1949 Haziran etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
1949 Haziran etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster


Sahile 6 da
AKŞAM [Kiiciilt ilânlar
Sene 31 — No. 11034 — Fiatl: her yerde 10 kuruştur.
PERŞEMBE 30 Haziran 1949
Sahibi: Necm&ddln Sadak
Yazı iğlerini fiilen İdare eden: O. Bildik — Akşam Matbaası
■ ' -Jl e
Yeni seçim kanunu
Cumhurbaşkanı
Bir yüksek seçim
Dün Başbakanla bir buçuk saat görüştü
kurulu teşkil edilecek
Adlî teminat esası kabul ediliyor
Ankara 3o (Akşamı — Cumhurbaşkanı İnönü dün öğleye doğru Başbakanlığa giderek Şemseddln Oünaltay İle bir buçuk saat kadra görüşmüştür. Cumhurbaşkanı Ankara üniversitesinde
Ankara 29 (A A.» — Cumhurbaşkanı İsmet İnönü, bugün saat 14.30 da Ankara üniversitesine gitmişler ve makamında yeni Rektör Hikmet Blrandı ziyaretle tebrik etmişlerdir. Rektör, yeni senato üyelerini Cumhurbaşkanına takdim etmiş, Cumhurbaşkanı, senato üyelerine de başarılar temennisinde bulunmuşlardır.
Hükümet C. Bayara cevap vermiyecek
Hükümet vazifesini yaptığı, bundan ötesinin /çişleri Bakanlığını alâkadar ettiği kanaatinde
O Û_ (M
O
Ankara 29 — Yeni seçim kanunu son şeklini almak üzeredir. Kanunda vatandaşların seçim haklarını serbesçe kullanmaları hakkında gentş teminat vardır
Seçmen listeleri hâkimin tasdikinden sonra kesinleşecektir. İtirazlar da hâkime yapılacaktır
Yeni tasarının en ziyade ilgi uyandıran kısmı seçim kurullarına ait hükümleri İhtiva eden kısmıdır. Tasarıda bu hususta şöyle bir yenilik göze çarpmaktadır
Sandık ballarındaki, ilçelerdeki ve illerdeki seçim kurullarından ayrı olarak Ankarada bir 'yüksek .seçim kuruluı bulunacaktır. Bu kurulun vazifesi memleketteki bütün seçim çev-' relerinin seçim işlerini idare tunzhn ve müşahede etmek o-lacairtır
Yüksek Seçim Kurulunun Başkanlığını Yargıtay ikinci Ba •k ınları arasından kur'a ile: seçilecek bir zat yapacaktır.' Üyrlilder de keza kur’a ile seçilecekler Yargıt aydan ve Da-J nışlaydan üçer kişiye verilecektir Kofalar Yargıtay ve Da-I nıstay Genel Kurulları önünde1 yapılacaktır.
tl ve ilçelerdeki seçim kurullarının başkaıılarmı da Yüksek Seçim Kurulu seçecektir. II ve İlçelerdeki seçim kurullarının başkanlığına hâkimlerin getirilmesi düşünülmektedir.
tl ve İlçe sandık seçim kurullarında parti temsilcilerinden gayri üç de tarafsız üye bulu nacaktır. Sandık seçim kurulları başkanlıklarını her il merkezinde ağır ceza mahkemesi balkanının başkanlığı altında bir Asliye ceza, ve bir as-
Vaşington büyük elçisi ile Tekel genel müdürünün aday gös-
Celâl Bayar ve Demokrat Parti genel idare kurulu üyeleri yurd içi gezilerine çıkacaklar Ankara 30 (Akşam» — Hükümetin beyannamesi ve Demok rat Partinin Celal Bayann ağzı ile verdiği cevap etrafında tefsirler devam ediyor. Hükümetin beyannamesi her tarafta çok İyi karşılanmıştır. Demokrat Partinin cevabına çelince, hükümet mahfilleri bunu lâkırdı kalabalığı ve esastan uzaklaşmak isteme şeklinde tef-
A tıkara 29 — C H. P ara se-' slr ediyor.
çimleri hazırlıklarına devam Yaptığını temasım an edin-etnıektcdlr Bu ara seçimlerin- dlğlm Inllbaa göre hükümet, de adayların m aha İlerince tâ- Boyarın beyanatına cevap ver-Jrini esas Olarak aluunakla be- ! mlyecektir. Hükümet vazlfe-
Tekel sini yaptığı kanaatindedir
* “ • Ituııdan ötesi İçiş ileri Bak
şlkâyetler hakkında kesin karan Büyük Millet Meclisi verecektir.
Tasarıda seçim işlerini sekteye uğratanlara, vatandaşların (
oylarını serbesçe kullanmaları-. terıîmel&ri muhtemel na engel olanlara ve türlü şekillerde seçim işlerindeki vazifelerini kötüye kullananlara ağır cezalar tertip edilecektir.
Kanunu inceilyecek İlmî heyet
Ankara 29 — 1950 seçimleri raber, merkezce bugün için hasırlanmakta olan kanun Genel müdürlüğüne tâyin cdl-( bundaı tasarıstnı İnceilyecek İlim he- len eski bütçe ve mali kontrol ğmı alâkadar edecektir, .vf'nlp teskUİ .İçin Başbakan umum müdürü Hâdi Hüsmen (iğrendiğime göre tcişllerl Ba-Şemseddln Oilnnltay tarafın- 'te Vâşingtört büyük elçisi FÖrl- kanı Emin Erişindi, bürün fadan Ankara ve İstanbul ünl- dbn Cemal Erkln'ln münhal' zeteclteri kabul ederek versltesl Rektörlüklerine. Yar- bulunan milletvekillerine adey Başbakan şemseddin Günaha? gıtay ve Danıştay Başkanlıkla- ğösterlleceklerl söylenmektedir.
üye hukuk, yargıcından müteşekkil bir heyet scceklir.
Yeni tasarıda oy pusulaları, oy verme usulü ve oyların sayılması hakkında da hiç kimsede şüphe bırakmıyacak kadar açık vc kati tedbirler vardır. Şimdiki kamında olduğu gibi ı yeni kanun tasarısında da oy-i lar aleni olarak sayılacak ve ; sayma a mel İyesi aralıksız devam edecek. Seçimin neticesi her sandık başında kurul başkam tarafından derhal hazır bulunanlara, ilân edilecektir.
Sandıktan çıkan oy pusulaları bütün tutanaklar Büyük Mll-let Meclisince kabul olununca-i ya kadar mahallindeki adalet daireleri evrak mahzeninde ayrılacak mahsus bir yerde mu-■ hafaza olunacaktır. Bunlar an-eak yüksek seçim kuruluna veya Büyük Millet Meclisine veri-I iecektlr.
Seçim tutanaklarının tasdiki hakkı Büyük Millet Meclisine I alt bulunacaktır. Seçime alt
rina, Ankara. İstanbul ve İzmir Barosu Başkanlıklarına birer mektup yazılarak kurulacak heyete gizil oyla seçilecek profesör. hâkim va avukatların adlarının bildirilmesi rica edilmiştir. '

Yunan
Kabinesi
Kömür havzası anlaşması
Zonculduk h.ra.smd* kranü. istihsalinin smırdrnuı |ç|„ bir Amerikan grupu İle anlaşmaya varıldığını ve arınmanın İmza edildiğini yazmıştık Yukarıda EtıbankU yapılan InıTd i I. * .1 ....
•*-- x . X unu* mu
lan imza töreninden İki enstantane görülüyor.
buhranı
Kabineyi Diyomidis' in teşkil etmesi muhtemel
bu hususta beyanatta bulanacaktır.
Kabine âzası arasında hâkim olan kanaat şudur kİ demokrasi ve hürriyet rejimini. Demokrat Parti ile birlikte veya ayn olarak kökleştirmek hususunda hükûûnıct, kati bir azimle yürümektedir. Yeni ae-çim kanunu tasarısı bunun en bariz ve hüsnüniyet aahibi vatandaşlar tarafından ırddedltemlye-cek bir delilidir.
İçişleri Bakanı Emin Erlşlrgil
rulu bugün saat İS dan 20 ye kadar «üren bir toplantı yapmıştır. 4 saat süren bu toplantıda günlük meselelerin görüşüldüğü bildirilmekte ise de bu meseleler arasında Celâl Bayanın beyanatının da bulunduğu muhakkak s ayı lam aktadır.
O
2
0 >
0 p
>» vap burada D, P İllerin »m.ııri^ O tasvibi He karşılanmıştır. B®«-0 nunla beraber parti teşkilâta. Q) genel İdare kurulunun, hükü-+i metin bayannamesl karşısında görüşnü açıklayan dr tamimi- E. ııl beklemektedir
Celâl Boyar, genel İdare kurulu üyeleri ve Milletvekilleri yurdun muhtelif bölgelerine dağılarak nutuklar ve hasbühal-ierle D, P. nin görgünü açık-Lıyaçlıklardır Bu meyânda Celâl Bayar temmuzun 10 una doğru tamire gelip 4-5 gün kalacaktır. Demokrat Parlatıln İzmir vilâyetindik bütün ilçe başkanlar i şehrimizde toplanarak Baysrın İzahatını dinleyeceklerdir Demokrat Parıl başkan inin. Mani'iaya. Aydına, Denizliye giderek aynı şekilde toplantılar yapması ve sonra Çeşme plâjında bit müddet İstirahat etmesi beklenmektedir.
Atina 30 tR> — Çaldarts'in Halkçılarla Liberallerden mürekkep bir kabine kurmak teşebbüsü neticesiz kalmıştır. Kırat Milli Bankanın eski müdürü Dlyomldls'i davet etmştlr. Dlyomdis ln Başbakanlığı kabul | edeceği ve muhtelif partilerin Paris 30 ıR» — Avrupa tktlsa- , iştirakiyle bir hükümet teşkiline ı rel*l — lifti **■)>.
çalışacağı anlaşılıyor.
DlyomldLı ?4 yaşındadır. Ev
Belçika plânının kabul edilmesi muhtemel
Bakanlar Kurulu toplandı Ankara 20 — Bakanlar
Kıı-
D. P. lilerin yurd içi gezileri
İzmir 29 — Demokrat Parti genel başkanı Celâl Bayann, hükümetin tebliğine verdiği ce-
Balıkeçirde
Balıkesir 29 — Demokrat Parti kongresinden dönen delegeler, bu akşam D P. merkea binasında toplanan partililere kongre hakkında izahat verdiler. İl İdare heyeti ikinci başkanı Esat Budakoğiu, kongrenin bozgunculara karşı milletin kati cevabını verdiğini, hükümet beyannamesinin halkı ürkütmek gayesiyle hazırlandığını söyledi.
di İşbirliği Konseyi dün Parisle toplandı. Toplantıda yeni bir
' , . I UİJUIUJUU jra^utuuuil. M
y.?,^.nL8!rÜS-Ü ^lC‘^ ’velce MaUye' sakalık
....... - - — - - ve Başbakan yardımcı-
lığında bulunmuştur.
nın uzlaştırma plânı ehenımi- |arıncıa yetle karşılandı. Toplantıdan sonra bir sözcü. Belçika plânının kabulü çok muhtemel olduğunu söylemiştir.
Mütehassıslar bu sabah toplanarak bir rapor hazırlıyacak-lar. rapor öğleden sonraki toplantıda tetkik edilecektir. İngiliz Maliye Bakanının dolar buhranına karşı kati vaziyet almasını Isdyecegl söyleniyor.
Amerikan Maliye Bakanı Shnetder Londraya geliyor, tn-gtllz Maliye Bakat ve Domln-yoalar MaLiye Bakanlarlyle gö • rüşecektlr,
f
umum
İş adamlarının bir dileği
tlca-tc?-
Yeni oteller
Harbiyede büyük bir otel yapılması isteniyor
Ankara 29 — tstanbulda 350 yataklı otel yapacak olaıı şirketin müdürü Mr. Moor bugün şehrimize gelmiştir.
Mr. Moor Beyrut ve Dahran-d ı da büyük oteller yaptıklarını. İstanbıılda Harbiyede de muazzam bir otel yapacaklarını, bu otelin Boğaz ve Hailce nazır olacağını ve eseri Türk mimarlarının vücuda getireceklerini söylemiştir
Otelde çalışacak garsonlara en ileri teşrifat usulleri öğretilecek ve bu suretle yılda 100
Millî Eğitim Bakanının gazetemize beyanatı
Şark vilâyetlerinin kültür kalkınması için ayrılan 2.940.000 lira hangi işlere sarfedilıyor?
Hariç memleketlerle ret yapan iş adamları, kilâtımızdııkl şu noksanı ileri sürerek, ıslahını ilgili makamdan rica edivoıtar:

»Muhtelif memleketlerin Mal alma şartları kendilerince hazırlanan muayyen, mukannen, net formüllerle tesbit edilmiş olduğu halde, bizim satma şartlarımız mallım değildir. İs adamlarımız körii köriine hareket etmek zorunda kalıyorlar.
İzmir, Mersin ve sair böl- . „ . seterimizin ihraç şartlarını I Mlnl Bakanl*S' hissesi-
tesbit evliven kontrat tip- ne (,u*‘n hazırlıklarla ortaokul terimi, olmalıdır. Bunlonn. u»1'11" der. pro5r»ml»nn-iirarrt ataşeltrivle temas d“ yap*>a=ı>* de^sltrmelerdu-, neticesi devletçe ilân edil., Ahttarada İken bu İlci, mevzu et-mest, ....
menfaatine uygun olacaktır. Böyle bir yol gösterilmesine ihtiyaç duyuyoruz. Aksi takdirde, dışarı memteKet-lerde ırki, ailevî yahut rfi.ıı
Ortaokul ve Lise programlarında esaslı değişiklikler yapılacak. Ortaokullara ticaret, ziraat ve sanat bilgilerinin konması, liselerin dört sınıfa çıkarılarak kalite bakımından takviyen, olgunluk imtihanları usulünde ve eğitim enstitüleri ders programlarında değişiklikler yapılması bahis mevzuudur.
Okullar kanandıktan sonra Milli Eğitim Bakanlığını meşgul eden iki mühim meseleden biri Şark kalkınma plânında
ataşeleriyle temas da yalJI|acak
. *•* Anknmrfn llr*>ı
ınca ve uu surene yı:a* ıvu nır Kor doguştl Olu milyon döviz »ağlanacaktır. | teri yiyen de bhlr..
>j aevıeıçe ııan cnt«-|..........- •""" ““
çoğunluk tacirlerinin raf,nda kaydedilen İlerlemeler
- hakkında Milli Eğitim Bakanı
B. Tahsin Bangııuglu ndan malûmat rica eltini. Şark vilâyetlerimizde kültür kalkınması İçin __________,_______________ sarfcdllen gayretler hakkında ve milli alâkaları fazla olan-^(9
lar alıcının şartlarına ilahaI —Şark kalkınma plânının bu iyi tenıcssül ediyorlar; biz sene ancak küçiik bir başlaogı-rekabette geri kalıyoruz. [cmı realtze edebiliyoruz, çünkü Formülsiızlük yüzünden bütçeye konabilecek tahıl.al bir kör döğüşü oluyor. Sille-'azdır. Bize bundan 2940.000 iı' i J ‘ J.» j ayrıldı. Bunu da en zaruri m-ı-
Konuşan : Şevket RADO
arif hizmetlerine .tahsis ettik. Şarkta küçük kasabacıklar teşekkül etmektedir kl bunların mektep binaları vilâyet bütçelerinin darlığı yüzünden yapılamıyor. Bunun için 1 400 000 Ura ayırdık. 18 vilâyette N tane 3 ilâ 5 dershaneli İlkokul yaptırıyoruz Bu binaların temelleri atılmıştır: ders yılı başına kadar tamamlanacaktır.
Yine bu paradan bir kısmını Van gölü kıyısında gt-çen sette açtığımız Ertıis Köy Enstitüsü binalarının ikmaline tahsis rt-tlk Ayrıca Şarkta (• yerde, Va-nın tskele köyünde. Dlyarbakı-nn çermik merkezinde. Bitlisin Ahlat kaza merkezinde ve Tun-c'inun Nazimiye kaza merkezinde başlanmış olan 4 tane (Arkası 1 ncî ratriCede»
Tahsin Banguu£lı




Nahife 2
1 K S A M
30 Haziran 1949
Dünyanın öbür ucunda Türk vapuru
Vapurlar alıyoruz: Hazım Marsilyaya işüiyecek, bazısı İsknıderiyeye gidip gelecek, Türk vapurlarının Nikaragua ile Hindistan arasında yük taşıdığını geçenlerde Nikarağuada tiç Türk tayfasının ölümüne sebep olan polis vakasından öğrendik ve bıı Türk vapura dünyanın öbür ucunda ne arıyor? Diye de epeyi hayret ettik.
Hayret ettik. Çiinkü Nikaragua'nın nerede olduğunu ilk hamlede kestirecek vatandaşın sayısı cidden azdır ve burnumuzun dibindeki Karadeniz limanlarında deniz nakliyatının henüz intizama girmediğini, yolcularla koyunlara aynı zamanda güverte bileti kesmek mecburiyetinde kaldığımızı, öküzlerle kucak kucağa seyahat ettiğimizi ise herkes bilir. Karadeniz yolunda vapur ihtiyacı amansız bir şiddetle kendini hissettirirken bir Türk vapurunun Nikaragua - Hindistan arasında yük taşımakla meşgul olduğunu öğrenmek, bu arada Marsilyaya, Kahireyç yolcu taşımak için dünyanın en lüks vapurlarını satın alnııya kalkmak cidden şaşkınlık verici! bir hâdisedir ve eğer bir vatandaş bunlara şaşmıyorsa onun şaşmak damarlarında bir bozukluk olduğundan şüphe etmek caizdir.
Memleket dışı seferlere karışmak hevesinin nereden geldiğini bilmiyor değilim. Maksat dolar toplamaktır ve bizim de dolara ihtiyacımız vardır. İyi amma İşimize yaramıyacak vapurlara milyonlar yatırdıktan sonra toplantıya çalıştığımız bu dolarların belki on mislini iç ve dış turizmi teşvik voliyle getirebileceğimize herkes iman etmiştir. İstanbıılda bîr büyük otel yapılsa dünyanın seyyalimi bu şehre getireceklerini söyliyen seyahat accnlalarıııın haddi hesabı yoktur. Vapur satın alıp dünyanın öbür ucunda müşteri arıyacağımıza o paralarla turizm bölgelerimizi teçhiz etsek, bir taraftan şehirlerimizi öbür taraftan keselerimizi imar etmiş olmaz mı yız?
önce kulağımızı nereden göstereceğimizi kararlaş-hralım. Şevket RADO
Türkiye-Suriye
Hüsnü Zaim Türk milletine ve Cumhurbaşkanına selâm ve sevgilerini gönderiyor Suriye ordusunun tensiki işinin bir türk askerî heyetine verilmesi muhtemel
ÇİZMEDEN YUKARI ÇIKILMıŞ
Umum müdür muavini kararın idareye tebliğ edilmediğini söylüyor
Basın-Yayın umum müdürlüğü teşkilâtı
Yeni kadro yarından itibaren tatbik ediliyor — Kadro dışı kalanlar
Ankara 29 — Basın - Yayın ve Turizm Müdürlüğü yeni kadresiyle yarından (bugünden) İtibaren İşe bağlıyacaktır. 1943 te kurulan Basın - Yayın Umum Müdürlüğü teşkilâtından 103 kişi yeni kadroya girememiştir. Genel mûdiir muvainllği ile Yayınlar, Haberler dairesi müdürlüğü, Büro müdürlüğü, muhtelif şube müdürlükleri. Turizm dairesi müdürlüğü gibi yüksek maaşlı birçok memuriyetler hâlen açıktır.
Bugün bir basın toplantısı yapan Umum müdür Şükrü Esmer. yeni kadro dışında kalanlar hakkında şunları söylemişti:
«— 51i maşlı. 52si ücretli 103 memur ehliyetsizliğinden dolayı dışarıda bırakılmış değildir. Birinci sebep yeni kadronun eskiye nazaran dar oluşudur. İkinci sebep eski teşkilâta verilmiş o-lan vazife ve hizmetlerle yeni teşkilâta verilmiş vazife ve hizmetler arasında farklar bulunmasıdır, Açıkta kalanlar eski >adroda değerli vazifeler görmekteydiler, fakat yeni teşkilâta verilen vazifelerin ifasında aradığımız vasıflan haiz değildirler.»
Umum müdür, münhaller İçin elemanlar arandığını, fakat tâyinlerinde pek acele etmlyece-ğinj sözlerine ilâve etmiştir.
Eski teşkilâttan kadroya girenler ve girmeyenler
Eski umum müdür muavinlerinden İzznddin Nlşbay, Şefik Berkan, Prof. Ömer Hilmi Bud-da. Radyo müdürü Nejat Saner, Turizm müdürü Süreyya Ergün, esasen istifa etmiş olan Feridun Fâzıl Tülbentçi. Memduh Talât
İstanbul radyosu
şükrü Esmer, İstanbul radyosu hakkında da izahat vererek muvakkat kabul muamelesinin devam ettiğini, yapılan yayın tecrübelerinden müspet netice alındığını, eylül ve ekim aylarında altışar kasım ve aralık aylarında da sekizer saatten muntazam yayınlar yapılacağını, haberlerle bazı konuşmaların Ankaradan naklen verilmesinin tamln edildiğini söylemiştir.
Anadolu Ajansı hakkında da izahat veren Umum müdür, a ■ jansla yapılmış olan 25 yıllık mukavelenin şubatta biteceğini, bundan sonrası İçin müessese-nln anonim şirket mİ olacağı. Basın - Yayın ve Turizm Umum müdürlüğüne mİ bağlanacağı hakkında hükümetçe esaslı kararlara varılacağını anlatmıştır.
şükrü Esmer, partilerin radyodan İstifadeleri hakkında da şunları söylemiştir:
Seçimler arifesinde siyasi partilere radyodan istifade hakkı verilmiştir. Partiler adına yapılacak konuşmaların önceden plâğa alınmak suretiyle radyo İle yayınlanması takarrür etmiştir»
Danimatkalı gazeteci
Bir müddetten beri Adana, Mersin ve İzmir gibi vlâyetleri-mlzde İncelemelerde bulunan DanimarkalI gazeteci Oster-gaard dün Istan bul Gazeteciler Cemiyetine gelerek basın men-suplariyle tanışmış ve Türklye-ye alt intihalarını anlatmıştır.
Misafir gazeteci, 7 temmuzda Dantmarkaya dönecektir.
Tezei. tekaütlüğü gelmiş olan Berver tskit, Dış Yayın Dairesi müdürü Mehmet Ali Dağpınar da yeni kadroda bulunmıyanlar arasındadır
Türk matbuat heyeti Ue birlikte Şam'a giden muharririmiz Vâ - Nû yazıyor:
Şama geldiğimizin hemen ertesi günü Devlet reisi mareşal Hüsnü Zalm tarafından kabul olunduk ve bu tarihten üç gün evvel memleket seçmenlerinin hemen İttifakla Devlet reisliğine seçilmiş olan mareşali tebrik ettik.
Okuyucularımız dikkat etmişlerse, komşu Şurtyenin Devlet reisinden bahsederken, kendisi-, ne, eskiden olduğu gibi albay dcğU, mareşal demekteyiz. Çünkü kendileri D.-vlet reisi olduktan sonra, yeni bir kararname ile. aynı zamanda mareşallik pâyeslne de ulaşmışlardır. Sayın Hüsnü Zaim i tebrik etmek fırsatım bulduğumuz günün akşamı, Suriye tarihinde Uk defa olarak müşir üniforması giyeceklerdi...
Muhacirin semtinde, yani Şanım Bursayı andırır, yemyeşili ovasına hâkim olan yerinde Ri-yaseticumhur makamında kendisi tarafından kabul edildik. Elçimiz, sayın Abdullah Akşin yeni Surlyenln enerjik Devlet reisine. Cumhurbaşkanımız İnönü'nün. tebriklerini ve muvaffakiyet dileklerini sundu, bu vazifesini bitirdikten sonra, sayın Hüsnü Zalm, Türk efkârı umumlyesine gayet güzel bir Türkçe ile şu demeçte bulundu:
— Türk milletini çok sever ve çok takdir ederiz. Aradaki yakınlık ve dostluğun matbuat vasıtasiyle teyid edilme-ı sini büyük memnunlukla karşılarım.
Türkiye Ue aramızda bundan sonra uhuvvet karan e bir siyaset taklbedeceiz ve mazide vukua gelmiş olar. gerginliği ta-mamiyle izale edeceğiz ve ta-manıiyle unutacağız.
Türkiye ile Suriye akraba... Hattâ odan da daha ileri iki memlekettir.
Türk milletine ve fahametlû. İsmet İnönü hayretlerine samimi selâm ve sevgilerimi vasıtanızla sunmak bahtiyarlığım duyuyorum.

Burada yeni ve eski hükümet
adamlarlyle ve alâkadarlarla yaptığımız temasıar neticesinde şuna kani ıdtık ki. yeni Suriye rejimini kuran insanlar, Tüîkiye ile çok yakın, bir dostluk gütmek samimi emel ve arzusunu beslemektedir. Nitekim pek yakında 20 küsur binden elli bine çıkarılacak olan Suriye ordusunun tensiki işi de Türk askeri heyetine verilmek istenmekledir. Bu durumu yakından tetkik elnıek üzere yüksek rütbeli bir T’irk genarall yakmda Şama gelecektir.
Mareşal Zalmın idaresindeki Suriye hükümeti kenal memleketlerinde. komünistlikle büyük bir mücadele açmış bulunuyor. Hudutlarımızın hemen ötesinde mevcut bulunan ve zaman zaman tesirlerini hissettiren bu neviden tahriklerin, artık sona erdiğini görmek bizi fevkalâde memnun edecek hâdiselerdendir.
Ezcümle, Cemal paşanın İdam ettirdiği Suriyelileri yâdetmek üzere her yıl yapılan ve şimdiye kadar Türkiye aleyhinde pir takım tezahürata yol açan merasim de bu yu en basit İfadesine irca edilmiş ve bu merasimde konuşan hatipler, o günkü vekâylden Tiirk milletini değil, tek bir şahsı mesul tutmak lâzım geldiğini, asırlarca beraber yaşamış olan iki milletin, birbiriyle dostça geçinmeleri icabeti iğini söyliye-rek, bir zamanlar bir düşmanlık vesilesi olan bu merasimi, bir dostluk havasına kalbelme-ğe çalışmışlardır.
Sur İyede, her iki memleketin, aynı hat üzerinde ve aynı İstikamette beraberce hareket etmek zorunda oldukları hak-kındaki kanaat gitgide kuvvetlenmektedir. Türk - Suriye münasebetlerinin ou İstikameti almasında, son günlere kadar kabinede Başbakan muavini ve Hariciye Veziri bulunan eski Meclisi Mebusanınuzın âzaların-dan ve uzun müddet Suriye Fransız mandası altında iken Türkiyede yaşamşı olan Emir Adil Arslaııın da payını unutmamak lâzımdır
Şehir Meclisinin, otobüslerde tenzilâtlı ve pasolu seyahati 1 temmuzdan İtibaren kladırdı-ğı, sinema bUetlerine zam yapmağı kabul ettiği yolundaki kararlarının akisleri devam etmektedir.
şehir Meclisi kpvatıln komisyonu encümeni reisi avukat Ahmet Arif îyicll'ln bu kararlan kanunsuz bulduğunu yazmıştık. Ahmet Arif İyicil, dün de kendlâlle konuşan gazetecilere «iKanunsuz karar tatbik edilemez» demiş ve bu kanunsuz kararları tatbik edenlerin suç işlemiş olacaklarına İşaret etmiştir. Kavanin komisyonu reisi, bu beyanatında. Şehir Meclisi üyelerinin valinin centilmenliğinden cesaret alarak salâhiyetlerini aşıp taştıklarını, çizmeden yukarı çıktıklarım da belirterek: «Meclis bu şekilde devam edemez, mütalâasında bulunmuştur.
Umum müdür muavininin beyanatı
İstanbul Elektrik. Tramvay ve Tünel umum müdür muavini Celâlctldin Germlyanoğlu da diin şunları söylemiştir:
•— Karar makamımıza henüz resmen tebliğ edilmiş değildir. Resmen tebligata muttali olmadığım İçin, tabiatlle teşkilâtımıza kararın tatbiki yolunda bir emir vermiş değilim. Tebligat gelinceye kadar otobüslerdeki parasız vc tenzilâtlı seyahat devam edecektir.»
Bu ifadeden de anlaşıldığı gibi, hâlen bir İntikal devresinde bulunulmaktadır Vali Dr. Lûtfl Kırçların Ankaradan dönmesi beklenmektedir.
Hilmi Sahengin açtığı dâvaya dün bakıldı
Ankara 29 — ulus gazetesi fotoğrafçısı Hilmi Şahengl dövmekten sanık Demokrat Parti kongresi İzmir delegelerinden Şeref Balkanlı İle Seyhan delegelerinden Mustafa Keçecinin duruşmalarına bugün birinci sulh cezada devanı edildi. Bazı şahitler dinlendi. Her iki tarafın avukatları duruşmada hazır bulundular.
Muhakeme, diğer şahitlerin dinlenmesi için başka güne bı rakılmıştır.
Başbakanın Doğu tetkik gezisi
Ankara 29 — Başbakan Şem-seddln Günaltay bir hafta sonra Doğu İllerinde tetkik gezisine çıkacaktır.
Başbakanın bu gezisinde Doğu kalkınma plânıma tatbik şekilleri üzerinde duracağı ve İhtiyaçları yerinde de bizzat göreceği tahmin edilmektedir.
Üniversitenin yeni senatosu toplandı
Ankara 29 (AJt.) — Ankara üniversitesi yeni senatosu, bugün saat 17 de Rektör Hikmet Blrandın başkanlığında İlk toplantısını yapmış ve üniversitenin 1950 yılı bütçesi üzerinde müzakerelerde bulunmuştur.
Toplantı, saat 20.30 a kadra devam etmiştir.
İki yeni çeşit sigara çıkarılacak
Ankara 29 — Tekel Genel müdürlüğü teşkilât kanunu üzerinde çalışmalara devam dilmektedir.
Bu arada Clbali fabrikası da. yeni makineler İlâvesi suretiyle genişletilecek ve bu makinelerle İki yeni çeşit sigara yapılarak piyasaya verilecektr.
Yakmda Tokat. Samsun ve Trabzon havalisine bir tetkik gezisi yapacak olan Tekel Bakam Dr. Fâzıl Şcrefeddin Bür-ge'nln bu geziden dönmesini mütaakıp tütün müstahsillerinden satışın yüzde nispeti üzerinden kesilip toplanmış bulunan ve miktarı 30 milyon lirayı aşan fon hakkında esaslı bir karar verilecektir.
Yeni emekli kanununun tatbiki Ankara 29 — Yeni Emekli Sandığı kanunu, eski kanunla yenisi arasıdaki hükümlere göre yapılacak intibakın altı ayda bitirilmesini kabul etmiştir. Bu müddet zarfında aşağı yukarı 6 o - 70 bin mütekait dul ve yetimin alâkadar olduğu bu işin neticelendirilmesine imkân bu-lunamıyacağı ve bu sürenin bir miktar daha uzatılması gerekeceği İhtimalinden kuvvetle bahsedilmektedir.
BORSA
ESHAM VE TAHVİLÂT
D. Parti il idare kurulu başkanlığı
% > FAİZLZİ TAHVİLLER Sivas - Erzurum l SI»- ■ Erzurum Z-1941 Demiryolu I İMİ Demiryolu II İMİ Demiryolu 111
MUll Müdafaa Silili Müdafâa U
MIHI Müdafaa III
M
Baş'piker Hikmet Münir, geniş salâhiyetlerle Program müdürlüğüne. Münir Müeyyet Bek-man radyoda söz ve temsil kolu şefliğine, Haşan Refik Ertuğ İstanbul Radyosu müdürlüğüne. Ziya Hümerman İstanbul Radyo müdürlüğünde raportörlüğe, müdürü henüz tâyin edlmemlş olan Haberler ve Yayın dairesinin iç basın şubesi müdürlüğüne Nakl Tezei, aynı müdürlüğün haberler şubesi müdürlüğüne Şerif Arzık, Dokümantasyon ve kütüphane şube müdürlüğüne Nureddln Artam tâyin edilmiştir. Londra basın ataşesi Nuri Eren Nevyork Hsbener bürosu müdürlüğüne, Nejat Sönmez de Londra basın ataşeliğine tâyin
edilmiştir. Ismt-t Hulus! (le kad- idare heyeti dün saat 17,30 da toya alınmijtır. ı bir toplantı yapmıştır.
Demokrat Parti b İdare kurulu
D P. 11 başkanı Abdürrahman Münip Berkan'ın feci bir kaza neticesi vefat etmesi üzerine yeni başkan seçim! İçin D. P. II
Toplantıya A. Münip Berka-nın mânevi huzurunda üç dakikalık bir saygı duruşu İle başlanmış ve bunu müteakip seçimlere geçilmiştir. Neticede avukat Esat Çağa Ü İdare he-
yeti başkanlığına. Emin
Sözerl de ikinci oaşkanllğa seçilmişlerdir. Açık kalan İdare heyeti âzalığına da yedek üyelerden Şükrü Kerlmaade alınmıştır.
Nihat
Müdafaa tV.
% i FAİZLİ TAHVİLLER
Kal Kırana I Kalkınma II Kalkınma IH 94 8 ISIIkrttı I IMS istikrarı □ İMİ Demiryolu VI
% 5 FAİZLİ TAHVİLLER
11133 Ergani ima tkramiyçll
Milli Müdafaa IH Demiryolu IV Demiryolu V
aHADOLO DEMİRYOLU GROPU
Tahviller 1-2 >00-—
Hisse senetleri -L «g m —
Mümessil senet Tl.—
ŞİRKET HİSSELERİ
Merkez Bankası 120 —
Ij Ban kası 2'1 *5
T. Tfearel Bankası 510
Aralan Çimento____________________M —
21 25 ao m
20 15
20 05
ss —
B5 — SİM
S5.— 95 —
22 70
20 10
20.75
«35
97 flü
TûrK h Sterlin KOI e»
R«8«l
talıtUu
M .70
=Giinün Meseleleri
Üç Baltık memleketinin durumu
Diirt Dışişkri Bakanının son toplantısı bu defa biiw-l>îitiin neticesiz kalmadı Avusturya sulbünün esasları kararlaştırıldı Berlin ablukasına son verilmesi kabul e-dildi. Fakat Almanya meselesindeki derin ihtilâf elân bakidir, bu hususta ileriye doğru en küçük bir adım bile atılmamıştır. Buna rağmen iki taraf da toplantıdan kendisinin muzaffer olmak çıktığını iddia ediyor. Amerika. «Rusya, azimkar vaziyetimiz karşısında yumuşak bir vaziyet almağa mecbur oldu . diyor. Sovyetler de bunun aksini iddia ediyor. Amerikanın sert tavrım bıraktığını ileri sürüyor.
Bu münakaşalar devanı ederken yeni yeni ihtilâflar bas göstermeğe başlamıştır. Bunlardan birincisi Berlinc dairdir. Bi rlindeki Amerikan muhabirlerinin çektikleri telgraflara bakılma Sovyet makamları kamyon kafilelerini durdurmağa başlamışlardır. Son grevler ve bu vüz-den hattın hasara uğradığı iddiasile tren seferleri esas-'-n durmuştur. Simdi kamyon kafilelerinin de yoldan alıkonulması üzerine Berlin aşağı yukarı vonidctı abluka vaziyetine düşmüştür. Amerikan ve İngiliz makanılurt derhal protestoda bulunmuşlardır.
İkinci hâdise, Almanya işi ile alâkalı olmamaktı beraber, daha mühimdir. Ru hâdise Amerikanın l.eton-ya. Estonya ve Litvanyamn istiklâllerini tanımakta devam ettiğini ilân etmesidir. Bu üç memleket Birimi dünya harbinden sonra istiklâle kavuşmuştu. Fakat E ıs-ya 1940 senesinde Almanya ile anlaşarak buralarını işgal etmişti. t)c memleketin Batı devletleri nezdindeki elçileri o zaman işgali tanınııyarak memleketlerini temsil etmekte devanı eyliyeccklerinî ilân etmişlerdi. Batı devletleri de, Rusyamn bu memleketleri ilhak ettiğini bildirmesine rağmen Letonya, Estonya ve Lltvanya elçileriyle temaslarını muhafaza etmişlerdi.
Bu vaziyet bütün harh yıllarında ve harbden sonra devam etti. Amerika simdi Letonya namına yeni bir elçi gelmesi miinasebetüe üç memleketin ilhakını tnnımı-yacağmı tekrar ilân etmiştir. Bu ilân vaziyette bir değişiklik vapnuyacaktır. Fakat Batı devletleriyle Sovvet-ler arasındaki derin ihtilâfı göstermesi bakımından dikkate şayandır.
Hatırlardadır ki Rusya ikinci dünya harbi başlamazdan evvel Batı devletlerde müzakereye giriştiği zaman bu ÜC memleketin ilhakını istemiş, fakat Ingiltere ve Fransa buna razı olmamışlardı. Görüşmenin neticesiz kalmasında en ziyade bunun tesiri olmuştu. — E, T.
Fahri Kurtulurun «Cumhuriyet» aleyhindeki dâvası
Rize Milletvekili Fahri Kurtuluş tarafından Cumhuriyet gazetesi aleyhine açılan hakaret dâvasına alt dosya yedinci asliye ceza mahkemesine verilmiştir. Duruşmaya yakmda başlanacaktır.
Bundan başka Fahri Kurtuluş tarafından gönderilen tavzih mektuplarının kanuni şekilde dercedllmemlş olması dolayısly-Je de aynı gazele mesulleri a-leyhine yeni bir dâva daha açılmış ve bu dâva dosyası da asliye onuncu ceza mahkemesine velim iştir.
İngiliz hava yolları
İngiliz HavayoLlan İdaresinin Ayaspaşa'da Kim Pa-las’a nakH dolayıslyle ldarenbı şehrimizde bulunan müdürü E H. trving tarafından dün yen! büroda bir basın toplantısı ter-tlb edilmiş ve müdür, İngiliz Havayollarının gelişmesi hakkında etraflı İzahat vermiştir. Toplantıda şehrimizdeki nakll-yecüer ve basın mensupları hazır bulunmuşlardır.
Pasaportsuz Bulgaristana geçmek teşebbüsü
Evvelce komünistlikten sanık olarak muhtelif defalar sorgu altına alınmış bulunan üniversite talebesinden aslen BulgaristanlI Yusuf Balkan ve Mehmet Ceylânla, seyyar tenekecilik eden Mehmet Irmak, buradan Kırklareline gitmişler ve oradan da hududu aşarak Bulgaristan» geçmek isterlerken, bunların hareketlerinden haberdar olan Emniyet teşkilâtı tarafından yakalanmışlardır.
Pasaportsuz hududu aşmağa çalışan bu gençlerin gayelerinin ne olduğu hakkında lâzım gelen soruşturmalar yapılmaktadır.
Londrada verem konferansı
Londra 29 (A.A) — Londrada toplanacak olan verem konferansına katılacak memleket temsilcileri arasında Türklyeyl profesör Tevflk Sağlam temsil etmektedir.
Görüşmeler bilhassa verem hastalığı tedavisinin modem şeklllerile önleyici tedbirler hak kında olacaktır.
Selçuk Kız Sanat Enstitüsünde
Mezun 134 talebeye diplomaları verildi
Diploma tevzii ve gösterilen tuvaletler
Selçuk Kız Sanat. Enstitüsünden bu yıl mezun olnn 134 talebeye dün diplomaları tevzi edilmiştir. Bu münasebetle dün Enstitüde merasim yapılmış ve mezunlar diplomalarını aklıktan sonra talebeler taralından dikilen modeller ve tuvaletler gösterilmiş, bunlar büyük bir alâka ile karşı laomı.'tr.


30 Haziran 1949
tsuıçreye kuş bakışı
Suriye ve I.iibnana giden arkadaşımız (Vâ-NÛ) nun bu sütununda, ona vekâlet ederken, dün bir İtalya seyahatinin umumî intibaını anlatmıştım. Bugün de İsvlçre-ye geçiyorum.
§ İtalyadan İsviçreyc girerken. memurlar, pasaportlarımıza birer mühür vurmak suretiyle bütün işimizi bitirdiler. Ne hikmettir ki, «Beyana tâbi eşyanız var nu? > diye bile sormadılar,
§ İsviçrede kulağıma en fazla çarpan kelimeler; «Teşekkür ederim — rica ederim... yüzlerde de nazik, hayırhah tebessümler.
$ İtalyan İsviçtesi halkını, cidden ince olan halis t’ tabanlardan bile daha incelmiş buldum.
§ Her taraf ekilmiş. Hastalıksız mezruat. Gözlerini yaşarıyor. Ankara ile İstanbul arasını kıyaslıyorum. Memleketimi de böyle görmek istiyorum.
§ Üçüncü sınıf bir gar otelin? inmek zorunda kaldım. Endişe içindeydim. Odama girince «inkisarı hayal,» mefhumunun tersi her ne ise, işte ona uğradım. Tertemiz yatak. Sıcak ve 9oğuk su. Üç tane temiz havlu. Banyo ve saire.
§ İsviçrede hayran kaldığını bir şey de. posta teşkilâtı: Bilhassa koli sistemi. Bir yerden birine bir şey yollı-yacaksınn. Bir mukavva kutu alıyorsunuz: İçine İstediğinizi koyup üzerine adresi yazıyorsunuz. İple bağlıyarak postaya veriyorsunuz. öv!e. bezlere sarmak, içinde-kini söylemek, evrak doldurmak gibi zorluklar yok. A-deta bir tramvay parasına, paket, yerine gidiyor. Ham-mallıktan kurtuluyorsunuz.
$ Dünyanın her tarafında çıkan yiyecek ve eşyayı İsviçrede buluyorsunuz. En hoşuma giden, Türk tütünlerini satan dükkânların ça-mekânlan. Bizim paketler öyle süslenmiş ki, İnsan burada da öylesini görmek İstiyor.
§ Y’emekte. içmekte katiyen hile olmadığını acaba söylemek İster mi? Mallar, murakabeye ihtiyaç olmaksızın hilesiz satılıyor. İnsan, yediğinin, içtiğinin halisliğini hissediyor. «Demek bunların hakikî lezzeti böyley-miş?« diyor.
§ Sokaklar teiniz, ne hikmettir ki, çöpçü falan görmedim. Çünkü halkın uyuduğu saatlerde İşe başlayıp İşi bitiriyorlar.
§ Akşam, keman gölü karşısında bir kahvede oturuyoruz. Türk talebesinin çaylarını içtikleri yer. Tahsildeki çocuklarımızın İşi barlarda sefahete vurduklarına dair dedikodu Isitmıştim. Burada tahkik ettim. Yalan olduğunu iddiaya kendimi salâhiyetti görüyorum. Talebe hayatını iyi buldum.
S İsviçre vergi sistemi, bizim eski kazanç vergisi sistemine benziyor. Bu kadar yükselmiş bir milletin gelir vergisi tipini tatblka niçin lüzum görmediğine şaştım. Biz onlardan hayli kanunlar aldık. Bari onlar da bizi hu sahada taklit ederek daha yükselseler!..
S Çarşıda, pazarda, sokakta, lokantada, otelde, tramvayda. resmî daireden çıkarken küfredecek bir sebep a-rıyorum. Bulamıyorum. Nezaketten boğulacağım!
S İsviçrede her şey pahalı. Fakat paranızın karşılığını tamam alıyorsunuz. Gözünüz. verdiğiniz parada kalmıyor.
§ Bir İsviçre köyü görmek İstedim. Yüksek karlı dağlar arasında bir otele İndim. Köv oteli demek için bin şahit lâzım. Müdür dahil, burayı işletenler hep kadın. Tertemiz yataklara, inşirahla girdim. Kapım kilitsiz yattım, tsviçreye girince düzelen midem, burada büsbütün tedavi gördü.
§ Gitmeden evvel, pasaportumu vize ettirmek için bizim baş konsolosluğa gittim. Nezaketle karşılandım. Daracık bir bekleme salonunda bir «aat kadar bekledim. Masanın üzerindeki risale ve kitapları karıştırdım. Hepsj Amerikan ve İsviçre mecmuaları. Halbuki memleketimizi tanıtacak risaleler. broşürler, mecmualar, bilhassa Basın ve Yayın U-
Almanyaya ihracat
Alman makamları alacakları malların listelerini hazırlıyorlar
Son zamanlarda Batı Alman- , yadakl firmalardan şehrimize hayli talepler vâki olmaktadır. Su arada verilen malûmata göre Frankfurttakl resmî makamlar da anlaşma mucibince mem leketlmlzden alınacak malların listelerini hazırlamaktadırlar. Mamafih ibu listeler dışında da hususi olarak gelen teklif mektuplarının sayısı günden güne artmaktadır. Bu arada Frank-furtlan bir Alman firması 2fi0 bin dolarlık ton balığı İstediğini bildirmiştir. Almanlar yağlı tohumlarımıza da pek rağbet etmekte olup bunun da, şimdiye kadar yüksek seviyede olan yağlı tohum flütlerinin nispeten inmesinden İleri geldiği tahmin olunmaktadır.
Bir sanayi heyeti
Tetkikte bulunmak için ağustosta Ameri-kaya gidecek
Verilen malûmata göre şehrimiz hususi sanayicilerinden mürekkep bir heyet önümüzdeki ay içinde Amerlkaya giderek kendilerini ilgilendiren sanayi kollan üzerinde tetkiklerde bulunacaklardır. Bu arada bilhassa mensucat sanayiinin birinci plânda tutulacağı anlaşılmaktadır. Yapılacak incelemelerde Amerikan müesseslerinin çalışma tarzlarının göz önünde bulundurulacağı ve hususi sanayiin devletle olan münasebetlerinin İnceleneceği belirtilmektedir.________
Amerika sunî gübre ihracını serbes bıraktı
Vajlngton ticaret ataşeliğimizden gelen bir yatıdan anlaşıldığına göre, milletlerarası tevzle tâbi maddelerden olup şimdiye kadar beynelmilel tevzi bürosunca memleketimize tahsisi yapılmakta olan sunt gübre satışlarının 1 temmuzdan İtibaren kota dışı bırakılmasına karar verilmiştir. Bu itibarla mal herhangi bir firma tarafından ithal edilebilecektir.
Yeni yıl ihracat rejimi
Piyasada dolaşan haberlere göre yeni yıl ihraç rejimi bugünlerde İlân edilecek, Ticaret ve Ekonomi Bakanı Vedat Dicleli kararın ilânından sonra şehrimize gelerek tüccarla görüşecektir.
Ticaret Odası Meclis Başkanlığı
İstanbul Ticaret ve Sanayi Odası Meclis Başkanı Ahmet Karamuslafaoğlunun vefatından sonra bu mevkie kimin geçeceği henüz bilinmemektedir, Bu hususta verilen malûmata göre yeni başkan, oda meclisinin ilk toplantısında seçilecek ve o zamana kadar makamı ikinci başkan Sabrl Tüten İdare edecektir. ______
Sağlık okulunu bitirenlere çay ziyafeti
Sağlık memurları okulunu bitirenler derneği tarafından yeni mezunlar şerefine önümüzdeki cumartesi günü Uman lokantasında bir çay tertip edilmiştir.
W Guraba hastanesinde tedavi altında bulunan Zehra İsminde bir kadın, balkonda gezinmekte İken muvazenesini kaybederek düşmüş ve bir müddet sonra da ölmüştür. Tahkikata savcılık el koymuş, cesedi muayene eden adalet doktoru morga kaldırılmasına lüzum göstermiştir.
mıını müdürlüğünün bilmem kaç yıl evvel bastırdığı memleket albümü bulunmalıydı sanırım. Bir piyasa cetvelini, bir Türkiye haritasını da göz arıyor.
Bundan sonraki yazıda, seyahatimin son kısmını anlatacağım.
AKŞAMCI
Sabahfiazetelpri Ne Diyor?
Çıkmaz
Nadir Nadi CUMHURİYET'-telci makalesinde dört yıldan bari uğraştığımın halde hâlâ demokrasiyi istikrara kavuşturamadığımızı belirttikten sonra 1920 dcnberl memleketteki siyasi hürriyetin şümulünü İnceleyerek şunlar» yazmaktadır:
Yaşadığımız dünya şartlan İçinde kaybettiğimiz her güne yazık oluyor. 1920 den İkinci Cihan harbine kadar hep de-demokrasi rejimiyle idare edilgimizi öne süremeyiz, şimdi bir çok hürriyet kahramanlarının tek partili idare, keyfî idare, vasilik rejimi diye adlandırdıkları o yıllarda ınllle'lmlz dünyayı hayran bırakan eserler yaratmadı mı? Daha İleri gideceğim: Fikir hürriyeti bakımından o devir şimdikinden daha verimli değil miydi? Dünyada konuşulan en yeni, on yapıcı iktisadi ve siyasi düşünceler yurdumuzda cesaretle el* »lirama» mıydı?
Bugün aydınlarımızı bir korku kaplamıştır. Çünkü iktidarla muhalefet zulüm ve isyan iddiaları üzerinde tahterevalli oynarken, alttan alta kendini toparlayıp şekllleşmeğe başla-
yan bir taassubun baskısı da kurulu nizamı aşarak, bir takım vehimlerin siperi arkasından, yarı gizli de olsa, hür fikirleri ezmeğe çalışmaktadır.
İleriye doğru yürümek, dalma daha İyiye yaklaşmak zorundayız. O halde baskı ve ihtilâl suçlarından bizi kurtaracak basit çareyi bir an Önce bulmalı, şu kördüğümü artık bir çözmeliyiz. İşin başka çıkar yolu görünmüyor.

Birbirimizi kırmakla vakit öldürmiyelim
Ahmet Emin Yalman VATAN-dakt başmakalesinde hükümetin D. P. kongresindeki formüllerden dolayı endişe duymaması Icnbettlğlnl İleri sürdükten sonra şöyle ya «yor:
Zaten esas dâvamız şuraya varıyor: Türk milleti 19B0 de namuslu ve temiz bir seçim İmtihanı geçirmeğe mecburdur. Bakamız ve varlığımız İçin başka yolumuz yoktur, önümüzdeki bir sene; bu zaruri milli hedefe varmak için milletçe müşterek bir gayretle kullanılması lâzım gelen çok kıymetli bir zamandır. Birbirimizi kırmakla vakit geçirecek yer-
de; müşterek hedefe en fazla süratle nasıl varılacağını beraberce araştırmağa oturalım, ancak o surette faydalı bir İş görmüş oluruz.
Hayırlı bir iç
YENİ SABAH'ın başmakalesinde Kozludaki kömür İstihsalimizin iki misline çıkartılması meselesine temas edilerek kömürün dünya ekonomisinde oynadığı miihim rolün üzerinde durulmakta ve şöyle denmektedir:
Kara kömür, bir altın madenden daha verimli ve hayırlıdır. Fakat maalesef, çeyrek asırlık ihmal bizi bu cevherden faydalanmaktan mahrum etmiştir. Yoksa harb sonrası dünyasında, harice sevkedebl-leceğlmlz beş, on milyon ton kömür bu memleketi en müreffeh ve mesul ülkeler arasına sokabilirdi. Oaçmlş üzerinde ah ve vah etmekle büyük bir fayda yoktur Nazarlarımız hal ve istikbale dikilmiştir. Mukavele İyi niyetlerle ve söylendiği kadar süratle tatbik olunursa bundan ancak yurdumuza menfaat vo hayır gelir. İktisadi gelişme kalkınmamızın ilk şartıdır.
Marshall plânı
Plânın mukadderatı Paris’ teki müzakerelere bağlı Ortada iki cereyan var — Devlet Bakanı Cemil Sait Barlas’ın demeci
Paris M (A. A.) — Marshall plânının mukadderatı hâlen ParİBte cereyan etmekte olan müzakerelere bağlı bulunmaktadır. Bir yandan İngiltere ile Belçika yi ve öte yandan Birleşik Amerlkayı Avrup&lilar&r&aı ö-demeler bahsinde blrblrlerlyie karşılaştıran görüş ayrılığı meselesinde Türkiye sârlh ve açLk bir durum almış gibi görünmektedir.
Türk Devlet Bakanı Cemil Salt Barlas France Presse ajansı muhabirine aşağıdaki beyanatta bulunmuştur :
«Belçika plânı daha sempatiktir. Avrupa memleketleri a-rasındakl ekonomik münasebetler ticareti kolaylaştırmak maksadıyla çok taraflı olmalıdır. E-konomlk münasebetler İngineler in talep ettikleri tarzda iki taraflı olarak kalırsa, Türkiye IçLn olduğu gibi satıcı İsteğini zorla alıcı memlekete kabul ettirir ve bundan alıcı memleket gayri mlisaid bir duruma düşer.
Tiraj haklarının yüzde kırkının tahvil kabiliyetini taşıması yolunda Fransa tarafından yapılan uzlaştırıcı teklif hakkında fikri sorulan Borlaş demiştir kİ :
«Bu hususta henüz bir karar almadım. Evvelâ uzmanlarımla görüşmem lâzımdır.
Avrupa İktisadi İşbirliği teşkilâtına dahil topraklar üyeleriyle 19 memleketin bugün öğleden sonra yapacağı toplantıda herhangi bir durum alacağımı tahmin etmiyorum. Bundan önce doğrudan doğruya karşılaşan memleketlerin teklifleriyle mukabil teklifleri dln-llyeceglm.»
Bakan, Marshall plânına iştirak eden memleketlerin ekonomik istikbalini bahtı mevzuu edecek şimdiki ekonomik İşbirliği teşkilâtı müzakerelerinin hayat! ehemmiyetini kaydettikten sonra Avrupa ekonomüc işbirliği teşkilâtındaki Türk heyetinin Paris merkezini yeniden teşkilâtlandırmak tasavvurunda bulunduğunu söylemiştir.
Bu teşkilâtta Türkiyentn daimi delegesi olan Zilini Sanus. yakında Marshall plânı Türkiye grupunun genel sekreterliğine tâyin edilecek ve bundan böyle Ankarada oturacaktır. Yerine kimin getirileceği belli değildir.
Marshall plânının Ankara merkezi İle Avrupa İktisadi işbirliği teşkilâtındaki Türk ho-yetlnln Paris merkezi de yakında teşkllâtlandınlacaktır.»
Barlas. buraya gelişinden be-
rl Avrupa ekonomik işbirliği teşkilâtındaki yabancı temsilcilerle birçok temaslarda bulunmuş ve bu memleketlerden bazılarının Parlstc çalışan bürolarını tetkik etmiştir.
Cemil Salt Barlas, Türk daimi delegeleri Sanus, Ataman ve Üçüncü İle İktlsadll meseleler Türk eksper ve teknisyenleriyle görüşmüştür. Barlas. 19 ların bugün öğleden sonraki toplantılarında Türklyeyl temsil edecektir.
Cripps Pariste
Londra 29 (AJL) _ İngiltere Maliye Bakanı Slr Stafford Cripps dün akşam Parlse varmıştır. Bakan yeni Avrupa tediye projesi üzerindeki müzakereler başlamadan evvel Belçika geçici başbakanı Spaak ile İhzari bir görüşme yapacaktır. Mevcut lodlye plânı perşembe günü hitam bulacaktır.
Slr Stafford Cripps, Spaak. Peche ve Harrlman bugün öğleden sonra Avrupa İktisadi İşbirliği bakanlar konseyine teklifler yapabileceklerini limit etmektedirler.
SteriIng bölgesinin dolar açığını hafifletmek için İngiliz müstemlekelerinin yaptıkları yardımlar dün İngiliz hükümeti tarafından çıkarılan raporda U-zun boylu anlatılmaktadır.
Bu rapora nazaran müstemlekelerin İstihsal ettikleri ve en fazla dolar temin eden yegâne madda kauçuktur. Kauçuk randımanı geçen yıl ?38 bin tona yükselmiştir. Kalay, bakır ve pamuk veriminde de artmalar olmuştur.
Raporda işaret edildiğine göre müstemlekelerin iktisadi inkişafı esas itibariyle İngiliz yardımına bağlıdır. Bu İtibarla göz önünde tutulması gereken nokta müstemlekelerin menfaatlerini korumakla devam ölmektir. Ingiltere İla müstemlekelerinin menfaatleri mütemmim bir mahiyet taşımaktadır.
Raporda ilâve edildiğine, göre. Malezyadakl Komünist a-yaklanmaları gibi engellere rağmen bir çok mıntıkalarda devamlı iktisadi terakkiler elde e-dilmlştlr. Müstemleke topraklarında ünlverslte'rrln ve Üniversite kolejlerinin, tesisi yolunda da önemli adımlar atılmıştır.
İngilterenin Vaşing-ton büyük elçisinin seyahati
Vaşlngton 20 (A A.) _ Va-şlııgtondald İngiliz büyük elçiliği, îngllterentn Birleşik Ame-
I rlka büyük elçisi Slr Oliver Pranks'in perşembe günü Amerikan başkentinden hareketle Londraya gideceğini ve burada takriben bir ay kalacağını teyidi etmiştir. İngiliz diplomatik çevreleri, bir büvük elçLnln muntazam {aşılarlarla hükûmetlle istişare yapması lüzumundan doğan bu seyahat hakkında ketumiyet muhafaza etmektedirler. Mamafih Amerikan mütehassıs çevrelerinde, tngllterede başgösteron ve gittikçe artan iktisadi güçlüklerin Slr Oliver Franks'ın İngiliz başkentine yapacağı seyahatin başlıca sebeplerinden birini teşkil ettiği kanaati vardır.
Bu çevrelere göre Slr Oliver Frankş, Londrada hükümet ü-yelerile görüşecektir. Aynı çevrelerde Slr Oliver Franks'ın Ingiltere Maliye Bakanı 81r Stafford Cripps'ln yapacağı muhtemel müzakerelerde kendisine bir nevi müşavir rolü oynıyaca-gnnı belirtmektedir, öte yandan Birleşik Amerika mütalıassıs çevrelerindeki kanaate göre İngiliz idare adamlarının büyükelçiye soracakları başlıca suallerden birini İngllterentn İçinde bulunduğu dolar sıkıntısına çare bulmak üzere Birleşik Ame-rikaya yapılan İngiliz İhracatının nasıl arttırıteeagı sorusu o-lacaktır.
Mustafa Çetinkaya muayene edilecek Dolapderede Cemile Okur a-dında günahkâr bir genç kadını öldürdüğünden. Mcşuht buç-lar kanununa göre ikinci ağıc ceza mahkemesinde yargılanan Mustafa Çetinkaya isminde bir gencin duruşması bir oturumda bltrllmlşti. dün karar verilmesi mukarrerdi. Dün cezaevinden mahkemeye getirilen Mustafa Çetinkaya mahkemeye bir istida vererek olnayeli işlerken kendini bilmediğini sdyllyerek Tıbbı adilde müşahede altına kılınmasını istemiştir.
Mahkeme, Çetlukayanın evvelâ adalet doktoruna muayene ettirilmesine, doktor lüzum gösterdiği takdirde. Tıbbı adlice müşahede altına alınmasına karar vermiştir.
Otobüs pasoları
Üniversite Talebe Birliği bu mesele hakkında bir protesto hazırlıyor
Talebe pasolarının otobüslerden kaldırılması meselesini müzakere etmek üzere Üniversite Talebe Birliği tarafından önümüzdeki cumartesi günü Marmara lokalinde bir toplantı tertip edilmiştir,
Bu toplantıya Şehir Meclisi âzaları, C'.H.P. temsilcileri ve gazeteciler davet edilmişlerdir. Birlik toplantıya .İştirak edenlere dağıtılmak üzere bir de bro şür hazırlamaktadır. Bu broşürde otobüslerin zarar etmelerinin sebepleri gösterilmekte ve pasoların kaldırılması karşısında gösterilen aksülâmel belirtilmektedir.
Bu toplantıda milspet bir netice eldo edilemediği takdirde tç İşleri bakanlığına başvurulacağı söylenmektedir.
Yeni Maliye müsteşarı
Dün akşamki ekspresle Ankaraya gitti
Maliye müsteşarlığına tâyin olunan İstanbul defterdarı Gı-yaseddln Akdeniz dün akşamki ekspresle Ankaraya hareket etmiştir.
Yeni müsteşar, hareketinden Önce kendisiyle konuşan bir arkadaşımıza şunları söylemiştir; Vazifeme yarın bağlıyacağımı tahmin ediyorum Fakat henüz istanbuldan tamamen ayrılmış değilim Cumartesi günü tekrar îstanbula döneceğim ve burada birkaç gün kaldıktan sonra kati olarak Ankaraya gideceğim
İstanbul defterdarlığına kimin tâyin edllec°ğl henüz belli değildir.*
İzmir valisi Gölcüğe gitti
tamir 29 (AA.) — Vali Osman Sabrl Adal bugün Ödemişe gitmiştir. Oradan Gölcüğe çıkacak ve Büyük Millet Meclisi başkanı şükrü Saracoğluyu ziyaret edecek, yarın akşam şehrimize dönecek lir.
İzmire 2 Amerikan muhribi geliyor
İzmir 29 (AA) — 1 temmuz
sabahı albay Van Swerlngen’ln komutasında Con ve Meredlth Amerikan muhripleri limanımıza gelecek ve 5 temmuza kadar izmlrln misafiri olacaklardır. Amerikan denizcilerinin İzmlr-de bulundukları müddetçe tatbik edilecek program hazırlanmıştır.
Muallimler Birliği idare heyeti bugün toplanıyor
Muallimler Birliği tdare heyeti bugün fevkalâde bir toplantı yaparak evvelce Terbiye encümeninin tab’ına karar verdiği ve kıymetli mütefekkirim iz Sabahaddln Bey tarafından yazılmış «Türkiye nasıl kurtarılır?* eserinin basılması işini görüşecektir. Geçen sene verilen bu kararın neden şimdiye kadar tatbik edilmediği, Sabahad-din Beyin ölümünün birinci yıldönümüne raslıyan bu günde eserin her halde basılmış olması lâzım geleceği konuşulacaktır
Eserin önümüzdeki ay içinde , tab'ının İkmal edileceği kuvvetle ürntd edilmektedir.
İSTANBUL HAYATI
_______________
Gürültü zevki
Gürültü İle, patırdı İle, homurtu İle iilfet ettik, zevk a-hyoruz. Karada homurtu, denizde homurtu, havada homurtu.
Otomobillerin, kamyonların, otobüslerin motör ve klakson homurtularına o kadar alışmışız ki dııymavıııra garipsiyoruz, âdeta arıyoruz.
Geçen giiıı bir taksi otomobilinin klakson öttürmeden yaya kaldırımının kenarında eteklerime sürtünerek geçmesine hayret etlim, şaşkın şaşkın baktım. Meğerse şoför, arkada oturan yolcu ile sohbete dalmış, klaksonu muvakkaten İhmal etmiş.
Eskiden kahvehanelerin kendine mahsus bir zevki vardı. Meraklılar oralara, üç bes ahbapla baş başa verip sükûnet içinde sohbet etmek için giderdi. Meshuij | sözdür: «Gönül ne kahve isy«« ter, ne kahvehane; gönüfcr1 bir ahbap ister kahve baha— ne". Kahvehanelerde favlr'* şakırtısı bile hoş göriîlmrz'fc birçok kahvelerde bu oyuna'"* müsaade edilmezdi. C
Bugün çalgı zırıltısı, kah,O vehane zevkini değiştirdi. (/) Sokak aralarındaki mahal-hz le kahvelerinin bite kır cazl-«> nolarından farkı kalmadı. Sabahleyin kapı açılır acil-9* maz baslıvan gramofonun q cırlak yaygarası. kaparınuıH-saatine kadar devam ediyor^* ve arada kısa bir fâsıla dahtO vermiyor. Oralarda otuıan'0 lar bu çığlıklara nasıl ta-(p hammül ediyorlar, birbirle-’tg riyle naşı] konuşup anlaşı-iı» yozlar? Her halde bunlar L-musiki meraklılarıdır, (»raC) lara çalgı dinlemek İçin gidiyorlar. demeğe de imkân yok. zira gece gündüz fasılasız çalınan plâkların hırıltılı yaygaraları da, mütemadiyen tekrarlanan uçkur havaları da o kadar müziç, o kadar kötü şevler ki en basit. en iptidai zevkleri bile hırpalar, incitir, bezdirir. Tahammül edişimize bakılırsa demek ki o müzîç sayhaları da kendimize zevk e-dinebtliyoruz.
Denizde de motör homurtularından. vapurların canavar düdüğü uhınıalaı nidan medet Allah!
Bir zamanlar sandal satası başlı başına bir zevkli.
Pırıl pırıl boyalı, al. yeşil kadife minderli sandala kurulup denizin sakin göğsünü gıdıklıvan kürek fışıltılan-mn lâtif nağmelerini dînli-yerek akşam salasının zevkine doyulmazdı. Sandal gezintisinin hususiyeti İm idi. Fakat bugün sandallara da birer yaygara âleti musallat oldu, kürek fısıltısını da, deniz safasıııı da berbad cttL Teknenin arkasına yumruk kadar bir motör takıyorlar, bir zırıltıdır başlıyor. Motö-rün başında oturanın çalımına pâyan yok. Zannedersiniz ki Okyanusun dağ gibi dalgaları arasında muazzam bir transatlantiği İdare ediyor. Teknenin ardından köpükler saçıldıkça motorini başındaki coşuyor, gazı acıyor, zırıltılar ayyuka çıkıyor. Nerede o kürek fısıltdı sandal satası, nerede hu «-rıltılı motör cefası?
Yer yüzünün gürültüleri az geliyormuş gibi layvare m* türlerinin dev homurtuları da tepemizden yağıyor.
Motör devri ilerledikçe insan zevkleri değişiyor ve galiba Âdem oğulları bazım h« güriiltiivü dr az buluyorlar, milyonlarca cinsdaşlarının kanı pahasına top. bomba gümbürtülerini de tatmaktan kendilerini alamıyorlar!
Cemal Refik
İktisat fakültesi asistanlık imtihanları
Bir müddet evvel lnhilâl edeceğini haber verdiğimiz tklİ3al Fakültesi asistanlıkları bu hafta lnhilâl etmiştir. Münhal asistanlıkların imtihanları 9 temmuzda yapılacaktır.
Gazetecilik enstitüsü komisyonu yarın toplanacak
İstanbul gazetecilerinin mümessillerinin iştirak ettiği bir Gazetecilik Enstitüsü lonplan-tısı evvelki gün İstanbul Üniversitesinde yapılmıştı. Bu müzakerelerin neticelerini tesblt e-decek komisyon toplantısının yarın yapılacağı haber alınmıştır.
Siirt tekel binası
Tekel idaresi SHrttekl başmüdürlük binasına bazı ilâveler yapmağa karar vermiştir. Bu iş İçin kırk bin lira harcanacaktır.
Ol man Fakültesi profesörleri tetkikat için Finlandiyaya gidiyorlar
Orman Fakültesi profesörleri nden müteşekkil bir heyet, nebatlar üzerinde incelemelerde bulunmak üzere bu akşam bir Skandlnav uçağı ile Flelslnklye hareket edecektir.
Merinos yünleri
Geçen hafta içinde şehrimize Avuştratyadan mühim miktarda merinos yünü gelmiştir. Dokuma sanayiinin başlıca hanı maddelerinden biri olan bu yün [ 4500 balyadır.
Sahife 4
Emekli Sandığı
Resmî Gazetede çıkan kanunu aynen neşrediyoruz
[Dünkü nüshadan mabat]
b) Emeldi, âdi malûllük veya vazife malûllüğü aylığı almakta olanlardan, (aylığa müstahak duruma girip de henüz bağ lama yapılmamış olanlar dahil ölenler İçin; bu aylıklar İle var mi son hizmet ve harb malûllüğü zamları toplamı.
c) İştirakçilerle emekli. Adi
malûllük veya vazife malûllüğü aylığı bağlandıktan sonra tekrar emeklilik hakkı tanınan bir hizmete girenlerden vazifeden doğma sebeplerle ölenler Ue ayni sebeplerden doğma kaza ve yaralanmaları üzerine tedavi sırasında veya ameliyat
yüzünden ölenler için; kendilerinin birinci derece-
den vazife mâlûlû olmaları halinde bağlanacak vazife malûllüğü aylıkları;
ç) Emekli, âdi mâlûllük veya vazife malûllüğü aylığı alanlardan yedek er olarak, silâh altına alınanlardan (e) fıkrasında yazılı surette ölenler İçin; eski aylıkları ve 56 ncı maddeye göre birinci derece üzerinden hesaplanacak vazife malûllüğü aylıkları toplamı,
d) Yukanki (c) ve (ç) fıkralarında yazılı olanlar 64 üncü madde şümulüne girmekte iseler veya yine 64 üncü maddede yazılı hallerde şehit olmuşlarsa; ayni fıkralarda yazılı aylıklar M üncü maddeye göre birinci derece üzerinden hesaplanacak harb mâlûHüğü zammı toplamı,
esas tutulur.
Madde 70 — Birden fazla karısı olan kocanın ölümünde 68 inci maddede yazılı nispette hesaplanacak dul aylığı, bunlar arasında paylaştın İntak suretiyle bağlanır. Bunlardan birinin ölümünde veya aylığının kesilmesini gerektiren bir durama girmesinde aylığı en çok bir yıl içinde yazı ile sandığa müracaat olunması şartlyle kalan dul bir İse onun aylığına ve birden fazla ise eşitlikle bunların aylıklarına eklenir. 77 nel maddenin fa) fıkrası hükümleri bunların birbirleri hakkında da uygulanır.
Madde 71 — İştirakçi kan veya koca eşinden 30 yaş veya daha büyük İse ölümünde eşine yarı nispetinde aylık bağlanır. Ancak evlenme akdi en az 10 yıl evvel yapılmış veya çocukları olmuş İse bu İndirme yapılmaz.
Madde 72 — Ölen İştirakçilerin d'U ve muhtaç analan ile İştirakçi olmıyan ve olum tarihînde muhtaç ve (651 yaşını doldurmuş bulunan koca ve babalarına, ölüm tarihinden itibaren en çok bir yıl İçinde yazı ile sandığa müracaat etmeleri Şartlyle. müracaat tarihini takip eden aybaşından İtibaren aylık bağlanır. Muhtaç koca ve babalardan geçimini sağlıyamı-yacak derecede mâJül olanlar için yaş kaydı aranmaz.
Muhtaç olması hasebiyle aylık bağlanan babanın ölümünde bunun aylığı muhtaç olması şartlyle öz anaya bağlanır.
Madde 73 — 67 nel maddede yazılı çocuklardan, Türk Medeni Kanunu hükümlerine göre;
■) Nesebi Sahih;
bı Nesebi tashih edilmiş:
e) Evlât edinilmiş;
ç) Nesebi .sahih olmıyan: (Anadan aylığa müstahak olması halinde)
d) Tanınmış;
fi Babalık dâvası ile hükmen tanınmış. (Türk Medeni Kanununun 297 nci maddesi gereğince babanın yalnız para ödemesi İçin açılan dâvalar sonunda bu yolda hiikiıın alınması hariç).
Çocuklar anlaşılır.
Madde 74 — ölüm tarihinde orta öğrenim yapmakta İse 20. değil ise 18 yaşım ve yüksek öğrenimi yapmakta ise 25 yaşını doldurmamış erkek çocuklara aylık bağlanır.
Ancak çalışmağa mâni, tedavisi kabil olmıyan hastalık veya çalışmaya mâni mâiûliük sebepler! İle muhtaç oldukları sağlık kurulunca tasdik olunarak raporla anlaşılanlara, muhtaç olmak ve ölüm tarihinden itibaren en çok bir yıl, ehliyeti haiz olmıyan, veli veya vâsileri bulnnnııyanlar için beş yıl içinde kendileri veya veli veya vâ-Mieri tarafından yazı ile sandığa müracaatlar! şartlyle ölüm
tarihinde yaşlan ne olursa olsun, aylık bağlanır.
Aylık almakta İken bu duruma düştükleri ayni şekilde anlatılanların aylıkları; yaşları dolayıslyle, aylıklarının kesilmesi gereken târihten İtibaren en çok bir yıl, ehliyeti olmıyan, veli veya vasileri bulunmıyan-lar İçin beş yıl İçinde kendileri veya veli ve v&si’erl tarafından yazı Üe Sandığa müracaatları şartlyle yaş kaydı aranmaksızın bu durumları geçİnceye kadar ödenir.
Hastalığın seyrinde veya malûllüğün derecesinde veya mahiyetindeki azalıp çoğalmalar, muhtaçlıklarını ortadan kaldırmadıkça. nazara alınmaz.
Orta öğrenimin son sınıfında İken 20yaşını dolduran ve okul veya müeaaeselerın tatil devreleri hariç, ara vermeksizin yüksek öğrenime başlıyanların, evvelce kesllmlg aylıkları, yüksek öğrenime başladıkları tarihi takibeden ay başından İtibaTon tekrar bağlanarak 25 yaşını geçmemek üzere öğrenimlerini tamamlayıncaya kadar ödenir.
Ancak sağlık kurulunca tasdik edilecek raporla orta öğrenimi bitirdikten sonra hasta oldukları belirtilecekler İçin bir öğrenim devresi gecikme kabul edilir.
Bir yüksek öğrenimin bitirilmesi üzerine kesilen aylıklar 25 yaşını doldurmadan İkinci Mr yüksek öğrenime başlanmış olsa da tekrar bağlanmaz.
Hastalıktan başka sebeplerle yüksek öğrenim müesaeselerln-dekl kayıtlan silinenlerin aylıkları, silinme tarihini takibeden ay başından itibaren kesilir. Kayıt silme muamelesi yetkili mercilerce kaldırılmadıkça hiç bir sebep ve surete tekrar bağlanmaz.
Hastalık yüzünden kayıtlan silinenlerin; kesilen aylıkları, en çok bir yıl İçinde, yüksek öğrenimi İstekler! ile bırakanların en çok allı ay İçinde, başka bir yüksek öğrenim mü-essesesine kayıtla devama başlamaları şartlyle kayıt tarihini takibeden ay başından İtibaren tekrar bağlanır.
ölüm tarihinde 20 yaşını henüz doldurmuş ve orta öğrenimi de bitirmiş durumda olanlardan yüksek öğrenime başlı-yanlara yukarkl esaslara göre aylık bağlanır.
Doktora yapmak üzere geçen müddetler yüksek öğrenim sayılmaz.
Madde 75 — Kendisinden aylık bağlanacak olanların ölümü tarihinde, evli bulunmı-yan kız çocuklarına aylık bağlanır.
Eşlenme dolayıslle ayhğı kesilmiş olanlardan somadan boşanan veya dul kalanların da eski aylıkları basanarak ödenir.
Madde 76 — Ölüm tarihinde gebe olan karının sonra doğurduğu çocuğa, doğum gününü takibeden ay başından itibaren aylık bağlanır. Ve evvelce 68 İnci madde gereğince Ölüm tarihinde müstahak dul ve yetimlere bağlanan aylıklarda, doğan çocuk da nazara alınmak suretiyle, düzeltme yapılır.
ölümden sonra mahkemece babalığa hükmolnnan çocuklar hakkında da aynı hükümler uygulanır.
Yirmi birinci kısın) Dul ve yetim aylığının bağla Dünyaca ğı haller Madde 77 —. Aşağıda yazılı hallerde dul ve yetimlere aylık bağlanmaz;
a) Kendisinden aylık bağlanacak, iştirakçiye, veya emekli âdi malûllük, vazife malûllüğü aylığı alana-
Kasten ve haksız yere öldüren veya öldürmeğe teşebbüs edenlere veya bu kanun gereğince âdi malûl cayılacak hale getirenlere;
b) Kendisine aylık bağlatacak İştirakçiye veya emekli, âdi malûllük, veya vazife malûllüğü aylığı alana veya ailesine karşı ağır bir cürüm işlediğinden veya bunlara karşı kanunen mükellef olduğu vazifeleri İfada büyük bir kusur irtikâp eylediğinden dolayı ölüme bağlı bir tasarrufta mirastan ıskat edilenlere;
e) Evli kız ve erkek çocuklarla anaya.
(Arkası var)
t
Charles Boyer Fransada
Artist epeyce ihtiyarlamış, fakat
canlılığını hâlâ muhafaza ediyor Tanınmış sinema artisti Charles Boyer Amerikadan Fransa-ya gelmiştir. Artist Fransada bir kaç ay kalarak bir piyeste rol alacaktır. Bir filim çevirmesi de muhtemeldir
Charles Boyer Fransaya gelince sahne ve filim artisti Pi-erre Blanchar İle kızları tarafından karşılanmıştır. Charles Boyer ve Plerre Blanchar çok eski İki dosttur. Bu dostluk İlk mektepten başlar İki ahbap orta tahsili birlikte yapmış, konservatuarda birlikte okumuş, sanat hayatına birlikte atılmıştır. Charles Boyer eski dostunu görmekten pek memnun olmuştur.
Fransız gazetelerinin yazdık-
Charles Boyer, gazeteciler cemiyeti menfaatine (ertip edilen mıisameredd Rita Hayvorth ile tombala bileti satarken küçük bir kızla görüşüyorlar
Zehirli yatla cinayet teşebbüsü
Maçkada hiraparltmanda iperit kullanılmış
Savcılık canavarın izi üzerinde — Ga.zın tesiriyle 32 gün ölümle pençeleşen Sedat neler anlatıyor — Yeni bir Landru mu?
İperitle zehirlenenler :Sıdat Erol. Melih Safer ve polis Osman Raşak
Son zamanlarda zabıtanın titizlikle üzerinde durduğu bir tahkikat, bundan İki ay kadar önce Markada cereyan eden ve alelade bir zehirlenme vakası gibi görünen bir hâdisenin cok daha esrarlı bir mahiyet aldığım göstermektedir.
Bundan İki ay önce gazete’er âdi bir zehirlenme vakasından bahsettiler. Hâdise şundan ibaretti: Maçkada, Enılâk caddesinde, Papatya apan.ıma.T.nm zemin katında oturan bir al’e bodrumdan intişar ede nbir kokudan müteessir olmuş ve vakaya koşan bir polis memura ile İki delikanlı teneffüs yom Pe zehirlenmişti.
Mesele o zaman bu şe'rilde kapandı gitti. Fakat hakikatte hâdise bütün esrarını ınuhafa.1 ediyordu. Zehirlenmenin tolrile hastanede her an ölümle pençeleşen bir delikanlı vardı. Bu genç günlerce baygın bir hakle ölümle mücadele etti. Dok t ur1 ar birkaç defa kendisinden tamamen ümidi kestiler. Zehirlenm* nln sebebi oir türlü anlaşıl inliyordu. Vaka, her zaman 73da-|nan zehirlenmelere hiç behze-' mlyordu
| Hâdiseye Adli Tıp el koyıiü.
I Evvel zaman içinde f
RaıııazaDİlikâyeleri
Ramazan iftarları —İftarların nevileri — Meşhur iftarlar — Eski aşçıbaşılar — Sarayda pişen yemekler
Her hakkı mahfuzdur. Semih Mümtaz S-
— ı —
Pierre Blanchar Jle bir arada
Uyarlamıştır şakaklarındaki saçlar kamilen ağardığı gibi tepesi de hemen hemen tamamen boşalmıştır. Yalnız başının arka tarafında bir parça saç vardır. Mamafih canlılığını tamamen muhafaza ettiği görülüyor.
Charles Boyer 1809 da doğduğuna göre şimdi 50 yaşındadır. Mamafih elân genç rolleri yapıyor. Fakat sahneye çıktığı ve filim çevirdiği zaman daima peruka takmakta, saçlarını boyamaktadır Artistin hâlâ çok rağbet görmesine sebep büyük sanat kudretidir. Ne Avrupada, ne de Amerikada o çapta başka sanatkâr yoktur.
Charles Boyer büyük bir artist olduktan başka çok okumuş ve okuduğunu hazmetmiş bir İnsandır, Felsefe tahsil etmiştir. Hâlâ felsefeye alt eserleri okumaktan zevk duyar Ayni zamanda iyi keman çalar. Çalışmaktan, okumaktan yorulduğu zaman keman çalmakla dinlenir. Artistin Holivuttakl evln-
de mükemmel bir kütüphane, kütüphanede bütün klâsik eserler vardır.
Zehirlenme Arazı tesbit edildi. İfadeler alındı. Kan tahllIL Balgam muayenesi. Mahallinde (ah kikat. raporlar., v.s. derken nihayet Kimya Enstitüsü bundan birkaç gün evvel kati olarak meseleyi aydınlattı. Ve bu suretle de zehirlenmenin iperit gazından hâsıl olduğu anlaşıldı.
Hâlen savcılıkta butunun ve önümüzdeki günlerde sorgu hâkimliğine sevkedilecek otan bu meselenin çok yakında tamamen aydınlanacağı ve bu gazı kullananın hüviyetinin açıklanacağı kuvvetle ümit edilmektedir.
Hâdise nasıl oldu?
Şimdi gelelim hâdisenin cereyan tarzına. Maçkada, yukarıda söylediğimiz adresteki aparnma nm zemin katında tzzet Baras adında yaşlı bir hanımefendi, oğlu Osman Mert kal ile birlikte ikamet etmektedir. Evde bir de Emine dadı, ve dadının « yaşındaki torunu Ay ten vardır. Bundan iki ay kadar önce, 15 nisan cuma günü evde ağır bir kokunun gittikçe yayılmakta 11-duftu hissedilir. Evvelâ havagazı borularında bir arıza olduğu zannedilir Şirkete h da r (Arkası 5 inci sahifede)
Paris konferansı
Moskovaya göre Sovyetlerîn zaferi île neticelenmiş
Moskova 29 (AA) — Mosko-vada Fransızca çıkan «Les Temps Nouveaux. «Yeni Zamanlar* mecmuası. Paris konferansı çalışmalarını yorumlayarak. Dışişleri Bakanlan konseyinde varılan anlaşmanın «Sovyctler Birliği tarafından ta kip edilen barış siyasetinin yeni ve büyük bir zaferi olduğu tezini bir kere daha ileri sürmekte ve yazısına şöyle devam etmektedir:
«Bu anlaşma ayni zamanda bir saldırma siyasetinin fayda-sızhğını göstermiş, harb sonrası inşa ve imarı İçin büyükler arasında bir anlaşmanın mümkün olduğunu dü'ıyaya istet etmiştir.»
Bununla beraber, mecmua, «Harb körükley idlerinin» bir «mağlûbiyet» e uğradıktan sonra silâhlan bırakacaklarına !-n anmanın saflık olacağını kaydetmekte ve Birleşik Amerika Savunma Bakanı Louls John-son’un 21 haziranda söylediği nutku milletlerarası işbirliğine karşı çevrilmiş yeni bir entrikaya delil olarak göstermektedir.
Nihayet mecmua, Trııman ve Acheson'un Paris anlaşmasını Amerikan siyasetindeki azme atfeden demeçlerini şiddetle tenkld etmektedir.
Ramazan iftarı an tarif o-
1 tınmakla biter hikâyler değildir. Eski zamanlarda hürmet olunan bu bidati hasene bilmiyorum yanlış mı arzedece-ğinr Memleketin ticaretine de hizmet ederdi. Esnafın yüzü gülerdi ve yüzzilalÜklerlne imkân vermezdi. Çünkü samimi ve ahlâki bir rekabet sayesinde ihtikâr kapıları mesdtlt İdi, denilebilir Üç mübarek ay zar fin-fında senenin diğer aylarına nispeten hacmi daha büyük alım satım olurdu ve bu devirden alan da satanda faydalanırdı vesaire vesaire!
İftarların nevileri
Saray İftarları; bahusus sarayı hümayundaki İftarlar; (Hanedanın oturdukları dairelere saray ve Padişahın ikametgahına sarayı hümayun demek usuldendi o zaman) konakların verdiği İftarlar; evlerde verilen İftarlar derecelerine nazaran yani verilen yemeklerin tcncv-vüü bakımından ve İhtişam bakımından farklı da olsa nefaset nam ve hesabına bir sınıf yoklu elbet. Meselâ falan paganın iftarı kalabalık, fıkarası çok olurdu ama yemekler İyi olmıyablllrdl. Fakat bunun karcısında üç yüz kuruşlu bir memur efendinin ahbaplarını davet edip verdlğ llftar parmakları yedirtecek kadar enaflsten düşkün zevk ve zalka sahibi paşalar, beyefendiler ve hanımefendiler de yok değildi. Ve içlerinde şahane İftarlar verenler vardı; kelimenin tam mâ-naslyle!!
Bir iki misal
İkinci Sultan Ahdülhamidin on sekiz sene makamında tuttuğu şeyhülislâmı Cemaleddin efendinin iftarları; müşir Ahmet Eyüp paşa damadı ferik Ahmet Afif paşanın İftar ziyafetleri; Mısır hldlvl Abbas paşanın vakfesi Valde paşanın ha-remll selâmlık!ı İftar sofraları; pek çocukluğuma tesadüf etmesine rağmen hâlâ unutmuyorum, Hidiv İsmail paşanın E-mlrgândakl yalısında ve Şehzade başındaki konağında verdiği İftarlar; benim bizzat gördüğüm ve bulunduğum İftarların her mânada şahanelerinden idiler. Çünkü bu İftarlarda verilen yemekleri ayn ayrı ustalar pişirirlerdi ve şöhretleri ayyuka fışkıran ustalardı bunlar. Zamana göre çok da maaş alırlardı; bahşiş alırlardı. Hele çıraklarını adamakıllı yetiştirdikçe yine mükâfat alırlardı.
Evet. Eski aşçıbaşılann bir derdi de çıraklarını yetiştirmekti. Sarayı hümâyûn iftarlarında doğrusu bir hususiyet yoktu benim yetiştiğim devirde. Çünkü İkinci Sultan Abdülhamld haremde ve bahusus odasında İftarını ederdi ve ona İftara gidenler sarayı hümâyûn erkânından veya efradından şunun bunun odasında yemek yerlerdi kİ bu nevama padişaha iftara gidilmiş gibi bir gey far-zolunurdu.
Hünkârın mutfağında pişen yemekler hakikaten enaflsten İdiler; fakat mahdut idi Bir kaç tabladan ibaretti. Diğer bir kaç yüz tabla yemek umumî mutfaklarda pişerdi ve hiç de fena değildi. Lâkin ötekine asla benziyemezdi. Padişahın ikinci kilercisi Hüseyin efendi hususi mutfağın nâzın ve emini olduğu İçin ve bir kaç tabladan ibaret olan (etimeylseniyyenin) bir tablası da kendi sofrasına nasip olduğa için ben sarayı hümayuna gittikçe bahusus ra-yemek yerdim. Bu sofra mazanlarda onun yanında hem kalabalık olmazdı, çünkü Hüseyin efendi her kese yüz. vermezdi; hem de çok neşeli olurdu. Zira padişahın sonraları sarayına aldığı doktor operatör NureddLn paşa daima bu sofrada yemek yer; en zarif nüktelerle ortalığı fe-rahnâk ederdi. Bunu bilen hünkâr Hüseyin efendiyi gördükçe «Yine sofranda kim vardı’ Nu-reddln paşa yine neler anlattı?» der dururmuş!
S. M S.
Not : 13 ve 14 haziran tarihli Akşam'da Şurayı Devlet hakkında yazdığım yazılardan dolayı aldığım bir kaç ittifatna-menin sahiplerine arzı teşekkür ederim. Semih
* Yaş meyva ve sebze satış kooperatifleri genel müdürü Hüsnü Üçüncü şehrimizde yeni satış mağazalarının açılması hakkında Bakanlıkla temasta bulunma küzere bu akşam An-karayn hareket edecektir
C. H P. SnUneoM ksdınlaı kolu
C. H. P, Eminönü İlce baıkanlı£ıa dan: iiçemısdc ıeskiline karar verilen Eminönü kadınlar kotu kurulup toplan tun î/7/1949 cumartesi günü ilçe binasında (Halkevinde) saat 15 de yapılacaktır. „ ,
İscemlı ocaklarına kayıtlı bulunan kadın üyelerin teşrifleri rlra ulun ur
4“
I KADIKÖY SÜREYYA SİNKMASINU.» I
Bugün matinelerden itibaren iki film birden
/ — KÖY GÜZELİ (Türkçe) |
2 — RESSAMIN HAYALİ
A R Sinemasında
I Bugün matinelerden itibaren 2 film birden
1 — Gönül Yaraları PAUL nENREİD - İDA LÜFİNO - OLİVİA DE IMVILLAND
2 — Cinayet Avcıları
z
İstanbul Belediyesinden
5237 sayılı belediye gelirleri kanununun 27 cl maddesinin 1 ct fıkrasının B bendine göre spor müsabakalarının vergiden muaf olabilmesi için beleddlyeden müsaade alınması meşrut olduğundan ve bu şartın tatbikatında İhtilâflar dolduğundan belediyeye alt bulunan bu selâhlyetln müsaade veri lmemek suretiyle kullanılması 1/7/949 dan itibaren spor mü-sabaklarından mebdeine İrca edilmek suretiyle %15 vergi alınması ve riayet etmiyen müesseselere cezalı tarhlyat yapılması, genel meclisin 24/6/949 günlü toplantısında kabul edilmişin
İlgililere tebliğ olunur. 9587
Mısıra çekirge akını
Londra 29(AJl.ı — Reuterln Kahireden bildirildiğine göre, Doğu Arabistand:’ toplanan ke-’slf bir çekirge bulutu Bazalden!-zi geçerek yukarı Mısırın buğday ve mısır tarlalarına hücuma , başlamıştır. Mısır makamları bu çekirge âfetinin mümbit delta havalisine varmasına mâni olmak İçin tertibat almışlardır.'
Ulaştırma Bakanlığından
Ticaret gemilerimizin fazlalaşması dolayıslyle ehliyetli deniz adamları İhtiyacı artmış bulunmaktadır. Hâlen İşsiz veya karada çalışmakta olup Devlet Denizyolları veya Armatör gemilerinde hizmet almak İsteyen gemi adamlarından ellerinde Liman kaptanlığı ve deniz motorculuğu belgelerinden daha yüksek ehliyet bulunan denizcilerin, ehliyetleriyle mütenasip işlere sevkedilmek üzere doğrudan doğruya Ulaştırma Bakanlığına veya bölge Liman ve deniz işleri Müdürlüklerine, ehliyet dereceleri ve adreslerini belirten birer dilekçe Be acele müracaatta bulunmaları. »9582i

r
l
Güniin Mevzuları
1$ adamları ve ilim
Yugoslav hududunda
Orta Doğu ve petrol
İş muhiti, eskiden, ilme karşı, yüksek mekteplerden mezun o-Janlara karşı menli, hiç olmasa reybi bir vasiyet takınır ve İşin, ticaretin biricik mektebi hayat ve tecrübe olduğu düsturunu bir Amentü gibi tekrarlardı.
Fakat zamanla, başka memleketlerin seyrine uyarak, biz de inşaatı alelade kalfaların. dişçiliği berberlerin, daha birçok işleri tahsilslzlerin elinden kurtardığımız gibi, ticaretin de yavaş yavaş bir tahsil temeline dayanması lâzım geldiğini kabul ettik. Yer yer ticaret mektepleri. yüksek ticaret mektepleri, hattâ iktisat fakülteleri kurduk. Fazla bir tehalükle olmasa bile, İş muhitimiz. hele milli bankalar, milli sigorta şirketleri kurulduktan sonra, bo l. tahsil müçşseselerlnden yetlşen-' • ieri aramağa, tercih etmeğe haşladı.
Btı «iş» ta, pratik zihniyetin İlim önünde eğilmesinin İlk merhalesi oldu. îş muhitinin «lime* kıymet verme temayülü yavaş inkişaf etti ve hazan mübalâğalı. hattâ gülünç bazı taşkınlıklara, iddialı tezahürlere stbcb oldu.
Hükûmetl her hangi bir kanun projesi hakkında sırf pratik balamdan tenvir etmesi beklenen bazı İş adamları teşekkülleri. kendi hudutlarını aşarak, faydalı olmalarının şartlarını unutarak, salâhiyet İtrinin üstüne çıkarak, pratik görüşler yerine iim1 mütalâalar beyanına teşebbüs ettiler. Bu İfrat ve inhirafı biz, art İlme, nazariyeye verilen kıymetin bir emaresi, delili olarak kaydetmekle İktifa edeceğiz.
Herhangi bir inşana hürmetin cn büyük delili, ona benzemeğe çalışmaktır. Hayatlarıiu sırf maddî ölçülere göre tanzime alışmış olanların, İlim adak mı olmak veya görünmek iddiaları. teşebbüsleri de. baran gülüne ve hattâ hakiki itim adamlarını mütevazı köşelerinde rahatsız edici olmakla beraber, ilme karşı bir hasreti ifade eder ve her halde faydalı netice'er doğurabilir.
Biz bazı iş adamlarımızın, bilhassa son senelerde, şu vejrâ bn tarzda muvaffak olmuş ve başlan dönerek zekâ ve dehâlarına İnanmış baa tüccarlarımızın bile taşkınlıklarından, bunların gülünç ve sevimsiz tavaflarını görmekle beraber, cemiyet, memleket İçin bir fayda çıkarmak lâzım ve mümkün olduğuna kaniiz.
Cemiyet hayatında yalnız meriyetlerin değil, fakat kusuria-■nn. küçük hislerin, gülünç iddiaların da rolü, hattâ müspet roiü vardır.
tş adamlarımızın İlme hürmeti erini gösteren küçük ve vasıtalı tezahürlerin yanında batan şuurlu, geniş bir memleket sevgisine dayanan güzel jestlere de tesadüf edilmektedir,
Memleketimizin yetiştirdiği ve muvaffakiyetleriyle iftihar ettiği en büyük iş adamlarından birinin. ( Vehbi Koç) un son Jesti millerin hakkı olan seviyeye yük sel m e sin İn. inkişafa maziıar olmasının ancak ilim yollyle olacağının tüccarımız tarafından takdir edilmekte olduğunu kati olarak göstermiştir
Vehbi Koç, Avrupanın va A-nıerikanm bazı zengin İş adamlarının yaptıkları gibi, servetinin bir kısmını yüksek tahin gençleri İçin bir yurt kurulmak üzere Ankara Üniversitesi emrine vermekle muvaffak olmuş bir Türkün, yetişen gençlerin muvaffakiyetine yardım etmesi lâzım geldiğini meslektaşlarına öğretmiştir.
Vakıa bizde zenginlerin hayır işleriyle, bilhassa (Vakıf) şeklinde alâkadar olmaları İslâmî, milli bir ananedir. Fakat son zamanlarda bu ananenin zayıfladığı, cemiyetin hazırladığı şartlar sayesinde zengin olanların velinimetlerine karşı vazifelerini Lhmal ettikleri zanmnı uyandırıcı bazı bedbinlikleri, maddilikleri görülmektedir: milli terbiye ve karakterimize uymıyan bazı hayat telâkkileri içtimai çehremizin hatlarını bozmaktadır.
«Vehbi Koç» gibi güzide bir memleket çocuğunun jest), bütün İş adamları muhitinin şerefini kıirtarmıştıı ve, ûmld ede-rlz ki, birçoklarını aynı yola
■evkedlcl bir işarettir Biz, 1>-tanbulda da meselâ Üniversite altesinin zenginlerimizin himmetiyle kurulmasını ve hattâ «Vakıflar» İle idare edilmesini görmek »eteriz.
Bu vesile ile İş muhitimizi doğrudan doğruya alâkalandıran bir İlim şubesi, bir tedris müessesesi üzerinde durmak faydalı olur. Ticaret, endüstri, sigortacılık ve bankacılık gibi sahalara atılacak gençleri yetiştiren başlıca İki müessese vardır. Bunlardan biri Üniversite manzumesine dahil bulanan İktisat Fakültesidir. Bu fakültenin, değerli profesörlerinin hlm metile, ekonomi hayatimizin muhtaç olduğu bir nevi kurmay ve hattâ kumanda heyetini yetiştirmekte olduğu muhakkaktır.
Bu heyetlere dahil, geniş ölçülere göre hazırlanmış, elemanların emri altında ve yanında çalışacak gençlerimizi yetiştirmek varitesinl de, muhtelif derecede, ticaret mektepleri üzerine almış bulunmaktadır.
Bu mekteplerin randımanı hakkında, İş muhitinde, biraz reybillk gösterilmektedir. Bu reybîllğln, hattâ bedbinliğin doğru, yerinde olup olmadır.uıı tâyin güçtür. Biz. bu mekteplerin de. mevcut şartlara göre, âzami gayreti sarfetmekte olduklarına, güzide tedris elemanlarını içinde toplarf'ğını kaniiz, fakat tevali eden şikâyetler, yetiştiren müesseselerle yetişenler! vazifelendirecek muhit arasında bir iş birliği lüzumunu göstermektedir.
Bizde ticaret tedrisatı da, Milli Eğitim Bakanlığının mutlak hâkimiyeti altındadır. Tedris ve tahsil sisteminde vahdet, bir çok memleketlerde, kabul edilen bir esastır. Meselâ Fransa, bu prenstpi en esaslı bir akide olarak kabul etmiş bir memlekettir, fakat buna rağmen Fransa-da, birçok şehirlerde, ticaret mektepleri, meselâ ticaret odaları kanallyle, iş adamlarının idaresine bırakılmış bulunmak* tadır. Hattâ eski Alman yada, iıer şeyi merkezîleştirmek istl-yen bu memlekette bile, meselâ Berlin Yüksek Ticaret Mektebi. Ticaret ve Sanayi Odasının İdare ve murakabesi altında idi
Bizde de, ticaret tahsilim hayatın İcaplarına uydurmak İçin, şu veya bu tarzda, İş adamlarının İdare ve murakabesine vermek mümkün değil midir?
Vfikıa Milli Eğitim Bakanlığının kendi sahasına müdahale edilmesini arzu edeceği ve hâkimiyetinden fedakârlık etmeğe razı olacağı pek tahmin edilemez. Eğer teessüs etmiş, bir dereceye kadar tahaccür etmiş esaslardan ayrılmak mümkün olmazsa, bizce İş adamlarımız va bunların organları olan Ticaret ve Sanayi Odaları kendi vası-talariyle, devletin kilere muvazi olarak çalışacak, kendi düşüncelerine, Ölçülerine daha -'Tipin eleman yetiştirecek serbes ticaret mektepleri açabilirler.
Bu mektepler, belki devlet dairelerinde vazife alma hakkı vermlyeceklerlnden. münhasıran İş muhitinde faal rol oynamak Istlyen gençleri çeker ve belki bir gün, resmi mekteplerin yerini almağa muvaffak olur.
Zengin ve İlme kıymet veren iş adamlarımız için doğrudan doğruya kendi muhitlerini, ailelerini ilgilendiren böyle bir teşebbüs pratik hayatla ilmi birleştirmek, sırf maddiyatla meşgul olanlara mânevi mevzulara yükselmek, en zevkli İş olan gençleri yetiştirme işinde faal rol oynamak fırsatım da vermiş olur.
Himmetleri İle yetişerek talebe, çocukların ana babalan 1-çin olduğu gibi, ayni zamanda kendilerinin de yükselmesine a-mll olur. Böyle sırf hususi teşebbüs ile açılacak ticaret mektepleri, memleketin muhtelif merkezlerinde kurulacak olursa, çalışacaidan muhitlerde hem umumi bir alâka hem de seviye yükselmesi âmili oluTİar.
Vehbi Koç’un şükran ve takdir he karşılanan güzel ve şuurlu jesti bizi yukarıdaki düşüncelere şevketti, İş adamlarımızın haleflerini yetiştirmek için gayrete gelmelerini, teabmrta hükümet dışında müesseseler kurma İmkânlarını araştırmalarını dileriz
CEVAT NİZAMİ
Bir Yunan devriye»! Yugoslav toprağına girdi
Belgrad 2» (AP) — Belgrad radyosunun dün gece bildirdiğine göre »KıruJcı - Faşist» bir Yunan zırhlı devrlyesi günün erken saatinde Drevdjevlja mevkiinde Yugoslav topraklarına girmiş ve fakat hudut muhafızlarının ateşi altında geri çekilmeye mecbur olmuştur. Çarpışma neticesinde bir Yunan askeri ölmüştür.
Yunan aırhlı müfrezesi daha sonra kendi topraklarından yaylım ateşi açmak suretlle Ölen Yunanlı askerin cesedini geri almak teşebbüsünde bulunmuştur. Radyo haberinde ilâve edildiğine göre çarpışma sırasında Yunan uçakları Yugoslav toprakları üzerinde uçmuşlardır.
Ayrıca bir Yugoslav er! yaralanmıştır.
Yunanistanda Kabine buhranı devamda
Atina 20 (AA.) — Yunan
Kabine buhranı dün de devam etmiştir. Şimdilik bunun sebebi Liberallerin yüzde yüz Kıral-cı bir hükümete İtimat oyu vermek İstememeleridir.
Akdenizin doğusu dünya petrol piyasası oluyor
Beyrut 29 (A.A.) — Beyrut ticaret mahfillerinde hâkim o-ian kanaat, Akdenizin doğıısun-daki memleketlerin bir dünya petrol piyasası haline gelmek ve bu suretle Meksika körfezi kıyılarındaki memleketlerle rekabet etmek üzere bulunduğu merkezindedir.
Gerçeklen, bilindiği gibi, orta doğunun bütün petrollerini limanlara dökecek olan petrol bo rularının döşenmesi bitmek ü-zeredlr. En uzun hat. petrolü İrandaki Abadan dın şimal 8ıı-rlyedekl Tarsus'a nakledecek olan hattır. İkinci bir petrol borusu Suudi Arabtitandaki Dah-ran kuyularını Lübnandakl 81-dona bağlıyacaktır Nihayet üçüncü bir Pipe -1 ine dc Irakda çıkan petrolü Şam Trablusuna dökecektir. Bu suretle bu hatlar bir kere tamamlanınca, yakın doğu Avrupa ve Afrika kıtalarının ve bütün doğunun en önemli petrol tevzi merkezi haline gelecektir. Bu çevre ekonomisinde derin bir değişiklik yap maktan hâli kalmıyacak oian bu olay 1953 de gerçekleşmiş olacaktır.
Sabit hedef rakı şişelerine atış yapan kadın avcılar
Cendere çifliğinde kadın avcılar...
Müzeyyen Senar sabit hedefi vurmakta şampiyon olmuş!
Zehirli gazla cinayet teşebbüsü
(Baştarafı 4 iincü lahifede) verilir Memur gelir. Borular muayene edilir. Fakat borularda hiçbir fült olmadığı görülür. Koku gittikçe artmaktadır Bu vaziyet karşısında artık evde oturmak imkânının kalmadığı an laşılır. Polise haber verilir ve evdekiler aksıra öksüre İzzet hanımın yine Nlşantaşmda oturan kızının evine koşuşurlar.
İzzet hanımın kızı Galatasaray lisesi öğretmenlerinden Satar hocanın karısıdır. İzzet banımın uğradığı bu kaza ev halkını telâşa verir. Bunun üzerine İzzet hanımın torunu v>ı Satar hocanın oğlu olan Galatasaray mezunu ve Yüksek ticaret okulu talebelerinden Melih Satar, o esnada kendisini ziyarete gelmiş olan arkadaşı Sedat Erol’la birlikte vaka yerine koşarlar.
Gece saat 10 olmuştur Melih ile Sedat, yanlarında Harbîye karakolundan Osman Başak olduğu halde apartmanın zemin katma İnerler. Ağır bir acımsak kokusu İnsanın burun deliklerini tıkamaktadır. Kokunun bilhassa daire kapısının karşısındaki kömürlükten gelmekte olduğu farkedlllr. Her üç genç birden kömürlüğe dalarlar.
Kömürlükte
Zifiri bir karanlık.. Şedit çakmağını yakar. Fakat yine hiçbir şey görülmez.. Bunun üzerine polis Osman kendi fenerini yakarak kömürlüğü aydın lal ıııtya çalışır. Sedat yerlerde şişelerin bulunduğunu görerek bunları toplanuya başlar.. Fakat kokuya tahammül edebilmek imkânı kalmamıştır.. Evvelâ M-Mlh ciğerlerinin yandığını hisseder ve güç halle kendini dışarı atar. Az sonra polis Osman Başak da öksüre öksüre dışarı fırlar. Ve Sedat tek başına kömürlükle kalır..
Aradan birkaç dakika geçmemiştir ki Sedat da gırtlağının fe el surette yandığını hissede.'.. Göğsü güçlükle hareket itmektedir^ öksürükleri boğazına tıkanır, Kendini artık dışarı atacak kuvveti de kalmamıştır .. Ancak:
«— Melih!. Fena oluyorum... Koş...» diye bağırabilir. Dizleri de artık tutmamaktadır, t a te tam bu esnada Melih kömürlüğe gelmiştir. Sedadı kucaklar ve sürilkleye sürükleye dışarı çı-[ kartır. Sedat artık kendini kny- . bet,mlşt!r. Bundan sonrasını h!çl hatırlamaz ve ancak ilç gün sonra Amerikan hastanesinde yeniden hayata gözlerini açar 1
Polis Osmana gelince. Omun Başak müthiş bir baş dönmesi ve bunaltı ile karakola dön-] müştür. Fakat o gece karakolda da nöbetçi kendisidir Ağzından kan geldiği halde hastaneye gitmez, ve sancılar İçinde sabahı bulur. Kan ve baş dönmesi günlerce devam eder. Böyiece, hastalığını ayakta geçiren O.mıan Başak hâlâ ağzından kan geldiğini söylemektedir.
Hâdiseden en ucuz kurtulan Melih Saferdlr Melih göğsünde tıkanıklık hisseder etmez ken-1 dişini dışan atmıştır. Badece
baş dönmesi ve mide bunaltısı
Yazan : Cemaleddin Bildik
Üçara ve konara nişan! — Avcıların en ziyade kızdıkları şey Deve çanı »esi!..— Av meraklısı doktorlar — İki hafta sonra
ile tehlikeyi atlatır.
Neler anlatıyorlar?
Hâdisenin, Sedatın halırlıya-madığı kısımlarını Melih şöyle anlatmaktadır:
«— Sedadı bir otomobil* koyarak Amerikan hastanesine getirdik. Sedat kendini kaybetmişti. Bir aralık hayatından tamamen ümit kesildi. Nabız duyulmuyordu. Ağzına ayna tuttuk, buğulanmadı.. Doktorlar baş sağlığı dilediler.. Hemşire odanın perdelerini kapattı ve »{,-lıya ağlıya odadan çıktık. Derken hemşire, arkamızdan:
«— Yaşıyor!.. Nabız duyulmaya başladı!» diye bağırdı.. Ohl Bu sevincimi kabil değil anlatamam...
Sedat ilç defa bu şekilde kriz geçirdi. Ve üç defa hayata yeniden döndü.
Nefes alamıyordu. Baza.ı bir ıspazmoz geliyor ve biz. titremesinden irkiliyorduk. Hararet 39 - 40 arasındaydı. Bir ıra ayaklarına felç geldi. Ayaklar» hiç hissetmedi. Bir zaman göller! görmedi.. On gün ağzına yemek koymadı. Kendisine Leş milyon ünite penisilin yaotıLar. Bütün vücudu fiske flsk-> oldu. Bil surette 32 gün yatakta kıvrandıktan sonra nihayet ayağa kalkabildi.»
Melih bunlun anlatırken o felâketli anlan yeniden yaşıyormuş gibiydi. Sedat da şunla n 1-lâve etti:
*— Bütün bunlardan sonra şimdi hâlâ nasıl yaşayabildiğime şaşıyorum. îşte artık harp lerde bile kullanılmayan tperft gazının tesİTlerl. Bun*ı kullanan canavarlarla çok yakında mahkemede karşılaşacağımızı ümit ediyorum »
_______________Hıfzı TOFt'Z Şiikrü Kuvvetli İsvîçrede
Bernc 29 (AA.) — Eski Suriye cumhurbaşkanı Şükrü Kuvvetli dün aksam uçakla Coln-trln hava meydanına gelmiştir. Şükrü Kuvvetli Slhhî sebeplerden dolayı tavlçrede ikamet edecektir.
Pazar oldu mu, sabahleyin erkenden çiftesini omuzuna alan erkek ve kadın av meraklıları, soluğu Kâğıthane köyünün Cendere çifliğinde alıyorlar! Konuğa ve uçara fişek boşaltan bu meraklılar, talimlerini iki hafta sonra bitirerek Küçükçekmecede Angurya çlf-llğine geçecekler re artık vurmalara bağlıyacaklar !..
Vurmalara başlama zamanının yaklaşması. bLIhassa kadın avcılar arasında sabırsızlık yaratmakta. bu meyanda Müzeyyen Senar, bütün hevesini sabit hedefe kurşun İsabet ettirmekle tatmine çalışmaktadır.
Cendere çitliğinin, avcılar kahvesinde Müzeyyen Senan:
— Şişe avı meraklısı! diye takdim ettikleri zaman evvelâ Müzeyyen Senan tanımakta güçlük çektim! Nerede o rengârenk cicili bicili tuvaletleri İle sahnedeki Müzeyyen Sonar, nerede bu eli silâhlı, beli fişeklikli. zerre kadar boyasız Müzeyyen Senar?,. Kahve rengi pontalonunun üstüne beyaz bir bluz giymiş, saçlarını bir eşarpla derleyip toplayı vermiş...
Diğer meraklıları da şöylece takdim eltiler:
o— Doktor Vecih! Nart, Dr. Atıf Potumgll ve refikası bayan Sacide. bayan Münlre Ertuğrul, Dr. Kamer Kanıçelebi, Orhan Koral, Dr. Hakkı Hayri. İhsan Rifat Orhan. Toros, Mustafa Kurtuluş. Ruhi Kıroğlu, Mustafa Denİrar, Hakkı Arsal, Tevflk Cemal ve refikası, Süleyman Pir, Burhan Hanibu, Emin Kâhyagil, Haşan Tugay. Zeki Hamamcıoğlut flh—
— Evvelâ, dedim, uçara mı yoksa konara mı nişan atıla-
Muslafa Kurtuluş, Müzeyyen Senara:
— Haydi bakalım abla! dedi. Rakı şişeleri hedefleri seni bekliyor. . Ve sonra bana dönerek İlâve eti! :
— şimdi konara, sonra da uçara .
Müzeyyen Senar, çiftesi elinde meydana çıktı, önceden kuru ağaç dallarına vc yere beşer onar adım ara İle sıraladığı boş rakı şişelerinden birine nişan alıp tetiğe dokundu! Rakı şişesi darmadağın!» Çiftenin diğer gözündeki fişeği de ateşledi, bir şişe daha
İtirazlar yükseldi :
— Tabii yakın mesafe! . Onu babam da vurur ..
Bir çiftenin azami atış menzilinde bulunan İki şişeye de nişan alması söylendi. Muz-y-yen Senar. onları da birer fişekte dağıtınca gururla, kenara çekildi :
— İşte ben bu kadar atanın! Daha bir diyeceğiniz var mı?
Arkadaşlarından bin lâtife etli :
— Anıma da atarmışsın!.. Fakat şu rakı şişesine nişan almaktan vazgeç. Nerede ise tekel İdaresi protesto edecek-
Uçur hedefi plâk
atılırken, Müzeyyen Senar uçara nişaıı alıyor, '‘avcılardan bir grup
Meğer. Müzeyyen Senar, ora-1 da hoş rakı şişesi bırakmaz, hattâ hedef yapmak üzere gelirken de bir suru şişe İle gelir-iniş...
Sıra diğer kadın meraklılara! gelmişti. Onlar da atlıklarınr vurdular.
— Peki, dedim, doktorlarımızı da görelim...
Yukarıda isimlerini saydığım doktorların da sâblt hedefe atışta tanı muvaffakiyet elde ettikleri. hiçbir fişeğin boşa gitmemesi ile görülüyordu.
Ne garip, kadın avcılar, ellerinde çifte taşımaktan, çifteleriyle atış yapmaktan zerre kadar korkmuyorlar da yakınlarında bir avcı, çiftesine fişek sürerken çileden çıkıyorlar.
— Şu çiftenin ağzını öteye tut yahu!..
Hele Müzeyyen Senar, bu hususta pek titiz, önünde çifte doldurana dehşetli kızıyor ve saçma ile öluıuun saçmalığına işaret ederek •
— Yatakta rahat rahat ölüm dururken, saçma İle ölmeğe hiç niyetim yok doğrusu... diyor...
Cendere çiftliğinde, atış yapan avcıları en çok kızdıran şey. deve çanıdır Herhangi bir avcı hedefi vuramazsa, bu, bir deve çanının şangırtısı ile llâıı ediliyor j
Sâblt hedeflere atış bittikten sonra uçara atışlara geçilmişti. Yaylı bir makine İle havaya sigara tablası şeklinde kalınca atış yapılıyor.
üçara hiçbir fişeğini isabetsiz bırakıruyanlar arasında doktorlar birinciliği alıyorlar.
— Haydi bakalım Müzeyyen hanım! dedim Uçara alışınızı da görelim... Müzeyyen Senar için de havaya bir plâk uçuruldu...
Sabit hedefi vurmakta şampiyon olan Müzeyyen Senar, çiftesini kaldırdı gözünü arpacığa uydurdu, namtuyu uçara göre âyarladı ayarladı, tetiğe bir dokundu! Deve çanı sangir-datılırken Müzeyyen Senar bağırdı: ,
- Bir daha!.. •
Bir plâk daha savruldu ve yine deve çanı—
Fakat bir uçarı hedefi de vurmadan aradan ayrılmak 19-temiypn Müzeyyen Senar. buna ancak dördüncü alışta muvaffak olabildi...
Avcılardan biri Müzeyyen Senan kenara çekerek bir tavsiyede bulunacağını söylemişti. Merak ettim ve kulak misafiri oldum :
— Abla, diyordu. avcılığın #-sası volandır. Vmmasan bil»
(Arkası b ıtcı salıifcdc)

Mahkeme Koridorlarında
EV- KADIN - MODA
(BMtarafı S İnci sahnede)
Her şeyden istifade
Bu yaz keten tayörler çok giyiliyor
Oyulan kabuğun içlerinden neler yapılabilir?
vurdum diyeceksin... Farazi ava gittin değil ml? Kuş vuramadın diye boş dönmlyeceksln. Ne yapıp yapıp diğer avcılardan bir kuş satın alacak ve evdekiler® :«Bir fişek yaktım, İşte onunla da bunu vurdum* diyeceksin. Malûm ya yalan kaybolmuş da aramışlar ve avcının torbasında bulmuşlar...
Müzeyyen Senar dehşetli kız-
İti öldürmektense korkutmak daha iyidir!
Bazı okurlarımızdan aldığımız mektuplarda, yaşanılan bu sıkıntılı devirde her şeyden İstifade etmek, hiç bir şeyi atmamak arzu etliklerin! belirtiyor ve kabak dolması yapılınca İçlerini cöp tenekesine atmağa bir türlü gönülleri razı olmadığını yazıyorlar, bundan nasıl istifade edebileceğini soruyorlar.
Bu aynlan içi erden mücver yapıldığını vaktiyle anlatmıştık. Bundan başka kavurması ve zeytinyağlısı vaptlablilr.
Bunları yazmak müşküller sütununa sığmadığı İçin b cevaplandırmağa mecbur duk.
Mücver: Dolma yapılan kilo kabağın oyulan içlerini bıçakla doğrayarak âdeta kıymalı, sonra suyu çıkması için avuç içinde sıkmalı İçerisine bir parça ezilmiş beyaz peynir, lkl çorba kaşığı un, üç yumurta. ince doğranmış dereotu v tuz karıştırmalı hasıl olan su luca hamurdan kaşıkla aiara kızgın zeytinyağında lkl tarafı nar gibi oluncaya kadar «artmalı. Tabağa çekerek cakken sofraya çıkarmalı.
Fırında kabak: Tava İşlerini ylyern İyenle r bu mücverl fırında da yapabilirler, o zaman bu içlere birkaç bütün kabak ilâvesi ile bunları İnce rendeden, yahut et makinesinden geçirmeli. Suyunu sıkmak- içine bir İki çorba kaşığı un. iki çorba kaşığı eritilmiş sadeyağı, 200 gram ezilmiş beyaz peynir, çırpılmış beş altı yumurta, bolca doğranmış dereotu ve toz karıştırmak. Hafifçe yağlanmış bit tepsiye boşaltarak ' ‘
plşlrmell.
Kavurması: Oyulan
içlerini iyice kıymalı, sıkınalı. Diğer taraftan bir lkl baş soğan çentllirceslne küçük doğramak ve tavaya konulan iki çorba kaşığı sadeyağı içine atmalı, karıştırarak kavurmalı. Soğanlar hafit pembe bir renk alınca içerisine suyu sıkılan doğranmış İç kabakları ilâve etmeli. suyunu taraamlyle çekinceye kadar kavurmalı. Doğranmış dereotu, tuz İlâve ederek ateşten çekmeli, sofraya çıkarmalı.
Aratı edilirse bu kavurmayı sahana alaran ■ ıspanak gibi) ı açılan yerlere yumurta kırılarak pişirilir.
Zeytinyağlısı: Oyulan içleri iri parçalara ke'mell. Bir iki soğanı çentmeu, iki iri domates.. bir dolmalık biberi, dere-otunu doğramalı, tuz ilâve ederek kabaklara karıştırmak Bir İki kahve fincanı zeytinyağı koyarak ateşe ot.ırlmalı.
Umumiyetle buna su İlâve edilmez. Domate’le kabağın suyu yemeği pişirir. Fakat l&zun olursa sıcak su akıtmalı. Ka-
an ketenden
— işte bunu yapmam... diyerek avcının yanından ayrıldı...
— Yapamam... Vallahi yapamam... Yalan söyllyemem...
— O halde sen de avcı olamazsın Müzeyyen abla...
Dönüşte Müzeyyen Senarm şoförü Hallt Demlrpençe, avcılığın aleyhinde bulunarak kendi mesleğini müdafaa ediyor ve :
— Atıp vurmak iş mİ. diyordu, pazar günü gelsinler de Ve-liefendl çayırında yapılacak o-tomobll yarışında direksiyon kullansıntar ve birinci gelsinler.
— Girecek misin yarışa...
— Müzeyyen abla müsaade etmiyor İd... Ah bir etse, birinciliği alacağıma eminim... Fakat daha pazara kadar vakit var. belki Müzeyyen ablayı razı ederim...
Fakat Müzeyyen Senar, bu işe razı olacağa hiç benzemiyor...
Cemaleddîn BİLDİK
fırında
kabak suyunu
Birkaç soneden ben keten elbiseler pek beğeniliyor. Her sene çeşitlerde ve renklerde değişiklik yapılıyor Bu yaz en çok giyilen renkler 31yah. lacivert, san ve gri ketendir. Bunlar ekseriyetle taydı yapılıyor. Kolları hep kısadır.
1 _ Siyah keter.den tayör, İki beyaz sedef düğma Ue iliklenmektedir. Cepleri, kalçaları enli göstermesi İçin volan şeklinde konmuştur.
olan bu tayör çift düğmelerle İlikleniyor. Eteğinde ve ceketinde İkişer oep vardır.
3 — Lâcivert kelen tayör. Omuz kısmı beyaz ketendendir. Düğmeleri beyazdır.
4 — Mısır sarısı ketenden tayör. Eteğin ve tayörün dikişleri, kol ve ceplerin üzeri ajurla eklenmiştir. Sarı üzerine lâcivert paralı büyük bir mendil cö-
| Faydalı bilgilen
......1!
r î
MODA HABERLERİ
bine konmuştur.
5 — Ori ketenden tayör Kır-rızı benekli şuralı*ku bluzu vardır. Düğmeleri kırmızıdır.
5 — Lâcivert ketenden ajurla süslü tayör. Sarı lâcivert emprimeden blûzu vardır.
7 —San ketenden tayör. Düğmeleri siyahtır. Bluzu ve yakası siyah ketendendir.
8 _ Siyah ke'etıden Düğmeleri beyazdır.
tayör.
| Müşküllere cevap
Eskimiş törpüler
Eskimiş, körleşmiş törpüleri yeni haline getirmek için şu basit usule müracaat edilmelidir: Sıcak su İçerisinde fırça • He yıkanan terpüyü (aelde nltrlque) hamızı azot İçerisine sokup çıkarmalı Üzerini bir ' bezle silineli. Törpünün çizgileri arasında kalan asit, madeni yer ve çizgileri derinleştirir. Üç saat sonra gene sıcak su ile yıkayıp kurulanınca törpü yeni gibi olur.
4r Pamuklu kum atlar (pike, basma, jorjetkoton) yarlık elbiseler için çok kullanılıyor.
★ Pllıe ve kloş etekler bu sene de giyiliyor.
* Renkli ketenden sandal şeklinde ayakkabıları modadır.
4r Renkli ketenden büyük çantalar pek beğeniliyor.
★ Renkli ve çiçekli pamukludan yapılan büyük eşarplar omuzlara atılıyor başa bağlanıyor, yahut beıe kuşak gibi sarılıyor.
Domateslerin ince kabukları
Domateslerin ince kabukları_____________________._nı kolayca ayıklamak İçin sibak va biberler pişince tabağa cak suya batırıp çıkarmak kâ-çekerek soğutmalı, İstenilirse fidir. Zar gibi olan kabuk tu-Lünon sıkılabilir._I tutunca hemen çıkar.
İpek gibi saçlar
Saçların parlak ve yumuşak olması için yıkadıktan sonra mutlaka güneşte tarayıp kuru-lamalı. Saçlar kabarte ve İpek gibi olur.
Kızlara Suikast
ZABITA ROMANI
Yazan: Agaiha Chrlstle Tercüme eden: Vâ - Nü
görüyor musun? Elimin altında! kâfi derecede unsur yuknıuş O elemanları bulmam icabedl-l yordu.
— Butun bu Öğrendiğimiz yeni noktaların cürümle alâkası var mıdır dersin?
— E, anlamıyor musun, dostum?
— Aczimi itiraf ederim.
— Olur şey değil Bunları öğrenmekle cinayetin gizil sebebini öğrenmiş oluyor us unuz
— Her halde benim zekânı mahdut, çünkü neniiz htş bir şey anlıyamadım. Acaba bir kıskançlık cinayeti midir dersin?
— Hayır hayır değil. Mesele para meselesi An şu para!. . Ekser cinayetlerin en münim âmili..
Arkadaşıma şaşkın şaşkın baktım O İse. bamamiyle sakin devam etti;
— Haydi benimle gel, azizim. Matthew Setrin, bundan bir hafta evvel ölmüş O adam milyonerdi. Belki de bütün Ingute-renln en zengin insanıydı.
— Evet, takat...
— Dur bakayım, dur... — diye Polrot sözümü kesti. — Bu milyonerin fevkalâde sevdiği bir yeğeni vardı. Adam ona da muazzam bir servet bırakıyordu.
— Fakat ..
— Fakalı makatı yok Bu adam kendi manisini tatmin etmek için bir çok teberrülerde, İhsanlarda bulunmuştu. Bunu ileri sürmekte haklısın. Fakat, yine de servetinin büyük kısmı, Michel Setlon'a kalıyor?.e Geçen sah, kıymetli tayyareci kaybolmuş diye Hân edildi Ve çarşamba günü, bayan Niek Buckley suikastlara hedef oldu.
Soldan m|.i t - Kilükal. 3 -Meharelslr.llk S Renk - Nota. ■ — Avadanlık - Afıikada bU- ntıii-. 5 — Burgulu çivi He lesblt. e Talim ve terbiye. 1 — Tem yerinden çıkarır - Bir mfat eki. a — Terrl lıaflf yarala, 9 — Cinnetin yarım Sfrz. 10 — Hep yokuj
Yukarıdan a;a£ıyn 1 — Dejl»ek4r. 2 — ömı-ıı lükenen. S — Bir bitki, 4 — Taklit yapan MnatkSr. S — Garaz - Bir mektep talebesi, S — Bir emir • isim - E'cndı. 1 — Karpuzun bir parçaaı Tersi Trabzon-dan «ede bir İskele. 3 — Dangalaklık.
GEÇEN BULMACANIN HALLİ
Soldun «nfta 1 — Milyoner. 2 — Ele. De. 3 - Nafta’-n, l - Koğuş.
, 5 — Ulayarak S — Bjsannn. , —
I Idanürn. B- Ya, a». Aş, t — Emplida.
1 I 10 — Tas. Üren.
Yukarıdan ajagıya: 1 — Mensubiyet. , - — ita. Lodana. ? — Lefkosa. İş. ‘ “ - — î(lnüsıu e _
Sucunun ehemmiyeti yokmuş amma yakalamışlar işte zavallıyı! Tıraşı uzamış, saçları karmakarışık, otuzunu geçkin bir adam. Koridorda biz yanma sokulunca, kelepçeyi parçalıyacakmış gibi dişlerini gıcırdatarak bileklerini gerdi.
— Ne yapıyorsun, ahbap? Zorladıkça bileklerin acımıyor mu?
Gözlerini kırpıştırarak haşin bakışlarla evvelâ yanındaki zabıta memurunu, sonra bizi süzdü:
— Benim canım yanacağı kadar yanmış zaten, bilPk acısı vız gelir.
— Neden yandı canın?
— Daha ne olsun? Baksana şu demir halkalara! Boğazıma da lp takıp sürükli-vecek değiller va
— Kelepçeyi sebepsiz, vere takmazlar kİ. Demek kİ bir suc İsledin.
Dudaklarını kıvırdı, dişlerinin arasından bir tükürük cırtlattı:
— Suc muç yok be yahu. Ne olmuş sanki? Kan gövdeyi mi götürmüş?
— Ne bileyim ben? Meselenin ne olduğunu bilmiyorum ki.
—- Mesele de yok. bev kardeşim. Hepsi palavra. Tabancamı çektim diye enseme yapışıyorlar.
— Senin tabancan da var demek?
— Çocuk musun be r'ahu? Ben erkeğim. Silâhsız erkek olur mu° Amma velâkln. senin gibi mahallebi çocukları nın aklı ermez bu işlere. Silâh, bir erkeğin namusudur. İnsan, namusunu yanından ayırır mı?
— Darılma, ahbap, Bu işlere sahiden de aklım ermediği için yanlış lâf ettim, kusura bakma. Tabancanı ne diye çekmiştin?
— Al bir lâf daha! Tabancayı niçin taşır insan? T.â-zslım.'-j alKaffa
seleyi kendisine anlattım. Amma ben erkekçe konuştum. «Kardeşim. altmış paralık bir avrat İçin aramız bozulmasın. Karıyı bırak da eve gelsin. Dünva yüzünde karı kıth&ı yok ya.İstersen ben sana kendi elimle bir avrat bulurum. Azim'de benim gönlüm var. Karıyı gönder de bosu bosuna ikimiz de belâya girmlvejıın» dedim. İvi söylememiş miyim?
— Kabul etmedi mi?
— Ben erkekçe konuştum amma. Ramlzin erkeklikten haberi vok ki Zannedenin ki küfretmişim herife. rBe-nim elimden kimse kan a'a-maz. Başımız belâva girecek de ne olacak? Senin gibi salozların kırk tanesini cebimden çıkarırım. Bir daha benim yanımda Azime'nln b-dını ağzına alırsan belâya İste o zaman gireriz- demez mi! Gel de öfkelenme bakalım. Amma velâkln, gene ben erkekçe is vaotım. serseriyi korkutmak için tabancamı çektim. Suc dedikleri iste bundan ibaret.
— Tabanca çekmek elbette suçtur. Sen tabancanı çıkarırken polisler mi gördüler?
— Yok oe yahu. O zam(m polis molis yoktu. Silâh sesini duyduktan sonra geldiler.
— Tabancayı patlattın demek?
— Alay mı geçiyorsun, bey kardeşim? Tabancayı Rami-ze götermek için çıkarmadım ya. Silâh çekilir de altlamadan tekrar cebe girer mi? tki el ateş ettim.
— Vuruldu mu o a adam?
— Yoook. o kadar enayi değilim ben. Maksadım a-vağmın dibine iki e! kursun sıkmaktı: oradan tüydü enayi. Vurmak isteseydim göğsünden zımbalardım. Ev-

Vişne likörü
Fatih Kıztaşı caddesi No. 7 Ayşe Melih: Vişne likörünün en basit yapılış taraı şudur;
Çürüksüz, olgıın vişneleri almalı, yıkayıp kurulanıaiı, ma-, kasla saplarını birer parça keserek kısaltmalı.
Sırça bir kavanozun dibine'4 — Toyanap, s — oı=
bir kat vişne.-oir kal İnce toz •-«“■»m. tt. 7 — E«#ı>a:ı. Adr. a şeker koyarak kavanozun yan- Re"‘ A5an stndan fazlasını doldurmalı.
11 kilo vişneye yarım kilo şeker hesap edilmelidir.I Sonra mey-v alarm üzerini örninceye kadar kırk beş derecelik İspirto ve yarım çubuk tarçın koymalı.
Kavanozun ağzını sıkı kapadıktan sonra allı hafta bı rakın alı. Bu müddetten sonr;, likör kullanılabilir
Vişnenin daha başka tertipleri de vardır. Onları da yazarız. ■
İ
EKSEM YEĞEN \
Yemek tevzii müessese-slne abone olursanız, sayfiyenizde yalnız rahat etmiş olmakla kalmaz, aynı zamanda arzu ettiğiniz yemekleri seçmek suıetlle ls-terillze ve mühürlü sefer-taslar içinde en nefis yemekleri yemiş olursunuz. Tel.: 84474.
zım olunca elbette çekece-j vel Allahın izniyle, pireyi ğim. | gözünden vurmasını da hl-
— Affedersin, şehir teinde, lirim ben. Velâkin. Kaniiz tabancanın neve lâzım oldu- gjbî bir serserivi gebertip de ğunu da bilmiyorum ben. | en aşağı on bes sene kodeste
— Elbette bilmezsin. Şe vatmak benim İşime gelmez, hir dediğin nedir varu'1 tn- İti öldürmektense, korkut-san şehir içinde kavg?. et mak daha iyidir.
mez mi? Birine öfkelendiğin — Peki amma yaptığtn 1 zaman dövüş etmek için he- sin cezalı olduğunu bilnd-rifin kolundan tutup dağ yor muydun? başına mı götüreceksin? Kavga dediğin her yerde olur. Evlerde karılarla kocalar kavga etmiyorlar mı?
— Sen kime öfkelendin?
— Meyhaneden çıktım, doğru dürüst evime giderken Ramız denilen namussuz herif çıktı karşıma. Zaten kendisine içerliyordum, önüme dikilip de ileri gcı i lâf etmeğe başlayınca cinler basıma toplandı.
— Küfür mü etti sana?
— Avrat meselesi, bey ksr-desim. Bir av evvel bizim karıyı evden sepetlemıştıın. Benden ayrılınca Ramiri dost tutmuş. Karı gene bana dönsün diye birkaç defa haber gönderdim, ters cevap verdi. Belli ki herif bırakım yor yakasını. Dün akşam Ramiz karşıma çıkınca nıe-
Mahkeme acildi, keleoecc-leri çıkarılırken dudak bükerek mırıldandı:
— Bir defa öfke kabarınca cezavı m ezayı diişünüvnr mu insan?
Ce. Re.
İKOİNSERLER
Necıııi Rıia Ahlükan'ın İlk Yaz Konseri
II teiTinuj perjeraoe Simli-
ye pUl nacın(»(ında H.ıydarpasv U-sesinde» yetişenler cemiyeti Ur a tından tertiplenen mehtap baioıunda. değerli ses sanaıkkclannıırdeu Necini Rixa Alııskajı. seckir. *aş «tkidajla-rUe birlikle senen la i lk Büyük yar konserini verecektir Necml Rica, bu gece ta m itmen vepj-eâl bir rvpera-tuvarla kendini Kvenlerln karsısına Çıkacaktır.
Şöyle bir vaziyet tasavvur et: Michel Beton, yola çıkmadan evvel bir vasiyetname hazırlamış bulunsun. Bütün mirasını nişanlısına ı erke İmiş olsun. Bu kabil değil mi?
Mırıldandım:
— Kabil ama sırf farazlye-den İbaret.
— Kabul!... Eğer vaziyet böyle değilse, bütün hâdiseler ta-mamlle mânâsız! Çünkü bu sefer büyük bir servet bahis mevzuu...
Bir kaç dakika müddetle bu vaziyeti her zaviyeden mütalâa ettim. Fikrimce. Poirot, neticeler almağa doğru lüzumundan daha süratli harekete geçiyordu. Bununla beraber, için için kani İdim kİ, arkadaşım doğruyu görür. Gerçi, elde kâfi delil yok ama. onda koku almak hassası kuvvetlidir.
İtiraz ettim:
— Peki ama bu nîşnalanma m?rasimlnden hiç kimsenin haberi yok?
— Adam sen de... Haber alan bulunmuştur Bu gibi vakalar gizlenemez. Kati haber almayanlar dahi tahmin ederler. Nlck’e nazaran bayan Rice’ın
bazı şüpheleri varmış. Bu şüphelerin kati bir kanaat halini almadığını da ispat mümkün değil.
— Nasıl yani? - diye sordum.
— Evvel emirde, Michel’in Nick'e yazdığı mektuplar olacak. Çünkü bunlar hayli zamandır nişanlıymışlar. Eh, tabii Freddie de en iyi arkadaşının ne ihmalce, ne savruk olduğunu bilmez değildir. Bu kız öylesine savruk ve dağmıktLr ki, en muhlin evrakını bile kilit altında tutmuyor.
Ve böylece, Freddlı Rice Nlck’in vasiyetnamesinden de haberdardır. Onu mu kastediyorsun?
— Çok muhtemeldir. Görüyorsun işte, düşünce ilişilesi kendiliğinden hasıl oulyor. A’dan Z'ye kadar teri ipi ediğim liste, iki noktada ehemmiyet kesbettl. Hizmetçileri bertaraf ediyorum. Komutan ChallenFerl bertaraf ediyorum. Bilhassa Plymouth'taıı gelebilmesi için bir buçuk saat lâzımdı. Mesafe elli kilometre kadardır. Uzun buruntu bay Lazarus’u da siliyorum. Tabloya yirmi yerine elli lira teklif etmiş. İyice dü-
şünülürse garip şey! Yahudi ırkında böyle bir hususiyet yoktur. iyi İnsanlar olan AvustralyalIları da listeden silince ancak lkl isim kalıyor.
Aheste beste cevap verdim:
— Bunlardan biri Freddie, Rice.
O sırada, genç kadını hayalimde gördüm. Saçları altın gibi, hatları zarif...
— Evet, büyük şüphe altında... Nlck’in hazırladığı vasiyetnamenin şekil ne olursa olsun, Freddie Rice, onun varisi oluyor, buna şüphe yok. «Netameli Ev» hariç, bütün varlığı ona geçiyor. Eğer, matmazel Nlck. dün. matmazel Maggıe yerine öldürülmüş buiunmasay-dı, madam Freddie Rice, şu anda zengin olacaktı.
— Böyle bir vaziyete güçlükle inanıyorum.
— Diğer bir tâbirle, sen güzel bir kadının cürüm Işlıyebllece-ğine inanamıyorsun. Ah. azizim, eüi| İşte Jsy delâlet, çok defa Jüri âzasını da şaşırtır. Bununla beraber, İhtimal hakkın da vardır. Çünkü başka bir şüpheli şahıs var.
— Kim?
— Charles Vyse.
— O ancak evin mirasına konacaktı.
— Evet. Fakat İhtimal hakikati bllmiyordur. Bayan Nlck’in vasiyetnamesini hazırlayan o , mu?... Ummam. Çünkü, genç kızın deyişi öyle değildi. Binaenaleyh, Hastings, belki de bu avukat vyse, vasiyetnamenin mevcudiyetinden haberi olmadığı İçin, en yakın akrabasının bütün varlığına sahip çıkmağı aklına koymuştur.
— Bu mantık bana daha yakın geldi.
— Bu da senin romantik ruhi hâletlnln neticesi. Hastings. Ben. avukat Vyse'ı romanlardaki ve tiyatrolardaki mahut hain tip şeklinde görüyorum. Çünkü, bayan Rice’a nazaran, o. tabancayı kullanmak hünerine .‘•ahlp bulunabilir.
— Bir de koskoca kayayı uçuruma doğru yuvarlamak meselesi var.
— Evet, muhakkak o da var. Ama evvelce de söylemiştim. O öyle mühim bir mesele değildir. Manlveiâ İle bu iş başardır. Sonra, bu derece hesaplı bir cinayette neticeye varamamak,;
bir kadının asabi eliyle bu iş yapıldığı zannını uynadırabllır. ilk bakışta, araba frenindeki dalavere erkek marifeti gibi görünüyor. Lâkin, bugünkü günde, kadınların da erkekler kadar makineden anladıklarını hesaba katmalı. Nihayet, bizim, avukat Vyse hakkındakl faraziyelerlmlzde bir lkl ziyıt nokta var.
— Nelermiş onlar?
— Nlck’in nişanlandığını öğrenmek için onun vaziyeti daha az müsait. Nihayet, an! bir heyecana kapılmış olması beni biraz hayrete düşürüyor.
— Maksadını lyl anlıyatnıyo-rum.
— Dün akşama kadar Betonun ölümüne dair malûmat kati değildi. Böyle müphem durumlarda harekete geçmiş olmak bir kanun adamının kârı olmasa gerektir. Ben öyle sam-
Dedim kİ:
— Azizim, diğer bir tâbirle sen. bu İşte ille bir kadın mücrim görmek İstiyordun.
— Doğru söyledin. «Kadının her istediğini Allah da ister.*
(Arkası var)
30 Haziran 1949
.4 K $ A M
Sah.f- 7
Milli Eğitim
Bakanının beyanatı
I (Baş tarafı 1 İnci sabifede)
yatılı bölge okulu İnşaat ve tesisatını İkmal ediyoruz. Gezici öğretmenler
Yine ayni tahsisattan Şark vilâyetlerinde gezici öğretmenler dolaştırıyoruz. Bunlar İçin I açtığımız kursta şimdi 45 kadın v« 18 erkek gezici öğretmen yetişmektedir. Bunlar gittikleri muhitlerde İptidai şartlar İçinde bulunan vatandaşlarımıza »on derece faydalı olmaktadırlar Kızlar kurslarda dikiş, nakış, biçki, yemek pişirmek, temizlik ve sağlık bilgileri öğrenmekte ve bir sene müddeti» kaldıkları Şark köylerinde küçük kızlara ve kadınlara bu bilgileri öğretmektedirler. Bu kurslara kız enstitülerinden mezun olan kalanınızı alıyoruz. Kız enstitülerinden çıkan kızlar I-çin resmi memuriyet yeri olmadığı İçin kurslar çok rağbet görüyor, şimdi enstitülerden ancak pekiyi derece İle mezun olanları almaktayız,
Kurstan çıkan erkek gezici öğretmenler şark köylerine İki kişi olarak gidiyor, köylülere ve köy çocuklarına da biri doğramacılık, diğeri demircilik, sapan ve araba tamiri gibi işler öğretiyor. Çocukların bir sene sarfında çam tahtasından rendelenmiş bir masa, temiz bir dolap yapmayı öğrendiklerini bizzat gördüm. Gezici öğretmenlerin sayısını daha da arttıracağız. Kadın kurslarından mezun olanların yekûnu bu K*ne üç yüzü geçecektir.
Bunlar umumiyetle normal maarif hizmetlerinin üstünde olan ve Şark tahslsatlyie görülen hizmetlerdir. Gelecek sene Şark kalkınması tahsisatının bütçede artacağını iimld ediyoruz.
Ortaokul ve Lise programlan
— Ortaokul ve Lise ders programlarında esaslı değişiklikler olacak mı?
— Orl* öğretim programlan özerinde bir seneden beri çalışıyoruz. Çalışmalar hayli ilerlemiştir. Hazırlanan projeler Maarif şûrasına sunulacak ve ü-mtd ederim kİ önümüzdeki ders yılı başında tatbik edilecektir.
Yeni programlan yaparken meslek efkarı umumiyeslnl, yani ortaokul ve İtse öğretmenlerimizin fikirlerini gereği gibi yoklamağa çok ehemmiyet verdim. Tavsiyelerini ve programlarda gördükleri noksanları bir seneden beri toplamaktayım. Talim ve Terbiye heyeti talim heyetlerinin noktal nazarlarından ilham alarak, yeni ders programlan projesini hazırlıyor.
Orta öğretimde bize şiddetle tavsiye edilen cihet bu mekteplerin hayata müteveccih olmalarıdır. Bunun için ortaokullara ticaret, ziraat ve sanat bilgilerinin Idhall bahis mevzuudur. Liselerin dört sınıfa çıkarılmalı ve lise tahsilinin kalite bakımından takviyesi, olgunluk İmtihanları usulünde ve eğitim enstitüleri programlarında bazı değişiklikler yapılması mütehassislarca tavsiye edUmekte-* dir. Bütün bu hususlarda kati karar mektepler açılmadan önce toplanacak olan Maarif Şûrasında alınacaktır.
— MIHI Eğitim Bakanlığını bugünlerde meşgul eden başka mevzular nelerdir?
— Gelecek ders yılı İçin hazırlıklarımıza devam ediyoruz. Yeniden 1000 kadar ilkokul ve W kadar ortaokul açmak ümidindeyiz. Sanat Enstitüleri ve kız enstitülerinin sayısı da bir miktar arttırılacaktır.
Şevket RAB O
İstanbul Ticaret ve Sanayi Odası ilânları
Kollandadan getirilecek mallar hakkında
İstanbul Ticaret ve Sanayi Odasından:
Hollandadan dolarla getirtilecek mallara alt tahsislerin akreditif muamelelerinin 30 haziran 1949 akşamına kadar intacı, aksi takdirde İptal olunacağı Ekonomi ve Ticaret Bakanlığından bildirilmiştir.
Alâkalılara ehemmiyetle 11 ân olunur. (8583
Bakırköy Askerlik Şubesinden
1 haziran 930 dan sonra emekliye ayrılan Sb, ve As. Memurlarla 1 haziran 930 dan evvel veya sonra malttlen emekliye ayrılan ve 1 haziran 930 dan e vvel emekliye ayrılıp da 1 haziran 930 dan sonra hizmeti ahire zammı alan Sb. ve A«. memur ve Gd'lerin bu günkü ikametgâh adreslerini gösterir dilekçe-lerile resmi senetlerinin ve ma aş aldıktan emvalden çıkartılacak meşruhattı maaş kayıt su Tellerinin emekli maaşı alan bl-lûmum maiül erlerinin dilekçelerine ellerinde bulunan ve sıhhat işleri Dairesince derecesi tasdikli son muayene raporlarının eklenmesini resmi senet ve mal Md.den alınacak maaş kayıt suretlerinin ve soy adı nüfus kâğıt suretlerinin 1 haziran 930 dan sonra muvazzaf olarak ölen veya şehit' olanlarla bu tarlhden sonra emekliye ay olanlardan ölen Sb. As. Memur Gd. ve hayat kaydı İle maaş alan er yetimlerinin ikametgâh adreslerini gösterir dliekçeierlle elle tindeki resmi senetlerinin Mal Md.den mufassal maaş kayıt suretlerinin ve yetimler kimden maaş alıyorlarsa o zatın ölilm tarihindeki bütün aile nüfus kayıt suretlerile çocuklarının öz ana ve babaları açıkça gösterilecektir. Şubeye müracaatları. 5135 - 9579
Sayın Milletvekillerine Devlet Denizyolları ve Limanları işletme Genel Müdürlüğünden
Denizciler Bayramı münasebetiyle ve Amerlkadan satın alınan gemilerin filomuza İltihakını kutlamak üzere 1 temmuz 3949 cuma günü ANKARA vapurunu eşleriyle birlikte şereflendirmeleri Istanbulda bulunan «ayın milletvekillerinden rica olunur.
Bu İlân davetiye yerine kainidir.
Ankara vapuru Galata rıhtımından yeni yolcu salonu önünden saat 13 de kalkarak Moda koyuna gidecek ve yarış ve gösterilerin bitimini müteakip Marnı ar ada ufak bir gezinti yaptıktan sonra saat 21 de Gala ta rıhtımına dönecektir. 9359
radyo
ANKARA RADYOSU
Bu akşamki program
17,M Afili» «• program. İS M. 8 a»«rı ve Dan» mUzlgi p|„ «45 M(_ todirar fM.l. 18M. S ayarı ve Haberler. 16.1B Oecnıl&te buglln. 19,20 Yurttan ScgJar. 19,K Invaaaı (Ufahan 30.18 Radyo OaMleal. 20,M ■«ben »aat, 20.33 Karı»ık »arkılgr, » UNESCO Gnul»«f. 21.IS MOzlJc CP1). 21.48 Hatlık 12 Dan» mü-
«Jil (P11, 22,48 M. S. ayan ve Ha-
btrlar. 2a Program ve kapanır.
Yann sabah ra Bflla programı
VJ» M 8 ayarı. 7.JI Acılı# (W.I. J.4S Haberler, a ra M'krlar
k (PI ). 8.1 S Hafif mclodUar (p| ), »je ■* Hafif orktttra eğerleri |VI 1. » Kapanı». 12.28 Acılif V+ program. 12,3e M 5 ayan ve Şark ılır v« türklllar. 13 Jiabrı irı. 13.13 Pulpurllar fPI >. 13J0 Öaie Cardan 1.1.45 Salon er-tentıalarmdan parşauır 1PI.L 14 Ka-|
Bayındırlık Bakanlığından
Eksiltmeye konulan iş
1 — Adana - Berdan nehri feyezan şeddeleri üzerine yapılacak yol ve telefon şebekesiyle bekçi evleri İnşaatı olup tahmin edilen keşif bedeli flat birimleri esası üzerinden (435.887) lira (17) kuruştur .
2 — Eksiltme 8/7/949 tar hine raslayan cuma günü saat (11) de Ankarada Su işler! Reisliği binası içinde toplanacak olan su eksiltme komisyonu odasında kapalı zarf usullyle yapılacaktır.
3 — İsteklilerin eksiltme şartlaşmasını, sözleşme tasarısını özel teknik şartlaşma, flat birimleri ve keşif cetvelini, Bayındırlık İşleri genel şartlaşmasını ve su İşleri umumî fenni şartlaşmasını (21) lira (7B) kuruş karşılığında Su işler) Reisliğinden alabilirler.
4 — Eksiltmeye girebilmek için İsteklilerin (21177J Hra (493 kuruş geçici teminat vermeleri ve bu İşin teknik ehemmiyetinde bulunan diğer bir işi muvaffakiyetle başardığını veya İdare ve denetlediğini İspata yarar belgeleriyle birlikte eksiltmenin yapılacağı günden en a« «tatil günleri hariç) flç gün evvel yazı İle Bayındırlık Bakanlığına başvurarak bu İşin eksiltmesine girmek için yeterlik belgesi almaları ve bu belgeyi göstermeleri şarttır.
s — İsteklilerin teklif mektuplarını 2 İnci maddede yazılı saatten bir saat öncesine kadar Su işleri Reisliğine makbuz karşılığında vermeleri lâzımdır.
Postada olan gecikmeler kabul edilmez. (8807)
Kapalı Eksiltme İlânı
İstanbul Bayındırlık Müdürlüğünden
1 — Baltallmanı Kemik ve Mafsal veremi hastanesi kalö-rlfer tesisatı kapalı zarf usullyle eksiltmeye çıkarılmıştır.
Keşif bedeli 99980 Hradır.
Ekllstme: 11/7/949 tarihinde pazartesi günü saat 15 de İstanbul Bayındırlık müdürlüğünde toplanacak komisyon tarafından yapılacaktır,
3 — Bu İşe alt evrak şunlardır: Mukavele, Eksiltme. Bayındırlık İşleri. Genel, Hususi ve fenni şartnameleri, Proje, Keşif hülâsaslyle buna müteferrl diğer evrak dairesinde görülecektir.
3 — Eksiltmeye İştirak etmek İçin taliplerin 8049 liralık muvakkat teminat yatırdığına dair makbuz İbraz etmesi ve 94# yılında ticaret odasında kaydı bulunduğuna dair belgeyi hâmil olması, eksiltme gününden «tatil günleri hariç» üç giln evvel vilâyet makamına müracaat ederek ehliyet vesikası alması ve yukarıda İkinci maddede yazılan evrakı görüp kabul ettiğine dair imzalaması ve buna alt 2490 saydı kanun mucibince hazırlıyacaklan teklif zarflarını 11/7/949 pazartesi günü saat 14 de kadar İstanbul Bayındırlık müdürlüğüne verll-mesl lâzımdır. (8544)
Kapalı eksiltme ilânı
IslanbulBayındırlık Müdlirlüüğnden
1 — Şişil çocuk hastanesi Ortopedi ve Üroloji pavyonu ikmali inşaatı kapalı zarf usullyle eksiltmeye konulmuştur
Kfşlf bedeli (208032» Hra (09> kuruştur.
Eksiltme 6-7-949 tarihinde salı günü saat 15 de tstanbııl Bayındırlık Müdürlüğünde toplanacak komisyon tarafından yapılacaktır.
2 — Bu İşe alt evrak şunlardır: Mukavele, eksiltme bayındırlık işleri, genel hususi ve fenni şartnameleri, proje, keşli htl-lâsaslyle buna müteferrl diğer evrak dairesinde görülecektir
3 — Eksiltmeye iştirak etmek için taliplerin «11054» Ura
«60» kuruşluk muvakkat teminat yatırdığına dair makbuz İbraz etmesi ve 949 yılında Ticaret odasında kaydı bulunduğuna dair belgeyi hâmil olması, eksiltme gününden «tatil günleri hariç» 3 gün evvel Vilâyet makamınanıüracaat ederek ehliyet vesikası alması ve yukarıda ikinci maddede yazılan evrakı görüp kabul ettiğine dair imzalaması ve buna alt 2490 sayılı kanun mucibince hazırlıyacağı teklif zarflarının 5-7-949 salı gıinü saat 14 de kadar İstanbul Bayındırlık müdürlüğüne verilmeni IA-umdır. (83®5)
Türkiye Palamutçuları Anonim
Şirketi idare
meclisinden
şirketimizin Olağanüstü Umum! Heyet toplantım 25 Temmuz 1949 pazartesi günü saat 18,30 da tamirde Atatürk caddesinde Ticaret ve Sanayi Odası «alonunda yapılacağından sayın ortakların toplantı tarihinden on gün evveline kadar Şirkete müracaatla toplantıya girme kartı almaları İlân olunur. .
GÜNDEM:
1 — İdare Meclisi raporunun okunması,
3 — şirket müddetinin kırk seneden altmış seneye uzatılması ve şirket sermayesinin İki yüz bin liradan sekiz yüz bin liraya çıkarılması ve bu münasebetle şirket ana sözleşmesinin dördüncü ve beşinci maddelerinin ve günün İcap ve İhtiyaçları bakımından aynı sözleşmenin otuzuncu, otuz yedinci,
kırk birinci, kırk İkinci, kırk delerinin değiştirilmesi.
Maddelerin eski şekil
Madde 4 — Şirketin müdde tl bazı sebeplen dolayı kati veya temdit edilmedikçe kırk seneden İbaret olacaktır.
Madde 5 — şirketin sermayesi iki yüz bin liradan ibaret olup beheri bir Türk lirası kıymetinde iki yüz bin hisseye münkasemdlr
Heyeti Umumtyenln işbu sermayeyi fakat tamamen tahsil edildikte bir misli tezyit etmeğe salâhiyeti olacaktır.
Berveçhi meşrut tezyidi sermayeye karar verildiği zaman hükümete malûmat verilecektir. Sermayenin bir mislinden fazla tezyidi evvel emirde hükümetin muvafakatinin İstihsaline mütevakkıftır. şirketin ihraç eyllye-ceğl hisse senedatının numuneleri kablo! ihraç liecllttas-dlk ktlsat Vekâletine tevdi edilecektir.
Madde 30 — Heyet! Umumiye her sene Temmuz ayı İçLnde şirketin merkezinde sureti adiyede toplanır. Bundan başka Meclisi tdare İcab eyledikçe sureti fevkalâdede olarak Heyeti Dmumlyeyt davet edebilir. Her sene heyeti umumiyenln içtimai nihayet yirmi gün akdem tahriren iktisat Vekâle’îne liıba» olunacak ve heyet! mez* ürede Canibi Vekâletten bir komiser hazır bulundurabilecektir. Meclisi idare ve Murakıp raporları ile senelik bilançodan ve heyeti umumiye zabıtnamelerinden ve heyeti mezkûrede hazır bulunan hissedarların esami ve miktar hisselerini mübeyyin cetvelden dörder nüshası İktisat Vekâletine gönderilecektir.
Madde 37 — Her sene akdi İçtima edecek olan heyeti umumiye şirketin umur ve mesailine dair her sene mcc-lhl İdare tarafından takdim olunan lâyiha ile hesaba ta dair Murakıp tarafından verilen raporların kıraatini lama ve hesabafı 'cdeimüzake-re ya kabul veya red eder ve hissel temetlüü tâyin eyler. Tebdili iktiza eden meclisi İdare âzasının yerlerine diğerlerini nasp eder ve şirketin bUcümle umuru hususa! ı hakkında bllmüzakere karan kati ita ve meclisi İdarenin icap eylerse İktidarım tevsi eyler. Fakat heyeti U-mumlyede asaleten veya vekâleten şirket sermayesinin lâakal sülüsünına müsavi hisse cshabı mevcut olup bunların ekseriyeti arası basıl olmadıkça sermayenin tezyidine karar verilemez.
Madde 41 — Şirketin ticaret yılr Haziran iptida sından başlayıp Mayıs sonunda biter Meclisi tdare her sene nihayetinde şirketin matlu-bnt ve tlüyunalııtı hnvl hlt derleri umumi tanzim edip işbu detterle muvazene derlerini ve hesabatı heyeti umu-miyenln İçtimainde ona takdim eyleyecektir. Heyeti u-mumiyeye dahil olmak salâhiyetini haiz her hissedar mezkûr defterleri ve hesaha-tı mütalâa ve muayene edebilir.
Madde 42 — Şirketin te-meltuatı sarflyri senerive-slnden evvelâ İhtiyat akçesini teşkil etmek üzere teınel-
Maddelerin yeni şekil
Maddelerin yeni şekil
üçüncü ve kırk dördüncü mad-
Maddelerin yeni şekil
Madde 4 — Şirketin müddeti her hangi bir sebepten dolayı kesilmedikçe veya uzanılmadıkça altmış seneden İbaret olacaktır .
Madde B — Şirketin sermayesi sekiz yüz bin liradan ibaret olup beheri bir Türk lirası kıymetinde «ekiz yüz bin hisseye ayrılmıştır.
Umumi heyetin bu sermayeyi bir veya bir kaç misli arttırmaya salâhiyeti vardır
Madde 30 — Umumi Hyet her sene Ekim ayı İçLnde şirket merkezinde alelade olarak toplanır. Bundan başka İcap eyledikçe tdare Meclisi Umumi Heyeti olağan üstü olarak toplantıya çağırabilir.
Her seneki Umumî Heyet toplantısı en az yirmi gün evvel yazı İle İlgili Bakanlığa bildirilir ve bu toplantıda Bakanlıkça bir komiser bulundurulması istenilir.
Toplantıdan sonra İdare Meclisi ve murakıp raporları ile senelik bUftnçodan ve Umumi Heyet zabıtlarından ve bu heyette hazır bulunan ortakların İsimleri İle hisse miktarlarını gösteren defterden dörder nüsha İlgili Bakanlığa gönderilecektir.
Madde 37 — Her sene toplanacak olan umumi heyet şirketin bir senelik İşlerine dair idare Meclisi tarafından sunulacak rapor İle murakıp raporunun ve bllftnço ve kâr ve zarar cetvellerinin okunmasını dinler ve bunları müzakere ve münakaşa ederek kabul veya red eyler ve safi kârın 42 inci madde esasları dahilinde dağıtılmasına karar verir. Değişmesi gereken İdare meclisi âza-ları yerine ya yine kendilerini veya başkalarını seçer. Ve gündemdeki diğer hususlar hakkında karar ittihaz eyler. Ve icap ederse idare meclisi İktidar ve salâhiyetin) genişletir. Şirket sermayesinin çoğaltılmasına veya şirket ana sözleşmesi maddelerinden bir veya daha fazlasının değiştirilmesine karar verilebilmek İçin umumî heyetin İlk toplantısında asaleten veya vekâleten Şirket sermayesinin en az üçte ikisine müsavi hisse sahiplerinin mevcut bulunması ve bunların oy çoğunluğunun birleşmesi lâzımdır tik toplartıda bu nlSi-T hasu olmazsa Ticaret l’.anuru hükümlerine uygun olarak müteakip toplantılar yapılır, işbu toplantılar nisab bakımından Ticaret kanunun bu husustaki hükümlerine tâbidir.
Madde 41 — Şirketin ticari yılı eylül ayı başında başlayıp Ağustos sonunda biter, tdare Meclisi her ticari yılın sonunda bilançoyu ve buna esas olan şirket, aktif ve pasifini, envanterini ve mizanları hazırlıyarak umumi heyete sunar Umıımi heyete girmek salâhiyetinde bulunan her ortak bu hesapları mütalâa ve muayene edebilir. Muvakkat Fıkra:
Şirketin 1949 - 1950 seneleri ticari yıh ] İla-ran 1919 dr. 31 Ağustos 195D tarihine kadar olmak üzere 15 aylık olacaktır.
Madde 42 — Şirketin safi kârından evvelâ yıiıde onu nizamca ihtiyat akçesi ve yıizde beşi ödenmiş sermaye filizi ula-
tüatı mezkûrenin yüzde onu tefrik, saniyen bedeli tesviye olunmuş sermayeye yüzde beş faiz İfraz olunduktan ■onra baki kalan kısmı sureti ■flyede taksim olunur.
Yüzde sekiz % B Meclisi İdare ftzalanna yüzde on % 10 müessiflere yüzde seksen iki % 82 hissel remettü olarak şürekâya tevil olunacaktır.
şirkete müdür tâyini ve kendisi ile memurine verilme si lâzım gelen oı*ıktu ma aş at, mükâfatat ücrural ve aidatın tâyini miktarı masarifi umumiye m ey anında tesviye edilmek üzere meclisi idarenin takdirine bırakılmıştır.
Madde 43 — İhtiyat akçesi kırk ikinci madde mucibince temetttiatı sene vlyeden müf-re« meballğln terakümünden teşekkül edecek ve masarifi fevkalâde ve gayri melhuza-ya karşılık tutulacak ve işbu akçenin miktarı şirket sermayesinin yüzde ylnnl beşine müsavi bir raddeye baliğ oldukta ihtiyat akçesi ifraz olunmıyacaktır. Şu kadar kİ ihtiyat akçesi yüzde yirmi beşe baliğ olduktan sonra ondan sarfiyat terası İle miktarı nispet! mezküreden aşağı düşerse tekrar temettüat-tan levkifat İcrasına mübaşeret olunacaktır.
Madde 44 _ Hasılatı seneviye hisse başına yüzde beş faiz veya hissel ıcmeltü itasına kifayet etmediği takdirde noksanı İhtiyat akçesinden ikmal edilecektir.
rak ayrıldıktan sonra geri kalanın yüzde sekizi İdare meclisi Azalanca ve yüzde onu müessiflere dağıtılır. Ve bundan sonra kalacak olan kârdan umum! heyetçe tensip edilecek miktar revkalâde ihtiyata ayrıldıktan sonra bakiyesi ortaklara tevzi edilir.
Şirkete müdür ve muhasebeci tâyini ve bunlar İle memurlara verilecek maaş, ücret, ikramiye ve aldat miktarlarının tesbltl idare meclisinin takdirine bırakılmıştır. Bu gibi ödemeler umum! masraflardan yapılır.
Madde 43 — şirketin biri nizam! biri de fevkalâde olmak üzere İki nevi ihtiyat akçesi vradır.
Nizam! İhtiyat akçesi kırk ikinci madde gereğince senelik safi kârdan ayrılacak yüzde onlarla teşekkül eder. Ve ödenmiş sermayenin yüzde yirmi beşine müsavi bir miktara ulaşıncaya, kadar kârdan pay ayrılmakta devam olunur. Ondan sonra pay ayrılmaz. Şu kadar kİ bundan her hangi bir suretle sarfiyat yapıldığında nispet yilz de yirmi beşten aşağıya düştüğünde yine aynı n!s-beti buluncaya kadar kârdan pay ayırmaya devam edilecektir.
Fevkalâde İhtiyat akçesi ise şirketin gelecek senelerde flat farklarından, akla gelem! yen masraflardan veya beldenem!-yen zararlardan sarsılmaması ve sermayeye müracaat zorunda ksJınmaması için yine kırk ikinci maddeye göre safi kârdan ayrılacak münasip miktarlardan teşekkül eder ve miktarı mahdut ve muayyen olmayıp umumi heyetçe münasip görülecek miktar ve zaman için kârdan pay ayrılmakta devam olunur.
Madde 44 — Senelik safi kâr kırk ikinci madde mucibince ödenmiş sermaye için ortaklara yüzde beş faiz ve bundan başka bir temettü hissesi ödenmesine yetmezse bu ödemeler evvelâ fevkalâde İhtiyat akçesinden Te bu da yetmezse nizami İhtiyat akçesinden yapılır
3 Geçen senelerden birikmiş ve bu sene ayrılmış fevkalâde ihtiyat akçesinden altıyfl? bin liranın beher hisseye flç Hra olmak üzere ortaklara dağıtılması.
4 — Sermayenin arttırılması ve yazılı maddelerin değiştirilmesi dolayıslle ana sözleşmede yapılacak değişiklikler ve bu hususlarda gereken kanuni merasim takip ve intacı ve yeni çıkarılacak hisse senetlerinin tertip ve ihzarı İçin İdare Meclisine salâhiyet verîlmsel.
TÜRKİYE PftLAMUTÇULARI ANONİM ŞİRKETİ İDARE MECLİSİNDEN
Şirketimizin «eneük alelftde umumi heyet toplantısı 25 temmuz 1849 pazartesi günü saat 15,30 da tamirde Atatürk caddesinde Ticaret ve Sanayi Odası salonunda yapılacağından »ayın ortakların toplantı tarihinden on gün evvelin» kadar şirkete müracaatla toplantıya girme kartı almaları Hân olunur.
GÜNDEM;
1 — idare Meclisi ve Murakıp raporlarının okunması,
2 — Bilançonun tasdiki ve İdare Meclisinin ibran.
3 — Kârın tevsii.
4 — İdare Meclisinden müddetleri biten İki ftzanuı yerine kendilerinin veya başkalarının seçilmesi.
5 — Murakıp seçilmesi ve tahsisatının belli edilmesi.
Vinç Alınacak
Karabük Belediye Başkanlığından
1 — 250 kilo çekerinde Manofaze Elektrik cereyanı He işler bir vinç açık eksiltme suretiyle satın alınacaktır.
2 — Muhammen bedeli 1250 lira buna göre muvakkat teminatı 93.75 liradır.
3 — Şartname ve sair evrak Belediyemizden görülebilir.
4 — Eksiltme 5 Temmuz 948 Salı günü, saat 18 da Belediyemiz komisyonunda yapılacaktır. (8952)
İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanlığından
6 7 949 Çarşamba günü saat 15 de 18060 liralık Cerrahpaşa hastanesi birinci cerrahi kliniği anfl binası kalorifer tesisatının kapalı zarf usulü 11e eksiltmesi Fakülte Dekanlığında toplanacak olan A E P. komisyonunda yapılacaktır.
İsteklilerin bu işin teknik öneminde bir işi iyi bir surette başardığı veya idare ve denetlediğini ispata yarar belgeleriyle birlikte ihale gününden iiç günevvel «tatil günleri hariç» İstanbul Üniversitesi Mimarlığından yeterlik belgeler almaları ve ihale günü usulünce cari sene Ticaret Odası vesikaslyle 1354 lira 50 kuruşluk geçici teminatı hnvl mektuplarını İhale günü saat 14 de kadaı alındı karşılığında A. E. P komisyon başkanlığına vermeleri lâzımdır.
NOT:
Eksiltme şartnamesi ve bun bağlı kâğıtlar Dekanlıkta görülür. 18797)
'ı'ılfe 8

30 Haziran 10491

d<-
(Usiod( ...
[Çini gey^suna
\EsJi ne^i^bohnr
î
>A - -
Iaspro
M

"a'
A'
>
4^
ODEON
İ'nli.fa’ı, e//i
TUR fil
ÖKSÜRÜK KOMPRİMELERİ
YENİ AMBALAJLA Piyataya arşedilmiştir
TUR AL
KOMPRİMELERİ ÖKSÜRÜK ve BRONŞİTİ GEÇİRİR
28.000 Metre muhtelif kuturda izoleli elektrik nakili ile sair çeşitli malzeme satın alınacaktır
Ankara Elektrik ve Havagazı İşletme muease-sesiııden :
1 — 28.000 metre muhtelit kuturda nakil Be çeşitli elektrik malzemesi teklif verme usulü İle satırı alınacaktır.
1 — Bu malzemeye alt İdari ve fenni şartname şartnamenin İngilizce tercümesi parasız olarak alım satım ve tesisat şubesinden verilecektir.
3 — Tekliflerin en geç 15.8.949 tarihine kadar Umum Müdürlüğüne verilmesi lâzımdır.
&a$ ağrefart/to,
KARŞI KULLANILIR
\ ı t
ieuaiuTSfl.oe röaKtY.
E&ZEI iuvfi*uTo* *T|-
UmÎtTO BAMte **w- *UTU» “**
Fabrikasında imal edÜm^Hr ' İstanbul.
Kapalı Eksiltme İlânı
İstanbul Bayındırlık Müdürlüğünden
1 — Yeşilköy hava alanı Gümrük ambarı inşaatı Kapak sarf milliyle eksiltmeye çıkarılmıştır.
Keşif bedeli 37440 lira 99 kuruştur.
Eksiltme 11/7/049 tarihinde pazartesi günü saat 13 da ₺s-ttmbul Bayındırlık müdürlüğünde toplanacak komisyon tarafından yapılacaktır .
2— Bu işe alt evrak şunlardır; Mukavele, eksiltme, Bayındırlık işleri, genel, huaual.fennl şartnameleri, proje keşif hülâsaslyle buna müteferri diğer evrak dairesinde görülecektir.
3 — Eksiltmeye İştirak etmek için taliplerin 2812 Ura W kuruşluk muvakkat teminat yatırdığına dair makbuz ibraz etmesi ve 949 yılında ticaret odasında kaydı bulunduğuna dair beigeyl hâmil olması, eksiltme gününden «tatil günleri hariç» 3 gün evvel vilâyet makamına müracaat ederek ehliyet vesikası alması ve yukarıda İkinci maddede yazılan evrakı görüp eksiltme şartnamesinde yazılı kayda «öre kabul ettiğine dair imzalaması ve buna alt 2490 sayılı kanun mucibince lı&zırlıya-caklan teklif zarflarını 11/7/949 pazartesi günü saat 15 e kadar İstanbul Bayındırlık müdürlüğüne verilmesi lâzımdır.
(8545»
ile fenni
müessese
Müessese
l
en çok şans
(Galata. Bankalar caddesi IS)
JSerVi tal
ÇARPINTI, BAYGINLIK, SIKINTI HALLERİNE
KARŞI________
EV ve ARSA
Fenerbahçede, Fenerbahçe caddesinde 73 No.lı Ev, Her gün 9-18 arasında ziyaret. Müracaat: Ga-Lta, Kuto Han 18/11, Te-■■■■ îeion: 41138. —
sura BÜYÜK FIRSAT
Dünyaca meşhur (Steln-way - Welte> markalı yepyeni Piyano acele satılıktır Beyoğlu Hava Sok. 058 No 9 Kardella M
■ Kamyon
Mükemmel vaziyette bir a-razi vitesli ‘ Doç kamyonu Satılıyor. Şişil Abidei Hürriyet caddesinde 115 numa-raya müracaat.
Zayi — 1935 senesinde İstanbul kız lisesinin c 2. yedinci çıtından almış olduğum tasdiknamemi zayi ettim. Yenisini a-İacağımdan eskisinin hükmü yoktur.
731 numaralı
Mutla Tanrıverdi
Zayi — Yangın neticesi hüviyet cüzdanım, resmi senet, tapu senetleri, rütbe, nişan, madalya re kömlır vesikaları, diploma, bir adet Ergani madeni tahvili zayi olmuştur. Yenilerini çıkartacağımdan eskilerinin hükmü yoktur.
Suadlye Bağdat cad. No. 408 Hüseyin Erman
Zayi — Haliç Feneri nufus idaresinden aldığım ve içinde askerlik muamelelerim yazılı kimlik cüzdanımı kaybettim. Yenisini alacağımdan eskisinin hükmü yoktur.
1324 doğumlu İsmail oğlu Osman çelebi
NACET
FİYATI BAKIMINDAN DÜNYANIN EN MÜKEMMEL
HELLENİC LİNE LIMITED
Almanya - Hollanda ve Belçika muntazam posta
MONGOLIA
Vapuru 30 haziranda beklenmekte ve
HAMBURG - BREMEN - ROTTERDAM ve ANVER3 için eşyai ticariye alarak 1 temmuza doğru Istan-buldan hareket edecektir
Umumi acentalan : S. T O P E R ve Şal.
Veli Alemdar Han Tel: 41929
Ferini Sünnetçi
EMİN FİDAN ve oğlu Lokman Fidan
Taşradan gelenlerin ve yaşı büyük olanların sünnetleri Ortaköy Şifa Yurdunda veyakablnelerimlzde yapılır.
Beşiktaş, Emniyet Sandığı
yanında. Tel: 84395
Maçka., Maçka Palas karcısı Zeki paşa Apt. No. 2. Tel: 81773
10 Bıçak yalnız 80 kuruş

Vadesiz % 4 |. ve vadeliye daha fazla FAİZ getiren Tasarruf hesapların» 3 Temmuz 1949 a kadar yatırılmış bulunan her 150 liranın t kur’a numaraslle iştirak edeceği 10 Temmuz 1949
Keşidesindedir.
Vakıf Taşdelen menba suları işletme müdürlüğünden:
Bazı satıcılar tarafından İşletmemizin sabit alâmeti farikalarını havi damacanalara diğer nıenbalardan su doldurulmakta ve Taşdelen suyu diye halka satılmaktadır. Bu halin önlenmesi İçin gerekli resmi teşebbüsler ypaılmıştır. İş alâkalı makamlar tarafından menedlllnciye kadar sayın halkımızın aldanmamaları için damacana kapaklarında mevcut bir tarafında vakıf diğer tarafında Taşdielen yazılı kurşun mühürlere dikkat etmeleri bllhsasa rica olunur. 9519
Tedavülden Kaldırılacak 10 Kuruşluklarla
Tedavüle ÇıkanlacaK 10 Kuruşluklar Hakkında İlân
Maliye Bakanlığından:
1 — 5015 Saydı kanunla basılmasına salâhiyet verilen ı bir tarafında çevre vaziyette başaklar, ortasında 10 rakamı ve altında kuruş yazısı, diğer tarafında çevre vaziyette Türkiye Cumhuriyeti ibaresi ve ortasında ayyıldız ve kenarında oyuk olarak Türkiye Cumhuriyeti yazısı bulunan san renkte yeni 10 kuruşluklar 1/7/949 tarihinden itibaren tedavüle çıkarılacaktır.
2 — şimdiki lıaLde geçmekte olup bir tarafında meşe dalları ve ortasında 10 rakamı ve bu rakamın yukarısında bir yıldız, altında kuruş yazıslyle basıldığı tarih, dlğe« tarafında ayyıldız ile Türkiye Cumhuriyeti yazısı bulunan mahlut - nikelden mamûl 10 kuruşluklar 1/7/950 itibaren tedavülden kaldırılacaktır.
3 — 1/7/Û50 tarihinden itibaren de bir sene müddetle yal-
nız malsandiklari. Cumhuriyet Merkez Bankası ve Merkez Bankası olmayan yerlerde Ziraat Bankası şubelerinde kabul edilecek olan bu 10 kuruşlukları elinde bulunduranların ona göre değiştirmeleri İlân olunur. (88711

Kömür taşıma işi
İstanbul Üniversitesi Rektörlüğünden:
1949 - 1950 kış mevsimi İçin kömür tevzi müessesesl depolarından alınacak 4071 ton maden ve 808 ton kok kömürünün Üniversite depolarına taşıma ve boşaltma İşlerinin 4.7.949 pazartesi günü saat 15 de Rektörlükte kapalı zarfla eksiltmesi yapılacaktır.
İsteklilerin cari sene Ticaret ve Sanayi odası kâğıtlarıyla 1435 liralık geçici teminat makbuzu şartnamede yazılı belge Ue beraber teklif mektuplarım eksiltmeden bir saat evvel Rektörlüğe vermeleri Lâzımdır.
Bu işe alt şartname Üniversite Rektörlüğünde görülebilir
(8331ı
(Kiralık Voli yerleri)
î&tanbul Defterdarlığından :
ZATİ — Ürgüp nüfus memurluğundan almış olduğum İçinde askeri durumum yazılı kimlik cüzdanımı yltrldlm. Yenisini alacağımdan eskisinin hükmü yoktur.
ürçüp Bahçeli köyünden Yusuf oğlu 336 Mustafa Can
İstanbul İcra hâkimliğinden:
Topkapıda Maltepe caddesi 31/35 numarada Hikmet Yener ve Namık Amaç l-ollektlf şirketi ile aynı yerde tuhafiye ticareti yapan Hikmet Y*ner alacaklıla rina kongurdato teklif edeceğinden mühlet istemiş yargıçlıkça yapılan te'kikat üzerine İcra ve İflâs kanununun 285. 28'$ ve 287 inci maddelerine göre Hikmet Yener ve Namık A-maç kollektif şirketüe ayrıca1 şahsen Hikmet Yenere alacaklılarına koogurdRto teklif etmek üzere iki ay süre verilmesine ve İstanbul İkinci vakıf hanında avukat. Kanılı Yuvalının komiser tâyinine 27-«-049 tarihinde İtirazı kabil otmal' üzere karar Verilmiş olduğu ilân olunur. |
İKRAMİYELER:
liralık liralık liralık
20 adet
Telefon — 44088
Gaziantep Valiliğinden:
□aziantepte yaptırılacak 123527 lira 33 kuruş keşif bedelli ilkokul inşaatı 25 gün şüre ile ve kapalı zarf usulü ile eksiltmeye çıkarılmıştır.
Eksiltme ve sözleşme şartnameleriyle proje vesalr evrakı her gün 11 daimî komisyon kaleminde görülebilir.
Geçici teminat miktarı 7428 lira 37 kuruş olup ihalesi 22/tem-muz/949 tarihine rastlıyan cuma günü saat 18 da vilâyet makamında yapılacaktır.
Eksiltmeye iştirak edecekler, gerek kanunda gösterilen ve gerekse şartnamede yazılı bulunan vesika ve taahhüt varakasını ibraz edeceklerdir.
İstlyenlere kanunun 5 ci mad leşine tevfikan şartname ve projelerin örneği 25 lira bedelle verilebilir. 9340
Senttik
Kira beâeii Teminat Dosya No Cm 4 Lira Lira
511—4563 Büyûkada (MUmdL\x» adası) voli 1400 329
mahalli.
511—1564 Büyükada. Nizam mevkiinde ı Karnin,o > voli mahııîl. ıooo 225
511—4581 Heybel 1 adâ. (tstroos I voli. nift 1] pili 300 t)8
511—4560 Burgazadası ı Mumıatır) voli mahall t. . 500.. ■ 113
511-4559 Burgazadası (Petrlç' veya (Damı voli mahalli. 400 130
511—4558 Burgazadası vapur iakelesindeu Marmara burnuna kadar olan sahada (KoyönÜJ veya (Burun) voli mahalli. . .100. 23
518—4821 Arnavutköy Akıntı burnu İle kömür iskelesi arasında (Çöplük) ve sokak ağzı) voli mahalleri. 1000 225
503—6591 Avnavutköy (Sarraf burnu) veya (A-yayanl) voli mahalli. 500 113
503—6592 Amavutköy. Üveyz sokağı başından 250 Dülkadlr oğulları sokağı başına kadar temadi eden (Kemer) voli mahalli. 57
508—6598 Kuruçeşme, Petrol Ofis deposundan Kuruçeşme vapur İskelesine kadar uzanan (Kavas) voli mahalli. 100 23
Yukarıda yazılı voli yerleri 15-1-949 cuma günü saat 15 de
Kanaviçe Satışı
enliıde izinlide depomuz-onsluk kanavlçeler satışa
Duyulmamışsa, duyulacaktır.
Duyacaksınız, çünkü Beyoğlu İstiklâl caddesi 505 numarada ELEKTRON mağazası (Foto Süreyyadan sonra» sLze büyük bir yenilik takdime karar vermiş bulunuyor
Burada yeni avizeler, yeni apareyler, yeni mas» lâmbaları ve gayet zengin yeni bir çeşit teşhir edilmiştir.
Ayni zamanda meşhur Medlatör Radyolarımızı göreceksiniz.
Geliniz, görünüz ve tesblt ediniz.
ELEKTRON MAĞAZASI
yeni kuvvetler ve yeni ışıklar altında size satın aldıklarınızı temin edecektir.
Yataklı Vagonlar Şirketinden: ÜÇÜNCÜ KEVKİ YATAKLI SERVİSİ
Aileler için uzun meşalelerde ucuz yataklı vagon seyahati 4-7-49 tarihinden itibaren her pazartesi günleri Doğu Ekspresi dizisinde Haydarpaşa - Erzurum arasında ü-çüncü ve İkinci mevki yalaklı vagon bulundurulacağından sayın yolcularımızın bu ucuz ve konforlu seyahatten Istlfa-de etmeleri,
Tiftik ihracına elverişli 71 santim da teslml metresi 110 kuruştan 14.5 çıkarılmıştır, isteklilerin Yeni Valde Hanında 3. cl katta Ticaret Ofisi tç Ticaret ş. Müdürlüğüne müracaatları 9388
TİCARET OFİSİ
' İstanbul Valde Jlan kat. 5
Milli Emlâk Müdürlüğündeki komisyonda ayrı ayrı açık arttırma İla ve üç yıl müddetle kiraya verilecektir.
isteklilerin nihayet saat 15 e kadar yatıracakları teminat makbuzları ve nüfus cüzdanları le ihale günü komisyona, fazla bilgi İçin sözü geçen müdürlüğe başvurmaları. (Teminatlar önceden de yatırılabilir.) (90821
Telefon :24236 Telgraf Adresi :Tarfo
Tekel Genel Müdürlüğü İstanbul Bira Fabrikası Müdürlüğünden:
Muhammen bedeli beher metresi
Cinsi
Miktarı
Yeraltı kablosu 90 metre GOllra
1 — Yukarıda vazıli 90 metre yeraltı kablosu açık ’ eksiltme ile satın alınacaktır.
2 — Bu hususa ait şartname İstanbul Bira faortkası müdürlüğünde mubayaa komisyonundan alınabilir
3 — Açık eksiltme 12.7.949 günü saat 10 da İstanbul Bira' fabrikasında yapılacaktır.
4 — Muvakkat teminatı % 7,5 dur. İhaleyi müteakip kati te-,
m in a t % 15 dlr. 19387 ı
inşaat ilânı
Ziraî kombinalar dairesi reisliğinden :
1 — Samsuna 18 kilometre uzaklıktaki Geleme» devlet çiftliğinde 501.317.10 Lira İlk keşif bedelli inşaat kapalı zarf ıısu-llyle eksiltmeye konulmuştur
2 — Eksiltme 14.7 '949 perşembe günü saat 15 de Ankara Atatürk bulvarı 265 numarada Zirai Kombinalar dairesi reisliği binasında müteşekkil İnşaat komisyonunda yapılacaktır.
3 — Bu işe alt proje şartname vesalr lüzumlu evrak 25 lira bedel mukabilinde kombinalar dairesi Tesis Şubesi müdürlüğünden alınır veya bu şube Uç Gelenim çiftlik müdürlüğünde parasız olarak görülebilir.
4 — isteklilerin 949 yılı Ticaret odası vesikalarını İbraz edere)» usulü dairesinde 23.802.68 liralık muvakkat teminat vermeleri, dilekçelerine bir kalemde bu ise benzer 300.000 liralık bir inşaatı muvaffakiyetle ikmal veya denetlediklerine dair resmi dairelerden verilmiş resmi vesika eklemeleri ve 11/7/949 pazartesi giinii saat )7 ye kadar daireye müracaatla İnşaat komisyonundan İştirak vesikası almaları, teklif zarflarını eksiltmeden bir saat evveline kadar daireye vermiş bulunmaları lâzımdır
5 — idare ihaleyi yapıp yapmamakta serbesttir. 9218