsun ki bir çok kimseler bu akşam merakla bana bakacaklar, benî arayacaklar.
Armando dudaklarını bükerek:
— Sen zavallı, aptal bir kadınsın, dedi.
Bu hakaret karşısında Dona-tella sapsan kesildL
— Armando! diye bağırdı. Armando başını salladı-— Bu akşam benim için iftihar edilecek bir şey varsa o da hiç şüphesiz senin bu yeni şapkan ve sırtındaki elbise değil, benim âletlerim, adamların ve dokuzuncu senfoniyi idare farzım dır, Bunu anlamamak acayip doğrusu.
— Biliyorum ki... Hiddetinden gözleri yaşla dolmuş, dudakları titriyordu. Sözüne devam edemedi. Hıçkırıklar sesini boğdu.
Armandonun içinde bir merhamet uyanır gibi oldu, yüzü- j
□ün hali değişti.
— Beni affet Donatella, sana karşı sert sözler sadettim. Fakat ben konser idare ettiğim gün hep böyle hiddetil olurum. Tabiatlm böyle. Bu akşam benim için mühim bir akşamdır. Senin henüz çacuk, kaprisli bir çocuk olduğunu unuttum, Bu. fevkalâde zarif elbiseni doya doya seyretmeğe bu akşam ne vaktim, ne de isteğim olmadığına cidden müteessirim.
Bu son cümlede gizlenen is-ithza, Donatellaya daha fazla dokundu ve gayri ihtiyari olarak:
— öyle ise, dedi. Ben evde kalayım.
— Nasıl istersen öyle yap.
Donatella bir müddet sustu ve düşündü: «Eğer evde kalırsam aramızdaki herşey bitmiş olur. Ben yajunda olmazsam belki de konseri idare edemez. Herkesin bana hayretle bakacağından ne kadar da seviniyordum. Beni yanında göımezlerse halk ne der? Bu elbise de bana o kadar yakıştı kİ...»
Kapının zili çalındı. Armando:
j — Otumobilln aşağıda bizi
beklediğini haber veriyorlar. A-şağida hapının önünde bulunacağımı söylemiştim.
Donatella:
— Bir saniye, dedi, hazırım.
— Senin için bir fedakârlık ise evde kalabilirsin.
— Hayır, seninle geliyorum. Bana karşı pek zalimane davranmana rağmen seni yalnız bırakmak istemiyorum:
Armando acı acı güldü:
— Bu merhametkârane hareketi pekâlâ esirgeyebilirsin. Allaha şükür, ben kendi başıma da İdare edebilirim. Elime bagueti almak için yanımda veya salonda bir kadının bulunmasına hiç bir zaman ihtiyat hissetmedim. Nevropatik bir adam değilim.
Armandonun o esnada yalan . söylediğine Donatella kani idi. jOÛaya koştu, acele eşyayı va- |
lize yerleştirdi, dışan çıkarken bir daha aynaya baktı. Çok güzeldi .fakat yirmi beş yaşında olgun, sarhoş bir kadına benziyordu.
Hiç konuşmadan merdivenden indiler. Armando, küçük valizi Donatellanın elinden aldı, yüzüne bakmıyordu.
Şoför:
— Maestro, dedi, ben sekiz buçukLanberl buradayım.
— Vakit daha geç mi?
— Dokuza çeyrek var. Hiddetle:
— Allah. Allah, dedi, nefret ettiğim bir şey varsa, o da sinirlerim bozuk olarak son dakikada tiyatroya varmaktır.
Donatella yanına oturdu, otn-mabll hareket etti. Her ikisi de .susmuştu, Hem yakın, hem de çok uzak idiler. Hudutsuz bir [keder Donotellanuı içini parça-
lıyordu. (Bu akşamı ne kadar da çok özlemiş, beklemiştim. Neden böyle oldu? Herşey fevkalâde yolunda olmalı idi. Bu fevkalâdeliği ihlâl için ben ne yaptım? Hiç...»
Kendisinde hiç bir kabahat görmediği İçin daha fazla üzülüyordu.
Armando bir aralık yüzünü DonateUaya doğru çevirince ağladığını gördü. Üzüntü ve keder, onu tatlılaştırdı. Hayatlarında mühim olan bu ilk geceyi Armando da tahayyül etmişti. Fakat o başka türlü tahayyül etmişti. Aradan uzun zaman geçtikten sonra onu görür görmez içinden: «Benim tatlı kızım ebediyen öldü. O kız, orada, o kederli, müthiş gölün sahilinde kaldı, onu artık bulamıya-cağını» demişti. Bu hükmünde yanıimaınmu.
Elini eli üzerine koydu, merhamete geldi:
— Benf affet Donatella, dedi, geç kaldığıma çok canım sıkılıyor, çünkü her zaman herkesten âzami surette intizama riayet isterim. Kendim de buna riayet etmeliyim değil mi?
Bu bir avuç tatlı söz, Dona-tellanın kalbine biraz ferahlık saçtı ve aynı zamanda ağlatb. Başım Armandonun omuzuna dayadı:
— Sevgilim, dedi, sana ne gibi bir fenalık yaptığımı bilmiyorum. Fakat bir şey yaptığımı biliyorum. Beni affedebilirsin?
— Yok, sevgilim ,hiç bLr şey yapmadın. Allah aşkına, birbirimizi anlamağa çalışalım. Bilhassa rica ederim, böyle sahneler yapmaktan sakın. Bu akşam âzami sükûnete ihtiyacım var. Bunu anlayabilir misin, sevgilim? ,
Hep kendisini düşünüyordu, hep, hep. «Azamî sükunete ihtiyacım var...»
Otomobil artistlere mahsus büyük kapının önünde durdu.
DonateUaya:
— Benimle beraber çık, dedi, locana koşacak kadar ancak va-
kit var. Mademki bu kadar istiyorsun .gel... Sonra görüşürüz. ' Koridordan geçerken Armandonun elini tuttu, kuvvette sıktı. Romantik bir şeye çok İhtiyacı vardı. İstiyordu ki Armando: «Senin İçin, yalnız senin İçin bu konseri İdare edeceğim. Tiyatroda gözüm senden başkasını görmiyecek» desin.
Halbuki o Donatellayı yanı başında, aşka susamış bir vaziyette görünce, şöyle baştan savma okşadı, sonra hafifçe iterek ::
— Haydi, haydi, dedi, şimdi sevişmek zamanı değil.
Hademelerden biri Dönatella-nın önüne düşerek locaya doğru yollandı.
Donatella rüyada imiş gibi gözleri yaşla perdelenmiş, kalbi ağır ve acı bir halde hademeyi takip etti.
Uzun zamandanberi tahayyül ettiği bu gü2ei gece, keder denizinin derinllkliklerine gömülmüştü. Şimdi ise istediği, çocukluk yatağında yalnız başına bulunup ağlamak, hep göz yaşı dökmekti.
(Arkası var)
a^arihten Sayfalar
Sadrâzam Halil Rıfat paşazade Cavit beyin katli hakkında bilinmeyen mektuplar
n. Abdülhâmit devri Sadrazamlarından Halil Rıfat paşa idare hayalının muhtelif kademeler inden geçtikten ve imparatorluğun mühim vilâyetlerinde valilik vazifelerinde bulunduktan sonra 1893 yılında Dahiliye Nezaretine getirilmişti.
Dahiliye Nazırlığından Sadrazamlığa tâyin edilen bu yaşlı ve dnrört Osm anlı Veziri makamda bulunduğu yıllar esnasında idarede muvaffakiyet
- -göstermiş ve ölümünden sonra da kendisini zaman zaman aratmış ti. Bilhassa valiliklerde geçen uzun seneler zarfında edindiği tecrübeler memleket ahvali hakkında doğru görüş ve teşhisleriyle iç meselelerde Salt paşadan daha vâkıfane bir siyaset takip etmişti.
H. AbdüThamit de. halinden sonra zaman zaman eski vezirleri hakkında mütalâalarını söyler ve hâtıralarını yoklarken Halil Rıfat paşadan çok iyi bir lisanla bahsediyordu: (Ben yalnız bir Sadrazam gördüm. Adam akıllı idi, Hiç bir vakit beni telâşa düşürmedi, o da Haili Rıfat paşadır. Manastırlı idi. Akıllı, kâtip bir adamdı. O da Mithat paşanın maiyetinde kâtiplik etmişlerdendir. Bazı le-' lâşı mucip mesail olurdu. Gelir İnşallah himmetinizle çaresini buluruz, merak buyurmayınız, diye telâş vermez. Filhakika ağır, vakur İdi. Meseleyi hüsnü suretle hallederdi.) (1)
Halil Rıfat paşa oğlu Cavit beyin Köprü üstünde öldürülmesi hâdisesiyle fena halde sarsılmıştı. Devlet gailesiyle yorgun düşen ihtiyer vezire bu elim hâdise çok ıstırap vermişti.
Bu katil münasebetiyle Pa-risle Meşveret gazetesine yazılan bir mektupta aynen şöyle deniliyordu: (... Sadrâzam. Ca-vidi vuran Muşta fayı İdam ettirmek İçin ısrar ediyor, hükümete emniyetim yoktur. Beşiktaş muhafızı Haşan paşaya teslim edelim, o İkrar ve itraf-ı cinayet ettirir demiş... Bir Sadrâzam böyle derse ne yapmalı, Haşan paşa kabul etmedi...)
Sadrâzamın diğer oğlu Ahmet Rıfat bey İse Jön Türkle-rc mensuptu. İstanbulda ve memleket dışında □. Abdülha-mit idaresine karşı muhtelif faaliyetlerde bulunuyordu.
Ahmet Rıfat bey biraderinin kailinden evvel ve sonra »erlinden Parise Ahmet Rıza beye iki mektup göndermişti. Bu mektupların birincisinde Sadrâzam Halil Rıfat paşa mahdumu, Padişahın ve İstanbulun bazı ahvalinden bahsediyor. İkincisinde ise kardeşi Cavit beyin ölümündeki esrarı aydınlatıyordu. Ahmet Rıfat beyin Cavit beyin kaili hâdisesi hakkında verdiği malûmat başka vesikalarda teyit edilir mahiyette değildir. Ahmet Rıfat bey, bu mektubunda kardeşi Cavit bey hakkında yakı nen bildikleriyle. duyduklarım ve tahmin ettiği bazı husustan yazmıştır.
Ahmet Rıfat bey Berlinden 7* 27 eylül 1899 tarihinde Ahmet
Rıza beye gönderdiği mektupta şıinlan yazıyordu: (Muhte-terem, mukaddes vatandaşım Efelendim iz hazretleri, tam Ber-line sağ, salim vâsıl alalı bir haftadır, bazı ufak tefek tesviye olunması lâzım işlerim ancak size bugün mektup yazdırabilir Meşverete gönderilen iki yüz yetmiş frangı tabii şimdiye kadar a İmişsin izdir. Geldiğin izin ertesi günü gönderdik. Ka-musüialâmlan da getirdik. Lâkin sandıklan ancak gümrükten buğun çıkarabileceğim, iki üç gün sonra on lan da takdim ederiz
Dersaadet fena halde telâşta, sizin cemiyet namına konferanslara gidip bizzat konferans verdiğiniz duyuldu ve Şerif paşayı AbciulhamıdiD sızı hüküm*'t marifetiyle Kris-tanyarian. çıkartması eğer çıkarılmaz ise şetareti lâğvede-deeeği ve Şeni paşanın da aheste alması üzerine 121 Ab-dûlharındin fena halde telâşa dnştugunu istanbulda duymadık hiç bir kimse kalmadı gibi i Hele Ahmet CeUIeddta* paşama
boş döndüğünü görenler artık hiç kulup takmaya boklan olmadığını anladılar. Ve ümidim üzerine bir kaç aya kadar cemiyetimiz daha parlıyacaktır.
İstanbul pek sıkı, nakden muavenete kimseyi davete cesaret edemedim. Sade tanıdığım bir iki şube ile görüştüm. Lâzım gelen ihtaratı ve eva-miri tarafınızdan tebliğ ettim. Malûm onlar in da öyle iyi hal ve vakitleri yoktur. Onun için şimdilik sade kendilerinden nakdî muavenet hizmetinden, evvel bedenen hizmet etmelerini ve sebat ve gayret göstermelerini rica ettim_____>
Ahmet Rıfat bey biraderi Cavit beyin katlinden sonra da Berlinden 11 teşrinievvel 1899 tarihinde Ahmet Rıza beye şunları yazıyordu: (...... İnşallah
bir gün gelecek şu kan ağlayan garip, bedbaht milletin yüzü gülecektir. O olan şeylerdendir. Bir İnsan hasta olmadan İyi olamaz. Mithat paşa zade Ali beyin kaçtığını duymuşsunuzdur. Kendisi pek ahbabım dır, lâkin bilmem hâlâ Atinada mıdır?
Tabii kardeşim Cavit beyin Abdülhâmit tarafından köprü ortasında beş el silâh He bir tüfekçi vasıtasiyle öldürüldüğünü gazetelerde gördünüz. Biraderimin Abdülhâmit tarafından öldürüldüğü gün gibi Aşikârdır. Bazı hususları bana söylediği şeylerden iyi biliyorum. Hattâ kendisi son zamanlarda Ebuihüda efendi ve Sultan ile fena halde bozuşmuştu.
Bana hiç unutmam bir gün dedi ki, Ahmet, Sultan çaresini bulsa beni öldürtecektir. Fena halde bozuştuk. Lâkin bir ... yiyemez, korkar dedi. Hiç ümit etmezdi. Sokakta aleni ötede beride Sultana söğer sayardı ve son zamanlarda fena halde tahdidata başladı.
Eğer söylendiğine göre Gani beyin katlinde Ragıp beyin eli varsa hiç şüphe etmem Sultam o yolda da tehdit etti. Şimdi biraderin. Sultana vermiş olduğu bir çok lâyihalar vardır. Bir kaçını okumuştum. Hele Makedonya hakkın dahi lâyihası olmaz şey. Sonra bir çok defa istintaka çekildi. Verdiği tahrirî ve şifahi cevapların aynı biraderde mahfuzdur. Onları
getirtmek Utiyorum. Sultan A-dadakl evini abluka ettirmiş, lâkin evrak başka yerdedir. Bakalım elde edersem çok iyi olur.
Zannedersem kardeşim geçen sene Maliye Nazın oluyordu, sonra kaldı. Bu sene Sultam gene Maliye Nazın yapsın diye tehdit etmişse bir sebep de o-dur. Sonra da İhtiyar Sadrâzamı İstediği gibi kullanabilmek için merhum Cavidin vücudunun kalkmasının lüzumunu hissetmiş olmalı kİ bu haltı etti.
Kardeşim pek aşın gitmişti, eğer adalet namına vur dürt-muşsa Hüsnü paşaları ve saire -yi tercih ede idi. Daha âdilâne olmazmıydı. Eğer Saçma söylüyorsam beni mazur tutunuz. Ne yazdığımı bilmiyorum, pek mahzunum, hastayım ellerim kalem tutmuyor. Sizi müteessir etmek için bu fer-yatnamemi yazıyorum. Havadis ve izahat vererek cemiyete hizmet etmek isterim.
Evvelce Hamide adavetim vatana etmiş olduğu hainlikten dolayı yüzde doksan ise şimdi biraderim için kinim, adavetim, bir ziyadeleşerek yüzde yüz oldu. Hamit ile milletimin selâmeti İçin sîzlerle beraber vücudumu feda edinceye kadar çalışacağım. Vatanım ve merhum biraderimin ruhu üzerine yemin ederim, size insaniyet namına rica ederim, kardeşim ölmüşse şimdi sisi kardeş tanıyorum Meşverette ve diğer Fransızca gazetelerde birer makale yazılmasını rica ederim. İçinde hakikatin haricinde hiç bir şey istemem. Hakikati yazınız. Hem de cemiyete büyüle bir hizmet otur.
Sade Abdülhâmit bir vakitler zehirli şerbetler İçirterek öl-dürtûrken artık şimdi milletin gözüne batırır gibi resmi elbiseli tüfekçilerinden birisiyle köprünün ortasında en kalabalık zamanında beş kurşun ile öldürttü. Kardeşim arkasından üç kurşun yer yemez hemen cebindeki rövelveri He döner iki el ateş ederek kendisini müdafaa etmişse de göğsünden daha iki kurşun yiyerek oraya hemen nefessiz düşer....... Ben
gene vatanım için hep birlikte daha ciddi, fedakârane çalışacağım....
[1] Doktor Atıf Hüseyin beyin muhtırasından.
(2| Mektuplardaki cümle ve kelimeler oldukları gibi al inmiştir.
Geçen cumartesi günü Paris’te büyük mücevhercilerden birinin dükkânında çok kıymetli mücevherler, mankenler tarafından davetlilere gösteri İnil }Ur. Yukarıda bir mankenden görülen mücevherlerin kıymeti milyonlarca lıaugı bulmakladır.
puİ(yapa:J7
Makine ile duvar inşası
Şimdi ingilterede imal edilmekte olan basit bir makina He, sağlam, pürüzsüz satıfılı düz duvarlar inşası mümkün olmaktadır. Yeni makine sayesinde, bilhassa köşk, çifttik binaları ve bahçe duvarlarının inşası son derecede iktisadi ve seri olabilmektedir. Bu makinede mermer tozu, kırmızı toprak gibi mahallinde tedariki mümkün bir çok cins ucuz inşaat malzemesi kullanılabilmektedir. Bu malzemeye vermiküııt veya toz talaş İlâvesi duvarlara tec-rid hassasını da sağlamaktadır.
Yeni metodla İnşa edilen duvarın beher kadem karesi İçin ancak takriben 5 kilo çimento kullanılmasına ihtiyaç vardır. Yeni makineyi, bir kaç saatlik bir ekserslzden sonra herkes kolayca çalıştırabilmektedir.
Çöller ziraate elverişli bir hale getiriliyor
Dünyanın takriben 20 milyon karesi, yani bütün toprakların dörtte biri ziraate elverişli olmayan yerlerdir. Yapılan tahmini hesaplara göre dünya sathının % 66 sı ziraate yarayacak. kadar kâfi güneş ziyası alamamakta, % 3i i de çorak ve yarı çorak araziden ibarettir. Bu çorak araziye tundralar ve soğuk çöller dahil değildir.
Dünya nüfusunun günden güne arttığı göz önünde tutularak, gelecekte diînya çapında bir yiyecek darlığına şimdiden mâni olmak için, yer yüzünde ziraate elverişli olmayan yerlerin münblt bir hale getirilmesine çalışılmaktadır. Bu muazzam işi dünyanın bütün memleketlerine duyurmak için 1948 de Beyrutta toplanan üneseo’nun üçüncü genel konferansında, milletler arası çorak bölgeler teşkilâtının kurulmasına karar verilmiştir.
Bu konferanstan sonra muhtelif âlimler, ve milletler arası bîr çok ilmi teşkilât Ünesco’ya muhtelif plânlar vermiştir. Bu plânların başında çorak arazileri sulamak suretiyle mümbit bir hale getirmek, çöllerden istifade etmek ve hastalık ve haşereleri imha tünek gibi tasanlar gelmektedir. Vâsi çölleri sulamak için muazzam enerjiye lüzum vardır. Bu enerjinin de, güneş enerjisi, rüzgâr ve dalgalardan temin edilecek kuvvet, ve atom enerjisinden temin edilmesi düşünülmektedir.
Müzikli roman!
Amerikada roınan okunurken o romana uygun müzik dinlemek için plâklar hazırlanmasına başlanmıştır. 600-800 sahil elik bir roman İçin on kadar plâk lâzım gelmektedir. Bu plâklar aşk, kavga, gezinti sahnelerinde çalınıyor.
Amerikalı seyyahların Belçikaya rağbeti
Ameri kadan gelen haberlere göre Amerikalı seyyahlar bu sene Belçikaya akın edeceklerdir. Bunun sebebi bütün Amerikalıların milyoner olmadığını anlaması, bunlara ucuz ve eğlenceli bir seyahat temin etmesidir. Geçen sene Belçikaya 40 bin Amerikalı gelmişti. Bu sene 86 bin otel ve pansiyon hazırlanmıştır. Gelecek seyyahların 50 milyon dolar bırakacakları hesap ediliyor,
Amerikada yeni keşifler
Am'crika hükümeti doların taklit edilmesinin önüne geçmek için naylon üzerine basılmış dolar çıkarmağı düşünmektedir. Bu düşünce kuvveden fiile çıkarsa naylon çorap, naylon muşamba, naylon gömlek ve kravattan sonra naylon para da göreceğiz.
Amerikada yeni hir keşif de toz halinde ispirtolu İçki yapılmasıdır, Filadelfiyada bir fabrika, on sene çalıştıktan sonra bunu temine muvaffak olmuştur. Bu toz, suya karıştırılınca viski, şarap, şampanya elde edil ebtiecekmiş.
Adapazarı ziraat bankası yeni binasına taşındı
Adapazarı (Akşam) — Ziraat bankası. Adapazannda yeni yaptırdığı binaya taşının ıştır
Günden güne güzelleşen ilçemize bir plân dahilinde yapılan Türkiye Cumhuriyeti Ziraat Bonla-ı da ayrı Mr guaelbk »•muştu.
T ar susta Amer i kay a seyahat
Cenova küçük bir Nevyork olmak istiyor
Güzel olmaktan çok sağlam binalar — İki Gratsiyel — Kristof Kolombun evi — Dünya bulan adam — zevkli vitrinler
Cenova 30 mayıs:
Cenova balıkçı, gemici ve sanayici bir şehirdir. İnsanları ömürleri boyunca hayatla, denizle, ve düşmanla çarpışmışlar, Dişi Venediği komşuları korurken erkek Cenova Fransız Kır allarına ve Alman İmparatorlarına karşı kendini bütün asırlarda müdafaa etmiş. Onun İçin Cenovalılar kaleler yapmışlar ve servet toplamışlar. Cenovanın muazzam binaları güzel olmaktan ziyade sağlamdır. Liman boyundakller birer şato ise, şehir içindekiler birer kaledir, Cenova nın serveti burada. binalar bir daha kalkmamak üzere oturmuş.
Şehrin en hareketli yeri olan Ferrari meydanı tiyatro, Güzel Sanatlar Akademisi, borsa binası ve diğer mühim, bankalarla çevrilmiş, ortasındaki havuz sıcak günde insana serinlik veriyor, tramvaylar İnsanları mütemadiyen buraya taşımaktadır. Bu meydanın bir ucundan görünen 30 katlı gratte - ciel Cenovanm şimdiden küçük bir Nevyork olmak hevesine kapıldığını haber vermekledir. Ceno-vada şimdiden iki gök - tırma-lıyan var. Biri küçük, öteki büyük. Büyüğü otuz katlı. Şimdi İki kat daha çıkmaya karar vermişler. Otuzuncu katındaki lokantaya ekspres asansörle bir dakikadan az bir zamanda çıktık. Sanki Nevyor-kun 102 katlı İmpire State Building'ine çıkmadan evvel tesadüf bizi şaşılacak şeyleri görüp şaşmam aya hazırlamak üzere bu gratte - ciel yavrusuna çıkarmıştı.
Muhteşem bir manzara! Her şeyden evvel Cenovanm şehircilik bakımından ne kadar İtina ile İşlendiği görülüyor. Birbirini dikine kesen caddelerle geniş ev blokları iiç istikamette uzuyor.
Gratte - ciel (gratsiyelı 1er Dant.e caddesinin üzerinde. Küçüğü 84 metre, büyüğü 122 metre yükseklikte İmiş.
Cenovada bizi dolaştırmak zatını Atini büyük bir nefretle kabul eden iki Türk hanımı. Mesrura banımla Nazire hanım gratsiyelln tepesinden aşağıya doğru ellerini uzatarak kibrit kutusu gibi duran bir küçük evi gösterdiler: Kristof Kolomb *1111 evi! Amerika yolcularına Cenovada gösterilecek en meraklı şey elbette kİ bu idi Hindîslanı ararken Anı eri ka vı bulan Kristof Kolomb, Cenova-hlann iddiasına göre, 1450 senesinde eski Cenovanm merkezinde bulunan bu küçük evde dünynya gelmiştir. Avnıpada 15 şehir Kristof Koiombtm doğum yeri olmak şerefini paylaşamıyor. Bu şeref cidden küçümsenir gibi değildir. Çünkü ünlü kâşifler ancak birer ada keşfederken Kristof Kolomb bir kıla. bir dünya keşfetmiştir: Yeni dünya! Bu cesur denizcinin Cenovada doğmuş olması da en kuvvetli İhtimal olarak kabul edilmektedir,
Gratsiyelden iner inmez ilk işimiz bu evi ziyaret etmek oldu, Amerikayı bulmanın ne demek olduğunu. İnsan Aüantiği geçmeden anbyamaz diyorlar. Kristof Kolomb'un ve onun arkasından çer çop gemilerle At-lantiğe açılanların ne pervasız denizciler olduğunu kitaplardan kavramak mümkün değilmiş.
Kristof Kolomb'un Cenovada-kl evi olduğu gibi muhafaza e-dilmlş O bakımlı muhteşem binaların ortasında damını ot bürümüş küçük bir ev. Söylediklerine göre ev daha büyükmüş, yıkılmış, zamanla yalnız Kristof Kolomb'un doğduğu odadan ibaret katmış. Önünde kadınlar, çocuklar oturmuş, gelene geçene bakıyorlardı. Gidip elimi kapışma sürdüm. E... Ne olur ne olmaz. Biz de İki gün sonra Atlan tikteyiz...
XX Septembre caddesi Ceno-vanın en güzel caddelerinden biri. Hakiki bir Dtreklerarası. Hani bizde timi vardır da, eti-,’
Cenova nın gratsîyel'leri
mİ yoktur. İşte ondan ve belki en güzeli. Akşam üstü bükün Cenova halkı bu caddeye dökülmüştü. Şehirlere binalar değil. kalabalıklar heybet veriyor.
Saat üçe kadar süren bir öğle tatilinden sonra Cenova ağw ağır uyandı.
Septembre caddesinin direkler arkasındaki dükkân!..: pırıl pırıl parlıyor. O karlar zevkli vitrinler ve vitrinlerde o kadar zevkli eşya var ki insan elinde olmadan durmak istiyur. O çeşitli kadın eşyası, o kiraya t lar, o gömlekler... Burada, bu saatte her şey güzel. Dükkâncılar şaşılacak kadar nazik-Eğer elinizde dolarınız varsa her şeyi gayet ucuza alabilirsiniz. Eğer yoksa, bir bohça liret ' verseniz fazla bir şey alamazsınız! Evet binler yüz binler a-rasmda zihniniz karmakarışık olmakla kalır.
Bu devirde parası düşük Avrupa şehirlerinde seyahat edebilmek için hiç olmazsa bîr hesap mütehassısı kadar hesap bilmeye İhtiyaç var.
Şevket RADO
Amerikada kadın memur çoğalıyor Devlet hizmetinde çalışan kadınların sayısı mütemadiyen artıyor
1786 yılında posta müdürü olarak iki kadınm hizmete kabul edildiği gündenberi devlet hizmetinde bulunan Amerikalı kadınlar büyük ölçüde artmışlardır. Bu durum san zamanlarda Cumhuriyet milli komitesinin. kadınlar şubesi tarafından hazırlarsan bir raporda belirtilmektedir.
Gerek Cumhuriyet ve gerekse Demokrat partisinin İdaresi altında, Birleşik Amerikanın önemli memuriyetlerine tayin edilen kadınların sayısı günden güne artmaktadır. 1812 yı-lmda ilk defa olarak Cumhuriyetçi reis WUliam Howord Taft, bir kadını Birleşik Amerika çocuklar bürosuna reis tayin etmişti. O zamana kadar Birleşik Amerikada htç bir kadın bu kadar önemli bir devlet memuriyetine getirilmemişti.
1933 yılında müteveffa Reis FrankHn D. Roosevclt. bir kadını kabine üyeliğine tayin etti. Bundan sonra kadınlar diğer yüksek vazifelere tayin edilmişlerdir.
Son zamanlarda Reis Tru-man. aşağıdaki vazifelere kadınları tayin etmiştir: Hazine Bakanlığı, Darphane Müdürlüğü. Başcerrah yardımcılığı ve Liiksemburg elçiliği Diğer taraftan, savaş matlubat komisyonu üyeliklerine, federal muhabere komisyonu üyeliklerine, Dışişleri Bakanlığı siyaset tasarlama heyetine. Birleşmiş Milletler kurulundaki Amerikan delegasyonu üyeliklerine, teknik müşavir, münavebe He değişen üyeliklere, İhtisas şubelerine vc diğer milletlerarası komisyonlara.
Yapılan murakabede ayni zamanda Amerikan hükümetinin servisinde vazife alan kadınların günden güne arttığı da belirtilmektedir 3949 yılının Ağustos ayında Birleşik Amerika hükümetine bağlı memuriyetlerde vazifr alanla-
rın beşde birini kadınlar teşkil ediyordu. Amerikada sayısı 41575 olan posta müdürlerinin yüzde kırk beşini teşkil edrn 17.166 sı kadındır.
Amerikada halen adliye işlerinde önemli vazifeye tayıa edilmiş olan 100 kadın memur vardır. Bunların, arasında Federal, Eyalet, Kasaba ve çocuk mahkemelerinde hâkimlik, kâtiplik yapan vesait büro işler» gören kadm memurlar çalışmaktadır.
Bugün 39 eyalet şûrasında temsilci olarak htamet gören kadınların sayısı 217 dir. Sen on yıl zarfında bu alanda yüzde on nisbe tinde bir kazanç sağlanmıştır. Şimdilik Birleşik Amerikanın hiç bir eyaletinde kadın vali bulunmamakla oe-raber halen, eğitim. içtimai yardım, endüstri olayları. iş gelişmesi, hastaneler ve diğer müesseselerde 1500 den fazla kadın çalışmaktadır.
1920 yılında Amerikan kadınlarının belediye idarelerine seçilmelerine müsaade edildikten sonra bu vazifelerde bulunanların sayısı mütemadi surette artmıştır. Murakabede, »bir kadının vazife görmemiş olduğu bir şehir bürosu bulmak gayet müşküldür» denihnek’.e-dir. Diğer taraftan, küçük şehirlerde bîr çok kadınlar belediye başkanlıklarını İşgal etmiş bulunmaktadırlar. Bu küçük şehirlerden bazılarında nüfus 100 000 I aşmaktadır.
Kahve fîatleri ucuzladı
Piyasada toptan kabve tünlerinde yeniden ucuzluk başlamıştır. pistler ÛfiO kuruştan 640 kuruşa kadar düşmüştür. Fakat 1 elde mevcut mallar Beyrutlun transit olarak getirilmiş İyi kalitede olırııyan mallardır. Hafta içinde bu kalitedeki mallardan, yunırtmıtm 670 ton kahve ithal edilmiştir.

rwi(WAEW!lJ3 1 SATILIK DENİZ MOTORÜ — Te, nciüllhe balık avinA gayet elVOTİgH İNŞAAT YAPTIRMAK İSTEYENLERE — Teminat göntermek garliyle
ORTA OKUL MEZUNU. DAKTİLO BİLEN BİR GENÇ İŞ ARAMAKTADIR — Şirket veya mağaralarda ’nc‘ •nurluk. tezgâhtarlık yapabilir. Aksa-rak Lskcnderpavn Mah. Ahmediyg Çıkman 15/4. Hayrl Yendi. 718 boy BJ; »ürat 9 mil tam teflıiıatlı denizci tekne. Mürneaal: Telefon 23569 820 — 2 pejln para alınmadan Inçaat yapılır, zarafet ve metanet birinci gayemizdir. Telefon: 48949. 752
SATILIK OTOMOBİL — Takside çatışan mcrjhUr bir marka otomobil UCUZ »aldıktır. Müracaat: Saat 11 de Cihangirde Neaagora Bakkaliyesinde bav Hıristo. 811 — PARAYA İHTİYACI OLANLARA -İpotek karşılığı tatonllen miktarda ta-vauutumurla para temin dillr 40049 telefona müracaatları. 753
TECRÜBELİ BİR HASTABAKICI— Daimi Olarak bir hasta yanında kalmak istiyor. Türkçe ve Frannzca bilir. Müracaat: Galata posta kutusu 1058 760
YENİ İTHAL EDİLMİŞ SATILIK USO MODELİ CHEVROLET KAMYON — Mehmet Hilmi Altuy Ya# !»• keleıi. TtllbentaSaıı So 3. tatanbul. Telefon 22382. 810 — 2 5.000 LİRAYA SATILIK — Küçük Bebekte caddede bahçeli aparlımaıı yaptırmağa müsait bir ama İçindeki taştarlyle birlikte acele »altlıktır. Telefon 40949, 755
TECRÜBELİ BİR DOKTOR — Her hangi bir müessese, fabrika ve te sek-
küllerde vasile arıyor. Aksam'da ■Dublör» rümuzuna yatılman. BİSİKLET — Vitesli La Fraıuc marka İyi vaziyette »atılıktır. Kabotaj Mezarlık OatüçıkmaZ.1 No. 17 saat 1-2 arasında. 7(ffl — SATILIK ARSA — Maltepe Küçük-yalısında asfalta, plâja, tatasyona yakın dört dönüm manzaralı arazi sahibi eti İle 4000 liraya aeele satılıktır. Müracaat: 23234. T48
AŞÇI ARAYANLARA — Türk te-biniti, 25 senelik tecrübekâılıkla İyi bir restoran veya aile nrztllndc aşçılık İsi ariyor. Çakmakçılar Valide Han kapısı No. 20 knskctçl Kcvork'a 789 — 1
HB!li!TTII«ll!IdlllN KİRALIK YAZIHANE — Karaköy-de tnm piyano yerinde zemin katta telefonlu bir yazıhane devren kiralıktır. Havyar handa Sümer kahvesinde kahveci Hüscyine müracaat.
DİKKAT — İpotek tateyenlere tavassut eder. Emlâk, arazi alım satımı ile vekâlet islerini kabul eden her kesin itimadını kazanmış olan SutıO-let Emlak Zarif Öralp Beyofilu Bü-yükpavmakkapi kStjcba» No. 4. Telefon: 42398 883 - 10
TECRÜBELİ MUHASİP — Günün lir vergisi veya kamılarımtM uygun dersleri verir. Müracaat: Fosta kutusu 2.539 Beyoğlu. 005 — 2
CİHANGİR, GÜMÜŞSÜYÜ. AYAZ-PAŞA. FIRÜZAÖA. SIRASERVİLER veya TOZKOPARAN — Semtlerinde liman dairesi veya müstakil cv katı »ranıyor. «371 Povta kutusu. İstanbul» adresine mktupla bildiriniz. 732 - >
DENİZ DERYA — Hâkimi üniversite karsısında kaloriferli bir daire kiralıktır Lâleli Korarasıp Cad No. 26, kapıcı Abdullah. 550
1 2-işçi arayanlar]
BAYAN ARANIYOR — Yalnız bir «vın islerini idare decek bir buyana İhtiyaç vardır. Akşamda «H. K.» rü-muzıına yarılması. 708 — ( ÜNİVERSİTE — Karşısında deniz deryaya hâkim kaloriferli bir daire klrahklır. Lâleli Koesraglp Cad No. ?9, Icapıcı Abdullah 549
KİRALIK BİNA ARANIYOR — lınalâtlınne İçin elveril!! Galata. Top-
DAKTİLO BAYAN ARANIYOR — Orta mezunu tcrcilı edilir. Standard İg Ltd. Şirketi Gntatn Bankalar Cad Banka sokak Roman han 2 kat Telefon -44I7S4. »05 — 2 SAILIK — Pangaltı Hamam durağına pek yakın biri 3. İkisi 4 der 0-dah konforlu bahçeli apartıman sahibi eliyle satılıktır. On Sene vergiden jtHiaf dört adalı bir dairesi bo; teslim. Her gün öğleden sonra Tel 25004. 561 — i hane. Kurtuluş ve Şişli semtlerinde asgari 600 metre murabbaın bir bina aranıyor. MOfocut: Posta kutusu 59 İstanbul. 759 - 3
BEYOĞLU — Aamahmescit mahallesinde, Jurnal sakatında No. 10 tlç odalı yeni ve konforlu Apt. kiralıktır. Müracaat Tel: 41758 756 - 1
YAZIHANE İÇİN BAYAN ARANIYOR — Telefon idaresi. hafit yatı idlerinde çalışacaktır. Kabiliyetine göre iyi ücret verilecektir. İstanbul pofta hutur,■» 130 Kâtip rümuzuııa müıa-ca.Hl arı. 811 — 1
KİRALIK - Betonarme 35 oda ayrı ayrı veya toptan kiralıktır Otel yurt pansiyon depo yazıhane terzi lmal.1t ve sair tllccarl her İşe elverişli ayrıca kahveci yeri de icarllktir. Çariil-kapi İskender Boğazı 39 1 telelön 2335S, 158
BOĞAZİÇİ — Boyacikby Yenimahalle caddesinde 36 No. »20 orşm arsa Milliktir. Kıımkopı Gedıkpaşa caddesi 159 No. ya müracaat 744 - 1
İYİ ŞARTLARLA SİGORTA PRO-5Vt:"ORÜ ARANIYOR - Cumartesi 12 ■ 14 arasında telefonla 40767 numaraya müracaat. 818 — 2
SATILIK VEYA KİRALIK EVLER— 1 - Erenköy Kantarcı sokak 10 da 8 oda 2,5 dönüm çamlı bahçe, elktrık, terkos, havagan. telefonlu evler ayrıca 8 odalı ev satılıktır. İçindekilere. 2 - Beyazıt Tavşanını. Kâtip Sinan 1 No. Iı ev arkasındaki bahçe-sile salılıkür. Bitişiğindeki kösedeki büyük eve müracaat ve yahut Te! 49180 e. 649 TAŞRAYA AZİMET DOLAYISİYLE ACELE SATILIK — içinde Tekel maddeleriyle gnz satılan bakkaliye dükkânı- Beşiktaş: Kıitçalı Aşariye caddesi 21 No. lı dükkâna müracaat. 742
BİR BAYAN MEMUR ARANIYOR — Yazıhane işlerinde çalışacak, lisan bi-cnier tercih olunur. Galata Zirain iankası yanında KoramuFtafa Sok. Cabay han üst kot 825 — İNŞAAT ve RUHSAT İŞLERİ İÇİN— Ayda l,W lira maaşla ve proje, plin lanmm edcbileıtlcre 200 Ura aylıkla memur lâzımdır. Tahsilatta ", 10 prim 150 Ura İçin 2000. ve 200 llıa çin .KMO Ura nakdi teminat verilme-»ı şarttır. Sabahları ona kadar 25415 * ondan sonra 43806 numaraya te-
BOŞ SATILIK — Bomontide. İtalyan ıncklebl karcısında 200 M2 bahçeli ev satılıktır. Öftleyc kadar aynı yerde Havarlyun sokak 22 No. da Jo-zeflne mutnvassıtsız müracaat. 743 -3
SATILIK BzYHÇELİ BOŞ EV -Arnavut köyünde büyük ve güzel bir bahçemle zemin ve birinci katlarda mutfak ile altı odalık, banyplu. kargır cv satılıktır. Müracaat: Beyoğlu. Asmalıınesclt Mezarlık Sok No, 11 Güven Bakkaliyesi. 726
KİRALIK VİLLÂ — Şuadljüdc tren İstasyonuna Ikl dakika fevkalâde manzaralı, yerli tuvalet gardropiar ve perdelerde senelik dört oda. banyo, mutfak. Tel: 83817, 776 — i
MECCANEN BALE — Dersleri almak isteyen genç bayan ve baylara htlyaç vardır. Muvaffak olanlara inimin edici »artlarla devamlı ıj temin edilecektir. Müracaat: Pazardan banka her gün saat n - h arasında Ses Tiyatrosu müdürlüğüne mUra- 762 - 1 SATILIK ARSALAR — Kalamış koyunda Rüştiye sokak sahil gazinosu kargısında. MüracaM; Sirkeci Nöbet-hane caddesi Serdar sokak No. 18 Tel: 83085. 733
LÂLELİ CADDESİNDE - 16 No. lı 7 odalı cv acele sahibi eliyle satılıktır Caz su, elektrik, banyo, her gün 12-2 nilece toplu görülür. 772
SATILIK KARGIR EV — Cumartesi günlerinden maada her gün görülür, Kuzguncuk teadiye caddesi Bereketli sokak No. «6». 730
BULUNMAZ FIRSAT — üniversite karsısında tramvuy caddesinde sahibi bulunduğumuz köscbası bir a-partımnmn altında icara vermek üzere büyük bir pastahane düğün salonu veya kıraathane yapmak istiyoruz. Taliplerin şimdiden 0-19 arası 2G679 a telefon edilmesi. 771 - 1
ÛTÜCÜ ARANIYOR — Gömlek, cop. kostüm (ltüsür.e hakktylç vakıf ılr Ötücünün acel müracaatı. Suadive sarkıtı bakkal Hcrsey pazarı. Buyan tercih olunur. 78-, _ t
KİRALIK YAZIHANE — Bir. iki va Üç odalı içlçc ve 250 metrelik hır salon Müracaat Galata Veli Alemdar hanında 318 numaraya.
ALMANCA — Ve mümkün mertebe dıieı bir lisanı iyi bilen daktilo a-'.ınnıaktadır. «T I.» rumuzuna yarı ile müracaat. 703
DEVREN SATILIK DÜKKÂN — Ortabahçe Cad. 80 No. Begikta^. İçki ve pazar ruhsatıydı dört yol ağzı her işe elverişli. Müracaat Mercan Ttgcılar Cad. 66. Niyazire. 714 DEVREN KİRALIK APARTIMAN KATI - Taksime bir dakika meşale de fevkalâde manzaralı caddeyi görür, sıcak su. telefon, radyo mevcut Aylık ve yahut devren kiralıktır. 9-10 ve 13.30 - 14 arası 80828 telefonla mü-
ALMAN LİSANINA — İyice yakıl ve AJmanea muhaberat yapmağa nıuk-ıcdir bir memura ihtiyaç vardır. Ca-□ta 1171 posta kutusuna mektupla hal tercümeleri ve bir resıtnlc müracaatları. 7uq _ ]
SATILIK APARTIMAN — Yclde-ftlrmcrıl Düz sokak No. 31. Üç kat denize nazır her kal iki oda bir salon. Her konforu haiz. Aylık geliri 250 lira. Bc$ bin lira ipotekli bo; tealim. Telefon 60587 648
ŞİŞLİDE KİRALIK BİNA — imalâthane ve sair isler için elverişli. Müracaat: Teli: 21S80 - 22688. 807 — 5

| 3- A 1.1/VV SATI WESYA)II
FIRSAT — Taksiye de elverişli hususide iyi kullanılmış ekonomik 19-17 modeli bir PEUGEOT otosu pazarlıkla acele satılıktır. Pazar günleri ha' riç 21817 ye telefon edilmesi. â09 — 1
BOŞ TESLİM SATILIK EV — Bo-montl tramvay durağına bir dakika mesafede kârgir ev, Müracaat her gün soat ıt - 13 Galata Nur han 13. Tel: 43265. 698 — 2 13.000 SATILIK — Yeni yapılmıştır. Üçer odalı iki katlı. Birinci bostur. On sene vergisiz. 4000 bes sene ipotekli Beşiktaş Kılı çalı Çınar S, 2 de Osmana. 808 — 2
SATILIK BAKIR SİLİNDİR FABRİKASI — Çalıdır va2lyelter İki silindirlidir, Sahibinin vefatı doiayuıl-le »atılacaktır. Beyoğlu. Yen tehirde. Eczalın ne karsısında 77 numaraya her gün müracaat. 770
KADIKÖYDE — Hor Iklal d» deniz vapur tramvaya yakın Moda sıvarında 680 metrekare ars» ile Cevizlikte bir dönüm arsalı büyük ahşap cv mulavamıtaız 42.500 liraya toptan veya ayrı satılıktır. Telefon 00005. 769
BOŞ TESLİM SATILIK KÂGİR EV — Arnavutköy Abdülhak Molla sokak 26. Altı oda, bahçe, iskele ve tramvaya Ikl dakika. Görmek için aynı sokakla 20 numaralı ove mflra-saaL Görüjmek İçin Tl. 83519 Tavassut kabul edilmez. 727 — ■
SATILIK DÜKKÂNLt APARTIMAN— Hamalbaşı Korddâ sokak 43 numarada bir katı bos teslim dükkânla iki llergün yerinde görülebilir Telefon 03628. 781 - »
KELEPİR SATILIK HANE — Ü»kü-darda Muratreln mahalleni Cinlllıa-mnm sokak No 14. 9 oda. elektrik, su. 3 dönüm bahçe. İçindekilere müra-eat 882 —
YAZLIK KİRALIK — Bnkırköytl-nün lıava ve manzarası en güzel yerinde senlj bahçeli bir apartıman katı yarı mobilyalı olarak ehven ila He yazlık kiraya verilecektir. Kart-altepe V el İlendi ko;u yolu 19 No. İzzet Sungur’a müracaat 803 -
FEVKALÂDE MANZARALI ARSA -Bıırgaz adasındadenlz kenarı cephesi 56 metre olan (12001 küsur metre kare arsa »»tılıktır- İstekliler, Galata Tünel yanında Billâr sokağı, eski Posta ham 1 No. yo müracaat edebilirler. Tel: 43741. 705 - '(
BOĞAZİÇİ — Boyacıköyündc satılık hane Asfalt Üzerinde İskeleye iki dair ika yakınlıkta 9 odadan ibaret eşliliktir, Muraea.-ıt: Boyaciköy eczanesine. Telefon 36/222. 791 — 1
ACELE HAVASIZ KİRALIK -Oetl binası. Kira 200 L. Üsküdar Hâ-kimlyetımlinye cad. No. (10I> e müracaat. 778 — 1
KAD1KÖYÛNDE — Güzel manzaralı güneş İçinde çocuksuz bayanlara mahsus Süreyya sinemaslyle Halkevi arası 22 Nevzemln sokağında biri büyük biri küçiik oda. elektrik, su. mutfak müstakil bir kat kiralıktır. Sahibine müracaat. 788 —
DOKTORLARA — Kırası 35 lira es-venchanesl 1250 liraya YCni$hir Ser-darömer coddesl No. 93 kahveci Mch-med'e. 787 - 1
ISTANBULUN EN İŞLEK SEMTİ — Bulvar LTnkapanı meydanında İOO rnctTe kare kahvehane devren veya İS ortağı aramaktadır. Şirketlere yarar. Unkapan Bulvar kahvesine müracaat. 785 — t
BULUNMAZ FIRSAT — İstanblun en muhteşem semtinde tamamen denize hakim, yurt ve gcnlg mlkyaıta apartıman için elveriri yeni yapılan Üniversite karsısında 580 metrekare arsa ve içinde bulunan muazzam bina satılıktır. Not: Müracaat her gün saat 17-13 arasıdır. Rekabet İnçaat Koli. SU. Ccmbcrlita'3 Garanti Bankası üst kat. 2. 784 —
SATILIK ARSALAR — Haliçte Sütlücede sanayi mıntakasında sahilde IOOT metre murabbaı arsa, ayrıca sa-ille bir dakika mesafede 4206 metre murabbaı içinde tonoz bina bulunan arsa, içlerinde bol su vardır. Müracaat. Silil eczanesinde bay Melih Kütay. Telefon; 88124 782 — l
MALİYLE DEVREN SATILIK DÜKKÂN — Yazıhaneye iter hangi ticari islere elverişli radyo ve elektrik rillc-(Snı. Aksaray Ordu Cad. No. 292. Aynı dükkâna müracaat. 816 — 3
BOĞAZİÇİ — Yenikuy Kapalı Bakkal sokafiı 14 No. da. İstlnye iskele sine bes dakika, bes odalı, bahçeli cv bos olarak acele sanlıktır, için dek ilere müracaat. 818 — 2 I
ACELE SATILIK APARTIMAN — Yeldeflirmcni Düz sokak No. 31. Üç katlı her katta İki oda bir hol Um konforlu aylık geliri 235 lira bedeli 23 500 liraya. Osman Öner. Telefon «0597 Keresteci - Kadıköy.
BIS — 3
BÜYÜKADADA KİRALIK KÖŞK — Nizamda denize nazır, camlık, konforlu, hıısual paytonu mevcut bes odalıdır. Harbiye Cumhuriyet caddesi No. 301 Emlâk Bürosuna müracaat.
813 —
37000 BOŞ — Bebek mutena mahallinde 11 oda lam konfor Âylysn mevkiinde tamlıklı mcyvalı taşı tuğla». Galata Büyük Millet han 20,
822 — 1
KELEPİR — 26000 — Kadıköy deniz görür dörder oda gaz hamam saire dört kat Emirgânda bos ÜÇ oda 5000 Galata Büyük Millet han 26.
023 — 1
KÜÇÜKÇEKMECE — Soğuksuda 1340 metrell arsa 2,000 liraya satılıktır. Otele İstasyona 300 metre mesafededir. Su da çıkmakladır. Cngal-ofilu yoktlUU 38'1 Raskt Bütün matbaasına mürcaat. BJ6 — 3
BOSTANCIDA — Bağdat caddesinde tramvay son durağında yedi parça dükkan 452 den «o numaraya kadar satılacaktır. Müracaat: İstanbul Tütün Gümrük No. 13, Anestl Bai-manofilu. 831 — 3
13 BİN LİRASI OLANLARA — Büyük teminatlı ve fevkalade kızan çU bir is İçin on beş bin liraya İhtiyaç vardır, Tafsilât İçin 40949 telefona müracaatları. _75l *
İSTANBUL SERGİSİNDE — Kârlı bir I5 için tiOotl lira sermayeli ortak aranmaktadır. Sergi sonu pars iade ' edilecektir. Küçük ilânlar ıBâlı adresin». 792 — |
SATILIK BAHÇELİ KÖŞK — Üsküdar Allunizade Veysl Paya sokak 5,7 Maarif ve polis uanntoryomu karsısında Uç kat yarı kârglr 11 oda, 8 dönüm ve akar suyu yar. Salı, cumartesi ve pazar günleri görülür. Aynı köşke müracaat. 817 — 2
SATILIK ahşap EV — 423 metrekare bahçe fidanlık güllük dört büyük oda. salonlar İki kat Aksaray Sofular Rogıp Bey sokak No. 4.
8W —2
KİRALIK YALI KATİ YAZLIK — RumetıhlKirında Necip Bay bağı kar-
YARIM HİSSESİ SATILIK EV — Kurtuluşta Akagalur sokak 03 No, İl alısap evin yarım hissesi satılıktır, aynı eve Jıer gün saat 15 ten 17 ye kadar müracaat. 766
gısında 48 No. lı doktor ‘Abdı Bey
verilebilir. İçindekilere mürc.l.H.
MEKTUPLASINIZ! ALDIRINIZ’ Gazetemiz İdaresini »dre» olarak göstermiş olan KsrUerimiMeo T. t
HsmlanM galen meınuptar, ına ronanemlıdee aJdırmafar-- ne»
SATILIK KÂRGÎR TABRIKA Bİ NAŞI — 05 metrekare üzerinde her jey olmağa müsait. Cumartesi günler saat ondan an dörde kadar İçinde sahibine sair günler BaliÇCkapI Ta; han kat (İ» No «21» e müracaat Çemberli la» Vezirlıan caddesi Gerget-sokak No. »5r. 731
BEŞ BİN LİRAYA PAZARLIKSIZ SATILIK EV — TAmlraiz. kullanıt!ll. bahçe, elektrik, mı. Bo5 teslim Kara- I gümrük Bcyccglz cadde»! Kaleci Çıkmazı 18. Görmek için İçindekilere Satın almak için Üsküdar Nuhkuyusü caddesi 116 Nlhad’a müracaat
82H —
KİRALIK BÜYÜK ODA — Mecidl-yeköy Ortaklar Sok No 3. içindekilere mürgeaat. 832 —2
SATILIK İKİ DAİRELİ EV - Daireleri müstakil, bcyeı odalı iki daireli. Konforlu, manzaralı. tramvay ve iskeleye yakın Kadıköy Nifakı M ilil So. 60 numaralı ev boy teslim saldıktır. Üst kota müracaat
627 — 2
LÂLELİDE SATILIK KARGIR EV— Havasiyle tanılan Lâlelinin kibar ü-nivenlte muhitinde tramvaya denize hâkim yedi oda gaz su ıçılc çift mutfak çift tuvalet cifi banyo rnuşambalı , yağlı hovalı azimet dolayısıyle hemen saldıktır. Lâleli Camlı tav. .-ısında Lâleli caddesi 16 eve. 824 — 2
KELEPİR KIYMETLİ ARSALAR — Bebek ünü denta 900 metre asfaltta 200. 550. 325 metre murabbaı arsalar. Galata Büyük Millet lıan 20.
621 — 1
5 M-Ct^FERRİk]
İNGİLİZCE DERS — Kolej mezunu boyan Ikmalli talrblcrl imtihana hazırlar. Şimdiye kadar mu valfa kıy ct-slzllk görülmedi. Ücret 3 lira Say-rümuzuna yazılması hf — I
MADAM YABANCI ÖĞRETMEN -Yarım günlük İyi bir aile; «ocuklarına İngilizce, piyano ve Almanca dcıs vermektedir. İkmale kalanları İyi yetiştirir. İlk okullara yardım eder. Mektupla Akşamda H P M.
797 - I
CAFER FAHRİ Ll Q Û_ M "o
DİKMEN’in Eserlerinden K Veul arıcılık rş Âü
Av ve salon köpekleri 5V r
Savaş ve polis icopeğl 50 O
Favuluulukta mııvaf
fakıydın sırrı 25 LJ
Nasıl tavukçuluk yap- (D
malı? 25 >
Favutcçulukta nasıl 0
kazanılır? es
Tavukları yumurtlat-
mak için ne yedirmeli >6
dir? Q
Tavuk hastalıkları İS
Kanarya 1541
Kitapçılardan arayın 2 ra
a?
®«3E3S OOKTOH
FETHIERDEN
ALMANCA DERSLER - Üniversite orta. lise talebelere, mühendisler doktorlara ve ticaret adamlarına Alman hoca tarafından vermekledir İkmale kalanları muvaffakiyetli ye-tlgtirlydr Mektupla Taksim. Harara de wk»k No 11 kal 3 dr öğretmene
LABORArUVA.il iBaktertyulujilL aiyuiollk »e Kimyevi tahliller yapılır Beyoğlu Taksime giderken Meşeli şukağı Feran Apartımanı Tel 40534
Pirene dağlan arasında Fransava bağlı Andor namında küçücük bir Cumhuriyet vardır. Bu Cumhuriyetin temsilcileri Fransa ile Andor arasında gümrük kayıtlarının kaldırılmasını temenni etmek için Parise gelmişlerdir. Yukanki klişemiz, Fransa Cumhurbaşkanı M. Auriol, altı kişilik bu heyeti kabul ederken görülüyor.
SARI DİVAN
Aşk ve macera romanı
Yazan: Vatcntin IVilliams Tercüme eden: Vâ-NÛ
- Tpfrikn NO. 17 ---
Yatak odasında çay içmek istemişlermiş ki, bunun böyle olduğunda hiç şüphe yok. çay İbriği, havagazı ocağının üzerinde duruyor. İşle, bunlar ele geçirdiğimiz minimini delillerdir. Masanın üzerinde kremalı pastalar da var. Vaziyet aydınlanıyor gibi...
Böyle söyliyerekten sehpanın öt« yanına, Fransızın sokulduğu yere doğru yiirdü. Bazı şeyler daha konuşacaktı, Fakat gözleri tabloya İlişip hayretle durdu.
Dnlores’in bitmemiş portresi gözlerinin, önünde duruyordu. Bu harikulade bir eserdi. Ressam Greuze’nln şaheserlerini andırmaktaydı. Ten o kadar lâtif resmedilmiş. HaLlar öyle harikulade. Genç kız, göğsüne tak
lığı bir çiçeği okşamak İstiyor-musçasına gözlerini, ellerine doğru İğmişti. Fakat, bu henüz tamamlanmamış bir krokiydi. Pembe ciltli, uzun kirpikli bu kızda, bakireliğin remzi gibi bir ifade var. Portreye baktıkça, insan. ressamın, mevzuuna Karşı basledlği aşkın büyüklüğünü duyuyor,
Boulot:
— Bu tablo üzerinde bugün öğleden sonra çalışılmış. — dedi. — Bakanız! Henüz kurumamış,
Parmağını, hürmetkar bir tavırla resme dokundurdu.
— Şu boya teni canlandırmak için kullandığı sepyadır. MotW plânştnın üzerinde de bu bulunuyor
Manderton, masanın üzerine
asabiyetle parmaklarını vurarak:
— Demek kİ, demek kİ... genç Dolores'ln bugün öğleden sonra buraya geldiği iddiasındasınız? — diye sordu.
Boulot, omuz silkip İnce sigarasından bir kaç nefes çekti:
— Kim bilir, belki de ressam, bu eseri hayalinden resmetmiş tir, azizim. İstidatlı bir sanatkâr. Ben, sanattan anlarım. Eser harikulade, harikulâde...
Manderton, sabırsızlanmağa başlıyordu:
— Bilhassa genç kadınlan kendine cezt4?tmek hususunda büyük istidadı olduğu anlaşılıyor. — dedi, — Ve onlara yatak odasında çay içirmeğe. Bayan Carmen üzerine gelmiş ve kendilerini yakalamış olacak.
Boulot, vakarla cevap verdi:
— Ben ancak şu noktayı işaret etmek istedim: Bayan Do-lores, bugün öğleden sonra burada bulunmuş. Hrunun,,. ve...
Manderton. kaşlarını çattıc gözlerini ayakkabılarının ucuna dikti.
— Evet evet, Ranclagh’a gib-liginl söylemişti
»Söylemiştin kelimesi üzerinde İsrarla durdu.
vın
Boulot’un erkene iliği
Boulot, yatak odasının kapısını açtı; sağa sola İhtiyatla bakındı Fecrin ışıklarını krem perdeler boğmaktaydılar. Koridora pek hafif Ve hoş bir ziya süzülüyordu.
Haziran başlangıcı... Güneş erken doğuyor.
Ev tam milimiyle sessizlik İçinde. Her tarafta bir durgunluk var. öyle kİ, bu hal cansız eşyalara bile sirayet etmiş. İnsanlar hep birlikte Istirahatte iken vaziyet hakikaten de bu türlüdür. Fakat, bu eski bLna-tıın dahilinde, ne varsa, hepsi uykuda bulunmasına rağmen, dışarda tabiat uyanmıştı bile...
Civar bahçelerden neşeli kuş cıvıltıları gelmekteydi. Pencerelerden, balkonlardan şafağın, ışıkları süzülüyordu.
Yakın kiliselerden birinin saati henüz dört buçuğu çalmıştı kİ. Boulot, tuvaletini bitirdi. Banker Cranmore’a alt binanın önünde, arkadaşı Man der ton'a sAIlah. rahatlık versin!» diylp ondan ayrılmasının üzerinden
ancak dört saat kadar bir zaman geçmişti. Bu kadar kısa bir müddet uyuyup uyanması ve kendini toparlayıp taptaze bir hale gelebilmesi için kifayet etmişti. Başını ve yüzünü örten kırlaşmış kıllara rağmen çok canlı ve dinç bir hail vardı. Hiç bir Fransız, sabahleyin traş olmadığı için maneviyatın da bozukluk hissetmez. Nete-kim, bay Boulot da odanın pan jurunu açtığı zaman keyif içindeydi. Sabahın serin havasını ciğerlerine ihtirasla çekti.
Bütün Fransızlar glb! o da sabah rüzgârlarından hoşlanır. Bu saatte Londra sokaklarında hiç bir hareket yok. Herkes uyuyor. Halbuki şimdi, Paris'te kahvaltısını edenler çoktur ve işlerine başlıyanlar olmuştur. Boulot, Ingiliz başkentine gelir gider, fakat, geç kalkmak huyuna bir türlü alışamaz.
Detektif, etrafına bakındı. Yatak odasının kapısını kapattıktan sonra koridorda yürüme ğe başladı. Meslek hayatının şaşaalı zamanlarında fotoğrafını çektikleri o geniş kenarlı, siyah şapkamru başına giymşl-tt. Merdivenleri gürültüsüzce
çıktı. Tekrar aşağı İnmekteydi ki, ansızın d ur ala dı.
(— Allah Allah!» diye mırıldandı.
Koridorun bir kapısı önünde yüksek topuklu, ince derili bir sandal duruyordu.
Polis kafiyesi, önce ayakka-kabılara, sonra da kapıya baktı. İskarpinleri eline alıp düşün mege koyuldu. Topuk kısımlarını itina ile gözden geçiriyor. Gülümsedi; yüzünde bir memnuniyet belirdi.
Sandalları yere bıraktıktan sonra, yine ayaklarının ucuna basarak tan aşağı İndi: holü ve güneş altında ışıldıyan sokağa çıktı.
Acele adımlarla Sloane caddesinde yürüdü. Hava o kadar berrak kİ, Londrada böyleslne güç rastlanır. Bununla beraber, bütün yolda, bir tek polis ve bir tek kedi gördü. Hyde Park' ın da ağaçlarında geveze kuşlar ötüşüp duruyor.
Nihayet, bir taksiye rastlayabildi. Şoför, otomobilinden inmiş, tabiatı seyrediyor. Şu unda bir müşteri bulacağına ihtimal vermiyor olacak.
Fransız, işareti çaktı. Araba
da kaldırıma yanaştı. Boulot, binerken kendisini Boston sokağı İle Hammersmithroad köşesine bırakmasını bildirdi. Bo* ton sokağı alelâde bir yerdir. Şahsiyetsiz binalarla çevrilmiş. bir dört yol ağzına benzer. Burası da bir kilisenin içi kadar sakindi.
Fransız polis âmiri burada İn di. Kirli sarı tuğlalarla ciddi bir manzara arzeden binaya doğru yöneldi. Manderton’un tarifine nazaran burası manastırdL Eczahanede İken mahut plânı gözden geçirdiği sırada dikkatine çarpmıştı kİ, ressaıa Quayre'ın oturduğu Broke atölyelerinin arkasında, bostun sokağı ile demir yolu anısında bir ince geçit vardır.
Geçit midir, yol mudur pek belli otamıyan bu toprak sokak, tekerlekli vasıtaların geçmesine mini olunsun diye demir putrellerle kapatılmıştır. Boulot, bu bomboş geçide saldı. Sol tarafında manastırın yüksek duvaıı üzerinde yer yer büyük demir manialar dikkati çekiyor. Sağ tarafla Lse. bir tahta perdenin arkasından ulu ağaçlar göze çarpmaktaydı.
(Arkası var>
14 Haziran 1550
AKSAM
SaNfe ?
E HER AKŞAM î
BİR nİKÂlT |
Kan kanunu
— Kaçalım Culyo!
— Hayır Janet !
— Sana karşı sevgimin ne kadar büyük ve ne kadar şiddetli olduğunu anlamıyor tnu-| sun?
malıdır busene hasret çekiyorum, diye yalvardı.
Delikanlı hareketsiz ve soğuk duruyordu. Janet tekrar sordu:
— Niçin beni öpmüyorsun?
— öpeceğim seni Janet! Ben
— Ben de seni seviyorum Ja- I de bu buseye lıasret çekiyorum.
net.
— Halbuki sevdiğin halde benimle beraber kaçmağı reddediyorsun.
— Evet, JaneL! Bunu yapamayız. Kocanı bırakıp kaçamayız. Mario çocukluk arkarla-şımdır. Beraber büyüdük, daima beraber yaşadık. O. beni kardeş gibi seviyor. Ben de onu daha az sevmiyorum. Seni kaçırmakla Marionun kalbini nasıl parçalayabilirim. O, seni çıldırasıya seviyor. Sevdiği kadın, evi, serveti. hiç bir şeyi olmıyan çingenenin hayatı sayılır.
— Fakat sen beni sevdiğini söylüyorsun Culyo! O halde ben senin nenim?
— Ilsyat imsin Janet! Eğer ben seni, sevdiğim gibi sevmese idim yanınızda kalmaz, çoktan beri buradan giderdim.
— Ben böyle bir sevgiyi anlayamıyorum Culyo!
— Halbuki benim sana aşkım, hiç sönmeyen, cinstendir. Çektiğim işkence ve ıstırabı yalnız ben bilirim. Fakat azap ve ıstırap çektikçe sana karşı aşkım da şiddetleniyor
— Mademki Marioyu üzmek istemiyorsun o halde onu öldür!
— insan kardeşini öldür em ez! lanetin gözleri, hiddetle parladı, yüzü kıpkırmızı kesildi; boğuk bir sesle :
— Seni korkak seni! Senden nefret ediyorum, iğreniyorum, diye haykırdı.
Çingenenin güneşten yanmış çehresinde hüzünle dolu bir te-
Fakat sabırlı ol, acele etme!
Culyo, bu cevabı verirken, genç kadının kollan arasından sıyrılmış, bir adım geri çekilmişti. Birdenbire, delikanlının elinde bir bıçak parladı.
— Marionun, nazarımda kardeş mesabesinde olduğunu bilmiyor mu İdin Janet? diye sordu.
— Bunu evvelce de bana söyleniştin.
— Marionun kanı, İntikamının alınmasını istiyor Janet!
Culyo, seni se?..
Janet. sözünü bitiremedi, Delikanlı, seri bir hareketle bıçağını, Janetin kalbine sapladıktan sonra çekerek öteye fırlattı, sonra genç kadının blrdebire yere düşmemesi İçin kolları Ue kucaklarken yüzünü çehresine yaklaştırdı.
Janet, kinsiz âşskına bakıyordu, birdenbire çehresinde bir tebessüm belirdi, daha ziyade iğilerek dudaklarım genç kadının dudaklarına yapıştırdı.
Başım yukan kaldırdığı zaman Janet can vermişti. Şimdi delikanlı, çocuk gibi hüngür hüngür ağlıyor ve hıçkırıkları arasında. Marionun intikamını almak için kan kanununa uyarak dünyada herşeyden fazla sevdiği halde kendi eliyle öldürdüğü Janetin ismini tekrarlayıp duruyordu.
Janetin işlemiş olduğu cinayet cezasız kalamazdı. O günden-beri Culyo, çingene kampında görünmedi. Ne olduğunu, nereye gittiğini de kimse öğreneme-
Yumurtalara ilâç zerki üçler ile tavuklara istenilen konferansı
renk verilemez
İstenilen renkte tavuklar ancak veraset kanuniyle yetiştirilebilir — Mevcut her çeşit hayvanın ırkları hiçbir vakit değiştirilemez — Yalnız her uzvun vazifesi ve hacmi arttırılabilir.
Yazan: Cafer Fahrî DİKMEN
Amerikada kuluçka İçin kullanılan yumurtlara bir ilâç zerki ile çıkacak olan civcivlere istenilen rengin verileceği gazetelerde havadis olarak görülmüştür.
Daimi ve hakiki bir rengin verilmesine İmkân yoktur, çünkü her çeşit hayvanlar çiftleştiklerinde erkeğin tohumu rahimde veya tavuğun yumurtalığında dişinin yumurtaslyle telkih olunduğu zaman ana ve babada mevcut bulunan iyi veya kötü vasıflar doğacak yavruya o anda geçer. Bu telkih fiili ikmal olunduktan sonra artık hiçbir şey yapılamaz. Başka bir vasıf ilâve olunamaz. Ve de-
yi görünmediğinden, bu modadan vazgeçilmiştir.
Yine bu kanun sayesindedir ki hayvanların mahsul veren uzuvlarının vazifeleri arttırılarak fazla mahsul almak suretiyle pek büyük istifadeler temin olunmaktadır.
Meselâ senede üç yüz ve daha fazla yumurtlıyan tavuk cinsleri, 15 - 20 kilo ağırlığında hindiler yetiştirilmesi hep bu sayede olmuştur. Kezalik günde 50 litre süt veren inek cinsleri. bir kovanda 40 - SQ kilo bal veren arı cinsleri de hep bu ça-lışDialann neticesidir. Bu muvaffakiyetin elde edilmesi için 5-6 sene çalışmak lâzımdır.
Mahkeme K o fit! o
Karı bana bir torunu
Eylül toplantısında Almanyanm işgal
çok gördü!
besşiim belirdi:
— Ben seni seviyorum Janet! Fakat bir adamın hemşiresinin eline dokunduğu tarzdan başka' bir şekilde eline dokunmamağa and içtim, cevabını verdi.
Janet! ,
— Korkak herif! tahkirini bir
defa daha sevgilisinin yüzüne savurduktan sonra çadırına doğu uzaklaştı.
O gûndenberi Janet ile Culyo, birbirinden kaçıyordu. Hiç buluşup görüşmeden haftalar geçti Derken bir sabah Mario, . çingenelerin çadır kurdukları yerden biraz ötede ar kasma saplanmış bir bıçak darbesiyle ölmüş olarak bulundu.
Kimse bu cinayete bir mâna veremedi ve sebebini de anlayamadı. Zamanla hâdise unutuldu ve çingene kampında hayat. yine mutat şeklini aldı.
Şimdi Janet, çadırından dışarı çıkmıyor, çok müteessir görünüyordu. Bir gece, genç kadının çadırına bir İnsan gölgesi süzüldü ve karanlıkta hafif bir ses duyuldu:
— Janet!
— Sen misin Culyo?
— Seninle biraz görüşmek İstiyorum Janet!
— Ben de seni görmek arzusunda İdim, çadıra glrsene, Culyo!
— Hayır! Irmak kenarındaki söğüt ağaçlarına kadar gelemez misin Janet?
— Sen oraya git Culyo. Ben de arkandan gelirim.
Bir kaç dakika sonra ırmak kenarında buluştular.
Yaısyana yürüyen İki sevdalı, söze başlamağa tereddüt ediyorlardı. Evvelâ Culyo aradaki sükûtu bozdu,
— Janet, dedi, Marionun ölümü, başkaları İçin esrarengiz o-labillr. Fakat benim için hiç de öyle değildir. Kocanı kimin öldürdüğünü biliyorum.
— Kaatll kimdir bakayım?
— Şensin Janet!
Genç kadın, bu beklenmedik cevap karşısında biran başını önüne iğdi, sonra yukan kaldırarak ateşli gözleriyle delikanlıyı süzdükten sonra cevap verdi:
— Tahminin doğru Culyo! Ben de zaten bunu sana söyll-yccektlm. Fakat, senin bunu keşfetmen daha iyi oldu. Yoksa kandan mı korkuyorsun? Esasen kader Marloyu ölüme mahkûm etmişti.
— Şimdi ne beliyorsun Janet?
— Nemi bekliyorum. Bu kadar zamandanber! olması lazım gelen şeyi-., Aşkından çıldırıyorum Culyo! Arlık bizi hiç bir kuvvet ayıramaz. Marionun kanı bl?i ebsrliyen birleştirdi.
Jaııet, ' bu sözleri söylerken kollarını da çingene rieilknnh-hm boynuna dolayarak kendisine dnörıı çvkrl:
— Lp beni se/gillmt Kaç za- j
di.
Bununla beraber, çingeneler hakikati sezmişlerdi. Bu sebepten dolayıdır kİ, en ateşli bir aşkın kurbanı olan bu üç talihsizden sık sık merhametle bahsediyorlar.
Çeviren: A. HİLÂLİ
Hem yelpaze, hem maske!
Bu sene Amerikada yürek biçimi yelpaze çok rağbettedir. Yelpazeler aynı zamanda maske vazifesini görüyor. Ortasındaki deliklerden, kimse tarafından farkedilmeden, etrafı gözden geçirmek mümkündür.
İlk okul sergileri
Beyoğlu ilçesindeki ilk okulların s(*ne sonu sergisi bugün saat 18 de Beyoğlu Taksim ilk okulu binasında açılacaktır.
Fatilı ilçesindeki ilkokulların sene sonu sergisi de 16/Hazl-ran/1950 cuma günü saat lû da Fatih Akşemsetlin ilk okulu binasında açılacaktır.
KJ AKSAM Sİ
Abone bedeli
Şenel İle 8800 kuruş 5400 kuru»
o aylık la» » 2soo »
3 avlılc 800 » 1600 •
l aylık 300 *
adres tebdili İsla elli KUrUjluC pul çanoertlmelldlr Atıl caltdtr-ae adres flcgljtlrllmcı
Telefonlarımı! Başmuharrir 20505 Varı uicri 2lW63 - tdnre 20081
Müdür 20153
Şaban 2B — Mısır 40
ImsDU GU. ö®lo ikindi Aiı YMUı
E. ti.tH JI.4.B (33 8.İİ 13,00 5.03
V, Ş.M 5,HU Ki li 17.15 20.43 21.15 idarehane Bonıfib cıvan
Cemaı Nontr «okoŞi n» 13
ğlştirilemez, Bu Allah ve tabiatın bir kanunudur.
Erkek ve dişinin bu iki maddesinin birleşmesiyle nasıl hayatiyet aldığı bugün tamamlylc İzah olunâmadığı gibi, gözle gö-rulemiyen, ancak hareket ve şekli mikroskopla görülebilen ve telkih fiilini ifa eden o küçü- ______„
cük bir madde içinde bu kadar' âdeta kadın çok vasıfların bulunması v“ yavruya geçlvennesl de çokl dikkate lâiktir. I teMatm bu kanununa
| müdahale etmek imkânı olsay-
tjte bu kanun sayendedir ki dı. meseU erkek evlâdı öten-renk yanlar bir erkek evlât için büı-' li rce lira sarfedecekler pek çoktur. fakat ne mümkün?
1
. | Şurası muhakkaktır ki fen .ne kadar İleri giderse gitsin istenilen renklerde, ibikli, iblk-
Meselâ siyah renkli (Minör- sizr Ingiliz döğüşkenleri gibi ka) cinsi bir tavuk sürüsü be- çok yüksçk ₺
yaz renge tebdil olunmam arzu( (pentam) kl5a CÜCe olunduğu zaman yalnız tama-, tjştirilsbUlr, Fakat hiç bir va-men süt beyaz ıLigorln) horoz- kıt bir tavuğun asıl ırkını de-lariyle aştınlsa yumurtaların- getirmeğe imkân yoktur. İki dan ilk sene çıkarılan civcivlerdin sene evvel bir tavuğun asli hep beyaz olmazlar. Beyazlı, sİ- ıstı ne ise bugün de odur.
Şu verilen kısa malûmattan anlaşılacağı veçhile yumurtalara ilâç veya boya zerki İle çıkacak olan civcivlerin rengi tamamen değiştirilemez. Değiştirilirse bile, bu renk muvakkattir. Tavuk tüy döktüğü zaman yeni çıkacak tüylerin rengi a-na ve babasun rengini alır. Bu ve erkeklerin saç ve boyamalarına benzer,
çok1
ana ve babada bulunan r“.h y: ve diğer vasıflar veraset kanu-1 Jei nunun tedricen tatbiki ile arzu olunan şekilde yavrularına ge-| çlrilmekledlr.
Meselâ sivah renkli (Minör-'
yahh karışık renkli civcivler çıkar. Bu çıkan civcivlerden beyaz vasıflarını daha ziyade almış olanları ayırıp ertesi sene aynı beyaz damızlık horozlara aştınlıi'sa İkinci sene bunlardan alman yumurtalardan çıkan civcivlerin daha beyaz renkte , olduktan, nihayet üçüncü sene çıkarılan yavruların kamilen beyaz olduktan görülür.
Renk gibi sathi vasıflar meselâ tavuk ve horozların İbiklerinin büyütülmesi arzu olunursa. yakanda tarif elliğimiz gibi çlftleştirilmcğe üç sene devam olunursa, arzu olunan şekilde ibikler büyütülmüş olur. Bir vakit Fransada büyük ibikli (Llgorin) cinsleri yetiştiril-
mesi moda olmuştu. Fakat kışın' soğuklarda ibiklerin donması ve horozlarda büyük İbiklerin dik durmayıp bir tarafa düşmesi 1-
Batan Tarzınevin vapurunun yüzdürül-mesine başlandı
İzmir — Naldökendeki devlet denizyolları tershahesî önünde batmış olan Tarzm-evlıı vapurunun çıkarılmasına' başlanmıştır. Vapurun yüzdü-1 rülmesi işinde bilhassa Istan-1 buldan yeni getirilmiş olan maçuna kullanılmaktadır. Vapurun bir iki güne kadar kızağa alınabileceği umulmaktadır. Bundan sonra batma sebc-
, bi incelenecektir.
| Diğer taraftan vapurun bat-ı masında herhangi bir maksat veya bir Ihma! görülemediği söylenmektedir. Mamafih bu işle ilgili teknisyenler tetkikatı «ıülotkıp bir rapor tanzim edeceklerdir.
statüsünü değiştirecek
Vaşington 13 (AA.) — (Ünl-ted Press): Dışişleri Bakanlığı, üç devlet Dışişleri Bakanlarının Eylülde Nevyork ta toplanacak konferansta Almanyanm hali hazır İşgal statüsünde yapılacak değişiklikleri müzakere ereceklerini dün teyidi etmiştir.
Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Mıchael Mc Dermott, bu karana İngiliz, Fransız ve Amerika Dışişleri Bakanlarının geçenlerde Londra'da yaptıkları toplantıda alındığını söylemiştir.
Bu arada yüksek müttefik komisyonu ve Londra’da kurulan Almanya hususî çalışma gı'Upıı, Al manyaya ne gibi yeni tavizatta bulunulacağım kararlaştıracaklardır.
Resmi kaynakların beyanatlarından, Aİmanyamn halihazır statüsünde bir çok değişiklikler yapılacağı anlaşılmaktadır. Her şey yolunda gittiği takdirde bu kararların birleşmiş milletler genel kurulunun toplantısı 11e muhtemelen ayni zamana rastlayacak olan Nevyork toplantısında alınması miimükündür.
Dışişleri Bakanlarına şu tekliflerin yapılması beklenmektedir.
1 — Batı Alnıanyada merkezi İdare altında bir emniyet kuvvetinin kurulması, polis kuvvetlerinin 25.000 kişi kadar olacağı sanılmak tadır.
2 — Bir nevi Dışişleri Bakanlığının ihdası ve andlaşmalann imzalanması gibi bazı hususlar hariç olmak üzere dış siyasete taalluk eden bazı meselelerin Alman makamlarına terki.
3 — Alınanlara ihracat gayesi! e istedikleri kadar büyük gemiler inşa etmek müsaadesi verilmesi, şimdiki işgal kanunları 7.000 tondan büyük gemi inşasına müsaade etmemektedir.
4 — Almanlar kendi sanayilerini kontrol edebilecekler ve muhtemelen çelik istihsallerini arttırabileceklerdir.
5 — Almanyaya ecnebi sermaye yatırılması hususunda halen mevcut tahdidatın kaldırılın ası.
Pariste Tuilcrics havuzunda vapur maketleri arasında bir müsabaka yapılmıştır. Bu müsabakanın en dikkati çeken tarafı teisizleidare edilen ve 1,60 metre u zunluğunda olan bir uçakgemisi olmuştur.
Resmi yukarıda görülen bu minimini uçak gemisi İngiliz Bahriye Nezareti tarafından satın alınmıştır.
Yurtta hava vazıyeti
İstanbul 13 CAJL.) — Devlet meteoroloji işleri genel müdürlüğünden bildirildiğine göre son 24 saat İçinde yurdumuzda hava, iç Anadolu ve Karadeniz sahillerinde çok bulutlu ve yer yer yağışlı, diğer bölgelerde bulutlu geçmiştir.
Yağışlar yağmur şeklinde olmuştur.
Son 24 saat İçinde yurdumuza düşen yağış miktarı, metrekarede Hopa'da 22, Giresun'da 16. Rize'de 10. Trabzon, Artvin,. Keşan'da 2, Samsun ve Çubuk’ ta 1 kilogramdır.
24 saat İçinde günün en yüksek sıcaklığı Antalya’da 33. en düşük sıcaklık İse Kastamonu ve Etimesgut’ta 6 derecedir, I
— Eğer şu kan İnsaniyetlik denilen şeyin elifini, biliyorsa ben kafamı keserim. Yok, vallahi de yok, bîllâhi de yok. îyice bak, eğer kanda insanlıktan eser bulursan, işte, benim boynum kıldan incedir. Vur kılıcı, düşür kafamı,'
Koridorda sırtını duvara yaslayıp telâşlı telâşlı söylenen hanım teyzenin yanma bizim kasketli delikanlı sokuldu:
— Hayrola, teyze hanım. Kelleyi koltuğa almışsın. Nedir bu telâşın
Gözlerini ovuşturup dikkatle baktıktan sonra çenesiyle karşıyı işaret etti:
— Ne olacak, şu karının üzerine konuşuyorum. Memleketin içinde Azrail kesilmiş. kâfirin kızı. Zannedersin ki iskeleler, vapurlar babasından miras kalmış şırfıntıya... Cenabı Hak böy-Ielerine fırsat vermesin, alimallah, kıtır kıtır keserler insanı. Zaten Allah herkesin gönlüne göre verir ya. Baksana. şıllığın suratında meymenet olmadığı gibi, giyimi kuşamı da pestenkerani. Ya paralı pullu, dişli tırnaklı bir şey olsaydı?--
— Ne var, hanım teyze? O kadın sana fenalık mı yaptı?
Çatık kaşla homurdanarak parmaklarını pençe gibi kıvırıp iki elini uzattı:
— Bana mı? Hımmmm.. Eenim tüyüme dokunacak ha? Adamı şöööyle tuttuğum gibi boynunu bükmemle beraber kafasını gövdesinden ayınveririm, anladın mı?
— Anladım, teyze hanını. Yapar mısın, yaparsın.
— Hiç dinlemem vallahi. Beni hoş tutan insan yedi yabancı bile olsa canımı feda ederim. Amma velâkin, damarıma basıp da cinlerimi başıma toplarlarsa ne hatır dinlerim, ne gönül. Benim böyle göründüğüme bakma sen. Evvel Allahın izniyle, o karıyı suya götürür de susuz getiririm. Haddine mi düşmüş ki bana fenalık etsin?
— Peki, sana fenalık yapmadı ise ne diye kızdın kadına?
— Deli misin sen, oğlum? Daha ne yapacaktı şıllık? Kızı kucaklayıp denize mi a-tacakh yani? Sen de ondan tarafa çıkıyorsun öyle mi?
— Estağfurullah. Neme lâzım benim? Kadını tanımıyorum ki ondan tarafa çıkayım. Seni niçin öfkelendirdiğini anlamak istiyorum.
— Söylüyorum işte. Kızı kucaklasın da denize m! atsın?
— Senin kızını mı kucakladı?
— Gelinim de kızım demek değil midir? Pazar günü önüme kattım da okutmağa götürüyordum.
Bu .rene Londra'da şiddetli bir sıcak dalgası hüküm sürüyor. Klişemizde görüldüğü gibi Londra nebatat bahçesinde bulunan maymunlardan biri, softuk su vermek için elindeki maşrabayj nebatat bahçesi bekçisine uzatıyor.
I— Gelin hanım ders oku-» yor demek?
— Fesüphanallalı. Dersi de nereden uydurdun, ayol? Zavallı yavrucağa arasıra sancılar geliyor da...
— Geçmiş olsun. Hastalı-, ğı ne imiş?
— Senin bildiğin hasta-' lıklardart değil.
İki eliyle karnının özerinde kocaman bir kubbe yaptı ve sesini yavaşlattı:
— Kızcağızın karnı burnunda. Bir hafta sonra tamam sekizinci ajanı dolduruyor.
— Haaa, şimdi anladım. Yolcunuz var demek? Hayırlı, uzun ömürlü olsun.
— Amin, ağzına sağlık. Allah cümleninkini bağışlasın. yakında ben de torun sahibi olacağım. Velâkin, şu kâfir kahpe bunu çok gördü bana.
— Senin torun sahibi olduğunu istemiyor mu?
— Bilmem ki, kıskandı mı, ne haltetti? Üsküdar taraflarında eski bir ahbabım vardır. Sîzlerden iyi olmasın, temiz yürekli, müs-lüman kadındır. Bes vakit namaza beş daha katar. Nefesi de kuvvetlidir hatunun. Bizim gelinin de ilk doğumu olacak. Baktım ki vakit yaklaştıkça sancılar inancılar geliyor, pazar günü; -Haydi kızım, önüme düş de seni Bedriye hanıma götüreyim. karnına bir okuyup üilesin. Onun nefesi dokunursa. Cenabı Allahın izniyle doğumun kolaylaşır» dedim. Tramvaya bindik, vapur iskelesine vardım. A-man Yarabbi, ne kalabalık, ne kalabalık! Bin bir ayak bir kabda. «Aman kızını, şöyle bir kenarda dur da karnını iyi muhafaza et* dedim. Nihayet vapurun zaman geldi, kapılar acildi, herkes içeriye hücuma başladı. «Geride kalıp da üs-küdarlara kadar ayak üstü gitmiyelim, oturacak bir yer bulalım» diyerek biz de yürümeğe başladık. Biz yavaş yavaş giderken şu karı arkadan bir hışımja gelip de bizim gelinin önüne geçmek için hücuma kalkmaz mı! Kızcağızı öyle itiyor ki. handiyse kainim pat diye pat-lativer.ee ek. «Ne yapıyorsun, hanım? Nedir bu telâsın? Görüyorsun ki kızcağız hâmile. Kamına dokunulur mu onun?» dedim. Vay e-fendim, sen misin ağzını a-çan! Kan bir Azrail kesildi; «Sizin keyfiniz için ben a-yakta gidecek değilim ya. Vapura girip yer kapacağım. Kızın hâmile ise buralarda ne işi var? Dizini kırsın dia evinde otursun» diyerek kalçasını çevirip kızın karnına dayayıverdi. Haydi bakalım, sen ol da cinler, periler başına toplanmasın. «Hele şu kâfir kahpeye bak! Kızın çocuğunu düşürttürüp beni torundan edeceksin öyle mi?» dememle kalçasına iki çimdik bastım. Bu seter o da geriye dönüp üzerime saldırmağa kalktı. Derken efendim, oracıkta kapışıverdik. ben hemen...
Mübaşir çağırdı, hanım, teyze sözünü bitirmeden, koştu.
Ce. Re,
Azılı bir kaçakçı Osmaniye’de yakalandı
Osmaniye — Suriyenln Kürt-dağı ilçesine bağlı Badilü köylü ve tanınmış kaçakçılardan Mehmet Reşit topraklarımıza girmek isterken Kırıkhan gümrük birliklerinin pusuşundıin firara muvaffak olmuştu. Bu defa tekrar topraklanın ıza girdiğini haber alan İlçemiz istihbarat âmiri Kemal Yener ve Dörtyol İstihbarat memuru Arif Tuğral’ın yaptıkları nıkı araştırmada kaçakçıyı Dörtyul-da, ikamet eden Suriye mültecilerinden Yııstıfun evinin bahçesinde, çeperler arasında saklı bir halde yakalamağa muvaffak olmuşlar dır.
saklamış olduğu mavzer ve mermiler de Yusuf mı kayıu-vatctesl Havuş Cevlkin evinin bahçesinde bulunmuştur.
P hifc 8
AKSAM
14 Haziran 1950
Ingilterede otelcilik kursları açıldı

Ctetcilik endüstrisini genişletmek için yeni tedbirler alınıyor
burslan verilecektir. Otelcilik ve lokantacılık enstitüsünü resmen eğitim alanına ithal etmek suretiyle bu endüstriye, makina mühendisleri enstitüsü, bankacılar enstitüsü, sekreterler enstitüsü ve yeminli muhasipler enstitüsü gibi teşek-jC.
Beykoz tesisatımızda bulunan 15 litrelik 6200 adet müstamel gaz kabı (cerikan) bu ayın 16 net Cuma günü öğleden evvel sant 11 de ayıu mahalde açık arttırma suretiyle satışa arzedilfÇiğinden alâkadarlara ehemmiyetle ilân olunur.
ŞeiI Kompani Of Turkey Ltd.
Londra'dan yazılıyor: Büyük Britanya, memleketteki otelcilik ve lokantacılık endüstrisinin gelişmesine son. yıllarda her zomankinden daha büyük bir önem vermektedir. Bu endüstrilerle İlgili herkese nazari ve pratik tecrüb kolaylıkları sağlamak için memleket ölçü-, sünde bir eğilim kampanyasına yönel bir durum sağlanmıştır, girişilmiştir. Bu maksatla. ha-jBu itibarla enstitü eğilim kon len bu ticari teşebbüslerin Da- şeyinin milli diploma ve sertl-Şinil ı bulunan en y4',"*rtl- Ma- VilraTa» Ehdne ahmoRİ hu pndiıst-recilerden henüz bu yeni giren genç erkek ve (Unlar için muhtelif k.
açılmıştır. Bu çalışmalar otel-’lerde çalışanların mesleki ellik ve lokantacılık eğilimi ütesi yükselecektir.»
milli konseyi tarafından idare] Et.üd kursları iki kısma ayrıl -edilmektedir. Bu teşekkül] mistir. Tam devreli kurslar ve otelcilik ve lokantacılık enstl .......... ,
tûsünlir» eğitim kolu olup. K a- İdarî işlerde çalışmaları melhuz yer sini 1949 da kurulmuşsa da?.öğrenciler tam devreli kursları ceçcn bülmacanin halli
1 Saldan sağa: 1 — Açaınadan. 2 — Masuracı. 3 — Abus. Tıs. -i — Curam. La. 5 — lkıdllim. 6 — Es - Drama. T — Berna, Mvl. 8 — Biate, ias. 8 — Aldat, Ya. 10 — Ananeler.
Yukarıdan aşağıya: 1 — AmallerbM, 2 — Çabukgclin, 3 — Asuri. Mad(l. I — MiLsaddakan. 5 — Ar. Mır. Te. 6 — Dal. Lamı, ' — Acilunonye. 8 — Nısamolsar.
Ermeni ismi. 4 — Tersi bobini!. S — Tersi vargeçınc - Bir boru çalışı. G — Tersi gelinin başı - Sövme. T — Dede - Teni levazımından, 8 — ince kalbur - Tersi zevk duyma. 5 — Gtûll, 10 — itimat el - Köle.
Yukarıdan agaiıya: 1 — Haftanın bir geceni. 2 — Hayatı sona eren. 3 — Tersi denir sathınadt» yükseklik miktarını gdsUrir - Tersi baş bellisi, I — Tersi bir renktir - Gara!, 5 — Zariflik. 6 — Başına «K* gelirse bir filim markanı • Sark köylerinin bir nevi mahrukatı. 1 — Bir harfli» Oku-.... ............ ..... ——------- f nuştı - Eşiti Türk kahrsm»nlşri|i^nn..
ti-1 kısmi kurslar. Yüksek derec i» ]» — Herkesin serbestçe çirebtleccfi. n. Mn-î ir.'in.r.Ha onlıemnları nnrlhıız srr. ■
küllerle aynı seviyede profes-
yüksek 1da- Ilkalar ihdas etmesi, bu endüst-mesleğe, rlde meslek tutanlara bir uz--15 ka-'mantık payesi sağlıyacak ve kurslar! umumî tesir baktnnndan bu lş-ka-
Eczacı aranıyor
Ergani Bakırı işletmesinden:
■ Hastahanenıiz eczahanesl İçin tecrübeli bir eczacıya ihtiyaç vadrır. Talip olanların kısa hal tercümesi, diploma, askerlik vesikası, eski hizmetlere alt bonservisleri suretleri, sağlık raporu, iyi huy kâğıdı ile İki adet fotoğrafı gönderek
ERGANİ BAKIRI İŞLETMESİ Mİ’DLRLVÛC
MADEN Adresine müracaat etmeleri rica olunur. (7293)
dua va »uııua»»^» v—, --------
bundan evvel aynı işle meşgul] takip etmekte olup, kurs süresi | ve Şubat 1944 te ihdas edilmiş İki yıldır. Bu kurslara girebll-bir eğitim komitesi mevcuttu.] inek için adayların resmi eğitim Asli komite, o zaman Büyük -] dereceleri oldukça yüksek ol-Bnlanya eğitim konseyi başka- malıdır. Orta okulu bitirmiş 01-nt olan Mr. R. A. Butler’in te- mak şarttır. Tedris edilen muh- . şebbür.ü ile vücude gelmiştir. | telif konular arasında yemek
Eğitim Bakanlığı o tarihten- pişirmenin nazariyat ve tatbl-beri otelcilik ve lokantacılık ] katı. hijyen, müşteriye hizmet endüstrisinin teknik bilgi sevi- ve umumi servis, muhasebe da-yesiııi yükseltmek İşiyle daima hildir. Dil derslerine de öneınj ilgilenmiştir. Bu maksatla Ba- verilmektedir. Fransızca mec-j kanlık mahalli eğtim makam- ]huridir. Tatil devrelerinde ve lanna mali yardımlarda bulun- kursun devanı ettiği sırada mtı-j mtış ve kurs mahalleri, leçhi- ayyon fasılalarla, mevcut ınü-j zat ve tedris heyeti teminini, esseselerde fiilen çalıştırılmak sağlamjçtır. Bu alanda teknik] suretiyle öğrencilere pratik, bilgi edinmeğe karşı memleke-[ tecrübe de sağlanmaktadır.^ tin her tarafında büyük bir il-, Tedris ücretleri makul olup. . gi uyanmıştır. Bu cihet. Birle-, bazı-hallerde ücret alınmamak-şik Kırallığın 60 merkezinde tadır. Kurs ücreti yılda 1 ilâ kurslara yazılmak için başvu-j2fl sterlin arasında değişmekte-ranların ve kurs görenlerin ra- dir.
yumulan anlaşılmaktadır. Bun-] Londra He taşra şehirlerinin dan henüz İki yıl evvel kurs ( bir çoklarında yapılan tam dev- 1 gören öğrencilerin sayısı 1.0Û0 i] reli kurslara kaydolmak için aşmazken şimdi bu endüstride] adetâ bir tehacüm vardır. Gün- , meslek edinmeğe hazırlananla-] de bir kaç saatlik kurslar muh- f rm sayısı 4.000 i aşmaktadır. | telif şehirlerde 50 merkezde ya- ,
Otelcilik ve lokantacılık eği- pılnıaktadır. Bunun gibi daha { tim milli konseyinin bir idare- bir çok kurslar açılacaktır. ( cisl şu beyanatta bulunmuştur:; Bütün bu faaliyetlerden, tn-oKonsey terakklci bir eğitim, giliz otelcilik ve lokantacılık tasarısının tahakkukuna giriş- endüstrisinin, Birleşik Kıratlığı mi? ve bıı maksatla mesleki ziyarete gelecek misafirlere ku-kursiar açmıştır. Kurs sonunda sutsuz hizmetler sağlamak İçin imtihanlar yapılacak ve staji--personel yetiştirmeğe azami yerlere diplomalar ve okul gayretle giriştiği meydandadır.
Toprak Mahsulleri Ofisi Afyon ve Malzeme İşletmesinden
1 — İhtiyacımız için aşağıda cins ve miktarları yazılı muhtelif malzeme pazarlık suretiyle satın alınacaktır.
2 — Bu İşe ait fenni şartname her iş günü malzeme servisinde görülebilir, (Beşiktaş)
3 — Pazarlık 15/6/850 perşembe günü saat 15 de işletmemizde kurulu komisyon önünde yapılacağından İsteklilerin 650 lira muvakkat teminatlarlyle müracaatları ilân olunur.
4 — Ofis ihaleyi kısmen veya tamamen yapıp yapmamakta serbesttir. (7600)
Malzemenin cinsi Miktarı
Deniz Gedikli Erbaş orta okulu Komutanlığından
1 — Türk Donanmasının gedikli erbaş kaynağı olan «Deniz Gedikli Erbaş Ortaokulu» ve «Deniz Gd. Erbaş Sınıf Okuluna» öğrenci yazımına 1 Haziran 950 den 1 Eylül 950 gününe kadar devam edecektir.
2 — Birinci sınıfa bu yıl İlkokulu bitirenler n. sınıfa ortaokullarda ikinci sınıfa geçenler, üçüncü sınıfa da ortaokulda in. cü sınıfa geçmiş bulunanlar ve gedikli erliğe de ortaokulu bitirerek diploma alanlar kabul edilirler.
3 — Birinci sınıfa 13 - 16. İkinci sınıfa M - 17 ve üçüncü sınıfa 15 - 18 yaşları İçinde olanlar kabul edilirler.
4 — Gedikli er olacakların 16 yaşından küçük olmamaları şarttır.
5 — İsteklilerden İstanbulda bulunanlar Kasımpaşadalcl
okul müdürlüğüne başka yerlerde bulunanların bulundukları yerin askerlik şubesi başkanlığına aşağıdaki yazılı vesikalarla müracaatları. (6316)
A _ Dilekçe.
B — Nüfus cüzdanı - Fotoğraflı -
C — Bir seneyi geçmemiş aşı kâğıdı,
D — Ailesinin ve kendisinin iyi ahlâk sahibi olduğuna dair iyi hal kâğıdı,
E — Okul tastiknamesl veya diploma,
F — 12 adet vesikalık fotoğraf.
TÜBERKÜLİN (T.Y.)
Tuberculîne Aiıcienne de Koch Pricıuet ve Mantonu testleri İçin hassasiyeti kontrol edilmiştir.
Dr. ZEKÂİ MUAMMER TUNÇMAN
Bakteriyoloji Lâboratu-varı. Dlvanyoiu No. 193. K. 2. Telefon: 29125
Rediksion (Muhtelf eb’atta) $iber volf » »
T ve Dirsek » »
Galvaniz boru ■ >
> * Witvort dişli boru
Yangın musluğu uçları Rakoru
75 adet
75 »
100 »
400 Metre
500 »
00 Adet
Zayi — Rizenin Tekke köyü İlkokulundan 930 senesinde al’ dığtm 33/12 No. lı şehadetna-meyi kaybettim. Yenisini alacağımdan eskisinin hükmü yoktur.
Abdullah oğlu Mustafa Özdemir
Devlet Orman işletmesi Bolu Müdürlüğünden:
1 — İşletmemizin Aladağ bölgesi Karacasu istif yerinde mevcut (2163) adede denk (798,932) met-eküp çam tomruğu 11 parti halinde 5.6.950 tarihinden itibaren 15 gün müddetle ve açık arttırma suretiyle satılığa konmuştur.
2 — Açı karttirma 21.6.950 Çarşamba günü, saat 15 te Bolu Belediye dairesinde toplanacak komisyon önünde yapılacaktır. Beher metreküpün tahminî bedeli (601 liradır. Her parti için % 7,5 hesabiyle geçici teminat alınır.
3 — Bu işe ait şartname Ankara Orman Genel Müdürlüğü. Ankara ve tstanbul Merkez İşletme Müdürlükleriyle Adapazarı, Düzce. Gerede, Kızılcahamam işletme Müdürlüklerinde ve İşletmemizde görülebilir.
4 — isteklilerin belli gün ve saatte müspet evrak ve ilk te-
minatlariyle komisyona müracaatları. (7478)
Deniz Kolejine öğrenci alınacaktır
Deniz Harp Okulu ve Koleji Komutanlığından
1 — Deniz Kolejinin yâlnız Dlrlncl sınıfına öğrenci alınacaktır.
2 — Kayıtlar 1 Haziran 950den 10 Ağustos 950 ye kadar devam edecektir.
3 — Alınacak öğrencilerin 14 yaşından küçük ve 17 yaşından gün almamış olmaları lâzımdır.
4 — Isceklilerln Ortaokulu bitirme ve Devlet Sınavında muvaffak olmuş bulunmaları şarttır.
5 — Kayıt ve eakui İçin istanbulda olanlar Heybeliadada Deniz Harp Okulu ve Koleji Komutanlığına, taşrada bulunanlar işe askerlik şubelerine Direr dilekçe ile baş vurmakla beraber, dilekçelerinin bir eşini de Okul Komutanlığına göndereceklerdir.
6 — Fazla bilgi edinmek Istiyenlerin Heybeliadada Deniz Harp Okulu ve Koleji komutanlığım başvurmaları. (66111
DİLEKÇELER:
A — Diploma veya okulu bitirdiğine dair belge,
B — Nüfus kâğıdı asn veya Noterlikçe musaddak örneği,
C — Bir yılı geçmemiş aşı kâğıdı»
D — 12 adet vesikalık fotoğraf,
E — İyi hal kâğıdı. Bağlanacaktır.
Seçme sınavları 15 - 26 Ağustos 950 arasında yapılacaktır
İzmir Belediye Başkanlığından:
1 — Karşıyaka beton yollarının tâmirleriie 1723.1724 sokak döşemelerinin, kesme taşlarla esaslı tamiri işi fen işleri müdürlüğündeki keşif ve şartlaşması gereğince açık eksiltmeye konulmuştur. Keşif bedeli 21520,03 lira ve geçici teminatı 1614 liradır. Bu İşe girmek istiyenler ihale tarihinden üç gün evvel Fen İşleri Müdürlüğünden belge almaları lâzımdır, işin İhalesi 26-'6/950 pazartesi günü saat 15 dedir. İsteklilerin teminatlarını belediye veznesine yatırarak belli edilen gün ve saatte encümene başvurmaları.
2 — Erler mahallesinde 895 saydı sokakta 363 ada 1 sayılı
parselden rnüfrez 1225.75 metre karelik arsa üzerinde bir sene İçinde bina inşa ve ikmal edilmek kaydile kapalı zarflı arttırmaya konulmuştur. Muhammen bedeli metre ellişer liradan 61287.50 ve geçici teminatı 4315 liradır. İşin ihalesi 26/0/950 pazartesi günü saat 15 dedir. İsteklilerin 2490 sayılı kanunun tarlfatı dairesinde hazırlıyacaklan teklif mektuplarını İhale günü en geç saat 14 e kadar encümen başknalığı-na vermeleri lifin olunur. (7854)
Pide fiatı hakkında
İstanbul Belediyesinden:
17 Haziran 1950 cumartesi günü sabahından itibaren ekmekçi ve simitçi fırınlarında 84/86 randımanlı pide imal ettirilerek satışa arzedilecektir.
84/86 randımanlı undan mamul % 37 rutubet ve 362,25 gram kuru maddeyi ihtiva eden 575 gram sıkletindeki Çörek-otlu bir pide 22 kuruştur.
Keyfiyet sayın halka ve ilgililere ilân olunur. (7917)
■ Kelepir Arsa ■
Beşiktaş KıhçaLi tramvay caddesi üzerinde Boğaz ve denize hâkim, mutena arsanın İstanbul İkinci İcra Memurluğunda 16.6.1850 tarihince saat lû - 12 arasında ikinci ihalesi yapılacaktır.
j-gj Dosya No; 950/1421. ptg
BAKTERİYOLOG.
Dr. Necmetitn Ülker LABORATUVARI (Guraba Hastanesi Lâboratuvar Şefi)
Kan, İdrraı, Balgam. Ga-zurat veşair tahliller, gebeliğin idrar muayenesiyle erken teşhisi. İstanbul — Cağaloğlu Eczane karşısı No. 23 Müracaat: Sait 15 - 18.
Mahkeme, tapu, icra ve noter ilânları Bedelleri nususl şahıslar tarafından ödenen mahkeme, icra tapu ®c noter ilânları gibi resuu ilânlar eskiden olduğu KİPİ doğrudan doğruya «AKŞAM» idaresi tarafından kabul edilmektedir
Ankara Belediye
Başkanlığından
1 — Belediye hastalıanesl yıllık ihtiyacı için alınacak (96) kalem ilâç ve malzeme kapalı zarf usulü ile eksiltme ve ihaleye konulmuştur.
2 — Muhammen bedeli (39583) lira (50) kuruştur.
3 — Teminatı (2968) Ura (76) kuruştur.
4 — Teminat Belediye veznesine yatırılacaktır.
5 — Şartname ve listesi her gün Belediye Tutanak ve Muamelât kaleminde görülebilir,
6 — ihalesi 30/6/1950 çarşamba günü saat 16 da Belediyede toplanacak komisyonda yapılacaktır.
7 — Bu İşe girmek isteyenlerin 2490 sayılı kanunun 32 ci maddesi sarahati veçhile hazırlayacakları teklif mektuplarını belli günde saat 15 e kadar komisyon başkanlığına makbuz karşılığında vermeleri ve İhalede hazır bulunmaları lâzımdır.
(7781)
DEVLET DEMİRYOLLARI İLÂNLARI
Antimuan alınacak
Devlet Demiryolları Haydarpaşa Satmalma Komisyonundan :
1 — 1000 kilo Antimuan açık eksiltme ile satın alınacaktır.
2 —Muhammen bedeli 4000 lira olup muvakkat teminatı 300 liradır.
3 — Buna ait şartname komisyondan parasız olarak dağıtılmaktadır.
4 — Eksiltme 5 Temmuz 1950 çarşamba günü saat 10,30 da
Haydarpaşa Gar binası dahilindeki Haydarpaşa Satmalma komisyonunda yapılacağından ar2u edenlerin, vaktinde komisyonda hazır bulunmaları. (7885)
ram TÜRKİYE CUMHURİYETİ EMEKLİ SANDI & t SKfl Genel Müdürlüğünden: '
1 _ sandığımız için örnekleri gereğince 2o bin adet emekli dul ve yetim özel belge cüzdanları yaptırılacaktır.
2 — Cüzdardarm malzeme, basım, ciltleme ücretlerinin muhammen bedeli 10 bin Hradır.
3 — Muhammen bedelin %7 buçuğu geçici teminat olarak yatırılacaktır.
4 — Alım müddeti ihale tarihinden itibaren 15 gündür.
5 — İsteklilerin şartnameyi ve örnekleri görmek için Ga-latada Bankalar caddesinde 48 No.h tasfiye halinde bulunan Tekel Emekli Sandığındaki Satınalma komisyonumu-na müracaatları.
Gaziantep İl Daimi Ko misyonundan:
1 — Eksiltmeye konulan işt Gaziantep - Akçekoyutılu yolunun 304-940—374-340 Kim leri arası (Û4OÛ) metre tul plokaj şosa yapımı olup keşif tutarı (68816) Ura (84) kuruştur.
2 — Eksiltme 16.6.950 Cuma günü saat 10 da ÖzeL İdare binasında toplanacak İl Daimi komisyon odasında kapalı zarf usuliyie yapılacaktır.
3 — Keşif, eksiltme şartnamesi ve buna bağlı diğer kâğıtlar her gün İl Daimi komisyonunda ve Bayındırlık Müdürlüğünde görülebilir.
4 — Eksiltmeye girebilmek İçin İsteklilerin usulüne göre (4690) Hra 184) kuruşluk geçici teminat vermeleri. 1950 yılında Ticaret Odasında kayıth bulunduklarına dair bilgi göstermeleri şarttır.
5 — isteklilerin bu işin teknik öneminde bir işi İyi suretle başarmış veya idare ve denetlemiş olduklarını ispata yarar belgelerini Bayındırlık Müdürlüğünden alacakları tanıtma beyannamelerine (Müteahhld ehliyet beyannamesini, müteahhit plân ve teçhizat ve beyannamesi) bağlamları ve bu beyannamenin içindeki sorulan cevaplandırılarak yeterlik belgesi İsteme dilekçeleriyle birlikte eksiltme gününden en az,üç gün evvel (tatil günleri hariç) Valiliğe müracaat ederek bu iş İçin yeterlik belgesi almaları şarttır.
6 — isteklilerin 2490 sayılı kanunun 32 nci maddesinde verilen izahat dairesinde hazırlıyacakları teklif mektuplarını 2 nci maddede yazılı saatten bir saat evveline, kadar makbuz karşılığında Komisyon başkanlığına vermeleri lâzımdır.
Postada olan gecikmeler kabul edilmez. (7112)
Almak, Satmak, Bulmak için
'Vi
Sn ucuz ve en emin vasıtadır

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder