3 Eylül 1950 Akşam


r
HUSUSİ TATİLİ KIZ
YATISIZ ERKEK
BOAÖAZİCİ LİSESİ
TnhsU ve tcrblyo hususundaki ciddiyet ve nuvaffdn-yeiıla tanınmış. bakım ve konfor itibariyle e»*1* blr nıüessesedlr. ANA - İLK - ORTA Ve LİSE sınıflarına öğrenci kaydına başlanmıştır Lisana ehommiyct verilir.
Arnnvulköy - Tramvay Cad. Telefon: W : 119
AKŞAM
Kadın Kumaşlarımın görmeden 8on Bahar ve Kışlık Yünlülerinizi almayınız.
PARİS MODASI
1
Sene 32 — No. 11459 — Fiatı; her yerde 10 kuruştur.
PAZAR S Eylül 1950
Sahibi: Necmeddln Sadak — Yazı islerini fiilen İdare eden C. Bildik — Aksam Matbaası.
Created byfree versîonor 2PDI

Komünistler Korede büyük bir taarruza başladılar
50 kilometrelik cephsde Amerikan hatlarını bazı noktalarda deldiler Ame rikalılar karşı hücumda bulunuyorlar
Nevyork 3 (R> — Korede şiddetli muharebeler oluyor. Her İki taraf da hücum etmektedir. Muharebe başlıca 3 cephededir: Kuzeyde komünistler şiddetli blr hücum neticesinde 3 kilometre kadar ilerlemişlerdir. Fakat bundan sonra durdurulmuşlar ve vaziyet İyileşmiştir.
Pongsanın batısında Amerikan sllâhend azları, piyade kuvvetleriyle birlikte komünistlerin Naktnng üzerindeki köprübaşı-na taarruz etmişlerdir. Muharebeler devanı ediyor.
En şiddetli muharebeler gü-
Dış siyaset ve iç politika
Fransada iken gazetelerin havadis sütunlarında «Türkiye..» başlığını görünce ödüm kopar. Bura basını Türkiyecten pek az haber verirler. Haftalar, bazan aylar geçer ki memleketimizde olup bitenler hakkında iki satır yazıya raslanmaz. Türkiyeden bahsedilmesi İçin fevkalâde bir hâdise olması lâzımdır. Bu fevkalâdelik de ekseriya iyide, hayırlıda değil, kötüde aranıyor: Türkiyenin filân şehrinde yangında yüzlerce ev yanmış, Türkiyenin falan tarafında zelzeleden şu kadar ev yıkılmış, Türk iyede muhalefet partisi umumi kâtibi hükümeti tenkid ettiğine- n dolayı mahkemeye verilmiş... Dün aksam da «Le Monde» gazetesinde şu haberi okudum:
«Ulus gazelesile hükümet arasında şiddetli bir münakaşa başlamıştır. Bu münakaşa bilhassa hükümetin dıs siyaseti ve Koreye asker gönderilmesi üzerinde olmakladır. Başbakan, dün neşredilen beyanatında, C1. H. partisini, tenkidlerine devam ettiği takdirde ceza tedbirlerile tehditetmişti. Simdi de muhalefet partisi, hükümetin kararını tenkids devam edeceğini bildiriyor Bu hücumların, hükümetin dış politikası üzerinde tesiri olmayacağı şüphesizdir. Fakat, siyasî müşahitlerin kanaatine göre bu mücadele, iki büyük parti arasında dış siyaset sahasında ayrılığı tamamlamıştır. Dış siyaset
neyde Pusan İstikametinde I-lelemek İsteyen komünist kuvvetleriyle Amerikan kıtaları a-rasiada oluyor. Komünistler burada Yak avcı uçakları himayesinde ve tanklarla 50 kilometrelik bir cephede taarruza geçmişlerdir. Burada Amerikan kıtalarını muhtelif noktalarda yararak bir miktar ilerlemişlerdir., Şimdi Amerikalılar karşı hücumda bulunuyorlar.
Koreye gelmiş olan İngiliz askerleri cepheye hareket etmiştir.
te beraberlik artık mevcut değildir.»
Bunları okuyunca içim titredi. İnanmadım, Bu kanaat, hic şüphesiz, yabancı bir muhabirin — ne kadar ciddi bir gazete olsa da — yanlış, yahut mübalâğalı görüşüdür. Koreye asker gönderilmesini muhalefetin tenkid ettiği malûmdur. Fakat bu, dıs siyasette ayrılık ifade etmez. Dış siyasetin geniş çerçevesi içinde her hangi bir kararın — birlik, olduğumuz bu siyasete tesiri bakımından —- tenkidi- ■ dir. Netekim, geçen yıl — o zamanki muhalefet lideri — sayın Celâl Bayar, bazı mitinglerde söylediği nutuklarda dıs siyasetimizin tatbikatında bazı hatâlar olduğunu ileri sürmüştü ve ben de bunların açıklanma- 1 sini rica etmiştim. Bunun- I la beraber Demokrat Parti ı sözcüleri dış siyasette ı hükümetle beraberliklerini, ı Meclis kürsüsünde daima tekrarlamaktan geri kalma- ı Huşlardır. (Hatırıma gel- ı misken arşedeyim ki dış ı siyaset tatbikatında vapıldı- ( ğl iddia dilen hatâların neler olduğunu hâlâ öğrene- ı metlim) Koreye asker gön-1; derilmesi kararının bugün- ı kü muhalefet tarafından ı tenkidi de. sürekli olan, hic değişmeyen dıs siyasetimizin ana carilerine değil, bir kısım tatbikatına aittir. Türkiyenin iki başlıca partisi arasında, bu sahada ay-
Necmeddin SADAK
(Arkası sahile 2; sütun 1 del
Nevyork 3 CR) — Oeneral Mac Arthür Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyine gönderdiği raporda ağustosun İlk İki haftası zarfındaki muharebelerden bahisle Birleşmiş Milletler kuvvetlerinin daha çabuk takviye e-dllmeslnl tekrar ve ısrarla istemiş, «takviyeler mümkün olduğu kadar erken yollanmalıdır. Komünistler mütemadiyen takviye kıtaları alıyorlar. Kore hududu yakınlarında büyük topluluklar bulunduğu ve hazırlık yapıldığı anlaşılıyor. Bunun İçin çabuk hareket etmek lâzımdır.
ra
Tersine tekâmül
Geçenlerde bir haber çıktı. Batı gazetelerinde de te-kidedildiğirıi gördük:
Naylon fabrikaları, artık sulh malları imalinden vazgeçip harb malzemesi İmali için çalışıyorlarmış. Eli, bizim çorapçıların gözü aydın! Gayrî, örsünler bildikleri gibi, çorapları. Malûm ya: «Naylon dayanıyor; milli ipek çorapçılığı iflâs ettiriyor!» diye müracaat müracaat üstüne hükümetin eşiğini aşındırnuşlardı.
Şimdi, kendilerine: «Geçmiş olsun!» demek ıcabede-o-k. Rahat nefes almışlardır.
Belki de, im sözririmize bıyık altından gülüyorlar-dır; Çünkü Navlon çorap, ancak ilk çıktığı zaman sağlamdı ve kendileri için tehlikeydi. Sonra, o da (tekâmül) etti; dayanıksız çorap vapmak ıısulü keşfedildi. Milli çorap sanayiimiz de bu terakkiden faydalandı.
Her giilün bir tikeni olduğu gibi. «Serkeş iktisat» rejiminin de böyle özürleri olduğu dikkatten kaçmıyor.
«Daha iyiden başlayıp menafii hasisçi hususiye için daha kötüye doğru istihale eden bazı kesfivatm mv-cut olduğunu", efkârı umumiye unutmuyor. Bunları bir tarafa yazıyor. Daha mâkul, daha insaflı, müstehlikin menafiirü? daha uygun bir iktisat rejiminin zuhuru insanlığın ne kadar istifadesine olacak.
Müstehlikin menfaati, birinci »lana alına bilmelidir.
C iımkur
Baş kutıı
îzmirden An" ıra’ya döndü
Ankara 2 — Cumhurbaşkanı Celâl Bayat- saat 19.20 de askeri bir uçakla tamirden g -Imiştlr.
tzmlr 3 (Akşam) — Cumhur başkanı Celâl Bayar. ur '.la An-karaya hareketinden evvel fuara gelmiş Belediye tarafından iki heykeltraşa yaptırılmış olan Atatürkiin askeri ve sivil heykellerini tetkik etmiştir. Heykellerin A'.atürke benzeın -iİği neticesine varıldığından he: I-klsl de, fuarın açılışından'!*"! olduğu gibi tekrar örtülmüş! r-dlr.
Bayar, Etlbank. Sümerbank. Şişe ve Cam Fabrikaları Sosyetesi, Milli Eğitim. Bakanlığı pavyonlarını da ziyaret etmiştir- «Tarihte İzmir»' pavyonunu Cumhurbaşkanı çok beğendi ve alçıdan blr kopyası kendisine hediye edildi.
Beş güzel’er konuşuyorlar
Muharririmizin kırallço İle evinde yaptığı konuşmaya alt yazıyı bugün 3 üncü sfihlfemlz-de bulacaksınız.
8 den itibaren başlandı
Rey verme işi 17 de bitecek, netice gece yarısına doğru öğrenilecek
Oyunu ver; k blr seçmenin adı defterde aranıyor
Bu sabah saat reklzden İtibaren yurdun her tarafmda belediye seçimlerine imşianm ıştır. Oy hakkını kullanmağa sahip ıs yaşından yukarı «atimdatlar, sandık başlarına giderek arzu ettikleri partinin listecine veya bu listelerde seçtikleri a-daylara oylarını vermekledirler.
Oy atma, saat 17 ye kadar devam edecek ve butun eğlence mahalleri İle sinemalar, içkili yerler, bu saate kadar kapat» bulunacaktır.
Seçim neticesinin ancak gece yansına doğru öğrenilebileceği anlaşılmaktadır.
Şehrimizde bu sabahki seçim faaliyeti
Belediye seçimine saat tanı sekizde başlanmak tizere sandık heyetleri umumiyetle saat yedi buçukta İş başına gelmiş bulunuyorlardı, şehrin fakir senitlerinde halk seçime daha fazla alâka göstermiştir. Diğer bası semtlerde saat tam sekizde sandıklara rey atılmağa başlandığı halde aradan geçen bir saat zarfında bazı sandıklara ancak üç beş kişi rey kullanmış, buzı sandıklara İse tek rey atan gel-memlşllr Buralarda öğleye doğ ru ve öğleden sonra faaliyetin artacağı anlaşılıyor.
Bugünkü seçimin dikkate şayan blr ciheti şudur:
Geçen milletvekili seçiminde gayet sıkı inzibati tedbir alınmış, şehre âdeta blr örfi İdare manzarası verilmiş olduğu halde bu sabah blr fevkalâdelik
göze çarpmıyordu.
Üsküdarda sabah dokuz buçuğa kadar oy veren azdı. Kadt-koyüne gelince burada 94 sandık. 40609 seçmen vardır. Kadıköy İlçe seçim kuruluna bu sabah bir kaç itiraz vâki olmuştur. Bunlardan biri Kadıköy mıntakasında saat sekiz olmasına rağmen blr kaç sandık heyetinin teşekkül etmemesine dairdi. Mamafih mahalline gidilerek on beş dakikada sandıklar faaüvote geçirllmi'tir.
İtirazlardan difteri de Demokrat Partinin (D,P.) remzini taşıyan hlr otomobille bu sab. h aday listelerini dağıtması olmuştur Sunun üzerine diğer partilerlu müşahitleri Seçim Kanununun 89 inci maddeal-ne göre ada" listelerinin blr gün evvel teslim ec'llmesl İcap ettiğini ileri sürerek İtiraz etmişlerdir.
İlçe seçim kurulu başkanı listelerin sandık kurüll.-rınca kabul edUmeslnl blldlrr'emiştir. Başkanın resen verdiği bu karar İlçe seçim kurulu âzası arasında münakaşayı mucip ol m ış ve bu hususlarda yüksek seçim kurulu namına kati bir karara varmak için müzakereye başlamışlardır.
Diğer taraftan Demokrat Par tl Kadıköy İlçe merkezi başkanlığı Demokrat Partiye ait otomobillere parti rumuzlu flamaların asılıp asılmayacağım seçim kurulundan sormuş, bunu propaganda mahiyetinde gören kurul flâmantn asılamıyacagtna karar vermiştir.
Bir aday, adaylıktan çıkarıldı
Üsküdar Halk Partisi adaylarından emekli vali tzzeddin Ç&ğpnr İlçe seçim kurulu kara-rlle adaylıktan çıkarılmıştır. Buna sebep seçim kanunu mucibince blr adayın seçilmesi İçin blr adayın o mahalde altı ay İkamet etmesi icap ederken İzzeddin Çağpar Üsküdarda iki aydanberi oturmasıdır
tlçe seçtin kuru'tr bu karan 23 ağustosta vermiş ve vilâyet seçim kurulu da bu kararı 28 ağustosta tatbik etmiştir
Üsküdarda 95 sandık, 36800 şormen vardır. Seçmen »ayısı milletvekili seçmenlerine ’iaza-rar 50l)C kadar daha fazladır.
(Artası sanır» 't: sütun 1 de)
A’nıanyanm si'âhlarması
İn çiliz gazetelerinin çoğa buna taraftar
Londra 3 (R) — İngiliz gazetelerinin büyük blr kısmı Alman yanın silâhlanmasına ve kendini müdafaa edebilecek blr kuvveti bulunmasına taraftardır. Bu sabahki Sunday Times, Almanya kendini müdafaa edebilecek vaziyette bulunmadıkça, Sovyetlerin Elbe üzerinde durdurulması mümkün olmadığını söylüyor.
■B&uut d
•J E.
Gazetecilik enstitüsü
I aerkes kcndJfdni doktor, avnkat, kimyager, fcomis-Hvoncu, terci aanııetıuea. fakat $u muhakkak kİ herkes kendisini gazeteci zannetmekte, hattâ buna bütün kalbiyle inanmaktadır. Geçenlerde gancteye btr diütkaııiı geldi. Kore’ye gitmesi ihtimali olduğundan babsedei'ck gazetemizin muhabirliğini İstedi! Kendisi asi?n ziraatei imiş!
Halbuki Kore’de gHA lecllik etmek belki orada harbclmekten biraz daha güçtür. Çünkü şimdiye kadar Kore'de öl?n gazetecilerin saşTSl, ölen Amerikalı muiıaripierin sayısından daha fazladır sanıyorum! üstelik dünyanın en büyük gazeteleri Kore’ye en tin mııhabirliTİni seçerek göndermek lürumunu hisset-mvsierdir. Orada trazetecilik etm?k her vatandaşm kârı b’r iş olsaydı elbet d- sokaktan gtçenl?rden birini göndermeği vtva nasıl olsa om a harbetmek için çi-dea Rskerlerd-n birini muhabir tâyin etmeyi tercih ed relerdi.
Bizd? azıcık okumu» herkes kendisinin gaeeteri olarak dünyaya geldiğine inanıyor. Halbuki Babıâli bugün. her zamandan çok. cl"ma.ıı sıkıntısı çekmektedir. Bu meslekte mektebini bitirmeden veya bitirdikten sonra çıkmış v üzforaz vatandaş tecrübe edihnakte. garete-rflik vasıflarım her bakımdan nefsinde toplayan bir ild deEkanlna raslavan gazete sahipleri sevinçlerinden şapk;ı!r.rın> havaya atmaktadırlar!
Onun için biz İstanbul Üniversitesinin İktisat Fakültesinde bir gazetecilik enstitüsü kurulmasını mesleğimiz için cok hamli bir muide sayıyoruz. B.'lki de ETtretecilıi'Tn srnıvn bir meslek olduğu bu mîklep yor-sinde anlaşılacaktır_______________ Şevket RADO
Sabah Gazeteleri Ne Diyor ?
Tenis şampiyonası
Dış siyaset ve iç politika
(Ba$ taralı 1 inci «hilede» nhk olamat. Böyle bir durum memleket için acildi neticeler doğurur. Dıs siyasetimiz çok açıkta-- Bu siyaset, tarihin ve hâdiselerin millî menfaate en uygun olarak çizdiği yoldur, partilerin üstünde millete mal olmuştur. İktidara geçen yeni partinin, yahut uzun zaman iktidarda kalarak bu siyaseti tatbik ve takviye etnus eski iktidar partisinin bu siyasetten ayrılmaları mümkün değildir. Fakat bu cesiî havadislerin dünya hasırımda yer bulması memleket hesabına ancak zararlı olabilir. Uzun nliaı devamlı gayretlerle biriken itimadı sarsar. Dost memleketlerde şüphe ve tereddüt uyandırır.
Hükümet Koreye asker göndermeye karar vermiştir. Hükümeti bu mühim karara götüren sebep ve âmilleri bilmiyoruz. Böyle bir karardan önce Meclise, partilere haber verilmemiş. Bu karar karsısında parti! c-rin fikir ve kanaatlerini memleket efkârına bildirmeleri yalnız tür hak değil, aynı zamanda tir vazifedir. Fakat bu bir kerre yapıldıktan sonra, bu mesele etrafında münaJ^sanm uzamaması gerekirdi. Çünkü, tarar ilân edildikten sonra geri dönülmenin imkânı yoktu. Memleket siyaseti bakımından altından kalkılmaz akıbetler doğururdu. Karardan dönülmeye-ceğinc göre, münakaşanın uzaması böyle bir hareketi dejf-Tsiz bırakır ve bundan beklenebilecek İyi neticeleri de azaltır.
Fakat iki esaslı nokta üzerinde anlaşmak lâzımdır:
Partilerin dıs siyasette birlikleri, hüküm,:-tin bu sahada her karar ve hareketini muhalefetin mutlaka beğenip benimsemesi demek değildir. Dı§ siyasette beraberlik, memleket menfaatlerine en uygun olduğunda partilerin mutabık kaldıkları bir siyasetin e-saslarmda birliktir. Bir muhalefet partisi, bir hükümetin bu esaslardan ayrıldığını görünce, birlik kalmaz. Bugünkü durum, çok şükür, bu değildir. Bugünkü ayrılık, bir tek nokta üzerindedir. Bu da her «man mümkün olabilir Müşterek hedef malûm ve muayyendir. Her iki partinin dıs siyasette yolu birdir. Bununla beraber, hükümet yarın bu saltada başka bir karar daha alabilir, memleketi bugünkü siyasî istikamet dışında maceralara sürükleyecek mahiyette taahhütlere girişir, ve muhalefet bu yolu tenkid edebilir. Muhalefetin başlıca vazifesi budur
Muhalefetin başlıca vazifesi bu olduğu içindir ki İkinci noktava geliyorum. Bir hükümet millet men-faal-terine uygun gördüğü kararı verir, tatbik eder. Yalnız Meclise karsı mesııl-d iır Muh akrtet bu karara itirazını Mecliste ve Meclis
dışında söyler. Vazife ve sa-■ lâhiyeti bundan ibarettir.
Fakat bu vazifesini ve bu salâhiyetini kullanmakta tama mile serbesttir, eğer o memlekette hürriyet ve demokrasi varsa.
Muhalefet, hükümetin şu ı karnı ını tepki d ederek msm lekette ........
dryerek ceza hareketine girişmek, l.L.J. ‘
malî olur. En hayatî TTrillet meselesinde itiraz ve ten-kid hakkım muhalefetin elinden almak, bunun için kanunlar çıkarmak, demokrasi memleketlerinde görülen şeylerden değildir. Dört yıldır Turkiyede de görülmemiştir. İnşallah şimdiden sonra da görülmzz. Bazı hayatî işlerde münakaşaya girmemeyi. münakaşayı uzatmamayı bizzat muhalefet takdir eder. Hâdiseler hükümde hak verdirirse millet karşısında muhalefet küçük düşer. Hükümet yanılmış ise muhalefet haklı çıkar, hükümet kaybeder. Demokrasi zaten bunun için ve bundan ibaret değil midir’ Milletin yüksek menfaatleri adına tenkidi susturmak. ‘ otoriter rejimlerde tatbik edilen bir usuldür. Her halde Adnan Menderes hükümetinden beklediğimiz bu değildir. Muvaffak olmak için bütün vasıllara ve imkânlara maliktir. Önleri açıktır. Vesile ve bahanelerle şiddet politikasına baş vurmaya, ve kendilerini İş başına getiren demokratik rejime paydos demeye hiç ihtiyaçları yoktur.
Kısaca imanımız şudur: Bir memleket İçin en zararlı, hattâ en tehlikeli yol ererek hükümetin ve taraftarlarının, ererek mııhaMr-tin dıs siyaseti iç politikaya âlet etmeleridir. Dıs siyaset, ne bir hükümetin ve bir partinin iç başarısı bakımından düzenlenir, ne de btr muhalefet yönünden istismar edilir. Dis siyaset ancak ve ancak memleketin gerçek menfaatleri zaviyesinden muhakeme ve münakaşa konusudur. Aksi gidiş felâket olur.
Necmeddin SADAK
tahrikât yapıyor,
hürriyeti sustur-
rainiz
Bir sanatoryumun hikâyesi
Selim Rajıp Emeç SON I’OS-TA'da Kınlaa hamam d a korular İçinde yapılan binadan ve buna «ıırfedhen paradan, bunun ribl »44 Tümda Çunlıoada yapılmış büyük ve mükellef bir ■aruıtornnn için «arfedilen btt-yük paradan bah«ederek diyor
gözilmtİBe görünen ve benek Jıalindo duran tek, tük ömok-' İflrdlr. Ya gözümüze görilnml-yen ve bilgimizin dışında kalanlar. Hele onları. Hele onlar!»

■nakaieştnde diyor kt:
«Memlekette saman zaman sabırsızlıklar beliriyor ve hükümet süratle hareket etmeni İş olmakla itham olunuyorsa bu idulaljır büsbütün V&hl değildir. Ama çeyrek asırlık itiyatları vb müFtahkean menfaat kalelerini yıkmak ve dallanmış. 'budaklanmış şebekcJrri sütiıp atmak kolay değildir Yalnız şu nokta üzerinde dikkatle eğilmek lâ-
zım dır: Maziyi tasfiye amell-yesl geciktikçe, kötü fiil ve hareketlerin delilleri ve tesirleri azalmağa mahkûmdur. İçtimai adalet, vakit ve zamanında tecelli etmezse, bir takım sullstl-malierln failleri, Adeta, mağdur w mazlum mevkie düşerek seslerini yükseltmek imkânına malik olnblhrlnr. Zaten şimdiden öyle bir hava sezilmiyor mu? İçeride huzuveuZluk yaratıkiı-ftmtlnn bahsetmek cüreti, sabık iktidar liderlerine gelmedi ani?
inşandan yabancı gözlle politika gelişmelerimizi takip edan ler Halk Partisinin bir tasfiye yapması ■zarureti üzerinde duruyorlar. Tealiye, kolime mâna-sile, temizleme demektir Bu temizliği .partide kim yapacaktır? Burayı kirletenler mr? Toksa atialst cihazı mı?»
Bu giin f inallertle, Cuceili ile Kovalevsiti oynuyorlar
Londra 2 iNafen) — Fen cemiyetinin Edlnburg şehrinde aypmakta olduğu toplantıda SlddetJI vir ihtilâf başğostermİçtir. Bu ihtilâf Pefl cemiyetinin bu toplan t ılanna siyasetin karıştırılmalını Istlyenlerle lste-miyenler orasında patlak vermiştir Fakat son dakikada Türk delegesi bayan Hailde E-dlb Adıvar’ın yerinde bir müdahalesi İle lhtllâr halledilmiştir. Delege ler Türle .temsilcisinin nutkunu alkışlarla karşılanmalardır.
Fen cemiyetinin toplantıları son erdikten sonra bayan Hailde Edib Adı var bir müddet Londra'da kalacaktır.
1850 Türkiye güzellik si Güler Anman'a dün çıkhava Tiyatrosunda .
sahne sanatkârlarının müsome-reslne başlanmadan önce binlerce seyirci önünde taç giydirilmiştir. Kraliçeye tacı Vali ve Belediye Başkanı Prof Fahreddln Kerim Gökay giydirmlştir. Vail ve Belediye Başkanı kraliçeye şehir namına zarif bir çanta hediye etmiştir. Ayrıta buketler de takdim edilmiştir.
Kraliçe bugün 17.25 te Yeşil- ( köyden Romaya hareket edecektir.
kraUğe-gece A-emekll
Halk evleri
îki güreşçi hakkında takibat
T ürkoçakları bunlardan bir kısmım geri i »ti yor
Otobüs kazaları
Bursa S (Akşam) — Dün sabah, Mustafa Kılcı İdaresindeki otobüs Kemalp&şadan Bur-saya gelirken Dışbah çeler civarında rotu kmldıgmdan değe yuvarlanmıştır, tkisl hafif biri ağır üzere üç yaralı vardır.
hcn-
Milli gürejçüerimizden Servet Meriçie Alı Yücel, Tatasimde bir evde hâdise ç/kaı-Atklııondan hakiımnda polis ve mvcüıkçtı tahklka’a bağlanmıştır, idfiaya göre ,ik! güreşçi evvelki gece geç vakit Taksimde Anadola sokağında 4 numarada oturan Münevver Özceylânm erine gitmişler ve zada para istemişlerdir. Kadm batırmış, gelen zabıta memurları evde sadece Servet Mertçl görmüşlerdir. Ali Yücel kaçmışsa da dün akşam Emniyet Mildüriütııne giderek hâdiseyi anlatmış, zarla içeri girmediklerini söylemiştir.
Baltimorda «Hüseyin kaptan» gemisinde vukua gelen kaza
Balttmor 1 (A.P.) — Tnrk
bandıralı »Hüseyin Kaptan» isimli gemide dün vukua gelmiş olan bir kaza, geminin Ikj tayfasını ciddi yanıklarla John Hopkins hastanesine göndermiştir.
Yangın, kısa devre yapmış evlan elektrik tellerinin bir benzin bidonuna çarpması neticesinde çıkmış ve büyük tiasirr olmadan söndıır ültrraçtiir. Yaralı denizcilerin İsimleri Gafur Yılmaz ve Arif Arlıç olarak bFl-dlrllmlştir.
Ankaradan gelen bir habere göre Türkocaklan Genel Başkanı Hamdullah Suphi Ttmrıöver. Ankara Halkevlnin Halk Partisinden alınarak kendilerine tevdiini hükümetten istiyecekbfc. Hamdullah Suphi Tanrı&ver bu hususta şu demeçte bulunmuştur:
•— Turkocaklanna ait olup bilâhare Halkevlerine devredilen muhtelif yerlerdeki binaların adedi 260 dan Uzladır. Bunlardan İstanbul, İzmir, Ankara, Bursa gibi büyük şehirlerde bu-, lunaıılardan 5-6 tanesinin Türk ocaklarına ladesi İçin evvelce teşebbüste bulunmuştum. Teni Mr teşebbüs yapılmamakla beraber mesele de kapanmış değildir. Türkocağı bu binaları geri almak fikrinden sarfınazar etmemiştir ve bu onun sarih bir hakkuta,»
olmak Ayrıca otobüs yolcularından Kemalpaşa hükümet tabibi Leman bu otobiısde 800 lirasının çalındığım İddia ettiğindim savcılık ı hâdiseye el koymuştur.
Bir otobüs 800 metre yüksekten çukura yuvarlandı
Artvin 2 (A.A.) — Artvin 10 jflftka numaralı bir otobüs Tol-gun mevkiinde, henüz anl&şıla-.mıyan bir sebeple içindeki bütün yolcularlyle birlikte 800 mekte yükseklikten Çoruh nehrine yuvarlanmıştır Kaza neticesinde jandarma eri Ruhi Matiz derhal öhnu::, iiç vatandaş ağır surette yaralanmıştır Diğer yolcular da hatif yaralıdır. Bunlar sukut esnasında ağaç dallarına sarılmak suretiyle mu hakkak bir ölümden ıkurt olmuşlardır. Yaraklar hastaneye kal-■dınlmıetır. Ssvcıhk tahkikata başlamıştır.
Lübnan elçisinin basın konferansı
Dün akşam Lübnan'ın İstanbul konsoloshanesinde bir basın toplantısı yapılmıştır, Lübnan elçisi p az ete ellere. Liıbna-nın Güvenlik Konseyi ftzaUğma namzetliğini koyması Türkiye
’ 5 İnci Enternasyonal tenis
şampiyonasının son dömlflnal-’ lerl dün çok kalabalık bir zeylr-’ önünde oynandı, ' İlk karşılaşmayı tek erkek dö-mlf İn alinde j, Harper İle Cunel-11 yaptılar. Bu sette Harper ga-
■ yet iyi oynadı ve sıtn vuruşla-slyle 6/-/S neti aldı. 2 ncl sette Harper yine oyuna liâfclm, set yine 0/3...
Üçüncü sette 5/3 e Harper )-lerdc, oyuna hâkim, bu arada 3 tüne lehine olan smaç topun-1 dan istifade edemedi. Bundan istifade eden îtalyamn as tenisçisi müessir dropootlorla rakibini mütemadiyen yormağa başladı. Bunun neticesi olarak oyun 5/5 e çıktı. 6 /5 Ha rp er 1-ierl. 6/fl, 7/C Cuaelll yine bera-îtere, 7/7, 8/7 ve 0./7 set Cucek linln... 4 üncü sette CucelU oyuna hâkim, Harperde yorgunluk alâmetleri belirdi, buna rağ men. Harper bütün kuvvetiyle oynuyor. 6/6 « çıkan seti Önsel 11 7/5 aldı. Bon aet başlar bnş-lamhz Cucelll gene dropşotlarma bavlıyarak rakibini yıldırdı ve yordu. Bunun neticesi olarak rakibinden bu seti de 6'3 alarak maçı ald. ve Kovalevskiye karşı Ttnale kaldı.
Maçın kritiği: Cucelll vuruş bakımından rakibine hâkim değildir, bilâkis Harper bütün vuruşlarında Cucelllye çok hâkim... Cucelll vuruşlariyle Har-perl yenemlyeceğlni anlayınca ve Harperin de sıcak bir günde 5 setllk böyle uzun bir maçta yorulablleceğln I hesap ederek bir yorma taktiği kullanacağı daha 1 İnci setin İlk oyunlarında belli oldu. Zira Cucelll bir üa btal Kuaı
çok defa bu yüzden puvan kay- 1 il; M Wetss İle D. Head. betmealne rağmen dropşotlaBiy-Je Harper! mütemadiyen gerilerden fileye çekmekte devam ettt. Cucelll 1 inci ve 2 nc! setlerde zâhlren bu taktiğin seme-
relerini alamadı. Nitekim İlk 3 seti Harpere kolayca kaptır-inakla «eylrtileri sukutu hayale uğrattı. S üncü sette Harper yine hâkim başladı ve rakibinden daha İyi olduğunu söylediğimiz vurnşİHTİyle netler almakta devam etti- Nihayet Cncellinin yorma taktiğinin neticeleri belindi ve Harperln yorgunluğu gözükmeğe başladı KeLicctie *u-ruşiaundakl isabet İlk setlerde nispeten azaldı. Harper 3 maç topu kaybettikten sonra 9 üncü seti ve bunu mütaakıp 2 set ile beraber maçı CueelUye verdi.
Kovalevekı ile Gardinlnin maçı normal nihe^etilendl, Gartlini A-merikahya bütün cnBtâtt&ie .oynadı ve 1 inci Bette başarılı bir oyun çıkardı KovıUrvriö rakibine kısa ve usun toplarla oyuıyuıak onun oyun tarzını bozdu ve maçı BZfl,, 8/2, (Z2 olarak Cucelll ye karşı finale kaldı.
Bu maçın kritiği: İtalya'nın tenis ümidi olarak zikredilen 19 yaşındaki Gardinl sol vuruşla -Timn zayıf olmaslvle1 şimdilik komple bir tenisçi değildir Nitekim. hiçbir vuruşunda zayıf noktası görülmeyen Knvalevskl de Gardinlyl kolayca yendi.
Bugünkü programda şu enteresan maçlar vardır:
Saat 14.30 da tek kadın flna-
Tek erkek finali; CtreSlH -Ko-valevskl,
Karışıklarda da: Welazere karşı Tuckey ve Dorfman oynayacaklardır.— Celâl ITuCC
Hazırlık maçları
Fenerbahçe Adalete
3-2 yenildi, İst. Sporu
2-1 yendi
İzmit - Yalova yolundaki yasak bölge kaldırıldı
Ankara 1 (AA.) — îzmitle Yalova arasındaki yolun yasak bilge içinde bulunan kısmından geçmek İçin bazı İnzibati askeri tedbirlere riayet mecburiyeti vardı. Öğrendiğimize göre, bunun husule getirdiği zorlukları ve yolcular üzerinde yaptığı menü tesiri gozönüne alan hükümet buradan serbes geçmeyi temin etmiştir. Binaenaleyh şimdiye kadar devam eden kayıtlar kaldırılmış ve tnnı bir serbesti temin olunmuştur.
Fener-oldukga
Acı bir ölüm
Merhum Doktor İsmail Hakkı aleyhinde bir hareket olmadı- sc]en ve merhum müteahhit tmı söylemiş, TmWe - Lübnan tüccar Mes’ut Selen İle avukat dostluğunun kuvvetli olduğun-darı bahBCt-mişur.
Yapı ve Kredi Bankasının ftrsmiye keş desı
Ş-vicijıc Çetin in ktızonılıpı tv
Göztepe Tunus’ta
galip
Tunus 2 (AA ) — îzmlrln’ Göztepe tokmıı kuzey Afrlkada yaptığı ilk matta Tımusspor Birliği takımını 6-2 mağlûp etmiştir. Oöztepelller İtalyan sisteminden mülhem uzun pariı ve süratli oyunlariyie Tunusta çok takdir edilmişlerdir. Hücum hattı oyıinculnrı bilhassa golcülükleri ile temayu? etmişlerdir, ilk on beş dakika mütevazin 'cereyan etmiş, bundan sonra açılan GöztepelilCr şiddetli rüz-fcâra karşı oynamalarına rağmen İki gol atımışlardu-. İltincl devrede rüzgârdan da istifade ■eden İzmirli futbolcular arka" »tam dört M dm „lıctan nu,, „ I
nmddutar 4w,» un nane r.w-,’ «(« CUttldu.odlMda 2 ErmeM vaU,.,diUra çıkmı51„. 1
kabtle et,melerdir. Turit takmuı t karada 1 brihçy IJ -mıim lseniirt .il a•,'---rada Yeni Anıt»cp-ılel(l 1
yaran Tunus Ataikı. rakınu üe dün -Atıios 6ıOımıı«ınchı »üter Lvl f'fe GCTlWçpaçaûa «aniirofi 1 ksrsrlsşaöak ve aınıifio da Oe- hıunıruntia YepıhniEiır WM*hıt-''•Kıiıkrü nehnc’a bir vataıdaş 1 aaylre gidecektir. ,,wu4lto(laM «üter(fon biri, Bos-j'kıazaımuşur.
Hüsam Selen. Güniz! Boransa, Diırdanç Garan, Ferdanc Şerbetçi Muazsez Arşlarım ağabeyleri. Kurmay Albay Etfiem Bo-ransü. Tüccar Fahri Garan, T ııöcar Fahreddin Şerbetçi ile Esat Ardanın kayınbiraderi, Bursa eşrafından Rauf ■İfmur'un damadı Heşat Vınur, Mezahat Ataç. Bedia Yönetkenin eniştesi ve Doktor Siret Ataç ve Halil Bedi Yönetkenin ıbacunafcı ve Nermin Belenin eşi SELEN Mİ'eSSE&ESJ SAHİBİ TÜCCARDAN
VECDİ SELEK
2 Eylül 1930 Cumartesi günü Hakkın rahmetine kavuşmuştur. Genaaesi 3 Eylül 1950 Pazar günü ikindi namazını müteakip Beyazıt camiinden kaklıcılarak Ertırneknpı Şehitliğindeki ebodi istirahatgâbına tevcU edilecektir.
Yapı ve Kredi -bankasının !k - tancıeri dig tdklonı (Pertev A-■ raınlyeli aile cüzdanı sahipleri-j tânm hızmeiıçlsi şwhiy.e Ge-. ne 1550 yılında hediye «deneği l,ne- ûiğfflü de TeşUkuytir (•■.«!-
An- ,
Dün hazırlık maçlan, ‘bahçe stadında yine büyük bir kalabalık önünde yapıldı. İlk karşılaşmayı Mustafa Güventürk'tln hakemliğinde Fenerbahçe İle Adalet yaptılar.
Fenerbahçe: Hüsnü — Fuat, ’ Ahmet (Hilmi) — Nedim. Kâ-’ mil, Süleyman — Hallt (Buphll, ' Mehmet Ali. Suphi (Ahmet), Küçiik Cemal (Büyük Cemal), Büyük Cemal (Hallt)
Adalet: Talılr — Fahri, Sa-' Hm — Lütfü, Ali Haydar, Mus-' tafa — Necmi, Haşan (Adnan). , Bülent. Orhan, Rahmi.
Oyunun ilk golünü Adaletten ‘ Hasau 27 ncl dakikada attı,Be-, nerbahçelller beraberliği Haildin 35 İnci dakikada yaptığı golle temin ettiler. Devre 1-1 berabere bitti.
İkinci devrenin 19 uncu da, klkasında Rahmi Adalete ikinci ; golü temin etmişse de. 30 uncu ; dakikada Ocmnl penaltıdan Fe-, netbfthçeyl beraberliğe ulaştır. mıştar. Oyunun bitmesine bir . dakika kala Bülent Adaletin ü. çüncü galibiyet golünü yapmış, ve maçta böyleoe 3-2 Fenerbah-[ çenin mağlûbiyeti İte sona er. m İştir.
[ Fenerbahçe - İst. Spor
■ tklncl hazırlık maçını yine ’ Fenerbahçenln diğer bir takımı ‘ ile İstanbulspor, Sabrlnin ha-1 kemliğinde yaptı.
1 Fenerbahçe: Adnan — Hilmi. 1 İbrahim. _ Nihat, Esat, Motley
— Kaleci Cihat, Erol. MHbah. Ad, -Faruk.
1 İstanbulspor: Erdoğan — '3a-’ im, Kenan — Hidayet, Nedim., ‘ Halûk — Yılmaz. Kerim, Nlron, 1 Toros, Metin.
■ Oyunun ilk golünü 10 uncu ' dakikada tslanbülspordan Metin yaptı Santradan hemen hücuma geçen Fenerbahçeliler yarım dakika sonra Mlsbah vhsi-
! taslyle beraberliğe ulaştılar Fe • nefbahçeiller 28 İnci dakikada İkinci gollerini yaptılar ve dev-1 r₺ de böytece Fenerbahçenln 2-1 lehine bitti.
| İkinci devre çok tatsız eere-, yan attı, itki taraf da j değiştiremediler. Mnç , 2-T sona erdi.
Belediye seçimi (Baş tarafı I İnci salıilrtle) Vilâyetin tebliği İstanbul Valiliğinden tehliğ olunmuştur: 5545 sayılı kanun gereğince belediye seçimleri do-tayisiyle yapılmakta olan .propaganda 3/8/1950 çarşamba günü akşamı sona ermiş bulunmaktadır.
Binaenaleyh seçim sunîme ta' kaddunı eden iiç .gün İle seçim 1 gününde gerek açık ve kapalı ' yer toplantıları yapmak ve ge-1 rekse PSn, beyanname ve açık ' mektup gibi her çeşll matbua dağıtmak suretiyle propaganda yapmak memnudur
Seçim günü seçmen vatandaş-Jarm emniyet içinde ve huzur > içinde oy vermelerini sağlamak . amaciyle kanunun 93 iincü mad deri bazı tedbirler derpiş etmiştir. Buna göre:
1 — Oy verme günü, oy verme , müddetlnce umumi loklîi mahallemde her çeşit ispirtolu içki verllnı&sl ve içilmesi veya her hangi bir suretle 1-ıpirtoiıı içki satılması yasaktır.
2 — Oy verme günü, oy verme müddetlnce tekmil umumî eğlence mahalleri kapanitçaktır. JSğleııce vasfım haiz lokatanlar-da bu müddet içinde yuiraz yemek erliebilir.
8 — Oy verme günii, qy verme müddetıııce ordu ve zabıta men suplarından başka hiç kimse Türk ceza kanunu menetmenüş olsa dahi kasaba. Şehir ve köylerde sılşh taşıyamaz
Bu tedbirlere riayet cüniye-rek seçim emniyet ve itıtizanuuı bozanlar veya seçmenlerin serbestçe oylarını kullanmalarına ! her hangi bir şekilde engel o-laıılar veya yolları tutarak seçmenleri sandık başlarına gelmekten menemenler hakkımla 5545 sayılı kanunun •ağır cezaî müeyyideleri tatbik olunm.
Keyfiyeti vatandaşlarımın ıttılaına sunarım.
Güzel Sanatlar Akademisi binası yapılıyor
tki ₺eııe evvel yanmış .olan Gıızd Sanatlar AkâdfnıisJ bina sının yapılması hususıuıdukj çatışmalara devam edUmelste-diı
Cumhurbaşkanı Celâl Bayar ile BnSbakan Adnan Mendir :• binanın en iristi bir anmamı ■ yapılması için llglHlere gereken •netlcrvl emirleri vermigierdlı Pvnieieı böylece | kJ® brr zamanda taımımlanu-. Br.k ve inşanla ■başiasmcklu.

1 av

h
3 Eylül 1950
«KŞAMfl^AKŞAMd
161. madde
Meşhur bir sözü şu şekilde biraz değiştiriyorum:
— Bir kaç cümlî yazını göreyim. Bunları tefsir etmek suretiyle mahvına yürüyebilirim.
181. madde (1), ki. şu son devirde, türlü muhaliflerin aleyhinde kullanılıyor; Cumhuriyet Halk Partisinin genel sekreteri Kasım Gü-Pîk bil? bu madde ile takibata uğruyor; yukarıki fikr hizmet için halk olunmuş en münasip âlet gibi-di.
Maddeyi nakledeyim:
Harb esnasında âmmenin telâş ve heyecanını mucib olacak veya halkın maneviyatın; kıracak veya düşman karşısında memleketin mukavemetini azaltacak şekilde asılsız, mübalâğalı veya maksadı mahsusa müstenit havadis veya haberler yayan veya nakleden veya milli menfaatlere zarar verecek her hangi bir faaliyette bulunan kimse beş seneden aşağı olmamak üzere ağır hapis cezasiyle cezalandırılır.
Eğer flU:
1 — Propaganda İle veya askerlere tevcih olunarak İşlenmişse,
2 — Suçlu tarafından bir yabancı ile anlaşma neticesi yapılmışsa verilecek ceza on beş seneden eksik olmamak üzere ağır hapistir.
Harb zamanında düşman karşısında milletin mukavemetini tehlikeye manız kılacak şekilde kambiyoların tedavül kıymetini düşürmeğe veya resmi veya hususi kıymetli evrakın piyasası üzerinde bir tesir yapmıya matuf hareketlerde bulunan kimse beş seneden aşağı olmamak ü-zere ağır hapis ve üç bin liradan aşağı olmamak üzere ağır para cezasiyle cezalandırılır.
Eğer fiil suçlu tarafından bir yabancı İle anlaşma neticesi yapılmışsa ağır hapis cezası on seneden. düşmanla anlaşma neticesi İse 15 seneden aşağı olamaz.
Bu maddede yazılı fiiller sulh zamanında işlenmiş olursa failleri hakkında tertlbedllecek cezanın yarısından dörtte üçe kadarı Lndlrllmek suretiyle hük-molunur.
Cengiz Hanın üç yasası olduğu malumdur. Birinci madde: Çok kabahatlinin idamı; ikinci madde: az kabahatlinin davak yemesi: üçüncü madde: Kabahatsizin salıverilmesi. Buna İranlılar (s-? yasa = üç kanun) denıişü.T. Siyaset kelimesi de bundan çıkmış.
Şimdiki 161. maddemiz de. işi bu kadar basite irca' ediyor. Matbuat kanunu düzeldi diye sevinmeğe imkân yoktur. Zira lıu 1G1 kâfi. Çek çekebildiğin gribi. Kes kasabildiğin gibi. Yor yorabildiğin gibi...
Hele son fıkrasına bayılmak!
— Maddede yazılı suçlar. Elli zamanında işlendiği kdirde, cezaları yarı yarıya indirilebilir. — imiş.
Meselâ?
«Veya» kelimeleri arasında zikredilen suçlardan biri;
A K B A M
Bahlfe B
Beş güzeller konuşuyorlar
Delegelerden mühim bir kısmı geldi
Kraliçe, ikinciliği kazanan
Birleşmiş Milletler sağlık teşkilâtı Akdeniz bölgesi komitesi yarın saat 10 dan İtibaren Yıldızda toplantılarına başlayacaktır. Toplantıya iştirak edecek 21 memleketten on beşinin delegeleri şehrimize gelmişler ve Tarabyada Konak otelinde misafir dllmlşlerdlr.
Komite başkanı bulunan Mısırın eski Sağlık Bakanı Ali Tevflk Şuşi paşa da uçakla şehrimize gelmiş ve Sağlık müdürü | ile sağlık mensuplan tarafından karşılanmıştır. Diğer dele- ı gele;- de bugün geleceklerdir, |
Yarınki toplantıyı Sağlık Bakanı profesör Nihat Reşat Belger bir konuşma ile açacaktır. Toplantı 12 eylüle kadar devam edecektir. Toplantı İçin yapılan hazırlıkları gözden geçirmek ve ruznameyl tesbit İçin bugün Yıldızda hususi bir toplantı yapılacaktır.
Sağlık Bakanının tetkikleri
Şehrimizde bulunan Sağlık ve ı Sosyal Yardım Bakam profesör Nihat Reşat Belger diin öğle-| den sonra yanında Bakanlık | sağlık İşleri genel! müdürü Sey- , feddin Okan aldıığu halde Hay-| darnaşa İntaniye hastanesini Erenköy sanatoryumunu ve Zey nebkâmll doğumevinl ziyaret ederek tetkiklerde bulunmuştur.
güzeli rakip görüyordu
Biitiin ev halkı çikolata renginde
[ Yazan : Cemaleddin Bildik

Zayıflamak için en müessir rejim: Heyecan ve korku! — Güler de ev ve el işlerine meraklı amma ablası Sevinç kadar değil — Kıraliçenin en çok sevdiği şey deniz ve spor — Tiyatro, sinema ve konserlere her gece gitse bıkmazmış — Giyime ve tuvalete meraklı değil —- 36 numara ayak!
Terbiye kongresi
İkinci Terbiye kongresi yarın açılıyor
Asri Keloğlan!
üzere hapis cezasiyle cezalandırılır.
Elde böyls bir madde o-lunca. mahkûm edilmesi arzu edilen kimsenin mahvına yürümek için başka bir silâha hacet yok. Gönlün nasıl isterse öyle tefsir et. «Millî menfaatlere aykırı» nedir?
— Tek partili zamanda yapılmış bâr kanundur bu. Kuyuyu kazanlar kendileri düşerlerse meheldîr.
Fakat, bu millet, demokrat Partinin daha geniş bir hürriyet havası, daha adaletçi d.nlet, hülâsa daha İyi bîr hayat yaratacağını ılınarak onu başa getirmiştir. Tek parti zamanında bile kullanılmayan matraklarla şunun bunun kafasına vursun diye değil.
Öyle bir hava estİrmeli ki, Karakuş, mezarında. Solon'at
— Ben sana galibim! — d .meşin.
Öyle bir huzur olmalı ki, h?pimiz:
— Su vazıh konu nl ara riayet ediyorum ya. Allahtan başka kimseden korkum yoktur gayri! — diyebilelim.
İnşallah öyle bir gelişme olur.
Cüzellik kırallçesl Güler Anman ile (•) İdealtepedekl yazlık evlerinin salonundayız... Sağımdaki koltukta babası Bay Zeki, az ötedeki İskemlede annesi Bayan Fatma, ortadaki masa yanında diğer bir İskemlede de ablası Sevinç oturuyorlar. I Denize gire çıka, güneşte koşa I oynıya vücutları çikolata reıı-1 glnl alan iki küçük kız kardeş-I lerl de salonun taban tahlalaıı üstüne bağdaş kurup oturuver-mlşler. ellerindeki kâğıt parçalarını katlıya büke sandal, tayyare, tuzluk gLbl oyuncaklar yaparak oynuyorlar. Güler Anman:
— Dört kız kardeş misiniz? sualime:
— Hayır! diye cevap veriyor. Beş kız kardeşiz. En büyük ablam Gönül. Ankarada evlidir. Ondan sonra sıra İle Sevinç ablam. ben. dokuz yaşındaki Işın, en küçüğümüz de 4 yaşında Günden...
Ablası sevinç de güzel amma Güler kadar fotojenik ve süratli karar sahibi değil... Hele, babasının ve annesinin müsaade e tm iye çeklerini bildiği İçin, müsabakaya girmek hususunda bir emrivaki ihdasına ise lılç cesareti yok... Baba da, anne de son derece muhafazakâr... Fakat genç olduğu halde Sevinç, onlardan daha muhafazakâr... Hattâ o derecede kİ bu tarz müsabakalara İştiraki bir hafiflik addediyor... En büyüğünden küçüğüne kadar bütün ev halkı i denize meraklı olduklarından | Sevincin de Güler gibi çikolata rengini aldığını ayrıca kayda lüzum görmüyorum.
(Vâ - Nû)
(1) Askerlerimiz. 105. yıldönümü) diye yazıyorlar; bu şekilde İncilere, uncu'lara, acılara, »erlere ihtiyaç kalmıyor. Almancıda da bu şekilde kullnılmakta; yani, rakamdan sonra bir nokta konulması kâfi görülmektedir.
— Milli menfaatlere za- Askerlerin ayrı, sivillerin ayrı rar verecek her hangi bir lisanı olnııyacatına göre, asker-
faaliyette bulunan kimse lerîmizîn _ ________________
bes seneden aşağı olmamak milletçe kabullensek.
bu mâkul imlâsını
3 EV - 3 TALİHLİ
İkramiyen Aile Cüzdanı sahiplerine 1950 yılında hediye edilecek 7 evden Çiflehavuzlarda 2 ve Anakra'da 1 bahçeli
Çiftehavuzlar’daki 86 No. Iı evi kazanan Şîvldye Çetin (Cüz. No. 7772 )
Çiftehavuzlar’daki 87 No. lı evi kazanan Nurhan Miriciyan (Cüz. No. 9602) Ankarada’ki evi kazanan Mardiros Kürkeri (Cüz. No. 102228)
Yılda her 100 müşteriden birine hediye edilen para ikramiyelerinin 111 talihlisinin isimleri bu gazetenin 1 nel sahifeslndedir.
YAPI VE KREDİ BANKASI
Yurdumuzun hemen bez tarafı çok eski devirlere ait tarihî eserlerle doludur. Bunlardan bir kısmının ha-ra beleri meydandadır, bir çoğu da toprak altına gömülü p kaybolmuştur, ötede beride kanalizasyon, inşaat ve sair vesiklerte yapılan kazılarda eski para, âlet ve edevat, binalıarabesî gribi eserlere rastlanır. Arkeoloji mü-I tehassısları bunları tetkik cderljr, hanpi devre ait olduğunu, hangi hükümdar zamanında yapıldığını, o zaman hangi islerde kullanıldığını anlamakta güçlük çekmezler ve tesadüfün meydana çıkardığı bu eserler, eski devirler tarihinin noksan hal k ılarını tamamlarlar.
ılrkioloİi ilmi binlerce yıl evvelki devirlerin izlerin^ göz atınca, bugünkü dillerisb yazılmış birer kitap okuyuş” anlayacak derecede İlerlemiştir
İşte böyle bir devirdfc memleketimizde mühim bir^ keşif. karşılaştık. MetreC lerci' toprak altında buluqO mus bir duvat harabesi değiİffl toprak üstünde yepyeni vSâ muazzam bir saray, Gazatf)*> Lrde okudunuz tabiî. karanın Kızılcahamam ilçeSf »inde camlıklar arasında biC saray meydana çıktı. On »S-kiz tane odası, müteaddiĞ?* salonları, kütüphanesi, nıuh^ fağı. banyosu var. İçerisD liıks ?sva ili döşenmiş. S a O bit bilardo masalarına va"çQ rıncava kadar her türlü eğfl) lence vasıtaları tamam.
Tahkikat, tetkik at vapıKJ mış, sarayın bir kac sene evvel inşa edildiği. 610 bin liraya mal olduğu, yalım tefrişi için 41 bin lira harcandığı anlaşılmış Bu inşaatta bir havli suiistimaller olduğu da tesbit edilmiş.
GjI gelelim, harcanan para miktarı rakamlarla belli olan bu muazzam orman sarayının ne zaman, kimin emri ile ve ne maksatla yapıldığı bir türlü anlaşılamıyor. Rivayetler muhtelif. Sarayın yapıldığı zamandan t»?ri bos dorduğu da söyleniyor. muhtelif zamanlarda bazı milletvekillerinin burada bir nıüddut İkamet eyleyip orman safası sürdüklerinden de bahsediliyor. Fakat yaptıranlar da. İçinde oturanlar da övle meharetle hareket etmişler kİ. günün birinde tahkikat açılırsa ip ucu olabilecek ufak bir iz dahi bırakmamışlar.
Günlerdenbcri tahkikat yapılıyor, gazetelerde bahsediliyor. buna rağmen hir kimse çıkıp da; rBunu ben Yaptırdım. Maksadım su IdL İçinde dc falanca ve filânca kişiler oturdu» demiyor.
Haminne masalını bilirsiniz; Kel Oğlan parmağındaki viizüğün sihirli taşını yalamış, karsısına Arap dikilmiş:
Lebbevk sultanım.
Kel Oğlan emir vermiş:
— Yarın sabah Padişahın sarayının karşısında sırçadan bir saray İsterim. •
Ertesi sabah Hükümdarın güzel kızı yataktan kalkıp pencereden bakınca sırça sarayı görmüş, şaşırmış.
Galiba memteketlmlzde de sihirli viizüğe şahin bir asrf Kel Oğlan peyda oldu Kızd-cahanıamın orman sarayını o yaptırdı we bizi şaşırtmak İçin kendisi gizlendi!
Cemal REFİK
İstanbul Muallimler birliğinin İkinci Terbiye kongreM yann saat 15 de İstanbul Üniversitesi merkez binasında açılacaktır.
Klögrede Prof. Remzi Oğuz : Arık açacak, bilâhare Prof. M. Şeklp Tunç. Dr. Mümtaz Turhan, Prof. Ahmet Hulûsl Ardel, Nevzat Ayaş, Nezahat Nurettin. Ege, Safa Erklin, Rüştü Ültav ve > Hilmi Yolaç muhtelif mevzular- ı da konuşacaklardır.
Kongrenin salı günü yapacağı içtinıada konuşacaklar arasında i Ragıp Nurettin Ege, Nurettin ' Ergin, Prof. Zlyaettln Fahri, ı Prof. Hüseyin Nail Kübalı. Ali I Rıza Korap, Meliha Kıhcer, i Necml Omacer, Tevfil: Tanyolaç I Dr. Nurettin Topçu ve Orhan Tütenin İsimleri vardır.
Çarşamba günü kongre son ı İçtimaını yapacak, bu Içtlmada ' da Refhan Dedeoğlu, Rlfat : Necdet Evrlmer, Muhsin Nezihi ı Eğilmez. Akif Güner, Zeki Faik tzer, Necdet Mansuroğlu. Prof. ı Hilmi Ziya Ülken, Adnan Tuna, I Safiyettin Tınay ve Dr. Ekme! i Zındll konuşacaklardır. 1
Konuşulacak mevzular ara- 1 sın d a demokrasi terbiyesi, s ınıf 1 mevcutları, İmtihan nazarlyele- i ri. terbiye reformu, talebe sicil- I lerl. gramer öğretimi teknik öğretimin ıslahı, liselerde sanat ! terbiyesi, terbiyede radyonu:ı I rolü gibi mevzular vardır. I
VIHHHİ
Arkada ayakta: Kıraliçe Güler Anman İle ablası Sevinç, önde: oturanlar: Kıraliçenin annesi Fatma, en küçük kardeşi Günden, babası Zeki, diğer kardeşi Işın
i •vp
fazladır...
— Kadınlar umumiyetle giyime ve tuvalete meraklıdırlar. Siz nasılsınız?
— Ne yalan söyllyeyim. giyime karşı meraklı değilimdir. Hele yüz ve saç tuvaletine İse hiç düşkünlüğüm yoktur. Zaten sporcu olanlar bunları pek aramazlar...
— İyi yüzer mtslnlz?
— Eh...
— Müsaadenizle, hakkınızda kulağıma gelen bir dedikodudan bahsedeyim.
Güler tepeden tırnağa kıpkırmızı kesilmişti. 25 senelik öğretmen olan annesi de. devlet memuriyeti hayatının 29 uncu yılı İçinde bulunan babası da' dikkatle ne diyeceğimi bekli- |
Kıraliçe Güler Arıman'a soru-
yorum:
— Tahsilinizi nerede yaptınız?
— Ankarada orta tahsilimi lk- yorlardı
malden sonra İsmetpaşa Kız ( _ Mühim bir şey değil! de-
Enstitüsüne girdim ve özel kıs- (jjm Ayaklarınızın büyük oldu-mını bitirdim. Ayrıca Konserva- gunu söylüyorlar, tuvara da devam ederek piyano [ r.—> dersi alıyorum.
— Ablanızın da musikiye hevesi var mı?
— O da benlin gibi, piyano l dersi alıyor.
— Diğer kardeşleriniz?
— Yalnız dokuz yaşındaki I-şın’a keman dersi aldiftıyortız.
— Müsabakaya girmek üzere zayıflamak veya şişmanlamak kendimi İnandırayım... hususunda kendinizi rejime ta-1 bi tuttunuz mu?
— Şişmanlamak mı? Allah korusun... Zayıflamak İçin de
Hepsi birden kahkahayı koyuverdiler:
— Allah Allah... Kusıır bundan İbaret İse bir şey değil....
— Kaç numara ayakkabı giyersiniz?
— 36...
— Bunu sözde bırakmak İstemiyorum. Şu yeni ayakkabını?:! , getirin de göreyim ve evvelâ
mana münhasır kalıyor. Kışlan bekçiye bırakıp Ankaraya gidiyoruz. Hanıdolsun hayatımdan şikâyetçi değilim. Fakat ah. . Bir de «İyi adam.- İyi bahçıvan» bu la bilsem... şimdiye kadar çok İyi adamlarla karşılaştım, lâkin bahçıvan değildi!... Çok İyi bahçıvanlarla da karşılaştım amma İyi adam çıkmadı. Her iki meziyeti bir arada cemedenl bulmak bakalım ne zaman naslb a-lacak...»
____Müsaadenizle. Güler hanım gelmeden bir sual sormak istiyorum.
Kaştan çatılıyor:
— Ondan gizil mİ—
— Yanında bu mevzuu açmak doğru olmaz da...
— Sorunuz. Sual sizden, cevap da bizden...
— Kırallçelikten sonra Güler hanıma çok talip çıkar diye tah- ' ’ nıln ediyorum. İzdivacı huşu-1 sunda ne düşünüyorsunuz?
— Her baba gibi onun mesud 12,39 olmasını... It,w
— Meslek bakımından?...
— Büyük kızımın zevci olan damadımdan son derece memnunum... Bana damat olacak delikanlının her şeyden evvel t-yl bir İnsan olması lâzım.
— İzdivaç hususunda kızlarınızı kendi görüşleriyle ba> başa bırakır mısınız?
— Bıraksam da bunun, aleyh-[ lerlnde bir netice vermiyeçeğine kaniim. Bu hususta iyi düşünürler ve mutlak surene muva-| takatimizi alırlar. Biz m de, on-
15.15
I
13 20
19.00
19 15
19.20
S1.00
21.35
21.45
lll.OT
Seyahat İçin hazırlanmış olacağını tahmin ettiğim yeni İskarpinlerini görmeme müsaade etmeleri ricasında bulundum,
rejim yapmadım. Fakat izinsiz süratle kalktı, kutu içinde yeni, müsabakaya girmek korku ve bir çift iskarpin getirerek bir heyecanı, zayıflamaklığım hu-, tekinin altını gösterdi. Tamam, susunda en müessir rejimlerden — ~...........
baskın çıktı. Müracaatımla Saray Sinemasında yapılan ilk e-leme gününe kadar tamam dört kilo kaybettim.
Bu sırada annesi Fatma Arı-man‘dan öğrenmek IsUvoni"’:
— Kızlarınızdan en hamaratı hangisidir?
Göz uciyle Sevinci İşaret ederek:
— Güler de el ve ev İşleri yapar, güzel yemek pişirir amma. Sevinç daha hamarattır., cevabını veriyor. •
17,511
18.80
18.80
19.00
19.15 119-20 | 20.1$
20,30
~ ' ı ların muvafakati haı cinde ha-
> 1 hi em ' rck(lt etmlyeceğlmlzi kendileri İra bir soz... «Kı- „ . . . . > ’
36 numara... I derler. Pek doğra bir söz... ,... rallçenln ayakları büyük!» diyenlere hakikati acıklıyablli-rlrrr 36 numara ayakkabı, o boya posa nispetle büyük müdür?
— Renklerden hangilerini seversiniz?
— Yeşil renge karşı son derece düşkûnümdür, pek severim.
gayet iyi bilirler.
Kıralıçe, nelere meraklıdır? Neleri sever? Ona biraz da bu yolda sualler soralım:
— En ziyade neye merakınız vardır?
Evvelft deniz ve spor... Tiyatroyu da, sinemayı da. konserleri de çok severim. Her gece gitsem bıkmam... Bunları bir cümlede de hulâsa edebiliriz: Oüzel sa-| nallara karşı merakım oldukça,
(♦) Birinci yazı dünkü Ak-şam'da çıkmıştır.
Bir aralık yanımızdan ayrılması üzerine, babası Zeki An-man'la konuştuk, tstanbulda Mülklyenln İlk zamanlarında müdür muavinliğinde de bulunan Zeki Artman, gayet hoşsohbet bir zat... Her sözünde bir olgunluk, nükte ve nasihat mündemiç... Kısacası, İdeal bir baba ve bir aile reisi... Zlraate son derece merakı var. Kenarda duran bir kütüphanenin yarısını, ziraat mevzuunda kitaplarla doldurmuş...
«— Bahçem büyük olduğu I-çln, diyor, sebze ve meyva yetiştirmek İstiyorum. Çalışıp ça-, bulıyorum. Fakat bu, sadece, yazlan buraya geldiğimiz za-
emin
görü-
Güler Anman İri dakika sonra tekrar yanımıza gelmişti, sustuk. Güler Arımnn'a sordum:
— Kırallçc seçimi günü vücutlarınız ölçüldü mü?
— Hayır... Önceden ölçüye tabi tutulacağımız söylenmişti. Sonradan vazîeçlldl.
— Kazan:.cağınızdan miydiniz?
— Katiyen...
— Rakip olarak kimi yordunuz?
— İkln' illğe seçilen Ayten U-luatlı'yı. Onu kırallçellğe cidden lâyık gülüyordum. Başka güzeller de vardı. Lâkin yegâne rakibim Ay'en.dl.
— Bu görüşünüzde aldanmanız h( şunuza gitti mi?
Ma'ıçup tavrıyle başını ne ererek cevap verdi:
- Tabii...
— İtalya yolculuğuna temas ederek sordum:
— Ev halkından beraberiniz-
önü-
İSTANBUL RADYOSU Öğlo va »kum orogramı Açılış ve programlar Haberler
Öğle konseri (Pl,) v
Sa?. eserleri - o.vun bavalon Serbest saat
Xavler Cugat ve V İncen te La pes orkestralarından dana mÖ-atlftl (PI.I
Şarkılar: Okupyan: Artt COJ-kuoay.
Dinleyici İşlekleri (Kllxik Batı mO^ıglı
Saz eserleri - Çarkı va «İrk İller tPl.l
Türküler. Okııvan ve çalan: Bjs bariton Aulal Su. Kornerio (pı ı Dans müztfil Caı mür.i£l ıPL)
Sevilmiş eserlerden melodiler (Pl ) Fasıl heyrtl konseri
Haberler
İstanbul nabcrlerl
Şarkılar Okuyan: Mustafa
Beste'-ir simaları: Frana Schu-bert Pl ı
KI4s ît Sar eserleri.
Spo hasbıhalleri Konujan Eşr-1 Şefik
Be atladı - Radyofonik komedi Yar.in: İhsan Balkır. Veda! J 1-aokçu, Muailj Bayraklar, .'eı (ar Köımükçll Valslar (Pl.)
Farkılar. Okuyan: Mualli Mu-kadder-
Dans pı k«tra1arı geçidi (PL) Haberler
Hafif gece mlirlRI (Pl.) Dans mürigı (Pl ı Programlar ve kapanı»,
ANKARA RADYOSU
Hep beraber SöyIIyelim Telden Tele, Okuyan: Pars.
Oyun havaları Haberler. Dans müridi (Pl.) Öğle Gazetesi Dans n.lızljjl (Pl.) Hara raporu, Ak$amı programı ve Kapanış.
Açılı; ve program M S. ayarı İncesaz .Suzinak faslı) M. S. ayarı ve Haberler Tarihten Bir Yaprak Akmamın Karma mUzigl (Pl.) Radvo Gazetesi
Şarkılar, Okuyan Nadir Duygu-luscs.
Çeşitli hafif müzik 1PL) Müzikle Gezi (Pl.) Konuşma: Spor saaU Dans mililgl (Pl ► M. S. ayarı ve Haberler Program ve Kapanı»
Yarın Sabahki Program ve Program M. S. ayarı Halil parçalar (Pl ı Haberler Çeşitli Melodiler (Pl.) Günün programı ve Hav» poru. Bale millikleri (Pl.) Kapanış.
T,28 Açılış
T 30
TJ1
7.45
0.00
8,25
S.M
0,00
Ko-
McUhkt

rn-
de kimi götüreceksiniz?
Bu suale annesi cevap verdi:
— Evvelâ, dedi, ablası Sevincin gitmesini uygun görüyor-! duk. Sonra bundan vazgeçtik. Kızımla beraber ben gideceğim...
Gecenin 22,30 unda bizi, o geniş bahçeden geçirerek asfalta kadar çıkardılar. Vedalaştık... O satte tren yok. otomobil yok, otobüs yok... îdealtepeden tâ Bostancıya kadar yürüdük... Yarın da bu sütunlarda kırall-çenln. kendisine rakip saydığı ve güzeller arasından ikinciliği kazanan Ayten Uluatlı’nın evine gider konuşuruz. Bakalım o neler anlatacak?...
Cemaleddln BİLDİK
YARIN AKŞAMA
Kadar Yatıracağınız Her
1OO Liraya
21 Eylül keşidesi İçin bir Kur'a numarası verilecektir.
AKSflNK
LONDRAYA HAREKET
Linguafon Enstitüsü Türkiye umumi mümessili ViteJls B. Bilen, tetkiklerde bulunmak üzere dün Ankara vapuru U« Parts ve Londraya hareket etmiştir.
TURAL
öksürüğü keser
Sohlte 1
A K 3 A M
Ey lifli 1950
atırtki Ittvlanlı ınüntıaeMtuie
Dünya sağlık teşkilâtının bilânçosu
Chevalier sahnede,herkesin önünde kıyafet değiştirdi
Kıyı mahallenin Kıraliçesi!
Dünya Sağlık teşkilâtı Doğu Akdeniz bölge toplantısı yarın saat onda Yıldızda şftîe köşkünde yapılacaktır.
Dünya Sağlık teşirilAtı (WlIOı »ski Mili etler Cemiyeti Sağhk şubesinin biyolojik standartlaştırma ve salgın hastalıklarla mücadele ödevlerini deruhte e-derek ekim 1946 da çalışmalarına başlamıştır. Denir ve hava nakliyatına dalı 1944 yılında aksedilen milletlerarası sağlık muhafaza andlaşmolan gereğince kurulmuş olup muvakkaten ÜNRA tarafından, devren teslim alınmış olan salgın hastalıklarla mücadele servisleri 1 aralık 1946 da intikal komisyonuna devredilmiştir. Ocak 1947 de «WHO», ÜNRRA sıhhat şubesinin Avrupanın harb yüzünden harap olan memleketlerinde girişliği çalışmaları özerine aldığı gibi nisandan itibaren U-rak doğuda da faaliyete geçmiştir Şubat 1948 e kadar «Orilce International d'Hygidne Public» in müteaddit teknik ve İdari faaliyetleri ete (WHO» ya devredilmiş ve bu teşkilât evvelce muhtelif milletlerarası sağlık teşekküllerinin uhdesinde olan sağlık ve sıhhat servislerinin I-dame sorumluluğunu tamanıiy-le üzerine almıştır.
Teşkilâta bağlı uzmanların mütemadi etlid ve araştırmaları neticesinde penisilin «G» ve streptomisin dahil 41 biyolojik müstalızar için mlUelflerarası Standartlar tesis edilmiştir. «Has tlüıklar, sakaltanmalar ve ölüm sebepleri milletlerarası tasnifi» ne dair risalenin 6 ncı revlzyon-lu nüshası aralık 1948 de yayınlanmıştır. 1950 iptidalarında ilk milletlerarası Kodeks yayınlanmıştır. Dünyanın her tarafındaki sağlık otoritelerini salgın hastalıklar vukuu ve yayılışından haberdar etmek üzere teşkilâtın Cenevre merk«1nden her gün muntazam radyo yayınlan yapılmakta ve bu haberle? sonradan VHO'nun haftalık bülteninde teyidi edilmektedir.
WHD yalnıs milletlerarası bu servislerin idamesiyle sağlık işlerinin umumi koordinasyonundan sorumlu değildir. Teşkilât aynı zamanda üye hükümetlerin kendi 6z sağlık servislerini geliştirmelerine yardım etmekte vp bunun için uzmanlar, muhtelif cinsten teknik muavenet re olağanüstü hallerde ânl yardım sağlamakladır. Avusturya. Çin Habeşistan. Yuantstan Macaristan, İtalya, Fillplnler ve Po tenyadaki misyon ve irtibat memurlarının çalışmalarına İlâveten teşkilât, hastabakıcılar ve sıhhat memurları yetiştirmek, kabında olağanüstü umumi sağ lık tedbirleri teşkilâtlandırmak gibi işlerle geni? ölçilde meşguldür.
«WHC. nun faaliyetleri me-yanında şunlar zikredilebilir:
1. — 1947 kolera salgım sırasında, bilhassa vaksen temini yolu İle Mısıra yardım:
2. — Suriye Ürdün, Lübnan ve ferailde Arap mültecileri İçin tıbbı servisler teşkilâtlandırmak ve bu alanda UNRRA İle gönüllü ajanlıkların çalışmalarını koordine etmek:
3. — Tifüs salgını »ırasında temmuz İ949 da kontrol tedbirlerini teşkilâtlandırmak için Af-ganlstana İki uzman yollamak ve bu memlekete DDT He aşı temin etmek;
4. — AgUStOi 1949 da çocuk felci s&Jgınını kontrol altına almak üzere vâki çağrı Üzerine Bombay’a uçakla «demir ciğerler» göndermek;
5. _ 1949 deprem felâketini takiben Ekvatörde yardım tedbirleri almak.
WH0» aynı zamanda vereme karşı aşı kampanyası için milletlerarası ilgili teşekküle teknik servisler de temin etmiştir.
Teşkilâta bağlı bir levazım istişare sorvlsl vardır. Bu servis normal ve olağanüstü şartlar altında İlgili teşekküllere tıbbi eserler, teçhizat ve malzeme teminiyle mükelleftir, Aynı zamanda ensülin, penisilin ve streptomisin gibi ilâçların İmâlini de fazlalaş ton ak İçin gerekli teşebbüslere girişmiştir. Teşkilât 1949 yılı sonuna kadar 28 üye memlekete mensup hekim ve u-muml sıhhat personeline hariç memleketlerde İhtisas kursları yapabilmeleri için burslar sağlamıştır.
Haziran 1948 de Cenevrede yapılan birinci dünya sağlık a-sambleslnln İttihaz ettiği bir karara tevfikan «WH0> nun faaliyetler! 8 uzun vâdel! program üzerinde temerküz etmiştir, Bu programlar mucibince malarya, tüberküloz ve zührevi hastalıklara karşı mücadele açıldığı gibi umumi tagaddi, anne ve çocuk bakımının ıslahına girişilmiştir.
Bu faaliyetler cümlesinden olmak üzere WHO‘nun Yunanistan ve îtalyada sıtmaya karşı giriştiği mücadelede iyi neticeler elde edilmiştir. Tüîklyeye memleket ölçüsünde kurduğu malarya kontrolü teşkilâtının modernleştirilmesinde yardım yapılmış, Macaristan, Romanya, Bulgaristan, Yugoslavya, Hindistan, Pakistan ve Iranda u-zun vâdell sıtma mücadele programlarına başlanılmıştır. Teşkilâtın tüberküloza karşı giriştiği mücadele kampanyası mucibince 10 Doğu Akdeniz memleketiyle Orta ve Oüney Amerlka-da tetkiklere girişilmiş ve tedavi kolaylılkan ihdasına başlanılmıştır. Atina İle 8eMinikte tüberküloz teşhisi İçin l&boratn-varlar tesis edilmiştir.
Haziran 1949 da Romada yapılan İkinci dünya sağlık asamblesinde teşkilâta üye hükûmer-lere tıbbi İstişare ve teknik servisler sağlanmasını götöniln-de tutan bir program İçin 10 milyon sterlinlik özel ve munzam bir bütçe kahul edilmiştir.
Artist sahnede soyunup smokin gi.vi yor
Maurlce Chevallcr Fransızla-I rın en çok sevdikleri sanatkârlardan biridir. Şarkıları büyük I zevkle dinlenir, onun her hareketi hoş görülür. £hevalier de bunu bilir, halkı memnun etmek İçin hiç bir fırsatı kaçırmaz.
Artist son zamanlarda Viciıy' ye glmiş .orada sahneye çıkarak bir kaç şarkı söylemiştir. Bu şarkılar yenidir. Chevaher sahneye yersiz yurdsuz fakir bir adam kıyafetiyle çıkamnktadır. Halk artistin şarkılarım çok beğenmiş vc şiddetle alkışlamıştır. Chevaller bunun üzerine eski şarkılarından bir kaçını söylemeğe mecbur olmuş, fakat bunun lçbı kıyafet- değiştirmesi lâzım gelmiştir. Artist tlyat-rodakllere şunları söylemiştir:
■— Eski şarkılarımı smokin ve hoaır şapka İle söylemekli-glm lâzım, üzerimdeki elbiseyi çıkararak smokin giyeceğim... Bu işi aşağıdaki odamda yaparsam siz yalnız kalacak, sıkılacaksınız. Bunun İçin müsaade etlin de sizin önünüzde elbise değiştireyim. Üzün müd-dettenberl birbirimizi tanırız, bunun için çekinecek bir şey yoktur ... Gerçi salonda kadınlar da var. Fakat bunların hepsi babalarını, kocalarını, yahut çocuklarını don gömlekle görmüşlerdir. Beni de bu kıyafetle görebilirler.
Esasen Amerikada sahnede bu suretle elbise değiştirilmesi pek revaçtadır. Buna (Striptease» denir. Kadın artistler sahnede
mayo ile den
I tama men soyunurlar, kalırlar.»
I Maurice bunu söylerken soyunmaca başlamış. evvlâ ceketini. sonra pamalonımu, bundun sonra da gömleğini çıkararak don ve atlet fanile ile katmıştır. Bunu mütaakıb getirilen smokini, hasır kanotye şapkasını iriymiş ve bıı kıyafetle eski şarkılarını söylemeğe başlamıştır.
Chevnller*nin hareketi umumi neşe İle karşılanmış, artist şiddetle alkışlanmıştır.
Chevalîer şimdi 6l yaşındadır. Fakat hâlâ genç ve dinç görünüyor. Serseri kıyafetiyle söylediği «Ma Pomme, şarkt-sında hep bu hayatın neşesin-
bnhsedlyar. Bir gazeteci kendisine şu. suali sormuştur:
— Serseri mi, kırat mı olmak istersiniz?
Artist buna şu cevabı vermiştir:
— Serseri.- Çünkü o hayat, dalıa müstakil, daha mesuttur. Halbuki bir kıral bir çok teşrifata riayet etmek mecburiyetindedir.
Ingiltere Kıralı geçen sene Fransayı ziyaret ettiği zaman Efysees sarayında şerefine veriri len müsamarede serseri kıyafetiyle şarkı söylerken «Ben bir kıraldan daha mesuderm- demiştir. İngiltere Kıralı bnnn İşittiği zaman kahkahalarla gülmüştür.
M E V L i D
REKTÖR CEMİL Bİl.SF.L’ln
Aziz ruhuna İthaf edilmek ü-zere vefatının şenel devrlyeslne müsadif 4 Eylül 050 Pazartesi günü öğle namazını mütaakıb Beyazıt Camiinde mevlûdu şerif okunacağından kendisini sevenlerin ve arzu buyuranların teşrifleri rica olunur.
BEYAZLI KADIN
Aşk ve macera romanı
Tefrika No. 35,
bir tavsiyede bulunmam mümkünse ihmal etmememi dlleyor du.
Anna'ya dair yc-nl bir haber alamamış. Löndraya geldiği gûnüenberl mütemadiyen tarassut altında olduğunu da ilâve ediyordu.
Endişe ile dOşündüm: Yoksa, sinirleri mİ bozuldu? Vehimlere mİ kapılıyor?
Bu sabah, Slr Perclval kahvaltıya inmedi; ben de buna memnun oldum Bayan Falrlie İle konuşmak için saat on birlrı müsait olup olmadığını sordurmuş.
Tam saat on birde, kardeşimle budu varın kairapesinde yan yana oturduk Kardt^lm hiç de heyecanlı değildi
— Beti İn» için korkma, abla-İKiğun! . netli Ren, eski f»ır
dost olan avukat Gllmore 6-nlinde, yahut- aenln önünde korku duyabilirini. Fakat onun karşısında, asla.
Metaneti hayretimi uyandırdığından kendisine baktım.
Saat tam on birde, Lord, asabi ve endişeli, İçeri girdi.
Her seferkinden daha solgundu ve daha fazla öksürüyordu. Karşımıza, masanın yanına o-turdu. Nazikâne bir kaç ciimle söyledi.
Derken, La-ura. fevkalâde sâ-kln bir sesle derhal sadede geldi:
- Slr Perclval! — dedi. — t-kimiz İçin de gayet mühim bir mevzua dair sizinle konuşmak İsliyorum. Kardeşim burada bana melanet telkin etmek üzere bulultayör. Fakat o. size söyll-yeccglm sözlerden hiçbirini ba-
Demiryolları işçilerinin ücret baremi
Eskişehir 1 — İki gündenberi şehrimizde bulunan Çalışma Bakanı Haşan Polutkan ile U-iaştırma Bakam Seyfi Kurtbek bugün D. D, Y. işçileri lokalinde 2000 İşçinin de iştiraki ile bir topJaııtL yapmışlardır. Bu toplantıda konuşan Ulaştırma Bakam. D. D. Y. İsçilerinin ücret bareminin değiştirileceğini vâ-detnı iştir.
Aynı toplntıda konuşan Çalışma Bakanı Haşan Polatkan da memleket ve millet dertlenin en kısa bir zamanda halline çalışılacağını söylemiş ve işçilerin bir avuç tahrikçilere al-d3nmıvacağını kaydetmiştir.
Denizyollarının Hacı vapuru Denizyolları İdaresi hac seferleri İçin evvelce «İzmir, ve «Giresun» vapurlarım tahsis etmişti. Halbuki hususi kumpanyaların kendi vapurlaımda yolcuları çok daha ucuz fLatle taşımaları idarenin işlerini engellemiş, bu sebeple iki vapur yollamak lüzumsuz bir hale girmiştir.
Bu Itfbrla şimdi yalnız «Giresun »un hac seferine yollan-! ması ve vapurun bu sefere evvelce kararlaştırılan pazar günü yerine pazartesi günü saat 19 da hareket etmesi kararlaştırılmıştır.
Sular idaresinde çalışan işçi'erin bir müracaatı
Kısır Mandıra - Karabnyır nnntakasındakl sn borusu döşeme İşinde çalışan 180 işçi beş haftalık yevmiyelerini alamadıklarından dün Vilâyete başvurarak yevmiyelerinin tahsilini talep etmişlerdir. Yukarıdaki resimde Vilâyetin önünde toplanan İşçilerden bir grup görülüyor.
Aman, ne aüs. ne sıisl Esmer cildine sürülen koj>lı kızıl dlLıklar yanaklarını pençe pençe kızartmış. Kara. hafifçe şehlâ gözlerine çekilen sürmeler ter damlacıklarına karışıp göz kapaklarının etrafına talaşmış. Rimelli kirpikleri zamk su-rfflmiiş gibi birbirine yapışmış, Etli, kıvrık dudaklarının açık kırmızı boyası dişlerin? de sıvanmış. Sakaklarından sızan ter damlaiau yüzündeki pudra tabaKası-smm üzerinde esmer çizgiler meydana getirmiş. Sıyalı, kıvrık saçlarının büklümlerinde kızgın maşa yanıklan karşıdan farkedffiyor. îûci taklidi küpeleri kulak m emlerine birer ker.e gfbi yapışmış. Yine aynırinsten üç dizi kolyesi boynuna siki sıkı dolanmış. Daracık emprime robunun altında gergin süt-yenin. sıktığı göğüs yumrucukları çeneye doğru dikilmiş. Sık sık ellerine bakmasından belli kı tırnak âlâlarının bozulmasından korkuyor. Papuçlarnun şerit örgülerinden giren sokak tozlan pedîküriü parmaklarının aralanın doldurmuş. Yürürken aksamasından, kâh topuklarını sürterek, kâh zıplayarak adım atmasından anlaşılıyor ki bu biçim pabucu ilk defa giymiş, henüz alışamamış. Olta boylu, mevzun endamlı, narin yapılı, şilin, sevimli bir esmer güzeli.
Yaşı yirmi ile--- NeySc, dalıa ötesine 1 itanın yok. Yüzünü gözünü yıkayıp fuzulî boyaları temizlerse şim-dikniden daha güzel görüneceği şüphesiz amma, boyanmakta haklı imiş küçük hanım.
Meğer biz, ceza malı kemeleri. koridorunda bir kıraliçe ile karşı karşıya imişiz Yanında. üc tane de nedimesi var. Onlar da aynı yaşlaıtla, gûya ciddî görünmeğe celı-detm esine rağmen fıkırdak şeyler. Yaklaştık, dördü de çekingen bakışlarla adun adım gerilediler. Biraz dalıa sokulduk, nihayet duvarın köşesine kümelendiler. Etrafı tekliklerle sanlnuş ceylân sürüsü gibi ürkek nazarlarla bizi süzüyorlar, atlayıp sıvışacak boşluk arıyorlar.
Bizim delikanlı modern bir bas selârru ile lâkırdıyı açtı:
— Mahkemeye mi geldiniz, hanım ablalar?
Dudaklarını titreterek birbirlerine bakıştılar. Kıra-r alıç e kayıtsızca dudak büktü. Bunun üzerine nedimelerden san saçlısı küskün bir edâ ile döndü:
— Niçin soruyorsunuz? Herkesin işinden size ne?
— Mahkemenin önünde toplanmışsınız da, dâvanız mı var, diye merak ettim.
— Elbette dâvamız var.
— Kimden dâvacısınız?
— Hepimizin dâvası yok ki. Kıraliçe dâvacı olacak, biz şahitlik, edeceğiz.
— Kıraliçe mi?
Süslü havana bir göz attı.
— Tabii kıraliçe. Halide hanım bizim tarafın güzlük
kıraliçesi oklu.
— Öylemiiii^ Gaü tenin, müsabakasına nu girınişü?
— Ne münasebet? Kırali-çe olmak, için hemen gazer teye gitmek lâzım gelmez ya. NeclâLann evûıde boy, aynası var. Bütün mahallenin kızlan orada topıauckk, aynanın karşısına gsçip birbirimizi muayene ettik.
— İçinizde en. güzel, Halide hanım olduğu için kraliçeliğe seçtiniz, öyle mi?
Bakışları yine küskünleşti,
— Öyle dağil. ayoL Aramızda kur'a çektik, kııali-çelik Halideye çıktı. Bana çıksaydı, ben olacaktım tabu.
Bizim delikanlı, kıraiiçeye döndü:
— Tebrik ederim, kıraliçe hazretleri! Beni de emrinizin altına almag mısınız ■’
Başı geriye kaydı, bur unu tavana dikildi, dişisine fiyaka yapan çalımlı bir tavus kuşu edişiyle döndü, mırıldandı:
— Haydi oradan, zevzek? Sen de erkek d?ğil misin? Nalı, serserinin biri de karşıda oturuyor. Hele bir ıkla mahpushaneye girsin, o zaman aklı başına gelecek.
— Yaaa. örmek o adamdan dâvacısınız? Ne fenalık yaptı sana?
Kıraliçeliğin azamet ve vakarını muhafaza gayretiyle sesini kesti, basım çevirdi Yine $an saçlı nedîmsî ua-hat verdi:
— O adamın adı Ziyadır. Kunduracılık yapıyor Halide ile konuşuyordu'. Ev t ti-meğe niyetleniyorhtrc'r «mama Halide kıraliçe oIlütcs-vaz geçti. Zıya öfkrieFrmis. Ha l iden in arkasını kollamağa başlamış. Dün altsam üstü dördümüz beraber N.e-1 a lara giderken Ziya katimıza çıktı; (Eğer be.mm-e evlenmezsen, seni öldüreceğim» diverek cebinden kcj-duracı bıçağım cıkarü. siz bağırchk, bekçi gelip onu va-kaladı. Sonra karakola gittik. Halide dâva açtı tabii.
Maznun iri yapılı parmaklarının nasır ?ı ıtlaklarına boyalar, kirler dv=-muş, otuzunu geçkin bir a-dam. Doğrusunu isterşeiıü. Halide hanım sözünde^ cav makta pek de haksız değil. Hele kıraliçe olduktan î-j**-ra!
Ziya usta ile de konuşmak istedik, fakat o sırada mahkeme açıldı, hep beraber salona girdiler.
___________________Ce. Re. ıVevIût
Zeki üîupınarüı eçî. Suzıtn Santur ve Haran ülupmar'ın aı.nelei'1:
LE5IAN ÜLFTINAR’ın ölümünün senesine isabet eden 3 Eylül 1950 pazar günü Şişil camiinde öğle namazını müteakip okunacak MevlOduna, merhumeyi sevenlerin Ve arsıı ederi dadaşların teşrifleri rica olunur.
Eşi: Zekî Uhj^wn:ır Kızları S uzan Snrrlur re Naran Ultıpmar

na söylememiş, beni telkin altında bırakmamıştır. Başlangıçtan itibaren bunun böyle olduğuna kani olmanızı istiyorum.
Lord, bu fikirleri kabul edercesine eğildi:
— Ablam sizin dediklerinizi bana bildirdi Cidden teşekkür ederim. Verdiğim nişanlılık sözünü geri almak hakkım bana bahşetmişsiniz. Size teşekkür ederim.
Slr Percivarın yüzünde biraz rahatlık belirdi:
Lau.ra devam etti:
— Beni islemeden evvel bu hususta babamla mutabık kaldığınızı biliyoruz. Teklifi kabul ederken de ne dediğimi hatırlı-yacaksmız. Babamın telkini, babamın nasihatleri benim uza göstermeme sebep oldu. Zira babam, benim hayatta en fazla hürmet ettiğim adamdı. Aynı zamanda dostumda. Şimdi artık bu dünyada bulunmuyor ama, kendisi hakkındakl itimadım aynı kuvvette devam ediyor.
Sesi tlLrlyordn. Elimi tuttu
Slr Perclval, sordu:
— Şunu öğrenmek İstiyorum efendim. Acaba ben, şahsıma
gösterilen lUmnd ve teveccühe lâyık rm imlşim? Sizinle nişanlanmış olmak bahtiyarlığına lâytk mı imişim?
— sizi itham etmek İçin biç bir sebep yok. Bilâkis batıa karşı dolma nezaketle ve iyilikle muamele ektlnlı. üstelik de, şayet İstersem, hürriyetime kavuşmak İmkânını bana bahşettiniz. İşle bütün bu sebeplerle nisanımızı bozmak, bana değil, size düşüyor efendim.
Lord haykırdı:
— Bana mı düşüyor? Ben nişanı ne diye bozacak mışun?
Laııra'run nefes alışı sıklaş-mışlı. Elimi gddetie sıktı:
— Size ben bu sözleri güçlükle İtiraf edebilirim. _ dedi. — Benliğimde bir değişiklik oldu. Nişanı bozmak İçin de. çok ciddi bir sebep vardır.
Slr Perclval sapsan kesildi, başını avuçları İçine aidi.
Istırapla İnildedi:
— Nasıl bir değişiklik?
Kardeşimin tepeden tırnağa titrediğini hissediyordum.
— ötedeoberl işitirim kİ, — diye ıılşanijsının yüzüne bakmaksızın devam etti. — öteden-
berl işitir ve İnanırım ki. bir katlının duyabileceği en büyük aşk. kocasına karşı duyabileceği aşk olmalı İmiş. Nişanlandığımızdan sonra, ben böyle bir aşta size karşı duymağa çabala-malıydım. Siz de bu aşkı kazanmağa çabalamahyduua. Fakat i i.'e bugün size itiraf ederim, vaziyet bu merkezde değildir. Çünkü benim kalbimde bir değişiklik oldu.
Bir kaç damla yaş gözlerinden süzülüp ellerine aktı.
Slr Perelval'ln yüzünde hteblr kımıltı uhnadk Lord, tek kelime de söylemedi.
Acı bir İfade ile dedim kİ:
— Sir Perclval! Hemşiremin size söylediği ve hiçbir erkeğin dinlemeğe tahammül edeaıtye-ceğl bu söziere vereceğiniz hiç bir cevap yok mu?
— Bayan Halcombe! Böyle bit hakkı talep etmediğimden dolayı dikkatinizi çek t imse özür dilerim.
Laura, yine devam elti:
— Ben bu zahmetli itiraflara beyhude yere katlanmadığımı umuyorum. Yine umuyorum M. siz, bana karşı Itlnıad besllje-
c eksiniz.
Erkek, hararetle:
— Size elbette İtimadım var.
— dedi.
Kızkardeşlm. cevap verdi:
— Hodbince bir maksatla konuşmadığımı anlamalısınız, Çün kü itiraf ettiğim sözîerden sonra. siz. beni terkedecek olursanız, ben kimse ne evlenecek değil İm. Kalbimde inkişaf eden hisler, hiç kimseye İtiraf edilmeksizin sönüp gidecektir. Beni daha fazla konuşmağa mecbur etmemelisiniz. Sözlerime inanmalısınız. Siz kİ nişanlımsuıız, hakikati öğrenmeniz İktiza e-derdl. Slr Perclval Ben, sizin civanmertliğinize güveniyorum. Aklınıza ve namusunuza itimadım vardır. Benim sırrımı da muhafaza edersiniz.
Lord:’
— itimadınız mukaddestir, sırrınızı da muhafaza edeceğim.
— dedi .
— Söylenmesi icap eden her şeyi söyledim. Bunlara tstina-den nişanımızı bozmanız icap eder,
Slr Perclval. ateşli bir halde ayağa kalktı:
____Siz benim nazarımda, eskisinden daha (ırala t»p>njfaMrwle bir kadın haline geldiniz. — dedi. — Bu sözleriniz ona yarat.
Laura, haykırarak gerlini. Teşebbüsünden tamamiyie menfi bir netice hâsıL olmuştu.
Lord, dedi ki :
— Ben bu derece asi) ve 'JU derece namuskâr bir kadını, geçirdiği buhran sırasında terke-demem.
— Hayır hayır, öyle demeyin. Zavallı bir kadın deyiniz, çünkü nişanlı olduğu erkeği sevmediğini görüyor ve onunla evlenmemek neyetindedir.
— Fakat belki de kocası sevilmeği hakkeder. Ve kadın o na aşkla bağlanır.
Laurn, coşkunlukla:
— Aslaİ — dedi. — Sir Percî-val! Eğer bu ıılşmı bozmazsan.!» zevceniz sadık ve namuskâr bir katlın olacaktır, fakat sizi katiyen sevmlyecektlt
Kardeşim bu sözleri söylediği sırada o kadar güzeldi kİ hiçbir erkeğin ona mukavemet edenıl-yeccğlnl anlıyordum.
‘Arkası tu)
A .1
Çin komüniz.ıii Rus komünizminden başkamıdır?
Yeni dış ticaret rejimi
İthalâta ait hükümler yürürlüğe girdi
Formoza Adasının geleceği münasebetiyle Amertkada münakaşalar devam ediyor
Formoza adasının durumu
münasebeti!® Amerlkada banlayan münakaşalar devam ediyor. Ol, Mac Arthur ve Cumhuriyetçilerin büyük bir kısmı Amerikanın kati vaziyet almasını ve adanın müdafaasına iştirak edeceğini bildirmesini istiyorlar. Başkan Truman bu fikirde değildir. Formoza sularına bir filo göndermekle beraber kati vaziyet almaktan çekiniyor Bir İsviçre gazetesi bu münasebetle yazdığı makalede diyor kt:
Formoza adası, son zamanlarda başlayan siyasî bir ma-hnrebenin merkezini teşkil ediyor. Amerikanın Asya politikası bu muharebenin neticesine göre tâyin edilecektir.
Birleşik Amerika Dışişleri Bakanlığı Formoza muharebesine' karışmamağa, tereddütsüz, karar vermişti. Komünist ordularının ileri hareketi neticesinde Çin kıtasından tardedllen ve Çin'de bir rol oynamağa muktedir bulunmayan Şan Kay Şek i desteklemeye imkân olmadığı kanaatinde İdi. Kendi hatası neticesinde nüfuzunu kaybeden bir rejime yardımda ısrar etmek mânâsız bir hareket Çin komünistlerinin lideri Blao Tse Tuna kentlisini tebrik.
olurdu. Böyle bir şey yapılacak
edenlerle görüşüyor
olsa tutulacak iki yol vardı:
1 — şang Kay Şek'e harbe devam edecek vesaiti temin etmek ve kendisini hareketinde serbest bırakmak. Bu, doğrudan doğruya harbe girmemekle beraber bir mağlûbiyet halinde bunun netteelerine katlanmak ve Asya kıtası İle her türlü, teması kaybetmek demekti.
2 — Amerikan vesaitini de kullanarak Çinin tekrar İşgali için doğrudan doğruya müdahale etmek. Bu surotlle başlayacak harb uzun ve çok masraflı olacak; Asya milliyetperverlerini Amerikanın aleyhine çevirecek. Sovyetlere Amerikan emperyalizmi iddiası için reddedilmesi güç bir delil vere-Mfctt.
General Marshall ve haleti
nistlerinln» lideri Mao Ts6 Tung'un vaziyetinde bir değişiklik beklemek boştur. Amerika hükümeti. komünist propagandasına vc Latlimore- gibi bazı kötü müşavirlerin mütalâalarına kapılmıştır. Çin. rollllyetçile-rlne şiddetle hücum. edBlrken komünistlerden takdirle bahso-lunmuştur. Halbuki Çin. komünizminin mahiyetinin başka olduğu İddiası doğru değildir. Çin komünistleri de Marksist mektebinden. yetişmişlerdir, Sovyet lere dostturlar. Şu halde bunların zaferi Sovyet nüfuz muı takasın t genişledikten başka Amerikanın emniyetine karşı otan tehditleri de arttıracaktır. Binaenaleyh Çin kıtasını komünistlere bıraktıktan sonra
Acheson olup bitkiyi kabul et- bunların Formozayı almalarına inenin daha doğru olacağına seyirci kalmak delilik olur.» kınaat gelirdiler. Çin komünist açi9|er| BBkanlıe.nın slyasetl-üstınin: galibiyetine 'fess.ıt el- Djn nınankien bu münasebetle meKle »raket bunun Çini tu- g(]J1 J5|t(Tİ tum„.
muiniyle sosyMletln kollan dKllaIra savunma Bata-lm,;1 atnuatat» tahmin mn,n ^^atarmı ||er| sirda-ettiler âsyada son elli sene Jer zarfındaki cereyanlar tetkik e- ' bilirse görülür ki milliyetçiliğin
uyanması. laUkaJâl arzusu ve Kore buhranı Truman'a iki yabancı müdahalesine şiddetle taralın mütalâasını muvakka-husumc-1 başta gelir. Amerika ten olsun, birleştirmek ünkâmnı bunu da göz önünde tutarak verdi. Amerikan muvasala haL-müstemlekeciUk aleyhindeki an- larıru kurmak gibi mütalâalarla anevi siyasetini değiştirmemeğe yan müdahale siyasetin takip karar verdi. Amerika, müda- edihyege başlandı, Bunıuıla be-hale şöyle dursun Asya millet- raber komünistlerin bir taar-Icrlne istiklâllerini kuvveden- razıma karşı durmak için yedirmek ve yaşılma seviyesini dinel filoya verilen emir For-yukveltmek hususundu yardım moe» meselesin) halletmiş de-etmeğt daha doğru buldu »Za- ğildir. Trııman Formozanın yamanı gelince bu milletler haki- siyerini müzakere içhı kapıyı ki dostlarını anlayacaklar ve açık bırakarak Müttefiklerin
itirazına sebep olnnyacak ve çin. konuiatetjerial tahrik etoıl-yecek bir yol tutmuştur. Fakat siyasi bakımdan münakaşası ıkabil olan bu yol acaba taarruza mukavemet edebilecek midir? Çin komünistleri Formozaya ihücuma karar verirlerse milliyetçilerle Amerikalılar ayrı ayn nasıl harbedeceklerdlr?
General Mac Arthur'un For-moznda Şang Kay Şek’l ziyareti bu bakımdan Truman'm 1 ne! filoya verdiği emrin tabii neticesidir. Bu emir adanın müdafaa vasılalar uun birlet irilme sisini icap ettirmektedir. Şang Kay Şek buna bakarak Amerikan politikasında bir değişiklik olduğunu tahmin ediyor, fakat henüz, kati olarak böyle bir hüküm verilemez.
Bugünkü vaziyet Çin komünistlerinin hareketine bağlıdır. Formozaya taarruz etmezlerse şu sırada Amerika Uc açıkça ihtilâf çıkarmak istemedikleri anlaşılacaktır. Bunun aksini yaparlarsa o zaman Asya harbi başlayacak ve Kore vakaylinln bunun öncüsü olduğu meydana çıkacaktır.
Üniversitelim güz devresi imtihanları
Üniversitenin güz devresi imtihanlarına ekimde, başlanacaktır. Hukuk fakültesi, imtihanların ve harçların kabul e-dllmesl tarihlerini ilân etmiştir. Buna göre İmtihanlara 2 ekimde başlanacaktır, tmilhao harçlarının yazılma İşinin de en geç 16 eylüle kadar bitirilmesi gerekmektedir.
Ankara 1 «A.A.1 — Ekonomi ve Ticaret Bakanlığından blldi-rtlmlştlT.'
1 — Yeni dıg ticaret rejiminin ithalata müteallik hükümleri 1 eylülden İtibaren yürürlüğe girmiş bulunmaktadır.
2 — Bu rejim» ait kararnamenin muvakkat maddesine göre. evvelce salahiyetli makamlar tarafından karara bağlanmış oiup alâkalıları İçin müktesep hak teşkil eden hususların 15 eylül 1950 tarihine kadar T. C. Merkez bankasına tesçil ettirilmesi İcap etmektedir,
3 — Evvelce verilmiş takas lisanslarına müsteniden başlamış olan İthalât ve ihracata alt muamelelerin bu işlerin tasfiyesine kadar Bakanlığımızca neticelendİTilmesl, yine bu rejimin muvakkat maddesi iea-bındandır. Binaenaleyh takaslı muamelelerin tasfiyesine alt işlerden Bakanlığa alt olanları Bakasılık tarafından, Ticaret ve Sanayi odalarınca yapılagel-mekte olan muameleler de yine Odalar tarafından yapılacaktır.
4 — Yukarıda tebarüz ettirilen hususlarda piyasada bazı tereddütler olduğu öğrenildiğinden İşlerin bu suretle yürütülmesi lâzım geldiği hakkında T. C. Merkez bankasına ve alâkalı odalara icap eden talimat verilmiş bulunmaktadır.
Alâkalılar tereddütlerini bu mercilere müracaatla halledemedikleri takdirde Bakanlıkta Dış Ticaret dairesinde kurulan hususi müracaat bürosuna başvurmaları lâzımdır.
İKTİSADİ DEVLET TEŞEKKÜLLERİ
Teşekküllerin idare meclislerinin kaldırılması düşünülüyor
Ankara 1 — İşletmeler Bakanlığı son günlerde Başbakanlık murakabe heyeti başkanlığına yazdığı bh- tezkerede İktisadi Devlet teşekküller! idare meclislerinin kaldırılması İçin ne düşünüldüğünü sormuştur.
Doğrudan doğruya bLr devlet teşekkülü olan bu müesesolertn her türlü kontrol ve murakabesinin. bağlı bulundukları Bakanlık teftiş heyetleriyle İdaresinin. daha yerinde bir hareket olacağı, bünyeleri itibariyle bir şirket olmamaları doiayıslyle de ayn ayn idare meclislerine sahip olmamaları gerektiği fikri uzun, bir zamaudanberl esasen ileri sürülmekte idi
Hükümetin bütçede tasarruf sağlamak maksaüıyie bu yolda İlk adımı almak ürere olduğu tahmin edilmektedir.
Nüfus sayımı
Tenis turnuvası yarın sona erecek
Amerikalı meşhur oyuncu Kowales-ki tenisçiterimiz hakkında ne diyor?
Organizasyonda muvaffak oluyoruz. Şimdi teniste enternasyonal bir varlık yaratmağa çalışalım
Tente, Dağcılık. Eskrim klû-bmnüaün büyük turnuvası yarın sona erecektir. Maçları mü-laakıp âdet olduğu veçhile bu turnuvaya iştirak eden yerli ve yabancı sporcuların şerefine verilecek bir gece toplantısından sonra beşinci İstanbul Enternasyonal tente organizasyonu tarihe karıkmış olacaktır.
On üç muhtelif mîllete mensup yirmi sekiz kadın ve erkek tenisçinin katıldığı bu senek) turnuva misafirimiz olan sporcuların söylediklerine bakılırsa Dünya çapında bir organizasyon şöhretini kazanmış bulunmaktadır. Avrupada her sene yapılması mutat Paris. Londra ve Roma turnuvalarını İstisna edersek İstanbul turnuvası bütün. diğer organizasyonları geride ijrrakmşıtır
Yukarıda isimleri geçen turnuvaları hariç tutarsak bu sene diğer Avrupa organizasyonları îstanbulda olduğu gibi kuvvetli tenisçileri bir araya toplayamamıştır. Tenis ihtisas külbümüz bu başarısı He vazifesini mükemmelen yapmış sayılır.
İhtisas klübümüzün bu seneden itibaren mesaisini asıl gayesine ulaşmak üzere ayarlamasını bekllyeceğiz. Organizasyon işlerinde tam numara alan İdarecilerimizin bundan böyle çalışma hedefleri şu olacaktır:
Yazan: Adıl GİRAY
Kovalevskî
Türk tenisinde enternasyonal bir varlık »»ratmak
Beş senelik kısa bir devre içinde bizden elli sene Heri olan Avrupa organizasyonları He boy ölçüşebilecek kadar varlık gösterdik. İkinci bir hamle ile yine beş altı sene içinde AvrupalI rakiplerine kafa tutacak Türk tenisçilerinin yetlşmemest İçin hiç bir sebep göremiyoruz. Sırası gelmişken hemen kaydedelim.
Tenis kiübümıİB bu yolda ilk adımı atmış bulunmaktadır. Bu sene tenise yeni başlayan genç ve müptcdl tenisçiler arasında bir öğretici kursıı açmış bulunmaktadır Yine memnunlukla İlâve edelim kİ bu kura çok rağbet ve alâka ile karşılanmıştır. (TO) den fazla genç bu kursa devam etmektedir. Bu iş ehemmiyet ve ciddiyetle takip edilirse bir kaç sene sonra bizde de yabancı şampiyonlarla müsavi şartlarla çarpışacak tenisçilerin yetişmesini bekliyebl-liriz.
Misafirimiz olan Amerikalı (Kovıfev5kl) bugün dünyanın sayılı oyuncularındandu. Bu değerli tenisçi diyor ki:
— Tenise 12 yaşında taşladım. 14 yaşında turnuvalara girmeğe başladım. 18 yaışnda büyük şampiyonlara kafa tutacak durumda İdim Dört ay sonra (28) yaşına giriyorum. Hariciye mesleğine girmek üzereyim. Yeni mesleğini belki tente karriyeriml yürütmeme an-gel olacaklar. Zararı yok. Bugüne kadar oldukça zorlu turnuvalar kazandım.
Türk çocukları arasında çok LsUdath tenisçiler gördüm. Onları sık sık hariçteki turnuvalara şöndermeklsiıüı. Ben öyle yetiştim. Teniste başka türlü yükselmek imkânsızdır.

Sovyet emperyalizmi anlaşılacak-- dedi.
Amerika# Dışişleri Baltanı Acheson, Çin - Rus muahedesini bu zaviyeden tetkik eltt Fornıazemn müdafaasına fca-riFmamağı yine bu sebepte kararlaştırdı.
İtirazlar, tenkîdler
Bu politika Amerlkada şiddetli itirazlara sebep oldu. Cumhuriyetçiler ve bu partinin İnfiratçı grupu bilhassa tenkıd-lc-rde bulundu. Şurasını unutmamak lâzımdır ki Amerikada infiratçılık demek Avrupa 1^1*4-Flne karışmamak demektir. Yoksa Amerika kıtasındaki ve — esasen milliyetçi olan — In-firatrıların bir Amerikan denizi saydıkları Pasifik Okyonusun-dtaki hâdiselere seyirci kalmak değil. . Dışişleri Bakanına hücumları da Avrupadaki siyasi an Jasmnlar aleyhinde bulunmak-] tan ziyade Asyadakl harekâta seyirci kalmasından İleri geliyordu
CıımhuriyMçIJer- ve onlarla, beraber Birleşik A4P«riiM»ın Çın. politikasını tenkld edenler «rt ay.ı. oldukça, kuvyctlj. baza deliller sürebildiler Bunların • mulateaJan şyuur, »çip komü-(
Ortaköy öğrenci Yurdu Müdürlüğünden:
1 — Yüksek- Deniz Ticaret Okulu ile Talebe yurdu elektrik sayaçiaruuB ayrtemaaı işi keşif bedeli 1869 liradır. Eksiltme 26.9.950 tarihinde sab sunu saat 15 te İstanbul Yüksek Okullar Saymanlık Müdürlüğünde yapılacaktır.
2 — Bu işe alt evrak şunlardır: MuJi&vote. eksiltme. bayındırlık İşleri genel, hususi ıı» fenni şarlan,emleri, proje keşif hu-lâsaslyte buna mut&ferrit diğer evrak Yüksek okullar saymanlık dairesinde görülecektir.
3 — Eksiltmeye fştfrâk etmek İçin taliplerin 140 lira 18 ku-
ruşluk muvakkat teminat yatırdığına dair makbuz ibraz etmesi ve 195O yıhnda Ticaret Odastnda İraydı bulunduğuna dair belgeyi hâmil' olması., eksiltme gününden tarif günleri hariç, üç gün evvel Vilâyet makamına müracaat ederek ehliyet vesikası alması- vs yukanıla ik+nci maddede yazılan evrakı görüp eksili,m« şarlnanıesinde yazılı kayda göre kabul ettiğine dair im-zûJaması şarttır; '11895i
Yapılan hazırlıklar tamamlandı
Erbaş Orta Ok. İt
1 - 1950 • 5r öğretim dönemînde okaJumua bııüıel suar-fına alınacak öğrencilerin se(ü»e sınavları aşağıda bellili tarihlerde saat 9 da başlamak uzeje, KasıpjppşnfJa Da Od. erbaş O okulu K lığında yapılacaktın.
2 — Kayıtlı öğrenrilçrin belirte guik v» .w. ilerde okulda ı
bulunmalar ilân oturma (11601)
ı« BJTİ./950 Mnia-maUk. Tünkç»
19 • /950 Tarih - Coğrafya
Ankara 2 (Akşam) - Ekim ayı içinde yapılması mukarrer olan nüfus sayımı hazırfıklan tamamlanmıştır, tşiatlstik genel müdürlüğü mütehassısları tarafından nüfus sayımı için tesblt edilmiş bulunan 10 ayrı bölgede çalışmak üzere sayını memuru yetiştirmek için açılan kursalar faaliyetine devam etmektedir. Bu sene niMus sayımı için ban sualler sorulacak, bu arada bilhassa vatandaşların tahsil ve meslek durumları da tesblt edl-lecokiLr.
Diğer taraftan tarım sayımı çalrşmalartna da başlanmıştır, çalışmalara Tarım Bakanlığı İstatistik genel müdürlüğü ile memleketimizde bulunan Amerikalı ziraat mütehassısları ve Ziraat fakültesi profesörle i'i iştirak etmektedirler. Ayrıca ta-rnı sayımı İçin sayun memurları yetiştirilmesine dair bir prog-ran» hamrianmışkır. Bu »ayım yapıldığı takdir û» memleketin Lkujjonılk durumu ve milli ge-[’Hr kaynaklan tesb» edilmiş »■ jtac aktar.
Yine o dâva Profesyonellik -
Amatörlük
Ümacı gibi korktuğumuz profesyonellik futbolumuzda büyük faydalar temin edecektir
Yazan: Şazi TEZCAN
Amatörlük - profesyonellik... Senelerdenberl matbuatımızı işgal eden ve herhangi bir spor topluluğunun başlıca mevzuunu teşkil eden bu mesele her nedense bir türlü halledilemedi. Ve bu gidişle galiba bir kaç sene daha edllenılyecek. Acaba neden... Bir hayır sahibi çıkıp da blF türlü bu meseleyi İzah edemiyor. Oyuncular klüplerinden hani, harı! para alırken, transfer ayında yüksek para mukabilinde klübû değiştirirken ve .lattâ bazı büyük klüplerimizde maç ve gol başına prim tevzi edilirken beri tarafta hâlâ amatörü* diye İddi* etmek bilmem amma gali ba çok gü-' lünç oluyor.
Geçenlerde Vâ - Nû ağabeyi-» mla AKŞAM’ın Dikkatler sütununda ne güzel teşrih etmişti. Profesyonellik ayıp ve kaçını-
Bir bisiklet ihtisas kulübü kuruluyor Türk futbolu iyi elemanlarını kaybetmek tehlikesi karşındadır
İfalya,»a gitmiş olan Beşiktaşlı
Subra
Halta içinde sevinçli bir ha-her aldım. Bir ihtisas klubü lacak bir şey değil kİ... Futbo- daha kuiuiuyormuş. Şündiye lunıuzun bugünkü durumu sa- kadar teııls. dağcılık ve eskrim man. zaman tenkide uğramak-[ IhUsas, güreş ihtisas; boks İhta ve gizli profesyöneillğe sebep, tlsas: yıuuıie IhUsas klüplerinin oldulumul İçin futbolun inkişaf, kendi branşlarındaki başarıia-edemedlği pek hakh olarak nnı gördükten sonra ihtisas Heri sürülmektedir. Senelerin klüplerinin arunasım canü gö-verdiği tecrübeye istinaden ld-jniılden aileyoıdum. Bugün de dia edebiliriz ki amatörlüğün bir bisiklet ihtisas klübüııüıı | bugünkü şartlar aLtmda artık( kıuujclııgunu öğreniyoruz Hem memleketimizde bilhassa maç- de bu klübım müessifleri araları büyük hâsılat getiren şeh- sındn uzun seneierdenberi bu timizde idamesine İmkân kal-.spora büyük bir emek vermiş jnamıştjr Bugünkü geçim zor- olan Muvaflak Menenıencioğlu tuğunun meydana getirdiği ha-'bulunuyormuş: başarılı olsun, yat şartlarını etraflıca duşü-[ Futboldan gayri bütün diğer nursek sporculara bu dâvada spor şubelerinin birer İhtisas hak venııok Icatader. Çünkü klübü halinde icrayı faaliyet artık fasulye piyazı ile hafta-’etmeleri meselâ atletizm İçin nın dört gününde meşin top çok daha hayırlı olacağı kana-peşlnde koşacak sağlam bün-| atlndeyiru. Hâlen bir alleıum yeli genç parmakla gösterilecek. İhtisas klübünım de teşekkülü kadar azalıuıştu'. Sonra maç- Türk atletizminin, futbolun e-(Aıiuuj 6 ne* Mhilemıide) [illide esir olan klüplerin boyun-
İialynva çağırıldığı saylenileı* leııerbahçeU Lifler
duruğu altından kurtul masına sebep olacaktır Boylece de etaba Heri hamlelere ulaşacaktır.
Bugün ihtisas klüplerinin Türk sporuna sağladığı kazançlar ve İleri hamteleı gûale aÖ-rulebllecek bir haldedir Kger atlettami de iyi Dir seviyeye çıkarmak isliyorsak nıuhukkak bir atletizm. İhtisas klvbu kurmak sonuldayız Aübüami. böyle futboldan arta kalan idare mekanizınnsi ı'e klüplerin yürümesine bırakırsak gerilemeğe mahkûmdur.
Türk futbolu tehlike karfis’^Tchr
Milli lakını ve Beşiktaş sola-çığı Şükıuuün İlalyun prvie.ı-yonal klüplerinden Laziu He
anlaşma yapınası Türk luMn> lunuıi büyük bir tehlike He
(Arkası 6 «»0» saiıiîeinside)
Ualûk SAN
S’hlfe 6
A K 9 A M
3 Eylül 1950
Ordu terfi listesi
Terfi eden Kara, Hava, Deniz ordu mensuplarının listesi
(Dünkü nüshadan mabadı
1. sınıfa yükselen 6. sınıf hesap memuru:
Ziya Özkan.
6. sınıfa yükselen 7. sınıf hesap memurları:
Fikret Inöntepe, Kadir Özalp, Nihat Yengin. Ahmet Koç, Hidayet Çinşer, Fevzi Ağan, Muzaffer Sarıyer, Kâzım Doğan, Seyfi Sarıçiçek. Fikret Kaniar-oğlu, İsmail Ulukan, Mahir Olgun. Rıfat Dikmen, Veli Oün-dogdu. Muzaffer Aşğın, Enver Alpagut, Ali Keçecloglu, Hilmi Alaoglu. Cevat Uslu, Turgut Argun.
3. sınıfa yükselen S. sınıf harita memuru:
E. Süreyya Om ay.
3. sınıfa yükselen 5. sınıf Yük. Müh.ter:
Islâm Erokan, Kerim Evlnay.
6. sınıfa yükselen telsiz makinistleri:
Veli Turhan. Mehmet »Gürken.
2. sınıfa yükselen 3. sınıf telli Mak,:
Salâhattln Güner.
2. sınıfa yükselen 3. sınıf oto
Mak.:
H. Tayip Karasu.
6. sınıra yükselen 7. sınıf oto makinistleri:
Galip Yüce, Mahmet Balkan. Mustafa Gökdenlz, Muzaffer Koçer. Ahmet şartekln, Abdullah Yalnız, Vahdettin Er, Asım Özenen. Şadl Erloglu.
2. sınıfa yükselen 3. sınıf tüfekçiler:
Ali Kardeş. Ahmet Çellkoğlu. Ali Ataren, A. Hamdl Yılmaz-kan. Mehmet Elldlnç, ö. Fehmi Koçııklu, Haşan Şener, Kadir Özgür.
6. sınıfa yükselen 7. sınıf tüfekçiler:
Nevzat Çetlner. Şahap Dlnçer, Halil Güdüllüoglu.
6. sınıfa yükselen 7. sınıf kamacılar:
Kemal Akman. Ömer öcal, Halil Ceyhan. Mehmet Konakçı, Arif Güler.
6. sınıfa yükselen 7. sınıf demirci:
Salih Güldür.
6. sınıfa yükselen 7. sınıf marangoz:
Hadi üztaş.
5. sınıfa yükselen fl. sınıf saraç:
Ömer Klug,
6. sınıfa yükselen 7. sınıf saraçlar:
Fethi Tok. Mustafa Doğan.
5. sınıfa yükselen 6. sınıf ışıldak Ma.:
Şükrü öktem:
Yarbaylığa yükselen Yük. Müh. binbaşılar:
Haiit Sunalp. Nlzameddln Knarman.
Albaylığa yükselen ordonat yarbay:
M. Mlhri Serdaroglu.
Yarbaylığa yükselen ordonat blnabaşılar:
Cevdet Aksu. A. Hamdl Tarı.
Binbaşılığa yükselen ordonat yüzbaşılar:
Remzi Atılgan, A. Cemal Dönmez.
Yüzbaşılığa yükselen Gmr, üsteğmeni:
Sait Sezgin.
30 Ağustos 1950 den itibaren üsteğmenliğe yükselen Yd. P. teğmenleri:
Ali Özbay, Hüseyin Yıldız, Ahmet Yılmaz, Yunus Tosun, İsmail Turan, Zeki Çadırcıoglu, Ş'ireyya Sade. Kemal Çorbalı, Bahri Q. ökten, Akif Şahlner, Muzaffer Şenoymak, H. Hüseyin İzci, Galip Yücel, Cemal Karabaş. Haşan Evirgen, Mustafa Yazıcı, A. Şemseddin özçeiebi, Stıbrl Hazer, Fuat Yücel, Naci Kaynar, Ali Paiacıoğlu, Hakkı I-nal. Haşan Alkur, Zaklr Aklz, Mehmet ögütçen, Tahsin Altın-bllek. Rıza Balcı, Halim Göksu, Kemal Arman, Memduh Giisar, Osman Güney, Somlm KocagÖZ, Hayatı Yüzak. Nihat çanak. Vedat Derman, Lemi Bozylglt, Kemalettln Tezgör, Bahattln Ak, Yahya Çağatay, Halil öcal, Süleyman Ertürk. Remzi öcal. Hafi Tatildi!, Ziya Uras, Agâh Mutlu, Hidayet Sezgin, Maclt Bönmezocak, Lütfü öztabag, M. Kadri Kerse, İsmail Aydın. Vedat Berk, Muzaffer önen, Ri-fat Pohan. Vehlp Serezli, Mehmet Demlralp. Şecaat Kaân, Turgut Türumgü. Haşan Yetisen. a. Rıza özteoman, İbrahim
Aşkan, Mehmet Şıpka. Ali Do-I ğan Bedii Mutlu. Şükrü Ergen», Haşan Erdan, A. Hamdl Özde-mir, Ahmet Coşkun, Mehmet Mert, Mehmet Azar, Salâhattln özdü, Fehmi Firaklı, Sami Tunç, Haşan Aynagöz, Hayrettin Saraçoğlu, Kemal Kartal. Halil Dlkbaş, Enver Pazarh oğlu Ali İhsan Kara, Halil Ertürk. Bahtiyar Tural, Haşan Aydın, Ahmet Zlhnloğlu, Hilmi Ozansoy, Necati Yıldırgan, şahabettln Argun, Talât Önag, Haiit Abanaz-lıgil, Orhan Baysal, Sami Polat. Orhan Erkai. Hayrettin Karaca, Nerml Aktiİrk. Osman îdemen. Lebip Alarslan. M. Aydın Dü-mer, Turan Arsan, Hikmet Ergün. Necdet Eş. Cumhur Çelgln, Burhanettln Karaalloğlu. Salâhaltln Bulak, Remzi Şenyüz. Tahsin Kızılörs, Hulkl Dönmeler. Selâmı üren, şamil Günçûr, Ferhan Özkan, Kâmil Emerle, Mustafa İpekçi, Murat Konyalı, Cemil Seyfettin. Mehmet özkar-deş. Ali Gök tekin. Fethi Çömek, İsmail Ersoyol. Celâl Karasan, Hamdl Baysal, İstiklâl Işın, Hidayet Erzeybek. Ahmet öztayşl. Muzaffer Ulusoy, Mustafa Konuk, Muzaffer Llmnlll. Faruk Özen, İhsan Okan. İbrahim De-mlrcloğlu. Necml Derlcloglu. Fuat Köseoglu, Sezai Kuşçuoglu, Remzi Gürevln. Fethi Tütel. Mustafa Kanadıkınk. Mehmet Okur. Nuri Gökselen. Nusret Güven, Abdurrahman Arcasoy, Lütfü Güven, Mehmet Ait Ermiş. Hilmi Kaşkal, Hilmi Ersoy. Haşan Tahsin Erdoğan. İdrls Sağlam, Kadri Şener, Şahabet-lln Yakuboglu. Turgut Sıra!, Hamdl Demlrtürk, Cahit Önde-ı ren. Cevat Aşkın. Rıza Tamer,
Orhan Buyan, Hayrettin Zor, Enver Odabaşı. Abdülbakl Ko-| tan, Raslm Güven, Hulusi Zeren, | İsmail Kızılda?, Yusuf İzzettin
Güger, Halim özmen, Süleyman jEmre, Bedri Dokuzoğlu, Rifat Ovalı, Salâhattln Elitemiz. Hu-blp Ünsal, Hikmet Halkçı, Fahrettin Başaran. Muzaffer Atal, Talât şabot, Haiit Çalışır, M. Nedim Atay, Rıza Alparslan, şükrü Güney, Reşit Mavas, Turgut Çağlayan. Niyazi Ermiş, Mehmet Hamit Kan, Kemal Tüfekçi, Fethi Uzun, Nuri Yeniçeri, Avnl Şlncar, Mahmut Satıroğlu. Ömer Serin. Tahsin Mutlu, Sabahattin Akdağ, Hay-ri Gökeşmen, Fevzi Sucuoglu, Ferit Dedebaş. Muzaffer Karaman, Nurettin Tuncay. İbrahim Mahnuk. Yılmaz Akkoyunlu, I Hamdl Ünal, Al! Altürk.
30 ağustos 1950 den itibaren ütğm. Hğe yükselen yd. top. tğm. lerl:
Hüsnü Girgin, Medeni Çamlı, Zafer Karacak, Mehmet Ertuğ-I rul Tuna. Mehmet Erozan, Mesut Gökmen, Ahmet Gümüşsoy, H, Tahsin Duru, Kemal Senin, Celâl Akbay, Abdüssettar Demir. Hikmet Yüzbaşıoglu, Mehmet Zorlu, Bedri Dündar. Haşan Göker, Sırrı Sönmez, Sedat Erdoğan. Nail Toskoparan, Adnan Erdir, Süleyman Çetin, Me sut akis, Alâettln Canyiglt, Kemal Ersün, Kemal Karageyik, Fettah Beğeçarslan. Vasıf Dln-çel, Osman Blldacı, Mümtaz Yalım, Orhan Sagas mazhar Eşl-gök, İhsan güden. Malik Tepe-delenllgll, Orhan Erbllgln, Behçet Seymen, Şemsi Akyol, Hüsnü Bademlloglu, Kemal Gülen-soy, îrfan Haznedar, Rüştü Yeniçeri. Leml Özgiin, Kemal Ko-caadah, Vedat Uyanıker, Fethi Baydar, Davut Toker, Kemal Aydın, Arif İçaçan, Hürrem Toker, îhsan Örücü, Tarık Timar, Haiit Bayülken, Ali Ece, Necmettin Barlas. Osman Tülümen, Oğuz Akyay. Hüsnü Akalın, Hadi Kolman, Turgut Okar, Selimi A ta yık. Cemal Sümerpalaz-oğlu, Ali Rıza Turan, Hamit Tannug, Nuri Gülümser Dündar Nişancı, Şevket Ergün, Sami Alemdar, Süleyman aksu. İbrahim Baysal. Sulhl Dalog, Kemal Turfan, Hakkı Taner. Ce7 mal Korkmaz, İbrahim Özda-maş Nihat Kıratlı, Emin İnal, Mustafa Aygülü, Ahmet Muço, Mehmet Uster. Fadıl Oku, Ra-gıp Tosun, Mesut Can, Kemal Aktan Celâlettln Blngö.l, Mahmut Altsoy. Erdoğan Karamlr-za, Şerafettln Peker, Mümtaz Doganalp, Necml Bayındır, Halis Erdoğan, Hacım Sayıner Doğan Alpay, Fuat Okay, Harun Alpay, Nejat İzmirlloğlu, Bü-
lent Menemencloğlu, Sedat Sağlam, Ahm»t Dlvltlloğlu. Orhan Tuna, Hulkl Eresin, Nejat Tun-çer, Metin Dlnçer, İsmail Can, Nusret Ulusel, Namık Toprak, Ahmet Bürlükkara, Cihat Sen-glr, İskender Lazııak, Burhanet tin Sükan, Haşan Nazif Böke, Sururl Arda Yavuz Baysan, Memduh Güpguoroglu, Tevflk Oralp, Ahmet Ekmekçloglu, Ali Rıza Özyol, Nlzar Turhan. Ahmet Adanç, Mümtaz Türe, Orhan Timur, Nevzat Seçkin, Mus tafa Topçular, İsmail Sagarog-lu, Kâşif Tosun, Arif Hikmet Güner. İsmail Akay, İbrahim Kılıççı, Hakkı Ozan, Necdet Çorbucıoglu Übeydullah Eren-gll, Enver Ege.
30 ağustos 1950 den itibaren ütğgm. Ilğe yükselen yd. mu. tğm, 1 eri:
Fikret Kılıççöte. Ferit Ba-ras, Şahabettln özmen, Cema-lettln Şenocak, A. Rifat Akpı-nar,
30 ağustos 1950 den İtibaren ütğm. lige yükselen yd. dmy. tğm. lerl:
Fayyaz Tüzüner, Fethi Kömürcü oğlu, Haşan Mustafoglu, Zeki Arar, îlhan Kayan.
30 ağustos 1950 den İtibaren ütğm. lige yükselen yd. sv. tğm. nl:
Kemal Tamer.
30 ağustos 1950 den İtibaren 7ı s. dan 6. sınıfa yükselen yd. ygç. lan:
Ömer' Elllbaş, Mesut özel, Halil Erdem, Naci varlık.
30 ağustos 1950 den İtibaren ütğm. Hğe yükselen yd. tank tğm. Itri.
Bahattln demir, Şlnasl Ata-nısay. Münir Kargın, Kemal Tu nalıoğlu, Mehmet Şenel, Necati Gökmen, Celâl Sölpük, Ramazan Türker, Kemal yanç. Ali Tercanoğlu, Seyfi Boratav.
30 ağustos 1950 den İtibaren ütğm. Ilğe yükselen yd. İv. tğm. lerl:
Azmi Sümer taş, Kemal Savaş. Hüseyin Akarsu, Tarık Larbaş-oglu, Muvakkar Okyay, Kemal Ağaoğlu. Nurettin Daldal.
30 ağustos 1950 den İtibaren ütğm. Ilğe yükselen Is. tğm. lerl:
Fikret Oral, Kematettln Un-gan, Suat Senglr Mehmet Ali Çetlnel, Cahit Evirgen, İlhan Ağan.
30 ağustos 1950 den itibaren utğm. Hğe yükselen nk. tğm. lerl:
Ali Ergün, Cihat Ankın, Ftk-rl Erdogmuş.
30 ağustos 1950 den İtibaren
2. sınıfa yükselen yedek 3. sınıf hs. me ları:
M. Niyazi Ertaş, A. Osman Ço lakoğlu.
30 ağustos 1950 den İtibaren
3. sınıfa yükselen yedek 3. sınf tüfekçiler:
Osman Ersoy, M. Tahlr Çakmakçı. M, Nuri Oğan.
30 ağustos 1950 den İtibaren 2. sınıfa j üleşeIen. yedek 3. sınıf nalbantlar:
Mehmet Turgan, Abdullah Kıvanç.
30 ağustos -950 den İtibaren 2. sınıfa yükselen yedek 3. sınıf As. A. D. yargıç:
VasfJ Bayülgen.
Yarbaylığa yükselen hava ıı-çucu binbaşıları:
Hayrl Tanju İstanbul. Cemal Göker, Ziya Giincü, Muhittin Turagay, Hakkı Sayıl. Rüştü Can Atagök, Kemal OÖkdel, Şem’I Karacehetınem, Adnan Özsoy, Cevat Göksu.
Binbaşılığa yükselen hava uçucu yüzbaşıları:
Lûtfl Ergüven, Cevat Akman, İbrahim Metel, Lem'l Tliztin, Vehbi şölen, Niyaz! Teker, Reşit Aktulga, Medeni Bediz, Reşat Berltan, Ekrem Olcay.
ütğm. Ilğe yükselen hava uçucu teğmenleri: ■
Cengiz SakaryalI, -Cemal De mir, Orhan Oöker. Mehmet Hep erler. Cemal Kahraman, Vural Akıncı, Nuri Gök, Cezml An, Tevflk Alparslan, Ziya çelebl-oglu, Cemil Çuha, Necdet Pülcü-oglu, Hakkı Dayanıklı, Nejat Dogançay, Fahri Anker, Sami Ordaş, Rıfat Mardin, Ahmet Bl ner, Mehmet Ali Bütan, Orhan Mutlu, Haldun Tongal, Ahmet Ölçer, ilhan Ahi, İbrahim Akalın, Hayrl Oülşenl, Emin Duru-tan, ihsan Ay doğar, M. Nevzat Gençer. Yusuf Balkan, Recep Uğur, Fahrettin Toydemlr, Bü-
Harp Okulu Komutanlığından:
1 — 950 - 951 öğrenim yılı İçin sivil ilse ve Hukuk fakültelerinden As, yargıç yetiştirilmek üzere I. H. IH. IV. sınıflara 25 öğrenci alınacaktır. Bunlardan 15 öğrenci I. sınıfa, diğerleri n.IV. sınıflara alınacaktır, m. ve IV. sınıflar tercih edilir.
Bunun için isteklilerden Ankarada bulunanların doğruca Harb Okulu Komutanlığına, Ankara dışında bulunanların da bulundukları yerin As. şubelerine baş vurmaları lâzımdır.
2 _ Kayıt ve kabul İşlerine hemen başlanacak ve 1 kasım 950 akşamı son verilecektir. Bu sebeple lüzumlu belge vesalr kâğıtların noksansız olarak en geç 1 kasım 950 tarihine kadar Harb okuluna gönderilmiş olması şarttır. Bu tarihten sonra evrakı gelenler kabul edllmlyecektlr.
3 — Giriş şartları şunlardır:
A — Türk olmak ve Türk uyruklarında bulunmak,
B — Lise bitirme ve Olgunluk İmtihanlarını vermiş bulunmak. «Her hangi bir surette Dütünlemesl bulunan öğrenciler de şimdiden okula girmek İçin başvurabilirler. Ancak kati kabulleri bütünlemelerini vermelerine ve başarı göstermelerine bağlıdır. Olgunluk İmtihanları üzerinden 2 yıl ve daha fazla geçmiş olanlar alınmaz. Lise öğrenimin! bitirdikten sonra yüksek öğrenim okullarından birine geçmiş ve orada okumuş olanlar alınırlar. Ancak bu gibilerin öğrenim! bırakmamış damaları ve okuduğu okulda sınıfta kalmamış bulunmaları şarttır «Okula devam hakkını kaybedenler alınmaz.»
C — Naklen alınacak öğrenciler Hukuk fakültelerinin sınıf İmtihanlarına pek lyl ve iyi derecede bitirmiş olmak ve sınıfta kalmamış olmak «İstanbul Hukuk fakültesinden n. m. IV. sınıflara alınacakların Ankara Hukuk fakültesine nakillerini yaptırmış olmaları şarttır.
D — I. sınıfa girebileceklerden şartları taşıyan öğrencilerin sayısı yukarıda bildirilen miktardan fazla olduğu takdirde yapılacak müsabaka imtihanını kazanmış olmak, «bu müsabaka İmtihan; Türkçe, yabancı dil, tarih, coğrafya, sosyoloji derslerinden yapılır.»
E — Sağlam olmak, «okula alındıktan sonra tam teşekküllü hastanelerden birinde «Harb okuluna girer, kararlı sıhhat raporu almak lâzımdır Sağlam olmıyanlar okuldan çıkarılır.»
F — Yaş durumu uygun olmak. I. sınıf İçin 22 dahil. tH. sınıf için 24 dahil, IV. sınıf için de 25 dahil yaşında olmak.»
G - Diğer şartlar As. şubelerinden ve Harb okulu komutanlığından öğrenilebilir. (11329i
İLÂN:
1 — Yurt İçi bölge K. ligi ts. înşaat şubesi İhtiyacı İçin, şimdilik (950) mali yılı sonuna kadar istihdam edilmek üzere âzami (550) liraya kadar aylık ücretle diplomalı veya ruhsatnameli yüksek mühendis veya inşaat mühendisi alınacaktır..
al 788 sayılı memurin kanununun 4 r haiz olup devlete karşı mecburi hizmeti bulunmıyacaktır.
b) Yaşları 45 den fazla olmayacaktır.
c) Ecnebi okullardan mezun olan yüksek mühendis, mühendis veya fen memuru ve teknikerlerin ruhsatnameleri Bayıdırlık Bakanlığı veya Milli Eğitim Bakanlığınca tasdikli olacaktır.
2 — Müracaat şekil:
Yukarıda yazılı hallerden idaresinin tensip edeceği şubedeki memuriyete talip olduğuna dair dilekçesL
Dilekçeye ekil olarak:
— ikamet tezkeresi.
— Hüsnühal kâğıdı.
— Sıhhat raporu.
— Noterden tasdikli nüfus tezkeresi.
— Mahalli savcılıktan mahkûmiyeti olnıdaığma dair belge
— Şimdiye kadar çalıştığı yerlerden bonservisleri örneği.
— Kendisini tahkik için İki daire veya müessese İsmi.
— Üzerinde müracaat edenin adresi yazılı 15 kuruşluk pul yapıştırılmış açık boş bir zarf.
— Noterlikten tasdikli diploma veya ruhsatname örneği.
3 — Diğer şartlar:
— Müracaatlara eldeki belgelere göre ücret takdiri ve seçimi Kara kuvvetleri komutanlığına aittir.
4 — Müracaat yeri ve tarihi:
ikinci maddedeki dilekçe ve buna bağlı (10) parça belgeleri 1. Yurt İçi Bölge K, lığı ts. inşaat Ş. ne bizzat veya posta İle göndermeleri İlân olunur. 3918 — 12048
Yine o dâva
(Başlarafı 5 inci sahîfede) larından on binlerce Hra hâsılat alman bu gençlerin de eskiden olduğu gibi pir aşkına oynamalarını beklemek kelimenin tam mânaslle safdillik olur. Bu bakımdan idarecilerimizin bu işe lâzım gelen ehemmiyeti vererek tekrar yeni baştan sarılmaları bu sporumuzun kalkınması bakımından, elzemdir.
Hem profesyonellik öyle korkulacak gibi bir şey değildir kl. Bu, yalnız oyuncularla klüplerin yekdiğerine ticari mukavelelerde olduğu gibi bir takım teah-hütler altında bağlanmalarıdır. Şimdi klüpler genç oyuncu yetiştirme işine ehemmiyet vermiyorlar. Çünkü biraz sivriler^ bir oyuncu transfer ayında hemen diğerine geçiveriyor. Halbuki profesyonellik kabul edilince bu işe de lâzım gelen ehemmiyeti vereceği muhakkaktır. çünkü yetişen bu oyuncuyu diğer klüp almak isteyince yetiştiren kiübe de bir para ödeyecektir. Sonra profesyonellik spor hayatımızı da bir istikrar çerçevesi içine sokacaktır. Klüp İdarecileri giriştiği taahhütleri düşünecek, futbolcu primini ve geçimini hesaplayarak hayatını ona göre tanzim edecek, maçlar daha fazla, bir zaptu rap t altına girecek. Oyunlarımız da o zaman İstikrar bulacak velhasıl şimdi umacı gibi korktuğumuz profesyonellik futbolumuz» saymakla tükenmiyecak faydalar temin edecektir.
lent Okan, Sıtkı Tanrıblllr, Zihni Barın, Kamil Gülen, Avnl Duruael. Refik Kesklner, Mustafa özmen, İskender Namlı.
(Arkası var)
Bir bisiklet ihtisas kulübü kuruluyon (Baştarafı 5 inci sahîfede) karşı karşıya olduğuna en birinci delildir.
İleri gelen Türk futbol klüpleri profesyonelliği acele olarak kabul etmedikleri takdirde ellerinde mevcut en lyl elemanları yurt dışı profesyonel futbol piyasasına kaçırmak tehllkesi-le buşbaşadıriar.
Meşhur İtalyan futbolcusu Mazza’nın Istanbulda bir mevsim antrenör olarak bulunması Italyanlara Şükrüyü temin etmiş ve kulaktan kulağa dolaşan rivayetlere göre aynı Italyan futbolcusunun tavslyeslle GalatasaraylI santrhaf Biılend ve Fenerbahçeli Lef ter de Italyan profsyonel klüpleri tarafından çağırılmışlar veya çağırılacaklarmış!...
Yine İngiliz profesj’onel takımlarından Sunderland’ın geçen mevsim Istanbulda yaptığı maçlardan sonra menecerinin açıkça göz koyduğu bazı futbolculara. Galatasaraym Lon-drada yapacağı maçlardan sonra teklifte bulunulmıycağı ne malûm!...
Büyük klüple rimla futbolun bugünkü şekilde; yani yarı amatör, yan profesyonel olarak uğraştıkları takdirde bu gibi kalbur üstü olan oyuncularını kaçıracaklardır. Derhal profesyonelliği kabul ettiğimiz takdirde İse, milletlerarası nizamnameler gereğince bir futbolcunun profesyonel bir klüpten diğer profesyonel bir klübe transferi bir ücret mukabilinde olacağından ve bu ücretin ancak yüzde yirmi beşi o oyuncuya verildiğinden bu gibi alış verişleri de bir usule bağlanmış olacaktır. Yoksa bu İş, bütün diğer spor İşlerimizde olduğu gibi başıbozuk bir (eklide sürtüp duracaktır.
Öğrenci Kayıt Şartları
Güzel Sanatlar Akademisi Müdürlüğünden
1 — Güzel Sanatlar Akademisi bölümlerine aday öğrenci kaydına 1 l/Eylül/1950 tarihinde başlanacaktır.
2 — Yüksek mimarlık bölümüne lise edebiyat veya fen kollarından olgunluk diploması almış olanlar aday yazılabilirler. Bunların müsabaka İmtihanları desen, matematik ra Türkçe - Kompozisyondan yapılır.
3 — Resim, heykel, süsleme bölümlerinin orta kısımlarına ve Türk süsleme bölümüne orta okul mezunları müsabaka He alınır. Resim, heykel ve süslemeböliimlerlnln hazırlama sınıflarına İse, lise mezunları bir yıl müddetle geçici öğrenci olarak müsabaka 11c girerler. Süsleme bölümünün orta kısmına girmek istlyenlerln 18 yaşını aşmamış bulunmaları lâzımdır.
4 — Kayıt İşlerine yüksek mimarlık bölümünde 5 Ekim 950 öğleye kadar, diğer bölümlerde de Eylül 1950 sonuna kadu devam edilecektir.
5 — Kayıt İçin müracaatların her gün saat 10-12 arasuıd» yap'lması lâzımdır.
8 — Kayıt İçin adayların Fındıklıdaki müdürlüğe tevdi edecekleri belgeler şunlardır:
A — Akademi müdürlüğüne yazılmış bir dilekçe. «Hangi bölüme girmek istediği tasrih olunacaktır.»
B — Nüfus hüviyet cüzdanı ve örneği. «Karşılaştırıldıktan sonra aslı iade edilir.»
C — Sağlık raporu ve çiçek aşısı kâğıdı.
Ç — Öğrenim belgesi aşıtları, «Başka okul veya fakülteye de girmek İstlyenlerln vesikalarının aşıtlarını Akademiye vermeleri ve Akademiden alacakları belge İle diğer müesseseler» başvurmaları lâzımdır.
D — Öğrenime ara verilmişse iyi hal belgesi.
E — 12 tane 4,5x8 eb'adında fotoğraf, ..alamınüt olmıya-cak.»
F _ Kayıt beyannamesi. «Akademiden alınır.»
7 — Belgeleri eksik olanların muamelesi yürütülemez. Namzetlerin tahsil durumlarının Akademi tarafından sorulmasın» İmkân yoktur.
8 — Askerlik çağında bulunanlardan tahsile fasıla vermiş olanlar. 4 sömestr veya 2 sene aynı sınıfta veya kurda kalnu( olanlar aday kaydolunamazlar. Bü gibilerin beyhude yere müracaat etmemeleri lâzımdır.
9 — Kabul İmtihanı günleri ayrıca Akademide ilân edilir.
(113651

İLÂN:
1 _ Büro, depo vc tamirhaneler İhtiyacı İçin İmtihan!» en aşağı orta okul mezunlarından stajyer sekreter alınacaktır
İmtihanları kazananlar 950 mali yılı sonuna kadar denemeye tâbi tutulacaklardır. Bu müddet İçinde tahsil ve liyakat derecelerine göre ve geçici olarak 150, 200, 300. 400 lira aylık ücret verilecektir.
2 — İmtihana girebilmek İçin:
Askerliğini yapmış, 28 yaşını geçmemiş olanların aşağıdaki belgeleri ve dilekçeleriyle tstarıbulda 1. Orduya. Ankarad» On. Kur. Ordonat Dairesi Bşk lığına müracaat edeceklerdir.
Dilekçelerine bağlanacak belgeler:
a) Nüfus hüviyet cüzdanı tasdikli sureti.
b) Emniyet müdürlüğünden doğruluk kâğıdı (Bu kâğıtt» ecnebi kadınla evli olup olmadığı belirtilecektir.)
o Okul şahadetnamesi.
d) Sağlık kâğıdı.
ej Denemede muvaffak olamazsa geçici vazifesinden çıkarıldığı zaman İçin hiç bir hak İddia et mly ecesine dair ra keza muvaffak olduğu takdirde 4, maddede yazıldığı gibi tahsil ve liyakatlerine göre Barem derecesine geçirildiğinde daha m para alacağından dolayı bir günâ hak iddia etmlyeceglne dair Noteîden tasdikli senet.
f) Evvelce çalıştığı yerlerden İş ve durumuna dair bonservis.
3 — İmtihan Ankarada Yedek Subay Okulu binasında, Istanbulda 1. Ordu karargâhında yapılacaktır. İmtihan zamanı 15-'Eylül/1950 Cuma günü saat 9.30 dadır.
4 — imtihan ve denemede muvaffak olanlar 951 yılı kadrosuna sekreter ünvanı ile alınacaktır Tahsil derecelerine göre 20 - 25 asil maaş verilecektir Bu suretle kendilerine verilecek maaş miktarı evvelce bir tekaüt hakkı tanınamıyarak geçici olarak kendilerine verilmiş olan ücretten az ılacaktıt Bundan dolayı 2. maddede yazıldığı glbt bir hak iddia etmiyeceklerln» dair bir noter senedi vereceklerdir.
5 — Askeri sekreter sınıfına geçirilenlerin 5 sene müddeti® mecburi hizmetleri olacaktır. Bu müddetten evvel ayrılaniann almış oldukları maaşları tazmin edeceklerine dair kefili! bir noter senedi vereceklerdir.
8 - Askeri sekreter sınıfına ayrılaniann maaşları (70) lira asil maaşa kadar yükseltilir. Ve askerlik kıyafet kararnamesi 11e tensip olunacak askeri kisveyi giyerler.
NOT: imtihan merkezlerine ve atandıkları yerlere kadaı yolluklan kendilerine alt olacaktır.
Noter senedi sureti İmtihan yerlerinden alınabilir
(11673 - 3791»
İLÂN
Süvari Okulu Komutanlığından:
1 — Süvari birliklerine Gd. Erbaş kaynağı olan Sv Erbaı okuluna 950 - 951 öğrenim yılı için öğrenci yazımına başlanmif olup 15 Eylül 950 gününe kadar devam edecektir.
2 — Kabul şartları aşağıdadır:
A) Orta okulu bitirmiş olmak.
B) Lise 9 ve 10 nu bitirmiş olanlar tercihan alınır.
C) Lise 9 da kalanlar orta okulunu bitirenler gibi İşlem görürler.
D) Sınıf Gd. okulunu bitirdiği zaman 18 : 23 yaşında olmak şarttır.
E) Türk vatandaşı olmak.
F) Öğrencilik haklarının kaldırlımasmı gerektirecek derecede bir hüküm veya okul İdaresi kurullarında bu yolda bir karar almış olmamak.
GlSağlığı yerinde olmak.
H) Kendisi ve ailesi kötü şöhret sahibi olmamak,
3 — Yeni Gd. Kanunu değişmiştir. — Müsait şartlar vardır. Arzu edenlerin şartları öğronmek üzere okula müracaat sİ-meleri.
Gerekli Evrak:
1 — Dilekçe.
3 — Aşı kâğıdı.
3 — Doğruluk kâğıdı.
4 — Fotoğraflı nüfus cüzdanı ve tasdikli sureti.
6 — Fotoğraflı okul diploması ve tasdikli sureti.
B — Noterlikçe onaylı yüklenme senedi.
7 — 8 adet vesikalık fotoğraf.
Müracaat: Askerlik şubelerine veya doğruca okul mftdûrll-ğüne.
Okul adresi: İstanbul Şişli Ayazağa. (3877 - 11902)
T V
3 Eylül 1950
/■
30 Eylül
ile çeşitli para ikramı-yekri tahsis edilmiştir.
T. İŞ BANKASI
_ BAYIM, genç durmanın sim nedir?
_ ATLAS Traş bıçağı kul lanın am dır.
ö”L*ye kadar bankamızda açılmış tasarruf hesaplan
31 Ekim
1
İSTANBUL:
RKA
Sebep aranznea Hakikat tecelli eder.
Skhlfe T
İKRAMiYELi AİLE CÜZDANI
sahipleri arasında
ikramiye çekilimden f ay A glanırla r Bu çekilişe Ankara'nın mutena bir verinde
Bahçeli EV
ve rağbet gören bir Hmtinde
Dükkân
yüzünüz
ÇAMAŞIR DEĞİLDİR
Genç//* tre güzel-liginizi, teninizin A adile yumuşaklığını muhafaza için beyaz sabun yerine PURO TUVALET SABUNU kullanınız
■OL KÖPÜKLÜ NEFİS KOKULU
PURO
tuvalet sabunu
IOO de 100 5cfı.r
KAYIP ARIYORUM
Eşim Kadıköylü Tahir oğlu Arif Yücedağlı on beş günden beri kayıptır. Bilen ve tanıyanların adresinle bildirmelerini rica ederim .
Eşi; Adanalı Dönüş Yücedağlı Sirkecide Tahran Palas otelinde.
I. C. ZİRA Al BANKASI
Vadesiz Tasarruf hesapları ikramiyeleri
28 Ekim 1950 çekilişinde:
A N K ARADA
EV
Ayrıca:

adeIİ 10.000,20 adad 1.000lirallk
Para ikramiyesi
7 Eylül 1950 tarihine kadar acele 150 liralık bir hesap açtırınız.
I
2 nci Noter huzurunda (ekilen kur’anın talihlileri Çiftehavuzlardaki 5 -er odalı ,bahçeli iki EV*i kazananlar:
— Şevkive C>thı (Cüzdan No. 7772)
2 — Nurhan Mlricanyan (Cüzdan No 9602)
Ankaradaki bahçeli EV’i kazanan
3 — Mardiros Kürkeri (Cüzdan No. 102228)
Yılda her 100 müşteriden birine hediye edilen para ikramiyelerini kazananlar
Eliznbct Kostantlnldjs Gajer Gaaeryan
Ali Güzel Dtspîna. Mastrapa Dudu Erbe?
Agami Soy sev Sara tevj Refhan Barla Leotıida Ilinapulo Necmiye Akasman Emine Alp
Armenuki Kılıkçıyın Fani Söner
Angeliki Fenerli Rıfat Yalman Özer Atayolu Leylâ Tunay Avni Kılıçturgay Mardiros Gümüşçü
Yani Favlidis Aııtuanet Güzeloğlu Ali Coşkun
Leylâ Gen çer Haylin Cerasj Fahriye Alpay Jozcf Benzion Koslantm Papadopuloğln İsrail Neferi
Yorgı Françetis Arşavlr Na rüyan MuaUâ Sezer
Despina Arhangelea Yasef Ardîti
Muhittin Sansnlhk Memnune Alpa kut Salamon Mefano Grasya Fftliti Artin Kazar,cıvan
Semıye Atak Belen Ömer Mustafa Teker Sadık Övet
Fehmi Başogia Sımecm Atlamazogta Jan Bone eri
Sezai Artnğlu Refiî Can»zı Cavittan Gârsay Sabrı Uysal Emin Haskök
Mehmet Benice Feyyaz Göksel Hilmi Tntkan
Jale Koksal Nezihe Alpdoğan Kemal Çağlıyan Tako Demesulan Salamon Bensasen Davit Haas
Cemile Cintay Naznıl Yaşatır Lazoros Topçuo&lu timin iliıan Çanıtez Adalet Bora Halil Ulukaya Baro) BankorlU Bchltîl Egemen Yarılan Fıstedis Ahmet Erman Adviye Kendi Esin Konakçı Fâzıl Şatçın Yusnf Keren Agop Talaş Safîye D i üçer Mukaddes Akkoç Anastasiya Manetaa
th^an Erkan Rıza Ek» Vartan Oban yan Zekî Hepgüler Enise Demirler Münevver Dikici 6e ta Çciakkol Necmettin Özgür Emine Süheylâ Ot t mmügülsüm Terzio Mükerrem Gürser Mart Harputluûfcttı Mart he KaranglI Süheylâ Girişken Mehmet Baytlar Maryam Denizeiyan Muteddet Akışta AH Harunoğlü
’tta
BURS A :


Her 150 liraya ayrı bir iştirak hakkı verilir.
c-flmatörler, Şoförler,
DİKKAT
Avrtıpana binlerce satılan ve memleketimizde halen bir çok otomobil ve kamyonlarda büyük başarı İle kullanılmakta olan ve İç lâstikleri çivi, cam, Islrlk vesalr bilumum patlamalardan mutlaka koruyan meşhur «STARK» lann üçüncü partisi mahdut miktarda henüz gelmiştir. Dış ve İç lâstiklerin ömrünü 2 misline kadar arttırmak. İftstlk değiştirme ve zahmetlerinden kurtulmak vesalr mentaatlardan istifade etmek İsteyenlerin İzahat, broşür veya mal almak İçin memleketimizdeki bilumum
CHRYSLER ACENTALARINA
vesalr oto yedeği dükkânlarına ve yahut bize müracaat etmelerini tavsiye ederiz. Türkiye Mümessilliği: ERGÖN
LTD. Çınar Han, Galata - OsmanlI Bankası karşısı.
p— Fennî Sünnetçi NURİ EŞSİZ «
Sünnetlerin fennen lüzum gösterilen bebelerin ve yaşı büyük olanların tin sünnet ameiJyesi kabinemde yapılır.
Aksaray, polis komUerlifti karşıcında Tel 23448 dan İslenir

NlfANTAŞINDA
AMİRAL BRİSTOL HASTANESİNE bağlı Hemşire Dersanesinde Öğrenci kaydına başlanmıştır. — Tahril müddeti 3 senedir. Okul yatılı ve parasızdır.
Kabul şartlan:
1 — Tiirk tabiiyetinde olmak, 2 — 18 yaşından az ve 25 ton yu kan olmamak, 3 — Orta okulu bitirmiş olmak, 4 — İyi ahlâklı olmak, 5 — Sıhhatli olmak
Müracaat yamanları- Cumartesi öğleden sonra ve pazardan başka her gün saat 8.00 — 19.00 arasında.
Dershane Müdürlüğü Gûzelbahçe sokak - Nişantaşı
İrfan Bayraktar
Saiiha Özer Alcksamlır Talüncl Hüseyin Şener
Süreyya. İren
Semiba Sertçi
Anna Denoas
İsmail G diyen
Mustafa Frtn
Celâl Kaıcasula
Nilüfer Kese
Mustafa Eğit
Netli Terun
İbrahim Su bağ
Süleyman Özsafman
Nazif Susoy
Nail Cerme
Mihriye Koktay Alâettln Saraçoğlu Zehra Bermek
Bedriye Siretll İbrahim Yıldırım
ADANA
Cennet Leca l’frtjr Öğütçü
Fethiye Torun Ahmet Arskın
Radîye Karşal
KONYA:
nasibe Şenaltan Fevzi Guragaç Zellha Atiker
ANKARA:
Bay i m Levl
Pcrran Akrngln
İSKENDERUN:
Yukarıda adları yazdı olan müşterilerimiz 100 - er lira kazanmışlardır.
YAPI ve KREDİ BANKASI
_ KIZ—ERKEK —■
İTALYAN LİSESİ
ve Ticret Okulu
Yeni öğrenci kayıdlarına başlanmıştır.
ORTA - ORTA TİCARET - LİSE - LİSE TİCARET Bölmalcri vardır.
Mezunları resmi okııl mezunlarının bütün kanuni haklarını lıaiadlr. 82 senelik müessese ciddiyet ve başarısı De tanın rrnştır. İsteyenlere tafsilâtı okul broşürü gönderilir.
Beyoğlu, Boğazkesen, Tomtom sokak No. 11 - Tel: 41301
Ankara Devlet konservatuarı
Müdürlüğünden
1 — 1950 - 1851 den yılında, Ankara Devlet Konservatu-varında açılacak otan bale bölümü için 3-10 yaşındaki İlkokul öğrencileri arasından paralı yatısız ve parasız yatılı öğrenci alınacaktır.
2 — Bale Bölümüne alınacak öğrencilerde aranacak hususi vasıflar şunlardır:
_ a) Kulağı musikiye yattan olmak
b) Musiki hafızası bulanmak
el Bale için leabcden uzvl hususiyetlere sahip olmak
3 — İlkokul öğrenimine müvazl olarak Bale öğrenimini bitirenler Bale bölümünün orta ve İlse sınıflarına muadil devrelerine geçeceklerdir.
4 — Müracaatları, 10 Eylül 1850 akşamına kadar Ankarada Devlet KonservatttYan Müdürlüğüne yapılmış olmalıdır. Gerekil belgeler okul müdürlüğünden öğrenilebilir,
5 — Kabul imtihanları aşağıda yazılı günlerde letanbul-da Galatasaray lisesinde ve Ankara’da Devlet Konservatuva-nnda yapılacaktır.
İstanbulda. : 16 Eylül 1950
Ankarada I 32 Eylül 1850
(hima saat 8,30
Ouma saat 8.30

Öğrenci alınacak
Ankara Üniversitesi Rektörlüğünden
Madde 1 — Yazılma İçin aşağıda yazdı şartlardan biri a-rarur:
A) Lise olgunluk imtihanını vermiş olmak (Türk liselerine eşitliği Milli Eğitim Bakanlığınoa onanmış bulunan yabancı memleketler liselerinde geçirilmiş olan İmtihanlar olgunluk muadili sayılır),
B) Bir fakülteden veya öğrenimi olgunluğa dayanan yüksek bir okuldan diploma almış olmak.
Madde 2 — Üniversiteye yazılmak istlyenlerln getirmek mecburiyetinde oldukları belgeler şunlardır:
A) Kayıt olmak istediği fakülte dekanlığına bir dilekçe.
B) Tahsil durumunu (birinci maddede İstenen şartları tevsik eden belgeler),
O) Nüfus kâğıdı veya tasdikli Örneği,
D) Sağlık ve aşı raporu,
E) Kartonsuı 4,0 X 0 büyüklüğünde 9 fotoğraf,
Fi Beyanname (Kaydolmak İstettiği fakülteden alacağı bu beyannameyi kendi el yazısı ile doldurup, pulladıktan sonra imzalar).
Madde 3 — Harç Yönetmeliğine göre verilmesi gereken yazılma harcının Üniversite Muhasebesine yatırıldığına dair makbuz getirmek lâzımdır.
Madde 5 — Üniversiteye yazllma müddeti 15 Eylülden E-klm sonuna kadar devam eder. Bu müddet geçirildikten sonra hiçbir suretle kayıt muamelesi yapılmaz.
Siyasal Bilgiler, Fen, Tıp, Ziraat ve Veteriner Fakültelerine Jftadmak Istlyenler hususi şartlan Fakülte Dekanlıklarından Öğrenebilirler. (11M4I
İstanbul Belediyesinden
Genel Meclis Zabıt ve Muamelât Müdürlüğü kadrosunda a-çık bulunan 20ü lira ücretli stenograllığâ seri zabıt tutabilecek ehliyette steno alınacaktır.
a Eylül 1950 Cuma günü saat 10.30 da talipler arasında Belediye Merkez binasında müsabaka İmtihanı yapılacaktır.
İsteklilerin tahsil vesikalar!yle birlikte İmtihan gününden •vvel istida ile Belediye Başkaıı lığına müracaatları ilan olunur. (120431
AKSAM
3 Eylül 1950
AKŞAM
cehnetun yem. usMâû.
Buluş. Fransızlara aittir. Şimdi yavaş yavaş bütün dünyaya sirayet etmeğe' başladı. Meseleyi kısaca açık-lıyalım: Fransanın Salnt - Tro-pez l3lm!i bir yeri vardır. Burada monsleur Farbre isimli biri kaymakamlık ediyormuş. Hazret, bazı işlerinin halli İçin Hariste bulunduğu sırada, hoşça vakit geçirmek için bir gece Pl-gale meydanındaki Eve-Eve-EvC denilen gazinoya gitmiş. Gösterilen çeşitli nıımaraJar arasında genç bir oansöz hemen, dikkatini çekmiş. Fıkır, fıkır, harflku lâde bir şey... tnsan bakmakla doyamıyor âdeta... Adı: Nadlne Taliler. Kaymakam hayran gözlerle ona bakarken, kafasında ûn.i bir şimşek çakıyor. Bu kızı alıp Salnt Troper.’e götürse nasıl olur? Nadine Taliler gibi yaratılışların. tek başına en cansız, en yeknesak sayfiye yerlerini bile canlandırması İşten detil...
Otelciyle artist her bakımdan anlaşmışlar, fakat plaj mevzuunda bir türlü mutabık kalanıı-yorlarmış. Genç kız aynı zamanda mükemmel bir yüzücü. Mayo hususunda da çok titiz, Kendi zevkine uygun döpiyeslerden gayrisini giymek ka-' tlyen işine gelmiyor. Otelci de onun bu kıyafetle denize girip
H?r gün biraz daha yaklaşan harb tehlikesi karşısında eğlence ve istirahat yerlerini unutmağa başlayan İnsanları tıu lâkaydiehn çekip kurtarmak için ilgili kimselerin bulduğu en kuvvetli çare: Kadın güzelliği.
Hayatta, bir anda verilen kararlarından daha isabetli bir şey yoktur. Kaymakam da aynı fikirde olduğu için temsilden sonra bir randevu tesbiti rlcaslyle kartvizitini genç kıza gönderiyor. Cevap yerine, biraz sonra genç kızın kendisi gelmiştir. Selâm vererek oturuyor. Bir çift şampanya kadehinin önünde anlaşmak hiç de zor olmuyor.
Hemen oracıkta İmzalanan mukaveleye göre, genç kız Saint Tropez’ln en şık oteli «Latltude 43u. e bağlanmıştır. Orada her geçe mutad dans numaralarını' yaptıktan başka, gündüzlerini, de otelin plaj kısmında geçirecek. Karşılık olarak da kendisi
ne Eve-Eve-Eve gazinosundan aldığı ücretin İki misli verilecek. Yemek, içmek, giyim, kuşam, hattâ çeşitli mayolar da otel idaresine alt.
Dansöz oteldeki çalışmalarına başlamış bulunuyor. Odaların hepsi en yüksek fiatlerle kiralandıktan başka civar oteller de sırf onu görmek için gelenlerle dolup taşıyormuş. (Latitude 43 İsimli otel, bir kaç ay evvel Ali Hanla Rita Hayworth'un sırf kendileri için kiralamak istedikleri oteldir.)
şimdi kaymakamın neşesine diyecek yok.
— Otelin sahibi yakın dostumdur. Hem ona faydalı ol
dum, hem de muhitimizin şenlenmesini ve turist akınım sağladım, diyormuş,

Italyanııı Rapallo şehrinde bulunan sayfiye otelcilerinden biri de başarıyı gazetelerde okuduktan sonra aynı hevese kapıldığı için başlamış tetkik gezisine. Onun maksadı da aynı: Otelindeki bütün odaları yüksek Halle kiraya verdirecek kabiliyette bir kLZ yiyor. Bu kız gençliği nispetinde gü2el de o-iacak. Fakat yalnız göğüs, kalça ve bacak kusursuzluğuna is-tinad etmeyen bir güzellik. Dansetmesini, şarkı söylemesini bildiği kadar, söylediğini dinletmesini, söylenenleri de dinlemesini becerecek.
Haftalarca süren arama tarama faslından sonra İtalyan o-telcl de arzularına en uygun tipi Milano'da bulmuş. Adı: Adrlana Serra. Mesleği: Artist. Güzelliğine, kıvraklığına diyecek yok. Şimdiye kadar üç İtalyan fil-

minde rol almış. İstikbalinin çok i müşterilerin oniine çıkmasına parlak olduğu da İlgili muhit- nedense razı değil. Halbuki Ad-lerde «k >>k tetoplkıuyom.,. rl*n» s"t“n,n .yn> tipte Mr düzüne mayosu var.
— Dünya bir tarafa, mayolarım bir tarafa. Siz bilirsiniz sayın Slnyorl
Otelci, İnsanı âdeta tehdit e-den bu cümle karşısında biraz şaşırır gibi olmuş. Fakat bu şaşkınlığa tehdit ifadesinden ziyade genç kadının müstesna güzelliği sebep olmuştur muhak
kak. Zira resimlerinden de kolaylıkla anlaşıldığına göre Adrl-ana Serra'da öyle bir vücut v» bu vücutta öyle hatlar var ki. bakanların şaşırmaması, apışıp kalmaması katiyen mümkün değil. Sayın Sinyorun en büyük korkusu da bu fazla güzellikten ileri geliyormuş.
Sayın Sinyor üç günlük mühlet istemiş, şimdi düşünüyor. Bakalım neye karar verecek?.,
A. T.
Şu muazzam harb gemisinin yanından martı gibi süzülüp giden yelkenli insana mutlaka bir sulhün katıksız sükuneti İle huzur dolu havasını ne güzel hatırlatıyor, tik bakışta insanda eski bir tablo tesiri yapan bu resim bir fotoğrafçının tesadüfen’ yakaladığı enstantanedir. İngiltere sahillerinde çekilmiştir. Harb gemisinin adı: Vanguard, yel kelinin kİ de: Pene.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder