Her sene en çok beklenen gece
Basın Balosu
21 Mart cumartesi akşamı Taksini Belediye gazinosunda. Davetiyeler Birliğin L6)« sineması karşınındaki merkezinde tevzi edilmektedir.
1(
ÇARŞAMBA 21 Mart 1048
Bu hafta, halka Mart ve Nisan aylarına ait petrol fişleri dağıtılacak
________________________________■
Sene 27 — No. 9490 — Fiat! her yerde 10 kuruştur.
Sahibi: NoomeddLn Sadak — Neşriyat müdürü: Hikmet Feridun Eş — AKŞAM Matbaası
ALMANLAR RHİNDE BOZGUNA UĞRADILAR
Adana çevresinde zelzeleler durdu
Batıda beş büyük Alman şehri daha zaptedildi
En büyük haşarat, Ceyhan ve Kozan içlerinde vukubuldu
Köylerde yüzlerce ev yıkıldı ve oturulmaz hale geldi, yerden sular fışkırdı, bir çok ölü yüz küsür yaralı tesbit edildi
Kuşatılmış bulunan 80,000 Almandan yarısı esir edildi
Ankara 21 (Telefonla! — Bu sabah telefonla öğrendiğime göre, Adana 'da dünkünden başka yeni zelzele olmamıştır. Ceylıanda nüfusça zayiatın çok olduğu, kasabanın oturulamıya-cak derecede hasar gördüğü öğrenilin İştir.
Adana 21 (Akşam) — Dün sabah şehrimizde ve Seyhan lil çevresinde saat 10,59 da şiddetli bir zelzele olmuş ve 35 saniye devam etmiştir. Ceyhan, Misis ve Kozan’da. zarar büyüktür. Adananın yüksek mevkiini teşkil eden Tepedağı mıntakasın laki Gazipaşa okulu kısmen yıkılmıştır. Bıı okul harbden evvel 300 bin liraya İnşa edilmişti. Bundan başka Adana hükümet konağı. Belediye. Halkevi, iki hamam ve diğer bazı binalar da hasara uğramıştır. Hemen bütün binalarda çatlaklar meydana gelmiştir. Bir kadın enkaz altında kalarak ölmüş. bazı kimseler de ağır ve hafit suretle yaralanmışlardır.
dan açık yerlerde vakit geçirmekledir
zelzele İskenderun, Tarsus, Mersin, Osmaniye, Kadirli, Feke, Saimbeyli, Bahçe'de de olmuşsa da buralında zayiat ve haşarat olmadığı öğrenilmiştir.
Ceyhan ve Kozanda
Ceyhan d an alınan hancrlere göre, burada 200 dükkân ve ev yıkılmıştır. 10 ölü. 14 ağır, 100 hafi! yaralı vardır, bir un fabrikası. İnhisarlar, Adliye, Emniyet müdürlüğü. Posta ve Telgraf binaları ve ortaokul yıkılan binalar arasındadır. Bazı yerlerde sular fışkırmış. ortaoklun yıkılm asile yangın çıkmıştır. Asma köprünün bir ucu havaya kalkmıştır. Dağ köylerinde yıkılan binaların yüzde 80 nispetinde olduğu öğrenilmişse de. buralardaki nüfusça zayiat hakkında henüz haber alınamamıştır. Yalnız Ceyhanm Sirkeli köyünde 2 ölü, 18 yaralı ve Kozanda 20 ev tamamen yıkılmıştır; 5 ölü. 4 yaralı vardır.
Misis ve Ceyhana imdat ekipleri ye yardım gönderilmiştir. Adana valisi de Ceyhana gitmiştir. AdanalIlar, zelzele yüzündenğ gündüzü sokaklarda geçirmişler ve bina altına girememişlerdir. Birçok kimseler de dağlara ve meydanlara taşınmışlar, geceyi de açıklıkta geçirmişlerdir
Misis’teki haşarat
Yukarıda: Adanada hasara uğrayan hükümet konağı, aşağıda: Zelzelenin en çok tahribat yaptığı Ceyhandan bir görünüş
Japon donanması yeni bir hezimete uğradı İki gün süren savaşta 6 Japon şilebi batır kiı. 9 harb gemisi de hasara uğratıldı, 475 uçak da düşürüldü
Mühim bir münakale yolu üzerinde bulunan Mlsls’te 51 ev tamamen yıkılmıştır. Bunlar arasında ilkokul binası da vardır. Ayrıca 30 ev de hasara uğramıştır. Mlsls köprüsü üç yerinden çatladığı için sefer tatil edilmiştir. Zıpkıcı köyünde 30 ev tamamen, 12 çv kısmen, Dağcı köyünde 25 ev tamamen, 12 ev kısmen, Baklalı köyünde ilkokul binası da dahil, 35 ev kısmen yıkılmıştır. Yarımca köyünda 21 ev tamamen, 20 ev kısmen, Acıdera köyünde 25 ev tmamen. 60 ev kısmen, Çakalderede 53, Kürkçülerde 55 ev yıkılmıştır.
Ankara 21 (Telefonla) — Adana civarında vuku bulan dünkü deprem Maraş, Kayseri ve Ulukışla'da da duyulmuşsa da haşarat ve zayiat olmamıştır.
Mandalay şehri tamamen zaptedildi Londra 21 (A.A.) — Birmanya Cephesinden gelen bir habere göre, 14 üncü İngiliz ordusu Man-(lalay şehrini tamamüe işgal etmiştir. Blrmanyanın eski'başkentinde kalmış olan son Japon mukavemet merkezi Fort Örfin de dün teslim olmuştur.
Söz, yazı ve harb "'ı
Yazan: A. ADNAN . ADlVAIt I Bugün bsşinci sahifemîzde j
New-York 21 (A.A.) — Amiral Nimitz tebliği, Japon kara sularında Japon donanmasile Amerikan harb gemileri arasında cereyan etmiş olan bir deniz ve hava çarpışması hakkında şunları bildirmektedir:
Japon kara sularında iki gün süren şiddetli bir deniz ve hava muharebesi cereyan etmiştir. Bu çarpışmalarda Japonlar 465 uçak kaybetmişlerdir. 200 uçak da hasara uğratılmıştır. 6 şilep batırılmıştır. Şu Japon gemileri de ağır surette hasara, uğratılmıştır. 2 uçak gemisi, bir ağır ve hafif kruvazör, 4 muhrip ve bir denizaltı.
Vaşington 21 (A.A.) — Japon donanması. Japon karasularında yeni bir mağlûbiyete uğramıştır. 15 Japon harb gemisi hasara uğratılmış ve 475 uçak da tahribedllmiştlr.
Amiral Nimitz tebliği. Klu-Şiu adasından kalkan Japon uçaklarına karşı şiddetli çarpışmalardan sonra Amerikan harb gemilerinin düşmanı sığındığı üsler açıklarında yakaladığını bildirmektedir.
Hasara uğratılan gemiler arasında bir zırhlı, 6 uçak gemisi ve bir muhrip bulunmaktadır.
Amerikalıların yalnız bir tek gemileri hasara uğramıştır.
New-York 21 (A.A.) — Japon karasularında cereyan etmiş olan deniz - hava muharebesine Ja-
pon donanmasının en büyük harb gemilerinin iştirfik etmiş olduğu bildirilmektedir.
San Fransisco 21 (A.A.) —
Amerikan donanmasının resmî sözcüsü şu noktalan belirtmiştir:
Japon donanmasının, büyük bir kısmı iç Japon denizinde bulunmaktadır. Fakat bu uzun sür-miyecektlr. Amerikan gemileri Japon harb gemilerini sığındıkları yerlerde yakalayıp batıracaklardır.
Kove ve Kurre’ye karşı yapılan akınlar, Japon ticaret filosuna indirilmiş ciddî birer darbedir. _____ _______________
Yeni model üstün uçan kaleler
Vaşlngton 21 (A.A.) — Açığa vurulduğuna göre. Birleşik Amerika’da yeni model bir üstün uçan kale imaline başlanılmıştır, Bu uçak Pasifik’te Japonya'ya karşı kullanılan -B. 20» modeli ilstün uçan kaleden daha büyük olacaktır. Bu yeni dev uçak hakkında henüz hiç tafsUftt verilmemektedir. ___ ____
Arap birliği paktı
Kahire 20 (A.A.) — Arap birliği hazırlık komitesi son toplantısını yapmış ve Arap birliği paktını kesin olarak tasvibetmiştir. Bu pakt, 22 martta toplanacak olan Arap kongresine sunulacaktır. Bu vesLkanm İmza töreni Za-afaı ane sarayında yapılacaktır.
iki Amerikan
Londra 21 (AA.) — 6arr He Rhltı nehirleri arasında Alman orduları acı bir mağlûbiyete uğramışlardır. Amerikan kuvvetleri 3 büyük şehri İşgal etmişler, başka İki şehrin mahallelerine de girmişlerdir.
Almanlar bozgun bir halde hava kuvvetlerinin devamlı bombardımanları altında Rhln’e doğru ricat etmektedirler.
tarh 21 (AA. l — Birinci, üçüncü w yedinci Amerikanı orduları Alman topraklarında dünkü gün esnasında yeni zaferler elde etmişlerdir.
General Patton birlikleri Alman şehri Mayence'ı ele geçirmişler ve ileri hareketlerine devam ederek bu şehri 10 kilometre geride bırakmışlardır. Mayence şehrinin 45 kilometre cenup batısında bulunan Torms şehri de zaptedllmlş ve geride bırakılmıştır. Manııhelm’m 50 kilometre batısına dilsen Kftvseriaııtem İsen! edilmişti-
Oeneru.1 Palton birlikleri ile Kay-serlautern’ln 12 kilometre batısında birleşmiş olan general Pûtch birlikleri Sarr nehrini Oserbach bölgesinde iki noktada aşmışlardır. Sarrbruck ve Sarriouls düşmandan temizlenmiştir. Bu kesimde Slegfrled hattında 500 metrelik bir gedik açılmıştır.
Daha doğuda. Amerikan birlikleri Wlsselburg’u 5 kilometre geride bırakmışlardır.
Fransız kuvvetlerinin Alman topraklarında ileri hareketleri devam etmektedir.
Ruiır - Sarr - Lautern Üçgeni İçinde Alman kvuvetlerlnin vaziyeti günden güne güçleşmektedir. Almanlar bozgun bir halde Rhin nehrine doğru kaçmaktadırlar. Müttefik umumi karargâhı burada kuşatılmış olan «0 bin Almanın yarısının esir alınmış olduğunu bildirmiştir. Son altı gün İçinde üçüncü ve yedinci Amerikan orduları 40,000 esir almışlardır.
Birinci Amerikan ordusunun Re-magen'dekl köprübaşmda yeni ilerlemeler kaydedilmiştir. Hodges birlikleri şimal İstikametinde ilerlemişler ve Sfeldorf İle Beuel kasabalarına ulaşmışlardır. Beuel kasabası. RhUVln doğu kıyısında, ve Bonn şehrinin tam karşısında bulunmaktadır Amerikan birlikleri Frankfurt - Kolonya otomobil yolunun doğusunda aon 48 saat içinde 20 şehir ve kasabayı İşgal etmişlerdir.
şimal kesimler hakkında hiçbir tafsilât verilmemektedir.
(Arkası sahife 2; sütun 3 te)
DİKKATLER:
Üç küçük gangster
Atıkaradû, İkisi lise soıı sınıf talebesi, biri ortaokul öğrencisi olınnk üzere üç çocuk hırsızlık çetesi kurmuşlar. Soydukları mağazalara (varan bir!), (varan iki!)) diye levhalar asarlarmış. Üçüncü sıçrayışta yakalanmışlar:
— Amerikada bir çiflik alıp stüdyo kuracaktık. Bu paralan onun için çalıyor ve biriktiriyorduk! - demişler.
Malûmdur; «İşte roman ve sinemaların tesirf.fi denecek.. Fakat buna da cevap hazır: Kabil, Ifâbill, roman ve ajnemantn tesirinde kalmaksızın öldürdü.
Roman, sinema, her türlü İçtimaî müesseseler... Biltiln bunlar, «cürümlere sebep oluyorlar!•> diye lânetle damgalanamaıriar... Olsa pJsa, «müspet idealleri kâfi derecede veremiyorlar! Yeni ve faydalı modalar doğuramıyorlar...» diye tcnkidedilebLIlrler,
ordusu birleşerek Sarrı geçti
Batıda İngiliz kıtalarının İleri hareketi
Zhııkol Derline karşı son taarruza hazırlanıyor Ruslar 1000 top ile Stettin şehrine taarruz ediyorlar
Parla 21 (A.A.) — Alman haberler ajansının verdiği bir habere göre, Mareşal Zukov Öder kesiminde 15 kilometrelik bir cephe üzerinde Berlin'e karşı nihai taarruz İçin 100,000 kişilik bir kuvvet toplamıştır.
Aynı ajans, Sovyet kuvvetlerinin Stettln’e yedi kilometre mesafede Eldam yakınlarında da toplanmakta olduklarını ilâve etmektedir.
Londra 21 (AA.) — Alman radyosu dün geceki yayımlarından birinde, Sovyet ordularının şimal Sllczya’da
büyük bir taarruza geçmiş olduklarını bildirmiştir.
Brüksel 21 (A.A.) — Alman haberler ajansı, Sovyet kuvvetlerinin Stet-tln cephesinde 1000 top toplamış olduklarını ve şiddetle taarruz etmekte bulunduklarını bildirmekledir.
Berne 21 (AA.) — Alman harb tebliği, Şosetlerin Segetsfehervar kesiminde 20 piyade tümeni ve bir çok zırhlı birliklerle taarruz ederek Ver-ter dağlarının şimal doğusundaki (Arkası sahife 2; sütun 4 te)
Günler Geçerken
Fiske ve hançer
Dilimize yerleşen sözlerden biri de «vurgunculuk • vurguncu» dur. Faziletli bir kelimenin isim babası olamadığıma keder etmekle beraber kabahati kendimde değil, bu isini verdiklerimizde bularak ve hele o salgının geçici bir harb zamanı ahlâksızlığını belirttiğini düşünerek avunabiliyorum, Ğiin gelecek kİ çimeli gazetelerin her sahi fesinde en aşağı yedi, sekiz kere tekrarlanan «vurguncu - vurgunculuk» sözleri aylar geçecek, gözümüze ilişmi-yecek. Çoğu gitti, azı kaldı. Bazı kelimelerin de ikbal ve idbar devirleri olur. 1 numaralı cllıan felâketinde vurguncuya «Harb zengini» demiştik; harb bitti, zengini de ortadan kayboldu... Hem kendiliğinden, hiç birinden lıesep sormağa vakit kalmadan! Bu seferki itibarın ne şekilde geleceğini bilemezsek de muhakak surette geleceğine güvenebiliriz. Vurguncu gemisi batmağa mahkûmdur... İçindeki bütün can ve mal ile. .İmma üç, beş kişi kur-tıı’abilir... Her deniz kazasında olduğu gibi!
Bana öyle geliyor ki «vurgunculuk - vurguncu» sözlerini dile kolay gelmesi yüzünden pek aşırı ve epeyce yersiz kullanmaktayız. Fikrimce o sözleri btivük Ölçüdeki işlere ayırmalıyız; ufak tefek esnaf oyunlarını, f’at arttırmalarını, meselâ vedi buçukluk bir portakalın on kuruşa satılması gibi küçük madrabazlıkları «vurgunculuk» kadar sert, keskin, tok, tesirli bir kelime ile anlatmağa kslktşmak bir yankesiciye haydut demek kabilinden ölçüsüz düşer. Köprü Üstünde bilmem hangi satıcı çifti 10 kuruşa satması icabeden şu mahut «yakalara balina fiyi birine yüz nara faz-lasma sürmüş. Bu, vurgunculk değildir; âdi bir kabahattir; harlı'le ve sulhte olr gan işlerdendir, öylesine vurguncu dersek öteyandan kurduğu şebeke sayesinle ve bir partide bir kaç yiiz bin lira vuran azılıya nasıl zorlu bLr sıfat vermemiz Icabedcceğinl düşünmek gerek.
Yakalara balina, dişlere kürdan satıp yetmiş beş kuruş fuzuli para kazanmış zavallı suçluyu tutup da zeytinyağını bir kalemde elli kuruş fırlatarak yedi yüz bin lirayı cebine atmış sahici bir vurguncu ile aynı sıfat altında anmak bir Usan hatası olduğu kadar bir vicdan azabıdır da... Fiske atanla canevlne hançer sokana tek isim verilemez.
AHŞAM
zJ Mart 1?»45
Sahile 2_________________
SÖZÜNRELİŞİ
Zavallı kuş !
Geçen gün bir bahçeden geçerken ağaçların dalları arasında bir haç kuş gördüm. Hava güneşli idi. Bahçe daha canlan-BKunıştı ama kuşların sabrı tükenmiş, kendilerini dallara atmış cıvıldaşıyorlardı. Aralarında saka'lar, kuynıksallayan’lar vardı. Renkleri de fena değildi. Fakat hallerinde bir düşkünlük, bir peri-fanlık gördüm. Kinıbilir belki de çocukken, İnsan kuşlan daha ftizel, daha sevimli, daha cana yakın buluyor, dedim. Hayır, artık çocuklar da kuşlan sevmiyorlar.
Geçenlerde tanıdığım bir ailenin iki küçük kızı birihirieritae dargındılar. Daha küçüğüne «cNlçin bu dargınlık?» diye sordum, dudaklarım kabartıp göz kapaklarını aşağıya indirerek «Kabahat onda, pis lâflar söylüyor, güzel güzel oynuyorduk, durup dururken hana «kuş!» dedi. Bunu her zaman, ama her zaman yapıyor. Bir daha konuşmıyacağım» dedi «Kuş olmak fena mı?» dedim. Darıldı, «Sizinle de konuşulmaz kî zati!» diyerek çekildi, gitti
Kuş gerçi akille beğenilmiş yaratıklardan değildir. Hatifi «kıış beyinli» d,iye bir tâbir vardır ki hakaret yerine geçer. Fakat beyni bahis mevzuu olmadığı zaman kuş sevilir, beğenilir, bahçelerle beraber gönülleri şenlendirirdi. Kuşun edebiyattaki saltanatı Adem babamızdan zamanımıza kadar sürmüştür. Şairler cıvıldamakta sevgililerini kuşa benzettikleri zaman her halde danşmalar olmamıştır Şiirlerde, romanlarda tabiat tasvirlerini ancak kuşlar tamamlar. Hele çocuklar, onları kuşların peşinden ayırmak analar. babalar için ne zor şeydi! Serçem, güvercinim. bülbülüm, kanaryam, şahinim, güzel kuşum hitapları kimsenin canını sıkan. hakaret dâvası açmak üzere mahkemelere knşturtan seslenmeler değildi. Halbuki bugün bacak kadar çocuklar blribirlerine •eşek!» dememek için «kuş!» diyorlar.
Kuş günden güne itibardan düşüyor. Buna her halde tayyare sebep olmuştur. Küçükler de. büyükler de şimdi yalnız ona hayrandırlar. Zavallı kus! Sen dünyanın bugünlerini gördükten sonra artık İnsanlarla beraber oturmamalı, uçup başka bir diyara, kıışlann sevildiği bir diyara gitmelisin!
Şevket Rado
Garip bîr vaka •
Özbekistan pamukları
Zabıta esrarlı bir hâdisenin tahkîkile meşgul
Dün gece Bayezltte Boğanağa mahallesinde garip bir vaka olmuştur. Kumkapı civarında oturan Zeki İsminde biri, yanında bir kadın olduğu halde, Bayezltte Tavşantaşı sokağı civarından geçmekte iken, kadının evvplee tanıdıklarından lk! kişi, bunların peşlerine takılmıştır. Zeki, kadınla karanlık bir sokağa sapıkları zaman, bu iki şahıs, önlerine çıkarak Zekiden kadını kendilerine bırakmazını istemişlerdir. Zeki, bunlardan korkarak, kadını bırakmış ve kaçmağa koyulmuştur.
Zeki, koşa koşa kaçmakta İken, bir evin duvarı kenarından aşağı düşmüş ve ayaklan kırılmıştır.
Bu gürültüyü duyan ev halkı, hırsız var zannlle Istimdadetmlşler, kıza bir zaman sonra bekçi ve polisler yetişmiş, eklyl ayaklan kırılmış bir halde bulmuşlardır.
. Zeki, kendisinin hırsız olmadığını, başına bu şeklide bir hâdise geldiğini anlatmışsa da, zabıta bu İddianın doğru olup olmadığını tesbit için Ica-beden tahkikata girişmiş bulunmaktadır.
Fecî bir kaza
Petrol arama kapmında infilâktan 4 kişi öldü
Bakır 21 (Akşam) _ Raman dağında petrol arama kampında dün feci bir kaza olmuştur. Hazırlanmak-te olan bir İnfilâk maddesinin patlaması neticesinde bir mühendis, bir Ustabaşı ve bir amele olmak üzere 3 kişi parçalanmışlardır. Ağır yaralanan mühendis B. Raşit Kenan Yon-eaoğlu tedavi edilmek üzere şehrimizdeki hastaneye getirilmiş İse de maalesef ölmüştür.
Londradaki ticaret heyetimiz
Londra 20 (AJt.) — Anaodlu ajanlının özel muhabiri bildiriyor; Türk ticaret heyeti reisi büyük elçi Cevat Açıkalm, dün İngiltere Bahriye Bakanı AIexûnder‘l Bahriye Bakanlığında ziyaret etmiştir.
Britanya hükümeti bugün Claridge Otelinde Türk ticaret heyeti şerefine bir kabul resmi ter ti be t m iştir. Davetlileri hükümet adına Hariciye Bakanağı müsteşarı George Hail kabul et-iniştir.
İstihbarat Bakanlığının daveti üzerine Türk ticaret heyeti cuma günü Ouford'a gidecek ve mühim harb sa-nuylfie alâkalı fabrikaları gezecektir.
Hatler «vaziyetin vahimliğine rağmen galip geleceğiz» demiş
Londra 20 (A.A.i — Reuter: Alman radyosunun bildirdiğine göre, Hitler Gençlik teşkilatı şeflerini kabul etmiş ve onlara, vaziyetin vahametine rağmen, Almanyanın bu harbden muzaffer çıkacağını söylemiştir.
Radyonun İlâve ettiğine göre, Hil-ler'l dinliyenler arasında, cephede kendini göstermiş olan 12 yaşında bir çocuk da bulunmakta idi
Mısır, Brezilya ve Çinde istihsal edilen pamuklardan fazladır
Moskova 31 (AA.) — Sovyet yazarı Ley Volodarsky'nin yazdığına göre, Orta Asya’da Sovyet Cumhuriyeti Özbekistan da hâlen elde edilen pamuk mahsulü Mısır’a nazaran yüzde elli fazla bulunmakta, Brezilya vc Çin’de elde edilen miktarı biraz geçmekte ve ancak Hindistan ile Birleşik Amerika’ ya nazaran geri kalmaktadır Özbekistan'da pamuk İpliği imalâtı 1937 senesine nazaran yüzde yüz ve İpek ipliği imal&tl İse yüzde elli artmıştır Tahminlere göre 1945 pamuk mahsulü harbden evvelki devrenin son senesine nazaran yüzde elli fazladır Yine 1945 deki mensucat İmalâtı da o seneye nazaran yüzde 33 nispetin re artmıştır. 1945 için hazırlanan plân sınai Istlhsalâtı geliştirmek gayesile kömür, petrol, çelik, mensucat ve makin? alâtı İstihsalinde artışı sağlamağı derpiş etmektedir. Bu progra-, mın gerçekleştirilmesi için de yeni fabrikalar ve yeni elektrik merkezleri İnşa edilmek üzeredir.
Varşovanın nüfusu
Varşova 21 (A.A.) — Varşova'nın şimdiki nüfusu 300.000 kişiyi geçmektedir. Bunun 100.000 I başkentin merkez kısmında geri kalan 200.000 i de nispeten daha az hasar gören ve Vlstül’ün sağ kıyıcı Üzerinde bulunan Praga kısmında dır.
Mareşal Stalin Benesle görüştü
Londra 20 (A.A.) — Moskova radyosunun dün akşam bildirdiğine göre, mareşal Stalin, Çekoslovakya Cumhur Başkanı M. Be-nes ile görüşmüştür.
Mareşal Stalin Fransanın Moskova büyük elçisi general Catrouxryu da kabul etmiştir.
Hava akınları
Berlin arka arkaya 29 zuncu defa bombalandı
Paris 21 (AA.) — Mosqultos uçakları diin gece yeniden Berlin’i bombalamışlardır. Berlin şehri 29 gecedir durmadan bombalanmaktadır,
Londra 21 (A.A.) — Rhur havzasını ayırmayı hedef güden hava akınları dün de devam etmiştir.
Hamm ve Retcngenhavzen ile şimal batı Almanyada hedefler bombalanmıştır.
Dünkü gün esnasında 14 Alman av uçağı tahri bediim iştir.
Müttefik taktik hava kuvvetleri Rhln batısında son bir gün İçinde 4000 Alman taşıtı İle 900 vagonu İşe yaramaz bir hale getirmişlerdir.
Londra 21 (A,A.) — İtalyadakl hava alanlaırnda kalmış olan 1000 orta bomba uçağı Şimal İtalya'da Alman münakale yollarına ve Yugoslavya'da hedeflere akın etmişlerdir.
Ağır bomba uçakları da, Viyana -Münih - Ratlsbon yolu üzerinde garlara akın atmlşler ve doğu cephesindeki hareketler! desteklemişlerdir.
Polonya meselesi
Moskovaya gidecek Polonya çifçi partisinin muhalefet şefi B. Edenle görüştü
Londra 21 (AA.) — Reuter’ln özel muhabiri bildiriyor: Londradaki Polonya çifçi partisinin muhalefet şefi Stuıislav Mlkolajeskic, Hariciye Bakanı M. Anthony Eeden ile yeniden görüşmüştür. Polonya milletini temsil edecek hükümetin kurulması için müzakerelerde bulunmak üzere Mı-kolajeskle’ntn Moskovaya yapacağı seyahatin bu görüşmeye mevzu teşkil ettiğine ihtimal verilmektedir
İngiliz ve Amerikan büyük elçilerinin mesleyl müzakerede gecikmiş olmalarının başlıca sebebi. Yalta kararlarına muhalif olan guruplar 11» Lublln hükümeti temsilcisi arasındaki münakaşalardan mütevellit durum üzerindeki fikir ayrılığıdır.
Söylendiğine göre. Sovyet hükümetinin nokta! nazari Lublin hükümetinin bir hükümet sıfatlle temsil edilmesi lâzım geleceği. Birleşik Amerika noktal nazarının ise. bu hükümetin toplantıya Iştir&k edecek diğer guruplarla aynı safta bulunması lcabe-deceğ! merkezindedir.
Bu arada sosyalist partisinin Lon-dradak! Polonya hükümetin! desteklemeğe devam etmesi yüzünden, Jan
Emniyet plânı ve Rbin bölgesi
Hollanda Hariciye Bakanı bu meseleleri görüşmek için Parise gitti
T-----------
Paris 2û (.AA.) — Hol anda Hariciye Bakanı M. Von Kleffens Fransız Hariciye Bakanı M. Bidault He görüşmek üzere dün, Paris’e gelmiştir, iki Bakanın Dumbarton Oaks emniyet plânında değişiklik yapılması meselesi üe Rhiıı bölgesinin istikbali hakkında görüşecekleri sanılmaktadır. İstenilen değişiklikler salı günü alâkalılara bildirilecektir. Fakat bu hususta tafsilât verilmesi muhtemel değildir.
Fransız tekliflerinde, tecavüz vakaların uı emniyet konseyine bildirilmesinde vuku bulacak gecikmeler do-layıslle Fransız - Sovyet paktının tesirsiz kalmasını önlemek gayâsl güdülmektedir.
Diğer taraftan Fransa, Belçika. H»-landa ve Liıksemburg murahhasları yakında iktisadi meselelerde dört devlet arasında İstişarede bulunulmasını derpiş eden bir anlaşma lmza-’r'acaklardır,
B bela 5 büyük şehir zaptedi’di (Baş tarafı 1 inci sahifede) Montgomeri’nin günlük emri
Paris 21 (AA.) — Mareşal Montgn-mery er ve subaylarına hitaben yaymış olduğu bir günlük emirde şöyle demektedir:
«Artık durmıyacağız. Almanlar pes demeden, biz de tam bir zafer elde etmeden durmıyacağız.»
Yeni bir taarruz başladı
Brüksel 21 (AA.) — Alman Haberler ajansı Transocean'm verdiği bir habere göre, Amerikan kuvvetleri, şiddetli bir topçu ateşinden sonra Kolonya - Frankfurt otomobil yolunun her İki tarafından şimal istikametinde yeni bir taarruza girişmişlerdir.
Bu haber Müttefik kaynaklarından teyldedilmemlştlr.
Harb muhabirler! Remagen köprü-başının genişliğinin 33 kilometre, derinliğinin de 16 kilometre olduğunu bildirmektedirler.
Hamburg bombalandı
Nevyork 21 (AA.) — .amerikan hava kuvvetlerine mensup 400 uçan kale dün öğleden sonra Hamburg'da denizaltı üslerine atan etmişlerdir.
Bir buçuk milyon esir
Londra 21 (A.A.) — İngiliz Harbiye Bakanı, Müttefik ordularının şimdiye kadar bir buçuk milyon esir almış olduklarım bildirmiştir.
Sovyet kuvvetlerinin almış oldukları esir adedi bu rakama dahtl değildir.
Berlin’e en feci akın
Paris 21 (A.A.) — Afi ajansının Beme'dekl özel muhabiri bildiriyor Berline karşı yapüan son atan. Alman başkentinin şimdiye kadar uğramış olduğu atanların en fecii olmuştur. Bir saat, Alman şehrine her dakika 45 ton bomba inmiştir. Berlin'in merkezi harabe haline gelmiştir.
Yangınlar bir gün sonra hâlâ yanıyordu.
Fransızlar da Almanyaya girmişler
Nevyork 21 (AA.)— Escchangc Te-legraphln general De Lattre de Tas-
Stanczyk, Grospeld, Szcyc-rek ve Be-lonfiky gibi tanınmış sosyalistlerin partiden çekilmiş olmaları, bu Polonya hükümetinin durumunu gitgide zorlaştırmaktadır.
Orduda, başkomutan general WIa-dlslav Anders ile vazifelerinden çekilmiş olan üç general orasındaki fikir ayrılıkları henüz halledilmiş değildir.
Londra resmî mahfilleri bu üç generalin «şahsi anlaşmazlıklar» yüzünden vazifelerinden alındıklarını beyan etmektedirler. Bunlar general Boruta Splekovicz, general tzidor Modelskl ve general Pasz.kiewiı»dir.
Londradaki Polonya hükümeti her ne kadar yabancı memleketlerdeki elçiliklerine bu generallerin Lublin hükümetine temayüllerinden dolay! vazifeden alındıkları hak kındaki haberi yalanlamağa memur etmişse de general Modelski’nln basına yaptığı beyanat, kendisiyle başkomutanı arasında siyasi sahada bariz fikir ayn-lıkları bulunduğunu gösterir mahiyettedir.
Bu generallerden hiçbiri yeni bir vazifeye tâyin edilmemişlerdir.
Alman benzini çok azaldı
Tanklara ve motörlü kuvvetlere verilen benzin en aşağı haddine indirildi
Londra 21 (AA.) — Havan Bakanlığının sözcüsü dün yu demeçte bulunmuştur:
Alman uçaklarının, tanklarının ve motörlü vasıtalarının emrine tahsis edilen benzin miktarı en aşağı haddine İnmiştir, Yakıt noksanlığı d?ha altı ay evvel Alman silâhlı kuvvetlerinin faaliyetini azaltmağa başlamıştı. O zamandanberi ise bıı maddenin dağıtımındaki kısıntı daha sıta bir hale gelmiştir. Müttefik bombvdl manları neticesinde 20 suni petrol tesisinden şimdi yalnız birisi çalışabilir halde.kalmıştır Son günlerde e!e geçirilen ve Rundştedt’in imzasını taşıyan bir vesika bizzat Hi ferin bentin İstihlâki hakkında bir emrini İhtiva etmektedir. Hitler. bu emrinde benzinin yalnız muharebelerde istihlâk edilmesi lâzım geldiğini ve bu maddeyi başka İhtiyaçlarda kullanacak olanların harb divanına verileceğini söylemektedir Av uçakları komutanı general Stumpf, bütün talim uçuşlarını yasak etmiş ve hattâ harekât için yapılacak uçuşların da ancak İyi havada yapılmasını emretmiştir,
Zhııkof Berbne karşı son taarruza hazırlanıyor (Baş tarafı 1 inci sahifede) gediği genişletmiş olduklarım bildirmektedir.
Brüksel 2ı (A A) — Alman haberler ajansının yorumcusu. Alman kuvvetlerinin Macar - Yugoslav hududu üzerinde Drava nehri kesimindeki İki köprübaşını tahliye etmiş olduklarını bildirmiştir.
Londra 21 (AA.) — Mareşal Stalin' in günlük emrinden anlaşıldığına göre üçüncü Beyaz Rusya ordusu komutanlığına General Çerniakovski’ye halef olarak General Vasilicvsky ge-tlrllmşitlr.
General Vasilevsky 46 yaşındadır,
1942 kasım ayından beri Kızılordunun Genel Kurmay şefi bulunmaktadır.
1943 şubatında Mareşalhğa terfi etmiştir. Kendisi Kızılordunısn en büyük nişanı olan «Zaferi nişanlyle taltif edilen tek Sovyet komutanıdır.
Moskova 20 (AA.) _ Mareşal Sta-lin’in. Mareşal Vasllevski'ye gönderdiği bir günlük emirde bildirildiğine göre, üçüncü Beyaz Rusya cephesi kuvvetleri Doğu Prusya'daki Alman grupunun imhası için taarruzlarına devam ederek bugün Frlscheshoff bataklığı kıyılarında Alman müdafaasının müstahkem bir mevkii olan Braunsberg'i almışlardır.
Moskova 20 (AA.) — Mareşal Sta-lin'in Mareşal Zukov’a gönderdiği ikinci bir günlük emirde bildirildiğine göre, birinci Beyaz Rusya cephesi kıtaları çetin savaşlardan sonra 20 martta Altdamm şehrini almışlar ve Oder’In sağ sahilinde Stettln'ln doğusunda kuvvetli Alman köprübaşını tasfiye etmişlerdir.
signy kuvvetleri nezdlnde bulunan özel muhabiri. Fransız kuvvetlerinin Alman topraklarına girişleri hakkında şunu bildirmektedir:
«Alman topraklarına İlk girmiş olan Fransız birliği Tunuslu nişancılardan mürekkep bir birliktir. Bunlar nehri bele kadar au içinde geçmişler ve şiddetli çarpışmalardan aonra bir kasabayı laptetmlşlerdlr.»
Orta Şark petrolleri
Mesele Arap birliği konferansında görüşülecek
Kahire 20 (AA.) — Kahirede toplanmış bulunan Arap devlet adamları konferansının, Orta Şark petrol İşi le meşe al olacağı muhakkatır Basra körfezimi» ıı Akdenlze bir petrol borusu uzatmak hususundaki Amerikan tasarısından bahseden El Mükattam gazetesi, hu konu etrafında şunları yazıyor:
«Bu borudan akacak petrol. Arap memleketlerinden geçerek Arap limanlarına gidecektir. Arapların bu zengin kaynaktan faydalanmaları tam bir haktır, Uzağı görebilen insanlar bıı meselenin Arap birliği konferansında İnceleneceğini tahmin edfyori > r »
San Fransiskoya gidecek İran heyeti
Tahran 20 (A A l — Bakanlar Kurulunun bildirdiğine göre, San Francls-00*70 gidecek Iran heyet! şöyle teşkil edilecektir:
Hariciye Bakanı M. Nasrullah İ. rızan, 'Adliye Bakanı M. Mustafa Alt, Devlet Bakanı Dr. Ali Akber Siyahi, İranın Londra elçisi M. Taghl Zadeh ve Moskova elçisi M, Ahi.
Toulon tersanesinde
yangın
Toulon 20 (AA.) — Dün Toulon tersanesi hangarlarında çok büyük bir yangın çıkmış ve binlerce pamuk baiyesl alevler arasında yanmış ve harabol muştur. Alevlerin ışığı bütün şehri kaplamıştır. Hasarın milyonlarca franka baliğ olduğu sanılıyor.
Almanyada kıtlık tehlikesi
Vaşington 20 (A.A.) — îşgal edilmiş olan Alman topraklarındaki Müttefik askerî hükümeti hakkında Amerikan kongresine verilen bir raporda, harb daha bir kaç ay sürecek olursa. Almanyada geniş bir kıtlığın önüne ge-çllemiyeccği bildirilmektedir.
Kudüs’te bir çok silâh bulundu
Kudüs 20 (AA.) — Filistin polisinin yaptığı araştırmalar neticesinde memleketin muhtelif Arap bölgelerinde çok miktarda mühimmat ve silâh keşfedilmiştir. Ayni zamanda Kudüs askerî mahkemesi, geçen ay ellerinde gayri meşru olarak silâh vo mühimmat bulunduran Araplara hapis karan vermiştir.
Almanyanın Müttefiklerin arasını açmak teşebbüsü
Londra 19 (A.Ai — Moskova radyosu. Goebbels ve Rlbbentrop’nn Müttefikler arsamda anlaşmazlık tohumları atabilmek için Romanya'dan İstifadeye çalıştıklarını söylemiştir. Radyo şunları ilâve etmiştir:
Tabiidir kİ, Rnnmanya hâdiselerinin Almanları üzmesi vakıası bile tek başına bu hâdiselerin Hitler'in düşmanlarına değil, fakat bizzat Hitler’e -arar ver dibini göstermeğe kâfidir.
Ticaret odaları mümessillerinin toplantıları
Ankara, İstanbul ve İzmir Ticaret odaları delegeleri arasında yapılan konuşmalar bugün sona erecektir. Bir haftadanberi devam eden toplantıda evvelâ 40 Ticaret odasından gelen raporlar okunmuş ve mütaakıben bu raporlar üzerinde delegeler fikirlerini söylemişlerdir. Bu toplantılara alt hazırlanan rapor Vekâlete gönderilecektir. _______________
Grip salgını ve .okullar
Şubat ayıma sert gitmesi, mart ayının da bazı aldatıcı günleri şehirde grip hastalığını salgın haline getirmiştir. İlgililerden aldığımız malûmata göre hastalık şehrin bir semtinde toplanmış olmayıp bütün İstanbul?. dağılmış bir vaziyettedir. Griple beraber kabakulak hastalığı da çoktur.
Grip hastalığı, resmi makamların mücadele ettikleri hastalıkların içine dahil değildir. Gerek grip, gerek kabakulak hastalığı okullarda da kendini şiddetle hissettiriyor. Bir çok talebeler bu yüzden okullarına devam edememektedir.
Şimdiye kadar 300 e yatan öğretmenin vazife yapamıyacak derecede hasta olduğu okul idareleri tarafından maarif müdürlüğüne bildirilmiştir. Maarif müdürlüğü, hastalık: yüzünden okulların aldığı durumu vilâyet sıhhat müdürlüğüne evvelki gün bir tezkere ile bildirmiştir. Sıhhat müdürlüğünde her çarşamba toplanmakta olan sıhhat kurulunda bu meselenin mevzuu bahsedileceği v# bir karara bağlanacağı tahmin edilmektedir.
Hitlerin sadık dostu
Koch, Himmler tarafından idam edildi
Londra 21 (A. A.) — Hitlzrin «eski muhal'Zlannın» en sadıklarından biri olan doğu Prusya umumî valisi Koctı'un ihanetten dolayı idam edilmiş olduğu hakta ndak i habere dair mütalâa yürütenler Himmler in eski bir şahsî hesabı görmek fçin fırsattan istifade etmiş olacağım söylüyorlar. Himmler, bu bölgedeki PrusyalIlara karşı daîıa sert muamelede bulunmak t ar af dar ivdi. Koch ise Nemmersdorf adındaki Prusya köyünün Hhntnîer’in em-rile yıktırılmış olmasına karşı protestoda butunmuş tu.
Yunan p Hîlerio-
CM
Venizelos partisi ikiye ayrıldı q
W
Atina 20 (A.A.) — Bugün Ve-te nîzelos’un hâtırasını Taziz için yapılan bîr merasimde general m Gonatas, Yunan îjbera) «Venize- S llst» partisinde bir aynlık oldu-1_ ğunu açığa vurmuştur. General'^” «Millî liberal , partisi adile yeni bir partinin kurulmuş olduğunu^ sövlemis ve şunlar- :!:-vp etmiş-"O tir:
Memlekette muhtelif siyasi CO gruplaşmalara kars’ cephe almakta Venizetos’un millî geJene-z^ ğini idame ettirmek istiyoruz.'*-' Gerek müfrit sağ ve gerek müfrit sol cenahın hatalarını önliye-ceğir.
Hatırlardadır ki. mart ayı başlarında liberal partisi şefi Sofu-lîs, liberal partisinin Cumhuriyet taraf dan olduğunu resmen söylemişti. Şahsen meşrutî kırat lığa taıafdar olan Gonatas, o zaman bu fikre istirâk etmenvştL
Romanya’da durum
Manîunun millî çifçi partisinden çekildiği haberi mevsimsiz
Bükreş 21 (A.A.) — Anadolu a ianemin özel muhabiri blMiriyor;
M. Maniu'nun milli çifçi partisi başkanlığından istifan hakkında yabancı mîmleketicnfe yayılan şayialar mavshndzdfr Siyasî mahfillerde böyle bir haberden bah-câildiğl doğrudur, Fakat parti idare komitMııin falı günkü toplantısına lâ Mnnlu başkanlık etmiştir. Parti İdare heyetinde her hangi bir değişiklikten boh-sedUmeden müzakerelere gelecek pa-(zar günü dvam fdilecğl bildirilmiştir.
Gazetelerin yazdığına göre. M. Ma-nlu, başkan muavini ve partinin sol cenah şefi doktor Lupu'ye parti başkanlığını bırakmağa hazır bulunduğunu tyldirmlş fakat bu hususta henüz bir karar ahnmamırtır.
Tito’nun askerleri Liııbîiana kapılarında Londra 20 (A.A.* — Yugoslav Haberler ajansının bildirdiğine - İra, mareşal Tito kıtaları Sloven,.inin merkezi olan Llubliana knpılrnna varrrusl ardtr.
20/3.1045 İİBileri
Londra üzerine 1 sterlin 5.20
Nevyork üzerine 100 dolar 132.—
Cenevre 100 İsviçre Fr 3‘> G75
Madrid üzerine 100 pezeıa 12-88
Stokholm üzerine 100 kuron 3i 1325
ESHAM VE TAHVİLÂT
Ergani % 5 1933 25 10
İkramlyell "t 5 933 21.50
5 ikramlyeli M. M. (5 10
% 7 Millî Müdafaa 19.74
Millî Müdafn» 2 20.45
Milli Müdafa 3 *9L’4
5 945 Millî Müdafaa 20.45
Sivas - Erzurum 1 19.25
Sivas - Erzurum 2-7 19.70
1941 Demiryolu % 5
% 7 1941 D. Y. 1 1’ €0
1941 Demiryolu II 19-10
1941 Demiryolu ITT -o®3
Analodu D. Yolu % 00 s-1 "ö
Anadolu tahvili I - n Ft —
Anadolu Mümes.
Merkez Bankası ML—
T. İş Bankası nama ’4.75
T. İş BankaJ.ı han 15-25
Aslan Çimento 8 85
BORSA DIŞINDA
Reşadiye altım 36 —
Gulden 53.16
Külçe »îtin bir gramı 6-1S
21 Mart 1945
AKŞAM
Sahife 3
AKŞAMDAN AKŞAMA
Hazret-i Ömer’le Mısırlı Yahudinin hikâyesi
Arapiar, İslâm ive t in ilk devresinde Mısırı fethettikleri zaman, hu memleketin mali ve iktisadi idaresi bir Yahudi devlet adamının elinde imiş.
Tabii: Miisllimanlar umumiyetle çöl ve kısmen Suriye insanları; Mısırlılar ise, daha muğlak, girift bir cemiyetin adamları; dönen dalavereli işlere pek akıl erdiremezlermiş.
Sıkıştıkça sabık hâkim Yahu-diye başvururlar; o da meseleyi halledermiş. Fakat yeni İslâm hükümleri başka türlü olduğundan, bu neticeye varışlar. Hazret-i Ömer'i pek sarmazmış.
Kendi adamlarına:
— Sizin kitabınız, hesabınız. Usulünüz, nizamınız yok mu? İslâm şartlarına uygun olarak İş görün Yahudinin fikrini almayın.' - dermiş. ,
Dermiş amma, dinlemezlermiş. Karışık bir durum oldu mu; — yine çat çat! — Yahudinin kapısı:
— Siz bu müşkülü eskiden nasıl yenerdiniz?
— Şu, şu çarelere başvururduk. Arap memurları da, «Kal’el -yahfidn diye Yahudinin fikrini misal d i ve iler.i sürermiş.
Bîr sabretmiş, iki tembih etmiş: Hazret-i Ömer, artık dayanamayıp. evrakın altına: «Mftt* el-yahı'ıdn kaydım düşmüş.
Yani;
>■— Farzedın ki o güvendiğiniz Yahudi öldü. O takdirde ne yapacaksınız, haydi bakalım, şimdi aklınızı, fikrinizi, teşebbüsünüzü kullanarak onu yapınız!» mânasına.
Eski nesil, bu fıkrayı da. bu omât’el-yahûd» tâbirini de bilir, zamanı gelince sarfederdi. Ben burada yeniler için uzun uzun tekrar'adım
Hayatımıza. telâkkilerimize dikkat edersek; hemen hemen hepimiz şu hikâyeye benzer şeyler yapmıyor muyuz?
Doktorlar, grip salgını olduğundan* bu salgının, ihtilâtlar yaparak inşam ölüme sürüklediğinden bahsediyor. Cenaze tören-ferin! ve mezarlık işlerini İdare edenler, başlarını kaşıyacak zaman hıılamıyorlarmış:
— Kırıklık hissedince sokağa Çıkma!. Hastalığın iyice bitmeden de çıkma... Hattâ iiç beş gün mola ver! - deniyor
— .Aman, nasıl olur? Ben başında bulunmazsam işler döner mi?
Esnaf, tüccar, müteşebbis, ser-bes meslek sahibi olanlar, hep böyle. Sanki Mısın idare eden bazirgândırlar; olmaya kİ. bir kaç gün faaliyetlerinin cevherini piyasaya saçmasınlar; umumi hava t duracaktır.
Memur zihniyeti de başka türlü değil:
— Efendim! Ben kİ, hakkım olduğu halde, nizam! tatilimden İstifade etmedim...
Bu, yersiz bir iftihar vesilesi olmakla beraber, aynı zamanda bir kanaat neticesidir: Her memur kendini Mısırın mahut maliyeci ve iktisatçısı kadar lüzumlu sayar. Maazallah o idare etmese İşler altüst olur.
Halbuki Hazret-i Ömer, biitiin bu zihniyettekllere bir;
— Mâfcl - yahûd! - demiştir.
• Beıı olmasam dünya batar! Ren olmasam müessese batar! Ben olmasam ailem batar!» düşüncesi, dünyayı anlamamaktır: Hiç bir şeyin batacağı yok... Belki daha hi’e tıkırında vüriir.
En akli erdiremediğimiz, en tenkldett iğimiz şeylerden biri, Anglosaksonlann şu hart ve d*rt> ortasında bile istirahat, nefse hizmet kaygılarını terketmemiş olmalarıdır. Adeta alay ederiz: »Bak lifle! Hafta tâtill yapıyorlarmış! Balık avına gidiyorlarmış. Aylık izin alıyorlarmış...
Onlar, «mât’el - yahûd» un ne demek olduğunu herkesten İYİ anlamışlardır. İşlerini de onun İçin ilaha ivl yürütüyorlar. Zira, Mısırlı mahut Yahudi, hakikaten giiniin hirinde öfdil. Nll nehri hâlâ akmaktadır. O münblt topraklar etrafında hâlâ bir zenginlik taşmaktadır
. fVâ - Nû)
Beden terbiyesi öğretmenlerini toplantısı Dün, konfervatuvar salonunda b*-der. terbiyeci öğretmenleri bir top-Intı yapmışlardır. Toplantıda 1» Mayıs bayramında yaptırılacak müzikli bcd’n hareketlerinin, şehir bandosu re,'aka tinde. provaları yapılmıştır.
%
ŞEHİR HABERLERİ
Belediye kimyahanesi
Hıfzıssıhha lâboratuva-rîle birleştirilme kararı tesvibedildi
Umumi meclis tarafından kabul edilen 1945 senesi 7 aylık bütçesine göre, Yerebatanda Talât paşa konağında bulunan Hıfzıssıhha lftboratu-van ile Fatihteki Belediye kimyaha-nesInlıı bir müessese halinde idaresi kararlaştırılmıştı. Bu karara göre, lâ-boratuvar pek yakında Fatihteki klmyahane binasına taşınacaktır
Her İki kurumun birleşmesi Sıhhat Bakanlığı tarafından tasvlbedllmlş-tlr. Bu birleşmeden maksat — evvelce yazdığımız gibi — Belediye tarafından tetkik ettirilecek olan yiyecek İçeceğe ait maddelerin hem kimyevi, hem de bakteriyolojik tahlillerinin bir elden yapılmasını temin etmektir. Bu zaruret bilhassa yağ ve sütlerim tahlilinde daha cok göze çarpmaktadır.
Şehrimizde satılan şiltlerden hemen hemen yüzde doksanının yalnız sulu değil, gayet pis şartlar altında İstihsal edildikleri İçin, mikroplu ve sıhhate zararlı oldukları anlaşılmaktadır. Bilhassa hastalar ve çocuklar İçin bu sütlerin fayda yerine, bazı tehlikeli hastalıklara da sebebolduk-ları yapılan şikâyetlerden anlaşıl-! maktadır.
Her İki müessese birleştikten sonra süt nümunelerl sık sık alınarak tahlilden geçirilecektir. Müessesenln yeni çalışma tarzı da ayrıca bir talimatname İle disiplin altına alınacaktır. ____________________________
Parti grupunda
Beyaz peynir fiatleri
Beyaz peynir fiatlerinde düşüklük başlamıştır. Borsada tam yağlı beyaz peynirler 160, yarım yağlılar 140, az yağlılar ise 96 kuruşa tescil edilmektedir.
En İyi ve tam yağlı beyaz peynirlerin perakende 200 - 210 kuruştan fazlaya satılması lftzungelmektedir. Halbuki, bu fiatl® piyasada peynir yoktur. .
13 fırına ceza
Belediye zabıtası fırınları sıkı bir kontroldan geçirmektedir.
Fatih, Boğaziçi, Beşiktaş ve Beyoğlu semtlerinde yapılan İncelemelerde 11 fırına para cezası verilmiş. Kantarcılarda ve Beykoada birer fırın muvakkaten kapatılmışlardır
Dahiliye Bakanı şehir kulüpleri hakkındaki soruya cevap verdi
Ankara 20 IA_A.> — O. H. P. Meclis Orupu Başkan vekilliğinden
C. H. P. Meclis Grupları Genel Kurulu 20/3/1945 salı günü saat 15 do Başkan vekili Balıkesir Millet Vekili Gl. Kâzım Özalp'in Başkanlığında toplandı.
Oturum açıldıktan ve geçen toplantı zabıt özü okunduktan sonra gündeminde bulunan İstanbul Millet Vekili Gl. Kâzım KarabekLr'ln şehir kulüpleri hakkındaki tnkrlnin görüşülmesine geçildi.
Takririn okunmasını müteakip Dahiliye Bakanı Hilmi Uran, kürsüye go lerek memleketimizdeki şehir kulüplerinin kuruluşlarına, miktarlarına ve bugünkü durumlarına dair İzahatta bulundu ve takrir sahibi tarafından açıklanması gerekil görülen hususlara da ayrıca cevap vereceğini soy-ledi. Bunun üzerine söz alan Gl. Kâzım Karabeklr. takririndeki konu hakkında etraflı açıklamalarda bulundu ve düşüncelerini bildirdi, ikinci defa kürsüye gelen Dahiliye Bakanının tamamlayıcı beyanlarından sonra başka söz alan olmadığından gündemin İkinci maddesindeki Büyük Millet Meclisi dahili nizamnamesinin Türkçeleştirilmesi İsini inceleyen gruplar komisyonunun hazırladığı maddelerin görüşülmesine başlandı. Bir çok hatiplerin muhtelif maddeler hakkındaki mütalâaları dinlendi ve bazı değişiklikler yapılarak tasarı 23 üncü maddeye kadar kabul olundu. 21/8/1945 çarşamba günü kamutaydan sonra tasarının görüşülmesine devam edilmek üzere saat 19 da oturuma son verildi
Karaman’da ekim
Karaman 18 (Akşam) — Ziraat Bakanlığı Karaman’da daha geniş ölçüde yazlık ekim yapılması için tedbirler almaktadır Bu suretle şiddetli yağmurlar yüzünden zarar gören ekimi telâfi etmek imkân dahiline girecektir. Tohum isteyen köylüye derhal tohum verilmektedir. Tnhum'arın mühim kısmı ilâclanmıstır.
Tünelin içinden tramvay geçirilecek mi ?
Bazı fenni mahzurlardan bahsediliyor — Tünel meydanının genişletilmesi düşünülüyor •
Tünel meydanı ve kaldırılması düşünülen sol taraftaki ada
Amer ikaya sipariş edilen tünel kayışı ancak martın yirmi beşinde yola çıkarılacağından şimdiki kayışın dayanma kudretini arttırmak İçin, tünel seferleri azaltılmıştır.
Amerlkada yapılan kayışın 25 marttan sonra yola çıkarılacağına dair yeni bir haber gelmezse İki ay sonra seferlere büsbütün son verilecektir.
Diğer taraftan bazı salahiyetli kimseler, tünel seferlerini daha esaslı bir şekilde düzenlemek mümkün olduğunu ileri sürmektedirler, Bu fikre göre kayışla çekilen şimdiki usule kati surette nihayet vermek ve tünelden tramvay geçirmek daha muvafıktır. Bu suretle İstanbul ile Beyoğlu arasında ikinci bir tramvay şebekesi ihdas edilebilecektir.
Bu takdirde Beyoğlundakt tünel meydanını biraz daha genişletmek ve Karalcöy tarafında da — zaten plân mucibince kaldırılacak olan.-— tünel caddesi ile Mahmudiye caddesi arasındaki adayı kaldırmak suretile tünelden gelip geçecek arabalara manevra İmkânı vermek lâzımdır.
Fakat tramvay umum müdürlüğü, bu düşüncenin tatbik kabiliyeti olmadığı fikrindedir. Evvelâ, tünel
Simon dirilmiş mi?
Gömülen bir Musevinin mezardan çıkarak evine döndüğü şayiası nasıl çıkmış?
Salmatomrukta on yedinci ilkokul talebesinden Sinyora isminde bir çocuğun mektepte sarfettiği sözler, Balat muhitinde bir Musevinin, ölüp mezara konduktan sonra tekrar dirilip evine döndüğü şayiasını doğurmuştur.
Meşathğa gömüldükten sonra tekrar dirilerek evine döndüğü şayi olan adanı. Balatta Avcıbey mahallesinde Ulubad sokağında oturan ve seyyar koltukçuluk yapan Sinıon Krepsidir. Simon Krepsi üç gün evvel bir kalb krizi neticesinde ölmüş ve meşatlığa götürülerek gömülmüştür. Babasını çok s?ven Sinvora, mütemadiyen onun ölümiie meşgul ol-
Yabani domuzlar ve farelerle mücadele
Ankara 20 (A.A.) — Bize verilen malûmata göre, Zlraa Bakanlığı mücadele teşkilâtı tarafından şubat ayı İÇlndc- 53 İlde 17,202 domuz öldürülmüştür Savaşa hızla devam edilmektedir
53 ilde yapılan fare savaşında da 81,771 hektar fareli saha tamamen temizlettirilmiş. 41,812 hektarda ise kesafet azalmıştır,
9 İlde 31.682 ağaç ökseden temizlettirilmiş ve siırme zararına karşı 7 llde3,154,344 kilo buğday llâçlanmış-tır.
inhisarlar şişe fabrikası
Ankara 20 — inhisarlar Bakanlığı bir şişe fabrikası kurmak niyetindedir. Amertka ve İngiltere ile temaslar yapılmaktadır, İsviçre'den bazı teklifler alınmıştır. Müspet bir neticeye varıldığı takdirde derhal faaliyete geçilecektir.
Ankarada gripten okullar dinlenme tatiline başladı
Ankara 20 Grip vakaları burada da artmıştır Liselerle örlıı ve İlk okullar bu yüzden dünden itibaren dinlenme tatiline başlamışlardır.
içinden geçen yolun çok dik ve meyilli olması yüzünden tramvayların bu yokuştan çıkamıyacağı İddia edilmektedir. Neteklm — tünele nazaran — daha yatkın olan Şişhane yokuşundan bile çift tramvay arabası çıkamamaktadır. Tüneldeki bu meyil engeli olmasa bile Beyoğlundakt tünel meydanının tünelin İçinden çok yüksekte olması Itlbarlle meydan zeminini tedrici bir meyille aşağı İndirmek Icabedecek ve bunun için meydandan daha evvel bir noktadan bavlıyarak zemini kazmak lâzım gelecektir.
Tünelden tramvay geçirmek hakkında bir karar verilmemekle beraber tünele gelen tramvayların daha kolay manevra yapabilmeleri İçin Beyoğlu tarafından gelişe göre sağ köşedeki çıkıntı teşkil eden adayı kaldırmak ve meydanı biraz daha genişletmek muvafık görülmüş, bu hususta incelemelere başlanmıştır. Bu adanın kaldırılmasının kaça ma! olacağı tetkik edilmektedir. Her halde bunun oldukça mühim bir yekûn tutacağı anlaşılmaktadır. Tünelin İçinden tramvay geçlrllmlyecekse bu kadar büyük masrafa lüzum olup olmadığı düşünülecek bir İştir.
muş, ailesi efradı da onu teskin etmek için:
— «Baban ölmedi yine gelecek. şeklinde sözler söylemişlerdir.»
Nihayet dün sabah S fny oranın sızıltısından usanan anası;
— «— Baban geldi, erkene© işe gitti. Sen mektepten döndükten sonra görürsün!..» demiş. Sinyora da, bu vaziyet! mektepte anlatmıştır.
îşte Simonun dirildiği şayiası buradan başbyarak bütün o semtte yayılmıştır. Mamafih alâkadarlar bu şayia etrafında lâzım gelen tahkikatı yapmaktadırlar.
Şirketi Hayriyenin tekaüt sandığı
Şirketi HavriyenLn Denizyollarına devri dolavısile şirketin tekaüt sandığının da adil bir ehil vııkııf tarafından tasfiyesi İstenmişti.
Birinci ticaret mahkemesi tahkikat yargıçlığında bulunan bu talep dün tetkik edilmiş ve sandık hissedarları vekili; bu dâvada muhatabın eski şirket idare meclisi olncağint İleri sürerek dâva dosyasının birinci ticaret mahkemesi toplu heyetine şevkini İstemiştir. Tahkikat yargıçı bu İsteği kabul ederek dosyanın toplu ticaret mahkemesine şevkini ve durulmanın ayın yirmi sekizine bırakılmasını kararlaştırmıştr
Hissedarlarn sandık İdaresinden sordukları hesabın yekûnu dört yün blıı lira kadardır.
Zeytinyağı tevziatı
Dün öğleden sonra vilâyette, elde mevcut yüksek asitli zeytinynğlaruı asit derecelerini düşürmek üzere yapılması İcabeden işler hakkında Mr görüşme yapılmıştır. Bu görüşmede tüccarlardan banlarının da fikirleri dinlenmiştir.
Zeytinyağı tevziine dün de devam olunmuştur. Bu maksatla 18 bin kilo, yağ tevzi edilmiştir. Bugün şehre külliyetli miktarda zeytinyağı geleceği haber verilmektedir.
Fındık piyasası
Fındık ve fındık yağı fiatlerinde zeytinyağı gibi hareket etmeli
Fındık piyasasındaki kararsızlık devam ediyor. Zeytinyağı satışı arttığından ve halk bir kısım yağ İhtiyacını gidermenin yolunu bulduğundan, nebati yağ İsteği azalmıştır, o yüzden nebatt yağ piyasasındaki İstikrarsızlık ve fındık satışlarında fırsatçıların yaptıkları hareketler pek o kadar göze çarpmıyor. Zeytinyağı satışları İstikrar bulduktan sonra nebati yag piyasasında başgösteren yeni durum İlgililerin dikkat nazarim çekecektir. Fakat o zaman da İş İşten geçmiş olacaktır.
Kurtulan memleketlerle ve Anglosakson devletlerlle yapılmakta olan ticari temaslar ilerliyor. Çok tutarda İthalât eşyasına İhtiyacımız vardır. Alınacak mallar, ihracatımızla karşılanacaktır. Fındık, ötedenberl İhraç mallarımızın başında gelmektedir.
Bakanlık, fındığı ihraç mallarımızın başında tuttuğundan ve İlk gidecek mallarımıza fındık da katılacağından, tacirler bir zamandanberl harekete geçmiş bulunmaktadır. Fındık İhracına başlanacağı yolundaki haberler üzerine, fındıklar toplanmağa baştanmış ve flatler İlk İstihsal günlerindeki satışlara nazaran bir misi! fırlatılmıştır.
Fındıkla nn toplanması ve bugünkü piyasada satışların pahalı oluşu İki noktadan zararlı olacaktır.
Fındık yağı fiatl. fındık flatine bağlı bulunduğundan, müstehlik, yağa lüzumsuz yere fazla para vermeğe mecbur tutulacaktır.
Fındık fiatlnln yüksekliği, ihraç fl-atine de tesir edecek ve bLr takım fırsatçılar bu yükselişten İstifade edecektir.
İlgililerin söylediklerine göre, zeytinyağında olduğu gibi, ellerinde tındık bulunduranlardan beyanname İstenmelidir. Beyannameler gözden geçirilince. fındıkların ne maksatla toplandığı ve fırsatçıların nasıl faaliyette bulundukları anlaşılacaktır. Bu İş bitirildikten sonra fındığa satış fiatl konmalı, satış fiatl konurken de maliyeti hesaba katmalıdır. Fındık ve fındık yağı işinde, zeytinyağındakl gibi hareket edildiği takdirde, her şey düzelecektir. Halk bugün 250 • 260 kuruşa aldığı fındık yağlarını ISO kuruşa yiyecek ve ihraç konusunda fın-ğın satışı daha kolay olacaktır.
Bir aylık ithalât
İstanbul gümrüklerine bir ay zarfında 85 ton elektrik kablosu, 35 ton boya, 65 ton otomobil akşamı, 22 ton ecza, 7,5 ton suni ipek. 18 ton hurma, 78.5 ton kuru deri ve 16 ton bisiklet lâstiği İthal edilmiştir.
İnhisarlar varidatı artıyor
İnhisarlar idaresinin 1944 mali yılının 9 aylık satışlarında tütünde % 23, puroda % 538. birada % 81. D. içkilerde % 68. tuzda 2 bir artış göstermektedir.
1943 haziran ilâ şubat 1944 9 aylık satış hasılâtı yekunu (Müdafaa vergisi dahil) 211.028.000 llra iken 1944 malt yılı aynı avlarında 232 033 000 llra olmuştur.
KÜÇÜK HABERLER
it Üniversite ve Yüksek okulların İkinci yazılı askerlik imtihanlarına 26 mart pazartesi gününden İtibaren başlanacak ve her fakülte kendi ders gününde imtihan olacaktır.
* Tarifeye tabı İçilkt, içkisiz lokanta, otel, pastahane ve sair müessese-lerln sınıflara ayrılması muamelesi tamamlanmıştır. Bu sınıflara göre hazırlanan tarifeler ilgililere duyurulduktan sonra yürürlüğe girecektir. Eski tarifeden memnun olmayan müessese sahipleri yeni kazanç mem-baları elde etmek İçin tarifelere teshin masrafı, servis masrafı ve yeni bazı şeyler ilâve etmekte idiler. Bun-1 lara müsaade edilmemektedir.
-ğ- Elektriksiz evlerde oturanlara dağıtılmakta olan buz fişleri hazır-lanmıtştr. Fakat akar yakıt bâyiieri-ne bu fişler mukabilinde verecekleri gazlar henüz dağıtılmadığı için fişlerin tevziatı yapılamamaktadır. Diğer tarfatan bazı kimseler tarafından bu fişler mukabilinde alman gazların yanarken mütemadiyen patladığı hakkında bir takım şikâyetler yapılmaktadır. Bu gibi kimseler şikâyetlerini bulundukları tlçeierln kaymakamlıklarına bildirecekler ve tcabettlği takdirde Mylin IsmJle aldıkları gazdan nümtıne vereceklerdir.
—• Takvim •—
Reblülâhır 7 — Kasım 134 İmsak Güneş öğle tklndl Ak Yatsı. E. 10.00 11.40 5.59 9.20 12.00 131 V. 5.22 7.02 13.21 16.47 19.22 20.62
| Bir çırpıda.
Bir evlenme meselesi etrafında,.
Evlenmeler daima alâkayı üstüne çekerler. Lâkin son iki günden beri biitiin dünyanın meşgul olduğu bir evlenme haberi var. Doğru mu, yalanmı, heniiz tanı a mile anlaşılmadı. Nihayet Mitler de dünya hâkimiyetinden ümidini kesince hiç değilse dün-yacvine girmeğe karar vermiş’..
Bu evlenme havadisi hakkında herkes kendi fikrin’, kendi görüşünü ileri sürüyor. Ben kendi hesabıma şunları dinledim;
— Artık yaşamaktan ümidini kesmiş olacak. Baktı ki öyle de Ölüm, böyle de ölüm Daha ilerisi yok. «Oldu olacak, bari evleneyim» dedi. İntihara karar veren bir adamın son gecesini çılgınlıklar içinde geçirmesi, avug dolusu paralar sarfetmesi gibi biaşey!.. Bunun başka tiirlii hah edilecek tarafı yoktur...
— Bütün bîr milletin uğraşa-madiği, tekmil dünyanın zorla başaçıktığı hır adamla bir kadın nasıl başa çıkacak?.. Onunla nasıl uğraşacak?.. Yandı biçare tazecik... Zavallı matmazel Brandt!.
Bir kılıbık:
— Hele o evlensin de ondan sonra görüşürüz. Bir milletin yola getiremediği bir erkeği bazan bir tek katlın nasıl yola getiriyor?.. O zaman görürüz. Mitler o zaman evin içinde kaçacak, saklanacak delik arayacaktır. Belki de bütün bir dünyanın ahım ondan bir tek kadın fitil fitil çıkarack...
— Madem ki evlenecekti, şu işi daha önce vapıp çoluk çocuğa karışsaydı ya...
— Ne olurdu?..
— Daha hesaplı, daha ölçülü hareket ederdi Bir baba temkin! ile işleri daha makûl görürdü.
— Belki hemen nikâhını kıydırıp çabucak çoluk çocuk sahibi olmak istiyeccktir Evli, barklı, coluklu. çocuklu bir adam olup dünyaya kendisi hakkında daha merhametli hükümler verdirtmek için... Yıldırım harbi yapamadı amma yıldırım izdivacı yapmaca çalışacaktır.
Bir bayan:
—- Ben en ziyade kendisi tle evlenmeğe kalkan matmazel Brandt'e şaşıyorum. Ne cesaret doğrusu!. Demek Hitlerile evlenmeği göze alan kadın var!.. Bugünden itibaren kadın bence en cesur, en cüretli bir mahlûk.
— Asıl şaşılacak şev... Bu kadar iş arasında evclnmeğe vakit bulabilmesidir. Mamafih bütün hayatında yaptığı en zararsız İş bu olsa gerek...
— Fakat matmazel Brandt Yahııd: imiş diyorlar...
_____ övlevse genç kadın bütün bir ırkın int’kamım almak kin onunla evleniyor...
tste bir evlenme hakkında kulağıma gelenler..
Hikmet Feridun Es
Satışa çıkarılan ithal malları
İst. Sultanhamam No. 6 da Kos-tantln Paputodorive kol saati. İst Tahtakale No. 10 da Jak ve Vit&H Toledoya makine ve kösele kayışı, Gal. Ablt Handa Kemal Döncrtaşa makine kayışı, İst. Ketenciler No 4 de Ankara ecza deposuna santonin, balsam peru. sodyum Rİlserofosfcıt, belladon hülâsası, Sirkeci Ada Hanla şark merkez ecza deposuna santonin, formaldehit, gaz İdrofll İst Yenlpos-tahane yanında Mehmet Galip Tıı-ele Ihtlyol, Eyüp Bahariye cad de SadıkOğlu Mustafa Ahmede, suni yün ipliği İst. Tahtakale Balkapnn Handa Mateo Alaluf'a şap
Created by free version of 2PDF
Şoförler cemiyetinde benzin yolsuzluğu tahkikatı
Şoförler cemiyeti, belediye İktisat işleri müdürlüğünden aldığı benzini, müdürlük namına şoförler, tevzi etmektedir- Bir müdJelten beri devam eden benzin yolsuzluğu dedikodusundan şüphelenen yen! ld-*re heyeti bir aydır bu İşle meşgul bulunmakta idi Bütün dedik-dula ı v* şüpheleri ir tünde tophyan cemiyetin 3 - 4 yıldır muhasebeciliğini apan ve aynı zamanda benzin karneleri tevzi eden Yusuf'un muameleleri tetkik edilmiştir. Bu tetkik nriice-ind» Yusuf'un benzin karnelerinde mükerrer numara kullandığı ve çalışmadıkları İçin plâkaları İade erilimi» Otomobillere de beşizin karnesi verdiği cemiyet İdare heyeti namına rela B. Scnlht Yürüten tarafından tesblt edilmiştir. Bu yolsuzluk emniyet 6 net şubeye ve belediye teftiş heyetine bildirilmiştir Cemiyet merkezinde yapılan resmi tahkikat sonunda Yusuf suçunu itiraf ImM’r Suçlu evraHJ» bitlikte millî korunma mahkemesin» sevkolunnulStur.
Salılfe 4
AKŞAM
21 Mart 1945
KARAR ZAMANI
|Yazan: SUMNER WELLS H&yş&g.| 61 |
BİRİNCİ KISIM ALTINCI BAHİS
Sovyet Rusyanın. yapıcı kudreti
Rusya’nın kısa bir tarihi — İki asırlık Rus siyaseti ve bunun tesirleri
Rusyanın kısa bir tarihi
Çoğumuz unutuyoruz kİ, 1881 tarl- : hine kadar Rus milletinin ekseriyeti köle idi. O vakte kadar Rusya geniş ; işlenmemiş araziden ibaretti. Rusya ancak on yedinci asrın sonunda Büyük Petro tarafından Garpla temasa getirilmiş ve modern tarihin kaydet-tlği en müstebit hükümdarlar tarafından İdare edilmiştir. Büyük Rus kütleleri, asilzadelerden mürekkep , küçük bir oligarşinin kölelerinden brska bir şey değildi.
1819 Fransız ihtilâli neticesi olarak Avı upayı çalkayıp sarsan ve 1848 ihtilâliyle neticelenen med ve cezir dalgı! arı, Rusya İmaparatorluğunda hiç hissedilmemişti. Blrlblrlnl takibeden Çarlar, halkın köleliği ve koyu cehaleti sayesinde, her hangi yabancı tür İhtilâle karşı. Rusyanın kapılarını sımsıkı kapamağa muvaffak olmuş- 1 lardı Hattâ Birinci Alesandre’m 11- ' beral temayülleri bile, ölümünden ev- 1 vel otokratik, mürteci ve yıkıcı bir siyasete Inkılâbetmlştl. Sonra-anne- : si Büyük Kalerlna ve kardeşi Birinci ; Mi'—la da ayni yolda yürümüşlerdi. ;
Ancak 18C1 de İkinci Alesandre za-marulda kölelik kaldırıldı ve Rusya- ' da büyük bir İçtimai kuvvet taham- 1 mü re başladı. On dokuzuncu asrın son devresinde zaman zaman kendi- ; n! gösteren bu hareket, daha ziyade , gizli çalışıyordu. Fakat nihayet 1817 Bolşevik ihtilâline müncer oldu. Şüp-h(siz On dokuzuncu asrın İlk yansın- ■ da üniversite mahfillerinde bulunan . pek az kimseler muasır Garp fikirle- j Tinden müteessir olmuşlardı. Meşe- ; 1& son Rus anarşizminin menşeini , Bakunln'de bulmak mümkündür. Fa- ■ kat bugünkü halk İhtilâline yol açan , Rus entellcenslyası. kurtuluştan son-rakl neslin olgunlaşması sayesinde , msydana gelmişti.
On dokuzuncu asırda mutlakıyet idaresi yerine bir meşruti İdare kurmak teşebbüsler! hep çarların irade-lerile neticesiz kalmıştı Hattâ İkinci ; Alexandre zamanında Duma meclisi- . ni kurmak sur-etlle meşruti bir İdare , yaratmak hususunda yarım gönülle yapılan teşebbüs bile. Çarın etrafını saran kara mörtecHer tarafından akamete uğratılmıştı.
Şunu unutmamak lâzımdır kl, 1917 ihtilâlinden evvel hükümetin siyasetinde halkın zerre kadar reyi yoktu. Ancak son yirmi beş sene içinde Rus-yada görülen kuvvetin kaynağını halK kütlelerinde ve tepede bulunan birkaç otokratta aramak lâzungellr. Fert olarak Kusun, çok merkezileşmiş bir diktatörlük tarafından İdare edb len tekerlekte bir çivi olduğunu İddia etmek kolaydır B12İm Garp ananemi- 1 ze göre bu İddia sathi bir surette doğ-' rudur Fakat Rus milletinin gözlyıe bakıldığı zaman bu iddianın doğru olmadığı görülür. Bugün Rus milleti, hükümetinin kendisini halkın menfaatine vakfettiğine kanidir. Sovyet Rusyada halkın İdaresini İzhar şekli. Garp demokrasilerinde, bilhassa' Amerikada olduğundan farklıdır. Fa-1 kat Sovyet hükümeti, bugün halkın I Iradesile idare edilmektedir, ve varlı-| ğı bu İradeye bağlıdır. İstikbalde de Sovyet hükümetinin siyaseti, halkın' arzusunu İfade edecektir Amerikan milletinin kendisini hakiki ve devam- , lı bir kuvvet olarak tanımasını İste-' mest de bundan gelmektedir
İki asırlık Rus siyaseti
Bugünkü vaziyet karşısında Rusya -nın geçen iki asır İçindeki siyasetinin muhtelif safhaları fevkalâde mâna-lıdır. Rus tarihinde ilk büyük değişikliği yapan Büyük Petro olmuştu. îs-veçten Baltık vilâyetlerini almak su-retlle Rusya için ( Garba pencere.' açmıştı. Rusyayı Baltık denizine bavlıyan bu mahreç olmasa, Rusya güç Avrupa devleti olabilirdi. Büyük Ka-terln ve Potemkln. Türklyeden Kırımı alarak Rusyayı Karadeıılze hâkim yaptılar, Fakat Kirimin İşgali üzerine Rusya He İngiltere arasında Boğazları kontrol kavgası başladı. Rusya Boğazlara hâkim olursa, Akdeniz devleti olabilirdi. Polonyaya blrlbiri1 arkasına yapılan üç tecavüzden en çok mesul olan Katerlna’dır. Almanya ve Avusturyayı Polonyaya taarru-1 za İkna eden o olmuştu Nihayet 1795 te üçüncü taksimden sonra Polonya ortadan kalktı. Polonya halkı üç devlet arasında taksim edildi. Birinci Paul Hindistanı istilâ İçin bir plân hazırladı. Ve o vaklttenberl İngiliz [ Başbakanlarının ve Hindistan vfs nıva’lannın uykusunu kaçıran kâbusu ortaya çıkardı.
1689 dan 1869 a kadar iki asır İçinde gelip giden Çarlar Rus milletinin Sibirya boşluklarından Pasifik Okyanusuna doğru yayılmasına çalışmışlardı Bu gayretler, nihayet Rusyanın Amur nehrine kadar uzanarak bir Pasifli: devleti olmasına sebebolmuş-tur
On dokuzuncu asrın İlk yıllarında blrlblrlnl takibeden İmparatorluk hükümetleri Balkanlarda Türklyenin idaresi altında, bulunan Slav Hlrlstl-yanlan lehine müdahalelerde bulun muşlarsa da, P.ııs siyasetinin panslav doktrini İlk defa ikinci ve üçüncü Alczandre'lar zamanında İlân edilmişti.
-----------------*
Rusyanın bu ananevi siyasetinin bu safhaları ve bunun Rus milletinin hayali üzerinde yaptığı tesiri küçümsememek lazımdır, çünkü Avrupa tarihinin çoğu mazinin bu siyaseti üzerinde cereyan etmiştir. Fikrimce bu siyaset gene yakında mühim bir rol oynamaktan geri kaimıyacaktır.
Nihayet 1917 de Rus milleti son Çar İdaresini de devirdiği zaman, Rusya onun arazi kazançlarını benimsemekle kalmadı; fakat fazla olarak Müttefik devletler ona harb sonunda Boğazlar üzerinde kontrol hakkı vermeği vadetmlş bulunuyorlardı
1818 martında bolşevlk idaresi, o vakit zahiren muzaffer görünen Almanya ile Brest Lltovsk muahedesini imza ettiği zaman. Büyük Petro za-manınrîanberi Şarki ve Orta Avrupa-da kazanmış olduğu bütün araziyi elinden çıkarmağa mecbur oldu. Onun arkasından Finlandiya, silâh kuvve-tlle istiklâlini ilân etti ve bolşevlk idaresi bu istiklâli tanıdı; Baltık vilâyetleri olan Letonya ve Estonya da İstiklâllerini kazandılar. Lltvanya da Versav muahedesile istiklâline kavuştu Bu suretle Rusyanın Baltık kapısı kapanmış oldu
Fransanın yardınılle Polonya orduları Varşova kantlarında Rus ordularını mağlübedlnce. Sovyet hükümeti 1021 de yeniden kurulan Polonya İle Riga muahedesini İmzalamağa mecbur oldu ve bu yüzden birçok geniş araziden daha mahrum oldu Filhakika bu tooraklar bir zamanlar Polon yaya aitti. Fakat PolonyalIlar burada yaşıyan halkın ancak onda birini teşkil ediyorlardı. Halbuki bu muahede İle Ukraynanın da mühlnı bir kısmi Polonyaya verilmişti. Versay mu-ahedeslle Besarabya da yeni Roman-yaya İlhak edilmişti
Bu suretle Rusya harb sonrası devresine, yeni ihtilâl hükümetinin İdaresinde. Şarki Avrupadaki topraklarından
Halbuki Rusya bu topraklara yalnız kendi emniyeti İçin değil, fakat bir Avrupa devlet! olabilmek bakımından da hayati bir ehemmiyet veriyordu ıArkası var)
Adalar memleketi: JAPONYA
Son zamanlarda sık sık hava alanlarına uğrıyan bu memleket nasıl bir yerdir ?
Japonya’nın iktisadi durumu, sanayii, iklim ve mahsulü, büyük şehirleri, Japonların yaşayış tarzı
-AZAK* ta
Baytın matinelerden itibaren Fevkalâde şaheser iki film birden. Aşk - ihtiras - neşe, caz ve enteresan dans maceraları Koşunuz
Japonyanın başkenti Tokyo dan bir goriıntlş
. Amerikan Japon adalarına sık sik akın-yapıyorlar. Telgraflar “ ' Osaka, Kobe'den sonra Nagoya şehri-nln de bü- ük bir akına uğradığını, 'uçakların bu şehre 2009 ton bomba attığını vp birçok yangınlar çıktığını bildirmektedir Sık sık tekrarlanan akınlar herkesin gözünü yeniden Japonya üzerine çekmiştir.
) Japonya Pasifik Okyanusunda, As-yanın Sibirya ve Kore kıyılarına ya-ı kın adalardan mürekkep bir memle-i kettir Yerim ay şeklinde sıralanmış olan bu adalar başlıca dört tanedir: Hokkaldo. Honshıı. Shlkoku ve Kyushu.
Bu adaların mesahası 381,000 kilometrekare. nüfusu 70 milyondur Japon adaları İngiltere ve İtalyadan biraz büyük, Polonya ve İsveç'ten daha küçüktür.
Japonya bu adalardan başka 1875 te Kuril adalarını, 1895 te For-
mahrum edilerek girmişti ' moz’u, 1905 te Sakalin adasının cenup kısmını ve Çin'de Lla Toung yarımadasını. 19İÜ da Kore'yi ele geçirmiş, geçen harbden sonra da Marlannes. Palaus, Kaıolln, Mareşal adalarıne yerleşmişti. Son senelerde Mançurlvl de sessizce ele geçlrmiüti.
DİKKAT Bugün matinelerden 'tibaren:
YALNIZ SARAY SİNEMASINDA
Programa ilâve oiarak:
En son ve en hakiki ve en fevkalâde ehc r -. i/eti haiz vesikalar
1-YALTA KONFERANSI
Murahhas azalan taşıyan vapurların Türk kılavuzları tarafından boğazlardan geçirilişi.. Slvastopola muvasalat... Roosevelt, Churchlll, 8ta-lln ve mesai arkadaşlarına tahsis edilen Vorontsoff ve Livadiû sarayları . Harbin tasfiyesi ve müstakbel sulh teşkilâtı hakkında müzakereler.
2 — M. ChurchiU'in Yaltadan avdetinde Atinayı ziyareti ve AtinalIların tezahüratla karşılanışı.
*— -
Sinemanın 3 Büyük Yıldızının yarattığı müzikal film:
Japon adaları dağlıktır. Burada ^ou kadar volkan vardır. Bunların 54 ü Tokyo. I faaliyettedir. Volkanların başlıcası adanın en yüksek dağı olan Fuji Ya-ma'dır kl yüksekliği 3778 metredir. Fuji Yama, Tokyo'ya 100 kilometre mesafededir, 1707 seneden beri tepesinden mütemadiyen alev ve duman çıkmaktadır. Japonlar Fuji Yama'ye. mukaddes gözlle bakarlar. Bundan sonra Azuma Yama, Bonadi San. Asama Yama, Shtrnne San, volkanları gelir. Bu volkanların mevcudiyeti gösterir k! Japonya volkanik bir memlekettir. Bu yüzden sık sik zelzeleler olur. Glfu irtasyonu bir sene İçinde 516 zelzele kaydetmiştir. Va-. satî olarak her altı senede bir çok şidd'til bir zelzele olur, mühim tahribat yapar. 1923 senesinde Tokyo şehri İle civarında vukua gelen zelzelede 100 bin kişi Ölmüştü.
Japon kıyılarında sık sık, bilhassa eylül aylarında tayfun denilen fırtınalar olur, ara sıra deniz sahile hücum edgrek birçok yerleri tahribe-der 1896 senesinde deniz 400 kilometre boyunca sahile hücum etmiş, birçok kasabaları tahrlbettlğl gibi 30 bin kişinin de ölümüne sebep olmuştu. Tayfunların sürati hazan saatte 100 kllometrevl bulur ve rüzgâr mahsulü harara uğratır.
iklim ve mahsul
Japonya'da İklim mutedildir. Kışın bile, iki ay müstesna hava, çok soğuk olmaz. Yalnız bazan Asya cihetinden lesen soğuk rüzgârlar havayı sertleştirir Japonya'da havanın mutedil otma'ina bir sebep de kıyılarından geçen su cereyanlarıdır Bunlardan Kurs Shlwo, Avrupa kıyılarındaki Gulf Stram’e bfnzer ve sıcaktır. Geçtiği kıyılarda havanın mutedil olma «t.?. vardım eder
Oyn Shiwa denilen bir soğuk su cereyanı dn vardır. Bu Japonya’nın şimal kısmından geçer. 15u sebcpR oralarda kısın hava soğuk olur.
Japonya'da büyük nehir yoktur Fakat kiicük nefirlerin adedi pek co'*-
■■
Z'
CGarden Of The Moon)
JOHN PAINE — PAT O’BRİEN — MARGARFTH LfN'DSAT
Yarın akşam lale’ö®
DİKKAT: Senenin eıı büyük filmi CHINA (ÇİN HARBİ) YARIN AKŞAMA KADAR GÖSTERİLECEKTİR
V
SEVGİLİ BABAM
HAYDAR EMRE’nin
Ani ve vakitsiz vefatı dolayı-sile cenaze merasimine gelmek, çelenk telgraf ve mektup göndermek suretLle büyük acıma İştirak eden: muhterem zevata, akraba ve dostlanma, teknik üniversite müdür ve talebelerine, mühendisler cemiyetine teşekkürlerimin bildirilmesini gazetenizden rica ederim.
Oğlu: Selim Emre
seırenada
BINO CROSBY —
FP.ED ASTAT RE
Zombi (Hortlak)
JAMES ELLİSON —
FRANCES DEE
Büyük heyecan ve sergüzeşt En son harp haberleri
TÜRKÇE OHMMfl
■>
A LK AZ AR’da
Btıpün matinelerden itibaren
RJC.O. film şirketinin 944 - 945 süper avantür ■ ---»n
ESRARENGİZ SES
Created by free version of 2PDF
(Mr. District Attorney’Ln the
(C arter Caşe)
JAMES ELLİSON ve
VİRGİNİA GİLMORE tarafından görülmemiş derecede heyecanlı, korkunç esrar dolu yeni bir film harikası
Ölüm Uçurumu
Meşhur kovboy Bitli EUİotin yeni bir şaheseri
Bık sik yağmur yağar. Bu sebeple erazi bereketlidir. Başlıca mahsul pirinçtir. Japonya yetiştirdiği pirinci ihraç ederek buna mukabil bilhassa Hlndlçlnll ve Slyam’dan daha aşağı kalitede pirinç satın alır. Seker kamışı, çay ve hububat İstihsal! de mühim bir yekûn tutar. Japon ana topraklarındaki (0 milyon hektarlık topraktan ancak B.600,000 hektarı elraate etverl.’lidfr. Bunun yarışma pirinç ekilir.
(Arkası 8 tncı sayfada'
BUGÜN MATİNELERDEN İTİBAREN MARMARA SİNEMASINDA İki büyük tUm
— sönmeyen alev
CLARK GABLE — LANA TURNBR
Aşk, macera ve ihtiras sahnelerlle dolu şaheser.
2 — BULUŞMA FIRSATI
DON AMECHE — JOHN BENNET
Hayatın hakiki sahnelerinden gülünç noktalar.
ı:
1
Bir
ÇENBERLİTflS SİNEMASINDA]
Bugün matinelerden İtibaren büyük arzu Ve sabırsızlıkla beklediğiniz ve bu güne kadar yapılan ve görülen Şark filmlerinin en mükemmeli
Türkçe Sözlü müzikal Şark filmi Baş Rolde: YUSUF VEHBİ — NURÜL I1ÜDAN
ÇOBAN KIZI Acıklı mevzuu İh göz yaşları döktürecek, ÇOBAN KIZI Dekorlarının azameti, sahnelerinin ihtişamı, mümessillerinin kudret ve güzelliği İle güzleri kamaştıracak bir sanat hârikasıdır.
ÇOBAN KIZI filminin müzik ve şarkılarını yalnız Türkiyenılzln değil, bütün Şark memleketlerinin en mümtaz ve aşslz ses ve ahenk üstadı MÜNİR NUREDDİN tertib ve tanzim etmiştir.
ÇOBAN KIZI filminde eşsiz ve rakipsiz ses kraliçesi SAFİYE AYLA Üstad Münir Hureddin’ln bu film için bestelediği şarkı, koşma ve türküleri terennüm etmiştir.
35 kişilik güzide bir saz hey«ti.. 18 kişilik büyük orkestra. Kadın ve erkek korolar. Şark operet parçalan I : d'1 ’
HARP MÜCRİMLERİ
En korkunç facialar arasında genç bir Nazi Subayı İle bir PolonyalI genç kızın hazin aşkı. .
B
Görülen emsalsiz rağbete binaen
HASRET
haft a daha gösterilecektir MÜNİR Nl'REDDİN — OYA SEN SEVİN Türkçe sözlü ve şarkılı bedlasını mutlaka görünüz.
ilâveten: VAZİFE BAŞINDA
Baştan başa renkli JOHN PAYNE - MAUREEN O'HARA Vazife hissi ve sevda bağının canlı bir romanı.
—— ——————— Kadıköy —-----------------------“--
H A L E'de DÜŞMAN YUMRUĞU
ALTINDA PARİS
Başrolde: MİCHKLE MORGAN
Harbin hakiki sahneleri arasında. casusluğun meraklı safhaları.
İlâve olarak:
AFRİKA ZAFERİ
Son harbin ateş ve kan dolu manzaraları.
O P E R A 'da
İDAM SAATİ
Bu muazzam filmin son günlerini kaçırmayınız
Şark muslklli Türkçe sözlü İlâveten:
KEMANLAR ÇALARKEN GLORİA JEAN — ALLAN JONES Kadın elinde musikinin, kadın sesindeki nağmenin imtizacını bu filmde bulacaksınız.
lEMıNÖNÜ HALKEVİNDE Sayın halkımızın ısrarlı
I________ | teşviki ve btzusu üzerine
TİYATRO ŞENLİĞİNİN
İki müsameresl tekrarlanıyor.
24 MART CUMARTESİ AKŞAMI
TULÛAT GECESİ
İsmail Dümbüllü — Bütün komikler — Eski artistler — Kantocular — Sahnedeki ve salondaki hususiyetleri 1 e GELİN ODASI Komedi 3 perde 25 MART PAZAR SAAT 1430 d* t«nmi Dümbüllü — Bütün Orta Oyuncularla ORTA ÜTÜNÜ VE MEDDAH — KARAGÖZ
Tel: 23340
Birçok harp filimlerini gördünüz. Fakat;
Bugün matinelerden İtibaren
ŞARK Sinemasında gösterilecek olan ve cihan harbinin en kanlı ve tüyler ürpertisi bir safhasını tasvir eden
Ukranya Alevler içinde
Fransızca «özlü filim, gördüğünüz harp filmleri İle kabili değildir.
ilâveten KATİN ORMANININ ESRARI emsalsiz filim, sinema perdesi, Nazi cellâtları tarafından 14.000 PolonyalI ya karşı İşlenen vahşlyane cinayeti aydınlatıyor.
kıyas
■uba-
I
E TURAN SİNEMASINDA
n Mevsimin en büyük «İmi; Şark ve garp musikilerini al- İ toplayan yürekler parçalayan Büyük Dram. -
OBAN KIZI (CEVHERE)
Türkçe Sözlü ve Şarkılı g
ırm büyük sanatkârı: YUSUF VEHBİ — NURUL
Şarkılar; MÜNİR NURETTİN — SAFİYE AYLA
Söz, yazı ve harb
Nutuk, makale — Radyo, gazete — Çekişme — Sözün asıl hedefi: Propaganda — Roma kilisesi — Harb ve sahra — Propaganda vasıtaları — Güzel resimli mecmualar — Propaganda ve reklâm — Topsuz, tüfeksiz kuvvet
Söz, yazı ve harb arasındaki [dava dağîtaldığı gibi eskiden beri münasebet, geçen büyük harbelen'mevcut tanınmış bir çok resimJi beri gözden kaçma şöyle dursun,'mecmualar da harb resimlerine göze batacak kadar aşikâr oldu. ♦«*”’» Hele bu harbde radyolar sayesinde bu münasebet, o kadar sıklaştı ki harb, daha ziyade harb-den doğan siyaset, hergün bir kaç d?fa hemen her evde bir odanın havasında bazan kısa, bazan uzun, bazan bozuk ve bazan düzgün sözlerle dolaşıyor, îş odasında rahat. ıalıat oturup nutuk söyleyen bir siyasetçinin sözleri dünyada en çok satan gazete başmuharririnin yazısından çok, pek çok yayılıyor. Fakat bu demek değildir kİ yazı mevkiini söze bırakmıştır. Çünkü tesiri olan sözlerin aslı yüzde doksan kere yazıdır İşte bu sözle veyahut yazılarla yapılan yayınlar harb esnasında çok kere bir çekişme şeklini alınca garp dillerinde harbde askerî birliklerin hareketini gösteren (Campagne) kelimesile ifade olunur (1>. Mese'â faşizm, demokrasiye karşı, yahut d?mokrasi. faşizme karşı bir çekişme (campagneî ye girişti denilir. Fakat bütün yazıların, sözlerin ası) hedefi, eski Yunan filozoflarında olduğu gibi bir mantıki cidal neticesinde hakikati belirtmekten ziyade propa-paganda yapmaktır. Bu propaganda kelimesi de ilk defa Roma kilisesinin hiristiyan dinini yaymak İçin yaptığı teşkilâta verdiği propaganda fide — İman propagandası adında görülmüştür. Sonradan İçtimaî siyasî, bir sistemi yayma, bazan bir hak ve hakikati belirtme v? bazan da yanlış bir it’.kadı ve fena bir haksızlığı doğru ve iyi göstermek için kullanı’an usul ve vasıtaların topuna birden propaganda denilmiştir. Bu propaganda için gidilen yollar bazı üniversitelerde bir fakülte değilse bile avrıca dersler teşkil edecek kadar çoktur. Muh-t'sern. bir sakal, tam vaktinde r’ • •'•»n bir gözyaşı, verinde verilen bir selâm, gönüle yol bulan gürel b’r şiir, bir güzel insan vücudundan tutunuz, da yalan da olsa temiz bir dille söylenmiş sözler, kuvvetli karakter ve namus gösterişleri heo prouaganda vasıtalarıdır. Burada XIX. asrın mürteci fi’ozofu Josephe de Ma-Igt-e’in -Kudret ve satveti, karakteri ve bilhassa dilinin İnsan fik( ’nj çelen o kuvveti ile Fransız milleti kendi başrna bir propagandadır» dediğini hat’rlamamak k?b(' değildir.
Geçen bir makalede bu harbde Almanların Signal adile çıkardıktan dergiden bahsetmiştim Şunu derhal ilâve edeyim kİ bu hususta Ingllizler. Amerikalılar da onlardan asla aşağı kalmamışlardır. Ayrıca harb için çıkarılan mecmualar ucuz ucuz, bazan be-
(1) FransızcadB Campagne, Alman-eadn Feld, İngilizcede Field kelimelerinin birinci mânasının sahra, açık yer. kır demek olduğu malûmdur. İşte Fransızca ve yahut Almancada kelimenin askerlik ve harb He alâkası olan yukarıki İkine! mânası yokmuş Sbl, evvel zaman içinde askerlik tâ-rler! dilimize çevrilirken birine! mânasile naklolunmuş ve sahra topu veya Sahra 6ıhhlye müfettişliği gibi yanlış sözler konulmuştur. Geçen büyük harbde İşlerine pek yakından lş-Ur âk ettiğim bu son daire İsminin doğrultulması için beyhude yere ne' kadar çalışmıştım.
tahsis olunmuştur. Bazan bu resimler o kadar güzeldir ki İnsan sırf estetik kuvvetin zorlle hiç alâkadar olmadığı bir resme bakar ve onun tesiri altında kalır ve propaganda yapılmış olur.
Yahut bir makale, bir nutuk güzel bir dille yazılmıştır; tatlı, tatlı okursunuz. Fakat onun bir yerinde öyle meharetle sokuşturulmuş bîr maksat vardır kİ diğer bir defa daha başka güzel bir dekor içinde size tekrar edilen bu sözlere inanırsınız ve propaganda da yapılmış olur.
Resimle veyahut sinema şeridi üzerinde en akıllı, uslu adamı gülüne bir hale sokarlar, aklî muvazenesine pek emin olduğunu? o adamın pek İnsanî sayılabilecek tavırlarını, en samimî bildiğiniz hareketlerini sahte gösterirler ve fikrinizi çelerler; propaganda da vaplmış olur.
Propaganda ile reklâm arasında en dikkate değer fark, propaganda ekseriya siyasî, İçtimaî bir fikir veyahut o fikrin sürücüleri (Führer) etrafında yapılır ken reklâmın daha ziyade bir zanaat sahibi, bir mal.blr kitap, 1 bir ilâç için, yani ticari bir maksatla yapûmasıdn. Bu iki işini dayandığı psikolojik esas galiba birdir: Tekrar ede ed? İnsanda âdeta bir refleks huşu'e getirmek; meselâ Londra n m yeraltı sim en-difeı!?rinde en güzel resimlerle her türlü eşyanın ilânı vardır. Bunlardan bazısı en iyi yeri, me- 1 selâ merdiven başını seçmiştir. İnerken, çıkarken onu mutlaka görür ve okursunuz; nihayet günün birinde tütüncüye hergün aldığınız sigara yerine bir refleks haıeketilç o ilânını gördüğünüz sigaranın İmini söylersiniz. İşte reklâm muvaffak olmuştur.
Yahut faşist memleketlerde ekseriya görüldüğü gibi her iyi ve faydalı işin diktatörün kafasından çıktığına ve nihayet hırs ve inadı uğruna mllyon’arla insanı kurban eden o adamcagfzm insaniyetin ıstırabını düşünerek murakabeye vardğına dair birbiri arkası sıra o kadar çok yazılar okunur, nutuklar dinlenir ki too-yskûn, yâni silâhsız kadın, erkek. çocuğu da öldüren harbi " icadeden bu kafaların bu icadı sırf insanlığın hayrl için ortava attıklarına inananlar olur. Meselâ size derler kl trenler vaktinde kalkıyor, vaktinde vanvor? : Bunu kim yaptı’ Faşizm Olim- ! piyade oyunlarına dünvanin dört ; bucağından yüz binlerce insan ' Beri ine gelip yerini buldu; bımu 3 kim yaptı? Nazizm. Pariste yeraltı , şimendîf'Tİerinden çıkan halk ı ekseriya biletlerini süprüntü ku- ; tuşuna atmaz da vere atar, bunu ı kim yaptı? Demokras1. (
îşte hep bu biçimde sözle, resimle. sinema ile. radyo ile. ga- j «ete ve mecmua ile çalışan ve ■ bazı yerlerde çok kere valana ve ] geçmişi unutan geleceği düşün- : meyen ve ancak şimdiye bağlanan bir doktrine bazı yerlerde ise çok 1 defa mübalâğaya, iylmsemeye da- 1 vanan bir çalışma demeği vardır. ' İnsanlığın bir daha elinden kur-tulamiyacağı bu demek, topsuz, J tüfeksiz çekişen, vuruşan bir ] kuvvettir.
A ADNAN . ADH’AR ,
Ilhin bölgesinde kar elbise! erile savaşan IngHiz askerleri
TANIMADIĞIMIZ MEŞHURLAR.
Ingiliz kıralı sordu: “Fransızca
bilirsiniz değil mi?„
B. übeydullah kendisine Voronof gençlik asısı yaptırdığı hakkındaki dedikodu nereden çıktı? r
ı I' r-7-Tn-rr-T“-7'rr_ r
324 yılında bir davet — Londrada 10 gün — Bıı ki ng ham sarayında bir kabul resmi — Kıral Edvard ve Süleyman Büstanî — 75 yaştnda iken bir genç kızla evlenmek düşüncesi — Gayet kuvvetli bir nikâh memuru bulmak lâzım..
V
Übeydullahm hayalını yazarken o-nun Londra seyahatinden vt Bukln-hom sarayında înglllz. kıralı İle görüşmesinden bahsetmemek olamaz:'». Bu Londra seyahati ötekilerden ç k meşhurdur. İngiliz gazeteleri, Frau ıı gazeteleri o zamanlar Übeydullah e-lendlnln ayni otomobil İçinde Talât paşa He omuz omuzu, imparator sarayından çıkışının halk tarafından selâmlanışınm fotoğraflarını neşretmişler dİ.
Hâdise 324 yılında, İlk meclisi nıeb-usanın toplanmadı dolay isli e Ingiliz Parlâmento teşkilâtı tarafından yapılan bir davetle başlamıştı. Bu davete Osananh meclis! mebustuıuıdan 18 mebus İştirak edecekti. Übeydullah efendi o 2aman Aydın mebusu Mİ. ve Londraya gidecek mebusların arasında bulunuyordu.
Heyet Talat paganın reisliğinde Lontlraya gitti. 10 güne yakın bir zaman orada kaldı ve İngillzler tara'i ı-dan hakikaten pek iyi kabut edildi. Ve nihayet heyetin Bukingham sarayında kıra! tarafından kabul edileceği gün geldi O zaman kıral Edvafd ( henüz sağdı. Hariciye Nazırı da Edvard. Gray İdi. Talat paşanın riyaset ettiği bizim heyetin İkinci reisi meşhur Süleymr n Büstanî İd! Zira Büs-taııl İngilizceyi hemen hemen ana dili gibi konuşuyordu. Uzun seneler İngilterede ve Amer ikada yaşamıştı. Talih Şikag> sergisinde Türkçe gazete çıkardıSı zamanda olduğu gibi burada da B. Übeydı.llahı Süleyman Bustal 1le karşı karşıya getirmişti. Süleyman Büstanl, Übeydullah erindi : gibi çok gezmişti. Ve -efendi hazretleri» ne de pek iyiliği dokunmuştu. Daka önce yazdığımız gibi onun Şlka- ' godaki gazeteye memuı eden du gene Süleyman Eüsteni İdi. Bıı seier 1 Ingiltc-rey elden heyete ikinci reis olması hem İngilizceyi pek iyi bildiğinden har. de Jnglltere:‘e tanınmış olmalından ileri geliyordu i(
Süleyman Büstanî hakikaten erite-j' resan bir sima İdi. Maalesef üzerinde hiç durulmamıştır. Yalnız bir yerde onun Amerika İle bir çek ticaret İşls-rl yaptığını ve nihayet Amerikada öldü'-1 ünü okumuştum.
Bukın^hsm sarayında
Hehet Bukbıjham sarayında, büyük salonda kıral tarafın lan kabul edildi. O -manii mtbu lar bir dizi halinde duruyorlardı. Kıral, Kırallçe, veliaht, veliahtta zevcesi de bu dizinin karşısında mu ahll bir dizi halinde durmuşlardı. Lstanbuldan gelen mebuslar arasında bir İkisi İngilizce biliyordu. Mc-l-e!â bunların başında Filozof Rıza TeVfik gösterilebilir. Geri kalanlar biç İngilizce bilmiyorlar- _ dı. Heyetin »-n’inde Talat paşa dııru-! m Voronof gendik yordu.
Takdim merasimi kıral He paşa arasında başladı. Kıral evvelâ (aşıyı kendisine yaptırdığını zaııne-Talat paşayı, sonra da Süleyman derler. Büstani'y! kıraliçcye, vellahte, veli- j Ütry ahtın zevcesin;» takdim etti.
Bu sırada konuşuluyordu. Bir ara-| di. Dostlan da lık Kıral heyetin öteki âzosile de bir f.....
az konuşmak arzusunu duydu. Übey-dullah'ın önünde durarak:
— Fransızca bilir misiniz?., diye sordu.
Übeydullah İngilizce olarak ve pürüzsüz bir şive He cevap verdi; |
— İngilizce de bilirim Haşmelme-
ap...
Kıra! kıhk. kıyafetinden, hal ve tavrından İngilizce bildiği katiyen memul edllmiven hoca efendiden horlanmıştı. Gülümsedi ve kendlslle epeyce konuştu. Übeydullah efendi Kiralın karşısındaki kıyafetini şöyle tarif ediyor:
«Siyah lâta. pembe sof bLr cübbe, beyaz yelek, ruganj potinler ve tabii başta sarık..,.
Kıral B. Übeydullah'a bundan otıce hiç Ingiltere’de bulunup bulunmadığını sordu O da epeyce zaman evvel bulunduğunu söyledi. Tabii İngilizce öğrendiği meceralı seyahatlerinden, vagon üstünde, vagon altındaki yolculuklardan bahsetmedi. Bundan sonra heyet saraydan çıktı. Übeydullah ve Talât paşa en öndeki otomobile bindiler. Toplanan kalabalığın vc meraklı gözlerin arasından geçtiler
Onun bu kabil resmî, yan resmî Seyahatleri epeycedlr. Bir defa da Hindistan’a kadar uzanmıştı.
Übeydullah Voronof asısı yaptırdı mı? ' Bir zamrnlar İstanbul matbuahn-
J
Übcydu’lab erindi otomobil içinde İngiliz Kıral sarayından çıkıyor (Madalyonda Talât paşa ile yaııyana)
da acalp bir haber günün meselesi haline gelmişti. Bütün güzeleler Vo-ronol un gençlik aşısından bahsediyorlardı İşin buraya kadar olan tarafında bir acalpllk yoktu. Nihayet bu bir ilim meşeleridir. Sonra bir İğne İle bir İnsana gençlik verilmesi düşüncesi de her zaman aJâka uyandırabilir. Lâkin Is bu kadarla kalmadı. Bütün gazfleh rlıı birinci zahirelerinde hyiıi haberler çıktı: Übeydullah efendi kendisine Voronof gençlik aşısı yaptırdı. Aşı İçin koçlar hazırlandı. Bugünkü baş döndürücü dünya havadisleri olmadığı için o zaman her kes bununla meşguldü. Rasgelen Übeydullah elendij'e soruyordu: ı — Hayrola iistad.. Gençliğe kavuş-musrunuz öyle mi?..
Grrîh bir te-ed:if eseri olarak bir müddet evvel de Übeydullah bir ame-livâtlan dolayı hastanede yatıyordu.
Bu rivayet kendirini çileden çıkarıyor;
| — Ren. bu İhtiyarlık yaşıma kadar
j beni taklbedcn gençlikten şikâyetçi |lken hakkımda böyle dedikodular yapılsın... Olacak Fev değ!!... diyordu.
Mamaı*h bu (b-Hkodnda gazeteler pek haksız Pir yart-ınca -Ce-
Ivezellk en sevdiğini şeydir» diyen Übeydulah. Voronof aşısının çıktğı günlerde alay için:
— Bfn do kendime yaptıracağım!.. Hattâ teşebbüs halinde bulunnyn-' nım demlçtl Mecliste pek sevdiği gazeteciler de vardı, tşte Übeydullah' aşısı olması rne-Iselesi ric bundan çıkmıştı. Hâlâ bir Talat çokları onun Türkiyede İlk defa bu
l Übtydullah efendi bu aşı dedikodusunun yayılmasına fena halde kızar-blldlklerl İçin onu ikide birde:
— Haydi uzun etme... Aşıyı oldun ya... Artık gözlerin ışıl ışıl yanıyor... derlerdi.
B. Übeydullah köpürûrdü:
Çekilin basımdan.... Benim genç-
Şili’de balıkçılık okulu açıldı
Sili’nin Pasifik sahilinde, ba-Iıkçı yetiştiren bir okul açılmıştır. Son zamanlarda. Birleşik Amerika’dan gelen bir balıkçılık mütehassısı grupu tarafından sarfedilen gayretler neticesinde ve Şill hükümetinin balıkçılığa karşı olan alâkayı arttırmak gayesi neticesinde, bu okul vücut bulmuştur. Okulda, balıkçılık talim ve terbiyesine elverişli olacak gem! ve diğer vesait mevcuttur.
Yeni «Mayn - bulucu» yüzünden işsiz kalan köpekler
Son zamanlarda mükemmelleşen ve halen Amerikan ordusunda kullanılmakta olan mayn arayıcısı yüzünden birçok harb köpekleri İşsiz kalmışlardır. Mayn ara •■ıcısı bulım nadan evvel plâstik, tahta ve m«denl maynlan bulmak hususunda, köpeklerden başka basvnr’IJacair bir vasıta ynl’*'i
Kopekleri, oşaerı tan m ve ternıye-ye tabi tutmak İçin, son zamanlarda Fort Roblnson’da bir okul açılmıştı. Bu okulda, köpeklere yalnız sahibils değil, fakat diğer kimselerle de İş birliği yapmaları öğretilmekte İdi.
Sinıdi Ameri*** n ordusu. İşsiz kalan bu köpekleri sahiplerine iade etmeğe karar vermiştir. Ancak, bunların sivil hayata elverişli olup olmadıkları keyfiyeti göz önünde tutulmaktadır Bu durumu aydınlatmak için de aşağıdaki İmtihana başvurulmakladır
Köpekler, sahiplerine İade edilmeden evvel, çok hareketli bir şehlre sevkedllmektedir. Burada, köpeğin seyrüsefer, diğer yabancı ve âııi gürültülere karsı tavruhareketi göz önünde tutuluyor. Nihayet köpek, bağlı olarak bir sokak köşesine götürülmektedir. E':er köpek, burada fini bir surette üzerine doŞru yürüyecek olan birkaç kişiye saldırmazsa, sahibine İade edilmektedir.
Created by free version of 2PDF
lik aşısına katiyen ihtiyacım yok... Siz kendi halinize bakınız., derdi.
Übeydullah efendi evlenmek istiyor
Onun bu sözünün doğruluğunu bir vaka da İspat ediyor, kendisi bir defada değil,, ancak iki kerede yapılabilen mühim bir ameliyat geçirmişti. Hastaneden çıktı. Bir gün en sevdiği arkadaşlarından birine büyük bir tereddüt İçinde, bira?, da utana utana:
— Ben artık evlenmek istiyorum!., dedi.
.Arkadaşı hayretle kendirine bakarken İlâve etti:
— Şimdiye kadar evleıımevışimln sebebi hayatımın serseri rotası İdi. Halbuki artık durulup oturacak bir yaşa geldim. Elime kimseye muhtaç olmayacak bir para da geçiyor [Übey-duiah efendi o zaman mebustu). Yeni maceralara da gözüm yok. Binaenaleyh evlenebilirim. Sizin aileniz geniştir. Şöyle namuslu, genç ve hiç evlenmemiş bLr genç kız varsa beni evlendiriniz... demişti.
Hiç evlenmemiş gene kızla evlen-mek istediği zaman Übeydullah, 7G yaşını doldurmuştu ve iki kere ameliyat olmuştu!.
Arkadaşı:
— Biraz fazla geç kelmişsinI.. Bu yaşta bir İnsanın nikâhını kıymak İçin kuvveti! bir nikâh memuru lâzım ... Halbuki sen de artık o İşi bıraktın Bu yaştan sonra öyle herkes kolay kolay senin nikâhım kıyamaz... demiştir.
HİKMET FERİDUN ES
Az kömürle, çok ısıdan ucuz bir soba
Az para İle çok sıcaklık temin etmek için, Amerika'da antrasit sanayii, gayet elverişli küçük bir soba vücuda getirmiştir. Bu soba, 45 santimetre uzunluğunda ve 15 santimetre kutrunda bir çelik boru içinde yanıyor. Soba-nın etrafında 5 santimetrelik bir boru dolaşmaktadır. Bu boruda, pompa ile su dolaştırılıyor. Sobanın bir tarafına kömür konmaktadır. Sobadaki ateş yarıyı bulunca, sobanın arka kapısından otomatik olarak küller dışarıya çıkmaktadır.
| RADYQ~|
Almanların Fransadan aldıkları elmaslar Londra 20 (AA.) — Pariste açığa vurulduğuna göre, Almanlar Fransa.-da 23,625,000 sterlin kıymetinde elmas çalmışlardır.
Haberlere göre, bu elmaslar Kuzey Afrika stoklarına aittir.
ANKARA RADYOSU Bugünkü program
18.00 Salon orkestrası, 18 30 Konuşma, 18.45 Hafif şarkılar, 19 00 Haberler, 10_2û Konuşma: (Geçmişte bugün). 19.25 Semai rç şarkılar. 19.45 Konuşma, 20.00 Marşlar, 20.15 Radyo Gazetesi, 20.45 Yurttan sesler. 21.05 Cumhur Başkanlığı armoni müzik ari, 21.50 Fasıl, 22.15 Dans müziği (pl.l, 22.45 Haberler.
Yarın sabahki program
7.30 Müzik Cpİ ', 1-45 Haberler. 8.00 Çeşitli hafif müzik (pl.1. 8.23 Spor saati (vücudumuzu çahştıraumri 12.30 Şarkılar, 12.45 Haberler. 13.00 Salon orkestrası.
BU YIL
CANLI (>ı
TARİHLER
KUGUN ÇIKTI
EBUBBKİR HÂ/.1M TIİPEYRAN HATIRALARI 2
Kıymetli idare adamı ve edip Ebubeklr Hazım Tepeyran’ın hâtıralarının bu ikinci faslkülünde temas edilen konulardan bazıları şunlardır:
Sinop: 108 yaşında bir naip (kadı) - Kömür kazancının mutasarrıfla belediye reisi arasında paylaşma puslası - Rusya konsolos ve sefirinin yangından zarar görenlere yaptıkları para yardımının ketme-dllmesi - Masum fakat tehlikeli bir sevgi.
İzmir: Sivrihisar kaymakamı ve makamlle marifetleri - Marangoz bir kadı - Halit Ziya Uşaklıgtl - Tevfik Nevzat - şair Şeklp. Tahlr Kenan ve garip bir Jurnal - bütün bıiyük devletlerin donanmaları - bir aşk faciası - Selam» hümayun - İzınlrden ayrılış -
Edirne - Edirne valisi ErzincanlI İzzet paşa - vali Abdurrâhman, Müşir Mahmut Hamd! ve ordu müfettişi ferik Arif paşalar - Miîşlr Mahmut Hamd! paşayı İstanbula nasıl kaçırdım? Fransız konsolosunun garip bir tarziye İstemesi - Yol İşlerinde gördüğüm emsalsiz yolsuzluklar - Zararlı evrak meselesinden dolayı tevkif olunan Talat efendi (müstakbel sadrazam) ve arkadaşları.. v.s.„.
Bütün kitapçılarda ve gazete bâyllerinde bulunur. Finli 50 kuruştur.: EHH TÜRKİYE Yayınevi — Ankara cad. No. 36. İstanbul
Okula Bas’ayan
Çocuklarınız için
BİRİNCİ SiNIF KİTABI
İlkbahar - Yaz
Bugün çıktı.
Öğretmenlere, ana ve babaların. ağabey ve kardeşlerin küçüklere verecekleri en güzel bahar hediyesi bu sevimli kitaptır. Bu kitapta okullar kapanıncaya kadar İlkokulların birinci sınıfında okunacak bütün ünitelere-alt şiirler, resimler, hikâyeler, hayat ve tabiat bilgileri, aritmetik problemleri ve bulmacalar vardır. İki renkli çift kapak içinde baştan başa resimli 41) sahiledir. Bütün gazete satıcılarında bulunur. Fiatı 30 Krş TÜRKİYE Yayınevi - İstanbul
Sahlfe 8
AKŞAM
±1 Mart 3945
Dünden, Bugünden
Mektepten çıktıktan sonra küçük bir şehirde onunla İki sene daha çalışmağa mecbur oldum. H«ın de aynı dairede, aynı çatı altında...
Belki aslında iyi bir -çocuktu. Fakat müthiş bir kusuru vardı. Şaşılacak derecede küfürbazuı, Vakıa bazı yerlerde küfiirbazlık salgın bir hastaik halindedir. Hattâ ne kadar fazla toz olursa olsun bir yaz. günü penet renizi korkmadan açabilirsiniz. Fakat çok defa yanınızda kadınlar, çocuklar, alelûmum başkaları olduğu zaman bu işi yaparsanız sokaktan yükselen yakası açılmamış, müthiş küfürler size pencerenizi tekrar kapattırır. Çünkü küfür tozdan da beteniir.
işte bizim Fehmi de böyieydi. Küfür hastalığı kendisinde son raddeye gelmişti. Bütün tanıdıklarına, bütün dostlarına, bütün arkadaşlarına hattâ kendi kendine sık sık küfrederdi. Meselâ bir vakayı anlatırken kendisinden bahsettiği zaman dalma »A koca eşekn, «Behey ayı» tâbirlerini kullanırdı. Kızdığı için kiifretmezdl, Sadece küfretmek İçin küfrederdi.
Konuşmak İçin küfrederdi.
Yalnız İnsanlara değil, bütün canlı mahlûka ta, hattâ bütün eşyaya küfrederdi. Kapıya, pencereye, iskarpinlerine, terliklerine paltosuna, fotoğraf makinesine, mektebin merdivenlerine, kapıcının kulübesine... Her şeye...
Derselcr de küfrederdi. Onlara küfü-re benriyen bazı İsimler takmıştı. Meselâ hendesenin ismi «Karın ağrısı». coğrafyanın «Baş belâsı», kimyanın «Dell saçması» idi. Ders programını günlere göre bu isimlerle yapmıştı.
Meselâ o günkü dersleri şöyle sayardı:
— Karın ağrısı, Baş belâsı, Deli saçması...
Hocalarımız onu bu huyundan vazgeçirmek İçin çok uğraşmışlardı Fakat ne yazık ki biçare oğlan küfürsiiz kon ulamıyordu. Bir şeyden bahsetmek İçin her holde bir küfür kullanacaktı.
Hiç bir dil bilmezdi. Fakat gel gelelim, bir çok küfürleri bütün dillerde öğrenmişti. Hattâ daha tuhaf birşey yapmıştı. Faraza bir küfür filânca dilde âdeta yok değil mi? O icadeder-dl. Cümle kurar bu küfrü meydana çıkarırdı.
Bazan onun bir köşeye çtkllip derse çalışır gibi, aynı cümlenin muhtelif dillerdeki tercümesini ezberlediğini görürdüm. Küfre çalışıyordu.
Böyle bir insanın müthiş kaba olması lâzımdır değil ml? Halbuki Fehmi kuvvetli bir sanatkârdı, Harikuiâ-de güzel resim yapardı. Hattâ kendisinin tablolarını görseniz o altın şafaklar ve eritilmiş yakutlar gibi nefis güneş batışları karşısında şaşar kalırdınız. Bütün bunları o korkunç küfürler eden İnsan mı yapıyordu?..
İş bu kadarla da kalmıyordu. Fehmi son derecede güzel piyano çalardı. Bütün büyük Garp musikisi üstadları-nın eserlerini onu piyanosundan, hiç kusursuz olarak dinleyiniz. Ve gayet anlıyarafc çalardı da.
Hattâ onu dinliyen bir musiki münekkidi :
— Şimdiye kadar Bethofcn’i bu , kadar iyi çalan, bu kadar güzel anlamış kimseye rasgeiemedlm... demişti.
Fehmi kendisi de eserlerine meftun olduğu büyük Garp musikişinaslarından »Hergele», «İt herif» ve daha burada saymağa utnacağım bir sürü küfür kelinıelerilc bahsederdi. Meselâ oşu karata Bethofen yok mu?..» diye cümleye başlardı.
Hiddetlerini olduğu gibi takdirleri- ; ni, sevgilerini, kayıtsızlığını, alâkasını, merakını, korkusunu, her şeyini hattâ belki de aşkını yalnız, sadece : küfürle İfade ederdi: Hastalık!..
dindi kİ Fehmi'nin tamamlle aksine olarak bazı kelimeleri kaba bulduğu için bulanmıyordu.
Bu iki zıd karakterli insan anlaşabilecek mi idi? Tamamlle bir muamma!. .
Lâkin Fehmi o derece tutkundu kİ kendisini sıkıyor, küfretmemek İçin bazan etlerini çimdikliyordu.
Hattâ bir çok dostları ona bir ma-şaldeki derviş Mehmet gibi, dilinin altına bakla tanesi koymasını tavsiye etmişler:
— Küfretmek üzere ağzım harekete getirdiğin zaman bu bakla diline çarpar, derhal aklın başına gelir., demişlerdi.
Fehmi ağzına baklayı koymamıştı anıma kocaman bir sakızı yerleştirmişti.
Vakıa ara sıra ağzındaki sakıza da bir küfür salıverip onu fırlatmak İstediği gibi küfretmek İçin çıldırıyordu amma yine de kendisini zaptedl-yordu. Çünkü ağzından bir tek küfür çıksa sevgilisinin derhal yiiz çevireceğini biliyordu. Halbuki sevgilisini bile küfürle sevmek istiyordu
Birdenbire rakıdan kesilmiş 60 senelik bir sarhoş gibi Küfretmeden âdeta sersem sersem dolaşıyordu. Ve zayıflamıştı da..
Fakat bir giin onu neşe içinde buldum. Bana:
_ Bırak birader., dedi o çıt kırıldım sevgiliden ayrıldım. Kari verem edecekti beni... Kendi kafama denk bir kadın buldun:... İstediğim gibi konuşuyorum. Rahatım, mesudum vesselam... Svlenceğim bununla...
(Bir yıldız)
12345 6789 10
- ■— - ■ ■ ■
— T ■ - - - ■
1 ■ ■L ■ ■ 1 r I i~ı ■ 1 1 1 1 1 1 ■
Soldan sağa ve yukarıdan aşağı;
1 — Mermi siz satış.
2 — Havalanamaz - Çalgı.
3 — Az kaynamış yumurta - Sıfat eki.
4 — Çocukları korkutan şfcy - Bir erkek adı.
5 — Sadakatli kimse.
3 —- Tersi dişlerin bir kısmıdır -Anıtlar.
7 — Bir kadın ismi.
8 — Sahip - Ziynetslzlik.
9 — Merhamet - Yapma.
10 — İrade - Şamar.
GEÇEN BULMACANIN HALLİ Soldan sağa ve yukarıdan aşağı: 1 — Ziyadesile, 2 — Içerigiren, 3 — Yt-nisene, 4 — Arif, Mldnl, 5 — Dis, Ter, Ak, 6 — Egemenlik, 7 — Sinirli-bay, 8 — İred, İbare, 9 — Le, Nakarat. ip Encik. Yı-tk.
Birdenbire âşık oldu.
İyi resim yapan, musikiden son derece anlıynn bu adam gayet ince yüzlü, hassas bir genç kadına gönlünü kaptırmıştı. Öyîesine ince bir ka-
KONSERVATUAR KORO KONSERİ
İstanbul konservatuarının tertlbet-tiği konserler serisinden birinci koro konseri zengin bir programla 26 mart pazartesi günü saat 18 de Şehir Tiyatrosu Dram kısmında kıymetli sanatkârımız Muhiddin Sadak idaresinde verilecektir. Bu konsere konservatuar profesörlerinden Gelenbevi de solist olarak iştir âk edecektir.
*■ İstanbul Konservatuarı müdürlüğünden: (İstanbul yaylı sazlar orkestrası ) adile kurulduğu ve Şehir tiyatrosunda konserler vereceği Hân olunan takım m konservatuarımızla hiç bir ilgisi bulunmadığının tavzihine lüzum görülmüştür.
KUTUP KIZI
AŞK VE MACERA ROMANI
Yazan: Stanley Shaw Çeviren: (Vâ • Nû)
%, — Tefrika No. 31 —J
Bütün bu vaziyetler İzah edilir gibi değildi. Bununla beraber, detektif, hakikati keşfedeceğine inanıyordu. Tekmil izler, birbirine uyuyor. Delikanlı bir neticeye doğru yürüyor..
Hakikati büsbütün keşfettiği vakit ne yapacağını düşündü. Ya kalp paraların membaı Argyle kampı ise? Ya Stephen Mallabie bu işe riyaset ediyorsa? Böyle okluğu takdirde, Jensen, medeni âlemle teması temin edecek, şeflere lıabr verecekti? Bunun için de Argyle kampının telsiz telgrafı ihtimal İşine yarardı.
Şayet, tahminleri doğru çıkar da cürmün membaı burası olduğu anlaşılırsa, stephen Mallabie’nln ve kızının bu İşte cürüm ortağı olmamasını diliyordu. Bilhassa kızının . Kerry, ona şunu söylememiş miydi: Baba-alyle aralarında görüş farkı varmış! Ve bundan dolayı da kızın gözleri hüzün doluydu.
Ayağa kalktı, silkindi. Evden, nefsine itimat havası İçinde çıktı. Şimdi gidip Kerry ile ve babaşlyle yemek yi-
yecek! Her ne hal olursa olsun, işe girişmek için uyanık bulunacak. Onun nazarında, İş. hayalın tâ kendisidir!
Ufukta ay vardı. Binalar elektrLk içindeydi. Burası ne garip bir köy! Her halde İstirahat saalJ olacak! Zira Üerikî İşçi evlerinden yüksek sesler ve kaba şarkılar duyuluyor. Evlerin en ehemmiyetlisi olan patronunkl, meydanın boşluğunda gözüküyordu. Ve pencerelerden dışarı bol ışıklar süzülüyordu.
Jensen, o tarafa doğru yürüdü. Birleşik Amerika coğrafyacılarının bilemedikleri böyle bir muhitte bulunduğuna kendi de şaşıyordu.
Birkaç ayak merdiven çıktı Şimdi geniş bir terasta bulunuyordu. Kapının elektrik ziline dokundu.
XIV
Argyle Kampı
Kapıyı açan Mlss Mellabie oldu. Sırtında kürle, başında kürklü kalpak istisna edilirse, aşağı yukarı Küçük Bubos kulübesindeki gibi giyinmişti
Erenköy kız lisesi yatakhane binasına dair hatıralar
izini! demiryolu açılıp trenler işledikten sonra, Kadıköy yakasına rağbet edilerek yavaş yavaş sayfiyeler yapılmağa başlamış. Hat, 1888 de Anadolu şimendiferleri kumpanyasına devredilince seferlerin munta-zamlaşması, geliş gidişin kolaylaşması çok kimseyi o taraflara çekmiş', güzelim Boğazlçlnln pabucu dama atılmış.
Göztepe ile Erenköy arasına yapılan bu ilk köşklerden biri Feyzi bey köşkü, yani İlse yatakhanesine temel olan binadır. Feyzi bey sivilden ve (eshabı meratlp) den bir zat, fakat hangi dairede müdür, başkâtip filân olduğunu bir türlü öğrenemedim.
Köşk. elvardakilerin hepsinden. Süleyman Sudi efendi, Zihni paşa, Galip paşa, defterdar Ferit bey. Bey ■ tülmal müdürü Hüsnü efendi, doktor Ömer paşa ve salreninkllerden evvel varmış. Feyzi bey öldüğünden mi,, yoksa taşra memuriyetine gittiğinden mi köşkü kiralık etmişler.
Bir yaz, bizimkiler tutmuş. Çok küçükmüşüm. ilk dişlerim orada çıkmış; oıada emeklemiş, tıpış tıpış yürümüşüm. Anlatırlar: Etraf apaçık sahra; kupkuru fundalık, süpürgelik çalılar. Ucu bucağı bulunmaz bir bahçe, daha doğrusu tarla içinde on on İki odalı, gümüşiye boyalı bir ev. İlk kurulduğu zaman dört odalı iken ilâvelerle genişletilmiş. Ayrıca ufak bir selâmlığı da var.
Bizimkiler semte ısınmış: Çamlıca sırtlarından esen püfür piiftir poyraz; Kayışdağınin kaynağından taşı-1 ulUn
nan katıksız, enfes su; İstanbula İniş, gipj asker, ikisi de dönüş kolay. . . . - -
(Şuralarda bir yazlık edlnsek) derlerken. büyük babamın aziz ahbabı, az ötede komşu Zihni paşa araya giriyor. Ziver beyin Göztepede arsaSı olduğunu, satmak istediğini duyduğunu söylüyor.
ZlVer bey dediği. Sultan Aziz mabeyincilerinden; Kızıltoprakta, Ku-yubaşında, tahini boyalı köşkün sahibi. Yanındaki yokuş bugün de adile anılmaktadır.
Gidip arsaya bakıyorlar Fazla büyük. Bir kısmını annemin ortanca dayısı almağa niyetlenince mesele kalmıyor. Dönümünü 23 liradan alıyorlar ve keyfiyet Feyzi bey köşkünde olup bitiyor.
O yaz. bu kiralıklalarken atlattıkları bir vakayı hiç unutamazlar, aradan yıllar geçtiği halde ürpertiler, çarpıntılar İçinde anlatırlardı:
Bir ikindi üstü... Rahmetli haminnem, büyük teyzem, bir iki de komşu hanım, ağaç altına yayılan kilimler üstünde, dereden tepeden konuşuyorlarmış. Aralarında annem yok, beni alıp biraz gezintiye çıkmışmış.
Hatunlar söhbettelerken. birden bire pek yakından, bahçenin kenarından gayet kuvvetli, kulak zarlarını
kan tor un yağı yollayıp sürdürsek!,,
— Buraya saklanmış diye yine kolcular bastırıverlrse, töhmeti! çıkarsak?
Bu telâşlar boşuna. Biraz sonra kolcu bahçeden yok olmuş. Merdlven-köyü yahut 2 nel Erenköyundeki yerine topallıya topallıya kapağı atmış olacak.
Adalar memleketi: JAPONYA
‘Başlar afi 4 üncü sayfada)
Japonya’da balıkçılık miilıim bir yer turar. Halkın, pirinçten sonra başlıca gıdası balıktır. 1928 senesinde Japonya'da 580 bin balıkçı vardı. Bunlar gemilerle filolar halinde faaliyette bulunurlar. Tuttukları balıkların bir kısmı «La konserve halinde İhraç edilir.
Japonya’da maden azdır. Yalnız maden kömürü ve bir miktar bakır vardır. Maden kömürü de Japonya’nın İhtiyacını tamamen karşılayamıyor. 1940 senesinde 33 milyon ton kömür İstihsal edilmişti ki bir rekordur.
Petrol pek azdır. Formoz adasında 3.000,000 varil petrol istihsal edilmektedir. Hariçten de 20 milyon varil petrol İthal ediliyor. Japonya pamuk istihsal edemediği için bu İhtiyacını başka memleketlerden temin ediyor. 1940 senesinde Amerika’dan
Feyzi bey köşkünü sonra Hacı Hü-r şeyin Rıfkı paşa satın almıştı. Paşa i kudemadandır. Eskiden Mlihetidlsha-ı nel berril hümayun) denilen Topçu • mektebinden yetişme. Arkadaşları, I ı binbaşılıklarında vefat eden Ömer1 bey, ressam Ahmet Emin bey, Askeri . mektepler nazırlığında bulunan ferik , Galip paşa ile birlikte 1847 de Viya- balya 7^uk7tha7ct^ML
naya tahsile gönderilenlerden. i -
VI yan ada İken OsmanlI tarihini I Almancaya tercüme ederek Avustur-1 1 ı ya tahtına yeni çıkan Fransuva Jo- berbattır. 1920 senesinde yapılan bir zef’e sunmuş. Pek hoşuna giden genç, imparator, şerefine bir ziyafet ver-i mlş.
Merhum. (Topçuluk). (İstihk&matı cesime), (Hücum ve Müdafaa). (Usulü inşayı tarik) gibi faydalı kitaplar! yazmıştır. Ferikliğinde uzun yıllar Serasker kapısındaki Topçu dairesinin reisliğinde bulunmuştu. Hacciil-haremeyn, pek dindar, melek gibi, eli öpülüp duası alınacak bir zattı. 1911 de. Harbiye mektebinin 75 inci yıldönümüne, mektepli erkânın en kıdemlisi olarak iştirak edeceği sırada hastalanarak vefat etmiştir, j İlk hareminden olan oğulları ken-. d! glb! asker, İkisi de paşa idiler. | İkinci hareminden de bir kızı ile Ve-fik adında, son derece yakışıklı, genç yaşında ahrete kavuşmuş bir oğlu vardı ki genç ve değerli sinema rejisörümüz Faruk Kenç’in kaynatasıdır.
Hacı r
Hünkâr yaveri Rüştü paşa gerek I çehre ve endam, gerekse edep ve va- ! kar hususunda model diye gösterilecek erkeklerdendi. Fek sarışın, pembe beyaz oluşundan Almana benzetirler. ekseri kimse;
— Tıpkı Prusyanın bir (Husarı alayı zabiti! derlerdi. Bu merhum da gü2lde hariciyecilerimizden, Beyrut 1 eski başkonsolosu bay Fatin’ln babasıdır.
Büyük babam Hüseyin Rıfkı paşa ile canciğer, babam ise hazretin pek hürmetkarıydı. Aileleri görüşür, birbirlerine gelip giderlerdi. Paşanın kışlık evini de söyliyeyim: Beyâzıtta elektrik idaresinin karşısına rastlıyan i çıkmaz sokakta, soldaki büyük konak. Bugün talebe yurdudur galiba?
İşçilerin çalışma tarzı
Japon İşçilerinin çalışma tarzı çok
kanun İle bu çalışma ₺arz> bir parça j düzene konmuştur. Fakat bu kanıma göre de günde 11 saat çalışılmakta ve ayda ancafc İki gün İstirahat hakkı ' verilmektedir.
I 1930 senesinde Japon sanayiinde büyük bir gelişme olmuştur. 1930 ile 1938 arasında demir sanayiinde çalışan İşçilerin sayısı 158 binden 830 bine çıkmıştır. Diğer sanayide de büyük gelişme olmuştur. 1940 ta. Japonya'da yapılan otomobillerin sayısı 23,525 Ur. Japon tersanelerinde birçok gemi, uçak fabrikalarında henüz bilinmeyen miktarda uçak yapılıyor.
Kısa boylu insanlar
Japonlar Asyadan gelen Malaylar-ia Moğolların ve Korelilerin birleşmesinden hasıl olmuşlardır. Kısa boylu, ran yüzlü, kıra burunlu, çekik gözlüdürler. Boyları erkeklerde va-
. g(Eiuöurıer. öoytııı ı erKeıuerue va-
Hüseyin ~ paşanın damadı. Eftti olarak l,«ı. kadınlarda 1.48 dlr.
.. AyaWan V£, bolları jngadır. Güçlüğe ve sıkıntıya cok tahammül ederler. Ekseriyetle zeki, çabug hiddetlenmez, düşündüklerinden renk vermez insanlardır. Yaşayışları çok sadedir. Ananaye çok bağlıdırlar. Bu yüzden asırlarca evvelki gibi giyinenler p k çoktur. Harakiri denilen ve karnını deşerek İntihar etmekten İbaret olan âdetin edvamı da bunun neticesidir Japonların çoğu Buda dinin ■ m?n-supturlar. Eski Japon dini olan Shlnto dinine mensup olanlar da vardır.
Japonya’da. Almanya’da ol uğu gibi Faşist partisi is başındadır Demokratik cereyanlara müsaade edilmiyor.
Bir gün bizim valdehanunlar, Göztepe İle Erenköy arasındaki köşke misafir gitmeğe hazırlandılar.
— Oğlu var. bir İM yaş küçüğün aaıı gayet Kuvvem. suirk taııuı uu .
alliırt edan bir dan; .rdınd.n bir da- , “5,n"S'-
ha. iki daha derken çoğaldıkça çoğalmada... Kurşunlar, cıvvv cıvvv ........• • ,
yaıılarmdan, başlarının üzerinden.'™™™ ük görüyordum, vücutlarının bir karış ötesinden vızır kanı s,CBk- hemen vakan vızır geçmede, ince dallan kırıp döküyor. ağacın kabuklarını sıyırıp koparıyor, gövdesine saplanıyor. Tıpkı muharebe meydanı. Kadıncağızlar korkudan bitik, yüzükoyun yere kapanık. kelimel şehadetler getire ge-
nız? diyerek beni de götürdüler. Hanımefendi, Veflkçlğl odaya çağırdı, sokulgan, kanı sıcak: hemen yakama musallat, kulağıma fısıldadı:
— Gel aşağı, hiç bilmediğin oyunlar çıkaracağım; şaşıp kalacaksın!
Annesi meramını sezmişti:
— Otur oturduğun yerde, katiyen aşağıya inmiyeceksln. Karşıta köşeye paıaıtv, ucnıuvt ^.‘iıautncı c . ...
tire mneır ansır tltremedeler. Evin ««'P E""1 konulun oyunei.lt-
alt katının kârglr duvarları içine sl-J»""1 ««“v- eklenin!
ğınmanın imkânı mı var?
f'Tnrtpn Knnra dan dunlar kesilmiş.
1 arını getir., avunun, eğlenin!
Hiç bilmediğim oyunlarını da soy-Neden sonra dan dunlar kesilmiş.1 ledllar: CCTtelerl ortalarından ayırıp Meğerse tütün kaçakcılarlle Reji kol- içlerini çıkarmak: İçme zift döküp cularının çengi değil ml imiş? Arbe-1 kedilerin ayaklarına geçirmek, ğüya de mayna oldu derlerken. İleriden 1 takunyalar giymiş öbl taşlıkta tıkır (ah' Olt! Yanıyorum" diye milliler «>■» yürütmek Anaç sineklerin ge-Mehmet çavuşumuz gidip bakmış Kİ, ri'ln'. bükülmüş sigara küğıdı çam yarması gibi bir kolcu. Karadağ' sokup kelebek gibi uçurtmak: kuçuk-tabaneasının kurşununu bacağından lerlnln kanallarım yolup kuzu yap-yemiş, "
Vurulunca, o şamata arasında bizim i bahçeye atlamışmış..
Bu sefer de hatunlarda heyecanın, çarpıntının katmerlisi:
İnim inim inlemiyor mu?..1 ına'
Nur içinde yatsın. Böyle yaramazlardan. ele avuca sığmazlardan.
I 1898 yılı. O civarda, hat boyundaki
— Adamın yarası pek mİ ağır? Bir doktor Ömer paşanın köşkünde, lcü-doktora mı haber etsek? Hafifse, çük kiriyle Mektebi tıbbiye nebatat
Jensen bu halde bir incelik sezdi. Genç kız, her halde kendisini yadırgamamak için bunu böyle yapmıştı.
— Evimize safa geldiniz! — dedi. — Giriniz bakalım. Babam sizinle görüşmek istiyor. Neredeyse o da gelecek. Size Mon-Tang’la öteberi gönderdim, İşinize yaryabildl ml?
Genç kız, erkeğin geniş omuzlarına takdirle bakıp ilâve etti:
— Babamla aynı boydasınız.
Tatlı bir erkek Seâl, uzaktan duyuldu:
— Aziz misafirimiz! Giriniz, giriniz.
Jensen, yere sağlam basan adımlarla onun yaklaştığını da duydu. Salonun kapısı açıldı, Uzun boylu, zayıf, takriben altmışında bir adam, elini uzatarak İçer! girdi.
Muhabbetle:
— Kızım sizden bana bahsetti. — dedi. — Onun için tanışma merasimi lüzumsuzdur.
Jensen, bay Mallabie’nln elini sıktı. Birkaç nezaket cümlesi mırıldandı iki erkek blribirlerlne sempati İle baktılar.
Babanın da güzel gözleri kızınınk'-ne benziyor! Şu farkla ki, ifadeleri hazin değil, cesur. Ve zekâ, ateş fışkırıyor. Saçlar henüz yeril yerinde. Yüzde bir tar sakal... Argyle kampının sahibi, heybetli bir İnsan! Tatlı erkek sesinin perdeden perdeye geçen
zengin ahengiyle, zaman zaman hâkim ve sevimli tavıriarlyle, üslûpiu yürüyüşiyle bu adam, altmışında bulunmasına rağmen, kuvvet ve kudret membaı gibiydi. Bir fikir istiklâline sahibolduğu da anlaşılıyordu.
Bununla beraber, zaman zaman, kirpiklerinin heyecanla kırpıştığı dikkate çarpıyordu. O anlarda, dimağından, her halde âni düşünceler geçmiş olsa gerekti!
Fakat umumiyetle, Jensen. ev sahibinin pek sempatik bir insan olduğunu düşündü.
İpek abajurlar, odaya tatlı bir loşluk serpiyordu. Alevler de, sallanarak. Kerry'nin saçlarına ve babasının sakalına pırıltılarını aksettiriyordu.
ihtiyar erkek, Sprtngvale'ln ne şartlar altında öldüğünü merak ediyor: tafsiiâtile öğrenmeği istiyordu.
Jensen. araştırma vazifesini yaptığı sırada rastladığı bu adamın ne şekilde öldüğünü bizzat gördüğü İçin, bildiklerini doğru olarak anlattı.
Ev sahibinin verdiği tafsilâta da dikkatle kulak kabarttığı İçin, bu Springvalde'in üniversitede tanıdığı İnsan olduğunu anladı. Bunu öğrenmiş olması muhavereye zahmetsizce devam edebilmesine imkân verdi.
Yemek servisi bir Çinli uşak tarafından yapılıyordu. Şayet yenen bütün bu maddeleri binlerce kilometre uzaklardan nakledildiğim bilmesey-
Büyük şehirler
Japonya'nın başlıca şehirleri Hona-hu adasındadır. Tokyo, Japonya'ma, en büyük şehridir. Tokyo şehri, Honshu adasının, uzunluk itlbarlle takriben ortasında, şark Pasifik dahilindedir. Tokyo’nun 577 kilometre murabbaLık mesahası vardır. Tokyo, 3,000,000 olan nüfusunu bir misil daha arttırmak surefclle dünyanın üçüncü büyük şehri olmuştur.
1923 yer sarsıntısından sonra şehrin büyük bir kısmı yeniden yapılmıştır. Bu İnşaatta, bilhassa yer sarsıntısından müteessir olamıyacak bina ve köprülere ehemmiyet verilmiştir. Tokyo limanına izinsiz hiç bir gemi giremez. 1927 senesinde. 137 yabancı geminin limana girmesine müsaade edilmiştir.
Tokyo’dan 30 kilometre mesafeli® ve Tokyo körfezinin batı sahilinde bulunan Yokahama, Japonya'nın başlıca limanlarından biridir GereJg | Tokyo ve gerekse Yokahama'da etek-—, trikil trenler İşlemektedir.
Japonya'nın ikinci büyük şelıri“-olan Osaka. Tokyo'nun 400 kilometre^'1 cenup - batısında ve (■ ’'1ra körfezi-^ n!n başında bulu ur. Osalm,
gayet ehemmiyetli t aeinlryolu ka-Ç vuşak merkezîdir. H rbden evvel btt-.2 rada demir işierlle meşgul olunmak! a {O İdi. Osaka'da şeker tasfiyehanesi ve q g. mi tezgâhları da vardır. >
Osaka'nın 32 kilometre batısında bulunan Kobe, O.-aka’nın başlıca il-manidir. Kobe aynı zamanda gemi E_ inşaat ve diğer sanayi merkezidir 'l—
Kyoto. adanın ortasında ve Oır nehrin İçindedir. Demiryollle 40 kilo—Q metre ötede bulunan Osaka'ya bir-Q kanal yolu vardır. Kyoto bir Budist (D
Japonya’nın üçüncü büyük şehri W Nagoya. Paüflk sahilinde Tokyo ve Kyoto arasında bulunan İS® k >rfe-/\ zlnin başuMıuiır. Sulh zamanında, burada pamuklu mensucat ve diğer givlm eşyaları yapılırdı
Nagasakl, birinci Japon Umanıdır. Sulh zamanında, cenup ve batıdan gelen vapurların uğrak yeriydi. Kyushu adasında bulunan NagasakI, gem! İnşaat merkezidir Motor lşleri-le uğraşıldığı gibi, kömür nakliyatı bakımından da ehemmiyetli bir 11-mandn’. Birçok mensucat fabrikaları ve geniş bir dok m ın takası mevcuttur.
* Sarıyer Halkevinden: 25 mart 945 pazar günü saat 15,30 da 1 — Millet Vekili şair Behçet Kemal Çağlar’ın konferansı 'Halk şiiri, doğuşu ve ve baş konusu kahramanlık).
muallim muavini kolağası Esat Şe-refeddin beyin velime cemiyeti yapılıyor. Ömer paşa ile de hukuk eski; düğündeyiz. Günlerden cuma, paça günü. Bahçede saz çalıyor; bütün davetlilerin irili ufaklı çocukları orada.. Şıkır şıkır bir kılıç sesi duyuldu. Mini minicik, on yaşında var yok. bir Hünkâr çavuşu zıplıya zıpiıya çıka geldi. Başında kalpak., sırtında üniforma. göğsünde Yunan muharebesi madalyası, belinde küçücük kılıç, ayaklarında rugan çizmeler. Muhasebatı askeriye dairesi kısmı evvel reisi Sadettin paşanın oğlu Mehmet merhum. Bu zavallıcık da delikanlı çağında kara toprağa girenlerdendir.
Paşa babasile Yıldızdaki cuma selâmlığına gitmiş, oradan dönüyor. Gelir gelmez çocukları etsafına toplayıp kovalamaca, elim üstünde kalsın, saklambaç oyunları derken tutturdu :
— Haydi bitişikteki bahçede kuş tutalım!..
Çocuğun birini ökse almağa koşturdu. Ben de aralarında. Hacı Hüseyin paşanın arzullahı vâsla tarlalarına daldık. Beş on adım gitmeğe kalmadan Mehmette ciyak el yak feryat:
— Ejderha varl. Bizi yutacak, kurtarın !
Mübalâğam yok, vapur çıpaları kalınlığında, onlar gibi çöreklenmiş bir yılan; âdeta masallardaki Şahme-ran. Kazma kürekleri kapan bahçıvan. yamakları yetişti. Yılanın kafasını kazmalarla ezdiler, gövdesini küreklerle bölük bölük etlilerdi.
Rıdvan paşa gibi Hacı Hüseyin paşa da köşkü büyütmeğe kalkıştı. Feyzi beyden kalma iki binanın etrafına iskeleler kuruldu. Yapı tamamlandı. İşi olnuyan halkta yine çene:
— Ayol ötekini bastırdı, eflâke ser çekiyor!
— Öbürü gibi ağaçlatın arasında kaybolmuyor. Orta katı bile kim bilir ne fnezzarlyetli) diri..
— Bu ne pencere bolluğu. Camcı depolarında cam tükenmiştir mut-latal.
— Döşeme, dayamaları nereye koyacaklar?
Meşrutiyetin İlk yıllarında, sultan Muradın kızı Hatice sultan, 9 bin lira sayıp bu köşkün tapusunu üstüne geçirtmiş, Cumhuriyetin ilânından sonra da, bay Hamdullah Suphi Tan-rıöver'in Maarif Vekilliği zamanında 17 bin liraya alman bina Erenköy kıs lisesinin yatakhanesi olmuştur.
Sermez Mu ö tar Alus
di. delikanlı, kendini, zengin bir New-York'lunun apartmanında sanacaktı.
Stephen Mtallable, Amerikada mali vaziyetin ne şekilde olduğunu anlamağa pek meraklı görünüyordu. Misafiriyle ekseriya bu konuyu konuştu. Jensen, elinden geldiği kadar cevaplar verdi Muhavereyi başka sahalara kaydırmak teşebbüsünde de bulunmadı değil.
— Siz. Montano'daki altın kıralı milyarder Kerrlson'un akrabasından mısınız? -diye yemek odasına geçerlerken B. Mallable sordu.
Jensen. o anda anladı kİ, bu ev sahibine razla yalan söylemek olamaz. Onun İçin gayet samimi bir tavır takınarak:
— I-Iayir. zannetmem! —cevabını verdi.— Montana’lı Kerrlson'lar .ısılca İskoçyalıdırlar. Halbuki bizler değiliz. Amerika'ya eski gelenlerdeniz.
Üçü de masa başına oturdular. Yemek odasının duvarları, eski meşe tahtası idi. Tavanı işlemeliydi. Pencerelerde, kapılarda ağır kadife perdeler vardı. Koskocaman bir ocak, kıymetli taşlardan yontulmuştu. Ocağın iki tarafında Yamuk kavminin putları duruyordu. Bunlar, tahta üstüne işlenmiş, pek garip «İlâh» lardl.
Şurada, burada hlndu sanatının numuneleri mevcuttu. Türlü türlü l"hlai' Kimi, kuş gagalı İlâhlar: kimi korkunç suratlı mahlûklar—
Yerlere, ayı postları serilmişti. Bu iptidai kavim eserleriyle av postları, yanyana gelince, ruha garip bir ürperti veriyordu.
Zaten buraya gelirken, sofadan geçerken de, Jensen bir takım hlndu totemlerine rastlamıştı.
Ev sahibi bir aralık dedi ki:
— İ. İ. Kerrison harikulade müteşebbis ve hayatı canlandırıcı bir insandır. Birleşik Amerika, ona, lâyık olduğu ehemmiyeti vermiyor ve zarar ediyor. Şayet Kerrison o geniş teşebbüslerde bulunmasaydı Alaska kıta» bugün, buzlu çöl halinde bulunacaktı. Böyle bir vatandaşlarını. Amerikalılar teşvik edecek yerde bir takım nizamlarla. kayıtlarla bağladılar. Halbuki onu hareketlerinde serbest bırakmaları icabederdl- Kısacası adamcağızı baltalamak için lâzım gelen her şeyi yaptılar. O da, bunun neticesinde. ekşimiş ruhlu, herkesten kaçan bir ihtiyar oldu; İşin içinden çıktı.
Jensen:
— Fakat Kerrison. Cumhuriyetimizin en yüksek mevkilerine tırmanmak teşebbüsünde bulunmuştur! —dedi,— Bu da gözü pek bir insan olduğunu gösterir. Bu Kerrison, Cumhuriyetimizin yüksek mevkilerinde bulunan bir adama da rüşvet vermeğe kalktı. Kaygısızlığı böyleçe ortaya çıkıyor. (Arkası varı
çM^MiBari
| Halkevleri ve Kurumlar
A M
Sahile i
Koşu P sti Yapbrı acak
- iş ariyanlar
SANAYİ FABRİKALARINDA — Ça-lrıııı tecrübeli Mr muhasebeci İş aramaktadır. Muhasebeci rümiBuna m^-iupla müracaat. 2042 —
IIİİBELİ BİR BAYAN _ Doktor - bilhassa ürolog yanında uygun ucr ile hastabakıcılık istemektedir. Adres: Taksim Talimhane No. >5 Şaban Yapar ellle LHi. 2083 — 2
ESKİ. YENİ TÜRKÇEYİ OKUR YAZAR — Türk bayan yazıhane. Ye ticarethanenin yazı İşlerinde çalışabilir münasip iş arıyor. Akşamda (TJ) rümuzuna mektupla müracaat. 2091 — 1
ACELE — 10 senelik tecrübeli gümrük komisyoncusu maiyeti. İskenderun, İzmir, İstanbulda aylık veya ücretle Is anyor. Telefon 20155 2092 _ 2
TEK BİR BAYIN _ Ev işlerini görecek orta, yaşlı bir bayan aranıyor. Garbiye ölçek sokak 167 M. H. A ja mektupla müracaat. 2039 — 2
J- İŞÇİ ARİYANLAR
BİR BUÇUK YAŞINDI — Bir kız çocuğuna bakacak ve büyütecek tecrübeli bir dadıya ihtiyaç vardır. Yaşı 40 tan aşağı olmaması tecrübeli olması şarttır. Şişli Samanyolu sokak 91 No. Blkmaz apartmanı daire 2 ye öğeye kadar müracaat. 1073 — 5
SEKİZ YAŞINDA BİR ÇOCUĞA BAKMAK İÇİN — Lisan bilir Türk veya ecnebi bir bayana İhtiyaç vardır 20578 No. ya telefon. 2041 -S
BEKÂR, KİMSESİZ BİR BAY — Ev işlerinden İyi anlayan ve idare edebilen bir bayan aramaktadır. SB.
riimuzu He İstanbul posta kutusu 393 adresine yazılması. 2044 -
İKİ KÂTİBE BAYAN ARANIYOR — Sirkecideki tüccar yazıhanesinde kâ-tibc-lik için genç İki bayana İhtiyaç vardır, isteklilerin yeni çekilmiş vesika fotoğrafı ve kısa hal tercümcle-rlie İstanbul 587 No. lı Posta kutusuna mektupla müracaatları, 2052 —
DOLGUN AYLIKLA - Yemek pişirecek bir kadına ve iki yaşında çocuğa bakacak dadıya ihtiyaç vardır. Türbe Belediye karşısı Yeşil »partini an daire 2 telefon 21357 2064 — 1
BIK BAYAN ARANIYOR — Yazıhanenin yazı İşlerini görmek üzere bir bayan alınacaktır. Aylık ücret 10 - 50 liradır İstiyenler her gün saat 12 - 14 arasında 20310 No. ya müra-raat edebilirler. 2074 =
İNGİLİZCE, FRANSIZCA, ALMANCA — Lisanlarından birine hakkile vâkıf 3,5 yaşında bir çocuğa anne glb! ihtimamla bakacak mütevazı bir mürebbiye aranıyor. Cağaloğlu Sıhhat Yurduna müracaatları. 2081 — 1
TELEFON USTASI ARANIYOR — Telefon ve montaj işlerinden anlar telefon ustasına ihtiyaç vardır. Göstereceği kabiliyete göre tatmin edici ücret verilecektir. Galata Bankalar caddesi Voyvoda han zemin kat telefon m&tebâsMsı Ali Sal d Önere müracaat. 2082 — 5
- SATILIK EŞYA
SATILIK OTO — İyi kullanılmış, 800 L. yeni tamir görmüş, ti silindiril, 16 X 5,50 yeni beş lastikli OpeL Tel: 20107 Yurtsan. Saat 9 - 10 ve 13 - 15, pazar hariç. 2018 — 1
SATILIK BÜZ DOLABI — Altı ayak Frijider marka İstanbul Yerebatan caddesi 43/2 No ya müracaat. 2048
AZ KULLANILMIŞ — Smokin frak ve çay elbisesi narin yapılı abayan. İçin rop süvare ve kostüm tayyör çanta nakil dolayıslle acele satılıktır. İstanbul Yerebatan- caddesi 43/2 bayan Menfa’ya müracaat. 2049 —
SATILIK ADET YAYLI ARA- BA — Tophane Aşçı Azlz'e müracaat. 2056 -
HER NEVİ ESKİ GAZETE — Mecmua, kflğıt. forma kitap İyi flatle satın alınır. Satmak isteyenlerin nümün eleriyle Eminönü Tahmis ead. Kalçın sok. No. 13 e müracaatları. 2063 — 1
SATILIK — Üstü Avrupa kumaşı kaplı Krome bir salon takımı, 24 kişilik İşlemeli (M) markalı sofra örtüsü peçeteleri!? beraber satılıktır 49066 No. ya telefon ediniz 2071 _
- Kiralık — Satılık
ACELE SATILIK — Güneşli ve modam, Kadıköy Badem altı sokağında kârgtr bir evle Erenköy Efihem Ef. caddesinde asfalt* Mr dakika bir «villâ» sahibi etile satılık. İst. 4 ftncii Vakıf han birinci kat 30 numaraya veya 21844 telefonla müracaat. 2050
5,000 LİRADAN 500,900 LİRAYA kadar — İstanbulun her yerinde apartman, ev, mağaza, İmalâthane fabrika, han, arsa ve çlfJlk almak satmak ve kârlı İşi olup da devredecekler veya ortak istiyenler İsliklâ caddesi Büyük Parmakkapı köşe baş 4 No. kat 2 telefon 42396 Suhulet Emlâk: Zarif Özalp 2045 — 13
AYDA 120 LİRA KİRALI — İgtan-buldB Yenlkapıda Al boyacı) ar sokağında 8 odalı kâgir apartıman şeklinde acele satılık w. Satın almak ve görmek için: Ferdi Selek Türk Emlâk Galata Ömerâblt han 2 nel kat 23 telefon 42368. Telefonla izahat verilmez 2654 —
İKİ EV 18500 LİRAYA SATILIK -Üsküdar vapur İskelesine on dakika mesafede Paşallmanı Busuzbağda beş yüz metre bahçeli denize nazır zarif kagir villa He yanındaki ahşap ev satılıktır Gezmek ve görüşmek İçin Bahçckapıda eczacı Salih Necatl-ye müracaat. 2039 —
SATILIK ARSA — Nişantaşı, Güzel Bahçe sokağı - Cephesi 12, derinliği 25 - Fevkalâde manzaralı ucuz flatle bir arsa satılıktır Müracaat: Telefon: 43945 2036 —
YAKACIKTA — Sanatoryum İnşasına elverişli İçinde akar suyu bulunan 19 dönüm arsa 20000 liraya satılıktır. prrdl Selek Türk Emlâk Bürosu Galata Ömerâblt han 2 nel kat 23 Teefon: 42388. Telefonla İzahat verilme*. 2037 -
FENERB4HÇKDE KİRALIK KÖŞK— Tramvay durağında muntazam bahçe içinde, Frigîder. telefon, piyano ve her türlü konforu havlı mobilyalı bir köşk. Her gün öğleye kadar f82545) No. ya müracaat. 2085 — 2
SATTLTK — Topkapı tramvay caddesi üzerinde Taşmektep durağında içinde bol suyu olan 32 kapı No.lı 4 dönümlük işlenmiş bahçe üzerinde ahşap hane satılıktır. Tıp Talebe Yurdu merkezinde doktor Fuat Kuta müracaat. 2086 — 2
11290 LİRAYA — Ayda 120 Hra kiralı, Istanbulda Yenlkapıda Alboyuci-1ar sokağında 8 odalı kâglr apartnnan şeklinde acele satılık ev. Satın almak ve görmek İçin: Ferdi Selek Türk Emlâk Galata ömerâblt han 2 nel kat 23 telefon 42363. Telefonla İzahat verilemez. 2054 —
SATILIK EV — Kadıköy cevizlik Ahtcr sokak No. 14 sekiz oda. banyo, havagazı, elektrik, terkos. Görüşmek İçin Taksim Topçular caddesi üygun Ap. NO. 2. 2077 - 8
MÖBLE KONFORLU APARTMAN — Yaz mevsimi için kiralıktır. Taksim Topçu caddesi Uygun apartımanı No. 2 ye müracaat. 2076 — 10
40 BİN LİRAYA — Ankarada Işıklar mahallesinde iki katı 5 bir katı 3 odalı her konforu haiz mükemmel apartman. Not: istanbulda bu kıymette bir apartımanla mübadele edilebilir. Ferdi Selek Türk Emlâk Galata Ömerâblt han 2 nci kat 23 telefon 42368 2075 — 1
KİRALIK KÖŞK — 20 dönüm bahçeli 7 odalı İçinde terkçe elektrik 80 çam ağaçlı İstasyona İki dakika mesafededir. Tutmak lstiyenlcrin Ferdi Selek Türk Emlâk Galata ömerâblt han 2 nel kat 23 telefon 42368 2073 — 1
314 METRE MURABBAI — Büyük-adada Kadıyoran ve Şemslmolla w-kaltian köşesinde deniz manzarasına tamamen hâkim acele kuyulu satılık arsa tafsilât ve satın almak için Ferdi Selek Türk Emlâk Galata Ömerâblt han 2 nci kat 23 telefon. 42360 2072 — 1
ÇENGELKÖYtJNDE — Kiralık müstakil köşk. Çiçek ve meyva bahçesi, elektrik, havagazı her mualuteta sıcak su mevcut, dört oda, modem mutfak, hamam, taşlık, havuz. İskeleye 5 dakika mesafede, öğleden ev-vel 69136 ya telefon edilmesi. 2070 — 1
SATILIK FABRİKA ,— Faaliyette çlnde silindir, otomatik ve el presleri, torna, makkap tezgâhları bulunan fabrika toptan ve ayrı, tasfiye dolayı-slle satılıktır. Müracaat: Köprülü han 12 Telefon 20039 2069 — 1
ÜSKÜ DARDA SATILIK EVLER — Suitantepeslnde Hacehasnehatun camii karşısında 20 numaralı bahçeli ev ve müştemilâtı. Ayrıca Unsaniye caddesinde 31 numaralı üç katlı bahçeli ev. Müracaat: Kadıköy, Sakızağacı, Ağabey sokağı 10 2079 — 1
SATILIK — Mısır çarşısında her dükkâna uyar son sistem vitrin İle beraber boş bir dükkân devredilecektir. Vitrinleri ayrı olarak da satılır. Sirkecide Başağa ambarı »ahiblnc müracaat. 2000
KİRALIK YALI — Yonlköyde rıhtımı kendisine alt 14 odalı mükemmel bir yalı kiralıktır. Mobllyesl, telefonu ve buz dolabı vardır. 36.257 numaraya telefon edilmesi_____________2019 — j
FABRİKAYA ELVERİŞLİ _ Temiz büyük pencereli bir mağaza aranmaktadır. Semt mevzuu bahis değildir. Kurtuluş Slnemköy Şahin sokak 16/18 mühendis Bela janos Zöldy’ye müracaat. 2007
SATILIK — Talimhanede 42000 liraya dört daireli, Bomontide 30000 liraya 3 daireli, Kıztaşında 45OOo liraya 4 daireli, Cağaloğlunda 25000 liraya 3 daireli, Kalyoncukullıığurula 26000 liraya 5 daireli konforlu apartmanlar satılıktır. Deney Emlâk Galata Rıhtım caddesi Kefeli Hüseyin han 2 No ya müracaat telefon 43840
2088 2
KONGREYE DAVET
Kabataş lisesi mezunları birliğinden: Kabataş lisesi meaımlan birliğinin bu senekl kongresi 24/3/945 cumartesi günü saat 15 de Beşiktaş Halkevlnde yapılacağından bütün âzalarm sözü geçen günde Beşiktaş Halkevlnde hazır bulunmaları Hân olunur,
Gündem: 1 — Kongrenin açılması ve riyaset divanı seçimi. 2 — İdare heyeti ve müraklp raporunun okunması. 3 — Yeni nizamnamenin tetkik ve murakabesi. 4 - Yeni İdare heyeti ve mürakipleıTn secimi.
* Sarıyer Halkevinden: 1945 te yapılaca ğı yayından an spor komitesi seçimi çokluk olmadığından, 25 mart 945 pazar günü saat 11 de yapılacaktır.
* Türkiye Turing ve Otomobil kurumu sendik heyeti nizamnamesinin 7 nel maddesi mucibince nisanın 21 İne müsadif cumartesi günü saat, 3 dc Beyoğlundn Perapalas salonunda toplanacağından vasıfları mezkûr maddede münderlç ve 11)41 aidatını ödemiş azanın teşrifleri saygı ile rica olunıu*.
YENİ YAYIN
18 mart
Beılcn Terbiyesi İstanbul Bölgesi Başkanlığından:
1 — K adıköyiinde Fenerbahçe stadyomunun koşu pistinin Uımir ve ıslahı İşi vahidi fiyat usullle açıg eksiltmeye konulmuştur.
2 — Bu İşin tahmin edilen İlk keşif bedeli (4958) liradır.
3— Eksiltmeye girecek olanların bir mühendis veya mimar olması, ve yahut bit mühendis veya mimarla işbirliği yaptığını tevsik eylemesi ve dulıa evvel buna benzer spor saha veya pistleri yapmış olduğunu bildiren vesika ibraz eylemesi şarttır.
4 — Açık eksiltme 28/3/945 çarşamba günü saat i 15) te beden terbiyesi İstanbul Bölge Müdürlüğünün Taksim Sıraservilcr caddesindeki binasında komisyon huzurunda yapılacaktır.
5 — Bu İşin muvakkat teminatı (371.85ı Uradır.
6 — Bıı İşe ait keşif ve şartname evrakı har gün İş saatlerinde Müdürlük muhasebe servisinde görülebilir.
7 — Eksiltmeye lştirlLfc etmek Istiyenlerin belirli gün ve saatte madde 3 de bildirilen belgeleri ve madde 5 de yazılı tem inat Liriyle birlikte komisyona baş vurmaları. .3499»
CHastabakıcı Alınacaktır-^
Taliplerin Teşvikiye Sağlık Evine Müracaatı
Jj-MUTEFERRİ K
ASRÎ DANSLAR — Hususi olarak evlerinde öğrenmek isti, enler Beyoğlu Anadolu hanı geçidi karşısında Allyon sokajr 19. Prof Pmıosyan
1096 — 1
ORTA - LİSE TALEBELERİNE -Tuna Dersevinde riyaziye - fizik -kimya - Usan derlserl verilir. Pazardan başka her gün saat 14 - 18 arasında müracaat. Tuna Dersevl Atatürk bulvarı No. 8g İstanbul - Aksa ray-________________995 - 3
MÜTEHASSIS GENÇ BİR BAYAN— İlkokul çağındaki talebelere ders ve-’.’ip vctiştlrm-*ktedfr Arzu edenlerin 421 Posta kutusuna yazmaları.
2045 -
ORTAK ARANIYOR — İşlek büyük bir bakkaliyede yarı yarıya ortak olmak İstiyenler CsğaloğJu Türkocağı sokak No. 3 e müracaat. 2046 —
BİR ALMAN BAYAN ÖĞRETMEN — Bir Türk vatandaşı Alman kolay metodla müptedilere ve İlerileniş talebelere İyi ders verir. Pazardan maada her gün 3,30 - 6,30 a kadar istiklâl caddesi 133 No. 11 Haşan Bey apartıman arka merdiven 6 No. ya müracaat._________2067 — 2
KOLEJ MEZUNU BAYAN — Talebelere, bayanlara İngilizce öğretir. Talebe ruhundan anlar, sabırlıdır. Tecrübe dersi ücretsizdir. Akşamda Pratik İngilizce» rümuzuna mektup-la müracaat. 2080 —
ACELE SATILIK APARTIMAN — Halıcıoğlunda kagir (9) oda taraça, balkon, terkos, elektrik, fevkalâde manzara. Bahçede ayrıca bir oda, mutfak sanlıktır. Nuruosmaniye G. ''-inan P$. Sok. No. 16. Kem-I Işıldak.
2W7 -
ŞAHLIK DOKUMA ATELYESİ — Tahtakale caddesinde kftgir binada kurulmuş. 2 bobin, 2 masura makin?-sile 15 el tezgâhını havi mükemmel dokuma atelyesi devren satılıktır. Müracaat' Karalar Bebek tramvay dıırağl karşı ında Demirbağ hun No.
18. Tle; 4(î304 201« —
CHURCHİLL'İN SİYASÎ HAYATI
Arkadaşımız CLhat Baban tarafından tercüme edilen bu kitap neşredilmiş ve büyük bir alâka lle karşılanmıştır. Büyük Britanya’yı İkinci dünya savaşında tehlikelerden kurtaran ve ismini dünya tarihine maleden başvekilin maceralarla dolu olan bütün hayatı, bu kitapta 20 nci asır İngiltere tarihinin seyri İçinde mütalâa olunmaktadır.
ChurctulTin askerlik ve talebelik hayatı, gazeteciliği, siyasi hayattaki mücâdeleleri, naarlığı. mesuliyetleri, uğradığı hücumlar, Hindistan meselesi hakkındaki düşünceleri, Birinci Cihan Harbindeki rolü, Çanakkale ve Gelibolu seferindeki mağlûbiyet do-layıslle uğradığı hücumlar, tankın icadında oynadığı rol, Kıtal Sekizinci Edvart ile olan münasebeti ve kiralın tahtından feragati sebepleri, hep bu kitapta toplanmış ve eser güzel bir üslûpla ve herkesi alâkadar edecek şekilde yazılmıştır. Her kitapçıda bulunur. Okuyucularımıza tavsiye ederi».
AMATÖR
Beşinci sayısı çıktı. Bu sayıda Prof. Dr. Kâzım İsmail Gür kan'm (Keşifler ve tesadüfler). Güzel sanatlar akademisi seramik profesörü İsmail Oygar’m (Çömlekçilik), ressam Ercüment Kalmık'ın (Desen'. Dr. Ali Fuat Örsnn’m (Amatör tavukçuluk), ve Niyazi Alnıgenlşln (Radyo' yazı-larile (Toz maden sanayii), ve (Dünya piramit şeklinde mi?) makaleleri-le birçok faydalı bilgiler vardır. Tavsiye ederiz. Flatı 30 kuruştur.
TEKNİK L'NtVERSİTE TALEBESİ — Yüksek mühendis talebesi, orta ve İlse kız, erkek talebelerine ve bitirme, olgunluktan kalanlara da fizik, kimya, cebir, geometri derslerini verip kati surette sınıf geçirmeyi temin eder. Müracaat: Akşam gazetesine mektupla (Y. Ders) rüm uzuna, | 2087 — 1
MKK rUPLARINIZI ALDIRINIZ
Gazetemle İdarehanesini adres olarak göstermiş otan karilerimizden
E.A — 99 - M M. E— S.L.A — Kâtip — G.C namlarına gelen mektupları rehanemlzden aldırmaları olunur.
ida-rtca
A
Istanbul Erkek Sanat Enstitüsü Müdürlüğünden
Açık pazarlık suretiyle satan alınacağı evvele- ilân edilen metre kare tutarında üç kalite ceviz kaplamanın 19/HI/945 günü yapı lan pazarlığında teklif edilen son llat yüksek görülmüş olduğundan yeni den açık eksiltmeye konulmuştur. Bu eksiltme 23 Mart 1945 cuma gün1 saat 15 dc Enstitü Müdürlüğünde yapılacaktır. İsteklilerin şartname) görmek üzere her gün Erkek Sanat Enstitüsü Müdürlüğüne ve pazarlığı iştirak etmek İçin 33,750 liralık muhammen Batın % 7.5 ğu olan 2456.25 liralık teminatı Yüksek Okullar Muhasebeciliğine eksi time saatinde komisyonda bulunmaları İlân olunur.
10 blı
■ 3-466»
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasından :
Gedlzde Gazi Kemal mahallesinde bayan Zehra Soylu adına yazıl D. sınıflı birlik 16532 numaralı bir adet bankamız hisse senedi kaybedil mlş olduğundan artık hükmü kalmamıştır. Yerine başka numaralı yen senet verileceği bildirilir. (3471)
L E. T. T. İşletmelerinden:
1) 17 adet takat transformatörü satın alınacaktır.
2) Tekliflerin 1. 8. 1945 târihine kadar İdareye verilmesi lâzımdır. Şartnameler Metro Han levazımında parasız olarak dağıtılmaktadır.
(3283)
Created by free version öf 2PDF
Devlet orman işletmesi Karasu Revir Amirliğinden
Revirimizin kuyumcullıl, Kocaeli ve Karapınar sahil depolarından
3. 945 günü satışı yapılacağı bildirilen 129 metre 403 deslmetreküp
26.
kavak tomruğu görülen lüzum üzerine satıştan kaldırılmıştır. (3412)
İstanbul Sıtma Mücadele Başkanlığı
Satmalına Komisyonundan
Avrupa malı (4OOO» kürek, (2,5* ve «3» çer kiloluk beşer yüz K-iznıa kapalı zarf usullyle alınacaktır. Örnekleri ve şartlaşma kâğıdı her gün görülebilir. Teminatı (843» Ura «75* kuruştur. İsteklilerin ihale gıin-j olan 10 Nisan 945 sah günü saat 11 de mektuplar ile Kadıköy Moda caddesi 91 numaradaki sıtma mücâdele başkanlığında bulunmaları ilân olunur. (3457)
11 SÜMERBANK
Yerli Mallar Pazarları Müessesesi Müdürlüğünden
Zeytinyağı ve sabun fabrikalarının İhtiyacı için talep miktarında
Filitre bezi yaptırılacaktır
tatlyenlerln nümuneyi görmek ve şartlan öğrenmek üzere müesse-
semiz fabrikalar servisine müracaatları..
BANKA KOMERÇİYALE İTALYANA’NIN
ŞUBE MERKEZİ, İSTANBUL ve BEYOĞLU BÜROLARI ve İZMİR ŞUBESİ
31 Ara'ık 1944 Tarihinde Bilânço
K T 1 F SERMAYE (TÜRKİYE'YE TAHSİS EDİLMİŞ PASİF
KASA VE MERKEZ BANKASI KANUNİ KARŞILIKLAR KASASI TL. 1.838.939.07 357.041.55 1.500.000 —
SERMAYE» T.L.
BANKALAR 142.733.96 İHTİYATLAR
SENEDAT CÜZDANI 81.888.77 İlerde vukuu muhtemel sarar karşılığı 25.798.38
ESHAM VE TAHVİLAT CÜZDANI 573.153.65 KARŞILIKLAR 2.—
BORÇLU CARÎ HESAPLAR 682.463.95 TAAHHÜTLERİMİZ 143.870.97
MUHTELİF BORÇLULAR 13.009.14 MEVDUAT VE CARI HESAPLAR
SABİT KIYMETLER Tasarruf mevduatı 656 397 50
Gayri menkuller (300000 Lira sigortalıdır) 96.000.— Diğer mevduat 1.145.653.97 1.802.051,47
SAİR AKTİFLER 217.851.26 TEDİYE EMİRLERİ 16.552 68
ZARAR MUHTELİF ALACAKLILAR 397 952.73
Eski senelerden mtldevver ısrar Î7.863.34 SAİR PASİFLER 220 950 12
Bilânço senesi zararı 176.233.66 204.097 —
TL. 4.107.178.35 TL. 4107 178.35
NÂZIM HESAPLAR
Kefaletlerimiz 59.42522
NÂZIM HESAPLAR 1198.914.61 Sair Nâzım Hesaplar 3.139.489.39 3.198.914:61
BANKA KOMERÇİYALE İTALYANA’NIN
İSTANBUL ŞUBE MERKEZİ, İSTANBUL VE BEYOĞLU VE İZMİR ŞUBESİ
31 Aralık Tarihinde Kâr ve Zarar Hesabı
Z
î M M E T
MATLUP
PERSONEL MASRAFLARI
VERGİ VE HARÇLAR
SAİR MASRAFLAR
VERİLEN FAİZ VE KOMİSYON
GEÇEN SENELERDEN MUDKVVER ZARARLAR
T.L.
T.L.
262.485.31
20 996.45
41.902.09
36.728.20
27.863.34
ALINAN FAİZ VE KOMİSYONLAR
Esham ve tahvilât cüzdanı gelirleri Banka Hizmetleri Mukabilinde Alman ücret ve Komisyonlar
KAMBİYO KÂRI
MUHTELİF KÂRLAR
ZARAR
TL.
58 566 78
49 514.72
71.245.77
44 02
6.507.10
204 097 —
389.975.39
T.L.
389.975 39
21 Mart 1945
Balklle 8
Muayenehane nakli
Dr. Nevzat YeğinsU
Birinci sınıf dahiliye mütehaaeM» (Amerikan hastanesi) Muayonahanestal şişil Tokaloğlu sokak 8V2 No. y* nakletmiştik Saat 6 - 7
(Şişil şifa Turdu karşın)
„Telefon.! 84517
PUDRALAR
MODASINDA
Yeni vere vltalâde.tır
TEBEDDÜL
MübBUlaircayri tabIL'
1 'Makyaj ^{çalmadı >
C( lATrü rüle« k ’pa-yri
pûzellifc oerir.
Perisin şık kadınları^, yenlb? moda İcat etanişlerdir.' Bütünjgül sabit duranı.ve hiç.parlaklık |zf,b»« r alem oyan, bir gül teni Jy eren iyeni bir pudra bulmuşlardır
Eaş, Diş, Grip, Romatizma, Nevralji, Kırıklık ve bütün ağrıları derhal keser
İcabında gtınde 3 kaşe alınabilir Heryerde ısrarla NEVROZİN isteyiniz.
DERMOJEN
Yanık, Çatlak. Ekzama ve Giifl yaralarına fevkalâde 1yı gelir. Derinin tazelenmesine ve yenilenmesine hizmet eder.
FRENGİ ve BELSUÖUKLUÖUNA
Tutulmamak için '
PROTEJİN
Kullan malı dit.
Türkiye Kızılay
Cemiyeti Genel Merkezinden
Kızılay cemiyetine ait olan Afyoııkaıahisar maden .suyu ve tabii sodalarının Ankara, Adana. Istanbuldan başka yurdumuzdaki şehir ve kasabalarda satış ajanları ve bayilikleri ihdas edileceğinden isteklilerin şartlan öğrenmek üzere Anka-radakl umumî merkezimize müracaatları.
DERMAN
KAŞELERİ
Cripi.Nezleyi.Soğukalgrn/ıklarını. Ağrı Sızı, ve Sancılan derhal geçirir. 1 Kase tOKurusiır
BAYILANLAR.ÇARPINTIvrSıHiR BUKRANI ÇEKENLER
NEVROL CEMAL
DEH 20 DAMLA ALINCA SİNİRLERİ YATIŞIR.DERHAL FERAHLARLAR .
İPEK DEŞESİ SATIŞI
SÜMER BANK
İplik ve Dokuma Fabrikaları Müestesesi
Gemlik Sunğipek Fabrikası Müdürlüğünden:
Aşağıda cinsleri, miktarları ve teminatları yazılı İpek deşelerl İT Nisan 1945 salı gilnil saat 15.30 da satışa çıkarılacaktır.
SATIŞ ŞARTLARI
1 — Satış açık ve karşılıklı pazarlık suretlle yapılacaktır.
2 — Satışa her kalem İçin ayrı ayrı İştirak edilebileceği gibi her cinse ayrı ayrı flat vermek şartile toptan da İştirak edilebilir.
3 — Alınacak teminat her kalemin hizasında gösterilmiştir.
Yazılı teminatların, ihale saatinden evvel fabrika veznesine yatırılmış olması veya banka teminat mektubunun ibrazı 1 Azımdır,
4 — Mallar İhale gününden İtibaren en geç 30 gün zarfında fabrikadan kaldırılacaktır,
5 — Depolarda dökme olarak bulunan mallar tartılarak alıcılara teslim edilecek ve bundan, sonra yapılacak ambalaj ve sair masraflar ahdya alt olacaktır.
0 — Belediye, teüâllye ve sair rüsumlar alıcılara aittir.
7 — Fabrika -idaresi satışa çıkarılan malları taliplerine İhale yapıp yapmamakta serbesttir. '
8 — Fabrikanın satış kararı alıcıya en geç 8 gün zarfında bildirilecektir.
0 — Kati İhaleden sonra verilen müddet zarfında kaldirilmiyan inallara alt teminatlar fabrikaca İrat kaydedilecektir.
10 — Satışa çıkardan deşeler her gün fabrikada görülebilir.
11 — Taliplerin belli gün ve saatte fabrikaya müracaatları İlân olunur.
Cins! Miktarı Teminatı
Bükülmemiş deşe 8500 kile. 5,737,50
Bükülmüş dese 13400 > 5.025,—
TRAŞ SABUNU
Kullananlar cildi erinin taravet ve yumuşaklığına hayret ediyorlar.
HAŞAN Deposu: Eminönü — Beyoğlu — Karaköy — Ankara
Satılık ambalâjlık kütük ve odun
Devlet orman ijletmetl Antalya revir amirliğinden:
Muhammen Muvakkat
Miktarı bedeli teminatı
M3 kental Lira Krş. Lira Krş
Bulunduğu yer
00
00
50
50
00
50
50
50
495
330
352
31
30
412
97
412
Hacıbekâr ormanı rampalarında Mur t un a ormanı rampasında Antalya revir deposunda Pamucak - Gerce rampasında Pamucak * Katrandağı > Antalya revir deposunda Antalya revir deposunda Çubuk serisi Erikli dere havzasın Ğl araba yolu kenarında İstifte Hacıbekâr ormanı rampasında mevcut asgari «0 santim uzunlukta köknar ve çam ambalâjltk kütüğü İle karışık ve çam odunları ayrı ayn partiler halinde açık arttırmaya çıkartmıştır.
2 — Arttırmalar 27. 3. 945 tarihine müsadif salı günü saat 15 de Antalya revir amirliği binasında yapılacaktır,
3 — İpeklilerin şartnameyi orman umum müdürlüğünde, İstanbul, Alanya, Burdur, Eğirdir revir ftmlrllk lerlle Kacıbekâr bölge şefliğinde görebileceklerinden hizalarında yazılı teminat akçelerini muhtevi makbuzla birlikte mezkûr gün ve saatte komi syona müracaatları. (3405)
22
00
Çlnal_____________ _________
Ambalajlık çam kÖtllğÖ 300
» 200 • 22 00
» 100 > 47 00
> 20 » 21 00
Ambalâjlık köknar kütüğü 20 » 20 00
Meşe kömürü — 500 11 00
Çam odunu 600 2 60
Karışık odun - 5000 1 10
çam odunu 2000 76
1 — Revirimizin yukarda yazılı rampa ve de
ipekli elekten üç eh saf vo en İnce krema köpüğü ile İle izah cdile-
Bunun sırrı: defo geçirilmiş pudrayı iki defa karışlırtiması usulü bilir. Fransa kimyagerlerinin senelerce araştırmaları neticesinde elde edilen bu Usul, Tokalon mües-sesesinln inhisarı allmdadır. Bu yeni Tokalon pudrası, arlık parlak burunlara ye yağlı ciltlere ebediyen son vermiştir. Cildinize, sekiz saat zarfında "Mat,, duran nefis ve güzel bir renk verir. Rüzgârda ve yağmurda ve hattâ terlemede cildinizi parlak göstermez. "FLol MaLATokakın pudrasını kullanırsa-ruz simanıza bir gül yaprağmm tazeliğini ve güzelliğini bahşeder, sevimliliğinizi ve cazibenizi bir kat dahi ar tur irsi ruz. On muhtelif ve yeni ca-üp renkte olun Tokalon pudrasından birini intihap ediniz.
15
83
I Balta limanı hastanesi operatörü I
Dr. BAHA OSKAY
Her gün 3 ten itibaren hastalarını Taksim, Şehltmuhtar Cad. No. 40 Bisturi Ad. No. 2 de kabul
RIT
HERKESİN TUALET SABUNUDUR >
114
00
Sandal Bedesteninde Satılacak Kıymetli Mücevherat
Muhammen kıymeti 16000 lira olan tek taşlı, gayet kıymettar bir yüzük martın. 20 cı pazartesi günü sandal bedesteninde satılacaktır. Bu meyanda sanatı ltlbarlle kıymetli bir gümüş yıldi2 iğne, mineli elmas kelebek yüzük, pırlantalı altın bilezik, saatli bir yüzük de vardır.
TJreated by Iree version of 2PDF
Muhtelif cins pirinç malzeme imal edilecektir
İ. E. T. T. İşletmelerinden:
ı — Muhtelif cins pirinç malzeme 26. 3. 945 pazartesi günü saat 10.30 da pazarlık usullle mubayaa edilecektir.
2 — Muvakkat teminat 150 liradır. Şartnameler Metro Han levazımında parasız dağıtılmaktadır. (3213)
Devlet Orman İşletmesi Tokat Revir amirliğinden
1 — Aşağıda cins ve miktarları gösterilen araba takınılan açık arttırma suretlle satışa çıkarılmıştır.
Cinsi
adedinin bedeli
Adet Beher
Lira Kuruş
Kayın kısa araba oku 314 1 10
— Çift araba oku 91 2 50
— Yatık araba oku 230 1 98
— Baybut 315 0 64
-= Özek 64 0 66
— Yan ağacı 108 1 75'
- İsbit 75 0 33
BOYEB
SAÇ AĞRILARI va SOĞUK ALGINLIĞINI DERHAL KESER
■KIBH Dr. OPERATÖR ı—ı—n
| ıLHAMi Akcakoyunlu
B Beyoğlu, Sıraservller Meşelik g sokak No. 36/5. Tel: 42356
!
Zayi — 943 - 944 yılında Karagiim-rük orta okulundan 3-B den aldığım belgçyi kaybettim. Yenisini alacağımdan eskisinin hükmü yoktur.
896 Hikmet Kûtay
r
nDr. Suphi Arın,—.
İdrar yolları ve tenasül hasta- B tıkları mütehassısı. Taksim Sı- B I raselvller Cad. 59. Tel: 49.284
8 96
2 — Arttırma 2/4/945 tarihine ıaslayan pazartesi günü saat te revir âmirliğlnde yapılacaktır.
3 — Tutar bedeli üzerinden % 7,5 hesabîle teminat 114 lira kuruştur.
4 — Açık arttırma Ankarada Orman Umum Müdürlüğünde,
Amasya, Niksar, Vezirköprü. Zara, Revir âmirliklerlle Sivas( Artova. Zile, Kayseri, Orman bölge şefliklerinde görülebilir.
5 — İstekliler muayyen gün de Revir âmriliğindekl komisyona müracaattan. (3386)
GALVANİZLİ FIÇI
BLr miktar 200 litrelik içi, dışı galvanizli, ondüle yeni fıçımız vardır. Tel: 23603
Lokman Hekim (Dr. HAFIZ CEMAL) Dahiliye mütehaıtısı Divanyolu 104
Muayene saatleri Pazaı hariç her gün 2.5 — 5. Tel: 22398
Zayi — Çift atlı Ziraat plâka numaralı kaybettim. Yenisini alacağımdan eskisinin hilkmü yoktur, Beşiktaş Dikilitaş mahallesi Emlrhan sokak 2 No. b mandıra Şaban Büyük Özkan
Zayi — Yedlkule Kazlıçeşırıe Kösele sokak 4-0 No. iı deri fabrikası İçin Ticaret ve Sanayi Odasından almış olduğum imalâtçı grup vesikasını kaybettim. Yenisini alacağımdan eskisinin hükmü yoktur.
Rıdvan Akdeniz
Devlet Orman işletmesi Çine Revir Amirliğinden :
Satılık çam kerestesi H:
.Parti Adet M.3 D3. Muhammen B. Tutarı B. % 7,5 teminatı Cins!
Lira K r. Lira Kr. Lira Kr.___*
262.07 Yarı mamûl
436.77 • •
694.87 » >
1 476
2 734
3 1207
18582.85
1393.71
Yekûn . .
Zayi — Bursa nüfus memurluğundan aldığım nüfus kâğıdımı ve beraberinde Bursa askerlik şubesinde kayıtlı askerlik tezkeremi kaybettim. YenLsInl alacağımdan eskisinin hükmü yoktur. Bekir Altlirk
E Çocuk hekimi doktor
hmed Akkoyunlu
raks!m - Talimhane palas. Telefon: 82527
LGömlekiş"!
BİRİNCİ SINIF ÇÖMLEKÇİ |
CBİTeJ: 2Û086 Sirke# ■MbHfff
EUCARBONE yerine
KARBOLAKSİN
kullanırım
Her eczanede bulunur. 100 tabletlik kutusu 200 kuruştur.
İstanbul T eknik üniversitesinden:
Gümüşsuyunda Teknik üniversitede açık olan hademeliklere İstekli olanların İdare müdürlüğüne müracaatları. (3463)
2417 200. 959
1 — Revirimizin Gökbel bölgesi Akçova deposunda mevcut 3 partide (2417) adede denk (206.959) M3. Yan nıamûl çam kerestesi açık arttırma İle satılığa çıkarılmıştır.
2 — Beher metre küpOr» muhammen bedeli (89) lira (701 kuruştur.
3 — Muvakkat- tonlmat (1393) Ura (71) kuruş olup her parti !çln yukarda gösterildiği, gibi ayrı ayrı da yatırılabilir.
4 — Arttırma 27/3/945 tarihine rastlayan, sah günü saat 15 te Aydın orman dairesinde yapılacaktır.
5 — Buna alt şartlaşma Orman Umum Müdürlüğünü#, İzmir Mesul muhasiplikte, Turgutlu. İstanbul. Muğla. Acıpayam. Denizli, Fethiye Rö-vlr amirliklerinde ve Aydın, Nazilli, Bozdoğan, Karacasu, Söke. KuşadaH orman daireierlle Çine Revir âmirliğlnde görülebilir.
3 — İsteklilerin belirli gün ve saatte Avdın orman bölge şefliği dairesinde kurulacak komisyona başvurmaları ilân olunur. (3338)
Toprak Mahsulleri Ofisi İstanbul Şubesindeni
Ayvnnşaray, Hasköy, Kasımpaşa, Balat ve Mumhano değirmenlerindi süpürülme 3uretlle toplanmış ve hayyan yemi olarak kullanılabilecek boyanmış takriben 50 ton süprüntü unu 20 mart 945 pazartesi günü saat 14 t» Oalatada Bahtiyar hanındaki dairemizde açık arttırma suretlle satılığa çıkarılacaktır.
Bu unlar değirmenlerdeki kontrol memurlarımıza müracaat edilerek görülebilirler.
Bu husustaki şartname Müdürlüğümüz imalât servisinden talep olunabilir. (3371)
Şerit testere ve plânya tezgâhı alınacaktır
Emlâk Bank Yapı Limited Şirketinden:
Avrupa malı yeni veya az kullanılmış Akuple Elektrikli motörle müteharrik iki adet 70 - 80 İlk şerit testere tezgâhı ile keza Avrupa malı yani veya az kullanılmış Akuple Elektrik motörü İle müteharrik 50 - 70 İlk bir adet Plany3 tezgâhı alınacak tır. Satmak arzu edenlerin tezgâhların evsaf ve flatlerlnl belirtecek mufassal teklif mektuplarını en geç 30/8/ 1045 tarihine kadar Ankarada Emlâk ve Eytam Bankası binasındaki Şirket merkezine tevdi veya İrsal etmeleri Hân olunur. (32291
Her sene en çok beklenen gece
Basın Balosu
21 Mart cumartesi akşamı Taksini Belediye gazinosunda. Davetiyeler Birliğin L6)« sineması karşınındaki merkezinde tevzi edilmektedir.
1(
ÇARŞAMBA 21 Mart 1048
Bu hafta, halka Mart ve Nisan aylarına ait petrol fişleri dağıtılacak
________________________________■
Sene 27 — No. 9490 — Fiat! her yerde 10 kuruştur.
Sahibi: NoomeddLn Sadak — Neşriyat müdürü: Hikmet Feridun Eş — AKŞAM Matbaası
ALMANLAR RHİNDE BOZGUNA UĞRADILAR
Adana çevresinde zelzeleler durdu
Batıda beş büyük Alman şehri daha zaptedildi
En büyük haşarat, Ceyhan ve Kozan içlerinde vukubuldu
Köylerde yüzlerce ev yıkıldı ve oturulmaz hale geldi, yerden sular fışkırdı, bir çok ölü yüz küsür yaralı tesbit edildi
Kuşatılmış bulunan 80,000 Almandan yarısı esir edildi
Ankara 21 (Telefonla! — Bu sabah telefonla öğrendiğime göre, Adana 'da dünkünden başka yeni zelzele olmamıştır. Ceylıanda nüfusça zayiatın çok olduğu, kasabanın oturulamıya-cak derecede hasar gördüğü öğrenilin İştir.
Adana 21 (Akşam) — Dün sabah şehrimizde ve Seyhan lil çevresinde saat 10,59 da şiddetli bir zelzele olmuş ve 35 saniye devam etmiştir. Ceyhan, Misis ve Kozan’da. zarar büyüktür. Adananın yüksek mevkiini teşkil eden Tepedağı mıntakasın laki Gazipaşa okulu kısmen yıkılmıştır. Bıı okul harbden evvel 300 bin liraya İnşa edilmişti. Bundan başka Adana hükümet konağı. Belediye. Halkevi, iki hamam ve diğer bazı binalar da hasara uğramıştır. Hemen bütün binalarda çatlaklar meydana gelmiştir. Bir kadın enkaz altında kalarak ölmüş. bazı kimseler de ağır ve hafit suretle yaralanmışlardır.
dan açık yerlerde vakit geçirmekledir
zelzele İskenderun, Tarsus, Mersin, Osmaniye, Kadirli, Feke, Saimbeyli, Bahçe'de de olmuşsa da buralında zayiat ve haşarat olmadığı öğrenilmiştir.
Ceyhan ve Kozanda
Ceyhan d an alınan hancrlere göre, burada 200 dükkân ve ev yıkılmıştır. 10 ölü. 14 ağır, 100 hafi! yaralı vardır, bir un fabrikası. İnhisarlar, Adliye, Emniyet müdürlüğü. Posta ve Telgraf binaları ve ortaokul yıkılan binalar arasındadır. Bazı yerlerde sular fışkırmış. ortaoklun yıkılm asile yangın çıkmıştır. Asma köprünün bir ucu havaya kalkmıştır. Dağ köylerinde yıkılan binaların yüzde 80 nispetinde olduğu öğrenilmişse de. buralardaki nüfusça zayiat hakkında henüz haber alınamamıştır. Yalnız Ceyhanm Sirkeli köyünde 2 ölü, 18 yaralı ve Kozanda 20 ev tamamen yıkılmıştır; 5 ölü. 4 yaralı vardır.
Misis ve Ceyhana imdat ekipleri ye yardım gönderilmiştir. Adana valisi de Ceyhana gitmiştir. AdanalIlar, zelzele yüzündenğ gündüzü sokaklarda geçirmişler ve bina altına girememişlerdir. Birçok kimseler de dağlara ve meydanlara taşınmışlar, geceyi de açıklıkta geçirmişlerdir
Misis’teki haşarat
Yukarıda: Adanada hasara uğrayan hükümet konağı, aşağıda: Zelzelenin en çok tahribat yaptığı Ceyhandan bir görünüş
Japon donanması yeni bir hezimete uğradı İki gün süren savaşta 6 Japon şilebi batır kiı. 9 harb gemisi de hasara uğratıldı, 475 uçak da düşürüldü
Mühim bir münakale yolu üzerinde bulunan Mlsls’te 51 ev tamamen yıkılmıştır. Bunlar arasında ilkokul binası da vardır. Ayrıca 30 ev de hasara uğramıştır. Mlsls köprüsü üç yerinden çatladığı için sefer tatil edilmiştir. Zıpkıcı köyünde 30 ev tamamen, 12 çv kısmen, Dağcı köyünde 25 ev tamamen, 12 ev kısmen, Baklalı köyünde ilkokul binası da dahil, 35 ev kısmen yıkılmıştır. Yarımca köyünda 21 ev tamamen, 20 ev kısmen, Acıdera köyünde 25 ev tmamen. 60 ev kısmen, Çakalderede 53, Kürkçülerde 55 ev yıkılmıştır.
Ankara 21 (Telefonla) — Adana civarında vuku bulan dünkü deprem Maraş, Kayseri ve Ulukışla'da da duyulmuşsa da haşarat ve zayiat olmamıştır.
Mandalay şehri tamamen zaptedildi Londra 21 (A.A.) — Birmanya Cephesinden gelen bir habere göre, 14 üncü İngiliz ordusu Man-(lalay şehrini tamamüe işgal etmiştir. Blrmanyanın eski'başkentinde kalmış olan son Japon mukavemet merkezi Fort Örfin de dün teslim olmuştur.
Söz, yazı ve harb "'ı
Yazan: A. ADNAN . ADlVAIt I Bugün bsşinci sahifemîzde j
New-York 21 (A.A.) — Amiral Nimitz tebliği, Japon kara sularında Japon donanmasile Amerikan harb gemileri arasında cereyan etmiş olan bir deniz ve hava çarpışması hakkında şunları bildirmektedir:
Japon kara sularında iki gün süren şiddetli bir deniz ve hava muharebesi cereyan etmiştir. Bu çarpışmalarda Japonlar 465 uçak kaybetmişlerdir. 200 uçak da hasara uğratılmıştır. 6 şilep batırılmıştır. Şu Japon gemileri de ağır surette hasara, uğratılmıştır. 2 uçak gemisi, bir ağır ve hafif kruvazör, 4 muhrip ve bir denizaltı.
Vaşington 21 (A.A.) — Japon donanması. Japon karasularında yeni bir mağlûbiyete uğramıştır. 15 Japon harb gemisi hasara uğratılmış ve 475 uçak da tahribedllmiştlr.
Amiral Nimitz tebliği. Klu-Şiu adasından kalkan Japon uçaklarına karşı şiddetli çarpışmalardan sonra Amerikan harb gemilerinin düşmanı sığındığı üsler açıklarında yakaladığını bildirmektedir.
Hasara uğratılan gemiler arasında bir zırhlı, 6 uçak gemisi ve bir muhrip bulunmaktadır.
Amerikalıların yalnız bir tek gemileri hasara uğramıştır.
New-York 21 (A.A.) — Japon karasularında cereyan etmiş olan deniz - hava muharebesine Ja-
pon donanmasının en büyük harb gemilerinin iştirfik etmiş olduğu bildirilmektedir.
San Fransisco 21 (A.A.) —
Amerikan donanmasının resmî sözcüsü şu noktalan belirtmiştir:
Japon donanmasının, büyük bir kısmı iç Japon denizinde bulunmaktadır. Fakat bu uzun sür-miyecektlr. Amerikan gemileri Japon harb gemilerini sığındıkları yerlerde yakalayıp batıracaklardır.
Kove ve Kurre’ye karşı yapılan akınlar, Japon ticaret filosuna indirilmiş ciddî birer darbedir. _____ _______________
Yeni model üstün uçan kaleler
Vaşlngton 21 (A.A.) — Açığa vurulduğuna göre. Birleşik Amerika’da yeni model bir üstün uçan kale imaline başlanılmıştır, Bu uçak Pasifik’te Japonya'ya karşı kullanılan -B. 20» modeli ilstün uçan kaleden daha büyük olacaktır. Bu yeni dev uçak hakkında henüz hiç tafsUftt verilmemektedir. ___ ____
Arap birliği paktı
Kahire 20 (A.A.) — Arap birliği hazırlık komitesi son toplantısını yapmış ve Arap birliği paktını kesin olarak tasvibetmiştir. Bu pakt, 22 martta toplanacak olan Arap kongresine sunulacaktır. Bu vesLkanm İmza töreni Za-afaı ane sarayında yapılacaktır.
iki Amerikan
Londra 21 (AA.) — 6arr He Rhltı nehirleri arasında Alman orduları acı bir mağlûbiyete uğramışlardır. Amerikan kuvvetleri 3 büyük şehri İşgal etmişler, başka İki şehrin mahallelerine de girmişlerdir.
Almanlar bozgun bir halde hava kuvvetlerinin devamlı bombardımanları altında Rhln’e doğru ricat etmektedirler.
tarh 21 (AA. l — Birinci, üçüncü w yedinci Amerikanı orduları Alman topraklarında dünkü gün esnasında yeni zaferler elde etmişlerdir.
General Patton birlikleri Alman şehri Mayence'ı ele geçirmişler ve ileri hareketlerine devam ederek bu şehri 10 kilometre geride bırakmışlardır. Mayence şehrinin 45 kilometre cenup batısında bulunan Torms şehri de zaptedllmlş ve geride bırakılmıştır. Manııhelm’m 50 kilometre batısına dilsen Kftvseriaııtem İsen! edilmişti-
Oeneru.1 Palton birlikleri ile Kay-serlautern’ln 12 kilometre batısında birleşmiş olan general Pûtch birlikleri Sarr nehrini Oserbach bölgesinde iki noktada aşmışlardır. Sarrbruck ve Sarriouls düşmandan temizlenmiştir. Bu kesimde Slegfrled hattında 500 metrelik bir gedik açılmıştır.
Daha doğuda. Amerikan birlikleri Wlsselburg’u 5 kilometre geride bırakmışlardır.
Fransız kuvvetlerinin Alman topraklarında ileri hareketleri devam etmektedir.
Ruiır - Sarr - Lautern Üçgeni İçinde Alman kvuvetlerlnin vaziyeti günden güne güçleşmektedir. Almanlar bozgun bir halde Rhin nehrine doğru kaçmaktadırlar. Müttefik umumi karargâhı burada kuşatılmış olan «0 bin Almanın yarısının esir alınmış olduğunu bildirmiştir. Son altı gün İçinde üçüncü ve yedinci Amerikan orduları 40,000 esir almışlardır.
Birinci Amerikan ordusunun Re-magen'dekl köprübaşmda yeni ilerlemeler kaydedilmiştir. Hodges birlikleri şimal İstikametinde ilerlemişler ve Sfeldorf İle Beuel kasabalarına ulaşmışlardır. Beuel kasabası. RhUVln doğu kıyısında, ve Bonn şehrinin tam karşısında bulunmaktadır Amerikan birlikleri Frankfurt - Kolonya otomobil yolunun doğusunda aon 48 saat içinde 20 şehir ve kasabayı İşgal etmişlerdir.
şimal kesimler hakkında hiçbir tafsilât verilmemektedir.
(Arkası sahife 2; sütun 3 te)
DİKKATLER:
Üç küçük gangster
Atıkaradû, İkisi lise soıı sınıf talebesi, biri ortaokul öğrencisi olınnk üzere üç çocuk hırsızlık çetesi kurmuşlar. Soydukları mağazalara (varan bir!), (varan iki!)) diye levhalar asarlarmış. Üçüncü sıçrayışta yakalanmışlar:
— Amerikada bir çiflik alıp stüdyo kuracaktık. Bu paralan onun için çalıyor ve biriktiriyorduk! - demişler.
Malûmdur; «İşte roman ve sinemaların tesirf.fi denecek.. Fakat buna da cevap hazır: Kabil, Ifâbill, roman ve ajnemantn tesirinde kalmaksızın öldürdü.
Roman, sinema, her türlü İçtimaî müesseseler... Biltiln bunlar, «cürümlere sebep oluyorlar!•> diye lânetle damgalanamaıriar... Olsa pJsa, «müspet idealleri kâfi derecede veremiyorlar! Yeni ve faydalı modalar doğuramıyorlar...» diye tcnkidedilebLIlrler,
ordusu birleşerek Sarrı geçti
Batıda İngiliz kıtalarının İleri hareketi
Zhııkol Derline karşı son taarruza hazırlanıyor Ruslar 1000 top ile Stettin şehrine taarruz ediyorlar
Parla 21 (A.A.) — Alman haberler ajansının verdiği bir habere göre, Mareşal Zukov Öder kesiminde 15 kilometrelik bir cephe üzerinde Berlin'e karşı nihai taarruz İçin 100,000 kişilik bir kuvvet toplamıştır.
Aynı ajans, Sovyet kuvvetlerinin Stettln’e yedi kilometre mesafede Eldam yakınlarında da toplanmakta olduklarını ilâve etmektedir.
Londra 21 (AA.) — Alman radyosu dün geceki yayımlarından birinde, Sovyet ordularının şimal Sllczya’da
büyük bir taarruza geçmiş olduklarını bildirmiştir.
Brüksel 21 (A.A.) — Alman haberler ajansı, Sovyet kuvvetlerinin Stet-tln cephesinde 1000 top toplamış olduklarını ve şiddetle taarruz etmekte bulunduklarını bildirmekledir.
Berne 21 (AA.) — Alman harb tebliği, Şosetlerin Segetsfehervar kesiminde 20 piyade tümeni ve bir çok zırhlı birliklerle taarruz ederek Ver-ter dağlarının şimal doğusundaki (Arkası sahife 2; sütun 4 te)
Günler Geçerken
Fiske ve hançer
Dilimize yerleşen sözlerden biri de «vurgunculuk • vurguncu» dur. Faziletli bir kelimenin isim babası olamadığıma keder etmekle beraber kabahati kendimde değil, bu isini verdiklerimizde bularak ve hele o salgının geçici bir harb zamanı ahlâksızlığını belirttiğini düşünerek avunabiliyorum, Ğiin gelecek kİ çimeli gazetelerin her sahi fesinde en aşağı yedi, sekiz kere tekrarlanan «vurguncu - vurgunculuk» sözleri aylar geçecek, gözümüze ilişmi-yecek. Çoğu gitti, azı kaldı. Bazı kelimelerin de ikbal ve idbar devirleri olur. 1 numaralı cllıan felâketinde vurguncuya «Harb zengini» demiştik; harb bitti, zengini de ortadan kayboldu... Hem kendiliğinden, hiç birinden lıesep sormağa vakit kalmadan! Bu seferki itibarın ne şekilde geleceğini bilemezsek de muhakak surette geleceğine güvenebiliriz. Vurguncu gemisi batmağa mahkûmdur... İçindeki bütün can ve mal ile. .İmma üç, beş kişi kur-tıı’abilir... Her deniz kazasında olduğu gibi!
Bana öyle geliyor ki «vurgunculuk - vurguncu» sözlerini dile kolay gelmesi yüzünden pek aşırı ve epeyce yersiz kullanmaktayız. Fikrimce o sözleri btivük Ölçüdeki işlere ayırmalıyız; ufak tefek esnaf oyunlarını, f’at arttırmalarını, meselâ vedi buçukluk bir portakalın on kuruşa satılması gibi küçük madrabazlıkları «vurgunculuk» kadar sert, keskin, tok, tesirli bir kelime ile anlatmağa kslktşmak bir yankesiciye haydut demek kabilinden ölçüsüz düşer. Köprü Üstünde bilmem hangi satıcı çifti 10 kuruşa satması icabeden şu mahut «yakalara balina fiyi birine yüz nara faz-lasma sürmüş. Bu, vurgunculk değildir; âdi bir kabahattir; harlı'le ve sulhte olr gan işlerdendir, öylesine vurguncu dersek öteyandan kurduğu şebeke sayesinle ve bir partide bir kaç yiiz bin lira vuran azılıya nasıl zorlu bLr sıfat vermemiz Icabedcceğinl düşünmek gerek.
Yakalara balina, dişlere kürdan satıp yetmiş beş kuruş fuzuli para kazanmış zavallı suçluyu tutup da zeytinyağını bir kalemde elli kuruş fırlatarak yedi yüz bin lirayı cebine atmış sahici bir vurguncu ile aynı sıfat altında anmak bir Usan hatası olduğu kadar bir vicdan azabıdır da... Fiske atanla canevlne hançer sokana tek isim verilemez.
AHŞAM
zJ Mart 1?»45
Sahile 2_________________
SÖZÜNRELİŞİ
Zavallı kuş !
Geçen gün bir bahçeden geçerken ağaçların dalları arasında bir haç kuş gördüm. Hava güneşli idi. Bahçe daha canlan-BKunıştı ama kuşların sabrı tükenmiş, kendilerini dallara atmış cıvıldaşıyorlardı. Aralarında saka'lar, kuynıksallayan’lar vardı. Renkleri de fena değildi. Fakat hallerinde bir düşkünlük, bir peri-fanlık gördüm. Kinıbilir belki de çocukken, İnsan kuşlan daha ftizel, daha sevimli, daha cana yakın buluyor, dedim. Hayır, artık çocuklar da kuşlan sevmiyorlar.
Geçenlerde tanıdığım bir ailenin iki küçük kızı birihirieritae dargındılar. Daha küçüğüne «cNlçin bu dargınlık?» diye sordum, dudaklarım kabartıp göz kapaklarını aşağıya indirerek «Kabahat onda, pis lâflar söylüyor, güzel güzel oynuyorduk, durup dururken hana «kuş!» dedi. Bunu her zaman, ama her zaman yapıyor. Bir daha konuşmıyacağım» dedi «Kuş olmak fena mı?» dedim. Darıldı, «Sizinle de konuşulmaz kî zati!» diyerek çekildi, gitti
Kuş gerçi akille beğenilmiş yaratıklardan değildir. Hatifi «kıış beyinli» d,iye bir tâbir vardır ki hakaret yerine geçer. Fakat beyni bahis mevzuu olmadığı zaman kuş sevilir, beğenilir, bahçelerle beraber gönülleri şenlendirirdi. Kuşun edebiyattaki saltanatı Adem babamızdan zamanımıza kadar sürmüştür. Şairler cıvıldamakta sevgililerini kuşa benzettikleri zaman her halde danşmalar olmamıştır Şiirlerde, romanlarda tabiat tasvirlerini ancak kuşlar tamamlar. Hele çocuklar, onları kuşların peşinden ayırmak analar. babalar için ne zor şeydi! Serçem, güvercinim. bülbülüm, kanaryam, şahinim, güzel kuşum hitapları kimsenin canını sıkan. hakaret dâvası açmak üzere mahkemelere knşturtan seslenmeler değildi. Halbuki bugün bacak kadar çocuklar blribirlerine •eşek!» dememek için «kuş!» diyorlar.
Kuş günden güne itibardan düşüyor. Buna her halde tayyare sebep olmuştur. Küçükler de. büyükler de şimdi yalnız ona hayrandırlar. Zavallı kus! Sen dünyanın bugünlerini gördükten sonra artık İnsanlarla beraber oturmamalı, uçup başka bir diyara, kıışlann sevildiği bir diyara gitmelisin!
Şevket Rado
Garip bîr vaka •
Özbekistan pamukları
Zabıta esrarlı bir hâdisenin tahkîkile meşgul
Dün gece Bayezltte Boğanağa mahallesinde garip bir vaka olmuştur. Kumkapı civarında oturan Zeki İsminde biri, yanında bir kadın olduğu halde, Bayezltte Tavşantaşı sokağı civarından geçmekte iken, kadının evvplee tanıdıklarından lk! kişi, bunların peşlerine takılmıştır. Zeki, kadınla karanlık bir sokağa sapıkları zaman, bu iki şahıs, önlerine çıkarak Zekiden kadını kendilerine bırakmazını istemişlerdir. Zeki, bunlardan korkarak, kadını bırakmış ve kaçmağa koyulmuştur.
Zeki, koşa koşa kaçmakta İken, bir evin duvarı kenarından aşağı düşmüş ve ayaklan kırılmıştır.
Bu gürültüyü duyan ev halkı, hırsız var zannlle Istimdadetmlşler, kıza bir zaman sonra bekçi ve polisler yetişmiş, eklyl ayaklan kırılmış bir halde bulmuşlardır.
. Zeki, kendisinin hırsız olmadığını, başına bu şeklide bir hâdise geldiğini anlatmışsa da, zabıta bu İddianın doğru olup olmadığını tesbit için Ica-beden tahkikata girişmiş bulunmaktadır.
Fecî bir kaza
Petrol arama kapmında infilâktan 4 kişi öldü
Bakır 21 (Akşam) _ Raman dağında petrol arama kampında dün feci bir kaza olmuştur. Hazırlanmak-te olan bir İnfilâk maddesinin patlaması neticesinde bir mühendis, bir Ustabaşı ve bir amele olmak üzere 3 kişi parçalanmışlardır. Ağır yaralanan mühendis B. Raşit Kenan Yon-eaoğlu tedavi edilmek üzere şehrimizdeki hastaneye getirilmiş İse de maalesef ölmüştür.
Londradaki ticaret heyetimiz
Londra 20 (AJt.) — Anaodlu ajanlının özel muhabiri bildiriyor; Türk ticaret heyeti reisi büyük elçi Cevat Açıkalm, dün İngiltere Bahriye Bakanı AIexûnder‘l Bahriye Bakanlığında ziyaret etmiştir.
Britanya hükümeti bugün Claridge Otelinde Türk ticaret heyeti şerefine bir kabul resmi ter ti be t m iştir. Davetlileri hükümet adına Hariciye Bakanağı müsteşarı George Hail kabul et-iniştir.
İstihbarat Bakanlığının daveti üzerine Türk ticaret heyeti cuma günü Ouford'a gidecek ve mühim harb sa-nuylfie alâkalı fabrikaları gezecektir.
Hatler «vaziyetin vahimliğine rağmen galip geleceğiz» demiş
Londra 20 (A.A.i — Reuter: Alman radyosunun bildirdiğine göre, Hitler Gençlik teşkilatı şeflerini kabul etmiş ve onlara, vaziyetin vahametine rağmen, Almanyanın bu harbden muzaffer çıkacağını söylemiştir.
Radyonun İlâve ettiğine göre, Hil-ler'l dinliyenler arasında, cephede kendini göstermiş olan 12 yaşında bir çocuk da bulunmakta idi
Mısır, Brezilya ve Çinde istihsal edilen pamuklardan fazladır
Moskova 31 (AA.) — Sovyet yazarı Ley Volodarsky'nin yazdığına göre, Orta Asya’da Sovyet Cumhuriyeti Özbekistan da hâlen elde edilen pamuk mahsulü Mısır’a nazaran yüzde elli fazla bulunmakta, Brezilya vc Çin’de elde edilen miktarı biraz geçmekte ve ancak Hindistan ile Birleşik Amerika’ ya nazaran geri kalmaktadır Özbekistan'da pamuk İpliği imalâtı 1937 senesine nazaran yüzde yüz ve İpek ipliği imal&tl İse yüzde elli artmıştır Tahminlere göre 1945 pamuk mahsulü harbden evvelki devrenin son senesine nazaran yüzde elli fazladır Yine 1945 deki mensucat İmalâtı da o seneye nazaran yüzde 33 nispetin re artmıştır. 1945 için hazırlanan plân sınai Istlhsalâtı geliştirmek gayesile kömür, petrol, çelik, mensucat ve makin? alâtı İstihsalinde artışı sağlamağı derpiş etmektedir. Bu progra-, mın gerçekleştirilmesi için de yeni fabrikalar ve yeni elektrik merkezleri İnşa edilmek üzeredir.
Varşovanın nüfusu
Varşova 21 (A.A.) — Varşova'nın şimdiki nüfusu 300.000 kişiyi geçmektedir. Bunun 100.000 I başkentin merkez kısmında geri kalan 200.000 i de nispeten daha az hasar gören ve Vlstül’ün sağ kıyıcı Üzerinde bulunan Praga kısmında dır.
Mareşal Stalin Benesle görüştü
Londra 20 (A.A.) — Moskova radyosunun dün akşam bildirdiğine göre, mareşal Stalin, Çekoslovakya Cumhur Başkanı M. Be-nes ile görüşmüştür.
Mareşal Stalin Fransanın Moskova büyük elçisi general Catrouxryu da kabul etmiştir.
Hava akınları
Berlin arka arkaya 29 zuncu defa bombalandı
Paris 21 (AA.) — Mosqultos uçakları diin gece yeniden Berlin’i bombalamışlardır. Berlin şehri 29 gecedir durmadan bombalanmaktadır,
Londra 21 (A.A.) — Rhur havzasını ayırmayı hedef güden hava akınları dün de devam etmiştir.
Hamm ve Retcngenhavzen ile şimal batı Almanyada hedefler bombalanmıştır.
Dünkü gün esnasında 14 Alman av uçağı tahri bediim iştir.
Müttefik taktik hava kuvvetleri Rhln batısında son bir gün İçinde 4000 Alman taşıtı İle 900 vagonu İşe yaramaz bir hale getirmişlerdir.
Londra 21 (A,A.) — İtalyadakl hava alanlaırnda kalmış olan 1000 orta bomba uçağı Şimal İtalya'da Alman münakale yollarına ve Yugoslavya'da hedeflere akın etmişlerdir.
Ağır bomba uçakları da, Viyana -Münih - Ratlsbon yolu üzerinde garlara akın atmlşler ve doğu cephesindeki hareketler! desteklemişlerdir.
Polonya meselesi
Moskovaya gidecek Polonya çifçi partisinin muhalefet şefi B. Edenle görüştü
Londra 21 (AA.) — Reuter’ln özel muhabiri bildiriyor: Londradaki Polonya çifçi partisinin muhalefet şefi Stuıislav Mlkolajeskic, Hariciye Bakanı M. Anthony Eeden ile yeniden görüşmüştür. Polonya milletini temsil edecek hükümetin kurulması için müzakerelerde bulunmak üzere Mı-kolajeskle’ntn Moskovaya yapacağı seyahatin bu görüşmeye mevzu teşkil ettiğine ihtimal verilmektedir
İngiliz ve Amerikan büyük elçilerinin mesleyl müzakerede gecikmiş olmalarının başlıca sebebi. Yalta kararlarına muhalif olan guruplar 11» Lublln hükümeti temsilcisi arasındaki münakaşalardan mütevellit durum üzerindeki fikir ayrılığıdır.
Söylendiğine göre. Sovyet hükümetinin nokta! nazari Lublin hükümetinin bir hükümet sıfatlle temsil edilmesi lâzım geleceği. Birleşik Amerika noktal nazarının ise. bu hükümetin toplantıya Iştir&k edecek diğer guruplarla aynı safta bulunması lcabe-deceğ! merkezindedir.
Bu arada sosyalist partisinin Lon-dradak! Polonya hükümetin! desteklemeğe devam etmesi yüzünden, Jan
Emniyet plânı ve Rbin bölgesi
Hollanda Hariciye Bakanı bu meseleleri görüşmek için Parise gitti
T-----------
Paris 2û (.AA.) — Hol anda Hariciye Bakanı M. Von Kleffens Fransız Hariciye Bakanı M. Bidault He görüşmek üzere dün, Paris’e gelmiştir, iki Bakanın Dumbarton Oaks emniyet plânında değişiklik yapılması meselesi üe Rhiıı bölgesinin istikbali hakkında görüşecekleri sanılmaktadır. İstenilen değişiklikler salı günü alâkalılara bildirilecektir. Fakat bu hususta tafsilât verilmesi muhtemel değildir.
Fransız tekliflerinde, tecavüz vakaların uı emniyet konseyine bildirilmesinde vuku bulacak gecikmeler do-layıslle Fransız - Sovyet paktının tesirsiz kalmasını önlemek gayâsl güdülmektedir.
Diğer taraftan Fransa, Belçika. H»-landa ve Liıksemburg murahhasları yakında iktisadi meselelerde dört devlet arasında İstişarede bulunulmasını derpiş eden bir anlaşma lmza-’r'acaklardır,
B bela 5 büyük şehir zaptedi’di (Baş tarafı 1 inci sahifede) Montgomeri’nin günlük emri
Paris 21 (AA.) — Mareşal Montgn-mery er ve subaylarına hitaben yaymış olduğu bir günlük emirde şöyle demektedir:
«Artık durmıyacağız. Almanlar pes demeden, biz de tam bir zafer elde etmeden durmıyacağız.»
Yeni bir taarruz başladı
Brüksel 21 (AA.) — Alman Haberler ajansı Transocean'm verdiği bir habere göre, Amerikan kuvvetleri, şiddetli bir topçu ateşinden sonra Kolonya - Frankfurt otomobil yolunun her İki tarafından şimal istikametinde yeni bir taarruza girişmişlerdir.
Bu haber Müttefik kaynaklarından teyldedilmemlştlr.
Harb muhabirler! Remagen köprü-başının genişliğinin 33 kilometre, derinliğinin de 16 kilometre olduğunu bildirmektedirler.
Hamburg bombalandı
Nevyork 21 (AA.) — .amerikan hava kuvvetlerine mensup 400 uçan kale dün öğleden sonra Hamburg'da denizaltı üslerine atan etmişlerdir.
Bir buçuk milyon esir
Londra 21 (A.A.) — İngiliz Harbiye Bakanı, Müttefik ordularının şimdiye kadar bir buçuk milyon esir almış olduklarım bildirmiştir.
Sovyet kuvvetlerinin almış oldukları esir adedi bu rakama dahtl değildir.
Berlin’e en feci akın
Paris 21 (A.A.) — Afi ajansının Beme'dekl özel muhabiri bildiriyor Berline karşı yapüan son atan. Alman başkentinin şimdiye kadar uğramış olduğu atanların en fecii olmuştur. Bir saat, Alman şehrine her dakika 45 ton bomba inmiştir. Berlin'in merkezi harabe haline gelmiştir.
Yangınlar bir gün sonra hâlâ yanıyordu.
Fransızlar da Almanyaya girmişler
Nevyork 21 (AA.)— Escchangc Te-legraphln general De Lattre de Tas-
Stanczyk, Grospeld, Szcyc-rek ve Be-lonfiky gibi tanınmış sosyalistlerin partiden çekilmiş olmaları, bu Polonya hükümetinin durumunu gitgide zorlaştırmaktadır.
Orduda, başkomutan general WIa-dlslav Anders ile vazifelerinden çekilmiş olan üç general orasındaki fikir ayrılıkları henüz halledilmiş değildir.
Londra resmî mahfilleri bu üç generalin «şahsi anlaşmazlıklar» yüzünden vazifelerinden alındıklarını beyan etmektedirler. Bunlar general Boruta Splekovicz, general tzidor Modelskl ve general Pasz.kiewiı»dir.
Londradaki Polonya hükümeti her ne kadar yabancı memleketlerdeki elçiliklerine bu generallerin Lublin hükümetine temayüllerinden dolay! vazifeden alındıkları hak kındaki haberi yalanlamağa memur etmişse de general Modelski’nln basına yaptığı beyanat, kendisiyle başkomutanı arasında siyasi sahada bariz fikir ayn-lıkları bulunduğunu gösterir mahiyettedir.
Bu generallerden hiçbiri yeni bir vazifeye tâyin edilmemişlerdir.
Alman benzini çok azaldı
Tanklara ve motörlü kuvvetlere verilen benzin en aşağı haddine indirildi
Londra 21 (AA.) — Havan Bakanlığının sözcüsü dün yu demeçte bulunmuştur:
Alman uçaklarının, tanklarının ve motörlü vasıtalarının emrine tahsis edilen benzin miktarı en aşağı haddine İnmiştir, Yakıt noksanlığı d?ha altı ay evvel Alman silâhlı kuvvetlerinin faaliyetini azaltmağa başlamıştı. O zamandanberi ise bıı maddenin dağıtımındaki kısıntı daha sıta bir hale gelmiştir. Müttefik bombvdl manları neticesinde 20 suni petrol tesisinden şimdi yalnız birisi çalışabilir halde.kalmıştır Son günlerde e!e geçirilen ve Rundştedt’in imzasını taşıyan bir vesika bizzat Hi ferin bentin İstihlâki hakkında bir emrini İhtiva etmektedir. Hitler. bu emrinde benzinin yalnız muharebelerde istihlâk edilmesi lâzım geldiğini ve bu maddeyi başka İhtiyaçlarda kullanacak olanların harb divanına verileceğini söylemektedir Av uçakları komutanı general Stumpf, bütün talim uçuşlarını yasak etmiş ve hattâ harekât için yapılacak uçuşların da ancak İyi havada yapılmasını emretmiştir,
Zhııkof Berbne karşı son taarruza hazırlanıyor (Baş tarafı 1 inci sahifede) gediği genişletmiş olduklarım bildirmektedir.
Brüksel 2ı (A A) — Alman haberler ajansının yorumcusu. Alman kuvvetlerinin Macar - Yugoslav hududu üzerinde Drava nehri kesimindeki İki köprübaşını tahliye etmiş olduklarını bildirmiştir.
Londra 21 (AA.) — Mareşal Stalin' in günlük emrinden anlaşıldığına göre üçüncü Beyaz Rusya ordusu komutanlığına General Çerniakovski’ye halef olarak General Vasilicvsky ge-tlrllmşitlr.
General Vasilevsky 46 yaşındadır,
1942 kasım ayından beri Kızılordunun Genel Kurmay şefi bulunmaktadır.
1943 şubatında Mareşalhğa terfi etmiştir. Kendisi Kızılordunısn en büyük nişanı olan «Zaferi nişanlyle taltif edilen tek Sovyet komutanıdır.
Moskova 20 (AA.) _ Mareşal Sta-lin’in. Mareşal Vasllevski'ye gönderdiği bir günlük emirde bildirildiğine göre, üçüncü Beyaz Rusya cephesi kuvvetleri Doğu Prusya'daki Alman grupunun imhası için taarruzlarına devam ederek bugün Frlscheshoff bataklığı kıyılarında Alman müdafaasının müstahkem bir mevkii olan Braunsberg'i almışlardır.
Moskova 20 (AA.) — Mareşal Sta-lin'in Mareşal Zukov’a gönderdiği ikinci bir günlük emirde bildirildiğine göre, birinci Beyaz Rusya cephesi kıtaları çetin savaşlardan sonra 20 martta Altdamm şehrini almışlar ve Oder’In sağ sahilinde Stettln'ln doğusunda kuvvetli Alman köprübaşını tasfiye etmişlerdir.
signy kuvvetleri nezdlnde bulunan özel muhabiri. Fransız kuvvetlerinin Alman topraklarına girişleri hakkında şunu bildirmektedir:
«Alman topraklarına İlk girmiş olan Fransız birliği Tunuslu nişancılardan mürekkep bir birliktir. Bunlar nehri bele kadar au içinde geçmişler ve şiddetli çarpışmalardan aonra bir kasabayı laptetmlşlerdlr.»
Orta Şark petrolleri
Mesele Arap birliği konferansında görüşülecek
Kahire 20 (AA.) — Kahirede toplanmış bulunan Arap devlet adamları konferansının, Orta Şark petrol İşi le meşe al olacağı muhakkatır Basra körfezimi» ıı Akdenlze bir petrol borusu uzatmak hususundaki Amerikan tasarısından bahseden El Mükattam gazetesi, hu konu etrafında şunları yazıyor:
«Bu borudan akacak petrol. Arap memleketlerinden geçerek Arap limanlarına gidecektir. Arapların bu zengin kaynaktan faydalanmaları tam bir haktır, Uzağı görebilen insanlar bıı meselenin Arap birliği konferansında İnceleneceğini tahmin edfyori > r »
San Fransiskoya gidecek İran heyeti
Tahran 20 (A A l — Bakanlar Kurulunun bildirdiğine göre, San Francls-00*70 gidecek Iran heyet! şöyle teşkil edilecektir:
Hariciye Bakanı M. Nasrullah İ. rızan, 'Adliye Bakanı M. Mustafa Alt, Devlet Bakanı Dr. Ali Akber Siyahi, İranın Londra elçisi M. Taghl Zadeh ve Moskova elçisi M, Ahi.
Toulon tersanesinde
yangın
Toulon 20 (AA.) — Dün Toulon tersanesi hangarlarında çok büyük bir yangın çıkmış ve binlerce pamuk baiyesl alevler arasında yanmış ve harabol muştur. Alevlerin ışığı bütün şehri kaplamıştır. Hasarın milyonlarca franka baliğ olduğu sanılıyor.
Almanyada kıtlık tehlikesi
Vaşington 20 (A.A.) — îşgal edilmiş olan Alman topraklarındaki Müttefik askerî hükümeti hakkında Amerikan kongresine verilen bir raporda, harb daha bir kaç ay sürecek olursa. Almanyada geniş bir kıtlığın önüne ge-çllemiyeccği bildirilmektedir.
Kudüs’te bir çok silâh bulundu
Kudüs 20 (AA.) — Filistin polisinin yaptığı araştırmalar neticesinde memleketin muhtelif Arap bölgelerinde çok miktarda mühimmat ve silâh keşfedilmiştir. Ayni zamanda Kudüs askerî mahkemesi, geçen ay ellerinde gayri meşru olarak silâh vo mühimmat bulunduran Araplara hapis karan vermiştir.
Almanyanın Müttefiklerin arasını açmak teşebbüsü
Londra 19 (A.Ai — Moskova radyosu. Goebbels ve Rlbbentrop’nn Müttefikler arsamda anlaşmazlık tohumları atabilmek için Romanya'dan İstifadeye çalıştıklarını söylemiştir. Radyo şunları ilâve etmiştir:
Tabiidir kİ, Rnnmanya hâdiselerinin Almanları üzmesi vakıası bile tek başına bu hâdiselerin Hitler'in düşmanlarına değil, fakat bizzat Hitler’e -arar ver dibini göstermeğe kâfidir.
Ticaret odaları mümessillerinin toplantıları
Ankara, İstanbul ve İzmir Ticaret odaları delegeleri arasında yapılan konuşmalar bugün sona erecektir. Bir haftadanberi devam eden toplantıda evvelâ 40 Ticaret odasından gelen raporlar okunmuş ve mütaakıben bu raporlar üzerinde delegeler fikirlerini söylemişlerdir. Bu toplantılara alt hazırlanan rapor Vekâlete gönderilecektir. _______________
Grip salgını ve .okullar
Şubat ayıma sert gitmesi, mart ayının da bazı aldatıcı günleri şehirde grip hastalığını salgın haline getirmiştir. İlgililerden aldığımız malûmata göre hastalık şehrin bir semtinde toplanmış olmayıp bütün İstanbul?. dağılmış bir vaziyettedir. Griple beraber kabakulak hastalığı da çoktur.
Grip hastalığı, resmi makamların mücadele ettikleri hastalıkların içine dahil değildir. Gerek grip, gerek kabakulak hastalığı okullarda da kendini şiddetle hissettiriyor. Bir çok talebeler bu yüzden okullarına devam edememektedir.
Şimdiye kadar 300 e yatan öğretmenin vazife yapamıyacak derecede hasta olduğu okul idareleri tarafından maarif müdürlüğüne bildirilmiştir. Maarif müdürlüğü, hastalık: yüzünden okulların aldığı durumu vilâyet sıhhat müdürlüğüne evvelki gün bir tezkere ile bildirmiştir. Sıhhat müdürlüğünde her çarşamba toplanmakta olan sıhhat kurulunda bu meselenin mevzuu bahsedileceği v# bir karara bağlanacağı tahmin edilmektedir.
Hitlerin sadık dostu
Koch, Himmler tarafından idam edildi
Londra 21 (A. A.) — Hitlzrin «eski muhal'Zlannın» en sadıklarından biri olan doğu Prusya umumî valisi Koctı'un ihanetten dolayı idam edilmiş olduğu hakta ndak i habere dair mütalâa yürütenler Himmler in eski bir şahsî hesabı görmek fçin fırsattan istifade etmiş olacağım söylüyorlar. Himmler, bu bölgedeki PrusyalIlara karşı daîıa sert muamelede bulunmak t ar af dar ivdi. Koch ise Nemmersdorf adındaki Prusya köyünün Hhntnîer’in em-rile yıktırılmış olmasına karşı protestoda butunmuş tu.
Yunan p Hîlerio-
CM
Venizelos partisi ikiye ayrıldı q
W
Atina 20 (A.A.) — Bugün Ve-te nîzelos’un hâtırasını Taziz için yapılan bîr merasimde general m Gonatas, Yunan îjbera) «Venize- S llst» partisinde bir aynlık oldu-1_ ğunu açığa vurmuştur. General'^” «Millî liberal , partisi adile yeni bir partinin kurulmuş olduğunu^ sövlemis ve şunlar- :!:-vp etmiş-"O tir:
Memlekette muhtelif siyasi CO gruplaşmalara kars’ cephe almakta Venizetos’un millî geJene-z^ ğini idame ettirmek istiyoruz.'*-' Gerek müfrit sağ ve gerek müfrit sol cenahın hatalarını önliye-ceğir.
Hatırlardadır ki. mart ayı başlarında liberal partisi şefi Sofu-lîs, liberal partisinin Cumhuriyet taraf dan olduğunu resmen söylemişti. Şahsen meşrutî kırat lığa taıafdar olan Gonatas, o zaman bu fikre istirâk etmenvştL
Romanya’da durum
Manîunun millî çifçi partisinden çekildiği haberi mevsimsiz
Bükreş 21 (A.A.) — Anadolu a ianemin özel muhabiri blMiriyor;
M. Maniu'nun milli çifçi partisi başkanlığından istifan hakkında yabancı mîmleketicnfe yayılan şayialar mavshndzdfr Siyasî mahfillerde böyle bir haberden bah-câildiğl doğrudur, Fakat parti idare komitMııin falı günkü toplantısına lâ Mnnlu başkanlık etmiştir. Parti İdare heyetinde her hangi bir değişiklikten boh-sedUmeden müzakerelere gelecek pa-(zar günü dvam fdilecğl bildirilmiştir.
Gazetelerin yazdığına göre. M. Ma-nlu, başkan muavini ve partinin sol cenah şefi doktor Lupu'ye parti başkanlığını bırakmağa hazır bulunduğunu tyldirmlş fakat bu hususta henüz bir karar ahnmamırtır.
Tito’nun askerleri Liııbîiana kapılarında Londra 20 (A.A.* — Yugoslav Haberler ajansının bildirdiğine - İra, mareşal Tito kıtaları Sloven,.inin merkezi olan Llubliana knpılrnna varrrusl ardtr.
20/3.1045 İİBileri
Londra üzerine 1 sterlin 5.20
Nevyork üzerine 100 dolar 132.—
Cenevre 100 İsviçre Fr 3‘> G75
Madrid üzerine 100 pezeıa 12-88
Stokholm üzerine 100 kuron 3i 1325
ESHAM VE TAHVİLÂT
Ergani % 5 1933 25 10
İkramlyell "t 5 933 21.50
5 ikramlyeli M. M. (5 10
% 7 Millî Müdafaa 19.74
Millî Müdafn» 2 20.45
Milli Müdafa 3 *9L’4
5 945 Millî Müdafaa 20.45
Sivas - Erzurum 1 19.25
Sivas - Erzurum 2-7 19.70
1941 Demiryolu % 5
% 7 1941 D. Y. 1 1’ €0
1941 Demiryolu II 19-10
1941 Demiryolu ITT -o®3
Analodu D. Yolu % 00 s-1 "ö
Anadolu tahvili I - n Ft —
Anadolu Mümes.
Merkez Bankası ML—
T. İş Bankası nama ’4.75
T. İş BankaJ.ı han 15-25
Aslan Çimento 8 85
BORSA DIŞINDA
Reşadiye altım 36 —
Gulden 53.16
Külçe »îtin bir gramı 6-1S
21 Mart 1945
AKŞAM
Sahife 3
AKŞAMDAN AKŞAMA
Hazret-i Ömer’le Mısırlı Yahudinin hikâyesi
Arapiar, İslâm ive t in ilk devresinde Mısırı fethettikleri zaman, hu memleketin mali ve iktisadi idaresi bir Yahudi devlet adamının elinde imiş.
Tabii: Miisllimanlar umumiyetle çöl ve kısmen Suriye insanları; Mısırlılar ise, daha muğlak, girift bir cemiyetin adamları; dönen dalavereli işlere pek akıl erdiremezlermiş.
Sıkıştıkça sabık hâkim Yahu-diye başvururlar; o da meseleyi halledermiş. Fakat yeni İslâm hükümleri başka türlü olduğundan, bu neticeye varışlar. Hazret-i Ömer'i pek sarmazmış.
Kendi adamlarına:
— Sizin kitabınız, hesabınız. Usulünüz, nizamınız yok mu? İslâm şartlarına uygun olarak İş görün Yahudinin fikrini almayın.' - dermiş. ,
Dermiş amma, dinlemezlermiş. Karışık bir durum oldu mu; — yine çat çat! — Yahudinin kapısı:
— Siz bu müşkülü eskiden nasıl yenerdiniz?
— Şu, şu çarelere başvururduk. Arap memurları da, «Kal’el -yahfidn diye Yahudinin fikrini misal d i ve iler.i sürermiş.
Bîr sabretmiş, iki tembih etmiş: Hazret-i Ömer, artık dayanamayıp. evrakın altına: «Mftt* el-yahı'ıdn kaydım düşmüş.
Yani;
>■— Farzedın ki o güvendiğiniz Yahudi öldü. O takdirde ne yapacaksınız, haydi bakalım, şimdi aklınızı, fikrinizi, teşebbüsünüzü kullanarak onu yapınız!» mânasına.
Eski nesil, bu fıkrayı da. bu omât’el-yahûd» tâbirini de bilir, zamanı gelince sarfederdi. Ben burada yeniler için uzun uzun tekrar'adım
Hayatımıza. telâkkilerimize dikkat edersek; hemen hemen hepimiz şu hikâyeye benzer şeyler yapmıyor muyuz?
Doktorlar, grip salgını olduğundan* bu salgının, ihtilâtlar yaparak inşam ölüme sürüklediğinden bahsediyor. Cenaze tören-ferin! ve mezarlık işlerini İdare edenler, başlarını kaşıyacak zaman hıılamıyorlarmış:
— Kırıklık hissedince sokağa Çıkma!. Hastalığın iyice bitmeden de çıkma... Hattâ iiç beş gün mola ver! - deniyor
— .Aman, nasıl olur? Ben başında bulunmazsam işler döner mi?
Esnaf, tüccar, müteşebbis, ser-bes meslek sahibi olanlar, hep böyle. Sanki Mısın idare eden bazirgândırlar; olmaya kİ. bir kaç gün faaliyetlerinin cevherini piyasaya saçmasınlar; umumi hava t duracaktır.
Memur zihniyeti de başka türlü değil:
— Efendim! Ben kİ, hakkım olduğu halde, nizam! tatilimden İstifade etmedim...
Bu, yersiz bir iftihar vesilesi olmakla beraber, aynı zamanda bir kanaat neticesidir: Her memur kendini Mısırın mahut maliyeci ve iktisatçısı kadar lüzumlu sayar. Maazallah o idare etmese İşler altüst olur.
Halbuki Hazret-i Ömer, biitiin bu zihniyettekllere bir;
— Mâfcl - yahûd! - demiştir.
• Beıı olmasam dünya batar! Ren olmasam müessese batar! Ben olmasam ailem batar!» düşüncesi, dünyayı anlamamaktır: Hiç bir şeyin batacağı yok... Belki daha hi’e tıkırında vüriir.
En akli erdiremediğimiz, en tenkldett iğimiz şeylerden biri, Anglosaksonlann şu hart ve d*rt> ortasında bile istirahat, nefse hizmet kaygılarını terketmemiş olmalarıdır. Adeta alay ederiz: »Bak lifle! Hafta tâtill yapıyorlarmış! Balık avına gidiyorlarmış. Aylık izin alıyorlarmış...
Onlar, «mât’el - yahûd» un ne demek olduğunu herkesten İYİ anlamışlardır. İşlerini de onun İçin ilaha ivl yürütüyorlar. Zira, Mısırlı mahut Yahudi, hakikaten giiniin hirinde öfdil. Nll nehri hâlâ akmaktadır. O münblt topraklar etrafında hâlâ bir zenginlik taşmaktadır
. fVâ - Nû)
Beden terbiyesi öğretmenlerini toplantısı Dün, konfervatuvar salonunda b*-der. terbiyeci öğretmenleri bir top-Intı yapmışlardır. Toplantıda 1» Mayıs bayramında yaptırılacak müzikli bcd’n hareketlerinin, şehir bandosu re,'aka tinde. provaları yapılmıştır.
%
ŞEHİR HABERLERİ
Belediye kimyahanesi
Hıfzıssıhha lâboratuva-rîle birleştirilme kararı tesvibedildi
Umumi meclis tarafından kabul edilen 1945 senesi 7 aylık bütçesine göre, Yerebatanda Talât paşa konağında bulunan Hıfzıssıhha lftboratu-van ile Fatihteki Belediye kimyaha-nesInlıı bir müessese halinde idaresi kararlaştırılmıştı. Bu karara göre, lâ-boratuvar pek yakında Fatihteki klmyahane binasına taşınacaktır
Her İki kurumun birleşmesi Sıhhat Bakanlığı tarafından tasvlbedllmlş-tlr. Bu birleşmeden maksat — evvelce yazdığımız gibi — Belediye tarafından tetkik ettirilecek olan yiyecek İçeceğe ait maddelerin hem kimyevi, hem de bakteriyolojik tahlillerinin bir elden yapılmasını temin etmektir. Bu zaruret bilhassa yağ ve sütlerim tahlilinde daha cok göze çarpmaktadır.
Şehrimizde satılan şiltlerden hemen hemen yüzde doksanının yalnız sulu değil, gayet pis şartlar altında İstihsal edildikleri İçin, mikroplu ve sıhhate zararlı oldukları anlaşılmaktadır. Bilhassa hastalar ve çocuklar İçin bu sütlerin fayda yerine, bazı tehlikeli hastalıklara da sebebolduk-ları yapılan şikâyetlerden anlaşıl-! maktadır.
Her İki müessese birleştikten sonra süt nümunelerl sık sık alınarak tahlilden geçirilecektir. Müessesenln yeni çalışma tarzı da ayrıca bir talimatname İle disiplin altına alınacaktır. ____________________________
Parti grupunda
Beyaz peynir fiatleri
Beyaz peynir fiatlerinde düşüklük başlamıştır. Borsada tam yağlı beyaz peynirler 160, yarım yağlılar 140, az yağlılar ise 96 kuruşa tescil edilmektedir.
En İyi ve tam yağlı beyaz peynirlerin perakende 200 - 210 kuruştan fazlaya satılması lftzungelmektedir. Halbuki, bu fiatl® piyasada peynir yoktur. .
13 fırına ceza
Belediye zabıtası fırınları sıkı bir kontroldan geçirmektedir.
Fatih, Boğaziçi, Beşiktaş ve Beyoğlu semtlerinde yapılan İncelemelerde 11 fırına para cezası verilmiş. Kantarcılarda ve Beykoada birer fırın muvakkaten kapatılmışlardır
Dahiliye Bakanı şehir kulüpleri hakkındaki soruya cevap verdi
Ankara 20 IA_A.> — O. H. P. Meclis Orupu Başkan vekilliğinden
C. H. P. Meclis Grupları Genel Kurulu 20/3/1945 salı günü saat 15 do Başkan vekili Balıkesir Millet Vekili Gl. Kâzım Özalp'in Başkanlığında toplandı.
Oturum açıldıktan ve geçen toplantı zabıt özü okunduktan sonra gündeminde bulunan İstanbul Millet Vekili Gl. Kâzım KarabekLr'ln şehir kulüpleri hakkındaki tnkrlnin görüşülmesine geçildi.
Takririn okunmasını müteakip Dahiliye Bakanı Hilmi Uran, kürsüye go lerek memleketimizdeki şehir kulüplerinin kuruluşlarına, miktarlarına ve bugünkü durumlarına dair İzahatta bulundu ve takrir sahibi tarafından açıklanması gerekil görülen hususlara da ayrıca cevap vereceğini soy-ledi. Bunun üzerine söz alan Gl. Kâzım Karabeklr. takririndeki konu hakkında etraflı açıklamalarda bulundu ve düşüncelerini bildirdi, ikinci defa kürsüye gelen Dahiliye Bakanının tamamlayıcı beyanlarından sonra başka söz alan olmadığından gündemin İkinci maddesindeki Büyük Millet Meclisi dahili nizamnamesinin Türkçeleştirilmesi İsini inceleyen gruplar komisyonunun hazırladığı maddelerin görüşülmesine başlandı. Bir çok hatiplerin muhtelif maddeler hakkındaki mütalâaları dinlendi ve bazı değişiklikler yapılarak tasarı 23 üncü maddeye kadar kabul olundu. 21/8/1945 çarşamba günü kamutaydan sonra tasarının görüşülmesine devam edilmek üzere saat 19 da oturuma son verildi
Karaman’da ekim
Karaman 18 (Akşam) — Ziraat Bakanlığı Karaman’da daha geniş ölçüde yazlık ekim yapılması için tedbirler almaktadır Bu suretle şiddetli yağmurlar yüzünden zarar gören ekimi telâfi etmek imkân dahiline girecektir. Tohum isteyen köylüye derhal tohum verilmektedir. Tnhum'arın mühim kısmı ilâclanmıstır.
Tünelin içinden tramvay geçirilecek mi ?
Bazı fenni mahzurlardan bahsediliyor — Tünel meydanının genişletilmesi düşünülüyor •
Tünel meydanı ve kaldırılması düşünülen sol taraftaki ada
Amer ikaya sipariş edilen tünel kayışı ancak martın yirmi beşinde yola çıkarılacağından şimdiki kayışın dayanma kudretini arttırmak İçin, tünel seferleri azaltılmıştır.
Amerlkada yapılan kayışın 25 marttan sonra yola çıkarılacağına dair yeni bir haber gelmezse İki ay sonra seferlere büsbütün son verilecektir.
Diğer taraftan bazı salahiyetli kimseler, tünel seferlerini daha esaslı bir şekilde düzenlemek mümkün olduğunu ileri sürmektedirler, Bu fikre göre kayışla çekilen şimdiki usule kati surette nihayet vermek ve tünelden tramvay geçirmek daha muvafıktır. Bu suretle İstanbul ile Beyoğlu arasında ikinci bir tramvay şebekesi ihdas edilebilecektir.
Bu takdirde Beyoğlundakt tünel meydanını biraz daha genişletmek ve Karalcöy tarafında da — zaten plân mucibince kaldırılacak olan.-— tünel caddesi ile Mahmudiye caddesi arasındaki adayı kaldırmak suretile tünelden gelip geçecek arabalara manevra İmkânı vermek lâzımdır.
Fakat tramvay umum müdürlüğü, bu düşüncenin tatbik kabiliyeti olmadığı fikrindedir. Evvelâ, tünel
Simon dirilmiş mi?
Gömülen bir Musevinin mezardan çıkarak evine döndüğü şayiası nasıl çıkmış?
Salmatomrukta on yedinci ilkokul talebesinden Sinyora isminde bir çocuğun mektepte sarfettiği sözler, Balat muhitinde bir Musevinin, ölüp mezara konduktan sonra tekrar dirilip evine döndüğü şayiasını doğurmuştur.
Meşathğa gömüldükten sonra tekrar dirilerek evine döndüğü şayi olan adanı. Balatta Avcıbey mahallesinde Ulubad sokağında oturan ve seyyar koltukçuluk yapan Sinıon Krepsidir. Simon Krepsi üç gün evvel bir kalb krizi neticesinde ölmüş ve meşatlığa götürülerek gömülmüştür. Babasını çok s?ven Sinvora, mütemadiyen onun ölümiie meşgul ol-
Yabani domuzlar ve farelerle mücadele
Ankara 20 (A.A.) — Bize verilen malûmata göre, Zlraa Bakanlığı mücadele teşkilâtı tarafından şubat ayı İÇlndc- 53 İlde 17,202 domuz öldürülmüştür Savaşa hızla devam edilmektedir
53 ilde yapılan fare savaşında da 81,771 hektar fareli saha tamamen temizlettirilmiş. 41,812 hektarda ise kesafet azalmıştır,
9 İlde 31.682 ağaç ökseden temizlettirilmiş ve siırme zararına karşı 7 llde3,154,344 kilo buğday llâçlanmış-tır.
inhisarlar şişe fabrikası
Ankara 20 — inhisarlar Bakanlığı bir şişe fabrikası kurmak niyetindedir. Amertka ve İngiltere ile temaslar yapılmaktadır, İsviçre'den bazı teklifler alınmıştır. Müspet bir neticeye varıldığı takdirde derhal faaliyete geçilecektir.
Ankarada gripten okullar dinlenme tatiline başladı
Ankara 20 Grip vakaları burada da artmıştır Liselerle örlıı ve İlk okullar bu yüzden dünden itibaren dinlenme tatiline başlamışlardır.
içinden geçen yolun çok dik ve meyilli olması yüzünden tramvayların bu yokuştan çıkamıyacağı İddia edilmektedir. Neteklm — tünele nazaran — daha yatkın olan Şişhane yokuşundan bile çift tramvay arabası çıkamamaktadır. Tüneldeki bu meyil engeli olmasa bile Beyoğlundakt tünel meydanının tünelin İçinden çok yüksekte olması Itlbarlle meydan zeminini tedrici bir meyille aşağı İndirmek Icabedecek ve bunun için meydandan daha evvel bir noktadan bavlıyarak zemini kazmak lâzım gelecektir.
Tünelden tramvay geçirmek hakkında bir karar verilmemekle beraber tünele gelen tramvayların daha kolay manevra yapabilmeleri İçin Beyoğlu tarafından gelişe göre sağ köşedeki çıkıntı teşkil eden adayı kaldırmak ve meydanı biraz daha genişletmek muvafık görülmüş, bu hususta incelemelere başlanmıştır. Bu adanın kaldırılmasının kaça ma! olacağı tetkik edilmektedir. Her halde bunun oldukça mühim bir yekûn tutacağı anlaşılmaktadır. Tünelin İçinden tramvay geçlrllmlyecekse bu kadar büyük masrafa lüzum olup olmadığı düşünülecek bir İştir.
muş, ailesi efradı da onu teskin etmek için:
— «Baban ölmedi yine gelecek. şeklinde sözler söylemişlerdir.»
Nihayet dün sabah S fny oranın sızıltısından usanan anası;
— «— Baban geldi, erkene© işe gitti. Sen mektepten döndükten sonra görürsün!..» demiş. Sinyora da, bu vaziyet! mektepte anlatmıştır.
îşte Simonun dirildiği şayiası buradan başbyarak bütün o semtte yayılmıştır. Mamafih alâkadarlar bu şayia etrafında lâzım gelen tahkikatı yapmaktadırlar.
Şirketi Hayriyenin tekaüt sandığı
Şirketi HavriyenLn Denizyollarına devri dolavısile şirketin tekaüt sandığının da adil bir ehil vııkııf tarafından tasfiyesi İstenmişti.
Birinci ticaret mahkemesi tahkikat yargıçlığında bulunan bu talep dün tetkik edilmiş ve sandık hissedarları vekili; bu dâvada muhatabın eski şirket idare meclisi olncağint İleri sürerek dâva dosyasının birinci ticaret mahkemesi toplu heyetine şevkini İstemiştir. Tahkikat yargıçı bu İsteği kabul ederek dosyanın toplu ticaret mahkemesine şevkini ve durulmanın ayın yirmi sekizine bırakılmasını kararlaştırmıştr
Hissedarlarn sandık İdaresinden sordukları hesabın yekûnu dört yün blıı lira kadardır.
Zeytinyağı tevziatı
Dün öğleden sonra vilâyette, elde mevcut yüksek asitli zeytinynğlaruı asit derecelerini düşürmek üzere yapılması İcabeden işler hakkında Mr görüşme yapılmıştır. Bu görüşmede tüccarlardan banlarının da fikirleri dinlenmiştir.
Zeytinyağı tevziine dün de devam olunmuştur. Bu maksatla 18 bin kilo, yağ tevzi edilmiştir. Bugün şehre külliyetli miktarda zeytinyağı geleceği haber verilmektedir.
Fındık piyasası
Fındık ve fındık yağı fiatlerinde zeytinyağı gibi hareket etmeli
Fındık piyasasındaki kararsızlık devam ediyor. Zeytinyağı satışı arttığından ve halk bir kısım yağ İhtiyacını gidermenin yolunu bulduğundan, nebati yağ İsteği azalmıştır, o yüzden nebatt yağ piyasasındaki İstikrarsızlık ve fındık satışlarında fırsatçıların yaptıkları hareketler pek o kadar göze çarpmıyor. Zeytinyağı satışları İstikrar bulduktan sonra nebati yag piyasasında başgösteren yeni durum İlgililerin dikkat nazarim çekecektir. Fakat o zaman da İş İşten geçmiş olacaktır.
Kurtulan memleketlerle ve Anglosakson devletlerlle yapılmakta olan ticari temaslar ilerliyor. Çok tutarda İthalât eşyasına İhtiyacımız vardır. Alınacak mallar, ihracatımızla karşılanacaktır. Fındık, ötedenberl İhraç mallarımızın başında gelmektedir.
Bakanlık, fındığı ihraç mallarımızın başında tuttuğundan ve İlk gidecek mallarımıza fındık da katılacağından, tacirler bir zamandanberl harekete geçmiş bulunmaktadır. Fındık İhracına başlanacağı yolundaki haberler üzerine, fındıklar toplanmağa baştanmış ve flatler İlk İstihsal günlerindeki satışlara nazaran bir misi! fırlatılmıştır.
Fındıkla nn toplanması ve bugünkü piyasada satışların pahalı oluşu İki noktadan zararlı olacaktır.
Fındık yağı fiatl. fındık flatine bağlı bulunduğundan, müstehlik, yağa lüzumsuz yere fazla para vermeğe mecbur tutulacaktır.
Fındık fiatlnln yüksekliği, ihraç fl-atine de tesir edecek ve bLr takım fırsatçılar bu yükselişten İstifade edecektir.
İlgililerin söylediklerine göre, zeytinyağında olduğu gibi, ellerinde tındık bulunduranlardan beyanname İstenmelidir. Beyannameler gözden geçirilince. fındıkların ne maksatla toplandığı ve fırsatçıların nasıl faaliyette bulundukları anlaşılacaktır. Bu İş bitirildikten sonra fındığa satış fiatl konmalı, satış fiatl konurken de maliyeti hesaba katmalıdır. Fındık ve fındık yağı işinde, zeytinyağındakl gibi hareket edildiği takdirde, her şey düzelecektir. Halk bugün 250 • 260 kuruşa aldığı fındık yağlarını ISO kuruşa yiyecek ve ihraç konusunda fın-ğın satışı daha kolay olacaktır.
Bir aylık ithalât
İstanbul gümrüklerine bir ay zarfında 85 ton elektrik kablosu, 35 ton boya, 65 ton otomobil akşamı, 22 ton ecza, 7,5 ton suni ipek. 18 ton hurma, 78.5 ton kuru deri ve 16 ton bisiklet lâstiği İthal edilmiştir.
İnhisarlar varidatı artıyor
İnhisarlar idaresinin 1944 mali yılının 9 aylık satışlarında tütünde % 23, puroda % 538. birada % 81. D. içkilerde % 68. tuzda 2 bir artış göstermektedir.
1943 haziran ilâ şubat 1944 9 aylık satış hasılâtı yekunu (Müdafaa vergisi dahil) 211.028.000 llra iken 1944 malt yılı aynı avlarında 232 033 000 llra olmuştur.
KÜÇÜK HABERLER
it Üniversite ve Yüksek okulların İkinci yazılı askerlik imtihanlarına 26 mart pazartesi gününden İtibaren başlanacak ve her fakülte kendi ders gününde imtihan olacaktır.
* Tarifeye tabı İçilkt, içkisiz lokanta, otel, pastahane ve sair müessese-lerln sınıflara ayrılması muamelesi tamamlanmıştır. Bu sınıflara göre hazırlanan tarifeler ilgililere duyurulduktan sonra yürürlüğe girecektir. Eski tarifeden memnun olmayan müessese sahipleri yeni kazanç mem-baları elde etmek İçin tarifelere teshin masrafı, servis masrafı ve yeni bazı şeyler ilâve etmekte idiler. Bun-1 lara müsaade edilmemektedir.
-ğ- Elektriksiz evlerde oturanlara dağıtılmakta olan buz fişleri hazır-lanmıtştr. Fakat akar yakıt bâyiieri-ne bu fişler mukabilinde verecekleri gazlar henüz dağıtılmadığı için fişlerin tevziatı yapılamamaktadır. Diğer tarfatan bazı kimseler tarafından bu fişler mukabilinde alman gazların yanarken mütemadiyen patladığı hakkında bir takım şikâyetler yapılmaktadır. Bu gibi kimseler şikâyetlerini bulundukları tlçeierln kaymakamlıklarına bildirecekler ve tcabettlği takdirde Mylin IsmJle aldıkları gazdan nümtıne vereceklerdir.
—• Takvim •—
Reblülâhır 7 — Kasım 134 İmsak Güneş öğle tklndl Ak Yatsı. E. 10.00 11.40 5.59 9.20 12.00 131 V. 5.22 7.02 13.21 16.47 19.22 20.62
| Bir çırpıda.
Bir evlenme meselesi etrafında,.
Evlenmeler daima alâkayı üstüne çekerler. Lâkin son iki günden beri biitiin dünyanın meşgul olduğu bir evlenme haberi var. Doğru mu, yalanmı, heniiz tanı a mile anlaşılmadı. Nihayet Mitler de dünya hâkimiyetinden ümidini kesince hiç değilse dün-yacvine girmeğe karar vermiş’..
Bu evlenme havadisi hakkında herkes kendi fikrin’, kendi görüşünü ileri sürüyor. Ben kendi hesabıma şunları dinledim;
— Artık yaşamaktan ümidini kesmiş olacak. Baktı ki öyle de Ölüm, böyle de ölüm Daha ilerisi yok. «Oldu olacak, bari evleneyim» dedi. İntihara karar veren bir adamın son gecesini çılgınlıklar içinde geçirmesi, avug dolusu paralar sarfetmesi gibi biaşey!.. Bunun başka tiirlii hah edilecek tarafı yoktur...
— Bütün bîr milletin uğraşa-madiği, tekmil dünyanın zorla başaçıktığı hır adamla bir kadın nasıl başa çıkacak?.. Onunla nasıl uğraşacak?.. Yandı biçare tazecik... Zavallı matmazel Brandt!.
Bir kılıbık:
— Hele o evlensin de ondan sonra görüşürüz. Bir milletin yola getiremediği bir erkeği bazan bir tek katlın nasıl yola getiriyor?.. O zaman görürüz. Mitler o zaman evin içinde kaçacak, saklanacak delik arayacaktır. Belki de bütün bir dünyanın ahım ondan bir tek kadın fitil fitil çıkarack...
— Madem ki evlenecekti, şu işi daha önce vapıp çoluk çocuğa karışsaydı ya...
— Ne olurdu?..
— Daha hesaplı, daha ölçülü hareket ederdi Bir baba temkin! ile işleri daha makûl görürdü.
— Belki hemen nikâhını kıydırıp çabucak çoluk çocuk sahibi olmak istiyeccktir Evli, barklı, coluklu. çocuklu bir adam olup dünyaya kendisi hakkında daha merhametli hükümler verdirtmek için... Yıldırım harbi yapamadı amma yıldırım izdivacı yapmaca çalışacaktır.
Bir bayan:
—- Ben en ziyade kendisi tle evlenmeğe kalkan matmazel Brandt'e şaşıyorum. Ne cesaret doğrusu!. Demek Hitlerile evlenmeği göze alan kadın var!.. Bugünden itibaren kadın bence en cesur, en cüretli bir mahlûk.
— Asıl şaşılacak şev... Bu kadar iş arasında evclnmeğe vakit bulabilmesidir. Mamafih bütün hayatında yaptığı en zararsız İş bu olsa gerek...
— Fakat matmazel Brandt Yahııd: imiş diyorlar...
_____ övlevse genç kadın bütün bir ırkın int’kamım almak kin onunla evleniyor...
tste bir evlenme hakkında kulağıma gelenler..
Hikmet Feridun Es
Satışa çıkarılan ithal malları
İst. Sultanhamam No. 6 da Kos-tantln Paputodorive kol saati. İst Tahtakale No. 10 da Jak ve Vit&H Toledoya makine ve kösele kayışı, Gal. Ablt Handa Kemal Döncrtaşa makine kayışı, İst. Ketenciler No 4 de Ankara ecza deposuna santonin, balsam peru. sodyum Rİlserofosfcıt, belladon hülâsası, Sirkeci Ada Hanla şark merkez ecza deposuna santonin, formaldehit, gaz İdrofll İst Yenlpos-tahane yanında Mehmet Galip Tıı-ele Ihtlyol, Eyüp Bahariye cad de SadıkOğlu Mustafa Ahmede, suni yün ipliği İst. Tahtakale Balkapnn Handa Mateo Alaluf'a şap
Created by free version of 2PDF
Şoförler cemiyetinde benzin yolsuzluğu tahkikatı
Şoförler cemiyeti, belediye İktisat işleri müdürlüğünden aldığı benzini, müdürlük namına şoförler, tevzi etmektedir- Bir müdJelten beri devam eden benzin yolsuzluğu dedikodusundan şüphelenen yen! ld-*re heyeti bir aydır bu İşle meşgul bulunmakta idi Bütün dedik-dula ı v* şüpheleri ir tünde tophyan cemiyetin 3 - 4 yıldır muhasebeciliğini apan ve aynı zamanda benzin karneleri tevzi eden Yusuf'un muameleleri tetkik edilmiştir. Bu tetkik nriice-ind» Yusuf'un benzin karnelerinde mükerrer numara kullandığı ve çalışmadıkları İçin plâkaları İade erilimi» Otomobillere de beşizin karnesi verdiği cemiyet İdare heyeti namına rela B. Scnlht Yürüten tarafından tesblt edilmiştir. Bu yolsuzluk emniyet 6 net şubeye ve belediye teftiş heyetine bildirilmiştir Cemiyet merkezinde yapılan resmi tahkikat sonunda Yusuf suçunu itiraf ImM’r Suçlu evraHJ» bitlikte millî korunma mahkemesin» sevkolunnulStur.
Salılfe 4
AKŞAM
21 Mart 1945
KARAR ZAMANI
|Yazan: SUMNER WELLS H&yş&g.| 61 |
BİRİNCİ KISIM ALTINCI BAHİS
Sovyet Rusyanın. yapıcı kudreti
Rusya’nın kısa bir tarihi — İki asırlık Rus siyaseti ve bunun tesirleri
Rusyanın kısa bir tarihi
Çoğumuz unutuyoruz kİ, 1881 tarl- : hine kadar Rus milletinin ekseriyeti köle idi. O vakte kadar Rusya geniş ; işlenmemiş araziden ibaretti. Rusya ancak on yedinci asrın sonunda Büyük Petro tarafından Garpla temasa getirilmiş ve modern tarihin kaydet-tlği en müstebit hükümdarlar tarafından İdare edilmiştir. Büyük Rus kütleleri, asilzadelerden mürekkep , küçük bir oligarşinin kölelerinden brska bir şey değildi.
1819 Fransız ihtilâli neticesi olarak Avı upayı çalkayıp sarsan ve 1848 ihtilâliyle neticelenen med ve cezir dalgı! arı, Rusya İmaparatorluğunda hiç hissedilmemişti. Blrlblrlnl takibeden Çarlar, halkın köleliği ve koyu cehaleti sayesinde, her hangi yabancı tür İhtilâle karşı. Rusyanın kapılarını sımsıkı kapamağa muvaffak olmuş- 1 lardı Hattâ Birinci Alesandre’m 11- ' beral temayülleri bile, ölümünden ev- 1 vel otokratik, mürteci ve yıkıcı bir siyasete Inkılâbetmlştl. Sonra-anne- : si Büyük Kalerlna ve kardeşi Birinci ; Mi'—la da ayni yolda yürümüşlerdi. ;
Ancak 18C1 de İkinci Alesandre za-marulda kölelik kaldırıldı ve Rusya- ' da büyük bir İçtimai kuvvet taham- 1 mü re başladı. On dokuzuncu asrın son devresinde zaman zaman kendi- ; n! gösteren bu hareket, daha ziyade , gizli çalışıyordu. Fakat nihayet 1817 Bolşevik ihtilâline müncer oldu. Şüp-h(siz On dokuzuncu asrın İlk yansın- ■ da üniversite mahfillerinde bulunan . pek az kimseler muasır Garp fikirle- j Tinden müteessir olmuşlardı. Meşe- ; 1& son Rus anarşizminin menşeini , Bakunln'de bulmak mümkündür. Fa- ■ kat bugünkü halk İhtilâline yol açan , Rus entellcenslyası. kurtuluştan son-rakl neslin olgunlaşması sayesinde , msydana gelmişti.
On dokuzuncu asırda mutlakıyet idaresi yerine bir meşruti İdare kurmak teşebbüsler! hep çarların irade-lerile neticesiz kalmıştı Hattâ İkinci ; Alexandre zamanında Duma meclisi- . ni kurmak sur-etlle meşruti bir İdare , yaratmak hususunda yarım gönülle yapılan teşebbüs bile. Çarın etrafını saran kara mörtecHer tarafından akamete uğratılmıştı.
Şunu unutmamak lâzımdır kl, 1917 ihtilâlinden evvel hükümetin siyasetinde halkın zerre kadar reyi yoktu. Ancak son yirmi beş sene içinde Rus-yada görülen kuvvetin kaynağını halK kütlelerinde ve tepede bulunan birkaç otokratta aramak lâzungellr. Fert olarak Kusun, çok merkezileşmiş bir diktatörlük tarafından İdare edb len tekerlekte bir çivi olduğunu İddia etmek kolaydır B12İm Garp ananemi- 1 ze göre bu İddia sathi bir surette doğ-' rudur Fakat Rus milletinin gözlyıe bakıldığı zaman bu iddianın doğru olmadığı görülür. Bugün Rus milleti, hükümetinin kendisini halkın menfaatine vakfettiğine kanidir. Sovyet Rusyada halkın İdaresini İzhar şekli. Garp demokrasilerinde, bilhassa' Amerikada olduğundan farklıdır. Fa-1 kat Sovyet hükümeti, bugün halkın I Iradesile idare edilmektedir, ve varlı-| ğı bu İradeye bağlıdır. İstikbalde de Sovyet hükümetinin siyaseti, halkın' arzusunu İfade edecektir Amerikan milletinin kendisini hakiki ve devam- , lı bir kuvvet olarak tanımasını İste-' mest de bundan gelmektedir
İki asırlık Rus siyaseti
Bugünkü vaziyet karşısında Rusya -nın geçen iki asır İçindeki siyasetinin muhtelif safhaları fevkalâde mâna-lıdır. Rus tarihinde ilk büyük değişikliği yapan Büyük Petro olmuştu. îs-veçten Baltık vilâyetlerini almak su-retlle Rusya için ( Garba pencere.' açmıştı. Rusyayı Baltık denizine bavlıyan bu mahreç olmasa, Rusya güç Avrupa devleti olabilirdi. Büyük Ka-terln ve Potemkln. Türklyeden Kırımı alarak Rusyayı Karadeıılze hâkim yaptılar, Fakat Kirimin İşgali üzerine Rusya He İngiltere arasında Boğazları kontrol kavgası başladı. Rusya Boğazlara hâkim olursa, Akdeniz devleti olabilirdi. Polonyaya blrlbiri1 arkasına yapılan üç tecavüzden en çok mesul olan Katerlna’dır. Almanya ve Avusturyayı Polonyaya taarru-1 za İkna eden o olmuştu Nihayet 1795 te üçüncü taksimden sonra Polonya ortadan kalktı. Polonya halkı üç devlet arasında taksim edildi. Birinci Paul Hindistanı istilâ İçin bir plân hazırladı. Ve o vaklttenberl İngiliz [ Başbakanlarının ve Hindistan vfs nıva’lannın uykusunu kaçıran kâbusu ortaya çıkardı.
1689 dan 1869 a kadar iki asır İçinde gelip giden Çarlar Rus milletinin Sibirya boşluklarından Pasifik Okyanusuna doğru yayılmasına çalışmışlardı Bu gayretler, nihayet Rusyanın Amur nehrine kadar uzanarak bir Pasifli: devleti olmasına sebebolmuş-tur
On dokuzuncu asrın İlk yıllarında blrlblrlnl takibeden İmparatorluk hükümetleri Balkanlarda Türklyenin idaresi altında, bulunan Slav Hlrlstl-yanlan lehine müdahalelerde bulun muşlarsa da, P.ııs siyasetinin panslav doktrini İlk defa ikinci ve üçüncü Alczandre'lar zamanında İlân edilmişti.
-----------------*
Rusyanın bu ananevi siyasetinin bu safhaları ve bunun Rus milletinin hayali üzerinde yaptığı tesiri küçümsememek lazımdır, çünkü Avrupa tarihinin çoğu mazinin bu siyaseti üzerinde cereyan etmiştir. Fikrimce bu siyaset gene yakında mühim bir rol oynamaktan geri kaimıyacaktır.
Nihayet 1917 de Rus milleti son Çar İdaresini de devirdiği zaman, Rusya onun arazi kazançlarını benimsemekle kalmadı; fakat fazla olarak Müttefik devletler ona harb sonunda Boğazlar üzerinde kontrol hakkı vermeği vadetmlş bulunuyorlardı
1818 martında bolşevlk idaresi, o vakit zahiren muzaffer görünen Almanya ile Brest Lltovsk muahedesini imza ettiği zaman. Büyük Petro za-manınrîanberi Şarki ve Orta Avrupa-da kazanmış olduğu bütün araziyi elinden çıkarmağa mecbur oldu. Onun arkasından Finlandiya, silâh kuvve-tlle istiklâlini ilân etti ve bolşevlk idaresi bu istiklâli tanıdı; Baltık vilâyetleri olan Letonya ve Estonya da İstiklâllerini kazandılar. Lltvanya da Versav muahedesile istiklâline kavuştu Bu suretle Rusyanın Baltık kapısı kapanmış oldu
Fransanın yardınılle Polonya orduları Varşova kantlarında Rus ordularını mağlübedlnce. Sovyet hükümeti 1021 de yeniden kurulan Polonya İle Riga muahedesini İmzalamağa mecbur oldu ve bu yüzden birçok geniş araziden daha mahrum oldu Filhakika bu tooraklar bir zamanlar Polon yaya aitti. Fakat PolonyalIlar burada yaşıyan halkın ancak onda birini teşkil ediyorlardı. Halbuki bu muahede İle Ukraynanın da mühlnı bir kısmi Polonyaya verilmişti. Versay mu-ahedeslle Besarabya da yeni Roman-yaya İlhak edilmişti
Bu suretle Rusya harb sonrası devresine, yeni ihtilâl hükümetinin İdaresinde. Şarki Avrupadaki topraklarından
Halbuki Rusya bu topraklara yalnız kendi emniyeti İçin değil, fakat bir Avrupa devlet! olabilmek bakımından da hayati bir ehemmiyet veriyordu ıArkası var)
Adalar memleketi: JAPONYA
Son zamanlarda sık sık hava alanlarına uğrıyan bu memleket nasıl bir yerdir ?
Japonya’nın iktisadi durumu, sanayii, iklim ve mahsulü, büyük şehirleri, Japonların yaşayış tarzı
-AZAK* ta
Baytın matinelerden itibaren Fevkalâde şaheser iki film birden. Aşk - ihtiras - neşe, caz ve enteresan dans maceraları Koşunuz
Japonyanın başkenti Tokyo dan bir goriıntlş
. Amerikan Japon adalarına sık sik akın-yapıyorlar. Telgraflar “ ' Osaka, Kobe'den sonra Nagoya şehri-nln de bü- ük bir akına uğradığını, 'uçakların bu şehre 2009 ton bomba attığını vp birçok yangınlar çıktığını bildirmektedir Sık sık tekrarlanan akınlar herkesin gözünü yeniden Japonya üzerine çekmiştir.
) Japonya Pasifik Okyanusunda, As-yanın Sibirya ve Kore kıyılarına ya-ı kın adalardan mürekkep bir memle-i kettir Yerim ay şeklinde sıralanmış olan bu adalar başlıca dört tanedir: Hokkaldo. Honshıı. Shlkoku ve Kyushu.
Bu adaların mesahası 381,000 kilometrekare. nüfusu 70 milyondur Japon adaları İngiltere ve İtalyadan biraz büyük, Polonya ve İsveç'ten daha küçüktür.
Japonya bu adalardan başka 1875 te Kuril adalarını, 1895 te For-
mahrum edilerek girmişti ' moz’u, 1905 te Sakalin adasının cenup kısmını ve Çin'de Lla Toung yarımadasını. 19İÜ da Kore'yi ele geçirmiş, geçen harbden sonra da Marlannes. Palaus, Kaıolln, Mareşal adalarıne yerleşmişti. Son senelerde Mançurlvl de sessizce ele geçlrmiüti.
DİKKAT Bugün matinelerden 'tibaren:
YALNIZ SARAY SİNEMASINDA
Programa ilâve oiarak:
En son ve en hakiki ve en fevkalâde ehc r -. i/eti haiz vesikalar
1-YALTA KONFERANSI
Murahhas azalan taşıyan vapurların Türk kılavuzları tarafından boğazlardan geçirilişi.. Slvastopola muvasalat... Roosevelt, Churchlll, 8ta-lln ve mesai arkadaşlarına tahsis edilen Vorontsoff ve Livadiû sarayları . Harbin tasfiyesi ve müstakbel sulh teşkilâtı hakkında müzakereler.
2 — M. ChurchiU'in Yaltadan avdetinde Atinayı ziyareti ve AtinalIların tezahüratla karşılanışı.
*— -
Sinemanın 3 Büyük Yıldızının yarattığı müzikal film:
Japon adaları dağlıktır. Burada ^ou kadar volkan vardır. Bunların 54 ü Tokyo. I faaliyettedir. Volkanların başlıcası adanın en yüksek dağı olan Fuji Ya-ma'dır kl yüksekliği 3778 metredir. Fuji Yama, Tokyo'ya 100 kilometre mesafededir, 1707 seneden beri tepesinden mütemadiyen alev ve duman çıkmaktadır. Japonlar Fuji Yama'ye. mukaddes gözlle bakarlar. Bundan sonra Azuma Yama, Bonadi San. Asama Yama, Shtrnne San, volkanları gelir. Bu volkanların mevcudiyeti gösterir k! Japonya volkanik bir memlekettir. Bu yüzden sık sik zelzeleler olur. Glfu irtasyonu bir sene İçinde 516 zelzele kaydetmiştir. Va-. satî olarak her altı senede bir çok şidd'til bir zelzele olur, mühim tahribat yapar. 1923 senesinde Tokyo şehri İle civarında vukua gelen zelzelede 100 bin kişi Ölmüştü.
Japon kıyılarında sık sık, bilhassa eylül aylarında tayfun denilen fırtınalar olur, ara sıra deniz sahile hücum edgrek birçok yerleri tahribe-der 1896 senesinde deniz 400 kilometre boyunca sahile hücum etmiş, birçok kasabaları tahrlbettlğl gibi 30 bin kişinin de ölümüne sebep olmuştu. Tayfunların sürati hazan saatte 100 kllometrevl bulur ve rüzgâr mahsulü harara uğratır.
iklim ve mahsul
Japonya'da İklim mutedildir. Kışın bile, iki ay müstesna hava, çok soğuk olmaz. Yalnız bazan Asya cihetinden lesen soğuk rüzgârlar havayı sertleştirir Japonya'da havanın mutedil otma'ina bir sebep de kıyılarından geçen su cereyanlarıdır Bunlardan Kurs Shlwo, Avrupa kıyılarındaki Gulf Stram’e bfnzer ve sıcaktır. Geçtiği kıyılarda havanın mutedil olma «t.?. vardım eder
Oyn Shiwa denilen bir soğuk su cereyanı dn vardır. Bu Japonya’nın şimal kısmından geçer. 15u sebcpR oralarda kısın hava soğuk olur.
Japonya'da büyük nehir yoktur Fakat kiicük nefirlerin adedi pek co'*-
■■
Z'
CGarden Of The Moon)
JOHN PAINE — PAT O’BRİEN — MARGARFTH LfN'DSAT
Yarın akşam lale’ö®
DİKKAT: Senenin eıı büyük filmi CHINA (ÇİN HARBİ) YARIN AKŞAMA KADAR GÖSTERİLECEKTİR
V
SEVGİLİ BABAM
HAYDAR EMRE’nin
Ani ve vakitsiz vefatı dolayı-sile cenaze merasimine gelmek, çelenk telgraf ve mektup göndermek suretLle büyük acıma İştirak eden: muhterem zevata, akraba ve dostlanma, teknik üniversite müdür ve talebelerine, mühendisler cemiyetine teşekkürlerimin bildirilmesini gazetenizden rica ederim.
Oğlu: Selim Emre
seırenada
BINO CROSBY —
FP.ED ASTAT RE
Zombi (Hortlak)
JAMES ELLİSON —
FRANCES DEE
Büyük heyecan ve sergüzeşt En son harp haberleri
TÜRKÇE OHMMfl
■>
A LK AZ AR’da
Btıpün matinelerden itibaren
RJC.O. film şirketinin 944 - 945 süper avantür ■ ---»n
ESRARENGİZ SES
Created by free version of 2PDF
(Mr. District Attorney’Ln the
(C arter Caşe)
JAMES ELLİSON ve
VİRGİNİA GİLMORE tarafından görülmemiş derecede heyecanlı, korkunç esrar dolu yeni bir film harikası
Ölüm Uçurumu
Meşhur kovboy Bitli EUİotin yeni bir şaheseri
Bık sik yağmur yağar. Bu sebeple erazi bereketlidir. Başlıca mahsul pirinçtir. Japonya yetiştirdiği pirinci ihraç ederek buna mukabil bilhassa Hlndlçlnll ve Slyam’dan daha aşağı kalitede pirinç satın alır. Seker kamışı, çay ve hububat İstihsal! de mühim bir yekûn tutar. Japon ana topraklarındaki (0 milyon hektarlık topraktan ancak B.600,000 hektarı elraate etverl.’lidfr. Bunun yarışma pirinç ekilir.
(Arkası 8 tncı sayfada'
BUGÜN MATİNELERDEN İTİBAREN MARMARA SİNEMASINDA İki büyük tUm
— sönmeyen alev
CLARK GABLE — LANA TURNBR
Aşk, macera ve ihtiras sahnelerlle dolu şaheser.
2 — BULUŞMA FIRSATI
DON AMECHE — JOHN BENNET
Hayatın hakiki sahnelerinden gülünç noktalar.
ı:
1
Bir
ÇENBERLİTflS SİNEMASINDA]
Bugün matinelerden İtibaren büyük arzu Ve sabırsızlıkla beklediğiniz ve bu güne kadar yapılan ve görülen Şark filmlerinin en mükemmeli
Türkçe Sözlü müzikal Şark filmi Baş Rolde: YUSUF VEHBİ — NURÜL I1ÜDAN
ÇOBAN KIZI Acıklı mevzuu İh göz yaşları döktürecek, ÇOBAN KIZI Dekorlarının azameti, sahnelerinin ihtişamı, mümessillerinin kudret ve güzelliği İle güzleri kamaştıracak bir sanat hârikasıdır.
ÇOBAN KIZI filminin müzik ve şarkılarını yalnız Türkiyenılzln değil, bütün Şark memleketlerinin en mümtaz ve aşslz ses ve ahenk üstadı MÜNİR NUREDDİN tertib ve tanzim etmiştir.
ÇOBAN KIZI filminde eşsiz ve rakipsiz ses kraliçesi SAFİYE AYLA Üstad Münir Hureddin’ln bu film için bestelediği şarkı, koşma ve türküleri terennüm etmiştir.
35 kişilik güzide bir saz hey«ti.. 18 kişilik büyük orkestra. Kadın ve erkek korolar. Şark operet parçalan I : d'1 ’
HARP MÜCRİMLERİ
En korkunç facialar arasında genç bir Nazi Subayı İle bir PolonyalI genç kızın hazin aşkı. .
B
Görülen emsalsiz rağbete binaen
HASRET
haft a daha gösterilecektir MÜNİR Nl'REDDİN — OYA SEN SEVİN Türkçe sözlü ve şarkılı bedlasını mutlaka görünüz.
ilâveten: VAZİFE BAŞINDA
Baştan başa renkli JOHN PAYNE - MAUREEN O'HARA Vazife hissi ve sevda bağının canlı bir romanı.
—— ——————— Kadıköy —-----------------------“--
H A L E'de DÜŞMAN YUMRUĞU
ALTINDA PARİS
Başrolde: MİCHKLE MORGAN
Harbin hakiki sahneleri arasında. casusluğun meraklı safhaları.
İlâve olarak:
AFRİKA ZAFERİ
Son harbin ateş ve kan dolu manzaraları.
O P E R A 'da
İDAM SAATİ
Bu muazzam filmin son günlerini kaçırmayınız
Şark muslklli Türkçe sözlü İlâveten:
KEMANLAR ÇALARKEN GLORİA JEAN — ALLAN JONES Kadın elinde musikinin, kadın sesindeki nağmenin imtizacını bu filmde bulacaksınız.
lEMıNÖNÜ HALKEVİNDE Sayın halkımızın ısrarlı
I________ | teşviki ve btzusu üzerine
TİYATRO ŞENLİĞİNİN
İki müsameresl tekrarlanıyor.
24 MART CUMARTESİ AKŞAMI
TULÛAT GECESİ
İsmail Dümbüllü — Bütün komikler — Eski artistler — Kantocular — Sahnedeki ve salondaki hususiyetleri 1 e GELİN ODASI Komedi 3 perde 25 MART PAZAR SAAT 1430 d* t«nmi Dümbüllü — Bütün Orta Oyuncularla ORTA ÜTÜNÜ VE MEDDAH — KARAGÖZ
Tel: 23340
Birçok harp filimlerini gördünüz. Fakat;
Bugün matinelerden İtibaren
ŞARK Sinemasında gösterilecek olan ve cihan harbinin en kanlı ve tüyler ürpertisi bir safhasını tasvir eden
Ukranya Alevler içinde
Fransızca «özlü filim, gördüğünüz harp filmleri İle kabili değildir.
ilâveten KATİN ORMANININ ESRARI emsalsiz filim, sinema perdesi, Nazi cellâtları tarafından 14.000 PolonyalI ya karşı İşlenen vahşlyane cinayeti aydınlatıyor.
kıyas
■uba-
I
E TURAN SİNEMASINDA
n Mevsimin en büyük «İmi; Şark ve garp musikilerini al- İ toplayan yürekler parçalayan Büyük Dram. -
OBAN KIZI (CEVHERE)
Türkçe Sözlü ve Şarkılı g
ırm büyük sanatkârı: YUSUF VEHBİ — NURUL
Şarkılar; MÜNİR NURETTİN — SAFİYE AYLA
Söz, yazı ve harb
Nutuk, makale — Radyo, gazete — Çekişme — Sözün asıl hedefi: Propaganda — Roma kilisesi — Harb ve sahra — Propaganda vasıtaları — Güzel resimli mecmualar — Propaganda ve reklâm — Topsuz, tüfeksiz kuvvet
Söz, yazı ve harb arasındaki [dava dağîtaldığı gibi eskiden beri münasebet, geçen büyük harbelen'mevcut tanınmış bir çok resimJi beri gözden kaçma şöyle dursun,'mecmualar da harb resimlerine göze batacak kadar aşikâr oldu. ♦«*”’» Hele bu harbde radyolar sayesinde bu münasebet, o kadar sıklaştı ki harb, daha ziyade harb-den doğan siyaset, hergün bir kaç d?fa hemen her evde bir odanın havasında bazan kısa, bazan uzun, bazan bozuk ve bazan düzgün sözlerle dolaşıyor, îş odasında rahat. ıalıat oturup nutuk söyleyen bir siyasetçinin sözleri dünyada en çok satan gazete başmuharririnin yazısından çok, pek çok yayılıyor. Fakat bu demek değildir kİ yazı mevkiini söze bırakmıştır. Çünkü tesiri olan sözlerin aslı yüzde doksan kere yazıdır İşte bu sözle veyahut yazılarla yapılan yayınlar harb esnasında çok kere bir çekişme şeklini alınca garp dillerinde harbde askerî birliklerin hareketini gösteren (Campagne) kelimesile ifade olunur (1>. Mese'â faşizm, demokrasiye karşı, yahut d?mokrasi. faşizme karşı bir çekişme (campagneî ye girişti denilir. Fakat bütün yazıların, sözlerin ası) hedefi, eski Yunan filozoflarında olduğu gibi bir mantıki cidal neticesinde hakikati belirtmekten ziyade propa-paganda yapmaktır. Bu propaganda kelimesi de ilk defa Roma kilisesinin hiristiyan dinini yaymak İçin yaptığı teşkilâta verdiği propaganda fide — İman propagandası adında görülmüştür. Sonradan İçtimaî siyasî, bir sistemi yayma, bazan bir hak ve hakikati belirtme v? bazan da yanlış bir it’.kadı ve fena bir haksızlığı doğru ve iyi göstermek için kullanı’an usul ve vasıtaların topuna birden propaganda denilmiştir. Bu propaganda için gidilen yollar bazı üniversitelerde bir fakülte değilse bile avrıca dersler teşkil edecek kadar çoktur. Muh-t'sern. bir sakal, tam vaktinde r’ • •'•»n bir gözyaşı, verinde verilen bir selâm, gönüle yol bulan gürel b’r şiir, bir güzel insan vücudundan tutunuz, da yalan da olsa temiz bir dille söylenmiş sözler, kuvvetli karakter ve namus gösterişleri heo prouaganda vasıtalarıdır. Burada XIX. asrın mürteci fi’ozofu Josephe de Ma-Igt-e’in -Kudret ve satveti, karakteri ve bilhassa dilinin İnsan fik( ’nj çelen o kuvveti ile Fransız milleti kendi başrna bir propagandadır» dediğini hat’rlamamak k?b(' değildir.
Geçen bir makalede bu harbde Almanların Signal adile çıkardıktan dergiden bahsetmiştim Şunu derhal ilâve edeyim kİ bu hususta Ingllizler. Amerikalılar da onlardan asla aşağı kalmamışlardır. Ayrıca harb için çıkarılan mecmualar ucuz ucuz, bazan be-
(1) FransızcadB Campagne, Alman-eadn Feld, İngilizcede Field kelimelerinin birinci mânasının sahra, açık yer. kır demek olduğu malûmdur. İşte Fransızca ve yahut Almancada kelimenin askerlik ve harb He alâkası olan yukarıki İkine! mânası yokmuş Sbl, evvel zaman içinde askerlik tâ-rler! dilimize çevrilirken birine! mânasile naklolunmuş ve sahra topu veya Sahra 6ıhhlye müfettişliği gibi yanlış sözler konulmuştur. Geçen büyük harbde İşlerine pek yakından lş-Ur âk ettiğim bu son daire İsminin doğrultulması için beyhude yere ne' kadar çalışmıştım.
tahsis olunmuştur. Bazan bu resimler o kadar güzeldir ki İnsan sırf estetik kuvvetin zorlle hiç alâkadar olmadığı bir resme bakar ve onun tesiri altında kalır ve propaganda yapılmış olur.
Yahut bir makale, bir nutuk güzel bir dille yazılmıştır; tatlı, tatlı okursunuz. Fakat onun bir yerinde öyle meharetle sokuşturulmuş bîr maksat vardır kİ diğer bir defa daha başka güzel bir dekor içinde size tekrar edilen bu sözlere inanırsınız ve propaganda da yapılmış olur.
Resimle veyahut sinema şeridi üzerinde en akıllı, uslu adamı gülüne bir hale sokarlar, aklî muvazenesine pek emin olduğunu? o adamın pek İnsanî sayılabilecek tavırlarını, en samimî bildiğiniz hareketlerini sahte gösterirler ve fikrinizi çelerler; propaganda da vaplmış olur.
Propaganda ile reklâm arasında en dikkate değer fark, propaganda ekseriya siyasî, İçtimaî bir fikir veyahut o fikrin sürücüleri (Führer) etrafında yapılır ken reklâmın daha ziyade bir zanaat sahibi, bir mal.blr kitap, 1 bir ilâç için, yani ticari bir maksatla yapûmasıdn. Bu iki işini dayandığı psikolojik esas galiba birdir: Tekrar ede ed? İnsanda âdeta bir refleks huşu'e getirmek; meselâ Londra n m yeraltı sim en-difeı!?rinde en güzel resimlerle her türlü eşyanın ilânı vardır. Bunlardan bazısı en iyi yeri, me- 1 selâ merdiven başını seçmiştir. İnerken, çıkarken onu mutlaka görür ve okursunuz; nihayet günün birinde tütüncüye hergün aldığınız sigara yerine bir refleks haıeketilç o ilânını gördüğünüz sigaranın İmini söylersiniz. İşte reklâm muvaffak olmuştur.
Yahut faşist memleketlerde ekseriya görüldüğü gibi her iyi ve faydalı işin diktatörün kafasından çıktığına ve nihayet hırs ve inadı uğruna mllyon’arla insanı kurban eden o adamcagfzm insaniyetin ıstırabını düşünerek murakabeye vardğına dair birbiri arkası sıra o kadar çok yazılar okunur, nutuklar dinlenir ki too-yskûn, yâni silâhsız kadın, erkek. çocuğu da öldüren harbi " icadeden bu kafaların bu icadı sırf insanlığın hayrl için ortava attıklarına inananlar olur. Meselâ size derler kl trenler vaktinde kalkıyor, vaktinde vanvor? : Bunu kim yaptı’ Faşizm Olim- ! piyade oyunlarına dünvanin dört ; bucağından yüz binlerce insan ' Beri ine gelip yerini buldu; bımu 3 kim yaptı? Nazizm. Pariste yeraltı , şimendîf'Tİerinden çıkan halk ı ekseriya biletlerini süprüntü ku- ; tuşuna atmaz da vere atar, bunu ı kim yaptı? Demokras1. (
îşte hep bu biçimde sözle, resimle. sinema ile. radyo ile. ga- j «ete ve mecmua ile çalışan ve ■ bazı yerlerde çok kere valana ve ] geçmişi unutan geleceği düşün- : meyen ve ancak şimdiye bağlanan bir doktrine bazı yerlerde ise çok 1 defa mübalâğaya, iylmsemeye da- 1 vanan bir çalışma demeği vardır. ' İnsanlığın bir daha elinden kur-tulamiyacağı bu demek, topsuz, J tüfeksiz çekişen, vuruşan bir ] kuvvettir.
A ADNAN . ADH’AR ,
Ilhin bölgesinde kar elbise! erile savaşan IngHiz askerleri
TANIMADIĞIMIZ MEŞHURLAR.
Ingiliz kıralı sordu: “Fransızca
bilirsiniz değil mi?„
B. übeydullah kendisine Voronof gençlik asısı yaptırdığı hakkındaki dedikodu nereden çıktı? r
ı I' r-7-Tn-rr-T“-7'rr_ r
324 yılında bir davet — Londrada 10 gün — Bıı ki ng ham sarayında bir kabul resmi — Kıral Edvard ve Süleyman Büstanî — 75 yaştnda iken bir genç kızla evlenmek düşüncesi — Gayet kuvvetli bir nikâh memuru bulmak lâzım..
V
Übeydullahm hayalını yazarken o-nun Londra seyahatinden vt Bukln-hom sarayında înglllz. kıralı İle görüşmesinden bahsetmemek olamaz:'». Bu Londra seyahati ötekilerden ç k meşhurdur. İngiliz gazeteleri, Frau ıı gazeteleri o zamanlar Übeydullah e-lendlnln ayni otomobil İçinde Talât paşa He omuz omuzu, imparator sarayından çıkışının halk tarafından selâmlanışınm fotoğraflarını neşretmişler dİ.
Hâdise 324 yılında, İlk meclisi nıeb-usanın toplanmadı dolay isli e Ingiliz Parlâmento teşkilâtı tarafından yapılan bir davetle başlamıştı. Bu davete Osananh meclis! mebustuıuıdan 18 mebus İştirak edecekti. Übeydullah efendi o 2aman Aydın mebusu Mİ. ve Londraya gidecek mebusların arasında bulunuyordu.
Heyet Talat paganın reisliğinde Lontlraya gitti. 10 güne yakın bir zaman orada kaldı ve İngillzler tara'i ı-dan hakikaten pek iyi kabut edildi. Ve nihayet heyetin Bukingham sarayında kıra! tarafından kabul edileceği gün geldi O zaman kıral Edvafd ( henüz sağdı. Hariciye Nazırı da Edvard. Gray İdi. Talat paşanın riyaset ettiği bizim heyetin İkinci reisi meşhur Süleymr n Büstanî İd! Zira Büs-taııl İngilizceyi hemen hemen ana dili gibi konuşuyordu. Uzun seneler İngilterede ve Amer ikada yaşamıştı. Talih Şikag> sergisinde Türkçe gazete çıkardıSı zamanda olduğu gibi burada da B. Übeydı.llahı Süleyman Bustal 1le karşı karşıya getirmişti. Süleyman Büstanl, Übeydullah erindi : gibi çok gezmişti. Ve -efendi hazretleri» ne de pek iyiliği dokunmuştu. Daka önce yazdığımız gibi onun Şlka- ' godaki gazeteye memuı eden du gene Süleyman Eüsteni İdi. Bıı seier 1 Ingiltc-rey elden heyete ikinci reis olması hem İngilizceyi pek iyi bildiğinden har. de Jnglltere:‘e tanınmış olmalından ileri geliyordu i(
Süleyman Büstanî hakikaten erite-j' resan bir sima İdi. Maalesef üzerinde hiç durulmamıştır. Yalnız bir yerde onun Amerika İle bir çek ticaret İşls-rl yaptığını ve nihayet Amerikada öldü'-1 ünü okumuştum.
Bukın^hsm sarayında
Hehet Bukbıjham sarayında, büyük salonda kıral tarafın lan kabul edildi. O -manii mtbu lar bir dizi halinde duruyorlardı. Kıral, Kırallçe, veliaht, veliahtta zevcesi de bu dizinin karşısında mu ahll bir dizi halinde durmuşlardı. Lstanbuldan gelen mebuslar arasında bir İkisi İngilizce biliyordu. Mc-l-e!â bunların başında Filozof Rıza TeVfik gösterilebilir. Geri kalanlar biç İngilizce bilmiyorlar- _ dı. Heyetin »-n’inde Talat paşa dııru-! m Voronof gendik yordu.
Takdim merasimi kıral He paşa arasında başladı. Kıral evvelâ (aşıyı kendisine yaptırdığını zaııne-Talat paşayı, sonra da Süleyman derler. Büstani'y! kıraliçcye, vellahte, veli- j Ütry ahtın zevcesin;» takdim etti.
Bu sırada konuşuluyordu. Bir ara-| di. Dostlan da lık Kıral heyetin öteki âzosile de bir f.....
az konuşmak arzusunu duydu. Übey-dullah'ın önünde durarak:
— Fransızca bilir misiniz?., diye sordu.
Übeydullah İngilizce olarak ve pürüzsüz bir şive He cevap verdi; |
— İngilizce de bilirim Haşmelme-
ap...
Kıra! kıhk. kıyafetinden, hal ve tavrından İngilizce bildiği katiyen memul edllmiven hoca efendiden horlanmıştı. Gülümsedi ve kendlslle epeyce konuştu. Übeydullah efendi Kiralın karşısındaki kıyafetini şöyle tarif ediyor:
«Siyah lâta. pembe sof bLr cübbe, beyaz yelek, ruganj potinler ve tabii başta sarık..,.
Kıral B. Übeydullah'a bundan otıce hiç Ingiltere’de bulunup bulunmadığını sordu O da epeyce zaman evvel bulunduğunu söyledi. Tabii İngilizce öğrendiği meceralı seyahatlerinden, vagon üstünde, vagon altındaki yolculuklardan bahsetmedi. Bundan sonra heyet saraydan çıktı. Übeydullah ve Talât paşa en öndeki otomobile bindiler. Toplanan kalabalığın vc meraklı gözlerin arasından geçtiler
Onun bu kabil resmî, yan resmî Seyahatleri epeycedlr. Bir defa da Hindistan’a kadar uzanmıştı.
Übeydullah Voronof asısı yaptırdı mı? ' Bir zamrnlar İstanbul matbuahn-
J
Übcydu’lab erindi otomobil içinde İngiliz Kıral sarayından çıkıyor (Madalyonda Talât paşa ile yaııyana)
da acalp bir haber günün meselesi haline gelmişti. Bütün güzeleler Vo-ronol un gençlik aşısından bahsediyorlardı İşin buraya kadar olan tarafında bir acalpllk yoktu. Nihayet bu bir ilim meşeleridir. Sonra bir İğne İle bir İnsana gençlik verilmesi düşüncesi de her zaman aJâka uyandırabilir. Lâkin Is bu kadarla kalmadı. Bütün gazfleh rlıı birinci zahirelerinde hyiıi haberler çıktı: Übeydullah efendi kendisine Voronof gençlik aşısı yaptırdı. Aşı İçin koçlar hazırlandı. Bugünkü baş döndürücü dünya havadisleri olmadığı için o zaman her kes bununla meşguldü. Rasgelen Übeydullah elendij'e soruyordu: ı — Hayrola iistad.. Gençliğe kavuş-musrunuz öyle mi?..
Grrîh bir te-ed:if eseri olarak bir müddet evvel de Übeydullah bir ame-livâtlan dolayı hastanede yatıyordu.
Bu rivayet kendirini çileden çıkarıyor;
| — Ren. bu İhtiyarlık yaşıma kadar
j beni taklbedcn gençlikten şikâyetçi |lken hakkımda böyle dedikodular yapılsın... Olacak Fev değ!!... diyordu.
Mamaı*h bu (b-Hkodnda gazeteler pek haksız Pir yart-ınca -Ce-
Ivezellk en sevdiğini şeydir» diyen Übeydulah. Voronof aşısının çıktğı günlerde alay için:
— Bfn do kendime yaptıracağım!.. Hattâ teşebbüs halinde bulunnyn-' nım demlçtl Mecliste pek sevdiği gazeteciler de vardı, tşte Übeydullah' aşısı olması rne-Iselesi ric bundan çıkmıştı. Hâlâ bir Talat çokları onun Türkiyede İlk defa bu
l Übtydullah efendi bu aşı dedikodusunun yayılmasına fena halde kızar-blldlklerl İçin onu ikide birde:
— Haydi uzun etme... Aşıyı oldun ya... Artık gözlerin ışıl ışıl yanıyor... derlerdi.
B. Übeydullah köpürûrdü:
Çekilin basımdan.... Benim genç-
Şili’de balıkçılık okulu açıldı
Sili’nin Pasifik sahilinde, ba-Iıkçı yetiştiren bir okul açılmıştır. Son zamanlarda. Birleşik Amerika’dan gelen bir balıkçılık mütehassısı grupu tarafından sarfedilen gayretler neticesinde ve Şill hükümetinin balıkçılığa karşı olan alâkayı arttırmak gayesi neticesinde, bu okul vücut bulmuştur. Okulda, balıkçılık talim ve terbiyesine elverişli olacak gem! ve diğer vesait mevcuttur.
Yeni «Mayn - bulucu» yüzünden işsiz kalan köpekler
Son zamanlarda mükemmelleşen ve halen Amerikan ordusunda kullanılmakta olan mayn arayıcısı yüzünden birçok harb köpekleri İşsiz kalmışlardır. Mayn ara •■ıcısı bulım nadan evvel plâstik, tahta ve m«denl maynlan bulmak hususunda, köpeklerden başka basvnr’IJacair bir vasıta ynl’*'i
Kopekleri, oşaerı tan m ve ternıye-ye tabi tutmak İçin, son zamanlarda Fort Roblnson’da bir okul açılmıştı. Bu okulda, köpeklere yalnız sahibils değil, fakat diğer kimselerle de İş birliği yapmaları öğretilmekte İdi.
Sinıdi Ameri*** n ordusu. İşsiz kalan bu köpekleri sahiplerine iade etmeğe karar vermiştir. Ancak, bunların sivil hayata elverişli olup olmadıkları keyfiyeti göz önünde tutulmaktadır Bu durumu aydınlatmak için de aşağıdaki İmtihana başvurulmakladır
Köpekler, sahiplerine İade edilmeden evvel, çok hareketli bir şehlre sevkedllmektedir. Burada, köpeğin seyrüsefer, diğer yabancı ve âııi gürültülere karsı tavruhareketi göz önünde tutuluyor. Nihayet köpek, bağlı olarak bir sokak köşesine götürülmektedir. E':er köpek, burada fini bir surette üzerine doŞru yürüyecek olan birkaç kişiye saldırmazsa, sahibine İade edilmektedir.
Created by free version of 2PDF
lik aşısına katiyen ihtiyacım yok... Siz kendi halinize bakınız., derdi.
Übeydullah efendi evlenmek istiyor
Onun bu sözünün doğruluğunu bir vaka da İspat ediyor, kendisi bir defada değil,, ancak iki kerede yapılabilen mühim bir ameliyat geçirmişti. Hastaneden çıktı. Bir gün en sevdiği arkadaşlarından birine büyük bir tereddüt İçinde, bira?, da utana utana:
— Ben artık evlenmek istiyorum!., dedi.
.Arkadaşı hayretle kendirine bakarken İlâve etti:
— Şimdiye kadar evleıımevışimln sebebi hayatımın serseri rotası İdi. Halbuki artık durulup oturacak bir yaşa geldim. Elime kimseye muhtaç olmayacak bir para da geçiyor [Übey-duiah efendi o zaman mebustu). Yeni maceralara da gözüm yok. Binaenaleyh evlenebilirim. Sizin aileniz geniştir. Şöyle namuslu, genç ve hiç evlenmemiş bLr genç kız varsa beni evlendiriniz... demişti.
Hiç evlenmemiş gene kızla evlen-mek istediği zaman Übeydullah, 7G yaşını doldurmuştu ve iki kere ameliyat olmuştu!.
Arkadaşı:
— Biraz fazla geç kelmişsinI.. Bu yaşta bir İnsanın nikâhını kıymak İçin kuvveti! bir nikâh memuru lâzım ... Halbuki sen de artık o İşi bıraktın Bu yaştan sonra öyle herkes kolay kolay senin nikâhım kıyamaz... demiştir.
HİKMET FERİDUN ES
Az kömürle, çok ısıdan ucuz bir soba
Az para İle çok sıcaklık temin etmek için, Amerika'da antrasit sanayii, gayet elverişli küçük bir soba vücuda getirmiştir. Bu soba, 45 santimetre uzunluğunda ve 15 santimetre kutrunda bir çelik boru içinde yanıyor. Soba-nın etrafında 5 santimetrelik bir boru dolaşmaktadır. Bu boruda, pompa ile su dolaştırılıyor. Sobanın bir tarafına kömür konmaktadır. Sobadaki ateş yarıyı bulunca, sobanın arka kapısından otomatik olarak küller dışarıya çıkmaktadır.
| RADYQ~|
Almanların Fransadan aldıkları elmaslar Londra 20 (AA.) — Pariste açığa vurulduğuna göre, Almanlar Fransa.-da 23,625,000 sterlin kıymetinde elmas çalmışlardır.
Haberlere göre, bu elmaslar Kuzey Afrika stoklarına aittir.
ANKARA RADYOSU Bugünkü program
18.00 Salon orkestrası, 18 30 Konuşma, 18.45 Hafif şarkılar, 19 00 Haberler, 10_2û Konuşma: (Geçmişte bugün). 19.25 Semai rç şarkılar. 19.45 Konuşma, 20.00 Marşlar, 20.15 Radyo Gazetesi, 20.45 Yurttan sesler. 21.05 Cumhur Başkanlığı armoni müzik ari, 21.50 Fasıl, 22.15 Dans müziği (pl.l, 22.45 Haberler.
Yarın sabahki program
7.30 Müzik Cpİ ', 1-45 Haberler. 8.00 Çeşitli hafif müzik (pl.1. 8.23 Spor saati (vücudumuzu çahştıraumri 12.30 Şarkılar, 12.45 Haberler. 13.00 Salon orkestrası.
BU YIL
CANLI (>ı
TARİHLER
KUGUN ÇIKTI
EBUBBKİR HÂ/.1M TIİPEYRAN HATIRALARI 2
Kıymetli idare adamı ve edip Ebubeklr Hazım Tepeyran’ın hâtıralarının bu ikinci faslkülünde temas edilen konulardan bazıları şunlardır:
Sinop: 108 yaşında bir naip (kadı) - Kömür kazancının mutasarrıfla belediye reisi arasında paylaşma puslası - Rusya konsolos ve sefirinin yangından zarar görenlere yaptıkları para yardımının ketme-dllmesi - Masum fakat tehlikeli bir sevgi.
İzmir: Sivrihisar kaymakamı ve makamlle marifetleri - Marangoz bir kadı - Halit Ziya Uşaklıgtl - Tevfik Nevzat - şair Şeklp. Tahlr Kenan ve garip bir Jurnal - bütün bıiyük devletlerin donanmaları - bir aşk faciası - Selam» hümayun - İzınlrden ayrılış -
Edirne - Edirne valisi ErzincanlI İzzet paşa - vali Abdurrâhman, Müşir Mahmut Hamd! ve ordu müfettişi ferik Arif paşalar - Miîşlr Mahmut Hamd! paşayı İstanbula nasıl kaçırdım? Fransız konsolosunun garip bir tarziye İstemesi - Yol İşlerinde gördüğüm emsalsiz yolsuzluklar - Zararlı evrak meselesinden dolayı tevkif olunan Talat efendi (müstakbel sadrazam) ve arkadaşları.. v.s.„.
Bütün kitapçılarda ve gazete bâyllerinde bulunur. Finli 50 kuruştur.: EHH TÜRKİYE Yayınevi — Ankara cad. No. 36. İstanbul
Okula Bas’ayan
Çocuklarınız için
BİRİNCİ SiNIF KİTABI
İlkbahar - Yaz
Bugün çıktı.
Öğretmenlere, ana ve babaların. ağabey ve kardeşlerin küçüklere verecekleri en güzel bahar hediyesi bu sevimli kitaptır. Bu kitapta okullar kapanıncaya kadar İlkokulların birinci sınıfında okunacak bütün ünitelere-alt şiirler, resimler, hikâyeler, hayat ve tabiat bilgileri, aritmetik problemleri ve bulmacalar vardır. İki renkli çift kapak içinde baştan başa resimli 41) sahiledir. Bütün gazete satıcılarında bulunur. Fiatı 30 Krş TÜRKİYE Yayınevi - İstanbul
Sahlfe 8
AKŞAM
±1 Mart 3945
Dünden, Bugünden
Mektepten çıktıktan sonra küçük bir şehirde onunla İki sene daha çalışmağa mecbur oldum. H«ın de aynı dairede, aynı çatı altında...
Belki aslında iyi bir -çocuktu. Fakat müthiş bir kusuru vardı. Şaşılacak derecede küfürbazuı, Vakıa bazı yerlerde küfiirbazlık salgın bir hastaik halindedir. Hattâ ne kadar fazla toz olursa olsun bir yaz. günü penet renizi korkmadan açabilirsiniz. Fakat çok defa yanınızda kadınlar, çocuklar, alelûmum başkaları olduğu zaman bu işi yaparsanız sokaktan yükselen yakası açılmamış, müthiş küfürler size pencerenizi tekrar kapattırır. Çünkü küfür tozdan da beteniir.
işte bizim Fehmi de böyieydi. Küfür hastalığı kendisinde son raddeye gelmişti. Bütün tanıdıklarına, bütün dostlarına, bütün arkadaşlarına hattâ kendi kendine sık sık küfrederdi. Meselâ bir vakayı anlatırken kendisinden bahsettiği zaman dalma »A koca eşekn, «Behey ayı» tâbirlerini kullanırdı. Kızdığı için kiifretmezdl, Sadece küfretmek İçin küfrederdi.
Konuşmak İçin küfrederdi.
Yalnız İnsanlara değil, bütün canlı mahlûka ta, hattâ bütün eşyaya küfrederdi. Kapıya, pencereye, iskarpinlerine, terliklerine paltosuna, fotoğraf makinesine, mektebin merdivenlerine, kapıcının kulübesine... Her şeye...
Derselcr de küfrederdi. Onlara küfü-re benriyen bazı İsimler takmıştı. Meselâ hendesenin ismi «Karın ağrısı». coğrafyanın «Baş belâsı», kimyanın «Dell saçması» idi. Ders programını günlere göre bu isimlerle yapmıştı.
Meselâ o günkü dersleri şöyle sayardı:
— Karın ağrısı, Baş belâsı, Deli saçması...
Hocalarımız onu bu huyundan vazgeçirmek İçin çok uğraşmışlardı Fakat ne yazık ki biçare oğlan küfürsiiz kon ulamıyordu. Bir şeyden bahsetmek İçin her holde bir küfür kullanacaktı.
Hiç bir dil bilmezdi. Fakat gel gelelim, bir çok küfürleri bütün dillerde öğrenmişti. Hattâ daha tuhaf birşey yapmıştı. Faraza bir küfür filânca dilde âdeta yok değil mi? O icadeder-dl. Cümle kurar bu küfrü meydana çıkarırdı.
Bazan onun bir köşeye çtkllip derse çalışır gibi, aynı cümlenin muhtelif dillerdeki tercümesini ezberlediğini görürdüm. Küfre çalışıyordu.
Böyle bir insanın müthiş kaba olması lâzımdır değil ml? Halbuki Fehmi kuvvetli bir sanatkârdı, Harikuiâ-de güzel resim yapardı. Hattâ kendisinin tablolarını görseniz o altın şafaklar ve eritilmiş yakutlar gibi nefis güneş batışları karşısında şaşar kalırdınız. Bütün bunları o korkunç küfürler eden İnsan mı yapıyordu?..
İş bu kadarla da kalmıyordu. Fehmi son derecede güzel piyano çalardı. Bütün büyük Garp musikisi üstadları-nın eserlerini onu piyanosundan, hiç kusursuz olarak dinleyiniz. Ve gayet anlıyarafc çalardı da.
Hattâ onu dinliyen bir musiki münekkidi :
— Şimdiye kadar Bethofcn’i bu , kadar iyi çalan, bu kadar güzel anlamış kimseye rasgeiemedlm... demişti.
Fehmi kendisi de eserlerine meftun olduğu büyük Garp musikişinaslarından »Hergele», «İt herif» ve daha burada saymağa utnacağım bir sürü küfür kelinıelerilc bahsederdi. Meselâ oşu karata Bethofen yok mu?..» diye cümleye başlardı.
Hiddetlerini olduğu gibi takdirleri- ; ni, sevgilerini, kayıtsızlığını, alâkasını, merakını, korkusunu, her şeyini hattâ belki de aşkını yalnız, sadece : küfürle İfade ederdi: Hastalık!..
dindi kİ Fehmi'nin tamamlle aksine olarak bazı kelimeleri kaba bulduğu için bulanmıyordu.
Bu iki zıd karakterli insan anlaşabilecek mi idi? Tamamlle bir muamma!. .
Lâkin Fehmi o derece tutkundu kİ kendisini sıkıyor, küfretmemek İçin bazan etlerini çimdikliyordu.
Hattâ bir çok dostları ona bir ma-şaldeki derviş Mehmet gibi, dilinin altına bakla tanesi koymasını tavsiye etmişler:
— Küfretmek üzere ağzım harekete getirdiğin zaman bu bakla diline çarpar, derhal aklın başına gelir., demişlerdi.
Fehmi ağzına baklayı koymamıştı anıma kocaman bir sakızı yerleştirmişti.
Vakıa ara sıra ağzındaki sakıza da bir küfür salıverip onu fırlatmak İstediği gibi küfretmek İçin çıldırıyordu amma yine de kendisini zaptedl-yordu. Çünkü ağzından bir tek küfür çıksa sevgilisinin derhal yiiz çevireceğini biliyordu. Halbuki sevgilisini bile küfürle sevmek istiyordu
Birdenbire rakıdan kesilmiş 60 senelik bir sarhoş gibi Küfretmeden âdeta sersem sersem dolaşıyordu. Ve zayıflamıştı da..
Fakat bir giin onu neşe içinde buldum. Bana:
_ Bırak birader., dedi o çıt kırıldım sevgiliden ayrıldım. Kari verem edecekti beni... Kendi kafama denk bir kadın buldun:... İstediğim gibi konuşuyorum. Rahatım, mesudum vesselam... Svlenceğim bununla...
(Bir yıldız)
12345 6789 10
- ■— - ■ ■ ■
— T ■ - - - ■
1 ■ ■L ■ ■ 1 r I i~ı ■ 1 1 1 1 1 1 ■
Soldan sağa ve yukarıdan aşağı;
1 — Mermi siz satış.
2 — Havalanamaz - Çalgı.
3 — Az kaynamış yumurta - Sıfat eki.
4 — Çocukları korkutan şfcy - Bir erkek adı.
5 — Sadakatli kimse.
3 —- Tersi dişlerin bir kısmıdır -Anıtlar.
7 — Bir kadın ismi.
8 — Sahip - Ziynetslzlik.
9 — Merhamet - Yapma.
10 — İrade - Şamar.
GEÇEN BULMACANIN HALLİ Soldan sağa ve yukarıdan aşağı: 1 — Ziyadesile, 2 — Içerigiren, 3 — Yt-nisene, 4 — Arif, Mldnl, 5 — Dis, Ter, Ak, 6 — Egemenlik, 7 — Sinirli-bay, 8 — İred, İbare, 9 — Le, Nakarat. ip Encik. Yı-tk.
Birdenbire âşık oldu.
İyi resim yapan, musikiden son derece anlıynn bu adam gayet ince yüzlü, hassas bir genç kadına gönlünü kaptırmıştı. Öyîesine ince bir ka-
KONSERVATUAR KORO KONSERİ
İstanbul konservatuarının tertlbet-tiği konserler serisinden birinci koro konseri zengin bir programla 26 mart pazartesi günü saat 18 de Şehir Tiyatrosu Dram kısmında kıymetli sanatkârımız Muhiddin Sadak idaresinde verilecektir. Bu konsere konservatuar profesörlerinden Gelenbevi de solist olarak iştir âk edecektir.
*■ İstanbul Konservatuarı müdürlüğünden: (İstanbul yaylı sazlar orkestrası ) adile kurulduğu ve Şehir tiyatrosunda konserler vereceği Hân olunan takım m konservatuarımızla hiç bir ilgisi bulunmadığının tavzihine lüzum görülmüştür.
KUTUP KIZI
AŞK VE MACERA ROMANI
Yazan: Stanley Shaw Çeviren: (Vâ • Nû)
%, — Tefrika No. 31 —J
Bütün bu vaziyetler İzah edilir gibi değildi. Bununla beraber, detektif, hakikati keşfedeceğine inanıyordu. Tekmil izler, birbirine uyuyor. Delikanlı bir neticeye doğru yürüyor..
Hakikati büsbütün keşfettiği vakit ne yapacağını düşündü. Ya kalp paraların membaı Argyle kampı ise? Ya Stephen Mallabie bu işe riyaset ediyorsa? Böyle okluğu takdirde, Jensen, medeni âlemle teması temin edecek, şeflere lıabr verecekti? Bunun için de Argyle kampının telsiz telgrafı ihtimal İşine yarardı.
Şayet, tahminleri doğru çıkar da cürmün membaı burası olduğu anlaşılırsa, stephen Mallabie’nln ve kızının bu İşte cürüm ortağı olmamasını diliyordu. Bilhassa kızının . Kerry, ona şunu söylememiş miydi: Baba-alyle aralarında görüş farkı varmış! Ve bundan dolayı da kızın gözleri hüzün doluydu.
Ayağa kalktı, silkindi. Evden, nefsine itimat havası İçinde çıktı. Şimdi gidip Kerry ile ve babaşlyle yemek yi-
yecek! Her ne hal olursa olsun, işe girişmek için uyanık bulunacak. Onun nazarında, İş. hayalın tâ kendisidir!
Ufukta ay vardı. Binalar elektrLk içindeydi. Burası ne garip bir köy! Her halde İstirahat saalJ olacak! Zira Üerikî İşçi evlerinden yüksek sesler ve kaba şarkılar duyuluyor. Evlerin en ehemmiyetlisi olan patronunkl, meydanın boşluğunda gözüküyordu. Ve pencerelerden dışarı bol ışıklar süzülüyordu.
Jensen, o tarafa doğru yürüdü. Birleşik Amerika coğrafyacılarının bilemedikleri böyle bir muhitte bulunduğuna kendi de şaşıyordu.
Birkaç ayak merdiven çıktı Şimdi geniş bir terasta bulunuyordu. Kapının elektrik ziline dokundu.
XIV
Argyle Kampı
Kapıyı açan Mlss Mellabie oldu. Sırtında kürle, başında kürklü kalpak istisna edilirse, aşağı yukarı Küçük Bubos kulübesindeki gibi giyinmişti
Erenköy kız lisesi yatakhane binasına dair hatıralar
izini! demiryolu açılıp trenler işledikten sonra, Kadıköy yakasına rağbet edilerek yavaş yavaş sayfiyeler yapılmağa başlamış. Hat, 1888 de Anadolu şimendiferleri kumpanyasına devredilince seferlerin munta-zamlaşması, geliş gidişin kolaylaşması çok kimseyi o taraflara çekmiş', güzelim Boğazlçlnln pabucu dama atılmış.
Göztepe ile Erenköy arasına yapılan bu ilk köşklerden biri Feyzi bey köşkü, yani İlse yatakhanesine temel olan binadır. Feyzi bey sivilden ve (eshabı meratlp) den bir zat, fakat hangi dairede müdür, başkâtip filân olduğunu bir türlü öğrenemedim.
Köşk. elvardakilerin hepsinden. Süleyman Sudi efendi, Zihni paşa, Galip paşa, defterdar Ferit bey. Bey ■ tülmal müdürü Hüsnü efendi, doktor Ömer paşa ve salreninkllerden evvel varmış. Feyzi bey öldüğünden mi,, yoksa taşra memuriyetine gittiğinden mi köşkü kiralık etmişler.
Bir yaz, bizimkiler tutmuş. Çok küçükmüşüm. ilk dişlerim orada çıkmış; oıada emeklemiş, tıpış tıpış yürümüşüm. Anlatırlar: Etraf apaçık sahra; kupkuru fundalık, süpürgelik çalılar. Ucu bucağı bulunmaz bir bahçe, daha doğrusu tarla içinde on on İki odalı, gümüşiye boyalı bir ev. İlk kurulduğu zaman dört odalı iken ilâvelerle genişletilmiş. Ayrıca ufak bir selâmlığı da var.
Bizimkiler semte ısınmış: Çamlıca sırtlarından esen püfür piiftir poyraz; Kayışdağınin kaynağından taşı-1 ulUn
nan katıksız, enfes su; İstanbula İniş, gipj asker, ikisi de dönüş kolay. . . . - -
(Şuralarda bir yazlık edlnsek) derlerken. büyük babamın aziz ahbabı, az ötede komşu Zihni paşa araya giriyor. Ziver beyin Göztepede arsaSı olduğunu, satmak istediğini duyduğunu söylüyor.
ZlVer bey dediği. Sultan Aziz mabeyincilerinden; Kızıltoprakta, Ku-yubaşında, tahini boyalı köşkün sahibi. Yanındaki yokuş bugün de adile anılmaktadır.
Gidip arsaya bakıyorlar Fazla büyük. Bir kısmını annemin ortanca dayısı almağa niyetlenince mesele kalmıyor. Dönümünü 23 liradan alıyorlar ve keyfiyet Feyzi bey köşkünde olup bitiyor.
O yaz. bu kiralıklalarken atlattıkları bir vakayı hiç unutamazlar, aradan yıllar geçtiği halde ürpertiler, çarpıntılar İçinde anlatırlardı:
Bir ikindi üstü... Rahmetli haminnem, büyük teyzem, bir iki de komşu hanım, ağaç altına yayılan kilimler üstünde, dereden tepeden konuşuyorlarmış. Aralarında annem yok, beni alıp biraz gezintiye çıkmışmış.
Hatunlar söhbettelerken. birden bire pek yakından, bahçenin kenarından gayet kuvvetli, kulak zarlarını
kan tor un yağı yollayıp sürdürsek!,,
— Buraya saklanmış diye yine kolcular bastırıverlrse, töhmeti! çıkarsak?
Bu telâşlar boşuna. Biraz sonra kolcu bahçeden yok olmuş. Merdlven-köyü yahut 2 nel Erenköyundeki yerine topallıya topallıya kapağı atmış olacak.
Adalar memleketi: JAPONYA
‘Başlar afi 4 üncü sayfada)
Japonya’da balıkçılık miilıim bir yer turar. Halkın, pirinçten sonra başlıca gıdası balıktır. 1928 senesinde Japonya'da 580 bin balıkçı vardı. Bunlar gemilerle filolar halinde faaliyette bulunurlar. Tuttukları balıkların bir kısmı «La konserve halinde İhraç edilir.
Japonya’da maden azdır. Yalnız maden kömürü ve bir miktar bakır vardır. Maden kömürü de Japonya’nın İhtiyacını tamamen karşılayamıyor. 1940 senesinde 33 milyon ton kömür İstihsal edilmişti ki bir rekordur.
Petrol pek azdır. Formoz adasında 3.000,000 varil petrol istihsal edilmektedir. Hariçten de 20 milyon varil petrol İthal ediliyor. Japonya pamuk istihsal edemediği için bu İhtiyacını başka memleketlerden temin ediyor. 1940 senesinde Amerika’dan
Feyzi bey köşkünü sonra Hacı Hü-r şeyin Rıfkı paşa satın almıştı. Paşa i kudemadandır. Eskiden Mlihetidlsha-ı nel berril hümayun) denilen Topçu • mektebinden yetişme. Arkadaşları, I ı binbaşılıklarında vefat eden Ömer1 bey, ressam Ahmet Emin bey, Askeri . mektepler nazırlığında bulunan ferik , Galip paşa ile birlikte 1847 de Viya- balya 7^uk7tha7ct^ML
naya tahsile gönderilenlerden. i -
VI yan ada İken OsmanlI tarihini I Almancaya tercüme ederek Avustur-1 1 ı ya tahtına yeni çıkan Fransuva Jo- berbattır. 1920 senesinde yapılan bir zef’e sunmuş. Pek hoşuna giden genç, imparator, şerefine bir ziyafet ver-i mlş.
Merhum. (Topçuluk). (İstihk&matı cesime), (Hücum ve Müdafaa). (Usulü inşayı tarik) gibi faydalı kitaplar! yazmıştır. Ferikliğinde uzun yıllar Serasker kapısındaki Topçu dairesinin reisliğinde bulunmuştu. Hacciil-haremeyn, pek dindar, melek gibi, eli öpülüp duası alınacak bir zattı. 1911 de. Harbiye mektebinin 75 inci yıldönümüne, mektepli erkânın en kıdemlisi olarak iştirak edeceği sırada hastalanarak vefat etmiştir, j İlk hareminden olan oğulları ken-. d! glb! asker, İkisi de paşa idiler. | İkinci hareminden de bir kızı ile Ve-fik adında, son derece yakışıklı, genç yaşında ahrete kavuşmuş bir oğlu vardı ki genç ve değerli sinema rejisörümüz Faruk Kenç’in kaynatasıdır.
Hacı r
Hünkâr yaveri Rüştü paşa gerek I çehre ve endam, gerekse edep ve va- ! kar hususunda model diye gösterilecek erkeklerdendi. Fek sarışın, pembe beyaz oluşundan Almana benzetirler. ekseri kimse;
— Tıpkı Prusyanın bir (Husarı alayı zabiti! derlerdi. Bu merhum da gü2lde hariciyecilerimizden, Beyrut 1 eski başkonsolosu bay Fatin’ln babasıdır.
Büyük babam Hüseyin Rıfkı paşa ile canciğer, babam ise hazretin pek hürmetkarıydı. Aileleri görüşür, birbirlerine gelip giderlerdi. Paşanın kışlık evini de söyliyeyim: Beyâzıtta elektrik idaresinin karşısına rastlıyan i çıkmaz sokakta, soldaki büyük konak. Bugün talebe yurdudur galiba?
İşçilerin çalışma tarzı
Japon İşçilerinin çalışma tarzı çok
kanun İle bu çalışma ₺arz> bir parça j düzene konmuştur. Fakat bu kanıma göre de günde 11 saat çalışılmakta ve ayda ancafc İki gün İstirahat hakkı ' verilmektedir.
I 1930 senesinde Japon sanayiinde büyük bir gelişme olmuştur. 1930 ile 1938 arasında demir sanayiinde çalışan İşçilerin sayısı 158 binden 830 bine çıkmıştır. Diğer sanayide de büyük gelişme olmuştur. 1940 ta. Japonya'da yapılan otomobillerin sayısı 23,525 Ur. Japon tersanelerinde birçok gemi, uçak fabrikalarında henüz bilinmeyen miktarda uçak yapılıyor.
Kısa boylu insanlar
Japonlar Asyadan gelen Malaylar-ia Moğolların ve Korelilerin birleşmesinden hasıl olmuşlardır. Kısa boylu, ran yüzlü, kıra burunlu, çekik gözlüdürler. Boyları erkeklerde va-
. g(Eiuöurıer. öoytııı ı erKeıuerue va-
Hüseyin ~ paşanın damadı. Eftti olarak l,«ı. kadınlarda 1.48 dlr.
.. AyaWan V£, bolları jngadır. Güçlüğe ve sıkıntıya cok tahammül ederler. Ekseriyetle zeki, çabug hiddetlenmez, düşündüklerinden renk vermez insanlardır. Yaşayışları çok sadedir. Ananaye çok bağlıdırlar. Bu yüzden asırlarca evvelki gibi giyinenler p k çoktur. Harakiri denilen ve karnını deşerek İntihar etmekten İbaret olan âdetin edvamı da bunun neticesidir Japonların çoğu Buda dinin ■ m?n-supturlar. Eski Japon dini olan Shlnto dinine mensup olanlar da vardır.
Japonya’da. Almanya’da ol uğu gibi Faşist partisi is başındadır Demokratik cereyanlara müsaade edilmiyor.
Bir gün bizim valdehanunlar, Göztepe İle Erenköy arasındaki köşke misafir gitmeğe hazırlandılar.
— Oğlu var. bir İM yaş küçüğün aaıı gayet Kuvvem. suirk taııuı uu .
alliırt edan bir dan; .rdınd.n bir da- , “5,n"S'-
ha. iki daha derken çoğaldıkça çoğalmada... Kurşunlar, cıvvv cıvvv ........• • ,
yaıılarmdan, başlarının üzerinden.'™™™ ük görüyordum, vücutlarının bir karış ötesinden vızır kanı s,CBk- hemen vakan vızır geçmede, ince dallan kırıp döküyor. ağacın kabuklarını sıyırıp koparıyor, gövdesine saplanıyor. Tıpkı muharebe meydanı. Kadıncağızlar korkudan bitik, yüzükoyun yere kapanık. kelimel şehadetler getire ge-
nız? diyerek beni de götürdüler. Hanımefendi, Veflkçlğl odaya çağırdı, sokulgan, kanı sıcak: hemen yakama musallat, kulağıma fısıldadı:
— Gel aşağı, hiç bilmediğin oyunlar çıkaracağım; şaşıp kalacaksın!
Annesi meramını sezmişti:
— Otur oturduğun yerde, katiyen aşağıya inmiyeceksln. Karşıta köşeye paıaıtv, ucnıuvt ^.‘iıautncı c . ...
tire mneır ansır tltremedeler. Evin ««'P E""1 konulun oyunei.lt-
alt katının kârglr duvarları içine sl-J»""1 ««“v- eklenin!
ğınmanın imkânı mı var?
f'Tnrtpn Knnra dan dunlar kesilmiş.
1 arını getir., avunun, eğlenin!
Hiç bilmediğim oyunlarını da soy-Neden sonra dan dunlar kesilmiş.1 ledllar: CCTtelerl ortalarından ayırıp Meğerse tütün kaçakcılarlle Reji kol- içlerini çıkarmak: İçme zift döküp cularının çengi değil ml imiş? Arbe-1 kedilerin ayaklarına geçirmek, ğüya de mayna oldu derlerken. İleriden 1 takunyalar giymiş öbl taşlıkta tıkır (ah' Olt! Yanıyorum" diye milliler «>■» yürütmek Anaç sineklerin ge-Mehmet çavuşumuz gidip bakmış Kİ, ri'ln'. bükülmüş sigara küğıdı çam yarması gibi bir kolcu. Karadağ' sokup kelebek gibi uçurtmak: kuçuk-tabaneasının kurşununu bacağından lerlnln kanallarım yolup kuzu yap-yemiş, "
Vurulunca, o şamata arasında bizim i bahçeye atlamışmış..
Bu sefer de hatunlarda heyecanın, çarpıntının katmerlisi:
İnim inim inlemiyor mu?..1 ına'
Nur içinde yatsın. Böyle yaramazlardan. ele avuca sığmazlardan.
I 1898 yılı. O civarda, hat boyundaki
— Adamın yarası pek mİ ağır? Bir doktor Ömer paşanın köşkünde, lcü-doktora mı haber etsek? Hafifse, çük kiriyle Mektebi tıbbiye nebatat
Jensen bu halde bir incelik sezdi. Genç kız, her halde kendisini yadırgamamak için bunu böyle yapmıştı.
— Evimize safa geldiniz! — dedi. — Giriniz bakalım. Babam sizinle görüşmek istiyor. Neredeyse o da gelecek. Size Mon-Tang’la öteberi gönderdim, İşinize yaryabildl ml?
Genç kız, erkeğin geniş omuzlarına takdirle bakıp ilâve etti:
— Babamla aynı boydasınız.
Tatlı bir erkek Seâl, uzaktan duyuldu:
— Aziz misafirimiz! Giriniz, giriniz.
Jensen, yere sağlam basan adımlarla onun yaklaştığını da duydu. Salonun kapısı açıldı, Uzun boylu, zayıf, takriben altmışında bir adam, elini uzatarak İçer! girdi.
Muhabbetle:
— Kızım sizden bana bahsetti. — dedi. — Onun için tanışma merasimi lüzumsuzdur.
Jensen, bay Mallabie’nln elini sıktı. Birkaç nezaket cümlesi mırıldandı iki erkek blribirlerlne sempati İle baktılar.
Babanın da güzel gözleri kızınınk'-ne benziyor! Şu farkla ki, ifadeleri hazin değil, cesur. Ve zekâ, ateş fışkırıyor. Saçlar henüz yeril yerinde. Yüzde bir tar sakal... Argyle kampının sahibi, heybetli bir İnsan! Tatlı erkek sesinin perdeden perdeye geçen
zengin ahengiyle, zaman zaman hâkim ve sevimli tavıriarlyle, üslûpiu yürüyüşiyle bu adam, altmışında bulunmasına rağmen, kuvvet ve kudret membaı gibiydi. Bir fikir istiklâline sahibolduğu da anlaşılıyordu.
Bununla beraber, zaman zaman, kirpiklerinin heyecanla kırpıştığı dikkate çarpıyordu. O anlarda, dimağından, her halde âni düşünceler geçmiş olsa gerekti!
Fakat umumiyetle, Jensen. ev sahibinin pek sempatik bir insan olduğunu düşündü.
İpek abajurlar, odaya tatlı bir loşluk serpiyordu. Alevler de, sallanarak. Kerry'nin saçlarına ve babasının sakalına pırıltılarını aksettiriyordu.
ihtiyar erkek, Sprtngvale'ln ne şartlar altında öldüğünü merak ediyor: tafsiiâtile öğrenmeği istiyordu.
Jensen. araştırma vazifesini yaptığı sırada rastladığı bu adamın ne şekilde öldüğünü bizzat gördüğü İçin, bildiklerini doğru olarak anlattı.
Ev sahibinin verdiği tafsilâta da dikkatle kulak kabarttığı İçin, bu Springvalde'in üniversitede tanıdığı İnsan olduğunu anladı. Bunu öğrenmiş olması muhavereye zahmetsizce devam edebilmesine imkân verdi.
Yemek servisi bir Çinli uşak tarafından yapılıyordu. Şayet yenen bütün bu maddeleri binlerce kilometre uzaklardan nakledildiğim bilmesey-
Büyük şehirler
Japonya'nın başlıca şehirleri Hona-hu adasındadır. Tokyo, Japonya'ma, en büyük şehridir. Tokyo şehri, Honshu adasının, uzunluk itlbarlle takriben ortasında, şark Pasifik dahilindedir. Tokyo’nun 577 kilometre murabbaLık mesahası vardır. Tokyo, 3,000,000 olan nüfusunu bir misil daha arttırmak surefclle dünyanın üçüncü büyük şehri olmuştur.
1923 yer sarsıntısından sonra şehrin büyük bir kısmı yeniden yapılmıştır. Bu İnşaatta, bilhassa yer sarsıntısından müteessir olamıyacak bina ve köprülere ehemmiyet verilmiştir. Tokyo limanına izinsiz hiç bir gemi giremez. 1927 senesinde. 137 yabancı geminin limana girmesine müsaade edilmiştir.
Tokyo’dan 30 kilometre mesafeli® ve Tokyo körfezinin batı sahilinde bulunan Yokahama, Japonya'nın başlıca limanlarından biridir GereJg | Tokyo ve gerekse Yokahama'da etek-—, trikil trenler İşlemektedir.
Japonya'nın ikinci büyük şelıri“-olan Osaka. Tokyo'nun 400 kilometre^'1 cenup - batısında ve (■ ’'1ra körfezi-^ n!n başında bulu ur. Osalm,
gayet ehemmiyetli t aeinlryolu ka-Ç vuşak merkezîdir. H rbden evvel btt-.2 rada demir işierlle meşgul olunmak! a {O İdi. Osaka'da şeker tasfiyehanesi ve q g. mi tezgâhları da vardır. >
Osaka'nın 32 kilometre batısında bulunan Kobe, O.-aka’nın başlıca il-manidir. Kobe aynı zamanda gemi E_ inşaat ve diğer sanayi merkezidir 'l—
Kyoto. adanın ortasında ve Oır nehrin İçindedir. Demiryollle 40 kilo—Q metre ötede bulunan Osaka'ya bir-Q kanal yolu vardır. Kyoto bir Budist (D
Japonya’nın üçüncü büyük şehri W Nagoya. Paüflk sahilinde Tokyo ve Kyoto arasında bulunan İS® k >rfe-/\ zlnin başuMıuiır. Sulh zamanında, burada pamuklu mensucat ve diğer givlm eşyaları yapılırdı
Nagasakl, birinci Japon Umanıdır. Sulh zamanında, cenup ve batıdan gelen vapurların uğrak yeriydi. Kyushu adasında bulunan NagasakI, gem! İnşaat merkezidir Motor lşleri-le uğraşıldığı gibi, kömür nakliyatı bakımından da ehemmiyetli bir 11-mandn’. Birçok mensucat fabrikaları ve geniş bir dok m ın takası mevcuttur.
* Sarıyer Halkevinden: 25 mart 945 pazar günü saat 15,30 da 1 — Millet Vekili şair Behçet Kemal Çağlar’ın konferansı 'Halk şiiri, doğuşu ve ve baş konusu kahramanlık).
muallim muavini kolağası Esat Şe-refeddin beyin velime cemiyeti yapılıyor. Ömer paşa ile de hukuk eski; düğündeyiz. Günlerden cuma, paça günü. Bahçede saz çalıyor; bütün davetlilerin irili ufaklı çocukları orada.. Şıkır şıkır bir kılıç sesi duyuldu. Mini minicik, on yaşında var yok. bir Hünkâr çavuşu zıplıya zıpiıya çıka geldi. Başında kalpak., sırtında üniforma. göğsünde Yunan muharebesi madalyası, belinde küçücük kılıç, ayaklarında rugan çizmeler. Muhasebatı askeriye dairesi kısmı evvel reisi Sadettin paşanın oğlu Mehmet merhum. Bu zavallıcık da delikanlı çağında kara toprağa girenlerdendir.
Paşa babasile Yıldızdaki cuma selâmlığına gitmiş, oradan dönüyor. Gelir gelmez çocukları etsafına toplayıp kovalamaca, elim üstünde kalsın, saklambaç oyunları derken tutturdu :
— Haydi bitişikteki bahçede kuş tutalım!..
Çocuğun birini ökse almağa koşturdu. Ben de aralarında. Hacı Hüseyin paşanın arzullahı vâsla tarlalarına daldık. Beş on adım gitmeğe kalmadan Mehmette ciyak el yak feryat:
— Ejderha varl. Bizi yutacak, kurtarın !
Mübalâğam yok, vapur çıpaları kalınlığında, onlar gibi çöreklenmiş bir yılan; âdeta masallardaki Şahme-ran. Kazma kürekleri kapan bahçıvan. yamakları yetişti. Yılanın kafasını kazmalarla ezdiler, gövdesini küreklerle bölük bölük etlilerdi.
Rıdvan paşa gibi Hacı Hüseyin paşa da köşkü büyütmeğe kalkıştı. Feyzi beyden kalma iki binanın etrafına iskeleler kuruldu. Yapı tamamlandı. İşi olnuyan halkta yine çene:
— Ayol ötekini bastırdı, eflâke ser çekiyor!
— Öbürü gibi ağaçlatın arasında kaybolmuyor. Orta katı bile kim bilir ne fnezzarlyetli) diri..
— Bu ne pencere bolluğu. Camcı depolarında cam tükenmiştir mut-latal.
— Döşeme, dayamaları nereye koyacaklar?
Meşrutiyetin İlk yıllarında, sultan Muradın kızı Hatice sultan, 9 bin lira sayıp bu köşkün tapusunu üstüne geçirtmiş, Cumhuriyetin ilânından sonra da, bay Hamdullah Suphi Tan-rıöver'in Maarif Vekilliği zamanında 17 bin liraya alman bina Erenköy kıs lisesinin yatakhanesi olmuştur.
Sermez Mu ö tar Alus
di. delikanlı, kendini, zengin bir New-York'lunun apartmanında sanacaktı.
Stephen Mtallable, Amerikada mali vaziyetin ne şekilde olduğunu anlamağa pek meraklı görünüyordu. Misafiriyle ekseriya bu konuyu konuştu. Jensen, elinden geldiği kadar cevaplar verdi Muhavereyi başka sahalara kaydırmak teşebbüsünde de bulunmadı değil.
— Siz. Montano'daki altın kıralı milyarder Kerrlson'un akrabasından mısınız? -diye yemek odasına geçerlerken B. Mallable sordu.
Jensen. o anda anladı kİ, bu ev sahibine razla yalan söylemek olamaz. Onun İçin gayet samimi bir tavır takınarak:
— I-Iayir. zannetmem! —cevabını verdi.— Montana’lı Kerrlson'lar .ısılca İskoçyalıdırlar. Halbuki bizler değiliz. Amerika'ya eski gelenlerdeniz.
Üçü de masa başına oturdular. Yemek odasının duvarları, eski meşe tahtası idi. Tavanı işlemeliydi. Pencerelerde, kapılarda ağır kadife perdeler vardı. Koskocaman bir ocak, kıymetli taşlardan yontulmuştu. Ocağın iki tarafında Yamuk kavminin putları duruyordu. Bunlar, tahta üstüne işlenmiş, pek garip «İlâh» lardl.
Şurada, burada hlndu sanatının numuneleri mevcuttu. Türlü türlü l"hlai' Kimi, kuş gagalı İlâhlar: kimi korkunç suratlı mahlûklar—
Yerlere, ayı postları serilmişti. Bu iptidai kavim eserleriyle av postları, yanyana gelince, ruha garip bir ürperti veriyordu.
Zaten buraya gelirken, sofadan geçerken de, Jensen bir takım hlndu totemlerine rastlamıştı.
Ev sahibi bir aralık dedi ki:
— İ. İ. Kerrison harikulade müteşebbis ve hayatı canlandırıcı bir insandır. Birleşik Amerika, ona, lâyık olduğu ehemmiyeti vermiyor ve zarar ediyor. Şayet Kerrison o geniş teşebbüslerde bulunmasaydı Alaska kıta» bugün, buzlu çöl halinde bulunacaktı. Böyle bir vatandaşlarını. Amerikalılar teşvik edecek yerde bir takım nizamlarla. kayıtlarla bağladılar. Halbuki onu hareketlerinde serbest bırakmaları icabederdl- Kısacası adamcağızı baltalamak için lâzım gelen her şeyi yaptılar. O da, bunun neticesinde. ekşimiş ruhlu, herkesten kaçan bir ihtiyar oldu; İşin içinden çıktı.
Jensen:
— Fakat Kerrison. Cumhuriyetimizin en yüksek mevkilerine tırmanmak teşebbüsünde bulunmuştur! —dedi,— Bu da gözü pek bir insan olduğunu gösterir. Bu Kerrison, Cumhuriyetimizin yüksek mevkilerinde bulunan bir adama da rüşvet vermeğe kalktı. Kaygısızlığı böyleçe ortaya çıkıyor. (Arkası varı
çM^MiBari
| Halkevleri ve Kurumlar
A M
Sahile i
Koşu P sti Yapbrı acak
- iş ariyanlar
SANAYİ FABRİKALARINDA — Ça-lrıııı tecrübeli Mr muhasebeci İş aramaktadır. Muhasebeci rümiBuna m^-iupla müracaat. 2042 —
IIİİBELİ BİR BAYAN _ Doktor - bilhassa ürolog yanında uygun ucr ile hastabakıcılık istemektedir. Adres: Taksim Talimhane No. >5 Şaban Yapar ellle LHi. 2083 — 2
ESKİ. YENİ TÜRKÇEYİ OKUR YAZAR — Türk bayan yazıhane. Ye ticarethanenin yazı İşlerinde çalışabilir münasip iş arıyor. Akşamda (TJ) rümuzuna mektupla müracaat. 2091 — 1
ACELE — 10 senelik tecrübeli gümrük komisyoncusu maiyeti. İskenderun, İzmir, İstanbulda aylık veya ücretle Is anyor. Telefon 20155 2092 _ 2
TEK BİR BAYIN _ Ev işlerini görecek orta, yaşlı bir bayan aranıyor. Garbiye ölçek sokak 167 M. H. A ja mektupla müracaat. 2039 — 2
J- İŞÇİ ARİYANLAR
BİR BUÇUK YAŞINDI — Bir kız çocuğuna bakacak ve büyütecek tecrübeli bir dadıya ihtiyaç vardır. Yaşı 40 tan aşağı olmaması tecrübeli olması şarttır. Şişli Samanyolu sokak 91 No. Blkmaz apartmanı daire 2 ye öğeye kadar müracaat. 1073 — 5
SEKİZ YAŞINDA BİR ÇOCUĞA BAKMAK İÇİN — Lisan bilir Türk veya ecnebi bir bayana İhtiyaç vardır 20578 No. ya telefon. 2041 -S
BEKÂR, KİMSESİZ BİR BAY — Ev işlerinden İyi anlayan ve idare edebilen bir bayan aramaktadır. SB.
riimuzu He İstanbul posta kutusu 393 adresine yazılması. 2044 -
İKİ KÂTİBE BAYAN ARANIYOR — Sirkecideki tüccar yazıhanesinde kâ-tibc-lik için genç İki bayana İhtiyaç vardır, isteklilerin yeni çekilmiş vesika fotoğrafı ve kısa hal tercümcle-rlie İstanbul 587 No. lı Posta kutusuna mektupla müracaatları, 2052 —
DOLGUN AYLIKLA - Yemek pişirecek bir kadına ve iki yaşında çocuğa bakacak dadıya ihtiyaç vardır. Türbe Belediye karşısı Yeşil »partini an daire 2 telefon 21357 2064 — 1
BIK BAYAN ARANIYOR — Yazıhanenin yazı İşlerini görmek üzere bir bayan alınacaktır. Aylık ücret 10 - 50 liradır İstiyenler her gün saat 12 - 14 arasında 20310 No. ya müra-raat edebilirler. 2074 =
İNGİLİZCE, FRANSIZCA, ALMANCA — Lisanlarından birine hakkile vâkıf 3,5 yaşında bir çocuğa anne glb! ihtimamla bakacak mütevazı bir mürebbiye aranıyor. Cağaloğlu Sıhhat Yurduna müracaatları. 2081 — 1
TELEFON USTASI ARANIYOR — Telefon ve montaj işlerinden anlar telefon ustasına ihtiyaç vardır. Göstereceği kabiliyete göre tatmin edici ücret verilecektir. Galata Bankalar caddesi Voyvoda han zemin kat telefon m&tebâsMsı Ali Sal d Önere müracaat. 2082 — 5
- SATILIK EŞYA
SATILIK OTO — İyi kullanılmış, 800 L. yeni tamir görmüş, ti silindiril, 16 X 5,50 yeni beş lastikli OpeL Tel: 20107 Yurtsan. Saat 9 - 10 ve 13 - 15, pazar hariç. 2018 — 1
SATILIK BÜZ DOLABI — Altı ayak Frijider marka İstanbul Yerebatan caddesi 43/2 No ya müracaat. 2048
AZ KULLANILMIŞ — Smokin frak ve çay elbisesi narin yapılı abayan. İçin rop süvare ve kostüm tayyör çanta nakil dolayıslle acele satılıktır. İstanbul Yerebatan- caddesi 43/2 bayan Menfa’ya müracaat. 2049 —
SATILIK ADET YAYLI ARA- BA — Tophane Aşçı Azlz'e müracaat. 2056 -
HER NEVİ ESKİ GAZETE — Mecmua, kflğıt. forma kitap İyi flatle satın alınır. Satmak isteyenlerin nümün eleriyle Eminönü Tahmis ead. Kalçın sok. No. 13 e müracaatları. 2063 — 1
SATILIK — Üstü Avrupa kumaşı kaplı Krome bir salon takımı, 24 kişilik İşlemeli (M) markalı sofra örtüsü peçeteleri!? beraber satılıktır 49066 No. ya telefon ediniz 2071 _
- Kiralık — Satılık
ACELE SATILIK — Güneşli ve modam, Kadıköy Badem altı sokağında kârgtr bir evle Erenköy Efihem Ef. caddesinde asfalt* Mr dakika bir «villâ» sahibi etile satılık. İst. 4 ftncii Vakıf han birinci kat 30 numaraya veya 21844 telefonla müracaat. 2050
5,000 LİRADAN 500,900 LİRAYA kadar — İstanbulun her yerinde apartman, ev, mağaza, İmalâthane fabrika, han, arsa ve çlfJlk almak satmak ve kârlı İşi olup da devredecekler veya ortak istiyenler İsliklâ caddesi Büyük Parmakkapı köşe baş 4 No. kat 2 telefon 42396 Suhulet Emlâk: Zarif Özalp 2045 — 13
AYDA 120 LİRA KİRALI — İgtan-buldB Yenlkapıda Al boyacı) ar sokağında 8 odalı kâgir apartıman şeklinde acele satılık w. Satın almak ve görmek için: Ferdi Selek Türk Emlâk Galata Ömerâblt han 2 nel kat 23 telefon 42368. Telefonla izahat verilmez 2654 —
İKİ EV 18500 LİRAYA SATILIK -Üsküdar vapur İskelesine on dakika mesafede Paşallmanı Busuzbağda beş yüz metre bahçeli denize nazır zarif kagir villa He yanındaki ahşap ev satılıktır Gezmek ve görüşmek İçin Bahçckapıda eczacı Salih Necatl-ye müracaat. 2039 —
SATILIK ARSA — Nişantaşı, Güzel Bahçe sokağı - Cephesi 12, derinliği 25 - Fevkalâde manzaralı ucuz flatle bir arsa satılıktır Müracaat: Telefon: 43945 2036 —
YAKACIKTA — Sanatoryum İnşasına elverişli İçinde akar suyu bulunan 19 dönüm arsa 20000 liraya satılıktır. prrdl Selek Türk Emlâk Bürosu Galata Ömerâblt han 2 nel kat 23 Teefon: 42388. Telefonla İzahat verilme*. 2037 -
FENERB4HÇKDE KİRALIK KÖŞK— Tramvay durağında muntazam bahçe içinde, Frigîder. telefon, piyano ve her türlü konforu havlı mobilyalı bir köşk. Her gün öğleye kadar f82545) No. ya müracaat. 2085 — 2
SATTLTK — Topkapı tramvay caddesi üzerinde Taşmektep durağında içinde bol suyu olan 32 kapı No.lı 4 dönümlük işlenmiş bahçe üzerinde ahşap hane satılıktır. Tıp Talebe Yurdu merkezinde doktor Fuat Kuta müracaat. 2086 — 2
11290 LİRAYA — Ayda 120 Hra kiralı, Istanbulda Yenlkapıda Alboyuci-1ar sokağında 8 odalı kâglr apartnnan şeklinde acele satılık ev. Satın almak ve görmek İçin: Ferdi Selek Türk Emlâk Galata ömerâblt han 2 nel kat 23 telefon 42363. Telefonla İzahat verilemez. 2054 —
SATILIK EV — Kadıköy cevizlik Ahtcr sokak No. 14 sekiz oda. banyo, havagazı, elektrik, terkos. Görüşmek İçin Taksim Topçular caddesi üygun Ap. NO. 2. 2077 - 8
MÖBLE KONFORLU APARTMAN — Yaz mevsimi için kiralıktır. Taksim Topçu caddesi Uygun apartımanı No. 2 ye müracaat. 2076 — 10
40 BİN LİRAYA — Ankarada Işıklar mahallesinde iki katı 5 bir katı 3 odalı her konforu haiz mükemmel apartman. Not: istanbulda bu kıymette bir apartımanla mübadele edilebilir. Ferdi Selek Türk Emlâk Galata Ömerâblt han 2 nci kat 23 telefon 42368 2075 — 1
KİRALIK KÖŞK — 20 dönüm bahçeli 7 odalı İçinde terkçe elektrik 80 çam ağaçlı İstasyona İki dakika mesafededir. Tutmak lstiyenlcrin Ferdi Selek Türk Emlâk Galata ömerâblt han 2 nel kat 23 telefon 42368 2073 — 1
314 METRE MURABBAI — Büyük-adada Kadıyoran ve Şemslmolla w-kaltian köşesinde deniz manzarasına tamamen hâkim acele kuyulu satılık arsa tafsilât ve satın almak için Ferdi Selek Türk Emlâk Galata Ömerâblt han 2 nci kat 23 telefon. 42360 2072 — 1
ÇENGELKÖYtJNDE — Kiralık müstakil köşk. Çiçek ve meyva bahçesi, elektrik, havagazı her mualuteta sıcak su mevcut, dört oda, modem mutfak, hamam, taşlık, havuz. İskeleye 5 dakika mesafede, öğleden ev-vel 69136 ya telefon edilmesi. 2070 — 1
SATILIK FABRİKA ,— Faaliyette çlnde silindir, otomatik ve el presleri, torna, makkap tezgâhları bulunan fabrika toptan ve ayrı, tasfiye dolayı-slle satılıktır. Müracaat: Köprülü han 12 Telefon 20039 2069 — 1
ÜSKÜ DARDA SATILIK EVLER — Suitantepeslnde Hacehasnehatun camii karşısında 20 numaralı bahçeli ev ve müştemilâtı. Ayrıca Unsaniye caddesinde 31 numaralı üç katlı bahçeli ev. Müracaat: Kadıköy, Sakızağacı, Ağabey sokağı 10 2079 — 1
SATILIK — Mısır çarşısında her dükkâna uyar son sistem vitrin İle beraber boş bir dükkân devredilecektir. Vitrinleri ayrı olarak da satılır. Sirkecide Başağa ambarı »ahiblnc müracaat. 2000
KİRALIK YALI — Yonlköyde rıhtımı kendisine alt 14 odalı mükemmel bir yalı kiralıktır. Mobllyesl, telefonu ve buz dolabı vardır. 36.257 numaraya telefon edilmesi_____________2019 — j
FABRİKAYA ELVERİŞLİ _ Temiz büyük pencereli bir mağaza aranmaktadır. Semt mevzuu bahis değildir. Kurtuluş Slnemköy Şahin sokak 16/18 mühendis Bela janos Zöldy’ye müracaat. 2007
SATILIK — Talimhanede 42000 liraya dört daireli, Bomontide 30000 liraya 3 daireli, Kıztaşında 45OOo liraya 4 daireli, Cağaloğlunda 25000 liraya 3 daireli, Kalyoncukullıığurula 26000 liraya 5 daireli konforlu apartmanlar satılıktır. Deney Emlâk Galata Rıhtım caddesi Kefeli Hüseyin han 2 No ya müracaat telefon 43840
2088 2
KONGREYE DAVET
Kabataş lisesi mezunları birliğinden: Kabataş lisesi meaımlan birliğinin bu senekl kongresi 24/3/945 cumartesi günü saat 15 de Beşiktaş Halkevlnde yapılacağından bütün âzalarm sözü geçen günde Beşiktaş Halkevlnde hazır bulunmaları Hân olunur,
Gündem: 1 — Kongrenin açılması ve riyaset divanı seçimi. 2 — İdare heyeti ve müraklp raporunun okunması. 3 — Yeni nizamnamenin tetkik ve murakabesi. 4 - Yeni İdare heyeti ve mürakipleıTn secimi.
* Sarıyer Halkevinden: 1945 te yapılaca ğı yayından an spor komitesi seçimi çokluk olmadığından, 25 mart 945 pazar günü saat 11 de yapılacaktır.
* Türkiye Turing ve Otomobil kurumu sendik heyeti nizamnamesinin 7 nel maddesi mucibince nisanın 21 İne müsadif cumartesi günü saat, 3 dc Beyoğlundn Perapalas salonunda toplanacağından vasıfları mezkûr maddede münderlç ve 11)41 aidatını ödemiş azanın teşrifleri saygı ile rica olunıu*.
YENİ YAYIN
18 mart
Beılcn Terbiyesi İstanbul Bölgesi Başkanlığından:
1 — K adıköyiinde Fenerbahçe stadyomunun koşu pistinin Uımir ve ıslahı İşi vahidi fiyat usullle açıg eksiltmeye konulmuştur.
2 — Bu İşin tahmin edilen İlk keşif bedeli (4958) liradır.
3— Eksiltmeye girecek olanların bir mühendis veya mimar olması, ve yahut bit mühendis veya mimarla işbirliği yaptığını tevsik eylemesi ve dulıa evvel buna benzer spor saha veya pistleri yapmış olduğunu bildiren vesika ibraz eylemesi şarttır.
4 — Açık eksiltme 28/3/945 çarşamba günü saat i 15) te beden terbiyesi İstanbul Bölge Müdürlüğünün Taksim Sıraservilcr caddesindeki binasında komisyon huzurunda yapılacaktır.
5 — Bu İşin muvakkat teminatı (371.85ı Uradır.
6 — Bıı İşe ait keşif ve şartname evrakı har gün İş saatlerinde Müdürlük muhasebe servisinde görülebilir.
7 — Eksiltmeye lştirlLfc etmek Istiyenlerin belirli gün ve saatte madde 3 de bildirilen belgeleri ve madde 5 de yazılı tem inat Liriyle birlikte komisyona baş vurmaları. .3499»
CHastabakıcı Alınacaktır-^
Taliplerin Teşvikiye Sağlık Evine Müracaatı
Jj-MUTEFERRİ K
ASRÎ DANSLAR — Hususi olarak evlerinde öğrenmek isti, enler Beyoğlu Anadolu hanı geçidi karşısında Allyon sokajr 19. Prof Pmıosyan
1096 — 1
ORTA - LİSE TALEBELERİNE -Tuna Dersevinde riyaziye - fizik -kimya - Usan derlserl verilir. Pazardan başka her gün saat 14 - 18 arasında müracaat. Tuna Dersevl Atatürk bulvarı No. 8g İstanbul - Aksa ray-________________995 - 3
MÜTEHASSIS GENÇ BİR BAYAN— İlkokul çağındaki talebelere ders ve-’.’ip vctiştlrm-*ktedfr Arzu edenlerin 421 Posta kutusuna yazmaları.
2045 -
ORTAK ARANIYOR — İşlek büyük bir bakkaliyede yarı yarıya ortak olmak İstiyenler CsğaloğJu Türkocağı sokak No. 3 e müracaat. 2046 —
BİR ALMAN BAYAN ÖĞRETMEN — Bir Türk vatandaşı Alman kolay metodla müptedilere ve İlerileniş talebelere İyi ders verir. Pazardan maada her gün 3,30 - 6,30 a kadar istiklâl caddesi 133 No. 11 Haşan Bey apartıman arka merdiven 6 No. ya müracaat._________2067 — 2
KOLEJ MEZUNU BAYAN — Talebelere, bayanlara İngilizce öğretir. Talebe ruhundan anlar, sabırlıdır. Tecrübe dersi ücretsizdir. Akşamda Pratik İngilizce» rümuzuna mektup-la müracaat. 2080 —
ACELE SATILIK APARTIMAN — Halıcıoğlunda kagir (9) oda taraça, balkon, terkos, elektrik, fevkalâde manzara. Bahçede ayrıca bir oda, mutfak sanlıktır. Nuruosmaniye G. ''-inan P$. Sok. No. 16. Kem-I Işıldak.
2W7 -
ŞAHLIK DOKUMA ATELYESİ — Tahtakale caddesinde kftgir binada kurulmuş. 2 bobin, 2 masura makin?-sile 15 el tezgâhını havi mükemmel dokuma atelyesi devren satılıktır. Müracaat' Karalar Bebek tramvay dıırağl karşı ında Demirbağ hun No.
18. Tle; 4(î304 201« —
CHURCHİLL'İN SİYASÎ HAYATI
Arkadaşımız CLhat Baban tarafından tercüme edilen bu kitap neşredilmiş ve büyük bir alâka lle karşılanmıştır. Büyük Britanya’yı İkinci dünya savaşında tehlikelerden kurtaran ve ismini dünya tarihine maleden başvekilin maceralarla dolu olan bütün hayatı, bu kitapta 20 nci asır İngiltere tarihinin seyri İçinde mütalâa olunmaktadır.
ChurctulTin askerlik ve talebelik hayatı, gazeteciliği, siyasi hayattaki mücâdeleleri, naarlığı. mesuliyetleri, uğradığı hücumlar, Hindistan meselesi hakkındaki düşünceleri, Birinci Cihan Harbindeki rolü, Çanakkale ve Gelibolu seferindeki mağlûbiyet do-layıslle uğradığı hücumlar, tankın icadında oynadığı rol, Kıtal Sekizinci Edvart ile olan münasebeti ve kiralın tahtından feragati sebepleri, hep bu kitapta toplanmış ve eser güzel bir üslûpla ve herkesi alâkadar edecek şekilde yazılmıştır. Her kitapçıda bulunur. Okuyucularımıza tavsiye ederi».
AMATÖR
Beşinci sayısı çıktı. Bu sayıda Prof. Dr. Kâzım İsmail Gür kan'm (Keşifler ve tesadüfler). Güzel sanatlar akademisi seramik profesörü İsmail Oygar’m (Çömlekçilik), ressam Ercüment Kalmık'ın (Desen'. Dr. Ali Fuat Örsnn’m (Amatör tavukçuluk), ve Niyazi Alnıgenlşln (Radyo' yazı-larile (Toz maden sanayii), ve (Dünya piramit şeklinde mi?) makaleleri-le birçok faydalı bilgiler vardır. Tavsiye ederiz. Flatı 30 kuruştur.
TEKNİK L'NtVERSİTE TALEBESİ — Yüksek mühendis talebesi, orta ve İlse kız, erkek talebelerine ve bitirme, olgunluktan kalanlara da fizik, kimya, cebir, geometri derslerini verip kati surette sınıf geçirmeyi temin eder. Müracaat: Akşam gazetesine mektupla (Y. Ders) rüm uzuna, | 2087 — 1
MKK rUPLARINIZI ALDIRINIZ
Gazetemle İdarehanesini adres olarak göstermiş otan karilerimizden
E.A — 99 - M M. E— S.L.A — Kâtip — G.C namlarına gelen mektupları rehanemlzden aldırmaları olunur.
ida-rtca
A
Istanbul Erkek Sanat Enstitüsü Müdürlüğünden
Açık pazarlık suretiyle satan alınacağı evvele- ilân edilen metre kare tutarında üç kalite ceviz kaplamanın 19/HI/945 günü yapı lan pazarlığında teklif edilen son llat yüksek görülmüş olduğundan yeni den açık eksiltmeye konulmuştur. Bu eksiltme 23 Mart 1945 cuma gün1 saat 15 dc Enstitü Müdürlüğünde yapılacaktır. İsteklilerin şartname) görmek üzere her gün Erkek Sanat Enstitüsü Müdürlüğüne ve pazarlığı iştirak etmek İçin 33,750 liralık muhammen Batın % 7.5 ğu olan 2456.25 liralık teminatı Yüksek Okullar Muhasebeciliğine eksi time saatinde komisyonda bulunmaları İlân olunur.
10 blı
■ 3-466»
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasından :
Gedlzde Gazi Kemal mahallesinde bayan Zehra Soylu adına yazıl D. sınıflı birlik 16532 numaralı bir adet bankamız hisse senedi kaybedil mlş olduğundan artık hükmü kalmamıştır. Yerine başka numaralı yen senet verileceği bildirilir. (3471)
L E. T. T. İşletmelerinden:
1) 17 adet takat transformatörü satın alınacaktır.
2) Tekliflerin 1. 8. 1945 târihine kadar İdareye verilmesi lâzımdır. Şartnameler Metro Han levazımında parasız olarak dağıtılmaktadır.
(3283)
Created by free version öf 2PDF
Devlet orman işletmesi Karasu Revir Amirliğinden
Revirimizin kuyumcullıl, Kocaeli ve Karapınar sahil depolarından
3. 945 günü satışı yapılacağı bildirilen 129 metre 403 deslmetreküp
26.
kavak tomruğu görülen lüzum üzerine satıştan kaldırılmıştır. (3412)
İstanbul Sıtma Mücadele Başkanlığı
Satmalına Komisyonundan
Avrupa malı (4OOO» kürek, (2,5* ve «3» çer kiloluk beşer yüz K-iznıa kapalı zarf usullyle alınacaktır. Örnekleri ve şartlaşma kâğıdı her gün görülebilir. Teminatı (843» Ura «75* kuruştur. İsteklilerin ihale gıin-j olan 10 Nisan 945 sah günü saat 11 de mektuplar ile Kadıköy Moda caddesi 91 numaradaki sıtma mücâdele başkanlığında bulunmaları ilân olunur. (3457)
11 SÜMERBANK
Yerli Mallar Pazarları Müessesesi Müdürlüğünden
Zeytinyağı ve sabun fabrikalarının İhtiyacı için talep miktarında
Filitre bezi yaptırılacaktır
tatlyenlerln nümuneyi görmek ve şartlan öğrenmek üzere müesse-
semiz fabrikalar servisine müracaatları..
BANKA KOMERÇİYALE İTALYANA’NIN
ŞUBE MERKEZİ, İSTANBUL ve BEYOĞLU BÜROLARI ve İZMİR ŞUBESİ
31 Ara'ık 1944 Tarihinde Bilânço
K T 1 F SERMAYE (TÜRKİYE'YE TAHSİS EDİLMİŞ PASİF
KASA VE MERKEZ BANKASI KANUNİ KARŞILIKLAR KASASI TL. 1.838.939.07 357.041.55 1.500.000 —
SERMAYE» T.L.
BANKALAR 142.733.96 İHTİYATLAR
SENEDAT CÜZDANI 81.888.77 İlerde vukuu muhtemel sarar karşılığı 25.798.38
ESHAM VE TAHVİLAT CÜZDANI 573.153.65 KARŞILIKLAR 2.—
BORÇLU CARÎ HESAPLAR 682.463.95 TAAHHÜTLERİMİZ 143.870.97
MUHTELİF BORÇLULAR 13.009.14 MEVDUAT VE CARI HESAPLAR
SABİT KIYMETLER Tasarruf mevduatı 656 397 50
Gayri menkuller (300000 Lira sigortalıdır) 96.000.— Diğer mevduat 1.145.653.97 1.802.051,47
SAİR AKTİFLER 217.851.26 TEDİYE EMİRLERİ 16.552 68
ZARAR MUHTELİF ALACAKLILAR 397 952.73
Eski senelerden mtldevver ısrar Î7.863.34 SAİR PASİFLER 220 950 12
Bilânço senesi zararı 176.233.66 204.097 —
TL. 4.107.178.35 TL. 4107 178.35
NÂZIM HESAPLAR
Kefaletlerimiz 59.42522
NÂZIM HESAPLAR 1198.914.61 Sair Nâzım Hesaplar 3.139.489.39 3.198.914:61
BANKA KOMERÇİYALE İTALYANA’NIN
İSTANBUL ŞUBE MERKEZİ, İSTANBUL VE BEYOĞLU VE İZMİR ŞUBESİ
31 Aralık Tarihinde Kâr ve Zarar Hesabı
Z
î M M E T
MATLUP
PERSONEL MASRAFLARI
VERGİ VE HARÇLAR
SAİR MASRAFLAR
VERİLEN FAİZ VE KOMİSYON
GEÇEN SENELERDEN MUDKVVER ZARARLAR
T.L.
T.L.
262.485.31
20 996.45
41.902.09
36.728.20
27.863.34
ALINAN FAİZ VE KOMİSYONLAR
Esham ve tahvilât cüzdanı gelirleri Banka Hizmetleri Mukabilinde Alman ücret ve Komisyonlar
KAMBİYO KÂRI
MUHTELİF KÂRLAR
ZARAR
TL.
58 566 78
49 514.72
71.245.77
44 02
6.507.10
204 097 —
389.975.39
T.L.
389.975 39
21 Mart 1945
Balklle 8
Muayenehane nakli
Dr. Nevzat YeğinsU
Birinci sınıf dahiliye mütehaaeM» (Amerikan hastanesi) Muayonahanestal şişil Tokaloğlu sokak 8V2 No. y* nakletmiştik Saat 6 - 7
(Şişil şifa Turdu karşın)
„Telefon.! 84517
PUDRALAR
MODASINDA
Yeni vere vltalâde.tır
TEBEDDÜL
MübBUlaircayri tabIL'
1 'Makyaj ^{çalmadı >
C( lATrü rüle« k ’pa-yri
pûzellifc oerir.
Perisin şık kadınları^, yenlb? moda İcat etanişlerdir.' Bütünjgül sabit duranı.ve hiç.parlaklık |zf,b»« r alem oyan, bir gül teni Jy eren iyeni bir pudra bulmuşlardır
Eaş, Diş, Grip, Romatizma, Nevralji, Kırıklık ve bütün ağrıları derhal keser
İcabında gtınde 3 kaşe alınabilir Heryerde ısrarla NEVROZİN isteyiniz.
DERMOJEN
Yanık, Çatlak. Ekzama ve Giifl yaralarına fevkalâde 1yı gelir. Derinin tazelenmesine ve yenilenmesine hizmet eder.
FRENGİ ve BELSUÖUKLUÖUNA
Tutulmamak için '
PROTEJİN
Kullan malı dit.
Türkiye Kızılay
Cemiyeti Genel Merkezinden
Kızılay cemiyetine ait olan Afyoııkaıahisar maden .suyu ve tabii sodalarının Ankara, Adana. Istanbuldan başka yurdumuzdaki şehir ve kasabalarda satış ajanları ve bayilikleri ihdas edileceğinden isteklilerin şartlan öğrenmek üzere Anka-radakl umumî merkezimize müracaatları.
DERMAN
KAŞELERİ
Cripi.Nezleyi.Soğukalgrn/ıklarını. Ağrı Sızı, ve Sancılan derhal geçirir. 1 Kase tOKurusiır
BAYILANLAR.ÇARPINTIvrSıHiR BUKRANI ÇEKENLER
NEVROL CEMAL
DEH 20 DAMLA ALINCA SİNİRLERİ YATIŞIR.DERHAL FERAHLARLAR .
İPEK DEŞESİ SATIŞI
SÜMER BANK
İplik ve Dokuma Fabrikaları Müestesesi
Gemlik Sunğipek Fabrikası Müdürlüğünden:
Aşağıda cinsleri, miktarları ve teminatları yazılı İpek deşelerl İT Nisan 1945 salı gilnil saat 15.30 da satışa çıkarılacaktır.
SATIŞ ŞARTLARI
1 — Satış açık ve karşılıklı pazarlık suretlle yapılacaktır.
2 — Satışa her kalem İçin ayrı ayrı İştirak edilebileceği gibi her cinse ayrı ayrı flat vermek şartile toptan da İştirak edilebilir.
3 — Alınacak teminat her kalemin hizasında gösterilmiştir.
Yazılı teminatların, ihale saatinden evvel fabrika veznesine yatırılmış olması veya banka teminat mektubunun ibrazı 1 Azımdır,
4 — Mallar İhale gününden İtibaren en geç 30 gün zarfında fabrikadan kaldırılacaktır,
5 — Depolarda dökme olarak bulunan mallar tartılarak alıcılara teslim edilecek ve bundan, sonra yapılacak ambalaj ve sair masraflar ahdya alt olacaktır.
0 — Belediye, teüâllye ve sair rüsumlar alıcılara aittir.
7 — Fabrika -idaresi satışa çıkarılan malları taliplerine İhale yapıp yapmamakta serbesttir. '
8 — Fabrikanın satış kararı alıcıya en geç 8 gün zarfında bildirilecektir.
0 — Kati İhaleden sonra verilen müddet zarfında kaldirilmiyan inallara alt teminatlar fabrikaca İrat kaydedilecektir.
10 — Satışa çıkardan deşeler her gün fabrikada görülebilir.
11 — Taliplerin belli gün ve saatte fabrikaya müracaatları İlân olunur.
Cins! Miktarı Teminatı
Bükülmemiş deşe 8500 kile. 5,737,50
Bükülmüş dese 13400 > 5.025,—
TRAŞ SABUNU
Kullananlar cildi erinin taravet ve yumuşaklığına hayret ediyorlar.
HAŞAN Deposu: Eminönü — Beyoğlu — Karaköy — Ankara
Satılık ambalâjlık kütük ve odun
Devlet orman ijletmetl Antalya revir amirliğinden:
Muhammen Muvakkat
Miktarı bedeli teminatı
M3 kental Lira Krş. Lira Krş
Bulunduğu yer
00
00
50
50
00
50
50
50
495
330
352
31
30
412
97
412
Hacıbekâr ormanı rampalarında Mur t un a ormanı rampasında Antalya revir deposunda Pamucak - Gerce rampasında Pamucak * Katrandağı > Antalya revir deposunda Antalya revir deposunda Çubuk serisi Erikli dere havzasın Ğl araba yolu kenarında İstifte Hacıbekâr ormanı rampasında mevcut asgari «0 santim uzunlukta köknar ve çam ambalâjltk kütüğü İle karışık ve çam odunları ayrı ayn partiler halinde açık arttırmaya çıkartmıştır.
2 — Arttırmalar 27. 3. 945 tarihine müsadif salı günü saat 15 de Antalya revir amirliği binasında yapılacaktır,
3 — İpeklilerin şartnameyi orman umum müdürlüğünde, İstanbul, Alanya, Burdur, Eğirdir revir ftmlrllk lerlle Kacıbekâr bölge şefliğinde görebileceklerinden hizalarında yazılı teminat akçelerini muhtevi makbuzla birlikte mezkûr gün ve saatte komi syona müracaatları. (3405)
22
00
Çlnal_____________ _________
Ambalajlık çam kÖtllğÖ 300
» 200 • 22 00
» 100 > 47 00
> 20 » 21 00
Ambalâjlık köknar kütüğü 20 » 20 00
Meşe kömürü — 500 11 00
Çam odunu 600 2 60
Karışık odun - 5000 1 10
çam odunu 2000 76
1 — Revirimizin yukarda yazılı rampa ve de
ipekli elekten üç eh saf vo en İnce krema köpüğü ile İle izah cdile-
Bunun sırrı: defo geçirilmiş pudrayı iki defa karışlırtiması usulü bilir. Fransa kimyagerlerinin senelerce araştırmaları neticesinde elde edilen bu Usul, Tokalon mües-sesesinln inhisarı allmdadır. Bu yeni Tokalon pudrası, arlık parlak burunlara ye yağlı ciltlere ebediyen son vermiştir. Cildinize, sekiz saat zarfında "Mat,, duran nefis ve güzel bir renk verir. Rüzgârda ve yağmurda ve hattâ terlemede cildinizi parlak göstermez. "FLol MaLATokakın pudrasını kullanırsa-ruz simanıza bir gül yaprağmm tazeliğini ve güzelliğini bahşeder, sevimliliğinizi ve cazibenizi bir kat dahi ar tur irsi ruz. On muhtelif ve yeni ca-üp renkte olun Tokalon pudrasından birini intihap ediniz.
15
83
I Balta limanı hastanesi operatörü I
Dr. BAHA OSKAY
Her gün 3 ten itibaren hastalarını Taksim, Şehltmuhtar Cad. No. 40 Bisturi Ad. No. 2 de kabul
RIT
HERKESİN TUALET SABUNUDUR >
114
00
Sandal Bedesteninde Satılacak Kıymetli Mücevherat
Muhammen kıymeti 16000 lira olan tek taşlı, gayet kıymettar bir yüzük martın. 20 cı pazartesi günü sandal bedesteninde satılacaktır. Bu meyanda sanatı ltlbarlle kıymetli bir gümüş yıldi2 iğne, mineli elmas kelebek yüzük, pırlantalı altın bilezik, saatli bir yüzük de vardır.
TJreated by Iree version of 2PDF
Muhtelif cins pirinç malzeme imal edilecektir
İ. E. T. T. İşletmelerinden:
ı — Muhtelif cins pirinç malzeme 26. 3. 945 pazartesi günü saat 10.30 da pazarlık usullle mubayaa edilecektir.
2 — Muvakkat teminat 150 liradır. Şartnameler Metro Han levazımında parasız dağıtılmaktadır. (3213)
Devlet Orman İşletmesi Tokat Revir amirliğinden
1 — Aşağıda cins ve miktarları gösterilen araba takınılan açık arttırma suretlle satışa çıkarılmıştır.
Cinsi
adedinin bedeli
Adet Beher
Lira Kuruş
Kayın kısa araba oku 314 1 10
— Çift araba oku 91 2 50
— Yatık araba oku 230 1 98
— Baybut 315 0 64
-= Özek 64 0 66
— Yan ağacı 108 1 75'
- İsbit 75 0 33
BOYEB
SAÇ AĞRILARI va SOĞUK ALGINLIĞINI DERHAL KESER
■KIBH Dr. OPERATÖR ı—ı—n
| ıLHAMi Akcakoyunlu
B Beyoğlu, Sıraservller Meşelik g sokak No. 36/5. Tel: 42356
!
Zayi — 943 - 944 yılında Karagiim-rük orta okulundan 3-B den aldığım belgçyi kaybettim. Yenisini alacağımdan eskisinin hükmü yoktur.
896 Hikmet Kûtay
r
nDr. Suphi Arın,—.
İdrar yolları ve tenasül hasta- B tıkları mütehassısı. Taksim Sı- B I raselvller Cad. 59. Tel: 49.284
8 96
2 — Arttırma 2/4/945 tarihine ıaslayan pazartesi günü saat te revir âmirliğlnde yapılacaktır.
3 — Tutar bedeli üzerinden % 7,5 hesabîle teminat 114 lira kuruştur.
4 — Açık arttırma Ankarada Orman Umum Müdürlüğünde,
Amasya, Niksar, Vezirköprü. Zara, Revir âmirliklerlle Sivas( Artova. Zile, Kayseri, Orman bölge şefliklerinde görülebilir.
5 — İstekliler muayyen gün de Revir âmriliğindekl komisyona müracaattan. (3386)
GALVANİZLİ FIÇI
BLr miktar 200 litrelik içi, dışı galvanizli, ondüle yeni fıçımız vardır. Tel: 23603
Lokman Hekim (Dr. HAFIZ CEMAL) Dahiliye mütehaıtısı Divanyolu 104
Muayene saatleri Pazaı hariç her gün 2.5 — 5. Tel: 22398
Zayi — Çift atlı Ziraat plâka numaralı kaybettim. Yenisini alacağımdan eskisinin hilkmü yoktur, Beşiktaş Dikilitaş mahallesi Emlrhan sokak 2 No. b mandıra Şaban Büyük Özkan
Zayi — Yedlkule Kazlıçeşırıe Kösele sokak 4-0 No. iı deri fabrikası İçin Ticaret ve Sanayi Odasından almış olduğum imalâtçı grup vesikasını kaybettim. Yenisini alacağımdan eskisinin hükmü yoktur.
Rıdvan Akdeniz
Devlet Orman işletmesi Çine Revir Amirliğinden :
Satılık çam kerestesi H:
.Parti Adet M.3 D3. Muhammen B. Tutarı B. % 7,5 teminatı Cins!
Lira K r. Lira Kr. Lira Kr.___*
262.07 Yarı mamûl
436.77 • •
694.87 » >
1 476
2 734
3 1207
18582.85
1393.71
Yekûn . .
Zayi — Bursa nüfus memurluğundan aldığım nüfus kâğıdımı ve beraberinde Bursa askerlik şubesinde kayıtlı askerlik tezkeremi kaybettim. YenLsInl alacağımdan eskisinin hükmü yoktur. Bekir Altlirk
E Çocuk hekimi doktor
hmed Akkoyunlu
raks!m - Talimhane palas. Telefon: 82527
LGömlekiş"!
BİRİNCİ SINIF ÇÖMLEKÇİ |
CBİTeJ: 2Û086 Sirke# ■MbHfff
EUCARBONE yerine
KARBOLAKSİN
kullanırım
Her eczanede bulunur. 100 tabletlik kutusu 200 kuruştur.
İstanbul T eknik üniversitesinden:
Gümüşsuyunda Teknik üniversitede açık olan hademeliklere İstekli olanların İdare müdürlüğüne müracaatları. (3463)
2417 200. 959
1 — Revirimizin Gökbel bölgesi Akçova deposunda mevcut 3 partide (2417) adede denk (206.959) M3. Yan nıamûl çam kerestesi açık arttırma İle satılığa çıkarılmıştır.
2 — Beher metre küpOr» muhammen bedeli (89) lira (701 kuruştur.
3 — Muvakkat- tonlmat (1393) Ura (71) kuruş olup her parti !çln yukarda gösterildiği, gibi ayrı ayrı da yatırılabilir.
4 — Arttırma 27/3/945 tarihine rastlayan, sah günü saat 15 te Aydın orman dairesinde yapılacaktır.
5 — Buna alt şartlaşma Orman Umum Müdürlüğünü#, İzmir Mesul muhasiplikte, Turgutlu. İstanbul. Muğla. Acıpayam. Denizli, Fethiye Rö-vlr amirliklerinde ve Aydın, Nazilli, Bozdoğan, Karacasu, Söke. KuşadaH orman daireierlle Çine Revir âmirliğlnde görülebilir.
3 — İsteklilerin belirli gün ve saatte Avdın orman bölge şefliği dairesinde kurulacak komisyona başvurmaları ilân olunur. (3338)
Toprak Mahsulleri Ofisi İstanbul Şubesindeni
Ayvnnşaray, Hasköy, Kasımpaşa, Balat ve Mumhano değirmenlerindi süpürülme 3uretlle toplanmış ve hayyan yemi olarak kullanılabilecek boyanmış takriben 50 ton süprüntü unu 20 mart 945 pazartesi günü saat 14 t» Oalatada Bahtiyar hanındaki dairemizde açık arttırma suretlle satılığa çıkarılacaktır.
Bu unlar değirmenlerdeki kontrol memurlarımıza müracaat edilerek görülebilirler.
Bu husustaki şartname Müdürlüğümüz imalât servisinden talep olunabilir. (3371)
Şerit testere ve plânya tezgâhı alınacaktır
Emlâk Bank Yapı Limited Şirketinden:
Avrupa malı yeni veya az kullanılmış Akuple Elektrikli motörle müteharrik iki adet 70 - 80 İlk şerit testere tezgâhı ile keza Avrupa malı yani veya az kullanılmış Akuple Elektrik motörü İle müteharrik 50 - 70 İlk bir adet Plany3 tezgâhı alınacak tır. Satmak arzu edenlerin tezgâhların evsaf ve flatlerlnl belirtecek mufassal teklif mektuplarını en geç 30/8/ 1045 tarihine kadar Ankarada Emlâk ve Eytam Bankası binasındaki Şirket merkezine tevdi veya İrsal etmeleri Hân olunur. (32291