Gerekli Tarama
Gereksiz taramalardan kaçınan site
Ana Sayfa
Gazete Arşivi
Kitap Arşivi
Nasıl Yazılır
Köşemenler
Vatan - Mayıs 1941
Gazete içeriği aşağıdadır.
Kaynak:
Ankara Üniversitesi
Başmuharriri: Ahmet Emin YALMAN VAT ANE VI — CHfcaAofta, MuH« PWl S. II Telefon : W198 — Tr^nJ VATAN 1**- 1 MAYIS 1941 PERŞEMBE ¥  ¥ A Fiyatı: 5 Kuruş SİYASÎ SABAH GAZETESİ Yıl: I — Sayt: 248 Hâdiselerin Edebiyatı Yazan : Yakııp Kadri KARAOSMANOĞLU üçüncü Sayfamızda İşin Püf Noktası Harbin önümüzdeki safhası Akdeniz hâkimiyeti için devanı eden mücadelenin neticesine bağlıdır. Yazan: Ahmet Emin YALMAN Harp sırrı denilen şey 'n" gılizler için ortadan kalk-mıştır. Almanların, casus teşkilâtı diye masraf ve Külfete girmelerine lüzum yok- Falan yer-de ne kadar asker, ne kadar tayyare var. Amerikadan aydan aya ne fcâdur tayyare geliyor.1 her hava hücumunda İngilte-rede kac kişi ölüyor, kaç ton gemi battı... Bunların hepsi günü gününe ilân ediliyor. Bir tarafta bir hatâ yapılmışsa parlâmentoda, gazetelerde derhal münakaşa ve tenkit mevzuu oluyor. İngiltere hezimetlerini de gizlemiyor, sebeplerini derhal anlatıyor. Askeri bakımdan muvaffakiyet beklemeden sırf namus ve haysiyet düşüncele-rile bir teşebbüse sürüklenmişle bunun hakkında başından sonuna kadar etraflı izahata girişiyor. Bunların hepsi iyi. hoş şeylerdir. Zorbalığa karşı insanlık namına girişilen bir mücadelede bütün âlemin her şeye sn* ortağı yapılması, hele Amerika-da uyandırdığı tesir bakrroın-dan pek yolunda bir harekettir. Diğer taraftan ingiltere, az kuvvetle ve hazırlıksız surette İşe başladığını ve harbî kazanmak için işi uzatmağa mecbur olduğunu hiç gizlememiştir. Hazırlığı tamam ohıncıya kadar şurada, burada gCTîliyecel*. arazi kaybedecek, hezimetler geçirecektir. Bunlarm hepsi hesaptadır. Bunun İçin Ingilizler: *Ne yapalım, kuvvetimiz azdı. Taks;me uğravmca kâfi gelmedi- Hem de düşmanın o kadar büvük miktarda olarak geleceğini beklemedik.» yolunda sözler söylemekten hic çekinmiyor-lar. Demokrasi davasını benimseyenler, halden anlamağa ve în-, gıltereye ait bir çok noksanları' muvakkat bir zaman için mazur görmeğe mecburdurlar. Bundan dolayı hiçbir bedbinlik duymayız. Yalnız İngilizler vazıyete hâkim bulunmak hissini kaybederlerse, mevcut şartların İcabını yapmazlarsa, ellerinde mevcut kuvvetleri maksada göre kullanamazlarsa, yani bir tarafta muattal bir takım kuvvetler dururken diğer tarafta kuvvet noksanından dolayı mühim bir hedef tehlikeye düşerse işte o zaman endişeye düşmeğe sebep vardır, vardır ama. İngilizler teferruatta hatâ yapmış olsalar bile. hazırlıksız surette girdikleri bu harpte her türlü müşkülâtı soğuk kanlılıkla kınaladıklarına ve geniş ve eseslı bir olanla hareket ettiklerine hiçbir zaman şüphe edMemez. ingiltere adalarının tehlikeye maruz bulunduğu bir sırada bile Inenliz genel kurmayı Mısır ve Süveyşin hayatî ehem-mivetini takdir etmiş ve Ingil-terpdeki mahdut kuvvetlerden h*r kısmını şimalî Afrikaya F°Mermek gribi bir cesaret ve tepebbüg göstermişti. Neticeler bu cesaretin ne kadar yerinde oldnfunu jspat etmiştir. Bu savode Bfflanya kuvvetleri italyanlara kar*, hüvük zaferler k*7anmıdftr v„ İtalyanların büvük hir orduların, V(. bunca senelik taarruz hazntıVlanm yok etmişlerdir. '»ovamı «a- S. SU -, M y Japon Gazeteleri Amerikanın Harbe Yürüdüğü Fikrindedir Dün Avam kamarasında Yunan harekâtı hakkında izahat veren Bay Çörçil Man» üstünde bîr hava muharebesini takip ederken Çörçil. Belki ! Yunanistandaki itimad istiyecek i İngiliz Kuvvetleri Yunanistandaki 60000 Ingilizden 45,000 i Tahliye Edildi Yunan Hükümeti Harbe Devam Edemiyeceğini 21 Nisanda Bildirmiş :Balkl rd jki hu- :ıi harekâ-;rcde hafif ie getirdiği ıda 'bazı asveltilden izahat istemişlerdir. B. Chutchilî, pazar günü bir nutuk söyledi. Gerçi bu nutuk. İngiliz ve Amerikan efkârı umu-miyesiru tatmin etti. «Fakat. Avam kamarası mese, lenın bir kere de mecliate ntüza-keresmi istemiştir. Hükümet bu lalebi kabul etmiştir. «Londradan gelen haberlere göre. Bay Çörçil. izahat verdik-ten sonra itimat meselesini ileri ¦fiMMİjtl» Avam kamaralından Navarin ve Kalamata Limanlarına Çekilmeye Devam Ediyorlar Yunanlılar, El'an Mukavemet Ediyor Akdenîzde Alman Harekâtı Durdu Vist 30 (A.A.) — Henüz vapurlara binmemiş olan Yunanistandaki İngiliz kuvvrl seferlyeai unsurları, Meranın cenubundu Kain Navarin (Devamı Ha. fi, 811. 4 te) X Amerikadan Gel :n Habciiarde Bunu Tey.t Etmektedir Tokyo, 30 (A.A) — Amerikanın, denil devriyesini gaip ya-rım «uıeıını çeviren «ularda daha uzak aıa götürmek kararını bugün en büyük iki Japon gazetesi Amerikanın harbe grisım doğru ük merhale surelinde tefsir ediyorlar. Kokum,n Şımbol gazdesidi-yor 'ki: Kelimelerin uır.umi manası iti-barıie kafile himayesi ve devriye büsbütün başka şeylerdir Fakat Amerika bahsinde kaine himayesi ve devriye aynı ?*¦» ifade cdeı. Hakikatte bu, hemen he- [ men harbe girmeğe muadil bir tedbirdir. Şogyu Şımpo gaıeleıı de söyle yazıyor: Amerikalıların harp gemÜen kullanmaları Almanlarla Amerikalılar arasında bir çarpışmayı önüne geçilmez bir hale koymak-tadır. Biz 9u neticeye varıyoruz kî Ameıika devlet adamları sim. di hakikaten harbe giden yol üıe. rinde yürüyorlar. Mihver Donanrnasile Temas Muhakkak Moskova, 30 (A.A) — B. B. C: Sovyet bahriyesinin organı 0*H lan «Kızıl Yıklızs gazetesi. A-merıkanuı İngiltereye yaptığı bahri yardımın ehemmiyeti etra. fmd.ı yardığı bir makalede diyor ki: «Japon matbuatı, bu yardımın fevkalâde olduğunu ve az bir zaman .-on, Amerika bahriyesinin mihver d on anmalar ile temasa geleceğini yazıror.» ^ icap Ederse Harp Sanatına da Girecekler Vasinglon. 30 (A.A.) — Ruz. velt dun matbuat konferansında eryevm Amerika harp gemilerinin 2500 kilometre mesafeye kadar devriyeler yaptığı hakkında Amiral Stark'ın beyanatım teyit (Devamı 5a. 5. Su. T de) *= r--\ Muzaffer Akalın I Emniyet Umum Müdürlüğüne Tayin Edildi Ankara, 30 (Telefonla)— Emniyet Umum Müdürü Ali Rıza Dahiliye Vekâleti Müsteşarlığına tayin edilmiştir. * Ankara, 30 (Telefonla) — Çorum valisi Muzaffer Akalın, Emniyet Umum Müdürlüğüne tayin edilmiştir. V- J Ofi Ajansına Göre Almanya İngiliz İttifakını Bozmak İçin Türkiyeye Tekliflerde Bulunmuş Nereye teveccüh edeceği dedikodu mevzuu olan Alman taarruzlarının nâzımları: Kara. hava ve deniz başkumandanları Finlândaya Alman! B. Hitlerin Askerleri Çıktı i Pîânı Anlaşıldı : Çıkan Kuvvetler Tank Ve Topla Mücehhez 12.000 Kişidir Sovyetler Japonyaya Transit Olarak Harp Malzemesi Geçirmiyecekler «Sovyet radyosu tarafından verilen bir haber, dünyanın her tarafında derin bir alâka uyandır, mıhtır. Tasa ajansı da. su telgrafı Devamı 8a. I SU. 6 da X X Adadan Adaya Atlıyarak, Türkiyeyi Çevirerek Suriyeye Atlamak Bu Hareket Türkiye Topraklarına Dokunmadan Yapılabilecekmiş Londra. 30 IA. A.) Beşiktaş Cinayetinin içyüzü Bir Adamın Kol ve Bacaklarını Kestikten SonraGövdeyi Denize Atıp, Kol ve Bacakları Çuvala Doldurmuşlar Bir kaç haftadanberi İstanbul efkârı umumiyesini oldukça işgal etmekte olan kesik kol ve bacak hâdisesi nihayet aydınlanmış bu- : k d edecek- eski siyasetinde d' tir.» - Radyo Gazetesi -B. Çörçil'm İzahatı Londra. 30 (Radyo) — Başvekil Çor çil buttun Avam kamarasında şu rahatta bulunmuştur: — Yunanıstana gönderdiğimiz yardım kuvveti ıncak 60,000 kişiden ibaretti. Bunlardan en az 45 bini tahliye edilmiştir. Hava meydanlarından bir kısmını daha evvel tahliye c*mı* olduğumuz Kir. düşman hava kuvvetlerinin üstünlüğunr rağmen bütün bu harekâtın ancak küçük bir kısım tayya*elerimizin himayesi al. tında yapılabilmesi dikkate lâ-(Devamı: M* h, HO ti ila) ** diktan sonra üç kadln ve iki erkekten müteşekkil bir suçlu gru-pu dün Adliyeye teslim edilmişlerdir. Cinayetin nekodar vahflîyane yapıldığı bu sorgu esnasında gerek Kâzımın ve aerekse Kâzımın dostu Aysenin ifadelerinden an- Cinayetin failleri [asılmıştır. Sorgu esnasında Kâzım aynen şunları söylemiştir: — Mustafa ve Şevket bana bir gün bizim evde Ahmet namında birrsile birlikte rakı içmeği teklif e*ti. Ben kabul etmedim. Sonradan benim aklımı çetdi. Şevket ısrar etti. bir gün sonra razı oldum. Ahmet. Şevket ve ben kahve Önünde buluştuk. O-turduğum eve geldik. Şevket dört şife 29 |uk ıak. pirzola ve köfte almıştı- Hangi akşam olduğunu hatırlamıyorum. Kapıdan girerken bana gizlice: *Bu Ah-mette intikamım var. bir kaç yumruk atacağım* dedi. Zehra. Satı. Ayşe. Ahmet. Şevket ve ben beraberce rakı İçtik. Kadınlar nz içtiler. Şevket Ahmedin (Devamı: t*o 8, SU. 8 t*) /§/ Bugün Dünya Vaziyeti Ajans ve Radyo Gazetesine Göre Günün En Mühİm Hâdiseleri Almanlar Flnlıindlyaya 12000 asker......„1,... 1 ¦ 1:¦ 1 Avam kamaranı ndj Yunun harekatı hakkında İzahat verdt. ¦ 1 • t......planı Türk İyeye dokunmadan Adalardım etrafını çevirerek Suriyeye atlamakmış. Japonlar, Amerikanın yakında hur tır Girmesini ınuhukkuk gö-rüj urlar. mektrdir. Hltler plânının ne olduğu şimdiden belli olmaktadır: Bu plan Süveyş ve Irak petrolleri, nl kontrol etmek Üzere Mıırı bir kıskaç arasına sıkıştırmak ve Elce-üreyi ve belki do Taneayı İşgal ederek Akdenlzln Öbür ucunda bulunan Cobchtortk'ı istifade edilemez bir ha le koymaktır. Askeri mütehassısların vcunun fikrine |tn İH Her TUrklyeyl çevirerek e»asen hlr çoru Hinde bulanan Eze adalarından ve 13 adadan Kıh-rla yolu lir Suriyeye atlamağa gayret ederek t İr. Timeı dlvor ki: DU' lamak lUnımu olan Çanakkale Boğazın yaklaşmağa yarıyacak noktalan kontrolü altına almak Özere irap e kn bOlün adaları işgal etme*e. Tür İyeyi tazyik etmek ve hattA bu (Devamı Sa- 8. SU. S t*) = Von Papen Son Alman Tekliflerini HâmilenDönecekmiş Londra. 30 (A.A.) — Ofi Ajansı bildiriyor: «Akdenlzln iki ucun* karşı Alman tazyiki gittikçe artmaktadır. Garp kısmında Fransa İle cereyan eden müzakerelere auratll bir tempo İle devam edilmektedir. Almanlar, Fransanın filen harbe iştirakinden ziyade Cebelitarık a doğru geçirilecek kıtalara göz yummak suretiyle. Fransanın pasif olarak müzaheret etmelini İstiyorlar. İspanyada İse. kargaşalık çıkarmak ve bunu bahane ederek sükûneti tesi.« etmek maksadıle müdahaleler yapmak t itiyorlar. Şarki Akdeniz havzasına gelince, bilhassa Türkiye mevzubahis edilmekte ise de Almanların îngflîUer-le ittifakını bozması için Türkiyeye tekliflerde bulundukları zannedilmektedir. Hltleri karargahında ziyaret ettikten sonra Berllne giden Fon Pa-penin Ankaraya »on Alman tekliflerini hamilen dönmesi muhtemeldir. Bu arada Türkiye sahilleri boyunca Yunan adalanr.m İşgaline bir usul dairesinde devam edilmektedir. Ve Turkiyenln sarılması tamamlan-maktadır. 1 trana mutad hilafında seyyah a-ktnı vardır. Ankarada Bulunan Koçyas, Meclis Müzakerelerini Takip Etti Ankara, 30 (Telefonla) — Evvelce İzmıre geldiğini ve ora-dan da Ankaraya geleceğim bl-dirdtğim Atina Belediye Reisi v Sara-- Nazırı Bay Koçyas şehrimizde bulunmakladır. Bay Koçyas bugünkü Büyük M:llet Meclîsi içtimaında Hariciye Vekili Bay Şükrü Saraçoğlu-nun refakatinde. Millet Meclisi kordiplomatik locasından müzakereleri takip ermiştir. GÜNÜN SESİ Yakında Harbe gireceği muhakkak görülen Amerikada harp tayyaresi imalâtından bir safh- Sokakta Makiyaj Yazan: REŞAT NURİ Vtıgnn rcıtoraııın dört kişilik hir .....1-m'! 1 1. 1. ı- 'i !¦ 1-1,11 arla \ ı-iı bir kadınla İki kıranla er-krk tardı. Onlar lılrbirlrrinl 1 .¦¦ ¦ dik lan İçin kunuşuynrlar, ben k.-ıı- di 1.....1..... knll 'İm 11 ıl. k !i. |.- n.. r--r, ¦¦ bakarak ağır a^ır yemelimi yiyordum. Mrvsu \ ılı.ın. 1 yunınıla [irk ko-nuşulaııııyarak ııa/lk bir ııllc me-¦elehiydl. Fakat onlar evirt* u»lu firtulıı kelimeler, ı-n-ılı- imim mi 1-aıı yııruıı cUnıMerle bu-jliHİıkları halde yavaş yasııs huzuruma alınarak lyl«-e açılıyorlardı: Bayan Ankara mahkemelinde kotasından boyanmaya zllmekl-iıll. Yanındaki erkek hem aıukutı, lıeııı ile eniştesi İdi. Karşıdaki erkek do herhalde uzak bir akraba yahut ırk ¦• lı dışlı bir aile .ı — ı-ı olaeaklı. \ miU ıi ,'ni?te: ~ Davayı 1, . ¦ 1 ¦ ¦ l-.......ı şüphe yok. diyordu. Hak mutlak «lire tl e hizlm tarafla. Bu Mçarr sa-l'iııı kadar ev kıdını. temiz. 1. 1-1.111-.ı11 lulıımlu. 1 ıiı-u.-n hir aile .nt,»1 ılır. Kotasının fakirlik zaııı.ı-nırııl.ı on bc veaı* sarnıı "vıne »11-pıırce rlll. Kakat herif adam .1 -Bil. Kil biraz ||înl tutup biti kan. Innıni'iı ilk İşi kı;nsına karşı boşanma davası 1. .1. .'. oluyor. Iful. bukl hu 1. ¦ lı m 1. \ı ııkti ı-nişir. mahkeme karşı-sunla Kİhi, nurluk kı-limelerle ka- (Lûtfun »ayfTi çtnrirwm) À vatä fr 1 . 5 - 941 Avrupa da -Nasıl Geçti Bir Milletin Şeflerine Güvenebilmesi ve Onları Candan Sevmesi Kadar Büyük Saadet Olur mu? Göztepe Kız Ortada Uçak Müsabak Dün Kartalda Yapılan Hava Denemesi Yazan : Bebfa TevUk BAŞOKÇU :)îf ve tercüme hakkı tamamile mahfı — 15 — Ben elimde tuttuğum mavi kâğıtlı şu mektupta hiç bu derece bana üsüntU verecek bir haber alacağımı ümit etmemiştim. Egcr bu mektubu latonbuldaıı hareket etmeden bir gun evvel almış olsaydım. Hiç olmazsa Viynnodarı İade edilen kron-Tarr derhal Fransız frangına tahvil Fsyahal çaktım kronlar ya kad kalmıv'i Aı i: ili tık tan te yakalan çamaşır hazırlıklarını sonra evlenlnceye kadar I şom ak ve seyahatim İçin paramdan bir iki bin Ura İle yola çıkmıştım. Bu kadarcık paranın altı ytlz lkMBU tekrar (A) Hanıma göndermek Paristcki hayatımı imkansız bir şekle koyacaktı. ÇUnktl henüz Nejat N im.: . ne vakit Parlse gelebileceği belli olmamıştı. Şimdiye kadar ondan gelen yazılar da ben Parise Belir gelmez İzin is-tlyecegıni yarıyordu. Tadla vapurunda geçen Kinlerde bu para düşüncesi bir burgu gibi I- nlc irdi Nihayet Parise gider gltn mektup yazmayı defa gönderilmemesini ve evlend »Heyl halledecefi rar verdim, için: olmasaydı arya! bir tevk duyaeal AnVaradan Pn zamana, vaziyet* nakaşalar ediyoı I-tıkla! harbinin mış olduğunu vr muştaki! bir mı den daha kuvvet gımızt soyluyord başçıdaki büyük kumandan M Kemal Paşa. Türklüğü yoktan var eden o (Gazi) yok muydu, kim bilir o daha neler yapacaktı! DllşünUyordum: bir milletin şeflerine güvenebllmrsl ve onları candan sevmedi kadar büyük saadet o-lur mu? Ara sıra heyetin genç kttiplerile de küçük poker partileri yapıyorduk. Heyetin relal Yuıuf Kemal Bey denizden biraz rahatsız oluyordu. Va- «A, a, o, o,» diye bir takım sesler çıkmaya başladı. Meğerse birdenbire benim tekrar gelmem eski ole müşterilerine bu öyle bir sürpriz olmuş ki. herkes bir türlü hayretini saklıya mam ıstı. Balçak oteli temiz bir aile oteli İdi. Birçok ecnebi sefaretlerin memurları ¦Helerlle beraber ev gailesinden kaçarak orada se-nelerdenberl otururlardı. Şili ve Peru sefaretlerinin ataşe nevallerl vo ataşemin terleri vo eşlcrllo geçen seneden çok lyl uhhap olmuştuk. Onlar bana Arjantinli bir nazırdan dul kalan ve dalma Parlste oturan Madam Vclardo İle kızını da tanıtmışlardı. Madam Velardonun Galile sokagm da ayrı bir apartmanı vardı. Krzile beraber orada otururdu. Otel müşterileri arasında bir ingiliz Misler Hobert ve reflkaslle de tanışmıştım. Bu adam müttefiklerin harp tamirat komisyonunda aza idi. Sanzcllzedekt vaktlle Kayser ikinci len yerlerin mağlûplar tarafın yeniden İnşası ve tamiri mcaelel Ic meşgul oluyordu. Otel Balzaka pek yakın oluşu layısile komisyon azalarından b lan otel Balzakta oturmayı te _GÜNE — — MI 1----¦ ı On Üçe Dikkat f^/fi] ihver membalarından i u «elen haberlere göre Balkan işi tasfiye edilmiştir. Hiç şüphe edilmemeli ki mihver, bu taslıycden sonra yem bir saldırış noktası tasarlamak tadır. neresi olabilir? husustaki rivayetler mub-. Mihver aleyhtarı olan Istanbul« Terk Belediye Meclisi Dün Kapandı Edeceklerin Ev Kontratlarının Münfesih Addi için Bir Kanun Proj:si Hazırlanıyor Istanbulu terkedecek Bir Milyon.uk Un Stoku Vali ve Belediye Reisi Doktor Lûlfi Kırdar Arkadaşlarına Teşekkürlerin p d daşlarm oturdukları ev rile evvelce okdetmiş bı lan kira mukaveleleji iç vatan-ahiple-unduk- Belediye Umumi meclisi dün öğleden «oma nisan devresi son toplantısını yaparak toplantılarına nihayet vermiştir. imar plânlarının tetkik ve kabulü, zabıtai belediye nizamnamesinin tasdikinden sonra gelecek devreye kadar kayıkçı, hamal, ve arabacılar için dc bîr ta- Lütli Kırdar 1941 nisın devresi toplantılarının nihayet bulduğunu bildirmiş, bilhassa bu devrede belediye zabıtası talimatnu-melerile. Elektrik, Tramvay ve Tünel Umum Müdürlüğü hesap-larile imar plânlarının tasdiki. Sular idaresi alım satım talimatna- yakında t olaral meydan Hele o ı cucaca- •Inf: mak İçin can atıyordu. Türkçe kitap getirtmek maksadlle istanbul kitap çılarms birçok defa mektup yazdığı halde cevap bile alamadığından şikayet ediyordu. Ben derhal anu ettiği kitapların bir listesini bana vermesini ve biraderime yazacağımı, birkaç glln sonra İstediği kitapları eline geçireceğini söylediğim zaman adamcağız bana adeta minnet bağlamıştı. Hele on beş gün sonra Refetln gönderdiği on beş. yirmi kitaba birden kavuşunca kocası da. karın da beni kırk yıllık bir aile dostu yeri- lecek o-çogu kınan mu. =kte ve işlik hissi bedclle-bulunan arı, kira-Yvel icra Tıp Talebo Yurdunda Bulunanlar Valiye Dertlerini Döktüler Tıp Talebe Yurtlarındaki talebelerden imtihanları bitenlerin Yurttan çıkarılmaları hususunda, kî son bir karar üzerine I i kişilik bir talebe grupu dun Vali ve Belediye Reisini ziyaret ederek bu işin halli için ricada bulunmuşlardır. Vali ve Belediye Reisi kendilerine yardım vadinde bulunmuştur. Istanbulu Terkedecek Olanlar İlk Kafile Bugün Tırhan, Aksu Vapurlarıyle Gidecekler iadoluyı ilk kafi cidecek vatandaş- vesikaları hâmil olan :ek'iı ardır 1.4 m den .'hareketle edecek ve Jtipazara gideceK 1241 numaraya kadar mil bulunacaktır. Çiftçiler İçin Ziraî Filimler Acentaların Elinde Bulunan Getirildi Lâstikleri Ofis Satın Alacak Mubayaa ve Dzpo İşlerini Tedvir Etmek Üzere Bir Komisyon Kuruldu Evvelce verilen karara göre bir milyon liralık unu stok etmek iizcıe İstanbul Belediyesi faalîye. le geçmiştir. Belediye Reı unu mubayaa ve depo ışıcuni tedvir etmek üzere bir komisyon kurulmasını muvafık fbr.nuş ve Belediye müdûrlerile Belediye meclisinden dört azadan mürekkep bîr komisyonun seçilmesini dün L-ınumi meclisten işlemiştir. Meclis bu komisyona. Fent Hamal. Murat Fuıtun, avukat A. ııl, Hamdı Kasim Bütünü seçmiştir. Komisyonda Vali namına Vali muavini Demirin?. Belediyeden İktisat ımiidlİıü Saffet. Muhasebe müdüıü Muhtar Acar bu_ lunacakriır. İhraç Lisansı Verilecek Deriler Salamura derileri ile muşam-ı ve liflerinin uzunluğu umumi-:tle 7 . 8 santimetre olan, için- purun kı gelen he mak Uzc: dine kad seyahat tu- Vapu resimler a tj karaıiü; Kısa Haberler: arşısınd? plânlar I 11 a ¦da hep bf dikti. Nihayet ben, memleketimin ümit ve şerefini taşıyan bu sevgili vatandaşlara hayır ve muvaffakiyet dtll-yerek onlardan Marsilyada ayrıldım Parise geldim. Hemen doğru geçen sene oturduğum Şanzelizenin yanındaki Balzak oteline yerleştim. Ertesi sabah ögle yemeği İçin yc-jra: mek salonuna indiğim vakit orada: talyanm Paris muhabiri Sinyor B Serviçi... Bu adam azılı bir faşist coşkunluğunu birkaç sene son kendi hayatile ödemiştir. Muhaliflı den birisi tarafından bir gece 1 lokantada birkaç kurşunla öldilrl muştur. Bu iki italyan otel halkına ç hoş vakit geç ir lirlerdi. Herkes on ( Aı-Laıı var) dıoı göklere çıkarıyor. aile - ¦ - - -1 ¦ ¦ her kelimeyi «ona ne şüphe., bilme* nılyb* diye tasdik ediyordu. — Ona ne şüphe... Fakat ya aradaki İki çocuk T — Ne yapalım günahlarını kendi çeksin. —Bir u/1. :ı ip m.ı ¦ .m -ı aranamaz mı 1 Bu drfa kadın Uyan etti: — Allah yazdı»e bozsun... Benim liftti neftini yok mu? Beni Istrrnlvenl İnler miyim ben? — Peki. talak İçin bir sebep Uerl alıyor? Avukat enişte. nedense bunu tasrih etmek Ütemedi: — Hiç canım. Gayet sudan, manasız bir takrm lakırdılar. Knılııı büyük bir IrrKsürlc: — Neden saklıyorsunuz, dedi. benini ı. in ne dljor bllljor muta-nux? Ben MttjMİ «IUi.Uk, hu ya »iz ve sersrrl mizaçlı bir kadınmışmı. Kendisi bir ; ¦"¦ ı ağladı; avutul enişte difterini gıcırdattı; aile dostu veya akraba Uyan etti; — Buk hele! Sizin gibi bir hanım erendi*'., hüvuk vicdansızlık?. Bana grUmr meselenin aban- ı l-l ..t.ııı . il'.4 I. .1 I DU , ıllr kadına karsı V^ndr de bir merhamet Ve -¦ r. . ; - ıt .. ,ı\ .fiiiii-İI Bayan yemeğini bitirmişti. Bir çanta açtı. İdinden çıkardığı bir 111• -rı¦ ı• 11¦ cıvıltı burnunu sildi. Sonra bofj su ajf.Hl« Ur kuçuk ayna dayadı ve muklyaja başladı. Evve-lj yanaklara bir hoıı fft pudra tabakası. Sonra hlr kllçiık fırça Ue gözlerle rimeli taıelrndl. Bunu yaparken s../ıınıın «lyahlarını tltrete tltrete "-t gor kapaklarıma altına kaydırıyor, burnu \r dudakları aksırmağa iı..ııi ıı.ir ııt.ı hareketlerle tltrim-r.'n -.1,11 .ı.,/ı «ıra geldi. Dudaklar ruj balonu allında kâh bir ylirıik biliminde burulup Ickcrlenlynr, kuh ¦ : ¦ l. çalacak glhl kibihyor, kah blitiin kuronlu, köprü İti, dolgulu dişlerini meydana çıkn- ıpaı kurulacak hâ. Belediye İktisat fından tetkik edil. rşıda muhtelif tica-ayrılaca'k yerler bu nda belli olacaktır, ır idaresi çoklanbe-ıakla olduğu yerli garilidz tipinde o-icn İtibaren piyasa-. Esmer adını taşı-u sigarların taneni On tanesi bir ara-I bir kulu İçinde o-k kuruştur. Bahar bayramı mü-ımî daire ve mües-: ak tır. bul Çiftçilerimize mufhtelif mahsullerin ekim usullerini amelî bir tarzda ve kolaylıkla öğretmek üzere, Ziraat Vekâleti 'bir çok sinema filmleri getirtmiştir. Bu filmler muhtelif mahsul mıntaka. larına gönderilecek ve seyyar bir halde köylülere, çiftçilere gösterilecektir. Bu filmlerle pamuk. tüJÜn, ıkelen ve saîre gibi mah-sullrıin ekiminden, iyi bir tarzda yetştİrilerck toplanmasına kadar riayet edilmesi lâzım gelen bilcümle fennî u*ul ve ameliyeler gayel kolay anlaşılacak bir tarzda gösterilecektir. Beyaz Peynir Yüzde Yirmi Ucuzladı Beyaz peynir üzerindeki narh kaldırıldıktan sonra fiyatlar düşmeğe başlamıştır. Dün piyasada Trakya peynirinin kilosu 7. Ana. dolu peynirlerinin de 6 - 6.75 liradan yani narhın cari olduğa günlere ait fiyatlardan bir buçuk lîra noksanına satılmıştır. Otomobil İaşe Müsteşarı dc bulunduğu lerindeki 240( lâstiğinin tevz: şardan bazı t muşlardır. Şef rın talebini ni ve tevzi zama: gi bir şekilde ; malarını ve se memelerini te bulunan lâstik tarafından mı buümuştur. Bı ve ihtiyaç vuk dağıtılacaktır. karar Zeytinyağı da Ucuzluyor Taksim - Ayazpaşa Yol Genisjemiyecek sarrınazar :ditm tabı edi Bu, bu unde ı Cor yeden rlan'ın Diğer tarat Un mihver kaynakları Kusya ve Türkiyeyi hariç bırakarak doğrudan doğruya Akdenizdc bir hareketi ima ellikleri gibi) mihvtr kontrolü altında bulunan memhular da Fransa, hattâ İspanyayı on plân* da göstermektedirler. İspanyanın ilk iş olarak üçlü pakta İltihak edeceği, sonra bir ültimatomla Inçiltereden Cebe. litarıkı istiyccegı, bu talebine muvafakat cevabı verÜjçczse Cebelitarık* saldıracağı ve üçiıi pakt dolayısile bu saldırışta Al-manyadan muavenet göreceği söylenmektedir. Rivayetler, haberler ve tahminler ne olursa olsun, öyle anlaşılıyor ki, mihver saldıracağı yerin neresi olacağını tayın etmekle meşguldür. Bu münasebetle «hatırı âcU zanemizc* gelen bir noktayı tebarüz ettirmek isteriz: Bugüne kadar mihver nüfuz veya işgaline düşen memleketler »ıra»ile on İkidir: 1 . Çekoslovakya. 2 - Polonya- 3 . Norveç, 4 - Danimarka. 5 . Molanda. 6 . Belçika. 7 -Fran-a. 8 - Macaristan. 9 . Romanya. 10 - Bulgaristan. 11 -Yugoslavya. 12 . Yunanistan. bira on üçüncüye geldi. On üç uğursuz bur rakamdır. Mihverin bu on üçüncüyü seçerken çok dikkat elmesi lazımdır. Zira iyi intihap cUııczsc bu on üçüncünün başına belâ olması çok muhtemeldir. KÖR KADI Maarif Haberleri: Di Yüksek Deniz Ticaret mekteb; aon oınıf İIrrJtinanları brtmi} ve bu sene mezunları taayyün etmiştir. ı tevzii merasimi Vekâle-teceği günde yapılacak- lamektep eleme i m ün an-eticeleıi talebelere bildi. rilmİîtîr. Sınıf geçen talebe miktarı geçen seneye nazaran fazladır. llkmekiep mezuniyet imtihanları da bitmiştir. Kazananlaı bir kaç güne kadar belli olacal ve isimleri ilân olunacaktır. 1 aKVsüI 1 MAYIŞ 911 PERŞESİBE AY: 5 - GÜN: 121 - Kasını: 1Î5 RUMÎ: JS57 — NİSAN: 1» HİCRİ: lSBu — Rcblülcvvel; i VAKİT ZEVALİ EZANİ GÜNEŞ: 6.00 9,56 13.11 5,08 17.02 8,59 20,04 12.00 21.47 1,43 İMSAK: 4,05 8,01 ru geriliyordu. Olau olacak, cımbızını rla çıkararak yU/.linılı-kl bazı lüzumsuz tüyleri yılmayı neden iIiim.iI ettlftlnl aıılıynmadım. Hasılı ıınt-ak muhrırrı lılr tuvalet odasında yapılabilecek bu tamir ve boya İşi bir vagon dolunu Innanın .w ı. 11 karşibinda oluyordu. O anda Ankaradakl malıkeme-nln reM nlnıadıfiuna eok şükret-tlm. Çllnkil bu sokakla muklyaj rahnesinin te^lrlle drllllnl de. nahl-dinl dr, kanununa da, mantıcını da bir tarata atmam ve çocuklarının anası Içtn olmıyacak iftiralar savuran vlcdan*ı* ko:avı haklı çıkarmam pek mumklindU. REŞAT NURİ Kimse cevap vermedi. Albay Jıılyan o-ınuflarıııı «İlkti. I'avell devamla: — Bunun lılv Ic farkımı varmamıştım. Kimseye de bir şey ı.........¦¦ 11 Hatta Danny'ye bile... Ne mUthlş degll mi? Rebe-ı. ılı ıı bunu kim Umlt eılerdl? Bir şey içmek Meme* nılolnlı? Ben berbat bir haldeyim. İtiraf ediyorum kl berbat oldonı. Anıaa jarabbl. kanser!» Otnmoblle dayanarak göllerini kapattı ve "U sö*lerl mırılılarHİı: — Şu dllcn«lr *uvle)lnlr. Sıtlııl ke»lıı artık tahammulılm kalmadı. Muk*lm soıe karıştı: — Biz buradan gitsek daha lyl olmaz mı? Favcll, otoııuıhlll kullanncak halde misinle yoksa Albııy Julyıın mı kullansın. — Bir dakika beni mhııt bırakınız. Şimdi kendime geleceğim. Siz halimi aıılıya-mazsınır berbat oldum ben... — Aman krndlnlre geliniz. Tavell. Egcr İçki İçmeğe thllyacıaıı varsa eve donup doktordan bir vHkl Metinli. Doktordur, halden anlar. Fakat bu haldr burada kalırdanız gelen rerrnr rrılt olursunuz. I .ıı. M doğrularak Mak-lnılc ,\lbaa baktı: — Amma da udaııılarıınız. Dedi. Oyle jb.. Artık Üzülerek şey kalmadı degll ml? Maksim yukuyı kuzlardı, Baker «l/ln lehinize şahadet edecektir. Nlrln de Albay Içlnlr. rahat etti, degll ml? Adetleriniz hozulmıya-cak. Hufludıı lılr !Mıınderlcyde yemeğe da- ÜZÜNTÜ Übt»« dw M»«r*ar — 97 — Ç*TOao.i Rnau A. FL Vafmaa halletti. Maksim cevap Bu yllz hiç bir ¦ vet olacak kuh r. Yaptırınız İş İçin herkes -ı-ı tebrik edecek. Siz de maftrur bir tavırla ortalıkta dolanacaksın ıı. Eminim kî Mak--ıııı. ilk çorugu doğduğu zaman, ona bira bulmanızı l*tlyerektir. Albay Julyaıı bu sözlere hiç ehemmiyet 11 m 111 * ¦ ı ¦ ı. Maksime: — Otonıohllr binelim de yoldu konuluruz, dedi. Maksim otomobilin kapısmı açtı. Albay arkaya hindi. Ben de yerime gı-çtlm. Favell arabasına tfutaıımıs duruyordu, yerinden kı- va m/. Malûm , nln sulh haklı ha görecek o yolllo pııra -ı Favell... Böylı iyi lılr mcsic ¦paniera karşı kilde h ıı. in ı ı ıi. 11 , liin.' elbette sizce malumdur. Favell Makolmc hakıyorılu. Benzinin sarılığı geçmİKtl. Eski mahut lrbroUmlr: Bir defa daha ıchrtnl doktu: — lyl atlattrnır. Mak.lm. dı-gll ml? Fakat mr»ele bltmcmKtlr. Kanun »İri bir gUn yakalıyısblllr. Ben pr«!nl/l bırakmıyaıa-fin». TıU-mı otomobili ylirultü ve . ı. ı. 1 . — Bir şeyler daha söylemek Mlyorsanır. .i. ı l- edinir, çUnkt) gidiyoruz- — Hayır, yok, gidiniz. Hadl gidiniz. Kaldırımın U^tUnde arızıa t duru- yurdu. Otomobil uzaklaştı. Ko*eye Kapmadan arkaya baktım. Ilıkla orada durmuş bize bakıyor ve el sallıyordu. Bir müddet hiç ı.............im n. -11 - ¦ ı ¦ ı. NilıoM-t Albuv söze serse-ellndo tedi. Fakat Doktor Baker'ln lfaılc-1 herseyl söze devam c — Bu dokt emindim. Mis lonıeden gizili bir çllphe ett nıUthls bir ş» kansere tutul çıldırır. Hakk vermedi. Yuzuııc baktım, ey İfade etmiyordu. Albay ı kör düğümü çözeceğine »anvers'e bile bir şey söy-oktora gidişi hastalığından e delildir. Müthiş, cidden Genç ve güzel hlr kadın tatti » e ebediyen o-Albav iı ı ¦ ko- olduğunu .ml.ıı var ya.~ i.- m- yol üzerinde hızla gidiyorduk. Yoldu gordugum her bir telgraf dlrc«l. her hlr ev ve bahçe, geçtiğimi* yerlerin hepsi, rast-geldiğimiz otomobil, araba »6 kamyonlar hep*! hafızama gonıülccck rada hakkedilmiş kalarak" nuşuyordu: — Her halde siz hiç '»r şeyin farkına varmamıştınız drgll nıl. Maksim ? — Hayır-. İlle hlr şey anlamamıştım, — Bazı insanlar Ölümden dehşetli korkarlar. Hele kadınlar.. Şüphciz zavallı l.ork muş olacak- OONf bir kadındı, ne çııre ki olünı ti» şey* benzemez. I*tlrap çekineni kabul rtmek l«(rmedİKİ anlaşılıyor. Her nr h, i.m trc kurtuldu dcııukttr. Degll nıl! — Evet.. — Ben bu doktoran (ladesini herkese anlatacağım. YAkıa mahkeme kararı \erdi, ama ln«uıü.ır tıdıaftır. Lâf olur, dedikııdu (Arkası var) Başmuharriri: Ahmet Emin YALMAN VATAN». VI — CajtmloÉta, M.rfU Fenat A- a Telefon: MİM — Telgraf VATAJ* İM. 2 MAYIS 1941 CUMA Fiyatı: 5 Kuruş SİYASÎ SABAH GAZETESİ Yıl: I — Sayı: 249 Limni ve Semadirek Adalarının İşgali Yazan: Hüsamettin Ultel Dördüncü sayfamızda Payitahtım terkettığî yıldönümü olan bugün tekrar payitahta girecek olan Haile Selâsiye Balkanların Bozduğu Tıl sim Balkan hâdiselerinin mânasına dair B. Velid Ebüz-ziya ila bir münakaşa Yazan; Ahmet Emin YALMAN Bugünkü gürültülü hayat İçinde inziva ve îtikâfa çekilmek, hâdiselerin gidişine eöz yııırunatr vo bir. iki sabit • fikrin etrafında dönüp dolaşmak mümkün müdür? Evet. buna imkân vardır. Canlı delili de kıymetli arkadaşımız Velid Ebüzziya'dır. B. Velid. dünyadan elini, ete-,ğini çekmiştir. Bir yere gitmez. ¦ kimse ile görüşmez. Dünyaya karşı o kadar küskün ve uzak bir tavır almıştır ki Tasviri Ef-•kâr arkadaşımız son çıkardığı bir ilân broşüründe yazı. tertip ve idare heyetinin bütün azasını isimlerile, reshnlerilc tanıttı-,gı halde gazetenin ruhu olan Velid Ebüzzıya'yı meskût geçmiştir. Bu arkadaşın iki gün evvel bir yazısı çıktı. Bu yazıda bütün gazetelere çıkışıyor, diyor ki: «Ulu orta kalem kullanıyorsunuz, hâdiseler, bîr müddet sonra bütün düşünce ve tahminlerinizi yalancı çıkarıyor. Meselâ Balkanlar Almanya'ya mezar olacak diyip duruyordunuz. Almanya dilediği gibi Yugoslavya ve Yunanistan'ı kesti, biçti. Demek ki Balkanlar Almanya'ya değil, Yugoslavya ve Yunanistan'a mezar oldu.» Balkanların Almanya'ya mezar olacağını söyleyenler arasında ben de vardım. B. Velid'e garip gelecek, fakat hâdiselerin seyri karşısında da fikrimde ısrar ediyorum: Balkanlar Alman kudretine bir mezar olmuşu r. Almanların bol ve tesirli tayyareleri, tankları, iyi talim görmüş, iyi sevk ve idare edilir askerleri vardır. Fakat Alman askerî kudreti bunlardan evvel yıldırma kudretine dayanır. Almanlara karşı burulmaz, herkesi ezerler, geçeık-r fikri bir çok zayıf yürekli milletler arasında öyle bir panik havam yaratmıştır ki Almanya'nın koca milletleri parmağını oynatma- (Devamı sa. 5, StL S de) X/X Habeşistanda Dük d'aoste Kaçtı Haile Selasiye Bugün Payitahta Giriyor Habeşîstantllaki İtalyan kuvvetlerinin başkumandanı Dük d'Aoste, bîr Savoya tayyaresîle şimale doğru kaçmıştır. Dük: kırk parçadan ibaret olan hususî eşyasını bırakmıştır. Yann (ıbırgun) mayısın 2 si ve İmparator Havle Se'lâsiye'nin Ha-beşistandan ayrıldığının 5 inci se. nesidir. İmparator, tam beş seme sonra muzafferen payitahtına girecek* tir. _ Radyo Gazetesi - Tobruk'ta Mihver Yine Taarruza Geçti «Tobruk dış müdafaa hatlarından bir kısmı Alman vo İtalyanların eli- Finlandiyaya Ç:kan Alman Askeri Norvège mi Gid ecel îstanbuldan Ayrılanlar İlk Kafile Dün Gitti Kafile île Beraber Giden Altmışlık Bir İhtiyar Diyor ki: "İki Oğlum Serhadde Beklerken Düşmanın Geleceğine imkân Vermiyorum Dün 2170 Gitmesi Lâzım Gelirken 606 Kişi Gitti Kendi arzularile Istanbulu ter. ked'ecak olanlann İlk kafilesi Inc. bohı ve Zonguldağa gitmek üzere Aksu ve Tırhan vapurlarile Galata rıhtımından hareket et-| inişlerdir. Yolcular normal bir seyahat havası içerisinde vapurlara binmişler ve akrabaları tarafından teşyi edilmişlerdir. Tırhan vapu-| ru saıat I 5 te 280 yolcuyu hâmi-doğru lncfeoluya. Aksu vapuru da saat l 6 dc 349 _ Zongubdağa hareket e tenistir Yolcular büyük bir ini içerisinde kendilerine parası; yahat için kaymakamlıklar ' n vesikaları Devlet ı Altmış be? yaslarında bir ihti-acentalıgına ibraz yar da : tlcrini aimışlardır. I — Hey oğ ederek c Dün Tırhan vapurile 945 yolcu I tatlıdır. Biz o ve Aksu vapunle dc I250 yolcu ı diyoruz, dem gitmesi lâzım gelirken Ttıhan va- ' Yine ihıiya puıu 280, Aksu vapuru da 349 j cc nine: yolcu ile gitmişlir. — İki oğl Vapurların harek yolcularla konuşan rimize. İnebolu _ ı bir kadın: — Neye mi ul her gidişin ge tadı tatmak için gi- r bir ana olan Hali- se rh add e nöbet itinanın burala- Dün Istanbuhj terkederıleri götüren Aksu vapuru© gidenlerden bir grup güvertede Vişi Gevşiyor mu? Afrikaya Alman Askeri Geçebilecek Fakat Veygand Karşı Duruyor Almanyanın. Vsşj hükümeti üzerinde tazyiki devam ediyor. Bu tazyâc üzerine Vişi hükümeti. Şimalî Afrikadan günde üç yüz Allman askerînin geçmesine müsaade etmiştir. General Veygand. Şimalî Af-rİkayı gerek İmgUtereye ve gerek drecr herhanci bir müKecavize Türkiye için imtihan Anı Yakınmış Almanlar "Muslihane,, Hulul Tabiysine Baş Vuracaklarmış Londra, 1 (A.A.) — «Man-eheater Guardian» gazetesinin diplomatik muhabiri yazıyor: eHitlcr ve generallerinin. Mısır üzerine hem çarktan, hem de garptan taarruz yapmayı tasarla- Irakta Tatsızlık Nevyork Taymis gazetesinin Avrupa muhabiri B. Sulzberger, meşhur köpeği Feliks İle Pire'de ? açık bir motorlu sandalla Çeşmeye giderken Harp Muhabirliği Edan Meşhur Köpek Ankarada Feliksin Başından Geçenler 1 — Mussolini'nin bir nutkunu havlamasile işitilmez bir hale getirdiğinden linç tehlikesi geçirmiş, 2 — Selânîk hava bombardımanında yaralanmış. Irak Yeni Kuvvet çıkmasın diyor Bir Rivayete Göre Asker Topluyorlar İngilizlerle İrak hükümeti arasında bir ihtilâf çıkmiftar. Irak hükümeti. BasTaya çıkarılan kuvvetlerin transit olarak geçmelerine müsaade ettiğini ileri sürerek bu kuvvetler gitmedik, çr diğerlerinin çıkarılmasına mâni olmak istemiştir. Halbuki, Irak hükûmeli aradaki muahede mucibince bütün kuv veti ve vasıtalarile İngiltereye yardin etmek mecburiyetindedir. Diğer taraftan, Irak Propagan. da mm: söyle bir beyanna. me neareOmiştir. Bn/ı ingiliz kuvvetlerinin Irak- dan tronalt olarak geçmeleri İçin (Devamı: Sa. 5. 81L I de) + Bu Harp devrinin en meşhur köpeği bu saniyede Ankaradadır. Hayvan hasta han esinde tedavi olunuyor. Adı Fellks'dlr. Sahibi Nevyork Times gazetesinin Avrupa muhabiri B. Sulzbcrger'dir. Nevyork Times'ln dünyaca tanınmış Avrupa muhabiri. Avusturyanm Iha kından her i Avrupa hadiselerinin tam ortasında bulunmuş, btlyllk facianın heyecanını adım adım her hadise sahnesinde duymuş ve Ameri, kaya duyurmuştur. Köpek de beraber... Feliks on altı memleket dolaşmış, tayyare, vapur. tren. otomobil, atla seyahat etmiştir. Mukadderatı Avrupanrn mukadderatına karışan başından ıtlr. Bun- 1939 eylülünde Bclgradda bir bar... Burada Leh ist andan gelen mülteciler toplanmış, felaketlerini unutmak İçin zarla poker oynuyorlar. Amerikalı gazeteci de aralarına karışıyor. Mültecilerden biri Feliks için zar atılmasını teklif ediyor. Köpek AmerikaJmm üstünde kalıyor. Son senelere ait hadiselerin eere-. (Devamı Sa. 5. SU. 2 de) /// Yunanistanda Yüksek Deniz Ticaret Mektebi Mezunlarına Diploma Verildi Münakalât Vekili Cevdet Kerim İncedayi Bir Not Göndererek Nezunlara Muvaffakiyet Diledi Londra, 1 (AA.) — Rcutcr ajansının diplomatik muharriri yazıyor: Alman nakliye gemilerinin Fin-I landtyadu Abo'ya asker çıkardığı ( hakkındaki haberlere dair Londrada hiçbir malumat yoktur. Almanların. Finlandiya İle bir an-. (Devamı Su. ti, SİL 7 de) * Bugün Dünya Vaziyeti Ajans ve Radyo Gaze+esİne Göre Günün En Mühim Hâdiseleri + Dük d'Aoste Habeşi »tandan kaçtı. -f, İmparator Halle -H.-m im,..... payltalılına «iriyor. T obruk'da şiddetli muharebeler başladı. Almanlar İlk müdafaa hattına girdiler. •jr Yunanhıtandakl ingiliz kııv\ etlerinden IK bin kişi kurtuldu. * İngiltere İle Irak hükümeti arasında ihtilal çıktı. Ticaret filomuza iltihak eden genç kaptanlarla diploma tevzii merasiminden bir görünüş Dün Yüksek Deniz Ticaret mektebini bitiren on üç genç. Ortaköydeki mektep binasında yapılan merasimde diplomalarını atfdriar. Merasimde, örfî tdare Komu. tanı Korgeneral Ali Rıza Arlun-kal, Parti idare heyeti itişi Reşat Mimaroğlu, Devlet Denizyol. lan İsletmesi Umum Müdürü |b- Limanl idü. rü Rauf Manyası ve daha bir çok tanınmış zevat hazır bulunmuşlardır. Merasime saat dörtte talebenin Kep beraber söyledikleri İ8-(Devamı Sa. ö, SB. a te) = Britanya Kıtaları Muvaffakiyetle Nasıl Çekildiler Yunanistanda ki ingiliz kınalarının çekildiğini. Başvekil dün Avam kamarasında söylemiştir. Bu münasebetle B. Churchill. bu kuvvetlerin 60 binden fazla olduğunu ifşa etmiştir. Yugoslasvyanın sukutundan son ıa bu kıt'aların çekilmesi zarurî idi. Çekilme harekeli. Almanlara ağır zayiat verdirilerek yapılmış, ta. Bilâlhare verilen İbir habere (Devamı; 8a, 6, Sö. 4 te İtalyanlar Korfu, Zanta Kefelonya Adalarını İşgal Etliler «Almanların Ege denizindeki Yunan adalarından bir kaçmı İşgal etmeleri üzerine italyanlar da, Adriyatik ağzında bulunan Korfu, Kefa-lonya. Zanta gibi adalara asker çıkarmışlardır. «İngilizler, Ege denizinde en fazla Olrîd ile Kıbrıs adasına ehemmiyet vermekte ve diğer adalarla alakadar olmamaktadırlar. — Radyo Gazetesi — GÜNÜN SES Dil işlerimiz Yazan: REŞAT NURİ Dil meselesi son senelerimizin csklmer. bir aktualltesl olmuştur. «.....geçmiyor ki gazete veya mecmualarımızın bir veya bir kavında bu baht* dıılr bir makale, bir fıkra veya münakaşa İBBBAU «III-mr*ln. Hemen blllllıı yazı yazanlar malûm yılan masalından biran baş aldık mı; garip bir ihtiyaçla, bu meseleye dönüyoruz. Daha garibi .»kuyuetılar da alakası e dcgil. Korkunç harp haberleri arasında İm görünüşte yaşadığımız dünya Un bir alakası olnuyan yazdan merakla, halta heyecanla takip edenler limit edebüeceg İmiz den çok fazla. Bu. fazla müteheyylç ve yorgun zihinlerin zaman zaman nakli) bir mesele Üzerinde dinlenme İhtl-yaeları mıdır? Belki. Fakat mUle-timizin mukaddes müesseseleri Uze. rtne büyük hlr ı. l¦— « ve kıs- kançlıkla titrediğimiz bugünlerde onun asıl kök ve temelini t.-kıl eden büyük cevher UzMİBfl eğilmek İhtiyaç muzdan Uerl gelmesi de pek mümkündür. Karara dilimizin cav-berile barışmıyor gibi gorilnc!1 »İr kelime karşısındaki Inyanımızr başka tUrlU oa-ıl izah etmeli? Bu alakanın aynım devlette Ât göruye-rur. Devletin gündelik ve nnrmal faaliyetlerinden bir kimin blzrurure veçhe değiştirdiği halde (Lütfen sayfayı çesâruis) - XT A TAN 2 .5 . 941 Avnipada Nasıl Geçti Beğendiği Kadınların Pencereleri önünde Serenatlar Yapardı Yazan : Hebia Tevfik BAŞOKÇU Telif ve tercüme hakkı tamamile mahfuzdur — Bunlar otelin ebedi asıklarıdır. Buraya evli ve bckAr hangi kadın gelse mutlak aşık olurlur. Ümit ke-slnceye kadar arkalarından ayrılmazlar. Sonra bir yeni kadın gelince o tarafa dönerler. Diye anlatırlardı. Sinyor Mançullnln sesi çok güzeldi. Diplomatlık vazifesine rağmen haftada Uç. dört defu sen derslerine devam • ederdi. Ban geceler yemekten sonra otel-dekllcrln Israrı Üzerine birkaç şarkı söylerdi. Herkes ona: — Siz bir Karozosunuz. Sinyor Mançull, derlerdi. Sinyor Mançull, bazı geceler beğendiği kadınların pencereleri Önün de sokakta şarkılar söyler, aerenad-lar yapardı, ı İki İtalyan birbirlerini hiç çeke* mezlcrdl. Hele oteldeki kadınları birbirlerinden pek kıskanırlardı. Popoto Dltalya muhabirinin fikrine göre Mustafa Kemal Paçanın bil tun muvaffakiyeti İtalyanların o a-ralık Türklere verdikleri malzemelerden, toplardan, tayyarelerdendi. Sinyor Mançull de her gün tamirat komisyonunda Türkler lehinde konuştuğunu söylerdi. Türklerin zaferini kendi milli zaferleri gibi gördüğünden, Türkleri her milletten çok sevdiğinden bahsederdi. İtalyanların bu sözleri büyük bir ciddiyetle söylemeleri bütün salon halkını güldürürdü, hepimizi eğlendirirdi. İşte ikinci defa Balzak oteline gel diğim zaman oteli ayni müşterilerle dolu buldum. Bu defa otel bana pek yabancı gelmedi. Parise geldiğimin daha ertesi günü Viyanaya (A) Hanıma bir mektup gönderdim. Birkaç haftaya kadar evlenmek fikrinde olduğumu bu para meselesinin ondan sonra halledilebileceğini yazdım ve kendisinden biraz beklemesini rica ettim. Mektubumu postaya verdikten aonra doğru Nerminln bana verdiği adrese gittim. Onu evinde buldum. Beni görünce çok sevindi: — Senin Parise geleceğini Neja-dın yazdığı son mektuptan haber aldım. Ne kadar sevindim, bilemezsin. Diyordu. Ben Nermİnl tekrar bulmuş olmaktan çok bahtiyardım. Fakat Is-tanbuldan Parise gittikten sonra bir kart bile göndermeyisin e biraz sitem ettim. O da; — A kardeşim, diyordu, çoluk çocuk, ev. bark kolay mı? Buraya geldikten sonra her şeye yeniden düzen vermek lâzım geldi. Nerminln evi Pas taraflarında bir büyük binanın zemin katuıda bir daire İdi. Güzel Acem halıları ve antika eşyalarla tanzim edilmişti. Bu İrk ziyaretimde Nermlnde pek uzun oturmadım. Esasen Nermin: — Kardeşim, ben pazar günleri misafir kabul ederim. Seni de pazar günü beklerim. O vakit kocamı da, dostlarımızı da tanırsın. Saat dörtten İtibaren ne vakit İstersen gel... • Hem her pazar beklerim, diye beni : davet etU. Yolda otele dönerken Nerminin, Nejatla ellenmemizden hiç bahsetmeyisin! düşUndUm: — Zahir, dedim, Nejat Nazmt yaz mamış olacak. O halde ben de hiç açmam. Fakat hayatımın en mühim bir haberini Nermino açmamak bana çok tuhaf geliyordu. Buna biraz U-zulüyordum bile... Nerminin dediği gibi pazar günü evine saat dört buçuğu geçerek gittim. Bana en yakışan bir kahve rengi tayyör giymiştim. Tayyörün lçin- — 16 — rıdır. de beyaz ogantlden zarif bir blût da tadın vardı. Su Paris sosyetesi İçinde allı t ke- güllU bir hanım olmak ntemlyor-lynl- dum. [elin- Nerminln içice İki salonu da ağzına kadar dolu idi. Herke- ayakta birlblrlle konuşuyordu. Odaların i-cindeki konuşmaların uğultusu kapı-dan girenlerin kulaklarını dolduru* yordu. O gUn orada kadın, erkek oluz kişiden faıla misafir vardı. Nermin, beni Börllnce taşkın bir sevinçle ye- Gizli Eller Şeker Toplıyor Fiat Murakabe Komisyonu Bu Şeker Toplayıcılara Karşı Mücadele Açtı Her luffa Galata Yo:cu Salonu Küşad Resmi Dün Büyük Merasimle Yapıldı İÇ hatlar vajpuılaıile seyahat edecek yolcuların ve onların geçirici ve karşılayıcılarının vapurlara girip çıkmalarını kolayladır-mak maksadile Galala rıhtımında da tesis olunan Yolcu salonunun kuşat resmi bugün öğleden evvel saat I I de yapılmıştır. Bu merasimde Vali Dr. Lûtfl Kırdar, Parti idare heyeti reisi Reşat Mİmaroğiu. diğer idare âmirlerile müesseseler müdürleri ve matbuat erkânı hazır bulunmuşlardır. Evvelâ yeni tesis edilen ve bütün İhtiyaçlara cevap verecek/ bîr şekilde tanzim edilmiş bulunan iç yolcu salonu gezilmiş, tertibat çok takdir edilmiştir. Müteakiben liman işçilerimizin sıhhi ve çaılışma durumlarını tan. zim emelile tesis edilen işçiler servisinin de kuşat reami yapılmıştır. Milli korunma kanunu, tica-relle .ıl.ii.ı-: olmayan sermaye sahiplerinin herhangi bir mal Czerindc stok yapmasını menetmekle ve bu hareketi spekülâsyon addeylcmektedir. Bu mem-nuiyet ve telâkkiye rağmen, fa la kazanç hırsile çırpınan bı gizli ve kirli ellerin muhtelif v artalarln piyasadan şeker topU tıkları anlaşılmıştır. Başta Bel diye İktisat müdürlüğü ve Fİy Murakabe komisyonu bürosu mak üzere belediye zabıtası, iki gunderfberj şeker ticareti ve İmalâtı söyle dursun hattâ herhangi bir tİcarel i?ile bile ilişikleri olmadığı halde piyasadan bol mik. tarda seker alanları takip ve les-bitlc meşgul olmaktadır. I lükû-metimİzîn ansızın harekete geçeceği ve bu gibiler hakkında çok şiddetli eczalar latbîk edeceği muhakkak bulunmaktadır. Dün ve evvelki gün piyasada yaptırdığımız tetkikler, seker iji yapan bir kısım ticarethane sahiplerinin de, karşılaştıkları bu hırslı taleplerden şımardıklarını ve sandık başına bir, iki lira fazla fiyat istemek, hattâ ellerindeki malları gizlemek gibi cüretkârlık. kırklarını göstermiş-Seker cnaıeyh. cllcıındc şckeı bulunduğu ve elden ('katacakla, rı şekerlern hergün ve her saat birer m.ılı fazlasile yemden tedarikinin mümkün olduğunu bildikten halde bu tüccaılaıın ma! gizlemclcıı. taleplere kargı istiğna k¦1 ¦rı'" ı. dc b-ı nevi spekülâsyon addedilmekte ve bu gibilerin şiddet ve süratle cezalandırılmaları gerekli görülmektedir. Ecnebi Okullarda İhtilâf 16 Yaşında Kurşı ırsızı Ovakim adında 16 yaşlarında bir çocuk Ta'kaun omunun yıkılan kısımlarında duran kurşunları çalmıştır. Yakalanan Ova. kim. dun yapılan durulması sonunda bir ay hapse mahkûm edilmiş lir. Nerminin kocası beni pek samimi karşıladı. Yüksek bir aileden doğmuş, salon hayatmm butun İnce manalarına vâkıf bir adamdı. İki metreye yakın boyuna rağmen sevimli ve mülteflttl. Sonraları daha fiyordum Bu büyük şehir bir sanat ve kültür ummanı İdi. Kıyılarmda dolaştıkça insan hiç bir şey anlıya-1 mryor. içine doğru yürüdükçe bu| ummanın derinliğinde boğulmaktan J korkuyordu. İnsan dehan bu şehirde sanat ve İnceliği şahikalara kadar yükseltmişti. Bir Luvr müzesi aylarca gezmekle bitmiyordu. İnsan bu şehirde neler görüyor, neler öğreniyordu. Yalnız Paris şehrini tetkik etmek senelerce mektebe gitmekten daha çok şeyler Öğretiyordu. İnsan bu şehri tanıdıkça daha çok seviyor, sevdikçe daha çok bağlanıyordu. Hele kadınlara ait süsler püs-| ler başlarımızı döndürecek kadar I çok, mağazalardaki zenginlikler bizi hayranlıktan sarhoş edecek kadar güzeldi. Ben para sarfclmekte son derece İhtiyatlı olmak istiyordum. Fakat yine kendimi zaptedemiyordum. Bir güzel iskarpin, bir »arif el çantası, yahut Mullnonun bir yeni modelin! otelde kopye etmek ve sonra moda bir esvap giymek arzusu beni de çileden çıkarıyordu. Bazan otelde sabahleyin gözlerimi açtığım zaman kendi kendime so-ru yordum: — Acaba Nejat Nacml. on beş yirmi güne kadar cidden gelebilecek mi? , . Parise geldiğim hakkında kendisine yazdığım bir karta derhal cevap vermişti. On beş. yirmi güne kadar Partste olacağını ümit ettiği-i bildiriyordu. Nermin de akrabasını benim kadar sabırsızlıkla bekliyordu. (Arkası var) Petrol Ofise Alınacak Memurlar Yeni kurulan Petrol Ofia memur kadrosunun ikmali için bir müsabaka imtihanı açılmaaına ka_ rar verilmiştir. Sekiz mayısta yapılacağını Öğrendiğimiz bu imtihanın çok «ki bir şekilde ve yalnız yazı ile değil aynı zamanda aözlü olacağı söylenılmefctedir. Bu imtihana yüksek mektep me-zunlarıle lise ve ortamektep mezunları ayıı ayıı r+uıak edecekler ve muvaffak olanlar Of.*:n Islan, bul merkezılc şubelerinde muhle-lif derece vc maaşlı vazifelere tayin edileceklerdir. Sözlü imtihana girebilmek için evvelâ mayısın sekizinde yapılacaık yazılı İmtihanda en iyi derecede muvaffak olmalı şaıt olarak konulmuştur. . Ticaref Liselerinde , Yeniden Teşkilât Kuruluyor Önümüzdeki dera yılından İtibaren orta ticaret okullarında ı ¦ ¦ ,ı müddetinin Uç yıla indirilmesi ve iı. .m ı ilkelerinde ise Uç yıla İblâğı Urrrlne bu okulların tedrisat ve teşkilatı hakkında Vekaletçe baıı kararlar verllmiş-IİT- Ba kararlara göre. orta ticaret okullarıma r»kl Irşkllata gare dordumu sınıfları. rnl teşkilatta Il.aret lisesi İkinci de»re birin, i sınıfa trknhUl rltlğlnden bu -mı1 takl talebenin IMO . 1910 ders yılında n. mı. i. «mini aldıkları sınıf geçme notlarının orta ticaret okulu nıe/uıılvet İmtihanı notları telakki edilerek kendilerine ortıı ticaret şehadetnamesl verilecektir. Eski teşkilatta orta ticaret okullarının yeni teşkilâta göre tloaret lisesi İkinci devre birinci sınıfı »ayılan dördüncü sınıfa şimdiye kadar devam edenlerden, ticaret lisesi 1 ¦].- iı. ı İkmal etmeden ayrılmak Istlyenlere ticaret lisesi İkinci devre birinci sınıftan .ı ııi.nüı.ı ı m.. ijir tasdikname verilecektir. Adana. Samsun. Trabzon orta ticaret okullarındaki dördüncü sınıflar yeni teşkilattaki ticaret lisesi İkinci devre birinci sınıfı haline gelmiş olduğundun hu okulların adları badema (Ticaret Lisesi) olacaktır. Maarif Müdürü Tevfik Kut izahat Veriyor Sihrimizde bulunan bazı ecnebi ve ekalliyet mekteplerinde ta. lebe velilerile mektep idareleri arasındn bir ihtilâf çıkmıştır. Bunun sebebi, mektepler on beş mayısta tatil edildiği halde talebelerden haziran taksitinin de istenilmiş olmasıdır. Maarif müdürü bu ihtilâf hakkında şu malûmatı vermiştir: — Mekteplerin erken tatil edilmesi taksitin eksik alınmaeını intaç ettiremez. Zira, bu gibi mektepler bütçelerini ona göre tanzim cH mislerdir. Esasen mektep takMytleıi peşin olarak alınır. Bazı mektepler talebelere kolaylık olmak ürere bu üereri aylara takma etm-çlerdır. Talebe yine taksit hetabüe bu parayı vermeğe mecburdur. Fak.ıi. bazı talebe velileri yapılan bu muamelenin yolsuz olduğunu ve verilen paraların bir okutma ve mesai bedeli bulunduğuna göre. tatil üe geçecek za. mana ait takait talebini mukabil-siz bir para istemek addetmekte ve bu taksitleri vermemekte ısrar eytr m ektedirler. GÜNE Elektrik, Tramvay ve Tünel İdareleri Murakıplarının Maaşları Haber aldığımıza göre. İstanbul Tramvay. Elektrik ve Tünel idareleri nezdinde bulunan Belediye mürakıplaTmın üçer yüz liradan ibaret bulunan maaşları, vazifelerinin ehemmiyctilc gayri-mütenasip derecede az görülmüş) vc dörder yüz liraya iblâğı Şehir meclisinden istenilmiştiı. Mecl» de bu talebi kabul eylemiştir. Bu mriirakıpların maaşların dünden İtibaren dörder yüz Ura üzerinden içicim eğ e başlamıştır. Nasıl Çalışıyorum inema filmlerinde çok tesadüf ederiz: Bir A-merikalı işgüzar telefonun birini bırakır, öbürile konuşur. O-rada konuşmaktı iken başka bir telefon zırlar. tlınrlckini bırakır, onu alır. Bir harran gürra-dır gider. Bizde bdylc şey yoktur, fakat ben kendi hesabıma «o meşgul vc en işküzar Amerikalıdan fazla çalııırım. Düşündükçe içerliyorum* Niçin benim masamda lek telefon var ve niçin ben herhangi en meşgul Amerikalıdan fazla meş. gul olduğum halde onun kadar meşgul gÖrünemıyorum. Neden o telefonu bırakıp bu telefona, bu telefonu bırakıp şu telefona koşamıyorum. Nihayet onlara benzemenin bir çaresini buldum: üç sigara birden yakıyorum vc sigara tablama sıralıyorum Adliye muhbirimiz geldiği zaman sigaranın birini kaparak onunla konuşuyorum. Bâr ¦şefe», bir nefes daha çekryorum-Belediye muhbirimiz gelince ağzımdaki sigarayı tablaya bırakıp öteki sigarayı alıyorum. Hızlı hızlı çekerek onunla da üç beş kelime konuluyorum. Derken rabıta muhbirimiz geliyor. Hemen tabladaki üçüncü sigaraya yapışıyorum. Baran öyle oluyor ki, onlar birbirine tefevvuk etmeğe uğraşarak hep birden ve birbirlerini bastırarak konuşmağa çalışıyorlar. Ben de tabladaki sigaraların birini bırakıp ötekine yapışıyorum. __ üçü birden: — Ne meşgul adam, ne büyük adam! Diyip şaşırıyorlar ve çekilip gidiyorlar. O zaman tabakamdan dördüncü sigarayı çıkararak rahat rahat tüttürüyorum. KÖR KADI Dün Kuşat Resmi Yapılan Galata Yolcu Salonu 11 Bir Mayıs Gününü Neşe İçinde Geçirenleı Sümer Bank Umum Müdürünün Tetkikleri Siımerbank Umum Müdürü Bay Büjhan Zihni Sanus jehri-mizdeki tetkiklerine başlamıştır. Umum Müdür, evvelki gün Fesli an c fabrikasında yapılan bîr toplantıda bulunmuş ve İstanbul yünlü mensucat sanyii mensup-lari'e, kumaş imali işleri üzerinde görüşmüştür. Bu görülmelere dün de devam edilmiş ve mensucat işlerine ait pek mühim kararlar verilmiştir. dil İşlerine gUııliik gUnr-lik hlr sulh /amanındık gibi ı - Iı-ılı..n. Türk dili kurumu kolları lügat, terim, gramer Islerllr meşgul, llc-m™ bütün şııhelerilc Üniversite »ynl davanın [irsinde. Maarif Vekaleti netice ttlharlle yine bir dil lal ıi.ı.ı. u olan ı-ı . ., ve Inönıı .ın.ıl|..|. -Iı«ı ........ıl ,rı„, gUoun htlllın rır"ıkl.rlnr rıfnırn. faaliyetinin birinci planında tutuyor. Hukuk İlmini yayma kurnmunuo meydana r r' Iı • . - uğraştığı hu kuk Ibgall İle hlr çok doktor, »I-r.ı.t. w m. mı, bu «akınlarda Milinin, hlr f\tt ve merak İle kelimeler \r (erimler ürerinde çalışmalarını da İm . m,,ı, .i. ¦¦ saymak lazımdır. Hasılı devletle halkın ayni İşe karşı ayni alâkayı ¦-¦ ¦ i, ¦ mı ı. ' ı iı.mıi- .ı i-... ıiı. Taraflardan ' .ı-n birinin tutaraC dava birde nedense pek yhrrlyeml- yor. Bu arada ban münakaşalar da oluyor. Bizce bu meseleler etrafında işitilen »eslerin birbirini tutmamasından korkmamak lazımdır. Kara/ıı yeni yabancı kelimeler h.İn ana dil sınırlarını muhafazada fazla mutaassıp olanlarla onlun bir dereceye kadar genişletmek taraftarları arasında elbette bar.ı çekiş, meler olacaktır. Henüz cüzlyat üzerinde çalışmak devresindeyiz. DU İşlerinin heyeti Minimin . -ıııı .İn. i .Iı . . I. husul, prensipler henüz blllûrlaşınış ve kendilerini bir zaruret olarak kabul ettirmiş değillerdir. Fakat bu işler Üzerinde hugilnkti alaka ile konuşmaya devam edildiği halde ergeç onlar belirecek vc küçük münakaşalara artık yer kalmıya-rak dil kalkınması İşinin büyük hlr «liratlr yUrÜdüğil görülecektir. REŞAT NURİ TAKVİM 2 MAYİS 911 CTMA AY: 5 - GÜN: 122 - Kasım: 1Î6 BUUT; 1357 — NİSAN: 19 HİCRİ: l — Rcblülevvel: 5 VAKİT ZEVAU EZANİ GÜNEŞ S.57 9.31 ÖĞLE: 13,11 3.55 İKİNDİ 17.03 8.36 AKŞ\ft : 10,06 12,6\ı YATSI 21,30 ZM İMSAK 4.02 7.56 yaparlur. İyisi mì. Londralı bir mü leh assın doktorun Rehekada kanser bulduğunu söylemeği doğru buluyorum. Ne dersiniz. Maksim? — Evet... Hakkınız var... — Saat altı bucuk olmuş. Siz ne yapmak ¦ ı, ¦ 1111¦ i¦ -.....¦ ¦ rı nün bu civarda bir kız. kardeşim oturuyor. Ak şu m yemeğine ona gitsem lyl olur. Nonra trenle dönerim. HIz le gelineni/ eminim ki çok memnun olur. Maksim bir an tereddüt etti. Bana baktı ve nihayet şöyle cevap verdi: — Çok naziksiniz. Albay. Fakat biz dönsek daha lyl otur. Frank'a da telefon etmem lazım, yapacak İnlerim de var, Biz de bir yerde yemek yer. bu geceyi yolda bir kü-çuk otelde geçirirle. En İyisi böyle. Albay! — Pek ala.. Anlıyorum, çok yoruldunuz. Yolda beni kız kardeşimin evine bırakır mısınız? Buraya çok yakın... Biraz sonra Maksim otomobili bir parmaklıklı kapının önünde durdurdu. Albaya dedi kl: — Bugün yapmış olduğunuz »eyler İçin Efter bu Bakcr'ln bildiklerini evvelceden biz de bilmiş olsaydık. Bütün bunlar olmazdı. Fakat artık düşünmeyiniz. Bu hadltele- ÜZÜNTÜ Varan: Dafne dn Maarln — 98 - Çeviren: Renan A. E. Yaîmaa rl hayatınrrda nasıl»* farla geçen sıkın bir kao gun olarak telakki ediniz eminini kl Favell artık sizi rahataız edemıyecektlr. Şayet bir yeni teşebbüste bulunursa çok rica ederim, bana derhal haber teriniz. Ben onun hakkından gelirim. Otomobilden İndi. Paltosunu, şapkasını topladı. Tam ayrılacağı iarnaa: — Ben slıln yerinizde olsam biraz seyahat ederdim. Birkaç haftalık bir seyahat hiç de fena olmaz. Mesela İsviçre bu mev-¦alm pek güzeldir kızlarımla orada bir zamanlar kalmıştım, l'ck çok eğlenmiştik. Biz hiç cevap vermiyorduk. Blrar. tereddütten sonra devam elti; — Belki biraz nkslllklerle ı.ır-ıLı-n. .ı. gönülden de uzaktır.» Derler. Sizi gorme/.-lersn bu meseleden artık kimseye bahsetmez, unutulur haydi, Allaha ıımnrludık. şapkanı paltom, haritam, hır şeyim la- mam... Güle güle gidiniz. Bu sözlerden sonra bizden ayrıldı. Evin kapısını çalarken pencereden bir kadının kendisine işaret ettiğini gördüm. Biz yolumuza devanı ettik. Oturduğum yerde gözlerimi kapadım ve sustum. Artık yalnız kal mıştık. Her türlü üzüntüden uzaktık. Birdenbire İçime nihayetsiz bir rahatlık doldu. Sanki bir çıban delinmiş de zonklaması geçmiş gibi idi. Maksini de bir şey söylemiyordu. Sadece cllml tutmuştu. Londranııı kalabalık sokaklarında İdik. Etrafımızda birçok arabalar, kamyonlar vardı. Fakat hu kalabalık ve tozlu sokağın uğultusundan ite ı..ni.ıı- uzaktım. Sanki -¦.--'. serin ve sakin bir yenle Imlşinı £İlıl bir rahatlık duyuyordum. Arlık hk bir sev bu sükûneti boza- M.ıK-i'.ı otoniot.ui «ıııruuriiıifcu yaman gor Irrlıııl açtım. KUçiik bir lokantanın önünde İdik. Vyoşmuş ve sersemlemiş bir halde etrafıma bakıyordum. — Yorgunsun.. îlııraıuk halin yok. Biraz yemek yedikten sonra canlanırsın. Ben dc Öyle... Hemen buraya girelim de yemek ıs-marlıyalrm. Frank'a da telefon çilerim. Otomobilden indik. Lokantada baş gar-mi an kasa başında otaran bir kadından, bir dc geaç garsondan başka kimseler yoktu. İçerisi |„, ve serindi. Kuşede bir masaya olurduk. Maksim gülerek: v-— ı . s - ıiıı. hakkı varmış- i" m haıcn içki içınck İhtiyacım hissediyor. rka de bir şey iç... t...ı-ı.ı Hm taze \e sıcak kUçuk ekmekler gelirdi. Hemen bir tanesini 'dim. İçki de imimi adeta ısıttı, bana rsa rrdL Maksim *a teklifte bulundu: — Yemekten sonra hemen joln çıkarız. Hava serinledi. Yolda bir küçük koy otelinde geceyi geçiririz. Yarın sahalı Mandrr-ley'e vurtru. — Peki. Dedim. — Albayın kıı kardeşinin evinde yemek hoş bir şey olmıjacaktı. değil nıl? — Hakkın .»r. Maksim. Maksim dr bardağını boşalttı. Gollerinin a 1 r ı morarmış, "anki gözleri daha im ynmtlş. gibiydi. Yüzll de ne kadar -ararmış-tı! Merakla bana sordu: — v ıh ı Albay Julyan hakikati anladı mı? YuzUne dikkatle baktım *e hiç cevap veı medlm: — Billyur, muhakkak kl biliyor dedi. (Arkan var) Başmuharriri: Anmet Emin YALMAN VATANKVI — Ca*»iofc»u. MoQa Fonarl 8- SS Telefon: U1S6 — Telfmf VAT Al* 1st MAYIS 1941 CUMARTESİ Fiyatı: 5 Kuruş SİYASÎ SABAH GAZETESİ Sinema Haberleri Dördüncü Sayfamızda Yıi: I — Sayı: 250 V Yemlerden Korkalım ve Kaçalım Velid Ebüzziya ile esaslı bir davanın münakaşasına devam. Yazan: Ahmet Emin YALMAN; JpBjeçen gün kıymetli arkada-^^,.ımız Cemal Bardaktı, Mersinden gönderdiği °'r yansında anlatıyordu-' Atatürk, Mersini ziyaretinde bütün güzel binaların Türk ol-! mıyan unsurlara ait olduğunu; görmüş ve halka hitaben sor-i muş: — Onlar bu binaları yaptırırken siz ne ile meşguldünüz? Halkın orasından bir köylü cevap vermiş: — Yemende askerlik ediyorduk. Paşam... 6u söz, dünkü imparatorluğun bütün mânasını ve hüviyetini bir şimşek gibi aydınlatıyor: Bir tarafta Yemende dövüşen. Rumelide eşkıya takip eden, Suriyede Dürzü isyanını bastıran, çiftini, çubuğunu yüz üstü bırakan, rahat, sağlık yüzü gormiyen, kendi topraklarında sahiplik değil, bekçilik e-den Türk çocukları, diğer taraf, ta bütün memleketin servetini kemiren, ayağını uzatıp keyfine bakan, memleketin hakiki sahibi gibi nimet gören, bir taraftan da her vasıta ile doğduğu memlekete düşmanlık eden yabancı unsurlar.» Dun bizim iken kaybettiğimiz güzel yerlerin hatırası elbette acıdır. Fakat bu acıyı hafifleten iki düşünce vardır ki, birisi dünkü imparatorluk yükü yüzünden, geri, fakir, cahil, hasta kalan memlekete ait kâ-Lueldrdıfc'. ikincisi de mütecanis bir öz yurdun sahibi sıfati-le son yirmi senede geçirdiğimiz parlak tecrübedir. Bu güzel tecrübeyi Atatürk-le Milli Şefimiz İsmet İnönünün sayesinde yaptık. îki Şef, uzun seneler biribirinî tamamhyarak bu memleketin iyiliği için çalıştılar. Türk vatanına ettikleri en büvük hizmet te. millî mi- o İmalarıdır. işte bu sayede kendimizi topladık. Düne ait rüyalarla değil, I bugüne ve yarma ait müsDe^ işlerle uğraştık. Hastalıklarla, cahaletle, taassupla mücadele (Devamı: Sa- 5. 80, 3 tu) *=* Irakın merkezi Bağdat şehrinin Fırat kenarından görünüşü 'evia* O,. ftrS ^'C--^'^ J KAHMÏ î ¦ - - J,jp4r »S #v I ı. R Mısır ve Libya sahille rini göstt harita Süveyş Hareketine Başlangıç TobrukTaarruzu Henüz Bitmiş Değildir Yunan Harbinin Bilançosu Alman Zayiatı 80.000 Kişiyi Bulmaktadır Çünkü İç Hat Dış Hattan Çok Kuvvetlidir Balkan yarımadasındaki harekâtın sona ermesi üzerine bütün nazar Şimali Afrikaya çevrilmiştir. Burada, İngilizlerin müşkül durumda olduklarına şüphe yok. A.niM ve ItaOyanrarın. al- İngiliz Zayiatı 15000 Kişiden İbarettir Londıadan haber verildiğin? göre İngiliz kuvvetlerinin Yuna-nistandan çekilmesi harekeli artık nihayete ermiştir. İngilizler, bu çekiliş hareketinde çok müşkülâta uğradıklarını inkâr etmemektedirler. Alman tayyareleri, limanları tahrip etlikleri, kullanılamaz bir hale getirdikleri için -kıp hareketi plâj. dıkları takviye kılalarile taarruza geçlîklerı ve Tobrukun ilk müdafaa hattına girdikleri bildiriliyor. Bu hatta bir defa daha girmişler Irakta İngiliz Ve Irak Kuvvetleri Arasında Muhasamat Başladı Iraklılar Top Ateşi Açtılar İngiltere ve Irak vaziyetinin had bir devreye girdiği bildivil-mdktedır. Son gelen haberlerden anlaşıl, fbğına göre Irak hükümeti ingiliz kıtalarının ancak transit suretile geçirilmesine müsaade etmiştir. Bunlar Irakıtan çıkmadıkça diğerlerinin gelmesine müsaade vermemiştir. (Devamı Sa. 5, SİL 2 de) /=/ İngiliz Kabinesinde De^şiMik B. Çörçil'e BirMuavinTayin Olundu B. Çörçil Bir gün Çekilirse Yerini Lord Biverbrukun Alması Muhtemel müd rın hücumuna karsı koyabilecek (Devamı Sa. 6. SU. 1 de) *= Ecnebi Muhabirlerin Yeri ıngııızlet in zayiatına (Devamı: Sa. 5, SU. Yugoslav Tacının Mücevherleri Almanların Elinde Nevyork Taymis Muhabiri İstanbulun Kendisile Temasa Gelen Levanten Tarafının Türkîyeyİ Temsîl Etmediğinden Şikâyetçi Beşinci Kolun Son Balkan Hareketinde Oynadığı Rol Nevjroık Taymis Avrupa m haıbiri H .-/,,.-..,.., sorduk: — Srzüı Av.upadaki ikam yeriniz nere*idit Gülerek cevap verdi: — Günün bacıca hâdise sa nesi Deresi ise derhot oraya k sarım. Üç senjedir memleketü görmedim, kend'ime ait düşüne terle bir gün için bile bir ikam yeri seçmedim. Seçmek vazife ni benim îçîn hâdiseler yaptı. •¦ tada bk fasıla c-isa da dtırup d fcnurra...» diye bazan dW Almanlar Patriki de Tevkif Ettiler Berlin, 2 (AA.) — D.N.B. I Alman askerleri Ostrog manastırında Sırp tacına alt mücevherlerin Mr kısmım ele geçirmiye muvaffak olmuşlardır. Bu manastıra iltica etmiş olan Sırp patriği Gavrilo da tev- Velles - Halifaks Ajörüşmesi Ankara Kadınlarının Yurt Müdafaasında Yeni Hamlesi Yardımcı Hastabakıcı Kursu Bayan inönünün Huzurlarıyle Açıldı Ankara, 2 (Telefonla) — Bugün Ankara kadınlığı iki mühîm memleket meselesine daha .el koymuştur. Bunlardan birisi Cebeci Askerî Hastahanesinde açılan Yardım Sevenler Kurumu Yardımcı Hastabakıcılar kursudur. Kursu, Yardım Sevenler Cemiyeti Umumî Kâtibi Bayan Mebrure bir hitabe ile açmış ve Türk kadınlığını vazifeye davet etmiştir. Bunu müteakip, Millî Müdafaa Vekâleti Sıhhat Dairesi Reisi General Mazlum söz almış, Türk kadınlığının millî müdafaadaki mühim rolünü anlattıktan sonra sözü Millî Mücadeleye getirmiş, hiçbir yerden işaret ve davet olmadan Türk kadınlarının şehir şehir, koy köy, nasıl sıhhat teşekkülleri vücude getirdiğini anlatmış ve icap ettiği takdirde Türk kadınlarının istikbalde de bu nevi çalışmalarda temayüz edeceğini ve dünya kadınlarına numune olacağını tebarüz ettirmiştir. Kursun açılma merasiminde Reisicumhur İnönünün refikaları Bayan Mevhİbe de hazır bulunmuş, merasimi müteakip Sayın Bayan Mevhibe İnönü, Cebeci hastanesi kadın kısmını ziyaret etmiş, hastaların hatırlarını sormuştur. Keza bugün Sıhhat Enstitüsünde bir dikiş kursu da açılmıştır. Kurs, bütün kadınlara açıktır. Istiyenler, buraya gelerek askerlerimize iç çamaşırları dîkebİ-leceklerdİr. Dikiş kursunda büyük bîr kadın kalabalığı mevcut îdi. Şan-Kay-Çek Moskovaya Davet Edildi «^Beyrut radyosunun verdiği bir habere göre, Moskova hükümeti. Çin Lideri Şan Kay Şek'İ Moskovaya davet etmiştir. «Bu haber, diğer kaynaklardan henüz teeyyüt etmemiştir» — Radyo Gazetesi — B- Hitlerin Manevraları Ne Olabilirmiş? lan üzerinde ir nistana mumk yapmakta tam muz görülür. ^ edilmeden «kat dileblllrse de . rilen ağır darb. relerini beklemek lazımdır. Bu ma-nevrelcr muhtemel olarak şunlar o- l_Mümkün olduğu takdirde Lib- yadaki ordusunu takviye etmek ve ayni zamanda Trakyada Türklere karsı kuvvetli vc toplu bir hücum-da bulunmak suretile SUveyşt zapta teşebbüs eylemek. 2 — Bu teşebbüsle birlikte batı Akdenlzdekl ingiliz deniz Üssunil e-te geçirmek maksadlle İspanya üzerinden bir gayrette bulunmak. Bu teşebbüs yalnız Ccbelltarık'm muhasarasını degll, ayni zamanda Tanca ile İspanyol Fasının işgalini de ta-zammun edecektir. 3 — Buğday depolarını ele geçirmek ve Kafkasya petrollerine doğru bir yol açmak. Ukraynaya hücum etmek, bu şık bir faraziyeden ziyade bir imkân ve İhtimaldir. BUtün bunlar geniş planlardır. Fa kat Hitlerin elinde iyi tealin edilmiş asker sürüleri mevcuttur. İskenderiyeden verilen bir ajans telgrafı, muhasamatm başlangıcındaki Belgrat bombardımanının acıklı safhalarını bütün tafsi-lâtile bildirmektedir. Merhametsizce ve hedef gözetmeksizin ablan bombalarla yirmi bîn ölü veren Belgrat, tarihe harbin yürekler acısı bir kurbanı olarak geçecektir. Ajans telgrafı beşinci sayfamızdadır. Resmimiz Belgrat ta meclis binasile Belgrat halkından bir Sırp kadım milli kıyafetile göstermektedir. Meraklı Bir Anket Yüksek Tahsillerini Bitiren Gençlerimizin Gaye ve İdealleri B. Menzics Amerikaya Gidiyor Londra. 2 (A.A.) — Avustralya Başvekili B. Menzİea A-merikayı ziyaret edeceğini bugün bildirmiştir. fem ba-ambutda stanbul. yaşıyor, oldukla-ı. Fakat tel — Bugün Dünyam Vaziyeti Ajant, ve RaH/o Gazetesine Göre Günün En Mühim Hâdiseleri Irakta, İngiliz ve Irak kıtala rı aracında mubasnnat ı , ¦ ı ,.!, + Sayfaya çıkarılan beş vapur \iikii . tllha re mühimmat tekrar vapurlara yükletilerek Basraya tıevkedlUvej-l söylenmektedir. ^ Çan - Kay . fjck, Moskovaya davet edlluılşlir. Mudanya Hattı İskele ve İstasyonlarına Gideceklere Vilâyetin Tebliği İstanbul Vilâyetinden tebliğ edilmiştir: 1 _ Mudanya haltı iskele ve istasyonlarına gidecek beyannameye tâbi yolcuların hareket günlerile saatleri ve beyannamedeki vesika numaraları, inecekleri iskele ve istasyonlar aşağıda uİJrııimı.ı(ıı: gösterilmiştir : Vapurun 1-lanhuldun kalkış tarihi Günü Basti 5.rı.81J 65941 Pazartesi Salı 10.00 10.00 Vapurun İsmi Trak Trak Yolcu adedi 460 460 Bllrl Nı. sı 4361-4160 4161-4568 Gideceği İskele Mudanya Mudanya Tren .lu-ıl.i Bursa BurBa Anketi Yapan: Neriman Hikmet Yüksek tahsillerini bitiren nenelerimizin ne gibi İdealleri var? Hayata atılım-a neler yapacaklardır? Runu anlamağa merak ettik. Bir muharririmİz burada, Ankara muhabirimle dr Ankaradıı yüksek mektepleri dolaşarak hu senekl mezunlar anıtında esaslı bir ankete girişmiştir. Yrrinil/.in musaudeslzligl dolayıslle mezunlardan her biri ile ayrı ayrı konuşmak imkanı olmadı. Aralannda tesadüfen tecile n gruplarla konuştuk. Anketimiz YUksek Mühendis Mektebinden başlamıştır. Yazı uzun »hluftıı ivin İki defada neşredeceğiz. GÜNÜN SESİ Son Dakikada Yazan: REŞAT NURİ Bir doklar arkadaşım bir iki giln evvel Ankara treninde doktorca bir teşbih yaptı: — Şehirlerde de aşaftı yukarı öyledir ya. Fakat benim giht kll-eUk kalabalarda çalışan hllknmı-l veya beledlyo doktorlarının müşterek bir dert ve şikayetimiz vardır, rfıık bir nbbel yahot derinden derine bir hafif afin İle hastalık baş-l un.' /aman aldırış edilmez. *Ne olarak? Biraz yatıp dinlenirsek, yahut hlr bardak ıhlamur Iclp a-va klanını ıı nıeab suya sokarsak geçer, gider» denir. Ihlamur ı- ılır. takat hastalık geçeceğine artar, t) vakit koea karı Haclarının daha e-ı-M i'-ın.ı başvurulur. Fakat ne yapsan boş! Bunlar yanar ateşe dökülen yag gibi hastalığı bilakis asi. ılınp kudurtuyorlar. Artık yatağından kımıldanamıyan, yahut ta aksine yastığına baş koyamıyaıı hoNtada, korkuluıu alametler beliriyor. İşte o .m.m kasabada İyi kOtlt bir fen adamı olduğu hatırlanır ve . \u- ın doktur ne olursa senden olur» diye yakasına yspışı-lır. İyi ama sou dakikada çn£ırılan tasılalun mahdut lıllkûmet dok-(Lütfen sayfayı çvifibil) 8853 Avrupada Nasıl Geçti Osmanlı Efendisi Kafasıyle Öğretilen Aklın Pahası ¦ Yazan : Bebia Tevfik BAŞOKÇU Tclıi vc icr. um' hakkı tamanuie mahfuzdur — 17 — Ben ner pazar Nemimin ktıbul günlerine gidiyordum. Oiydigim elbiseler Kin Fransızlardan çok milatlar İtiliyordum. Bir İki deta da Nerminln Fransız ahbapları benim h*rt esvaplarımı benden istemişler, kopyo ettirmişlerdi. Artık nerminln salonlarının alışkın simalarından olmuştum. Yavaş yavaş orada tanıdıklarım beni de Narininle beraber aksam yemeklerine, tiyatrolara, gazinolara davet etmeğe başlamışlardı, içtimai mevkii eok yüksek bir çok adamlar Nrrmtn le kocasının dostları arasında gorfllU yordu. Halinden hiç bir şey ümit e •nimfyc-n birçok kimselerin mevki ve memuriyetlerini yahut meşhur bir Kim taşıdıklarını Nermlnden İşittikte biraz hayrette kalıyordum. Bu a-damlarde ne kadar bir tadellk ve tavanı vardı. «en Farlse geleli iki aya yakınsıyordu. Hilrt Nejat Nnzml gelmemi?-ti. Fakat kendisinden muntazam surette kurt vc mektup alıyordum. Hep ayni resmi ifade ile beklediği izinin henüz gelmediğini, takat yakın 'da mutlak geleceğini, bu gecikmekten çok sinirlendiğini yazıyordu. . •eçırdıglm hayatm hayhuyu aralında Nejat Nazmının gel m ey işinden »ir mftnA çıkarmak hatırıma gelmiyordu. Daha çok (Al Hanıma gÖndA recagim paranın gecikme»! beni dü-fündûrtlyordu. Porkse geldikten sonra istanbul* Ormanlı bankasına yazmıştım. Vlya-nadan lA) Hânımın İade ettiği kron ları rranııı frangın* tahvil edip Pu-nse benim ismimi göndermelerini bıldlrmlfBm. Bir müddet sonra Pata, geldi. Fakat dört bin frangın yerin* satın alınan kronların yuvarla-•e yuvarlanıl dtlşe düşe nihayet benim *lime yedi yüz fr*nk geçeceğini Osmanlı Bankası bina haber verdi, ata hesapça eniştemin Osmanlı B-fendUl k*f**lle akıl Öğretmesi bana be» yüz liraya mal olmuftu. Fakat ne çare, şimdiki halde beklemekten b*fka bir sey yap*m*zdım. ? Nermlnle buluşmadığım zamanlar da otel arkadaslarlle de hoş vakitler geçiriyorduk. Denebilir kl hepsi sevimli ve 1)1 arkadaşlardı. Oteldeki cenubi Amerikalı bayanlar çok dans meraklısı idiler. Kocaları yemekten sonra işlerine gidince onlar da aşağıda salonda bir müddet daha otururlar sonra hazırlanıp danslara giderlerdi. 191* harbinden sonra dans modası dünyanın her tararına sarı bir hastalık gibi yayılmıştı. Otel ahbapları her d*nsa gidişte beni da kandırmak İnlerlerdi. Fakat bende fttedenberi öyle duıis iptjlâtl yoktu. Seyrekle olmak surtlle bazen onlarla beraber gidiyordum. Fakat maksadım daim etmekten ziya* de Parisın bu meşhur danslı çaylarını görmekti. Tanımadığını adamlarla dana etmek hiç hoşuma gitmezdi. Zaten benim İçin danalara koşmaya vakit kalmıyordu kı Boş laman lorda odamda bazı elbiselerime yeni şekiller vermekle meşgul oluyordum. BU- gün tslanbuldan bir mektup sldmvBu mektup tstanbulda İken iyi göruştügllmuz bir Ru» ailesinin kızından geliyordu. Mektupta bana Pa riste oturan amcasının oglıı MunyU (TJIner) İle görllşmeml tavsiye ediyordu. Beni gelip ziyaret ötmesin) amcasının oğluna yazdığını, mllnyu (Tilner) çok terbiyeli vc dUrUst bir adam olduğu için onunla gezmeğe bile gitmekte bir mahzur olmıyaca-gını bildiriyordu. latanbuldakl Rua tüşNİ Çarlık Rusyacının tanınmış almalarından ve Istanbula iltica eden mııheclrlır-ı ¦ '.il İki senedenberi bu silo ile aramızda samimi bir ahbaplık devam ediyordu. Şimdi kızlarından gelen şu mektup Üzerine o aileden bir kım*o ile tanışmağa tereddUt elmıya ceglm muhakkaktı. Birkaç elin sonra Müsyü (Tinleri beni görmeğe otel fealzaks geldi. Bu adamdaki kibarlık daha (lk bakışta gözüme çarptı. Giyinişi, hali. tavrı. Kuştan ziyade bir İngiliz asilzadesini hatırlatıyordu Sonradan kendisinin anlattığına göre annesi de İngl-Ilzmtş. Ve on beş senedenberl Parls-te yerleşmiş Tilner o gün kısa bir ziyaretten sonra giderken: — Müsaade ederseniz ara sıra ge lip sizi ziyaret ederim dedi. Bazı Fransız dostlarım vardır, size tanıtmak isterim. Genç zcvcelerlle ahbap olmaktan zannederim kl memnun kalırsınız. — Çok teşekkür ederim. Diye cevap verdim, bir ecnebi İçin İçinde bulunan memleketin halkını tanımak çok meraklı ve faydalı bir şey dlr. Ahbaplarınızı Ummaktan memnun olurum. T,iner gittikten sonra kendi kendime; — Şu adamı tanıdığıma memnun oldum. Nejat Nazmı gelince on* da tanıtırım. Pek kibar bir adam! Diye düşündüm. Bir hafta sonra bir gün Tüner telefonda bent gelip görmek İstediğini mUsaade edip etmlyeceglml sorduğu Zaman: — Memnuniyetle, buyurun efendim diye cevap verdim: Telefondan bir saat sonra otele geldi. Biraz konuştuktan sonra: — Perşembe akşamı AvenU Vag-ramda Koti lokantasında bir arkad* şımla eşini yemeğe davet ettim. E-ger siz de bu daveti kabul ederseniz pek memnun olurum. Hem de dostlarımla tanışmış olursunuz. Dedi. — Teşekkür ederim. Elbette gelirim. — Saat yedi buçukta gelir, sizi o-telden alırım. Lokantaya beraber gideriz. Perşembe günU saat yedi buçukta Tilner geldi. Beraber lokantaya gittik. Orada bana arkadaşlarını tak dim etti: — Baron (3) vc eşi.. Baron pişmanca, kıaa boylu, elli beşlik, esmer tipte bir adamdı. Karısı ancak yirmi beş yaşında, sarışın uzun boylu güzel bir kadındı. Genç kadının pırlantalarından, ga-yet kıymetli koyu samur kürkünden bu izdivacın baronun lervetı için yapılmış bir alış veriş olduğu ilk ba kışta anlaşılıyordu. Baron neşeli bir Fransız değildi. Fakat yemekler iyi tertip edilmişti. Tünerin İdaresile laman İyi geçti. Temekten sonra ayrılırken Baron İle esi beni cumartesi gUnü için evlerine çaya davet ettiler. Yine Tilner gelip beni oteMen alacaktı. Baronun evi bol çiçeklerle süslenmiş bir zemin katı dairesi İdi. Yolda giderken Tilner buna Baron (I) nin Korsikalı zengin bir aileden oldu gunu Parîso senede ancak birkaç ay gelip bu küçük apartmanda şöyle »adc yaşamağı tercih ettiğini anlat-, tr. (Arkan var) toru yahut hatla dünyanın rn büyük profcaörU can 0.1 Un deki bir battaya ne yanabilir? • t . -' • uç. be. mat »rya bir İki glln vardıktan sonra tabii Ali ahin rahmetine k»»UMir t e hu hâdl** karşısında dok toru a *e tıp ilminin latea duşak olaa kredUl bir nalla daya yer: ¦Geldi de ae oldu. Zaten baykuş gibi kimin başıa* dikildi»»*, çenedini bağlamadan defolup glltlgl görülmüş mudur ?- Politikacı olmıan doktor tasavvur »-,ı,ı. w . , . j ı. ... henlın arkadaş da MıU buraya getirdikten »onra şöyle devam etti: — r-mi , lehllkelne mürur küçük devletler. İnglltereyl dalma «on dakikada. I? işten geçtikten sonra yardıma çağırmışlardır. Norveçc, Ifolondava. Brlçlkaya *yl*rca yalvardı: -Hokkanın altına gitmek II-cr resinle, kendinle buna razı !•¦-»İz pek âlâ! Fakat nöd dcfe-inlre kadar dayanmak kararındı» bulunduğunuzu söylemen ire. gore bırakın şimdiden »irinle hj birliği yapayım, iyi kötü bir müdafaa tertibi meydana getireyim.* Onlar Alni.ni orduları üzerlerine yUrUmedea ev-ıı*l buna razı olmadılar. Balkanlarda ayni hikâye. Yun»nl.lan mahut Ültimatom gecesine kadar İngilizleri semtlerine uğratmadı. Vu-goalavyennt tecavu/r uğrarsa şiddetle karşı koyacağını dalma söylediği halde ingilizlerle gizil bir müdafaa müzakere»! yapmak Un na-ıl korkup çekindiğini hepimi* biliyoruz. Bunların hepsi İş İşten geçtikten ve düşman tankları hu-dutlardan akına haşladıktan sonra İngilizleri yardıma çağırmışlardır. Onlar da nihayet İnsandır. Son du. klkada, bıçak kemiğe dayandıktan sonra yapılacak bir yardımdan an. cak bu kadar hayır gelebilirdi. REŞAT NURİ Yardım Sevenler Birliği Nizamnamede Bazı Tadilât Yapıldı; Kadınlarımız Cephe Ve Pasif Korunma İşlerinde de Çalışacaklardır Belediyede Bir Toplanfı €»111 NE Dün aabaJı Belediyede. Vali muavini Rışil Ücmirtaşın reisliğinde Belediye* İktisat müdürü Saffet Sezen, Muhasebe müdürü Muhtar Acar, §cJvir meclisi asalarından Hamdı Rastm, avukni Alıf, Ferit Cemal. Murat Furlu-nun işiu-akile biı toplantı yapılmıştır. Belediye Muhasebe Müdürü İstanbul Belediyesinin 1941 bütçesini Heyeti Vekilenin losdi. kına arzetme-k üzere AraVaraya giden Belediye Muhasebe müdürü Muhtar Acar dün şehrimize dönmürtür. Belediyenin Bir Yasağı 16 yadından aşağı çocukların ve ehliyeti olmayan kimselerin bisiklete binmeleri, yeni yapılan zsjbılut belediye talunatnamcsm-ce merredilmlş vc alâkadarlara tebligat yapılmıştır. Belediyeye Memur Alınacak Hazirandan itibaren Belediye müdürlüklerine ve şubelerine 60 a ya'kın memur alınacaktır. Bu memurlar orta. Fişe ve Yük-tek lı lı».!ı bitirmiş olacak ve bun. lar için'bü imtihan açılacaktır. Ankaıa Yardımaevenier Birliği Ulanbul şubeaının muhurü Ankaradan gclmjrtır. İane mıkbuz-laıı da gelmek üzeredir. Bayan Mevhıbe Inönünün beyanname» fazlalaatırıİBcak. kaza. lata ve köylere dağıtılacaktır. Salı günü taat I I de idare heyeti. Cumhuriyet Hnl'k Partisinde toplanacak ve faaliyete başlayacaktır. Ankaradası gelen haberlere gore nizamnamede b*zı tadilât yapılmış, kadınlarımızın cephe gerisinde ve pasif korunma işlerinde çalışmaları d* nizamname, ye dahil edilmiştir. Yeni Ticaret Ofisi Umum Müdürlüğünün Tetkikleri Mczarlrklar idaresi Topkapı mezarlığında ağaçlandırdığı sahada bir mezar taşı meşheri tesis edecektir, idare, muhtelif mezar. lıkUrdan toplattırdığı sanat ve tarih bakımından kıymeti olan kitabeti ve zinetli taş vc lâhidleıi bu sahada bulunduracak ve bu taşlar hakkındaki tarihi ve ilmî malûmatı ihtiva etmek üzere bir de defter hn'irlalacaktır. ş*- Oaküdaz ve Kadıköy »emt-Urındekı Elmalı suyu abonelerinin artmakla olmasına rağmen varidatının azaldığı anlaşılmıştır. Alâkalılar buna sebep olarak yeni tarifede bulunan maktu ücretlerin müfteriler lehine kaldırılmış olmasını gözlenmekledirler. + Beşiktışta hava denemesi mayısın onuncu günü saat onda yapılacaktır. Bütün hazırlıklar tamamlanmam. Denemelerin Ka drköy ve Beyoğlueıda hangi gün-lerd* yapılacağı bugünlerde belli ofncakiır. şV İstanbul vilayeti Parti idarç heycli azaları mutad1 tetkik ve içilişlerine bu hafta içinde başlı-yacaklardır. Bu suretle Halk Ev vc Odaları teşekkülleri gözden geçirilecek vc daha iyi çalışabilmeleri için gerekli tedbirler alınacaktır. ? İstanbul ile İzmit atasında yem bir asfalt şose yaptırılmasına müteallik tetkikJer bitmiştir. Bu şosenin inşasına yakında baş. Ianaç ak ve her iki vilâyet, kendi hu_dutları dahilinde bulunan kısımlar* ait masraflın yapacaklardır. Yeni Ticarcl 1,1 Umum Mü. dürlüğü. piyasanın hangi çeşİı mallara en ziyade ihtiyacı bulunduğu ve bunlardan hangilerinden stok yapı t.n ısı kap ettiği hakkındaki telkiklet.nı bugünleı. de ikmal edecektir.Bu tetkiklerde memleketimizden hatiften celbe, dilen maddelerle dahilde olunan maddeler ayn ayrı tetkik edilmektedir. Hariçten tedarikinde znrureı olup' ta. »tokları azaimiş olan maddeler müstacelen getıılîlecek-t.r. Dahilde istihsal veya imal o-lunan kısımları da tedricen temm edilecektir. Celb ve im*l huluslarında bit an evvel temin edilmesi icap eden maddeler daima ilk safta bulundurulacaktır. Ticaret Ofisinin Yakinşark memleketlerinde bazı mallan vardır. Bunlar pek yakında şehrimize getirtilecektir. Tek Tip Kunduralar Bunların Yakında İmaline Başlanacak Tek lip ayaklkapları üzerinde şimdiye kadar yapılan tetikikler bitmiş ve fakat, henüz imalâta başlanılma m ı-ştır. Bu ayakkaplar için iktiza eden bazı malzemenin Ticaret Vekâletince hariçten tedarikine başlanıldıktan aonra imalâta başlanılacaktır. Sümer bank Umum Müdürlüğü. Yerli M allar Pazarlarında s*. tılmaV üzere yapılacak aynkkap-ların badema bu lip üzerinden imalini Beykoz Kundura fabrikası müdürlüğüne emretmiştir. I«*e Müsteşarı Bay Şefik Soyer. lalan-i buida tetkik ettiği bu tipler üzerinde. Ticaret Vekili üe temasta bulunacak ve imalâta başlanılma, sı lüzumunu alâkalılara bildirecektir. Almanlara İncir Veriyoruz Bir Alman ticaret heyetile. İz. mir lihaiat ve İhracatçılar birlikleri umumî kâtibi Bay Atıf İnan ırasında iki yüz elli bin liralık incir aatış için şehrimizde yapılan müzakereler neticelenmiş ve yapılan mukavele imza edilmiştir. Bıy Atıf İnan İncirleri hazırlıt-nıak ve sevkıyata bağlatmak üze. ıe I/,.,,- gitmiştir. Bahan Müjdeleyen Yemişler Mevsimin ilk turfanda çilek ve kirazı Hâle gelmeğe ve manavla, ra satılmağı başlanmıştır- Bu şene şehrimize itk kiraz çubuklar üzerinde olduğu halde Ereğliden bahçe sahibi Kecep Günay tarafından. İlk çilek te İzmir Karşı-yakasından Kâmil taraflarından gönderilmiştir. Çilekte lurfando-ı t ık rekorunu bu sene Ereğli çiçekçileri knramanmlar. ikinciliği ,ı mı' ilk ol Kiz: Et Biraz Daha Ucuzlayacak Et ¦ ¦. .ı ¦ .ıı.n biriz daha ucuzlatılması imkânlarını araştırmakta olan Ftfat Müıakşbc komisyonu, kesim nayvanı muva'udaiı ılc şehrimizin azami ct İstihlâk miktarı ve Fiyatları hakkındaki tet-kikılını bitirmiştir. Öğrendiğimize göre komisyon önümüzdeki pazartesi günü yıpıcağı toplantıda, Kasaplar cemiyeti umumi kâtibi CVr'cr Koç tarafından ayni mevzu üzerinde yapılan tetkikat neticesi edindiği malûmatı dinle, dikten som* yeni narhı tayin ede çektir. Et ialcrıle yakından alâVa. sı .olanların verdikleri malûmata naza-ıan. İzmir. Balıkesir. Ban- dırma vc Bursa civarı ile Trakya* dan bol miktarda gelmekte olan kuzuların koyun etleri fiyatların, da tabu oiarak bir .enezzül Kuşu. le getirmesini icap ettirecek ve bi'hataa, havaların müsait gitme, si yüzünden yurdun muhlelif mın. takalarından İstanbul -pıyaıasına gönderilmek üzere yola çıkarılan hayvan sürülerinin perderpey |s. lanbul civarına gr/mefctc olması da bu icabın tahakkukunda arnil olacaktır. Esasen Kasaplar cemi. yeti de bu lüzu-mı takdirle pazaı-tesi günkü içtimada fiyatların ucuzlatılmasını teklif edeceği öğrenilmiştir. Hastaneler Civarında Gürültü Edilmemesini Temin Lâzım Bu rtirudu i. ı -i ıh ım ılı bulunan bir harllıulr dikkatimizi »elbetti: llıstahaneler civarında gllrllltu edUmemeıl dUnyanın her yerinde tabii bir kaidedir. Buna birde a-lışılnıamıştır. lla»tahanrlerde haftalar . .mi .-ılı uğraşırken, «afilık ve Ullrahat ararken, char «okak-Urda çoıuklar o)nuor. her turlu gurullıı devam ediyor, ha-la-lar da rahatsız uluyor, sinirleniyorlar. Vali ve Belediye Reisimiz doktordur. Halden unlar. Ilaılahnıır-lef ı-Korındaki sokaklara Uarel-ler koymak, buralarda çoıııklurın »MiimamaHinı, gUrlıllü edilmemi**! nl, - m', ıl rın hagırmama*ını. t» ı,,ııı..tiil ve arabaların yavaş geçmelini temin rlmek nmmkuıı d«-«İl mi? Hastalar namına hlnımel ve Ş Ijka bekleriz. daki çilekç-iler kazanmışlardır. Dün Ereğ.iden 6-7 yuz kap çilekle 100 . I 50 kap kiraz gelmiştir. Çilek 60 - 90. kiraz da Z0 - 40 kuruş ırasında satılmıştır. Dokumacıların Şikâyet vc Temennileri Yazmacı ve Dokumacılar koo. pcıaiıli. el tezgâh.anle çalışmak, ta ve maişetten tamamen bu işe bağlı bûıunan dokumacılara, bun dan ıkı ay evvel tayin edilmiş O-lan miktar üzerinde vetıkmckic olan ipliğin bilâhare azaltıldığından şkâyetle U. Vekâleti nez. dinde bazı teemnniletde bulunmuştur. terli pamuk ipliği imal eden fabrikaların tamamen Sümerbamk emrine verilmesini müteakip iplik satışının Yerli Mallar Pazar-bırakıhnası münasebelile. gerek el teigihlan ile çalışmakta Olan küçük sanatkârlara ve ge-ıek»c büyük müesseselere verilen iplikler tahdit edilmiştir. Kooperatifin şikâyetine göre. 0 zaman bir el tezgâhı içüı tayin edilen iki paket ipliğin bu defa da yüzde otuz nisbetinde azaltıl, dığı anlaşılmakta ve bu da. pek tabii olarak, dokumacılann iş va. ziyetini bozmaktadır. Şikâyetçiler, Vekâletin bu meseleyi ince-liyeceğini ve vereceği kararla do. kuma sanatkârlarını sevİndİrece. ğuıi kal'İyeıl* ümit etmekledirler. Haydarpaşadan İlâve Trenler Ayın I I inden I 7 sine kadar hergün Haydar paşadan saat 1 2,30 da bir tren. ayın l 7 sinden soma da bui 12.30. diğeri 16.40 t* olmak üzere iki tren kalkacak ve 33.000 kişiyi Anadoluya nak. ..-Jctckt.ı. Çöp Furunlan Bu ay içerisinde Kadıköy, İstanbul. Beyoğlu. Üsküdar semt-lenndc birer çöp futunu inşa ta-leceklir. Arayıcı Fişek fl-JI alırlarım: Çocukluğum. U da, şenlik günlerinde kullanılan -el'abı niriye» aracında bir de -arayıcı fişek» var. da. Bu fişek kalorifer radyatörü teklinde bir şeydi. Ucundaki fL lil ateşlenip le sokağın ortasına bırakıldı mı. biraz sonra çat der. »oluğu karşı duvarda alır, oradan p.ı Ser beriye sıçrar, Çat eder havalanır pat eder yere düşer, hulâsa br. on dakika »ü_ ren çat pallar aro»ında yer de-ğîıtire değistİre yine o zamanlara mahsus bir tabirle: «ikmali enfası madudei hayal» eylerdi. Bir kıç sene evvel başlayan Japon . Çin çarpışmasından bu, güne kadir dünyayı yer yer ka. sıp kavuran harbi, ben, çocukluğumun «arayıcı fişeği» ne benzetiyorum: Tıpkı o fişek gi. bi şarkta çat ederken garba fırlayor, Garpta patlamasile şimale sıçraması bir oluyor, yeni bir çatlayışta cenuba atılıyor. Burada beklenirken orada, orada kalacak »anılırken şurada patlak veriyor. Harp tc muhakkak bir gün, arayıcı fişek gibi hayatının sayılı günlerini ikmal ederek bitecektir. Fakat şu farkla ki ara* yıcı fişek bütün çat patlarına rağmen kendisinden başka kimseye zarar vermezdi; halbuki harp bitıe bile dünyaya verdiği zarar kolay kolay bitip tuken-miyecek. KÜR KADİ İhtikâr Davaları Geçen nisan ayı zarfında Adliyeye 66 ihtdtâr davası verilmiş ve bunlardan 46 m huktne bağlanmıştır. Asıiye ikinci ceza mahkemesinde Kukanc bığianan bu 46 davanın 34 u mahkûmiyet, 12 si beract karandır. Geriye kalan 20 dava ruyet edilmektedir. Bu suretle timdiyc kadar Adliyeye verilen ihtikâr davalarının yüzde yetmişi mah«ûmiyelle ne-(icclcnı. ırur. Bekçi Aylıkları Mahalle bekçüeidun muntazam ve müsavi bir msatarda aylık alıburnclerinı lemın için. bina vergilerine küçük bir zam yapılman hasttinda hazırlanan pro. je auâaılı mıkımıaıca yemden tctaık edilmektedir. Bu proje tırvıp ve kabul edıdiğı takdirde braçılcrin kapı kapı doıaşıp aylı* topiamalarıle nısoetsız miktar, da maaş atmalarının Önüne ge-çı.mış oıacaaur._ TAKViıd S MAYIM »II ı l M Uli I -I AY: S . OCN; 128 - Kasım: 171 HTM!: 13»! — Mü» AN: 20 HİCRİ: 1300 — Keblulchır: 6 ı mil -(.i., t. ZAM GÜNEŞ: OGLE: DdHStl AKSAM: YATSI: İMSAK: Mt 1.1.11 17.01 20.07 81.51 1.00 9.40 3.03 855 12.00 1.1* 7.53 — Biliyorsa «la hiç bir zaman bir şey aoy-lemeı. — Hayır, Mlylemez... İkinci khlyi ınnıarlaılı. Sakin kü- »jcııılcıle oea^lz uluruyorduk. — -im-iı .in ¦ 1111«ı11j111 da şuna hukmetll-ynrunı; Itebeka bana çocuk bckleıllklnl söylerken yalan uydurmuştu. Son bir oyun oynamak, ton bir blul n|iııiiik i-tedl. Kendisini OldUrmeml ve hastalığın acılarından kur-(armamı İsliyordu. Her şeyi İptidadan ta-Mirlanni.li. Onun İçin gUlUyordu, glllerrk, nıaknadına vardığına sevinerek öldü. Hiç Ne» çıkarmıyordum. Ben de Içklınl I-çeklj ordum. Artık her şey düzelmiş, me^rle UlmlştL Artık hiçbir şevin ehemmiyeti jok-lu Makalmln bu kadar «ararmavma ve he-eran dujma^ına ih- lUıum varılır Söz de-¦ devam etti: — Bana oynadıtı w» oyun oldu, fukat en vamun oyunu.- Bunu da lnc o kazandı gibi Kellor. şimdi hile... — Ne demek İst İyonun? Nasıl o kazanım-, olabilir? _ Biliniyorum, Mim İyonun. Hu -inilen sonra sofradun kalklı ve Franka telciun ı Hm ;¦¦ K'ttl- Kösedeki nıaıatlu hlr müddet jalııız kilitlini. Oar-«n hlr tabak latakoz gelirdi. Maıı-rarasi çok güzeldi. Iklnd bardak İçkiyi İçlim. Halimden mrnundunı. HİÇ bir şey artık in ,,ı ıirı-ıııpfdl. Ganundsn tekrar rk-mrk isledim. Bu .umu bUnımı neden ÜZÜNTÜ Yazan: Dafne du Mourier — 99 — Çevİıcn: Rczxan A. E. Yalman Fransızca »öjlemlşllm. Lokanta aokln ve temizdi. Maksimle berabrrdlnı. hrr şey düzelmişti. Rebeka OlmUştU. Rebeka artık bire fenalık edcmrrdl. Mak-hnid dediği KİM »•m ovunu da ovnanu»lı. Artık hiç bir «ey v«lamardı... On dakika sonra Maksini yanıma ırktl... — Ne oldu? Krank İle konuştun mu? Ne »ılnıış? — İyimi-. Benini Irlrronunıu dort saatten 1«-rl hekllyormuş. Olanlın anlattım. Kahat elti, memnun oldu. fakat tuhaf hlr şey söyledi; çok garip Mr şey.. Misi» Danvem ortadan kaybulınuj. Kuıı»eye bir şey böyleme-drn ırltıııl» olacak. BUtun gün eşyalarını lljlamil. Baon NvHB bir hamal gelip «an- ¦ı.ı.ı mum almış, l'runk'a haber • ıı ı.ı m, ıı ,1 . İrmiş, Klmi'lrr anlıtıııış: Ml»l» tı-lefon etmiş k telefonlu ı Danversl emiş, boklun l'rlth »dan birisi altıyı on " .,,Yrdl1 çerek gece tekrar Ml-sıs ıijııı. ı- i aradığı zaman odaatuı bom- boş bulmuş. Hrr tarafta arımı», bulamamış. Anlaşılan gitmiş olarak, fakal buyiik kapıdan da çıkmamı-. Kendl-lnl kim-eler g$r~ memlş. — Na İyi olmuş da gllmlş.. Kadını -av-mak ¦ .mın. atkıvordu I? kendiliğinden halloldu. İler halde -av ular a «mı hKıetml» olacak kl fltml-. mm akşam yuzODde rarip bir......¦ vardı. Demin arabada onu du»u- nılyordunı. — Bu gidi- şekli ho-unıa gitmedi, hiç hoşuma gltmcıli... — HİÇ bir şey yapamaz. Sanki ne yapacak? Her halde ona Irlefon eden Favetl İdi. Doktorun sı.yirdiklerini anlatmıştır. Albay Jıılyan'ın »o/lerlnl de nakledince artık yanacak bir şey kalmadı dlyo o da savuştu git tl. Bize arlık hiç bir fenalık yapamazlar. Maknlm li/lllııır.. Fanı da sı/«lırnıalarına İmkan yok. — Bunu ,ı.. -m. ... — Peki başka dc yapabilirler? HİÇ- Albayın nasihatim l ut alı m, Maksim. BUtUn bu geç-ro şejkıl unulnuık İçin uzuklaşalım. Artık buıılan dUşUnme. sevgilim. Her şey oldu, bitti. Alıaha şUkrrtmvklca başka bir şey yapnııyalım. Mııkslm hiç revııp vrrıui.vor. lhş hararlarla önüne bakıyordu. — İstakozu ye canını... Çok gUzel, açsın yemeğe İhtiyacın vır. Yorgunsun. Biraz evvel bana söylemiş olduğu »Özleri om tekrarlıyordum, Kendimi şimdi ondan kuvvrlll hl-srdlyordum. Ona arlık ben bakacaktım. O kadar yorgun ve -ararmış-tı kl... fakat UzUlecek bir şey de yoktu. Misli Dan ver-, gltmi-se buna nıenınun olmak lâzımdı, llajdl »yemek ye- diye esrar ediyordum. Her şey arlık deglşe-rk». uşaklardan ve hlzmetçllerdeo ukılnııy*aktım. Mlsla D»n-»ers gllmlşll. Kvlrale aru* bta meşgul ola-fatım. Ahçıya emlrl.r vercsektlm. Beni her-ke» srvrvrk ..n .m aklı. MM» DınverVlo varlığını herke- unutacaktı. BUtUıı Mander-leydekl işlerle de meşgul olma-ını bjrene-cektlnı. Bunun İçin bana frank elbette yardım ederdi. Çil İliklerdeki (»lerl. bahçe ve ormanlardaki yapılıeık şeyleri öğrenecektim. Bahçede çimenlerin orlusmda bir heykel »urdı. Hiç hoşunu» gitmiyordu, nuu kftl .lırtıııak lazımdı. Arlık gelecek olan ııılsa lirler de beni sıkınıya-aklı. Hepsini kıhul-edecek salonu gUzel çiçeklerle »Jsllyecek-tUıı, çocuklarımız da olacaktı. Evet mutlaka çotuklarımız olji aklı. (Arkası var) Başmuharriri: Ahmet Emîn YALMAN VATAKEVt — CWMbHhu. Maua Fcnart 8. ü Telefon; î*l« — Teigraf VATAN Ii* MAYIS 1941 PAZAR Fiyatı: 5 Kuruş SİYASÎ SABAH GAZETESİ Yıl: I — Sayı: 2$i 3? Meraklı Bir Anket "..Yüksek Tahsilin! Bitiren Gençlerin Gaye ve İdealleri Anketi Yapan: Neriman Hikmet Üçüncü Sayfamızda Irak Gailesi İnkişaf eden teessüfe lâyık hâdiselerde bugünkü Irak hükümetinin de. Bağdatta vazife gören İngilizlerin de mesuliyet payları vardır. Yazan: Ahmet Emin YALMAN elen haberlere göre. Irak-:a İngilizlerle Iraklılar a-rasında silâh patlamıştır. Ingil-tertam Mısırda Akdeniz bakimi yeti için çarpıttığı bir sırada Basrada böyle bir gaile ile karşılaşması cidden tetssüf edilecek bir şeydir. Türkiye, demokrasi davasını benimsİyen. bu davaya mukadderatını samimi surette bağlı-van bir memlekettir. İngiltere ten pek çok iken bunlara bir yenisinin katılmasına, bu itibarla elbette yüreğimiz yanar. Fakat biz kara gün dostluğunu: İngilterenin her yaptığına: «Keramettir, ingilizler, hiçbir zaman hata yapmaz» demek diye anlamıyoruz, ingilizler tenkide en çok kıymet veren, buna en çok tahammül gösteren millettirler. Kendi aralarında tenkidin arkasını hiçbir zaman bırakmıyorlar. Alman ve italyan gazetelerinin bu tenkit ve, münakaşalardan cesaret ala-l cakları yolunda bir fikir hiçbir zaman hatırlarına gelmiyor ve münakaşa hürriyetini feda etmelerine sebep olmuyor. Hatadan dönmek cesaretine sahip olanlar kurtuluş yolunu neticede mutlaka keşfederler. Fakaî hatalı bir gidişte sonuna kadar ısrar ve inal edenler İçin kurtıw luş yoktur. Irak hâdiselerinin bugünkü Seklini almasından, bugün Irak hükümetini temsil- İddiacında bulunanlar elbette mesuldür. Almanların tesirine tâbi olmakla, ingilizlere karşı haşin ve düşmanca davranmakla kendi davalarına da, hürriyet ve istiklâl arayan bütün milletlerin davasına da ihanet etmişlerdir. Bundan başka son hükümet darbesinin şekli; Iraklıların siyasî olgunluktan mahrum oldukları ve yurtlarında istikrar temin edemedikleri yolunda bîr kanaat hasıl etmiştir ki, Irak milleti hariçte bu yolda tanrtıl-mıya lâyık değildir. RaşidlUgey-lâninin İngiltereye tecavüzü ve Almanyadan İmdat istemesi u-mumi bir nefret uyandıracaktır. Fakat diğer taraftan ingilizlerin mesuliyet hissesini de küçük görmemek lâzımdır. Aylarca evvel İraktan aldığımız malûmat, ingilizlerin yanlış bir yolda yürüdüklerine ve günün birinde böyle neticeler karşısın, da kalabileceklerine delâlet ediyordu. (Devamı; Sa. 5, Sü. i te + Bağdatta Kü tab köprüsü Mu-.ulun bü yük köprüsü Sovyet Rusyada 1 Mayıs Bayramı Krem in'de Kabul Resmi B. Stalin de Bütün Mesai Arkadaşlarile Hazır Bulundu Mareşal Timoçenko Moskova, 3 (A.A.) — Ofi: Dün Kremlin sarayında Kısılordu ^reline buytlk bir kabul resmi ter-0 olunmuştur. Bu kabul resmine kl'll şerefine İçmiştir. Mareşal, Stnlinlc Sovyet hükümetinin aküane siyaseti (Devamı: 8a- 5, Su- G da) ** Bir Bomba 400 Alman Subayi Öldürdü Ncvyork, 3 (AA.) — Fransadan Ne vs Croniclc gazetesine gelen haberlere göre, nisan ayında ı ığılız hava kuvvetlerinin Breşte yaptıkları bir hücum esnasında alılan bir tek bomba ile 400 Alman subayı Ölmüştür. Bu hadise Kontinantal otelinde, bu rmntakada bulunan kocalarını zı- Lord Beaverbrook'e Ait Hatıralarım İngilterenin Yenî Başvekil Muavini 1922 Senesi Başlarında Buraya Gelmiş, Türk Dâvasını Kavramağa Çalışmıştı KAVRAMIŞ OLACAK Kİ SONRADAN YUNANİSTANA GİRMESİNE MÜSAADE ODİLMEMİŞTİ Yazan: A. E. Y. Bir leaajdüi bin* İngilterenin ' 1922 senesinin baslarında idi. -yeni B* «vekil muavinini yakın- Ben Mütareke zamanlarında Isdarı tanıttı. Lord Br"»ıbrook un | tanbtılda mrlli davanın ecpebı ga. B. Çörçd'e muavin ofm.w muna- tefecileri arasındaki propaganda, sebelıle. kendisine aıl h*.wal»rı- mnı kendime |a ndinmaşiaıı. He-mı anlatmak isterim. (Devamı: Sa. 4. SU. 1W|- Bugün Dünya Vaziyeti Ajans ve Râa/o Gazetesine Göre Günün En Mühim Hâdiseleri Irak hakkında (efen haberler henüz -arilı dffflaYr. Bir l. Ir.ılılıUrııı lldhbanlvt- tu vvure meydanının ir.ıuı.ı.., ıa,.f.„.ı. hulauHi İçin İcap eden tedbir Itrin alındılı srlylıı imik irdir. İspanya Hariciye \./n. memleketinin harici Blyaoete ûM ..ı,,., yarağı ıe mukaddem tam kemlisi tayin edereftinl beyao elti. ^ V»ıı Papen, memlckctUıüze hareketini bir kaç gün lehir etanJattr, Alman Askerleri Midilliyi İşgal Ediyor «Almanların, Semendre. Taaos v« Umnı adalarından sonra Midilli a-dasını işgale başladıkları anlaşılmaktadır. Gelen bir habere güre. Almanlar. Midillinin şimaline asker çıkarmışlardır. Ada tamomile İşgal e-dılmcmışlır ¦¦ (Radyo Gazetesi) Mir Gazetesi Tatil Edildi Bulgaristanın en eski gazetesi cMır» Alman askeri işgalinden şikâyet ettiği için 3 gUn müddetle tatil edilmiştir. «Mır gazetesi, söyle demekledir: «Alman kuvvetleri, sadece memleketimizden geçerek cenuba gideceklerdi. Bu ıs olmuştur. Cenupta harekat bitmiştir. Bize ait olan topraklar Bulgar askerleri tarafından işgal edilmiştir. Almanlar, daha nt zamana kadar Bulgarlstanda kalacaklar.» (Radyo Gazeteni) Amerikanın Atlantik Filosu Nevyork. 3 İA-AJ — Nev. Republic başmakalesinde şunları yazıyor: Askerî mütehassısların bildirdiğine göre Atlantik filosu gerek r-JT.o. ve e erek ccnuD deniz yol- nın elinde bulunması lazım geldiğini beyan ediyorlar. Emniyetimizi temin etmek ve totaliter zihniyeti dünyadan kaldırmak için ne lazımsa yapmalıyız. Bu hususla herhangi bîr mülâhaza bzzı yolumuzdan alıkoya-mamalıdtr. Nazîlerle faşistler. (ıpkı komünistler gibi, demokrasilerin öldü. iücü bir hastalığa tutulmuş olduklarını iddia çeliyorlar. Bunlara göre biz müdafaamızı teşkilâtlandırmak ¦ i., derhal bu tek blok halinde birleşmek kabiliyetini göstermeyiz. Bu bu kabili-yeLsıziiğe inanmıyoruz. Amerikalılar vaz«ye*uı cıddiyetini anladıkları gün kendilerim bekleyen muazzam işlerle boy ölçüşmek kabİbyetinden mahrum olmadık, larını Mat edeceklerdir. YEŞİL GÜL Heyecanlı, Meraklı Sevda ve Esrar Romanı CzCNTl! tefrikamız bitmek ü/eredir. Bundan sonra (YEŞİL «ı * udü çok meraklı bir zabıta romanının nehrine başlıya-eagır. Bir gazete tefrikasında esrar |ierdelerlnln Mrer birer yırtılmasını bekltyenler. heyecanlar arayanlar, İçe mutlaka Ktb/-el kadın ve sevda knrı-ma-sıııı arzu edenler, bu yeni romanımızda blllUn İstediklerini ı-• ¦ lat aklardır. Şimalî Yugoslavya italyaya ilhak Edildi Basra - Bağdat - Musul ve civarların) gösterir harita İngilizler Bağdadamı Yürüyorlar Raşit Ali Almanlardan Yardım İstedi Raşit Ali Tayyare İle Berline mi Kaçtı bir kararname ncçretmifltir. Bu kararnamede Slovenlorlc meskûn mın-tak alarm lrah/anm ayrılmaz bir parçasını tenkil ettiği ve bundan sonra Lu-bbiana vilâyeti adını taşıyacağı bildirilmektedir. Kararname ite avni eünde neşredilen bir hareUKİa bu vilâyetin hudut- dutufmaktadır. Ilkmekteplerde tedrisat Sloven lisanile yapılacaktır. Orta ve yüksek mekteplerde tedrisatın Slovence veya italyanca yapıîması serbesttir. Bütün res. mi vesikalar iki lisanla yazılacaktır. İspanya Hariciye Nazırı Dedi ki: "Başkalarına Alet Olamayız, " Mukadderatımızı Biz Kendimiz Tayin Edeceğiz Iraktan Verildiği Şüpheli Görülen Tebliğlere Göre: Petrol Borularının Muhafazası İçin Tedbir Alınmış İmektedîr. — Reutcr: a iyi bir ildiğine gö-i Rasit Ali. Göre lunan iNevyork I une» gazetesi diyor ki: «Çok muğlâk olan bu mücadelede Hiller hiç bir şey yapmakta tereddüt etnuyecek, hattâ elinden gelirse dinî ihtirasları dahi is-(Devamı Sa. a. Su. 3 de X/X Habbanîyecb 26 İngiliz Tayyaresi Tahrip Edilmiş İrak. ansızın politika sahnesinin Ön plânma geçmiştir. İngiltere ile Raşit Ali hükümeti arasındaki ihtilâfın dostane halledileceği beklenirken muhasamat "boç-lo/mıstır. Her iki taraf mesuliyeti; biribfrinin üzerine atmaktadır, j Hakikat sudur: Bundan bir müddet evvel Ra- ¦ Sİt Ali ve arkada-jları İrak hükû- ı metini devirmi?. ikltidarı ellerine almışlardı. Nisanın 19 unda İngilizler. İra. ka asker çıkarmak inlemişler. Ra-. 6İt Ali, Ingibz sefiri asker ihracı I için müracaat etliği zaman, transit olarak geçmelerine müsaade vermiştir. ingilizler, iki sebeple asker çıkarmıştır. Biri petrol yoHarınuı. (Devamı: Sa. 5. SU. 7 de) = Roosevelf'in Yeni Bir Plânı VaflngUın. 3 (A.A.l — r.uosevtlt. gazeteciler toplantısında yaptığı beyanatta son senelerde mesleklerini ihmal etmiş olan amelenin makineleri İle yeniden unslyet peyda etmeleri için bir plan hazırlandığını söylemiştir. Rooscvclt bu planının bilhassa milli müdafaa malzemesi imal c-den fabrikaları ve mezkur fabrikalarda çalışan ameleyi alâkadar ettiğini ilave etmiştir- Relsıcumhur mevzuu bahis mütehassıs amelenin buyllk bir yekûna baliğ1 olduğunu ve bunlarm topçu veya piyade olmaktansa iyice tanıdıkları makineleri ile meşgul olmalarını temin edecek tedbirler araştırılmakta olduğunu kaydetmiştir. Afrika — Aman Amerika im dati Avrupa geliyorî... Mareşal Badoglio'nun Oğlu öldü Londra, 3 (A.A.l — Alman radyosu. İtalyan orduları sabık genelkurmay başkanı Mareşal Badoglio'nun oğlu Paolo Badoglio'nun şimali Afrikada bir hava muharebesinde öl-dUgûnü bildirmektedir. B. Seranı» Sunner Madrk. 3 (AA.) — D-N.B-: İspanyanın Napolion a karşı yaptığı mücadelelerin anılması merasiminde Hariciye Nazın B. Ser-rano Suner bir nutuk söylemiş ve plurokrasilere ve bunların İspanyadaki tesvilâlına hücumlarda, bu (ummuştur. B. Suner, ezcümle demiştir ki: c— PlutoJtrasiler, İspanyanın | yaşamak hakkını tanımak iste- . (Devamı Sa. a. Stt. 2 de) /=/¦ Tahliyede İki İngiliz Torpitosu Battı Von Papen Birkaç Gün Sonra Gelecek Berne, 3 (A-A.) — İyi haber abın il '-cl'vı b3diril'diğine göre, dün hareket etmesi mukarrer bulunan Almanyanın Ankara (büyük elçisi B. Von Papen seyahatini bir kaç gün tehir etmiştir. Jlerı hü- ınde apu-ıdan Diamond loıpıto l vapurun imdadı-Tajyareler dur-muhrıbınuze Kü-¦ rağmen gemimiz lanmiftır. Bilâhare yardımına koçan 00 kap kurtarmrş' tır. Müteakiben Diamond, gem:-İlerin bir mâni teşkil etmemeaî ve 'i1"-"" s*. 5, sil .i ta) — madan torpil cun» etmeleri: 600 kişiyi kı Diamond un Wryncck de GÜNÜN SES Mektep Tatillerinde Yazan: REŞAT NURİ Knkl bir arkadaşıma ı.arşıda Ufnıı hnylu lıir ıhlıkmlı ılr lırrjnrr ItHOdııt ritim. — Oğlum. dedi. hıy ......ı ,m .t-^Mi.ıi. ıi- ı. ı KİbJ -ı »ernv baya-ye*. Fakat akıl oyto degll. Rn »r-ne jlo* İki deretra çaktı: Kimya Ue rografyav^ V k.ı.ı.ı.ı.ı, aeı aeı sırıtıyor, çocuk n/.ımj kollanın nereve »aklı- yaeagını bltemiicrek başını öuune eğiyordu. —.Merak edilecek |CQr değil, dedim, «numüzdo a-nagı yukarı der» «eneol uzunlusunda bir tatil var. Altı ay bavı bm gr/rceğinu çalıdır ve. bu belki hakkında daruı hayır- I lı olar. Bu sozun yarısı »aha, yarısı teselli İdi. Fakat onlardan ayrddı-Kim zaman dilııUndüra kl, çok do£-ru bir tarafı da vardır. Bl/lın K- ........i. cUr" tahsil - i' çocuk i' m talll korkunçtur. Ders turnesi K'inde kala bir şilep Rlhi durmadan yllk almıştır. Derslerden hiçbiri onda titrenip ezberlediği maddeleri sonradan kendi kendine İsleme-sine ve i-'- zamanlarında bir nevi m.ir hayatı yaşamasına müsait bîr (Lütfen sayfayı çevirinBi) 2 V ATAN -T. a - TTTT Avrupa da © S a ni e mm = = Nasıl Geçti Otelin Senelerdenberi Ahbablık Eden Eski Müşterileri Yazan . Rebia Tevhk BAŞOKÇD Telif ve tercüme hakkı tamamiîe mahfuzdur _ 18 — Baronun - ...m zarif bir tanda hazırladığı çayları İçerken konuşuyorduk. Onlar bonlm Farislc nasıl vakit geçirdiğin soruyorlardı. Tüner dedi kt: — Madamın Pariste çok tanıdık-ları var. Otelde bile yalnız değil gibi gözükUyor. Cevap verdim: Bu otelde ikinci defa olarak bulunuyorum. Muhterilerden çoğu senelerdenberi orada oturuyor, birbirini tanımış ve ahbap olmuşlardır. Ötede Popolodİtalyaııın muhabiri Bon Serviçl ayağa kalktı: — Rica ederini, pokerinize beni de kabul edin. — Peki, dedim, O vakit boa kişilik bir poker yaparız. Aradan geçen günlerde ben yine Nermin ve Nermlnin dostlarilo birleşmeler yapıyordum. Nermtne MÜB-yU Tünerden ve yeni dostlarından da bahsettim. Bir hafta aonra bir gece bitim o-teün küçük oyun Balonunda bir po- lum. (J gezip tuvaletlerim yaptırırken ben de birkaç teklifsiz arkadaşla poker filan oynayıp vakit geçiriyorum İşte... Bizde Istanbulda İken MUsyU Tünerin akrabalarile sık sık poker oynardık. Fakat bizim poker latife tarımda bir şeydi. Cuycl küçük bir poker... — İsterseniz yarın aksam bize buyurun da aramızda böylece dürt kişi bir küçük poker yapalım. Benim pokerde hiç şansım yoktur. Çünkü bu oyunu ben bir nevi vakit geçirmek İçin oynarım. Oynarken arkada oynamıyanlarla konuşur lakırdı ederim. Oyuna kendimi hiç bir zaman veremem. Elimde İki altılı ile ı oyuna girmeye kalkarım. Bu sebepleri oyunu da kazanmak Ümidi ben-ıe imkansız gibi bir şeydir. O halde çok küçük oynamayı tercih ederim.; Zaten lataubulda İken annem bizi! şöyle tehdit ederdi: — Egçr poker oyun şeklinden çı-. kar da t\umar halini alırsa hepinizi Nrden övtien kovarım. Kardeşim Re ret de poker merakı daha folla idi. Ekseri de o, kaybederdi. Baronun teklifini reddetmedim. Ertesi akşam onların evinde bir kü-| çUk poker yaptık. Elime fevkalade | kağıtlar geliyordu. Fakat sonunda ı bendeki as karesine karşımdan bir I floş ruvayal çıkınca yine zararlı o-larak oyundan kalktım. O gece Baronun evinden çıkarken Baronla eşim ve Müsyü Tüneri bir gece bizim otelde çaya davet ettim. Sonra Baron ISI i memnun etmek İçin bir de küçük poker yapacaktık.! Akıfam yemeğine otele girdiğim dlm. Yeni bir ahbap tanıdım. Onlar da poker meraklısı... . — Ama şimdiye kadar bizimle hiç poker oynamamıştınız. — Çünkü poker oynamak istemiyorum da ondan... Siz her gece briç ve poker oynuyorsunuz, bu, benim İşime gelmez Fakat bazan mecburiyet altında kalırsam çaresiz oynuyorum. İşte yine o mecburiyetle yeni ahbaplarımı bu raya davet ettim. Birkaç gün sonra gelecekler. Yine bir küçük poker yapacağız. Bunu işitince Madam Velardo Arjantinli nazırın dul zevcesi hemen a-tfldr. — O. Madam sizin pokere ben de gelirim. evine davet etti. Daveti hiç kimse reddetmedi. Madam Velardo pokere çok meraklı idi. Zengin ve yaşlıca olduğu için hemen her gün poker oynar, Ca İlle sokağındaki evinde cenubi Amc- Bİr iki defa daha Baron (S) in rinde ve bizim otelde hep ayni ar-udaşlorlu poker oynadık. Tollh dana Baronun tarafında toplanryor-j. Şükür ki ben son derece ihtiyat-bulundugum için zararım hafif alıyordu. Baronun eşi de oyuna hiç unsun yordu. Üçüncü bir defa Baron yine bizi endi evine pokere davet etti. O va-It Mudil m Velardo yanına kendi ne- ŞEHİR Amerika İle Ticari Hesaplarımız Temizlenmiştir Harbin Başlarında Sekiz Milyon Dolara Kadar Çıkan Hesaplar Tamamıyle ödenmiştir GÜNDEM G İÜ NE Alfabe Ve Yurd Bilgisi Kitapları ilkokulla Maarif Vckâlcli birinci sınıflarında fabe ile dördüncü nıflarda okululan laplarını yeniden \ rar vermiş ve bir nujtır. Vekâlet, bu mi rak edecek miineı na programı veriri noktaları ¦.¦ ı ı eti lar için yazılacak laplarının takip cd j Amerika İle ticari anlaşmamız dokuz düğüm vurmasına rağmen la-muclblııcc oradan satın aldığımız e» alıhUdünU sadakatle yerine getirdi, yanın muayyen bir Ödenme şekil j BugUn sekiz milyon dolar tamamıle vardır. Amerikanın bizden satın al-1 Ödenmiş bulunuyor. Doğrudan doğru-eşya bedelinden elimize geçen ya Amerika fabrikalarına ticari he-dolarların yüzde sekseni bu tediye- .suptun borcumuz Kalmamış gibidir, ler İçin kullanılır. Yüzde yirmisini Yalnız mu .¦ .-.ı, ııı»n Amerika Nerelere, Neler Sattık kı gün yabancı i«7 bin küsur mcmıe-ıra kıy- başka rejimlere üstünlüğünü. Tür. kiyenin hayat ve istikbali için ne-kadar önemli ve zarurî bulunduğunu talebeye kavratmak ve onları cumhuriyet rejimi için sadık ve fedakâr birer yurddaş olarak yetiştirmek; 1 Ürk inkılâbının manasını, muh telif cephelerinin önemini. Tür-kiyenin saadet ve refahına yap- Usküdaı bin sekiz nde 3 bin miktarı da çi derilerİ- Iskelc Meydanının Tanzimi Je bahçe haline getî- İmlâmız Hakkında Bir Anket tığı ve memleket pacağı tesiri tale onları Atatürk unsuru olarak y Bunlardan so le* ve kanun m da. onun seviye mat verilecektir. »ti leb e ka öğretmenler Diledikleri Yerlere Gidebilirler IkokuDarın imtihanlar! Türk Dil Kurumu imlâ Lügatini yeniden bastırmağa teşebbüs etmiştir. 1929 da basılan bu lokalin mevcudu kalmamıştır. Kurum, son zamanlarda İmlâmızda görülen karışıklığın önüne geçmek istiyor. Bunun için İmlâ Lû-gitinin başına konulacak imlâ kılavuzunun bir taslağını hazırla- mış, bastırmış, ve dil işlerine alâka gÜaoterenlerc dağıtmıştır. Bunu gözden geçireıek düşüncelerini kısa zamanda bildirmelerini is-lemistir. Bandan anlaşıldığına göre Kurum makul tenkitleri gözonünde tutarak kılavuzun kat'i seklinde ona göre tadiller yapmak yolunu gidecektir. rilmek üzere açılan meydanjarın gelişigüzel un/Mı edilmemesini temin için Belediye Reisliği, Büyük Millet Meclisi bahçeleri mütehassısını İstanbula getirtmiştir. Belediye Reis muavini Lûtfi Ak-»oy dİger isler arasında Üsküdar iak el es indeki meydanlığın ağaçlandırılması ve yeşillendirilme si işi üzerinde bu mütcbasoısm fikirlerini alacak ve yakında mahallinde de tetkikler yapıldıktan sonra işe başlanacaktır. Belediye, bahçe ve parklarla cajddelere de fazla miktarda ağaç ¦ I Jrtiı (¦¦¦ ve faaliyeti bizzat Lûtfi Akaoy teftiş edecektir. Faturaları Tahrif Edenlere Karşı Bazı Tedbirler Alındı Bazı tüccarların yaptıkları ih-1 nı göstermeğe mecbur buluna-1 Belediye Zabıtası Kontrolları ân g eoıek fi e »tura arı ca a ır. J Seyrüsefer memurlarınca ya-T1 c ' urnıa a uıa Bu kararın taPbıkına mayısın l(p||dn kontrollarda Çarşamba -. t- j " I on besinden itibaren başlanacak Mecidiyeköyü hattında çalışan ı«C- i ' - i ve çok sıkı bir kontrola tâbi tu- İki ve Eyüp _ Keresteciler hattın-..... . . Iul...l«. If"«« l.;lâfm. ı, ...L - ¦ islcvcn bir otobüsün haddi ıs- ölür müsün, öldürür müsün? |E3) ulgaristanın en eski ga-'' 1 ™ zelesi Mir, Alman askerî İşgalinden şikâyet ettiği için üç gün müddetle tatil edilmiş. Bu şikâyet bana, Alman işgaline uğrayan memleketlerde bulunmuş ve yolu Türkiyey* düşmüş bitarafların zaman zaman anlattıkları hâdiselerden bir kısmını hatırlattı. Bu anlatışlara göre, gerek i memleketleri doğrudan doğruya işgal altına düşen, gerek üçlü pakta İltihak suretîle yabancı nüfuz altına giren m ille 11er ir büyük bir ekseriyeti, tabiatile İzhar edemedikleri bir can sıkıntısı ve meyuBİyet içinde bulunma ktadırlar. Hattâ bazı mem leketlerde de işgal kuvvetlerine karşı pa*if bir mukavemet, sessiz bir istihfaf gösterilmekte! İmiş. Pasif mukavemeti ve sessiz istihfafı, işgal kuvvetlerini kudurtacak kadar ileriye götürenler Holandanlarmış. Fakat, bu o kadar metıarctlc, o kadar ni- I /amindi yapılıyormuş ki, işgal; askerleri kızmaktan başka bir1 şey yapamıyorlarmış. Meselâ Holandada lokanta, gazino ve saire gibi umumî yer.. lere İşgal askerleri girdiği zaman, orada bulunan Hol and a-lılar sozbrrliği etmiş gibi - ve muhakkak ki gizlice sozbirliği etmiş olarak . derhal çıkıp gidi. yorlarmış. Bu pasif istihfaf Almanların o kadar gücüne gidiyormuş ki, söylendiğine göre, işgal makamları şöyle bîr emir çıkarmışlar: «Bir veya bir kaç Alman askeri, umumi bir yere girdiği zaman orada bulunanlardan hiç kimse bir çeyrek saat geçmeden oradan ayrılamıyacaktır.» Bu sefer de Molanda lılar, me. selâ oturdukları bir kahveye bir Alman askerî girdiğini görünce hep birden saatlerini çıkarıp masaların üstüne koyuyorlar ve tam bir çeyrek geçince saatlerini alarak hep birden kalkıp gidiyorlarmış... . KÖR KAOL- Ve-;mirle öğ- catla makara ve kuka iplikleri ve diğer nevi iplik satışlarında fabrika ve İmal âtb anele ile muamele yapanlar, toptancı ve yan toptancılar verecekleri faturalarda edenler Odallar kanununun beşinci maddesi mucibince cezalandırılacaklardır. Bu kararın ihtiyaç vukuunda diğer tüccarlara da tesjnil edilmesi Oda heyetince düşünülmek. azıa yoıcu aı-sahipleri acır Kısa Haberler: mönünde açılan Hava Gedikli okuluna girmek için müracaat eden gençlerimizin sayısı allı yüzü geçmiştir. Kayıt muameleleri bitenler pazartesi günü kampa gidecektir. d« 19 mayıs Gençlik bayranu] törenine ait program alâkal.la, tarafından hazırlanmaktadır. Bıı satıştaki azami perakende fiyatı-1 ledit. bir otomobil sahipli landırıimrstır. ,k hi — Artık devam edemlycceglm dedi, bir saatten beri dikkat ediyorum | MusyU Tilner kâğıtları düzeltiyor. Tilncr. sesi titreyerek yerinden ı fırladı: ı — Bana böyle bir hakareti nasıl yapabilirsiniz? Ben İngiliz klübUnun azasıyım. — Hangi klüpte olduğunuzu bil- dirmiştir. Bu karar bütün vilâye ler öğretmenlerine şamil buluı maktadır. lyî Üzüm Yetiştirenlere Mükâfat Ziraat Vekâleti bağcıları iyi üzüm yetiştirmeğe teşvik etmek için bu sene üzüm m intaka I arında, üzüm bayramları yapılmasını alâkalı makamlara bildirmiştir. Bu vesile ile İzmir. Manisa, İzmit, Hercke ve Kartalda bayramlar yapılacak ve en iyi cinste üzüm yetiştirenlere madalyalarla oara mükâfatları dağıtılacaktır. 275 Kuruşluk Bir Boyunbağı 12 Liraya Satılıyormuş!... Fiyat Murakabe bürosu, kravat cinsleri ve fiyatları üzerindeki tetkiklerini derinleştirmekte ve şimdiye kadar edindiği malûmattan bunların satışlarına azama bir kâr haddi tayinini lüzumlu görmektedir. İmalâthane sahiplerinden birinin verdiği malûmata göre. boyunbağı işi imalcilerle işçilere ancak birer ekmek parası temin etmekte, toptan ve. perakende satıcıları ise bu yüzden büyük men. faaller görmektedir. Beyoğlunda. ki lüks göjmlekçilerin vitrinlerinde teşhir edilen ve fiyatları on iki Ura olarak gösterilen boyun-bağlarından ekserisinin yirmi beş kuruşu dikiş üoreti ve azamî iki yüz elli kuruşu da kumaş bedeli olmak Üzere maliyetleri 275 kuruşu geçmemektedir. Alâkalılar bu hesabı boyunbağı satışlarında ihtikât yapılıp yapılmadığının en açık bir delili olarak göstermekte ve Fiyat Murakabe komisyonunun bu işi cezri bir şedtilde halletmesini beklemektedirler. İhtikâr Suçluları: tellerleri de işt^ Bunlara beyaz fanilâsı giydiri. Mercan yokuşunda ayakkabı çivisi satan İzak oğlu Yuda ile Karabet Topuzyan. çivilerini 320 kuruştan satmak suretile ihtikâra saptıkları için Adliyeye verilmiş. 1 erdir. •fa Kumaş fiyatlarında ihtikâr yapmak. Alman kumaşlarına In-eiuz damgası basmak suçilc hak- TAKVİM ı ftfAYI8 Mİ PAZAR AT: S • GCN; 111 - Kasım: IT8 RUMİ: 1S&7 — NİSAN: 28 HİCRİ: 1360 — Rehlulahır: ^ VAKİT ZEVALİ EZANİ (Arkası var) zevk ve merak uyandırmaruışhr. Umumî okuma zevki İne talebemizde maalesef devede kulaktır. Şu halde urun bir /.aman, hiçbirini hu kum bir alaka llo nevmlyc vakit bulamadığı ç«*ltH munderecat İllerinde noluk tKiluga çalışmış bir çocuk İçin uzun bir tatilin boşluğun* .ı.ı-ı.m '.. »iidV.e korkunçtur. Onun İrin bahsettiğim arkadaş e»-rugunun İki İkmali bana alabildiğine uzun ve aylak yaz gUnlerlnln tvhllkmune karşı bir ufak flklr nıc* Kiiiı -ı. mektep hava vo kokucunu :;. ı. ¦ ¦ l tfeni yılı dcvre-ınc kadar ha çok yaşatacak bir hj gibi göründü. Güzel bir te*adu! biraz sonra beni Maarif Vekilimi/. ıı.,-... Ali Yücel lif karşılattırıyordu. Kıidlşeıııl söyledim. Genç ve /.eki Vekil: — Ben de bu İş lizı-rlndeylm, dedi. Lüzumundan fazla uzayamk vakansın bu* geçmemesi İvin ba/ı ledbltler düşünüyorum. Menelu bir takrtn marketlerde serbest demler le roeuklarm, mektepte okuduklurı «•»•nebi dillerini İlerletmelerine gayret edeceğim. Flklr güzeldir ve Haxan All VII-eel gibi mealegln İnceliklerini bilen «/im suhlhl bir Vekil l;lıı pratik olmryan bir tarafı yoktur. İliç de-ftlNe memleketin bazı bclllhu»lı Birdenbire Muklmln ıcslııl duydum. Buna; —Yemelin bitil mit Dtyc soruyordu. Sonra garsona: — Kahve getiriniz. Çok koyu ve siyah ı.ı-.ııı. Hesabı da veriniz, gideceğiz dedi. Neye bu kudnr abuk gitmek İnliyordu? Bu lokanta çok rahat ve «aklndl. Bizi bek-llyen kimsemiz yoktu, iskemlemin arkasına başımı dayamış istikbali düşünüyordum. Bu- ÜZÜMTÜ Yazan: Dafne du Maurier — 100 — Çeviren: Rczzan A. E. Yalman ha tjl- i". ¦ 1 ¦¦ muknadımız hoyle bir elit /llınre-İ yetiştirmek Ümidi degli midir? Sırf çocuklar %e muallimlerin en iyileri tarafından yapılmak bu tecrübeden, etki bir muallim olarak benim ümidim vardır. Bu yetlqecek zümre İle geri kalanlar «raMndakl fark gelerek der» yılı başında belki kendini gösterecek ve Hcrbcut çalışmanın cebrisinden hayırlı olabileceğini bize bir ınlsal İle anlatacaktır. REŞAT NURİ lıll. mil. — Kvet, an gece dönmek İstiyorum. Sen otomobilde u-yuyabllrrek misin? Onu »öyle.. — Belki uyurum. — Saat sekize çeyrek var. Hemen hareket edersek İki buçukta varırız. Yol hu sa-ulte kalahalık değildir, çabuk gideri/. — Fakat sen çok yorulacaksın, Muk-slm. Başım sııllıyarak revap verdi: — Hayır hrn İyiyim. Mutlaka dönmek istiyorum. İçime doğuyor. Mühim bir şeyler olacak.. Biliyorum huııu hlsBcdlyorum ve dönmek lıllvorum. YUzli ıstıraplı ve heyecanlı İdi. Otomobilin İçine yastıkları \o örtüleri benini için hazırlıyordu. _Mühim bir sey ne olabilir? Her .şey düzeldikten sonra hoyle U/ülmefte de hiç uk-ım ermiyor. Cevap vermedi. Ben otomobilin arka tarafına girdim ve uznııdım. Beul lylee örttü. Hiç burada yatmanın bu kadar rahat o-lacagını tahmin etmezdim. — İyi misin? Buhat edebilecek raisin? — Evet, çok rahatım. Çok İyiyim. Hemen uyuyacağım. Otelden daya İyi burası.,, Hemen ¦¦.mm . dönelim. Güneş dogmadan Munderley'e varırız, değil ml? Gollerimi kapadım. Otomobili hareket ettirdi, hasımı yastıkların arasına soktum. m..mimi,ıh,, -.miı.unu.-m.i... hemen dalu-. .ı.ııı.ı Kapak* gözlerimin önünden birçok hayaller geçiyordu, manasız ve birbirini tut-mıyan hatıralar... Mlsls Van Hopner'ln şap-ı. ,-m.ı.ı.ı tüylere, yemek odasının yüksek urkah iskemleleri, Frank, Beatris'ln penbo hlr elhlaeal, Montekarlodakl yolda duran köylü kadın... . Sonra bahçede koşan Jaspcr'l, ılüşUneell bir tavırla ha ilan geçiriyordum kokular da gelly hırın ve gllzel çl Garip bir ııykı kalı gözümü açı kaşıyan doktoru lı.mı--Burnuma bir takım Aşina rdu: Nemli ntlaruı. ağaç-eklerin. kokuları.. Hah uvuvor. a ılal Mtık ILI l 'İm ıı.i görüyordum. Ben merdivenleri çıktıkça o geriliyor, geriliyor ve garip oluyordu. Sonra onu her tarafta arıyor ve bulamıyordum. Birdenbire bir kapı aralığından yüzünü gösteriyor ve kaçıyordu. Bu korkulu rüyadan birdenbire uyanarak: — Saat kaç? Diye sordum. Maksim bana döndü. Yiuü sapları, âdeta hlr hayalet gibi korkunçtu; — On bir buçuk. dedi. Yolun yansını geçtik. Haydi biraz daha uyumağa gayret et — Susadım, dedim. Biraz sonra bir küçük şehirden geçiyorduk hlr garajın Önünde durdu. Garajcı ka rısınm henüz yatmamış oklusunu vo bize çay im'ihn ¦ -1 .ı söyledi. Otomobilden İn dik, garaja girdik. Ayaklarım uyuşmuştu. Maksim sleum kl»r.lu. Iu«\u soluktu, a. ı UştU, ksinı Munderley'in merdivenlerini, ve merdivenlerin başında beni bekliycn Mlsls Donvers'I (Arkası var) Başmuharriri: Ahmet Emin YALMAN VATAJfEVt — Oaftalogsn, MalU Foanri S. B Telef om: WIM — TtàgnX VATAN W. 5 MAYIS 1941 PAZARTESİ ¥âîâ Rya+ı: 5 Kuruş SİYASÎ SABAH GAZETESİ Yıl: ! — Sayı: 252 Ziraat Musahabeleri Yazan: Kerim Ömer Çağlar Dördüncü Sayfamızda LevantenBataklığı Zararsız Hale Konulmalı! Sinir harbinde şuurlu ve u-yanık bir ruhla vazifemizi yapmalıyız. lstanbulun her köşesinde tamamile Türk bir hava hüküm sürmelidir. Yazan; Ahmet Emin YALMAN lmanyanın Ankara Büyük Elçisi B. Fon Papen'in cumartesi günü gelmesi bekleniyordu. Telgraflar öyle haber vermişti. Hattâ Alman Başkonsolosu ve erkânı kendisini karşılamak için hava meydanına gitmişlerdi. Fon Papen gelmedi, gelmesinin iki. üç gün sonraya kaldığını telgraflar sonradan haber verdi. Halbuki Îstanbulda dolaşan bir rivavete röre. Fon Papen, Rivayetler Öyle tafsilâtla, öyle inandırrcı şekillerde veriliyordu ki, bos bulunup ta inanmamak için çok uyanık olmak lâzımdı, lstanbulun hiçbir köşesi yoktu ki, bu asılsız, esassız ri-1 vayetler, yayılma fırsatı bul-, muş olmasın. Bu gaflet ve müsamahada devam edip gidecek miyiz? Gör: m !'.";¦ muyuz ki, sinir harbi | îstanbulda bal gibi devam ettiriliyor. Bir levanten İstanbul var. Burası her mikrobun yuva yapmasına, her paniğin kök tutmasına uygun bir bataklıktır. Bir takım kötü insanlar bu bataklıkta geniş ağlar kurmuşlardır. Türk istanbul, bataklığın bulanık sularında dolap çevirenle-, nn gafil kurbanı oimak gibi bir rolü nefretle reddetmeli, daima uyanık durmalı, bu bataklığı kurutmak azmile hükümetin j almakta olduğu tedbirlere des- j tek olmalıdır. Şuradan, buradan duyduğu rivayetleri size tekrar eden a-dam, ya fena adamların masum, fakat alık zavallı bir yayma vasıtasıdır ve yahut bizzat onların şebekesinde yeri ve rolü vardır. Her iki ihtimalde hiç acımı yarak, tereddüt etmiyerek ve zahmetten çekinmiyerek size rivayeti taşıyanı haber vermeli, böylece zincirleme yoluy-l la membalarm anlaşılması ve, kurutulması için memleketin | emniyet kuvvetlerile iş birliği yapmalıyız. Eğer rivayet taşıyan adam masum bir zavallı i-se kulağına küpe olur. bir daha alıklık etmez, değilse yakayı e-Ie verir. Bizim kusurumuz şuradadır ki, lstanbulun levanten bataklığını bir defa olağan bir şey dîye zihnimize yatırmışız ve müsamahaya alışmışız. Halbuki her yerde misallerini gördük: Böyle müsamahaları milletler çok patoalı ödeyebilirler. Maksadımız şu veya bu unsura karşı nefret ve şüphe telkin etmek değildir. Her koyun kendi bacağından asılır. Her unsurun içinde bu toprağa candan (Devamı Ha. 5, SİL 2 de) /=/ Bayan İnönü'nün Türk Kadınına Beyannamesi Bütün Türk Kadınlarını, Cemiyet Hayatına Yararlı, Millî Müdafaa Hizmetlerine Hazır Olmaya Davet Ediyorum Ankara, 4 (Telefonla) — Bugünkü (dünkü) Ulus gazetesi Yardım Sevenler Cemiyeti Hâini Reisi Bayan Mevhibe Inönünün bugün Türk kadınlarına hitap eden aşağıdaki beyannamesini neşretmiştir: «Tür kadını, aTürk vatanının her Türk ferdinden gündelik işleri dışında, büyük hizmetler beklediği günlerdeyiz. Böyle günler, kadın erkek, bütün Türk milletine şuur ve hamle veren günlerdir. Türk kadını her büyük günde, erkeğinin yanındadır, erkeğine eştir. Bu ezeli hasleti yeniden meydana koymak fırsatı gelip çatmıştır. Yardım Sevenler Cemiyeti, sizlere millî müdafaa hizmetlerinde gönüllü hastabakıcı olmak, asker hastanelerinin muhtelif servislerinde çalışmak, ordunun ihtiyacı olan malzemeyi hazırlamak ve dikmek için Ankaradaki ilk tecrübelerile 'muvaffakiyetli imkânlar hazırlamış ve rehber olmuş bulunmaktadır. Her şehirde buna benzer imkânlar vardır. Bütün Türk kadınlarını, cemiyet hayatına yararlı, millî müdafaa hizmetlerine hazır olmıya davet ediyorum.» Yardım Sevenler Cemiyeti Hami ReUi MEVHİBE İNÖNÜ Fransanın Suriye Mandası Hâlâ Baki mi ki... Meraklılara hoş bir mevzu: Fransa, Milletler Cemiyetinin «Mukaddes vazifesi» bittiğine göre şimdi Surİ-yeyi, fuzuli mi işgal ediyor? B. Hitler Portekize Garanti Teklif Etmiş Portekiz, İspanya Hududuna Asker m Tahşit Etti? Irak'a çıkarılan ve Iraklılara teslim oldukları yalanlanan Hind askerleri Irak Hadisesi ve Fransa Gazeteleri Esasen eğer şimdiye kadar Portekiz bir İstiladan masun bırakılmış ise. bu belki de. Hitlerin. nazi tecavüzü olur olmaz zengin Portekiz müstemlekelerinin İngiltere tarafından kullanılmasından korktuğundan dolayıdır. "Şark Meydan Muharebesi İçin Türkîyeein Hattı Hareketi Kat'î Ehemmiyeti Haizdir,, Clermorrt Ferrand, 4 (A-A.) — Ofİ ajansı bildiriyor: İrak yâdiseleri bugünkü Fran- Suriyede Kolaylık Elde Etmek için Almanya Fransayi Tazyikmi Ediyor? Londraya GÖre Suriyenin İşgali Komşu Memleketler Vaziyetine Bağlı Londra, 4 (A-A.) — Müstakil Fransız ajansı bildiriyor: Londra siyasi m ah fiil erindeki mütalâaya göre Hitler'in bugün Vichy hükümeti üzerine yaptığı (Devamı Sa. 6. SU. 1 de) * : Hintlilerin Teslim Oldukları Yalan İngilizler BasraŞehrinde Mühim Müesseselerin Hepsini işgal Altına Aldılar Londra, 4 (A.A.) — Harbiye Nezaretinin tebliği: 2 Mayısta. Iraktan Habbaniyede muhasamat başladıktan sonra kuvvetlerimiz Basrada doklar mmtaka-sını, deniz hava UssUnU ve elektrik santralini İşgal etmişlerdir. İrak kuv (Devamı: Ma. 6. — 1 de) + B. Menzies Tayyare İle Lizbona Geldi B. de Valera Mandanın VAŞİNGTON SEFİRİ AMERİKANIN YARDIMINI İSTEDİ Nevyork. 4 (A.A.) — Mandanın Bu.eşik Amerîkadaki elçi-eİ B. Brennan Nevyork'da söylediği bir nutukta İrlandalıların memleketlerini herhangi bir leca-vüze karsı kahramanca müdafaa edeceklerini beyan etmiş ve her ı (Devamı; Sa. a, SU. 7 de) = Nevyork Times Gazetesi Ankarada Bir Büro Açıyor Muhabirin Fikrince Avrupada Türkiyeden Başka Hiç Sarbest Yer Kalmamıştır Nevyork Times gazetesinin bir kaç, gündenberi îstanbulda bulunan muhabiri B. Sulzberger bu akşamki trenle Ankaraya gidiyor. Maksadı. Ankarada Nevyork Times için devamlı bir büro açmaktır, Muhabu diyor ki: — Avrupada üç serbest memleket kalmışlar: Sovyet Birliği, İsviçre ve Türkiye... Sovyet Birliğinden bir gazeteci serbestçe havadis gösteremez, İsviçrenln hâlâ istiklâlini muhafaza etmesine sebep, deviz işleri, Kızılsalip münasebetleri gibi bazı işler bakımından bu iatik'âlin Almanya-nın isine gelmesidir. Zaten bu- rası hâdise sahnelerinden uzaktır. Geriye hâdise sahnelerini sakin ve rahat bir gözle tetkik etmek ve haber ve düşünceleri ser. best surette Amerika gazetelerine bildirmek İçin yalnız Türkiye kalıyor. Bu itibarla Ank ara dünyanın en «mıhım haber merkezlerinden bin haline gelmiştir. Gazetem için Ankarada bir büro açmağı tabiî sayıvorum. Nevyork Times'üı muhabiri Is. tanbulda bulunduğu müddetçe Irak ahvali ve günün diğer mese. leleri hakkında gazetesine günde iki bin. iki bin 'beş yüz kelimelik telgraflar göndermiştir. Orada Kalmıyarak Amerikaya Gidecektir Londra. 4 (A.A.) — Avustralya başvekili B. Menzies Birleşik Amerikaya gitmek üzere dün Ingiltereden hareket etmiştir. B. Menzies Lizbon'a varmıştır. Oradan Amerikaya gidecektir. TOBRUK Taarruzu Durduruldu Kahire. 4 (A.A.) — Resmen bildirildiğine göre, düşmanın Tobruka yaptığı taarruz durdurulmuş vo düşman tankları çekilmiştir. Sldney, 4 (A.A.1 — Avustralya Harbiye Nazırı Spender'in aldığı haberlere göre. Avustralyalılar, dalma Tobruku şevkle ve şecaatle mUdafaa etmektedir. Düşman garp çevresinde takriben beş kilometre kadar bir cephe Üzerinde Heri mıntakaları zap-(Devamı: Sa. û. SU, T de) /// Kolonyaya Binlerce Bomba Atıldı Bir Gecede 16 Alman Tayyaresi Düşürüldü A.A.) — Al lonya. Brest, Norveç ve diğer yer-(Devamı; Sa. 6. HU. 5 te, /§/ Memlekette Spor ANKARADA : Dün Fenerbahçe, Harbiyeyi 4-1 Yendi, Galatasaray Maskesporla 4-4 Berabere Kaldı ÎSTANBULDA : 4 Şehir Arasında Yapılan Atletizm Müsabakalarında İstanbul Birinci, Ankara İkinci, Balıkesir Üçüncü Oldu Güreşte Tekirdağlı Mersinli ile Berabere İlân Edildi Ankara, 4 (Telefonla) — Bugün Milli kUme maçlarına 19 Mayıs stadında 10 bin kişilik kalabalık önün-de devam edildi. Fenerbahçe - Harbiye İle Galatasaray da Maskesporla karşılaştı. İlk karşılaşma Galatasaray İle Maskospor arasında oldu. Sa rı kırmızılılar Fşfaktan mahrum o-(arak şu kadro İle çıktılar; S mm . Faruk, Adnan - Musa, En- ver. Halil - Salâhaddin, Arif, Salım. BUlcnd, Mehmet Ali. Oyun çok seri bağladı, ilk hUcum-da yapılan inişte Maskesporlular ilk (Devamı: Sa. 4, SU. 3 tc) — B. Hitler Rayiştağ Önündeki Nutkunda Polonya Harbinden Bugüne Kadar Safhaları Anlattı Berlin, 4 (A.A.) D. N. B. ajanı ugünkü top-evanatım o- şında. sulhc kar sulkasdi. Polony hakkak mUmkUr 1U anlaşma teşet tırdı*ı vakit, htt Bundan sonra bUtUn anlaşma bir zümre taraf dnjını, harbi ist bankaların, bor? katarının, entern mayesinln bulun «işte harp bo rek bu telkinler (Devamı Sa. Milletler Cemiyetinde Türkiye mı rahhası olarak bulunmuş B. Necmettin Sadak, dünkü Akşam refikimiz-de Fran s an m Suriye mandası» baş-ligi altında neşrettiği başmakalede ortaya hukuki bir mesele atmış bulunmaktadır. Mevzuun ehemmiyetine ve tahlilin isabetine binaen bu yazıyı aynen İktibas ediyoruz: «Mi'lleder Cemiyeti cniaakımn yirmi ikinci maddesinde denıyo: ki: «I — Aşağıdaki prensipler, harp neticesinde, evvelce onları İdare eden devletlerin hâkimiyetinden çrkan ve modern dünyânın hassaten güç şartları içinde kend-kendilerini İdareye henüz mukte dir olmayan kavimler tarafındar meskûn bulunan müstemleke v« araziye tattbik edilir. Bu kavimle r.n refahı ve inkişafı, medeniyetin mukaddes bir vazifesidir ve işbu m »sak a bu vazifenin fası için garantiler dercedilmeei gerektir. 2 — Bu prensipi ameli bîr su* rette tatbik etmek için en iyi usul, bu kavimlerin vesayetini, servet kaynakları, tecrübeleri veya coğrafi vaziyetleri bakanından bu mesuliyeti * yüklenecek kudrette bulunan ve bunu kabul etmeye razı olan mütekâmil milletlere emanet etmektir: Bu milletler bu vesayeti «Mandater» vekil sıfa-tiyle ve Milletler Cemiyeti namına ifa ederler. 4 — Eakiden Osmanlı impara. torluğuna ait olan bazı camialar byle bir tekâmül devresine varmışlardır ki, müstakil millet olarak mevcudiyetleri muvakkaten tasdik edilebilir, SU şart), ki bir dare adar :hıb« dev 5, Sü. S ladı» dlye-lelln magie) X/X B. Hitler Ankaraya Amerikalı Bir Asker Müşahit Geliyor müşahit olarak gönderilmişlerdir. Bir subayın da aynı sıfatla Ankara-ya gönderildiği Öğrenilmiştir. Suriye, bu son kısımda izah edilen «Mandat» memleket lerin-dendir. Bu Suriye mandası da 24 temmuz 1922 tarihli Londra mu. I kavelesile Milletler Cemiyeti ta-1 rafından Fransaya tevdi edildi. (Devamı: Sa. 6. SU I de) /—/ YEŞİL GÜL Heyecanlı, Meraklı Sevda ve Esrar Romanı CZCNTÜ tefrikamız bugün i'iHı. Yarından itibarca (YEŞİL t.ıı.ı adlı çok meraklı Ur zabıta romanının neşrine baslıya-ragır. Bir gazete tefrikanınd* esrar perdelerinin birer birer yırtılmasını hekliyealcr. heyelanlar arayanlar, işe mutlaka gU*H kadın ve sevda karışmasını arzu edenler, bu yeal romanımızda t.ıKını İmlediklerini bulacaklardır. Yarın Başlıyor GÜNÜN SFSİ Sağlam Kafanın Vazifesi Yazan: REŞAT NURİ Alnunyanın bahar taarruzu yoktandır hlr sayılı fırtına gibi bekleniyordu. Bunun İngiliz adalarına yol bulamıyarak Balkanlar ve Yakın Şarka tepme*) ihtimalinden bahsedenler ut değildi. ÇoreU başta olmak ü/ere «even *enckl tehlikenin henüz ullumadı&ım ve w zamanki kadar büyük buhrunlura tek rar hazır bulunmayı haber verenler eksik olmamıştı. Hatta Almanların bir miktar asker, yahut hiç deftin bir kumanda heyet İle Afrikadakl İtalyan orducunun hii-^ına geçerek bir şeyler becerme- leri ihtimalinden bahsedenleri d, hepimiz; hatırlarız. BUtUn bunlar zihinlerin hlr sürpriz bile sayılmaması lıtzım gelen hesaplı kitaplı vakalar karşısında birdenbire şaşırmamalarını temine matuf hazırlıklardı. Halbuki Balkanların bir hamlede düşmesi, harbin MiHir kapılarına dayanması ve Akdentzde InglUıler kjlıı havanın birdenbire bozulması zihinleri tmy- Bnnu hlr dereceye kadar haki-iı.ılın ıl. lâ/mıılır. Yıldırlar alemindeki hareketleri telctkopla seyreden rftMttakl zihin sükunetini v* objektif ıı.ıı mahallesindeki yangını poııeeresinden seyreden ev sahibinde aramak elbette doğru olmaz. Yakın yangının ışığında Ingll-lereyl her şeyi kaybetmiş gibi görenler ax değildir, tngllterenln ev-voldcnberl kabul edilmiş hazrrsrrlı (Lütfen sayfayı epririm») VATAN Avrupada Nasıl Geçti Kumarda 12 Milyon Altın Ruble Kaybetmiş Adam Şehrimizde Telefon Şebekesi Genişletiliyor Aksarayda Son Derece Modern Bir Santral Yaptırılacak Yazan Bebia Tevfik BAŞOKÇD Telif ve tercüme hakkı tamamilc mahluzdur — 19 — •cn oturduğum iskemlede Urtlr ı tim. Şu adamın İçinden ıtriyordum. Yarabbı. ancak roman-1 dinlerken, dışından gost hu. okuduğumuz bir maceranın 1-1 beni hayretlere düşüruye ine mi düşmüştüm? bl, İnsanlar nasıl anlaşılı Baron da yerinden fırladı: amma İmiş meğerse... - Benim evimde, ilk defa böyle O. sözün ti kesmeden c u vaka işitiyorum. Bu çok teessüf — Bu Baron ıS) dedi kaybettiği paraları geri alsın. Bu sözlerden sonra masanın üzerindeki paraları hepimizin kaybına göre bf-¦e iade etti. Biz sokak kapısından çıkarken Tüner Fernreye yaklaşarak korkak bir sesle; — Egrr şahitlerinizi göndermek istiyorsanız işte adresim... Diye kart vtzitint verdi. Bu geceki bu çirkin vakadan son-derece müteessir oldum. Bütün ge- gı adamlarla oyun oynamam alı... — Fakat, dedim. Bu Tüneri bana Istanbulda iyi tanıdığım bir Rus a-ilesi tavsiye etti. — Ta, öyle ml? Hcic o Ruslar... İşte bunun İçin ya. dun akşam yanıma Ferareyl almıştım. O çok açıkgözdür. Hiç böyle şeyler gözünden kaçmaz, zaten kaç kere bu Baronla oytıadıksa ya Baron kazanıyordu, yahut ta Türkler, ona eminim kl onla nn ikisi de ortaktır. Fakat biz de o paralan onlarda bırakmamalıyız. DUn akşam Ferari bana Tünere bir mektup yazıp şimdiye kadar kaybettiğimiz paraları İade etmesini İstc-mtnrizl tavsiye etti. Siz hemen bu Rsfaah Tünere bir mektup gönderin paralarımızı geri vermesini bildirin.. Ben oradan çıkuıca yolda hemen bir postahaneye uğradım. Madam Velardonun arzusunu bildirmek ve paralan iade etmeli için Tünere bir sonra Tünerden cevap aldım, ögle-lacele mektup) gönderdim. İki saat den sonra saat üçte beni civarda bir kahveye davet ediyor, orada bana paraları iade edeceğini bildiriyordu. Saat üçte kahveden İçeri girdiğim zaman çok tenha bir köşede beni bekliyordu: — MUsyü, dedim. DUn akşamki vak'adan sonra sizinle bir daha bir yerde tesadüf etmek istemezdim. Fakat bu sabah Madam Velardonun kaybettiği paralan geri almakta İsrarı Üzerine şu sıkıcı vazıyete tekrar duştum. Sözlerim Müsyil Tünerin canını sıkmıştı. Elindeki zarftaki paraları bana uzatarak: — İşte paralarınız dedi. Zaten kadınlar dört kuruş kaybetmeler kıyamet kppanrlar. SİZ nihayet ancak birkaç yüz frank kaybettiniz. Ben — Evet, dedi. Fakat bir İş yapacak ceaaret bende yok. Hayatımı birkaç senedir oyunla kazanıyorum. Eger yolumun Üzerine bu Baron (S) | çıkmasaydı. Belki bu derece düşmez dim Benim İçin intihar etmek en doğru bir yoldur. Fakat ben artık çok alçalmış bir adamım, intihara da cesaretim yok. Hayatımı böyle sürükleyip götürüyorum. Ben ömrümde böyle bir adamla karşılaşmamıştım. Hiç bir zaman, bütün kusurlarını böyle bir tabiilikle itiraf eden. bir adam görmemi*- dare etmeyi bırakma bir vaka çıkmazdı, kadar hep o kazandı düşmesinler diye bu kazanmamı istedi. — Ben hayretimde hiç bir kelime söylen dinledim. O yine de — Biz daima yeni vc onlarla oyun oyna zi tanıdığım zaman . Ben kanveaen çiKarnen cıımac çalınmış, sonra geri alınmış birkaç yüz frank, kafamın İçinde de bir kitap dolduracak kadar macera vardı. Kendimi bir hapishanede bir mahkûmun itirafını dinleyen bir papaza benzetiyordum. İnsanların nasıl zayıf, nasıl biçare, ne kadar nefislerinin esiri olduklarrnı bu hadi'ede Öğrenmiş oldum, derin bir acı duydum. Fakat bir daha iyi tanımadığım insanlarla oyun İşine girmemeğe de and ettim. O gün. Madam Velardo kaybettiği birkaç yüz franga kavuşunca yüzü güldü Ben de bundan sonra Parlste (Arkası var) ğının muhakemesini bugün yeniden yapmrya kalkanlar. Amerikan yardımının agırlıglle eğlenenler çokzar. Iraktaki yersiz ve lüzumsuz meydan okuyuşu bile bunnn tecellilerinden saymak yanlış olamaz. Canını dişine takmış İki dünya, en geniş bir programla ve bütün varlıklarlle çarpışıyor. Dava. Balkanlarda, Yakın Şarkta. Akde-nlzde bir çırpıda halledilmek için çok büyüklür. Bir tararın tezi zamandır: Düşmanını Ameri kadan vardım almağa bırakmadan yıldırım hUcumlarlie ezmek. Ötekinin-ki başka bir manada yine zamandır: Vardım gellnclye kadar yıldırımların şiddetine dayanmak. Gündelik hadiselere tepeden bak mayı bilen objektif ve heyecansız bir mantık İçin ortada henüz kati hüküm zamanının geldiğini gösterecek bir kati vaka yoktur. Yıldırım hücumları yürüyor ve daha da yÜrUyebllIr. Fakat öte taraf ta boş durmuyor. Amerikan yardımı uerçl ağırdır. Fakat bir yarım dünyanın harekete ¦.¦im vc terazinin gözünü yine bir yun m dünya kudretinde bir devlet aleyhine aksatacak silah yekûnunu hazır etmesi beş aylık, on beş aylık iş midir? Hulasa, ellerindeki büyük vasıta Denizyolları vj Limanlar Yeni Sene Biiïçe.eri ide İngilizlere 40ÛU Ton Kuru Üzüm Sattık Den j/yo! la n tmum ğü ılo Limanlar Umum ğü yeni sene bütçe pro karaya gönder ilmisi.r. haberlere göre. her "ki ı Bir Baba Söz Dinlemeyen Oğlunu 4 Yerinden Yaraladı 4U00 ngılrzıer doıt neviden ibaret bu-unan bu üzümlerden 7 numaraya !4. A numaraya 27. 9 numaraya 14 ve 10 numaralısına da 42 ku-uş verecekler ve haziranın on »eşine kadar inalı tesiim edecek* erdir. Elycvm İzmir piyasasında I7U0 tondan fazla çekirdeksiz izüm bulunduğu için, ihracat bu. iği bu partiyi derhal alıcılara leşim edebilecektir. İyi şartlar vc ¦yatlarla satılan bu üzümler müs-ahsiılcıi dc, tüccarı da memnun gece. Fatihte Ibrahimpaşa nde 176 numaralı kahve-t -4 den sonra açık bu-ı görülmüştür. Derhal in kepenkleri çekilmiş, aa. jsa da yakalanarak Adii- ıliç Vapurları İdaresi ; vapurları idaresinin Mü- EvveLki akşam, geç vakit Ga-! a lada Aıapcamîainde çok acıklı bir vaka olrnuş, ansızın hiddetlenen bir baba, söz dinlemiyen oğlunu bıçakla vurmuştur. Yapılan tahkikata göre vaka şöyle olmuş- Arapcanusindc oturan Ahmet Tili adında bir adamcağız, oğlu on dört yaşındaki Sabrinin kahvelere dadandığını görmüş ve bir dsha kahveye gitmemesini tembih ve gittiği takdirde evlâtlıktan reddedeceğini söyliyerck tehdid ermslir. Fakat. Sabrİ babasının bu isabetli tembihini mUhİmse-memiş, tine kahvelere devamda ısrar eylemiştir. Evvelki akşam geç vakit işinden dönen Ahmet, oğlunu evde göremeyince aramağa çıkmış ve nihayet Arapcamisinde Nazilin deşik etmiştir. Sabrİ, söz söyleme, ğc mülktedir olamıyacak bir halde hastahaneye kaldırılmış ve yaptığı bu kanlı işten o anda nedamet hissederek çöktüğü sandalye üzerinde hüngür hüngür ağlıyan zavallı Ahmet Tılı da kanlı bıçağı elinde olduğu halde yakalanmıştır. Pencereden Düştü Kasımpaşa Kışla çıkmazı 6 numarada oturan Akif oğlu 3 yayın, da Rıdvan evin birinci kat pençe, resinden düşmüştür. Ridvanı annesi pencerede bırakmış ve çocuğa dikkat etmemiştir. Düşme neticesinde yaralanan çocuk Şişli Etfal hastahanesine kaldırılmıştır. Tramvaydan Düştü Aksarayda 35 numarada oturan Mustafa oğlu Tevfik Baray dün gece Yedikulcye «itmekte ıolan tramvaydan acele ile atlamak isterken muvazenesini kay- 1 bederek dü*mü ve babından, rö. Haberi er: rmdan feragat etmiş addolunacaklardır. Bu imi.n akreditif kullanan tacirlere vc yahut ta ticaret ofisine verilecektir. Vekalet, son günlerde vinç muhtelif ithalât birlikleri cm- veçten alacağımız eşyaların memleketimize Rusya yolu İle getirilmesi İmkanları temin edilmiştir. * İsveç ile hükümetimiz arasındaki ticaret, anlaşmalarına alt Cürmü Mesti ud da a«v Dün Adliyeye hiçbir cürmü ve 3 nı meşhud davası verilmemiştir. Son -Wtt 'e günlerde bu nadir tesadüf edilen J tıklt İk I bir hâdisedir. y'n Dün Beşiktaşta Pasif Korunma Denemeleri Yapıld ¦unıııa denemeleri muvaffakı yeri e yapılmıştır. Rejimlerimizden lehtedir. Dlger resim ise Ayazagaya Indlgl farzcdllen puraşillçülcr denemede nıefruz yaralıların naklini göster-r alınmasını tosblt etmektedir. lerln altına sokuldum. Icrlml kapattım. Yine u şeyler görmeğe haşladı ¦onlarında I-'rlth bize ç nlz kenarındaki evde Ör dan sarkıyordu. Yağım fin dalga senleri kulag ul yayladaki çiçekler n ta da ormanlar vardı, Karanlık manlar.. Fakat bunların arası - S-5.941 - GIÛNIDEN O ÜNE O Mübarek Gibi... IS3 ski bîr dostum var: Sırp-lir. Scnclerdenberi Istan-buldadır. İyi lürkçc konuşur. Dün kendisine sokakta tesadüf ettim. Epey bir zamandanberi görüşmemiş dostlara hâs bir hasret ve samimiyetle el sıkıştık. — Ne var ne yok? dedim. Gözlerinin içi, mânasını çok geç kavrıyabildiğİm bir gülümseme ile parladı. — Bu sabah gnzelede okudum, ile d». Brcst'de bir otelin Üs tüne düşen bir tek bomba tam dört yüz Alman zabitini öldürmüş. — Evet, ben de okudum. Karıları kendilerini görmeğe gelmişler de, ı.ur..mı şerefine bir balo tertip etmişlermiş. Sonra dostumun Sırp olduğunu hiç hatırlamıyarak ilâve e'.-tim: — Bir insan ne kadar emek* İcrlc, ne kadar güçlüklerle yetişiyor. Ne dc olsa dört yüz kişinin bir (ek bombaya kurban git. mc i çok acı bir şey. — Evet, altı ay evvel ben da tıpkı senin gıoi düşünüyordum, hakat, şimdi çok değiştim. — bu değişikliğe sebep? —v Belgrad bombardımanı... Kafama dank demişti. Dostu. mun Belgrad bombardımanın, dan ıztırap duyması lâzım gelen bir Sırp olduğunu hatırlamıştım. O devam etti; — Belgrad'da öldürülen yirmi bin kişinin intikamım alabil* mek için Brest'c dü-en o müba. rek bomba gibi daha tam kırk dokuz bombaya ihtiyaç var!.. KÖR KADI MİLLİ ŞEF'İN RESİMLERİ Ankara, 4 (AA.) — Edirne. -Ereği Nevşehir. Ergjthan ve an aldığımız telgraflar. eOmis oldukları fotoğrafi-ı vilâyet ve kazalarda Par. rkez ve Halkevleri şeref erine içten sevgi tezahüıa- onuîmuî olduğunu b ildir- NBULDAN GİDENLER İNEBOLU'DA olu. 4 (A.A.) — İstanbul. :vlct hesabına Anadolu*ya t isteyenlerden ikinci ka-lâmil bulunan Ankara va-iin buraya gelmiş ve yolcu- a tah kolay rnenr T AKVİnl AY. 5 - 5 MAYIS 941 PAZARTESİ GÜN: 135 . Kastın 173 ı;ı Mİ: 1357 — NİSAN: HİCRİ: \ .UUI 13Q0 - K. ııl .lıı ZEVALİ EZ : S İSİ GÜNEŞ ÖĞLE: İKİNDİ AKŞAh 13.11 17.04 : 20.09 9.1i 5.01 i 8.31 \ 12.00 I YATSI: İMSAK 21,55 3,56 1.« 7,17 ÜZÜNTÜ Dafne du Maurieı — 101 — Çeviren: Rezzan A. E. Yalman hır ıl.t ılın ulu. ı güzel olur, yalı lerl .'İn. ı-.ı ta geliyordu, IHM-güzeldi, her turaf-yeşll or-Imykıış-I. Mıımlrrlry nu-hlıtptn ne şu i. i1 i deve diken- li bir VMİtedlr. REŞAT NURİ — Maksim, Maksim.. — Ne var? — Rüya gördüm. Korkulu Tekrar ¦ ¦.......karanlık w korkunç derinliklerine dalmıştmı. Küçük salonda mek-tuplur yazıyordum, rllmde kalın bir siyah kaleni vardı, fakat yazdığım yazı benim diırt köşe yazıma benzemiyordu. Kulemtnı-den ur un vu sivri harlll bir yazı çıkmıştı. rlunhırı ben yazmamıştım. Yerimden kalkıp .n n m.ı bakıyordum. Fakat aynada gordü-ftüın yuz benim yüzüm dcgUdL Güzel, solgun, elyafa saçlı birinin yüzüydü. Aynada «' ııı.ı bakıp gülüyordu. Sonra ayni insan bir i. ı nı.. oturmuş, saçlarım arkusına dökmüştü Maksim d- hu savlan fırçalıyordu. Bir Çille suçlun tutuyor, büküyor, büküyor, kalın bir İp haline getiriyordu. Sonra o yılana it ••¦ -mı |pl Rcbckanın boynuna aurıyor- — Hayır.. Hayır... Diye bağırarak uyandım. Isvlçreye gidelim, Maksim. Alhay Jul-yıın'ın hakkı varmış. Buradan ufuklaşa-lını. Maksim yüzümü okşuyordu: — Ne var? Ne oldun? Diye soruyordu. Kalktım, oturdum. Saçlarım yüzüme dökülmüştü. — Uyuyamıyorum. Bir dUııye ruy» giırU- yorum. Fakat drmlndcnberl uyudun, İki saat uyudun. Nerede İse varacağız Uç dört kilometremiz kaldı. Saat ikiyi geçiyor. Hava evvelkinden daha fazla soğumuştu, t'rpcrlyordıım: — Yanına geleyim. Maksim, dedim. Eve Uçc doğru VWim değil ml? Otomobilin arka tanıtından onun yanına geçtim. Elimi yine dizine dayadım. Dişlerim birbirine çarpıyordu: — t'ştlyorsuıı. dcgU ml? — Evet Önümüzde birçok tepecikler yükselip al-çatıyordu. Ortalık çok karunlıktı. Yıldızların hepsi örtülmüştü. — Saat koç. Maksim? — İkiyi yirmi geçiyor. — Garip şey.. Şurudan tepeulıı arkasından sanki güneş doğacak gibi geliyor. Fakat henüz şafak zamanı değil. Çok erken tieftiı mi? — Güneş o taraftan doğmaz, orası garp I aralı... — Biliyorum.. Fakat garip degll ml? Cevap vermedi. Ben de gök yüzüne bakmağa devam ettim. Ben baktıkça ortalık sanki daha çok aydınlanıyordu. Tıpkı şafağın İlk kızıllıkları gibi. gittikçe bir ışık etraf u yaydı yordu. — Bu vakitsiz şimal fecri şimal memleket lerlnde görülür, burada görünmez deJU mi* — Bu şimal fecri degll, o tarafla Mander-ley var dedi. Yüzüne baktım. Gözlerini gördüm, korktum. — il.li.- ı,ı Maksim ne var? Dedim otomobili gltllkvc daha hırlı sürüyordu. Önümüzdeki tepeyi aştık. Koy göründü. Eaııl-yoıı deresi gümüş bir şerit gibi uzanıyordu, Manderley'e giden yol önümüzde itli. Mehtap yoktu. Gök yüzü tepemizde simsiyah yükseliyordu. Fakat uruktaki guk siyah değildi. Kıpkırmızı sanki kana boyanmış gibi İdi. Denizden gelen tuzlu rüzgar bize kul parçaları getiriyordu. Manderley yanıyordu... — SON — Başmuharriri: Arımet Emin YALMAN VATAXEVt — oaftniofttu, Moto Fen&rl ft. St T e I e 1 o t. : W136 — Telgraf VATAN tot MAYIS SALI 1941 Fiyatı: 5 Kuruş SİYASÎ SABAH GAZETESİ — Sayı: 253 Yeşil Gül Çok Meraklı Zabıta Romanımız Bugün /kinci Sayfamızda Başladı B. Hitlerin Son Nutku Hakkımızda söylenen tatlı sözlerden mütehassisiz. Suna rağmen hazır ve tetikte kalmamız, Almanya ile aramızdaki sulh münasebetlerinin devamını temin edecek bir ihtiyat tedbiri diye karşılanmalıdır. Yazan: Ahmet Emin YALMATİ itler son nutkunda Türkiye hakkında nazik ve dostane sözler söylemiş. Büyük Harpte müttefik olduğumuzu, neticeden Almanya kadar müteessir olduğumuzu hatırlat m ıstır. Atatürkü «Yeni Türkiyenin büyük ve dâhi yaratıcısı* dîye anmış ve Ebedi Şefimizin tarihi rolü hakkında şu sözleri ilâve etmiştir: «Tahin terkettiği ve kaderin müthiş in-hizama uğrattığı o vakitki müt-.tefiklerine, kalkınmak için en (muhteşem misali vermiştir.;» Bugünkü milli siyasetimiz (hakkında Alman Devlet Reisi-înin hükmü şudur: «Şimdi de zi-I manidarlarının realist gidişi sayesinde. Türkiyenin kendi kararlarında istiklâlini muhafaza etmesine mukabil, Yugoslavya İngiliz entrikalarına kurban oldu...» Doğrudur, Büyük Harpte beraber dövüştük, harpten sonra dert ve felâket ortağı olduk. Bizim önümüze, B. Hitlerin dediği gibi, büyük ve dâhi bir yaratıcı çıktı. Ona güvenerek arkasından yürüdük. Maddi kuvvetlerimizi ölçmek için durup düşünmeği bir dakika bile hatıra getirmeden mücadeleye atıldık, istiklâl aşkımız, fedakârlık duygularımız o kadar büyüktü jki, her maddî müşkülü aştık ve yeni Türkiyeyi kurduk. 1933 te B. Hitlerin rehberliği j altında Almanya, menhus tahine karşı mücadele açınca, gönül hoşluğu ile imza etmediği bir muahedeyi madde madde yırt-mıya başlayınca hak verdik ve memnuniyet duyduk. Verilen sözlere ve halkın çoğunun arzusuna aykrn olarak Avusturya ilhak edilince bunu i pek hoş görmedik, fakat niha-1 i yet bu meseleyi Almanlığın bir aile davası dîye karşılamak !mümkündü. Südet Almanları hakkındaki taleplerin haklı tarafları vardı. B. Hitler, Münih anlaşmasını bir mütareke diye karşılasaydı, B. Rooscvelt'in teklif ettiği sulh müzakeresini kabul etseydi, Almanya dünya yüzünde umumi şekilde şeref ve saygı kazanır ve her makul isteğine kavuşa-bilirdi. îngilterenin de, Amerikanın da iç vaziyeti buna tama-mile müsaitti. Münih anlaşmasına aykırı o-larak Çekoslovakyaya yapılan taarruz bütün dünyada haklı bir telâş ve endişe uyandırdı. Hudutsuz Alman istilâ iştahları karsısında cihanın emniyet ve tıkla! isti 'bizim bu 1 miz Almaı ! rafta olarr fraklarımız gizlemiyor sıkı mütt. di. B. Hitle sederken, arazi ve si nı, Balkaı tiklâlinı fa rine karış cak iktıpa B. Hitler Nutkunda Balkaı Harekâtının Bir Bilançosunu Yaptı Neft yağları açıkta akan ve beynelmilel sermayelere senelerce mücadele mevzuu olan Gerkük civa. rındaki tepelerle Hayfaya kadar bazan yer altında ve bazan açıkta piden petrol boruları Gerkükten Akdeniz sahillerine inen petrol boruları güzergâhını gösteren harita B. Hitlerin Nutkunun Tefsirleri Zürich, 5 (AA.) — B. Hitler m nurku hakkında bugün jnti. •ar eden irk tefairaMa Alman şansölyesinin Mi.n-.il--rııii inkisara uğrattığı, zira harbin bu sene biteceği hakkında vaitte bulunamadığı kaydedilmektedir. Londra, 5 (A.A.) — Reuter ajansının diplomatik muharriri yazıyor: B. Hitlerin Reİchtagdaki nutkunda B. Churchill aleyhindeki şiddetli hücumları, B. Churchill m son nutuklarının ona şiddetle dokunmuş olduğunu gösteriyor. Rciehatag nuflkunun en alâkalı kısmı belki de Balkan işlerine ve A İman yanın bu mıntakalarda toprak menfaatleri olmadığı teminatına ait olan kısımdır. Alman kıtaları tarafından muslihane ûj-gal edilen Romanya ve Bulgaristan, Alman sürüleri tarafından ezlien Yugoslavya ve Yunanistan derecesinde bu teminat hakkında faraziyelerde bulunabilirler. Hitlerin sözlerinde müstakbel niyetleri hakkında bir işaret araştıranlar mutad olduğu üzere vakitlerini kaybederler. Hitler, hakikî maksatlarını gizlemek için kelimeleri kullanmak sanatında Hitlerin, İtalyanların yardım istemedikleri hakkındaki beyanatı, muharebelerde İtalyanların cesareti hususundaki methiyeleri hiç jüphesiz Roma'da büyük bir memnuniyet uyandıracak vc Ad. riya tik sahillerinde İstediği arazi meselesinde A'manyadon beklediği müzahereti götemiyen Mus-solîni için hafif bir taviz '.e-kıl Vaşigton, 5 (A.A.) — Hitlerin nutku Vasington'da pek az alâka uyandırmışa benziyor. Bîr çok kimseler bu nutku Hitlerin Churchıü . karsı beslediği infialin bir ifadeıî olarak telâkki ediyorlar. Diğer bazı kimseler Hıt-leıin nutkunda Ajnerikaya hücum edeceğini zannediyorlardı. Fakat bütün hücumlarını B. Churchill'e tevcih etmiş olması son Alman zaferlerinin, Hitlerin gayelerini "»"»"" 5- * *» /// Amerikanın İlk Yardım Kafilesi Süveyşs Geldi "Alman bir habere göre, 26 büyük gemiden İbaret İlle Amerikan yardım kafilesi Süveyşe gelmiş ve yüklerini boşaltmıya başlamıştır.,, (Radyo Gazetesi) İtalyanlar Sakızı İşgal Ettiler «Bugün aldığımız bir habere göre. saat 18 i 19 geçe iki İtalyan torpidosu Sakız adasına gelmiş ve bir mukavemet ve mukabele görmeden bu adayı işgal etmiştir.* (Radyo Gazetesi) Hürriyet Ordusu Irak Hükümetini Devirecek Bu Ordu Maverayi Ürdünde Kuruldu Irak Tayyarelerinin Yarısı İmha Edildi Alman Tayyareleri Iraka Geçmişler Haytaya Petrol Akıtılması Durduruldu «İngiltere ile Irak arasındaki muharebeler devam ediyor. Gs- na girmiyordu. Alman Zayiatı Karada ve Havada 1151 Ölüden İbaret Berlin, 5 (A.A.) — B. Hitlerin nutkunun mabadı: Almanya ile Yugoslavya arasında bir anlayış ve hattâ bir dostluk samimi münasebetleri tenis etmeğe uğraştım ve bu gayeyj tenvin için senelerce çalıştım. Bu memleketin, benim gibi, kendi menfaatlerini iki devlet arasında sıkı bir is birliğinde «ören bazı be aürüHdcnmesi tehlikesinin yak. 1 aşmış olduğunu görünce, Yueos-lavyayı bu tehlikeli vaziyetten kurlarm*k için bütün gayretlerimi sarfefctim. B. Hitler Alman hariciye nazırının deha mertebesini bulan saibır ve ikdamla Yıngos-lavyaya rraiteaddit dürüst tekliflerde bulunduğunu ve hattâ bu ij halledildikten sonra Almanya-nın Yunaniatanla ihtilâfı kaldır-1 mak samimi arzusunu da besledi- I ğini söyleyerek şöyle devam etmiştir : Ve bu suretle, nihayet, Yugos. lav hokûmetınİ üçlü nakta gırme-ğ; imale mümkün olmuştur. Üçlü ' pakt. Yugoelavyadan mutlak olarak hiçbir talepte bulunmuyor. Fakat bu memlekete yalnız men-faatler temin ediyordu. Tarihî hakikatin ort .ya çıkmasına yaraması için bugün şu ciheti müşahe. de etmek isterim ki bu paktla ve b ı ı aktın zeyilleri ile. Yugoslavya, hr-bİr vardım taahhüdü allı-ilâkis, Yugos- Şarki Ürdün emiri, Abdullah İngiliz yüksek zabftterBe bîr len habet harobeler ret o yarısı ava rr sktediı lavya, üçlü pakt devletlerinden, yardımda bulunmak için hiçbir talep almıyacağı balcJetnd» reamî teminat elde etmiş bulunuyordu. Daha bidayette, her türlü harp malzemesi transit nakliyatından vazgeçmeğe mütemayildik. Bundan başka. Yugoslav hükümetinin ileri sürdüğü sarih iddia üzerine. Balkanlarda arazi değişiklikleri yapıldığı takdirde. Yugoslav. (Devamı Sa. 6. Sil. 1 de) — Lehte Şarkî ürdünde Irak Vaziyeti Görüşüldü Irak Naibi Bir Beyanname Neşretti Kahire. 5 (A.A.) — Öğrenildiğine göre, cumartesi günü Şarkı Ürdün Emlri Abdullah tarafından yeğeni Irak sabık kral naibi Abdül I-ifth şerefine verilen bir öğle zlyafe-Devamı Sa. 5 Sfl. 6 «I» XX rol kuyularına hakim oldukları, Hayfaya giden petrol borusunu kapattıkları bildiriliyor. «Maverayi Ürdünde. teşekkül eden ve «hürriyet ordusu» ismi verilen kuvvetler. Nuri Saidin kumandasında olarak Iraka geçe. çekler ve Irak hükümetini devi-, lr«k SterUn Rejiminden Çıkarıldı recefclcrdir. | Londra, 5 (A.A.) — Bir karama-1 «Bazı radyolar. Rodosta bulu-j m*Vc Köre Irak, artık Sterlin reji-: nan Alman tayyarelerinin Iraka rrnne dahil memleketlerden sayılmı- [ (Devamı Sa. ft, Sü. S de) X/X I yacaktır. Tobrukta İngilizler 3000 Esir Aldı Ebedî Şeften Millî Şefe Samsundan Ankaraya Ankara. S (A.A.) — 18 Mayıs Spor ve Genelik havramı ınUna-sebetlle Reden Terbiyeni Genel Direktörlüğü tarafındaıı bu yıl İlk del* olarak Samsun - Ankara arasında yapılacak bir bayrak ko--¦ı -ıı tertip edilmiştir. I/mirin duş man kuvvetleri tarafından İşgali eilnünlln yıldönümü olan 15 Ma- başlıyarak 19 Mayı* pazartesi gU-nli Ankarada 19 Mayıs fttadyo-munda nihayet bularak olun bu alt olarak İm/ır lamın programa t ı. ı ¦. ı r-. 111 Samsundan Itiba- şıyucak olan ber adet İki kilometre koşarak ve bayrağı dlger arkadaşına verecektir. Böylece elden ele verilmek suretlle önemli Müsabakamızda Tasnif Başladı Noter Galip Bingöl işi Ele Aldı (Kim sına me kuyucul, lâka, fil açtığı : Bugün Dünya Vaziyeti Mıh azetesine Göre Günün im Hâdİselsri En İngilizler İrak hava kuvvelerinin yarısını hnha etiller. Irak hükümeti Hayfaya gidr n borulara petrol verilmişini mencttl Tnbrukta İngilizler mukulıll taarruzdu Uç bin esir aldılar. B. İllilerin nutkuna göre Alınanların Balkunlurılukl zayiatı Maverayı İrilimde Iraka yürümek U/ere bir hürriyet ordusu kuruldu. ipti elden geçirmek Uzın Eger bugün aksan alınırsa hangi çiftler nasip görüldüğü \ kimlerin kapandığı mızıctı Har. od kt.ı Altıncı Noter B. Galip Bîngöl «Kim kimle evlenmeliı cevapların e tasnifine nezaret ederken Mihverin Elli Tankı Tahrip Edildi Kahire, 5 (A.A.) — ingiliz umumi karargahının tebliği: Libyada: 3/1 mayıs gecesi kıtalarımız mukabil taarruzda bulunarak düşmana ağır zayiat verdirmiş ve taarruzu yenilemek İçin düşman tarafından yapılmakta olan hazırlıkları İfna etmişlerdir, vetlcrimiz yeniden faaliyet göstermişlerdir. Müteaddit düşman müfrezelerine muvaffakiyetle hücum edilerek insan ve zırhlı otomobil itrba-rile zayiat verdirilmiştir. Hubcşlstanda: Debuh bölgesinde Hint kıtaları 3 mayısta Emadanl ve Ulethert't zaptı-tm İşi erdir. Bu harekât esnasında «ok üstün bir mevcut- Dovami: Sa. ft. su. ft te) /§/ Aleyhte Sabık Kudüs Müftüsü İngiliz Aleyhtarı Suriyede Irak Lehine Nümayişler Yapıldı Bağdat. 5 (A.A.) — Hükümet lehindeki tezahürler büyük bir intizam içinde devam etmekte ve hükümete her taraftan sadakat teminatı gelmektedir. KUlstln mültecileri ordu-(Devam. Sa. B, Su. 1 del «= Bir Filo Cebelitarıktan Ayrıldı Cebelitankta Mühim Bir Faaliyet Göze Çarpıyor Linea, 5 (A.A.) — OEı Fransız a-jansı bildiriyor: îngilterenin Renovn ve Elisabeth zırhlılarlle Sheffield ve dlger bazı kruvazörleri, muhtelif torpido muhripleri. Arc Royal tayyare gemisi, müteaddit denizaltılar ve bir sarnıç gemisi bu sabah Cebelitarıktan hareket etmişlerdir. Gemilerin hareketini boğaz Üzerinde uçan altı tayyare himaye etmiştir. Askeri limanda şimdi Argas tayyare gemisi tâli e-bemmiydi han üç gemi kalmıştrr. Cebelitarık'da Faaliyet ¦tkta pek ştur. :mlsi (Devamı: Sa. inda Ark Ro-»ü. t de) /// GÜNÜN SES Anadoluya Gidenler Yazan: REŞAT NURİ Anadoluya g'den bir mütekait akrabam, hurrketlnrtcn bir gün evvel vedaa geldi. Biruz yorgun görünüyordu. Fakat buna rağıuco rvlenetek bir l«y delikanlı k'tbl zailimi '.mı.m yüreğinden kopan he-ycOM daİKiılarlIe gözleri parlak, fikirleri cesurdu. Iı.ıhın unlamakta gecik-Akrabam ıııUtekultlerlu ."-memuriyet hayalını Ana-¦¦ 'i i"1 ¦¦ sonra mesul bir İhtiyarlık hulyn-lle Istaııbulun fakir ve sönük hir m a ha İle» İn e gelip yerl«şı»iı;tı. Yln" bîr ıok lıtanlnıl m. ckuiMerl gibi tam btr hizmet (.e'l sııak, bu ruh iii. ılllll- ğU gibi ılı.İn.l.ı I devresini bitirmiş olmasına rağmen viîcudtk dinç, kafa ve kalbi heao* her şeyi anlıyacak ve htHyeeeb bir çağdaydı. Seneksin ağır afcır ziltnlmhe »İndirdiği bazı fikirlerden kurtulmak güo olduğu ı- m kendisini, erile kahveni arasında gAO&B aylak hayalında mesut sanıyordu. Halbuki hakikatte hiv Öyle değildi. Kendi vazlyetlndeki e»ki hir küvük nıe-nııırn hiçbir oyalayıcı valışma vesilesi \. ı. un-.. -ı bu hlkyllk şehirde âdeta kaybolmuş Kİhiydi. Kahvede kendi vaziyetinde hir kaç mütekaitle dedikodu, evde kadınlarla ağız kavgası yapmaktan başka İşi kalmamıştı. Kendinin artık bir şeye yaramıyueuğı kanaatinden duğmu i. ıı-...... hir 1111¦¦ ıın ve bedbinlikle gitRİdo vlieutten düşerek ölUmO bekliyordu. Şlnıdl bu akla gelmlyea muvakkat gür Itrsatı onu adet*, yeniden ni ¦ .ı ı. ¦ i Gideceği kadananın (Liıtfen sayfayı oevirem). VA TAN 6 . 5 - 941 Avrupada ©ın)@ım= Nasıl Geçti Parisfe Şaşaalı Bir Türk Gecesi Tertip Edildi Yazan : Bebia TevMk BAŞOKÇU ŞUkUı ki evindeki yi megi bana ml biraz tertibine. çeklerin gü Kafirlerden Telif ve tercüme hakkı tamamile mahfuzdur — 20 — ı akşam MUsyil (P) nln dan, Yıııc Mustafa Kemal Paşa.- Ça nl beş kişilik akşam ye ııakkaledc nasıl vaktinde kaldırılmış y kus uzluğu mu ve derdi- bir parmağının işarctlle İngiliz ordu ıııutturmustu. Sofranın sunu duıdurduysa şimdiki düsmanla-meklerin nefasetine, Çl- rmı da Tllrk topraklarından öyle a-»lliglne bayılmıştım. MU j tacagı muhakkak olduğunu yazıyorlardı. Bunları okudukça ve dinledikçe güya bu raferl biraz da ben yaratmışım gibi İçimde gurur kaban-yordu. FransiE hükümeti bir klüp salonunda bir akşam bir Türk gecesi tertip ettirmişti. O gece Türkleri yakından tanıyan Fransızlar ve Ça-nakkalede Türklerle harp etmiş askerlerden bazıları orada Türkler hBk kında nutuklar aöyllyeceklerdl. ; genç kadın Paris zarafetini cidden temsil ediyorlardı. Yemekten sonra yine etrafımı sarmışlardı Birçok sualler arasında, bir kaç gün evvel otelde düzelttiğim siyah lül esvabımı kime yaptırdığımı soruyorlar, benden terzimin adresini İstiyorlardı. Nermlnı Dikişlerini kendisi diker. Dediği «aman İkimizin birden yalan söylediğimize hükmediyorlardı. O gece ben. Fransızların Üzerinde bıraktığım tesirden memnun kaldım. Bu her gün devam eden davetlerden biraz mahcup gibiydim. Ncrml-ne de bundan bahsettim: — Bir gün hepimizi otele davet et dc bir Türk kahvesi ikram et, dedi. Ben de Nerminln dediğini yaptım. Birkaç gün sonra bütün tanıdığım ve davetlerine gittiğim Fransız ahbapları otel Bslzak'a Tllrk kahvesi içmeğe davet ettim. Otelin salonu o gün yalnız benim misafirlerime hasredildi. Bir köşede de çaylar hazırlandı. Saat dörtten itibaren nksam sekiz buçuğa kadar salon doldu vc boşaldı. Davetlilerden geJmiyen bir tek insan yoktu. İşi olanlar bürolarından çıktıktan sonra da geldiler. Ben misafirlere alafranga bir çayla, alaturka bir kahve, ve lokum İkram ettim. Büyük çay masasının köşesine hazırladığım ispirto takımı üzerinde kahveleri pişirdim. Fe-hlme Sultanın bana düğün hcdiye'l diye verdiği zarif zarf. vc flncanlar-kahveleri dagthm. Bu alaturka kahve davetinden Fransızlar pek onemnun kalmışlardı. Bin iltifatlarla herke" geç vakit evlerine dör.Up salon boş kalınca otel arkadaşları İçeri doldular. İngÜizi. Fransıs. İtalyanı. Amerikalısı, hepsi birden kendilerini Türk kahvesine davet etmediğim için biraz sitem ettiler. Hatırlarını hoş etmek için o akşam yemekten sonra bir parti de onlara kahve pişirdim. ? Mayıs ayının içinde yasıyorduk. Paris cennet gibi güzelleşmişti. Çiçekler, ağaçlar, ormanlar, tiyatrolar eğlenceler, seyyahlar, her taraftan neşe ve hayat fışkırryordu. Hele Ankaradan gelen haberler benim neşemi arttırmaya vc kalbime kuvvet vermeye çok yardım ediyordu. Fransız gazeteleri her gün Türklerin zaferlerini yazıyorlar, kah raman Türk ordusunun tasavvur e-dltmrz yoksulluklar İçinde nasıl harikalar yarattığını anlatmakla bitiremiyorlar dı. Yine o genç kuman- zi götürmek şerefinin kendisine bırakılmasını bizden rica etti. Biz de derhal memnuniyetle kabul ettik. O günü, Nermtnle ben Türk gecesine, o .¦ ıkttl . müll kıyafetimiz sayılan çarşafla gitmeye karar verdik. Zaten benim çarşafım ve peçem valizde duruyordu. Müsyü K. Fransanın meşhur mühendislerinden birisiydi. Otuz beş yaşında kadar görünüyordu. Yakı- yaptırdı. Şarklılara pek alışıktır. Onları çok sever. Hatta İlk karısı Hintli İdi. Sonra kadın bir İsveçli ile evlenmek istedi. Ondan ayrıldı. Fakat yine aralarında daimi bir dostluk devam eder. Fransız kadınları onunla evlenmek için canlarını verecekler ama, onlara hiç emniyeti yoktur. Tekrar evlenmek İstemiyor, diyordu. Her halde Müsyü K. yasamasını çok İyi bilen bir adamdı. Babasın- TAKVİM e MAYIS »41 SALI AY: 5 - GÜN: 126 - Hızır: 1 RUMİ: 1557 — NİSAN: 23 HİCRİ: 11 $0 — Reblüiahır: 0 VAHİT ZEVALİ EZANİ CÜNEŞ: 5.53 9,t4 ÖOLE: 13,11 5,01 IKINDI: 17,04 8.54 AKŞAM: 20,09 12,00 YATSI: 21,55 1,45 İMSAK: 3,56 7.47 daire: Burada samimi dostlarına ken di «İtle- çaylar hazırlar ve kendisi hizmet ederdi. MUsyü K. her şeyi güzel yaptığının görülmesini ve takdir edilmesini pek aeven bir Insandr. Bunda hakkı olduğu görülüyordu, Parlsin monden hayatının butun İnceliklerine tama-mik vakıf, ince ruhlu bir adamdı... Hemen, tanıdığım her kadın Müsyü K. nın evlenme meseleslle meşgul o-lurdu. Müsyü K. ilk tanıdığım günden-beri bana çok yakınlık ve hürmet gösterirdi. Haftada en aşağı Ihl Uç defa Merminle beni çaya, yemeğe ve tiyatroya davet ederdi. Danslardan vc Montmartr'ın delice eğlencelerinden hiç hoşlanmazdı. Hele yeni açılan resim «ergilerini bize goster- lar arasında M. biraderler de başU sayılabilirdi. Sonradan bu dört kar deşin her biri tali ve tesadüfün yar dımllc bugünkü Fransanın ayrı ayr memleketlerde elçiliklerini yapmak tadırlar. (Devamı var) yabancısı değildi. Bir eski mütekaidin fikir ve faaliyetine karşı müstağni olacak dereceye henüz gelmemiş olan bu kasabada adam *¦-r..-ııı.ı geçeceğini, hattâ belediye, yahut başka bir İdarede haline göre bir İş bularak kendini göstereceğini umuyordu. Ve şansı yardım ¦ -1¦ • bunun hakikaten böyle olmasına bir mani de yoktu. Meşhur «Komada Iklıu*) olmaktansa İki evli bir köyde birinci olmak hayırlıdır» sözünün hakikati, ounn İçin bir kere daha tecelli etmek üzereydi. Mütekait akrabam Üzerimdeki bir ağırlığı silkelemiş gibi bir yeni hayata dogma duyguslle projelerinden bahsederken düşünüyordum: Bu hayırlı tesir sade onun değil, çoluk çocuğu ve torunları üzerinde de kendini gösterecekti. Kendi tecrübelerimle bilirim. Is-tanboldun çıkmayan İnsan evvela Anadoludan korkar. Büyük be mize muhabbetimiz pek fazla şey İfade ebnlyeıı nazari bir 1 n Yardım Sevenler Gemiyeti İstanbul Şubesi idare Heyeti Bugün Partide Toplanıyor Bayan M. İnönünün Beyannameleri Köylere de Gönderilecek İhraç Ve İthal Maddeleri GazinoTarifel :ri Tesbit Edildi Tesbit Edilen Yeni Tarifenin Bu Ayın On Beşinden 1tibaren 1 atbik İn e Başlanacak Belediye Reis muavini Lûtı'ı Ak-soy. İktisat ve muhasebe müdürleri-le kaymakamların iştirak ettiği komisyonda gazino tarifeleri tesbit Tesbit edilen tarifenin bu ayın on beşinden itibaren tatbikine baştana- Mısırç arş ısının Tamiri İstimlakine ve esaslı bir surette tamirine karar verilen Mısırçarşısın. daki İstimlak işlerini tetkik etmek üzere belediye mektupçusu Necatı Çillerle imar ve istimlak müdürleri dün mahallinde meşgul olarak tamir edilecek kısımları tesbit etmişler ve Yenlcami arkasında eski kuşçular 8-nünde yapılacak otomobil parkı su-hasını da gözden geçirmişlerdir. Eyüp - Edîrnekapı Arasında Otobüs Servisi EyUp, Edirnckapı ve Sirkeci olmak Üzere yeniden bir otobüs servisi İhdası halkın Istcgilc muvafık görülmüştür. Bunun hakkında da tetkikler başlamıştır. 19 Mayıs Bayramına Hazırlık 19 Mayıs bayramında Taksimde yapılacak geçit resmini takip için bir tribün İnşasına karar verilmiştir. İnşaata bir kaç güne kadar baslana- Edirnekapı - Otakçılar Yolu Memleket müdafaasında yer alacak İstanbul kadınları toplantıda inde meniye! almak Bugün Parli nıerke leket müdafaasında üzere Bayan Mcvhibe İnönü'nün direktiflerile faaliyete geçen yardım sevenler cOmiyeli Istanbuı şubesi merkez idare heyeti bir toplantı yapacaktır, Bu toplantıda Bayan İnönü'nün beyannamesinin bütün kaza ve köylere kadar tevzii için harekete geçilecektir. ' Beyannameleı Ankaradan tslanbula gelmiştir. Istanhulu Terkedeceklerin Şevki Marmara Havzasına Gidenler Dün Trak'la Gönderildi Bu Vapurla Mudanyaya 460 Kişi Gitmesi Lâzım Gelirken 27 Kişi Gitmiş Ve Bir Vapur Hareket Etmemiştir ,"i'n parsine kadar r Erdal İnönü Dün Sabah Geldi Reisicumhur MIHI $ef İnönünün küçük oğlu Erdal inönü İle Emniyet umum müdürü Ali Rıza Çevik dün sabah ekspresle Ankaradan şehrimize gelmişler, Haydarpaşada Vali ve Emniyet Müdür vekili tanırlarından karşılanmışlardır. İstanbulu kendi arzulaıile ler-kedenlerden Marmara havzasına gideceklerin şevklerine dün bas lanmıştır. İlk kafilenin «evkine tahsis edilmiş bulunan Trak vapuru dün sabah saat onda Galata ııH'ınnndan harrket Mmişiir. Fa'-kat, bu vapurla Mudanyaya gitmek üzere vesika alanların yekûnu 460 kişi olduğu halde bunlar, dan yalnız yirmi yedisi gelmiştir. Bu vaziyet karşısında Denizyolları idaresi mutat posta İle Mudanyaya gidecek olan paralı yolcuların da bu vapura alınmasını muvafık bulmuş, diğer vapuru se. Istanbulu terketmek arzularını, verdikleri beyannamelerle izhaı ve şevklerini lalep eden vatandaşlardan bir çoğunun herhangi bir sebep ve suretle böyle birden-bire hareketten sarfınazar etmek evvelce hazırlanmış olan program ile kısmen tadil edilmek suretilc devam edilmiştir. Dün akşam hareketi mukarrer bulunan Tır-han vapuru seferden alıkonulmuş ve bu vapura bindirilmesi mukar. rer olan parasız yolcular Aksu vapuruna bindirilmiştir. Aksu va. puru saat on sekizde limanımızdan Karadenİze müteveccihen hareket etmiştir. Maarif Haberleri: Dı hususi vapur tahrikinden sarfına, zar etmek ve evvelce hazırlanan sevk programını ilga eylemek mecburiyetinde kalmıştır. Bundan sonra gidecek parasız yolcular, mutat seferlerini yapan vapurlara bindirilmek suretilc sevkedile. çeklerdir. Karadeniz hattına gidecek be-yannameli yolcuların şevklerine. Lise Bitirme İmtihanları Bu Gün Sona Eriyor On beş gündenberi devam etmekte olan lise bitirme imtihanları bugün neticelenecektir. İmli- den yüksek tahsile devam etmek istiyenlerin devlet olgunluk imtihanlarına mayısın dokuzuncu cu. ma günü başlanacak vc o gün edebiyat vc fen kolunun türkçe kompozisyon imtihanı yapılacak, tır. Devlet olgunluk imtihanlarında sorulacak sualler henüz Maarif Vekâletinden gönderilmemiştir. üniversitede İmtihanlar Üniversite hukuk vc iktisat fakültelerinde yapılan yazılı eleme imtihanları neticelerinin talebeye tebliğine başlanmıştır. Hukuk fa. kültesininkiler de bugün tebliğ . olunacaktır. Muamelesi Birliklerce Yapılan Maddelerin İthal Ve ihracı Vekâletin Müsaadesi ile Olacak rîlmiş olan maddelerin, merkezden hususi emir almadıkça birliklere girmemiş herhangi bir müessese ve kimseler tarafından ithal ve ihracına kaliyen müsaade edilmemesi ve aksi halin mesuliyeti mucip bulunduğu Gümrük ve İnhisarlar Vekâleti taralından bü. tün alâkadarlara biı tamimle bil. dirilmiştir. Derİ Fiyatlarının Yükseliş Sebepleri Fiyat murakabe bürosu, son günlerde ansızın 65 kuruştan dok. sana yükselen deri fiyatlarını ve yükseliş sebeplerini tetkik etmektedir. Sümerbank Umum Müdürü Hereke Fabrikasında Bazı tetkikler için şehrimize gelen Sümer Bank Umum Müdürü Büıhan Zihni Sanus. bankanın umumi İşletmeler müdürü Bülend Büktaş. atölyeler şefi Ömer Al-geyik İle birlikte Hereke fabrika, sim teftişe gitmişlerdir. Et Fiyatları Yeniden Tesbit Edilecek Fiat murakabe komisyonu on beş günde bir toplanarak et fiyatlarını tetkik etmekteydi. Bu müddet perşembe günü bittiğinden bu defaki toplantıda et fiyatlarının biraz indirilmesi hakkında görüşülecektir. Bugün Hıdrellez Kâğıthaneye Vapur Seferi Bugün Hıdrellezdir. Bu münasebetle Halle vapurları muvakkat l-letme İdaresi Kâğıthaneye seferler tertip etmiştir. Ay rica Köprü _ Eyüp arasında seferler ilave edilmiştir. Halkın, bugünlerde rahat seyahatleri I-çln her türlü tedbirler alınmıştır. GÜNCEN t_GÜNE ¦ I ıı ıı ¦ ıı ¦ Mersinli ersİnlî Ahmed'dcn bahsedeceğim. Mersinli Ah-medi bilmem dünya kaçıncım olduğu amatör zamanından tanırım. Daha doğrusu, yarım amatör veya gizli profesyonel zamanından tanırım. Çünkü amatör spor denilen şeyîn, en az on beş sene evvel tarihe karışım* olduğuna kani bulunanlardanım. Çünkü yine en az on beş sene evvel ben dc, spor işi-le alâkadar olan akrabalarım dolaytsile az'çok bu isin içinde bulunmuş gibiyimdir. İşte o akrabalarımın spor yaptığı zamanlarda, her sporcu bütün futbol, veya atletizm, veya güreş, veya hokey, veya di* ğer herhangi bîr sporun levazı-matını kendi parasile tedarik eder, kulübüne ayrıca aidatını verir, gideceği herhangi bîr yere de masrafını cebinden öderdi. O mesut spor devrinden hediye suretile verilen bir gümüş saatin bîr can kurtaran simidi gibi amatörlük nişanesi ola. rak ilân edildiği ve takdirle kar. şılandığı bugüne kadar spor katakullilerinin her nevini gürdüm, duydum, ve lesbît etlim. Bu hususta, hiç kimse bana kül yutturamaz. Beynelmilel spor nizamatın. da mezkûrdur ki: «En ufak bir hedfye alan adam profesyoneldir». Karadeniz ufağının dediği gibi: «Hapuni pen temeyrum, kara kabuklu kitap teyor!» Ne ise gelelim Mersinliye: Mersinli bana açıkça itiraf etti ve ben de kendisine hak verdim: »Açlıktan nefesim kokuyordu, profesyonel oldum, Allaha şükür, arada cebime bîr kaç yüz' papel atıyorum». Güzel! Kimin ne demeğe hakkı var! Yalnız ben gecen pazar günü yapılacak Mersinli . Tekirdağlı güreş müsabakasının yüzde yüz beraberlikle biteceğine kani olduğum halde Mersinliye sordum: — Ahmet, bu iste anlaşma var mı? - Ahmet bana Öyle bîr teminat verdi ki, benden başka herkes ald anabilirdi. Aldanır güründüm, aldanmadım. Gitmeğe söz verdiğim halde gitmedim, çünkü neticeyi evvelden biliyordum ve o netice dc tamamile tahmin ettiğim gibi çıktı ve maç beraberlikte bitti. Gariptir ki spor muharrirleri de bunun içinden Çikamıyarak hakikati kalemleri, nin uçlarında geveleyip durdular. Buna ne lüzum var baylar! Her seyi olduğu gibi kabul etmek lâzımdır. Ne kendimizi ve ne de başkalarını aldatmıyalım ve eğer, başta beden terbiye»! genel direktörlüğü olmak üzere alâkadarlar müsaade buyurur, larsa amatörlük . profesyonellik diye bir makale silsilesi yazayım ki kâinatın parmağı ağzında kalsın. KÖR KADI Not — Her günkü -fıkraları yazan arkadaşım Kör Kadı hastalandı ve köşesini boş bırakmamamı benden rica elli. Ben. spor bahsinden gayri yazı yaza. mam..Bu yazı zülfü yare dokun, du ise kusura bakılmasın, yarın Kör Kadı iyileşir, ben de or tadan çekilirim. Sadun Galip Savcı Rail Takci Otomobilini Yabancı YEŞİL GÜL Yazan: Roy Wikers — 1 — Çeviren: Rezzan A F_ Yalman --Mil kj.Ia uzun ilim ¦ ¦ onun sıla hastalığını o kadar şiddetle duyar, ve hamurunuzun ancak o toprakta yaşamak re ölmek İçin yuguruldugunu bütün kuvvetlle damarlarınızda du-yıır-ınız. Anadoluya gitmek üzere olan vatandaşlarını» belki lstanbuldan ayrılırken pişmanlığa benzer bir hüzün duyacaklardır. Fakat bunlar bilmelidir kl. Anadolu kendine gelenleri hiçbir zaman plşnıau bırakmamış bir vefa kucağıdır. REŞAT NURİ vazı çıktığı kadar haykırmağa başladı. Taksi ona doğru gelirken yavaşladı. Taksi şoförlerinin aksiliklerini pek İyi bilen Rall hemen arabaya doğru koşmağa baaladı, Fakat ayni zamanda hlr genç kız du taksiye doğru İlerlemiş ve otomobilin öteki kapısını ayni dakikada açmıştı. Ralf oldu-ğu yerde durdu, tlenç kız tatlı ve ahenkli bir sesle: — Bu taksiye hen bineceğim dedi. Rulf şa|ika»ını çıkararak nelam verdi. Ta- ¦ IhNİzlIgino küserek oradan uzaklaşmağa hazırlanırken şoför söze karıştı: — Hayır Mis, dedi, en önce beni o görüp çağırdı. İlk müşterim kendisidir. Şoförün tavrından arakaya sahip olduğu ve kimi İsterse onu bindirmekte serbest olduğu anlaşılıyordu. Gen«; kız meyus ve mağdur bir tavırla: — Peki, dedi. Yağmur şiddetle yağıyordu. Ve genç kızın da acele bir yere gitmek istediği belli İdi. Ralf, kızı baştan aşağıya kadar sUzduk-ten sonra şöyle düşündü.- — Saçma sözlerden hoşlaruıııyan dürüst bir kıza benziyor. Sonra kıza doğru dönerek; — Affedersiniz, dedi. Hava çok kötü.. Bel kl »İzinle bir anlaşma yapmak mümkündür. Mademki şoför, hakkın bende »lılugunıı KÖylUyor. müsaade etliniz de gideceğiniz yere kadar sizi bırakalım. Genç kız bir an tereddüt etil. Sokak fenerinin ışığı etrafı kafi derecede aydınlatıyordu. Ralf Brlerly kızın büyük menekşe rengi görlerl vc İnce güzel hlr yüzü olduğunu farkcttl. — Teşekkür ederini, düvelinizi kabul e-¦ ı.. .-kimi yalnız bir şartla.. Gideceğim yere kadar taksi ne yazarsa hen vereceğim. Ralf kapryı açarak kıza yol verdi: — Pek ala, dedi, öyle yaparız. Nereye gitmek İstiyorsunuz? — Plkadllly'dr Malden Kokağının köşesin- de İnmek isterim. Fakat acaba siz de bu ta rufa mı gidiyorsunuz. Yolunuzdan alıkoy- m ly ay ım. — Hayır, ben dc tam o tarafa gideceğim. Bu sözler sadece nezaket İçin söylenmemiş ti. ı; ıif m da gideceği yer ayni mahallenin ayni sokağı İdi. .Şoföre adres söyledikten sonra genç kızın yanına oturdu. Takıl hareket ederken bir şey söylemiş olmak için drdl kl: — Bundan İyi bir anlaşma yapamazdık deftll nıl? — Nezaketinize teşekkür ederim. Bu cevaptan sonra genç kız sustu. Halinden uzun hlr konuşmnfin girişmek istemediği anlaşılıyordu. Yabancı bir adamla hlr lakı! İçinde beraber bulunmak kır» belki pek ai'bip görünmüyordu, fakat bu yabamı ile fazla Mimimi olmuk du istemiyordu. Halinden, tavrından Londranın uşağı tabakalımdan olmadığı belli İdi. Yanında oturan adama emniyet ettlgl de anlaşılıyordu. I ün kü çekingen bir hali yoktu. Ralf bunun na-sıl bir kadın olduğunu teshile çalışıyerda. Sesinden, başını tutuşundan asil bir şey olduğa belli İdi. lakat acaip bir hali de yok değildi. Her sokak feneri önünden geçerken kız dikkati o bakıyordu. — Gündüz gözlle dc bakılsa yine çok güzel bir kadın... Fakat kartpostallardakl gil-/el kadın tiplerine hiç benzemiyor. Adeta kadınlurdan yorulan ve bıkan erkeklerin rıiyasma girecek bir güzelliği v*r- diye düşündü. Otomobil Flkadllly*e varmıştı. Malden sokağını köşesinde durdu. Ralf genç kıra kendisinin do burada ineceğini söylemek İstedi. Sonra bunun bir hile diye telâkki edilmesinden korktu. Hu taksi saatine baktıkta» sonra bir şilin ile dört peni tutan parayı i; ıM .1 uzattı: — Teşekkür ederim, dedi. Bana. büyük hlr İyilik ettiniz. — Ben size teşekkür ederim. Fakat tak-M parasını siz verdiniz, bu işte beıı karlı çıktını. \ — îe yapalım. Başka türlüsünü kıbul e-ıiı mı ."imi. Tekrar teşekkür etlerim. Allah rahatlık versin... Civardaki bir dükkânın kupı eşiğinde gizlenmiş olan bir adam ileri doğru bir admı attıktan sonra tekrur oraya gizlendi. Ralf. yabancının İtinalı bir peklide giyinmiş kısu boylu bir habeş geıırt oldnğunu farkcttl Şoföre biraz duha İlerdeki sokağa kadar git-(Devamı var) Başmuharriri: Ahmet Emïn YALMAN VATANEVİ — OafaWrta. Moda Feaari 9. S% Telefo«: MUS — Telerai VATAN la*. 7 MAYIS 1941 ÇARŞAMBA Fiyatı: 5 Kuruş ATA SİYASÎ SABAH GAZETESİ Yıl: I — Sayı: 254 Hâdiselerin Edebiyatı Yazan: Yakup Kadri KARAOSMANUĞLU (Yazı»! 3 üncü sayfamızda) İnonu Zaferlerinin Yıldönümü Inönünde Yapılacak Merasimin Tarihi, Bu Yıldan İtibaren Mayısın İkinci Haftasına Tesadüf Eden Pazar Günü Olarak Tesbit Edildi Ankara, 6 (Telefonla! — İnönü,' büyük amil olan bu buytlk zaferleri meydan muharebelerinin dugu aylardan birinin kış da. diğerinin mart nihaye ru olması hasebıle şimdiye rû Türk di vletl ,,..1 kurulm Nurun Millî İmanı yiWonUmü yapılar havalara tesadüf m mahalline giden-yağmurdan mütees-r. Cumhuriyet Halk Partisi İnOnü zaferleı de yapılacak merasın dan böyle mayıs ayıı tasma tesadüf eder, p rak tesbıt etmiştir. 11 bu i lallln-! nünde kutlanacaktır. Merasimin bü-ı bun- yük manasına layık bir şekilde tesit i haf- edilmesi için hazırlıklara başlanmış-U ola- tır. Merasime birçok vilayetler, Halk ebetle Partisi mensupları iştirak edecekler. nekl «Atatürk, bugün olacak şeyleri, birer birer gördü. Onun için gençliğe vasiyetini yaptı.» Yazan: Ahmet Emin YALMAN yaşında bir yeğenim var. Adı Nur... Babasına çok düşkündür. Ufak bir. seyahate çıksa kıyametler koparır, huysuzlanır. Babası seyahatte olduğu zaman yaramazlıkların jher nevini icat eder. yemek beğenmez, sofraya oturup inti-zamb şekilde yemeğini yemez. Geçen gün kardeşim askerî vazifesini yapmağa çağırıldı. A-detinc aykın olarak, çocuk bu seyahati büyük bir sükûnetle karşıladı. Babasına yalnız şu tavsiyede bulundu: — Baba, muharebe otursa çok tayyare düşürmiye bak. Kardeşim vazife başına gittikten sonra çocuk, küçücük olgun bir adam tavrını takındı. Kuttu gibi herkese itaat ediyor, huysuzlanmıyor, her yemeği yiyor, babasının yerini doldurmak mesuliyetini duyuyor ve bu hissini her haroketile ifade ediyordu. Şunu da söyliyeyim W, yeğenim ateşli bir gazete kariidir. Gazeteyi başından sonuna kadar âdeta yutar. Siyasî, askeri bahislere bayürr. Babası asker olunca çocukta görülen değişiklik merakımı u-yandırdı. Bir gün kendisini karşıma aldım. Dedim ki: — Nur, ne dersin, muharebe fena şey değil mi ? — Çok kötü şey... — O halde muharebeye girmemek için her şeyi yapmalı, değil mi? — Bizim zaten kimseden bir şey istediğimiz yok. Kimseye karşı savaş açmayız. — Ya başkaları bizi rahat bırakmazlarsa ve bir şeyler isterlerse... O zaman muharebeden kaçınmak için anlaşmrya bakalım, değil mi? — Amca, sen Beşinci Koldan mısın, nesin ? Hiç böyle lâf olur mu? Bir şey isterlerse şerefimiz ve istiklâlimiz için elbette muharebe edeceğiz. — Adam Öldürmek günah değil mi? Muharebe etmezsek bu kadar can kurtulur. (Devamı sa. 5, SO. 4 te) X Yardım Sevenler Cemiyeti İstanbul Şubssi Dünkü Toplantıda Mühim Kararlar Aldı Askere Gidecek Erkeklerin Yerine Kadınla- Çalıştır,la;ak, Kocaları Askere Gidsn Kadınla" Himaye Edilecek, Yalnız Kalan Çocuklara Kamplar Açılacak şubesi na Bayan Ha lığı allırnd ısı doktor vriye Kırdarın başkan-¦ Vali ve Belediye Re-Lûtfi Kırdarın isUrakilc Dünkü tnnlhrMA» U mul.. kadaki ka da ve djğ dunların I TmJi nl sbîti karar allına alın. Bay Ede! al Sır John Dili ile birlikte İngilterenin Kahiı bahçesinde mışlır Merkez ida (Devamı; Sa. 6, NU. s te) /—/ Türk - iran Hudut Emniyet Ve Asayişinin Takviyesi Tedbirleri Tatbik Mevkiine Konuldu Ankara, 6 (A.A.) — Türkiye ve İran hudut emniyet ve asayişinin takviyesi maksadÜe 8 kanunuevvel 1940 tarihinde Hoy'da iki devletin salâhiyet- tar murahhasları arasında imzalanan protokolde derpiş edilen tedbirlerin iki âkid hükümetçe tasvip edilmiş olmasına binaen, 4 mayıs 941 tarihinde Tahranda Türkiye Cumhuriye- ti büyük elçiliği ile İran Hariciye Vezareti arasında nota teatisi sur etile, bu tedbirler mezkûr tarihten itibaren tatbik mevkiine konulmuştur. Irak Kıtalarında Mühimmat Az mı? Türkiyenin Tavassut Teklifine İngiltere Ne Cevap Verdi ? Beyrut, 6 fA.A.) — D. N. B. A-jansı bildiriyor: İrak Başkumandanlığı Irak kıtalarına stokları yenilemek imkansızlığı sebebile mühimmatlarını israf I etmemeleri için emir vermiştir. Tavassut Teklifi Londra, 6 (A.A.) — Reuterlıı dip. i lomHtik muhabiri bildiriyor: Türk hükümetinin, İngiliz ve Irak hükümetleri arasında mutavassıt ro (Devamı 8a. 6, SU. 7 do) *= i B. Hitler B. Matsuoka ihtilâfı mı ? B. Matsuoka Derhal Harbe Girmek Teklifini Reddetmiş Nevyork, 6 IA.A.J — Nevyork fc 11000 Kademlik Ambalagi Dağı Hebeşistandaki İngiliz Askerlerinin Şimdiki Hedefidir B. Eden Parlâmentodaki Müzakerelerde Dedi ki: Harbin Başındanberi Türkiye, İstiklâl Siyaselile Davamıza Büyük Bir Hizmette Bulunmuştur "ingiltere ile İttifakın Türk Haricî Siyasetinin Temelini Teşkil Etmekte Berdevam Olduğundan Eminim,, mm Habeş İmparatorunun beş sene evvel memleketinden ayrıldığı zamanki hali Habeşistan imparatoru Haile Selâsiye Mutantan Bir Alayla Adisababaya Girdi Ulusta Başmakalesinde Falih Rıfkı Atay Diyor ki: "Kimse Bizimle Davalı Olmadıkça Bizim Kimse İle Davalanacağımız Yoktur.,, "Değişmez Siyasetimizi Türk Köylüsü Millî Şef Kadar ve Her Yabancı Bizim Kadar Biliyor,, Ankara. 6 (Telefonla) — Ya. rınki (bugünkü) .Ulu» ta Falih Rıfkı Atayın »Milli müdafaa politikamız ve Fiihrer'in nutku, baslığı altında aşağıdaki başmakale intişar edecektir: Harp Balkanları ajarak Ada- kale Boğazile Ege kıyılarımızın Dün de Devam Edildi Ayni muhabir Japonyamn Matsu okanın arkasından »Tokyoya gel sekiz kişilik bir Alman heyetinin taleplerine gittikçe artan bir muKa erme t göstermekte olduğunu Hav» etmektedir. Sakız Adasını İtalyanlar Değil, Almanlar İşgal Etmiş «Semendre. Taaoz. Limni ve Midilli adaları Almanlar t dan işgal edilmiştir. Sakız adasının İtalyanlar tarafından işgal olunduğu söylenmişle de bu haber doğru değildir. Ada. İtalyan torpiloları himayelinde Alman ticaret gemilerile naklolunan Alman askerleri tarafından işgal edilmiştir.... . Radyo gazetesi - Son Postaya Cevabımız Beşinci Sayfada — Gönlünü rahat tut Con Bol, zaman bizim için çalışıyor... n sı ıııilı nıh 11 memleke-ısayan ve hakikatleri gor len bir eıııebl um illi1111-konuluyordum. — Bugünkü TUrkiye banu on seki* milyonluk bütün nüfusUe. seferber ordu görünüyor, dedi, ve .un .ı ¦ .mm kl, bu bir realitedir. Giderek . yalnız zannetmekle kalmayıp emin olmanız lâzmı gelen bir realite, dedim, larlhiml/lıı hiçbir devrinde, hatta istiklâl Muharebesinde bile bu ı, nl.ıı bir olmadık. — Tehlike zamanında bir araya toplanmak ve tek kumandaya aymak ni/in ırki ve tarihi bir hasleti nlzdlr. — Ora.ı muhakkak. Fakat bunu yalnız bir yaratılın vergisinden ibaret zannetmemek lazım... Bu- ııııku emsalsiz birliğimizin kökü duygularımızdan ziyade akıl ve mantıgmuzdadır. Size bir seri suni tertip edeyim. Fazla İnceliği ol-mıyan basit bir ••nal serisi. Göre-(Lutfest sayfayı ?9Tnûa ?3641994 Avrupada m @ inni 1 w Nasıl Geçti Pariste Bîr Türk Gecesi \ Yazan : Bebia Tavuk BAŞOEÇP | 11 ni ve lercürne hakkı tamanüle mahfuzdur — 21 — ElCÜlfctar. bu doı t kaidem güya babalarında* ve MlyUk babalarından mıraa kalmıştı, çünkü bütUn aileleri «Kdlktan geliyordu. HatU babaları ntıbdat devTlndc Tllrkiycde bile elçilik etmişti Bu sebepten Türklere ¦ . ıpatllı ı faıla idi. Bu kardeşlerden J. M. bir gUn Kıansa hariciyesinden îstanbula bir hu; gün bir vazife ile gönderilmişti. Türk evlerinin içini görmek için çıl-dıııyordu. Benden kendisine akrabalarını ve bazı ahpaplarım için tavsiye vermemi rica etil. Ben de bir İki iavsiye verdim. Bunların basında l-rnştrem Bana da geliyordu. Bir taraftan da anneme ve Ranâya gelmek Kransız misafire izzet ve ikramda kusur etmemelerini rica için hemen bir mektup gönderdim. J. M lıtanbula gittiğinin İkinci gUnU Hisara gitmiş. Rana onu fevkalade İyi kabul etmiş, orada gördU-(U İkram, hele o «İrin TUrk kışının nezaket ve sevimliliğini Ömründe u-nutamıy ocağını kardeşlerine yakmıştı. Bu dört kardeş sonradan da utun seneler zarfında beni ne vakit görseler mutlak: — Küçük mineye benziyen hemşireniz nasıldır? Diye sormayı unut-n t uslardı. Bu dOrl M kardeşlerden başka beraber geıme arkadaşları arasında ve yalnız İradı Ur geçinen eakl atle-İrrdrn zengin adamlar da vardı. Hanımlara gelince, yaşlıların hepsi benimle kırk yıllık dost olmuşlardı Fakat genç kadınlar, ben onlara ne kadar yakınlık gösteri yorsam onlar im bana dalma İhtiyatlı bir dostluktan başka bir samimiyet gostenni-yorlardı. Zannederim ki, Pansin o aylarında her yerde ve her tarafta benden çok gezen bir UMU daha olamazdı. Hemen her akşam bizim otelin ö-nünde bir otomobil durur, içinden ahpaplardan birisi çıkar, otelden beni alır götürürdü. Otomobilde dalma bir kaç kişi beraber giderdik. Ner-mln, yahut Norminın kocası olmıyan hiçbir davete ben yalnız gitmedim. Artık banim geçmelerimden bütün otel arkadaşları şikayetçi olmuşlardı. HatU Sinyor (Bon Servtçi): -TUrk kadınları lokum yeyip aksama kadar şezlongu uzanır derlerdi. Biz onların büsbütün aksini ispat c-dıyorsunuz. Derdi. Ben de şöyle cevap verirdim: — Ancak bnc Kemalist Türkler, sızın bütün hurafelerle dolu u....... çelerinizi hakikate çevireceğiz. Ben bu gezmelerden, Fransız millet De bu temaslardan son derece memnundum. Bırçok^ailelcri yakm-rltuı görüyor, şimdiye kadar yalnız kitaplarla tanıdığımız Fr ansıdan yorlardı. Attık kim bilir bu çarşaf onlara bu gece ne büyük bir müba-hese menbsı olacaktı? Kapının İç tararında- beni bekllyen Müsyu (K gözlüğünü İyice »ol gözüne yerleştirmeğe çalışarak, bir elinde eldivenleri beni selamladı. Ve kapıdan çıktık. Arabanın Kinde Ner mm de çarşaflanmış gülerek bizi bekliyordu. MUsyU K) Ntrmlnin kocasına: — Aziz dostum diyordu. Biliyor musunuz, bu gece bütün konferans salonu bize haset edecek? Hclo ben, madamların kendilerine refakat etmek şerefini bana verdikleri için son derece İftihar ediyorum. Konferans salonuna girdiğimiz zaman orasını hınca hınç dolu bulduk. MUiyU (Kl m evvelce orada bizim İçin hazırlattığı yerlere geçtik oturduk. Benim içimde biras fazla heyecan vardı. Acaba mille Um hakkında neler işitecektim? ilk konferansa 1014 . 1918 harbin-de Çanakkalcde Türklerle dögUşen bir zabit başladı. Ve ilk ıös olarak Napolyonun: — Eger TUrk askeri benim alimde olsa dünyayı fethederdim, dediğini tekrar etti. Çanakkalede aç ve «usuz gÖgsUnU düşmana kale yapan Mehmetçiklerin nasıl çarpıştıklarını, usun askeri delillerle anlattıktan sonra; — O zamanki hükümetin İnsafsız-lıklarma. haksızlıklarına tarafgirliklerine rağmen TUrk askerinin cesareti bir saniye bile sarsılmamış ve nihayet dünyanın en büyük İki imparatorluk kuvvetlerini Çanskks-leden çekilmeye mecbur etmişlerdir. Diyerek sözlerini bilirdi. Alkışlarla yerine oturdu. Üç dört hatip daha birbiri arkasına söz söylediler. Hepsinin sözleri salondaki heyecanı arttırıyordu. Sonuncu hatip Ankaradan geliyor du. Bir »enrdcnbsr! TUrklrrtn istiklal harbindekl harckAlım tclklk etmiş. Türkü asıl yerinde tanımış ve öğrenmişti. İki muharip tarafın a-det ve malzeme itlbarlle birbirinden bu derece farklı oluşu bu harbe dün yanın en ehemmiyetli muharebelerin den birisi şeklini verdlrmUjtl. Türklerin bir tok kırık kanatlı tayyareleri vardı. Topu tüfeği gayet azdı Askerin ayağında ayakkabı yoktu. HatU bazının ayaklarına saracak çuval parçası ve o çuvalları bağlıyacak Ip bile bulamıyorlardı. Üzerlerindeki esvap parça parça ve mideler de boştu. Fakat yine yorulmadan, bezmeden çarpışıyorlardı... Ben bunları dinlerken hınçktra lıınçkıra ağlamamak İçin bütün ener Jlml sarf ediyordum. Dudaklarımı, I-çlnden kanatacak ksdur sıkıyordum. Fakat yine gözlerimden blrblr arka-Uzerlnc içlerindi) yaşı yarak tetkik etmekten pek hoşlanıyordum. Hakikaten fev- I "na damlalar pelerinimin kaladc muamele bllı-n hoş sohbet, za düşüyordu, nf İnsanlardı. * Nihayet o kadar beklediğimiz TUrk gecesi gelmişti Bir aksam Ner nünle kocası. Musyü (Kl m bej rengindeki mükellef otomobili içinde bizim otelin önünde beni almak için durdular. Ben yukarı kattaki odamda siyah uzun bir esvabın üzerine çarşafımın yalnız pelerinini giymiş ve yüzüme de iki katlı İnce tül peçemi koymuştum. Dostlarımın geldiğini görünce otelin merdivenlerinden İnip salonun ö- Hatip sözlerine devam ediyordu: — TUrk kadınlarına gelince, şimdiye kadar hiç bir zaman askerlerine bu derece eş olduklarını dünyaya ispat edememişlerdi. Bu kadınlar, bi zlm tasavvur edemlyeceglmiz mahrumiyetler içinde yağmurların altında dizlerine kadar karlar içinde, a-yaklannda otlar sarılı, kUçük çocuk |gf| birer paçavra İçinde sırtlarında^ asılı, o halde kucaklarında büyük topların mermilerini orduya taşıyorlar. Anadotuda tren yok. araba yok yo! yok. Tarihin İptidalarından kalma değneklerden çatılmış kağnıların nünde» geçerken »alonda tesadüfen Üzerlerine askere alt cjya doldur- bulunan otel ahbapları yerlerinden f:ılndı . eğer Sarabernur yeniden dlrutp sahneye çıksaydı, bu kadar merakla seyretmlyeceklerdi. tik de-fa çarşaflı bir Türk Hanımı görü- muşlar, tekerlekleri yarıya kadar çamura batmış bu kağnıları TUrk kadınları çekip askerlerine eriştiriyorlar. (Devamı var) ¦ ek»lnu kl. akıl \r mantık denen -. . ı... »erre kadar na-lbt olan lıı.ıoın bunlara «hayır» diye eevsp terme»! minnkUn değildir; — |kl -ene ev*el fırtınanın hü-lUn .leh^lile yaklaşığı ve bütün dev İrilerin zjrup zrup buna karşı kaymağa hatırlandığı gözle görülürken TUrkle, yalnız, harcket*ir. M hu/ırlıksu kalabilir miydi? — Karşılıklı İki İttifak grupun-dan açık fütuhat İddiasında bulunan Vf İçine Hülyayı alan tarata nmnlycl ett-lerelılllr miydi? — ı.....¦¦!...... grupunun hi/l memleket dı-ında hiçbir maceraya ¦urUklesnemek ve yalnız taamı/* ugıadıg»mı» takdirde meri olmak •nrtllr Irkllf elliği fetf karşılıklı ar d im paktını reddedebilir miydik? — Kimseden bir İstediğimiz olmadıkını ır kkm-enln kimseyi var-matına lopraeımırı »astta ettniye- reglmlrl kati bir prensip kararı o-larsk ilandan daha kuvvetli bir delil İle dünyaya bitaraflığınım temi» edebilir miydik? — Nihayet milletimi* »e tarihimize, yasayan ve bundan *onra yusayuıuk n" İlle re karşı vazifelerimizi -bize ıh-ııı. 'ı. . .ı.ıııı 1 kadar sulh, bize İlişirlerse sununa kadar harp., ten dulın nam nal u »İr fıırıııül \e kururla I finle cdeulllr miydik I Görüyordunuz kl, bunların Jılçhl. rMnc .hayır, ıllyc ırıap vermek mümkün delildir ra I.lr harika gM K'.rllı.rn TUrk birliği İn..II akıl ve mantıcı» yarutlıftt Mt /arurellir. Mlhıı-r dünyasının şrfl Mitler de TUrk |Mlltlkaını realist diye tav-Uf etmekle hu zarureti kabul el-.,,1. »e TUrk milletinin Şefine %r hükümetine olan mutlak İtimadını bu tasdiki Ue adeta I arlandırın ıştır. REflAT NURİ W^£HIR HA36RIERI Gıda Maddeleri Fiyatlarında Esaslı Bir Tetkik Harbin Başlangıcındaki Fiatlara Göre Vasatı Artış Yüzde Kırk îstanbula Ticaret Vekaleti memleketimizde gıda fiyatları hakkındı esaslı bir tetkik yapmıştır. 19 53 senesindeki «ıda fiyatlarını yÜı -aymak ve eıas tutmak şaıtıle gıda masıafları müş'ır 1940 senesi sonunda 15 akamı a çık. Gelenler Çoğaldı Sıhhî Tertibat Alındı Son günlerde Islanbuldan A-nadoluya nakledenler olduğu gibi Anadoludan îstanbula da gelenler çoğalmaktadır. Îstanbula gelenlerin indikten otellerle umumi ikamet yerlerinin sıhhi bakımdan daimi bu kontrol altında bulundurulmaları için alâkadarlara kat'İ emirler verilmiş ve derhal latbıkına balanın ıstır. Kâğıthane Yolu İnşaatı Bitti Kâğıthane yolunun katranlanma İşi tamamen bitirilmiş bulunmaktadır. Şimdi de Ayazağa yolunun inşaat faaliyeti arttııılnıış-tır. Bu yolun da bir iki hafta zar. fında ikmali için çalışılmakladıı. Millî Piyango Bugün Çekiliyor Millî Piyangonun altıncı tertip birinci çekilişi bugün Ankarada Sergievinde yapılacaktır. Çeki ış 16,50 rJc ba-layacafe ve 17.90 da nihayet bulacaktır. Çekiliş Serg^-evinden naklen Ankara radyosu vasıtasîle neşrolunacaktır. Büyük ikramiye 20,000 liradır. Tevzi edilecek ikramiye yekûnu 360.000 liraya baliğ olmakladır. Et Fiyatları Ucuzluyor Et fiyatlarının narhın tesbıt edildiği tarihten on beş gün sonra tekrar tetkik olunacağını ve lüzum görüldüğü takdirde fiyatlarda bir miktar dolha 'tenzilât yapılacağını evvelce yazmıştık. Fiyat Murakabe bürosu piyatada tetkiklerini nihayettendir-miç ve fiyatlarda daha bir miktar tenzilât yapılması neticesine varmıştır. Son konulan et narhının müddeti önümüzdeki prrşembe giinu bitecektir. Fiyat Murakabe komisyonu, büıo tarafından verilen raporu tetkik ettikten ve kasapların da noktai nazarlarını dinledikten soma yeni narhı tesbıt edecektir. Bu defakî narhın son narhtan beş altı kuruş daha noksan olacağı tahmin edilmektedir. Harbin başlangıcındaki fiyatlara nisbetle gtda fiyatlarındaki vasati artış yüzde kırktır. Memleketin muhtelif taraflarında yüz. de otuzla elU arasında oynamaktadır. Vekâlet on yedi nevi gıda maddesini esas tutaıak ayda 47 lira geliri olan bes nüfualu bir aile için bir geçinme tetkiki yapmıştır. İşçi ailesi tipi diye kabul edilen bu aileye ait masraf heıap-larına «öre aile, 1941 martında gelirind.en 2,732 kurucu gıda maddeleri için sarfetmeai lâzım- dır. Halbuki 1933 senesinde bunlaıı 1,633, 1939 martında 2.04. 1940 martında 2178 ku-luşla tedarik edebilirdi. 1933 senesindenberi beş nüfuslu bir aileye mahsus gıda masrafının memleketin muhtelif şehirlerindeki artış ¦¦¦'¦)' ı şudur: Attkarada masraf 1.896 kuruştan 2,766 kuıuşa. Istaubulda 1.794 tan 2,890 kuru?«. Izmırde 1874 kuıuştan 2.867 kuıuşa, A-danada 1391 kurufUn 2,763 kuruşa... Ticaret Vekâletinde tetkıkat yapanlnt » nüfuslu bir ailenin bir aylık ihtiyacını şöyle tesbit etmişlerdir: Ekmek 66 kilo, et (kuyıuk. içyağı, balfk ve tavuk dahil) 8.5 lulo. şeker ve şekerli maddeler 5 kilo. kahve 400 Btam. çay 50 «ram. zeytinyağı 2.5 kilo. sadeyağ 2.5 kilo. peynir, süt, yoğurt 3 kilo, zeytin I kilo. pirinç ye bulgur 3 kilo. makarna I kilo, un ve hamurlu maddeler 2 kilo. fasulye I kilo. nohut I kilo. aoğan 5 'kilo, patates 5 kilo, yumurta 20 tane... Askere Gidenlerin Üvey Çocuklarına da Yardım Edilecek Bugüne kadar asker ailelerine yapılan yardımlarda bir kadının eski kocasından olan çocuklaıına yani asker bulunanın üvey evlâdına yardım yapılmamakta idi. Bu hususta yeniden tetkiklerde bulunulmuş ve_ asker ailelerinin üvey çocuklarına da Öz evlât gibi yardım yapılmasına karar ve- Banka Meduatı Bu sene Arttı Artış iki Ayda 42 Milyon Lirayı Buldu 1940 senesinin sonunda ban-kalarımizdakı mevduatın yekûnu 274 milyondu. 1941 şubatı nîha. yetinde bu miktar 316 milyona baliğ olmuş, yani mevduat iki ayda 42 milyon lira silmiştir. Bunun uç milyonu tasarruf hesaplarında, bakiaî diğer mevduattadır. Mahlut Kahvelerin Kontrotu Fiyat Müraitabe kaaniayonUe İstanbul Belediyesi Ikfcsat müdürlüğü mahlut kahve satışlarını risili bir surette konUola başlamıştır. Hıfzıssıhha kanununun 186 inci maddesine göre mahlut olarak satışa çıkarılan bir maddenin pa. ketleri üzerine karıştırma nısbe-tının bir etiketle gösterilmesi mecburiyeti vardır. Binaenaleyh mahlut kahvelerde de nohut ve arpa gibi maddelerin karıştırma nuîbetlerinın muhakkak surette gösterilmesi icap etmektedir. Murakabe teşkilâtı ve Belediye İktisat müdürlüğü buna aykırı hareket edenler hakkında takibat yapmaktadır. Gıda Maddeleri Ve Ambarlar Nakliyat a_mbrlnınd.ı gıda maddelerinin sıhhi evsafı bozuk maddeleıln yanına konduğu görülmüş ve bunların her ne suretle olursa olsun ayrı ayrı yerlere konulmaaı için alâkadarlara emir venlmiftir. Kadiköyünde Mava Denemesi paraşüt tecrübelerinin yapılması, na devam edilmektedir. Önümüzdeki pazar günü saat onda da Kadiköyünde hava denemesi ve paraşüt tecrübeleri yapılacaktır. Memlekette Sınaî Istihsalât 1941 senesinin ilk iki ayında memleketin maden kömürü ve linyit İBtıhsalâh son senelerin en yüksek rakamını bulmuştur. Krom ihracatı yine faal bir safhaya girmiştir. Bakır istihsali siliş temposunu muhafaza ediyor. Pamuk ve yün ipliği islihsalâtı da geçen senenin ayni aylarındaki yüksek istihsale mabetle az da ol. sa artrş gösteriyor. Demir cevheri ve çimento İstıhsalâtındaki gerilemeye rağmen sınaî istuSsalleri-rnizın artıcı bir gidiş lakıp ettiğini kabul etmek lâzımdır. Sigorta Hasılatı Yükseliyor 1939 senesinde memlekette ayda vasati dört yüz bin liralık sigorta primî tahakkuk etmişti. Bu miktar da 1940 senesinde ayda 456,000 braya çıkmıştır. Son senelerde primler hiç bir zaman böyle bir yekûna varmamıştı. Sebep, nakliye primlerin-deki artıştır. Bu sene içinde ödenen her nevi tazminat, umumî prim tahsi. lâtının ancak dörtte birine tekabül etmektedir. GIÛ SİDEN OIÛNE Siftah Senden.. fpî3 mıl siftah mescksine ™ 11 çok ehemmiyet verir. O kadar kî, bîr çokları, siftaha müşteriyi kaçırmamak için kazancının bir kı umu feda etmeğe, hattâ tamamından vazgeçip sermayesine vermeğe razı olurlar. Yİne eınafın bir kıımı da, herhangi bir müşterisinin ayağındaki uğuru tecrübe etmişlerdir. O müşteri, dükkanlarına geldiği, otomobillerine bindiği, kendilerinden alışveriş ettiği gün kazançlarının bereketli ola. cağına yüzde yüz imanları vardır. Ben bir şoför tanırım ki, yin« tanıdığım birisinden kat'İyyen para almaz ve hergün raıgelse o müşterisini istediği yere bedava götürmeğe razıdır. Çünkü bana yemin billâh anlattı ki o zat hangi gün otomobiline bin-misse hergün kazandığı vasati paranın en az bir mislini kazanmış ve hiç bir gün de bunun aksi vaki olmamış. Bana bu mukaddemcyi yazdıran, Habeş İmparatoru Haile Selâsiyenin beş senelik bir hasretten sonra mutantan bir suret-te Ad »»babaya girişidir. Nnc.ı bu girişi de, ma- lûm a dünyanın bugünkü vaziyetinde bir siftah meselesidir. Avrupada taç ve tahtlarından ayrılan krallar, kraliçeler, mem. leketlerinden cüda düşen devlet reisleri tümen tümendir. Bütün bunlar aralarından birinin, en kıdemlilerinin, Haile Selâsiyenin memleketine ve taç ve tahtına kavuşmasını falihayır olarak telâkki edecekler vc muhakkak ki içlerinde ümit şuleleri alevlenerek: — Haydi ya mübarek, siftah senden, bereket Allahtan! Diyeceklerdir. KÖR KADI Anlaşması Esasları Dahilinde Mubayaa îçln İki Alman Grupu Şehrimizde Almanya Ue son zamanlarda aktulunsn muvakkat Ikarel mukavele namesinin tatbiki - m te-rosalsrs baalaamıştır. İki Alman grupu bu anlaanıanın cercete»! dahilinde memleketimlıden mil- baoat yapmak Uıerc »ehriınUde bulunmaktadır. Bu gruplar, tutun, hububat alacaklardır. İl hala t firmaları mit Almanyadan ram. çivi »e aınal mamulat atansk kin bu l.i.ii-1 .ri ı tema-, halinde bulunmaktadır. İlk Yedi Aylık Vergi Tahsilatı 1940 malî senesinin ilk yedi ayına ait tahsilat hesaplan tamamlanmıştır. Tahsilat yekûnu | 177 milyondur. Geçen sene ayni I aylarda I 59 milyon tahsilat yakıldığına göre 18 milyon, yanı ayda vasatı 2.5 milyon liralık artış vardır. İthalât vergileri M milyon azalmış olmakla beraber kazanç ve muamele ve istihlâk vergileri ve İnhisar hasılatı 32 milyon artmıştır. İşte bu sayede 18 milyonluk safi artış temin edilmiştir. Arkadaşının Yüzünü Tırmalayan Kız Mahkûm Oldu Bundan bir müddet evvef Zekîye ile Perihan adında İki ğenv-kız bir gün kıskançlık yüzünden kavga etmişler ve Zekiye hırsından Perihanın yüzünü tırnaklan* lc tırmalamış ve genç kızın yüzünde İz kalacak şekilde yaralan, masına sebep olmuştur. Mahkeme Zekiycnin suçunu gerek kendi itirafı ve gerekse şahitler ve Adliye doktoru Enver Karanın raoorıle sabit gördüğün, den Zekiyeyi bir sene hapse mah. kûm etmişse de hâdisede hafifletme sebepleri bulunduğundan Zekiyenin cezası S ay hapis ve otuz lira tazminata indirilmiştir. TAKVİM 1 MAYIS 911 \Kv\MBA AY: 5 . GÜN: İST . Iluır: t ¦Datti i*" — HttaUTı t4 HİCBİ: 360 — RctaiuUhır: lu VAZÜT 2XVAXJ EZANİ -- - - CL"NEŞ: 6.31 9.40 ÖĞLE: 13.10 4.» İKİNDİ: İT.04 843 AKŞAM 20.12 12.00 YATSI : 21.57 1.« İMSAK: 3,53 7.42 mealnl -..si.n Itu Mitili kum bulunduğu yerden u*uklaı?fıktuıı ¦ıınrn lekrur ayni yere dünmr-lııl emretti, Genç İm uıaM»-ııınlı. Itıılf etinin »nünde otomobilden indi. Vc İçeri virdi. Bir a-partıııamn birimi kalında oturuyordu. I'?a-gı VValH-r keııdi-lııl lıu naale kadar beklemişti. Geniş salonuna nirdl. Hemen |»en.eree koştu. Sokaklarda kimseler yoklu. Rall*ın salonunun İki bUtUk peı.ıerr*! tardı. Bunun blrlal Mslden »»katına. »Irki l*e l'lkadllly meydanına bakıyordu. Gerenin bu «aslinde ¦ nı. ku ne diye Bİ-nıı dola-ıyordu. €» İlahe* ajenrl Ur ne ıllye buluşmuştu. Valter. efendl-lııe bir burduk »odalı tttd getirdi. Ralf nereli bir tavırla: — Haberiniz var mı Vallerî ıVdl. Yarı» arhnda-ım MMer Bolden'lıı dttfttnuM davetliyim. Hallıi krndlalnu şıılıltllk te edeceğim, i'-' BUiOlKİg MM ııduımluıı acaba ne hl/.m.t beklenir. — l/.ln .. yliniRUn» klll»eye Kr11 rindini unutmasın, bunu kenıllnlne lıatıılatırt-amr, v af İteni/ tamamdır. — Teşekkür ederim Valler, -enin böyle her foya aklın eılynr. .Arlık uykum geldi, yalaıacsn. Allah rahatlık trr-ln. Vallır. Kalf. kolay kolay uyku lulturamaılı. /İlini bir noktaya takılım* kalmıştı. Böyle bir genç kif kendi aMRJM l-ondra glhl bir «enirde gece yarısı yalnma ne diye dola-ıyordu? YEŞİL GÜL Yazan: Roy Wìkeis — Z — Çeviren: Rezzan A. E. Yalı Ne diye yllrU -utlu kahve renkli bir gençle bir sokak ko«e.»nde bulu-nıu-lu? o MALDEN SOKAĞINIM LMIARI Ralf. bUtUn gSHM g«M k»ı dUşUndU ve n-nu rüyacında gürdü. Erle-I gUnU evlenerek olan srkada«ımn diigUnUnU dH,tindılk,e kendi kendlno şöyle »tiylenlyordu: — Sanki no diye beni -ıılılt Motif Klllae -İmdi kim hlllr ne kadar kululuılık olavaktır. Bir hllru ga*rtwller v» rologrulıılar da orada dolaşsrak. renüıı «.hc ekler.. UUıı akşamki Benç kıs çslı^ıyr DM t Halinden lalı-an bir kadın olduğu belli.. A.aba ıır İş yapıyor? Saat on buçuktu. D0|ttM on blrtfs ptf ..um. arkadaş* BoMene vadetml*tl. Verinden kalktı, peneereden dıvarıys baktı. I'l-ksdlüy meydanı ysva» •»•• kalabalıklav msga başlıyordu. Ilsp genç kın dUşll»b»r-du. Bir de dışarı bakıma ne ıtrsün. «em ku. aokak feosri-un dlhlnde dıınnu*. me- nekşe rengi görlerile etrafa bakıyordu. Ralf. hu kızla nlvln bu kadar alakadar olduğunu dıl-UndU. Meehul bir kadına karşı tabii bir neısket everl ıu.trrnıl-tl. Me*elo bundan İbaretti... İler halde, kum bu ı it arda bir IsaıdiKi o-lacsktı. ÇunkU bir gere evvel d* burslara KelmNtl. Demek kl, synl IzMM »e »İmdi do hulu.u.aktı. Ne diye böyle yapyalııu l'lka-dllly meydanında kaldırımın inerinde duruyordu? Ya blrl»l (»eşine takılıma.. Fakat bilyle bir şey olursa kendi kabahatidir. Ora. du böyle dikilip to durulur Aman Yarabhl, bir »eyler oluyordu! Yunma bir adam, Kiyuh renkte bir udum yaklaştı vc kua bir pakel u.attı vc yoluna detant etti. Genç ku o adamla hk konuşmadı. Bu wncl bir akşam evvelki yolunu bekli-yen Habe* delildi. hı..nı»s vr seayip bir adnmdı. Üstilnıle Uur»unl renkte temlr hlr elhk-e vardı. Ralf. gene kuı lelklke detam etil. m ¦' ¦ bir şry bekler nihl duruyordu. Birdenbire ye-rlodeo rırlsdı ve Malden aoka*ma *«nı ;u. Hldll. Ralf. hemen öteki pen.erey* koştu, .Malden sokağından yUrUyordu. Bir «irs tsk-ol otomobili orada duruyordu. Bir tuneslnc oofro ilerledi, blneeek Rİbl bir lıureket yuptı. Sonra vazgeçU. Şoförle konuşmata ba»la.lı. Elinde zencinin vermiş oldufiu ımkrt »urtlı. şoförü bir şey yapmadı Kin kandırmaca çalışır gibi bir hail vardı: Çantasını açtı. O aralık Ralf, elinin fen| olduğunu farkettl. paket art* yoktu. Şoföre para uzallı. Adam memnun RorımUyordu. Ku ona bir »eyler lenbib etil. o da hs»lle İşaret yapıyordu. Genç ku tekrar yUrUmlye başladı. RalI ta keodl kcsdlue: — Artık «u Bolden'ln dugUnUne silmek zamanı da geldi, diye dılşiınUrkcn. ...k-ıkinıı Kelen bir sesle yerinden sıersdı. Bu bir »llılh se»l İdi. Malden sokağında I.I.KInl tıınmı»-lardı. Hemen |iencrreye koştu. Ilemlııdenbe-rl dUşUnllp durduıiu ku kaldırımın üzerinde yatıyordu. Etrafını bir »tiril adam almış shk alık bakııuyorlur. hlçhlr şey y»|mıı\"i-lıırdı. Ko»a koşu sokağa İndi te »ert bir «ı»lo halkı dağıtarak kua yaklıtşlı: _ Çekiliniz, berkes bir adım geri kIUIu, diyordu. Sonra oradaki poll*e dondll: — Ben bu kuı tanıyorum, rtıııı de lanı .u. roda karcıdadır. Hemen metrııbu etim/ ks-,ı,r gotUrellm ve derhal hır doktora haber \ -relim. Bana ysrdım ediniz. (Detamı tsr) 189 Başmuharriri: Ahmet Emin YALMAN VAIANE Vi — Ctt£alo«tn, MoBa Penar! S. SS Telefon: M138 — T-Jjrntf VAT AK fcrt. 8 MAYIS 1941 PERŞEMBE Fiyatı: 5 Kuruş SİYASÎ SABAH GAZETESİ Y,l: I — Say.: 255 \ Mîllî Şef'in Seyahatleri Ankara, (A.A-1 — Rei«iıımhur İsmet lııdnll. carp vilâyetlerinde İcra ettikleri tetkik .wynbHtinden huğun saat U dp Ankara'ya avdet 11 ¦ ı ı 11r ıı111 .1. ı ı ¦ I rf. Zıtları Nasıl Birleştirdik? Kararlarımıza" ak i istiklal-den dolayı her iki taraf milli siyasetimizi takdire lâyık görüyor. Bu siyaset hiç değişmeyeceğine eöre yarın taraflardan biri görüşünü tadil ederse kabahat kendisinindir. Yazan: Ahmet Emin YALMAN .kkında iki zıt illi siyasetimiz iki gün İÇ'1*1 membadan takdirli sözler işit-tik. ilkönce B. Hıtler, .zimam- darlarımızın reaı ist siyaseti sa- yesinde kararlarımızda istiklali-ttızı muhafaza etliğimizden, bahsetmiştir. Şimdi de B. Eden. *bu harbin başındanben Tür-kiyenın. istiklâl sıyasctıle. demokrasi davasına büyük bir hizmette bulunduğunu, orta şarkla yeni bir tecavüze karşı bir kale teşkil etmek surctUe oynadığı rolün ehemmiyeti aşikâr olduğunu» ileri sürmüştür. Kın w nefretin hüküm sürdüğü bir âlem içinde zıdlan bu şekilde birlestirebilmek büyük bir muvaffakiyettir. Pek tabii olarak bugün Almanya da, ingiltere de: hâdiselere ancak kendi menfaatlerine ait ölçülerle bakacak bir mevkide bulunuyorlar. Böyle olduğu halde iki taraf da millî siyasetimizin istiklâlinden saygı ve tak lirle bahsetmek ihtiyacını duyuyor. Niçin? Çünkü bu siyasetin cidden açık. şeffaf, asil. emniyete lâyık bir manzarası vardır. Tarih, bizi kıtalar ve denizler arasındaki en mühim geçit yerlerine bekçi yapmıştır. Kendi yurdumuz için sulhu korumakla, harbin bu geçitlerden aşmasına ve yeni yeni memle-! ketleri ateşe ve kana bulaması- J na da set çekmiş oluyoruz. Özerimize aldığımız tarihi | vazifeyi dürüstlük ve sadakatle gördüğümüze, görmekle devam edeceğimize ve hiç bir tesir ve tazyik altında yolumuzdan Kaş m ry acağı m ıza her iki taraf kanaat getirmiştir. Yıkılan ve dağılan bir âlemin karşısında, Türkiye, bana, emniyet ve istikrar gibi kıymetleri yarın için koruyan dimdik bir kaledir. Biz kendimizi bir tecavüz harbi için hazırlamadık. Kimsenin toprağında gözümüz yoktur. Tecavüz voliyle elde edile-:-ek bir emel tanımıyoruz. Bü- i fcün kuvvetlerimiz kendi top-1 raklanmızı tecavüze karşı mü-' dafaa maksadına göre düşünül-, müş, hazrrlaiınuştır. Başı sıkı-1 lan şu veya bu komşu, bizim de ortaya atılarak dövüşmemizi ı kalben istıyebitir. Bu hissi ma-' zur görürüz. Fakat böyle bir ha reket beklemek için hiçbir ahdî esas ve sebep yoktur. Nitekim o komşu da toprakları tecavüze uğramadan evvel silâha sırıt-' mağı hatırdan bile geçirmemiş,' o dakikaya kadar en sıkı bîr bîtaraflık muhafaza etmiştir. B. Eden'in pek haklı olarak söylediği gibi. bizim istiklâlimizi silâhla müdafaaya hazır olmamız ve orta şarktaki yeni tecavüzlere karşı bir kale teşkil etmemiz demokrasi davasına en büyük hizmettir. İngılte-reye karşı emin bir kanı gün dostu sıfatile hareket etmeseydik ve karşı tarafın önümüze yığmağa hazır olduğu yemlere kapılarak mukadderatımızı onlarla bırlrştirseydik İngiltere büyük sarsıntılara maruz kalabilirdi. B. Edenin dediği gibi, ingiltere, bizim tabii rolümüze devam edeceğimizden ve hiçbir tesir ve tazyik altmda kararla -rtmızdaki istiklâldin vazgeçmi-yeceğımnden her vakit için emin olabilir. Diğer taraftan Almanya da karar ve hareketîmiz'lckı istiklâl yüzünden kendine ait menfaatlerin bizim tarafımızdan hiçbir tehdide maruz kalmıya-cağı hakkında tam bir emniyet duyabilir ve nitekim duymak tadır. Türkıvc her memleketle nor- mışıır. muz bi vermeı bunları Dünyanın en büyük Boeing uçan kale tayyaresinin uçuş halindeki manzarası B-619 Dünyanın En | Büyük Tayyaresi Irak Harbiye Nazırı Ankaraya Geliyor Bağdat. 7 (A.A.) — Irak Harbiye Mazın B. Naci Şevket, Ankarayı ziyaret etmek üzere Bağdattan hareket etmiştir. ^_J 82 Ton Sıklet, 18 Ton Bomba Hamulesi ve 480 Kilometre Sürat B. ÇÖreii hükümet merkezi üzerine alabilecek ve bilâhare hiç yere İnmeden Ameıikaya avdet edebilecektir. İzmir Belediyesinin İstikrazı Ankara. 7 |Telefonla — İzmir vilayeti hususi idaresince yapılacak Uç yUz bin liralık istikraza Maliye Vekilinin kefalet etmesi hakkındaki layiha Meclis rus»amcrjıc alindi. B. Çörçil Loyd Corc'un Tenkitlerine Cevaplarında : "Türkiyeye gelince münasebetlerini fevkalâde takdir ettiğimiz ve bu büyük dünya mücadelesindekî rolü en büyük ehemmiyeti haiz olan bir memleketten bahsederken gösterdiği ihtiyattan dolayı Loyd Cor c'a teşekkür ederim.,, Dedi ve Alkışlandı B. Slalİn Çörçil Hükümeti Muvaffakiyetli Bir İmtihan Geçirdi İki Kamara da I ti m ad Beyan Etti Bütün Muhalefet Avam Kamarasında Üç Kişiye Münhasır Çörçil hükümeti Avam kamarasında İmtihana çekildi Balkan hâdiseleri üzerine böyle bir buhran sezilmekte idi. Şimalî Afrika ve Balkanlardaki hâdiselerden ttonra İngiliz balkının sukutuha-yale uğradığı aşikârdı. Gelen haberler Çörçil hükümetinin muvaffakiyetli bir imtihan geçirdiğini ve icraatının tasvip edildiğini bildirmektedir. Filhakika, Türkiyenin Alman gemilerini Boğazdan geçirmiş olduğunu da iddia ederek yapılan bazı tenkitlerden sonra Çörçil hükümetine üçe karsı 447 reyle itimat beyan edilmiştir. - Radyo Gazetesi -Lortlar Kamarasında Londra. 7 (A.A.) — Dün LorlUr kamaranındı*. Avam ka- Birleşik Amerika Harbiye Nazırı Çok Mühim Bir Nutuk Söyledi Basra Yerine Cenubî ran Transit Yolu Bir Kısım Nakliyatın Cenubî İran Transit Yolu İle Yapılması SüVat Bakımından Faydalıdır -Millî Piyango^ DünÇekildi Milli Piyangonun 6 ıncı tertibinin birinci çekilişi dün Ani... .ı.l. Sergievindc yapıldı. Milli Piyangonun bu çekilişinde de bir çok vatandaşlarımız sevinmiş bulunuyor. Piyangoda kazanan numaraları ikinci sayfamızda okuyucularımıza veriyoruz. Memleketimiz için Amerika-dan ve diğer yerlerden Basraya gelmiş bir hayli mal toplanmıştır. Bu itibarla Iraktaki hâdiseler, piyasamızda pek tabii bîr alâka uyandırmıştır. Tüccardan bazı zevat Mıntaka müdürlüğüne müracaat ederek müşterek tedbir aramak üzere alâkalıların bir araya toplanması hakkında * ricada bulunmuşlardır. Ortada iki mesele vardır. Birinci* henüz Basraya varmamı; olan malların Basra yerine Ben-dr-I,.. ı, çıkarılmasıdır. Buradan Tahrana kadar geni? hatlı bir de. miryolu vardır ki nakliyat bakımından yüklü bîr halde değildir, (¦levamı: Sa- S. Hu. I d« + ç Müsabakamız [Tasnif İşi Bitmedi Tasnifin arkan alınmamıştır. Bugün sureti kafiyede nİhayetleneccktir. Yaptığımız tasnifte br çok enteresan içtimai hâdiselerle karsdasmıs bulunuyoruz. Yarın okuyucularımıza müsabakamızın neticesini vereceğiz. Sovyetler Yüksek Meclisi Riyaset Divanı Kararları B. Stalin Başvekâlete Getirildi Boğazlardan Geçen Alman Vapurları Ve Türk - Iran Anlaşması Hakkında da B. Çörçil Lâzımgelen Cevabı Verdi Londra, 7 (A-A.) — Avam kamarasında hükümete İtknat takririnin müzakeresine bugün B. Lloydı George'un beyanatile tekrar başlanmıştır. B. Lfcoyd George ezcümle îÖy. le demiştir: «— Takririn hükümete itimat beyan eden birinci kısmı üzerinde herkes mutabıktır. Fakat hükümetin harbi sevk ve idaresine ait kısanlar hakkında bir hosnut-(Devamı Sa. 5, SO. 4 le) X B. Molotov Başvekil Muavini Tayin Edildi Moskova. 7 (AA.) — Ta »s ajansı bildiriyor: Sovyetler Birliği yüksek meclisi riyaset divanı, aşağıdaki üç kararnameyi nesretmistir: Birinci ayni zam Birliği H. reisliği v Halk Koı meşinin l hakkında nazarı dil (Dm Habbaniyede Vaziyet Daha Az Gergin Irak - Suriye Hududu Kapanmış Kahire. 7 (AA.) — İngiliz )rtaşark umumi karargâhının bu abah neşrettiği tebliğ: Habbanıyedekı İngiliz hava uvvetlerİ tesisatı etrafındaki ıı .iı ¦ ı ka.. . vaziyet çok daha az ;ergindir. Gece yapılan İngiliz :r-ıtlcıı. vamarlar civarındaki GÜNÜN SESİ Bir Lise Talebesiyle Mülakat ılr kısmını burada da tekrar edl- ///. El'an ingilizlerin etinde bulunan Tobruk İmparatorluk kuvvetleri tarafından zaptedildigî esnada (Anadolu ajansının Kahireden aldığı bir telgrafta Rö'yter'in garp çolündeki hususi muhabiri, büyük bir avansla işe başlayan Almanlara Tab^ıık'un bir tehdit teşkil ettiğim bildiımektedu. j Yazan: REŞAT NURİ l talebesi bir bucuk akrabam bana: — H.nı ı¦ ır cazınızı okudum, dedi, hu -ı (ukı uzun lalllıln talelıe-nlıı bos tır/meslnl doğru bulnıu-.......¦ İyi bir . ... ıı mı kı-ndl k. inlim oı İm şevler ı.i|ııı-ı ,,ı. Mü ..ı.ı,.l.ı.:ıı.....im dilini llrrlet- nml mtımkun old ucunu *A)IUyor-¦unu*. Bco çalınmak İsti) oram. Ne ) I |.. I H 11 \ 11. ¦ t İmi. nk akrabamıa başfc , arka-ilahlarını da belki alakadar rdeee-glııl .tu........k konuşlu klan nur ırı IMMfcS oe hu hoylo devanı edip gidecek. Den senesi banında mektebe (i.ııııhıv*'" /aman açtığın bir fransızcu kıraat kitabının artık 'ı-ı filbl karanlık ulmndıgtnı. İyi kotu suna bir şeyler söylemeğe ııerck yapmak -.inin elindedir. Nasıl diyeceksin? Bunun muhtelif usullerinden hlrlnl sana anlatayım. Anlatayım diyorum anıma asıl (Lütfen sayfayı oarvmrj) v A T A R o . 5 . 941 Avrupa da Nasıl Geçti O Gece, Dünyanın En Büyük Tahtını Bana Verselerdı... Yazan Bebia TevMk BAŞOKÇD Telif ve lercüme hakkı tamamjle mahfuzdur — 22 — Bu hare Anada) uda ı-agıaraıv z»u aa müttefiklerin askı tüfekler İn i sustur* (s Kemal Pasadır Iff ı' '.-ı diyorlar. Şimdi ona TUri i mı Eu e akla gelmez yoksuzluklar içinde var-ilk yaıalmıya çalışarak milletin teş-k'Iâtmı eline almış, onları maksadın akametine inandırmış Türk milletinin hür, ve sahip bir millet olduğunu ve onu yeniden istiklâline hürriyetine ve erkekliğine kavuşturacağım vBdctmis, dıger taraftan pen-cereleri kırık bir eski şimendifer a-rabasında. İslerden kararmış bir gaz lambasının ışığı altında eski bir haritada harbin safhalarını tetkik ediyor. Başka bir gün, bu kumandanı a-tının üzerinde, kırık kaburga kemiklerinin ıstırabını ehle bastırarak bir cepheden diğer bir cepheye koştuğunu askere yeniden emirler verdiğini görüyoruz. Bu generalin bu harpt* çektiği yoksulluk kendi kumanda et tıği askerlerinden daha fazladır. O ekseri gecelerinde bir çadır yatağından bile mahrumdur. Toprakların, kumlar» ve çamurların üzerinde krvrriır yatar. Ve ancak Üstündeki kaputunu kendisine yongan yapar. Bu genç kumandanın en sevdiği ve en çok saydığı bir arkadaşı İsmet Paşa da, bu milletin bu ağır yükünde arkadaşile birlikte bu büyük mak sat uğrunda vatan aşkı. ve feragatin en büyük bir numunesi olmuş, çamurlu siperler İçinde, askerlerin I eştiğimiz zaman hata Türklerin meziyetlerinin münakaşası bitmemişti. Otomobil giderken yolda hep ayni şeyleri konuşuyorduk. MUbahesemlz 0 kadar heyecanla devam ediyordu ki otomobilin nerelerden geçtiğinin ve o esnada yağmur yağdığının bile 1 arkında değildik. Birdenbire müthiş bir çatırdı İla araba bir şeye çarptı... Meğerse arabanın içinde oturan zavallı şoför de aklını ve kafasını bizim tarafa kaptırmış, yağmurun camlara çarpan damlaları arasında Konkord meydanından geçerken karşı taraftan gelen bir taksiyi görememiş, bizim a-raba ile taksi olanca şlddctilc birbirine vuruşmuş. Daha ne olduğunu anlamıya vakit kalmadan bizim araba olduğu yerde bir topaç gibi Uç kere döndü. Yan tarafta kalan taksinin camları kırılmıştı, İçindekilerin boğuk sesleri geliyordu. Bu esnada ne Nermlnin ne de benim ağzımızdan bir küçük ses bile çıkmamıştı Hayretle vakanın sonunu bekliyorduk. Araba olduğu yerde cekJino nasıl büyük bir zaferle kazanacaklardır. Bu asker, bu kadın, bu millet, hür yasamak için doğmuştur.» Hatip, Türk kadınlarından bahsederken gözlerini bilim tarafa kaydırıyordu. Nutuk biter bitmez, salon bir alkış tufanı içinde sarsıldı. O gece dünyanın en büyük tahtını bana versolordi bu kadar sevln-mtyecektim. Ve dünyanın en büyük hükümdarı eminun, benim bu geceki İçimde beliren derin gururu duymamıştı. Birçok tanımadığımız adamlar, bize yaklaştılar, kendilerini takdim ettiler ve bizi tebrik ettiler. Bunlara konferans verenler de İltihak etti. Nerminin birçok senelerdir orada araba o vaktin par asile seksen bin franga sigortalı imiş. Kaza yerine polisler de yetişmişlerdi. Ikİ tarafta adreslerini verdiler, MUayO (K) tekrar arabasına girdi, şoföre yoluna devam etmesini emret tı. Sonra Ncrmlnle kocasına doğru dönerek: — Büyük taliımlz varmış kl Ölmedik. Bu ufak bir kaza değildi, dedi. Bereket versin araba çok ağırdı do devrilmedi, yoksa hiç birimizin hayatta kalacağımızdan ümit yoktu. Bu sözlerden sonra bir kere hayretle, bana. bir kere de Nermine bak (Devamı var) t .ılın hım/ söyleyen bir Fransız Ben sade onuu tere Um l-.ı- ağım. Bu filozof p.ık'-ı-ıjı-ı ¦ İsimli bl kendi Üzerinde yaptığ bulana olarak şöyle ani tatildi. Önümde bir II bir zaman vardı. Hoca] cet kalmaktım şöyle kolay tarafından Ingl nseyl kafama koydum, l'aul e* VİrgİDto teni geçmişti- Sayfanın lıiı fraooı/ra-ı, bir tarafıml yazılıydı, Fvvelâ Inglliı L- okuyordum. Bildiğin İlmeye rastlamakla b bir mana çıkaramıyor tasını bakıyordum. Cmnlclerln bir çoğunu böyle üşenmeden tekrar tekrar okumak neticesinde yeni kelimeler öğrenmeğe ve bundun Cok daha ehemmiyetli olaruk bu keiimelerİD aralarındaki münane. betleri kavramağa yahut daha doğrusu »«zoırğe haşladım. (Arada şunu boyllyeylm kl Usan Öğrenmek ..... mutlaka çok kelime bilmek lazım gelmez. Asıl mühim olan şey yanyaııa gelmiş kelimelerden çıkan da bir parça güçlük çekmekle beraber gitgide İşim kolaylaşmağa ve hatla karanlık olan ingilizce cümleler ü/^rlnıle şimdi lıalil bir nabah aydınlı*' beliriyordu. Üyle kl ı- .i.'-... sonuna doğru bazı kolay cümleleri Adeta frunnızealarınıt bakmadan hayat meyal sezer gibi oluyordum. Demek ki doğru yofıı bulmuştum ve bundan olesl zaman va sabır ınoelvstydl. Birinci kitabımda olduğu «Ihl İngilizce cümlelerin, fransızca karşılıklarını derhal bulup okuyamadığım İçi ıı «ikiliyordum. Fakat ümidimi kesmeden devam ettim ve bir zaman sonra bahsettiğim hatif şafak aydınlığını bu cümleler ürerinde do seçmeğe başladım,n Fransız filozofunun bu tecrübe-¦fal MU kemli kendine çalışmak usullerinin rantgelo bir misali olarak anlattım. «Bir filozofun yap. tığını ben yapabilir miyim?" deme. Usan öğrenmek için çocuk /Ihni dolu ve yorgun bir fll»zof zihninden çok daha /.İyudo açıktır. Fazla olarak o öğreneceği dili hiç bilmiyordu. Fakat nen Uç dört sene-ılenbcri İyi kötü bununla meşgulsün. Kelime, kuldu vc egzersl* oln-ruk birçok sermayen ve ayrıca kulak dolgunluğun var. Bütün mende bir çoğu nenin İçin avrı ayrı aydınlık olan kelimelerin bir araya toplandıkları /aman nuşrettiklerl umu. ıııl aydınlığı kavramağa gayret çimenden İbarettir, Bira/, »ahır ve merakla bunu yapmak senin ı.....¦ dlr. Sen yapumazsan zeka İllim-rilo değil, fakat İradece nenden daha kuvvetli bir arkadaşın pek ala yapabilir. REŞAT NURİ Dikkat Nazarına Bazı Gıda Maddeleri Kaplarının da GSzden Geçirilmesini ist'yoraz I 1.1/¦¦ !ı'ı.. "kanununa göre, gıda maddelerinin yapıldığı ve saktanıldığı yerlerle taşındığı vasıtaların sıhhi şartlara uygun bir halde bulunması icap etmektedir. Buna rağmen, bazı nakliyat ambarlarında bir kısım gıda madde. ¦ r ıı.n açfk ambalajlar içerisinde ve deıi, yapağı, paçavra gibi mad delerle bir arada bulundurulduğunu öğrenen Belediye riyaset makamının bunun önüne geçilmem için alâkadarlara tebligat Belediyemizin bu dikkat ve hassasiyelİ takdir ve leşekküre cidden lâyıktır. Alâkalıların bu işle meşgul bulundukları sırada, hıfzıssıh'ha kanununun aynj mad- Millî Piyango Dün İçki ve Tütün Ankarada Çekildi Ruhsatiyeleri 20 Bin Liralık İkramiye 37723 ¦al Numaralı Tam Bilete İsabet Etti ini ha ıtmak İsterİz, Mısır Çarşısı İçin Yeni Bir Proje Hazırlanıyor Esaslı bir surette tamirine karar verilen Mısırçarşısının istimlâki bitirilmek üzeredir. Bundan evvel yapılan projenin tarihi kıymeti haiz çarşının k»y/netli eserleri korunması bakımından iadih lüzumlu görülmüştür. Müzeler idaresile Belediye erkânından mürekkep bir heyet mahallinde tetkikat yapmışlardır. Yarın da son bir tetkik yapılacaktır. Mısırçarşısının tarihi kıymetine halel gelmeden ve iç tenviratının daha mükemmel bir şekilde yapılarak tamiri için yeniden bir proje vıpı.n, .-ı muvafık gÖrül- Yarın yapılacak son tetkikte Müzeler idaresince verilecek rapordan sonra yeniden bir proje yapılacak ve ondan sonra çarşının tamirine başlanacakiır. Millî Piyangonun 5 inci tertip I inci çekilişi dün Ankarada Scr-gievinde yapılmıştır. Çekilişe ta-al 16,50 de başlanmışhr. Ankara radyosu Sergıevinden naklen çekilişin bütün safahatını neşretmiçtir. Bu çekilişte ikramiye kazanan numaralar şunlardır; 20.000 tiralık büyük ikramiyeyi 037723 numaralı tam bilel kazanmıştır. 10.000 liralık İkramiyelerden birini 2Ö I 343 numaralı bilet, diğer 10.000 liralık ikramiyeyi 128508 numaralı biîet kazanmıştır. Beşer bin lira ikramiye kazanan numaralar; 178449 219229 219438 271873 İkişer bin lira ikramiye kazanan numaralar: Son dört rakamı (4845) ile nı. hayet bulan 30 numara. Biner lira ikramiye kazanan numaralar: Son dört rakamı (7122) ile nihayet bulan 30 numara. Beşer yüz Hra ikramiye kazanan numaralar: Son dört rakamı (7248) ile nihayet bujan 30 numara, Son dört rakamı (9222) ile nihayet bulan 30 numara. İki yüz ellişer Üra ikramiye kazanan numaralar: Son dört rakamı (0799) İle nihayet bulan 30 numara. Son dört rakamı (2827) ile nîhıiyel bulan 30 numara. Son dört rakamı (5085) ile nihayet bulan 30 numara. Son dört rakamı (6314) ile nihayet bulan 30 numara. Yüzer Hra ikramiye kazanan, numaralar: Son üç rakamı (309) ılc hayet bulan 300 numara. Ellişer lira ikramiye kazanan numaralar: Son üç rakamı (785) ile nihayet bulan 300 numara. Son üç rakamı (528) İle nihayet bulan 300 numaiit. Onar lira ikramiye kazanan numaralar: Son iki rakamı (76) ile nihayet bulan 3000 numara. İkişer lira ikramiye kazanan numaralar: Son bir rokamı (7) ile nihayet bulan 30,000 numara. İkramiyeler Nerelere İsabet Etti 20.000 liralık büyük ikramiyeyi kazanan KliTlii numaralı tam bılel Istanbulda. 10,000 liralık ikramiyeyi kazanan biletler İstanbul ve Çcrkeştedır. 3 şeı bin lira ikramiyeyi kazanan 1/0449. 219229, 2İV438, 271873 numaralı bilctlar İstanbul. Malatya. Isparla, Bafra vc Bursadadıı. dana. Kı Kırkağaç, Ayı Mardin. Sn Diyarbakır. Alanya, Edremit. İzmir. Gediz ve Orduda satılmış* lir. Biner lira ikramiye kazanan 30 biletin 6 parçası İstanbul. 4 parçası İzmir. 4 parçası Ankara, 2 parçası Adana, I rer parçası Döryol, İnebolu. Bursa. Yenişehir. Zonguldak, Mecitözü. Eskişehir. Samsun. Zile. Cebelibereket ve Erzurumda satılmıştır. Ha küm s üz A dded İlenlerin Yerine Yenileri Verilecek bu ay nihayetinden itibaren hükümsüz addedecek, yem ruhsatiyeler verecektir. İnhisarlar Umum Müdürlüğü, izdihama meydan vermemek ve ruhsatiyeleri bayilere kolay ve serî bir şekilde verebilmek için şehri altı mıntakaya ayırmıştır. Her mıntakada bulunan bayiler bu ayın on beşinden itibaren ayrı ayrı günlerde idareye müracaat edecek ve ruhsatiyelerini alacaklardır. Tevziat haziranın beşine kadar devam edecek ve bu müddet hitamında yeni ruhsatiye almıyanların bayiliğine müsaade edilmiyecektir. Her mınlakaya ait müıacaat günleri İdare tarafından gazetelere verilecek ilânlarla alâkadaılara bildirilecektir. Yeni ruhsatiyeler, eski ruhsatiyelerle dükkân kontratları esas Gümrüklerdeki Manifatura Eşyası Bazı nıuameıcıerı ikmal edile-med.ği için iki aydaırberi Gümrük ambarlarında kalan bir ki-sim manifaturo eşyasına fiyat verilmeğe başlanmıştır. Kıymeti bir milyon liraya baliğ olduğu haber alınan bu mallar tedricen gümrükten çekilmekte ve piyasaya sevkcdilmektedir. Ekseriyetini yünlü ve pamuklu kumaşlar teşkil, etmekte olan bu malların piyasadaki durgunluğu önliyeceği tahmin olunmaktadır. nıvers İtede İmtihanlar Üniversite Hukuk ve İktisat Fakültelerinin eleme imtihanlarına ait evrakın tetkiki bitmiştir. I İktisat Fakültesinde imtihan neticeleri talebeye bildirilmiştir. Bu fakültede bu seneki muvaffakiyet nisbetinin geçen seneye nazaran fazla olduğu görülmüştür. Hukuk ' Fakültesi imtihanlarının neticeleri de bugün yarın bildirilecektir. İktisat Fakültesi ikinci sınıfının ele- | me imtihanında muvaffak olan ta lebenin mayısın dokuzuncu günü Esas teşkilât hukukundan yazılı imtihanlarına başlanacaktır. Diğer derslerin İmtihanları sözlü o. larak yapılacaktır. Bu imtihanla- Mb 19 Mayıs Genç.ik L! ay ramı Hazırlıkları | Geçen yıl 19 mayıs bayramında idman şenliklerinden On dokuz mayıs bayramı programını hazırlamak üzere cuma günü Vilâyette bir loplantı yapılacaktır. Bu sene Gençlik vc Spor bayramında mektepliler idman şenlikleri yapılmayacağına göre. Taksimde bir geçit resmine karar verilmiştir. Diğer taraftan mektepliler arasında spor müsabakaları da yapılacaktır. Cuma günkü toplantıda merasim programının esasları lesbit edilecektir. Antrepolardaki ithalât Eşyası Fiyat Müraasbe komisyonu, İstanbul Liman antrepolarında bulunan ithalât eşyasının cins ve miktarlarile 'kimlere ait bu'urv duklarını Limanlar Umum Müdürlüğünden sormuştur. Komisyon, alacağı cevap üzerine bu malların elden ele geçmemesi ve ihtikâra vasıla ittihaz edilmemesi İçin tedbir alacaktır. Dünkü ihracat Evvelki gün yabancı memleketlere 121 bin küsur lira kıymetinde 255 bin kilo muhtelif eşya ihraç edilmiştir. Romanyaya 98 küsur bin kilo taze torik balığı ve çiroz. Çokyaya 12 bin beş yüz kilo barsak. Danımarksya 5 bin nderılmi Allah Kolaylık Versin merîkalıların «Dev tayyare» veya «Uçan kale» ismini verdikleri muazzam uçak. lar İngiliz hava kuvvetleri safında vazife almış bulunmaktadırlar. Verilen malûmata göre bu tayyareler seksen iki tonluk -muşlar ve on sekiz ton bombayı bir defada Berline kadar taşıyıp şehre attıktan sonra hiç durmadan Amerikaya kadar gi. decek kudretle imişler. ? Bİr arkadaşımla birlikte Köprünün korkuluğuna dayaruruş( denizi seyrediyorduk. Aşağıdan bir gemi yavrusu, yavrusu değil de enciği geçti. Yepyeni boyanmış ve burnuna «Ceylânı Bahrîn yazılmış olan bu sefinenin tonajını merak ellim. Arkadaşımın biraz denizciliği vardır, ona sordum: — Dört beş lon, dedi. Vay canına, şöyle bir düşündüm. Demek ki bundan böyle Almanya üzerine sefer edecek tayyarelerin beheri yirmi tane «Ceylânı Bahri!) mesabesindedir dernek-. ? Ayni arkadaşla Galata tarafına geçtik. Arkamızdan bir korna sesi işitince yol verdik. Koca bîr kamyon bizi rüzgar-uyarak yanımızdan geçti. Ayni merak saiksftale sordum: — Kaç tonluk acaba bu kamyon ? — İki buçuk, üç. Vay canına, şöyle bir düşündüm, Demek ki bundan böyle Almanya üzerine sefer edecek tayyarelerin beheri böyle altı kamyon dolusu bomba taşıyacak... ? Allah kolaylık versin dedim ve artık zihin yormadım. KÖR KADİ Hususi Müesseselerde Vazife Alan Doktorlar Türk Hekimleri Do«h*k- Yardım cemiyeti, cehrimizde bulunan hekimlerin bir listesini hazırlarken resmi müesseselerde muvazzaf birer memur vaziyetin, de bulunan bazı doktorların şeh-rimizdeki fabrikalarda da hususî olarak vazife aldıklarına ve beş altı fabrikada gayet az ücretlerle ı çalıştıklarına muttali olmuştur. Cemiyet, bir hekimin böyle bir çok fabrikalarda vazife almasını meslek bakımından mahzurlu görmüş ve Etıbba Odasının bu hususta nazarı dikkatini celbede, rek bunun Önlenmesini istemiştir. Belediye İle Arasındaki Evkaf İhtilâf Belediye İle Evkaf arasındaki senelerdenbeıi sürüp gitmekte o-lan ihtilâfın kat'İ bir surette halli için çalışılmaktadır. Bu meyanda olarak Vekâletten gelecek bir heyet bu ihtilâfı tetkik ederek bir neticeye bağlayacaktır. TAKVİM S MAYİS »11 PERŞEMBE AV: 5 - - GÜN; 138 — Uıur: 3 RUMİ: 13« — NİSAN: 23 HİCRİ: m — Rehlülâhır: 11 VAKİT ZEVALİ EZAM GÜNEŞ: 5.51 9.10 ÖĞLE: 13,10 4,59 İKİNDİ: 17.05 8,53 AKŞAM 20.12 12.00 YATSI: 21,57 1.16 İMSAK: 3,53 7,42 Ahaliden huyır seven bir genç, doktor çağırmağa talip uldu. Ralf »İle doktorunun I-sim ve adresini \enll. Snnrn yıırı linyc.ni in-llyen gene kızı polis memurunun yurdımllr apartmanına taşıdı, yatağının üzerine yatırdı. Polis »ordu: — Bayanın İsmini söyler mininiz î YEŞİL GÜL Yazan: Roy Vîkers — 3 — Çeviren: Rezzan A. E- Yalman nefsine olan İtimat sayoslndo olmuştu. Fakat bu ılım.ıi onu servete eriştirdiği gibi ¦lı, İD :lu kuvvet-rurarak Bir aüe Bu sual Riiirı Mnleıılılrr ne ılc nenin gantığı yüzü lebllirdl. Fakat rev İçmek lâzım İçin zahmet — Minin ! — Adresli ¦ ıı.ı.ı h G( :lkl de ti •y söy-urmak ıılıl. soramadı. Doktor hantayı muayene ederken Rall • ı ¦ ¦ ¦ ¦ -11 yalnız, kalmış, düşünüyordu. Saat un bir olmuştu. Bolden'ln düğününe gitmesi lazımdı. - .ı.ı.ı. her halde beklerdi. Fakat hlmdl hı ı- nı. ıı evvel genç kızı düşünmek lârmıdı. Kendisini bir hastahaneye nakletmek ı.ıiMııKmı olacak mıydı? İyi bakılmıı- nına her halde İhtimam edecekti. Bakalım doktor ne diyecekti? Doktorun sözleri çok emniyet verici ol- — Kurşun tam kalfanın Üzerine saplanmış, bu anda ameliyat mümkün değil... Sonra yaralıyı bir yere kaldırmak da tehlikeli olacak, olduğu yerde kalması lazım. İyi iı ıiulııı.iMiı.ı dikkat etmek lâzım... — ıı.ı-ı ı bakıcı lâzınına derhal çağıralım ben uşağıma emir vereyim, ne lazımsa yapılsın. Brnlm mllhlm bir randevum var. ıı....... gitmeliyim. Siz huşta bakıcı meselede meşgul olunuz, doktor! — Pek âla... Ren şimdi telefon ederim. İlanla hakıtı hlr saale kadar gelir. Hastanın geee gündür, hanından ayrılmamak lâzım.. Her halde hasla bakıcıları civar Şiir otele yerleştlrlrnlnlz nöbetle hastaya bakar lar ve İstirahat İçin otele gidip yatarlar. — BUtOo masraf hana aittir. Ne yapmak lazımsa yapınız, doktor. Hasla bakıcı gelinceye katlar sil dc burada kalınır, olmaz mı? Doktor buna ra/ı oldu. Ralf hemen evden fırladı. Malden sokağında duran taksi o-tontobHterden birincisine binmek Üzere kapıya eluıl uzattı, şoför: — Ben meşgulüm. Ötekine bininiz, dedi. Ralf. bu adamın biraz evvel genç kızın para verip de hlr yere gönderdiği şoför olduğunu I Mİ,. ¦İli. m | i ESRARLI PAKET James Bolden evlenmek Üzere bulunduğu halde fevkalâde nakln MI. On nene cenup memleket terinde oturduğu İçin yllzü güneşten yanmıştı. Ba tunçlaşmış yüzde en küçük hlr heyecan alameti hile yoktu. Nefsine büyük bir Hinindi olduğu her halinden belli Idl. Ne kuvvetli bir seciyesi, no de parlak bir zekâsı olmadığı halde nefnine dehşetli itimadı vardı. On nene Çanlayk a-ıi ı-uııi ı oturduktan nonra Inglltereye dönmüş ve ar zamanda servetini çoğaltmıştı. Bu kadar çahuk hayatta muvaffak oluşu da •Lsinl arıyordu. Ralf ın oldu. Güveyin aksadUo Ralf neşe- mahvına II olduğunu zannetmiş ( ılllln.ı Ilının; glfa nln kızlle ntşaıdanınişt ı:..ı-ı-ıı içini dökecek t Brierly'l görünce mem cesaretini yükseltmek II hlr tavır takınarak: — Merhaba dontuıu. Nasılsın? Keyifli görünüyorsun. Diye gevezeliğe başladı. Bolden meyus bir tavırla: — Canan sıkılıyor, azizim. Dedi. Bütün bu düğün hazırlıkları neni fena sinirlendirdi. Fakat ne yapayını, kain anam böyle ta-tedl. Sanki kendini bütün bu nstırdıyı göre-cckmlş gibi bunları bize yaptırıyor. Halbuki yatıyor ha*tadır, düğüne celeınlyeeek. — ı .ulun- . Merasim çahuk biter. Sonra istediğin yere gidersin. Apartmanın da ne güzelmiş! Yazık ki burada olurmıyacaksı-nıt. Hiç görmemiştim, pek do hoş düzeltmişsin.. — Kaç zamandır burada oturuyordum mı lyırKtli eş- it azizmı diyordu, sen mektep-rtlst ruıüu iılin. Görüyorum ki ııi«ı ır.i ı ı- mı ıU . -/.evklu bo- (Devamı var) Başmuharriri: AV-neT Emfn YALMAN Ş A TAKE VI — Oa#lc»r»». r***r1 a. D T . i. f --. : M198 — Tt*ttW VAT AB lA MAYIS 1941 CDMA Ffyaft: 5 Kuruş, SİYASÎ SABAH S A Z E T SS Yfr: I — Say.: 256 JEAN DENY'nin Tl RK DİLİ GRAMERİ .Osmanlı I.),..... ALİ ULVt ELOVE tarafrrtdan yapılan Turar» ten Gmesınm birinci faalkaitl çıkmıştır. Fiyatı; «n K. M*wrıf Vekımfti yayınevierımlcn v- bUIOn kitapçılardan .ıraymB. Şef inönü— İle B. Hitler, Japon İmparatoru Ve Irak Kralı Faysal ArasındaTaati Edilen Telgraflar Ankara, 8 (A.A.) — Japonya imparatorunun 29 nisan tanhme müsadif doğum günü münasebetile Reisicumhur İsmet İnönü ile Majeste Hırohıto arasmda tebf* ve teşekkürü mutaıaııuniR telgraflar teati eritmiştir. Ankara. 8 (AA.) — Almanyanm 1 mayıs rrrıliİ bayramı münaseoetile Reisicumhur İsmet İnönü ile Ekselans Adolf Hitler arasında tebrik ve teşekkürü mutazammın telgraflar teati edilmiştir. * Ankara, 8 (A.A.) — Irak Kralının 2 mayıs tarihine müsadif doğum günü münasebetile Reisicumhur İsmet İnönü ile Majeste İkinci kral Faysal arasında tebrik ve teşekkürü mutazammın telgraflar teati edilmiştir. istanbul Kadını Vatan Vazifesi Başında Hastanelerde Çalışacak Kadın, Çocuk Kampları» Gönüllü Hastabakıcılar İçin Program Hazırlanıyor Ankara Yardım Sevenler Cemiyeti Bir Ziyafet Verdi Loyd Core Sahnede Eski başvekili- biz İngilizlerden iyi tanırız. Onun gözünde dünya, ancak kendi şahsı etrafında dönen bir yerdir. . Alman Hariciyesinin Fikrince: Boğazlarda Mesele Yok Dun doktorların îştirakile Parti merkezinde yapılan toplan'.ıda |V:cmleket müdafaasında yer ainı&k uzeje Ankarada Milli Şef İsmet mönünün sayın refıkalan Bayan Mevhlbe mönünün riyase. lı allında teşekkül eden Yardım-«evenler cemiyetinin istanbul »u. besi faaliyetine devam etmektedir. Dün Parti merkezinde yapılan üç toplantıda faaliyet programı etıahrsda mühim katarlar alınmıştır. Sabah saat dokuz bucukla B*. yan Hayeıye Kııdarın başkanlığı akında yaşılan ilk toplantıda hastaneler başdoktorlanle başta Genera! Tevfik Sağlam olmak I Devamı Sa- 3. SU. 1 de) /// Yazan: Ahmet Emin YALMAN Loyt Corc'u biz ingilizlerden iyi tanırız. Memleketini, üzerine bindiği at gibi seven adamlardandır. Ata binen kendi» u*c atı okşar, ne kadar iyi binici olduğunu isbat için kcujturmıya, marifetler yaptır, mrya çalışır. Fakat ata binen başkası ise affedemez. ona derhal hücum eder, dün beyaz dediğine, kara demekten çekinmez. Geccn harpte Loyt Corc. savasın en azılı bir taraftan idi. Kendini göstermek için ortalığı harekete getirmeğe, kızıştrrmı ya çrtk c*irsti. Fakat hata üzerine haU yaptı. Loyt Corcun. Umumi Harbi idare şekli bastan basa bir faciadır. İngilizler harbi Loyt Corc'un sayesinde değil, ona rağmen kazanmışlardır. Sulhu kaybetmelerini ve mütareke zamanında ingiltere-nin şeref ve haysiyeti!* çok çirkin bir surette oynanmasını da ona borçludurlar. Bütün Anadolu hareketi Loyt Corc'un cehaleti yüzünden olmuş. Yunanlıların başını o nâre yakmış, A-nadolunun bir çok yerlerinin tahribe uğramasına o sebep olmuştur. Veraay sulbünden sonra geçen seneler içinde Loyt Corc'un Almanyanm Ingilteredeki en büyük düşmanı gibi ateş püs-kördüğü de görüldü, güya bir Alman ajanı imiş gibi Alman menfaatlerinin avukatlığını yaptığı da... Loyt Corc için dava, şu veya bu fikri ileri sürmek değildir, ancak kendini göstermektir. iste bu maksatla Avam Kamarasında bir iki gün evvel hükümete hücum etmiş, bir harp zamanında söylenmesi akla gelmiyecek »özler söylemiştir. Bereket ki, İngiltere halkı Loyt Corc'u tanır ve bir vakitler ekseriyet kurabilen bir parti olan liberal fırkasının onun yüzünden Hifıra indiğini bilir. Loyt Corc, tenkitleri sırasında, bizden bahaetnüg, Boğazdan Alman gemilerini niçin geçirdiğimizi Rormuştur. B. Çör-çü, Montrö mukavelesinin bir maddesini okuyarak cevap vermiştir. Eski başvekil, bizimle I-Devamı. . HB. I «* + Türkiye Şimdiye Kadar Montreux'e Sadık Kaldı Berlin, 8 (A.A.) — Yarıres-mî bir kaynaktan bildiriliyor: Bugün. Alman Hariciye Nezaretinde, b-ı ecnebi gazeteci tarafından sorulan suale covaben, Montreux mukavelesine nazaran Boğazlar meselesinde hiç bir değişiklik olmadığı beyan edilmiştir. Şu cihet ıtâve olunmuştur ki Türkiye şimdiye kadar taahhütlerine kat'ıyyen sadık kalmış ve Boğazlardan geçişe, ve bir deniz üssü olarak Irullanılrnaaına müsaade etmemışta. Bundan ötrü Boğazlar meselesi şimdiye kadar ihtilâflara yo| açmamıştır. Avustralya Başvekili ı Irdfctd Menzies Harbi Kazanacağız Bu Kanaatim Ulvî Bir itimada istinat Etmektedir Diyor S. Rusyadaki Değişiklik Nasıl Karşılandı LONDRADA: Londra. 8 (A.A.) — B. Sta-İİnin Sovyetler Birliği Komiserler heyeti reisliğine layini Lon-drada Rusyanın dahili bir işi o-larak tclâkıkı edilmektedir. BERLİNDE: Berlin. 8 (AA.) — Yarırrs-mi bir membadan bildiriliyor: B. Stalin'ın Halk Komiserler heyet, reisliğine tayın edildiği hakkında Moskovadan verilen haber Berlin siyasi mahfillerinde çok büyük bir alâka uyandırınış-tır. Alman Hariciye Nezareti, yabancı gazetetıler tarafından sorulan suallere cevap olarak Sovyet kaynaklarına nazaran bu değişiklik sebebinin B. MoLotov'un Halk Komiserler heyeti reisliğinden çekilerek bütün faaliyetini Hariciye Komiserliğine hasretmek arzusundan olduğu ı \¦ Avustralya Başvekili Menzies OttaM'a. 8 (A.A.) — Nev-yorktan gelen Avustralya Baıjve. kili B. Menzies G*ttaWa'da şerefine verilen bir ziyafet esnasında söylediği nutukta demiştir ki: «— Harbi kazanacağız, bunu kolayca nikbinliğe kapılarak soy- Devamı Sa. S. -.ir-,- Raşit Ali Kaçtı İngilizler, Dün Rutba'yı Aldılar Tayyare ile Top Taşındı, Muvaffak Taarruzlar Yapıldı Roma. 8 (AA.) — D. N. B.: Iraktan gelen haberlere göıe. Irak - Aman hududunun yanında bulunan Rutbj kalesini İngiliz kiralan işgal e im işlerdir, ingiliz Tebliği Kahiıe. 8 (A.A.) — Dün neş-edılen reamİ tebliğde bildirildi-iDctaını: sa. \ Ma. 3 lei /—/ Irak — Harbiye Nazırı Ankarada Ankara, S (A.A.) — Irak lıar-hlye nazırı İt. Naci Şevket bu sabah -im i" ..i de lort» rks-prenlle şehrimize muvasalat etmiştir. Stimson'un Nutku Amerikalıları Alâkalandırdı Gazeteler Kafi Vaziyet Almak Zamanı Geldiği Kanaatinde Amerika Harbiye Nazın Stirmon Nevyork, 8 (A.A.) — B. Stimaon'un. İngiliz hükümetine verilecek harp malzemesinin nak-| li için Amerikan donanmasının himayesinde kafileler teşkili lehinde yaptığı beyanat bütün ga-| zetelerin ilk sayfalarında neşro-1 Devamı: sa. 5. SU. 7 de) =3 Brest limanında, İngiliz tayyare hasara uğrayan Alman Brest'e Şiddetli Bir Hücum Yapıldı Londra. 8 (A.A.) — Gneise-nau ve Schanhorsl Alman muharebe kruvazörlerinin dün gece Brest'e vapılan hava hücumunda İngiliz bombardıman tayyareleri, nın attığı bombalardan tam i*abet aldıkl.ıiı öğrenilmiştir. Hücumun çok şıdderlı olduğu ve kruvazörlerin uğmdığı hasardan başka Brest deniz üssünün de büyük hasara uğradığı haber verilmekledir. terinin zırh delen bomba!arüe cep kruvazörlerinden biri | Fransa Almanlarla Bir Anlaşma Yaptı Viohy. 8 (AA.) — Ofı ajansı bildiriyor: Amiral Darlan ile Alman askerî, makarrtları arasında Parısle cereyan eden konuşmalar neticesinde aşağıdaki anlaşma tahakkuk ettirilmiştir: I — togal altında bulunan Fransa ile işgal altında bulurum-yan Fransa arasındaki hudut emtia ve kıymetlere açık bulun-(Devamı Sa. o. Su. a ta) = Harbiyedeki Facia iki Genç, Bir Şoförün Sarhoşluğuna KurbanOldu Vekiller Heyeti Toplandı Ankara. 8 (A.A.) — İcra Ve. killeri Heyeti bugün aaat 16 da Başvekil doktor Refik Saydamın bakanlığında mutat içtimaını yaparak ruznamesıne dahil meseleleri müzakere eylemiştir. Askerî Vazifeye-^ Çağrılanlar Dikkatle Okusun: Askerî Ceza Kanununun 63 üncü Maddesinin Hükmü Şudur: Kim Kimle Evlenmeli Müsabakamızın Neticeleri Belli Oldu Birinci Mükâfatı Üsküdarda Çamlıcada Oturan Bayan Nimet Dinçer Kazanmıştır «Silah allına cağın lan vatandaşlar, muayyen ©hm müddet içinde gelmeğe mecburdurlar. Bu müddetin bitmesinden sonra yedi gün İçinde gelenler, dört aydan iki seneye kadar ve yedimi günden SOC- İçinde selenler iki seneden on »eneye kadar hapıo-I un urlar, a «Kanunu bilmiyorduk- diye zaten mazeret yoktur. Bilnıi-yenler de işte okıuunlrT, Öğrensinler... Fecî kazada Ölen iki genç ve Yüksek tahsillerini henüz bitiren, hayata atılmağa hazırlanan iki kıymetli genci evvelki gece bir tramvay bekleme yerinde Ölüm ani sureDte gelmiş, bulmuştur. Bu feci hâdise, muhitle umumi bir teessür uyandırmıştır. Zabıta derhal İsi ele altmış. şoförle parçalanan otomobil her tarafını aydınlatmıştır. Tram vayın Harbiye dajrak yerinde cereyan eden bu faciaya sebep o-lan şoför Hüseyin tevkif edilmiştir. Vak'a şöyle cereyan etmiştir: Hüseyin adında hir şoför ev-(Devamı Sa. 8. su. I de) /=/ GÜNÜN SES Vatan okuyucularının evlenmel Bay İlhan Tutar '!H yaşındadır. Meşhur lulbııl Millilerimi" *loeltldlr. Ayni /amamla hankıılıırdaıı b ni en çok hararetle tasvip ellikleri güz» Bayan Macİde Did lljlkllltlllt. mrrımrlıır. .........ı..¦ Kllrrk çeker, I \lıı biner, hlnlklrl» biner. Hayatında nıcşKiıl olmıık şey lanımıyı'r. Hurisin kısknnvlır. Mııtndrlıvi \, (Kün kimle eVİflOı i mü- 1 re dair Galip Bıngölün hamladı-¦abakamiza verilen cevapların I ğı zabıt varakasını altıncı sayfa-asnıfi, dün altıncı Noter Galip mızda bulacaksınız. Bıngölün teşkil ettiği bir heyet Zihinlerin dünya hâdiaelerile ı* ıslından tamamlandı. Nelıcele. I meşgul olmasına lağmen okuyu- cular bu müsabakayı çok meraklı bulmuşlar, yalnız mükâfattı bir gazete müsabakasına işlirak cimeli hisaile değil, bir içtimai mu-¦.Devamı Sa. 6, SO. I del — Gündelik İşlerimiz Yazan: REŞAT NURİ Bir kuUk belediye memuru bana amirinin tlllıJlftmdeıı şikayet etti: — Hafta baktın tekdir. -' ı bakim ıhlar: vıın baMin Dar» krsme-l .....in \ .-i. ¦ . ı........ yaşça elliyi. mi.- ı -ı.ı. hay» geçmiştir. — I'ekl hakMA mır _ Hu hakımıı belki haklı, fakat, hlr ini.....« deh-etll haksız. — îtti::: ^ _ Iklerlmdr. dikkatimde, devamımda l'i' ek-lkllklrr, kusurlar olmuyor deglL Fakat ranıan o zaman mı? ı .i ıh........, rn naılk eiınlerlnl yaşıyoruz. Bu tumanlarda duvDneıeftlmlı Irk yy membv kelln mudaloasıdır. I ı.ı. Irrek |-dare teferraatllr uftraMİatak sıra mır KendUlae «ırdum: — Pa-H korunmada «akut herhangi hir müdafaa te-kll.ltında hu- *usi hir tarifeniz var mır — Hayır, faka t _ — Aokerllk yaşına grçllftİBhlI de tahmin «iliyorum. — Öyledir. — o ferrua uTak leN-k idare le-ııntı diye anlattığım* vadtrnl- - Bir kere herke-. gW ! enlin de mı memleket endlŞi'letile nıeş. Onun harlı-lııdı- bir ŞKJ dllşll-ılyurom dngrımu. Saniyen fak-huvuruı^uııuc kl, bojle sallarda memlekete faydalı ol-; iı.in ınull.kj asker olmak ya. ıııuayyvı bir teşkUı'ılla vazife ış bulanma» Mum değildir. (Lütfen *yfayı çeviriniz) Avrupada 2 O Semem ŞEHİR Ha\3SRÏSRÏ lai Nasıl Geçti Istanbulu Terkedecek Olanlar Şevkleri Devam Ediyor Şimdi Sizin Yerinizde Fransız Kadınları Olsaydı Bayılmışlardı Yazan : Rebia Tevflk BAŞOKÇÜ Telif ve tercüme hakkı '«marnile — 23 — i (.hl uzdur — Ben, dedL Ömrümde sizin gibi .....ı,ı . aıedrm Şimdi »İzin yori mide Fransız kadınları ollaydı, bayılmışlardı bHe... Mutlaka hastaha-neyc g*turaceko~k. Bu metanette tur memleketin harbi kazanacağına ü' im de hkj şüphem yok. ? Nejat Nazmlnuı Parlao gelmesi gittikçe uzuyordu. Uzadıkla benim da dOsllncelertmdekl üzüntüler artıyordu. Her sabah saatlerce bu evlen m ok meselesinin nasıl bir neticeye varacağını düatlrıuyordum. Bir gUn Kimden «ya, gelmezse ne yapacağım?» dedim. Ne yapacağımı ben dr bilmiyordum. Bildiğim bir şey varsa tekrar valizlerimi alıp Ìstanbul« gitmlyecoklim, tekrar annemin yanına yerlesnıiyecektim. «Biraz daha bekliydim diyordum, madem kl geleceğini dalma yazıyor.» Birkaç defa Nermlne bu lal açmak istedim. Fakat Nerenin beni lev karide sever g*rilnmcsıne rağmen herkese karsı da ayni task" nıuhab beti rdaterdiRini farkeltlm. Kvet bana hayalının her tanufını açıkça anlatmış, kocasile pek bahtiyar olmadanım Mte söylemişti. Fakat buna rafnen derdimi kendisine anlatmak Hıınd—n gelmiyordu. — Ban. diyordu, hayatımdaki bos-lutıı ancak dostlarımla telafi ediyorum. Onların davetleri, onların gelip gitmesi beni en ziyade meşgul eder. Onlar, etrafımda ne kadar çok olursa o kadar çok mesut ojurum. rakat. bu gÖrdu*11n kadınlar, beni hiç sevmezler ve çok kıskanırlar. Bl w sadık olanlar yalnız erkeklerdir, kem daha ziyade evli olmıynn erkek ler - Onlar, hiç ol mania kadınları-rın nüfuzu altında değildirler. (Kİ yı görüyorsun ya, onu dn evlendirmek *çln ellerinden gelem yapmaktan çekinmiyorlar. Fakat. K Diha-ret gf\cn gün yüzlerine karşı: «Bel d bir gün ben evlenirim, fakat ala-•«gmı kadnı Fransız mllletir.den çok uzak bir milletten olmalı . Ancak o uman evlenirim diye cevap verdi Bu söz üzerine Fransız kadınları hırstan vc kıskançlıktan kıpkırmızı oldular. «Evl-nmek istediğiniz bu millet kimdir* diye sordular. A. kardeşim, sen de bu memleketlerde uzun zaman oturursan ancak o zaman buradaki ecnebi düşmanlığı m anlardın. BU sözleri Nerminle koruttuğumuz zaman otel iKarlton) da çay içiyorduk. O gün Nemin bana otele erkence gelmişti. Çay va'Ulne doğru: — Haydi Nermlnelglm. dedim. Cı. •calim. b#r yerde beraber çay İçelim, istenen Karltona gidelim. Orada bi-tim oteldeki Cenubi Amerikalı hanından hep dansta buluruz. Cenubi Amerikalı hanımlar, zincirleme grup halinde, onu, on beşi beraber danslara giderlerdi. O gün, Nerminle bir köşede çaylarımızı içerken, kendisini bizim o-lel ahbaplarıle tanıştırdım. O gece K. bizi ilk defa gösterilen iBafdat Hırsızları t temindeki bir fMmr davet etmişti. Çaydan otele dönüşte ben Nerminl bırakmadım — Kardeşim, dedim. Bu akşam bu rada beraber yemek yiyelim de, sonra Musyü K. gelirce doğru buradan sinemaya gideriz. Filin güzeldi. Sinemadan çıktıktan sonra K. ııın arabasına bindiğimle zaman K. şoföre evvela .Nermlnln adresine gitmeli emrini vermişti. Ncrmin bunu işitince derhal atıldı. — Niçin T dedi. Evvel» Madamı bırakırız, sonra da beni götürürsünüz. Fakat K. her vakltki soğukkanlılığı İle: • — Hayır, dedi. Müsaadenizle gvvt-la sizi bırakalım, siz daha ulaktasın ıs. Bu İlk defa olan bir vaka değildi. Son samanlarda her çıktığımız vakit MUsyU K. şoförüne evvel* Ner-minin adresini veriyordu ve her defasında da Nermlnln itirazile karşılaşıyordu. Ben doğrusu bu şeylere çok kayıtan kalıyordum. Nermlnln dostlarına karşı nezaket ve sevgi I-le mukabelede kusur etmiyordum. Fakat neticede hiçbirisine karsı hu-sust bir alâka beslemiyordum. NermUıin bu telaşlarına hrçbır m* nt reremlyordum. Acaba Nermin de beni Fransız kadınları gibi kendisinin bir rakrbl ml sayıyordu? Bu hususta kendimde tenkide layık en u-fak bir şüphem bile yoktu. Yoksa Nermin sadece kıskanç bir kadın mıydı? Ahlâkının İç yüzünü hiç tetkik etmemiştim. Kendisine kalben öyle samimi bir bag üe bağlanmıştım kl. ondan böyle küçüklüklerin dogmasını imkansız görüyordum. Fakat, bu gece onun seslııdo Tasla bir ısrar vardı. Ve evinin önünde arabada bana veda ederken de bir yabancılık hlasedcr gibi oldum. Nerminl evine bıraktıktan sonra yokla her zamanki gibi K. İle filmin dekorlarından ve artistlerden ve Pa. risten konuşuyorduk. Araba Kleber caddesini geçmiş, Etual meydanından Şanzelızeye dönüyordu. Müsyü K. birdenbire: — Madam, dedi. Biliyor musunuz, Parlste herkes Bizi ne kadar seviyor? Benim en bUyük arzum da al* zi Pariıte yerleşmiş görmektir. O anda Nermlnln bugünkü sözlerini duşUndUm: «Ben diyordu hayatımın boşluğunu ancak dostlarımla telafi ederim. Bek*r olanların evlendiklerini hiç istemem. Çili kü o vakit kadınlarının nüfuzundan kurtulamazlar. Kadınlar da beni çok kıskanırlar Evlenirlerse beni gezdirecek adam bulamam.» Ben de K. ya derhal şu cevabı ver dim: — Müsyü, dedim. Ben de Parlalc herkesi çok sevdim. GördÜgUm nezaket ve İkramlardan hepinize karşı »on derece müteşekkirim. Bir »tin Pariaten gidersem yine her fırsatta Parlse gelmek Istiyecegtm... Araba bizim otelin önünde durmuştu. MUsyU K. hemen arabadan atladı. Benim inmeme yardım etti. Kendisine tekrar' teşekkür ve veda ettim. İçeri girdim. Bu geceden sonra Nerminl yine sık sık görüyordum. Fakat Müsyü K. nin davetleri birdenbire kesilmişti. HatU pazar günleri jıttlglm vahit, Nerminm evinde d* rastgslmı-yordum. Bu adamın birdenbire ortadan kayboluşunda elbet bir sebep vardı. Bunun sebebini Nermlne aor-muyordum. (Arkası var) Bs-ka muharrirler glhl »1/ de brl-kl her gua yahut gUn ayrı yazı-......mu/ Kı. dikkatli olmak ı Uın.- dır; bir an uyumamak »e kendimizle beraber bUtün vatandaşlarımızı da uyanık bulundurmak la-rımdrr. Bo vatandaş» m mu gibi dü-.ımup konuşan bir çoğun* bir miktar hak vermiyor değilim. D-dlgl gtbl ılhlnler mnlehej yiçtlr. B«lr tamanlarda bU»ök kfl m her latama gündelik İşlerinden t.a-ka umu mi vatan hlzmellrrl bulunduğunu da kabul etmek Urımdır. Fakat, hana Bylfl geliyor kl, ha filanınız İm muhakeme tarzını yaradılışı-mrrdaki tembellik ve te-eyyilp meyline bir hahanr olarak kulla aryorus. Kendim hile mr-lrfttm dahilinde bir in,, yarıp «*madiğimi ¦oranlara ayni marerrtlr cevap verdiğim ve elddi bir vahama İrin daha *ak1n günlrr beklediğimi mi» İrdiğim oluyor. Ha lise t liftim belediye memuruna drdlm kl: — Meşgullyetlnl'l anlıyorum. İta)IUn gazeteleri okuyor» unu/, »ad »oları dinllar»uouı. Dairede, so- Ünye, Fatsa, Akçakoca Ve Ereğliye Gidecekler Posta Vapurîarile Meccanen Gönderilecekler Çöp Fırınları İnşası İstanbul Belediyesi Fırınların inşası İçin 52 Bin Lira Ayırdı İstanbul Belediyesi çöp turun-lannın inşası için faaliyete geçmek, üzeredir. Belediye I en İşleri müdürü furunlar üzerindeki tetkiklerini tamamen ikmal etmiştir. Belediye tahsisatından bu iş için 52 bin lira ayrılmıştır. Iılanbulu kendi arzularile ter-- - ¦ I ¦ ¦.; ı ıı meccanen ııakitleıî. •e geıek deniz ve gerekse kaıa Voli - devam edilmekledir. Bugüne kadar beyanname verip le şevke tâbi olanlardan mühim bir karnıı maalesef gitmemişlerdir. Meccanen nakil yapmakta o* lan vapurlar Karadenizdc Akçakoca. Ereğıİ. Ünye. Fatsa iıkele-lerine uğramamaktadırlar Buralara gitmek isteyen yolcular De-nizyolları Umum Müdürlüğüne müracaatla gönderilmelerini İıte. mislerdir. Denizyolları ıdaıeıı de bu müıscaatlar uzeıinc mutat seferlerini yapan vapurlarla meccani olarak bu yolcuları gönderme, ğe karar vermiştir. Beyanname verip te Ünye. Fatsa. Akçakoca ve Ereğliye git. mek isteyen yolcular haftanın muayyen günlerinde kalkan vapurlarla meccanen gidebileceklerdir. Fiat Murakabe Komisyonu Mevsim Dolayisile Tekirdağı, Kırklareli ve Edir- Gıda Maddelerine Ye- nede de meccanen aevkedilecek- , IV. lerın vermiş oldukla., beyanna- llldeH /Var/l KOnGCOk melerin tasnifi bitmek üzeredir. Burads bulunanların da şevkine p-ek yakında başlanacaktır. Pahalı Kaşar Satıyormuş Tünelbaşında 51 5 numaralı bakkal dükkanında çıraklık yapan Muslafamn kaşer peynirini | ustasından habersiz fazla fiyata sattığı anlaşıldığından dün asliye ceza mahkemesinde yapılan duruşması n'nayel bulmuştur. Suçlunan suçu şahitlerin ifadeleri ve zabıt varakaaile sabit görüldüğünden 25 lna ağır para ce. zasıns çarptırılmasına ve yaşı kü-çük olduğundan bu cezanın 16.60 liraya indirilmeline, vermediği takdirde hapse çevrilmesine karar verilmiştir. Limon Fiatlarında İhtikâr Yok Fakat Bavul Satışlarında Var Limon Fiatlannın Yükselmesi Sebebi Mevsim Sonu Dolayisile Mal Gelmemesiâir Uç Aylık İthalât ve İhracatımı! Bu senenin ilk üç ayındaki ithalatımız 18 milyon 784 bin Hra ve ihracatımız da 46 milyon 606 bin lira olmuştur. Geçen on sene-nin ilk üç aylarındaki ithalât ve ihracat yekûnlarına göre bu se-neki irk üç ayamızın ithalât miktarında yüzde yirmi bîr eksiklik, fakat ihıacatta yüzde yermiş bir fazlalık vardır. Üç aylık dış ticaretimizin mad. deler itibarîler yüzde otuzunu tütün, yüzde yirmi sekizini üzüm. incir ve fındık gibi kuru meyva-lar, yüzde on üçünü liftik, yapağı ve pamuk ttıbı maddeler, yüzde dokuzunu hububat ve geri kalan yüzde yirmisini de diğer maddeler teşkil etmektedir. İthalâtımızın yüzde on altısını gaz, benzin vşj saire gibi mayi mahrukat, yüzde on altısını tıbbi ve kimyevi maddelerle boyalar, yüzde altısını makineler ve diğer ince aletler, yüzde on üçünü men sucat ve ipekliler, yüzde on birini demir cisimler ve madenler, yüzde sekizini kâğıt ve kâğıttan ııı.ııı,!.. şeyler ve geıİ kalan yüzde yirmisini de diğer maddeler teşkil etmektedir. Fiyat Murakabe bürosu ile Belediye zabıtası memurlsrı İsrafından yapılan devamlı kontroller, gün geçtikçe iyi neticeler vermekledir. Halen piyasada bir kaç madde müsle*na olmak ük-re e«ya fiyatlaıı normal bir had de bulunundu» ve ihtikar vakalarına çok az tesadüf olunmskta. dır. Yalnız son günlerde, bavul ve el çantaları gibi deri mamulâtı ile limon fiyatlarında biraz yük. seklık gÖrüdnekte ve l. I..-- ¦¦ bavul şanslarında ihtikâr kasdı hısardırm ektedir. Fiyat Murakabe butoıu. yap-iı.dıgı tetkiklerle bavul satışların, da yapılan ıhiıkâıı gereği gibi teshil etmiştir. Büro şimdi, bavulların İmalinden satışın* kadar kaç elden geçtiği ve bu eller a-rasındaki fiyatlarla k*r nîsbetle-rrni letkıkle meşgul bulunmaktadır. Bu tetkikler nel.celenınce bavullara azami satış fiyatlaıı t cıbıl edilecektir. Limona gelince, edindiğimiz malûmata göre fiyat yüksekliğine ihtikârdan daha ziyade mevsim iLbarıle az mal gelmesi sebep olmaktadır. Bu hususta malûmatına müracaat elliğimiz Belediye Hâl idaresi müdürü: — Mevsim sonu olduğu için limon azaldı ve azalacaktır. Geçenlerde. Sebze ve Yaş Meyva kooperatifinin lakend er iyeden ge tirttiği bir kaç vagon maldan ba-, ka üç gündür şehımrize limon gelmedi. Bunların da yüz adedi 450 ile 550 kuruş arasında satıldı. Bu limonların içinde yüzde 20 ile otuz derecelinde çürük bulunması perakende satış fiyatlarının biraz yükselmesine »ebep oldu. Fakat, bu da bir limonun denildiği gibi on beş kuruşa satılmasını icap ettirmez. Demiştir. Murakabe bürosu limon işini de tetkike başlamıştır. Bİr Kamyon Elektrik Direğine Çarptı Son zamanlarda fren tutmaması yüzünden srtan otomobil karalarına dün bir tanesi daha ilave olmuştur. Şoför Şevkelin idaresinde Mer zifon I I plâkalı kamyon, dün boş zift varillerile Yıldızdan Be-şiklaşa İnerken, frenlerin bozukluğu yüzünden 3050 numaralı elektrik dileğine çarpmıştır. Kam yon hasara uğramış ve bu sına-da kamyonun içinde bulunan, on yedi yaşında amele U.lalı Süleyman oğlu Dutsun, kamyonun içindeki zift varillerine başını vunnu» ve ağır surette yaralanmıştır. Yaralı Dursun Beyoğlu İngilizler Büyük Bir Parti İncir Alacaklar Son defa İngiliz ticaret müdürlüğüne satılmış olan 4 bin ton kuıu Usumun İzmir Kuru Meyva İhracatçılar Birliği tarafından tevzi esaılaıı hazırlanmış, tır. Bu tarz Ticaret Vekâletince laavîp edilir edilmez teslimat ve aevkİysta başlanacaktır. Bu ü-zümferi alan firmalar, ayrıca büyük bir parti incir almak arzusunu izhar etmiş ve alâkalılarla bu hususta da müzakereye girişmelerdir. kaldırılmıştır. Hâdi-cine Müddeiumumi Belediye Muhasebecisi Geldi ve Vilâyet bütçesin göluren Muhavebı Belediye Anka raya müdürü Muhtar bula dönmüşluı Acar dün Fiyat Murakabe komisyonu, yeni mahsul zamanı olman ve bir çok maddelerin istihsal şartlarının geçen seneye nalsran değişmesinden dolayı bunlara evvelce konulmuş olan narhların ipkasında halkın lehine bir menfaat olup olmadığını, büro vasi-tasile tetkik ettirmektedir. Alınacak neticeye göre bu gibi maddeler ya serbest bırskıtscak. ya da yeni esaslara uyulmak yeni narhlar konulacaktır. Bir Haftalık Piyasa Haberleri Son günlerde piyassys yeni mahsul tereyağları gelmeğe başlamıştır. Trabzon yağlan toptan olarak 110. Urfa yağları da 130 . 140 kuruştan satılmaktadır. Geçen sene mahsulü olan Urfa yağları da I 15 I 15 - 125 kuruştur. Yeni malların daha kıymetli bulunması taze ve ayni zamanda az asitli olmalarındandır. Vrnı mahsul yağlar fazla miktarda gelmekte ve bu vazıyette fiyatların biraz daha düşmesi beklenmekledir. Zeylınyoğrar fiyal|-nııı ıııuhu-faza etmektedir. Ekstra ekstra yağlar 68 . 70. ekstralar 63 - 64. birinci yemeklikler 59 . 60. yemeklikler 57 - 58 kuruşa satılmaktadır. Yağ mıntakalarında ve IstamSulda külliyetli miktarda -'ok bulunduğu için yabancı meni leketlere yapılan ihracat fiyatlar üzeıinde tesir yapmamaktadır. Ayvalık sabunları toptan 39 ve İstanbul mamulâtı sabunlar da 37 kuruştan sat ırmaktadır. Satışlar nisbeten durgun okluğu ve sabunluk zeytinyağı fiyatlarmda da hissedilecek bir düşkünlük bulunduğu için sabun fiyatlarının bu hafta içinde ucuzlayacağı tahmin edilmektedir. Trakya ve Anadoludan taze mahsul beyaz peynir mebzul bir miktarda gelmektedir. Eski mal piyasada kalmamış gibidir. Tam yağlılar teneke ile 740 . 760. yarım yağlılar 690 - 700. yağsız peynirler de 400 kuruştur. İnce keserler 80 - 85, kslınlsn da 90 . 95 arasında satılmaktadır. Pirinç. Nohut, dermason fa-¦ulyası. kara ve kırmızı mercimeklerle bezelye fiyatlarını muhafaza etmekte ve dermasondan gayrî fasulyalarla böğrulce fi-Istsn- yatları yüzde on nısbctmdc dü-I mektedir. .GÖNDEN O0 NE B. Çörçil'in Nutukları u ton haftaya, «nutuklar haftası» diyebiliriz. Dikkat etlim: Bu nutukçular arşımda B. Çörçil söylenmesi İcap etmiyen hiç bir şeyi, ıırar-bır kar|isında bile, söylememek, te inat «diyor. Tevekkeli meşhur Franklcn kendiline: — Diplomatlık nedir? diy* sordukları zaman: — Diplomatlık, söylenecek bir şey olmadığı halde bir çok şey söylemek ve söylenecek pek çok şey olduğu halde hiç bir şey söylememektir, dememiş! Kara Tükendi Y in* B. Çörçil Avam ka * marasındaki son izahat nutkunda Alman ordusu için: 'Bu geniş makine şîmdi Kutup denizinden Ege denizine vc At. laı denizinden Karadenize ka* dar yayılmaktadır. Bu bir kudret kaynağı değildir* diyor. Malûm bîr fıkra vardır: Ace. mi bir kaptan gemisini karaya oturtunca: — Ne yaptın, yahu? demişler. — Ben bir şey yapmadım, deniz tükendi! cevabını vermiş. Acaba bunun gibi B. Çörçil de . • ¦ 'i, .!¦! uır: ¦ ¦ — Karayı tükettiniz vc d en i. ze dayandınız. Bundan sonra ne yapacaktınız mı demek isti-yor? Medeniyet Alâmeti ahiı nutuklardan açıl-1 misken çok bos bir fıkra isitmİştim. Milletler Cemiyetinin sıhhat ve afiyette bulunduğu /.¦-manlarda bilmem ne münasebetle büyük bir ziyafet verilmiş. Ziyafette nutuklar birbirini kovalamış vc nihayet beş saat sonra sofradan kalkarlarken Çin ithk.iiili.il. yanındaki Fransa murahhaıına: — Bir de Çine medeni değildir dcılrı, halbuki X»* fimi nutukları bundan iki bin sene evvel lâğvettik! demiş. KÖR KADİ B Beyaz Peynir Muhtekiri Çarştkapıda helvacılık yapan Yasar, beyaz peyniri Fiyat Murakabe komisyonunun koymu; olduğu fiyattan fazlaya sattığından mahkomeye levkedilmistir. Dün. ikinci asliye ceza mahkemesinde Yaşarın, suçunun sübul derecesinde oıduğu anlaşıldığından auçlu 25 lira ağır para cezasına ve dükkânın yedi gün kapılmasına karar verilmiştir. TAKVİM 0 MAYIS 941 t IMA av: 5 — OOlfi l-'9 — Hı, BlMl: 1357 — nisan. m HİCRİ: 1360 — RehlUlahır: lî VAhJI zev.AU ezam oonkş: 5.19 936 oöle; 13,10 1.57 ikindi: 17,05 8.52 akşam: 20.11 12.00 yatsı: 22.00 1.48 imsak: 3,19 7.38 kakta, kahirde, evde mütemadiyen bu ş*-lcr uırrlne münakaşalar «-l«ıununıu. Ajnc» Oleden berldro I l t İlklerin ti I de bunlarla karı*lıra-rnk hlr netlre ((karmağa çalışıyor. ¦tunuz. Esas mesleği askerlik ve iHilltlkn (ilnııvunlurın bu 'pkuılııklıı* n şeylerden aarlh net keler çıkarmaları Milliliktin »imadıgı gU'l lı ıı t 'ı ¦ h ı mm çllgu da (ml'ir ¦.. ı iti dutundan dUn geceki dU*Uncelrrl-nlr bu sabahkileri tutmuyor W katanır, karan gibi oluyor, dilin slzlnlr şu İsi makul bir hadıle lir dlrer.k hlr jraiete ve hlr radyo İle İktifa edelim, »erin |ollltka ve İn-re askerlik İşlerini ehline bırakarak bl* kendi ı ......¦ Kllndellk l,lr- rlnıl/le u* m .al tın \e emin olalım 10. dr»İri »e mllletmıııln kudrell. dediğimle şeyi bu kUrtlk İslerin r. kbnu mrvdaıta gri İrecektir. Honra «unu hatırlatayım kl. tehlike» e karşı uyanık ulmak başka hlttuıı dilşllnı eleri kafadan çıkararok gol Irrlnl hlr noktaya mıhlayıp durmak .İrilidir. CUnkü asıl tehlike l.u «ablt '..ı m dofaeak hoş dun-me»l »e gos karartısındadır. REŞAT NURİ ı" ı¦ ¦ ı - cevap »rrııli'dl, Rull odayı ıltınhp dolanıyordu. Illrdenlılro titredi. Duvarda bir yağlı boya resini gdrdu. Hlr mllddrt oraya tmklı, bir «ey »dylrınrdl. Du re-lm e»lnde yatan yaralı «rnç kırın resmi idi. Sonra kayıİMi gorUnme|r çalışan bir tavırla: — Bu resin» ne Ktııel, Bu bayan kim T IHyr sordu. AldıHı te»cp delikanlıvı hayretle bıraktı: — ı -ü.ı.lıı n., Mitti 'I' .'I. dahil m-" hiç Umu dagU, m. . ı..,ı bir Ksıamın hovyo llnde yaşattığı bir kadın olarak, öteki taraftaki resim t- ayrıl ressamın r-erl... Ralf öteki recine bakıma hayreti arttı. Bu bir HaMeş gencinin resmi İdi. Bir akşam evvel karanlıkta gordUgU goag, kın karanlıkla ih-klIyen garip adam... Bir mu.w. ı hlr »ey söylemeden İki reıml ılr lelklk etti. Ritimler ueenıl hlr rr«ıım lıımlıııdım yapılmıştı, Ilımları kıyııırlll birer ener diye Bolden hiç şüphesiz satın almamıştı. İyi ve flUel tanat eserle rlndrn anlıyan hlr adamdı. Bu resimleri t- . n hoşuna almış olamaıdı. Ralf. çok hav-rete dliştu. Fakat hu aıaylp earan çoımek İçin ellndr hiçbir ImkAn yoktu. Hah-•.I yine dUftün İşine çe»lrdl. Bir milddet ko-ımşlıılar. I akul Itairırı aklı. kendi yatağın-¦lıı kuta »e y*nll yatan kıra gidiyordu. Naat yarımda halli bir ogle yemeği ye.ll-ler. Nihayet dUftiin aatl yaklaşıyordu. Hail arkadaşına haıırlanınavıııı «oledl. (I ila şu trıabı »erdi; YEŞİL GÜL Yazan: Roy Wikers — 4 — Çevâen: Rezzan A E. Yalman — Buradan killiye gitmek İçin on dakika ı. .ıı. şimdiden etme... Bohlen. »ııat .vııklaştıkça heyecanlanıyordu: — Daha erken., şimdiden gidip te ne ?a-lavagi(. diyordu. Ara sıra pencereden hakı-»ordu. Bir şr» hekll«r Kibl bir hail vardı. O aralık uşak İçeri girdi. Elinde bir kıl-¦ lık ııaket »ardı. Halt merakla bakıyordu: — Size bu paketi getirdiler. Bolden sanki beklediği bir şey gelmiş glhl geBİl bir nefes aldı: — Peki. dedi. kim gelirdi? — Bir taksi soruru »erdi. Bolden son derecede memnundu, rjofore hıhTlş verilmelini usaga emretti. Ilrnırn paketi açtı. Bir mukavva kutu İçinde ara-pta renkt.- hlr glll vardı. Yeşil bir glll.. Bolden «c»lininden »erinde duramıyor, ur-kudd-ına: — Bak.. Diyordu. İliç böyle gül gordUn inil? i...in. ı' il.- hiç böyle g-UI yetişir mir Ne de garip knkuau »ar, kokla- Bresly merakla bir gulc, bü de pctKcrc- drn gordllgtt şoföre bakıyordu. Bu blras evvel Malden aokagıııda durup ta «mllşlcrlın var» diye kendMnl kabul etnılyen şofördü. C.enç kızın konuştuğu şolûr de yine bu a-danıdı. IV KİLİ S t Df. HIR FACL* Sen Jorj klllıe-Lne «11 inek Dzere Ikl arkadaş bir otomobile ldndller. Ralf, Bolden'ln ".......ı taktığı ueu»lp yeşil gille bakıyor »o arkadaşının bumı tukınokla ne kadar münasebetsiz hlr hareket yapmış olduğunu duşunUyordu. Clçegln kendine mahsu« çok kuvvetli, adeta Invam rahatsız eden hlr ko-hu*u vardı. Mhajrl davananııyarak Mtrdu: — Azizim, bu çiçek biraz aeaylp degll mir Holden omurlarım ıdlkerck: — Zevk mesele-t. dedi. Bu sorlerl o kadar kati bir şekilde söylemişti kl. Ralf, urlık işine karışmağı VI glll hakkında sıtı »ovlemeyl beyhude gordU. Delikanlının kafasındaki düşünceler bir um ırlenu yaparak, gulden taksi şoförden de genç kını geçti. .Honra Bolden'ln evindeki resimleri dilşklııdll. BUlüıı bunlar, öyle bir esrarlı mesele halini alı» ordu kl. bu kor .1.......inini mutlaka çurınek arzusu İçinde uyandı. Butun bardan akhndan geçirirken birden bire haşı donmlye haşlaı»ı-lı. Bunu du*Un-de şahit olaettRinı dilşimerek heyecana kapılmış olmasına hamletti. Başı dehşetli suretle de ağrıyordu, , Otomobil Sen Jorj kilisesinin ününde -tordu. Ralf, otomobilden hemen atladı, şiddetli baş ağrısı ha» a akr almaz hemen hafiflemişti. .Arkadaşı verinden kımıldamıyor-du: — Haydi, aslılm. in otomobilden., dedi. Takat bu Mislere cevap verecek yerde Bolden delikanlıya hır-lı hırslı bakarak: — Göğsüme bir çiçek lukmış isem ne o-lur sanki? Hem lmml.ni suna ne? dedi. Ralf. dehşetle ur kudasına baktı. Holden kOr klltlık sarhoşa benziyordu. Halbuki bir kaç oaaitenberl beraberlerdi. Rİr danıU İspirto ağıma koymamıştı. Bir lek ihtimal vardı. Bolden, bir nevi «mastika» dan pek hoş-lamr.li. Bunu subulılriıı vok miktarda içmiş olabilirdi. Tenlrl In-lkl de bir kaç %it,tl soııru meydana çıkmıştı, Rair, arkadaşına arabadan l:»~ıck İçin yardım etti. GUvey setnleKj.t ve sanki |-dımlarııı.1 *jlıi|. .Iı.ıiıuı. h'i viirılvordıı (Devan)! var) Başmuharriri: Ahmet Emin YALMAN VATANXV1 — Cagalogra. Mofla Fen ari S. S Telefon.- Î19S — Telftrvf VATAN I(U. 10 MAYIS 1941 CUMARTESİ Fiyatı 5 Kuruş SİYASÎ SABAH GAZETESİ Yıl: I — Sayı: 257 İSLÂM ANSİKLOPEDİSİ Üçüncü Fasikülü Çıktı Fiyatı 100 kuruş Yandan ziyadesi telif maddelerinden terekküp eden bu faalkUlU Maarif Vekilliği yayıne-vlerin-den ve bütün kitapçılardan araymrz. «3644» inönü Şehitliğinde Merasim Bugünkü Merasime iştirak için Vaki Müracaatlar, Bu Mukaddes Vazifeye Karşı Gösterilen Alâkanın Büyüklüğüne Bir Delildir Azlıkların Vatandaşlık İmtihanı Azlıklar bugün n imtihan geçiriyor! rürk vatandaşlığı şeref olduklarını ispat çin elle- rine fırsat geçmiş tir. Yazan: Ahmet Emin YALMAN Bugün Türk kanunları azlık diye bir fark yapmıyor. Her Türk vatandaşı hak bakımından kanunun gözünde müsavidir. Fakat dünden kalan siyasi ve içtimaî miras o şekildedir ki vazife görmek bakımından arada ister istemez bazı amelî farklar vardır. mak ve Türk vatandaşlığı imtihanında iyi numara almak her krsrm vatandaşların kendilerine kalmış bir iştir. A2lık mekteplerinin ve diğer mek-teplerdeki azlık talebesinin türkçe imtihanlarında hazır bulunanlar, gerek vatandaşlık hissi bakımından ve gerek Türk dil ve edebiyatındaki malûmat bakımından memnun i-yet göstermektedirler. Eski nesillerin haline nisbetle hiç şüphe yok ki ileriye doğru iyi adımlar atılmıştır. Bununla beraber eski nesiller iğinde de vatandaşlık vazifelerini benimsemiş, dürüst vatandaşların eksik olmadığına şüphe yoktur. Son zamanlarda muhtelif vatandaş grupları arasında emniyetsizlik uyandıracak şekilde lâflar çıktı. Bunu beşinci kolun marifetlerinden biri sayarız. Her zümre içinde kötü adamlar çıkabilir. Fakat bundan dolayı bütün bir zümre hakkında hisler uyandırmak haksız ve mem-1 »ketin yüksek menfaatlerine aykırıdır. Türkiyede sıkı suretle kanuni bir vaziyet vardır. . masum olan hiçbir va-başkasının suçundan dolayı şüphe altında kalmaz ve ceza görmez. Şu kadar var kl bugün ortada esaslı bir dava vardır. O da şudur: Dünyayı kasıp kavuran kasırgalar karşısında yüzlerce milyon insan felâket, yokluk, hastalık içinde kıvranıyor ve inliyor. Müşterek yurdu harp âfetinden ve daima bununla beraber gelen diğer tehlikelerden korumak için daima hazırlıklı olmak, el birli; lışmak ve birbirimize ka: gi ve emniyet duyabilr zımdır. Bu da lâfla olmaz, iş Askerlik yaşında olan daşlar, talim ve terbiy hazırlık ve kabiliyetleri! vazife görmek üzere tal kim çağrılıyorlar. A: mensup olanlar arasınt hal davete koşan ve seı vazife görenler elbette Fakat umumî surette diğer vatandaşlar kadar h? koşmuyorlar ve kendi aileleri de vazife yükün edilecek kadar spvgî ile semiyorlar. Şüphe yok mm bir sebebi kanunları meleridir. Davete derh. mamanın, vazifeden ağır bir suç olduğunu, uzun bir müddet hizmr-ı ğe. daha ağır işler göm kanunun emrettiği diğe (Devamı 8a. 5, 80. S de Her sene olduğu gibi mayısın kinci haftasına tesadüf eden ya- nPhaliraları İnönü |ehtt]iğin-ir tebcil edilecektir. Bugün için büyük bir meıasim gramı hazırlanmıştır. Mera». Ankara, istanbul. Bursa, KİL Bülün kuvvetlerini her cephede ingilizlerin emrine tamade tutan Habej İmparatoru ve iki Habeş vatanperveri tekrar atacal Merasime tiıak edecek çiçekler atacaklardır. Mera,™ program.!,, aynen a-sağıda veriyoruz: | — Merasime saat 11,40 *a Parli ve Belediye Reisi Nafiz A-rıkın işareti üzerine çelerlkler a-şağıdakj sırayı takiben abideye (Devami': Sa. 5. Sii. S te) /—/ Japon Tehdidi Amerika Harbe Girerse Japonya da Girecek Üçlü Paktın Umumî Komisyonu Toplandı Nevyork. 9 (A.A.) — D. N. Garbi çölde seri Alman motorlu hücumlarda bulunaan lı Negus Bütün Askerlerini İngilizlerin Emrine Vermektedir İtalyanlar İmparatorluklarını Kutluladılar Yeni Sene Bütçesi Varidat 305.235.000, Masraf 304.97.1662 Lira ara, 9 (Telefonla) — ta Büyük Millet Meclisine s olan bütçe 'layihası enerde tetkik -olunduktan Bütçe encümenine gelmiş bulunmaktadır. Anlaşıldığına gö.} re yeni bütçe umumî heyette ma-yısın son haftasında müzakere o. lu nacaktır. 1941 malî yılı umumi rmıva- I 4 milyon l do) /// paylan tına Halle İmparatorluklarının : kutlamışlardır... — Radyo Gazetesi ¦ Bir İngiliz Gazetesine Göre Almanya Türkiyeye Taarruz Etmekten Çekinecek Tayyarelerle Suriyeyi İşgal Etmek İstiyecek Hamburg Ve Emden 400 Tayyarenin Şiddetli Hücumuna Uğradılar «Dun gece İngiliz hava kuvvetle- yapılan hava htteubtiâîuım en şiddetlisini yanmışlardır. Bu lesrrusa iştirak eden tayyarelerİı &aısı 300, 400 kada.- tahmin edilme:; -d-r, «Taarruzun sıklet midesi Hamburg ve Bremendir. ingiliz tayyareleri, şiddetli bir mukabeleye rağmen hücumlarım muvaffakiyetle yaparak kati neticeler elde etmişlerdir. Yüksek infilâklı bombalar atılmış, deniz tezgâhla rllc Hamburg ve Breme-nln sanayi mahallelerinde büyük yangınlar çıkarılmıştır. ¦Diğer taraftan Berlin İle Emden arasındaki hedeflerle Almanyanın şimali garbisinde diğer hedeflere ve Alman sahilleri arasında nakliyat yapan gemilere hücum edilmiştir. «Gündüz harekâtına İştirak eden Irakta Son Vaziyet Hint Müslümanları Raşit Aliye Teessüf Ediyorlar kıtAalüe bunlara mütemadi piliz tayyarelerinden biri Libyada Şiddetli Kum Fırtınası Harekâtı Zorlaştırdı İki İtalyan Müşavir Olarak Iraka Gittiler Sollümde İngiliz Baskınları Devam Etmektedir Kahire, 9 ı A .'. | — Orta Şark ingiliz kuvvetleri umumi karargahının tebliği: Libya'da: Tobruk'da vaziyette değişiklik yoktur. Şiddetli kum fırtınası harekâtı yeniden zorlaştırmıştır. Sollum bölgesinde, makineli kuvvetlerimiz baskınlar yaparak faaliyetlerine devam etmişlerdir. Habeşistanda: Bütün bölgelerde harekât iyi inkişaf etmektedir. Litvinov Londra, 9 (A-A) — Daily Sketch gazetesi Sovyet hükümetinde yapılan tebeddülü tetkik ederek yazdığı bir yazıda Sta-Irn'in Halk Komiserleri reisliğim deruhte etlmesi üzerine Litvinov un Harciye Komiserliğinde yeni bir istihbarat komisyonunun ba?ına getirileceğini kaydetmekte ve Litvinov'un menkûbiyete uğramadan imce de buna benzer bir vazifede bulunduğunu hatırlatmaktadır. B. Lİtvinov*un vazifesi B. Stalin için raporları tanzim ve tahlil etmek olacaktır. Bir İsviçre Gazetesine Göre kında Son Orta Şark Seyahatinde Bir Kaza Geçirmiş Iraktaki askerî vaziyet hak-ıalûmat gemıemiş-Bununfla beraber. İngilizlerin :İycte hâkim olmaya başladık-muhakkaktır. Habbaniycde-kİ Irak kuvvetleri kamplardan geri alılnnîflır. Habbaniycye hâ. kim yayla işgal edilmiştir. Bu bölgede malzeme iğtinamı harekâtı devam ermektedir. Habba-niyeye taarruz ebmİ? olan Irak ordusunun bakiyesi Amadi ve Fal- an' ceki: lerdeı alın Londr, .A.) — Pa devri-iütikametle faaliyet ır. Bu mıntaka cİ-I sa- 6. SB. 4 to) X Vatan Müdafaasında Kadınlarımız Dünya Vaziyeti 24 Saat İçinde Vahimleşmiştir Bunu Teyit Edecek Üç Hâdise Vardır Berne. 9 (A.A.) — Ofl: Basier Nachrichten gazetesinin Berlin muhabiri Alman hükümet (Devamı: Sa. ft. SU. 7 de) s İtalyanlar Sisam ve Fumi Adalarını İşgal Ettiler deniz kuvvetlerile işbirliği yapa-ra'le Sisam ve Furni adalarım işgal etmişlerdir.» Gl. Papagos Tevkif Edildi Londra. 9 (A.A.) — OH: A-tina radyosu eski başkumandan malar. Anadoluda Ailenizle Bir Yaz Tatili Geçiriniz Müsabakamızda Kazananlar Listeyi Bugün Neşre Başladık. 6 ıncı Sayfamızda Okuyunuz HUkftmet kimseye zor etmiyor, fakat İhtiyat tedbiri diye mümkün olduğu l.adar çok vatandıtMin Istım- abıtaya ve Örfi lıahrr verini/. Belki de hlr çıyan yavanının keşfedilmesine tını* met edersiniz. Normal şartlar altımla hükümetin vatandaşların seyrüseferini tah-dld etmesine mahal yoktur. İs-tjuılmlun imarı matluptur. Bu da çok nlılusa baftlıılır. Tehlike re hükümet iKİaııbula dörunenlre mani olnıar, «k*lno olarak teşvik VATAN 10 .5 . 94f '-^ Avrupada ŞSH IR rl IA3 Nasıl Geçti Bankadaki Hesapların Sonuna Yaklaştığı Bir Devirde... Yazan : Hebia Tevflk BAŞORÇU Telif Tc tercüme hakkı tam a mil e — 24 — x"ek bilmiyordum ama, idimde ar- yuln tık Ncrmine karsı bir çekingenlik 1 kenr hissediyordum. Uzun uzadıya bunla- den rı tahlile de lUzuııı görmüyordum. _ Fikrimce bUttln bu davetlerden, ah- kaç baplıklardan maksat Paristc vakit gim öldürmekten İbaretti, ben oruda Nc- tl d Jat Nazmiyl ineklemek İçin oluru- mış. yordum. egleı Nejat Nazrni ile aramızda evlen- Be miye dair bir karar olduğunu ne Nerminln ahbaplarına söylemiştim, ne de gecen senedenberl otelde tanıdığım arkadaşlara bahsetmiştim. Nejatla söz alıp vermek pek hususi bir surette cereyan etmişti. Hiç kimseye tekrar evleneceğimi söyle- nı.ı Iıl uzdur ¦ise geleceğim gclece-nlni de bizi de beklettik gelmiyeceglnl yaz-hep beraber nc güzel sarsıldım. Az kalsın yeni lacivert organtin yordu. Hiç bir ahbap ülger bir ahbaba haftada iki kere mektup ve kart göndermezdi. Hepsinde do gelmek için İzin beklediğini yazıyordu. Parlse geleli simdi besinci ay olmuştu. Bankadaki hesapların sonuna yaklaştığını dehşetle görüyordum. Dört beş halta sonra beş para sız kalacaktım. O vakit ne yapacaktım? Esasen ne yapmak elimden gelirdi? Şimdiye kadar bunu hiç düşünmem bj tim. Gecen sene Istanbulda bir ahbap evinde bir Arap falcı elimdeki çizgilere bakmış ta şunu demişti: — Sizin aileniz arasında kısmetiniz yok, demişti. Hayatınız dışarlar da geçecek ve kendi ekmeğinizi ken diniz kazanacaksınız.,, O zaman gUHlp alay ettiğim bu sözleri düşünüyordum. Gecen gün dc bizim c-icMc oturan bir ihtiyar Fran sızm. otelde birkaç kişinin ellerine baktığını görünce ben de elimi U-tatmıştım: ' . * — Siz. dedi bana. hangi ise teşebbüs ederseniz mutlak muvaffak olur sunuz. Ben adamın sözlerinden hayret I-çlnde kaldım. Hem de merak ederek: — MUsyO, dedim. Ne gibi bir iş • yapabileceğimi dc hiç olmazsa lütfen söyleyin. — Ben onu tayin edemem. Ellerinizde muhakkak olarak bir sev cö. cıımacRi esvabm üzerine dökecektim. Ikl e-llmle fincanı tabağından tutarak dizlerimin Üzerine koydum. Sesimin tabii olmasına son gayretimi sarfe-derek sordum: — Nejadın gelmiyeceglnl kimden işittiniz? Birkaç gün evvel ben dc bir kart aldım. Mutlak geleceğini ya zıyordu. — Evet, ama son günlerde buraya gelmekten vazgeçmiş. Zaten gelse de bir zevk alamaz ki... Orada o şimdi bir genç İsveç kızına tutulmuş, gönderdiği mektupta bunu Ncrmine a- — A, dedim, 9tz bunu Nermlnden ne vakit haber aldınız? Ben duyma- — Nermln bana bu haberi, d Un söyledi. Şu Nejada öyle kızdım ki... Vaktile Istanbula gittiğim vakit beni ne gllzel gezdirmişti. Evlenirse artık hepimizi unutur... — Aiaoam. dedim. Benim bugünkü ziyaretimi bir veda olarak kabul etmenizi rica edeceğim. Bugün şu gfm unutulmaz saatler İçin de sice teşekkürler ederim, — Istanbula mı gideceksiniz? Niçin böyle birdenbire gitmeye karar verdiniz? — Henüz hareketim gününü tayin Ticaret Ofisi Bir Sirküler Neşrederek işe Sarıldı Yakında Valde Hanındaki Dairesinde Ofis Tam Faaliyete Başlıyacak Tayyare Seferleri Başlıyor ilk Sefer Ankara İle Adana Arasında Yapılacak Devlet Havayolları Umum Müdürlüğü, posta, bagaj ve yolcu tayyare seferlerine mayısın on besinden İtibaren başlanılma. Bini kaTBTİartırmıştır. O gün lk sefer Ankara ile Adana arasında yapılacaktır. Seferler pazardan maada hergün yapılacak ve tayyareler Ankaıadan 15.30 da kalkacak ve 2 saat on beş dakika sonra Adanaya varacaktır, Ada-nadap da sabahlan saat 8,30 da | hareket edecektir. Bu seferlere ! yolcudan maada posta ve bagaj da Kabul edilecektir. Diğer şehir-| ler arasındaki seferlere de birbi-| rini müteakip başlanacaktır. i -"- • Yıldız Bahçesi ve Koruları Belediyeye Veriliyor Yıldızda bulunan saraya ait bahçe ve koruları Maliye Vekâleti İstanbul Belediyesine devre;. \ mektedir. Belediye, korulukları I bir mesire haline getirecek, bah-I çelerde de çiçek yetiştirecekftir. Bu meyanda Sarayburnu parkının yeniden tanzim edilmesi ye Göksunun da tarihî mahiyetini hatırlatacak bir şekle konulması da kararlaştırılmıştır. Ticaret Ofisi Umum Müdürlü, gü bir sirküler neşrederek işe başlamıştır. Sirkülerin altı yüz kadaı nüshası bankalara ve diğer alâkalılara dağıtılmıştır. Gaze telerle de resmen neşredilecektir. Ofisin lam faaliyete geçmesini geri bırakan bir sebep vardıı ki o da yersizliktir. Bahçekapıda, eski itibarı Mıiıi binasındaki b,ı daueye muvakkat surette yerle-ş3nüfCâr. Yenipostano 'karşısındaki Valide hanında tutulan asıl daireler henüz hazır değildir. Neşredilen sirkülerde Ofisin milli korunma kanununun verdiği salâhiyete dayanarak hükmi şahsiyeti haiz ve Türkiye Cumhuriyeti Ticaret Vekâletine bağlı olarak kurulduğu söylendikten sonra deniliyor ki: mi,-in merkezi Istanbuldsdır. Sermayesi 5 milyon lira olup mlk-tsrı İcra Vekilleri Heyeti kararilc arttırılabilir. Ofisin İştigul mevzuunu teşkil eden işler şunlardır: a) Halk ve Milli Müdafaa ihtivaç. lan için muktezl her tUrltl mudde vo malzemeleri tedarik etmek, lüzum görülecek İaşe maddelerini satın almak, satmak, bu hususta kap eden ithalât ve İhracatı yapmak, bu maddelerden stoklar vUcude getirmek, bunların tevzi vo fiyatlarını tesblt etmek. b) Ofis. Ticaret Vekâletinin ıııii-, ¦¦ ¦ -ıi' Iştlgsl mevzuuna giren İşlerde diğer htlkmi ve hakiki şahıslarla anlaşarak mukaveleler yapabi- lir ve onların mesaisine Işftrük edebilir. e) Ofis, Ticaret Vekaletinin mü-ssadcsllc memleket İçinde ve dışında lllzum gördüğü yerlerde teşkilat yapar, şubeler açar ve ajanlar bulundurabilir. Esas mevzuu yukarıda yazılı Tlca. ert Oflsl'nln teşekkülünü sayın müessesenize bildirir, saygılarımın sunarız.» Bir muharririmiz, Ofisin faaliyete geçmesi hakkında ne düşün, düğünü İstanbulini tanınmış tüccarından birine sormuş ve şu cevabı almıştır: «Çok memnun oldum. Ticareti dürüat manada anlayan her tüccar. Ofise bir rakip değil, bir yardımcı ve bir nâzım gözile bakacaktır. Ofisin faaliyeti tüccarın ekmeğini elinden almayacak, yeni yeni imkânlar açacaktır. Hükümetin, hükmi şahsiyeti haiz bir teşekkül halile ve adeta bir mestekdaş sıfatile ticarete girme, si, tüccarın karşılaştığı bir takım ameli müşkülâtın anlaşılmasına ve ortadan kaldırılmasına hizmet eder. Zaten Ofis ihtisas sahib: tüccara karsı istiğna eöstermiye- müçküİ bîr mc« ticaretin şerefin bilere karşı b nulması münas Yarın Kadıköyünde, Hafta Ortasında da Beyoğlundâ Deneme Yapılacak Kazak gımı temin ediyordu bir hız. yeni bir kuv du. albimde yeni uyandırıyor. Geceleri yatağa girdikten sonra, sabahları gözümü açınca, hep bu ; sözleri düşünüyordum. Kendimde yc' nl bir şahsiyet keşfetmeğe uğraşıyor dum. Fakat, tstanbuldan getirdiğim bu biraz şımarıkça Türk Hanrmlle, beş aydır Par İste suvar eden, su var ey e, tiyatrodan dlncyc koşan, ve her gün bir tuvaletle Paris salonların, da Parislilerle yarış etmeye özenen bu genç kadından doğrusu büyük bir şey Ümit etmiyordum. Bu düşünceler arasında on, on beş gün daha geçti. Parlsin yaz sıcaktan başlıyordu. Bir ay sonra Paris-te kimse kalmryacak. herkes sayfiyelere dağılacaktı. Şimdiden birbirlerine veda ziyafetleri veriyorlardı. Paris, hayat ve nese içinde kayna-1 şıyordu. Paristc nadir görülen mavi şemail, parlak bir günde bir genç Hanımın çayına davetli İdim. Bu çay a-lelade karanlıkça bir apartman dairesinde verilmiyordu. Zümrüt gibi ye «II çiçeklerle dolu bir bahçenin orta-sında kurulmuş, İki katlı bir evin alt kattaki salonlarında hazırlanmış tı. Birbirine muttasıl Uç büyük salonun, geniş kapıları ardına kadaı bahçeye açılmıştı. Bu yüksek ağaçların, renk renk karışık dikilmiş bu çiçeklerin karsısında çay İçmek büyük bir zevk veriyordu. O gün orada kırk kişiden fazla davetli vardı. Kadınlar en zarll' yazlık elbiseler I. bula mı gidecektim? Bu hediyeleri sahiplerine yeniden iade mi edecektim? Herkes beni ne zannedeeektl ? Yok... Yok.... talih bana evlilik ha yatında bu ikinci darbeyi vururken karşısındakinin kuvvetini iyi Ölçmemişti. Böyle bir vaka karşısında yer lcre düşüp ezilecek kadar kuvvetsiz değildim. Elbette birkaç gün İçinde aklıma, bana yol gösterecek bir fikir gelirdi... (Arkası var) ı'ki min taka vî hava e devam ediSmckte-ıst onda da Kadıkö- ıktır. îstanbulu Terk İçin Beyanname Verenlerin Bir Kısmı Gitmiyor Gitmek İstememelerine Sebep Bir Daha Dönemiyecekleri Hakkındaki Şayiadır Kendi arzularîle şehrimizi ter- ı Unyeye .gidecek yolculara hususî kedeceklerini birer beyanname vapur tahsisinden sarfınazar etile Vilâyete bildiren vatandaş- mek mecburiyetinde kalmıştır. I ardan bir kısmı hareketlerini te- . Bu havaliye gidecek vatandaşlar, hir etmiş ve diğer bir kısmı da ellerindeki vesikalarla isledikleri hareketten sarfınazar etmişlerdir, zamanda herhangi bir posta va- Köylülerimiz İçin Dokuma Tezgâhları İktisat Vekâletinin köylülerimize parasız olarak dağıttırdığı dokuma tezgâhları için evvelce alınan yedek aksamdan maada bu kere de bir takım malzeme rr/ubayaası kararlaştırılmıştır. Bun lar da bu ayın nihayetine kadar tedarik edilip alâkalılara tevzi edilecektir. _ İnşaat İskelesinden Düştü ve Yaralandı Beyoğlundâ Macar caddesinde 64 numaran evde oturan elli yaslarında Koço Yuvanidis, dün, YenikÖyde Kakule sokağında cesindc ihtiyar amelenin sağ vc balçağı yaralanmıştır. Ya-Beyoğlu haslaneainc kaldırıl- TAKVİM 10 MAYIS 941 COIARTESI AY: 5 — GÜN: İSO — Hızır: S RTMl: 1351 — NİSAN: 21 mı Ki: 1360 — Reblülahır: 13 VAKİT ZEVALİ EZAM AKŞAM: YATSI: İMSAK: 9.31 4,56 8.51 12.00 1,48 7.33 Vİuh îstanbulu terkedecel ve vaziyet düzelince; daha Istanbula aıvdı saade cdilmiyeceği 1 karılan bir şayia seb dır. Halbuki bu şaj ve hükümetçe bu yo Bu asılsız sayianır le Mudanyaya 460 kişi gitmesi mankeme h icap ederken bunlardan yalnız kâr yaptıkU 19 u vapura gelmiştir. Mersin va. yetli gördü ğ purile Çanakkale ve havalisine rikanın tevk gidecek 900 yolcudan da ancak Majika ş 57 »L yola çıkmış, diğerleri yol- davalarında culuiktan sar/maızar etmişlerdir, kadındır. Bt Bu vaziyet karşısında da V:'â- da muhteki yet Ereğli, Akçakoca, Fatsa ve | mış oluyor. Ucuz Kumaş İmali Sümer Bank Umum Müdürü Şehrimizde Tetkikler Yapıyor Ucuz kumaş imali üzerinde tetjt-Jkat yapmakta olan Sümer-bank Umum Müdürü şehrimizde, ki mensucat fabrikalarını gözden geçirmiş ve fabrika sahiplerile tekniğe mülcallik hususlar üzerinde görüşmeler yapmıştır. Ucuz kumaş imal edilebilmesi için. fabrikaların ham madde mubayaalarını, arada mutavasaaıt olmaksızın tek elden vc doğrudan doğruya müstahsil ellerden yapmaları lüzumlu görülmüş ve bu hususun temini için Ticaret Vekâleti läse Müsteşarlığına müracaat edilmesi karan verilmiştir. Parti Reisi Ankaradan Geldi Parti işleri etrafında temaslarda bulunmak üzere Ankaraya giden Parti vilâyet idare heyeti reisi Reşat Mimaroğlu Ankaradan Is- 19 Mayıs Bayramına Hazırlık 19 mayıs bayramı merasim ¦ J i. daire müdürleri dün öğleden sonVa Vilâyette Vali muavini Ahmet Kımkın başkanlığı altında toplanmışlardır. Merasim programının ana hatları dünkü toplantıda çizilmiş ve pTOgtam esas itibarile hazırlanmıştır. iktisadî Haberler: Naftalinin kilosunun 150 . 170 ku. ruşa kadar satılmasını nazarı dikkate alan fiyat murakabe bürosu, pahalılığın sebeplerini araştırmağa başlamıştır. Tuhafiyecilerin yeniden tasnifi kararlattıktan fiyat lüraka-racaat- :tlc k + Hfl k tipi ayakkabıları hakkın, n tecrübe ve tetkikleri ha-Tlcaret Vekaletine gönde-Bu ayakkabıların 660 ku- II mümkün olamamaktadır, deri vc bir kısım malzeme m yükselmesi maliyet kry. değiştirmiş ve evvelce te-ın İmkânları izale etmiştir, şe müsteşarı bu ay sonuna II edecek ve cüzi bir fiyat yakkabılarm imalini temin farklle a eyllyecektir. 'GÜNDEN GfÛNjE İnşallah Görmez S kî gün evvel Tasvîrİ Ef. U kârda bir başmakale çıktı. Bu yazıda Amerika Cüm-hurreisi Bay Roosevelt'e hitap edilerek aşağı yukarı ve hulâsa, ten deniliyordu kî: «Amerika harbe girerse Al-manyanm müşkül vaziyete düşeceği, havalarda hâkimiyeti kaybedeceği vc belki de Umumi Harpte olduğu gibi harbi kaybedeceği muhakkaktır. Or. Çalığı karıştırmağa ve harbî genişletmeğe ne lüzum var. Eğer muktedir oluyorsan sulh yapmağa çalış!» Yine o yazıda itiraf ediliyor, du ki: «Bay Roosevelt bidayette 6Uİ hu temin için elinden geleni yap mış, fakat muvaffak olamamıştır.» Yine o yazının sonunda da deniliyordu ki: «Bu yazı Bay Roosevelt'in gözüne ilişir mi, ilişmez mi bü-meyiz? Fakat ilişir de sözümü dinlemezse kabahat bizim değil dir.» Temenni edelim ki Tasviri Efkârın bu başmakalesi Bay Roosevelt'in gözüne İlişmesin. Çünkü ilişirse düşüneceği ilk şey muhakkak şu olacaktır: «Yarabbim! Matbai Ebüzzi-yada mukim Velid kulunun aklını bana ver de bir gece rahat uyuyayım. Zira mumaileyh yüz otuz milyon Amerikalının ve onların menfaatinin idaresini bir kaç yüz veya bir kaç bin Tasviri Efkâr okuyucusunu idare etmek kadar kolay zannediyor!» ,__, _ . i _j___ Harbin Raconunu da Bozdular •T1 ürk argosunda bir ra-* con bozma» tabiri vardır. Kabadayılığa yakışmayacak bir i; yapıldığı, meselâ güçlü kuvvetli bir «dam âciz bir çocuğu dövdüğü zaman «raconu bozdun derler. Eskiden harbin de bir «raconu» vardı. Meselâ kahraman, ca dövüşmüş bir kumandan mağlûp olsa veya şevki kaderle esir düşse düşmanları ona fevkalâde itibar eder, hattâ kılıcını taşımasına bile müsaade ederlerdi. Kat kat faik düşmanlar karşısında büyük bir kahramanlıkla harbetmiş Yunan ordusunun ba;kumandam Papagos, Almanya aleyhine harbi tahrik et. mij olmak suçilc tevkif edilmiş. Vakıa kahraman kumandanı tevkif eden Çolakoğlu'nun kur. duğu bir Yunan hükümetidir. Fakat bu hükümetin düşman müsaadesile ve düşman direk-tifile kurulmuş olduğu kimsenin meçhulü değildir. Çolakoğlunun kahraman bir kumandanı tevkif etmek gibi solak bîr işi kimin dİrektifüe yaptığı da gözden kaçacak bir şey değildir. Anlaşılıyor ki "harbin raoo nu» nu da «iki paralık» ettiler. KÖR KADI O gtlıı Nermin orada dtğikll. Fakat ben tam çay fincanı elimde a-çık bahçe kapısının yanındaki koltuğa oturduğum zaman, Nermlnin eski dostlarından bîr genç hanını da geldi, çayı elinde karşımdaki koltuğa oturdu. Parisin bu aylardaki do- Tramvaya Atlıyanlar forü ve kaınesiz şoför kullanan 4 otomobil sahibini muhtelif belediye kanunlarına muhalif hare. kellen dolayı cezâlajıdumıgtır. Kiliseye Birdiler, Ralf usulca sordu: — Nasılsın? Kııll, . ı ı.ıiııı.ı baktı. Davetliler birer birer geliyorlardı. Etraf süslU elbiseli, güzel kadınlar vo bir çok erkeklerle doluyordu. İler. kes yavaş sesle konuşuyor, âdeta fısıldamıyordu. Takat o kadar kişinin fısıltını epeyce (jÜrültU hasıl ediyordu. Ralf. yüreği çarparak urkada-şını tı-lklk ediyordu. Bolden bir sandalyeye dayanmış, gözlerini yan kapamıştı, l l 11 ı ,'i iIm!.t gUveyln pek normal olmadığım, halinde bir gayri tabiilik olduğunu nerede ise farkedeeeklerdl. Ralf, arkadaşının önünde durarak halâ siper olmağa çalışıyordu, l .s. 'i nihayet ümitsizlik İçinde sordu. — Ayakla durabilecek misin? Eger düşecek gibi oluyorsan söyle: Merasimi yarım saat sonraya bırakalım. Bolden bir şeyler söyledi. Pııkut lıtı rl org sesleri örttü. Gelin ?a girmiş İlerliyordu. YEŞİL GÜL Yazan: Roy Wikers — S — Çeviren. Rezzan A. E. Yalman ö*lo-I ¦ ' ¦ ¦ ¦ • kolu- ılın ıslı Ralf şimdiye kadar bu kadar güzel bir gelin görmemişti. So£ıık ve sakin bir gti/.elll£i vardı. Herke sin gözünü çekmekle, beraber İnsanı geriye doğru Uca bir bati de yardı. Bolden kendine gelmiş gibiydi. Dayandığı sandalyeyi bırakmış, sanki biraz evvel fenalaşan adanı o değilmiş gibi lahli bir bal almıştı. Ra» çok memnundu. — Mükemmel, azizim, çok şükür tamauıl-Ic kendine geldin.. Diye arkadaşına cesaret veriyordu. Kendi kendine de soruyordu: Gelinin babası Chctvvlnd'e damadın hasta olduğunu acaba söylesem ml? Fakat Bolden lamaml-Ic İyileşmiş gibi görünüyordu. Bir sey söylememeği tercllı etti. Biraz sonra papaza doğru gelin ve güvey ilerlerlerken güvey yeniden sendelemeye baş ladı. Artık Kıtlf bu hail gl/lemenln mltm-kün olamıyaeağını anladı. Bolden dlı çökerken az kalsın düşecekti. Elleri titriyor, so-£uk terler döküyordu. Evleneceği günün sabahı da İnsan mostlku İçer mi? Bu menhus İçki şişede durduğu gibi durmuyordu kl.. Bolden papazın önünde diz çökmüştü, yer den kalkarken düşecek gibi oldu. Herkes merak ve alâka 11c ona bakıyordu. Slntlyu i-"i -i . ı111 ı¦ .ı -i-ı olduğunu unlaıııış, ona ko- lunu vermişti. Düşmesine mâni olmağa ç. lışryordu. Bir furultnn du merasim deva ediyordu. Rull yerinde durumıyordu. BUtl Umidi Bolden'ln biraz daha dişini sıkıp m rasüııtn »onuna kadar uyakta durabilmesi I'unaz duasını okurken Bolden az katsın düşüyordu. Slntlya kendisini kolundan tuttu. Babası merakla sordu: — JJesl var ? Ralf hemen OCVSp verdi: — Sıtması tuttu. Tam o esnada Bolden yere yuvurtandı, ItiilF herkese: — Sıtması tultu. Diyordu. Fakat arkadaşının yanına yaklaştığı tanın n bunun ne bir sıtma nöbeti, no de sarhoşluk olmadığını derhal anladı. — Bolden, Bolden, kalk kardeşini, imzanı at, sonra istediğin kadar uyur-un. Diyordu. Fakat Bolden hiç kımıldamıyordu. Kalf, dikkatle yüzüne bakınca arkadaşının berbat bir halde olduğunu lurkcttl. He men elini kalbine götürdü, nabzını tuttu sonra: — Hemen bir doktor cağırmız! Diye haykırarak ortalığı telâşa verdi. Papaz hemen orelart durdurdu ve yüksek Davetliler arasında bulunan bir doktor hemen hastanın yanıtın çeldi. Etrafı deriş bir sükût kaplamıştı. Doktor Boldcn'l muayene ettikten sonra yüksek sesle: — Ölmüştür. Dedi. Gelin babasına doğru yürüyordu. Sadece dedi kî: — Beni eve götürür müsünüz, baba! Sesinde hiç heyecan yoktu, herkes hayretle genç kıra bakıyordu. Sinllya sakin bir tavırla babasının koluna girdi ve kiliseden çıktı, gitti. R:ılf, doktora meraki» soruyonlu: — l'akut neden öldü, doktor? — Henüz lılç bir şey söyllyeıııcın. Cesedin yanma diz çökmüş, hâlâ rmıayene ediyordu. Birdenbire etrafı koklamağa başladı. ' - _^ (Devauıı var). Başmuharriri: Ahmet Emin YALMAN VATANEVİ — Cagaloglu. Molla Fenari S. 3™ Telefon; 24136 — Telgraf VATAN fot. 11 MAYIS 1941 PAZAR W ATM. / Fiyatı 5 Kuruş SİYASÎ SABAH GAZETESİ Yıl: I — Sayı: 258 Haftalık Radyo Programı Bugün 4 üncü Sayfada Makûs Talihin Yenildiği Gün Bugün İnönü Şehitliğinde Büyük Merasim Yapılacak Başmuharririmiz Merasimi Takip Etmek Üzere İnönüne Gitti İnönü şehitlerinin aziz hatıralarını tebcil için bugün İnönü şehitliğinde muazzam merasim yapılacaktır. Vatan uğrunda seve seve İtan döken ve seve seve ölen aziz ölülerin hatırası bugün anılacaktır. Bugün İnönü şehitliğine, memleketin dört yanından heyetler gelecek ve mektepler gönderilecektir. İstanbuldan da aziz Ölülerimiz için müteaddit çe-lenkler gönderilmiştir. "Vatan,, Başmuharriri ve fotoğrafçısı bugün, bu merasimi takip etmek üzere İnönüne gitmiş bulunuyorlar. Okuyucularımıza merasimi, yazı ve resimlerile canlı bîr şekilde vereceğiz. Dün inönü şehitleri için yapılacak merasimi bildirirken başlığımızda bir hata olmuştur. Metinde merasimin yapılacağı gUn, pazar olduğu bildirildiği halde başlıkta yarın denecek yerde yanlışlıkla bugün denilmiştir. Okuyucularımızdan Özür dileriz. Milletin makûs talihini yenen Millî Şefimiz İsmet inönü Eski Bir Vatandaşın Acı İtirafları Dîyor ki: "Eskî halimden iğreniyorum. Vazifeden kaçtım. Tufeyli gibi yaşadım. Namuslu memurları para ile, içki İle, kadınla baştan çıkarmıya çalıştım. Yazan: Ahmet Emin YALMAN HALİFAKS Gazetecilere Dedi ki: merikada, Hudson nehri üzerin1- bir çiftlikteyiz. Konyalı Bay Ateşin çiftliği... Burası yazın on beş. yirmi Ana-¦dolulu Rum ailevi için pansiyon •hizmeti görüyor. Herkes türkçe konuşuyor, Amerikada doğmuş küçük çocuklar da beraber... Türkçe şar-1 kılar söyleniyor, akşam şeftali rakıları içilince Türk halk raksları başlıyor. Burası yurttan koparılıp Amerikanın göbeğine taşınmış bir parça... Büyük bir ağacın gölgesinde üç eski vatandaşla şeftali rakısı içiyoruz, ^rafımızda alabildiğine şeftali bahçeleri uzanıp gidiyor. Çiftliğin başlıca mahsulü bu... Ortalığı hoş şeftali kokulan sarmış. Uzaktaki Hudson nehrinin ağaçlıklı, mamur sahillerine bakarak İnsan kendini cennette sanıyor. Eski vatandaşlardan Merzifon lu bir tayyare makinisti elini göğsüne vurarak ah etti: — Evet. burası cennet, dedi, hiçbir eksiğimiz yok. Sağlam bir işim var. Severek çalışıyorum: İşimde herkes beni seviyor. Çolugum, çocuğum halin- den memnun, evim mesut, rahat... Fakat içimde devamlı bir acı var, hiç kapanmaz bir yara: Neden elimdeki sanati. beni doğuran, büyüten memleket için kullanamıyorum? Neden elimizdeki nimetin kadrini vak- gece derslerine gittim. Kendi kendime okudum. Şimdiki aklımla geriye bakıyorum ve kendi kendimden utanıyorum. Umumi Harpte beni askere çağırdılar. Para verdim. Bir hastahanenın kadrosuna koydular. Evimde yaşıyor, keyfime bakıyordum. Bahşiş verecek yerleri biliyor, akrabamdan, tanıdıklarımdan kim askere ça-ğınlırsa kurtarmanın yolunu buluyordum. Sanat, ticaret bizim elimizde ıdı, parayı biz kazanıyorduk. Paramızı, doğduğumuz memleketin hayrı için kul. lanacak yerde onun temelini için kullanıyorduk, um İte. 5. Sil. 1 de) l/f " Hitlerizm dünya yüzünden Tardedilecek „ u Lindbergin Hata Ettijini Zannediyorum Holanda Ve Belçika İstilâsı Irak Kralı Faysal II, Naip Emir Abdiililâh nezaretinde otomobiline binerken Bir B. Staün- B. Hitler Mülakatı mı? Bu Yıldönümü Keder, Fakat ümitle Anıldı çürütmek (Devi Kaza Kurbanı Genç Mimarlar Lort Halifaks Minneapob». 10 (A-A.) — Lort Halifaks dünkü gazeteciler toplantısında: «— İngiltere. Amerikanın yat. dımile Hitleriami dünya yüzünden tardedecektir.» demiştir. Lindberg hakkında da: «— Ben nekadar içtihadımda hanşümt tikbalİni erdi üttüğü B. Çorçil Birer Sempati Mesajı Gönderdi Londra. 10 (A.A.) — Al-manyanın Holanda ve Belçikayı ¦»¦ilâsının yıldönümü, bugün ! İrlandalılar. Belçikalılar ve bütün dünya taralımdan kederli fakat ayni zamanda ümitle dolu bir tarzda anılmıştır. Harbin bidayetindenberi İlk defa olarak bu sabah Londra sokaklarında askeri mızıka dinlenmiştir. Holanda livasının mızıkası, heyecan verici Holanda marşları çalmıştır. Londrada düşman tarafından bombardıman edilen Holanda kilisesinin harabelerinde, bugünü anmak üzere. Holan. da nazırlaıı ve diğer liderler bir toplantı yapmıştır. Holanda Başvekili Gerbrandy, bir nutuk söylemiş ve Holanda ve İngiliz millî marsları okunmuştur. Bu tmünasebetle B. Churchill Belçika ve Holanda BaşvekİlIe-Hariciye Nazırı. aj göndererek nıduruğu alıhn-karsı Ingil-sempatİ ve lesa-irmiş Lir Almanya, Bazı Tavizlerde mi Bulunacak ? Buna Mukabil de Buğday ve Petrol-lardan İstifade mi Edecek ? Londra. 10 (AA) — Ofi: N'eWs Oıronıele ve Daily Herald gazeteleri, bugün birinci sayfalarında, B. İdiler ve Stalin'm yakında aralarında bir görüşmede bulunmağı düşündüklerini bildir, mekted». Time» gazetesinin diplomatik muh^rıin de, belki de pek yakında muhım Kua - Alman dip-omatik müzakereleri yapılacağını tahmin etmekledir. Times mu. harrirı. bilhassa Yugoslavlara karşı gösterilen kardeşlik sempa-tezahürlerinden sonra, Belci-Norveç ve Yugoslavyanın hü-ftranlı'Vİ arının tanınmaması kındaki kararın. oportünist »il. ..mı »a. 6. SU. | del x/X İngilizler Rutbayı İşgal Ettiler Raşif Ali Bağdattan Ayrılmadı Raşit AH İrak Kabile Şeflerile Görüştü Kahire. 10 (AA.) — Resmen dnÜdiğine göre Rutbah tayyare meydanı dün sabah erkenden teslvn olmuş ve İngiliz hava kuv. vetleıi tarafından tekıar işgal edilmiştir. Rutbah. Hındutan hava yolu üzerinde mühim bir mevkidir. Bu layvare meydanı Hay fay a petrol akıtan Pıpeünc'in de üzerindedir. Ratit Alî Ceylânî Bağdatta Beyrut. 10 (A.A.) — Bir yabancı ajana, hak Başvekili. B. Raşıl Ali Geylânİ'nİn. hükümetine karşı sözde yapılmış olan tezahürlerden aonra Bağdadi ter-ketmiş bulunduğu hakkında şayialar yaymıştır. Şark radyosu, bu şayiaların aleyhinde bulunmakta ve Irak Başvekilinin dun Bağdat camiine gitmiş ve orada kendisine heyecanlı tezahürlerde bulunan bir halk kütlem tarafından karşılanmış olduğunu bildirmektedir. Kabile Şeflerini Kabul Etti Beyrut. 10 (AA.) — B. Raşit Ali Ceylânı, Bağdat camiinde namazda bulunduktan sonra, (Devamı: S*. .1. Su. S U | /§/ İSPANYADA Mühim İdarî Değişiklikler Falanj Gazeteleri Sansüre Tâbi Bu Değişikliği Berlin Hayretle Karşdadı io iç GÜNÜN SESİ Kanada Donanması Haziranda 400 Parça Gemiden Mürekkep Olacak /a. 10 (AA.) — Kana XI.VAM.A1 Ma giderek s. larak Ferii ne ıgölüımüslerdir. jında hazin bir hitabede bulunmuştur. lan umumi karargâhının 339 nu-maimı tebliği: Bge denizinde Siklona" gnıpıından Anoro«, Elnoe. \« Termia adaları tarafımızdan Isjj&l e-dllm l^tır. Allo... Allo... Atinada Türkiye Büyük Elçisi Enis Akayken! Ankara. 10 — Allo! Allo!. Atmada Türkiye. Büyük Elçisi Enis Akayken... Sizin ve elçilik memurlarının Tür-kıyeye avdetiniz için Almanya hükfımoti nezdinde Hariciye Vekâletince teşeb-büsatta bulunulmuştur. • Pire, Selanik ve Gümül-cüno konsolosları yerlerinde kalacaklardır.» (Rudyo Gazetesi) İngiliz Donanması Mihverin Libyaya Kuvvet Geçirmesini Önlemeye Çalışıyor Londra. 10 (A.A.) — Yuna-niatandakı İngiliz kuvvetlerinin tahliyesi harekâtına müessir bir surette iştirak ettikten sonra sun. di, İngiliz donanmasının, gayretlerini şarkî Akdenizdc toplayarak Sicilyadan Trablusgaıba ve Binsaziye düşman asker ve mal- Talih Dönümü Bayramı Yazan: REŞAT NURİ Cumhuriyet llulk Tarti-lıılıı Hayırlı bir eseri ı .¦ k lnonU ralerl „iii.ii hu -ıi-....... Iliturcn milli bayramlarımı*: jr.ı-ınj karışnııj bulunuyor. deniz kuvv ların Afrikı ç İrmek teş tadır. tlerini kollamak- llerde hu havramı kutlııla-geleeek nesiller hl/lm hugllır te nıÜtevıı/l hlr şehitlik rtru-cordußnniüz yeşil rüneaJİ le- »elerde tarihten ziyade bir esatir mı- ılı • ıiı.ı. -ı görerek İstiğraklara düşeceklerdir. Atatürk tarihte emxuliz bü kıymeti ul;ın hııgılııUn h|r vuhy de-rı. . ı kudar çil/.el ve do£ru bir tarifini yapmıştı: Milletin makûs tarihinin yenildiği gün. I....mı ı. 1.1" Türk milletine hakikaten uftur k.'IIren bir gün o|- nlUştlir. \ nkıı.ıtnı .nırl.ıf. ı -urum- hlr drvunılı sulkaMİine nen/İyen tıılUlr.llklcr o küii birdenbire durmuş, ondan sonra gelen her yeni gün bize. bir yeni »aadet getirmiştir. 1 .im' bir defa. ı.....ı......¦. M.- nıı I.ıııı kıllllll ı ıı.l.ı ıı ln.-lıu; ı doğru yuvarlunıynr gibi görerek ürktük. I'akal bu dıh-el ıınıak bir un »Urdu. Güılcrlnıl/I tekrar açtığımın /amun kemlimi/l lııbnıknün kollarında görerek gene Itlnıadmıııı hayata tekrar İade ediyorduk. Ata. türkün vakitsiz ölümlle tekrar te-telll ediyor gibi olan nıakıls fallı ı.iklnel defa olarak yenmiş bul onuyordu. VATAN rr. s . 941 Avrupada Nasıl Geçti Uyku Kaçıran İki Mühim Mesele Karşısında... Yazan : Eebia TevHk BAŞOKÇU Iıil vc tercüme hakkı tamamile mahfı 25 — ;dur Bfleil sabah Nojuttaıı bir kart aldım. IsMılal harbi dolayısllc hariciye İtlerinin çok sıkıştığını memullara İsın vcritmcdlgını, vo şimdilik Parl-m gelebilmekten ümidini kelliğini # asıyor uu. Nerıııltu göıdUğılm vakit Nejaltun aldığını karttan bahsettim: — Evet bana da yazdı, defll. Fakat Nojsdm niçin gelmediğinin ani aebebini benden sakladı- O cün deki Alman aefurcUno müracaat etlini. Berltnc gitmek İçli bir vize isledim. U zaman Almanlar kendi momlo kelleri irde ikamet müddetini son derece tahdit etmişlerdi. Bana kaç günlük vlıo İstediğimi sordular: — En atafı blıkac ov. dedim. 19 Mayıs Gençlik Ve Spor Bayramı Programı Hazırlandı Merasime Resmî Ve Hususî Bütün Liseler, Kız Enstitüsü ve Öğretmen Okulu Ve Orta Mektep Talebeleri İştirak Edecek Maarif Vekili Şehrimizde Vekil Dün Maarif Matbaasında Meşgul Oldu Nazmiye hiç bir öfke vo altom duymadığımı anladım. Uykularımı kaçıran İki mesele var di. (A) Hanımın dört biti frangını no 11e ve ne »aman ödiyacekllm? Ona son yazdığım mektup Uzerlno beni belki de evlenmiş, zannediyordu. İkinci mesolo de. şimdi ne yapacaktım' Hayatımı ne 11« kazanacaktım? HattA Istanbula dönmek bile İstesem, bankada kalan para ile yol parası tedarik etmek kabil değildi. Oteldeki ihtiyar Fransızm'sözleri, nl duşundum: »Ellerinizden mutlak muvaffakiyet imkânları okunuyor» diyordu. Acaba dikiş diksem, bayatımı kazanabilir miydim? Giydiklerimi kendime kusursuzca yapmaya elim alışmıştı, ama acaba mşkasma bir şey yapmayı becerc-»ilecek miydim? Ben dikiş dikmeyi rainiz bebek esvaplarından öğren, niijtlm. ölçll almak vesaire gibi dinişin teknik cihetinden hiç haberim yoktu. Bir ceketi dikerken vaktile Karımanda diktirdiğim at esvabının ceketinin astarının ötesini berisini söker, dikişlerine bakar, ona gört yapardım. Fakat bu kadar mahdut dikiş tekniği bilen bir işçiyi hangi, atölye kabul ederdi? Hem fevkalâde dikiş bilsem bile beni atölyelere birisinin tavsiye etmesi lâzımdı Bunun için Nermlne ml müracaat edecektim? Nermlnin beni çok sever görünmesine rağmen kendimde bu büyük derdimi ona açacak cesareti bulamıyordum. Nermlnde, hoşuma gitmeyen bir acuip ahlâk vardı. Kocası da dahil olduğu halde herkesin K yüzünü herkese anlatır, sonra da kahkahalarla gülerdi. Nerminln her. keşten sıkı sıkı sakladığı yalnız ken di düşünceleri, ve kendi duyguları idL Acaba bu düşünceler ve duygulan çok fena oldukları için ml herkesten saklardı? Yoksa kendisinin de bir kere dediği gibi, hiç kendine mahsus bir düşüncesi yok muydu? Her ne de olsa hayatımın şu acıklı dönüm noktasını ne Ncrmin, ne de onun vasıtan ile tanıdığım ahbaplar, ne de otelde başka hiç kimse bllml-yecektl. Annem kedileri pek severdi, içlerinden bir ı kedi cksilsc: derdi. Ben do t tadan yok Bir saba kulsgıma : _ Hayd Bu fikir hı menenjit g üzüntüleri Paristek Bir hafta orasını da radan ayrı kimse tanı lir de haj surette ki Uk bir ay aem ondan rada bu il maya muh öldürür, oı nı dalma bunun İÇ', aciz Kadu yordum. * Yardım Sevenler Cemiyeti Hastabakıcılık Kurslarına Talebe Kaydına Başlandı YardurncvcrUcr cemiyeti dün sabah Parti merkezinde loplano-rak muhtelif meseleler üzerinde yeni katarlar almışlardır. Cemiyet Neşriyat kolu bugün loplanlı yspacakl Artık o gün Öğleden sonra bUl vaktimi mecburi veda ziyaretlerin hasrettim. Çok neşeli görünen-: seyahatim hakkında herkese — Arzu ederseniz yarın t burada otelde bir çay içelim, dedim. Ve derhal Nermlne de bir telefon ettim: — Nermincigim, yarın mutlak sizi çaya bekliyorum, dedim. Müsyü (K) da geiecok, gitmezden evvel yi-no birkaç dakika sizlerle bvrubor olmak istiyorum. Dün şehrimize gelen Maarif Vekili Hasan Ali Yücel Maarif matbaasına gitmiş, müeı sesenin çalışma şekillerini gözde geçirmiştir. Hasan Ali Yücel 'bîr m lirimize demiştir ki: tanbulda uç «aort gun kalacağım. Vekâlete bağlı ı tetkiklerde kek mektepler ben ¦¦ [or klüpleri mam culaı olduğu halde Taksim m^». sim mahallinde yer alacaklardı'. Saat 9,îQ de ba^ta Vali ve İstanbul Komutam olduğu ha'de Üniversite Rektörü. C. H. Partisi vilayet reisi. Maarif ve Beden Teıbıyoi ıtrudüıİct'i, Hava Kuru. mu reisi, Parti ve Halkevleri reisleri Taksimde toplanan talebe ve sporcuları sclâmiıyacaklaıdır. Selâm merasimini müteakip Ciiııı ivel abidesine Vilâyet ve .ı »öyliycccklir. ayrak çekme merasimini mü. teakıp Vali ve Belediye Reisi Lûtfj Kırdar, Üniversite ve orta tedrisat okullarından birer talebe ününiln tarihi kıymetin bir milletin beden yükseltmek hususun-müdafaasında oyna-tarüz ettirecek biteklerdir. Bundan rssina göre geçit Fenerbahçe piller arasın, ı\ müsabaka- Bunu müteakip büıün talebe (Duğ başını) m m .m aöyliyecek. terdir. Bu merasimden sonra, bir ebe bugünün eheıroıı.yeti hakkında bir söylev verecek, mütea- rdımıevenler cemiyeti İstanbul şubesi reisi Bn. Hayriye Kırdar Cemiyetin 'bu husustaki davet ilânını aynen aşağıya alıyoruz. Yardımscvcıılcr cemiyet tanbul merkezi Reisliğinden: İlk, orta, lise ve yüksek tahsil görmüş bayan ve genç kızlarımız ıastabakıcı kurslarıdır. (Ya ı II Hararet Nedir, Ben Bilirim! undan beş altı sene evvel, bekârlık hayatı, bir pansiyonda yaşıyordum. Nasılsa üşütmüşüm. Bir hararet basmış. Doktor gelmiş, derece koy. muş: 41. Arkama 125 adet vantuz çekmişler ve ben üç gün kendimi bilmeden yattıkları sonra ayılmıj ve postu kurtarmışım. işte, bu hastalık zamanında, hararetin ne olduğunun daniskasını ben bilirim. Sonradan hatırladığıma gö. re kendimi bilmediğim bu üç günlük hararet içinde ne rüyalar görmedim ve ne hulyılar kurmadım: Bir havuz. İçinde 17 . 18 yaşında kızlar banyo alıyor. Ben ¦eliyor ve havuza dalıyorum, bu genç kızlar beni yıkayorlar, bir yıkayorlar ki.. Kupkuru bir çöldeyim. Du-daklanm çatlamış, dilim kurumuş, boğazım şişmiş. Difleri bembeyaz, dudakları kıpkırmızı, gözleri velfecri okuyan bûr zenci kız çıkıyor. Önündeki bir kazana kepçeyi daldırıp bana nşlama vişne şerbeti veriyor. Bardağı göğsümden taşırla taşırla öyle bir İçiyorum ki... Bîr dudağı yerde bir dudağı gökte, kulakları halhalli, ayak-lan bilezikli bîr arap, benî bir neft kuyusunun içüıe daldınyor, her tarafım yanıp tutuşurken kiraz dudaklı, nermin elli bir kızcağız imdadıma yetişiyor ve bc. ni oradan alıp içinde nilüferler yetişmiş, üstünde çağlıyanlar sakırdayan buz gibi bir havuzun içine atıyor, ferahlıyorum... Libya çölünde sıcaklar başlamış ve ilk hararet derecesi 47 yi göstermiş. Bu çöl hakkında bir yazı o-kumuştum. Yazıda diyordu ki dünyanın her tarafında insan saatlerce ve belki günlerce- »w-suz kalabilir; fakat garp çölünde yirmi dört saat susuz kaldı mı, ölüm muhakkaktır. Böyle tarif edilen bir çölde. Almanlar teslim olmağa bağlamışlar. Ayıplamam bu Almaman. Yukarıda anlattım: Hararetin. 47 ye veya daha fazlasına çıkmağa lüzum yok," 41 derecede bile hararetin nc olduğunu ben pek iyi bilirim. KÖR KADI TAKVİM 11 MAYİS 841 PAZAR AY: 5 - CÜN: İSİ — Hızır. 6 Rl'Mt 1351 — NİSAN: 28 HİCRİ: 13G0 — ReblUlûhır: 11 VAKİT ZEVALİ fcZAM GÜNEŞ: 5,47 9,32 OGLE; 13,10 4,55 İKİNDİ: 17,0u 8,30 AKŞAM: 20,16 12,00 YATSI: 22.06 1,48 İMSAK: 3,45 7,30 ... kadın! Diyordu. Yazık ki bir kelime Almanca bil-1 miyordum. Vaktile harp senelerinde ha yaptıracaktır. Bunun için in-kocamla beraber Almanca öğrenme, saat müteahhidinin mevcut mu-ye kalkışmıştık. Fakat İki, Uç ders- kavclesi iki ay daha uzatılacak-ten sonra kocam yorulmuş, vazgeç-Itır. Bu furunlar meydana geldik-mlştl. ten »oma, çöpler yakılacak ve Berline gitmek fikri beni birden-1 yalnız bir kaç semtin çöpleri, de. bire diriltti. Hemen yataktan firla-jnize attırılmak üzere, 'bir müte-drnı ve giyindim. Derhal (Kedorse) I anhİde ihale olunacaktır. Hasta bakırı, ev sahibinin »dadan çıkmasını söylemeğe cesaret edemedi. Fakat memnun olmudıftı halinden belli Iftl- Genç kız gölleri kapalı hareket*!' yalıyordu. Tatlı — Nereden celiynrsunur. ? Bu nözlerl düşünerek ml söylüyordu? Yahut sayıklıyor muydu? Rall bunu fiırkede-mcrtl vu tıpkı İtaat» bir çocuklu konuşur gibi: — Bir düğünden geliyorum, dedi. — Düğünden ml? Hu sualden -"in. genç kız yine gözlerini şevk ve lıeveate gören ve seven bir adamdı. Ulan samandanh«H Londra zabıtasının bacında İdi ve epey parlak bjler de başar mı t,-tı. Dalma usul «p sistem dairesinde Çalışırdı. Az zamanda herkes turafından takdir gönııüş ve »cvlüıılıtl. Vzun boylu vo İri bir adamdı. Kendisinde boyuttu muvulluk olmuş bir adamın hail w rahatlığı vardı, len de muvaffak olmuştu. Memurlarını kullanır, hep-lne tatlı muamele ederdi, s İşlerinde bazı yenilikler yaptığı İvin iIimu alay edenler vardı, fukat o böyle ere hlv aldırmaz, yine bildiğini yapar-Yabanıl memleketlerden birçok polis lürlcrl vakit vakit ziyaretine gelir ken-le akıl danışırlurdı. Müdür odasına girip ile masa »açma o-lurur otuomaz İşe boyladı. Katibini çağıru-rak tıordu: — PlkadlUl cinayeti Iıukkıııda yeni bir haber vur mı? — Hayır, doktoru çağırttık. Fakat yaralı gene kıza bu akvamdan halta yarın subuh-tarj evvel sual sorulmasına müsaade e (inikat yarın sıkı bir.sorgu yan* Ameliyat nerede yapılacak? apartmanda... ıı birisi evine «almıştı. Bu n-ir şeyler öğrenmek ıııümkün düşünmüyordu bile.,. Sir Vllvam, vazifesini her /.unun taze bir — Bu adamın o ite biç alakanı (Devamı var) Başmuharriri: Ahmet Emin YALMAN VATA.NKVI — (ft£*l»ru. «"Ihı PtWl Ä. » Trief**; 241M — Trtrraf VATAN Ut. 12 MAYIS 1941 PAZARTESİ Fiyatı 5 Kuruş SİYASÎ SABAH GAZETESİ Yıl: I — Sayı: 259 f Hâdiselerin Edebiyatı Yakup Kadri RARAOSMANOÖLU Bugün 3 üncü Sayfada Metristepedeki Merasim inönü Şehitlerine Bir Hifap: "Türk Ordusu, Türk Hudutlarını Tecavüz Eden Kim Olursa Olsun, İsterse Cehennem Ayaklanıp Karşımıza Çıksın, Size Meydan Muharebenizi Kazandıran Inönünün Yüksek Sevk ve İdaresi Altında Onunla Çarpışmağa Azmetmiştir. «İnönü'nün Emrinde Bir Tek Yürek, Bir Tek Bilek Gibiyiz» inönü, 11 «Mctrıstepe* ,'sı (Başmuharririmizden. — ideyiz. Senenin şehitlik ziyareti için binlerce şehit anası, babası, evlâdı uzaktan, yakından toplanmış. Ankaradan, Bursadan. Eskideninden, Bılecıkten, İzmıtten, Buzoyukten resmi heyetler gönderilmişti. İstanbulu Profesör Kazım L.maılın reisliği altında on iki üniversiteli temsil ediyordu. Bu törenin tkinci İnönü harbinin yıldönümünde olması lâzım, fakat havanın müsaadesızliğı dola-yısile bazan halkın rahatsız olduğunu tecrübe gösterdiğinden mayısın ikinci haftasına tesadüf eden pazar günü bir kaç senedenberi şehitliği ziyaret günü diye kabul edilmiştir. Törene Başlanıyor Şehitliğin ortasında sade ve asil bir mermer sütun yükseliyor. Onun etrafında binlerce kişi çevre olduk. Ortalıkta tıs yok. Şehitliğin üzerinde dolaşan tayyarelerin gürültüsü ruhani bir musiki gibi akisler bırakıyor. - Ordunun Millette Hasbihali Birdenbire törene başlangıç işareti verildi. İttik, lâl marşının bu kadar vecd içinde dinlendiğini hiç görmedim. Sonra ordumuzun mümessili sı tatile Binbaşı Seyfi Çetinsoy kürsüye çıktı. Söylediği sözler, bir vatandaşın diğer vatandaşlara bir hitabesi gibi bir tesir yapmıyordu. Ordunun İnönü şehitlerinin huzuruna milletle bir haspihali şeklinde ruhlardan ruhlara akıyordu. Binbaşı Seyfi, Türk ordusunun bu topraklarda can veren evlâdının eşsiz hatıralarını tebcil için İnönü semaları altında toplandığımızı ve kalbimizden gurur ve iftihar taştığını söyledikten sonra, burada Türk şehitlerinin na-dövüştüklerini, niçin dövüştüklerini v.- nasıl seve sc-, öldüklerini anlattı ve karşılaşan İki ordunun hazırlık eceleri hakkında şu tabloyu çizdi: Çarpışan Orduların Mukayesesi «Yunan ordusu büyük harbe girmemiş, yıpranmamış, dinç ve sağlam bir ordu idi. Cihan harbinin verdiği tecrübelerden ilham almak suretıle terbiye edilmişti. Kuvvetli teçhizatı, yeni silâhları vardı Bütün dünyanın altın hazinelerile ve nihayetsiz membalanle besleniyordu. Türk ordusu harbe girmiş, Kafkasya dağlarında. Galiçyanın yalçın tepelerinde. Dıclenın kenarlarında Tıh sahrasında. Çanakkalede tasavvur edilmiyecek kadar büyük güçlüklükler karşısında yıpranmış, en kıymetli ve gürbüz evlâdını seve seve feda etmiş, büyük harpten sonra dağılmış, silâhlan alınmıştı. Kuvvet ve silâh itibarîle Yunan ordusunun dörtte bin kadardı. Bundan başka Osmanlı padişahı bu orduya suikast tertip etmiş, zalim emellerini tatbik içm kuvayı inzıbatiyeyi kurmuştu. Çerkeş Ethem de Yunanlılar tarafına geçmişti » Binbaşı Seyfi. müdafaa mevzilerimiz ve kuvvetlerimiz hakkında askerce malûmat verdikten Honra gözüne devamla dedi ki: (Devamı S*. V SU. I del /// Amerika Fransaya yardım edecek Fakat, Altı Tane Mühim Şartı Var Londra, I I (AA.) — Eve-ninç Standard gazetesinin Vaaing. ton muhabiri bildiriyor: Amerika hükümeti taıafmdan Vıchy hükümeti emrine gönderilecek buğday, çay ve seker için su şarlIar ileri sürülmüştür; I — Hiçbir Fransız harp gr-muı /Mihver . devletlerin*, teslim edilmeyecektir. (Devamı: 3a- 6, SU. B A») *• İngiliz Vapur Zayiatı Rakkamları Amerika Kongresinde Tesir Yapacak Vasington. II (AA) —T ret cemileri «*v..ıTı hakkınd bu huSUSt« defa vapuı " Tueblo „ ya Görei" Tribuna ya Göre Yardım Gittikçe Bollanıyor Amerikanın yardımı her ay bir evvelkiden bol olacak, bu gidiş karşısında hiç bir şey mukadder neticeyi de-ği süremez. Yazan: Ahmet Emin YALMA'J •nRarihin hiç bir devrinde ¦ dünya sahnesi bugünkü kadar meraklı ve heyecanlı bir temaşa yen olmamıştır. Eski zamanlarda aylan, hattâ seneleri dolduran hâdiseler şimdi haftalar, günler, hattâ saatler içinde olup bitiyor. Nereye baksak ayn bir facia ya oynanıyor veya hazırlanıyor. Her gün gözler biraz daha dönüyor, dün sükûnetle hâdiselere seyirci olanlar birer birer kendini cereyana terkediyor ve oyuncular a-rasına karışıyor. Dünyanın hâdise sahnesi ol-mryan veya olması ıhtımalile hazrrlanmıyan bir tek yeri kalmamıştır. Fakat harbin neticesi bakımından en mühim hâdiselerin nerede cereyan ettiğini arastırsak top. tüfek, bomba, torpil patlıyan yerlerde değil, Amerikada karar kılarız. Harbin neticesini tahmin etmek için gözlerimizi İngiliz ha-valanna. Afrikanın çöllerine. Atlantik'in dalgala nn a değil, doğrudan doğruya Amerıkaya dikmemiz lâzımdır Silâhlı bir çete ile bunun birdenbire tecavüzüne uğrayan sakin ve hazırlıksız yolcular a-rasındakı boğuşmayı sinemada seyreden bir adamın heyecani- Sa. 5, M. 3 do) /X/ Amerika Hint Denizine Filo Gönderdi Nevyork. I I (A.A.) — Maruf muharrirlerden Pearaon ile Allen'in Nevyork Daily Murror gazetesinde yazdıklarına göre, Hint denizine halen bir Amerikan deniz filosu gönderümiştir. Maksat, Kızıldenizde müteyakkız bulunmak. Naziler Süveysİ alma. ğ* muvaffak oldukları takdirde Alman ve Japon gemilerinin İs beraberliği yapmalarına mânı olmak ve İngiliz bahriyesini munzam vazifelerden kurtarmaktır. Gl. Vilson Filistin Ordusu Başkumandanı İspanyanın Kararı: Tarihin İcabı Veçhile Genişlemek Fakat Göz Kapalı Hareket Etmiyecek Madrid, II (A.A.) — Gazeteler, hükümetle yapılan defiifik. Amerikanın Harbe Girmesi Gün Değilse Bile Hafta Meselesidir Fakat Bu, Pasifikte Akisler Doğuracak Bern, I I (AA.) — İsviçre ga- lt ruîvle etmiştir. General Wilson Libya ve Yunanistan muharebelennde Inj -u giliz kuvvetlerine kumanda et-mistir. zetel ri I'-. , . - çıkan 1 rrbuna esinin Va*ıngtondakı muha. aralından gazetesine gönde. br telgrafı istinsah etmişler-.k»l.j.;n a mr rılt an k.-ıvnak- larından aldığı hunisi haberlere Amerikanın harbe mudaha. gün :ı « ¦ '-i değilse bile, mesrleıİdin. emde gazetem Atlas denİ-bır hadekelın Birleşik Arne. «Ihnami; Ma. 8. HU. 5 te) /§/ Sırbistanda Çete ve Gece Harbi Her Gün Fazlalaş.yor Nevyork. II (AA) — Ner- Millî Küme Maçları Beşiktaş: 3 G.saray2 , F. bahçe: 3 İst. spor: 2 york Times gaze te den aldığı b Sırp komılacıları yan kıtalarına fcl devam etmekdeıcl lem ekledir. Belgrad'da. Alman ölü ve yaralıları, her gür. fazlalaşmaktadır. Almanlar, öldürülen her Alman askeri için on »e hattâ bazan yirmi Strbı asmaktadır. Fakat mukavemet, buna rağmen dc. v*m etmektedir. İnönü zaferlerinin büyük kahramanı Millî Şefimizin istiklâl rrntca-dclr«ı senelerinde alınmış resimleri Karşılıklı Hava AlmanlarSuriyeye Akınları Çok Taarruza mı Şiddetlendi Hazırlanıyorlar? Hamburg ve Londra Hayli Hırpalandı İngiltere Üstünde Bir Gecede 33 Tayyare Düşürüldü Londra. 11 ¦ a a ¦ — Hava Nezaretinin tebliği; Bu geee bombardıman servisine mensup büyük bir hava filomuz Dünkü Beşiktaş . Galatasaray maçında Beşiktaş muhacimleri yeni bir sol peşinde (Yazısı i Uneudeı Parlak bir ay ışığında düşman avcıları İle bombardıman tayyarelerimiz arasında bir çok muharebeler ol. muştur. Bunlardan bir kamında duş man tayyar el eri r.c isabetler vaki olmuş ve bunlar muharebeyi terkrt-railerdir. Ikl düşman avcısının muhakkak surette tahrip edUdıgı öğrenilmiştir. Dlger bazı düşman tayyarelerinin tahrip edilmiş olması muhtemeldir. 7 bombardıman tayyaremiz kayıptır. Sahil servisine mensup tayyarele- Devamı. Sa. 3, M, I le ^ İngilizler Mukabil Tedbir Alıyorlarmış Irak Vaziyetinde Nisbî Bir Sükûn Hüküm Sürmektedir Nevyork. II (AA)--Tass: Nevyork Times gazetesine göre, Yunanrstanda ve Ege den izin. deki adalarda bulunan Arman as. keıleri önümüzdeki çimlerde Su-riyeye çıkmağa hazırlanıyorlar. Amman ve Fıli*ündeki İngiliz garnizonları da Almanlar Suriye-de üs kuıduktarı takdirde arkadan uelcfk anî bir taarruza k»r- Ingİlİc Tebliği Kahire. I I (AA) — Orta Şark İngiliz kuvvetleri umumî karargâhının bugünkü tebliği: €İrak'da. Habbamye ve Basra bolgeleıinde vaziyet sükûnetini muhafaza etmektedir...» Rulba Düşmemiş Bağdad. 11 (A.A.) — 10 ma. yıs tarihli Irak tebliğinde deniliyor ki: Garp cephemde. Sineldebane-de du»man müşkül vazıyettedir. D • ¦*» % BaV I de) /// 2 — VATAN 12 . 5 - »4ï Avrupadai Nasıl Geçti Cebindekini Son Santime Kadar Hesap Etmek Istırabı ŞcHIR HA35RISRI Şehir için Otobüs Münakaşası Bir Firma Yedişer Bin Liradan Yirmi Otobüs Getirmiye Talip Yazan : Bebla Tevflk BAŞOKÇD Telif »e teıcüıııe hakkı tamanüle »hfuzdı — 26 — O gün Nermiıı bana çaya gelmeden (Ki ya telefon etrntş. Balzak oteline beraberce gelmişlerdi. Ner-min kapıdan İçeri girer girmez: — Aman kardeşim, müsaade e-dersen biraz yukarı odana çıkacağım. Ellerimi yıkamak İstiyorum. Dedi. Ben de: — Sormaya ne hacet, Ncrmlnci-gim? Derhal çık, ne İslersen yap. Dedim. Salonda yalnız kalan (K) nın yanma geldim. MUsyU K) arkamdaki lâcivert organtin esvabı yukarıdan ¦ süzdükten aonra: — Madam, dedi. Parlsten gideceğinize cidden müteessirim. Son zamanlarda sizin karcınıza çıkmak istemeyişimin sebebini ihtimal an-lamıssmızdrr? Bunu sırf size hoş gö rllnmek İçin yaptım... — Niçin? Dedim. Ne demek istediğinizi anlamıyorum. — Çünkü, dedi. Bana dediler ki sfz bizim huzurumuzdan sıkılıyor muşsunuz. Otel Klftrlçln. vo otel Karltonun danslı çaylarını bizim a-ğrr başlı nvuhitiıh'zc tercih ediyor muşsunuz. Bu sözlerden o derce? hAyrette kalmıştrm kl, gözlerini ı!c ağzım da açık kaldı: — Aman, dedim. Böyle bir şey nasıl tasavvur eder3!ıılz? Ecn ki hepinizden gördüğüm nezakete son derecede minnet duyduğumu her laman teserar ediyordum.™ — Mllevazl davetlerimizi kabul ettiğiniz için biz size minnettarız. Fakat o davetleri aizlo sırf nezaket mecburiyetile kabul ettiğinizi söylediler. Sfasin Parlste en çok sevdiğiniz şey dans etmekmiş. dediler. Bu sebepten düşündüm kl terbiyeli bir adam. bir hanrrndan ne kadar boslansa yine onu rahatsız etmemek için ondan uzak durur. _Bunları size söyllyen belki kendi hislerini anlatmak İstemiştir, her halde benimkileri değil... ÇünkU hiç Dir zaman bu yolda tefsir edilecek en ufak bir sos söylemedim. Dans meselesine geline© Pariste beş aydır oturuyorum, dört kere. yalnız dört kere danslı çaylara gittim. Onun da son iki defasında Nermlnle beraberdik- Orada bB ikimiz dans etmedik. O aralık salonun büyük aynasından Neminin merdivenlerden acele Mete indiğini gördük. IKI tekrar de dl ki: _ Bu meseleyi açtığım için beni mazur görmenizi rica ederim. Müsaadenizle artık bundan konuşnuya-hm. Netmin telâşlı telaşlı gülerek salondan «arl girerken (K) nm ve benim yüzlerimizi tecessüs dolu bir göz le süzdü ve: — Ne gibi mühim şeylerden konuşuyordunuz? Diye sordu. (K) da su cevabı verdi: — Madamın bizi terketmeainden I duyduğum teessüflerimi söylüyor-Idum. Aramıza bizim iki yüzlü ka-1 dınlaronrza benzerniyen iyi bir arkadaş karıştı diye «ok sevinmiştim. §imd1 böyle çabucak kaybediyoruz. Nermin asabi bir kahkaha attı: — Aziz dostumuz, dedi. Siz do yarından itibaren üzerinizde bir matem alameti taşırsınız... ¦mira bir kolunu boynumu doladı gülerek: — Ah, sevgili Rebiacığım, dedi. Balen onun yoksunluğunu hep duyacağız. Ah, 0... Ben Nerminln sözlerini kısa kes-9oek için dedim ki: — Bugünkü Flgaroyu okudunuz anTT? Dedim. Ankaradan fevkalade iyi haberler var... O gUn Nermin, hep kocasının islerinin fena gittiğinden, para »ıkıntısı çektiklerinden ve kocasının fena duylarından uzun uzun şikayet etti. . O geca odama çekildikten sonra zihnim hep Nerminlc dolu İdi: — Zavallı Nermln, diyordum. Doat larmm arkasından böyle karıcık politikalarla meşgul olacağın yerde, bi raz daha açık ve samimi olsaydın da halimizi beraber dertleşmeydik, lık bir boşluğa atmaya gbtürüyor-muşum gibi bir his duyuyordum. l3t-syona dört araba dolunu gittik. Nermln, ve Nerminde tanıdığım ahpaplar beni tesylc gelinirlerdi. Girdiğim kompartımanın rafları getirdikleri şeker kutuları ve çiç;klcr. neye mutlak beklediklerini söylüyorlardı. Ben de gülerek bol keseden yine gelmek vaatlerinde bulunuyordum. Tren hareket edip uzaklaşıncaya kadar el, kol ve mendil sallamalar devam etti... Oh, Paris! Seni bir daha görmek İmkânı olacak mıydı? Şimdi İçinde tek başıma kaldığım şu tren beni. ÖmrllmUn en bllyUk İmtihanım verdirmek için sürükleyip götürüyordu, Bu imtihanın numaraları ya hayat, ya ölüm olacaktı. Eğer kabiliyet gösterebillrsem, belki hayat kıs. mini kazanırdım. Aksi halde... Kompartımanda üç kişi İdik. Benim karşımdaki kanapede bir yaşlı İngiliz kadını, pencerenin yanındA da orta yaşlı bir Fransız Miralayı oturmuştu. Fransız Miralayı, bir takım şık Mısır Çarşıs Asrî Şakla Sokuluyor FJeklrık, tramvay ve tüne lelmc idaresinin otobüs salın al-1 taahhü mak için açtığı münakaşa müdde- Bı&dıd yolu ile getirileceğini de etmiştir. I t,i bitmek üze ' . on günlerde idar I eden bir firma 25 k otobüs '. eı ı- li. I - i " ve bunun için 140 hl.il, .kladı İdare, bu mürncaa bildirmiştir. Dair. ti Be'lediyc-lî encümen Dahiliye Vekâleti tasvip ettiği bir Alman firrr.msı da bazı tek- Perakende hal haline konulacak olan Mısır çarşısına alınacak esnafın miktar ve sıfatları Beledi- tinde bulunan esnaflara verilecek tir. Çarşıda yaptırılacak tadilât ne vakit başlanılacağı henüz ta ayyün edilmiş değildir. Buna rağ men. bîr çok esnaf bu çarşıd dükkan tutmak için daha şimdi den teşebbüste bulunmaktadır. Eğlence Yerlerinin Tarifeleri Belediye İktisat müdürlüğ bahçe, gazino ve içkili yerleri; yeni tarifesini hazırlamıştır. Gazi nolann sınıflarında bu defa ehem miyelli değişiklikler yapılmıştıı Sınıflara ait fiyatlar da ve bilhas Adliye Koridorlarında: Meyva ve Sebze Bir Senelik İstihlâk Yağlı Müşteri Ne Yapıp Yapıp Şikâyetçileri Kandırarak isti da.arını Yırttı - Be birader, şimdi şakanın sıranı, işim kalmadı da o kadına tu-ıcakmışım. Söylediğin lâfa bak. tir elinde yarı açık bir şemsiye, er elinde beyaz bir İstida kâğıdı an, aşağı yukarı altmış beşlik adam. yanındaklne sert sert alıyordu. Lâfları söyleyiş tarzından iu ziyade Rusçuktu veya o taraf-blr yerden olduğu anlaşılıyor. İhtiyarız; ama. kadın da fena değildi doğrusu. Bu aozü söyleyince adamın yanındaki arkadaşı: — Ben demedim mi? Sen ona vur nun İçin Kadının bir tUrlU bir çuval et olduğunu faıkedemedin- — Sen su hele beni rahat bırak... Biz o gün purayı alamadık ama hanımefendi bize (sen bu dükkânı bırak ben sana Bevoftlunda. İstiklâl Yapılan istatistiklere nazaran ••rtaıiburda geçen 1940 senesinde ^4 31 lon elma, 1954 ton şeftali, ^d05 ton üzüm, 5 milyon 7 I bin adet karpuz. 5 milyon 257 bİh kovun. 45 milyon 796 bin adet portakal ile 2717 lon taze biber. 5976 ton domates, 4.283 ton taze fasulye, 1050 ton İspanak, 2846 ton sakız kabağı, 3 milyon 475 bin patlıcan istihlâk edilmiş ve meyva bedeli olarak 5 milyon 569 bin lira, sebze bedeli olarak da 2 milyon 900 bin Lira ödenmiştir. Yapağı Kırkma Mevsimi tının ucuyla ve Rumeli şlv ıturlu bir küfür savurduktan Epey oldu. Bir gün dükkana bir hanımefendi geldi. Eh rrdajı anlar geçiniriz. Onu aldı. Bazı öte beriyi be- lerinden İbaretti. Bugün, temmuz ayının en sıcak günlerinden birisiydi. Lâcivert yünlü tayyörümün ceketini vc şapkamı çıkardım. Vc yerime yerleştim. Boğazımda fena bir sıkışıklık, ağzımda zehir gibi bir acılık vardı. Galiba şimdiye kadar, neşe ve sükûnet perdesi altında sakladığım tesir artık yüzüme vurmuş olacak ki yerime oturur oturmaz Fransız Miralayı: — Madam, dedi. Demin dostlarınız sizi teşyl ederken, sözlerinizden ecnebi olduğunuzu ve Berllne gittiğinizi anladım. Ben de Berlinde karargahımla beraber bulunuyorum. e-ger orada bir İşler olur da siz© bir hizmette bulunablHraem pek memnun olurum. — Çok teşekkür ederim, dedim. Fakat Berlinde pek kısa bir müddet kalacağım. Ancak şöyle bir görmek İçin... — O, dedi. Berlin şimdi gezmek İçin pek İyidir. Hem de Parlsten serindir. Görülecek yerleri çoktur. Civarı da güzeldir, övle iki Uc eündc Belediye tahsildarlarıdır. Zabıta, Beykoz tahsildarlarının İzi üzerinde bulunmakla vc bir kaç gün içinde meydana çıkarılacağım ummaktadır. Şile ve Beşiktaş; tahsildarlarına ait tahkikata da devam olunmaktadır. Beşik ta; Belediye tahsildarı kayıp Nazmı Doğanın zimmetinde [60 bin lira olduğu rivayetleri de ağızlarda dolaşmakladır. Kısa Haberler: Lâstik tevziatına esas olmak Uzc* ı Ticaret Vekâleti şehrimizde ça- -Blr gUn İş olacak, olacak ama bir adama rüşvet vermek lâzım. Benim verirsen senin ışın bir haftaya varmaz olur, dedi. Düşündük, taşındık yüz lirayı az bile bulduk.Hanıma parayı verdim. Bugün olacak, yarın olacak, derken bcııı aylarca suıUndÜrdü. Üstelik İŞ olacak, diye veresiye alış verişi de Yanındaki adam, duramadı: ' — Ya bana ne yanlı'.' dedi ve anlatmağa başladı: — ben de bizim kayın biradere bu kadın çok kişi tanıyor, bana da bir İş bulsun, dedim. Bir gün û* m a n beydeki evine gittik rica ettik. — Ben böyle küçük işler İçin onu bunu rahatsız edemem, bir mektup yazayım, sen git götür, seni hemen ustabaşı olarak alırlar, dedi. Ama, ite t sonra biraz düşündü. ;m — Malûm ya! Her işin ucu para., iş- İstersen ben seni götüreyim ama o-ıa- rada bu* tanıdık var, ona bir kaç İldi- rn vermek lâzım ki, senin işin ça-ikl buk olsun, dedi. ttnl Yirmi beş liraya fit olduk. O gün [ parayı verdim. Evden çıktık. Tam i'le tramvay durak yerine gelince: — Bana bir Boğaziçi sigarası al. U- Arkamdan da (kibritini unutma) i.» di ve ilâve etti. biner misiniz? (Arkası var) Çocuğa Sandal Verilir mi ? Dün saat 16 da Kızıl toprak tu. Bag dat caddesinde oturan 16 yaşlarında Ali, Ortıan. Refik ve kardeşi Orhan, gezmek için Kalamış a gitmişlerdir. Çocuklar sahildeki sandalcı Kâmil oğlu HUsnünlln sandalmı kiralamışlar ve denize açılmışlardır. Sandal Fenerbahçe önlerine geldiği zaman çocukların beceriksizliği yüzünden birdenbire devrilmiş ve içinde bulunanlar denize dökülmüşlerdir. Etraftan yetişenler çocukları boğulmaktan kurtarmışlardır. KüçU-eük çocuklara sandalr teslim eden Hüsnü zabıta tarafından yakalanmıştır. yapağı mm t akalarında bulunmak, la ve müstahsillerle temas etmektedirler. Bu sene istihsal edilecek yapağının geçen seneye nazaran daha fazla miktarda olacağı tahmin edilmektedir. Bu sene yapılacak mubayaa islerinde muta- Diııtoıuuın, £aşKa im gun £ ılırız, i'cli olacaktım. İçimden (Be kadın biliyordun ua ne Qıye Dana masrai cuııum) diye söylenirken: — iyi omu da geıuı*, biraz hava ¦ .ol., uemez mı: şaşırdım. Dönüşte: — »ana bu Boğaziçi daha al, dedi. Tâ burnumun ucuna geldi, ama yine söylemedim. — Oıeki paketi açmadınki yenisini istiyorsun, diyecektim. Kadın bize İş bulucaktL Kızdırma mak için sustuk, O günden sonra bize hanımefendinin evine gidip gelip kapısını aşındırmak düştü. Biz gittik, kayın birader gitti vc onun bir kaç yüz lirası ile bizim o-tuz kırk liranın basma patladı. — Şimdi ne yapacaksınız, diye sor dugum zaman: — Şikâyet edeceğiz. Bizi dolandırdı, rüşvet vereceğim, dedi. Tam bu sırada oksijenli saçları kâhkül kahkül ulnma düşmüş, sürmüş sürüştürmüş, kısa boylu, Rami-zin tombul teyit gibi üç otuzunda bir kadın telaşla merdivenleri çıktı. Bize doğru yUrUmiyc başlayınca, derhal konuştuğumuz kadın olduğuna hükmettim ve şikâyetçilerden ayrıldım. Hakikat te Öyle çıktı. Kadın şikâyetçilere yaklaştı. Sert ve ricacı bir tavırla bir şeyler söyledi. Yaşlı adamı okşadı. Sonra ellerindeki istidaları alarak yırttı. Her i-klslnl de âdeta sürüklıye sürUkllvc MUAT rt.KI\ " Peşinen „ Tefsir (TZ^. ün geçmez ki okuyucular *-*ü gazetelerinde bir devlet reisinin, bir başvekilin, bir hariciye nazırının, bir parti liderinin veya bunlar kadar mühim bir şahsiyetin nutkunu okumasınlar. Böyle bir nutkun hemen ertesi günü de dünyanın dört köşesinden nutka ait tefsirler gelir. Garp, şark, şimal veya cenup, nutkun muhteviyatını, nalıncı keseri gibi kendilerine yontarlar, Gönüllerinin dilediği gibi ahkâm çıkarırlar. Harpten sonra, "harpteki nutuklar ve bu nutukların tefsirleri", üniversitelere lâyık bir kürsü mevzuu olabilir. Birleşik Amerika cümhurreisi B. Roosevek'in önümüzdeki çarşamba günü Panamerika ittihadı kongresinde bir nuluk üad edeceği haber verilmektedir. Bu sefer ben, sonradan gelecek tefsirlere takaddüm ederek bu nutku «peşinen» tefsir etmek hevesine kapıldım: Nutuk, yüzde doksan doku: Mihver devletleri aleyhine ola-caktır. Bunda Japonyanm da unutul, maması ve B. Malsuoka'nın «Amerika harbe girerse Japonya da harbe girecektir» sözüne bir cevap verilmesi pek muhtemeldir. Nulukta, Fransaya Mihverle ¦ş birliği etme hissi için bir ih-tarda bulunulması beklenebilir. Mihver ve dolayısile Japonya tehlikesi ileri sürülerek bütün cenup Amerikası devletlerine Birleşik Amerika ile sıkı ve azimkar bir iş birliği teklif olun. ması variddir. Ezilen küçük milletlerden, bilhassa Yunanlıların kahraman, lığından sitayişle bahsedilmesi şüphesiz gibidir. Bütün Amerika endüstrisinin demokrasilere yardım için seferber edilmekte olduğu teyit ve bu seferberliğin her gün biraz hızlandırılacağı temin olunacak, tır. Nihayet, Ingiltereye malzeme tanıyan ve taşıyacak Amerika vapurlarının harp gemileri tarafından himayesinin bir zarar-;! olduğu - bu da yüzde doksan dokuz . ilân edilecek. Bu peşinen tefsire, tahmin de denilebüü. KÖR KADI Bir Kaza OskÜdarda Solaksinan mahallesin do oturan Hurşit kızı iki buçuk ya-şmda Günal, bir şişeyi, bir yandan bir yana götürürken düşmüştür. Ço cugun elindeki şişe kırılmış ve şişe parçalan çocuğun gözüne batarak yaralanmasına sebep olmuştur. TAKVİM 12 MAYIS 911 PAZARTESİ AY: 5 - GÜN: 132 - Hızır: 1 RUMİ: 13,)7 — NİSAN; 2'J HİCRİ: 136(1 — Reblülshır; ti VAKİT ZEVALİ EZAM - - GÜNEŞ: 3,46 9,30 ÖĞLE: 13.10 4,51 İKİNDİ: 17,06 8.50 AKŞAM: 20,17 12,00 YATSI: 22.05 1,19 İMSAK: 3.14 7,28 belki beraber bir Yazık degli «nl? de yt doğup ılırd.K. lüyüyen meşgul iktisadî Haberler: Muhtelif mahallerden şehrimize 900 sandık nışadır getirtilmiştir. Yakında fiyat murakebe bürosunun kontrolü altında ihtiyacı olanlara /m «İmal İstasyonuna arabanın için-1 getirtildikten sonra Ihllyı de güderken, kendimi derin ve karan. I tevzi edilecektir. yok. Kibar muhitlerde İyi tanınmış birisi 1- mlş. — Adı nedir? — ı; ıh Krlrll... — Ya.. ı; nl ıiı .ılı m!? Evci iyi tanınmış blrbldlr.. Koldrn'lıı dUğünUnde şahitti. Slr Vllyaııı bu teoaduften hiç bir netice çıkarmadı. Enasen çabuk netleo çıkaran ve iteri kararlar veren bir adam değildi. Sadece kendi kendine şöyle duşündU. — / L.ıiiı Kalf Krlrll, bir gün içinde başına neler geldi 1 Tanıdığı bir genç kız görü önünde vuruldu. Birkaç saat sonra en İyi arkadaşı düştü, öldü: Ne garip traadüf... Sonra kâtibine dönerek emir verdi: — Bana bu İş hakkındaki raporları vo bütün dosyayı geliriniz. Biraz sonra kâtip haber verdi: — Doktor Slııgulve gelmiş biraz evvel bir düğünde İmiş orada Ölen birini varmış. Bir tahlil saptırmak İstiyormuş. — Gelsin, doktorla görüşmek İsterim. Bira/ •...... da içeri doktor geldi Slr VU- yam ona; — Merlıaha. doktor, dedi. Bir tahlil mi yaptırmak istediniz? — Evet.. -Şimdi bir dUftUndeıı geliyorum davetli Idbn... — Biliyorum. Sizi orada gürdüm, lıen de davetliydim. Fakat neyi tahlil «ttlreeeksl- — Mlster Bolden'ln zehirlenmiş olduğunu zannediyorum. — Ne, (¦¦lııı lı mm-; Dil? YEŞİL GÜL Yazan: Roy Wikera — 7 — Çeviren: Rezzan A. E. Yaîman Cevap olarak doktor çantasını açtı, Bir cam kavannz çıkardı. _ İşte.. Dedi bunu tahlil ettirmek istiyorum. Slr VHyam kavanoza baktı, içinde aealp bir yeyi gül vardı. Doktor sözüno devam etil: — Bolden bu gülü yaka?ma takmıştı, öldüğü zaman çıkarıp aldmı bakını* kavanozun kapağını açacağım, ne kadar kuvvetli bir koku duyacaktanız. Slr VUyam hiç heyecan göstermeden gülü kokladı. Hiç bir şey söylemedi. Doktor merakla sordu: — Ne diyorsunuz? — Hiç.. Bu gül koku-una benzemiyor. İspirtolu bir madde gibi kokuyor. — ıı,ıi.kını' var., Bu gül bir maylc, zehirli İmi maylc batırılmış. Ne olduğunu derhal söyliyemlyeceğün. Fakat İspirto ve klor. form kokuyor. Slr VUyam bir an düşündükten sonra: — Pek âlâ. doktor. $lmdl klmyakerl gidip gArihnUr. Ru keşiflerden dolayı alil tebrik ederim. Doktor bir sivil mamurla beraber kimya-haneye gitti. Sìr VUyam, gül hikâyesini bir tarafa brraklı ve yine zihni şahide taküdı. — Zavallı Ball Brlrll, btaiAindan bir günde neler geçti! Hele bir keııdblnl bulup konuşayım, Kâtibini çağırarak Ralf Brlrlkyl telefonda bulmasını söyledi: Biniz sonra telefonu çaldı. Kâtip aranan adamı bulup vermlştlt — Alo, Mister BrJrU, ben polis nıUdUrü. ayni zamanda da gelinin akrabasıynıı. Biraz ı ı ıı ı ben do düğündeydim. Siri orada gördüm. Slıünle konulmak istiyorum. Hususi mahiyette bir görüşme... Buraya kadar gelir misini»? TeşekkUr ederim, bekliyorum. Telefonu kapattı ve düşündü: — Belki de aradaki bağ Brlrll değildir, fakat eminim kl bu İki vaka ji.mii.Ii bir bağ var, hem do -ıhı bir bag... VÌI RESİM roll» mlldürü Malden sukağındaki hâdlıe İle Sen Jorj kulaeBÜıdo olcu güvey arasında bir münasebet olabileceğini düşünmüyordu. Halbuki bu ıhı hâdKc aracında bir bağ mevcuttu. Bu bağ da bir taksi şöforU İdi. Kartel ismindeki tak*l şoförit gayet meraklı ve titiz bir adamdı. Gazete okumağa, da çok meraklı İdi. Akşam gazetelerinin İkinci tabı çıkmıştı. ^ Bolden'ln Ölümünü büldn tafsllâtile anlatıyorlardı. Şölör. dikkatle bu yazıyı okurken kendi kemline söyleniyordu: — Bolden... Bu ismi hana genç kız söylemişti. Sonra yino okumasına devam ediyordu. Gazetede Bolden'ln adresi do yazılı İdi. Şoförü fena halde bir düşünce aldı. Adres paketi götürdüğü yerin adresi kil. Genç* kız çok yakın bir yere bir paket götürmesi İçin ona on şilin veri» İşi i. Geç kalmamalın da Mkı sıkı tenblh etmişti, o kadar heyecanlı bir hail var.li ki paketi uzatırken kolundaki taatl du-ıimıUş ve düşürdUğll-nün de farkına varmamıştı. Sonra vakalar bir yıldırmı »Unıtllc birbirini takip etmişti. İ'akelİ kendisine verdikten hemen sonra genç kız. bk serseri kurcunla, yaralanmış vo yero düşıııüjlü. KusU-1 tedbirli ve İhtiyatlı bir adam olduğu İçin hiç bu İşe karışmamıştı. Genç kızla biraz evvel konuşmuş olduğunu söylememiş. Cahillik etmekten bu suretle kurtulmuştu. Genç kızın kendisin» vermiş olduğu paketi adrese götürmüş, vermişti. Şimdi de bu adreste oturan adamın ani bir surelte kllscdo (ArkaM var) Başmuharriri: Ahmet Emfn YALMAN VATA NEVİ — • ı,- alo£lU, M..i). I.ııın S. S? Telefon; 21136 — Teleraf VATAN Ut. 13 MAYIS 1941 SALI Fiyatı 5 Kuruş SİYASÎ SABAH S A 2 E T E S Yıl: I — Sayı: 260 * Haftadan Haftaya Yazan: AHPAP Bugün 4 üncü Sayfada Hess Uçtu Gitti ve Geri Dönmedi Uçuşa Mâni Olmıyanlar Tevkif Edileli Yukarıdaki resimler aziz şehitlerimizin ruhlarını tebcil İçin İnönü nde yapılan büyük merasime iştirak eden halkı, heyecanlı bir hitabede bulunan bir subayı ve ihtiram afatım gösteriyor at B. Hess Berlin. 12 (A.A.) D. RB: Nasyonal - Sosyalist partisi resmen bildiriyor: Führer'in muavini Rudolf Hess -'ki seneden seneye artmakta olan bir hastalığı dolayısile Führcr kendisinin bir tayyare kullanmasını kati surette nıenetmişti . son zamanlarda, (bu yasağa rağmen biz .tayyare ele geçirmeğe muvaffak ohfcuştur. 10 mayıs cumartesi günü saat I 6 sularında. B. Hess. Augsburg'dan tayyare ile hareket etmiş ve şimdiye kadar bu uçuştan geri dönmemiştir. Bıraktığı bir meklup, maalesef bir zihin uuzayyürü alametleri göster, mekte ve bu da B. Hess'in cinnet bayalâtına kurban gitmiş olmasından endişe ettirmektedir. Fübrer, d-erbaJ, bu usuelardao haberdar olan ve Führer'in yasağını bitmelerine rağmen bu uçuşlara mâni olmamı* bulunan veyahut jcap ettiği takdirde bu uçuşları ihb.ıı etmemiş olan Hess İn yaverlerinin tevkifini emreyle-rrastir. Bu vaziyette, Nasyonal _ Sosyalist partisi, maalesef, kendisini. B. Hess'in tayyaresiyle bir yere düşmüş olduğunu veyahut bir ka. zaya kurban gitmiş bulunduğunu sanmak mecburiyetinde görmek, tedir. Fakat... Glasgov'da Yere İndi Londra, 12 (A.A-) — Başvekâlet, bu akşam saat 23,20 de aşağıdaki deklârasyonu neşret, mistir: 10 Mayıs cumartesi gününün gecesi, keşif tayyarelerimiz, bir Messersohmitt - 100 tayyaresinin lskoçya sahilini geçtiğini ve Glasgow istikametinde uçmakta oldu. ğunu bildirmişlerdir. Bir Messer-sctımit 100 tayyaresinin bu vaziyetle Almanyaya dönmek için benzini tmevcut olamryacağından, evvelâ bu habere in anılmam ıstır. Fakat bilâhare, mit raly özle rinde kurşun bulunmıyan bir Messersc-chmitt - 100, Glasgow civarında yere düşerek parçalanmıştır. Biraz sonra, paraşütle atlamış olan bir Alman subayı, ayak bileği kırılmış olarak civarda paraşütü île beraber bulunmuştur. Bu eu-bay, Glasgow ha »inha nesine getirilmiş ve burada evvelâ isminin Horn olduğunu söylemiş, fakat bilâhare Rudolf Hess olduğunu bildirmiştir. Üzerinde, herhalde hüviyetini tesbil için olacak, ken- B. Hoover Ingiltereye Tam Yardım Aleyhinde " 5 Milyon Asker, 40 Milyon Ton Gemi Lâzım „ Divor Eri sinirin Ame-lanmanuBtır Milletimiz karşı koru ki, o da şu ¦İldir. Millete zifesl varda- (Devamı Sa. 5. SÜ. 1 de Libyada italyan Şehir ve Limanları Bombalandı Bingazide Gemiler Hasara Uğradı Rıhtım Tutuşturuldu Kahire, 12 (A-A.) — Tebliğ: Libyada hava faaliyeti dün çok büyük olmuştur. Bingaziye şiddetli akınlar yapılmış, burada gemilere hücum edilmiş ve rıhtımda üç büyük yangın çıkarılmıştır. Benina'da. üç Yun kers — 52 ve diğer bir tayyare yakılmıştır. Berka'da, tayyare yere inme meydanının şimaü girbisindeki binalara tam isabetler kaydedilmiştir. Elgazala-ya da bir akın yapılmıştır. Dcr-nede, bir miktar düşman tayya resinin yerde bulunduğu tayyare meydanına hücum edilmiş, ve civardaki motorlu nakliye kollan bombalanmış ve mitral-yoz ateşine tutulmuştur. Tob-ruk ile Deme arasında dicer B. Rooseveltin Sıhhati Vai Roosr 2 (A.A.) ı olmakla I f Ani ada bulunan Başmu- I harririmizİn yaziM postada I çıkmadığından okuyucuları- | mızdan Özür dileriz. V_J Büyük Millet Meclisinde Yeni Yılda Millî Müdafaa, Ve Maliye Vekâletlerine Fevkalâde Tahsisat Ankara, 12 *l bugün Şer (A.A.) -»settin G E. M. Mec-naHavuı bas ınm terri mllza-I eylemle Meclis bundan sonra askeri rme usuili kanununa ek kar ne alt kanun layihalarının da birinci müzakerelerini yapmıştır. B. M. Meclîsinin yine bugünkü toplantısında kabul edttmis olan bir kanun layihası İle 940 yılı Milli MU- uhs- dafaa VekaleU bütçesine 3.500.000 ı 14- yine Milli Müdafaa Vekaleti kara krs ıdan mı bütçesine 8 milyon. MaUye Ve-aıt kaletl bütçesinin «sermayesine mah-rinö şuben Toprak Mahsulleri OflM adı tinin İle yeniden açılan 258 inci fasla 5 dde- milyon, duyunu umumiye bUtçemndc ileri- demir yollan inşaatına ait bono ve pokerler karşılığı adiyle acılan 273 UnrO f.ı'la 10 milyon lira fevkalade tahsisat verirmiş ve ban daireler büt çelen arasında da uç milyon 570 bin liralık münakale yapılmıştır. Yeni Hitler Mussolini Mülakatı kalmaktır. Donanmamızı harekete ] geçinmek Avrupa harbmo girmemiz | demektir. Bu harp tam inkişaf saf- B. Mussolinide Beliren üç Endişe Bunların En Mühimi Almanya Sovyet Yakınlaşırı asıdır Londra. 12 (A-A.) — Ofi: Bitaraf siyasi mahfillerin Berlin'den aldıkları bazı haberlere «ire, B. Hitler'le M. Mussolini- niz Alman kıtaları tarafından kazanılmış olmasına rağmen, bu muvaffakiyetler neticesinde Al. manyanın Süveyş kanalına karttı ve umumiyet Ltibarüe bugün yakın şarkta yapılacak harekât İçin kendisine kıymetli üsler temin etmis bulunması B. Mussoliniyı B. Hitler'in temayülleri hakkında bazı endişelere »e vkey lemistir. Filhakika avutucu bazı tatlı sözler bir tarafa bırakılırsa bu temayüller ltalyaya, İspanya ve Fran-saya verilen ehemmiyetten fazla bir ehemmiyet verilmediğini gös. Söylendiğine göre Von Papen Von Papen Ankarada Ankara, 12 (Telefonla)— Almanyanın Ankara Büyük Elçisi von Papen, bugün hususî bir tayyare İle saat 6 yı 55 geçe şehrimize gelmiş, ve doğruca sefarete gitmiştir. Sovyet Rusya Irakı Resmen Tanıdı Yardım Talebi Komşularda Makes Bulmadı termektedir. B. Mussolini, B. Hitler'in Selâ-niğî ayni zamanda üç devlete, ltalyaya, Yugoslavyaya ve Bulgaristan'a teklif ettiğine dair sarih deliller elde ettikten sonra bu kanaate varmıştır. Yugoslavya bertaraf edİldiklen sonra B. Mus. ¦¦' ı. ı..ı- korkusu, B. Hitler'in, Slovenyanın ltalyaya ilhakını kâfi görmesidir. B. Mussolini'nin ¦-lı.fı bü'korkusu da Nice'in ltalyaya ilhakı lehinde Almanyada başlıyan neşriyatın V'ıchy hükümetini tazyik maksadile yapılmakla olması ve Fransa bu hususta yumuşaklık gösterdiği takdirde B. Hitler'in Fransaya kar- Kim Kim'e Evlenmeli? Menzies'i kabul etmiş, B. Huü'u öğle yemeğine davet eylemi* ve öğleden sonra da B. flary Hop-kins ile çalışmıştır. ¦:lı m.'! bir tavizde bulu-mânaaını ifade etmiyeceği nacag söylenmekledir. Gazetemizin tertip ettiği «Kim Kimte Evlenmeli» müsabakasında en İsabetli neticeye varan ve birinci mükâfatımız olan radyoyu kazanan okuyucumuz Bayan Nimet Dinçcr Müsabakamızda birinci hediyemiz olan radyoyu kazanan Bayan Nimet Dinçerin resmîni yukarıya dercettık. Müsabakamızda kazananların listesini 6 cı itibaren bağlıyacağız. Bu husus ta lütfen altıncı sayfamıza bakılmasını dileriz. İngilizler Rutba'nın İşgalini Tekrar Etmektedirler Son bir kaç gün içinde beynelmilel hâdiselerin en mühimini Sovyetler Birliğinin, Iraktaki Raçit Ali Gcylânİ hükümetini resmen tanımağa karar ver meçidir. •Irak. Milletler Cemiyetine girdiği tarihtenberi müstakil b.r hükümettir. Sovyetler, İrak nükûmetini tanımamışlardı. «Irak hükümeti. 1940 senesi sonunda. Ankaradaki elçisi va-F'tasile Sovyet hükümetine, 1-rak ve Sovyetler Birliği arasında siyasî münasebetlerin kurulması için müteaddit müracaatlarda bulunmuştu. Irak hükümeti, bu münasebetlerin tesisi ile beraber, bir deklârasyon neş redilerek Arap memleketleri istiklâlinin tanındığını ilân etmesi arzusunu izhar eylemişti. «Sovyetler hükümeti, siya?i münasebetler tesisi hususunda nüsbet bir hattı hareket almakla beraber, herhangi bir deklârasyon neşrini muvafık goımemişti ve müzakereler kesilmişti. • Raşıd Ali Geylânî 3 mayısta ayni teklifi tekrarlamış ve deklârasyon neşrinden vazgeçmiş-:ır. Bundan Ötürü. Sovyetler. i\'ı!:fi, Irakla siyasî münasebet ler tesisi hakkındaki teklifi kabul etmiştir. «Sovyetler Birliğinin, İngiltere İle ihtilâfa giren devletlerle münüsebatu girişmesi. İngiltere aleyhine matuf telâkki edilmek tedir. Amerika Gazetelerine Göre •Amerika gazeteleri, Sovyetlerin bu hareketini. Almanya-d^n çekindiğine hamlediyorlar. Diğer gazeteler de Sovyetlerin Almanlarla geniş bir münasc-bata girişmesine, hattâ Sovyetlerin üçtü pakta dahil olmalarına delâlet ettiğini söylüyorlar. • Sovyet - Alman ve Sovyet -tngilız münasebetleri hakkındaki bu malûmatı kaydı ihtiyatla telâkki etmek gerektir. Irak Yardım Anyor •Irak hükümeti; ya maddî. (Devamı; »a. A, Su. S le) /—/ Gl. Franko Cebelitarıka Hücum için İzin Verdi Almanların Bu İzinden Ayın 15 inde İstifadesi Muhtemel "Amerikanın Okyanus filosundan mühim bîr kısmı Sİngapura hareket etmiştir.,, (Radyo Gazetesi) Yunanordusundan İki Tam Tümen Giride Vardı Venizelosun Oğlu Vaşingtona Ataşe Militer Oldu Londra. 12 (AA.) — Yunan ordusunun ıkı tam tümeni Giride vasıl olmuştur. Bir çok askerlerin daha geleceği ümit e-dilmektedir. Silâh altındaki askerlerin ailelerine verilmek üzere İçtimai Muavenet Nazır. B. Nikoludis, 15 milyon drahmi göndermiştir. Albay Sofokl Venizelos V , şington ataşemilitertiğine ve General Vurakis de Yunan jandarma umum kumandanlığına tayin edilmişlerdir. mistir. Bu anlaşmaya göre Almanlar. I 5 mayıstan sonra İspanyadan geçerek Cebclitarık'a hücum edecektir. dır. Ç Avam Kamarası MüzakereSalonu Harap Oldu Avam Kamarasının Aynile Bir "Çifti,, de Mevcuttur Londra, 12 (AA.) — Reu-tcrın parlâmento muhabiri bildiriyor: Asrrlardanberi İmparatorluğun mukadderatını idare etmiş olan büyük devlet adamlarının nutuklarına sahne teşkil eylemiş olan Avam Kamarasının müzakere salonu, halen, bükülmüş direkleri ve yıkılmış duvarları ile, üzerinden dumanlar yükselen bir harabe yığmt olmuştur. Cumartesi gecesi va- Almanyaya Göre Polonya Hududu Londra. 12 (A.A.) —Ofi «Müstakil Fransız ajansı* nın Alman hududundaki muhabiri yazıyor: Alman gazeteleri İlk defa olarak Polonya umumi valiliğinin hudutlarını nesrecmislerdu. Bu hudutların dışında Almanya tarafından ilhak ediJmıs 10.3 milyon Polonyalı kalmaktadır. Bu yeni tedbir Avrupaya Almanyanın tahakkümüne doğru yeni bîr hatve teşkil etmektedir. Yeni bir nizamın tesisi adı veri. len bu tarzın iki cephesi vardır: Siyasî cephe ve iktisadi cephe. Siyasî bakımdan yeni nizam eski dünyada yalnız bîr tek hâkim devlet bırakmaktadır: Almanya. Az çok tübi hale konulan toprak, lar Almanyayı çevirmektedir. Yeni nizam mucibince, sözde ilmî olan bir tâbir ihdas edilmiştir. Alman olmıyan Avrupa devletleri tâbilikleri derecesine göre sınıflara ayrılmaktadır. Bulgaristan ve Romanya gibi orta devlet, ler «Zwischeland» lar mevcuttur. Sonra Slovakya gibi teiâkki edilen tâli derecede «Ncbcnlanda-lar vardır. Daha sonra Alman himayesi allında kısmen mülİ bir idareye malik Bohemya gibi himaye memleketleri geliyor. En sonra da Polonya umumi valiliği mevcuttur. İste mabut yeni Avrupa nizamı bu suretle ortaya çıkmaktadır. Bu yeni nizamda Almanlar istedikle. rİni yapmakta serbest olacaklardır. Nazi şeflerinin beyanatlarına göre böyle bir yeni nizamın bütün Avrupada yani Almanyanın Anglo . Sakson Plutokrasi'si tarafından iz'aç ediİcmiyeceğüıi zannettiğini garp mmtakasında tesisi lâzımıdır. Bu siyasi tahakküme iktisadi bir tâbilik inzimam etmektedir. Weliwirtschaft mecmuasında Al. manya istatistik enstitüsü direk- /// GÜNÜN SESİ Türk Müzik Veya Musikisi Yazan: REŞAT NURİ Muılk Bİ, mu*ikt nılf Snrlr\lıa-.1 . urun ...u.ı.ı, ı tereddüt rttaıı. M- lı.ıv. t ı. |ndı ıı ¦ ıl.ıım.ıı.ıl. Iktolıı! de koydum kl, K*JH-a ta do(ruu da hu oldu. Bil kelimenin lki»l de kullanılıyor. Mu-lk deyenler mu»İki direnler kadar . ¦¦ı.iur. ı» ılı ı h, rıl Iıı«ııımi ı. .iı murjk. ı. ıh miKİkl «İr. .1.. . bdlUiyor. Şüpheni/, vrumıt krn-dl ı......¦......ı/.ı dikkat . .ı. - . ı. ken- dinle.......... suç halinde yakala- ı-..i'iı pvk mUnıkUndUr. Ankara radyosunu dinliydim: — Alaturka musiki neşriyatımız bitti, şimdi plaklarla «tam müziği riyalim w i* başlıyoruz. Spikere hak vermeli; Münir Nu. retUnln ¦ ., ı,ı-,ı. ,. yahut Mesut Cemil üı alaturka (anlına mllrJk demek ne katlar abense, doktor Pre-toryua'un konserine musiki demek le o kadar acayip düşer. — Şu holde ii.ii.nl..ı ı musiki, ¦ i t. ,s , müzik dememiş lazım gelecek. Bu tnfrfk her halde realiteye uy. Kim bir muşohado ntıır: Dede- K- .. .ı.ı .....'. l'.ı :ıin nı.ı- ırtgl. \ mı Kültesi, hostesi kendimizin nlıııı ve kendi malımı sazlarımızla çalınanlar, musiki; yabaner (Lütfen sayfayı çeviriniz) 2218 VATAN Avrupada 13.5- 941 --Nasıl Geçti Kısmet ve Talihle Savaştan Galfp Çıkıncıya Kadar Mücadele... Yazan: BeDla Tetttfc «IŞOKÇP Telif ye Icrcurrıc hakkı tanıarnitc mahJueoW — 27 — günler I il izi zadelerim- — Evet. dadlm- Ala binmek en ' çok sevdiğim bir şeydir. Fukut Berlinde buna vakit bulanığımı pek z*nn.thııy«rum- — Sis de BerUndekl uzatırsınız. Suu hemşire H tan iftirayım, hep bir] •inu. Asıkça soylıyeylm : lor Berlinde olunmaktan r.ıındurlar. Fakat Almanl rtt dostluk peyda edemi} Berlin ve Almanlar Üzı nak**aya yaslı ine İliz meydana çıklıklan sonra münakaşa (ar daha hararetlendi. Mlralaym lik rlnce 1914 harbinde Türklerin Almanlarla beraber olusu yazık olmuş tu. Fakat Mustafa Kemal Paça her şeyl düzeltecek büyük bir askerdi, Fransızlar şimdiden kendilerini Türk lerle müttefik sayabilirlerdi... Saat yedi buçuk olmuştu. Kampanalar koridorlarda akşam yemeğinin İlk servisi başlad ıgmı haber verdi. Miralay; — Bu trende akşam servisini Fransız altıcılar hazırlar. Bir kere daha Fransız yemeği yiyeceğiz. Yarın Berllnde artık böyle yemek yoktur. Alman yemekleri İyi değildir. Arzu ederseniz üçümüz de bir masada yemek yiyelim'.* Diyerek ayağa kalktı. İngiliz madam da basile tasdik ederek •lazırlarrdı. Ben yerimden krmıMamadrm: — Memnuniyetle sizi takip ederdim, Miralay... Dedim. Fakat ben trenlerde'hiç yemek yiyemem, derhal hasta olurum. Beni mazur görmenizi rica ederim. — Aman. dedi. Hiç bir şey yemeden bütan gece nasıl durursunuz? Hiç olmazsa bir fincan etsuyu U-m! —-Hayır, hayır teseklcttr ederim dedim. Ben kendimi tanrrrm. Hasta olmak 'stemryorum. Hem yiyebilecek olursam yanımda öteberi de var. Miralay ve İngiliz Hanımı İsrarın beyhude olduğunu anlayınca hayretle bana bakarak kompartımandan çıktılar. Ben de rahat bir nefes al-drrew A. ne tuhaf, ne Israrcı bir a-damdı bu Fransız... Ben trenin lokantasına nasıl gidebilirdim? Cebimdeki para bir çay içmeğe bile kafi değildi. Bunu bildiğim için Patisten çıkarken, iki tane çörekle, iki haşlanmış yumurtaya çantama koymuştum. Kompartımanda yalnız kalınca hemen' yumurtanın bir tanesini bir çörekle yedim. İhtiyaten diğerini de ertesi sabah 1-çin sakladım. Bu adamlar benim geçirdiğim müthiş kasırganın buhranlarını nasıl tasavvur edebilirlerdi? Birinci sınıf bir kompartımanda gayet temiz giyinmiş, en iyi bir kalabalık tarafından çiçekler ve bonbonlarla teşyi edilen bir kadınm artık yemek yiyecek parası bile kalmadığını ve bolluk İçinde doğduğu hayatın sonunu yaşadığını kim tahmin edebilirdi? Hiç kimsenin bumı bilmesi de )a-.¦:.-. ''-iı. Mademki beni yere vurmak totiyen kısmet ve talih demlen şeye karşı ben de silah çekmiştim. Bu savaştan galip çıkım dar mücadele edecektim. Eg bedersem aczim de 2 benimle beraber göm Kendi neftine karşı aultyct kadar insanlığı aadıgı cemiyete de b Ibılen Ur İnsan, borçlu se. kendi varlıth kar* racak kadar kuvvet ve azam var mıydı? — Belki, diyordum. Her halde uğranacağım. Hem son dereceye kadar uğranacağım. Yumız bunu hiç kimse bitmiyecek. Hatla annem ve ninem bile.- İşte bunun içindir ki bugün daha yola çıkmadan anneme vo nineme İstanbul Belediyesinin Bir Yıllık Yoi İnşaatı Plânlı Bir Şekilde Bir Yıl içinde Yapılan Yol inşaatına 756,204 Lira Sarf edildi Istanbulu Terk Edenler Beyanname Verenle-rin Bir Çoğu Tren Yoluyla da Gitmiyor I erk etmek Anadolu. ; itmek is-evklerine — Zavallı hayalperest Rcbi Kocamdan ayrılıp tekrar yan lurduğum zamanlarda da, Uç tarafımdan idare edildiğine hükmederdi ve boni oıılarm her harekelinden mesul tutardı. Bugün İçinde bulunduğum şu treni, beni hayaMeıı hakikate ulaştıran bir köprü gibi görüyordum. Bu köprünün şimdi arkada bıraktığım kısmı Nejat Nazmllerilc, Nçrmlnlerile, Parialerlle. lUkslcrUe. cgloncelerlle hep hayalimden doğmuş vc artık ha yale gömülmüş kalmıştı. Acaba şu köprünün öbür ucundaki hakikat nasıl bir şeydi? Her huMc orada anne, nine, kardeş, doet, nişanlı ve hayrankâr hiç kimse yoktu vo asla olmryacaktı. Fakat hiç olmazsa memleket hakkında fikrini soracak bir tanıdık insan bulunsaydı. Hiç olmazsa o memleketin lisanından birkaç kelime konuşsaydım. Vc hiç olmazsa beni orada bir ay ya?alacak kadar cebimde para olsay di. Ve bunların hepsinin Üstüne tüy diken ve her dakika içimi kemiren Hasta Bakıcılar 3 Ni lışmasîle güzelleştirilen Taksim mey-lyramında yapılan merasim posta tienile mıştır. m-jtir. Dün Adapazarı-lukaırcr bu-ayni sebeple Icular mulal irine yollan- Taksitle Gaz Maskesi Veriliyor Ankaradan alman haberlere gore. Ankaradaki maske fabrika, mızda yapılan gaz maskeleri arzu eden memurlara, bedelleri taksit ile ödenmek üzere, verilmeğe tahdemler de Kızılaydan maskesi alabileceklerdir. başlananları da ikmale muvaffak olmuştur. Şehrin güzelleştirilmesi hususunda plânlı bir şekilde ki bu çalışma hakikaten müsbet vc takdire şayandır. Bu sene içinde yapılan yollar ve aarfcdiien para şudur: 210 incirdik Nişantaş Emlâk caddesine 18.306, Saman yolu bostanı - Çift Bebek - Istinye Hadımköy - Te dar - Paşabnhç 61)47 yekûn 4o Topkapı . [v. 269.20. Huriye gılhanc Makad Ayazağa - Kâ köy 115.000 761 î. 000 İlk Kurs Dün Gümüşsüyü Hastanesinda 1 edrisata Başladı Gönüllü hastabakıcı hemşire, kursuna girmek Üzere müracaat eden bayanlarımızın aded-her gün bir kat daha artmaktadır. Yardımsevenler cemiyet) İstanbul şubesinin muhtelif vasıtalarla yaptığı tebliğler bilhassa genç kız ve bayanlar arasında büyük vc şcvkiı bir haıeket uyan. dırmıstır. Yardımcı hemşireler için açılan kumlardan birincisi dün Gümüşsüyü haslahanesinde tedrisata başlamıştır. Diğer has-tahanelerde de biıbirini müteakip kurslar açılacaktır. rak 9822. Kurlu hane 5363, 3999. I 75.933 lira sarfcdilmiştir. Yeni sene bütçesinden yapılacak yolların inşasına da derhal başlanacaktır. Bİr Senede Ne Kadar lekî 'S' 940 14 tı Kasaplık Hayvan Geliyor Çok istasyonuna yanaşırken Fransız Miralayı kart vizitlnl bana uzatarak otel Fürstenhof'da oturduğunu ve her zaman emrim© hazır olduğunu bildirdi. Kendisine teşekkürle veda ettim. Par is t e bana Berlüıe gidince Santral otele İnmemi tavsiye etmişlerdi. Bu otel gara çok yakınmış, vs otelin katibi de Fransızca biliyor- Şehrimizde kesim hayvanı muvaıedatı son günlerde oldukça artmış, her gün kesilen kuzu miktarı da geçen haftalara nazaran ehemmiyetli derecede çoğalmıştır. Her on beş günde bir et fiyat, larını tetkik eden fiyat murakabe bürosu, geçen on beş gün zarfında şohıünize vc civarına gelen kasaplık (hayvan miktarları ile fiyatlar üzerindeki tetkiklerini bitirmiş ve hazırladığı taporu komisyona veımîştiı Haber aldığımıza göıe, şehrimize hayvan gön. deıen mıntakalarla hayvan borsası, «mezbaha İdaresi ve kasaplar cemiyetinden toplanan malûmata istinat edilerek tanzim edilen bu rapor, el fiyatlarının bir miktar daha ucuzlatılmasını İcap ettiıe- ahçe _ Beyk lal . Yakac z yolu 3! k 22.430. .898. Eren- köy - Içerenköy 19.242. Cadde- ın 3287 t ıp da hu* ist,heal i mış, ,'tlında 6301 t ır tarafı dilin if Ur. rTayyare Şehitleri.. İçin 15 Mayısta İhtifal Yapılacak ıya ka r kayığım da Şehit tayyarecilerimizin aziz ruhlarını tebcil için 15 Mayı» 1941 perşembe günü saat 13 de FathVde Tayyare âbidesi önünde büyük bir ihtifal yapılacaktır. Bugün içîn büyük bir merasim programı hazırlanmıştır. Bu programa göre saat 13 de Fatih Tayyare parkında tesbit olunan krokide gösterildiği şekilde geçil resmine iştirak edecek olan askeri tümen ve piyade taburile okullar yerlerini alacaklardır. Merasimi istanbul komutanı açacak, borozanm vereceği Ti işaretile selâm vaziyeti alınacaktır. Bütün müesseseler, resmî dairelerle. Galata ve Beyazıt kulelerindeki ve limanda bulunan gemilerin bayrakları yavaş yavaş yarıya indirilecektir. Bütün fabrikalar ve gemiler düdüklerini çalacaklar, nakil vaııtalan bir dakika olduğu yerde duracaklardır ve yine Ti îşaretile selâm vaziyetine nihayet verilecektir. Ordu, Hava kurumu, halk ve okullar namına hitabelerde bulunulduktan sonra matem havası çalınacak vc bir manga asker havaya üc defa ateş açacaktır ve merasim bu suretle nihayet bulacaktır. Büyükddada Belediye Zabıtası Kontrolörleri Büyükadada belediye zabıtasının yaptığı kontrol esnasında. Balıkçıl caddesi 74 numarada Yani Yalamaki nin fırınında 32 francala ve 40 ekmeğin tartılan eksik bulunduğundan ve yine Kumsal caddesinde 44 numarada Halil İkizin fırınında 50 ekmeğin larlılatı eksik olduğundan her iki fırındaki eksik ekmekler müsadere edilmiş ve fırın sahipleri hakkında lakibats başlanmıştır. Dün belediye zabıtası İstanbul dahilinde kontrollarına devam et_ DÜn Ceza Göı rü allında markasız hamallıl pan 34 kişi hakkında lak başlanmıştır. Tramvaya atlıyan 10 kişi muhtelif esnaf muhtelif bel* suçlarından. 8 şoför se-yrü talimatnamesine mugayir 1 ketten, 5 otomobil sahibi ki siz şoför da ve H muhtelif mışlardır Bunda otobüs s 9 yolcu : cezaland: Pazar 194 tili rul ci güm kalacat ıdada al in cezai I Ruhsat ileniyor hama rnâni olmak için ruhsatiyelerin şimdiden değiştirilmesini muvafık görtmüs ve alâkadarlara icap eden emirleri vermiştir, t hazirandan sonra yapılacak kon-trollarda eski tarihli tezkereler görülürse dükkân sahipleri cezalandırılacaktır. ,GÛ"NDEN Amerika merika tuhaf bir memle kettir. Bazan Roosevelt, bazan VVil. ki. bazan Lindberg ve bazan da Hoovcr konuşur. Roosevelt harp taraftan değilse bile İngiltere taraftarıdır, demokrasi taraftarıdır. VVilki intihabatla Roosevrltin muarızı, dır, fakat partiyi kaybettikten sonra Rooseveltin eşi bulunmaz bir yardımcısıdır. Lindberg Amerikanın dünya, dan kıskandığı bir hava kahramanıdır, fakat Mihver taraftar, lığı etliği için yüzüne bakıbnı-yan bir beşinci kol mensubudur. Hoover, eski bir c umhurreisidir, fakat sırası düşlükçe demokrasiler aleyhine ve Mihver lehine söylediği sözler o kadar derin tesir uyandırmıştır ki bir da- , ha cümhurreisi değil, Nevyork belediyciinin itfaiye neferi olmasına imkân yoktur. Amerika tuhaf bîr memlekettir, fakat müsbet bir memlekettir. Lehle ve aleyhle konuşanlara rağmen müsbet bir memlekettir, müsbet bir memleket olduğunu Umumi harp göstermiştir, bu harp da gösterecektir. KÖR KADİ Hakem İdmanları Hakem Komite*! Başkanlığından: ' Muvakkat olarak tatil edilmiş o-m hakem idmanlarına 14.5.041 çar-: ımba gününden itibaren Beyoğlu | alkevl salonunda tekrar baştana- I ıktır. İdmanlar eskiden olduğu gi-ı saat 18 Ue 19 urasındadır. Hakem : 'kadaşlamı bu idmanlara iştiraki Hariciyede Yeni Tayinler Ankara. 12 (Telefonla) — Temmuzda tekaütlükleri yapılacak olan Berlin Elçilik Müsteşarı Nureddln Forruhutı yerine merkezden Kemal | Nejat, Halep konsolosu Selim yeline mcrkesdcjı Reşat Erhan. Halep muavin konsolosu Belur yerine merkezden Rüştü. Pans e.-Jıiı K-skı-übı Falın merkeze alınarak ycruıc Ccmü Nalı, Köstence muavin konsolosluğuna merkezden Arif liortaç ^oculdfd ardım Ur orta o-topladıkla-k yuvasın-üyaçlarma' Esirgeme, gönder-ç kordoş-yurt ço-e Kurumu TAKVİM 13 MAYİS 011 Aii a . u Rl'Ml: İSI fc— NİSA lıtır: « S: 30 lâhır: 16 EZAM VAKİT ZEVALİ GÜNEŞ: B.45 9,28 ÖĞLE: 13.10 4,63 İKİNDİ: 17,06 0.40 AKŞAM: 20,18 12.00 YATSI: 22,06 1,40 İMSAK: 3.42 7.25 zuz sayılma: Ah, araba, f Arkası var) milletlerden gelenler müzik. — Güzel ama bunun da Inküâhı-rıı/uı aıl büyük realitesine aykırı bfr ı i" ılı batıyor. Bu U-frikl k*»bul elliğimiz gibi her iki keli-oneyi ayrı ayrı tarif etmek mecbu-rtyetlıırieyi'. Musiki: Güıteni, be*-laat, bestekarı, tekniği ve fileti keıı dl malımız olan alaturka. MUzİk: Garp teknik, -=es ve ruhunu İfade e. den alafranga. Yani musiki Öz malımız, müzik yabancı malı. Halbuki inkılâbımı/m realitesi bunun Muinedir. Rc*mî müziğimiz alaf- TOUgadir \|. 1, I ......¦! çocuk- lunmı/ı onun tekniği ilo ycllştlrl-yonır. I'ek . a.....iı n yukarı cikmiyayrm aırm müstakbel müzik veya musiki mir eallha carp tekniği vc kırsmen ruhuna kemli yeril ruh vc sesimizden de bir miktar bir ney Uâve&Uo meydana geleeek bir - ı olarak ta-fsv*'ur ediyoruz. Buna mukabil nlaturka ......ı edrlıiyutın gazel vo kıuklcıl silıi, ııılı/ellk bir tarihî »anat vjflyellııde gıtrüııllyur. Nlhsıyrt ı-.\l. bir tefrik Kanalın »stıiHİafci birlik ¦ ¦ ı-m , ila nıııcıt. yirdlr. Aralanada fark ne .-İni-, oliasi n¦.'. Rfendl lir Ketboien sı -nl yolun yolıııhtrıriir! IkMnln tir birden yaptıkları aey ya nıUrlk yahut ıı.ıı- .1. ı.İn — Şu iı .'¦(¦ ..... H ı vc i,,,,/.i. şekillerinden İkisinin hlrdrn ywfluna-81? — Müzik yuJiııt ıııunlkiıııizdekl İntikal devrinin - baha İle oğulun birihlrlnl anlam.ılı m lirlr nlıluk-l.ı n . en Urtili »r «-IU sefirlerini f. elrmeHe • Mi'i-ıırniı/ı il.-l.tl. I ,~i,ı bir lfM*.dıt MU/lk *»• ve duyguya dayandığı Kin onun İnkılabı »ot: \r fikre dayanan edehlyatınklııdı-n dalia ağır olarak, fakat nihayet ı;ala çala bir jeye bınrlyerekllr. REŞAT NURİ lam evıcfiereğl sırada,, öklUğUnii gazetede okpyordıı. 11u l.;In Içllıdo bir 1* vardı. Şoför derhal cldlp blitUıı bu bildiklerini Skotland Vanl'a haber venımği dÜHİlmlU. Sonra yine vazgevtl. Genç kızdan oıı -ılın aldııiına bejkl ile kızarlardı. Keışke *o kız bes ijllin vermiş oldandı. Beş şilin aldım. Dese,. Fakat » kız ölmedi do \..'n.....fttkanrsa.. / .Sonra o 4.- ¦ ¦. — ¦ - glrllp bunları Bnlatırken arabacına kbn ¦ - ı ¦ ı - 11- ." — Aman vuzgeçHnt.. No diye gidip polise bunları ^ıl at at: altmışını.. Kız bana bit fenalık ^tıııedl kl.. Saati de kanma hodlyo ederim. MenDiıın olur. İlk ıin ¦ un. ı,-ı. -.ıiı karıkma lıedlys et-m«k «Idtı. Fakat sonra düşündü. Emniyet nandıgıııa relılıı koyna mukabilinde para alırdı. Bu daha muvafıktı. Fakat ya çaldı '.ıı.....iı ı*(' '—ı . Yine kansına hediye etmeği daha ı- m ı---|. buldu. Evo ,va,rır varmaz serdendi; — Marta gel... Sana bir şey getirdim. Çabuk gel. Misi» K.ı-ı11 in mı n aııutbaktaıı koftu gel dl. Kocası ¦ in ¦'¦ tuttuğu ıli'n hllor!£l ona u(alarak: — Al! Dedi. — A.. No gü/.rJ ş««y bu... DfyenSt kadıneıtgız bileziği ajfdı. İyice ı..:i îıi.ı m sonra kocasının mali vazlyo,tUe bu herllyeyl millenaslp görmedi ve: — Nereden buldun? Itlye Hordu. b. iı ' lablı olmağa çalışan bir tavırla: YEŞİL GÜL Yazan: Roy Wikers — S — Çevüen: Rezzan A. E. Ì alman — Bir kadına, bir ^ılnııntte bulundum, O da bana para yerine ıh unu verdi. HMl Kaatel'l bu cAvap pek tatmin ebııc. dL Kocası ısrarla: — Ne iııiı.ıi -m Marta. Nebotten bulacağım, «almaılım ya bunu... ı.......in Kadın da: — mi- ise mutlaka bo/ıık bir - , , ı... DeyllUM Ka^lel İsyan elti. Ve: — Ver bana bunu lylııl a«;aymı da gör bozuk mu değil ml? ' Diyerek Mtatlıı arka kapağım tırııağllo açınca lıayrettfl kaldı. Karısı da baktı o da hayret jetti. Saatin kapağının İçinde bir resini vardı. Kustel karısını (etkin İçin; — Babasının renml nlaıak dedi. Kadın rcoııo dikkati» baklıktan rtnnrn: — Ben bu adamı bir yende gördüm. Ama ııemlo olduğunu hatırlıyamıyorunı, Dedi sonra biraz düşündükten sonra İçeri odaya koştu bir mecmua buldu. Bu jııec-ıını i'1 ı o hafta i' ni'iı- evlenecek olan çlft- lıwln DSSBİİ vardı. ıı.'ni ıiı bir .......i.- ı tim İçindeki ren-. nıl karşılaştırdı v«: — İçle bu ı ı mı İlenil. ı Şolor do ...... baktı. Imiü okudu. Ve: — Bu ¦ ¦ - ¦ ¦ ¦ kllsedo ¦ ¦¦• ı. nırkou ulon a-d.un... Diye haykırdı sonra karısına dönerek: — ,Rana bak Marta dedi. Ver bu faali hana. Sana la-ka bir -arat alıraıı. Yahut da al* şu rlll frangı bradlııe yeni blf şapka si ; . — Ne vsrT No oldu T- — Ilfc bir «ey yak. Sen bana saati »er. tonılr rlblsclerlnıl do hıuırU «Merrglnı. — Nereye! — (,ık sunun.. Sonra anlamın... Illyrrrk strSkl (Hİaya j;IIII. Gündelik şrt- fOr pantalnnumı. deri (ekellnt çıkardı. Temi» bir takım rlbi-e giydi. Bir taraftan İS söyleniyordu. — ilenimi gidip fa) »nntl başımdan defedeyim, Yunn artık gee ulur. İşe polis karışır. İyini nıl rehine koyayım da birkaç para ulayuıı, diyerek evden çıkıp gitti. VIII RALF SORGUYA Çr-KİLİYOR llaslslbaku ı uşağın getirdiği »ıcak su lb-riglal aldı. Mapanın İllerine koydu. A Rall hastahakırının hareke ilerin i dlkkallc Inklp ediyordu. Sonra hastaya doğru dönerek hayran hayran ons bakııııya başladı. Genç kızm saçları İki Urgll orülmUş, ime ü. zUnU bu örgüler çerce-.eliyordu. Hararetlen yanakları halli kızarmıştı. Meoekşr guıb-rl dalgın dalgın etrala bakıyordu. Arlık aa-yıklar bir hali yoktu. Ralf, genç kızın sorduğu sualde nııllüsl olmuştu. Yattığı yerden ıstırap çektiği, bulla Olum (chllkrsl atlatmış olduğu halde Bolden İle alâkadar oluyor, gUlU takıp lafc-nındıgını sonıyonlu. Ralf bu söyleri Işilln-¦ e hatırına bin turlu şey geldi. Grnç kırın yara la um ad an biraz en ol bir takvl şıtfOrUno bir pakel verdiğini gorınlıştıl. I'nkett verirken de ..i.,-n..tuh.. İçine bir şey düşürmüştü. Her halde Bvlden'e /rhlrll glllll ¦ göııdrr-un*!! Doktor gülün zehirli olduğunun farkına vararak hanen bir linkli mendile oarıp muayeneye gbtUrnıu-l». BIHUn iınıl.ır Rall'ln şek süratlle gevtl. Genç iııi.ı. tı kur s'ordıı: — GulU takım» mı İdi? Ilastabakı.ı hu suali İşitil, m- sorulmuş obnadıgı İrin u.ıiı cevap verdi: (Arkası var) - il......ılı ıı lı kız ın ev a) s akut kendisi-; aldırmadı. Başmuharriri: Ahmet Emin YALMAN VATANEVl — Cagalofra, Molla Fennrl S. S2 Telefon; Ï4138 — Telgraf VATAN tat. 14 MAYIS 1941 ÇARŞAMBA Fiyatı 5 Kuruş SİYASÎ SABAH G A Z E T E S Yıl: I — Sayı: 26 Kadın ve Ev Bugün 4 üncü Sayfada Von Papen flnkarada İki Muharip Bugün Bir Noktada Birleşmiştir ki Oda Türk Millî Siyas3tinin Dürüst Ve Her Suretle Güvene Lâyık Olduğudur Yazan: Ahmet Emin YALMAN Ankara, 13 (Başmuharririmizden) — B. Fon Papen ken-I dinden bahsettirmekten hoşlanır bir adam olsaydı, herhalde memnuniyet duyması lâzım gelirdi. Bu kadar heyecanlı dünya hâdiseleri arasında yirmi, yirmi beş gün bir düziye kendinden bahsettirmeye muvaffak oldu. Falan gün gelecekmiş, hayır, gelmiş, hem de falanla konuşmuş, şunu ve şunu söylemiş... Böyle rivayetler günlerce havadis meraklıların in dilinde dolaştı. Nihayet Alman büyük elçisi memleketine yaptığı mutad seyahatlerinden birinden vazifesi basma döndü ve İstanbul ve Ankara ya varması saatile, da-kikalarile gazetelere yazıldı. B. Fon Papen'in seyahati etrafındaki dedikodulardan alman ders şudur ki fısırtıların bizim umumî hayatımızda hiçbir yeri yoktur. Bu seyahat etrafındaki her şayiayı ertesi gün hâdiseler tekzip etmiş, fısıltıların ne kadar yersiz ve mânâsız olduğu bu meselede defalarla sabit olmuştur. Zaten Türk milli siyasetini iyice kavrayanların ve ruhlarını buna ayar edenlerin hâdiselerin, şu veya bu cilvesi karşısında: heyecan ve rahatsızlık duyma-1 lanna ihtimal yoktur. Hâdise her gün değişebilir, fakat miUİ siyasetimizin gidişi ve akışı kıl id ar yerinden ş aşamaz. Bu siyasetin macera aramadığı ve] vırJ:k v,~ ¦ i ! e muhe/aza-smdan başka bir emel beslemediği ve beslemiyeceği her iki tarafça malûmdur. Birinin kara dediğine diğerinin mutlaka beyaz demesi icap eden ilâ muharip taraf bugün yalnız bir noktada birleşebil-mişlerdîr ki o da Türk millî siyasetinin dürüst ve her suretle -rüvene lâyık bir siyaset olduğudur. Turkiyenin siyasî gidişi hak-kmda iki tarafta da bu kadar tam bir kanaat olduğuna göre I bunun münakaşa mevzuu olabilecek hiçbir tarafı yoktur. İktt-1 sadi faaüyetlere gelince: Bunların artmasının veya azalmasın m da hâdiselerin seyri ile hiçbir alâkası olamaz. Biz fazla malımızı bugünkü ihtiyaçlara göre, o nevi mala tekabül edecek mallarla mübadele et-mİye her vakit hazır bulunduk. Ticari mübadelenin bir aralık azalması bizim kabahatimiz değildir, ancak muayyen mallara tekabül eden eşyanın ihraç edi- Avam Kamarasında Hess Hakkında Yakında Beyanat Yapılacak Londra, 13 (A-A.) — Bugün Avam kamaıasmda B. Çörçit-den, B. Hcas hakkında bîr beyanatta bulunması istenmiştir. B. Çörçil cevaben demiştir ki: e— Bu çok yüksek ve mühim nazi zimamdarının memleketimize gelişi hakkında. muhakkak, yakın bir istikbalde bu beyanat j yapılacaktır.» lemeraesinin neticesidir. Karşılıklı olarak ihracat imkânları bulundukça iktisadi faaliyetlerin artması normal ve tabiî bir şeydir. Bunu hem faz-1 la eşyamızın satışı, hem de bir takım ihtiyaçlarımızın temini bakımından elbette isteriz. Albay Knoks "Biz Yolumuzu Seçtik,, Diyor Seçilen Bu Yol Mütecavizle Boy Ölçüşmektir Hedef gözetilmeksizin yapılan bombardımanlara rağmen azîmk âr halküe birlikte dimdik duran Londranın görünüşü Albay Knox Vasinglon. 15 (A.A ) — Bah riye ^«ın Aibay Knox askeıl mühendisler cemiyetinin bir lop, / lantısında söz alarak »öyle demiştir: — Amerika şimdi Önündeki üç yoldan biıınj seçmek mecburiye ündedir: 1 — Mütecavizle boy ölçüşmek. 2 — Dünyanın diğer kısımlarından tecrit edilmek. 3 — Tesbm olmak. Biz buıncı şıkkı kabul ettik. Tecavüzü korkutmak veya mağ- J lûp etmek için icap eden şiddetle ona karşı koyacağız. Kafileler meselesine de temas eden albay Knox şunları aöyle-m ist ir: — Gönderdiğimiz malların öbür kıyıya gitmesini temin için yeni bir müdafaa sistemini genişletip tekâmül ettirmemiz ihtimali vardır. * İngiliz Azmi Her İhtimale Karşı Üçüncü Bir Avam Kamarası Yapılıyor Londra. 13 (AA) — Avam kamarasının içtima salonu, evvelce bildirilmiş bulunduğu gibi. son hava hücumu neticesinde harap olmuf olduğundan. Avım kamaran, bugün yeni salonunda topla nmışlıı. Parlamentonun urukfbnlı hakkındaki bir auale, B. Çorçıl cevap vermif vp demiştir ki: 4— 1 -.ı Avam kamarası o derece Katara uğramıştır ki uzun zamandan evvel eski vazıyetine konutamıyacaktır. Bugün içinde bulunduğumuz binaya bir şey olduğu takdirde kullanılmak üzere bir üçüncü binanın inşasına -mididen bağlamış bulunuyoruz. B. Toşcf in Makalesi Türk - Bulgar Dostluğu Eski Başvekil Bunu Zarurî ve Tabiî Görmektedir Sofya, 18 (A.A.) — Bulgar ajansı bildiriyor: Sabık başvekil B. Toşcf bugün Zora gazetesinde «Türkler ve biz» başlığı altmda neşrettiği bir makalede şöyle diyor: Bulgarlstanm milU »erincine, Bulgar milletinin Balkanlarda cereyan M?n hfthe*!ar)ıı. k-rnşnnvıi' flir'riv* cUmburtyeli İle olan dostluğumuzu İhlal etıpcmiş olmasından mütevellit sevine inzimam etmektedir. Türk siyasetini daima yakından takip etmiş ve bu siyasetin başlıca esaslarına vakıf biri olduğum İçin bizimle Türkler arasındaki dostluğun bütün güçlüklere ve bu dostluğa karsı tevcih edilen yabancı entrikalara mukavemet edemlyeceglnl havsalama sığdıramıyor im. Bu hakikat, mezkûr n- • İki milletin sarih menfaatlerinden ibaret bulunan sağlam esaslara İstinat ettiği gözönünc getirildiği zaman daha bariz bir surette tecelli eder. TUrkler ve Bulgarlar Avrupanın ayni coğrafi mıntakaaında ve yabancı arzuların (Devamı: Sa- 3, 8Ü. S t«) /§/ Hess Barış Fikri Sabitiyle mi Hareket Etti? Çünkü Führerin Tâ İçinden Gelerek Yaptığı Barış Tekliflerine Vâkıftı R. Heaı Berlin, 13 (A.A.) — D. N. B-: National Sozialistische Zeitung tebliğ ediyor: Rudolf Hess tarafından bırakılan kâğıt ve vesikalardan sim-(Devamı Sa. fi, SU. 3 de) /X/ Japonya Endişede Sovyet-Alman Anlaşması Böyle Bir Şey Olursa Japonye Kolları Bağlı Durmıyacak Moskova ile Berlin arasında sıkı münasebetlerin tesisi ihtimali Japontyay» endîşeye düşürmüş olduğu görülüyor. Japon ordusunun 'gazetesi o-lan Kokumin Şirrbun. başmakalesinde: «Sovyetler Birliğinin Al-manyaya verdiği malzemenin art tırılmasına mukabil, Almanyanın Sovyetler 8-rlvğini Aayada serbest bırakması surctile bir Sovyet „ Alman anlaşması yapıldığı takdirde Japonya kolları bağlı durmıyacaktır...» diyor ve ilâve ediyer: «Zamanın icabatından olmak üzere yapılacak bir taraflı arazi değiştirilmelerine, dünyada yeni nizamın kurulması İçin esas temeller atılmadan evvel, herhangi bir yabancı devlet veya devlet grupu tarafından hâkimiyetin başka bir devlete intikaline karşı Japonya tedbirli bulunmak mecburiyetindedir.» Günlük ticaret gazetelerinden Sugai Soga'da bir makale nes-(Devami; Sa. fi, Su. fi ta) =; Bugün Dünya Vaziyeti A|ans ve Kadyo Gazetesine (=?Öre Günün En Mühim Hâdiseleri * B. Hltler Amiral Darlan'ı kabul etti ve Amiral Paris'e dondu. lU-riln. Rudolf Hew'ln barış yapmak fikri sabitini beklediğini. üıtlmallnl bildiri-ir edinceye kadar Altı yüzüncü hava bombardımanını idrak eden Maltanın tayyareden alınmış bir resmi ılr etli. aret rnrilme-arın kul- •ıi'iıı iaj| Ira etti. .r yakılmakladır. bir mtllakatta bulu.tu. uçmak tasavvurundu. iman Aleminde 24 Saat Beş Şehit Veren Anne ile Mülakat -İnönü Muharebesinin Mânasını Bir Gazi Erden Dinledim-Kuyruk Saltanatı NeDemektir - Anadolu Sanatoryumunda Bozgunculuk Tedavisi Yazan: Ahmet Emin YALMAN / Yazısı Üçüncü Sayfamızda ] Parti Meclis Grupunda Hariciye Vekilimiz Türkiyeyi Alâkalandıran Hâdise ve Vakıalara Müteallik İzahatta Bulundu. Başvekilimiz Bunları Teyid Etti Ve Sürekli Alkışlarla Karşılandı Ankara, 13 (AA.) — C. H. Par- kalı tisi Meclis Grupu umumi heyeti bu-1 tea gtln i¦ r-i i salı gUnü saat 15 te Reis vekili Trabzon mebusu Hasan Saka'nın reisliğinde toplandı: Ruzname, Haricryc Vekilimizin umumi heyete vereceği İzahattan ibaretti. Bu maksatla Hariciye Vekili şukrd Saraçoğlu İlk defa söz alarak kursUyo geldi. Türkiyeyi ala- a muet dik- ¦aa- tından eonra muhterem Başvekilimiz Dr. Refik Saydam söz alarak verilen İzahatı hulasa ve teyit eden beyanatta bulundular ve umumi heyetin sürekli alkıslarilc İçtima nihayete ordı. B. Hitler Amiral Darlan İle Görüştü Görüşmede Fon Ribbentrop Hazır Bulundu Dolar Harbi Amerika Mihver devletlerine karşı "Dolar harbi,, açmağı düşünmektedir. Bu harpten maksat, bilhassa cenup Amerikası dev letlerinde Mihver mensuplarının alâkadar bulundukları şirket ve müesseselerdeki hisseleri satın almak ve bunları Mihver sermayesinden kurtarmak, bu mümkün olmıyan ahvalde İse mukabil şirketler kurarak o müesseselerle rekabete girişmektir. — Radyo Gazetesi — Amiral Darlan Londra, 13 (A.A.) — Bellinden bildirildiğine göre B. Hİt-ler. Fransız Başvekil muavini Amiral Darlan*ı kabul etmiştir. Londra, 13 (A.A.) — Bellinden bildirildiğine göre, Hitler -Darlan mülakatında Atman Hariciye Nazırı B. Von Ribbenirop da hazır bulunmuştur. Bu mülakatın nerede cereyan ettiği bildi-rilmiyor. Amiral Darlan Parise Döndü Vichy. 13 (A.A.) — D.N.B.: İyi malûmat alan mahfillerden bildirildiğine göre Başvekil muavini Amiral Darlan bu sabah Parise dönmüştür. Darlan Vişide Fransız Kabinesi Toplanıyor Vichy. 13 A.A.) — Amiral Darlan. refakatinde başvekâlet genel sekreterleri B. Paul Marıon ve Bono ıs t Mcchln olduğu halde, saat 18,30 da Vichy ye gelmiştir. Amiral Darlan. derhal Mareşal Petaln tarafından kabul edilmiştir. Vichy. 13 (A.A.) — D. N. B: Yann sabah, bUtluı hükümet aza-smm İştirakiyle btr nazırlar heyeti toplanacaktır. Siyasi mahfillerde sanıldığına göre, bu toplantıda Amiral Darlan. B. Hitler ve B. Von Ribbentrop İle yaptığı görüşmeler hakkında mesai arkadaşlarına malumat verecektir. Toplantı sonunda bir resmi t., bin: neşredilecektir. Müzakereler Henüz Bitmemiş Berin. 13 (AA.) — Alman Jariciye Nezareti. Alman - Fran. sız münasebetlerinin bugünkü va-z'yeti hakkında sorulan sualler karşısında fevkalâde shtiyatkâr davranmıştır. Yalnız, Vichy ile müzakerelerin benüz bitmemiş olduğu müşahede edilmiştir. Nasyonal-Sosyalist Partisi Bir Toplantı Yaptı Berlin. 13 (A.A.) — D. N. B: Nasyonal _ Sosyalist partisi kor-respondansı bildiriyor: Bugün. Führer'in nezdinde. Nasyonal - Sosyalist partisinin butun Reichsleiter ve Guuleiter'lerının bir konferansı vukua gelmiştir. Rayh Mareşali Hermann Göring de bu konferansa iştirak etmiştir. Parti zimamdarları, kendilerine hitap etmiş olan Kllhrerl 'bllyük bir heyecanla alkışlamışlardır. Irakta Times Gazetesine Göre Raşit Ali İhtilâli Çöküyor Kahire, 13 (A.A.) — Ingfliz Ortaşaık umumî karargâhının tebliği: Irakta kayde değer mühim bîr şey yoktur. Londra, 13 (AA.) — Iraktaki vaziyet [gazeteler tarafından mutedilâne bir nikbinlikle mütalâa edilmektedir. T'mes gazetesi, Raşit AU ihtilâlinin çökmek üzere bulunduğunu yazıyor. LaWrence'in iş arkadaşı olup Araplar tarafından ken dişine Ebu el Hanek lâkabı verilen binbaşı Glubb'e büyük bir ehemmiyet verilmektedir. Asilere karşı muharebeyi bu zat idare etmiştir. Time» gazetesi Raşit Alinin a-(Devamı: Sa. s. 3ü. 6 da) #* GÜNÜN SES Fransada Fevkalâde Mahkemeler Yazan: REŞAT NURİ Bir Vkhy telgrafı transatta hırsızlık edenlerle acık veya gizli allah taşıyanlar ve zorbalık edenler ı- in bunu*! mahkemeler kurulduğunu halter veriyor. Kua Mr saman telada Mam man verebilmelerine ve eeaalarıa tem* im oh»ama4in* gere hanlar bitim 1-tıkJji mahke- melerine hrnclyen lr*ekkullerdir. Anlaşılıyor ki Franaada hınnüık ve zorbulık edenler boylp fevkalade trdhlrlere ihıiv kadar ı;ofisimı* t ir. HavadUln daha feri ve duşUndu-rut-U tarafı «hu lecavuılerl yapanların pek gene oldukları nazara alınarak ¦« »sının oa altrya* İndirüml» obuaMdır. Demek dUnynnm atdtnlık men-lekel diye tanıdığı Fraaaada gee« ¦ ¦ı.ı;. ııklar ma-ıkHrodl nıl çorak hhyiik. -.i ıiıırn kapnn ~"kaklara dokutuyor; nn nltı * • bir orta mektep çocuğu mUrehkeple Inketl elleri arkaaııın buftlanarah agla-ta arrlata Rİyollne RılbruleeeafUr ve mıllrfi'kklr Fmmn tııııın tabam-nıul edecek kmtıır ılıı-mıı.iur. (Lütfen sayfayı çeviriniz) VA T A PI 14 . S . 941 Avrupada Nasıl Geçti Yedi Frangın Karşısında Duyulan Korku Ve Hicap Yazan . Hebia Tevflk BAŞOKÇD Telif ve Ictciime hakkı tamaroile ıhfuzdı otel Bu sözleri b — Madam, sakın hammalm götüreceği bir yere gitmeyin. Almanya sfmdı biraz karışıktır. Pek çok teh- 1 İlkeli «eyler oluyor. Siz dedi belli başlı smrtlyeUi bir otele gitmelisiniz. — O... Dedim, Ben simdi nereye gideyim hk; bir tarafı bilmiyorum. — Oyle lae biraz beklerseniz ben telefonla size bir otel bulurum. De- — 28 — tibi •ntı. Mei •e hcı rtui telefonu açtı. Bir mtld-:taı\ sonra, benim ham- Dedi. Bu nal adre- Uzcrindcn sarkmış oyle yuruyoruu Bir başkası da san hasır şapkasın kenarmdan yeleğinin düğmesine İMİ misti hiç kimse de bunları tuhaf bu lup benim gibi hayretin bakmıyor du. Her halde bu Alman Şanzelizcîln de geniş adımlarla iri vücutların sallıya sallıya kısa kollu esvapları* eldivensiz gezen kadınlar Paris Şan-zelizeslnde kus gibi hatif adımlarli U- mıs ki orada oır oaa ouıunau. yer kıtlığı var diyorsunuz? — ÇUnkli dedi. Alman parası derece düşüktür. DUnyanm her 'rafından buraya geliyorlar. Bu ucuz luklart İstifade etmek istiyorlar. Bu yüzden ne otellerde yer var. ne dc hususi evlerdo bos oda kaldı. Bu adamın benimle meşgul oTma-sı ve hiç bir vazifesi olmadığı halde bana oda bulması çok hoşuma gitti, içimden: — Başlangıç iyi gitti. Bakalım ar kaaı nasıl gelecek ? Dedim. Otel Bauerdeki küçücük odaya valizlerim konup kapıyı kilitledikten sonra para çantamda kaç para kaldığını merak ettim. Çantayı bas a-sagı etekliğimin Üstüne çevirdim. Bütün servetim yedi Fransız frangından ibaretti. Yedi frank, ovet tanı yedi frank! Gözlerim bu birkaç san maden parçasına dikilmiş bakarken, birden güya oaanrn duvarlarında, kapısında ve penceresindeki glzH nazarlar beni j gözetil yormuş gibi geldi. Ellerimi .dizlerimin Üstünde duran yedi fmn-'gm Üzerine kapattım. Korka korka pencereye, tavana, kapıya ve duvarlara baktım. Utanıyordum. Bu yeni fıkarahgrrndnn utanıyordum. Bir saniye, acaba bu vaziyet karşısında aglıyacak mıyım? diye kendimi tarttım. Hayır, gözlerimden hiç yaş geJmedL Yavaş yavaş kalktım. Tayyörümün ceketini tekrar giydim. Şapkamı başıma koydum. Merdivenlerden inerek aokaga çıktım. Kendime ihtiyari sürgün yeri seçtiğim bu şehri biraz görmek istiyordum. Un terde nl İnden caddesi için Berli-nin ŞanzsUzesıdir demişlerdi. Kim-biHr bunu da hangi hayalperest bir adam uydurmuştu. Uııterdenllnden m Parisin Şanzclizeame benzer hiç bîr tarafı yoktu. Ortasında İki sırası ağaçlar dikilmiş gayet muntazam Çok genin btr cadde idi. Yukarı doğru yUrudtlkço benim dikkatimi çeken cadde ve dUkkanlar değildi. Fakat o caddede yürüyen kadın erkek halkın kıyafetleri İdi. Şişman penbe yanaklı «anam Alman kadınları. l&Jfkın vücutlarını sıkan basma entariler dçinde yüzde sekseni şapkasız w çorapsız erkeklerinin yanınds hızlı hızlı gidiyorlar. Erkek lerin de gri yahut çrzgill bir tayyör üstüne baflinda Bilindir şapka görülüyordu. Bu acalp kıyafetlerin sebebini merak ederek sonradan tahkik ettim kadınların. Alman parasının daima düşmesinden iktisat için şapka ve çorap giymedikleri, erkeklerin de çuha şapka almamak için evdeki eski silindir şapkalarını kullandıklarını öğrendim. Bazı adamlarda daha tuhaf şeyler âbkfcrırn altından geçerek nihayetsiz gibi görünen bir ormanın karşrsma çıktım. Orada birçok adamlar beyaz mermerden bankların üzerine oturmuş, serinlemeğe çalışıyorlardt. Kadınlar ellerindeki çoouk arabalarını Herek geziyorlar. Daha büyücek çocuklar da koşarak oynaşıyorlardı. Çocukların hepsi de güzeldi. Güneşten hafifçe kızarmış beyaz tenleri, mart gözleri, mısır püskülü gibi beyaza yakm sarı saçları, birçok bebeklerin birden canlanıp oynaştıkları zannmı veriyordu. Birkaç dakika ben de bir bankın üzerine oturdum onlara baküm: — Burada hayat herhalde daha sade ve daha az yorucu olacaktır, dedim. Bugünlük bu kadar gördüğüm yeti Birdi. Geldiğim yoldan otele avdet ederken Amerikan seyahat bürosu Kook'un henüz kapanmamış olduğu, nu görünce içeri girdim. Çantamda-kt yedi frankı Alman markma tahvil ottlrmek istedim. Yedi franka mukabil bana tem iki yüz elli mark verdiler. Bu ne hayret edilecek bir hesaptı? Kffer cebimde yüz frank olsaydı onunla bir ay mükemmel yasryacaktım. Niçin daha evvel buraya gelmemiştim? Şimdi Santral otelin katibinin söylediği sözlerin manasını İyl-Bütün dünya Al-gundan istifade İçin mi-şti. Kraneler ın ü*tü lokantadır. Arzu e-dersemz orada yemek yersiniz dedi. Bizim oteldo lokanta yoktu. Buna mukabil otelin tekmil altı İki katlı büyük bir kahvehane idi. Otel ve Kafo BaueıJin bir tarafı Unterdenlindcn, dlger tarafı da Fre-derik letraacyc çıkıyordu. Sokağı geçerek Kafc Krançlerden içeri gftrdim. Yukarı kata çıktım. Aşağıda kahve ağandan taşacak kadar kalabalıktı. Oyle de sıcak bir temmuz günü İdi ki... Herkes soğuk biralara san İmi? yahut dondurmalar yiyorlardı. Ben lokantanın balkonuna çıktım. Bir küçük masaya oturdum. Ve hemen yemek listesini istedim. Garsona işaretle biraz et suyu bir kotlet yeşil salata ve bir du komposto ısmarladım. (Arkası var) Yarıdm Sevenler Cemiyeti Azalara Verilecek Hüviyet Varakaları Hazırlandı Yardımsevenler cemiyeti İstanbul merkezi idare heyeti, ara. larına verilmek üzere yeni bir şekilde hüviyet ve taahhüt cüzdanları hazırlanılmıştır, ilk paıti o-larak beş bin adet tabettirilen bu Maarif Vekilinin Tetkikleri Bir kaç gündenbeıî şehrimiz* de bulunan Maarif Vekili Hasan Ali Yücel dün öğleden evvel Maarif müdürlüğüne gelerek meşgul olmuş ve Maarif müfettişlerinden yaptıkları teftişler etrafında izahat alınışlardır. Vekil bundan son Müzeler müdürü. ,m İzmir Enternasyonal Fuarı Ticaret Vekâleti, İstanbul ve Diğer Vilâyetler Mmtaka Ticaret Müdürlüklerine BirTamim Gönderdi Ehliyeti cezaiye meselesi hukuk ilminin en aftır bir meselesidir. Adalelin bu derin irmelinde, örfi btr karar İle yapılan alelacele değişiklik Fransa Hin bir anarşi tehdidinden tnı-ka ne İle İzah edilebilir 7 Franaaoıo peşinden senelerce ordu ordu Üniversiteli kafileni sürüklemiş bir büyük mücadele edebiyatı muharriri geçenlerde yazdığı bir makalede »İdeal, şimdi bizim İçin, ekmektir» diyordu. MnamafUk geceleri akaklarda dolaşan çocuk çeteleri taralından aranan şeyin yalnız ekmek olmamanı, bazı İnsanlar ve milletler İhtiyacını ekmek ve suda fazla duydukları daha derin bh- şey olmanı da mümkündür. Eğer böyleyse Enternasyonal Fuarından bir görünüş yanında r Vedat Fik Kut telif yer. üzerinde Izmîı Enternasyonal Fuannın açılma zamanının yaklaşması mü. nasebetile. Ticaret Vekâleti Is-I tanbul ve diğer vilâyetler Mınta-I ka Ticaret müdürlüklerde Ticaret Odaları reisliklerine bir ta-I tnim göndermiştir. Bu tamimde, i İzmir Fuarına geniş bir euıette iştirak olunması tavsiye edilmekte ve Fuarda Sergi sarayı içinde Ticaret Odaları için geniş daireler ayrıldığı, buralarda her Ticaret Odasının, bulunduğu mahallere ait eşya ve mahsuller için standlar vücude getire/bilecekleri bildirilmektedir. Tıbbî Yalnız Müstahzarlar Gazetelerle Re Yapılacak için Mâm Ankaradan alınan bir habere göre, ispençiyari ve tıbbî müstahzarlar kanununun bazı maddeleri görülen lüzum üzerine tadil ve kanuna bazı hükümler ilâve edilecektir, Bunun İçin hazırlanan lâyiha. Merkez Hırzıssıhha müessesesinin inkişafına ait bir kısım hükümler ve bilhassa, hcı vasıtadan istifade edilerek bir takım afişler vç filmler vasıtasile reklâm edilen ilâçlar hakkında bazı tasavvurları ihtiva etmektedir. Kanunda lüzumlu görülen bu tadillerden sonra, müstahzarat sahiplerinin gazetelerden başka afi», sinema ve radyo ile reklâm yapmalarına meydan veıil-miyecektir. Kanuna jlâve edilen hükümler arasında, tahlil neticesinde saf ve formülüne hıygurt ol-mjyan müstahzarların amilleri hakkında zaten mevcut olan ceza müeyyideleri biraz daha şiddet-lendirilcccktir. Çocuğun Kaynar Suda Haşlanmasına Sebep Olan Kadın Mahkûm Oldu Bundan bir müddet evvel 65 yasında. Katına adında bir kadın. Beyoğlunda ayni evde oturdukları Isak kızı Sonyanın beş yaşındaki çocuğuna, sinirlenerek bîr tokat almış ve çocuk (merdivenin yanında bulunduğundan, yuvarlanarak merdivenin dibüv dc mangalın üzerinde kaynayan sudan yanmıştı ve çocuğun yaralan ancak bir ayda tedavi edilebilmişti. Dün Katinanın davasına 8 İnci asliye cezada devam edilmiş ve duruşma nihayete ermiştir. Katinanın suçu şahitlerin İfa-delerile sabit görüldüğünden ihtiyar kadın bir sene hapse mahkûm edilmiş ve muhtelif hafiflet, me sebeplerinden dolayı bu ceza aya indirilerek 50 lira tazminatın kendisinden alınıp davacıya verilmesine karar ittihaz edilmiştir. İstiklâl ıııahkemelerl fam temine bir gaye İçin Işllyeceklcr demektir. Gecen »ene Transayı elinde silâhlı ik| buçuk milyon asker varken teslim rılmıya sevkeden sebeplerden hlrl dr İhtilâl ve dahili nerl-- uıiıi.ı.m korunmak kaygusu olmuştu. GörUlüyor kl fazla İhtiyatı onu hu neticeden kurst aramamıştır ve anarşi uzun bir yeis devresinde ruhlun ağır «fiır sürülüp alındırdıktan sonra kapılanın çalmağa başlamıştır. kl ıııııjS- Seylâptan Zarar Gören Köylülerimize Çiftçiler, Topraklarını Tarım Kooperatifleri Emrindeki Traktörlerle Sürdürebilecek Zİıaat Vekâleti, se tazaırır olan mıntaka tah a il Icıimizi çok bir karar ittihaz etm rara göıe bu mıntaka çilerimizin toprakl ıptan mu. Bund. arını göndı mck için evveıce gönderilmiş o lan traktörler, mahallî Tarım 5a tış kooperatifleri emrine veril ıl olmak :kip teş- Dr. Profesör Mim Kemal Öke Ordudan Ayrılıyor 31 yıldanbeıi orduda hizmet eden Gülhane hastanesi Birinci Hariciye Seririyatı profesörü dok. tor Mim Kemal öke. ain tahdidi dolayısile ordudan ayrılacaktır. Güthane hastanesinde 22 senedir hocalık eden kıymetli tıp adamımız için ordudan ayrılması münasebetilc cuma günü Gülha-ne hastanesinde bir merasim yapılacaktır. Kısa Haberler: llkmektep başmuallimlcrine idari hızrmetlerinc mukabil on liradan yirmi liraya kadar verilmekte olan ücretler badema yarıya indiıileceklir. şaV inhisarlar idaresi mevsim sebebile bira istihsal miktarını arttırmak İçin tedbirler almağa başlamıştır. İdare, tevzi vasıtalarını bu sene daha esastı bir şekilde çoğaltacaktır. Tevzial İçin lüzumlu olan şişe stoklan temin edilmiştir. — Mallarını Saklıyan Fabrika—. Vatandaşa Fena Muamele Yapan Fabrika Ve Firmalar Hakkında Takibat Yapılacak Mal almak üzere Anadolu-dan şehrimize gelen bazı tacirler, manifatura, tuhafiye eşyası ve bilhassa elbiselik kumaş almak hususunda bazı zorluklarla karşılaşmaktadırlar. Kumaş toptancılar'le bazı fabrika sahipleri, bu gibi müracaatçıları ellerinde mal ve fabrikalarında iplik bulunmadığını söyliyerek ya baştan savmakta, ya da perakende kuma} mağazalarına yollamaktadırlar. Yapılan şikâyetler üzerine Fiyat Murakabe bürosu, Anadolu tacirlerine mal vermek iste- miyenler hakkında tahkikata başlamıştır. İki gün evvel matbaamıza müracaatta bulunan ve isimleri bizce mazbut olan biri Kayseri ve diğeri de Malatyalı iki tacir, muhtelif firma ve fabrikalara yaptıkları müracaatlara rağmen mal alamadıklarından ve hatta bîr fabrika kapısının dürüst bir tarzda yüzlerine kapatıldığından bahisle şikâyette bulunmuşlardır. Bu vatandaşlar, dün Murakabe bürosu Kontrol şefliğine müracaat ettirilmiştir. Sıhhate Muzır Gazozlar GÖNDEN G İÜ NE Yapılan Tahlil Neticesinde Binlerce Şişe İmha Edildi I laik tarafından yapılan şikâyetler üzerine Belediye taralın-yaptınlan tahliller neticesin-satılan gazozlardan ekseıisİ-sıhlhate muzır olduğu anlaşı-k binlerce şişe gazoz imha miş ve bir çok imalâthane sa. en mahkemeye verilmiştir, apılan tetkiklerden, îmalât-eler arasındaki rekabet sebebile son zamanlarda. 24 şişelik bir kasa gazoz fiyatının 40 kuruşa kadar indirildiği anlaşılmıştır. İmalâthanelerin kârları da dahil olduğu halde beher şişesi 68 paraya verilen ve perakendeciler tarafından yüz para ve iki kuruşa satılan bu gazozların nelerden mürekkep olduğu cidden tetkike lâyık bulunmaktadır. Çünkü, bugünkü piyasaya göre şişe ağızla-unda bulunan kapsolların beher adedi en az otuz paraya tedarik edilmektedir, Bakiyye kalan 38 para ile. beklenilmesi tabiî bulunan kâıdan da sarfınazar, bu gazozların nasıl ve nelerden yapıldığı, pek haklı olaıak, cayi sual görülmektedir. Alâkadarlar, bir şişe saf gazozun, yapıcısına en az iki kuruşa mal olduğunu ve her şişeye en az on paıa kâr zammı.c toptan 90 paraya Satıldığını söylemekte ve 66 paraya satılan gazozlar muhteviyatını bildirmekten çekinmektedirler. İtalyanlar Mal Mubayaası İçin Temaslar Yapıyorlar Almanya ve merkezi Avrupa memleketlerine yapılan satışlar devam etmektedir. Son günlerde Alma ny ay a satılan 200 bin liralık tiftikle yağlı tohumlar limanımızdan yüklenmiştir. Almanyaya 107 bin liralık kuş yemi. kumda-rı, nohut ve İç fındık daha satılmıştır. Romanyaya satılan 25 bin küsur liralık zeytin tanesiİe I 3 bin küsur liralık taze torik balığı da Romanya vapurlarına teslim Bir İtalyan firması, kuru keçi derisi almak üzere piyasamızla temaslar yapmakta ve bir kaç Çekya firması da satın almak üzere piyasamızda iç fındık, yemiş kuruları ve kayısı çekirdeği aramaktadır. İsviçre için geçenlerde 14 bin küsur liralık kuş yemi alan bir firma ayni maldan almağa devam etmekte ve diğer İki firma da akdarı ile iç fındık mubayaası için piyasada tetkikler icra eylemektedir. Şarap Istİhsalâtının Serbest Bırakılması İçin Şarap istihsalâtınm serbest bırakılması için hazırlanmış olan kanun lâyihası Büyük Millet Meclisine takdim edilmiştir. Bu suretle yurdumuzun şarap istih-salâlı artacak ve müstahsillerimi, zin ellerinde, evvelce olduğu gibi, şaraplık üzüm hiç kalmıya-caktır. inhisarlar Vekâleti tarafından tesisi düşünülen şarap fab. rikası için Izmürdc yer aranılmak, ta ve Tekirdağında bulunan şarap fabrikasının bu arada tevsii mukarrer bulunmaktadır. Otomobil Kazaları ir arkadaşım bana şöyle . olmuş bir vak'a anlattı: «Bundan on sene evvel, bir meyhanede kafayı biraz tütsüle. dikten sonra Gardenbara düştüm. Vakit gece yarısını bir miktar geçmişti. Bara gîrer girmez tanıdık arkadaşlara rasladun. Bunlardan birinin hususî bîr spor otomobili vardı. Benî görür görmez masalarına çağırdılar. Onlar da benim gibi kafayı tütsülemiş vaziyette idiler. Buna rağmen Önlerinde açılmış iki şişe halis viskiden, kadehlerine doldurup soda dahi karıktırmadan içiyorlardı. Bana da ayni şekilde içmek üzere viski ikram ettiler. İşin tuhafı, kadehi bir nefeste dibine kadar boşaltmağı şart koşuyorlardı. Bu şekilde bir çeyrek saat içinde sekizer bardak viskiyi gırtlağımızdan aşağıya döktük, «Bundan sonra, otomobil sa. hİbi arkadaş Şişli dışında ve Hacıosman bayırında otomobil, le bir gezinti teklif etti. Normal vaziyette dört kişi alacak spot otomobile tam yedi kişi bindik ve yıldırım süratile Gardenden hareket ettik. Şişli dışındaki yola çıktığımız zaman otomobili kullanan arkadaş gaze daha da bastı. Ben otomobili kullanan arkadaşın yanında o İçmiyordu m. Gözüm kilometreyi işaret \ eden saate ilişti. Yüz on kilometre yapıyorduk. Ben o müthiş sarhoş kafamla bu sürati az buluyor ve direksiyondaki arkadaşa muttasıl: «Yavaş gidiyoruz, niçin gaze basmıyorsun» diye ihtarda bulunuyordum. Biz bir tesadüf ve Allahın lütfü neticesi kazasız belâsız! gittik, geldik. Fakat otomobil ; kazalarının yüzde doksana ar- I kadaşım gibi sarhoş vaziyette | otomobil kullanan şoförlerin ve onları sürate teşvik eden benim gibi sarhoş arkadaşların veya müşterilerin yüzünden gelmektedir.» Bu olmuş vak'a, meydana gelen otomobil kazalarının veciz bir hikâyesidir. Belediye, işretle en ufak ülfeti olan hiç bir kimseye otomobil kullanmak salâhiyeti vermemelidir. Çünkü, sarhoş arkadaş veya müfteriyi selâmete ancak ayık bir şoför ulaştırabilir. KÖR KADI Beyoğlunda Pasif Korunma Tecrübesi i saat Lorun- ı bu tec-apılanla- TAKVİM 1 MAYİS mi ÇARŞAMBA AV: 5 - Gün: 131 . Hazır: 0 RUMİ: is fi7 — MAYIS: 1 HİCRİ: 13ÖÖ — Rebiülâhır: 11 VAKİT ZEVALİ EZAMI --- - i GÜNEŞ: 5,41 9,26 ÖĞLE: 13,10 4.52 İKİNDİ: 17,06 MS AKŞAM: 20,19 12,00 YATSI: 22.28 1,50 İMSAK: 3,40 7.22 . i mu.im ziyade sağ kalan çocuk- larım ve 1st la trlı di dine maruz millet için »tlahu dan aaka dayanılacak kuv- ve t yok tu i Fransada kurutan REŞAT NURİ — Evet takmıştı. — Ya... Genç kız bu bozu söylerken »anki rahatlanmış gibi derin bir neiea aldı. Sonra yorgun bir halde gözlerini kapadı. Brlerly bu garip sözlerin manâsını bir turlU anlı yanı ı yordu. Genç kızıa sayıkladığına hükmetmek Utlyordu. Hasta bakıcı ona odadan çıkması İçin 1-şaret etti. Brlerly dikkatle tıaeta bakıcının vuzilne baktı. Genç kızm sözlerine ehemmiyet vermiş gülünmüyordu. Fakat İş mahkemelere aksedince acaba bu sdzlerl hahr-üyamıyaı-ak mıydı? Brlerly odadan çıkarken düşünüyordu. Menekşe gozlu, güzel aaçlı gene kır. hasta bakıcının önünde halik gulden, düfcllnden vc tak*l -..i... um!, n bahsedecek miydi? Sonra kendi kendine kızarak: — Aman hana nc? Ne yaparsa ynpaın bu kızı ben tanımıyorum ki. Ne hali %ar«a görsün. Diye söylendi. Güzel menekşe gözleri ve nevlmli bir hail var diye tanımadığı bir kadına ftşık olacak adam mıydı u? Şuna karar verdi. Artık bu İşle lılç meşgul olmamak... Takat meşgul olmamak elinden gelmiyor mütemadiyen /İlini bu mesele İle uğraşıyordu. Kendi kendini . ancak bitaraf bir karar vermek İçin blilüıı bunları ıltlşUndUgU-nc - ikna etmeğe çalışıyordu. Acaba bu genç kızın Boldcn'in ölümümle hlr rolü var mrydı? _ Olama/, Nc münasebet. YEŞİL GÜL Yazan: Roy Wikers — 9 — Çeviren: Rezzan A. E. Yalman Diye bir karar verecek İken Bolden'ln e-»üwle genç kızın reaml olduğunu hatırladı. Sonra genç kız düğünden ve gülden bah-aolmlşti. Demek kl bunlardan haberdardı. Biraz sonra doktor geldi va bu düşünce ¦ iImI.-.i fanilaya uğradı. — Ameliyatı bu akşam yapacağız. Burada yapmamız lazım. Sizi rahatnız edeceğiz. — Hayır lılç rahatsız olmam. Sadece merak ediyorum. Bir tehlike var mı? — Olabilir de oünıya da bilir. Çünkü kurşun İçerde. Eğer yerinden oynar?* Ölüm tehlikesi var. Takat oynamazsa kolayca a-lınabllir... Ameliyatı ben yapmıyacağını bir cerrah doktor gelecek. — Ameliyat muvaffak oluna kaç »aman sonra ayağa kalkabilir? Bu suali laf olsun diye sormuştu. Doktor böyle cevap verdi. — Bir haftaya kadar kalkar fakat İBb llyatın muvaffak olması lâzım. — ı mı.!.--.i. ı..ı. — ır degkl mi? Kurşun bir arıza bırakmaz mı? _ Tabii İyileşecektir. Fakat bütün me- ¦ele ameliyattan evvel kurşunun yerinden oynaımamaaınâa,.. Doktor gtttl. Brlerly kendi kendine söyleniyordu: — Neme lazım. t»ter İyi olsun İsler olma-nın. Bana ne? Fakat kıza yazık genç ve güzel... Tam o aralık telefon çaldı polis müdürü kendislle görüşmek U/ere onu çağırıyordu. Brlerly evden çıkarken.- — Poltolo konuşmayı hiç sevmem. Her inim mini çıkarırlar. Benim saklıyacak bir şeyini yok kl ne sorarsa hepsine cevap veririm. Diye söyleniyordu. Takat menekşe gözlü kız hakkında bildiklerini poll* müdürüne »öylemege karar vermişti. Kendisi de henüz no yapacağını kesti remlyordu. Fakat her halde söylememek tarafı galipti. IX RRtFRLY POLİSE METDAN OKUYOR Sir \Vlllam, Brlerly'yl nezaketle kabul etti ve *öıe arkadaşmıo ölümünden dolayı lazl-yet ederek başladı. Brlerly tetik üzerinde İdi. Her sözden mana çıkarıyor ve ihtiyatlı cevaplar veriyordu: — Evet diyordu hakikaten Karlp bir hâdise.- Fakat mö/!crinlzden şunu anlıyorum Slr » ılı.m. arkadaşınım Öldürüldüğünü bana söylemek Icin beni buraya çağırdınız? — HenUz bunu kafi olarak bilmiyoruz. TabU bu ölümün sebeplerini uraşttracagız. Son gUnlcrdo neler yaptığını kiminle görUs,-tügUnü tahkik edeceğiz. Belki bize biraz ııı.lııııı.ıi verebiKrolnlz diye -m buraya davet ettim. — Bütün soracağınız suallere evap vermeye hazınra. Fakat çok bir şey bilmiyorum. Bu »on hafta hemen her akşam Bnl-dro'e klüpte rastgeldlm. Bu sahalı da on bir buçukta evine gittim tumaınile normaldi halinde hiç bir guyritahüllk farketnıedım sonra hibeye giderken garip bir hol ulılı. Benimle sert sert konuşmağa başladı. — Garip şey... Bana aynın közlerini tekrarlar mısınız? — Tabii.. Tekrnrlıyayun,. Yakasına bir gul takmıştı. Bunun hoş bir şey olmadığını söylediğim zaman bana aynen bu sözlerle «zevk nıeaelesb» diye cevap verdi. Hayret ettim. Sonra takside iken bu mevzua tekrar avdet etti ve yine bu gülü «*k-ı.ı ık hoşuna gittiğini »öyle* tını ve sarhoş olduğuna lı iı.ıiıi. sarhoş degiluc de tal r.ıiılı Ölümüne sebep her m lık vo gayri tabiilik arazı ¦di. Yüzüne bak-iNi.iii.inni . Her im i"' nalde ¦¦-e İse... Rahat&ız-takskle ba.şladı, (Arkası var) Başmuharriri! Ahmet Emin YALMAN VATANEVt — Ca*alojf)a. Molto Fenart S. M Tele ton; 24156 — Telgraf VATAN Int. 15 MAYIS 1941 PERŞEMBE Fiyatı 5 Kuruj SİYASÎ SABAH GAZETESİ Yıl: I — Sayı: 262 V Çocuk Sayfası Bugün 4 üncü Sayfada Millî Şef, Voıı Papen'i Kabul Eltiler Büyük Elçi, Alman Devlet Reisinden Dostane Bir Mesaj Getirdi Ankara, 14 (A.A.) — Almanya devlet reisi Adolf ı gün Reisicumhur İsmet İnönü tarafından kabul edİl-Hitler'den Reisicumhurumuza dostane bir mesaj ge- mîştir. Mülakatta Hariciye Vekili Şükrü Saraçoğlu ha-tiren Almanya büyük elçisi Ekselans Von Papen, bu- i ur bulunmuştur. Hâdiselere Umumî Bir Bakış Yazan: Ahmet Emin YALMAN Ankara, 14 (Başmuharririmizden) — Bu seneki ilkbahar taarruzunun birinci askerî safhası kısa sürdü. Atlantik muharebesi ve hava düellosu hariç olmak üzere şimdi bütün cephelerde hazırlık ve nisbî sükunet var. Libya cephesi, deniz hâkimiyetinin ne gibi bir üstünlük temin edebileceğine açık bir misal olarak ortada duruyor. Adalar işgale uğradığı zaman hatırlara şu sual geldi: (ingiliz deniz hâkimiyeti nerede kaldı?) Halbuki o sırada İngiliz deniz hâkimiyetinin bir tek derdi var di, Yunanistandan mümkün olduğu kadar çok kuvvet kurtarrp kaçırmak... Hava kuvvetlerinin tesirli bir himayesi olmadan 40 küsur bin kişilik bir kuvveti kurtarmak İçin neler yapıldığı, muhtelif limanlarda sırf şaşırtma m aksa dile ne kadar nakliye vapuru feda edildiği, ve diğer ne gibi külfetleri göze almak lâzım geldiği duyulduğu zaman hayretler edilecektir. Bugün Tobruk'daki kuvvetler sırf deniz hâkimiyeti sayesinde duruyor ve Tobruk yine ı o sayede Alman ileri hareketinin hızını kesiyor. Eğer Tobruk oeniz kenarında bir yer olmasaydı Almanlar ne yapar .yapar burasını düşürürler veya burada küçük bir ihata kuvveti bırakarak yollarına devam ederlerdi. Fakat deniz vasıtasile devam eden temaslar, muhasaranın tam olmasına mâni oluyor. Tobruk'u geride bırakıp Almanlar ve italyanlar ilerliyemi-yorlar, çünkü ingilizler her vakit denizden Tobruğ'a fırkalar-ca asker çıkarıp Almanları arkadan vurabilirler, ingiliz müdafaası deniz üstünlüğünden mükemmel surette istifade ederek vakit kazanmış ve Almanların bu kadar gayretle hazırladıkları Mısır taarruzunu hü-(Devamı: Sa. fi, Sü. 3 te) /—/ Büyük Millet Meclisinde İnhisar U. Müdürlüğü Teşkilât Kadroları Kanun Lâyihasının Birinci Müzakeresi Yapıldı İnhisarlar Vekili, Kibrit Kutularmdaki Noksanlar, Kibritlerdeki Arızalar ve Diğer Meseleler Hakkında Bazı Suallere Cevap Verdi Ankara. 14 (A.A.) —Büyük Millet Meclisi bugün Refet Canilerin başkanlığında toplanarak İzmir vilâyet) hususî idaresince yapılacak istikraza Hazinece kefalette bulunulmasına dair kanunu, ikinci müzakeresini yaparak kabul ctliklen sonra İnhisarlar Umum Müdürlüğü teşkilât kadrolarına müteallik kanun lâyihasının müzakeresine geçmiştir. Maddelerin müzakeresine geçilmesi münasebetile bu teşkilât kadrosuna ait kanunun yeni bir takım masrafları istilzam edip etmediği hakkında sorulan bir sua. le cevaben Gümrük ve İnhisarlar Vekili Raif Karadeniz yeniden hiç bir masraf ihtiyar olunmadığını, bütçesi ile verilmiş olan tahsisat çerçevesi içinde 'kalınmış olduğunu söylemiştir. Kibrit İnhisarının variyetile kibrit kutularında noksam ve kibritlerde tesadüf cdtlen tehlikeU inhisarlar Vekili B. Raif Karadeniz arızalar ve fiyatlarına yapılmakta olan on para zamlar üzerinde Ziya Gevher Etili (Çanakkale) tarafından sorulan suallere (karşılık verdiği cevapta İnhisarlar Vekil . Kibrit İnhisarının 20 sene müddetle bir İşletme şirketine, tevdi edilmiş bulunduğunu ve bunun kontrolü ve kibrit fiyatlarının tayin ve lesbiti işinin Maliye Vekâ. etİni alâkadar eylediğini, kibıit-erdc rörülen arızanın harp do- lardaki 'kibrit adedi noksanının ününe geçilmesi için de lâzım gelen tedbirlere başvurulduğunu bildir mislir. Maliye Vekili Fuat Ağtalı, kibrit fiyatlarına yapılmakta olan zam veya tenzilin mevcut mukavele hükmüne g*r" dol*r fiyatın, da görülen temevvüçlere nazaran (Devamı Sa. S. SU. 1 de) /// Bay Hitler'in Romanya Başvekili General Antonesko'yu kabulü (Resmin üstündeki yazılardan da anlaşılacağı üzere Hess B. Hess Londraya Göre: iki Tezden İlham Almış: İngiltere İle Harp Etmemek, Bolşevizm Aleyhtarlığı Londra, 14 (A-A.) — Reu-ler'in parlamento muharriri bildiriyor: Başvekil B. Çörçil'in Rudolf Hess'i gortmesi gayr »muhtemel telâkki edilmektedir. Hess'e, ya- Akdenizde |Alman-Fransız Anlaşması Vişi, Anlaşmayı Tasvip Etti İtalyanlar, Bu İşten Memnun Görünmüyorlar Almanya, Fransa Yoluyla Torpil GemileriYolluyor Londra. 14 (A-A.) — Bugün Avam kamarasında bir mebus Almanyanın Fransa yolile A'kde. nize küçük torpil gemileri göndermekte olduğunu ifça ermiş ve bu gemilerin Rhom nehri yolile Marsilyaya indiğini söylemiştir. Bu mebus Hükümetin Vichy nez. bir şey olduğu fikrinde bulunma, dığoıı söylemiştir. Maarif Vekili Basın Birliğinde Vekil, Birlikteki Resim Sargisinide Ziyaret Etti Maarif Vekİti Hasan Ali Yücel Basın Birliğinde Bir kaç gündenberi şehrimizde bulunan Maarif Vekilimiz B. Hasan Alî Yücel dün gazetecilerin davetini kabul ederek Basın Birliği İstanbul mıntaka merkezine gelmiş, gazeteci arkadaşlarla has. bıhalde bulunmuş ve bu ziyaretten İstifade ederek Basın Birliği binasında açılmış. (Liman» resim •eıgisindeki tabJolan tetkik et- mış. genç ressamlara iltifat mistir. Bu samıın'i toplantıda İsta Vali ve Belediye Reisi B. Lût Kırdarla Paıtj idare heyeti rei B. Reşat Mimaroglu da bul muşlardır. KüllÜr ve sanat meseleleri rafında konuşmalar olmuş, , teakeben bir çay Ztyafeti v rnijltr. «İtalyanlar, bu İtilaftan pek n nun görünmüyorlar. Jurnal d'lt yazdığı bir makalede Pransaya ?ı ateş püskürüyor: aynıdırlar. Çok kalın kafalıdı (Devamı Sa. 5. Sü. 1 de) Uzak Şarkta Yüzbinlerce Çinli Ve Japon Çarpışıyor Şanghay. 14 (A.A.) — Dört Çin eyaleündo yüz binlerce Çin ve Japon askeri şiddetle çarpışmaktadır. Japon sözcüsünün beyanatına nazaran, Japonlar Şenklng eyaletinde Şuki etrafında toplanmış olan İki Çin tümenine karşı taarruza gcçmlsler- Çunklng Çin mahfillerinde bu hareketlere büyük bir ehemmiyet verilmektedir. Çünkü geçenlerde Japon başvekili Prens Konoye Çin hadisesini halletmek İçin bütün gayretlerini B. Matsuoka tnpiliz ve Amerikan flrlerini ayn ayrı kabul etmiştir. (Devamı So- 5. SU. 3 de) /X/ Hess Dünya Efkârını İşgal Ediyor Almanya İse Çok Sinirli Görünüyor Nazi liderlerinden Rudolf Hesi'in Ingiltereye kaçışı, dünya efkârı umumiyeaini İşgal eden en mühim ımesele olmakta devam ediyor. (Devamı; Sa. S. SU. 5 ı-ı = sırasında alınmış bîr resimden Hitle r'in sağındaki zattır) Hess Berline Göre: Tanıdığı Yedi Lord Sayesinde Dünyayı Sulhe Kavuşturacağını Sanıyormuş Berlin. 14 (A.A.) — Yarı resmi bir kaynaktan bildiriliyor: iyi haber alan mahfillerden Öğrenildiğine göre, Rudolf Hess. İngüte-reye hareket etmeden evvel, oldukça uzun notlar bırakmıştır. 8u not- (llpvaıvu s. 5, SO- I loi X Irak Türk Tavassutundan İstifade Ediyor ıraklılar, Harbiye Nazırlarının Ankara Seyahatinden M emnun Necip Serdengeçti Vefat Etti Cenaze Bugün Merasimle Kaldırılacak Hırvatlar Hırvat Tacını İtalya Kralına Teklif Edecekler Budapeşte, 14 (A-A.) —Of i: M ağyar Nemzet gazetesinin bildirdiğine göre, Hırvatlar, Hırvat tacını İtalyan Kralına teklif edeceklerdir. Bunun için, Hırvat heyeti 16 ve yahut I 7 mayısta Ro-maya gidecektir. (Devamı: Sa. 3, SU. 7 de) /// Dün Neşredilen Kararnameler. Ankara. 14 (Telefonla) — Bu-gUn neşredilen bir kararname İle muhilli lıııbııtmlih .la Toprak Mahsulleri Ofisinin İştigal mevzuu arasına alınmasına karar verilmiştir, !¦.¦¦' bir kararname Uo de O-fls «llıııle bulunan veya İnini filere t Vekaleti taralından tayin edilecek miktarda peksimet yanmağa ve hu peknlmetlerden memleket İh ti j ah olarak stoklar vU-eude getirmeğe memur edilmiştir. Bu peksimetler İhtiyaç halinde resmi daire ve müesseselerle halka Ofis., mal olduğa fiyat- tır İn -«ıtı Kahire, 14 (A.A.) — (Reu-ter) Rafit Ali hükümeti Mısırın tasavvul teklifine verdiği cevapla bu tekliften dolayı Mısır hükümetine teşekkür ellikten sonra daha evvel alınan Türk teklifinden esasen istifade etmekte olduğunu bildirmiştir. Cevapta Türk hükûmetile görüşmelerin devam etmekte olduğu ilâve edilerek, Mısırdan görüşmelerin hitamına intizar olunması rica edilmektedir. * Beyrut, 14 (A-A.) — (D. N. B.) Bağdallan alman haberler, Irak Harbiye Nazırı B. Şevketin Ankara seyahati neticelerin in memnuniyet verici olduğunu ve nazırın Bağdala avdetine sükûnetle intizar edildiğini bildirmekledir. Bağdat siyasi mahfilleri bu seyahatin neticelerine Yakınşark va ziyetİnin müstakbel inkişafı bakımından büyük bir ehemmiyet atfediyorlar. B. Ra.il Alî Almanya Kızıl Denizi Harp Mıntakası İlân Etti Almanya, Kızıldenizi harp mıntakası ilân etmiştir. Bu deniz, de seyrüsefer eden vapurlar, ma -yinlerle ve diğer harp vasıtalarile tahrip edilmek tehlikesine maruzdur. Alman hükümeti. Süveyş körfezini vc Suudî Arabistan suları (Devamı Sa. 5. SU. 3 de) X/X GÜNÜN SES En Büyük Mektepte Yazan: REŞAT NUSİ DUnya buhranı h\ıX büyük In-kuabtmrs.n *» nuzlk samanında yakaladı. Kurtuluş mücadelesinden aonra llr gün büo dinlenmeden o-nun kadar yetin ve ugraştıncı bir İçtimai İnkıta» nıüıadelesfne atıldık. Seferberlik hâla devanı ediyor glhl ihtiyari mahrumiyetlerin her in sini kutlanarak on beş yıl dişl- mlrle, tırnağımızla çalıştık. Bir yere on para borç etmeden yalnız fakir hazinemizin kendi vasıtalarl-Ic memleketin her tarafında »ayısı/, yeni müesseseler kurduk. Manevi .sahadaki mücadelelerimi! İse bundan kolay olmamıştır. Maddeten çok daha mukavim hlr varlık olan ruhlun laik cUmtmriyct ve hllr kadından jenl yazıya varıncaya kadar olan bütün yeul fikirlere eglltlp yatırmak, b unlan bir İman ve sevgi haline getirmek belki hatta onlardan da tor olmuş ve bir neslin bütün enerjisini yemiştir. Senelerce kan, (er ve goz ya*ı bahasına kurduğumuz müesseselerin işlemeci?, havaya serptiğimi/ (Lütfen sayfayı çevirimi) v a t a rr -• Avmpada — 15.5. 941 Nasıl Geçti Berlinde Bir iş Bulmak Çarelerini Ararken Yazan : Bebla Tevîlk BAŞOBÇD TelÜ ve tercüme hakkı tamamilc — 29 — «Muzdur O kadar acıkmıştım ki bu yemekler bana Par Is in Sirosunun yahut La Rue'nln yemekleri kadar lezzetli değildi. Yemek yerken bir taraftan da caddeden geçenleri seyrediyordum. İçimde adeta sevince benzer bir his vardı. Berlüıdeki İlk gün fena geçmemişti. Bu gece rahat bir uyku lazımdı. Ertesi sabah ış aramaya çıkacaktım. Nasıl olsa otelin hesabı bir hafta sonra bana verilecekti. Belki dc bu bir hafta zarfında bir is bulabilirdim. Fakat çimdi otele girince her sabah kahvealtısı İle bana iki tane de haşlanmış yumurta getirmelerini ten bih etmeyi unutmamalıyım. Ne ohır ne olmaz, otelden çıkarken bir şey yemiş olmalıyım... Almanyada yalak şilteleri ekseri, ya pek serttir. Oteldeki yatağın bu sertliğine rağmen sabahleyin gözü-mli açtığım zaman sekiz saat uvu- kusuzluk , çocukluğumdanberi benden ayrılmıyun cn bUyuk duşmanım-dır. İyi uyuduğum gün hayatm hiçbir şeyi beni yormaz ve yıldırmaz. Istlhalı bir kahvalb ettikten ve iki yumurtayı da yedikten sonra aşağı İndim. Kapıcıdan Beründeki moda evlerinin adreslerini istedim. Kapıcı beni dc şimdi Berllne Alman parasının düşüklüğünden istifade İçin para sarfetmiye gelmiş zengin ecnebilerden zannetti. Ve derhal bir kağıdın Uzerino birkaç adres yazdı verdi. Ben kapıcıdan bu adreslere ne vasıta İle gideceğimi sordum. O da gayet tabu olarak: «Bir taksiye binersiniz sl2l götürür. İsterseniz ben bir taksi çağırayım» dedi. «Hayır, hayır dedim. Pek uzak değilse ben yürüyerek gitmek İstiyorum. Bu suretle şehri de öğrenirim.» tik adres «Ker-sor, ¦ mağazasıdır. Buraya uzak değildir. Dedi. Bu caddeyi aşağıya doğ ru takip ederseniz, operanm arka taraflarına düşer orada sorarsınız». Paris bana hiç yabancı gelmemişti. Fakat Berllnde kendimi son derece yalnız ve yabancı hissediyordum. Burada her şey başka türlü İdi. Elimdeki kâğıdı göstererek halkın işaretle tariflerini dlnllyerek «Ker-son» mağazasını buldum. «Kerson» mağazasının koskocaman bir mağaza olduğu görülüyordu. Fakat İçinin tenhalığı nazarıma çok çarptı. Pa-risüı Gallerisi. Prontanı Ue mukayese edilirse burası bomboş bir mağaza İdi. Elbise dairesini sordum. Beni birinci kata çıkardılar. Zengin 'bfr ecnebi müşteri aannüe hemen manken lerle elbiseleri göstermeğe başladılar. Ben işaretle elbise almak istemediğimi, fakat Fransızca bilen bir kimse İle görüşmek istediğimi soy-'ledrm. O vakit mağazanın direk-rSftni çağırdılar: — Madam dedim. Ben Parlsten geliyorum. Ve Berlinde yerleşmek istiyorum. Elimden epeyce dikiş gc~ Itr. Arkamdakt elbiseleri de kendim diktim. Beni şimdilik bir İsçi olarak kabul ederseniz Ueride iktidarıma göre yapacağım bir şeyi tayin edersiniz. — Sfz dedi hangi millettensiniz? — Ban Türküm, dedim. Harp benim hayatımda bazı değişiklikler yaptı. Şimdi çalışmaya mecburum. Bu söz Üzerine beni yukarıdan a. sağıya bir süzdü. Sonra: — Bana kalsa sizi derhal atölyeye alırdjrn. Fakat bizhn atelye şefimiz İki gün evvel Parise gitti. Ora- da Ug hafta kalacak. Ona sormadan biz hiç kimseyi tayin edemeyiz. İsterseniz bir ay sonra filan bir kere buraya uğrayın. Şunu da söyllyeylm ki muhakkak bir şey ümit etmeyin. Ben Allatın ısmarladık, diyerek o-radan çıktım. Şimdi ikinci adrese müracaat lazımdı. Bunun için birçok sokaklardan geçtim. Yürüdüm. Hala gelmemiştim. Bu temmuz gününün yakıcı sıcağmda yünlü tayyörümün içinde ter döküyordum. Acaba Berllnde Parlsteki gibi Metropoliten dedikleri yeraltı trenleri yok muydu? Az bir para İle onunla istediğini yere gidemez miydim? Bir polise yaklaştım: — Metropoliten? Dedim. — Ya, ya, dedi. Eltle bana birçok yollar tarif etti. Tarif ettiği yollar-dan gittim. Fakat metropoliten'o benzer ne kapı ne demir merdiven gördüm. Tekrar bir polise daha sor- — İşte, dedi burası. Koskoca bir binanın merdivenlerle çıkılan kapısını gösterdi. «Zahir dedim Berllnln metroları du başka türlü. Merdiven- ŞSHIR HA3SRISR1 Yardım Sevenler Cemiyetinde Prof. Halide Edibin Başkanlığındaki Toplantıda Türk Kadınlarının İçtimaî Vazifelerine Dair Konferanslar Verilmesi Kararlaştırıldı Hastabakıcı Olmak, Dikiş Kısmında Çalışmak Istiyen Bayanlar İçin Kayıt Defterleri Açıldı, Kadınlarımızın Seve Seve Müracaat Edeceği Şüphesizdir GIÜNE Lise İmtihanlarının Neticesi Bu seneki lise imtihanlarının neticeleri mektep idareleri tarafından Maarif müdürlüğüne bildirilmiştir. Alınan malûmata göre, şehrimizde 'bulunan on iki res. mî lisede 1610 talebe bitirme imtihanlarına iştirak etmiştir. Bunlardan 1087 si edebiyat şubesi ve 523 ü de fen şubesi müdavimleridir. Bunlardan 817 talebe imtihanlarını muvaffakiyetle bitirmiş ve 793 talebe de kısmen ikmale kalmış ve kısmen de sınıflarını geçememişlerdir. Eğlence Yerlerinin Yeni Tarifesi I ı 1". Ydrdımsevenler cemiyeti Neşriyat kolu. profesör Bayan Malide Edibin başkanlığında yaptığı son toplantıda, Türk kadınlarının görecekleri diğer içtimaî vazifelere dair konferanslar kayıt defteı yüzlerce bay. Kayıt muamclı yedinci gününt lecektir, Cemiyetin Halkcvieıinde basına ocaklardı Trakyada Beyaz Peynir İstihsalâtı Beyaz peynir fiyatları, bir kaç ' d ı . I ¦ ıı i ¦: 11 yükselmektedir. Bu-1 na sebep olarak da, son günlerde Trakyadan ve Anadolunun peynir mı n takaların dan gelen peynirlerin toptancılar tarafından aranması ve fazla fiyatlarla a-lınması. gösterilmektedir. Bu işle alâkası olanlardan alınan malûmata göre, mayıs ayındaki sütlerle yapılan peynirler çok yağlı ve çok iyi olduğu için toptancılar tarafından buzhanelere konulup stok yapılmakta ve bu şekilde taleplerin çoğalması peynir fi. yatları üzerinde tesir yapmakta- Oün Trakyadan külliyetli miktarda peynir gelmiş ve 750 ile. 825 arosında, Anadolu peynirleri de 650 ile 750 arasında satılmıştır. Anadolu peynirlerinden de buzhane stoku için bir hayli alıcı vardır. Bu peynirler yemekten daha ziyade börekçiler tarafından sarfedilmekledir. Trakyada peynir imalâtına ha. raretli bir şekilde devam edilmekledir. Son yağan yağmurlar çiftçilik bakımından olduğu gibi peynirciler İçin de çok faydalı olmuştur. mtijtuja yıunar ve raKKamıar vardı. Dikkat ettim. Yazılarda loca balkon vesaire yazılıydı. Karşılarında da 40. 50. 60, mark diye fiyatları. — Eyvah, dedim. Yine yanlış bir yere geldim. Kasadaki kadına işaret le sordum. 'O: — — Burası Metropoliten tlyatro3u-dur. Dedi. O kadar yolları beyhude yere geldiğimi gördüm. Vs Berlinde yeraltı trenlerine metro denilmediğini anladım. Fakat kime sormalı, der dimi nasıl anlatmalı? Tekrar ikinci adrese yürüyerek gitmeye karar verdim. Elimdeki kağıdı polislere göstererek uzun uzun yürüdükten sonra, fevkalade cesim j bir binanın önüne geldim. Bu mağa-1 za bir kışlaya benziyordu. İçi dc çok kalabalıktı. Mağazadan içeri girer girmez Fransızca bilen birisini İstedim. Karşıma çıkan adamdan evvela mağazanın ismini sordum. «Vert Hayim» dedi. Sokağın İsmini de sordum. «Layjpzigcr» Iştrase dedi. A-dama tekrar, Berlinde yeraltı trenleri olup olmadığını sordum. «Elbette var dedi. Biz ona Untergruntban» deriz, iste, sokağın kösesinde bir ta- yüzde on beş zam yapılmıştır. Gerek içki gerekse çay ve kahve, gazoz ve meşrubat fiyatları bu su. retle artmış oluyor. Ayrıca yalnız yaz mevsiminde açık bulunan gazinoların bütün senenin masrafını çıkarmaları nazarı itibara alındığından bu gibi gazinoların sınıfları yükseltilecek, tir. Anadoluya Gidenler Artıyor Kendi arzularile lstanbulu ter-ketmek için müracaat ettikleri halde, çocuklarının imtihanları dolayısile hareketlerini tehir eden aileler, mekteplerde imtihanların bitmiş olması dolayısile Anadoluya gitmejje başlamışlardır. Et Fiyatlarının 5 Kuruş Ucuzlaması Lâzım Fiyat Murakabe bürosu tarafından yapılan tetkikler, perakende et fiyatlarının yeniden beş kuruş daha ucuzlatılması imkânlarının mevcut olduğu şeklinde neticelenmiştir. Komisyon, koyun ve kuzu eli fiyatlarını bugün tetkik ve son fiyatları tesbit edecektir. Kuzu etine de herhalde azamî fiyat konulacaktır. Murakabe bürosunun edindiği malûmata göre. Trakya şehirlerinde kuzu etinin kilosu toptan olarak 25 kuruşa verilmektedir. Halbuki, şehrimiz Mezbahasında toptan 34 kuruşa, kasaplarda da bulundukları semtlere göre 60, 65 ve hattâ 60 kuruşa satılmaktadır. Dün Adapazarına le bu yüzden hareke ?k kah Mallarını Satmıyan Fabrikalar Bir Kumaşçı Bu Hususta Ne Diyor ? Dünkü sayımızda, mat almak t gizli satış mahalli ittihaz etlikleri üzere Anadoludan gelen vatan-) mağazalarda bol miktarda mal dallarımıza Istanbuldaki kumaş 1 salıyorlar. Bu mallara fabrikadan fabrikalarının mal vermedikle- çıkarken yüzde on iki ve pera- bahi bir Bugün de var enle Adapazarıj :ket edecektir. İzm »le iki Anadolu tüc-fabrika kapısından arzda geri çcvrildİk- hususta piyasada tet-ı bir muharririmize. kende satışlar İçin de yüzde yirmi beş nisbetİndc iki katlı bir kâr zammı yapıyorlar. Fazla o-larak müracaatçıları topla mal mubayaası için dc zorluyorlar. Bu vaziyeı karşısında, taşradan gelen vatandaşlardan bir çoğu. Şehir Haricî Otobüs Seferleri stanbul Belediyesi şehir harici büslcrİnin geceyarısına kadar yebİlmeleri için, Koordinas-ı heyetine müracaat ederek o-üslcrin maskelenmeden sefer Taşı durs Man Almanya İle Ticarî Almanya ile aramızdaki ticari mübadeleler son günlerde yine bir inkişaf safhası arzetmektedir. Almanyaya satılan mallardan bir kısmına mukabil külliyetli miktarda tıbbi ecza siparişi yapılmıştır. Şehrimizde bulunan muhtelif Alman firmalarının mümessilleri, millî mahsullerimizden bir çoğu üzerinde tüccarlarımızla temaslar yapmaktadırlar. Bunlar alacakları mallar mukabilinde faydalı tekliflerde bulunmakla vc taahhütlerini çok kısa bir zamanda ifa etmeğe hazır bulunduklarını da ilâve etmektedirler. Bu firmalardan biri yağlı tohumlarla zeytinyağı, diğeri de mukabilinde kimyevî madde ve tıbbi eczalar vermek üzere külliyetli miktarda koyun derisi, yaprak tütün, nohut ve kuşyemi aramaktadır. Gaz Fiyatına da Had Tayin Edildi Fiyat Murakabe komisyonu dünkü içtûnaında perakende gazyağı satışlarına, depo fiyatları üzerinden azami olarak yüzde on sekiz kâr haddi tayin etmiştir. Bundan fazla kârla satanlar badema cezalandırılacaktır. Şaİr Ahmet Haşim Içjn İhtifal Eyüb Halkevi Dil. Edebiyat kolu. rahmetli şair Ahmet Haşi-mİn ölümünün sekizinci yıldönümü münasebetile, Eyüp t eki kabri başında bir ihtifal yapılmasını kararlaştırmıştır. Bu ihtifal haziranın dördüncü çarşamba günü saat on beşte yapılacaktır. Halkevi bunun için bir program hazırlamakladır. Haliç İdaresinin Devri Haliç idaresinin Münakalât Vekâletine devri haziran ayından sonraya kalmıştır. Münaka-lât Vekâleti bu devir muamelesi, nin tekemmülü için bir kanun projesi hazırlamaktadır. Bu kanun projesi pek yakında Meclisin tasvibine arzedilecek ve kanun projesi Meclisten geçtikten sonra Haliç idaresinin işletmesi Münakalât Vekâletine devir olu. nacaktır. kadar devamı ^geçilecektir. :rın geceyarı: düşüncesinde ar nd a.olmıyanlaı da kendi gaza- edince erine | ceğiz. iktisadî Haberler: Almanyaya satılan tiftiklerin son partisi de alıcılara teslim edilmiş ve bu partinin bedeli o-lan 200 bin lira ihracatçılara ödenmiştir. * Şehir tramvayları ihtiyacı İçin Romanyadan sekiz yüz ban-ı: ıı ve Amerikadan na tünel kayışı celbi temin edilmiştir. Her ikisi de haziranın ilk haftasında şehrmize getirilecektir. Hazırlık Nutukları (F^^ ün geçmiyor kî Amerİ-—kada mühim bir şahsiyet İngiltere ve Ingillereye yar-dım lehinde, mihver aleyhinde bir nutuk irad etmesin. Demokrasi usullerinin alıp yürüdüğü 130 milyonluk bir memlekette, istihdaf edilen gayeye varılın-caya kadar, bu kabil nutuklarla her tarafı hazırlamak ve olgun bir hale getirmek zaruridir. Çok hoş bir fıkra vardır: İspanyada cumhuriyet hüküm sürdüğü sıralarda bir yüzme ve dalma müsabakası tertip edilmiş. Dalma müsabakasında şart, müsabıkların hakem tara-fındn denize atılan parayı bulup çıkarmaları imi}. Müsabıklardan bazıları muvaffak oluyor, bazdan da olamryormuş. Sıra on beş yaşlarında bir çocuğa gelmiş. Hakem parayı suya fırlatmış. Çocuğun dalması ve parayı çıkarıp hakemin önüne getirmesi bir olmuş. Hakem bu kadar sürate hayret ederek parayı eline almış ve yapılan kurnazlığı derhal çakarak çocuğa şöyle demîş: — Oğlum, benim denize attığım para bir cumhuriyet para-sıydı. Sen bana Üstünde Alfon-sun resmi olan bir krallık parası getiriyorsun! Çocuk istifini bozmadan cevabı yapıştırmış: — Rica ederim bay hakem, biz buraya spor mu yapmağa geldik, siyaset mi?!... Amerikada da bu hazırlayıcı nutuklar, bir gün biri çıkıp da: — Biz buraya nutuk vermeğe mi geldik, yoksa İngilterenin yanında yer almağa mı?!... Deyinceye kadar devam ede. cek ve o gün her taraf olgun hale gelmiş bulunacağı için A-merika İngilterenin yanında yeı alacaktır. KÖR KADİ Kısa Haberler: Münakale Vekâleti, talebe pasolarının gelecek ders senesi başına kadar muteber tutulmasını ve talebelerin pasolarile tatil aylarında da seyahat edebileceklerini, alâkadar dairelere bildirmişin-. -•V Belediye Makine şubesi müdürlüğü, bugünden itibaren berber dükkânlarındaki permanant makinelerini esaslı bir surette kontrola başlamıştır. Bu arada, kadın saçlarına sürülmekte ve sıhhî mahzurları görülmekte olan saç ilâçları da muayene ve tahlil edilecektir. takvim 15 MAYIS OH PERŞEMBE Al": 5 - Gıin: 135 . Huır: 10 RUMİ: 1357 — MAYIS: 2 HİCRİ: 1360 — Rebluhihır: 18 VAKİT ZEVALİ EZASI GÜNEŞ: 5.34 9.24 OGLE: 13,10 4,51 İKİNDİ: 17,06 8,48 AKŞAM: 20.19 12.00 YATSI: 22,09 1,50 İMSAK: ,3,39 7.20 (Devamı var) tohumların yer yer yetişip meyvelerini vermeğe harf adıldan zaman da hu i.iimii. buhranın patlamadı btrrm İçin bir tallhslr.Hk olmuştur. Vatan müdafaası kaygıdan maarif, nafıa, ziraat, teknik vesaire zeminindeki İşlerimizin birçoğunu hlz-sarure durdurdu. Bu blzün İçin bir kayıptır. — Fazla bedbin olmıyalım. Her felaketin bir hayırlı tarafı vardır. Dedikleriniz yerden göğe kadur doğru. Bu hava maarif, sanat, nafıa gibi sulh ve sllkun zamanı İşlerinin inkişafımı elbette müsait bir hava değildir. Fakat buna mukabil vakalar bfzl, mutakkat bir zaman için. en hüyük hayat mektebin" aevketmfştlr. Bütün millet bir muazzam manevra ve staj İvin uyağa kalkmış gibidir. Askerdeki çocuklarımı/, her gün vücutlarını, ruhlarını daha fazla çellklestlrlyorlur; kalanlar rephe arkasında her za-mankinlıı İki misil çalışıyorlar. A-aadolu kadını dağ ve lorda İhtiyar ve çoruklarlle askere gi- den erkeğinin işini görürken şehir kadını merkezlerde teşkilatlanıyor. Anadolu hıılkı sabah akşam radyo karşısında, günden güne arlan bir klişede ağırlaştı ayakta ıluraııııyaeak bale geldi. Slr. de orada İdiniz, onu gördünüz. — Evet. Klişede İdim. Ve hnllnl gördüm fakat ¦ ..Iı ıi ur olmağa gülü taktıktan sonra l.rl ı !ı .İn ,,ı - ıı, il' ııı lı mì? Ru gülü ne zaman fsrkettlnlz? Brlerly hlran tereddüt etti sonra: — Otomobilde gördüm. Dedi. Polis müdürü bir şey sezmiş gibi dikkatle yüzüne bakarak; _ Bana her suali «ormanıa müsaade ettiniz şu halde bir şey soracağım. Bu gülü otomobile binmeden görmemiş miydiniz? . _Belki de görmüş olabilirim fakat ehem- _ Artık erkek modası yakaya çiçek tak- nıavı münasip bulmuyor. Eğer Bolden bu gülü evvelce takmış olsaydı her halde far-hnlerdlnl/. Demek kl otomobile binerken YEŞİL GÜL Roy Wikers — 10 — Çeviren: Rezzan A. E. Yalman Bu sözler pou* alakasını uyanılın ve hemen şu söz' — Takat insan mlş olduğu bir k evinden fırlar aa' vardır. Bunu isal ııiidUrûmUn hayretini ve ttı Brlerly bunu farketti i söyledi: t ma yardım etmek için tuna mutlaka bir sebep etmem lazım değil ml ruııİAİ ziyadesUc telafi ettiroc blr büyük kazançtır. REŞAT NUBİ — Eğer gülü -"in Önünüzde takmış olsaydı. Onu da farkederdlnlz değil ml? Pul İs müdürü birkaç saniye sustu sonra masa Ürerinde duran bir kağıdı eline aldı. ve okumağa ba«lndı. — Bolden'lıı uşağının söyledikleri: Kllse-vo gitmezden biraz evvel hlr taksi şoförü Ur paket getirdi. Bu paketi Mlster Bolden'e vermemi söyledi. Ben de paketi alarak odaya girdim. Odada MMer Brlerly'de vardı. Klendkn paketi açtı bir mukavva kutu İçinde bir gül vardı. Uüliuı dc garip bir koku- su vardı. Polis müdürü sustu sonra dikkatle Brler-ly'ye bakarak: — Bütün hu u-ağın söyledikleri doğru mu? Diye sordu. Sonra masanın üzerinde duran bir mukavva kutuyu Raira uzattı ve sordu: — Bu kutuyu hiç görmemiş miydiniz? Ralf vakit kazanmak için kutuyu eline aldı erirdi çevirdi ve: _ Ru tipte mukavva kutu her yerde görülebilir. _ Evet lıakkınız var. Bu tipte kutu her tarafla vardır. Fakat hu kutuda » garip kokulu gül vardı. Hususiyeti hupdun İbaretti. Her halde bu kutuyu görmüş olacaksınız. Mademki uşak bunu slx.de orada İken getlrml*. Klişeye hareketinizden birkaç dakika evvel cereyan eden bu hûdhveyl bilmem neden hatırlamak İstemiyorsunuz? Rrlerly hiç cevap vermiyordu. Polis müdürü bu bahis üzerinde fazla durmadı. Müşterek dostlarının esrarengiz Ölümü hakkında birkaç söz daha söyledikten sonra: — Tefekkür ederim Mlster Brlerly sizi buraya çağırmakla rahataız ettik. Kusura bakmayınız. Fakat ayni gün içinde İki esrarlı hâdisede rol oynadığınız için sizden bazı Irahat almak lazım geldi. Ne garip tesadüf değil ml? Bu iki hadiseye de şahit oldunuz. Polis müdürü lâkayıt görünmeye çalışıyor du. Fakat iki hadisede müşterek bir nokta bulduğunu ağzından kaçırmıştı. Brlerly bunu hiç anlanıarlıkUuı gelmenin mlünkUn olaınıyueağını kestirdi ve: — Evet hakikaten garip tesadüf. Bu İki hadisenin bence müşterek bir noktası var. Fakat acaba nedir? Bunu hlr türlü kestiremiyorum dedi. — Belki de vardır fakat acuip bir tesadüf do olabilir. Bu genç kız sizin ahbabınız mıdır* — Hayır kendisini hiç tanımıyorum. Polis müdürü kaşlarını çatarak: — Fakat polis memuruna onu tanıdığınızı ve İsminin de Miste Smlth olduğunu söylemişsiniz? _ Aklıma bu Mm geldi bunu söyledun fakat hakiki ismini bilmiyorum. Slr vVülianı .' Polis müdürü gülmeğe bağladı vc: _ Mutlaka İzah etmelisiniz? Ben de bu fikirdeyim. Ve sizden İzahat (sterim. Brlerly artık yapacak başka bir şey olmadığım anladı ve söze başladı. — Bütün bir hikaye Slr VVÜliam fakat bunların hepsini ayak Üzeri polis memuruna anlatamazdım ya,.. Bu genç kızın kim olduğunu hakikaten bilmiyorum. Fakat ken dlstle konu-tum görüştüm. Dün akşam ayni otomobile ayni unda yaklaştık. Yağmur yağıyordu. Şoför bent almağı tercih etti. Ben de yağmurun altında genç kızı bırakmamak İçin onu taksiye davet etlini. Kabul etti. Bir İki lâf ettik. Sonra ayrıldık. Çok hoşuma gitti. Bu sabah da pencereden bakar-kın ayni genç kızı kaldırımın kenarında durur gördüm. Birkaç dakika sonra Mal-den sokağına doğru yürüdü. Gözlerimle onu takip ederken aerserl bir kurşun geldi onu yaraladı. Düştüğünü görür görmez kendimi tutamadım hemen evden fırladım. Ve ona yardıma koştum. Polise bu urun hikayeyi milatamazdım kl.. Kendisini tanıdığımı söyledim. (Arkası var) 12111216 Başmuharriri; Ahmet Emin YALMAN VATANEVJ — Cafaloftln, nona Fenili S. SS Telefon,' 24136 — Telgraf VATAN İst 16 MAYIS 1941 CUMA r » riyafı 5 Kuruş SİYASÎ SABAH GAZETESİ Yıl; I — Say,: 263 Hâdiselerin Edebiyatı Yaktıp Kadri KARAOSMANOĞLU Bugün 3 üncü Sayfada Sevgili bava şehitlerimiz Memleketin her yanında ihtifallerle taziz edileli Bir kehanetin hikâyesi Malakanların piri hak kazanacak gibi görünüyor. Yaptığı kehanete inanabil-menin müsbet imkânı nerededir? Yazan: Ahmet Emin YALMAN aliforniyada yaşayan Mu -'takanlara ait bir hikâye var. Bunu, (Vatan) in çıkı sıralarda bir münasebetle anlatmıştım. Bilenler bilmiyenle-re tekrar etmiş. Hâdiseler inkişaf ettikçe buna olan alâka da artmış. Zaten bütün kehanetin her nevi, müsbet kafalı adamlar arasında bile revaçtadır. İ-nanmasalar bile dinlemekten hoşlanıyorlar, çünkü en mantıklı tahminler bile bu mantıksız dünyada pek para etmiyor. Hikâyeyi yeni duyanlar, bunu yazan nüshayı göndermemi isteyip duruyorlar. Düşündüm ki, bunun iyisi hikâyeyi tekrar anlatmak... Zaten hâdiselerin inkişafı karşısında münasebet te düşüyor. Malakanlan memleketimizde yakından tanıyanlar çoktur. Bunların bir miktarı Karsta Türk vatandaşı olarak yaşıyor. Diğer bir kısmı da vaktile Rus-yadan muhacir diye gelmiş, rivayete göre Bandırma tarafında yaşıyormuş. Bunlar dürüstlükte eşi olmıyan adamlardır, lalan söylemezler, hırsızlık etmezler, her türlü vazifelerini seve seve yaparlar. Kendi işlerini âdeta dinî bir vazife gibi hazla ve tam bilgi île başarırlar. Malakanlardan bir kafile de Çarlık Rusyanın tazyikinden kaçarak vaktile Ameribaya, Ka liforniyaya gitmiş, orada yerleşerek sıvacılık, sütçülük, mey vacrlrk gibi işlere sarılmış, çift çubuk sahib; olmuş, refah, ferah, saadet içinde yaşıyormuş. 1939 yazmda, yani harpten iki, üç ay evvel Kaliforniya Ma-lakanlanndan bîr heyet Va-şington Büyük Elçimiz Münir Ertegünü ziyarete geliyor. A-ralannda tarikatın bugünkü reisi de var. Reis şunları anlatıyor: «Bir kaç gün evvel tarikatımızın asri pîri rüya âleminde karşıma çıktı. Dedi kî: «Dünya yüzünde yakında bir harp ko- Dünkü ihtifal intibaları: Ordu namına hitabede bulunan hava üsteğmeni Âdil Kartal Ankara ihtifalinde başta meclis reisimiz ve başvekilimiz olmak üzre güzide bir kalabalık vardı Ankara. 15 (A.A.) — Bugün yur- | halde Vekiller, Parti müstakil «rupi; Bir dakikalık sükût esnasında - İhtiram atı51 yapılırken - Hava Kurumu namına hitabede bulunan Meliha Avni dun her tarai puan uıııta Meclisi reis Başvekil D: a yapılan ıhtlfaller- 'ckili Rana Tarhan, CUmhuri-alk Partisi Genel Sekreteri Flk-eer vc Parti umumi idare heye-ıları, mebuslar. Hava Kurumu tu Şükrü Koçak, Genel Kur-MUll Müdafaa Vekâleti ve dl-(Devamı Sa, 5, 8u. 1 de) /// Millî Şefimiz Yunan ve Irak nazır ve elçilerini kabul ettiler Ankara. 15 (A-A.) — Rciai-cumtıur İsmet İnönü, bugün Çan-k aya deki köşklerinde saat 15,45 te. Yunan Devlet Nazırı ekselans ArgiropuloBU, Yunan büyük elçisi ekselans Rafael ile birlikte, ve saat 16.30 da Irak Har- biye "Veziri ekselans Naci Şevketi. Irak elçiai ekselans Kâmil Cöylânî ile birlikte, kabul buyur, muşlardır. Bu mülakatlarda. Hariciye Vekili Şükrü Saraçoğlu hazır bulunmuştur. B. Filof Son vaziyetten çok memnun B, Rendel bu hususta ne düşünüyor ? f \ Gl. Veygand Şartları kabul etmeyip mücadele mi edecek? pacak. dünyar in her memleke- tine bu harp s Türkiye bund Haydi, varınız yın, vakit kaybetmeden Türki-| yeye gidiniz.» Biz hu mânevi işaret üzerine Türkiyeye hicret için hazırlığa başladık. Aman, bize delâlet edin! Bunlar iyi adamlar, yüzlerin-IDevamı: Sa. 5. SU. 3 te) /—/ B. Filof (Yazısı 5 inci sayfada) Yarından başhyarak musiki programlarında, söz neşriyatında yenilikler var Üç milyon dinleyici ayni saniyede halk şarkılarını öğrenecek ve söyliyecek Yarından başlayarak Ankara radyosunun programında bazı yenilikler yapılıyor. İste baslıcalan: Küme Musikisi, Halk Şarkıları 1 — Küme musikisi çok rağ- ( bel gördüğü için programda bu-na haftada iki defa yer verilmiştir. Salı vc cuma akşamları klâsik Türk musikisinin en iyi örnek. 1 erini tertemiz ve iyi işlenmiş bîr halde dinleyeceksiniz. 2 — Halk jarlcıları şimdiye kadar iptidaî bir şekilde çalını- yordu. Radyo, bunları da klâsik musikinin erişmiş bulunduğu ifade güzelliği ve temizliği içinde arzetm^ğr çalışacaktır. On beş günde bir perşembe akşamı (Yurttan »esler) adile bu* saat tertip edilmiştir. Radyo sanatkârları, gerek Kadyocvinuı ve gerek Devlet Konservatuarının elinde bulunan halk şarkılarını edaların, dakı bekâreti ve saffeti bozmayarak yepyeni bir tarzda öğrenmeğe başlamışlardır. Eldeki şarkıların mevcudu jrn«nleeince iDmnu ha. s. su. 1 ıiei /j/ Mareşal Peten adyoda Fransızlara Hitap Etti "ŞimrJi, B. Hitler'in Amiral Darlan'ı, Berch-tesgaden'deki köşkünde kabul ettiği ve mülakatın dört saat sürdüğü ifşa edilmiştir. "Darları, bu mülakattan sonra Vichy'ye dönmüş ve derhal toplanan kabineye İzahat vermiştir. Kabine Alman - Fransız anlaşmasını tasvip etmiştir. Şimdiye kadar buna dair bîr tebliğ neş-rolunmamıştır. "Yalnız, Alman İstihbarat ajansı şu müphem haberi veriyor: Alman - Fransız müzakerelerinin vardığı pratik tedbirler, Avrupada te-siaine, Fransanın, tam hükümranlık ve istiklâl İle iştirak edeceği yeni bir nizamın kurulmasını istihdaf eden uzun vadeli bir siyaset İçinde yer almasıdır. Fransız siyasetinin bu istikametin istikbal İçin geniş ufuklar açtığı İlâve edilmekledir. Bu sözlerin ifade ettiği (Devanı: tta A. BİL S ta) /§/ İstanbul ihtifalinde başta vali ve parti reisi olmak üzre halk, hava şehitleri önünde hürmetle eğildi Bundan senelerce evvel Türk semalarını müdafaaya hazırlanırken ölen Türk hava şehitleri için dün yurdun her tarafında büyük ve hazin bir merasim yapıldı. Havaların, milletlerin mukadderatı üzerinde en müessir r%ılü oynamakta olduğu su günlerde memleketin semalarına kartal kanatlarını geren Türk tayyarecileri ve Türk milleti, aziz hava şehitleri önünde hürmetle eğildiler. Şehrimızdeki merasimde Vali ve Belediye Reisi Lûtfi Kırdar. (Devamı: Sa. 5, Su. 4 te ^ En canlı mevzu Prof. Ziya Günün üniversiteye bir milyon Liralık tesisi B. Adolf Hitler ve B. Rudolf Hess Hess I B. Çcrçil Dük Hamiltonla bir sulh yapmak İstiyormuş Hess hâdisesi, dünya efkârı umumiyeaini işgal eden en mühim 'hâdise olmakta devam ediyor. Fakat, nazi liderinin Ingiltere-(Devamı Sa, ft. 80. 7 de) Hess hakkında bir kaç söz söyledi Londra. 15 (A.A.) — Bugün Avam kamarasında Rudolf Heas'ln lngllte-reye muvasalat haberinin neden Heas'ln melckatı akliyesine sahip olmadığını beyan eden Alman tebligin-Devarru Sa. 5 Su, 6 da XX Protesbr Ziya Günün Üniversitemize yaptığı 'bir milyonluk variyet günîrn en canlı konuşma mevzuları arasındadır. Yüksek ruhlu bir vatandaşın varını yoğunu memleketin hayrına ait işlere tahsis etmesi asil bir harekettir. Fakat bu işe ruhi ölçülerle hususi bir kıymet verdiren noktalar vardır ki bunlar da pek tabii olarak münakaşa mevzuu o-luyor. Doktor Ziya. eşsiz bü cömertlikle bir hamlede bir müyon lira vasiyet ediyor. Halbuki bütün (Devamı Sa. 4. SU. 4 de) /—/ Meclis ruznamesine alınan lâyihalar Yeni demiryollar için 35.000.000 liralık istikraz ve 25.000.000 liralık küçük tasarruf bonoları Ankara, 15 (Telefonla) — Diyarbakır istasyonundan Irak ve Iran hudutlarına kadar yapılacak demiryollarının ikmali için 35 milyon liralık istikraz akdine dair lâyiha ile yirmi beş milyon liraya kadar küçük tasarruf bonoları ihdasına ve bu işin merkez Bankası Amoflisman Sandığınca görülmesine dair lâyiha Meclis ruznamesine alındı. Ankara. 15 (Telefonla) — ŞekeT ve glikozun kilosundan ye. di kuruş muamele vergisi alın-masama dair lâyiha Meclis ruznamesine alındı. Bu vergi dolayı-sile şekere yeniden zam yapılını-ya çaktır. Ankara. 15 (Telefonla) — Bütçe encümeni elyevm Maarif | bütçesini müzakere ederek bitirdi. Almanya Suriye tayyare meydanlarından istifade edecek ingilizlere mukabil hareket için emir verildi "Vichy hükümeti, Almanların Irak üzerine u-çuşları İçin Suriye tayyare meydanlarından İstifade etmelerine müsaade vermiştir. Bunun ü-zerine, İngiliz hükümeti, Suriye tayyare meydanlarında Alman tayyarelerine karşı harekâtta bulunulmasına tam salâhiyet vermiştir. Öğrenildiğine göre, Alman tay- (Devamı: Sa. 5, 80. e d») *» B. Vinant Deniz işleri için dedi ki: " İş başındakilerin kudreti bizlere Allahın lûtfüdür,, B. Vİnaut Londra, 15 (A.A.) — İngilizce konuşanlar Birliği tarafından şerefine verilen bir ziyaafet esnasında Amerika büyük ,elçisi B. Vinant beyanatta bulunarak (Devamı: Sa. 8, SU. o te) — GÜNÜN SESİ — Ne dersin, şu Hess — Doğrusu pes!!.. Dirije kıraat Yazan: REŞAT NUBİ — Babamı basmda mektepler kapandı, oğlum Kokakta kaldı. — Yeri yurdu clmıyan bir »etimden i' 'lı-, ıh» ¦¦' KİltKInlZ. — Çok -ıiıır otlumun evi de var; odası da • • Fakat imtihanları yüz akı Ue »erip nınıf geçince gelerek loşa kadar evinde, odasın-da yapacak İşi kalmadı. On altı yaşında hlr delikanlıyı kaç gt)a sor-la eve kapayabülrMnlı ? Apartmanın ılıtra-ık korktu Harında ¦ab*n-i-.ti akşama kadar lakrr lalar dola- man kunduraları l*»Ullk ve can ar-kıntcunın seni gibiydi. Buna ancak bir tu; gtln davanablldlkten sonra çareniz kapıya açtık. -Terekfcel-tuatallatuı deyip ¦ .. u xokaga seferdik. — Muvazeneli bir.....£ , nokaJt- 4a bir şey o İmar. Onlar ratea, etraflarındaki karışık kalabalık Iti-barile m. ı.ı. |. iı ıiı, ı-ımi, de bir narca Mkakta şiiridirler. İşin korkutarak taralı bu degU. Fakat bir dem »ene-l »imfin çalışmış, batta İkmali filan olmayışına gore İyi çalıştın» bir çncugun boş samanında yaparak şev bulamamanı çok fena. Mekteple helledlffl şeyler nl-hayet bir t.ıkrm tıam maddelerdir kl, aneak mwrndan kendi le 41e- (Lütfen sayfayı çeviriniz) ?2798?8991 VATAN Avrupada enem Nasıl Geçti /üz Fransız Frangının Üç Dörf Bin Mark Tuttuğu Bir Memlekette . ;ı/an : Bebla TevUk BAŞOSÇD ŞEHİR rlA3SRjLSRÜ B Yardım sevenler cemiyeti Yedi kişilik faal heyet, gönüllü hastabakıcıları kursları hakkında görüşmek üzere bugün toplanacak Telif ılc ıhrujduı tercüme hakkı t. — 30 — Trende elimdeki adres kâğıdında-kl laml yanımdaki bir kadına gösterdim. Kille daha uzağa gidileceğini, işaret etti. O aralık öbür tarafımda hiçbir hareketimi gölden kaçırmıyan bir genç adam derhal atıldı ve İta-retle; — Ben de oraya gideceğim. Sise yol gösteririm, dedi. Blraı gittikten sonra yine işaretle: — SU lakandlnavyalı munnıa? diye sordu. Basımla «hayır- işareti verdim. Daha faali sormaya o da cesaret etmedi I Bir çok istasyonlar geçtikten sonra bir yerde durduk. Genç adam, «burası» diye bana İşaret etti. Teşekkür ettim va çıktım. Fakat yor-nltı treninin merdivenlerini çıkarken gürdüm kl, adamcağız- tekrar yanıma sokulmuş, kendisini gördüğümü anlayınca «Size gideceğiniz yeri göstereyim» dedi. Ben gittiğim yerlerin, mağazaların isimlerini öğrenmeği merak e-dlyordum. Trenden çıktığım meydanı-, adı «Vltcnberg Plats» imla. Gideceğini mağazanın da Kadeve» olduğunu öğrendim. Genç adam «Ksdcve» nin kapısına kadar yanımdan ayrılmadı. Ben magmaya girerken tekrar basımla teşekkür ellim. Fakat o: »Biraz durun» dedi va yine işaretle anlattı ki, benim mağazada isim bitlnclye kadar orada bekliyecekmîş. Ben de ı-taretle mağazada pek çek isim olduğunu anlattım. O bu asfer f ...tini çıkardı. Bakkamları göstererek iki Qç saat vakti okluğunu vs bent burada bckliyece-ğini ve sonra da beraber yemek yemeği teklif etti- Basımı aallryarak: «Kayın, naytn» dedim ve mağazadan içeri girdim. Alman mağazalarının hepsi de bir kışlaya benziyordu. Vine Fransızca bilen birisini aradım. Bir adam karşıma çıkü. Dikiş meselesini söyler söyleme!. «Yabancı almıyorum cevabını verdi. Ben: — Böyle bir kimseyi alacak bir moda evi hiç yok mudur? Bana bir kaç adres veremez misiniz? dedim. Fakat adam sofukkanlılıkla: — Bit bltmlyoTur. Gazetelerdeki I-lânlara bakın. dedi. Oradan boş çıktım, karşımda rast-geldlftım bir sokakta maksatsız va düşünceler içinde yürüyordum. Bcr-llnde bu Üçüncü gUn olduğu haldo çalışma ümidini bana verecek
hiçbir şey
yoktu. Dört gUn sonra otelin hesabı görülecekti. Zaten otelde bir hartadan fasla oturamazdım. Bir u-cuz oda bulmaklığım lazımdı. Onun parasını ne ile verecektim? Odayı nasıl bulacaktım. Öyle bu- memlekette idim kl. kimseyi tanıyordum, ne param vardı. Ne de Usan biliyordum. Bunu ciddi düşünürsem az bir felâket değil dl. Çünkü nihayet bir kadındım. Bunları düşünerek dükkân came kânların* bakarak giderken Acem halılarlle dolu bir camekânm Üzerinde eski tllrkçe İle yazılmış «İran halı mağazası» «özlerini okudum. Acaba bu adamlara sorsam bana nerede bir oda bulabileceğimi öğretirler miydi? Bupheeiz hepsi de tllrkçe bilirlerdi. Hiç olmazsa kendi lisanımla meramımı anlatırdım. Dükkandan içeri girdim Üç İranlı, halıların üzerine iskemleleri koymuşlar, oturmuşlardı. Beni görünce hopsl birden iyi bir müşteri geldi, diye a- otelde Ualümü değiştirdim. Elimi ] ".'Umu yıkadım. Otelin karşısındaki kale Kranclere gittim, oturdum, otelin küçük ve karanlık odasında daha faılu yalnıı kalamıyordum. Hiç olmaM sokaktan geçen halkı görürdüm. Kahvede soğuk bir limonata blraı içimi ferahlattı. Fakat, bu toyle devam rdemesdl. Birkaç kelime Almanca öğrenmeliydim. Biraz daha oturduktan sonra caddede gördüğüm btr büyük kitapçı dükkanına girdim, rranaıpcadan Almancaya bir kUçOk lOgat hitabı aldım. Tahrar kahvenin, dün akşam yemek yediğim terasına Çıktım olurdum. İlimde lügat kitabı tek tük kelimeler ezberlemeğe çalışıyordum. BııgUn dünkü kadar neşem yoktu. Hayatın hakikat kısmı bütün çclin-Hklerıle başlıyor gibi görünüyordu. «Belki yarın bir ümit peyda olur» diye düşünüyordum. Zihnimde esas olan iki nokta vardı. Hk; kimse benim Ecillr.dc okluğumu pı' ı ¦ Hele (A) Hanım daa son derece çekinmeliydim. Ta bir gUn aklına eser de Viyanadan Berttne eoçerse ne yapardım. Meseli bir gUn sokakta yahut bir mağarada karsımı çıkarsa ne diyecektim? Benim evlenme meselesinin uy durma bir hikaye olduğuna hUkmet miyecck miydi? Beni memleket mem leket dolasan bir serseri nazartlc gdrmlyecek miydi? Zaten onun fik-rince bir genç kadın yalnız seyahat edemezdi. Bir genç kadm kendini muhafazadan acildi. Bir genç kadın ya evlenir yahut da ailesinin Tanında yaşardı. Bir genç kadmm hur yaşamak ve hür düşünmek hakki bl-İr yoklu. Çünkü hür yaşamak ve hür düşünme*, onun flkrince büsbütün başka bir mana ifade ediyordu. Kendisine hâkim bir genç kadının, şeref ve haysiyetini kocası vo ailesi kadar belki de daha İyi muhafaza edebileceğini Osmanlı zihnlyetHe ye* tlşmtf kafası almıyordu. Şimdi beni Berlinde görürse, benden IstsAği dört bin franktan si vade beni t sac etmek için kim bülr neler yspacaklı? Onun nazarında ben bir mücrim mevkiinde kalacaktım. Cemiyetin haricine atılmış bir mücrim! Borcunu ödeyemlyen bir namussuz; Evleniyorum diye yalan «Öyllyen bir şarlatan! «Yarabbl, diyordum. Su kadının parasını Ödetmeden canımı alma!» Yüz Fransız, frangının üç dört bin mark tuttuğu bur memleketle ben bu dört bin frank borcu nasıl ve ne ile ödeyecektim? Dün bozdurduğum yedi frankla Uç dört gün lokantada mükemmel aksam yemeği yenen bir memlekette bu paralın toplamak için kaç sene kısmak lânm gelecekti? O çalışarak İşi nerede bulacakUm, bugünkü netice fena çıkmıştı. Akşam dalgın ve mahzun odama çıktığım vakit bunları düşünüyor-duta. Bu gece fena bir uyku uyudum Artık dUnkU rahatlığım kalmamıştı. Hakikatin endişeleri beni derinden c.rmıya başlamıştı. Ertesi sabah akşamkinden daha yorgun kalktım. Kahvaltımı vs İki yumurtayı ysdlm. giyindim. Sokağa çıktım. Bugün dünden kalan adresleri bir bir Uyaret edecektim. Sokakta bir polise «Unter Orontban» m nerede olduğunu «ordum. Gösterdi Hele şükür sokakları saatlerce yürüyerek dolaşmaktan kurtulmuştum. FakU icabı hangi istasyonda İne-1 yaC» kalktılar, teklim 7 Maarif vekilinin tetkikleri DUn Maarif Vekili Hasın Ali Yücel yanında İstanbul Vali ve Belediye Reisi l.iıifı Kırdar oldufu halde Belediye imar mUdUrlUğüııe gitmişlerdir. Vekil orada şehir plânında mektep inşaatı için ayrılan yerler hakkında maketler ve plânlar U*e-rinde izahat almışlır. Bundan aonra Maarif Vekili ve Vali yanlarına İmar müdürü HüsnUyU de alarak şehrin hır çok yerlerini dolaşmışlar, tarihi eserlerin ve mekteplerin plân» dskl yerleri hakkında tetkikler yapmışlardır. Piro Limanında Kazaya Uğrayan Paralarımız lzmlrdrn ulıııaıı bir habere göre, Firo limanında kazaya uğrayan ve tedavüle çıkarılmamış bulunan yU» liralık ve elli kuruşluk banknotların, ahvali hazıra ssbeblle Ege mıntaka-tına gelenler tarafından civar halkına sürülmek İstenildiği ve bunlardan bir kısmının da lalan bul gönderildiği anlaşılmaktadır. Malûm olduğu üzere Üzerlerinde MU11 Şefimizin resmi bulunan bu paralar, tedavüle çıkarılmadığı için kıymeti bulunmamaktadır. Esasen bir kaç gUn evvel gerek Merkez Bankası ve gerek Ankara radyosu bu paraların alınmamasını tekrar İlân etmişlerdir. Üsküdar Meydanı Belediye İmar vs Fen müdürle-rils Nafıadan gelen bir mümessil va Belediye reis muavini bugün UskU-dara giderek Üsküdar meydanında meydanın genişletilmesi hakkında tstklkatta bulunacaklardır. Ayni zamanda başlanmış olan inşaatı gözden geçirecek olan heyet meydanın ileride alacağı şekiller İle civardaki tarihi binaların tamir ve muhafazası hakkında tetkikler yapa. .taklar ve kararlar vereceklerdin Bükreş Büyük Elçimiz İki halUdanberi memleketimizde bulunan Bükreş büyük elçimiz Hamdullah Suphi Tı.'.ıvrr dün vazifesi basma avdet etmiştir. Büyük elçi, gazetecılers bu seyahatinin huşu*) bir mahiyeti olmadığım söylemiştir. Kısa Haberler: (Arkası var) i..m.!' yapacağı düşünce gayretleri TC ... ri..-ı kıraatlarla işlenip şekll-ı. ı... . kl. t ve ona dUşunmeslnl büen bir m-mi. ... r yahut meslek adamı lnimv.iı \ere*eklerdlr. Gene bir -ocukta sınıf derslerilc tw-r.it.. r fikir lsalletlnln durması, fena alâmet. Bunun çaresi ancak onda uyandırılarak serbest okuma merak TC şevkinde olabUlr. — Ben de bunu söylemek İstiyorum. Bana lisedeki oğlumu tekrar ve ahlâkan yükseltecek bir kltnp Üstesi verebilir misiniz? Çünkü ma luııı ya bir genç çocuğa her şey o-kulıılanuu. — İşle halanın bUyUgu: Dl-lje ekonomi diye bir «ey öğrendik. Fakat dlrlkt kıraat olamsr. Gerçi mektrplerde muallimler talebeye bazı kıymetli enerler tavsiye ederler. Fakal ln-l-n serbest kıraatten «İyede, mnbur) derslerin bir devam »e yardımcısı »aymak Lâzım gelir. Çpeugun neye İhtiyacı olduğunu hlz takdir edemeyiz. Bahusus kl, ı.ı- kl, mektep kotaları da dahil olduğu halde yüzde doksao sekilimiz kitap okumıya alışmamış münevverleriz, BUlm edebidir. II-midir. 1.1.kidir diye vereceğimi* ve yUtde dok«an beş onun ıcvk ve .i.ıı% ı. ma uvmıyacak «eyleri ilaç içer gibi hatır İçin okur ve orada kalır. Çocuğu kilere kapanmış bir kiii.Uk sıçan glbl kitapların arasına l.ır.ılı.u .ık-ınız. Kendi kendine karıştırarak, kuklıyaıuk, resimlerine İnikattık, ötekinin kenarından, beri-klıılıı kıyısından tadacak ve neticede kendi de farkında olmadan hur ¦tundan kapana kıpılacak. «Aman ¦ İnayet hikâyesi okumasın, aşka tesadüf etıne»lııı |ibi İptidai korkuları bir tarafa atacaksın. «Okudun da ne okursa okusun. Tek okumayı Mr İtiyat etslas diyeceksin. Çocuk, korkacağınız kadar uzun müddet bunlar arasında kalıtııya-tak ve tahlilinin, seviyesinin, sevk ve »kasının istediği klUplara ken ¦llllgindcn süratle yükselecektir. Uil tün okuyanlar böyle yetişmişlerdir. REŞAT NURİ Enlyet ullmcı seyrüsefer şubesi, şehrimizde işliyen bUtOn otobüslerin dczeııfcksiyona tabi tutulmasını kıı-nırluştırmış ve işe başlamıştır. badema her ayın muayyen günlerinde otobüsler belediye tebhlrhanesins gelecek ve dezenfekte edileceklerdir. 1t Köprü' iskelelerinde bulunan vapurların durdukları müddetçe kazanlarını fayrap edememeleri Bele-diya zabıtası UlIrnaU ahkâmuulandır. Köprü emniyet komiserliği, ev-vrlkı gUn Haliç idaresi vapurlarından birinin talimatname hilâfına kazanını fayrap ettiğini görmüş ve vapurun çarhçısı hakkında zabıt tutarak tuklbata girişmiştir. + Eyüp . Keresteciler hattında çalışan otobüslerden birine ait bilet çinin yolculardan para aldığı halde bilet vermediği belediye seyrüsefer memurları israfından tesbit edilmiş ve şiddetle cezalsndırılmssı belediye riyasetinden istenilmiştir. ı -i ıı..... cemiyetinin yedi kişilik yardım, ı faal kuvveti buğUn saat on beşte. ¦mlnöııO Halkevindr açılacak gönüllü hastabakıcı kursları hakkında görüşüp karar vermek üsere toplanacaktır. Kurslar haziran başında bütün haılahanelerde açılmış olacaktır, llulıbıkıci olmak ve dikiş İşlerinde çalışmak İsteyen kadınlar İçin Malhevlerlııdo açılan kayıtlar ayın İ7 sine kadar uzatılmıştır. Sıhhat Vekâleti Kızılay gönüllü hastabakıcı kuralarına alt talimatnamelerin birer kopyesini, Yardlmıc-venler cemiyetine gönderecek ve açılacak kuralarda bu talimatnameler tatbik olunacaktır. Gönüllü hastabakıcı kurslarında İlk evvel harp yaralarını tedavi ve panaıman şekilleri öğretilmeğe başlanacak. Ull derecede olan bilgiler bilâhare anlatılacaktır. Azalar Köyleri Gezecek Yardımsovenler cemiyeti azaları bu ay başından İtibaren şehir civa- rındaki kOyleri gezecek vs kOylulSrl tenvir edeceklerdir. Halkevlerinin kovculuk kolları da bü gezintilere IşUrâk eylıyeceklerdlr. Cemiyet, Hal-kevlerl neşriyatının bu gezinti esnasında köylülere parasız olarak dağıtılmasını istemiş, Evler de bu dileği memnuniyetle kabul etmişlerdir. Sipahi ocağında bir toplantı Sipahi Ocağı azizindin bir çok bayanlar dUıı Ocak merkezinde toplanmışlar, yardımasvenler cemiyetin* âzami müzaherete karar vermişlerdir. Içtlmada Beyoğlu Halkevi relal de bulunmuştur. Bayan Flkııye Es-hal CBiıkardes. Bayan Melâhat Ak-sel, Bayan Nimet AkgUn. Bayan Berset Madra. Bayan İffet Sidak. Bayın Algu dan mürekkep bir komite teşkil edilmiş, bu komite Be-ynğiu llalkevlle temasa memur edilmiştir. Haklı mazeretlerle hareketi tehir eden vatandaşlar Beyınnamelerl» lstanbulu terke-deceklerlnl bildirdikleri hâlda muayyen günlerde ispatı vücut etmlyen vatandaşlardan bir kısmı, vilâyete müracaatla seyahatlerinin tehirine, çocuklarının mektep imtihanlarını v* diğer bizi ailevi hususları «ebep olarak göstermiş ve tekrar şevklerini işlemişlerdir. Vlisyet, bu müra-caatçilere ellerindeki biletlerle dünden itibaren istedikleri yerlere gitmek Üzere, devlet deniz ve kıra yol-lırmm muayyen postalarından İstifade edebileceklerini bildirmiştir. Ankara radyosunda yenilikler (Başı 1 incide) /*/ (Yuıltın sesler) saati haftada bue çıkarılacaktır. Tek Ses, Tek Ruh, Tek Millet 3 — Pazartesi ve çarşamba ¦ünleri (Bir halk türkUfU öğıe-nıyoıuz) başlığı altında bir çeyrek saattik zaman ayrılmıştır. Çoğumuz milli aarkılanmızı biliniyoruz ve bir ağızdan söyleye-miyoruz. Nevyork Vergisinde Cumhuriyet bayramında Vaşing-lon büyUk elçimizin reisliği altında bir yerr.ek tertip edilmişti. İstiklâl marşımızı ve bir kaç halk şa'kısı söylemek LUsm gelince sofradaki 30. 35 kişiden ancak beş. altı kişi buna iştirak edebilmişi.. Yandaki masalarda bulunan Amerikalılar bu noksanı ayıpUmiflardı, çünkü ecnebi memleketlere bir adamın kendi marşını, mektebinin şarkısını ve bir kaç milli şarkı bilmemesi hatıra gelemez. İşte Radyo idaresi bu yeni *«¦ şcbbüsılo bu boşluğu dolduracak. Radyoyu Üç milyon Turk dinliyor. Radyo denilen muazzam halk mektebinden istifade edilerek bir «ene içinde bütün dinleyicilerin elli kadar halk şarkısını bellemesi ve bir ağızdan söylemeğe alışması, milli bırlığımızm güzel bir tecellisi olacaktır. Yalnız bu teşebbüsün tam netice vermesi için biı şeye ihtiyaç var: Halkevlerinde, meydanlarda, kah velerde, lokantalarda, evlerde (Bir halk şark"' öğreniyoruz) programını takip edenler hiç çc-klnmiycrek şarkıyı bir ağızdan söylemelidirler. Bu sayede bütün Türk halk aynı saniyede toplu- luk halinde beraberce şarkı söylemiş, beraberce duymuş ve beraberce heyecanlanmış olur. O zaman tek ses. tek ruh, tek millet manzaıasını canlı bir suıette görmüş oluruz. 4 — (Dünya şarkıları) saatinde cihan musikisi edebiyatına gitmiş olan en güzel şarkılar türkçe melinleıilc »öylenecckiiı. Kandl millî musikimizin yanında cihan musikisine de yer verilmeğe devam edilecektir. Söz Nesriyatındaki Yenilikler 1 — Sabah programındaki (Kadın saati) yerine (Evin saati) diye saat ihdas edilmiştir. Buna ait metinleri doktor Calİp Ataç hazırlayacaktır. 2 — Memleket poU*ı) adı allında her akşam on dakika müddet memleket habeıleri verilecektir. 3 — Pazar günkü öğle neşriyatında Dereden tepeden diye bir çeyrek saatlik zaman ayrılmıştır. 4 — Pazar akşamları (Yurl saati) diye dinleyiciler mcmleke. tın güzellikleri, ayrılıkları, zenginlikleri arasında dolaşluılacak- ur. 5 — Pazartesi akşamları (Men medın saati) vc (Hoşbeş saati) diye İki yenilik yapılmıştır. Meh-medin saatinde milletin timsali Ve gözbebeği Mehmetçiği bizzat mikrofon başında dinleyeceksiniz. Hoşbeş, saatine ait metinleri *n kuvvetli mizah muharrirlerimiz hazırlayacaklardır. 6 —- Salı günlcıi (Yuva saati) diye çocuk terbiyesinden bahse- Memleketin ihracat işleri Vasati Avrupa memleketlerine yapılan İhracata devam edilmekledir. En son yapılın İhracatın yekunu 310 bin lirayı baliğ olmuştur. Al-manyaya yine tUlUn satılmış ve bu parti İle şimdiye kadar Almanlara satılın tutunun tutarı II milyon kiloyu bulmuştur. Bu İhracat arazında lıvıçreye susam. Amerlkaya av derileri. Romaııyaya enginar yaprağı hulâsası, Çekyaya cevı» içi v« torik lakerdası. FilUrtlne K fındık bulunmaktadır. Almınyaya ayrıca çim memuhUı da satılmıştır. Bazı Alman firmaları mUmessiikrı tülün mubayaasına devam etmektedir. Bir firma. Bursa tütün müstahsilleri ilo büyük bir parti üzerinde bir anlaşma yapmak için Buriayn bir mümessil gönderecektir. Bu firmamı» elyevm müstahsü elinde bulunan bütün mahsule talip bulunduğu loylenilmektcdlr. Bir kaç İtalyan firması da memleketimizden nohut, fasulye İle yumurta ve keten tohumu almak üzere alâkadarlarla temasta bulunmakladır. İki Bulgar firması buyUk bir parti zeytinyağı ile palamut ve kuru deri aramaktadır. Romaııyaya gönderilmek üzere bir Rumen firması da zeytin tanesi almakta vs taze torik balığı mubayaası için alâkadarla Icmasta bulunmaktadır. Ceniz kazalarına karşı tedbîrler Limanımızda mukayyet bulunan ve Marmara havzasında sefer yapan motor ve istunbotlııla kotra ve saire gÜbj yelkenli nakil vasıtaları vc bu vasıtaları kullananlar Mınlaka Liman reisliği la-ııfından ?ıkı bir kontrol altına a-lınacaklır. Bu tedbir, mevsim do. layısile vukuu muhtemel bulunan deniz kazalarına mâni olmak üzere alınmaktadır. Liman idaresine mensup motorler badema Marmara havzasında her tesadüf edeceği nakil vasıtasını kontrol edecektir. ¦ ¦ ¦ ¦ dilecektir. Ayni akşam bir (Serbest konuşma) saati vardır. 7 —- Çarşamba akşamları Çocuk saati devam ediyor. 8 — Perşembe akşamları birer çeyrek saatlik iki yeni saat var: (Dertleşme saati) ve (Sanatkârlarımız konuşuyor). Dinleyicilerin sağlık ve hukuk meselelerine dair mektupla soracakları suallere dertleşme »astın d c Sağlık Bakanlığının ve Hukuk İlmini Yayma kurumunun mütehassısları cevap vereceklerdir. Sanatkarlara ait saatte şairleri, mizin. roman ye hikâye muharririmizin, ressamlarımızın, bestekârlarımızın, mimarlarımızın ve diğer sanatkârlarımızın seslerini işiteceksiniz, konuşma tantalini dinleyeceksiniz. 9 — Cumartesi akşamlan için dc bir kültür saati tertip cdılmiş- - r« - 5 . 94T--- OÖNİ)ÎN GÖNE Men dakka dukka' Benim bir sütninem vardır ve ekser sütnineler gibi çikolata renklidir. Sütnine. min bir oğlu vardır, o da anası gibi çikolata renklidir. İkisinin de HabeşistanU beş paralık alâ. kası yoktur, fakat Ötedenberi İkisine de «habeş» veya «habe-|î« derler. Ikİsi de kendilerine böyle denildiği için, hiç bir a-Ukalan olmadığı halde Habe-şstanla alakadarlar. Dün, sütkardeşim, bana bir akşam gazetesini uzatarak: O-1.1., dedi, ben dc okudum: «İtalyan gazetecilerinden An. ¦aldo, Kont Ciano'nun gazetesi olan Tdgrafo'da yazdığı bir makalede söyle diyor: slngilterenin Nccasinin Ha-beıistsna avdetini temin «tmiş olması Italyaya karşı hakaretle, rin en büyüğünü teşkil etmektedir. Ha beşi»'an m büyük bir k isminin İngilizler tarafından işgal edilmesi bir hakaret değildir. ÇUnkü bu ancak bir harp hadisesidir. Fakat faşist İtalya, Ingilterenin Necaşiyî beş sene İtalyanların hükmü ..İtimin kalan Habeşistana medeniyet sok. mak üzere getirmelerini Öldürücü bir hakaret addetmekledir.! Sütkardeşim dedî ki: «Habeşistanuı tamamının I-Üryanlar tarafından İşgali bîr hakaret değildi. Çünkü bu ancak bir harp hâdisesiydL Fakat, İmparatorlar İmparatoru Majeste Haile Selâsiye, kendilinin tahtmdan atılıp yerine başka bir imparator getirilmesini büyük bir nezaketsizlik saymakta haklı idil» Ne diyeyim: Anıaldo haklı, aürkardeşim de haklı, fakat Ha. beşlstan Kralı, İmparatorlar İmparatoru haşmetlû Halle Selâsiye hepsinden daha haklı! KÖR KADI İktisadî Haberler: Çay ve kahve birliği elinde bulunan 11 çuval kahve vilayet cmi'ıııa verilmiştir. Bunlardan altı çuval! Be. tediye kooperatifine. K'j çuvali 4» vilâyete bağlı kazalara taksim edilmiştir. Ticaret Ofisi tarafından getirtilen 500 çuval kahve Ziraat Bankası deposunda bulunmaktadır. Bunların piyasaya verileceği söylenilmek-te v efakal gilnu henüz malûm bulunmamaktadır. + Ankaradan sehrımizdeki alâkadarlara bildirildiğine göre. Birleşik Amerika hükümeti tarafından 4 mayıstan itibaren her dört günde bir Amerika Ue Süveyş arasında »e. fer yapılmasına karır verilmiştir. Bu seferleri yapan vapurlarla bilhassa gıda ve tıbbi maddeler ve İnşaat TAKVİM İS MAYIS 911 UMA AV; 5 - Gün: 156 - Hışır: 11 RUMİ: 1557 — MAYIS: 2 HİCRİ: 1360 — Rrblüldhır: l'J vahit ZEVAİJ EZANİ GÜNEŞ: 6.İ2 8,22 ÖĞLE: 13.10 00 İKİNDİ: 17,07 8,17 AKŞAM: 20.20 12.00 YATSI: 22,10 1.00 İMSAK: 3.37 7.17 — m... ı .i hakkınız var. Bana Imnıı anlat-tıftınım teşekkür ederim. Bite çok yardım etmiş oluyorsunuz. Mademki onu otomobille K-.liir.hmu/ her halde bu adrc-| bilecek* İni t. Delki de evinin adresidir. — Hayır onu evine götürıııcdlııı. — Ya nereye götUrdünUz* lirleri! artık fa/la bir sey «Öylemrk Iste-mUı.nlıı. Fakat polisle nnku yapılomıyacsğl-m .ınl.ıılı. Belki de şoTorU bııldıırıırhır ve hakikati nasıla* öğrenirlerdi. |l.l mi doğruyu söylemek daha münasipti. — Otomobile binerken nereye gidoegtnl •»rdugum saman Pikadilly mrtnanında Mol-den »okağının kösesinde İneceğim, demirli, ilenim Kİdneğlm yer de bu İdi. Poll» m.mmm inanmamış glbl yUsliııe bakıyordu. — Demek kk, kendi evlnl/ln oııUndr •¦ ıls m.iı ve ayrıldınız Öyle nıl? — Evet. — Bu tesadüfü garip bulmudı DM T — Kendisine bir şey söylemedim. Ben lek-nır taksiye hindini. Plkadlllv meydanını 7ıy İr bir dtlastıltıan ve o go/drn kaybolduktan ¦gSJM evime geldim. _ Nschs ayni yerde Inrrcglalrl kendisine KuylrmedUÜs? — laanmıyarak ve kcndlslle İnmek İstediğimi zannıdeıckli. — Anlıyorum, nezaket gösterdiniz: — Kendisini hiç kimse bekliyor muydu I — Bilmiyorum, görmedim: 1 _ ıı...... ertesi sabah pcmcrcnltılcıı bn- YEŞİL GÜL Yazın: Roy Wikers — 11 — Çeviren: Rezzan A, E. Yalının kurken onu tekrar ıcordünüs ule ml? Sonra da gözlerinizle onu takip eltinle ve vurulduğuna şahit oldunuz? — Evet- — Tuhaf ve karrnakariMk bir mesele::: Yazık geaç kan sorguya çeheml»ruz. Her halde yakıads iyileşir de biz de bunu yaparı*. Size çok teşekkür ederim Misler Brlerl bize epey yardım mm — Ben çok dalgınını Sìr Villanı, baron kendi kendimi tekzip ederim: Monra yalan söylediğime hükmeder I......len boş yere şUp- he eılernlnlz: İyisi ml beni salılt diye çağırmayınız: Sonra basmış l açarım: llıpse bıdsr yolum vardır: Sir Villanı sjülerek Brlcrll'yl teşyi etti. Sonra kendi kendine.- — Eger dikkat ctııırf«rn korkarını kl. hapse gidersin: Diye söylendi: Sonra nıuaiul Roıı«»nu çağırarak: — Genç kızın o gece nereye gittiğini mutlaka öğrenmek lâzım: Orada duran şoförlerin hepsini sorguya çrklıılı: Elbette blrbl ¦.uu görmüştür: Sonra Brlcrll'yl de gözden kaçırmayım/. Genç kızı evine almıştır: İler holde o da bir şeyler bilecektir: Varuıı - ..titen fa/la konuktum: Bana mütemadiyen yalan söyledi: Bu İşle onun da bir alakalı vardır her halde: X YAG LEKESİ Slntyn, renkli bir kelebek glbl güzeldi. Bu parlak, ve Közr çarpan Küzrlliği ¦« hele /engin taşralıları kolayca . ezbedeblllrdl. Biraz fa/la ......-ı olsaydı Laid (.'et Wind kızını A. merlkuya gölürllr vo orada bir mllyırder ile evlendi reblllrdl. Asil bir İngiliz, alle-l-nin unvanı epey para edebilir, vc epey pahalıya satılabilirdi. Amerlkaya gidemedikleri kin rmuince bir İngiliz ile tktlfave mecbur kalmışlar. Boldenl avlamışlardı. Kocası olUr ölmez Sinlya babasııun koluna girerek UlUrdcn vakur bir eda İle çıkıp gitmişti. Lord Cet Wind alacaklılarını atlatmak la/un geldikçe gayet soğukkanlı n-.ı."iı «luyordu. Takat damadının bu seklide ani ölümü adamı ellust etmişti. Bir düzUye söyleniyor, ne yiipaiagini LUemlyordu. biat-ya İse çok soğukkanlı ve sakin İdi. şoföre eve gltme-ılnl emretti: Lord Cet Wind hâlâ Miylenlyordu: — Ne felâket, ne aksilik, tam dü*Us gUnlI Ölmek.. Vah vah!. — Rica ederim baha, sakin olunur.. Kaderimize razı utmaktan başka bir şey yapamayız. ı.ı Wind kızının yüzüne hayretle baktı. Nc diyeceğini şaşırdı. Gelin elbisesine mahzun mahzun bukaruk: — Bari elbiseni çıkar, çocuğum, dedi. Maiden sokağına sonra gidersin. _ Bana elbisemi çıkarmak için bins yardım edrr ı.ıı-ım/. babar Bu kalabalık kumaş yığını Hinden ben yalnız çıkamam. — Annene ne söyleyeceğiz t Zavallı kadın ı.e ksdar Üzülecektir. Ne büyük bir felâket... Vah, vah.. — I .İlime. im/, baba.. Annem de Buklenin dün mühim bir parayı benim namını* yutmlıftıııt duyarsa «' kadar lıvzlu ll/lılnuz. Genç kız hastalığındun dolayı aııııotıu* acırdı. Fukat kadın pek çek menfaat duskUnU oldufiu ki» hislerine tavıi' iî"-tcr-mek hatırımı bile gelmezdi. Lord Cel»lod iclnl çekiyor, ne söyllyece-ftlnl Mlemlyordu. Kızına sokuldu vc tavrına müşfik bir eda vermeğe çalışarak dedi kl: — -u.1% ı yavrucuğum, arlık sen büyü .HU». Bans Öyle geliyor kl. biz »on srnrlcrde blrlblrlmlse biraz uzak düşlbk. Belki böyle değildir, bilmiyorum. I akat c.niıı ulolılllraln (Arkası var) Başmuharriri! Ahmet Emin YALMAN VATANEVt — . .ıv .i..ı.ı.ı. MolİA Fro art S. ! Telefon. 241S6 — Teiera* VATAJI İst 17 MAYIS 1941 CUMARTESİ Fİyatı 5 Kuruş SİYASÎ SABAH G A Z E T E S Yıl: I — Sayı: 264 Sinema Sayfası Bugün 4 üncü Sayfada Fransız istiklâli j boğazlanıyor Fransız milleti tarihinin en buhranlı dakikasını geçiriyor. Ya şerefini kurtaracak, ya müstakil millet o-larak dünyadan kalkacaktır. Yazan: Ahmet Emin YALMAN (g=? imdiye kadar gördüğümüz manzara şu idi: Fransa adlı gemi batmıştı. Fakat Mareşal Peten. mütareke denilen cau kurtaran simidine sımsıkı sarılarak Fransanın şeref ve namusunu suyun yüzünde tutmağa çalışıyordu. Laval, bu emaneti, seksen beş yaşındaki Mareşalin elinden a-lıp Almanlara teslim etmeğe çalıştı. Peten oyuna gelmedi. Laval'i yanından uzaklaştırdı. Fakat şimdi öyle görünüyor ki, Laval'in yapamadığını Amiral Darlan yapmış, ancak bugüne ait bir takım mahdut vc yalancı menfaatler mukabilinde Fransanın ebedî mukadderatını Almanlara teslim etmiştir. Mareşal Pcten'i nasıl yumuşattılar? Rehine diye tutulan Fransız esirlerini serbest bırakmak, işgal masrafını azaltmak. Fransayı, İtalyanların haris iddialarından kurtarmak, yarınki Alman nizamında kendilerine | bir baş köşe ayırmak nevinden neler vadettiler? Bunu bilmiyoruz. Fakat hiçbir muvakkat menfaat yoktur ki. her vakit i-çin feda edilen Fransız istiklâlinin ve Fransız şeref ve namusunun yerini alabilsin. Bugünlük ilân edilen fedakârlık, Alman tayyarelerine Su-riyeden geçit hakkı vermekten ve Şimalî Afrikada tayyare üsleri temin etmekten ibarettir. Fakat her şey, bu ilk fedakâr- Ankara hava şehitleri ihtifali: Hükümet erkânı abidenin önünde . Askerî rical İstiklâl marsı m ylenİrken ihtiram vaziyetinde lık adım m d; bir namuslu larm defteri ilk defa ola ması kâfi ü karlık yolur atan bir dev lar atmakt nevî kuvvet bekâret pen manlar, bir ırettir. Vasıl Irakta vaziyet sakin Habbaniye ve Basrada bir değişiklik yoktur SURİYE HAVA MEYDANLARINDA 4 ALMAN TAYYARESİ TAHRİP EDİLDİ Kahire. 16 (A.A.) — Orta Şark İngiliz umumi karargahının tebliği: Irakta vaziyet sakindir. Basra ve Habbaniye mmtakalannda bir değişiklik olmamıştır. ? Kahire, 16 (A.A.) — Resmi tebliğ: ingiliz hava kuvvetleri. Alman tayyarelerine Suriyede Uç tayyare meydanında taarruz etmişlerdir. Bunlar Şam, Bayak ve TüdmUr tayyare mey d anlarıdır. Bunların hepsine d Un taamız olunmuştur. TUdmur'de üç Yunkors. diğer İki Alman tayyaresi ve bir Capronl mltralyöz ateşine tutulmuş ve 9iı az Uç tayyare cttfdj. ha. sara uğratılmış ve bir tayyare yakıl- İngilizler Sollum'u Geri Aldılar Son günlerde bütün siyasî ve askeri dedikoduları üzerinde toplayan Suriye haritası ine ilk ç yi çakabıldikten sonra evin tam | sahibi olmanın yollarını pek iyi bilirler. Karşılarına yeni engel-1 ler çıkmazsa, Vişi'yi büsbütün ; avuçları içine almaları. Fransız 1 donanmasını ele geçinneleri. Şimalî Afrikada ve Suriyede bulunan Fransız kuvvetlerini kendilerine tâbi bir müstemle-ke kuvveti haline indirmeleri: ancak bir gün veya hafta m ese-1 leşidir. Fransanın eski ve tabiî müttefikine karşı harbe sürüklenmesi gibi bir faciayı da belki göreceğiz. Garibi şu ki: Vİşi Fransa sı e-peyce müddet azim ve irade gösterdi de tam Amerikan yardımı tesirli bir şekil almağa başladıktan ve Almanyanın tâ içinde bozgunculuk emareleri belirdikten sonra Almanyaya teslim olmuştur. General De Gaul'ün temsil ettiği iııyan ruhunu bugüne kadar bülün Fransızların benimsememesine iki sebep vardı: Birincisi, Mareşal Peten'e kar-şt bütün Fransızların beslediği hürmetti. Mareşal bir bayrak gibi ortada duruyor. Fransanın makûs taliine vckarla karşı geliyor ve mütareke anlaşmasile kurtarılan ufak tefek menfaatlere emin bir bekçi vazifesini görüyordu. İkinci sebep te sol taraf fırkalarının harpte iflâs ederek lideri erik) beraber menkûp mev k:e düşmeleri ve kovu millivet Surîyeden Gönderilen Tanklar ve Harp Levazımı Londra. 16 (A.A.) — Müstakil Fransız ajansmın Kahire muhabiri, hafif tanklarla dlger harp levazımının Surîyeden Irak İstikametine geçtiğini bildirmektedir. Ayni muhabir, hür Fransız pilotlarının perşembe geeeai Suriye topraklan üzerinde uçarak Orta Şark. takı hür Fransız mümessil 1 General Katru'nun imlasını taşıyan beyannameler attığım da bildirmiştir. Vak tıle Şam valisi olan General Catru- Irakta Hava Meydanları, Demiryolları Bombardıman Edildi Kahire, 16 IA.A.| — Britanya orta Şark Hava kuvvetleri Umumi Karargâhının dünkü tebliği: İrakta; Düşman mevzilerine ve hava meydanları, demiryolu, otomobil nakliyatı gibi askeri " de- vamlı hava hücumları yapıl ırltştır. Asmara. Raştt, Musul ve Bagdııd şimendiferi bombardıman edilmiştir. Almanlar Kamerunu istiyorlar Oradan da kolayca Fasa yürümeyi düşünüyorlar Londra, 16 (A.A.) — Mea gazetesinin Lizbon muhabirine göre Dadanla Hitler anlaşması (Devamı: Ha. a, SÛ. S ao) /§/ Fransızlar hem suçlu hem güçlü Meydanların bombalanması protesto edüdi Beyrut, 16 (A.A.) — Aşağıdaki resmi tebliğ neşrolunmsurur: Geçenlerde bir miktar Alman tay yaresl Surîyeden transit olarak geç-(Devami; Sa. S, mi. 1 te ^ B. Roosevelt'in Fransızlara hitabı Bu hitabeden bir tesir beklenmiyor yasington. 16 (A.A.) — B. Roosevelt bugün vakit gecurrre-den radyo ile Fransızlara hitap (Devanı Ka. a. Ha. « b») X Mim Kemal Ordudan Ayrıldı Almanya İspanyol Topraklarından Asker Geçirmek İstememiş Berlin, 16 (A.A.) —Stefani: Alman hükümetinin, Madrit hü- Motorlu nakil vasıtaları Halfaya geçidi, müsaid mevkii zaptediidi Kahire. 16 (A.A.) — İngiliz kıtaları, dün. Halfaya geçidini. Müsaid ve Sollumu işgal etmişlerdir. ? Kahire, 16 (A.A) — Orta-sark İngiliz umumî karargâhının tebliği: İngiliz kıtaları dün. setir kuvvetlerinin mahdut mikyasta yaptığı bir hareket neticesinde Halfaya geçidi ile Müsaid mevkiini ve Sollumu zaptetmelerdir. Düşmana mühim zayiat verdirilmiş ve Almanlardan bir miktar esir alınmıştır. Amba Alagi Etrafındaki Çember Daralıyor. 500 Esir Alındı Kahire. 16 (A.A.) — İngiliz Devamı Sa. 3 SU. 6 da XX Vişi hükümetinin Suriye üzerinde mandası var mı? [5 Mayıs tarihli gazetemizde Akşam refikimizden, Nec-meddin Sadak'ın başmaka-esini "Fransanın Suriye man dası halâ baki mi ki..... başlığı altında nakletmiş ve bu meseleye Bay Eden'den on gün evvel temas etmİjtik.) Londra, 16 (A-A.) — Renler ajansının diplomaUk muharriri yazıyor: Daha iyi bir anlaşma için Almanların ileri sürdükleri şartların Vlşı hükümeti tarafından kabulü üzerine beynelmilel siyasette esas alaka ansızın Suriyeye teveccüh etmiştir. B. Eden Avam Kamarasındaki beyanatında Alman tayyarelerinin Suriye hava meydanlarına geldiğine vs Ge. -nrral Vavel'e bundan mütevellit vaziyeti karşılamak üzere İcap eder tedbirleri almak için tam lalahiyet verüdiglnl ifşa eylemiştir. Bu. esasen çok muğlak olan vaziyette çok vahim bu- İnkişaftır. Ve bu ınh.-afı.ı îngllterenln VısI hakkındaki münasebetlerinde ne te-(Devamı Sa. 5. SU. S de) /X/ Büyük cerrahî üstadı Mim Kemal ordudan ayniması münnsebelile dünkü merasimde söz söylerken Yas haddini doldurduğu için esısıarı metleriı de orta Alma tıklan | tâbi nlı Yu£. -akipsiz şekil- ol maşıydı, »davyada yap lerecede hırsa Fransayı an-•asıtasile bac- Her an kullanılmıya amade olmak şartile maskelerini kaldıracak I Lür'.ı\ '¦ cerrahî hayatında çok mühim roller oynamış olan kıymetli doktorumuz Mim Kemal öl.enin ordudan avrılması dola-yısile dün Gülhane hastanesinde bir merasim yapılmıştır. Merasimde basta Vaü ve Belediye Reisimiz Lûtfi Kırdar olmak üzere güzide bir kaıabalık hazır bulunmuştur. Bu merasime saat on yedide başlanmış ve açılış sözünü Gülhane hastanesi başhekimi doktor General Süreyya söylemiştir. Bundan sonra Milli Müdafaa Ve. kâletile Sıhhiye dairesinden gelen tezkereler okunmuştur. Göz kliniği profesörlerinden albay Niyazi Gürcü ple Birinci Ordu sıhhiye mütehassısı alb£.y GAZETELERDE RENKLİ HARİTALARA RAĞBET kal. I, hu. S te) /—/ , t hayatından uzun sitayişle bahsetmiş-hitabelerden sonra ıterem profesör «ceı eleri, ihtisası ve bu söz alan mu At ısa» hayalı hakkında konuşma, da bulunmuş ve kendisine göste- layı hazır bu ve idareciler h ve alâkadan do-unanlara, hastaneye jıe teşekküllerde bu. — Bu aabahjaj dünya haritasını gösteriyor. İlaveli Son Saniye!!. Amerika Fransa ile münasebatı kesmek üzere Vaşington. 16 (A.A.) — Her bakımdan ve fiili mahiyette olmak u-zerc Birleşik Amerika ile Fransa a. rasmdakl siyasi münasebetlerin sona ermesi vc Fransadaki Amerika btlyUk elçisi Amiral Leahy'nin yakında geri çağırılması bekleniyor. Birleşik Amerikanın Fransayı m Ih verden uzak tutmak yolundaki büyük gayretleri akim kalmışa benziyor. Fransanın hattı hareketi ve Roosevelt in «Nazi rejimi İle İttifakı ta-ztrnmun edrbllecek herhangi bir İş birliğini Fransanın kabul etmesini a. kıl almaz yolundaki sözleri gazetelerin ilk sayfalarında Hcatt'e ait haberlere takaddüm etmektedir. Bu sabahki konuşmaların başlıca mevzuu şudur. Fransanın Okyanusun iki sahilindeki müstemlekeleri ve bilhassa Marttnlk 73. Keen ve Dakar ne olacaktır? BugûnkU şartlar içinde Amerikanın tabiatiyle alakadar bulunduğu bu mesele nasıl bir inkişaf gösterecektir? Vlştnin hattı hlrckcti Amerika efkarı umumlyeslnde vc hükümet mahfillerinde elim bir tesir yapmış ve harbin Amertkaya ne kadar yakın olduğunu göstermiştir. Hırvatistan krallığı Etrafında müzâkereler cereyan ediyor Roma. 16 (A.A.) — Oh: Dün akşam teyit edildiğine gör: Hırvat tahtına getirilecek müstakbel kral hakkında, Hırvat hü-kûmetile müzakereler cereyan et. mektedir. Müzakereler hakkında tafsilât alınamamıştır. Hırvatlstanın deniz menfaatlerinin de Rom ad a nazarı itibara alladığı ilâve edilmektedir. * Zagreb. 16 (A.A.) — Stefani: Dün. Hırvatistanda. müstakil Hırvat devletinin hükümranlığın, temsil edecek olan Zvanimrrov krallık tacının yemden ihya edildiği ilân olunmuştur. Bu husustaki emirname, reamî gazetede intişar etmiştir. Roma, 16 (A.A) — Ofi: Hırvatiatamn müstakbel bininci kralı olarak ismi geçen Dük Spo. leto 41 yaşındadır. Dük Spoleto, Dük Aosta Ammanuel'in »kinci oğlu ve Habeşistan umumî valisi Duk Aosta'nın ortanca kardeşidir. Annesi Louls Phılıppe d'Or-leansin kızı Prenses Helene de France'dır. Berlin vaziyeti kavrıyamıyor A.A.) — Tai Ma lerl dlger memleketlerin vaziyet ve bilhassa Irak'ın Arap alemlı mazhar olduğu teveccühleri alaka takip ediyorlar. GÜNÜN SESİ Gökyüzü süvarileri Yazan: REŞAT NURİ Çor okluğumun bir kı*nıı İı mirin V. ml.ili-iii.tr i.--. ••¦ı-iır. Burada bir !«peu boIugU varili te a*kerlr. rıa hr|i«l Midilli ve *akıc çocuk -larrydı. Bir aralık ¦ ı ¦ ¦¦ ı bu adalılar a-raaına hır orta Anadolu uşağı duştu. '7¦*"'¦*- «aman Kale dışındaki çayırlığı» bırakılmış başı boş atlara bindi*! ve rüfgflr gibi çitler, hendekler Uıerlnden aşarak kendisini hayranlıkla .. ılı m dınU ço-cuUajuım in...i..,.. j, hünerler yaplıftı Kin adını cambaz koymuşlardı. Blnifllltl İm mertebeye eriştirin, e iye kadar kltn İrilir kaç defa attan .in ......-ı„ kl. yUstl - meşhur i...iı-..rt. ııni.1 nlhl . yamn yumrudan, yara ve vanıaılnn parmak ba-sılamıyacak halde İdi. Hk grldlgl »man lambazda suya karşı bir kuduı rirhşetl vardı. Hele denli bira* kabarıp kopurml. ye başladığı vakll tabiideki koprU ürerine ayak kapjpjajji MMPat ede-merdl. ¦MM Duba dedikleri bir bu.vlık yelkenli aandal her gDn Ye-nikalr ile I/tıılr ara mit d* hlr İki sefer ynpryor ve er/ak goturUp getiriyordu. Bir gün dııhnıılnr ramhara, bir azizlik yapmayı laanrlaılılar ve onu karga tulumba ederek iandıılu attılar. (Lütfen sayfayı çevirini») Avrupada VATAN T7 5 - 941 ŞEHİR 3___ Nasıl Geçti Bir Rus kadınının tavsiye ettiği oda Yazan Eebia TevHk BAŞOKÇD Telif ve tercüme hakkı tam amile mahfuzdur — içinizde türkçe bilen var mıdır? diye- sordum, Bir İanesi; ¦ - Evet efendim hepimiz biliriz, lîır emriniz mi var? dedi. — Hayır, dedim. Büyük bir derdim var. Bası felaketlere uğradım. Şimdi I'' Berline grldlm. çatışmak Islıyorum İyice diki; dikerim Bana adresler verdiler. Fakat hiç klmsa yabancı isçi istemiyor. Düşünüyorum ki. bir oda tutar da orada dlkif bulursam belki kendimi yaşatabilirim. İranlının hırı ı atıUı: — Çimdi ye kadar hiç çalışmış mı Minıs hanımefendi? — Hayır, dsdim. Hiç çalışmadım. Fakat şimdi ihtiyaç karşısında çalışıp hayatımı kendim kaşanmak istiyorum. Bunu söylerken sesimin titrediğini hissediyordum Ezkaza ağlamamak için eon jayrettml sarfediyordum. DDkkânm bir i-----inde bir kadın elindeki bir eski elmas İğneyi yanındaki rranlrya fpB" teri yordu. Galiba, besim titrek sesim onun dikkatini enlemi »ti Paraca, almanca bir şeyler nârtedi Sonra bana döndü, fran-•ızca: — Madam dedi. bir şey ml on-¡örsünüz? Size belki tafsilat verebilirim. Ben Kıı v — O. dedim. Teşekkür ederim. Evvela çatışmak İstiyorum. Bunun İçin da bir oda srıyoruum. Simdi oteldeyim. Hiç kimseyi tanımıyorum ve nereye. «iu«viiat edrcfglrnl de bfl- reyim" «Ana Bancı- ştı .«¦- 23 Fro-iayn Firltcza» oraya gidersiniz, eger «da h*l* hosm tuUrsınız. ÇUnkU Ber Hnde şimdi baş oda bulmak bir piyangodur. Odayı tutun da sonra İş bulmak kolaydır. — Madam. Detflm. Site mlnnetla-yrm. Bana bOyuk bir vardbm ettiniz, ajtnıdl hemer. oda Kin gülerim. Size çok teşekkür ederim. Bonra iranlıya ddrıdUm. Türkçe o-Jarak: —Beyefendi dedim. Mademki size derdimi söyledim. Hepsini tamamla-snak isterim. Otel hesabımı ödiyecek «mram »ok. Benim bir samur kür-«m ve -bazı şrylerlm var acaba size bıraksam mukabilinde bana biraz para ikraz edebilir misknis? Ortadaki İranlı yerinden fırladı: — Hay. Ray. hanım efendi size 4aer kolaylığı yaparız. Tarm yine bu e«r« teşrif edin. istediğiniz seyteri de beraber getirin, Bizi üzüntüden kurtarırız, tnt© benim kartım, ismim Cadlkoftur. dedi ve ben bu mıığaza-nm sahibi değilim. Benim de bir şe. «V t fabrikam vardır. Ben şu sıkıntılı dskikalarrmda karşıma çıkan bu İn saniyetli inaanları tanıdığıma teşekkürler ederek oradan ayrıldım. Doğru sora sora Ansbahcr Şlrasede 23 numarayı buldum. Çok eski bir evin tahtadan köhne ve karanlık merdivenlerini yavaş yavaş çıktım. Frolayn Fu-ıtç dördüncü katta oturuyordu. Kapıyı korkarak çaldım. Acaba odayı boş mu bulacaktım? Yoksa tutulmuş mu olacaktı? Kapı açıldı. Saçlarını tepesine sim sıkı toplamış, ulun boylu sert şimali göğsü dışarı doğru fırlamış şişman bir kadın karşıma çıktı. Elimdeki lügat ki tabın m yardıml-le ezberlediğim btr İki kelime İle o-da İstediğimi »Ayindim Frolayn Pirit ezanın yüzü güldü. «Buyurum diye bana yel gösterdi. Dar ve karanlık bir koridora açılan bir odadan içeri girdik. Odanın manzarası İlk bakışta beni biraz Ürkütmüştü. Tozlu ve bakmışız eaki sakil eşyalar yan yana dizilmiş odaya kirli bir eşya deposu manzarası vermişti. Kösede bir — 31 — tahta karyola vardı, Üzerinden sarkan Örtüler içindeki yatağın pek tc açacak temiz bir şoy olmadığını haber veriyordu. Fakat evin İçinde en çok iştahı kaçıran şey saatin dört bucuk beş oluşuna rağmen her tarafta hissedilen soğanla karışık bir iç yağı kokusu idi. Camlar açık olduğu halde bile bu ağır koku evin her tarafına hatta eşyalara bile sinmişti. Frolayn Flrltçza odasının güzelliği nl, genişliğini birçok metetti. Hele .kındı. nın kirası ayda üç ndl biraz pey verir-: saklıyacaklı. kadına ancak dört-ccglml anlatabildim. e Paristcn getirdi-an bozdurup da ka- elli markı çıkardım, ya verdim.Galiba bu kolay kiralanamıya- 19 mayıs Gençlik bayramına iştirak edecek olan genç kıllarımız dün bu hususta denemeler yapmışlardır. Yukarıdaki reıimlerİmİz bu denemede bulunan genç kıllarımızın yürüyüşlerini göstermekledir Ankara-İstanbul yeni şosesi cağı için ki bu işten Frolayn Flrltçza pek memnun kolmışu benziyordu. Akşam saat yediye doğru otelo avdet ederken kafe Krançlere filde-miyeceğiml düşündüm. Artık cebimde kalan birkaç mark böyle bir lükse müsait değildi. Fakat ne zararı demki bu yolu ben bir Ölüm yolu diye kabul etmiştim. O halde bütün sıkıntılar, yoksuz-luklar. mahrumiyetler o yolun bana göstereceği başlıca sahnelerdi. Vo ben onları alaka ve merakla usanmadan takip edersem ancak o zaman hayatın hakikat k lamını öğrenecektim. Ve belki... Belki de kendi varlığımın hakikatini bunların İçinde bulacaktım. Bu yola çıkarken mahrumiyetlerin karşısında ytlma-maya ve arzularımın nişlerimin karşısında kendime hâkim olmaya söz vermemiş miydim? Verdiğim söze hep hürmet etmiştim. Şimdi de insanlığımı kendi ö-nümde ispat etmeliydim. Bu her insanda böyle midir bilmiyorum. Fakat ben çocukluğumdan beri varlığımda iki şahsiyetin mücadelesi arasında yorgun kaldım. Birisi kalbin şahsiyeti... Bu. öyle ıhı- gelmezdi. ikincisi dimağın ve düşüncelerin şahsiyeti.... Bu. aman, dinlemez, çok kuvvetli bir mahlûktu. Daima kalbin şahsiyetini tenkit eder, hırpalar, ve ona daima akıl ve moral hocalığına kalkardı. Bu İki şahsiyetin a- le Ankan takip edecektir. Bunun için bu büyük yola ilk teşebbüs olmak üzere İzmit vilâyeti dahilinde bu-lunan Şamandıraya kadar kısmının inşasını istanbul vilâyeti yaptırac-klır. Vilâyet, bu iş İçin bütçesindeki yol inşaatı tahsisatından lüzumu miktar paıa ayırmıştır. Bu kısmın inşası bir müteahhide ihale olunacak ve mümkün olan süratle işe başlanacaktır. Şosenin diğer kısımları du limitten itibaren güzergâha tesadüf eden vilâyetler tarafından yaptırılacaktır. Tasarruf bonoları Herkese elverişli ve kısa vadelidir Muamele vergisi tenzilât listesi Polis mektebinde İstanbul Polis mektebinin elli dördüncü devre mezunlarının 20/5/1941 günü saat 10,30 da Cumhuriyet abidesine merasimle Çelenk koyacakları Öğrenilmiştir. Ayni gün saat 16 da mektepteki Polis şehitleri anıtında diploma ve mükâfat tevzü merasimi yapılacak ve Peıapalas hâdisesinde şehit olan İki memurun isimleri de, bu merasim esnasında, abi- Ders yılı başı tesbit edildi Ders yılı başı tabirinin hangi tarihe İşaret olduğunun kati o-larak bilinememesi bazı tereddütlere ve yanlışlıklara yol açmıştır. Maarif Vekâleti Müdürler encümeni bu mesele hakkında bîr karar vermiştir. Bu karara go. re. ders yılı başı tabirinden, badema talebe İçin derslerin bağlıyacağı gün. öğretmenler için derslerin bağlıyacağından bir hafta evveli ve başöğretmenler içjn de derslerin baçlıyacağamdan on beş nün evveli anlaşılacaktır. Dünkü sayımızın birinci sayfasında Ankars havadisleri arasında ihraç edilecek Taıarıuf Hazine bonoları hakkında kısaca malûmat vcrmtşiık. Ankatadan alınan bir habere göre. Tasarıuf bonoları duacı hakkında hükümetçe lanzim ve büyük Millet Meclisine takdim olunan kanun lâyihası Maliye ve bütçe encümenlerinden çıkmıştır. Tasarruf bonoları küçük tasarruf sahiplerinin bir işte kullanmadıkları paralarına kârlı ve emin şartlarla bir faydalanma sa. hası temin etmek ve bu suretle toplanacak paralardan milli müdafaanın fevkalâde masrafları hususunda iılılade olunmak mak. sadıle çıkarılmaktadır. Esasen bir çok memleketler bugünkü harp dolayrsıle mütemadiyen artmakta olan milli müdafaa ihtiyaçlarını karşılamak için cTes-lÜŞat bonosu. «Milli müdafaa bonosu», «Tasarruf sertifikası» üıracı gibi mali tedb.ı.rı almış-Lirdir* bulunacak. 3. 6. 9 aylık 1 buçuk nihayet iki seneye kısa vadeli ve 5, 10. 20 lir herkese elverişli olacak, | çekleri faiz nisbctleıj biraz »ekçe bulunacağı gibi mut leri de bir devlet müessesen ve Merkez Bankasilc sıkı * bulunan Amortisman S tarafından yapılacaktır. Hazinenin ihracına mczı duğu evrak) nakdiyeden ¦ ul bonoları satış hasılına r tenzilât listesine s yapılan ilâveler alakadarlara bildi-rnamoyo göre, mu-ınununun 21 İnci abı olarak 30.7.910 38 sayılı kararna-e konulmuş olan enzllll nlsbetlerlnl D durumunun so. le (nişastadan ma-vesi ve bu ıtıamu-isbetinin yüzde 24, satılan uzum ve Tıp fakültesi kız talebesi Gönüllü hastabak ıc 111 k kurslarında hocalık yapacaklar netıc* da al dir. Bui Tıp Fakültesi Dekanlığı. gö-| nüllü hastabakıcı yetiştirmek | üzere yeni bir teşebbüste bulunmuştur. Bu teşebbüs hakkında edindiğimiz malûmata göre Tıp Fakültesi kız talebeleri hastabakıcılar için açılacak kuralarda muallim olarak çalıştırılacaktır. Bu husus. 140 talebemizin iştira, kile Tıp Fakültesinde yapılan kalbin şahsiyeti bu yeni acının kı şısında kıvranır kıvranır, günleı hattû haftalarca ağlar yolunur. I kat ylns bu müstebit Önderin peş; den ayrılamazdı. (Arkası var) Sanat okulları muallim İmtihanları Sanat mekteplerine muallim yetiştirmek için, Sanat mektepleri mezunlarından muallim olmak arzusunda bulunanlar arasında bir müsabaka İmtihanı açılacağı öğrenilmiştir. İmtihanlar mayısın yirmi beşinde Ankara Bölge San. at okulunda yapılacaktır. İmtihanlara gireceklerin Ankaraya kadar olan yol masrafları Vekâlet tarafından ödenecektir. ram hazırlamıştır. Bu programda, esasen tıbbi bilgileri bulunan kız talebe, kısa bir müddet için hastabakıcı kurslarına devam ettirilecek, bunun içjn de talebe üç grupa tefrik edilecektir. Bu grup. Ur Cerrahpaşa ve Haseki hastanelerinde iera göreceklerdir. Birinci grup mayısın 20 sinden yirmi dördüne, ikinci grup da mayısın yirmi allısından haziranın allısına kadar kurslarını bitireceklerdir. , | açılacak olan kamplara sunacak, lardır. Çocuk kamplarına İlk plânda 2000 çocuk alınacak Toplanacağını dünkü sayımızda bildirdiğimiz Yardımsevenler cemiyeti şehrimiz şubesinin faal heyeü dün toplanmış ve şubenin şimdiye kadarki mesaisini gözden geçirmiştir. Evvelce de yazıldığı gibi kimsesiz ve yahut babası askere gitmiş çocuklara kamp açılmak İşi de gözden geçirilmiştir. Şuibe. bu mesele hakkında Maarif müdür-lüğile temas halinde bulunmaktadır, öğrendiğimize güre ilk plânda 2000 çocuk, Kızrltoprak. Erenköy. Maltepe ve Kartalda Ahlâk notları İnzibat komisyonu bulunmayan bir veya iki öğretmenli İlkokullardı «iyi» dereceden aşağı ahlâk not.innın tek öğretmeni) okullarda bunun öğretmen, iki öğretmenli okullarda da öğretmenler tarafından müşteteken kırar altına alınması Vekâletçe tensip edilmiş ve alâkadarlara bildirilmiştir. Askerlik İşleri Fatih Ukerllk Şubesinden: Her ne sebeple olursa olaun hiç nıkerllk yapmamı» 1312 . 332) da. hil acemi İslam vo gayri islâm erat ile muhacir olarak yurda gelip te geldiği yabancı memlekette askerlik yaptığına dair vesikası olmıyanlsr vc yino memleketinde iş mükellefiyeti şeklinde askerlik yapanlar talim, terbiye maksadllo şevke tâbidir. Şubede toplanma günü 22 mayıs 911 perşembe günüdür. Bu gibilerin mc2kûr günde behemehal şubeye gel meleri gelmiyenler haklimde kanuni takibatta bulunulacağı ilan olunur. * Veril Eminönü As. Şubesinden: 1 — 312 (dahil). 332 (dahil) doğumlu acemi (sağlam ve sakat) ihtiyat erat sevk edilecek Ur. 2 — Toplanma günü 22 mayıs 041 perşembe günüdür. 3 —şbu ilân davetiye makamında olup vaktinde gelmiyenler asker, lik kanununun 00 ıncı maddesi mucibince cezalandırılacaklardır. GÜNE Hasisler arasında iya Günün Üniversiteye F*—** yaptığı bir milyonluk tesis dolayısilc «Vatan», hasislerden sayılan Ctlâl Muhtar ve Halil Lûtli Dördüncü İle görüştü. Bu münasabstle ban hasislik fıkraları hatırıma geldi, aşağıya naklediyorum: Ukoçyalılar dünyanın en hasis adamları olarak tsmnmi|lır: İki I iı ı. .iı tutu}muı- lar, denize dalacaklar, evvelâ çıkan bir İngiliz liran kaybedecek. Bu iki lıkoçyalı dslmiflar... Ve bir daha çıkmamışlar... * Sönmüş bîr yanardağı ağzının bu kadar geniş bir hale nasıl geldiğini hoca talebesine sormuş ve talebe şu cevabı vermiş: — Vaktİlc bîr Iskoçyab buraya on kuruş düşürdü ve bu on kuruşu bulmak icjıi eşeleye eşe-Icyc bu gördüğünüz volkan ağzını meydana getirdi. * Londraya gelen hkpçyahlar Trafalgır Square'daki elektrikli İlânları saatlerce seyrederler, bir sinema seyrediyormuş gibi saatlerce vakit gsçirüiee, sonra beş para sarfetmeden memnun gidip yatarlar. ? Okuyucularımı» buna benzer sayısız İskoç hikâyelerini belki bilirler. Gönderirlerle memnun oluruz. KÖR KADI Deri fiyatları Son gUnlarde Mısır hUKOmotl, ka-ı sığır derisi ihracatını msnstmlş. r. Bunu fırsat bilen İstanbul deıl rccarlırından bazıları da hariçten :n gel.rtilrnilyccegi.il ileri .«Üterek lertnde bulunan deri fiyatlarını lkaeltmlye başlamışlardır. Memle-rtimize yapılan sığır derisi Ithala-ndu Mısırın fierçl büyük bir mev-i bulunmaktı İse de bu husuıta el. ı bulunan diğer membalardsn ve Kümle Amerika ve İngiliz müstem-kekimden istifade imkânları mtv« ıt bulunmak tadır. Bu imkanı gez lüJıdc tutan hükümetimiz de bunun in bu* milyon liraya yakın akre. ],lf açmış, Ticaret Vekaleti de bu. »okülatörlerin oynamak istedikleri İlere mftnl olacak tedbirler almış- Otomobil çarptı Dün. Köprüden geçmekte o-lan şoför Nurettİnin İdaresinde 2479 numaralı taksi o sırada Köprüyü katetmek isteyen Muzaffer Çatana çarpmıştır. Muzaffer ayağından yaralanmış vc tedavj altına alınmıştır. Suçlu çofor yakalanmıştır. TAKVİM 17 m m ı- 941 cumartesi AV: S . GÜNı 18? . Hızır; 13 ıu mi. 1851 — mayıs: s HİCRİ: 1360 — ReblUlahır: 20 VAKİT ZEVALİ EZANİ GÜNEŞ: 5.41 9.20 ÖĞLE; 13,10 4,40 İKİNDİ: 17,07 8,16 AKŞAM 20,21 12.00 YATSI: 22.12 1,31 İMSAK: 3,36 7,15 Kı. büyük kederine ......... kalbinde İştirak ediyorum. .. Dedi. ¦ ldıı " ifi'i.nı aşağıya süz- I*krlryp bağlı olmaMlıa rağmen aandal oynadıkça biçarenin kopardığı feryatları hatırbyarak gtl. lersm. Fakat gariptir ki. çok geçmeden rambar «uların müptelAtı %e adalıları kıskandırarak bir drnlzrl oldu. öyle kl dubanın Sakızlı reisi Kol-ağanı efendiye müracaat ederek o-su maiyetine aldı. Tas günlerini kumulda, denir, fenerinin golge*i altında bllap o-bumakla geçiren Kale doktoruna bir gOn cambazın o derere UrktUğU denize bu kadar az zamanda alış-ınaaından buhsedlyordum, O gülerek: — Egerals atlara binip taşlar, kamlar üzerinden açmağa alışmı* ılım dalgaya neden alılmasın, dedi. TrSulbeyl bu kadar nevrn ln».ın İçin •.ıhlarımı- bir atın sırlında «al. Ilıtmakla argın bir dalga inlerinde İnip çıkmak arasında ne fark olur ki? Suyu İlk görünce korktu. Hayvan için de, İnsan tçln dc öyledir. Ijk görülen yeni şey dalma biraz UrkUtUcUdUr. Fakat çabucak alıştı. Bak şimdi at kadar dalgayı da seviyor. * Babamın \aktlle deniz İçin söylediğini ben dklnkü tayyaro şehitleri İhtifalinde lıava için . benim onun gibi koııuıaeak oğlum bulunmadığından . kendi kendime tekrar et. tun: — Türkler dünyanın birinci süvarileridir. Tehlikeyi hu kadar seven İnsanlar İçin şahlanmış bir çıplak atın sırtında uçmakla havuda uçmak arasında ne fark olabilir ki? Dslıs şimdiden kendbnlzo uç-huz, ı.ı.ı ı. gökyüzü alanlarının birinci süvarileri gözile baknblUrlz. REŞAT NURİ YEŞİL GÜL Yazan: Roy Wikers — Riyakârlığa Iı Zavallı Bolden'e hüı kendisine yalan söj ra da yine hakikat nlz kendisini kandıı fak oldunuz. Fakat aöyledlm. Kendisine anlatlıııı. O da razı ¦ ı um........ yok, dedi. ıi'Mın vardı. Sağlığında emedlm. Öldükten son-nöylerlm. Annemle tkl-ıııoga çalıştınız, ıııuval-Qen ona açıkça her şeyi parası İçin vardığımı da oldu, ben de... Neticede 12 — Çeviren: Rezxan A. E. Yatman m-.....-ini ı bir anlaşma yaptık. Şimdi hiç hissetmediğim bir teessürü ne dlyo yalan yere göstereyon? Senin de teessür duymadığım bildikten sonra... ı Cetvrind somurttu; — Ne kadar fazla a»ahlsln, evluduıi- Belki de böyle olman yinn b!*lıu kabahatimi/... Seni daha sıkı bir tarzda terbiye etmeliydik. Sonra tavrını ve sesini değiştirerek: — Bana bak. Slntya, dedi. Elbiseni nerede ve nasıl böyle leke yaptın? ita Inlrlenerck — Ne var? Ne lekeni o't — Yağ lekesine benziyor. Elbiseyi tekrar salmak niyetinde olduğu İçin bu leke hiç do hoşuna gitmemişti. Böyle birkaç «nal giyilmiş bir gelin elbisesi on İngiliz liran ederdi. O kadir züğürttü kl bu on lira pek işine yarıyaeaklı. — Yng lekeal nılf Bu mümkün değil... Lord eleğin ucundaki kocaman yağ lekenini go-lrrerek: — İşle, dedi. Ne yazık temizleyiciye ds verilmez kl.- Beyaz elbise berbat olur. Seo kendin temizle, daha İyi yaparsın. — Baba.. Ne yszık kl tüccar drfeiMn. mükemmel bir İş adamı olurdun. Sonra illi çalarak uşağı çağırdı: — Odama bir liman kalite poturunuz. Hemen çabuk l*li)orunı. Bahatıııı .«alnır bırakarak çıktı gitti, l-ord nıaJı/ıın mahzun kırının arkacından haklı. Bu hU/Un kızının fazla asri duş tinerler İnden ml, yokta elbisenin likeninden nıl İleri geliyordu, ı.Hiııı Allah bilirdi. Bu Lord, seclye-ıdt ve ahlaksız bir zavallı İdi. En eski vo kUflÜ ııı un ı'.ıı lı OİStl lııı.ıll- ı .İMİ- ı drlrrlndeu bitiydi, (ilııın harbi bu gibileri biraz ı- ıi' -........ ı.ı.ı Lord Cctvind ci- han harbinde ı vc .-ıi harbin kerltgln ne de rennırden lekaüt olmuştu. Tara kıymeti bilmemesi vc müsrifliği yüzünden ininin irat ve akarını yemiş bitirmişti. Eger ntanma-sa ticarete atılacaktı, fakat bunu yapabilecek istidatlardan da mahrumdu. Kendi kendine düşündü: — Demek Slntya. Bolden'i seviniyordu, parasını seviyordu. Parasına sahip do oldu. Fakat asıl mcselo şudur: Birlere bundan bir in--.- var mı? Yoksa anneslle bent atlatacak mı? Sonra hiç de asaletine uymıyan bir sırıt, ma Üe: — Buna 11 -in ı edeııırz, dedi, Slntya'nın hususi oda hizmetçisi yoktu. Kendi basma her l-tnl görürdü. Zannettirmek İstedikleri gihi zengin olmadıkları İçin ev İçinde birçok gizli mahrumiyet çekerlerdi. Uşak kahveyi getirince Slntya lıcıneıı lin-cauı elinden aldı. Çıkarmış olduğu gelin elbi- sesi yatsgın üzerinde duruyordu. Yağ lekesi çok belli İdi, hahvr flncanındakl kahve-nlo bir kısmını bu lekenin üzerine düktü. Bu vur, m, yağ lekesi kayboldu. Yerine bü. yük ve koyu bir kahve lekesi basıl oldu. Bunu yaptıktan nonrs şapkasını giydi. Ve odadan çıktı. Aşağıda babasına tekrar rsstgel-dl. Lord »ordu: — Nereye gidiyorsun? — Mağazsys kadar gideceğim, bakalım beni tckrsr hizmete slırlsr mı? Lord bn cevaba fena halde kızdı. Fakat cevap vermesine meydan kalmadan Slntya çıkıp gitti. Sokakta Uk rastgeldiğl şoföre şu adresi vererek otomobile bindi: — 52 M.ı.ı, ıı sokağı. Fikadllly meydanının sol köşesi... Biraz sonra taksi otomobil biri binanın timinde durdu. Bu bir kunduracı dükkânı İdi. Birinci katta bir levha vardı. Bu levhada (Mavlst _ Terzi) drye yazılıydı Mavlst adı O kadıır iyi seçilmişi i ki bunu İngilizler Fran sız. Fransızlar da Amcrlkulı sanırlardı. Aslen Inglllzdl. Fakat müşterileri ecnebiler vo taşralılardı. Levhanın yanında güzel çiçek sak*ılarile süslü büyük bir balkon vardı. O saatte terzlhano tenha İdi. Sİnlya, Maldcn sokağına bakan bir odaya girdi. Yası masasının başında bir adam oturuyordu. Sintya-yı görünıo yerinden fırladı. Kız. hemen söze badadı. (Arkası var) B aş m a h ardiri : Ahm er Emm YALMAN VATAXEVt — CağatoğKı, Moll» Fenari S. SS Tel*fon- 2«M — Telgraf VATAN İst. 18 MAYIS 1941 PAZAR Fiyatı 5 Kuruş SİYASÎ SABAH GAZETESİ Yıl: I — Sayı: 265 Haftalık Radyo programı Bugün 4 üncü Sayfada Fransız aranıyor Ortada hakikî Fransız yok, çünkü senelerdenberî Fran sada ayırıcı duygular, birleştirici duyguları öldürmüştür. Yazan: Ahmet Emin YALMAN işi Fransası, eski müttefiki îngilterenin aleyhine yürüyor, mütarekeyi çiğnetiyor, kendi milletine ve Ameri-kaya karşı olan taahhütlerini bozuyor, Suriye tayyare meydanlarında Alman tayyarelerinin konaklamasına izin veriyor, sonra da ingiliz tayyarelerinin bu tayyareleri Suriye tayyare meydanlarında pek tabiî olarak bombalamasını protesto ediyor! Böyle bir hareket; dünyanın her yerinde vicdanında bir zerre hakkaniyet taşıyan her ferdi, hakiki Fransayı seven ve o-mın namına böyle facialar işlenmesine teessür duyan her insanı isyana sevkediyor. İnsan, elinde olmryarak etrafına bakıyor, aranıyor ve soruyor Ya Fransızlar? Onlar nerede? Onlar bu işe ne diyorlar? Hayret... Güzel, parlak bir takım Fransız kitaplarmda senelerdenberî vasrflarraı okuduğumuz ve beğendiğimiz bu insanların mevcudu acaba tükendi mi? Geçen sene Alman motorlu kuvvetleri Fransız şoselerinde bir İlkbahar gezintisi yaparken, bunların hepsi mi öldü? Neden ortada Fransa namına isyan gösteren, utanan, sıkılan kimseler yok? İnsan düşündükçe şu kanaate varıyor ki. yok. Fransız yok... Fransızlık çözülmüştür, iflâsa uğramıştır. Bugün eski itiyatların tesiri altında Fransız dediğimiz adam. evvelâ katoliktir. batan proteston veya musevi-dir. Kral. Napolyon veya ihtilâl teraff.aria.rr. zengin veya fakir sınıflara ve filân ve filân partiye mensuptur. Ondan çok sonra da belki Fransızdır. Bugüne kadar haricî buhran ve tehlike dakikalarında ayırıcı tesirler az çok sönmüş, Fransızlık diye müşterek ve asil bir a-tesin birdenbire parladığı görülmüştür. Bu defa hayır— Fransızlık duygusu, ayırıcı tesirlerden zayıf kalmış, imtihanı ge-çirememiş. Fransa çözülmüştür. Bugün Vişİ'de Fransamn mağ lûbiyetine için için sevinen İnsanlar vardır, çünkü böyle bir mağlûbiyet, kral taraftarlarından ve demokrasi düşmanların dan mürekkep bir azlığın Fransamn mukadderatına hâkim olmalarına ve yarm Fransada bir taht kurmalarına ve kilise taassubunu yeniden körüklemelerine yeeâne imkândır. Nitekim Altıncı Mehmet ve saray muhitinden geçinen adamlar ve yobazlar da 1918 mağlûbiyetine sevinmişler, memleketin akıbetine omuz silkmişler ve İçi kof bile olsa, dayandığı yer yabancılar da olsa, yaldızlı bir tahtta oturması ve şahsan menfaat görmeği memleketin kurtuluşuna tercih etmişlerdi. (Devamı: Sa. 5. Sü. S *e) /—/ Suriye tayyare meydanlar»» bombaladıkları bildirilen İngiliz bombardıman «ayyarelerinden biri /\merika Sovyetlere deri ve pamuk götüren bir gemiye elkoydu Sovyetler birliği bu hareketi protesto etti «Cenubi Amerlkadan Sovyet Rus-yaya giden deri. pamuk vesaire yüklü bir gemiye Birleşik Amerika hükümeti el koymuştur. Sovyetler Birliği bunu protesto etmiştir. «Amerika geçenlerde Sovyet Rusya yoluyla mihvere mal İhracını me-neden bir karar almıştı. Geminin mu saderesi bu karar ürerine yapılmış. br. (Radyo Gazete*!) Sovyetler hariciyesinin mühim tamimi Ecnebi diplomatlar haber vermeden seyahat edemiyecek Moskova. 17 (Aj\.) — Savyetter Birliği Hariciye Halk Komiserliği bu gün Moskova nezdlndekl eenebl heyetlere gönderdiği bir tamimde, ecnebi siyasi ve konsolosluk mümessillerinin Sovyet topraklarında aeya-lıatlarına alt hükümleri bildirmiştir. Bnndan böyle mezkûr mümessiller, daimi bulundukları yeri ancak Hariciye. MİDİ Müdafaa ve Bahriye Ne- Mezkûr tamime. bundan böyle memnu ycrlrrl ve nııntakaları güste-ren IMe ilave edilmiştir. Bu listede bilhassa Arkangrlsk, Murnıansk ve ı . "i, ¦!.!¦! nııııtakalarlle Kareli berzahı. Es ton ya, Letonya ve Lİtvanya cumhuriyetleri. Beyaz Rusya, ve l'k. , ranya cumhuriyetlerinin garp top-; raklan, Klcf, MnlriMvya cumhuriyeti. : Knradeııtzln muhtelif limanları, Kırım, Baktı, petrol havzası ve Slber-yanın muhtelif yerleri vardır. Millî Küme Maçları Beşiktaş : 3 - Alt ay il Altınordu : 2 - İstanbuispor : 1 b\ Bahçe : 2 - Gençterbirtiği : 1 G. Sarau : 2 - Altınordu : 1 Irak Suriye yolıyle 50 tayyare, 800 ton malzeme almış İngilizler Suriye hava meydanlarını bombaladılar Vişi hükümeti bunu harp vesilesi addetmiyacek «Suriye tayyare meydanlarından Almanların istifadesini temin eden AJman - Fransız anlaşması, dünya elkan uımtmiyeslnl İşgal eden en mühim mesele olmakta devam ediyor. «İlk gecen tayyareler, Almanların Fransızlardan [gtlnam ettiği tayyareler olduğu İçin farkına varılmamış tır. Şimdiye kadar 50 tayyare geç-Devamı Sa. 5 SU. 6 da X X Amiral Leahey Amiral Leahy Gerimi çağrılacak Vaşlngton, 17 (A.A.) — Londrada Çıkan Star gazetesi diyor kl: Vaşlnglondakİ kanaate göre. A-merikanm Vişl'dekl büyük elçisi A-miral Leahy geri çağırılacaktır. Mar tinik İaşe ve tıbbi mustahzerat ba. kımından tamamile Amcrikaya tâbi Beşiktaş - Allay malından heyecanı- bir «m Maçların Tafsilâtı Beşinci Sayfamızdadır Almanların plânları Londra, 17 (A.A.) — Oyla '.......1111 ¦. r kl, Almanların planı, mevsimden İstifade ederek çOl ulmıyan bUtün nıınluiııılun şimdi İşgal etmek ve daha müşkül mınlnkalardukl hareketleri HOraya hırakmııktır. Rlnaena-İ.\h sum T| Musul, İskenderiye ır Kahlreden daha oı.re Kelen hedeflerdir. Bu ımntakaların evvelden İşgali Süveyş kanalına karai bir kıskaç hareketini dr ııııınıkün kılar. Fakat .Mısır hududundaki ve Llb.vadakl vaziyetle şarki Akdenl'dchl nmumh va. zlyet t« Almanların hu husustaki kati planları ürerinde ......- • .ı- olahUlr. Libyada Kapuzzo'nun bazı mühim mevzileri işgal edildi Beşyüz Alman İngilizlerin eline esir düştü «Sollumu geri aldıklarını bildirdiğimiz İngiliz «lotorlll kuvvetleri, 1. talyanların Libyada en iyi tahkim ettikleri Kopuzzo mevkiine taamız etmişler, bazı mühim mevzileri işgal eyledikten başka 500 Alman esir almışlardır. «İngilizlerin pasif vaziyeti terke-dcrclt taarcuzi harekete geçmeleri, son günlerde büyük takviye kuvvet-(Devamı; Sa. 3, Sü. 4 t© Suriye Almanların eline geçiyor Mütareke heyeti de İtalyanlardan alınmak üzere Londra. 17 (A.A) — Müstakil Fransız ajansının Kudüs muhabiri bildiriyor: Fransız . Alman anlaşması hakkında Vicftyden gelen haberler şarktaki Fransız mahfillerinde gitgide endişe uyandırmakladır. Bir takım Almanların siyasî pasapoılİBrla Surıyeye gelmekte olması bu endîşeyi arttırmaktadır. İtalyan mütareke komisyonu arasının yakında Suriycden ayrılacakları ve yerlerine Almanlo-rtn konulacağı haber veriliyor. Alman tayyareleri gelmekte devam ediyor Kahire. 17 (A.A.) — Son iki gün içmde Suriyedeki hava üslerine başka Alman tayyarelerinin de geldiği haber alınmıştır. Ebedî Selden Millî Şefe Bayrak Merzifonlulara, onlardan da Çorumlulara geçti Merrifon, 17 (A,A.) — Ebedi Şeften Milli --i. »fmbolunu taşıyan bayrak vUayct hududunda saat 9,30 da merasimle leslün alındıktan sonra Belvar, Çayuğu, Ma. in,. \ köyleri halkının candan te-¦ ilimi, n arasında Merzlfons vâ- sıl olmuş ve ayol tezahüratla karşılanmıştır. Atletler durmaksızın Alkil*. Han, Elblz köyleri htîkaınrtindc seyirlerine devam ederek bayrağı vilayet hududundu Çorumlulara tevdi etmişlerdir. Çorum. 17 (A.A.) — Enedi fjc-flmİMicn Millî Şefe sembolünü taşıyan bayrak bugün vilayet hudu-'donda Amasya bölgesi gençlerin, den teslim alınarak buraya getirilmiş ve şehir haricinde on binlerce halkın coşkun tezahürleri İle karşılanmış ve uğurlannuşUr. Maarif Vekilinin Ziya Güne teşekkür mektubu İstanbul. 17 (A.A.) — Maarif Vekili Hasan Ali Yücel, servetini vefatından sonra Üniversiteye tahsis etmiş olan göz doktoru Profesör Ziya Gün'e aşağıdaki mektubu göndermiştir: Sayın Profesör Ziya Güt Çalışarak kazandığınız değer bir tasarrufla biri servetinizi üniversitemizin tekamülüne tahsis etmiş rektörümüzden öğrendim. , I Bu yüksek ve örnek olacak hare. ¦e takdire keti memleket maarifi adına büyük cUrdıgİDkz şükranla karşılarını. İnkişaf ve Saygılarımın kabulünü rica ede-Idugunuzu rira. Maarif Vekili YÜCEL Knoks Son nutkunda şöyle dedi: İleride Bir Hitler Daha Çıkmasına Mâni Olmak İçin Dünyanın mihvere karşı Harekete Geçmesi Lâzımdır Albay Knos Ncvpo. t, (Rhodo adası) 17, (A.A.) Amerika Bahriye Nasırı Albay Knoks, bahriye ve harbiye koleji talebelerine diploma tevzi merasiminde şu beyanatta bulunmuştur: Dünya, İlerde diğer bir HİUer çıkmasına mâni olmak için harekete geçmelidir. Orta halli insanların mu. kadderatını durmadan salaha doğru Götürmek hakkımızı, bu hakkı muhafaza etmek için müdafaa harplerinde kendimin yıpratmak bahasma da olsa muhafaza etmek niyetindeyiz. (Devamı Sa ft, SU. S de) /X/ Alim — bu, yirmine Bütün dünyayı bir anda mahvedecek bir bomba! İşte i asır meıiemyetinin şaheseri olacak!).. Amerikanın Fransaya karşı düşündüğü tedbirler: işgal: Dakar Guyane Martinik Tevkif-Petrol gemileri İaşe gemileri Vazı yed: 75 müyon İngiliz liralık Fransız alacağı Hess işi Esrarını muhafaza etmektedir Bir iddiaya göre B. Hitîer uçuştan haberdar imiş Tayyare mühendisi Messerschmit cürüm ortağı mı ? «Hess meselesi üzsrindeki heyecan sükûnet bulmuş gibi görünüyor. Hâdisenin içyüzü henüz anlaşılmamıştır. Hess, bu İşe yalnız girişmemiştir. İngiliz mahfilleri Hess'in şefinin rızasilc İngiltereyc geldiği kanaatindedir. Londra, 17 (A.A.) — E\Ve-ning Standart gazetesinin Vaşİng. ton muhabiri yarıyor: Mihverin, garp yarı küresini, tehdit eden plânlarını akim bıraktırmak için Birleşik Amerika hükümeti tarafından tetkik edilmekle olan tedbirler arasında Dakar'ın ele geçİıibnesi vc Fransız Guyane ile Marlinique'in Alman eline geçmesine mâni olmak için işgali ve Fransaya her türlü yiyecek sevkıyatının kesilmesi vardır. Şimali Afrikaya giden petrol gemilerinin tevkifi ve A-merikada bulunan 75 milyon İngiliz lirası kıymetinde Fransız at lacakiarının tutulması da muhtemeldir. Cordell Hull'ün beyanatı Vaşington, 17 (A.A.) — B. Hull demiştir ki: «— Hariciye Nezareti, Almanya ile Fransa arasında daha sıkı bir işbirliğini göstermeğe kâfi vakalara muttali olmuştur.» İti Mühendis Messerschmidt Bay Çörçilin, Avam Kamara-verecegi İzahattan sonra kal. (Radyo Ga/ctcsi) dre. 17 (AA) — 3 numaralı ı şefi Rudolf Hess'lıı paraşütle sreye inmesi arkasında gizle-ırar hakkında birtbirine rıt mü »rın ileri sürülmesine devam c-(Devanu: Sa. 5. Sü. A te) = GÜNÜN SESİ Sıraya hürmet Yazan: REŞAT NURİ Haydarpaşa garının gişesi önünde kuyruk halindi* biraya dizilmiş on. on İki kişiyiz. Karşımızda bir adam peyda oluyor; kaşı. gözü, şapkası, paltosu, boyun bağı vo küçük yük valizde sizin, benim gibi '¦" Man- gasını teftiş rdeıı bir onbaşı cda-stle bir an kafilemizi sözden getiriyor. Karşıda açık yoı varken bu kadar insanın İki demir çubuktan İbaret daracık geçitte blrlbırlnl sıkıştırmalarına hayret ediyor. Fy. kudan yeni uyanmış gibi mahmur götlerindi) ve hafifçe çarpık burnunda hu hclAhate karşı bir İstihfaf ve merhamet htllrlyur, Sonnı abırun giren bir hayvan IvkUlslz- llğllo ağır ağır gişeye yürüyor: — Yahu versenize şuradan An-koruyu bir.... Gişenin ı-ğ^mdn purasının Üstünü almakla meşgul bir yolca vardır. Delikten bir ese bağırıyor: — Öte I.ı- iftuil. O evvela hayret rdjyor: — Ne Öle tarafı yahu— öte&l be. risl vur mı? Işlııl bitiren yolcu: — Yol verin de geceyim, diyor. O gişeden fıızla urak düşmemek İçin bir;ır. yuna çekilerek musaade edlyor. — Hadi bakalım... Bu defa hafifçe kamburu çıkmış, uzun boylu, /ıvyıf bir adamla göğüs lOgtfjedU. — BUetçI efendi... Hadi kardeşim- Verin şu bbdm bileti de gidelim. Zayıf adan» tlMEİenlyor: — Sıra benim. (Lütfen sayfayı çevirimiz) VATAN Avrurjada 18.5. 941 2© Senem Nasıl Geçti Dimağın himayesine girmek istemeyen âsî kalp Yazan : Rebia Tevfflc BAŞOKÇÜ Telıl vt tercüme hakkı ımaı Co nıahjuzdur 32 — Buna ¦lılmuk tabii vs dakllore herkesin «lııklnde f/uımışa» Sibesini rağmen yine her şeyde öne isler, taşkın heyecanlarını derin duygulanın etrafın-sunmaktan zevk alır, vc neşesini ve derdini kendlsi- n Üstün tutar, çok samimi de bîr kulu tanımıyordum bugünkü İranlılara da hangi otelde oturduğu, mu söylememiştim. Acuba bu sabah yeraltı treninde bana Kadevenln yolunu gösteren genç adam, beni glslt- ¦ılâhtı. Kıı silahlarla kemlilerini mu-dafaa edenler neticede mutlak kay-»etnıeve mahkûmdu Herkes laterse kendisine bir şahsiyet yaratabilirdi. Bir kundura bnyactaı bile bir şahsiyetti. Elverir kl yaptığı işte iıısan-•nra İtsım gelen evsafı göstersin, xt mutlak içinde yaşadığı ctmlyete faydalı olıun. Bir insanın bir şahsiyat gösterebilmesi İçin hislerinde ve düşüncelerinde bitaraf olması şarttı. Haset vs kisknnc.Uk İnsanları hakiki maksatlardan uzaklaştırmağa .ve cemiyete muzır kılan en tehlikeli mikroplardı Yer yüzündeki cürümlerin faciaların yüzde doksan dokuzu insanların yalnız kendi hislertle hareket etmelerinden ve hinlerinin karşısında bir köpek gibi âciz kalmalarından ileri getlyordu. Eğer tabiat isteseydi. İmanları idare etmek İçin yalnız kalbin şahsi-veUnl kâfi gerilrdu Halbuki drma. ffın hlmsT**tne girmek lstemlycn bir ası kak* yanmış bir kibrit gibi alevi vsondUktan sonra kül tenekesine atılmaya mahkûmdu. Öteden kalp yani bir Uyana kapılır. «— Otu sen ne sert. ne mağrur, bir mahlûktun! Eğer her dakika gururunun ıstırabını bana çek-ürmesen. bani harap etmeaan, ne o-luraan ol hiç vazifem değil. Derdi. Fakat dimağ yine söze başlar: *— Sinirlenme, bana inan, görecek, sin ki seni İyi yollara götüreceğim, şimdi daha çok gençsin, bunu küçücük akim kavramıyor fakat yaşlandıkça feragate alışacaksın. Teferrü-atı btrakacaksm yalnıı İcraat düşll-. ileceksin. İcraat, icraat! Bu İki şahsiyet münakaşanın Bor'unda küskün ayrılırlardı Böyle limanlarda lltUi birden beni terkeder. a vakit ben içi boşlmış bir torbaya nzeı iı.-n Onlarau hiç bir şeys ya. rajnıyaaağmıı anlar, tekrar aralarını bulmaya çalışırdım. Fakat bayatımın pek nadir ta-manlarında bu iki şahsiyetin birbirine fUUmsediklertnl aynaya baktı-ğım vakit gez bebeklerimin İçinde «brdUm. V* serindim. Bis bu hal I-,:nde birbirine zıt Uç kişilik bir aile kurmuş gibiydik. Yalnız bir noktada birl-ştyorduk. Hedef. + Bu aksanı. İçinde İki yumurta He «kl küçük francala bulunan küçük paketimle otelden İçeri girdiğim za- nden o kadar duğunu bile a çıktım. Bu * Ben Berlln- aamaan oaşıca da Kimse yoKtu. Direktör yeniden beni sclâmlıyarak: — Madam dedi. Müsaade ederseniz size M iti Damgarı takdim edeyim kendisi Danimarka eşrafındandır. SI. ze takdim edilmek İçin bana rica etti. MUayü Demgann selamına mukabele etmek İçin Fransızca bir İki kelime söyledim. Fakat otel direktörü tekrar: — MUnyU Damgar Fransızca pek aiKierını size soyıeaınıer ac cevap vereyim. Ben dc bir kelime Alman, ca bilmiyorum, Bilim no konuştuğumuzu anlamı-yan MUsyü Damgarm biraz sıkıldığını anlıyordum. Bir elinde tuttuğu mendilini muttasıl sakaklarına bastırıyor, terini Biliyordu. Direktör söz lerimi ona tercüme etti. Ve onun sözlerini dinledi. Sonra yine bana döndü: — MUsyü Damgar dedi Türkler hakkında pek çok kitaplar okumuş ve şimdi dc Türklerin İstiklal harbi dolayısllo her gün gazeteleri takip ediyormuş, sizin Türk olduğunuzu işitince sizi tanımak istedi. ÇUnkU Şimdiye kadar hiç bir Türkle görüşmemiş. — Ben do kendilerini tanımaktan memnun oldum. Fakat konuşmak I-çln lisan olmazsa meramımızı İfade edemeyiz. — MUsyü Damgar akşam yemeğini birlikte yemeyi kabul etmenizi davet edişini biraz acalp buldu Acuna Berllnde adet böyle midir (Arkası var) O nrnlnr güvendiğini auüyaına-tiıgı İmi im Mkotüik ianı »lan cılız miıuı ıı muMyor. burauada aııl İstihfafla: — Yaasa aeas lakırdı »«yliyea »ar asa? eByer «e tMaStcoe eıksşayor: — Hadi blletçl efendi.. l'tum c-«Hyorsan ha II u ¦ ı¦ t l sırıt fazla rzlllp sıkıldığı kin alamdan mi ı-ıU 11 ' döken etil yaşlarında l»*ıuuı s» kısa boylu bir «damılalır. TaUı «e aakin bir •chrrsl «ardır, r'akal , ı-. ıı. .«iN-ı .imi ötekinin s «ela mcn\-luUblıgıaı gemae* bu-deabtre ateş alarak hağınyor: — -inin. ılım çek, ıl' 1. umu ı Hu hCa*Jril| bir deli, yahut sarhoştur. O da bunu takdir ederek e-llnl ı*4Uyor. fakat o gltliktra »onsa arkasından alay editör: — uıni vratedlk ya- Ama tiryak) ha İşsin ha— Mahmer gözlerini bize çevirerek, burnuna daha facia çarpıtarak a-t lay ediyor, birim de kendMlno İştirakimizi w galnıenuzl btlyor Fa- kat şakaya gelmlyen halk rleklrlk leıımlştlr. Slşınaııdukl delilik sirayet elnılş glM ı........ herkes bağırıyor: — Çekil... Yolu kapama! — Yahu sen »ıra nedir bilmez misin? — Hiç Işladra sıkılmak gelmez mi? Bu kadar İnsan beklerken sen mi açık go/mıin? Bu suratla mı? Fakat o, zerre kadar sarvdnıamış bu çılgın kalabalığı teşkil eden İnsanların ııı.iı um' im. ı birer bak-ıııaga resarol ederek: — \ı vur yahu* llilcllndzl alıp gldcıcğls İşte... Diyor. Sonra bUclçlte çıkışıyor: — Bir bileli vrr*uıedlıı glUl. — Polis yok "m ' O tu, ...iı-ı.ı ı. dclllrr arasına duşavuş bedbaht bir akıllı gibi iner. hamt'lle guluınsiı\or. Ulalıın lokal »i""- IÇİn ı .ı r ,ı I n,i ¦ . {¦•¦,, Oı f ¦ ... iır, mi.,1. ı..,ı.ı bir renk değişikli-gi olmadaa ağır ağır çekiliyor ve luMl- mu kuyruğuna geçiyor. REŞAT NURİ Maliye ve iktisat vekilleri Maliye Vekili Fuat Ağralı ile iktisat Vefcıll ll....... Çakır dün sabah ekspresle Ankıradan şehrimize gelmişlerdir. x Fosforlu sığınak levhaları Tecrübede Vali ve Belediye Reisi Dr. Lfltfi Kırdar, vali muavinleri, sefer, berlik mUdUrlerl hazır bulunmuşlar-dır. Bu levhalardan eczanelerin, hastanelerin ve doktorları» da kapılarına asılacaktır. DUnkU tecrübe muvaffak olmuştur Bu gibi levhaların seri halinde imaline başlanacaktır. Mısırçarşısı Binaların istimlak müsaadesi alındı eniıyollannın seyahat resi, halkı-gezebilme- Pıakende hal haline konulmasına karar verilen Mısırçarşısı İçin lüzumlu bulunan leıiaat ta-mamile hazırlanmıştır. Çarşıda yapılacak tadillere ve alınan a-leilerin yerlerine konulmasına yakında başlanacaktır. Çarşının imarı ve icap eden 'binaların İı- limlâki için icap-eden müsaade. Koordinasyon heyetinden alınmıştır. Belediye yakında çarşının etrafındaki binaların istimlâkine başlıyacaıtlır. Alınacak binalar tamamile yıktırılacak ve çarşının duvarları olduğu gibi meydana çıkaıılacak'ır. Balık ihracatı Memnuniyete değer bir şekilde inkişaf ediyor Çok çocuklu hâkimler hakkında Adliye Vekildi, çok çocuklu hâkimlerden olup ikıetntye ve yardım tevzialından ıılifade ede-miyenler hakkında Cumhuriyet Müddeiumumiliklerine bir tamim görvdermiılır. Bu tamimde. istifade edemedikleri zıkrolun-maku ve bu gibilerin I haziran larıhiıC. yardım paralelinin tevzii tarihi olan 23 rueaan tunu atasında beyannamelerini vermiş olduktan anlaşıldığı tekdirdi yardım ve ikramiye paralaıından ialifade ettirilmeleri lâzım geleceği hakkındaki katar bildirilmek, tedır. Bu şcıait dairesinde yardım ve ikıamıyclcrden istifada* etmemiş olanların usulen Vekâleti müracaattan beyan olunmaktadır. re alt zame (ûbilinde bir (ânı da tda-Sare. ayrıca »hat "biletle-:ada İki aya Erlerîn dava istidalarına pul yapışmıyacalt net ifa eden veya talim silâh altına alınan erler açılan davalarla yapılan terine müteallik arzuhal-nlur Üzerine tanzim olu-• evrakın damga resmine ğı. Adliye Vekaleti lara-dekımumlltklerc blldlrıl. Yabancı memleketlere yapılan balık İhıscıtımızın günden güne inkişaf etmekte olduğu memnuniyetle görülmektedir. Dün bu hususta kendisile görüşen bir mu-horriıimize Balıkçılar cemiyeti reisi Bay Yusuf: «— Memnuniyetle aöyliyeyim ki, balık ihracatı balıkçılarımızın yüzlerini güldürecek derecede artmıştır. Bir kat daha artması için de gerekli tedbirler alınmak, ladır. Bu halta Almanyaya kilosu 40 ve 50 kuruş fiyatlarla 100 ton tuzlu torik balığı gönderdik. Bu aevkiyat önümüzdeki haftalarda da devam edecektir. Taze torik balığı ihracatımız da yolundadır. Toriklerimiz. Romanya ve dalyada büyük rağbet gör. mekte vc hattâ iki memleket alıcıları arasında tbir rekabet bile tevlit etmektedir. Romanyalılara her hafta 20 bin çift torik satıyor ve beher çifti için malına göre 50 ile 70 kuruş alıyoruz. İtalya da şehrimizden çifti 40 vc 50 kuruştan her hafta elli bin çift torik çekiyor.. Demiştir, '-lalken balığı fiyatlarının '"'i sene vükaek olmasına az tutulmasın, sebep göstermiş ve balık meraklıları için şu müjdeyi vermiştir: C— Bundan sonra kılıç, lüfer. İzmarit, istavrit, kefal ve saire gibi balıklar "akın bir zamanda balıklar Karadenize çıkmağa başlamış, bereket günleri yaklaşmıştır. Bu bolluk, hiç şüphesiz ki. kalkan balığı vc bilhassa koyun vc kuzu elleri fiyatlarının da bir haylj ucuzlamasına 'sebep o-lacaktır.» Koordinasyon kararına muhalif hareket Koordinasyon kararma muhalif o. larak. çift taksilerin çalışacağı günde çalışan 2057 numaralı taksinin ?o foru 7242 sicil numaralı şoför Rİfat. milli korunma kanununa muhalif bu hareketinden dolayı mahkemeye verilmiştir. Parmaklık hırsızı Kuruçeşmede Şeyhülislâm Zıya ettin korusunun süslü demir parmaklıklarından 750 kiloeunu çalıp kilosunu 25 kuruşa hurdacıya satan beş parmaklık hırsızı yaka. lanarak Adliyeye verilmişlerdir. Dün yapılan duruşmalarında bu suçlulardan Kemal ile Zeki mahkeme kararilc tevkif edilmişlerdir. Azılı delikanlı Nişanlısını, müstakbel kaynana ve kayınbiraderini yaraladı Göçmenlerin iadesine dair bir karar Ankaradan gelen bir habere ' göre. Vekiller Heyetince kabul edilen bir kararnamede, göçmenlerle nakledilen kimselerin iaşesine, bunlara verdecek yemeklik vs tohumluk buğdaya dan oian talimatnamenin ikinci maddesinin fkınci fıkrasındaki I 5 kuruşu geçemez, ibaresi, yevmiye yirmi beş kuruşu geçemez, şeklinde ve üçüncü fıkradaki, büyük, tere 15 v« 13 yaylarından aşağı olan küçüklere on kuruş hesabı-le. ibaresi de. büyüklere 25 ve «a üç yeşından aşağı olan küçüklere 10 kuıuş heıabüe, şek-| linde ve yine bu fıkrada yazılı, günde büyüklere 10 vc 13 yaşından aşağı küçüklere 6 kuruş, ibareti, günde büyüklere 25 vc 13 yaşından aşağı küçüklere 15 kuruş, şeklinde tcdil edilmiştir. iktisadî Haberler: Zih- Askerlik İşleri Kadıköy Yerli Askerlik Şubesin, den: Yedinci kor mıntakasmdan Kadıköy mıntakasına yer değiştiren (380. 150) sicilli emekli topçu yüzbaşı Şllk rü oğlu Mustafamn derhal Kadıköy şubesine müracaatı tebliğ olunur. Dün, öğle vakti Fer yaralama hâdisesi otm ni adında bir adam nişanlısının ırzına geçmek üzere iken mâni olmak isteyen kayın ve lldesile kı. yınbiraderini bıçakla vurmuştur. Zihni bir müddetfenberi ni* şanlı olduğu Vesile ile evlenme* için bîr çok defalar teşebbüs ettiği halde Vesilenin annesi Ayşe bu evlenmeye mâni olmak İstemiştir. Bunun üzerine Zihni evlenmeyi bir emrivaki yapmak için dun nişanlısının evine gitmiş vc kimsenin bulunmadığı bir tirada genç kızın üzerine saldırmıştır. Vesilenin feryadı üzerine kızın anneai Ayşe ile erkek kardeşi Kâmil yukarı kete koşmuşlarse da Zihni onların bu müdahalelerine içerlemiş ve bıçağını çekerek müatakbcl kayınvalidesinin üzerine yürümüştür. Zihni bıçağını Ayscnin sağ baldırına, aağ koluna saplamış ve annesinin öldürüleceğini gören Kâmilin müdahalesine dc mr.vd.in vermeden bü vuruşta gencin parmaklarının ikisini koparmıştır. Yaralı Ayşe, Kâmil ve Vesile Şişli Çocuk hastanesine kaldırılmışlar ve orada tedavileri yapıldıktan -ı.j.r ı Ayşe Beyoğlu Zü-kûr hastanesine kaldırılmıştır. Suçlu Zihni yakalanmıştır, Kaçmak isterken Dün *• 12 de. latanbuldan BU-yilkada itkeleslne vapur geldiği sırada, iskelenin memnu yerinden geçip hamallık yapmak ıstıyen Mehmet oğlu 12 yaşında Zeki Kirpi. İs. kele memurundan korkarak kaçmak İstediği bir sırada kolunu demirin sivri yerine saplamış ve yaralanmıştır. Zeki tedavi altına alınmıştır. Şişjide deneme Bu sabah saat 10 buçukta Şişli nahiyesinde pasif deneme yapılacaktır. Bu deneme yolma Harbiyeden i-tıbaren başlıyecaktrr. Şişli nebiye huduttan dahilindedir. Deneme cinasında ekiplerin vazl. felerinl yapıp yapmadıklurı kontrol edilecektir. Yabancı memleketlere yapılan ihracat malları miktarı 270 bin liraya baliğ olmuştur. Bu partide Filistin, İtalya, Bulgaristan, Ro-| manyaya külliyetli miktarda taze torik balığı, Almanyoya tiftik vc Finlandiya)-a da tütün satılmıştır. Bu Finlandiya grupu aldığı bu partiden başka büyük bir tütün partisi daha almak üzere alâkadarlarla temasla bulunmaktadır. Diğer bir Finlandiya grupu da fındık ve üzüm aramaktadır. Bir Romanya firması alacağı külliyetli miktardaki torik lakerdası için alâkadarlarla anlaşmış ve bunların nakli İçin bir çok tahta fıçı ısmarlamıştır. ik* Son günlerde piyasanın cep feneri ve pil ihtiyacı mebzul bir şekilde temin edilmiştir. Getirtilen bu fener ve piller. Murakabe komisyonu tarafından fiyatları tesbİt edildikten sonra, piyasaya çıkarılacaktır. İt Son zamanlarda Japonya-dan gelen Türkler tarafından memleketimize getirilen pamuklu mensucatın ithaline ait müsaade verilmiştir. Bu mallar Manifa. tura Birliği tarafından alınacak ve piyasaya tevzi olunacaktır. GÖNDEN DJÜNE öğretmek ve Öğrenmek Meselesi /f\ nkara radyosunun yap. makta olduğu yenilikler hakkındaki tamimi bize de geldi. Biz bu tamim gelmeden bir gün evvel okuyucularımıza rad. yonun yeniliklerinden esasen bahsetmiştik. Ankara radyomurun yeniliklerinden bir laneti, her hafta dinleyicilere bir vhalk sarkışı* Öğretmektir, Haftada iki gün birer çey reklik zamanlar içinde bir halk sarkıtı söylenecek ve radyosu olanlar, yahut umumi bir yerde radyo dinleyenler bu söyleyişe -ni L avaza ile iştirak ederek şarkıyı öğrenecekler. Bu, hakikaten yerinde ve güıel b'r yeniliktir. Bir, cidden, başka milletler hilâfına olarak, bir ağızdan marş, şarkı söyle metini beceremeyiz, becerenlerimiz dc mahduttur. Ankara Radyo müdürlüğü gönderdiği tamimde diyor ki: ¦ Nerede olunanız olunuz, evinizde, Halkevindc, bir stad-da, bir kahvede veya bir meydanda, radyodaki şarkıya yüksek teıle iştirak ediniz. ¦ Şabsi bir ihtirazımdan başka hiç bir itirazımız yok: Frenklerin: «Musikiye elverişli kulak» dedikleri şey Allah vergüidü. Meselâ, benim bir ar. kadaşım vardır kı, bugün bestelenmiş bir havayı işitmesile tekrar etmesi bir olur. Bana gelince: Herhangi bir şarkıyı, bir havayı, bir marşı (amam altı ay hergun dinlemeliyim kİ altı ay sonunda mırıldanmağa ve bir sene tonunda da kusunuz söylemeğe başlayabileyim. Bunun için Ankara Radyo müdürlüğünden benim de bir ricam var: öğretmek istedikleri şarkıları zevkle dinleyeceğim, fekat yüksek tetle bu şarkıya iştirak edemezsem sebotej saymasınlar, kabiliyctsiıliğım yüzünden umumî ahengi bozmamak kayguıu, sükûtuma yegâne amildir. KÖR KADI Uluborlu Hali İsparta. 17 (A-A.) — Uluborlu kaza merkezinin, Ova Üzerinde ve bahçeler arasında İnkişafını temin için Nafıa Vekaletince tanzim edilen I. mar projesinin tatbiki safahatından olmak ürere belediye halinin temel atma merasimi dc dün yapılmıştır. Evvelce temelleri atılmış bulunan be-ledlye gatınosu ile yeni dükkanlann inşaatı da devam etmektedir. TAKVİM 18 MAYIS 011 PAZAR AY: 5 . CÜN; 188 . Hızır: 13 RUMİ: 1357 — MAYİS: 5 HİCRİ: 1360 — RebiUtahır: 21 \ AhJT ZEVALİ EZA-M GÜNEŞ: OGLE: İKİNDİ: AKŞAM: YATSI: İMSAK: — Tekrar buraya gelmek İstiyorum. Verim açık mı ¦ Terzi Merlln hu sörlero inanmamış gibi hayretle kmn yüzüne baklı. .Slntya gülmeğe başladı. Genç adam kıza bir sandalye uzatarak dedi kl: — Ne olduT Ne var? Çabuk aöyleylnlz. meraklan çatlıyacağım. — 8öyllyeceğtm. Bu bir sır değil kl... Akşam gazeteleri yazarak Bolden klişede düğün esnasında öldü. m.ıı iı,, bu kadarla İktifa etmedi. En ince teferruatı öğreninceye kadar genç kızı söyletti. Hnnra nmuzlarını sllkorek; — 8le birle şeylere fneıınıazaınız Slnlya ama,.. Ben yine sttylıycylm. Gelin elbisenizi burada giydiniz bunu uğur satmazlar. Bir gelin cllıi-csl ancak o.lada glyllir..pöyl* ter- YEŞİL GÜL Yazan: Roy Wikers — 13 —— Çeviren: Rezzen A. E. Yalman Zl dükkanlımı. Be» bunun mc şey söylemedin biliyordum. — Saçına şe ini ı giyinmi'ğ kusur nisaydı. nuıı ..... burııılı revap verini': la giyil UKurs n. fakı aldırın nayılır. «ize bir Kı — Benlin istediğimi siz pek ala lılllyursu-nuc Sintya. Honra K hakkında konuşmağa başladılar: — Terzihane tahii yine sizin olarak ks-ı.n.ıMıı Merlln. Benim burasını satın ala- cak kadar param yok. Fakat İdare İle meşgul olmağa de\am ederim, avunurum. — Fakat Slotya. »U '•İradi zengin değil m İsin i 7? — Evet, fakat sade para kâfi roJT Yalnıs kalmak İstemiyorum, Burada uğraşmak hoşuma gidiyor. İyi kl eşyalarımı aldırmamış, tını. Bu uzun tahin sandığı almağa gelirlerse vermeyiniz. Mademki geri geldim, eşyalarım da burada kalsın. — Mükemmel-, Memnun olmadım dersem yalan söylemiş olurum. Fakat amma da patırdılı ve hftdlsell bir gün yaşaılılı. Siz bu sabah burada gelin elblsrnl/i giyerken sokakla bir genç kı» vurdular. Vurulandı, yere dıbslU. Sintya kayıtsız bir lavı Ha: — Ya... Dedi. Ben bir -il ıh srslııl duydum Kiım, olomnbi! lastiği patladı simdim. Bu genç kızın vurulması da ylnı- gelin elbisesinin uğursuzluğundan mı? Kızcağız Öldü mit? — Hayır... Sadecs yaralı.., Şu karşıkl eve götürdüler. — Buna emin misiniz/ — Gözümle gordlun,.. Fakat »İze ne? Ne. reye gÖturUrlrrse götürsünlerf — Ben böyle feci hadiselere bayılırmı. Keşke ölseydi daha heyecanlı bir vuk'a o-lurılu. Genç kız terziye veda ederek ayrıldı »o-kağa çikıır .-kına/ M,ilcim .sokağındaki karşı eve girdi. Kapıcıya: — Bu sabah yaralanan genç kızı görmek İstiyorum. Hangi katta ve kaç numarada? Diye şortlu. XI polis müfettişi rason İşe karişiyor Slııtya. Malden sokağındaki apartmanın kapıcısına yaralanan genç kızı sorarken, polis müfettişi Kason'da polis müdürlle ayni meseleyi müzakere ediyordu. I. iı ı.mini çalması konuşmalarını İkiye böldü. Polis müdürü telefonu açarak sordu: — Alo, kimsiniz? Sonra müfettiş Itason'a telefonu vererek: — Sizi istiyorlar, dedi. Fakat söyledikleri şeyler çok meraklı, iyi dlnleymlr. Telefonduk! ses böyle söylüyordu: — Malden sokağı rlnayetlne nlt yeni tafsilat: Evi tarassut altında tutan polis, oradan bir .ni inini çıktığını görmüş bu adanı sorguya çeklll nh r ılı l ı ı ı |(ıl kıi| Tın ı ,\ ır da küçük bir ücret mukabilinde sunun bunun İşini gören bir udamım. Bu rvdr yural: olarak yatan Mlss Roda Muines adımla hir genç kız beni çağırttı, Mlsls Dnll isminde bir kadının adresini verdi. Kendisinin de o-rada oturduğunu, eş\ıısının orada bulundu ğonu söyüyerok bu eşya arasındaki bir sabahlığını alıp getirmemi İstedi.» — Peki başka ne var? — Bu kudar. efendim. Polis müdürü muhavereyi diğer bir telefondun dinlemişti. Rason'a dedi kî: — Bu adrese gidiniz. Meçhul kız hakkında belki do bir şeyler öğrenebil İrsiniz. Beej dakika aonra Rason Mlsls Dollyl görmek Ütero yola dUzulmUş bulunuyordu. Yer epey uzaktı. Müfettiş oraya varıncr muhiti tanıdı. Kibar düşkünlerine, nıııhsu-paasIyOBİarla dulu bir mahalle... Mlsls Dolİ de İşte bu neviden bir pansiyon İdare edl. yordu. Böyle temiz giyinmiş kibar tavırl bir adamın kapısını çaldığını görünce enes heyecana ve İlmide kapıldı. Bu «damın udu kiralamağa gelınrdlğl belli İdi. Araba ne istiyordu? Sakın meçhul bir akrabadan nıi-ras yemiş olduğunu haber vermeğe gelen bir noter olmasın... Bu nevi ümitlerle telaşa düşerek: (Arkası var) Başmuharriri! Ahme* Emin YALMAN VATANEVİ — Cagaloglu. Molla Fcnarl S. 32 Telefon. 2413« — Telgraf VATAN ist. 19 MAYIS 1941 PAZARTESİ Fiyatı 5 Kurtış SİYASÎ SABAH GAZETESİ Dünkü millî küme maçları tafsilâta Bugün 4 üncü Sayfada Yıl: I — Sayı: 266 V, Samsundan Ankaraya Bugün Ebedi Şefin mârtavî huzuruna açık alınla çıkıyoruz, çünkü emanetini a-ziz tuttuk. Yazan: Ahmet Emin YALMAN ta türkü hatırlamak için Hûka ve falan tarihi güne ihtiyacımız yoktur. Atatürkün fâni kliği topraklar altındadır, fakat ruhu her zaman bizim ru. humuzda yaşıyor. Zaten, Mustafa Kemal, Türk azim ve iradesinin insan şekline glrmi§ bir timsali değil midir? Karanlık günlerde basımız sıkılmıştı. Varlığımız, istiklâlL miz tehlikede idi. Yaşamak ve makûs talile çarpışmak azmi hepimizde katra katra vardı. Bu katraların müşterek bir içtimai kudret halini alması için birleştirici bir rehber lazımdı. Milyonlarca Türk içinde en cesur, en cüretli, en akıllı, en u-zak görüşlü O idi.O, çekti, topladı ve müşterek gayelerimiz i-çin harekete getirdi. Atatürkün ruhunda toplanan bu İçtimai kuvvet katraları daha canlanmış, peklesmiş, şuur-lanmış, iradeleşmiş bir şekilde ruhlarımıza geri geldi, kanlarımıza karıştı, bu sayede başımızı yükseklerde tutuyoruz. Her günkü hadiselerin fevkinde kalıyoruz ve her türlü aksi İhtimallere, kendimize güvenerek, bakıyoruz. Ebediliğin nuru, bizim için her türlü muvakkat karanlıkları aydınlatıyor, sisleri dağıtıyor. Ata türkü kaybettikten sonra, bütün dünya ile beraber şiddetli buhranlar karşısmda kaldık. Atatürkün tabirince Türkün makûs tahini yenen yüksek ve asü insanı, çok şükür ki basımızda bulduk. Zaten kurtarıcı 'hamleleri beraber başarmışlardı. Biri düşünmüş, ana planlan yapmış, diğeri cephelerde, Lozan da. iş başında gerçekleştirmişti. Mukadderatımızın en usta ellerde okluğuna emniyet duyduk, huzur duyduk. Hiçbir telkine kapılmıyarak. hiçbir tehditten yılmryarak kendi mukadderatımıza tam mânasile hâkim ve sahip kaldık, birliğimizi muhafaza ettik, şerefimize, namusumuza el sürdürmedik. 19 Mayıs, Atatürkün yirmi iki sene evvel Samsuna ayak bastığı, milletin esaretten, zilletten kurtuluşu için ilk kati a-dımı attığı günün yıldönümü-İür. Bugün Ebedi Rehberimizin mânevi huzuruna açık alınla çı-kabiliyoruz. Çünkü emanetini aziz tuttuk, bizden beklediği vazifeleri yerine getirdik. Bundan sonra da, en aksi İhtimaller karşısında bile, bunları yerine getirebilmek için lâznn gelen j birlik, güven, azim ve irade bizde tamamı le vardır. Türk istiklâl hareketinin doğuş günü, gençliğin tabii bayramıdır. Samsundan Ankaraya koşu tertip eden, Ebedî Şeften Millî Şefe haber ulaştıran, emaneti vilâyet hudutlarında elden ele veren gençler, Türk gençliğinin şeref ve istiklâl yolları ü-zerindeki ebedî koşusunu temsil ediyorlar. Türk gençlerinden binlercesi, yüz binlercesi bu saniyede dağ başlarında, sahil boylarında istiklâl bekçisi sıfatile vazife görüyorlar. Bu gençler kavga aramıyorlar, fakat yurtlarına sataşan olursa Türk hamaset tarihine eşsiz destanlar ilâve etmi-ye hazır bulunuyorlar. Sarsılmaz azimleri sayesinde memleketi harpten korumak için de, tecavüzü uğrarsak bizi ve ideallerini en saf şekilde temsil ettiğimiz insanlığı zafere ulaştırmak için de onlara güveniyoruz. Atatürkün tam 22 sene evvel Samsuna çıkmakla ilk adımını attığı İstiklâl mücadelesi, «hakikati görelim, kuvvetimizi he-saplıyalım diye bağıran türlü, türlü bo^Tunculara. korkaklara, hainlere rağmen kazanılmıştı. Bugün de bazan açıktan açığa, bazan kısık bir sesle: « Hakikat-( Devamı: Sa. 4, Sii. 0 te) — Asîl Tarh gençliği Bugün Atatürk'ün manevî huzurunda ¦HA Bugün Atatürkün kurtuluş hareketine başlamak ü-zere Samsunda Anadolu topraklarına ayak bastığının yirmi ikinci yıldönümüdür. Türk gençliği bugünü kendine mahsus bîr bayram günü biliyor. Her Türk genci, bugün Atatürkün mânevi huzuruna çıkacak, Atamızın vasiyetini hatırdan geçirecek, onun huzurunda azminî, imanını taze-lîyecektİr. Atatürkün gençliğe vasiyetinde şu sözler vardır: "Bîr gün istiklâl ve cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen vazifeye atılmak için içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve Şartlarını düşünmiyecek-sin! ..... Ey Türk İstiklâlinin evlâdı! İşte bu hal ve şart- lar İçinde dahî vazifen Türk istiklâlini ve Türk Cumhuriyetini kurtarmaktır. Muh- taç olduğun kudret damar Bu sözlerin ifade ettiği gençliği bunu anlamış, larındakİ asil kanda mev- ruh, bize İstiklâl Harbîni kavramış, benimsemiştir, cuttur.,, kazandıran ruhtur. Türk Atatürkün vasiyetini tam bir şuur ve İmanla tutuyor ve her vakit tutacaktır. i Şef Alyanslarında Ankara. 18 (Telefonla) — Milli Şefimiz at jantlarını —- rrft.nıfırmNI.T V« KOÇU yerini dolduran binlerce halk tarafından şiddetle alkışlanmışlardır. Bayrak Bu sabah 8.30da Ankaralılarda Kalecik. 18 ı AA. ı — Canlanman çelmekte olan bayrak busun . ,.,ı 14,30 da vilâyet hududunda i' -imi alınmıştır. Bayrak Ankaraya doğru yoluna devam etmekledir. Yann sabah saat 8,30 da Ravli'do Ankara aticilerine tevdi olunacaktır. Amerika harbe girmiye hazır Donanma, Fransız gemilerini zapt emrini aldı Londra. 18 (A-A.) — Daily Mailin diplomatik muhabiri yazıyor: Londrada mesul mahfillerde bildirildiğine göre. Amerika Bü-leaik devletleri, şimdiye kadar hiçbü zaman olmadığı derecede harbe grmeğc hazır vaziyettedir. Amerika donanması açık denizde raaladığı bütün Fransız gemilerini müsadere emrini almuj-tır. Boslon radyosunun bildirdiğine göre. Amerikaya gitmek üzere yolda bulunan bit Fransız ticaret gemileri kafilerinin müsadere edileceği dün Vajinglonda söylenmekte idi. -»o- Dük Daosta teslim oluyor 18 (A.A.) — Resmen bıl-göre. Dük d'Aosta. Am- kesildiğini ı ftını blldîrm slncl sayfaı Samsun -Ankara koşusu Başlarken — Hangi yoldan gideceğinizi biliyor musunuz? — Elbette, Atatürkün yolundan!.. General Dentz Suriye ve Lübnanı müdafaa emri almış Beyrut, 18 (A.A.) — Suriye ve Lübnan Fransız yüksek komiseri General Dentz. bu akşam saat dokuzda Beyrut - Şark radyosu ile aşağıdaki hitabeyi irad etmiştir: Fransızlar. Lübnan'lılar. Suti-ye 'liler, Mareşal Pelain'in hitabesini (Devamı Sn. o. îiö. 1 de) X/X (Fransa, Suriye, ve Irska alt dlger telgraflar da beşimi «ayfanıızdadır.l GÜNÜN SES Spor Bayramı münasebetiyle Yazan: REŞAT N3JHİ Kponm che mm İv.-Uni zanutn-lara kadar anlamadığımı ** beUd de (..fduftunı fena «e*İllerin*- aklanarak hfrax da aleyhinde bulunduğumu utanarak lllraf rdeceitlm. Kendi hesabıma nihayet Uvee Jlmna-ılil tanında bazı rkırrM*. Ieri; ir »t, kOrrk »e yelken ..:.„. erlerini vikut »e ruh sağlamlığına hi/un ılı h iti1.mi.- kabul ederdim. Tam çalışma yaşında guçlU. kuvvetli Kenelerin ful r-J «analarında, bok» ringlerindi-, l~n llBrın.ln I.. Fi-nı. mu blriblrlerlnl \r /nman-lanru tc*el ctmHcrlıti gayrete g«- ı ur ve hele saçlı, sakallı adamların güneş, yağmur demeden çoluk çocuk arasında koşuşmalarına ve yaşlarına yakışnuyatak heyecanlarla bagıriMp çagırı amaları na bir ı urlu akü erdiremezdim. Bana bagtln gafletimi utanarak taMİlk ettiren hepimizin bu son harpten aldığımız dersler olmuş, tur. On sekizle yirmi beş, otuz arasında en kabillyelll M rekl genç çocukların deniz diplerinde, tutuşmuş hava tabakaları arasımla oynadıkları korkunç cehennem oyunu pek ala gösteriyor kl, harp ar. tık yalnız fedakâr ve muti piyade onlularile haşarılacak bir iş değildir. Bu gece olmazsa yarın gece. yahut onu takip edecek kırk. elli geceden birinde mutlaka pervane glhl kanalları tutuşarak düşeceğini lıllen genç çocuktaki ales yalnız şuurlu bir vatan •»evgininden mì İbarettir? tauna uyle geliyor kl, (Lütfen sayfayı çeviriniz) i •- a TAN 19 . S . 941 Âvrupada -Nasıl Geçti İki rafadan yumurtaya mukabil Taze havyar... Ş6HIR r-IA35fttSRI Üniversitelilerin Tetkik Seyahatleri İlk grup, bu ayın yirmi beşinde Uludağa gidecek oûMden GIÜNE Yazan Bebla Tavuk BAŞOKÇU TelU ve tcıcüme hakkı tamomâle r: 12 — 33 — Maliye Vekilinin tetkikleri Üniversite ve yüksek okulların ' takdirde, normal olarak eylülde imtihanları bitmiş ve fakülteler : açılacak imtihanlara ircceklı tatil edilmiştir. Hukuk ve İktisat dir. fakültelerinin imlıhan neticeleri'. E mayısın yirmi birinci çarşamba günü, diğer Fakültelere ait olanları da müteakip günlerde talebe, ve bildirilecektir. birkaç hafta oturur, Danimarka hü-. .mel. naaııaa şimoııdıferler alır, BesllnM en yUKsek adamtarlle temas tadır. Şimdiye kadar onun cn ktlçtlk bir çayı gfiriDmamiştlr. Ve otelde kendisini hiç bir hanıma takdim et* tırraernurtir Bu karanlık salonda o-tımMakhuua bir lokantada oturup ynrurarsıinua. Daha mUnaalp olur. Katan rta» davet «ttıgı lokanta binini «ı«*m Um karaşındadır «Mersodes Tata»» derler. Berimin cn kibar yerlerinde» birisidir. — Evet ama dedim. Bira* evvel yrmek yediğimi söyledim. İki kere yrmek yenmez değil mi? MUsyü Damgar lâkrrdrmızm uzamasından ter döküyordu. Direktöre usun uzun bir şeyler anlattı. Direktör tekrar: — Madam, dedi MUsyü Damgar ¦rze tekrar rica ediyor. Yemek yeme •eniz de bir limonata yahut bir kah. »e içersiniz. Bunu kabul ederseniz hararınızdan büyük bir nezaket eseri •larak telâkki edecek. — Peki dedim. Gidelim, fakat tekrar edeyim ki nc bir şey yerim. Ne de İçebilirim. Muvafakat cevabı üzerine MUsyü Damgar büyük bir memnuniyetle teşekkür etti. Mükellef lokantadan içeri girdiğimiz zaman garsonların yerlere kadar I eğilerek MUsyü Damgan selamlayış. 1 arından oranın maruf bir siması ol-luguııu anladım. En iyi yerde bir masa verdiler. MUsyü Damgar yemek listesini eline aldı Ve bana dönerek ne arzu ettiği, mi sordu. Ben dc işaretle hiç bir şey yiyanıiyeceginu tekrar söyledim. Bu nun Üzerine o, garsona turçok emirler verdi. Biraz sonra yemekler başladı. Evcil* taze havyar kızarmış francala ve lercyag geldi. Ve beyaz şaraplar bardaklar^ kondu. Doğrusu ben havyara bayılırdım. Otelde yediğim iki rafadan yumurta ba taze havyarm karsısında iştiha-mı kapatacak kadar üzerimde müessir olamamıştı. Fakat bu gece bana yalnız dimağın şahsiyeti refakat «diyordu. Ve hiç bir sey yiyemiyece-I gutu otelden çıkarken bu udama söy. lemistim. MUsyü Damgar ince kızarmış fran celarun tUeruıe evvela tereyağını ve sonra da bol havyarı sürdükten sonra tabağı bana uzattı. Oülorek: 1 — Buyurun. Dedi. Ben do gülerek basımı salladım. Fransızca: — Teşekkür ederim. Fakat yiye mem. İmkanı yok dedim. — Belki havyar sevmiyorsunuz? —- Çok severim, fakat yemek yedim. Aç değilim. Havyarın arkasından güzel kızar-mrş bir tavuk etrafı muhtelif sebzelerle süslenmiş, yanında yeşil salata ¦le beraber masaya geldi. Garsonların tavuğun cn iyi parçalarından keserek sebzelerle hazırla, dıkları tabağı bana doğru uzatırken işaret ettim. MUsyü Damgarın önüne koymalarını söyledim. Zavallı MUsyü Damgar, her halde Ömründe böyle inatçı bir kadmla ye-1 mek yememişti. Hayretler İçinde: — Hiç olmazsa bir lokma yeylnlz diye işaret etti. — Çok. tokum yiyemem dedim. Nezakcten bir yudum şarap içtim. Tavuğu müteakip yemişler ve sam- . panya geldi. Fakat yenip içilmedi, Yemek salonunun yanında bir dc dans salonu vardı. Yemek arasında büyük gece tuvaletleri giymiş sarı Alman kadınları almokinli erkeklerle dans «diyorlardı. Mcrscdcs Palasın müziği pek güzeldi. Koca yemek salonunda gece tuvaleti giymemiş yalnız MUsyll Damgar 11c ben vardım. Gündüzlük kostümlerin İçinde biz biraz göze çarpıyorduk. Mün-yìl Damgar bana İşaretle anlatıyordu kl. eğer datif etmek seviyorsam başka bir akşam gece kıyafctilc gelir dans ederiz. Ben: — Ben dans etmiyorum. Dedim. Dikkat ettim kl MUsyü Damgar baŞ- ['¦: seneki tatilde üniversite ta-lebeleri profesör ve doçentlerin riyasetinde ve muhtelif gruplar halinde tetkikler yapmak üzere yurd seyahatlerine çıkacaklardır. İlk grup Dr. Fuat Baykal'ın riyasetin d eki jeolojik etütlerde bulunmak üzere bu ayın yirmi besinde Uludağa gidecektir. irilen mik dugu lah- Darüldcczcyc Cemİv Yardı Sosyete Şiiepin vapurları Devlet Denizyollarına devredildi; Eli Bank, Deniz Bank ve İş j edilmiştir. Üçü de yeni olan bu Bankası tarafından evvelce müş-1 gemilerden Demir 6330, Krom tereken te.i* «filmi* olan SoavC 5700 ve Bakır 7350 tonluktur. Maarif Vekili Ankaraya gitti Maarif Vekili Hasan Ali Yücel. Ankaraya gitmek üzere şehrimizden ayrılmıştır. Vekil, İstasyonda üniversite rektörü, maarif müdür ve müfettişleri İle Güzel Sanatlar Akademisi müdürü Burhan Toprak ve do3t lan tarafından ugurlamnıştır. Metruk mezarlıklar kaldırılıyor Belediye, Topkapt dışında kapının hemen karşısına isabet eden Maltepe yoluyla Yedlkule büyük asfaltı aramdaki yolu darlaştıran metruk mezarlıkları derhal kaldırmasını lüzumunu İcap edenlere bildirmiştir. Bu mezarlıklarda makbcrelerl olanlar. Akşamdan odamda yarım frunca-la kalmıştı onu yedim. Ve uykuya yattım. Ertesi günü kolumda samur kur-kütn asılı ve elimde Fehime Sultanın dugün hediyesi olarak verdiği zart vo fincanların paketi olduğu halde Nctilbek Ştraaedc acemlerin halı dük kanma girerken bütün ümidim onların sehavetlne bağlanmıştı. Dükkandan İçeri girince dUn bana BU tepes! :pler mıntaka Liman Reisliği tin tasfiye muamelesine mayısın atından devlet Denizyolları 30 uncu gününden itibaıen baş-ıresi namına devir ve tescil lanacaktır. Yürüyüş marşı müsabakası Kazanan en iyi altı marş, radyonun bugünkü öğle neşriyatında çalınacak Matbuat umum müdürlüğü ta. irinden Ulvi Cemal Erkin ve Ne-ından bîr müddet evvel açı-1 cil Kâzım Akses (İkişer marş). l vürÜYÜa marsı müsabakasının ( Diğer beş marşın bestekârları da şunlardır: H makta olan Maltepe şosesi ve Yedlkule asfaltı lüzumu kadar genişletilecek ve arada boş kalan sahada dikilecek yeni fidanlarla yeşillendirilecektir. Mü. ede ında ısan Tovangalı (Muallim. | askeri posta 1128). Dr. Bülend | Tavcan (Askeri posta 520), L. j A. (Ankara), Fehmi Ege (Riya. , seticümhur orkestrası üyelerinden) Faik Canselen (devlet kon- Afyon yükseldi Son günlerde afyon fiyatları müstahsilleri memnun edecek bir recede yükselmiştir. Bu yüksel müstahsil elinde bulunan afyonlı kalitesi fena olan nevilerine vu cıya kadar ofis tarafından alınm na karar verilmiş bulunması sc olmuştur. Hâlen Zile taraf lannm ce afyonları piyasada 10 lira ve E gln nevi afyonlar da beş buçuk Üzerinden alınıp satılmaktadır. Ankarada un ve ekmek fiyatları Ankaradı I. Ankara r.e vardı. Onu da Sadlkofun önüne koydum. Bu İğne Hindistandan gelmiş kıymetli bir antika idi. Sadiko* fa: — Bunların hepsi için bana nc ka dar para ikraz edersiniz Bey efendi? Dedim. Uç Acem sralrında biraz mü zakere ettiler. Sonra Sadikof bana dönerek; — Hanım Efendi, size şimdi Uç bin mark versek yetişir. Daha fazla veremeyiz, çünkü Alman parası çok düşüktür. Hem de her gün daha dU- otelin bir haftalık hesabını ödeyip tuttuğum odaya gidinceye kadar yetişecek mi? — Yotlşlr, yetişir, dedi. Kahvaltınızla beraber günde üç yüz mark o-tele verseniz yine size Üstelik para kalır. Sonra güya eski bir doat gibi başını salladı ve tekrar söze başladı: — Hanım Efendi, dedi. Hiç sizi bir; eıkıntıda bırakır mıyız? Çalışacak olan bir adam burada açıktu kaUnaz. Sizin İçin bir de gazeteye ilan veririz. «Parlsten gelen bir Madam İş arıyor.» deriz. Bakın göreceksiniz ne çok para kazanacuksınız. Almanlar Paris ismini işitince elektriklenmiş gibi koşarlar. Ben şu adamın bana verdiği Ümit Da kalbimdeki ümitsizlik birbirine çarptıkça hemen hemen aglıyacak kadar müteessir olmuştum. — Sizi. dedim benim karşıma zahir Allah çıkardı. Bana yaptığınız bu yardımı hiç bir zaman uııutmıya-cağım. Sadikof tekrar etti: _ Eger iyi dikiş biliyorsanız. 11er .de size atelye açmak İçin sermaye dc i veririz ortak oluruz. — Aman dedim. Benim pek büyük bir şeye Ümidim yok ama belki... Yalnız çok çalışacağıma eminim. IGazeteye ilânı ne vakit vereceksiniz? — Siz tuttuğunuz odaya taşınır taşınmaz bize haber verin. Hemen ilânı veririz. t Konservatu' muallimle- duiu mlekeie yayık» Kaymakam ve nahiye müdürlerine ikametgâh Radyo neşriyat saatleri değişti M çorap Radyomuz, dün sabahtan itiba-n neşriyat saatlerini değiştirmiş-'. Şimdiye kadar her pazar gü-i saat 9 da başlıyan neşriyata İn -îl).ıh saat 8,30 da başlanıl-kadar müzik din-ı ajans haberleri dan dokuz buçuğa ziğe devam edil- e pazardan maada ita sabah saat ye- di buçukta neşriyata başlanacaktır. Yeni tatbik edilecek programa, her akşam on dakika memleket saati, perşembe akşamları derdleşme saati ile sanatkârlarımız konuşuyor saati, pazartesi öğle vakti dereden tepeden saati, cumaları temsil, pazartesi ve çarşamba hep birlikle halk şarkılarını öğrenme saati ilâve edilmiştir. 100 kı fiyatla ğüdir. çala da 17.50 kuruştur. maKineıen Şişlide korunma denemesi Dün sabah Şişlide pasif müda-I balar bulundukları yerlerde kal a ve paraşütçülere karşı korun- mışlardır. İfaelt «muş «lardi ^Jahiy On itile Lianna soku), dahilinde bu- nan tramvay, otomobil ve aıa- Dcnemc esnasında muhtelif yerlerde mefruz yangınlar, tel kopmalar ve paraşütçüler haber verilmiş ve tekmil ekipler faaliyc. te geçirilmiştir. Tecrübede vilâyet seferberlik müdürü Ekrem ile Beyoğlu kaymakamı Gafur Soylu ve Şişli nahiye müdürü bulunmuşlardır. TAKVİM 19 MAYİS Mİ PAZARTESİ AY- S GÜN: 18» - ttasTİ M RLn:"lSM - MAYIS: 0 11 ü li 1. 1360 — Kcblülâhir: 82 VAKİT ZEVALİ EZANİ 5.30 13.10 17.0? 20.23 22.13 3,33 0,16 4,4 8,11 12.00 1,53 7.10 Yeni bir tehlike asreddin Hocanın meşhur ve çok güzel bir fıkrası vardır: _ Bir adam koşarak gelmiş ve Hocaya demiş ki: — Hoca, bîr tepıi baklava götürüyorlar. — Bana ne*! — İyi amma tepsiyi surin tvo götürüyorlar. — Sana ne! Bunun gibi, 90 milyon dolar kıymetinde ziraat mahsulü A-merika limanlarına getirilmiş diyeceğim, fakat: — Bana ne! Diyeceksiniz. Bu muazzam »tokun İngilte- reye gönderilmek üzere olduğunu ilâve edeceğim, bu sefer de: — Sana ne! Diyeceksiniz. Evet, size ve bana ne amma, böyle bir şeyin altından dostumuz İngilizler için nasıl bir tehlike çıkabileceğini hiç düşündü, nüz mü? — Çıldırdın mı yahu, memleketlerine doksan milyon dolarlık yiyecek girmesinden İngilizlere nasıl bir tehlike gelebilir. Bu olsa olsa, eğer bir iaşe sıkıntısı melhuz se o tehlikeyi defeder, diyeceksiniz. Kazın ayağı hiç de öyle değil. Bugüne kadar İngiltereyi istilâya muvaffak olamıyanlar, o adaya böyle muazzam bir yiyecek stoku girdiğini öğrenir öğrenmez, bütün işlerini güçlerini bırakarak İngiltere adasına ne bahasına olursa olsun ayak basmak için kafalarını yoracaklar. Anladınız mı şimdi? KÖR KADI Çocuk kampları İstanbul maarif müdürlüğü, bu yıl açılacak çocuk kampları ve çocuk bahçeleri hakkında hazırlanan nizam nameyi şehrimiz okullarının baş öğretmenlerine tebliğ etmiş ve kamp kadrolarını büdirmiştir. Öğrendiğimize göre bu yıl kamplar Kızıltoprak. Maltepe, Kartal vo ErenköyUnde açılacaktır. Erenköy 38 lncfrUkokul ı,.., , :, ıs t ini Hat kampında 80 talebe, Kartal orta ve ilk okulu binalarında 200, Maltepe birinci ve ikinci okul binalarında 140. Maltepe birinci ve İkinci okul binalarında 110, Kızıltoprak 49 uncu vc 6 tncı ilk okul binalarında 200 talebe kamp hayatı geçirecektir. Kamplar haziranın dokuzunda açı. lacak ve 9 temmuzda dağılacaktır, ikinci devre kamplar da 9 ağustosta faaliyetlerine başlıyacaklardır. Her Ik! devre kamplarına himaye heyetleri. İlk okullar yardım cemiyetleri birliği ve diğer hayır teşekkülleri ta. Bisiklet çarptı Erenköyünde Bostancı caddesinde c turan Hasan oğlu Muzaffer, Ercn- itnde Eth Mcrd idesinde bi. in yedi yatarak muh-niş, yaralı nc hastaha-fer yukala- düstü Şişlide oturan Ahmet evinde mer. divı iden inerken düşerek başından ehemmiyetli surette yaralanmış. Şişli Çocuk haatahancâine kaldırılmıştır. İ (Arkası var) nrr şeyin başı olan o mukaddes duygu esas olmak U/ere tehlikelerle bir oyuncak gibi oynama zevk ve İhtirasının bunda birinci derecede rolü vardır. Tcvllk Fikret asılı bir kılıca bakarak onun «kota bir kav. mln harisi İstiklali* olacağını söylüyordu. BugUn kılıç kadar genç kalplerdeki tehlike a*k vc ihtiyacı da o gaye İçin müessir bir sUâlıtır. Öyle görünüyor kl, bu zevk ve ih- tirasın en kuvvetli olarak doğduğu ve büyüdüğü yer spor Bahaları ve unların geri ve köhne kutuya mânâsız vc gülünç gibi i-......m m huşln seMcrl vo lıarekcllerldlr. Bundan sonra bir millet no kadar /.ı ıı-ııı. kalabalık, akıllı vc. hatta cesur oluma olsun iyi bir spor terblycsue gençUglne bu hasbi ruh atılganlığını »""in edemezse Istlk-buliue emniyetle bakamıyucaklır. REŞAT NURİ _ Buyurunuz, İçeri buyurunuz. Diye pull* müfettişini içeri aldı. Rason nezaketle dedi kl: — Ziyaret im I ıı bir nıuluın sebebi var. Sizinle hususi oturak görüşmek isctrlm. Duvarların kulağı vardır derler. Bunun İçin yalnız olmamız lûzım... — Peki buyurunuz. -\e söyllyceekieuls hemen söyleyiniz, pek nıeruk ettim. _Teliiş etmeyiniz. Mlsls Doli evvelâ klın olduğumu söylemem lâzım: Ben bir I* adamıyım. Vc si/İnle dc bir iş hakkında görüşmek tlzere buruya geldim. Tabii sizi boş yere rahatsız etmlyeceglnı zuhmetlrtlzln mukabilini alacaklını/. KlraeuUnmız arasında Mis Boda Maines adında bir kız var, değil nılî _ Evet, fakat bunda hususi görüşülerek bir şey yok ki... Keşke her kiracım onun gibi "l- ' ¦ —Bu sözlerinizden Kcııç kızı iyi tanıdığınız belli... Tabii kim olduğunu bilmeseniz böyle konuşmazsınız Mis Muine*, evinizi tutarken hor hıılılc size kefil göstermiştir, değil mi? _Tuhll... Bir bankayı kefil gösterdi. Ben ile oraya yazıp malumat istedim. kı- zın ı.....' -¦ olduğunu vc her hususta kendlal-n, kefulet ettiklerini söylediler. Kiralan ö-demebte gUn sa-ıııudı. _Tuhaf şey, »ize bankayı kefil göklere. ¦ . m. akrabamı olun Mlster Ralf Brlrll glhl bir sahM kelli gösterseydi daha uıtılllnde ol- YEŞİL GÜL Yazan: Roy Wikers 14— Çeviren: Rezzan A. E. Yalman — (Mlster ne» dediniz? — Canını Mlster Brlrll. şu her zaman kiracınızı ziyarete gelen akrabası- — Affedersiniz, ama benim kiracılarım erkek misafir kabul etmezler, anladınız rol T — Affedersiniz. Mlsls Doll tözlerimi yan. lıi} auladıruz. Mlster Ralf Brlrll Mis Rodanın akrabasıdır. Belki de ara sıra ona görmeğe gelir diye düşündüm. _ Belki de sizde benden çok malumat vardır. Belki de lıu sabah evleneceği adam. İm Mister Br bu sabah ev bir eUıel ram bir genv kız ve klişede dl Un I."im 0 ı.ı.tb ml'.frtt lığım klbur v lenir meal hakkındaki bu sözler n merak ve alâkasını kare-.,ete getirmişti. Kudını daha fazla söyletmek ıııaksadlle tclflş vc alakasını glzllycrek sordu: — Ne zaman evlenecekti dediniz? — Bu -.il'.ılı Bunu bilmiyor muydunuz? — Ya demek bu saha Belediyede Mlster Brlrjl İle evlenmeğe hazırlanmıştı. — Kiminle olduğunu bilmiyorum. Benim bildiğim su kadar: Bu gene kız cidden çok kibar vc nazikti. Kendisinden in- bir şikayetim yok doğrusu... Yalnız fazla konuşma, sini ¦¦¦ Mm /'iı. bana her şeyi anlatmazdı. _ ı ,ı..ı her -evi unlatmadıci halde de- lik slzo peşin veriyorum. Sonra parayı u-zattı ve İlâve etti: *—. Yarın evleniyorum." O kadar hayret etlim kl çarpıntım tuttu Ne diyeceğimi şaşırdım, «müsaade ediniz de sizi gelip gelin elbisenizle göreyim» dedim. «Hayır. Mlsls Doli. gelin elbi-esl glymlyeoeğlm. Çünkü klişede değil, belediyede evleneceğini.» ıleylnıo hiç sen çıkarmadım, fakat hayretimi dc gir. llyomedim. Ruson Ickrıır suale başladı: — MI* Koda hu sabah kaçta çıktı? _ Çok erken.. Dokuzdan evvel.. Beledİe- de olenmek için bu kadar erken gltıucğo ne luzuın vardı, - mi. — Sonra kendisine dair hiç bir haber almadınız mı? — Evet. aldım. Bir adam gelip benden kıza alt bir Ikl şey İstedi. Bu udunu Mis Boda göndermişti. Kadının halinden yalan söylemediği belli İdi. Müfettiş çantasından usulcacık on şilln-llk bir kâğıt çıkararak masanın kenarına koydu ve kalktı: — Ali ıh» ısmarladık, Mlsls DoU. sltl e-pey rahatsız ettim. Diyerek oradan ayrıldı. Doğruca mahallenin belediye daireline gitti. Oradaki me. mura polis müfettişi venlkasını uzattı ve ba zı şeyler sormak İstediğini söyledi. Adam hcıııen kendisini içeri aldı: — Ne sormak arzu ediyorsunuz'.' Dedi. — Mis Koda M.tıııı- bu sabah burada evlendi mi? — Evlenecekti, fakat ne o, ne de nişan-lısı buraya gelmediler. — Nişanlısı kimdir? Ve uusıl bir adamdır? _ Kim olduğunu bilmiyorum. Yalnız rengi koyu bir Uabcştlr. Zcııgİu bir adama benziyor. —İsmi nedir? _ Hlr dakika ıııUsaado ediniz deftere bakayım ? Evleneceklere mahsus olan kayıt delterle. rım açM vo oradan okudu. (Arkası var). Basmuhar ASmet Emin YALMAN VATANTVI — rağaJoğl". MolU rantl S. SE T e1 • C o a tSlS* — Tstgta* VATA.V tat. 20 MAYIS 1941 SALI Fiyatı 5 Kuru $ SİYASÎ SABAH ^GAZETESİ Yıh I — Sayı: 267 Cennet, Dörtyol'dadır azan: Cemal Bardakçı Bugün 3 üncü Sat/fada Gençlik ve Spor Bayramı Yurtta Sevinçle Kutlandı Atatürk'ten Inönüne getirilen bayrak Millî Şef e dün takdim olundu Yakanla Vali nutkunu söylüyor. .\*ugıaa geçti rrnml takip Yarı yarıya uydukları örnek Bazı milletler. Türkiyenin örneğini yalnız mücadele bakımından takip ederek menhus talilerini yenmişlerdir. Fakat bu örneği sonuna kadar takip edebilselerdi bugün bambaşka bir âleme kavuşmuş olurduk. Yazan: Ahmet Emin YALMAN Cpski İtalyan Hariciye Na-l^3zın Kont Sforta'yı memleketimizde tanıyanlar çoktur. Mütareke günlerinde burada !-talyan fevkalâde komiseri diye bulunmuştur. Liberal bir mülteci srfatıle memleketinden u-zaklastıktan sonra da bize dair kitaplar, gazete yazılan yazmıştır. Dünkü sayımızda. Atatürk hakkında muhtelif dillerde yapılmış olan neşriyata dair bîr yaza vardı. Bu yazıda Kont Sforza'nın bir kitabından ve bir sözünden de bahsediliyordu. italyan diplomatının fikrince Atatürkün tarihte eşi yoktur. Çünkü muvaffakiyetli bir asker olduğu halde 1919 da Samsuna çıktığı dakikada emperyalizm fikrini tasfiyeye uğratmış ve devlet reisi olduktan ve büyük zaferler elde ettikten sonra da hariçte macera aramaktan dalma kaçınmıştır. Halbuki . hâdiselerin sevkile Avrupanın dığ.-r memleketlerinde rehber mevkiine çıkanların hepsi, milletlerinin dikkatini haricî maceralar ve yem yeni fütuhat emelleri üzerinde toplantıya çalışmışlardır. Dikkat ettiniz mi? Bünyesi cidden sağlam memleketlerde emperyalizm mikrobu yaşayamıyor. Yabancı insanlarla meskûn topraklara ttahip olmak, o-ralarda, bir cici mama diye değil, bir yük diye karşılanıyor. Amerika. İspanyol muharebesinden sonra eline geçen bütün memleketleri birer birer azat et mistir. Vaktile istiklal diye çıldıran Filipinliler bugün Japon korkusile Amerikanın eteklerine sanl-J ıhları bılde. Amerikalı, lar istiğna gösteriyorlar. İsveç. Norveç. İsviçre gibi dahil! hayatı muvazeneli ve savlam mem (Detantı Ha. i. HU. I 1« ^ ReMiu, erkekleri yll rtıvllş halinde gösteriyor Ankara. 19 (A.A.) — ReluıYUmhu. rumuz, buglln fCİlk ve apor bayramı ı.......-. '•• ¦ :- ll Mayı* ıtıulyo- mund» yapılan merasime huıurlarlle (erci vermişlerdir. ReKMImhıırumıU. mekteplilerin ve beden lerhlyeal mukruVrirrlnln yaptıkları hareketk-rl yakın bir a-bıka İle «onuna kadar laklp buyur* mumlardır. Spor t e atletlerde fc---..ı. Uerle-me. II. .1. t RrUlmlıl çok m. umun etmiş «flj bu mUna^bctlc llarp Oku_ İn Muduru hur,,, . Albay lî.ı./.u Goker-1 w llarp Okulu Brden terbiye»! muallimi HutMUitetlIn Gürel"! tebrik ve U1UI eylemiştir. Keudlk boden terbiye»! ıııiıkellefltr4lnl tatbik eden General Cemil Tanerl ve Gazi rıı*tltu*u beden tcrhlr*l mU-dürü Mıaını-ltln ı. ıı ¦ un ve unun va-tutnallc muallimler) tebrik etmişlerdir. İSTANBUL'DA Dün. 19 Mayıa. Atatüfk'ün memleketin iatıklâl ve taııhını kurtarmak için Anadoluya ayak baatığı gün. Türkıyerun her köşe. emde hüyuk tezahuıatla kutlandı. Bu mutıu günü kutlamak üzere istanbul halikı tabahın çok erken taallerınden baflıyarak Tak. un meydanına akın etmeğe başlamışlardı. Dün T*kaim meydanı mütiesna k-.\|r» .nw..erS» vatı içerisinde kaynaşan binlerce Türk genci ve onlara gururla bakan bjn.eıce Türk büyüğünün »e. vineile dolmuştu. Saat »ekiz buçukta. Calatata-ray lıaeaınde geçit retmı kıyafetine giren kız talebeler başlarında beden terbiyeci muallimi Meta-det ve Taktım liaeainde toplanıp hazırlanan erkek talebeler de Kabala} ı '-ı beden terbiyeni hoca. (Devamı Sa. A. 8Ü. 1 de) fjf Yukardakl genç TUrk kızı hltal.ealnl yapıyor. Aşağıda gençlik geçit reamlnde ^ ~ -- Sollum Ingilizîerde Almanlar ak Habeş işi tamam manlar aksini Dük d'Aosta iddia ediyorlar teslim oldu Bütün iddialara rağmen Ingilizîerde olduğunda şüphe yok «Sollumdakl vaziyet hakkında her iki tarai ta başka başka iddialarda bulunmaktadırlar. (Almanların iddiasına göre, Sollum ve Caputzo elan ellerinde bulunmaktadır. İngilizler de. Sollumun ve Caputzo'nun geri alındığını söylüyorlar. «Geçen hafta Almanlar Sollumun ılın.-indeki Bug Bug mevkUne kadar gelmişler. Sollumu ve Capotzo'yu almışlardı. Sonra yine ingilizlerin e-llne geçti. Almanlar, tekrar ağır tanklarla hücum ettiler ve Sollumu ger) aldılar. İngilizler, Uç Ura «1 defa taarruza geçtiler, bu yerleri tekrar işgal ettiler. Bugün Sollum ve Ca. putzo'nun İngilizlerin elinde olduğuna şUphe yoktur.» (Radyo Gürele*!) Yeni bir kanal Almanyanın Kara-denizle irtibatını te.Tiin edecek «Tuna Üzerindeki Çtrevodayı Kfl--tenceye bagiıyan 38 mil uzunlukta bir kanal inşa edileceği haber veril, m ektedir. Bu yapılacak kanal Almanyanın doğrudan doğruya Karadenlzle irtibatını tenıın edecektir (Radyo G otele»!) italyanlar imkânsızlık karşısında başka çare bulamadılar Roma, İD (A-A.) — ltalyun orduları umumi karargâhının 318 numaralı tebliği: «Şarki Afrlkada Amba Alagi garnizonu, her türlü imkan fevkinde bir gösterdikten sonra yiye. cek. İçecekten ve yaralıları tedavi etmek imkanından mahrum kalmış olduğundan kendisine muharebeyi terkrtmek emri verilmiştir. «Düşman, askerlerimizin kıymetin! tebcil maktadılc zsbıUerın tabancalarını bırakmış. garnizonumuzun Amba Alagi istihkamından çıkarken bir geçit retmı yapmasını ve İngiliz müfrezelerinin kendilerine selâm dur malarını karar altına almıştır. «DUk d'Aoate da kıtasınır. akıbetine uğramıştır.* limili, bir ımıh im İçinde yürüyen genç kızlarımız Amerika Pusuda Esaslı birşekÜde Dö Gol Taraftarları Vişi tarafından hazırlanıyorlar idama mahkûm Amerika Ilarlclye Nazın llul Amsrika Hariciye Nazırı C. Hull Sulh prensipleri hakkında beyanatta bulundu Kahıredekı Kahire, 19 (A.A.) müşahitler Amba Alagldeki kıtalar tealim olduktan sonra Habeşistan harbinin usun nllrmlyeceğl kanaa-tımlı-dlrlrr. Mücadeleyi İdare eden DUk d'Aoata, teslim olduktan sonra trerll edilmiş bir vasiyette bulunan Gondar ve Cim ma garnizonlarının uzun mUddrt mukavemet ctımyecek. leıi iann olunmaktadır. Tcılün olan İtalyan kuvvetleri yedi bin Teslim olan DUk d'Aosta. TrsNus-garp harbinde hecin sflvar kıtalara kumanda etmiş ve yaralanmıştı. 93? nenesinde. Mareşal Grazıyanınm yeri (Devamı: fca. S. Su. 7 de) /// A.A ) Nevyork. 19 Nazırı Hull dUn Amerikan milletine hitaben radyoda bir nutuk «Öyllye. rek Amerikanın uış nlyntcl hakkında İki mUlılm bryanuttıt bulunmuş- 1 — Hull, gön "• ı ıi- -ı h/ırp malzemesinin lngllttr_ e varmanı çarelerini Amerikanın Vun edeceğini teyit etmiştir. 2 — Hull. aui: 1 'in .i teessüs e- • ar-UM d0Wı yaya rehberlik «"*•! lâzım geldiği prensiplerini İlk ı «olarak Uah etmiş Ur '» *v Bu senckl Ana V dış t tesirlinin bUytlk bir kum domokraaıler* gönderilen ve blas İeyh ayni samanda da Amerlk, bl& müdafaasına (De.ajnı: Sa'" HU. 5 to) — İm Fransız müstemlekelerini idare için hazırlık başlıyor Nevyork. 19 (A.A.) — Associated Pressin salâhiyettar bir kaynuktnn öğrendiğine gore, Fransa İle Almanya arasındaki iş birliği, Amerika kıtası aleyhine çevrildiği takdirde, Fransız müstemlekelerini idare etmek Üzere muvakkat bir teşkilât vucude getirilmesi için 21 Amerika hükümeti şimdiden hazırlanmış bulunmaktadır. Alman . Fransız İŞ Mrllğlnln mahiyeti bellrınceye kadar bu hususu hiç bir harekete gcçtlmi-yecektır. Amerika'da harp aleyhtarları Vaşington, 19 (A-A.) — Of t ajansı bildiriyor: Harp aleyhinde 30 mayısta toplanacak olan kongre murahhasları, şayet Roosevelt, 27 mayınla söyli-yeceği nutukta Amerika harp gemi-lorlnin şimdiden uçık denizlerde vapur kaidelerine relakat ettiğini veya Dakar. Singapur. Aaor ve Kanar, ya adalarını İşgal etmek niyetinde olduğunu sOyliyecek olursa kUUe halinde nümayişler tertip edileceğini bildirmişlerdir. Harp aleyhtarı kongre Vheeler, Nye ve Tobey gibi İnfiratçı ftyan a-zalan tarafından tertip edilmekledir. Nevyork'ta İtalyan ve Almanlar tevkif ediliyor Nevyork. 19 (A Al — Stefanl a]an sından: Hava karardıktan bir kaç saat (Devamı: Ssv â, tML S da) *• Askerî mahkeme Fransada ağır Cezalar veriyor Bern, 19 (A.A) — Vlşlden alman bir habere göre, General de Gaulle taraftarlarına çok ağır cezalar ve. rilmlştir. Clermont Fcrrand askeri mahkemesinin, ı:., kuçtlk zablU İdama. 17 kllc.Uk zabiti de' 10 deneden müebbet ktlreğe kadar giden cezalara mahkûm ettiği söylenmektedir. DARLAN j| İngiltere ile harp istiyor Böyle birharp her gün bekleniyor Fransa, Almanyanın Ingiltereyi mağlûp etmesine yardım edecek «Günün en mühim hadisesi. Vışİ hükümeti ile Almanya arasındaki ış birliği meselesidir. «Berlin, müzakerelerin henüz bitmediğim bildiriyor. Bu m Uz ak* reler. HlUer - Pelen m Ulak a tından bert devam etmekte »di. İş birliği o zaman kararlaştırılmıştı. «Mareşal Petcne, HıUerın görüşü-, nü kabul ettirmek tçm hayli zaman] geçmiştir. Bu zaman içinde, Almanyanın Fransaya ihtiyacı daha ziyade artmıştır. «Almanyayı, Frıtntay» muhtaç e. den âmiller şunlardır: «İngilizlerin mukavemeti. İtalyan, lann Akdenlzdekl acil... «Almanya. Italyayı taleplerinden vazgeçIrmİştir. İtalya, artık Fransız müstemlekelerini Ütemiyor. Bunu karşı Yugnslav topraklarından tatmin edilmiştir. «İtalya. İngilizler tarafından işgal (Devamı - ¦ 5. .HU. Z de) /// Irakta vaziyet Basraya ingiliz kıtaları geldi Habbanlye, 19 (A.A.) — Reuter a. (.e- ı -ıı. muhabiri bildiriyor: Tayyare İle ingiliz kıtaatının muvasalatı Üzerine vaziyet memnuniyeti mucip bir tarzda IsUhale etmek tedlr. Basraya sllratle takviye kıtalarının muvasalat etmiş olması hiç şüphesiz çok (yı tetirler yapacaktır. Bağdattskl vazıyet karanlıktır. Telgraf muhaberatı ve demiryolu mU-nakalâü kesiktir. Fakat Bağdatta bulunan İngiliz clçuık memurlarının •ağ ve salım oldukları malûmdur. Ingtlis tayyareleri. Irak kuvvetleri bakiyesini mefluç, bırakmak tein gay reUrrıne devam ediyorlar. Hava mey danları, kışlalar, nakliyat, benzin dc-(Devaamı: 6a. S. M, S tafc Hess Sözleri plağa alındı Bayan Hess mevkuf değil «Almanlar. Hess İşinden artık bah_ srtmcmektedlrler. İngilizler ise buna çok ehemmiyet veriyorlar. «Hens'ın ağzından çıkan her sûz zaptedilmış. Klrk Patrik ve DUk Hamiltonla »lan gOruşmslerl plağa altnmışUr. Heas'e alt kocaman bir dosya huırlanmujtır. «İngilizlere gore. Hossin ifşaatı o kadar çok. o kadar mühimdir kı. Hltler. bunu bil*© esas plânlarını de-gişUrmek mecburiyetinde kalır. (Kady» Gozetealt Devam. Sa. 5 SU. S da XX i ¦ 20. 5 . 941 Avrupada Nasıi Geçti ı İstanbul Yardim Sevenler Cemiyeti dikiş ve sargı işlerini de teşkilâtlandıracak Fakat bu yalnızlık da öyle kolay alışılacak meseleye benzemiyordu Yazan BeDia Tevfik BAŞOSÇD Teki ve tercüme hakkı t om amile ı — 34 — , UM hfusdur Sadikof bunları soyliycrck hemen çantasını açtı. İçinden Uç bin mark ......ıııi; bana verdi- Ben bu parayı göklerden düşmüş bir nimet, Sadlkofu da dünyanın en insaniyetli bir adamı gözlle görüyordum- Ovadan çıkarken Sadikofa bıraktığını jeyler için bir makbuz al. madiğim hatırıma geldi. Fakat bu kadar candan, en dar bir samanımda beni en mülhlŞ bir sıkıntıdan kurtaran bir adamdan makbuz istemek bir küçUklUk bir kabalık olacaktı. Bu nu yapamadan dükkândan çıktım. Bugün otele gelirken iki yumurtaya bir çeyrek kilo da kiraz İlave etmiştim. İçimde bir parçacık rahatlık vardı. Ah, su otelin parasını yüzümün akile Verip bir kere tuttuğum odaya ta-•unsam başka bir şey istemezdim. Çalışmaya başlarsam belki talih bana yardım ederdi. ? Berline gittiğimden beri Paristckl ıhpaplara bir kart bile gönderme, niştim. Şimdi onlara selam ve te-^kkurteriınl göndermeliydim. Otelin yazı od asma girdim. Nerminden bas-lıyarak hepsine ayrı ayrı yazdım. Ve Şerlinde tahmin ettiğimden daha fazla bir ırrüddet kalacağımı bildirdim... Acaba Nermtn simdi ne yapıyordu? Benim Paristen gidişimden memnun kalmış mı idi? Beraber gezip •giemfcğirmz o dostların acaba hangisi benim bugünkü vaziyetimi tasavvur edebilirdi? Ya. Nejat Naz-.Tri? İstikbalde sefir olacak benim £abtk namzedim?... — Gutentaşr Gineydigc Frau! Sağı kotum yazı masasmm üzerine da. yanmış, adeta olduğum yeri bile u-nutmuş, geçmişlere dalmış düşünürken birden kulağıma pek sert gelen Almanca bu «gününUt hayır olsun Hanım Efendi» sesi beni yerimden ffrhUtr. A, yine MüsyU Damgar karşıma dikilmişti. Yarabbl! Beş aydır hayatın bana açtığı dram yetişmemiş, şimdi Bcrlinde de bir MÜsyU Damgar mı Paristekl MüsyU K run yerini alacaktı? Ben artık insan İstemiyordum, îş İstiyordum, İş— icraat, yalnız icraat! Boş şeylerden artık çok usanmıştım... — Gününüz hayır olsun. Dedim. Birbiri üstüne yazı masasının üzeri, no yığılmış mektupları gördü. Hayretle gözlerini açarak: «O, hu. hu dl ye gülmeye başladı. Sonra bir şeyler söyledi anlıyımadım. Her halde çok terbiyeli bir adamdı. Benim o dakika başka btv dünyada yaşadığımı anlamıştı. Ellerile İşaret ederek biraz sonra tekrar geleceğini söyle-dı ve âdeta ayaklarının ucuna basar gibi odadan çıktı. «Keşke Almanca bilseydim de şu adamla konuşsaydım.» Dedim. Bütün dünya İskandinavyalıların, dünyanın en medeni ve en terbiyeli adamları olduklarını, arkadaşlık hayatını en fedakar kardeşlikten daha üstün tut tuklarını söyler. Hiç olmazsa bilmediğim bir dünyadan haber alırdım... Buraya geldiğimden beri birbirine ne .kadar aykırı hisler karşısında kalıyordum. Biraz evvel insanlardan u. ' sandığımı söylerken şimdi yine in- sanlara sokulmak istiyordum. ; insanların yalancılığından uaan-m iştim. O nevi insanların yüzünden, 1 memleketimden, ailemden, içinde dog 'dugum kolay ve zahmetsiz hayalımdan, hattâ bütün emellerimden bile uzaklaşmıştım. Şimdi tanımadığım ' bir memlekette bir suçlu gibi yaşar-1 •ken yine o türlü İnsanlardan kaçıyor dum. Fakat bu yalnızlık da Öyle kolay alışılacak bir meseleye benzemiyordu. Mektuplar elimde, yazı odasından çıkar çıkmaz MUsyü Damgan kar. şımda gördüm. Galiba beni rahatsız etmemek için sofadaki kanepeye o-turmuş, beklemişti, meı hemen direktörün oda dl, ikisi birden karş MüsyU Damgar yine ona uzun uzun bir şeyler anlattı. Direktör bana dön dü: — Madam. dedi. Mllsyü Damga-rın sizden büyük bir ricası var; Bu gece onunla tiyatroya gitmek arzu eder misiniz? Kabul ederseniz size müınettar olacak. — iyi ama, dedim. Konuşamad&n birlikte gezmek bana pek garip geliyor. Hele tiyatrodan bir kelime *oi-le anlıyamıyacagım. — Müeyü Damgarın sizi davet et. mek istediği tiyatro operettir, metropoliten tiyalıosudur. Ben elimde olmıyarak Çünkü uç gün evvel ParbUe kulundan tabirle 'Metropolden), diye yer altı trenlerini ararken bu tiyatronun gişesine kadar gitmiştim. Bu küçük macerayı ben direktöre anlatır anlatmaz derhal o da MüsyU Dumgara tcrcUme etti. Tekrar Üçümüz bü'den Cemiyet, babaları askerde bulunan ve bu sebeple anneleri de çalışmak mecburiyetinde kalan çocuklarla da alâkadar olacak Uzattığım mektuplun aldı. Ot memurlarının kıymetli bir müşterileri olan MüsyU Damganı hoş görün mek İçin benim etrafımda pervane gibi döndüklerini hissettim. Yine dün akşamki gibi dar ve ka. ranlık odamda ispirtoda haşladığım iki yumurtayı yerken: — Ne garip bir tecellim var. diyordum. Bir taraftan yarı aç yaşıyorum. Diğer taraftan birçok insanlara gıpte verecek hâdiselerle karşılaşıyorum. Fakat ne zarar» var, nasıl olsa İki gUn sonra otelden gideceğim. Matmazel Frltzanın kirli odasına yerleş, tikten sonra beni ne MüsyU Damgar görecek, ne de böyle maceralar başıma gelecek... -, ft ı* vlr¦ Metropol tiyatroda daha yerlerimize gitmeden geniş koridorlarda MüsyU Damgar birkaç dostu llo se-lamlaştı. Pek kelli felll görünen bir tanesi yanında, İyi giyinmiş eşlle beraber bize yaklaştı. MüsyU Damgar takdim resmini yaptıktan sonra benim Türk olduğumu ve henüz Alman ca bilmediğimi de onlara söyledi. Kelli fcllt zat, derhal fasih ve mü. kemmel bir Fransızca ile benimle ko nuşmaya başladı. Ona eşi do katıldı. Nereden geldiğimi, Berlinİ nasıl bul- Camilerin tamiri ^Maarif vekâleti büyük camilerin tamiri için yardımda bulanacak Maarif Vekili Hasan Ali Yücel, şehrimizde bu defa yaptığı tetkikler arasında müzelerle şimdiye kadar tamiri yapılamıyaıı tarihi binaların tamiri Üzerinde de meşgul olmuştur. Sultanahmet camii ile Ayasofyu müzesini tetkik eden vekil, bu bU-yük camimizde evkafın yaptırdığı tamirat ile Müzeler İdaresince lamlr ettirilmekte olan Ayasofyanın tamiri masraflarına Maarif Vekâleti tarafından yardım edileceğini vadet. mistir. Türk mimarisinin bir şaheseri olan Sultanahmet csmiinln tamiri için, Vakıflar İdaresi 27 bin lira tahsis etmiştir. Fakat bu para. yapılmasına lüzum görülen esaslı tamire kifayet etmemiştir. Ayasofyanın bahçesi ile civarındaki binalar da tanzim edilen programlar duhilindc ve asıllarına bağlı kalmak şartile tamir ettirilmekle beraber yine tamirleri lâzım gelen bir çok kısımlar bulunmaktadır. Vekâletin yardımı bu noksanları Levha teneke ihtiyacı Levha teneke yalnız, tenekeden kuta yapan imalâthanelere verilecek Ticaret Vekâletinden gelen bir e-mir üzerine mmtaka ticaret JnUdür. lüğU, şehrimizde bulunan ve levha tenekelerden bisküvi, konserve vesaire srlbl kutular vanan fabrika ve a- Gelen kim?... Vapurda bir İtalyan mecmuasının sayfalarmı karıştırıyor ve resimlerinin altında. kİ izahatı okuyarak sağ tarafım, da oturan arkadaşına anlatıyordu. Ben, sol tarafında oturduğum için göz ucile resimleri takip ediyor, izahatı da dinliyordum. Bir tepenin üstüne yayılmış İtalyan askerlerini gösteren bir resim hakkında şu izahatı verdi: — Askerlerimiz, Arnavutluğun sert dağlarında, tepelerinde kahramanca harp etlikten, fena havaların, yolsuzluğun, yağmur ve karın önlerine diktiği bütün engellere göğüs gerdikten sonra «İlkbahar» gelip karlar eriyince bütün bu tepelere hâkim olmuş-lar ve buralarını düşmandan temizlemişlerdir. izahatı dinleyen arkadaşı: — Kuzum Allah aşkına, Almanların adı ne zamandanberi «İlkbahar» oldu diyince, izaha, tı veren de, ben de kendimizi tutamadık ve kahkahayı salıverdik. KÖR KADI Amerikadan limanlarımıza harp sigortası ücretleri indirildi ¦ebliğ Millî Piyangonun 19 Mayıs keşidesi Ankarada yapıldi 50 bin liralık birinci ikramiye 141893 numaralı bilete isabet etti Milli ) Ma piyangonun tertip ettiği .parçası dün I GÖncnd istanbul ve bir parçası da lannd 'ettikleri levha teneke miktarları tet kik ve bu yılkl ihtiyaçları da ayrıca tesblt edilecek ve taayyün edecek netice vekâlete bildirilecektir, izmir mıntaka ticaret müdürlüğü de kendi mıntakası dahilindeki fabrika ve müesseseleri ve teneke ihtiyaçlarını tes. bit etmektedir. Vekalet bu emri İle teneke tevziatında tutulan usulü değiştirmektedir. Şimdiye kadar teneke doğrudan doğ- ruya mamulâtını teneke kaplara koy mak mecburiyetinde bulunan yoğurtçu, peynirci, konserveci gibi imalâtçılarla tenekeden bir kısım eşya yapan küçük sanatkârlara verilmekte idi. Bundan sonra teneke münhasıran tenekeden kutu ve kap yapan i. malâthanelorle sanatkârlara verilecektir. Ameıika dan gelen ticari meçedir. Bu mü- mualarıa okuduğumuza göre A- merîka sigorta şirketleri, şarkî Akdeniz limanlarına olan harp sigortası ücretlerini indirmeğe ve açık sigorta poliçesi muamelesini yeniden kurmağa karar vermişlerdir. Süveyş yoiiyle Türk. Filistin ve Suriye Umanlarına yapılacak ithalât ve ihracat için açık poliçe usulü kabul edilmiş ve harp riski sigortası yüzde ona İndirümiştü-Iskendeıiye'ye kadar ücret yüzde yedi buçuktur. Kaıadenizde limanlar İçin (Rus limanları hariç) harp riski sigorta yüzde on yavaşçacık bana anlattı. I Oyun başlamıştı. Esastan bir şey anlamamakla beraber müzikteki güzelliğe hayran oldum. Bu gece o- orla meklep tel odasında kendimi tekrar kara dü maaşla tayiı Ücret il güncelere bırakmadığıma pek sevin. Perde arasında tekrar MüsyU Dam garm dosllarlle birleştiğimiz zaman. Krop'un şefi ertesi günü saat iki bu eukla esile beraber gelip MüsyU [arla beni otel o Polsdaı luer'dcn al gidileceği tten cidd Bu imtihanlara otuz yaşın kan olmıyan erkekler dahil çektir. Belediye, tahsildarlık lig memurluğu gibi ağır ve Uf mevsimlerde açıkta ve m çalışmağı icap ettiren bu scj zifelere kadınlarımızın tayin vafık bulmamaktadır. Bu no' zarla müsabakalara kadın kabul olunmıyacaktır. 50.000 Ura kazanan numara 141893 10.00» Ura kazasan numaralar 212102 291262 5.000 lira kazanan numaralar 033764 197016 081184 271499 biletin bir parçası Sungurlu ve bu-parçası da Istanbulda satılmıştır. 5000 liralık İkramiyeyi kazanan biletlerin dört parçası istanbul, bir parçası Edremit ve bir parçası da Ayvalıkta satılmıştır. Diğer ikramiyeler vurdun muhte- tMH Sonu 129 ızanan numaralar biten 30 bilet i m.in numaralar biten 30 bilet biten 30 bilet Dursa ceza nde bi inayet ımız bi rinde bi habere ı cinayet Ayağı kaymış ve düşerek | kolundan yaralanmış DUn, gezmek ve denizo girmek ü-zerc Floryaya giden, Fatihte. San-güzel mahallesinde. Baran sokağında 61 numarada oturan Halil oğlu 19 yaşmda Zekerlya Çomaklı denize gir mek Üzere KUçUkçekmecedc dere ağ ;riya tedavi edil m el ı nastahanesine ka! ilir. Mahpu talipler sortir gor-gir-diklidılcr. zerinde (Kayser Pa-ağaçlar arasında İki lokantanın üst tara* fl dondurma yiyor, r Pavllyon) (Vanzc) öle bakıyordu. Man-ropun şefinin esi İyi gürmUslU. O dakika kalbimde memleketimin tahassür kasırgaları esiyordu. Derin bir hayranlık içinde cevap verdim: — Hakkınız var. (Vaııze) Boğaza çok benziyor. Şu dakika beni memleketimde ) -ı lünuz Ne kadar memnun oldum tasavvur edemezsiniz... Boğazdan bahsedilirken sözün A-nadolu harbinde geçmemesi kabil miydi? Krop'un şefi ve eşi geçen harp içinde latanbula gitmişler, bizi bizden daha İyi tanıyorlardı. (Arkası var) Üniversitede spor mecburî olacak önümü/ tatbik cdi ¦eri için ı spor prog 500 lira kazanan numaralar Sonu 2100 ile biten 30 bilet Sonu 2553 İle biten 30 bilet 100 Ura kazanan numaralar Sonu 057 ile biten 300 bilet 10 Ura kazanan numaralar Sonu 60 ile nlhayetlenen 3.000 bilet « Ura kazanan numaralar Sonu (0) İle nlhayetlenen 30.000 bilet ikramiye kazanmışlardır. TAKVİM •£Q MAYIS 941 SALİ S — GÜN: fmûn ta-İne katırlık bir ıuamcle-ıdan İn-ıdan ya. il" erdıkieıi rki Ak-muame-ıda bek-ı Ameri. t yoiiyle a vapur rdir. Bu kalkarak cSuvey* i Akde- .meıikan ı jndiril-yaya A-ırla sev-e İkiden sr ikadan rla olan besle a lahor gardiyanlar. güçlükle ayırmış ve müd Hâdiacj kavgacıla 0 bin Uralk büyük İkramiyeyi ka-1 deiumumilik İşe el koyarak tahkike, an 111893 numaralı biletin bir ta başlamıştır. lıll Kİ VAKİT GÜNEŞ: ÖĞLE: İKİNDİ: AKŞAM: YATSI: İMSAK: .il,II X: 110 - Hızır: 15 — MAYISI • — IC---l.LUI.ilur: «3 ZEVALİ EZANİ 5.38 13.10 17.08 20.24 22.17 3.31 S.14 4,46 8,44 12,00 1.58 7.07 *niz ve Aden zj hariç o'.mak üzere Afrika larına olan harp sigorta üc--üzde ikiden yüzde bir bu- in o ııii mistir. Doğranmış bozuk pastırmalar Üsküdar belediyesi, makine Ha doğranmış pastırmaları muayene ettirmekte ve bozuk pastunıaisı bilerek doğrayan, salan pastırnifecılsn şiddetle cezalandırmaktadır. un, ingiliz tabuuM... ır. 38 yaşında, eskiden . ıllÜ-,1 - ¦ kıl:. ıı- ruca Park Motele Rİttl k... ¦ ı ¦ n.i 11, malûmat .h,ıh ıt.lı: hırsız dört buçuk aya mahkûm oldu elki gece Yemiş iskelesinde tll dükkânının kepengi açılarak bulunan kâğıtlardan bir top ış ve hırsız kaçmıştır. Fakat ııın şiddetle takibi üzerine hır. «kalanım» ve Sadettin adında çıkalı "Idugu meydana çıkmış- dUerek duruşması yapılmıştır. Mahkeme Sadettıııln suçunun sabit olduğunu görerek sabıkalıyı 4 buçuk ay güldüm, hapse mahkûm etmiş ve çalman kâğıt topunun sahibine iadeaSne karar — Misler Caron Uç hu'ia evvel otelde bir ı (utlu. fakat sadece İ\; gece kaldı. Bu mahalledu evleneceği Mn oteli ikamet yeri olmak gö.lcr,ııck inliyorum. —mTeşekkür ederim bana şimdiki adresini verir misiniz? Kapıcı .ı. il -i baktıktan sonra cevap verdi: — \.ı.. - yerini boş bırakmış, bir *ey ya ununu*. Rason fena lıuldo kızmıştı: — Olel m.i..im im. söyleyiniz. Müşterilerin in . .ı m. . ıı.. doldururken adres vermelerinin mutlaka lâzım olduğunu söylemeği bundan sonra unutmasın. Diye söylenerek oradan uzaklaştı vc polis müdürlüğüne gitti. XII RODANIN GARİP ARZCSTJ ı. .i ı ¦. ¦ 11 - mUdürtle görüştükte ıı sonra evlnu dönmüş ve doktor BaUerovc'I orada bulmuştu. Doktor biraz telâşlı idi. Dedi İdi YEŞİL GÜL Yazan: Roy Wiken — 15 — Çeviren: Rezzaa A. E. Yalman — Döndüğünüze çok memnun oldum. Ya. rım saate kadar cerrah gelecek. Hemen a-nıeJfyatı yapacağız. Ameliyattan evvel hanla alzl mutlaka görmek isliyor. Bu arzusunu yerine getirmemiz İft/ını... Ratf bu haberi alınca İçinde garip bir he. yeran hfcfccttl. Meçhul genç kız llo gürUy strtadc etmek, kim . ^ ... .İn inek firkatimin ¦. .mu Öğrenme! Fakat genç kızla karşılaşınca garip heyecanlara .kopıhyor. kendisine hâkim olamıyordu. Bl^Un soğuk kanlılığını loplıya-rak: \ — Peki. dedi. Gidip göreyim . Kendi kendine karar \erdl: Bu defa arlık kendisini kaybetmlyorektl. Bir yabancı kadın için bu derece üzülmek pek lllfclliklnU Doktorla beraber hastanın odasına doğru giderken heyecanını belli etmemek İçin İradisini zorluyordu. Kapıya vardıkları zaman doktor utulca: — Belki sizinle yalnız görüşmek İster. Ben çekileyim, diyerek yol verdi. ı; .ıı odaya girdi. Küçük bir mektepli gi- bi sıkılgan bir haH vardı. Genç kız başını delikanlıya doğru çevirerek tatü ve ahenkli scslle: — Buna ameliyat yapacaklar, dedi. — Evet, biliyorum. Fakat amrüyat tehlikeli değilmiş. Eğer nıühbn bir araeUyat olsaydı hiç burada yaparlar iniydi." Kız tatlı bir lebe»Umle: — Teşekkür ederim, dedi. Korkmuyorum. Sadece ameliyattan evvel SİS] görmek ve bana yapmış olduğunuz iyilik İçin ne kadar minnet duyduğumu söylemek istedmı. _ Rica ederim, böyle konuşmayınız. Genç kız gözlerini kapattı. Vfl Mistu. Ralf «dadan çıkacakken kız tekrar göze haşladı: hcv nonııak istiyorum. unellyat esnasında ölürsem bu d bütün gazetelere verir snlsl- — »İze — Nedl — Eğeı haberi dcı nlz? Kalf bu garip arzuya pek hayret etti. Fakat böyle bir şeyla vaki olmıyucagıa» emin olduğu Kini — Siz© bunu yapacağıma söz veriyorum. Fakat enünha kl lüzum kalnuyacAk. İsmi. ?izi bibniyorunı. — Roda Malnes. Rall bu imal işitince titredi. Genç kızın nesi bir tatlı rüzgâr gibi İnsarun kalbin! sarıyordu. Roda Uâve ¦¦Ilı: — Catnuyk* adasından o!£oğ«riu da ediniz. Bu son rünıle Ralfı fena ¦ .ı.¦ Bir an içinde gözlerinin «nünde Osanayka adası. Bolden, Habeş gOG«J v* poh- rundbrü canlandı. Demek ki bâlün bu kâdtteık-rde bu güzel in/m bir rohl »anlı. Tara o aralık oda kapssı açıldı. Hodanın yüzü ı] iı.-..i vc korku sto *»r»rdı- Kattın ©-liBİ tutarak .- — _..(iı.ı.^ıi.. U;r«i Kin****! aıCaaad-- -t-ın.'Vını. rica . '. ı «-ıj Onu bur«*lxtı ır-ıhi l% tırınız. gitsin. Diye yalvardı. Dolıkaulı kınıı ««rıklauı;-)-ı - bükıaaHi. ¦ ui-k.i k*ışMhnct -yordu, o lw*uı un;imi dtafibsO. hVddjM leaiân Mu: — Kork—ayı-ii. IdBrce bu»r» pıl.ww. Uedl. û"~: kr; aSUfl v«l«arv/»-«o: — Bateon grtstv. gghsuauu. — |*akı •mtaL. 61a fNDİanyens. Ksmss.'Ju bara?» ger^:^s um*K%*v *iownco. IITJ— t. ;.dıd»-ı -nona. Dışarı Sonlja Iı. kaur inansa r*», (ArHs* *•*• Başmuharriri) Ahmet Emin YALMAN YA TA NEVI — Cagalogln. Moll» Frnart S. 3 Telefon; 24138 — Telgraf VATAN 1st. 21 MAYIS 1941 ÇARŞAMBA Fiyatı 5 Kuruş SİYASİ SABAH G A Z E T E S Yıl; I — Say. 268 V Yalova Kaplıcaları TERMAL OTELİ Açıldı Solda: Millî $cf, Samsunda.ı getirilip kendilerine takdim olunan bayrağı açıyorlar. Sağda: Milli Şef ve Samsundan getirilen bayrak Afrika harbinde bir zafer Kabeşistanın temizlenmesi. İnsanlığın hak duygusunu hoşnut edecek ve mühim kuvvetleri Irak ve Libya cepheleri için serbest bir hale koyacaktır. Yaıan: Ahmet Emin YALMAN n_I abeşistan'da bulunan î- U Utalyan kuvvetlerinin son kısmı da nihayet teslim olmuştur. Hükümet naibi Dük D'Aos-ta vc başkumandan da beraber... Bu hâdisenin hem mânevi, hem de maddî büyük ehemmiyeti var. Mânevi ehemmiyeti şurada: Habeşistan. Mihverin istilâ hırsının İlk kurbanıdır. Habeş topraklarının istilâcılardan temizlenmesi ve hakiki sahiplerinin eline geçmesi, umumi kurtuluş hareketinin ilk güzel jroeyvayı vermesi demektir. Bu hâdise; millî siyasetin bir tecavüz aleti sıfatile harbe lanet edenlerin içini açacak, her tarafta hakkın yerini bulacağına ait ümitleri kuvvetlendirecektir. Maddî ehemmiyetine gelince, Habeş cephesinin ortadan kalkması, büyük Afrika harbinin bir safhasının kazanılması demektir. Oralarda meşgul bulunmuş olan kuvvetler, bir taraftan Irak cephesini, diğer taraf-(Devamı - t - i do) /// Amerika Ordusunun büyük manevraları Nevyork, 20 (A.A.) — U duşunun yaptığı manevraların eı büyüğü dün Vaşıngton mıntaka sında başlamıştır. Vasıngton gar nizonundan 35 bin kişilik bi kuvvet San Frantısko ile Los An gelos arazında yarı yolda bulu nan Kıng City'ye sevkedilmiatiı En büyük harekât burada yapı maktadır. Bu ay içinde bütü memleket dahilinde mühim hı rekât vanılacaktır. Manevralar Amerika 58 yardımcı harp gemisi yapacak Vaşington, 20 (AA.) —Mü-messiller meclisi 550 bm tonilâto hacminde 56* yardımcı harp gcnışunin inşaatına ait 350 milyon ooıarlık tahsisat projesini «*--ı but ederek ayan meclisine sev-ketnuştir. Fransız müstemlekelerinin iŞgaJİ meselesi Veşinglon. 20 (AA.) — fi. Cordcll Hull dün gszeteciler toplantısında beyanatta bulunarak demiştir kı: Garp yan küresmdekı Fransız müstemlekelerinin işgali meselesi hakkında diğer hiç bir Amerika cümhuriyetjle sfışare yapılmamıştır. Millî Cef, Atalürkün muvakkat kabrine çiçek koyuyorlar Martinik Adasındaki altınlar Polis mektebi mezunlarına diplomaları verildi Amerikanın eline geçmemesi için berhavamı edilecek? Nevyork, 20 (A.A.) — Tasa: Overseas News ajansına gere Va-şlngtendakı diplomatik mahfillere, cBearn» Fransız tayyare gemisi ile «Emile Bertin* kruvazörünün Martinik adasını terketmege hazırlandıklarına dair haberler gelmiştir. Ayni mahfiller bu gemilerin Martlnlkten mUhım miktarda altm göttlrmek İs. tıyeceginden korkmaktadırlar. * Londra, 20 (A.A.) — Alman kon- Fort . de -Franee kalesinin. Ameri-kakların eline geçmemesi için bcr. hava edileceğini İlâve etmiştir. Irakta İngilizler Fallucayı işgal ettiler İngilizler tarafından alındığı bildirilen Falluca'nın Bagdads göre mühim vaziyetini gösteren harita izlanda Danimarka ile alâkayı kesti Müstakil devlete bîr kral naibi intihap edilecek «İzlanda. Danimarka üe alakasını kesmiştir. İzlandantn 1918 senestn-denberi müstakil bir devlet olarak tanınmakta olduğu ve Danimarka ile araamda mevcut biricik bagm, Danimarka kralının, ayni zamanda İzlanda kralı olmasından ibaret bulunduğu malûmdur. «Bundan boylo Izlandada bir kral naibi bulunacak ve tamamile ayrı bir devlet kurulmuş olacaktır.» — Radyo Gazetesi — Valimiz Lutfİ Kırd Polis mekt resi mezunlar buçukta Tak ler ek Cümhu çelenk koym lâzım geldiği rina and içnj, And içme ra bu. devre birinciliği ka; arkadaşlarına lunmu* ve k« zifelerini hr kat Bu hitabeden so mezunlar abidenin ,r birincilikle mezun olan polisi tebrik ediyor 54 üncü dev. i na örfi İdare Kamutanlığı Kur-abah saat on may Başkamı. Parti İdare heyetj eydanın* ge- reisi Reşat Mimaroğlu, Vali mu-'.-ıı- bir avını Ahmet Kınık. Emniyet mü. e vazifelerini dur velulı Salâhattin, şube mü e yapacakla- durlerı ve kaymakamlar hazır bulunmuşlardır, iminden son- Meroeıme saat 16 da İstiklâl an arasında marsıle başlanmış ve direğe bay-Cahıt Akhan rak çekilmiştir, ıtabedc bu ^ Bundan sonıs söz alan PoUs ne düşen va- mektebi müdürü Ahmet Demir, i güçlüklere | yeru mezunlsra mesleki nasaSat-ler veımıs. kendilerine basarılar temenni etmıs ve davetlilerin dama bu senelu vete ıcabe-lmnden dolayı leşek- Önünde bir kürferıni bildirmiştir, ardır. Müdürden sonra mektebi bi- 'ıldızdaki Po- rinej olumk bılrcn Cahit Akhan k başaracaklarını soy B.Mussolini ve Japon heyeti Roma. 20 (A-Al — B Mussollnı Japon deniz ve ordu heyetlerini kabul rtmlşttr İtalyan ordusu genelkurmay başkanı General Cavallero ile İtalyan harbiye müsteşarı da mU-Iftkat esnasında hazır bulunmuşlardır. Japnn heyeti reisi Ocncrsl Yo-moşıta B Muoaolinlye bir heykel he. diye ve Jspon harbiye natırı ile Ge-neljrurmsy baskınının birer mesajını tevdi etmiştir. Tunada tahdidat Bükreş. 20 (A.A.) — Stefanı ajansından: Sulina mıntakeaında yapılmakta olan isler dolsyıaile Bahriye Nazın. Tuna nehrinde gırıa ve çıksf saat 18 djs güneşin batmssı ¦ i.imikI.i yapılj—ktır. Diğer saat. lerde bütün gemilerin gıııp çık ması menedılmistir. Irak t ed ili yo Hab! bir n köprü Bulg-ar Harbiye Nazırı Berline gidiyor A.A.) — Yan resmi bir dlrillyor: [İllerde olduğu gibi yarı lerde dc Bulgar harbı-ueral Daskalofun Ber. decegl hakkında kati L muhafaza edılmekte- Ispanyol nazırlar Madrİt, 20 (A.A.) — l9 Nazırı Josquin Beniuüıes Malîye nazırlığına, Joae Anlonio Goivon da 1? nazırlığına tayin edilmişlerdir. Yeni IVa'ta umumî sı ¦raaİmde Vali ve Belediye dıçın İsimlerini hürmetle arımı doktor Lûtfi Kırdar. Istan- ve onlara lâyık birer arkadaş oU tComulonı Ishak Avni Ak- caklarını söylemiştir. Örfi İdare Komutam n..ını- (Devam. Sa. fi. SU. 1 de) _ Londra. 20 (A.A.) — Müstemleke Nezareti, General Willi, am George Stedden Dobbie'nin Malta umumî valiliğine tayin ct.i.iim- olduğunu bildirmektedir. Solda: Millî Şef, sahaya çıkan gençlere iltifat ediyorlar. Sağdı Genç kızlar Milli Şefe selâm vaziyetinde DöGol Devletlere bir muhtıra tevdi etti — Mshvolmuş bir âlem, acaba hangi seyyarenin resmi?). — Ne seyyaresi birader, yeryüzüne hergün atılan binlerce bombanın harp «onunda dünyamıza vereceği manzara!... Bu muhtırada Vişinin hareketleri tanınmıyor Londra. 20 (A.A.) — Hür Fransız kuvvetleri umumi karargâhı dün Londrada mümessilleri bulunan bütün hükümetlere bir muhtıra vermiştir. Yedi maddeden ibaret olan bu muhtıranın son maddesinde şöyle denilmektedir : Otoritesi düşmanın kontrolun-dan hariç bütün topraklarda serbest bir suretle tanınmış olan ve vatandaşlarının hakikî hissiyatlarını temaıl ederek ellerinde bulu. nan vesait ve imkân dahilinde Ftansanın akdettiği muahedelerin ve taahhütlerin taUbikını temin etmekte bulunan General de lDevamı Be. 5. »o. « te) X Şam Hava alanına Almanlar indirilmedi Maverayı Erdünün Iraklılar tarafından işgali yalan Londra. 20 (A.A.) — Müsta. kil Fransız ajansının Kahire mu. habırine göre, Samdaki hava üssünün Fıansız kumandanı Alman tayyarelerinin Sunyedekî hava meydanlarından istifade edeceklerinden haberdar edildiği zaman Alman tayyarelerinin inmesine müsaade etmemiştir. Di. ğer Fransız subayları da Almanlarla işbirliği yapmaktan imtina etmişlerdir. Bazı Fransız pilotları tayyarelerde birlikte General de Gaulle emrine girmek üzere hududu geçmişlerdir. Ma vereyi Er d ün d e Londra. 20 (A-A.) — Reu- ler: Devamı S*. 5 SU, 6 da X X Harp sahalarında en son vaziyet Şarkî Afrikadaki İngiliz kuvvetleri Fılistine gidiyor Şarkî Afrikadaki İtalyan silâhları ağır bir mağlûbiyete uğramıştır. Adısababa'nın zaptı üzerine buradan çekilen İtalyan kuvvetleri, bugün saat 12 de kuman, danlarıle beraber teslim olmuştur. (Devamı. 8a. 5. SU. 5 tel = Giride Alman paraşütçüler indi Müdafaa kuvvetleri vaziyete hâkim bulunmaktadırlar Londra, 20 (A.A.) — Başvekil B. Churchill, bugün Avam kamarasında harp hakkında kısa bir beyanatta bulunduktan sonra. Almanlarıı: son zamanlarda cenubi Yunanistan-da tayyareler tahşid etmiş ve şimdi Glrid üzerine muazzam bir hücuma kalkmış olduğunu bildirmiştir. (Devamı: Sa. 5, Su. S tel J—, Alman paraşütçülerinin indiği bil dirilen Giridîn Suda limanı GÜNÜN SESİ Sefaletle tedavi Yazan: REŞAT NURİ Elektrikle tedavi, au Ue tedavi, masaj, telkin. Uztlm vesaire Ilo tedavi.. Iıi'..... bn eaJ kallanna bir de sefaletle tedaviyi lUte etmek gallila yanlış bir şey olmtyacaktır. Bu fikri banu Uç ay evvrj hususi etomnhUİDİ garaja çekmeğe nıecbur ¦ [¦»•- bir eaU arkadaşım verdi. Simdi -ıi. sık tramvayda bulucu. yorur K*kl samimiyetimle...... - r, honırtı it t del etmek üreredir Traasvay yckulatu u, .-.ı, tu. günlerde bir parça karaxtnu?lı. ta- kat DO kınlar oUa Uk gaz hunca yükk tur. ekıtıi'k hakkı var .Şimdi ooa yrnklen olı-ını* ıtlbkllr Hapı yanında arkaıını dayıya**** bir ko-r ı ıtmi orlada asılacak bU u „ enldugu umu kendlal be-nsra olcmotulnsdekl kadar rahat ve neşeti bakıyor. Cç ay evvel «lomoMlint -nln gum /aman hazin hazin KUlumae yerek: — Garajda tedavi altında, demişti. Son tcundUlltıııttrde: — Şhndl tuılıyorum ki hai! teda-vi Karen ben oldum, «leali. Neredey. se acık hava lednıM. uıumJc ledati cıt.ı nir dr •» iıi ıı. tedavi ol-duenoa inana Bu rto(rmlur te -uiklamamak Li-rımılır kl - ¦ * » » ¦ « ı tedavinin en İyi wuıalnr)fimu şimdilik Inunvaylar. ılır. (Lütfen sayfayı çeviriniz) 2 - VATAN AvruDada © Sanem -Nasıl Geçti Eskiden Kayserin sık sık yemek yediği lokanfada f~,azan : MebU Terfih BAŞOlÇIT | '1 ılıt *c icrcUmc hakkı tunuaM mahfuzdur — 35 — — IU Türkler diyorlardı. « Al-nıantardan daha Ulıhil çıktım* Mu» tail Kemal gibi bir .«her sizi kur-ımuş yoluna götürüyor. Bu kadar «...nUf. hayat kaynaklarının hepıknl ......ostınl- bs memleketi kurtarmak ntr milletin işi degllJtr. Sinn Gazl- .1 çok. çok. büyllktur. Yatık kı biz böyle bu kudr-t goatcrrmcdık. Sonra Türk er hakkında bildikleri-n| MH-yU Damgara Alınanca anlatıyorlardı. lieu bu BerUnriç ilk temasta ne iyi candan insanlarıı. Wine düşmüştüm. Bu kal haysUn ea çetin bir dönüm -ukUamda Ufahın karşım* çıkartt-îı bir lütuftu. Fakat banım butun ¦utançtım UUhlme defll. bana benli, gınıın bUtUn şerefini veren Gazinin uzorüıde toplanıyordu. O olmasaydı benim hangi memleketten geldiğime kim alaka gbsterecekü? »11 - 1918 harbinden beri mağlûbiyetin acı hakaretlerini unutacak kadar zaman geç raemif tilki saat sonra Potsdam sarayını ve parkım gezdiktin sonra Krop serinin (Merscdos) markalı muhtevam arabasına binerken MUsyU Dam gar yolda iŞıveydışs Pavılyon) da çay içmeği teklif etu. Burası PoU-damdan inerken Vanasnin »ol tarafına düşüyordu. Va sag taraftaki Kayzer Pavilyonun Um karşısında İdi. Ben Berimin cn gUzel yerlerim bugün görüp öğrendiğimden çok memn undum. Vanaanın Üzerinde burçok kuçUk Kotralar. motorboUaı. sandallar dolaşıyordu. GUaef baUncaya kadar v« VanıenUı iki tarafındaki ormanların gölgeleri sulan epeyce karar-tıncaya kadar orada oturduk. Sonra MUsyU Damgar; — Şimdi artık Beriline gidip iyi bir yemek yemeli, hepimiz acıktık. Dedi. Sonra bana ellerile işaretler yaparak ft gülerek: — Madam Kemalist, dedi. Bugün arük yine «yemek yedim. tokunu d art en iz bUl inandıramazsınız. Çünkü ben İki buçuktan beri alil kontrol ediyorum. Hela şükür ben bugün Berime geldiğim gündenberl ilk defa olarak tabii halimi bulmuştum. Ve yanımda kl insanların çok dürüst kimseler ol dugunu anlamıştım. — Beni bugün yemek yerken görürseniz korkacaksınız. Vc bir daha da davet etin İyece kainiz. Diye ce. vap verdim. Arabaya binerken MUsyU Damgar şoföre: «Unterden Linden de Hiller» MİL Beş gUndenberi haşlanmış yumurtadan taşka gıda almıyan işti-ham bu aksam tabagımdaki bu taze havyar kümesi karşısında sırıtıyordu. Bereket versin ki bizim arkadaşlar ItUha hususunda beni adam akıllı gölgede bırakıyorlardı. Sır taraftan da Krop şefinin eşi I Hiller) lokantacının Bellinin en iyi bir lokantası olduğunu, eskiden Kay ¦erin sık sık burada yemek yediğini l o oradaki kibar toplantılarını anlatıyordu. Sonra İçlr.l çekerek: — Fakat Şimdi, diyordu. Burada yemek yiyebilecek pek az Alman vardır. Alman parasının bu derece dUlUk oluşu vs buranm aon derece pahalı, ligi »imdi (Hülerli yalnrz ecnebilere manıus bir lOks haline getirmiştir. Bu kadının açık ve yapmacıksız konuşması hoşuma gitmişti. Geç vakit oradan çıkarken: — Bu akşam erkence yatalım da yarın akşam da (Hindıra) ya gide-lim. dediler. Bizim otelin Önünde ayrılırken u-zun uzun eller alkildi ve teşekkürler edildi. Bu gece 11e kalbim, ne de dimağım İsyan etmeden uyudular. Ben de sabahleyin rahat uyandım. Yarın degıl. öbür gün oteli terk edecektim Bu adamlara vaziyetimi hiç belli et. ¦neden şuradan bir çekilip gitsem... Başka bir şey istemiyordum. Bu akşamki gezme ile artık otel hayatı bitecekti. Varın Türk «icatlarımla, beraber olacağımı MUsyU Damgara soyliyc-cekttm. Obur sabah da erkenden adres filan bırakmadun otelden çıkıp gidecektim. O gece (Hindiral du dansları seyrederken. Krop fabrikalarının şefinin eşi bana: — Bir akşam sizi MUsyU Damgar-la beraber bize yemeğe davet etmek istiyorum, dedi. Buı şehir içinde o. turmuyoruz. Evimiz (Çcllndorf) da-dır. Gündüzden çaya gollr-lnlz. Gece do birlikte yemek yeri». Hangi günü tercih ederseniz, bu akşam kurar verelim. Ben hemen cevap verdim: — Madam, pek naziksiniz. Dedim-Fakat bir müddet bana müsaadenizi rica ederim. Otelde uzun mUddet kalmuk istemiyorum. Bir yer bulup yerleşirsem, o zaman ben sizi tekrar ararım. — Peki. nasıl arzu ederseniz . Dedi. Fakst bizim içimizden çok uzak laşmayın. Almanlarla sık sık bulunmanız Almancayı çabuk öğrenmeniz için slzo çok faydalı olur. Kocası da arkadan biraz istıhzalı ve kinli bir sesle ilave etil: — Her ne kadar Parisliler kadar kompliman bUmezsek te bızds de yine bir cemiyet hayatı vardır. Biz de iyi yiyip içmeyi ve iyi yaşamayı severiz. O dakika bu adamın sesinde kıskanç bir nağme vardı. Fransızlardan aşağı kalmadıklarını bana göstermek için beni evlerine davet edı-yorlsrdı. — Ona şüphe mı var? Dedim. Büyük bir minnetle geleceğim. Bana kurşı gösterdiğiniz alakaya bin kere teşekkUr ederim. Son akşam MUsyU Damgara rast gelmemek İçin otels geç geldim. BUtUn gUn sokaklarcU boş vc mak. ¦ ' ll şehri dolaşımı, yorulmuştum. Otelden içert girince hemen büroya uğradım. Ve yarın sabah İçin otel hesabını hazırlamalarını rica ettim. Ve yarın erkenden oteli tcrkcdecegl-mı sdyledlm. Bu söz. otelin direktörde katibi üzerinde bir bomba gibi tesir etti. Direktör: — Aman, Madam, dedi. Bu kadar acele gitmenize sebep nedir? Eger odanızdan memnun degüneniz, alze cadde Üzerinde balkonlu bir oda verelim, fiyatı da değiştirmeyiz. Biz iyi müşterilerimizi memnun etmek için her sUhulett gösteririz. — Teşekkür ederim, dedim. Katiyen oda İçin buradan gitmiyorum. Ben Sertinde biraz daha uzunca kal mak istiyorum. Daha geniş bir yere ihtiyacım var. Bu İsrarın sebebi MUsyU Damgs-rı memnun etmek için olacagmda şUphe yoktu. Ertesi sabah daho kahvaltımı yaparken oda kapısı vuruldu. Ne istediklerini sorduğum lamın kâtibin sesi: — Madam bir mektup getirdim dedi. Aldım baktım. MUsyU Damgar kartvizit Üzerine Almanca bir şey yazmış bana göndermişti. Simdi onu oryıtacak ve cevap verecek »aman değildi. Ben bir an evvel şu otelden çıkıp gitmek istiyordum. Otelin katibine: — Bu kartın cevabını ben sonra MUsyU Damgara yazarım dedim. Kartı çantama koydum. Anlaşılan benim her hareketimi bu adama ha. ber veriyorlardı. (Arkası var) Aristokrat ark adaşım m İddia-•ın» (töre duraklarda tramvay kolalamak, usta bir lanıhaa hareketler II* basamakları atlamak, hadde, den gever gU' Utksl »ıkıl» kapı ve ı .-im dibindeki «irulur arasından ¦jet/erek orta »ulonda yer aramak, basan ytnnl dakik», yaran saat Irk atak Ürerinde durmak onun ivin bir mdınarene yerine geçmiş. İştah ve uykularını düzeltmiştir. — Sonra halkla Umanımı kaybetmiştim, diyordu, mHn»»ebeİlerim rlrafımdakl be» 011 rllkrtll inıann ISİrtlHI kalmıştı. BUyllk kalaba lifti daira vey» ol om «bil pearrrr-¦ ınhm germek kaM değildir. Onu anlamak b;'« onurda omuz omuz*, kurak kuraca ya»amak l-lzundu. Bu bir kaç sy İçinde sadece etra-fuııdaklleri dini İye rek öğrendikleri-ml hiçbir kitabın, hiçbir telkik ve teftişin bana öğretmesine İmkân »oklu. Kendimi halkla beruber zannederken farkında olmadan ondan ne kadar ıısaklastiğimi şimdi hissediyorum. Dlvtblllrlm ki bu bana mantık ve zevk »elı'ımetaml l.ule etil; halk» olan na/ari alakamı hakiki bir baba ve kardeş wv-Kl-I haline getirdi. Vuru d Un ıh- beraber ruhumun »ılüıutiııl de kuv-vellnndlrdi. '.Hi. m u cevap verdim: — Hususi otomobillerle beraber raamllcrin de ilıaaını In-ana temenni rliirecek gibi konuşuyorsun. REŞAT NURİ $5Hlft r!A3SRtSR Hava tehlikesinden korunmak için tedbirler Bütün kazalarda müsait yerlere korunmak için siperler yapılacak Bu siperlerin kazılmasında temizlik işleri amelesi ile ceza evlerindeki mahkûmlardan da istifade edilecek Eytam - eramll maaşları Tediyata2hazir andan itibaren başlanacak Mütekait, eytam ve eıamiün üç aylıkları tevziatı hazırlıklar: Defterdarlıkça bitirilmek Utere-dir. Yakında tevzi günleri İlan olunacaktır. Maaşlarını Emlâk ve Eytam Bankasından almakta o-lanlara haziranın İkinci pszsrtesİ günü sabahı saat sekizden itibaren tediyata başlanacaktır. Her vakilki gibi ilk tedîyat malûllere yapılacak ve bilâhare diğer maaş sahipleri, ellerinde bulunan geçen tevziata alt fişlerdeki tediye tarihlerile bankaya mûııcaatta bulunacaklardır. Kuponlarını vize ettirmek su-retile muamele yapacaklarla, maaşlarını ilk defa bankaya lem. lik edeceklere ait muamelelere altı haziran cuma günUnden İtibaren başlanacaktır. Veliefendideki bol sudan istifâde edilecek Belediye Sular idaresi. Bak;r-köy yakınında Velidendi çayırı civarında evvelce jslünlâk edilmiş olan arazide yaptırdığı sondajlarla mevcut suyun Istsnbulun ihtiyacını karşılayacak derecede bol olduğu neticesine varmıştır. Öğrendiğimize göre. bu civardaki suların miktar iubarile terkos suyundan çok fazla olduğu vc daha tatlı ve içmeğe yarar bulunduğu anlaşılmıştır. Tesisat için muktazi boıu ve saire temin edildiği takdirde şehir bu sudan d» azami şekilde istifade edecek, tir. Bu ciheti nazarı dikkate alan Belediyemiz buna ait projeleri hazırlamıştır. Türbelerin tamiri Topkapı sarayındaki mutfaklar ve Baltacılar dsirclerilc Mus-tafapaşa köşkünde başlanılan esaslı lamirler devam etmekte ve mayıs nihayetine kadar İkmal edileceği ümit edilmektedir. lopkapı Müze idaresine bağiı olan tarihi şahsiyetlere ait türbelerden otuz bejinin esaslı bir şekilde yapılan tamirleri bilmiştir. Bunlar arasında Kanuni Süleyman. Piyale Paşa. Ferhat Paşa ve Kasımpaşada Mehmet Kâtip Çelebinin türbelerile Şair Fıt-natın Eyüplc bulunan ve bir mezlbele halini alan türbesi de bulunmaktadır. Es-terdekı ve umumi yerlerdeki sığınaklıım kontrolü ve yeniden inşası için kararlar alınmak üzere dün öğleden sonıa Vilâyette keymakamlaıın İştirakilc bir toplantı yapılmış ve bütün kazalara ds bir tamım gönderilmiştir. Verilen katara göre her ev vc bina sahibi muayyen bir müddet zarfında sığınak yaptırmak mecburiyetindedir. Yaptırmayan, lar hakkında kanunî muameleye tevessül edilecek ve mahkemeye eevkolunacaklardır. Vilâyetin dünkü tamimini a-fağıya alıyoruz: | — Evvelce kazılmış olan si-peıleıin kış mevsimi dolayısıle dolmuş veya yıkılmış olanlaıının temizlenmesi ve yapılması; 2 — Müsait arta ve bahçelerde halkın korunması İçin karalarda mevcut numunelerine göre yeniden siper kazdııılması. 3 — Her kaza dahilinde umumi sıpcı yapmağa müsait yerlerin kaza heycli fcnniyelerln. ce hemen teshili ve buıslsrda mahalli tanzifat ve heyeti fenniye amelesi ile beraber cezaları az olan mahkûmlardan d» istifade edilmek şarlilc umumi sİperleı kazdırılması. Bu tamim kaymakamlıklar de lâlenle ve mahalle bckç.leıi. polis memulları ve mahalle mumes. ailleri vasıta.ile her mahfile halkına ayrı ayrı tebliğ edilecektir. Faaliyete derhal başlanacaktır. Her 15 g'nde bir neticeyi rapor-la Vilâyete bildireceklerdir. Kaymakamlıklar, emrin hilâfında hareket edenler vilâyet ve kaza idare heyetleri kaıatile para cezasın» ve pasif korunma kanununa göre de 6 ay hapse mahkûm edilebileceklerdir. Trakyadan Anadoluya geçecek olanların şevkine başlanıyor ilk kafile Tekirdağından ayın 31 inde hareket edecek ve deniz yolile fstanbuldan Sursaya gönderileceklerdir Kendi srzusile Trakyadan A- nadoluya gitmek isteyenlerin nakilleri için yapılan hazırlıklar bitirilmiş ve İstanbul Vlâyetindeki Nakil bürosunda tanzim edilen bile:.er Trakya havaisine gönde, nlmiştir. Trakyadan ilk kafile 31 mayısta Tekirdağ İskelesinden hareket edecektir. Bu kafile doğrudan doğruya şehrimize gelecek, buradan da Mudanya yolile A-nadoluyn sevkolunacaktır. Bir haziranda latanbuldan Mudanya yolile Bursays 1079, Bandırma yolile Akhisara da 674 kişi gönderilecektir. Trakyadan ikinci kafile bir haziranda hareket edecek ve Ka-ladenizc gidecektir. Bu vapur haziranın 2 sinde Zonguldakta bulunacaktır. Zonguldağa gide. cek olanlaı 103. Zonguldaktan tren yolunu takip edecekler de 37 kişi olarak lesbit edilmiştir. Tekirdağdan garbi Anadoluya geçecek yolcular da 5 haziranda İzmire çıkacaklardır, tz-mirden Denizli istikametine I 16. Manisaya da 351 kişi gitmektedir. Tekııdağdan iç Anadoluya gidecek olanlar da haziranın sekizinde Haydarpaşada bulunacaklardır. Bu kafile de 12(51 kişidir. Dokumacılığın inkişafı için yeni kararlar verildi iktisat Vekâleti. İstanbul ka-zalaıılc Marmara havzasında bu lunan şehir ve kasabalannda ihya edilmiş olan el dokumacılığını koopeıatifleştirmek ve bu suret. Ic sanatı bir derece daha inkişaf ettirmek İçin bazı kararlar vermiştir. Bu kamlara göre. Şile ve Beykoz civarlarında olan ve esasen bu iş üzeıinde eski bir alâka ve tecrübeleri bulunan köylerden başlanılacak olan kooperatifleş-tirme teşebbüsü yavaş yavaş diğer mıntakalarda da latbik edilecektir. Bu kooperatiflerin teşkilinde İstanbul Yazmacı ve Dokumacılar kooperatifi bir numune adde. dilecektir vc teşkil edilecek kooperatiflerin ortakları tekasüf mm. takalarına goıc bir taksime tâbi tutulacaktır. Vekâlet, bu kooperatifler teşkil edildikten sonra, el tezgâhlan olan köylülere şimdiye kadar Sumerbank vasıtasile yapılacak iplik tevziatı işini, doğrudan doğruya bu kooperatiflere yaptırla. çaktır ve bu tarzla zaman zaman yükselen şikâyetleri de urtudan Yalovada çay bulundu Bu çayların yabani olduğu anlaşıldı Ccçcnlcıde. Yalova köylerinde tetkik seyahati yapan Millî Sanayi Birliği umumi Kâtibi, o civar köylüleri arasında kilosu 40 kuıuştan çay alınıp satıldığını görmüş vc hâdiseyi benimseyc. rek tetkik etmiştir. Neticede. Yalova civarındaki dağlarda- as atlerce İmtidat eden muhtelif sahaların bir nevi çay fidanlsnle kaplı olduğunu Öğrenmiştir. C*?-tirtilen bu çay numuneleri mütehassıslar tatarından tetkik edilmiş ve bunların terbiye edilmediği için halis çay evsafını haiz olmadığı neticesine varılmıştır. Yalova civarındaki Kadıkoyün den bir köylünün bize verdiği maıümata nazaran, o havali dağlarında çok mebzul miktarda bu. lunduğu anlaşılan bu yabani çayın renk vc lezzet iubaıile Rue çaylarına pek benzediği ve hattâ bugün piyasada satılmakla bulunan orta cinsteki bir çok çaylar ayarında bulunduğu anlaşılmakta ve lakst. hakiki çay kokusundan mahrum bulunmaktadır. Bize bu malûmalı veren koylti. bu çayların dörtte bir miktarında kokulu cinsten herhangi bir çayla karıştırıldığı takdirde halis çaydan hiç de farkı olmadığım söylemiş ve bu suretle vücude getirilen harman çaylarının Orhangazi. Mudanya, Gemlik, İznik vc Buraada ekser kahveler vc bir çok aileler tarafından içildiğini ilâve etmiştir. , Sirkeci Azeri sinemasında yangın Evvelki akşam saat 19 da Sirkecide Azerî sinemasında film gösterilirken makinenin bulundu, ğu daireden ansızın bir yangın çıkmıştır. Halk. sükûnet ve intizamla sinema salonunu terkcttıği sırada. ılfaıye yetişmiş vc yangım söndürmüştür. Yapılan tahkikatta, makine ile filmlerin 3 bin liraya sigortalı olduğu anlaşılmış ve tahkikat derinleştirilmiştir. Yangının bir kontak neticesinde çıktığı zannedilmektedir. Maliye Vftkili Ankara'da Maliye Vekili Fuat Ağralı. şehrimızdcki tetkiklerini bitirmiş, Ankaraya avdet etmiştir. - 21 .S . 941 -m GÜNDEN GÜNE Yenilen doymaz |]»sıS eyoglu caddesinde aşa-ğı yukarı volta vurmak-tan usandım, cadde üttü kahve-¦erden birine girdim. Bir fincan arpa ısmarladıktan sonra masanın üstünde duran gazeteye göz gezdirmeğe bafla-dım. Yanımdaki masada iki gönç tavla oynuyorlardı ve o kadar adşiıalı oynuyorlardı ki bir la-rtftan gazeteyi okurken, bir taraftan da ister istemez onların oyunile alâkadar oluyordum. Tabiatile birui yenildi ve pulları dizerek: — Haydi bir parti daha! dedi. Oynadılar, evvelce yenilen bir daha yenildi, pulları tekrar dizip: — Haydi bir dsha! deyince kargındaki: — Yetmez mi yahu! itirazını bastırdı. Fakat yenilen su götürmez cümlesini yapıştırdı: — Yenden doymaz, ? Ben lam o sırada, bütün gar nizonile İngilizlere teslim olan Aosta Dukasının Romaya gönderdiği mesajı okuyordum: «Bu mıntskaya yakında tekrar döneceğiz.» ? Halk dilinde ne veciz ve ne temiz hakikatler var: Yenilen doymaz! KÖR KADI Hamamcıların §ikâyeîi İstanbul Hamamcılar cemiyeti, terkos suyu fiyatları hakkında bazı hamamcılar tarafından yapılan bir şikâyeti bugünlerde Bc. lediyc Reisliğine ıbildiıcccklir. Haber aldığımıza göre, bu hamamcılar kullandıkları terkos su. yunun bazı hamamlara metre ini. kâbı 7.50, kendilerine d« on beş kurusa verildiğinden şikâyet etmektedirler. Metre mikâbı yedj buçuk kuruştan au alanlar, evvelce Kırk-çeşme sulan olduğu halde bunu terk ve terkos suyunu tercih eden hamam sahiplendir ki, bugünkü mevzuunu da bu hamamların aarfcttikleıî sular leş. kil etmekledir. Metre mikâbı on beş kuruş hesabile su alan hamamcılar, fiyatlardaki bu değişikliğin kaldırılmasını ve kendilerine de yedi buçuk kuruş hesabile su verilmesini istemek t cd. ter. Hamamcılar cemiyeti, halkın sıhhati ve temizliği ile yakından alâkası olan bu meseleye ehemmiyet vermekte ve su fiyatı tarifesinin hsmamlaıa mütesaviyen tatbik edileceğini ümit etmektedir. TAKVİM t 1 MAYİS 911 , AR SAMBA AY. i — OOMl Ul - Hızır: 1« RUMİ: UR — MAYI*: 8 HİCRİ; I 11111 — k.bnıl.hu M VAKİT ZEVAU i . v .i - -¦¦ i GUrfEŞ: 5.37 0,12 OGLE: 13,10 1.15 IKINDI : 17.08 S.4S AKŞAM. 20.25 12,00 YATSI: 22.18 1.32 IMSÀK: 3,30 7.0« XIII RALF BİR »UAL SORUYOR Kail oda kjpi'inı ksnsttı. Slntyayt gık. ritan şavmştı. lı.kal teki ve soğuk kanlı bir »dam nldufiu İvin şsşırmış görünmedi vı. derhal: — Buyurunuz Ml-l» nolden, dedi. btnlya dUgunündekl şahidi karşı.ında «o- runce fena bozuldu. Yaralanan *enç km tanıdığını ve ondan haber almağa geldiğini ftoylenırge hatırlanmışlı. »unu yapamadı. Çarçabuk başka bir baJı»ne İcat etmesi lazımdı. VlhU kazanmak Kin svveli: — Birkaç dakika »İti lalıatsıe........ Misler Brlıll dedi. Delikanlı cevap verdi ı — Buyurunuz, »aloua cidelim. Bujle a. yakla durmayınız. *»lnl\.ı m ı »İdi. kendi kendine: — Bu ne kustuiıhk... Diye »öylenlyordu. Klnlyn cıı cazip tavrını takınmıştı, in kul KalCııı umunun!» bile dcglldl. f.enç kır. muhatabının kendisine kızgın olduğunu ve kendisini ikna etmenin kolay olmıvaraftını hissediyordu. Mntya limanları «-/İH tmrk Uledigl zaman umumiyetle Tlr"M «»öde güzelliğini nlct olarak kullanırdı. Fakat bu defa m--...... para rt- mlyareglnl ve ıekü» hu* vurmak luztııı gc-Iceglnl anladı. Derhal söze başladı: — ".İtin Imrada oturduğunuzu bilmiyordum. MIMer Brlrll, beo »izi görmeğe gel. — \ah ak* Ne yatık... YEŞİL GÜL Yazan: Roy Wikera — 91 — Çeviren: Rezzan A. E. Yalman !ş..nra karşı-ınd» kocasını yeni k»yhsdsn bir gene dul olduğunu halırlıyarsk daha ciddi bir tavırla ilave etti: — Biçare arkadaşım Bolden hakkıuda Idr şey ml sormak isliyordunuz? — Hayır... Bu Mihalı buraya letlrilen yaralı = ¦¦'•¦ ku hakkı oda maltunst almak istiyorum. — y*»-... Slnty» Ralhn İçtikte olduRunu ve kolay kolay bir şey Mylemlyeceginl hissetti. Fa-kul lanı o »ralık da kapı vuruldu vn u-ak Wall«r göründü: — Affedersiniz, sizi rahata» elUrn. Doktor l.,»»r. şimdi letdl »melljalı derhal a-par aktır. — Bir dakika bana müsaade etler ıııMalz T Misi» Bolden t ıjlmdl... SosUnU bitirmeye vakit kalmadmı odaya doktor girdi. Ve Ralfs ameliyatın hn-lıya-¦ ağını haber verdi. — Peki. doktor, ne larım-a yapını».. Ben bgradaysm. HM »ey olup bilince hana bura. va haber gellrslaler. BUtUn bu koav-majı Siotyn duymuştu. Rair kradtslnc dönerek dedi kl: — BUtUn olszdan bitenlrrl duydonnı. Misli Bolden, şimdi ameli) »tın neticesini de behllyecek ınMnltf Slntya bu sütlerden ini İn kul cUldiglnl anladı, ilcinen şu »özleri söyledi. — TeşekkUr ederini, yaralanan zenç kızın lanıdıcım bir krz «taf olmadı çına eoün degüim. İMiılrd söyler Kılı bir an tereddüt elti. Fakat hu İsini er geç duyulsanKinı bildiği Kin söylemekte bir mahzur ¦örmedi: — Ml» Roda Malnes... ' — Acaba ium.li...... mı oturur* Rair o dakikayı, kadar böyle bir şehirde bir Malnes ailesi olduğunu, ve hu ailenin dc Rod,ı lsmln.tr bir kırı ohlıiROnu duymamıştı, Zalen Slntya da bunu o dakikada uydurmuştu. — Bilmiyorum. — Malnc dediniz değil mit Araba Berk-şlr iır.iııı.iı oturan Malar» ailesinden olmasın t Rair klsdrn Slstyay» adanı akıllı okuyor, fakat assaken* de elden bırakmıyor- du. — Oyle sanıyorum kl «lıln aradığın» »a-miml arkada- degUdlr. U»I» Bolden.- _ n .- hte tanıdıgrm kır olmadığına mm nunıını. Fakat size tok acıyorum, MUter Brlrll... İnsanın evinde hastası olunca ne yapacağını şaşırır. Mite acaba yardım cdebUlr iniyim t — Çok naziksin», teşekkür ederim. Fakat hen her Işlnıl dalma kendi kendime yaparını. — Buna pek nmln decllbn, Ml*ter Brlr. II, itiraf edinir, kl kıtın altesine haber vermeyi İhmal ettiniz... Ralf bu »özleri duyunca şaşaladı: ı — Gördünüz mü" Yardıma her halde Ibtl yadınız var. Bir telgraf yatınız d» hemro golllreybn. Brlrll fena halde kızmıştı. Elinden KeUe Mlnlyayı kapı dışan e.le.cktl. Ev^elA yası m-...... doğru yakUşlı. Sanki lelgrafı yu/ımiKa hatırlandı. Sonra kendi kendine oBylendİ: _ Bu kız Boldcııi vildırltıcı gibi berkeal d cıMırtmag» nlyell var. Fakat beti laka ba-mam. ona haddini hlldlreeetüıı. Slnlyanm v anına gelerek yüzüne baktı, dedi kl: _ ı :111un bunlıtrdan vatRcesek nasıl oluı Mi-!- Bolden? — Nelerden vazgevsekt. Masum go^lrdr Kalfa bakıyor ve »u»linl unlauıamış sibl c»ıunlıordu. (Arkası var) Başmuharriri! Ahmet Emin YALMAN VATANKVt — i aftaloftlıı, MoIU Fenarl S. R Telefon; 241M — Telgraf VATAN İst 22 MAYIS 1941 _PERŞEMBE Fiyatı 5 Kuruş SİYASf SABAH GAZETESİ Yıl: I — Say. 269 iskenderun Yazan. Cemal Bardakçı Yazısı 3 üncü sayfamızda Dimetokadan Svilingrada kadar tren battı Türkiyeye terkediliyor Hull prensipleri Amerika giyen harbin sonunda vazifeden kaçmıştı. Bu defa sulh prensiplerini .iptidadan İlan etmesinde ve t zafer ne kadar büyük olursa olsun, bunların mutlaka 'tutulacağına dair Ingiltere-ye kefil olması faydalıdır. Yazan: Ahmet Emin YALMAN [S» ir kaç ay oluyor, ciddi ve I—'açık fikirli bir logitizlc konuşuyordum. Dedi ki: «Zaferimize yüzde yüz ınanryorum. Fakat bu zaferden istikbal bakımından bir cihetle korkuyorum: Acaba zafer kazanırsak yine hisler ortalığa hâkim ol-mryacak mı? O âna mahsus teessürler ve hiddetlerle çürük bir sulh kurulmıyacak mı? ln-giltcredc her an gökten ölüm yağmasını bekliyerek aylarca işkence içinde yaşıyan insanlar Almanlara elbette rahmet okumaz- işgal altında y aşıya n KoTveçUlerin, Danimarkalıların, Belçikalıların. Hollandalıların, Çeklerin, Lehlerin, Yugos-lavların. Yunanlıların, Romanyalıların, hattâ büyük bir kısım Fransızlarm da ne gibi intikam hisleri besledikleri malûmdur. Yine çürük bir intikam sulhu yapılacak olursa insanlık hesabına dava halledilmiş olmaz. Ben isterim ki bîr takım kafalı adamlar aramızdan çıksınlar, hali bir adaya kapansınlar, o adada radyo, telgraf, gazete olmasın. Bütün insanların birbirlerile iyi geçinmeleri, beraber çalışmaları, harp ve tecavüz tehlikesinin dünya yüzünden ebedi surette kalkması için ne gibi bir sulh lâzım. İşte galip ve mağlûp ara-rnryarak böyle bü* sulh muahedesinin esaslarını hazırlasınlar, bu sulhu herkes benimsesin, sevsin, kendine mal etsin, hiç bir macera düşkünü, ihtirasları ve kinleri ayaklandırmak için bundan sonra haklı bir vesile bulmasın.» Uzak görüşlü tngilizin dediğini yapmağa imkân yok. Fakat Öyle görülüyor ki Amerikan milleti, tıpkı İngiliz dostum gibi düşünüyor. Hakiki sulhun mesuliyetini mutlaka üzerine alacak, geçen defaki gibi aciz ve ihmal göstererek bu kadar fedakârlıkların mahsulünü, ânl kin ve nefretleri doyurmak için yeni baştan çiğnet miyecektir. Geçen defa da Amerika ayni (Devamı Sa. 5. HU 2 d« —/— ingilizlerin ilk defa Kapuzzo'yu Amerikan tayyarelerinde bomba Irakta Ekseriyet yeni hükümeti takbih ediyor Binbaşı Glubb ölmemiş İngilizler Musulu bombalamışlar Kudüs. 21 (A.A.) — Emir Abdullah Ortasarkla bir yerde Reuter ajansının muhabirine tu beyanatı vermiştir: «— Aldığım esaslı malûmat Irak millctile Irak orduıundak. subayların ekseriyetinin Iraktaki yeni hükümeti takbih etliğini göstermektedir. Millet ve bu «ilbayların ekseriyeti Irak kanunueaeeı. aine ve merhum Kral Faysal tarafından Büyük Britanya ile ak-tedilmİs olan ittifak muahedesine sadık kalmakladır. İrak milletinin bu hissiyatını teyit etmesi muhtemeldir.» Emir Abdullah, hükümet darbesinin yabancı devletlerin hesa. (Devamı 8a. fi, 8U. I de) */*/ Ankara, 21 (Telefonla)—| [Trakyadaki tren hattının Türkiye tarafından muştaki-len isletilmesi hakkında Hariciye Vekâletinin ve Devlet Demiryolları mümessilleri İle karşı tarafın alâkalı mümessilleri arasındaki müzakerelere devam edilmektedir. Anlaşıldığına göre Di-metoka'dan Svilingrad'a kadar olan tren hattı tama-mile bize terkedilecek ve bu hat Devlet Demiryolları u-; mum müdürlüğü tarafından! işletilecektir. Öğrendiğimize göre müzakere hayli ilerilemİş bulunmaktadır. Muahede imza edilir edilmez hat tarafı-imızdan tesellüm edilecek ve derhal faaliyete geçilecektir. Ankara, Zl \ \ . — Haber aldı-ftınma gore, SvlUograd - trunkon- I rU drmlrvolu tu.rlndf kı köprülerin tamir «lllmeıl ve hu demiryolunun Türkiye Detlrt D«-mİr.yolları İdareni , tarafından muvakkaten. UletUme»! : hakkında Dlmrtoka'da teknik nıU- ' cakrrrler cereyan etmektedir. Hür Fransız kuvvetleri Suriyeye girdi Suriyedeekmek buhranı var İngilizlerin Libyada olduğu gibi İrakta da düşman mukavemetini kırmak için kullandıkları si per havan loplarından biri Gİ&iT OZHIZİ Sn On ARITTIN •»"¦'i-'- • ro rr-4 a» » • O» u . too • illy*: 200 s rv«f*«oiiH*s*10, AK 0£H%1 ^RIZEA Afrika Aosta Düküyle birlikte beş general esir Esir neferlerin sayısı: 19Û0O Fransa, Suriye hava meydanlarını müdafaa edecek Londra. 21 (AA.) - Mu» takil Fransız aian*ına Suriye hududundan gelen bir telgrafa göre, hür Fransız kuvvetleri, Suriyeye girmişlerdir. Bu telgrafın ilâveten bildirdiğine göre. 5un-yedeki Fransız kıtalarında müşahede edilen şiddetli aksülâmel emareleri, hür Fransızlara, belki de müzaheret görecekleri ümidini vermektedir. Bahis mevzuu olan hür Fransız kıtalarının miktarı ve ne gibi şerait içinde Suriyeye gir. mis olduğu bildirilmemektedir. Suriyede ekmek sıkıntısı Beyrut. 21 (AA) —Suriyede çıkan «Şark» gazetesi Beynıt-ta büyük bir ekmek sıkıntısı olduğunu yazmaktadır. Halk sabahları erkenden fırınların önün, de toplanmaktadır. Son günlerde ekmek fiyatları yüzde otuz nisbe. tinde yükselmiştir. Amerikalılarla İngilizler Suriyeden ayrılıyorlar Hayta. 21 (AA,) — Suriye . Filistin hududundan buraya gelen bir habere göre, Amerikalılarla Ingilizleıin Suııyeden ayrılmaları devam etmektedir. Bunlar Filiatine geçiyorlar. Son iki gün içinde Palmır ve Şam hava (Devanı: Ha. A, -u 1 de) /// -x_,_ Harita, Ciride inen Atman para sütçülerinin İniş mtntakalarını gö steriyor —• Göreceksin, bir gün bütün dünya benim Umimi duyacaktır! — Ne o, Radyonun »dinleyici İstekleri» servisinden sen de mi bir şarkı isledir»? L,/ Avamda Hess Hakkında Bazı Şay'er Soruldu Avam Kamarası Harp malzemesi hakkında gizli bir celse yaptı karşılı Gece bombardımanlarının ıklı tahdidi mevzuu bahis değildir Londra. 21 IA A.) — Bugün Avam kamarası suallere tahsis edilen celseden sonra gizil bir celse akdetmiştir. Bu hafi celsede harp malzemesi meselesinin görüşÜkİUgU tahmin e-dıhnektedır. Londra. 21 (A-A.) — B AtUoe. ge. ee bom bardım an larııun karşılıklı olarak tahdidi için Almanya ufl Ingllts. re arasında bir anlaşma yapılması hakkında Avam kamarasında İleri sUrUlen bir fikre kısaca «hayır» ce. (Devamı Sa. 6, SU. 7 de *=a Girit Şimdilik 7000 Alman askerile uğraşıyor Almanlar, topçu alayı da indirdi Son haberlere göre vaziyette vuzuh yoktur Londıa. 21 (A.A-) —Avam kamarası bugün toplanır toplanmaz Başvekil Ciritteki vazıyete dair aldığı son haberleri bildirmiştir. Başvekil Ghurchıll ezcümle şunları söylemiştir: «— Suda koyuna hava yolile nakledilen kıtalar dün saat 16.40 (Devamı 8a. fi, SU. S de) /X/ Darlan Ingiltereye karşı harekete geçerse Avrupa amirali Namını alacak ve Paris yine merkez olacak Fakat Fransanın Vaşington sefiri harbe girİlmiyeceğİnİ Amerİkaya temin etti Londra, 21 (AA.) —Times gaxrle*ı. «Vichy ile Berlin arasındaki pazaılık» başlığı altında Vaştngton muhabirinden aldığı bir telgrafı neşretmektedir. Times muhabiri, bu telgrafında, son Hıtler . Darlan anlaşmaları şeraitinin ne olabileceğini bildirmektedir. Sanıldığına göre. Almanlar. Toulon ve Marsilya L-manlarını ve Suriye üslerini kullanmayı talep etmişlerdir. Buna .......... 8a. fi, Su. 6 da) ı t • I 1941 bütçesi, Pazartesi Mecliste müzakere edilecek Demiryolu Dıyarbakırdan Iraka, Elâzıg'tan Irana kadar uzatılıyor Ankara, 21 (A.A.) — 1041 yılı blltçesl bugün BUyUk Millet Merllnl heyeti umu m İyesin e tevili edilmiş bulunmakladır. Pazartesi gününden İtibaren müzakerecine başlanacak olan muvazene! umumiye kanun layihasında devlet bütçesine dahil dairelerin 1041 masrafları karşılığı ola. rak hükümetçe teklif edilmiş olan 301.071,662 liraya mukabil bUtçe en- cümeninin teablt eylediği miktar 300,734,307 Ura ve bu masraflar karşılığı ol anık htlkOmetço tahmin olunan 30fi.23.V550 liraya mukabil bütçe (Devamı 8a. 5. Bü. 1 de) /// Kapuzzo üstünde Amer.ka tayyareleri Kahire, 21 (A.A.) — İngiliz umumi karargahının tebliği: Libya'da, Tobrıık'da vaziyette hiç bir değişiklik yoktur. Sollum mınta-kaamda. motorlu keşif kollarımız, yeniden düşmanı çlddeUi surette hırpalamışlardır. Habeşistan'da, dük d'Aoste, refakatinde beş general ve bir miktar yUksek kurmay subayı olduğu halde, Amba-Alagl mm tak asındaki butun teçhizatın tevdiinden sonra, dün tealini olmuştur. Bu mıntakadakl mu. harebe «anasında ve müteakiben alınan esirlerin miktarı İS bin ile 19 bin arasındadır. A d la-A baba'n m cenubunda halen devam etmekte olan göller muharebesinde, kıtalar, iki fırkanın bakayasından mürekkep bulunan dıişman kuvvetlerine süratle yaklaşmaktadır. DUn, cenuptan terakki eden İleri kıtalarımız. düşman dümdarian İla şiddetli bir çarpışmadan sonra, aralarında birisi liva kumandanı ge. neral olmak üzere bir miktar esir almışlardır. Somalinln şimali şarki köşesinde, Tohen şehrine ÜOea etmiş olan bir kaç rüı İtalyan esir edilmiştir. Irak'da Falluja'nm zaptım müteakip, bu mmtakada. asi müfrezelerin toplanması harekatı devam ermektedir. Bir miktar esir alınmıştır. Hab-banlye'de ve Basra'da, vaziyet sakin olarak kalmaktadır. (Devamı 8a. fi, SU. 1 de) 1=] Amerika Petrol işini ön plâna alıyor Vaeington. 21 (A.A.) — B. Roo-sevelt. Kongre reisine gönderdiği bir mektupta petrol nakliye vasıtalarının kifayetsizliği yüzünden bir kaç aya kadar petrol istihlakinin esaslı İşlere inhisar edeceği derpiş edilerek milli mUdafaa IÇln petrol nakline mahsus borular İnşası hakkında lâzım gelen karurlann ittihazını mec. listen talep etmiştir. Reisicumhur mektubunda bu mevzuu birinci derecede ehemmiyeti olan bir mesele diye tavsir etmiş vc Sena-ylln, halkın ve Atlantik sahillerindi bulunan askeri üslerin petrol İhtiyaçlarının şimdi yalnız sahillerde iş-liycn petrol gemileri taralından temin edildiğini ve bu usulün hem ağır hem de tehlikeli olduğunu bildirmiştir. Amenkada yeni tayyare meydanları Nevyork. 21 (A-A.) — Navyork Herald Tribün* gazetesine göre Bir-leınk Amerika devleUerl ayan meclisi yeni tayyare meydanları İnşası ve mevcut hava meydanlarının İslahı İçin 05 milyon dolar tahsis etmiştir. GÜNÜN SESİ İki zafer arkadaşı Yazan: REŞAT Millî Dünyanın bir kısmı kan ağlar, bir İDMU eli çenesinde koyu koyu .....•.....K- OJ m...... do gün doğ- muştur: llahealerle Bulgarlar: Hu im ı......i. n »ılın- dağlar ve ¦ t. m/İr drjll. kıtalarla da ayrürm-olan bu İki millet arasında -a?ıla-rak bir talih benıcrtlftl g©*e çarpıyor. Tanrı İki» İne de vaktUe kaybettiklerini . hatta hlras faslasUe . tekrar buldurmuş ve bu mesut ha-dtoelrr hrııırıı hrııırn ayni günlere tc*a.1Ur etmiştir. Arkası ne geleceğini aorma£a lıurrl var mı? Hayranı bayramdır, yahul ¦ .i' ¦ ıtoKrıiMi, ı....... ataların (Lütfen sayfayı e^vınniı) vaTA 22. S. 941 Avrupada Nasıl Geçtî Çalışmak çok iyi bir şeydir ama herkes yapamaz... Yazan : Bebla TevttJf BAŞ02ÇU kdhfuzdur Kapıdan çıkarken gideceğim yeni ,1u.esimi bırukmamı rica' ettiler. birkaç gün sonra size gönderirim* utülm. Nihayet valizlerimle beraber „.a.-ixıin içine girip kapı kapanınca ..... midugumu zannettim. İç pence-ıcyi açarak elimdeki Frltzanın adresi yazılı kağıdı şoför* »zattım, i'aksl hareket ederken kapıcı tekrar kusarak geldi, şoförden bir şeyler [tordu. Sonradan anladım ki bütün ŞSHIR .HA8SR16RI Kahve tiryakilerine müjde! Dün bir vapur, Iskenderuna 8500 ton tge mıntakası İhracatı GÜNE Kahve aylardanb* yakın bir ; gibi madde retile muhli lıı.) ve tercüme hakkı tuııaııuİB — 36 — — Matmazel dedim. Teessüfle soy üyeyim kt ben gezmek İçin buraya gelmedim. Ben dllnyadan kaçıp buraya sığındım. Ve burada çalışmak j ljj^ |( ve hayatımı kazanmak istiyorum. |_ O aralık valizden çıkan esvapları, nu temizlediğim aynalı dolaba asıyor d um. Annl Tarnopol saka söylüyorum zannetti: Gülerek: — Çalışmak çok, iyi bir şeydir a-ma herkes yapamaz. Sizin çalışmaya ihtiyacınız olur mu? Her halde tuvaletlerinizden zengin olduğunuz 36 bin çuval kahve getirdi Bu kahveler, altı aylık ihtiyacımızı karşılayacak ve htanbulda da ay sonuna kadar tevziata bzşlanacak htiva öğrendiğimize göre 36 Hn val 8S00 ton kahveyi hâmil ılunan vapur dün sabah Iskcn- :ıuna gelmiştir. Bonru asgarî altı aylık kahve İhtiyacı temin edilmiş olacaktır. Şehre kahve tevzu için İaşe Müs-tcsarile yapılan temaslardan, ay sonuna kadar tevziatın baalaya- 8u kahveler ith :d ildik le fi cağı anlaşılmıştır. — Belki, bir zamanlar, fakat şim-rcltasin... unaan sonra nc uımaam dl değil, matmazel... Dedim, olayım, Vazife etmem. Bu aKşam nezaket diye bile latife Frölayn Frltzanın yag kokulu o. dinilecek haldo değildim. Odada daemdan içeri girdiğim zaman, Sa-dlkofun borç verdiği Uç bin marktan cebimde ancak seksen mark kadar kalmıatı... Derhal odamın yanındaki odada oturan Rus ktzmm evde olup olma-lıgmı «ordum. Fritza: «Sokağa çık O. Akşama gelir dedi Fakat babası hurdadır. Onu çağırayım, o da Fran bizts bilir. Bir dakika sonra çok İhtiyar, sar. sak bir adam odama geldi. Güç anlaşılan bir Fransızca ile: — Benim ismim TarnopoldÜr, de. * Kızımla beraber bir evde oturuyoruz. Beni görmek istemişsiniz. Bir arsumız mu var? — Bir ricam var. dedim. Şu kartı bana lütfen okur musunuz? vc Dam garın kartını uzattım. MüsyÜ Tar. napol tercüme «tti. Şunları söyledi: «Hanım Efendi, oteli tcrhcdeceglnlzi haber aldım. Çok teessüf ediyorum, sizi gitmeden evvel bir kere selâmlamak İsterim. Bana bu müsaadeyi ver manız* rica ediyorum. Derin hürmetlerle, Damgar.» — MUayü Tarnopol. dedim. Ben yalnız olsam bmçkırarak aglıyacak-tım. Hayatın hakikatleri beni bugün, bu kiril odanın içinde karşılamıştı. Çalışmak lazım geldiğinin sebepleri, ni bu kızcağıza anlattım: — Yann, dedim, gazeteye ilan ver direceglm. Kendi esvaplarımı model diye göstereceğim bir müşteri gelir de bir şey yaptırırsa tercümanlık ya par mısınız? Ben de size ona mukabil bir şey veririm. Konuşurken sesim öyle titriyordu kl Anni Tarnopol geldr, ellerimi tuttu: — Madam, dedi. Müteessir olmayın. Elinizden böyle işler geldikten sonra göreceksiniz hayatınızı nc kadar İyi kazanacaksınız. Ben sizin gibi olsaydım kendimi dünyanın en bahtiyarı bilirdim. Halbuki elimden Tramvay bandajı getiriliyor Bir firma, belediyeye teklifte bulundu Milli Piyango Istanbu şubesinde bir suiistimal Romanyalı bîr firmanın mümessili Belediyemize müracaatla. Sular idaresi. Fen İşleri müdürlüğü ve Tramvay idaresinin ihtiyacı olan 'bir kısım malzemeyi Romanyaden getirtmek teklifinde 'bulunmuştur. Belediye bu teklifi iyi karşılamış ve derhal tetkiklere başlamıştır. Tramvay Bu vaz idaresinin en ziyade muhtaç ol-1 kiki iç duğu malzeme ray, bandaj vc demir aksamdır. Fen İşleri, Sular ve Tramvay idareleri, ihtiyaçlarının süratte tesbil edilmesi emrini almışlar ve (je başlamışlardır. İki bin lirayı zimmefine geçiren İrfanın tevkifine karar verildi Millî Piyangonun İstanbul şu» besi vezne kâtiplerinden irfanın. Silivrİde bîr kız kaçırma vakası Silivride Alipaça köyünden Mustafa oğlu Hüseyin adındak: bir genç Sİnekli köyünden I 7 yaşlarındaki" Aliyeyi tarlaya gitmekte iken kaçırmağa teşebbüs etmiş fakat yakalanarak Adliye- son oıaı bin lira Maliye bu müf nunda meline rfanın iki bin geçirdiği sabit Ida iki İn tah- hkikat ao. İrayı zim-olmuştur. Maliye müfettişinin verdiği rapor üzerine İrfan bundan bir müddet evvel işten el çektirilmiş ve Müddeiumumiliğe teslim edilmiştir. Dün İrfanın birinci sorgu hâkimliğinde sorgusu yapılmış ve suçun ehemmiyetine binaen tevkifine karar verilmiş vc derha! levkif .edilmiştir. buki babamın T kâgıt fabrikası eşyada on beş tane -ardı... Size elimden biç Almanca bilmiyorum. Lütfen şu gelen her yardımı yaparım. Gelen-bentm kartım m üzerine birkaç keli- lcrl de karşılarım. Tercümanlık ta me yazar mısınız? MUsyü Tarnapol yaparım. Zaten boşluktan ve issizlik asık suratla: — Ne yazmak istiyorsunuz? Dedi. — Evvela, bu karta teşekkür et- F mek, sonra da. şimdi bu odaya yer- tc Icşınek Üzere olduğumu vc İşlerim bl tince kendisine tekrar yazacağımı haber vermek istiyorum, o kadar. Bir de selam. Mllsyü Tarnopol son derece isteksiz bir tavırla kartı yazdı. Bana ver. di. Sonra hiddetli bir sesle: —Sîz dedi. Kimseyi tanımadığınız dan bahsediyorsunuz. İşte size ahbaplarınız mektup yazıyor. — MUsyu. dedim. Benim tanıdığım yok. Bu adam otelde kendisini bana takdim ettirdi. Ve son derecede terbiye ve nezaket gösterdi. Onun bana yazdığı bir karta cevap vermek benim dc terbiyem icahındandır. Bu a-1 dam benim hayatımı bilmez ve bildi, glni de istemiyorum. MusyU Tarnopol bir kere benim kı yafetlme, sonra valizlerime ve daha sonra da oturacağım odanın sefil ı manzarasına bir göz gezdirdi. Ara- dski tezat o kadar büyüktü ki soğuk | bir selamla odadan çıkarken sözlerime İnanmadığım anladım. Bütün günü bu kirli odanın tozlarını temizlemekle geçirdim. Akşam üzeri Fritza Matmazel Tarnopolun geldiğini haber verdi ve genç Rus kızım odama getirdi. Bu kızcağızın yüzüne bakar bakmaz, tabiatın bu zavallı mahlûku ya rmtırken nasıl zalimce hasislik ettiğini ve çok talihsiz bir mahlûk oldu. gunu anladım. Annl Tarnopol kendisini takdim etti ve odasının yanına iyi bir komşu geldiği İçin.memnuniyetini söyledi. Vc derhal: «— Ne İyi dedi. Sizinle beraber gezeriz.» ten buruıl: k n »deri dedim. :? za- 15 yaşındaki bir çocuk bir Nafıa memurunu öldürdü ÜiJküdarda Baltacıç|ftlİğİ köyünde 15 yaşlarında Sadettin İsmindeki bir çocuk av çiftesile oynarken çifte ateş almış Ve Sultan-çiftliği Nafıa memuru Boyaballı Mchmede İsabet ederek ölümüne sebep olmuştur. Katil Mehmet derhal tevkif edilerek tahkikata başlanmıştır. Ertesi sabah Frölayn Fritza fena bir çayla iki parça şekeri getirip 0 yatağımın yanma bıraktığı vakit i- İFdZİa VOİCU alan otobüsler !£*JL___IsJr «ü™ İstanbul Belediyesi teftiş he- Kcrestccİler arasında obüslerin fazla yolcu e 'halka tam para alın- bilet kesilmediği ve bu ızİnenİn. zarara uğratıl-ilmiş ve bu hususu Bostancıda 2 kişinin ölümüne sebep olan itfaiye şoförü Şoför Osmanın muhakemesini hayetlenmiş ve 2 sene hapsine karar verilmiştir Bundan bir müddet evvel Bos-' yaralanmasına sebep olmaktan tancıda Tepe mahallesinde bir suçlu olarak şoför Osmanın ikin-yangın çıkmış ve İtfaiye yangını ci ağırcezada devam eden muson d urup dönerken şoför Osma- j hakemesi dün nihayetlenmiştir. nın idaresindeki 30 numaralı bü. Vakada Osmanın suçu sabit yük pompa kamyonu devrilmiş! ormaama rağmen ancak şoıor tJs-vc kamyondaki sekiz itfaiye nc-, * ' 1 ferinden Hasan ve Salâhattİn ol- m t -J müş vc çavuş Mustafa ile Cemil, . Şuayip ve Hüseyinin bir kısmı bozuk olduğu hafif ve bîr komi da ağır suıetıc . sj hafiflelrıe sebebi yaralanmışlardı. j rülmüş ve Osman 2 Birden fazla kimsenin ölümü- ı ve 200 lira para ce ne sebebiyet ve bir çoklarının aa kûm edilmişti». 940 senesi ihracatı 35 milyon liradır Izmiı Ticaret ve Sanayi Odası tarafından neşredilen bir istatistiğe göre, 940 senesi zarfında Ege mıntakası iskele ve limanlarından drş memleketlere 35 milyon 892 bin 008 liıo kıymetinde 188 milyon 975 bin 374 kilo muhtelif cins emtia vc 103 bin 418 baş hayvan ihraç edilmiştir. Bu ihracat arasında I I milyon 1 597 bin 258 liralık döviz temin etmek itîbarile tütün cn başta görünmektedir. Diğer mahsulle-7.H m de ihracat nisbeti itibarİle i şöylece sıralanmaktadır: Zeytinyağı: 5,597.708, üzüm: 4,928,059. pamuk: 3.541,934, I palamut hulâsası: 1,101.933. buğday: 634,197, halı: 132,608. fasulya.: 274551. sueam:256500, zımpara madeni: 172489, deri: 162,501. kendir elyafı 115723 lira. İhracatın gönderildikleri yerler itibarile de miktarları şudur: İtalyaya 8.487,010, Ameri-kaya 8,365,158, Romanyaya 3.954,093. JngUtereye 3888087. Almanyaya 2.127,917, Yunanis-tana 1,434,585, Macaristana 1.333,531, Fransaya 1.314,439, Çekoalov^V...... 504.722. Arjan- tine 432,870, Uıuguaya 289501, Brezilyaya 282,586, Finlandiya-ya 392.707. İsveçe 401,682, Uviçreye 459639. Mısıra 193356, Venezüellaya 188,303 lira kıymetinde muhtelif cins mahsul ihraç edilmiştir. Nafıa Vekili şehrimizde Bir kaç gündenberi İzmit ve civarında tetkiklerde bulunmakta olan Nafıa Vekili Ali Fuat Cebesoy şehrimize gelmişlerdir. Sayın Vekilin bir kaç gün de şeh. limizde kalacağı ve Vekâlete ait bazı jşlerle meşgul olacağı söy- rksiyo-yleme-t gö-hapse mah- Bîr namus hırsızı üç seneye mahkûm edildi Eyüpte Kadıiyc adında bir kızın zorla ırzına tasallut eden Ha-lilin, birinci ağırceza mahkeme- 'Teşkilât meselesi azetede günlük hava-( dişleri gözden geçirdikten on,.-: arkadaşına dedi ki: — Vallahi azizim, ben onu bunu bilmem, bu harp, bir teşkilât meselesi... Arkadaşı sözünü kesti vcı — Dur sana bu teşkilât meselesi üzerine bir hikâye anlatayım, dedi. öteki merakla dinlemeğe başlayınca hikâyesine agaz eyledi: — Umumi Harpte, Romanya işgal edilmişti. İşgal kuvvetlerinden bir zabıt bir Rumen köylüsünün evine yerleşmişti. Zabıta hizmet hususunda kusur edilmiyordu. Fakat gece yarısı olunca, zabitin tabii hacetini defetmesi lâzım geldi. Aradı a-raştırdı. Bu işe elverişli mahalli bulamadı. Bunun üzerine yüksek sesle bağırarak köylüyü çağırdı, derdini anlattı. Bunun üzerine köylü: — Lütfen, bay subay, beni takip ediniz, dedi. Subayı merdivenlerden in. dirdi, bahçeden geçirdi ve kar-şıki tarlayı işaret ederek: — Bay subay, dedi, sıkıntınızı karjıki tarlada defedebilirsiniz. Ufacık bir ihtiyacı def için harp meydanlarından fazla yol kateden subay haklı olarak içerledi ve haykırdı; — Bu ne teşkilâtsızlık! Bu ne teşkilâtsızlık! Rumen köylüsü sükûnetle ye nezaketle cevap verdi; — Bay subaya, hiddet etmeyiniz. O buyurduğunuz teşkilât bizde olsaydı zatıaliniz be. nim tarlama halledeceğiniz yer. de ben sizin payitahtınıza yes-t.blcrdira. Evet, 1941 dc de harp yine her şevden e._»l bir teşkilât meselesi... KÖR KADI ide yapılan duruşması dün m- Orta tedrisat muallimlerinin hay c denmiştir. ¦ çalışma raporları sonra Fritza kapıyı bile vurmaya İÜ zum görmeden odamdan İçeri girdi vc bana uzun uzun bağıra bağıra bir şeyler söyledi. Bir kelime bile an lamadım. Zaten manevi ve maddi yorgun, luktan harap, bütün gece uyumamı? tim. Şimdi bu kadının sözleri beni büsbürUn sersem etmişti. Matmazel Tarnopolü buraya çağırmasını işaretle anlattım. Ve Anni benim odama gelince: (Arkası var) dediği gibi «bir günün beyliği beyliktir.» Bu İki milletten hlrl Hatoe. -ı-ı.,n dağlarında tamtamını. Öteki Akılını/ kıyılarında gaydanın! çalarak zafer senliği yapıyorlar Kir çokları Içlu mezar olun 1911 ilkbaharı onlar İçin hiçbir /.aman tadı damakla» çıkmıyacak bir murat mevsimi olmuştur. Telgraf ve radyo haberlerine göre ikl.İ dc bil. juk ikramiye vurmuş bir fakir Mile nlkbinllgllo coşup tadıyorlar ve gûnlUk güneşlik bir dünya İçinde, çiçek döken ilkbahar dalları gibi mütemadiye» proje döküyorlar. Başkalarının pek bu gibi merasimlerle ugraaaeak zamanları de--£ll, fakat onların kendi aralarında, telgraflar ve menajlarla, niçin birbirlerini tebrik etmedikleri anlatılamaz. Saadetin hcndui gibi manzaralı da tatlıdır. Yalnız karcıdan bakanlar İçin bu harabe vo yangııüar ortasındaki çentiğin hazin tarafını görmeınuk ınUmkUu olmuyor. Ku. dumları «creflne. bayram yapılan ı-ııHiii de, yeni topraklar da hep parası alındığı halde 5 yol bilet kesilmediği tesnit cdi haklarında zabıt tutulmuş vı nunî takibata başlanmıştır. -1 ek ka- Metresini vuran polis iki seneye mahkûm oldu Bundan bir müd let evvel, Ka-sımpaşada metresi Fatmayı vuran polis Sabrinin muhakemesi dün birinci ağırceza mahkemesinde nihayet bulmuştur. Mahkeme. Sabrinin Fatma ile Şdkalaşırken tabancajsının patladığını ve polis Sabrinin metresini tedbirsizlik yüzünden Öldürdüğünü sabit gördüğünden Sabrinin İki i'ie hapsine karar vermiştir. Belediye zabıtası kontrolü de resmî eltiseyi giymiyen 4 o-tobüa şofÖrüe bir fciletçi hakkında zabıt varası tutmuşlar ve ta-kibala başlanmıştır. Permanant makineleri kontrol ediliyor İstanbul Belediyesi Makine şubesi müdürlüğü berberlerin permanant makinelerinin kontro. luna devanı etmektedir. Yapılan kontroller neticesinde bunlardan bu çoğunun bozuk olduğu görülmüştür. Verilen mühlet zarfında matlûba muvafık şekilde makinelerini tamir ettirmeyenlerin çalışmasına müsaade edilmi-yecektir. Mahkemede karar okunur Halil Kâmilin Kadıîycden ğan çocuğu da hazır bulun: ve babasının mahkûmiyetini ı lemistir. Halil Kâmilin suçu sabit rüldüğünden. suçlu üç sene ay hapse mahkûm edilmiştir. ken do- Oı 5C.1Cİ tedrisat muallimlerinin bir nesalleri neticesinde mektep ?l tarafından verilen çalışma ı İstanbul Maarif mUdürlü-:şk!l edilen bir komisyon ta. tetkike bal anni iştir. lok. an ekmek çıkaran fırın Şişlide. Halâskârgazi caddesinde 251 numaralı Osman Keçelinin fırınında 103 ekmeğin ki. lolarımn noksan olduğu görüldüğünden ekmekler müsadere edilmiş ve fırıncı hakkında kanunî takibata başlanmıştır. 1 ÂK VIM İt MAYIS 911 PERŞEMBE AY: 5 — Gt'Ni llî _ Hızır: 17 BUM!: 13M — MAYIS: 9 ulun. isöo — Beblülahır: 24 VAKİT ZEVALİ EZANİ güneş: ¦ 6,37 s, 11 ogle: 13,10 4,14 ıkındı: 17,09 8.42 akşam: 20,26 12,00 yatsı: 22,10 İM imsak: 3.28 7,02 Lâstik tevzi edilecek Kamyon ve otomobiller İçin lastik tevziatına bu ay başına kadar tek-I rar başlanacaktır. Bundan evvel tevziatı istanbul vilâyeti müracaat sırasına göre yapmakta İdi. Halbuki bu dela tevziat doğrudan doğruya Ofis tarafından yapılacaktır. Suat Dervişin konferansı Dün Beşiktaş Halkevînde Yar-dımsevenlcr cemiyeti namına e kadaşımız Suat Derviş, bir konferans vermiştir. Konferansta Beşiktesin ileri gelenlerile Meliha Avni ve Şükûfe Nihal gibi şehrimizin bir çok münevver kadınları da hazır bulunmuşlardır. *u neticede karar kılıyor kl Istiklıt-inı de, topraftın da hayırlısını Inrtan ancak yine kendi kendilinden ala-bülyor. __REŞAT NURİ ı; :iı kavgada kadı» erkek tanımaz, öfkelendiği zaman sert konuşurdu: — Bütün bu maıkaralıklara nihayet versek... On daklkadanherl blrblrlnılıl aldatmağa çalışıyorum. Fakat İşin bir hakikat ta rafı var kl bunu hiç düşünmüyoruz. O da bu: Yaralı genç kız hakkında ben size bir şey söylemek İnlemiyorum. Siz bunun farkına vardığınız halde beni Izaç ediyorsunuz. Ben sizin genç kızı tanıdığınızı biliyorum. Siz İse beni gafil avlamağa yeltenlyor-unuz. InIii doğrunu bu degll nıl? — Hakkınız vur, tamanılle. öyledir. SIntya bu anda çok güzeldi. Bu güzelliğini gözlerinde parlıyan zeka bir kat daha art. tırıyordu. Söze devam etti: —Hakikati İtiraf etlün, haydi şimdi ne sormak istiyorsanız sorunuz? — Pek ula. Birinci sualim şu: Neden Ma-Inos Roda bizden hu kadar korkuyor?.. XIV ESRAR GİTTİKÇE ARTIYOR K.ıiı hu suali bir bomba gibi orlaya ut-ını-tı. Gitgide soğukkanlılığım kaybediyordu. Aklı fikri bltiı-lk odada ıstırap çeken di. nen cevap vemıemlşll. Oturdu-ı mı kavuşturmuş Mryuk vo gü-genr adama bakıyordu. Bu da. /! olduğunu hissederek bu gll-.¦ -.-1¦ çtınck istiyordu. Fakat YEŞİL GÜL Yazan: Roy Wikers — 17 — Çeviren; Rczzajı A. E. Yatman olduğunu zannedecek ku. : değilim her halde Rodayı tcrketıııcdi. tuna enıl- genç Kız Slntya gu yerde zel gözle klka co* a His M"I' lînif oralarda değildi. SoaUnl tekrarladı: — Neden Roda Malnea sizden korkuyor? — Korktuğunu bilmiyorum. Fakat mademki böylo olduğunu söylüyorsunuz inanı-mıı ve hayret de etmem. Hatta neden korktuğunu da tahmin edebilirim. Ralf titredi. Çok merakta vc heyecanda İdi. Fakat bunu belli etmemeğe çalışarak st.rduı — Neden? Haydi söyleyiniz, ski dinliyorum. — Benhn bütün varlığım onu rohafsız e. diyor ve yaptığı plânları bozuyordu. Sonra hiddetle Ralfa baktı ve İlave »MI: — Fakat bütün bunları tanmındığım bir adamla konuşmağa mecbur değilim kl.. Kalf hiddetini yenmeğe çalışıyordu. — Hilekârlık tarafına kapmayınız. Bana doğrusunu söyleyiniz. Yaralı kız hakkında no biliyorsanız bana anlatına.. Slntya omuzlarını sllkerek: — Kıza pek fazla Alaka bağladığınız belli.. Bunu evvelden lıaher verseydiniz de ona göre konuşsaydım. Ralf -il....... yenmek için dudaklarını ı- sırdı: — Artık devam etmemeniz mümkün değil... Fazla bile konuştunuz sonunu da getiriniz ne biliyorsanız söyleyiniz. Delikanlının öfkeli Slntyaoın hoşuna gitti. Sakin bir tavırla: — Bolden genç kızı Camuyka adasında lammıştı, diye söze başladı. Ralf vaziyetin nezaketini derhal kavradı. Roda hakkında hem her şeyi öğrenmek Is. tiyor. ayni zamandH ona karşı olan itimadını bozacak şeyler duymaktan da korkuyordu. — Tanışmalarında şaşılacak nc var? Böyle uzak yerlerde herke* birbirini tanır. kendini ] — Ha ıl olurlar İnle; Siz seken • tırık- -.1.-11 ori evlen-evlene- disine âşık okluğu — Mademki ay m. .d ¦ İngtltcrcye bilirdi. — Tabii.. Döndükten sonra da evlenmelerine bir "Mm yoktu. Beol görür görme* herkesi unutmuş dar budala ve sa benim yüzümde» nlnı. Ralf sinirlenmişti: — Peki, neden evlenmemişler? Diye. soruyordu. Fakat bu sualin cet abını ...¦'iimii'm de hiç istemiyordu. — Arama da geç laf anlıyorsunuz. Halbuki erkekler bu tarz lâfı çabuk anlarlar, öyle »anılır kl bir erkek iki kadınla birden meşgul olduğu zaman bu kadınlar geçine-rnczler, hep birbirlerini kötülemeğe bakarlar. Bu kaide her zaman doğru değildir. Babamla bir görüşmeniz vaziycll dalı» iyi kav-r arsınız. — Babanızın bu İşte ne alâkası var? — Bolde» babama husuî işlerinden bahsetmiştir. Bahanı işten pek anlar. Bolden frervellnden büyllk bir kısmım Roda Malnene vermek: üzere bir tarafa ayırmıştır. Simdi anladınız mı? Roda bcnüıı buna mani olacağımı zannederek bönden korkuyor. Korkusuna başka sehep görmüyorum. Balf azap içinde idi. Bu hikâye ister doğru olsun, İster İftira.... Bunu dİışünmUyor-du. Bitişik odada bu saniyede ıstırap çeken ameliyat olan kızı düşünüyordu. — Bütün bu hikayenin doğru olup olma. dığı ne malûm... Belki dc kendisini» veya ailesinin Bolde» llo bir para işi olmuştur. __.. , (Arkası Tar) è Bıımuharrirfı Ahmet Emîn YALMAN \ m V m t — nagalogl*. Mou» Peneri s. | T S1 e f O n- 74IM — T,-lern/ vatan İn*. 23 MAYIS 1941 CDMA Ryatı 5 Kuru; SİYASI SABAH GAZETESİ Yıl: I — Sayı: 270 Amuk Ovasında Yazan: Cemal Bardakçı Yazısı 3 üncü sayfamızda V_,_S Ecnebi muhabirlerin yanlış tefsirleri Gazetelerimizde çıkan hor yazının hükümetin ilhamı üzerine yazıldığını sanan ecnebi muhabirleri aldanırlar ve karilerini aldatırlar. Yazan: Ahmet Emin YALMAN Düme gelen hor ecnebi ^—' muhabir soruyor: «Türkiye, esaslı siyasetini değiştirdi mi? Hüseyin Cahit Yalçra-ın Suriye işine icabında karışmak lüzumundan bahseden makalesini nasıl telsir etmeli?» Kendi kanaatime göre kendilerine şu cevabı verdim: «Türkiye'nin muayyen prensiplere dayanan siyaseti bu prensiplerden ayrılmaz, fakat Türkiye'de yazılan her yazıyı hükümetin telkini üzerine yazılmış diye telâkki etmek büyük bir hatâdır. Yazılarımızda şahsi kanaatin büyük bir payı vardır. Hiç şüphe yok ki milli siyasetin esas çizgilerinde hepimiz beraberiz. Fakat bu beraberlik ısmarlama veya zoraki bir şey değildir. Serbest kanaatlere dayanır. Samimî kanaatlerin ise dar kalıplara uyması mümkün değildir. Müşterek olan son gayeye falan veya filân yoldan gidilmese daha faydalı olacağını düşünmekte ve yazmakta vatandaşlar serbesttirler. Bu serbest i ligin de kanaatlerimizin açık ve samimi olmasında büyük payı vardır. Falan veya filân cihetten bir mahzuru dokunsa bile esasa ait menfaat ve faydalan bu mahzurun zararını herhalde fazla-sile karşılar.» Memleketimizdeki fikir cereyanlarının harice yanlış aksetmemesi ve yanlış telakkilere Ğçamaam için ecnebi muhabirlerin bazı esaslı noktalar hakkında aydınlatılması çok faydalıdır. Bîrde ransür yoktur. Dünyanın esasları davaları hakkında hükümetin, bizim malûmatımızdan daha geniş olan malûmatından ve irşadından istifade etmek için vakit vakit Ankara'ya gitmeği ve hükümet merkezile teması muhafaza etmeği vazife biliriz. Fakat yazılarımızı her vakit kendi mesuliyetimiz altında, kendi kanaatimize göre yazarız. Bazan birimizin veya diğerimizin bir his-veya sabit bir fikre kapılarak ölçüyü şaşırmamız daima mümkündür. Fakat bu gibi hatalı görüşleri veya değişik içtihatları hükümete mal eden ve hükümetimizin siyaseti hakkında bundan mânalar çıkaran ecnebi muhabirleri mutlaka aldanırlar. Vakit vakit Avrupa gazetelerinde şöyle fikirler görüldü: «Türkiye falan ve filân yeri emniyet sahası diye İlân ettiği hal-(Devamı Sa. 5. HU. S de) /X/ Tasarruf bonoları ihtiyarîdir Bunun hilâfına düşünceler yersiz ve manasızdır Ankara (Bavmuharr irimizden ) — Hükümetin ihracına Büyük Millet Meclisinden salâhiyet aldığı kıta vadeli Tasarruf bonoları muamelesinde tasarruf kelimesinin geçmesi bazılarında yanlış zehaplar hasıl etmiştir ve bankalardaki tasarruf mevduatının herhangi bir kısmının sahiplerinin arzu ve ihtiyarına bırakıl maksi tın Tasarruf bonosuna çevrilece- ğine ihtimal verenler lektük olsun bulunmuştur. Türk maliyesi daima emniyet esası üzerine i» görmüş, rejime daima tasarrufu teşvik edecek yollar tutmuştur. Bu siyasetin manasını kavrayan her vatandaş bu yolda bir düşüncenin yeri olamıyacağına derhal hükmetmiştir. Bu mesele hakkında Maliyemizde salâhiyet sahibi ba- şatın fikrini sorduk. Dedİ ki: «— Pek mahdut miktarda vatandaşlara bile böyle bir düşünce girebilmiş olmasına hayret ediyorum. Kanun Meclisten geçmiştir. Bugünlerde neşredilecektir. O zaman görülecektir ki; Tasarruf bonolarına iştirak ihtiyarî olduktan başka kanun hazırlanırken bu yolda anlaşma ma ılıklar uyan-(Dersfliı s*. 5. s*. « to) X »e». Almanya Bir muhabire göre halk inkisar içindadir Hastalık artmış, gıdalar çok fena, maneviyat düşük Harp uzadıkça hoşnutsuzluk artmaktadır Nevyork, 22 (AA.) — Nevyork Post gazetesinin ve Overscan News ajansının muhabiri ı; Henry Vau-ghan, Almanyayr baştan b*ş,ı İhata eden bir anket yapmıştır. B. Henry Vaughan ezcümle diyor kl: Almanlarla yaptığım bir çok şah. sl temaslar neticesinde vardığım kanaate göre halkın btlytlk bir kısmı resmen söylenenler ve propagands tarafından teyit edilenler hilafına B HKler ve kendisini çevirenler hak. kmda derin bir inkisara uğram ist rr. Gestapo'mın faaliyeti, parti teşkilâtının cebir ve tazyiki neticesinde muharebe saflarında vahdet görülmesine ragmen Nazi rejiminin başından ben B. Hitler ve etrafının bu (Devamı Sa. S, SU. 1 de) II B. Eden Parlâmentoda bir suale cevaben dediki "Vişi hükümeti eğer harekâtımızı işkâl ederse Askerî plânlarımızı bütün Fransaya teşmil ed;ceğiz „ Tasoz, Smendirek Bu ada'ar Bulgar kıtaları tarafından işgal edildi Sotya. 22 (A-A) — Bulgar kıtalarının bu son günlerde E«e denizinde Semendırok ve Taşor adalarını işgal ettikleri resmen bildirilmektedir. — Amiral Darlan kim baba? — Ingilteteye dardan. Alman Un, Fransayı daraltan adam oğ yaya donulan Amerİkayı darıl-lum. B. Eden Londra. 22 (A.A.) — B. Rden Avam kamarasında sorulan bir sua. le cevaben ezcümle demiştir kl: Egcr Vıchy hükümeti düşmanla İlan edilen işbirliğini tatbik ederek harbi sevk ve idaremize zarar verecek veyahut düşmanın harp gsy-rrtlne ysrdrm edecek bir harekete kalkar veya böyle bir harekete müsaade ederse, düşmana nerede*bu-(Devamı.- --ı i * Fransa Paristeki ecnebi diplornat'ar Vişiye gönderiliyor Çünkü Fransanın merkezi arlık Paris değildir Von Brauchitsch ve Alman maliye nazırı Parise gittiler Berlin. 22 (A.A.) — Yarı resmi kaynaktan bildiriliyor: Alman ^aricİye Nezarltjnde öğrenildiğine göre, Pariste bula-nan bütün ecnebi diplomatlar Vichy'ye gitmeğe davet edilmişlerdir. A'.man merkezinin siyasi mahfillerinde bu davetin sebebi olaıak Fransız hükümeti merkeıi. run artık Paris değil. Vichy'nın olduğu ileri sürülmektedir. Mareşal Brauchitsch Pariste Paris. 22 (A.A.) — Ofi: Al. man orduları başkumandanı Mareşal von Brauchitsch dün sabah tayyare ile Bourget'ye gelmiştir. Mareşal tayyare meydanında Fransadakİ işgal kuvvetlen kumandanı General von Slupnagel tarafından selâmlanmış tır. Von Braudhitsch yanında General Stulpnagel olduğu halde, kendisine selâm resmi ifası için gıtmı» olan ihtiram kıtasını teftiş ettikten sonra Parise gitmiştir. Alman Maliye Nazın Pariste Paris. 22 (AA.) — Almanya M a Üye Nazırı. Kont Schwerin von Krosigk. Alman makamiarile görüşmelerde bölündüğü Brüksel, den. bugün, Parîse gelmiştir. ^*e**J • I Bir Alman tayyaresi paraşütçüleri bırakıyor. Yukarıda köşede: Yere inen Atman derhal mevzi alıyorlar. Aşağı köşede: Paraşütçülerin kütle halinde atlayışı w * paraşütçüler Almanlar buranın idaresini ellerine almışlar Hür Fransızlar cenubî Suriyede harekâta başladı Bir Fransız alayı hür Fransızlara idihak etti Bugünkü Londıa radyosu. Almanlar tarafından Fransız Fasını -ele gocum ek için yapı.an bir teşebbüsten bahsetmiştir. Bir müddeltenberi, tuıist sıfn. tiler Fasa gelen Almanlar '.uranın I idaresini ele almışlardır. I . ı ı bu haber doğıu ise Almanlar, gaibi Af r ikaya ayak basmışlar demektir. Bunun Visi hükümetinin mı-vafakatı olmadan yapılmasına imkân yoktur. Almanlann Fasa yerleşmeleri-le Cebelitarık ve Dakar tehlike altına düşecektir. Amerikalılar, Dakarın mihverin eline geçmesine müsaade etmiyeceklerini söy_ lemislerdi. Alınanların, Fasa yerleşmelerine, Dakar kapısını açmalarına karşı Birleşik Amerikanın ne yapacağı merakla sorulmaktadır. Faale. Almanlann bir darbe ile idareyi ele geçirdikleri habeıi gelirken Filistinde bulunan hür Frsnsız kuvvetlerinin cenubî Suriye bölgesinde harekâta başladıkları bildiriliyor. Suriyede. Fransızların idare-(Devamı Sa. 5. SU t de) —/— Ankarada Halk sinemasında yangın Sinema ile Ulus refikimizin kâğıtları yandı, insanca zayiat yoktur Ankara, 22 (Telefonla) — Bu akşam Toçhandaki eski iamılc Halk. yeni ismİlc Klüp sinemasında saat 6.5 matinesi devam ederken bir yangın çıkmıştır. O* peratör her nekadsr çalışan sine. ma makinesini durdurarak tutuşan bobinleri aşağı almışsa da yangının önünü ahnak kabil olmamıştır. Aşağı atılan bobinler J binanın altındaki Ulus gazetesine ait ambara düşmüş ve kâğıtların | tutuşmasına sebep olmuştur. Birdenbire yangın büyümüşse de vska mahalline tam vaktinde yetişen zabıta ve İtfaiye kuvvetlerinin yardımile yangının daha fazla büyümesine mâni olunmuş, tur. Bilhassa zabıtanın derhal ve büyük bir itidal içinde vazıyete hâkim olması büyük bir heyecana düşmüş olan aeyirciler arasında insanca zayiata mâni olmuştur. Yangın neticesinde Ulus'a ait ambarla sinema binası tamamen | yanmıştır. Kiloluk ekmek Üç şehirde 950 grama indiriliyor İhtiyaca göre ekmek almak serbes B. Çörçil Girit işi hakkında izahat verdi Garip ve şiddetli bir muharebe: Ing lizlerde hava, Almanlarda tank ve top müzahareti yok! Girit Alman askeri getiren gemi kafilesi batırıldı B. ÇÖrçı'l Londra, 22 (A.A.) —Bugün Avam kamarası celsesinin nihayetinde B. Çörçil Girit muharebesi hakkında yine «pek muvakkat» mahiyette olmak üzeıe su izahatı vermiştir: — Girifte şiddetli dövüş devam ediyor- Vaziyete İngilizler hâkim bulunmakla beraber Al-(Devamı: Sa. t. SU. 3 te) — İngiliz harp gemilerine tam isabetler olmuş Müttefikler vaziyete temamile hâkim oldular Günün en mühim ve heyecanlı hâdisesi, Almanların Gır idi işgal için yapükları teşebbüstür.. Berim ve Koma bu hususta »ü_ kulu muhafaza ediyor. Yalnız Stefani ajansının Sofya muhabiri. Alman başkumandanının ha rekât hakkında kelum davrandığını, netice alınmadıkça tebligat. I ta bulunmak âdeti olmadığını I söylüyor. İngilizlerin Girit adasına takviye kuvvetleri gönderdikleri ve donanmanın da harekâta iştirak edeceği bildirilmektedir. Şimdiye kadar Stefaninın verdiği haberden başka hiç bir haber gelmemiştir. (Detumı: Sa. 5. SQ. 5 te) /—/ Yeni bütçede masraflar kısılıyor Bu sene müddetleri dolmuş olsa dahi hiçbir memur terfi etmiyecek ,950; grama idini- Ankara. 22 (AA.) — Ticaret Vekâletinden tebliğ edilmiştir: Gıda maddeleri istihlâkinde halkımız tarafından gösterilen is. raftan kaçınma suur ve temayülüne islısadî Ölçüde bir imkân le. mİn etmek maksadile şimdilik tİyaçları nisbetinde ekmek satın Ankara, İstanbul ve İzmir şehir- almaları hakkı tahdit edilmiş de. İlerinde bir ekmeğin tartısı bin i gıldır. gramd mı »t ır. Bu şehirlerde ekmek fiyatları yeni tartıya göre mahalli belediyelerce yeniden tesbıt ve tenz'l edilecektir. Bu ted'birle vatandaşla rın, ıh- Ankara. 22 (Telefonla) — Hükümet I haziran 1941 tarihinden itibaren meriyete girecek o-len Vekâletlerin yeni bütçe fasıllarında herhangi bir değişildi-ğın yapılmaması ve yeni masraflara yol açacak sarfiyatın ortadan kaldırılması için bazı tedbir. Icr almak tasavvurunda dır. Bu meyanda muvazenei umumiye kanununa bir madde ilâvesi kararlaştırılmıştır. Yakında encümenlerde müzakeresine başlanarak Meclis umumi heyetine sev-kedilecek olan bu maddeye nazaran yeni bütçeyi sıyanet maksa. dile 1941 mali yılı içinde müddetlen dolmuş dahi olaa hiç bir in- : ı. ıı: h ı\ cifin m- t-t c klj r. * Ankara. 22 (Telefonla) — Ceza kanununun bazı maddelerinin tadili lâyihası yarın (bugün) Buyuk Millet Meclisinde müzakere edilecektir. * Ankara. 22 (Telefonla) — Hudut ve Sahiller 941 bütçesi Büyük Millet Meclisi ruznamest-ne alınmıştır. Bütçenin varidat ve masrafı 460 bin liradır. Varide tın dittııılması lâyihası, gelocek hafta, bütçe ile birlikte müzakere edilecektir. Von Ribbentrap Avrupada sulh yoltyle halledilmez mesele Yok diyor Berim, 22 (A-A.) — D. M, B. bildiriyor: Almanya ile italya arasındaki ittifakın ikinci yıl dönümü münasebetiyle, Almanya hariciye nazın Von Rlbbentrop, yabancı gazeteler mümessillerine şu beysnatta bulunmuştur: «İki hükümet, hüsnüniyetle sulh yolu ile halledllemlyecek hiçbir Av- Devamı: Sa. 5, Sa. 7 de) /// GÜNÜN SESİ Hayalden korkmak! Yazan: REŞAT NURİ Bir l..ı- gUn evvel gazetelerde ¦julUnç hlr mahkeme havadisi o-kunmuslu: Sinemada Krankşlovn fll.nlnl »eyrrtnü* Keoç Nr çorak mukavvada» Nr karnaval maskesi yaparak kafasına geçiriyor, ayaklarına tahtalar bagUyarak boyunu ıusli)r ve l«ıl-.. krndhü korkunç l:r !-•¦abani sekline sok-luk'oıı sınıra .t. :m komşusunun kapıaııu. Maksat tabii şakadır. Pa_ hu; kuııifu Iryze gece karanlığında bu najksVSfl ¦¦......... düşUp bayılıyor. ...... ııım düşürüyor ve uetlee- do mahalle in kını taklavat mahkc-¦« dökülüyor. Ağır baMı bir dost fırsatı hemea yakaladı: — I...I.İIHI mu su —ııııınm etli k i. r.- Sunu çocuklara yaAak .-l. m. .m. . Kim.-- Sinemayı taklit yUıUndrıı memleket bir nüfus koy-hr.llıır. (.'ocuklarımızın ahlakı bozuluyor. Memleketin bir nüfus kaybetme-hl davanın tabii ve znrurl olan demagoji ceiihrsl. — Doğrudur, drdtın. sinemalar devsin rvlrr* j;Unun birinde başka bir ıe\rek başka bir caaavarra taklidini japar ve te-adüfen karsısına çıkarak başka bir | tına çe-¦ .ııcnmı dUşUrtUr. Onan kin bu eençlrre «i nemayı .\asak ederek nırmlrkrl nüfusunu emniyet alUna .mm .ı. (irnçlrrln ahlakı m melesine geline* her çocuk, pek fazla ahmak yaratılmamı«n. »onu. sakaoı ııiı.. sever. 1'ııottunuı mu biz de /ıııııunnııı/riıı hrvtane II-ekleri ve /ılıt.» mamul yıılann akrep ve yu ı , ..ı . ıı/ İhtiyar ve kadın mı korkuturduk? huyİP çocukta zevzek-(Lütfen sayfayı çeviriniz) z — v A T A I? Avrupada mo Senem Nasıl Geçti İnanılmaz bir zamanda imdada yefişen bir yardım Yazan : Bebta Tevük BAŞOKÇU Telif *¦ tercüme hakkı tamarailc mahfuzdur — 37 — nesini buraya getirsin. Annl sözlerimi mizaya söyledi Fakat o dikiş makinesini bu odaya gctlrmlye raıı olmadı: — Buran benim en iyi odam, bu hanımı ben «engin blrşey «annettim de verdim. Burada dikiş diktirmem. Bir kaç glın bekletin, yanındaki küçük oda boşalacak. Oraya gtçcr. Dikişi ancak orada dikebilir, Ben her şeye raıı İdim. HatlA mutfakta oturmıy* bile.. Tek orlsds — Rtee ederim. Malmaael. evvel* ?u kadına toyleyın dışarı çıktın da »ndan aonra metcleyl lütfen bana an ! lalın, dedim Krltaa çıktıktan aoııra Annl: — Madam, dedi Sil bu kadına bir daııblre çalışmak lıtedlğlnlsl söyle-dlğinksc hata ettiniz. O ala! tengln 'bir kiracı diye pek aevlnmlştl. Simdi paranrt olmadığını anlayınca tlıe tıer türlU oılyetl edecek. Bir aylık oda kıratını şimdi derhal pefln İstiyor. Vıromssıı çıktın, gittin diyor. Halbuki ötedrııbsıl babamla ben odalarımıaın kıratını ayın tonunda veriyoruz Sis Almanları bllmcislnlz. EvveU illin bu memlekette pıra ha. anacağım» kıtkanıyor. tonra da kaybetmek tehlikeli olmaıın dıyı »Sarayı da pafta imliyor. — Öyle ama cebimde ancak tak-«ca mark var. Halbuki ben bu kadına gecen glln vardlflm peyden ma-da daha İki yüs elli mark vermeli-Tim. Bunu nerede bulacağım? Acaba bir hafta beklenıoaını rica etsem rau olmaz mı? — SIS kadını tanımıyorsunuz. E-ger şu dakikada rv kıratını verecek parana olmadığını anları t »lal o an. ' da sokağa atar. Eyvah! Her şeyi düşünmüştüm a-I ma, felâketin bu nevini hatırıma ge-!tlrmemlştlm. Ştmdl ne yapacaktım? | Annl de müteessir olmuştu. Yavaşça lodadan çıktı. Ben. beynim boşalmış ,glbl klım. harıksUlı ve şaşkın olduğum yerde duruyordum. Tekrar Sa-dikofa gidip para İıtlycmczdim. Ce-çsn glln en ıon hâd olarak üç bin mark verdiğini söylemişti. Kime mü-'racaat edebilirdim' Hiç kırmam yok tu.. , Kapı yavaşça içildi. Annl tekrar ! odaya girdi. Bana 'yaklaştı, aealne bötön Utlıhfını vermlyı çalışarak; — Madamlçka. dadı ıRuscada kil. (.u* madam mânasına celin Sm dün •kşamdanberi tanıdım, fakat içim-d* tıs* karşı timi .t ve aevgı uyandı. Bu aıkmtılardan kurtulacağınızı bili-yorum. Kendi yiyacek paramdan il-at üç yOa raaık gcUrdlm. Bunu alın derhal kadına ktndl paramı gibi verin. Sonra kaşandığımı «aman bana İade edeniniz. Eğer İade edemez-tenli ikimiz de aç kalını. ÇUımu-Dinim de başka param yok. Bu yardım öyle inanılmaz ani bir şeydi ki. hlalerimin bütün Iradeatni kaybettim. Kollnrımı Annlnin boynuna doladım. hıçkıra hu, kır a ağladım. Ruıyadan kaçmış ve felaketlerin bir çok nevini görmUş bu küçük Ruı kuma karşı duyduğum minneti bütün ömrümde başka hiç kimseye karat duymadım Aynalı dolabı açtım Partıte pek severek aldığım bu- «1 çantasını çıkardım. Annlnin koluna taktım. I — Sevgili Annl. dadlm. BugUn be-ni kurtarmak Kin halkedllmif bir me lek oldunuz Su çanta .-ise Parlsln bir hatırası olsun. Süte ve hıysta lusamış olan zavallı ı '.•¦¦¦ Annl, çantanın sevincinden ne diyeceğini şaşırmıştı. O aralık kapı tekrar vuruldu. Anııî bana: — Madamlçka, bu kadına karsı sakın tesssür ve heyecan göstermeyin, dedi. Frltsa kaşları çatık, odadan İçe-İri girdi: I Ben elimde tuttuğum Uç yüz mar-[kı FTıtzaya uzattım ve Annlye döndüm: — Annl. dedim, aöyter mitiniz? Bu paranın üzerinden stil markı İade etsin. Hem de şimdi dikiş maki- yülündcn beş gun asnu uoş aıurmı-ya katlandım. Sadlkof «Parlıtsn gelen bir hanım dikiş İşleri ılıyor* dl. ye gazeteye bir İlân vermişti. Ben, Berllnde olduğumu hiç kimsenin bilmemesi İçin İşçilik hayatımda İsmimi değiştirmek istedim. Aklıma «Sadi adı geldi. «Belki diyordum, büyük şairin adı bana da blras talih getirir.» Gazetedeki İlanı okuyanlar «Madam Sadi» ısmlns yirmiden fazla mektup göndermişlerdi. Bu mektupların çoğu gayet ucu« hazır eavapçı fabrikalarından geliyordu. İlandaki Paris kelimesi kendiltrlna cazip görünmüştü. Fakat teklif etlikleri para o kadar azdı ki, bu para ile bütün zamanlarımda günde iki yumurta ye mek rejimine mahkûm kılacaktım. Oda kirasını bile veremiyecektlm. gannlyelerinden Madam Rener İlminde şişman bir kadındı. Parisli ve Fransız olmadığımı söylediğim halde yino beni ertetl sabah Annl ile beraber evine davet etti. tklncltl yaslı, şişman bir adamdı. Esile beraber, kendi evlerinde hszır esvap dıktıklr-:ırı ve Moabıt teki dükkânlarında sattıklarını anlattı. Ben de onlarm evine her' gtln gidecek, elbiseler dikecektim, orsda öğle yemeği yiyecektim. Har elbise İçin bana elli mark verecekti. Eh. bu yokıusluk aralında o da bir şeydi. Ama bu İşe on beş. yirmi günden lonra baştana, çaktı. Karısının ve kıs kardeşinin yaı tatillerinden avdetini bekliyordu. Ben. gazete İlânının hemen hemen boşuna çıktığını görünce yılın kapılmak üzere İdim. şıiktir kl. bunlar, dan tonra Madam Amo adında genç ve güzel endamlı bir kadın geldi. Daha beni Ummadan kumaş paketini de elinde getirmişti. Zavallı Annl. tercümanlık v« satıcılıkta kusur etmemek için bütUn kabiliyetini ve zekasını sırf ediyordu İkimiz beraber benim bütün elbiselerimi Madam Arno'ya gostırdlk. Genç kadın elbiseleri çok beğendi Fakat bir türlü benim Türk olduğu, ma inanmıyordu. Annfye: — Mutlaka Franıızdır. Fakat Almanlarla Frantıslann arasındaki düşmanlığı bildiği için kendini Türk diye tanıtmak istiyor, diyordu. Nihayet elbiselerim ırasından bir model seçti ve tıpkısının yapılman için getirdiği kumaş paketini açtı. Bir de ne göreyim? F.«kl bir »sıma, entarinin yıkanmış ve lOhUlmüş par. çalan... «Atlahım. dedim, bu kadar zahmetle Berline gelişim bu yırtık basmalar için mì olacaktı"» Kaknt beğenmeytp reddedecek halde miydim? Hattâ toz bezi dlktlrte İdi yino kabul edecektim. «, (Arkası var) İlkler yapanlar» aalakMS dersek ahlaklı vı bilincin baafil lenerte Romanya - Türkiye Anlaşması petrol ihtiyacımızı karşılayacak Müsbet bir neticeye varan Bükreşteki heyetimiz memleketimize döndü, mübadeleye yakında başlanıyor Tren tarifeleri değişiyor Haydarpaşa, Ankara, Erzurum için yeni bir hat ihdas ediliyor Haziranın birinci gününden itibarın Devlet Demiryollarında yeni sefer tarifeleri tatbik edilecektir. Bu münasebetle posta ve banliyö hareket saatlerinde bazı değişiklikler olacaktır. Haydar, paşa - Ankara . Erzurum arasında hergun işlsmak üaarc yeni bir ilâve katarı konmaktadır. Hay-datpaşadan hergiJn kalkmakta o-lan Anadolu irenlerinin hareket taatleri şu suretle tanzim edilmiştir: Toros ekspresi saat 10.25 te. Adana . Diyarbakır treni 12 de, Ankara - Samsun treni 15 te, A-dapaznrı treni on yedi yirmi beş. le, Anadolu ekspresi 19 da ve yeni ihdas cdilecçk, olan Haydarpaşa . Ankara . Erzurum trenî de 20,25 te Haydarpaşadan hareket edeceklerdir, Hayvanları Koruma cemiyetinin 1940 yılı faaliyeti Hayvanlın Koruma cemiyeti. 1940 senesine ait faaliyeti hık-kfnds bir rapor neşretmiştir. Bu rapora göte. cemiyet hastanesi bir sene zırfında 934 hayvanı meccanen muayene etmiş, bunlardan altmışına ameliyat yapılmıştır. Bundan başka himayesinde bulundurduğu hayvanlardan meraklılara 68 köpek, bir de ke di vermiştir. Kendi veaaitile toplattırdığı veya sahipleri tarafından cemiyete teıkolunan hayvanlardan 5293 kedi ile 1847 köoek. 12 beygir, bir merkep ve bir de katırı insanî bir şekilde uyutmak suretile imha ermiştir. Hayvanlarına fena muamele yapanlardın 67 kişi hakkında zabıt tutturmuş. 781 hayvanın yükleri azalttırılmış ve kuşbazlar, dan 90 kafea. 194 ökse. 191 kuş. la hayvan sahiplerinden 150 gem ve kantarma müsadere olunmuştur. Bakırköyünde açılacak yeni mektepler Vali muavini Ahmet Kınık ve Maarif müdürü Tevfik Kul dün Bakır-köyüne giderek yeni açılacak mek. tiplerle bu mekteplerin İhtiyaçları hakkında tetkiklerde bulunmuşlardır. Bu mektepler açıldıktan sonra Bakırköy halkının bu İhtiyacı tama- gore. I bütün (erdir. henüz beıab faalim decek- ı mübadele sisteminin men ze uygun olduğu söylenil- mek t ediı. Bu işle alâkadar olarak bir müddcttenbeiı Bükrcşte bulunan heyetimiz. leşebbutlcıİ-nİn bu suretle neticelenmesi üzerine memleketimize dönmüşler, dir. Mübadeleye yakında başla, nacaktır. Ticaret Vekâleti ayakkabı fiyatlarına konan kâr nisbetierini muvafık görmedi Ankarsdsn alının bir habere göre. İstanbul Fiyat Murakabe komisyonu tarafından bir müddet evvel ayakkabı lahılaıına konulmuş olan Ur nitbet ve miktarlın Tıcarel Vekâletince muvafık görülmeırüş ve teklif reddedilmişi». Murakabe komisyonu. Su kâr niıhelletinl ayakkabıları üç. kısma ayırmak suretile yan;, maliyeti sekiz liraya kadar olanlara yüzde yirmi beş. on İkiye kadar olanlara yüzde kırk ve on İki liradan fazlaya mal olanlara da yüzde elli nisbetinde birer kâr tetbit edilmişti ki. bu vaziyette on beş lira maliyen olan bir a-yakkabı için »atıcıya yedi buçus lira kâr bırakılmış oluyordu. Ticaret Vekâleti, bu kâr mık-tarım fazla ve tesbit şeklini de s. yakkabılsrı pahalılığa doğru götürecek derecede takat göımüş ve teklifi geri çevirmiştir. Pazartesi gününden itibaren kazalarda sığmak yapı.acak Herhangi bir hava tehlikeline kar. şı bütün binalarla, müsait araalard/ı siperler ve ıığınsklar kazılması İçin mühim karırlar alınmıştı. İstanbul vllâyıtt dun kaymakamlıklara gönderdiği bir tamimle aiper \e sığınak yapılması hususunda derhal harekete geçilmesini bildir, mistir. Önümüzdeki pazartesi gllnUııden itibaren kasalarda nptr vı sığınak inşasına başlanacaktır. Emanete hıyanet eden faizci Bundan bir müddet evvel Veznecl-lerde Acemoğlu sokağında oturan Fatma adında bir kadın, bir miktar para tedarik etmek için, * gümüş kupsyı, bir metre İpekli kumaşı ve bir sırmalı seccadeyi ayni sokskla oturan Davud adında bir faizciye gö-tUrmUş vo mukabilinde T lira borç nlmışlır. Faizin vadeli ğtldlgl zaman Fatma Davuda müracaat Is pırıyı ver. mek istediğini vs kındlılno eşyalarını geri vermesini söylsmlş Isa de Davud: — Ban onları sattım, demiştir. Bunun üserlns emanete hlyanet eden bu fslsnıyi Müddeiumumiliğe vermiş M faizci Davudun muhakemesi dün ssliys birinci ceza mahkemesinde- nihayet bulmuştur. Mahkeme Davudun suçunu sabit gördüğünden suçluyu bir ay hapse TC 25 lira ağır para »zatına çarptırın ıştır. Üsküdar ve Edirneltapıda iki halk hamamı açılıyor İstanbul beledlyssl Kııımpaşsdn açılan halk hamamlarından sonra Oküdar ve Bdirnekapıda da İki hslk ı...... açılmasına karar vermiştir. Verilin kararın tatbikini dırhal geçilecek ve bu hamamlar açılacaktır. Belediye talimat larına muhalefetler Dün belediye zabıtan 24 esnaf hakkında muhtelif belediye ¦uçlarındın zabıt varakası tanzim etmiş ve 22 şoför ve otobüs bİletçisi hakkında d» seyrüıefrr kanunlarına aykırı hareket ettiklerinden 'haklarında ceza verilmesini talep etmiştir. İT Kadıköyde Moda caddetİn. de içkili lokanta sahibi Panayot terkos suyunu Kayışdığı tuyu diye sanığından hakkında zabıt varakan tanzim edilerek kanuni la. kibat yapılmağa başlanmıştır. Otomobil kazaları Şoför Mehmedin idaresindeki 1647 numaralı takıi Tozkoparandan geçerken Beyoğtunda Yazıcı sokakta oturan Dudu Koheyc çarpmıştır. Dudu Kohe muhtelif yerlerinden yaralandığından tedavi altına alınmış, suçlu -olcu yakalanmıştır. ıtr Köprüden geçmekte olan şoför Nccdetin idaresindeki 30 numaralı kamyon. Fatihle Sinan-ağacamii sokağında 3 numarada oturan Ahmedin kızı 9 yaşında Kıymete çarparak muhtelif yerlerinden yaralamıştır. Kıymet (e. davi altına alınmış, suçlu şoför yakalanmıştır. Afyon alım şartları Mubayaa şartları köylere kadar tamim edildi Toprak mahsulleri Ofisi, hükümetimizin kırarile. yalnız bir defayı .mahıut olmak üzere mubayaa edilecek olan ve evvelce alınmıvarak iade edıimiş bulunan viya rağbet edilmediği için sahiplen elinde kalan karışık ve yuğurulmuş afyonların nc gibi şat'lâ'la mubayaa edileceğini bü-lün memlekele tamim etmiştir. Mubayaa şartlan vilâyet ve kaymakamlıklar vasıtatile köyle, re kadar tamim ettirilmiştir. Ayrıca Ziraat Bankası Umum Müdürlüğünün emrile Ziraat Banka, sının bülün şube vo ajanları da bu hususta müstahsilleri tenvire memur edilmiştir. Haziranın onuna kadar devam edecek olan bu mubayaattan sonra, bu gibi karışık afyonlar devlet hcıdbına aatın alınmıyacaktır. Almanlar süt tozu alacaklar Bir Alman firmasının memleketimizden tüt tozu almak içio alâkadarlaıla temasta bulunmak, tadır. Öğrendiğimize göre iki taraf arasında cereyan eden müzakereler neücclenmiş ve Burseda-ki süt tozu fabrikamıza hazırlık emıi verilmiştir. Bursa fabrikası muayyen bir zamanda yüz ton süt tozu yapacaktır. Alman firmasının alacağı 'bu mala karşılık olarak edvjve ve ecza vereceği söylenilmckledir. Eroin satıcıları Son Uç gtln içerisinde kaçakçılık bürosu memurları şehrin muhtelif verlerir.de 15 eroin satıcısını cUrmU meşhut halinde yakalamışlardır. Zabıta beyaz zehir kaçakçılarını beşin, cı ihtisas mahkemesine tevdi etmiş ve m uho kemelerin e başlanmıştır. - m . 5 - 941 GÜNDEN GIÛNE B i c o ÇcÜŞ' u radyoda öğrenmeğe *TT başladığımız «Bico» tür. MM hiç de fena değil. Çabucak da yayılıverdi. Ben bile musikideki muannit kabİliyettizliği-me rağmen aklıma estikçe bu türküyü gevelemekten zevk duyuyorum. Vakıa benim bette ile Radyonun yaydığı besle ara. tında gece İle gündüz kadar bir aykırılık var ama, güfte tıpatıp; Bico nerdtn geliyon Harmanlıktan atağı Dalla bico. dahara bico Sen de bico, ben de bico hey Biconun tilerinde Çimcydim göllerinde Dalla bico, dahara bico Sen de bico. ben dc bico hey Bir çift güvercin oltam Biconun kolların.'a Dalla bico, dahara bico Sen dc bico, ben de bico hey Hop bico, hopla bico Fistanı tonla bico Dalla bico, dahara bico Sen de bico, ben de bico hey ( Fakat herkes benim gibi değil. Besteye sadık kalıyorlar da güfteyi diledikleri gibi değiştin, yortar: Mahallemizde beş altı apar-limanın arkaları karşı karsıya geliyor ve her birinin de birer ufak bahşesi var. Yanımızdaki apartımanda yakışıklı bir deli-Kanlı oturuyor. Onun apartıma. nının karşısında d- gusel, bebek gibi genç bir kız var. Gençler birbirlerine kayıtsıı değil. Aşinalığı sadece komşuluk hukuku olmaktan bir hayli ileri götürmüşler. Dün akşam üstü, haklım ki delikanlı balkonunda şezlonga usanmış, bekliyor. Biraz sonra gUsel kıı bahçeye çıktı. Delikanlı hayrate değer bir musiki bilgisile ve güzel bir ¦etle türküyü tutturdu: Cici nerden geliyon Beyoglundan yukan Aman cici, şekerim cici Kara sevda çekerim cici hey Ckîmin ellerine Göğsünün güllerine Aman cici, meleğim cici Sen emret ben Öleyim cici bey Kaldırım ta*ı oltam Cicimin yollarında Aman cici, bebeğim cici Dudağını Öpeyim cici hey Hop ckİ, hopla cici Gel beni yokla ckİ Aman eki, güzelim cici Bu yaz plajda yüzelim cici hey Radyomuz «bir halk türkülü öâreniyorum» programında şimdiden muvaffak olmuş ...mla bilir. KÖR KADI Taksim - Yenimahalle otobüsten on ikiye kadar İşjiyecek latanbul belediyesi verdiği çok yerinde bir kararla Taksim - Yenuns-hslle arasındaki otobüsler dün ak. şamdan itibaren saat 12 ya kadar işlemeğe başlamıştır. Rumeli yakalında oturan Boğaziçi halkına karşı otobüslerin geç vaklte kadar işletilmek mrctlle gösterilen bu kulaylık sevinç uyandırmıştır. TAKVİM t 3 MAYIS 911 t 1 MA AY: — Ot*N: 1*5 - Hızır: İS RIMİ: İSM — MAYIS: 10 hicri: 1300 — KeblUlfthır: Î6 \ AnJl zfiYAU t ZAM CÜNKŞ: 5.58 6.0« OOLB: 13.10 4,44 İKİNDİ: 17,09 8.12 AKŞAM: 20.27 12.00 YATSI: 22.21 1.BS İMSAK: 3,27 7,00 munsolp leuııdarla tecili taoı etükteıı soars: — B* frankştaya'ı »memada sey-rsdea »filıan kerelerce uku»u arn-MDda. tıp ai| uplsdı. As kal-ın -mır iı..-ı.ıiıfcı1(. tutuluyordu, dedi. — Çocuk kaç yaşında? — On dOrt. Bu nrnc urludan lise. je geçil- — Alâ. gr-leırk VM da kampta a»kcri talamlcro başlıyaeak. Demek Frankştayn'ı perdede gbrdügu tç-lıı gece yalağında fipludı. Doktora goslentlnlr mi? Vuı-adunu vr alalr-Irrlni ku^vfll-'ndirnırk i.ln hir -ı v apıyor musunuz? — Çocuk h**la değil ki. M—Halt Ix-ndrn ku\».tll — Mnl'.......I buna ...... ı,m, al dum. Demek bu us .lort yaşındaki çocuk rrmakşUynln müteharrik r......ı. ri„,ı, korktu. Fakat azizim 61e bir nunsadavız kl FrankH-Uyn-lp aahİriUri. elli allmı-ı bU- nansAUllerl. belir, rinde bomba TC llıfrfclsıila goklrn flokülayoriar. Bualar alda çoruklan «ocak bir kaç »a^ farklı çocuklardır. Sizin resimden korkarak Mnlr-lerl bozulan çocuk onları gorllnc no yapacak? Bahuıuı kl unlan karşılamak vr onlara ziyaretlerini İade etmek vaslfcsllo ınllkrllef nlunlar arasında rlbetle -l/inkl rle %ardır. BUyUk ardcerler .çocuk on İki yaşından İtibaren MI Alı *r«l duymağa alınnıay-a on şekta, ylnııl yasında kendisini bekllyrn vazifeye lıujır ı.laıııazı diyorlar. Ilftvo edelim kl hayalden. ölUden, hayatın bin bir . ¦ -i 'ı - ı ve kanlı ıııaııza. roAinın »adree M-yrlndeıı ürkerek yetişecek çocuk yalnız vazifeye değil, hayata da hazır olanısr. Bir kaç dejenere veyahut wıdo ¦ fena buyUtulmUş roruk, uko»on.1a sıçnyacak diye cesur ve realist yr-ll-llrmeğe nıcbur bulunduğumu/ bir nesli hayatın ha»ln nıanıarala. rından kaçırma) i düşünmek rlddı değildir. REŞAT NURİ lı..m, ili- bir para İşi olmuştur. Belki dc alacağı tardır. Akdini nasü !-ı,ıt edebilirliniz? — Ederini. — Nc İle? — nir gül İle... Ralf «aşa kaldı. Slntya'nın kendi hL-lerinl anladığını blll)ordu. Fakat kendlnlo bile tahlil edemediği hisleri acaba ne dereceye kadar anlıyordu? — Gül dedim de şaştınız buna İnanmadınız. Fakat vaoılıyornunuz. Yeni «evlştlklrrl /aman birlblrleriııe yalnız «ı.ak ınomlekrt. leıdp bltrn garip bir gül \erlrlrrmla. Btddrn. Iıaııa kar-ı Mflapl maildi bir adsın gibi hare. kol lltlğl halde Roda İle sevişirken hayali aevrr. şair ruhlu bir adanı glhl hareket f dermiş. Ilattft solan gülleri de aynın lılr kulu İtinde saklarmış. Bnna bunları «"sterdi. Çünkü 1ınıını/.dıı kııkanrlık gBıl bir şey lııılırıt Krleııu/dl. Ki/ iadece iki arkadaştık. ¦Ur defa da Im-iii lılr hıılıçeyc götUrdU vr buruda i'.ın .¦ - ¦.j- Mr '.-ııi gösterdi. Hattâ cv-ı, m ı. i-imi - gün. yakasına böyle bir _ni takmak Kin bend.-n müsaade İstedi. Tam o aralık kapı açıldı ve İçeriye ame. l" ıiı m. n, Ilı.klor Jantça rlrdl. Kail, brr --i unutarak hrjn.tııU »»rdu: — \n,. iı..ı' İi -.Mu mu, doktur? Hol tllrtyordu. — Muk........I Zaten mııhlnı de değllrll. Yegâne trhllke knrşunan slınmrya meydan olmadan yer değiştirmealydl. Buna da mrv-ıi.ın %crmedik. Ha-ta birazdan utanacak. YEŞİL GÜL Yazan: Roy Wikeri — İS — Çeviren: Rezaan A. E. Yafmao on beş gUa sonra da tamamlle İyileşecektir. Mntya İçin arlık orada kakaıanın mânası kobuaııııslı, Veda etti vo ayrüdı. Odadan çı-karkrn. Kıılf, kısıu uıum- baktı. Sapsarı «lınuşlu. ı........i- gibi İdi. l'akat metaoeti- ııi muhal ı ediyor vo heyecanını balll etmek Ulcınlyordu. Mlıart çıkıp gitU. Doktor da glltl. Ilrerly, yulnız kalıma düşün, dil: — Slntya İliç şüphe yok kl. buna yalıuı *öylotll, fakul ıılçln? Mecbur olduğu İçin o-lıı-sh. Araba nrılen böyle yalan söylentiye mecbur kalmıştı? Ralt. uşağı Valter'ln hazırlanuş olduğu huıılıı alarak otele gitti. Orada uzun u/un dllşllmeye dalılı. Muamuıaı bir tlirlU halledemlyordu. Nl-hajTt halletmekten «le v-jgrçtl. Hislerini lah İlle başladı. Kı.mel Bodaı yolu Uterlnr çıkarmıştı, fteısç kıt himayeye muhtaçtı. O-nu n.ı.ıı.ıi.t koruyacak ve »rdım edecekti. Kıta karşı himaye arıurandan ve acımaktan başka no hissediyordu? Hu neticeye vardı: Akıllı bir adanı. tanı. madiği tc hakkmda garip şeyler duyduğu bir k. .... kızı ıı.,-ıi himaye edebilir? Bu ¦nuıııkUn olonuuı. Kifa ancak acıyordu. Fakat her ne pohaMna olursa oldun Slntya'nın Isnallı »oılrrlnlu tl"l;ru olup olmadığını anlamağa ¦ .Iı ... .1. m ııl 1,1... ..ı,l!.ııakll. XV t»:rzi mavImt Doklor I.IIHIS anırllyatı bitirdikten ftunra. Roda İşi Ur urlık meşgul olmaktan kurtulmuş obnndı. Yııpılurak ıııuşklU »c İç sıkıcı bir İş dalın kalıyordu. Otomobile blurrrk polli mııdUrlUgune gitti, l'olia mudimi meşhur doktoru büyük bir i,. / ıi. n. kabul etti: — Dutetlııı iizcrlni' bu kadar çabuk gelmiş ..(.i,, imim. için -i', çak teşekkürler ederim, dedi. Doklor MM çantacını açarak içinden t... ı.k Mr kulu çıkardı. Kutuda küçük bir mermi «ardı. Folla............... uzattı v«: — İşte. dedi. Yaradan çıkardığım kurşun.. — Ic. ki m ,.ı.,.. Dukayım. Kurşunu dlkkallr nıuaene ettikten soura ilâve etti: — ı ıkıl hu adi bir tabanca kurşunun.» benzemiyor. Oldukça kllçuk olmakla beraber kızı Öldü rrbll İrdi. — Tabii.. Eğer başka nılıhinı bir aıa.ına tesadüf etmiş olsaydı muhakkak kl oUUnlr. du. Allah «an kl aadece batağının yakan tarafına İsabet rtnılş. Hır mkiddrl aonra hk. İz ve eacr bile kalmadan gŞSz| kıt lytleşecch-Hr. Bu cinayetin kızı öldUrnı.k Kla yapd-rnadığını unacdiyorum. — Bence de bu hoyledlr. — Evet. hakkımı vır. Mşsn alanın mahir hir nrşann oldu t unu TC kızı öldürmek maksadlle değil de • »İrce yaralamak inak-s»IİIc vurmuş olduğunu i»l»ut etmek ııııım-k Ündür. — Fakat silah alanın ı- i. marifetli biri olduğu muhakkak değil mi? — Evet.. Eğer kursun lılr »mitilinire da. ha aşağıya isabet eUıılş oK»\dı kıs yllrıuııek imkânımlıın ehc-ll BaTefta ınıdınuu kalınlı çUnkü bUtun sinirlerin ıııorkeıl tanı o noktadan g«-ç*r. I ııkat buna rağmen yine dr ölmezdi. Cinayeti yapan her halde butun bun-lan |.. - mu- ulo.Sk. Poli^ ıııUdUrU' hu su*lrrl dikkatle dlnk--dlktcn »oura de.ll kl; — rmıek kl «uçlu 1)1 anatomi bülyor. Vücudun hangi asasına vurmak lâzım geldiğini hosplaınıv Baaa bir şey daha söyler misiniz? Bu kurşun uzaktan mı. yakından mı geliyor? Hangi Utlkanırttrn zrlrrek leerl girmiş? (Arkası var) / Başmuharriri: Ahmet Emin Y ALM AM VATAN ETt — 0»t*J-ßlu, Mo Da Fena* 8. » Telefon; «İM — Telgraf VATAN 1st. 24 MAYIS 1941 CUMARTESİ Ryatı 5 Kuruş SİYASI SABAH GAZETESİ — Sayı 271 Hâdiselerin Edebiyatı Yazan: Yakup Kadri Karaosmanoğlu Yazısı 3 üncü sayfamızda Millî Müdafaa fevkalâde tahsisatı Ankara, 23 (Telefonla) — Millî Müdafaaya 941 se- I tahsisat verilmesi hakkındaki lâyiha Büyük Millet Mecli-nesînde sarfedilmek üzere 85 milyon liralık fevkalâde | sine gelmiştir. I5f55f ,ral( ve İran transit yolları Bağdatfa sefirimizin reisliği altında bir komisyon toplandı Girit tecavüzü. Almanların giriştiği kumar partilerinin en cüretlisidir. Bunun bir uzlaşma sulbüne zemin hazırlamak için yapıldığını sananlar vardır. Yazan: Ahmet Emin YALMAN lmanya bu harpte daima cüretli bir kumarcı mevkiinde bulunmuştur. Büyük teh likeleri göze alarak bir takım kumar oyunlarına girişmiş, pek çok defa mevziî surette partiyi kazanmıştır. Girit; A! manyan m oynadığı kumar partilerinin hiç şüphe yok ki, en cüretlisidir. Almanya, Girit hareketinde kumar masasına, itinalarla yetiştirilmiş binlerce paraşütçünün hayatını, bir çok malzemeyi veya mühim bir şeref ve itibar davasmı sürmüştür. Hattâ tngiltereyi istilâ için hususî surette yetiştirilmiş bir paraşütçü fırkasmın da bu harekete iştirak ettiğinden bahsoiunuyor. Eğer Almanlar Girit partisini kazanırlarsa Şarkî Akdeniz hâkimiyeti bakımından mühim bir Üs elde edecekler, Libyada maruz bulundukları hezimet tehli-1 kesini Önlemek yolunda bir a-dım atacaklar ve baskın kudretleri hakkmdaki yılgınlığı tazeleyerek gözleri kamaştırmağa çalışacaklardır. Diğer taraftan emekleri boşa giderse. Alman kudretine karşı durmak imkânı olmadığı haklan da jnhinlcrde ya^atrmya çalıştıkları efsaneler bir kat daha dağılacak ve Şarkî Akdeniz mu harebeainin mühim bir safhasını kaybetmiş olacaklardır. Girit teşebbüsünü, tngiltereyi istilânın ne şekil alabileceğini gösterecek bir tecrübe ve bir nümayiş diye karşılryanlar da vardır. Bu hareketin vereceği neticenin, bu bakımdan da harbin bundan sonraki seyri üzerinde tesiri olabilir. / Zaten Girit muharebesi tek basma mütalâa edilemez. Girit-teki muharebe, Britanya imparatorluğuna ait muvasala yollarım kesmek ve Afrika ile Orta Şarka hâkim olmak gayesilej Mısır hududunda. Irakta, Suri-yede devam edip giden muhtelif şekillerdeki çarpışmalardan ancak biridir. Geniş bir sahaya dağılan bu mücadele, birdenbire Girit etrafında pek had bir şekil almıştır, öyle farzedilebi-lir ki, bir gayesi de İngiliz kuv-(Devamı Sa. S. SU. 3 de) /x/ Bağdat civarındaki eşya geliyor, Basradakileri Iran yoluyla getirtmekten başka çare yok Basra . Bağdat yolunun tıkan ması dolayısile Iran transit yolu açılmak üzeredir. Harita mu bu yolu gösteriyor Basrsda binlerce torı eşyamız var. | nakil mesele'! piyasamızı bugün en unlardan Mm! Ziraat Vekaleti gibi çok düşündüren meşalelerden biridir. svlet dairelerine, kimi ttlccara ait- Mevcut imkanları mahallinde gö- ın eşyadır. Bunların bir an evvel | (Devamı Sa. 5, SU. 1 de) ¦— Ceza kanunu Ezan ve kameti Arapça okuyanlara ceza verilmesi hakkındaki maddeye itiraz eden Rasih Kaplanın takriri kabul olunmadı r-\ B. Roosevelt Radyoda neler söyliyecek ? Amerika harbe bir adım daha atmış bulunuyor Vaşington. 23 (AA.) — B. Roosevelt, salı günü millete rota. ben radyoda »yüyeceği «oca* başı musahabesi» rü dün yazmağa başlamıştır. Bu musahabe, B. Koosevelt'in 14 mayısta paname. rikan konferansında söyliyeceğl nutkun yerine kaim olacaktır. Malûm olduğu üzere bu nutuk, | hiç bir sebep gösterilmeden son dakikada tehir edilmişti. Reisin radyo ile neşredilecek nutkunu dinlemek üzere panamerikan diplomatları Beyaz saraya davet O-unmuşlardı. Bu da, Vaşington-daki bazı müşahitlerin İleri sürdüğü bir fikrin az çok doğıu olduğuna delalet etmekle.idi. Bu müşahitlerin fikrine göre, talik edilen nutuk. Monroe kaidesinin, Asor adalarını, Yeşilburnu ve hattâ Dakar i da şümulü içine ol. mak suretile Atlantıke de teşmilinden bahsedecekti. Şimdi, B. Roosevelt'in salı gü. nü söyliyecekleri hakkında bir emare bulmak üzere, hükûmc! yüksek memurları tarafından yapılan bütün beyanatlar, dikkatle takip olunmaktadır. B. Roosevelt' in »alı günkü nutkunun çok mühim olacağına herkes müttefiktir. ı d. ı .ııı.ı Sa. S, SU. 6 da) [**] Ankara, 23 (Telefonla) — Bugün loplapan Büyük Millet Meclisinde Türk ceza kanununun bazı maddelerinin tadili hakkındaki müzakerelere başlanırken söz alan Refik İnce, muhtelif defalar kürsüye gelerek ceza kanunu maddelerinin sık sık tadil edilmesinde büyük mahzurlar olduğunu, hâkimlerin ve halkın ihtilâf ettiklerini ileri sürmüş, tadil edilmek üzere olan bu maddcVr (Devamı Sa. 5. SU. I de) [=] Amerika 332 milyon dolarlık tayyare yapacak VaaragtoB, 23 (A.A.) — A-mertka Harbiye Nezareti, 3SÎ milyon 490 bin dolar kıymetinde ağır bombardıman tayyareleri İnşam tçla İki mukavele akdet, mistir. Bu mukaveleden birisi, Kall-fornla'da San - Dlrgo'da Conso-ı .-ı..*- ı Alrcraft fabrikaları De, diğeri de yüıe KollfornlaMa San-tamonlcaNla Doııglas AireraJl fabrikaları il© yapılmıştır. Birinci mukavele 163 milyon 640 bin dolarlık. İkincisi, llig mil. yon 8&0 bin dolarlıktır. Bu tayyareler, hükümetin yardam ıl- taışa edilmiş olan yeni fabrikalarda, yapıl ocak tır. Darlan'ın nutku Fransanın istikbali yapılan müzakerelere bağlı Mürebbiye — Sen daima yüzüne, gözüne I Uştırıyorsun, Bu gjbi şeyler nasıl yenir, bak ben sana göstereyim. Çocuk — Hele bîr ye de, dersi sonra verirsin. Amerika tayyareleri İlk defa olarak Libyada, Suriyede harekete geçtiler Kahire, 23 (AA) — HUcum bombardıman tayyaresi olan Martin • marylnnd Amerikan tayyareleri Hk defa olarak geçen pazar günü Ca» puzzo kalesi etrafındaki dllşman mev zilertniıı bombardımanında kullanılmıştır. Tomahovks Amerikan aycı tayyareleri do İlk defa olarak Surt. yedo Alman tayyarelerine karşı harekete geçmiştir. Times gazetesinin Kahire muhabiri diyor ki: ALMANYA, FRANSADAN NE DONANMAYI, NE MÜSTEMLEKELERİ, NE DE İNGİLTE-REYE HARP İLAN ETMESİNİ İSTİYOR Vişi. 23 (AA.) — Başvekil muavini Amiral Darlan bugUnkU ogte U-zerl radyoda şu nutku irad etmiştir: «Fransızlar, «Sofimiz Mareşal Peton, Hıtlerln davetine kondi rızaslle İcabet ettiğimi ve Alman devlet relfll İle yaptı-gım görüşmenin gerek hükümet vc gerek kendisi tarafından tasvip edil. dlglni size daha evvel söylemiş bulunuyor. Hltler benden filomuzun tes ilmini istemedi ve her keşten ziyade İngilizler bilir ki, donanmayı kimseye teslim etmiyeceglm. Alman devlet reisi benden hiçbir müstemleke toprağı İstemedi. Zaten bunu niçin İs* tesln ? Harbe yalnız başlıyan Alman ya bu mücadeleyi herhangi bir dev. letler zümresine karşı yalnız basma bitirmek İktidarını du kendisinde bu- kendi İstediği sulhe kavuşacak ve Av rupanın tanzimi işlndo bizzat hazır, ladıgı mevkii alacakUr. «1910 haziranında galip devlet ıg'l tarekeyl reddederek bizi ezebilir ve İngiliz avcı tayyareleri Ciritten çekilip Mısıra gittiklerine göre Giridin müdafaası yukarıdaki resimde görüldüğü üzere İngiliz donanmasının toplarına ve aşağıda, görüldüğü üçere Kandİyadan geçen İngiliz kara kuvvetlerinin tank kollarına kalmış demektir. B. Çörçil'in dediği gibi, İngilizler hava müzaheretinden, Almanlar ise donanma, tank ve top yardımından mahrumdurlar. Bakalım bu işte hangi taraf galip çıkacaktır, Gîrîtte Almanlar, ağır zayiata rağmen Bazı yerlerde tutunmaya muvaffak olmuşlardır Ankara vapuru Büyük Elçimizi, memurları, ailelerini almak üzere Yunanistana gidiyor "Allo! Allo!.. Türkiye Hariciye Vekâletinden Ati-nadaki Büyük Elçi Enis Akaygene: "Sizin ve Büyük Elçilik memurlarİle ailelerinin ve tensip edeceğiniz kimselerin Türkiyeye avdetleri için Devlet Denizyolları idaresinin Ankara vapuru tahsis edilmiştir. "Almanya devleti nezdinde icap eden teşebbü-sat yapılmıştır. 29 Mayıs perşembe günü Ankara vapuru Istanbuldan hareket edecektir. "Emniyetle seyahatiniz için ayrıca İngiltere, Almanya ve ftalyaya lâzım gelen tebligat yapılacaktır. Şimdiden hazırlanmanız ve tertibat almanız muvafık olur.,, (Radyo Gazetesi) İrakta Falluce Kaybedilai, fakat tekrar ingilizlere geçti «Ciritteki askeri harekâtın etrafındaki esrar perdesi henüz kaldırılmış değildir. Almanlar, Girit hakkın da ketumiyeti muhafaza ediyorlar Buradaki askeri harekattan bahsetmiyorlar. Yalnız, ingiliz donanması İle Alman tayyareleri arasındaki mu hare beden bahsediyorlar. «İngilizler, tarihin en büyük deniz muharebeleri cereyan ettiğini ve zayiatları da olduğunu söylüyorlar. Va. ziyet şu olmak gerek: 'Almanlar, pazartesi günü şiddetli bir hava bombardımanından sonra adaya 1500 paraşütçü İndirmişler ve deniz yoluyla da asker nakline teşebbüs etmişlerdir. Bu ilk teşebbüs, süratli hücumbotlar vasıtasilc yapıl-mış ise do muvaffak olmamıştır. Bunun üzerine bir torpido refakatinde iki gemi ile asker gönderilmek istenilmiş ise de bu gemiler ve torpido batırılmıştır. 30 gemiden mürekkep ikinci kafile de İngiliz donanmasının şiddetli taarruzuna uğramış ve kısmen batmış, kısmen de dağılmıştır. Bugün. Londra radyosu, deniz yoluyla Giri. de hiçbir Alman askerinin gelmediğini bildirmiştir. «Alman hücumlar! başlıca üç nok-I tada toplanmaktadır: Resme Kandi-ye, Maleml. Malcmİdekİ tayyare mey danım ele geçirmiye muvaffak olmuşlardır. «Kandlycye gelince: İngilizler Almanların bazı binalara güdihlerini itiraf etmekle beraber şehrin ve tayyare meydanının ellerinde bulundu, g""» »ddia ediyorlar. «Yunan kralının hâlen GUittc ol-Jdugu bugün gelen haberlerden anla-| silmiştir. (Devam Sa- 8, 88. t tel X Afrika Harekâtı Fh Büyük sıcaklar yüzünden iki tarafta da durdu «Sollum vc Tobruk bölgesinde kar şılıklı harekat olmuştur. «Almanlar, Tobruk ta İngiliz mevzileri kargısında siperler kazmaktadırlar. Her iki taraf ta büyük harekattan kaçınıyor. Buna başlıca sebep sıcakların artmasıdır. Mihver, sonbaharı beklemektedir. Bu İngilizlerin lehine olacaktır. Mlhverciler, Uç haf. tadan beri Sicilya yoluyla Libyaya mühim kuvvetler geçIremenıektedirler. Buna mukabil ingilizler muhtelif yerlerden getirecekleri kuvvotlerle vaziyetlerini kuvvetlendirecek ve son buharın gelmeslU hakimiyeti ele a-lacaklardır. (Devamı: Sa. b, SU. 3 te) /—/ GÜNÜN SES Büyük imtihan Yazan: REŞAT NURİ Asker ve sivil harp mllnekkidlr. rlnln bir kaç gün evvel bavUıyan Girit hareketi knrşMindaı çok Bitl-yatlı konuştuklar, görülllyor. Bend. terin uçılmaamdan lıa»ıl olamk dereler ve su .......m iri. ı ¦..... Unlanıl.w Almanlara karşı yüzde yüz koruyos'SUtmı temin etmiş olanların kora Akdeniz! Girit İçin kafi bir rdtgorta ad de Uı mimleri kolay anlaşılmaz. Bu İhtimal şimdiye kadar yapılan talim İni or İn sırtı sıra ve ınun. tazmnuuı ter* çıkmış "İmanından I-ı "i gelme bir İhtiyat ve usluluktur. Yanılt belki de anlaşılmış o-l.t- .ikin ki, harp artık bUUıı lıU- dl&tmfe, Büyük l*kendor]e Napol-vonuu1 İrildikleri harptan büsbütün başka turlu bir holarfıı ve eskisinin kaMelcrlno doyularak yenLv hakkında hüküm vermek «kat bit usuldlır. Hele Almanların son Cirit ma, terası bUnbUtUn yeni ve görülmemiş bir muharebe tipidir. Buna batla yeni vazedilmiş hır harp riyaziyesi meaele.il .lenıek te dofirudur. Etrafı denizle ve h bir donanma İle müdıtfaa edilen bir yalını adayı havadan IMIla! .Umanların her halde bir bildikleri olacaktır ki buna teşebbüs etmişlerdir. Fakat ''n- bu bilgileri zihinlerinde heııuz bir yanılmaz İllin katiliği ulımanıış olacak kl, Uk tecrübeyi Britanya adasında yapmağa kalkmamışlar, ve ulabeten daha kliçilk Ölçüde bir adaya, tatbiki tercih etmişlerdir. Bil tün dünya bir at canıhıuİl|OMimle son derece heyecanlı ve tchHk.ll (Lütfen sayfayı çeviriniz) v \ T A N Avrupada B®0*b@OTÏ Nasıl Geçti Kendi kazanıp kendi yemenin büyük zevki. Yazan: Bebia Tevrik BAŞOSÇD Teli* ve tercüme hakkı tamanulc — 38 — lahfuzdur Madam Arno, bu ilk esvap içtn yuz elli mark veıeceglnl söyledi. O ....Okada yüz elli mark benim için «.( servetti, sevinerek kabul ettim. m*vm günü aynı saatle provaya gel. osssstsl söyledim- Madam Arao. bu kadar çabuk pro vaya «elin deyişimden elbisesinin le-ıa olacağından korktu. Giderken An üye: — O kadar acele dcgll. dedi, Yal. ırz 1yı dikilsin: Ben de ilk defa başka birisi Uze--uıde yapacağım bir şeyin iyi olup fmry»cegma pek emin değildim. Fakat üç gün sonra Madam Arno, veni bir modele giren basma entarilini giydiği zaman bana bir çok illi-tatlarda bulundu. Ertesi günll de bir çok söyler getireceğini vo bana fc.ıt kat elbiseler yaptıracağını söyledi. Yüz n.ı markı masanın üzerine bırakarak entarisini aldı gitti. Ben o gün yine Öğle yemeği yememiştim. Cebimde bir fenik bile kal. roamr-tı. Hemen sokağa fırladım. Bir külbastı, yeşil salata ve kira* «İdim. Acele külbastıyı Frltzanm kokulu matrağında pişirdim, salatayı yaptım. Kirazları yıkadım Daracık kirli bir sandık od as ma benslyen bu küçük odanın masasının Üstüne koy dum Anni de karşımda bana bir şey ler anlatıyor ve ehr.c verdiğim bir avuç kkazı yiyordu. KuJbsstzdao İlk lokmayı kesip ag-ııma koyduğum zaman bunu benim lazanrp da aldığım hatırıma geldi. • anki beynime birdenbire bir elek-rtk cereyanı dokunmuştu. Dell fiili yerimden fırladım. Zavallı Anni-oin cılız omuzlarmdan tulup bütün kuvvetimle sarsarak: — Anni. sevgili Anni, artık ben kurtukhım. Yasryneagım ölmeye lüzum karmadı. Bu yemeği ben çalı. -arak kazandım. Havnt tırtık benim dır. Yaşamak ıçBı hiç klmeeye minnet duymryacağım. hiç kimsenin kahrını çekmtyecegim. Hele bugün-oı bu zevki tattıktan sonra ölünceye kadar kendim kazanacağım kendim yiyeceğim. Odanm içinde çıldırmış gibi zıplıyor ve tepmiyordum. Anni: — kfadamıçka. kendinize gelin. Simdi FTItza gelir. »gürültü ediyorsunuz» diye bizi kapı dışarı atar. Hem ben size söylemedim mı? Bu bir şey değil, daha ne işler yapacak, smrz Kabak yere kaç gündür o kadar göz yası döktünüz. Haydi haydi yemeğinizi soğutmadan ycyın, ba kalım. O gün Tuhumun hürriyetini ve sah tıyctimm istiklalini bana vadeden gündü. Bunu omsUnıün »on kadar unuLamıyacagmı yine o gün ilk deta olarak hakiki şahsiyetimi tanıdım. DUnyada beni mes ut edecek en buyUk kuvvetin hur yasamak, hür düşünmek, vo hür çatışmak olduğunu anladım. Hayatı adi bir miskin gibi, geldiği gibi kabul edecek ve onu deglştlrmlyecck in sanlardan olmak istemiyordum. + Yaz akşamlın Boğazın sakin ha. reli sulan karşısında Hisardaki bahçenin bir köşesine çekilip mahzun ve dalgın yalnız şiir ve hayal düşünen, mehtaplı gecelerde hayal ve şiir Kin sabah» kadar gözlerini kapa-mrysn zavallı hayal perest Rebla Bu gece hiç bir acı duymadan olmüa. tÜ Bu Ölüden şimdi hakikatin ve çalışmanın kadını bir Bayan Sadi. doğuyordu. Yeni doğanın -«vinci «s. kişinin karşısında yalnız derin derin bir 1« çektirmişti, hepsi bu kadar... IV Madam Arno mübalağa etmemişti. Ertesi günü geldi, ikisi gece, Iklal gündüz İçin dorl kat esvap ısmarladı. Bu defa getirdiği kumaşlar kük basmalar değil, fakat ağır güzel ipeklilerdi. Madam Arno: — Bu elbiseler de bittikten sonra size bir arkadaşımı getireceğim. Tiyatro artistidir. Pek çok esvap yaptırır, hem pek çok para da verir. O da tıpkı benim ölçümdedir. Dedi. Madam Arno son dort kat elbise, al bittikten sonra, bir gün tam on beş kat elbiselik ve mantoluk kumaş getirdi. Fakat vadcttigl artist arkadaşını getirmedi. Bir müddet sonra tuhaf bir tesadUTlo haber aldım ki kendisinin diye bana yaptndığı on beş kat elbiseyi zengin arkadaşına, kim bilir nasıl yüksek bir fiyatla satmayı menlaaUno daha uygun bul muştu, Bu sebepten bu zengin artistin kendisini tanımak bana nasip olmadı. Bu on dokuz kat elbiseyi Frltzanm bu dar ve tozlu odasınm İğinde tek başın. ı dikmek kolay değildi. O-dada yatacak karyola da yoktu. Eski kadifeden bir şezlongta geceleri yatıyor, gündüzleri de oturup dikiş dikiyordum. Bir taraftan yasamak imkanını bulmak, dıger taraftan da Sadılco-fun Uç bin markını çabucak iade e. dip kürkümü bir an evvel kurtarmak için dikişlerin acele yapılması lazımdı. Bunun için sabahleyin saat sekizde dikişe başlıyordum. Bu çalışmak geceleri ikiye, iki buçuğa kador devam ediyordu. Fritza geceleri geç vakitlere kadar elektrik yak tığım için şıkftyete başlamış, derhal kirayı arttırmıştı. Ben büyük bir gayretle çalışıyordum ama Parlsten getirdiğim o sıhhatli yüz bende kalmamnjtı. Gece •.alışmalarından ve sz uykudan göz Icrlmln etrafı kızarmaya başlıyordu. Esvaplarımın bollaşmasından epeye o zayıfladığımı görüyordum. Kakat neşem yerinde idi. Anni bani bir dakika yalnız bırakmıyordu. Ya. rık ki elinden bir düğme dikmek bile gelmiyordu. Yalnız İkimizin de a-ra sıra neşemizi kaçıran şey. Frltzanm her «ün biraz daha artan asabiyeti idi. Anni ile mutbahta yalnız kaldığı vakit, benim çok para kazandığımdan. Alman parası yediğimden şikayet ediyormuş. Hatta bir gün Ma. dam Arno bende prova yaparken birdenbire kapıyı açmış, bağıra bağıra mutbahdakl çöp tenekesine fazla çöp attığımdan, benim yüzümden gtlndo ıkı kere çöp dökmeye aşağı indiğinden şikayet etmişti. Bu gürültüyü işitince Madam Arno bana: — Burada oturmayın dedi. Benim annemin evinde boş bir oda var. Hem no güzel bir odadır, balkonu da var. Tertemiz. Hiç bu kadının terbiyesizliği böyle her gün çekilir mi ? Anninin anlatışına bakılırsa Fritza aşçılıktan gelme bu- kadınmış, Kiracılarım son derece kıskanrrmış. Bizim aramızdaki uygunluğu da haz medemiyormuş. Madam Arno her gelişte buradan çıhm, annemin evine gelin diye İsrar ediyordu. Fakat. ben. Sadikofa olan uç bin mark borcumu ödeyip içim rahat etmeden, bir yere kımıldamak istemiyordum. Hem sonra Annidcr. de uzak kalacaktım. Bu no acı bir mahrumiyetti. (Arkası var) bir numara karşısındnfcl seyirciler vazlyeslnduyiz. Askeri ıııUnahkld-lertn de seyinüVrln İlk -atında huluıtduklarındaıı hiç şüphe rtnıı-. mrk taunadır. Bir kaç gün İçindi- luılll lıeklcnr.ıı modele bundam sonraki harplerde tayyarenin rolü donanıdır, Ylnııl kta-ur yıldanberl hor laraflsn İşittiklerimiz vr okuduklarımızın bir kKmıruv göro, tntyynre yeni harple her şeydir, ha/ı İçtihatlar» göre İse o nihayet kara kuvvetlerinin yar-dimcMSİır. Son harbin haalaııgjcııı-¦ ı.ı.ı.... gürdü* Umu/, yıldırım kıl cumbrı tayyarenin hakiki roltl tl-yerindeki bu bulutu hrnUr sıyırmış dnglldir. ştmdty* kı+Ur tayyare .buma bir ucu ana kaynağa bag h piyade, topçu, lank kıtaları ııır. rinde, onunda yurumu* ve onlarla mütemadi ı- birliği »pnıış bir .1-lafalır. Halbuki şamdl o etrafı denizle ve dünyanın en kuvvetli dunun nıa-İle sarılı bir yalnız ada ürerinde tok bacınadır ve her şeydir. Tl- ŞSHtR WÀ3SRLSRI Tramvay idaresi memurları imtihanında yolsuzluk var mı? Tramvay idaresi umum müdürü Hulki Eren bu yolda or yapılan neşriyata cevap verıy olduklaıını bil- Et Satışiarı Kasaplar bugün neden narh ile satış yapamıyorlar ? Fiyat Murakabe komisyonu, •on on beş günlük piyasa vaziyeti ve el fiyatları üzeıindekı mevcut olmadığını söylemekte ve buna sebep olarak da. toptancıların toptan et satışında tayin o-lunan narhla kendilerine et vermekten imtina eltiklermî göstermektedirler. İsmi bizce mahfuz bir kasap muharrirlerinizden birine bu hususta bir çok malûmat verdikten sonra demiştir ki: «— Toptsncılardsn bir kısmı mallarını muayyen narhtan fazla, va sattıklarını saklamak için kasaplarına fatura vermiyor. Bir kıs m» da verdikleri faturalara narhtan fazla olan satış bedellerini yazmaktan çekinmiyorlar. Alınan toplan fiyatlarla bugünkü perakende fiyat üzerine et satmak ıınkânı kat'i-ven yoktur. Murakabe bürosu memurları et fiyatlarını tetkik ettikleri sırada biraz da kasanlar elinde bulunan toptancı faturalarını gözden geçirse-ler, vaziyetin içyüzü olduğu g'bİ aydınlar.ı.. Klektıik, Tramvay. Tünel U-mum Mü düzlüğün e alınacak muvakkat memurlar için yapılın ıtnl handan bahseden Son Telgraf refikimiz, müıacaat eden taliplerden on beş kişinin seçilerek Melıo hanında alıkonulduğunu, geıi kalan 333 kişinin de imtihan olmak üzere Üniversite konferans salonuna sevkolunduğunu yazdıktan sonra bu tefrik muamelesinden müteessir olan taliplerden bazılarının: — Daha imtihandan evvel a-Iınacaklar kararlaştırılmış!.. Bey- I leıin. Metro hanindi i da imtihan edilen oı mi veya Üniversite edilenlerden mi ibs merak etmekt dilmekledir. Bu hususta malûmslına müracaat ettiğimiz Elektrik. Tramvay. | tünel Umum Müdürü Bay Hülkı bu yazılanları hayretle karşılamış ve: «— Müracaat eden talipleri hep bir aıada toplamağa müsait geniş bir rerimil olmadığı için a-'.-...i' imtihanın gruplaı halinde yapılmaaını muvafık görmüş ve birinci gıup olarak on beş kişiyi imtihan mahalline çağır- Buz satışları Dün buz satışı müteahhide ihale olundu İstanbul Belediyesi şehrin buz ihtiyacını temin için her türlü tedbirleri almış bulunmaktadır. Dün Belediye Daimi encümeni bu aeneki buz satışını Tevfik vc Şamil İsimlerindeki müteahhitlere ihale etmiştir. Buz bu sene de 100 paradan satılacaktır. bî diğerlerinin iınti-¦nda icra ettirdim. Iş-lundan ibarettir.» de- üniversitede imtihan neticeleri talebeye bildiriliyor Üniversitede, imtihan neticele. rûıİn talebeye büdiıilmeaine başlanılmıştır. Memnuniyetle öğrendiğimize göre. imtihan neticeleü muvaffakiyet nisbetleri bakımından geçen yılki imtihanlardan farksızdır. Y İniz. bu sene tahsıl- bu yıl mczunlaıı adedinin az görünmesine sebep olmuştur. Bu devrede Tıp Fakültesi 200. Hukuk 112. Fetl Fakültesi 44. İktisat 26. Edebiyat 24 ve Dış Tabipliği mektebi de 15 mezun vermiştir. Bu sene diploma tev-z-nin merasimle yapılmasına Rektörlükçe lüzum görülmemiş- Bu yıl, ilk arpa mahsulünü İzmir yetiştirdi Izmirdcn aldığımız bir habere göre. bu seste lik arpa mahsulünü Menemenin Uiucak köyünden Hasan Candamİr adlı bir çiftçimiz yetiştirmiştir. Bu gayretli va-tandasın sekiz çuval arpası İzmir Borsasında lakdir ve leşhir edildikten aonra kilosu yedi buçuk kuruştan satılmıştır. Bu vesile De Borsa idaresinde bir merasim ya. pıtmış ve Hasan Candcmııin mü-kâfatlanditılması kaıarlaştııılmıa-tır. Belediye doktorları vazife mıntakalarında oturacaklar yadesi. süvarisi, topçusu, nakliyecisi hep kendi keefdislndcn ibarettir. Görülmemiş cambazhane numarası karşısında heyecanla beklediğimi r. ııeli* o tayyarenin bu İlk büyük im. İlhanıdır. MaasmaiDı netice ne o-i... ı olsan bu tecrübe de dünyalını şu en et-kl hakikatini yine dt glştlmılyecektir, bugün Cirillo »İd-v liseliler biter paraşütle havadan dlsşftün, Mcr gemi İle başka yerlerden gelmiş yahut st cibi mluıuıı ı 11. lai ı « ı - bitmiş olsunlar, bunlar bizim büdiğimie ayni insanlardır ve nctb-eyl yalnız onların resateli ve manevi kuvveti tayin edecektir. Kara ve deniz -İlâhı «ibi hava silahı da nihayet vasıtadır. DovUş-mcalııl bUnılyenler elinde ancak dusniqna hediye edümiye yarayacak bir lak mı hırdavat ve oyun-•aklardan banka bir şey olmadıkla, n yine bu harbin bize öğrettiği hakikatlerdendir. REŞAT NURİ Bı haricinde de dhvdll de temin ınuı ıhıl r Ekmek 20 para ucuzladı. 950 gramlık ekmek bugünden itibaren 12 kuruş on paraya istanbul. Izmİr, Ankarada kiloluk ekmeklerin 950 grama İndirilmesi kararından sonra İstanbul Belediyesi ekmeğin fiyatını yîrmî para noksanile 12 kuruş 10 para olarak tesbit etmiştir. Ekmek la satılacaktır, istanbul Belediyesinin 'bu husustaki tebliğini aynen aşağıya alıyoruz: İstanbul Belediyesinden: 24/5/941 tarihinden itibaren 950 gram olan bir ekmeğin bedeli on iki kuruv on Haydarpaşa büfesinde satılan sular Belediye zabıtası Haydaıpaşö gar gazinosunda yaptığı tctkıka neticesinde, büfede Çamlıca suyu olarak satılan sulsrdsn numune alarak tahlilhaneye gönderilmesine lüzum görmüştür. Jstanbutdan Ankaraya gitmek, te olan yolcuların da bir çok defa şikâyetlerini mucip olan bu su meselesi belediye zabıtası tarafın, dan dikkatle tetkik edilmektedir. Telkıkat neticesinde sulatın şişelere doldurulurken talimatnameye uygun olarak hareket edilmediği anlaşıldığından büfe kiracısı .ıakkında ceza zaptı tutulmuştur. Diğer taraftan Haydarpaşa ga. rımn dış büfesinde yapılan kon-trolda da büfede t~amlıca suyu diye satılan suların üzerinde cti-ket olmadığı görülmüştür, Bu va. ziyet üzerine belediye zabıtası dış büfe hakkında da kanuni mu. amele yapılması için zabıt varakası tanzim etmiştir. Arkadaşını vurmuş ve kaçmış Dün Cibalide sarhoşluk yüzünden bir kavga olmuş vc Ahmet isminde bir adam Durmuş adındaki arkadaşını bıçakla sırtından vurarak kaçmıştır. Dervişin aldığı yara ağır olduğundan yaralı derhal Cerrahpaşa hastanesine kaldırılmış ve tedavisine başlanmıştır. Ahmet aranmaktadır. Bîr limon 15 kuruşa Yerli limonlarımızın mevsim sebebile azalmasından dolayı limon fiyatları on beş gündenberİ yavaş yavaş yükselmiş vc bir kaç gündenberi de bir adedi on beş kuruşa satılabilecek bir meta haline gelmiştir. Lûmon pahalılığı ve azlığı derhal limon tozu ve siıke fiyatları üzerinde tesir yap- - 24 . 5 - 941 . GÜNDEN ' telÜNE Ahirette bir görüşme J \ teki dünyanın kapısı *• ™—» Çildi, Nürembergii Jo-hann Vild içeri girdi ve «hiret-teki kalabalığın içine t....... Bâr kaç saatlik bir acemilikten sonra diğer ahiret sakinleri gibi bu yeni hayata alıştı ve et-rafile alakadar olmağa başladı. Yanından geçen birisine sordu: — Affedersiniz, Marconı'yı nerede bulabilirim? — Acaba hangi Marconi'yi areyorsunuz ? —Yallah bilmem kî size nasıl tarif edeyim? _ Sakın bu cehennemin a- teş dalgalan üzerinden cennete neşriyatta bulunan Marcooi olmasın? — Muhakkak o olacak, çünkü dünyada iken de dalgaya meraklı İdi, kısa, orta ve uzun dalgalsrda çalışırdı. — O halde, bu bahsettiğiniz zat, Ebediyet caddesi, Uzunne-fes sokak 49 numarada oturuyor. Nürcmbcrg'li Johann Vild Ebediyet caddesi, Uzunnefes sokak 49 numaranın kapısını «aldı. Marconİ kapıyı açtı. Johann Vild: — Marconi, dünyada telsiz telgraf ve telsiz telefonu tekemmül ettirip radyonun meydana konmasına sebep olan zat sen misin? dedi. — Evet benîm. — Tuuuuuh! Allah belâm versin! Marconi, o mübarek zat, şa-Ş irdi: — Niçin bana böyle bir muamelede bulunuyorsun, dedi. ı Nürcmberg'li Johann VUd Anadolu a)ansının 23 mayıs ta_ rihile Londradan aldığı şu telgrafı Maıconi'yc uzattı vc okut. tu: «Yabancı radyo dinlemek.su. çile Almanyada ilk ölüm cezası, geçen cumartesi günü Nürem-berğ'de infaz edilmiştir. Resmî bîr bcrlin haberi kısa bir muhakemeden sonra Nüremberç'de Johann Vild'in ölüm cezasına çarpıldığım ve bu cezanın infaz olunduğunu bildirmektedir.» Ayni akşam Marconi ahiret komiserine bir istida vererek bu gcldnn yerin dibinden daha de. nİr bir yerin dibi varsa oraya gönderilmesini rica etti ve bu ricada bulunurken Johann Vilde bıraktığı bîr mektupta: «Allah beni kahredeydi de . şu radyoyu icat edemez olaydım* dedi. El uhdetü alerravi. KÖR KADİ TAKVİM ¦it MAYIS 011 tl'MARTLSİ AYı S - OCN: İH - Hızır: 19 RUMİ: 1351 — MAVİŞ 11 HİCRİ: 1800 — Kehliüahır: 27 VAKİT ZEVAL 1 BXANI GÜNEŞ: 6.35 9.00 ÖGLK: 13.11 4,43 İKİNDİ: 17.09 8,41 AKŞAM 20.28 12.00 YATSI: 22.22 1.53 İMSAK: 3.23 7.00 — Birinci suallolrr cevap vermek biraz i:". Fakat Isllknmrl moaelrslnr t,llnı ¦ kur sunun vliksrk bir yerden ve yirmi derecelik bir sav iyeden crldlgl muhakkak.- Kızın bacağındaki sara bunu gösteriyor. I — YokMrklea vr ylmd derecelik bir zaviyeden dediniz, hvle. nd? — Aman s İri yanlış bir yola vı.plınnııya-yom. îlelkl dr tam aııırHu duran u/un boylu blrt-d turafındıp da alılmış olabUlr. I'ollf. snüdiirU »ısvııy ordu. dUum eliydi. BI. raz MonroA ı — Bu ila ı.......ı-n, ileli. ı-Vku) yakııriıı birisi olsaydı gdrllrthnll. Yaralı l,ızı kendim sorguya c*kıur*ı İstiyorum. Bunu no tornan yapabilirim, doktor? — Yanında bulunan doktor» sorunuz fa. kat bence bunu yarın fıvpalıHV*iniz. Zun-...,.(. r.... kl yıırına kınlıır lıınaluıılln aZeşl düşer ve İyileşir, Doktor bu sürter lUc-rlıır. yerinden kalkarak veda eti ip orujBım ayrıldı. !¦.-!.. mudılrtl yalnız kulıma lıomVn /ili «aklı. birbdııl cagmlı vn şu sözleri aoylcdl: _ v,, kur-unu idim/, hrıııcıı bir silâhçıya golureırk muayene rltUlııiz. ıa|M.ru bj-na Kcllrtnlz. _ l'ekl. derhal ekliyorum. Mr Hllllaiıı crkrnHeıslen birisinden büyük bir harita çıkarıp ııııaayeno etmeğe başladı. Bu harita, MaMcn sukncının |4a-nıydı. Bir ı . ı ... «Ubkatlo |.ı ..^ h*kı.ır bir taratl tn d* kendi kcnsllnf %oh-nljor. dil: YEŞİL GÜL Yazan: Roy Wiker -—19 — Çeviren: Rezzan A. E- Yalman — Yüksekten ve yirmi dcroceUk bir zaviyeden... Sonra muavini Rasnn'u . .. .t ıi, — m.iıiı .ı sokugı luvkkında yapmış oldıı-ftunuz lahklkalın netlıosl no-llrV Diye sordu. — Bliytlk bir şey HArenınodlın. Illr şoförü sorguya çokllm. Çok »ey sbylrmeıll. — Teki başka şöf/orlcrle konıışnııwtıın/ mı? , — Ötekiler o esnada orııUıiı olnıııdıklarını söylediler. Ben İde (asla bir SSf "orim^lmı. — l'ekl. şimdilik şdfdrlerl bir ttfrafa. bırakalım. Size başka bir İş vereceslın. Mis-ter K.lı Brlrll'nln evine zltllni/. Varulı kı-ııa efbbtclerlni muadrno »ilini* kurşuooo f% kından mı. uzaktan mı ccklmılş olduğunu tesbit edfnlz. — P«hL- . _ Yorun saat sımr» sizinle Maldrn so- kac'nın koşe-ln.le buluşalım. Ras«n bayTelle amirinin yüzUne haklı. Polis m Udu ıtl pek nal lir olarak vaka mahal I. ı-.ıı- l,w/ .ı giderdi. Bu İsin nıulılm olduğunu vc .Sİr V'Uam'ın da bunu brnUıucıııIş oldujtuııu anlaılı. Yarun aaat sonra Malden sııka^ıııın ktışcslıfde buluştuhur, fÜiadlUl meydanına doğru .Miriüııeıfie başladılar. Karton yaptıklarını s,nlatınaga başladı: — Ev sahltfl yoktu. M.ı-ı.ı bakıcı bana gene kızın elbisalerlnl gt-sterdl. Kumaş nfl ....... ne de zedelenmiş. Sadece kurşunun girdiği yerde bir deJlk .• .ılım-. — Teki. ı. O halde beraber şu kü-şeya kadar yürlkyellııı. Size evvela şunu süy ı. im. ı. Ully»ri|m ki kursun yüksekten ve yirmi derecelik bir zaviyede» atılmış. Sok»im ı.-----mı saplılar. Polb müdürü halinden ve yaptığı işten pek memnun goril ntty ondu. Plk*Iillynin s.ıl tarafında, hic hır bina voklur. BuyUk bir Itıh-.^ duvarı sokağın hu kısmını İ«kjI eder. r..n- mudurıi ile muavini bir jerde durdular. Mr Uılliuıı sordu: — Genç kız lam hangi yerde dururken ) aratandı* — Şu sokak fenerinden be-ş admı olede duruy utken... — Pek ulıt. Ra%»n. oVmek kl benun .imdi durduftutn r«klaıla idi. oy le mlf — Evet- — Şimdi şrırısiyrmr |vl bakınız. I'olls mudurıi bu sözleri söylerken şemsi, vı «.im yere bir umnu •'¦ ı k»lcaına dayamıştı. Yavaş yır «a yeckkl ucunu kaldırdı Sonra gayet yavaş sesle: — İşle, Hasan, şemsiyeni İnin yirmi de-recrllk bir zaviye teşkil ediyor. Demek kl şemslymıbı cOslcnlUi 1 ,ı. ..... 11. n »USh Sr tıhnış ve fani kızın kalçasına isabet etmiş. Mademki sll.h yüksek erdo çekunUş. İki ıiıiı.u'i v«,r. Va şu duv;ırdno kl buna ihtimal yok... Gündilz vakll duvar llsttuule bir ndmn durup •sitııh nix. herkes kendisini sortir. Yaüıul da ŞU lunılfnn, nıeseia şu tıucı nın birinci kutludan, dulia doğrusu şu pen vereden,.. — Hangh-lnden? — Su kuııılıır.nı dlıkk.luıııın tanı Üsliin. de bir loca var, üzerinde «Ter/l Mavİst. yazılı., işle tam orati durduğu ni yerler ylrnıi ¦ Iı ı.. ılık bir /.av İye lıışkil esliyor. ştmdi vapa.a«ınız iş şudur. Rason: Bu terzi dııkk-lnıııa Kkll|» or.»la lahklkal vajı-nı.vk insanları surzuja çekmek- Haydi, .\l-Uha ısmarlajlık. Kasuıı. yıdunu/. .u.ıl olsun. Mudur ayrıldı vr bir otuınublle allıyarak vasi'esi başına dondu (Arkası var; Başmuharrirİı Ahmet Emin YALMAN VATA NE % "t — v*ftıü»RİB. Motta I .-nari %. Ti TflfldD 241SS — Telgraf VATAN Los. 25 MAYIS 1941 P U AR Ryafı 5 Kuruş siyasî sabah gazetes Yıl: I — Savı: 272 Haftalık radyo programı Bugün 6 ınct sayfamızda İmtihan faciası Bazı mektepler İırrtüıanla-rında alınan neticeler talebeden çok evvel muallimler, öğretme sistemi ve barom kanunu için fena bir imtihandır. Yazan: Ahmet Emin YALMAN /f^irit r.e olacak? Libyada. '^»Suriyede. Irakta ne gibi bir inkişaf var? Bundan sonraki hareket plânı nedir? Bugünkü alâkalarımız en evvel bu gibi meseleler özerinde toplanıyor. Fakat bir taraftan da her günkü hayat devam edip gidiyor. Buna yabancı, uzak kalmak imkânı da yok._ Bugünlerde yüksek mekteplerin, ve liselerin imtihanları meselesi binlerce aile için bir eridiğe mevzuudur. Binlerce genç ım tihanlarda muvaffak olmamanın acısıle derin üzüntüler geçiriyorlar. Bir kısım fakülte ve yüksek mektepler hakkmda malûmat sorulunca bin kişilik bir sınıftan yüz kişinin, üç yüzden elli altının imtihanlarda muvaffak olduğu hakkmda garip, nisbet-siz, korkunç haberler alınıyor. Bu neticeler, talebeden çok evvel profesörler için. öğretme sistemi için. eldeki mahdut imkânlardan istifadeye ait usuller için ve belki de her şeyden evvel Barem kanununun yarattığı bir takım fena istidatlar için berbat bir imtihandır. Talebe ham bir cevher adde-I dıürse bu cevherin her mektep ve müessese için aşağı yukan bir olması lâzım gelir. Öyle. olduğu halde bazı mektepler anlayışlı, alâkalı, ise yarar talebe yetiştiriyorlar. İmtihanl muvaffak olanlarla olmıye arasında normal bir nisbet lumryor. Diğerlerinde ayni JjfT i-ş&şe.rStyvr . VO y#|i-*j miyor. Sathın artı biraz e: nirse görülür ki muvaffak lar. mekteplerini sevgi, alâk layısüe seçmişlerdir. Melet muallim miktarı, öğretme vasıta ve imkânlarile talebe arasında makul bir nisbet vardır. Meselâ Edebiyat ve Fen fakültelerine giren talebeden çoğu bu meslekleri bir diploma almak için değil, sevgi ve alâkalan dolayı -sile seçmişlerdir. Severek çalınıyorlar ve imtihanlarda muvaffak oluyorlar. Miktarları az olduğu için hocalarile şahsi temas imkânmı buluyorlar, hocalardan, vasıtadan ve imkandan istifade ediyorlar. istanbul vW Ankara Hukuk Fakültesinde, iktisat Fakültesinde ve diğer bazı yüksek mek teplerde vaziyet böyle değildir. Bir avuçtan ibaret bir talim heyetimin karşısına bin kişilik bir (Devamı: Ha. 5. SU. S (e) — Mecliste yarın bütçe müzakereleri başlıyor Yeni bütçenin masraf yekûnu 309,743,307 gelir yekûnu 309,743,001 liradır Varın BuvUk MPlet Meclisinde nıUrairrcHİne haşlanacak 1941 ma» raf 1 .i - Bıılce Enrfıoıeolıu» tadıl-iruıı.ı. ,. j .,, oddl almıştır: Buji*. MJlet MeelM 3S4S6S4 KtraaeU Cumhur (14.889 Divanı Muha«*hM Be»11*1 HMM na-vekUrt Derlet SOtm Be Kil c i Mathnat 1*. MudUHUgU İ.tati.tik r. Müdürlüğü Devlet M elamla] i l-l.-rı t mum MUdUrruftU Diyanet Meri KeKIİCl Maliye Vekaleti Duyuna umumiye 1J0S.2O3 sse*ı. UMM 2T9.S57 6*3.51* •25.153.181 85,157.129 GUnırtık ve İnhKarlar V Dahiliye Vekaleti Emniyet 1 — l ¦ m t'mum M»dürlU£u Jandarma gearl kumu. Hariciye V ekole U Sıhhat \* içtimai Maa net Vekaleti Adliye Vekaleti Tapu ve Kadaatro O MıidurlııftU Maarif Vekaleti Nafıa Vekâleti Uttnat Vekaleti a.ftSO.SM 5,331.17« 7.W7.SS1 IS.SS1.1I« Ì.60i.WW ll.9S9.ITI «.5I0.8S2 lfill«.OI3 I9.IA!,2GI 18,666,440 .1,131,691 Münakalât Vekâleti 1.697.«38 | Tlcare Vekaleti 1.591.93« II Ziraat Vekaleti l.SSOJHS İl MUM Müdafaa Vekaleti: (Kara kamı ) 56.539.000 Milli Müdafaa Vekaleti: (Hava tamil S.Î94.000 Milli Müdafaa Vekaleti: (Deniz kısmı 6.979.00« Aakert Fabrikalar t'mum MudUrlUfcU 5..SS.0O0 ¦¦artla Umum Müdürlüğü 9O0.no« YckOn ••¦ • -¦ ı (Devamı Sa. 5. Su. 4 te) X Kaynana yüzünden iki ocak söndü Facianın kurbanları: Dağgibi iki aile babasından biri öldü, biri ölüm derecesinde ağır yaralı 9 Yukarıda: Ağır yarak bulunan katil Hüseyin, kerısı Scmiha ile. Sağda maktul Hüsnü, karısı İhsanla Dûn FerikÖyünde Civelek tokası bavında bir cinayet daha oldu. Bomonti fabrikasında çalışan 330 doğumlu Hüseyin, otomobil tamircisi 322 doğumlu eniştesi Hümüyü bıçakla yarals-ysrak oldurdu. Kendisi de enişte, sinin biç ağ ile ağırca yaralandı. Son günlerde okuduğumuz cinayet vakaları üatüate insanı hayrete ve teessüre düşürecek bir surelte birbirini takip ediyor. Hepsi de incelenecek olsa sebep ya incir çekirdeğini doldurmayan bir »eydir, veya aile dırıltıları, geçimsizlik, kıskançlıktan bir şey değil.. Dün de İki kaynana yüzünden 5 çocuklu bir aile babası ile henüz evlenmiş bir çocuk sahibi genç bir adam birbirini yedi... Vaka —-nne gittiğim zaman ölen Hüsnünün karısı Bayan Ih* (Defamı Sa. 5. Su. 1 de) 1=] Filistinde büyük kuvvet toplanıyor Suriysden bîr tayyare filosu Filistine geçti «ingilizler. Filistinde btryUk kuvvet ler toplarken difter taraftan da İrak (Devamı: Sn. 5, SU. 7 de) /// Girit'de Maleme hâlâ Almanların işgalinde Almanlar denizden bir miktar mühimmat vs silâh aldılar İngilizler havadan Maleme meydanını bombaladılar •Şarki Akdenlzdc İngiliz deniz kuv vetlenle Alman hava kuvvetlen a-rasmdakı boğuşma plan devam *t-mrktcdır. Bu boğuşma hakkında Almanlar, bug*0no kadar hiçbir sey bahsetmemişlerdir Almanlar, denli harbi hakkında ingilizleri haber ver-mıye davet ederken. ingilizler de. AL manların Girit harbi hakkında leb. lig neşretmesini islemektedirler. «Almanlar. Glrıd* başlıca Uç nokta dan taarruz etmişlerdir: Rwmo, Kan diye ve Hanya civarında Maleme.. Reamoda hareket muvaffak olmsmış, Kandı yede. bazı evlere glrmiye muvaffak olan Almanlar buradan çıkarılıp atılmıştır. Almanlar Maleme hava meydanına yerleşmişlerdir. İngilizleri mUşkül bir mevkide bırakan sey, Almanların deniz yoluyla kUc.Uk (Devamı. Ha. ft, MU. 1 * Tobruk'ta Mihver askeri Siper kazıyor Sollum'da bir mihv3r müfrezesi imha edildi dakl vaziyet hakkında burada ynpı. lan beyanata gore, Sclascıa Manitanın 40 kilometre şimali garbisinde kain Gelute kasabası şiddetti muharebelerden sonra ve düşmanın tanklarla yaptığı bir mukabil hllcum pus. kllrtUldUktcn sonra kuvvetlerimiz tarafından zaptedllmiştir. 800 den fazla esir alınmıştır. Daha garpta, şimdiye kadar ileri hareketimizde büyük bir mâni teşkil etmiş olan Bilete ırmağı Üzerinde bir koprU bası tesis edilmiştir. Daha cenupla kıtalarımız Dölle, tn 50 kilometre kadar cenubunda Varrage mevhUne girmişler ve Dal-le'ın 35 kilometre cenubu garbisinde kam H ula ya varmışlardır. Som ali de Gardifut feneri hasara uğramadan ısptedılmlşUr. TohmUı e-dildlglne göre Dalle'ın cenubundaki düşman kuvvetleri 50 bin kişi kadardır. Libyada Tobnık mıntakasında düş man siperler kazarak garp cihetin-do müdafaa tertibatı vücude getir, mektedlr. Sollumdan gelen haberlere göre. kı talarrmrz 20/21 mayıs sabahı kllçllk bir düşman müfrezesini İmha eunletıı Bir lalisizliğin kurbanı olan ve mürettebatından pek azının kur tanlabilmiş olmsnntîan korkulan İngilizlerin Hood harp kruvazörü Dük Aosta Teslim merasimi son derece sada yapıldı Londra, 24 (A.A.) — Öğrenildiğine gore. Dük d'Aoste'un teslimi merasimi, gayet basit olmuştur. Dük, çok sade haki renkte bir Üniformayı IA_ bit olduğu hakle İngiliz yüksek subayların* doğru İlerlemiştir. Dükün arkasından, merasim üniformalarını giymiş ve bUtün nisanlarını takmış oldukları halde be* Itnlyan general gelmiştir. Dük. general Cunningha-mın otomobiline binmiş ve otomobil, horeket ederken. DUk İngiliz subaylarına dönmüş ve «Allaha ısmarladık, sansınız açık olsun» demiştir. Ve, Duçenin imparatorluğu, şeref, siz bir devreden sonra, işte bu suretle nihayete ermiştir. Londra. Dük d'Aoste'un tesUmıne. sansasyonel bir haber mahiyeti vermemiştir Çünkü Habeşistan harbinin Adlsabsbanın raptındanberi ni-hsyete ermiş olduğuna kani bulunmaktadır. Tarihi bir hadis* gibi telâkki edilebilecek olan bu teslim o-luş. basit bir formalite olarak telakki edilmiştir. Dükün, esaretini geçirmek Uzre ne. reye gönderileceği henüz malûm de. glldlr. Mnamaflh. eğer hareketinden evvel İtalya parçalanmazsa. Dükün bir çok esir İtalyan generallerinin bu Hood ingiliz harp kruvazörü Bir talihsizliğin kurbanı oldu Alman Bismark zırhlısı hasara uğradı Londra, 24 (A.A.) — Amirallik dairesi tarafından neşredilen resmi bir tebliğde söyle denilmektedir: ingiliz bahıî kuvvet, leri bu sabah erkenden Groen-land açıklarında aralarında Bto-mark zırhlısı da bulunan Alman deniz kuvvetlerini önlemişlerdir. Düşmana yapılan taarruz esnasında Visamiral Holond'ın bayrağım taşımakta olan Hood muharebe kruvazörünün barut mahzenine ta İtsizlik! e bîr isabet vak olmuş ve infilâk eomiştir. Bismark zırhlısında hasarlar vuku bulmuştur. Düşmanın takibi devam etmektedir. Hood mürettebatından ancak pek azmin kurla rılabilmiş olmasından korkulmaktadır. General Smuts Pretorİa, 24 (A.A.) —Cenubi Afrika- Başvekili General Albay Knoks Amerikalıları harbe iştirake davet ediyor Vaşlngton, 24 IAA) — Bahriye Nazırı Albay Knoks, dün deniz inşaat mühendisleri cemiyetinde, İngiliz bu. yük elçisi Lord Hallfakan da bulunduğu bir toplantıda, bir nutuk söylemiş ve ezcümle demiştir ki: Egor Amerikalıların bizzat kendilerin* karşı hürmetleri varsa ve bu hürmeti muhafaza etmek İstiyorlarsa, İki defa uğrunda dövüştükleri prensip*, denizlerin hürriyeti prensi, plne yeniden dönmeleri lazımdır. Harp kısa elmıyoenktır. Amerikalılar, denizlerin hakimiyeti için ve insanların cnnr*tine karşı yapılan mücadelede kendilerine düşen payı almalıdırlar. Kral Piyer Kanadaya gidiyor Nevyork. 24 (A.A) — Nevyork Time* İn Ottavs'dan aMıgı 5tr telgrafa gör*. Yugoslavya kralı Piyer* Kanadaya gelmesi müsasdesi verilmiştir. Ziraat Bankasının bu seneki kârı 3,122,357 lira Yazısı 2 nci sayfada Muharrir — Bugün hangi mevzua seçtin; Amerikanın harbe girmesi mı, Fransız . Alman işbirliği mi, Atlantik, İrak, Süveyş meseleleri mi? Karikatürist — Hayır, azrzbn, hepsinden daha mühim bir mesele: Ankarada domatesin kilosu 100, biberin 120, patlıcanın 2S0 kısmama*!.. Dünkü Millî Küme maçları İstanbulda: 11 İzmirde: F. Bahçe: 3 - Dsmirspor: 1 A'tınordu: 4 - I. Spor: 3 G. Saray: 1 - G. Birliği :0 Beşiktaş : 2 Altay : 1 Maçların tafsilâtı ve puan cetveli dördüncü sayfamızdadır 950 gramlık ekmek 31 Vilâyette daha tatbik ediliyor i Ticaret Vekâletinin memleketin iaşe işi ie yakından alakadar olduğunu ve bu cümleden olarak Ankara. İstanbul ve İzmirde ekmeğin 950 grama indiril- ' dığım yazmıştık. Bu karar, pazartesi gününden itibaren 31 vilâyette daha tatbik edilecektir. Belediyeler ekmeklerin tartısını indırmiye nezaret edeceklerdir. Halk, yine istediği .kadar ekmek alabilecektir. ^ATAR 25 . 5 . 941 Avruoada Nasıl Geçti Dikişe başlayışın üçüncü haftasında ödenen borçlar -.azan : Bebla TevHb BAŞOKÇU T-'»i vc tercüme hakkı tamamılc — 39 — »hfuzdı Yeni elbiselerin dikiş fiyatım Uç kunup unutulmuş bir kitabın tekrar «z c.ıi marka çıkarmıştım. Bunla-...duanı Arnonun da pahalı bulma masına bakılırsa Berlindc elbiseler bVit pahalı olacaktı. Yine Anninin a.uaustna göre iki Uç bin marktan aşağı iyi blı- elbise alınamazmı». tunat ben uugünkü şartlar altında daha fazlasını düşünemezdim. Ma- gözc ilişmiş bir sayfası gibi geldi Bauer otelini terkettigim gün kapıcının şûfördcn adresi aldığını o saman anladım. Annl, Almanca yazılmış olan mok-tubu bana tercUme ettikten sonra: — Ben sizi bir türlü anlamıyorum, Madamiçka, dedi. Talih karşınıza ŞEHİR rlA3SRtSRl Ziraat Bankasının bu seneki kârı 3,122,357 lira Sermaye ve ihtiyatlar elli milyon lirayı aşmıştır Misırçarşası ve müzeler Türkiye Ziraat Bankası 1941 yükselmiştir. Tasarruf hc-ı geçen sene 70,600 kişiye ı bu sene 73,363 miktarına '¦¦ m- . ıı-ıı kasa vazi-tlîdır. Geçen sene na-.uuo lira iken bu sene da 39.0' Talebe birliği nizamnamesi dam Arnodan başka da kapımızı ça- ) böyle adamlar lan başka kimse yoklu. Dikişe başladığımdan Uç hafta sonra Frltza vasıtastle Sadlkofa telefon ettirdim, borcumu iade edeco-!glml ve kendisine hemen bıraktığım »UıiıU ve diğer şeyleri almtya geleceğimi söyledim. Bir cumartesi günü halı mağazasında randevu verip oraya gittiğim zaman Sadikof» iade ettiğim Uç bin markı çantasına yer. leştlrirken: — Aman Hanım elendi, siz ne çabuk para kazanıyorsunuz? Yakında hepimizi geçeceksiniz. Dedi. — Açlıktan ölmiyeceğirae ben de İnanmaya başladım. Fakat rahat çalışacak, rahat oturacak yer olmazsa çok mUşkOI oluyor, dedim. Sadikof şu cevabı verdi. Mademki siz bu kadar becer ¦İniz. Ben size her kolaylığı rrnı. Ben bir apartmanın üç oıutbuhlı küçük bir dairesin» yorum. Ben oradan çıkar, sil nı terkederim. Yanınıza da tanıdığım bir Alman kızı e orası-benim vardır. Onu veririm. O, sizin yemeğinizi de yapar, eize de bakar. O vakit ben de sizin İşlerinizde ortak olurum. — Teklifiniz güzel, dedim. Fakat dikişe lazım olacak birçok şeylere İhtiyaç vardır. Mesela tahta mankenler, dikiş makineleri, model yap- I mak için kumarlar, daha birçok dl. 1 kişe ait teferruat, bunların hepsini alabilir misiniz? ÇtlnkU ben bir tş ortaklığı kabul ettikten sonra Fasonla dikiş dikmek İstemem. — Elbet, elbet, dedi. Bütün istediklerinizi alrrım. Size reklam da yaparım. Görürsünüz beraber çok İyi ig yaparız. — Peki, fakat bunun İçin daha vaktimiz var. Bir İki hafta geçsin. Şu ellmdeklleri bitireyim. Sadikof bunu işitir işitmez: _Nlcin? Dedi, elinIzdekilerle beraber gelin. Onlara da ortak oluruz. — Evet ams, onları şimdiki halde gece ikiye Uçe kadar ben dikiyorum evinizde oturmak için sizi onlara nasıl ortak yaparım. O biraz fazla o. lur. Sadikof: — Nasıl isterseniz, ben hep size ko laylık göstermek İçin söylüyorum. Dedi. ¦ — Teşekkür ederim, her halde bu meseleyi İlerde görüşürüz. Bugün lütfen size bıraktığım emanetleri bana teslim eder misiniz? — Hay. hay, iste fincanlar, dedi. Derhal Fchime Sultanın fincanlarının mahfazasını çıkardı masanın üzerine koydu. Ve ellerini uyuşturarak ve büyük bir teessüfle başını bükerek: — Ah. Hanım efendi, dedi. Kürkünüzü bugün veremiyeceğim. Satıcı kız bugün cumartesi, erken gider. KUrkün olduğu dolabın anahtarı onda durur, almış beraber götürmüş. — Ne zararı var. Dedim. Başka bir gün alırım. * Bu dikişler bitince Frltzamn evin. Ankura. Dl], Tarih, Coğrafya fa. den çıkmaya karar vermiştim. Arlık Kültesinin 1941 mayıs devresi imtl-gittikçe tahammül edilmez bir hal hanları neticelenmiştir. Bu yıl cofi- alaka göstermlyoraunuz. Ben sizin yerinizde olsam hiç olmazsa beraber gezer, eğlenirdim. İyi bir arkadaşla sokağa çıkmak Berlinde pek güçtür. Burada gezmek istlyen birçok kadın lai' erkeklerin parasını verirler. Siz daha burasını tanımıyorsunuz... Madam Arnonun dikişleri sona ermişti. Kendisi de zaten yaz tatiline gideceğini söylüyordu. Fakat avdette hazır bulmak İçin yine birkaç parça şey ısmarlamıştı. Ben işlerin İçinde çırpınmaktan bir türlü vakit bulup da tekrar Acemlerin dükka. nına uğrayıp kürkümü alamamıştım. Bir cumartesi günü Madam Arno dikişlerinin kalan kısmını da almış götürmüştü. Ben birkaç gün yorgun luk alırım diye seviniyordum. Annl- — Annl bugün sizi sinemaya gö-| türeceglm, sonra da lokantada yemek yeriz... Dedim. Sözlerimi daha bitirmemiştim. O-da kapısı açıldı, Frltza elinde bUyUk bir bohça olduğu halde odaya girdi, ve bana doğru gelerek elindeki bohçayı açtı ve emreden bir sesle Annl. yc: — Söyleyin, Madama, dedi, şu benim elbiselerimi düzeltsin, tamir etsin. Beni de biraz Paris kıyafetine floksun. Bu sözlerden sonra belki kırk seneden beri sakladığı beş, altı kat siyah ve kurşun gibi ağır yünlü, balinalı esvapları çıkardı, gösterdi. Bu arsız kadının şu muamelesi be. nl biraz çileden çıkardı. Annlye: — Annl, söyleyin bu kadına bu bohçayı burada bırakmasın. Zaten odada dönecek yer yok. Hem de ben bir İki gün dinlenmeden hiç bir şey¦ yspsmam. Ne kadar yorgun olduğumu siz benden İyi biliyorsunuz. Hem { ev sahibinin dikişini dikmek kiracının bir borcu olduğunu bilmiyordum. Fakat sözlerimin bu kısmını ona söylemeyin, Annl... Annl daha söze başlamadan Frit' za tavrımdan sözlerimi sezdi. Avaz — Mcl'un ecnebiler, memleketimize gelip paramızı kazanıyorlar. Bizim ekmeğimizi bizden gaspedîyor, lar. Sonra da bize bir küçük hizmet yapmak istemiyorlar. Eğer bu esvaptan dikmezse buradan defolsun gitsin. Bakalım, onu bu paçavrala-rtW evinde kim kabul eder? Diye bağırıyordu. Zavallı Annl ne yapacağını şaşırmıştı. Fritzayı nasıl teskin edeceğini bilmiyordu. Ben soğukkanlı olmı. — Ona söyleyin, dedim. Pazartesi sabahı bura'İTn gideceğim. Odanın parası peşin verildi. Bir ay olmak için daha iki gün var. Beni sokağa sın Mısır kil hak yapmak 1c MUza ıbul belediyesi ue '.eler idaresi arada ihtilâf çıktı ktiyatl ılıklar 9 mi yekunu .454,000 lira iki a füzlasilc 940 c liraya çıkmıştı akli* 167.717.000 liradır kı 9 dan 26.076.000 lira faz-r. Bankanın plasmanları ye-ıı 100.026,000 liradır ki ya-zirai kredi plasmanlarıdır, kısım plasmanlar geçen »ene-6,700.000 lira fazladır. Unumi mevduat ve carî he-ar 98 milyondan bu sene .742,000 milyona çıkcnıştır. arada tasarruf hesapları [47.000 den 38.832.000 li- vadesiz mevduatın '' 88 ır şılayacak şekildedir. Bankanın bugünkü inkig müessesede çalışanların ve metin gösterdiği yardımın payı vardır. I'akat inkişaf deki bu milli müesseseden I derken Milhat Paşanın hatırasını hayırla yadetme yerinde olur. Çünkü bankı MİlIhat Paşanın pek isabe görüşle kurduğu umumi pı ler üzerinde çalışmaktadır. Vekâlet nizamnamey1 kabul edince bir.ik faaliyete geçecek roııar Maarif Vekaletine gönde Vekalet, Müzeler Idaresiı nazarını tasvip ve kabul I dlrde belediye burasını hs fikrinden sarfınazar «dect Taksim, inönü gezisi Taksimdeki eski stüdyom, yerine inşa edilmekte olan İnönü gezisinin yollarının beton zemin ve asfaltlanması İçin 19 bin liralık bir keşif yapıl mistir. Müteahhide ihale edilerek bir hu. zlraudan itibaren faaliyete geçilecek, tir. Kasımpaşa - Halıcıoğlu sahil yolu inşaatı hale edilerek inşaata başlanacaktır. îstanbulda dokuz çöp fırını yapılacak lstunbul belediye temizlik İşleri I-Çİn yaptırılucak çöp thrak fırınlarından birisinin tecrübesi mUsbct netice verdikten sonra. İstanbul, Edir-nekapı ve Beyoğlunda üçerden dokuz finn İnşasma karar verilmiş ve bunun için 45 bin liralık tahsisat uyrıl- Fatih cinayeti katili polis Aîi dün Adliyeye tes-im oldu Polis Ali çdgınca bir sevginin tesirde bu feci cinayeti iş'.emiş İlk talisi -la- ¦ unnisa ile genç kızın arkaç Şükranı tabanca ile vuran ve her ikisinin de ölümüne sebebiyet veren polis Ali Camii dün sabah saat dokuzda Adliyeye gelerek Müddeiumumiliğe teslim olmuştur. Cinayet tahkikatını idare eden Müddeiumumi Muavini Edip tesbı dakı çocul diliyor Dün sabah Adliyeye tealim Katil polis Ali Cemil îlon ağabeyim sahile gidi Nâzımı rken p. Teknik ve Yüksek Teknik Okul binaları İnşaatı raKi rakı Ve o gü koymadığı ı Fatihteki ık İçlim, r ttim. Beni Cet; görmek için İs elbiselerini de bir sandal dolaştım n oln\ag ite bul i Cemil bir kı iraptan bitmiş atüV İstanbul yollarının tamiri (Arkası var) tereden getirtilmiş olan profesör ler, mekteplerin hangi esaslar di lindo ve ne şekilde kurulması i edeceği hakkındaki tetkiklerini ; yakında neticelendirecek ve rapc nu verecektir. Bu mekteplerin C Terbiye Enstitüsünün bulunduğu halde yapılması tensip edilmiştir. Ankara Dil, Tarih ve Coğrafya fakültesi mezunları alıyordu. Fakat nedense Madam Arnonun annesinin evine gitmeyi Sadl-kofun apartmanına gitmeye tercih ediyordum. Annl, nereye gitsem her gün geleceğini, beni yalnız bırakını-y «cağını söylüyordu. Büyük bir gayretle dikişleri İlerletiyordum. O günlerde bir gün postacı benim nsmıma bir mektup ge. tirdi- önce yine «benim adresimi kim öğrenm)ş? Diye korktum. Fakat sonra mektubun MUsyü Damgardaıı olduğu anlaşıldı. Bu vefalı adamcağız bu mektubu Oanimarkaya giderken vapurda ya-Hyordu. Kendisine yazdığım kart U- rafya kısmından 8 ve yeni zamanlar tarihi kısmından T genç mezun olmuş tur. Coğrafya mezunlarının isimleri şunlardır: Kaya Karaoğlan, Edip Acarlı. Man mut Agun. Ruhi Aytaç, Esat İnanç. Şükran Anadot, Suphi Atay, Hatice özçörckçl. Yeni zamanlar tarlhindon mezun olanlar da şunlardır: Rauf Akan, Kerruh Bora, Müycs-ser Ulusoy, Mustafa Erdemlr, İbrahim Aydın, Hayrl Esen, Hamdl TU-re. kine hayatı beni öyle İçine almıştı kl Damg&nn mektubu bana vaktllc o. nstİtüsü binası plân-çİn müsabaka açıldı f Vekaleti, Ankara Hunaııog- müsabakaya koymuştur. Müsabaka 23 Mayıs 911 tarihinden 3 temmuz 911 lanhlnc kadar devam edece kU*. parti köş-k ıs ıııı acledi- kenc bise aldım ve verip bi dalyandı ski el-duran mirine başlanacaktır. rlmlzdckl ilk tahsil çağına erişen ço. cukların miktarını tesbit etmek kurarını vermiştir. Tesbit İşinin vereceği neticeye göre, önümüzdeki devrede ilk mekteplere ne kadar sınıf ilave etmek veya yeniden mektep vllcude getirmek icop edeceği anlaşılacak ve Maarif müdürlüğü ona gö re nazırlıklarına bağlıyacaktır. Mektep İnşaatı için belediye 200 bin liralık tahsisat koydu İstanbul civarındaki köylerde mek I tep İnşaatına hummalı bir şekilde devam edilmektedir. Belediye, bu i-şe yeni sene bütçesinde 200 bin liralık bir tahsisat koymuştur. Bu para İle bir çok köylerden maada şehir dahilinde dc modern İlk okMİlar yapıla, çaktır. Belediyemiz, bu hususu ear-fedilmek üzere gelecek sene bütçesine yine 200 bin lira koyacaktır. Belediye zabıtası talimatnamesine aykırı hareket edenler dahilinde yaptığı komrollar neti. cesinde, 26 esnafı muhtelif bele. diye suçlarından, tramvaydan atlayan 10 kişiyi ve seyrüsefer ta* limatnamesjne aykırı hareket eden 5 seyyar esnaf. 13 markasız hamal, 17 şoför ve üç otomobil sahibi hakkında zabıt varakası tanzim ederek haklarında kanunî muamele yapmıştır. Ayrıca. Eyüp - Keresteciler a-rasında işleyen 3158. 3045. 3164 ve 3130 numaralı otobüslerin şoför ve biletçİlerİ de müşterilerden para aldıkları halde bilet kesmediklerinden ve fazla yolcu aldıklarından haklarında zabıt varakası tutulmuştur. Bu şoför ve biletçİler şiddetle cezalandırılacaklardır. Gölgede bıraktık! elinin biri tımarhaneden kaçmış, gardiyanlar ken dişini kovalarlarken bir camiye dalmış, minare kapısından girmiş, merdivenleri döne done çıkmış, şerefeye ulaşmış. Bir müezzin de o sırada ezan okumak üzere şerefede bulunuyormuş, Ueli, sağı solu olur mu, müezzini görünce hemen yanına gelmiş ve: — Haydi arkadaş, buradan aşağıya atlayacağız, demi]. Müezzinde betOeniz atmış, deliye lâf anlatmağa kalkmış, fakat çare yok, deli ısrar ediyor: — Haydi bakalım, ikimiz de buradan açağıya atlayacağız. Müezzin karşısındakinin deli olduğuna kanaat getirince selâmet çaresini soğukkanlı davranmanla bulmuş ve söyle demiş: — İyi amma arkadaş, minare nin tepesinden aşağıya herkes allar, - ıl marifet aşağıdan minarenin [epesine atlamaktır. Ueli hiç düşünmeden: — Vallahi, doğru söylüyor-sun. Haydi aşağı inelim de oradan yukarı atlayalım, demiş. Tabii aşağı inince gardiyanlar yakalamışlar, deli gömleğini gcçırm işler. ? Biz akıllı insanlar, tayyare ve naraşütler sayesinde hem aşağı, dan yukarı, hem yukarıdan asa. ğı atlamak hususunda delileri gölgede bıraktık. KÖR KADİ Emekli müftü, memura değil, yeğenine kerata demiş Dün öğleden soma saat .14 raddelerinde Fatih Evlendirme İşleri memuru Faika, Cemal A-lay adında bir adam yeğenile be. raber gelerek bir numara sormuştur. Memur kendisine mesai saat; olmadığını, banka zaman gelmesini söylediği halde Cemal Atay: — Çatışıyorsunuz ya, benim | de işime bakın demiştir. Memur, tatil olduğunu tekrar edip Cemal Ataya dışarı çıkmasını söyleyince, Cemal dışarı çık-mışiır. Fakat kapıya gelince de: — Ben sana gösterilim kerala Bunun üzerine cürmü meşhut yapılarak Cemal, vazife halinde bulunan bir memura hakaretten Emekli müftilerden olan Ce- ta, bunlar hep senin oldu. dedim, dcmiştiı »ıctugunu öyredım. t maska-ı yeğenimi kcıa-'üzündep 1ÂKVİAI i 23 MAYIS 011 PAZAR AY: 5 . GÜN: 115 - Ilızo; 20 RUMİ: 1357 — MAYİS: 12 HİCRİ: 13ÖO — Reblulâhır: 28 VAKİT ZEVALİ EZANI GÜNEŞ 5,34 9.00 ÖGLK: 13,11 4.42 İKİNDl 17.09 s.ıo AKŞA\ ; 20,29 12.00 YATSI: 22,21 1,53 İMSAK 3,23 7,00 XVI RODA GAZETE OKUYOR i;:111 kalmış "ktuğu otelde rahat edemedi. Etinde yatan hastayı moruk ediyordu. On İkiye doğru ete geldi vo hemen hasta bakıcıya sordu: — Hastamız nasıl ' — Mlsls Roda. raimi bir gece geçirdi. Şlm di sizi bekliyor. Si/.iıılo konuşmak İstediğini hana söyledi. Hasta bakıcı delikanlıyı riugrura gem; kızın yanına götürdü. Kapı açılınca, ı;-ıı. ı;... dayı yatağının Kine uturmus olduğu halde gördü. Arkasında sarı bir gecelik vardı, hacları ı.m ..unu- yll/.U i" nl' vc sıhhatli İdi. Tebessüm ederek cllnl urııttı. Genç aduın gayet sıkılgan bir holde I1L Sanki İlk ilcin aşık olmuş gibi bir utangaçlığı vardı. — SİZİ gördüğüme memnunum. Evvela teşekkür ¦ •.....ı- -ı......¦ Sonra «in llr an evvel buradan gitmek .evinizi tahliye etmek en büyük arzum... Size fa'/la rııhutsızlık verdim. Ne yapayını ki doktor beni lıcıııcıı kaldırmıyor. YEŞİL GÜL Yazan: Roy Wikers — 20 — Çevüen: Rezzan A. E. Yalman Zıılı — Ben dedikoduya aiuıı drivi» OB kişiden fazla ıı,- i', da tanımam. — Bu ou kişiden birbi de biııtya Holden ¦ ıı- değfl mi? Rodasını götleri hayretten açılmıştı. Go-rlıı bir soslu sonlu: — Fakat benim MlsK Boldcn'I tanıttığımı nereden lıUIyorsunuz? Artık bütün bu mnelelcrl genç kıza anlatmak -.un.,nı gelmişti. Polis kemlisini sorguya çekmeden evvel ona vaziyeti haber vermek lazımdı. Rulfl hayrete ıltlşUren nokta, kırın halindeki deftİKİklik İdi. Bir g»" evvel stntyayı görünce- ürkmüştü, şimdi öyle bir hail yuktu. Yoksa bir giuı ovvel kendinde değil miydi? — Tanıştığınızı demlinden öğrendim. Dün buraya gelip kI/I nurdu: _ Unu niı? Mı-"- Ruldeu buraya mı geldi? ıiuna amin misiniz f _ Katiyetle eminim. Buraya geldi. Hlr n- ııu-tltat olu turdun ur, yarım noııt olurdu, lir ;ılt i .ıı .ı-ı — Evet, hu böyle oldu. — Ben .Mı-1 ¦ Bolılou'üı yakın arkadaşı değilim. Neden bana bu kadar alaka gösterdi acaba? Hnm unun dûn başka işleri o-iacaktı. Evlenecekti galiba... — Evleneceğini siz. de biliyordunuz değil ml? Bunu alze kim söylemişti? — Müşterek bir dostumuE \ar, ondan öğrendim. Rulf sinirlendi Sin t yanın söyledikleri demek ki doğru lıll. Bir un suatu, sonra sor- — BuKÜnkü gazeteleri ¦ ¦ ¦....... mil? Gör iivilliiir.se size bir gazete getireyim. Otludan çıklı. Biraz, »onnı . im.lı bir gazete İle geldi. Koda hemen gazeteyi alarak gözdrn ki"vIrnıcyo başladı: — Bir -ılı" ılımı evlenecekti. DÜğünU hak. kındaki tafsilatı merak cıllyorunı, oıuk bakacağım- ı; nı düşünceye daldı. Ku ahbabın kim olduğu malûm lıll. Ateş arasında aayıklurkcn Roda, bu ahbaptan. dUğUnUnden. hatta gülden bile hoh*ehmlşU. Bunları şimdi hatırlamaz gibi görünüyordu. — A.... Bu »es' Rodtuuu uğeuıdau çümuştı. Bol- denTn feci âklbetlni okuyunca haykırmıştı. ı: ılı hemen yonma koştu, kıza baktı, son ra odadan Iırlıyarak hasta bakıcıya seslen, di: — Çabuk gcjUniz, Misİs Roda bayıldı. xvn POLİS MÜFETTİŞİ RASON BİR MEKTUP ELE GEÇİRİYOR Hasta bakıcı hemen koşup geldi. Rnda bu sırada gözlerini açtı. Ve ke«lk kesik konuştu: — Bayılmadım, merak etmediniz. Sadece bir fenalık geçirdim. Şimdi artık bir şeybn yok, iyiyim. Ruli genç kızın büyük bir heyecan geçirmiş olduğunu !.! ..iı ve bundan müteessir oldu. Roda hiılıl kendine gelememişti. Göz kapakları titriyordu. Heyecanın İki mânası vardı. Evvela Bolden'in ulumunu gazetede görünce hayret etmlşlf. Demek kl hu Ölümle alâkası yoklu. Fakat tın halteri duyunca hissettiği teessür neden Heri geliyordu? Yok sa Slntyanın söyledikleri dt.ğru mu İdi? A-rıılarında bir yukınlık var mıydı? Genç ku bir müddet sonra kendini topladı ve neşeli görünmoğe çalışarak: — Kendim! böyle bir heyecana kaptırdı, ğım İvin öşür dilerim, dedi. Fakat gazetede bir ahbabın iuiI ölümünü akudum.. Bu ahbabı uzak bir memlekette tanımıştım. (Arkası var) Başmuharriri! ¦Ahmet Emîn YALMAN VATANFVt — ı jMtninğiu. MofW Franzi S. at T. IM..b. îlisa — Trtçrmi T AT AN Ut 26 MAYIS 1941 PAZARTESİ fiyatı 5 Kuruş SİYASÎ SABAH GAZETESİ Amerikada hazırlık Yıl: I — Sayı: 273 Nevyork muhabirimizin mektubu 3 üncü Sayfada Milli Şefimiz At yarışlarında An,,., 2 5 (Telefonla)—MÜ lî Şetimiz bugün atla şehirde bir sezam yaptıktan sonra koşu mahallini ^reflendiıtnişler ve at ya. rsalanm. ukıp buyurmuşlardır. Mitli Şefimiz gerek teşriflerin-da ve gerek avdetlerinde koşa mahallim dolduran binlerce halk tarafından coşkun tezahüıatla alkışlanmışlardır. Suriye etrafındaki münakaşa Memleketimizde iyice şekil almış bir hâkim cereyan var. Fakat ifrat cereyanlarının da serbestçe ifade bulma» bir faydadır. Muğla'nın üç köyünde Evlerin yüzde onu zelzeleden harap oldu Muğla, 25 (AA.) — Dun gece şehirlinizde muhtelit fasılalarla yer sar-•mtiBi Kaydedilmiştir. Banlardan saat 24.24 1* vukua gelen yer sarsıntısı çok şiddetli olmuştur. Ter sarsıntısından Muflaya bağlı Pisi. Kedoca. Bayır köylerindeki ev- lerden yüzde onu oturulamıyscak de. reesde hsrap olmuş ve yüzde yirmi beşinin de bacaları ve duvarları yi-kılmıştır. Bir çocuk ölmüş ve bir kişi de yaralanmıştır. Gerek Muğla vr gerek bu öyler halkı dün geceyi dışarda geçirmişlerdir. Zelzele fasılalarla devam eylemektedir. Ankara, 25 (A.A.) — Bugün 11 İ 2 dakika Rece Ankarada dipten gelme kuvvrUke bir yer sarsıntısı hissedilmiştir Hiçbir basar ve hiçbir zayiat yoktur. Yazan: Ahmet Emin YALMAN »p3 azeUlerimiz açık bir li-sanla haricî ve hattâ askeri işlerimizi münakaşa ediyorlar. Hüseyin Cahit Yalçın, her taraftan çevrilmemizden korkuyor ve bu çemberi iptidadan kırmak için Suriyeyi işgal etmemize lüzum gösteriyor. Diğer gazetelerimiz bn fikre taraftar değildir. Kimi Suriyeyi müstakil, kimi hür Fransanın elinde görmek istiyor. Kimi de harp plânları hakkında karar vermenin hükümete ait bîr mesele olduğunu ileri sürüyor, fakat macera yollarına atılmamıza her halde taraftar çıkmıyor. İnsan, harp ve buhran karşısında devam eden bu açık münakaşayı okuyunca kendini ingiliz Avam kamarasında sanıyor. Demek ki. zihinlerde yer eden, vatandaşlar arasında hususi surette konuşulan bir mesele, tngilterede gördüğümüz ve beğendiğimiz güzel ruhla bizde de münakaşa mevzuu olabiliyor. Münakaşa hürriyetinin bu şekli memleketimiz için yenidir. Bunun kök tutmağa başlamasının bir tek izahı olabilir ki. o da hükümetin Türk milletinin siyasi olgunluğuna, uyanıklığına, aklı selimine tam bir itimat beslemesidir. öyle olmasaydı, münakaşa neticesinde halkın tereddüde düşeceğinden ürkseydi böyle münakaşalara seyirci kalmanın mesuliyetini poze alamazdı. Demek ki. Türkiyede halk ile hükümet arasındaki i-timat bir taraflı değildir, karşılıklıdır. Belki de yann mücadelelere atılmağa mecbur kalacak bir memleket için bundan kuvvetli ve mükemmel bir destek tasavvur edilemez. Bir memleketteki bütün fikirler, umumî bir kalıba tam tamamına uygun diye gösterilirse (Devaam: 8a t, 8a I k) /-/ Alman hariciyesi Türk ve Sovyet topraklarından transit istendiğini temamile yalanlıyor Berlin. 25 (A.A) — Alman hariciye nezaretinde. Almanya-nın Türkiyeden ve Sovyetler Birliğinden bîr tu..ut talebinde bu. lunduğuna. dair Corriere Delta Sera nın neşrettiği haberlerin ve Roma'dan gelen d^-er haberlerin tamamiyle asılsız olduğu bildiri), mektedır. Gazvtte de Lausanne*ın Berlin muhabirinin verdiği haberler de ayni tarzda tekzip edilmek, tedır. Amerika Silâhlanmak için mü.hiş gayretler sarf ediyor Vaşington. 25 (A.A.) — Bir. ieşik Amerikanın milli müdafaa gayretleri hakkında resmi iftatia. tikıer şu rakamları vermektedir: 1625 endüstri müessesei faaı-yete getirilmiştir. Bu müossesele. rin işletilmesi iki milyar 840 m», yon dolara mal olmuştur. Hükümet 15 milyar 200 milyon dolar. Iık siparişler yapmıştır. Ordunun mevcudu 264.1 28 den 1,400.000 bahriyenin mevcudu da 178.694 ten 242 bine çıkarılmıştır. Tayyare İmalâtı lakııben yüzde 400 artmıştır. Resrni makamlar şimdiki tayyare mevcudunu bildiriyorlar, fakat nisan ayındaki ima. lâtın 1376 tayyare ve o zamanki mevcudun da S200 tayyare ol. duğu bilinmekledir. 13 bm bombardıman tayyaresi Vaşington. 25 (A.A.) — Times gazetesinin Nevyork muhabirinin telgrafla verdiği bir habere "öre. Amerika Harbiye neza-(Devamı Su- 5. Su. S da) (*«) Girit'de Almanlar zayiata ehem miy e t vermeden hücuma kalkıyorlar Hanya, Retimo ve Kandiyeyi 4 saat bombaladılar Yunan Kralıyle hükümet Kahîreye gitti Birinci doktor — Zavallı çok çekti, Azrail de bir türlü canını almıyor... ikinci doktor — Mazur gör azizim, Azraİlİn bugünlerde işi o kadar çok ki, bu taraflara uğramıya vakit bulamıyor olmahl Yunan kralı Jorı Kahire. 25 (A.A.) — Alman tayyareleri cumartesi günü saat 14 den 18 e kadar kütle halinde fasılasız o- larak Hanya, Retıme ve Kandlyayı bombardıman etmişlerdir. Buraların imhası Rotterdamdakl vüsatte olmuştur. * , Kahire, 25 (AA.) — Resmen bil. dirtldiglnc göre, Yunan kralı ve hükümeti, askeri harekatı İşkal etmemek İçin Mısıra gelmek Üzere Ciritten ayrılmışlardır. * Ix»ndra. 25 (A.A.) — Girit muharebesi devam etmektedir. Alman ve İtalyanlar bu hususu hemen hemen
hiçbir şey
söylemiyorlar ve ingilizler de dünkü haberlere fasla bir şey Üave etmiyorlarsa da muharebelerin devam ettiği ve Almanların tutun, mrya muvaffak oldukları mevzileri takviye için nevmidane gayretler sar fenikleri aşikardır. Almanlar usullerine sadık kalarak feda edilen binlerce İnsanın ölümüne bakmryarak kuvvetlerini hücuma kaldırmaktadırlar. 30 30 gemilik Alman kafilesine karşı yapılan hücum esnasında Almanların 4000 kişi kadar zayiat verdikleri tahmin edümektedir. Giridln akıbeti donanmanın yapa. bileceklerine bağlıdır. Mütehassısların fikri de budur. Daily Herald gazetesir.ln deniz mu bahiri diyor ki: Girit muharebesinin anahtarı şimdilik adada degıl. adayı çeviren sulardadır Donanma düşman tarafın— dan ihra) yopılmaaıns mani olmıya devam odeblllrse Almanların adayı İşgal için yaptıkları bu ilk trsebbü. sün akamete uğrayacağını soylıyebı-Hrlz. di-* m,. Sa. 5. -u T de) /// Deniz muharebesi Alman kuvvetleri takip ediliyor, bir gemiye torpil isabet ettirildi Londra. 25 (AA.) — ingiliz amnralEğinin tebliğli Sanalı Atlantıktc dünkü muha. rebeden sonra düşman kuvvetler, takıp eden kuvvetlerimizden kur. tutmağa çalıamı îlardır. Akşam üzeıi bahriye tayyarelerimiz tara. fından yapılan taarruzda hiç değilse bir torpil düşmana isabet etmiştir. Düşmanı harbi kabule mecbur etmeği istihdaf eden harekât devam etmektedir. Hood'un ziyaı Anfterikayı hayrete düşürdü Vaamgton. 25 (A.A.) — Müstakil Fıansız ajansı bildiriyor: Hood"un* Ziyamdan hayret içinde kalan Birleşik Amerika bu deniz muharebesi hakkında ve Bismarek zırhlısının takibine dair sabırsızlıkla yeni haberler beklemektedir. En modern Alman zırhlılarının (Devamı Sa. o, 8ü. 2 de) /// Be gratsefaretimi Türk - İsveç ticaret anlaşması Isveçle memleketimiz a-|olan müzakereler sona er-rasındaki ticaret anlaşması mele üzeredir. Anlaşma hat-için Ankarada yapılmakta ta sonunda İmzalanacaktır B Çörçil karşısında İngilferedeki büfün halka vazifelerini bildird "Sıkı durunuz!,, "işinizle meşgul olunuz Tavsiyeler, önümüzdeki hafta 14 milyon nüsha olarak halka dağıtdacak Hadden aşırı harp kârları Milletin olmalı Bir ihracatçımızın mühim teklifi İhracat işlerimizde mühim bİr mevkii olan bir Türk ticaret mü-esseseainİn müVnessili dün bir mu. Kaimimize şu mühim beyanatta bulunmuştur: Harp ticareti çok kârlı şekiller alıyor. Meselâ memleketimiz*!» yirmi kuruşa satılan fasulyeyi ha. rice kırk kuruşa satmak mümkün, dür. Bundan müstahsilin istifade, sı olmaz, bütün kâr açıkgözlük (Ikmatnı: Sa. 5. FUL 5 tel — Çin muharebesi Habeşistanda relimizi imizdej erkânı şehrimizde Belgrad sefirimiz T evrik Kamil Ko perler ile sefaret erkanı Varna yolu İle şehrimize gelmişlerdir. Başkatip PUruzan Selçuk, ikinci katip Şemsettin Mardin. OçüncU katip MusUfs Kayagıl ve ataşemılıter Kurmay binbaşı Kâmi GOrtan ile Belgradda bulunan 20 kişiden mürekkep Türk ko. lonlal de gelenler meyanında bulunmaktadır. Yugoslavyadaki işlerimizi idare etmlye Usküp konsolosumuz me mur edilmiştir. Sefir unu Ankaraya gidecektir- Kral naibi Iraka dönerek muvakkat hükümet kuruyor Bir kısım kıtaat Naibe iltihak etti Londra. 25 (A.A.) — Röy terin Iraktaki hususî muhabiri bil. diriyor: İrak kralı naibi. Emir Abdullah yanında bir çok tanınmış Iraklılar olduğu halde, memleketine dönmüştür Irak general üniformasını giymiş bu unan tmn, Raşîd Alı hükümetinin Irak ordusunu manev. ra bahanestle iğfal ettiğini ve İngilizlerle harbe srvkettiğini anla. yan bazı bak kıtalannın Bağda-da döndüklerini memnuniyetle öğrendiğini ve bu kıtaların şimdi kendi emri altına girmek istedik, lerin söylemiştir. Avdetinin. Bağda! Iı i1-.: tarafından iyj karşılann. cağına emin olduğunu ilâve ede rek demiştir ki: — Irak topraklarında muvakkat bir hükümet kurmak derpş edilmektedir. Gayem Iraklı, Ingilterenin düş. mantarından kurtarmaktır. Ingıl. tere ile müttefik olduğumuzdan i onun düşmanları, (rakın da düşmanlarıdır. B. Çorçil Londrağ 25 (A-A.) — Başve. kil Çörçil. Ingüteredekı bütün er. kek ur butun kadınlara hitaben neşrettiği bir şahsi mesajında, bir İstilâ ihtimalinde bütün erkek ve kadınların vazifelerini btdirmiş ve . a. a*, s a» x Çin kıtaları muvaffakiyetler elde ettiler Çunkmg. 25 (AA.) — Cep-* heden gelen* haberler Çin kıtalarının Kuvantung ve Şekiang'da ! muvaffakiyetler elde ettiklerini i bildirmektedir. Çmlİler 21 mayıs tarihinde Kuvantung'da Vıayang ile Poloyu Japonlardan geri almışlardır. Şekiang'da Çın kuvvetleri Şu-ki'yi zaptettikten sonra N'ingpo-nun garbinde bu mühim limana doğru ilerlemektedir. Şansi'nin cenubunda Sungtiro. san dağlarındaki Çin kuvvetleri yem mevzilerine varmışlardır. Bu. rada bir mukabil taarruza hazırlanıyorlar, şarkî ve garbî Şanai-deki Çin kuvvetleri cenubî Şansı, de Çin kuvveilesınc daha şimdiden müzaheret gösteriyorlar. Londra radyosu Türkçe neşriyatı dörde çıkardı Londra. 25 (AA.) — İngiliz radyosu 26 mayo pazartesi gününden itibaren Türkiye aaatile 13.30 dan 14,45 e kadar 10 metro üzerinde bir dördüncü turkçe haber bülteni neşretmeğe başlıyacaktır. İki İtalyan fırkası mahsur vaziyette Kahır*, 26 \ a ı — Kahır* askeri mahfilleri. General Cunningha. mm Habeşistanda idare ettiği seferin, fena bava şartlarına rağmen parlak mahiyetini tebarüz ettirmektedir. Ssfer semerelerini vermektedir. General Gazzara kumandasındaki iki İtalyan fırkası muhasara edilmiştir. Soddu'nun zaptı, çok mühimdir. Çünkü Soddu. mühim bir yol iltisak noktasıdır ve Jumma civarında I-tatyan tahştdatı mevcut bütün Yeni sene bütçe müzakeresi bugün başlıyor Büyük Millet Meclisi bugün yeni sene bütçesini müzakere edecektir. Müzakereye Maliye Vekilinin nutkİle başlanacaktır. Dünkü spor hareketleri Dünkü Fener • Gençler birliği m açınuan gûıel bir enstantane. butiğini 4.2, Galatasaray da ' duyu S . 3 mağlûp ettiler, Istan Eskişehir Demirsporunu 3 . 1 yen bulspor Abaya 5 - 1 yenildi, di. Maçların tafsilâtı dördüsün say Izmirde Beşiktaşlılar Ahınor- ' farruzdadu. Dünkü millî küme maçlarına istanbul ve İzmir'de devam e-dildi. Iıtanbırlda yapılan maçlar, da Fenerbahçe Ankara Gençler- 503 03 VATAN Avrupada — -| Ş£HİR m A n©0Tt. ==- Nasıl Geçti ;Vekâlet, kahve darlığına meydan vermemek için tedbirler alıyor Berlindeki ilk ayın manevî kuvveti arttıran bilançosu Yazan : Bobla Teville BAŞOKÇD lı J tc tercüme hakkı tamamile mahfuzdur — 40 — miza. afizı Öfkeden keptirerek ka | ı...rı yüzümüze çarparak bohçasıle c.raber odadan çıktı. Annl de ben de Şu vakadan çok müteessir olmuştuk. Ikımts de afb-i ırak gibi birbirimize bakışıyorduk, bu teessür, nihayet «ok kaba ve terbiyesiz bir kadın olan Frltzanın bağırıp çagırma-ından ilen geliyordu. *nm ile ayrılacaktık. Annl benim l-çın bir teselli meleği olmuştu. Ben de onun yalnızlık içinde geçen hasın hayaUna biraz heyecan ve hareket katmıştım. Annİ çok cansız bir kızdı. Kendisine cesaret vermek lazım. 0«; — Anni. dedim. Üzülmeye değmez ben Madam Arnonuıı annesinin evi-*r taşınırım. Siz do her gün oraya gelirsiniz, yine dalma beraber oluruz- Şimdi sizinle beraber çıkalım da şu evi bulalım, pazartesi günü geleceğimi haber vereyim. Sonra da sinemaya gider derdimizi biraz unuturuz. Madam Arnonun annesinin evi e-•eyce uzakmı?. Evde karı koca iki ihtiyarla bir hizmetçi var. Ofrle yemeğini onlarda yemek şartlle bana odayı vermeğe razı oldular. Fakat evlerinde dikiş makinesi yok. ve dl. kiş için gelip gidilmesini de istemiyorlar, tabii kızları bundan mUstes- Tereddüt edecek samsada değildim. Her şarü kabul etmeğe ve başımı sokacak bir odaya muvakkat surette yerleşmeye karar verdim, Berlindeki bu ilk ayın bllnçosu manevi kuvvetimi arttırmıştı. Artık acilden Ölmlyecegln* inanmıştım. Sadikofun Üç bin markı ödenmişti. Elimde daha Ur aydan fazla beni yaşatacak para vardı. Gece gündüz delicesine çalışmak şartlle ddrt hafta İçinde on dokuz kat elbise çıka. rabılmiştinı. Sonra da Anni gibi sadık, ryı bir arkadaş bulmuştum. Pazartesi sabahı valizlerimi kapat mıya çalışırken yeniden odama Frlt-sa büyük bir hışım 11« girdi. Bu defo elinde banyo odasındaki musluğun önündeki küvetin kınk parçasın! tutuyordu. Bu parçanın geldiğim gUndenbert kırık bulunduğunu, ve birkaç defa yapıştırılan yerlerinin simsiyah olduğunu görmüştüm. An. niye bu evin çok kirli ve tertipsiz olmasından şlkftyet ettiğim vakit banyo odasındaki küvet İçin, «o bir senedir öyledir. Frltza yenisini pahalı d.ye almıyor.» i ¦ Anlaşılan bugün bu «melun» ecnebiden mutlaka fazla bir şey koparmak azmüe odaya geldi. Ve elindeki Kınk parçayı bana uzatarak: — Bu küveti siz kırdınız, dedi. t!u evden çıkmadan Ödemelisiniz! Bu söze Anni de ben de itiraz ettik. Bu pek açık bir yalandı. Fakat İtirazlarımız onun cüretini eksiltme, di. Daha ziyade bağırmaya başladı. Tekrar: — Bu küveti siz kırdınız, dedi. Fiyatını sordum. Yenisi yUz elli mark. Eğer bu parayı simdi vermezseniz gider, polis çagınnm. Aman yarabbt. ben ne belalı İnsana çatmıştım. Acaba Almanlar hep böyle fena adamlar mıydı? Bu beladan kurtulmak İçin bile bile yüz rlli markı kafasına attım, ve oradan çıktım. Bu kadın bana evvelâ büytlk odayı Uç yüz mark aylıkla kiralamış, sonra orada dikiş diktirmem diye daracık odayı da ayni fiyatla vermişti. Halbuki küçük odanın fiyatı yüz elli markmış, bundan mada gc. ce çok oturuyorsunuz dlyo benden ayrıca yUz mark ta elektrik parası almıştı. Şimdi de odanın gelecek a-| ymdakı kirasını da benden alıyordu. Bu hesapça bir ay bana beş yüz elli mark oda kirasına mal oldu. Hem ne oda... Madam Arnonun yetmiş beş yaşın dskı ihtiyar babası elinde bir defter, her gün benden Fransızca kelimeler ögrenmiye kalkmıştı. «Vaktlle mektepte öğrendiklerimi hatırlıyorum.» Diyordu. Almanların ecnebilerden azami suretle İstifade etmek istedik lerlne Inanmrya başladım. Alman orta hainlerine mahsus bu evi ben hiç sevmedim. İşsiz, güçsüz sabahtan akşama kadar düşünceler İçinde vakit geçirmek beni çok sıkıyordu. Bir gün Sadikofun dükkanına gittim. Bana iste ortak olmak şartlle terketmek İstediği dairesini görmek inledim. Acem buna çok memnun ol. o» Hemen evine geldik. Burası büyük bir binanın iç taşlıguıa bakan küçük, sevimsiz bir dstrc idi. Fakat StflüU bu az 4sba tanıyıp müjıacıp bir yer buluncaya kadar bu evde pek ala oturabilirdim. Hk olmazsa ev sahibi derdi olmazdı. Bu. Berlin Kin en büyük bir saadetti. Çünkü Annl-nin anlatısına göre Berlindc ev sahiplerinin zorbalığı darbımesel halını «İm içti. Başlı başıma bir yer buluncayu kadar da kazanca Sudikofu ortak etmekte bir mahzur yoktu, O gün samur kürkümü Sadlkoftan tekrar istediğim vakit. Sadlkof: — Hanım Efendi, bizim satıcı kız yazlığa gitti. Emanetler ondadır. Dört hafta sonra gelecek. Siz çok. tan gûzükmemlştiniz. Ben de dolabın anahtarlarını ondan almadım. Dedi. Neticede on beş gün sonra Sadikofun apartmanına yerleştim. Bana evvelce söylediği Bibi. yanıma her I-ştml. hattâ katiplik hesap memurluğu da yapmak için bir Alman kızı verdi. Ve iki tane tahta mankenle bir de taksitle dikiş makinesi aldı. Hatta İlk apartmana geldiğim gUn de «sefa geldiniz» makamında bana bir tencere Acemlerin «Çllav» dedik lerl etil. baharlı, limonlu bir plftv pi-çirmiş, hazırlamıştı. Alman kızı her sabah geliyor ve akşamları evine gidiyordu. İlk günler iyi geçti, fakat bir gün dikkat ettim ki evden yavaş yavaş benim küçük eşyalarım yok oluyordu. Pa-risten getirdiğim bir çift uzun eldiven, mendiller, bir de küçük seyahat ütüsü yerlerinden aşınlmıştı. Bir gtln yarım yamalak Alman-camla kıza eşyalarımın yok olduğu-nu. eger bir çöp daha kaybolursa derhal Sadlkof.» haber göndereceği, mi söyledim. Bunun üzerine Alman km elime ve boynuma sarıldı. Sadikofun bunu duymamasını rica etU. Ve çaldığı şeyleri gagj getirdi. Fakat ben bundan sonra bu kızı yanımda tutmak İstemedim. Bir gün Anninin tercümanlığından İstifade ederek bc nlm henüz para kazanmadığımı, ne hizmetçiye, ne de katibe ihtiyacım olmadığını arlık gelmemesini söylettim. Zaten bu kıs çok sevimsiz bir mahlûktu. Evde yapyalnız olmayı bin kere tercih ediyordum. Esasen Anni beni hiç yalnız bırakmıyordu. Sadlkot ta ara sıra uğruyor, işlerden haber soruyordu. Ben de; — Boş oturuyorum. Gelen giden yok. Siz reklam yapacaktınız kumaşlar alacaktınız, ben de modeller yapacaktım. Ne vakit bunlara baş-Iry ocaksınız ? Diye sorduğum vakit Sadikofun cevap bulmakta güçlük çektiğini ve atlatma yoluna saptığını görüyor, dum. Sadikofun hazır parası olmadığına. İyice kanaat getirmiştim. Fu. kat oger bu günlerde bir kimse gelip de elbise yaptırmazsa vaziyetim yine rene bir şekle girecekti. Yine cebimdeki paralar suyunu çekmek Üzere İdi. Heı dakika gözlerim pencerede, kulaklanm kapıda bir insan bekliyordum. Yeni bir halaskar... Nihayet şükür, bir gün süslü giyinmiş bir Rus kadını yanında bir erkekle geldi; — Sizi bir aydır arıyordum, dedi. Bir türlü adresinizi ele geçiremedim. — Niçin? Dedim. Benden size kim bahsetti? — SİZ* Ftıtzanuı evir.! tavsiye e. den Rus Madam... Ben bir pansiyonda oturuyorum. O -! . orada oturur- Kahve ve çay birliği, tevzi ettiği kahvelerin çekilmiş ve saf bîr halde halka satışını temin edecek Ticaret Vekâleti, kahve darlı-1 gına meydan vcımemek için tevzi şeklini bazı esaslara istinat ettirerek değiştirmiş ve bu hususta İstanbul çay ve kahve birliğine yeni emirler vernıişlir. Çay ve kahve birliği, şimdiye kadar tevzi için kendisine verilen kahveleri, muayyen nisbetler dahilinde kuıu kahvecilere vermek!*» iktifa ediyor ve bu kahve, lerin çekilmiş bir halde halka sa. tılıp satılmadığını takıp ve kon-trola lüzum gülmüyordu. Halbuki, birlikten bu suretle kahve olan kuru kahvecilerden bazıları, ele geçirdikleri bu kahvelerden bir kıdmını çekip salıyor, diğer bir kısmını da yüksek fiyatlarla gizlice bazı muhtekir ellere dağı. Yardım Sevenler Cemiyeti çalışmalarına devam ediyor Millî müdafaa için hazırlanacak peksimet torbaları dikişine başlanıyor Eğlence yerleri tarifeleri Yeni tarifelere yüzde yirmi beş zam yapıldığı söyleniyor Gazino, lokanta ve emsali içki. li ve İçkisiz eğl-nce yeıleıi ile bahçelerin bu yıla mahsus tarifeleri alâkodırlarca tanzim edile, rek belediye daimi encümenine verilmiştir. Bu tarifelerin eskilerine mabetle yüzde yirmi beş derecesinde yüksek olduğu söylenmektedir. Hattâ kır kshvclcnnde bu fincan kahvenin beş kuruşa verilmesi dc münasip görülmedi, ği için buna da münasip bir zam yapıldığı intilmijtir. Dün, kendisi ile göıü}cn bir muharririmize içkili bir bahçe sahibi tuman söylemiştir: s— Bu seneki tarifede içkilerin evvelce olduğu gibi yine meze ile beraber verilmesine ve lakat meze maki arlarının bahçe sahiplerinin takdirlerine lemadı»nesi- j ne dair bir kayıt bulunduğunu j ısıttım. Bence, bu tarz hiç muna-- P değildir. t^ünlc müfteriler ile bahte ve gazino sahipleri arasında bir çekime zemini olacaktır bu. 1 arifeyi yapanlann meze. lerin cîna ve miktarlarını da tayin etmeleri ve bu surece zuhuıu her vakit muhtemel bulunan talep vc tenkitleri Önlemeleri herhalde lâzımdır. Kahveye de bir miktar zam edileceği eğer doğru ne. bu L rar bizi çok müşkül bir vaziye. tc sokacaktır. Çünkü, bugünkü tarifeye göre verdikleri paraya mukabil pek haklı olarak hala ( kahve istemekte ısrar eden müşterilere bu yeni ve zamlı tarife ı.e, halisini burmak imkânı mevcut olmadığına göre, nohutla karilik kahveleri veya safı nohut kahve takUtlerini nasıl içileceğiz vc karşılaşacağımız ıtüazian nası önliyeceğiz bilmem. Taksim meydanındaki su hazinesi Taksim meydanında bulunan su haznesinin kaldırılıp kaldırılmaması hakkında belediye ile şehircilik mütehassısı atasında bir noktai nozar ihtilâfı çıktığı haber alınmıştır. Öğrendiğimize göre mütehassıs, meydanın genişletilmesi ve daha ziyade güzelleştirîl. mesı için bu haznenin kaldırılma. I ünce iki gençle iki kadın bir taksini tatemekte, belediye de bazı siye allıyaıak Boğaza açılmışlar düşüncelerle bu dileğe tarahar vc Yenikoy palasta inmişlerdir, görünmemektedir. Keyfiyet tel- Orada eğlencelerine devam kik edilmekte ve bir hal çaresi ederlerken Norveçli gençlerden bulunacağı ümit olunmaktadır. biri cebindeki 160 doların aşınl- tıyordu. Bu laız son zamanlarda şehirde gazlj b.r kahve tıcaıetıne yol açmış, ötede bende hem de yan yarıya nohut veya kuru bak. la ile karışık olduğu halde kıloag beş lıroya kadaı kahve satılmağa başlanmıştı. Ticaret Vekâletimizin büyük bîr isabetle verdiği bu yeni kara. ra goıe. badema kahve ve çay birliği, tevzi etliği kahveleıin çekilmiş bir halde vc saf olaıak halka tevzi edilmesini de temin ile mükellef ve mesul tutulacaktır. Memleketimize geldiği söylenen 30 bin çuval kahve peyderpey piyasaya verilecek, toptan ve pe. rakendc tevziat, yazdığımız gibi. birliğin nezaret ve mesuliyeti altında icra edilecektir. İstanbul Yardımsevenler cemi. yeti azaları, son toplantılarında yardım işlerinin tevsii etrafında görüşmeler yapmış ve bilhassa milli müdafaa İsleri için hazırlan, ması istenilen peksimet torbalarının dikilmesi iji için bazı tedbirler almışlardır. Bu toplantıda şehrimiz Sanat okulları müdürleri de bulunmuştur. Dikilmesi taahhüt olunan tor. balara ait kumaşlardan bir mık-tan Sanat okul müdürleri arasında taksim edilmiş, bakiyesinin de Halkevlerine gönderilmesi müna. aip görülmüştür. Bu kumaşlar bugünden itibaren biçilip dikilmeğe ve torba haline getirilmeğe başlanacaktır. Cemiyet bugünlerde Eminönü Halkevinde toplanacak ve gönül, lü hastabakıcı mekteplerine dahil olmak üzere müracaat eden bayanların mekteplere taksimi i*i ile meşgul olacaktır. Yarın da idare heyeti toplantısını yapacak, tır. Bu toplantıda bıiharsa. cemiyete Taksim'de Beden Terbiyesi dııektöılüğüne ait binada tefrik edilen daüe için yapılması lüzum, lu bulunan hazırlıklar görüşülecekti.*. Turan Barda başlayıp Yeniköy Palasta biten bir macera Yapağılara konan fiyatlar Tüccarların zam talebi alakadarlarca reddedildi SUmcrbank tarafından satın alınması mukarrer yapagılura konulan fiyatlar bazr yapugı tüccarları tara-fındn İtirazla karşılanmıştır. Bunlar tarafından yapılan müracaat ve fiyatlara zam dilekleri lakadarlarca reddedilmiş vc mıntka ticaret müdür lugü tararından verilen cevapta, bilhassa zam yapılmasının imkansızlıkları açıkça bildirilmiştir. Yalnız, evvelce mübsyaa fiyatları tesblt edilmiş olun güz ve kuzu yünleri İçin kilo başına 71 kuruş vc randımanı yüzde elli beşten yüksek olan msllsr I-çln de puvan biçin a otuz kuruş fiyat kabul edilmiştir. - 26 . 5 . 941 Muhitin tesiri "li dahiliye nazırının neş-rettiği bir emirname ile ıılı Nazi partisi lider Goozale* von Marses bir akü bastabane-sine yatırılmış. Havadisin buraya kadar olan noktası biıi alakadar etmez. Fa. kal bu haber şöyle tamamlanıyor: «Htırlsrdadır ki bazı malûmata nazaran Von Marses bbı timarhanede doğmuştur.s Ha, şimdi işin şekli değişti; demek ki, doğduğu muhitin do insan Uslünde mühim bir tesiri oluyor. Böyle bir nazariyeye göre ta. nıdıklarımızın nerede dogmua olduklarını tahmin etmek bçlkJ kabildir. Meselâ B. Halil Lûtfi'nin bir bankanın tasarruf servisinde, radyonun bayramlar ve mıv^ spikeri B. Sait Çelebi nin tt berber dükkânında, B. Necip Fazıl Kııaküreğ'in bir dev ayna-, sının önünde, B. Velid'in bir şadırvan altında, B. Hüseyin Yalçın'ın Tellitabyede, avukat B. Rami'nin Karagöz perdesini* dibinde, B. Abidin Daver'in bâr dretnotun çanaklığında doğmuş olmaları hatıra gelebilir. Tanıdıklarınızı şöyle gözden geçiriniz ve onlara yukandakî nazariyeye göre birer doğum yeri tasarlayınız, üç beş dakika hoş bir vakit geçirmiş olursunuz. KÖR KADI İç Ticaret Umum müdürlüğü Geçende iç ticaret umum müdürlüğüne tayın edilen Vlşldekl ticaret mü messillglm Cemal Ziya. vekaletçe görülen lüzum Üzerine Vlşl ticaret mümessilliği vazifesinde tbka edilmiş ve keyfiyet elyevm Vlside bulunan mumaileyhe bUdlrUmlştir. Iç Ucaret u-mum müdürlüğüne dış ticaret dairesi reis muavini Celal Yarman tayin edilmiştir. İki bar artisti iki Norveçlinin cebinden 180 doları nasıl aşırdılar ? Evvelki gece şehrimizde zabıta ve adliyeye intikal eden bir hırsızlık ve fuhş hâdisesi olmuştur. Öğrendiğimize göre hâdise şöyle cereyan etmiştir: Tokatlıyan otelinde otuıan ve Norveçli oldukları söylenen iki genç o gece Beyoğlunda Tuıan bara gil'mişler, bir müddet sonın bar artistlerinden Marya ve Ma-tilda ile dans ederek masalarına çağırmışlar ve gece yansına kadar beraberce içerek, dans ederek eğ-...nrruşlcr. Gece yarısı bsr kapanınca, ka. dınlara bir otomobil gezintisi teklif edilmiş ve bu teklif kabul edi- dığını farkederek Tokatlıyan ote. Üne meseleyi anlatmış, otelden de polise haber verilmiştir. Polisin araştırması üzenne. Ma-tild tarafından aşmldığı anlaşılan dolarlar Yeniköy palasta Norveç, li gencin Matildle birlikte yattığı odadaki koltuğun minderi altına saklanmış olarak bulunmuş ve sahibine iade edilmiştir. İki kadın polisçe alıkonulduğu gibi otel müstahdemlerinden Yor. go. Ali» vc Kadri hakkında fuhuş, maksadıle oda göstermek ve kiralamak suçundan zabıt tanzim edilmiş ve maznunlar Sarıyer müddeiumumiliğine verilmiştir. Müddeiumumi Kemal Bora otel sahibi hakkında da tahkikal açmıştiT. Tahkikat ikmal edilince maznunlar mahkerneve verilecekler, dır. İplik tevziatı üzerindeki tetkikler Şehrimizde yapılacak iplik tevziatı üzerinde tetkikler yapmakta olan İktisat Vekâleti sanayi tetkik heyeti rsjBl Şevket Süreyya, tetkiklerini ni-hayeUcndirerek Ankaraya avdet etmiştir. Alakadarlar arasında söylendiğine göre. Şevket Süreyya tarafından tanzim edilen rapor vekaletçe tasvip ve kabul edildikten sonra şehrimizin bazı evlerinde çalıştırılmakta olan çorap makineleri için de, diğer imalathaneler gibi, muayyen miktarda iplik verılmlye başlanacaktır. Köylü Bez Amilleri kooperatifi kuruluyor Yeıli bezler imali hakkında Şile kazası ile Ömerli nahiyesine bağlı köylerde tetkikler yapmağa memur edilen heyet, vazifesini ikmal ile jehıimlzo avdet et-mişiir. Öğrendiğimize göre bu he. yet, merkezî Şilede olmak ve bir şubesi de Ömerlide bulunmak üzere köylü bsz âmilleri arasında bir koopeıatif teşkil edilmesini muvafık bulmuş ve mahallerinde, ki müstahsiller ile dc bu hususta mutabık kalmışlardır. Bu civar köylerde bulunan tezgâhların miktarı arttırılacak ve hurda halinde bulunan tezgâhlar da tamir ettirilerek kullanılacak bir hale so. kulacaktır. Vapurlarda yeni yolcu ve navlun ücretleri Denizyolları umumi müdürü ibrahim Kemal Bay bor a. vekalet tarafından vtki olan bir davet üzerine Ankaraya gitmiştir. Bu davetin, bir komisyon tarafından tesbit edilen vapurların yeni yolcu ve navlun ücretleri ile alftkadar olduğu söylenilmek-tedlr. Bu komisyon kömür fiyatlarının artma-'ı Üzerine bazı ücrcUere yüzde on be; nısbetınde bir zam yapılması Itıbarlle dıger kısım ücretleri dc tesbit İle meşgul bulunmaktadır. Nafıa Vekili Ankaraya döndü Bir koç gtindenberi şehrimizde bulunmakta olan Nafıa VekUİ Ali Fuat Cebesoy istanbul ve Trakya d akl tetkiklerini bitirmiş ve dun akşamki trenle Ankaraya avdet etmiştir. Bursada bir kooperatif köyü kuruluyor Bursa. rVataı.) — Bursa ve Uludağ bahçeli evler kor-r, erat iti Uludağ du Karabı ve Kirazlı yayla mın. takalarında bir kooperatif kOyü kurmağa k.ırer \cimi-jlir. Bu sahada gü zel ve sıhhi evler inşa edilecektir. Istiyen vtandaşlar kooperatife müracaat etmektedirler. takvim 2fl MAYIS 311 PAZARTESİ AY: A - Gt'N: 116 - Hızır: II RUMİ: İSİ7 — MAYIS: İS 111« KI 1533 — Reblullhrr: -9 VAHİT ZEVALİ EZAM GÜNEŞ: ÖĞLE; İKİNDİ: AKŞAM: YATSI; LMSAK: 6.3* 13.11 17,10 20.30 22.25 »05 4.41 8.39 12,00 1.56 7.53 oradaki atıcının ahbabı İmiş. sizden bahsetmiş. «Almsnlann parasını kazanıyor» diye size pek Öfkesi varmış. Bunu İşitince ben de oraya te. lefon ettim. Telefonda karşıma matmazel Tarnopol çıktı ve bana adrt-slnlzl verdi. Ben bu kadını gökten düşmüş ye-nl bir nimet bulmuş gibi sevindim. Çünkü bir paket içinde kurşuni ko-dife kumaşlar getirmiş, bir gece lV bUesi İle bir gece kabı İstiyordu. — Bundan sonra, diyordu. Bütün tanıdıklarıma sili tavsiye edeceğim Buseniz bls Ruslar giyinmek lçl.ı Berlindc ne sıkıntılar çekiyoruz. Al. manlar hiç modadan anlamıyor, ellerinde zarofet yok. Biraz İyicelcrl-nin de pahalılıktan yanlarına varılmıyor. Siz lyl yaparsanız Berlindc çok para kazanırsınız. — Berlindc şimdi beni en çok korkutan ev meselesidir. Eger rahat o-turup çalışacak yerim olmazsa hiç bir ış çıkaı amam. (Arkası var) — Biliyorum. R-Men dr*M mi? Gene kızın golleri hayretten açıldı: —- Nereden hlllyorsunur" Yalnız, ölen o drgü kl.. Gazete birçok ölenlerin l-ııılnl fa. nyor a. -.....lı anladım. Blrur evvel bir düğün ı, ,ı.ı,ıı,.i. m ,ı......,( utmak İKİedlğiml söylemiştim.......... uıdudınu. defcll ml? — Hayır... Ondun ılegü... Bunu bana -i' dün ameliyattan evvel anlatlınır. Ben Boldendin arkatlaşıyon. ıt.u düğününde şahidi oUrak bulundum. — Size ne söylemiş nUbUirbıı? Diln ateşim vardı belki de *ayıklsdsm. Fakat ne söy-ledtnı acaba T — '.ulu takmış mı idi T Diye sordunuz. — Ya. Siz ne cevap verdiniz? — «Evet, (.ı.ını iı Dedim. Ruir halecan Kimin Rndıının cevabını bekliyordu. Fakat o «-» çıkarmıyor, sakin »e»»!/, yatıyordu. Cevap verecek hail yok. lu. K.ıı kı/ı fazla UıdH-tundrn dolayı mü-I...-H uldu. n.ı.ı.ı.¦ tıkmağa hazırlanırken Roda gözlerini açtı ve dedi kir — -k.ı.ıı bir şey rla . ,ı.,. .ı,,. -,. mektubumu postaya verir mUlnlz? Yastığın altından kapalı bir zarf çıkararak Itull'u uzattı. Itıılf /arlın .......... şu udrevl okudu: • Mahlrn akağında X I0U3 numaralı taksi otomobili şoförüne» Kıs, izahat verdi: — Bd taksi şoförünün arahssında saatimi du-urdıım. lyl ki otomobilin numara*ım jlnuf bulunuyordum, -utun bence pek kıy- YEŞİL GÜL Yazan: Roy Wikeis — 21 — Çeı A. E. Yalmı metildir, bir hatıradır şöfora saatimi bul. duv*a bana İade etmesi İçin yazdan. Acaba bu mektup posta Ue gider mi? Yolua polis vasrtasUe elden ml göndermeli? — KIs merak etmeyiniz. Ben çaresine bakarım. li .ıı mektubu göndermek taraftarı de-ftlldl. Meheblnl sonra Rodaya Izolı edecekti. Genç kı/. o kadar heyecan İçindeydi kl blru/. d.ıhn hıçkırıklarla atfamaıta haşlıyacoklı. Ralf: «r.eçmlş oNun» diyerek odadan gsfc-tı. Dı-tarua lanmıadıfcı bir adamla kar-ılaş-lı. adanı krn.lh.lnl tanıyarak: — Ren 1*11% müfettişi Rason dedi. l'şak VValler'de söze karıştı: — in- müfettişi dün aksanı da geldi. Vıırıılı Baya* II" görünmek l-llyor. u .ıı .nl.m,-ili.ı muhafıızayıı çalışarak 86-vd]i tenli: — Zannetmiyorum ki M la Huda »Ulııle-gurU*c«ck halde otsun. Fakat salona buyuru nur. konusalını. Maksadı vakit kazanmaktı. Rodanın rl. rafında enrarlı bir İş v»rdı. Bunu kendi kendine balletenege oe kadar «alı;*» buna mu- vaffak olamıyordu. Her holde bu İşe nolU karışacaktı. Delki kendilini de sorguya çekeceklerdi. Onun için karMsında poll* nıü-frttlşl Rason'u E«nin.e hayret etmedi. Sadece milfrttlşln Rodayı görme-lne mani ol. matıydı. Evvelâ böyle bir heyecana tahammül edecek kuvveti yoktu. Sonra da teldl-keuln farkında rii'gUrfl. Vakit kazanmak mak-ııdllo Itaton'u bir müddet .. 11 .ı m .-. ¦ muvafık buldu: — Mis Rodayı sorguya çekmenize mani olamam. Fakat hu genç kız yeni ameliyat oldu. Zarif ve hab-lrdir. Mıftaadr edlıılı de duktora telefon cdryüıı, egtr o İrin »erlrno konuşursunuz. Telefonu ai.li, ıııııııarayı çevirdi. Doktorun cevap vermwlni beklerken Ranson'a yan gos 1« lıoklr. Müfelllş telefonun yanında dun.a ve taksi şüfürUne yazılmış olan mektuba bakıyordu. Ralf bu »arfı oraya masanın Ürerin" tu-r,k,.¦¦•«. Zarf almak üzere elini uzatırkra Sason ondan evvel yerinden fırladı ve sarfı baptı. RALF FOLİS '-ı.......w um. çlb_\\Ll LD1YOK Bir an Ralf olduğu yerde dona kaldı. Mektubu postaya vermege- tereddüt ederken şimdi o mektup polisin eline geçmişti. Telefon numaraonuo meşgul olduğunu an. ¦ayraca kapattı ve Rasvn'a hitaben sert bir acele: — Bana bu mektubu bcıneu İade edinir, dedi. — Affedersiniz, fakat vazifem bu mrklu-ba el koymağı emrediyor. — Pek ula, demek vermemekte İsrar ediyorsunuz, öyle ml? Ralf hemen lelelıma koştu ve poll, mı durlÜKânu aradı, l'oll* nıudurile görüşme* İstediğini söyledi ve -u -eklide bVM ba-l* «u: — Slr »Villam, ben Ra" Brirll memurla, rınızdon Rason e»Ilım geldi ve masanın Uıe. rinde duran bir mektubu aldı, İade el inek İstemiyor. Emrederseniz onu bana versin l. ı.kı.ı- ederim. Sonra telefonu Ruson'a uuıtarıık: _ Polis müdürü Mr VVillonı silinle g» rüşmek istiyor. Müfettiş telefonu aldı kı-a bir m,.k .!•.....- den »¦¦ıır.t Rılt"a duneirk: (Arkası var) Başnıuharrİriı Ahmet Emin YALMAN VATAXTM — ı H-'ilı. Mofa F"*»». *. SS Telerò a t«lM — Telgraf TAT AH I.l 27 MAYIS 1941 SALI fiyatı 5 Kuruş SİYASI SABAH G A Z E T E S Y.T Yıl: I — Sayı: 274 V, Yalova Kaplıcaları TERMAL OTELİ Açıldı Meclis, bütçe müzakerelerine başladı -_t_. ¦ . ..... ¦-¦- -----¦! . ı Başvekilin kısa ve veciz izahatı ve Maliye Vekilinin nutkundan sonra : " Riyaseficümhur, Divanı Muhasebat, Başvekâlet, Devlet Şûrası, Matbuat, İstatistik, Meteoroloji, Diyanet İşleri Maliye Vekâleti, Düyunu Umumiye, Gümrük ve İnhisarlar İdareleri bütçeleri kabul edilmiştir B. Çörçil Bey 'in annamesı Hâdiselerin bugünkü manzarasında İngiltere için karanlık noktalar vardır. Fakat bu aym harbin dönüm noktası olması da pek âlâ mümkündür. Yazan: Ahmet Emin YALMAN 2 ngiltere Başvekili B. Çör-* çil. yakın bir zaman için ingiltereye her halde bir tecavüz bekliyor. On dört milyon aüsha olarak hır beyanname hazırlaması, halkı sıkı sıkıya i-kaz etmesi ve herkese vazifesini şimdiden anlatması bunu gösteriyor. B. Çörçil. bu kanaate Girit harekeline bakarak mı varmıştır, yoksa Alman hücum hazırlığına dair müabet malûmat mı elde etmiştir. Bunu bilmiyoruz- Fakat bugüne kadar B. Çörçil. daima fena ihtimaller üzerine yürümüş, vaziyetin daima fena taraflarını Öne sürmüş, İngiliz milletini zafer vaadlerile ve yem borularile değil, felâketi gözleri önünde canlandırmak Buretüe harekete ve mukavemete sevketmiştir. B. Çörçilİn bu hareketlerindeki mânayı anlamıyanlar çoktur. Alman ve İtalyan gazeteleri, ingiliz Başvekilinin kara ihtimalleri açıkça ileri sürmesini daima propaganda mevzuu yaparak kendi memleketlerinin halkını tatlı tatlı oyalamışlar-dır. Fakat Çorçilin tuttuğu ihtiyatlı ve vekarlı gidiş. Başvekilin ingiltere ve Amerikada temin etmek istediği tesirleri tamamile yapmıştır. Bu son günlerin hâdiseleri İngiltere hesabına parlak gitmemiştir. En büyük harp gemilerini kaybetmişlerdir. Akdeniz donan malan Giritte mühim zayiata uğramıştır. Bu taraflarda kâfi miktarda hava kuvvetleri bulanmaması yüzünden Giridi kaybetmek tehlikesine de maruz bulunuyorlar. Giridin kaybedilmesi, Şarki Akdeniz hâkimiyetinin kısmen elden gitmesi ve Kıbrıs. Fılistınle beraber Mısırın havadan daha sıkı bir tehdit altına düşmesi demektir. Fakat buna rağmen demokrasi cephesi hesabına bedbinliğe dümek doğru değildir. Almanlar Libyadaki muvaffakiyetli taarruzlarına geçtikleri zaman o hızla Süveyşe kadar varmaları beklenmiş ve pek çokları İngilterenin Akdeniz hâkimiye-(Devamı 3 İncide) Alm an aıkerlerİ Deniz harbi Groenland'da mı Izlandada mı vukua geldi? Vaçinglon. 26 (A. A.) — (Huka) Hood muharebe kruvazörü nün zıyaı. İngiltereye yapılacak bahri yardımın arttırılması meselesi etrafındaki münakaşalar üzerinde büyük bit 10I oy-nryacak gibi görünüyor. Müatakil ayandan Noria gazetecilere beyanatta bulunarak Amerikanın kafilelere refakat vazifeai görmek üzere Kanada veya İngiliz donanmasına derhal eberntniyetli miktarda harp gemileri devretmesi lâzımgcldi-ğini söylemiştir. Son deniz muharebesi, Rı -seve İt'in salı gunu irat edeceği nutukta. Amerikanın Sarp gemileri ile kafileleri hım -Vc ettirmek veyahut İngiltereye yeniden harp gemisi teni— edecek tedbirler almak şıklarından büini tercih ebmesmı teati* yarayacaktır. Korsg'c liderlerinden biı çoğu, hususi mükâlemelerde. Roo-sevelün haricî siyaseti umumi hatlarla ,zah etmek niyetinde ol. duğunu ve harbe daha faal bir şekilde işOrâdc hususunda şimdilik yeni fikirler jleri sürmıyeccğı-ni beyan etmektedirler. Birleşik Amerika devletten hükümeti. Groenlandla bu mm-(Devamı S İncide) Hanya garbinde Çok şiddetli muharebeler oluyor Almanlar, deniz plânörlerîle de asker getiriyormuş Paraşütçülerin tükenmiye başladığı bildiriliyor Kahire. 26 (AA) — Ort. şark İngiliz umumi karargâhının tebliği: Giritte Kandıyc ve Resmo'da vaziyette hiçbir değişiklik yoktu'. Maleme mıntakaıında Alman, lar, havadan nakledilen muazzam takviyelerin gelmesi üzerine şiddetU bir hava bombardımanının himayesi altında Hanya'nın garbindeki kıtalarımıza karşı şıd. detli bir taarruzda bulunmuşlardır. Düşman ağır zayiata uğramış olmakla beraber mevzileri-mize girmiştir. Yeni Zelanda kuv. vetleri mukabil taarruza geçmişlerdir. Şiddetli br muharebe devam etmekledir. * Nevyoık. 26 (AA.) — United Pressin yazdığına nazaran Almanlar Gındj istilâ için yeni sistemde deniz planörleri kullanmaktadır. Bu planörler tayyareden sahil civarında ayrılmakta ve geceleyin de asker çıkarılmasını mümkün kılmaktadır. İngiliz hava kuvvetleri Ciritten ayrıldıktan sonra da Yuna-rustandakj Alman üslerine karşı akınlarına devam ediyorlar. Gi-ritteki İngiliz topçu mevzileri de Alman tayyarelerinin fasılasız olarak devam eden sili saatlik (Devamı 8 incide) 50 vapur Mühimmat dolu oiarak İngiltereye salimen vardı Londra. 26 (A.A.) — 5Ö vapurdan mürekkep en mühim vapur kafilesi 25 milyon ingiliz lirası kıymet indeki hamulesini çıkarmıştır. Bu hamuleler emniyet içinde memlekete dağıtılmıştır. Deylı Meyi gazetesi bu kafile hakkında diyor ki: Seyahat sulh zamanındaki kadar sükûnelle yapılmıştır. Vapur. Urdan birinde son model bombardıman tayyareleri bulunmaktaydı. Kafile ayni zamanda yiyecek maddeleri de getiriyordu. Mürettebat duyduktan »evincj gizlemiyerek şunları söylemişlerdir: Zayiatsız gelen ilk kafile deği. Uz. Denizaltılar m hakkından gel. mek hususunda muvaffak olunmuştur. Atlanlikle Amerikan do. nanmasının bize pek büyük faydacı olmuştur. Amerikalıların yeni tip bir gemisi Vaaington, 26 (AA.) — A-merikan Irmanlan üzerine yapıla-cak akınlara karsı yeni tıp bir ge. minin Amerikan donanmasına iltihak edeceği ifşa edümektedır. Bu geminin, hareketi radyo ile ta. kip edilecektir. Sürat istenildiği gibi azaltılıp hız la tt Uçaktır. Lİverpol kruvazörü Tokyo. 26 (A.A.) M.sako Şimbun gazetesinin Şanghay mu. habirıne göre. İngiliz Lıverpool Krovazorü cuma günü Manılı* civanndaki Amerikan deniz üssü elan Cavıteye gelerek meyimah-ruk almağa başlamıştır. Mezkûr gazete bunun Alman korsanlarına kar*ı kovmak üzere Pasifıkle daha sıkı bu İngiliz - A. merika iş 1" 1 delâlet etliği- ni ilâve eylemektedir. Ankara. 26 (Telefonla) — B. M. MecUai bugün, reis Abdülha-lik Renda'nın reisliğinde toplandı. Dinleyici locaları çok kalabalıktı. Vekiller, ön sırada yer almışlardı. Evvelâ Maliye Vekili, bir saatler- fazla süren nutkunu söyledi. nra müstakil grup reı. si Rana arhan. bütçe hakkında temenna)' ide bulunarak devlet mübayaatının lasarruf maksadıle tevhit edilerek bir elden idaresini, ücretli memurıyeılerin maaşa kalbini bilhassa istedi. Söz alan Mazhar Müfit, tasarruf maksadıle. dördüncü hanç olmak üzere umumi müfeUişliklerin ilgasını, bütçenin tenvir, teshin, kırtasiye ve mefruşat fasıllarının fazla olduğundan bu fasıllarda tenzilât yapılmasını isledi. Sonra, Berç Türker, hazırladığı yazılı nutkunu okudu. Söz alan Ziya Gevher tenkitlerinde, 21 milyon liralık varidat fazlasının ve bütçede yapılacak bir çok tasarrufların olduğu gibi Millî Mü. dafaaya tabaİsİnı, Maliye bütçesinde her sene cemiyetlere yapılan ve mühim yekûn tulan nakdi yardımın kaldırılarak Millî Müdafaaya verilmesini istedi. Bu tekliflere evvelâ bütçe encümeni mazbata muharriri Hüsnü Mecliste bütçe hakkında kı sa ve veciz izahatta bulunan sayın Başvekilimiz Dr. Refik Saydam Kitapçı cevap verdi. En sonunda Başvekil, veciz kısa beyanatında cevap verdikten sonra bütçe fasıllarına geçilmiş. Rıyaseticümhu:. Divanı Muhasebat. Başvekâlet, Devlet Şûrası, Matbuat, İstatistik, Meteoroloji. Diyanet jşU-rl. Maü. ve. Düyunu umumiye. Gümrük, İnhisarlar Vstçelerı kabul edilmiştir. Yarın, bütçe müzakerelerine devam olunacaktır. Cumhurreİsimiz İsmet Inonu. saat üçte Meclise gelerek geç vakte kadar dairelerinde mesgu' olmuşlardır. Başvekilin izahatı Ankara. 26 (A.A-) — Büyük Millet Meclisinin bugünkü toplanırında bütçe heyeti amumtye si üzerinde Ue&i «ürübnüş olan mütalâalara karşshk «4* rast Baş vekil Dr Refik Saydam aşağıda ki beyanatta bulunmuştur: (Dvvasaı * laesaaı Bir Amerika gazetesi Amerikanın çok şiddetli tedbîrler almasını istiyor Bu tedbirler dokuz maddede hulâsa edilmektedir •Girit harekâtı devam ederken Almanlar, Grbenhtnd açıklarında İngilizlerin en büyük harp gemilerinden birini batırmışlardır. eBu. Ingilterede ve Amerikada derin akisler uyandırmıştır. Ve Amerikalıları da. harbin kendi hudutlarına yaklaşması endişesine düşürmüştür. «Amerikanın durumunu mütalâa eden Nıyuz Popl diyor ki. Amerika hiç olmazsa şunlan yap. malıdır: 1 — Yalnız harbin devamı müddetince işgal al unda bulundurulacağını resmen vaadederek Dakarı işgal, 2 — Mihver taraftarı olan Vichy hükümetine ait olarak garp nısıf aüretınde bulunan bütün adaları zaptetmek, 3 — Müdafaa için lüzumlu «ö. rülen Atlantik topraklarını himaye etmek üzere işgal. 4 — Mıhveıın Amerikadakı bütün kıymetlerine el koymak, 5 — Bütün Mihver devletleri ile diplomatik münasebetleri keserek bunların casus ve propagan. dacılarından kurtulmak, 6 — Amerika donanmasını, ingiltereye gönderilen harp malzemesi vesaıı maddeleri nakleden vapurların himayesinde kullanmak. 7 — Bitaraf kalacaklarını ümit ettiğimiz memleketlere yardım etmek gibi gulunç ve netice, siz siyasete nihayet vererek yardım plânını, Mihvere düşman ol. (Devamı 5 İncide) Fransa — Müsaade et de, şu resmin altına yazdması lânmgelcn cümleyi soyl iye bileyim. Irak Harbiye Nazırı Uzun müddet kalmak üzere Ankaraya geldi Ankara, 26 (Telefonla)—evvel refikası ve çocuklarını Bir kaç gündenberİ şehrî- Bir müddet evvel şehrimizi Ankaraya göndermişti. Tah mizde bulunan Irak elçimiz mîn edildiğine görtf. Naci Cevat bu akşam Iraktaki Şevket uzun bir müddet An vazifesine hareket etmiştir. karada Oturacaktır. Londraya göre Irak nazırlar. I Londra, 26 (A.A.) — Rasit AH htl-Irak ElçİmİZ kûmeti hazırlarımı! Ankara, 26 (Telefonla) —i (Oı— ziyaret etmiş ve sonra Iraka dönmüş olan Irak Harbiye Nazırı Nacİ Şevket, bugün, tekrar Ankaraya geldi. Evvelce bildirildiği gibi Nacİ Şevket, bundan bir kaç gün Amiral Readcr Alman deniz başkumandanı Amerikanın vapur kafilelerine refakat usulünü Harp hareketi ve tahriksiz tecavüz sayıyor Berim, 26 (A.A.) — Alman donanması kumandanı amiral Rader dün Amerikan gazete muharrirlerine beyanatta bulunarak. Amerika tarafından vapur kafilelerine refakat usulü kabul edildiği takdirde bunun bir harp hareketi ve Almanyava karşı tahrik, ¦iz bir tecavüz teşkil edeceğini toy I* .niştir. İngiliz donanması lehine ve Almanyaya karşı Amerikalılar ta. rafine"-- devriye faaliyeti göste-nkmeaıne Almanyanın lakayt vc seyirci karmasını kimse bekltye-mez. B. Roosevelt nutkunda Çok mühim şeyler İlân edecekmiş Bunların arasında bitaraflık kanununun ilgası da var Nevyork. 26 (A.A.) — Gazetelerin bir çog-u reisicumhur Roosevei-tın yarın söylemesi sabırsızlıkla bek Icnılen nutku Üzerinde Hood saftharp zırhlısı hadisesinin tesir yapacağı mü talaaaında bulunmakladır. Şimdiye kadar Rooseveltln nc söylemesi muh temel olduğuna dair salahiyetli kaynaklardan
hiçbir şey
u*ş* edumemış-ür. Ticaret nazırı Jeaae Jones. dUn Aolanta'da söylediği nutukta Rooae-vclt'in yapacağı beyanat hakkında nazırlarla istişarede bulunmamış olduğunu bildirmiştir. Gazetelerin mütalaası.-,a gorc. Roosevelt fevkalade vaziyetin mevcut olduğunu, MarUnıkin işgal edileceğini, gemi kafile sisteminin tatbik olunacağını ve bitaraflık kanununun ilgasını ilan edecektir. Vllkie bir nutkunda demlşUr kı: Amerikan milisti demokrasinin ile-rı karakollarım tutmağa katiyen aa. melmifUr. Vaşuıgtonun bazı nıahfulenndekı telakkiye gore. Amerikanın gemi kafile sistemini tatbik clflgı takdirde hasıl olabilecek vazıyete dair Alman donanması kumandanı Amiral Ru-de'ın ihtarı ve dlger taraftan Hindi. Çinideki Amerikan mallarının Japonlar tarafından müsaderesi. Roosevel-t'ln yarınki beyanatında ihmal edemi yecegı amillerdendir. GÜNÜN SES Yeni ıstılahlardan beklediğimiz ondi tde Yazan: REŞAT NURİ — Kırk elU sene evvel bir lel*ere veya matematik kitabı İle tılr ru. man %r» ptr arasında Uman »arkı y tık İti. Halbuki aradan gecen rama» İçinde edebiyat «İlli hayli *a-riı h -mi-, inini mukabil İllin dili. hemen hemen olduğu yerde kalnıış-tır. fjlındl ayni sene mahsulü bir sjkf, roman trya makale Ue bir felsefe yahut matematik kitabini yaa-yana knyananıı bo yazıları İki ayn devre alt ¦annedeolnU. Edebiyatçı gUırl lUrkçe dediğini Üt a-eık ve ındı« dille konuşup yazdığı halde İllin vr fen adamı J.ııı Namık hrmal \c Süleyman Nazil o*-maulıcası mtellglne sadıktır. Ru İki lUmrrnln İki ayn dil konuşmasının srhem... — K.rc r ı.iılahlardır. Taaıunat-taa sonra Umtmlal garylılaktırırken ber şube İçin bir »im yeni ıstılaha ihtiyarımı/ oldu. Tın. matematik, klmvn ve ¦ıılre - ¦ udetu bunlun-haşa »ini i'iıLth »Menileri koyma - ( Lütfen sayfayı çeviriniz.1 —i V A T A — - Avrupada 27 . 5 - 941 Nasıl Geçti ! "Satie,, davasının son safhası Çocuklukta nineye vaadedilen billurdan köşk 1 ^azaıı: Bebia Tevlik BAŞOKÇU I t---—--1 Telli ve tcrcüjne hakkı lamaınile mahfuzdur — 41 — Mahkemsce tayin edilen yeminli ehli vukuf, gayrimenkule 245,900 lira kıymet takdir etti Hazineyi izrar iddiası ortadan kalktığından alâkadarlar rapora bîr itirazları olmadığını bildirdiler Pir buçuk ayda burası benim 11-•çilııcU adreaım: - Bitim İçin zarar yok» nereye gitseniz biz yine geliriz. Fakat yer o. imakta çok güçlük çekeceksiniz, uda bulsanız bile dikiş gurultusu ıs içmezler. Başlı basınıza ev tutmağa ecnebi olduğunuz İçin hakkınız yoktur, Sonra MÜsyü de lâkırdıya karıştı: — Berlindeki para düşüklüğünü •Ibette biliyorsunuz. Her gün biraz 1aha düşüyor, para düştükçe ecnebilerin hücumu da artıyor. Bu böyle devam ettikçe herkes için felaket mu tmkkakbr. — Size adresimi vereyim: Benini «mim Matmazel •Atlas dır. MUs-yUnlln ismi de Kont Vansovlçtir. Haremine soyliyecek, o da elbiseleri, ni gelip size yaptıracak. Benim elbiselerim bitince hemen bir ahbabımı daha getireceğim. Bunlar gittikten sonra bu sevincin üzerimdeki tesiri pek derin olmuştu, Daha o dakika elbiseleri kesmiş, ertesi günkü prova İçin hazır. ^ lamıştım. Bütün gün içimde büyük ı öir neşe vardı. — Artık, diyordum. Anneme, nineme yazmalıyım! Paristcn çıkarken onlara otel değiştirdiğimi benden mektup gelmeden bana yazmamalarını bildirmiştim. Kim bilir şimdi nasıl meraktadırlar? Ya nlneclğim? Ah, ne kadar göreceğim geldi. Şu dakika onu yanımda görmek için öm rUmün yarısını seve seve verirdim. çocukluk devrelerimde nineme: — Ninsclgim, ben büyürsem, size billurdan bir köşk yaptıracağım, için de beraber oturacağız, derdim. Bu akşam yazdığım uzun mektup ta. Pariste param kalmayınca Bcrli-ne çalışmak İçin geldiğimi ve artık hayatımı kendim kazanıp kendimi yal sattığımı söyledikten sonra: Nine-cigim. diyordum. Çocukken size vs. dettlgim billurdan köşkü yaptrrama-drm. Fakat ümit ediyorum ki bir gün Berllnde kurabileceğim bir evde sizi | rahat ettirmek için elimden her geleni yapacağım. Ve bir gUn tstanbu-la geleceğim ve sizi yeni evime elimde götüreceğim. Şimdiden buna ha-zırlanmajırzı rica ederim.» Galiba bugün nineme yazdıkları, ma inanmaya büyük bir ihtiyacım vardı. Yalnızlıktan. kimsesizlikten yorgunluktan harap oluyordum. Hiç olmazsa yarın için kalbe ferah verecek İyi şeylere ümit bağlamalıyım. Matmazel Atlas kadife elbisesini çok beğenmişti. Arkadan bir de siyah esvap ısmarladı. Bîr iki gün son ra bir Rus Madam daha geldi. Çok gösterişli ve fevkalade güzel, iri siyah gözlü bir kadındı. İsminin Rozi Vansovlç ve kocasınm Matmazel Atlasa refakat eden Kont Vansovlç olduğunu söyledi. O da bir kat siyah gece esvabı ısmarladı. Gerçi gece es vabmı nerde Klveceftini pek bilml. maya hazırdı. Ailesi onu o kaoar mahrumiyet içinde yaşatıyordu kı. benden gelen eıı ktlçUk bir dostluk nişanesinden İhya olmuş kadar seviniyordu. Sadikofun evinde her gün bir takım yenilikler karşısında kalıyor-dum. Bir gün yine Annl telaş İçinde geldi: — Bu sabah Müsyü Damgar telefon etti. Benimle konuştu. Danimar-kadan dönmüş, haremini de get'r. vaplarınızı telefonda bekllyecek. — Ah, Anni. dedim. Şimdiki halde ne Müsyü Damgan, ne de eşini düşündüğüm yok. Beni rahat bıraksınlar da şu dikişleri bir an evvel bitireyim. Bir taraftan otel Adlonda akşam yemeği, diğer tarafta işçi ka din rolü, hiç birbirine uyan şeyler il. g .... Ben bunlardan daha kurtu-lamıyacak mıyım ? — Aman, dedi. Yine tuhaf laflarınıza başlamayın. Telefonu ben aça. yun da siz konuşun. Bir fırsat olursa onlara beni de tanıtırsınız. Ben telefondu Annînİn tashih ettiği bir iki cümle Almanca ile Mus-vü Damgam; Kahve ihtiyacı temin edildi 30 bin çuval tevzi ediliyor hakiki kıymetini tesbIU yeminli Davanın mevzuunu teşkil eden vo rar gördilgll iddiası bu suretle orta- ¦ ı .... niyabetinde istanbul Ta. Mahkeme reisinin İstifsarı Üzerine ve Kadastro mUdürü mühendis Makamı iddia ve alakadarlar bu ra- 'zat. Yüksek Mühendis mektebi pora bjr İtirazları olmadığını sflyle- InaryUs profesörlerinden İhsan 1. diler. Tevsii tahkikat talebinde de ve Fikri Santur, yüksek mimar bulunulmadığından İddia makamı id. 1 Soyar İle Maliye Vekaleti tetkiki dlanamcslni hazırlamak ve söylemek 3z komisyonu azasından NUzhet üzere muhakeme 12 haziran 911 per- ar.cadan teşkil edilmişti. şembe sabahı saat ona talik edildi. Türk borcu tahvilleri ncnktır. «ret O-lş bulu. * yakm-Ur, leledîye talimatnamesî tatbik sahasında Ilım.!.,.- mtştır. Bu :dlye fen iş-t içleri mü-arın talimat lekilde tadil Yardım Sevenlerin Faaliyeti Gönüllü hemşirelik için müracaat eden genç kızlar üç binden fazla Tediyata dün başlandı Yüzde yedi buçuk faizli 1033 ve 1034 Türk borcu tahvillerinin tediya-Una dünden itibaren başlanmıştır. Tedlyat yalnız İstanbul ve Ankara CUmhurlyet Merkez ve Osmanlı Bankaları İle Doyçebank tarafından yapılacaktır. 1933 tahvillerinin beher kuponuna 0,7318 dolar mukabili olarak 0,9401 Türk lirası. 1034 tahvilleri İÇ") de yalnız Istanbulda 18,75 Fransız frangı karşılığı olarak 0,5510 Türk lirası tediye olunmaktadır. GÜNE Tardım Sevenler Cemiyetinin has-tabakıcılık kolu idare heyeti azalan dün Beden Terbiyesi Genel Direk, torluğunun Taksimdeki İstanbul şubesinde bir toplantı yapmışlardır. Toplantıda yeniden açılacak olan hnstabakıcılık kursları hakkında görüşülmüş ve müfredat, programlan -- I —¦¦ da hazrrlanmıştır. Diğer taraftan kurslara kaydolun-ma mUddetl bu akşam bitmektedir. Şimdiye ksdar Uç binden fazla genç kız gönulü hemşire olmak üzere müracaat etmiştir. Kurslar 2 haziran pazartesi gUnü kuşat olunacak ur. Şehrimizden gidenler peyderpey artmaktadır Yol vergisi yine 6 lira 1041 mail yılı yol vergisi eskisi glbj altı lira olarak tesbit edilmiştir. Bu para mükelleflerden yarısı haziran, dlger yansı da blrlnciteşrin a-ymda olmak Üzere iki taksitte alınacaktır. Mükellefiyetini nakden ö. demiyenler de yine bu aylarda bedenen İfa edeceklerdir. Beden mükellefiyeti altı liraya mukabil 8 gün çalışmaktır. yeli, çok sade, sarışın ve sevimli bir kadındı. Oldukça iyi franaızca da ko- Krup fabrikalarının şefi ile eşi de dahü olduğu halde bu gece Adlonda-kl beş kişilik yemek pek samimi oldu. Yemeğin ortalarında Madam Damgar: — Siz. dedi kim bilir bugünlerde ne kadar sevinç ve saadet içinde ya-1 şıyorsunuz. Ben Madam Damgarm ne demek istediğini anlamadan yüzüne bak. tim. Acaba ne demek istiyordu. Sor- gat yapılmıştır. . Belediye ayni zamanda yangm ihtimalinin de önUne geçilmesi İçin o. dun ve kömür depoları üzerinde de ehemmiyetle durmuştur. Badema o-dun ve kömür deposu açmak iatiyen-ler de belediyeye müracaat edecek ve ruhsat işeyecek lerdir. Bu gibi de. poların her tarafının kagir, pencere ve kapı kepenklerlnlıı demirden olması ve çatıya çıkan baca deliklerinin yanmaz bir madde ile kapatılması mecburi tutulacaktır. Kendi arzularlle şehrimizden Ana-doluya gitmek istiyen vatandaşlar, dan beyanname verip te vaktinde gidememiş olanların 7 hazirandan'İtibaren sckolunmaları kararlaştırılmış lir. Diğer taraftan evvelce de yazdığımız gibi gidenlerin sayısı peyderpey çoğalmaktadır. Böylece Haydar-paşadan Anadoluya her gUn asgari 500 • 1000 yolcu hareket etmekte, dtr. Trakyadan gidecek olanlarm nakillerine de ay başından itibaren baş lanacaktır. Fakat, bazı vatandaşlar hükümete bir kolaylık olmak üzere şimdilik kendiliklerinden Trakyadan ayrılarak Anadoluya geçmiş bulunmaktadırlar. Çanakkalcden de deniz yoluyla gitmek Üzere Mİ kişi 'beyanname ver-mistir. Göztaşı fiyatı Evvelki gündenberl meriyete girmiş bulunan bir kararnameye göre, izmir incir ve ÜzUm Tanm Satış Kooperatifleri birliği tarafından 10. 3.041 tarihli kararnamenin meriyete girmesine kadar müstahsile yapılan göztaşı satışlarında tatbik edilmiş o-lan fiyatlarla 10.3.941 tarihli karar, namede teablt edilmiş bulunan 20 kuruşluk fiyat arasındaki fark alıcılara iade olunacaktır. İade olunacak a-zami 30 bin lirayı aşmıyan fiyat fark lan Ziraat Bankasında -müteşekkil fonlardan Ödenecektir. — A, dedi. Haberiniz yok mu? Gaziniz lzmirc girmiş, Yunanlılar kaç mışlar. artık Anadolu harbi bitti. Siz kazandınız. — Madam, dedim, dünyada bundan daha bUyUk bir müjde ve sevinç. Şehrİmizdeki bazı ekalliyet mektepleri kapanıyor Şehrİmizdeki ekalliyetlere alt bazı mektep İdareleri malt vaziyetlerinin bozukluğunu İleri sürerek ÖnunıUzdc-ki den yılından itibaren mektepleri- İlkokul talebe kampları Bu yıl açılacağını evvelce haber verdiğimiz İlk okul talebe kamplarının kadroları dün tesbit edilmiştir, Kamplar haziranın 23 UncU pazartesi'sabahı açılacaktır. Bar tında Asma civarında İstiklâl okulunda açılacak olan kampa 110, yine Harlında Kırtepcde a-ırl İlk okul binasında açılacak olan kampa 00. Kızıltoprak 6 vc 40 uncu okullarda düğün sesi 5 kilometre uzaktan bile duyulmaktadır. Vilayet Seferber-lik Müdürlüğü bu düdüğü tetkik etmiş ve şayanı dikkat bulmuştur. Yarın ErenkÖyUndo düdüğün sesini tecrübe etmek Üzere bir deneme yapılacaktır. Deneme yalnız bu düdüğe munha. sırdır. Elektrik müşterileri çok arttı ! Maarif Müdürlüğü heyeti I intihap edecektir. sıhhiyesi le 2 milyon pil m ıştır. bm 90Ù muanıt Kapalıçarşının tamiri Belediye fen işleri müdürlüğü Kapalıçarşının tamirini bu seneki inşaat programı İçine almıştır. Çarşının evvela yollan yaptırılacaktır. Beledive bu vollarm asfalt olmasını Prost Ka-¦ muhafaza Defterdarlık memur alıyor I İstanbul Defterdarlığı açık bulu. nsn bazı vazifelere memur almak U-zere bir müsabaka imtihanı açmıştır- Bu imtihana dahil olmak için 18 • 35 yaşlarında bulunmak, İlse ve orta mektep mezunu olmak şarttır. İmtihan, haziranın 16 mcı pazartesi günü Üniversitede yapılacaktır. İstekliler 12 haziran perşembe gününe kadar Defterdarlığa müracaat ne 1-slmleriul kaydettireceklcrdlr. Öğrendiğimize göre alınacak bu memurlar muhtelif semtlerdekl şubelerde tebliğ memuru olarak kullanılacaklardır. Bir keşif ün akşam radyoda "Meh. metçiğİn saati» nde biı askerimizin mikrofon başında spikerle muhaveresini dinledim. Künyesini ve adını zaptede-mediğûn, fakat soyadının Can olduğunu öğrendiğim bu erimiz o kadar tabiî konuşuyor, sesi radyoya o kadar uygun geliyordu ki bayıldım. Gazetelerde ikide birde radyomuzun spikerlerinden şikâyet ediyorlar. Bana kalırsa, radyo İdaresi bu «Can» ı terhis edıld_ ği gün spiker olarak alırsa hiç de yersiz bir iş yapmış olmaz. Can, sesinin «ıradyojenik 53 Radyoya uygun» olmasından başka bazı soikerler gibi kekele, mek de bilmiyor. Kaz agızı Geçenlerde türkçedekİ argoları derleyen bir kitapçık çıkarıldı. Bu esere bir göz gezdirmek, bu işin . bir boşluğu doldurmakla beraber . çok noksan yapılrruş olduğunu anlamağa kafidir. Bir çoğumuz her nedense argo denilince sadece külhanbey-ler veya kopuklar tarafından kullanılan ve onlardan halk düİ. ne geçmiş olan kelimeleri anlıyoruz. Halbuki argo yalnız bun. lardan ibaret değildir. Her memlekette olduğu gibi bizde dc .uhtelif argolar v.rdır. Gelişi güzel sayalım: Arabacı, balıkçı, şoför, kayıkçı... Hattâ talebe ve üniversite argoları. Bunların hepsini toplamalı ki Tüıl; dilinin argo kitabı tamam olabilsin. Dün bir otobüse bindim. Şoförün yanma oturmuş bir meslektaşı ona kendi isini söyle anlatıyordu: — Piyasada lâstik bularaıyo. rum, Dokuz yamayla işliyorum. Lâstik o hale geldi ki «kaz ağzı» yapıyor. ~.n bu »kaz ağzı» nuı ne olduğu ı d tabiî anlıyamadım. Son. radan bîr şoföre sorarak merakımı defettim: Meğer bu, kazların ağızlarını açıp ofasss, fassı diye ses çıkarmaları gibi lâstiğin fasılalı hava koyuvermesi imiş. Güzel bir bulu; doğrusu. Dilimizde bir çok sanat ve meslek sınıflarına bas kim bilir daha ne argolar vardır. Türk Dili kurumundan bu hususta da esaslı himmet bekle, riz. \ KÖR KADI TAK Vİl a 27 .MAYİS 911 SALI AY: 5 - GÜN: 117 - Hızır: 2? RÛMİ: 1351 — MAVIS: İt HİCRİ: 1360 — Rcbiuläair: 30 VAKİT ZEVALİ EZAM GÜNEŞ; 3.33 9.03 OGLK: 13,11 4,41 IKINDI: 17,10 8.39 AKŞAM: 20.S1 12.00 YATSI: 22,27 1,57 İMSAK: 3,21 7,51 uzattı. mımak için son derece ihtiyat ediyordum. Şimdiki halde beni herkesten çok anlıyan bir Annl vardı. Gerçi zavallı, şergili Anninln İşlek bir zekası yoktu. Fakat buna mukabil pek iyi bir kalbi vardı. Benim için elinden gelen her fedakarlığı yap. sonra ağzına götürdü. Herkes bunu tekrar etti. Ben, kalbim ağzımdan fırlayacak gibi: — Yaşasın Gazi, diyordum ve j. çimden dc ilave ediyordum. Benim ve hepimizin ömrll onun olsun! (Arkası var) ğ» mecbur olduk. Bunları .. zaman -kl adet, zihniyet, ve dil zevkine göre arapça kelimelerden almak VS Arap tasriflerine göre ürclmek yo-nou tercih etlik. Edebiyatın daha o «aman ddden atmağa gizilden gizliye meylettiği kelime, terkip ve Ulİ—lerl ilimde yeni bağlarla düi-znlze perçinledik, fnlılahı nlmıymı ve aşağı vuku m umumi dil dangı»' •ommuııı) ile konuşan edebiyatı.) şiir, roman ve makaleıtnde gnzel turkçe \ezklne kolayca eriştiği bul-a* İlimde ıstılahlar buna engel »l-Zr ıı,ı, dilinde gayri meşto- hadita-tı ruhiye, muaelle-l kaimüzıavlyr, »ntQı4eUu^ubsflrye gibi terkiplerin hemen her »alırda geçmeleri zaruriydi. Bunlar öyle »gır motif ve ı n'anı II ki, ancak e#,kl Os. ı.«.mili B zevkine göre işlenmiş «'imle İçinde barınabilirlerdi. BLr köse başında halka İçinden geleni söyli-yeıı hatip açık turkçe konuşur. Halbuki hukuk fakültesinde bol ıstılah ı.ü kullanmağa mecbur profesörün dUl, ı ı ıi ı ı - konuşmadığı zaman ila, Osmanlıca adap erkanına, hazan yeni talebesi tarafından anlaşılamıyueak derecedo uygun- Şlmdi ıstılahlar htiıhlttun farklı bir »şule göre yeniden iirelilmlyc ve mekteplerde talebeye öğretilmeğe başlanmı-Iır. Her medeni dil gibi türkeeve de kabulü zaruri b.-ynel- ¦e?abuua Iii". — Affedersiniz, dedi vc mel — Teşekkür ederim. n.ı-'iıı omuz sil herek odadan çıkarken söyleniyordu: — Polisin işine mılnl olmaktan ne çıkar? Biz yine yapacağımızı yapanz? I" olacağına varır. Ralf ,,..,1.1.-. uğurladıktan »oıua kendi kendine kaldı ve şöyle düşilndU; — Birkaç *aal vakit kazandık. şimdi gidip her şeyi Rodaya nnlatayını vv Bolden'ln ölümünden dolayı kcndlnlnden şüphe ettlklcrjnl »öyllyeylm. XIX X 1093 NUMARALI TAKSl ŞOFÖRÜ Rason Rulflıı evinden çıktıktan sonra doğru poli» r......,........ görmeğe gitti. 6ir VVIIIam kızgın bir tavırla: — Yine ne İşler beterdiniz, Rason? An-lalını/, bakalım. Dedi. — Affedeniniz, efendim, fakat bıışka ne yapablllrdjm? Müfettiş zarfı ı. -ıl günlüğünü ve nasıl kaptığını anlattı. — Rııri adresi okudunuz mu? — Kvet, adres hatırımda: X 1098 numaralı takıl şoförü. Malden sokağı. ~ Slr \ ılı.m,, adresi ve numarayı kaydetti. Sonra »eyrüıefere telefon ederek bu nunıa- — Bu İsimde bir şoför biliyor muşunu/ YEŞİL GÜL Yazan: Roy Wikers — 22 — Çeviren: Rezzan A. E. Yalman REŞAT NURİ — Evet. Bu şölörü ben aorguya çektim, fakat bir şey söyletemedim. — Ya, öyle İse kendisin! buraya çagırı-nz. Ben sorguya çekerim. Genç kız ne de. dır — Onu henüz güreınedim. Evvelâ tak*l •Sforile görüşmek daha doğru olmaz mı? _ Hakkınız var Rason. Ya terziden ne haber? — Terzihanenin sahibi Merlin b-mlnde bjr adam.. Onu bogün İki bocukta göreceğim. — Tek ulu, Rason, hüttin bu görü sillelerinizin nelleeslnl bana bUdlrlrsinİz. MudUr, bu sözlerden sonra müfettişe izin verdi ve yazı masasının başında İşlerine devam etti. XX REHİN MUKABİLİNDE PABA VEREN YAHUDİ Jakob bu kalnbaltk vc pis mahallenin en cok İş gören tüccarıydı. Önündeki tepside mücevherler birikmişti. Her birine bir kâğıt parçası bağlsnurak numarası, sahihinin İsmi ı..mi,,n-ı, meraklı bir İş adamıydı. Bu milce*herlerin her birini ayrı ayrı tet kik ederken bütün bu kıymetsiz şeyleri arasında bir saalll bilezik gözüne çarptı- Bu bileziğin kıymeti yalnız saatinde değildi, ay. nl zamanda temiz pırlantaları da \urdı. Saatin etiketine bir göz attıktan sonra adam Urperdl: — Hangi enui bu ranrm saatj iki lira mukabilinde almış? Mea'ul olmadan bu saat İçin yirmi lira verebUirdik.. Ne İş bilıııenıez-llb bu... Basımıza belli çıkaracak bu adam.. Diye söylendi. Soura memurlarından biri-*inl çağırdı: — Du saati »iz mi aldınız? Trk âlâ. ne parça... Görmüyor muMinur, pırlantaları diye sade iki lira verdiniz. Bu kıymeUi bir var. Genç memur kırsrnrak cevsp verdi: _Getiren adanı her halde kıymetinin tur kında dcgüdl. Bana bunun ıııukubiliııdo ne verirsiniz? Deyince ben do en aşağı bir fi- yat söyledim. İtiraz etmedi. — Demek kl kıymetinin farkında defiildi, öyle ml? — Evet... — Şu halde çalmış olacak. — Fakat polisten verilen çalınmış eşy» listesinde bu saat yok. — Bir do ben bakayım, şu Üsteyi ver. Jakob gözlUgUııU takarak listeyi dikkatle tctkjk ettikten sonra: — Evet. Hakkın var lintede yok. Fakat bu bileziğe kurşı yirmi lira vermiş nlsay. dik yerinde hlr Iş olurdu. Şimdi l-e pohs karışırsa İhtikar suçllc bizi yakalar. Bu saat mi n. imir elli lira eder. Acaba makine»! iv İşliyor mu? Saatin arka kapuKim açtı. Gözden geçirdi. Sonra memuruna dönerek sordu: — Siz bugün gazete okudunuz mu? Genç memur İşin Kinde bir karışıklık olduğunu hissetmişti. Tereddütle: — Evet, okudum, dedi. — Şu halde bu resme İyi bak. l.ıUıil, saatin arka kapağındaki rceml o. zattı. Gene »dam h.kcllyerek: — Evet- Ben hu adamın resmini bir yerde gurdum. ama hatırlıyanııyorum. _ İyi bak, dlkkatlo bak. — Sukıu dun klişede evlenirken ölen adam olmasın. — Ben dc onun resmi olduğunu zannediyorum. İkimiz birden de yamlamayız ya... şimdi ue yapacağız? (Arkası var) başmuharriri! Ahmet Emin YALMAN vataıvevî — 'agajo£lu. molla f e narı s. k telef od. 24136 — telgraf vatan I-l 28 MAYİS 1941 ÇARŞAMBA T. O. V.T. S fiyatı 5 Kuruş SİYASI SABAH GAZETESİ Yıl: I — Sayı: 275 Kadın ve Ev Bugün 4 üncü sayfamızda torpilini düşman gemisine Bismark battı Almanlar da bu en büyük gemilerinin batırıldığını kabul ediyor Londra, 27 (A.A.) — Alman Bismark zırhlısının batırılmış olduğu resmen bildirilmektedir. Muharebenin tafsilâtı londra, 27 (a.a.)— hoodun tabribjle başlayan ve «bismark» ın lahrıbi ile nihayet bu-(oevamı. - * : bismark'ın batmasında rol oynayan are royal tayyare gemisi ingilizlerin mukabil hamlesi bu hâdisenin. bay roose-velt'in heyecanla beklenen nutkunun arifesinde vukuu alâka uyandıracaktır. yazan: ahmet emin yalman |c3) îaraark harp gemisinin batması, îngilterede, A-merikada ve demokrasi zaferini istlyenler arasında büyük bir memnuniyet uyandıracaktır. ingiliz deniz kuvvetine bağ-' uman itimat: hood'un batması ve girit üzerinde verilen zayiat neticesinde »a rantı Ur geçirmiş, böyle bir tamir ve muvazeneye muhtaç hır hale gelmişti. Bundan baqka İngilizlerin git tikçe cesaretlenen düşmanlarına nerede olursa olsun bir ders vermeye ihtiyaçları vardı. İrade ve teşebbüsün daima Almanların elinde kalmadığı, ingilizlerin cereyana kapılıp gitmediği ve her hamleye karşılık bir mukabil hamle hazırlıyacak bir ruh ve cürette oldukları hakkında i man m da tam bu sırada tazelenebilmesi çok faydalı düşeydir. Çünkü Amerikanın mühim kararların arifesinde olduğu ve harbin bir dönüm noktasında bulunduğu şüphe kabul edemez. tngilterenin kuvvetli görünmesi mi. Amerikalıları harbe girmeye teşvik eder, yoksa zayıf görünmesi mi? Bu suale herhalde «hem kuvvetli, hem de zayıf!..* diye ce- (devanu. sa- 3, bu. 4 te ^ Bütçe müzakeresine devam edildi Hatiplerin bazı tenkit ve temennilerinden, alâkadar vekillerin cevap ve izahlarından sonra : Dahilîye, Sıhhat, Hariciye, Adliye, Maarif Vekaletleriyle Emniyeti Umumiye ve Jandarma Umum Kumandanlığı bütçeleri de kabul edildi Ankara, 27 (Telef saat 14 dc toplanan kerelerine devam od» Meclisinde srrasilo I Har İt i ye. Adliye ve lerlle Emniyeti umuı ve Jandarma umum alt bütçeler kabul «-rada e anlı münakaşalı Muhtelif hatipler ı arclerin arandığını söylemiş- inattan sonra General iz. 'alışlar söz almış, maiyet rl suren Mazlıar kUrslye Raslh Ka; vilayetlerin yüksı şahısların İyi veyı lılıı sok temci lerde bulunn Dahiliye Vekâleti Dahiliye Vekâleti bütçesinin fasılları reye konmadan, Antalya mebusu İbrahim kUrsUye gelerek 61 nahiyenin müdürü bulunmadığını hazır, lan an raporlardan öğrendiğini, bunun sebebinin de nahiye müdürlerinin terfi ve terfih ettirilmemeleri yüzünden talip bulunamamış olduğunu söylemiştir. Söz alan Dahiliye Vekili, nahiye müdürlüklerine tayin edileceklerin ehliyetli olmalarının da arandığını gerek bunların ve dlger küçük rütbeli memurları terfi ve terfih etti. sini, haibuki vali- rak kürsüye gelmiş. dahiliye işlen hakkında uzun uzadıya İzahatta bulunarak hazırlanan teşkilat kanunla, rından bahsetmiştir. bu kanunların bir tanesine nazaran nahiye hudutları küçültülecek ve bu suretle nahiye (devamı sa. fi, su. 1 de) /// Ankara, 27 (Telefonla)—941 bütçesi Mecliste reye konmadan evvel Başvekilin umumî beyanatta bulunması muhtemeldir. v _J ve bunların kaymakamlara refakat ederek mesleklerin! daha İyi olgunlaştırma! annm kararlaatmldıgmı bildirmiş, tir. Söz alan mebus Süleyman Sim. bu gençlerin ıkl »ene kaymakamlar refakatinde, bir sen* de nahiye müdürlüğünde kalarak ondan sonra kaymakam olmaları teklifinde bulunmuştur. Kürsıye Azmi Doğan gelmiş, bugünkü hallerlle nnhlye müdürlerinden kısmı azaminin kendilerine mev_ du vazifeyi iff* ederek bir vazıyette bulunmadıklarını, bunların arasında mikrobu bite bil m (yenlerin mevcut olduğunu an la Unu, nahiye müdürlerinin bilgilerini arttırmak İçin kurslar açılmasının faydalı olacağını .'öv. lemistir. Nahiye müdürlerinin terH ve terfih ettirilmeleri esasının gozönündc tutulmadı lâzım geleceği fikrini ile- B. Çörçil Beyanatta bulundu İngiliz Başvekili Karada ve denizde Geçen hâdiseleri anlattı Bismark'ın battığı müjdesini de verdi Girit'de ingiliz gemi zayiatı İki kruvazör Dört tane de Destroyer kaybettiler Bunların hemen hepsi yeni gemilerdi ciritte muharebe devam etmekledir (b. çörçitin beyanatından) B.Roosevelt'i" nutku Çok mühim şeyleri ihtiva edecek Alman Amiralinin sözleri fena tesir yaptı Londra. 27 (A-A.) — Alman donanman kumandanı Amiral Röder, Ingiltareye malzeme nakleden Ameııkan vapur kafilelerine refakat sutemı tatbik edildiği takdirde harekete a*çıl. ceğini (öyliyerok tehditte bulunurken Nevyorklan ve Vatuıg- j Başvek tondan alınan telgraflar. Ingil-] vak't misafir umduğunu değil, bulduğunu yer paraşütçü — Giri I selâm. girit müdafileri — Bir cilt- olmaz, iki elini birden kaldır. teleye daha iyi yardım etmek için yeni kararlar alındığını bildirmişlerdir. B. Roosevelt dün zamanını bugün soylsyeceğ. ve şimdiye kadar irad elliği nutukların en mühimini hazırlamakla geçirmiş, tir. Daily Mail gazetesinin Nev-york muhabiri diyor ki: (devamı ria. 5, SU. 7 do) b. çörçil'in müjdeli haberler verdiği zamanlardaki neşeli bir hali Londra. 27 (A.A., — Başve. kil Churchill bugün Avam ka rasında Bismark A'man zırh nın batırıldığını ve şarki Akdc-nizde İngiliz donanmasının da Zayiata uğradığını bildirmiştir. nutkuna basladığ rk'ın batırıldığına °-j 21 İm hczdlr torpiı tk topla ve ille mücch- bulı dair olan hab lağı-ıa varman Churchill su bej muştur: Giritte kanlı m •— Giıitteki ı haftadanberi deva; Bütün bu müddet ; bulunan kıtaatımı. (Devamı: Sa. t idi ku- ırdu, kelly 16*" tonluk olan bu destroyerin evsafı Juno'nun evsafının aynıdır. kasiimir 1600 tonluk hu destroyerin evsaf! keza Juno'nun evsafının aynıdır. — Vatan — alman tebliği Berlin. 27 (AA.) — Alman tcbli- U. a If abet üteaddit su. S te) — Girit'de Hanya garbinde İngilizler yeni mevzilere çekildi Yeniden 27 Alman tayyaresi tahrip edildi kahire. 27 (a.a.) — oru-sark ingiliz umumi karargâhının tebliği: ciritle, alman kıtaları yeni ve kesif bir hava bombardımanının müzaheretile hanya'nın garp m intak asında dün ak*am tekrar bir hücum yaponıılaı ve müdafaa hatlarımız a olan girişlerini geniş-lnw'«iu. bu, krtalarıromuı genlerdeki mevzilere çekilmesini icap ettirmiştir. alman takviyeleri hava yolilc cinde gelmekte ve muharebe de şiddetle devam etmektedir. kahire. 27 (aa) — orta-sark ingiliz hava kuvvetleri karargâhının dünkü tebliği: ciritte: dün gündüz ve evvelki gün bütün gece ıngıhz bombardıman ve avcı tayyareleri ciritteki düşman mevzilerini ve tayyarelerini şiddetle bombardjman etmişler-(devamı sa. fi. su. s de) /// Ortaşarkta Suriye, İngiltere ile Fransa arasında harp mi doğuracak? B. Rooseveltin nutku bu itibarla da merakla bekleniyor gn .1 harbi, bugün sabahleyin birinci haftasını bitirmiş ve ikinci haftasına basmıştır. tam bir haftadır billur, dünyanın heyecanla takip et- İ HU ân de' Irak vaziyeti Iraklılar yeniden asker topiıyorlar Kahire, 27 (A.A.) — Orta şark ıglliz hava kuvvetleri karargahının Ramadi'dekl askeri hedeflere bir çok çıkışlar yapılmış vc ılar çıkanlmısUr. Musul hava dlr. zira, mütemadiyen takviye kuvvetleri getiriyorlar. almanlar, yolunu bulup adaya bazı tanklar da getirmeye muvaffak olmuşlardır. bu tankları kısmen havadan tayyarelerle, kısmen de ingiliz donanmasının gözünden kaçırarak getirmişler vc ingilizlere karsı taarruza geçmişlcr- ıcri bildiriliyor. bundan anlaşılıyor ki ingilizler burayı sonuna kadar müdafaa edeceklerdir. «ingilizlerin girit önündeki bahri (devamı sa. s, su. 1 de) |=| Habeşistanda Yükssk rütbeli esirler alındı IS'alrobl. 27 (AA.) — Resmi biı ne tutulmuştur. Bunlardan Imıstır. ı tayyareleri Habbanlyede-hava meydanına taarruz ; de hlçblı snubt Afrika hava kuvvetlerine sup tayyareler Somo ırmağı cl-uda düşman müdafaalarını ve JrlU nakliyatım bombardıman eterdir. Köprüye ve mavnalara (Devamı Sa. 5, Sii. 6 da) | ** I dam İki yüksek rütbı-ll zabit İle altı miralay da esir edilmiştir. Londra, 27 (AA.) — HabesisUn-dan gelen haberlere göre. Ctıclgad* düşman, tarafından yapılan ve tarde. ytat olmamış-j dilen bir mukabil hücum esnasında italyanlardan 150 asker örmüş vc ingiliz imparatorluk kuvveUcrt 3.*ıO italyan ve yeril askeri esir almışlardır. Nondo zaptcdildlfil sırada ingiliz ler 600 İtalyan ve 1.000 kadar yerli asker ealr etmişler vp 7 zırhlı otomobil igtlııam eylemişlerdir. GÜNÜN SESİ Heyecansız düşünmek lâzım Yazan: REŞAT NURİ deuıokrallur ve muvaffakı m i-.ııi.......- m-hem kuvvetl-rt «anfıinın ya- kut i bu ıl,- .Till almanya balkan taarruzu kaılar demokrat dün- .1".mimim.m ve muıtemlekelertndekl kaynaklarına. amerlkaılan gclcbl. lecek yardımlara dayanarak harbe devam etmeğe karar vermiştir. ıı.ııı. r safha ingiltere lebi bir ha*ırlık devreni olacaktır. kendini toparlsyıncıva kadar .uman htl-.umlarmu kar*ı ondan pa»lf bir müdafaadan ba*ka, bir şey bekle-1 memelidir. şimılulk onun için «a- _ ı , ı 11111 beklenmedik bl tarzda yıkılmosı harbin birinci saf. fer uyakta kalmak olaeaktır. hasını Mina erdirmiştir, almanya bu safhada biç şüphesiz ınıızaffer- Msamaflh bu devrenin ilk ku.ın-(lütfen sayfayı çeviriniz) VATAN Avrupada 28.5 . 941 Nasıl Geçti 1922 Eylülünün soğuk giden son günlerinde... Çöp İşi Randevucu Atina ve Katina üç İlkokul talebeleri sene altı aya mahkûm oldular Yaz riftvre8inden na. sn istifade edecekler Çöpler deniza dokülmey .çak Bclccj.y halle kata dan jlibüi Karzr okununca iki kızkardeş hüngür hüngür ağlamaya başladılar \hzbii: Hcbia Tevflk BAŞOKÇD Telif vc tcrbüıne hakil lamarnile mahfuzdur — 48 — (rrııiii nıUnaalıı biı ev bulamudıgını ..... i Krup'utı «efiulı •'Şt yavaşçacık kulağıma; — Binim lt}in * l .. keder atmayın I '"II B|l -l ir. il.;.. I h Ul. ....... ... Zit*i »İz burada yalnızsınız. MUs yU Pamgar sizin hayalınızda büylll. bir sır olduğunu hissettiğini bisc sö) iı'i. Fakat bin meraklı degllla, alı »rsmıada .-""i çok memnu ngı. Hem si* bizden «ok gençsiniz Milisiniz ya goniiler, her zaman da, ha çok İstenir. Hartanın sonunda Knıp şefleri a racalarını gönderip bizi aldırttılar Çellndorfa gittik. Orada fevkalâde bakrmlr. orman haline gelmiş biı parkm ortasmda bir şatoları vardı Cidden hayran uldum. Saat beşti. Çaylar, bahçenin geniş çayırlığı U-zcrjndeki bir masada hazırlanmıştı Bu memleketin ve bu Insanlarm da kendilerine mahsus bir cazibesi vardı. Burada her sey daha ağır. daha sukûııeUi oluyordu. Bunlar Parlsin, biraz mübalâğalı vc adeta Kızan ko nusmak rekoru yapıyor zannını veren halkına hk; benzemiyordu. Çayda Almanlar büyük fincanla-rm idinde kahveye bir as süt koyarak w,tiler. Madam Damgar ile ben çayı tercih ettik. Konuştukça büyük ıhlamur ağaçlarının kokusu nefesi, mlzi dol d uru yordu- Aksam yemeğinden biraz evvel içe n girdik. Madam (H) bana göstermek bahanesi!» şatonun aşağı kalım his* gezdirdi. Her salon başka bir silide, fevkalade kıymetli antika eş. yalarla tanzim edilmişti. Belli ki onk gezmişler ve çok görmüşlerdi. Hale büyük yemek salonunun Rönesans tam ve tabakların ahengi, çiçeklerin küme küme her taraftan fış. kn-maKi hem gözleri, hem de ruhu çekecek kadar güzeldi. Yüksek tabakadaki Almanların iyi yaşamayı ve ayni zamanda da gösterişi çok sevdiklerini anladım. Bu günden sonra her gün Madam Pamgar saat dörtte bana telefonu anbul Maarif müdürlüğü ızun sürecek bir (alil devre-talebelerin istifade ermesi bazı led'birler arastırmakU- Alınan tedbirlere göre ilkmek. p çağında olup hasla, zayıf ve-ı haslalığa müsait olan talebe- ihcü.ii bir ekiple şehrin tarihi, bediî kıymeti haiz mıntakaUıını gezaıok oraları hakkında izahat alacaklardır. Maarif müdürlüğü bütün bu hususlar için şimdiden hazırlıklara başlamjs'ır. ıkın de Talebeye verilecek tard cezalaı bir evi basmış vc içerisinde meşhur Güzel Atini kardeşi Katina ve yardımc Amelya ile Vasilâpulo vc tf' 21 yaşından küçük gene İtli fuhşa teşvik ettiklerinden auc rzcduccckllr. kararlar veille vaziycU. adıgr, ailcsi- alaka dere. dlfier kavda gudu, artık lütfen benim kürkümü bana iade edin. Bu süz üzerine Sudlkofuıı rengi biraz uçtu. Ellerini yüsUnc kapatarak: — Ah Hanımefendi, size kargı Yerebatan sarayının üzerindeki binaların İstimlâki bitiyor Belediye. Yerebalan sarayının üzerine tesadüf eden sahadaki binaların istimlaki muamelesini neticelendirmiştir. Ekserisi harap bir halde bulunan bu binalar hemen yıktırılacak ve diğerlerinin de tahliye ettirilmesine başlanacaktır. Belediye. Prost planında da oldu- size bir kürk alacağım... Ev meselesi ve kürkün Sadikofuıı nasıl bir adam meydana çıkarmıştı; sal il m ası olduğunu Münakalât Vekilin»» tetkikleri Halen Halayda bulunan MU ekilimiz Cevdet Kerim Incec Topkapı Sarayında hafriyat Eski bir Bazilika meydana çıkarıldı. İçinde çok kıymetli eşyalar bulundu Son senelerde, Türk Tarih ee- binanın İtina ile yapıldığına miyeli tarafından Anadolunun | ikonalarla sûalen^ine şüphe 1 ve Trakyanın muhtelif yerlerin. | rakrnamakladır, Korenl la; bu tiple ,ki n..... iri, ilb la Büyük ıfından yaptırılan ıns tarafından bü ofya. Diğeri âsini de Stondıos duı ki ı camiye tahvil o* .mirahur camu* İı- , Helenik devre ait bahsı-dileceklir. Dokuma el tezgahı ve çıkrıklar iktisat Vekâleti tarafından müteahhit Od em işli B. Yusuf delaleüle istanbul, izmir ve Ödemiş marangoz ntelyalerinde yaptırılan 3 bin adet dokuma el tosgahmm vc bilhassa istanbul marangozları kooperatifi re yaptırılan 3 bin dört yüz adet iptik bükme çdtrojtnın yapılan tecrübeler, de çok knllamsh oktukları anlaşılmıştır, Vekalet, yeaMen 4000 adet çıkrık ile »OO* adet de el t »agahı yaptırmağa karartaatHmıa ve bunun için bütçesinde »¦• tahsnat -vkm: — tır. Pek yakında tezgah ve «ibriktar münakaşaya konacaktır. istanbul marangozları kooperatifi bu münaka saya tsttrak için. *uadid*A baaiflan-¦uaktadır. Zeytin ye, zeytinyağı fiyatları v azı ye ten b* bana geldi. Anm'ye uzun uzun bir şeyler anlattı. Amü: _ Buradan çıkmanız lazım gele-1 çekmiş. Bir apartmanda oturan btr biracınuı, apartmanım başka birisi-ne trrketmesi yasakmış, Sadlkaf ka. ¦.¦ır. ¦ .: hareket etmiş, Kapıcı mesu-' (Arkası var) 4a İngiltere kendirinden beklenenden fazlasını yapmış, Mihver kuvvetlerini tabyanın bir kiMmııdaıı htlrUp çıkarmak surctlle oldukça bir taarruz kabiliyeti Irile göstermiştir. Fakat bu muvaffakiyetle katiyen sarhoş olmamak lazımdır. Çünkü kl*ın .irU.l-ll,.1.111 ı...iıh- v ¦ - İ..ı,. ve hu baharda Almanların mutla, im bir şeyler yapmaları riyazi bir zarurettir. Onlar belki İngiliz imparatorlusunun kalbi demek ¦. 1.. ¦ ¦ Britanya adasına karşı bir İkimi defa şanslarını deneyeceklerdir. Bunu gnze alamazlarsa onu (.ebetül -tarik. Balkanlar, Akılca!' vegra Mı- m'd.ı l.ı.ılımla.. t-u ;ıı:lıı.l.ııı vurmağa çalışacaklardır. ingiltere henüz zayıf uldıiRUnu saklamıyor. Kara ve hava kuvvetleri itil..mi. ¦ ı¦ ı-.ı..¦.11jı..... «ayrılır. Vardmılar zaruri olarak ağırdır. Fazla olarak müdafiin tazlyeltnde hıılundugu vc hangi ıınklaılnn hu. ı um.ı uinyarogını kenti remedlği Icla hu kuvvetleri uçsuz muafa»)/ ılh'ıiiiı.iim.ı yaymıştır. Halbuki \ı manya vuracağı noMun kendi In-ı m etmek avantajına sahip lduı;u İrin ötede beride kıaaıetll kuvvetli ı iı baskınla) yapacak ve bı-mi ,ı 11..!. j . 11 . kazamtıaUır. Kütün bunları evvelden bilmek ve dal- ga geldiği zaman kendini kaybet-mlye-rek udun aşmasını beklemek Li/n tidir. IiUmI mantıki Fakat ae||ı«al ha. ııi nerede T Ubya zaferleri karşısm-¦ i" coaan demokrat etkin uınuml-ımıııı- karifi ı.tır-ıl kaşlamıı çalmış re dalma fena, eak lena {Ünle re İntizar etmek laznngeldlfilnl lekrar etmişti. Bu onun cesaretslz-iikjın'I. m Heri gelmiyordu. KorklııCu ıj'-.y ...ılın. saydı fırtına hnlııdıJrı /aman vukuat dalgalarına karnı bir haM yanış sandalı kadar «ynak .¦ -ı. efkârı h.........u'mn kolayca imimi IfratındoH yd» Ifrabna kaymalıydı. Muhakkak ki bu aylar İPgiite. renin en fena aylarıdır. Onun karadaki ı. ı.-i.ı im" denizde dc bazı felaketler laklp etmiştir. Fakat bunlar yukarda hulAsa .im./.. ^hİisIi-.".ıı/ tezin ı.linini hudutlarını aşan ve esasını bozan Şeyler değildir Köyle olduğu halde bir kaç Mermer levhaların çoğu, başka yeıleıde kullanılmak Uierc .ı .ı ı!;ı.1 ¦¦ mı Mevcut olanlar da. mozaik teaylnala benzeyen hen-de*İ şekillerden ibarettir. Freske ve rmozaiklarm U a kjvy esinden rai;. Glü NE Ödeştiler undan dört gün evvel İngilizlerin Hood saffı-harp kruvazörü batırıldığı zaman İngiliz tebliği abir taluiz-lık net I-, i olarak barut deposuna vaki bir itabel üzerine» bu geminin battığım bildirmijli. Bunu okuyan tanıdıklardan birisi arkadaşına, belki de haklı olarak: «Neden talitiılik de, Alman bahriyelilerinin nigancılığı değil» demişti. ı » Aksini İ»ba( elmek güç., münakaşaya girmek beyhude idi. Dün Almanların BUmark zırhlısının da İngilizler tarafından batırıldığını öğrendik. Alınan tafsilâta göre Bİsrrtark tam dümenine yediği bir torpille harekelıİz kakmış, manasıt daireler çizmeğe ba|1amış, yetişen tngilİ* filotillan tarafından batırılmış. Dört gün evvel Alman nişancılığından bahseden arkadaş bu sefer; «TaUtizlik, tam dümene itabel olur mu ? ¦ diyordu. Arkadaşın »arkadaşı cevap verdi: «Neden talisİzlİk de, ingiliz tayyaresinin nişancılığı değil!» Evel, harple de tali veya ta-lisİzIiğin bir hayli rolü var; ba cihet muhakkak ama, meharet ve nişancılık da var. Ne ise ödeştiler diyelim ama İngilizler yine bu iften kârlı çık* tılar: Varlıktan bir eksikle yokluktan bir eksiği ayni faizada tutmağa imkân var mı? KOR KADI Askerlik İşleri Eminönü Yerli Askerlik Şubesinden: Sınıf 8. Muamele memuru Yahya NUzhetogkı Recal (35189) Yedek piyade teğmen (47M7) Naci Celâl Boranel, Yedek piyade teğmen Tevflk eglu Resad San M5J10), Yedek piyade teğmen Hü. seytn mm! egtu btuaUfa Adaun Boacalı (11213) »n kayıtları tetkik, edilmek üzere nüfus hüvryct eüzdan-larüe birlikte acele müra- caat lar t. k..ı..iı.ıi tlı den: re hesa-ıe devTİ martesl 8 üncü eri İcra tedlyat an olu- takvim 28 MAYIS 841 ÇARŞAMBA 5 . GC\; 148 - Hızır; 73 II: 1831 ş— MAYI 4: la ti: 1360 _ Cemaziclevvel: t İT ZEVALİ EZAMI Lal — Bu recini, aaıılin inlininim olmalına bjr delil degUdlr ki- Aılaııı bunu birisine vermiş YEŞİL GÜL Vaaan; Rpy Wiker. — 23— Çeviren: Rczzan A- E. Yalman ..iı,.. .ııu.ıh İdi. Mftşlrar torzl Mrrlln bu teuha-lıklan letltarte ederek ı i«l krzrarl» şa-gb», kalaaıyordu. Blrdentlr» en hcklomedlgl Hk. Hllde manda karşısında müşteriye hiç de bCD»e-Irlir- um. m iri bir adam -..ı.iu. Bu adam jarooa yaklaşarak kartını uıat- aate Karlda «Polis ınUİettlşi Basna dry* ya- pek sever. plyerck oradan uzakla-a.ak İken İta1'»" bir sual daha sordu: — Saati getiren udunun hmile udrr^l ÇBT. Fakat belki de yanlın Islın vermbjtlr. S|» seklİBİ lıatrriıynr .....¦.......¦ ' Merlln n«»Jk bir tavır lakmarak nılifel-sl karşıladı: _ un ınııım salın» buyurunuz- Diyerek Rason'a yol gösterdi. S.ınra şakını bir tavırla söze girişti: _ Kapıeı benim hakkımda hlr takım su- Irr sorduüunuzıı »oyledl. nııııuıı sebebi RP* ır? Vergi kaçakçılığı etmiyorum. Kuna ¦ mlı. •¦ılobUlrhıı. »tazaııç vergilerimi tama. REŞAT NURİ Hl.Ll YOK Terzihanenin M tealıu nuall iglcye yak — Pek UA, öyle yapaluo. Bu eda ol*ln yazı odann mıî — Kvet. — ),,,, sabah stfat on buçukta burada delildiniz. değU m|? Merun bir an leeeddütten sonra cevap verdi: ¦ TIllJiı Fakat bnaa nereden biliyorsunuz? — Burada MM* VBr mı-vd,? Merlln ylna tereddüt etti. Dngnımnn m,, irmek lazımdı. Bonu hissediyordu. Fakat ıloftruyn BOylenıegi hiç de cnıu istemiyordu. — Bana bakıp. Evvela bu suallerin sebebini hum» söyler misiniz? BayllyeylHi. i»"» 01t '»"««kta t«m peıuwelerlnl*i'i dibinde hlr genç kız vuruldu. Tabii burası glhl bq eh ardaki diğer bü, tim evleri do geziyoruz- Sahiplerine ayni -M allerl soruyoruz. İşte hunun Ieln sizden şunu anlamak İsliyorum: Dıiıı sabah on bu-çubta burada kini vardı? — MÌ« Slnlja burada idi, tiellnllk OSVft- bmı burada giydi, buradan da doğru klişeye • un. Korası da biraz sonra Oldu. Bildiğini bu kadar... — Teaekkür ederim- 1ls Sinlyaya giyinirken kimse yardım ediyor muydu? — Hayır, yalnız giyindi. — Demek ki gelinlik elbiselini giyerken odada kimse yoktu. — Odada işti kızlar vardı. — Ula Siııtya saat kaçta buradan tıktı.' — On bir buçuğa doğru... F-nli» hafiyesi bu euallcrl sorarken etrafı da m. ı ıı İnceye tetkik ediyordu. — pemek kl Mis âlnlya odada İken tfÇİ kızlar hep yanında İdi odadan hiç çıkmaılı-lar mı? Mis Slntya od;ıda hiç yalnı/. kal. ı ini 11 mı? — kızlar girip çıkıyordu. Bir aralık başına takacağı Uuıon çivegl eksik geldi, Kız gidip onu dışardan aldı. — Bu kız ne kadar zaman dışarda kalüı ? Merliıı "inlrlorenıeg* baalanıışlı: _ yirmi dakika kadar kaldı fakat ne o- laıak sanki? — Ileıuck kl Mi» Slntya yirmi dakika ka-dar-odada yalnı* kaldı. Bu Inm saat bjHts İdi» — fiaal on lıucuklll! Kasan, lerzl İla güz göze geldi ve va/.i-yetin uldukça geıgüı olduğunu Merlln laı-kolii. (Arkası var) Başmuharrir!! Ahmet Emin YALMAN VATANEVİ — CnOloğfu. afalla Fnnmrt M. s2 Telefon. X4ISS — TWxtoÌ vatan I-l 29 MAYIS 1941 PERŞEMBE Ryafı 5 Kuruş SİYASÎ SABAH GAZETESİ Çocuk Sayfası Bugün 4 üncü sayfamızda Yıl: I — Sayı: 276 V. illi Şefimiz Meclisteki çalışma odalarında meşgul oldular 28 (Telefonla) — 00 Sabah Reisicumhurumuz U-¦net İnönü beygirle Dilemen sıii-lannda bir gezinti yapmışlar ve öğleden sonra da Büyük Mille! Meclisindeki çalışma odalarına gelerek bir müddet meşgul olmuşlardır. Amerika hareket sahasında Ruzvelt Fevkalâde millî tehlike halini ilân etti B. Ruzvelt nutkunda dedi ki: Rooscvelt'in nutku harbin manzarasını baştan başa değiştirmiştir. Amerika ha-rekett, geçmek kararını nr-tık geri dönülmez bir şekilde vermiştir. "Mihver, denizlere hâkim olamazsa mağlubiyeti kat'îdir,. "Biz bu hâkimiyete müsaade etmiyeceğiz !„ Yazan; Ahmet Emin YALMAN Rooseveltin merakla bek-'llenen nutku, en nikbin tahminleri aşacak kadar kati ve kuvvetlidir. Roosevelt filen harp Jan etmiyor. Fakat denizlerin •Drbcstisi prensibini öyle bir çe kilde tefsir ediyor ve Amerika malzemesinin selâmetle İngiliz tabiilerine varması için ne icap ederse yapacağını Öyle bir lisanla anlatıyor ki bu, doğrudan doğruya harbi göze almak harbi davet etmektir. **i gün evvel Almanya: *Şu-ju ve sunu yaparsanız harp Kbebi ve tecavüz, sayarım ha'.» diye bağırmıştı. B. Rooscvelt'in %o. pek temkinli bir adam olan Amerika hariciye nazın B. Hull'un da bu tehdide verdik-i-ri cevap Alraany«ya açıkça meydan okumaktan ibaret olmuştur. Rooscvelt'in nutku Amerikanın her tarafında harp diye karşılanmıştır. Mücadelenin ateşi Amerikalıların ruhunu sarmıştır. Kanaat ve içtıhad ıtîbarile azlık halinde kalanların bile bu cereyana karşı durmaları artık beklenmez. Karşı duranlar, ya Nazi ve Faşistlerden para alanlardan veya Nazi ve Faşist İdeolojilerine bağlılığı bir dini taassup haline çıkarıp Amerikan vatanına olan bağlarını ve sadakatlerini bu yüzden gevşeten-lerden ibaret kalacaktır. Gelen haberler gösteriyor ki barp mühim bir dönüm noktasına gelmiştir. Amerikada ekilen hazırlık tohumlarının haziranda ilk mahsulü vereceği BÖy-leniyordu. İşte mayısın sonu gelir gelmez Amerika hazırlık devrinin kapandığını ilan etmiş 1 Devamı: S*. S, 8*_ % te) /—/ B. Ruzvelt, Lord Halifaks'ı riyaset sarayına davet etti Va-lnglon. ?K (Radyo) — Birleşik Amerika RrUlrumhurn B. Roone. velt. dün gece «hile Halide oöyle-dlgl nutukla rrrUnıle demletir ki: «— Bu goı-e. nrşrettlgün bir beyannamede hudulMiz fevkalâde milli tehlike ı.....m lUn eli İm. Bu b-\ kuvvet »e kudretlmlıln son haıldlue kadar müdafaamızın ve milli ntorl. temirin lakvlyr*lnl İrap ettirir. Amerika cumhuriyetlerinin yek-vueut oluşu, hem hUrrlyet, hem ken dl mbdalaaları İçin elzemdir. Amerika, hakikati okluğu sibl karşılıyor. Nazilerin (»Irdlgl tahakkUm. Hlt-ler'in İlerleyişi durdurulmazsa garp yaran küre»! narl «llihlannm erişe-bUeceJcİ mı n faka olar aktır. TEİU.İKCVP; KABM Birleşik Amerika, bn tehlikeye (Devamı Sn. IV, SU. 1 de) /// B. Rıııvrlt UçUuelı defa (Ilm hur Re W intihabında yemin elerken Fransa Amerikaya teminat verdi Mjstemlekelerini ve filosunu kimseye teslim etmiyecek Vasinglon. 28 (AA.) — Fransız hllkOmetı. Fransız filosunun ve müstemlekelerinin Almsnyaya ve yahut herhangi dıger bir devlete teslim e-dilmlyecegi hakkında Amerikan hükümetine tahriri teminat vermiştir. Fransanın Vaşıngton büyük elçisi B. Have, Hancıya Noırr muavini B Summer Wellss'e bu hususta sarih (Devamı »a. 5. SİL S del X/X Amiral D ar lan İngilizlere teslim obrıaktansa gemilerini batırma-larmı kaplanlara emretti (ajanslar) Mİ. Birdvood Parlâmentoda Habeş seferini müdafaa etîi : Süveyşe hücum edebilecek 250 bin kişi temizlenmiştir Londra. 28 (A.A.) — Wa- vell'in Habeşistanın fethini ikmal eümek'len ibaret olan stratejisi, dahs şâmalde cereyan e*mekle o-lan bâdıaelere rağmen, bugün Lortlar kamarasında Feldmare. fa] Lort Birdwood de Harbiye müsteşarı Croft tarafından tasvip edilmiş, ve muhik gösterilmişin-. • Hini ordusunun babası» lâkabını taşımakta olan BirdvVood şu beyanaitıla bulurşmuçtuı: «— Hini zabitlerinin ve askerlerinin dominyonlar müstemlekeler zabıtlerile askerlerinin Şarkî Afrikada görmüş, oldukları muazzam işin haJokile takdir edilememiş olmasından dolayı pek nahoş bîr hissin tesiri aluınds bulunuyorum. B. Hitier'in madunu olan Dük d'Aosls'a stoklarını tüketmeleri ve malzemelerini yıpratmaları ıçjn ingiliz kıtaatını mümkün olduğu kadar uzun müddet Habe-şıstanda tevkif etmevi emrettiği muhakkaktır. Fakat yapılan sefer büyük bir süratle hitama ermiştir.» Ricat halinde bulunan İtalyanlar taralından gerilerinde bırakıL (Devamı. Sn. S. MO. 4 te £ Girit harekâtı Ingiltereye taarruz için mikyas olur mu? Mecliste müzakereler dünde hararetli oldu Dünkü konuşmalarda tebarüz eden noktalar; Yollarımız bozuktur, yol müteahhitlerinin işleri umumiyetle memnuniyet verici değildir. Buna mukabil hükümet iktisadî —vermektedir ve bir program hazırlanr ^tır Her hangi bir maddede vesika usulünün tatbikine hiçbir suretle mahal yoktur Cümhurreisinin sofrasındaki her şeyi her vatandaş kolaylıkla tedarik edebilir Umumî ana maddelerde memleketin sıkıntısı yoktur Her satıcının peşine bir memur takm.ya imkân olmamakla beraber ihtikâra karşı şiddetle mücadele edilecektir Köylünün topraklandırılma davasıyle uğraşılmaktadır Giritle Büyük Britanya adaları bir tutulamaz Girit adasına yapılmakta olan hareket dolayısıle bir takım şayialar dolaşıyor; GÛya Almanlar Girit seferini lngllis adalarına taarruz tecrübesi için yapıyorlarmış. Bu hareket muvaffak olursa BUyUk Britan. yanın istilâsı hareketine gececekler-miş. Giritle BUyUk Brltanyaya taarruz arasında pak çok fark vardır: 1 — Girit. BUytlk Britanya adasının 40 ta biri kadardır. NUfus İti-barllc de 220 nisbctlndc azdır. Brltan yanm nUfus kesafeti hoscbtle müdafaanın cok kuvveUt olaraftı muhakkaktır. Giritle 50 bin kadar mtklafl bulunduğu haldr BUyUk Britanya a. dasmda 4 milyon asker ve hava kuvvetlerine karşı talim ve terbiye edll-( Devamı Ha. S, M. 4 te) X Bismark Gem sinden kimse kurtulamadı Berlin. 2S (AA.) — Alman Amiralliği Blsmarkla beraber filo ku. | mandanı Amiral Lützenstn ve gemi I süvarislle bulun mürettebatının zı-* yaını teessürle bildirir. A K A ' nın İkazı İyilik etme bana İşin gider yabana! Bana miras bağlama Dönersin öz halama! AKA GÛNDÜZ'ün bu nefîs yazısını yarınki sayımızda okuyunuz. luiı- ıi Vekili Huonıl Çakır Aakar». 38 '.Telefonla) — Bugün saat 14 de toplanmış olan BUyUk Millet Meclisi, iki celse akte-derek bUtçe müzakerelerine devam etmiş ve saat 20 de toplantısına nihayet vermiştir. Meclisin bugünkü toplanUımda Nafıa. İktisat. Münakalat. Ticaret ve Ziraat Vekaletlerine ait bütçeler kabul olunmuştur. Nafıa Vekâleti Nalla bütçesi konuşulurken muhtelif hatipler söz alarak Nalla Vekâletinin su İslerine temas etmişler, fakat yalnız büyük su lşlerlle degll. Vekaletin kUcUk su lşlerile de ug. raşmskta. bilhassa suya muhtaç olan orta Anadolu nun İhmal edilmemesini ve bu lın bir programa bağlanmasını istemişlerdir. Feridun Fikri, şimendifer İnşaatının pek bati ilerlledigln! söyledi. Kür. aliye gelen Abdürrshman Noel, yollarımızın pek feci bir surette olduğunu söyledi. Abdurrahman Narinin fikirleri şu esaslar dahilinde toplanı-(Devamı Sa. 8. Sü. 1 do) — Nafıa Vekili Ali Fuat Cebeoay Monakahtl Ve*Ih C. Berim tarMayı Yeni vergiler nelerdir ? Bunlar madde madde aşağıda hulâsa edilmiştir: Ankara. î* (Telefonla) — Masraf bütçe»! bltebUdlgi takdirde, varidatın arttırılması layihası yarın Mecliste konuşulacaktır. Layiha banılarak mebuslara dagli ılmnj lir. Projenin e-»a-darm» gore, koyun, kılkecl vergilerine ylrmlter. Merinos ve tiftik geç İle re .nar koro*; manda, deve ve dumosa yirmi, beşer kuruş ram yapılmakta; at katır ve enekler İçin .imin vergiye de onar kuruş sanıme-dtlmrktedlr. Kepek, tuğla kiremitlrrüı. da-(Devamı Sa. 5. SU. 1 de) I — Girit de Şiddetli muharebe devam ediyor Kahire. 28 (A-A.) — Resmen bıl-drrlkliğine göre Hanyada buyUk bir asimle çarpılmakta olan ingiliz ku» vstlerl. yeniden daha müsait bir geri mevzie sekilmek mecburiyetinde kalmışlardır. Muhurebe, şiddetle devam elmck-tedir. Kahire. 28 (A.A) — Kahire askeri mahfilleri, dün akşam Glrlttekl va ftyet hakkmda aşağıdaki malûmatı vermişlerdir: Msleme Ue Hanya arasındaki ova. (Devamı: S». (V Sü i tw) — Harp Vaziyeti B. Rooseveltin nutku münasebetile Serdumen — Emir vermek kolay, Amiral »enin yerinde olsa. ,caba gemisini batırabilir miydi?!... Kaptan — Ns söylüyorıuo o koskoca memleketi batırıyor! . Bence baştan »ona kadar askeri kararlan ihtiva eden bu mühim nutuk, Bİsmark ¦ -Mı mm babma»ı haberile acı duyan Almanyays elbette Cok fena tesir yapmıştır. Çünkü Avrupada Almanya ve I ¦ . ¦ ¦¦¦¦ ve Asyada Japonya-BB% harb) ^csuunsjajı. Bırje- Yazan : ihsan BORAN vk Amerikanın ve sair Amerika devletlerinin mücadeleye seyirci kalmaıile mümkündü. Bu imkân Amerikanın yar- dımlarile epeyce küçülmüştü. Bay Ruıvelt bu yeni nutkıle bu imkân posasını da eritip kül etmiştir. Bay Ruzvelt (fevkalâde mİllİ tehlike hslİ) ilan etti. Diğer Amerika devletlerini de demokrasi cepheline davet ediyor; bunds rmı-'Devamı B*. 3. BU 1 de| Svilingrada giden heyet dün sabah şehrimize geldi Heyet, Münakalât Vekâletinin daveti üzerine Ankaraya gidecektir Bir müddet evvel inkıtaa uğrayan Avrupa trenleri seyrüseferinin yeniden temini İçin, Slvlllngrada ku_ dar olan hattın İşletilmesinin hükû m etimize bırakılması hususunda a-1 &kadarlarla temaslar başlamıştı. Devlet Demiryolları Umum Müdür muavini Fuatla reis muavini Rıfat, mütehassıslarla beraber mahallinde icap eden temas ve tetklkatı yapmışlar ve dUn sabah hususi bir trenle şehrimize gelmişlerdir. Kendilerine. Avrupa hattUe ala. kadar dlgcr hükümetlerin mümci' sillerl de refakat etmektedir. Hattın açılmasına alt son kararların alınması için burada toplantılar yapılacaktır. Bu toplantılar Uç gün kadar sure çektir. Yabancı heyet erkânı, M Una. kalat Vekâletinin daveti Üzerine Ankaraya gidecektir. GÜNÜN SESİ Eşyanın ihtarları Yazan: REŞAT NURİ Belki iı de dikkat etmiştiniz- dlr. Kaybuhuuk eşyamı* bire bunu ev» elden haber «erirler. Hem de kav dela I Kaybolmaca mahkûm kol dog-ıi"-«i rvvelS bkırdryarak ay aklan-¦uma dibine düşer. Bu bir ıhlardır. Fakat kulık asmadan alır. eakl yr-rlne takanı. Bir ıkl gun m» tır a yine kaybolur. Hu ılofa sem ., ı. .fi"ı..... vp halının bir kıvrımına yahut ku-ııujıeııln aya^ı arkonma '¦aklanmıştır. As çok can sıkıcı bir araştırmadan tonra lekrar buldugumus (aman hal dlllle adeta yalvarır: «Vklam «e«şek"r Sıl^unlnuüı av ter. ilk dVU 00/« veruam. Aldır-(Lutfeo sayfayı çevinni») , Avrupada eıra@ınnı Nasıl Geçti " ATAPf 29.5.941 ŞEHİR HASSR.UR! Tedfin işleri GÖNDEN GÜNE Kürk ne vakit gelirse hesap o vakit... Yazan Rebia Tevfik BAŞOKÇU Teli! ve tercüme hakkı tumamİIe mahfuzdur — 43 — Bslediye mezarlıklar müdürlüğünün varidatı arttı Üniversite haftası lOtomobiMtazaiarı ' Zayıflama ilâcı Cenazelerin i?inİn Belediye dilrlüâü taraf teçhiz ve tedfin Mezarlıklar mü- Rektör ve profesörler, dün Diyarbakıra hareket ettiler VUt yirmi bin mark ¦¦ zaman gülünç bir pnrn tdi, çünkü Alınan pazısı her glln dehşetli bir uçuruma iogru yuvarlanıyordu. O kadar kl, ¦ki ay İçinde ben elbiselerin fiyatını Uç yüz elliden kekiz bin marka çı- ta ıstım. Sadikofun teklifini ka^ tmedim. Faknt evden çıkarken makinesini de beraber götür-Birkaç gün sonra Sadikof ar. mı göndererek benden makine, arasım İstetiyordu. Cevap ola* nemle ninem msktuplsjında geri dönüp gelmemi yazıyorlardı. Hele İhtiyar eniştem mektubunda istihsali bir İfade İle: «Eh kızını, çalışmaktan da hevesi, ni alırsın ama günün birinde bir şey yapaınıyncHRinı anlayınca yine bize müracaat edeceksin. Bari ı .kille gel mene bak Bir Türk kadını Avnıpada para kazanamaz. Daha öyle bir talih bizim erkeklerimize de nasip iı. Türk s-pnrlcrinln bııznn Av- Belediye, hâlâ ihtiyarî olan hu isi Beyoğlu ve Eminönü kazalarında mecburi yapmak için tetkikler icra etmektedir. Bu mecburiyet kabul edildiği takdirde cenazelerin teçhiz, tedfin ve nakil İşini yalnız Belediye Mezar-müdürlüğü yapacaktır. iki. •e baplı yaşıyorlardı. Bir Rus arka. dan on tanesini getiriyordu. Gelen iadınlarla konuşmaktan dikiş dikmeye vakit kalmıyordu. Bir İki İşçi tazimdi. Takat nereden bulmalı? Ge eeleri artık hiç bir yer* gitmiyor-dum. Bazan üçe doro* kadar çalışıyordum. Artık «Modam 8sdl Ruslsr arasında şöhret kazanmıştı. Güç halle bir de Alman İşçi kızı buldum. Bu kız iyi dikiş bilmiyordu. Fakat az «ok hslden anlıyor gibi görünüyordu. İşlerin çoklusundan bir İşçi kızı Beşiktaştaki namazgah halka açılacak Beşıktaşta Valideçeşmesinde bulunan eski Namazgahın küçük bir paık haline konularak halka açılması kararlaştırılmıştır. Esa. sen ağaçlıklı ve dört bir taıafı demir parmaklıklı bulunan bu yere hu.kın vr çocukların oturmaları için sıralar da konacaktır. Arabaları muavinlerin işletmesindsn oluyormuş Şehrimizin muhtelif sem.ll"'"-de yapılan ani kontrollerde bazı (ofoılerin direksiyonu muavinine teslim etlikleri ve ehliyetnamesi olmıynn bu muavinlerin bazı kere sefere bile çıktıkları anlaşılmıştır. Bunun üzerine yalnız Bey-oğlundaki lehlilerde 4 tane bu kabil ehliyetsiz şofoı bulunmuş ve tekerrürü halinde bunlara a* roba teslim edenlerin ehliyetna. melerinin alınması kaiiiılsjtıul- Universite haftasını açmak ü«e re şehrimizden ayrılan Rektör ve profesörlerden mürekkrp heyet Haydarpaşa garında a asrı Üsküdard mezarlık yapılacak lelediye Reisli :inde ol. Üsküdar sem i «bstİ mezar- Bu sene Diyarbakırda açılması kararlaştırılan Üniversite haftasını açmak üıere bir heyet dün lehlimizden hareket etmiştir. Heyete Üniversite Rektörü Cemil Bilsel riyaset etmektedir. Heyet Ankarada bir gün kaldıktan sonra ayın 30 unda Diyarbakıra varmış olacaktın Rektör haftayı bu nutukla açacak ve müteakiben profesörler haflanın muhtelif günleıindc konferanslar Nll( sözleri bana haber veriyorlardı. — Madam, siz sokağa çıkınca Frolayn Rshn buraya geliyor, bize daha bulduk. Felaket şu ki kızların | elbiseleri fena yapmamın, müşterl- elinden İş çıkmıyordu. Her biri haftada birer esvap bl tirem lyorlardı. işler az çıktıkça masrafın çokluğu karşısında fiyatları yükseltmek İcap ediyordu. Zaten zengin olmryan bu Rus kadınları pahalılıktan şikAyete başlamışlardı. Bir taraftan da Sadi. kofa açtığını dava İçin yeni ev sahibinin tavalyesllc tuttuğum avukata peşin para yetiştirmek lazımdı. Bütün bu masraflara karşı koyabilmek İçin otomatik bir makine halinde calısıvordum. lerl kaçırtmaya çalışmamızı soylu, yor. «Bir yabancı Alman parası ka-zan manialıdır. Hop birden uğraşıp şu kadım buradan kaçırtalım diyor. Ona karsı İhtiyatlı olun. Diyorlardı, (Arkası var) Harbiye Kazasının Üçüncü kurbanı İstanbulun imar plânları tetkik edildi Belediye Dsimi encümeni dün Val, ve Belediye Reisi Lûtfi Kıı-darın reisliğinde toplanmıştır. Şehircilik mütehassısı Prost'la Be ledıyc Imaı müdürü Hüsnü vc İmar müdür muavininin iştirak ettikleri bu toplantıda Pro«ı muh telif semtlerin kında izahat ı Fakultes Fuat Ba profesör giden İktisat ofc&Ör Ömer ı mutlarının uleketimizdc vc nkiaafı). Hukuk profesör Ali Keri «nunf, Gök- sy (Akıl hastalıklarında alkol ve verasetin tesiri) adile birer konferans vereceklerdir. Heyetle beraber Üniversitenin kıyroetii profesörlerinden Sıddık Sami Onor, profesör Tevfık Rem zi Kazancıgil. profesör Mükrimin Halil de hareket etmişlerdir. Profesörler ayrıca mesleki birer konfeıan* daha vereceklerdir. Ve bu konferanslar münakaşalı olacaktır. Diyarbakırda açılan Üniversite haflssı münasebclilr Diyarbakırlı gençlerin büyük bir itina i'ıe hazııladıkları Üniversite neşriyat sergisinin de kuşat resmi yapılacaktır. Bundan başka kıymetli doktorlarımız orada kaldıkları müddet zarfında halka klinik mua-veneleıİ de yapacaklardır. Dükkândan pantalon çalıp kaçarken yakalandı Dün sabah Çarşambapazarın-da koltukçuluk yapan Bektaşın dükkânından Zülfıkar beş tane pantalon çalmıştır. Hiraır kaçarken farkına varan Bektaş derhal peşine düşmüş ve etraftan yetişenlerin yardımile Zulfıkar yakalanmıştır. Cürmü m- iı ¦! olaıak yakalanan hıısızin duruşması dün Sultanahmet üçüncü" sulh cezada yapılmış ve suçlu on gün hapse mahkûm edilmiştir. Murakabe komisyonuna alınacak kontrolörler Fiyat Murakabe komisyonunu kuvvetlendirmek için alınması kararlaştırılan 50 kadar kontra- dır. Ata Kayadelen'i kaybettik O, Samsun - Sivas hattının İnşası zamanından başJıyarafc demİryol siyasetimizin candan bir hadimi olmuştu -KuTadcUn ûidl». O. hakikaten I almış bulunuyordu. CUmlıurivrlln hı Osmanlı bankasının umumî heyet toplatısı yapılamıyacak Her sene haziran avında Len- drada ¦¦ Bankası tısının a imar pi ¦r m istir, AU nründe İşti, On kayalar delmt m deldirdtgi kı ı bugünkü Tl Eğlence yerlerine zam yok ourıye, Filisi in d e şubelerinin arı yapılır, sonlarında inderilirdl. ı da gön-ımamakta- 'îfesİnde ¦adilât serdi. Al uzca ko mazlar. Damgi ra m em tı şeflerindi »m için «dyet kaı »Smas et çaktım ? O aralık 1st tuplar geliyor gişen adresler Açıkgöz kasa hırsızı altı aya mahkûm oldu Bundan bir müddet evvel Tahtakalede kahvecilik yapan Mehmedin dükkânında bîr fırsatını bulup kasadaki 300 lirayı çalan Hüseyin o gün Istanbuldan hareket ederrk trenle kaçmıştı. kılmakta olan duru$:r*sı dün nihayete ermiş ve açıkgöz hırsız aı. ti ay hapis cezasına çarphrılmış- Küçük katıl 19 gün hapse mahkûm oldu Bundan bir müddet evvel nişanlısı Bahriyeyi kendısile evlenmekten vazgeçti diye yaralayan Hüseyin Foruğun muhakemesi dün birinci ağııcezada nihayet bulmuştur. Hüseyin Faruğun suçu sabit zenne sevinç ve tiratile onun di- ren Amasyayı 'asa doğru yol Romanyaya satılan pamuklar Ziraat Bankası tarafından bir Romanya firmasına satılması takarrür eden pamukların birinci partisine ait ihraç muameleleri yapılmış ve menşe şehadetnomc-leri hazırlanmıştır. Bu paıtinin bedeli bîr milyon Türk lirasına baliğ olmaktadır. Bsnka idaresi, diğer partileri de peyderpey ha-zırlıyacak ve Romanyaya yollı-vacaktır. Köpıü . Kadıköy . Haydarpaşa arasındaki vapur seferlerinde I haziran pazar gününden itibaren yeni tarifelerin tafcbikına baş. -- .v h-. Buna sebep Haydarpa şa-PenHik banliyö seferlerinde ya pılan tadilâttır. Tren tarifeleri de dün bildirdiğimiz gibi tadilâta uğramıştır. Şimdi gece yansına kadar muntazam seferler vardır ve sabah postaları daha erken atlere alınmıştır. 1000 çuval kahve geldi Mersinde bulunan 1000 çuval kahve dün şehrimize getirilmiştir. Tevziata bugün başlanacak ve halka ihtiyaçları nisbetinde dağıtılacaktır. Diğer partiler halen Mersindedir. Onların da yakında ithali beklenmektedir. Ic5) ir tanıdık vardır. Kilo-sunu bilmiyorum ama herhalde Remizin «Tombul ¦ wr »ile kolaylıkla rekabel edebilir. Bacakları, göbeğine koltukluk vazifesi görmekten herhalde hayli müşteki olacaklar ki. ramazan davuluna benzeyen o gövdeyi taşırlarken a-heıtebeste ve tempolu davranmak ihtiyatını elden bırakmıyorlar. Çok zayıflık gibi çok şişmanlık da muhakkak bir basta. Iıktır. Bİzim lamdık bu iki hastalıktan şişmanlık nev'îne uğradığını ve bundan da bir hayli sıkıntı çektiğini anlamış olacak ki bir doktora gitmiş vc dert yanmış. Şişman tanıdık, bu tetebbu, sünü bana şöyle anlattı: — Bizim doktor Ceval !»¦ vabulan beni yukarıdan aşağıya bir muayene ettikten sonra sordu: — Bugünlerde hiç tartıldınız mı? — Geçen hafta tart itmiştim. — Nekadar gelmiştiniz. — 132 kilo. — Bir şey değil. Bizim c.ki «vilâyatı şarkiye» ölçüleri de. vam etmiş olsa yirmi Uti bat-mancık! — Alayı bırak doktor. İşin fazla kaçtığını ben de anlayo-rum ve zayıflamak istiyorum. Buna bir çare. ¦•¦ Zayıflamanın en birinci çaresi az uyumaktır. Kaç saat uyuyorsunuz. — Vallahi, hiç hesap etmedim doktor. Saat onda yatıp sabahleyin onda kalkıyorum. Kahvaltı edip on birde bir şekerleme yapıyor, bire çeyrek kala radyonun ajans servisine yetişiyorum. O bitince yemek yiyorum. İkide Öğle uyku-una yatıp beşte kalkıyorum. Hepsi bu kadar. Doktor zihni bir hesap yaptıktan sonra: — Bu fecaati Yirmi dört saatte on yedi saat uyku! Elbet şişersiniz. Muhakkak bunun önü ne geçmeli! — .Çok uğraştım, muvaffak olamadım. — Kolayı var. Kendinizi mihver yerine koyar ve Ruz-velt'in nutkunu okursunuz. Doktorun dediğini yaptım ve artık gözüme uyku girmez oldu. Daha şimdiden otuz iki kilo kaybettim. Diyeceksiniz ki: «Yahu, Ruj. velt'in nutku daha yeni intişar ediyor. Bu ne biçim iş?» Haklisini!, fakat unutmayınız ki «sür'al, biz gazctccilerir müttefîkidir!» KÜR KADI takvim 29 MAYIS 911 PERŞEMBE AY: 5 . GÜN: 149 - Hızır: 21 Rl'Ml: 1357 — MAYİS: 16 HİCRİ: 1360 . Ccnıazlrlcıvcl: 2 ı.uuı ZEVALİ EZANI GÜNEŞ: 5.32 9.00 OGLE: 33,11 4.39 İKİNDİ: 17.10 8.38 AKŞAM: 20.s3 12,00 YATSI: 22,29 1.5s İMSAK; 2,19 7,47 — Şimdi, Misler Merlln, mühaade eder. ¦ezüs biraz etrafı tetkik edeceğim. — Buyurunu/, tetkik ediniz. Rastın ¦ iııı.i. ı.ı metre t nereleri "iç. madın. İkimi defa bir narca fazla sıkıntı «.ektirdim. Fakat görüyorum kı yine oralarda değilsin. Bu sea İhtardır. Günah benden gidiyor. Bu dela sokakta düşeceğim «e bir daha birbirimizi görsmlycı-rğlcs Ne çare kl pek a/rmız huııa e-fa*mm)y*t vererek tedbir alınz ve. zavallı kol dugmesl bağıra gider. Yine metris sandalyamn kenarından çıkmış bir İnce esil uru ev. velû hafifçe pantalonumu/A takı. hu it neler. bakmaz" yakataCır lir; etlıı oDikkal Çlştlrlyurum. I bir daha nefere hatta bundan daha fen; nunu yırtacağım.» Delik Nr eepten kay elimizi yıkarken çıkarn dindiğimiz yUrıık. hail öteye beriye bıraktı*! kati ayrılıktan rvyel kı ayni Ihları yapar. Merdivenin oynamış I gUnlerre her İnip rıkaı dairesinde tehlikeyi hah kat Ihlarının dinlenmeni İçin laka budud blriadü gemi azıya ması »e birinin adam akıllı başıuı ı gözünü yarması Uçandır. şişli - Hu, ni,'iı 11 yolunda ara ¦Da otomobillerin çarpıp parçalandığı afcaç vardır. Karagözün meşhur Ranltkavagı gibi çift gelenleri lek gönderen uğursuz lılr agse. Bu ağacın İlk tlaaıellndcn evıel şoförlere ye yolun sahiplerine tehlikeyi birçok defalar hatırlatmış »l. malından hu. şilplıe etmeln. Fakat barı noktalarda ln*anlann İnat ve gafleti o kadar büyüktür kl cinayetten sonra da 1*1 anlıyama-mışlardır. Kul"daeak ve /arar verecek eşya için ..i m ¦ lii.i yanacak binalar Uin Ie bu böyledir. Mesela A »ka- ili YEŞİL GÜL Yazan: Roy \Vikers — 24 — Ç t: Rczzan A. E. Yalman -nnıc/drıı — Aç — Kının benden ¦fa bize mı -ı ı ı..ı da hlr Ihlardı. Dinlen mlş olsaydı koca bina Uf dört güı tahtası evvel, bu defa kökünden temizlen nezaket mlyecek ve Ulus'un kâğıt deposı erir fa- da onun narına yannuyataklı. Ka hahat her halde binanın değUdlr. REŞAT NURİ İV İnde şah evvel Mis Idarealle meşgul olurdu di. Sandıkta kuma? attır vardır, »andığa bakarak: Dedi. İstemeyiniz. Çünkü bu »andık şahsen MI* Slntyuya aittir. Hem içinde olanları söyledim. Merak edilecek bir şeyler yok. Vurulan genç kız İle Mis Slntyu-nın en alakası olalıllir.* — Mesleğim İrabı herkesten sünlıc ede- "i ır.ıi li.ı ..ı, cebinden bir deste a. bir maymuncuk çıkardı. Bir an İçin k açıldı. kışta bir sürü kumaş parçası gö-akat ı; ı Kandığın dibini karış-basladı. Birdenbire ta dlhloden bir tırmafij liifek buldu. Çıkardı. Merlln bu tüfeği gorUoee kaJıkahalarla gülmeğe başladı ve alaylı bir se*le: — işle eloayctl yupun illel bu değil mi? Finin otunu; kl bu tüfek hiç hlr mânâ ifade ıi.,,., ÇünkU Mis Slntya dehşetli av mcrıık-I inidir, Rafrfin bu i İzle re lılç ehemmiyet vermeden İşini m ...'i» ı ni. ,ı açtı. İçindeki kurşunla cehlndekl kurşunu karşılaş lirdi. Tanıoınile aynî İdi. Sonra ttıfef;! yine yerine koyarak; — Bu mi, ı. yeni yağlanmış. Herhaldo pek de acele vc baştan savma olarak da ya. pilini*, çünkü her turafına ayni İntifamla yağ sürülmemiş. — ŞInıdl İM demek isle.li«lnl/.i anlıyorum. Misler ı; i-.ii İşçi kır dışarıda iken güya Mis Slntya kızı vurdu da belli olmasın diye ttüegl de yağladı, Fakat bu İsnatlar bira/ acalp.. Rosou bandığı tekrardan karıştırmağa başladı: — İşte yağ şişesi, İşte bez.,. Diye mırdda-nıycrdu. — Faknt nelln eJblıe-lnl giymiş olan bir gene kız böyle kolaylıkla eğilip »İzin yaptığını/ hareketleri yapamaz kl.. — Belki de daha gelin elbisesini giymemiş I.ı.Iıııııı, ... II .' — Giydiğini ben gur«sAıı, hatta duvağım da takmıştı. Başına takılacak olan limon çiçekleri eksik geldi. İşçi kızı aldırmak üzere gönderdi. İnsan elbiseyi giymeden başına duvağı nasıl takar? Bu mümkün dejll. Eğer arkasında beyaz gelinlik varken tllfeftl yağlamış nl.ııydı ıı-n, buşl yu^ h I.ı -ı ninnin. — Hakkınız var. Bu noktayı hatırlatmış olduğunuza teşekkürler ederim, şimdi bu titrek İle bu yağ şlşrrdnl polot müdirlyrtlne götüreceğini, Allaha ısmarladık. Slntya her gun Orİc uykusuna yalardı, O gün de her zamanki gibi yatmıştı. Telefon birdenbire çalınca yerinilen fırladı: — Alo.. Evet benim. Merlln nlz misiniz? Nc İstiyorsunuz? — Beni dinleyiniz. Slntya. Bir polis hafi. • -i geldi buralarını karıştırdr. Her tara'ı aradı. Şimdi gelip gelin elbisen İze bakacak. — Niçin? — Yag lekesi arıyor. Ne derslolz bulabilir mi dersiniz? Mnlya h- mu m ce*sp vermedi biran hayret ve telâşını »aklamağa teşebbüs etli. Sonra: — Boş yere zahmet etler. Ynı; lıkesi drgll. kahve lekesi bulur. Çünkü eve gelir gelmez esvabıma bir fincan kahve döktüm. — AM.. Fakat o yine clbhcyl almaktır. Çünkü gözle görmekle İktifa etmlyeırk. klın. yahanrye golurUp lekenin netini tahlil elti reccktlr. — Teşekkür ederim. Merlln. Slnlya telefonu kapattı ve hemen dolabı na koştu. Gelin elbisesi orada asılı duruyordu. Genç kız endişe ile elbiseye hakti: — Kimyevi muayene öyle ml? Eyvanlar olsun ne yupayıııı acaba? Diye söylendi. XXII M ERLİN YOLA GELİYOR Merlln telefonu kapadıktan »»ura kendi kendine duşundu: — Budalalık ettim. Botle karışık işler benim harcan degll. Vakıa dünyanın rn gutrl kızma malik olacağım. Ama İşin ucunda hapse girmek de var. Suma a\:ış "im- kiilahıılıMıışıııı lır/l. hanede bin lıirl» İşe daldı »e mrurleyi unuttu. Bir müddet soara Slntya eliude hlr bavul-la geldi. — Merhaba. Merlln. polis, hafiyesi gitti, değil ml? (Arkası var) B a şjr\ u h a r r I r I Ahmet Emin YALMAN VATANEVİ — Ca*»k»grn. Molla Fronst 8. 5 Telef on. X4196 — Tehrmf VATAN Ut 31 MAYIS 1941 CUMARTESİ ¥âTâ Fiyatı 5 Kuruş SİYASÎ SABAH GAZETESİ Yıl: I — Sayr: 278 Kalem - Fırça Birliği Yazan: NerimanHikmet Bugün 3 öncü sayfamızda Milli Şefimiz Meclis binasından çıkarken şiddetle alkışlandılar Ankara. 30 rTstefoote) — Reisicumhur İcriTM* lnor.n. boğun oglade.ı ¦onrm Mrchs buıasma gelerek kea-uHerlnr mahsu* dairede bn müddet meşgul olmuşlardır. v. !ı btaasmda Reisicumhurun forsunu |¦« musısam hal* IrOtle-sl mcclunn onarttı doldurmn» ve Reisicumhur mechM terkedcrken kendilerini candan alkışlamışlardır. Yeni sulh sözleri Eden sulh hedefleri hakkında teminat veriyor. A-merikanın harbe girmesinin arifesinde bu sözlerin derin bir mânası vardır. Yazan: Ahmet Emin YALMAN Tam Amerikanın harbe fiilen kanaması yaklaştığı bir sırada B. Eden. Inplterenin sulh gayelerinden bahsetmiştir. İngiltere Hariciye Naaırraın ileri sürdüğü gayeler, gecen gün Amerika Hariciye Nazın B HulTün müdafaa ettiği gayelerden farksızdır: Dünyada yeni bir iktisadi nizam kurulacak, herkese müsavi fırsat verilecektir. Alman milleti de herkes gibi müsavi hak sahibi olacak, yeni | iktisadi nizamdan pay alacaktır. Fakat Almanya bir asırda beş defa tecavüze geçerek komşularını ezmeğe çalınmıştır. Bu gibi hareketlerin tazelenmesine meydan bırakılmayacaktır. İngiltere Hariciye Nazırının fik-rince bunu Alman milleti de zaten bokicmez. B. Eden, hakikî bir sulh emeline delâlet eden bu esasları ileri sürmekle beraber geçen harpte yapılan hataların tekrar edil-m iveceğin i. yanı sulhun bir intikam sulhu değil bir ahenk ve emniyet sulbü olacağını temin ediyor. Bu sözler tahlil edilirse şu neticeye vanlır: İngiltere hükûme ti, Alman milletile sulhe hazır olduğunu iktisadi hak ve fırsat hususunda müsavat esasını ka-' bul ettiğini ilân ediyor. Fakat Avrupaya ve dünyaya tahakküm etmek igtiyen Alman nazi sistemi ile sulhe hazır değildir. Bu sistem kırılınca ya kadar dö-vüşmiye devam edecektir. Kırılmanın ne zaman olacağını B. Eden kestirmiyor, fakat böyle sert ve fazla zorlanmış mekanız maların birdenbire kırkabileceğim söylüyor. Geçen harpte İngiltere hiçbir zaman bu şekilde bir sulh teklifinde bulunmamıştır. B. Vilson. meşhur on dört prensipini ilân ettiği zaman İngiltere ve Fransa ağızlarını açmamışlardır. Alman milleti Vllson'an sözlerine (Devamı Ha. S, SU. I del •/«/ . Müdafaa kara kısmı için 83 milyon lira fevkalâde tahsisat kabul edildi Mülhak büfçelerin müzakeresi sırasında yüksek dereceli içkiler aleyhinde şiddetli sözler söylendi, beden terbiyesi İşleri de tenkit edildi Yakında şarap, çıkarılarak Ankara, 30 (Telefonla) — Bugün saat on dörtte toplanan Büyük Millet Meclisi iki celse aktederek mülhak bütçe müzakerelerine saat yirmi bire kadar devam etmiştir. Bugünkü toplantıda Devlet hava yollan, Hudut ve sahiller, inhisarlar, orman, posta, telgraf ve telefon. Dev-let demiryolları ve denizyolları umum müdürlükleri bütçelerde Beden terbiyesi umum müdürlüğü teşkilat kanununu ve bütçesini kabul etmiştir. Ayrıca MIHI Müdafaa Vekâleti kara kısmı bütçesi İçin de 83 milyon liralık fevkalâde tahsisat kabul edilmiştir. İnhisarlar umum müdürlüğü İnhisarlar umum müdürUlgU bütçesi görüşülürken başta Zıya Gevher olmak üzere Mazhar Müfit ve Bayan Turkânla bir çok mebuslar yük- inhisar maddeleri içinden serbest bırakılacak Raif Karadeniz dan k recesl muşla — Mıin şetimiz senelik nutukların da alkol derecelerinin indirileceğini tebşir buyurmuşlardı. Vekile soruyorum. Milli Şefimizin ağzından çıktığı İçin devlet programına girmiş o-lan alkol derecesi hakkında ne yaptı? Bu eksikmiş gibi başımıza bir dc votka çıktı ve kadınlar arasmda taammlUn etti. Ayrıca Bomontl şlr-ketile vekâlet arasında bir ihtilâf varmış, bunu öğrenmek isliyorum. Yesilaya yardım etmeli Söz alan Mazhar Müfit, tecrübelerin tekinin kanunla mcncdilcmiyece-ginî gösterdiğini İsevi sürerek şöyle öNmıçtir: (Devasın Sa. 5. Sa. t te) X İngiliz kuvvetlerinin 10 kilometreye kadar yaklaştıklar, büdirflerı Bağdadin ana caddesi Halifaks Sulh şayialarını valanladı B. Halifaks Vasington, 30 (A.A.1 — İnglltere-nin Vasington büyük elçisi Lord Halifaks bir mülakat esnasında şunları söylemiştir: Büyük Brltanyanın sulh yapmağa (Devamı: Sa. S. Sn. S te) — ASRİ KA RA GÖZ Bağdat Düşmsk üzere Genç Kral ile Raşit Ali kaçtılar Londra, 30 (A.A.) — Röy-ter: Londra resmi mahfillerinden i öğrenildiğine göre, Rasü A1İ İraktan kaçmıştır. Rajst Ali Genel Kurmay başkanı Emin Zeki ve Emir Abbül- | il.ılım yerme tayin cüretini gf-ı-terdıği sözde naib Şeref olduğu halde Irak . İran hududunu geçmiş ve Irana gitmiştir. Bağdat, 30 (A.A.) — (Ofi) İngiliz kuvvetleri Bağdada 20 ki. (Devamı Ha. 11. HU. 2 de) /// Darlan Alman!arla tekrar müzakereye başladı Son nutuk Almanyadj aksÜMmc! yapmtya başladı Londra. 30 (AA) — İngiliz gazetelerinin Amerika muhabirlerinden gelen telgraflar, muh. tebf sınıflaıa mensup Amerikalıların. B. Rooavrlt'ın tarihî nutku, nu büyük bir heyecanla karşıladıklarını ve nutkun büyük ehem. miyet ve şümulünü kavramış bulunduklarını muStetikan bıld ilmektedir. Diten taraftan Abnanyada görülen aksülânvel, B. Rooeevelt'ın (Devamı ttl ı de) |=] Amiral Darlan «Parla t e Amiral D artanla Almanlar arasında müzakere tekrar bağlamıştır. »Fransa İle müzakereler sırasında İspanyanın da mıhvrr çerçevesine tınmasına gayret edilmekte ve rüşvet olarak Fas Ispanysya peşkeş çekilmektedir. «Fransayı buna imale etmek oldukça zorluk göıt*rmektedir. Almanya. Dalyayı biraz tazyik ederek blras da Yugoslavya arazisinden tatmin ederek. Fransa topraklarındaki mcUllbatmdan vasgrçirml* vr Fran •ayı memnun etmiştir. Şimdi de Fran sayı tazyik ederek İspanyayı memnun etmek istemektedir Birleşik Amerikn. Almanya-Fran-aa ve İspanya İşini dikkatle takip etmekledir Çünkü rcnubl Amerika İspanyanın kültür nüfuzu sltındadrr. iKadyo Gazeteni) (Devamı: Ha. A. HU. 7 de) /// Martinik 286 Alman bu adaya giderlerken tevkif edildiler Fransa müstemleke lerinde galeyan başladığı anlaşılıyor Poatospaııuv. 30 (A.A.) — •Tıuudad* Mantınique'e gaden Fransız vapur undaki bitaraf yolcular burava. muvasalat otmsstır. Biı İngiliz harp gemisi tarafından tevkif edildiği zaman vapuıda bulunan ve muKecı olduklarım iddia eden bir çok Almanın tevkif esnasında nezdierindeki yüzlerce ve»ikavı nasıl denize attıklarını anlatmışlardır. Bu bitaraf yolcular. 8000 ton. luk olan bu Wınnıpeg Fransız va. •-urunun mavısta Fıansadan Ka-zablanka yolu ile Martüuque'e hareket etmiş olduğunu budırr-yorlar. Bir aksara Almanlar vapurun Martıruaue'e yaklaşmış ol. masını tes'â ,-'.n. , fakat gece yarısı Oop sealerüe uyanmışlardır. Bunun üzerine Almanlar derhal güverteye çıkarak ellerindeki vesikaları denize almışlardır. Yazı makinelerinin de denk* atıldığı görülmüştür. 210 Altnanla 76 Avusturyalı ve tabiiyeti olmayan 70 kışı tahkikatın ikmabne mı-zaren mevkuf t utulmaktadır. ı ı-ıı-ı/ M ftatB m lekeleri Londra, 30 (AA) — MusteralckAl müsteşarı Amiral Piston Alman kontrolü altında bulunan Pnrıs radyosunda İrat etliği nutukta Fransız m üstem lekelı-r lııde bir galeyan görülmekte olduğunu kabul etmiştir. Amiralin bu galeyanın dar goruşk yanlış hükümlerden doğdu* gunu ve düşman propagandasının yaptığı iktisadi şantaj dolayıalle art-mış bulunduğunu söylemiştir. Müsteşar bu memnuniyetsizliği t-zale edeeek ciddi tedbirler alındığını ve bunların arzu edüen toslrl mekte olduğunu ilave etmiştir, Harp Vaziyeti Girit Adasında Yazan: ihsan BORAN Harp — Yâr bana bir eğlence 1 Anaerika — Patlama, gcfcyoru m- Melame ve. Hanya bölgesindeki kanlı muharebeleri lnpiliz-kr kaybettiler, Almanların hücumları karşısında Suda körfezinin şarkındaki mevzilere çekilmeye mecbur kaldılar. Artık İngiliz donanması Suda körfe- zinden istifade edemiyec ektir. Bundan başka garpla adanın dörtte ' ;r kısmını işgal eden Almanların ma^hiD edilmesi artık tesadüfe ve mucizeye bagh-dır. Zîra hava hâkimiyetini mu-(Devamı: ."-a. s. •"*« I del — Matsuoka Alman ve İngiliz elçilerile görüştü Japonyanm Kahire sefareti vazifesine devam edemiyormus Girit Almanlar harekâtın bittiğini. İngilizlerin çekildiğini bildiriyor B. Matsuoka Tokyo. 30 (A.A.) — Atmanyanın Tokyo bUyuk elçisi Ott dün, Japon Hariciye Nazın Matsuoka yi ziyaret ederek bir saatten fazla gorüşmüş-(Devamı 8a. 5, SU- S de) /X/ Sfaks Hâdisesinde ingiltere Fransayı kabahatli buluyor Londra. 30 l \ A ) — İngiliz hava kuvvrCİersnan Sfax limanını bombaıdımanından dolayı Fran-sanın İngiltereye verdiği protesto notası bu gece henüz Londra-ya gelmemişti. Fakat İngiliz ef-(De.amı Ha. B. Cfll. S de) X/X Gl. Frayberg tayyare kazası neticesinde öldü mü? «Mihver kaynakları Ciritteki ingilizlerin bozukluğunu, hatta oradaki kuvvetlere kumanda eden General Frayberg'ln tayyare İle Mısıra çekildiğini, fakat tayyaresi Mısıra inerksn düşüp parçalandığını ve Generalin öldüğünü bildirmekte melerde Londrada bu haber teyit edilmemiştir. Ancak İngilizler Ciritte vaziyetin muşkul olduğunu inkSr rt-mıyoıiar. Suda körfezini de tsrkede-rek şarka çekildiklerini, fakat takviye kıtaları almağa devam ettlkle-[rlnl. bununla beraber Alman kur-vetlennın çok ustun okluğunu bildiriyorlar. fD0tQn bunlara bakarak İngilizlerin Ciritte artık tutunamıyacaklan-nt kahul etmek yanlış bir hüküm ol-maz- (Radyo Gareteal) * Londra. 30 (A-A.) — Londrada salAhıyrtlı kaynaktan öğrenildiğine göre. Gintteki vasiyette salâh yoktur. Ada Ue muhabere güçlükle ys-pdm iki »in ve Londraya muharebeler hakkında dahi haber gelmemiştir Buna buıaen Almanların Suda körfezini ve Kandiyayı İşgal vc umumiyet ıtıln.-ıv yeni terakkiler eldr ettıklarl kaSkrodnlrı akhsJan ne tektip ne de teyit odrtebıhT. Fakat umumi bir şekilde bu kkU*fcu-m doğru olmadığını söylemek içm sebep yoktur. Tıpkı, bunun gibi ftalvnnlann kıtaat ihraç ettikleri hakkındaki iddiaları da dog-(Devam Sn- S. !*0- 6 da) (**] Sabık Kayzer öldü Berlin, 30 (A.A.) — Sabık Kayzer Vilhclm, Dorn'da gripten vefet etmiştir. GÜNÜN SES Yeni yıl bütçesi Yazan: REŞAT NURİ Orta Anadolu kovlU.lınUn gU»eI bir i ıtnn vanlır Bu l'.vtlp |- ¦.-un her gibi fakir M faalk-IU ıı.-.„ı,. hayatlarını ne kadar riKlnkle taşlan, kııj'adıın çıkardıklarını unla-tı.k ı, ıı-ı.un ı.ır kuruşumu kır-mi Kinden kaa akar derler. Huğu;. BUjUk MUM MecHalndon çıkan yrnl yıl buLcenl bu her birinin lçlnd"« kan akan kuıuüanlun m»rlana celml, h»Mn. Nr gayret rskravıdfr. ı „.,.ı...',w ı devleti on «ekls yıllık anane-ine hu H da Mduı kalarak btçMr dual durmana el ac-ı....iı... umanların frvkalSdHlglne raünHMi hcsueu hleMr fevkalSd* U--I bire baş -unnadan. hnp hu » m'. kaa akM karoffaarta daak- ;eUrmir muvaffak ntoaşsar. Ha ıı.in . .nltrılıı". m ıd-\ .mı e- •letı hikı bir çalışmanın mahııılU- dtlr. Baıan laraftaa şikayet edilir. Fakat laaaa M-nym daha üyadr hen-dlmrılı. Brtkl bir derreeye kadar da haklıyı/. HattA bir kuruşumuzun ziyam karşr»-ndn yûreglmlr yan- rrvMBi bir faril ' te . .1...... l . kl o 11 .ur 1 -.-i ¦ nttmmnirr i Lütfen sayfayı ee*irio«; VATAN Avrupada anemi Nasıl Geçti Ev sahibinin fırsattan istifade ederek savurduğu tehdit . -, /.m Bebia Tevflk BAŞOKÇU I c.U »e teıcvune hakkı ıınnnuk mahfuzdur — 45 — Teni »ens bana mükemmel bu kalp hasisliği hediye etmişti- Fakat hcı şeye rağmen c*eı yasarsam y*"c ıniısrnaktaı. vazgeçecek degiMim. Saat bire doğru çarpıntı durdu- Ol ıııllş bir imanın yeniden dirilmesi gi-hı bir «evine, duydum. Yerimden kalk tim. Doktora tefekkür ettim. Biraz sonra Roıl ile kocasının ara. sıudakı yerime oturduğum zaman yemek salonu yeni senenin getireceği Ümitlerin nsşeai içinde kaynaşıyordu. Saat dörtte evlerimize döndük. Bu ay sonra »şier yine hücum halını almıştı. Gelen »iden daha çoğal-mış. ev sahibinin suratı daha asılmış hizmetçinin kapı açmadan başka bir işe yaramadığından bizim kızlara yı ne şikâyete başlamıştı. Nihayet nlr gün karşıma dikildi. Ikl ellerini beline dayıyarak: — Madam, dtdt. st«* gelenlerden eşyalarım eskiyor. O kadar çok Alman pnratı kazandığınız halde hiç kimseyi ban* gönderip te bir şapka bile aldırmadınız Ben d* siil ay ba. şından itibaren evde İstemiyorum. Kendinize başka yer bulun. _ Peki. diye cevap verdim. Sukgnetle cevap verişim ev sahibini bQa*Utün kızdırmıştı. Çünkü birinci işçi kız Behrendin anlatışına Kore benim çalışacak ev bulsmıya-cagımı bikltgl »Çin beyle bir tehdit k-rşrsmd. kersheln* ortaklık teklif edeceğimi bile ümit ediyormuş. Ben Behrende: — Haydi, dedim. Siz de ben de *-ranr. Mutlak münasip bir yer bul-malıvıı. Ay başına cok zaman yok. tu. Dikişleri bir tarafa topladık. Hemen hiç İşe yaramıyan ikinci kıza vol verdim. HergUn akşamlara kadar vemden möbleli oda arıyorduk. Bu a. ramalar* RoZl ile Annl de İştirak »diyorlardı Fakat h.ç kimse evinde terzıhan* kabul etmiyordu. Aybaşı gelmişti. Teniden otele mt gidecektim* Bir gun Behrend: I _ Şundı. dedi. Bir pansiyona gi-Idııı. Orada oturduğunuz kadar bir taraftan da yenmen yer ararsınız. Berili^* pansiyonlar da evler gibi .gzına kadar İnsanla dolu ıdı. Ecnebi parasının fevkalâde yüksek oluşu Berimde ecnebilere on yüksek hayatı «n az bir para tlo temin ediyordu, ı Bu sebeplen iyi pansiyonlarda w» lemis evlerde od* bulmak bir ıkraml. ye çıkmış gibi nadrr bir talih eseri olmuştu. Merkezden epeyce uzak sevimsiz bir sokakta güç halle Fon LUtzov ıs mlnde bir pansiyonda yerleri kuru tahtalı eski bir oda buldaını. Pansiyonda kati aurelte dikiş dikmeğe mOsaade edilmemesine rağmen ben blrsnct işçi kız Behrende şöyle bu* lekrifte bulundum: — R ¦.. edermı, Behrend Frolayn beni bırakmayın. Yine her günkü gı. bi sabahtan bana gelin akşam üzeri eve gıdanınız. Hoftahgııuzı tsbd çalıştığınız ımaııM gibi alacaksınız. Ban pansiyonda yapyalnız kalmaktan korkuyordum. Dikişler olmıyaca-gı için tabU gelen giden de bulun-Duyacaktı. Buraya gelirken iki ayakkabı kutusu dolusu kâğıt para getirmiştim. İhtimal bu para ile yedinci ad. resi buluncaya kadar yaşıyabilirdlm. fakat Alman parsamın her gün hattâ her saat biraz daha düşmesi yüzünden on beş gUfi sonra kululardaki paranın »onuncu paketi erimişti. Pansiyonlarda fiyatlar her hafta artıyordu. Hiç bir soyu. muayyen bir fiyatı yoktu. Dük kanlardaki malların Üzerindeki fıyallar sabah ve akşam değişiyordu Her şey her dakika yük. seli yordu. Ben henüz çalışacak bir yer bulamamış ve gelecek hafta pansiyona verecek kadar para bulamamak en. dlşesıle derin bir UıüntU ve ıstırap içinde uykularımı büsbütün kaybetmiştim. Sanki inlin, mutlak beni yenmek için bsna karşı bir mücadele açmıştı. Ne kadar lyl niyet göster-sem, ne kadar asim ve metanetle çalışsam yine karşıma çıkan güçlüklerden kurtulamıyordum. Yeri muay. yen olmıyan bir insan için islediği gibi çalışmak mUmkUn değildi. Behrend her gün birkaç **at bana oda aramakla meşgul oluyordu. Fakat netice hep boşa çıkıyordu Kimse evinde dikiş İstemiyordu. Benim felâket arkadaşlarım Rosl. yi ve Annlyl yine sık sık görüyordum. Zavallı Rozi de bugünlerde büyük buhranlar geçiriyordu. Kocası zahiren pek mağrur bir adamdı. Sabık Rus Çarının yaverlerinden olan Kont Vanaovlç yapacak hiç bir İş bu-lamyor. Kanamın elmaslarını birer birer satıp metresi Atlasla beraber yiyordu. Ve ekseri geceleri de Berimin gfıll kumar klüplerinde para kazanmak llmldlte etlndekıkrl de bitiriyordu. Akıbetleri fena görünüyor, du. Fskst Rozi tırnaklarını yaptırmak için haftada Ikl kere Otel Adlo nun manikürüne devam ediyor, saçlarını gün aşın Berimin en meşhur perükânnda yaptırıyordu. O da çalışmak istiyordu. Fakat elinden hiç bir şey geleceğini zannetmiyordu. Bana: — Rcbie, siz bizim hepimizden daha bahtiyarsınız, diyordu. Hiç olmazsa başkasından bir şey beklemiyor, sunuz. — Evet, evet bahtiyarım. Ro fakat benim içinde çarpıştığım 3 meydan muharebesine hiç biriniz ha girmediniz Kendi parasını nrp o para ile yasamayan bir hiç bir zaman benim halimi ani maz. Hele böyle bir memlekette tek başına da kalırsa.. * Son günler çok fena geçiyordu.. Bir gün yine ev aramak derdınde/ı Ta-vunçint Stiiseden geçerken yanıma bir adam sokuldu, şapkasını çıkardı, edim verdi: — Siz madam TUrkıU/ıüz degıi ml? Dedi. — Evet. — Ben doktor Velera, dedi. Sizi yıl başı gecesi PUçer lokantasında tedavi etmiştim. — Evet, doktor, şimdi alıl tanıdım size karşı çok minnet duymuştum. — Hatırınızı sormak hrln sonradan adresinizi çok araştırdım, fakat bu. lamadım. Nerde oturuyorsunuz? — Henüz adresimi ban de bilmiyorum. Birkaç güne kadar değiştireceğim. Şimdi bir yer aramakla meşgulüm. — Size bir ricada bulunmam kabul eder misiniz? Bu akşam beraber bir tiyatroya gidelim. Sonra da Otel Ad-londa yemek yeriz, biraz görüşürüz, — Teşekkür ederim doktor. Fakat bugünlerde çok meşgulüm, hiç bir daveti kabul edemem. — laterseniı beraber bir oda an-yalını. Benim oturduğum panMyond» da oda buluruz Pek İyi ve pek temiz bir yerdir, şimdi benim vaktim var. — Teşekkür ederim. Fakat bugün bir ahbabıma sez verdim, oraya gidi. yorum. Vaktim olamıyacsk. Galiba doktor Valera beni de nazlanmayı kendine süs edinen koket kadınlardan zannetmişti: — Madam. dedi. Ben beraber gezmekten çeklnilecek bir adam değilim. İşte kartım, Arjantin sefaretinden beni sor durabil m) niz. (Arkası var) ki, attığı kurşunların hepalni hedefe ı-.ll.-l r-tlı. .in " Bir kalkınma ve le»h devrlol birim kadar az para ur idare eden hiçbir bOyUk m,11. 1 yoktur. İşin ne olduğuna bilen ağırbaşlı Avrupalılarla bilin) hafi nıUrnontelerüni/i kn.ı mal te Idamr emglmtıl ög-rsstdürterl saman hayretlere d Üslükleri ol dasma gororU/. Huğun 1 artık yor- gana gar* ayak uulmıi değil, yorganı ayağa göre u/atmakür. Bu etrafımızdaki dünyanın cebri ve şartıdır. Vapınauamt açıkla kalırını/. Bir Mgyflfc millet olarak yaşamak k'ln milli müdafaanızdan bir lüzamrjnur. lUka gibi görünen gii -el nanallerifnrf* kadar herşeyln ayrı »vn hakkını »ermek mecburiyetinle a İr. Dediğimiz gibi btitee ay-lardaoherl encümenlerde devanı e-den hummalı bir çalışmanın mahsulüdür. Kuronundan kan «kan milletin vekilleri hulreyt n»xırü yan hükümetle aylan-» çekişe çekişe ]¦-•" rM 1 yapmışlar, o kanışlardan in. Mm,.i, boş* gltmlyr.eglne kanaat gettrmİşlerdir. Bolce valtşrnaUrmın bir fazileti de bütün düşünen haaiar. memleket meseleleri meri»0*1 »ıhı hlr rtunU»-ee ve murakabe)* tevketoıe»! olu-jor. Yaratılış İrabı, bir mal. »k bir /aman para*ı vniMlgi ı.ı.,n k»dar titizlikle i-ik.it. rdUmc. B» yük MUlet Meclbl de Aylr yapmış, ruıdmıınbnnı kâfi ; ¦¦......1,. ». m.ınn müfettişlik İşlerinden nahiye İdarelerine kadar hlr çok mea*lclr~ rİ yeniden canlandırmış ve münakaşa etmiştir. D»ha «Uz d»vranıl»r»k ........... müzakerelere biraz daha fszla zaman ' ıi.-.-ıı- İmkân ı-m itini», vb mebuslar belki d*h» haoka dertler Üzerine de eftUıvrkler ve netice daha rengin oİBcsktı. REŞAT NURİ S5HIR rlASSRJLS Bin sandık çay meselesi etrafında | Kahve ve çay birliği ile satışı yapan Vittoll vaziyeti izah ediyorlar Mıntaka ticaret müdürü bu işe fiyat murakabe komisyonunca el konduğunu bildiriyor 'in kilosunu İstanbulun Çöp İşleri Çayı 750 kuruşa satan bir muhtek'.r yakalandı kında iildıgımız malumatı dllnhtl sayımızda yazmış, bazı çay taclrleı ü'iıı verdikler: ¦..,-¦ r Üzerini- de bu çay lamı bir nısbet dairelinde ve Adilâne bir satışa tâbi tutulmadığım tebarüz ıturmiştil: Bu meB*le hakkın da gerek Kahve VS Çay Birliklerinden ve gerekse Vrlol muesıesesın-den ald-gır.ıtz mck'.-j.M" »yn«-1 redlyor..z: BİRLİĞİN TEZKEREM «Sayın g»z«tenııin MANI tarihli ve 277 sayılı nüshasında ve birinci aayfasında ılOOO . ^-yın mı- cerssıl başlığı .1 . intişar tdM yazı Birliğimizi »(»kadar ettiğinden keyfiyeti tavzih ede Vi İşbu yazının gazetenizin ııyni sUh'-ıIurında ncrılın rica ederiz. Mevzuııbahls çayların J. V. Vittoll Companl Ltd. şirketi taralından memleketimize ithal ve meşkûr müessesece satışını yapacakları müşterilerinin listesini 225»ll tarihinde Birliğimize tevdi ederek satış fiyatının tesbitlni istemiş olduğundan Bir. lıgımizce bu mallara usulen fiyat teshil edilmiş ve 23.5TH1 tarihinde keyfiyet ithalâtçıya bildirilmekle beraber murakabe ve kontrol İslerini kolaylaştırmak m»k*«dil* Vittoll mlİM. sese-sinin tevdi eylediği U müşteri İs. mini ihtiva eden İşbu listenin bir sureti ile birlikte fiyat mıırskahe bürosuna da işar edilmiştir. Bundan başka son 16 gün zarllıı-d* ithalâtçılarımız tarafından işbu 1000 sandıktan maada 1713 sandık çay daha memleketimize İthal edilerek ayni suretle piyasaya çıkarılmış bulunduğundan ve esasen çay tevile tâbi emteadan olmadığı için Ticaret Vekâletince tesbıt edilen kâr hadleri dahilinde satışının *rb*st olduğunu bildiririz. VİTTOLLTN MEHTlBf •Gaıetenizln 30,5.041 tarihli nüsha, aınd» (1000 sandık çsyın macerasıl ismi altında intişar eden yazınız mü-rMeşemizi alâkadar ettiğinden aşağı, dahi tavzihin gazetenizin ayni sülu-mınds neşrini rica ederiz: «M dessas* m izce ithal edilen 1000 oandık çayın müşterilerini gösterir liste fiyat tesblt edilmek üzere mües-aeaemızce tanzim edilerek alelusul çay. Kahvs ithalâtçılar Birliğin* levdl edilmiş ve Birlikçe fiyat tesblt edıl*r*k listemizin musaddak bir nuretı müessesemi!* İade edilmesi U-zerine mezkûr çayların müşterilerimize satışı yapılmakla olduğunu ve rereyanı halin bundan ibarel bulunduğunu bildiririz.» BİN SANDIK ÇAY KİMLERE VERİLDİ Dlger taraftan İstanbul İthalât ve İhracat Birlikleri Umumi kâtip vekili Bay Mahmut tan telefonla aldığımız .satış listesini de şuraya n*şr*diyoruı: Şükrü Azak 100 sandık. Haçık Batmazyan 120 sandık. Hüsamettin Gözler 150 sandık, İsmail Hakkı T*-cımen 60 sandık. Firuz Erzurum 30 •-andık, D*rgez*ryan 30 sandık. Sa-porta 25 sandık. AR Osman 00 sandık, Teodoridıs 30 sandık. Mordo 26 .«andık, Avram 25 sandık, Albsyrak Şevket 20 sandık, Mustafa Göksel 20 sandık, Hasan Emir 20 sandık. RaJael 18 sandık. Kerimıade 50 »andık, Nealm Assa 20 sandık. Kum kahveci mahdumları 40 sandık, Otvsl Hüseyin 20 sandık. Karadeniz Limited şirketi 40 sandık. Murathan kardeşler 60 sandık. Perakende 20 sandık. Bu listenin bizim verdiğimiz malûmatı teyit etmesin* mukabil yu-kardakı tavzih mektupları b'i lt*t*- nln kimin tarafından tanzim edildiğini tasrih etmekten başka bir değişikliği ihtlv» etmemektedir. Yln* bu mektuplar çayın kilosunun porahen-d« olamk piyasada gramı bir kuruşa çay satılmakta olduğu hakkındaki iatıhbaıımızı da tokıip edememek tedlr. ¦tosta bilim de en fazla Üstünde durmak istediğimiz nokta. p*rak*n-d* satışta yapılan ihtikârdır. Yarınki nüshamızda çay alan tüccarlardan bazılarının beyanatları il* dünkü neşriyatımızda isimleri geçen bazı tüccarların tavzıhnamelerin! de ayrıca neşredeceğiz. TİCARET »inim m\ İZAHI Dün Mıntaks tıcare müdürü Muhsin Baç. son çay tevziatı hakkında yapılan şikâyetler üzerine tu Çây İşine vazıyrd edildiğini bir muharririmize söylemiştir. Komisyon tacirlerden ellerindeki mallasın nerelere satıldığı hakkındı bir llat* intemiştlr. Tacirler bu tls-t*de bu malları-, Anadoludski bazı esnaf» satıldığını göstermişlerle de bu vaziyet şüpheli görtüdugUnden bu hususta aynca tahkikat yapılmaktadır Bundan başka hâlen yapılmakta olan satışlar da durdurulmuştur. Fiyat murakab* bürosu Bakkallar Cemiyetine müracaat ederek ne kadar çaya Ihtlyaçlan olduğunu sormuştur. Yeniden gelen 700 sandık çay. Bakkallar Omiyetinln cevabından sonra her rsnafa müsavi bir şe-klld" tevzi *dUec«ktir. İŞTE BİR ÇAY MUHTEKİRİ Fiyat Murakabe komisyonu memurları dün. Balıkpaıarmda çaycılık yapan Mehmet Ali RUstem ısmınd* bir çay tüccarım çayın kilosunu 750 kuruşa satarken yakalamıştır. Rüs-tem bugtln Adliyeye verilecektir. Denize dökülemiyor çukurlara atılması da muvafık görülmedi lıtanbul Belediyesi çöpleri aSame ,n ıi--h,h..^.ım jnukave-le»ı bugün nihayet bulmaktadır. Dûn Belediyede Reis muavini Lütfı Akaoyun başkanlığı altonda bir tokamı yapılarak bu iş üzerinde gonısukmüntür. Esasen ma. teahhıt elindeki iki ırrotorün alın. ması dolayıaile oop • i denize dökecek v»sM» buUunam ak ladır. Dl^er taraftan çöplerin açılacak çukurlara dokü'lmeei için mütssde edi!tneai hususunda Srh. hat Vekâletine yazılan yazıya d» muvahk cevap germemıstır. Ba hal karşMinda vazıyet muskülleş. mistir. Şehım muhtelif semtlerinde yaptırılacak olan dokuz çöp fırınının da inşa ve ikmali tabiatile zamana mütevakkıftır. Komisyon bu işin halli İçin ça. reler aramaktadır. Boğazicinin imarı Boğaziçinn imarı için hazırlanmakta olan plânlar tamamlan, mustır. Mimar Prosi dünyanın en güzel yerlerinden 4İh olan Boğazın güzelleştirilmesi için. b. bu sahayı yeşiHeştırmek üzere bu plân yapmıştır. Bu p Ana gore Boğazın isnatt-n» yem sene bvrlçesile başlanacaktır. Romanya dan Gaz geliyor ... — Romanyadan külçe demir mukabilinde petrol alıyoruz Rumenlerle yapılan bir anlaşma üzerine memlelretımztd'n Ro manyaya ihraç edilmesi mukar. rer bulunan 60 bin liralık lAilç* demir mukabılaıde. Romanya-dan petrol ve snszut gelsriilecek-tır. Romanyaya verilecek lıülçe demirler Zonguldaktan umanımıza uğratılm aksız ın dogıudın ooğruya Köstenceye gönderile-çektir. İstanbul kadını memleket müdafaasında vazifeye davet ediliyor Şirketi Hayriye yaz tarifeleri Sirkecihayriye idaresi, yaz tarifesinin taebikma. 4u yıl biraz daha erken olarak. haziranın üçüncü aalı gününden itibaren başlıyacaktır. Yardım Sevenler Cemiyeti neşriyat kolu. dün Cemiyet reisi Bayan Hayriye Kırdann başkanlığı altmda toplanarak gazetecilerle propaganda işleri etrafında uzun bir görüşme yapmışlardır. Bu toplantıda Halide Edip. Hainle NıısreL iffet Halım, Şükûf* Nihal. Hanene İlgaz hazır bulunmuşlardır Bayan Kırdırın verdiği izahata gor*. bugün hsstabakıcılık kundan, aa devam etmek User* «00 bayan kaydedilmiş bulunmaktadır. Yalnız Ufkudar. Beyoğlu ve Kadıköy kazn-larından 307 bayan müracaat *l-mlştir. İstanbulun bütün hant mirleri II* yapılan temaslarda bu 1 1 ihbarcıların bunlara taksimi takarrür »tmiştir. Hastabakıcılar oturdukları semtlerde hastanelere verilecekl**dlr. Üniversite v* İlse tahsili olanlar, dört hafta, orta tahsili olanlara altı hafta kurs göreceklerdir. İstanbul için asgari 1700 hasUba-kıcıy» ihtiyaç vardır. İlk parti olarak *oo kışı kurslara v*nl«c*ktir. Fak»t derhal ikinci partinin eld* bulunmadı icap rtmtktedir. İstanbul Yardım Sevenler Cemiyeti namına Bayan Hayriy* Kırdar. İstanbul kadinlannı m*ml*k«t mü-dafaasmda yer «İmaga. bu kudsl vazifeye davet etmektedir. Valinin civar kazaları teftişi Vali ve Belediye Reisi dokttor Lûtfî Kırdar dün Hadarvküy ve civan kazalarda bir -teftiş yapmıştır. Bu tefritlerde bu kazaların ihtiyaçları tesbıt olunmuş ve imar işleri üzeıinde teJsuMer yapılmıştır. Istanbulu terkedeceklerin şevklerine devam ediliyoı Kendi arzularile Istanbulu ter. kedecek vatandaşlardan trenle Anadoluya grtmek isteyenlerin şevklerine devam edumektedir. Son tıen haziranın yedinci günü hUydarpaşedan hareket edecektir. 8*yanneme verdiği halde herhangi bir mazeretle gününde gıdemıyenlenn son kafilesi sev-kedûmoştır. Bundan sonra. el-yevm haal» olup d« yola çıkaıuı-ysuı vaundaslar peyderpey sev-ked ilecek İridir. Hastalıktan maada sebecıleıle seyahaderini teri 1 edenler meceanen nakil haklarından badesna istifade edenu-yeceklerdır. Ekmekte tasarruf tedbirleri Hükümetimizin elemek işinde başkaca .tasarruf tedbirleri almak tasavvurunda bulunduğu söylen ilmektedir. Bu tedbirler mey anında ekmeklerin pasiriLdik. ten sonra fırınlarda yirmi dört saat bekietıbnesi ve sonra satışa anedıhneaı de bulunmaktadır. Alâkadarl». bu hususta Ekmek-Çiler cemiyetfle lemaaa başramı*-lardır. Şimdi şehrinuadeki fırm-ların befcletilecek ekmekleri depo etmeğe yarar yerleri oUsp olmadığı letkık edilmektedir. Dün 400 bin liralık ihracat yapıldı Dün muhtelif tmeml et etlere 400 buı liralık ihracat yapılmıştır, kalya ve Aimerrksvya külliyetli miktarda deri. Atmanyaya tütün. Mısır ve ilaryaya balık, Irtgıltereye kenevir gdrMaernmiş-tir. - ji .a.941 Gazi bulvarı inşaatı İstimlâkleri brlirUmekte olar» Gazi bulvarının inşaatının dunab ile bir an evvel açılması için çalışılmaktadır. İstanbul Belediyesi haziıandan sonra bu caddenin inşasına büyük bir 'hız verecektir. Uu cadde üzerinde bulunan taı-hi eserlerden .kakması icap edenlerle yıkılacak olanlar da tesbıt edilmiştir. Sahte mazbata veren odacı bir sene hapse mahkûm oldu Bir muddeStesuSeri önüne gelene pata mukab&nde sahte ilmühaber ve fakrıha] mazbatası tanzim ederek veren. İstanbul Belediyesi odncıUıından İbrahim Elemin muhıkesneai dün birinci asliye ceza mahkemesinde nihayetle nm iştir. Mahkeme İbrahim Eğemin suçunu sabit gördüğünden harekete uyan Türk ceza kanununun mad. dei mah«usasına tevfikan bir sene hapis cezaaına çarptırılmasına ka. rar vermişin. TAKVİM 31 mayis 941 t t MARTE» ay: 5 - OPN 161 - Hızır: Î6 BUMI: 1X66 . MAYIS: 18 HlCTtl: 196* . CenuuJelevvel: t VAKİT ZEVALİ EZANİ v—— _____ GÜNEŞ: D.31 8.58 ÖCUE: 13,11 4.38 IKINDI: 17.11 8.37 AKŞAM: 00.33 12.00 YATSI: 22.32 1.5» İMSAK 2.17 7.44 — Merhaba Lerd Cetvlnd dedi. — Merhaba.-. Aılrtm. Lord. ne olur ne olmaz heikl d* azılı bir alacaklıdır diyerek nerakrlle konuşmağı v* lalJı dil dokmrıtl tercih rdlvnNİu. — Buyurunu/, nturnlınt .Bir -Igara vereyim mir Bu *»at pek vlakl »»ati değil, »m» arzu edw*nlz %üvlclnlr. gHIrlejbrt. — Hayır latemenı. Venırklerlıı aramııda bir şey İçmek âdetim dcft-Udlr. — .Mükemmel bir âdel, nılılııı... Eger ben de »iz yaşta İken bble ,v»pınış nisaydım. Bugün bolc mlrirmdrıı rnhabny olnuwdnn. Ayni zamand» ı.dugutn» \«ı*ımı d» para kabrdı. Hepsini yejlp İç Um. Yemek arası filan demedim. — Oyle mir — Evet.. On param y»k. Bnaua Kin kızım şayet borç füâıı .m.-, kat'lyyen tsaı-mam. me^allyet kabul etmem. — Borç fUân yok Lord Olvlad.. — O halde ne ntlyonunur ? — Kızımın gelin *»t»bını görmek... — Fakat »rl/lm grlln elbl-^alnln |u»ra-.nı ben verdim. Bııztln dc a.larkcn p»r»ı yine ben Hİaeagrm. Kıranın hunda in. hlr -t.-I..1-1 voktur. ItaMiuı fena halde *lnlrlenml*tl. Lord kendilini evvelâ »nu hlr alacaklı, -onra d» bir ¦ ¦¦ı.ı-ı zannetmişti. Buna frna k-erlnınişti. Lorda 1*1 bir c*v»p vererek haddini bildirmek istedi. ...i... meolegr »it en«U»*lcrl bun» mâni »Idu. Bunun için hiç aldırmıyarsk bir 1-1.1. l t-.m takındı: — Bana ne.' Dedi. isler w m mili 1 - w 1 sı. YEŞİL GÜL Yazan: Roy Wiker» —26 — Çeviren: Rezzsn A. E. Yalman ¦mi. fş göreyim. Konim için monsvi sadece elbiseyi görmek istiyorum. Lord geniş nete» aldı. Hnı kut karaşmıya-rak, kân kenSM eder*ktl. »»âaM ook asses-II »atıcı gSrtlntnemek r¦»r......r — Peki, bu *lh|a»!rr ne r*rn»»k nryetusd*--inlz? Aşağı nk»rı bir şey mu. Rasea «ıkdn-^du lyl hlr lentd* dikilmiş hlr geUn *âbts*»lsm fly»tı hakkında biç bir lıkr, yoklu. Ihtı.ali. bir M.ırl. — İşi --i.. Dedi. 1 g»rm»«sı bir şey Myittommı. Bdkl de klrlennakştU. — Bakınız ben rau»rhbtan «k beşi anın on ,11,,-- bir her* giyllmlacir. Bunu İnkar ederek degülm. — Bllryornm. T»bli n.camaamd» rt-blse giyilmiştir. Iskat kirlendi mlr İyice bir göıdau geçirmek lâzım.,. Beyaz laten bir elbloe çok kolaylıkla leke olabilir, değil ml? Lordu endişe aldı. E*kkinln elhloeyl iyice gözden geçirmeni hk t$m gelmiyordu. İşi hile tarafın» dökmeğe k»r»r verdi: — Kapalı gözle elhlıe.vl ,1... hu tabii.. F»h»t oıl* ln«cd*n İnee.ve Irlkut etmeğe de lüzum yok. Sro kendim soşllyeyljn: "'•»"""'" eteğinde kiknk ve ı-,..„,„„,-, bir la ks var. Fakat bu leke İçi» nyali değişmez. çıukü herhsuıgl bir tomlzleykl bu .....¦ ¦¦ kolsye» t*mlzl|\ rhllir. — Lekeni» m»hly*U nedir* — Koçak bir yag lektat. Malam y» vat hemen çıkar. — Ben *»l*evl g«r*ylm ö onar» rlyat kn. — Fakat, »zizsm. »sağı yakan hlr **y ı«y levmlz ki etbevevl ciddi •tarak »İmak glaizl »nİryayBm. "avoı altı: — Ylmıi Ur» lokfl sal? L»rd .....im m ftşmmğm •»*»«"'•¦ lı. Fakat memnu al yerin i k - »leml- yerek: — Yerdiğim naranın kuciHük bir kumu.. Fakat böyle elden tekrar -»tılnıı elbinelerin nacak onda hlr değeri olur. Ot ur unu», rahat edinir.. Ren c'dip e-v»bı gelireyim. Ranon memnundu kendi kendini tebrik e-dlyordu. Amirine elhHevl ZolUrdOgU zaman kim bilir polhı mudUrll kondoıinl ne kadsr takdir *deoehtl. Fakat dokuuuar geçiyor ve Lord gesBSİyerdu. B»vn »latrlennıec başla- dı. Biraz «onra Lord elleri boş olarak odaya geldi: — Yak «ah Pek ranmı «ikildi. L|hi»e yok.. Kızım alıp golUrmu* nlaıak. Bu sabah odacında duruvorrtu. Demek ki biraz ev^el almış olacak. — Kreınrrın nereye gittiğini Mllyur mu-Minur 1 — Bilmiyorum, anı» öğrenirini. Ra»on gitmek üzere »yağa kalktı. Lord İş yap»m»dıgı için fen» halde slalr. lennıişli. — Krzımı gOrunenie krndMU* Hblse hak-kında konnaımaz. F»k»l parayı h*n alaca-ğmı. 1 .ı.ık,, ir..-ı |.ı-,ı....... h*n ödedim. Ödemiş ..|.ı,,io yalandı. I ıh,., bon» ysv-pdmrştı. F»k»t kibar bir hvgUtz A-ıU»d*al hk bir zaman borçlarından hodssetnves. — Elb4S*vi ahnsk tsUyerura. Sur tekrar gHirsm. I^rd. Ka«n"ıı leşyl ki» yerinden kalktı VS o aralık yanlarına gelen Mirda: — M* Bolden'ln nereye gıtlıgınl hülyor mmonoı? — Hayır, efendim. Smâ-cr tak.t şoförüne Ptkadrtltye dediğini duydum. — Pek âlâ »nhutım, ¦ * - ..«.--¦ dediyse mutlaka Mklrieıı 1. .. .-..1 . k, Muıl.t terzi-l'inı-i"- gitmiş «T. — Teşekkür ederim. Lord t rtvlııd yakında tekrar goruşurür. — GUI* güle, azizim, sadece şunu unutmayım ki elbiseyi size ben , ..gmt. (Arkası var) 107740 ; GIÛNE Yazın dertlerinden 8 ıtanbulun yazlıklarından u birinde bir ev kiralamış olan bir dost» vapurda raagel-dun. Gözleri kan çanağına dön. muş. bayağı salak (aşmıştı. Merak ' l.i'i. sordum. — Sorma, dedi. Uç gecedir uykusuzum, ondan bu hale geldim. — Gece eğlentileri desem, üç gece... — Ne gece eğlentisi yahu, gece azabı... Setin anlayacağın, havalar serinken tuttuğunHrz ev meğer bir I. , ¦ yuvasıymış. Sıcaklar bastunne» nasıl bir iğ-nelifıçıya düştüğümü anladım ¦ma, kaç p»r» eder. İlkönce hafif keşif koUan ha. linde prreserm hücumuna maruz; kaldık. Arkadan ağır tanklar halind.* tsJıtsJnsmkuı sökün etil. Som da güytduzleri ağır bombardvnan tayyareleri halin, de kara sineklerin, pike tayyareleri balrndc de sivrisineklerin akının» maruz kaldık. — Pirelerle tahtakurulanna karşı flit. sineklere karşı da cibinlik... — Anladım, birine boğucu gaz, oi.-kuif de sığınak tavsiye ediyorsun ama kâr etmiyor. — Peki ne yapacaksın? — Devredecek bir kiracı a-raysrtağnn. Biraz da o şehit, biz gazi.. — Allah muvaffak eylesin. KÖR KADI
Tweet
Sonraki Kayıt
Önceki Kayıt
Ana Sayfa
Bu Blogda Ara
Popüler Yayınlar
Mevlit - Tam Metin
Süleyman Çelebi'nin Vesiletü'n-Necat (Kurtuluş Yolu) adıyla kaleme almış olduğu, Mevlit adıyla bilinen eserin tam metni: I. ...
TDK İmla Kılavuzu
TURK DİL KURUMU YAYINLARI: 525 İMLA KILAVUZU Hazırlayan: Prof. Dr. Hasan Eren Ankara 1985 Türk Tarih Kurumu Basım Evi TÜRK DİL KU...
Cengiz Han Yasasi
Dr. Curt ALINGE'nin tespit ettiği kadarıyla Cengiz Han'ın yasası şu hükümleri içermektedir: 1. — Zâni ister evli olsun ister olmas...
Yeni Sabah - Mayıs 1949
1 Mayıs 1949 tarihli gazete - 2 Mayıs 1949 tarihli gazete - 3 Mayıs 1949 tarihli gazete - 4 Mayıs 1949 tarihli gazete - 5 Mayıs 1949 tar...
Yeni Sabah - Kasım 1940
Gazete içeriği aşağıdadır. ...
Yeni Sabah - Eylül 1949
1 Eylül 1949 tarihli gazete - 2 Eylül 1949 tarihli gazete - 3 Eylül 1949 tarihli gazete - 4 Eylül 1949 tarihli gazete - 5 Eylül 1949 tar...
Yeni Sabah - Ağustos 1949
1 Ağustos 1949 tarihli gazete - 2 Ağustos 1949 tarihli gazete - 3 Ağustos 1949 tarihli gazete - 4 Ağustos 1949 tarihli gazete - 5 Ağusto...
Süreli Yayın Arşivi Arama Sayfası
Arama motorunu kullanarak 1929-1950 yılları arasında çıkmış süreli yayınlar içinde arama yapabilirsiniz. Doğrudan belli bir ayın süreli y...
Divanu Lugati't-Türk
Kaşgarlı Mahmut'un eseri Divan-ı Lügat-i Türk: DIVANU LUGATI'T-TURK'DEN DERLENMIS ETIMOLOJIK SO...
Yeni Sabah - Temmuz 1949
1 Temmuz 1949 tarihli gazete - 2 Temmuz 1949 tarihli gazete - 3 Temmuz 1949 tarihli gazete - 4 Temmuz 1949 tarihli gazete - 5 Temmuz 194...
Hiçbirşey Nasıl Yazılır
Heryer Nasıl Yazılır
Göktürkçe Türk Yazısı
Blog Arşivi
Blog Arşivi
Temmuz (428)
Haziran (1147)
Mayıs (683)
Mart (1)
Ocak (1)
Ağustos (1)
Eylül (1)
Mayıs (1)
Şubat (2)
Aralık (5)
Kasım (1)
Temmuz (110)
Haziran (1)
Ağustos (1)
Ekim (2)
Temmuz (2)
Mayıs (1)
Nisan (1)
Eylül (103)
Ağustos (3)
Mayıs (1)