25 Eylül 1950 Akşam


1
tJUCŞAM
r=
L KÜÇÜK
İLÂNLARI ? BUGÜN 6INCI SAYFAM
AKŞAM
AKŞAM
Sene 33 — No. 11481 — Fiatı her yerde 10 kuruştur.
PAZARTESİ 25 Eylül 1080
Sahibi: Necmeddln Sadak — Yazı İşlerini fiilen İdare eden C. Bildik — Aksam Matbaası-
Müttefiklerin Batı Alman-yada büyük manevraları
Ekimde Amerikalıların da iştir akile en büyük hava manevraları yapılacak
Muhriplerimizin turnesi
İki muhribimiz, Akdeniz limanların! ziyaret- edecek
Ankara 25 (Akşam) — Sal-lanhlsar ve Demlrhlsar muhriplerimizin ekim ayı İçinde bazı Akdeniz Umanlarını ziyaret etmek üzere bir geziye çıkacakları haber veriliyor. Deniz harb okulu öğrencilerinin de katılaca-
Birleşmiş Milletler Genel Kurulunun toplantısına İştirak eden Vişinskl Rus delegeleriyle mahremane konuşurken ’
Londra 25 (Radyo) — Atlantik paktına dahil 12 millete mensup yüz küsur general ve yüksek rütbeli subay Batı Al manyada İngiliz ve Amerikan İşgal bölgelerinde yapılacak büyük kara ve hava manevralarım takip için batı Almanyaya gitmişlerdir. Bu manevraların hedef ve gayesi, faik bir düşman karşı-
sında kara ve hava harekatını tekemmül ettirmektir. Bu manevralara İngiliz ve Amerikan kara . ve hava kuvvetlerinden başka Fransız, Belçika ve Hollanda kara ve hava kuvvetleri de lştirfik edeceklerdir.
önümüzdeki ekim ayında da tngüterede şimdiye kadar yapılmış oian hava manevralarının en büyük ve en genişi icra
edilecektir. Bu manevralara A-merlkan hava birlikleri do katılacaklardır.
Manevralardan maksat İngil-terenln uçaksavar müdafaalarını denemektir.
tı bu seyahat sırasında muhriplerimiz Yunanistan, Yugoslavya ve İtalyan limanlarına uğrayacaklar .dönüşte Maltayı da ziyaret edeceklerdir. Seyahat bir ay kadar sürecektir.
Bevin Birleşmiş Milletlerde bugün nutuk söyliyecek
Siiveyşin müdafaası
Amerika, Kanal bölgesinde vâsi hava meydanları kurdu
Korede iki Amerikan kolu birleşmek iizere
Seui’ün hâkim nokta-
Dünya barışı ve güvenliği hakkında Ingiliz siyasetini izah edecek
Nevyork 25 (Radyo! — İngiltere Dışişleri Bakam Devin, Bir-‘ leşmiş Milletler Genel Kurulunun toplantımda bugün söz alarak mühim bir' nutuk söyleyecek ve tttgllterenln dünya barışı ve çüvenllgj hakkında İngiliz siyasetini izah edecektir.
Londra 25 (Radyo) — Ingiltere. Frarıta ve Amerikan Dışişleri ve Milli Savunma Bakanlarının toplantısına İştirak eden İngiliz Harbiye Bakam Sinvel dün Nevyork'tân Londra'ya Kftl-mi? ve’ gazetecilere verdiği beyanatta batı kuvvetlerinin takviyesi için Bakanların görüşmelerinde mühim terakkiler kaydedildiğini söylemiştir.
Amerika, insicamlı bir Avrupa
ordusuna Alman kuvvetlerinin de katılması lüzumuna kani bulunmaktadır.
New-York 25 (Ad5.) - Üç büyüklerin topalntıianna iştirak etmiş olan İngiltere Savunma Bakanı Fınaniiel Shlnwell, uçakla dün İngillerc-ye hareket etmeden yaptığı bir konuşmada demiştir kİ:
«— İstişarelerde bir anlaşma seviyesine erişilmiştir.»
Kısa b.lr müddet sonra Fran-saya hareket etmiş olan Fransa Savunma Bakanı Jules Moch. Fransız noktal nazarı üzerinde hic bir yorumda bulunmamıştır. Mamafih. İngiliz görüş zaviyesinden bazı ilerlemeler yapıla-
(Arkası sahile ®: sütun 1 de)
Kahire 25 (AF.) — Haftalık «Ahbar El Yevm» dergisinin a-çıkladıgına göre. Birleşik Amerika hava ordusu Ingtlterenln muvafakatiyle Süveyş kanalı bölgesindeki Fayed de vâsi hava meydanları kurmuştur,
Dergi, istihbaratını resmi ve güvenilir 'kaynaklardan yaptığını ileri sürmüştür. Burada bu haber hakkında resmi bir Amerikan beyanatını elde etmek şlm dilik mümkün olmamıştır.
larına
Amerikan bayrağı dün çekildi
Prenses Margaret nişanlanıyor
İtlaya - îran dostluk ancîlaşması
Roma 24 (AA) — Bugün İtalya ile İran arasında bir dostulk j anlaşması İmzalanmıştır. |
Ayrıca bildirildiğine göre iki memleket arasında yakında bir ticaret ve denl2 nakliyatı muahedesi de akdedilecektir.
Nevyork 25 (Rı — Birleşmiş Milletler kuvvetleri, Kore cephesinin bütün kesimlerinde İlerlemeğe devam ediyorlar Güney Karenin başşehri Seul’ ün cenubunda Han nehrini daha iki noktadan geçen Amerikan s llâhend azları cenuptan da şehrin en kalabalık varoşlarına girmişler, havagazı fabrikasına. şimendifer İstasyonuna ve kışlalara hâkim olan noktalara Amerikan bayrağını dikmişler, sol cenahtan gelen bir Amerikan alayı Veron Kim-po hava alanına İndirilen 2000 Amerikan paraşütçüslle takviye edilmişlerdir.
Amerikan kuvvetleri. Seul'un cenubu şarkisinde 15 kilometre
ilerlemişlerdir. Güney Kore kuvvetleri Handon şehrine girmiştir.
Güney Koreliler Taegunun 80 kilometre şlpıallıje. £merl-, kaklar da aynı şehrin 100 kilometre şimal batısına kadar ilerlemişlerdir. Şarktan ve Batıdan İlerleyen Birleşmiş Milletler kollarının bLrleşmesl İçin 90 kilometre kadar bir mesafe kalmıştır.
Merkez kesiminde, Amerikan kuvvetleri Batıya doğru İleri yürüyüşlerine devam ederek Kumçon şehrine girmişler, daha cenupta da Cenup Koreliler Kinıpoya varmışlardır. Taarruz harekâtı plân dairesinde muvaffakiyetle İnkişaf ediyor.

Vefa 2- Fenerbahçe 0
Beşiktaş 4 - Istanbulspor 1
Yeni Yunan sefirinin basına demeci
Ingiliz Kiralının İkinci kızı prenses Margaretln bugünlerde nişan merasimi ilân edileceği söylenmektedir. Hattâ ajanslar. Barbakan Attlee'nin iki gün evvel Kıratla yaptığı Bölüşmenin nişanla alâkalı olması ihtimali
bulunduğunu bildirmişlerdi.
Prenses Margaretln kont d* Dalkleth ile nişanlanacağı rivayet edilmektedir. Kont. Dük Buceleuth’un oğludur. Yukarıdaki klişede prenses Margaret kont de Dalkleth (ortada) beraber görünüyor.
Coğrafî durumumuz bizleri daha sıcak bir yakınlığa ve dostluğa görürüyor
Ankara 25 (Akşam) — Bir ■ kaç gün evvel Cumhurbaşkanı Celâl Baya ra ltimadnamesinl takdim eden Yunanlstanın Ankara büyük elçisi Aleksandr Kontumas dün kendisiyle konuşan gazetecilere şunları söylemiştir:
c— Turklyede 1943-45 senelerinde elçilik müsteşarı olarak bulunmuştum. Bu İtibarla Türkiye benim için yabancı bir memleket degudlr. Türkiye ve Yunanistan arasındaki dostluğun temelleri iki memleketetln büyük liderleri Atatürk ve Venl-zelos tarafından atılmıştır. Fakat coğrafya Türkiye ile Yunanistan arasındaki dostluk ve yakınlığın kuvvetlenmesini ve genişlemesini âmir bulunmaktadır. Siyasi coğrafya ile Alman âlimler! pek çok uğraşmışlardır. Hltler de siyasi coğrafyayı fena bir şekilde mânalandırarak diğer memleketleri istilâ İçin bir bahane olarak kullanmıştır. Ben bu görüşün tamamlyle a-leyhlndeyim. Fakat kabul ettiğim bir nokta varsa o da siyasi coğrafyanın bir milletin kaderini tâyin etliğidir. Coğrafi durumumuz blzlerl daha sıcak bir
yakınlığa ve dostluğa götürmektedir ,tkl memleketin siyasi liderleri ve entellektüellerl bunu müdrik bulunuyorlar. Yunanistan ve Türkiyede bu fikri be -nimseyen büyük kütleler vardır.»
Bozuk sinirleri büsbütün bozmak istemeyiz amma...
ARADA BİR
Yukarıda: Beşiktaş t, Spor maçından bir enstantane, aşağıda: Şişli klübünün Vortikln hâtırasını anmak için tertip etliği yanşa giren bisikletçilerden bir grup
İçişleri Bakanı
İçişleri Bakanı Rükneddln Nasuhloğlu, dün sabahki Ankara ekspresle şehrimize gelmiştir.
Huştanız olsa, gözünüzün bebeği gibi esirgemek isteseniz, ııe ikram edersiniz? Meselâ tavuk suyuna çorba. Sakınan göze, maalesef yine çöp düşecektir. Zira, İskenderun vapurunda koleralı tavuktan yirmi beş kişi zehirlenmiş. Herhalde, hatır için çiğ yememişlerdir; Tavuk, nizamı dahilinde fokur fokur kaynamıştır.
Etten zehirlenenler var. Sütten de zehirlenenler var. Öyleyse, yoğurdu okuyup üflemeli. Fakat yoğurttan da zehirlenenler çok. Hastalara, çocuklara gönül raha-tiyle ne yedirmeli, ne içirme-li?
Hekimliğin, hıfzısıhhanın tarihinde görülmemiş şekilde dev adımları attığı bir devirde yaşıyoruz... Evet, üstelik bu da var.
«Şunu yaptın,, bunu yapamadın, falan işi ne zaman başaracaksın? Ahval gittikçe kötiilüyor...» gibi tenk'd ve şikâyetlerle hükümete hücumda muhalefetin biraz acele ettiğini sanıyoruz. Devlet tecrübesi hiç olmayan yeni bir hükümet, üç, dört ayda ancak olanı anlayıp durumu kavrar. İşe ciddi sarılmak, sarıldığı işten netice almak biraz zaman ister, insaflı olmak için bu zamanın geçmesini beklemek lâzımdır.
Hükümetler, imtihanları bütçede verirler. Demokrat Parti hükümetinin ilk imtihanı da 1951 bütçesi olacaktır. Numara vermek için yeni bütçe yılını beklemek şarttır.
Biz lıep bu fikirde idik. Gene bu düşüncedeyiz. Fakat hükümet gazetelerinde gördüğümüz bir haber zihnimizi bulandırdı: 1951 bütçesi 1950 bütçesinin hemen hemen aynı olacakmış. Bunun için bir çok mazeretler ileri sürülüyor: Vergi kanunu tatbikatı, eski hükümetlerin kötü tesirleri, derin izleri ve saire vesaire...
Doğrusu, inanmadık. Demokrat Parti gibi, geçen dört yıl, hoyıına bütçeleri tenkid etmiş bir muhalefet İş başına geçer de beğenmediği eski bütçenin bir eşini Meclise sunar... Böyle şey olmaz.
Halk, hükümetten çok şeyler bekliyor. Yâni kendisine vaad edilenleri bekliyor. Bunların dörtte biri 1951 bütçesinde belirmeU ki dört yıllık seçim devresinde hepsi gerçekleşebilsin. Herhalde 1951 bütçesi memlekete el t-ile tutulur, gözle görünür ıslahat getirmeledir. Demokrat Partinin ve hükümetinin de böyle düşündüğüne eminiz.
1951 bütçesinde bilhassa ehemmiyetli, yâni bir kaç yüz milyonluk bir tasarruf görünecek, ekonomik kalkınmaya bol para tahsis edilecek. vergiler biraz hafifleyecektir.
Başka türlüsünü akıl almaz, bizim aklımız alsa da millet anlamaz. Hele muhalefet hiç affetmez. Kimsenin ağzını da zorla kapıyamayız. Dört yıl Demokrat Parti muhalefetinin söyleyip yazdıklarının yarısını olsun bugünkü muhalefet yazıp söylemek hürriyetini İster. Onun için, bahsettiğimiz Ankara havadisine inanmadık. 1951 bütçesi, 1950 bütçesinden herhalde cok, pek çok farklı olacaktır. Tâ ki, Demokrat Parti ilk yılında hak kazanabilsin, daha ilk vılulda halk! «Bu değişiklikten ne çıktı sanki?» demesin. Demokrasi adına zararlı olur diye koçkarız. — Halkçı
25 E,ıul ıybU
Son Keşi.ler
merikalılar vücuda her bak-nidan en çok faydalı gıdayı nihayet keşfetmişler. Bu gıdanın adı ayranmış. Âlimler ayranın hazım cihazı için bulunmaz bir nimet olduğunu haber veriyorlar.
Yine Amerikalılar vereni tedavisinde son derece müessir bir siit keşfetmişler. Bu siit kuş sütü değildir, kısrak siitiidıir. Bizim ecdadımızın Orta Asyada içe içe coştuğu siit: Kımız! yapılan tecrübelere göre veremliler kısrak sütuvle on hes giin kür yaptıktan sonra yüzlerindeki sarılık gidiyor, canlanıyorlarinış.
Yiııe uzun zamandanberi yapılan tetkiklerden, fazla miktarda niı inc yiyen milletlerin umumiyetle halsiz kaldıktan. fazla pirincin insana rehavet verdiği meydana çıkmış! Buna mukabil bulgur yiyen milletler daha hareketli ve canlı oluyorlarmış. Çünkü bulgurda...
Bir kesif d:.ha kaldı. Onu da söyliyeyim de tamam olsun Sabahleyin av karnına yarım.bardak pekmez içmek sıhhate son derece faydalı imiş. Alimlerin bildirdikleri-n» göre, pekmez karaciğeri yormadan hazmolan gıdaların başında geliyormuş. *,
Haydi derhal kımız içmeğe başhyamayız diyelim. Ayran verine gazoz, hattâ kokakola içmeğe kalkışımız, bulgurdan el çekişimi», hele pekmezin neden yapıldığım u-nutaeak kadar gaflete düşmemiz ilimle alâkamızı kes-»bizden mi İleri ediyor, dersinle Şu Bidnl.r mod« •lur da remele bejlarsak bilhassa ,ktlsadi babımdan yu-„.l,k demektir. Şevket RADO
Türkiye atletizm birincilikleri
Dün Alsancakta devam edilmiş ve 3 Türkiye rekoru kırılmıştır
Yeni şehir meclisi 2 ekimde toplanıyor
Eski Şetvr Meclisinden kalma işler yeni baştan tetkik edilecek
Geçenlerde yapılan belediyeı edeceğinden hazırlanan gündem seçiminden sonra Belediye ka- [ hem miinderecat itibariyle zen-
Cumhur Başkanı
Preveze zaferi
tamir 24 (A.A.) — Türkiye atletizm birinciliklerine bugün Alsan cak stadında devam edilmiş ve üç yeni Türkiye rekoru kırılmıştır. Teknik neticeler a-şagıdadTt:
200 metre: 1 — Oktay Karakulak (İzmir) 22 3 10, 2 — Turhan Tiik el (îst.) 22 5/10, 3 — Turgut Sağman (Ank i 23 6/10.
1500 metre: 1 — Ekrem Koçak (Ank.) 3 58 5/10 (Yeni Türkiye rekoru), 2 — Cahit önel (İst.) 3 59 7/10. 3 — Turhan Döker (İst.) 4.02 5/10-
Üç adım atlama: 1 — özkap (Arık.) 14.09, 2 — Reman (İst.) 13.92, 3 — Altıok (Ank.) 13.80.5.
400 metre: 1 — Kemal
lu (Ant.) 51 8/10. 2 — Burhan Cengiz (Zonguldak) 52 4/10, 3 — İsmet Dlnçcan (İst,) 52 4/10
Disk: 1 — Çelil üçaner (Ank.) 41.85, 2 — Nuri Turan (Kocaeli)
Ömer Halûk
Akın
Horu-
Zonguldakta halkın sevgi tezahürlerile karşılandı
27 eylülde şehrimizde ve lzmitte parlak surette kutlanacak
39.92, 3 — Emin Tokgöz (Ank.) 36.45.
110 Engelli: 1 — Mustafa
Batman (Ank.) 15 3/10, 2 —
Erdal Barkay (tzınlr) 15 6/10, 3 — Esat Hersek (Ank.) 16 6/10.
Cirit atma: 1 — Halil Zira-man (Ank.) 65.41 (Yeni Türkiye rekoru), 2 — Kemal Koksal (Zonguldak) 52.78, 3 — İsmet Uysal (Ank.) 52.21.
10.000 metre: 1 — Hüseyin Topsak»! (Elâzığ) 33.43, 2 —
Nuri Öksûzalp (İst.) 33.55, 3 — Behzat : Akdeniz (Eskişehir) 35.37 3/10.
Sırıkla atlama: 1 — Ziya ü-niivar (İst.) 3.60, 2 — Şetvan Toker »Ank.) 3.50, 3 — Münir Köseoğlu (îst.) 3.50.
400 X 100 bayrak; 1 — İstanbul takımı 45. —
Müsabakalardan sonra İki hafta evvel 1.87.5 İle Türkiye yüksek atlama rekorunu kırmış
□lan Mahir Araş, yeni bir rekor denemesi yapmış ve güzel atlayışlarla evvelâ 1,88 1, sonra da 1.90 ı geçerek yeni bir Türkiye rekoru tesis etmiştir.
Ankara 24 (A.A.) — Futbol mevsiminin ilk karşılaşması, Zafer gazetesinin tertip ettiği Zafer Kupası maçları adı altında 19 Mayıs stüdyomu iç sahasında bugün yapılmıştır,
Ankaramn dört kuvvetli takımı arasında oynanan bu kupa maçlarının ilk karşılaşması Gençlerbirllğl İle Emniyet arasında oynanmış ve Gençlerbir-Uği 4-3 galip gelmiştir. İkinci maç Detnirsporla Hacettepe arasında İdi. Bu maçı da Demlrspor 2-1 galip bltlrmşltlr.
Elimine usulü ile yapılan maçlara yarın da devam edilecek ve bugün galip gelen takımlar yâni Gençlerbirllğl ve Demlrspor karşılaşacaktır.
Zonguldak 24 — Cumhurbaşkanı Celâl Bayar beraberlerinde Başbakan Adnan Menderes, İşletmeler Bakanı Seyfi Kurtbek, Bayındırlık Bakanı Fahri Belen bulunduğu hakle bugün saat 19 da şehrimize gelmiştir.
Celâl Bayar, Zonguldak hududu olan Doruhan’da Vali, hükümet erkânı He elliyi mütecaviz otomobil ve otobüs dolusu halk tarafından karşılanmıştır.
Cumhurbaşkanı burada da o-tomobıllerinden İnerek ZonguldaklIların ellerini sıkmış ve bayramlarını kutlamıştır.
Cumhurbaşkanının Zongul-dağa girişleri İlimizde şimdiye kadar görülmemiş tezahürata vesile olmuş ve şehrin methali polisin sökemedlği on binlerce ZonguldaklI tarafından kapatılmıştır. Halkın sevgi tezahürleri arasında otomobilinden İnen Cumhurbaşkanı Celâl Bayar, omuzlar üzerinde Belediyeye kadar götürülmüş ve bütün yol boyunca halkın çılgınca alkışlan devam etmiştir. Cumhurbaşkanının Belediye balkonunda halkı teşekkür eden ve rahatsız olmamalarını bildlrne hitabelerine rağmen, halk, Belediye civarındaki bütün yollan tutmak suretiyle yağan yağmur altında beklemiş ve Başbakan Adnan Menderes'i görmek İstemiştir. Bunun üzerine Başbakan Adnan Menderes de kısa bir hitabede bulunmuştur. Cumhurbaşkanı, belediyeden ayrılışı sırasında da halkın samimi tezahürleri devam etmiştir.
Preveze zaferinin yıldönümü münasebetiyle 27 eylül çarşamba günü şehrimizde va lzmitte parlak kutlama törenleri yapılacaktır. Bu husustaki program hazırlanarak alakalılara dağıtılmıştır.
Programa göre o gün merasime saat 10 da Taksimde başlanacak. Beşiktaştakl Barbaros âbidesinin önünde devam olunacaktır. Yapılacak geçit resmi İle merasim sona erecektir.
Saat 17 de Yavuzda bir çay verilecek ve 17.15 te kayık yarışları yapılacaktır. Halk gemileri gezebilecek ve ziyaretçilere rozetler takılacaktır. Geceleyin de fener alayı tertip olunacaktır.
silâlhanıyor
Müdafaa işlerine 150 milyar liret sarfedilecek
Roma 24 (A.A.) — (Reuter): İtalyan hükümeti üç senelik bir askeri savunma plânı İçin 150 milyar liret sarfetmeğl dün kararlaştırmıştır.
Fenerbahçe gene
Vefa’ya yenildi
Beşiktaş da tstanbulspor takımını 4 - 1 mağlûp etti
Petrol işleri
Kalifiye işçi yetiştirmek üzere Amerika-dan dört mütehassıs geldi
nununun sarih hükümlerine gö- ı re (İstanbul Genel Meclisli camiyle Şehir Meclisi ekim başında toplanacaktır. Ayın birinci günü pazara tesadüf ettiğinden Meclis 2 ekim pazartesi günü içtima edecektir. Bu münasebetle İstanbul Valiliği ve Belediye başkanlığı, o günkü lçti-mada hazır bulunmak üzere 5-zayı çağırmış ve bir gündem de neşre finiştir.
Bu gündem, tetkik edilirse dikkati çekecek mahiyette olduğundan bu hususta tamamlayıcı malûmat almak Üzere a-lâkalıl&rla temas ettik. Aldığımız malûmatı kaydediyoruz;
1940 tarihin d enberi yürürlükte bulunan Belediye kanununun tatbik edildiği tarihtenberi Belediye Meclisleri daima Halk Partisi adayları tarafından teşkil edildiğinden seçim sonunda Meclise giren yeni simalar azdı. Şehir Meclisleri ekseriyetle eski âzalardan mürekkep oldukları için Belediye ve Hususi idarelere dair bilgileri vardı. Halbuki bu defa da belediye seçiminde Demokrat Parti adayları — istisnasız olarak — kazandıklarından ve Şehir Meclisi baştan başa yeni şahsiyetlerden terekküp
gin olmuş, hem de izahı mahiyette bulunmuştur.
Gündemin göze çarpan diğer bir noktası dû yeni İşe başlayacak olan yeni Meclisin teşkilâtına ve belediye muamelelerine ait hazırlıklara taallûk eden ve behemehal izahı lâzım gelen işlerdir. Bu kanui zaruret yüzünden seçilecek namzetler, D. P. şehir Meclisi üyelerinin 27 eylülde yapacakları toplantıda tesbit e-d 11 e çektir.
Bundan başka aldığım malûmata göre dağılan Şehir Meclisinden kalma bir çok işler vardır kİ usulen yeni Meclis n»z-namesine alınmıştır. Halbuki belediye şehir ve vilâyet işlerine yeni bir istikamet verilmesi düşünüldüğünden geçen Meclisten kalma ve büsbütün başka düşünce ve zaruretler mahsulü bulunan bu İşler üzerinde esaslı surette durulacak ve bunların prensip bakımından reddedilmesi ve Belediye reislik makamı tarafından yeni baştan hazırlanarak Meclise getirilmesi münasip görülmektedir.
Ayın 27 sinde yapılacak bu hususî toplantıda kesin bir karar alınacak. Şehir Meclisi riyaset divanı ve encümen azalan namzetleri tesbit olunacaktır.

Celâl Bayar, bütün yol boyunca Zonguldak'ta da diğer bütün muhalif parfi temsilcileri tarafından karşılanıp ağurlan-mıştır ,
Kadıköy adliyesi
Sahildeki arsada bir adliye binası yapılacak
Iran âzerbaycanında komünist faaliyeti
Maden. Tetkik Arama hesabına Amerikadnn dört maden mütehassısı uçakla şehrimize gelmiştir. Dün akşam trenle An-karaya giden mütehassıslar bir sene müddetle petrol işlerinde çalışacaklar ve kalifiye personel yetiştireceklerdir
Dün Fenerbahçe takımı kendi stadında Vefa He karşılaşmış ve bu maçtan 2-0 mağlûp çıkmıştır. San Lftclvertlller, İlk devrede canlı bir oyun çıkararak taraftarlarını ümide düşürmüşlerse de İkinci devrede galibiyeti Vefalılara kaptırmışlar ve iki gol de yemişlerdir.
Büyük bir seyirci kütlesinin merak ve alâka ile takip ettiği bu maça İki takım şu kadrolarla çıkmışlardır;
Fenerbahçe takımı:
Erdal — Snlâhaddin, Hihnl — Süleyman, Kâmil, M. Ali, — Fikret, Erol, Suphi. Bahri Halİt.
Vefa takımı:
şükrü — Mustafa, Rahmi — Melih, Salâhaddin, Nusret — İs-fendiyar. Galip, Garbls, Kâtım, İsmeL
Birinci devre golsüz geçti. Nihayet İkinci devrenin 25 İnci dakikasında solaçık mevkiinde bir an boş kalan İsmet ayağına geçen topu kısa bir sürüşten sonra SLkı bir şütle kaleye gönderdi. sol direğe çarpan top da ağlara takılarak Vefayı galip duruma geçirdi. Şimdi Fenerbahçe galibiyetten vazgeçmiş ve beraberlik golü peşinde koşmağa başlamıştı. Fakat Vefanın fırsatçı santrforu Garbls 42 inci dakikada santradan aldığı topu gayet İyi kullanarak ikinci sayıyı da çıkarınca netice belli

Bu sene İçin ayrılan 50 milyarlık İlk tahsisat ttalyanm askeri kuvvetlerini 12 tümene çıkarmak üzere yeni 5 tümeni silâhlandırmağa başlamak Lnı-kânını verecek ve böylece İtalyan askeri kuvvetlerinin yekûnu sulh andlaşmaslle müsaade edilen miktar olan 175,000 kişiye çıkacaktır.
Kabinenin dört giin süren toplantısından sonra yayınlanan tebliği hükümetin karabl-ıılerlerle polisi de takviyeye karar verdiğini bildirmektedir.
Karaköyde yangın
Dün gece Karaköyde Emek-yemez mahallesinde Tenha sokakta bir yangın başlangıcı olmuş, fakat hâdise yerine derhal gelen itfaiyenin gayretile ateş büyümeden söndürülmüştür. Yangın İzinsiz alarak se-lülolt İmal eden Molz adındaki, bir şahsın dikkatsizliğinden çıkmış ve Molz de ellerinden ve kaşından yaralanmıştır.
Bir müddettznberi şehrimizde bulunan Adalet Bakanı Halil Özyörük dün Kadıköy D. P. merkezinde kendlsLle konuşan gazetecilere Kadıköyde bir adliye binası kurulmasının kararlaştırıldığını belirterek şöyle demiştir:
(— Harap ve ahşap vaziyette bulunan ve kira He oturulan Kadıköy mahkeme binası İhtiyacı karşılamadığından İskele civarında mevcut adliye arsasında yeni bir bina yapılmasına karar verdik.
Eu İş İçin eyvelâ hazır paramızdan 150 - 200 bin lira sar-fetme imkânlarını araştıracağız. Mümkün olduğu takdirde bu sene projeleri yaptıracağımızı ümit ediyorum İnşaata ballanmasını mütaakıp bina bir sene içerisinde lam »m lana- Tûrkiyenln en zengin madenle-«akhr . | rinl ihtiva etmekledir.
Konya yaylasında civa, altın ve kurşun madeni bulundu
I
i
I
I
Konya 24 (Akşam) — Hadim ilçesinin Dedemi! köyü yaylâsı civarında çok zengin miktarda civa. altın ve kurşun madenleri bulunmuştur, şimdilik tecrübe mahiyetinde olmak üzere 50 kadar amele işe başlamıştır.
Söylendiğine göre bu bölge,
oldu ve Vefa da gayretinin mükâfatım gördü, l-lakcmin bitiş düdüğü Yeşil Beyazlılann galibiyetini ilân etti.
Beşiktaş 4 - L Spor 1
Kadıköyünde Fenerbahçe. -Vefa He karşılaşırken Beşiktaş da Şeref stadında istanbulsporla karşılaşmıştır.
Oyuna Beşiktaş başladı. Her İki takımın oyununda hiçbir â-henk yoktu. İlk anlarda tstan-bulspor daha fazla atak yapar gibiydi. Yavaş yavaş Beşiktaş üstünlüğü aldı ve İlk devre üç gol çıkardı, tstanbulsporlular 42 İnci dakikada merkez muhacim Kerimin ayağlyle biricik gollerini yaptılar.
İkinci devrede Siyah Beyazlı-lar bir gol daha yaparak sahadan 4-1 galip vaziyette ayrıldılar.
Galatasaray takımı bugün geliyor
tngflterede yaptıkları maçların beşini de kaybeden Galatasaray futbol takımı bugün saat 15.30 da uçakla şehrimize dönecektir.
Macaristan 12 —-
Arnavutluk 0
Londra 25 (Radyo) — Arnavut milli takımı, dün Peştede Macar milli takını lyle yaptığı maçta 12-0 yenilmiştir.
2-0
Üç Amerikan senatörü geldi
ad-
Pepper. Cooley ve Paaze larındakl üç Amerikan senatörü dün saat 13 te hususi bir n-çakla AtiDadan şehrimize gelmişlerdir.
Senatörler kendllerüe konuşan gazetecilere Türidyeye A-mertkan yardımının nasıl kullanıldığını görmek maksadiyte geldiklerini ve yarın Ank araya gideceklerini söylemişlerdir.
Dr. Schöne memleketine döndü
Bir müddetlenberl memleketimizde temaslarda bulunan Batı Almanya dış ticaret dairesi ikinci başkanı Dr. Schöne dün uçakla Almanyaya hareket etmiştir. Dr. Schöne'nln memleketimizdeki temaslarının müsbet neticeler verdiği ve bu münasebetle İhracat listemize bazı İlâveler yapılması düşünüldüğü söylenmektedir
SabahGazeteleriNe Diyor?
Tasarruf siyaseti
Hablb Edlb Töre han YENİ İSTANBUl/da bütçede tasarruf temin edebilmek İçin memur kadrolarının yeniden gözden geçirilmesi icap ettiğini İleri sürdükten sonra «şunları yumaktadır:
«Yarım asra yakın bir za-mandanberl tensikat, tenkl-hat diye zaman zaman yapmak İstediğimiz ve bir türlü muvaffak olamadığımız bu tasfiye işinde yeni İktidar, lüzumu olan kuvvet! kendinde bulur ve cesaretle hareket e-derek bu İşe artık nihai bir düzen verirse, memleketimizde herhalde çok lüzumlu bir dâvayı ele almış sayılır.»

Efendilik dersi
Ulunav YENİ SABAH'takl fıkrasında Kaleli Askeri Lisesi talebelerinin Beylerbeyimle sebebiyet verdikleri müessif hâdiseye temas ederek şüyie demeli ledlr;
sı; kanunun verdiği hakkın hiçbir tesir ile dokunulamı-cacağmin ifadesi demektir.
Bu ulvi anlayışla, o kötü hareketlerin hiçbir nasebetl yoktur.
*
Şu spor işleri
Amatör sporun nasıl fesyonelleştijtini CUMHURİ-YET'teMi fıkrasında İnceleyen Felek, bundan Beden Terbiyesi teşkilâtının mesul olduğunu ileri sürerek şunları yazmaktadır:
«Sporcu adı altında onların neler yaptığını burada tekrarlamağa hlcab duyuyorum; lâkin biliyorum kİ; çocukların bu hale gelmeleri hep bu teşkilâtı elinde tutanların aczinden, disiplinsizlik ve oto-ri teslzliklerindendir.
Tek müsabakayı kazansınlar da mevkileri pekleşsin diye onlara lüzumsuz yüz verenler, yaptıklarına göz yu-
(— Hey efendiler!. Bu hal
ne? Böyle nereye gidiyorsunuz?.
Diye soran, arayan yok. mu? Bir askerî İlse talebesinin hariçteki durumlarını gözönünde bulunduran bir İnzibat mevcut değil mİ?
Asker, sokakta döğüşmez; hudutta doğ üşür; onlara genç yaşlarında dahi bu telkini yapmak İcap eder: bir askeri İlse talebesi herhangi bir ka-dınsusöz atmaz... Söz atanlara karşı onu müdafaa eder; biz böyle biliyoruz.»

Neredeyiz ?
Selim Itagıp Emeç de SON POSTA’daki yazısında Kuleli ve Galatasaray talebelerinin geçen haftaki çirkin hareketlerine temas ederek şöyle diyor:
«Şayet; bazılarının sakat o-
1 tırak anladıkları gibi, bu gibi haller bir nevi demokrasi tezahürü sayılıvorsa azim hata ediliyor .demektir. De- manlar, bugün herkesin şl-nıokrard demek, terbiyesizlik, kâyet ettiği, elim durumdan tecavüz ve serkeşlik hürriyeti niâûen ve maddeten mesul-demek değildir. Onun mâna- dürler.»
gibi nıü-
pro-
Küçümsenmiyecek derecede arttı, gizli radyolar da tahrikat yapıyor
Tebriz 24 (AA > _ (United Press): Burada bulunan yetkili yabancı müşahitlerin kanaatlerine göre, bu bölgedeki komünist faaliyet ve nüfuzu bugün de küçümse nem i yecek derecededir. Bununla beraber yeni müşahitlere nazaran, İran silâhlı kuvvetlerinin, mânevlyat bakımından takviye edilmiş olmaları sayesinde durumda bir mûvazene temin edilmiş bulunmaktadır.
Müşahitler. Rus İşgali esnasında Azerbaycan Halk Cumhuriyetinin kurulmasını sağlamış olan ve bir komünist teşkilâtından başka bir şey olmıyan Azerbaycan Demokrat partisinin gizil çalışmak suretiyle de olsa hâlâ faaliyet halinde olduğunu ve her gün saflarına yeni yeni üyeler katıldığım işaret etmekte ve Azerbaycan Komünist partisi radyolarının her gün muntazaman yapmakta oldukları propaganda yayınlarının bu parti mensuplan tarafından takip edilmekte olduğunu bildirmektedir. Ermenlstamn bir
şehrinden Azerbaycan» hitaben yapılan bu komünist neşriyatı son zamanlarda İranın haklarına tam mân asiyle tecavüz mahiyetini almış bulunmaktadır. Azerbaycan Halk Cumhuriyeti adına konuşan bu gizil radyo spikerleri açıkça «Demokratlardan» silâhlı kuvvetlere ve polis kıtalarına nüfuz ederek bu İranlIların silâhlarını «pek yakın olan kurtuluş» gününde kendi subay ve âmirlerine tevcih etmelerini tavsiye etmektedirler.
Müşahitler, şimdi Azerbay-canda durumun sâkln görünmekle beraber sinirli bir havanın esmekte olduğunu belirtmekte ve buna sebep olarak da Sovyet-lerln İrana nüfuzların) gittikçe arttırmalarını ve bu memlekete çok yakın bulunmalarını, milletlerarası olayların aldığı durumu ve bu arada Kore harbini göstermektedirler. Filhakika bu gergin hava neticesi geçenlerde, Tebriz - Kafkasya demiryolunun geçtiği Julîa hudut köyü bir panik neticesinde tamamen boşalmıştır.
Düşen uçan kale
16 yolcusu sıhhattedir ve yaral anmamıştır
Halifaks 25 (AJ») — Kana-şeda hava ordusuna bağlı kurtarma servisi merkezinin bildirdiğine göre. Goose Bay (Kaz körfezi) yakınlarında yere düşen B-50 tipindeki Amerikan bombardıman uçağında bulunan on altı yolcusu «sıhhatte ve sapasağlam» bir vaziyettedir.
Uçağın enkazı pazar sabahı saat 11.00 de Goose Bay'in takriben yüz mil kadar güney batısında bir Lancaster uçağı tarafından tesbit edilmişti.
Amerikan hava ordusu, parçalanan uçaktaki dört yoicu He mürettebatı kurtarmak İçin gerekil tertibatı almıştır.
Kazazedeler, yerden verdikleri İşaretlerle yemek ve başka ihtiyaçlar İstemişler, fakat kimse ya Takınmadığından sıhhî yardım la|çp etmemişlerdir.
Harika kabilinden kurtulan bu on nltı kazazede hellkoplerlc nakledilecektir.
Bevin
(Eaş tarafı i inci sah i I ede) blldiğiDi söylemiş ve sorulan mütebaki suallere şu Cevabı vermiştir:
«— Başka hiç bir suale cevap vermemeğe yemin etmiş bulunuyorum.»
ShlnweU, Almanyanm Avrupa askeri kuvvetlerinde oynayacağı rol hakkında sorulan suale kaçamak bir cevap vererek demiştir ki:
(— Batıda bir ordunun kurulması meselesinde bazı ilerlemeler kaydedilmiştir.
Atlantik paktı konseyi konuşmalarına iştirak etmek İçin gelmiş olan Norveç Dışişleri Bakanı Ealvard Lange. tek komuta altında kurulacak olan Avrupa askerî kuvvetine silâhlı Alman birliklerinin ithali meselesini prensip itibariyle kabul ettiğini beyan etmştlr.______
İdam edilen Bulgar köylü lideri için âyin
Üç sene evvel Bulgaristanda idam edilen Köylü Partisi lideri Nikola Petkov İçin dûn snat J1.30 da Şişlideki Bulgar kiliSf-sinde dini bir merasim yapıt-iniştir. Merasimde şehrimizdeki Balkan mültecilerinin blv çoğu hazır bulunmuştur.
M
Sahile 3

Belediye içinde Belediye
Gıda maddeleri
Bulgaristandan gelen
İstanbul hemşehriler cemiyeti kurulmuş. Burhan Feleğin başkanlığı altında Kadıköy’de fevkalâde bir toplantı yapılıp Falih Rıfkı Atay da hazır bulunmuş; İstaııbulıın güzelleştirilmesi, hemşehriye lâyık bir duruma getirilmesi mevzuundakt düşüncelerini açıklamış. Doçent Dr. Orhan Tuna, doktor Bülent Daran, genel sekreter Orhan Erdcner temennilerde bulunmuşlar.
Cemiyet, ilk iş olarak gürültü ile mücadeleyi ele alacakmış. Bütün bir mahalleyi rahatsız edecek kadar radyolarını açanlara karşı, Belediye talimatnamesindeki gerekli maddelerin tatbiki istenecekmiş. Her mahallede bir «fahri müfettişlik» ihdas olunacakmış.
«Gürültü ile mücadele cemiyeti» dc, İstanbul hemşehriler cemiyetine iltihak ettiğini bir mektupla cemiyet başkanlığına bildirmiş.
*
«Hükümet içinde hükümet» tâbiri kötü mânayadır. Fakat «Belediye içinde belediye» yi hayra yormak zorundayız. Çünkü belediye ihtiyaçlarımız. hakikaten, resmi Belediye tarafından kâfi derecede tatmin olun-mıyor. Hele fakir mahallelere doğru gittikçe belediyecilik faaliyeti, kâh sıfıra, kâh tahtelsıfıra iniyor.
Mesela, nasıl tahtelsıfıra?
Şöyle ki: Belediyenin katiyen mevcut olmadığını bil-sek şu boş arsadaki kedi leşini kendimiz gömeriz. O, kaldıracaktır diye ilişmiyoruz. İşte tahtelsıfır budur. Kapıları birden yediye kadar numaralar:haftanın her günü sokak temizlemeyi birine havale ederiz. Halbuki, ara yollarımız Türk temizliğiyle telif edilemez pisliktedir.
Eski usul mahalle heyeti ihtiyariyesi kuıar: küçük davalarımızı el birliğiyle halle uğraşır; büyük dertler i-çln de hükümetin kapısını çalarız. Devrimizde, ihtiyar, hasta, muhtaç bir dul, cemiyetin kanadı altına alınmıyor. Dedelerimizin devrinde islınırdı; mahallenin her ferdiyle ilgilendirdi.
Napolyon, Mısıra girdiği zaman sokaklar zifirî karanlıkmış. Kapılarda nöbetleşe fener yaktırmış. İlk geceden itibaren şehir pırıl pırıl donanmış. Biz de numaraladığımız evlerin kapısında, haftanın birer gecesi küçük birer ampul yaktırırız. Yolların büyüklerini bayındırlık yapar, millî savunma yapar, küçüklerini kendimiz tamir ederiz. Zaten tamirin de ne olduğunu görüyoruz.
Geçenlerde bir yan sokağı tamir edecekler diye o sokaktaki halka müjde verildi. Tamirciler Üçüncü Sultan Mustafa devrinde Arnavut kaldırımı döşenen sokağı biraz eşeledi; çamurlanmağa daha müsait hale koydu; hâsıl olan molozları da bir köşeye yığdı, gitti. Müracaatlara rağmen iki aydır molozlar kaldırılmıyor.
Belediyenin tahtelsıfır faaliyetleri dediklerimiz bunlardır.
İstanbul halkı, insiyakla, zekâsiyle, teşebbüsüyle, ça-lışmasiylc. karşılıklı yardı-miyle, verine masruf olacağını bildiği hayırperverlik tesisleriyle; şimdikinden çok daha iyi bir hayat yaşayabilir. Araya karışan saygısızları da yoluna getirmesini başarır. Mahalle heyetleri aralarında biri eşip çarşı pazarı, inşaatı, umumî sıhhati kontrol edecek yüksek kurullar kurabilir. Elverir ki gölge edip ihsan ettiğini zan neden bir belediyecilik tipimiz olmasa...
Şimdiki tipik ihtiyaca çok uygun şekle geleceğine dair alâmetler var mıdır? «Valilikle Belediye Başkanlığı ayrılacak!» deniyor; «Demokratlar seçildi, dur bakalım!» deniyor. Durmakla, bakmakla, beklemekle olmıyacaktır. Mevcut teşkilât, inşallah urrahman fıstıkî makam gelişe dursun. Biz kendi acele İhtiyaçlarımızı kendimiz görelim.
İki el bir baş içindir. Kurda sormuşlar;
Meyva hariç olmak üzere diğerlerinin toptan fiatleri düşüyormuş
İstanbul ticaret ve sanayi o-dasımn hazırladığı toptan eşya flat endeksine göre gıda maddeleri toptan flatında meyva hariç mütemadi bir düşme mevcuttur.
1938 senesindeki IlatLer 100 ila gösterildiğine göre zahire ve hububat endeks rakamı 1943 ta 1113 seviyesine fırlamışken geçen sene 545,2 ye kadar düşmüştü. İçinde bulunduğumuz senede azalmağa devam eden hatlar neticesinde bu grupa ait i endeks rakamları Nisanda 460.1 ve temmuzda 447.5 olmuştur.
Gıda maddelerinin diğer mühim bir grupu olan hayvani gıdalar toptan flatı da îklncl dünyâ harblndenberl en yüksek endeks rakamını 1950 senesi 1-klncl ayında 097.5 olarak kaydetmişken müteakip aylarda fl-atlar mütemadiyen düşmeğe devam etmiş ve temmuzda endeks rakamı 427.5 a kadar inmiştir.
Nebatî gıda maddelerinin toptan fiatleri de hayvan! gıda maddelerine hemen hemen muvazi seyretmiştir. İçinde bulunduğumuz senenin İlk ayında 4659 olarak kaydedilen endeks rakamı temmuzda 431,6 ya düşmüştür.
Memleketimizde meyva flatle-rl 1938 denberl mütemadiyen yükselmekte devam etmiştir. Üç sene evvel 446.2 olarak en yüksek seviyeye ulaşmış bulunan meyva toptan flat endeksi evvelki sene ve geçen sene biraz düşmüşken bu sene başından İtibaren tekrar yükselmeğe başlamış ve 1950 ocak ayında 411.5 mayısta 432 ye. temmuzda da 438,4 e yükselmiştir.
Ay tutulacak
Bu tam tutulma safhaları memleketimizden görülebilecek
Kandilli rasathanesinden bildirilmiştir:
25/20 eylül gecesi tam ay tutulması olacak ve bazı safhaları memleketimizden görülebilecektir. Bu tutulmanın bütün safhalarına alt zaman aşağıda gösterilmiştir.
göçmenler anlatıyor
Türkiyeye geldikten sonraki tek dertleri,
eşyalarının trene veya vapura nakli masrafına hükümetin karışmamasıdır
Sirkeci garı civarında, Misafirhaneye veya sevkedilcccklerl yere gönderilmeleri için emir bekleyen göçmenlerden iki görünüş
Her gün sabahın hemen ilk aydınlığtle beraber Sirkeci garına giren Edirne treni bir kaç zamandır yolcu vc yük vagon-larlle harıl harıl Buigarlsten-dan Türkiye'ye muhacir getiriyor. Bulgarların zorla tehcire tâbi tuttukları bu Türk ırk-ıdaşları. vagonlar İçlerinde Misafirhanelerde, ve daha şurada burada, iskân için yapılacak muameleleri bekleşmekle meşguller...
Yaz saati ile H. M.
Ayın yarı gölgeye girişi
Ayın gölgeye girişi
Tam tutulmasının başlaması
4
5
Tarım âletleri
„ Ziraî Donatım Kurulunca, ısmarlanan traktörler
Zirai Donatım Kurulunca mayıs ayı İçinde Marshall yardımından İstifade İle Amerika ve Kanadaya ısmarlanan 093 traktör, 175 biçer döger, 6840 pulluk, 840 dlskaro. 230 küllivatör, 500 pamuk mibzeri, 20 çayır makinesi, 750 traktör arabası gibi siparişler peyderpey memleketimize gelmeğe başlamıştır. Bunlardan başka Ziraî Donatım Kurumu Marshall yardımı haricinde Fordson miiessessalnden de 300 Fordson traktörü getirtmek üzere harekete geçmiş, gereken siparişi yapmıştır.
Kurumun çalışmaları hakkında aldığımız malûmata göre 1950 senesi başından itibaren 8000 ton amonyum sülfat, 800 ton gazarol temin etmek suretiyle önümüzdeki yıl İçin İhtiyat malzeme depo edilmiştir. Ayrıca yılbaşından 15 eylüle kadar 20.000.000 adet âlât, edevat ve makine satılmıştır. Bunların arasında 3500 pülverlzatftr de vardır. 944 senesinde kurulan kurumun 6 vilâyette sabit tamirhanesi, İki yerde de seyyar tâmlrhanesl bulunmaktadır. Köylüye satılan makinelerde çıkacak ârızalan yerinde tâ-ml: etmek üzere 20 seyyar servis arabası vardır. Bu arabalar sene başından İtibaren 56,665 Km. yol yapmış, 852 köye giderek makinelerin tamir ve temizlenmesiyle meşgul olmuşlardır. Bu meyanda 850 traktöre bakılmış ve 187 traktör de malzeme ve işçi parası mukabilinde tâmlr edilmiştir. Bundan başka 85 biçer dögerln mecca-nen bakımı ve 29 biçer düğerin de ücretli olarak tamiri yapılmıştır, Parça temini maksûdly-le depolara 1,070,428 Ura 28 ku-' ruşluk malzeme gönderilmiştir.
Kurum İstihsale yardım ede- ' cek âlât, edevat ve makinelerin yüzde 40 mı temin etmekte ve 6 sene içinde ödemek ve yüzde 20 sini peşin vermek şartlyle köylümüze temin etmektedir.
Ayrıca köylüye dağıtılan ma-jklnelerln bakımını da ücretsiz ! olarak, her k iye gitmek şartly-1 le yapmaktadır.___
İlk ve orta okullarla liselerde durum
Şehrimi «teki İlkokullar 2 E-kimden itibaren yeni ders yılına baş'tyacaklardır. Devam e-den kayıt işleri 27 eylülde sona ermiş olacaktır.
Bu yıl ortaokul ve liselere öğrenci tehacümü vardır. Bu yüzden bazı okullara sınıflar İlâve edilecektir.
Bayramdan notlar.
Kurban Bayramının İlli giinü neşeli geçti. Bu bayramda rüzgâr dalıa sert esti- Öğleden sonra gökyüzünü fasılalı olarak bulut kümeleri kapladı ise de, yeryüzünde savrulan kesif toz bulutlarını gördükçe göktekiIcr dağılıverdiler! Evvelki bayramlarda sabah erkenden gec» yanlarına kadar yüreklerimizi hoplatan müz’İç kapsül* mantar tabancası patırdılan da bu bayramda pek az duyuldu.
Bâbıâlide. geçen Şeker Bayramı başlayıp çeyrek, asırlık ananeyi yıkan tatil bozgunculuğu bıı sefer de yine aynı gazetenin inadiyle devam etti, bu yüzden gazeteler bayram günleri de çıktı, matbuat a-m el esi havramı seyranı bırakıp harıl hani çalıştılar.
Bir aralık elde ettiğim fırsattan faydalanarak yaptığım kısa bir gezintide gözüme İlişen uygunsuz hareketlerden bazılarını burada be-lirtnuden geçemeyeceğim.
Seyrüsefer nizamları tama miyle altüst oldu. Sürat çıl-pnı şoförler parmaklarını İdâkson, ayaklarını gaz düğmelerine basıp kalabalık caddelerde çotuğu çocuğu çü yavrusu gibi dağıtarak kurşun hıziyle otomobil sürdüler.
Atlı çocuklar... Fena bir eğlence, on, on iki yaşında çocuklar beygirlere binip caddelerde, mahalle aralarında koşturuyorlar, mah-muzlıyarak, kırbaçliyarak şaha kaldırıyorlar. Ekserisi seyyar manav ve araba koşum hayvanı olan bu beygirler bineğe alışık olmadıkları için çabuk ürküyoriar. 0-zerlerindeki çocukların zayıf bilekleri dizgin zaptetmeğe kâfi gelmiyor. Her an düşmek ve adam çiğnetmek tehlikesi vardır. Âta binmek İyi bir spordur amma bayram günleri kalabalık tramvay caddelerinde çoluk çocuğun beygir yarışına kalkması düpedüz münasebetsizliktir, terbiyesizliktir. Alâkadarların bu islerle meşgul olmalarını, bir düzene koymalarını temenni ederiz.
Bu havramda da fırıldak kumarı yine aldı yürüdü. Köşe başlarında, cadde ortalarında, bayram meydanlarında tezgâh kurdular, alenen fırıldak çevirerek bir çok safdillerin ve bilhassa çocukların paralarım çektiler. Zabıta, bos arsalarda zar atan kumarbazlara bile göz açtırmıyor. her gün bir kaç tanesini yakalayıp mahkemeye veriyor. Kanunun yasak etliği kumar, bayramın mübah eğlenceleri arasına gireml-yeceğine göre, fırıldak kumarbazlarına da müsamaha göstermemek icap eder.
Seyrüsefer idaresinden de hemşehriler namına bir dileğimiz var. Her bayramın birinci günü kabristan ziyareti çok eski bir ananedir. E-dirnckapı ve Şehitlikte kabristan ziyaretine giden hemşehriler gidişte ve dönüşte çok sıkıntı çekiyorlar. Sur kapısının daracık geçidinden otobüsler, kamyonlar, otomobiller, at arabaları ve yaya yolcular hep bir arada geçiyorlar. Birbirinin ardına dizilip uzun zincirler teşkil eden nakil vasıtaları yaya yolcuların geçmelerine müsaade etmiyorlar. Bayramların birinci günleri giriş ve çıkışı düzenlemek üzere E-dirnekapısına bir işaret memuru koymak bir zarurettir.
Yine bayram günü Şehitliğin kapısının önüne kümelenip girenin çıkanın yakasına yapışan iğrenç kılıklı, sırnaşık kipti dilencilerin! dağıtmak da zabıtanın vazifesi olsa gerek.
Cemal REFİK

ve iskân muamelelerinin te-. Göçmen 2 elin
kemmülünü tevekkülle bekle- bu muhacir kafilelerinin çoğu şirken dertleşecek bir İnsan a- parasız, pulsuz... Türkiye'ye rıyorlar, tşte bir grup, hemen geldikten sonraki tek dertleri, hemen bir ağızdan konuşuyor: ı üç beş kırık dökük eşyaları İçin «— Blzler İlk gelenlerdeniz Galiba Mudanya ve civarına gönderilecekmişiz. Henüz muamelelerimiz bitmediği İçin bir iki gün daha bu sıkıntıyı çekeceğiz, Amma hükümet de ne yapsın?»
Diğer bir göçmen, ilâve ediyor:
*— Ani bir kararla her şeyimizi terke lıtlrlp bulunduğumuz yerden blzlcrl atmak, hangi İnsanlık hissiyle kabili teliftir? Kadere boyun eğdik...»
nakliye masrafına boğulmakta olmalarıdır. Orta, Batı Anadolu şehir ve kasabalarile Marmara bölgesine şevkleri kararlaşan bu muhacir kafilelerinin gidecekleri yere kadar şahsi seyahat masraflarını hükümet temin, etmekte, fakat bu eşyanın trene veya vapura nakil masrafına karışmamaktadır.
Göçmelerini bekleyen bu muhacirler., eşyalarının taşıma masraflarının çok ağır olacağı ve bunu temin edecek paraları bulunmadığını da sözlerine İlâve etmektedirler.
Mevsimin şimdiki halde müsaadesine göre ekserisi açıkta yatmak mecburiyetinde kalan göçmenlerin bazıları:
t— Kış bastırmadan bir çan altına girdiğimizi görsek başka bir şey İstemeyiz!» diyorlar.
Bunların şimdiki halde yekûnu kaç olmuştur, umumi va- 1 zlyetlerl nasıldır? Bu işle yaki- ! nen alâkalı ve vazifeli bulunan Sağlık ve Sosyal Yarılım müdürü Faik Yargıcı şöyle diyor: | «— Şimdiye kadar gelen İki 53.3 bin kıisûr muhacir normal şe-16 7 j kilde yerleştirilmiş bulunmak- 1 39.6 tadır. Kendilerine çiçek, tifo 1 01,9 tifüs aşıları yapılmış, kiril o-;:
20.0
31,5
6 Tam tutulmasının ortası 7 » » sonu 7
Ayın gölgeden çıkışı 9
> yarı gölgeden çıkığı 10
Yukarıda gösterilen safha zamanlarına göre: Tutulmanın başlangıcından ortasına kadar olan safhalar memleketimizin batı şehirlerinden, doğu şehirlerimizden ise yalnız gölgeye giriş safhası görülebilecektir Daha sonra güneş doğmuş bulunacağından hâdise takip edilemlye-caktır. Esasen tutulmanın görülebilecek safhaları şafak vaktine
rastgelmektedlr
Kahve fiatleri yükseldi
Piyasada toptan kahve fiatleri 310 kuruşa kadar yükselmiştir. Halbuki bir ay evvel flat 750 kuruştu.
— Niçin boynun kalın?
— Kendi işimi kendim yaparım da ondan! — cevabını vermiş.
Biz İstanbul hemşehrilerinin de. kolları, paçaları sıvamamız, iki değil, dört elle şu asırlar baş şehrine hizmet etmemiz gerekiyor. İşlerimizi bizzat görelim. Beş yüzüncü yıldönümü yaklaştığına göre, gayret birliğiyle kendimize çeki düzen vermeliyiz.
«Belediye içinde belediye» kurmalıyız.
Bayatı faslından edebiyat da bir tarafa... Şahsan kendimizin ve ailelerimizin şereflerimizle mütenasip l>ir hayat sürmemiz için, başka çare de yok kanaatindeyim. I
Misafirhanenin geniş avlusunda gruplaşan ırktaşlarımızdan bir aileye yaklaşarak yolculuklarının nasıl gediğini öğ-jcpuKi.u?. u-,renmek İstedim. Çok eziyetli ol-
lanlar için de D. D. T ilâcı kul-! duğuna İşaret ederek: lanılmış. kadın ve erkekler için •— Blr haftadır buralarda-ayn ayrı revirler ihdas olmuş-, l*12- Allaha şükürler olsun, yl-tur. Gelenler arasında bir haf- Jr|P W. yatıp kalkıp şükredl-ta İçinde beş doğum vakası tes- [ yoruz.» dediler.
bit edilmiştir. Dâha fazla doğum olması ihtimaline binaen ı Misafirhanede, şuruda. bura-icap eden tedbirler de alınmış- .....................
tır. Yeniden gelecek muhacirler İçin lâzım gelen hazırlıklar da yapılmaktadır.»
Türklyede yakın hısım ve ak-(Arkası 7 nel «ahimde) Remzi TOZANtlf.LÜ
Basit bir İş gibi görünen, bu «muhacir yerleştirin.'- ameliye-sl, bir çok maddî külfetleri icap ettirmekle beraber, durup dururken inallarını, mülklerini bırakıp. yerlerinden tedirgin edilerek yollara dökülen hakiki muhacirlerin çektikleri mânevi ezanın da çok büyük olduğu muhakkaktır.
Bunlar arasında, uğradıkları bu ânl vaziyet dolayısile bir tarafına nüzul İnmiş, yardımla hareket edebllenler olduğu gibi. heyecanından dili tutulacak kadar rekâkete düşmüş kadınların bulunduğu da görülmektedir.
İskân muameleler! İkmal e-dillnceye kadar Misafirhaneler-, de, köşede bucakta günlerin! gün etmeğe mecbur olan bu ırkdaşlar, bu bayramlarım eski yurtlarından uzakla, evden barktan mahrum, havaların1 güzel gitmesine dua ederek ge-1 giriyorlar.
Irkdaşlanmız arasında dolaşırken, her göz size bakıyor, (Vâ - Nû) [Bepsl sizden bir ümit bekliyor
Cisimlerin yüzme kanununu hamamda yıkanırken keşfeden eski Yunan fizikçisi, Arşlıned sevincinden dışarıya çini çıplak fırlayarak «Buldum!.... Buldural...» diye bağırmıştı. Aynı hal size kolaylıkla İngilizce. Frnasızca, Almanca..........
öğreten L.İNGUAFON metodumuz hakkında da varlddlr. Zira artık iğne İle kuyu kazar gibi kanşık ve anlaşılmaz gramer kaideleri içinde boğulmağa lüzum kalmamış yabancı dili aynen ana dilinizi öğrendiğiniz usulle yani kulaktan otomatik olarak size etmenin kolayı bulunmuştur, ilişik kuponu doldurup yollarsanız, mufassal İzahatı havi resimli broşürümüzü adresini memnuniyetle göndeririz.
ADYO
İSTANBUL RADYOSU
Ö0l« «■ «marn orovramı .257 Acılı» ve programlar. 13.M Haberler.
ı:ıis Hafif öjle müıigı «fi»
13.45 Şarkılar. Okuyan: Cemal Ki-
li M Scrbeaf san t
14 30 TUrkUlcr, Çalan ve «öyleye» Bayram Arcı
14 45 Htıyllk bestekarlardan marslar .Pl>
17 51 Acıllj ve programlar, lillt FaMİ heyeti konseri «Hütıam» 18.40 Dans milrlgl «PL»
18.00 Haberler.
in.ıs Kısa şehir haberleri
ı 19.20 Kflcük orkearrndan melodiler.
19 10 Radyo klinik Türk musikisi I konseri birliği.
120.15 Radyo garolesl.
'20.30 İstanbul saraylarım gezlyorur Hazırlayan: Halûk getısuvorofilo
20.45 Karadeniz türküleri Çalan ve Söyleyenlar: Hasarı Süzeri, Azize Tdzera-
2100 Senfonik müzik «Fi.»
f 1 S5 Dinleyici istekleri (Türk mO-xUI>
22 30 Milli EJitlm müdür'üfift adına
koııugına.
, 22.45 Haberler.
I 23 00 Dnııs müziği «Pl .
' 23.30 Programlar ve li.ipiınıj.
ANKARA RADYOSO Öftla «• akjam progruns
12.30 Şarkılar.
13.M M S. ayarı Ve Haberler.
j 13.15 Hatif meludller «PL»
13.30 öğle gazetesi.
113.43 Dan» milliği «PL.
11.00 Havı raporu, akkanı program. ' ve kapanın
117.57 Açılıy ve program.
, İfi.DO M S ayarı ve dans parçalar, ı «PL.
18.30 Kitap saati.
118.45 Hafit «nrlcılar «Pİ. 18.00 MS. ayan ve Haberler.
110.15 Tarihten bir yaprak.
19.20 Şarkılar, Okuyan Melttut Pan 1945 Tarihi Türk müziği,
20.15 Radyo gazetesi.
20 39 5 İnci senfoni «PL» 2115 Radyo Haftası.
2130 Caz mılzlgt «PL»
2200 Konuşma.
2215 Şarkılar. Okuyan: Sabit» Tur.
22.45 M S. ayarı ve Haberler.
23 00 Program v« kapaaı*.
Tünelin otomatik kapıları bozuldu mu?
8on günlerde Tünelde de bazı bozukluklar olmağa başlamıştır. Tünelin otomatik olan kapılan memurlar tarafından açılmakta. yolcular girdikten sonra gene memurlar tarafından kapatılmaktadır. Bu. basan üç dört dakika gecikmeğe sebep olmaktadır. Alâkalıların dikkatini çekeri*.
Komiiiiizmiıs Pakistenda
? hiç bir ümidi yoktur
Pakistan Başbakanı Liyakat Ali Hanın beyanatı
Ingilterede futbol şampiyonluğu yarışı
Eylülde sürprizler görülür, ekimde takımların
Eski evlere dair
... Hevyorku ziyareti esnasında kendisine sorulan «Komünizmin Tatistandakl basan ümitler! pedlr?» sualine Liyakat Ali Han «cevabı v®nnl§; «Hiç bir ümi-y oktur. Paklatanlılar kendi [İdeallerine, yani. İslâmiyet İn İdeallerine, sadıktırlar».
Pakistan başbakanının verdimi cevap, mütecessls bir suale verilen cevapların belki en kestirmesidir. Sarih ve müspet bir cevaptır.
Liyakat Ali Han Ue derhal cevap vermiş, İalâıniyetin İdeallerine bağlı kalacaklarını teyit etmiştir.
Paklstanuı «en büyük lzâlm devleti, olarak ortaya çıkısı harbdenberl dünyanın ilgisini İslâmiyet üzerine çeken en mÜ-. hlm olaydır. Bu İlgi Birleşik 1 Amerikada yonldlr ve Pakistan başbakanı İle refikası Begüm Ali Han Birleşik Amerikanın her tarafında karşılaşılan samimi ve dostane tecessüsü büyük ölçüde tatmin etmişlerdir.
İngllterenln, İslâm dünyası. İle uzun ve tarihi münasebetleri vardır. Burton. Doughty. Ber-trude Bell gibi muharrirler is-lâmlyetln mahiyet ve âdetlerini İngiliz milletine tanıtmışlardır. Bir akide ve ahlâk kaideleri topluluğu olarak. İslâmiyet, bir çok İngillzL dalma cezbe tmlştlr. Lâkin bugünkü ilgi biraz farklıdır, ve geçmişte skolastik, ameli veya romantik İken bugün farklı ve modem bir mahiyet taşımaktadır.
Londra, harbden evvelkine nazaran, daha kosmopolit bir şehirdir (koyu komünistler her nedense «kosmopolit» kelimesinden hiç hoşlanmazlar). Bugün Ingilterede takriben 3OT.OOO müslüman vardır, ve bu yekûn belki pek büyük görünmemekle beraber kısmı âzami Londra da bulunmaktadır. Londrada ise halk, blrblrierile temas etmek İçin bir çok fırsatlara maliktir. İslâm memleketlerinden İngil-tereye gelen ziyaretçiler üniversiteleri, İngiliz sanayi sergisini milletlerarası spor müsabakalarını ve yıllık Shakespe-are festivali gibi şenlikleri gezmektedirler.
Londra içinde veya yakınında Üç camj vardır ve’İslâm kültür merkezinde yapılan toplantılara büyük sayıda İngiliz devam etmektedir.
Kendi kendime hep sorarını:! Piz batılılar, İslâmiyet hakkında m biliriz? Bütün bilgimiz, belki fr’âm kelimesinin »sulh» mânasına gelen bir kelimeden gel-d'îldir. Lâkin bir taraftan ent-! dialar çoğalır ve ordular yürüyüşe geçerken, «sulh* kelimesi herkesin ağzındadır. Komünistler bu kelimeyi o kadar yüzsüz bir şekilde istismar etmektedirler kİ çoğumuz onu okuyunca veya duyunca tereddüde düşmekteyiz.
İslâmiyet demokratik esasla-
alnden faydalanması hakkına, v« bu semerenin bir kışınım hem elnoterHe paylaşması vazifesine olan imanımızı Islâmi-yette buluruz, ve komünizm, bütün bu prensip ve İdeallerle ilgili herşeyln en amansız düşmanıdır.
Biliyoruz kİ Moskova, Sovyot Ruıyada. ve peyk memleketlerinde milyonlarca müslüman» tahakküm etmektedir, Geçenlerde bildirildiğine göre, şimali Kafkasyadaki müılilmanlar Rusya dışındaki bir mülteci komitesi vasıtaslle Pakistan dışişleri bakanına müracaat etmişler ve 25 Haziran 1048 tarihli bir Sovyet kararnamesinin bütün dünyaya bildirilmesini talep etmişlerdir. Bu kararname «Kafkasyarun sadık ve hürri-yetsever müslüman ho l kının Sovyetler Birliğinin uzak köşelerine sürülmesi .• hakkındadır.
Kafkasya, bizzat Stalinln müslüman) an «teskin» etmek İçin 1022 de bir kampanyaya giriştiği bölgedir. O1 zamanda n-berl geçen seneler. Kafkasya, Kazakistan ve Orta Asyada birbirini takip eden tahakküm ve zahiri uzlaşma gayretlerine, her türlü dine karşı girişilen soğuk bir harbe, ve bilhassa kültürel İstiklâl ve din! prensiplerle fazla mülhem gruplara yapılan hücumlara şahit olmuştur.
Komünistlerin insanın ruhani veya manevi cephesini inkâr edişi, husumetin nazari temelidir. Lâkin bundan başka, ls-lânılyetln ve batı tipi hıristl-yanlığının liberal ve İnsani ahlâk) komünizm gibi zorla yeknesaklık tesis eden bir sistem İçin amel! tehlikeler arzetmek-tedlr. Komünistler, Muhammcd 'Peygamberin şu sözüne tahammül edemezler:
' «En mükemmel cihad. haksız bir hükümdar huzurunda hakikati söylemektir-..
Biz batüılar, başka sözlerle İfade ettiğimiz bu hükme öte-denberi bağlıyızdır.
Tahmin ederim kİ anane Itl-barlle müsamahakâr olan İslâmiyet, m üsl umanların komünistlerle aynı dünyada yaşamalarını. mümkün kılabilir ve komünistlerle sulh yapmağa onları sevkedeblllr, Lâkin müslü-manlar komünist kontrolü al-1 tında yaşamağa asla tahammül - etmezler.
j Komünist tehlikesi karşısında bütün demokrat memleketlerin karşılaştıkları asıl mesele, ergeç kendi kifayetsizliği yüzünden mahvolacak olan ko-' monizmi tahdit etmek, tecavüz Iveya süzülme taktikleri sayesinde hür milletlerin hayatını yıkma kudretine gem vurmaktır.
hakiki kuvveti belirir, kanımda da tasfiye başlar
Arsenal—Chelsca maçında Cheiseı kalecisinin güzel bir kurtarışı
Yemek, yatmak zamanı muayyendi ve kıl kadar şaşmazdı. Haremde ve selâmlıkta okumak ve m?.sal anlatmak merakı
Her hakkı mahfuzdur.
Semih Miimjaz S
ra dayanır; bu. ütedenberi bildiğimiz bir şeydir.
Allahın birliğine, ferdi mesuliyete, husus! mülkiyete, bir insanın kendi emeğinin semere-
YENİ SES TİYATROSU
Müzikli Temsilleri
Her akşam saat 20.45 te
ÜC GÜVERCİN Operet 4 perde Eser: SZIGILETl Müzik: KALMAN ve BRAHMS. Tûrkçcsi: Esat N. ERENDOR.
Tel: 49300
İngiliz futbol mevsimi, açılışından sonra o kadar süratla* ve İntizam içinde İnkişaf eder ki her yıl Eylül sonunda uzun po-programın dörtte biri ikmal edil mlş olur. Programın geri kalanı 7 aya taksim edilir ve ancak ikinci devreden itibaren takımların formu güvenilir bir şekil alır.
Bir takım sebepler dolayıslle form bir müddet İçin seyyaldir. Belirir ve kaybolur. Başlangıçta takımlardan bazıları ustalıktan ziyâde aşırı -enerjiye sahiptirler. Bu takımları, İstim tutan, bol kömürle beslenen lokomotiflere benzetmek mümkündür Bu İstim veya hayatiyet kaçıncaya veya tükenlnceye kadar enerjik takımların sür'at ve atılganlık-larlyle daha üstün takımları yenmeleri melhuzdur ve çok görülür.
Bu İtibarla Eylül devresinde bazı takımların parlayıp sivrilmesine fazla önem verilmemesi lâzımdır. Ekimde, hakiki kabiliyetler! belirten daha çetin bir İmtihan devresi başlar ve Kasımda artık tasfiye amehyesl baş göstermiştir. Umumiyetle hâkim olan bir fikir vardır. Bundan evvelki mevsimi parlak şekilde bitiren takımların yeni mevsim başlangıcında da kendilerini gösterecekleri zannedilir. Mantıkan bu, yerinde görünmekle beraber pratikte nadiren vukubulur. Meselâ geçen mevsimin şampiyonu Ports-mouth bu mevsimin başlangıcında taraftarlarını hayal sukutuna uğratmıştır. İkinciden birinci kümeye terfi etmesine ramak kalmış olan Sheffield United de yeni mevsim başlarken kendi sahasında yenilmiştir. Aynı hal, geçen mevsimin son 3 ayında parlayan Preston North End'ln de başına gelmiştir.
Geçen mevsim sonunda terfi eden 4 kulüp, Tottenham Hots-
pur, Sheffield Wednesday, Nots County ve Don Caster Rovers de yeni mevsim başlar başlamaz mağlubiyetin acısını tatmışlardır.
Ingilterede futbol böyledlr. Umumiyetle bir mevsimi zaferin neşesiyle kapayan takımlar, mağlubiyetin ayıltım ve müneb-blh tecrübesine duçar olurlar. Esasen bu da. İngiliz futbol ilgini dünyanın en güze! ve heyecanlı müsabakalarından biri yapan faktörlerden biridir.
Talih dönümü
Tottenham Hotspur birinci kümeye terfi edince, taraftarlarının teşkil ettiği muazzam bir seyirci kitlesi tarafından büyük tezahürlerle karşılanmıştı. Hemen hemen herkes, geçen mevsim rakiplerini silindir gibi ezmiş olan takımın yeni bir zaferini beklemekteydi. Fakat İkinci küme takımlarına rahat rahat gol atan for hatlı, bu ıııııntınııı rtıntıınınııııııııııırtıııııııııııııııtıııııırtırtı
kerre Blackpool'un meşhur müdafaasını bir kere delebilmiş ve Tottenham Hotspur 4-1 yenilmiştir.
Bir bakımdan Tottenhamhlar İçin nâfl ve öğretici olması lâzım gelen bu mağlubiyeti başlıca hazırlayan ve gerçekleştiren, devrinin rutbol dehası telâkki edilen Stanley Matthews olmuştur.
İlk devirlerde, takımların henüz tam formlarında olmadıkları zaman İngiliz lig futbolu böyle sürprizlerle doludur. Bu mevsim de maçlar muazzam ilgiyle takip edilmektedir. Seyirci sayısı her zamankinden fazladır. Mevsimin açıldığı İlk cumartesi günü memleketin muhtelif sahalarında yapılan maçlar lJOO.OOû seyirci toplamıştır. Bu, İngiliz futbol tarihinde bir rekor teşkil etmektedir
(Arkası 8 İnci sahifede) ıiiiiitiHiıiittıttıunıııııııtıııınnımnmmmıiHiınmn
Bizim çocukluğumuzda o-turduğıımuz, gördüğümüz, misafirliklerinde bulunduğumuz evlerde evvelâ zaman taksim e-dilmıştL Kronometre gibi İşlerdi. Kalkmak, yatmak, kahvaltı etmek, yemek yemek vakitleri muayyendi. Efendiler İstesin. İstemesin, bu böyle olurdu. Sabah oldu mu vaktinde kahvaltı tepsisi odaya getirilir, maşanın üzerine bırakılır, perdeler açıIırT cam, biraz açılır kapanır, yorgan biraz kaldırılarak yatak ve yatan havaland,ırılırdı. Akşam- ( lan da vakti geldi mİ yatakların örtüleri kaldırılır; camlar, perdeler kapatılır, sürahfieıln suyu değiştirilir, taş ise sobaların kapılan kapanır; mangal varsa üstleri kapatılırdı. Çocuklara yatma vakti hatırlatılır, e-fendiler İçin de nöbetle bir veya İki kişi ayakta, yani hizmette bırakılarak, iist tarafı odalarına çekilirlerdi. Hele yemc-k, zamanı kıl kadar İnhiraf etmezdi. Çıngırak yahut ziller çalınırdı. Herkes beş dakika sunraj sofrada bulunurdu. Gelmlyen-j lerl beklemezlerdi. Kahveler de sofrada İçilirdi. Saraylarda ve konaklarda bunlar böyle cereyan ederdi Evlerde dahi bu za- ! man taksiminin, hissesi vardı. Fevkalâde günler, geceler tabii olarak herkes ayaklanırsa da yemek. İçmek ve çocuklar İçin yatmak zamanı değişmezdi denilebilir. Esasen çocukların büyüklerle hemdem olmaları pek vâki olmaz, buna müsait çehre bulunmazdı. Sebeb olarak da çocukların âsabı ve sıhhati bo- . zulur derlerdi. Terbiyeleri de bozulur zannrnda İdiler Belki bunu aralarında İleri geri konuşmalarına imkân bulmak İçin söylerler İdiyse de ısrarları çocuğun sıhhati üzerinde idi. Hem tertipsiz, hem terbiyesiz evlâtlar yetiştirmekten korkarlardı..! Gerçi bu hususlarda ifratla tef-1 rite düşenler yok değildi Fakat istisnalar bu usul ve teamülü bozmamakta idi.
kitap, dinlenen hikâye üzerinde mübahaseler yapılırdı. Bazı defa da bir kitap bir kıza verilirdi, bir iki gün de vakit verilirdi. Sen şunu oku. sonra da tane tane bize anlatırsın teklifi serd-edllfrdl, «Kâmran» isimli bir kalfamızın bu işte mahareti şöhretşlar olmuştu. Gece yatısına misafir gelir. Kâm ram dinlerdi Başka evlerde de bu gû-na şohretşlarlar vardı.
Selâmlıkta dahi
Bazı saraylar, konaklar ve| ı haneler mektebe benzerdi. Blr-Q çoğunda mükemmel külüpha-f» neler vardı. İsmet Püşa Adliye Nazırı Rıza Sadrazam* Ahmet Vcfik, Sadrazam El heri) Q Paşalarla emsalinin *e Hazinei Hassai Şahane Müsteşarı Halis Efendinin, Meclisi Maarıi Ft-ı-ı. sudum izamdan Haydar Mollanın, ve 'Vükelâyı Saltanatı Seııl-yeden Haşan Fehmi Paşanın ve Çavdarlı Esat Molla Beyefendinin kütüphaneleri gibi. Bir lakım da devrin tâbiri mahsusiy-» le ayaklı kütüphaneler vardı Bunlar her şeyi okuyan ve .in T- Q yan ve anlatan münevverlerdi, Her yerde hüsnııkabul ve hür- 3? met görürlerdi. tAffedersiniz u--Jü nuttnm: Amcam AH Rıza Mıım- CO taz Paşanın da birçok ki'.aoı ve £* büsnübeyanı vardı». Reşit Akıt O Paşa konağı da bir alemdi A-limlerle dolardı. Saatlerce hem hararetlice mübahaseler ul’ir-
c o
S2 (D >
0) P
du. Hele Babanzada Muştam Zihni Paşanın bulunduğu nı-T-lljfler. fevkalâde alâkayı cazip» ı, Bu meclislerde bazı kere de bir eser okunurdu, üzerinde müzakereler. mübahaseler yapılırdı. Benim gördüklerimde riyaşrt mevkiini daima yukarıda ismi geçen Molla Esat Bey işgal (•-derdl. Çocukluk, gençlik bu ya, biz de onlardan bunları sürdükçe okumak merakına düşer ve akhmızcâ aramızda konuşur, mübahaseler ederdik. Bu merakımızı bilenler bize (çömez»
derleri.
BEYAZLI KADIN
Afk ve macera romanı
Yann: w. W. CoBins Tercüme eden: (Vâ-NÛ)
Tefrika NO. A*7
Hava sıcaktı. Bu hararetin müsaade ettiği nispette hızlı yürüyordum. Takip edilmediğime kanaat getirmek İçin ara nra arkama dönüyor, bakıyordum Tekerlekleri pek çirkin şekilde gıcırdayan bir arabadan başka bir şeye «ulamadım. Çekilip yol verdim. Arabayı seyrederek yürüyen bir adamın a-yaklanm farkeder gibi oldum. Arabacı ise, ön tarafta atlan yederek gidiyordu. Yol dardı. İki yanı çok yapraklı ağaçlarla çevriliydi. Galiba, İntikam yanlış olacak; zira dikkat ettimse de, arabayla kendini gizleyen bir kısanın olduğunu farkede-medim.
Hülâsa, kimse tarafından far-kedlimtludrin hana vardım* O-rada Fanny’yl buldum. Kızca-
ğız, beni eanü gönülden karşıladı.
Odasına beraber çjktık. La-ura'nın hizmetçisi, orada, bir nöbet daha ağladı, ağladı. Kendisini teskin ettikten sonra, ondan neler beklediğimi anlattım.
— Fannyl Emin bir İnsana İhtiyacım var. sana da. emniyet, sadakat İsteyen bir vazife vereceğim. İşte şu iki mektubu üzerinden, ayırmıyacaksın. Pullusunu, yarın Londra'ya varır varmaz, oradan hemen postaya vereceksin, öbürünü de. Llm-meridge'e varınca, kendi ellnla bay Falrlle’ye teslim edeceksin. Sakın başka birine teslim etme Hanımın İçin, bu İki mektup da fekalâda ehemmiyetlidir.
Fanny. mektupları korsajına koyup bana dedi ki:
— Bana inanınız, güveniniz, hanımcığım. İki mektubu da, bUTadan, ancak emrinize riayet etmek İçin çıkara cağım .
— Kuzum, dikkatli ol. Fannyl Yann, treni de kaçırmayıp zamanında git. Llmmerldge'dekl kahya kadına, hanımın seni tekrar hizmete alıncaya kadaı aylığın uı işleyeceğini söylersin. Yakında görüşeceğiz. Haydi, cesaretini .metanetini topla. Treni kaçırmamağa, bilhassa dikkat et.
— Size bütün kalbimle teşekkür ederim, hanımcığım. Lady Glyde'e en büyük muhabbetlerimi ve bağlılık hislerimi lütfen söyleyiniz, Kendisinden ayrılacağım İçin üzülüyorum, A-man Allahım! Allahım! Nedir bu başımıza gelenler?
Bu taşkın ve coşkun sözleri keserek handan çıktım. Akşam yemeğinden bir çeyrek evvel şatoya vardım. Böylece, aceleyle gitmek mümkün oldu. Kardeşime de vozlytl aceleyle anlattım,
— Mektuplar, Fanny'ye verildi... E, söyle bakayım: Yemeğe İniyor msusun ?
— Dünyanın bütün altınlarım verseler, yine inemlyeceğim.
— Kimse gelmedi mİ?
— Geldi; Slr Perclval biraz uğradı. Masanın üzerine şiddetli bir yumruk indirerek beni korkuttu.
«Dedi ki:
«— tylce düşündün mü? Bana hakikati söylemek karasını verdin mİ, vermedin mi? Nasıl olsa, ergeç. söyletmenin yolunu bulacağım. Şu An-na Catherick’in nereye saklandığını bana haber ver.
«Haykırdım:
(— Yemin ederim ki yerini bilmiyorum.
«— Pekâlâ. Senin inadını her hangi bir şekilde kırmanın çaresini bulacağım
«Böyle söyliyerek gitti.
Demek Anna. bugünlük olsun. yakayı Lordun pençesinden kurtarmıştı. Yemek çanı çalındığında İndim.
Slr Perclval, yemek salonuna geçmek için, kolunu Kontese u-zatıyordu. Kont da bolunu bana verdi. Kontun kan ter İçinde olduğunu ve her zamanki tarzda itina ile giyinmediğini
Yarınki Salı matinelerden İtibaren gOMIR SİNEMASINDA Mevsimin birinci renkli Süper filmi ve YVONNE de CARLO tarafından temsil edilen
AŞK MELİKESİ filminde göreceksiniz.
Aşk, macera ve lüks. Aşk sayesinde kadının kazandığı koca bir imparatorluk. Türkçe kopyası çarşamba gününden İtibaren FlERÂH SİNEMASINDA
özen film g
Okumak merakı
Okumak zevki ve gururu ha-1 remde de vardı. Hanımefendiler evdeki yaşlı kadınlar, ha* tâ bacılar Kur'anı Kerim okurlardı. Del alil okurlardı. Ve okuttukları kızlara namazın erkânını ve surelerini öğretir, ezberle-tirlerdi. Masal gibi yazılmış kitapları okurlardı. Ve sıra ile, nöbetle okurlardı. Ötekiler dinlerlerdi. Sonra da aralarında bir münakaşa çıkarırlar, nasıl anladıklarını, anlatmağa çalışırlardı. Bazan da çatışırlardı. Hele köca kan masallarını öğrenmek ve anlatmak merakı müsabaka halinde İdi. Güzel masal söylemek bir hünerdi ve aferin alırdı. Çocuklar uyutulduktan sonra daha serbes hareket olunurdu. Bazı romanlar da okunurdu, İhtiyarların müsaadelerine mevkuten gençler de dile gltİrUlrdl. Hulâsa okunan
Çömez yukan, çömez aşağı koşar dururduk:! Hey gidi günler hey!
S. M. S.
Tıp sarayı inşaatı
Ankara 42 -- Haber verildiğine göre bir müddet evvel yarıda bırakılan 14 kalk Tıp fakültesi inşaatının tamamlanmasına yakında başlanacaktır
Tıp sarayı adını alacak ulan bu bina, büyük bir hastaneyi de İhtiva edecek ve TürMyer-la pn yüksek binası olacakın _____
Diş tabibi Dr Hayan
Diş tabibi Elit* Hu>u;, tvrııp.ı seyahatinden geri donmuş ve hastalarını yeniden tedaviye başlamıştır.
Adres: Taksim Kristal gazinosu arkasında Güngöı Apt. Telefon: 85399.
farkettim. Acaba beni yine ta-. kip nıi etmişti?
Bütün yemek müddetinse,, canı pek sıkılmış bir hafi olduğunu anladım. Bayan Fosco yemeğini bitirip sofradan kalktığı zaman, Kont da birimle birlikte salona geldi.
Lord, ona seslendi:
— Nereye, Fosco? Seninle konuşacaklarım var.
Kont, cevap verdi:
— Sofradan kalktım gidiyorum. çünkü kâfi derecede yemek yedim ve İçki içlim. Biz ecnebiler, siz İnglllzlerln aksine sofradan kadınlarla birlikte kalkmayı İtiyat cdlnmlşizdlr. Beni mazur görün.
— Saçmalama! Bir bardak nefis şarap daha İçsen zarar görmezsin. Geç karşıma, İngllİ2 usulünce oturup erkekçe gevezelik edelim.
— Şimdilik olmaz, Perclval şimdilik olmaz. Geceleyin daha, geç saatte otururuz. Rica ederim!
Lord, homurdandı; '
— Bir ev sahibini, misafirin garip istiskali!— dedi.
Kont, ikinci deladıı U dostu
tUe başbaşa kalmaktan çekinmiş görünüyordu. Ev sahibinin telmihi, kinayesi vız geldi. Şişman adam, tamamlyle lâkayıt, salondan. bizimle birlikte çıktı.
Bir kaç dakika holde kalıp posta torbası ile birlikte geldi. Torbanın İstasyona gönderilmesi mutad olan saatte idik Bana torbayı uzatarak sordu:
— Gönderilecek mektubunuz yok mu, bayan Hûlcombe?
Bayan Fosco, fincanlara çay koyuyordu. Bu hareketini durdurarak benim ne cevap vereceğimi bekledi.
— Hayır, mersi Kont! Bugünlük mektubum yok.
Tbrbayı uşağa verdikten sonra piyanonun başına geçti Napoli havaları çaldı.
Kontesin eli umumiyetle yavaştır. Fakat bu sefer, benim derecemde bir süratle fincanlara çayı doldurdu; dili damağı yanaraktan kendi çayını İçti; sonra, süratle silindi, gitti.
Ben de onu taklbetmek maksadıyla ayağa kalktım. Fakat. Kont, bir fincan daha çay vermemi benden rica etli. Arzusunu yerine getirdikten sonra yine
hemen sıvışmaya devrandım. Fakat mani oldu; ve bana bir musiki meselesine dair sual sordu. Bu meselede pek acemi olduğumu o, anlamam az! ıkta'i gelerek musiki bahsinde İsrar ettL Derken, şattalar?, başladı. Bereket versin, Slr Percivai belirip bu dayanılmaz gürültünün ne olduğunu öğrenmek istedi.
Kont, derhal piyanonun başındım ayrılıp şöyle haykırdı:
— Vay, Percival’in siniri bozuldu!
Ve. şarkı söylemekte devanı ederek bahçeye adetâ koş»u.
Lord. onun arkası sıra pencereden seslendi. Fakat. Kont, işitmemeriikten geldi.
Acaba bu müddet zarfında bayan Fosco neredeydi?
Bazı entlrikalar döndüğünü farkederek hemen dışarı çıktım. Laura'nm yanına gidip gitmediğini anlamak İstedim. Kardeşim, Fosco halayı ne görmüş, ne de sesini işitmiş. Hâtırat defterime ilâve edecek bazı satırlarını olduğu İçin saat ona doğru Laura'dan ayrıldım. Kapışım kilitlemesini tavsiye ettim. Odama çekilmeden önce, (Aıkası var)
I
Madenî elbiseler
Modern ve konforlu evler
1,5 saatte kurulacak
A; Takma evin kurulacağı arsa B: Evin birbirine geçine duvarları kuruluyor
insanlığın saadeti İçin yapılan bir çok lhtlranın emrimize Amade olacağı günün arifesinde bulunuyoruz.
' AssMbM a»kStelHde •>«-yacağınız bir çok yeni keşifler, hayal yahut tasavvur mahsulü değildir. Hepsi de dünyanın büyük fabrika ve laboratuarlarında tecrübe devresini geçirmiş, imal edilmek üzere sıra beklemektedir. Makullerin yazılmazına, Amerikanın 3000 den fazla tanınmış ilim adamı, mühendis, müstahsil, İşçi ve teknisly fini yardım etmiştir.
Yarınki evimiz bir buçuk saatte kurulacak
Boş ve küçücük bir arsanın , ortasında bir taşın üzerinde o- . turduğum uzu tasavvur edin,
Başımızın üstünde ne bir dam, ne yanımızda bir fincan kahve pişirecek ocak var. Halbuki bir gün evvel müracaat ettiğiniz fabrika o sabah İlk İş olarak evinizi kuracağını vâdelmişti. Araa h&Jâ görünürde bir şey yok.
Fakat aradan beş dakika geçince büyük bir eşya kamyonu süratle gelerek önünüzde duruyor. İçinden bir sürü amele atlayarak, evinizin türlü parçalarını birer birer boşaltmağa başlıyorlar. Evvelâ fabrikada dökülmüş beton direkleri temel çukurlarına yerleştiriyorlar. Diğer taraftan bir kısun ameleler kanalizasyon ve ısıtma borularını büyük bir çabuklukla düşüyor. Sıra duvarlara geliyor. Biribirine geçme duvarlar takılıp sıra kapı ve pencerelere geldiği zaman, memnuniyetten hafifçe gülüyorsunuz. Çünkü aradan ancak 2 saat geçmiştir.
Öğle üzeri evinizin dam kısmı takılırken, sokak kapısından elektrikçiler içeri girerek evinizin elektrik tesisatını tamamlıyor. Siz de hemen İçeri girip yeni takılan telefonunuzu elinize alıyorsunuz: ve fabrikaya telefon ediyorsunuz; »Ev blt-mEk üzere, çabuk eşyaları yetiştirin!»
Saat tam beşte, İşçilerin paydos düdüğü çalıyor. Siz de yent evinizin oturma odasında geniş kollukların birine kurulmuş, bir taraftan frijiderden aldığınız vişne şerbetini içerken, radyonuzu karıştırıyorsunuz. Oğlunuz sıcak duş almak için banyoya girmiş, karınız pırıl pırıl yanan yeni mutlakta akşam yemeğini hazırlamakla meşgul.
Acaba hayal mi? Sakın böyle demeyin. Son günlerde takma evlerin tecrübeleri yapıldığı zaman, bir evin azami bir buçuk saatte kurulabileceği anlaşılmıştır Hem bu evler gecekondu cinsinden değildir. Bunlar hayalinizde yaşattığınız yuvanın ta kendisidir.
Amerikada takma evlerin kullanılmasına başlanmıştır. Hattâ bir çok tanınmış firmalar şimdiden rekabete başlamışlardır. Bir kumpanya
evlerin beherini 2,000 dolara mtdetmektedlr.
Takma evlerin avantajları Şimdilik takına evlerin muhtelif tasımları plâstikten, fırınlanmış tahtadan, madenden ve camdan yapılmaktadır. İlk nazarda İnsana uydurma İmiş gibi gelen bu evlerin bir çok avantajları vardır. Evvelâ bunlar futana ve zelzelede usla müteessir olmamaktadır. Şiddetli soğuğun re sıcağın tesiri yoktur. Çünkü her parça hususi olarak İzole edilmiştir. Aynı sebeple rütubet. küf gibi sıhhate musir şeyler bu evlerden İçeri girememektedir. Hattâ takma evlerde, duvarlar İzole edildiği için, fare, hamam böceği ve türlü haşerelerin borinam adı ğı görülmüştür.
Diğer bir avantaj, evlerin tasa bir zamanda diğer bir yere .nakledllebUmesindedl*. Manzarası. havası yahut suyu daha müsait bir yer bulunduğu takdirde. bütün evin nakil bir gün meselesidir. Bu bakımdan gelecekteki evimiz, tıpkı kaplum-boğınm sırtında taşıdığı evden farksız olacağı İçin, her gittiğinle yerde ev sıkıntısı çekmenin önüne geçilmiştir Harbdo her hangi bir mahalle hattâ şehir tehlikeye d iiş lüğü tam an, artık yapılacak şey kolaylanmış tır: O mahalleyi söküp kamyonlara yükledikten sonra giin içinde başka bir yere şıınak!
bir
ta-
Takma evler 27 parçadan mürekkep
Binlerce, çivi, direk, tahta parçalan, tuğla, tel yahut boru yerine bu evler yaniız 27 parçadan İbarettir. Sonra bu 27 parça bir kaç plân itaerlne birbirine geçmektedir. Oturduğunuz evin plânından bıktığınız takdirde, odalarınızı daha başka şekillere sokmak elinizdedir. Duvarlar tersli yüzlü olduğu için, odalarınız rengini, tavanın tezyinatını isterseniz her gün değiştirebilirsiniz. Duvarlar. kapı ve pencere pervazları geçme olduğu halde bir tarafımı diğer tarafa ses geçirmemekledir.
Yarınki evinizi döşemek için karşılaşılan güçlükler ortadan kalkmıştır. Çünkü evin mefruşatı, evin plânını tanzim eden mimarla birlikte çalışan dahili dekoratör tarafından yapılmaktadır. Möbleler şimdiye kadar alıştığımı* cinslen değildir. Bunlar da tıpkı evin diğer akşamı gibi birbirine geçmedir. Meselâ konsol hususi bir tertibatla odanın arzu edilen bir köşesine raptedilmektedir. Bundan başka, çekmece, dolap, portmanto gibi lüzumsuz eşya kaldırılmış, bunların yerine hepsinin vazifesini yapan daha pratik eşyalar konumştur.
tresan tarafı, odaların tertibatıdır. Bu tertibatla ısıtı- 1 tan odalarda ne soba, ne şöml- t ne hattâ ne kalorifer vardır. ı Hattâ işin asıl garibi yeni usul- ı ie ısıtılan odada kış gîinü buklet fanilâsı İle ve pencereler , ardına kadar açık olduğu hal- i de oturmak mümkündür.
Yeni ısıtma tertibatının esa- , 61IU şu basit nzlk kaidesi teş- , kil etmektedir: Sıcak bir cisim . aoğuk bir cismin yanında ha- , raretlnl kaybetmeğe mahkûm- , dur. Şu halde oturduğunuz odanın duvarları soğuk olduğu . müddetçe, ne kadar giyinirse- , nlz giyinin ve sobanızı İstedi- ' ğinlz kadar yakın, rahat bir ; şekilde ısınmanıza imkân yok- | tur.
Bir odayı kaloriferle ısıtmak için evvelâ kaloriferin kendisini ısıtmak lâzımdır. Bundan sonra kalorifer odanjn içindeki havayı ısıtacak ve ısınan hava da odada oturanları ısıtacak tır. Fakat böyle ısıtılan bir odada duvarlar serin kaldığı 1 takdirde odada oturanların tam ' olarak ısınmasına İmkân yok- ■ tur.
İşte bu mülâhazalar gözönüıl-de tutularak, yarınki eviniz ev-velft duvarlarını ısıtmak sureti) e sıcak tutulacaktır. Bunun için de duvarı, döşeme ve tavan parçalarının İçine sıcak su boruları döşenmiştir. Boruları İlk defa döşemek biraz masraflı ise de, sonradan yakacaktan elde edilen kâr İlk masrafı karşılamaktadır.
Yazın sıcak günlerinde, kışın yapılan ameliye mn tam aksi tekrar edilmektedir. Yani duvar içindeki borulardan sıcak su yerine soğuk su geçirilmekte ve oda rahat bir şekilde serin temektedir. Duvarlardan başka, halı ve koltuklar, köşe yastık-iarı, tıpkı elektrik ütülerindeki . tertibat gibi ısıtılmakta j’ahut , serini etlim ektedir.
Hâlen Amerikada, New Jer-şeyde bir kumpanya takma evlerden 5050 tane inşa etmiştir; ve bu evlerin- beheri yalnız bir ' saat. 15 dakikada İkmal edil' iniştir.
■ Takma evlerin harici görü- nüşü dahili görünüşünden daha caziptir. Yalnız bu evlerin
> damları düzdür Yazın güneşli ı günlerde, damın üstü İnce bir
- su tabakası ile örtülmekte, ve ı tabalıhür eden su erin içini i gayet serin tutmaktadır. Kışın • damın üzerinde birlkeD kar ta' bakası, tıpkı otların Üzerinde . olduğu gibi tabii bir yorgan
■ vazifesi görmektedir. Hattâ ye. nlllk düşkünü bir çok aileler
- evlerinin damı üzerine çimen ve r çiçekler dikmekte. odalarının
- serinlemesini temin ettikleri , gibi, bahçe zevklerini bu su-ı retle tatmin etmektedirler.
Amerikada yeni bir cins elbise keşfedilmiştir. Bir çok büyük elbise imalâtçılarının şimdi üzerinde durdukları bu yeni keşif pamuklu, yünlü, ipekli ve naylon kumaşların madenleştlril-meslnden İbarettir. Bu usule göre yapılan elbiseler kışın gayet hatif giyinebilmesini temin edecektir.
Yeni kumaşların en mühim hususiyeti soğuğu geçirmemeleridir. Madenleştlrllmlş bir kumaş kendisinin on misli kalınlığındaki bir yün kumaşın vereceği harareti temin etmektedir.
Madenleştlrme usulü, allmin-yum veya buna benıer madenlerin yapışkan bir mayi içinde eritilerek kumaşların iç tarafına sürülmesinden ibarettir. Bu madenli mayi kumaşın güzelliğini bozmadan İç tarafında gayet İnce bir satıh hasıl etmekte ve bu madeni satıh harareti katiyen geçirmemektedir.
Güney Karelin eyaletinde büyük bir madeni kumaş fabrikasının kurulmakta olduğu haber verilmektedir, tnşaatm kısa zamanda biteceği ve önümüzdeki mevsim başında Amerikan mağazalarında madenleştirllmlş elbiselerin satışa arzedileceğ) sanılmak tadır.
Yeni usule göre İmâl edilen kumaşlar soğuğu geçirmediği gibi sıcağı da geçirmlyecek va yazları da bu elbiseleri kullanmak pekâlâ mümkün olabilecektir. Madenleştlrme usulünün eldivenlerde, ayakkabılarda, otomobillerde ve muhtelif inşaatta tatbik edilebileceği tahmin edilmektedir.
Buğulanmayan ayna
Amerikada buhara önayak olacak bir atmosferde buğulanmayan bir ayna geliştirilmiştir. Ayna elektrik yeliyle 36.6 derecelik bir hararete tâbi tutulmaktadır. Böylece. buhara önayak olacak rütubet tevazün ettirilmektedir. Aynanın arkasına yerleştirilen hususi bir kauçuk yoliyle ısıtıcı cereyan nakledilmektedir. Aynanın bir köşesinde bulunan bir düğme arzuya göre cereyanı açıp kapamaktadır.
İki küçük
yaramaz
Sinema yıldızı olmak hülyasile Amerikaya kaçmak istediler
Toplayan; A, Derebeyoğlu
Buigaristanda yaşayan Turklerin tehciri

Daily Telegraph muhabiri, Lovett Edvvardın dikkate şayan makalesi
mıyorum. onlar gelirler ve giderler.
En fazla korktuğum, papağan kafesleriyle gelen kadınlardır. Onlar bir kere geldiler mJ ebediyen kalırlar.» Bundan başka. Yunan komünistlerinin büyük bir kısmı Buigaristanda kalmış bulunmaktadır. Bunlarda, pekâlâ bir zamanlar sakin sakin Türk köylülerinin ikamet ettikleri topraklara yerleşebilirler.
10 Ağustos notasında görülen tâli başlıklardan bazıları bilhassa şayanı dikkattir. Herkes Türk İdari mekanizmasının ağıı işlediğini bilir. Fakat bazı kereler, sükût kıymet ifade eder Daha bir kaç mil ötede Yunanistan topraklan bulunmaktadır. Yunanistan gerek hayat gerekse mal bakımından komünist sızıntısının fiilen tecrübesini ve dersini görmüş bir memlekettir.
Türkiye müteyakkız davranmakla İsabet etmektedir.
Komiinlst siyasetinde ekseri-| zorla temizlenmesi, belli başlı yetle, yazılı olmıyan kaideler Tiirklerln temerküz kamplarına yazılı olanlardan çok daha ı ehemmiyetlidir. Buna rağmen, : komünist siyasetinin şaheser manevraları arasında, Bulgaris-tanın 10 Ağustos tarihinde Tür- . klyeye vermiş olduğu nota en . şayanı dikkatlidir.
Burada, topu topu yedi milyon niifusluk bir memleketi birdenbire en çalışkan ve en sâkln halkından 250.000 kadarını tehcir etmek arzusuna kapılmış olarak görüyoruz. Buiga-ristandakl Türk azınlığı daimi surette, en namuskâr bir şekilde vergilerini herkesten evvel vermekle şöhret kazanmış bulunmakladır. Biz burada, sadece memleketin refahına yardım etmekten başka bir kabahati olmıyan, ekonomik bakımdan hasta bir memleket görmekteyiz.
Bu müsiüman Tûrklere, komünist rejimi esnasmda ellerinde kalan az buçuk malı satmalarına bile müsaade edilmemekte ve Bulgarlstanuı şiddetli kış mevsiminde hicret etmelerinin en münasip mevsim olduğu söylenmektedir Bundan başka da. bu karışık meselenin 3 ay zarfında halledilmesini istemektedirler.
Mazide, Bulgar hükümeti ahlâksız bir insanlık hlslerlyle şöhret bulmamıştı. Dürüst Türk tanrılığına karşı bundan evvel yapılan muamele bunu fazlaslle ispat etmiş bulunuyordu. Gene de, notalarının başında, her nasılsa lüzumsuz bir yere, Tlir* azınlığının dalma Bulgarlarla aynı haklardan faydalanmış olduklarını ileri sürmekten çekinmediler.
Bulgnrlar. Türklyeyi bir taraftan Bulgaristandaki Türklerl kabul etmemekle İtham etmekte ve diğer taraftan da dema-goll propagandası yapmakla suçlandırmaktadır. Acaba, dünyanın her tarafındaki çiftçiler gibi, bu Türk çiftçilerinin de, topraklarına bu kadar bağlı İken birdenbire, hicret etmek arzusuna kapıldıklarına İnanalım mı?
Haddi zatında Buigaristanda Türklerbı düçar oldukları hayat şartlan o kadar fecidir kİ. bir çokları memleketi terketmek arzusunu İzhar etmektedirler. Buna rağmen, Türk makamlarının şüphe etmeleri İçin her türlü hakları vardır.
Bulgar radyo ve basının tonu o şekilde olmuştur kİ, bu kararın gerek Bulgarlstandakl veya dışındaki Türklerln menfaatleri İcabı yapıldığına inanmak safdillik olur.
Bütün bu hâdiseler, tuhar son derece tuhaf bir mahiyet arzet-( mektedir. Bilhassa, İki memic-
■ ketin bundan çeyrek asır evvel . imzalamış oldukları anlaşmaya
■ bu kadar bel bağlamak lstedik-. lerl - kİ bu anlaşma, komünist t görüşüne göre mürteci rejimler . tarafından imzalanmıştır - va-. zlyeti daha da tuhaflaşmaktadır.
Bu vaziyet benim İçin şahsen
’ Nasreddln
' hakkındakl görüşünü dinlemeyi arzu ettirecek kadar komiktir.
’ Mamafih, Türk tebaasının bu kadar feragatli bir şekilde menfaati arını korumak Iddlaslyie iarı bahçenin havuzuna t İleri sürüten teklifin bazı se-'mış olarak yerde yatmaktadır.
________r______ „3ç' Hâdiseye et koyan zabıta ce-Hudut bölgelerinin sedin muhtelif yerlerindeki
gönderilmek istenmesi hiç olmazsa İki hususu meydana koymaktadır. Evvelâ, Türk azınlığının komünizme karşı sempatisinin pek az oluşu ve saniyen de, Bulgarların Türk mevcudi-1 yetinden ziyade kendi sahalarını tercih etmek arzulan.
Niçin? Bunun için bir çok sebepler olabilir.
Bulgaristan belki de. peykler içinde en peyk olan devlettir. Bulgaristan'ın harb sonrası milletlerarası kalkınmaya yapmak istediği mahdut yardımların hepsi Rusyanın vetosuna marua kalmıştır. Rusyanın Bulgaristan! adetâ bir sömürge haline soktuğu da bir vakıadır. Bunun İçin Bulgaristan^ huduttaki Türklerl hudut harici etmek arzularının. daha bir kaç sene evvel Kırımdaki Türklerl Rusya-nın içerlerine süren Moskovanın arzusuyla yapmış olduğunu tahmin etmek zor değildir.
İnanılır bazı Bulgar kaynaklan. bundan iki, üç sene evvel. Rusyadan geniş mikyasta Bul-garistana muhaceretlerin vuku bulduğunu ve bilhassa bu muhaceretlerin Türk hududuyla Karadeniz sahillerinden geldiğini teyit etmişlerdi. Bu da, resmen geri çekildiği iddia edilen İşgal kuvvetlerinden ayrı olarak vuku bulmaktaydı. Hattâ Vema bile Stalln İsmini aidi. Daha 1540 senesinde bir Karadeniz limanında bir Rus gemisinin hamulesini boşaltırken, mahalli bir Bulgann sözlerini hatırlıyorum: . Askerlere aldır-
Bazıları İse, tabiatiyle casusluk töhmeti altında bulunmaktadır. Demir perdenin şaşmaz usulü, bu töhmete sebebiyet vermektedir. Bunun başlangıcı, mahalli konsoloslukların kapatılması teklifi olacaktır, şimdiden, Türk cevabında llrtlldlğİ gibi,
elçiliğinin persone) adedi azaltılmıştır. Bunu, arzu edii-mlyen elemanların temizlenmesi takip edecektir. Arkasında milletlerarası çamur atma usulünü takip edecek olan rnahke-meler başlıyacaktır.
Daha t?p-Sofyadaki Türk çok
80 lik ihtiyarı
nasıl boğmuşlar?
Cinayeti para için işleyen kaatiller zabıtaca yakalandı

Fransanın Mâcon şehrinde son günlerde yeni ve esrarlı bir cinayet İşlenmiş ve Mâcon şehri günlerce vakanın dedikodusu İle çalkalanmış tır.
Hâdise şu şeklide meydana Çıkmıştır: Mâcon şehrinin bahçeli evler mahallesinde Madam Rousselle adında 80 İlk bir ihtiyar senelerdenberi yalnız başına bir evde oturmaktadır. Madara senelerce aşçılık ederek bir hayli para biriktirmiş, merhum kocasından da kendisine hatırı sayılabilir bir servet intikal etmiştir. Madam Rousselle' İn kimsesi yoktur. İhtiyar kadın artık ömrünün son günlerini sessiz sodasız bir hayat sürerek doldurmaya uğraşmaktadır.
Komşuları ile gayet İyi geçinen ihtiyar madam son günlerde sokakta görünmeyince ahbaplarından biri kendisini merak ederek evine uğrayacak olur. Kapıyı çalar Hâille, ses şatla yok. İsrar, gürültü, patırdı.
bazı yaralar üzerinde durunca madamın eceliyle ölmediği anlaşılır. Madamın kimlerle münasebette bulunduğu incelenir. Bu tahkikat esnasında madamın komşularından Forest adındaki bir şahıs dikketl çuk-mektedlr. Bir çok defalar ifadesi alınan Furest nihayet suçunu itiraf etmek zorunda kalır.
Şimdi hâdisenin nasıl ceı.-yun ettiğini anlatalım: Forest ötede nberl madam Roussellem servetine göz koymuştur. Kendisi 28 yaşındadır. Bir de 20 yaşında karısı vardır Madam Forest madam Rousselle İle iyi geçinmekte ve sık sık ihtiyarın ziyaretine gitmektedir Genç karı koca nihayet plânlarını kurarlar: İhtiyarı mutlaka temizlemek lâzımdır. Hâdise çB-nü madaın Forest evine gider. Kadın yemek pişirmekle Ansızın ihtiyarın boğazını rıian canavar müddet zarfında ihtiyarı maya muvaffak olur. Bu esnada kocası da gelmiştir. Kar* koca ihtiyarın cesedini bahçeye sürükleyerek havuzun kenarına yerleştirirler. Bundan sonra evin İçi araştırılır. Kaatiller evde yükte hafif, pahada ağıt ne bulurlarsa alır ve gizilce evden sıvışırlar.
Fakat tahkikat her şeyi aydınlatmıştır. Kaatli kan koca bugün Fransız mahkemelerinde, işledikleri vahşi cinayetin hesabını vermektedirler
İzmir — Evvelki gece limanımızda bulunan bir Amerikan gemisine girerek Amerikaya kaçmak Isüyen 8-10 yaşlarındaki İki çocuk ele geçirilmiştir.
Osman Çiçek ile Tevflk Ana-gol adında İki çocuk bir müddetlen beri Holllvuda giderek artist olmayı akıllarına koymuşlar ve bunun için fırsat kollamaya başlamışlardır,
Maceraperest küçükler salı günü limana gelen Sazaf Örme ismindeki Amerikan şilebine girmeği kararlaştırmışlar ve gece olmasını beklemişlerdir. Osman ile Tevflk saat 24 ten sonra halata tırmanmak suretiyle, Amerikan vapurunun halat deposuna gizlenmişlerdir.
Fakat biraz sonra bulundukları depoya gelen gemi mürettebatından biri, çocukları uyku halinde ele geçirmiş ve Emniyet Beşinci şubesine teslim etmiştir.
Memleketlerinden de kaçarak „WB, - -.... -_____ —
İzm he gelen çocuklar ailelerine I bcblerlnl anlamak pek de gü; İade olunacaklardır. I değildir.
- -T > ,'Utl.V JV». AO, .
hocanın bu mesele biri fayda vermez Bunun üzerine polise haber verirler. Polis gelir ve kapıyı açar, içeri giren meraklılar bir de bakarlar ki ihtiyar madam başı ve omıız-sark-
ihtiyarın mutfakta meşguldür, sa-kadın K*sa bir boğ-
Modern takma evin inşasından sonra (orûrıuşfl
idarehane: laıantıu) Şahitli elvan cemal Nadu «oKat> No 1»
İngiliz fabrikaları silâhlanma programı mucibince tank İmalâtına büyük hız vermişlerdir. Yukarıki klişede, yeni yapılan Centurian tipi tanklar yürüyüş halinde görülüyor.
MIM tunun içte aıu ıurujluL pul ((1o0«riimeiidu ak» »aknir-«fire» dcClOtlrtİBin
Tele fonlarımı» Başmuharrir *>Ms Vas UJen anas - Idar» zmsi m aaıiı «Km
Sobasız kalorifersiz ısınma tertibatı Gelecekteki evinizin en en-
Churchîll'in atı 1000 lira mükâfat ka---------”11
Londra 23 (AA.) — (Afpı: Eski Başbakan Churchlirir. sahip olduğu Coloııist adındaki at bugün Ascot yarış ıneydauında iki millik bir parkur üıorlnds yapılan yarışa İştirak pımlş ve diğer beş rakip anısiiida »Ken-Slngtou Polar-? SUdea. luflll Ingiliz liralık mükâfatını kaza-1 naıak birinci gelmiştir.
Ingiliz gemi tezgâhlan faaliyette
Btı sene altı ag içinde 400 bin tonluk gemi inşa edildi
1050 yılının Llk 6 ayı zarfında yabancı memleketlerden İskoç-yad.ıkl Clyde gemi tezgâhlarına 409.00ı) tonilâto tutarında yetti gemiler siparişi verilmiştir. Muhtelit firmalara ait bu tezgâhlarda şimdi Türkiye, Brezilya. Venezuela. Mısır. Fransa, Norveç, Danimarka, Avustralya ve Birleşte Amerika hesabına gemiler yapılmaktadır. Btr tezgâh 10 yıl müddetle yeni sipariş alamayacağını İlân etmiştir Diğer 16 tezgâhta en aşağı İki yıllık iş vardır. 950 nln ilk 6 ayında. 1919 un hemen hemen 12 ayma muadil sipariş alınmıştır.
Yılın dev gemileri
Bu yıl inşası biten dünyanın en büyük gemilerinden ikisi geçen ay kızaktan indirilmiştir. Böylece İngiliz ticaret donanmasına 195o nln ikinci yarısında 56,000 ton ilâve edilmiştir. I
Vlckers Armstron» firması tarafından Barroredakl tezgâhları a inşa edilen 28.600 tonilâtoluk «Oronsay» gemisine «Yılın gemisi* adı verilmiştir. Bu yıl dünyanın denize indirilen en büyük gemisidir. Vapurda 668 birinci Sınıf yolcu ile 833 turist sınıfından yolcuya yer vardır. Bu gemi İngiltere - A-vuslralya gidiş - geliş seyahatini normai olan 96 günden 69 güne indirecektir. »Oronsay»,
na girişilmiştir. Daha doğrusu montaj başlamıştır. Zira bu geminin hususiyeti bütün parça ve kısımların evvelden fabrikalarda İmal edilmiş olmasındadır. Parçalar b'rblrlne kaynakla tutturulmakta, montajda perçin ve elvata kullanılmamaktadır.
Yeni tip denizaltı avcısı
İngiliz endüstrisinin geliştirdiği yeni tip denizaltı avcısı «Fairey 17» nln ilk aleni gösterileri bu hafta yapılmıştır. Tür-blnll pervaneli tip uçaklar serisinden Olan «Falrey 17» uçak genıLlerinde üslenebilecek şeklide İnşa edilmiştir. Kuyruk kısmında, güverteye konduğu zaman kullanılacak durdurucu kanca tertibatı vardır. Bu tip uçaklar gemilerden mançııukla atılmaktadır. Denemeler neticesinde her türlü hava şartları altında harekât kabiliyetini haiz olduğu tespit edilmiştir Sıcak ve tozlu mıntakalarda seferlere mahsus denemeler de yapılmış, makinelerin arasına takriben 15 kilo kum stilmiş ve buna rağmen motörler mükemmel bir şeklide çalışmağa devam etmiştir. Soğuk iklim tecrübeleri de aynı derece ağır şartlar altında yapılmış va memnunluk verici olmuştur.
K ü Rl
[,1 İŞ. ARAYAN UÂP
SONDAJ V» ENJEKSİYON İŞLE RİNDE İHTİSAS SAHİBİ - Bu İlleri» alAkalı müteahhit veya jlrkettc çalınmak İstiyor Bcslkta-ı Akaretler Spor Cad. Sİ N ipekçiye müracaat »5» - 1
DADI — Tecrübeli, uysnl karakterli bir TUrk dadı is arıyor iyi referans verir. Müracaat: Beyoğlu As-mnlımesçlt No. 17. Telefon- 4M8İ.
163
| BAKIRKÖYDE — İstasyona 180 metre. İstanbul asfaltı üzerinde p.irtellcn-Irnls S pnrra arsa acele »altlıktır, Metne muralıbaı 6 - 8 TL. Tel 68OT5
m - s
KİRALIK KÖŞK — ArnovulkbyUn-[de «Koleje yakın» möbleli küjk kIS aylan İçliı kiralıktır. Tel- 41113 PK 23JJI 208 — 1
ASLEN LUBNANLI HARİCİYECİ BEKAR BİR BAY — Pansiyon veya kiralık oda aramakladır. Aksam gazetesinde Diplomat rümuzuna yazılması, zon —
KİRALIK TİCARETHANE İÇİN — Slrkeelde plyusa merkezinde altında bodurumu ve bir madara» olan ilç kat 6 odalı bina tamıüncn veya kısmen kiralıktır. Müracaat. Yeni Postane sırasında s nel Noter kprşıaındn 11-13 nuıııuızda kırtarlyccl İbrahim Erben. 221 — 9
KİRALIK APARTIMZıN — Ayazpa-•a P«rkotell arkam. Mhblell ve möblesiz. Mürncıınt Tel. H58U.I ve 44302.
155
Komünistlerin Kore’deki toprak ıshiratı
Şimal Korede halkın hayal kırıklığı, memnuniyetsizliği gittikçe artıyor
BÜYÜK v. KİBAR AİLELERİN YANINDA ÇALIŞMIŞ - Adabımuaşeret sahibi; genç ve çalışkan btr garson kibar aU» yanında iş aramakladır Akşamda Garson rümııZun»
111 — 3
KİRALIK DEPO — Tophanede tramvay caddesi Üzerinde kiralık Çcpo görmek ve RörUsmck (İşere Karnkdy Palas 3/3 Galata telefon 40248 müracaat edilmesi 205 — 3
taksitle UCUZ ARSA SATIŞ! -Şehir İçinde lir a ren İki knt İnşaata müsaadeli mütrez toplu arsalar. «Sirkeci - Üçdirekll Han Nu 10. Tel: «3865 Saat 1130 - 1730». 150 - 9
MENSUCAT MÜHENDİSİ — Pa muklu iplik ve dokuma vo ipekli dokuma Üzerinde talull ve İhtisasını In-gılterede görmüştür Armür ve Ja-ka'rlı desen ve makineler ihtisası dahilindedir. PK 1362 Galata
215 - 2
SATILIK 1000 ml AHSA — Karlar da Ankara Cad. ve denizle muhat ve duvnıta çevrili çam »taçlı fevkalade mnnrar.il.. MUrarn.il: Kartal’da Yakacık Yolu Nu. 1 Mesut Özbaş.
ÇANAK KALEDE — Kimsesi olmayan devlet memuru bir hay ev isleri yapmak İlzere orta yaslı bir bayan arıyor. Aksaray ordu caddesi 327 kat 1 « acele müracaatımı 334 - 1
UYGUN FİATLE SATILIK EV -İki kat. üç »da, terkos. elektrik ve bahçesi Kuzguncuk: Yen 18 Un sokak 13. Müracaat Sehzadcbaşı raini karsısında Foto Talât. 202 -
NIŞANTAŞ1NIN EN GÜZİDE BİR YERİNDE — «,75 ceplıu 22 derinlik arsa acele snlılıkt r. Görmek ve İzahat almalı İçin 42390 ya telefon,
İM — S
18 509 İKİ DAİRELİ KONFORLU MANZARALI APARTIMAN — Üçer oda. salon, boş eslim 3500 ipotekli Be-şıkta» Barbaros durağı ısorşsı '59 Yavuz Hormon- IT3
S ŞENE AVRUPA ŞEHİRLERİNDE ÇALIŞAN — 2000 «lellll Sefaretlerden bunservisll bir şoför hususide 1$ arıyor Akşamda .Hususi Şoför* rumuzuna. 222 —3
SATILIK ARSA — Nlşantaşmdn Vali Konağı caddesinde 8 metreden fazla cephesi olan 167 mî ünü açık arkası ferah 5 katlı npnıUman İnşasına müsaadeli sahihinin çille «.iriliktir. Telefon 28W9. tun - »
SATICI KIZLAR ARANIYOR - İl ekmek satıcılığıdır. Bin llıalık kefu-nlyor. Hal tercümelerinin, istedikleri (liretin İstanbul Posta kutusu 331 e
A 1.1 M S-VTI -VVEŞYA)]
SATILIK KAMYON - ŞevroiC 46 model, önü nlkelAj. çok iyi bir vaziyetle, Müracaat: Akşam 19 da İstik-IAL Cad. 354 Avlun İT No Elem
995 — 4
MODA DENİZ KLÜBÜNDE - Tek kamaralı. AvTUpa yapısı 75 beygir makineli, denizel bir motor acele sanlıktır. Kompledir. Kulııpte «törOle-blitr. Tel. 6091S. 167-3
SATILIK IMS FORD - Hususide kul-ianılmı» yeni vaziyette, kaloriferli, radyo. »at. projektör ve yedek parçalarla. Telefon 24459 dan Ketna. Aral'a müracaat 88
Saldık OTOMOBİL — Yepyeni, hususide gayet ar kullanılmış, sadece 6.708 kilometre yapmış, 4 kapılı, son model Skoda marka araba satılıktır Görmek tallyenter: Kurtulııj Slnem-köy tramvay durağı Mekâıccl sokak Arun Ap. No 2 3 e nüracaaiları.
170 - 1
SATILIK OTOMOBİL — Yeni hususide as kullanılnıij 4 kapılı mavi renkte bir 1948 modeli Bulk Satılıktır. Müracaat Telefon 81711,
207 _ 1
DIKKAI - ipuiek uleverııure tavassut eder Emlâk »razı alım salımı ile vefcAlet işlerini Kabul eden her «esin itimadını kazanmı» otan Suhulet Emlâk Zarif Özalp Beyoğlu BüvUk Parnıakkapı köşchagı No t Telefon 12398 127 -2
GARAJ, DEPO. ARDİYE — Olabilecek. Maçknda Spor raddesi mt-zarhlın alt soka#, köse hasındaki iki katlı bina kiralıktır, Görmek İçin içindekilere, görüşmek tein Beyoğlu Lâle sinema» Ust ııraıındn görlükçü Em gen'e. Tel: 4143J. ll>5 - 1
3000 LİRAYA ACELE DEVREN SATILIK KASAP DÜKKÂNI - Müracaat: Aksaray Cerrahpaşa cadde»! No. 29 İM —
KADIKÖYUNDE KİRALIK DAİRE — Aİtıyol ağzında Ermeni Kilisesi Ali Suııvl sokak No 48 2 Seni yapılmış bir npartımanın üst kat» devlen kiralıktır. Dön oda bir hol İki yo. alaturka Ç ve olnfraııKa hcUlar. Aylığı 165 lira Görmek için İçindekilere kontrat için telefon 58 den 400 ya müracaat, 193 — 1
VOLKAN EMLÂK - Taksime gavot yakın beş kat on yedi odalı iki dük-kântı (560* Hra gelirli apırtıman acele şahlıktır Müracaat Tokum Talimhane Şehit Muhtar No. 23.
194 - 1
ACELE VE UCUZ - Askere gitti (İm için ıslcı vaziyet teki fotoğrafhanemi makinelerimle beraber devren salmak veya kiralamak isliyorum. Müracaal -C-m.ıl Pa5a caddesi No. 7/1 Aksaray____________________16H
SATILIK YENİ KÂCİH BİNA — Her ise uyar. M.ıhmutpasa Yesildlrck Neclbelcndl sokak 5. Mürarat: Aynı semt Emlnbey han Beriros Ta; 26870
141 — 2
KİRALIK KAT - Bakırltöyde istasyon» bir dakika mesafede Zeytinlik mahallesinde. Halkçı sokağında 14
Uç büyük odayı cnlş bir holü, na-mamı. elektriği, havagazı ve suyu havi dörl taraftan günej İçinde ve havadar lamarniyle müstakil bir kut Kiralıktır. İçindekilere müracaat.
129-1
KELEPİR - Bevoglunn» İstiklâl caddesine bir dakika mesafede bc$ daireli beşer oda lıol konfor ayrıca dükkânlı ve OBOO lira iratlı apartıman 70,000 ıtr».va acele satılıktır. Beyoğlu Agueamıl durağı karsısı 153/1 Kemal
SATILIK ARSA — Maltepcdc asfalt» yüz metre Süıevya plâ]ına be; dakika 3676 m3 manzaralı arsa sahibinin clllc acele satılıktır. Müracaat Tel: 23234. 153
MODA C — Atabey S. 1 No. da on senelik vergi muafıyctlı ayda 410 Hra gelirli Uç vc dörder odalı Uç katlı Ctlliy aparlımanı uygun fl-atle acele satılıktır. Aynı Ap. üçüncü kata müracaatları. 214 —
SATILIK KALORİFERLİ EV — Kadıköy. Moda caddesi Halis Etendi sokak No. 8 de, fl odalı kılrgir ve bütün konforu havi ev Arkada ufak bahçesi ve havuz. Müracaat İçindekilere. Tel: 60519. 210 - 1
ACELE SATILIK EV — 4,600 liraya ÜskÜdarda. ahşap. 3 odn. mutfak. bahçe. Müracaat; Üsküdar Şeh-c.ımıl Tekirdajlı nakliyeci Ahmet. Saat: 17 - 19 213 -
boğazin İncisi arnavutkö-YÛ - Tramvay caddesi, bnü tamamen açık, denize Icvknlödr manzaralı 15 40 ebadında Mr arsa «36»
bin Uraya satılıktır Öğleden sonra Tel 30-230. 180 - 1
TARAÜYAYl SEVENLERE - Bülbülyuvası tRnsslgnolı Âşıklar yolu namlyie maruf. Batarın en romantik en mutedil iklimli yerinde, parsellenmiş arsalar satışa arzedilmiBtlr Müracaat' Galatasaray C K M mağazası 261 Tarabya Karabet lokantası
49 - 5
KADI KÖYDE — Dört yol ağzı İşlek müşterisi bol. İçinde kahve değirmeni, buz kabı olan bir bakkaliye dükkânı devren satılıktır. Kadıköy Mubilyeeller No 19 Emlâk Bürosu.
159 - 3
BÜYÜK FIRSAT - EcCnkbvde. ehven $er»lt!e satılık venl vlliŞ ve a-partıman vesaite vakın ve bavadar-dır Bcvoâlu İstiklâl caddesi No 153 Emlâk Bürosuna Telefon’ 13983.
n
şimal Koreli komünist müstevlilerin savaş veclzesl .Toprak ıslahattadır. O halde, komünistlerin bugüne kadar yaptıkları toprak «ıslahatı-nın mahiyeti nedir?
Şimal Kore'nin Sovyetier taralından İşgali esnasında ve bunu takip eden devrede komünist makamları bazı toprak ıslahatına giriştiler. Yapılan şey bir toprak ihtilâlinin İlk safhasından İbaretti ve takip edilen sistem. 1917 tarihli Sovyet ekim İhtilâlin! takip eden seneler zarfında Rus toprak sahiplerinin bütün mallarının miisa-
dere edilişini hatırlatmaktaydı.
ŞLmal Kore halk hükümetininJ ve halk yüksek meclisi başkanlığının çıkardığı bir kararname ile bütün emlâk sahipleri her| türlü mülkiyet hakkından an! olarak mahrum edildiler. Ancak çiftçinin kendisi tarafından bizzat sürülüp ekilen ufak toprak ve çiftlikler bu müsadereden muaf tutuldu. İcar sistemi, ve eski bir emlâk sahibinden ev-veloe ödünç alınmış veya mubayaa edilmiş bir toprakla İlgili her türlü borç, vergi ve ücretler lâğvolundu.
Cenup Kore'nin şimal İller taralından İstilâsının İlk devrelerinde. şimal Kore halk meclisi şimalde tatbik edilmekte olan «toprak ıslâhatın tedbirlerinin '■Cumhuriyetin cenup nısfında da aynen tatbik eri İleceğinin 4 Temmuz 1950 tarihli bir kararname ile İlân etti.
Bu kararnameye göre «Ancak kendi emeklerüe toprağı sürebilenler toprağa sahip olmağa ehildirler... Bundan başka «tevzi edilecek toprak, onu alacak olan çiftçilerin ebediyen malı olacaktır». Harb esnasında kabul edilip zorla tatbik olunan bu kararnamenin bir hükmü de her
Köylüler, bu tedbirlerin iğfal edici mahiyetini çabuk sezmişler. ve hayat seviyelerinin yükselecek yerde bilâkis daha la kötüleştiğini görmüşlerdir, Bun-[dan başka, başkalarından zorla ı alınıp köylülere dağıtılan top-Takların köylülerden herhangi bir anda geri alınabileceği korkuşu mevcuttur. Köylülerin çalışma saatleri arttırılmış ve ez-(ki haklarının çoğu lâğvolun-muştur. Çok geçmeden cenup Koreli köylüler de komünlM uislâhatı.nın hakiki mahiyet v« değerini anlıyacaklardır.
Müsadere edilen toprakların
Orient gemicilik, kumpanyasının Barrow'da İnşa ettirdiği sekizinci yolcu vapurudur.
Bu gemiden başka «Verena» adlı tanker de denize indirilmiştir. Bu semi Anğio - Sakson petrol kumpanyasının İnşa ettirmekte olduğu 4 dev tankerden biridir.
Deniz radarında gelişmeler
Verilen malûmata göre. Mar-konl kumpanyası tarafından geliştirilen yeni deniz radar cihazı «Radiolocatur TV.» şimdiye kadar diğer her hangi bir ticari deniz radar tesisinin ulaşamadığı kadar büyiik bir mesafeden, 64 kilometre uzakta mür-tefi kara yığınları gibi hedeflerin mahallini keşif ve tesblt etmektedir. Yeni cihaz, daha evvel gemilere yerleştirilen muhtelif tipte 200 den fazla radlo-locator'un kullanılışından elde edilen tecrübeler ve denizcilerin gösterdikleri lüzumlara müsteniden geliştirilmiştir.
Hâlen Büyük Brllanyada geliştirilmekte olan en önemli projelerden biri gaz türbininin deniz taşıt vasıtalarına tatbikidir. Bu türbinler buhar yerine akaryakıtın ihtirakından hasıl olan gazlarla çalışmaktadır. Hâlen bir çok firma bu tip makineler üzerinde çalışmaktadır.
Fabrikada yapılan gemiler
Bu hafta îngilterenin Chat-ham havuzunda «Vida!» adlı yeni bir keşif gemisinin İnşMi-
BULMAC
1 3 fl 4 B 6 T R
- 1 1 ı 1 1 i. ■: i l 1 1
1 l 1 ■ 0
• II 1 i 1
o 1 III 1
■ ı ■ 1
- ■ 1
İllin
1 1 1 1 1 ■l
1 1 1 1 1
SATILIK APARTIMAN — Lalelinin cn güzel verinde bes kat Î0 oda bütün vasıtalara vakın 2 katı boş teslim satılık apartıman 26856 ya müracaat. 209 - 1
i ERENKOYUN EN CÜZEL YE.
RİNDE — Su. havagazı, elektrik, telefonlu Uç dbndın bahçe İçindeki kflgır ve maruf bir aileye alt kOok satılıktır. 42390 ya telefon. 128 - 1
YALOVA DA — Herşeye elverişli 21.5 dönüm sualtı arazi toptan veya parça parça satılıktır 15 000 lira Müracaat: Beyojlu Hamalbaşı Lütfü! lah pasaj Söknıenls mıesscscsl
219 — 1
YALOVADA ACELE SATILIK —
ACELE SAT IS — Sullanohmctte deniz görür 700 nı2 bahçeli çamlı akar suyu dörder daireli İki konak yapılarak Adliye saravma yüz metre mesafede büvük inşaatlara elverlsll-nıesafede. Büyük inpuıtlara elverişlidir. Tavassutsun müracaat. Kap.ılı-çarşs Sandal Bedesteni sokak No. 16.
197 — 2
BOŞ TESLIM — Taksimde Abdüihak-hamıt caddesinde Pamuk Palas apar-lırnanınııı bir dairesi bor teslim olarak satılıktır. Müracaat. Tel. 91711.
216 — 2
ACELE YALOVADA SATILIK ÇİF-LİK — 00 Dönüm meyvalık ve ekili sebze bortauı, çift beygirll araba dahil. Müracaat Hamalbaşı 10 20 Sbk-menı, yazıhanesi. 218 — I
BEYOÖLUNDA —
odalı kösebaşı deniz iratlt, 00.060 liraya sat
3 dönüm bahçe İle muhtelif meyva ağaçları ev İle birlikte 13,000 lira. . Müracaat: Hamalbaşı Lüıfullah pasaj strketı karsısında No. 20. 220 — 1 43376. Fis; 1052-
13 drıirell beşer görül 500 Hra ılık Ap. Gaz Özel Emlâk Tel.
IM —
BULUNMAZ FIRSAT — Bebeğin rn iyi verinde nsfalt Üzerinde kârgir İki daireli bahçeli tam konforlu vali satılıktır Taliplerin 4239u ya t el eten 106
türlü «toprak vergisi ve resimlerinin ilga edileceğine» dairdi. Lâkin ne gariptir ki kararnamede şu ibare de mevcuttur: «Çiftçiler, cumhuriyetin şimal nısfında cari olan nLsbet dahilinde vergilerini devlete aynen ödeyeceklerdir».
Kısacası, Korede komünist makamların iktidarda oldukları her bölgede toprak İhtilâlci usullerle yeniden tevzi olunmaktadır.
yeniden tevzii amellyesi aceley* gelmiş, ve komünist kontrollü LL «halk komiteleri» tarafından Q yapılmıştır. û_
Şimal Kore kararnamesinin cenup Korede İşgal edilen bol- M— gelere tatbiki o derece proptL- O gaııda mahiyetin! taşımaktadır c kİ içtimai bir ıslahat olduğuna O kimse inanmamaktadır. Sözde "yj «halk komiteleri» halkın hakiki J— arzularını, ve böylece artık te- S" lâfisl imkânsız haksızlıklara yol açmıştır.
Eski ikraza t ve ipotek mua- q meleleri İptal olunduysa da**-bunları çok daha ağır yükler takip etmiştir. Hakikatte, ?ski-Û emlâk sahibinin yerine çok da- "O ha kudretli ve amansız bir mal (D sahibi, yani, devlet, ikame edil-
(D Sözde çiftçinin haklarını
rumak ve onu ağır vergilerden U kurtarmak perdesi altında, ye-nl kanun, mülkiyetin temel vasıflarını tamamen yoketmekte, ve toprak sahibini komünLrt makamları karşısında himayesiz bir esaret seviyesine indirmektedir.
Bir köylü veya çiftçi komünist makamlarınca tesblt edilen miktarda hububat ve sair
mahsul teslim etmediği takdirde, «ebediyen onun olacak olan» toprak müsadere edilip başkalarına dağıtılır. Bu mecburi teslimat. eski devrin herhangi bir vergisinden daha korkunç bir vergi şekildir. Bahusus kİ komünist makamları her çiftçinin teslim edeceği mahsul miktarlarını tesblt ederken, kararını o toprağın fiili istihsal hacmine değil, yetiştirmesi gereken istihsal hacmine istinat ettirir.
KİRALIK 2 DAİRE - Vali Konağı Cad müıılebnsında İpek Film Stüdyosu karşısında Avcılar Apt. S oda, mutlak, banyoyu havi 2 daire bostur Görmek L»nenler mezkûr Apt ka pıcısına müıaraatian 45
5 ^lİÎTErERRİK
İNGİLİZCEYİ EHLİNDEN ÖĞRENMEK İÇİN — Taksim Tarlabaşı caddesi 24 No ya müracaat Sadık Balkan. Amerlkadan mezun Ingiliz edebiyatı llsapslyesl 117 — I
Cenup Koredeki meşru hükümet makamları, toprağı bizzat sürenlerin hakkını tanıyan esastara müstenit bir toprak ıslâhatı programı hazırlamaktaydılar. Müstevlilere tahmil ettikleri durum İse bambaşkadır ve köylülerin esas hakları nazarı itibare alınmaksızın topyekûn müsadereye girişilmiştir.
«Islahat» tedbirlerinin bir müddettenberl tatbik edilmekte olduğu şimal Kore'de halkın hayal kırıklığı ve memnuniyetsizliği gittikçe artmaktadır..
Binaenaleyh, bu yeni vergi şeklinin teşkil ettiği ezici yük, ve mülkiyet bahsindeki tereddüt, şimal Kore'de derin btr memnuniyetsizlik, endişe ra korku doğurmuştur.
Beslenen en büyük korku, bugün tatbik edilmekte olan toprağı müsadere ve yeniden tevzi etme amellyesinin ihzari ve muhtemelen kısa süreli bLr devre olması düşüncesidir
Zahiren cazip görünen komünist vaadlerl. Kore halkını da aldatmış ve inkisara uğratmıştır.
MEKTUPLARINIZI ALDIRINIZ Gazetemiz İdaresini adres olarak göstermiş olan karilerimizden
Dürü»! — YEK - Diplomalı namlarına gelen mektupları 1da-rehanehlzden aldırmaları ric» olunur
Soldan ıu^a: 1 — Oldu bitti. 3 — Neti edatı - Tersi ağaç yongası. 3 — Bir ırk - İki hart. 4 — Anadolud» bir kasaba. 5 — Bir nevi pamuklar. S — Sıfat eki - Anlatma. 7 — Teral tlst dejl| - Tersi bir erkek adı. 8 — Tersi islim* hissi - Bir edat. 9 — Teral gemiler. 10 — Teral birdenbire duruş.
Yukarıdan aşağıyı: 1 — Poz vermeden alınan fologruf. 3 — Mülk sahibi - Teral iştir. 3 — Fasıla vermek, 4 — Cilveli - Basına «K» gelirse bastır. ■ — Vitrisin baş- - Babanın yan» - donuna «i» gelir» Hıristiyan olur. S — teki müptelam -Nota. 1 — Dürmek. 8 — Köpek • BLr Rum kadın lamt.
GEÇEN BULMACANIN HALLİ
Soldan Mga: 1 — Köstebek. 3 — Em İr var». 3 — Nala, Şlr. 4 — Drama. Şl, 8 — ilk. Kat». 8 — Giderilen. t — 1 karoe, s — Dör, Nan*. 9 — Ky, Şimal. 10 — Nü. imal*
Yukarıdan «sağıya: 1 — Kendigldan, l — Ömerli köyü. 3 — BlUhdar, « — Tren. Kr. Bi. » — Kv. Akronlm. • — Beş, Kkaama. f — Srlrte. Mal. 8 — Kertenkele.
Türk silâhlı kuvvetlerinin 8-1 halinde İmal edilmiş ve Türk!-irinde kurulmaktadır. Yukarıda ğltlm İmkânlarını ıslah etmak ye'ye gönderilmiş olan büyük ORelenxlrde,ll raotörlû nakliye okulunda bu barakalardan biri maksadlle Amerlkada parçalar1 çelik barakalar, yurdun her ye-' kurulurken görülmektedir
Parlsta, ordu ve polis köpekleri serglst açılmış ve bu amada enteresan bazı talimler yapılmıştır. Yukarıkl klişe bir polla köpeğinin metniz bir hayduda saldırışını gösteriyor.
A
25 Eylül 1950
A K 9 A M
Sahile 7
HER AKŞAM BİR HİKÂYE
TntefelT b® hisli @ır
(24 numaralı müebbed kürek mahkûmu Antuvanın başsavcıya verdiği dilekçenin metnldiril
Sayın başsavcı;
Beni tevkif ettikleri zaman hâdiseleri olduğu gibi anlattım. Sorgu hâkimine İkinci, mahkemeye de üçüncü defa tekrarladım. Fakat kimse sözlerime inanmak İstemedi.
Sözlerime kulak aşmadıktan ton ra nasıl olup da beni İdam cezasına mahkûm etmediklerine şaşıyorum. Mamafih, o feci 13 eylül 1894 getesinde cereyan eden olaylara, müsaadenizle bir def* daha size anlatayım. Uma-,nm ki beni alâka İle dinlemek lûtfunda .bulunursunuz.
1894 temmuzunda ufak tefek hırsızlıklardan dolayı uğradığım mahkûmiyeti bitirip cezaevinden çıktığım zaman — samimi söylüyorum — açlık tehlikesiyle yüz yüıe geldim. Cebimde yalnız iki şilin vardı.
13 eylül gecesi Sallsburl şehrinin varoşlarında dolaşırken küçük ve fakirane bir han önünde bulundum. Yatacak yerim olmadığı İçin geceyi geçirmek üzere ucuz diye orasını tercih ettim.
Kapıdan içeriye girer girmez, hancı:
— Hemşehri ne İstiyorsunuz? sözleri İle beni karşıladı..
O gece handa kalmak İstediğimi kendisine söyleyerek bir masanın kenarına İliştim. Hancı. gelip yanıma oturdu ve bana bir bardak bira İkram etti. ,
— Yabancı mısın? diye sordu.
— Evet cevabını verirken, birayı da bir yudumda İçiverdim.
üzün müddet dertleştik. Istırabımı. mahrumiyetlerimi, aç kaldığımı ve Salisburi civarındaki fabrikalardan birinde çalışmak hususundaki niyetim anlattım.
Hancı, teveccüh ve alâka İle beni dinledikten sonra:
— Dostum .şimdi baltayı taşa vurdun. Fabrikalarımızda bir aydanberl işsizlik ve grevler devam ediyor. Hiç bir yerde kendine iş bulamazsın, dedi.
Derinden bir âh çekerek yumruğumu masaya indirdim. İyi kalbll hancı da ıstırabıma İştirak etil.
— Kimi servet ve siman İçinde yüzer, kimi de aç kalır. Dünya böyiedlr. Bu civarda Matc-ringhall şatosu vardır. Kısa boylu ve haris ihtiyar sahibi Lord Materlng, büyük bir servet, ve saman sahibidir. Dd yıl evvel genç bir artist İle evlendiği halde çoluk çocuk sahibi olmamıştır. Yann Ölünce karısı bu muazzam servete konacak. Doğrusunu sana söyiiyeyim mİ dostum? Bu Lady Materlng de bedbaht bir kadındır Son dereçe güze] bir kadın olduğu halde bu uğursuz pintinin yanında mahrumiyetlerle dolu bir hayat «ürüyor. Son derece kıskanç ve hasis olan kocası, onu şatodaki odasında kilitliyor, benden ve »enden daha sefil yaşatıyor, her gün şatoda kavgalar hiç de eksik değil.
Pipomu tüttürerek hancıyı dikkatle dinliyordum. Geveze hancı. Lordun muazzam elmas koleksiyonundan da uzun uzun bahsettikten sonra:
— Lüzumundan fazla gevezelik ettim. Başını ağrıttığım İçin ben! affet, diyerek sözünü bitirdi ve elide bir mum ile beni geceyi geçireceğim küçük odaya götürdü.
Gözüme uyku girmedi. Lordun şatosundan çalacağım bir kaç elmas Ue zengin olabileceğim ve müreffeh bir hayat sürebileceğim düşüncesi zihnimi kurcalıyordu.
Gece yarısına doğru yatağımdan fırladım, pencereden, karanlık ve ıssız sokağa gürültüsüzce atladım. Bir çeyrek saat sonra Materlng şatosuna varmıştım. Bıçağımla alt kat odalarından birinin penceresini a-çarak İçeri girdim. Şatoda derin bir sessizlik hüküm sürüyordu. Yalnız bahçeye girerken zincire bağlı İki kopek havlayışlardı. İşte o kadar...
Karanlık holde, tereddüt içinde ne yapacağımı düşünürken ansızın dipteki kapılardan biri açıldı ve eşikte son derece güzel bir kadın göründü. Bir elinde tabanca öbür elinde de yanmış bir mum tutuyordu. Titremeğe başladım.
Genç kadın, hafif bir sesle;
— Korkma, Hırsız olduğunu biliyorum. Duvardan bahçeye atlarken seni gördüm Fakat sana yardım edeceğim, diye mı-nidnııdı,
k'v '.ahlbeslıılıı bir hırsı ra yar-
dım etmesini garip bulduğum İçin mümkün mertebe sert ve haşin bir sesle:
— Ne demek istiyorsun Lady? diye sordum ve elimdeki bıçağı da tehdit makamında gösterdim.
— Benim Lady olduğumu nereden anladın, diye sordu.
— Lady olduğunu sezdim.
— Civardaki bütün halkın talihsizliğimden habcîdar olduğunu biliyorum. Zalim va müstebit kocamdan intikam almak istediğim için size yardım edeceğim, benimle beraber geliniz. Size göstereceğim elmasları alacaksınız. Bu hırsızlık, kocamın yüreğine indirecek, cevabını verdi
şeytani güzelliğinden mest o-larak genç kadını takip ettim. Sihirli kara gözleri pırıl pırıl parlıyordu, tkl üç odadan geçtikten sonra içi vitrinlerle dolu bir odaya girdik. Mumun etrafa yaydığı ışık arasında vitrinlerdeki kıymetli elmaslar v* zümrütler parlıyordu. Gözlerim fal taşı gibi açıldı.
Genç kadın:
— Çabuk olsana... Kocam, her dakika uyanabilir. Beğendiğin elmasları al ve kimse seni görmeden çabuk lcaçl diye bana emretti.
Bıçağımı, masanın üzerine koydum Ye vitrinleri açarak elmasları ceplerime koymağa başladım. Lordun karısı elindeki mumla işimi kolaylaştırıyordu.
İşte o esnada kapının eşiğinden:
— Hımnun... Demek Ajıkın hırsızdır da... diye boğuk ve a-layh bir ses gürledi.
Lady İle ben donakaldık. Kısa boylu İhtiyar kapıda duruyor ve bizi kızgın nazarlarla süzüyordu.
O zaman ne olduğunu rüya gibi hatırlıyorum. Lordun karısı, kudurmuş gtlbı masanın üzerinde duran bıçağımı kaplığı gibi bir kaplan çevikliği Ue kocasının üzerine atılarak gırtlağına sapladı. Lord kanlar İçinde cansız yere yığıldı.
Lady Materlng, bu cinayeti işledikten sonra bana döndü vo boğuk bir sesle:
— Herifin gırtlağını kestim. Bana yardım et de cesedini yerden kaldıralım. Sonra çabuk buradan kaç, diye seslendi.
Dehşet içinde haykırdım:
— Lady, müthiş bir cinayet işlediniz.
— Çabuk ol aptal herifi Yakalanmadan evvel buradan kaç!
Cesedi yerden kaldırırken Lordun boğazından oluk gibi akan kanlar, üstüme, başıma bulaştı. Lady:
— Haydi çabuk kaç, diye haykırıyordu.
Açık pencereden aşağı atladım. Bahçenin parmaklığına tırmanarak caddeye çıktım. Kaçarken arkamdan Lady'nln:
— İmdat, kocamı öldürdüler. Cani kaçıyor. Onu yakalayınız, diye haykırdığını dehşet içinde işittim.
Başsavcı Facianın mabadını biliyorsunuz. Arkamdan koşan orman bekçileri ve uşaklar, bir çeyrek saat sonra beni yakalayıp kıskıvrak bağladılar, şatodan çaldığım elmasları ceplerimde. kanlı bıçağımı da cinayet odasında buldular.
Yalvarırım size! Benim glb! bedbaht bir masumu kurtarınız. Benim bu cinayette iılç bir alâkam yok. Adaletinizi beklerim. Derin hürmetlerimle.»
Çeviren: A. HİLÂLİ
Havanın naklettiği mikroplarla mücadele
Etrafımızı saran havanın hayat için elzem olduğu bârlzdir. Fakat aynı havanın sıhhat İçin olddl bir tehlike' teşkil edebileceği. tehlike göze görünmediği İçin umumiyetle çok daha az takdir cdllmektedr. Bu tehlike bir çok cihetlerden gelebilir, Bazı hallerde hava şehirli gazlar İhtiva edebilir. Bir çok mem lekette Atom enerjisi araştırma 1100 e fırlamaktadır. Kalabalık istasyonları kuruluşu, esaslı İhtiyati tedbirler alınmaması halinde yeni tehlikeler doğurmuştur. Tehlikeli bir şekilde radyoaktif toz zerrelerinin havaya karışması melhuzdur. Her şeyin fevkinde hava, ciddi bir enfeksyon tehlikesi taşıyan mikroplar İhtiva etmektedir. Ha vada uçan ve yüzen bu mikroplar dalma mevcuttur.
Mikropların sayımı
Harb sırasında Büyük Britanya tıbbi araştırmalar tarafından girişilen umumi önemli Harb devrinde, hasım anormal muharebe usulleri tatbik edip, uçaklar vasıtaslylc salgın hastalıklara sebebiyet verebilecek mikroplar atmasından korkulmaktaydı vc bu sebeple araştırmalara girişilmişti. Ayrıca umumiyetle harblerl takip eden sosyal şartların da salgın hastalıklara yol açmasından korkulmaktaydı. Birinci dünya harbini takip eden tahripkâr grip salgını hatırlardaydı. tngllterede bu araştırmalar S esas hattı takiben yapılmıştır. Evvelâ muhtelif kesimlerden alınan hava «nümunelerinl» lalılll ve havada yüzen mikropların sayı ve cinsîni tespit İçin isabet ve sıhhatli metodlar İcat etmek lâzımdır. Bundan sonra havada mevcut tehlikeli mikropların ne gibi şartlar altında ürediğini anlamak vs nihayet mikrop sayısının tehlikeli derecede fazla olması halinde havayı sterilize etmek İçin, tatbik kabiliyetini haiz metodlar geliştirmek lâzımdı.
Bilindiği gibi mikroplar, ancak kudretli mikroskopların yardımlyle görülebilecek kadar küçüktür; normal olarak da bir metre mikâbı havada yalnız bir kaç tehlikeli mikrop vardır. Buna rağmen mevcudiyetlerini keşfetmek fazla müşkül bir İş değildir.
Odalardaki mikroplar
Yapılan denemeler neticesinde havadaki mikrop nüfusunun muazzam derecede çeşitli olduğu tesblt edilmiştir. Meselâ
tan sonra bu nlsbetin 100 ü aştığı tespit edilmiştir. Aynı hâdise normal bir oturma odası İçin de varittir.
Oturma odası kullanılmadığı zaman sayı, yukarıdaki nispet dahilinde 8 veya 4 dür. Odada yemek yenildiği zaman 60 veya 60 a çıkar. Yerler aüpürüldüğü sıradaki nispet hemen hemen
odalarda çok daha yüksek nispetler kaydedilmiştir. Bir kışlada, bir kübik kadem havada 1.060 den fazla mikrop taşıyan zerre bulunmuştur. Nispet bir hastanenin ameliyathanesinde 100 ve 200 arasındadır.
Emniyet tedbirleri
Bu tecrübeler ve bulunan mikropların cinsi hakkındaki tahliller neticesinde hava yolu île sirayet eden enfeksyonların derecesiyle İlgili emniyet standartlan tesblt edilebilmiştir. Umumiyetle alelflde bir odada havadaki mikropların sayısı beher kübik kademde 50 yi aşma-malıdır. Buna mukabil tiyatro ve sinema salonlarında bu nispetin 10 dan fazla olması tehlikelidir. Yanık gibi yaraların pansuman yapıldığı veya beyin ameliyatlarının İcra edildiği mahallerde İse nispetin İkiyi aşmasına meydan verilmemelidir.
Havadaki mikrop sayımının , bu hudutların fevkinde olması ı halinde, havayı tekrar tasfiye edip emniyetli kılmanın muhtelif usulleri vardır. Umumiyetle İyi hava cereyanı ve bol güneş ışığı buna kâfi ise de kışın bunların tatbiki mümkün olmayabilir. Havanın 220 derece santlgrad ısıtıldığı tazyikli hava cereyanları tamamlyic müessirdir. Bu sühunette en mukavim mikroplar bile ölmektedir Bunun tatbikine İmkân olmadığı takdirde havaya muhtelit cins dezenfektan İlâçlar püskürtülmesin den de İyi neticeler alınmıştır. Bununla beraber umumiyetle bu gaye İçin kullanılan maddelerden bir çoklarının tamamiyle faydasız ve hattâ ciğerleri tahriş ve teneffüs cihazını enfeksiyona daha müsait kıldıkları için muzır olduğu denemelerle sabittir.
Püskürtme yolu ile kullanılan en müessir dezenfektanın, ucuz ve kolayhkla tedarik edilebilen Hlpoklorııs asit, süt mamulleri İmalâthanelerinden elde edilmesi mümkün asit laktik ve triethylene glycol adlı bir kimyevi maddedir. Toz kontrolü bilhassa önemlidir. Kuru süpürge I Ue süpürmek gibi alelâde te-, mlzleme usulleri mikrop dolu iki kişilik alelâde bir yatak to2 bulutları kaldırır. Bu ltl-odasında akşamlan muzır mlk-J barla tozu bastıran yağlı mad-rop taşıyan zerrelerin sayısı delerin serpilmesi son derecede nfldlren beher kübik kademdo müessir olduğu gibi elektrikli B ten fazladır. Halbuki sabah.1 süpürge alelâde süpürgeye mü-pcrdeJor çekilip yatak yapıldık- reccahtır.
konseyi tetkikler sıhhati ilgilendiren keşiflere yol açmıştır, tarafın
cinayet
Bulgaristandan gelen göçmenler
Husumet ve kan dâvası yüzünden iki kişi öldürüldü
(Baş tarafı 3 üncü sahifede)
rabaiarı bulunan bu göçmenlerin bir şikayetleri de, muamelelerinin çok ağır ilerlemekte olmasıdır.
kö-
Çalınan bez balyaları
Ulukışla yolunda bir soygunculuk
Adana — Diln Adana -Ulukışla yolunda yeni bir soygunculuk hâdisesi olmuştur. Dün 65 balya yükle şehrimizden ayrılan bir kamyon, Toroslara. doğru yol aldığı sırada bunu başka bir kamyon takip etmeye başlamıştır. Bez yüklü bulunan kamyonun şoförü vaziyetten Şüphelenerek yolda durumu kontrol etmek üzere bir kaç defa durmak mecburiyetinde kalmış. fakat bu kontrollerinde balyalarda bir noksan görmemiştir.
Böylcce yoluna devam eden kamyon şoförü, bir ara dinlenmek maksadlyle Toroslarda makinesini durdurmuş ve balyaları tekrar yoklanuştır. İşte bu yoklama sırasında şoför, sıkı sıkı bağlamış bulunduğu kendirlerin kesilmiş ve balyalardan sekizinin aşırılmış olduğunu görmüştür.
Bu vaziyet karşısında büyük bir teessüre kapılan şoför, durumdan çamalanı jandarma karakolunu haberdar etmiştir. Bir taraftan tahkikat devam ederken, diğer taraftan, Kayseri İstikametinden gelen İki kamyonun şoförleri vaziyeti gördüklerini, bir kamyonun yolda bulunan sekiz bez balyasından ikisini yükledikten sonra altı adedini orada bırakarak kaçmak zorunda kaldığını söylemişlerdir. Bu altı balya Tarsus jandarmasına tealim edilmiştir.
Keyfiyet, gerek Adana, gerekse Tarsus jandarmasına bildirilmiş olup, tahkikata ehem-'mlyetle devam olunmaktadır.
MahkemeKori (lorlarında
Yolda giderken meee... meee... diye bir ses duydum
Fuar radyosu
İzmir belediyesi faurıia kurulmuş olan verici radyolardan birini salın almağa karar vermiştir.
Bu işle ancak fuarın kapanmasından sonra meşgul olabilecek olan belediye, fuarda kurulmuş olan mevcut İki verici istasyon arasında evvelâ tekâmül bakımından bir mukayese yapacak ve bundan sonra da radyo firmalarından satacakları cihazların flaflarını soracaktır.
Diğer taraftan yeni İzmir belediye başkanı, belediyece alınacak olan verici radyo cihazının devamlı neşriyat yapabilmesi İçin hükümet nezdlnde teşebbüse geçmiştir.
Çocuk neklmı doktoı
Ahmet Akkoyunlu
t aksim - laümtıın»
Halas, relerim t SZ821
Gaziantep — Ak tabure yünde eski bir husumet yüzünden feci bir cinayet İşlenmiştir. Bu köyden Halil Kocaars-lan, bahçesinden evine dönmekte İken, bir meseleden dolayı araları açık bulunan Me-mlk oğlu Hayrl ile kardeşi Hüseyin. Halli İn önüne çıkmış ve av tüfeğiyle üzerine ateş ederek öldürmüşlerdir.
Hâdiseye el koyan C. savcılığı , 11e jandarma komutanlığı, kaa-ı tillcrl yakalamış ve tahkikatı , derinleştirmek üzere bunları ad-llyeye teslim etmişlerdi. Fakat hâdise bu kadarla kalmamış, kan gütme dâvası yüzünden ikinci bir cinayet işlenmiştir. Bu İkinci cinayet de şöyle olmuştur:
Gaziantep cezaevinde bulunan sanık iki kardeş sorgulan yapılmak üzere öğleden sonrn ndliyeye getirilmişler, tekrar Jandarmalar arasında elleri kelepçeli olarak cezaevine götü-jrülürken Karagöz caddesinde
şimdiki halde iki bin kadar olan muhacirlerin adedi arttıkça muamelelerin daha ağırlaşması ve günler geçtikçe, kış mevsiminin de yaklaşmakta olması. bir taraftan muhacirleri, diğer taraftan da bunlarla meşgul olan alâkalıları ciddi bir endişeye düşürmektedir.
İşin siyasi cephesi bertaraf, bugünkü vâkıalar üzerinde daha mükemmel işleyebilecek bir organizasyonu bir an evvel kurmak Ve bu husustaki faaliyeti de ona göre Ayarlamak İcap etmektedir.
Remzi TOZANOGLU
Anadolu oteli önünde öldürdükleri Ali özarslanm teyzezadesi Dede Arslandağ tarafından ü-zerlerlne beş el ateş edilmiştir. Hüseyin kafasından ve vücu-dünün muhtelif yerlerinden aldığı yaraların tesiriyle derhal ölmüştür.
Kaatll Dede Arslandağ yakalanarak adalete teslim edilmiştir.
Piyasada vaziyet
încirs pamuk ve üzüm piyasası ne halde
îzmir — İncir piyasasında durgunluk bu hafta da devanı etmiştir. Bu sebeple az miktarda mal arzedllmektedlr. Bunun da sebebi; piyasanın müstakbel durumunun ümitli görünmesidir. Çünkü dışarıdan vâki olan İstekler karşısında, müstahsil bugünkü flatlerl tatmin edici bulmadığından, malını arzet-memektedlr.
Pamuk piyasası daha hararetli geçmiştir. Teslimat şartlan hazır, eylülde ve avansLı olmak üzere 145 le 150 tonluk pamuk muamelesi olmuştur. Vaziyet normaldir. Gevşeklik yoktur.
Bu hafta üzüm piyasası da normal olarak İşlemiştir. 8 bin çuvalın satış tescili yapılmıştır. 8 numara üzümde 20 para yükseklik ve 10 numarada da 20 pa ra düşüklük görülerek flatler birinin 67 kuruş, diğerinin de 69 kuruş olduğu tesblt edilmiştir.
İngiliz ve Amerikan piyasaları
Londra Ticaret müşavirliğimizden bildirildiğine göre, A-merlkanm bu senek! üzüm rekoltesinin 160 - 170 bin ton a-rasında olacağı anlaşılmaktadır, Bu durum karşısında Amc-rlkada İhraç İçin fazla stok kalmıyaçp.ğı cihetle, bu sene A-merikanm üzüm İhracına prim vermiyeceğine artık piyasada kail nazarla bakılmakta İse de, İngiltere îaşe Bakanlığı bu sahada henüz eseli bir şey söylememektedir.
taşe Bakanlığının bildirdiğine göre, üzüm hakkında TÜrkl-yeden gelen tekliflerin 95 - 100 şilin arasında devam etmesi biraz tereddüt yaratmıştır. Bakanlık bu Hallerle mal alındığı takdirde, üzüm perakende flütlerinin librede 4 peni kadar yükseleceğini ve bunun, hayal pahalılığı endeksine tesir edeceğini hesab etmiştir.
Bu flatlerl vermedikleri takdirde bu sene îngilterenfn ü-tüm ihtiyacını temin edemiye-ccğl de aşikârdır, çünkü, bu sene Avustralyrtdan alınabilecek miktar sadece 6 bin ton sulta-nlyedcn İbarettir. Ayrıca 3 bin Lon kadar da Korent malı alınacaktır,
iri yan, güçlü kuvvetli blı delikanlı. Fakat Jandarmanın yanında oturuşunu görseniz, yürekler acısı. Boyun bükülmüş, bakışlar baygın, saçlar dağınık. Masum, mazlum, mahzun bir eda. Yaklaştığımızı görünce ulanmış gibi başını önüne eğdi. Sorduk:
— Hasta mısın, ahbap?
Hıçkırığı andıran kısık bir »es:
— Yüreğim yaralı, efendi abl.
— YaaaaL. Aşık mısın yoksa? Başını kaldırdı, hafifçe gülümsedi:
— Öyle şeyler bize yakışır mt efendi abl?
— Niçin yakışmasın? Aslan gibi delikanlısın?
— Bırak dinini seversen. Başıma bir de âşıklık çıkarsa pusulayı tamamlle şaşırırım. Bugünkü devirde âşık olmak İçli? her şeyden evvel para lâzım.
— Yok canım. Âşıklık paraya pula bakmaz. Malûm ya, gönül ferman dinlemez, derler.
— Kulak asma öyle masallara. Eskiden öyle olduğunu söylüyorlar amma, şimdiki kızlaı İnsanın parasına âşık oluyorlar, Benim gibi meteliksiz bir adama kim gönül verir? Cepte metelik yok, elde zenaat yok El kızı benim neyime âşık olsun? Karı dediğin İki lokma ekmeğe kanaat getirip oturmaz W. Giyinip kuşanmak, gezip eğlenmek ister.
— Senin İşin gücün yok mu?
Yine boynunu büktü, sesi kısılır gibi oldu:
— Kurban olduğum Allah bana doğru dürüst bir zenaat nasip etmemiş. Babam da her zaman; «-Ulan, sen adam olmazsın. Mekteplere verdim, o-kumadın. Zenaatlere verdim, çalışmadın. Şimdi benim beş on kuruşumun sayesinde geçinip gidiyorsun. Yarın ben öldükten sonra elde avuçta ne varsa onları da saçıp savuracaksın. Ondan sonra da serseri olacaksın» diye azarlardı beni. Meğerse blzlnı moruk keramet sahibi İmiş. Dediklerinin hepsi çıktı Böyle olacağımı aklıma bile getirmezdim. Demek kİ İnsanın aklına gelmeyen şeyler başına gelirmiş.
— Peki, şimdi ne ile geçiniyorsun?
Cali bir teessür edaslyle başını salladı;
— Cenabı Allah her kulunun kısmetini veriyor. Bazan hamallık ediyorum, banan da garajlarda otomobil yıkıyorum, bir kuru ekmek parası çıkarıyorum. Bir zamanlar bir siirü dostlarım, ahbaplarım vardı. Bende metelik suyunu çekince onlar da suratıma bakmaz ol-| d ular. Selâm veriyorum da görmemezlikten geliyorlar Zannedersin kİ dinine yandığımın selâmı da para İle alınıp satılıyor. Amma velâkln. bu sefer yemin ettim, adam olmak İçin canımı dişime takıp çalışacağım esaslı bir zenaat öğreneceğim, cayır cayır para kazanacağım. Bundan sonra bir daba kodesin kapısına bile uğramıyaca-ğım. Canıma yetti artık, bey abl. Kurban olduğum Allah beni bu dünyada mahpushane bekçisi olmak İçin yaratmadı ya.
— Hapishaneye kaç defa girdin?
— Mahpushane hesabını bırak şimdi. Ömrümüzün Üç günü dışarıda, altı ayı İçeride geçiyor. Velâkln, onların hepsini sildim artık. Bu sefer son gelişimdir. Bundan sonra beni bir daha mahkeme kapısında görürsen yüzüme tükür.
— Bu defa neden getirdlteı seni buraya?
Kayıtsızca dudak büküp o-muzunu oynattı;
— Hiç... Bir demet ot meselesi. Lâfını etmeğe bile değmez.
— Nedir o b;r demet ot meselesi?
— Hiç. dedim va- Aslı, astarı olmıyan bir şey. şaştım yanıldım da elime blı demet ot almış bulundum. Vay. sen misin alan? Gel bakalım karakola. Bir daha tövbeler olsun, elimi ota sürersem parmaklarım kırılsın.
— Anliyapıadık kİ. E) İn i nasıl sürdün ota?
— Bayram üzeri hamallık yapayım da beş on kuruşun yolunu doğrultayım, cindim. M:t' lûm ya. herkes kurbân alır, e-
vine götürmek için hamal arat. Ben de elime bir demet ot aldım, kurban satılan yerle id o dolaşmağa başladım. Hani, biri kurbanlık alır da benim sırtıma yüklerse, yolda giderken mübarek hayvan aç kal masın, Ot yedireyim, diyordum. Gezdim, dolaştım, oralardan bir hj çıkaramadım. Dolaş» dolaş» akşam oldu, sular karardı. Ot dematl elimde, ellerim arkamda. düşünerek giderken geriden meee... meee... diye bir ses duydum. Arkama dönüp baktım İd mübarek bir koç benim peşim sıra meleyerek geliyor. Her halde elimdeki ota hevesi enmiş, sürüden ayrılıp arkama takılmış. Onu görünce şaşırıp kaldım. Hangi sürüdün ayrıldığını bilmiyorum kİ götürüp sahibine teslim edeyim. Hayvanı sokakta bırakıp gitsem, bir haramzadenin eline geçecek, günahı benim üzerime yazılacak. Kurbanlık koyunla şakaya gelmez; bey kardeşim, O mübarek hayvana kem gözle bakan İnsan çarpılır. Düşündüm; «Şunu götüreyim de helâl süt emmiş bir Mllslümana ucuz pahalı satayım, parasını da fakir fukaraya dağıtayım bari* dedim. Başka ne yapabilirim, bey abl? Benim gibi meteliksiz bir adam içlh kurban kesmek hak değil kİ götürüp kendim keseyim de etini fakirlere vereyim. Üzat-mıyalım bey kardeşim, hayvanın dört bacağını bağlayıp sırtıma aldım, döne dol aşa müşteri aramağa başladım. O sırada karşıma polis çıktı, enseme yapıştı. Sözde beş koyunu çalasıymışım, «Çalmadım, mesele şöyle oldu* dedim amma hepini lâfıma kimse kulak asar ay?» «Sen sabıkalısın, bu koyunu sürüden çalmışsın* diyerek evrak donattılar, buraya getirdiler beni, şimdi hâkim beye nasıl meram anlatacağımı düşünüyorum.
Mübaşir çağırdı, yine masura, mazlum edaslyle gözlerini süzerek kalktı.
Ce. Re.
İhraç rejimi
Merkez bankası müdürü bu hususta izahat verdi
Bir kaç gündenberl Ankarada bulunan Merkez Bankası İstanbul şubesi müdürü FQhretUn Ulaş şehrimize dönmüştür. Fahrettin Ulaş, yeni İhraç rejimiyle banka tarafından görülen işlere dair şu izahatı vermiştir:
«— Talepname kabulüne devam etmekteyiz, şimdiye kadar bize tevdi edilen beyan nam a miktarı 13 bln'l aşmıştır. îlk gün lerde görülen İzdiham tama-miyle İzale edilmiş, bu İş normal muamele hallpe gelmiştir.
Yine bu on beş gün zarfında 7 bin eski lisans tescil edilmiş, ayrıca altı binden fazla gümrük ünraılyesl verilmiştir.?
Talepnamelerin yalnız Merkez Bankasına verilme mecburiyeti olup olmadığına dair sorulan suale F. Ulaş şu cevabi vermiştir;
«— Talepnamelerin doğrudan doğruya bankamıza verilmek mecburiyeti yoktur. Bütün bankalar talepname kabul etmektedirler. Bankalar aldıkları beyannameleri o gün içinde bize getirmekte, bunlar bizim aldığımız talepnamelerle aynı sıraya ithal edilmektedir. Binaenaleyh İthalâtçılar talepnamelerini ken dileri İçin bir kolaylık olmak ü-2ere İş gördükleri bankalara da verebilirler.»
Bir köylüyü çakal ısırdığından kudurdu
Aydın — Köşk bucağına bağlı Yavuzköy'de Sadık Çırpan adında biri kırda kuduz bir çakalın hücumuna maruz kalmıştır. Çakal Sadıkın kolunu kapmış, etraftan yetişenlerin müdahalesine rağmen kolu bırakmadığı için başına çekiçle vurularak öldürülmüştür. Vaktinde tedaviye gelmeyen Sadık, kudurma âjametleri göstermiş, smnııdnn memleket hastanesine müracaat etmişse de aynı gün kudurarak ölmüştür.

Sahile 8
25 Eylül 1950
AKSAM
Kansere karşı yeni bir makine
ŞİŞLİ TERAKKİ LİSESİ
Radyoaktif kobalt şuaları, kansere karşı X şuamdan daha tesirlidir
Son zamanlarda Amer ikada) roplar üzerindeki tesirini tesblt İnkişaf ettirilen yeni bir şua etmek Üzere araştırmalara baş-makineslnin derin bir şeklide lamıştır. Netle» itibariyle anti yerleşmiş olan kanserlerin te-l histamine terkiplerinin atlet
davislncjg hâlen tatbik edilmek-.'ayağı va diğer dert hastalıkları-te olanlardan daha müessir bir na sebebiyet veren bazı mlk-
usul sağlaması imkân dahilindedir. Yeni makineye, kobalt ışık saçıcısı İsmi verilmiştir. Makine, vücudun derinliklerine nüfuz etmiş olan kanser bölgesine şiddetli kobalt radyoaktif gama şuaları saçacaktır. Bir İğnenin ucundan biraz daha büyük olan şua. kanserli kısmın çevresini takip etmek hususunda büyük bir hassasiyet gösterebilecektir. Bu şuaı geliştirenler, bunun, kanserin etrafındaki normal neslçler yüzünden ihtimamla tatbik edilemeyen X şuamdan daha üstün neticeler vereceğini düşünmektedirler.
mân asiyle
roplara karşı tam müessir olduğunu tesblt etmişlerdir.
Atlet ayağı mikrobunun sebebiyet verdiği iltihaptan ciddî surette muztarlp olan 12 hastaya antl-hlstamine terkibi tatbik edilmiştir. Henüz bu hastaların tamamlyle iyileştiğini tesblt etmek İçin biraz daha beklemek İcap etmektedir. Tedavi müsbet bir netice verdiği takdirde sadece atlet ayağı mikrobuna karşı yeni bir tıbbi silâh elde edilmiş olacaktır.
Radyoaktif kobalt, kanser tedavisinde esaslı başarılar sağlamış olan bir makinedir. Ancak bu tedavilerde zararlı tümöre. iğne şeklinde kobalt yerleştirilmiştir. Radyum da bu şekilde bir tedaviye elverişli olmakla beraber kobalt, radyumdan hem çok daha ucuz ve aynı zamanda çok daha kullanışlıdır Kobaltın radyoaktivitesi kontrol edilebilecek vaziyettedir. Alelade kobalt radyoaktif değildir. Kanser tedavisinde istimal edilen kobalt, bir atom fırını veya reaktöründe kızartılmak suretlle sun'i bir radyoaktiviteden faydalanmaktadır.
Ingilterede
Kuruluş tarihi * 1879
ilk kısmın sınıf ve şubelerinde gündüzlü öğrenci kadroları tamamen dolmuştur. Yatılı öğrenci kaydına şimdilik devam edLlmcktedlr. Orta ve Lise sınıflarında yatılı ve yatısız öğrenciler İçin mahdut sayıda boş yer Vardır.
Nişantaşı Çınar Cad d esil
SATILIK
Bütün konforu haiz .5 A-partmanlı köşk 2400 M2 arsası ile Anadoiuhlsar, Yeni Mahallede müracaat (Köşk) P.K, 1782
İstanbul Sular idaresinden
İdarenin Terkosda yaptıracağı transformatör binası v» şalter dairesi inşaatı işçiliği kapalı mektup İle eksiltmeye konmuştur.
şartnamesi bedeli mukabilinde İdareden alınabilir. İsteklilerin teklif bedellerinin % 7.5 ğu nispetinde yatıracakları teminat mektupları ve Fen dairesinden alacakları yeterlik belgesiyle, şartnamesi dairesinde hazırlıyacaklan teklif mektuplarını en geç 28/9/050 perşembe günü saat 11 • kadar İdare muamelât dairesine vermeleri. (12747)
YÜZÜNÜZ ÇAMAŞIR DEĞİLDİR^ Birçok bayanlar yüı-ferine beyaz sabun W kullanmakla, kendi
■ «- güzellik ferini kentfi
elleriyle bozmaktadır-
■ lar. Kirli çamaşıra ve
Bk bulaşığa kullanılan
İL beyaz sabunla1 yüzü-
F nüzü yıkamamaksınız.
Günlük tuvaletiniz ... için hususi surette
| . imal edilen
t flo/ köpüklü- Nefis, kokulu
YEŞİL BAHÇE
Kobalt şua saçıcısı müştereken, Birleşik Amerikanın Cenup kısmında yer alan 24 üniversitenin kâr esaslarını gözö-nunde tutmadan vücuda getirdiği Oak Rldge Nüve Tetklkat Enstitüsü ile Texas üniversitesine bağlı olan H. D. Anderson hastanesi tarafından geliştirilmiştir.
Makine kalay vesaire glbJ madenlerden meydana getirilen bir dairedir. Böylece, makinenin muhtelif yerlerinden açılan deliklerden kobalt şuaı geçmektedir. İnsanlardaki kanserlere tatbik edilmeden önce, makine hayvanlar üzerinde tecrübe edilecektir.
Bu maçlar sırasında daha fazla gol atılması bu seyircilerden ekserisini belki de daha memnun bırakacaktı. Ancak İngiliz futbolunda müdafaa kudreti hâlâ ve dalma ön plânda gelmektedir. Bu stilin bânlsl meşhur Arsenal takımının müteveffa menecerı Herbert Chap-man’dır. Bu müdafaa stili son yıllarda hemen hemen dünyanın her tarafında tatbik edilmiş ve futbolda hakiki bir inkılâp teşkil etmiştir. Chapman, takımın santrhafım müdafaaya çekmiştir. Bu oyuncunun başlıca vazifesi karşı taraf santr-lorunu marke etmek ve durdurmak olmuştur. Halbuki hariç memleketlerin ekserisinde santrhafm hücum hattıyla İleri kayması ve bu hattı beslemesi tercih edilmekteydi.
Mahkeme, tapu, icra ve noter iânları
Bedelleri hussu! şahıslar tarafından ödenen mahkeme, İcra, tapu ve noter Uânları gibi resmi ilânlar eskiden olduğu gibi doğrudan doğruya •AKŞAM» İdaresi tarafından kabul edilmektedir.
Kış aylarında çürümez. Sonbaharda ekilmeye mahsus ÎNOİLÎZ ÇİM TOHUMU satış yerleri G. E. SAPUNCAKİS
Şehir çiçek evi
İstanbul ve Ankara Müesseseler!, istiklâl C 237 Bankalar C. 42
Tel: 41758 Tel: 14155
Çim tohumunu ekmek İçin yağmurlu havadan İstifade ediniz.
KESVAN KOLLEKTİF Şti.
Rıhtım caddesi No. 41
SARJLI ve SARJSIZ her tipte bulunur. -Yeni partimiz Gümrükten çekilmişti*.
TELEFON: 429OT Telgraf adresi: KESVANO

VARTA AKÜMÜLATÖRÜ
Atlet ayağı mikrobunu öldüren yeni bir terkip
Birleşik Anıeı ikada atlet ayağı (tüıea pedL3) ismi verilen mikrobun sebebiyet verdiği İltihabı tedavi eden anti-hlsta mine terkibi sunileştlrllıniştir. Bu alanda araştırmalarda bulunanların bildirdiklerine nazaran cilde tatbik edilen bu terkip bir kaç gün zarfında iltihabı geçirmektedir.
Antl-hlstamine terkibinin atlet ayağı mikrobuna karşı müesslrlyeti bir tesadüf eseri olarak Birleşik Amerika ordusunun araştırma bürosuna bağlı bir doktor tarafından keşfedilmiştir. Yüzbaşı E. Carson bir gece bu mikrobun sebebiyet verdiği cilt yanmasını dindirmek için bir İlâç bulamayınca anti histamine terkibini İstimal etmiştir, Ertesi gün Dr. Carson sızının tamamen zail okluğunu ve derinin normal bir şekle girdiğini müşahede etmiştir.
Bundan sonra, yüzbaşı Carson lâboratuvarda çalışan MİM Charlotte Campbell ile birlikte anti histamine terkibinin mik-
Arsenalm o devirde bu plânı gerçekleştirebilecek kudrette üstad uzman oyuncuları vardı. Nitekim takım bu stili benimsedikten sonra şampiyonluklar ve kupa zaferlerini kazanmıştır. Az sonra yeni stil umumiyetle taklid edilmiştir, ileri gelen bütün kulüpler eninde sonunda «üçüncü bek» oyununu benimsemişlerdir. Ancak bu metodun İyi neticeler vermesi ve seyirci bakımından tatminkâr olabilmesi için yan haflarla tor hattının as derecesinde oyunculardan müteşekkil olması lâzımdır. Üstünlük yılları sırasında filhakika Arsenal az gol yeyip bol bol sayı çıkarmışsa da, aynı stili tatbik eden diğer kulüpler gittikçe daha az sayı çıkarmağa başlamışlar ve bir çokları, başarı kazanabilmek İçin münhasıran müdafaa kabiliyetlerine güvenmeğe koyulmuşlardır. Böylece 1947 de Sheffleld Wednesday 67 gol çıkarmasına rağmen kümeden tekerlenmekten güçlükle kendisini kurtarabilmiş, buna mukabil 65 gol atan Burnley İkinciden birinci kümeye terfi etmiştir. Bunun sebebi Bumley’ln 29 gol ve Sheffield'ln 88 gol yemiş olmalarıdır.
Fakat futbol taktiklerinin değişmiş olmasına rağmen vasat
Lokman Hekirr
(Dt. HAFIZ CEMALİ
Dahiliye Mütehassısı Dîvanvolu No. 1U4 Muayene saatleri Pataı hariç beı gün 2.5 • o Tel: 23398
FETHİ ERDENİ
LAB0RATUVAR1 I (Bakteriyolojik, Biyolojik I ve kimyevi tahliller yapılır I
Beyoğlu Taksime gider- I ken Meşeli sokağı Ferah I ApartımanL TeL 40534 |
DOKTOR
KURŞUN KOPYA RENKLİ
HtRNEVİ KALEMLERİNİ , KIRTASİYE ÇİLERDEN
İSTEYİNİZ
DİKK\TtkaLanLcr
Atnarikadan. ğcLcn, (Seder) ağacından, İmal edilmiştir...
OSMANLI BANKASI
Türk Anonim Şirketi, Tesis tarihi: 1863
Sermayesi:
Merkezi İdaresi:
İstanbul — Galata
tstanbulda: Yenlcami Beyoğlu. Kadıköy ve Şişlide ve Türklyenln başlıca şehlrlerile...
Paris, Marsilya, Londra. Mançester, Mısır, Kıbrıs, frak, Filistin ve Maverayı Ürdünde.
Göz Mütehassısı I
Or.Ce.Tiil Görür
Cağaloğlu Nuruosmanlye I caddesi Alay A partim anı Pazardan başka neı gun I saat 14 ten 18 e kadar I Telefon: 29058
seyircinin arzu ve zevki değişmemiştir. O hâlâ topun mümkün olduğu kadar sık ağlara takı İmasını görmek istemektedir. Bu İtibarla bu mevsim en fazla tutunmak isteyen kulüplerin «üçüncü bek* meselesine bir hal çaresi bulmaları lâzım gelecektir.
CAFER FAHRİ DİKMEN’in
Eserlerinden
Krş
50 i 59 I 50
Teni arıcılık
Av ve salon köpekleri Savaş ve polis köpeği Tavukçulukta muvaf fakıyetio sim
Nasıl tavukçuluk yapmalı?
Tavukçulukta nasıl kazanılır?
Tavukları yumurtlatmak için ne yedirmeli dlr?
Tavuk hasta’ıklan Kanarya
Kitapçılardan »rayına

ıs
15
M
tft
150
li

Şubeleri:
Suriye ve Lübnanda
Filyaiieri vardır
Her türlü banka muameleleri yapar
Çok müsait fala şartiame tasarrur ve mevduat hesaplan açılır.
Tasarruf hesaplan için üç ayda bir ikramiye keşideleri yapılır.
Daha fazla malûmat almak İçin Osmanb Bankası Gişelerine müracaat edilmelidir,
İlk — Orta — Lise rYENi-KOLEJ RESMİ MEZUNİYET İMTİHANLARINDA Sağladığı başarının flk kısmında yüzde 100. Lisede 7 1 nlsbetlnde olduğu Eğitim Müdürlüğündeki kayıtlarla sabittir. İNGİLİZCE ve FRANSIZCA öğretimine fazla ders saati tahsis eder ve çok önem verir. Ciddiyeti, müştlk terbiye usulü, intizama riayeti gıda ve sıhhat işlerindeki titizliği ile tanınmıştır. RESMÎ OKULLARA MUADİLDİR. Leyli tesisatı mükemmel ve binaları kaloriferlidir. Yalnız sınıflarını PEK IYI GEÇENLERE TENZİLÂTL YAPAR.
Taksim: Sıraselviler 86—Telefon: illi!)
BAKIRKÖY BIÇKI ve DİKİŞ VURDU
ELEHi H. ANÇİOPULO “Vafiadis„
Kayıtlara başlanmıştır. Derslere 2 ekim pazartesi günü başlanacaktır. Diplomalar Milli Eğitim Bakanlığı tarafından tasdik olunacaktır, Tediyatta kolaylık yapılır, Nakış ve çiçek te gösterilir. Müracaatlar: Bakırköyde Sakızağacı, Korsan So. No. 29, Pazardan maada her gün saat 9 dan 18 e kadar
nÇocuk Annelerine H
İngllierenin en meşlıur fabrikalarının mamulatından
BEBELER İÇİN HUSUSİ KUNDAK MUŞAMBALARI
MUHTELİF CtNS ve MODEL ÇOCUK DONLARI
BEBELER ÎÇÎN MUHTELİF ÇOCUK MAMALARI V» ÇOCUK PUDRALARI
DAYANIKLI SÜ KESELERİ (Buyyoti
BAYANLAR İÇİN İŞ ELDİVENLERİ
HER BOYDA KAÛÇUK BANYO SÜNGERLERİ
HASTAHANELER İÇİN HASTA ALTINA KOYMAĞA MAHSUS KALIN SAĞLAM MUŞAMBALAR
METRE ile, TOPTAN ve PERAKENDE SATILMAKTADIR.
RABCJL ECZANESİ SAHİBİ'
____KEMAL MÜDERRlSOCLÜ _________________
Adres : Beyoğlu Ağacami yanında.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasından:
12 ve L4 Temmuz 1950 tarihli Akşam ve Hürriyet gazetelerinde intişar eden ilânımıza ektir.
Haşimi Ürdün Krallığınca yeni ihraç edilen dinarla, tedavülden kaldırılmakta olan Filistin liralarının tebdil müddeti 30/9/1950 tarlhlre kadar uzatılmıştır.
Ellerinde Filistin lirası bulunanların yeni evrakı nakdiye İle tebdLl ettirmek üzere, en geç 30 Eylül 1950 tarihinde Ürdün'de bulunmak üzere bunları behemehal bir banka va»ıt*-slle mezkûr memleket® göndermeleri lüzumu ilân olunur.
(13086i
MAZON S KABIZLIK. IHKM
MİDE EKŞİLİK ve yanmalarını karşı fazla veya İçkili bir yemekten sonra bi sedllen ağrılara ve şişkinliklere karşı tarara w ve faydalıdır.
HOROS markasına dikkat
Almak, Satmak, Bulmak için

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder