Gerekli Tarama
Gereksiz taramalardan kaçınan site
Ana Sayfa
Gazete Arşivi
Kitap Arşivi
Nasıl Yazılır
Köşemenler
Vatan - Temmuz 1941
Gazete içeriği aşağıdadır.
Kaynak:
Ankara Üniversitesi
Başmuharriri: Ahmet Emin YALMAN T e ı e f o d : «41s8 — Tplgmf VATAN tot VATAXEVJ — Cagalogro. MoOa Fenati 8. s8 TEMMUZ 1941 SALI Fiyatı 5 Kuruş SİYASİ SABAH GAZETESİ Yıl: I — Sayı: 309 Eyüplü Halit'in hatıraları Perşembe sayımızda başlıyor Refah faciası Memleketin her tarafında olduğu gibi Ankaralımda kalbini sızlattı B. Millet Meclisine istizah takriri verildi. Hükümet Grup içtimaında izahat verecek Rus cephesinde inkişaf ihtimalleri Rus cephesindeki inkişaf ihtimalleri hakkmda tahminlerde bulunmak için Fransa harbinden ziyade Çin harbinin ölçü tutulması doğru olur. Ankara. 30 (Telefonla) — Balan Fefah vapurunda ölen vatanda;! arım ce. memleketin her tarafında olduğu gibi Ankaramn da kalbini sızlatmış!ır. Bilhassa deniz mehafilindc bu haber şiddetli nefret uyandırmıştır. Öğrendiğimize göre Kütahya mebusu Ali Sühn Delilbaşı. bu hâdise etrafında Büyük Mîllet Meclisine uzun bir istizah takriri vermiş. Meclis grup heyeti bu takriri hükümete havale etmiştir. Cevabını hazırladığı takdirde yarın öğleden sonraki grup içtimaında hükümet bu hususta İzahat verecektir. Yazan: Ahmet Emin YALMAN fiüz») ütün dünyanm gözü Rus cephesine dikilmiştir. Bu günlerde başka hiç bir bahis zihinlerde yer edemiyor. Her birimiz takım takrrn muammalar karşısındayız. Bunlara cevap bulmak için hayalimizi zorlayıp duruyoruz. Alman-Rus harbinin neticesi hakkında bahse tutuşmak lâzım gelse bugün için Sovyet askeri kuvveti lehine bahse tutuşacak kimse çıkmaz. Şimdilik bütün münakaşalar, mukavemetin ne kadar süreceğine dairdir. Bir ay. iki ay. nihayet üç aydan yukan çıkanlar azdır. Fakat hâdiseler nasıl İnkişaf ederse etsin şurası muhakkak ki Rus ordusu tek vücutlu bir mekanizma halinde çalışıyor, idare ediliyor ve her halde Almanların beklediğinden çok | mukavemet gösteriyor. »Ruslar vatan mefhumunu kaybettiklerine göre acaba normal şekilde döğüşecekler mi? Diye zihinlerde bir sual vardı. Hâdiselerin buna verdiği cevap müs-bettir. Saik ister yurt bağlılığı, ister İdeoloji ateşi olsun, Rus askeri fedakârlıkla dögüşüyor, takım halinde çalışabiliyor, şimdilik panik istidatları göstermiyor ve şiddetli Alman tazyiki karşısında mukabil taarruzlarda bulunabiliyor. Bununla beraber Alman teb-(Devamı: »a. 5. StL 7 de) — Paderevski öldü O yalnız bir piyanisf değildi tfayntını Polonyanın kurtulmasına hasretmiş bulunuyordu W;' Paderevski 21 yaşında Londra. 30 (A.A.) — Dün vanın en meşhur piyanisti olan Paderevski dün gece Nevyorkta vefat etmisür. Meşhur piyanist 81 yaşındaydı ve memleketinin istilâsından sonra İsviçreden İspanyaya, oradan Birleşik Amerikaya gitmişti. (Devarru ss. 5, SB. t de) — Hayır ile şerrin mücadelesi Eyüp!ü Halidin hatıraları şerre karşı silâhlar femin edecek bir içtimaî vesikadır Perşsmbe sayımızda brş'ıyor Eski zamanların tecrübesine göre. en iyi kır bcrdarları eski şakilerden olurmuş. Her memlekette tövbe eden suçluların ve sabıkalıların suç. meyillerine karşı olan mücadelelerde en İyi bir destek olduğu gorulmuş-tür. İmralı tecrübesi de buna parlak bir misaldir. Öyle otdugn halde, şerrin btr âleti diye otuz nenedeaberi fctnü duyulan Eyuplu Halife kurtarırı bir el utalnuâmısdakl manavı, kavramıyunnır veya I ¦¦•.....¦ u felemlyanler "I mu» tu t Ba/ı rtaraflardan da bir mbtlutlı- niD l'Vırvl.,rını rı .¦ - n t ı.ı-.ı ıı ı ıtıl.i- V« lerblyı ı. ,„, ,„ „ |.,„ ..,,,„.„;, |« _ lOrtor ve ortaya kojm-aftr fen» örnekler bakanından rkMı ve -.m..... en- dtşeter Rü»t^rtlnıU,Or. Perşembe günü başlıyacak tefrika, bu endişeleri ortadan kaldıracak ve Eyüplü Halit'in hatıralarını bir araya getirmekle hayır ile şer arasındaki mücadeleyi ay-dınlatmıya hizmet ettiğimiz ve ortaya canlı ve faydalı bir İçtimaî vesika koyduğumuz belli olacaktır. Perşembe günü ( Vatan ) ı arayınız. Duymayanlara haber veriniz. Almanların bir haftalık kaybı İngilizlere göre 500 tayyare Bunun 183 ü garbı Avrupa ve ortaşarkta imha edildi Londra. 30 (A.A.) — Mütehassıs bir zatın verdiği malûmata göre. Mihverin Avrupada ve orta şarkta pazar günü nihayete eren hafta içinde kayıpları 183 tayyareye baliğ olmaktadır. Bu rakkam, bu senenin en yüksek haftalık kayıp yekûnudur. İngiliz kayıpları 65 tayyaredir, fakat pilotların bir kısmı kurtarılmış bu lun m aktadır. Rus haberlerini de nazarı dikkate almak suretile, düşman kayıpları bu hafta içinde 500 ü geçmektedir. İngiliz hava kuvvetleri, Ingilte, reyi raüdaiaa ederken hiçbir tayyare kaybetmemiş, fakat Alman hava kuvvetleri. İngiltere üzerine küçük «ece taarruzları esnasın, da 12 tayyare kaybetmiştir. Almanya ve meşgul arazi üzerinde 96 Alman tayyaresi düşürülmüştür. İngiliz hava kuvvetleri bu harekat esnasında 54 tayyare kaybetmiştir. Orta şarkta 73 düşman tayyaresi düşürülmüş, tür. Buna mukabil orta şarkta İngiliz kayıpları 1 I tayyaredir. Ruslar diyor ki: Hltlerin sözlerinde büyük çapta bir, küçük çapta doksan dokuz yalan vardır Sovyet tayyareleri 8. Alman tayyareleri 324 defa hududu tecavüz etmişlerdir Bitaraf kalanların hepsi Almanyaya karşı hasmane vaziyet almıştır Amerikada Harp hazırlığı başladı 900 bin Amerikalı askere çağrıldı Hydeprak. 30 (A-A) — B. Roosevelt pazar günü bir kararname neşrederek önümüzdeki I temmuzda başlıyacak sene için Amerikan kara ordusuna alınacak askerlerin miktarını 900 bin olarak teabit etmiştir. 16 teşrinievvel 1940 dan sonra 19 yaşını ikmal edenler yarın kayıt muamelelerine başlıyacakl ardır. Boğazlar meselesinde B. Hitler tiz bir seda çıkarmaktadır Moskova, 30 (A.A.) — İlk gazeteciler toplantısı dun Sovyet istihbarat bürosunda yapılmıştır. Sovyet İstihbarat bürosu şef muavini Lo-zovskl bu münasebetle bir nutuk söy-llyerek demiştir ki: Sovyetler birliğinin Alman naziliği tarafından tahriksiz bir tecavüze uğradığı malûmdur. Naziler hücumlarını haklı göstermek için uydurma se beplere müracaat etmişlerdir. Alman-(Devaroı: sa- 5, Hö. S tel /—/ Sovyet tebliği Vilno - Dvinsk istikam stinde arkadan vurmak istiyen düşmana büyük zayiat verdirildi Lutsk mıntaka-sında Alman tank ve piyadelerinin büyük kısmı imha edildi Almanların düşündükleri yıldırım darbesi her yerde akamete uğramıştır Alman ajansına göre Bir Sovyet fırkası muhasarada Jieban şehri işgal olundu Berlin. 30 (A.A.) — D.N.B. nrn öğrendiğine göre. Utvanyaya ve Leton-yaya karşı şimale doğru llerliyen Alman teşekkülleri Bal tık denizi sahilleri civarmda bir bolsevik fırkasını tamamÜe sarmıştır. Sarma o derece sıkıdır kl bu Sovyet kuvvetlerinin (Devam: s*. 5, SU. 5 ut) = Almanlar 1500 tayyare, 2500 tank, 80,000 esir verdiler Moskova. 30 (A.A.) — Sovyet istihbarat ofisinin akşam tebliği: 29 haziran :günü Fin ve Alman kıtaları Barenlz denizinden Finlandiya körfezine kadar bütün cephe üzerinde taarruza geçmişlerdir. Bu kuvvetler hudut boyundaki tahkimatımızı yarmağa çalışıyorlar. Alman ve Fin kıtaları-nm mükerrer hücumları kıtalarımız, tarafından tardedilmİşlİr. Düşman, gündüz cereyan eden muharebeler neticesinde cephenin bir çoE noktalatın da "yüzlerce Ölü bırakmıştır. Topçumuz tarafından takibediicn düşman kendi müstahkem mevzileri gerisine çekilmiştir. (Devamı Sa. 5. Sü. 6 da) *** Barbe 'un Besiktajtaki türbesinde yapılan bu- merasim Deniz bayramı, bugün merasimle kullulanacak Modada büyük yüzme ve deniz müsabakaları yapılacak Almanlar Lemberg kalesini zaptetti Berlin, 30 (A.A.) — Alman orduları başkumandanlığının fevkalade tebliği; Lemberg, bugün Alman kıtaları ta rafından «apted Um iştir. Alman harp bayrağı, bu sabah saat 4.20 denbert kalenin üzerinde dalgalanmaktadır. B. M. M-clisi dün toplandı Çiftçi mallarını koruma kanunu müzakere edildi Ankara, 30 (Telefonla) — Bugün saat 15 te toplanan BUyUk Millet Meclisinde çiftçi mallarını koruma kanununun İkinci müzakerem yapılırken hararetli münakaşalar olmuştan-. Kanunun 9 uncu maddesi okunduğu sırada söz alan Abdurrahman Naci, bu kanun yerine köy ve belediye kanunlarının tekemmül ottu-irmesinin daha İyi olacağı kanaatim Uerl sürdükten sonra şöyle demiştir: , — Mademki bu kanunun kabulü meclisçe muvafık görülmektedir. Boy lc »e bir noktaya İtiraz etmekteyim. Bu nokta benimle beraber verdiğini takririn altım imza eden arkadaşlar tararmdun da muvafık görülmektedir. Kanunun 0 uncu maddesinde koruma meclisi azalarının fahri olarak bu işi yapacakları yazılmaktadır. Halbuki fahri bir şeküde bu vazifeyi yapmağa ihtimal yoktur. Şayet kanunun yürümesini istiyorsak befteme-(Devamı Sa. fc Sü. 1 de) #/* Bugün deniz bayramımızdır. Bu bayramı çok parlak bir şekilde kuüulamak üzere mükemmel ve zengin bir program hazırlan- duş hr Bu program iki ktstmdır: Denizde ve karada. Karada: Deniz komutanlığından bir bölük asker Kasımpaşadan saat 9.45 de hareket edecek ve başında Şehir bandosu olduğu halde Taksime varacaktır. Yüksek Deniz Ticaret mckle- bilc deniz müesseselerinin resmî eLbiselerile gönderecekleri zabıtan ve mürettebat nihayet 10.3C da Galatasaray lisesi bahçesinde to p4 ap ac akl a ı d ı r. Bu alay lise bahçesinden hareket ederken Umandaki bütün vesait düdüklerini çalmağa başlıya-caklar ve bu. alaym sonunun bahçeden ayrılışına kadar devam edecektir. Taksimde Omsrrurryet âbidesi önündeki merasim başlarken yine gemiler birer dakika süren aç se- (Devamı Sa. 5, Sö. 1 de) y 0 HARP VAZİYET Alman taarruzları Dona ve Dinyepr nehrileri mensaplarına doğru ilerliyor; Sovyetler önleyemezlerse Battıktan şarka atılırlar Almanlar fevkalâde tebliğleri-, ni neşrettiler; sevkulceyşi bakım- j dan, 11 maddeden ibaret olan bu I uzun tebliğin 9, 10 ve 11 inci maddeleri Biyaliıtok havzasında Dti Sovyet ordusunun ihata edil- ' digİni bildiriyor ve Sovyet zayi-! atı hakkında büyük rakamlar ve-ııyor. \az-.n: İ*:san (Emekli Kurmay Subayı) Fakat bisim kanaatimi** göre, meydan muharebeleri henüz bitmemiştir ve ortada iki Sovyet ordusunun esaret veya imhasın: hazırlıyacak büyük mikyasta bir yarma veya kuşatma yoktur. Bundan başka Sovyetlerin bir hafta zarfındaki muharebelerle 2232 tank ve 4700 tayyare kay betmişlerse Almanların şu saatte daha çok ilerlktrniş olmaları ikti-(Devamı Sa. 3. Su, l d») X Türk =J Tarihinde Casuslar Rodosun fethinde casuslar Yazan: İhsan BORAN Vatan 1 - 7 . 941 — ŞSHIR rıA35Rt£ft« — II — Kanuni SulUn Süleyman devrinde Rodos Adası Yuhyn larlkatlne mensup şövalyelerin hakimiyeti allında bulunuyordu. Ada, kuvvetli kalolcrl-ic Akdenlzde hrlstlyanlann ileri karakol noktanı idi. Sultan Cem'ln çileri bu adada bağlamıştı. Sultan SU-leyman Rodos adasını raptetmeyi aklına koymuştu. Ancak mllnastp bulaman bekliyordu. Nihayet memleketlerine İhanet e-den iki casus. Sultan SUIeymanı bu işle «abuk davranmağa şevketti. Bu ıkl casustan birisi Ur Yahudi doktordu Otekl de şövalye tarikatı bas kancları Andrea İdi. Bu İkinci daha ¦ ı.ı. Almaral adile şöhret bulmuştu. Bu İki kapı yoldaşı. Rodos adasındaki hükümet merkezinde erzakın az olduğunu ve kalenin birçok yerlerin den rahnadar bulunduğunu birkaç de (a Sultan SUteymana beyan etmişler ve Rodoaa hUcum İçin münasip zaına-mn redifini arsetmlşlerdl. Bunun üzerine Türk casusları Ro-doa hakkmda malûmat almak üzere balıkçı kıyafetine gy-erek Rodoaa tıktılar. Kaledeki eraak ve kuvvet hakkında öğrenebildiklerini latan bula ulaştırdılar. Bu tedbirden ne Yahudi doktorun ve ne de Bas Kançlar Andreanm haberi yoktu. Fakat Türk casusların gönderdikleri haberler de ayni İdi. Kalede ve adada fazla erzak yoklu. Uzun bir muhasaraya dayanamazdı. Kundan sonra Sultan Süleyman donanma Ue Rodos adasını fethe çıktı. Ve ada şiddetli bir muhasaradan sonra saptedlldl. Muhasara esnasında İki Ura/m casusları yansa koyulmuşlardır. Fakat tarih bu casusların gördükleri İsler hakkında pek az malûmat vermiştir. 7 - Eylülde casusluk «den bu- kaçak ordugâha getirilmiş ve istintak edildikten sonra boynu vurulmuştur. Rodos halkından bazı gemiciler, casusluk ve Kodoştan bazı mühim kimsalerl gizilce Anadolu tarafına geçirmek suçüe yakayı ele vermişler: bunlar birer birer yakalanarak 15 kişiyi bulma? ve 28 eylül de suçlan tahakkuk ettiğinden ceza olarak kadırga direklerine asılmış-1 -rdır. 10-2 Teşrinde Tahtalı kalesinden gönderilen iki casus, düşman ıçınc girmeğe muvaffak olmuşlar, düşmanın yakında bir donanmanın gelmesine intizar ettiği m" öğrenmişler ve vaktinde haber ı erminlerdir (İt Rodos muhaaarasmdakl muharebeler çok kanlı olmuştur. Hammer. Rodos muhasarasında bizzat hazır bulunan mühendis Kontanos'un (Rodos muharebesi) nammdakl eserinden naklen şu hikâyeyi anlatır: 1 • Rodos muharebesinde Rodos kadınlarının da şecaati görülmüştür. İngiliz burcunun müdafaasında büyüklerden birisi maktul düşer- Bunun adı meçhul kalan Rum Maşukası diğerlerinin arasında hem deliliğe ve hem de büyüklüğe ve vahşete delâlet edecek bir hareketle imtiyaz kazanmıştır. Bu maşuka sevgilisinin MUmünü görünce, iki çocuğunu kucaklar, alınlarına birer haç işareti yaptıktan sonra hançerini çocukları nm göğüslerine saplar. Böyle öldürmekle de kanmaz. «İşte. düşman artık siz ne sag ve ne de ölü iken nazik vUcuUennızı klrleiemlyecekllr diye bağırır ve ölmüş çocuklarının cesetlerini ateşin içme fırlatır. Bundan sonra kadm, 6lu saikının kanlı mantosuna bürünür, eline bir kılıç alarak kavganın er. kızgın taraf ma koşar ve orada kahramanlar gibi dögüşerck can verir. İşte Türkler Rodosu böyle dögü-şen müdafii ere rağmen az zamanda fethettiler. — lî — Kocakaya kalesinin fethinde Tayfurun marifeti Avrupada Papa, Türkleri ezmek endişealle meşgul olduğu tirada. İkinci Murat Edlrnede idi. Yülardanberl süren kavgalardan usannuştı. Saltanattan gskllmck. yerine oğullarından Mshmedl geçirmek İstedi. Halü Paşa Ue görüştü. — Oğlumu tahta geçirip padişah görmek istiyorum, dedi. ben hayli seferler yaptım. Oğlumun padişahlığını hayatımda göreyim, bakalım nasıl idare edecek? Bu karar Üzerine Şehzade Mehme-dl. Mancadan getirip tahU geçirdi. Fakat İkinci Muradın feragati Türklerin daimi düşmanlarını ayaklandırdı. Karaman oğlu derhal EngUrüse el çl gönderdi; ;-'¦ durursunuz? Bu Osman oğlu deli oklu. Tahtını bir oğlana verdi, kendi çalgıcı avratlarla bahçelerde ye ylp İçip yürür, vilâyetten el çekti, imdi fırsat sizin ve hem bizimdir. Yürümek gerek.* Bundan sonra hırlstlyanların Varna Üzerine yürümesi başladı. İkinci Murat ordusunun tekrar başına geçti ve Varnada haç ordusunu perişan I etti. Sultan Murat bu zaferini de cesur, mert. müşfik ve cömert Türk halkının İtaati ve kuvveUle kazandı. Bu devirde. KudüsU ziyaretinden dû-nüşte Türk ülkesinde seyahat etmiş olan eBertrandon» seyahatine dair yazdığı eaerde Anadolu halkmm evsafını şöyle anlatıyor. (3) «Türkler çevik adamlar. Sabahları erken kalkıyorlar. Kurlarda az bir şey üs kanaat ediyorlar. İyi pişmemiş ek-mek, pastırma, yoğurt, bal, peynir, üzüm, meyva, sebze yiyorlar. Hatta Öğütülmüş bir avuç un. bir günde on-lann altısını sekizini doyurabilir. U-yumakta da zahmetleri yok. Yerde bile yatıyorlar. Atları gayet İyi. Beslenmeleri ucuz. Yolları urun ve devamlı. Fakat atlan zayıf tutuyorlar. Ancak geceleyin yem veriyorlar .Harp kıyafetlerine gelince. Rumlardan bazı lan müslümanlıgı kabul ettikleri zaman yapılan merasimde bir İki defa bulundum. Bu gibi hallerde Türkler, parlak şenlikler yapıyorlar. En güzel silâhlarını kuşanıyorlar. Kalabalıkla şehri aUa dolaşıyorlar. İşte böy le bir halde Türklerin tıpkı bizimkiler gibi zırhlar giydiklerini gördüm. Fakat onların zırhları daha sık, kol siperleri ayni. Hulasa, bizi Jul Sezar i..-il. .ıı .ı. tasvir eden resimlere benziyorlar. Padişahlarının emirlerine itaatleri payansızdır. Hayatı pahasına olsa. kimse onun emlrier.nden dışan çık-mıya cesaret edemez. Zaten bütün yaptıktan işler, onları Fransadan cebim topraklara sahip kılan vâsi fütuhat, hep bu daimi İtaatleri sayesindedir. Türklerin aleyhinde bulunmak, onlann kıymetlerini düşürmek istemem. Bilâkis şunu İtiraf ederim ki. hayat işlerinde onlan pek serbest ve pek do«ru buldum. Hele cesarete lüzum olduğu zamanlarda gayetle iyi davranırlar. Türkler yorgulug» ve zahmetli hayata katlanırlar, fakat şen ve coşkun adamlardır. Dillerinden hiç türkü düşmez.. Onun İçin Türklerle yasamak utlyenler. öyle kederli, hulyalı insanlar olmamalı. Daima güler yüzlü olmalıdır. Bundan başka temiz yürekli v« merhametli adamlardır. Çoh defalar gördüm. Biz yemek yerken, yanlarından bir fakir kimse, geçse, onu derhal bizimle beraber yemeğe çağırıyorlar. Biz ise bunu asla yapmayı» l» Bu sözlerde hiç mübalâğa yoktur. Akar su kadar sade ve doğrudur. Fa-kat İkinci Murat zamanındaki Türk halkmm o şenliği ve coşkunluğu, a-sırlarca süren fena idare ve sefalet içinde eriyip gitmiştir. Sen ve coşkun Türk. kederli ıtj hulyalı olmuştur. BUkreste bulunduğum sırada Macar ataşemlllterl TUrkıyeyl ziyaret etmiş dönüşte bana Intıbalannı anlatıyordu. Bir aralık bana şu suali sordu: — Dostum, dedi. o canım ve güzelim Boğazdan girerken münzevi bir sükûtla karşılaştık. Ne var. TUr-klyede bir âfet ml, bir felâket mi var? Hemen bütün İnsanlar kederli, hulyalı. Şen ve neşeli adama ender rastladım. Şarklle uyumağa, şarkile uyanmağa ve nihayet şarküe çslıçmaga «ılımış olan Macar dostum. Boğazın sükûnetini münzevi, insanları kederli ve hulyalı bulmaz da ne yapar? Altı a-gır boyunca her on senesinin dokuz senesini harp ve felâket âfetleri arasında ve b.r senesini yeni mahrumiyetlere hazırlık içinde geçiren Türk milleti gUlmiye o şenliğini ve coşkun-lufcunu devama vakit bulabilir mi T Biz ancak şimdi gülüyoruz, daha doffruıu şen ve coşkun olmak istiyoruz. Fakat ıstırap ve sefaletle o kadar çok yugurulmuşuz ki. şen ve coj kun olmak İstediğimiz demlerde bite ruhlarımızı melankoliye kaptırıyoruz. İçimizde hâlâ gülmeyi ayıplıyan-lar vardır. Halbuki ÖİÇÜ1U olmak şar-tlle gülmek en iyi sağlık alâmetidir. Ne yazacaktım, nerelere daldık. F.ı kat arada bu gibi şeylerin konuşulması, yanık ruhlarımızı: üzerinde zemzem tesiri yapar. Casus Tayfurun marifetine gele-Um: Kocakaya kalesinin fethi ikinci Murat sajtanatınm besinci hikayesidir. (4) (Arkası var) Deri Fiyatları Fiyat murakabe kom'syonu mezbaha satış fiy adarına yüzde on z m yaptı Evvelce Fiyat murakabe komisyonu deri fiyatlarını mezbaha satış fiyatı olarak t««btl etmişti. Teshil et-dllen bu fiyata göre büyük bas deriler için 86, salamura deriler için de 100 kuruştan fasla talip bulunamıya-caktı. Komisyon dünkü Içtlmada evvelce mezbaha satış fiyatı olarak tesbit ettiği bu fiyatlara toptan satışlarda yüzde on ilâvesini kararlaştırılmıştır. Bundan böyle satışlar bu esaslar dahilinde yapılacaktır. Kahve tevziine 250 bin dün başlandı OÛNIDİEN (91'ÜNfE Sen bilirsin, Kilo yapak ey okuyucu! Fasulye piyasası durgun Vekâletin fasulya flyeUennı tesbit etmesi Üzerine evvelce yüksek fiyatlarla mal toplamış olan bazı tüccarlar müşkül vazıyette kalmışlar ve Vekâletin tesbit ettıgl fiyatlar tacirlerin mubayaa fl ya Undan bile noksan olduğundan tacirler ellerindeki malı piyasaya çıkaramamaktadırlar. Bu sebeple fasulye piyasasında bir durgunluk göze çarpmaktadır. İzmir tüccarlarından bir heyet, fs-sulyalann maliyet fiyatları nazan dikkate alınurak, bir defaya mahsus olmak üzere yeni satış fiyatının tesbit edilmesini İstemek üzere Ankara-ya RttmlşUr. Bugünlerde lstanbuldan da bir heyetin Ankaraya gideceği ve bu mesele hakkında vekâletle temasa geçeceği öğrenilmiştir. Dlger taraftan Fiyat murakabe ko misyonu 1« lan bul a gelen fasulyelerin hangi m intak al ardan geldiğini ve Is-tanbula gelınclye kadar ne gibi nakliye masrafları yapılması lâzım geldiğini de tesbit stmlşur. Fasulyeler hakkında katt fiyat bu hafta İçinde tesbit edilecektir. 18 bin çuvallık bir parti dün Iskenderuna geldi Evvelce Brezilyaya sipariş edilmiş olan 30 bin çuval kahveden 18 bin çuvallık bir parti dun İskenderun limanına gelmiştir Bu kahveler derhal Ankaraya aevkolunacaklar ve İaşe teşkı:âtının emrine verileceklerdir. Tevzi İşi iaşe teşkilâtının göstereceği eaaalar UhUnda yapılacaktır Memleketimize evvelce de 30 bin çuval kshve geldiğinden halen elde bu- lunan stokların miktarı 8 aylık İhtiyacı karsuiyebllecek miktardadır. Bundan başka lstanbulun temmuz nihayetine kadar olan sarfiyatı İçin tahsis edilen kahvenin tevziatına dün başlanmıştır. Halen elde mevcut kah ve perakendecilere fış mukabilinde tevzi edilmiştir. Perakendeciler 250 şer gramlık çekilmiş ve mühürlenmiş paketlerle halka satış yapmaktadır. Balık konserveleri Bir milyon lira sermayeli bir Alman grupu İstanbulda bir fabrika açmak istiyor Münakalât Vekâletinin Su mahsulleri ve avcılığı müdürlüğüne gelen malûmata göre, bir Alman firması, Istanbuida bir balık konserve fabrikası açmak İçin teşebbüse girişmiştir. Firma bunun için Istanbuida lâzım gelen tetkikleri yapmış ve bu işe bir milyon lira tahsis etmeğe karar vermiştir. Istanbuida. muayyen mevsimlerde balık akını esnasmda Bofazlçt ve Marmara ya muazzam balık eürüls-nnin hücumu karsısında balıkçıl ann ağlarına düsen balıkların mühim bir kısmmı tekrar denize dökmeleri, bu fikri ilham etmiştir. öğrendiğimize göre. senede yalnız Istanbuida 20 bin ton torik çıkmaktadır. Bunun pek as bir kısmı İstihlâk olunmakta ve dlger bir kısmı da yabancı müşteriler tarafından satın a-Itnarak sev kedllm ektedir. Bahsettiğimi* firmanın kuracağı balık konsene fabrikası senede 1000-1200 ton arasında torik İşllyecek ve yılda 50 bin kulu konserve yapacaktır. Konservenin tenekesini firma kendisi geUrecektir. Fabrika Iklncltesrın de balık satın almağa başlayacak ve faaliyetini hazirana kadar devam ettirerek senede 300 gün çalışacaktır. Fabrikanın sebze ve et konservesi ı-çln de teşküât yaparak ölü mevsimlerde bu maddeler Üzerinde çalışacağı anlaşılmaktadır. ADLİYE ve POLİS HABERLERİ Abdülhak Hâmid'n kızi Emine Hamide ile karısı Liisyen arasınla bir dava Birliğin elinde bulunan yapaklar birlik aza'arına tevzi edilecek Tiftik ve yapafiı birliğinin elinde 2» bin kilo kadar fazla yapağı kal-mışU. Bunların fabrikalara ve yahut tacirlere satılması hakkmda bir kaç aydan beri yapılmakla olan müteaddit görüşmelerden sonra, nihayet ka-U karar verilmiştir. Bu yapağılara yalnız bir fabrika talip olmuş ve o-nun da teklif ettiği fiyat, koordinasyon heyetlnlmn kararlaştırdığı hadden aşağı görülmüştür. Bu İtibarla mezkûr malların birlik arazlan arasında tevziine karar verilmiştir. Bu akşama kadar birlik azalarından İmzalı bir mektup alınacak ve yapılacak tevziat nctlceslndo azalar yapağı bedellerini ödıyerek mallan a-lac aklardır. Denizyolları kooperatifi genişletiliyor Denizyolları kooperatifinin daha ziyade genişle ti Imcs t mevzuu Üzerinde tetkikler ilerlemiş, bazı esaslar şimdi den tesbit edilmiştir. öğrenildiğine göre. Denizyolları ko. operatlfinln «yalnız Denizyolları memurlarının ortak olduğu btr kooperatif değil. Istanbuida bulunan bütün Münakalât Vekâleti memurlarının ortak olacağı bir kooperatif haline getirilmesi için çalışılmaktadır. Nitekim şimdiden Limanlar Umum Müdürlüğü ve Liman riyaseti memur I arından kooperatifin ortakları vardır. Denizyollan kooperatifine ortak olmak için 5 lira vermek kafidir. Bilhassa Devlet Demlryollan memurları ortak olduklan takdirde kooperatifin ne kadar genlşllyeceft göz Ö-nünde tutulmaktadır. Bu husus temin edildiği takdirde, Denizyollan kooperatifi Haydarpaşa-da bir şube açacaktır. AbdUlhsk Hâmldln kızı Emine Hamide ile karısı LUsyen Turhan arasında, Hâmttls LUsyenln akdetmiş olduklan bir senedin iptali ve Emine Hamıdenin mahfuz hissesinin takibi için açılan ve Uç senedenbort devam etmekte olan davoya dün de Üçüncü asi.ye hukuk mahkemesinde devam olundu. Dünkü Celsede Emine Hamidcntn vekili, Hamitle Lüeyen Tarhan arasındaki senedin muvazaalı olduğunu. Çünkü Hâmtdtn vermiş olduğu senede mukabil herhsngi bir bedel almadığını ileri sürdükten sonra, mahkemeden eger senedin muvazaalı olduğu kabul edilmediği takdirde müek-klllnln mahfuz hissesinin tenkisini İstedi. Mahkeme bu talebi, ve karar vermek Üzere dosyayı tetkik İçin muhakemeyi talik etmiştir. Haliçte Kartal römorkörü neden batmış Bundan bir müddet evvel Haliçte Kasımpaşa önünde iskeleye bağlı o-lan Kartal römorkörünün bu sabah yerinde olmadığı görülmüş ve yapılan araştırma sonunda römorkörün su alarak battığı anlaşılmıştı. Bu arada römorkörün içerisinde bulunan İki tayfa ile misafirleri bulunan bir şahıs boğulup gitmişlerdi. Tapılan tahkikat esnasmda römorkörün çarkçısı Mehmedin KUıstin valfını kapamadığı ve römorkörün batmaaile Uç kişinin ölümüne sebebiyet verdig. İleri sürülerek Mehmet birinci ağır ceza mahkemesine verilmişti. Dün. birinci ağır cezada Mehmedin muhakemesine başlandı. İddianame ve veıilıu.h olan raporlar okun- ul Ku/ıınmei HUleymaıü - Bodo« seferi. VI) Hammer rilt S Hayfa 68 (8) D**Uıaşırı -evaliai - JJrri randan, Sayfa 3ï7. (4) m. ı HBhtşi . İdrla Bey mil kll- lu SORUNUZ-, ,-SÖ YLİ YELİM Kızım bir delikanlıyı seviyor, bunları evlendireyim mi ? 1 — AJaşehirılc Bayan M. F. v aomyor: KvtMime cağına erişmiş. İyi brr terbiye Ilı» yetişmiş on altı yaşında hlr kı/nıı var. Altı aydan beri tıtıııılıgım W krtımı MR derecede sevdiğine İnandığım hlr kom-iju ..... ıı. -ı UMyor. Kı/.ımın da bu delikanlıya kaou bir mvgt*l olduğunu zannediyor \r Ikhlııl be«, goz etmeyi ı ı.....»onun MUnaalp ml Cevap — Bu delikanlının kızınızı çok sevdiğine İnanışınızı tuhaf bulduk. Gerçi. İnanmak başka hususlarda insanlar İçin bir tesellidir. Fakat, harhanıci hlr tecrübe ve tahkike müstenit olmryan kuru bir İtimada v« kızınızın da bu delikanlıya karşı bir sevgisi olduğu zannına kapılarak hu işe girişmeniz pek muvafık olmasa gerektir. Bizce, damat olacak gencin her halini İnceltmek vs bilhassa bu hususta kıtınızın da fikir ve te- mayülünü İstimzaç eylemek ve son kararı biraz da zamanın göstereceği neticelere göre vermek elbette daha doğru bir hareket olur. * t — E regl 1.1c Bay Mahmut Çak mağa cevap: 1 — Askeri Tıp Fakültesine girmek için lise mezunu ve Türk olmak, bedenen sağlam olduğunuz tam teşkilâtlı bir hsstahane raporu ile sabit bulunmak, Liseden me zun okluktan sonra tahsil fasdası bulunmamak, kanuni yaş haddlnın dışında olmamak lâzımdır. Müracaat şekil de bulunduğunuz mahal lin askerlik şubesine bir dilekçe vermekten İbarettir. 2 — Şeker fahrlkslarının kendi hesaplarına Yüksek Ticaret mektebinde talebe okutması hakkında henüz alakadarlarca verilmiş bir karar yoktur. du. Bu raporlara karşılık olarak, suç lu Mehmet, kendisinin haddi zatında hizmet römorkörü çarkçısı olduğunu, fakat iki gün için Kartal römorkörüne vazife ile verildiğini, o gece saat 19 da römorkörü Kasımpaşa rıhtımına bağladıktan, Klllstln valfını kapadıktan sonra tayfalarla ve kaptan İle çıkıp gittiğini ve eger valfı açık bırakmış bulunsaydı, römorkörün, tayfaların döndllgü saat olan 11 e kadar batması lâzım geldiğini ve römorkörün bir cıvatanın kesden kırılmış olmasından battığını söyledi. Mahkeme, şahit olarak m intak a fen heyeti azasından Şefik Cıvayı dinledi. Şefik Ctva da römorkörün yalnız klllstln valfınm açık kalmaslle batmıyacagını, buna bir cıvatanın her hangi bir tesirle kırılmış olmasının sebep olduğunu söyledi. Mahkeme, dlger hususları tetkik ve şahit celbetmek üzere muhakemenin talikine ve suçlu Mehmsdin tahliyesine karar verdi. On yajında bir çocuğun tramvay altında ayak parmakları kesildi. t'skudarda. Selmanage mahallesinde. Hâkimiyeti milliye caddesinde 71 numarada oturan 10 yaşmde Nuri TUrkkan. Kısıklıdan Usküdara gelmekte olan vatman Ah m edin İdaresindeki 25 numaralı tramvayın römorkuna asılı bir halde giderken, ön sahanlıktan atlamak istemiştir. Nuri küçük olup atlamasını da bilmediğinden birdenbire tramvayın allına girmiş ve çocuğun sag ayağının bütün parmakları kesilmiştir. Yaralı çocuk Haydarpaşa Numune hastahaneslne kaldırılmıştır. Hâdise hakkında tahkikata başlanmıştır. Muvazenesini kaybederek denîıe düşmüş Evvelki gün, Kocamuatapaşada o-luran Bulgarya muhacirlerinden Hilmi, Samatyada gezinmek Üzere deniz kenarına çıkmıştır. Hilmi dolaşırken muvazenesini kaybederek denize düşmüş ve etraftan yetişenler, tarafından kurtarılmıştır. Hilmi, fazla su yuttuğundan tedavi edilmek U-zere Cerrahpaşa hastahaneslne kaldırılmıştır. Bir kahve muhtekiri yakalandı ve adliyeye verildi Haliç fenerinde Salih isminde bir hamal yüklendiği çuvalla caddeden geçerken zabıta! belediye memurlarının nazan dikkatini celbetmlstlr. Memurlar Sallhe çuvalda ne oldu gunu sordukları zaman hamal fasa lam iş ve sonra her şeyi itiraf ederek çly kahve olduğunu ve İneboludan 180 kurusa alarak latanbula satmıya getirdiğim söylemiştir. Vaziyet, derhal Fiyat murakabe bürosuna bildirilmiş, komisyon İneboludan bu şekilde kahve gelemlyecegi kanaatine vararak, Sallhin İhtikâr su çu ila müddeiumumiliğe verilmesini kararlaştırmış ve Salih dtln aksam, Müddeiumumiliğe teslim edilmiştir. Nişanlısının başkasîle evlendiğini haber alınca... Bundan bir müddet evvel Haliç fenerinde Bahriyeli Uysal Hüseyin a-dmda bir adam. bir gün nişanlısı bulunan Esmanın Hasan adında birisine varacağını duymuş ve o gün çıkıp o-nun evine gitmiştir. Hüseyin. Esmanın kapısını çaldığı zaman kapıyı kızın anası açmış ve HUseyini teskin etmek ve kızına kaçıp gitmesi 1-çln vakit kazandırmak Üzere konuşmağa başlamıştır. Bu esnada Esma. arka kapıdan komşuları Mustafa N zifin evine gitmiş ve Nazif te Hüseyin! Önlemek üzere ayni kapıdan Esmanın evine gelmiştir. Bu esnada da kızın yeni nişanlısı Hasan pürhlddet elinde bıçakla bahçenin ortasında görünmüştür. Bunun üzerine Hasan hiddetlenmiş ve Nazif ise Hüaeyinl önlemek için tutmuştur. Büjbütün krzan Hüseyin, btçagmı evvelâ Naz.fln enseeine, sonra sırtına ve muhtelif yerlerine septıyarek yaralamıştır. Nazif fazla kan kaybettiğinden ve yaralarının ağırlığından bir kaç dakika sonra Ölmüştür. Dün. İkinci a gır cezada HUseyinln muhakemesi nihayet bulmuştur. HUseyinln suçu sabit görüldüğünden ha-rekcUne uyan Türk ceza kanununun 448 inci maddesine tevfikan 18 sene hapsine karar verilmiştir. Ancak hâdisede Hasanın elinde bıçakla bahçede gözükmesi bir tahrik ve hafifletme sebebi sayıldıtmdan bu ceza 12 seneye İndirilmiş ve Hüzerinin Na-zifin krzı ile karnına 500 er Ura tazminat vermesıle müebbeden amme hizmetlerinden nıenedılmeslne karar verilmiştir. ubarebenîn ilk haftasında iki tarafın zayiatını bildiren Alman ve Sovyet tebliğlerini okuduk: Sovyetlerin tayyare zayiatı: Alman tebliğine göre: 4700 Sovyet tebliğine göre: 850 ? Sovyetlerin tank zayiatı: Alman tebliğine göre: 2233 Sovyet tebliğine göre: 900 ? Sovyetlerin insan zayiattı Alman tebliğine göre: 40.000 esir. Sovyet tebliğine göre: 15.000 esir ve kayıp. * *JT*rT Almanların tayyare zayiatı: Sovyet tebliğine göre: 1S0O Atman tebliğine göre: 150 ? Almanların tank zayiatı: Sovyet tebliğine göre: 2500 Alman tebliğine göre: — ? Almanların insan zayiatı: Sovyet tebliğine göre 30.000 esir. Alman tebliğine göre: — * Ey sayın okuyucu! Hangisine istersen ona inan ve istersen hiçbirine inanma... KÖR KADI Sıhhiye ve Münakalât Vekil-leri Istanbula geldi Münakalât Vekili Cevdet Kerim İne edayı ü« Sıhhiye Vekili Doktor Hulusi A lata? dün sabahki ekspresle Ar.karadan şehrimize gelmişlerdir. Münakalât VeklU Cevdet Kerim Incedayı bugün şehrimizde yapılacak deniz bayramı şenliklerinde bulunacak ve saat 14 te Devlet limanları isletme umum müdürlüğü tarafından memur ve ameleler İçin tesis olunan hastahanenln kuşat resmini yapacaktır. Kadın yüzünden kavga etmişjer Çubukluda Cemal Çavuşun evinde oturan amele Rizeli İsmail İle arkadaşı Osman Hasbal bir kadın meselesi yüzünden şiddetli bir kavgaya tutuşmuşlardır. Kavga esnasında Osman eline geçuMigi bu- sandalyayı İsmail in kafasına indirmiş ve arkadaşını ağırca yaralamıştır. Yaralı hasta-haneye kaldınlmış. suçlu yakalanmış ür. BİR KAYİP Rıza Türmen öldü Cazibe ve Mahmut Tûrmen'ln biricik oğullan Zerrin Turmen'in esi. Sa-blha ve ibrahim Lokmacının damatları. Takas Limited memurlarından Rıza Türmen geçirdiği bir tramvay kazası yüzünden henüz 27 yaşında iken, İS günlük yavrusunu yetim, ana, baba ve re-f i kasını bıkes bırakıp, akraba ve evlddnsını, dühun ederek aramızdan ebediyen ayalim ışUr. Cenazesi bugün (1 temmuz salı) saat 13 te Şişli Osmanbey Anan-yan apartmanından kaldırılarak. Zin-cirlikuyuda Asri mosarlıfta defnedJe-cektir. Kendisini sevenleri bu elim son vazifeye davet eyleriz. Arkadaşını bıçakladı Kasımpaşada oturan Musaffer. ayni evde beraber oturdukları Neratl İle kavga etmişlerdir. Kavga esnasında Necati. Muzafferi bıçakla omurundan yaralamıştır. Yaralı hastaha-ncyo kaldırılmış, suçlu yakalanmışta. ,— BİZDEN — |_SORUYORLAR_| Yİne halk tramvaylarından, Kısıklı . Üsküdar hattındaki ihmal ve intizamsızlıktan şikâyet edeceğiz ve her gün çekilmekte olan azaba bir gün için iştirak eden B. Yusuf Kemali de şahit göstereceğiz. Yapılan mü-teaddid müracaat ve ricalara rağmen sabahları Kısıklıdan kalkan ekserisi romorksuz arabalar, her tevakkuf mahallîn-da alınan yolcularla tıklım tıklım yine dolduruluyor, fazla olarak da yolcu beraberlerindeki çuval, teneke, çanta ve sepet gibi eşya da kabul olunuyor. Velev ki kısa bir zaman için olsa da halkın çektiği asaba göz yumuluyor. Sizden soruyoruz: — Arabalara alınacak yolcu miktarları için muayyen hadler kaldırıldı, bunu biliyoruz. Fakat, insaf ve insanlara hürmet te mi kalktı acaba?.. "t. Başmuharriri: Ahmet Emin YALMAN T r l«lo d i Î41S6 — Telgraf VATAN M. VATANEVt _ r^inl,.-!... Molta F.....,r, S. M 2 TEMMUZ 1941 ÇARŞAMBA Piyorı 5 Kuruş siyasi sabah ©azîtesi Yıi: I — Sayı: 310 Eyûplü Halit'in hatıraları Yarınki sayımızda başlıyor Millî birliği korumak için Milli bsrliği tanımanın yo-Nlı milli siyasete aykırı hareketlere gör yummak değil, bunların üzerinde hassasiyetle dirrmaktır. Deniz bayramımız Parlak tezahüratla kutlulandı Yazan: Ahmet Emin YALMAN ir isviçre gazetesi anlatıyor: Bilmem nerede ya-aryan bir iptidai kabile varmış Re islen diğer bir kabüe ile harp ilân ettiği zaman kabilenin bütün âzası dilsiz kesilir, «belki boşta bulunarak ahenksizlik u-yandıracak bir söz sarfederiz» diye tâ mücadelenin sonuna kadar bir tek lâf konuşmazlar ve konuşmak inhisarını reislerine bırakırların ış. isviçre gazetesi, iptidai insanın bu basiretine ait ibret dersini medeni insanlara duyurmağa çalışarak, neticede harp zamanında ileri geri konuşmamak ve umumi ahengi bozmamak yolunda tavsiyelerde bulunuyor. Memleketimizde de milli birliğe ve Ahenge olan ihtiyacı takdir etmiyen yoktur. Hâdiselere ayni Türk ölçülenle bakmak ve gaye ve prensipte birlikten ayrılmamak lüzumunu hepimiz vakit vakit tekrar ediyoruz. Millî birlik, bir buhran zamanında bu kadar mühim bir kıvmet olunca, bunu bozmak yolundaki hareket ve teşebbüsler üzerinde hassasiyetle durmak ve bunların zararını defederek birliği korumak her birimiz için vazifedir. Her fırsatta görüyoruz ki millî birliğe tecavüz teşebbüsü hep ayni membadan geliyor, ikilik havası yaratmak yolundaki ç a bal a mala nn başlıca membaı (Cumhuriyet) gazetesidir. Bu ısrarlı ve plânlı gidişe göz yummak suretile muhafaza cJiIciMtköÖkûzıet, aldatıcı ve zararlı bir sükûnet olur. Bunun İçin derdin ortaya konulmasında ve milli birlik bakımından münakaşa edilmesinde fayda vardır. Cumhuriyet gazetesinin başmuharrirlerinden B. Nadir Na-di. Türk gazetelerini İkiye ayı-rryor: Alman dostluğuna daima sadık kalan hakiki Türk gazeteleri ve bu dostluk etrafında anlasmamazlıklar yaratan fena niyetli Türk gazeteleri... Böyle ayırıcı ölçüler kullanmanın millî birlik ihtiyacına (Devamı: S». 5. SU. 2 de) — Karadenizde Bulgır sularına mayın dökülecek Sofya. 1 A_A) — Btslg.ı ordulunun tebliği: Karadenizde Bulgar karasala-rma 2 temmuzda aaat 24 te mayın dökülecektir. Ecnebi vapurlar nihayet aaat 16 ya kadar karasularında seyrüsefer edebilirler. Bu sulara girmeden 12 saat evvel müsaade almak lazımdır. B. Knoks' Amerikanın harbe girmesini istedi Vnansgton, 1 (A_*_) — B. Kmn taralBMİiMi Miyko™ nuUık w»..1.. ı.J.ı. htr heyecan ujaısdırırunlar. Umul olan tik intiba J-.lırı. . n.%j ırınııı. Iıu-ilU r.- y* ve bbut Amerlkaya yardım . iı,,.-l. fc-tn Amrıikanm bnrbr jrtnnr-lnl ı»**-.» fctemsş onması- dır. Amerika bahriye silahendazlarını tngiltereye götüren vapur torpillendi \ .ı-m.M'.". I (A.A.) — Bohrfy* ¦fanrrSI. ı ıi'n-ı btr bandıra mitimin *»ahat etlen ve L» miraya Amerikan bahriye sUahendazJarı gnlıırt'n bir vapurun törpülendiği haberini U-ylI etmiştir, r'ukat ö- tl'nltTİll .ı-l.lı I..-T ıı/ lılUlİDİMO mlşllr. Dünkü deniz bayramından ir. liba 1ar: Taksan Cumhuriyet abidem «- Barbaros türbesi de merasim. Barbaros türbesinde Türk deniz ticareti adın* bir nutuk irat ediliyor Cumhurreisimiz Fransa Dıvlet Nazırı Baron Benolst Mecıini dün Çankayadaki köşklerinde kabnl buyurdular Ankaıa. t (AA ) — Reisicumhur İsmet İnönü. Fransa devlet reisi Mareşal Petaın'in dostane bir mektubunu kendilerine tevdi etmek üzere memuriyeti mahsusa ile Ankaray* izam edilmiş olan Fransa devlet nazırlarından Baron Benolst Mecban'i bugün aaat 16 da Çankayadaki köşklerinde kabul buyurmuşlar- dır. Bu mülakatta Hariciye Vekili Şükrü Saraçoğlu ve Fransa maslahatgüzarı M. Outrey hazır bulunmuşlardır. B~ron ..lechin :.t .tirk'fln man.vi huzurunda Ankara. I A.A) — Fransa I no ist Mech'ın bugün 15,30 dalkabrini ziyaret ederek huzurunda Devlei nazırlanndan Baron Be- I Ebedi Sef Atatürkün muvakkat | eğilmiş ve bir çelenk koymuştur. Refah vapuru faciası Parti Grupunda g^rek bu meşale, gerek francala ve kahvo tevziatı hakkında sual takrirleri verildi "Kefah„ meselesi hakkında hükümet tahkikatının bitmesine intizara karar verildi Ankara, | (AA.) — C H P. Meclis grupu bugün «1/7/ 941» salı günü saat 15 te Trabzon mebusu Hasan Sakanın reisliğinde toplandı: Ruznamede Refah vapurunun batmasına ait Kütahya mebusu doktor AU Süha Delilbaşı tararın (Davsnu |ft a, ML • d») 1 Temmuz denizcilik bayramı dün büyük merasimle kutUndı Dün kabo-taj hakkrmm kullanmaca bnşlayrşı-nuzm 16 ncı donum yılı idi. Bu mutlu gün butun şehirlerimizde olduğu gibi Istanbulds da coşkun tezahüratla anıldı. Merasim baflıyor DUn sabah çok erken saatlerden İtibaren hutur deniz vosıtalarile resmi ve hususi mUeaseseler bayraklarla donatılmış bulunuyordu. Merasime sabah tam saat 10.10 da başlandı. Deniz komutanlığının btr borak askeri, baslarında Şehir bandosu olduğu halde. Galatasaray lisesinden hareketle istiklâl eaddeslnl takiben Taksim âbidesine doğru yürürken ar- (Devamı 8a S. Ml 1 de) */*/ Münakalât Vekili Vekâleti alâkadar eden meseleler üzerine gazetemize beyanatta tulündü Moskovada mühim tedbir Stalinin reisliğinde bir milli müdafaa komitesi kuruldu Devletin bütün salâhiyeti bu komitaya verildi Moskova, 1 (A.A.) — Tas» a«o»r bildiri yor: Ahvalin fevkaladetlgl doUyoeV v» vatanımıza hainane btr ssrrntte toea-(Devanu. Sn. a. HU | sn) = 1 Münakalât Vekili B. Cevdet Ke rim Incedayı dün açılan Liman İşletmesi hastanesi ni ziyaret ediyor Serişimizde bu Uman Murnvka- I nasebetile yapılan mnsnm ve lât VekDi Ceârdet Kerim Inoedny» şenlikleri takip etzmştır. Vekd bu dön Vekalet miesseaelermdekı arada kendim' gören bir manam-tetzdklerzne devam etnu ve ayın ' mzne Vekâletim alâkadar eden .nda den.zcılık bayrarm sass- I fDeaam 9a. î. Ha. * da) — Kazlıçeşmede Papadoplos fabrikası tamâmile yandı Fabrika, yetmişbin liraya sigorta edilmiş bulunuyordu Dün akşam saat on sekinde Yedıkulede Gaz İsçe om ede Kösele sokağında ıkı katlı kkrgu bir fabrika ile fabrikanın muşl erminim dan allı numaralı uç kadı ah- şap bina birdenbire ateş almıştır. Papadoplos ve şürekasına olan bu kösele, vadala ve rugan fabrikasında parlayıcı ve yanıcı (Deismi On: * . SO. t da) / Sovyet tebliği Cephelerde çok şiddetli muharebeler oluyor Alınanlar yalnız Murmanskda kısmi bir muvaiiaki-yet kazandılar Moskova, I (A-A) —Bugün öğle özen rrearedileo Sovyet tob-bğ.: 30 haxrraju I temmuza baÔlr- van gece, manarebe. Murmnrask. (Deawat Sn. 8. 6a 1 del »/a HARP VAZİYETİ Alman orduları Sovyet Ballık sahillerini kamilen almak üzeredir. Moskova yolunun hemen yarısını da muvaffakiyetle katetmişlerdir. Alman tebliği Almanlar LembergMn iki tarafından ilerliyorlar Rus tankları dalgalar halinde muhasarayı yar-mıya çalışıyorlar Berlin, l (A-*_) — Alman orduları başkumandanlığının tnbugl: Karpatlnrla Prtpet bataklıkları ara nuıdn. Alman onmlan teşekkülleri. Slovak kıtaları ile beraber. rnaglUp (Devamt: 8a. a. Sn. S ns) /—/ Alman - Sovyet harbi Finlandiya cephesine de U mam ile yayıldı. İsveç hükümetinin müsaadesinden sonra Almanların Norvégien ve belki de Almanyadan Finlandıyaya kuvvetler naklettiği anlaşılıyor. Alman . Fin kıtaları 29 haziran sabahı Sovyet hududuna taarruza başladılar. Bu taarruzların hedefi Mormans de- :nu vııl...... kesmek ve Leningrnt bölgesini ele geçirmektir. Bu suretle Ballık memleketleri ve Mos Yazan: ibsan BORAN kova şimalden de bir tehdide maruz bulunmakladır. Bununla beraber Sovyetler Petsamo Umanını kaybelseler de Arkanyclsk limanından yardım görebilirler. Bu liman cenuba demİryolile bağhdır. Tabii buradan yapılacak İngiliz yardımı pek mahdut olacaktır. Bu cephede muharebe- nin sıklet merkezi Kareni berzahında ve Ladogn gölü sarkındakı sahadadır. Sovyetlerin ba istika-metleri tatmak üzere muınmd»-ne mu d-ıra-, yapmaları lazımdır. Battık dieznlekellerindeki harp vaziyeti tamâmile Almanların lehine inkişaf etmektedir. Sahilde I ılı.ıv limanı Almanlnnn etine geçmiş ve bu bölgede bir Sov. yet tümenj îhata edilecek vaziyete düşmüştür, öyle tahmin • ¦ 1 ¦ (Oevns» -. . ı -ı. , . Eyüplü Hali. Maceralarına başlarken diyor ki: "Namuslu hayatta faydalı olmak için ilk defa olarak bana bir el uzanıyor. Bu fırsattan istifade için irademe hâkim olmağa çalışacağım. Böyle bir şeyin hasretini daima duydum.,, Yarınki sayımızda başlıyor r- Türk- =1 Tarihinde Casuslar Biniafclli ve Kaveza kardeşler Yazan: İhsan BORAN — 12 — Kocakaya haleni, Osmancık civarın îh sarp bir dag Üzerinde İdi. Kalo. muhkemdi. Kale Beyi olan Haydar, kalenin sarp mevkiinden ve İçinde lınzırladıftı bol mühimmat ve erzaktan dolayı Kendisini her lürlU taarruzdan emniyette sanıyordu. O zurnan RUçuk Ermenistan vaJlfli Vorglç Pa»a idi. Haydar Bey, başına gelecek akıbeti bildiği için kaleye kapanmadı, hiç dışarı çıkmıyordu. Rehin ola-¦ ak götürülmemesi için kendi oğlunun babaııgmı bile aleni olarak tasdik etmemişti, Fakat Yorglç Paşa, vali olduktan sonra. Haydar Beyin bu gibi tedbirleri fayda vermedi. Yorglç paşa, kaleyi askerle muhasara edip dUslIreml-yecegini anlayınca casusluktan istifade yolunu buldu. Haydar Beyin Ta/flır isminde mahremi esrarı olan b/r adamı vardı. Yorgiç Pasa. önce i'ayfuru elde etmeğe karar verdi. Bu maksatla Yorgiç Posa kızını vermek vaadile Tayfuru elde etti vo onunla; gizli muhabereye koyuldu. Nihayet a-: kıllı paşa, Tayfuru kandırdı. Yapılan | anlaşmaya göre Tayfur. Paçanın güzel kızma konacak, fakat buna mu-1 kabil kaleyi ateşe verecekti. Haydar I Bey. mahremi esrarı olan Tayfurun casusluk edebileceğini kendisine karşı ihanette bulunacağını aklına bile getirmemişti. Fakat bir gece Tayfur, kaledeki silah depolarına, ambarlara | ateş verdi. Yangın Haydar Beyin tek mil servetini ve erzakını mahvetti. Haydar Bey, bu flaket üzerine tealim oldu. Kale kursun atmadan Türklerin eline geçti- Kocakaya, bu suretle fethedildi. Bundan sonra. Kanuni Sultan Süleyman devrinde Venedik musalehası müıakerolcrindeki casusluk vakasını gürecegiz. — 13 — Yine Kanuni Sultan Süleyman devrindeyiz. Şehzade Beyazıt ve Muşta-fanın Öldürülmelerinde rütbe ve ikbal kayguslle casusluk etmekten çekinmeyen paşalardan ve vezirlerden bahsedecek değilim, ikinci Murattan sonra iki evlat katüi olan Sultan SUleymandır. Şehzade Mustafayı, celifttiann elinden. İpekli otağda perde arkasında ölüm haberini bekliyen babasının yanma can attığı sırada tutup bogazJıyan ve rlltbe alan Pehlivan Mahmut Pasadır. Şehzade Be-yazıdı da zevk ve sefahat arkadaşı bir Yahudi olan Şehzade Selimin a-damlan vasıtasllc imha ettirdi. Osman oğullan İçin tarihte kanlı birer ( (leke olan bu faciaları bırakalım. O devirde Akdeniz ve biraz da Avrupa-ya bakalım: Barbaros Hayrettin Akdeniz »ularım, kendi evinin bahçesindeki havuza çevirmişti. Fakat Venedikli Andre dorya bu b'-bacan \e çekirdekten ye M»me demi kurdunun uzak kaldığı sularda hâla kahramanlık taslıyordu. İşte Venediklinin bir kahramanlığı: 22 - Temmuzda Pakao adası açık-ı Urında Gelibolu sancak beyinin kethüdası AH Çelebi kumandasında on | iki Türk kadırgasına rastlayınca ayranı kabardı. Kuvvetinin çokluğuna güvenerek gün doğmazdan bir saat evvel Türk kadırgalarına saldırdı. Ama Türkler bu sefer de «Ya Allah meydan budur diye nara bastılar ve on iki kadırgada bulunan bü avuç Türk denizcisi borda bordaya gelerek döguştUlcr. vuruştular. Hiç biri-yılan kadar Venedikli baş uçurdular, sl kurtulmadı. Ame. hiç olmazsa sa-Öyle Öldüler. Kahraman taslağı Dorya büe bu muharebede dizinden yaralandı. Ya sonra ne ml oldu? Ne olacak, Barbaros un ytlz gemi İle kendisini takip etmekte olduğunu haber alınca, Dorya. cenapları pupa yelken denize açıldı ve soluğu j da aldı. Fakat Barbaros Hayrettinin intikamı müthiş oldu. Hem de İntikamını onlardan olan bir casus kullanarak aldL Sultan Süleyman, İstanbul Fatihi Sultan Mehmedin Akdenlzdekl zaferlerini genişletmek istiyordu. Barbaros Hayrettin J-v 1. Paşa ile birlikte Polya sahillerine yanaştı. Anderya Dorya ortada yoktu. Donanma Ot-ranto yakınında Kastro sahiline sokuldu ve buraya asker çıkardı. Bu orduda ayrıca 8 bin aUvaıl ve müthiş muhasara topları vardı. Fakat Türk ordusu Otranto sahillerinde kursun atmadan kaleleri fethetti, ara, Barbaros Hayrettin ve Lutfl Pasa burada Blniatelll adındaki adamı elde ettiler. Bu adam, Si-cllyada Şarlken'in valiliğinde bulunmuştu. Fakat mevki, para ve ikbal düşkünü, yüreği bozuk bir adamdı. Türke hizmet eden bu casus, önce TUrk süvarilerine klavuzluk etti; aon ra kendi vatanını T (İrk Bİlâhlarmın himayesine güvenerek yaftma eylediği gibi Kastfodakl muhafız kuvvetlerini de Türklere teslim olmağa ik-m etti. Bunun üzerine ka» lesile dıger kaleler do kurşun atmadan Türklere İtaat ettiler. (1) Gelelim Kaveza kardeşlere: Barbaros Hayrettin Adriyatik denizine girmiş, Venedigi âdeta kurt kııpıınınu almış, Dalınaçya sahillerini TUrk bayraglle gölgelemişti. Venedik cllmhuıiyeti, boğazı sıkılmış adama benziyordu. Kastel Novo alındıktan sonra sulh teklifinde bulundular. 1510 senesi başlangıcında riyandan Lulcl Badoero Istanbulda sulhe dair başlanılmış olan müzakereye devam için Venedikten hareket edip latanbula gelmişti. Bu adam aldığı talimat mucibince her şeyin muharebeden evvelki hale konulmasını teklif suretile Türklerle musalâ-haya memur edilmişti. Türklerin sefer masrafı olmak üzere tazminat namlle 300 bin dukaya kadar para arzına mezun İdi. Lakin Malovazi ve Napoli mevkileri asla Türklere ter-kcdilmiyecekti. Fakat bu talimat, yalnız ayan meclisinin Lulcı Badoe-roya verdiği talimattı. Lulcl Badoero bir de «Onlar Meclisi» nden başka bir talimat almıştı. Onlar meclisi, elçiye daha geniş salahiyet veriyor. İcap ederse, Napoli ve Malovazi mevkilerinin Türklere terkine kadar müsaade ediyordu. Fakat Türkler Venedik elçisinin böyle iki talimat ile geldiğini ve Türkleri atlatmak istediklerini nasıl anlıyabilirlerdl? Uzun ctmylcllm, Kanuni Sultan SUlcyma-tıın dirayetli vezirleri buna çare buldular; Kantelni vasıtasllc elçinin aldığı talimatı Öğrenmek istediler. Kan t eh nl esasen Napolill bir muhacir olup Fransa kralı Birinci Fran-suvanm Osmanlı devleti nezdlnde elçisi idi ve Venedik İle müsalaha müzakeresinde Venedik elçisi Lulcl Ba-doeroya delalet ediyordu. Elçi Luİcl Badoeronun maiyetinde Kaveza adında İki kardeş vardı. Bun 1 ardan birisi ayan meclisinin ve diğeri de Onlar meclisinin katibi İdiler. Kan tel ml bu İki kardeşle temas etti. Vezirlerin delaletlle tertip edilen eğlencelerden birisinde nihayet baklayı ağızlarından çıkardılar; baş elçi Badoeronun iki yüzlü talimat ile gönderildiğini, önce ayan meclisinin talimatını kutlanacngtnr, kabul etti-" remezse Onlar Meclisinin tâlim atma göre teklifte bulunacağını haber ver-düer. Ve iki türlü talimattaki şartların neler olduğunu da tafsll&tlle anlattılar. Kentdmly* bu kadarı çoktu büe. Soluğu vezirin yanında aldı ve meseleyi anlattı, yani o da Venediklilerin snTinı derhal ifşa etti. 'Bundan ötesi malûm: Elçi Badoero. sulh müzakeresinde ehven olan talimata göre yani ayan meclisinin teklifine göre hareket etmek istedi. Fakat bıyık altından gU-len dirayetli vezirler bu Venedik dolmasını yutmadılar. Elçinin tekliflerini münasip bahaneler uydurarak red d etti ler. Müsalâhanın ancak daha büyük fedakârlıklar mukabUlnde kabul edilebileceğini beyan ettiler. Önce srrrmın Batılmuj olduğunu anla-mıyan Venedik elçisi dayanmak istediyse de vezirlere kabul ettiremedi; müzakereler Üç ay sürdü- Nihayet ayan meclisinin talimatını kapatarak çantasına yerleştirdi vo Onlar Meclisinin I ı ¦¦¦ ılı¦¦¦ göre teklifte bulundu. TUrk vezirleri bu sefer kabul ettiler ve ayrıca sefer masarifi tazminatı olarak 300 duka altın aldılar. Şimdi merak ediyorsunuz, acaba Kaveza kardeşler ne oldu? Hiç kendi vatan ma ihanet eden, kendi mil-letine karşı casusluk eden, cezadan kurtulabilir mi? Venedige döndükten aonra, elçi müzakereler esnasında karşılaştığı müşkilatı tafsll&tlle anlattı ve şüphelerini bildirdi. Gizil ta-limatı »yan ve onlar meclisleri aza-larile katip olan Kaveza kardeşlerden başka kimse bilmlyrdu. Olsa, olsa bu sır ifşası onların marifetiydi. Yapılan uzun tahkikattan sonra hiyanet ettikleri anlaşıldı. Cezaları malûm: Boyunlarına birer yağlı kenevir İlmiği geçlrdüer ve yer yüzüne sallandırdılar.. ılı Hacı Kalfa, EtfarHbthar; T; Ferdi U6, MS. İğdır pamuk kooperatif birlikleri Igdır, 1 (A-A.) — Igdır pamuk tarım satış kooperatifleri birlikleri ortak kooperatifler mumesstilerinin iştira kil e d Un senelik umumi toplantısını yapmıştır. Bu toplantıda 040/ 941 İş yılma alt İdare heyeti raporu ve bilançosu tetkik ve tasvib ve yeni İdare heyeti seçilmiştir. İdare heyeti raporunda mahsulün azlığına rağmen geçen iş yılı içinde temin edil müj olan kar 63.013 liradır. Umumi heyet aldığı bir karar ile elde edilen bu k&rdnn 1500 lirasını Igür'da yapılacak olan Halkevi inşaatına bir yardım olarak teberru eylemiştir. T .7.941 - Kahve Tevziatı devam ediyor Kahve tevziatına dün de miniyi' müdürlüklerince devam olunmuştur. Belediye memurin kooperatifi de dün maaşla beraber mutemetlere her memur İçin istihkakları olan kahveyi Zincirlikuyu asıî mezarlığı Şirketi Hayrıyenın tenzilâtlı pasoları Bu pasolar dûndan itibaren kuüanılmıya başladı şirketi Hayriycnİn bir temmuzdan' aylık tenzilatlı kart alıp tâ 3 aylık av Zlnclrllkuyudukl Asri m etrafının duvarla çevrilmesin olunmaktadır. Ayrıca buraya 10 bin lira sarflle büyük ve şık bir mermer kapı yapılması da kararlaştırılmıştır. Bezazyan lisesi orta kısmı Bir müddet evvel lise kısmı lağvedilen Bakırköy Bezezyan lisesinin bu kere de orta kısmı bazı sebepler dolayısllo lağvedilmiştir. Üniversitede ikmale kalanlar Üniversite fen vo tıp fakültelerinde ikmale kalan talebelerin imtihanlarına dünden itibaren başlanmıştır. İmtihanlar 15 temmuzda sona ermiş bulunacaktır. tatbik mevkiine koyacağını \z tenzilatlı pasolar dünden kullanılmaya başlanmıştır, ar 1, 2 ve 8 aylık olmak nevidir. Bunlarda yapılan 'Uzde kırk nisbetindedir. Bir almak Istiyenlerin teptiline dünden İtibaren başlanmıştır. Teptll İŞİ bir iki gün kadar sürecektir. Bu pasolar pazar günleri her iskele İçin muteberdir. Fiyat Murakabe Bürosu Yağ fiyatlarını tetkik, çuval mıkdarını tesbit etmektedir Yalova Bursa şosesi Yalova - Bursa şosesinin İstanbul vllayctino alt kısmının asfalta tah-vU olunması kararlaştırılmıştır. Yolun diğer kısmını- da Bursa belediyesi asfalta tahvil edecektir. Fiyat murakabe bürosu son günlerde şehrimizde göze çarpar bir şekilde yükselmekte görülen yag fiyatlarım tetkik etmekte idi. Komisyonun vardığı neticeye göre ya (t fiyatlarının artmasına amil olarak gösterilen sebepler daha ziyade istihsal mm takalarında olan pahalılıktan. Ueri gelmektedir. Komisyon bu neticeyi gözönünde tutarak yag fiyatları hakkında kati neticeyi tesbit edecektir. Çuval mikdarı Fiyat mürakebo bürosu şehrlmlzde-ki çuval miktarını tesbit etmekte idi. Komisyona, bazı muhtekirlerin çuval sakladıkları ve fiyatları arttırdıkları ihbar edildiğinden komİByon bu hususta faaliyete geçmiş ve tetkikatını kısmen İkmal etmiştir. Yakında kati neticeye vasıl olunacak ve böyle bir harekete tevessül edenler şiddetle cezalandırılacaklardır. Adliyeye verilen bakkal Fatihte bir bakkal kilosu 48 kuruşa satılması lazımgelen şekeri 52 kuruştan satmak İsterken yakalanmış ve Fiyat murakabe bürosu tarafından derhal Müddeiumumiliğe teslim edilmiştir. ADLİYE ve POLİS HABERLERİ =— Dün Pangaitıda bir kadın, kocasını tabanca ile vurdu Pendik Kampı açılıyor Ankara Gazi Terbiye Enstitüsü beden terbiyesi şubesi talebeleri İçin Pendlkte bir kamp kurulması kararlaştırılmıştır. Bu kampta talebelere deniz sporlorlle İzcilik hakkında dersler verilip hareketler yaptırılacaktır. Kamp bu ayın beşinde açılacak vc bir buçuk ay devam edecektir. Ortaokul talebe kampları İlk okul talebeleri için açıfacak talebe kamplarından sonra orta okul talebeleri için de erkeklere Haydarpaşa lisesinde, kızlara Çamlıca kız lisesinde yeniden birer kamp açılma-bi kararlaştırılmış ve hazırlıklara başlanmıştır. Dün Pangaitıda bir yaralama hadisesi olmuş, iffet adında bir kadın kıskançlık yüzünden kocası zabıta memurlarından Turhan: tabanca İle vurarok ağır surette yaralamıştır. Pangaitıda Hacımansur soka- ğında oiuran İffet ile kocası Turhan bir müddettenberi kıskançlık yüzünden geçinememekte ve sık sık kavga etmekte olduklarından, dün de kavgaya tutuşmuşlardır. Kavganın biraz yatıştığı bir sırada İffet kocasının tabancasını almış ve Turnanın üzerine ateş etmiştir. Turhan ağır surette yaralandığından derhal hastaneye kaldırılmıştır. Hâdise hakkında Müddeiumumilik tahkikata başlamıştır. Karısını tabanca bıçağını çekerek Bundan bir müddet evvel Fe-1 riköyde bir yaralama hâdisesi ol-pıuş ve Recep adında bir adam. karısı Katmayı öldürmek kasdi'c tabanca, ile vurmuş, tabancanın [ kabzasile dövmüş ve nihayet] kanmadığından bıçağını çıkara- I rak muhtelif yerlerinden ağır surette yaralamıştı. Fakat kadın mütehammil olduğundan bütün bu yaralardan ölme misti. Dün ikinej ağıreczada Recebin muhakemesine başlanmıştır. Muhakeme esnasında Fatma, kocası Recebin kendisini öldürmek için her yerde takıp ettiğini, hattâ bir gün bir mektup yazarak Kadıköy vapuruna bıraktığını, bu mektupta da sanki Fatmnntn ağzından imif gibi (ben çocuğumla inlihar ile vuramayınca üzerine saldırmış ediyorum) diye yazdığını ve nihayet uzun takiplerden sonra bir gün Hasköydeki evine bir hırsız gibi pencereden girdiğini ve tehdit edip zorla eve götürmek İstediğini, nihayet eve giderlerken FcrikÖydeki Fransız mezarlığı önünde kendisini tabanca ile vurmak istediğini, ondan sonra da bıçakla hücum ettiğini ve yaraladığını söylemiştir. Kadın. Rece. bin bu işi kıskançlık yüzünden yaptığını ilâve etmiştir. Recep ise. Fatmanın Yaşar adında biri-sile yaşadığını ve Yaşarın o gün kendisine hücum ettiğini ve Fatmanın kavga esnasında yara.andığını söylemiştir. Muhakeme diğer şahitlerin celbi için başka bir güne bırakılmıştır. SORUNUZ SÖYLİ YELİM Kay p şahadetname 1 — Konyada Bay H. Sabu-bahaddln soruyor: Konya Gedikli hazırlama Okulundan 1986 senettn-de ınr-/tııı »Idum. Fakat, şahadetnamemi kaylıettlm. Yenlalnl çıkarmak tçbı, K.ı-, .:. ıi.ı.-i.:...i-olan mektep W amine yaprıCon müracaata cevap alamıyorum. Nf-reye ve ne şekilde şikâyet edeyim?- Cevap — Haklısınız. Söylediğiniz makamlara müracaata lüzum yoktur. Şikayet mektubunuzu aynen mektep müdürlüğüne göndererek ve icap eden şeyin yapılma-sınr rica ettik. t — RUode Bay Avnl Kakavan •oruyor: Ziraat bankasının ktlçuk i-ıvu-nıl cüzdanı sahipleri ara&oula teri İp edilen piyangolara haildi müşteriler İştirak ettiriliyor ıtartıl «.-ekiliyor ve neticeler nasıl b İki İriliyor*. Cevap — Bu piyangolar» elli ve daha zlyado lira mevduatı bulunan her vatandaş İştirak ettirilmektedir. Yolnız, piyango tarihinden bir ay evvel hesap açtırmış olmak şart tır. Piyangolar Ankarada Noter huzurunda çekilir, büyük ikramiye İcri kazananlar gazetelerle ilan e-dllir. KUçUk ikramiye sahiplerine de mektupla bildirilir. Bir kız kamyon altında kalarak öldü Dün kabotaj bayramı münase-betile Barbaros Hayretim türbesi j önünde ihtifal yapılırken, şoför Bekir oğlu Salâhattin Yükselin İdaresindeki 3433 numaralı kömür yüklü kamyon Bejiktaşlan Dolmabahçeye hareket etmiştir. Kamyon türbenin önünden geçerken polis merkezi binası Önün. de birdenbire karşısına çıkan taksi otomobiline çarpmamak için direksiyon kırmış, fakat direksiyonu b.ir daha düzeltememiştir. gu sure kamyon kalabalığa doğru hızla gitmiş ve oradaki insanlar kaçışmağa başlamışlardır. Kalabalık arasında bulunan, Beşiktaşta Sûıanpasada. Alaybey sokağında oturan İbrahimin küçük kızı Hamiyet, üzerine doğru gelen kamyonun önünden kaça-m ı.ı.ı ¦ ve kamyon da kızı altına almıştjr. Neden sonra kamyon durdurulduğu zaman Hamiyet kamyonun altından ölü olarak çıkarılmıştır. Suçlu şoför yakalanmış. Müddeiumumilik hâdise hakkında tahkikata başlamıştır. Kavga büyüyünce işî keser ile halletmiş Bevoğlundn, Arapcamiinde o-turan Hasan Kalender. Ali Çelik adındaki adamla kavgaya tutuşmuşlar, bunlardan Ali Çelik eline geçirdiği bir keserle Hasan Kalenderi başından yaralamıştır. Suçlu yakolanmış. yaralı tedavi altına alınmıştır. Üçüncü Umumî Müfettiş Erzurum. 1 (A.A.) — Üçüncü umumi müfettişimiz Nazif Ergin dun Ankaradan şehrimize dönmüştür. Münakalât Vekilinin beyanatı (Başı 1 İncide) •—s meseleler hakkında 9u beyanatta bulunmuştur: ihtiyaçlarına cevap verecek olan Liman İşletmesin.^ küçük hasta- gİbi büyük ve ijjek bir limanın denizcileri için 130 - 200 yataklı bir hastanenin tesisi Vekâletimizin esas programı dahilindedir. Fakat harbin doğurduğu mühim zaruretler meyanında inşaat malzemesinin ve soirenin temini hususundaki müşkülât bu işi bu sene frle çıkarnıakıığımıza mâni olmuştur. Deniz hastanesi önümüzdeki yıl muhakkak tesis edilecektir. Istanbula gelmeden evvel Tür-kİyenin mühim limanlarından biri o|an Iskenderunda bulundum. Malûm olduğu üzere İskenderun memleketimizin İstanbul. İzmir. Mersin kadar mühim bir Umanı ve iskcleıidir. Fakat anavatana yeni girdiği için Uman tesisatı, vakiin umumî ihtiyacı noktasın' dan takvive edilmesi lüzumludur. Bu tesisatı asri vesaitle teçhiz vc ihtivaca tekabül edecek bir ha e getirilmesine çalışıyoruz. AmerJtada birikmiş olan mallarımızın buraya nakU ve ihraç mahsullerimizin Amerikaya gönderilmesi İçin vesait temini mümkün olmadığı takdirde bir veya iki vapurumuzun Amerikaya gönderilmesi düşünülmüştür. Fakat bu hususta henüz kat'i bir karar verilmiş değildir. Bu seferler yapıldığı takdirde münhasıran bir veya iki defaya mahsus olacaktır. Devamlı bir sefer programının tatbiki mevzuubahia değildir.» Vekil bundan sonra Almanya-da kolon vapurlarımızın getirilip geririlnüyeceği hakkındaki bir suale de şu cevabı vermiştir; — Almanyaya evvelce sipariş ediUp paraları verilen ve meni lekelimize getirilemiyen vapurlar işİ tamamen halledilmiştir. Vapurlar için verilen paralar ve faizleri tamamen tasfiye edilmiştir. Binaenaleyh Atmanyadaki vapurlarımızın deniz ticaret filomuza İlâvesi mevzuubahis değildir.» Kazlçeşmedeki yangın (Başı 1 rocMc) / maddelerin bulunmasından itfaiyenin gelmiş olmasına rağmen fabrika tamamen yanmıştır. Fabrika içinde kaynatılmokta olan rugan verniğinin birdenbire parlaması yangına sebep olmuş ve etrafında bulunan benzinlerin de parlaması ateşin büyümesini İntaç etmişÜr. Verniğin parladığı esnada kazanın yanında duran İşçilerden Hasan muhteUf yerlerinden ağif surette yanmıştır. Yaralı Yediku-le Ermeni hastanesine kaldırılmış, lir. Yapılan tahkikat neticesinde fabrikanın Ah en ve Münhcn sigorta şirketine 70,000 liraya sigortalı olduğu anlaşılmıştır. İtfaiye yangının tamamen söndürülmesi rin geç vakte kadar uğraşmıştır. Müddeiumumilik yangının kj-za neticesi mi veya kasd eseri mi olduğu hakkında tahkikata başlamıştır. GÜNE Kabotaj Bayramı cşrutİyetin ilk senelerinde çocukluğumun bir yıl kadarı Bingazide geçti. «Müstakil sancak» denilen vfl anavatanla pek az alakası olan bu yerin bir gün Türkiyeden ayrılması daha o zaman kabul edilmiş gibiydi. Bunu gösteren emarelere her adımda tesadüf ilmek hemen hemen tabii buseydi. Fakat benim en gücüme giden sey Bingazi limanına, Turk bayrağını taşıyan küçük bir vapurun ancak üç ve asgarî iki ayda bir gelmesi idi. Halbuki ecnebi ve bilhassa İtalyan bayrağı taçıyan vapurların biri gitmeden öteki gelirdL Türk bayrağı taşıyan ve iki üç ayda bir nvechi dilâraıı» nı gösteren küçük vapura Hacı Davut vapuru derlerdi. Ben bu Hacı Davudu, vapurun kaptanı sanırdım. Daha sonraları öğrendim ki bu Hacı Davut, Türklükle alâkası bir bayraktan ibaret olan bîr vapur kumpanyasının ismi imiş. Bununla beraber bu vapurun gelmesi, çocuk kalbimi sevinçle doldururdu ve ben bu vapurun bu kadar geç uğramasını kendisinin küçüklüğüne ve mesafenin uzaklığına hamlederdim. Vapurda sallanan bayrağı seyretmeğe doyamazdım. O zaman bilmezdim ki kabotaj münhasıran Türk bayrağı taşıyan vapurlara ait değildir ve yine bilmezdim ki Türk bayrağı taşıyan vapurlar yok denilecek kadar azdır. Bingaziden sonra Anadolu ve Rumelinin bir çok sahil şehirlerinde yaşadım. Buralarda da manzara, o derece elim olmamakla beraber, Bİngazid ekinden pek farklı değildi. Mesajeri, Pake, Loid, Hıdiviye ve daha bilmem ne kumpanyalarının ecnebi bayraklar taşıyan vapurları limanlarımızı birbirine bağlı-yan başlıca nakU vasıtaları idi Cumhuriyet rejimi, binbir nimet arasında bize kabotaj hakkını ve Türk deniz ticaret tonajının artmasını da getirdi. Bu hususta benim gibi acı ha. (ıralan olanlar, kabotaj bayramımızın büyüklüğünü elbette daha iyi takdir ederler ve elbette ki Cumhuriyet rejimimize Al. lah seni başımızdan bir an bile eksik etmesin derler. KÖR KADI lamir edilecek yo lar . Belediye Reisliği, Blnblrdlrek. iri-seyinaga, Sultanodaları. Caferaga, Kabasakal, Mlmarsjnan cadde ve sokaklarının esaslı bir surette tamir olunmasmı kararlaştırmıştır. Teşil-köyde N'uruziya sokağı da tamir olunacaktır. Basın Birliği umumî kongresi TUrk Banın Birliği merkez heyeti reislisinden: TUrk Basın Birliği umumi kongresi temmuzun 7 nci gllnll merkezde toplanacaktır. Kongre âzalarının teşrifleri rica olunur. r— BİZDEN —j l_ SORUYORLAR _J Dün deniz bayramımızdı. Şehrimizin muhtelif yerlerinde törenler yapıldı. Kara sularımız da yalnız şanlı ve anlı Türk bayrağımızı taşıyan deniz vasıtalarının seyrüsefer etmesi hakkının kazanılması, büyük Türk denizcisi Barbarosun mâ nevi huzurunda, coşkun tezahürlerle kutlandı. Bu münasebetle limanımızda buluna.* büyük ve küçük Türk ve gayri Türk bütün deniz vasıtalar alay bıyraklan ile donandı. Ne yazık ki, istanbul köprüsü deniz 'zerinde olduğu halde bu deniz bayramına ancak bü gönderine sancak çekmekle iştirak etti. Bir denizci sıfatı ile size soruyorum: — Bu acı bir ihmal değÜ midir?. Başmuharriri: Ahmet Emin YALMAN Telefon : 14 İS6 — Telgraf VATAN brt. VATAXCT1 — Oagaloftta. Molla Panarf 8. SS 3 TEMMUZ 1941 PERŞEMBE VATA fiyatı 5 Kuruş SİYASİ SABAH G A 2 E T E S YH: I — Sayı: 311 Eyüplü Halit'in maceraları Bu poV meraklı hakiki romanı rkkıci sayramı/ın başında Dolacaksınız. Zoraki bir izdivacın hikâyesi Almanya ile Rusyanm birleşmesinden harp canavarı doğmuştur, şimdiki boğuşmaları dünya yüzünde hürriyet ve emniyet kurulmasına yol açabilir. Yazan: Ahmet Emrn YALMAN 1939 ağustosunun son günlerinde hiç beklenmez bir evlenme haberi duyuldu: Sovyet Rusya ile Almanya arasında âdeta ittifaka benzer bir pakt imzalandı, birbirinin canına susadıklarını seneierdenberi söyleyip duran Nazilik ve Bolşeviklik elele verdi. Bu garip izdivaçtan da bir kaç gün içinde bir canavar doğdu ki adına tkin ci Cihan Harbi denildi. Daha aileyi kurarken bile sevgi iddiaları soğuk soğuk ağızlarından dökülüyordu. İki taraf ta kalblerini dolduran nefreti, hıncı bir türlü eizlive- f= Miliî Şefin Yüksek iltifatları Ankara, 20 ı A.A | — Riyaseticamhur Umumi Kâtipliğinden: Kabotaj hakkının Türk bayrağına geçtiği günün 16 ncı yıl dönümü münasebeti le yurdun her tarafrndan aldıkları tebriklerden .'.mütehassis olan Reisicumhur Millî Şefimiz İsmet mönü tesekkürlerile karşılık tebriklerinin iblâğma Anadolu ajansını tavsit etmişlerdir. B. Cevdet Kerim Incedayı j Münakalât Vekili (startbul Denizciler bayramı vesilesile bildirdiğiniz asil duygıdar-dan dolayı size ve temsiJ ettiğiniz Vekâlet ailes-ite Türk denizcilerine teşekkür ve tebriklerimi sunarım. ismet İnönü - Fransız Nazırı =- Millî Şefin, Mareşal Petene verdiği cevabı hamilen bugün Vişiye hareket ediyor Ankara. 2 (Vatan) — Millî Şef ismet inönü'ye Fransa devlet reisi Mareşal Petain'in bir mesajını getiren Fransa devlet nazırlarmdan Baron Benua Mechin, Cüıra^orreisin*-zin cevapktrmı hamilen yarın (bu sabah) saat 5,30 da tayyare i*e Vichy'ye mütevecchSen Ankaradan hareket edecektir. şimdi kendi ağızlarından duyuyoruz. Hiçbir saniye birbirine emniyet duymamışlar. Bolşevikler say mı?;: Alman tayyareleri 1941 senesinin başından 21 hazirana kadar tam 324 defa, yani vasati olarak günde iki defadan fazla Sovyet topraklarına tecavüz ederek keşifler yapmışlar. İki taraf birbirinin başına çorap örmekten bir dakika hâli kalmamış... Cihan harbi gibi bir canavar yavrunun doğumuna sebep olan bu karanlık yuvanın içi nihayet günün birinde açıktan açığa bir boğuşma yerine çevrildi. İkisi de dünya inhisarı iddiası üzerine kurulan Nazi ve Komünizm mezhepleri birbirinin boğazına sarıldı. Nefretlerim neden iki sene gizlemek ihtiyacını duydular? Neden dünya sahnesinde mesut aile rolü oynamağa çıktılar? Şimdi büsbütün anlıyoruz ki Sovyet - Alman paktı bir sulh adımı değildi, iki taraf da bunu bir harp manevrası diye düşünmüşler, hazırlamışlardı- Alman-yanın hesabı şu idî: «İki cephede birden dövüşmekten kurtulayım, garptekilerin işini bitirdikten sonra şarka dönerek ağız tadile şu Bolşevikleri patakhya-yım.» Sovyetler de şöyle bir hesap yapmıştı: «Almanya benim için çok kuvvetlidir. Garpte kavgaya tutuşarak yıpransın, İngiltere ile Fransayı ezsin, benim ü-zerime yürür ümidile Alman askeri kuvvetini bile bile yarattığından dolayı İngiltere adamakıllı cezasını çeksin. Hepsi böylece birbirini yıpratınca ben sağlam kalırım, benim dediğim olur, benim istediğim cihan ihtilâli kolayca yürür.» îki tarafın hesabı da bir müddet yürür gibi oldu. Almanya, arkasından emin olarak Fran-sanın isini bitirdi ve Avrunavr Hindîslan orduları başkumandanı General Wavell altına aldı. Rusya harp yoliyle kolay kolay elde edemî-yecegi yerleri doetluk maskesi altında zahmetsizce ele geçirdi, îki taraf da arasıra homurdandı, fakat birbirinin hareketlerini hazmeder gibi görünmekten başka çareleri yoktu. Ük fırsatta maskeleri attılar ve birbirinin boğazına sarıldılar. Bu Öyle bir mücadeledir ki iki taraf için de aman yoktur, uzlaşma imkânsızdır. Ruslar aylarca mukavemet edip Alman kuvvetlerini yıpratırlarsa ve kışa kadar oyalarlarsa İngiltere ve Amerika hazırlıklarını tamamlarlar ve yorgun Alman bünyesi üzerine çullanırlar. Almanlar bir, iki hafta içinde panik yaratmağa ve Rus askeri mukavemetini çöktürmeğe muvaffak olurlarsa Rusyayı hallaç (Devamı: Sa. 6, 140. 1 de) /// Hindistan Orduları Başkumandanlığına tayin edildi Orta Şarkta Vavelin yerine General Auckin Leek getirildi Londra, 2 (A.A-) — Resmen bildirildiğine göre General Wavell General Auohİn Leck'üı yerine Hindisi andaki kuvvetler umumî kumandanlığına. General Auchin Leek de Ortaşartaki İngiliz kuvvetleri umumi kumandanlığına tayın edilmişlerdir. İngiltereyi Ortaşarkta B. Olivcr temsil edecek Londra, 2 (A-A.) — Harp kabinesi azalığma tayin edilen B. Oliver Lytteiton'ım Ortaşarkta İngiltereyi temsil edeceği resmen bildi rilm e k tcdİr. İngiltere Başvekâletinin tebliği Londra. 2 (AA) — İngiliz Başvekâlet dairesi tarafından Ge. neral V/aveU'in Hindistan orduları başkumandanlığına ve Cene-rai Auchin Leek'm de onun yerine Ortaşark kuvvetleri başkuman (Devamı Sa. S, SU. 1 d») ^ ^GeneraSv Bir Alman gazetesi: Altuok " Bugünkü Türk refahının esas temeli olmuştur diyor tt Berlin, 2 (A.A.) — Alman matbuatı, Türk . Alman muahedesinin tasdiki munasebetllc Ulu». Cumhuriyet ve İkdam gazetelerinin başmakalelerini iktibas etmektedir. «Frankfurter Zcltung». Ankara muhabirinin «Altı ok başlığı Ue yazdığı bir makalesini neşrediyor. Bu makale şu bakımdan alakalıdır ki, Türkiyeyl siyasî ananeleri olmıyan, münhasıran zirai ve otoriter bir memleket olarak tanıyan Alman efkârı um um iyesine Türkiyeyi hakiki çehreellc bildirmektedir. Muharrir. Cumhuriyet Halk Partisinin vazifesini ve TUrk siyasi hayatının seyri üzerindeki rolünü anlayışlı bir tarzda ifade etmekte ve dahin siyasi hamlenin ve cumhuriyet fikirlerinin bariz vasıflara» çizerek millet ile Parti arasındaki münasebetleri tetkik eylemektedir. Makalenin ikinci kısmında Türk devletinin iktisadi teşebbüs unsuru olarak gördüğü İş uzun ıızadıya tan-(Devamı: 8a. 5, Sü. 2 de) — Son Atman harekâ tını gösterir harita Sovyet tebliği Ruslar Dört cephede dayanıyorlar Minsk mıntakasmda düşman iler! hareketi durduruldu Lemberg Sovyetler tarafından tahliye edildi Sovyetler 56 Alman tayyaresi düşürdüler Moskova, 2 (A-A.) — I temmuz tarihli Sovyet tebliğinde şöyle denilmektedir: (Devamı Sa. 5, Sü. 4 do) /()/ Alman tebliği Şarkta Harekât süratle ilerliyor 5774 tank, 2330 top, 4 zırhlı tren tahrip edildi Sovyet tayyare zayiatı 4725 tayyaredir Esirlerin mikdarı 160 binden fazla B*rLm, 2 (A.A.) — Alman orduları başkumandanlığının tebliği: (De*atm: Sa. 5, SU. 7 de) — Suriye harbi ingilizler Battalı işgal ettiler Tüdmürde 4 subay, 60 nefer esir aldılar BU ingiliz ve imparatorluk kuvvetleri bir çok küçük ileri karakolları zaptetm işlerdir. Kuvayı külliyenin (Devamı vı 5, —ı 6 da» ••• Büyük Millet Meclisi, dün toplandı Çiftçi mallarını koruma kanunu kabul edildi Asker ailelerine yardım için nakil vasıtaları ile sinema biletlerine yapılacak zam meselesi müzakere olundu Başvekil Refik Saydam, cuma günü siyasî vaziyet hakkında Mecliste izahat verecek Ankaıa. 2 (Telefonla) — Bugün saat 15 te doktor Mazhar Gütmenin reisliğinde toplanan Büyük Millet Meclisi ruzname-eındc bulunan kanunları müzake- re Vt da. i lama ya b. me k kabu] etmiştir. Bu meyan-1 (e karcı ekseriyetle kabul edilgen celseden ekseriyet tu- mistir. ığı İçin bugünkü toplantı- Bundan tonra Refik İnce tara-akılan çiftçi mallarını koru- İından asker ailelerine yardım nunu dii 4 rel 3 mustenki- I (Devamı Ha. s, SU. 2 de) Japon başvekili diyor ki* Japonya Manialara ehemmiyet vermeden kendi yolunda yürüyor Londra. 2 (A.A.) — Alman - Sovyet harbi karsısında Japonyanın vaziyeti hakkında bugün Tokyo'da resmi bir beyanname neşredilecektir. Dün akşam radyoda beyanatta bulunan başvekil Prens Konoye, Japon ¦IİIİIİM diğer milletlerin söylediklerine ve yaptıklarına bakmadan Japonyanın çizdiği yoldan yürümeğe davet etmiştir. Prens Konoye demiştir ki: «Japonya manialara ehemmiyet «ermeden kendi yolunda yürayor. Ja- 9in yolunuza oevam eaecegınızaen eminim. Japonlarm harekatına hiç bir zaman diğer milletlerin harekatı rehberlik etmemiştir. Japonlar daima kendi yollarını takip edecekler, daima yollarında tesadüf ettikleri güçlükleri yeneceklerdir. Japonların daima kendi kanaatlerine göre hüküm vereceklerinden eminim. Geçirdiğimiz bugünlerde Japontar kendilerinden, kuvvetlerinden ve kendi mllH membalarından başka hiçbir şeye güvenmi-(Dovamı Sa- S, 8ü. 2 de) /// r- Refah-faciası Alman Ve italyanların yaptıktan tahkikata göre Faciada Alman ve italyan filolarının her hangi bir alâkası yok Berim. 2 ı A a • — D. N. B. Türk Refah vapurunun şarki Akdenizde batmış olduğu büdirilrruşltr. Bu haberin neşrinden biraz sonra, ingilizler, hiçbir ' ¦ deniulUsının bu torpilleme ile alakadar butunmadıgı- ıçın, bu derece Kısa oır mm anda Harekâtta bulanan dcnlzaltılardan haber almanın im • • . olduğu malûmdur. Ingitatcrin bn garip ve fevkalade sert beyanatı, kendilerinin vicdan ruhatsızttklamıı ispat etmektedir. Alman ve italyan makamlarının İnceden inceye yaptıkları bir tetkikten sonra. Alman ve İtalyan harp filosundan bir ¦. ıı '1,1 : .],, Türk Refah vapurunun kayrbı ile herhangi bir alakası olabilmesinin İmkansız bulunduğu beyan olunur. HARP VAZIYETİ Alman ordularının taarruzları Dinyeper ve Dona membalarına doğru genişliyecek mi? Yazan: İhsan SORAN Finlandiya cephesinde Almanlar Mormamk istikametinde taarruz etmişler, Sovyet kıtaları tarafından mukavemet görmüşlerdir. Kareli berzahında ve La-doga gölü mıntakasmda Sovyet müdafaa hazırlıkları artmıştır. Bu cephede bizce mühim olan bölge Moskovaya en yakın olan Lenîngrat etrafıdır. Burada beli- recek Alman ve Fin muvaffakiyetleri Battık memleketlerini cenuba doğru sarmak ve oradaki Sovyet ordusunu ihata içm de çok ehemmiyetlidir. Ballık memleketlerini istilâ maksadile taarruz eden Alman ordusu Dona nehrini bazı noktalarda şimali geçmif ve Riga 1i-(Devamı 8«. 3, 8Ü ı 4e V A T A TT__ J _ T - 5TT ----- EYÜPLÜ Halidin Maceraları K Anlatan: Eyüplü Halid *| Yazan: Mim Sıfır Ben, sakın bir tuluat kumpanyasında Eyüplü Halit rolüne çıkmış bir aktör olmıyayım!.. Eyüplü Halil adıyla ve (Kadın mıyayım avcısı) diye tanınan adam benim. Otuz senedir adım gazele sütun-iaıında geçiyor. İki, üç neslin mensupları için âşinâ bir çehreyim. İnanınız bana: Adımı bu kadar insan (anıyor diye niç de ö-ğünmek ihtiyacını duymuyorum. Çünkü, beni iyi ve faydalı hareketlerim İçin tanımıyorlar. Biı günahkâr, bir suçlu bir sabıkalı diye tanıyorlar. «Ya sen kendini nasıl tanıyorsun)...» Diye soracaksınız. Şunu biliniz ki bîr Eyüplü Halit yok, ayni kalıp içinde toplanmış iki EyüpKi Halit var. Bunlar otuz i de her günkü rolümün icabı dîye türlü türlü kıyafetler», girdim, türlü lürlü tavırlar lakındım, zekâmı, dilim-sanat vasıtası diye kullanarak in sanları aldattım. Fakat bu rolleı yalancıktan değil miydi? Böyle olduğuna inenmak istiyorum. Çünkü, benim hâlâ utanmam var, vicdanım var, düşkünlere acımam var. Kötü adamım. Fakat kendimde ahlâkî had diye çizdiğim bir dereceyi hiç bir zaman aşır-adım. Kendime göre namusluluk, namussuzluk diye b i fark, bir isçilik raconu gözetirim. Babamın adını kimseye sÖyle-mem. Benim kirli şöhretimin Maltepenin îman Büyük bir plaj yapılacak, sayfiye yeri haline getirilecek Maltepede büyük ve yaptırmağa karar edilecek kona- edir boğuşup dururlar. Halit- babama bulaşmasına razı deği- lerden iyisi. Eyüpte bir baş tür-bedarın, bilgili, açık fikirli bir i-mamın oğludur. Babasından, a-n asından gördüğü iki göreneğin tesiri altındadır. Kötü Halidin fena hareketlerine gem vurmağa, set çekmeğe çalışır. Tanıamile muvaffak olamaz. Fakat zahmet, bütün bütüne boğa da gitmez. Kötü Halide gelince: Benim her hareketimde yan iyi yarı fena taraflar vardu. Kötüyüm, fakat elime kan bulaşmamıştır vt buldşamaz. Kötüyüm, fakat namuslu bir adamı hiç bir zarna-ı »oymamışım. DfUerdc dolaşan bütün soygunculuğum, başkaları- lım. Annemin ruhunun bu yüzden #z»p duvmasmı İstemem. * Acaba «namuslulara âleminde doğup vaşıyanlann hepsi, namus meselesi etrafında bazı suçlulaı kadar şuurlu derecede mücadeleyi kabul etmişler mkrİr? Bunda biraz şüphem var doğrusu. İlk defa olarak bana bir el u-zanıyor. Birinci defa olarak fai-dcli surette ekmek paramı kaza ı-mak i' ıi'. önümde bir imkân açılıyor. Şenel erden beri bunun hasretini duyan adam ben değil miyim? Eğer İradem kifayet ederse m soymağa hazırlanmış erkek ve bu imkâna sanlacağım, Bambaş-kadınku arasında olmuştur. Hiç ka bir insan olmağa çalışacağım, farkında olmadan avlıyacağım, , Benim otuz sene yaşadığım âlerr. tavlıyactğım insanları daima böylece seçiyorum. Vicdanım hiç bir zaman bü tün bütün uyuşmam ıştır. Babamı her vakit hürmetle anıyorum ve seviyorum. Böyle olduğu halde neden kötüyüm?.. Neden vaı lığını eserlerile bildiğim ve herkese ispat ettiğim zekâm sayesin de bir lÜrlo doğru yolu bulamıyorum?. Neden oluz senedir suç yollarında serseri serseri dolaşi-yorum? Bunları her vakit kendi kendime soruyor, sebeplerini a-raştırıyofum. Vardığım netice şudur: Bendeki fena huy. bir hastalık halindetır. Hem de birinden kap ma ve oulaşma nevinden hastalık değil... Anam. babam iyi insanlar olduğu halde ben nasılsa hasta doğdum. Hastalığım yasımla beraber ilerledi, arttı. Birçok aksi tesadüfler hastalık istidadına kuvvet verdi. «Kabahatsizim» dı yemem, fakat yaradılışımın da, tesadüflerin de kabahati vardır. Sonra beni anlamağa çalınan, bana cl uzatan, tedaviye çalışan da olmadı. Sık sık düştüğüm hapishane benin, üzerimde bir karen tİna yeri değil, bir bulaşık mikrop yuvası tesirini yaptı. Oradan her defasında hastalığım artarak, mhum büsbütün karararak çıktım. Bazan kendi kendime düşünü tüm: Hayatımı dolduran vakaları hep ben rr.i yaptım? Sakın biı tuluat kumpanyasında Eyüplü Halit rolüne çıkmış bir aktör ol- de öyle hastalıklar var ki bunu ne bil-bu Bl bir hâkim, ne bir gazeteci mez. Benim gibi adaml hastalıkların çekirdekten y çalışan adamlardan birçoğu, benim geçirmiş olduğum hastalıkların hepsine tutulmuşlar, sonra temize çıkıp iyi ve faydalı birer İtiraf edeyim, kendime güvenemiyorum, bendeki fena dam-' bazan karşı durulmaz bir hastalık nöbeti halinde kendini gösteriyor, benî hena hareketlere sürüklüyor. Bunun için bana acıymız, yardımlarınızı bağışlayınız. Bir kötüyü iyi yapmaktan, bir serseriyi kurtarmaktan büyük sevap olmaz. * Biraz kendimi anlatayım: İstanbulluyum. I 306 yılında Eyüp sultanda Bahriye sokağındaki e-vimizde doğdum. Babam varlıklı, iyi huylu, çok doğru bir adamdı. Yukarıda bahsettiğim hastalığım pek küçük yaşta tesirlerini gösterdi. Güzel kız ve kadınlara garip bir zaafım vardı. Onlara sokulmak, onlar tarafından sevil, mek içi.ı karsı durulmaz düşkünlük duyuyordum. Lâtif cinsîn sevilmek ve okşanmak için yaratıldığına daha küçükten kanaat getirmiştim. (Arkası var) SORUNUZ -SÖYLEYELİM Konservatuara girmek için şerait nedir? 2 — Tirİlyedc çiftçi Alî Osman Akyazılı soruyor. Kansızlığın çaresi nedir?.. Cevap — Çareyi Uyîn için evvelâ kansızlığın sebeplerini anlamak lâzımdır. Umumî olarak çare, kansız hastaları bol güneşli, açık yerlerde ve havası, suyu iyî kır ve köylerde yaşatmaktır. Bu arada iştahı arttıracak, vücudu kuvvetlendirecek ilâçlar da lâzımdır. Ilık su banyolarının da faydası vardır. Kansızlara, kansızlıklarının nevi ve derecelerine göre demirli, arsenikti, fosfatlı ilâçlarla karaciğer hulâsaları verilebilir. Hattâ, sağlam birinin kem alınıp hastaya nakil de edilebilir. Fakat, bütün bunlar doktorların yapacağı şeylerdir. Size, edeceğimiz tavsiye ilâç değil, herhalde bir hekime müracaatın izdir. 1 — Maçkada Il-Ba soruyor : Konservatuara girmek için aranılan vasıflar ve şartlar nedir, keman kolu var mıdır?. Cevap — Konservatuara girmek için ortamektep mezunu olmak, yası yirmiyi geçmemiş bulunmak şarttır. Bu şartlar mektebe yeni başlıyacaktar içindir. Musikide amelî ve nazarî bilgisi olduklarını imtihan la isbat edenler daha yüksek sınıflara da girebilirler. Bu gibilerin yirmi yaşını geçmemiş olması şart değildir. Yaşı 15 -16 dan küçük olanlardan istidatlılar yardımcı sınıflara alınır. Bu gibilerin asıl Konserva tuar sınıflarına geçebilmeleri için bu müddet zarfında ortamektep ten mezun olmaları lâzımdır. Kayıt muamelesi eylülde başlar. Keman kolu da vardır. tanbu. ıcaat ederek bu tııkı için yardım iste-Bclediye de mütehassıslardan mürekkep bir heyel göndererek le(kikler yaptıracak ve faaliyete geçilmesi İçin plânlan derhal hnzırtatacaktır. Yalovada teftişler Mülkiye Başmüfettişi Nedim Nazmi Görmen Yalova kazasın da bazı teftişler yaptıktan soma Istanbula avdet etmiştir. Sümer Bank Hatayda bir Şube açıyor Sümerbank Umum Müdürlüğü Hatayda bir şube açmağa karar vermiştir. Cenup vilâyetlerinde tetkikler yapan umum müdür Burhan Zihni Sanus bu şubenin Antakyada açılmasını muvafık görmüştür. Lâzım gelen hazırlıklar kısa bir zamanda ikmal edilecek ve şube bu ay sonuna doğru açılacaktır. Diğer taraftan şark vilâyetlerinde açılacak yeni şubelerin hazırlıkları kışa kadar bitirilmiş o-Ucaktır. Tavşancılığın inkişafı için çalışılıyor Memleketimizde tavşancılık hiç de ihmal cdîlmiyecek bir iş haline gelmiştir. Bugün tavşan tüyü ve tavşan derisi yüzünden harice onbinleree liralık İhracat yapıl- Traky» tavşancılık bakımından mühim merkezlerimizden bi-ridir. Bu cihetle i ...... ..Iı Umumî Müfettiş General Kâzım Dirik bu mesele ile yakından alâkadar olmuş ve tavşancılığın inkişafı için yeniden esaslı tedbirler almıştır. Yetiştirilen tavşanların deri ve tüylerinden istifade olunmakla, bunlardan İyi kalitede eldiven ve çanta yapılmaktadır. Ziraat Vekâleti de bu işle yakından meşgul olmaya başlamış ve bu hususta esaslı tedbirler almaya şimdiden girişilmiştir. Kefen ziraati genişliyor Memlekette keten ziraati son senelerde göze görünür bir şekilde artmaya başlamıştır. Evvelce çok mahdut bîr sahaya inhisar eden keten ziraati Kocaeli ve Trakyada bugün geniş sahalar işgal edebilecek dereceye gelmi;-tir. Kandıra ve Trakyada bu sene 1000 hektar arazi keten ziraatme tahsis edilmiştir. Kocaelidcki ekim sahası C- liseye kadar gelmiştir. Bu sene mahsul bol olmasına rağmen kalite itibari! e düşüktür. Alâkadarlar buna sebep olarak keten mahsulünün fazla el 'ingine ihtiyaç gösterdiğini söylemekledir. Fazla mahsul olunca tabıa'.ile el emeği dağılacağından ketenin işlen meşin d eki ihtimam azalacaktır. İktisat Vekâleti Kandıradaki bu fazla kelen istihsalini nazarı itibara alarak bu sene Kandıraya 80 kadar el dokuma tezgâhı göndermiş, ayrıca kurslar da açmıştır. Tayyare mühendisi yetiştirmek için Yüksek mühondis mektabincle yeni bir şube açılıyor Nafıa Vekâleti «tayyare mühendisi» yetiştirmek üzere Yüksek Mühendis mektebinde yeni bir şube açmaya karar vermiştir. Vekâlet Türk Tayyare Kurumu ile bu mevzu üzerinde lemas halindedir. Halen şehrimizde bulunan bir çok ecnebi mühendis vc profesörlerden bu hususta istifade edilecektir. Polonyalı mühendisler bu işi seve seve yapocaklarını bil-dirmişlerdir. Tedrisata önümüzdeki ders yılında başlanılacağı kuvvetle ümil olunmaktadır. Bundan ba^ka Almanyada Devlet Demiryolları ' hesabına tahsilde bulunup da tahsillerini İkmal ederek memlekelimize son Rus - Alman muharebesinden ev. vel selen 5 mühendis talebemiz hendis olarak nafıa işlerindi lı saçaklardır. Fırınların Kontrolü Ofisten aldıkları unla imâl vaziyetleri tesbit ediliyor Belediye Reisliği Teftiş Heyeti müdürlüğüne verdiği son bir emirle fırınların sıkı bir kontrola tâbi tutularak aldıkları unla imal ettikleri ekmek mİklarının tesbit edilmesini istemiştir. Dün Fatih kaza yapılan kontroflar, GÜNDEN G İÜ N IE dahilinde Hüseyin ıt defter- faul* ?0 Kavun karpuz bol fakat fiyatlar yüksek Kavun karpuz vakti geldiği halde fiyatlar el'an eski yüksekliğini muhafaza etmektedir. Ege ve Trakyada bu «ene mahsul hem bol hem iyi olduğu halde fiyatların şimdiden olsa bile bu kadar yüksek tutulması alâkadarların nazarı dikkatini celbetmek-tedir. Yaş Meyva Satış Kooperatifle, ri Birliği, bu sene de manavların fahiş kavun karpuz sat- muhtclif semtlerinde Taksim. Beşiktaş. Beyazıt, Şişli. Kadıköy ve I v açılacak satış şubeleri halka maliyet fiyatına çok cüz'i bir kâr il&vesile satış yapacaklardır. Memleketimiz dahilinde bol bol yetişip satış teşkilâtının zayıflığı dolayısile istifade oluna-mıyan bu mahsullerden dc İstifade bu suretle temin olunacağın-dan bu scr.e hem çok hem de ucuz kavun, karpuz, üzüm, incir ve saire gibi yaş meyvalardan istifade edebileceğiz. Bugün ufak boyda karpuzlar 15 . 20 kuruştan aşağı satılmamakta ve manavlar yakında fiyatların düşeceğini söylemektedirler. Tütün mahsulü bu sene çok iyi Tülün mahsulü bu sene çok iyidir. Bu seneki mahsulün en iyi kalitesi bu sene yine Samsun mıntakasında yetişmiştir. Bu mın. takada yetişen tütünler nefaset itibsrile de diğer mıntakadaki tütünleri geri bırakacak güzelliktedir. Bundan başka Pazar tütünleri de gerek randıman gerekse içi-mindeki nefaset jtibarile Mısır ve İngiltere pazarlarında Çin ve Japon tütünlerile rekabet edebilecek bir derecededir. Tütün rekoltesinde memleketimiz bu sene Balkanlarda birinciliği almıştır. Bu seneye gelinceye kadar birincilik daima Yu-nanıstanda kalıyor ve memleketimiz ikinciliği muhafaza ediyordu. Gelecek senelerde tütün mahsulünün daha iyi ve daha bol o-lacağı tahmin edilmektedir. Siîrd valisi dün vazifesi başına gitti Bir müddetlenberi şehrimizde bulunan eski istanbul Vali muavini $ıırt vaiisü Bay Halûk dün akşamki ekspresle vazifesi başına dönmüştür. -o - . Altın fiyatı yükseliyor Altın fiyatları yeniden yükselmeğe bağlamıştır. Dün bir altın 25_,20 den muamele görmüştür. dan da Wi ekmek yapıldığı anlaşılmıştır. Seraçhancbaşında Al, Rızanın fınnında Ofis tarafından verilen 24 çuval unu muhtelif tarihlerde sarfettiği ve bir çuvaldan 100 ekmek çıkardığı. İsmail Şişmanoğlu fırınının 28 çuvaldan 3660 kilo ekmek çıkardığı ve bir çuvala 131 ekmek isabet ettiğine göre bu fırının Ofisten goyri yerlerden un tedarik ettiği anlaşılmıştır. Süleyman Babanın fırınına 23 çuval un verildiği fakat bu miktar I 7 çuvala indirildikten sonra civar halkın ekmeksiz kaldığı anlaşılmış ve yine 23 çuvaİa çıkarılmasına karar verilmiştir. Fatih Atpazannda Hamdinin fırınında yapılan kontrolda da 27 çuval un verildiği halde 1384 ekmek çıkarıldığı, bu vaziyete göre unları depo ettiği kanaati hasıl olmuştur. Müfettişlik Tapo-runu hazırlayarak Üğine verecektir. Belediye R Çorapçılardan bîr heyet dün Ankaraya gitti Çorapçılar dün Ankaraya bir heyet göndermişlerdir. Bu heyet Ankarada kadın çoraplarının konçlarında yapılacak tadilâtı görüşeceklerdir, 120 talebe vilâyet hesabına okutulacak Belediye meclisinin verdiği karardan sonra bu sene için 120 talebenin İstanbul vilâyeti hesabına okutulması için her türlü tedbir alınmıştır. Bu talebeler hazırlanan talimatnameye göre tesbit edilerek mekteplere sevke-d ileceklerdir. Ç v: ADLİYE ve POLİS HABERLERİ Bakkal Kemalin katili 30 sene ağır hapse mahkûm oldu Geçen senenin kânunuevvel yında Csküdarda bir cinayet olmuş ve arabacı Sudan adında bir sabıkalı Doğancılarda bakkallık yapan Kemaii kafasına dirhem vu'irak öldürmüştü. Dün İstanbul birinci ağtrceza mahkemesinde Şadanın muhakemesi nihayet bulmuştur. 'Mahkeme Şadanın o gece. bakkal dükkânının kepenğİni yon aralık görünce içeri girdiğini ve çekmeceden altı liravı çalarken Kemal tarafından "akatandığını. Kemalin kendisini polise teslim edeceğini anlayınca orada duran bir kiloluk dirhemi Kemalin kafasına vurarak öldürdüğünü ve altı gün sonra yakalandığını sabit görmüş tür. Mahkeme suçlu Şadanın hareketine idam cezası verilmesi her iki cezayı birleştirerek suçlu nun dokuz se/ıe on iki ay hapsin karar altına almıştır. Kumaş hırsızı iki kadın tevkif edildi Evvelki gün iki kadın Uruzdi-baktan bir top kumaş çalmıştı. Dün yine iki kadın Yün İpek mağazasından İki top tafta çalmışlar ve yakalanarak Adliyeye verilmişlerdir. Hâdise şöyle meydana çıkarılmıştır: Meliha dün Gala-Suat Ejder adın- Suçlulardaı (ada j'ÜFÜrkeı daki bir kap koltuğunda. ı (aşımakla old helenmiştir. i kaçakçısı oldı ÖlümÜ şüphı goruımuş Pendikte tellâllıkla meşgul o-lan Hamit bir kaç gündenberi ağırca hastalanmış ve bir yuva sahibi olmadığı için gidecek bir yer bulamıyarak yol üstüne yatmıştır. Bunu gören bekçi Sami Hami-di yattığı yoldan kaldırarak Ankara caddesindeki nalbant dükkânının önüne getirmiş ve orada çırpına çırpına ölmüştür. Hamidin ölümünün ihmal yüzünden olduğu iddia edilmesi üzerine vaki olan şikâyet ve ihbar neticesinde Üsküdar Müddeiumumisi Şevket hâdiseye cl koymuş vc Kartal hükümet doktoru Ali Rıza Gülekimûı muayenesi neticesinde ölüm şüpheli görüldüğünden ceset Morga koldı-rilmiîUr. bir -¦'i kayınvalidesinin sitemi üzerine ve karısı Nadirenİn akrabası olan Fahrinin müdahalesine dayanamıyarak bıçağını çekmiş ve kayınvalidesi Asiyeyi öldürmüş. Fahriyi oğır surette yarala- Dün birinci uj-ırcezada Mehmet Emirİn muhakemesi neticelenmiştir Mahkeme Mehmet E-mirin suçu ağır ve şiddetli bir tahrikle işlediğini nazara alarak kayınvalidesini Öldürdüğü için 7 sene hanse ve Fahriyi yaraladığı için 4 sene hapse mahkûm edilmesine karar vermiştir. Mahkeme inşadında diğer bir kadınla be-1 raber çaldıklarını söylemiştir, kısa b Dün Adliyeye teslim edilen 1 mistir, iki ıhırsız kadın üçüncü sulh ceza \ PerÇ^n mahkemesinde sorguları yapıldık ı*P tan sonra tevkif olunmuşlardır. y Bilet vermeden para alan de aiı otobüsçüler Eyüp - Keresteciler hattında temenı işleyen 3130 ve 3010 numaralı [Hal otobüslerin biletçilert. yolcular- iffetin dnn para aldıkları halde bilet netlees vermediklerinden ve yahut esk mtiştuı kesilmiş biletleri sürdüklerinden Jnarak Belediye zabıtası tarafından « kalanmışlardır. dı. yaş Bu otobüsçülerin şiddetle ce- amclıy 7alandırılmaları için Belediye Re patladı İsliğine yazılbışlır, saat i$ EtDi. Kederıli-even dost vt siye eder, Cc-c mağfiretini Siyasî ve askerî tahminler KZ^ransa krallarından Bi-u rinci François'nın Duval isminde âlim, mütefennin bir kütüphane müdürü varmış. Bir gün saray erkânından bîri Du-val'e gelerek bir mesele hakkında kendisinden malûmat istemiş. Aralarında şöyle bir mu* havere geçmiş: — Sorduğunuz şey hakkında hiç bir şey bilmiyorum. Bunun için size faydalı olamıyacağıma müteessirim. — Nasıl olur, Kral size bo-: şuna mı para veriyor? — Affedersiniz, Kral bana. bildiğim şeyler için para veriyor. Bilmediğim şeyler için para vermeğe kalkarsa değil Kralın, Fransa'nın serveti yetişmez. Bugün dünyada binbir lürlü j siyasî faaliyet, binbir çeşit askeri harekât oluyor. Bunların etrafında da siyasî yazıcılar olsun, askeri muharrirler olsan kendi görüşlerine, hâdiselerin cereyan tar/mdan edindikleri şahsî ka-naatlcre göre tahminler yürütüyorlar. Bunlardan bir çoğu tahakkuk etmiyor. Olur a! Kei-tel'in yarın nasıl bir plân tatbik edeceğini, Matsuoka'mn nasıl bir beyanatta bulunacağını, A-merikanın harbe ne gün gireceğini belki kat'İ olarak kendileri bile bilmezler. Gazeteler, siyasî ve askeri muharrirlere ancak bildiklerini yazmak için para veriyor, Du-val'İn dediği gibi bilmediklerini yazmak için para verseler bütün gazeteler iflâs ederler. Ama, bu muharrirler arasında bir gün yazdığı başka bir gün söylediğine uymayan, tahminlerinden hiç biri tahakkuk et-miyenler de buhınurmus, bunlara numara vermek de o muharrirlerin okuyucularına düaer. KÖR KADI Bir küçük çocuk kamyon altında kalarak öldü Dün Küçükçekmecede bir kam yon kazası olmuş ve Sadık oğlu Sobri adında bir küçük çocuk kamyon altında kalarak ölmüştür. Müddeiumumilik hâdise hakkında tahkikata başlamıştır. Suçlu şoför yakalanmıştır. Sarıyerde belediye kontrolü Belediye müfettişleri dün Sarıyer kazası dahilinde yaptıkları kontrolda numuneler alarak kün-yahaneye göndermişlerdir. Bunlar tahlil edildikten sonra raporlara göre harekete geçilecektir. tekli İstanbul P. T. T. başmü-HusnU Görkey kızı, mebus Sa-ı Ferit ve Raslm Ferit; Selanik j Uıı iştir. J j—BİZDEN — |_SORUYORLAR_I SamatyadaŞeyhul-harem sokağısakin-lerinin bir dileği Cerrahpaşa hastanesi, kanalizasyon tertibatı yaptırdı. Bunu bizim semtin kadim ana mec rasından geçirdiği içîn mecra ortadan kalktı; bu ana mecraya kansan hususî lâğımlar da tamamen tıkandı. Bu yüzden doğacak mahzurun bir an evvel önüne geçilmesi için 25.5.941 tarihinde Belediye Reisliğine bir istida ile baş vurduk. Semtimizin pek fakir olduğu cihetle evlerimizin lâğım yollarım kanalizasyona bağlatmağa kudretimiz olmadığından Belediye nin yaptırması ricasında butunduk. İstidamız 4556 kayıt numarası ite mecralar müdürlüğüne havale edildi. Aradan bir aydan fazla bir zaman geçtikten, kesifler yapıldıktan sonra nihayet şifahî olarak kendiniz yaptıracaksınız. Cevabı verildi. Böylece günler geçmekte i-ken hepimizin sağlığını alâkadar eden mahzur baş göstererek evlerimizin mecra bulun-mıyan lâğımları sokağa taşmağa başladı. Bu sıcak günlerde maruz kaldığımız ve kalacağımız akibet acaba kimi alâkadar eder? Ve buna nasıl çare bulunur? Sorabilir miyiz? Bu, bizce haklı maruzalımızın neşrile makama duyurulmasını gazetenizden çok rica ederiz. Samatya Cad. Şcyhulharert sokak sakinlerinden 10 İmza namına Hasan Birel. Başmuharriri: Ahmet Emîn YALMAN 1 r i c 1 o d : 24136 — Telgraf VATAN lit VATAVEVf — Cafalnftlu. Molla Fenarl s. ss 7 TEMMUZ 1941 PAZARTESİ J Fiyatı 5 Kuruş SİYASI SABAH G AZ ET E S Hâdiselerin edebiyatı Mütareke ihtimalleri vesilesile: Suriyenin başlıca limanı Bey Faciadan alacağımız ders Mesuliyetin dağılması esası üzerine dayanan bugünkü kırtasî sistem devam ettikçe böyle facialar daima o-labilir ve mesuliyet sahipsiz olduğu için kabahatliyi burmak ta mümkün olmaz. Yazan: Ahmet Emin YALMAN fi—Ş) ilah vapuru faciası, mem-¦ * lekette millî bir matem havası yarattı. Herkes sarsı'.dı, hükümet harekete geldi. Uç komisyon, faciada ihmal olup olmadığını araştıracak, varsa mesulleri meydana çıkaracak. Biz öyle zannediyoruz ki. bu araştırmalar ince tutulursa neticede su nokta meydana çıkacaktır: Bu facianın aaıl suçlusu, memleketteki yanlış mesuliyet telâkkisi ve merkezi bir vasiliğe dayanan dağınık mesuliyet sistemidir. Meselâ. Refah vapuru faciası gibi bir facia oldu. kıymetli canlara kıyıldı, yahut bir proje hatası, bir İhmal, bir düşüncesizlik yüzünden milletin milyon- Suriyede mütareke Bir baltaya kadar imzalanması muhtemel Londra. 6 (A.A.) — Müstakil Fransız ajansının An-karadan aldığı bîr habere göre müşahitler bir haftaya kadar Suriyede bir mütareke imza edilirse bunu hayretle karşılamamak icap e-deceğî mütalâasında bulunuyorlar. Daha fazla kan dökülmesine mâni olmak için Suriyede ve daha başka yerlerde noktai nazar teatileri olmaktadır. Fransızlar Ruslarla harp edecek Paris, 6 (A.A.) — Afi ajansı nın bildirdiğine göre dört Fransız partisi. Faşial Fransız birliği. Fran- vrupa rneaenıyeurıuı hizmet edecektir. B. Roosevelt Beyaz Sarayda Devletin en mühim erkânıyle görüştü Vaşington. 6 (A.A.) — Rusvett. dun Hydpark lan Vaşlngtona Beyaz Saraya donmuştur. Ruavett Beyaz saraya muvasalatını mllteakıp. milli müdafaa ve harici siyaset yüksek mUşavirlerllo görüşmelerde bulunmuştur. Ruzvelt. ezelimle Hariciye Nazır muavini 3umner Velles'i. Harbiye Nasırı Stlmson'u, Bahriye Nazır muavini Forrestal'I, ordu genel kurmay başkanı general Marshall'l. ve Bahriye harekat da ir asi reis muavini Amiral Ingersoll'u kabul etmiştir. Bir Alman hariciyecisi daha intihar etti Nevycr- S (AAI — Nevyorktakı Alman konsolosluk memurlarından Juliu* Otto. cumartesi günü banyo o- dasmda ısılı olarak bulunmuştur. Doktora göre Jullus Otto. Avus-luıyivı donrıifk hususunda İsteksizlik gesteıiyordu. Hatırlardadır kl, Va-şlngtondakl Alman büyük elçiliği me-murlarmdan Mestiz de geçen salı gU-nil bir tabanca kurşunile İntihar etmişti. TÜRKİYENİN VAZİYETİ Fransız TempSj gazetasi bu başlık a Itındaki makalesinde: Boğazlardan Batum ve Kafkastan bahsediyor Lyon, 6 (A.A.) — Havas (Ofl) A-Jmn bildiriyor: Temps gazetesinde «Turk İyenin vaziyeti» başlığı altında yazdık bir makalede «Mat- o Pernot» diyor kl: lîç büyük muhari|i devlete resmi muahedelerle bağlı bulunan Türkiye, bu muahedelere riayet etmesi ve bitaraflığını muha'nza etmek azmindedir. 24 mart 1911 de Ankara Uo Moskova arasında aktedUen arılaşmanın metnini hatırlattıktan sonra Temp* gazete*!, yazısına çöyle devam ediyor: Bu karşılıklı anlayra vc bitaraflığın Boğazlar rejimi üzerinde naaıl bir tesir yapacağı düşünülmüştü. Bu hu*u*ta ileri sürülen faraziyeler Türk efkarı umumiyetinde şiddetli akisler uyandırmış ve Türk gacetelerl Bo-£azları açmak ve kapamak ancak Türldyeyl alAkadar eden bir fa* oMu-t-ıınıı yazmaklardı ve hakikat te Türk matbuatının yazdığı gibidir. Montrö mukavek hükümlerinin çabucak unutulmuş ouııaaına hayret etmek lazımdır. Bu mukavelenin 20 İnci maddesine göre Türkiye muharip olduğu takdirde harp gemilerinin Boğazlardan göçmesini münhasıran Tür klye tayin edecektir. Yine ayni muahedenin 21 tnci mad-deaine göre de eğer Türkiye kendini tehdit altında görüne 20 İnci madde hükümlerini tatbik edebilecektir. Bugünkü şartların Turklyenfn 21 İnci madde hükümlerini İleri sürmesine müsait olduğu Inkftr götürmez. Maamanh. hu. Türkiye ı - r.....ı , •¦ U. tıiı yj olunan eziyeti tutmsjk kolay bir «ey destidir. (Devamı Sa- s. su- 2 de) /// 9 İtalyan Generali daha esir Kahire, 6 (A.A.) — HabeşV tan'da yeniden 9 general teslim olmuştur. Dün yapılan millî küme maçları F. Bahçe 4-Harbiye 7 G. Sar ay 1-M. Spor 0 Dün yapılan Galatasaray - Maııkespor maçının heyecanlı bir sathı t ad inda yapılan mac- | yonada Beşlktaşlıli ı»e U.ır-ıU-mjsı nlh.v ı ¦ 11. • ı" Dün Fener larla mllU kÜı ycUenııüş uluyor. Devamlı bir ya*- I mııra rafinıen Fener Manim yine ol- rah dukca mühim bir «-ylrel kütlesi dol- kin durmuş bulunuyordu. dul DUn yapılan karşılaşmalarda Fe- bir nerhahee Harbıyeyl 4 — 1, Galata- çık saray da V.u 1 — 0 mağlûp çUr etti. Bu suretle r.. hay etlenen şampi- Feı ?dcn b (Dev ik ve UçüncUlUk va-akalardakl alâkayı tür havaya ragmen, bir kütlenin toplan- ıray. Maske nusabakada ı raf turlarını ynayamadı-JSU 8 te) Fransa—. Devlet Sekreteri Türkiye seyahati hakkında nazırlar heyetine malûmat verdi Vichy. A (AA.) — Fransız Nazırlar heyeti, dun akşam bir toplanb yapmıştır. Toplantıdan aonra nesrcdUcn tebliğe göre, devlet sekreteri Benotet . Me-chin. Ankarayı ziyareti hakkında malûmat vermiştir. Amiral Darlan. Dahiliye Nazın MfatUe. ımıuml İdarelerde komünist tahrikatı İle mücadele İçin alınan led Mrlerl anlatmış ve bundan başka 14 temmuz milli bayramının kutlanma*! hakkında İttihaz n-lunan tedbirleri bildirmiştir. Alman - Sovyet barekâtını gösterir harita Almanlara göre | Suriye harbi Kayba işgal edildi Kafa lı Zahir Han, parlamentonun dördüncü teşrii devresinin İkinci İçtima yılını açarken söylediği nutukta. At-ganistanın, bu harpte tamamllc bitaraf kalmak azmini tebarüz ettirmiştir. Hataya Türk ordusunun girişi Bu mes'ut yıldönümü Hatayda merasimle kutlulandı İskenderun. 6 (Husus!) — 5 Temmuz Türk utdularının Hataya girıı günü olduğundan dün Isken-deıunda buyuk lezahuıat yapılmıştır. Sehır baştanbaşa bayraklarla süslenmiş. Halkevınde bir toplantı yapılarak nulukla lenmıştır Akşam bir balo mistir. Stalin hattında Harekât plân mucibince devam ediyor Şimdiye kadar 300.000 esir alındı / günde 281 Sovyet, 11 Alman tayyaresi tahrip edildi Berlin, 6 (A.A.) — Alman orduları başkumandanlığının tebliğinde dun; mu kl: Şarkta askeri harekat «Stalin hattı denilen hatta kirşi muayyen plan mucibine* devam etmektedir. 22 hazirandan b temmuza kadar a-lınan esirlerin miktarı yuvarlak hesap 300 bini bulmuştur. Alman hava kuvvetleri, düşman kıtaat tecemmillerine ve düşman kol (Devamı: Na. A, SU. ı 1«) /+/ Müttefikler, Damur ırmağını geçerek Beyruta yaklaştılar Petrol borusunun 4 numaralı istasyonu da alındı Kahire. 6 (A.A.) — Reulerîn bildirdiğine göre, müttefik kttala. ıın muhtelif kolları Beyruta bir taraftan 16 kilomelte. diğer ta' ¦aftan da 25 kilometre yaklaşmışlardır. Kayba işgal edilmiştir. Müttefiklerin sol cenahı yeni kıtalarla takviyr edilmiştir. İngiliz tayyareleri Baalbek mıntakasında tayyare meydanını bombalamışlar ve yerdeki bir çok tayyarelere isa. betler olmuştur. İngiliz tayyareleri Beyruta az bir mesafede muhtelif Vichy vapurlarını da bombalamışlardır. (Dovhiııı vı 5, MU 8 da) Sovyetlere göre Dvina nehrinde Binlerce ceset, tankı tayyare yatıyor Elli Alman tankı tahrip edildi Bir günde 61 Alman, 29 Sovyet tayyaresi düşürülaü Moskova. 6 (A-A.) — Kızıl' ordunun bu sabahki tebliği: S temmuz gecesi Ostrof. Po-loslesse ve Borisof ve Novograd ve Lınak istikametlerinde vc Be-sarabya mıntakasında muharebeler butun şiddetüc devam etmaş- Diğer istikametlerde cephenin diğer kırımlarında mevziî ehemmiyeti haiz muharebeler ve gece (Devamı Sa. 6. OL 1 do) y /y HARP VAZİYET Mesele, derinliğine alınacak tertibatın inceliğindedir I) Alman fevkalâde tebliği hulâsası: Yazan: İbsan BORAN I takasında mukabil taarruza geçen . Int.»kırımız şiddetli muharebelere i girişmiştir. Düşmanın zayiatı ağır. ' dır, çok miktarda tank, kamyon Minsk civarında muhasara e- |c taarruza geçen ordularımız düş- ve tayyare kaybetmiştir. Lok mın. dilmiş bulunan Sovyet ordusun- nuını Behrİn cenubuna atarak ağır1 takasında düşmanın bütün hü-zayiat verdirmiş ve 140 tank tah- cumları tardcdilmİş ve 50 tank * ı j- t- «_k- r»____... tahrip edilmiştir. Tarnapot mın- np etmelerdir, darbı Duna yı , ¦ . ... . \ r ^ jb takasında, düşmanın tank ve mo- geçmeğe muvaffak olan düşman ,ür|ü birliklerle cenub, doğru kıtalarımızın mukabil taarruzla- i yapmak istedikleri bir yarma kı-Ostrovsk istikametinde şiddet- | rile geri atılmıştır. Bobnıisk mın-1 (Defamı Sa- 8, Su. 1 de) dan 20 bin kişi »İyasî komiserle rini Öldürdükten sonra ordudan firar etmişlerdir. 2) Sovyet tebliği hulâsası: Yazan: Yakup Kadri Karaosmanoğ'u Yazısı 3 üncü suyfamızda TATAN i__i T-7. S4T Eyiipîü Halidin Maceraları Uçurum kenarında Yosmaların üçünün de saçlarını bileğime dolamıştım Anlatan: Eyüplü Halid — 5 — Yazan: Mim Sıfır en, bu kadının bu maksada meye mecbur etmek İçin o g anlamakla hiç letde. verdiği paranın mikla yanıp tutuştuğunu guçıük çekmemişlim. Bilâkis sevdaya buruı.*»urduğü hırsını. gösterdiği sevgiye inanır, mukabele cdeı g^bı göıünerek. habire körük 1c.t. iştim. Söylemeğe lüzum yok ki, bu vaziyetten çok istifade etmiş, beni »oymak için çırpınan bu günahkâr kadını, dilediğini anda ağıma düşecek bir hale getirmiştim. Bu kadınla »evijuğımûu »anan. lar. kıskançlıklarından bana diş azaltma ... 11 I lıç şüphe yok kı, bu vaziyette kendi şerefini olsun kuıtarmak koyguule bir müddet sonra, pek hakiı olarak beni evlatlıktan da silkip atacak, kesesinin ağzını büsbütün kapıyacaktı Ve ben. aıtık mukadderatın cereyanıra tamamile kapılacak' tim. Vaziyetimi korumak, rezil ve maskera olmamak için ahlâk hudutlaı nı biraz daha aşacaktım-Belki de, şeref ve namus mefhum | laıını ebediyen unutacak, hırsız- gıcırdatanlar, bizim, ayni ipte oy. Siyan iki canbaz olduğumuzu Mc va-maya mecbur kalacaktım, farkedemiyen «alillerdi. I»te. Ogün içm butun bunlaı. dusune-bu kadın da onlardan biri ve be- bilmekle beraber bu .urlu yolunun kendisini sevdiğime inanma- rnu deg.stırcnuyordurn. Tesı:ıne s. itibarile de. hiç şüphesiz ki gaf- davana.- ad.gım bı. letinde hepsinden ileri idi. Sebe- I daıma ¦'»V»'» . bu bulanık maceraya doğru sürüklüyordu. Nitekim, az bİT zaman sonra , ı bendeki paralar suyunu çekmeye başa kal.r. r.ras.ra da araba ile ge. j ^ ^ ^ ^ şıma ger.p yüzünü buruşturmuşlu. bini anlatayım: Bu haspa ile hemen her gün baş ce seyranlarına çıkardık. Kurnaz kadın beni bııan evvel kafeslemek için uğraşır ve daima bir pamuk kedi sıcaklığı ve yumuşaklığı ile bana sokulur, sırnaşıldı. Ve »:k sık sorardı: — Halır. beni bu günahkâr hayattan ne vakit kurtaracak ve beni meşru bir zevcen olarak babana ve akrabalarına ne zaman tanıtacaksın O, bu suali sormakta haklı îdi. Ben fırsat buldukça bu tatlı mavalları tekrar tekrar ona okur. Korktuk'.anm muhakkak başıma gelecekti. Bunun için bir an evvel İyi, kötü bir karar vermek, ya nedametle baba evine dönmek ya da, düştüğüm yolda İsrarla yürümek gerekti. Bankaca kurtuluş çaresi yoktu. Ne yazık ki, ben i- kinci ca evlenme ve na dokunuı Banmamak yoklu. Çür içmeyi, gez ler için kâfi dair. at p eğlenmeyi buluyordum. Hır. »ncak daha u kainden m bu rekûn ). her ırmuş uyOT, t kıv- Sırası gelmişken şunu da söy.ı-yeyim ki, bu kadına karşı oynadığım oyunun tıpkısını Benli Makbule ile Sarı Leylâya da oynuyor, ayrı ayrı ve birbirinden habersiz ayni mavallar, ayni valilerle ikisini de maharetli bir kuk iacı becerık.ıiığıle oynatıyor ve °* yalıyordum. Saçları gibi akılları da kısa. olan bu aç gözlü günahkâr haspalar d*, tıpkı öteki gibi bana karsı birer sevda cephesi almış, toyluğumdan istifade ile akıllarınca beni soymağa kalkmış lardı. Bana evlerini, hatla mahremiyeti erini pervasızca açmışlar, yemleme kabilinden önüme biraz da para saçmışlardı. Halbuki, ben bunların hepsine boş veriyor, fakat, vaziyet İcabı üçüne de ayrı ayrı çılgınca birer alâka gösteriyordum. Akıllarını başlarına getirmek, bacıma örmek istedikleri çorapları kendilerine çok ağıra mal etmek için bir tilki sinsiliği ile zaman bekliyor ve fır. sat gÖzlüyordum. Maksadım, bir çalımına getirip bir gün üçünü birden yere vurmak, bolca bir dünyalığa kavuştuktan sonra Is-•tanbuldan savulmaktı. Çünkü, bunu yapmağa birçok sebeplerden dolayı mecburdum. Bu sebeplerin en mühimi, gönderdiği haberlerin ve verdiği na-sihatları.ı bana kir etmediğini gören talihsiz babamın, beni için. de yuvarlandığım iğrenç hayatı terketmeğe, «ile bucağ ına don* URUMUN KENARINDA paıal : da Bu- r yosma lazıma nu da bulmakta hiç zorluk çekmemiştim. Az zamanda fevkalâde güze! ve genç bîr dul ele geçir miş. fakat, o günlerde henüz dilediğim yola pek getirememiştim, (Arkası var) SORUNUZ SÖYLİYELİM Taharri memurluğu l'_ Mackana Hırhtlyadl- apart Diaıunda Bay Cahit Girgin »örüyor. Taharri memuru ulahUmek hin suhuletti bir jol \tr mıdır te ne gibi \a»ıf »e şartlar Uıtmdır?. Cevap — Anladığımıza göre sız ya çocuksunuz ya da yazı ve üslubu çocukça bir klnueslniz. Şayet bir cocuksaııız ve taharri memurluğuna merakınız sinemalardan a-lınan İlhamların neticesi İse, mesela bir gangsterliğe degll de taharri memurluğuna heves etmenizi takdirle karşılarız. Ancak, sordu Junuz suhuletll yolu, stil İyice tanımadan ve tahsil derecenizi anlamadan, tarif etmek İmkanı yoktur. Şayet yaşça bOyüksenlz. şunu İyi biliniz ki yazımı ve üslubunuz heves eltigmlz vaıtfeye kifayet et miyecek derecede basittir. 2 — Ayaepaşada Cami »»katında Emekli Bay AhduUah kıtı Seniha ı.uiiıı »oruyor: Sakudaııe lat-Iihi inimi yapılır?,. Cevap — İki küo halle koyun sütunu bir tencere ue harlı bir a-teşc koyunuz. Kaymak yapmaması İçin ara sıra karıştırınız. Kaynamağa başlayınca yarım kilo şeker katınız ve karıştırmağa devam ediniz. Şeker eriyince tencereyi hafif ateşe alınız. Bu Birada lırarak haklara 5 EH t ft MA8E&L&&İ Kahve buhranı Buhrana sebep geçen Cihan Harbinde ki neslin telâşıdır Evvelâ şunu sormak isteriz: — Memlekette kahve buhra i mı? Yok mu? — Yoktur!.. Çünkü memlekette kâfi miktarda kahve vardır. — Buhran vardırl.. Çünkü... İşte bu yazımızla niçin buhran olduğunu anlatmak istıyoıuz. Bu mevzuu elıaflıca anlamak için zaıuri olarak kısa bir laııhçe yap mak lâzım geliyor: Meşhur 1929 iktisadi buhranı başgöaterdıği zaman her yerde olduğu gibi bur.a kar»ı bizde de tedbirler alınmağa başladı. Ted-birlcıın esası şu idi: Mala mal ile mukabele etmek.. Yanı ancık biz den mal alanlardan mal salın almak... O sıralarda bütün dünya bir döviz mücadelesine girmişti. Herke» ecnebi parası ele geçilmek, altın kazanmak ve Ucaret muvazenesini lehte kapamak için bu.bu usule başvuruyordu. Fazla ihracat yapmak modası almış yürümüştü. İthalât mümkün mertebe az yapılacaktı. Bunu başaramayan devletler . ki başta İtalya ve İsviçre gelir... Bunlar da muazzam bir turizm propagandasına koyularak ticaret muvazenelerini seyyahların geliri ile kapamak, h.ıllâ aşmak yolunu (uttular.. Bazıları, (-ki Fransa ve Almanya en başta gelir-) bunlar da kontenjan, klering ve takas gibi tertiplere müracaat ettiler. Biz de kendi muvazenemizi bulmak için ayni yola girdik. İhracatı teşvik, ithalâtı takyit yoluna döküldük. İşte kahve meselesi ilk defa o zaman başladı. Kahvemiz Brezilyadan geliyordu. Herkes şu suali sordu: — İyi ama Brezilya bizden ne alıyor} 'poğruydu. bu Cenubi Amerika memleketi bizden hiç bir mal almıyordu. Yapılan tetkiklerde Brezilyanın Italyadan ve Is. panyadan zeytinyağı, ham maden gibi Şeyler aldığı anlaşıldı. O halde biz de Brezilyaya satabilir ve böylece açığımızı kapata- — Bize kahve ithal hakkını ve. ı. Türk malı mukabilinde Bre-yadan memlekete kahve Betilim.. Mesele döviz ve memleket enfaali bakımından incelenince iıüldü ki teklif, esas İtibarile akul bir tekliftir. Gerçi «'ek kahve ithalâtını yapanlar bir iki yabancı firmadan ibaretti. Şirket Cenova ve Ilavr gibi bellibaşlı Avrupa piyasalarını esas tutacak ve sif üzerinden yüzde on kâr a-lacaktı. Bu şirket, çalışmağa başladı. Brezilyada Türk malını satıyor, bize de bol bol kahve getiriyordu.. Şirketin her üç senede bir imtiyazı bitlikçe, yenileniyordu. Lâkin zamanla ortaya bir dedikodu çıktı: İsim tasrihine mahal yok.. Bu imtiyazdan bir kaç kişinin fazla paıa kazandıktan ve zengin oldukları kulaktan kulağa söylenmeğe başlandı. Ve dedikodu o raddeyi buldu kı 1939 birine ıt esiminde Brezilya şirketinin imtiyazı bitince, arlık yenilenmedi. İşle bu hâdise kahve buhranının başlangıcıdır. Çünkü harp başlayalı bir buçuk ay olmuştu. Vaktİle kahve ithal eden firmalar ortadan kalkmış, sermayelerini başka işlere yatırmış, kahve İhraç eden memleketlerle münasebetlerini kesmişlerdi. Acil olarak bu işi halledecek kimse yoktu. Ticaret Vekili bulunan Nazmı Topçuoğlu derhal memleketteki kahve stokunun mevcudunu les-bit ettiıtti. Brezilya şirketi, mukavelesine göre gümrükle her vakit 10 bin , çuval aagaıi slok bulundurmağa . mecburdu. Yapılan araştırmada stok miktarının 30 bin çuval olduğu anlaşıldı, Tüıkiyenin senelik istihlâki 90 bin çuval olduğuna göre harp patladığı zaman 4 aylık kahve ihtiyatımız var demekti. Burada şükranla kaydet-1 mek lâzımdır ki o zamanki Tica- kı i I"*}!), içinde bir kısım ermaye bulunan karışık bir hükümete bir müracaat Sonradan «Brezilya KaHıve * adını taşıyan bu firma şu c bulunuyordu: kat şirket bu sefer alelade bir komisyoncu rolü oynamıştır. Bu suretle memlekette sekiz aylık kahve stoku toplanmıştır. Şirket feshedilince onun yerine Kahve İthalâtçıları Birliği kurul- du ve Brezilyaya 25 bin çuval kaıhve ısmarlandı. Hükümet, kaıhve sıkıntısı olmasın diye böyle çalışırken korkulan buhran başladı.. Bunun sebebini izah etmeden evvel şu noktaya işaret etmek istiyoruz: 1914 . 18 harbinde Osmanlı İmparatorluğu deniz ablukasına ma ruz bulunan tarafa iltihak etmişti.. Bu cihetle deniz yolîle gelecek çay, kahve gibi kolonyal mah sütlerin sıkıntısı çekilmiştir. Çekirdek kahvenin tanesini parma- ğındakj yüzüğe taş yapacak kadar kahve hasretini çekmiş olan eski Cihan Harbi nesli - ki bugün yaş itibarile en fazla kahve istihlâk eden tabakadır . eski sıkıntının verdiği tabii bir şevkle, kenarda, bucakla, kilerde, sandığın dibinde bulunsun diye piyasadan üçer beşer kilo kahve satın almağa başladılar. İşte son kahve buhranının başlangıç noktası budur. Memleket-'.•bı: seneye yakın zaman için normal kahve stoku olduğu halde yer yer kahve azlığı başgös-terdi. Meselâ Istanbulda ve diğer büyük şehirlerimizde eski ve varlıklı aileler: —- Dünya bu. belli olmaz ki. şöyle kenarda bulunsun!.. Diyerek bakkallarından mühim miktarda kahve topladılar.. Memleketin muhtelif yerlerinde öbek öbek hareketler başgösle-rrnce. sahalardaki normal kahve stoku, yavaş yavaş ve gittikçe artan bir hızla evlerin kilerlerine taşındı ve bu surette piyasada kahve azaldı. Tiryakiler talâşlan-dı. Ve bunlar bakkallarına: — Sana kilo başına elli kuruş fazla vereyim, bana bir iki kilo buluverl.. Şeklinde teklifler yaptılar.. Elli kuruş, bir liraya, bir lira iki liraya, derken bej liraya kadar çıktt. Uzak. yakın vilâyetlerde kahve bulunduğunu İşiten açıkgözler oralara telgraf çekerek, a-' dam göndererek, hattâ bazan biz sat giderek oralardaki kahveleri | daha yüksek fiyatlarla satın aldılar. Kalhve çuvalları memleket dahilinde gizli seyahatlere başladılar. Kahve bulamayanlar nohut ve arpa karışığı ile kifafı nef-setmeğe savaştılar. Hakikî çekirdek kahvenin kilosu beş liradan sekiz liraya hattâ - işittiklerimiz i doğru ise _ bazı mıntakalarda | — Mebzul miktarda kah' getirmek.. 2 — Muhtekirlerle mücadel» Bundan sonraki safhaları y rınki yazımızda izah edeceğiz. Aslan TUFAN Peşte panayırı Macar hükûmetile yapılan temas neticesinde iştirakimiz takarrür etti Ticaret Vekâleti tarafından bu sene Avrupanın muhtelif şehirlerinde açılacak olan panayır ve sergilere İştirakimiz karar altına alınmıştır. Bu sergilerde kurula' cak pavıyonların mimarisi modern mimarî ıl. milli ve orijinal Türk üslûbunu kendisinde toplamış olacaktır. İlkönce temmuz ayı içinde Peş-tede açılacak olan beynelmilel panayıra iştirakimiz. Macar hükûmetile görüşülerek temin edilmiştir. İkinci olaıak ağustos ayında Laypzig beynelmilel panayırına resmen iştirakimiz kararlaştırılmıştır. Diğer sergi ve panayırlara da iştirakimiz hakkında icap eden tcdbiıler pcydeıpey alın-maktadır. z gojne Polis Kolejine talebe alınıyor Ankaradaki leyli poll" kolejine, emniyet amiri yetiştirmek üzere, orta mektep ve İlse mezunlarından talebe kaydına başlanmıştır. Kahve ve gazinolara kahve temini Şehrim izdeki kahve ve gazino sahiplerinin da kahve alabilmeleri te-ın r. edilecektir. Bu gkbl kimseler, merbut bulundukları nahiye müdürlüklerine müracaat edecekler ve müracaatları kaymakamlıklar vasıtasilc vilayete arzolunacaktır. Vilayet, nahiye müdürlüklerince teablt olunan ihtiyaçlarına göre kendilerine kahve verecektir, Yağ fiyatları Fiyat murakabe teşkilâtı yağ fiyatlarını yeniden geniş ve esas* lı bir surette tetkike karar vermiştir. Bu iş için muhtaç olduğa fazla memuru muvakkaten ihracat kontrol dairesinden temin edecektir. Tamîr edilecek İlk okullar Belediye yaz tatilinden istifade ederek I 3 . 52 - 62 - 68 inci ilk okulları tamire karar vermiş ve bu işe harcanmak üzere 60 bin lira tahsis etmiştir. Nakîl vasıtalarının kontrolü Dün nakil vasıtalarının kontrolüne devam edilmiş ve nizami hadden fazla yolcu alan bazı otobüsler hakkında şiddetli ceza zabıtları tutulmuş- İş adamlığı [l 0 eni geçen gün bir nikâha '---çağırdılar. Hayret eltim. Hayretim nikâha çağrılışa değil, bu nikâhın oluşuna. Erkeği de tanırım, kızı da. İkisi de gençtir ve uzaktan ak' raba olurlar. Uç senedenberi sevişiyorlardı Fakat bütün taleplere, ısrarlara, delâletlere, rica ve niyazlara rağ. men kızın babası bir türlü delikanlıyı damatlığa kabul etmeğe yanaşmıyordu. Kızın babasını da tanırım. Nargile ve kahve tiryakisi. Sabah namazına kalkar, yatsıyı kıldıktan sonra yatar. Kalkma-sİle yatması arasında bir elinden marpucu, öteki elinden kabve fincanını, diyebilirim ki ancak yemek ve namaz zamanlan bırakır. Aksi mi aksi, lanet mi lanet Burnundan kıl aldırmaz ve bir dediğini asla iki etmez. Kızını dediğim delikanlıya vermemekte inat eden bu adamın gönlü nasıl edildi de nikâha rıza gösterdi? İşte hayretimi mucip olan nokta budur. Nikâh akşamı, davetlisi az bîr aile sofrası tertip etmişlerdi. Ben de davetliler arasında bulunuyordum. Bir aralık damadı bir kenara çekerek kayınpederini nasıl ılın.m muvaffak olduğunu anlatmasını rica ettim. Gözleri parlıyarak: —— Şahsî teşebbüsümle ve iş adamlığımla, dedi. Kendisinin hakikaten müteşebbis ve Uj adamı bu- genç olduğunu biliyordum amma bu dört kelime muammayı çözemezdi. — Anlat Allah aşkına, dedim. — En hatırlı kimselerin tavassutu, delâleti para etmedi. Nihayet, Fransa cephesi çözüldükten sonra, bir gün memlekette kahvenin azalacağını, nohutlu, arpalı kahveler satılacağını tahmin ederek henüz bol iken bîr çuval âlâ Brezilya kahvesi aldım ve eve attım. Nihayet dediğim devre geldi çattı. HalU kahve tiryakisi olan kayınpederin kıvranmağa, öteye beriye baş vurmağa başladığını, fakat halis kahve bulmağa muvaffak olamadığını bizimkin, den öğreniyordum. Her kıvrandıkça, görsün inansın diye, kavrulmamı; ve çekilmemiş iki kilo kahveyi pakctliycrck gönderiyor d um. Gİt gide benden öyle memnun oldu ki nihayet kızını bile vermeğe rıza gösterdi. Yaşasın teşebbüsü şahsî ve iş adamlığı KÖR KADİ İzmir Akvaryumunda köpek balıklarİle Yunus balıklarına da yer olacak Bu ser.eki izmir fuarında bir akvaryum açılması İçin trşebbüse glrı-şlldlginl evvelki günkü sayımızda yaz mistik Öğrendiğimize göre, İzmir Belediye Reni Doktor Behçet L'z. Münakalat Vekili Cevdet Kerim In-cedayıya bir mektup yazarak. Vekâletin canlı balıklan teşhir için bir balık müzesi (akvaryum) tesis edilerek İzmire hediye edilmesini istemiştir. Münakalat Vekili, bu taleple alakadar olmuş ve işi tetkik İçin Vekaletin Su Mahsulleri Müdürü Hidrobio-log Doktor Kemal Bayrakçıyı İzmire göndermiştir. Kurulmasına karar verilmiş olan bu canlı balık mUzesinde İzmlrln ve Ege denizinin bellibaşlı ba tıkları gösterilecektir. Bu arada körfez dışında yakalanacak köpek balıklan için hususi bir hücre yapılacak tır. Buraya zaman zaman dlger canlı balıklar bırakılacak ve canavarlanr. bunlara nasıl hücum ettifil halka gös-terılecekUr. Yunus balıklan İçin de hususi bir yer tefrik olunarak bun-lann şayanı dikkat olan üreme tarzı belirtilecektir. Akvaryumda makbul balıklarla, ahtapotlar, yengeç, ista-koü, deniz kaplumbağanı veuulrc dc canlı olarak teşhir olunacaktır. Akvaryumun yapılmasında en büyük Avrupa hattı Seferlerin tekrar başlaması için Kuleli burgaz - Cesir Mus-tafapaşa hattını biz işleteceğiz Millet mekteplerinden üç milyon vatandaş, mezun oldu Maarif Vekilliği tarafından yeni harflerin kabulünden itibaren millet mekteplerinin verdiği randıman tetkik olunmuş ve bugüne kadar Ilı; mi) yon vatandaşın bu mekteplerden diploma aldığı anlaşılmıştır. Bu sene. millet mekteplerinin son faaliyet senesi olmuştur. Asansörlerim kontrolü devam ediyor bir çoğu bozuk çıktıgıı hiplcriııe bunlurın tumi mühlet verilmiştir. Bu mir olununcıyu kadar racaklardır. Çay ve çivi geldi Son günlerde hariçten 1218 sandık çay ve 13 ton çivi gelmiştir. Bunlar, fiyatları. Murakabe komisyonu tarafından tesbit edildikten sonra satışa bulunduğu için muvakkaten köprüler kurulacaktır. Bu kö kuruluncıya kadar nakil işleri yonlar vasıtaslle yapılacaktır. bag! tahl Nüfus işlerinde kolaylık Petrol şirketleri Konyaya nakledildi .Anadolu yakasında yeni ilk okullar açılacak Anadolu yakasında bulunan ilk o-kulların İhtiyacı layıklle karşılama- rtk:klerdc bulunnıuş- Sirkeci - Çekmece hattına sekiz sefer İlâve edildi Pazar günleri Sirkeci — Çekmece hattında izdihama mani olmak üzere, sekiz fazla tren İşletilmesine karar verilmiştir. Tashih yımızda C H. Partisi l iı Klkrı Tüzerln rahatsız ist bir vagonla Istanbula arada tedavi edileceği'hak adlste. serlevha bir sehiv hususi tren diye dizilmiş-ıdan dolayı özür dileriz. boşaltınız. martial-detle Tren işlerine aît malûmat Yolcuların tren işlerine alt icap e-den malûmatı alabilmeleri İçin Devlet Demir yollarınca ihdas olunun Dokuzuncu işletme istihbarat bürosu, bu ayın on besinden itibaren faaliyete geçecektir. Pamuk mubayaasını Ofis yapacak Koordinasyon heyeti pamuk müba-yaatının da Toprak Mahsulleri Ofisi tarafından yapılması hakkında yeni bir karar vermiş ve karar VekUler Heyetine arzolunmuştur. İzmir Fuarına 50 bin liralık yardım Ticaret Vekâletinin her yıl İzmir Fuarına yapmakla olduğu 50 bin liralık nakdî yardım bu sene de yapılmış ve bu meblâğ İzmir Belediye riyaseti emrine verilmiştir. Mallarını gümrükte bekleterek ihtikâr yapan tüccarlar Bazı İthalat tacirlerinin, mallarını gümrük depolarında bekletmek su-retlle fiyatların yükselmesine sebep olacak yeni bir ihtikar usulüne baş vurdukları anlaşılmış ve Fiyat murakabe bUrosu tarafından derhal faaliyete geçilmiştir. Bu şekilde hareket eden bazı müesseseler hakkında a-çılan tahkikat sonra ermek üzeredir. Soruyorlar Hane kiralarının arttırılmama sı hakkında hükümetçe alınan tedbirlere, bazı ev ve apartman sahiplerinin de mukabil tedbirler haz.rtadıklarını geçende işitmiş, inanmamıştım. Fakat, birkaç gün evvel Lâleli tarafında kiralık bir apartman ariyan bir dostum, bu hazırlığın doğruluğunu t-yit İle kendisine şu yolda bir muvazaa teklifinde bulunulduğunu hikâye etti. «— Apartmanımın bir dairesini on sekîz liraya ki-ralıyacağım. Fakal, kunturatı otuz lira üzerinden yapacaksınız. Abadaki bir senelik fazla farkı peşinen aldığıma dair kun turala imıa edeceğim ve size kunturntı arzu ettiğiniz zaman feshetmek hakkını da vereceğim.» Bunun ne maksatla yppıl* mak istenildiğini izaha hacet yok. Yalnız, bu muvazaayı, sonraki kiracıların zararına o-larak lapacıların ve bu suretle kiralan:) arttı ılmaum kanunun menedemiyecegi bir çerçeve i-çîne sokanların uç lan yanları-na mı kalacak ve bunun için şimdiden bîr tedbir alınmıya-cak mı acaba?,,. Ir - Başmuharriri: Ahmet Emin YALMAN Telefon: 24156 — Telgraf VATAN İs*. VATANBVt — Cagalogla. Molla Penar! 8. SS 5 TEMMUZ 1941 CUMARTESİ Fiyatı 5 Kuruş SİYASİ SABAH GAZETESİ Gençlik yükseliyor Yazan: A. E. YALMAN Bugün 3 üncü sayfamızda Yıl: I — Sayı: 313 Başvekilimizin Meclisteki nutku Türk ordusuna, vatan müdafaası ve millî menfaatlerin korunması için verilen emek yerindedir Refah faciası dolayısıyle Büyük Millet Meclisi dün fakat vakur i Ankara, 4. (A.A.) — BUyllk Millet Meclisinin bugünkü toplantısında Başvekil Doktor Refik Saydam, mem lekelimizin dahili ve harici durumu etrafında sık sık sürekli alkışlarla vc bravo sesi eril e karşılanan aşağıdaki beyanatta bulunmuştur. Aziz arkadaşlarım, Bir aylık bir tatile karar verdiniz. Hepinize neşe ve sıhhatle seyahat ve avdet dilerim. Bu vesileden İstifade ederek dahili ve harici vaziyetimiz hakkında malûmat vermeği faydalı buldum. Sözüme derhal Türk ordusu ile baş uyacağım. Vatan müdafaası ve milli menfaatlerin korunması İçin kendisi-ne verdiğimiz emek yerindedir ve ken dişinden beklediğimiz fedakârlığı hepimizin göğsünü İftihar hislcrile doldu racak şekilde yapacağına tam İtimadımız vardır. Dahilde bütün dikkatimiz, dünya buhranının iktisadi inikaslarını azaltmağa matuf çalışmalarla ve müdafaa vasıtalarımızın tekemmülü için her fır mattan istifade etmekle hulasa edilebilir. Cumhuriyet hükümetinin, karşısın- heyecanlı, hazin, çtimalarından birini yaptı -Mscüste gözyaşları —. Ankara. 4 (Telefonla) — Bugün bir aylık tatil devresi- yÜk8 Millet Meclisi heyecanlı. tak;. şehit olan güzide zin akıbetini anlat tün mebuslarımızın derin bir elem ifac makta İdi. Meclbir mahallerini doldur (Devamı be. 5. oü. da bulunduğumuz müstesna vazıyette Türk vatanının ve TUrk milletinin yüksek menfaatlerini, bünyesine en uygun bir şekilde, temin İçin sarfet-tifti emekler lyl neticeler vermiş ve. tasvibinize mazhar olmuştur. BU I Un çalışmalar esnasında. TUrk milletinin gösterdiği yüksek birlik ve derin anlayış manzarası, Cumhuriyet hükümetinin vazifesini çok kolaylaştırdığı gibi, İstinat ettiği milli kuvvet sayesinde vatanın refah ve selameti için en güç işlerin zamanında ve muvaffakiyetle görülebileceğini de rdigl tedbir vasıtalarla in çalışmak ülecek ted-Ük Meclisin siyasetimiz hakkında, yük-ınberl, altı aya yakın bir za-(Devamı Sa. 4. SU. B t«) Haricî siyasetimizi izah eden Başvekilimiz Refik Sayda Napolyonun akıbetinden medet umuyorlar Sovyet tebliği 1812 de Napolyon ordularının uğradığı akıbetin Alman orduları hakkında da başgöster*bilmesi için yegâne imkân, zaman âmilinin Rusların lehine işlemesidir. Yazan: Ahmet Emin YALMAN ^^üi yirmi dokuz sene olu-•* yor. Napolyonun meydana çıkardığı orduların on büyüğü ve en kıymetlisi, Moskovayı aldıktan sonra Rusyanın karları içinde erimiş, gitmişti. Bugün de Alman orduları Na- «Almanlar da ayni akıbete uğrayacaklar mı?» Stalİn. bu suale, iman ateşile: «Evet» diye cevap veriyor ve bu ümidin gerçekleşmesi için de Rus milletine şu emri veriyor: «Çekilirken her şeyi yıkın, yakın, terkettiğiniz yerleri çöle revirin.» Yalnız şurası var: Mücadele halinde bulunan bir memleketin ve bütün bir siyasî mezhebin şefi. her şeyin sonu geldiğine ve kendi mezhebinin rakip mezhebin savleti karşısında yıkılacağına elbette inanmak is- Tarnopolda şiddetli muharebeler Almanların Dere-zina nehrini gaçme teşebbüsleri akim bırakıldı Moskova, 4 (A.A.) — Sovyet res-mü tebliği: 3 Temmuz gecesi Tarnopol — Kcremene hattı üzerinde Alrn.n m„. Alman tebliği M. Müdafaa Vekilinin Gazetemize beyanatı Millî birfacia haline gelmiş olan Refah vapurunun batmasında suç olup olmadığını tetkik için üç komisyon kuruldu Kemisyonların biri İstanbulda diğeri Mersinde çalışacak Ankara. 4 (Telefonla) — Bugün Milli Müdafaa Vekili Saffet Ankanın verdiği beya- Üçüncü komisyonda Ankarada Vekâlete ait işleri görecek tadır. Bu komisyonlardan bir İstanbulda. bir diğeri de Me: kuh «a olmadığı ve bu iste herhangi bir suç bulunup bulunmadığı hakkında Milli Müdafaa Vekâletince üç tane tetkik komisyonu teşkil edilmiş bulunmak- k. hâdı- £ipU- aattet Arıdan B. Ruzvelt dedi kî: Garp yarım küresinin emniyeti, denizlerin serbestisi için müşterek hareket lâzımdır Etrafımız diktatörlük teliyle çevrildikten sonra Amerika mes'ut bir hürriyet yuvası halinde kalamaz B. Stalin dedi ki: Tarih gösteriyor ki: Tarihte mağlûp olmamış ve edilmeyecek ordu yoktur Bütün dünya, Alman ların bu hainane hareketini takbih etmekte ve Sovyet hükümetine karşı sempati duymaktadır Sovyet kıtalarının takibi devam ediyor Brezina nehri müteaddit noktalardan g, çildi Berli: ıduları (A.A.) — Air General Kâzım Dirik'in Cenazesi seçilen mümessillerin, halktan kuvve 11 ı \ ..un . S», ft, Sü. 7 de) — uzu KızılorduKuu kahranıanc (Devamı.- Sa. S. SU. 6 to) = ı »u. ft, SU. 1 *Px/x i ı Ha. 5, Nil. 0 dal kondukta) rmaya kal km pıırla Izmire gönderilmiştir. Merhu ııı cenaze*! dun aakerl meraMmlc Idırılnııs ve bu merasimde basta ill Doktor Lûtfi Kırdar. Orgeneral direttin Altay olmak Üzere askeri m tilki erkan bulunmuştur. Bas- HARP VAZİYETİ Sovyetler Riga - Dunaburg - Vitebsk üzerinden şimale çehilmemeli, Pinsk'e doğru taarruz etmeli Yazan: insan BORAN M I-Şimcl-Finlanda cephe- ¦ ^„n*™; liayeti. İstanbul kumandanlık daha bir çok zevat tarafından çeldikler gönderilmiştir. Mcmalme alt tafsilat beşinci sayfam udadır. sinde: Sovyet - Mormanuk istikametinde takriben iki fırka kuvvetinde düşman piyadesinin taarruzu tün hücumlarını, düşmana ağır zayiat verdirerek la r delmektedir. Alman - Mornıansk istikametinde Alman taarruzu TiddctlenrmV (Devamı .ı. S, SU. I de) V ATA I» S .T- 3TT Eyüplü Halidin Maceraları L 12 Kınlan ümidim "ümidim kınlmasaydı, Eyüplü H a I i t adı gazete sütunlarına aksetmiyecekti „ Anlatan: Eyüplü Halid Bu yan ıstıraplı, yan saadet», fakat, çok temiz ve lekesiz hayat tam üç ay sürdü. Yazın so-,., eıdıği. havaların da gözleri-mu gibi nemlendiği bir gündü. Yağmurdan korunmak İçin harap bîr türbenin pencere kemerine ılgının.t. biribirimize sokulmuştuk. Nigâr. elİle saçlarımı ok-luyor. hüzünlü bir eda ile evdelu üvey anasından çektiklerini anlatıyordu. Birden bire coşuver-di: -— Artık tahammülüm kalmadı, Halil.. Horlanmaktan, baba evinde bir kapı kızı gibi geçen •ümıük hayttan hele, senden ayrı yalamaktan usandım. Buıyı bir çare bulalım. Diye haykırdı. Bu haklı feryadın karşumda ilk aklıma gelen çare. evlerimizden kaçmak, o gamlı muhitten ayrılmak oldu. Heyecanla cevap verdim: — Kaçalım Nigâr. — Nereye — Gönlümüzün dilediği yerel — Meseli? — Uzak bir köye. — Güzel. Fakat ne ile geçini-ciz. Para lâzım bunun için — Para bulurum beni — Nasıl).. Evet nasıl. Bu yerinde »uabn de cevabını vermek, sevgilimin yanan yürecîğini serinletmek lazımdı. Ama herhangi bir işi yapmak o ııî hatırlamak kadar kolay değildi ki.. Hem henüz baba elin* bakan benim gibi bir çocuk nereden pata bulabilirdi} Fakat, ben katarımı o anda vermiştim. Babamın çekmecesinden gizlice para alacak, sevgilimle Eyüpten uzaklaşacaktım. Nigâr fıkıüni öğrenince hemen kaşlarını çattı, yüzüme şu ahlâk sillesini nezaket le çarptı: — Çalınmış para ile saad ı yuvası gurulmaz. Halit. Ben böyle bir hatekdi, yapman şöyle dur sun. hatırlamanı bile hoş göte-oıem. Bugüne kadar karşılaştığım yüzlerce kadın arasında böyle bir sözü ilk ve »on olarak Nıgât-dan işittiğimi şuracıkta İşaret etmek isterim. Bu asil ruhlu ve temiz ahlâklı kızın bu sözleri karşısında kızarmadım. dersem yalan söylemiş olurum. Çok küçül-düm, pek ulandım ve utanmanın verdiği şaşkınlık.a yavaşça sordum: — O halde ne yapalım, Nigâr?.. Baş bas* düşündük, karalımızı verdik diyemiyeceğim. Çünkü, düşünen, velevki çocukça telâkki edilse bile karan yeren, bana doğ ru bir yol gösteren o olmuştu. Karar şu idi: O akşam babasına gidecek, Nigârı Allahın emri ile istiyecek-iiim Fakat bu talebin o vakitkı âdetlere'ne dcıece aykın düşeceğini, böyle bir müracaatın ne grbi çapraşık neticeler vereceğini ne o. ne de ben kavnyamomış- — 3 — Yazan: Mim Sıfır lık. Oradan islikbalteıi layin edil. mış, aaadctlerı müjdelenmiş birer nişanl' memnunluğu ile öpüşe sevişe ayrıldık ve evlerimizin yolunu tuttuk. ? 13 . Birinci teşrin - 1322 tarihini, hayatımdaki dönümlerden ilkinin başlangıç günü olması iti-barile hiç unutamam. Çünkü, iyi niyetler ve samimi ümitlerle a-dldığım ilk teşebbüs o gün umduğumun tamamile aksine bir ne tice vermişti. Kurmak islediğim, saf emellerle süslediğim saadet yuvasının lemelini, mukadderat denilen fettan vurduğu kahpece bir darbe ile, o gün bozmuştu ve ben. bu yüzden uğradığım hayaı sukutu İle hayatın ilk dayanılmaz acısını o gün tatmıştım. Dünyayı kapkara ve iğrenç bir saha. inaan. 'arı da kara ve korkunç biıer karaltı gibj germeğe c günden sonra alışmıştım. Eğer o dakikada mesut bir yuva k'ıtmak imkânını bulsaydım namuslu bir hayat geçirecek. Nigârım için yaşıyacak, çalışacak. Eyüplü Halit adı da hiç bir zaman polis dosyalarına geçmiyecek. gazele sulunla ina ak setmiyecekti. Bu münasebetle o kuyucularımdan şunu rica edeceğim ki benim gibi düşkünler hakkında hükümlerini verirken, biı müsamaha payı ayırsınlar. Çoğumuz hâdiselerin kurbanıyız. Haya ümıza filân veya falan hâdise, karışmasaydı ayağımız kaymıya-cak. kanun haricinde geçinme yol lan aramaya sürüklenmıyccektık. Yüreğimin o eski yarasını kurcalayıp tekrar kanatmamak, hatıralarımı takip lûtfunda bulunan »ayın okuyucularımın tahammüllerini israfa uğratmamak için. sev gilimin evinde o gün nasıl kabul edildiğimi, babasile aramızda o-lup bitenleri kapalı geçeceğim. Sadece müracaat ve talebimin, bîr sürü fena sözler işitmek, ağır hakaretler görmek, üstelik de a-cısını hâlâ unutamadığım aunlur lu bir sopa yemek ile neticelendiğini söyliyeceğİm. Evet, Nigârın babası, o gün çocukluğumun ve tuhumun olanca saflığı ye samimiliği ile utana sıkıla yaptığım teklifi çok kaba küfürlerle karşılamış, beni tekme ve toktlaıia bir hayli haşlamış ve hırpalamıştı. Fazla olarak zavallı sevgilimi gözümün ününde bayıltıncaya kadar pataklamak insafsızlığını da yapmıştı. Bu suretle benliğimi büsbütün sarstıktan, bülün ümitleıimi kırdıktan soma da beni kapı dışarı atmıştı. Hayır, yanlı; söyledim. Zamanının kötü taassubuna uyan ve hiddetine kapılan bu baba beni yalnız kapı dışarı atmış değil, bu ha-teketile hayalimi ve hayalımı karalamış, istikbalimi ebediyen ka-rartmıştı. Sanınız ki kurmak istediğim saadet yuvasının kapısını yüzüme çarpmış, bir daha açılma mak üzere kapatmıştı, (Arkası var) Domuz Serbest döviz aKreaitıfı tahsisi için bir talimatname hazırlandı Konservesi Fabrika kurmak için bir V iyanalı firmanın müracaatı Cehlimize grlen malûmata göre Elsner adında Viyanalt bit grup memleketimizdeki yaban-domuzlarını toplayarak bunlan işlemek için Türkiyede bir konserve fabtıkau açmak teşebbüsüne girişmiştir. Halen Ankarada temaslarda bulunan gıup bu fabrikayı kurmak için 250 bin lira sermaye koyacaktıı. Malûmdur ki Anadoluda mebzul mıklatda yubandomuzu vardır. Bunlar tarlalarımıza zatar verdikletj için yakalayan ve, itlaf edenlete hükümet muayyen bit prim yetmektedir. Bu maksatla muhtelif şehııleıde de avcılaıı-mız laıafından sürek avlan urtip olunmakladır. Fabrika Avıupada ve hele Al-manyada çok sevilen ve istihlâk olunan yabandomuzunun etinden başka delisinden, tırnağından ve barsaklaıından istifade için tertibat da yapacaktır. Öğrendiğimize göte ayni firma Türkiyede bir yumurta tozu fabrikası açmağı da teklif elmnj-tir. Bu İkinci teklif pratik bir teklif telâkki olunmamaktsdır. Malûmdur ki yumurtalarımız öteden beri taze olarak Avıupanın muhtelif yerlerine ve ezcümle İspanya ve Almanyaya sevkedilmiştir. Yumurtalarımızın Avrupa pazarlarında taze olarak tutunması ve aranması için slandardizasyon teşkilâtı kurulmuş vc bu teşkilât muvaffak da olmuştur. Mesafenin uzunluğu dolayısile her neka-dar yumurtalarımız birinci nevi mal olarak istimal olunmuyor* ı da ihraç etliğimiz yumurtalar bilhassa pastacılıkla aranmaktadır. Bu itibarla yumurtalarımızın kıymetini çok azaltacak olan yumurta tozu fabrikası teklifi iyi karşılanmamıştır. At yarışları için trenlere ilâve seferleri yapıldı Devlet Demiryolları Dokuzuncu İsletme müdürlüğü 13 temmız pazar gününden itibaren Velİ-efendide yapılacak at yarışlarının devamı müddetine e her pazar günü Sirkeciden saat I 3 le 14 a-rasında koşu yerine iki hususi tren kaldıracaktır. Bundan başka diğer trenler de koşu yeıindc istasyon yapacaklardır. Bu işle birlik idare heyetleri değil. Birlik umumî kâtipliği meşgul olacak Bundan sonra, »erbesl duviz akreditifi tahsisi için Ticaret Vekâletince yeni bir talimatname hazırlanmış ve bu talimatname Birlikler umumî kfttıblığıne ve Takas Limitet şirketine tebliğ edilmiştir. Yeni talimatnameye koıe. hangi mallar için seıbcsl döviz akteditifi verileceğine dair listelet de raptedilmiş!». Evvelce bitliklere tahsis edilmiş olup da alâkadarla! laıafından. talinıat- nnıııeııin tebliğin* kadar kullanılmayan akreditifler yeni talimatnameye göre iptal edilmişlerdir. Bundan böyle akreditif tahsisi ithalâtçılarımızın hariçte malı salın almış olmalarını levaık eylemelerine bağlı bulundurulacak ve akteditif tahsisi ışıl e, bitlik idare heyetler: dcğı), doğrudan doğruya birlikler umumi kâtibi meşgul be5 Traktör bobinlerin liraya satmış. Taksimde Cumhuriyet meydanında Mıhtan Keşışyan isminde bir tüccar Fordson traktÖıü bobin takımlarını 5 liradan salatken yakalanmıştır. Bu bobinler acen-tada 2 liradan satıldığından Mıhtan Kesişyan Murakabe komisyonunca ihtikâr suçile Müddeiumumiliğe verilmiştir, Bir çocuk denizde boğuldu Kaılalın Maltepe köyünde yalı boyunda 13 numaralı evde Hasan oğlu bit buçuk yaşlarında Ya. vuzu annesi sokak kapısının Ö-nünde bırakarak bostana gitmiş ve Yavuz da deniz kenarında oynarken denize düşmüştür. Etraftan gÖtenler çocuğu denizden çıkarmtşlarsa da çocuğun boğulmuş olduğu görülmüş ve hükümet doktoru Ali Rıza Gül-ekim çocuğu kurtarmak için uğraşmışta da muvaffak olamamıştır. Murakabe kursundan mezun olanların tayinleri Murakabe teşkilatında çalışmak üzere buıada kuta gören me murların tayinleri lakattür etmiştir. Kurs» iştirak eden 50 kontrolörden 35 i muhtelif vilâyetlere, 15 j ise Islanbula tayin edilmişlerdir. Ankaıadakı kurs önümüzdeki hafta İçerisinde açılacaktır. toplan* mahdut kut mu;- I SORUNUZ_ t-SÖ YLİ YELİM Kaptıkaçtıların beklemesi yüzünden posta geç kalıyormuş 1 — h'lzlpte gazete bayii Hasan Timuçin soruyor: . \ni. (.ı.kd»aİKtmr/a ı--'. n*Ul..l. n baptı kaçlının nılkşUrt l-klriH.-ı yuzUoden tja» t, ı, gnlbmrhte ve bu da bhre »arar »ermekte**-. Bunun inUIii l.İn kime niuraia.it odcUm?. CEVAP — Mektubunuzu» bir kop yenini Münakalat Vekaletine gönderdik. Pek yakında nakliyatın lu* tutama gireceğine emin olabilirsiniz. ¦o X — Galata, S. (f. sonıyor: • (iodrrlmde btrac miyop tar. Hu. Tıp Fakültesine nrtmn olarak gt- ¦ ¦ iııİT.n-rn. mani m kür T» CEVAP — Miyop! derece-l İki buçuk dlyoptıriden az olanlar as. kert tıbbiye okulum ler. bUs girebilir- I — Kyup Sultanda lUnunarol sokak 6 numaralı etile Havan IV-¦lla Kindarı koruyor: * Sıhhi bir merburlyrtle Eyüp ¦••ullonrian hanları dara IraıııaJa almağa geliyorum. Kak at. e* seri-yell.ı raporum da nltlaftj Inılılı- g. ln«ııulnıı donuyorum. Itapnrlu has. lalanı ali İstihkakın fırınlara ff| rlfcli*lne gore, benim al ,.....i,. ., EUnkr hu fıramalaJar kimin kUr-Kizma zarryor acaba?» CEVAP — Şikâyet mektubunuzun bir kopyesinl belediye reis ı evınllglne gönderdik. Ehrmmly lc nazarı dikkate alınacağını ılı etmekteyiz. Trikotaj toptancıları bir koo peratif kurdular Şehrûnütdeki trikotaj cilan aralarında bir mcs'uliyetli kooperatif lardır. Kooperatifin nizamnamesi Ve killer Heyetince tasdik olunduğundan kooperatif, ortaklarına, pamuk ipliği tevziatına başlamıştır, Kooperatif her türlü iptidai maddeyi tedarik edecektir. Halk Sandığı da kooperatife kredi açacaktır. İhtikâr yapan uncular takip ediliyor Son gÜııletde halkın kışlık o-dunlarını temin maksadüe fazla talepte bulunmalarından istifade eden bazı oduncuların fahiş fiyatla odun sattıklatı Murakabe komisyonunca haber alınmıştır. Memurlar dün muhtelif semt-letdekî odun depolarını gezeıek odunun satış fİyallaıını tetkik etmişlerdir. Dün bu arada Kasımpaşada 3 oduncu yüksek fiyatla odun satarken yakalanmış ve komisyonca derhal Müddeiumumiliğe verilmiştir. Bunlardan b 11 Kasımpaşada 63 numarada odunculuk yapan Bohor. diğcıleri ise yine Kasımpaşada 2/1 numarada Leon Ca-lipapa ve 38/40 numarada Halil Değirmendir. Bunlat 480 . 500 kurusa ka-dar odun salarlarken yakalanmış. Lardır. Bundan böyle odun fiyattan komisyonun tesbit ettiği narhtan fazlaya satılamayacaktır. Satmaya kalkınanlar şiddetle cezalandırılacaklardır. Komisyon simdi o- Bir çocuk tren altında beyni parçalanarak öldü Maltcpede Yalı mevkiinde Er luğrul Muhsınin yalısının alt kısmındaki kulübede oturan amele Asımın tVfitu bir yaşında Asaf Curai kulübeden emekliye emekliye çıkarak tren hattına gitmiş ve saat 19 raddelerinde Haydat-paşadan gelmekte olan 42 numaralı katar çocuğun sol latafına çarpaıak kemiklerini kırıp beynini parçalayarak anî olarak ölümüne sebebiyet vermiştir. Jandarma kumandanı Ziya bu hâdise hakkında tahkikat yapmakla olup hükümet doktoru A-li Rıza Gülekimin muayenesi neticesinde ceaedin gömülmesine izin verilmiştir. İzmir Kültürparkta bir balık havuzu yapılıyor İzmir (Hususî) — İzmir Belediyesi Türkiyede ilk defa olarak Kültürparkta vücude getirilen hayvanat bahçesinin gördüğü tağbeli gözönüne alarak bir de akuvarium lesis etmeğe karar vermiştir. Bu işi ve Izmirdekİ balıkçılığı tetkik etmek Üzere Münakalât Vekâleti tarafından balıkçılık mütehassısı doklor Kemal Bayrakçı Izmite göndeıJmıştir. Kaptan ve makinistlerin terfi İmtihanları Mayısta yapılması kararlaştırılıp bilâhare (emdıt edilen kaptan ve makinistlerin terfi imtihan, lan 21 temmuz günü yapılacaktır. 21 temmuz günü het sınıf kaptanlar, aeytisefain kısmından tahrirî, gemicilikten tahriri ve şifahî, men'i müsademeden şifahî imtihana tâbi tutulacaklardır. Ayni gün birinci ve ikinci sınıf makinistler de nazari imtihan olacaklardır. 22 temmuzda kaplanlar işaret, hukuk bilgilinden imtihan olacaklardır. Ameli imtihanlar gemi üzerinde olacaktır. GÜNDEN GÜNE Peşte Panayırı Panayıra iştirak için bütün hazırlıklar ikmal edildi Peşle panayırına iştirak ıçm hazırlıklar devam etmektedir. Peşte panayırına gönderilecek numuneler ve grafikler tamamen hazırlanmıştır. Ticaret Odası bu iş için azami gayret sarfetmekle-d. Panayıra İnhisarlar Umum Müdürlüğü de iştirak edecektir. Peşlcde açılacak panayırı zi-yatel maksadile gidecek heyetimiz Macaristanla ticari bir anlaşma üzeıinde de görüşmeler yapacaktır. Yağ fiyatları tetkik ediliyor Fiyat Müıakabe memulları yağ fiyallaıını tetkik e'mektîdır. Yağ hyallan, bilhassa Uıf.. yağlan ıon günlerde çok ziyade atl-mıştıt. Bu arlışia bir ihtikâr olup olmadığı meselesi yapılan tetkikler neticesinde meydana çıkmıştır. Bugün İstanbul piyasasnda I 70 kuruşa satılan halis Urfa yağı, yağın merkezindeki fiyatlar tetkik edildiği takdude hiç de yüksek değildir. Çünkü bugün ,Urfada da yağlar ancak 145 -; 150 kuruşa satılmaktadır. Kilo başında 15 . 20 kuruş gibi bir fark bugün için müsamaha edilmektedir, Komisyon yaptığı tetkiklerden I 70 kuruşa satılan bütün yağlatın normal fıyalla satıldığı neticesine de varmamıştır. Bugün piyasada iki türlü Utfa yağı vardır. Biri bundan bir kaç ay evvel İstanbul piyasasına gelen mallar, diğeri bir kaç hafta evvel gelenlerdir. Evvelce gelenleri 170 kuruştan »alanlar ihtikâr suçüe derhal Müddeiumumiliğe verileceklerdir. Çünkü bunların maliyet fiyatı çok asağ'dir. IMüıakabc memurlafrt şimdi faturalardan rnallann ithal talihlerini ve bugünkü satış fiyallaıı-nı lesbıt etmektedirler. İthal tarihleri eski olup da I 70 kuruşa satanlar Müddeiumumiliğe sevkolunacaktır. Komisyon bundan başka peynir stoklarını da lesbit işine devam etmektedir. Şehrin bir senelik ihtiyacını karşılayacak peynir piyasada vardır. Fiyat artışlarına sebep olarak gösterilen teneke meselesi de yakında yapılacak teneke levziatıle bertaraf olacaktır. Konservecilik ugün gazetemizde okuyacağınız bîr havadise göre, Llsncr adında Viyana/ bir grup memleketimizdeki ya-bandomuzlarını toplayarak bun latı işifmek için Türkiyede bir konserve fabrikası açmak teşebbüsüne girişmiştir. Bu vesile ile hatırlatayım kî konservecilik en kârlı İşlerden biridir. Hele bir de meyva ve bilhassa balık konserve sanayii kurulmak şartil« memlekete mühim bir servet temin elmek mümkündür. Her sene, denize döküldüklerine şahit olduğumuz balıkların, konservecilikle nasıl mühim bir varidat mem-baı olacağını isbata bilmem lüzum var mı? Bu işin ciddi tarafı, bir de şaka tarafından bahsedeyim: Hikâye bu ya, adamın biri, serçe konservesi yapıyor ve bu konservelerden sandık sandık öyle ihraç ediyor. Öyle ihraç ediyormuş ki kazandığı parayı koyacak yer bulamıyormuş. Bu nal, bir arkadaşının dikkatini çekmiş. Arkadaşın merakı nı mucip olan nokta, konservecilikten bol para kazanmak değil, nasıl olup da o adamın bu kadar mebzul miktarda serçe temin edebildiği imiş. Nihayet bir gün konserveciyi yakalayarak bu merakını anlatmış, sıkıştırmış: — Bunda muhakkak bir iş var. Herhalde bu serçelere sen başka bir şey de karıştırıyorsun, öyle olmasa bu kadar serçe tedarikini akıl almaz. Anlat bakalım? demiş. Muhatabı bir müddet inkârdan sonra: — Doğrusunu anlatacağım ama kimseye sÖylemiyecefcsin! — Vallahi söylemem, — Dinle Öyle ise: Serçe eline eşek eli kanştınyorum. — Ne nİsbettc? — Yarı yarıya! — İnanmam. — Vallahi yan yanya... Biı serçeye bir esekl... KÖR KADI — ADLİYE ve POLİS HABERLERİ Bir çobanın iki yaşında bir çocuğa tecavüzü Çocuğu berbat bir hale sokan çoban tevkif edilerek ağır cezaya verildi Ahşap Evler Rumelihisarı içindeki ahşap ecler yıkılacak Rumelihisannın içinde bulunan ahşap evlerin yıkılarak sutların dahilinde hiç ev bırakılmaması Belediyece kararlaştırılmıştır. Ancak Müzeler idaresi bunlardan eski olanlarının yıkılmasını doğru bulmadığından keyfiyetin bir kere daha tetkik olunması zaruri gÖıürmüftür. İzmir manifaturacılarına 100 bin dolarlık akreditif verildi İzmir Manifaturacılar Birliğine 100.000 dolarlık akreditif tahsis edilmiştir. Bu akıeditifle Birleşik Amenika devletlerıle. a/amızda [anlaşma olmayan diğer memleketlerden manifatura temin edilecektir. Rumelihisannda. dün çok de-nice bir hâdise olmuş ve bit çoban iki yaşında küçük bir yavrunun namusunu kirletmiştir. Ru mel ıh işarında çobanlık yapan 15 yaşındaki Cevdet evvelki gün Halımpaşa korusunda koyun otlatırken o civarda oynayan 2 yaşında Ahmet ismindeki çocuğu evvelâ sevmek İçin kucağına oturtmuş ve soma alarak korunun İçcnsino götürmüştür. Oıads küçük çocuğu kirletmiş ve perişan bir halde bırakıp kaçmıştır. On dakika soma Ahmedin a-naşı ve babası vaka mahalline gelip çocuklannı perişan bir halde «bulmuşlar ve derhal zabıtaya haber vermişler ve çocuk Elfal hastanesine kaldırılmıştır. Yapılan takip neticesinde suçlu Cevdet yakalanarak Sarıyer Müddeiumumiliğine teslim edilmiş ve sulh cezada sorgusu yapıldıktan sonra tevkif olunarak İstanbul ikinci ağıtceza mahkeme- Dün Cevdelin muhakemesine .MİtmÜ ıne-hut olarak bndnnmı» ve muhakeme esnasında suçlu Cevdet: — Çocuğu sevmek için kucağıma aldım. Fakat ne hileyim şeytan beni aldallı. demiştir. Mahkeme ahkâmı umumiyeye tâbi olduğundan Ccvdetin muhakemesini başka bir güne talik etmiştir. ¦ Kabataş önlerinde denizde bir İcadın cesedi Evvelki akşam üzeri aaat 17 taddelerinde Kabataş önlerinde, denizde bir kadın cesedi bulunmuştur. Kadının altmış yaşlarında olduğu tahmin edilmektedir. Cesedin muhtelif yellerinde yenikler ve çürükler bulunduğundan kadının uzun müddcttenberİ denizde kalmış olduğu lahmm o-lunmaktadır. Ceset Motga k.ıldıtılmif ve o-tada yapılan teşhis neticesinde kadının Kasımpaşada Eskibay-ramyeıi Kesem sokağında 27 nu-ınaıada oturan ^tkıl karısı 1la-fize olduğu anlaşılmıştır. Yapılan tahkikat neticesinde kadının akıl hastalığına müptelâ olduğu mey- dana çıkarılmış, cesedi muayene eden Adliye doktoru Hikınel Tümer defnine ruhsat vermiştir. Adliye bu hususta tahkikatı devam etmektedir. Metresinin yüzünü jiletle kesmiş., 14 ay hapis yatacak Bundan bir müddet evvel Halil adında bir adam uzun müd-dettenberi beraber yaşadığı metresi Merkade Fortuna'nın kendisini terkelmesi üzerine fen. halde kızmıştır. Halit bir gün Foıluna'ya rastlamış ve eve beraber gitmelerini teklif ctmiş:iı. Fortunn bu teklife ret cevabı verince Hnlitle münakaşaya, baş'a-mışlar ve ağız kavgası esnasında cebinden jiletini çıkarmış ve kadının yüzünü muhtelif yerlerinden yaralamıştır. Dün Halidin altıncı asliye ceza mahkemesinde duruşması nı-hayetlenmışlir. Mahkeme Halidin suçunu sabit gördüğünden ve kadının yüzünde jilet yarasından bir iz kaldığından suçlunun 14 ay hapsine karar vermiştir. Askerlik ilânları Şubeye davet Fatih Askerlik şubesinden: S. 8. Mİ. Süleyman oğlu Mehmet Kadri (332-96) Fatih Malta Sangüzcl caddesi 72 numarada oturan bu subayın çok acele şubeye müracaatı. Soruyorlar Maç günleri Fenerbahç: stadından çıkanlar, y» Kadıköy iskelesine kadar yaya yürümek ya da durak yerlerinde tramvay beklemek mecburiyetinde kalıyorlar. Hele çıkış saatlerinde, İstanbul Tramvay idaresinin Beşiktaş stadı önünde yaptığının aksine olarak buradan geçen arabalara hİç yolcu aldırılmamanna herkes şaşıyor ve bütün aoorcular soruyorlar: — Bu gibi şeyleri şayel Tramvay idaresi düşüntmiyor-sa buna stadyom idaresinin teşebbüs etmesi, sporculara ve spor seven halka bu surclle bir yardım göstermesi icap etmez mi acahs?.. Başmuharriri: Ahmet Emîn YALMAN 1 r i c 1 o d : 24136 — Telgraf VATAN lit VA T'AVEVI — Ca*alo|tto. Molla Fenart S. SS 7 TEMMUZ 1941 PAZARTESİ J Fiyatı 5 Kuruş SİYASI SABAH G AZ ET E S Hâdiselerin edebiyatı Mütareke ihtimalleri vesilesile: Suriyenin ballıca limanı Bey Faciadan alacağımız ders Mesuliyetin dağılması esası üzerine dayanan bugünkü kırtasî sistem devam ettikçe böyle facialar daima o-labilir ve mesuliyet sahipsiz olduğu için kabahatliyi bulmak ta mümkün olmaz. Yazan: Ahmet Emin YALMAN fi—Ş) ilah vapuru faciası, mem-¦ * lekette millî bir matem havası yarattı. Herkes sarsıldı, hükümet harekete geldi. Uç komisyon, faciada ihmal olup olmadığını araştıracak, varsa mesulleri meydana çıkaracak. Biz öyle zannediyoruz ki, bu araştırmalar ince tutulursa neticede şu nokta meydana çıkacaktır: Bu facianın aaıl suçlusu, memleketteki yanlış mesuliyet telâkkisi ve merkezi bir vasiliğe dayanan dağınık mesuliyet sistemidir. Meselâ. Refah vapuru faciası gibi bir facia oldu, kıymetli canlara kıyıldı, yahut bir proje hatası, bir İhmal, bir düşüncesizlik yüzünden milletin milyon- Suriyede mütareke Bir baltaya kadar imzalanması muhtemel Londra. 6 (A.A.) — Müstakil Fransız ajansının An-karadan aldığı bîr habere göre müşahitler bir haftaya kadar Suriyede bir mütareke imza edilirse bunu hayretle karşılamamak icap e-deceğî mütalâasında bulunuyorlar. Daha fazla kan dökülmesine mâni olmak için Suriyede ve daha başka yerlerde noktai nazar teatileri olmaktadır. Fransızlar Ruslarla harp edecek Paris, 6 (A.A.) — Afi ajansı nın bildirdiğine göre dört Fransız partisi. Fasial Fransız birliği, Ftan. vrupa meacnıyeunın hizmet edecektir. B. Roosevelt Beyaz Sarayda Devletin en mühim erkânıyle görüştü Vaşington. 6 (A.A.) — RuzveK. dun Hydpark lan Vaşlngtona Beyaz Saraya dönmuşlur. Ruzvclt Beyaz saraya muvasalatını müteakip, milli mUdâfaa ve harici siyaset yüksek mUşavirlerllo görüşmelerde bulunmuştur. Ruzvelt. ezelimle Hariciye Nazır muavini Sumner Velles'l. Harbiye Nazırı Stlmson'u, Bahriye Nazır muavini Forreftal'I, ordu genel kurmay başkanı general Marshall'l. ve Bahriye harekat dsirasl reis muavini Amiral Ingersoll'u kabul etmiştir. Bir Alman hariciyecisi daha intihar etti Nevycr- S (A Al — Nevyorkta-ki Alman konsolosluk memurlarından Jul tu* Otto. cumartesi gtbıü banyo o- daandA ısılı otarsk bulunmuştur. Doktora göre Julius Otto. Avua-turyaya dön m/k hususunda İsteksizlik gesteıiyordu. Hatırlardadır kl, Va-slngtondakl Alman büyük elciliği me-murlarmdan Mestiz de geçen salı günü bir tabanca kurşunile intihar etmişti. TÜRKİYENİN VAZİYETİ Fransız TempSj gazetasi bu başlık a Itındaki makalesinde: Boğazlardan Batum ve Kafkastan bahsediyor Lyon, 6 (A.A.) — Havas (Ofl) A-Jannı bildiriyor: Temn* gazetesinde aTUrkİyenin vaziyeti» baslığı altında yazdığı bir makalede «Mat- o Peraor» diyor kl: lîç büyük muharip devlete resmi muahedelerle bağlı bulunan Türkiye, bu muahedelere riayet etmek ve bitaraflığını muhafaza etmek azmindedir. 24 mart 1911 de Ankara tlo Moskova arasında aktedUen arılaşmanın metnini hatırlattıktan sonra Temps gazetesi, yazışma söyle devam ediyor: Bu karşılıklı anlayrs ve bitaraflığın Boğazlar rejimi üzerinde naaıl bir tesir yapacağı düşünülmüştü. Bu im».isi,ı ıir n sürülen faraziyeler Türk efkarı umumlyeslnde şiddetli akisler uyandırmış M Türk gazeteleri Boğazları açmak ve kapamak ancak Tttrklyeyl alakadar eden bir fa? oMu-t-ıınıı yazmışlardı ve hakikat re Türk matbuatının yazdıfcı gibidir. Montrö mukavelesi hükümlerinin çabucak unutulmuş obuasına hayret etmek lazımdır. Bu mukavelenin 20 İnci maddesine göre Türkiye muharip olduğu takdirde harp gemilerinin Boğazlardan gevmesini münhasıran Tür klye layin edecektir. Yine ayni muahedenin 21 tnci maddesine göre de eğer Tl Irki ye kentlini iHı.iıi altında görürse 20 İnci madde bükümlerini tatbik edebilecektir. BugUnkü şartların Turklyentn 21 İnci madde hükümlerini ileri sürmesine müsait olduğu Inkftr götürme». Massnaflh. hu. Türkiye ı - r.....ı , •¦ a. tıiı yj olunan eziyeti tutmak kolay bir şey değddir. (Devamı Sa- S. SİL 2 do) /// 9 İtalyan Generali daha esir Kahire, 6 (A.A.) — Habeaû. tan'da yeniden 9 general teslim olmuştur. Dün yapılan millî küme maçları F. Bahçe 4-Harbiye 7 G. Sar ay 1-M. Spor 0 Dün yapılan Galatasaray - Maııkespor maçının heyecanlı bir sathı • i-i' I j r i - ı.ı yapılan mac- | yonada Beşiktaşlı^ nr kıırsılosnuiM nih.ı- zandılar. Dün Fener laria milli kÜı wiiıı.Mii- olujor. Devamlı bir yağ- I mııra rağmen Fener stadını yine ol- rarı dukca ınuhtm bir srylrcl kütlesi dol- kin durmuş bulunuyordu. dul DUn yapılan karşılaşmalarda Fe- bir nerbahce Harbıyeyl 4 — 1, Galata- çık »uray da v.u 1 — 0 mağlûp çllt etti. Bu suretle r.. hay etle nen şampi- Feı ?dcn b (Dom Ik ve UçUncUlUk va-akalardakl alâkayı ûir havaya rağmen, bir kütlenin toplan- ıray. Maske nUsabakada ırnf turlarını ynayamadı-JSU 8 te) Fransa- Devlet Sekreteri Türkiye seyahati hakkında nazırlar heyetine malûmat verdi Vichy, A A-A.) — Fransız Nazırlar heyeti, d Un akşam bir toplanb yapmıştır. Toplantıdan sonra neşredilen tebliğe göre, devlet sekreteri Benolst . Me-chln, Ankaruyı ziyareti hakkında malumat vermiştir. Amiral Darlan, Dahiliye Nazın sıfatUe. umumi İdarelerde komünist tahrikatı ile mücadele İçin alınan led birleri anlatmış ve bundan başka 14 temmuz milli bayramının katlanma*! hakkında İttihaz n-lunan tedbirleri bildlnnİNtlr. Alman . Sovyet harekâtını gösterir harita Almanlara göre | Suriye harbi Kayba işgal edildi Kafa lı Zahir Han, parlamentonun dördüncü teşrii devresinin İkinci içtima yılını açarken söylediği nutukta, Af-ganistanın, bu harpte tamamllc bitaraf kalmak azmini tebarüz ettirmiştir. Hataya Türk ordusunun girişi Bu mes'ut yıldönümü Hatayda merasimle kutlulandı İskenderun. 6 (lluıusî) — 5 Temmuz Türk utdularının Hataya giriş günü olduğundan dün Isken-deıunda buyuk tezahürat yapılmıştır. Sehıı baştanbaşa bayraklarla süslenmiş. Halkevınde bir toplantı yapılarak nutukla lenmıştır Akşam bir balo mistir. Stalin hattında Harekât plân mucibince devam ediyor Şimdiye kadar 300.000 esir alındı / günde 281 Sovyet, 11 Alman tayyaresi tahrip edildi Berlin, 6 (A.A.) — Alman orduları başkumandanlığının tebliğinde dun; mu kl: Şarkta askeri harekat «Stalin hattı denilen hatla karşı muayyen plan mucibince devam etmektedir. 22 hazirandan 5 temmuza kadar a-lınan esirlerin miktarı yuvarlak hesap 300 bım bulmuştur. Alman hava kuvvetleri, düşman kıtaat tecemmillerine ve düşman kol (Devamı; Na. s, SU. 1 1«) /+/ Müttefikler, Damur ırmağını geçerek Beyruta yaklaştılar Petrol borusunun 4 numaralı istasyonu da alındı Kahire. 6 (A.A.) — Reutcrîn bildirdiğine göre, müttefik kttala. ıın muhtelif kolları Beyruta bîr taraftan 16 kilometre, diğer taraftan da 25 kilometre yaklaşmışlardır. Kayba işgal edilmiştir. Müttefiklerin «ol cenahı yeni kıtalarla takviyr edilmiştir. İngiliz tayyareleri Baalbek mıntakasında tayyare meydanını bombalamışlar ve yerdeki bir çok layyarelere isa. betler olmuştur. İngiliz tayyareleri Beyruta az bir mesafede muhtelif Vichy vapurlarını da bombalamışlardır. (Dovıtmı vı :.. u ı. da) *«• Sovyetlere göre Dvina nehrinde Binlerce ceset, tank, tayyare yatıyor Elli Alman tankı tahrip edildi Bir günde 61 Alman, 29 Sovyet tayyaresi düşürülaü Moskova, 6 (A.A.) — Kızıl-ordunun bu sabahki tebliği: S temmuz gecesi Oatrof. Po-loslesse ve Borisof ve Novograd ve Luıak istikametlerinde ve Be-sarabya mıntakasında muharebeler bütün siddetile devam etmiş- Diğer istikametlerde cephenin diğer kısımlarında mevziî ehemmiyeti haiz muharebeler ve gece (Devamı Sa. 6. OL 1 do) y /y HARP VAZİYET Mesele, derinliğine alınacak tertibatın inceliğindedir I) Alman fevkalâde tebliği hulâsası: Yazan: İbsan BORAN I takasında mukabil taarruza geçen . Int.»kırımız şiddetli muharebelere i girişmiştir. Düşmanın zayiatı ağır. ' dır, çok miktarda tank, kamyon Minsk civarında muhasara e- |c taarruza geçen ordularımız düş- ve tayyare kaybetmiştir. Lok mın. dilmiş bulunan Sovyet ordusun- manı şehrin cenubuna atarak ağır1 takasında düşmanın bütün hir zayiat verdirmiş ve 140 tank tah- cumları taıdcdilmİş ve 50 tank * ı j- t- «_k- r»____tahrip edilmiştir. Tarnapot mın- np etmişlerdir, darbı Duna yı , ¦ . ... . \ r ^ j», takasında, düşmanın tank ve mo- geçmeğe muvaffak olan düşman ,ür|ü birliklerle cenub, doğru kıtalarımızın mukabil taarruzla- i yapmak istedikleri bir yarma kı-Ostrovsk istikametinde şiddet- | rile geri atılmıştır. Bobruisk mın-1 (Devamı Sa. S, SU. 1 da) dan 20 bin kişi »İyasi komiserle rini Öldürdükten sonra ordudan firar etmişlerdir. 2) Sovyet tebliği hulâsası: Yazan: Yakup Kadri Karaosmanoğ'u Yazısı 3 üncü suyfamızda TATAN i__i T-7. S4T Eyiipîü Halidin Maceraları Uçurum kenarında Yosmaların üçünün de saçlarını bileğime dolamıştım Anlatan: Eyüplü Haltd — 5 — Yazan: Mim Sıfır en, bu kadının bu maksatla meye mecbur etmek İçin o g anlamakla hiç lerde. verdiği paranın mikla yanıp tutuştuğunu giıçıuk çekmemiştim. Bilâkis sevdaya burüı.İu'duğü hırsını, gösterdiği sevgiye inanır, mukabele eder g^bı göıünerek. habire körük lenstim. Söylemeğe lüzum yok ki. bu vaziyetten çok istifade etmiş, beni »oymak için çırpınan bu günahkâr kadını, dilediğim anda ağıma düşecek bir hale gelinil istim. Bu kadınla seviştiğimizi sanan, lat. kıskançlıklarından bana diş azaltma ... 11 I lıç şüphe yok kı, bu vaziyette kendi şerefini olsun kurtarmak kayguaıle bir müddet sonra, pek haklı olarak beni evlâtlıktan da silkip atacak, kesesinin ağzını büsbütün kapıyscaktı Ve ben. artık mukadderatın ceıeyanıra tamamile kapılacak' Um. Vaziyetimi korumak, rezil ve maskera olmamak için ahlâk hudutlar nı biraz daha asacaktım-Belki de, şeref ve namus mefhum | laıını ebediyen unutacak, hırsız- gıcırdatanlar, bizim, ayni ipte oy. Siyan .ki canbaz olduğumuzu Wc va-T.aya mecbur kalacaktım, farkedemiyen «alillerdi. Ogün içm butun bunlar, duşune-bu kadın da onlardan biri ve be- bilmekle beraber bir turlu yolunan kendisini sevdiğime inanma- rnu dcg.stırcnuyordurn. Tesı:ıne sı iüba.ıie de. hiç şüphesiz ki gaf- davana.- ad.gım b.ı letinde hepsinden ileri idi. Sebe- I daıma -''O""' . bu bulaşık maceraya doğru sürüklüyordu. Nitekim, az bİT zaman sonra , ı bendeki paralar suyunu çekmeye başa kalır, r.rasıra da araba ile ge. j ^ ^ ^ ^ şıma ger.p yüzünü buruşlurmuşlu. bini anlatayım: Bu haspa ile hemen her gün baş ce seyranlarına çıkardık. Kurnaz kadın beni biran evvel kafeslemek için uğraşır ve daima bir pamuk kedi sıcaklığı ve yumuşaklığı ile bana sokulur, sırnaşıldı. Ve »:k sık sorardı: — Halü. beni bu günahkâr hayattan ne vakit kurtaracak ve beni meşru bir zevcen olarak babana ve akrabalarına ne zaman tanıtacaksın O, bu suali sormakta haklı idi. Ben fırsat buldukça bu tatlı mavalları tekrar tekrar ona okur. Kork tuk'.arım muhakkak başıma gelecekti. Bunun için bir an evvel İyi, kötü bir kaıar vermek, ya nedametle baba evine dönmek ya da, düştüğüm yolda İsrarla yürümek gerekti. Başkaca kurtuluş çaresi yoktu. Ne yazık ki, ben i- kinci ça evlenme ve na dokunuı nanmamak yoklu. Çün içmeyi, gez ler için kâfi dair. at p eğlenmeyi buluyordum. Hır. »ncak daha u kainden m bu rekûn ). her ırmuş uyOT, t kıv- Sırası gelmişken şunu da söy.ı-yeyim ki, bu kadına karşı oynadığım oyunun tıpkısını Benli Makbule ile Sarı Leylâya da oynuyor, ayrı ayrı ve birbirinden habersiz ayni mavallar, ayni valilerle ikisini de maharetli bir kuk iacı becerikliliği!e oynatıyor ve o* yaiıyordum. Saçları gibi akılları da kısa oktn bu aç gözlü günahkâr haspalar d*, tıpkı öteki gibi bana karşı birer sevda cephesi almış, toyluğumdan istifade ile akıllarınca beni soymağa kalkmış lardı. Bana evlerini, hatla mahremiyetlerini pervasızca açmışlar, yemleme kabilinden önüme biraz da para saçmışlardı. Halbuki, ben bunların hepsine boş veriyor, fakat, vaziyet İcabı üçüne de ayrı ayrı çılgınca birer alâka gösteriyordum. Akıllarını başlarına getirmek, başıma örmek istedikleri çorapları kendilerine çok ağıra mal etmek için bir tilki sinsiliği ile zaman bekliyor ve fırsat gÖzlüyordum. Maksadım, bir çalımına getirip bir gün üçünü birden yere vurmak, bolca bir dünyalığa kavuştuktan sonra Is-•tanbuldan savuşmaktı. Çünkü, bunu yapmağa birçok sebeplerden do'ıyı mecburdum. Bu sebeplerin en mühimi, gönderdiği haberlerin ve verdiği na-sihatları.ı bana kAr etmediğini gören talihsiz babamın, beni için. de yuvarlandığım iğrenç hayatı terketmeğe, aile bucağ ına don' URUMUN KENARINDA paıal : da Bu- r yosma lazıma nu da bulmakta hiç zorluk çekmemiştim. Az zamanda fevkalâde güze! ve genç bîr dul ele geçir miş, fakat, o günlerde henüz dilediğim yola pek getirememiştim, (Arkası var) SORUNUZ SÖYLİYELİM Taharri memurluğu l'_ Maçkarta Hırhtlyadl- apart Diaıunda Bay Cahit Girgin soruyor. Taharri memuru ulahUmck hin suhuleUl bir yet var mıdır te ae gibi vasıf »e şartlar Uıandır?. Cevap — Anladığımıza göre sız ya çocuksunuz ya da yazı ve üslubu çocukça bir kinueslniz. Şayet bir çocuksaııız ve taharri memurluğuna merakınız sinemalardan a-lınan İlhamların neticesi İse, mesela bir gangsterliğe deftll de taharri memurluğuna heves etmenizi takdirle karşılarız. Ancak, sordu gunuz suhuleUl yolu, ıırl İyice tanımadan ve tahsil derecenizi anlamadan, tarif etmek imkanı yoktur. Şayet yaşça büyük «en İz. şunu İyi biliniz kl yazınız ve uılubunuz heves eltigmlz vazifeye kifayet et miyecek derecede basittir. 2 — Ayaspasada Cami »»katında Emekli Bay AMullah kıtı Seniha ı.ııiiıı soruyor: Sakudaııe tatilin ıı.imi yapılır?,. Cevap — İki kilo halis koyun sUtUnU bir tencere Ue harlı bir a-teşc koyunuz. Kaymak yapmaması İçin ara sıra karıştırınız. Kaynamağa başlayınca yarım kilo şeker kaUnız ve karıştırma** devam ediniz. Şeker eriyince tencereyi hafif ateşe alınız. Bu sırada tırarak baklara 5 EH t ft MA8E&L&&İ Kahve buhranı Buhrana sebep geçen Cihan Harbinde ki neslin telâşıdır Evvelâ şunu sormak isteriz: — Memlekette kahve buhra i mı? Yok mu? — Yoktur!.. Çünkü memlekette knfı miktarda kahve vardır. — Buhran vardırl.. Çünkü... İşte bu yazımızla niçin buhran olduğunu anlatmak istıyoıuz. Bu mevzuu elıaflıca anlamak için zaruri olarak kısa bir larıhçe yap mak lâzım geliyor: Meşhur 1929 iktisadi buhranı başgöaterdıği zaman her yerde olduğu gibi bur.a karşı bizde de tedbirler alınmağa başladı. Ted-birlcıın esası şu idi: Mala mal ile mukabele etmek.. Yanı anesk biz den mal alanlardan mal salın almak-.. O sıralarda bütün dünya bir döviz mücadelesine giımişü. Herke» ecnebi parası ele geçirmek, altın kazanmak ve Ucaret muvazenesini lehte kapamak için binbir usule başvuruyordu. Fazla ihracat yapmak modası almış yürümüştü. İthalât mümkün mertebe az yapılacaktı. Bunu başaramayan devletler . ki ba*ta İtalya ve İsviçre gelir... Bunlar da muazzam bir turizm propagandasına koyularak ticaret muvazenelerini seyyahların geliri ile kapamak, halta aşmak yolunu (utlular.. Bazıları, (-ki Fransa ve Almanya en başta gelir-) bunlar da kontenjan, klering ve takas gibi tertiplere müracaat ettiler. Bu de kendi muvazenemizi bulmak için ayni yola girdik. İhracatı teşvik, ithalâtı takyit yoluna döküldük. İşte kahve meselesi ilk defa o zaman başladı. Kahvemiz Brezilyadan geliyordu. Herkes şu suali sordu: — İyi ama Brezilya bizden ne alıyor) 'poğruydu, bu Cenubî Amerika memleketi bizden hiç bir mal almıyordu. Yapılan tetkiklerde Brezilyanın Italyadan ve Is. panyadan zeytinyağı, ham maden gîbi şeyler aldığı anlaşıldı. O halde biz de Brezilyaya satabilir ve böylece açığımızı kapata- — Bize kahve ithal hakkını ve. ı. Türk malı mukabilinde Brc-yadan memlekete kahve Betilim.. Mesele döviz ve memleket enfaali bakımından incelenince iıüldü ki teklif, esas İtibaıile akul bir tekliftir. Gerçi «tek kahve ithalâtını yapanlar bir lkı yabancı firmadan ibaretti. Şirket Cenova ve Ilavr gibi bellibaşlı Avrupa piyasalarını esas lulacak ve sif üzerinden yüzde on kâr a-lacaktı. Bu şirket, çalışmağa başladı. Brezilyada Türk malını satıyor, bize dc bol bol kahve getiriyordu.. Şirketin her üç senede bir imtiyazı bitlikçe, yenileniyordu. Lâkin zamanla ortaya bir dedikodu çıktı: İsim tasrihine mahal yok.. Bu imiıyazdan bir kaç kişinin fazla paıa kazandıktan ve zengin oldukları kulaktan kulağa söylenmeğe başlandı. Ve dedikodu o raddeyi buldu kı 1939 birine (teşrininde Brezilya sirkelinin imtiyazı bitince, artık yenilenmedi. İşte bu hâdise kahve buhranının başlangıcıdır. Çünkü harp başlayalı bir buçuk ay olmuştu. Vaktİle kahve ithal eden firmalar ortadan kalkmış, sermayelerini başka işlere yatırmış, kahve İhraç eden memleketlerle münasebetlerini kesmişlerdi. Acil olarak bu işi halledecek kimse yoktu. Ticaret Vekili bulunan Nazmı Topçuoğlu derhal memleketteki kahve stokunun mevcudunu tes-bıt ettirttİ. Brezilya şirketi, mukavelesine göre gümrükle her vakit 10 bin , çuval aagaıi slok bulundurmağa . mecburdu. Yapılan araştırmada stok miktarının 30 bin çuval olduğu anlaşıldı, Tüıkiyenin senelik istihlâki 90 bin çuval olduğuna göre harp patladığı zaman 4 aylık kahve ihtiyatımız var demekti. Burada şükranla kaydet-1 mek lâzımdır kı o zamanki Tica- kı ( I"*}!), içinde bir kısım ermaye bulunan karışık bir hükümete bir müracaat Sonradan «Brezilya KaHıve * adını taşıyan bu firma şu c bulunuyordu: kat şirket bu sefer alelade bir komisyoncu rolü oynamıştır. Bu suretle memlekette sekiz aylık kahve stoku toplanmıştır. Şirket feshedilince onun yerine Kahve İthalâtçıları Birliği kurul- du ve Brezilyaya 25 bin çuval kahve ısmarlandı. Hükümet, kahve sıkıntısı olmasın diye böyle çalışırken korkulan buhran başladı.. Bunun sebebini izah etmeden evvel şu noktaya işaret elmek istiyoruz: 1914 - 18 harbinde Osmanlı İmparatorluğu deniz ablukasına ma iuz bulunan tarafa iltihak etmişti.. Bu cihetle deniz yolîle gelecek çay, kahve gibi kolonyal mah sütlerin sıkıntısı çekilmiştir. Çekirdek kahvenin tanesini parma- ğındakj yüzüğe taş yapacak kadar kahve hasretini çekmiş olan eski Cihan Harbi nesli - ki bugün yaş itibarile en fazla kahve istihlâk eden tabakadır . eski sıkıntının verdiği tabii bir şevkle, kenarda, bucakla, kilerde, sandığın dibinde bulunsun diye piyasadan üçer beşer kilo kahve salın almağa başladılar. İşte son kahve buhranının başlangıç noktası budur. Memleket-'.•!.'ı: seneye yakın zaman için normal kahve stoku olduğu halde yer yer kahve azlığı başgös-terdi. Meselâ Istanbulda ve diğer büyük şehirlerimude eski ve varlıklı aileler: —- Dünya bu. belli olmaz ki. şöyle kenarda bulunsun!.. Diyerek bakkallarından mühim miktarda kahve topladılar.. Memleketin muhtelif yerlerinde öbek öbek hareketler başgösle-rince. sahalardaki normal kahve stoku, yavaş yavaş ve gittikçe arlan bir hızla evlerin kilerlerine taşındı ve bu suretle piyasada kahve azaldı. Tiryakiler talâşlan-dı. Ve bunlar bakkallarına: — Sana kilo başına elli kuruş fazla vereyim, bana bir iki kilo buluverl.. Şeklinde teklifler yaptılar.. Elli kuruş, bir liraya, bir Üra iki liraya, derken bej liraya kadar çıktı. Uzak. yakın vilâyetlerde kahve bulunduğunu İşiten açıkgözler oralara telgraf çekerek, a-' dam göndererek, hattâ bazan biz sat giderek oralardaki kahveleri | daha yüksek fiyatlarla satın aldılar. Kalhve çuvalları memleket dahilinde gizli seyahatlere başladılar. Kahve bulamayanlar nohut ve arpa karışığı ile kifafı nef-setmeğe savaştılar. Hakikî çekirdek kahvenin kilosu beş liradan sekiz liraya hattâ - işittiklerimiz i doğru ise _ bazı mıntakalarda | — Mebzul miktarda kah' getirmek.. 2 — Muhtekirlerle mücadel» Bundan sonraki safhaları y rınki yazımızda izah edeceğiz. Aslan TUFAN Peşte panayırı Macar hükûmetile yapılan temas neticesinde iştirakimiz takarrür etti Ticaret Vekâleti tarafından bu sene Avıupanın muhtelif şehirlerinde açılacak olan panayır ve sergilere İştirakimiz karar altına alınmıştır. Bu sergilerde kurula' cak pavıyonların mimarisi modern mimarî ıl. milli ve orijinal Türk üslûbunu kendisinde toplamış olacaktır. İlkönce temmuz ayı içinde Peş-tede açılacak olan beynelmilel panayıra iştirakimiz. Macar hü-kumeule görüşülerek temin edilmiştir. İkinci olaıak ağustos ayın* da Laypzig beynelmilel panayırına resmen ışlırakımız kararlaştırılmıştır. Diğer sergi ve panayırlara da iştirakimiz hakkında icap eden tedbirler peyderpey alın-maktadır. z ghjne Polis Kolejine talebe alınıyor Ankaradakl leyli polis kolejine, emniyet amiri yetlşUrmek Uzcre, orta mektep ve İlse mezunlarından talebe kaydına başlanmıştır. Kahve ve gazinolara kahve temini Şehnmizdckl kahve ve gazino sahiplerinin de kahve alabilmeleri temin edilecektir. Bu gibi kimseler, merbut bulundukları nahiye müdürlüklerine murat sat edecekler ve müracaatları kaymakamlıklar vasıtasilc vilayete arzolunacaktır. Vilâyet, nahiye müdürlüklerince teablt olunan IhUyaçlarma göre kendilerine kahve verecektir, Yağ fiyatları Fiyat murakabe teşkilâtı yağ fiyatlarını yeniden geniş ve esas* lı bir surette tetkike karar vermiştir. Bu iş için muhtaç olduğa fazla memuru muvakkaten ihracat kontrol dairesinden temin edecektir. Tamîr edilecek İlk okullar Belediye yaz tatilinden istifade ederek I 3 . 52 - 62 - 68 inci ilk okulları tamire karar vermiş ve bu işe harcanmak üzere 60 bin lira tahsis etmiştir. Nakîl vasıtalarının kontrolü Dün nakil vasıtalarının kontrolüne devam edilmiş ve nizami hadden fazla yolcu alan bazı otobüsler hakkında şiddetli ceza zabıtları tutulmuş- İş adamlığı [l 0 eni geçen gün bir nikâha '---çağırdılar. Hayret ettim. Hayretim nikâha çağrılışa değil, bu nikâhın oluşuna. Erkeği de tanırım, kızı da. İkisi de gençtir ve uzaktan ak' raba olurlar. Uç senedenberi sevişiyorlardı Fakat bütün taleplere, ısrarlara, delâletlere, rica ve niyazlara rağ. men kızın babası bir türlü delikanlıyı damatlığa kabul etmeğe yanaşmıyordu. Kızın babasını da tanırım. Nargile ve kahve tiryakisi. Sabah namazına kalkar, yatsıyı kıldıktan sonra yatar. Kalkma-sİle yatması arasında bir elinden marpucu, öteki elinden kabve fincanını, diyebilirim kj ancak yemek ve namaz zamanlan bırakır. Aksi mi aksi, lanet mi lanet Burnundan kıl aldırmaz ve bir dediğini asla iki etmez. Kızını dediğim delikanlıya vermemekte inat eden bu adamın gönlü nasıl edildi de nikâha rıza gösterdi? İşte hayretimi mucip olan nokta budur. Nikâh akşamı, davetlisi az bîr aile sofrası tertip etmişlerdi. Ben de davetliler arasında bulunuyordum. Bir aralık damadı bir kenara çekerek kayınpederini nasıl ılın.m muvaffak olduğunu anlatmasını rica ettim. Gözleri parlıyarak: —— Şahsî teşebbüsümle ve iş adamlığımla, dedi. Kendisinin hakikaten müteşebbis ve iş adamı bir genç olduğunu biliyordum amma bu dört kelime muammayı çözemezdi. — Anlat Allah aşkına, dedim. — En hatırlı kimselerin tavassutu, delâleti para etmedi. Nihayet, Fransa cephesi çözüldükten sonra, bir gün memlekette kahvenin azalacağını, nohutlu, arpalı kahveler satılacağını tahmin ederek henüz bol iken bîr çuval âlâ Brezilya kahvesi aldım ve eve attım. Nihayet dediğim devre geldi çattı. Halis kahve tiryakisi olan kayınpederin kıvranmağa, öteye beriye baş vurmağa başladığını, fakat halis kahve bulmağa muvaffak olamadığını bizi-tıkîn. den öğreniyordum. Her kıvrandıkça, görsün inansın diye, kavrulmamış ve çekilmemiş iki kilo kahveyi pakctliycrck gönderiyor d um. Gİt gide benden öyle memnun oldu ki nihayet kızını bile vermeğe rıza gösterdi. Yaşasın teşebbüsü şahsî ve iş adamlığı KÖR KADİ İzmir Akvaryumunda köpek balıklarİle Yunus balıklarına da yer olacak Bu ser.eki izmir fuarında bir akvaryum açılması için trşebbüse glrı-şlldlginl evvelki günkü sayımızda yaz mistik. Öğrendiğimize göre, İzmir Belediye Reisi Doktor Behçet Uz. Münakalat Vekili Cevdet Kerim In-cedayrya bir mektup yazarak. Vekâletin canlı balıklan teşhir için bir balık müzesi (akvaryum) tesis edilerek İzmire hediye edilmesini istemiştir. MUnakalat Vekili, bu taleple alâkadar olmuş ve işi tetkik İçin Vekâletin Su Mahsulleri Müdürü Hidrobio-log Doktor Kemal Bayrakçıyı İzmire göndermiştir. Kurulmasına karar verilmiş olan bu canlı balık mUzesindc İzmlrln ve Ege denizinin bellibaşlı ba lıkları gösterilecektir. Bu arada körfez dışında yakalanacak köpek balıklan için hususi bir hücre yapılacak Ur Buraya zaman zaman dlger canlı balıklar bırakılacak ve canavarlanr. bunlara nasıl hücum ettifil halka gösterilecektir. Yunuı balıklan İçin de hususi bir yer tefrik olunarak bun-lann sayar.ı dikkat olan üreme tarzı belirtilecektir. Akvaryumda makbul balıklarla, ahtapotlar, yengeç, ista-koü, deniz kaplumbağanı vesaire dc canlı olarak teşhir olunacaktır. Akvaryumun yapılmasında en büyük Avrupa hattı Seferlerin tekrar başlaması için Kuleli bargaz - Cesir Mas-tafapaşa hattını biz işleteceğiz Millet mekteplerinden üç milyon vatandaş, mezun oldu Maarif Vekilliği tarafından yeni harflerin kabulünden itibaren millet mekteplerinin verdiği randıman tetkik olunmuş ve bugüne kadar Dç mi) yon vatandaşın bu mekteplerden diploma aldığı anlaşılmıştır. Bu sene. millet mekteplerinin son faaliyet senesi olmuştur. Asansörlerim kontrolü devam ediyor bir çoğu bozuk çıktıgıı tüplerine bunların tumi mühlet verilmiştir. Bu mir olununcıya kadar racaklardır. Çay ve çivi geldi Son günlerde hariçten 12« sandık çay ve 13 ton çivi gelmiştir. Bunlar, fiyatları. Murakabe komisyonu tarafından tesbit edildikten sonra satışa bulunduğu İçin muvakkaten köprüler kurulacaktır. Bu kö kuruluncıya kadar nakil işleri yontar vasıtaslle yapılacaktır. bag! tahl Nüfus işlerinde kolaylık Petrol şirketleri Konyaya nakledildi .Anadolu yakasında yeni ilk okullar açılacak Anadolu yakasında bulunan İlk o-kulların İhtiyacı lâyıklle karşılama- rtk:klerdc bulunmus- Sirkeci - Çekmece hattına sekiz sefer İlâve edildi Pazar günleri Sirkeci — Çekmece hatunda izdihama mani olmak üzere, sekiz fazla tren işletilmesine karar verilmiştir. Tashih yımızda C H. Partisi l iı Klkrı Tüzerin rahatsız ist bir vagonla Istanbula arada tedavi edileceği'hak adlste. serlevha bir sehiv hususi tren diye dizilmis-ıdan dolayı özür dileriz. boşalUnız. martial-detle Tren işlerine aît malûmat Yolcuların tren işlerine alt icap e-den malûmatı alabilmeleri İçin Devlet Demir yollarınca ihdas olunan Dokuzuncu işletme istihbarat bürosu, bu ayın on besinden itibaren faaliyete geçecektir. Pamuk mubayaasını Ofis yapacak Koordinasyon heyeti pamuk müba-yaatının da Toprak Mahsulleri Ofisi tarafından yapılması hakkında yeni bir karar vermiş ve karar VekUler Heyetine arzolunmuştur. İzmir Fuarına 50 bin liralık yardım Ticaret Vekâletinin her yıl İzmir Fuarına yapmakla olduğu 50 bin liıalık nakdî yardım bu sene de yapılmış ve bu meblâğ İzmir Belediye riyaseti emrine verilmiştir. Mallarını gümrükte bekleterek ihtikâr yapan tüccarlar Bazı İthalât tacirlerinin, mallarını gümrük depolarında bekletmek su-retlle fiyatların yükselmesine sebep olacak yeni bir ihtikar usulüne baş vurdukları anlaşılmış ve Fiyat murakabe bUrosu tarafından derhal faaliyete geçilmiştir. Bu şekilde hareket eden bazı müesseseler hakkında a-çılan tahkikat sonra ermek üzeredir. Soruyorlar Hane kiralarının arHırılrnama sı hakkında hükümetçe alınan tedbirlere, bazı ev ve apartman sahiplerinin de mukabil tedbirler haz.rtadıklarını geçende işitmiş, inanmamıştım. Fakat, birkaç gün evvel Lâleli tarafında kiralık bir apartman ariyan bir dostum, bu hazırlığın doğruluğunu t-yit İle kendisine şu yolda bir muvazaa teklifinde bulunulduğunu hikâye elti. «— Apartmanımın bir dairesini on sekîz liraya ki-ralıyacağım. Fakat, kunturatı otuz lira üzerinden yapacaksınız. Abadaki bir senelik fazla farkı peşinen aldığıma dair kun turala imıa edeceğim ve size kunturntı arzu ettiğiniz zaman feshetmek hakkını da vereceğim.» Bunun nc maksatla yppıl* mak istenildiğini izaha hacet yok. Yalnız, bu muvazaayı, sonraki kiracıların zararına o-larak apaDİarın ve bu suretle kiralan:) arttı ılmasını kanunun menedemiyecegi bir çerçeve i-çîne sokanların uçları yanları-na mı kalacak ve bunun için şimdiden bîr tedbir alınmıya-cak mı acaba?,,. Başmuharriri: Ahmet Emîn YALMAN 1 r i c 1 o d : 24136 — TeİRmf VATAN lit VATAVBVI — Ca*?üofttu. Molla Fenarl S. SS 7 TEMMUZ 1941 PAZARTESİ J Fiyatı 5 Kuruş SİYASI SABAH G AZ ET E S Hâdiselerin edebiyatı Mütareke ihtimalleri vesüesile: Suriyenin başlıca limanı Bey Faciadan alacağımız ders Mesuliyetin dağılması esası üzerine dayanan bugünkü kırtasi sistem devam ettikçe böyle facialar daima o-labilir ve mesuliyet sahipsiz olduğu için kabahatliyi bulmak ta mümkün olmaz. Yazan: Ahmet Emin YALMAN fi—Ş) cfah vapuru faciası, mem-¦ * lekette millî bir matem havası yanıttı. Herkes sarsı'.dı, hükümet harekete geldi. Uç komisyon, faciada ihmal olup olmadığını araştıracak, varsa mesulleri meydana çıkaracak. Biz öyle zannediyoruz ki. bu araştırmalar ince tutulursa neticede şu nokta meydana çıkacaktır: Bu facianın asıl suçlusu, memleketteki yanlış mesuliyet telâkkisi ve merkezi bur vasiliğe dayanan dağınık mesuliyet sistemidir. Meselâ. Refah vapuru faciası gibi bir facia oldu. kıymetli canlara kıyıldı, yahut bir proje hatası, bir İhmal, bir düşüncesizlik yüzünden milletin milyon- Suriyede mütareke Bir baltaya kadar imzalanması muhtemel Londra. 6 (A.A.) — Müstakil Fransız ajansının An-karadan aldığı bir habere göre müşahitler bir haftaya kadar Suriyede bir mütareke imza edilirse bunu hayretle karşılamamak icap e-deceğî mütalâasında bulunuyorlar. Daha fazla kan dökülmesine mâni olmak için Suriyede ve daha başka yerlerde noktai nazar teatileri olmaktadır. Fransızlar Ruslarla harp edecek Paris, 6 (A.A.) — Afi ajansı nın bildirdiğine göre dört Fransız partisi. Faşist Fransız birliği. Fran. vrupa medeniyetinin hizmet edecektir. B. Roosevelt Beyaz Sarayda Devletin en mühim erkânıyle görüştü Vaşıngton. 6 (A.A.) — Ruzvett. d On Hyd park lan Vaşlngtona Beyaz Saraya dönmüştür. Ruavclt Beyaz saraya muvasalatını mtlteakıp. milli müdafaa ve harici siyaset yüksek mllşavirlerllo görüşmelerde bulunmuştur. Ruzvelt. ezelimle Hariciye Nazır muavini Sumner Veltos'i. Harbiye Nazırı Stlmson'u, Bahriye Nazır muavini Forreftal'l, ordu genel kurmay başkanı general MarmhaU't. ve Bahriye hareket da İr asi reis muavini Amiral Ingersoll'u kabul etmiştir. Bir Alman hariciyecisi daha intihar etti Nevycr- S (A Al — Nevyork takı Alman konaokMİuk mera urlarından Jul tu* OUo, cumartesi günü banyo o- daanda ısılı olarak bulunmuştur. Doktora göre Julius Otto. Avua-turyaya dönmek hususunda İsteksizlik gesteıiyordu. Hatırlardadır kl, Va-şlngtondakl Alman bUytlk elçiliği memurlarından Mestiz ds geçen salı gü-nil bir tabanca kurşunile İntihar «• misti. TÜRKİYENİN VAZİYETİ Fransız Temps] gazetasi bu başlık a Itındaki makalesinde: Boğazlardan Batum ve Kafkastan bahsediyor Lyon, 6 (A.A.) — Havas (On") A-Janaj bildiriyor: Temps gazetesinde «TUrkİyenin variyeti» baslığı altında yazdıfcı bir makalede «Mat- o Peraot» diyor kl: Uç büyük muharip devlete resmi muahedelerle bağlı bulunan Türkiye, bu muahedelere riayet etmek ve bitaraflığını muha'nza etmek azmindedir. 24 mart 1911 de Ankara Uo Moskova arasında aktedUen tuunsrnanın metnini hatırlattıktan sonra Tempa gazetesi, yazısına çöyle devam ediyor: Bu karşılıklı anlayış ve- bitaraflığın Boğazlar rejimi üzerinde naaıl bir tesir yapacağı dUşUnUlraUstu. Bu hususta ileri sürülen faraziyeler Türk efkarı umumiyetimle şiddetli akisler uyandırmış ve Türk gazeteleri Bo-£azları açmak ve kapamak ancak Ttirklyeyl alakadar eden bir fa? olduğunu yazmışlardı ve hakikat te Türk matbuatının yazdıfcı gibidir. Montrö mukavelesi hükümlerinin çabucak unutulmuş olmasına hayret etmek lazımdır. Bu mukavelenin 20 İnel maddesine gbre Türkiye muharip olduğu takdirde harp gemilerinin Boğazlardan göçmesini münhasıran Tür klye tayin edecektir. Yine ayni muahedenin 21 inci maddesine göre de eğer Türkiye kendini tehdit altında görürse 20 imi madde bükümlerini tatbik edebUecekUr. Bugünkü sarıların TUrklyentn 21 İnci madde hükümlerini İleri sürmesine müsait olıhı&ı inkftr göriirmrz-Maamnflh. hu. Türkiye tarar.odan U. tıiı yj olunan vaziyeti tatmak kolay bir şey de£ddir. (Devamı Sa- S. SİL 2 do) /// 9 İtalyan Generali daha esir Kahire, 6 (A.A.) — Habesâ-tan'da yeniden 9 general teslim olmuştur. Dün yapılan millî küme maçları F. Bahçe 4-Harbiye 7 G. Sar ay 1-M. Spor 0 Dün yapılan Galatasaray - Maııkespor maçının heyecanlı bir safhı dadında yapılan mac | yonada Beşlktaslıli nc kıırsılosrruiM nih.ı- zandılar. Dün Fener larl. mllU kÜl yeUenınlf uluynr. Devamlı bir ya*- I mııra rafinıen Fener stadını yine ol- ratı dukca mühim bir seyirci kütlesi dol- kin durmuş bulunuyordu. dul Dün yapılan karşılaşmalarda Fe- bir nerbahee Harbıyeyl 4 — 1, Galata- çık ¦aray ds v.u 1 — 0 mağlûp çUr etti. Bu suretle r.. hay etlenen şampi- Feı ?dcn b (Den ik ve UçüncUlUk va-akalardakl alâkayı olr havaya ragmen, bir kütlenin toplan- ıray. Maske nusabakada ıra'farlarını ynayaıııadı-JSU 8 te) Fransa- Devlet Sekreteri Türkiye seyahati hakkında nazırlar heyetine malûmat verdi Vichy, A (AA.) — Fransız Nazırlar heyeti, dun akşam bir toplanb yapmıştır. Toplantıdan sonra nesredUen tebliğe göre, devlet sekreteri Benolst . Me-chin. Ankaruyı ziyareti hakkında malumat vermiştir. Amiral Darlan. Dahiliye Nazın sıfatUc. umumi İdarelerde komünist tahrikatı İle mücadele İçin alınan ted birleri anlatmış ve bundan başka 14 temmuz milli bayramının kutlanmaı hakkında İttihaz n-lunan tedbirleri bildirmlftir. Alman . Sovyet harekâtını gösterir harita Almanlara göre | Suriye harbi Kayba işgal edildi lı Zahir Han, parlamentonun dördüncü teşrii devresinin İkinci İçtima yılını açarken söylediği nutukta, Af-ganistanın, bu harpte tamamllc bitaraf kalmak azmini tebarüz ettirmiştir. Hataya Türk ordusunun girişi Bu mes'ut yıldönümü Hatayda merasimle kutlulandı İskenderun, b (lluıusî) — 5 Temmuz Türk utdularının Hataya girıı günü olduğundan dün laken-derunda buyuk tezahürat yapılmıştır. Sehır baştanbaşa bayraklarla süslenmiş. Halkevınde bir toplantı yapılarak nutukla lenmıştır Akşam bir balo mistir. Stalin hattında Harekât plân mucibince devam ediyor Şimdiye kadar 300.000 esir alındı / günde 281 Sovyet, 11 Alman tayyaresi tahrip edildi Berlin, 6 (A.A.) — Alman orduları başkumandanlığının tebliğinde dun; mu kl: Şarkta askeri harekat «Stalln hattı denilen hatla karsa muayyen plan mucibince devam etmektedir. 22 hazirandan 5 temmuza kadar a-lınan esirlerin miktarı yuvarlak hesap 300 bım bulmuştur. Alman hava kuvvetleri, düşman kıtaat tecemmülerine ve düşman kol (Devamı: Na. A, SU. 1 1«) /+/ Müttefikler, Damur ırmağını geçerek Beyruta yaklaştılar Petrol borusunun 4 numaralı istasyonu da alındı Kahire. 6 (A.A.) — Reuterîn bildirdiğine göre, müttefik kttala. ıın muhtelif kolları Beyruta bîr taraftan 16 kilometre, diğer ta' raftan da 25 kilometre yaklaşmışlardır. Kayba işgal edilmiştir. Müttefiklerin sol cenahı yeni kıtalarla takviyr edilmiştir. İngiliz tayyareleri Baalbek mı makasında tayyare meydanını bombalamışlar ve yerdeki bir çok tayyarelere isa. betler olmuştur. İngiliz tayyareleri Beyruta az bir mesafede muhtelif Vichy vapurlarını da bombalamışlardır. (Dovamı vı :.. u ı, da) Sovyetlere göre Dvina nehrinde Binlerce ceset, tank, tayyare yatıyor Elli Alman tankı tahrip edildi Bir günde 61 Alman, 29 Sovyet tayyaresi düşürülaü Moskova. 6 (A.A.) — Kızıl-ordunun bu sabahki tebliği: S temmuz gecesi Ostrof. Po-lostease ve Borisof ve Novograd ve Lınak istikametlerinde ve Be-sarabya mıntakasında muharebeler bütün şiddetüc devam etmaş-t". Diğer istikametlerde cephenin diğer kısımlarında mevziî ehemmiyeti haiz muharebeler ve gece (Devamı Sa. 6. OL 1 do) y /y HARP VAZİYET Mesele, derinliğine alınacak tertibatın inceliğindedir I) Alman fevkalâde tebliği hulâsası: Yazan: İHsaıı BORAN I takasında mukabil taarruza geçen . kıtalarımız şiddetli muharebelere i girişmiştir. Düşmanın zayiatı ağır. ' dır, çok miktarda tank, kamyon Minsk civarında muhasara e- |c taarruza geçen ordularımız düş- ve tayyare kaybetmiştir. Lok mın. dilmiş bulunan Sovyet ordusun- manı şehrin cenubuna atarak ağır1 takasında düşmanın bütün hü-zayiat verdirmiş ve 140 tank tah- cumları «ardedUmİş ve 50 tank * ı j- t- «_k- r»____tahrip edilmiştir. Tarnapot mın- np etmişlerdir, darbı Duna yı , ¦ . ... . \ r ^ j», takasında, düşmanın tank ve mo- geçmeğe muvaffak olan düşman ,ür|ü birliklerle cenub, doğru kıtalarımızın mukabil taarruzla- i yapmak istedikleri bir yarma kı-Ostrovsk istikametinde şiddet- | rile geri atılmıştır. Bobruisk mın-1 (Devamı Sa. 8, Su. 1 da) dan 20 bin kişi siyasî komiserle rini Öldürdükten sonra ordudan firar etmişlerdir. 2) Sovyet tebliği hulâsası: Yazan: Yakup Kadri Karaosmanoğ'u Yazısı 3 üncü suyfamızda TATAN i__i T-7. S4T Eyiipîü Halidin Maceraları Uçurum kenarında Yosmaların üçünün de saçlarını bileğime dolamıştım Anlatan: Eyüplü Halid — 5 — Yazan: Mim Sıfır cn, bu kadının bu maksada meye mecbur etmek İçin o g anlamakla hiç letde. verdiği paranın mikla yanıp tutuştuğunu güçıuk çekmemiştim. Bilâkis sevdaya burüı..İu'düğü hırsını, gösterdiği sevgiye inanır, mukabele cdeı g^bı göıünerek. habire koruk le.T.ıslim. Söylemeğe lüzum yok ki. bu vaziyetten çok istifade etmiş, beni »oymak için çırpınan bu gunahkâı kadını, dilediğini anda ağıma düşecek bir hale getirmiştim. Bu kadınla »evijuğımizi sanan, lat. kıskançlıklarından bana diş azaltmalıydı. I lıç şüphe yok kı, bu vaziyette kendi şerefini olsun kuıtarmak kayguaıle bir müddet sonra, pek hakiı olarak beni evlâtlıktan da silkip atacak, kesesinin ağzını büsbütün kapıyacaktı Ve ben. arlık mukadderatın cereyanıra tamamile kapılacak' tim. Vaziyetimi korumak, rezil ve maskera olmamak için ahlâk hudutlar nı biraz daha asacaktım. Belki de, şeref ve namus mefhum | laıını ebediyen unutacak, hırsız- gıcırdatanlar, bizim, ayni ipte oy. Siyan .ki canbaz olduğumuzu Mc va-maya mecbur kalacaktım, farkedemiyen gafillerdi. iste. Ogün fen butun bunlar, dusuıje-bu kadın da onlardan biri ve be- bilmekle beraber bir turlu yolunun kendisini sevdiğime inanma- rnu deg.stıremıyo.dum. Tesı:ıne sı itibarile de. hiç şüphesiz ki gaf- davana.- ad.gım b.ı letinde hepsinden ileri idi. Sebe- I daıma 'llvo'' . bu bulaşık maceraya doğru sürüklüyordu. Nitekim, az bİT zaman sonra , ı bendeki paralar suyunu çekmeye basa kahr. r.ras.ra da araba ile ge. j ^ ^ ^ ^ çıma ger.p yüzünü buruşturmuştu. bini anlatayım: Bu haspa ile hemen her gün bas ce seyranlarına çıkardık. Kurnaz kadın beni biran evvel kafeslemek için uğraşır ve daima bir pamuk kedi sıcaklığı ve yumuşaklığı ile bana sokulur, sırnaşııd:. Ve s:k sık sorardı: — Halır. beni bu günahkâr hayattan ne vakit kurtaracak ve beni meşru bir zevcen olarak babana ve akrabalarına ne zaman tanıtacaksın r*., O, bu suali sormakta haklı idi. Ben fırsat buldukça bu tatlı mavalları tekrar tekıar ona okur. Korktuk'.anm muhakkak başıma gelecekti. Bunun için bir an evvel İyi, kötü bir kaıar vermek, ya nedametle baba evine dönmek ya da, düştüğüm yolda İsrarla yürümek gerekti. Başkaca kurtuluş çaresi yoktu. Ne yazık ki, ben i- kinci ca evlenme ve na dokunuı nanmamak yoklu. Çün içmeyi, gez ler için kâfi darr.aı p eğlenmeyi buluyordum. Hır. »ncak daha u kainden m bu rekûn ). her ırmuş uyOT, t kıv- Sırası gelmişken şunu da söy.ı-yeyim ki, bu kadına karşı oynadığım oyunun tıpkısını Benli Makbule ile Sarı Leylâya da oynuyor, ayrı ayrı ve birbirinden habersiz ayni mavallar, ayni valilerle ikisini de maharetli bir kuk iacı becetık.ıiığılr oynatıyor ve °* yalıyordum. Saçları gibi akılları da kısa oktn bu aç gözlü günahkâr haspalar da. tıpkı öteki gibi bana karşı birer sevda cephesi almış, toyluğumdan istifade ile akıllarınca beni soymağa kalkmış lardı. Bana evlerini, hatla mahremiyetlerini pervasızca açmışlar, yemleme kabilinden önüme biraz da para saçmışlardı. Halbuki, ben bunların hepsine boş veriyor, fakat, vaziyet İcabı üçüne de ayrı ayrı çılgınca birer alâka gösterıyoıdum. Akıllarını başlarına getirmek, başıma örmek istedikleri çorapları kendilerine çok ağıra mal etmek için bir tilki sinsiliği ile zaman bekliyor ve fır. sat gÖzlüyordum. Maksadım, bir çalımına getirip bîr gün üçünü birden yere vurmak, bolca bir dünyalığa kavuştuktan sonra Is-•tanbuldan savuşmaktı. Çünkü, bunu yapmağa birçok sebeplerden dolayı mecburdum. Bu sebeplerin en mühimi, gönderdiği haberlerin ve verdiği na-sihatları.ı bana kâr etmediğini gören talihsiz babamın, beni için. de yuvarlandığım iğrenç hayalı terketmeğe, aile bucağ ına don' URUMUN KENARINDA paıal : da Bu- r yosma lazıma nu da bulmakta hiç zorluk çekmemiştim. Az zamanda fevkalâde güze! ve genç bîr dul ele geçir mis. fakat, o günlerde henüz dilediğim yola pek getirememiştim, (Arkası var) SORUNUZ SÖYLİYELİM Taharri memurluğu l'_ Mackada Hırhtlyadls apart Diaıunda Bay Cahit Girgin »örüyor. Taharri memuru ulahUmek hin »uhuleUl btr jet tar mıdır te a« gibi \a»ıf »e şartlar Uıtmdır?. Cevap — Anladığımıza göre sız ya çocuksunuz ya da yazı ve üslubu çocukça bir klnueslniz. Şayet bir cocuksaııız ve taharri memurluğuna merakınız sinemalardan a-lınan İlhamların neticesi İse, mesela bir gang İslerliğe degll de taharri memurluğuna heves etmenizi takdirle karşılarız. Ancak, sordu Junuz suhuletll yolu, stil iyice tanımadan ve tahsil derecenizi anlamadan, tarif etmek imkanı yoktur. Şayet yasça büyükseniz, »unu iyi biliniz kl yazınız ve üslubunuz heves eltigmlz vazifeye kifayet et mlyecek derecede basittir. 2 — Ayaepaşada Cami »»kafin-da Emekli Bay Ahdullah kıtı Seniha ı.ullıı -¦¦nı ...i . Sakudaııe talim ıı.imi yapılır?,. Cevap — İki kilo halis koyun eutunU bir tencere ile harlı bir a-teşc koyunuz. Kaymak yapmaması İçin ara sıra karıştırınız. Kaynamağa başlayınca yarım kilo şeker katınız ve karıştırmağa devam ediniz. Şeker eriyince tencereyi hafif ateşe alınız. Bu Birada lırarak baklara 5 EH t ft MA8E&L&&İ Kahve buhranı Buhrana sebep geçen Cihan Harbinde ki neslin telâşıdır Evvelâ şunu sormak isteriz: — Memlekette kahve buhra r mir Yok mu? — Yoktur!.. Çünkü memlekette knfı miktarda kahve vardır. — Buhran vardırl.. Çünkü... İşte bu yazımızla niçin buhran olduğunu anlatmak islıyoıuz. Bu mevzuu elıaflıca anlamak için zaıuri olarak kısa bir laııhçe yap mak lâzım geliyor: Meşhur 1929 iktisadi buhranı başgöaterdıği zaman her yerde olduğu gibi bur.a karşı bizde de tedbirler alınmağa başladı. Ted-birlcıın esası şu idi: Mala mal ile mukabele etmek.. Yanı ancık biz den mal alanlardan mal satın almak... O sıralarda bütün dünya bir döviz mücadelesine girmişti. Herkes ecnebi parası ele geçilmek, altın kazanmak ve Ucaıct muvazenesini lehte kapamak için bu.bu usule başvuruyordu. Fazla ihracat yapmak modası almış yürümüştü. İthalât mümkün mertebe az yapılacaktı. Bunu başaramayan devletler . ki ba*ta İtalya ve İsviçre gelir... Bunlar da muazzam bir turizm propagandasına koyularak ticaret muvazenelerini seyyahların geliri ile kapamak, halta aşmak yolunu (uttular.. Bazıları, (-ki Fransa ve Almanya en başta gelir-) bunlar da kontenjan, klering ve takas gibi teıtiplere müracaat ettiler. Biz dc kendi muvazenemizi bulmak için ayni 'o!a girdik. İhracatı teşvik, ithalâtı takyit yoluna döküldük. İşte kahve meselesi ilk defa o zaman başladı. Kahvemiz Brezilyadan geliyordu. Herkes şu suali sordu: — iyi ama Brezilya bizden ne alıyor} 'poğruydu, bu Cenubi Amerika memleketi bizden hiç bir mal almıyordu. Yapılan tetkiklerde Brezilyanın dalyadan ve Is. panyadan zeytinyağı, ham maden gibi »eyler aldığı anlaşıldı. O halde biz de Brezilyaya satabilir ve böylece açığımızı kapata- — Bize kahve ithal hakkını ve. ı. Türk malı mukabilinde Bıe-yadan memlekete kahve Betilim.. Mesele döviz ve memleket enfaali bakımından incelenince iıüldü ki teklif, esas İtibarile akul bir tekliftir. Gerçi «'ek kahve ithalâtını yapanlar bir iki yabancı firmadan ibaretti. Şirket Cenova ve Ilavr gibi bellibaşlı Avrupa piyasalarını esas tutacak ve sif üzerinden yüzde on kâr a-lacaktı, Bu şirket, çalışmağa başladı. Brezilyada Türk malını satıyor, bize dc bol bol kahve getiriyordu.. Şirketin her üç senede biı imtiyazı bitlikçe, yenileniyordu. Lâkin zamanla ortaya bir dedikodu çıktı: İsim tasrihine mahal yok.. Bu imtiyazdan bir kaç kişinin fazla paıa kazandıktan ve zengin oldukları kulaktan kulağa söylenmeğe başlandı. Ve dedikodu o raddeyi buldu kı 1939 birine iteşıın inde Bıezilya şirketinin imtiyazı bitince, aılık yenilenmedi. İşle bu hâdise kahve bühtanının başlangıcıdır. Çünkü harp başlayalı bir buçuk ay olmuştu. Vaktİle kahve ithal eden firmalar ortadan kalkmış, sermayelerini başka işlere yatırmış, kahve İhraç eden memleketlerle münasebetlerini kesmişlerdi. Acil olarak bu işi halledecek kimse yoktu. Ticaret Vekili bulunan Nazmı Topçuoğlu derhal memleketteki kahve stokunun mevcudunu les-bit ettiıtti. Bıezilya sirkeli, mukavelesine göre gümrükle her vakit 10 bin , çuval aagaıi slok bulundurmağa . mecburdu. Yapılan araştırmada stok miktaııntn 30 bin çuval olduğu anlaşıldı, Tüıkiyenin senelik istihlâki 90 bin çuval olduğuna göre harp patladığı zaman 4 aylık kahve ihtiyatımız vaı demekti. Burada şükranla kaydet-1 mek lâzımdır ki o zamanki Tica- kı 11"*}!), içinde bir kısım ermaye bulunan karışık bir hükümete bir müracaal Sonradan «Brezilya KihSve * adını taşıyan bu firma şu c bulunuyordu: kat şirket bu sefer alelade bir komisyoncu rolü oynamıştır. Bu suretle memlekette sekiz aylık kahve stoku toplanmıştır. Şirket feshedilince onun yerine Kahve İthalâtçıları Birliği kurul- du ve Brezilyaya 25 bin çuval kahve ısmarlandı. Hükümet, kahve sıkıntısı olmasın diye böyle çalışırken korkulan buhran başladı.. Bunun sebebini izah etmeden evvel şu noktaya işaret etmek istiyoruz: 1914 . 18 harbinde Osmanlı İmparatorluğu deniz ablukasına ma ruz bulunan tarafa iltihak etmişti.. Bu cihetle deniz yolîle gelecek çay, kahve gibi kolonyal mah sütlerin sıkıntısı çekilmiştir. Çekirdek kahvenin tanesini parma- ğındakj yüzüğe taş yapacak kadar kahve hasretini çekmiş olan eski Cihan Harbi nesli - ki bugün yaş itibarile en fazla kahve istihlâk eden tabakadır . eski sıkıntının verdiği tabii bir şevkle, kenarda, bucakta, kilerde, sandığın dibinde bulunsun diye piyasadan üçer beşer kilo kahve satın almağa başladılar. İşte son kahve buhranının başlangıç noklası budur. Memleket-'.-!.'ı: seneye yakın zaman için normal kahve stoku olduğu halde yer yer kahve azlığı başgös-terdi. Meselâ Istanbutda ve diğer büyük şehirlerimizde eski ve varlıklı aileler: —- Dünya bu. belli olmaz ki. şöyle kenarda bulunsun!.. Diyerek bakkallarından mühim miktarda kahve topladılar.. Memleketin muhtelif yerlerinde öbek öbek hareketler başgösle-lince. sahalardaki normal kahve stoku, yavaş yavaş ve gittikçe artan bir hızla evlerin kilerlerine taşındı ve bu suretle piyasada kahve azaldı. Tiryakiler talâşlan-dı. Ve bunlar bakkallarına: — Sana kilo başına elli kuruş fazla vereyim, bana bir iki kilo buluverl.. ı Şeklinde teklifler yaptılar.. Elli kuruş, bir liraya, bir lira iki liraya, derken beş liraya kadar çıktı. Uzak. yakın vilâyetlerde kahve bulunduğunu İşiten açıkgözler oralara telgraf çekerek, a- ' dam göndererek, hattâ bazan biz zat giderek oralardaki kahveleri | daha yüksek fiyatlarla satın aldılar. Kahve çuvalları memleket dahilinde gizli seyahatlere başladılar. Kahve bulamayanlar nohut ve arpa karışığı ile kifafı nef-setmeğe savaştılar. Hakikî çekirdek kahvenin kilosu beş liradan sekiz liraya hattâ - işittiklerimiz i doğru ise _ bazı mıntakalarda | — Mebzul miktarda kah' getirmek.. 2 — Muhtekirlerle mücadel» Bundan sonraki safhaları y rınki yazımızda izah edeceğiz. Aslan TUFAN Peşte panayırı Macar hükûmetile yapılan temas neticesinde iştirakimiz takarrür etti Ticaret Vekâleti tarafından bu sene Avrupanın muhtelif şehirlerinde açılacak olan panayır ve sergilere İştirakimiz karar altına alınmıştır. Bu sergilerde kurula' cak pavıyonların mimarisi modern mimarî ıl. milli ve orijinal Türk üslûbunu kendisinde toplamış olacaktır. İlkönce temmuz ayı içinde Peş-tede açılacak olan beynelmilel panayıra iştirakimiz. Macar hükûmetile görüşülerek temin edilmiştir. İkinci olarak ağustos ayında Laypzig beynelmilel panayırına resmen iştirakimiz kararlaştırılmıştır. Diğer sergi ve panayırlara da iştirakimiz hakkında icap eden tcdbiılcr peyderpey alınmakladır. z gojne Polis Kolejine talebe alınıyor Ankaradaki leyli poll* kolejine, emniyet amiri yetiştirmek üzere, orta mektep ve İlse mezunlarından talebe kaydına başlanmıştır. Kahve ve gazinolara kahve temini Şehrim izdeki kahve ve gazino sahiplerinin de kahve alabilmeleri te-ın r. edilecektir. Bu gkbl kimseler, merbut bulundukları nahiye müdürlüklerine müracaat edecekler ve müracaatları kaymakamlıklar vasıtasilc vilayete arzolunacaktır. Vilayet, nahiye müdürlüklerince tesblt olunan ihtiyaçlarına göre kendilerine kahve verecektir, Yağ fiyatları Fiyat murakabe teşkilâtı yağ fiyatlarını yeniden geniş ve esas* lı bir surette tetkike karar ver-mİşlir. Bu iş için muhtaç olduğa fazla memuru muvakkaten ihracat kontrol dairesinden temin edecektir. Tamîr edilecek İlk okullar Belediye yaz tatilinden istifade ederek I 3 . 52 - 62 - 68 inci ilk okulları tamire karar vermiş ve bu işe harcanmak üzere 60 bin lira tahsis etmiştir. Nakîl vasıtalarının kontrolü Dün nakil vasıtalarının kontrolüne devam edilmiş ve nizami hadden fazla yolcu alan bazı otobüsler hakkında şiddetli ceza zabıtları tutulmuş- İş adamlığı [l 0 eni geçen gün bir nikâha '---çağırdılar. Hayret eltim. Hayretim nikâha çağrılışa değil, bu nikâhın oluşuna. Erkeği de tanırım, kızı da. İkisi de gençtir ve uzaktan akraba olurlar. Uç senedenberi sevişiyorlardı Fakat bütün taleplere, ısrarlara, delâletlere, rica ve niyazlara rağ. men kızın babası bir türlü delikanlıyı damatlığa kabul etmeğe yanaşmıyordu. Kızın babasını da tanırım. Nargile ve kahve tiryakisi. Sabah namazına kalkar, yatsıyı kıldıktan sonra yatar. Kalkma-sİle yatması arasında bir elinden marpucu, öteki elinden kabve fincanım, diyebilirim ki ancak yemek ve namaz zamanlan bırakır. Aksi mi aksi, lanet mi lanet Burnundan kıl aldırmaz ve bir dediğini asla iki etmez. Kızını dediğim delikanlıya vermemekte inat eden bu adamın gönlü nasıl edildi de nikâha rıza gösterdi? İşte hayretimi mucip olan nokta budur. Nikâh akşamı, davetlisi az bîr aile sofrası tertip etmijlerdi. Ben de davetliler arasında bulunuyordum. Bir aralık damadı bir kenara çekerek kayınpederini nasıl ılın.m muvaffak olduğunu anlatmasını rica ettim. Gözleri parlıyarak: —— Şahsî teşebbüsümle ve iş adamlığımla, dedi. Kendisinin hakikaten müteşebbis ve Uj adamı bir genç olduğunu biliyordum amma bu dört kelime muammayı çözemezdi. — Anlat Allah aşkına, dedim. — En hatırlı kimselerin tavassutu, delâleti para etmedi. Nihayet, Fransa cephesi çözüldükten sonra, bir gün memlekette kahvenin azalacağını, nohutlu, arpalı kahveler satılacağını tahmin ederek henüz bol iken bîr çuval âlâ Brezilya kahvesi aldım ve eve attım. Nihayet dediğim devre geldi çattı. Halis kahve tiryakisi olan kayınpederin kıvranmağa, öteye beriye baş vurmağa başladığını, fakat halis kahve bulmağa muvaffak olamadığını bizimkin, den öğreniyordum. Her kıvrandıkça, görsün inansın diye, kavrulmamı; ve çekilmemiş iki kilo kahveyi pakctliycrck gönderiyor d um. Gİt gide benden öyle memnun oldu ki nihayet kızını bile vermeğe rıza gösterdi. Yaşasın teşebbüsü şahsî ve i| adamlığı KÖR KADI İzmir Akvaryumunda köpek balıklarİle Yunus balıklarına da yer olacak Bu ser.eki izmir fuarında bir akvaryum açılması İçin teşebbüse glrı-şlldlginl evvelki günkü sayımızda yaz mistik Öğrendiğimize göre, İzmir Belediye Retsl Doktor Behçet L'z. Münakalat Vekili Cevdet Kerim In-cedayıya bir mektup yazarak. Vekâletin canlı balıklan teşhir için bir balık müzesi (akvaryum) tesis edilerek İzmire hediye edilmesini istemiştir. Münakalât Vekili, bu taleple alakadar olmuş ve işi tetkik İçin Vekâletin Su Mahsulleri Müdürü Hidrobio-log Doktor Kemal Bayrakçıyı İzmire göndermiştir. Kurulmasına karar verilmiş olan bu canlı balık müzesinde İzmirln ve Ege denizinin bellibaşlı ba tıkları gösterilecektir. Bu arada körfez dışında yakalanacak köpek balıklan için hususi bir hücre yapılacak Ur Buraya zaman zaman dlger canlı balıklar bırakılacak ve canavarlanr. bunlara nasıl hücum ettiği halka gös-terıleceklir. Yunus balıklan İçin de hususi bir yer tefrik olunarak bun-lann şayanı dikkat olan üreme tarzı belirtilecektir. Akvaryumda makbul balıklarla, ahtapotlar, yengeç, ista-kos, deniz kaplumbağanı veuulrc dc canlı olarak teşhir olunacaktır. Akvaryumun yapılmasında en büyük Avrupa hattı Seferlerin tekrar başlaması için Kuleli burgaz - Cesir Mus-tafapaşa hattını biz işleteceğiz Millet mekteplerinden üç milyon vatandaş, mezun oldu Maarif Vekilliği tarafından yeni harflerin kabulünden İtibaren millet mekteplerinin verdiği randıman tetkik olunmuş ve bugüne kadar uç mi) yon vatandaşın bu mekteplerden diploma aldığı anlaşılmıştır. Bu oenc. millet mekteplerinin son faaliyet senesi olmuştur. Asansörlerim kontrolü devam ediyor bir çoğu bozuk çıktıgıı hiplcriııe bunturın tumi mühlet verilmiştir. Bu mir olununcıyu kadar racaklardır. Çay ve çivi geldi Son günlerde hariçten 12« sandık çay ve 13 ton çivi gelmiştir. Bunlar, fiyatları. Murakabe komisyonu tarafından tesbit edildikten sonra satıma bulunduğu için muvakkaten köprüler kurulacaktır. Bu kü kuruluncıya kadar nakil işleri yonlar vasıtaslle yapılacaktır. bag! lahl Nüfus işlerinde kolaylık Petrol şirketleri Konyaya nakledildi .Anadolu yakasında yeni ilk okullar açılacak Anadolu yakasında bulunan ilk o-kulların İhtiyacı lâyıklle karsılama- rtk:klerdc bulunmus- Sirkeci - Çekmece hattına sekiz sefer İlâve edildi Pazar günleri Sirkeci — Çekmece hattında izdihama mani olmak üzere, sekiz fazla tren işletilmesine karar verilmiştir. Tashih yımızda C H. Partisi l iı Klkrı Tüzerln rahatsız ist bir vagonla Istanbula arada tedavi edileceği'hak adlste. serlevha bir sehiv hususi tren diye dizilmiş-ıdan dolayı özür dileriz. boşaltınız. martial-detle Tren işlerine aît malûmat Yolcuların tren işlerine alt icap e-den malûmatı alabilmeleri İçin Devlet Demir yollarınca ihdas olunun Dokuzuncu işletme istihbarat bürosu, bu ayın on besinden itibaren faaliyete geçecektir. Pamuk mubayaasını Ofis yapacak Koordinasyon heyeti pamuk müba-yaatının da Toprak Mahsulleri Ofisi tarafından yapılması hakkında yeni bir karar vermiş ve karar VekUler Heyetine arzolunmuştur. İzmir Fuarına 50 bin liralık yardım Ticaret Vekâletinin her yıl İzmir Fuarına yapmakta olduğu 50 bin liralık nakdî yardım bu sene de yapılmış ve bu meblâğ İzmir Belediye riyaseti emrine verilmiştir. Mallarını gümrükte bekleterek ihtikâr yapan tüccarlar Bazı İthalât tacirlerinin, mallarını gümrük depolarında bekletmek su-retlle fiyatların yükselmesine sebep olacak yeni bir ihtikar usulüne baş vurdukları anlaşılmış ve Fiyat murakabe bUrosu tarafından derhal faaliyete geçilmiştir. Bu şekilde hareket eden bazı müesseseler hakkında a-çılan tahkikat sonra ermek üzeredir. Soruyorlar Hane kiralarının arttırılmama sı hakkında hükümetçe alınan tedbirlere, bazı ev ve apartman sahiplerinin de mukabil tedbirler haz.rtadıklarını geçende işitmiş, inanmamıştım. Fakat, birkaç gün evvel Lâleli tarafında kiralık bir apartman ariyan bir dostum, bu hazırlığın doğruluğunu t-yit İle kendisine şu yolda bir muvazaa teklifinde bulunulduğunu hikâye etti. «— Apartmanımın bir dairesini on sekîz liraya ki-ralıyacağıra. Fakal, kunturatı otuz lira üzerinden yapacaksınız. Abadaki bir senelik fazla farkı peşinen aldığıma dair kun turata imıa edeceğim ve size kunturntı arzu ettiğiniz zaman feshetmek hakkını da vereceğim.» Bunun ne maksatla yppıl* mak istenildiğini izaha hacet yok. Yalnız, bu muvazaayı, sonraki kiracıların zararına o-larak ^apacıların ve bu suretle kiralan:) arttı ılmaum kanunun menedemiyecegi bir çerçeve i-çîne sokanların uçları yanları-na mı kalacak ve bunun için şimdiden bîr tedbir alınmıya-cak mı acaba?,.. Başmuharriri: Ahmet Emin YALMAN T rleion: ìli M — TeigTaf VATAN tot. VATANFV1 — C*»mlntra. MolU Fenart 8. S3 8 TEMMUZ 1941 SALI Ryatı 5 Kuruş SİYASİ SABAH GAZETESİ Yıl: I — Sayı: 316 Millî Piyango dün çekildi Kazanan numaralar 2 nci sayfamızdadır Refah faciası şehitlerinin Aziz hatıraları için dün iki matem ihtifali yapıldı Yegâne tesellimiz bu kahraman Türk çocuklarının vatan uğrunda vazifelerini yaparken şehit düşmüş olmalarıdır Refah faciası »ehilleri İçin denize alılacak çelenklcr Bundan on beş gün kadar evvel. bir pazartesi gecesi. Mersinden t«- kcnderiyeye hareket eden bir gemimiz ve onun içinde bulunan yüzlerce kahraman vatan evladı, hain bir tor Mlln ani sademesile Akdemim mav tulan arasına gömülerek kayboldu- lar. Evet İS gün evvel karanlık bir gecede Akdentzin dalgalan arasında hayatlarım söndüren bu kahraman evlatlur. Mersinden ayrıldıkları gün. muhakkaktı ki. asırlarca evvel, bir Türk gölU hal.r.e konan Akdenlzde, dedeleri. Barbaroslar, Turgutlar. Ptrl reisler gibi korku demlen şeyi akılla-rina bile getirmıyorlardl. Onların bildikleri ve yapmağa çalıştıktan yegane şey. kendilerine verilen emirdi. Türk ordusunu. Türk donanmasını velhasıl Türk varlığını kuvvetlendirmek İçin verilen her emir onlarca mukaddesti. Onlar bu mukaddes vazifenin kurbanı oldular. Evet. bundan on beş gün ewrl kah be bir torpile kurban giden kahraman şeh iti erimizin yüksek hatıralarını tebcılen dün sabah şehrimizde harın bir ihtifal yapıldı. Sabah saat on buçuğa yaklaşıynr" dıı. Koaımpaşada, Deniz Komutanlığı (Devamı 8a. 6, Su. 1 do) . . Refah faciası kurbanlan için yapılan ihtifalde sefam resmi yapılıyor Yakın sulh ümitleri var mı ? Almanya, gönül hoşluğuna dayanır bir dünya nizamına İştirake karar vermedikçe ve demokrasi âleminin beklediği teminatı göstermedikçe sulh yolu a-çılamaz. Almanlara göre Yazan: Ahmet Emin YALMAN ulh yakındır. Almanya Rusyaya hücum etmekle ve bolşevizmi yıkmıya çalışmakla bu kapıyı açmıştır.» Almanyanın son taarruzu başladıktan sonra böyle bir İlmide kapılanlar eksik olmuyor. Fakat ümitleri, duydukları sulh arzusunun neticesi midir, yoksa ortalıktaki hakikî imkânların bir ifadesi midir? Bu cihet münakaşaya muhtaçtır. Şurasına şüphe yok ki, İngiltere ve Amerikada. nazi ve komünizm siyasi mezheplerinin kavgaya tutuşmasından memnun olanlar vardır. Kendi akidelerine göre. bunlardan kimi Almanya tarafının, kimi Rusyanm bu mücadeleden ünlün çıkmasını istiyorlar. Fakat Almanya, komünizmin ana ocağına hücum etti vc bunu «medeniyete hizmet etmek» iddiasile yaptı diye IngiU tere ve Amerikanın derhal Alman yaya el uzatacaklarını far-zetmek ingilizlerle. Amerikalıların ne sebeple Almanlara husumet duyduklarını tamamılc hatırdan çıkarmak olur. Eğer İngilterenin, Almanyanın ilk hamlede kendisine do-kunmıyacagma ve Rusya ile uğraşacağına bakarak hoşnutluk duyması lâzım gelseydi kendi zaafını ve Almanların kuvvetini pek iyi bildiği halde harbe atılmazdı. B. Chamberlain'ın sulh diye çıldırmasına rağmen İngiltere, harbi göze almış ve Amı-nkadakl şiddetli mukavemetleri kırarak Amerikalıları arkasına kalabilmiştir. Çünkü, Alman askeri kudretinin sözüne inanmak caiz olmadığına, bu kudretin gözüne kestireceği her hedefe ilk fırsatta saldıracağına kaildir. İngiltere bu esaslı ve (Davamı: tsa. 6, SU, 7 sM — Besarabyada Rus mukabil taarruzları püskürtüldü Ukraynada Rus ric'ati devam ediyor 400 Rus tayyaresi Almanlar taralından düşürüldü 15 tank, 20 kamyon tahrip edildi Berlin. 7 (A.A.) — Alman oıdular! başkumandanlığınla teb. Ugı: Beaaıabyad* Alman ve R'i-men kıtalan düşmanın mukabil taarruzlarını tardettıkten sonra ilerlemeğe devam etmektedirler. Bukovina mıntakasında Rumen kıtaları ve bu mıntaksnın şimali garbisinde Macar kıtaları Dniyes-ler nehrinin yukarı mecrasına var. mıstardır. Çernovıç işgal edilmiş' Ur. Gaüçyada SerhVın ıleraunde-kı cephede düşmanın takibine de. vam edilmektedir. Prspet bataklıklarının şimalinde Alman ordu* ¦unun birlikleri ilerlemekte, Dnı-yeper ve Dvina'nın yukarı mecra, »ı istikametinde uzanan cephede Çarpışmaktadırlar. Atman . Finlandiya kıtalarının harekâtı plân mucibince devam etmektedir. Alman tayyareleri pazar güflü düşmanın bir çok tanklarını, zırhlı kamyonlarını imha etmişler. Sovyet bataryalarını işe yaram ı-yacak bir hale getirmişler, bir çok trenleri, yolları, cephane depolarını tahrip etmişlerdir. Bundan başka Ukrayna'da ricat eden krtalara ve düşmanın müstahkem mevzilerine karşı da hava taarruzları yapılmıştır. Diğer birlikler Smolentk mıntakasında ve Peıpur golünün şarkında düşman kıtalarını bombardıman etmişlerdir. (Devamı 8a. A, SİL Z da) /// Amerika Deniz kuvvetleri Izlandayageldi ileride ingiliz deniz kuvvetleri yerine ikame edilecek Vaşİngton. 7 (A.A.) —Amerikan deniz kuvvetleri İzlanda'ya gelmişlerdir, B. Roosevelt. Amerikan derûz kuvvetlerinin izlanda'ya muvasalatlarını ve bu kuvvetlerin ileride ingiliz deniz kuvvetlerinin yerine ikame edileceklerini bildirmiş, ve Amerikanın Atlantik sevkulceyş ileri karakollarının Amerikaya kar ;ı hava ve deniz üsaij olarak kullanılmasına müsaade edemiyece-ğini ilâve etmiştir. Sovyetlere göre 1 Kara sularımızda bir hâdise Fransız bandıralı bir vapur Antalya önünde torpillendi Türk hükümeti, kara sularında vukubulan bu hâdiseden dolayı İngiliz hükümetini protesto etti Ostrov*da Rus mukabil taarruzu devam ediyor Merkezde büyük tank muharebeleri oluyor Riga körfezinde İki Alman destroyeri batırıldı LeTemps diyor ki: Muayyen şartlar altında Türkîyenin harbe müdahalesini düşü nenler yanılmıştır Türkiye, tecavüze uğramadıkça silâha sarılmamak azminde Lyon. 7 (AA.) — Ofi: Le Tcmps gazetesi, başmakale, sinde diyor kı: Dr. Refik Saydamın Büyük Mîllet Meclisi huzurundaki beyanatı. Türkîyenin vaziyetini tan (Devamı Ha. 0, HU. 1 de) X / X Almanlar Leningra da 147 kilometrede Moskova, 7 (A.A.) — Resmi tebliğ: e Temmuzda Oatrov, Novograd ve Polotse mıntakalarında kuvvetler I-muie Alman zırhlı birlikleri arasında geniş mikyasta muharebeler olmuştur. Ostrov mıntakasında şiddetli bir mukabil taarruza geçen kıtalarımız dUşmana ağır zayiat verdirmelerdir. Muhurebeler devam etmektedir. Merkez mıntakasında Kızılordunun bir mukabil taarruzu neticesinde halen büyük bir tank muharebesi cereyan etmektedir. Öğleden sonra Sovyet kıtalan Bukovina mıntakasında mukabil taarruza gcçmlşlerd.r. Du»-manın Dnleper nehrini geçmek İçin (Davamı m. :.. ,-u. ı. da) ••• Ankara, 7 (AA.) — Haber aldığımıza göre, geçen cumartesi günü Fransız bandırası altında seyretmekte olan Saint . Didİer vapuru. Türk karasuları haricinde İngiliz tayyarelerinin hücumlarına maruz kalmış ve Antalya Limanının önüne geldiği vakit tayyare- lerden atılan iki torpille berhavı edilmiştir. Bu vapurda 205 İ er, 34 ü er baş. 25 ı subay ve 16 sı vapuı mürettebatı olarak mevcut bulunan 200 kişiden 260 ı kurtarılarak sahile hastahaneye kaldırılmıştır. Tayyarelerden atılan torpiller ile Antalya limanı tesisatında bazı hasar vukua gelmiş ise de nüfusça zayiat olmamıştır. Türk hükümeti, karasularında vukubulan bu hâdiseden dolayı İngiltere hükümetini protesto etmiştir. r-\ Japonya Ne yapacak? Rusyaya yapılan yardım vaatleri Japonyanın vaziyetini müşküileştirdi Vichy. 7 (AA) — Havas Ofının siyasî muharriri yazıyor: Siyasî mahafılın dikkat nazar-(Devamı m. i mi i tin x/X HARP VAZİYETİ İkdam refikimiz muvakkaten tatil edildi İkdam refikimiz bugünden iti' baren Heyeti Vekile kararile muvakkaten tatil edilmiştir. Rus ordularının mukavemeti henüz kırılmış değildir Yazan: İhsan BORAN Alman orduları, Uk hudut muharebeleri ile Sovyet ordularım kısmen mağlup ederek ricate mecbur ettîlrr; ve umumiyetle Sovyetlerin eski hudutlarına vardıla.'. Bu vasiyete ve Alman ordulannın ilk muvaffakiyetlerine bakarak.' Sovyet mukavemetinin kırıldığı rva, Sovvct ordulannın mhilâl e' tiklerine ve artık Almanlar için şehirleri işgalden ve Moskovava girmekten başka bir iş kalmadığı, na hüküm verenler var, Böyle (Devamı Sa. S, SU. I de) VATAN__ 8-7. 941 - Eyüpîü Halidin aceraları Kozma Çelebi Mal hırsı, müstakbel kayın babanın gözlerini bürümüştü Anlatan; Eyüplü Halid Bu. Tatavlaiı bu Rum dilber idi lamı fcfıerpe ıdı Kozma a-d nida çok zeng.n bu Rum dalyancısının biricik kızı idi. Bir sene evvel nişanlısı ölmüş, o da benim gibi dc-iye dönmüş bir zaval lıydı. Bu kızı. ilk deta bir pazar günü Londra birahaneıınde yalnız başın* oluıurken görmüşüm. Nazik ve kibar lavıiları. sık ve zarif kıyafeti, hele goğsu üzerinde pırıl pırıl yanan mücevherlerinin haliveti gözümü ve gönlümü ona bağ layıv ermişti. Bu kızı büyük bu hayranlıkla uzaktan seyredip dururken, bu-denbıre latlı bir kuruntuya düştüm. Şuuruma hâkim olan gizli kuvvet beni dürtmeğe ve; — İşte aradığın kız. Hem güzel hem de zenşjin. Bundan daha iyisini bulamazsın. SözlcrJle. zihnimi kemirmeğe başladı. Kararımı hemen verdim. Bu kızı ele geçirecek, tasarladığım seyahatte kendime yoldaş e-decekum. Biraz sonra, gazinodan çıkan kızın peşine düştüm. Evini, ailesini, babasını, servetlerinin i dereceaini hattâ, kızın tabiat ve j temayüllerini bile o gün. en ince teferruatına varıncaya kadar öğrendim. Bir hafta içinde bu güzel kızın da aklını çelebm. gönlüne gır dim. Onu kendime yepyeni bir (var edindim. Zavallı kız, pek saf ve teşne imiş meğer. Tanışmakla olduğu gibi kendimi sevdirmek te de. zengin ve kibar bu aile evlâdı gibi görünmekte de hiç zorluk çekmedim. Hele. sevdiğim kızın olduğunu anlatırken onun yerine kendisini koymak istediği' mi, kendisine karşı içimde uyanan sevgiyi öyle sözler ve jestlerle anlattım ki, yufka yürekli kızcağız derhal samirzuyeiuTic inandı, bana dört elle sarıldı. Bu kızın üzerinde bıraktığım tesirin kuvvetini, telkin ettiğim emniyet ve İtimadın derecesini anlayınız kî. tanıştığımızın onuncu günü beni evine götünnekien babasına takdim ederken bir se-nedenberi sevişmekte olduğumuz yalanını bile söylemekten çekin-medi. Baba» da, her halde kızına olan sevgi ve düşkünlüğünün tesiri İle olacak, beni bir müstakbel damadı gibi kabul etmek nezaketini goterdi. Hattâ, hiç unutamam, bir aralık yanıma sokul' du ve yanağımı okşıyarak «ordu: — Pederinizi bize ne vakit tanıtacak siniz .. Hüzünlü bir eda île Önüme bakarak cevap verdim: — Sağ olsaydı hemen ya«n. — Vah vah.. Çok oldu mu öleli .. — Bir seneden biraz fazlaca. — Siz sağ olun. E- Simdi val-dcnızle mı oturuyorsunuz?.. — Valdem de pederimden üç şene evvel Ölmüştü. — Pek yazık.. Başka kardeşiniz var mı bari?.. — Hayır efendim . Allahtan başka kimsem yok. Cevabım adamcağızı memnun eder gibi oldu. Derin bir nefes a-larak tekrar sordu: — O halde size şimdi kim bakıyor?.. — 6 — Ya?an: Mİm Sıfır — Babamdan kalma emektar bu Arap bacı.. — Başka?.. — Bir de ihtiyar dadım var. — İkisi de yanınızda mı?.. — Hayır elendim. Dadam Bur. sadakı çdtlığurüzde buunur. Babam vakitle onu çiftliğin emektar kâhyasıle baş göz..... Kazma Çorbacı tözümün alt taıalım dinlemeğe bile lüzum görmedi. Memnun, fakat telâşlı bu tavırla; — Demek. Dedi. Buısada çift lığın de var öyle mi).. — Yalnız Bursada değil ki, bir de Erdekte var. Çelebiyi tavladığımı, tamamı kabarttığımı tabii anlıyorsunuz değil mı?.. Bu kadarla da bırakmadım. Cerrahpaşada bu konağım. Libadede bağlı bahçeli bir köşküm, Kapalıçarşıda dört dükkânım ile bir Taşhanım olduğunu Bursadaki yeni kaplıcanın dörtte bir hissesinin de bana aut bulunduğunu söylemeği de unutmadım-Bir hokkabaz çabukluğu ile bunları birbiri ardına yumurtladım ve böylece adamcağızın ağzını, dilini bağladım. Verdiğim malûmattan Kozma o kadar memnun ordu ki. gözlerinin içleri bite gülmeğe başladı. Ben, bu yalanları sıralarken Efterpe de. sözlerimi tasdik eder gibi mütemadiyen başını sallıyor, sanki, benim muvaffakiyetimi, babasının da muvafakatim sağlıyordu. Nihayet, Kozma Efendiyi de -i ı.iTi- aÖ7inı ve dilini ha ir la mı i ayrı sezdirdikten sonra yarı sevinçli, yarı düşünceli bir eda ile. ancak: — Hadi hayırlın. Diyebildi. Mal hırsı muhatabımın gözlerim iyice bürümüş, duy gularını da o derece büyülemişti. Gözlerini yüzüme dikmiş hayretle bakıyor, bakıyor, dudaklarını kıpırdatıyordu. Kim bilir, belki de adamcağız saydığım mülklerin aylık gelirlerini hesap ediyordu zihninde I, Müstakbel kain babamın iyice tavland'ğma hükmetmekle beraber duramadım, İşi kökten kesip atmak, herhangi bir tereddüde meydan bııakmamak için hemen yerimden fırladım, ellerini tu'.-tum, sıka sıka ikisinin de üzerine birer öpücük kondurdum. Hoşuna gidecek birkaç sözle tesekkü- Atların Cinsleri Ziraat Vekâleti ıslah etmek için çalışma'a-rına devam eaiyor Ankaıa, (Hususi) — Ziraat Vekâleti memleketteki allnrın cinslerinin ıslahı için çalış.v.alaıına devam etmekledir. Evvelce bu İş için tahsa* edilen I 30 000 İn alık ikramiyenin artlıııiması da düşü-nüimekted'. Atlarımız adet ıtıbarılc de gun. den güne artmaktadır. Cmalerin ıslahı işile yakından alakadar olan V ekâlelleı haralar tesis işile uğraşmaktadır. Bugün at mevcudu eski senelere niabelle 2,5 misli artmıştır. Memlekette şimdi 1.150.000 at mevcuttur. Hale- en İyi atları yetiştiren hara Karacabey harasıdu. j-laıa 1924 de 22 atlı işe başlamasına rağmen bugün " 11 den fazla ba; aygır, kısrak -¦* taya maliktir. Eskiden Macaristan vesaire yerlerden getirtmeğe mecbur olduğu, muz damızlık hayyanlaıı bugün dışarıya biz göndetiyoruz. Karacabev harası bugün yalnız at yetiştirmekle kalmayıp zirai çalışmalarda da bulunan iftihar edebileceğimiz bir müessese haline gelmiştir. 20.000 dönüm arazı muntazaman ekilmekte, tabii ve aun'i çayırların yekûnu 15.000 dönümden fazla tutmaktadır. Harada ineğe de fazla ehemmiyet verilmektedir. Bugün en aütlü ineklerimiz harada yetişmektedir. Bunlar günde 41 litreden fazla »üt vermektedirler. Millî piyango dün çekildi 40 bin liralık ikramiyeyi 161619 numaralı bilet kazandı Çakal derilerine talip çok Milli Piyangonun 6 ıncı tertip 3 Üncü çekilişi dür. Eskişehir stadyumunda saat 17,30 da çekilmiş « bu çekilişi kalabalık bir halk kütlesi takip etmiştir. Bu çekilişte kazanan numaraları a-sağıya yazıyoruz: 40 Bin lira ka/anan numara 161619 10 Bin lira kaııuuın numaralar 005360, 119601, 227460, 240030 ft Bin lira kn/nnan numaralar: 000262 030783 072348 103660 159881 102831 208512 261090 1 Bin lira kazanan numaralar Sonu 6674 İle biter 30 bilet. Sonu İle biten 30 bilet 1000 lira kazanan numaralar Sonu 1727 ile bilen 30 bilet Sonu 9202 ile biten 30 bilet Sonu 9228 İle biten 30 bilet Sonu 9678 Us biten 30 bilet 500 lira ı....- ....... numaralar .' ¦" lira ı. i' inin numaralar Sonu 0323 İle biten 30 bilet Sonu 3102 İle biten 30 bilet Sonu 6505 İle biten 30 bilet Sonu 6803 İle biten 30 bilet Sonu 7852 İle biten 30 bilet Sonu 8575 İle biten 30 bilet Sonu 155 ile biten 300 bilet Sonu 453 ile biten 300 bilet 10 Ura kazanan numaralar: Sonu 50 ile biten 3000 bilet i Ura i-./.m m numaralar: Sonu 5 İle biten 30 bin bilet İkramiye kazanmışlardır. 40 bin Uranın bir parçası Adana, bir parçası latandulda satılmıştır. 10.000 liralar Mardin, Kâhta. Düzce ve Istanbulda satılmıştır. 20000 liralar 13 tanesi An kar ada. 13 tanesi İstanbul. 5 tantal İzmir ve 4 tanesi Adana, 3 tanesi Mersin, 2 ta. nesi Eskişehir, 2 tanesi Gaziantep. 2 tanesi Akhisar ve birer parçası da Or du, Akçaabat, Tarsus, Kayseri, Artvin. Edirne, İskenderun, Kastamonu, Bartın. Çanakkale, Nlgde. Antakya. Havza, Demirci. İzmir. Pınarbaşı, Milas, Samsun, Malkara, Safranbolu, Kangal, Cebelibereket, Trabzon, Malatya, Muglada satılmıştır. Diğer İkramiye kazanan biletler de yurdun muhtelif yarlerinde satılmıştır. llnde bulunan memleketlerden bu mallar İçin fazla talep vâki olmaktadır. Memleketimiz dahilinde senede 70 - SO bin tilki avlandığına nazaran bu deriler dolayıslle memlekete fazlaca döviz gireceği tahmin olunmaktadır. Av derileri memleketimizde başlıca servet membalarr haline gelmekte alakadar vekaletler bu İşle ciddi surette meşgul olmaktadırlar. Anadoludan fazla miktarda küspe geliyor Anadolunun muhtelif mmtakaların dan şehrimize son bir kaç çUn zar- Peynir fiyatları yükseliyor Toptancıların iddialarına göre fiyatlar daha çok yükselecek Eşya Fiyatları Eşya fiyatlarında umumiyetle bir yükseliş kaydediliyor Ticaret Vekâletinin ödetenberj neşretmekte olduğu İstanbul toptan eşya fiyatları endeksi bir müd-deltenbeu bazı sebepler dolayı»».1 le çıkmamıştır. Oda 1941 devresi endekslerini tamamlayıncaya kadar 1940 senesi son ayına kadar olan toptan eşya fiyatları endeksini hazırlamıştır. Endekse nazaran 1940 senesi ilk ayından son ayına kadar geçen zaman zarfındı gıda maddeleri toptan eşya endeksinde te' reffü vardır. Bu tereffü bilhassa temmuz ayında bir düşüşten sonra eylülde başlamış teşrinievvel ve teşrinisani aylarında ehemmiyetli bir şekil almıştır. Yükseliş daha ziyade zahire ve hububat ile menşei nebati olan gıda maddeleri toptan fiyat endeksinde göze çarpmaktadır. Kahve ve çay fiyatlarında da yükseliş çok fazladır. Ham madde toptan fiyat endeksinde de artış olmakla beraber bu gıda maddeleri kadar fazla değildir. Madenlerin toptan fiyat artışı daha barizdir. Mensucat fiyatları toptan fiyat endeksi artışı daha az. fakat son aylardadır. Endeks tablosu imalât maddeleri toplan fiyatlarının dinamik bir şekilde fakat ihracat mallarının daha az artmış olduğunu gösteriyor. Bu harbin ilk senesine ait vaziyet itıbarile sayanı dikkattir. Yağcılar, yağlarını saklıya- rak fiyatları arttırıyorlar Yag fiyatlarının artış sebeplerinin daha ziyade spekülasyondan ilen gel-dlftl anlaşılmaktadır. Şehrimizde ma- t,: ktal Son günlerde peynir fiyatlarında görülen artış Üzerine Fiyat murakabe bürosu, peynir fiyatları ile yakından alakadar olmıya başlamıştır. Bu sene fiyatlarda görülen tezayüt İstihsal miktarında yüzde kırk kadar nok sanlıktan İleri gelmektedir. Bundan başka teneke fiyatları, kalay fiyatları da o nisbette artmış, ayrıca süt ler ve bugün 70 - 75 kı beyaz peynirle, 120 kuı da dan. Kredıliyonedeki Kredifonsi-ye tahvilâtımdan da biraz dem vurdum. O esnada biraz daha yanına sokuldum ve yavaşça sordum: — Nasıl, beni evlâtlığınıza lâyık buluyor musunuz?.. Cevap vermesine meydan bırakmadım, yine kof tileri sıralama ğa başladım. — Bilmem, dedim. Kanımda Rum kanı bulaşıklığı bulunmasın, dan mıdır, nedir sîzi ben pek sevdim. Sizden ve kızınızdan ayrıla-mıya.... (Arkası var) ruşa satılan ışa satılan fiyatlara sa- bUtün id-ılemiş, bir den dinlenin hallini ııeşgul olarak peynir fiyat. embe gllnkU içtimada ka-tesbit edecek ve fiyatların etle arttırıimamasına çalı. Amil olan bu gibi toptancı muhtekirler şiddetle cezalandırılacaklardır. Komisyon piyasadaki tetkiklerine devam etmektedir. Arkadaşının nüfusunu kendi nüfusu dîye göstermiş Bakırköy Ünde oturan Ahmet adında birisi Sumerbankın dokuma fabrikasına girmek için müracaat etmiş İM dc fabrika memurları kendisin- ıs varmışlar ve Ahmedi adliyeye I teslim etmişlerdir. Sekizinci asliye cezada yapılan duruşma sonunda suçlu 3 gun hapse vt para cezasına çarptırılmıştır. SORUNUZ SÖYLEYELİM Almanyada bulunan biri aranıyor 1 — Okuyu'iılarunızdan Bay 17. Özkan soruyor. Almanyada bulunan ve tüccar olan ağabeyim Hüseyin K.ı-ı' Ermundan üc senedir mektup alamadık. Altı ay evvel göndertlİğimiz mektuplar da geri geldi. çu idi: Kaufman Berlin. W. 63. Klels-tstr. 13 Prival - Tel: B. 5 Barbaros ta 1721. Atabeyimin *a£lı£ını nereden ve ne suretle Öğrenebiliriz acaba'.'.. Cevap — Verdiğiniz adres sarihtir. Bu adresli aranması İçin Hariciye vekaleti vasıtasile Berlin sefaretimize müracaat etmek, her halde orada tanınmış adreslere mektup göndermekten daha faydalı olur. Belki de gazetemizde mek tubunuzu okuyan ve ağabeyinizi tanıyanlardan her hangi biri slza bildirmek Üzere bize bir işarda bulunur. Bize lütfen adresinizi gönderiniz. 1 — Bandırmada Bayan Necibe inn. i. so no or: Deniz tutmasını ne İle önlemeli?.. Cevap — Deniz tutanlar, seyahate çıkmadan evvel millayemet verici bir llftç alıp barsaklarını bc-şaiimalıdırlar. Vapurda açıkta e— turmak. hafif yemekler yemek, yumuşak bir sargı İle karnı hafifçe sarmak da faydalıdır. Deniz tutması alametleri başlayınca 0,40 gram Sülfat de Quinine almak da iyidir, icabında Bromurr, Vleriane BeDadone gibi İlaçlar da kullanılabilir. İki saatte bir kaşık chloro-formcll su İçmek dc faydalıdır. Ne yiyoruz, ve ne miktarda yiyoruz? Ankara, 7 (Hususi) — Ne yiyo-ruz? Ve ne miktar yiyoruz? Birkaç senedenberi bu hususta Ziraat, iktisat ve Ticaret vekaletlerimizin muntazaman çalışarak elde ettikleri rakkaın-lar şimdi katiyetle ortaya konmaktadır. 6 muhtelif mıntakaya ayrılan A-nadoluda 376 aile arasında yapılan bir İstatistikte ne yediğimiz ve ne miktar yediğimiz meydana çıkmıştır. Orta Anadoluda çiftçimiz, yemeklik olarak en ziyade buğday yemekte ve ondan sonra İkinci derecede diğer hububat nevileri gelmektedir. Mısır, Çavdar, vesaire gibi. Orta Anadoluda adam başına bir sene zarfında isabet eden hububat. 285,5 kilogramdır. Ege mmtakastn-da bu miktardan 17 gram fazla, Karadeniz mıntakasında İki kilo 71 gram fazla. Akdeniz mıntakasında ise dört kilo 60 gram fazladır. Bu miktar 2 ile 8 yaşında çocuk Inr yarını erkek diye hesaba, katılmışlardır. Orta Anadolu mıntukası bizde cn az hububat yiyen mıntakadır. Bu du orada mahsulün az olmasından dolayıdır. Yapılan tetkiklerde Orta Anadolu mahsulün bol olduğu senelerde adam başına 280 kilo hububat istihlak cdlldifti anlaşılmaktadır. Şehirlerde bu miktar İSO kilo kadardır. Bu da memur sınıfının daha ziyade sebze ve meyva yemesinden İleri gelmektedir. Bizim meleketimlzde vaziyet bu merkezde iken hariç memleketlerde vaziyet nasıldır? Bulgaristanda adam başına sene-de 290. Almanyada 138.5, Amerika-da 108.5 kilo hububat düşmektedir. r ADLİYE ve POLİS HABERLERİ Nisadır tüccarı muhtekir Marko Pardo 2 sene sürgüne gidecek Bir müddet evvel ihtikar suçundan dolayı 2 sene sürgün ve 500 lira para cezasına çarptırılmış olan ve temyiz mahkemesi uçur.t j ceza dairesi tarafından kararı tasdik edilen Ba-iıkpazaııuda. Maksudiye hanında nisadır, kalay tüccarı Marko Pardo. cezası kcsbl katiyet ettikten sonra, yeniden bir suç İşlemiş ve adliyeye verilmişti. Dilıı, İkinci Ardiye cezada Marko Pardonun muhakemesi neticelenmiş, ve müddeiumumi muavini, »uçlunun gayri muhik ktr temin etmesinin ve evvelce de böyle bic suçtan şiddetli bir cezaya çarpUrılmış olmasına rng-men vlne aufl islemesinin şiddetli ce- — Be» bir suç yaptı isem, ocnı dam edin, diye müdafaada bulunul tur. Mahkeme, karar vermek üzere, mu hakemeyı* başka bir güne bırakmıştır. Bir odunla kadını başından yaralamış Büyükderede Kefeli köyünde. Bağlar yolunda 26 numarada oturan Kıb mlı Abdullah oftlıı Ahmet Cimri, ayni evde oturan Bursalı Hasan kızı Fatma ile sebebi henüz anlaşılanı). la kadının başına vurarak a gır su retle yaralamıştır. Yaralı Beyoglı hutahanrslne kaldırılmış, suçlu yakalanmıştır. Bisiklet tezkeresini taharri memuru hüviyeti diye yutturmuş, Cumartesi gllnll, Karagümrükt dolaşan 'Gedikli Btrbaş okulu» taleb sinden birine, yirmi yaşlarında Meh mel: — Başı açık olarak sokakta ne do taşıyorsun, demiş ve çocuk kendisi nin kim olduğunu sorunca: — Ben inzibatım, inanmazsan ba zubendlme bak, diye cevap vermiştir Rımun üzerine Mehmet cebinden bi mış ve suçlu cUrmü meşhut zabıt varakası tanzim edilerek adliyeye teslim edilmiştir. Sekizinci Asliye ceza mahkemesin-de yapılan duruşması sonunda Meh-medln hiç bj maddi menfaat gütmeden bu suçu yaptığı vo muhakemesi esnasında şuursuz hareketlerde bulunduğu görUldüg ünden. Mehmet, adliye doktoruna gönderilmiştir. Adliye doktoru, muayene neUcesinde Meh medln cezai ehliyeti haiz bulundu-gunu bildirmiştir. Bu rapor üzerine mahkeme. Meh-medin kendisine resmi memur süsü verdiğini sabit gördUgiInden 8 ay h i).--. ¦'¦ ancak auçu İşlediği saman 21 yaşını İkmal etmemiş bulunduğun, dan cezasının 2,5 aya indirilmesine karar vermiştir. Muhakeme sonunda Mehmet tevkif olunmuştur. Altın fiyatları iyatları yeniden yükselmlye ir. Dün bir altın 21,08 den Kahvename (^5 ehzadebajında Mahmudl-*=^p' yeçeşme sokak 36 numara da oluran okuyucularımızdan albay emeklisi ve Falih belediye hayvan hastahanesi mütehat. sis veterineri Mustafa Yürükaa-lan aşağıdaki satırları «soruyorlar» sütunumuza geçirilmek üze. re göndermiş. Fakat o sütunumuz bugün da. ha önceden başka bîr yazı tarafından işgal edildiği ve okuyucumuzun «Kahvename» sinin de gecikmesini iotemdiklcri için benim sütununa verdiler: Kahve Liryakisiyim kendimi bil* dim bileli Vurgunum bu güzelin 'hüsnüne. zatım eze1! Kimseye söylemedim bir kere olsun elemim Elemimden bir işe varmadı günlerce elim Gelecek, gelmede, geldi diye geçti ömrüm Gelmiş... evet,., onu ellerde gezerken gördüm Ne yazık ki bana yan bakmadı hâlâ kiliv Yoksa dargın mı nedir, anlamadım cilve midir Ne yalan söyleyeyim keyfimi bozdu gelişi Bu sefer de beni inletmede hicran ateşi Hangi yad ellere geçti «caba kahve payım Çektiğim bu acının cürmünü kimden sorayım Sayın okuyucumuza yerimi işgal ettiğinden dolayı gücenme, diğimi temin ederim. KÖR KADI Bir genel kadını bıçakla vurdu tuşunda o-şada dök-alutada Ko evde otu-ıet kızı Şe-ınun allın-kadın. Be-rılmıs. suç- Ankarada pasif korunma ekipleri teftiş edildi Ankara. 7 (A.A.) — Ankara pasif korunma teşkilâtına mensup bütün ekipler bugün (dün) saat 18 de Hipodromda, Dahiliye Vekili Faik öztrak. Hava müdafaa umum kumandanı Hüseyin Hüsnü Kılkış jandarma. Örfi idare komutanı (General Ali Rıza, vali ve polis müdürü tarafından teftiş edilmişler ve gördükleri mükemmel vazifeden dolayı tebrik edil* mislerdir. Teflİş gören ekipler, hava haber vermek, polis ve yardımcı polis, gaz arama ve temizleme itfaiye ve yardımcı itfaiye, ankaz kaldırma, can kurtarma, elektrik, havagazı, devlet demiryolları ckiplcıile paıaşütçülere karşı müdafaa ekiplerdir. Bu ekipleri teşkil edenlerin sayısı 2.000 kişiye varmıştır. Bu rakkama hususi müesseselerin pa. sif korunma teşkilâtı dahil değildir. Tecrübeler muvaffakiyetle neticelenmiştir. Ayrıca bu tecrübelerde, her nevi nakil vasıtasından da istifade edilmiştir. Bir boğulma vakası Edim* (Hususî) — Korveu köyü çayına yıkanmak üzere giren koy halkından 48 yaşlarında İbrahim yüzme bilmediğindcı bozulmuştur. Soruyorlar Kartalda oturan bir okuyucunuzun). Size köyümüzdeki esnaf ile gıda maddelerindeki fiyat tenevvüleri hakkında bir fikir vermek, bu suretle alâkalıların dikkat nazarını biraz da bu tarafa çekmek isterim. Ba* zı esnafımızın koyun etine 60. kuzuya 65, kuyruğa 90, soğana 10, beyaz peynire 85, alelade pirince 55, bamyaya 55 kuruş istediklerini, bazı esnafın da bülün bu saydıklarımızı bû az daha aşağı fiyatlarla verdik' lerini görüp hayretler içinde kalıyoruz. Ayni cins ve nev. mallardaki fiyat farklarının sebeplerini bize ne esnaf anlatıyor, ne de bizler anlıyabiliyo-ruz ve soruyoruz: — Pahalı satanlar fazla, u-cuz satanlar da sevap kazanmak için mi böyle hareket ediyorlar acaba?.. fet "'atta*).*' b aş m u h i Ahmet Ernin rrirl : YALMAN 1 clef on : Î4ISU — TeİRrai VATAN Kı VAT AVEVI — (.£.;• iu. Moll» Fenarl S. SS 9 TEMMUZ 1941 ÇARŞAMBA Fiyatı 5 Kuruş SİYASİ SABAH GAZfcTESİ Yıl: I — Sayı: 317 Aka Gündüz sorguda Cevap veren: Aka Gündüz Yazısı 3 üncü sayfamızda Kara sularımızda bir tecavüz Türk toprakları hakkın ve diğer insanca kıymetlerin son iltica yeridir. Hele hakkın hâkimiyeti namına dövüşen bir müttefikin kara sularımızda teklifsizce hareketlerde bulunması bizi çok müteessir eder. Yazan: Ahmet Emin YALMAN *g*;ıhillerim.rin açığında yi-^*ne bir harp h&dıseai oldu ve serpintisi kara sularımıza kadar sıçradı. Dünyada bu kadar büyük bir yangın devam ederken, kıvılcımların vakit vakit btzım civarımıza düşmesinde hayret edilecek bir şey yoktur. Fakat bizim de her defasında sinirlenmemiz ve protesto etmemiz tabii görillmelidir. Türkiye bugün bir yangm duvarı vazifesini görüyor. Dünya yangınının kendi topraklarımıza sıçramasına mâni olmakla, ateşin muhtelif istikametlerde yayılmasına da set çekmiş oluyoruz. Böylece memleketimiz, muhariplerden her biri bakımından tam bir emniyet sahası manzarasını alıyor. Dünyanın her tarafında yıkmak, yakmak, öldürmek hırsı hüküm sürerken bu güzel saha. hakkın, söz tutmanın, dürüstlüğün son iltica yerlerinden biridir. Topraklarımızı ve kara su lan mı zı kem gözden, kem sözden, kötü tecavüzlerden masun tutmak yalnız kendimize karsı değil, bütün insanlığa karsı üzerimize aldığımız bir vazifedir. Gökleri kara bulutlar sarmış iken, bir tarafta bir açıklık keşfedince ferahlık duyarız. Bu bir Ümit noktasıdır. Her tara bir müddet sonra yeniden açılacağının vaadini orada buluruz-işte Türk topraklarında; sulhun berraklığına hasret duyan bugünkü karanlık dünya için bu yolda Ümit parıltıları vardır. Çöllerde yanıp kavrulanlar, bir • vahanın ümit ve rUyasile avunurlar. Harp çöllerinde yollarını kaybeden yüzlerce milyon insan da. Türkiyeye baktıkları zaman sulh vahasına ait ferahlığı duyabilirler. Her taraftan atılan, kovulan insanlık kıymetleri bizim yurdumuzda konuk la mistir. Bu e-manetleri. nereden gelirse gelsin, her tecavüze karşı titizce korumağa mecburuz. Hele tecavüzün membaı ingiltere gibi sevdiğimiz, müşterek ideallerle bağlandığımız, it- Elâzığ - Van - İran hattı 20 kilometrelik kısmın derhal inşasına başlanacak Bu yol 4,5 milyon liraya mal olacaktır mir verilmiştir. nazaran bu liraya mal ola- Bulgar Kralı Almanyanın yeni Sofya Elçisini kabul etti Mülakatta Hariciye Nazırı B. Popof da hazır bulundu B. M. Antonesco Türk, Japon mümessilleri ile görüştü protestoya mecbur kalmak bize çok acı gelir. ingiliz tayyare gemileri. Su-riyeye subay ve asker taşıyan bir Fransız vapurunu Antalya açıklarında sıkıştırmışlardır. Attıkları bombalardan bazıları Antatyanın liman tesisatına düşmüştür. Bu yüzden çok şükür ölen, yaralanan yoktur. Fakat müttefik bir memlekete mensup tayyarelerden atılan bombaların bizim topraklarımıza düşmesi gönlümüzü kıracak bir manzaradır. Biz Ingiltercnin yalnız bîtaraflık hakkımıza riayet etmesini değil, buna saygı göstermek hususunda diğer tarafa Örnek olmasını bekleriz. Türk yurdunun tam bir emniyet Amerika Ve izlanda İngiliz hariciye sözcüsü diyor ki: Amerika kuvvetlerinin İzlandaya gelişi büyük ve iyi bir haberdir Gl. Auchinleck diyor ki: Harbin kazanılması için Amerika harbe girmelidir Almanya Kafkasyayı alırsa mutlak Basra-ya inmeye çalışacak Sovyetlere göre Ostrovda taarruz durduruldu Canupta iki Alman piyade alayı tama-mile imha edildi Amerikalìlar, jAlmanlar Türkiyeye Almanlar de istediklerini yap İzlandaya gelmek hrmıya ça'.ışacaktır isterlerse harp ilân edeceğiz, diyorîar Londra. 8 |A.A.) — ingiliz hariciye nezareti sözcüsü, dun aksam yaptığı beyanatta Amerikan kuvvetlerinin izlandaya vardığı haberini, bu-yUk ve iyi bir haber» vc «bir kaç za- Almanyamn yeni Sofya elçiı B. Beckerle Sofya, 6 A.A.( — Kral Borlı ni Alman elçisi B. Beckerle'yi i etmiştir. Elçi krala itımatnam (Devamı Sa. S, 8D 7 de) Rusyadaki Leh esirler yeniden si'âhlanacak mı? liye karalamağa mahal bulun- altında, namasıdır. I tekrar h , (Devarai: Sa. A, 80- 8 t«) /—/ 1 mişlir. 5 Rus tayyaresine mukabil 58 Alrran tayyaresi düşürüldü Moskova. 8 (A.A.) — Bugün öğeden sonra neşredilen Sovyet tebll-İnde deniliyor kl: BUtUn şimal cephesinde Estrov'dan Ukrayna'ya kadar muharebeler geceleyin devam etmiştir. Alman İleri hareketi Oatrov mıntakacında durdurulmuştur. Barkoviç mıntakasında. Molotskk civarında bliyuk ve şiddetli muharebeler devam etmektedir. Düşmanın Dnieper'l zorlamak hususundaki bü-tlln teşebbüsleri düşman için ağır zayiatla atı) bıraktırılmıştır. Esirler alınmıştır. Novograd - Vollnak İstikametinde na yandan ve geriden alimli bir hareketle mukabil taarruzda bulunmuşlar ve düşmanın iki piyade alayını imha etmişlerdir. Ukrayna'da. Podolsk - MOgîlef istikametinde Dnlester'e doğru yarmağa teşebbüs eden düşmana karşı kıtalarımız şiddetli harbetmektedlr. Kıtalarımı» bu İstikamette düşmanı grup, grup imha etmiştir. 7 Temmuzda tayyarelerimiz düşmanın havada ve yerde 58 tayyaresini tahrip etmişlerdir. Bizim pazartesi günkü zayiatımız 5 tayyaredir. (Davamı Sa. s. sa. S da) /// Peru ile Ekuatör harp ediyor Şili tavassut teklifinde bulundu Guayaquil. 8 (A.A.) — Peru pçu kuvvetleri bu sabah, ara-ıkı ihtilafları teıkil eden »aha kilinde Hua Quilla. köyü dir. R " Hitler ,, Kremlin sarayının ancak fotoğrafını görebilecektir "Almanlar 15 günde 22 aydakinden faz'.a zayiat vermiştir,, Sovyet İstihbarat Bürosu Şefi böyîe söylüyor Sovyet i.tıhbarat büroau sefı. bir ajan. muhabirine beyanatta bulunmu. ve Sovyet hükümetinin 'Almanlara nefes aldırmak istemediğini soylemisUr. Ve cephenin bir doğru hal üzerinde bulunmadığını, kıkzak. lar teşkil ettiğini ve bu zikzakla: (Devamı Sa. 5. »11. - de) .— ¦ Almanlara göre Amerika Sovyetlere yardım plânını sür'atle V3 iilen hazırladı Vaşlngton. 8 (A.A.) — B. Sumner VvcUM b«*yaruıtt» bulunarak Amerika tan.Ondan Sovyetler Birliğine yapılacak yardım planının «Uratle ve filen hazırlanmış bulunduğunu söylemiştir. Ruslar Minski tamamile tahrip etmişler Üç günde 142,216 esir, 584 tank, 550 top alındı Stokholme göre Almanlar sürpriz hazırlıyor Berlin. 8 (A.A.) — Alman orduları başkumandanlığının tebliğinde deniliyor ki: Şark cephcıındc harekât plân dairesinde devam etmektedir. Kutlar Minsk'i tamamile tahrip etmişler Zürich, 8 (A.A.) — Berimden İsviçre ajansına gelen haberler, kullanılabilecek hiç bir şeyin düşman eline geçmemesi için. arkalarında harabeden başka birşey bırakmamaları zımnında. Stalın (aralından kıtalara ve Sovyet vatandaşlarına verilen emiılerin büyük bir taassupla, tatbik edildiğini göstermek teelir. filhakika Sovyet kıtaları. Almanların karargâh kurmalarına mâni olmak m aksadı! e Minsk şehııru tamamile tahrip etmişlerdir. Alman gazetelerinden Angriff. açık havada dokuz gece geçirdik, ten sonra Minsk'te sığınacak binalar bulacaklarını unut eden A'r man aakerlerırun hayal sukutuna uğradıklarını ve enkaz haline gel. mış bir şehirde Rus avcılarındın (Devamı Ha. S. 80. I del / ^ Sovyet müdafaası da tanklara ve tayyarelere dayanıyor, mücadele uzun sürebilir Taarruz eskiden piyade ve hayvan ayağın, göre yürüyen ateşti. Şimdi ise motor hızına «bre kolan ve uçan ateştir Bunu meydana getiren de tanklı 1 az: lì: ifşan BOS motorlu topçulardır. Bu altında müdafaa «araziye kazıl mış tabiye» olmaktan çıkmıştır Yeni harp tecrübeleri bize bum göstermiştir. Bu silâhlara karş araziye yerleştirilmiş sabît silâh larla vc tahkimatla kat'İ müda , Şili, 8 (A.A.) — asındaki muhasamaU bir niha-(Dev ami: Sa. 3. Hu. 5 te — _ V A T 4 W__ Eyüplü Halidin Maceraları Mal hırsı Bu hırsı besleyenler, yırtıcı kuşlara karşı ihtiyatlı olmalıdırlar _ 7_ Yazan: Mim Sıfır Anlatan: Eyüplü Halid Kozm. Çelebi, birdenafalla-dı Kendini tutamadı, şaşkınlığın verdiği telâşla elini «8*™« kapadı. Sozumü yanda bıraktırdı 'jozıcnnı açarak: _ 5-ıum buna iftel- Diye br f—-' emck ailende bir Rum da vardı senin ha bre pedı*.. Sükûnet ve ciddiyetle cevap verdim: ' _ \ aidi ya. hem dc bir kadın). _Kimdi vırc bu kadın?.. — Kim olacak, anam. Ara »'-ıa. «izlice söylerdi dr ondan bı-lırim. Giritli bir Kum ailesinden imis. Babam, onu Kandıyede görüp aevmia. Sonra da muslüman e-dip almış. Çok güzel ve iyi bir kadındı rahmetli anam,. Koznıa Efendinin memnunluğundan ı-ğzı kulaklarına kad*r varmış, tamaı gibi taassubu da kabarmıştı artık. Bu »özleri de hakikat sanan vc benim bir Rum anadan dünyaya geldiğime inanan bu zavallı adam kabın» sığamadı. Hemen yerinden kalktı. Yk ne yanağımı okşadı, kokktdı ve nihayet şapır şapu öptü. Sonra d* boğuk ve heyecanlı bir sesle: — Rahmet olsun canına o kadının... Diye mırıldandı ve ilâve etti: — Tevekkeli değil, baba kız pek çabuk ısındık sana... Keramet kanında imiş meğer... Hak.- ıt kızını da babasını da tâ can evlerinden vurmuştum. O dakikadan itibaren, artık ben o V vzo yabancısı değol de. Efterpeıun sahiden nişanlısı, Kozma Efendinin de müstakbel damadı, hem de mânevi evlâdı olmuştum. O saniyede benim hissim, avını elc geçiren bir avcının hissinden farksızda. Bir avcı size ;u kadar can yaktığından Övünerek bahsederken avlanan, vuıvjan hayvanların da birer can taşıdığı ne onun. ne dc dinleyenlerin ha-Uıına gelir. Ben de kendi tatlı dilimi vc İnsanların saflığını, mal hırsını silâh diye kullanarak bir baba ile kızı tuzağıma düşürmüştüm. O za. man bunu bir marifet sayıyordum. Şimdi yaşlanmış, hayatı tanımış, kötülükten bıkmış, usanmış bir adam aıfatı ile geriye bakınca bunu ve chğer anlatacağım hâdiseleri marifet saymaktan çok uzağını. Övünmek hatırımdan bite geçmediğine göre bunları anlatmakta ne faıde var diyeceksiniz? Nc (aide mi vaı Bu gibi hikâyeleri analaıı. babalar, kızları ikaz etmek ve boş bulunup mal hırsına kapılırlarsa açıkgözlere na sil av olacaklarını anlatmak az faide mi? Mekteplerde okunan kitaplarda yırtıcı hayvanların idilleri, huyları, zararları anlatılır. Bun dan maksat, onlaıın şerrinden ma eun kalmanın yollarını Öğ/elmck-tir. öyle istiyorum ki, benim anlatacaklarım da herkesin gözünü açsın ve yırtıcı kuşlara karşı ihtiyatlı davranmanın yollarını benim an atacağım maceralardan öğrensinler. Gelelim hikâyenin alt tarafına. Efterpe ile kaynaştıktan ve babası de iyice anlaştıktan sonra, diğer eski yavuklularımı da ihmal etmiş değildim. Her gun mu- ayyen saatlerde onların yuvalarına uğruyor, gönüllerini hoş ediyordum. Tabii, kurduğum plânı herhangi bir arızaya uğratmamak ,çin çok dikkatli ve tedbirli dav-ranıyor. dört yavuklunun dördüne de asıl maksadımı sezdiıme-meğe çalışıyordum. Fakat, şunu da itiraf edeyim ki. çok sıkınU çekiyor, sık aut tehlikeli ve heyecanlı an'ar geçiriyordum. Çünkü yavuklularımın dördü de bııbırınden kıskanç, her biri diğerlerine taş çıkarttıracak kadar kurnazdı, Hele o Benli Makbule!. Mı da Aı Çeşmede meşhur IFerhunderün sözüm ona gizli evinde oturuyordu. Sivil bir polis komiserinin sureta metresi gibi yaşıyordu. Makbule, bu adamı hiç sevmiyor, fakat belâlı hovardalara, askına ve baskına karşı bir siper gibi kullanıyordu. Komiser de sert mi sert. dert mı dertti hani.'Günahkâr ya. sadığını, kıyı köşe dolaştığını bildiği halde kıskanıyor, kıza göz açtırmıyordu. Aksi değil mi. Mak. bute ile olan gizli münasebetimizi her halde sezinlemişti ki. her tast geldikçe bana dik dik bakıyoı. düşmanlığını açıkça gösteriyordu vc beni dört yavuklumdan başka bir de ona karşı tedbir almak mecburiyetinde bırakıyordu. Sarı Leylâ da bir mesele idi. Efterpe ile düşüp kalktığımı bizim nazeninler atasında ilk haber alan o olmuştu ve buru kendine, sevgisine karşı bir ihanet telâkki ederek hemen dc yüzüme vurmuştu. E t cağım yeminlere yaptığım tevillere inanmıyor, beni a-dım adım takip ediyordu. Ve sık tık: . — Çözeceksin. HaJit.- diyordu. O kokanının -suratını-kezzap- ile nasıl yakacağım, senin başına da ne işler açacağım I. Bütün bunlar, şahsım ve plânım için birbirinden tehlikeli ve çok çekinılecek birer engel idî. Bilhassa. Benli Makbulenın komi. seri ile Sarı Leylinin herhangi bir harekele geçmelerinden çok kor kuyordum. Bunun için Efterpe jşi, ni bir an evvel halledip İstan bu 1-dan çekilip gitmek çarelerini »-raştmyordum. Bu da bir türlü olmuyordu ijtc. Gerek Efterpe gerekse babası benim ne pürüzlü bir mal olduğumu bitmedikleri i-çin düğünümüzün Istanbulda ve bir an evvel yapılmasını, sonra da uzunca bir bal ayı seyahatine çıkılmasını İsrarla istiyor vc beni içinden kolay kolay çıkılmı-yacak bir vaziyete sürüklüyorlardı. Halbuki, benîm plânımda Efterpe ile baş göz olmanın, hele düğün dernek kurmanın yeri yoklu. Ben, kızı paralan ile birlikte ve tabiî evlenme vadile. İstan-buldan çıkarmak, bir müddet eğlenip oyalandıktan sonra Yuna-nıstanda onu da silkip atarak alımlara kavuşmak niyetinde idim. Vaziyetin, böylece çapraşık şe. killer almaktaki istidatlarını görünce, hemen plânımı değiştirdim ve Efterpeyi Yunanistana götürmekten sarfınazar ettim. (Arkası vaz) SORUNUZ SÖYLİ YELİM Top ve hava CtkUdarrta SulUıntenesünl* ].ı-lry« mUrm-.vyi/lltlndeu emeldi Bay Saffet Kırına-; nnnıyor: Son günlerde rnemiehntlmUıln havaların bor.uk ve yağmurlu . ı m..... Run Alma» cephe*!İndeki diletil lı,|i ateşlerinin »anan ektafü tovicai- yor. Bu do£ru unutur Mabat.. CEVAP — Doğru değildir. Gerçi, bulutlu havalarda yerden atılan toplann yağmur geUrd.gl vaktdır ve bunu fen 4« kabul etmektedir. Fakat, bugllnktl harp cephelerinde aUlan toplann. oldukları yerlerde değil de. bizim m em lekelimizde bu tesiri yapUfiı şayiasına İnanmak, bu şayiayı çıkarmak n yaymak kadar gülünçtür. *u*iı; itlikte 11 ıiımıs Hadi A- taoglu soruyor: Muallim mektap. İcrüıe parasız yatdı olarak girmek ı ¦ 11 sne gibi vasıflar aranır. Girmek Icln nereye müracaat edilir?» CEVAP — Aranılan vasıf ve «artlar şunlardır: Ttlrk olmak, milli duygularının sağlamlığı ve muallimliğe kabiliyeti olup olmadığı dilek sahibinin okumakta bulunduğu mektebin muailtmlerince t.-bit v« tasdik edilmiş bulunmak, yaşı birinci sınıf ıçın İS . 19. ikinci sınıf İçin 16 - 20, uÇÜncu smrf Içüı 17-21 olmak, orta mektepten pek iyi derecede mezun bulunmak. Bu dilekte bulunacaklar mezun oldukları veya balen kayıUı bulun, duldan mtkUplere müracaat edebilirler. S5HIR HÂ3S&LS Fiyat Murakabe Ankarada ikinci kurs ayın onbeşinde açılıyor Ticaret Vekâletinin Fiyat Murakabe kontrolörü yetiştirmek üzere Ankarada açacağını bildirdiğimiz ikinci kursun bütün hazır' [ıklan ikmal edilmiştir. Ticaret Vekâleti sentimizden kursa ışUrak edecek gençlere birer daveuye göndererek ayın 15 inde tçılıcak olan kursta hazır bulunmalarını bildirmiştir. Istanbulda açılan kursa yellemeyen, veya mücbir bazı sebep* ler dolayısıle kursa devam edemeyen lise mezunu ve Üniversite talebeleıinden gençlcıırruz Anka. raya hareketle I 5 temmuzda ba* layacak kursta ders göreceklerdir. Bunların Ankarada ibate ve iaşeleri Ticaret Vekâletince temin edildikten başka yol paraları da verilecektir. Şehrimizden Ankaradaki kursa iştirak edenlerin sayısı 25 kadardır. Istanbuldaki kursun idare işlerini görmekte olan Bayan İffel de Ankaradaki kursa devam edecek talebelerin idari işlerini görmek üzere Ankaraya çağırılmıştır. Bayan İffet bir iki güne kadar Ankaraya hareket edecektir. Istanbulda açılan kursta en çok muvaffak olan talebeler İstanbul Üniversiten İktisat Fakültesi talebelerinden olduğu kanaatine varan Ticaret Vekâleti İktisat Fakültesi talebelerini tercih etmektedir. Bu kursta da 5 . 10 kadar İktisat Fakültesi talebelerinden vardır. o- Altın yükseliyor Altın fiyatları yeniden yükselmeğe başlamıştır. Dün bir altın 25.J5 den muamele görmüştür. Sümerhank eksperleri Yapağı işinde geç ka Idlar Bazı tacirler müstahsillerden malları ucuz fiyatla topladılar Bazı yapağı tüccarlarının bildirdiğine göre, gerek Anadoluda gerek Trakyadaki yapağı mıntıkalarında bu yıl Sümer bank eksperleri gayet ağır davranmışlardır. Bu sebeple yapağı mıntıka" larında daha erken faaliyete geçmiş bulunan bazı tacir ve mutavassıtlar malların büyük bir kısmını ucuz fiyatla müstahsilin elinden toplamışlardır. Halbuki Sümerbank buna mukabil Istanbulda piyasadan istihsal mınlaka. larındaki fiyatlardan 25 . 30 kuruş daha yüksek fiyatla yapağı satın almıştır. Bu vaziyet yapağı maliyet fiyatlarının fabrikalara daha yük- seğe mal olmasına sebep olmuştur. Alâkadarların verdiği malûmata göre bankanın eksperleri dökün mevsiminden itibaren şİmdive kadar Trakyadı ancak 100 ilâ I 50 lon mal mubayaa etmişlerdir ki Istanbuldaki tacirlerden yalnız biri bundan fazla köylüden mubayaada bu'unmuş-tur. Kumaş ve mensucat ('yatlarını indiımek ve müstehlike en ucuz fiyata maletmek esası prensip olaıak kabul edilmiş olduğundan mubayaa işlerinde daha rsaslı ve ¦eri hareket edilmesi hususunda alakadarlarca bazı temenniler izhar edilmekledir. Kuru deriler Murakabe Komisyonunca fiyatları tesbit edilecek Bundan bîr müddet evvel Mez bahada yaş derilere fiyat tesbit edildiğin! yazmıştık. Murakabe komisyonuna müracaat eden bir çok tüccarlar kuru derilere de fiyat teshilini istemişlerdir. Komisyon yaptığı tetkiklerden bu nevi kuru deriler üzerine fazla spekülâsyon olduğu neticesine varmış ve kuru derilere de fiyat tesbit etmeği kararlaştırmıştır. Kuru derilere konacak fiyat önümüzdeki İçtima devresinde yanj perşembe günü olacaktır. Bundan başka Sanayi Birliği Murakabe bürosuna müracaat ederek yalnız fiyat lesbıli işinin spekülâsyona mâni olamıyacağı-nı, derilerin bir de borsa kanalından geçirilmesini istemiştir. Komisyon bu talebi muvafık gördüğünden derilerin borsa ka-naLilc satışa çıkarılması hususunda da tetkıklcro başlamıştır. Bu husustaki muameleler de perşembeye kadar bir neticeye bağlanacak ve «timada gerek fiyat ve gerekse borsa kanalından geçiş meseleleri kat'i surette halledilecektir. -E ADLİYE ve POLİS HABERLERİ Satie davasında müdafaalar tamamlandı Ziya Öniş'in müdafaası, bilhassa üç esasa dayanmakladır Muhakeme, karar verilmek üzere 30 Temmuza bırakıldı Uzun zamandanberi devam eden Ve Temyiz mahkemesi tarafından nakzedıldığınden birinci ağırcezada yeniden rüyet edilmeğe başlanan meşhur Satie davan dün nihay etlen m iştir. Dünkü celsede mülga Deniz-bankın mudın umumisi Yusuf Ziya Önış vc arkadaşları müdafaalarını yapmışlar vc mahkeme karar vermek üzere duruşmayı 30 temmuz çarşamba günü saat on beşe bırakmıştır. Dün uzun bir müdafaa yapan Yusuf Zıya Öniş müdafaasında bilhassa üç esas* dayanmıştır. Birinci esas Salıc davasının nasıl çıktığıdır? Yusuf Zıya, Deniz -bank kanununun 21 inci maddesinde mevzuu bahsolan İstimlâk keyfiyeti bir salâhiyet midir. yok. ¦a bir mecburiye! midir? meselesi hakkında: k erkânı bunu bir kk 1 )enizbank keyfiyeti nin bir salâhiyet meselesi olduğunu ve malı değerile satmak isteyenlerin mutabık kalındığı takdirde behemehal istimlâk yoluna gitmek mecburiyeti olmadığına karar verdi. Ohaldc en yüksek makamları ıştcal eden hâkimler gibi düşünmeleri lübarile Dcnız-bank idarecilerine nasıl bir suç ıs. nad olunabilir. 2 — Devleün bu işten zarar görmediğim mahkemenin tayin etliği yeminli ehlivukuf heyetinin ittifakla bu binanın ferağ mua- — Denizb melesi yapıldığı zaman 245.900 lira ettiği hakkında, verdikleri rapor da açıkça göstermiştir, demiştir. Yusuf Ziya öniş üçüncü esas nokta hakkında izahat vermiş ve bu hususta noktaı nazarını söyledikten sonra müdafaasını şöylece bitirmiştir: — Denizbank. Vekiller Heyeti kararile kendisine gösterilen İstanbul liman sahasın** İktisat Vekâletinden de dııekufini alarak ihtiyacına uygun bir binayı değerinde bir bedel mukabilinde almak suretile ancak vc ancak vazifesini yapmıştır.» Bu sözlerden sonra Yusuf Ziya öniş mahkemenin yüksek a-daletınden beıaeunı istemiştir. Diğer suçlular da mahkemeden beraetlenrü istemişlerdir. Metresini öldüren Bahriyeli Salimin davasına dün Ağır Cezada başlandı Dün ikinci ağırceza mahkemesi, bundan bir müddet evvel Bey oğlunda Carden barında metresi Mükerremi bir çok yerlerinden tabanca i|e yaralayarak öldüren Bahriyeli Salimin muhakemesine başlamıştır. Bahriyeli Salimle beraber suç esna-iında kendisine yardım ettiği iddia olunan Besim de getirilmiştir. Sabıkalı ve Bahriyeli namile maruf Salim dünkü celsede: — Mükerreme çocuğu vermesi için o gece Besimi yanına gönderdim. Barda Nejat adında bir delikanlı ılc oturuyordu. Yanıma geldi, bana: — Sen bana ne karışıyorsun antika, diye mukabele etli. ben dc vurdum, demiştir. Besim ı»e kendisine i*nad olu-. nan suçları inkâr etmiştir. Sahil olarak dinlenin Gardcn bar kas-yeri Eleni hâdiseden büaz evvel Mükerremin Salime küfür ettiğini söylemiştir. Muhakeme diğer sahillerin cel. bi için diğer bir güne bırakılmıştır. Vapur kontrolünü tahkir etmiş Dün gece Köprüden Adaya giden son vapurda Romıyos a-dında bir yolcu ile vapur kontrolörü Halil arasında bilet farkı meselesinden kavga çıkmış ve Romıyos Halıdı tahkir etmiştir. Dün Sultanahmet üçüncü sulh cezada duruşması yapılan Romıyos 30 Ura paia cezasına mahkûm -dılmiıtir. İktisat Vekili Vekâletle alâkadar işleri tetkik için şehrimize geldi İktisat Vekili Hüsnü Çakır bazı tetkiklerde bulunmak üzere Ankaradan şehrimize gelmişür. Hüsnü Çakır trenden Pendıkte İnmiş ve doğruca Bostancıdaki evine gitmiştir. Haber aldığımıza göre İktisat Vekili şerurmizde bir kaç gün ka. lacak bu müddet zarfında Vekâleti alâkadar eden esaslı meseleler üzerinde tetkiklerde buluna, çaktır. Iğdırda Buğday ve arpa mahsulile pamuk geçen seneden iyidir Igdır, 8 (AA.) — Burada buğday hasadına başlanmıştır. Bu yıl mıntıkamızda buğday ve arpa mahsulü pek bol olduğu gibi miktar itibarllc de geçen seneklnden (azladır. Dlger taraftan çiftçilerimizin fazlı İhtimam^ sayesinde bu yıl pamuk rekoltesinin bir yıl evvelkine nazaran çok lıstun olacağı muhakkakUr. Pamuklarda hastalık olmamakla beraber ihtiyati bir tedbir olarak satış kooperatifi birliğince 10000 kJo kükürt üe İcap eden dlger mücadele vasıtaları temin edilmiş bulunmaktadır. Son günlerde düşen yağmurlardan ve genişleyen Bulama işlerinden pa muk tarlaları fevkalade faydalanmıştır. Fikirtepe mesiresi ile civarı ağaçlandırılacak Belediye. KadıkÖyün İmarı için faaliyete geçmiş bulunmaktadır. Kadıköyünde Keresteciler namile maruf sokakla çarş: arasındaki adanın istimlâkine devam olunmaktadır. Buradaki dükkânlar tamamen tahÜye edılmışUr. Yıkılma işi önümüzdeki ay içinde nihayete erecek ve muayyen plân dairesinde meydanın tanzimine başlanacaktır. Bundan başka Kadıköyünde Kızıltoprak civarında Sultan Murat köşkünün yanında Fıkirtepesı adile maruf mesire yerinin de tanzimi Belediyece kararlaştırılmıştır. Gazhane ile Fikirtepesi a-rasında harap bir halde bulunan beton köprü .de bu ııada tamir olunacak. Fikirtepesi ve civarı a* ğaçlandırılaıak buraya güzel kahvelerin inşasına müsaade olunacaktır. Yüzde yüz kârla iplik satan muhtekir Fiyat Murakabe komisyonunun dokuma ipliklerinde aaUş yüzdesi olarak tesbit ettiği yüzde 15 den fazlaya satış yaptığı iddi-asile ihbar edilen Mercanda Tığ-olar sokağında 9 numarada dokumacı Şevket, fahiş fiyatla dokuma İpliği satarken yakalanarak Müddeiumumiliğe verİhniştir. Şevket 7o 15 kâr haddile satılması lâzım gelen dokuma ip- Likfc 100 kârla satmaktan »uçludur. Kendisine 6.5 liraya mal olan iplikleri şimdiye kadar 12 lira 70 kuruştan satmakta imiş. Cürmü meşhuda Mıntıka Iktı sat müdürlüğü müfettişleri de iştirak etmişler ve muhtekir dokumacı dün akşam Adliyeye verilmiştir. Mıntaka İktisat müdürlüğü yerli iplik saUştarında son günlerde yapılan bazı ihtikâr teşebbüsleri üzerine bu mesele ile ciddi surette alâkadar olmaya başlamıştır. Şehrin muhtelif semtlerine gönderilen müfettişler Murakabe memurlante beraber, fazla fiyatla mal satan iplik tacirlerini ve spekülâsyon maksadile İplik stoku yapan bazı fabrikatörleri takibe başlamışlardır. GÜNE -e=——-------: Londralılar kşım'da Yürük Çelebi, Avrupanın mütemadi tıyyarc hücumlarına maruz bir şehrinden İstanbul» gelmiş bir kadınlı* kıta bir mülakatta bulunmuş. Bu kadın, bombalar altında geçirilen hayatı anlatıyor. Ben de, Londranın en şiddet, li hava akınlarına maruz kaldığı sıralarda ve aylarca bu şehirde bulunmuş birile görüştüm. Bu zatın anlattıklarından dikkate değer bulduğum tarafları aşağıya naklediyorum: ¦ Londranın havadan bombardımanı binaların yıkılmasına, İnsanların ölümüne veya yaralanmasına sebep oluyorsa da bu tahribat ve zayiat, harp neticesine müessir olacak ehemmiyette ve askeri kıymette değildir. Esasen bu bombardımanlar, halkın maneviyatını bozmağı istihdaf etmektedir. Eğer, Kolanda, Belçika, Fransa ve Yugoslavyada olduğu gibi buna muvaffak olunabilseydi, şüphesiz, harbe müessir olurdu. Fakat Londra halkı bunu bildiği ve çok iyi hazırlandığı İçin maneviyatları çok yüksektir. Her Londralı hemen hemen ayni olarak şu düşünceyi yürütmektedir: — En şiddetli bomba rdı-manua bîn kişi ölecektir. Bu bin kişi Londra nüfusunun sekiz binde bîridir ve ben de aynî nüfusun sekiz milyonda bîriyim. Halbuki bombardımanın geçen gün ve geceler de vardır ve zayiatın pek az olduğu zamanlar çoktur. Şu halde benim ölümüm hesabı ihtimallere dayanan bir talihsizlik meselesidir. Bu düşünce zihinlerinde kökleşen Londrahlann bir çoğu diyebilirim ki sığınaklara bile girmeğe lüzum görmüyorlar. Şayanı dikkat bir nokta da: Londralıların motor gürültülerine, top ve bomba seslerine çok allşmış olmalarıdır. Bombardıman gecelerinin gürültüsü içinde uyumağa alışan Londralılardan bir çoğu, sakin geçen gecelerde uy uma ma maktadırlar. Bu hal o kadar umumileşmiş gibidir ki sakın gecelerde »un'i gürültüler yapılmak yoluna bile gidilmiştir. Herhalde öyle zannediyorum ki harpten sonra, mütemadi bombardımanlara maruz kalan şehirlerde tedricen azaltılmak üzere bir kaç ay sun'i gürültüler yapılmasına lüzum hasıl olacaktır. • KÖR KADI Muhtekir oduncu Yenikapıda odunculuk yapmakta olan Süleyman adında bîri fahiş fiyatla odun satmak isterken Murakabe memurlan tarafından cürmu meşhut halinde yakalanmıştır. Hakkında zabıt tutulan Süleyman dün akşam Müddeiumumiliğe verilmiştir. Murakabe memurlan oduna konan son narhtan sonra şehrin muhtebf semtlerinde dolaşarak, muhtekir oduncuların halkı hiç: bir surette aldatmaması için icap' eden kontrolları yapmaktadırlar Bundan böyle narhtan fazlaya satış yapmak isteyenler şiddetle cezalandırılacaklardır. Soruyorlar Halk tipi ayakkabılar meselen uzamakta ve uzatılmakta yılan hikâyesini de hikayecisini de, ilâ maşallah, fersah fersah geçti. Gazetecilerin bunu ¦ık sık yazmaktan zevk aldıkları günlerde, biz de her okudukça amin diyor ve birer çift olsun alıp ayaklarımıza geçireceğimiz o mutlu günü hep dört gözle bekliyorduk. Geçenlerde duyduk kî, birçok emekler verilerek son safhasına getirilen bu işin her halde neticelendirilin'- , için tekrar tetkiklere başlanılmış. Tabii, buna çok se-vuıdik. Fakat, aradan bir hay-li zaman daha geçmiş olmasına rağmen, hâlâ işin neticelen memesinden anlaşılıyor ki, yapılan son tetkikler de boşa gitmiş. Şu halde bu tetkikleri yapanlar susacaklarına: — Halk tipi ayakkaplar da halk tipi elbise ve çoraplar gibi oldu destler de, biz de birer fatiha çeksek ve bunu da ötckılc gibi unutup bir daha akhmıza getirmesek daha iyi olmaz mı araba?.. Başmuharriri: Ahmet Emin YALMAN Telefon: MİM — Telgraf MUM 1st. VATANTVT — c -1 aJ»f Ti.. Molla Fenart s. S3 10 1 EMMUZ 1941 PERŞEMBE Fiyatı 5 Kunjf SİYASİ SABAH GAZETESİ Yıl: I — Sayı: 318 Roman san'atı Yazan: Mehmet Kaplan Yazısı 3 üncü sayfamızda ^RuzvelK diyor ki: Muhayyel bir hat üzerine şamandıralar dikmek imkânsızdır Terazi neden | SURİYEDE denk kalacak? Muhasemat Milli siyasetimiz, kondi istiklâlimize ve dünyanın sulh ve emniyetine göre ayar edilmiştir. Hiçbir harici tesir bu muvazeneyi bozamaz. sona eriyor General Dentz mütareke talebinde bulundu Yazan: Ahmet Emin YALMAN tfi ajansının siyasî muharriri, bir iki gün evvel bizim hakkımızda bir şeyler yazıyor ve şu neticeye varıyordu: «TUrkiyenin ingiltere ile ittifakı. Almanya ile dostluğu vardır. İki taraf da terazinin kefesini bendi tarafına meylettirmek istiyor. Bakalım, hangisi ağır basacak! Fransız muharririne derhal cevap verelim: «Hiç biri... Çünkü TUrk milli siyasetinin hedefi, su veya bu devletin yedeğinde giden cansız bir cisim haline inmek ve bu sayede falan hırs ve menfaati yerine getirmek değildir. Kendi mukadderatına hâkim kalmak ve terazinin kefesini sulh noktasında denk tutmaktır.» Hariçte millî siyasetimizin mânasını kavramıyanlar çoktur. Hattâ böyleleri memleketin İçinde bile vardır. Palan veya filân memleket taraftarlığını tercih etmeyi, o tarafın uzattığı daba yağlı yemi yutmayı; bizim için tabii bir hal diye gös-(Devamı; S*. 5. Sû. 7 de) — Çörçil butalebiAvam Kamarasına bildirdi Londra, 8 (AA.) — Suriye'de mu-hasemata nihayet verecek »artların müzakeresi için General Dentz'ln k jtı bir laleptc bulunduğu Londra'da minen teyld olunmuştur. .S-.'-ry-df. lavila va Mr mean p"n,lW makamları ile Vlchy Franııılan arasında bir mütareke aktı İçin görüşmeler yapıldığına dair bazı şayiaların dolajmakta olduğunda» bahsetmiştik. «Bugün Londra radyosu. General Oentz'ın Suriyede munasetnata nihayet vermek teklifinde bulunduğunu bildiriyor. Diğer taraftan Vıeh/nin resmi ajansı. İngilizler taralından yapılan mütareke teklifini General Dentz'ın reddettiğini haber veriyor. «Haberler birbirine uymamakla beraber Sur! yedek i Fransız makamlarının mütarekeye hazırlandıkları kanaatindeyiz. «Bugün, saat 17 de Londra radyocu, mütareke talebinin B. Çorçll tarafından Avam kamaralına budiril-diginı haber veriyor. «tng-.lız İstihbarat nazırı Dutt Copper de mütarekeden bahsederek (Devamı; Sa. S, Sa. 5 M = FRANSADA Kanunu esası değiştiriliyor Pet en, yeni kanunun esaslarını izah etti Fransa demokrat esaslardan ayrılıyor Bugün temmuzun 9 udur. Dört gün sonra Fransanın milli bayramı gelecektir. Devlet şûrası, dün Vişl'de ilk toplantısını yapım* ve Fransız devletinin yeni kanunu esasisine ait esas Amerika Asur ve Yeşilburun adalarını işgal edecek mi?| Amerikanın Izlan-daya asker çıkarması İngilterede memnuniyetle karşılandı Vaşington. 9 (A.A.) — B. Roosevell, bugün. filİyatta, A-roerıka Birleşik devletlerinin müdafaası harekâtının garp yarım küresine İruhsarı hakkında her türlü kaydı ortadan kaldırmıştır. B. Roosevelt. gazeteciler konferansında demiştir ki: «— Bu veya Öteki Okyanusla müdafaa için ehemmiyetli olmayan noktalar vardır. Fakat diğer taraftan garp yanm küresinin sınırlarının biraz ötesinde kâm çok mühim olabilecek başka noktalar da mevcuttur. Muhayyel bir hat çizmek ve bu hatun üzerine şamandıralar dikmek bittabi imkân •izdir.» Bir gazeteci hasmın Asor adalarını ve yahut Yeşilburun adalarını işgale teşebbüs etmesinin (Devamı ...-.. s... ; de) »—« Güzel bir teşebbüs Askere giden sigortalıların mukavelesi talik edilecek, askerlik esnasında ölenlerin sigorta bedelleri vârislerine ödenecek Bu esas, dünyada ilk defa bizde kabul edilmektedir Ticaret Vekâleti, sigortalı olup! Meclise aevketmeden evvel Koda primlerini askerlik yüzünden j Ordinasyon heyetine tevdi etmiş-veremeyen vatandaşlar hakkında tir. yeni esaslan ihtiva eden bir ka-. Yeni hükümlere göre sigortalı nun lâyihası hazırlamış, ve bunu olup da askerlik vazifesine davel edilmiş olanlar ve harp olmasaı bile bu esnada vefat etmiş olan' ların lehine mühim şartlar vardırJ Öğrendiğimize göre bu kanun) (Ortamı Sa. 6, SU 7 de) •/• \ Mareşal Petaln. celseye riyaset etmiş ve uzun bir nutuk söyliyerek. yeni kanunu esasinin ana hatlarını şu suretle İzah etmiştir: 1 — Milleti teşkil eden İçtimai unsurların kalkınması gözönünde bulundurularak yeni bir devlet teşkilatı yapılacaktır. 2 — Eski kanunu esasinin frensiz ve mesulıyetJiz siyasi bünyesinde kati «urette değişik veril bir siyasi bünye teşkil edilecektir. 3 — Bundan böyle Fransada dini bir akide teessüs edecektir. Mareşalin, milli bayram arifesindeki bu izahatından Franaanın demokratik ve laik esaslardan ayrılacağı anlaşılmaktadır..» — Radyo Gazetesi Hukuk Fakültesi İmtihan talimatnamesinde değişiklik yapıld İstanbul Üniversitesi Hukuk faklll-sı lisan tedrisatı ve imtihan tali-m«lname*inin 3o inci Ankara hukukunun 22 nci maddesinde aşagıdukı ¦eklide değişiklikler yapılmıştır: İmtihanı başarabilmek için yazılı re sözlü bütün numaraların vasatisi 7 den aşağı olmamak ve herhangi blrj Sersten S den aşağı numara almanak lazımdır. Tax devresinde bu vasatiyi doldu- ramıyanlar veya doldurmakla beraber ikiden fazla dersten 3 den aşağı mimara alanlar İkmale knlucaklardır. Ve ikmal devresinde sözlü imtihanların hepsine girebileceklerdir. Ancak yaz imtihanında aldıkları numaraların vasatisi yediye varıp ta sözlü imtihanlarda bir veya İki dersten S den aşağı numara atanlar yalnız bu derslerden «tekrar imtihan edilirler. Türk Hukuk Kurumunda üç yeni serbast kürsü açılıyor. Bunlardan birisinde Numan Men:mencioğlu ders verecek Ankaradan gelen malûmata göre. Türk Hukuk Kurumu bu yıl yeni serbest kürsüler ihdas etmeğe karar vermiştir. Geçen sene (Hukuk - İktisat) adile tek bu kursu varken bu yıl üç kursu daha açılacaktır. Bunlardan Hukuk ve siyaset kürsüsünü Hariciye Vekâieli Umumî Kalıbı Numan Menemencioğİu. Kriminoloji kürsüsünü Temyiz mahkeme» Baş-müddeiumumi muavinlerinden Mehmet Al, Sebuk. Türk hukuk tarihi kürsüsünü Fuat Köprülü idare edeceklerdir. Hukuk ve ık-Dcv*mı »«, ». mq. J d« iâi - Çörçiiin -beyanatı Izlândanın işgali Mühim bir hâdisedir General Dentz resmen mütareke istemiştir Londra, 9 (A.A. — B. Churchill, Avam kamarasında beyanatta bulunarak, General Dentz'İn mütareke şartları talep etliğini ve İzlanda-da ingiliz askerlerinin idamesine karar verildiğini teyit etmiş ve bu iki nokta üzerinde mühim tefsirlerde bulunmuştur. B. Churchill demiştir ki: «— Izlândanın Amerika Birleşik devletleri kuvvetleri tarafından işgalile, siyasi ve sev külce yş bakımından birinci derecede ehemmiyetli bir hâdisedir. Bu, harbin bidaye-tindenberi vukua gelen çok mühim hâdiselerden birini teşkil etmektedir. Bu işgal, garp yarım küresini nazi leh' didİnden himaye etmek hususundaki tamamile Amerikan siyasetine tevfikan yapılmıştır. Izlândanın müdafaası için Amerika Birleşik devletleri (Devam: Ba. a. b4l 7 (ks) /// Türkiye hükâınsî! Sovyetler Birliğin deki Fransız menfaatlerini hima yeyi kabul etti Ankara, 9 (A.A.) — Fransız hükûrneti Sovyetler Birliğindeki Fransız menfaatlerinin Türkiye hükümeti tarafından himaye edilmesini rica etmiş, Türk hükümeti de bu talebi kabul etmiştir. Berlin Büyük Elçimiz Dostluk paktının teatisi münasebetile bir ziyafet verdi Berlin. 9 (A-A-) — Turk -Alman dostluk paktının m usa d-dak nüshalarının teatisi merasimi münasebclile Türkiye büyük elçi. si B. Hüsrev Gerede ile refikası bir öğle ziyafeti vermişlerdir. Bu ziyalelle Başvekâlet müsteşarı Meıssner ile Hariciye müsteşarı VVeıszakeı Türkiye Hariciye Vekâleti Umumî Kâtip muavini B Ceval Açıkalın, müsteşar VVoer-man ve refikaları hazır bulunduk-lan gibi Aimanyanın sabık Ankara buyuk elçisi Nadolni ile Beılın askeri kumandanı General Von 1 laasen ve orta elçi SchoV/o-erbcl de hazır bulunmuşlardır. Bunlardan başka Alman Hariciye Nezareti erkânından diğer bazı zavalla askerî bazı şahsiyetler de ziyafetle bulunmuşlardır. B. Stalin l..giliz elçis ie bir saat görüştü Moskova, 0 (A.A.) — Tas ajansı bildiriyor: Sovyetler Bırlıgı halk kam iverler heyeti reisi Stalin. 8 temmuzda. İngiltere büyük elçıs B Crıpps ı kabul etmiştir Görüşme bir saatten fazla sürmüştür. Sovyetlere göre Alman kıta'ları Lepel'de ric'at ediyor İki Alman motorlu alayı ve 4 batarya imha edildi Alman - Romen kıt'aîarı Prafan öte tarafına atıldı Hangö mıntakasında iki düşman bölüğü imha edildi re dil en bir Ru» tebliğinde bildirildiğine göre Lepel mıntakasında Almanlar garp istikametinde ricat etmektedirler. Moskova. 9 (AA.) — 9 tem muz sabahı neşredilen Sovyet rea mî tebliğinde bilhassa »Öyle denilmektedir: Gece Ostrov, Lepel ve No' vograd _ Volinsk mıntakalarında mühim muharebeler cereyan et-mistir. Ostrov mıntakasında kıtalarımız gece yeni kuvvetler almışlar, bir yandan da büyük gece keşifleri yapmışlardır. Sebeç mıntakasında mühim (Devamı .ı. 6. SU. 6 da) •*• Moskova Radyosuna göre Köstenccnin yerinde yeller esiyor Köstence diye bir yer mevcut değil Romanya petrol tesisatı tamamile tahrip ediıdi Moskova radyosu, bugünkü neşriyatında Romanyadaki petrol tesisatının tamamile tahrip edildiğini bildirmiştir. Aynj radyo, bugün Köstence namile bir yerin artık mevcut ol-sı? di* ı**ı söyle o-'şt ir. 3u i j »t »"jd* yosu evvelce, bu yerin yerle beraber edildiğini bildirmişti. Bu haberin tekrar edilmesi, yapılan tahkİkatm teyidi olsa gerektir... (Radyo Gazetesi) Almanlara göre Almanlar siper kazma usulüne müracaat etti Siperler, Rus taarruzuna mukavemet için kazılıyor Romeo kıt'aîarı Rcmanyanın eski hudutlarına vardı Motorlu Macar kıt'aîarı Screth nehrini geçti R-.lm 9 (AA) — R-m, tebliğ: Bütün Rus cephesinde harekât muvaffakiyetle devam etmektedir. (Devamı Ha. S. 80. * de) X/X f Londraya Bir Rus heyeti geldi Heyet, İngiliz Hariciye ve Harbiye Nazırlarını ziyaret etti Londra, 9 (A.A.) — Ingiltereye bir Run heyetinin grlınral, İngiliz - Hu* işbirliğine hır......ı yeni bir sanıa teltıkkl rlİlmektedir. Bu İşbirliği a-hrrl, siyasi, mail ve İktisadi «abalarda kentlini gösterecektir. Sovyet heyetinin başİKa İki • "'i Krzılonlu genelkurmay (kin- I haakaaı General (İnlkof Ue Sovyet donanma» genrlkıııma-¦ nidan Amiral Karmaloflur. He-yetüı dlger dürt araaı l»r Sovyet hata kuvvetleri ile lefcııil. «ervls-lerln) temsil etmekledir, * Londra. 9 (A.A.) — Sovyet askeri heyeti bn sabah hariciye ve harbiye nasırlan tarafından kaimi edilmiştir. Salı günU ı » ı ..i.,,.- olan heıyrt a*a»ı harlı (ve narın B. Krlen-e B. Mal-kl lerafından lakdlın edilmişlerdir. II. Eden. kısa bir atkSf geldl-»ılr ¦¦ hltabr-dmlr bulunmuştur. B. M t -ı.ı ve heyet ri'Merlıı-ılen İkisi B. Edenle hutıı-l bir zortlşmrde ı.........,,.,-1 ,, ,|,. Daha *»nıa heyel harhlyr narın B. Margrralo tarahndası kabul edl|. mistir. V-_J HARP VAZİYETİ Yazan: İhsan BORAN İki tarafın resmi tebliğlerin--den anlaşıldığına göre Sovyet orduları Finlandiya körfezile Kİef arasında Stalin hattına çekiliyor, Alman orduları da bu hatta doğru yanaşmağa çahfiyor. Görünüşe göre Duna nehri şimalinde Alman taarruzları tekrar inkişafla başlamıştır. Krokiden anlaşılacağı üzere Almanlar şimalde Ostrov ve Pskov ile Vitebsk istikametlerinde taarruza geçmelerdir. Ostrov ile Pskov şehirlerinin düşmeleri muhtemeldir. Almanlar bu taarruzlarla Stalin hattına yanaşmak hedefini güdüyorlar. Fakat Duna nehri şimalinde inkişafa başlayan Alman taarruılan Sovyetler için fena vaziyetler vt neticeler dcğurabİlir. Biz ilk yazılarımızda Alman ların Ballık memleketlerini istilâya ve bu arada, Sovyetlerin Baltık denİzİle münasebetini ke-(Devamı Sa. S. SU. 1 da) 9 ___ VATAN _, 10.7-94* Eyüplü Halidin Maceraları Kâfir şans!... Beni doğruluktan ayırmak, kötü hayata atmak için ne kadar cömert davranıyordu Anlatan: Eyüplü Halid _8_ Yazan: Mİm Sıfır Yeni kararım şu idi. Sevgilimle babasına karşı nıkih ve dÜgünü-müzüu Uianbulda yapılma»"'" muvafakat edecek ve bu arada herhangi bir bahane İcat ederek paralar! çekecektim. O akşam, müstakbel kain r-derimle mükellef bir rakı sofrasında karşılıklı çekiştiriyor, düğünden dernekten bahsediy bi çok işveli bir tavırl* yüzüme baktı. Sinirli bir hareketle elindeki gömleği kanepeye altı. Babasına sitemli bir nazar fırlatarak ayııga kalktı. Hırçın bir seslet — Jşıtbn ya... Baba i* Diye ba* girdi. Naadmj" dediğim çıltlı mı, İşte Halit Bey dc benim fikrimde». Kozma, haşlanmış bir İstakoz duk. Efterpe de bir köşeye çekil" I gibi kızardı. Elinde tuttuğu silme mış kendisine düğÜnlük olarak; kadehi birden yuvarladıktan son. hazırladığı İpek bir gecelik göm- ra. «nüne bakarak mırıldandı: Irg, üzerine renkli ipeklerle iki-1 — İyi ya... Her şeyi konuşur mırın markasını işliyor ve biıij kararlaştırırız şimdi., dinliyordu. Bizim Kozma Efendi.] Etterpe aynı hırçınlıkla: her nedense o akşam pek neşeli! — Ama, benimle olduğu gibi idi. Mütemadiyen gülüyor, söylü- her şeyi açık konuşacaksın, yordu. Eflerpenin halinde de gö- Diye babasına bir tavsiyede « çarpacak bir durgunluk vardı, bulunduktan sonra gülerek yine O akşam içki masasın, gelmeme- bana döndü. Ciddi bir Vj*'*' sinden, ricalarıma rağmen İçmek —Bizim Patera. Dedi. Draho. «içmemesinden anlaşılıyordu ki. ma meBele«ini şimdiye kadar aç" babasına karşı kırgındı. Kızın bu mayısınızdan pireleniyor ve du- Taksim Su depoları Meydandaki depoların yıkılması için tetkikler yapılıyor Belediye Taksim meydanındaki su depolarının yıkılması hakkındaki tclkikleıe devam etmektedir. Haber aldığımıza göre Sular idaresine de bu hususla emir bile verilmiştir. Belediyenin bu depolan kal" dırmaktan maksadı meydanın tanzimi meselesidir. Depolar bugün kaldırılacak müsait bir yer bulunduğ utakdirde tamamen yıktırılacak ve derhal yenileri inşa olunacaktır. Dün bu hususta malûmatlarına müracaat etliğimiz bazı mimar ve su mühendislerimiz, bu depoların senelerce evvel Istan-bulun su ihtiyacı nazarı itibara a- lınaıak çok bir şekilde bugün buta başka bir d cağını aoyleı vazıyet*, tabii olarak, bende merak uyandırmıştı. KoZma Çelebinin anlattığı şakrak hikâyeleri dinliyor gibi ıgörünüyordum anı a. zihnen kızın halindeki bu değişik' ligin «sebebini aramakla meşgul oluyordum. Fırsat buldukça da şöyle bir g»z ataıak tavırlarını l^t kik ediyor, doğrusunu ıstersen.z endişeleniyordum. Benim bu meraktı ve müteces ais halimi, her halde Kozma Efendi «r farketmiş olacak ki. anlattı, ğı hikâyeyi birdenbire bıraktı. Yanıma sokuldu, birkaç saniye kadar dikkatle yüzüme baktı ve hatırına bir şey gelmiş gibi başını samyatak: — Ettiğâmiz gevezelik yeüşİı artık. Dedi. Biıaz da İşimizi konuşalım Halit Bey. Siz gelmeden evvel görüşürken bizim Efterpc, nikâh ve düğünün ÖrrürnÜcdeki ayın iptidasında her halde yapılmasını yine istedi vc bunda israı elti. Gerçi daha on beş günümüz var. Fakat, bu müddeı zarfında senin hazırlıklarını brtirebileceği-ni ummadığım için işin bir ay 1. a dar geri bırakılmasını. Matmazel cenaplarına söyledim diye kızdı bana. Bir köşeye çekilip somurtmasının, bana ve sofraya y«n| bakmasının sebebi bu işte. E... I Şimdi sen söyle bakalım, ne dersin bu işe? Akşamdanberl açmak için mü-1 nasip biı vesile gözlediğim bu meseleyi Kozmanın ortaya atı ver meai, bittabi beni çok memnun etmişti. Oturduğum yerde şöyle' b.r düzeldim. Tavrıma, muhatap- ma ama lanmda tesir uyandıracak bir çe-i ki düzen verdim. Ciddi bir eda. gunu geciktirmek buna yanaş m ad ¦£ yor. Kuzum Hal sövteyiniz. boylc Bey, açıkça r fikriniz var ben kızarmış ve , olduğum yerde daha bir kahkaha iden fesimi tava- ekleri lavuğu bekinin kabul edip tünmeleri, bunu muhafaza edilecek birer sanal eseridir. Meydan] tanzim diye şehrin en lüzumlu bir ihtiyacını karşılayan bu muhkem depoları kaldırıp yerine iki günde bir tamire ihtiyaç gösterecek ve bir kaç zaman sonra kendi kendisine yıkılıp gidecek depoların inşasına bilmem neden ihtiyaç hissediyoruz?» — Emin olunuz ki Patera. Dedim. Ben de bilhassa bunu görüşmek, işimiz hakkında artık kat İ bir karar verilmesini, halta düğün gününün tayin edilmesini sizder rica etmek için gelmiştim bu akşam. Fakat, daima şen görmeğe alıştığım Matmazelin, ken- dİdişmeleri pek tuhafıma gitmiş, bu hal bayağı sinirlerimi gevşet-i!].-'.: Kendimi tutamıyacağımı anladım. Arzusunu söylemeğe çe. kın en utangaç bir çocuğun sıkıl' gan tavrını taklit ederek ellerimle yüzümü kapadım. Kanapenin üstüne kapandım. O esnada, odada ancak bir iki dakika kadar süren hareketsizliği, sessizliği bizim Kozma baba bozdu. Çevik bir hareketle yerinden kalktı. Yalpalıyarak yaklaştı, heyecandan titreyen eliie yakama yapıştı ve çığlıklı bir sesle: — Kalk vire pedi. Ulanmağı bırak da yüzüme bak. Diye bağır dı. Bu sıkılganlığın ile kendini de, Efteıpeyi de aç bırakırsın sen. Beni çekip doğrulttu. Karşısına oturttu. Yanağımı sıkarak sordu: — Şimdi söyle bakalım kü-ye Halil. Efterpc için ne kadar drahoma istiyorsun.1... Hiç sıkıl' Bu, bizde âdettir. Hattâ, bu iş için çekişe çekişe pazarlık bile edilir. Kâfir şans!... Beni doğruluktan ayırmak, kötü hayata atmak, a-nafora alıştırmak için ne kadar cömert davranıyor, ne derece mü sail zeminler hazırlıyordu görüyor musunuz?.. Mukadderat denilen fettan, o gûn İçin bana kul vc kö. le ettiği, karşımda baş eğdirdiği şansa, meselâ, sokakta bir kese Adlîye Vekili Şehrimize geldi Meclisin bir aylık tatilinden istifade ederek Adliye Vekili Ha. san -Menemencioğlu bu sabah Istanbula gelacektir. Hasan Menemencioğlu Adliye Vckilj olduktan sonra ilk defa olarak tstan-bula gelmektedir. Vekilin İstanbul Adliyesinde tetkikatta bulunacağı vc şehrimizde bir müddet kalacağı öğrenilmiştir. dilerine hiç te yakışmıyan bu küs-| altın buldurtmak. hayır sever bükün ve üzgün hali karşısında, bunu açmak cesaretini bir türlü gösteremedim doğrusu. Ben bir an evvel... Eflerpenin yüzü birden gülmüş, penbe yanakları sanki birer güle dönmüştü. Ruhumu büyülemek, dilimi düğümlemek ister gi- yük bir zenginin iûtfuna uğratmak, ya da bir piyangoda büyük bir ikramiye kazandırtmak daha iyisi meşru kazanç yollarında ca-hşlırlmak gibi, ahlâkımı ve istikbalimi kaıartmıyacak bir tarzda, bana yardım ettiremez miydi? (Arkası var) Sebze fiyatları Dükkân kiralarının artışı.fiyatların yükselmesine sebep olmuş Hal müdürü, bunun tamamile asılsız olduğunu söylüyor Son günlerde bazı gazeteler: memekte ve fiyatlar fahiş bir de-Belediye varidatının artması için'recede yükseltilmektedir. Bazı Hâl binasındaki dükkân kiraları-' semtlerde nisbetsiz bir ucuzluk na yapılacağını ve bu yüz* görülmektedir kj bu. esnafın elin. den esasen yüksek olan sebze deki malı tayin edilen kâr had ve meyva fiyatlarının artacağını dinin çok Üstünde sattıktan sonrı yazmışlardı. akşam üstü ellerinde kalan aı Bu mesele hakkında kendisiıe miktardaki malı ertesi güne kalır, görüşen bir arkadaşımıza Hâl çürümesine meydan vermeme* müdürü şunları söylemiştir! için çok ucuz hatla sermayesin rılacağı haber? tarnamen" asılsız-1 hirde en ucuz sebze Hâlin karşı dır. Bbyie bir şey düşünülmüyor. I ""»d* kadınlar pazarında satıl Yalnız Hâl varidatının çoğalma-1 maktadır. Çünkü, buranın ekseri GHINE Pahalılık meselesine gelince: Bizim bir memurumuz her sabah satış başlamadan evvel Hâl komisyoncularından satılacak her hangi bir şeyin hakiki fiyatını Öğrenir. Fiyat listelerimiz buna göre hazırlanır. Fakat bu tedbir kâfi değildir. Çünkü, sebze vc meyva fiyatları Hâl kapısından çıktıktan sonra ekseriyetle bir kontrola tâbi tutulmuyor. Fiyat Murakabe bürosu her mır.takadaki seyyar esnaf için ayrı ayrı azamî kâr nisbetleıi tayin etmiştir. Fakat bu rusbetler maalesef bir çok semtlerde muhaiaza edil- vermediklerı gibi az kârla çok satış usulünü kabul etmişlerdi!. Biz Hâl rüsumunu mümkün o~ lursa azaltmak ve bu suretle sebze ve meyva fiyatlarının artmasına sebep olmamak pıensipıni kabul etmiş bulunuyoruz. Hâlden geçen mallar daima daha ucuzdur. tstanbulun Bostancı. Erenköy gibi bazı uzak semtlerindeki bostancılar mallarım Hâlden geçirmeden kaçak olarak satmaktadırlar. Fakat, emin olunuz ki fiyatları aşırı derecede yüksektir.» Diğer taraftan haber aldığımıza göre bu sene kavun karpuz geçen seneye nazaran daha azdır. Buna da sebep kuraklıktır. 'Maamafih fiyatlarda büyük bir fark yoktur. Mersine gelen çaylardan bir kısmı Istanbula verilecek Memleketin çay ihtiyacını gÖz-inünde tutan Ticaret Vekâleti-ün bundan bir müddet evvel iariç piyasalardan tedarik ettiği Düyük bir çay partisi Meısine Bu çaylardan 300 - 400 sandığı Istanbula tahsis edilmiş ol- ların şevki için emir verdiğinden 300 . 400 sandık çay bugünlerde Istanbula getirilecektir. Fiyat Murakabe bürosu bu çayların halka tevzü için hazırlıklara şimdiden başlamıştır. Çayların tevzii işi de kahve tevziatı gibi olmaması ve bütün tedbirlerin alınması için her türlü çalışmalar ikmal edilmiştir. Çaylar bir iki gün zarfında Istanbula gelecek ve tevziat derhal yapılacaktır. Kadıköy ve Haydarpaşa vapu; tanfâsinde değişiklik Denizyolları Kadıköy vc Haydarpaşa vapur tarifelerinde dünden itibaren ufak bir değişiklik yapmi :. Bu değişikliğe nazaran akşamları 16,50 de kalkacak vapur 18,55 de vc 19,13 de kalkacak vapur ise 19,20 de kalkacaktır. ADLİYE ve POLİS HABERLERİ Kıskançlık yüzünden bir yaralama vakası Bir bekçi sevdiğini Mecidiyeköyüne götürerek ustura ile burnunu kesti SORUNUZ SÖYLİ YELİM Bir hasta soruyor 1 — İskenderun'da fi. Osman Boaoi »-iniyor: Fa/la yol yürttme-illgtnı halde »ol ayağımda, evvel* Ur yorgunluk, sonra tılr uyuşma, daha »onm da bir BU peyda oldu. ""i""l"..... doktorlar bun» sinir hasUıİıftı dediler. Aldığım llâçiar-dan UffMf tayda görmedim. No yapayım ?.. CEVAP — Yapılacak şey diğer bir doktora müracaattır. Mamafih doktorumuz, bu Arazı gösteren hastalıkiarla tedavi usulllerınden bahsedecek tir. Gas*lenuzın, Doktorumuz diyor kl sütununu takip ediniz. Pek yakında okuyacak ve herhalde istifade edeceksiniz. 2 — Bornovada Buyuk sokak Nu. S3 B. Mufahhanı Arilin soru- kıtubcvlne müracaat ediniz. S — Kaııdırada Bayan M. II. Ş. •oıujı.ı . B. Mut" ı Emin yalmanın yazdığı ..-.. .-ı.ı, „ rüya» kitabını nereden ve kaça, alabilirim?.. CEVAP — Elli kuruşa matbaamızdan aldırabılirsiniz. Mıntaka Ticaret Müdürü İstanbuldan ayrıldı İstanbul Mıntaka Ticaret mü" dürü Bay Sait Rauf Sarper An-karada iaşe teşkilâtında bir vazifeye tayin edilmiştir. Sait Rauf Saıper yeni vazife-1 sine başlamak üzere dün akşam Ankaraua hareket etmiştir. Sait Rauflan inhilâl eden Mın-| taka Ticaret müdürlüğüne Bay Necmettin layin edilmiştir. Az kömür sarfeden kaplanlara ikramiye Münakalât Vekâletinin Denizyolları vapurlarında muayyen bir mesafe dahilinde muayyen süratle gitmek üzere hesaplanmış kömürden daha az kömür sarfeden makinist vc kaptanlara tasarruf edilen kömürün yüzde ellisi nisbetinde prim vereceği evvelce bildirilmişti. Münakalât Ve kâletİ çok iyi neticeler veren hu usulü genişletmeğe karar vermiştir. öğrendiğimize göre ayni prim Devlet Demiryollarında kömürden tasarruf etmek suretilc memlekete hizmetle bulunan lokomotif ateşçilerine de verilecektir. Münakalât Vekâleti ayrıca Devlet Demiryolları. Devlet Lr manian. Devlet Denizyolları ve fabrika ve alelyelerİnde. Posta ve Telgraf işlerinde yeni bir buluşla temayüz eden mühendis, memur ve işçileri yüksek para mükâfo-tilc takdir ve ayni zamanda maaş ve kıdemlerine zara yapmak suretılc terfi etmek kararını da vermiştir. Bu karar Münakalât Vekâlelİ memurları tarafından sevinçle karşılanmıştır. Kadının yaraları oldukça ağır, bekçi yakalandı. Fakat hâdiseyi inkâr ediyor Şişli nahiyesi bekçilerinden A-l din kendini müdafaa etmek iste-' Ali ise Sahindeyj yaralamadığını. İİ uzun rı Sahi Mecid çıkarr dullul mu a nd İdetlenberİ tanıştıkla Alînin gözünü kan bu- bu isle alâkası olmadığını bildir-1 ından elindeki us- . d- sağ elinin bir parmağı e Şahmdenın ustura ile kesilmiş olduğundan erlerinden ve DU yaranın nereden olduğu ken-• Etraftan ka- dişine sorulunca AU: yanlar ye ışm ş, _ £we|kj gün salata yapıyor, alarak Beyoğlu | , , , . . , . . lard r Hos m "'Ç8*- kesti, demiştir. ıkmış ve AU y«-j tanede ifadesi alman Şahinde Zindenin yaraları oldukça «turasını çıkarıp kendisini Alinin kıskançlık yü- ağırdır. Ali yakalanmış ve tahka-saldırmıştır. Ka-lzünden yaraladığını «öylemi^tir. I kata başlanmıştır. kal Muhtekir Marko Pardo ikinci defa mahkûm oldu Armatörler Birliğinin senelik kongresi Armatörler 'Birliğinin senelik kongresi bu ayın 21 inde birliğin merkez binasında toplanacaktır. Bahkpazarında, Maksudiyc ha nında baharat vc kalay ticareti yapan ve evvelce 2 »ene sürgün ve 500 lira ağır para cezasına çarptırılmış olan Marko Paıdo-nun ikinci muhakemesi de dün n ıh aye ilen mistir. Marko Pardo, ikinci elden aldığı kalayı, hiç bu kanuni hakk; olmadığı halde kilosunu 420 kuruşa »atacağına 450 kuruşa satıp yüz kilodan 30 lira kadar haksız bir kâr temin ettiğinden dün sona eren muhakemesi neticesinde 25 lira ağır para cezasına, dükkânının yedi .gün şeddine ve karar hulâsasının gazele ile nesrine karar verilmiştir. Zabıtaya hakaret eden îkî kafadar mahkûm oldu istasyon kulübesine gidip münasebetsiz bir şekilde ahdetti etmek istedikleri bir sırada yakalanmışlardır. Cürmü meşhut olarak allıncı asliye cezada bakılan muhakemeleri neticesinde Ali Rıza su dökmekten ve zabıtaya hakaret ten 30 gün hapse ve 30 lira para cezasına, Abdullah ise 35 lira para cezasına çarptırılmışlardır. Kolunu tramvaydan dışarı çıkararak kamyona çarptırmış Kurtuluşta oturan döşemeci Antuan oğiu Stelyo öğle vakti babasına sefertası ile yemek götürürken tramvaya binmiş ve dirseğini dışarı çıkarmıştır. Bu esnada tramvay hızla giderken çocuğun dirseği yol kenarında durmakta olan 3967 numaralı tas yüklemekle olan kamyona çarpmıştır. Çarpma neticesinde Stel-yonun dirseği kırılmış ve yaralı çocuk Şişli Etfal hastanesine kaldırılmıştır. Tahkikat yapılmaktadır. Kafayı tütsüleyınce arkadaşım bıçaklamış Pangaludn oturan Kemal evvelki gün arkadaşı Arnavut Ca-ferle Tarlabaşında bir meyhaneye gidip içmişlerdir. Meyhaneden çıktıktan sonra Kemal ile Cafer şakalaşmağa başladıkları bir sırada Cafer kızmış ve elinde tuttuğu çakısını dürterek Kemali sol kalçasından yaralamıştır. Yaralı tedavi altına alınmış, suçlu yakalanmıştır. Seksenlik kadının 300 lirasını çalan Mustafa 7 ay hapse mahkûm oldu Bundan bir snüddet evvel 0s-I küdarda Doğancılarda oturan 80 ! yaşında Ayşenin evine küacı o-, larak gelip bir gece kadının odasına zona fi"»P ve zorla 300 lirasını cgasbeden Mustafa Aktasın r muhakemesi dün birinci ağırceza. da sona ermiştir. Mahkeme Mustafanın o gece kadının odasına zorla girdiğini vc kadının bağırmaması için de yorganla ağzını kapadığını ve 300 lirayı çaldığını sabit fljütdüğün-den 'Mustafanın 7 sene 3 ay ağır hapse mahkumiyetine karar ver mistir. Yetmişlik bîr ihtiyar kalp sektesinden öldü Tophanedeki kahvelerden birinde oturmakla olan Romanya muhacirlerinden yetmiş yaşlarındaki Davul oğlu Mustafa adında bir adam birdenbire yere yıkılmış ve hareketsiz kalmıştır. Etraftan yetişenler Mustafanın öldüğünü anlamışlardır. Cesedi muayene eden Adliye doktoru, Mustafanın kalp sektesinden öldüğü hakkında rapor ve defnine ruhsal vermiştir. Keserle başından yaralandı Fatihte oturan Eşref oğlu Sadık evvelki gün yine ayni semtte oturan Abdülhak^nle sebebi meçhul bir kavgaya tutuşmuşlar ve kavga esnasında Abdülhakım eline geçirdiği keserle Sadığı başından yaralamıştır. Tramvay muhavereleri "¦"ir-ramvayın orta sahanlı* " ğında ' ortadaki kana-peler kaldırılınca burada da bir sahanlık peyda olduğu malûmdur . pencerenin kenarında bir yere sığındım. Bir tarafımda iki genç, bir tarafımda da iki kıranta konuşuyorlardı, önce gençlere kulak misafiri oldum. Gençlerden biri anlatıyordu: — Vallahi, işler öyle çapraşık bir hal aldı ki, nesil tasfiye edilecek diye merak ediyorum. İngiltere nazizme düşman, komünizme aleyhtar. Fakat Al-manyaya karşı Rusya ile birleşti. Almanya kazanırsa nazizmin, Rusya kazanırsa komünizmin mevkii kuvvetlenebilir... Baktım: Siyaset, Bizse siyasetten bıkmışız. Radyo dinlemekten, ajans okumaktan gırtlağımıza kadar siyasete gömülmüşüz. Kırantalara kulak verdim. Şöyle konuşuyorlardı: — Yahu şu pencereleri niçin açınıyorlar. İnsan oefessizlikten boğulacak! — Dur sana hoş bir hikâye anlatayım: «Böyle bir tramvayda kapı açık kalmış. Zayıf, nahif, öksürüklü tıksırıklı bir kadın bilctçı-yc çatmış: — Biletçi kapa şu kapıyı. Cereyandan mahvoldura. Öldürecek misin benil Biletçi kapıyı kapamış, fakat bu sefer de kırmızı suratlı, ter fıçısı şişman bir adam biletçiyi paylamış: — Biletçi aç şu kapıyı. Sıcaktan mahvoldum. Öldürecek misin beni! Biletçi kapıyı açmış, açmış ama zayıf kadınla şişman erkek arasında iş inada binmiş: — Biletçi, kapa kapıyı.. Ö-leceğim. — Biletçi, aç kapıyı... Öleceğim. — Biletçi, kapa kapıyı... ö-leceğim. — Biletçi, aç kapıyı... öleceğim. - Biletçi hangisine kul olacağını şaşırmış. Bu sırada bı bir müfteri dayanamamış, bilviçiye akıl öğretmiş: — Arkadaş, kapıyı evvelâ aç, şu kadın ölsün; sonra kapa, şu adam ölsün, rahat edelim...» Durağa gelmiştik. İnecektim. Hâlâ anlatmakta devam eden gencin son sözleri kulağıma — ... İngiltere bu işte, «yârdan mı, serden mi?ı vaziyetin* de... KÖR KADI Peynir fiyatları tetkik ediliyor Son günlerde artan peynir n-yallarını nazarı itibara alan Fi* yat Murakabe komisyonu piyasadaki tetkiklerini laraamen ik-I mal etmiştir. Komisyon bundan evvelki İç" timada toptancı peynir lacirlerile konuşmuş ve bugün 70 kuruşa satılan beyaz peynirle, 120 kuruşa satılan kasetin normal olduğu iddiasile karşılaşmıştı. Komisyon bugün toplanarak peynir perakende tüccarlarını dinleyecek ve kat'i peynir fiyatını tesbit edecektir. Soruyorlar Müesseselerde teşrifat Cumhuriyet idaremiz halk arasındaki sınıf farklarım, beyliği vc efendiliği kaldırdığı gibi lüzumsuz bazı teşrifat kaidelerini de tarihe karıştırdı. Bu arada, halkın hükümet dairelerde âmme hizmetinde bulanan müesseseler memur ve âmirlerinin odalarına sorgusuz girmeleri usulü de kabul edildi. Bugün herhangi bir vatandaş, herhangi bir iş için he* yerde ve meselâ şehrimizde en büyük idare âmirinin ve muavinlerinin, yanlarına serbestçe girebildiği halde, bazı müesseselerde müdürün yanına kimse girememekte ve girmek isteyenler de bir çok alâkalılar tarafından sorguya çekilmektedirler. Bu vaziyet karşısında pek haldi olarak soruyoruz: — İhtiyaç vc müracaat sahiplerini kabul etmeyen bu baylar kendilerini devaynasın-da mı görüyorlar acaba?.. i r . ¦ Başmuharriri: Ahmet Emin YALMAN Telefon: 24136 — Telerai VATAN fat, VAT A VF Vi — CsjfBJnftln. Molla Fenarl 8. 39 1 1 TEMMUZ 1941 CUMA fiyatı 5 Kuruş SİYASI SABAH GAZETESİ Yıl: I — Sayı: 31? Yıldırım Harbi Yazan: Hüsamettin ÜLSEL Yazısı 3 üncü sayfamızda -11 Fransız gemisi Iskenderuna iltica etti- Bu harp gemilerinin silâhtan tecridine başlanmış ve mürettebatı tamamen enterne edilmişlerdir Bu gemilerin arasında 10 bin tonluk bir petrol gemisi de bulunmaktadır, Suriye halkı muntazam pasaportlarla Antakyaya akın ediyor Ankara, 10 (A.A.) — Haber aldığımıza göre, İskenderun limanına gelmiş olan 11 Fransız harp gemisinin başında bulunan filo kumandanı, mahallî hükümete müracaat ederek Türkiye limanına iltica etmtş olduklarını tasrih etmiştir. Bunun üzerine gemilerin silâhtan tecrîd edilmelerine başlanmış ve mürettebatı tamamen enterne edilmiştir. Antakya. 10 (A.A.) — Bey-rut'dan kaçarak İskenderun limanına gelen Fransız harp gemilerinin sayısı 11 i bulmuştur. Filo kumandanı da gelmiş ve daha bir kısım gemilerin iskenderun'a gelmekte olduğu anlaşılmıştır. Suriyede panik başlamış ve bazı kimseler aüelerile ve muntazam pasaportlarla Antakyaya akma başlamışlardır. C-Ankara-¦ Radyo gazetesi | (Yukarıda) İskenderun limanı - (Ajağıda) Beyrut limanı «Bugün, Anadolu Aj bildirdiğine göre, Beyrut limanında bulunan Fransız harp gemilerinden on tanesi Iskende-(hevaa*; »ta. 5. 80. 6 te = Konuşkan bir Başkumandan General Auchlineck'ı yanatı Amerikadaki pişmiş aşa epeyce soğuk mistir. kat- Yazan: Ahmet Emin YALMAN s ngilterenİn General Wa-*¦ veTin yerine Ortaşarka baş Itumandan diye gönderdiği General Auchlineck pek konuşkan bir zata benziyor. Ona atfedilmek suret ile neşredilen sözler yolunda beyanatın, hele harp zamanında, bir askerin- ağzından çıkmasına a-lışılmamıştır. ingiliz generalinin fikrince harpte zafere varılması için A-merikanm ordu göndermek su-retile harbe iştiraki lâzımdır. Bundan başka Avrupa kıtasına asker çıkarılmadıkça harbin sonu gelemez. General Auchlineck. bizden de bahsediyor ve Almanya, Rusyayı mağlûp e--!¦,¦ bizi de arkasından sürüklemeğe çalışacağını söylüyor. ingiliz generali, sözünde haklı ise. Ingilterenin zafere varmak için, uzun seneler sürecek hazırlıkları göze alması icap c-decektir. AJmanyayı karada mağlûp edecek teşkilât, üstün SURİYEDE Mütareke suya mı düşüyor ? Vişi, İngilizlerin cevap vermediklerini iddia ediyor Londra ise şartların der ha! bildirildiğini söylüyor Tokyoda Mühim toplantılar oluyor Bir toplantıda mühim meseleler müzakere edildi r Litvinof'un Nutku Gl. Vilson Vichy, 10 (A.A.) — F mahfillerinde beyan olundı göre. bu akaam »i (Devamı »a. 6, 16 e Uda o o» x/X Parlamentonun fevkalâde içtimai rivayet ediliyor Tokio. 10 (A.A.) — HükÛ-azası ile ordu ve donanma ıi bugün müşterek bir lop-yapmışlardır. Yomiurj Şim-gazetesine göre. bu toplan-ıda mühim meseleler müzakere dılmisür. Tokio. 10 (A.A.) — Japon ntosunun fevkalâde içtimaa davet edileceği haberleri vardır. Bu haberlerin. Prens Ko" noye tarafından bugün öğleden sonra bir çok hükümet erkânile yaptığı konuşmalardan çıkarıldığı zannedilmektedir. Mutat kabine toplantısı öğleyin nihayet bulduklan sonra Maliye Nazırı B. Kavada Başvekilin nezdinde iki saatten fazla alıkonulmuştur. On Çark Başkumandanlığına getirilen bir generalin, zafer ihtimalini bu kadar uzak bir şarta bağlı göstermesi Ingilterede her halde şevk uyandıramaz. Amerikanın Avrupaya ordu göndermedikçe zaferin ele ge-çirilemiyeceği hakkındaki söze gelince, bu doğrudan doğruya bir gaftır ve ingilizler hesabına pişmiş aşa soğuk su katmak demektir. Bugün Amerikalılar, milyarlar sarfedip harp malzemesi hazırlarken, ancak bu malzemeyi selâmetle Ingi İte reye göndermek yolunda bir mesuliyet kabul ediyorlar ve böyle bir yar- Devamı Ha. 5, SU. 1 de) X/X Kahve meselesi Vali ve Belediye reisi tevzi işi etrafında beyanatta bulundu Vali "mükeyyifattan olan kahve için bu kadar tenkit gayretine yazıktır ,, diyor Kahve tevzi işi gazete sütunla-ıını heifcün işgal eden bir yılan hikâyesi halini aldı. Bazı semtlerin hiç kahve almamaları, bazı yerlerde de 250 gram yerine 150 gram verilmesi gibi bazı şikâyetler de gazetelerde yer alıp duruyor. Vali ve Belediye Reisi doktoı Lûtfi Kırdar dün kendıaile görüşen gazetecilere beyanatta bulunarak demiftir kİ: *— Kahve tevziatının bir ka gündenbeıî mütemadiyen üzerin-(Devamı Sa- 2, Sü. 4 dc) Harp için de şöyle diy Eski hariciye komiseri. Al-manyanın ademi tecavüz paktına rağmen Sovyetlere hücumundan bahsederken diyor ki: Kin, imha ve tahrip harbi Hitlerin sebebi mevcudiyetidir Vaktile Sovyetlerin Nazizme karşı mîlletleri müşterek mukavemete davet ettiğini hatırlatarak mesuliyetin kime raci olduğu hakkında diyor ki: Şimdi her şeyden evvel yangını söndürmek lâzım Almanya ile yapılan bîtaraflık, ademi tecavüz ve dostluk paktlarını da şöyle tavsif ediyor: Asılsız bir perde Almanya, garpte kazanırsa Sovyetler için,Şarkta kazanırsa ingiltere için tehlikedir Moskova. 10 (A.A.) — Tas ajan- Lltvtnof 8 temmuz akşamı radyo-ı. İngilizce olarak aşağıdaki nutku Şarkta harekât ilerlemekte devam ediyor Almanlar Fin kuvvetlerinden yardım görüyor Salla müstahkem şehri işgal olundu Bir Sovyet fırkası imha edildi Kllhrerln umumi karargahı. 10 (A. A.) — Alman orduları başkumandan- Albay Knoks'a Sorulan bir sual Donanma bir zaruret karşısında ateş açacak mıdır? Bütün tedbirlerin alınması için donanmaya vemir erilmiştir Ostrov'dakanlı muharebeler devam ediyor Lepel'de Ruslar mukabil jhücuma geçtiler Bir Alman motorize kıtası imha edüdi 100 tank tamamen tahrip olundu erİka Bahıiye Nazırı albay x a, çarşamba günkü gazete* toplantısında şöyle (Devamı: SU. ı ı.-ı / + / cüzütamlî karsı şiddetli çarpışmalar devan etmiş, kıtalarımız düşmanın detçe faik kuv (Devamı S&. C, tSU. t de) /// HARP VAZIYETİ Müdafaada cesaret ve meharet gösteren Sovyet ordusu, büyük taarruzlar da başarabilir Yazan: İhsan BORAN Gorizia cep kruvazörü batmamış Gorizia adlı bir İtalyan cep kruvazörünün İngilizler tarafından torpillenerek batırıldığını ha. ber vermiştik. İtalyan Bahriye Nezareti bu geminin, bir kafileye refakat ettiğini, bir İngiliz denizaltısının hücumuna uğjamışsa da yaptığı seri bir manevra sayesinde torpillenmekten kurtulduğunu bildirmiştir. (Radyo Gazetesi) İki tarafın soi ne göre Fİnls !dak* ı liti'/ w belerde muharebe vaziyet: hulâsası şudur: Baltık memleketlerinde Alman kuvvetleri Ostrov, Pskov şehirleri istikametinde taarruzları oa devam etmişlerse de Sovyet tebliğle-] mukabil laarruzlarİle Stalin hat-köf'erile tına henüz girememişlerdir. Po-un cep- losk bölgesinde Almanlar Sovyet kabil taarruzlarile geri atıl' mıstardır. Minsk şarkında Alman taarruzları ağırlaşmıştır. Bu bölgede Dinycster nehri garbında mukabil taarruzlarla müdafaaya (Devamı Sa 3. Su. 1 de) Senedeloo destroyer Eyüplü Halidin Maceraları Drahoma şarttır Kozma çorbacı, kızını drahomasın vermeyi şerefsizlik sayıyordu Anlatan: Eyüplü Halid —9— Yasan; Mim Sıfır Yahut da o gün. ilk defa olarak Meri arasında silik birer ümit gibi uüsmck üzere bulunduğunu kö- görünen ftısîz ışıklara kadar u- tülük uçurumunun kenarından zatmıstım. beni tutup çekemez vc İyi yolla** Derin ve kapkara bir düşün- »evkedemez miydi acaba?.. Yap- ceye dalmıştım. Uaha doğrusu, inadı işle bunul.. Korumak ftöy- çok bunalmış vo daralmıştım, ıc dursun, bilâkis beni kudurttu. Çünkü, Efterpe ile olan münase-o kaıa akıbete doğru iterek koş-1 belimi Sarı Leylâdan başka Benli turdu. Şimdi, ilk suçumu nasıl ış-icoığimi anlatırken bunu hamladım. Kara kaderime.linetler oku. dum ve ağladım. Ne ise yine gc-çeıım hikâyemize: Kozma Elendının bu açık teklifi karşısında nazı elden bırakmadım. Drahoma istemek şöyle dursun ağzımı bile açmadım-kozmanın yaptığı ısrarlardan ve bilhassa Efterpenin de söze karışmasından aonıa, mırıldandım: — Ben Efterpeyi parası için sevmedim ki... Bunu düşünmeği bile bir şerefsizlik sayarım. Bu tözün. Efterpenin gururunu babasının da kurumunu arttırmış, Kozma Je aramızda jöy-ie bir gorü}me*başlanustı; — İyi ama kirye Halit. dra-homasız kız vermek te bizim için Makbule de haber almıştı. O sabah karşımda kıskançlığın hırçın bir sembolü gibi şahlanmış ve boğazını yırlarcasına haykırmıştı: — İlk işim o kızın evini bulmak, senin ne hain bir kadın sarrafı olduğunu ona anlatmak olacakı, Benli Makule bunu hani yapar 'mıydı, yapardı. Günlerden-berj kafa yorup kurduğum plânları hiç şüphe yok kî. tâ temelinden yıkardı. Hiç olmazsa Efterpe ile Kozmanın yanında bütün fiyakalarımı bozardı. Gerçi, kuy ruklu ve usturuplu bir yalanU Kozmanın bir sarraf. Efterpenin de onun kızı olduğuna, bir para dalgası için ikisine de kompliman yapmak mecburiyetinde kal bir şerefsizliktir. Hem. ben kızı- dığıma. onu İnandırmış, kabaran mı sana hizmetçilik yapmağa de- şüphesini yatıştırmışhm ama. ne ğıl. kan koca olmak, bir yuva mal olduğunu çok iyi bildiğim i- Kurmak için veriyorum. Bizde çın, ne de olsa pek güvenemiyor. yuvayı, tıpkı kuşlar gibi. erkekle dişi birlikle yapar, — Mademki öyledir, ne isterseniz verin. — Hayır, bunun miktarını tayın elmek sana düşer. Hem şunu bil ki. az istemek bizim ve ailemizin şeref ve itibarını kırar. Mik tar söylerken her halde bu ciheti de iyi düşün. Görüşmemiz, o gece yarısına kadar devam etti. Ben bir hayli daha nazlandım. Nihayet drahoma miktarının 5 bin Osmanlı altınına kadar çıkarılmasına göz yumdum. *' ' Ertesi akşam sevgi'imle haşhaşa kalmış,, yaklaşan saadetli o günlerde bir münasebetsizlik yapmasından, pişirip kurtarmak ujfccrc bulunduğum o nefis aşa su katmasından pek ürküyor dum. tÇok rsarhoş) bulunmama rağmen bu ihtimali yine hatırlamış, düşünmeğe başlamıştım işte. O esnada nasıl oldu bilmem. Efterpe. ansızın bir ok hızı ile yerinden sıçradı, kucağıma atıldı. Kollarını boynuma sardı ve fısjjdadı: — Halitçiğim.. Drahomayı ba bamdan ne vakit alacaksın? Hadi çabuk söyle. Sevinçten çıldıracaktım az daha.. O sıkıntılı anımda bu teklif bana bjr halâs müjdesi gibi günlerin hayaline dalmıştık. Bir tesir yapmış, zihnimi saran bü-taraftan sevişe sevişe içmiş, diğer tün kara ihtimalleri söküp atmış* taraftan da nikâh vc düğün gününü, çağırılacak davetlileri i' sim ısım seçmiştik. Zavallı kız, bana karşı o kadar fazla müsamaha ve müsaadekây davranıyordu ki. nikâh günü benim kiliseye gitmemek için ileri sürdüğüm mazeretleri bile haklı buluyor, dini merasimin eve getirilecek papas tarafından yapılmasına da razı oluyordu. Boynuma sarılıyor, gözlerimin içine bakıyor ve: — Benîm nonoş Halitçİgim, sen de benim Rum kalmama mü-eaade edeceksin, değil mi? Diyordu. Tabiî ben de mukabelede kusur etmiyordum. Bütün arzalanm kabul ediyor. bütün mal ve mülkümün tapularını o-nun adına kaydettireceğimi söylüyor, daha neler vadediyordum neleri... \ tikimiz de fazlaca içmiş, kendi mizden geçecek bir hale gelmiştik. Balkonda karşılıklı birer şezlonga serilmiştik. O da. ben de midelerimizi, yorulan çenelerimizi dinlendiriyor gjbi görünü' yorduk. Fakat ben hiç te öyle leğildim. Bakışlarımı Halicin «İs- tı. Hemen kendimi topladım. Kız cağtzm saçlarını okşadım, kokladım, nihayet sordum: — Neden hatırladın bunu Ef-terpeciğim? — Anlamak istiyorum da.. — Bu senin arzuna bağlı canım. Ne vakit emredersen... — Öyle ise yarın sabah almanı istiyorum. — Bu kadar aceleye ne lüzum var. Yoksa paterarjıız yine şüpheye mi düştü? „ — Hayır. _ '*j — O halde sebep? — Hiç.. Canım öyle istiyor işte. — Peki öyle iae.. Yarın a-Ucağım sevgilim, Sen üzülme e mi? Efterpe, teşekkürlerini yanağıma kondurduğu ateşli öpücüklerle bildirdi. Göğsüme biraz daha yüklendi. Gözlerini gözlerime dikti. Hüzünlü bir eda ile içini çekti, nihayet: — (Benim şeker Halllciğim.. Senden bir şey daha öğrenmek istiyorum ama doğru aöyliyece-ğine yemin et bakayım. (Arkası var) Odun Fiyatları Oduncular, fiyat'arın serbest bırakılmasını istediler Şehıiıııİzdeki bazı oduncular Fiyat Mü-akabe komisyonuna müracaat ederek evvelce, odun fiyatlarına konan narhın bugün için hiç dc kabili latbüt olmadığını, nakliye masraflarının çok pahalı olduğunu söylemiş ve fiyatların serbest bırakılmasını istemişlerdir. Hatırlardadır ki komisyon o* dun narhını bütün bu gibi vaziyetleri nazarı İtibara alarak, ve hattâ odunun cn pahalı satıldığı bir devrede koymuştu. Oduncuların bugün bu fiyata daha Uzla bir zam ilâvesıle satış yapmalaıı İmkân haricindedir. Odunun serbest bırakılışı piyasada bir iki hafta evvel gördüğümüz aksülâmelleri tevlit ettikten aonra komisyonun hiç de bu ciheti kabul edeceğine ihtimal vermiyoruz. Öğrendiğimize göre komisyon oduncuların bu taleplerini doğrudan doğruya olamaz diye kesip atmamış, gelecek haftaki içtima-da etraflı tetkik edileceğini bildirmiştir. Komisyon daha esaslı bîr karar vermek üzere şimdiden bazı teşebbüslerde bulunmuş. Istanbu. la odun gönderen merkezlerin nelerden İbaret olduğunu ve o-radaki maliyet fiyatile nakliye fiyatlarını tesbİte başlamıştır. Kahve meselesi Vali ve Belediye reisi tevzi işi etrafında beyanatta bulundu Vali "mükeyyifattan olan kahve için bu kadar tenkit gayretine yazıktır „ diyor Hariciye, Maliye, Adliye ve Sıhhat Vekillerimiz geldiler - Dün sabahki ekspresle dört Vekilimiz Ankaradan şehrimize gelmişlerdir. Vekiller istasyonda Vali vc Belediye Reisi doktor Lûtfi Kır-dar, Enıniyet direktör Vekili Sa-lehaddin vc Vekâletlere mensup daireler erkânı tarafından karşılanmışlardır. Dün sabah şehrimize gelen Vekiller, Hariciye Vekili Şükrü Saraçoğlu. Maliye Vekili Fuat Ağ-ral.ı. Sıhhat ve İçtimai Muavenet Vekili doktor Hulusi Alataj. ve Adliye Vckili H^san Safiyettin Menemencioğludan mürekkeptir. Hariciye Vekili Şükrü Saraçoğlu, refakatinde Vali ve Belediye Reisi doktor Lûtfi Kırdar olduğu halde motörle KarakÖye geçmiş, oradan da Park otele inmiştir. Gelen diğer Vekillerimizden Maliye Vekili Fuat Ağralı, Eren-kÖyünc. Adliye Vekili Hasan ( Menemencioğlu da Modadaki; evlerine inmişlerdir. Vekillerimiz şehrimizde bir müddet kaldıktan sonra tekrar' Ankaraya döneceklerdir. (Başı 1 incide) de durulan bir mevzu halini aldığını gördüğüm için size bu mesele hakkında izahat vermek ihtiyacını h"' i1..,. Evvelâ kahvenin bir memleket iaşesinde yer tutan ona maddelerden olmadı* ğını kabul etmemiz lâzımdır. Br lıyoısunuz ki, sayın Ticaret Vekilimizin bütçe müzakereleri esnasında Büyük Millet Meclisi huzurunda söyledikleri gibi hükümetimiz şu buhranlı senelerde dahi eti. şekeri, ekmeği her vatandaşı tatmin edecek nisbette bol olan bu mesut vatanımızda vesika usulüne müracaata lüzum görmemiştir. Kahvenin memleket iaşesinde yer tutan ana maddelerden bin olmadığına sözlerimin başında işaret edişim iaşe çerçevesi içinde tetkik edilmesi varit olamayacak bu maddenin tevzii hakkında haklı, haksız ve ileri geri yürütülen sözler üzerindeki kanaatimi belirtmek içindi, Şimdi tevziat etrafında bellibaşu söylenenleri gözden geçirelim. Deniyor ki. «bazı semtlerde henüz tevziat başlamamıştır. Ba' kırköyüne iki yoz elli gram yerine 100 «ram verilmiştir. Adalarda yalnız 500 eve tevziat yapılmış, mütebaki 1700' eve yapıl' marnısın*. Balatta. Yşilköyde, Cihangirde evler henüz fış alamamıştır. Bütün bunlara mukni bir cevap teşkil edecek bir kevfiveti deki verile 5İ7 c nu tutmuş ve nütebaki h'ssesini aldığı zaman da 250 gramı itmam edecek tedbir taızı b»ı muştur. Adalar bir kısmına h^ıelcrinı tamam vermeği, diğer kısmın* da ikinci mevrudatla ikmali ma-; halli vaziyete göre daha münasip I addetmiştir. Fiş dağılmayan diğer mıntakalar d0 yukarıda söylediğim gibi almakta olduğumuz kahvelerle tatmin edilecektir. Gelelim evlerden tevziat yapılan vatandaşlardan bir kısmı-ilin çalıştıkları müesseselerden de kahve aldıklarına: Daha sözlerime başlarken kahvenin bir memleket iaşesinde yer tuian ana mad delerden biri olmadığına ve hükümetimizin iaşe maddelerine dahi vesika koymağa İhtiyaç hissetmediğini tebarüz ettirmekle kahve tevziatının vesika usulün-deki ölçü vo görüşle muhakeme edilmesinin kat'iyyen doğru olmayacağını hatırlatmak isterim- ( Biz fişlerle ve aile başına hesap ettiğimiz 250 şer gramla Istan-bula verilen kahvenin piyasadaki gizlenmesine mâni olacak ve verildiği kadar kahvenin halkın eline geçmesini mümkün kılacak bir tedbiri kullanmış oluyoruz. Eksik ve mahlut kahve vakaları eğer mevcutsa halkın beledî mevzuat dahilinde buna cesaret edenleri ait olduğu makamlar nezdinde şikâyete her zaman hakkı vardır. Bizde malûmat mevcut olmadığına nazaran, mah lût ve eksik kahve şayialarının I da mubalâgalandırılmış olduğuna hükmetmek icap eder. Bu itibarla mükeyyifattan addedilebilecek ve ihtiyaç maddelerinden olmayan kahve için bu kadar titizliğe ve sarfedilen lenkît gayretlerine ! yazık olduğunu söylemekliğime l müsaadelerini rica ederim.» İplik Meselesi Sümer Bank, ihtiyacı olan her firmaya iplik vermektedir Son günlerde bazı gazeteler Sümerbank Yerli Mallar Pazarlarının şehrimiz tüccarlarından bazılarına İplik vermeği bir inhisar şekline koyduğunu ve bu inhisar şeklinin de geçenlerde ihtikâr suçıle mevkut oian Sakalak-çıoğlu firmasına ait bulunduğunu yazmışlardır. Dün yaptığımız tahkikata nazaran bu mesele tamamen asılsızdır. Sümeıbank müesseseleri şu veya bu firmaya değil ipliğe iht.-yacı olan her firmaya mal vermektedir. Elverir ki firmanın ihtiyacı ve Sümerbankın elinde iplik bulunsun. Bugün Sümerbank müesseselerinin iplik verdiği fabrika ve ticarethaneler 20 - 25 i geçmektedir. Sakalakçı oğluna hususi bîr imtiyaz verildiği haberi tamamen asılsızdır. Pancar mubayaa fiyatlarını arttırmak için tetkikler yapılıyor İktisat Vekâleti, pancar yetiştiren köylünün fazla kazanması için pancar mubayaa fiyatlarını bir miktar arttırmak üzere tetkiklerine devam etmektedir. Bu sene havaların çok müsait gitmesi yüzünden pancar mahsulü çok iyidir. Köylümüz pancara olan rağbeti gözönünde bulundurarak pancar zeriyalma azamî ehemmiyet vermektedir. Pancar mahsulünün bu sene bereketli olması seker istıhsalâtı- mektedıılcr. ADLİYE ve POLİS HABERLERİ Sarhoşluk neler yaptırır Kasımpaşada Salim ismind yüzünden arkadaşını Kasımpaşada oturan HaJlI oğlu mı? vc herkes öteyo beriye kaçışmış- SORUNUZ SÖYLİYELİM Tetanoz aşısı 1 — BUyUk Derbentte Hasan Zaitsin Erkan soruyor: "TCÖUIOZ lı.«-l..lı,;ırıırı ıl ı- . dc- dır ve bu hastalığa tutulmamak İcln bir aşı var mıdır? CEVAP — Tetanoz. başladıktan sonra tedavisi güç olan bir hastalıkUr. Hastayr sakin ve kuytu bir odada yatırmak, nöbetlerin gelmesine mâni olmak İçin mor-phlne, Etlıer gibi İlaçlarla uyutmak lazımdır. Clld alUna, bel kcmlgl İçine tetanoz seromu d* Hastanın yarasını temiz havalandırmak, yarayı ı Mlaülmıs bezlcrlo pansu mak ta faydalıdır. Sanat!, le gübre ve topraklar iç şıp dalma yaralanmak t karşı bulunanlara tta. bir muafiyet kazandırır. ıhı 3 — Borsada emekli Albay M. N. Sanlı soruyorı «Abanozu ük kim bulmuş ve İlk ünce nelerde "kullanılmıştır î» CEVAP — Abanoz ağacının Hindistan ve Habeşıstanda İlk defa Samller tarafından bulunup kul lamldığı rivayeti vardır, islamiyet devrinin iptidalarında da malûm bulunduğu muhakkaktır. Emcvilcr zamanında abanozdan fildişi Ue beraber kakma tarzında satranç ve tavla yapıldığı söylenmekte ise de ilaç olarak ta kullanıldığı 1 da tarihi rivayetler vardır. Karşı ıkkın- Sefere çıkacak vapurlar sıkı muayene edilecek Münakalât Vekâleti alâkadarlara bir emir göndererek sefere çıkacak yolcu ve yük vapurlarının sıkı bir kontroldan geçirildikten sonra limandan ayrılmasına müsaade olunmasını bildirmiştir. Bilhassa tahlisiye vasıtalarının tamam ve iyi işler bir vaziyette olmasına dikkat edilecektir. Her vapurda içinde adam a-dedi kadar tahlisiye vasıtası bulundurulacaktır. Tahlisiye vasıtalı eksik veya çürük gemilere kat'iyyen sefer müsaadesi verilmiyecektİr. Karabük, çivilik çubuk yapıyor Karabük fabrikası çivilik çubuk imaline başlamıştır. Bu çubuklar yerli çivi fabrikalarına göre hazırlanmaktadır. Bilhassa şeh rimizdo bulunan çivi fabrikaları bu çubukları çivi haline getirebilecekler ve piyasaya yerli çivi çıkarabileceklerdir. Vahit evvelki gece odasında arkadaşı Salim İle birlikte otururken sarhoşluğun verdiği sinirlilikle birdenbire kavgaya tutuşmuşlardır. Kavgacılar bir mliddet dövüştükten sonra Salim bıçağını çıkarmağa muvaffak olarak Vahid'in üzerine saldırmış ve arkadaşını ağır surette yaralamıştır. Vahidin feryadı Üzerine yetişenler zabıtaya haber vermişler ve zabıta da yaralıyı derhal Beyoğlu hsstahane-¦İne kaldırtmıştır. Vahidin tedavisine başlanmış İse de yapılan muayene neticesinde hayaUnın tehlikede olduğu anlaşılmıştır. Suçlu yakalanarak tahkikata başlanmıştır. Camlarını kırdıktan sonra bacağından da yaralamış Evvelki gece. Beyazıtta. saat 21 sularında Mehmet oğlu Yıldırım İle arkadaşı Hamdl oğlu Necati adında İki adam sarhoş olarak Ordu caddesinde 141 numaralı pasta fırınına gelerek dükkân sahibi Kadri Altın-ışıga sataşmışlardır. Kadri, sarhoş müşterilerine iyi muameleye devam tır. Bu esnada mandanın önüne Recep adında bir bostancıya ait olan beygir çıkmıştır- Manda beygirin Üzerine hiddetle saldırarak hayvanın karnına boynuzlarım saplamışttr. Beygir derhal ölmüştür. Bu sırada mandayı takibe çıkan mezbaha ameleleri arkadan yetişerek azgın mandayı öldürmüşlerdir. İslâm müıesi bekçisi geceleri müzeye kadın getirîyormuş Bundan bir müddet evvel Türk -Islftm müzesi müdürü Abdülkadir bir glln, gece bekçisi Arifin geceleri müzede kimse yok iken münasebetsiz kadınları içeri aldığını duymuş ve o gün Arifi vazifesine nihayet vermek | Üzere müdürlüğe çağırmıştır. Arife bu münasebetsiz harekâUndan dolayı müze İle alakası kalmadığını söylediği bir sırada Arif hiddetlenerek müdürü tahkir etmiştir. Bu vaziyet üzerine Arif hademelerin odasın.-, giderek orada da müdürü tahkir ettiğini anlatmıştır. Bunun Dünkü celsede hazır bulunan baı ve diğer hademelı lenmiştir. Muhik ren getirilmedi İçi ıdlse esnasmt iple hademeba Altın fiyatı yükseliyor Allın fiyatları yeniden yükselmeğe başlamıştır. Dun bir allın 20,35 ten muamele görmüştür. etmiş ise de, azılı müşteriler fırının neticesi olarak müze müdürü Abdül-camekanına fert bir cisimle vurarak ı kad,r Arif aleyhine hakaret davası kırmışlardır. Bunun Üzerine dükkân «cmıs ve dün 8 inci asliye cezada musahibi İşe müdahale etmek İstediği hakemeye devam olunmuştur, bir sırada sarhoşlardan Necati cebinden keskin kundura bıçağını çekerek Kadriyc hücum etmiş ve ayağından yaralamıştır. Etraftan yetişenler kavgayı ayırmışlar ve gelen zabıta memurları iki kafadarı yakalamışlardır. Yaralı tedvi altınaa alınmıştır. Azgın bîr manda bir beygiri öldürdü DUn SUtlücodek) mezbahada, kesim yerinde bağlı duran kasap HU*e- ylne alt bir munda ipini kopararak oğlu Meh kaçmıştır. Manda kızgın bir halde tanmıntı sokaklarda koşmağa başladığı bir sı- rı darba rada halk müthiş bir heyecana kanıl- muşlerdiı e biri( bir hiç bıçakladı ise de h «yatından Omit olmadığı anlaşılmıştır, Bir müddet sonra da Mehmet ölmüştür. Cesedi muayene eden Adliye doktoru H:kmet TUmer defnine ruhsat vermiştir. Bir ceket hırsızı mahkemede Evvelki gün Beyazıtta bozulmuş olan otomobilini tamir etmek İçin ceketini çıkaran şoför Ali. otomobilin altından çıktığı zaman ceketinin yerinde yelltr estiğini görmüştür. Bu esnada Alif admda birisinin ceketle birlikte kaçtığım etraftan haber verdiklerinden AH. Allflrı peşine düşerek yakalamıştır. DUn Adliyeye teslim edilen Alifln sorgusu yapılmış ve Sultanahmet birinci sulh caza mahkemesi Alifln tevkifine karar vermiştir. Hem nişanlısına sataşmış hem de tabanca ile yaralamış Evvelki akşam Tartabaşında Ma-nol adında bir adamın nişanlısına göz attıktan sonra bir de (no diye sinirlendin) dlyip Manolu tabanca ile yaralıyan Halil ve Hüseyin dun Adllysye teslim edilmişlerdir. Suçluların sorgusu yapıldıktan sonra bun- — — - ¦ ı» - / - a4ı ¦ GÜNDEN ; GİLİ NE Kör Kadılık ün matbaada General Auchlineck'in gafından bahsediyorduk. Ahmet Emin Yalman bu münasebetle bir hatırasını anlattı ki kör kadılık mikroplarının bazan bir Alman generaline bile sirayet edebileceğini gösteriyor. Bizim Başmuharririn hikâyesi şudur: «1915 senesinde Tanin gazetesinin harp muhabiri sıfatile Alman garp cephesi karargâhında bulunuyor, Şarlvİl'de bulunan karargâhtan vakit vakit cephenin muhtelif kısımlarına gidiyordum. Bir akşam karargâh kumandanı General Fray-tag bizi bir aksanı yemeğine çağırdı. Karargâhta bulunan harp muhabirlerinin hemen «Septi Almandı. Aralarında müttefik! memleketlerin harp muhabiri, diye yalnız bir Avusturyalı ile ben vardım. General sofrada dedi kir «Harbin bütün şerefi şark cephesindeki Hindenburg ve Lu-j dendorf'a veriliyor. Bu peki haksız bir harekettir. Asıl zahmetli işi garp cephesi yapıyor. Şark hareketlerinde hata üstüne hata vardır.» Bu söz üzerine birbirimize bakıştık. Garp cephesinde harp matbuat karargâhını temsil *-den albay Stotten çok vckarlı, ciddi ve sevimli bir askerdi. Amirinin kör kadılığı karşısında renkten renge girdi. Benim için bu hatıranın dikkate lâyık tarafı, bîr Alman generalin bile bir harp zamanında inzibat ve basiret hududunu bu kadar aşarak düzinelerle gazeteci karşısında kör kadılık etmesidir.» Benim bu hatıraya ilâve edeceğim nokta şundan ibarettir: İnsan kör kadı doğar veya doğmaz. Kör kadılık etmek için zaman, mekân ve meslek hududu yoktur. KÖR KADI Resmî dairelere verilecek teminat mektupları AnkaMi. 10. tTtİpforda)— Ma Üye Vekâleti Osmanlı Bankasının resmî dairelere verebileceği teminat mektuplarının yekûnunu dört milyon 500 bin lira olarak tesbit etmiş ve Osmanlı- Bankasına ait her şubenin vereceği teminat mektubu yekûnunu bir Üstede göstermiştir. Bu listeye nazaran Adana şubesi 75 bin. Akşehir 10 bin. Ankara bir mılyçn 500 bin. Antalya 30 bin. Aydın 15 bin, Ayvalık 15 bin. Balıkesir 30 bin, Bandırrnd 25 bin. Beyoğlu 50 bin. Bursa 100 bin. Ceyhan 5 bin. Edirne 10 bin. Edremit 15 bin. Eskişehir 160 bin, Gaziayıntap 30 bin. Giresun 13 bin. İzmir 300 bin. Kayseri 50 bin, Malatya 25 bin, Manisa 50 bin. Mersin 40 bin. Ordu 5 bin. Samsun 80 bin. Sivas 25 bîn. Tarsus 50 biıt Telcirdağı 5 bin. Trabzon 30 bin. Uçak 7 bin. İstanbul Yenicami 900 bin. Zonguldak 40 bin. İstanbul Galata merkezi 775 bin. Bilâl İsminde bir sarhoş da arkadaşını bıçakladı Unkapanında oturan Nazım Kara-kaş evvelki gece Cagnloglunda bozacı Sınanın önünden geçerken, Zeyrekte kahvecilik yapan Bilâl da karşıdan sarhoş olarak gelmiştir. Nâzım ile Bilfti arasında sarhoşluk yüzünden çıkan bir kavga nettcesjndo Bilâl bıçakla Nâzımı sol kalçasından yaralamıştır. Yaralı Cerrahpaşa has-tahaneslne kaldırılmış, suçlu yakalanmıştır. ir İhtiyar arabac birdenbire öldü eyoglu Bel« lUn taburcu dumiıtlr. Kire mitleri tamir ederken damdan düşmüş lidc oturan ilanıza oglıı Ya-inln kiremitlerini aktarırken, on esin i kaybederek düşmüştür, neticesinde Yaşar ağır surette Gıgından Cerrahpaşa hasta- Soruyorlar Beyaz peynirin (70 . 75) e kara zeytinin de (45 . 50) ya çıkışı her ailenin, yavrularına sabahları kahvaltı yaptırmak zaruret ve itiyadında bulunan çok çocuklu babaların, hele ekmeğine ya üç beş zeytin tanesini, ya da küçük bîr peynir parçasını katık etmekle günlük nafakasını alan yoksul vatandaşların acı acı düşündükleri şu günlerde, hortlamak istidatlarını gösteren' ihtikârın kara pençesini bu iki gıdamıza u-zattırmamak îçin alâkadarların şiddetli tedbirler almağa hazırlandıklarını sevinçle haber alıyoruz ve kendi kendimize soruyoruz: — Odun ve kömür fiyatları ne halde acaba? B a s n i u h a Ahmet Emin YALMAN : ¦ ı ı - ı. ¦ Î4IS6 — r.-lfnıf VATAN Irt. VATAVKVt — Cnfralni-To. Molla Fenarl 9. SS 14 1E1HMUZ 19 41 PAZARTESİ Fiyatı 5 Kuruş SİYASİ SABAH GAZETESİ Yıl: I — Sayı: 320 Likörlere dair Yazan: AKA GÜNDÜZ Yazısı 3 üncü sayfamızda Tass Ajansının haberi Bulgar hududu hize. Mos-kovaya olduğundan daha yakındır. Orada bir tehlike varsa biz daha evvel sezer, icabını yaparız. Yoksa maksat propaganda ise buna da kapılmayız Yazan: Ahmet Emin YALMAN ass Ajansının dünkü gali zetelerde çık?n bir haberi memleketimizde tabi» olarak alâka uyandırdı. Bu habere göre Trakya hududumuz boyunca büyük kıta hareketlen oluyormuş, Bulgarlar. Alman mühendislerinin nezareti altında tahkimat yapıyorlarmış, Mihver ls-tanbulu zapta hazırlanıyormuş. Propagandanın başlıca harp silahı diye kullanıldığı bir devirde böyle bir haberde ilk bakışta bir propaganda maksadı sezmemiz pek tabiîdir. Stalin hattının varıldığına ve Leningrad ite Kiyef in tehdit edildiğine dair olan İddialar ister doğru olsun, ister olmasın. Rusların her halde başı sıkılmıştır. Düşmanlarına karşı bizim ve başkalarının düşmanlık duymamızı ve göstermemizi elbette isterler. Şu kadar var ki bizim, şu veya bu ihtimal hakkında hariçten ikaz edilmeğe ihtiyatımız yoktur. Bütün ittifak muahedelerine, bütün dostluk paktlarına rağmen bugünkü dünyada her şeyi olağan diye karşılamağa ve gözümüzü ufukların her tarafına doğru açık tutmağa na sil olsa mecburuz. Hiç bir nevi pakt, hiç bir nevi teminat bizi gaflet uykusuna yatıramaz. İşin doğrusu şudur ki bizim ittifaklarımız ve dostluklanmız filân ve falan memlekete değil, bir takım değişmez prensiplerledir. Biz sulh. emniyet ve baş-kalarmm hakkma saygı pren-sıplerile sarsılmaz bir ittifak aktetmiş bulunuyoruz, ingiltere bu prensipleri temsil ettikçe bizim çok sıkı bir müttefikimizdir. Bize ilişmiyeceğini söylîyeni de dost sayarız, dostluğuna i-canmak isteriz, ta bu teminatına aykın bir hareketini görüp sezinceye kadar.-. Fakat bir taraftan da bütün İttifaklara ve dostluklara rağmen şunu hiç bir zaman unutmayız ki istiklâl istiyen bir millet, ancak ve ancak kendine güvenmeğe mecburdur- İstiklâlin yüksek bedelini ödemeye daima hazır bulunmıyan ve başkaların dan medet uman memleket, ilk buhran dakikasında yabancı tesirler altma düşmeğe mahkûmdur. Türk milleti, istiklâlin bu icabını acı ders ve tecrübeler neticesinde öğrenmiştir. Daima uyanık durur, etrafında olup biteni dikkatle takip eder, her türlü ihtimalleri iptidadan hesaba koymuştur. Bizim için gafil avlanmak tehlikesi yoktur. Bu itibarla B. Litvinofnn iki gün evvelki kötü imasını ne kadar çirkin bulmussak, Mos-kovanın bu defaki İkazını da o kadar yersiz sayıyoruz, Türk milleti, ittifak muahedeleri ve dostluk pakttan imzalarken, istiklâlinden ve esas prensiplerinden en küçük bir fedakârlıkta bulunmaz. Biz: istikbâlin gölgesîle iktifa (Devamı S a. 0, SU 1 de) •/" Almanlara göre Stalin hattı Mühim noktalar ve başlıca Vitebsk'de yarıldı Alman kıtaları Kiyef önlerine vardılar Bir günde 147 Sovyet tayyaresi tahrip edildi Berlin. 13 (A.A.) — Alman orduları başkumandanlığının leb. liginde deniliyor ki: Daha evvel neşredilen fevkalâ. de bir tebliğle de bildirilmiş olduğu veçhile, şark cephesinde Stalin hatla, bütün ehemmiyetü noktalarında yapılan cüıetkâranc bir hücum neticesinde yanirnıj bulunmaktadır. Moldavyadan hareket eden Alman . Rumen orduları geniş bir cephe üzerinde düşmanı Dni-esteıe doğru ve bu nehrin ötesine tardet m işlerdir. Gaüçyadan haıeket eden Al' man, Slovak ve Macar kıtaları. Dniesterin şimali şarkisinde firaı halinde bulunan düşmanı takibe devam çimektedirler. Alman kıl- Gen-ıra] Dcnl* SURİYEDE Mütareke imzalandı Muhasamat 34 gün sürdü General Vilson: Müzakerelerin acı söz sarf edilmeden bitmesinden bahtiyarım, diyor Londra. 13 (AA.) — Reuter janıının Surjyedekı Imparator-ık kuvvetleri nezdındc bulunan ususi muhabiri bildiriyor: General Deniz ile akledilen lütareke vesikası ancak I i »aal- Ing İtere ile Ruslar arasında Derhal mrr'yete giren ve tasdike tâbi olmayan Bir itilâf imzalandı itilâf esasları: Mütekabil yardımda bulunmak ve münferit mütareke,| sulh yapmamak Anlaşmayı Domin-ronlar da tasvip eti: Birleşik Amerika müzakerelerden teferruatıy le haberdar edildi Londra, 13 (A.A.) — Hariciye Nczareli tebliğ ediyor: Almanyaya karşı yapılan harp. te Büyük Britanya hükmetile Sov yel Rusya arasında müşterek ha-l Devamı sa. 5, Sü. 1 dol */*/ İngiliz . Sovyet anlaşmasının im zasında hazır dulun,™ B. Staliı İngiltere Çunk.ng ittifakı KankiDg. 13 (A.A) — Nankıng'in felahiyetll mahfellerinde beyan olunduğuna göre ingiltere ile Çunking Çin hükümeti arsamda bir ittifak ıüt ddtU4muşAi.'. B. ÇÖRÇİL Bugün bir nutuk söyleyecek Londra. 13 (A.A.) — Resmen bildirildiğine göre B. Chur chill yarın bir öğle ziyafeti esnasında radyoda bir nutuk söyliye-çektir. Nutkun Gıcenvfich saatile I 1.55 ile 12,10 arasmda söylene ceği tahmin edilmektedir. 0Yy3 Tebeddül yok Fakat anudane muharebeler olmaktadır Bulgaristan 18 (ırka seferber etmiş Hududumuzda büyük tahşidat haberleri teyit edilmiyor Londra. 13 (A.A.) — Iteuter Ajansının Bulgar hududundan aldığı haberlere göre takriben 18 Bulgar fırkası seferber edilmiştir. Bunlardan alU fırka işgal edilmiş arazide bu-lunmaktndıı. Bundan başka Bulgarların tayyare meydanları '.nsa etmekte oldukları da bildirilmektedir. Türk TEMASLAR Amerikada mühim içtima Molotofun Amerika Sefiriyle mülakatları Sovyet Sefiri Japon Hariciye N azırıyle bir buçuk saat görüştü Ploeşti petrollarıyle Köstence, Sulina bombalandı [A.A.) — Reuteı Bir günde 102 Alman tayyaresi tahrip edildi Moskova. 13 (A.A.) — Sovyet istihbarat bürosunun 12 Temmuz tarihli aksam tebliği: 12 Temmuz BjUnU kıtalarımız. Vl-tetak . Pskof ve Novocrad - Volinak latikametlcrtnde düşman kuvvetlerıle anudane muharebeler yapmıslardır Bu muharebeler, cephede ehemmiyetli her hangi bir değişikliğe sebebiyet vermemiştir. Hava kuvvetlerimiz dllsıııanm motorlu ve zırhlı ellzlltamlarına karsı hücumlar yapmış ve hava meydanla, rtndakı düşman tayyarelerine darbe- Gl. Dentzl ordusu Türkiyeye mi ilticaya çalışıyor? Alman hariciyesi hukuku düvel nütthassısına göre:! lu ordu, bir bitaraf meııık kot topraklarından gedebilir, erteme ed.lmesi raualtts.zlık olur Berlin. IS (A.A.) — Anadolu Ajansının bu*uı muhabir! büdi- nor: -ı matın lir r Vtrhy'den gelen ¦¦¦.ıhını ıi ı ¦¦ ı m.ı-i. ıı General Uenl/.'in onlunu Ur birlikle TUrk lapı I-SI- !.. ìi- niln etmektedir. Ilıı huşun ta Alman. » llarh-lyr Netaretl hukukinin.ı-ı ır11,ı¦ 11 ı,-1 ,. 11,.ı,,,ı birinin ınnl .1 ı ı-ıın .....r ı. ı.ı t . t I 1(11. Bu tat Suriye ıııuhasenıatında f nuııuun ıımhaaıın bir devlet ıj/nriuı.ı- olmadıkını ve aacafc kendisine etırlr* vrrtlmlş oian İMr ır.ıı'ııı müdafaa ettiği al söylemiştir, ı ı m-, Londra İle harp halinde destidir. Yalnrz mevzii bir İhtilâfı hal İle meşguldür. Bundan dolayı (enrral Drntz'ln ordusuna hir polis vazifesini İfa-ya memur müdafaa kuv.eUerl sıfatı pek ala trrllrhllir. Bu B-he-].if l, an kuvtctlrrlne karsı hukukudUtHIn n-ııbasım kuvvetler hakkındaki ahkamını tatbike kalkışmak »e kuvvetleri enterne etmek hir aılaleHlzIlk olur. IH*er Ururinı h.tkvl.t.'Mvel *e teamül Murfıeden ricat eden ordunun bllnraf hir mrmlrkrt topraklarından ge^mmlııe mani de-ftUdlr. Fransanın Ankara Maslahatgüzarı îliica eden gemiler ve enterne edilen denizciler hakkında Türkiye nezdinde teşebbüse geçti Vkhy: 1» (A.A.) — Reuter Ajansı bildiriyor: ı ı m-)/ ı-.......ı 'i ofisinin hll- dinllftlnr £orr, r ranıanın Ankara ırıaslahatgazarı B. ıı;-.. Iskea-.1, .ıı. ı ıltı. ı cılrn II Fransu gemisi hakkında TUrk hükümeti neıdlmle barı trsırhbuslrrdr bulunmuş Hır. Vk-hyde bej an edildiğine gore bu gemilerden yıılnır. Klan karakol paH İle Adour yardımcı petrol gemisi »e S kttcuk mayn tarayıcı gem), harp gemisi na. (Devamı: Sa. A, SU. 4 te) /+/ makladır Bir çok düşman te,e külleri a asında bozgun alâme Ieri sjörü mektedir. Vilebsk seh 1 1 temin uzdanberi elimizdedir Peipus gölünün şarkında zır Iı Alman teşekkülleri Leningrac doğru ile lemektedir. Hava kuvvetlerimiz. dûsm (Deva mı Sa. 5, MU. '£ de) - İstanbulda Dünkü muhtelif Spor hareketleri W HARP VAZIYETİ Stalin hattında büyük meydan muharebeleri başladı! Yazan: İhsan BORAN Alman r«i»mî tcblifj/ne göre, Sovyet cephsinde Alman orduları Slalİn hattına taarruza geç mimlen ve şimdiden muvaffakiyetler kazanmışlardır. Stalin hat-,tı butun kat'i noktalarda yanl- kii-hr. Alman-Rumen ordusu nabaka! Sovyetleri Dinyesterin »ark yaka tir. sına sürmüştür. Jitomir |imali .BııgU şarkîsinde Alman ordusu Kiyefîn İt fcUm önüne vaıd olmuştur. Minsk (Devamı Sa. 3 Siî. I. de) or .atleti'm birincilikleri yapıldı. Anka- Um\r , .»İmin ı. ı.ı da TUrklyr blrlıulllk mll^abaka- rtııılştlr. ı yapılırken Bogazi;in- i lannu dı-vnm edllııılf Utanbul »am- Yukarıdaki resim at yarıalaı r şuıdında da raıulaka | piyonu Be^lktaa Dcmtrsporu I - 0. takip ederken meraklı kUlle»4 İle • ştan hoyt-eıtnlı hir anı trsblt etmek j tedlr. ıı Spor hareketlerinin la İsi latım dor--,dUııt'U sayfamızda bulacakaına. fir Eyüplü Halidin Maceraları Güzel Efterpe .2u kızla geçirdiğim heyecanlı g: cenin mahmurluğunu vurgunculuğun ilk neşesiyle bozmuştum Anlatan: Eyüplü Haiid — 10 — Yazan: Mim Sıfır küçücük parmaklan ile! yecek suçu. hilkatte değil. be»err gerdanımı çundıkledı. yetin ve çcrruytın ıhma İnde bulu lle-»oylese Dıiı boynumu dıoıkiedı. hattâ dişledi d can. Çok üzmedim haspayı, men yemuu bastım, beğenirsiniz) _ Babamdan alacağın drahomadan başka biraz para da ben vermek ıslıyorum »ana... Demesin mi Diki? kaldı, çıldıracaktım. Kendimi zorl* tutmuş, heyecanımı uyutmak için Közlerimi yummuştum. Neye yakan söyuyeyım. kavuşacağım altınlar bu sinema »eridi halinde hayalimden sıkifdaya »ıkııday» geçmeğe başlamış, ümitlerim yaldızınım", hele yüreciğim bılse-nu ne kadar IcıehUmıstı.. Arlık duracak, nallanacak zaman yok tu. I»ı km kesmek, bu tehlikeli 'maceraya ruhayet veımek lâzımdı. Uysal bir *s*k tavrı ile; — Peki Efteıoecjğım, dedim-Senin verecekkefini de alacağım. Fakat, şunu bil kı. onları da drahoma ile beraber yarın ikimızjn adına bankaya koyacağım, takat bil bakayım bu paralar ne olacak» Zavallı kız. sevincinden kucağımda hopladı ve bir çığlık ko- Pwd,: , - u — Sen söyle ne olacağını Ha- bctgım Kıyamadım üzmeğe hemen kulağına lisitdadmı: — Va oğlumuza sermaye, ya atarımı/a drahoma. Nasri "ımeım nun oldun mu İLK VURGUN 7 BİN ALTIN Cüzcl Efterpe ile geçirdiğim o 'çok zevkli ve heyecanlı gecenin mahmurluğunu o sabah vurgun- yoıum- Eğer kötülüğe ııtıdaüı o-larak yaratılan ben. Beyoğlunun o çırkof. iğrenç ve iğlalci muhıun bulanıaıaydım. gizi* kovuklarında kolayca yuvalanmasaydım. hiç şüphesiz ki. yine ben Eyüplü Halil de babasının oğlu. cemiyetin iyi bit uzvu olarak kalacak, belki de yurdun ak yüzlü ve faydalı bir evlâdı olacaktım. Hiç olmazsa bugünkü vazıyetime düşmiyecek şerefli, levaıulu ve küçük bir fert olarak yetişecektim. Mevzudan yine ayrıldım, affınızı dileyeıek yine hikâyeme döneyim. Dolandırıcılığın ilk kazancını Kozma ile Efteıpenin uğurlu ellerinden siftahladıktan, o gün •¦ çın büyükçe bir servet sayılan o yedi bin altın lirayı cebe attıktan sonra Sarı Leyli, Benli Makbule ve emsallerinden derhal uzaklaştım. Kozma Llendinın evine pek seyrek uğramağa, Efteıpeyi de yeni yalanlarla oyalamağa başla- ŞEHİR rlA3 5 R 1:5 R Limanlarda i Tiryakilere Teselli 11 bin san(,ll( GÜNE yeni tesisat Bu hususa ait yeni bir program hazırlandı Devlet Limanları İşletmesi Umum MUdUrlUgU bazı limanlara İlâveten yeniden bazı tesisat yapmak kararını vermiştir. Bu hususa alt program hazırlanmıştır. Sis düdükleri, [enerler ve diğer mihaniki techlsat temin olunur olunmaz hemen faaliyete geçüecektlr Sebze tohumlarında ihtikâr Sdbze tohumları fiyatlarında gayri tabii bir yükseklik bulunduğu hakkında yapılan ihbar üzerine Fiyat Murakabe Bürosu işe el koymuş, dünden itibaren tetkiklere koyulmuştur, öğrendiğimize göre. kış sebzeleri ve bıl-hasa aemliotu. ıspanak, lahana ve praaa tohumları fiyatları çok yükaek bulunmuştur. İhtikâr teşebbüsünde bulunanlar Adliyeye veıilecekleıdir. Memleketimizde beş halis kahve içme yeri yapılacak Brezilya Kahve Şirketinin mümessili dört aydır ağzına kahve koymuyor Bazıları kahve içerse uykusu ka- Mayınca tiryaki sıfat ile B. Kaldaz'a Yerli nisadır çıktı Piyasaya yerli nisadır çıkarıl-mıya başlanmıştır. Bu nisadırlar ecnebi mallarından daha ucuz dım. EUıne gec.en bu anafor para, I bulunmakladır. Bu nişadırlatı çar. Brezilya kahve şirketinin TUrkl-ycdekı mUmenslll B. Kaldazın üzerine kahvenin yaptığı tesir bunun aksıdır. GUnde yirmi, yırını beş llncan kahve Içmezar keyfi yerine gelmez bl şudur: Türkiyadeki kahvs tiryakileri halis kahve bulup keyiflerini üunamlle yerine getirmedikçe B Kaldaz kahve İçmek hakkını kendinde görmUyor. bu ifte hiç bir aıınutakslri olmadığı ve kabahat dünya hadlse'.e rinde olduğu halde Brezilyalı doatumuz nefsini esaslı bir zevkinden ve itiyadından bu şekilde mahrum etmekte manevi bir haz duyuyor. Memlekete bol kahve gelmeğe baş- gün doğacak, kara sevgilisine yeniden kavuşacaktır. O zaman İçin Brezilya şirketinin bir takım hazırlıkları vardır. Ankara, İstanbul. Galata, Beyoğlu ve 1» mırde birer halis kahve İçme yeri kurulacaktır. Burada yolile pişirilmiş halis kahve dağıtılacaktır. Bu suretle halk lıalla kahveye alışacak karışık ve bozuk kahveyi kolayca farke-deblleccktlr. Teşebbüs, Brezilya kahveleri İçin bir reklam yerinde olduğundan sirkat kahveyi parasız ikram edecektir. Ancak bu şekilde İşin sonu gelmıye-cegt Kin Kızılay menfaatine mutedil Wr ücret alınacaktır, yani beş yerin gayri safi hasılatı Kızılay* verilecek tir. Be« kahve tanıtma yerine ait teçhizat buraya gelmiştir. Sırf elde bol kahve olmadığı İçin tanıtma yerlerinin açılması geriye kalmıştır. çay geliyor Bu çaylar yakında yola çıkarılacak Memleketimize alt olup şimdiye ka dar vazıyet dolayısılo Bsgdatta kalan birçok ithalat eşyasının parti parti yola çıkarılmakta olduğu haber alınmıştır İlk olarak ziraat makineleri gönderilmektedir. Bunların on güne kadar şehrimize gelmesi timıt edilmektedir. Bundan sonra muhtelif firmalara ait çaylar yola çıkarılacaktır. Bu çayların miktarı U bin sandığa baliğ olmaktadır. Bagdattan başka Bamada da memlfl ketimize alt külliyetli miktarda muhtelif eşya bulunmaktadır. Raşlt Key-lan! harekâtında tahrip edilmiş olan Basra - Bağdat yolu henUl tamir e-dilemediğinden bu eşyaların memlr. ketimize sevkl biraz teehhür edecek-t;r. Fakat, alâkadarlar bunların bir an evvel memleketimize şevki çarelerini aramakta ve transit suretile nak II İmkânlarının temin edileceği ümit olunmaktadır. hislerimi ve zevklerimi hemen devi.-'.ı ı\ eı ıı ¦ ' ¦ O güne kadar bana hoş görünen yosmalar topye-kûn gözümden düşmeğe, içinde bulunmağa can attığım hovardalık meclisleri pek sönük görünmeğe başlamıştı. Sanki ruhuma birdenbire bir kibar nueninliği duygularıma bir asilzade yüksekliği arız oluvermiş ti. Rakıdan, biradan tiksiniyor, o günlerin kibar içkileri olan Be-nedıklın ve $arlröz'de aradığım zevki bulamıyor, şampanyaya kur yapıyordum. Londra birahanesi, Eftalıpos ve Osmanbey gazinoları bir '." - meyhanesi kadıır âdi ve ruhsuz görünüyor. Yani ve To euluğun ilk nejesıle bozmuş, "do- katlıyan birahaneleri beni tatmin tandırıcılık hayatma artrk bilfiil edemiyor, o devir kodamanlarr dahıl olmuştum. Baba yuvasını ffuli bir zevk ve sevda yuvası •terketlığım günden o günün sabahına kadar geçen iki ayirk hayatla bu. benim ıkmci sukutumda. Sofu ve kibar bir ailenin nezih ve afrf bu evlâdı olan ben. İlk sukutta ahlâk ve iffetim sakatlanmış Beyoğlunun sefih ve sefil sukutta ise şeref ve haysiyetim büsbütün kırılıp bozulmuş, ruhum oüsbütün kararmış ve ahlâksızlığın yeni bir sembolü gibi. o gü-"n duşkun mihraktan aracında «.-dm avcısı I l.ı.ıı adı iic ben de bir yer almıştım. O sabah, Kozma Efendinin memnunlukla elime sunduğu. Ef-serperun zorla cebime soktuğu banka kaymelerini cebime yerleştirirken ha; utanmamış, ne kendime ne de onlara acımamtştkm bı-U. iyi duygularım o derece gü-relroış ruhum o kadar nerserıleş-le, İyi duygularım o derece kö-relmiş. ruhum o kadar aereerileş-ti bilmiyorum. Dünyada, kara bir yüz ve kötü bir şöhret ile İnsanlara bir ibret numunesi olmak vazifesi için beni neden seçmiş ve ne diye bu iğrenç hayata sürüklemişti anlamıyorum. Tıynetim bo zuk. istidadım sakat mıydı acaba t.. Oyle olsa da bu suç benim değil.. Hilkatin insanları iyiliğe, kötülüğe istidatlı olarak yaratma, sına rağmen ben. bu affedil emi- olan Şişlideki Kâmilin pansiyonu bile dar geliyordu bana. Bu dğı«iklik. muhitte olduğu gibi o güne kadar düşüp kalktığım, şöyle böyle dostluklarını, mahremiyetlerini kazandığım yol. bîı çapkını olmuştum. Bu ikincij daşlarda da olmamış değildi hani. OnUrdan da bi birer soğumuş, aynimi; ve yeni yeni ahbaplar edinmeğe başlamıştım. Bu ahbapların bilhassa ikisinden, ve en zehirl.lcrinden şuracıkta bilhassa bahsetmek ıstenm. Bu iki. gözü ve yüzü kara adam o günden sonra başlıyan yeni hayatımda bulaşık ve dolaşık yollara aev-ketmek. atıldığım sahada beni büsbütün baştan kar* ettirmek gi. bi teşebbüsleri ile maceralarıma karışmış birer uğursuz zamane şeytanı idi. Bunlardan biri Mersinli Karlo namında bir Italyandı. Bu adam o devirde Beyoğlunun en yaman ve afacan bir kumarcısı idi. Muntazam kıyafeti, sarı ve sivri sakalı ve vekarlı tavırları ile daha ziyade, o günün ecnebi hekimlerini andıran bu zehirli mahlûk, bir in. san değil tam ve şümullü ifade ve mânâ sile tehlikeli bir yılandı. Kumarcılığı ile Istanbulda nice o. caklar yıkmış, ruce servetler yutmuştu. (Arkası var) imal eden müteşebbis imalât mikdarını her ay başında İstanbul Fiyat Murakabe Komisyonuna bildirmekte ve ihtiyaç vu kuunda daha fazla imal edebileceğini ilâve etmektedir. , Bursa vilâyet maiyet memuru Arif özgen kaymakam oldu Vilâyet maiyet memurlarından Arif öagen Burdurun Bucak kazası kaymakamlığına tayin edilmiştir. Odun meselesi Satış yapmıyan oduncuların vaziyeti tetkik ediliyor Bursa Kızılay şubesi gardenparti verecek Kızılay Cemiyeti Bursa şubesi bu akşam Çelİkpalasta bir gardenparti vetecekti. Bu garden-partinin gelecek haftaya tehir edildiği haber alınmıştır. Adapazarında bir klüp açıldı Fiyatlara bir miktar zam yapılma-dilegile fiyat murakabe komisyo-ıina müracaat eden odun tüccarları-.11 muhtelif bahaneler İleri sürerek sebctlle tabiatilC kupalı bulunan depolarım bugün açmıyan ve müracaat edenlere herhangi bir bahane ile odun satmaktan kaçınan tüccarlar hakkında zabıt tutulacak ve takibat yapılacaktır. Odun tüccarları, maliyet ve nakliye Ücretlerinin son derecede arttığını ileri sürerek eskisi gibi 435 kuruşa odun satmanın İmkân haricinde bulunduğunu söylemekte ve sahilde 350 ile 385 kuruş arasında »atın aldıkları odunların depolara nakil, is-üfçl ve kesici ücretleri İle motor mu rafı oku-ak çeki başına 270 kuruş sarfettlklerl İddiasında lı-ıar etmektedirler. Haber aldığımıza göre, alâkadar makamlar tarafından şimdiye kadar yapılan tetkiklerle, odun mıntakala-rır.dan yapılan sorgulara gelen Adapları I 3 (AA* —« Şehrimizde demir tahta fabrikasının tesis etliği «Deta» spor vapUr* nazaran, her tarafta mebzul klübünün açıli| lörenı dün yapıl- miktarda kesilmiş odun stoklar mıştır. Merasime çaldığı İstiklâl SORUNUZ SÖYLİ YELİM Romatizma için ne ilâç kullanayım? 1 — AlaşehJrde Seferlhlsarü Meomet .VII Faı oğlu aoroyor: DbJertmdeki romatizmadan halim aarao Ne İla* ktim ve sUrdums« aar rü.,..h Bana bir llac sağlık »erir mMarc?... Cevap — Size İliç değil doktora müracaat etmenizi tavsiye edeceği!. Gerçi, aallpyrlne. Sallcylat* de soude. Salophen gibi ilâçlar romatizmanın devaları ise de, bunların miktarlarını lüzumuna ve yerine göre yalnız hekimler tayin ve tav-siye rdebtlirler. Sıcak banyolar, kaplıcalar, masa] ve elektrik tedavileri de İyi neticeler veren teda-I vl tarzlaradır I t — ı:.-.ı-ı . ¦ Serencebey Bayan 5ekibe Sermen soruyor: GOderl ve glaae eldivenlerin naaıl \% ne gibi setlerle yıkanacağı hakkında malumat t erir ruİstaU? Cevap — Göden eldivenler ele giyilmiş olduğu holde ılık pereılli suda yıkanır, temizlendikten sonra ikinci persılll su İle temizlenip du rulanır. Kurulmak İçin, halı üzerine serilmiş beyaz bir bez Üzerine serilir ve birkaç yerinden iğne İle gerilir. Gitse eldivenler de yine c-le geçirilmiş olduğu halde temiz benzin İle veya içine birkaç dam la amonyak damlatılmış sulu sütle yıkanır. Benzin ve tlrebantin mahlUHl ile »ılınır. Benzin içinde durulanır, kuru bezle de kurulanır. ¦keri bandonun marşile ve klüp binasına bayrak çekişle başlanmış ve bunu 'General Fikrinin kısa bir nutku talubetmişür. Bu hitabenin sonunda General Fikri 'kurdelâyı keserek klübü açmıştır. Beygir çiftesi île yaralandı Beylcıbeyınde Kaldırım sokağında 8 nuınaıada oluıan Şükrü Ozçakmak. sulamağa götürdüğü beygirinin çiftesi ile başından ya ı.ı '.. ıı.ı.ı ve Numune hastanesine yollanmıştır._______ bu- jlunduğu ve fiyatların artmasında â-I mil olacak ortada hiç bir sebep mevcut olmadığı anlaşılmakta ve İstanbul tüccarlarının nakliye vesaire gibi masrafların arttığı hakkındaki iddialarında da fazla mübalağa bulunduğu neticesine varılmaktadır. Binaenaleyh, fiyat murakabo ko-layonu tarafından tayin edilmesi muhtemel bulunan yeni narhın, o-dun tüccarlarının diledikleri miktarı hiç de bulmıyarağı kuvvetle Ümit e- rarmı verecek ve odunlar* yeni bir fiyat tertlt edecektir. Komisyon bundan başka kömllr işi İle de meşgul olmaktadır. Alınan ha herlere göre Şile, Ömerli, Heclz, Çek-mekoy ve Alemdağı ormanları ile Marman* havsa*» lnkelelrrlnda külliyetli miktarda kömUıdm başka büyük odun stokları da bulunmaktadır Odun işleri İle yakından alâkası bulunan bir zat. Şile ile Alemdağı a-rasmdoki sahada şehrimizin bir senelik ihtiyacını karşılıyacak miktarda kesilmiş odun bulunduğunu ve fakat bunların sahipleri tarafından kısmen ketmolundıığunu ve kısmen de nakil vartası bulunmadığı bahanesi-le kesildikleri yerlerde tutulduğunu söylemekte ve bu hakikatin o havalide yapılacak bir tetkikle anlaşılacağını ilâve sekmektedir. «Tl Üsküdarda su kap lan değiştirilecek Üsküdar belediyesi suculuk yapmakta olan esnafın arabalar ve hayvanlarla taşıdıkları su kaplarından bir kısmının kullanilmiyacak kadar eski ve bir kısmının da pia ve küflü bulunduklarını gormüa ve bunların derhal deglştirümesı lüzumunu suculara tebliğ etmiştir. Bu sebeple Ş raba İle suculuk yapan esnaf da saç buluamadığr için teneke kaplar kullanmak mecburiyetinde kalmışlardır. Kreması alınmış yağsız sütler Belediye zabıta memurları, civar köylerde kreması alındıktan sonra Istanbula gönderilen yağsız sütleri satanlar hakkında takibat İcrasına başlamıştır. Bunlardan Üsküdar ve Kadıköy semtlerinde gezenlerden bir kısmı yakalanmış ve sütlerinden alınan numuneler tahlil için belediye klmyahanesine gönderilmiştir. Ticarî mahiyetteki müesseseler talimatnamesi Fabrika, banka ve ticari mahiyette olup ta devletin kontrolü altında bulunan müesseselerin nizamnameleri 380 sayılı kanunla muayyen esaslara bağlanmıştı. Bu teşekküllerin 1da re tarzları üzerinde «ç aenedenberi yapılan Utkiklcr neticesinde bir nizamname hazırlanmaya başlanmıştır. Yakında devlet şûrasına gönderilecek olan bu nizamnamenin hususi hukuk prcnsikleri goz önünde tutularak ya- dilmektedir. Kom.syon bugünlerde ko t pılmıştır. Afyon valiliği Dahiliye Müsteşarı Muavin' Şe&k IBiloğtunun Afyon valiliğine tayini kararlaştırılmıştır. İnhisarlar İdaresinin piyasadan kaldırdığ, sigaralar İnhisarlar İdareni salız azlığından kalın Samsun, kalın yenice, yaldızlı, I-pekll ve sazlı Yalova, Samsun ve İsmet sIrtırıllarını piyasadan kaldırmıştır. Bundan buşkıı hııbcr aldığımıza göre İnhisarlar İdaresi hususi sigara da yapmıyarağını hlldtrmiştir. Kararın tatbikatına çok yakın bir zamanda geçüecekttr. Balıkesirde bir facia ---¦ - ... JeVUB Bir yangında 11 kişi alevler içinde öldü Sinemadaki yangına sebep ne? Balıkesirde, Halk sinemasında çıkan yangın etrafında yapılan tahkikat şu neticeyi vermiştir: Yangın; alnemo operatörü Niyazi, hava almak maksadlle dışarı çıktığı sırada çırak Husameddintn filmleri lu tuşturmasllo husule gelmiştir. Makinist, yangını görünce İçeri koşmuf, ve; — Yangın var... Herkes kendini kurtarsın!.. Diye bağırmıştır. Sonra, makine ye çalışmıştır. Fakat. sor.dUreınıyece ğlni anlayınca makine daue&lmn demir kapısını kapatmıştır. Alevler etrafa sirayet edemeyince, makine dairesinde bir infilâk olmuştur. Yangın; iliaıyo teşkilâtının bU-tUn gayretin | rağmen ancak 6 ev, 1 fırın vo bir dükkân yandıktan aon-ru sondurUlobllmlştU*. Yangından kaçmak Istlyeııkr arasında 11 kişi m* yanarak, 2 kişi de yere düşerek va çiğnenerek yaralanmışlardır. Bunlardan üçünün ya İkinci fiyat murakabe kursu İkinci fiyat murakabe kursu 15 temmuzda Ankarada açılacaktır. Kur sun bütün hazırlıkları İkmal edilmiştir. Şehrimizde açılmış ve tedrisatı hitam bulmuş olan birinci kunta muvaffak olan 45 talebenin murakabe teşkilatına tayinleri başlamıştır. Bunların hemen ekser» taşra teşekküllerine tayin kılınmaktadır. Yağ trostu çıkarıldığı haberi yalan Dün bazı gazetelerin büyük bir e-hemmiyetle kaydettikleri şehrimizde bir yağ tröstü meydana çıkarıldığı meselesi tamamen asılsızdır. Bvvelco Urfa yağlarına dalı* yazdığımız bir haber de bazı tüccarların spekülâsyon maksadlle ya ğtopladıklarını bildirmiş ve komisyonun bu İşle elddt surette meşgul olduğunu tebarüz ettirmiştir. Dün yaptığımız tahkikata nazaran böyle bir mesele asılsız ve hiç bir suretle mev.'uk bir membaa İstinat etmemektedir. Fiyat Murakabe bürosu nun yağ meselesi hakkındaki tetkikleri neticelenmiştir. Fiyat Murakabe memurları plyaoa-ya evvelce gelen ve son gelen yağları tesblt etmişlerdir. Malûm olduğu üzere evvelce gelnler 170 kuruştan, daha aşağıya sonra gelenlerin ita 170 ten satılması normal olarak kabul c-dılmtetl. Memurlar faturalardan bunları İn-cdenuşler ve raporlarını konuya;.a bUdirm islerdir. Komisyon bu ıçtlmadt hangi yağcıların İhtikâr yaptığını meydana çıkaracak ve bu gbıl ihtikâr yapanlar varsa şiddetle cezalandıracaktır. dairesine koşarak lumlcıı »ondurnıe-1 rası tehlikelide. Yeni Mudanya kaymakamı Münhal olan Mudanya kayma kamlığına Trabzonun Akçaabat kazası kaymakamı Kemal Gök' tan tayin edilmiştir. Dol ar merika, tngilterayo yar 'dım ve memleket müdafaasını hazırlama noktalarından dolarları milyonlardan ve milyarlardan aşağı harcamıyor. Ajans haberlerinde hemen hergün zikredilme»! arlık âdet hükmüne gelen bu rakamların azameti benim gibi züğürtlere pek bir şey söylemez ama, para kıymetini ve ölçülünü bilen ıen. ginlerin akama muhakkak ki durgunluk verir. Ben, havadisler arasınefa ne zaman «dolar» kelimesini görsem Salamonun hikayesini hatırlıyorum: Salamon, yetişgen bîr hale gelen oğlu Mum, ahbaplarından birinin mağazasına on beş lira aylıkla çırak vermiş ve ise başlayacağı gün de kendisine şöyle bir tenbihte bulunmuşı — Oğlum Moİz, İsraf iyi şey değildir, öğle yemeğini mağazadan verecekler. Onun için para sarfına lüzum yok. Her ay on beş lirayı bana getireceksin. — Pcjti ama, tramvay para- si... . — Adam olmak için yaya gidip gelmek lâzımdır... Moizûı itirarz haddine mi?!. Bir ay çalıştıktan sonra parayı almıı. babasına ge(İrmi|, lak at on kuruş noksan. Salamon gözlerini falU|i ği-j bi açmış: — Moiz, ne oldu on kuruş? — Baba, bir gün mağazaya geç kaldım da otobüse bindim. — Bu sefer affediyorum. Gözünü aç, bir daha kabul etmem. İkinci ay, ayni hal: Yİne on kuruş noksan, yine Salamonur hiddeti ve ikinci affı. üçüncü ay, ayni hal: Yine on kuruş noksan. Fakat bu sefer Salamonun hiddetini teskine imkân yok. — Moiz, ne yaptın bu on kuruşu çabuk -oylc: — Baba, bir gün mağazaya geç kaldım da... — Yine otobüs hikâyesi değil mi?— Kime yutturuyorsun bel... Çabuk söyle metresin kimdir?... Uç ayda otuz kuruş sarfiyatın metres tutmaktan başka bir iş için yapılamıyacağına inanmış olan Salamon gibi ben de doların dretnot, destroyer, tayyare, top, tüfekten başka şeyler içm ve başka yerlerde kullanılamı-yacağına inanır gibi oldum. KÖR KADI Pamuk mahsulü nün kıymetini muhafaza için Öğrendiğimize göre. Ziraat Bantu* m pamuk mahsulünün bugünkü kıymetini muhafaza için bu yıl da ba.ı tedbirler almaktadır. Bu tedbirler meyanında doğrudan doğruya müstahsilden pamuk mubayaa edilmesi de bulunmaktadır. Banka umum roü dUrlügü bu hususta alâkadar şııbele-re kafi ve lüzumlu direktifler ver-mistir. Bu seneki pamuk zerlyatı çok fazla ve rekoltesi de tyl evıafta olacağı tahmin edilmektedir. Ziraat Vekâleti pamukların toplanması ile İşlenmesinde kullanüan bazı makineleri Şimdiden Adana ve Ege mınlakaiaıır.ı gönde rmlşür. Soruyorlar Lohuıa vc hasta bulunan hemşireme ebeıİ tarafından' belediyeye tasdik ettirilmiş biri francala raporu verilmişti. Bu raporla KadıkÖyûnde Moda cadde*inde bir dükkândan her gün hissemize düşen francelâ-yı alıyorduk. Neden İse bilmem, bu dükkâna verilmekle olan francalalar son günlerde kesildiği için gerek biz v# ge* rakse diğer hasta sahipleri, ta Ycldcgirmeninc kadar gitmek yorgunluğuna ve zorluğuna kat tanıyoruz ve her gidiş, gelişte çoğumuz çocuk denilecek kadar küçük yaşta bulunan ve ek seriyetle aramızda İhtiyarları da karışan biz hasta sahipleri birbirimize soruyoruz: — Moda ve civarlarında bulunan hastalar için KadıkÖyûnde bur şube açtırılması o kadar güç bü şey mi acaba?. Başmuharriri: Ahmet Emin YALMAN Iclrlon: 24138 — Telgraf VATAN tos. VATA1VEVT — Ca&aJofttu, MoOa Fem.H 9. St 15 TEMMUZ 1941 SALl VATA Kyatı 5 Kuruş SİYASİ SABAH GAZETESİ Yıl: I — Sayı: 32 İslâm Ansiklopedisi Dördüncü Fasikülü Çıktı Flyulı ItUl K. Yandan ziyadesi leltf m, . İdi I. ;.1, „ terekküp iden hu faslklllu MAARİF VEKİLLİĞİ YAYDÎ-KVI.F.RlN'DF.N ve blllun kllıııır.(arılan aravınu*. İaşe iş Heyet bugün memlekete şamil iaşe meselelerini tetkik, stokları yapılacak maddeleri tesbitedecek Bir kısım gıda maddelerinin vesika ile tevzi edileceği haberi tamamen asılsızdır Yeni müşterek cephe Anki 11 (Tel İngiltere ile Rusya arasındaki anlaşma, Rusyadan müşterek sulh gayelerine dair de teminat olındığına delâlet eder. Londradaki Rus — Leh anlaşması bunun bir alâmetidir. Yazan: Ahmet Emin YALMAN 0\ İmanlar. Rusların üzeri-¦ ^ nc saldırdıklan zaman nazari olarak akla şu iki ihtimal geliyordu: Demokrasi cephesi ya Almanların Rusyaya taarruzunu hoş görerek bunu bir uz- (onlal — öğrendiğimize gör*, inse müsteşarlığı bugün vekaletlerin mümessillerinden mürekkep olarak bir iaşe i* baliği heyeti kurulmasını kararlaştırmıştır. Bu heyet temmuzun sonuna doğru ilk İçtimaını yaparak faaliyete geçmiş bulunacaktır. la»* Müsteşarı Şefik Soyerin riyaset «deccgı bu heyet butun memlekete şamil iaşe meselelerini ve stokları yapılacak maddeler: tesbit edecektir. Eu suretle iaşe mus-teşarügıle alakalı vekaletler arasında sıkı bir ış bırlı(tl yapmak imkanı bulunacak ve memleketin muhtelif mın-takalarma lazım olan maddeler evvel-den te»blt edilerek bilahare herhangi b:r sıkıntının vUcut. bulmasına meydan verilmiyecekUr. İaşe müsteşarlığından salahiyetli bir zatın söylediğine göre, memleket tc herhangi bir gıda sıkıntısı doğuracak vaziyet yoktur. Bir kere memlekette yetişen gıda maddeleri halkın ihtiyacına kafi gelecek kadar mebzuldür. Ayrıca şeker gibi bir miktarı hariçten getirilen gıda maddeleri de uzun zaman ihtiyaca kafi gelecek edilir tii.ı : ¦ 1 -1 .aktadır. Bir takım hususi masraflarla rılan gıda maddelerinin vejika il zl edileceği hakkındaki hubcrlcı momen asılsızdır. memleket arasında doğrudan doğruya temaslar oldu, müzake-rmt yapıldı, nihayet tamamile müşterek bir harp vc sulh cephesi kuracak mahiyette bir anlaşma imzalandı. Bu an lasını ya gbrt. ingilizler »c Ruslar müşterek bir mücadelenin müşterek muharipleridir. Sonuna kadar beraberce dövüşecekler, bt-1 nbırıne yardım edecekler, dığe- j ri razı olmadan tek baslarına mütareke ve sulh ımzalamıya-1 caklardır. Almanlar, Rusyaya hücum ettikleri zaman her halde böyle bir inkişaf beklememişler, bol-şevikliğe »aldırmakla bir taşla bir kat; kuş vurabileceklerini sanmışlardı. Bir taraftan Kızıl-ordu ile en müsait şartlar altında hesaplaşacaklar ve zahire ve petrol membalarını ele geçirecekler, diğer taraftan da ingiltere ve Amerikadaki komünizm düşmanlarını kendi taraflarına çekerek belld de bir uzlaşma sulbüne zemin hazırlıyabılecek-lerdi. Rusyada bol ganimet elde e-debilmek şartıle Garbi Avrupa-da her türlü fedakârlıklarda bulunmak Almanyanın işine gelebilirdi. ÇünkU zaten Rusyaya hücum edilmeni, Almanyanın Hür Fran sız lideri General de Gaulle İngiliz ve Fransız kumandanlarla Suriye mütırokesi 14 Temmuz bayramı Kat'î surette imzalandı Londrada hararetle kutlulandı Vişi, Vilsonun sözlerindeki nezaketi teslim ediyor Fransız kıtalarının Suriyeyi tahliyesi ve bu kıtaların askerî şerefi de düşünüldü Müttefik devletler başvekilleri birer mesaj gönderdiler B. Çörçil: " Fransa ölemez „; B. Eden : " Yaşasın Fransa „ ; Dö Gol:" Düşmanımız bir tektir,, diyor Bsrlln Büyük Elçimiz Von Ribbentropun şark cephesindeki karargâhında Bu ziyaret E. Cevat Açıkalın'ı takdim maksadile vukubuldu Berlin. 11 (A-A.) — Hümim mohahlrlmrz bildiriyor: Türkiyenİn Berlin buyuk elçisi Husrev Gerede- Uo Türkiye Hariciye Vekaleti umumi kâtip muavini Cevad Açıkalın cumartesi Rllırtl Alman Hariciye Nazırı von Rlbbentrop'un şark cephesindeki karargâhına giderek bir kaç saat kalmışlardır. Alınan malûmata göre, buyuk elçimizin bu ziyareti Türk — Alman dostluk muahedesinin rmısaddak nüshalarının raatlsl I-çln Berllne gelmiş bulunan Cevat Açıkalın'ı von Rfbbcntrop'a takdim etmek maftsadlle vuku-bulmuştıır. iiuiiu.il samimi btr ıtoaUuk il" -ı-ı Kinde cereyan etmiştir. Türk ricali gûrdlıklcrl hUHiıU kabulden çok mLlHolt blr nıtıiı.ı almış bulunmaktadırlar. B. Çörçil diyor ki: "Almanya her gün daha şiddetle bombalanacak,, "Almanyanın en bedbaht vilâyeti İtalya da bundan hissesini alacak,, Bu imtihandan bütün beşeriyetin hürriyet ve şerefi tekrar doğacaktır Londra. H (AA.) — Reliler bil- diğer btlka-»mlserlerl 1-ıfiu meclısl-.emeglni ye-eianda Saçılarak hazır B. Çörçil bir hava akınında Londra müdafaasını takip ediyor Reııter'e göre : i Ruslarla anlaşma Müttefikler, Türkiyenİn bir tampon devlet olarak arada bulunmasının arzettîği himayeden istifade ederek Suriyede tutunabilmelİdİrler Londra. 14 A.A.) — Rcuter ajansının diplomatik muharriri di. yor. ki: General Deniz ile bir mütare- Müttefikler, şimc lecek bir Alman i Türkiyenİn bir tam larak arada bulunn ği himayeden istifa riyede tutunabilme sjstan harbi hemen gibidir. Binaenaleyl yapılacak bir tehdi cephesinden gelebil General Auchjnl den, cenuptan ve lilceye maruz kaim yarak bütün enerjisi lıyabilir. İngiltere, Amerika, Avustralya ve Rusyada hararetle karşılanmaktadır. Almanya ve Japonyada anlaşmıya ehemmiyet verilmemektedir Londra. 14 (AA.) — İngiliz -Rus *n.ı .-m.,-1 İngiliz matbuadna -3. CSurchillm uç hafı,ı evvel bildirdiği siyasetin mantıkî bir neticesi olarak telâkki edilmektedir. Times, anlaşmanın bir ittifak mânasına geldiğim ve »on 20 sene hadiselerinin. Rutyanın ijliıakı olmadıkça «aıki ve cenubu şarki Avıupa meselelerinin hallinde istikrar temin edıiemıyeceğıni göstermiş oıdugunu yazmaktadır. Times e göre Ruı mukavemetinin sarsılmif olduğunu zannetmekle hiçbir sebep mevcut bu- Sovyetlere göre Şiddetli muharebeler devam ediyor Şimdiye kadar Alman zayiatı: 1 milyon insan 3000 zırhlı araba 2300 tayyare Şimdiye kadar Sovyet zayi. tı: 250000 insan 2200 zırhlı araba 1900 tayyara Almanlara göre Cepheyiyarmak için harekât devam ediyor Mannerheimin Fin orduları Ladoga gölünün iki sahilinden ilerliyor Bttkreşten gelen t.lgraîa göre: Ruslar P!oeştide üç petrol deposunu yaktı i Sa- 6, 3U- 2 de.) /// -A.) — Alman baçku- »bilgi: ıı yarmak için yapıları mıcibinco devam edil-5. SU. 1 de, y /X Moskovadaki Alman sefiri Ve memurları Türkiyeye geldiler Berlin. 14 (A.A.) — Al manya un Turkiycdcki buyuk elcisi, Moskova dahi Alman büyUk elçiliği memurla rile Leningrad ve Bat um konsolos lugu memurlarının baslarında bUytll elçi Kont von Der Schulenburg ol Önce Amerika komitesi Albay Knoksun istifasını istedi B. Knoks ıln Amerini Umlt . bi yapmak Hitleriani ı|tererek aktedilecek bir - i -1 11L demlsltr. HARP VAZIYETİ Feci bir cinayet Bir genç kendisinden yüzçeviren nişanlısını bıçakla öldürdü Katil: " Ah aşk insanın gözünü buruyor,, diyor zların kumandanı Gl. Catroux Çerhes muhafız arasında Şama girerken Sovyetler Leningradı kurtarabilecekler mi ? Yazan: İhsan BORAN Alman orduları Stalİn hatlına'kat bu İleri hareket, Stalin hattı-! taarruza giriştiler. Fakat bugüne'nın derinliklerine doğru inkişaf kadar devam eden Alman yarma1 etmedikçe vc bu arada Sovyet taarruzları henüz sevkulceyşi ne- müdafaasının esasını tenkil eden ticeler hasıl etmekten uzaktır. Sovyet mukabil taarruzları tama-Stalin hattının ileri kısımlarında mile kırılmadıkça büyük bir ,-• bazı noktaların Almanlar eline ifade etmez, geçmuj olması mümkündür. Faj (Devamı Sa. 3, SU. 1 de) | mus ve Behzat İlk' marangoz. Sultanah; hümayun caddesinde rejide amele olarak çı Bu hazin aşk hikaye: lalı sudur: (Devamı ,Sa. fl. Su. I 890?3229 VATAN'-- Eyüplü Halidin Maceraları Yazan: Mim Sıfır Anlatan: Eyüplü Halîd — 11 — Aşiret Şeyhzadesî Bu şeyhzadelik payesile yeni ve asîl bir hüviyete bürünmüştüm Yıktığı ve yuttukları ile kan-imamış. uğursuz elini o zaman Urda Islanbulda pek mebzul bulunan «ski ve kıymetli eserlere u-zatmışt). Oynuyor, hile ile kazanıyor, kazandığı paralarla alıp topladığı çini. minyatür, yazma kitap ve levhalarla eski kumaşla' n memleketine yolluyordu. 6u adam ile. ilk defa Tokatlı-yanda tanışmıştım. Yanımdaki masada fevkalâde denilecek kadar güzel, kata gözlü, kara kaslı, ceylân bakışlı esmer bir İtalyan dilberi ile oturuyor, antika çevreler, eski sırmalı entariler üzerine konuşuyorlardı. Türkçe söyledikleri için dinliyor ve işittiklerime alâkadar oluyordum. Kadın da ne seker şeydi görseniz. Alıcı go- le göstermekle muhataplarımı o anda büyülemiş, fakat uyandırmak istediğim merak için bunu kâfi görmemiştim. Dilber kadını daha kuvvetli tavlamak, benliğime karsı daha fazla alâkalandırmak için, şaşaalı bir paye ite babamın da kim olduğunu aövlemek ve bu suretle kadrimi biraz daha yükseltmek istemiştim. Tam buna hazırlanıyordum ki. Müsyü Karlo yerinden fırladı, elimi avuçları içine aldı. — Tanıştığımıza çok memnun oldum küçük bey. diye etrafı-mızdakilerin de işitebil etekleri bir sesle bağırdı. Pederinizin ismini öğrenmek şerefini de bağışlar mısınız bize? Hakiki bir asilzade ağır başlı- SSHta HA3SRIİRJ 77-94T- Francala Tevziatı Tevziatın şikâyeti mucip olmayacak şekilde yapılması için tedbirler alındı İstanbul belediyesi fırancala tevziini dünden İtibaren karne İle yapmıya başlamıştır. Sıhhat müdürlüğü bu İşi organize etmek İçin lazım gelen tedbirleri almıştır. Bugüne kadar fırancala almak U-zere Kadıköy. Beykoz. Bostancı, vs-kUdardan 1S60. Beyoglundan 1637. Emlnönünden 1100. Adalardan 1160, rapor verilmiştir. Bu raporlara mukabil KadıköyUne 9, Adalara 7, EminÖnüno 9, Beyoghı-na 8 çuval fırancalalık un verilmiştir Ftrancalanın şikayeti mucip olmıya-cak şekilde tevzii Içm belediye relsti-glnce alakadarlara kati emirler verilmiş bulunmaktadır. m* mm «»¦ ¦ ¦ Komur ışı Kömür ihtiyacının teminini Etibank deruhte ediyor Tevzi işlerini esasa bağlamak üzere tevzi ve satış müesseseleri kuruldu Memleketin, madı cinin temini işini l Üzerine almıştır. Bu ka, linyit kömürleri btlyUk bir kısmını c lunmaktadır. Etibank mahrukat ce kok tevzii işleri bağlamak Üzere "İlli ka bUtUn bunları na-rak faaliyetini o sürtmektedir. Etıbankın -ı -e. maden kömü-Ciyatından başka linini da temin edecek-bir çok model ocak- zü ile ilk bakışta yalnız gözlerim değil gönlüm de kaymış, takılmış ligi gulumaverek cevap ver-dim: — Estağfurullah efendim. Pederim yaveranı hazreü şehriyari* den birinci ferik Hacı Hafız Zahit Paşa. Bilmem tanıyor musu- Bu ı bulunu dak vı Ieri m i? Etib m em le yip he malıru Ur. Yak şıl an m Komiıı tı. Sizden sakiıyacak değilim ya. lezzetli lokmalardan hoşlanan a-ğızcağızımın suları da hemen şakır şakır akıvermişti hani. Eh.. Cebimde param vardı. Kılık kıyafetim muntazamdı. Üstelik, bir ka-1 nuz? dinin sözüne çarpacak, gönlünü Tanımamış!ard çarptıracak kadar da güzelce idim inanmışlardı attığım O anda bu dilberi de avlamağı, birkaç zaman için gönül oyalama, yı zihnime koydum. Hemen plânı kurdum ve tatbikine koyuldum. İsminin Karlo ve ne çeşitten bir matah olduğunu sonradan öğıendiğim bu Müsyüyü bir centilmen nazikliği ile selâmladım. . ,____ Ellerimi uğuşturarak: — Madamdan affrrnı rica ed-yer ve müsaadeletile sizden bir şey sormak istiyorum. Siz eski e-scrler mütehassısı mısınız Müs- yu.. Hitap ve sualim adamcağızı htç şaşırtmadı. Bir iş adamı piş* kinliğile gülerek hemen kalktı. Kendini ve yanındaki Madamı bana tanıttı: — Madam Elena StelU. İtalyan asilzadelerinden. -« Bendeniz dc Monciyeri Kaılo. Antikacı. Gülümsiyerek hızla kalktım. Güzel kachnı hoşlandıracak, güzellik gururunu şahlandıracak söz 1er vc iestelerle selâmlıyarak fısıldadım : — Bendeniz de Seyyit Meb-medülmehdi. Tcbarek aşireti seyhzadesi vc aşiret mektebi talebesi. Bu takma isim ve yapma şeyhzadelik payesi ile yeni bir hüviyete bürünmüş, muhataplarıma asil ve saraya mensup bir genç gibi görünmüştüm. Buna neden mi lüzum gördün? Dediniz. Söyleyeyim: O devirde. Jstanbufda yaşt-yan hemen bütün ecnebiler, sey-yitligi bir asalet ve şerafet unvanı sanır, hatırlı Arap. Kürt şeyh vc ağalarının çocuklarına mahsus o-lan aşiret mektebini de, yıldız sarayına bağlı ve imtiyazlı bir zadogân yuvası gibi tanırlardı. Bilhassa asilliğe müstesna bir kıymet verir ve o günkü siyasetleri icabı olarak ta. asillere karşı büyük bîr sevgi ve saygı gösterir âdeta tapınırlardı. Nitekim, ben de kendimi boy- ama bal gibi martavallara. Hem inanmamak için sebep yoktu ki... Dilimin taklit şivesi, yüzümün esmerliği, kıyafetimin düzeni, hele iri inci kıravat iğnem ile pırlanta yüzüklerim sözlerimin birer kuvvetli delilleri i-di. Birbirimizle böylece tanıştıktan sonra hep bir masaya toplanmış, kırk yıllık aşinalar gibi muhabbete başlamıştık. Ben. babamın antika meraklısı olduğunu | ileri sürmüştüm. Konağımızm hazine odasındaki kıymetli şeyleri ağdalı bir mübalâğa ile sayıp döküyor, kabzaları elmaslı Yridr rrm demiri palaları, namlıları altın işlemeli eski piştovları, sırmalı akellerle ipekli keyfiyeleri, sedef kakmalı abanoz çekmeceleri methede eda bitiremiyor-durn. Bu palavralarla her İki muhatabımda da derin bir hayret ve merak uyandırmış, hele sır. malt ve inci işlemeli kadın entari ve maşlah.pullu vc boncuklu pabuçları öve öve güzel kadını karşımda âdeta kıvran-dırmrştım. İlâveye lüzum yok ki, biraz sonra ayrılırken dilber Ele-nayı evinde ziyaret etmek, hediye olarak kendisine bir entari ile bir çift terlik götürmek müsaadesini bile koparmıştım. Hey gidi para heyl. Onun büyük kuvveti, sihirli cazibesi sahiplerine neler yaptırmaz, neler kazandırmaz ki? Hemen ertesi günü, bedeatendeki antikacılara paralan sulayıp hediyeleri aldıktan sonra güzel Elenanın evine damladım. O gün neler yaptığımı, nasıl yaltaklandığımı, nihayet dilber kadım ne suretle kasnakladığımı anlatacak değilim. Yalnız şu kadarcık soylrye-yim ki. aradan bir haftayı bile geçirmeden, asilzadeliğinin bütün kibrini, gururunu sunduğum daha bir kaç hediye ile iyice e-ritmiş, Elenayı gönlümün muti bir eğlencesi haline getirmiştim. (Arkası var) Pamuklu dokumaya narh konacak İktisat Vekâleti pamuklu dokumaya narh koymak İçin tetkiklere devam etmektedir. Şehrimiz-1 layet de mıntaka İktisat Müdürlüğü tarafından bu hususta temaslara başlanmıştır. Malûm olduğu üzere pamuk İpliğinin fiyatı uzun zamandanbe. ri iktisat Vekâletince tayin \f teshil edilmiş bulunmaktadır. Bu müddet zarfında hariçten pamuk ipliği pek az ithal olunmuştur. B ita rağmen el tezgâhlarında ve büyük sanayi müessese le rinde imal olunan pamuklu dokumaların fiyatları yükselmektedir. Yapılan tetkikler el emeğinde vesair hususlarda maliyet üzerine bu derece ehemmiyetle tesir edebilecek bir değişiklik olmadığını göstermiştir. Bu sebeple bu yükseliş gayrî tabiî telâkki edilmektedir. Bundan dolayı pamuklu dokumaların, bilhassa standard tiplerde, fiyatlarının tesbiti üzerinde durulmaktadır. Yazma ve dokumacılar koope. istifi bu narh koyma işine itirazlarda bulunmuşlardır. Tetkiklere devam olunmakladır. Mahrukat kanunüc, h kasabalarda hangi bine könıUrtl yokılacagı mesi Yenî mubayaa merkezleri tesis ediliyor Toprak mahsulleri ofisi, son günler de meriyet mevkiine giren, kararname hükümlerine İstinaden uzak yerlerde bulunan mübayaat merkezlerini tren hattı üzerindeki mm tak al ara nakletmek için bazı kararlar almaktadır. Bu cümleden olarak yeniden bazı mubayaa merkezleri tesis edilmekte ve dahilde bulunan bazı merkezler de hat boylarına nakledilmektedir. Mezkûr kararnameye göre, üç kilometreden uzak olan yerlerden gelen hububatın mubayaa fiyatlarından, bu mesaha dahilindeki nakliye masrafları tenzil edilmekte olduğundan bu hal köylüyü mutazarrır etmektedir. U- Avrupa ile muhabere Bir müddetten beri kesilmiş olan muhaberat yeniden temin edildi Avrupanın her hangi bir yerinden gelecek mektup ve gazeteler Bulgaristandan kamyonla sevkedilecek Bîr müddet t enberi Avrupa ile kesl- çektir. Bulgaristana tayyare seferleri ten posta muhaberatr yeniden temin I muntazam dfarafc b-tşladığınaan'poâ- Hususi Takas ithalât ve ihracat muamelelerine ait hnsusat için emir geldi Bası m tinim İthalat maddclerlle ayni ehemmiyeti haiz bulunan ihracat maddeleri arasındaki hususi takar, muamelelerine dair Ticaret Vekaletinden verilmiş olan emir dun bütün tacirlere bildirilmiştir. Bu tebligata göre, zeylin yag. pirine yağı. UfUk palamut ve hulasası ancak memleketin mühim ihtiyaçlarına tekabül edecek maddelerin ithali temin edildiği takdirde hususi takas mevzuuna girebileceklerdir. Hariçten hususi takas mukabilinde getirilecek malların listesi de şu şekilde tanzim olunmuştur: Deri, kösele, ağaç mamulatı. pamuk ipliği, pamuklu mensucat, demir çelik ve mamulatı. Bunların haricinde olup ta memleketin ihtiyacı İçin lüzumlu mallar ancak Vekaletin ayrı bir müsaadesi ie hususi takas mevzuuna girebilecek, ve yukarda zikrettiğimiz mallar mukabili ithal edilebileceklerdir. Bundan başka hususa, takas yoluyla ve karşılığı gösterilen mallar mukabili ihraç edilecek zeytin yag ve pirine yağları kapları hariçten temin edıl-d ediği takdirde ihraç edilebileceklerdir. Bunların ihracı için memleketten hiç bir sureUe teneke, varil ve aalre gibi mal harice çıkanlamıyacaktrr. Avrupa ycrınac ve her gariBta lecek •¦ kamyoı ?ratı artık bir nizam altına emektir. Bu şekilde nakliler yapılıncaya kadar de-?k ve ondan sonra kamyon lınlacaktır. Hububat Birliği, Ankaraya gönderilecek heyet! seçti Hububat birliği, bugünlerde fevkalade bir toplantı yaparak Ankaraya göndereceği bir heyeti seçecektir. Ankaraya gidecek heyet hükümetle temas ederek, kabul edilen yeni fond hesaplarının elde bulunan eski stok mallara teşmil edilmemesini İS-Uyeceklerdlr. Alakadarlar hububatçılarm bu müracaatlarının müsbet bir seklide neticeleneni iyeceğini vc bu işte zarar olduğu gibi kar da olabileceğini söylemektedirler. Beykoz fabrikası ayakkabılarına yüzre 10 zam yapıldı İktisat Vekâletinin verdiği müsaade üzerine Sümerbank. Beykoz fabrikası mamulatı olan ayakkabıların fiyatlarına yüzde 10 -I 5 arasında zam yapmıştır. Bu nasıl aşk? Son zamanlarda aşk ve kıskançlık yüzünden işlenen cinayetler insanın tüylerini ürpertecek kemiyet ve keyfiyettedir. Bakıyorsunuz ki adamın .biri mânâsız ve sıhhati şüpheli bir kıskançlık yüzünden tabancasını çekiyor ve bîr düşman tankına yaylım ateş açar gibi silâhın içinde mevcut olan ve hattâ olmı-yan ku-şunları karısının neresine gelirse yerleştiriyor. Bununla hırsını alamıyor, cansız bîr halde yerde yatan kadının kafasını tabancasının kabzesile vura vura darmadağın ediyor, sonra cesede bir de tekme indiriyor... Bakıyorsunuz ki gencin b.iri ufak ve incir çekirdeği doldurmaz hır münakaşadan sonra sustalısını çekiyor, pamuk çuvalına batırıp çıkanyormu; kadar bir soğukkanlılıkla nişanlısının göğsüne saplıyor. Keskin silâhın kal. be isabetile kızcağızın derhal ölmüş olmasına rağmen hiddetini | yenemiyor ve sanki rekor kırma, sı lazımmış gibi bıçağını çıkarıp çıkarıp cesedin yirmi dokuz yerine yerleştiriyor... Bakıyorsunuz kî bir âşık sevgilisinin bir tek kelimesine gücenerek baltayı kaptığı gibi odun kesercesine dildadesinin boynu-na indiriyor, bu kâfi gelmiyor*, ekmek bıçağım kapınca gözlerini oyuyor, bu da yetişmiyor, ma-' kası alıp burnunu ve kulaklarını kesiyor... Allah kûnseyi şaşırtmasın amma, ne oluyoruz?.. Bu nasıl sevgidir, bu ne biçim aşktır, bu nemene kara sevdadır?!.. Bu gözü karalar: Sev geni seveni hâk İle yeksan olsa Sevme sevnıiyeni Mısıra sultan1 oba Sözlerini kendilerine düstur etseler, adliye istatistikleri mühim bir tenezzül kaydeder. Aşkı, cinayet işlemek için bir mecburiyet sayanlara vc sananlara İnsanın: — Ne halt ederseniz ediniz, fakat Allah rızası için sevmeyiniz! Diyeceği geliyor. KÖR KADİ — ADLİYE ve POLİS HABERLERİ Bir hiç yüzünden cinayet Bir tavuk yüzünden bıçağını çeken Veli, Kudsiyi kanlar içinde yere serdi ve öldürdü Eyüp :n cina' ıda bir hiç uzun-;yüpte id- SORUNUZ SÖYLİYELİM Okumayan çocuk 1 — Cıbalide TJ&küplÜ mahalle-tinde kunduracı ueta-aı Mehmet Şaklr Tezcan soruyor: Oğluma dört semdir orta okulu Ho-nal etUremtyorum. Mektep değiştirmek yüzUnden L'nkudardan Beşlktaşa, Bv-flktsştan Clballye taşınmak mecburiyetinde kaldım. Bu «cd.. huauM hoca tutmak fedakarlığına da katlanmama rağmen ayni dendcrl dördüncü def» okuduğu halde yine »ınıfını geçemedi. Ne yapayım ben bu çocuğu?.. Cevap — Anlaşılıyor ki okumak hevesi ve kabiliyeti yok. Kendiniz gibi kunduracı yetiştirmek veya diğer bir sanatkar yanına vermek İmkanlarını arayınız. Okumuyor diye bittabi ne evde bırakacak, ne de sokağa atacaksınız. Çocukta şayet bclshat var İse bir doktora gösteriniz. t — Kadıköyunde Altıyol ağzıu-da Bayan A. Ş, soruyor: Henüz 17 yaşındaki kıırm. tarustıgırarz bir aile kmnm teşviki İle benden gizil Eter koklamağa atışmış ve müptela*! olmuş. Haber alınca şişesini attım, kendisini «ve kapadım ve göz altına aldım. Evladımı nasıl kurtarayım?.. Cevap — Kızınızı kurtarmak I-çin size yapacağımız yegane tavsi-ye kendieini bir hastahaneye yatır m mı izdir. Malt vaziyetiniz buna müsait değilse istanbul Cumhuriyet müddeiumumiliği llo müdürlüğüne müracaat vo Bakır-köyündeki akıl hastahaneslnde tedavisini temin edebilirsiniz. teklifler Ticaret Vekaletince tetkik olunmaktadır. Bir karara varıldıktan sonra müstahsillere bildirilecek ve bundan sonra daha geniş mikyasta mubayaa yapmak imkanı hasıl olacaktır. Ankara Murakabe açıldı Fiyat Kuı murakabe teşkilâtında çalışacak gençler için ikin kursun Ankarada açılacağını yaz mıştık. Öğrendiğimize göre kurs dün Ankarada iaşe müsteşarı Refik Soyerin kısa ve veciz bir nut-kile açılmıştır. Kursta sabahları amelî, öğleden sonra da nazari dersler gösterilecektir. Bundan evvel Islanbulda açılan kursta muvaffak olan namzet, lerin miktarı 34. ikinci kursa iştirak edenlerin miktarı 54 dür. 15 *gün devam edecek kurstan mezun olunlar Ticaret Vekâle'I-nİn fiyal murakabe teşkilâtında vazife alacaklardır. sokak ortasında kavgaya tutuş- Kavgaya sebep Kutsinin tavuk, [arından birinin Velînin tavukları arasına karışması olmuştur. Kavga esnasında Veli bıçağını çekmiş ve Kutsinin sol memesi altına, saplamıştır. Kutsi kalbinden ya-' rajandığından derhal ölmüştür. Bunun üzerine Veli Eyüplcn koşa koşa Ramiye kaçmıştır. Burada Sabıinin kahvesine girmiş ve yanındaki bıçağı domino oynıyan aıkadaşı Mchmedin cebine koymuştur. Fakat biraz sonra kah-; veyi basan polisler Veliyi ve cebinde kanlı bıçağını saklıyan Mehmedi yakalamışlardır. Dün Veli ile suç yatağı Mehmet Adliyeye teslim edilmişlerdir. bir|Sullanahcmet birinci sulh ceza mahkemesinde yapılan sorgusu esnasında Veli: — Ben yolda gidiyordum, Kutsi ile küçük kardeşi Mehmet yolda beni önlediler. Kutsi bıça| çekti. Ben üzerine atılın bıçağını zorla elinden kaptım. Ne oldu bilmiyorum. Oradan kaçmağa j başladım. Onlar da beni takip et.; tiler. Sabrının kahvesine isticaj ettim. Orada bıçağı Mehmcdın yanına bırakımı. Farkında değilim kn!-¦!¦. öldürmüşüm, demiştir. Mehmet ise: — Veli yeldi, yanıma oturdu Bıçağını cebime koymuş, benin haberim yok, demiştir. Mahkeme her ikisinin de tevkiflerine karar vermiştir. ölen Kutsinin cesedini muayene eden Adliye doktoru Enver Karan defnine ruhsat vermiştir. Müddeiumumi muavinlerinden Yusuf Ziya Iskcnderoğlu tahkikata devam etmektedir, Ayakkabı ökçesinde ihtikâr Şehrimizin maruf ticarethanelerinden biri 90 paralık kadın ayakkabısı ökçelerini 4 kuruşa sattığından yakalanarak Adliyeye verilmiştir. Adliye bu hususta lahkikata başlamıştır. Bu müesse. senin ismi henüz öğrenÜemcmiş-tir. Bir adam bir kadını muhtelif yerlerinden bıçakladı Küçükpazarda, Fetva yokuşunda, Emin çavuş hanında oturan 25 yaşlarında Ahmet Lzı Vakfiye dün sabah Asmaaltından geçerken, Küçükpazarda Demirtaş mahallesinde Namahrem sokağında 2 numarada oturan Osman oğlu tahaneye kaldırılarak tedavi alıma alınmıştır. Bîr kadına kamyon çarparak yaraladı Küçükpazarda. Hacıkadın mahallesinde 16 numarada oturan Nevvare Orak. Zeyrek yokuşundan geçerken, belediyenin temizlik işlerinde çalışan ve Ahmet oğlu Hasan Çekicin idaresindeki 176 numaralı kamyon çarparak yüzünden yaralanmasına sebep olmuştur. Kamyon yokuş aşağı hızını alamadığından yolun kena. rındaki 394 numaralı elektrik direğine çarpmış ve dileğin eğihne-sine sebep olmuştur. Yaralı Haseki hastahancaine kaldırılarak tedavi alUna alınmış, suçlu şoför yakalanmıştır. Eğilmiş direğin tamirme başlanmıştır. Terkos sulan memba suyu diye satılıyormuş Fiyat murakabe bürosuna bazı Adliye Vekilinin tetkikleri Adliye Vekili Hasan Mene-mencioğlu dün de şehrimizdeki Adliye dairelerinde tetkikatınaj devam etmiştir. Vekil dün sabah adliyeye gelerek icra dairelerini gezmiş, memurlarla konuşmuş ve hukuk mahkemelerine giderek muhakemelerde hazır bulunmuştur. I Adliye Vekili öğleden sonra İstanbul tevkimanesine giderek bir kaç saat kalmıştır. Çuvallık kanaviçesi olanlar beyanname verecekler Fiyat Murakabe komisyonu dün toplanarak çuval meselesini görüş-muş ve piyasadaki çuvalların tesbiti işine başlanmıştır. Alman karara göre ellerinde 5 çuvaldan fazla un ve Marda çuvalı bulunduranlar 3 gün zarfında vilâyet veya kaymakamlıklara bir beyanname İle mevcuUarmj bildi recekl e rdir. Bundan başka ellerinde çuvalhk kanavlçe bulunduranlardan eğer stok lan beş çuvallıktan fazla İse bunlar da 3 gün zarfında beyanname vereceklerdir. Şehirdeki kaU miktar tesbit edil-dikten sonra bunlar tüccarların elinden değer fiyatüe mubayaa edüecek ve tesbit edilecek fiyatta tüccarların zarar görmemesine çalışılacaktır. Soruyorlar Ali önüne çıkarak Vasfiyeyi muh- memba suyu şişelerinde terkos suyu bıçaklı yaraia- bulundugu ve damacanaların ağızlarına vurulan mühürlerin çıkarılıp, tekrar yapıştırüdıgt hakkında şikayetler vaki olmuştur, M'. Dc (elif yeılerind mıştır. Yaralı tedavi altına ı suçlu Ali yakalanmıştır. Taş parçası başından I diyenin amh yaraladı "udurtucu ¦ Fatihle Hüsambey mahallesin*1 lannştir. de. Vela sokağında 43 numara- Muhtelif ; aa oluran Mahir Anlar, Fatîh! ler üzerinde Kırkçeşme caddesinde Bozdoğan ve sıhhat müdürlükleri yakında vazl- komksyonu bu işi bele-t ve İktisat müdürlükle-tmlştlr. Belediye iktisat *zlyeU tetkik etmlye baş elerden alman ııümune-:lUUerde bulunan iktisat kemeri altından geçerken yukarıdan düşen bir taş parçasile banından yaralanmıştır. Yaralı haş- yeti bir raporla bildirecekler, böyle bir hareket vaki olmuşsa müsebbiplerini şiddetle cezalandıracaklardır. Mide rahatsızlıklardan ıstırabı olanlarla sıcaklarda yağlı yemeklerden sakınanların, öğle yemeklerinde hemen ekseriyetle tavuk söğüşü, tavuk göğsü ve ajure gibi hafif şeyler yemeği tercih ettikleri içindir ki, mahallebicî dükkânları günden güne çoğalmakta ve, her gün hepsi de tıklım tıklım müşterilerle dolmaktadır. Kimsenin ne işinde ve ne de kazancında gözümüz ve dileğimiz yok. Fakat, bir tavuğun etinden, suyundan, göğsünden ayn ayrı ve bedelinin bir keç misli kâr çıkaran bu adamlardan, gittikçe ufalan porsiyonlar, yağsız-laşan sular, pamuklaşan tavuk çöğürleri için bfraz insaf olsun isteyemez miyiz acaba? Başmuharriri: Ahmet Emin YALMAN 1 i l i- i ti d : 1*1*6 — TrJgrml VATAN lal. VATANTVl — Ctonioğitx Molla F«nar1 a. g 16 TEMMUZ 1941 ÇARŞAMBA fiyatı 5 Kuruş SİYASI SABAH GAZETESİ Yıl: I — Say.: 322 Türk sularında Fransız gemileri Yazan: Hüsamettin Olsel Bugün 3 üncü sayfamızda S. Rusyadan 272 kişi Memleketlerine gitmek üzere Kars yoluyla yurdumuza geldiler Kara. 15 (aa.) — Sovyet Rusya üs balı harpte bulunan devletler büyük elçilikler heyetleri ve bu memleketler tebaalarından 272 kişilik bir kafile evvelki tün Saat birde Kmlcak hudut istasyonundan Türkiye topraklarına geçmişlerdir. Baflannda Almanyanm Moskova büyük elçisi B. Chulenbourg*un bulunduğu bu kafilede 237 Alman. 17 Rumen. 13 Macar v* 5 Slovaktan mürekkep • bulunmakladır. Heyet Kızıtcak lıtasyonunda hariciye vekaleti mümessili ve Kars em-n.yet direktörü tarafından karşılan- mış ve İstasyonda kısa bir tevakkufun sonra birbirini takiben harekel eden trenlerle Kars'a gelmişlerdir. Buraya muvasalatlarında kafile arasında bulur, an büyük ve orta elçiler istasyonda vali ve mevki komutanı tarafından karşılanmıştır. Vali kafile reisi sıfatile Alman büyük elçisi Fon Chulenbourg a beyanı hoşaroedi eylemiş ve büyük elçi bilmukabele kendilerine karsı gösterilmiş, olan kolaylıklardan v* ly) kabulden dolayı teşekkürlerini bildirmiştir. İstasyon salonunda Isttrahatlerl mllddetince hazırlanmış olan büfede izaz edilmiş olan kafile azalan yine İki grup halir.de saat 20 ve 22 30 da tahrik edilen İlk trenle Erzurum'a g.tmek Üzere Sarıkamış'a harekel eylemişlerdir. * Erzurum. 15 (AA.) — Sovyet Rusya ile muhasamat halinde bulunan devletler siyasi m um e*s illeri II* tebaaları ita kafile halinde bu-riya gelmişler ve İstasyonda bir müddet istirahat ten sonra hususi bir trenle Ankaraya hareket eylemişlerdir. Vatanın her tarafında mahsullerimiz çok iyidir Ankara. 15 (Telefonla) — Yeni mahsul vaziyeti hakkında Ziraat Vekâletine gelen mtlunu-ta göre. evvelce endâşe uyandıran Çorum ve Sıva* crvarr»dttkı matı. aut vaziyeti son yağan yağmurlardan büyük faydalar görmüştür. Bu surelle bellsbaçlı olarak bü. tün memlekette mahsulü düşük olan mıntaka yalnız Hatay ve A" dana mıntakaarndarı ibaret kalmıştı ¦ Diğer taraftan, ziraî kombinalar namına Amerzkadao getirtil m iş olup Irakta yoHarın açılmasını bekleyen yem ziraat aletlerinden hepi. ele yola çıkarılmıştır. Bu makamlar brr iki gün içinde Konya ve Eakıyefırre gelecektir. Bir def acık da sıra bizim! Asırlardanberi nerede bir harp koparsa göbeğinde mutlaka biz vardık. 8u defa da Sulh babası rolünü biz oynıyalım. ezilmekte olan insaniyet ve medeniyet duygularına biz sahip çıkalım. Yazan: Ahmet Emin YALMAN jjstanbul bir kervansaraya ¦ döndü. Bırbirile düşmanlık haline düşen memleketlerin diplomatları, tebaası sağdan, soldan, şimalden, cenuptan kervan kervan buraya akm ediyorlar. Irak'tan, Suriye'den Almanlar ve italyanlar. Almanyadan ve kalyadan Ruslar, Rusyadan Almanlarla İtalyanlar. Balkan memleketlerinden ingilizler bizim topraklarımıza misafir geldiler ve geliyorlar ve bir kaç gün için olsun burada iulh ve emniyet havaaile ciğerlerini dolduruyorlar. Serpintileri boylc canlı bir se-kilde ayağımıza kadar gelen kavga ve gürültüleri derin bir elemle karşılıyoruz. Harp ne demek olduğunu biz pek âlâ biliriz. Medeni milletlerin ihtilâflarını münakaaa yohyle hailede-miyerek ve haklarına razı ola-mıyarak bırbırlerıle boğuşmalarına bizim kadar kimse teessür duyamaz. Fakat kendi heaabı-mıza küçücük bir rahatlık ve ferahlık hissinin bir saniye için bu teessürlere kanaması da çok görülmemelidir. Asırlardan beri dünyada ne kadar dövüş olursa ortasında biz vardık. Bizi mallarımızın sahibi diyp kabul etmek istemiyorlardı. Sahipsiz mal diye her fırsatta topraklarımıza sataşıyorlardı. Biz de yabancılara karşı bir düzıyc dövüşüyorduk, bîr taraftan da dahilde yabancıların ayaklandırdık lan unsurlarla vuruşuyorduk. Rahat nedir bilmiyorduk. Bugün yaşı-yan orta yaşlı bur Türkün hayatı içinde Yunan harbî, sayısız Yemen. Arnavutluk. Makedonya. DÜrzü, |iı ı im vesaire isyantan. Trablusgarp harbi. Balkan harbi, Cihan harbi, t». (Dovamı Sa. a, BC 2 do) /// Türkiye Tezatların gayri kabili iktiham olmadığına misaldir Berlin. 15 (AA.) — Alman siyasi mahfilleri bugünkü askerî vaziyetten sonra tngibz - Rus paktKun her türlü ehemmiyet ve kıymetten âıi ve haç bir şey ifade etmiyen bir vesika olduğu mütalâasındadırlar. Churchill ile StaUn. birbirlerinin kolları arası* na, adeta zorla atılmışlardır. Bunun içindir ki bugün şu çok garip vaziyet tahaddüa etmiştir: İngilterenin. Polortysyı mtılâ etmiş olan memleketle işbirliği yap ması. Anglo - Sakson devletleri bir taraftan diktatörlüğe karşı mücadele etmekte, diğer taraftan ise diktatör Stalin ile ittifak elde yj emektedir ler. İrsgihere İle Amerika Birleşik devletleri, demokrasi namına totaliter rejimlerle mücadele edi-| yorlar. Fakat onlar aynı zamanda küçük milletlere de tecavüz ederek totaliter devlet idaresinin bir modeli olan Sovyetler Birliği mütesanit bulunduklarını ilân ediyorlar. Almanyanm düşman-' (Devamı Sa. 5 . SU 7 de) I Bulgar Ajansı Türk hududuna asker tahşidini kaf'î tarzda tekzip ediyor Sofya. 15 (A.A.) — Bulgar ajansı bOdırtyor: Bazı ecnebi ajan «lan »e bu nıeyanda Tass ajansı. Bulgar kıtalarıma güya Türk hududumla tahaşşüt etmekte olduğuna ve Boğazlara karşı bir taarruz İçin hazırlıklar yapıldığına daü* haberler lana ediyorlar. Bulgar aüuiHi, Türk - Bulgar mUrı i--ii.ru,,,.ıi,„, h(r landa İhlal InJ istihdaf eden bu haberlerin mi kati bir Unda tefcrlh erflhnmlne salahiyetli mahfiller, e Bulgaristan'ın Türkiye'ye kar-V muslihane hattı hareketi pek ala malûmdur. Türkiye ü Bulgaristan arasındaki dosttuk mu ı-1—ı- '!--! berdevamdır ve geçenlerde! İmzalanan dekbtraayon Ue de takviye edilmiş bulunmaktadır. B. Çörçil İngiltere -Sovyetler ittifakını resmen ilân etti İngiltere Başvekiline göre Nil vadisi vaziyeti düzelmiştir Londra. 15 (AA.) — Reuter bU-dirıyor: Bugün Avam kamarasmda söylediği bir nutukta başvekil Churchill Sovyet Rusya ile Inglltereyı mütta-flk olarak İlân etmiştir. Başvakll evvela Avam kamarasının yakın celselerinden birinde ıstıh-nalât hakkında cereyan etmiş olan müzakerelere dair kısa bir beyanat yaparak Rusya meselesine temas etmiş ve demiştir k): Gecen hafta sonunda Britanya ve Rusya hükümetleri arasında İnglltı. Rus milletleriyle dominyonların tam muvafakatiyle müşterek düşmana karşı müttefik! harekette bulunmak (Davamı Sa. S, Su. S da) ••• Endişe Rıızveltin emri Almanyayı telâşa Stalin topu mühim görüyor veriyor Almanlara göre Berim. 15 (AA.) — «Roosevrlt harp istiyor*. «Roosevelfın Amerikan donanmasına verdiği halnane emir». • Reoscvelt ateş açmak istiyor». «Roo mvcH Alman denızalUlarma ateş edilme», emrini verdı gibi başlıklar altında, bu sabahki butun Berlin gazeteleri B. Ropsevelt'in açık denizlerde zuhur edebilecek bir hadiseden t», tıfado ederek Almanyaya karşı harp Ihln etmek İstediğim ifşa etmektedirler. Voolklacher Beobachter diyor kı: Rooseveltln en hararetli arzusu, mevcudiyeti İçin mücadele eden Av-rupayı. garp yanın küresini müdafaa gibi uydurma bir bahane ile -ıt-Undan vurmaktır. Rooeevelt böyle hareket etmekle, hadiselerin cer ey a-Sa. 5, Su. 7 d») — İki tabur imha edildi Yüzlerce tank tahrip edildi Stalin ve h Ltkâms-tinin Gorkiye nakle dildiği söyleniyor baa- Bcrlır, kumand 15 (A.A.) — Alman n liginin tebliği: Suriye anlaşması 22 maddelik bu anlaşmaya göre: Fransız kıtaları memleket.eri ae dönecekler Sovyetlere göre Şark cephesindeki harekât terakki jan„ biletiyor: etmektedir. Finlandiya şimalinde Berlin, ta (A.A.) — Pazartesi günü Alman - Fin kıtaları Finlandiya-um şimalinde iki Sovyet . taburunu çevirmişler ve bunları kısmen imha etmişlerdir. Sag kalanlar ise esir edilmiştir. Sark cephesinin şimal bölgeslnd* de bir kaç gün evvel brr Sovyet avcı fırkası imha ed İmlfttr. Bu fırka da Alman - Fin teşekkülleri tarafından . S. StL S te) /—/ Müttefikler Beyruta girdiler VKhy. 15 (A-AA) — Ofi a- Ankara Gençler Birliği Türkiye futbol şampiyonu oldu Beşiktaş, Gençler Birliğine 4 -1 mağlûp oldu Ankara. 15 (Telefonla) — Bugün Ankara 19 Mayıs stadyomu. spor 11_-„-.. r geçecek ıkı hadiseyi birden kaydetmiştir: Bunlardan bir tanesi, çalışmalarının haklı bir galebesini kazanarak Gençler Birliği takımının t - l gibi mUhlm farkla Beşiktaş takımını yenmesi ve Türkiye şampiyonu olmasıdır. Diğeri de, şimdiye kadar Ankara spor tarihinde görülmemiş olan müessif bir hâdisenin vukubulmaaıdır. Bu da Beşiktaş kulübünün sert oyunu yüzünden İkinci devrenin sonlarımı doğru yine Beşiktaşlıların sebebiyet verdiği kavgadır. Maçın birinci devresini. Gençler Birliği 3-0 bitirmişlerdir. İkinci devrede Gençler 1 gol daha yaparak sayı adedini t e çıkarmışlardır. Beşiktaşlılar ancak oyunun son dakikalarında Gençler Birliği aleyhine verilen 1 penaltıdan istifade etmişler ve şeref sayılarını yapmışlardır. Beşiktaşlıların sebebiyet verdiği hadiseye poll* müdahale mecburiyetinde kalmış ve 19 Mayıa stadında bugünr kadar görülmemiş çirkin bir hâdise vukua gelmiştir. Oyun bu hâdiseden sonra tekrar devam etmiştir. Siyah Beyazlılar birinci devrede bir penaltı fırsatı da kaçırmışlardır. Bu sureUe Ankara Gençler Birliği Türkiye şampiyonluğunu kazanmıştır. 3000 Alman imha edildi 100 kadar tank tahrip olundu 13 gemi batınım, 13 gemi Kusara uğratı.dı Moskova, 15 (AA.) — Bu sabahki Sovyet tebliği: 14 temmuz günu. muharebe-Surıye ve Lubnanda muhasa- |er garbi, gaip ve cenubu malın tatili hakkında imza edil- garbi istikametlerinde devam et- miş^ olan ıtılâlın başlıca madde- mı8tir. Kıtalarımız düşmanın zırh lerı şunlardır: u Ve motorlu cüzülamlaıının ta- Bir taraftan Filiatinde müttefik arruzlarına mukavemet etmişler kuvvetler kumandam General ve mukabil taarruzlarda düşma- \ViIson. diğer taraftan şark kuv- na ağır zayut veıdırnüşlerdiı. vetleri başkumandanı muavini I Garp istikametinde kıtalan- General de Verdilhac aşağıdaki mız ve hava kuvvetlerimiz 100 şerait dahilinde Suııye ve Lüb" kadar düşman tankı ve bu çok nan dahilinde muhasamata niha-' düşx.an otomobillerini tahrip et- yet vermek hususunda mutabık mışlerdu. kalmışlardır: 1 — Muhasamat I I temmuz 1941 tarihinde saat 21 ı bıl^a-kıka geçerek tatil edilmiştir. 2 — Mütlefık kuvvetler Suriye ve Lübnan arazisini işgal edeceklerdir. (Devamı Sa. 6. SU. 1 de) #/*/ Cenubu garbi istikametinde kıtalarımız, takriben 3000 kişilik muhım bir düşman cuzütamı-r.ı mağlûp etmişlerdir Bu çok top, mttralyöz. araba ve cepane ığtınam ett:k. 14 temmuz gunıı hava kuvvetlerimiz, düşman tayyarelerine kendi meydanlarında taaıruz etmişler ve düşman kıtalarına, zırhlı ve molörlü cüzütamiorına -.¦!¦ detli darbeler indirmişlerdir. Hava muharebeleri ve tayyare kuvvetlerimizin hareketi hakkında simdi daha mufasaal malûmat alınmıştır. Berim. İS (A.A.) — Bay Ce- 12 temmuz ak;*mı düşman vat Açıkalın dün Berimden Viya- kıtalarının ve tanklarının bulun-naya hareket etmiş ve istasyonda, duğu nakliye gemileri tayyarele-Türkiya buyuk elçisi ve Almanya unıız tarafından Ballık deruzin-Hariciye Nezareti msmsessüHeri de görülmüştür. Bu nakliye ge-tarafından selamlarımı ,tır (Daramı Sa. ö, SO. 4 M * B. Açıkalın dönüyor Adliye Vekilinin tetkikleri Üsküdar ceza evinde yapılacak yeni pavyonun ikmali için emir verilmiştir HARP VAZIYETİ Stalin müdafaa sathının birkaç noktadan yarıldığı doğru mu? Yazan: İhsan BORAN Son Alman - Sovyet harekâtını gösteren harita Stalin hattı tabiri yanlıştı.. Buna Stalin sathı demek lâzımdı. Fakat bir defa bu isimle dillere destan oldu. Yaza yaza biz de alıştık. Hatalı kullanıp gidiyoruz. Evet Stalin müdafaa sathının] on kenarında Alman ordularının yeniden canlanan tazyiki üzerine büyük meydan muharebeleri tek. rar başladı. Almanlar Vitcbsk ve Mohilev şehirlerini işgal ettiler. Fakat bu şehirlerin Stalin müdafaa sathına veya bu sathın asıl (Devamı 8a- 5, SU. 1 da) Adliye Vekilimiz mahkemelerdetı birinde adli safhaları takip ediyor Bir müddettenbeu şehrimizde bulunan Adliye Vekijı Hasan Menmıenfioğlu dun tetkiklerine devam etmiştir. Dün sabah Adliye Vekili ile Cumhuriyet Müddeiumumisi Hik met Onat Kodıköyüne giderek Kadıköy Adliyesini gezmişlerdir. Vekil muhakemeleri dinlemiştir. Adliye Vekili Kadıköy hukuk, ceza ve kada.lro mahkemelerinin faaliyetinden memnun olmuşlardır. Adliye Vekili icra da-(Devamı: - ı . ili | de) /// Eyüplü Halîdin Maceraları Anlatan: Eyüplü Halîd — 12 — Yazan: Mim Sıfır Güzel Elena Bana öyle anlar yaşatıyordu ki kendimi Cennette bir hurinin kolları arasında sanıyordum Bu vazıyetimizden Müsyü Karlo da memnun olmuştu. Bcnum gibi kıymetli (I) bu antika mem-baı bulmuf. aklınca benj yontmağa, yolmağa koyulmuştu. Ben. artık İtalyan diibeuıun şişhane yokuşunda. Yahudi bir madamın pansiyonunda»! daireline postu sermiştim. Benli Makbule. Sarı Leylâ. Efterpe vsaire ¦ ıbı eski yavukluların kem gözlerinden gizlenmiştim. Gece gün düz buzlu şampanyaları çekiyor, yem sevgilim ile cünbuşlü brr ö-mur geçiliyordun Sözün kısası dünyayı gözüm görmüyor, hiç bu derdi, tehlikeyi möhsmsems-yordum. . Elena da ne çok bilmiş bîr yosma ıdı görseniz. Bana ne zevkler tattırıyordu. bilseniz.} Oyle anlar '..-¦:,'.i'iüu ki. kondum cenneti âıâda bir hurinin kolkm arasında sanıyordum. Kâfir kız, beni lokman ruhu koklamağa da alış'ır-rmsü. Birleştiğimizin üçüncü gunu idi. Uzandığımız divanın yanındaki taburenin üzcıande hiç eksik ol-mıyan şampanya sıseatıu kald.rıp attı. üzerine bol bol rokoıan ruhu serptiği ıpckb rrıendiana burnumu uzattı ve kokUtı. MI. seferinde basım a ondu. midem bulaaoı. Hiç bir şey anlamadım. Fakat, ikinci seferinde kalbini feıahlan-dı. Kulaklarım KaM hafit çıata-mağa. ettsrtta uçuşan unekk-un vızıltıları bne bana bir muaila zevki vermeğe bas Udi. O anda, sanki hayat rengim bu oaiım ı-ğişbriyor, her sey pesıbosean/oı gibi g«ldi. bana. Ona de akça»», sevgilim ile kassshkk sık tak koklamağa bdfiamıtjtım. , Artık, ç'rcıon şampanya içiyor, gündüzleri eter kokhıyor dum. Fakat, eler bana şampanya, dan daha zevkli geliyoKhı. Her kokladıkça, zamanın nasıl geçtiğini fark ede mi yor, kerKnmi asıl hayata kavuşmuş sanıyord im. Ara sıra zihnimi tırmalsyarı Koa" ma ve Efterpe tehltkelersni tanta-mile unutuyor, gönlümde yasamak arzuları, saadet hisleri uyanıyordu ve bu hnırı her defa biraz daha canlanıyor, şah kanıyor, benliğime d*h d lamrmı olarak karışıyordu. Hemen şunu ilâve edeyim ki, eğer bir müddet sonca Elenadan ayrılman-.: ¦ ve eter koklamağa devana etmiş olsaydım, muhakkak ki çıldıracaktım. Bir gün tutulduğum şiddetli brr buhran, akamı başıma getirmiş beni bu musibetten vazgeçjrmıstı. O gün. E-lena evde yoktu. Yalnız kahnea sıkıldım. Eter şişesi ile pamuk pa ketini kapmca kendimi yalağa attım. Yorganı başıma çektim, e-lerÜ pamuğu koklamağa başladım. Ne kadar kokladupny bikri; yorum. Kendırnı her yanı güllerle kaplı brr kameriyenin akında mü. kelief bir içki •oirasuıın başarıda oturuyor buldum. Yanıbaşırnda bir saz takımı Bahriye çiftetellisi çalıyordu. Birbirinden güzel dört kız da karşımda oynuy.or. göbek çalkalıyorlardı. Ben, birdenbire nasıl oidu bilmem, bu kızlara kızdım, üzerlerine atıldım, hepsinin saçlarını yoldum. Bu rüya mı yoksa hülya mı ne diyeyim bu-mem. geçtikten sonra gözlerimi açtım. Başımda bu ağıılık. vücudumda bar yorgunluk duydum. Parmaklarımın «rasmda da kopuk sağlar buldum. Meğer ben. o ruhi buhıan araatnd* kendi kendimi hırpalamış, kendi saçlarımı yolup koparmışım. Bu halimden o «un âdeta ürk-tüm. Deiı olmak koıkusue hemen eter şişesini yok etttm. Unulunca-ya kadar da hani çok çekörn. lam on beş gün ara sıra şahlanan arzumla mücadele ettim. Elemler le dohı günler geçirdim. Daima kalbimde bir boşluk russcdıyoı-|dum. Ayni zamanda emelime na_ il olacak iken hayal aukuturta uğramışını gabi. ağır bir Ki—m altında esstıyordum. Butun bunla r-a tahammül ettzro. Nihayet o belâdan kurtuldum. Ah ne olurdu, o "in.:., -um kadtnlara ve a* naforcuAığs karşı d» gosierebıl-scydicn de bu zıUet uçurumuna ouyı^vkı,/.. Fakat, bunu o MM barımda yapmak değil de. hattâ .1 ıı ıı n m ..mı ı ı.n bale... Evet. ne diyordum}.. Elena jlc zevkti bir omur »»rduğumuzu soytüyoıdum. Değil mi?.. Bu hayat böylece tam on beş gün devam etti. On akıncı guou. haç u-i nutamam. bir pazar sabanı ıdı. O gün Sanyere kadar çıkacak, hem deniz ve hem de bir kır gezintisi yapacaktak. Müsyü Karlo sabonda bekbyor. bu de yatak o* denssrda Ekana ile giymiyorduk. Bu sırada kapının zıh ansızın acı acı çabnda. Baraj sonra da salonun kap rai aralandı. ırı bıyıklı ko. ca feali bir adam. bu- tanıdık tek' lifaMaüjj ne içeriye daldı. Bu, bir mahkeme mübaşiri idi Karlo ile ELenaya strnaaak bir çocuk yılışkanlığı ile ayn ayrı bakıp gülümsüyor, ban* doğru u-zanan bakışlarında da bir çekzo-geşâık seziliyordu. Maiüm ya, Ef-lerpfe ve Kozma vurguna dolsyuü le kulaklarım kıraate btthınduğu »çın birden aialtsr gzbı oldum ar" ma. ışı çabucak p*ffcinlüje vuı-dum ve »ordum: — Kami arıyorsun efendi birader .. Bakışlarını Karlo ile ELenanın yüzlerinde gezdirerek: — Bu çelebi ile işte bu koko-nayı! Her vakit mahkemeden celp unı ben onlara... Dedi. kanapenin birine teklifsizce yerleşti. Gelişinin sebebmi. sigarasının dumanını, tavura ¦ vura anlatmağa başladı. O söyledikçe Karlo ile baasm Libcr E'e-na renkten renge girdi. Gözleri yere osfcaidı. İki sınan de ıcsı ve so. tuğu keaüdı. Meğer bunlar vur guncusvkta bana taş çıkartacak kadar emekÜ ve becerikli iğcilerden ırnsf. tki ay evvel Rrgılrtııjiı bir Pasa Zadeyi kafesleyip elekten geçirdıUerı için yakayı ele vermiş ve cünha mahkemesine düşrnüşlcrmişl.. (Arkası var) SORUNUZ SÖYLİ YELİM Tavuk uyuzu 1 — Orhangazlde Hüseyin •/,_,-hır soruyor: Tavuklarda ayak u-yızu bulaşıcı ve Ijiauruan bir hastalık mıdır? Hasta Lavuktann eti ycnfllr mlî TefeTİsa vs konmam iareleri nedir T. Cevap — Ayak uyuzu bulaşıcı bir hastalıktır. Tedavi rdrinıoAgi takdirde kenakkre kadar ederek ölüme de sebep o, Hastalıklı tavukların eti yoruür. Hatta, uyuzlu tavukları kesip yemek tedaviler, için umek v* vakit .rjviıin-.i',' &\nt faydaUdii*. Ha* tsiık zuharuoda tsrtavMh» s*»ei. -i., takta icrsnruaraıı ıak nj bil N ao yıkama* vs nar tŞaafttl sîrsi *î* -—¦..:. PDflr. T*aMf haywuıi«r saghM-vı-I «on iyri bu* tr.*it»ti+ koıuıünahotr. I 7«-Jai'l|M em, o»v«ii tovugvn uyuzlu ayaklarını sıcak ıu İçine sotcrnalı. çıkardıktan sonra uzert-vasatla veya kolza yağı buları) alı. Bu suratla uyuş kabarcıkları yumuşatıldık tan sonra tel fırça bulunmadığı takdirde sert kıllı la ça Us kabarcıkları tcmlalemaat ve üzerlerine ya zeytinyağı ı Ura eli yahut da yttado tkı nssbetUıös yaptırma ış aattrıraık mahiûiu ıl« yı-VlMstııı «aara kOkArt merfaenu .sOmııiilır. B» asse gasyagı da kul lasntab.ar. ? - I ¦" ¦ ı-l ı \ .un. ı. ı- ılı ııı ılı Lİ ı- -"«i.. -ı -ı......ı Ali ı ¦Ti-ıi. ¦eniyor! .Map»jraltırını/* nmn'ttlfthıU t.yopli H-ın ını^.r. adrs.1 oe- dsrT- Cevap — Sagdrr. Adreal şlndDlk İstanbul ceza evidir. Memurlara Kahve veriliyor Belediye Kooperatifi yarından itibaren tevziata başlıyor Yarından itibaren Belediye kooperatifinde memurlara kahve tevziatına başlanacaktır. Bundan başka üç muhtelif dükkâna da serbest satış yapılmak üzere 90 çuval kahve verilmiştir. _ Teneke tevziatına başlanıyor Son günlerde memlekete mühim miktarda teneke İthal edildiğini yazmıştık. Ticaret Vekâleti bunlardan 1875 sandık teneke levhanın ls-tanbula tevziine karar vermiş vc dün vaziye-ti İstanbul Mmtaka Ticaret müdürlüğüne bildirmiştir. Verilen emre göre tevziatta ilk önce konserve ve gazozcuların ihtiyaçları nazarı itibara alınacaktır. Tesbit edüen esasa göre bu fabrikaların bir senelik ihtiyaçları gözönünde tutulacak ve elde mevcut miktara göre konserve-cilere yüzde otuz üç, gazozculara da yüzde 40 üzerinden tevziat yapılacaktır. İstanbul Mıntaka Ticaret müdürlüğüne istida ile müracaat edip listeye giren tüccarlara bugünden itibaren ihbarname gönderilecek ve ihtiyaçları nisbetin-d« kendilenne teneke tevzi edilecektir. ¦o ¦ ¦ - ¦ Taksim bahçesinde koro saati başlıyor Beyoğlu Halkevinin kadın ve erkek azadan mürekkep altmış kişilik bir koro heyeti var. Bütün Balkanlarda bunun bir eşi yoktur. Hey*et önümüzdeki haftadan başlayarak hergün ahi ile sekiz arasında Taksim bahçesinde halk için meccani olarak koro temsili verecektir. Heyet provalarını tamamlamakla meşguldür. Bu koro Matiron büyük alâka uyandıracağına şüphe etmiyoruz. Beyoğlu Halkevinin halka sanat zevki ver mek için hazırladığı bu yeni teşebbüsü iftiharla karşılarız. Beyoğlu Halkevi Temsil kolu da meydan temsilleri vermeğe devam etmektedir. Şimdiye kadar Kasımpaşa, Mecıdıyeköyü vc diğer yerlerde verilen temsiller pek yakında Tepebajı bahçesinde tekrar edilecektir. Tozkoparan asfaltlanıyor Tozkoparan caddesinin asfalt yapılmasına devam edilmektedir. Dün de bu arada Vali ve Bc* K- Lûtfi Kırdar yola ka. dar g:derek bazı tetkiklerde bulunmuş ve izahat almıştır. Bundan sonra bu caddeye K fiksaydam caddesi denmesi kararlaştırılmışın*. Nadir görülür bir ihtikâr davası Dün asliye ikinci ceza mahkemesinde şimdiye kadar görülen ihtikâr davasının duruşmasın d ihtikârı ¦...'.¦-.;ı ıı duruşmasına başlanmıştır. Bundan bir müddet evvel Ba-latta iplik fabrikası sahibi Sami Ozan, İsunbulda. Galatada Ö-rv.cı Ab.t hanında. Zoki Sanbe-kir, ihsan ve Kabasakal Yorgi üoaretnanesine müracaat ederek 20.000 kilo yapağı almak istemiş ve pazarlık neticeainde İktisat Vekâleti tarafından kilosu 81 kuruştan satılması lâzım gelen yapağıları 97,5 kuruştan satın almağa ve 16,200 lira üzerinden fatura verilip geri kalan 3500 lirayı da açıktan vermeyi kabul etmiştir. Bu pazarlık üzerine Sami Ozan Fiyat Murakabe bürosuna müracaat ederek vazıyeti anlatmış ve büıoda 3500 liranın numaraları alınarak bir zarfa konulduktan sonra. Sami Ozan zarfın içerisine koyduğu bir karta pazarlığın şeklini ve 3500 liradan başka 16.200 liralık bir de çek gönder, diğini ve malların yollanmasına teves-üil edilmesini yazmış ve Fiyat Murakabe bürosu memurlarından Necdet Yelmere vererek Zeki Sarîbckirin yazıhanesine yollamıştır, /eki Sarıb*lrir çekil vc zarfı almış, zarfın İçerisindeki] kartı okuyup yırttıktan sonra va-| ziyetten şüphelenruışae de para-! lan aldığı sırada cüruıü meşhut i yapılıma ve yakalanmıştır. Evvelki gece suçlular Adliyeye getirilerek tarıkskasK haşlanmış ve dün ixsı*ci cazada 1 m uf.'»kemeler* görnanyiiaciıı. izmir Fuarı Hazırlıklar ikmal edildi. Fuar bu sene daha zengin olacak Etibank ile Millî piyango idaresi de Fuara zengin bir şekilde iştirak edecek İzmir Enternasyonal İzmir Fuarı için hazırlıklar her-gun biraz daha ilerlemektedir. Haber aldığımıza göre Etibank ve Milli Piyango idareleri bu sene Fuara zengin bir şekilde iştirake karar vermişlerdir. Etibank paviyonunda bilhassa memleketimizin kömür sanayiinde elde edilen terakkileri gösterir r i a lık ve numuneler canlı bir şekilde teşhir edilecek ve bu mevzuda etraflı izahat verilecektir. Millî Piyango müdürlüğü eylül ayı keşidesinin Izmirde yapılmasını da temıp edecektir. Bundan başka. İngiltere, paviyonunda tadilât yapmak sure-tile Fuara daha büyük ölçüde iştirake karar vermiştir. İngiltere dominyon ve müstemlekelerinin mahsulât ve mez-rualı paviyonda zengin bir şekilde teshir olunacaktır. Paviyon satışları çok hararet-lenmistir. Sahanın büyük bir kısmındaki paviyoplar satılmış gibidir. Belediye Fuara_ iştirak ve'lz-miri ziyaret edecek olanlar için, iki rehber hazırlatmaktadır. Bunlardan biri cep defteri ha- Fuarından görünüş Ündedir. Diğeri şehrin mesire yerlerile âsarıatikayı ve şehrin hususiyetlerini göstermektedir. Haber verildiğine göre. 20 a-ğuslosla, yani Fuarla beraber a" Çilacak olan Atatürk müzesi içûı dc hazırlıklar tamamlanmak üze- Birınci Kordonda Atatürk konağında kurulmaktadır. Fuarda Türkiye Tioaret Odaları paviyonları hazırlanmak üze. re Vekâletin emrile bir komite teşkil edilmiştir. Komite Odalar paviyonunu daha geniş tutacaktır. Bu sene memleket mamul ve mahsulleri daha geniş ölçüde teşhir edilecektir. Bundan başka İstanbul Belediyesinin de Fuara iştirak edeceği evvelce bildirilmişti. Belediye Fuarda büyük bir paviyon ı?g edecek ve Istanbulun imar hareketleri maket ve grafiklerle şehrin tarihî ve turi^ık güzelliklerini göster*n reaim ve eserler teşhir edilecektir. İstanbul Belediy'eaindeki bu Kazırlrklar yakında ikmal edilerek Izmire yollanacaktır. Odun satışı Yapılmıyor Fiyatların arttırılma-ması üzerine oduncular satış yapmıyorlar Son günlerde odun ve komüı fiyatlarını yükseltme isteğinde bulunan bazı oduncular Fiyat Murakabe komisyonunun bu kararı kabul etmemesi üzerine bir iki gündür odun satışlaıını tamamen tatil etmişlerdir. Depo sahipleri dün de mal yok. kantar bozuk, sıra île salıyoruz diye bir sürü bahane bularak satıştan imtina etmişlerdir. Fiyat Murakabe komisyonu bu gibi çirkin hâdiselere meydan veren muhtekir oduncuları sıkı surette lakip etmekle beraber diğer taraftan, odun fiyatlarının art. ma sebeplerini de ciddi surette araştırmaktadır. Bugün Istanbula en çok odun gönderen merkezler Ömerli. Çek-melcöv, Heciz. Şde. Alemdağı mmtakalarıdır. Odunun çekisi kayıkla teslim 350 . 365 kuruştan satılmakta vc bunun üzerine de 270 kuruş, kadar da nakiİye binmektedir. Komisyon bütün bu meseleleri en ince teferruatına kadar inceleyecek ve ilk içlimada odun meselesini kat'i surette halledecek- GÜN Yıll arı geçmıyeceğız E3 Cburchiıl, Londrada «-1-' 0 vil müdafaa kuvvetlerini teftişten sonra bir nutuk İrat ettL İngiltereye ve Almanyaya hava akınları mevzuu üzerine kurulmuş bu nutuktan, tngilte-renin yıllarca harbe devam karar ve azminde olduğunu bir defa daha öğrenmiş bulunuyoruz. Büyük bir dikkat ve alâka ile okuduğum bu nutukta benim en hoşuma giden cihet, harbin senelerin hududunu aşmıyacağı noktasıdır. Filhakika: — Almanyaya günden güne, aydan aya, seneden seneye daha şiddetli darbeler indireceğiz. Diyen B. Churchill, İngilizlerin dünyaca malûm ve maruf olan karar ve azimlerini «asır» sınırlarından içeri sokmamıştır. Dünyayı kasıp kavuran harbin, senelerin hududu içinde biteceğini öğrenmek, bizim gibi sulhseverler için bir memnuniyet vesilesidir. KÖR KADI Profesör Deny geliyor Meşhur âlim, mukayeseli gramer kürsüsünü kabul etmiştir Üniversitemiz yakında çok kıy metli bir ihm unsuru kazanacaktır: Paris Şark Dilleri Enstitüsü müdürü profesör Deny. Mukayeseli gramer profesörü sıfalilc Ede biyat Fakültesine gelmeği kabul etmiş ve bu vazifenin kendisine teklifinden dolayı iftihar duyduğunu bildirmiştir. Profesör temmuzda geleceğini haber vermekle beraber henüz hareketi hak- kında malûmat yoktur. Profesör Deny (Türk grameri) adlı meşhur bir eserin muharriridir. Bu eser dikimize çevrilmektedir. İlk cüzü basılmıştır. Yeni profesör dilimizi mükemmel surette okur, yazar, söyler. Derslerini doğrudan doğruya türkçe olarak verecek ve ilmi faaliyeti istanbul Üniversitesini zenginleştirecektir. Millî piyangonun çekilişi 7 ağustosta İstanbulda yapılıyor Piyangonun geçen ay 86.921,25 Ura satış hasılatına mukabil bu ay zarfındaki hasılatı 147.743 lira olmuştur. Piyango hasılatı bu şekilde hergün biraz daha tezayüt etmek tedİr. Milli Piyango idaresi İstanbul halkımızın bu suretle piyangoya karşı gösterdiği alâka ve rağbeti gözönünde tutarak yeni 7 inci tertip plânınm I inci çekilişini 7 ağustosta herkesin bu sekilisi kolaylıkla takip edebilmesi için İstanbulda Taksim meydanında yapmağa karar vermiştir. Dün, senenin en sıcak günü İdi İstanbul dün 1941 senesinin en sıcak gününü yaşadı. Bir kaç zamandır havaların fena gitmesini nazarı itibara alan İstanbulluların «bu sene yaz gebniyecek iddiaları» dün şakaklarından bo_ sanan terle beraber suya düştü. Ve İstanbul serinlemek üzere nereye başvuracağını şaşırdı. Dün gölgede hararet 33 dereceye kadar çıkmış ve havanın rüzgârsız olması İstanbulluları sıcaktan büsbütün bunaltmıştır. Plajlar dün en kalabalık günlerinden birini daha görmüşlerdir. Günlerden pazar olmamasına rağmen deniz kenarları. Boğaziçi ve Adalar bu sene hiç eşine tesadüf edemediğimiz bir kalabalık tarafından doldurulmuş. Bir muhtekir tohumcu suç üstü yakalandı Son günlerde bazı tohumcuların da tohum fiyatlarında ihtikâr yaptıkları görülmüştür. Vaki müracaat üzerine vazıyeti inceleyen Fiyat Murakabe komisyonu memurları Peristo isminde bir tohumcuyu suç üstü yakalamışlardır. Peristo. 80 kuruş azami fiyat olarak tesbıt edilen maydanozu (180) kuruşa ve 60 . 70 kuruşa satması iâzrm gelen rafiyi 350 kuruştan satmaktan suçludur. Peristo dün Müddeiurmımiliğ verilmiştir. ADLİYE ve POLİS HABERLERİ =- Fatma kocası Kâmili Floryada bir kadınla yakalamış Karı koca kavgadan sonra barışmışlar fakaf yanında getirdiği kadın yüz lirasını aşırmış Garşıkapıda kunduracılık yapan Kâmil, pazartesi günü bir kaç zamandanben beraber yaşadıkları Hatice adındaki kadını arkadaşı Ahmet ve onun dostu olan bü- kadını da alarak Florya-ya gılruışur. Kâmil evli olduğundan karısı I*atma o gün kocasının halinden şüphelenmiş ve dükkâna giderek kocasını aramışsa da bulamamıştır. I {atice dükkândaki çırağı sıkıştırınca Kâmilin Flor eaketnıi çılraııp yanın ?.rkaiivı Ut Kanvî k«nı ü İğini E*a*re* d asına: — Aman şu karıyı yanma al, renk verme, demiştir. Arkadaşı da iki kadını yanına almış ve kollarının birini onun omuruna, diğerini ötekinin omu* zuna atmıştır. Fakat Fatma kül yutmamış ve gelir nelmez kocası, le atışmağa ba^lamısur. Bu sırada gelen pol:»lcr kavgacı karı kocayı karakola götürmek üzere atmışlar ve bu esnada KâoaiUn ceketini Hatice koluna asmıştır. Bakırköy karakoluna gitmek üzere yola çıkan kafile Bakırknye geldikleri zaman Harioe: — Aman »ıkıştım, demiş ve * civardaki evlerden bırme girerek halaya gâtinürtrr. Ijie bu esnada HalİCC l. . .... ı. - I.. n.-,ı, ıWlji iki elli İiralığı abdeerhencruo bağdadisini- sokmuştur. Bundan sonra Hatice çıkmış ve yolda giden catİle*/*- ynUfross- Yolda yürürlerken de Kârnii ile karısı Fa+man*n arsamı bad-muslar ve kaıakot* gronaktaD vazgeçmişlerdir. Fasrrıa ile kocası. Ahmet, Ah medin dostu ve Haticeden aynim eve geldikleri zaman Kâmil iç cebinden iki eUi tiraUğın eksik olduğunu görmüş) ve derhal karakola haber vermiştir. Zabıta pazar akmamı Huliceyi aramışsa da bulamamış ve nihayet dün yakalanan Hatice biraz sı kıştır r Unca paraları çaldığım İtiraf etmiş ve mabut eve giderek ab-dnsmanuds paralan .-akladığı yeri gÖ*«a3ımoLiı. Cürmü mefhjat halinde yakalanan lı*.'-*-.- ilün A/lijusye g"*i* ¦ i İmiş ve Suitnnr-nntst üçüncü "aaV. cazı m«ak*rıeauwle yapskan outuauoı'i i-.noi'r!» «tu aj hapse mankuzv odE&orefc eW.rm-r tur. Beykozda bir adam hem annesini, hem oğlunu kazma île yaraladı Dün Beykozda Salih Orucu isminde bir adam bahçesinden geçen bu kadını taşla yüzünden, oğlunu da kazma ile başından a~ ğır surette yaralamıştır. Aldığımız malûmata göre. Bey kozda Onçe;me sokağında 27 numaralı evde oturan 45 yaşlarında Hatice isminde bir kadın komşusuna gitmek üzere yanlarındaki evde oturan Salih Örücünün bahçesinden geçmek İstemiş, lir. Bu sırada çiçeklerinin ve sebzelerinin bir kadın tarafından çiğnendiğini gören Salih fena har de sinirlenerek evinden çıkmış ve Haıiccyi taşla yüzünden yaralamıştır. Bu sırada annesinin feryadına yetişen 26 yaşlarındaki Hasanı da kazma ile başından yaralayarak kaçmak iıtryen Sabrı Örücü polisler tarafından yakalanmıştır. Her iki yaralı Numune hastanesine kaldırılmış ve tahkikata başlanmıştır. Soruyorlar Kısıklı - Bülbülderesi arasındaki caddenin iki kenarında, bir kaç senedenberi yntât-tirilmesine uğraşılan ağaç, fi" danlarıle yapraklarına yine bit takım hamarat arız oklu. Her sabah ve akşam tramvayla geçerken, muayyen yerlerde inek vc keçilerine dal dal yaprak koparan babacanları, ya bir kamçı değneği içm koca bâr fidan kıran atacakları, ya da bir sap odun için fidan kazıklarım söküp kaçıranları daima görür, ömirlenir ve sÖylcaıne: — Yazık, şu ağaçların bir koruyan yok1.. Dün de ayni seyi yine gördük, ybse ıİDİr!eadik ve -S6y-jepdaY: — Bu hali acaba bizden başka görsn yok mu?.. Göremediğimle bîri cevap verdi: — Gören çok, fakat aldıranı yok!.. -"¦¦.ıtL x.'ı soruyoruz: — Noiso .indireni yek acar ba?_. Başmuharriri: Ahms-t Emin YALMAN 1 elei o» : MİM — TolfTaJ VAT AM fa*. TATAVrm — r«r-Jo#*n. Man. re-tart ä. SS 17 TEMMUZ 1941 PERŞEMBE Fiyatı 5 Kutu$ SİYASİ SABAH GAZATESI Yıl: I — Sayı: 323 Bir tenkidi tenkit Yazan: Nusret Köymen Bugün 3 üncü sayfamızda - Moskovadaki - Mihver siyasî mümessillerini hâmil hususî tren Ankaraya geîdi ve kafile İsfanbula hareket etti Almanyanın Moskova Büyük Elçisi bugün tayyare ile Berline gidecek Ankara. 16 (AA) — Mos-kovada bulunmakta olan Al* man. Macar. Rumen vc Slovak büyük ve ort« elçilerde raüme»-affleri ve lebaaaını getirmekte olan hususi tren bugün saat 16.30 da Ankaraya -gelmiş ve 17.30 da Utanbula gitmek ürere İıareket etmiştir. Misafirler İstasyonda hükümet adın* Hariciye Vekâleti Protokol »eti Sa_ lâhattin Arbel ile Emniyet direk toru Şinaai Tugay tarafından «e-lâmlanrnış ve Arman büyük el-çisile Macar. Rumen ve Bulgar elçileri ve şehrimizde bulunmak ta olan Alman. Rumen ve Macar kolonisi tarafından karşılanmıştır. İstasyonda Türk matbu- at müme-aitlerde şehrimizde bulunmakta olan bütün ecnebi matbuat mümessilleri hazır bulunmakta idiler. Alman. Macar, Rumen ve Slovak siyasî mümessillerde tebaası hususi trenin Ankara garında bir Matlık tevakkufu esnasında şehrimizdeki vatandaşları tarafından izaz ve ikram edilmişlerdir. Bu hususî trende bulunmakta olan Almanyanın Moskova büyük eküai Von Schalenbourg Alman büyük elçisinin misafiri olarak şehrimizde kalmıştır. Von Sohulenbourg yarın buradan tayyare ile Berline gidecektir. Erzurum. 16 (A.A )—Sovyet Rusyanın hah harpte bulunduğu memleketlerdeki bazı siyasi .mümeaaılİlkler meneubini ile tebaasından 144 kişilik bir grup memleketlerine dönmek üzere dün sabahki trenle şehrimize gelmişlerdir. 79 u kadın olan bu grup bu müddet isürahat elüklep sonra tahsis edilen otobüslerle Karaa gitmişlerdir. + Kars. 16 (A.A.) — 144 kişi. lik bü Sovyet heyeti bugün trenle lıtanbuldan şehrimize gelmiş ve saat 16,45 de ayni trenle Ruayaya hareket etmiştir. Biz, kara gün dostuyuz Yunan milleti kıtlık yüzün-den ölümler geçiriyor- Buna karşı kayıtsız kalmamalı, hem Kınlayın yardımı, hem de Yunanistanla ticari münakalenin iadesine teşebbüs suretile kara gün dostu olduğumuzu isbat etmeliyiz. Yazan: Ahmet Emin YALMAN 'unanistandan katre kat-re haber geliyor. Fakat gelen haberler cidden korkunçtur. Gerek Yunan yanm adasında ve gerek Yunan adalarında doğrudan doğruya kıtlık hüküm sürmektedir. Adalar halkı bir aydanberi ekmek yüzü görmemiştir. Asıl Yunanistan zaten gıdasının büyük kısmını hariçten alan bir yerdi. Bugün bunu yapamadıktan başka mem leket içindeki gıda kaynakların, dan İstifade imkânı da mahduttur. Şehir ve kasabalarda insanlar açlıktan kıvranırken, köylerde erzak çürüyor, çünkü kısmen yollar, köprüler bozulmuş, kısmen de araba ve hayvanlar harp yüzünden mahvolmuştur, öyle diyorlar kı, Yuna-ms tanda 1871 Paris muhasarası zamanına benzer şartlar varmış- Bütün Yunanİstanda bir tek kedi kalmamış. Hepsi gıda diye yenraib. Açlık şimdiden p-ı-n — vnı.r .im,. ispanya Hariciye Nazırının beyanatı Avam kamarasında bahis mevzuu olarak izahat istendi ispanya hakkında uyanık bulunulup bulunulmadığı soruldu Hariciye Nazırı B. Eden, sorulan suallere cevap verdi Londra, 16 (AA) — Ispayol hariciye nazın B. Sümer'in beyanatı hakkında Avam kamarasının bugünkü, celsesinde hükümetten sualler sorulmuştur, ispanyol nazırı bu beyanatında FaUnJ'tn Atman arkadaşla-rlyle birlikte İkt memleket arasındaki derin dostluğu canlandırmak için silaha aanldıklan-u bitirmiştir. Bir mebus Ingllterenln bu hususta ne yaptığım sormuştur. Eden şu cevabı vermiştir: İspanyol hariciye cazın tarafından 2 temmuzda bir Alman gazetesine yapılan beyana tm hulasasını gordUm. Bu beyanat ispanyol nazırının Rus - Alman harbi karşısındaki noktaı nazarım bildirmektedir. Bu beyanat S un er'İn malûm olan görüşlerinde bir değişikliğin veya inkişafı göstermekte değildir. Bu hususta halen yapılacak başka bir beyanatım yoktur. ¦ Nihayet Shüwell, İspanyol hükümet! hakkında uyanık bulunulup bulunulmadığını :¦" rp-'--:..: Eden şu cevabı vermiştir: Cevaplarım bunu» böyle olduğunu açıkça göstermektedir. Ukranyanın merkezi Kief şeh ri ve muazzam opera binası Sovyetlere göre Almanlara göre Çarpışmalar Şarkta harekât iddetîi oluyor müsait şekilde İNGİLİZLER Hanovre Bremeni bombaladılar Londra. 16 (AA) — İngiliz hava kuvvetlerinin tebÜği: 14-15 gecesi İngiliz bombardıman tayyareleri Bremen ve Ha. novre'ı şiddetli nııette bombardıman etmişlerdir. Her iki şehiı üzcrıoe de toplarca yüksek infilak kudretli bomba üe binlerce yangın bombası atılmışta. Bremen doklarında ve Hanovre'dakı sanayi binalarında büyük yangınlar çıkanlmış ve mühim hasarlar ¦tevlit edilmiştir. Keza Almanyanın batı şimalinde müteaddit diğer hedefler de bombardıman edilmiştir. Küçük bir teşekkül Rotterdam doklarını bombardıman etmiştir. Stalin luıllmın i_ A n h »* ari r M rs Z m Sen müessif sc HARP VAZIYETİ Hâdisenin müsebbipleri arana en ağtr cezalar verilecek Ankara. 16 (Telefonla) — Dünkü şampiyona maçlarında Beşiktaş lakımı oyuncuları tarafından çıkarılan .müessif hâdise etrafında Futbol Federasyonu reisliği tahkikata geçmiştir. Bu hususta maça hakemlik eden Yusullan dB mufassal bir rapor alınmıştır. Hakemden alınan rapora ve yapılan tahkikata nazaran bu kavga hadjseaİndeki müsebbip ve müşevviklerle vakanın genişlemesinde ihmali görülenler merkez ceza heyetine verilecek ve tecziye edileceklerdir. Bugün Ankarada neşredilen Ulus gazetesinde bu mü euıf hâdiseyi takbih eden muhtelif yazılar bulunmaktadır. ovyet Orduları, ı taısgmeşiz halâl Baltık denuinda Sovyet do-' nanması hâkimiyetine devam edi yor. 2 destroyerle 13 nakliye gemisi ve mavunalsrdan mürekkep bir Alman çıkarma kafilesini yakalamış ve kamilen balırm-şlır. Bu den.» muharebesine Sovyet sahil bataryaları da iştirak etmiştir. Buna nazaran Alman kafilesinin Finlandiya körfezi Sovyet karasularında yakalanmış olması muhtemeldir. Baltık denirinde Alman ikmal ve muvasalan be-i nüz U«i*ü* etmemiştir. Sovyet cephesinde harbeden Alman ordularının her türlü İkmal ihtiyaçları kara yolile yapılmaktadır. Şimdi meydan muharebeleri ta-mamüe Sovyet arazisine intikal ettiği için Sovyet demiryollarının fenni vaziyeti dolayısÜe Almanların müşkı&t çektiği şürbesiz-dir. Bu hemen bütün yazılarımız' da Sovyetlerin, Kareli berzah m-llHnuuu Sa. 3, SU. I de» Japon Kabinesi istifa effi Prens Konoye muvakkaten yine iktidar mevkiinde kalacak istifaya sebep, millî durumu daha iyi karşıltyacak bir kabineye yer vermek İstifa ettiği bildirilen Japon kabinesi erkânı ALMANYA Su h mu teklif etti? Bu teklif Amer'.kaya mı yapıldı? B. Velles ba~ı sözleri teyit etti SURİYEDE Müttefikler B.yruta girdi Avustralyalı askerler bir geçit resmi yaptı Nevyork Belediye Reûi La Cuardîa Va-flrujton. İS (A.A.) — Haıiclyc mUsteşan B. Wtllt*. dünkü gas«isçiler toplantısında Hıtler'ın memurların ın Amerikana Almanyanın sulh tekliflerim yapmağa çalıştıkları hakkında Nevyork belediye reisi B. La-gurdla tarafından yapılan beyanatın yerinde olduğunu »eylemiş ve bunu teyit eylemlşUr. B. WeUea. tekliflerden bahsederek bunların kendi kulağımı tesadüfen geldiğini rennten Amerika hUkumetl- Suriyede sükûn teessüs etti Beyrut. 16 a a t — MUtteflk kuvvetlerin şehre girişini halk hararetle karşılamıştır. Avustralyalı askerler bugün şehir sokaklannda bir geçit yapacaklardır. ? Londra, 16 (A.A.j — Filistin ve Arap matbuatı Surlyedekl vasiyet hakkmda geniş tafsilat vermekte ve stlkOnetln teessüs ettiğini ve her tarafta normal hayatın başladığını te barUz ettirmektedir. Ortaşark vaziyeti Londra; 16 (A.A.l — Suriye mütareke şartlarını tefsir eden Times gazetesi başmakalesinde diyor kl: Vlchy hükümetinin boyun eğmesi vü-randerı Mihverin Suriye'ye hulOlU durmuştur. Suriye vt» Lübnan halkı Um bir istiklal ve hâkimiyet vâdlnl almıştır. Bunda Fransa'nın Bünyedeki mcnfaatleru-e dokunan
hiçbir şey
yoktur ve Fransanın bu menfa-aUan IngUiz -nenfaatienne muhalif te değildir. B Churchı'.rin kaydettiği gibi. son ita ay tçjıde ortaşarktakl askeri vaziyette hasıl olan İyilikten do. 'Vj memnun olmakta haklıya. İngllls kuvvetleri şimdi şarki Ak-denizde Turk bududuna kadar kontrolleri altında bulunduruyorlar. Ortaşark şimdiye kadar birinci derecede mühim harp sahnesi olmuştur. Şimdi Suriyeyl ele geçirmekle bu vaziyetimiz daha ziyade kuvvet-B*vaım; 9aî. B, «II 1 *¦ — Hükümetin ana yasasında bir değişiklik beklenmiyor Tokyo, İS (A.A.) — Domei ajansının bildirdiğine güre Konoye kabinesi İstifa etmiştir. * Londr*. 16 ia.a.) — imparatorun «mrıle Konoye kabinesi muvakkater. iktidar mevkiinde kalacaktır. İstifaya sebep, beynelmilel vazlyaU ve milli durumu daha iyi karşıUyablleceK daha kuvvetli bir kabineye yer vermektir. * Tokyo. 1« (AA.) — .S*;ahıyeth bir kaynaktan bildirildiğine göre. Konoye kaMna-L'mn istifan Uzenne ne dahili ne de beynelmilel sahada hQ-kfimetln anayasa-ında herhangi bir değişikliğe muzar edilmemektedir. İkinci Konoye kabinesi neler yaptı? Tokyo. 16 (AA ) — Rcamen bildirildiğine göre. istifa Konoyenln im paratorla 25 dakikalık bir mUiâkal yaptığı Hayama sarayından donduk-ten 40 dakika sonra anamın ve hayret uyandırıcı bir şekilde yapılmıştır. Kabinenin ist ifnama Konoyenln nesdlnde saat 17,110 d yapılan fevka-lâde bir nasırlar içtimaını müteakip karar vırllmlş. müteakiben başvekil trenle Hayaroa'ya hareket etmiştir. Konoye saat 31.40 da Tokyo'ya dönmüş ve kabineyi tekrar toplıyarak imparatorun yeni hükümetin teşekkülüne kadar İşlere devam edilmesi hakkındaki emrini tebliğ eylemiştir. (Devamı Sa. S, sa. ? dS| /// Emîr Abdullah Arap dünyasını birleşmeye davet etti Bsğdad. 16 (A-AI — Emir Abdullah radyoda bir nutuk soyllyerek Irak ve buttln Arap dUnyuı gençliğini birleşmeğe davet etmiştir. Emir. hllkametm Irak mcnfaatn rlntn ve İstiklâlinin korunması hususunda uyanık bulunacağını bildirmiştir. Vofes örDoktor Ziyt Günü Kaybettik tâjii üniversiteye veren Profesörün cenazesi bugün merasimle kaldırılacak Tahut,'-Üniversitenin önüne getirilecek ve Üniversiteliler hocalannm hatırasını anacaklar bir surette göstermiş "lan muhterem profesörün cenazesi bugen Cerrahpa»* hastanesinden kaldırılarak se.t \2 de Bey4«ıt czınü ne getirilecek ve cenaze n«ma*. Beyazıt camimde kılınacaktır. Namizdeıı somu tetuze bü-yuk mcrasmıle Onıve-ule tslebe- Mcrhum ı ¦• • «.•» UT bulunacak ve cenazeyi Eyü-kadar takip edeceklerdir. Profesör doktor Ziya Cüııüıı. gece yansı ölmezden bir saat evvel heykeltres Kenen tarafından yuiuni'iı »\\\ j'e kalıbı alımnıjtı:. Bu kalıba göre muhterem pıofc-sörün bir büstü .tapılacak vr Cer-rahpüM y at,mc-ımıı göı pjvıyj* nu onuna kuııulacoktıı. i \ T* Eyüplü Halidin Maceraları Ortak bir iş Elena geceleri benim, gündüzde tutkun âşıklarının olacaktı Ya*an; Mim Sıfır ŞEHİR HÂİİRÜSRİ Anlatan: Eyüplü Halfd — 13 — Seylan herif, gösterdiğim sar ğa kim bilir içinden neler demiş e ne kadar sevinmişti? Kaılo. rskj e-1 Karlo n Ele- tevİle Elena, Mübaşir etendi, buum serler mütehassısı Musyü ile llalyan asilzadesi Mad; na Slelıânın nsaakcJeıım benim önümde böylece al aşağı ettikten sonra çekilip gitti. Sahne pek a-cıklı ıdı Salonu matemli bir hava kaplamıştı. Karlo kara kara düşünüyor, i bir pufluyordu. Elena başlan ayağa titriyor, sık sık lnçkmvordu Ben de için için gülü) or. fakat. müba|iri ilk gör-düğüm vakit aklrma geleni başıma .'j . cn şansa yürekten teşekkür ediyor ve sevmiyordum. Artık takkeler düşmüş, keller açılmıştı. Işın saklanacak, sığacak yeri kalmamıştı, utancından salondan kaçtı, yalağına saklandı. Kaılo da, bir papaz önünde günah çıkarır gibi, karşıma oturdu ve geçmiş suçlarını birer birer ortaya attı. Hattâ, kendınm ve Elenanın İtalyan tabiiyetinde bul.-nmadrklanm ve el ele vermiş birer kumarcı ve soyguncu okluklarını bile saklamadı. Hattâ, biraz da ağladı, bayıldı, ayaldi ve nihayet, yaplıksarından nedamet etnv? bir suçtu dürüstlüğü göstermek isledi. V*- — Sana bir günahımızı daha itiraf edeceğim Seyit Mehmet. Dedi. Biz, aynalı bir mendepaeye seni de bastıracak, buaz mangt- Haliç Vapurları Denizyolları tarafından iş'.ct'Amiye başlandı Devlet Denizyolları idarcau geçen Haliç vapurları dün saba tan itibaren Denizyolları tarafı dan işletilmeğe başlamıştır. İdarenin Belediveve olan l Barbaros türbesi Türbenin etrafının açılmasına devam edilmektedir. Bu sahaya Barbarosun bir büstü de konacak Kahve Tevziatı Vali ve Belediye Reisi Dr. Lûtfi Kırçlar, Mimar Prost dün bu sahada tetkikler yaptı Dünden itibaren yeniden memurlara tevziata başlandı İstanbul Belediye kooperatifi dünden iubaıen memurlara ikinci kahve tevziatına başlamıştır Bıııncı partide eksik ve hiç kahve alamıyanlara bu partide verilecektir. bit Idılik, da kaptırırdı, bu herife. Hoş, piâ geniş bir ı mnıın icabı ben dc o saflığı ve liçte otuıa uysaHığı hem de fazlaaile göster- tenaaıp olr ımş. Karloya nice tatlı ümitler) değişikliğe vermiş, ve o an için aptallığıma !. .!• neti k-:v.. ;'.;m M. Fakat ben bunu boş yere yapmıyordum ki. Gösterdiğim uysallık da benim mukabil bir tavım-dı. Ben de Karloyu avlamak. E-lenaden umduğum menfaatlere kavuşmak içân uğraşıyordum. Bu nun için de lava kapılıma; bir ap* lal rolü oynuyordum. İşin doğrucası, o da ben de, aynj sahnede karşılıklı oynıyan ve birbirlerine giydirecek külah hazırlıyan iki ra kıp hokkabaz vazıyetinde idik. Karlonun bana Icklrf ettiği i; şu idi: Beyoğhınun münasip bir yerin, de üç katlı bir ev tutacağım. Ost katında Elena ile ben oturacağım. Alt ve ikinci katlarını auıeta Kar-loya kiralıyacağım. O, birinci kat. ak üzere yapılacak bı derhal başlanacaktır. Adliye Vekilinin tetkikleri Adliye Vekili Hasan Mene-mencioğlu dün de şehrimizdeki tetkiklerine devam ederek, sabahleyin İstanbul Adliyesinde meşgul olmuş, öğleden sonra da Tapu dairesindeki sulh evvela hukuk, Vali vc Kırdar dün, Barbarosun türbesi Önün de yapılan bîr merasim Müritoglu Belediye Reisi Lûtfi, şehircilik mütehassı- "atih sulh mahkemelerini ı s, Prost'la beraber B« tarafından İttir. ika kaşık 40,000 iyesini gez- ^de uzun dinlemiş. baros türbesine çİd İsile meşgul olmuştı Şimdi yıkılmakta Us karakolunun yeı sun büstü konacaktı Bu heykel Güzel kademisinelen I ladi Do OK Sanatlar A-Bora ile Zü\\- giderek burada yapılmakta bulunan tribünler hak kında bazı emirler vermiştir. ıdiM da El zak k /.ıı, ve birkaç parça da antikanı koparıp canını yakacaktık. Fakat, Elenanın çığırbganiık yapayım derken «ana hakikaten gö- benin nül kaptırma*] buna mâni oldu larsnı ışt*. Şimdi senden ricamı* şu- gece Baban Paaa. paran bok Tam- mız* dığın çok. Her saray adamı gibi Elena nuluzun da var. Sen loy ve gözü kapalı bar daüakaniuun da şımdr) t kadaı bunlaıdan istifade edeme' mışsuo. Gel seninle ortak bir JŞ yapalım. Sayende biz de kazanalım ve ramusumuzia yaşıyalun. O sırada yanımızda sız olsaydınız vc görünüşümüze aldansay-dınız, hiç şüphesiz teklifi hoş bulur ve kulağıma fısıldardınız: — Haydi I la ut. büsbütün düş. meden şunlarla el ele ver, hem eıer( Açık Tevkifedir. Ankaraya dom lmralı Cezaevini d ezmesi muh teme 1- rarında olan oğlu cuma f Hi ıeden evvel gezmek ka-Menemenci-~rak vapurile lecektir. Bu Ticaret ve Sanayi Odası Oda Meclisi toplanarak Borsaya gönderilecek heyeti seçti onları hem dc kendini kurtar.. Karlo, bütün bu itiraflarına ve bayılıp ayılmalarına rağmen nedamet etmi? değildi. Sözleri de jestleri gibi bir işçi düzmesi, teklifi de bir tavcı aüzmesi idi. Gösterdiği bu nedamet ve samimiyet ile beni yine tavlamak, sarsılan vaziyetini ve yanımdaki mevkiini sağlamak istiyordu. EyüpKî Haüt hiç, bunu yutar mıydı?,. Yapılan numarayı kavramakta beraber hiç renk vermedim. Büsbütün sinsilondim. Tekliften memnun olmuş gibi göründüm. Karlonun çok hoşlanacağını takdir ettiğim apla r-.ı-ı bir saflığa burundum. Ciddî bir eda ile: — Bu gibi pürüzler. Dedim. Hayatta çok kimselerin başına gelir Kaılo Efendi. Bu sırrınızı öğrendim diye, sakın ne sen. ve ne de Elena üimeyin kendinizi. Madem ki, hakikî bir nedamet hissettiniz ve benimle birlikte çalışmak, namuslu biıer insan olmak arzusunu gösterdiniz, su hal. de ben, kendimi bu söylenilenlerin hiç birini işitmemiş addediyor ve sizi dinliyorum. Anlat bakalım, ju ortakla nedir. kalacak anaforun yarısı benim, yansı da onların olacak. Antika kaçakçılığının bırakacağı büyük menfaatlerden bana da ayrılacak hisseler de işin cabası. Ben. bütün bunları kabul eder gibi gölündüm. O sırada. Elena da yanımıza geldi. Baş başa verdik o gün aksama kadar bu işi görüştük. Alınacak eşyaları ta-bedellerini hesap ettik. Son da verdik. Ben, hemen er* nden itibaren münasip bir mağa çıkacaktım. Bulunca r.ı da şerefimize (I) ve ı-yakışacak şekillerde döşe-m, bu arada birçok kıy *v eşyası ve mobilye al-sonra, evin iki katını, ka-: veçhile, o sırada Müsyü yın karı iklim. Permanant makineleri yeniden kontrol ediliyor Belediye Makine şubesi müdürlüğü dün de peımanant ma-kınalarının kontrollerine devam etmiştir. Bu kontrol neticesinde maki-naların onda dokuzu bozuk ve (ranılormatöısüz olduğu anlaşıl* ırnatır. Fen İşleri hu makİnaların yapılması için bü ay müddet vermiştir. Bu müddet zarfında ek' sikleri tamamlatunayan makına-lar Belediyece müsadere olunacaktır. l-ıancHtl Tıcaıet ve Sanayi O-dası meclisi, dün öğleden sonra Dördüncü Vakıf hanında Oda salonlarında toplanmıştır. Toplantıda ruznamedeki meseleler görüşülmüş, bundan sonta da O-dn meclisi ruznamesindeki maddelerin münakaşasına geçilmiştir. Meclis, Adliyece sorulan bir suale de dünkü içtimainde cevap vermişin-. Verilen bu cevaba gö* re bir komisyoncu herhangi bir fabrika açan ipekli ve yünlü kumaşlar (emininde kâr aldığı tak- dirde bu-alışverişten mütevellit kârdan da ayrıca yüzde 15 rüsbe-tinde komisyonculuk alabilecektir. Ancak, bir komisyoncu bu hak kı kazanabilmek için böyle bir işte kendi sermayesini kullanmış olması lâzımdır. Bundan sonra meclis Borsaya gönderilecek heyeti seçmiş ve mesaisine nihayet vermiştir. Borsaya (gönderilecek heyete B. Selim Ablan ile Mural Fortun seçilmişlerdir. İstanbul mıntaka Ticaret müdürü Ankara murakabe kursunda ders verecek ada açılan ikinci 'Fiyat e kursunda dera vermek ;anbuı Mıntaka Ticaret zla bızmetı görülen tec-ıcalardan bitidir. Kendi-ınkaradaki kurs talebele-:lasile istifade edeceklcr Maarif Vekilinin dünkü tetkikleri Satirimizde bulunan Maar'f Vekili Hasan Alı Yücel, dün Dev lel Basımevinde mektep kitaplarının basılması itile meşgul olmuştur. Bu sen eki mektep kitapları a-ğustos nihayetin* kadar tamam' la nacaktır. Yeşilköy çocuk kurtarma yurduna 10 bin lira verildi Belediye Yeşilköy Çocuk Kurtarma Yurduna 10 bin liralık bir tahsisat ayırmıştır. Bu tahsisatla Kurtarma Yurdu daha ziyade -gen içle t ilecek ve bazı noksanlar tamamlanacaktır. Sebzeciler ve meyvacılar da muayeneye tâbi tutulacak karara erzak çuvalının kaldı ıbııkluda Belediye mbarda çalışan Ibi altında yapıı du (Arkası var) SORUNUZ SÖYLİ YELİM Kurbağalıderede banyo 1 — Kadıkeytındo üazhaııedr Hayan A. E. soruyor; On İki yakındaki oğlum İle civarın tıUtOıı çocukları l'aun-.-ayır ve Kurhagalıdrrrlrrlnln pas ve çamurlu nularıııda akıllarınca baayo almağa ,¦¦ I, ¦ rlad* ban da bulunduğum halde .,-1 ııkljıı bir Urlu bunda* va«gr-rl-remlvortu. N vapaJwu. |-Jim- nil müracaat edelim *¦***?. C'EVAI* — Sızın için yapacak şey, çocuklarının goz altında tutup bu hareketlerine mani olmaktır. Hiç şUphcsıı kl, polis gördüğü saman buna müdahale eder. Fakat, akıjama kadar da çocuklarınızın peşleri sıra gcxcmtix ya, t — Kuzguncukla Arapzadcdo Bayan Muzaffer fcktUrk soruyor., (.'ocuklarım fazla miktarda U/Um yiyorlar. Zarar verir ınl?,. CEVAP — «Bilakis fayda verir. ÜzUm hazmı kolaylaştırır. İdrarı bollaçttrır. Ore denilen zehirli Futbol oynarken camideki İbadeti bozmuşlar Ali Yüksal adında birisi, geçenlerde yanına çocukları toplayarak Aksaıayda. Valide camimin avlusu içinde fulbol oynamağa başlamıştır. Fakat yaptıkları gürültü cami-dekj ibadeti bozduğundan başla imam oîmak uzcıe bülün cemaat karakola müı ların avludan mistir. Karakt Uzeyir gönde — Burada di bakalım. 1 demez karşıcı bulmuş ve k* davak venıiet i Yükseli 1 bir hayli »İn dövül" adında bi-*k istemiş, 01 Yüksel Ünden kata yatacak Patates mahsulü bu sene çok iyi Bu sene bu çok ziraî mahsul* i.-, ,.,/,-¦, arasında dıkiime ve ye-| lışmesı için cn fazla ihlımam gösterilen mahsul palatestır. Patates bu sene Kocaeli ve Trakyada Istanbula çok yakın mınlakalara kadar geçen senelor-de biç de ekilmeyen araziye ekilmiş bulun maktadır. Hattâ istanbul hudutları içinde büe bugün ehemmiyetle kaydedilebilecek büj yük patates tarlaları meydana «.¦ tııılmışbr. Adapazar ve civarından alınan haberlere göre mahsulün, bu sene yağan bereketli yağmurlar dolayıaıle çok İyi olduğu vc geçen leneleıe nazaran verîm miktarının yüzde 25 - 30 J arttığı kaydolunmaktadır. Şimdiye kadar başka mahsul zerıyatı yapan köylümüz gıdaî kuvveti fazla bu nişastalı hububatı yetiştirmek için azami yayın sarfetmektedir. Memleketin muhtelif yerleıin-J de kurulan zirai kombinaların j köylüye yaptığı geniş yardım patates zİraatini teşvik eden başlıca amillerdendir. Yapılan tahminlere «Öre bu se. nekj patates rekoltesi geçen senelere nazaran kat İrat fazla olacak, dahilî ihtiyacımızı fazlaaile karşıladıktan başka harice de çok miktarda patates sevkedebilcce-jûr.__ Verem mücadele cemiyetinin Beykoz dispanseri açılıyor İstanbul Verem Mücadelesi cemiyeti Beykoz Subaşı dispanserinin açılış töreni 19 temmuz 1941 cumartesi günü. saat 15.30 da icra edilecektir. Törene gidecekler için Şirketihayııye tarafından tah sis editan vapur saat 14 te Köprü Boğaziçi vapur iskelesinden hareket edecektir. Eski nikel beş, on ve yirmi paralar tedavülden kalkıyor Eski nikel 5. 10 ve 20 paralıkla rın yetine dantelli bir kuruşluklarla bronz 10 parahklar darp ve piyasaya kâfi .mutlarda çıkarılmış olduğundan Maliye Vekâleti eski nikel 5, 10 ve 20 paralıkların 31 haziran 1942 tarshınden itibaren tedavülden kaldırılması- klarile Cümhuri-kası şubeleri ve :kcz Bankası tüyerlerde Ziraal tarafından de- - 17 - 7 - 941 ¦ GÜNDEN OfÛNE Meraktan çıldıracağım! Yine üç muhtekir yakalanmış... Gazetelerde ne vakit bir muh tekirin Adliyeye verildiğini o-kusam şu fıkrayı hatırlıyorum: Salamon, yazlık ucuz panta-lonlar yapıp satıyormuş. Mallarını Anadoluda sürmek için bâ* memur almış ve kendisine şu talimatı vermiş: — Anadohjyu dolaşacak ve pantalonıa/ımsıa toptan müfteriler bulacak ve her defasında bana telgraf çekeceksin. Bene* pantalonu sekiz liradan fazlaya satabilir, fakat sekisden aşağı veremezsin, çünkü maliyeti ye-di liradır. Memur seyahate çıkmış ve ilk olarak Izmitten şu telgrafı çekmiş: ¦ 100 pantalona yedi|er liradan müşteri var. Talimat.» Salamon derhal cevap ver- m:f: «Kabul ediniz. -Memur ikinci telgrafı Ada-p-ezarından çekmiş: ¦20O pantalona altışar liradan aha var. Talimat.o Salamon hemen cevap vermiş : "Kabul edinil.* Üçüncü telgraf BUecikten gelmiş: 150 pantalona beş liradan alıcı var. Talimat.» Derhal cevap: ¦ Kabul ıdıııı/.» Dördüncü telgraf Eskifahir- den: «300 pantalona iki buçuk liradan müfteri var. Talimat. ^ Cevap: «Kabul ediniz.» Beşinci telgraf da §uı «Pantalonlarin hakiki maliyet fiyatı nedir? Meraktan çıldıracağım, büdüİnİz.» Muhtekirlerin alıp sattıkları malların ne maliyet fiyatının ne de satış fiyatının içinden çıkmak imkânı yok! KÖR KADİ ADLİYE ve POLİS HABERLERİ İğrenç bir tecavüz hâdisesi Kefeliköy sırtlarında meçhul şahıslar iki kız ve iki erkek çocuğa tecavüz ettiler Asliye yedinci ceza tarafından tevkif edilmiştir. Evvelki gece Tarabyada Kefeliköy sutlarında şeni bir tecavüz hâdisesi olmuş. Tarabya sırtlarına gezmeğe çıknn 13-14 yaşlarında iki kız ve iki erkek çocuk tenha bir rcrde birisi laıalıııdan çevrilerek bir kulübeye götürülmüşlerdir. Çocuklar, bu kulübede bulunan diğer bazı şahıslar taralından geç vakte kadar alakonmuşlar; sonr« «haydi arlık gidinls diye serbest bırakılmışlardır. Fakat bulunmuşlardır. Korkudan kaçan erkek çocukların vakayı haber vermeleri üzerine tahkikata ehem miyetle el konmuş, (meçhul şahıs-' lar aranmağa başlanmıştır. Yapağı muhtekiri ceza mahkemesinde Galatada Ömer Abit hanında ticaretle meşgul olan «İhsan, Zeki Sarıbekir biraderler vc Yorgı Kabasakal» ın azamî 81 kuruştan salılması lâzım gelen yapağının kilosunu 97,5 kuruştan 20 Bu üç muhtekir tacilin muhakemelerine dün do devam olunmuş ve cürmü meşhudu yapan Murakabe kontrolörü Necdet Yelmer ile polisler şahit olarak dinlanılmişlcrdir. Neticede mahkeme, bazı tetkikat yapmak lüzumunu göımüş ve duruşmayı başka bir güne bırakmıştır. Bir tencere yüzünden arkadaşını bıçakladı Şişlids Halilfükrü sokağında oturan Rasih oğlu Safa ile ayni evde oturan Htılit offlu Mehmet koltuk ara. ralamıjlır. çk bı ından ;agı!e Mehmedı ağır surette ya- Örfî İdre Komutanlığına gönderilen mektuplar hakkında örfi İdare Komutanlığından: Komutanlığa gelen bir çok mektuplar meyanında bir kısmı da İmzasız, adres ve hüviyeUerl yazılmamı? veya Hakikate uygun olmayan tarzda yazılmış bulunmaktadır. Ayni zamanda muhteviyaUannm delilleri ve Islinad edilen esasları da belirtilmemektedir. Muhtelif im \.. ve bir hizmet ifa etmek kasdlle yazılan bu mektuplarda imza ve hüviyetlerini tasrih cdonlcrin zarureti kanunîye olmadıkça şahslyeUeri yalnız Komutanlıkça malûm kalacağı tabiidir. Binaenaleyh kendisinde medeni ve kanuni cesaret göremlyenlerin imzasız, adro» ve hüviyetleri tasrih edilmeden gönderdiği bu gibi mektuplar mundsri-catı nazarı ltibare alınmryarak yırtılıp atılacaktır. Soruyorlar Üsküdar vapuru nereden kalkar? Haletinezide olduğunu telgrafla haber aldığımız babamızın son demlerine yetişmek için, ilk vapurla Usküdara geçmek üzere dün sabah saat altıda iki kardeş Köprüye indik. İskeleleri gezdik, tarifeleri tetkik ettik. İlk vapurun altıyı çeyrek geçe kalkacağım öğrendik. Fakat, hangi iskeleden kalkacağını bize söyleyecek bir kimse göremedik. Üsküdar vapurlarının daima hareket ettiği Ukelede bekledik, bekledik. Nihayet, ilk vapurun Boğaz iskelesinden kalk tığını saat altı buçukta öğrendik. Tabiî geciktik ve babamızın son nefesine yetişemediğimiz için çok üzüntü çektk. Kendi kendimize: — Acaba!. Su gördüğümüz karatahtalar üzerine ilk Üsküdar vapurunı'n hangi iskeleden kalkacağını yazdırmak da mı bü- iş? o Dedik ve çok eseftendik. Başmuharrir): Ahmet Emin YALMAN I e 1 e I O o : Z4JS6 — Te'.-raT VATAN 1st. VATAVrTVl _ CnfiBjoßro. Molla Fetaui S. SS 18 TEMMUZ 1941 CUMA Fiyatı 5 Kuruj SİYASİ SABAH GAZETESİ Yıl: I — Sayı: 324 At Yarışları İkinci hafta koşuları üzerindeki tahmin yazısı Bugün 4 üncü sayfamızda —Von Papen Almanyanın Moskova elçisi ile dün İstanbula geldi. Von Chulenberg bugün Berline gidecek Sovyetler Birliğinin Roma 236 kişilik bir kafile ve Kopenhag elçllertle Editneye geldi Ankara, 17 ıi.A — Akman-yanıa Moakova buyuk elçisi Von Chulenl-uurg bu sabah Almanyanın Ankara bttyuk elçfei Von Papen ile bfrlBite tayyare U© Istan-bsaa çinilisiır. Ve* Chuleobcrg bojruo fotaııbukUı kalacak ve yana Berline gltn-ck Üzere tayya-ro üe yoluna devam eyllyerektlr. Edirne. 17 (A.A.) — Sovyetler hükümetinin Roma buyuk elcisi Tİlnnaal Be Kopenhac; orta elcisi A. Flatgln rcUkalan İle birlikte bugün boduUarmuzdan girerek Edirne'ye gdmHlcr ve çehlr methalinde vilayet namın» İstikbal berg dilimlilerdir. Bir polis müfrezesi misafirlere İhtiram vazifesi ifa eylemiştir. Sovyet Rusya nı n ftoma'dakl buyuk eiçlUğ1 erkan ve memurininden 169 khjl »-e Kopenhag orta elciliği orkfin ve memurininden 89 kl.l de ayni tamamla Sfjn rimlze gclınkjler vc otobüslerle Babaokl'yc naklolunmuş! ardır. Miaallrler Babaeski'den İtibaren yollarına trenle devam eyllyecek-lerdlr. Misafirler kendilerine karşı gösterilen iyi kabul ve kolaylık-hırdan dolayı btlhaasa beyanı lunlyet etmişlerdir. Şark çıkmazı Alman plânı İki noktada hesaba uygun çıkmamıştır: Rus mukavemeti zannedildiğinden şiddetli olmuş ve Rusyanın sırtından garpt.ı sulha varmak ümidi gerçekleşememiştir. Yazan: Ahmet Emin YALMAN |c3);i". iki ay evvel, -Hess, * ¦"¦-'ilk sulh güvercini srfatile Almanya'dan İngiltere'ye uçup gittiği zaman Moskova bu hareketin mânasını derhal kavramıştı. Almanya, İngiltere'yi süratle ezmekten ümidini kesmiş bir halde şarka deszueğc &&a*3- Tasarruf bonoları satışa çıkarıldı Bonolar en emin ve en sağlam bir kâr temin etmektedir Japon kabinesi Yeni kabineyi yine Prens Konoye kuracak Japonya, vapurlarım Sıhhiye Vekâleti bir talimatname hazırladı süt s,kı bir kontrola ,âbi ,uiu|acak bu nota protesto mahiyetinde değildir Süt meselesi Nihayet hallolundu Tokyo. 17 (A.A.) — Rc; tebliğ: Ankara, I Sıhhat ve İçtir kaleli, sütlerin süt mamulâtın: tısına mahsus zımının sıhhî | bir talimatnan kabul etmiştir. Mülakatı mütea- «" kıp Prens Konoye istişarelerde lü bulunmuştur. D* ? v« Tokyo. 17 (A.A.) — Niji Ni- m şi gazetesinin bildirdiğine göre m Prens Konoye yeni kabineyi tes- üz kile memur edilmiştir. zı' ? Tokyo. 17 (A.A.) — Yem m (Devamı: Sa. A. StL 4 t» ^ ka alın- bulundurulmayacak. süt satılan ve yerlerde kokulu maddeler satıl-«ze- mayacak ve bu kabil yerlerin ze- minleri kolayc* temizlenecek bir şekilde yapılnu* olacaktır. Ayrıca talimatnamede yoğurtlar için de hükümler mevcuttur. Koyun sû* tünden yapılmış olan Silivu yoğurtları iki kısma ayıılmi|lır. Biıi tam yağlı, diğeri de yarım yağlıdır. Yoğurt kaplarına da. sütlerde olduğu gibi hakiki evsafını bil. diren etiketler yapıştırılacaktır. Yoğurt yapılan mahaller gayel temiz oislcak. aktı takdirde derhal kapatılacaktır. Kaymaklar ıcın de zecrî hükümleri ihtiva eden bu mühim talimatnameye nazaran, kaymak ve yoğurt yapılan mahaller v£ süt sağılan yerler daimi bir murakabe altında bulundurulacak-.ardır. lanıyor ve kırılıp dökülen şeylerin bedelini Ruslara ödetmek üzere Anglosakson âlemıle bir uzlaşma sulhu arıyordu. Uzaktan uzağa öyle anlaşıldı ki İngiltere Hessin teşebbüsünü cesaret verecek bir tavırla karşılamamıştı. Buna rağmen Almanya. Rusya hakkında hazırladığı plânı tatbikten geri durmadı. Şurasına şüphe edilemez ki Almanya'nın iki cepheli bir harbi göze almasında büyük bir kumar mahiyeti vardı. Fazlaca zorlanmış bir nikbinlikle girişilen bu kumar şu iki ümide dayanıyordu: (Devamı: Oa. S. M. 1 de) — Ankara. 17 (AA.) — Miilİ müdafaa ihtiyaçlarım karşılamak üzere çıkarılacak olan tasarruf bonoları hakkında Malîye Vekili Fuac Ağralı Anadolu ajansına a-sağıdaki beyanatta bulunmuşlardır: c— Hasılatı millî müdafaa ihtiyaçlarına karşılık tutulmak üzere fa¦af'ruT"bonoları çıkarılması hakkındaki kanunun tatbikına ge. ı ıT.ı-- ve bonolar satışa çıkarılmış bulunmaktadır. Halkırnız. icap ettiği zaman, memleket hizmetinde her türlü fedakârlık ve feragati azamî derecede göstermiştir. Tasarruf bonoları, memleket hizmetini fedakârlık ve feragatle değil, halkın şahsi istifadeaile temin vc telif eden müstesna tedbirler arasındadır. Bu itibarla tasarruf sahiplerine en emin ve cn sağlam bjr kâr temin eden bu bonoların çok büyük bir rağbet göreceğine eminim. mıştır. Bu tesir, memleket mûda-j faasının istilzam ettiği bütün tedbirleri vaktinde almak kararında bulunan bizim için. müdafaa mas laflarının artması bakımından, tabiatile daha büyük olmuştur. Tasarruf bonoları. paralarını elinde tutan tasarruf erbabına yüksek faizli çok müsait bir plasman teşkil edecek, ayni zamanda hergün daha çok artan vc hepsinin normal bütçe dahilinde temi' nİ mümkün olmayan millî müdafaa ihtiyaçlarımızı kısmen karşılayabilecektir. Bilhassa «5» ve «25» liralık küçük kupürler sayesinde tasarruf fikrinin ve temayülünün vatandaşlar arasında daha çok yayılmasına da bu bonoların mühim yardımı olacaktır. Bir cümle ile hulâsa etmek lâzım gelirse şunu soylİyeyim ki tasarruf bonoları almak vatandaşlar için hem memlekete karşı. | hem ke» menfaatleri bokun dan hakikî bir vazifedir. Herh - 1 ingiltere kabinesinde değişiklik «B. Çorcirrn. kabinede ban değişiklikler yapacağına dair haberler gelmiştir. Hu anıda, lntllıharnt nazı-n Duff ronper'ln. hUkOnırlte dlger Wr vazifeye nakil veyahut yabancı memlefeetk-nlr m Ulûm bir vazifeye tarta edHer*gl tan Dolun uy or. Dlger değişiklikler hakkında bir haber gelmemiştir.» Almanlara göre ÇİRKİN HÂDİSE Ulus refikimiz Beşiktaşlı sporcuları itham ediyor " İnkılâbın kalbi Ankara, bu nevi hareketlere bir sahne olmıya asla tahammül edemez ,, Türkiye - Bulgar hududu Bulgarların neşriyatı Gazeteler, mahud haberi tekzibe değer bile bulmıyorlar Münasebetler geçici hislere dayanmaz Sofya. 17 (AA.) — Bulgu ajansı bildiriyor: Gazeteler bası ecnebi ajansların verdikleri ve Bulgaristanlı! Tllrk hududunda kıtalar tahçıd ettiğine dair olan haberlerden bahsetmekte ve böyle haberlerin tekzip edilmeğe bile ?eğmediğine İşaret etmektedirler. Zora gazetesi diyor ki: Dokuz milyon asker çarpışıyor Smolensk zaptedildi Firar halindeki Rus ordusundan muntazam hareket beklenemez Berlin, 17 (A.A.) — Alman ordulaıı başkumandanlığının tebliği: Sovyet zimamdarları son ihtiyatlarına müracaat ederek A1-man ordularının ve rnüttelik kıt- Suryedeki İtalyan mütareke Heyeti, Ankara-dan geçti Ankara, 17 (A.A.) — Surlyede ı ¦ 11111 n 11ı.ı!, ı ¦ olan ve burulan bir kaç gtln evvel Hatay'a gelmiş bulunan İtalyan mütareke heyeti bugünkü Torosla Ankaradan gnc-nüaltr. Sovyetlere göre tün imtidadınca ne mak için muazzam bir muh. başlamıştır. Şiddeti şimdiy. dar tanınmamı» derecede ol muharebeye dokuz milyon iştirak etmektedir. Mühim vaffakiyetler elde edileceği bâ- ızac-arebe kasın bu asker mu" anla- /// '¦la Eğlence yerleri saat bire kadar açık bulunacak Dün geceden itibaren yeni ve rilen bir karar üzerine eğlene yerlerinin kapanış saatleri bir kadar uzatılmıştır. Müttefikler Halebe girdiler , General Dentz kuvvet'.erile birlikte Trablusşama gitti Mühim bir köprübaşı geri alındı 1 Rumen taburu teslim oldu Fransız kabinesinde değişiklik olacak Kudüs. 17 (A.A.) — İngiliz vc Avustralyalı kıtalar süvari ve tank cllzUtamlarıle birlikte başlarında müttefik generaller olduğu halde dün (Devamı bav a. Su. 3 dej x/X Türkiye hududuna gelecek İtalyan kıt'alarında kargaşalık Moskova. 17 (A.A.) — Bugün öğleden sonra neşredilen Sovyet lebliği: Dün gece Pskof mıntakasında şiddetli muharebeler devam etmiştir. Diğer mıntakalarda mühim hiç bir askeri hareket olmamı; ve orduların vaziyetinde esaslı bir değişiklik vuku bulmamıştır. Geceleyin Sovyet hava kuvvetleri düşman zırhlı kuvvetlerine karşı harekelerde bulunmuş ve yerde düşman tayyarelerini tahrip etmiştir. Cenubu garbi mıntakasınd* (Devamı « .. ;ü d da) ••• Ankara ttlususij — Merakla beklenen Türkiye birincilikleri müsabakası nihayet sona erdi. Finale kalmış olan Beşiktaş (İstanbul) ile Gençler Birliğ, (Ankara) takımlarının maçı çok fena şartlar altında kavgalı vc gürül* ; oldu ;ın dedikodulu harekel Birliği i Beşiktaş 1 sene müsabakadan men mi edilecek? Ankara, 17 (Telelunln) — Federasyon merkez ceza heyetinin yarın toptanına*! muhtemeldir. Merkez ecza heyetinin rııznaraealnde Ankara 1» Mayı» »taılyomunda ııı».lıtjr kavgayı çıkaran Bojlkta-. takımı me- (Devamı: S* 5, SU. 7 de) /// HARP VAZIYETİ Baltık memLketleri cephesincİD iki faraffa hatalı hareket etmiştir Yazan: İhsan BORAN lan Hasan.a. nde oldukia- yapılan müd tal'ı'mıîgun nedenee kîndikr" 'be"!,.."- ken'd n külle halind isinden emin. taarruz edi-daiıa hail fakat ihtiyat- takviye eden cemanlar.. Ut on|miVor. Gençler, ilk dakikalarda sız, »tc bu sırada Cençlerden bea dakika evkalâde st 'i ve i bir şeyler yapıp sonra da müda-1 (Devamı Sa. i, SU. S de) Her İki tarafın resmi tebliğleri tarşılaştıııl l olursa, cephede ziyet ¦¦¦¦I m Alman orduları Pskov'dan Leningrad. Vitebsk'den Moskova ve Jitomir'den K.ef umumi is-tikametinde üç esas yarma taarruzuna devam etmişlerse de şimdiye kadar sevkulceyşi mahiyette büyük bir muvaffakiyet kazanamamışlardır. Bu taarruzları bir parça incelemek faydalıdır: 1) Pskov'dan Leningrad istikametinde ilerlemek isteyen Alman zırhlı birlikleri Sovyet ihti- Ziya Günün cenazesi merasimle kaldırıldı Dün üniversitede merhum için bir tazim merasimi yapıldı yatlarının mukabil taarruılarile geri atılmıştır. Sovyetler Stalin hattının şimal cenahını teşkil eden bu cephe kısmına lâyık olduğu ehemmiyeti vermeğe başladılar. Biz harbin daha ilk günle- d rinde Sovyet ordularının - Baltık d memleketlerini ve donanmayı ti muhafaza mnksadİle . Nİyemen u nehrinde ve nihayet Duna nehri p boyunda muannidane mukave- rr met etmeleri lüzumunu yazmış, |s hattâ Duna nehri şimalinde kuvvetli ihtiyatlar toplayarak cenup I dünkü sayımızda büyük (Devamı Ha. s. su. l di» SU[le haber vermiştik. Eyüpîü Halidin Maceraları Anlatan: Eyüplü Halid — 14 - Yaran: Mrm Sıfır Kara kaş Yorgî Ke-ki karakol bodrumunda bu adamla buluşmaz olayd.m Ette* sabah, ev aramak baha- ibb%4j1'--Wi nesıle sokağa Madiğim -«n»'1 hıtıuıı bir halele idim. Dimağım karıncalanıyor, başım zonkkıyor, iki toınfa yalpalanıyordum. Bir şeyim eksilmiş gibi kendimde bu zavallılık duyuyor ve bu hitsm Irauılc bunalıyor, tıkanıyordum. Kenduru İcpcbaşı bahçecine zor altım- Bir masaya yaslandım. tamc yöne »atıldım.. Kokladım, kokladım. Yavaş yavaş gergin sr nirUrun yumuşadı. Kanım tazelendi. Hayalım genişledi. Muhillin o anda d*ğ.*tı ve büsbuiun tpuvUeatı. Ycmye.il. S*** vf f .in bir koruda »dun aalık. Uzaklardan. Uçaklısını» ağaçların loo. laklarından tatlı ve gıctklay.cı kadın »Oİeri işitiyor, hatta ken-dilcimi görür gibi de oluyordum. Biıaz «oma. tam karsımda güzel bir kedin beliriyor. güUeek bana bakiye», mendil «allıyor, bem y» tuna çağuıyoıdu. Fakat, ben ayağa kalkmağa ona doğıu koamağa hazırlanırken, hayal tıpkı bir »J. gibi *u" zulup kayboluyordu, iste o za--rutn eteıh pamuğa yine eanlıyor, aynı hülyayı tatlı bir rüya gibi devim eturmrye savaşıyordum-Kokluyor, kokluyor ve fOt bu hayale kavuşuyor, sonr., yine Lavbedıyor. yine çı-pmıyor. e-teıli pamuğu jıae barnozna gö* tütüyor ve «i uyoıdu;.. Bilmem t--l«ce ne .•«-.: «-tnan «oçndim ve bu ruh buhranını nekadar çektim. Ansızm »u-kinerek keadıme geldim. Sa-Jun bakışlarımı etjtjtmda gezdirdikten sonra sendeüy'-ek ayağı kalktım. b»az seraerrl-gvm vardı hti tıkanıklığım, baş dönmelerim kalmamış». Ferahlamış, hele /avahnk duygularından kuıtul-anasium Bir kaç adrro ancak tabı.dım Olduğum yerde kaldım ve afalladım. İkinci bir dalgaya düştüğümü •anmayınız sakın. Bu sefer kar-saznda bebiessleı biraz evvelki tiler değildi. Efterpe ile ba-idı. Ikİsj de dik dik yüzüme bakıyor, dişlerini gıcırdatarak kofu kötü homurdanıyorlardt iflahım o anda kesilmiş, bacaklarım litreyıvermişti. Ne kirişi kırıp kaçacak, ne de onlara yaklaşıp yal-taklanacak halım kalmamıştı- Göz loıimin dumanlandığını ve oracığa yıkılıp uzandığımı aoyje hayal meyal hatırlıyorum. Gözlerimi açtığım zaman kendimi nemli, kiıf kokulu ve loş bir bodrumda buldum. Basım yumuşakça bir diz üzerinde duruyor. Bir al de saçlarımla oynuyordu. Başım hafif hafaf ağrıyor, yüreğin) ağır ağır çarpıyordu. Kendime gelince yavaşça doğruldum. Göz »söze geliverdiğim çehreye korka korka sordum: — Neredeyim ben? O çehre aeı ve alaycı bir eda ile gülümsiycıek şu cevabı verdi: —- Nerede olacaktın be delikanlı. Ut- v.' işte/ Birden sarsıldım, hiç şüphe yok ki. balmumu gibi sarardım. Artık başka bir şey soramadım. Dilim 18.7.94ı Karakaş Yorgî tutulmuş »ihrum durmuştu ianki, Bemm gibi kim bilir hangi kirli itin eg kirli «in eli kirli bir »uçlusu olan muhatabım, beni has* tan aşağı süzüyor, baklalarından da çok acı bir teühza »üzülüyordu. Yüzümün kızardığını, yandığını hisaedryor. bu manalı bakışların akında eziliyor, büzülüyordum. Muhatabım nihayet dayanamadı. Çetrefil bir Rum şivesi ile sorguya başladı: — Adan ne senin vire dek&an- U? ¦•• L . ¦__ — Halil. — İstanbullu mutun yoksa — Evci. — Belli halinden, işçiliğe yeni mı başladın!* — Ne işçiliğine — — Haydi vıre numata yapma bana. O ihtiyarı da kızını da tırtıklamışım ist*. Komisere oöyle-diklerini kulağımla dinledim. A" ma hiç korkma, bir şey yapamazlar sana. Biraz soma. ismuıin Karakaş Yorgİ ve Istsnbulua sayılı kılefte. çilerinden olduğunu öğrendiğim rrruhaubım ile muhabbeti koyu-latmsştık. Karakaş Yorgi. tecrübeli bir avukat vukuf ve salâhiye. ti ile suçumu incelemiş, kurtulacağımı kati biı lisan ılc müıdejf-mifti ve: —Bu sı »oma seni müetantiğin yanına ç ika i ataklar. Çok sen bir adamdır ama korkma »akın. Göreceksin kefaletle »eni salıverecek. Diye cesaret vermişti. Daha sa-ribİ, kendimi müdafaa için dayanacağım noktalan birer birer ve büyük isabetlerle göstermişti-Sözün kısası bana mükemmel bir akıl hocalığı elmiş. ne de olsa çarpan yüreğime kurtuluş ü-mitleri serpmişti. İşte. kirli hayatımda aldığım ilk ve »on ders bu olmuştu. Bu dersi keski almaz. Karakaş Yorşp ılc Galatasaray karakolunun bodrumunda o gün buluşmaz olaydım. Çünkü ben. hiç şüphesiz ki. o günkü toyluğum ve tecrübe-sizliğim ile mustantık ve hâkim huzurlarında kekeliyecek. kendimi müdafaa cdemiyecektim. Layı. kı bulunduğum cezayı çekecek ve (Arkası var) Çantanın o imarı Yeni bir otel, spor sahası, bir sinema yapılacak Çamlıcaya yeniden 600 çam. 25Q çınar dıkılrrusu'. Şimdiye ka. dar Çamlıcaya dikilen çamların yekûnu 8000 dir. Çamlıcoda modern bir otel inşa edilinceye kadar bir pansiyon yapılacaktır. Ayrıca buraya bir »por «han ile kışlık sinema binanı inşa edilecektir. Çamlıcayı Güzelleştirme cemi. yeti reisi Belediyeye müracaatta bulunarak, buradaki mevcutTom uk suyunun ve diğer memba u" arının muntazam luretie şişelere doldurulmasını iıtemiştır. Belediye bu husuıta yapılan müracaa. tı haklı göıerek buıoda bu tesisat yapılmasına karar vermişür. o--- Ticaret Vekili Utanbula geliyor Ticaret Vekili MUmUı ökmen bir kaç gUne kadar JsUnbula gelecek ve Istanbukla Vekâleti alakadar eden meseleler Üzerinde meşgul olacaktır Acık mı? Mm fiyatı GÜNDEN GfÜNE Buna da şükür fl_-5) ir arkadaşım var. Bu ar Hamallar da mı ihtikâr yapıyorlar? Cibalide umumi mağazalarda Çalışan hamallar bir çuvalı üç dört katlı bir binaya 4 kuruşa çıkarmaktadırlar. Sirkeci ve Yeru-postanc ve diğer semtlerdcki hamallar piyasanın işlek olmasından ve fazla hamal bulunmamasından istifade ederek taşıma ücretlerinde shlikar yapmaya başlamışlar ve tu t tutabildiklerin e mal taşımaya ve bazan çuval başına 50 kuruş kadar fahiş bir fiyat bile istemekten çekinmemişlerdir. Belediye İktisat müdürlüğü ve Mıntaka Tiearet müdürlüğü aradaki bu nisbetaizliği izala içip tel. kiklere 'başlamışlardır. Her semt için muayyen hamaliye ücreti tes* bit edilecektir. Kasaplar narhın her türlü çarey: Şehrımizdeki bazı kasabiar Fiyat Murakabe komisyonuna müteaddit müracaatlarla et narhının kaldırılması talebinde bu-lunmuşlarsa da komisyon yaptığı ucun tetkiklerden »oma nailim kaldırılmamışına karar vermiştir. Kasaplar komisyonun bu kararını değiştirmek için her çareye başvurmuşlar, et fiyatlarının artmayacağına dair leminat bile vermişlerdir. Kom»syon bütün bu müracaatları reddetmekle beraber diğer taraftan da piyasadaki tetkiklerine devam etmektedir, Bciediye İktisat 'müdürlüğü na. mına Pay mahalli ve Mezbahada et fiyatları üzerine tetkiklerde bulunulmuş ve narhın yaptığı tesirler tesbit olunmuştur. Kasaplar narhın kaldırılması için o kadar çalışmışlardır kı komisyonun tetkikat yapacağı bulun sahaian kendi lehlerine tanzim etmişler hattâ bu arada haç de bugüne kadar eşme tesadüf edilmeyen bir koyun bolluğuna piyasayı boğmuşlardır. kaldırılması için ! başvuruyorlar Bu koyun fazlalığı bugün tamamım anormaldir. Ve bu gayrı-tabubğın kombyonun kararını bozmak için yapıldığına şüphe yoktur. Kasaplar bugün et fiyatlarını düşürerek ziyan etmeğe bile razıdırlar. Elverir ki narh kalkaın. Narh kalktıktan sonra piyasa yeniden daralacak ve et fiyatlorı yine alabildiğine yükselecektir. Son defa Hayvan Boiaaaı Pay mahallinde 1290 beyaz karaman, 940 kızıl kaıaman, 1668 dağlıç, 2770 kıvırcık, 95 karabiga. 2954 kuzu ve aynca da beş keçinin satışı yapılmıştır. Bu 6469 küçükbaş hayvan mevsimin rekorunu teşkil etmekledir. İşte bu rakam komisyona tesir etmek üzere kasapların istanbul piyasasında oynadıkları büyük rolü göstermeğe kafidir. Komisyon butun bunları nazarı itibara alaıak hareket etmiş ve et narhının hiç bir suretle kaldırılmayacağına karar vermiştir. Tesbit edildi Ekmek meselesi Yarım milyon lira sarfile Beyoğlu, Kadıköy, İstanbul V3 üsküdarda dört ekmek fabrikası yapılacak Belediye tarafından dört tane ekmek fabrikası yaptırılma» kararlaştırılmıştır. Bu fabrikalar istanbul. Beyoğlu, Üeküdar, Kadıköy semtlerinde yapıtacakhr-Bunun için yarım milyon lira tah- vilat ayrılmıştır. Bu hususta yapılan tetkikler bitmiş, hazırlanan projeyi Vali ve Belediye Reİsı LÛtfj Kırdar tetkik etmiştir. Müsait bir zamanda inşaata başlanacaktır. SORUNUZ SÖYLİ YELİM Kahve tavzii 1 — Karabük Kok fabrikasında Beontl o»tau ryeflk Oge aoroyor: Gaaetricrde kahve tevziatı hakkında her gon havadisler okuyoruz, rakal, Mı irr kahvenla yuzunO bile görmüyoruz. Bu tevziattan yalnız İstanbul mu Utlfade edecek, btzfcm tararlara blase dUamıyeeefc mi araba T— Cevap — Memlekete gelen kah-vslerin takaimi Ticaret Vekaleti tarafından yapılmakta ve bildiğimize güre diğer vilayetlerin hisseleri d» ayrılmaktadır. Bu hususta bulunduğunuz yerdeki alâkadarlardan m»JÛm»t alabilirsiniz. î — Madende n.İ—m-, EMrgeo asrnynr: Ya*, kas ve y*»»r»urrlrn evvel ve sonra çeat fazla miktarda su tcryorunı ve bu yttzden de mide ranatanhgT •• Wivoram Bir turlu s. suya sabredemiyorum, bu dlrr. Cevap — Bunun sebeplerini birer birer İzana bu autunumuzun müsaadesi yoktur. Doktorumuz yakında buna dair uzun bir yazı yazacak va »u duşkunlUgune alt ae-bepleri anlatacaktır. O yazıyı o-kur ve meraktan kurtulursunuz. Bununla beraber bir doktora görünmeği de ihmal etmeyiniz. 3 — Defterdarda Tavedul ma-hollrainde emekli gümrük memuru ıjfiklp ı....... n soruyor: Kıimln bu lundugıı »ml ve mahalle gazete mlrvenllrrlnln pek ugraftı dsgU ErUpht Halldr alt hatıralann baş ladıgı Rİlndrn İtibaren gaıelenlze İM aylısı abone olmak İstiyorum, bu ı*ı. ı midir?. Cevap — Kabildir İdarehanemize müracaat ediniz. Vapurlarda izdihama mâni olunacak Cumartesi ve pazar günleri \ dalar ve Boğaziçine giden vapurlardaki izdihamı gören İstanbul Mıntaka Uman rcıabğı bundan böyle bu iskelelerdekı konlrol ıai. ni daha »iki yapmayı kaıailaatır mıştır. Pazar cünleri sabahları Köprüde ve akfarnları diğer iskeleler, de bulunacak Liman rrjomurları bu işe nezaret edecek ve halkın haddi istiabisiudcn lazla vapur lara dolmasına mâni olacaklardır. _ Eminönü Malmüdürlüğü yeni binaya naltledi'ldİ Eminönü Malmüdürlüğü bütün teşküâtile beraber Sirkecide Evkafa ait bulunan Gıikbenkyan hanından. Divanyolunda eski «Şark mahfelİs binasına nakledilmiştir. Gazi bulvarı açılıyor Cazı kOprUstlnden Şchtadebasına kadar açılmakta bulunan Garı bul* varır.m genişliği 21 metre olacaktır. Bu yol dört kısımdan teşekkül udip yaya. süvari, bisiklet, motflrlU vesait için ayrı ayrı kısımlar açılmaktır Bu yolun tesviyo Işt 30,180 liraya Daimi Encümen tarafından bir müteahhide ihale edilmiştir. Karabük naftalin istihsal ediyor Piyasadaki naftalin ihtiyacını na zart ltıbare alan Karabük fabrikası geruş mikyasta naftalin istihsal»İma başlamıştır. Naftalinin maden kOmUrtlnOn tas-nyeslnden elde edilmesi bu İstıhsa-latı teşvik eden başlıca âmUlerdend'r Cihangirde bir çocuk bahçesi yapılıyor C.hanglr Güneşli sokakla Asfalt yol arasındaki sabada bir çocuk bahçesinin inşası İçin Vali ve Belediye reisi tarafından alakadarlara emir verilmiştir. Bu işle Beled:ye rel» muavini Lut-fl Aksoy meşgul olmaktadır. Lûtfl Aksoy heyeu fenniye müdürü, belediye fen işleri müdUriyle beraber Ci-hanglre kadar giderek tetkiklerdi bulunmuşlardır. İnşaata derhal bıuj-(anacaktır. 5000 ton şeker şirkete devredildi Mersinde bulunan 5000 ton şeker tamamen şeker şirketine devrolun-muştur. Bu miktarın piyasanın İhtiyacını uzun müddet k muhakkaktır. Bundan başka haber aldığımıza göre, harice 5000 tonluk bir sipariş daha verilmiştir. Bu b-s bin ton kesme şeker Basra yollyte ithal edilecektir. Ayakkabılar da sınıflandırılıyor Fiyat murakabe komisyonu son günlerde ayakkabı fiyattan üzerinde meşgul olmakta ıdı. Ayakkabılara tssbıt edilecek k&r hadleri dünkü içlim.dı bahis mevzuu olmuş ve bu husuıta ayakkabıcılar!- malumatlarına da mUracaat edilmiştir. Ayakkabıcıların bir kısmı ayofc-kabılsrı llyat üzerinden smn*lsndrr ma talebinde bulunmuşlar ve bir kac »ınrf üzerin* tsabıt edüeeek ayakkabılar için muayyen ilzde alınmasını İstemişlerdir. Bunlara göra meselâ 10 liraya kadar olan ayakkabılar birinci ¦mır. 10 liradan 16 liraya kadar olan-lar ikinci, lft den yukarı olanlar Uçllncll sınıf addedilecek ve her bir ¦ınıf İçin muayyen bir kar haddi konulacaktır. İhtikâr yapan mağazalar tesbit ediliyor FJyat murakabe komisyonu vaki bir çok ihbarlar üzerine piyasada geniş bir ihtikâr mevzuu teşkil edebilecek derecede hareket eden müteaddit mağazalar tesbit etmiştir. Odun toptan 435 perakende 450 kuruşa satılacak Halkın kışlık odun ve komüı tedarikim «ozörUınde bulunduran bazı oduncular »on günlerde odun fiyatlarını alabildiğine arttırmışlardı. Bu vazıyeti nazarı itibara alan komisyon evvelce konan narh üzerinden odun »atılacağını bildirmiş ve bu kararı be-ğenmiyen bazı oduncular dükkin larını kapayarak »atış yapmaktan bile imtina etmişlerdi. Evvelce tesbit edilen narha göre kuru Anadolu ve Rumeli meşesi toptan 330, perakende 435. yaş Rumeli meşen toptan 300, perakende 400. yat Anado. lu meşeıi *» ^u»u ««rl*n toptan 275 vc perakende 306 kuruştu- Oduncular bu fiyatla™ mal sata mıyocaklarını bUdırdkğmden Fi yst Murakabe komisyonu odun fiyatlarını arttırmaya karar vermiştir. Komisyonun tetkiklerine göre nakliye ücretleri geçen «ene tee-bit edilen liyatla kıyas olunamayacak derecede altmıştır, Dün alınan karara göre artık odun geçen seneki narh üzerinden değil aşağıda şröaterilen fiyatlar üzefindcn satılacaktır. Kuru Anadolu ve Rumeli meşesi tefrik edılmekoızın toptan 435. perakende 560 kuru*. Komisyon bundan başka kö-mür fiyatlarını da yeniden tes*»* etmiştir. Teabıt edilen bu fiyata göre kömür de Rumeli ve Anadolu diye ıkrye ayrılmaksizın 5,5 kuruş toptan. 7 kuruş perakende olarak satılacaktır. Arabalarla yapılacak aatış toptan addedilecek ve fiyatlar toptan fiyai üzerinden alınacaktır. Basra yolu Açılıyor Bu yolla 5000 adet otomobil lâstiği geliyor Suriyedeki hadiıelerin taıfiye-sİ üzerine açılan Baıra yolu İthalat ve ihracatımı* üıerinde bir can damarı rolünü oynayacaktır. Bir çok ithalât oşyamuın halen yolda bulunduğunu geçen gün kaydetmiştik. Bugün de haber al. dığımıza göre 2000 adet otomobil lâstiği bu yol üzerinden memleketimize gelmektedir. Bundan başka Mısırda halen ithal edilmek üzere bulunan 3000 adet lâstik vardır. Şehrimizde Fıreaton lâstiği mümessilleri Amerıkaya yeniden 5000 lâslıkhk bir sipariş vermişlerdir. Bu lâstikler de yakında ithal edilecektir. 40 orta mektep muallimi terfi ediyor Maarif komisyonu kırk orta tedrisat mualliminin terfii için bîr Üste hazırlayarak şehrimi/dr bulunan Maarif Vekili Hasan Alı Yucele tasdiki için göndermiştir Tamir edilecek İlk okullar Belediye tarafından İstanbul İlk mekteplernm tamiri [çın yeniden bi: tahsisat ayrılmıştır. Bu tahsisat.e 62, 24 . 21. 2». 29 İstanbul vs Çatalca l, Feriköy 17. Beyoğlu 46, 16 ncı Uk okullar esasa surslt* tomur olunacak ur. ADLİYE ve POLİS HABERLERİ ~- Bir baba katili dün mahkeme salonunda bir cinayet işliyordu Bir sustalı çakı ila kardeşinin üzerine yürüdü fakat jandarmalar tarafından önlendi Bundan bir müddet ewel Ortaköy-de bir cinayet olmuş ve Zeki İle Sıtkı isminde iki kardeş, babalarının mal-larını idare ve bir vcnuyct meselesinden dolayı kızarak babaları Şevketle kardeşleri Muradı tabanca 11« Öldürmüşler vc yakalanarak Adliyeye verilmişlerdi. Dün birinci ağır ceaa mahkemr-slnd» flıtkı İle Zekinin duruşmalarına devam olunmuştur. Muhakemede Z«kl v« Sıtkı müdafaalarım yapuk-taıı sonra Zeki ellerinin ksispçeslz bulunmasından dolayı bird«nblr« sllnl cebine sokarak bir »ustalı çakı çıkarmış ve kardaşı SUkının üzsrlna yürüyerek: — Babamı Öldürdün de htlt mı ker.dtnı müdafaa «diyordun I Ben se- ni ÖldUrmlyeylm de. kimi öldüreyim, diye bir deli gibi saldırmış ve salonu' birbirine katmıştır. Zeki Um Sıtkıya yaklaşıp çakıyı ısplıyaragı »ıradKşyetlşen Adliye polisi Sadettin Şener, muhafız Jandarma Atıf ve Jandarma onbaşısı Ahmet bu azılı katilin elinden çakısını almışlar ve kendisini kıskıvrak bağladıktan sonra mahkeme salonundan dışarıya çıkarmışlardır. Zeki bu kadarla da kalmamış ve koridorda da bağırıp çağırmağa yeltenmiştir. Suçlu mahkeme salonunda Sıtkıya aaldırdıgı sırada ise. Sıtkı korkudan müddeiumumi muavini makamının bulunduğu yerin arkasın» saklanmış vs tılremağs başlamıştır. K.t.ı Zeki MüddeıumumUığa götü- rülerek İfadesi alınmış ve cürmü meşhut kanununa tevfikan muhakemesinin bugün İkinci ağır cezada yapılmasına knmr verilmiştir. Otobüs şoförü kontrol memurunu yaraladı Cihangir ila Kdırnekapı arasında tşllyon 3U0 numaralı otobüs şoförü Ahmet oğlu Salih dUn otobüsüne binip konlrol yapmak ıstıyen kontrol memuru Nsşat İla otobüs ıçerair.dr kavgaya tutuşmuşlardır. Kavga Mnosında Salih. Neşstln yü-¦una vurduğu bir damırla yaralanmasına ssbep olmuş v* Nssat ds at. Ugı yumruklarla Salibi yaralamıştır. L=i/ kadaş kendini, an fanı şartlar içinde mes'ut vo raho/ hissetmenin yolunu bulmuştur Bu yol, herhangi bir felâket* herhangi bir rahatsızlığa, her bangi bir Üzüntüye düştüğü laman: — Buna da şükür! dİyip geçmesidir. Tıklım tıklım dolu bir tramvaya biner, ezilir bu »ulur, buram buram ter döker, faka! tramvaydan inince: — Buna da şükür! der. Sebebini »orsanız »öyliyeceftr Şudur: — Ya bir hususi otomobil sahibi olsaydım, otomobilim garajda pineklemeğe mahkum bulunurken benim sardalya kutusu, susuz hamam bir tramvaya binişim nekadar acı olurdu! Bir çalgılı gazinoda bir ufak şişe rakı İle bir salataya üç hr* oderken: — Buna da şükür? der. Neden diyecek olsanız v*r* ceği cevap şudur: — Dün akşam başka bir gazinoda ayni şeye dört lira aldı lar. Floryada, sırtı cayır cayır ya. nıp da ıstırap çekerken: — Buna dB şükür! der. Niçin deseniz cevap hazırdır; — Âlâ denize girip sesin serin yanacağıma, A ilahın bu sıcağında Ankaramn 19 mayıs stad yomunda futbol oyna sam, üstelik bir de dayak yesem daha rm iyi? Bunlar, arkadaşımın -bun» da fükürfa İçinden ancak biı kaç numunedir. Arkadaşım, geçen aksam bir arkadaşın evine gece yatış* misafiri oldu. Ev sahibi arkadaşın evi, tahtakurusu yuvası olmakla meşhurdur. Bir gece ben de kaldım da bilirim: Sabaha kadar gözüme uyku gumediydi. •Buna da şükür I. cü arkada-;a ertesi gün sordum; — Nasıl tahtakuruları? Bu »efer bir şikâyet bekliyordum. O, yine; — Buna da »ilkür! U baiürdı. Dayanamadım: — Ama yaptın hal dedim. O her zamanki gibi roüUrvek kil cevap verdi: — Elbette ya! Ya Cenabı hak tutup da tahtakurusunu fare büyüalüğünde halk buyur.», dı »en bu sabah beni »ağ buluı muydun? Söytiyecck şey bulamadım ve düşündüm: Hakîkaten memleketimizde pek bol olan v« bir türlü kökü keıüemİyen bu hayvanlar fare iriliğinde olsaydı... Aman Yarabbil Dudaklarım dan bilâihtiyar bir: — Buna da şükür! döküldü KÖR KADI Çuvallık kanaviçe İçin veri Iceek beyanname müddeti dün bitti Ellerinde beşten fazla eski un çuvalı bulunanların vey» bu miktar çuvallık Kin kanaviçe bezi bulunduranların vermeğe mecbur oldukları beyanname müddeti dün akşam »ona ermiş tir,. Beyannameler vilâyet veya kaza kaymakamlıklarında topla-naıok tasnif edilecek ve »tok te» bit edilecektir. Bundan böyle ihüyaeı olanları çuvallar Vilâyet tarafından verilecektir. Soruyorlar Tere yailannın, fantezi tellerlerin, hattâ bayat balıkların boyandığını bilırdrm ama beyaz dutun boyanıp ta kara dut yerine yuKurulduğunu ne görmüş, ne de İşitmiştik. Bir hmt ta evvel, açıkgöz gezgincilerden biri, bu dut boyama marifetini bize ve bizimle beraber koca bir mahalle ahalUinin gözlerini boyamak »uratile hepimize göllerdi. Gaflctimiıo ve bu açıkgözün cüretine gülüşüp geçtik. Dün, ayni adamın, iki kilinin zorla taşıdığı koca bir sedye doluıu boyalı dutu Cağaloğlunda hem de belediye Sıhhat Müdürlüğü binatının önünde »attığını görünce yine, fakat bu def. acı acı güldüm, ve kendi kendim»: — Gaflet! Yalnız bulerdc değilmiş. Dedim ve yoluma davam ett'm. Başmuharriri) Ahmet Emin YALMAN Telefon : M1S8 — TolfiTni VATAN İst T AT A KETİ — CMtalofta, Motte FenaH S. M 19 TEMMUZ 1941 CUMARTESİ fiyatı 5 Kuruj SİYASİ SABAH GAZETESİ Yıl: I — Sayı: 325 Kuşkonmaza konan devekuşu Yazan: AKA GÜNDÜZ Bugün 3 üncü sayfamızda Efendice bitaraflık Yanı başımızdaki büyük mücadele karşısında taraf tutmak, millî siyasetimize en aykırı bir harekettir. Temkinli davranmalı, hırs ve iştah uyandıracak telkinlere gözümüzü açmalı, efendice bitaraflığımızı muhafaza etmeliyiz. Yazan: Ahmet Em.n YALMAN İman • Rus mücadelesin-'de bitaraflık ilân etmemiz kuru bir lâf değildir. Türkiye milb" siyasetinin değişmez esası olan sulh ve istikrar prensiplerinin tabii bir icabıdır. Lozan sulbünden sonra Türkiye için yeni bir varlık başladığı zaman Türk milleti şöyle bir karar verdi: «Milli misak hududu haricinde hiç bir emelimiz yoktur Anayurdumuzun hudutları içindeki topraklan i-aıar etmek, nüfusunu çoğaltmak sağlık, bilgi, yaşayış seviyelerini yükseltmek bizi nesillerce işgal edecek bir vazifedir. Hududumuz haricindeki maceralarla bu vazifemizi hiç bir zaman ihmale uğratmıyacagız.»- Tarihindc parlak fütuhat say faları, ruhunda yakın senelerdeki arazi kayıplarının acıları bulunan bir millet için böyle bir karar vermek ve arazi bakımın, dan dünü ve yarım tasfiye edilmiş saymak kolay bir iş değildi. Milli mrsakı temel yapmak ve 1 bu karan millete kabul ettirmek Atatürk le İsmet tnönününj temin ettikleri en büyük zaferlerden biridir. İstiklâl mücadelesinin zaferlerde ve Lozan sulhu ile bir ayarda sayılacak kadar büyüktür. Dünyanın bugünkü hale düşmesinin sebebi, milletlerin bizim yaptığıma gibi. hrrs ve ûjtibaya galebe edememeleridir. Milli miaak zaferi sayesinde, Türkiye, kendi hesabına kuvvetlendi, yükseldi, dünya hesabına da sulhun her zaman güvenilecek bir âmili oldu. İstiklâlimiz üzerine ne kadar titriyorsak milli misak zaferi ü-zerîne de o kadar titremeliyiz. Bunun yüksek semerelerini elden kaçırdık mı. bütün temel yıkılır, tur. bu çılgınca mücadelenin hanemde bırakabilecek imkânlar çürütülmüş olur. ya-nnın dünyasında bize üstün bir mevki temin edebilecek fırsatlar da hiçe iner. Sarsıntılar geçiren bu dünyada bize en cazip yemler uzatacaklar, iştahlarımızı kabartmıya çalışacaklardır. Aranmamalıyız. Bir saniyelik gafleti bütün bîr varlıkla, butun bir istıkrâUc ödeyebiliriz. Bize yem uzatan-(Devamı: ba. &, 80. 7 de) /// Yukarıdaki resimler Fransız harp gemilerinin Iskenderutia ilticalar. İntihalarıdır. Bu fotoğraflar Fransız filosu kumandanını karaya çıkarken, bir Fransız gemisini limanda, kahraman Mehmetçiği İskenderun limanında vazifesi başında t es bit ediyor. İskenderun muhabirimizin röportan dördüncü sayfamızdadır. Lord Halifaks'ın beyanatı İngilt ere, Pasifikte menfaatlerim daima rnuhafaza edecektir etlerin hâk Heyetine! müsaade edilmeyecek - Yurdumuza - Gelen siyasî mümessiller Sovyetlerin Berlin Büyük Elçisi ile 107 kişilik bir kafile Türkiyeden geçtiler Moskovadaki İsveç Elçiliği Matbuat Ataşesi, Elçilik Erkânı Erzuruma geldiler oradan da Ankaraya hareket ett.ler Japonyada yeni kabine kuruldu Ankara. 18 (A.A.) — Almanya-ın dönmekte Japonyanın esas siyasî hattı hareketi değişmemiş Amerika ihtiyatlı ve ketum davranmaktadır erkanından 107 kişilik bir kafile bu gelmiş ve bir A. A.) Mos Sovyet hükûme-|eabahhl lrenle DUMJ len otobüslerle Sarıkamışa gilmlşler- tayyare mistir. şehrimizden hareket et- Erzurum. 19 (A.A.) — Sovyet Misafirler. Sarıkamıştan İtibaren yollarına trenle devam eyllyeceklcr- Rusyanın Almanyadakl büyük elçiliğidir. Erzurum. kovadaki isveç elçiliği matbu ı Vohan ve yine t elçilik memurlarından biri erk* ve diğeri kadın olmak üzere î kişilik bir İsveç heyeti Rusyadan buraya gelmiştir. İsveçliler bu akşamki trenle Ankaraya hareket edeceklerdir. Halİfaks Sanfrancisco, 18 (A.A-) — «CommonV/ealıh Clubn ün bîr toplantısında söz alan Büyük Brİ. tanya elçisi Lord Halİfaks Büyük Brıtanyanın Pasifiktekj menfaatlerinin gayrimevcut telâkki edilmesine müsaade etmiyeceğini söylemiştir. Lord Halİfaks Hit-ler'in bu swada bir sulh teklifi yapmasına da intizar edilebileceğini beyan etlikten sonra şartları (Devamı 6a. 6. 50. S de) /// Sovyetlere göre Tasarruf bonoları Bu bonolar millî müdafaamızın ihtiyacını karşılayacak Bu bonolar, halkımıza faiz vererek bir menfaatte temin edecektir .voooooö s Muharebeler devam ediyor Alman tebliğlerine rağmen değişiklik yoktur Moskova, 18 (A.A.) — Sovyet is-tihbarat dairesinin tebliği: 17 temmuz gunli kıtalarımız Pskof. Porhof. Polotsk, Smolcnsk, Novog-rad ve Volonsk istikametlerinde ve Besarabya cephesinin bir kısmında muharebelere devam etmişlerdir. Bu muharebeler neticesinde kıtalarımızın cephedeki vaziyetinde mühim bir değişiklik olmamıştır. 17 temmuzda hava kuvvetlerimiz yarısı motorlu olan düşman kuvvetlerine karşı harekâtta bulunmuş vc hava meydanlarındaki dtlşma yar eler İni tahrip etmişlerdir. 16 ve 17 temmuzda 96 Alım yareni tahrip edilmiştir. Ayni günler zarfında biz U3 tayyare kaybettik. Sovyet . İngiliz ittifakının tesiri Moskova. 18 (A.A.) — Sovyetlerin ugrrya bileceği muvaffakıyetsız-liklcr ne kadar mühim olursa olsun, neticede Almanların mağlûp edllece- iskenderun L'manındaki Fransız gemileri hakkında Ankarada müzakereler cereyan ediyor Vkhy, 18 (A,.*..} — İyi malumat alan ınahflller, Kkendcrun limanında lr*trirll bulunan l'İ Franurz yarriımrı rmıLıl hakkında Ankarada ntıtntkrreler cereyan etmekte "Muzu teytî ediliyor. İri malumat alan İran-*/ naah-f ıii'-r.o.. hu vapurların harp rr-mUl teMfcfcl edilip edllrnlyecegt t..r.ı-ııi.ı,, I.I-.I.. Vapurların â-Icîhetl, me«ele«ln hollinflrn »onra taayyün edeteatlr. Almanlara göre B. Roosevelt Japonyadan gelen raporları tetku etti Bahriye Nazırı ve Donanma Başku v.andanı îie görüştü VaşiDgton. 18 (A.A.) — Roosevelt dun akşam Hariciye müsteşarı B. öumner Velles'lc birlikte Tokyodaa gelen diplomatik raporları gözden ge çirmlş ve müteakiben Bahriye müşavirleri. Bahriye Nazırı Albay Knoks donanma başkumandanı Amiral Stark, Atlantik filosu kumandan: Klng ve Bahriye harekât şube*; harp plânları bürosu şef) Turncr'le görüşmüştür. Her ne kadar içtimaa iştirak edenler beyanatta bulunmaktan imtina etmişlerse de Uzak şark vazıyetinin konuşulduğu zannedilmektedir. Amerika günde bir harp ge.v.isi yap yor I Nevyork. 18 IA.A.) — Bahriye Ne zar etin in bildirdiğine göre, 10 temmuzda nihayet bulan 40 günlük bir müddet zarfında Amenkâdakl inşaat tezgahlarında her gün bu- harp gemisi inşasına başlanmıştır. Aynı mud det içinde denize indirilen 22 harp gemisi arasında South Dakota zırhlı-I sı, İki torpıto muhribi bir denizaltı. 7 sert torpıto ve daha küçük muh-, I telif gemiler vardır. Dev tayyareler ve Berlin Nevyork, 18 (A.A.) — AtİanU ConstltuUon gazetesi diyor kı:* Amerikan agrr bombardıman tayyarelerinin sesi yakında Bertin üzerinde tşltilecektır. Bu dev tayyarelerin Berime karşı kullanılmak için İn-ftltereye sevkedılmek üsere hazırlan -dıklan büyük bir memnuniyetle og renllmıştır. Berkidiler* bir gece A-mer ikalılardan bir mesaj götürecek olan bu !«yy*reler devamlı bu surette buraya gelmektedir. Uçan kaleler A.A.) İ İnsi habt Londrar.:.-. rc gelen A-ikında dür, ¦ler vermiş- Harekât devam ediyor 300 tankla muharebede Ruslar mağlûp edildi Berlin. 18 (A.A.) — Alman orduları başkumandanlığının fev kalâde tebliği: Çok kuvvetle tahkim edilmiş bulunan Stalin hattında Mohİlct İle Vitebsk arasında açılan gedik Smolenak'in ötesine kadar genişletilmiştir. (Devamı 3a. 5, 80. 6 da) ••• Prens Konoye Amer ikadan ;kl motorlu Lockeed. dört motorlu Consolıde Liberator tipinde Hudson. uçan kale ve Catania Tokyo. 18 (A.A.) — Veni Japon deniz tayyareleri hava yoluyla ve za-hükûmetl Prens Konoye tarafından yiat vermeksizin her gün İngiltereye (Devamı: 9a S. S*. 4 te) /+/ gelmektedirler. HARP VAZİYE Tİ \azan: llttan İJOBAJİ Dünkü yazımızda Vitebsk ve şarkındaki bölgede Sovyetler »cin vaziyetin buhranlı olduğunu, bununla beraber Sovyetlerin vaziyeti düzeltmek için yapacakları mukabil taarruzların neticelerini beklemek lâzım geldiğini yazmıştık. Bundan başka Peypus gölü civarında Almanların . geri atd-malarına rağmen - tekrar taarruz edeceklerini de bir ihtimal olarak kaydetmiştik. Bugünkü tebliğlerden anlayo-ruz ki Almanlar aynî bölgelerde yani Peypus gölü civarından Le-(Devamı Sa. 3. Su. 1 de) tay tay- ır .:..ı,n.: Satışa çikrardan Tasarruf bonola nndan beş yüz li Halkımızın hem yüksek bir faiz a- bankalarla şube ve larak kendi menfaatlerini koruma- [I Piyango Ida lan. hem de MtUt tan ihtiyaçlarını h lete para ikraz • ihdas olunan Tasarruf bonı satışa çıkarıtdıgmı dün yazm Bugün de bu huousta okuyı m izi lenvtr edecek malOmat yı faydalı bulduk. Kaimenin kefaleti altında utfvnc roahsue oi*n bonolar. Sürpagopta bir milyon liralık define Bir ermeni kadını, definenin burada olduğunu iddia ediyor Moskovada hayat normal herhangi biri Moskovada günlük hayat bir hal-Plyango resmt satış: ta evveline nazaran şimdi daha nor-(andıklarından tah- j mal bir seyir takip etmektedir. Sinelerine-! sil etmek kabildir. Vademde para malar, tiyatrolar hıncahınç dolı Igerl alınmak istenmezse vadesi gelen ıdugu gibi nehir kenarındaki meşhur »e ha- bonoyu hemen yeni bir bono İle dc- kullUr ve İstirahat parklarının gazi' butap| (Devamı 6 ınctda) I (Devamı sa. S, SİL 1 de) ^ Hafriyattan bir görünüş. beşinci sayfamızda) «I \ T A N 19 - 7 . 941 Eyüplü Halidin Maceraları Anlatan: Eyüplü Halid — 15 — Y«7an: Mim Sıfır Beyoğlu ve ben Beyoğlu, o zamanlar ben ve ben ayardaki vurguncular için müsaitti belki de bit daha o kötü yola don miyecektim. İşte bu itibarladır ki, bu tesadüf benim için çok şeametti olmuş, yine o tesadüfün müsail neticesi bendeki mahkûmiyet kor-kuşunu iyi duygularımla birlikte boğmuş ve beni artık salâh bulmaz bir hale koymuştu. Hakikat. Kar. dikleri hep bin Müstantik bü rımı haklı bulm nün serbest olı karar vermiş ve ietle salıvermişi Şlu, lYlunaKemr ak yapılmasın neni o «ün kefı Az bir zama sonra da, yine ayın müdafaalarla suçsuzluğumu tasdik ettirmiş, mah kemeden bîr suçlu gibi değil, alelade bir borçlu sıfatıle çıkmış ve hiç unutmam Efterpe ile babasına üstelik bir de çıkışmış tim. Bu kolaycacık kurtuluş, emin olunuz ki. bendeki anaforculuk duygusunu, o dakikadan itibaren kudurtmuştu. Artık almış yürümüştüm. Bir kaç ay içinde Elena Stella ve Karlo gibi rucc zamane düzenbazlarını birer birer kündedea atmış, aarı sarı altınlarının yatmıştsm-Beyoğlu muhitini bulaşık bir para kolerası gibi sarmış, rastladığım kazanç hırslılarına tırpan atmıştım. Beyoğlu o zamanlar ben ve ben ayardaki vurgurrcular için faalryete ook müsait bir saha idi. \ Evveli emniyet teşkilâtı undıkı-ne nazaran yok denilecek bir de-' ¦ ecede idi. İnzibat işleri, zaptiye1 denilen ekserisi yaslı ve cahil bir lakrm adamlarla polis neferi adını taşıyan âerz ve beceriksiz kimselerin elinde idi. Polistik, şimdiki gibi bir meslek değildi. PoUs teşkilâtı gülünç bir hakde idi. Bir karakolda pol» neleıınden daha çok komiserler bulunur, zaman r cabı bunların her biri o günün nüfuzlu şahsiyetlerinden birinin adamı olurdu. Hiç birinde ne vazife hissi ve hürmeti ve ne de meslek «örgü ve bilgisi yoktu. Bunların pek çoğu. polisliği Beyoğlu caddesinde Ötekine berikine kafa tutup caka satmaktan öteden beriden anafor toplamaktan ibaret sanan ve bu bakımlardan işlerine dört elle sarılan iltimaslı türedilerdendi. 'Daha açık söyliyeyim, ekserisi bizlerden da. ha cüretli, daha becerikli sayılacak, vurguncuhıku cn ustalarımıza bile ta; çıkartacak «isçilerdendi.» Bu komiserlerden her birinin eli altında üç beş yankesici, birkaç dolandırıcı bulunurdu. Bunlar. rastlad.ğını çarpar, vurur. komiser de vurgurıa açıktan ortak olurdu. Bunun içindir ki o devirde, malûm tabiri de el isçiliğinin hr( çeşidi »İmiş yürümüş, işçilerin 'Özlerini bayağı hırs bürümüştü. Bir yankesici ya da bir dolan-dıııcı her sabah (Öyle bir voli çevirip de ele geçirdiği vurgunu kendisini himaye eden komiserle paylaştı mı. artık istediği yerde dolaşmak, bulduğunu tufalemak, rastgeldığını araklamak serbestli, ğıni kazanırdı. İsçiler ve isçileri himaye eden komiserler de bu müşterek dalavereye alışmışlardı. Bu sebeple her isçinin kendine bir destek (o zamanlar işçi lisanında hamiye destek denirdi), her desteğin de kendine müteaddit köstebek yâni işçi bulması â-det hükmünü almıştı. Ben. ilk aylarda bu âdete uymağa, kendime bir destek arama, ğa hiç lüzum görmemiş, kimseye boyun eğmcmİştim. Fakat. Beyoğlu piyasasında bir yıldız g'b' par lam ağ a. vurgunlarım şunun bu nun çözlerini kamaştırmağa başlayınca işin rengi değişmişti. Bana da desteklik tek.itinde bulunanlar çoğalmıştı. Her gün sağdan soldan haberler salınmağa hattâ başı Örtülü tehditler bile savrulmağa başlanmıştı. Fakat, bu iş bana solak gebr yordu. O zamanki kafamla anaforlamaktan ne kadar horlanıyorsam anafor vermekten de o derece kaçınıyor, daha doğrusu köstebekliği kendime yekışlıramı yordum. O sırada bana destek olmak ieiiyenlerin başında. Tüfekçi Tahir Paşanın adamlarından Muhsin Bey adında bir aivil komiser bulunuyordu. Gönderdiği haberlere, diğerleri gıbî boyun eğmeyıp ysn çizdiğim için bu a-dam bana fena helde kızmıştı. köstebekler kaaar serDcst çalışamamaktan sıkılıyor, bilhassa ele geçmekten korkuyordum. İşlerim adam akıllı aynatızlaş-mijtı artık... ıMuhsin bir gölge gibi beni takip ediyor, bana çalışmak fırsatını bile vermiyordu. Bu vaziyet karsısında, bir müddet i-çin Beyoğlımdan ayrılmak, biraz da İstanbul tarafında yaşamak, fırsat bulduğum takdirde de gizlice çalışmak kararını verdim. Bir gece Beyoğtunu terkettim ve Lâlelide Yeşil tulumbada kiraladığım bir konak yavrusuna yerleştim. (Arkası var) SORUNUZ ¦SÖYLİYELİM Zekâi Dede 1 — Ankarada Işıklar caddesinde numara 72 Bayan A. -« soruyor: İstanbullu olduğunu bildiğimiz ınırşhur mutikl üstatlarımız-dan Zetuu Dedenin (Hınıs) b olduğu hakkında bir rivayet var bu doğru mudur. Bu zat Ue ı - ı' hakkında yazılmış bir eser var ııtıdir'; Cevap ,th E- ylipt' ve zam rından raBDİerdan Veban öget Koruyor: Büyük Şair Tevflk Fikret 11« nslr Mehmet Akilin matbu eserlerini tedarik ermek İtlerim, ve herkini hııknak kabU midir I Hangi kütüphaneye müracaat cdeyrnı: Cevap — Ankara caddealnde 7* numaralı Seıtoglu kütüphanesine müracaat ediniz. Mehmet Aklûn eserlerinin lamamını. Terfik Flk-rc t inicilerden dc bir kısmını bulursunuz. 3 — 'i.ıı.ı .-i ı Hor»/, köyünde \ı« .ti Alaylı soruyor; Mayonez naoıl yapılır ve kesilmemesi için çare nedir î.. Cevap — İki yumurta şansını tabu kaşık tersıle yahut çırprnaUı us daima bir tarafa olarak eze eae carpmalı. Bir bardak zeytin yağı-nı ağzı danılalıklı bir şişeye koymalı vc yumurtayı çarparken yağı bu şişe 11« yavaş yavaş Üzerine du surene yumurtaya kunştırdık-tan ronra bir limonun suyunu yine damla damla karıştrrmalı ve yine carpmalı. Kalan zeytin yağını da tariri veçhile katmalı. Bir çeyrek »uat zarfında yng İle limon suyu ve yumurta birbirlerine karışır, koyulaşır ve mayonez hasıl olur. Mayonezin keturnernsal I-ç;n çare yalnız bir tarafa çarpmak yag M limonu damla damla katmaktır, Yolları Bu sene inşaat için bir buçuk milyon lira sarfedi.di Geçen mail yıldan bu aya kadar yapılan yollar geçen senelere rüsbeten çok fazladır. Bu sene yapılan yollara 1,5 milyon lira aarfediLrruşlir. Bunun 700 bin Lirası Idarei hususiye. ÖOO bin lirası da Belediye tarafından verilmiştir. Bu yollarm mühim kısmı son üç ay zarfında yapılmıştır. Bunların ekserisi sur haricidir, Hür" rîyetİebediyc ile Kâğıthane arasındaki yol katran yapılmıştır. Lise bitirme imtihanları Devlet orta okul imtihanlarına girmek hakkını kazanıp ertesi yıl girmek istiyenlerin hakları Dahilîye VekiİÎ vilâyette Şehrimizde bulunan Dahiliye Vekili Faik öztrak dün sabah Vilâyete gelerek Vali doktor Lûlfi Kırdarla bir müddet görüşerek şehir işleri hakkında -zahat aldıktan sonra bazı direktifler vermiştir. İstanbul mıntakası Ticaret Müdürlüğüne Necmettin Mete tayin edildi Bir kaç zamandır münhal bulunan İstanbul Mıntaka Ticaret Müdürlüğüne kıymetli İktisatçılarımızdan Bay Necmettin Mcto'nun tayin edileceğini haber vermiştik. B. Necmettin Metonun tayin emri vekaletten çıkarak dtln İstanbul vilayetine tebliğ edilmiştir. Uzun zamanlar, Avrupada ticaret mümessilliklerimizi muvaffakiyetle İcra eden ve burada Ticaret Vekâleti müşaviri olarak bulunan B. Necmettin Meto'yu tebrik eder, yer.i vazifesinde muvaffakiyetler dileriz. Edirnekapı - Eyüp yolu tenvir ediliyor Belediye bundan bir müddet evvel yaptırmakta olduğu Edirnekapı - Eyüp yolunun tenvirine başlamıştır. Dün de bu arada E-dirpekapıdan Otakçılara kadar on bir elektrik lâmbası dikilmiştir. Tünel seferleri tatil mı edilecek Tünel kayışı ağustosa kadar dayanamıyacağından yeni tedbirler alınmaktadır. Tünel idaresinin Amerikaya ısmarladığı kayış, dünya vaziyeli dolayısile gecikmişti Bu kayışın bir an evvel gelmesi için alâkadarlara müracaat edilmiştir. Aksi takdirde tünel seferleri yapılamıyacaktır. Dün Maarif müdürlüğünde Maar başkanlığı altında Lise ve orta okul son sınıfla-; rında kanaat notu ile ikmale kaldığı için devlet orta okul ve lise bitirme imtihanlarına eylülde baş isyan talebelerin lise bitirme ve devlet orla okul imtihanlarına girmeğe hak kazanıp da o yıl Rİ" remeyıp ertesi yıl girmek isteyenlerin imtihan haklarının ne suretle hesap edileceği bazı okullardan sorulmaktadır. Maarif Vekilliği bu meseleye if Vekili Hasan Ali Yücelin yapılan toplantı dair yeni bir tamım neşrederek variyetten bütün okulları haberdar ermiştir. Bu tamime göre imtihan talimatnamesinin ikinci bendinde imtihan başlangıcının ders yılı so. nu olarak gösterilmiş bulunduğuna göre eylülde imtihanlara başlayanlar dört imtihan hakkından bırüu, ertesi yıl haziran devresine bırakabilecektir. Deri satışları Tüccarlar derilerin hayvan borsa sından geçirilmesini istiyorlar Üsküdar ve Boğazda tamir edilecek yollar Üsküdarda Ayazma. Velioğlu ve Selimiyede Çejmeikebir. Cami, Dayakadın. Şnirnesimi, Beylerbeyinde Çınar sokaklarının ye. niden esaslı surette tamiri kararlaştırılmıştır. Bu yolların tamiri için 15.000 lira harcanacaktır. Bundan başka Kavak iskele yolunun şose. Üsküdar Şemsipa-j.ı camii önünde de bir rıhtım inşasına karar verilmiştir. Buz tevzi yerleri dünden İtibaren tevziata başladı Buz serbayiirun açmak mecburiyetinde bulunduğu buz tevzi yerleri dünden itibaren açılmış tır. Halk buralardan her zaman kolayca ve tesbiı edilen fiyat üzerinden buz temin edebilecektir. Derilerin Borsa kanalile satışa Çıkarılacağını bundan bir kaç gün evvel bıldümiştik. Fiyat Murakabe komisyonu bu hususta bir karar verdikten sonra h) şimdi başka bir cihetten sarpa sarmış bulunmaktadır. Tüccarların bir kısmı derilerin doğrudan doğruya Ticaret Borsa, sından geçmesini isterlerken diğerleri bunun hayvanla alâkası olduğuna ve bu deriler Mezbahada çıkarılacağından Hayvan Bor. sasından geçmesini istemektedirler. İki taraf arasındaki münakaşalar gittikçe hararetlenmekte ve Hayvan Borsasından geçirilmesini isteyen tüccarların ileri »urduk-len fikirler daha makul görünmekledir. Bundan başka bu mesele İncelenirken Hayvan Borsasından geçmesine taraftar olanlar ayrıca tiftik ve yapağının d& Ticaret Bocasından alınarak Hayvan Borsasına devredilmesini istemek tedirler. İki tarafın fikirleri alâkadarlar ca tetkik edildikten sonra bugünlerde derilerin Hayvan Borsasında mı yoksa Ticaret Borsasında mı muamele görmesi lâzım geleceği ilân edilecektir. Diğer taraftan öğrendiğimize gorc bugün 85 kuruş olarak tes-bît edilen bir deri fiyatı hiç bir zaman bu fiyata elde edilememekte ve norma) fiyatın daima 120 ' 125 kj.u- arasında oynadığı görülmektedir. Alâkadarlar bu vaziyeti de na. Zan dikkate alaıak deri meselesi- Piyasada İhtikâr Muhtekirler her şeye rağmen fahiş fiyatla ı al satmaktan çckİ .miyorlar MUll korunma kanununun sıkı müeyyidelerine rağmen son gunlerdo batı muhtekirler yıns fahiş fiyatla mal •atmaktan çakınmsmokUdirltr. Fiyat murakabe bürosu bu hususu dlkKaUe nazarı itibara alarak piyasada herhangi bir sursUs İhtikara nı-ydaıt verebilecek şekilde satış yap rr.sk (tüyenleri derhal tesbtt dinle ve ceza kanununun «n agir ceza tarile mahkûm edilmeleri İçin adliyeye vermektedir. Son bir kaç gun ıhında yakalananların rayısı bur haylidir. Ktmisyon dtln fevkalade bir içtima aktedtrtk ihtikâr auçfart, tssblt edilen muhtekirlerin adliyeye verilmesine karar vermiştir. DUn adliyeye verilmek rl kararlaştırılan muhtekirlerin isimlerini aşağıya sıralıyoruz: Galalada Selek* foto mağazası sahibi rontken filmini fahiş flyaUa satmaktan, KapsJıçarşıda gOUUkçü A-gop tra* makinesini yüzde ytlz kârla satmaktan, yine KapaJıçarşıda Nesım 63 kuruşa satacağı malları 80 kuruşa satmaktan. (Jalatada kırtasiyeci Prezcllslaoski kurşun kalemi uçunu çok pahalıya tattığından. Zindank.ı-pıda Todorı kundura çivisi ve okçe-ttndt ihtikar yaptığından. Kapsiıcsr-şıda Yeşuıavt. Çarsıkspıda Arsak. M ore seda Avadıs ihtikâr yaptıklarından dun aksanı evraklarlle birlikte müddeiumumiliğe tealim edilmişlerdir. Bunlar müll koruruna kanunu-nun en şiddetli mlleyy ideler ile cezalandırılacak! ardii. Liman idaresi yeniden mavna ve römorkör yaptırıyor Derlet limanları İşletmesi umum mudurluflu lımanlsrımıada kullanıl-i'. - Üzere yemden mavnalar ve römorkörler yaptırmağa, karar vermiştir. Kasımpaşa fabrika ve havuzlarında da saçtan mavnalar yapılacaktır. Bunlar derhal Isksndtrun ve Mersin İmanlarına gönderilerek faaliyet ta-»¦sına konulacaktır. Keçi kılına fiyat tesbiti doğru değil artmaktadır. Kuzu derisinin kilo- böyle bir rivayetin tamamen anıtız su 135 kuruştan muamele gör- olduğunu öğrendik. Keçi kılı tama- möştür. Oğlak derisi çifti 225 ku- men serbest olarak piyasada satıl- ruşa kadar satılmaktadır. maktadır. -± ADLİYE ve POLİS HABERLERİ — Uç gencin ölümüne sebep olan şoför üç gencin ölümüne sebep olan Halidin davasına dün ağır cezada bakıldı Akşam sanat okulları talebesinin sanatoryumlarda tedavisi Akşam sanat okullarına devam e-den talebenin prevantoryum ve tana-loryomlards tedavileri hakkında Maarif Vekaleti müdürler encümenince, bir karar alınmıştır. Bu karara göre akşam sanat okullarına devam eden yasları azami tahsil çağı olan 20 yaş. tan fasla olmtyan bekar ve yardıma muhtaç tslebeden prevantoryom ve sanstoryomlarda tsdavllerine heyeti sıhhiye raporu ile lunım gösterilenler de diğer talebelerin tâbi olduğu tartlar dahilinde bu müesseselerde tedavi olunabileceklerdir. Harbiyede ihsan. Nezihi. Halil isminde üç gencin ölümıle neticelenen otomobil kazasının muhakemesine dun ağırcezada devam edilmiştir. Suçlu şoför Halil muhakemede evvelki ifadesini değiştirmış-lü. Neticede muhakeme gelmı-yen şahitlerin celbi için başka güne kalmıştır. Bir tavuk yüzünden arkadaşını vuran adamın mahkemesi Geçenlerde bir tavuk yüzünden Eyüpte komşusu Kutsiyi öldüren Velinin muhakemesine dün ağııcezada devam edilmiştir. Suçlu Velî müdafaasının yapılması »cin avukat tutmak talebinde bulunmuştur. Bu talep üzerine muhakeme başka bir güne kalmıştır. Patiskaları saklıyan adam mahkemede Fiyat Murakabe bürosu me- Şoför Halİt dün ağır ceza mahkemesinde murları dün Sümbüllü hand numarada Muharrem isminde birini 25 top patiska saklarken yakalamıştır. Mahkemeye verilen Muharrem GUNE Tek fırka İC3J îr arkadaşım dinlemiş k—'anlatıyordu, Londradan neşriyatta bulunan hür Fransız radyosu, dünyadaki bütün Fran tıslara bar bar baguıyormus: — Fran tayı bu hala sokan, mağlûbiyetine sebep olan siyasi fırkaların çokluğu ve bunların aralarındaki zıddiyettir. Ey Fransızlar, bundan sonra fu fırka yok, bu fırka yok, filân fırka yok, falan fırka yok, A fırkası yok, B fırkan yok, sol fırkan yok, sağ firkati yok, orta fırkası yok... Yok, yok, yok oğlu yok... Bundan sonra bir tek fır ka var: Kurtuluş fırkası. Dünyadaki bütün Fransızlar, eski akideleri ne olursa olsun, eski liderleri kim olursa olsun, bugün kindi" .. 11 bir tak fırkanın, kurtuluş fırkasının azası bilmelidirler ve öyle hareket etmelidirler. Frantada fırkaların sayısı, hakikaten, fırkacıların sayın kadar çoktu. Bunların aratanı daki zıddiyetin, birbirinin ayağı altına karpuz kabuğu koy malarının, birinin ak dediğine diğerlerinin kara, mavi, yeşil, sarı, kırmıSL.. diye bütün renklerle cevap vermelerinin Fran-sanın mağlûbiyetinde nasıl ve ne dereceye kadar rol oynadıklarını tarihe bırakalım. Benim u-tünde durmak istediğim nokta şudur: Türk inkılâbı bütün dünyada akisler uyandırmış ve bu inkılâbın a* na prensiplerinden isteyenler istedikleri noktalan beğenip almışlardır. Tek fırka da, Türk inkılâplarının ana prensiplerinden biridir. Fransa gibi sayısız fırkaları olan bir memleketin bir kaç fırkaya değil de birdenbire tek fırkaya İnmek ihtiyacını duyması, inkılap prensiplerimizi kurarken na «kıllı harekat ettiğimizi ha t ula tan bir hâdisedir. Tek fukanın ne cumhuriyete, ne hürriyete, ne teşrii bayata engel olmadığının en canlı misali Türkîyedir. KÖR KADI İzmir fuarı için vapur ve trenlerde ilâve seferleri İj.i.-ı Enternasyonal fuarında tz-mıre seyahat edecekler için Devlet Denizyolları ve Demiryolları şimdiden hazırlıklara başlamış bulunmaktadırlar. İstanbulla İzmir arasmda fuann devamı mtlddetince fazla vapur «ferleri yapılacak ve reçen senelerde olduğu glM halkın izdihamına mahal bırak ılmıyacaktır. Denli yolları Bandırma seferlerine dt İlâve postalar koymayı düşünmektedir. Bu İlâve postalar önümüzdeki ayın ûk haftasında mevkii tatbike konulacağından başka bilet Ücretlerinde de yüzde elli tenzilât yapılacaktır. Denizyolları İdaresi de Bandırma 1-1« izmir hattında İşliyen postalan vapurlara uyduracak ve ayrıca katarlara fazla vagon tahsis edectktlr. Bir çocuk boğuldu Psndlkte Çatra mevkiinde 18 numaralı evde ikamet eden 010 Halil kızı İki bucuk yaşında Kezben bahçede oynarken Üzeri açık olan ve lçn de «3 tanttm suyu bulunan bir çukura dllşerek boğulmuştur. Hâdiseye Kartal hâkimi Naci Özün el koymuş ve hükümet doktoru Ali Rıza Cüleklrnin muayenesi neticesinde csıedln gömülmesine izm verilmiştir. Soruyorlar tuçunu inkâr etmiş, bu dükkânın Mehmet ismindeki kardeşine sili olduğunu söylemiştir. Muhakeme ¦ahit celbi için başka bir güne i kalmıştır. Kanlıca koyu, Boğazın en güzel ve şairane yerlerinden biri olmakla beraber elektrikten mahrumdur. Geçen tene 2905 talep numarasıle buraya ışık ulenilmiş, hattâ iptidai tesisat için yapılacak masrafların peşinen verilmesi taahhüt edilmiş olmasına rağmen malzeme noksanı ilen sürülerek bu düek İdarece kabul edilmemişti. Halbuki, bundan bü- ay evvel Anadoluhİ-an ile Kanlıca koyu arasında bulunan ve Nuri Paşa yalısı diye maruf olan yalıya, bütün masrafları idare tarafından ödenmek, müteaddit direkler bulunup dikilmek suretile cereyan getirildiğine şahit olduk ve kendi kendimize sorduk: — Bu yalıya beztolunan bu lûtfun. Kanlıca koyuna reva görülen bu mahrumlugun sebebi nedir acaba? 21 Başmuharriri: Ahmet Emin YALMAN Telefon: 14116 — Tebrmf VATAN la*. VA TANK VI — CWtntaffta, Moite Froturt 8. SS 20 TEMMUZ 1941 PAZAR Ryatı 5 Kuruş SİYASİ SABAH GAZETES Yıl: I — Sayı: 326 Avrupa yamyam mı olacak ? Yazan: Fulton Oursler Bugün 3 üncü sayfamızda insanlık imtihanı Avrupa açtır. Korkunç bir kışa doğru gidiyoruz Yazan: Ahmet Emin YALMAN Bir vakitler insanlık hissi, âdeta günah sayıürmış-Kendi cinsinden olmıyan biri hakkında insan sıfatile merhamet duyan adam, kendini suçlu bilir, bu çirkin hissinin affını Allahmdan dilermiş. Aradan asırlar geçti. Tren, vapur, tayyare, telgraf, telsiz «nsanları biribirlerine yaklaştırdı. Milletler ayrı ayrı şunu keşfettiler ki, aralarındaki benzerlikler ve menfaat birlikleri, başkalıklardan ve menfaat ihtilâflarından çok fabladır. Bilgi, sanat, meslek, sağlık, iktisat gibi bir çok sahalarda milletler a-rasmda hayırlı iş birlikleri baş gösterdi. Parlak bir insanlık cilâsı her tarafta gözleri kamaştırdı- Meğer bu cila, ne kadar sathî, ne kadar aldatıcı imiş! İlk fırsatta en medeni sayılan insanların gözü döndü. En iptidai vaB-şet devirlerini iğrendirecek hareketler, tasavvur haricinde bir Ölçüde devam ediyor, iptidai insan dövüşürdü, fakat kendisi gibi silâhlı, güçlü, kuvvetli bir erkekle dövüşürdü. Müdafaasız bir kadına, çocuğa, ihtiyara, hastaya el kaldırmağı ayıp sayardı. Bugünkü harp, tamamile aksine olarak müdafaasız sivil halka, kadına, çocuğa karşı cereyan ediyor. Her iki muharip tarafın kurduğu ablokada gaye. diğer tarafın müdafaasız halkını aç bırakmak suretüe askerî cepheyi iç taraftan çöktürmektir. Bugün üçüncü sayfamızda, bir Amerikalı muharririn bir yazısını okuyacaksınız. Bu muharrir, bu kış Avrupada yamyamlık başgöstereceğinden korkuyor ve Amerikada aç milletlere yardım fikrinin lehinde, ve aleyhinde ne gibi fikirler hüküm sürdüğünü anlatıyor. Mahzurları mümkün olduğu kadar defetmek ve imkânın mü saadesi derecesinde fayda teminine çalışmak İçin iyi niyetlerle Amerikanın da. başka milletlerin de harekete geçmelerine ihtiyaç vardır. Yardım için dost ve düşman diye bir fark gözetilse bile yardıma muhtaç olanlar arasında zaten en evvel benimsemişler. mütecavizlere karşı güçleri yettiği kadar do-vüşmüşlcrdir. Bugün de memleketlerinin askerî işgal altında olmasına rağmen demokrasi davasına bağlılıklarını her suretle gösteriyorlar. Bu milletleri ölüme ve felâ-(Dcvamı Sa. 5, Sn. 1 de) */*/ Bundan İki gün evvel tayyare ile şehrimize gelen Almanyanın Moskova büyük elçisi Von Cbulemberg dün Istanbuldan tayyare ile memleketine müteveccihen hareket etmiştir. Resim tayyare istasyonunda büyük elçi ile Ankara büyük elçisi Von Papen'i yanyana gösteriyor. Yurdumuza gelenler Moskovanın İtalya, Danimarka Elçileri ile ma iyefleri erkânı yurdumuza geldiler Kar,, 19 (A.A.) — İtalyanın Moskova büyük elçisi ile büyük elçilik erkânı ve memurininden 28 kişi ve Danimarka elçisi ile maiyetinden mürekkep bir kalile dün saat 8.30 dan hudutların Vekâleti memı settin Mardin müdürü Ziya S Ru Kı büyük ve orta elçilikleri erkânı saat 1 1,35 de Karsa varmışlar vs burada da Vali ve Mevki Komu' tan vekilleri kendilerine hos gel-diniz demişler ve misafirlere ist». Rus tayyarecisi B ayam V. Grisodoubova B. Rooseveltin şahsî mümessili HanryHopkins diyor ki: Amerika harp malzemesi istihsalâtını arttırmıştır Londra, 19 (A.A.) — Rooseveltin İngıltcrcdeki nahsl mümessili Henry Hopkins, bugün Londrada beyanatla Devamı Sa. a, 8Ü. 3 de) X/X Yeni bir dispanser Yeni fesis edilen bir dispanserin Beykozda açılış töreni yapıldı General Tevfik Sağlam dispanserin ehemmiyeti hakkında bir nutuk söyledi Sovyetlere göre Almanlar Leningrad, Moskovaya doğru ilerlemeye çalışıyorlar Şiddetli muharebeler devam ediyor Sulina petrol depoları bombalandı Kızı/ordunun zehirli gaz kullandığı yalan Moskova, 19 (AA) — Sovyet resmi tebliği: Almanlar, Leningrad ve Moskovaya doğru ilerlemeğe çalışmaktadırlar. Alman ordusu, gördüğü müthi, zararlara rağmen, tevcih etmiş olduğu taarruzlara devam etmektedir. Düne kadar sıklet merkezi Smolensk'de olan bu muharebe ler timdi, I 76 kilometre daha (Davamı: 8a. s. Sû. 7 de) — Sovyet Kadınları İşgal altında bulunan memleketler kadınlarını Müşterek savaşa davet ediyor Sovyet kadınları diyor M: Her birimizin kalbi tükenmez bir cesaret kaynağı olmalıdır Moskova. 19 (AA.) — Tas: Prav-- gazetesi Sovyet ve dünya kadınlığına hitap eden 367 Sovyet kadınının İmzalım taaıyan bir mesaj neşret mistir. 3u mesajda ezcümle deniliyor kl: Bitler Almanyalı çocukları mu-nmel. anaları mcıut vc kadınları (Devanu. Ha. 5, Stv s u» za Tasarruf Bonosu aldınız mı? ıi"'....... »İse, hem tasarruflarınıza kar-fi İyi fah-. almak, hem de mı.iı bir vazife görmek İmkanını veriyor. Elinizdeki ınr.. ı ne zaman Ihllyacınır olacakım d||-Min.nl, bononun vadealnl ona gbre seçmek ellubdeıllr. Bu ur- n ı.m elbette ntlfade e-dccekı.lnlz, fakat bunu İhmal et-meytnlr. çabuk yapınız. Garp memleketlerindi» bu gibi hesapların atili.iai.Ue kapanmanı bir otur. Hu!.....ı. im verdiği böyle I I'- ı II . f . I,ı ıı ı-.l İl.i,!, .1- ı ,1,1,1,1,.. ların c.Mrdlgl surat, umumi hayata bağlılığın, milli lıa** ,-ı yetin bir OlçUsU diye göt-terlllr. BU de ¦llralll davran m tık cüretlin hu iıi'vnuıi İmtihanını kazanmalıyı*. Kendini* harekete gelinil, her doatunu/.u İkaz e-dlnlz. reket etmişlerdir. * Erzu um. 19 (A.A.) — Sov- yet Ru yanın Berlin büyük elçili- ği erki n ve memurini ile ailele* rinden mürekkep 130 kişilik bir kafile. bu sabahki irenle buraya gelmişi er ve bir müddet istirahat. ten son ra tahsis edilen otomobil- lcrle S rıkamıja hareket eylemiş' lerdir. Misafirler. Sarıkarmstan itibarer yollarına tjpnle devam edecek erdir. ? Erzu rum. 19 (AA.) — Po- lonyan n Tahran büyük elçia1 Kaısgo Sudleckİ. vazifesi basına gitmek üzere bu sabahki trenle buraya gelmiş ve bir müddet iati- rahatle n sonra otomobille yoluna devam etmiştir. Akdenize geldikleri bïkfirilen İn gilız cep muhriplerinden bi Almanlara göre Besarabyadan ilerleyen Alman ve Rumen kuvvetleri Dniester nehri geçidindeki noktaları zorladı Almanlar şarka doğru ilerliyorlar Smolensk'ın zaptında Alman zayiatı yok Berlin, 19 IA.A.) — Alman orduları Başkumandanlığının tebliği: Besarabyadan ilerlıyen Alman . Ru İngiliz cep muhripleri Akdenize vardılar Hücumbotları deniz altı bombaları ile mücehhez Londra, 19 (A.A.) — Reuler| ajansının Cebelitarıktaki hususi ( v.uh.ıb:, bildiriyor: (Devanu: Sa. a, SO. * te) /+/ | Japonya Haricî siyaset değişmeyecek Prens Konoye Hükümetle ordu arasında sıkı bir birlik tesisine karar verdi Jsponyanın baraket zamanının geldiği yazılıyor Tokio. 19 (A.A.) — Remi Domei ajansı, salahiyetli mahfillere atfen Japonyanın harici siyasetinde hiç bir değişiklik olmıya-cağını bildirmektedir, Japon aleyhtarı bazı devletler, kabine değişikliğini islisnıaı ederek haricî siyasette bir deği (Devanı, Sa- 5. SO. 6 da) »¦" Cezalı sporcular Beşiktaş birinci futbol takımının her türlü müsabakadan men'ine Klübün dâhil bulunduğu Fuar turnuva sından ihracına karar verildi HARP VAZİYET 1500 esir büyük bir yarma tasavvur ettiremez B.-yl, Verer Beykozd ser dün Saat eden hu zda yeniden Mücadele cc ırs's etliği yer leıasımie açılı te Köprüden » bı, vaou.la te*is edilen dispanserin açılış töreninde niyetinin i tanbul Vali ve Belediye Reis ı dispan- doktor Lûtfi Ktrdar olmak üze Uf tır, re, şehrimizin lanınmıs simaları. hareket gazeteciler Beykoza Rİderek a-basta ls-1 (Devamı Sa- 2, Sü. 4 de) Bugünkü resmî tebliğlerden anladığımıza göre Sovyet . Alman cephesinde muharebeler o-lanca aiddetilc devam etmektedir. Finlandiya cephesinde bir değişiklik yoktur. Kareli berzahında ve Ladoga gölü şarkında Alman - Fİn kıtalarının 80 kilometre kadar ilerlediklerine dair olan haberler leeyyüt etmemiştir. Dünkü yazımızda Narva şehrinin Almanlar tarafından İşgaline inan YAZAN: İhsan BORAN anlayoruz ki Estonya arazisi hâlâ Sovyetlerin elindedir ve Narva! şehri düşmemiştir. Burası Finlan-, diya körfezine dayanan Stalin hattının »imal ucudur. 140 kilometre şarkında Lcningradın hu-dığımızı yazmıştık; bugün lunması burasının ehemmiyetini arttırmaktadır. Şimdiki halde Sovyet cephesi üzerinde yine başlıca fu üç istikamette Alman taarruzları devam etmektedir: 1 — İM.,,, . Porhof bölgesinden Leningrad istikametinde; burada bir Alman cebi hasıl oi muş; fakat Sovyet mukabil taar-ruzlarile büyümesine ve derinleşmesine meydan verilmemiştir. Bununla beraber Almanların a-(Devamı; 3. SU. 6 da) 1941 mevsimi T cılıgl müsabakası lan h&uiıeye alt ı «ye futbol birin- hakem masında vuku bu- i rakına ak, ceza talimat- raporuna ve il) müsteniden ve (Devamı: Sa, o. tahkikat ev-talimatname-*.«»¦ — A N Eyüplü Halîdin Maceraları 16 — Ya?a*ı: Mim Srfır Anlatan: Eyüplü Halid Büyük Efendi Bu vâızı dinlerken nemli gözlerim bir kızcağıza ilişiverdi Bu lejnl değişikliği, yaşayış taızımı bozmu* beni. o vakilki mahalle efendileri haline koymuş lu. Vaktimin en çoğunu YeşUtu-lumba meydanındaki kahvelerde entari ve Şam hırkasile pinekli-yerek geçiriyordum. Doğrusunu jislerseniz. bu sade ve gürültüsüz hayat beni çok sıkmış ye sinirlendirmişti. Bir avcı avı bol yerleri nasıl severse o zamanki Beyoğlu-nun anafor fışkıran muhiti de gö. zümde tütüyordu ama. gidemi-yoıdum ki. Çünkü, yaptığım birkaç tecrübe, tekrar lıyacağım herhangi bir teşebbüsün bana çok ağıra mal olacağın», yakamı Muh sinin be? parmağı karalı eline kap tıracağımı göstermişti. Bunun için yüreğime taş bastım, Beyoğlunun hasretine katlandım. Sevgilisinden ayrılmış bir İşık avareliği ile yaşamağa başladım. Fakat bu sı* rada bana garip bir hal geldi.' Vurguncu şahsiyetim âdeta bir ni. kap gibi üstümden sıyrıldı. Altından babamın evinde, onun mübarek tesiri altında yetişmiş ikinci benliğim meydana çıktı. Birdenbire camilere dadanmıştım. Her gün cami, mescit dolaşıyor, kürsü şeyhlerinin vaızlannı. güzel sesli hafızların mukabelelerini dinliyoc-um. Nasıl oldu bilmem, bunu ruhani bir zevk edinmiştim. İçimde salâha doğru biı temayül uyanıyordu. Ey namuslu âlemde yasıyan bahtiyarlar... Sizin nasılsa ayağınız kaymamış diye biz zavallılar hakkında ağır hükümler vermeyiniz- Sizin içinizde nasıl bir şeylan yaşıyorsa biz un içimizde de biı melek tarafımız eksik de-j ğildir. Bir defa ayağınız kayıp, benim gibi uçurumdan aşağı gitmeydiniz şeylan tarafınız üstün Çi*| kardı. Bizim gibilerin çoğu da İÇİ. j ne düştükleri kirli hayattan bezgindirler. Heı fırsatta içimizdeki melek baş kaldırmak ister, fakat itiyatlar bu İyi meyilleri öldürür, tutunacak bir yer bulamayız... Bir gün ikindi vakti İdi. Şimdi, ki Şehzade karakolunun karşısındaki Burmalı mescitte, o zamanın sofu kadınları arasında Büyük E-fendi namile arınan bîr vâızı dinliyordum. Hiç unutmam, adamcağız Hazreti Yusufun menakıbî-nî ballandıra ballandıra anlatıyor, cemaati hüngür hüngür ağlatıyor, du. Pek inanacağınızı zannetmiyorum ama. yine söyliyeceğim, benim bile gözlerimi yaşartıyordu. O esnada nasıl oldu bilmem, nemli gözlerim kadınlar arasında yaş ve çehre itibarile henüz çocuk denilecek çağda bir kızcağıza İlişiverdi. Hemen camide olduğu mu hatırladım, tövbe ve istiğfarla kendimi topladım. Gözlerimi vâ-ıza çevirdim. Fakat, kâfir şeytan bırakmıyordu?.. İkide birde Bı- dıklar gibi dürtüyor, başımı o tarafa çevirtiyordu. O an için ihtiyarımı elden kaptıracağımı anladım. Hemen kendam camiden dışarı attım. Attım ama saylanın boynuma .aktığı yulardan kendimi kurtaramadım ki.... Habis yu* lan iyice kasmış, beni biraz ilerdeki kahvenin önünde bağlamıştı. Biraz sonra, cemaat dağıldı. Oturduğum kahveye doğru bir kadın akınıdır başladı. İçlerinde o gördUğüm kızcağız H, vardı. Dikkatle baktım, çehresi, yürüyü. şü. gülüşü ve söyleyişi tıpkı rahmetli Nigârımı andırıyordu. Artık duramadım ve uzaktan uzağa takibe başladım. Bu kızcağız, ilk görüşte bende çok iyi hisler ve samimi aızular uyandırmıştı-Hem yuıuyor, hem de düşünüyor dum. Beyoğlunda tanıştığım orta malı kadınlarla o güne kadar geçirdiğim hayatı bir sinema şeridi gibi hayalimden geçİryordum. O hayattaki zevksizliği ve bu zevksizliği bana bir saadet gibi telâkki ettiren hissizliği anlar gibi ©-luyor, kendi kendime kızıyordum. Hele. şunu bunu aldatmanın hiç , oktun para kazanmak iptilâsınınj beni aürükliveceii âkibelleh bi*l nedamet duygusu bütün benliğimi burguluyor. burguluyordu. Bu ruhi buhranın tesiri ile ken. dimden geçrnisim. Kızcağızın bulunduğu küçük kafile önde ben ar katarında yürümüş, takat, hangi yollardan gittiğimizi, nerelere gelj diğimizi his bile edememiştim. Yalnız, bir aralık büyükçe bir evin önünde durduğumu, takip ettiğim güzel kızın açılan bir kapıdan girip kaybolduğunu farket. rim. sendeledim- Ve tatlı bir rüyadan ayrılmış gibi sersemledim. Hemen, oracıkta gözüme ilişen j bir viraneye kerrdımi attım ve u-zandım. Burada ne kadar yattığımı bilmiyorum. Uyumuş muydum yoksa bayılmış, mıydım onu dajıek tayin edemiyorum. Yalnız I üşüyerek uyandığımı hatırlıyabi-liyorum. Vakit gece îdi. Gök kub be yıldızlarla bezenmişti. İçimde bir ferahlık vardı. Doğruldum, yanımdaki ağaca yaslanarak oturı dum. Ellerimi şakaklarıma dayı-yarak derin bir düşünceye koyul-, dum. Sabah oluyor, kuşlar cıvıldıyo-du. Ben oracıkta hâlâ oturuyordum. Fakat, 'kararlarımı vermiş', tim. O günden itibaren bütün ltp-j tülüklerden elimi çekecek, kendi-: me yeni bir düzen verecektim. | Gördüğüm kızın kim olduğunu öğrenecek, babasından istiyecek ve bu kızcağızın yoldaşlığı ile ha-| kiki saadete erişecektim. (Arkası var) Kundra Fiyatları Ayakkabıların sınıflandırma meselesi üzerinde bazı müracaatlar yapıldı Ayakkabı fiyatlarına yüzde kâr haddi konulacağını evvelce bildirmiştik. Ayakkabıcılar ayakkabıların sınıflara ayrılmasını ve sınıf itibarile bir yüzde kâr haddi teebit edilmesini istemişlerdi. Komisyon bu talebi muvafık görmüşse de sınıflandırma işinde bir takım aksaklıklar, ayakkabıların ne şekilde sınıflandınlacağı meşe. leşinde bir müşkülât doğurmuştu. Bir kısım ayakkabıcılar vc daha ziyade, başta Atlas kundura mağazası olduğu halde, hazır a-yakkabı salanlar dün komisyona müracaat ederek sınıflandırma hususunda bir üsle vermişlerdir. Bunların verdikleri listeye göre üç oınıf ayakkabı vardır. Kadın, erkek vc çocuk ayakkabıları, terlik. Bu mağazalar kadın ayakkabıları için yüzde 50. erkek ayakkabıları için yüzde 25. çocuk vc terlik için yüzde 35 kâr haddi istemektedirler. Komisyon bu müracaatı tetkik etmektedir. Ayakkabıcılar cemiyeti ile Kooperatif, ayakkabıcıların bu dileklerinin doğru olmadığını ve komisyonun bu hadler üzerinde kâr haddi tayin etmemesini isteyerek pazartesi kendilerinin bir sınıflandırma teklifinde buluna-| caklarını bildirmişlerdir. Komisyon ayakkabılara koyacağı yüzde kâr nisbetİnİ pazartesi günkü içtimada kat'î suretle tesbit edecek ve bundan böyle ayrılacak sınıflar üzerinden ayakkabıcılar kâr yüzdesi alabileceklerdir. Yeni bir dispanser Yeni tesis edilen bir d Beykozda açılış töreni ıspanserın yapıldı SORUNUZ -SÖYÜYELİM Şehit Süleyman Fethi 1 _ İtmlrde Lınrltll Yarbay H. Ferit Kslnıuk wru*.r ıımlrio işgali gUnU ...ıh haysiyeti ve mesleğinin --ereri uiruna •anını veren Şehit Miralay fcUlvymaıı Frlhl bak İnada malumat tcrlr vc ı.....inin bulunup t"Jummw.-,ıııi btldlrtr mMntc? Cevap — Süleyman Fethi, Istan-bulda SalkımsogUt dergâhı şeyhi İzzı Efendinin oğludur. Uskudarda doğmuş, Harbiye mektebinde okumuş 1899 yılında Erkanıharp yüz-başısı olmuştur. Sıraaile erkanı harbiye UçUncU şubesinde, Samda besinci ordu erkanı haı b.yetinde. 1906 yılında Ferik Ahmet Pasa riyasetinde Basraya gönderilen heyet azalıgır.da Jandarma ve surayl askeri dairelerinde bulunmuş ve 1811 yılında kaymakam rütbeetle Hicaz fırkası erkanı narblyeslne memur edilmiş. 1912 de Harbiye nezareti tzmirde dördüncü kolordu ahzı asker heyeti reisliğine tayin olunmuştur. 1919 yılı mayısının on beşinci gUnu de tzmirln işgali Mdl- acsi aırasir.da, düşman bayrağını selamlamak ve yaşasın VtnUK-tot diye bağırmak teklifini reddettiği İçin İşgalciler taralından alin-gU dıtrbelerlle şehit edilmiştir. Resminin bulunup bulurunly»cağı hakkında malûmat tide edemedik. Z — Eatdşeturde Mahmudiye nahiyesinde Recep oğlu Mahmul Ak-¦ - .-.iı soruyor: Güneş çarpması nasıl tedavi edilir T. Cevap — en-.-? çarpan hastaya ve serin bir yere kaldırmaktır. Bon ra. vücudu sıkan kuşak ve slbtte İlk yapılacak şey hemen güneşsiz düğmelerini çözüp gevşetmek, serin bir su veya kolonya ile vUcude ftrtksıyon yapmak hastaya lokman ruhu, amonyak, bunlar bulunmadığı takdirde limon veya sirke koklatmak, baş Üzerine soğuk su veya gül alrkealne batırılmış betler koy mak. lâıımdır Hasta bu tedbirlerle açılmadığı takdirde de mutlaka doktoru çağırmak icap eder. 8 — K.ıııi'l' ..... Mı 'ıı/ | ılılı Sırrı Erdoğan*: Neşrettiğimiz haritalar hakkın-deki tenkit ve mUlaleanıza İştirak ve İrşadınıza teşekkür edeni. Haliç vapurları Denizyolları bu seferlerin intizamı için yeni proje hazırlıyor Denizyolları idaresi Belediyeden devir aldığı Haliç. İşletmesini ıslah için bir proje hazırlamakladır. Vapurların ve tesisatın 'amir ve tadilinden başka Fabrika ve Havuzlarda küçÜK motörıer yapılacak ve bunlarla Galata ve Eminönü arasında halk taşınacaktır. Bu hususta fen heyetleri de plânlar yapmaktadır. Alâkadarlar, bu son şekille idarenin varidatının bir hayli artacağına işaret etmektedir. Halk karsıdan karşıya çok ucuza nakledilebilecektir. Vali ve Belediye Reîsi Yalova d a Vali ve1 Belediye Reisi Doktor Lût-fi Kirdir dun Yelovaya gitmiştir- Florya ve Velİefendiye yeni otobüs seferleri Bugünden İtibaren belediye, Flor-yaya 20 otobu seferi İlave ettirmiş bulunmaktadır. Yalnız at yanşlan devam ettiği müddetçe bu neferler Velİefendiye ka dar olacaktır. Yol ücretleri Floryaya kadar 33.8, Velİefendiye kndur 22.S kuruştur. Ticaret Vekili şehrimize geldi Ticaret Vekili Muhtar Okmen, dün sabah şehrimize gelmiş ve Haydar-paşada vekalete bağlı müesseseler erkanı tarafından karşılanmıştır. Vekilin gelişi '¦ ı m ı 1111111 hususi mahiyet, tedir. Bir İki gün Istanbulda kaldıktan sonra *—karava dönecektir. Tohum satışlarında da ihtikâr yapılıyor Son gUnlerde tohum fiyatlarında ıh ttkir yapanların sayısı artmaktadır. Osçon gün yakalanan iki tohumcudan sor r" dUn de Yesuva isminde bir tohumcu $0 kuruşluk maydanozu 200 kuruşa satarken yakalanmış ve derhal adliyeye teslim edilmiştir. (Saçı 1 incide) Çılan yeni dispanseıln kuşat resminde bulunmuşlardır. Dispanserin açılma töreninde bütün Beykozlular da hazır bulunmuş ve bizzat Vah tarafından kordelâ kesıleıek binaya girilmiştir. Beykoz ilk okul talebelerinin candan söyledikleri İstiklâl marşı ile merasime başlanmış, müteakiben cemiyetin kıymetli reisi profesör doktor Tevfik Sağlam tarafından dispanserin ehemmiyeti ve memlekette verem mücadelesi hakkında mühim bir hitabede bulunulmuştur. Profesör doktor Tevfik Sağlam gelen misafirlere ve Valiye teşekkür ellikten sonr İzahına ffirmi* ve deı cıenın ki: sanlık Beykozda açılan dispa nserin açılış töreninden ğini hepimiz biliyoruz. Yalnız Islanbuıda 2000 ne yakın çalışan, memlekete faydalı olabilecek, memlekete hizmet «örebilecek, hayattan zevk alıp İstifade edebilecek insan bu hastalık yüzünden mahvolup gidiyor. Sade bunları kaybetmekle kalmayıp onlaıın elem. keder İçerisine gömerek bıraktıkları ailelerini de kaybediyoruz. Bugün bütün dünya bu belâ ile uğraşıyor. Bu çalışma bütün memleketlerde hastalığın azalmasına ve döıttc bir denilecek bir dereceye kadar indirilmesine sebep olmuştur. Memleketimiz verem mücadelesi bakımından henüz daha başlangıçtadır. Yaptığımız İş azdır fakat bu bizi hiç bir zaman ye'se düşürmiyecektİı. Mücadeleye bû. tün azmimizle devim edeceğiz. Buna karar vermiş bulunuyoruz. Verem iyi olabilecek biı hastalıktır. Hattâ bir çok hastalıklardan daha çabuk iyi olabilecek bir hastalık. Yalnız çabuk teşhis konulup. Çabuk ıcdavi 'edilmek gartile. Busun memleketimizde bütün liyettedir. Eyüpte bir verem dis. panseıi açılmış ve o civardak. bütün veremlilere bulun kuvveti-le hizmet ctrryğe başlamıştır. Erenköy sanatoryomunda her sene yüzlerce hasta tedavi olmaktadır. Yeni bir paviyonun da temelleri atılmıştır. Verem san bir hastalıktır. İnsan kendi kendine verem olmaz-Verem etraftaki haMa bir veremliden geçer. Akciğer veremlilerinden intişar suretİle meydana gelir. İşte bizim vazifemiz bu insan-laıı bulmak, tedavi etmek, yahut tenvir ederek bu gibi hastaların hastalıklarını etrafa saçmayacak bir sekle koymayı temin etmektir. Yalnız veremli hastayı tedavi etmekle i; bitmiş değildir. Onları arayıp bulmak lâzımdır. Bize öyle bir müessese lâzımdır ki, teşhiste tereddüde uğrayan doktor, oraya müracaat etsin, aradığı ve kendisine lâzım şeyi orada bulabilsin. Kendisinde verem olduğunda şüphe eden herkes oraya giderek muayene olunabilsin. Müessese kapısını çalanlarla iktifa ederse kendisinden beklenen vazifeyi yapmamış demektir. Hafkın içine girip, veıemı buîması vc onu tedavisi lâzımdır. Heıkesi muayene edip hasta o-lanları tesbit etmesi ve omsun tedavisi için çalışması lâzımdır. Ateş etrafı sarmadan ateşi bulup söndürmek müessesenin başlıca vazifesidir. Beykozda açtığımız bu müessese Beykozla iktifa etmeyip A-nadojukavağından Çubukluya ka dar bütün halkın sıhhatüe alâkadar olacak, onların röntgenlerini yapacak.; ameleyi, talebeıeıi heı an kontrol edecektir. eremlıye Gündüz nava tedavisi yapm ak jsleyenler vc havadar edebilecek-ü yapabile- fYuktnd. ..VM.m.j bu hu- dispanser açtı. Ora ' sebep fakir halkla d ! temasa geçmemiz iç Kasıtrıpf*-ada da açmak için çok uğra mak için bajvurmac kalmadı, Fahiş fiyat la açmamıza iğimiz kapı] istediler, ar* sa almamıza mâni oldular. Uskudarda da bir arsa almak üzereyiz. Yakında orada da biı dispanser açacağız. Bu sene cemiyet çok faal bü tarzda çalışıyor. Çünkü elinde parası vardır. Buna sebep de ken dilerini teşekkürle anacağım sinemacılardır. İhdas ettiğimiz pul bütün sinemalarda haıka veri'v mekte. böylece mühim bir varidat temin etmektedir. Istanbuiun diğer yerlerinde açmak tasavvurunda bulunurken dispanseri burada açmamızda en mühim sebep Beykozun Subaşı ailesine mensup Hacı Ali Bey merhumun binasının bize hediye e dünle sidir. Hacı Ali Bey merhum ömrünü hayırla geçirmiş bir insandır. İs-tanbulda ve Anadoluda pek çok hayır işleri yapmıştır. Vârisi olan Hüseyin Subaşı, amcasının hayırlı yolunda yürüyerek bize bu binalı hibe etti. Kendisine teşekkür etmeği bir borç bilirim. İkinci sebep Beykoz ve civarının endüstri mıntakası haline gelmiş bulunmasıdır. Burada geni? bir işçi kütlesi vardır. Kendilerile alâkadar olmamız, onları korumamız lâzımdır.» Sayın general sözlerini şöyle bitirmiştir: «—- Bu müessese Beykoz için bir sıhhat kaynağı olsun I Bu müessese bir çok zenginlerimiz için bir numune olsun ve her taraf böyle hayırlı eserlerle bezensin I» Profesör doktor Tevfik Sağlamdan sonra Beykozdan Parti namına bir zat bu müesseseyi Verem Mücadele cemiyetine veren Subaşı ailesine teşekkür etmiştir. Bundan sonra davetlilere bina gezdirilmiş ve comiyet azası tarafından bütün teferruat hakkında ayrı ayrı izahat verilmiştir. Davetliler 5 de tekrar, kendîle-: ri için tahsis edilmiş hususi vapura binerek Köprüye dönmüşler* --0 . 7 . 941- | GÜNDEN GÜNE Maslak yolu aslak yolunun maldın ve meşhur otomobil kazalarını önlemek için yeni bazı tedbirler alınmış. Bir kaç senedir bu yolda tedbirleri kazalar, kazaları tedbirler takip etti. Temenni edelim ki bu seferki tedbirlerin faydası olsun. Bu vesile ile, otomobil kazalarına ait olarak hatırımda kalan bazı hoş fıkraları şuracığa not edîvereyİm: «— Yahu gördün mü?.- A-damcağız, şurada, gözümün önünde otomobil altında kaldı. — öldü mÜ? — Hemen. — Vah zavallı!... Nasıl oldu? — Sersem, yolun ortasından geçerken kitap okuyordu. — Ne ihtiyatsızlık!... Okuduğu kitap neymiş acaba? — Ben de merak ettîm de polise sordum: «Hayatı uzatmanın suları» adında bir kitap-mıs! _.., * T Polis — Bir kadın çiğnediğinin farkında mısın? Şoför — O kadar hızlı gider, ken çiğnediğimin cinsiyetini nasıl tayin edeyim? + — Nİçin otomobilinin bir tarafını lâcivert, bir tarafını kırmızı boyattın? — Kaza yaparsam şahitler mütenakıs ifade versinler diyel Müşteri (şoföre) — Yine mÜ... Yarım saat içinde üç kimiye çarptın! Şoför — Affedersiniz, zahâliniz statistik memuru musunuz? *_ Komiser — Size çarpan otomobilin numarasını babrlayor musunuz? Bay — Evet, garip bir tesadüf olarak numara kanmın doğ duğu seneyi gösteriyordu, bunun için hatırımda kaldı. Bayan (kocasını kolundan çekerek) — Haydi gidelim, ufacık bir kaza için zavallı şoförü yakmak n'î^d? doğru değil. — ikinci kocanızı ne vakit tanıdınız? — Birinci kocamı otomobille çiğnediği gün. Bu yazacağım sonuncu, hayal mahsulü bir fıkra değil hakikî bir şeydir, belki Belediyemizle zabıtamızın da işine yarar: Amerİkada şehirlerden bir çoğunun etrafındaki yollarda şöyle levhalar varmış: ıŞoförler, yavaş giderseniz güzel manzaralar görürsünüz. Hızlı giderseniz hapisanemizi görürsünüz.» KÖR KADI Bir milyonluk defineden hâlâ bir iz bulunamadı Ölen bir Ermeninin vasiyeti, Mayerling faciasını ha.ırlatan bir esrar perdesi Dün Sürpagop mezarlığında de fine aranan yere git'im.- Kazılan çukurda milyonu ihtiva eden tabuttan henüz bir iz belirmemiş-F,¦...' Bayan Varluhinin ecdadının artık odunlaşmış kemikleri birer birer meydana çıkmış. Bu- bir çok mücevheratı havi bjr tabut bu aile mezarına gömülüyor, bir kaç zaman sonra da Varluhinin pederi ansızın bir kalp sektesinden vefat ediyor ve arzusu veçhile buraya gömülüyor. Geriye bir vasiyetname, bir plân bıra- kıyor. Bu adeta Mayerling faciasının esrarı gibi, o gün bugündür hakikat anlaşılmıyor. Lâkin mezarın üstüne apartıman kurulacağı şayi olunca çocuklar telâşa düşüyorlar. Belediyeye müracaat ediliyor. Şimdi bunda ne olabilir. Burada hakikaten define var mıdır. Adamcağız niçin servetini bîr müddet için yanında götürmeği istemiş?!. O zaman için sevmediği, vârisleri mî vardı, paralarının onlara kalmasını mı istememişti- Yoksa bu bir masal mıdır .. Bizde bir hikâye vardır. Adamın biri çocukları kendisine iyi baksın diye beline bağladığı teneke kutu içine ufak ufak taşları doldurmu*. yatak içinde sağa sola döndükçe sben Ölürsem bu altınlar sizindir* demiş. Çocuklar da ona evlâtlık alâkalarını fazla-sîle harcamışlar. Ama sonunda babaları ölüp de kutunun taşla- lîlc karşılaşınca meseleyi bütün acıklığile anlamışlar... Bu da mümkün. Netice her ne olursa olsun bugün Sürpagop definesinin içyüzünü öğrenmek çok meraklı bir macera romanının mevzuu gibi heyecan vericidir. Şu eskiler dc nc acayip tabiatlı imişler,, Daha dün vefat eden profesör Ziya Gün biı milyonunu kültür meydanlığına serperken, bundan 80 sene evvei de başka nesil bir milyonunu Sürpagop mezarlığına gömerek paıalaıının üzerine yatmış. Neka-dar tezad. Bu iki nesil arasındaki açık farktır... Neriman Hikmet Tamir edilecek yenî yollar Belediye. Kalafatçılar. Beyoğlunda Samanyolu, FerıkoyUnde Bozkurt. Şişlide Andrika sokaklarının tamiri iflin 4? bin liralık bir tahsisat ayırmıştır. Yol inşaatı hazırlıkları 19in yapılacak toplantı Salı günü kaymakamlar valinin bal kanlığı altında toplanarak nahiyelerin İnşaat, yol, sıhhat tşleri hakkmda hazırlanan cetvellerini tetkik edecektir. Lüzumlu olan inşaatı Kanunusaniye kadar tamamlanacaktır. Evlenme merasimi Eski Beyoğlu Belediye reisi merhum Mustafa Fevzi torunu ve mühendis Binbaşı Hamit Cczmi mahdumu Eubank Inşalye yüksek mühendisi B. Hulusi DÖlen İle avukat Muharrem Nail Akdoğ'un kızı Nu-ran'm evlenme merasimi dun gece Beyoğlu Tokatllyan salonlarında her iki tarafın davetlisi, güzide bir halk huzurunda İcra edilmiştir. Qenç evlilere saadetler dileriz. Soruyorlar Eminönü meydanı ve deniz kenarı geçen yaz olduğu gibi bu sene testili sucuları, kovalı gazozcuları, kolalı ayrancıları, boyalı şerbetçileri, sepetli simitçileri, seyyar köftecileri, balık kızartıcıları ve yenİhayat satıcıları île yine doldu. Hele sahil, küfecilik ve gazetecilik yapan yaramazlarla işsiz haşarıların yîne plajı oldu. Hargün öğle vakti sayısız sepetler, küfeler, çul ve çuvallar, kirli çamaşırlar sahile sıralanıyor, denizde bİrbırlcrile boğuşan çıplak çocukların çığ tık lı bağrışmaları cami duvarlarında akisler yapıyor. Tabii, meraklı seyirciler de az çok eksik olmuyor. Bu hali görenler acı aa gülümsüyor ve birbirlerine soruyorlar : — Meydan bunlar İçin mi açıldı acaba?. Ahmet Emin YALMAN 3 C 1 e I a ıı : Ϋ1S6 — Tefen*! VATAN 1st. VATAVFVt — CncttJnftln. Matla F-nart S. 3S 21 "l E Ivi MUZ 1941 PAZARTESİ ¥âfâ Fiyatı 5 Kuruş SİYASİ SABAH GAZETESİ Yıl: I — Sayı: 327 Barbarosa bir heykel lâzım Yazan: Hüsamettin Ülsel Bugün 3 üncü sayfamıdaz B. Hitler ve B. Mussolini daha evvelki Brenner mülakatlarında Gözümüz hep açık kalmalı Bizim için en büyük tehlike, sağdan, soldan uzatılacak yemlere kapılmak ve bunların etrafındaki faaliyetlere aldanmaktır. Brenner'de ne konuşacaklar ? Sovyet membaları-rn göre italya ya Korsika ve Savoie'-yi işgal müsaadesi verilecek Yazan: Ahmet Emin YALMAN [cp)ir vakitler bîr sihirbaz ¦—'varmış. Cinleri harekete getirecek tılsımı da. bunları1 tekrar durduracak sihirli keli- i kelimeyi u ramadığı i narak her rioi hareke bir curcun; Bugün dünya, esk curcuna âl Böyle bir 1 sükûnete. I yoktur. Heı İamak. sıhl arkasından mek için e ve daima y Türk mil mikropları, kalmış ve vekarlı bir ya hâdiselı Bu hal. eti bizim coğr memleket ; zedir. Bu r İsmet İnön zak göriişî gisine. sev] diğer taraf na, olgunu, metin idar te candan nimseyip t ayak uydu: Fakat bt eden muv artık tehlik na. basiret mız kaim saniyede iş (Devamı: Şark cephesi de görüşülecek Londra. 20 (A.A.) — Reuter: Moskova radyosu, dün aksam. esi de zannedılıyo Mukavele 1936 senesi Temmuz ayının 21 inci salı jec s imzalanmıştı O gece saat 12 de bütün millet ayakta... Vapurlar düdük çalıyor, sokaklarda alkışlar yükseliyor, Halk zaferi kutluyordu... İstiklâl şııvn.«ından Minra Lo-/ıiKiı elde ellilimi/, zafer, Mon-IriHİrk) naferlı* Inmaınlandı. iî'- nene ıinn i" ı saat yirmi diırtteıı H»ıra artık yurdumuzun kapılarının nahibl ve bakimi ohuuatuk. O arecc. hUtUn millet candan hjymııı yapıyor. düdükler çalı-yor, davullar çalıyor. Utlklal nı.ır-ı.Mi Mylenlyor, »»kaklarda (eiter alayları dolanıyordu. Millet, lıtlyUk glinü kutlularken btxo hu zaferi kazandıran bUyükk-rl minnet ve şukranlu anıyordu. Ordumuz, beş «.ene evvel bugün saat 11 de meroı-imle Çanak-kaleye girmişti. Türkiye ve Times İngiliz gazetesi bizim için diyor ki: Türkiyenin son hareketini tenkit bize düşmez Türkiyenin bitaraflığını muhafazaya azmettiğine katiyen şüphe yoktur Türkiye, Suriye işinde de tamamile dürüst davrandı «V» ordusunun remzi B. Churchill İşgal altındaki memleketlere bir mesaj neşretti "V„ ordusunun seferberliği başhdı Türk kimyagerlerinin büyük muvaffakiyeti Dingil yağını kömür kafranından çıkarmaya muvaffak oldular Bu, memlekete senede 300 bin lira kazandıracak bir buluştur Londra. 20 (A.A.) — Düçı gali allında bulunan memleketlere' nB[|a kabartacak yeni b gönderdiği bir mesajda ÇorçU ezcUm-1 yanmışlardır. Bulusun öğrendiğimize göre Türk kini' rica tasfiyehanelere yargerlerj hepimizin göğsünü ifti- lunduğundan her i ihtiyaç bu-«rol istihsal recede bir tekerleği TUı-kiyenın bitaraflığını muhafazayı azmetmiş olduğu hususunda kaimi olabilecek hor türlü şüpheyi izaley kâfidir. Bundan evvel de Türkiye yo lu Uo General Denize transit suretti takviyeler gönderilmesine Türkiyf müsaade etmeği katiyen reddeyle misti. (Devamı: Sa. 5, Sü. % de) XX B. Stalin Müdafaa komiserliğine tayin edildi Moskova. 20 (A.A.) — Sovyetler Birliği Yüksek Riyaset Divanı. Halk Komiserler Heyeti Reisi Joscf Vis.ır-yonoviç Stallnl Müdafaa Halk Komiserliğine tayin etmiştir. Garp muıtakaları Başkumandanı Mareşal Tlmoçenko'da Müdafaa Halk Komiser muavinliğine tayin olunmuş. Imrah mahkûmları arasında AdliyeVekili Hasan Menemenci oğlu ceza ev.'eri hakkında bir muharririmize beyanatta bulundu Ceza evleri umum müdürü de ayrıca izahat verdi İngilizler İki Alman şehrinin üçte birini tahrip ettiler Ah!D'e 7090 yargın bombası atıldı Son 36 günde 66 Alman vapuru batırddı Achen'c 10 ve 11 temmuz gecelc-(Devaını: Sa. ft, Sü. ft te» —X Lord Halifaksın nutkunda İtilan, üslerinden birinde Sovyetlere göre Merkezde şiddetli muharebeler olmaktadır Baltıkta yeniden 12 Alman vapuru batırı!dı Lord Halifaks Amerika işçilerine Hitlerciliğe ninayet verileceğini vadetti Almanlara göre Sa: logiıtc ısisco. 20 (A.A.) — Amcrıkadakı bü Dün At Yarışlarında bir talihli 1200 lira kazandı Romanın İtirafına göre riişnâv üç gindür yanıyor Moskova. 20 (A.A) — Bu sabahki tebliğ: 19 temmuz gecesi Pololsk -Nevel. Smolensk ve Novograd -Volinsk istikametlerinde jıddellî muharebeler olmujtur. Cephenin diğer kısımlarında mühim bir değişiklik olmamıştır- Hava kuvvetlerimiz geceleyin düşman tank ve zırhlı cüzütamla-rının tahribine devam etmişlerdir. Katiyetle elde edilen tafsilâta (Devamı: .Su. ft, SU. 3 tc) /—/ Amerika ordusu ÖÜn İstanbul ylno günü vanadi. YVI (efendide y ar 15 lari vok İr y. ¦ anlı g ma oynayarak 1300 Ilı 1 Dünkü spor lia roketlerinin laf MI , ß. \: inn ¦ ¦. Ik yarışlara j tını dordüntU hayfaınızda liuuwaJtM-1 yukarda veriyorum. nu. Sonbahar manevralarını tarihte görülmemiş şekilde yapacak Vavington. 20 (A.A.) — D-N. B: Harbiye nezaretinin bild..-dığiııe göre Amerikan ordusu tarihte ilk defa olaıak sonbahar büyük manevralarını giınlük plânlar tanzim edilmeksizin yapacak ve her iki taraf kuvvetlerinin kumandanları manevra harekâtının inkişafına nazaran tertibat alacaklardır. İçişi Lord I da İngiltere etmekle ola riayet vereceğini size v.dediy duşlu deniz inşaatıdır. Onumu deki allı ay içinde Hitler simdi] kadar görmediği bombardıma lar idrak edecektir. Hitler'e yapı ğı bombardımanları fazlasile iac edeceğiz. Loıd Halifaks bilâhare vapı makinesi imal eden Hallscott fal likasında çalışan bir çok isçin karsısında da bir nutuk söyüy rek demiştir ki: Hitler Ingıheıeyi mağlûp e mek teşebbüsünde tayyarenin y rine denizaltıyı ikame etmişti Bu itibarla İngiltere için. yapt'y nız is en ehemmiyetliaidir. Harekât plân mucibince devam etmektedir Bir çok tren, tank, kamyon tahrip edildi Şimdiye kadar Sovyet zayiaü 1,500,000 km hflcü ederek bir düşman muhribim yakmışlar ve diğer iki muhribi de ciddi hasarA uğratmışlardır. Kole yarım adasının şimali sar. kişinde dört bin tonluk bir ticaret gemisi batırılmıştır. Berim. 20 (A-A-) — Sovyel cephesinin «imal kısmında binleı (Devamı: *a. 5. SU. i de) ++ HARP VAZİYETİ Almanların en çok yaklaştığı hedef Kieftir; büyük muharebeler beklenebilir Yazan: İhsan BOBAN Ballık denizinde Sovyet donan- sahillerinde bir çıkarmaya mey-ması vazifesine muvaffakiyetle dan vermemektir. İkinci bir de-devam ediyor. Bu vazife, Baltık niz muharebesi olmuş, Sovyetler denizinde Almanların ikmal isle-1 bir Alman kafilesini yakalıyarak rine mini olmak ve FinlAndiyal (Devamı: Sa, S, SU. 1 4e) x VATAN Eyüplü Halidin Maceraları Anlatan: Eyüplü HaKd —17 — Ya?ao: Mim Srfir ipek fısırtısı Bu fısırtı, uzun boylu, mütenasip endamlı bir yosmadan geliyordu Verdiğim kararda sebal etlim. | Evveli eter koklamadan vazgeçtim. Anaforculuğu lamamile ter-kettım.Bir vapur acentesine katip oiaıak girdim ve nihayet bir gün gayeme erdim. Kargısında gece* (ediğim konağa Mehmet Sait adile damat olarak girdim. Kayın pederim derleri hakanıde mü' m ey y ız idi. Kendi halinde, bütün mânâvüe tertemiz ve kibar bir adamcağızdı. Beni bir evlât gibi bağrına baatı. Karım bana hakikî aile hayalının, saadetinin doyulmaz zevklerim tattırdı. Bu lemiz hayalı tam dokuz ay yaşadım. Onuncu ay, beni umulmıyan bir felaket vf bu fe-lâketı unuttu- Mukaddcra ğim ve sayı içimize mini mim bir b misti. Baba olmak bahtiyarlığına da kavuşmuştum. Ne yazık ki bu saadel ve bahtiyarlık demleri daha fazla suımcdı. Mukadderatın bir gün yine feltanlığı tuttu. Çok sevdiğim kaıımı ansızın e* iımden aldı. Mini rnıni yavrucuğumla beni yalnız bıraklı ve ay* .arca gece gunduz ağlattı. Konu komşunun ısrarları üzerine yuvamızı bozmamak, yavruyu boynu bükük bırakmamak için, baldızımla evlenmek mecburiyetinde kaldım ve böylece yepyeni bir hayata daha daldım. Yeni ailem de, lıpkı kardeşi gibi çok güzel ve iyi huylu bir ev kadınıydı. Yalnız, çok vesveseli ve o derecede de kıskançtı, içle bu kıskançlığıdır ki, beni ikinci bir felâkete sürükledi. Medıha a-dmı taatyan ve hâsa d« yaau/an bu kadın, bem çok fazla seviyor, bu sevgi yüzünden hariçteki va* a.ye* *e lalelimle yakından alâka dar oluyordu. Bu fazla alâka, nihayet bir gun onun zihnine benim maz-nu öğrenmek arzusunu soktu. Benden yok yere şüphe e-den, geçmiş hayalımı öğrenmek İle bana büsbülün sahip olmak ar zusuna düsen bu kadıncağız da besbelli bir buhrana kapıldı ve ortaya atıldı. Nihayet bir gün eski ve iğrenç hayatımı, yüz karala, ıımı en ince teferruatına varıncaya kadar Öğrenmeğe muvaffak oldu. Bu akşam yine o mendebur kıskançlığının verdiği cüretle ve büyük bir nefretle benim n sil bir adam olduğumu yüzüme vurdu. Tıpkı o zamanın köstebek iscilenou k ıl. yapan anafor- cu bir komiser kurumu ile kargım, da durdu ve: — Bugünden sonra. Diye bağırdı. Benim yüzü karalı bir esi' r imsin. Had din varsa başka kadınlarla düş kalk bakayım. Hemen zaptiye nezaretine koşar, senin ne mal olduğunu ottaya koyarım. Karımın, belki de bana karşı beslediği fazla »cvgıaırun taşkınca bir eseri olan bu hareketi, istismarcı desteklerin köatebeklerı-ne karşı gösterdikleri tahakküm kadar acı geldi bana. O geceyi büyük bir buhran içinde geçirdim. Sabah olunca bütün paralarımı koynuma yerleştirdim. Samimi emeller, temiz gayelerle kur duğum bu yuvayı da teptim ve terketUm. Evden çıktığımın dokuzuncu günü Hidivıye kumpanyasının bir vapuru ile Iskendeıiye-ye çıkmış Cinana caddesinde Kömürcü sokağında, Mahmuıe adlı bir Süryani kadının pansiyonuna yerlevnaj-ısn. Buraya neye gelmiştim, lisanı nı ve âdetlerini bilmediğim bu şe hirde ne yapacak ve nasıl yaşıya-k' m - Bunları ne düşünmüş ve ne de karar vermiştim. Benliğime h* sahsp değildim ki..Yine lerserılesmiş, bütün iyi hıslcrim —--'¦¦*"...... Tam mâ nasıl e çılgın bir havai onrirmeire. sece (rün- tanbukı, ailemi, yetim bıraktığım ciğer paremi lamamile unulmuş, eskisi gibi yine kuduruk bir mahlûk olmuştum Kendime yine ken di ayarımda bu yoldaş arıyor, bar ve bahçelerde, gazino ve kahvelerde âdeta mekik dokuyor d um. Aradığımı bulamıyor, sıkılıyor ve gittikçe kuduıuyordum. Bir gün. pansiyonumun bulunduğu sokaktaki Parısyan Paata-hanesinde oluruyoıdum. Vaktimi geçirmek için elime geçen bir İstanbul gazetesini evirip çeviriyor, beni alâkalandırıp oy «Uy atak bir havadis bulmak için ötesine berisine göz gezdiriyordum. Tam o esnada, sağ tarafımdan bir ipek fısırtısı işittim, ardından da bayıl. İki bir lavanta kokusu hissettim-Hemen başımı çevirdim. Ne görsem iyı Uzam boylu, mütenasip endamlı, kumıal güzeli bir JfOS" ma. Yirmi üç, y rmı dördünde ya var ya yok. Nazlı mı nazlı, olgun mu olgun. Cururlu bir yürüyüşle yansmdan geçti, tam solunv daki boş masaya yerleşti. Hemen, sandalyemin üzerinde vücudumu kaydırarak sola döndüm, hasretli bakışlarımı, kadıncağızın hafif kumral lüycükler pırıldayan boynunda gezdııdikten sonra gerdanlığının göz kamaş* tiran pırlantaları arasında gömdüm. O anda şshlanıveren hırsım, bütün kızı ile cephelerini almış, kadının şahane güzelliği kadar gerdanlığının şaşaası da yüreğimi hoplatmış, ikisinin de ateşi ruhumu cayır cayır yakmıştı. İnanacak mısınz bilmem sözüme î* O uüıı aksam üzen bu eüzel Erenköy Sanatoryomu Mücadele cemiyeti yeni bir pavyon ilâvesine karar verdi Verem mücadele cemiyetinin Erenköy sanatoryumuna ilâve o-larak yaptırmayı düşündüğü pa-vıyonun plânlar* hazırlanmıştır. 36 yataklı olacak olan bu pavi-yon şimdiye kadar yapılan bütün pavıyonlaıdsn daha modern bir taızda inşa edilecek ve hastaların ıstirahatleıini temin için her türlü konforu haiz bulunacaktır. Paviyonun İnşaatına 15 güne kadar başlanacağından Verem Mücadele Cemiyeti şimdiden hazırlıklara başlamıştır. Osküdarda verem dispanseri Verem Mücadele Cermyüetınin, Usküdarda açacağı yeni dispanser için Osküdarda alınması lâzım gelen arsanın sahiplerıle olan müzakere ilerlemiştir. Yakında arsa salın alınaısk deıhal ınşaaia başlanacak ve Osküdarda da yeru bu dispanser açılacaktır. Floryadan İstanbula Tren ve Otobüs Florya plajına olan fazla rağbet dolayutle halkın gsç vakitlere kadar kala btl m elerini temin gaycaile saat 9 dan sonra geliş tren ve otobüs seferleri ilavesi için teşebbüslerde bulunulacaktır. Odun işi büyük bir mesele halini aldı Oduncular fiyatları arttırmak için komisyonu tehditten bile çekinmemektedir Fiyat murakabe büronu odun-1 teferruatına kadar incelerken bu' Kuıuçe-mede yüzlerce, binlerce culaıın isteklerini yerine getirmiş sefer odun işinde çok çabuk dav-¦ çeki odun satan bir depo sahibi ve odun fiyatlarını bir hayu art- ranmış Ve tam halkın kışlık odun kazanç hususunda nasıl bir tutu-tırmıştır. Komisyonun bu karan J ve kömürünü tedarik edebileceği labiliı almasına sobep odun nakliye1 bir zamanda odun fiyatlarını fa-l Bundan başka komisyon Ana-masraflarının artmasıdır. ' his denebilecek bir surette yük-1 dolu ve Rumeli meşesi diye b- Bazı muhtekir oduncular son seltmiştir. tefrik yapmaktan çekinmiş ve mü günlerde eski na :lı-.i, odun sata-| Odunun bu fahiş yükseltİlişİni\tehassıs dediği kimselerin iddia mıyacaklannı söyleyerek satıştan sade fazla fiyat ödeyen halktan sınca Istırancadan Alemdağına imtina etmişler ve fiyatlar arttı- değil, az kâra rıza gösteren ka- geçen dağ silsilesinin ayni kalîte-rılmayınca odun mıntakalarındrtn itaatkâr odunculardan Öğreniyo* de odun yetiştireceğim söylemûj-odun gelmıyeceğini bildirmişler- tuz. tir. dir. Bunlar diyorlar ki, oduna ko- j Bir dağın rüzgâr gören tarafı Halbuki İş hiç te oduncuların nan narh bugün için çok fazladır. . ile görmiyen tarafı arasından: iddia ettikleri gibi değildir. O-! Komisyon bazı açık göz odun t ağaçlar arasında dağlar kadar duncular fiyatları arttırmak için muhtekirlerinin iddialarını haklı fark vardır. Nerede kalır ki kıta her çareye baş vurmuşlar ve hat- görerek oduna fazla fiyat koy- değiştiren ağaçlar arasında fark tâ satıştan imtina ederek korniş*J muştur. | olmasın? yonu bile tehdidden çekinmemûj-| lerd.r. Odun fiyatına yapılan yüz küsur kuruşluk zam bugün piyasada hiç te normal olarak kabul edilebilecek bir zam değildir. Odun ihraç merkezlerinde fiyat geçen seneki fiyatlar» nazaran yüksek değildir. Bir çeki odun ayni fiyata salın alınabilmekledir. Nakliye ücretlerinin çeki başına 160 kuruş artmasına ortada hiç bir sebep yoktur. Komisyon bugüne kadar aldığı müteaddit kararlarda işi bütün Bundan başka komisyonun nazarı itibare alması lâzım gelen bir c*ihcı de odunun bir çekiye kadar olan kısmının perakende sayılma, ması ve bir çeki bile alan halkın toptan fiyat listesinden ıslifade etmesi lâzımdır. Bazan 50 çeki alan kimselere raslıyoruz. Bunlar perakende fiyat üzerinden mi malın bedelim ödeyeceklerdir. Komisyonun bütün bunları he* saba katması lâzım değil mıdır? Mahalle aralarında çamaşırlık 5 kilo odun »lın bir oduncu ile | vermiyecektir. Bugün Bulgarya kömürü diye I yaktığımız kömür, komisyonun iddiasınca kajitesinden değil, ora. da kömürü işlıyenlerin kabiliye-Undenmış. Fakat biz onun Rumeli meşesinden ileri geldiğinde biran olsun bile tereddüt etmiyoruz. Komisyon bütün bu İddiaları tekrar dinledikten sonra herhalde odun fiyatlarını yeniden tesbit edecek ve halkın fahiş fiyatla o-dun alarak aldanmasına meydar Imralıda mahkûmlar arasında: Adliye Vekili, İmralı ceza evleri hakkında bir muharririmize beyanatta bulundu _ . . . 3E:,J — a-avı *iyerete gitmiş olan bir mu- bay, flskudar" lAüdcVlumumlsî izzet harrlrimlze bu ceza evleri hakkında Akça!, Üsküdar sorgu hakimi Salm su İzahatı vermiştir: Koyman, Adliye doktorları Enver Ka ' «— Cezayı İnfaz sistemi kanuni ran ve Hikmet TUmer, ceza evi dok- şekilde nedir? Ceza kanununun 13 Un toru ibrahim Zati, istanbul cesa ha- cU maddesi der kl: evi yapıldıkça sistem Bu sistem şunları icap mların bir müddet ge- kızmış. İzmirde iken Mısırlı olduğunu söyliyen bir gençle sevişmiş, yuvasından kaçarak sevdiğile ls-kenderİyeyc gelmiş. Ne yazık ki, delikanlıdan umduğu vefakârlığı görememiş. Genç, bir gün isken-deriyeden sıvışıp İt aryaya geçmiş. Bu zavallı kıcağız da tıpkı benim gibi serserileşmtş. (Arkası var) kimi Celal TUrkgeldl, müddeiumumi muavinlerinden Orhan GUney, Orhan Tıgrak. Turgut Oktay, Fethi Sezai, Hlcabl Dinç. AH Kemal Kamal, Ce-vat Ozbay ve gazeteciler iştirak etmişlerdir. Adliye Vekili imralı ceza evinde i-kl gece kalmış vs adanın her tarafını gezmiştir. Hasan Menemencıye. adada ceza evleri umumi müfettiş! Cemil İle imralı ceza evi müdürü Su-at Adil İzahat vermişler ve bu kıymetli müessesenin İlerlemesi İçin hızımı olan ihtivadan bildirmişlerdir. Adliye Vekili, Imralıya kendlsıle beraber giden ve tctklkatı esnasında hazır bulunan bir muharririmize İmralı seyahati hakkında istanbula inmeden evvel şunları söylemiştir: e— imralı ceza evi henUz tecrübe devresini tamamlamamıştır. Buna rağmen tesis isleri hemen hemen ik- «Yenl ceza tatbik edilir.. Itrine-ve evlerin vazlysllerlne göre bu listeler esas tutularak mahkûm, yeni ceza evine nakledilir. Nakledilen mahkûm, yukarda soy-Itdlğlmlz gibi birinci ve ikinci devreyi eski ceza evinde geçirmiş telakki edilerek, u;llm ıı devreden İşe başlatılır ve ceza müddeti evvela 3 gtln dört güne ve bilâhare 1 gün 2 gün nısbe-tlnde tenzilata uğrar. Devlete karşı İşlenmiş suçların msJıkûmları ile zimmet, İhtilas gibi suçlardan mahkûm olanlar, iş esası illerine müesses ceza evlerine alın-serbest kalır ve höc- -nazlar. lan cn.it evlerindeki höerede kalmaları. ?rek mesaide çslış- redo yatması mevzuu bahis değildir. , ^ 4 _ Serbesttir, ancak bu devrede ı muayyen müddeti doldurduktan sonra meşruten tahliye edilmek hakkını kazanir. gun) kuru ¦htenı ¦sası Üzerine mUeasea ceza ev- rki sistem şudur: vlet bu evlere mütedavü ser- vermiştir. Bu sermaye ile de-ş bir eşya ve tesisat ynpılmıs-uraya gelrn mahkûm kabıliye-ore, muayyen işlerde çalışttrıla-endıslnc müesseseca o.ı yevmi-¦llir. Bu yevmiyeden iaşe. elbise kUriik zaruri ihtiyacına kadar Bir yaralama Yenİkapıda Çakır Mehmedİn gazinosunda (alışan İbrahim oğlu Süleyman geç vokıl evine dönerken karşısına çıkan ve Süleyman-la ayni yerde çalışan arkadaşı Hilmi. Şevket ve Memduh. Kemalpaşa caddesinde Süleymanı önlemişlerdir. Bu sırada aralarında münakaşa çıktığından üç: kişi birlik olup Süleymanı dövmüşler ye başını taşla yarmışlardır. Suçlular kaçmış ise de yapılan takibat neticesinde yakalanmışlardır. Yaralı Süleyman Cerrahpaşa hastahaneaine kaldırılmıştır. Havuza düşen çocuk Vefada, Molla Şemsettin camii sokak 9 numarada oturan Hasar, oğlu beş yaşında İbrahim Artal Şehzadebaşı camımın bahçesinde oynarken dikkat etmemiş ve muvazenesini kaybederek havuza düşmüştür. Çocuğun düştüğünü görenler yetişerek yavruyu sudan çıkarmışlar ve tedavj edilmek üzere Haseki haatahanesıne kaldırmışlardır. miktarda yevmiye vermeleri lazım-rıldıktan son dır. ılş olan nls- Bugün için buralarda bütün mahir da müte- kûmları çalıştırmıya Imk&n yoktur, bakımından Yukarda söylediğim gibi İki seneyi ıktan sonra, mütecaviz mahkûm adedi, sekiz bin SORUNUZ SÖYLEYELİM Emzik meselesi Inegöldc Bayan M. II. A. soruyor: «Üç ay evvel İlk ......fumu dünyaya.......w" Yaşım ..ii-.iiIl »r bünye Itlbartlr zayıf 4dutum tein, doktu r t o» .,„..„..¦ 111 /111 ¦. k ten be al m, ı.- m ı ¦ u, m.,., ne sutU ve aa*« tereyim, emcik İle şaseyi sıhhi bir tanda ıufcMİ teturUtye-jlra. lulfen bu-Urtr d 0*1 ab : CEVAP — Çocuğunuza keçi veya İnek sütü vereceksiniz. Bu sütün müteaddit hayvanları bulunan bir süte 114«r. alınmasına ve sütün müteaddit hayvanlardan sağılarak karıştırılmış olmasına bilhassa va ehemmiyetle itina edeceksiniz. A-lınan bu sütü insan sütüne benzetmek tasımdır, inek veya keçi sü-lUndekl fazla albümln vr tuz miktarını stltü sulandırmak suretıle a-zaltscak ve^şeker mlklarını şeker katmakls arttıracaksınız. Bunu da şu suretle yapacaksın il. Elli gram pirinci yarım litre su içinde «o dakika kaynattıktan sonra süzüp suyunu alacak ve bu suya 30 gram şekerle bir miktar tuz kaüp tekrar biraz daha kaynatacaksınız ve bu sırada tenceredeki pirinç suyunu yarım litreye iblağ edecek kadar su İlâve edeceksiniz. Bu suretle elde ettiğiniz mayii kendi miktarında süt İle karıştırarak çocuğa vereceksiniz. Çocuğa günde sıkletinin onda birinden fazla gıda ve ya yarım litreden fazla süt vcnnı-yecekslnlz. mal edilmiş kişiyi barını çok atölyel« Mahkumları salah göze lışma, ntzar ıbı carlin hıtu- iBktadır. Adada ça-İntizam yegane ıslah vasıtasıdır. Adanın sakin muhiti içinde ailelerinden vo İtiyatlarından uzak. yalnız başlarına çalışırlarken, mahkûmların hissettikler! acı nedamet te kendilerini salaha sevkoden en müessir âmillerden blrtdır. Günler, muntazam programlara tâbi olarak çok verimli çalışmalarla geçmektedir. Bir sene İçinde adayı, elektrikle tenvir etmek ve motorlu bir un değirmeni vUcude getirmek ve 600 kişilik bir pavyon dutıa İnşa etmek programımız dahilindedir. Bu suretle caza cvl mevcudu 1500 e çıkarılacaktır. Imralıda, bUtün ceza evleri arasında müşterek bir sana- sute katılacak çeker, tuz. yulaf, pirinç suyu veya un miktarlarının, çocuğu gören bir doktorun tayin etmesi, çocuğun beslenmesi bakımından daha faydalıdır. niyetle tebarüz ettirmek isterim.» imralı adasını ziyaret esnasında ceza vc tevkif evleri umum mUdUru Baha Ankan. İş esasına İstinat eden yeni ceza evlerinin bazı gazetecilerin yazdığı gibi olmadığını bildirmiş ve part; kûm, adası yeni cozn evi, uw — .wv, »— Ankara İnşaat yeni ceza evi. 200 — 230 mahkûmdur. Bundan baıka bir de son zamanda tesis edilen nafıa inşaat ceza evi vardır kı. bunun mevcudu 600 mahkûm olacaktır. Bu mahkûmların diğerleri gibi çalıştırılmasına başlanmak üzeredir, demiştir. Bundan sonra «Özüne devam oden ceza evleri umum mUdUru Baha A-nkan izahatına şöylece devam etmiştir: Bu evler kanunun muvakkat madde-;:-, yukarda bahsettiğimiz yeni ceza svlerl yapılıncaya kadar kurulmuş müesseselerdir. Bu reea evlerine , n . t-ılm.-k ı. m Isımı gelen şartlar dan tesbit edilmiş buiunmatıaır. x»u şekilde tanzim edilen fişler Adliye Vekâletinde toplandıktan sonra, kartonlarda tasnif edilir. İş esasına mü-esses olan ceza evlerinin kadroları noksan oldukça mahkûmlar kabiliyet- harekette bir muamele olarak yine ceza evinin İdare hoyotinlıı karan ve Vekaletin tasdiki Uo eski ceza evine gönderilir. BÖy le bir yollama vaki olduğu takdirde mahkûmuıı kazanmış olduğu müd- detler hakkmds parak bu müde hükmeder. Mah nc iade edildig mlş paraları dl ye irat kaydolu Bu husus, I; tetkiki ile sekıs bin iki yils arasında oynamaktadır. Bugün İş esasına dayanarak kurulan ceza evlerinde çalıştırdığımız mahkûmların adedi Uç bini bulmaktadır. Binaenaleyh, bu sistem dahilinde çalıştırılacak beş bin mahkûm daha mevcuttur. Bunları da çalıştırmak imkânı hasıl olduğu gün, iki seneyi mütecaviz mahkûmiyetle mahkûm olan her mahkûm otomatik olarak iş esası Üzerine kurulan ceza evine geçecek ve kanunen muayyen olan mUddetl doldurduktan sonra meşruten tahliye olunacaktır. Adliye Vekâletinin tahakkuk ettirmek İstediği en mühim gaye budur. Kadın M.iıku...hir Kadın mahkûmlardan çalışma kabiliyeti olarak iki seneden fazla mah-Imtalı. İsparta, Ankara mathaa üı-jhûnı 0,«nUrln ^ bütUn Türkiye- de S5 I mütecaviz bulunmamaktadır. Bu kadınlar toplattırılarak Kayseri bez fabrikasına gönderilmiş ve işe başlattırılmış tır. Kadınlar İçin de şekil aynen Ka-rabUk ve Zonguldakl ceıa evlerinin aynidir. kurulan ceza evlerinin inzibat tedbirlerini teşkil etmektedir. it ceza evlerinin İdaresi bu şekli- la İnşaat esas du-»raber bl- rayı mahkû-rlrler. neleye ken-yevmiyenin düşmlyecek reu Kip D,ı?] rlnl mu-İyice i- hnfaza etmektedirler. Bur zah etmek için Imralıda 4 jandarmanın mevcut olduğunu ve bunların mahkûmlarla hiç bir temasta bulunmadıklarını söylemek kâfidir. -21 - 7 . 941 ¦ GÛNIDEN GÜNE Hangi hakla ? [E^eyn ire iler zam istiyorlar, mıj. Bu, hatırıma bir «zam isteme» hikâyesi getirdi. Tuhaf bir âdetim ardır: Aklıma bir hikâye geldi mi anlatmadan rahat edemem. Moiz ve şerikinin biricik memuru bir gün patronu Moızin huzuruna çıktı. — Ne var dostum? — Sey... — Şey ne?.. Konuş bakalım! Hasta mısın? — Hayır, evet, yani... Şey. Ufak bir /..... — Ufak bîr ne?.. Çıldırdın mı sen? — Hayat pahalı, geçinemiyorum. — Beni İyİ dinle!.. Sen iyi bir adamsın... Yirmi senedir yanım da çalışıyorsun, aramızda bir ihtilâf çıkmadı, isterim ki yine çıkmasın! Zam İstemek için ne kadar çalıştığını hiç hesapladın mı?.. Hesaplamadın. Oyle ise beraber hcıaplıyalım: Bir senede 365 gün var değü mi?.. Günde sekiz saat uyursun; eder: 122 gün. 365 den çıkarsak geri kalır: 243. Güzel! Günde sekiz saat de mezunsun. Bu da eder: 122 gün. Çıkar 243 den, kaldı mı 121 ? Pazarları çalışıyor musun? Hayır! Senede kaç pazar var? 52. Bunu da 121 den çatar,1 kaldı mı 69. Cumartesi günleri de yarım gün kapalıyız. 26 gün de bunun için çıkarırsak 43 gün kalmaz mı? Daha bitmedi! Her gün bb saat yemeğe çıkarsın. Demek 16 gün de böyle gider. Geriye kalır 27 gün! Şimdi mezuniyetleri ele alalım. Her yaz on dört gün izin vermez miyim sana? Veririm. Bunu da çıkarırsak kalır mı or. üç gün! Ha, unutuyordum: Kurban bayramı, Şeker bayramı. Milli bayramlar. Hamursuz ve saire, mutlak on iki gün de böyle gider, kala kala, kala kala bir güncük kalır. Bu bir gün de yd-başıdır, kapalıyız. Eh doğrusu afkolsun, bir de utanmadan sıkılmadan zam istiyorsun!!!... KÖR KADI Karacabeyde Mahsul; Karacabey, 20 ı AA I — tahribatına rağmen Karacabey mm-takasmdakl kış mahsulünden oldukça iyi randıman eldo edilmiş ve bir kısım harmanların sonu tamamen s İmmıştır. Yuz mahsulü dc bu sen fevkulado bereketli olacaktır. M Us tahsil bilhassa fiyatlardan memnundur. Fırıncı Boya Son zamanlarda bazı semtlerin fırınları ekmeğe de hile yapmağa başladıklarından belediye zabıtası bu gibi cüıetkârlann peşine düşmüş, Sılıvkapıda yapılan kontrol sonunda buıada Boyo adında bir fırıncının ekmekleri acı kuyu suyu ılc İmal ettiği tesbit edilmişin. Bu fırıncının ekmekleri müsadere o-lunarak hakkında ceza kesilmiş' Ür. Boyo ayrıca hıfzıssıhha kanununa muhalif hareketinden dolayı Adliyeye verilecektir. Diğer taraftan habrr aldığımıza göre bazı fırıncıların ekmeğin vezni lam olsun diye ekmekleri çiğ bıraktıkları öğrenilmiş vc bu gibi hıickârların takibine başlan Soruyorlar Dün. tatilden istifade, biraz temiz hava almak için çoluk çocukla beraber Küçük Çam-bcaya gittim- Tenhalığını tercih ederek, mcnbaın bulunduğu yerden bir hayli uzak olan a-ğaçlıkla/a çekildim. Seccadelerimi serdim, bir salıncak kurarak kuçüMcrı neşelendir d ün. Yemek hazırlığı ile meşguldüm Yemek hazırlığı ile meşguldüm. O esnada elinde mini mini bir babacan başıma dikildi. Şişeyi uzatırken hakimane bir tavırla: — Yarım lira vereceksiniz!.. Emrim verdi. İtirazımı biç dinlemedi, bütün o civarın ken di kahvesine ait olduğunu söy ledi. batta, bizi orada olurtmı-yacağı tehdidini bile savurmak tan çekinmedi. Yarım lirayı (İ-şesİle beraber eline verdim, püsküllenmesİ ihtimali olan bu belâyı başımdan defettim: Şimdi soruyorum size: — Dağ başında alınan bu para acaba haraç mı, yoksa hava vergisi mi ?.. Başmuharriri: Ahmet Emin YALMAN Telefon : MİM — TeàJtTnl VATAN 1*4. vat \\'k\1 — Oatrasotfa, Mel 22 TEMMUZ 1941 SALI Fiyatı 5 Kumş SİYASİ SABAH GAZETESİ Yrl: I —-Sayı: 328 Beşiktaşlılar, kendile -rmi mödafaa ediyorlar Bugün 4 üncü sayfamızda Montrö zaferi Yurdun her köşesinde sevinçle kutlulandı Boğazlar üzerinde ezelî ve ebedî, kayıtsız vc şartsız Türk hâkimiyetini haklı, meşru hattâ zarurî kılan sebepler bir deği1:, bindir. ordusu Her tarafla mücadeleye devam ediyor V remzi Cenubî Afrikaya kadar yayıldı Smolensk Muharebesinde her iki taraf ağır zayiat veriyor Büyük isler başaran büyüklerimiz bir arada Vehim ve hakikat İngiliz ve Amerikan dostlarımıza bir tavsiyemiz: I-cap ederse kendi gözlerine inanmasınlar, fakat bize daima inansınlar. Böyle yaparlarsa altlanmazlar- Yazan: Ahmet Emin YALMAN Türk siyaseti hakkında Times gazetesinde çıkan an-iayışlı ve ciddi makale memleketimizde memnu niyet uyandıracaktır. Times, pek iyi kavrıyor ki. Türkiye ana hedefinden1 bir tek adım şaşmamıştır. İstiklâlinden bir zerre bile feda etmemiştir ve hiçbir tazyik altında da etmiyecektir. İngiliz gazetesi, bu kanaati okuyucularına da telkin için deliller gösteriyor, mütalâalar yürütüyor. Bizde hayret ve teessür uyandıran bir nokta vardır ki, o da İngilterede ve Amerikada, hizam gidişim izdeki mâna ve hedefi hâlâ kavramıyan, şu veya bu hâdise karşısında şüpheye düşen insanlar bulunması ve Times gazetesinin de bu şüpheleri dağıtmak için dil dökmek ihtiyacını duymasıdır. Bu anlayış noksanında iki sebebin tesiri olabilir. Birincisi şudur ki, bütün dünyanın günlük gazeteciliğinde havadis diye kabul edilen şey, heyecanlı, değişik, tuzlu, biberli olan haberlerdir. Bir gazete, rTürkİye her va-kitki dürüst siyasetine sadıktır* deyip dursa bir kısım okuyucularda alâka uyaTid ırama z. «Pekâlâ, bunu daha evvel de duymuştuk» deyip geçerler. Fakat mevcut kanaat hakkında Şüphe uyandıracak ve yeni bir takım ihtimallere delâlet edecek bir haber veya bir tefsirin, taze bir alâka ve heyecan uyandıracağı farzedilir, böyle haberlere büyük serlevhalarla neşrolunabilecek bir yazı malzemesi gözüyle bakılır. Bu itibarla İngiliz ve Amerikan gazetelerinden heyecan ticaretile meşgul olan kısım, Türk — Alman dostluğunun mânasını okuyucularına pek yanlış bir şekilde akset-(Devamı; Sa. G, Su. 7 de *X* Bundan beş sene evvel. Türkiye lÜHiCyaU. dana evvel Lcaenua-elde ettiği zafere ilave olarak Montrö zaferini de memlekete kazandırdı. Montrö zafcrile Türkiye, Bogazla-ra yeniden sahip ve bakim oldu. Bu boğazları dilediği glb: tahkim etmek hakkını kazandı. Bize bin bir nimet veren cumhuriyet rejimine ve o rejimin büyük şef-lerine MltUn TUrkJyenİn minnetini sunmak hepimiz için bir vazifedir. Dün bu muUu gün, yurdun her köşesinde büyük i" ,ı sevinçle kutlandı ve bu arada Eminönü hatkevtnde dc büyük merasim yapıldı. Bu meeut günün yıldönümü etra-Hslk**4 es» kanı Yavuz Abadan bir nutuk söyll-yerek. Montrö' zaferini canlandırdi-Bu nutku aynen aşağıya veriyoruz: Aziz yurttaşlarım, Montrö mukavelesinin imzacından-beri geçen bes yıl gösterdi ve Ubat etti ki, bu anlaşma hem yükacK bir kiyaset ve basiret eseri, hem de mükemmel bir sulh ve emniyet un'uru-dur. Cihanı sarsan büyük yangı.nıı mUthiş. tahripkar bir sirayet kabiliyetini Türk çemberlerinde kıran sebep, Montrodc parlak zaferine şahit (Devamı; S*, fl. SU. I de) * D. N. 8. ye göre Almanya Bütün düşmanlarını nasıl yendiyse Rusyayı da yenecektir Birinci ay nihay 3-t.nd; Aliîian t r a usu 600 kilometre ilerlemiştir Berlin, 21 A.A. — D. N. B. A-Jansı. askeri vaziyet hakkında bugün şu izahatı vermektedir. Sovyetler birliğine karşı açılan har HARP VAZIYETİ Sovyetler, Kief bölgesini uzun zaman müdafaa edebilecekler mi? Yazan: ikisaa uO~*i%J. Stalin hattına taarruz eden Alman .ordularının üç büyük hedefi Leningrad, Moskova ve Kiefdır. Bu istikametlerde taarruz eden Alman kuvvetlerinin bu hedeflere olan mesafeleri şöyledir: Lnmgrad — 150 kilometre Moskova — 3S0 kilometre Kief — 120 kilometre. Bu maksatla devam eden Alman taarruzları bilhassa bu üç istikamet üzerinde bulunan Pskov Smolcnsk ve Jitomir bölgelerinde çok kuvvetlidir. Fakat bu öç ta-arrunın sıklet merkezi Smolensk-(Devamı: Sa. 3. Su. 1 de) Ruslar çekildikleri yerleri hâk ile yeksan ediyorlar Londra. 21 (A.A.) — Her ikj rafın tahmin fevkinde ağır za* yiala uğramış oldukları Smolcnsk muharebesine müteallik olarak bazı askeri müşahitlerin serdet-mekie oldukları mütalâalar, ihtimal İlk zıehlı cüzülamların 12 temmuza doğru cehrin yakinleri' ne kadar müdafaa hatlını yarmış oldukları merkezindedir. Ayni mahafil. bu cüzütamların imha edilmiş olduğu mütalâasını da serdetmektedir!er. Taarruzun müteakip devresinde Aıman-arj gediği genişletmek ve kâfi de. recede kuvvetlerle şehri garp tarafından himaye eden Dnieyeı nehrine vasıl olmak teşebbüslerin* de bulunmuşlardır. Birçok sualler, cevapsız kalmakladır. Acaba Almanlar, şimdiye kadar nehri geçmeğe muvaffak olmuşlar mıdır) Eğer geçmişler ise bunun için ne kadar zaman sarfı lâzım gelmiş" tir? Rus toplarının ateşi allında nehıin geçilmesi ne kadar insan ve malzeme ziyama sebebiyet vermiştir) Bu sualler sorulduğu zaman haıtâ Alman muhibbi olan eksperler de tereddüt etmekledirler ve Moskovanın İşgali imkânından şüpheye düşmeğe başlamışlardır. * Zurİch. 21 (A.A.) —Tribuna gazetesinin şark cephesinde bu u. nan muhabiri, yazdığı bir makale. | de düşmanın her geçeceği yerde j her şeyi tahrip etmek hususunda I takıp edilen Sovyet siyasetinin ne kadar tam olarak tatbik edildiğ.' I Devamı; Sa. 5. Sü. 6 da) Almanlara göre ! Bulgar Başvekili Sovyetlere göre Harekât devam ediyor 21 (A.A.) — Alman askumandanlığının teb- Japonya Kabinesi toplandı Yüksek kumanda ve hükümet iş birliği yapıyor Tokio. 21 (A.A.) — D. N. B: Yeni Konoye kabinesi bugün ilk defa olarak yüksek askerî ve bahri kumandanlarla müşterek bir toplantı yapmışiır. Bu hususta neşredilen tebliğ, yüksek kuman, da heyeti ile hükümet arasında sıkı bir işbirbği zaruretinden bah-(Devamı; Sa. 5, SU. 1 de) -f ingiltere Kabilesinde değişiklikler İstihbarat nazırı D. Kuper uzak şarka tayın edildi Londra. 21 (A.A.) — Kabinede vc diğer bazı makaralarda şu değişiklikler yapıldığı resmen bildirilmektedir: Butler maarif, Brendan Bracken istihbarat nazırlığına tayin edilmişlerdir. Lancaster dukalığı şansölyellgl-nc tayin edilen Duff Cooper, harp kail». ..,«.,, Sa. S. SU. S te) — bugi bua i Dulun inhasına nup kısrrın-e Macar kı-düşmanı la-phenin diğer muvaflakr edir. Muha-an düşman devam edi- Ormancılık sahasında Mühim kararlar Ziraat Vekilinin riyasetinde toplanan heyet şehrimize döndü Travers, seiiüJoz, odun kömürü ve sair orman mahsulleri hakkında mühim kararlar Ziraat Vekâletinin daveti üze-| Birinci toplantı Ziraat Vekilİ-linrAnkarayo gitmiş oUn Yükaekl miz Muhlis Erkmen'in başkanlı-Orman fakültesi dekanı Mazharlğmda yapılmış ve bu toplantıda ndeki profesörler Yüksek Orman fakültesi dekanından başka Jeodezi profesörü Weber, orman işletme iktisadi profesörü Dr. Şensin, silstküllııı profesörü Esat Muhlis Oks. (Devamı: Sa. 6, SU. 2 de) ** SURİYbDE Örfî idare ilân edildi Berlin, 21 (A.A.) — D. N. B.i Londra radyosu, General Vüson'ı Surlyede örfi İdare ilan ettiğini b a İrmektedir. Berlin. 21 (A.A.) — Alman radyosu 1800 kilometre uzunluğunda Rus cephesi üzerinde mücadelenin gittikçe arlan bir enerji ile devam ettiğini bildirmektedir. Alman zırhlı tümenlerinin iler. leyişi ile bir çok Sovyet birlikleri Çcvrilmi* bulunmakta ve kurtulmak için çok gayret sarfetmekte-Düşman çok kanh zayiat ver. ,-jdir. Dnıcsler cephesi de çelİn bîr mücadeleye sahne olmaktadır. Şimalde Alman kıtaları Peipus golünün şarkında yeni mevziler zaptet mislerdir. Berlin, 21 (A.A.) — Bir İltisak nok tasındakl bir hücumlarında Alman tayyareleri 120 otomobil, tahrip etmişlerdir. di mektı Romaya vardı ve Musolini tarafından karşılandı Roma, 21 (AA.) — Bulgar başvekili Filof ve hariciye nazırı M. Popof bu sabah Romaya varmışlardır. İstasyonda M. Musso-lıni, hariciye nazırı Koni Gano ve diğer bir çok İtalyan şahsiyetleri Bulgar misafirleri istikbal etmişlerdir. İstasyonda bulunan ihtiram müfrezesini teftiş ettikten sonra Bulgar nazırları istasyondan ayrılmışlardır. Misafirler Roma halkının samimi tezahüratına maz-har olmuşlardır. Saat 10,15 de İki Bulgar nazın İtalya kralı tarafından kabul edilerek kendisiyle samimî surette görüşmüşlerdir. B. Filof ve B. Popof müteakiben Venedik sarayına giderek M. Mussoliniye mülâki olmuşlardır. Roma, 21 (A.A.) — Romada bulunan Bulgar nazırları bugün saat I 3 de saraya giderek kral tarafından şereflerine verilen ziyafette hazır bulunmuşlardır. Roma. 21 (A.A.) — Of»: Bulgar Başvekili ile Hariciye Na- 10 Muharebeler devam ediyor Moskova, 21 (A.A.) — Sovyet istihbarat bürosu tarafından dün akşam neşredilen tebliğ: 20 temmuzda, Pskov, Potoutk — Neve t, Smolensk ve Novograd istikametlerinde şiddetli muharebeler devam etmektedir. Çetelerimiz, Almun kıtalarının gerilerinde muvaffakiyetli hareketler yapmakta ve düşmana ağır zayiat verdirmektedirler. , Hava kuvvetlerimiz, gayri müsait hava şartl ar m a rağmen, harekatına devam etmiş ve bazı düşman motorlu cüzütamlarlle hava kuvvetlerini un ha etmiştir. 25 düşman tayyare» tah Moskova. 21 (A.A.) — Sovyet istihbarat dairesinin tebliği: 20 temmuz gecesi, Polotak — Neve). Smolensk. Novograd — Volinsk İstikameti e rinde muharebeler anuda-ne bir surette devam etmiştir. Cephenin dlger Mtrkametlorir.de vc merkezlerinde büyük mikyasta harekat vu- 20 temmuzda, hava kuvvetlerimiz 31 düşman tayyaresini düşürmüşlerdir. Altr tayyaremiz zayi olmuştur. Vilâyetlere yeniden lâstik tevziatı başlıyor Ankara, 21 (Te heyeti şehrimize dönmüştür. (Öğrendiğimize göre yapılan üç toplantıda ormancılık meseleleri üzerinde Ankaıada mühim kararlar ittihaz edilmiştir. Moskovadaki Macar, Rumen ve Slovak Elçileri Edirnede Siyasî mümessillerle beraber 322 kişilik bir Alman kafilesi de Edirneye geldi kte 322 ilik bir Alman ka Kapıkale hududumuza doğru yol. larına devam etmişlerdir. Elçiler. ı i kendilerine karsı gösterilen hüsnü kalan Edune-j filesi de buraya gelmiştir. Gerek I \a u erdir. Misafirler fhir elciler ve «erek diğer misafirler muameleden dolayı bjlhasaa be halinde vilayet namına karşı-1 kısa bir tevakkuftan sonra oio-,yanı memnuniyet jviçmişlerdir. 02 4 T A m 22 - 7. 941 Eyüplü Halidin Maceraları Anlatan: EyipKi HaJid — ** — Yar-d**: Mim SftV Adeta Afallamıştı Ne söylesem inanıyor, ikide birde boynuma sarılıyordu palalarını bankadan aldırdım, bar -.ok eeyalerınt atındım Kıymetli wvhfi".n. bavuluma atlını, nünde, elceğızıj kendisim de koluma taktım vc Meeeıcr: Markım kumpenyeeıoKi bar vapuruna atladım. Bu sefer yolculuk ne (arala mı dadınız? Onu kati olarak ban dr pek bılntiyoıdum- Bu yolculuğun nakavr- noktasını bsn değil, tığdı ¦aletin cereyanı, tesadüfün ard) mı tayin edecekti. Bununla bara bar. ben kızcağıza Beyiut yoliyle .Şama gidaceğimizı, orada mest*» bir tarzda birleşip hakiki bir saadete erı^ce^ûrıizi soy İt mit, bu yapmağa niyetim olmamakla be raber muvakkat bir zaman için olsun, onu sevindirmiştim. Cemile o sevinçle, ben dt ytn' kavuşacağım anaforun hulyaeile eyahaI gûnlermİ cıdektn tatlı geçirdik. Nihayet, bir gün Boyuta mdbk ve şehrin en yüfcstk Vc kibar bw s»n*"f»sa olan Pıyol ote İme yaricatik. Sözde, bir hafta ka. dar BeyruUa ıstedığuruz gibi gt-zıp tozduktan, dilediğimiz hop* P'inkhtıt yaptıktan soma, geçirdi, uma serbest hayata bar müddet icın vedk* edecek, ushı, ağır bafll bar çık -.-on : d4keeru4c Snma g decnk «e çok müteeesıp olan aile-man aoine grrecekbk. Fakat, nasıl oldu bitmem, bazım Cerneie, Beyruta vardığımı /in daha itrinci gurtu evvelce ver-Ağermz bu katan bozmak, bil gün evvel Şam yoluna çskmsk ar. .ı d. Buna da bir çok sebepler oVori sûsaht. Hetaâ. âti rass kadar ejoiurdai. Tsbaİ. batım pain da bozulmak, butun d*zen leram eetus* olmak tehlikesi ile kaıaueslı. 0u vasiyet Itssesstnde Cerruâe-M asısı uğrsşmak layda-ııedt. Hemen bir çocuk eysalktğue ] burun ar rol sum kabul etmiş gibi goend«Mrı. B»r iki gun içinde yola çıkacağımı'. «destim, Yeminler vc andlarla kabaran endıecs* ru taşkın çitim. Yol hazırlığına da basi adım-Haç s-apheasz tahmin e*muj».ruad*» kı. Şema »»deoe* davudim O halde nereye?. Onu da bılnuyor-Bıişrrorn letSmın edebüderuz | dum. kara,recKİ,k içinde kıvra- 96HIR O akvam. Cemıkr Henımefen-duun Viyana ap-artrnsmndaki da. ireninde, sıkıt *'(iı ışıklı kuçÜk bîr solonun balkonu :1e kuıup ı - eda bîr masada karşılıklı » »cm. dertiseıyorduk. GariphVn teeırı nuydı. yokaa bar fetianiık eseri raus-ds nedir bilmem mi. «t ¦ knkakt nmıaı kaç çekin-meden »ovlemı» mensup olduğu ailenin butun Masanı seyıp dökmekle, hattâ bsrer buer resimleri, ni göstermekte, mevki ve servetten hakkında malûmat vermekle tereddüt bile etmemişti. Ufak bir buaUı kova içinde bu ğulanan duz rakıyı çeke çeke kızcağızın söcleirtu dmln-ot. içimden de: — Uzun etme Halat Yine geçirdin ete bir ...t kısyıukl Diye seuıeıç jeındc yüzüyor-dum. Ben d« oyle dillenmiş, öyle. sine iMmseerue. o derece taskra-laşrmsuen n. kttjceejtz neye uğradığını «nkynmanııgj hayret ato »evine arssısads âdeta a+aliemıs, hatta atıtaJUamıoıı. Nc söyleBem inanıyor. ıkıdr bssdc boynuma sa rılıyor, gittikçe artan -addetti ve şehvetti ber «Mıssa beru sıkıyor, sarsıyor ve k«**kıwyordu. — Sem AtUb gönderde bana Söyle yokaa sen Hum maun? Kozcağız bene ebeyi yekrruşSı- 0 gece brnı evmrirıı bwa*rm«ıı»*« bütün m«hır™M«.nı beğışJaametı. Az dans töyknseşte umıtscekZMo. Bu kıza ben de kendimi şöylece 1 ır.H ıiji ı.ü — lamım AbAiıınhman Yahya. Şamlıyım. Ssm eeral ve aya* nınden Yahya Pepermı bir tanecik oğluyum. Demıt. vı|itıkkıaro*z«, deve ve koyan sursitumen. cane katsak v« a -ar m-ut. kanser «Uj Ksmemean-rouı. Beş, *vı benkseındskı altın iaımazı Işrfnğım ağzıma anlarını akıttnsscak b« tekaidc brrb\u ardına dsarrusUnı. Hiç şüphe yok ki, kızın rvhunu -ahirimle adam akıllı saremıe yelnu gözet gözleri, ni değil basssetmı de sımsıkı sarıp terme^eenıettm. mı Benliği vıtv kötuVsen ben Eyüpm Kalit, ertesi günden iti baran ksdmcağııın muhteşem da. ıreeine yeenenrnuj, anafordun ye yip içmeğe. Kesip, eğlenmeye da-danmısUm. Bs'ayı dıyemryece-ğım ama. cennet hayatına pek benzettiğimi söylemekten çekuv nuyeceğim bu talk yassyıe, tam on bes gem setsekv O tirede şes/-tan o- bem dörttü. — Ne duruyorsun ya?... İşte kızın benkadekı altı ban Muu lirası emrine amade. Bir o kadar kıymette mücevherat da çanlada ;keklik gabi ri„,.l. Hevdi plânını çarçabuk kut, şunları tez elden ve top yekûn hele bir vur... dedi. Yuları yınr boynuma tahtı, kamçıyı yine ele skdı. Beni. desruğu Rjıd*ptan çekip çıkareca-k bu burlarscı senan, ia-bfcbsâırı, 'lu.ii.' varlığımda ve le-keiı beniağamde ariyan bu saf kıza acayosd-tm. Onu ftes/aJ sukutu, ns uğsa*esıakl-Mi kaçmıyor ve bunun sur kendimi çok da zorluyor, dum amme. ne yezık k. şuur ve '-edem bınlığ-m değil, seytsn rdere ettiği sçuı, duyuuUıımın ve araulesHnsn icaplaruıa bir turlu uyanu yordum ¦ Bar kea; aisn teinde zsvaHı kızu nıyor, ism sarp bir sakil almasından korkuyordum. O gün akşam vskti Camile ile deniz kanarında bir araba gezintisi yapıyorduk. İkimiz de dalgındık. Onu bilmem, ben erteti günü Beyruta uğrıya-cağını haber aldığım bir Nemse vapuruna atlamak çarelerini dü" sunuyor, otelden çıkarkan Cetru-leye uyduracağım yalanları hazır-Uyordurıı. O esnada Cemile, birdenbire kolumu sıktı. Gözlerini gözlerime dikti ve heyecanlı bîr eda İle: — Abdurrahman. Çabuk aöy le- Diye mırıldandı. Şu anda na dveunÜyorsun?.. Sıçradım, fakat, kendimi hemen topladım ve neşali bir kahkaha attıktan sonra cevabı yuvarladım: — ..ı-iı.MjK'.,,ıııı sen bil o-i. a nen Cemile. — Hayır sen soyliyecekauı Ab. dürrahman. — Ne düşünebilirim cicim. Şemda geçireceğimiz mesut günleri, babamın ve ailemin bize kar' şı gösterecekleri... Yumuşak eliyle ağzımı kapara, rak tbrtrrni kesti. Başını denize doğru çevirdi ve; (Arkası var) Devlet Operası Bu sene İzmir Enternasyonal fuarında temsiller verecek İzmir Kuar hazırlıkları llerlemek-tedır. Ofreııdlgımıtc g°re. nilkûmel bu yıl. izmir fuarına ılzuml yardımda bulunacaktır. Fuarın dahili lurıam balıımınd.tn chamtnlyettnı arttırması tamın olunacaktır. Ankarada Reisicumhurum ut İnonu-nttn huzurunda muvadakıyaUi temsiller vermiş olan Devlet Operası fuar gllnleıi esnasında İzmırt W oektlr. Deflet operası orada Teeke va Madam Butterüey operalarını ve ha-Brlaııarı dlgrr bazı operaları oynayacak t ir. ©dun derdi Murakabe bürosu fiaf yüksekliğini normal buluyor. Fakat öyle değil... istanbul piyasası bir kaç oduncunun inhisarı altındadır SORUNUZ -SOYU YELİM Hacıkadın tavuğu t — lUraMcada • » Metanet Att fuWjumia eofuyeat Bassam» ss I4r U»uk merak-itMiìòao yerst i»* .k..ı.n rlasl aVJ tavukU Mr hor»/ oMsu. Bunları oretmet. ~ı......... Hıı ı-Utr, hak- kıoda btrss aıainınal verir tni-teaac?» CEVAP — İtecıkadııı cinti yeril değildir Prantumn Lallts «nemdendir, letanbuada ve Trakyada oldukça çoğalmıştır. Yumurtacılığı erta, eti beyaz ve lezzetlidir Tttyle-rtndt siyeri • • ¦ *r kutfrunl bir parıltı vardır Horozlarının sakalları usun kUpslrıı heyaadır. O- ne doğru uzanmış boynuz teklinde iki tblfl vardır. Tavukların da ay- dar ve kurak ytrltrde bul dır. tyı beslenmiş horozları loya kadar ağırlatır. mmalı-beş ki- Adliye Vekili, dün vali ila görüntü Imıalı cesa evinde yaptığı Lelkl-ksttun pazar gunti donan Adliye Vt-kllt Haas.-; Menemene), dün ogledan sonra adliyeye gelmiş ve nıuudetu-iqumı Hikmet OııaUe bir müddet gO-rtltmUftUi'. Bu - İstanbul vali ve belediye reisi doktor LûUı Kırdaı da adliyeye gelerek Hasan Menemtn-«ı ile gortamustur. Busnsre Adliye Vaktk. Vali tk bırtıkts adliyeden çtk-rmsitrdır. Adhye VafelllmK. çarşamba akşamı An kareye hareket edecektir. Belediyece müsadere olunan gıda maddeleri 1W« •eneeımu bueındajı sonuna ka Sı. bstecMyece 11«.7*0 kilo ekmek. lölUt keo frsncsta. -l ktto psde mu ¦tdavı rektnut ve kenarı çatlak 433 Mse ıtr 30 küo un imha ohuunettur. Bundan basks bir tene sarfında iau aeöıt tutul mu* ve muhtelif gıda rneddalerH.den dt lıb nümues alınarak umıtheneve gönder um «tır ramv^ry idarasinin 4,5 milyon lirasının yol inşaatma jarfediUcegi yatan Bundan evvel batı gazeteterde tramvay idaresinin birikmiş bulunan l milyon lirasının şehrin imar işlerinde kullanıtacagı yazılmıştı Dun. taaaadar makamlar bu haberi ysisıuarrıtştsrdır. Bu paranın İki ¦ ^ bm lirası une lerun yerdim sandığına, »00 bin lirası ihtiyat akçe, 'i milyon lirası da şebekenin 910 tuuulatından ibarettir Duue.-.aleyh bu paranın knar İslerinde kuuenıtacegı tsmamMe tsılııs-dır. Ayakkabı için perşembe günü V^rar verilecek Fiyat murakabe komisyonu ayakkabıları ds tınrflandırarek hsr sınıf için bir kâr yUsdeti tesblt tdtcektlr. hututUkl tetkikler lltrltmlş bulunmaktadır. Dun Ayakkabıcılar Cemiyeti, komisyon* bir lisU varmıştır, bimdı Sum er be/iK ve kooperatifin teklif edeceği lüleler beklenmtk-tedır. Bu listeler onumllzdekl İçtima •evratlne yetışecagınden perşembe fUnU ayakkabılar için kati yüzde kar haddi tesbıt edilecektir. Amonyak jitelerînin fiyatları yükseliyor Buz dolaplarında kullanılmakta o-lan amonyak şişeleri, piyasada 40 • sO kurutken bugUn 1100 kuruşa kabar çıkmış bulun m aktadır. Bu şişeler evvelce amonyakla dolu olarak Avrupadan gelmekle idi- Son filnlerde bunların miktarı piyasada taşıdığından bu fiyat artışı bazı tUocer-lanmıtı bunlarda* elde ttaıiye etv-ketmlstlr. Baaı tüccarlar piyasadaki kok kömürü muştakkatından bu huaueta lt-tlfaoe edueMecefli iddiasında bulun-muşltrdır. Aaiakadsr makamlar vaziyeti patan itibara alarak derhal tetklkatt başla m ıslardır Muvaffak olunduğu takdirde il-yaUtrtn 40 kuruş deftil. 10 kuruşa kadar düşeceği aöyltn m ektedir. Emniyet Umum Müdürü, dün valiyi ziyaret etti ^KnaMaİF-et SflflaeaW*r ^BaÜ LV aatf JauauBl * Retim bîr ormanda odun ketimini gösteriyor Fiyat murakabe komisyonu, odun fiyatlarını İSO kuruş arttırdıktan son ra, vaki müracaatları nazarı İtibara alarak, dun fiyatları tekrar tetkik etti va karar verdi: Fiyatların artışı normaldir. Komisyonun iddıasınca fiyatların artması için mücbir sebepler vardır ve bu mücbir sebepler, belediye mU-lehamsı tarafından yerinde tetkıket yapılarak, tesbıt cdılmlşUr. Geçer, «ene 90 — 100 kuruşa olan nakliye ücretleri, bu sene İSO kuruttur. Ay- Et narhı Kalkacak mı? Kasapların müracaatlarına rağmen komisyon bunu kabul etmek fikrinde değil Kasaplar, tekrar Fiyat murakabe komisyonuna mUracaat ederek narhın kaldırıl masını İstemişlerdir. Ka-napların bu müracaatları müteaddit defalar komisyonca reddedildiği halde kasaplar her gun yeni bir usul kes (ederek komisyonu kararından vazge çlrmlye çalışmaktadırlar. Öğrendiğimize gdre, komisyon vaziyeti yeniden tetkik etmektedir. Bun dan İki Uç gun kuder evvel yazdığımız bir yazıda kasapların komisyonu bu kararından vazgeçirmek İçin ne çarelere başvurduklarını tebarUz ettirmiş ve komisyonun bugün, göze hoş görünen bütün bu İddialara ka-pılmıyacagını anlatmıştık. Komisyonun önümüzdeki içtima devresinde bu hususta bir karar alacağı muhakkaktır. Alınacak bu kararın halkın menfaatine olmasını e-hemmlyetle IsUyoruz. ruşke» çıkmış lit hit aeklik İste saya na suretle tesir edebiliyorlar ? işte komisyon nakllys Ucrstlnl a-rayacsgıns. bu merkezleri idsra eder. | lerın bu İse na suretle amil olduklarını arasa daha İyi eder sannındayıs. Nakliye ücretleri bugUn artmıştır. Ortada bir amele azlığı vardır. Fakat şurası muhakkaktır kl, İstanbul İçin kesilen odun kıştan kesilmiştir. Şehrin IhUyacını karsıkyscak stok daha nisan ayında temin edilmiştir. Komisyon bugünkü vasiyet üzerinde hesabı yürütürse her halde tahminin Ustlinde aldanmış olur. Diğer taraftan resmi daireler narh Üzerinden deffı). pazarlıkla odun ve komur almaktadırlar. Biz komisyonun tesblt eltlgl narh Üzerinden satış yapmağa mecbur ol-in-;inini ¦ ve resmi dairelerin İhtiyacını karşılayacak miktarda flok bulundur madiğimiz ıçtn. mecburen ma-lıraızı lakla fiyatla- ksotlsn bu spekülatörlerin eline işi bırakmaktayız. Bunlar bbylr yapmakta devam eder Bisiklet muhtekiri Aleko adliyeye verildi Şehrim ksdskl maruf bitik,e t tüccar İtrinden Taksimde Feridiye sokağında 17 numarada Aleko Lazsrovlç, yanlış fatura tanzim etmek suçllt dün murakabe memurları tarafından yakalanarak müddeiumumiliğe verH-miftır. Muhtekir Aleko Lszsrovlç. 75 liraya sattığı 11 bisiklet için 50 llredsn fatura tansım etmiş vs bu turstla çok fazla kâr temin etmlye çalışmıştır. Bundan başka yine Fiyat murakabe memurları tararından Bankalar ' caddesinde. Gala lada Voyvoda Nur e-lektrlk mağazası oshtbt merdivenlerde kullanılmak üzere satılan otomatiği 8 llreys satması Iftsim gelirken 2ö liraya satarken yakalanmış ve derhal adliyeye verilmiştir. ier. ttuninr aıyorjar ki: — istanbul piyasası, bir cunun inhisarı altındadır, yasayı istedikleri gibi 1da Şehre odun aevkeden meı mile bunların emri altındı İhtikarı istanbul piyasaı boyundaki depolarda, m* mürcUltrinde defti, doğru rüya bu trbstçilerin ıdar olan katiyet msrkezlerüıd' dır. BugUn Şile. Alemdagı. Belgrad, Igneada. en müh merkezlerimizin köylünün madıgı pek aşikar suretti dadır. Bunları kimler İşletiyor1 «silip şehrin Ifttlya-uı odun piyasaya gel-ıların kurduğu odun zi bu kış mahrukatız kuruş kira değil, kâr* bile rasıyız. Fa-i, odun bulamıyoruz. Ve piya-| carın yanında arayacağına kovlünün maruz kslmakıızini ln.b* ». w . I yanında, ormandv ke&im rr.shsllerln-Imkan. bebslarmın ———. ısedilırse. katiyet | 04 piyasayı konUol alUna daba fazla alabilir, zannmdayız. Şthrlmisin maruf odun tuccarları-¦ sırslryorus: RumeUde. Süleyman Fikri, ibrahim Pehlivan, ÇcrketköylUler. B. Haydar. Igncadada, Evkaf ormonlıırı sahip. Itri. Anadolud* yine ibrahim Pehlivan. R Niyazı, B. i: B. Rsıf, b Hacıoglu Hüseyin. Komisyon, kesim mıntakasma gön-derdiği mütehassıstan rapor almak la beraber, bir de yukarda sıraladığımız bu maruf odunculardan vaziyeti ıncrlc.tr her bolde fiyatların ne arttığına ve arttırıldığına dair daha esaslı malûmat elde eder ve belki de karar un ona gore tanzim etmek yoluna giderek halkın mObrem bir ihtiyacı olan kışlık odun ve kömür me-»eletlnl halkın lehine halletmiş olur Mimlemek erenlerde bir gün Akşam gazetesinin eNe demet,'' ılitununda Anadolu Ajansının: •B. Rootevelt cenubi Ameri-kada faaliyette bulunan letOO Alman ve İtalyan müeıteseıini mimliyarek bunların faaliyetlerine ket vurmuştur.* Telgrafı ele ahnmtş ve şöyle tenkil edilmişti: «Daha ziyade şerbet bir muharririn kalemine yakışacak ar-govari tözler! «Yarı retmi bir kalem mimlemek ve ket vurmak diye yazmamak - esasen mim bizde bile kalmadı. Roosevelt nasıl mimlesin ? -s — (Ne demefi?) nm rmsSerru-i düşüncesinde çok haklıdır. Benim temas edeceğim cihet bu değil, «mimlemek» tabiridir. (Esasen mim bizde bile kal* madı) demesinden anbyorum ki muharrir (imimiemek» kelimesinin "mim- harfinden geldiğini zannediyor. Ben dilimizdeki tabirlerin, laf binlerin, cinasların, mecazlansı ve hattâ kelimelerin m enseler ine psk meraklıyimdir. Bunun için de fırsat buldukça bu hususlarda arar, araştırır, sorar, soruştururum. Banim bildiğime göre sonradan ¦ mimlemek ¦ şekhne geren tabirin a ılı e mumlamak s tır. Vaktile medreselerde okuyan, lar yanlarında biraz balmumu taşırlar ve bu mumu, okudukları kitaplarda kaldıkları yeri ertesi gün kolayca bulmak için tayfaya vaya satır başına yapestıru-larmif. Somadan "mimlemek* şekline giren bu •mumlamak-, tetbit atmak, bellemek, nişan koymak, kendisine kızılan btrisini not etmek mânalarına geldiğine göre, yukarıdaki izahın yerinde olduğunu zannediyorum. Fa kal olabilir ki yanılıyorura. "Mimlemek- tâbirinin doğru olduğunu ve nereden geldiğini bilenler varsa bu iddiayı cerh edecek bilgilerini bu sütuna memnuniyetle dercederim. KÖR KADI Ortada halledilmeni lazım gelen di. er mühim mesele de yukarda İşaret iüdıfil gibi reaml dairelerin odun lübayaa usullerinde bir tadUat ya-arak, pazarlıkla deftil, narh Üzerinin mal almalarını temin etmektir. Komisyon narhı lstanbuldakl tUc- C ADLİYE ve POLİS HABERLERİ E- Sarıyerde çok feci bir otomobil kazası oldu 8u feci kazada yaralılardan kadın hastanede öldü bir Paıar aksamı aaat İS de Sarryerde Piyasa caddesinde feci bir otomobil kazası olmuş ve bir kişi ölmüş, iki kişi de ağır surette yaralanmıştır. Kazaya bundan bir müddet evvel Mecidiye koyunda bir adama çarparak ksfatatını parçalryan otomobilin virajı dönerken devrilmen sebep olmuş tur. Otomobil, 4 defa yuvarlandıktan ton» devrilmiştir. Kuta neticesinde yaralanan İki kişinin yaraları ağır ve ikisinin de hafiftir. Yaralılar sinin yaralanmaslle 0nltnm:ştlr. Saat onda Fatihten harekat eden Harblyt — Fetih tramvay arabasını arkadan takip rdeu buz yüklü 4271 numaralı kamyonun şoförü Hasan oğ |u Ömer. tramvay arabasının solundan geçmek latsmlş ve geçmiştir Fakat sofor, karşıdan çelmekte olan tramvayı görünce iki tramvayın ö-nür.den ve aralarından geçmek İçin makineyi hızlandırmış İse de, tllratl 1' uı gelmemiştir Bunun Üzerine kanı yon karşıdan gelen tramvayın sol boş avini Reşit Ut birlikte öğleye kadar bası İtlerle meşgul olmuşlardır. Umum mudllr ögloden sonra pollı müdüriyetine giderek müdür vekili Sslâhoddin ile zabıtaya alt metelt-ler ttralında gdrUşmUt vs izahat almıştır Tramvayın yoldan çıkması feci bir kazayı Önledi Dün sabah Fatihte çok feci bir ka. za, UısdUf eseri olarak bir tramvayın yoldan çıkması ile va bir kaç kl »inde tramvay arabası yoldan çıkmış v« arkadan gelen tramvay da kamyona çarpmıştır. Yoldan çıkan tramvayın içerisinde bulunan, Ah-mvdıye caddemnde 10 numarada o-turaıı Muta kızı CUtşenıdenln bir dişi kırılmış ve Fatihte Dert Nazırı sokağında ntııiâiı Osman kızı Kamerin kucağındaki üç aylık çocuğu yara düşerek yaralanmıştır. Yaralılar Ha seki hastahaneeine kattırılmış, suçlu şoför yakalanmıştır. Hâdise hakkında tahkikata başlanmıştır. Tevfik'i vuran İlhamı ile Cev-detin muhakemesi Btaik'taşts oturan otomobil değnekçisi Tevfiği bir içki Alemi esnasında bıçakla muhtelif yerlerinden ya-rolıyarak öldüren İlham) ile Cevdetin muhakemelerine dUn İkinci ağır ceza mahkemelinde devam olunmuştur. Dünkü celsede Tevfigln ev sahibi netice-(olan Adalet adındaki kadın şahit o-larak gelmiş ve kendisinin o gece metresi bulunduğu Celâli evden savdıktan sonra Tevfigln odasından kısa boylu bir adamın çıktığını söylemiştir. Mnhktme, gtlmemit olan polis müdüriyeti cinayet masası müdürü A-llsan ve memurlardan Zeki ile Celâlin birer lire para cezasın* çarptırılarak celplerlae karar vermiştir. Yolda bulunan bir paranın taksimi yüzünden bîr çocuk birisini bıçakladı H t.* köyde Pirlpa». mahallelinde o-turan Yssef oğlu Yako. Halıcıoğlu FuUklıçesme sokağında oturan ıı yasında Malık oğlu Zeki :1e Sütlücede beraberce gezerlerken yol ortasında bir miktar pB» bulmuşlardır. Fa-Ztkl kavga etmişler ve Yako, ken-kat paranın taksimi isir.de Yako ila dinden küçük olan Zekiyi dövmüştür. Zeki bu dayağa katlanmış vc kinini İçinde saklıyaruk Hasköyo doğru yürüyen Yakoyu takibe başlamıştır. Zeki Hsskoyt gelince önttne çıkan arkadaşı Cevoda; — Senin yanında çakı vardır. Bana biraz lâzım, demiştir ve Cevattan aldığı çakıyı açarak Yakonun Üzerine saldırmış ve kendisine dayak *-tanı muhtelif yerlerinden yaralamıştır. Yaralı, Balal hastahaneslne kal dirılmış. suçlu çocuk yakalanmıştır. Soruyorlar Son günlerde bakkallardan gaz soranlar şu cevapları alıyorlar: — Dün bitti daha alamadım- — Yarın sabah bir uğrayı-verin. — — Bir İki gün almatanız olmaz mı?.. — Bugün gelirse tize de ayırırım- — Evinizde elektrik yok mu?. — Ne çabuk bilirdiniz bükün gazı?.. — Gaz ocağım artık ııkarta edin. — Lâmbaları kaldırıp elektrik alsanız olmaz mı?.. Bîr dostum, bu nasihat ve tavsiyeler yerine gaz almak usulünün, herhangi bir bakkala kiloluk bir şişe ile bir gümüş yirmj beşlik uzatılmasından ibaret olduğunu söyledi. İnandım, tecrübe ettim, dediği doğru çıktı. Merakla bunun sebebini tordum. Kutanıma şunu fısıldadı: — Bakkallar gaz fiyatı soranları gizli memur tanıyorlar-mi) ta ondan. Bir de sizden toruyorum: — Acaba bu doğru mu ?« Başmuharriri: Ahmet Emin YALMAN 1 c 1 e t o a : Z41S6 — TMgral VATAN ia VATANEVt — CsJhJofln. Molto Fenari a » 23 TEMMUZ 1941 ÇARŞAMBA fiyatı 5 Kuruş SİYASİ SABAH GAZETESİ Yıl: I — Saye 3W Sosyetede kırdığım potlar Yazan: AKA GÜNDÜZ Bugün 3 üncü sayfamızda Demokrasi ve Araplık âlemi Bir Suriye vatanperverinin bize anlattığına göre demokrasi ile araplık arasında hakikî dostluk kurulmasının bir tek yolu vardır. O da geçen harpte yapılan hatâ bu harpte tashih edilerek Filistine ait Yahudi yurdu hülyasının ortadan kalkması ve Musevilerin Filistinde bir azlık vaziyetine gelmeği kabul etmeleridir. Yazan: Ahmet Emin YALMAN n ngiltere île Araplık âlemi " arasında zahiren hiçbir ihtilâf manzarası yoktur, ingiltere Irak gailesini bastırmıştır. Askerlik bakımından Surİyeye hâkim bir hale gelmiştir. Filistine zaten hâkim bulunuyordu. E-mir Abdullah ile olan münasebetleri ise daima dostane bir manzara göstermiştir. Fakat askerlik ölçüsile elde edilen muvaffakiyetlere rağmen ingiltere Arap kalblerine hâkim olmaktan uzaktır. Ortaşark A-rapları arasında Almanya çok taraftar kazanabilmiştir. Buna sebep. Arapların Alman nüfuzu altına düşmeği, İngiliz veya Fransız nüfuzuna tercih etmeleri değildir. Arap milliyetperverlerini İngîltereden ve Ameri-kadan ayıran bîr dava vardır ki demokrasi cephesinin bunu açık bir gözle görmesi ve çaresini bularak Araplarla hakiki bir sulha ve dostluğa varması lâzımdır. Bunu yapmadıkça, şu veya bu vesile ile bir kısım A-raplar tarafından yapılan dosttuk nümayişlerine haddinden fazla kıymet vermenin, kendi kendini aldatmaktan fazla bir mânası yoktur. . Suriyeden yeni gelen bir A-rap vatanperveri bize davayı şöyle anlattı: «Bizim tabii menfaatlerimiz ingiltere ile dost olmağı icap ettirir, Amerika jle de samimî münasebetlerde bulunmağı pek isteriz. Ne çare ki Filistin Musevilerine ait siyasî iddialar bu tabii istidad ve arzulan hükümsüz bırakıyor ve bizim Alman zaferine ümit bağ- rudan doğruya bir araplık milÜ davasıdır. Bugünkü Arap millî tesanüdünün başlıca temeli bu davadır. Biz Yahudilerin azlık halinde Filistinde yaşamalarına ve orada kendilerine mahsus kültür müesseseleri kurmalarına düşman değiliz. Filistinliler, vatandaş stfatile Yahudilerle işbirliği yapmağı seve seve isterler. Bu, Filistindeki Yahudilerin menfaati, huzuru ve emniyeti bakımından da en doğru yoldur. Fakat memleketin asıl sahiplerinin zararına olarak bir Vaîd meselesi, bir siyasi yurt davası çıkarılır çıkarılmaz, dostluk ve iş beraberliğine ait imkânlar yok edilir ve ebedi bîr husumet yaratılır. ingiltere, geçen harp esnasında Amerika Musevilerini taraf-(Devamı: Sa. 5, SU. 7 de) •—* Hatay bugün kurtulmuştu Kırk asırlık Türk Hatay, bugün tekrar anavatana ilhak edilmişti Atatürk, Hataylı bir kıza şu sözleri söylemişti: Kırk asırlık Türk yurdu düşman elinde esir kalamaz B. Roosevelt Kongreden askerlik müddetlerinin uzatılmasını istedi Cflmhnrrelsi, vaziyet çok vahimdir diyor «Birleşik Amerika cUmhurreısi B Rooaevelt bugün, kur'a efradının hizmet müddetlerinin uzatılmasını kongreden istemiştir. B. Roosevelt, kongreye gönderdiği mesajda diyor ki: «Enternasyonal vaziyet, bir sene evvelkine nlsbetle çok daha vahim Tam on sekiz yıl süren ve kaıa sevda haline gelen müthiş bir va-lan hasretine, ağlayan Halay Türkleri, bundan üç yıl evvel müjdeli bir temmuz sabahı Türk ordusun» ve iki sene evvel yine kutlu bir temmuz sabahı Türk bayrağına kavuşarak büyük muratlarına ermişlerdi. Bundan yirmi iki yıl evvel kur-tulu; senlikleri içinde çalkanan Türk Adananın gelin odasına dönen renk ve ışık taşan sokaklarında ilâhi bir fecir gibi doğan Atatürkün yolunu siyahlara bü" rünmüş Halaylı bir kız keserek kurtuluş müncisİnin dizlerine kapanmış ve: «— Bizi de kurtar; bizi do kurtar!» diye üç yüz elli bin hic-ranlı Hatay Türkünün boğazında düğümlenen müthiş ayrılık acur nın zehirlerini boşalmıştı. Atatürk, denizlere renk veren ve karanlıkları parçalayan engin mavi gözlerini, dizlerinde ağlayan matemli kızın yaşlar dolu Hatayın kurtuluşundan bir hatıra: Topboğazında Antakyaya giriş hazırlığr etli, o zamankj Halay başkonsolosu Celâl Karasapan, ortadaki: Takviyeli komutanı kurmay tuğbay Şükrü Kanatlıj •Uy ümitsiz gözlerine çevirmiş, umıi, teselli, müjde ve vaad dolu şu tarihî vecizeyi levdi etmiştir: «_ Kırk asırlık Türk yurdu, düşman elinde esir kalamaz!...» Hatay lam on sekiz sene bu müjdeden ve bu vaadden ilham ve kudret alarak dimdik ayak üstünde kaldı ve en karanlık gecelerde bile gözlerini kırpmadan: — Atatürk geliyor! diye gurbet yollarında büyük sevgiliyi ve müjdeli vuslatı bekledi. Hatay Türklerine büyük sevgilisini ye müjdeli vuslatının büyük ümidini unutturmak için müstemleke zebanisinin başvurmadığı ne ruhanî, ne de cismanî hiç bir vasıta ve hiç bir kuvvet kalmamıştı. Türk mekteplerinde Türkün tarihi okutulmaz olmuş, duvarlardan haritamız indirilmiş, mektep kitaplarından Türk büyüklerinin resimleri kopanlmiş, Tür-(Devamı: Sa. S, Sa. 3 te) /—/ şekilde mukabele edecektir.» — Radyo Gazetesi — Lozan, Montrö Ve değişmiyen dava Falih Rıfkı Atay'ın bugünkü Ulus'ta intişar eden başmakalesi Ankara, 22 (Telefonla) — Yarın | on sekizinci» Ibugün) Ulus gazetesinde «Lozan.! beşinci yıl dl Montrö ve değişmiyen dava» başlığı . Som milli ve altındaki başmakalesinde Fallh Rıfkı devleti Lozar Atay şunları yazmaktadır: Bu sulhun t Yeni cihan harbirun yirmi ikinci ferleri İse, te: ayının ortalarında Lozan sulhunun cemiyetini as Montrö mukavelesinin ilimlerini kutluluyoruz. tUm müstakil Türkiye sulhu Ue kurulmuştur, neti 1922 ağustos za-inatı Türk idaresini ve ileştlren. bizi şark alc-alemine nakleden hur- Rus havacılığı Esrar perdesi biraz kaldırıldı Rusların şimdiye kadar sakladıkları çok seri tayyareleri var havacılığın osrar perdo şimdiye kadaı biraz kaldırıl neticeyi tahmin cttlftı yörelerini başka n İçin (Devamı: 8a. 5. 8U. 4 t«) HARP VAZİYETİ Bu harpte öğrendiklerimiz ve Ingilterenin ( V ) ordusu Yazan: İhsan BORAN Alman - Sovyet harbi bütün tiddetile devam ederken ingilizlerin (V) ordusu günün askeri mevzuu oldu. Victorie - zafer ke-1 limesini bütün Avrupa milletleri bilir, ingilizler büyük bir propaganda sembolü olmak üzere bu esrarlı kelimenin ilk harfini seçtiler. Almanlar dünyaya motorlu vs zırhlı tümenlerle taarruz usullerini öğrettiler; şimdi Sovyetler böyle taarruzlara karşı nasıl müdafaa edileceğini dünyaya öğretmektedirler. Motorlu taarruz tabiye vc sevkulceyjüıi Almanlar buldu. Motorlu müdafaa tabiye vc sevkulceyşîni de ilk defa Sovyetler icat ettiler, istilâ fikri beslemeyen milletler, Sovyetlerin verdikleri harp derslerile elbette daha fazla alâkadar oluyorlar. Hakikaten Sovyet müdafaa siste minin inceliği. Alman motorlu hareket harbine intibak edebît-mesindedir. Sovyetler Almanların tecrübe ve mehareti karşısın da böyle bir hüner ve kabiliyet göster meşelerdi, Alman orduları şimdi Leningrad, Moskova ve (Devaruı: Sa. 3, SU. 1 de ıllli misak ahdine ve İdealine sadık alan.siyasi şuur ve olgunluğumuz. [1111 hudutlarımız içinde kayıtsız, ırtsız müstakil kalmak ve bizden (Devamı: Sa- 0. SU. I de) X Kontrö zaferi Bütün yurtta fes'id edildi Ankara, 22 (A.A.) — Aldığımız telgraflar, Boğazlar üzerinde Türk hâ-kîmİyeTİni Temin eden Montreux muahedesinin imzasının beşinci yıldönümü münasebetİle dün yurdun her tarafında tören yapıldığını bildirmektedir. Ingilterenin Basın ataşeleri Ankarada Türk ve ecnebi basın mensup ve mümessillerine birkokteyl parti verdiler Ankara, 22 (AA) — Ingilterenin Ankara büyük elçiliği basın ataşeleri Roland Syme ve Koy Triatram taralından bugün Türk ve ecnebi basın «mensup ve mümessillerine bir kokleyl parti verilmiştir. Matbuat Umum Müdürlüğü. Anadolu ajansı erkânı ile Ulus ve fransızca Ankara gazeteleri ecnebi basın ve ajanslar mümessillerinin hazır bulundukları bu kokteyl partiye başta Hariciye Vekâleti Umumi Kâtibi Numan Menemencioğlu jle Hariciye Ve- kâleti erkânı, İngiltere büyük elçisi Knatchbull-Hufessen, Amerika. Polonya. Yugoslavya, Yunanistan büj ük elçilerile Çin elçisi ve bu elçilikler erkânı ve mat buat ataşeleri de iştirak eylemişlerdir. Beynelmilel Kızılhaç Komitesi Muhariplerin esir ve enterneleri hakkında malûmat alıp vermek üzere Ankarada bir büro tesis müsaadesini istedi Hükümetimiz bn talabi m&saraatle kabul etti Ankara, 22 (A.A.) — Doğu Avrupa cephesi üzerinde muhasamatın başladığı zaman beynelmilel Kızılhaç komitesi muharip bütün memleketlere müracaat ederek haıp esirleri ve sivil enterneler hakkında verilecek •malûmatın teatisi için tavassutta bu- lunmak arzusunda olduğunu bildirmiştir. Alâkadar bülün hükümetler bu müracaata müsait bir (Devamı: 8a. 5, Sn. 4 te) • Almanlara göre Moskova bombardımanı şiddetli oldu Sovyet merkezî kumandanlığından eser kalmamış gibidir Bir Sovyet deniz illisi batırıldı Berlin, 22 (A.A.) — Alman orduları başkumandanlığının tebliği ; Alman ve müttefik kuvvetle-ı lıt....... Sa- S, SU. 7 de) -f/ + RUSLAR Iğtinam edilen bir tankın içinde Mühim bir günlük emir buldular Sovyetlere göre Moskova. 22 (A.A.) — Ha- liciye Komiser m uavıni M. Lozo- v.ki. dun beyan stta bulunarak demiltir kil Almanlar, her nekadar Sovyet ordu ve hava k vvetlerinı imha elliklerini iddia etmillcrse de Kıef. Leningrad ve Moıkovanın işgali için tayin ettikleri vade r,oktan geçmi.lir Iğtinam edilen bir tankın icind. bulunan ve 18 inci Alman la nk fırkasının ku- mandanı Genera Nehring'in im- zasını taşıyan bı günlük emirde bu teahhurun sr ebi su suretle izah edilmektedi (Devanın Sa. 6 Su. 5 t») ^— Şimalde muharebeler devam ediyor Moskova üstünde 17 Alman tayyaresi düşürüldü Leningrada iki hava akını akim kaldı Moskova. 22 (A.A.) — Bu sabah Sovyet istihbarat dairesi tarafından neşredilen tebliğ: 21 Temmuz gecesi, Pskov, Polotsk. Devamı. Sa. d, SU. 6 da) «-f» Uzak Şarkta Hindiçiniye bir Japon hareketi mi ? Böyle bir hareket askerî ve iktisadî gayelerle yapılacak Japonyanın Hindiçiniye karşı bir hareketi niçin duaUndugll sorulabilir. Cinde meşgul olan Japonyanın. Hindicini vc Siyama karşı harekete geçmek istemesinin İki sebebi vardır: Bunlardan birisi askeri mahiyettedir. Japonlar tkampani ele geçirecek olurlarsa Japon donanması İlo hava kuvvetleri Filipin adalarına vc Bor-neo adası ile MaJaya'ya bin kilometre Devamı: Sa. 3, SU- 6 da) (//) Amerika, Ingiltereye 425 milyon dolar borç veriyor Londra. 22 (A.A.) — Maliye Nazırı Sir Kingsley Wood bugün Avım kamarasında yaptığ" beyanatta Birleşik Amerikanır Büyük Britanyaya 425 milyon de larlık bir ikrazda bulunacağın bildirmiştir. Bu para icar vc İare kanununun meriyete girmesinden önce yapılan siparijlerin bedelini öde-in.cs içindir. B. Velles Almanyanın yeniden müstakil Avrupa memleketlerine saldıracağını temin ediyor Vaşington. 22 (A.A.) — Hariciye müsteşarı M. Sumner Welles, dün aşağıdaki beyanatta bulunmuştur: «_ Almanyanın yeniden müstakil Avrupa memleketlerine taarruza hazırlandığına dair Arne rikan hükümetinin i malûmatı olduğunu yan ederim-» M. Welles bu i İsimlerini söylemeği tir. Bundan sonra Bolivya'daki v; ziyetten bahseden M. Welles demiştir ki: «— Beynelmilel anlaşmalara nazaran Almanyanın Bolivya elçisi Amerika Birleşik devletleri için de mevcudiyeti terviç edil-miyen adam -personna non grata- olacaktır.» M. Welles bundan sonra General Frankonun demokrasilerin İspanyayı ilaate icbar İçin yiyecek maddeleri vereceklerine dair o-lan beyanatının tamamile yanlış olduğunu söylemiştir. ada lemleketlerir reddetmia- MAHUT DEFİNE Rus mütehassısı, yüzde altmış bulunacağı kanaatinde Hatta yerini bile tesSit etmiş Sürpagop mezarlığını günün mevzuu yapan hayal ile hakikat arasındaki masal, beş gündür bütün İstanbulu ve belki de Tütfcr yeyi meşgul ediyor. Her yerde ondan bahsediÜyor, o konuşuluyor. Hattâ AUınbakkala inen yol culara vatmanlar gülümseyerek: — Defineyi mi merak ediyorsunuz diye soruyorlar. Bu i-.n dedikodusu böyle İlerle ». -rken beş gündür beş me.ı - n.iğinde kazılan bu Ermeni altesinin mezarlığı hâlâ mev hum zengin tabutu göstermedi. Bununla beraber define arayı- nith al- mamıştır. Fakat bu sefer evvelce kendilerine definenin yerini derhal tesbit edeceğini söyleyen Rus arziyat ve madeniyet mühendisi Prens Jui Leonıdas'a koşarak ve definenin yüzde onunu ikram ederek faaliyete geçmesini rica etmişler.. Rus «mütehassıs tabiî hemen kabul etmiş, yanına bir de muavin olarak henüz Zonguldaktan yeni gelmi? bir maden mühendisi olan Bay Hidayeti almıştır. Definenin yüzde doksan dokuz mey (Devamı: Sa, 5, Su. 6 te) —X \ T A I»-- Eyüplü Halidin Maceraları Anlatan: Eyüplü Halid — 19 — Yasalı: Mim Sıfır Otelde bir gece İçtik, içtik ağız ağıza saatlerce seviştik ipek yığını gibi duran, atalarından bayıltıcı kokular fışkıran saçlarını elimle okşuya okşuya gönlünü boşladım. O arada kazandığım muvaffakiyetten, atlatüğım tehlikeden dolayı da içimden ken dimj kutlamağı da unutmadım ha. Basını yavaşça kaldırdım, göz yaşlarile nemlenen yanakları na birbiri ardına »ayışız öpücükler kondururken kulağına ne tatlı _ O halde. dedi. Nıçm hep deniz tarafına bakıyorsun?.. De* ¦pındcnberı dikkat ediyorum. Gözicıin hep denizin ufuklarında. Oralarda özlediğin vo gözlediğin biri mi var?. Kızın manalı olduğu kadar da haklı ve yerinde olan bu sualine buden cevap bulamadım. Adeta duraklar gibj oldum. Na&ıl oldu bilmem, kekeliyerek: _Artık ayrılacağız da ondan, neşideler. ne gıcıklayıcı sözler IV Oiyiverdım. Cemile buhrana sıldadım bilseniz. O geceyi de otelde her geceki gibj zevkle geçirdik. İçtik, içtik. Ağız ağıza saatlerce seviştik... Er teai sabah kalkar kalkmaz ilk işim. babama, anama, yakın akrabalarıma birer hediye olmak bahanesini uydurmak ve sokağa fırlamak oldu. Bîr saat içinde yol tezkeremin muamelesini yaptırmış Mesaicri Maritim kumpanyasından Izmİre bir kamara bileti almış ve vapurun Beyruttan hareket saatini de Öj SHIR HA3SRLSRI Teneke Tevziatı Ticaret Müdürlüğü 1875 sandık tenekeyi konservecilere tevzi etti Tasarruf beneları Millî Müdafaa ihtiyaçlarını karşılayacak bonolarm satrşı yurdun her köşesinde rağbet gördü ık tem Cemile buhrana tutulmuş bir sinirli titizliği ile o-muzlarımdan yakaladı. Şiddetle sarstı ve bağırdı: — Kimden ayrılacaksın, benden mi?-. Kızcağızın gözleri yuvalarından fırlıyacak gibi büyümüş, ağzı köpürmüş ve bu çılgın halile hırslı bir kaplana dönmüştü. Neye yalan söylİyeyim. benî fena halde ürkütmüj. süt dökmüş bir kediye döndürmüştü. O anda cüzdanımda duran paralarım, kol tuğumun altında taşıdığım küçük I bir çantada sakh bulunan muccv herlerini i|.tcyiv örmesin i hatırlamış ve büyük bir tehlike karşı-1 sında kalan utek bir adam gibi bayağı sarsılıp sararmış'un. Bilhassa, durup dururken böyle celâl lanıvermcai. anadaki münasebeti kesmeğe bahane arıyormuş gibi şüpheler lovüt edecek sözler söylemesi beni fena sıkmıştı. Hemen, mukabil harekele geçmek lüzumunu hisset tun. Bu hareke* tinden müteessir olmuş ve bu teessürle biraz da hiddctk^ımiş gi-gi yüzümü ekşittim. — Yook Cemile. Dedim. Sana ve aşkına gösterdiğim derecede senden de şahsıma ve askıma karşı hürmet ve itimat beklemek hakkımdır tabu. Böyle kelime ü-zerinde oynamak, yok yere sinir lenip ahkâm çıkarmaktaki maksadın ne ise açıkça söyle. Ben yaradılışım ve aldığım çöl terbiyesi icabı olarak pek hisliyİmdîr. Çok rica ederim beni bu hareketlerinle incitraekicn. hattâ kıskanç lığım bile bana hissettirmekten sakın. Yoksa, başımı alır gider, aşkımı da. kendimi de Samın sıcak çöllerine gömerim. Çok ciddî bir eda ile söylediğim bu sözler karşısında, ne dersiniz, bu kÖkrcmis kaplana ben-zîyen Cemile, birden yumuşadı ve munis bir Van kedisi gibi bana yaltaklanmağa başladı. Araba içinde olduğumuzu bile unuttu. Altın bileziklerini şakırdatarak kollarını boynuma attı. Dudakları nı şapırdata şapırdata yanaklarıma uzattı. öptü, yaladı ve kok-U'!-. İncecik bir ipek kreple örtülü başını, heyecandan inip kalkan göğsüme yasladı. Samimî olduğuna hiç şüphe etmediğim göz yaşları jle ipekli kravatımı ıslattı ve nihayet mırıldandı: — Beni mazur gör Abdurrahman, Biliyor musup, erkeğini çok seven bir dişi kaplan kıskançlığı, eşini kaptırmamak istiyen bir dişi mahlûk hırsı ve hissi var içimde. | Denizin dumanlı vc kara ufuklarına doğru uzanan bakışlarını b-le kıskanıyorum senin. Ayıplama beni emi? Rahat bir nefes almış, yüreğime çöken kara kuruntulardan kur tulımu}tum. Göğsüm Üzerinde bir İstanbul Mı ı.il.l .11. :' teVZJO jilen 1675 sar him bir kısmı gazozculara tevzi eti Müdürlüğün buyu |an bîr kaç yüz sand ce levhalar halinde tüccarlar buna rağb tedirler. ıKonseıvccileıden hepsi müracaat ederek hisselerine düşen nisbeti aldıkları halde bugüne kadar gazozculardan bir kaçı hiç müracaat etmemişlerdir. ika Ticaret mü-;in kendisine ve-k tenekenin mü' konservecilerle i etmiştir, ueün elinde ka-ke in-uııdan An--, kaçak ve savuşacal ligimin kara tarafı lerim kararmıştı. V merhamet azalmış, ben Sümerbanktan mal almak için biten müracaat müddeti uzatıldı Sümerbanka müracaat ederek mal alan manifatura vc kumaş tüccarlarının müracaat müddeti haziran başında nihayet bulmuştu. Yapılan bir çok müracaatlardan memleketin bir çok yerlerindeki kumaş vc manifatura lüc. carlarının vaktinde müracaat ede m edikleri ve sıraya girerek mal ış. goz| alamadık|an anlaşılmıştır, le yine Bunun için Vekâlet bu müd- *? vıc | detin temmuz sonuna kadar uza-dan mefhumu kalmamıştı. O «un, ,|lmafI için emjl veımis,i(ı C^ınileyi aldatmak için neler yap Yerli Mallar Pazarlarının butiğimi, nasıl atlattığımı anlatmak. ,ün mcm[cketteki mağazalarında, tan. size karşı yüzümü büsbütün sim(jiyc fc^, müracaat etmemiş kaartacağı için. vazgeçiyorum vc o[an taptancı manifatura ve ku-beni mazur görmenizi rica ediyor maî ucırlerinin kayıtlarının ya* ju anda ruhumu saran nedamet puma5irıa başlanmıştır, hşsleriıûn beni kıvandırdığına | Bu tüccarlara ağustos başın-ve bu İS hakkında daha fazla taf _ t\ttx\ itibaren muayyen esaslar da-Sattı vermeme mâm olduğuna, j hjhnde manifatura ve yünlü kumaş tevziatına başlanacaktır. Hasılatı milli müdafaa ihtiyaç, n: . karşılık tutulmak üzere piyasaya çıkarılan Tasarruf bonola-nnın satışı memleketin her tarafında olduğu gibi şehrimizde de büyük bir rağbetle karşılanmıştır. Tasarruf bonoları ve bilhassa 5 ve 25 liralık küçük kupürler, ı . parasını elinde tutan tasarruf ermemek ' ... i'T. i babına yüksek laızu çok müsait bir plasman teşkil ettiğinden bun. ların piyasadaki miktarları çok azalmıştır. I Ol) liralık, 500 liralık ve I 000 liralık bonolar için de şehrimiz-deki bankalara Anadoludan fazla miktarda talip olduğundan yakında bunların da kalmayacağı bankaların salâhiyettar kimseleri taralından bildirilmektedir. Merkez Bankasının İstanbul şubesi müdürlüğüne iki gündür müracaat edip Tasarruf bonosu alanların sayısı 5 - .1-0 bini geçmiştir. istanbulda diğer miHî bankalarla ecnebi bankalara nazaran en fazla satış yapan Merkez Bankasında iki güne kadar 5 ve 25 liralık kupürlerden hiç kalmayacağı anlaşılmıştır. Halkın bu rağboti İki gunden* hcpinİzin inanmasını diliyorum. ? Beyruttan İzmJre. fzmirde bir kaç gün kaldıktan sonra İstanbu-ia kadar uzayan deniz seyahatinde geçen günlerimin sakinliği, ruhumdakj karanlıkları avarelikleri sanki silip süpürmüştü. Zaval lı Cemilenin altınları ile pırlantaları, şahlanan hırsımı uyuşturmuş beni uslu, akıllı bir adam haline koymuştu. Bilmem inanacak mısınız, Izmiıdc vapurda Hicazdan dönen bir hacı hayırseverliği ile ne sevaptı işler gördüm, ne garip kimseler sevindirdim bilseniz. Sanki, Beyrutta saf bîr kızcağızı kara bir şans insafsızlığı İle so-vud soeana çeviren, som» da 31 temmuz akşamından sonra yapılacak müracaatlar hiç bir sebep vc vesile İle kabul edilmîye-cet.y.ç bu, t^arjara, Y^rji-Mâllar Pazarlarından toptan olarak devlet fabrikaları manifatura ve kumaşları verilmiyeccktir. İdinde sunî yün bulunan malların ithali meselesi Almanya ile yeni ve hususî takas esasına müstenit ticarî anlaşmalardan sonra selvoleli yanı içinde sunî pamuk bulunan vc lanitaliı yani içinde sunî yün bulunan malların ithal meselesi de yeni ve daha esaslı olarak meydana çıkmıştır. Bu selvoleli mallardan İstanbul gümrüklerinde mühim miktarda vc sunî yün karışık mallardan da bir miktar var. beridir. Buna sebep de afişlerin iki gün evvel asılmış bulunmasıdır. Halkın bonolara rağbetinde büyUk bir rol oynayan gazetelerden sonra duvar ilânları da bu işte mühim birer amil olmuştur. Evvelce duvar ilânlarının faz-hal-mik-ışten fa düşünülürken şbeti bonoların tannı çok azalttığından bu v a M «çil mit ti r. İlk gün İstanbulda yarım mil- Zincirlikuyu yolu Belediye bu yola ikinci bir asfalt yol daha ilâvesine karar verdi Bu yol bir ka-ç güne kadar müteahhide ihale edilerek inşaata başlanacak Münakale zorluğu sn birbirini takip kazaları gözönünde tutularak bu* rada bir ikinci asfalt yol inşasına daha karar verilmiştir. Bu yol üç kısım olacak, toprak kısmında atlı gezintiler yapılacak, ortadan açılacak bir üçüncü yol da bisiklet yolu olacaktır. Asker Aileleri Yardım için Belediyeler bankasından istikraz suretile para alınacak Asker ailelerine yardım yapılabilmesi için bir proje hazırlanarak Ankaraya gönderildiği vc Vekâletçe de Meclise sevkedildi-ği malûmdur. İstanbul JJajlediy «si muhtaç asker ailelerine bir an evvel yardım edebilmek İçm çok yerinde bir karar vermiş bulunmaktadır. Bu karara goıe Belediyeler Bankasından istikraz suretile para a-lınaeak v« derhal tevziata başla-yon liralık satış olmuşken ikincij nacaktır. Proje Meclisten çıklık-ve üçüncü günler bu miktar 5-1» tan sonra da istikraz suretile alı-misli denilebilecek miktarda art- nan para bankaya ödenecektir, mıştır. Borsaya alınmasına karar verilen deriler hayvan borsasına mı alınacak? Bundan bir müddet evvel Bor saya alınmasına karar verilen derilerin Hayvan Borsasına ve yahut Ticaret Borsasına alınacağı hakkında henüz bir karar çıkmamıştır. Borsaya girmesi esas itibarİle kabul edildiğinden Vekâlete yazılmıştır. Yakında bu hususla bir karar verilecektir. öğrendiğimize göre hayvan ve hayvan mahsulleri Hayvan Borsasından geçtiğinden derilerin de Hayvan Borsasına alınacağına şüphe yoktur. Derilerin Borsaya girmesi hem derilerin kalitesini koruyacak hem de aradaki mutavassıt tüccarlara fazla kâr temin ettirerek deri fiyatlarının sun'î olarak arttuılmavna meydan ver, miyecektir. Aradaki bu mutavassıt tüccarlar bugün 85 kuruşa satılması lâzım gelen en iyi kalite deriyi çamura bulayarak suda ıslatarak hem kilosunu arttırmakta hem de 125 kuruştan aşağı satmamaktadırlar. Deriler Hayvan Borsasına girdikten sonra ayrıca slandardize vc tipize edilecektir. Mübaşirlik İmtihanları Dün sabah Adliyede mübaşir imtihanlarına başlanmış vc 6 kişi imtihana girmiştir. Bir kaç gün sonra imtihan neticeleri bildirilecektir. İstanbulda yarım milyon liralık satış yapıldığı gün muhtelif mali müesseseler ve bankalar tarafından üç milyon küsur liralık talep yapılmıştır. Tasarruf bonoları memleketin her köşesine «evkedildiğinden u-muml yekûn Ankarada toplanmaktadır. Bonoların piyasadaki miktarı 25 milyon lira olduğuna ve vaki talebin de bu miktarı kat kat karşılayacağı nazarı İtibara alındığından, mevcudun pek kısa bir zamanda satılmış olacağı anlaşılmaktadır. ve bu yüz-l Belediye Fen İşleri müdüılü-eden feci; günce bu yeni yapılacak yolun plânları hazırlanpııjUr. Bir kaç güne kadar biı müteahhide ihalesi yapılarak inşaata başlanacak* tır. İnşaat başladıktan sonra en yakın bir zamanda bitirilmesi için de çalışılacaktır. -23 • 7 . 941 —.—.-, GdNDİEN GÜNE Tereciye tere satılmaz «Mimlemek* ve «mumlamak» tabirleri hakkındaki dünkü yazım üzerine dün akşam bir mektup aldım. Ahmet Baykal imzasını taşıyan mektubun hibinde bir mizah muharriri olmak istidadını seziyor vo mek tubunu aynen aşağıya naklediyorum. «Sayın Kor Kadı, «Mimlemek sözünün nereden geldiğini araştırırken bu gibi şeylere meraklı olduğunu İlâve ediyorsun. Senin bu merakını öğrendikten sonra dilimizdeki tabirlerin nereden geldikleri hususunda elim değdikçe sana yardım etmeğe karar verdim. «Bugün sana öğretmek istediğim . tereciye tere satılmaz -sözünün nereden çıktığıdır. Tet-kîkat ve tahkikatımın neticesin: aşağıya yazıyorum: «Almanlar paraşütle askez indirmeği ve bunlar vasıtasüe tayyare meydanlarını, kasabaları, şehirleri zaptetmeği Holan. dadan başlıyarak Bclçıkada, Fransada muvaffakiyetle başar dılar ve bu muvaffakiyeti Giril adasında son haddine ulaştırdılar. Halbuki Ruslarla yaptıkları harpte buna muvaffak olamadılar. İlk günlerdeki tecrübeleri paraşütçülerin imha veya esir edilmesîle neticelendi. «İşte bu ilk günlerdeki tecrübelerden bîrinde Yekaterinof şehrinden İvan onbaşı, Dussel-dorf şehrinden paraşütçü Ru-dolf onbaşıyı esir ettj ve aralarında şu muhavere geçti: c— Adın ne? «— Rudolf. «— Nerelisin? «— DusseldorPln. «— Paraşütçü olmadan ne İf yapardın? «— Dusseldof'da tere salardım. «— Ben de kendimi sana takdim edeyim: Adım İvan. Memleketim Yckaterinof. Paraşütçüleri imha bölüğüne girmeden evvel ben de Yekaterinof-da senin gibi tere satardım. Paraşütle asker indirmek bizim bu-luşumuzdur. Tereciye tere satd-mayacağını hiç düşünmedin mi? İşte azizim Kör Kadı, tereci-ye tere satılmaz sözü bu muhavereden doğmadır. Derin saygılarımı sunarım.» Beni bugün mevzu bulmak derdinden kurtardığından dolayı okuyucuma teşekkür ederim. KÖR KADI ADLİYE ve POLİS HABERLERİ mirden Çanakkalcye giden genç, fakat fakir bir karı kocanın pek hoşuma giden şirin, dilli ve çıtır pıtır çocuklarının koyunlarına o-nar alün sıkıştırmakla gönüllerini aldım. (Arkası var) * İzmlrde tüccardan H. H. ya: Bahsettiğiniz hadise de sırası gelince yazılacaktır. Biraz beklenilmesini rica ederiz Bureada Bttbasmda B. Ömer Hulusi Akyazılıya: Hadiseler tarih stra-sile »ıraya konmuştur. Şimdiye kadar yazılanlar istibdat devrine aittir. Haildin Bursa ceza evi bahçesini nasıl sattığından da bahsedilecektir. Mı ıhisBrli SORUNUZ —SÖ YLI YELİM Kirli Camlar 1 — KadıköyUnde MUhUrdarda Bayan P. A. soruyor: Pencere camlarını nasıl temizlemeli ve btl-baasa sinek kirlerini ne üc fikar-DMİlî.. Cevap — Camlar bildiğimiz gazete kağıtları İle silinerek temizlenir ve partaldır, içine bir parça ispirto veya boraks ilave edilmiş su 11c de Lemlzlcatbilir. Camlardaki -Mnek lekelen sirke veya ispirto İle, boya lekeleri Tlrebeııtln esansı ile çıkanla-. Eger vamlar uzun müddet temizlenmemiş ve çok kir li be keten bir bezin Uzerint dökül muş gliserin ile silmek lazımdır, Z — Bursada Merinos fubrl katın da ıı. Sulp Suni ren soruyor: Ço- un.nmı/.ı hangi İçkileri tavMye edersiniz; Cevap — Küçüklere süt ve çay, büyüklere su ve şerbet. Sütün halis ve çayın usulü dairesinde hazırlanmış olması, suyun menba su yu ve şerbetin iyi şu ıio yapdmış bulunması şarttır. Kakao du yağ, glüten vc nişastayı havi olması İU bsrile besleyici bir içki olarak tav slyeye şayandır. Sualiniz İspirtolu İçkilere alt İse. biz bu İçkilerin en hafifi olan biranın bile çocuklara vwilftv*(nin hiç tara/lan deglltz. Vekâletile, Ticaret Vekâleti arasında tetkik olunmaktadır. Şimdi Almanyadan daha geniş mikyasta ithalât, bahis mevzuu olduğundan bu mesele hakkında bir karar verilmesi lüzumlu görülmüştür. Yapılan tetkiklerden Almanyadan vc başka memleketlerden gelecek malların içinde azami sun'î pamuk vc yün miktarının tesbit vc tayin olunacağı ve bunların gümrük resmînin tayin cdi'ı Zeytinyağ fiyatları yükseliyor Zeytinyağı fiyatları hergün 5 kuruş denilebilecek miktarda artmaktadır. Bu sene zeytinyağı rekoltesinin her seneki rekolteye nazaran çok fazla olması bu fiyat artışlarının neden İleri geldiğini merak ettirmektedir, m Dün bu hususla yaptığımız tahkikata nazaran bu sene mahsulün bol olduğu muhakkak olmakla beraber zeyünyağın sevkı için kâfi teneke Vc varil bulunamaması fiyatların artmasında en mühim rol oynamıştır. Alâkadarlar zeytinyağ fiyat-larile yakından alâkadar olmaya başlamışlardır. Tahmine göre yakında zeytinyağına da azami fiyat konacaktır. Konulacak bu azamî fiyat geçen senelerdeki fiyatlar nazarı İtibara alınarak ve varille teneke azlığı hesaba katılarak tesbit edilecektir. Soyguncular arasında kanlı bir boğuşma Kendi arkadaşlarını yere yatırarak hem bıçaklamışlar hem de cebinden altmış lirasını almışlar Prcvantoryom elvarmaa bir soygun culuk vakası olmuş ve vuka esnasında çıkan çekişmede soyguncular arkadaşlarını vurmuşlardır. Dlin sabah erkenden Prevantoryumun hademeleri bahçeye çıktıkları zaman yola yakın duvarların dibinde bir adamın kanlar içinde yattığını görmüşler ve yaralıyı alarak derhal Prevantoryoma taşımışlardır, da, boynunda vc vücudunun muhtelif yerlerinde ağır yaralar bulunan adam doktorlar tarafından tedavi altına alınmış ve zabıtaya haber verilmiştir. Üsküdar müddeiumumi muavini Şevket ve zabıta, vakaya el koymuş ve yaraU Numune hastahaneelne kaldırılmıştır. Numune haatahaneelnde İfade verebilecek hale gelen yaralının Fikri adında bir vatandaş olduğu anlaşılmıştır. Fikri hadiseyi şöylece anlatmıştır: — Dün gece Devlet Demiryolları amelesinden Ruşen ve Safi İla gezmeğe çıktık. Geç vakit beni bu tarafa doğru getirdiler ve birdenbire üzerime atılarak yere yatırdılar. Ellerindeki bıçaklarla rasgele vücııdümr saplamağa başladılar. Ben az sonra kendimden geçtim. Bundan Ötesini bilmiyorum. Ruşen İle Safinin, Fikriyi uların şiddetle mektedlr. takibine devam et- Muhtekir bisikletçinin duruşması dün yapıldı ve suçlu tevkif edildi Asliye ikinci cezada dün de oldukça mühim bir İhtikar davasına baş-Başın- j lanmışür. Taksimde, Ferldiyede 17 numaralı dükkanda bisiklet yapıcı ve kiralayıcısı, Yugoslav tebaasından Aleko La-zaroviç kendisine müracaat eden, Ks-¦ .ı,.ı ..- . ı Camllkeblr mahallesinde tumtrci ve kiralayıcı Kama] GUrpına-ra 55 liraya satılması lazım gelen bisikletleri 72,0 liradan »atmak isle-mlş ve kendisine 11 bisiklet İçin 660 liralık fatura vermeyi ve geri kalan kısmı da açıktan almayı tekili' etmiştir. Bu teklif üzerine Kemal Gürpınar, fiyat murakabe komisyonuna müra-cdat edersk1 vaziyeti anlatmış vc bi-f-iKletlerl satın alması kararlaştırılmıştır. Bu anlaşma üzerine Kemal. Alekonun dükkânına giderek teklifi kabul ettiğini ve 11 bisiklet İçin 702,5 lira vereceğini söylemiş, bunun üzerine Aleko da Bfiö liralık bir fatura vererek 650 lirayı bir eebt-. ne. geri kalan 832,5 lirayı da diğer cebine koymuştur, ka- Bu sırada orada bazır bulunan fi-ıçlu- yal murakabe bürosu kontrolörü der-hs- hal cürmU meşhut yapmışlar ve Ala-mut-1 koyu Adliytya vermişlerdir. yıı ¦ Dün yapılan duruşması esnasında Aleko Lâzarovlç, Kemalin kendisine 232,5 lira borçlu olduğunu ve Kemale ancak bu parayı Ödediği takdirde bisiklet satacağını söylediğini ve Kemalin de kendisine bu parayı verdiğini iddia etmiş ve Kemalin borçlu olduğuna dair hin-!-.'. Samson Zaflri vc Zaharyadls adında dört şahit dlnlcl-mlştlr ve etinde bulunan bir defteri de delil olarak göstermiştir. Kemal Alekonun deftere koridorda yazı yazdığını iddia etmiş, bunun Üzerine mahkeme defterdeki yazının yeni veya eski olup olmsdıgmm tetkikini bir ehil %ııkufa hövaJe etmek ve dlger şehitleri celbetmek üzerine muhakemeyi talik etmiş ve suçlunun tevkifine karar vermişUr. Kaş göz arasında pantalonu aşırmış Kapalıçarşıda terzilik yapan Ahmet Tevfık, Ütülediği pantalonu kurusun diye dükkanının kapısı Önüne asmıştır. Bu sırada caddeden geçen Mehmet Al t ah adında bir sabıkalı açıkgöz, kimâeye belli etmeden pantolonu alıp kaçmıştır. Fakat bu vaziyet dükkftn sahibinin Uç yaşındaki oğlunun gözünden kaçmamış ve çocuk- — Baba pantalon gezmeğe gidiyor, demiştir, Bunun' üzerine terzi Tevfik. hırsızın peşine düşmüş ve 150 metre kadar koştuktan sonra Hırsız pantolonun kendi malı olduğunu iddia etmiş ise âc zabıta bunun boş bir İddia olduğunu anlayınca açıkgöz hırsızı Adliyeye vermişlerdir. Dün duruşması yapılan Mehme» Altan 3 ny on beş gün hapse mahkûm edilmiştir. Rakı şişesini kafasına ırkad aşının vurmuş Aksarayda Mollaaşkı mahallesinde 6 numarada oturan Raşit oğlu Nuri dün gece arkadaşlarından Ahmet ılt gezmlşler ve muhtelif yerlerde rakı İçmişler* r. İki arkadaş tam sarhoş oldukları bir sırada sarhoşluk yüzünden kav-gaya tutuşmuşlar ve Ahmet Erkin önünde duran rakı şişesine yapışınca Nurlum başına İndirmiştir, Nuri başından ağır furelte yaralandığından hajlahsneye kaldırılmış âuçiu yaksianmışUr. Soruyorlar Beyoğlundakî sazlı birahanelerinden birinin garsonu, pahalılıktan ve bu arada yüzde on garson hakkından bahseden bir müfteriye söylerken İşittim: ..— Bilir misiniz ki, gözünüzde büyüyen bu yüzde onlar, hîç bir vakit garsonların cebine girmez. Bu yüzde onları toplayan patronlar, her akşam müessese kasasında biriken bu paraların yüzde altısını kendilerine alıkor, dördünü de bu paradan başka gelirleri olmayan biz garsonlara, hem de lütfen dağılırlar..» Bunu işitince ulanmadım, bir kaç garsona daha sordum. Hepsi de ayni şeyi söylediler ve şu suali önüme sürdüler: — Kunun böyle olduğunu Belediye de bildiği halde garson hakkını piçin yüzde dörde İndirmez acaba?.. Başmuharriri: Ahmet Emin YALMAN T rido d : 2411*6 — Telgraf VATAN 1st VATAXFVÌ — O»£ıüı#to. Mndo Fraart 9. 93 24 TEMMUZ 1941 PERŞEMBE ¥â|A Kiyafı 5 Kuruş SİYASI SABAH GAZETESİ Yıl: I — Say.: 330 Behçet Kemal Çaglar'ın San'at telâkkisi Bugün 3 üncü sayfamızda Hâdiselerin yeni ağırlık merkezi Cihan harbine ait alâkalar, hâlâ Rus - Alman mücadelesi üzerinde toplanmakla beraber ağırlık merkezi U-zakşarka kaymak üzeredir. Japonyanın ve onun arkasından Amerikanın vereceği kararların ehemmiyeti büyüktür. Yazan: Ahmet Emin YALMAN merika, gittikçe sıklaşan 1 adımlarla harbe yaklaşırken, birdenbire durdu, etrafı dinlemeğe başladı. Acaba neden ? Bir çokları bu durgunluğun sebebini Alman - Rus harbinde aradılar ve komünizme karşı açılan harbin Amerikada Almanya lehinde hisler uyan-; drrdığrnı sandılar. Bu düşüncenin doğru olmadığını Amerikada yapılan son j bir anket gösteriyor. Ruslarla] Almanlar arasındaki harbin! Ruslar tarafından kazanılması-' nı Amerika halkının yüzde yetmiş ikisi istiyor. Yalnız yüzde dördü Al manyanın kazanmasına taraftardır. Yüzde yedi henüz kararını vermemiştir, yüzde on yedi iki tarafın birbirini yıpratmasını tercih ediyor. Rus tarafının bu kadar hararetle tutulmasına gösterilen sebep, emperyalist bir kuvvet srfatile Rusyanm teşkil ettiği tehlikenin mahdut, Alman tehlikesinin hudutsuz olmasıdır. Amerikadaki hisler bu merkezde olduğuna göre, Almanya-nın şarkta ağır vazifelerle karşılaşması; Amerikada durgunluk ve tereddüt hasıl edecek yerde aksine olarak şevk ve cesaret vermeli vc Amerikanın harekete geçmesini hızlaştır-malı idi. Halbuki Amerika, Rus - Alman harbine rağmen tereddüt ve durgunluk halindedir, çünkü bütün dikkatini Uzakşark ve Japonya üzerine bağlamıştır. A-merika, Japonyanın Büyük Okyanusta hâkim bir kuvvet haline gelmesine tahammül edemez, günün birinde Japonya île kozunu pay etmek mecburiyetindedir. Bunun için de bugünden iyi zaman olamaz. Çünkü Japonya, Cindeki maceraları yüzünden çok sarsılmıştır. Bir taraftan Rusyanm Uzakşark kuvvetleri, diğer taraftan İngil-terenin Asyadaki kuvvet mem-balan seve seve Amerika ile iş birliğine girişir. Şimdiye kadar tek başına Japonların hakkından gelen Çin de böyle müttefiklere kavuşunca tam bir ejder kesilebilir. Amerikanın vereceği karar, Japonyadaki yeni Konoye kabinesinin tutacağı yola tâbidir. Japonya; tarihinin cn mühim dönüm noktasına varmıştır, mukadderatı bakımından çok ağır kararlar vermek üzeredir. Japonya, senelerce büyük bir sabır ve basiretle çalışmış, ileri gitmiş ve bütün dünyanın hayranlığını ve saygısını kazanmıştı. Rus - Japon harbi zamanında bütün insanlık, Japonyanın tarafını tutmuş ve bir millete nadir surette gösterilir şekilde sevgi göstermişti. Günün birinde Avrupa birbirine girince Japonya bunu fır-(Devamı: Sa. S. 8tt 7 de) *—* -Lozan'ın Yıldönümü Lozan, bu asrın hakikî olarak gösterilebilecek yegâne barış muahedesidir Yeni barışa, Lozan ruhu hâkim olmalıdır bugün Lozan sulhunun yıldönümünü idrak ediyoruz, Lozan bizim için mübarek bir gündür. Çünkü tam ınânasile istiklâlimizi ve yaşamak hakkımızı bütün dünyaya bugün tanıttık. Fakat bütün dünya da bunu mübarek bir gün diye karşılamalıdır, çünkü Cihan Harbinden sonra gönül hoşluğuna dayanmak suretile ve münakaşa şekliyle imza edilen yegâne sulh mııahedtj Lozandır. Eğer diğer muahedeler de galip ve mağlûp aranmıyarak. devamlı bir barış kurmak Gineliyle münakaşa i'¦ ¦.. - - -„ ı * edilseydi ve Avrupada gönül hoşluğuna dalcıkla! SavasiTe ousmanlan Lo- , . . 6 zan muahedesine mecbur eden yan,r bır ""'V6* *urulsayd. yeniden silah Ebedî Şef Atatürk yarışları başlamaz ve dünyanın başına bu- günkü felâketler gelmezdi. Lozanda bizim şiddetle müdafaa ettiğimiz yüksek barış ruhunun diğer sulh muahedelerine hâkim olamamasını bütün insanlık pek ağır bir surette ödemiştir. Yarın harbî kim kazanırsa kazansın, Lozan sulhuna hâkim olan ruhu bir örnek dîye gcjzönünde tutmağa mecburdur. Bu örnekten uzaklaşmak; dünyanın başına ayni nevi musibetlerin yeni baştan çökmesine ait mesuliyeti kabul etmek demektir. Lozan muahedesinin yegâne kahramanı Milli Sef Reisicumhuru muz İsmet tnönü Almanya Yeni bir sulh teklifine hazırlanıyor ingiltere bu teklifi kabul edecek mi? Alman Führerl HıUer. Rus harekâtına bitmiş nazarlle bakıyor. Hattâ Rusya için bir de vali tayin etmiş- A(manyanın bundan nra takip edeceği şey nedir?.. •Birincisi: Almanlar. îngüter ey • yeni bir sulh teklif edecektir, ingiltere bu teklifi kabul edecek mì? Al,-' manlar, İngllterede ve Amerikada sulh taraftarı bir zümrenin mevcudiyetine irlamyorlar. Bunların, hükümetleri Üzerinde tazyik icra edeceklerini zannediyorlar. — Radyo Gazete»! — Sovyetlere göre Smolensk Jitomir istikametinde Çok şiddetli muharebeler oluyor Moskovaya ikinci hava taarruzu yapıldı Almanlar Ruslara karşı zehirli gaz mı kullanacaklar ? Moskova. 23 (A-A.) — Sovyet islihbaıat bürosu tarafından dün akşam neşredilen tebliğ: 22 temmuzda kıtalarımız, Pet-rozavodsk, Porkhof, Smolrnsk ve Jitomir istikametlerinde büyük muharebeler vermişlerdir. Cephenin sair kısımlarında kıtaatın vaziyetinde işara değer mühim değişiklikler olmamıştır. 22 temmuzda hava kuvvetleri' miz 67 düşman tayyaresi düşürmüşlerdir. 14 tayyaremiz kaybolmuştur. Mütemmimi malûmata göre. 21 " 22 lemmuz gecesi Alman tayyareleri taralından yapılmağa teşebbüs edilen kütle halinde a-kın esnasında 22 düşman tayyaresi düşürülmüştür. Gece avcı tayyarelerimizin maruz kaıdığı »artlan nazan itibara alarak düş' man zayiatının çok yüksek oldu- Moakı ıvannaakı ormanlara ve tarlalara atmıştır. HU; bir askerî hedef vc endüstri hedefj ha* sora uğramamıştır. (Devamı: Sa. S, SU. s te) /—/ Berlinden İzmire bir heyet geldi Alman hükümeti, İzmir fuarına işfirâk edeceğini resmon bildirdi İzmir, 23 (A.A.) —Almanya hülyîmetj İzmir Enternasyonal Fuarına resmen iştirak edeceğim bildirmiştir. Bu maksatla Berlinden gelen mütehassıs bir heyet Sergi sarayında kendilerine ayrılan hususî paviyonda tetkikler yaptıktan sonra Berline git-xûfl«*dic. Almanlara göre Japonya Vasin gton mahfillerine göre ALMANYA Bolivya Mümessilini Almanyayı terke davet etti istenilmeyen adam Olduğunu bildirdi Bolivya hükümetinin, oradaki Alman sefirine «istenikniyen a-dam» olduğunu bildirmesi Almanyayı sinir lendirmiştiı. Almanya da. Bolıv^amn Berlin maslahatgüzarına «ıstenilmi-yen bir adam »olduğunu ve üç gün içinde Almanyadaıı çıkması lâzım geldiğini tebliğ etmiştir. BoÜvya bir senato vc mebusan meclisi tarafından idare o-lunmaktadır. Cumhur Reisi iki sene için seçiÜr. I milyon kilometre murabbaı arazisi, 3 milyon1 nüfusu vardır. Alman elçisine karşı Bolivya hükümetinin bu harekeli. Berlin siyasî mahfillerine göre Amerikanın küçük devleiler üzerinde yaptığı tazyikin bir tezahürüdür. (Radyo Gazetesi) Japonya Hindiçinîye karşı harekete geçecek Hindiçinîye 24 saatlik bir Ültimatom Verdiler Ayrıca Vişi hükümetine de bildir ailer Uzakşark vaziyeti, beynelmilel politika sahnesinin ön safına geçmiş bulunuyor. Son günlerde, Japonyanın lakin edeceği halli hareket bütün dünyanın alâkasını çc-kiyordu. Son gelen haberlere göre, Japonyanın vaziyeti ta- AMERİKA Bahriye Nazırı Knoks diyor ki: Pasifikteki Amerika donanması L/uzak şark siyasetini tatbik edebilecek Şarkta büyük ve küçük grupların İhata ve imhası hareketleri devam ediyor Sibiryaya hücum edecek Vaşington. 23 (A-A.) — Va-şington'un iyi haber alan mahfilleri Japonyanın yakında Siberya-y& hücum etmeği tasarladığını zannetmemektedir. Müsait fır sallardan istifade etmeğe hazır bulunmak için Japonyanın Hindicimde daha sağlam bir suretle yerleşmeğe çalışacağı ^muhtemel görü im ektedir. Japon kıtalarının şimale doğru harekâtı. Japonyanın uyanıl intizar siyasetine uy" maktadır. Rusya Alman hücumu karsısında yıkılır ve bundan do- Odesaya bombalar atıldı ve büyük yangınlar çıkarıldı bir inhidam memektedir. bekledim zanni Moskova bombalandı askerî hedeflere isabetler oldu Berlin, 23 (A.A.) — Alman orduları başkumandanlığının tebliği: Ukrayna'da Alman. Rumen, Macar ve Slovak kıtularr durmadan düşmanı takibe devam etmişlerdir. Şark cephesinin dıger kısımlarında bUyUk ve küçük Sovyet gruplarının ihatası ve imhasına devum edilmektedir. İhatadan kurtulmak için düşmanın yaptığı butun teşebbüsler a-1 trenle Sovyetlerin Romanyadaki sefaret erkânı Erzurumda kim kalmıştır. Şaşırtma taarruzlarımız n oylat Erzurum. 23 (A.A.) — Sovyetlerin Romanyadaki sefaret erkanı ve memurininden mürekkep I 60 kişilik bir kafile düu sabahki buraya gelmiş ve burada Vaşington. 23 (A.A) — Bah riye Nazırı albay Knox, bugün i0* au?man aon derece gazeteciler toplantısında demişle jjj. I Fin cephesinde harekat pl'ın mucl-... , , .... 1 bince devam etmektedir. Yeni arazi €— Uzakşaıktakı son inkişaf- kazandIk lara Japonyada sansür konulmuş olması, dünyanın o kısmında ye* ni askerî hareketlerin vuku bulacağını gösterir. Oralarda bir hareket bekleyiniz. Hem de bu hareket pek kısa bir zamanda vuku bulacaktır.* Diğer bir suale cevap veren albay Knox şöyle demiştir: «— Pasifik'teki Amerika donanması, Amerikanın Uzakşark siyasetini tatbik etmek için icap edecek her şeyi yapacak vaziyettedir.» HARP VAZİYET o Leningrad, Moskova ve Kief taarruzlarının ikinci safhası ne olacak? Yazan: İhsan BORAN Sovyet tebliğine göre, 22 tem- man etmişlerse de istedikleri ne-1 birer imha edilmektedir. Mosko-muz günü Pskov, Smolensk ve t;cey; alamamışlardır. ! vamn iki defa bombardıman edil Jitomir mıntakalarında şiddetli* ,...... Alman ılerî harekelinin muharebeler olmuş; fakat hiç bir Alm*n tebliğine 8°re, »*'k Mo)(kov,ya doöru ;nkj(af kısımda cephe vaziyeti değişme- cephesinde Alman ileri hareketi nç bir delil sayılmaktadır, mistir. Alman hava kuvvetleri muntazam devam etmektedir.. gjze gürCı Stalİn hattında Al-Moskovayı iki defa bombardı-, Muhasara ı dilen gruplar bireri (Devamı: Sa. 3, »il. 1 do) Mühim Alman tayyare teşekkülleri dün gece yeniden Moskovudakl askeri tesisatı bombardıman etmişlerdir. Ağır vc en ngır çapta bombalar hedeflere isabet ettirilmiştir. Çok bUytlk tahribat olmuştur. Çok miktarda yangın bombaları da atılmıştır. Bundan evvelki gece çıkarılan yangınların elan söndürülmem!? olduğu görülmüştür. Asker üniformalı Rus kadınları1 nıtk Berlin, 23 (A. A.) — D. N. B. etmi (Devamı: Sa. 5. »II. 5 tc) H— bir müddet kaldıktan sonra ihzar edilen otomobillerle Sarıkamış* gitmişlerdir. Misafirler Sanka-mıştan itibaren trenle yollarına devam edeceklerdir. Sabık Irak Başvekili memleketimize geliyor Tahrandan gelen bir :\ göre, Iraktaki harekatta muvaffak ola mı-yon cfKi başvekil Rnşit Alı Geylinl bir müddet evvel refikasının ve çocuklarının İltica ettiği Turklyeye gel- gazetemize beyanatı 166 zabıt kâtibi maaşlarına zam suretite terfih ettiriliyor Adliye Vekili Hasan Mcnemencioğlu dün gece ekspresle An-karaya hareket etmisür. Harekeli esnasında Adüye Vekilini İstanbul Cumhuriyet Müddeiumumi» | ükıue£ Onat ve AıiIü»e:Ju İleri Belenleri »ğurlamıslardır. (D—mı a-. -u. î to) 81716?91 MAN 24.7.m Eyüplü Haliçtin Maceraları Anlatan: Eyüplü Halid — » — * Yawn: Mim SıtV Panos Layhman Ne mal olduğumu bib bile beni evine kabui etmek nezaketini gösteren yankesici B„ ecamerllıkkesa. uğtamek ^'^ÛtB^tîL.* thUı.aimt maruz buludu-Rum he. bang, bir kaza ve musr beb osüonıek. hayrı kendime siper edinmek cuı değil, bilâkis o an için aklaman vicdanımın arzusu »e yapıyor ve bütün bu iyilikleri, kö-tu Hakkim seyyiabna birer kcru-¦sl aayıyoıdum. İnanınız kı. bundan çok müstesna bu «vk de duyuyordum. 1*«: ben. bu ruhi sevkı katre kaiıe tadarak ve tam nsânâuie temiz bir insan olarak seyahatimi bitirdim ve b.r aksam üzen geç vakit Istanbula gııdın». Butun ihtimalleri du-urcırk İ eşe dosu görünmekten çekindim. Galata rıhtımında karşılaştığım eski tanıdıklardan ve Bcyoğlu-nun meşhur yadigârlarından Uh li Panu* Layhman'ın evme indini ve sindim. w Beni. ne mal olduğumu bile bile evııve kabul etmek n=zakeli-ni değil cüretini gösteren bu adaaru. maceflanrola yakından alâkası bulunmak ibbar-ie sow tanıim-k. ne «ek olduğunu anlatmak islerim. \ Panos. marifetli bir el isi ustası idi. Faka!, elişi ustası dedığ'»* bakıp da. bu adamın hesap, sarma, aoavata gibi nakıs İsleri ılej meşgul olduğunu sanmayınız »a-, kın. Anuyacağuuz. dup: dü* bıı | yankesici, fakat, mesleğinin çok, becezÜüasi ve en kıymetlisi idi. | Panos, diğer yoldaşları gibi tram. vay v« tünelde üstbaj yoklamağa aut ve cüzdan araklamağa tenez, tul ede» takımdan dcğüd_ Mücev ber luiacıaı idi. Şık ve zarif giyinir, kıbaı ve nazik görünürdü-fcn kurnaz ve tecrübeli kuyumcu- laıa kendim rnüarif bir,m«aa yedi, paıa sayışa servet sahibi bu zengin veledi gibi göstermeyi çok iyi beccıudı. En lüks lokanta «e birahanelerde y«r. İçer vc gerçekten varlıklı bir hovarda gibi hayat sürcıdi. Aşağı yukarı ufak bu faikla hemen hemen benam bir modelimdı. Benim kadınlara. kadın servet ve varlıklarına düş. kün olucum gibi. o da kuyumculara, mücevher vitrin ve came- kânlarına musallattı. Bunlara, o devim işçUik dili ile kibar lufacı denüırdi. Birazcık da kibar tufacıhk ile biracılar hakkı» da malûmat versem bilmem ba fınun ağrıtmış, sabırlarınızı taşırl. mı? olur muyum?.. Fakat, vereceğim malûmatın ibret ve dikkat. le dinlenmeğe lâyık, hele bizim gibi haşarat ile uğraşanlarla bugünün kuyumcularınca her halde bilinmesi lâzım olduğuna kani bulunduğum için tahammüllerinizi israf etmeğj. göze alacağım ve anlatacağım. Kibar tuhscılık, tarihten kırk sene evvel Romany ad an ve bu Panos tarafından memleketimize gcUıunustiı. Bu tarz hırsızlığın pılı sayılan İlk üstadı Manolesko adında bir Romanyalıdır ve asil bir aileye mensup namuslu bir zs bitin biricik oğludur. On dokuz yasında iken ne garip bir benze- Panos T-aylıman yistir ki. o da benim gibi talebesi bulunduğu mektebi bırakmış, fahat âlemine atılmi|. Sonra da vatanından uzaklaşmış. Parıse kaçmış. Pek az bir «amanda, yine tıpkı benim gibi. elinde ve a-vucundakini harcamış. Perisin k.. bar apaşları arasına katılmış. Birkaç ay içinde girişliği işçiliğin yıldızı olmuş ve mücevher tufacık-ğında klâsik ve mütehassıs olduğunu bülün yoldaşlarına ve Pa. rıs zabıtasına tasdik ettirmiş, ele, avuca sığmaz hiç bir şeyden yılmaz ve utanmaz, bütün mâninle bıı hokkabazmış. Hayret edecek ve güleesksino. bu adam. mücevher tufacıtığı hakkında Fransız dili ile koskoca bir kitap yazmış. Bu kitabında sanatını ve inceliklerini şöylece anlatmış: €.,. Mücevher lufacıları cevahirci ve kuyumculara itimat ve emniyet telkin etmek için gayet sık ve temiz giyinmiş oldukları halde lüks araba ve otomobillerle cevahirci mağazalarına gelir, ve kendilerine zengin bir «nebi susu verirle». T oracıksın icrası tarzına gelince bu. içlerinde bu sihirbaz kadar -maharetlileri bulunan tufacılarına gör* dsğîşir. Meseh.: Tufacı bir mücevhercinin dükkânına girer, kıymetli taşlar, iri ıneı ve pırlantalar gibi küçük, fakat kıymeti büyük parçalar görmek ister. Tabii çıkarırlar. Tufacı, b taraftan çıkarılan pırlanta ve incileri seyre diğer taraftan, da cins ve değerleri hskkında malûmat İmlemekle işe başlar. İşte o esnalaıda. bir fnsal bulur, el-divenaiz olan sol elini, camskân üzeıınde serili duran mücevher, lerın üzerine, güya bu tesadüf e-seri imiş gibi, biran açın kor va derhal kaldırır. Sonra, gördüklerini beğenmemiş, ya da içlerinden birini almağa karar verememiş gibi tereddütlü tavırlar takımı, yine gelmek ve diğer mücevherle ri görmek vadi İle sol eline eldi-l vcnım geçirerek «mağazadan ayrì' lir. (Arkası var) Francala Tevziatı Adalarda hususî emirberle francala tevzi ediliyormuş Şehrin muhtelif semtlerinde francala tevziatında bazı yolsuzluklar yapılmakla ve bu da şikâyetleri mucip olmakladır. Bu a" rada Adalardaki tevziatın yolsuz bir şekilde yapıldığı hakkında İstanbul Belediyesine şikâyette bulunulmuştur. Adalat için kâlı nukieıd» un verildiği hakle bir çok kimselerin francala almaması üzerinde yapılan incelemede ve fırıncının ifadesine göre, bir çok kimselerin raporsuz olarak hususi emirlerle francala aldığı ve açığın bundan ileri geldığj anlaşılmıştır. Belediye Adalara 4 çuval fıan-cala unu vcrmcktcJır. Bu da ve-rüen raporlara kifayet edebilecek bir miktardır. Bu hususi emirlerin kimler tarafından verildiği etrafındaki tahkikat derınleşlııılmektedir. -o- Dün kaymakamlar vilâyette toplandı Dün kaymakamlar Vilâyette Vali muavini Raşit Demırtaşın başkanlığı altında bir toplantı yaparak bazı mühim meseleler etrafında bir goıüşme yapmışlar ve bazı kararlar almışlardır. Nüfus müdürü vazifesine başladı İstanbul vilâyeti Nüfus müdürlüğüne tayin edilen Hulûai Eren yeni vazifesine başlamış!"- önümüzdeki haftadan itibaren nahıyelerdeki nüfus memullarını teftiş edecek ve gördüğü lüzum üzeıine bazı msmuılaıın yarlerim değiştirecektir. Ticarî bir heyet Suriyeden şehrimize gelen bu heyet Suriye mallarının transit geçmesini istiyıcek Transit geçecek yapağı, yün ve pamuk irimizde ekspertize edilecek şehı aykı Belediye nizamnamesine ırı hareket eden fırınlar Belediye zabıtası son günlerde belediye temizlik ve ölçü nizamnamesine aykırı- hareket eden fi" rinaların takibine başlemışlır. Bu aıada Bayazılta, Yeniçeriler caddesinde 94 . 96 numaıada Mehmet Emm Gençer fııımnda 59 ekmeğin lamları ekaık çıktığından; Beyazıtta Oıdu caddesinde 11 numarada Nuri Girginin fırınında kuyu suyu ile ekmek yapıldığından: ayni caddede 75 numarada Şevket Koçer fırınında da kuyu suyu kullanıldığından; Sirkecide rjocapaşa sokağında 26 numarada AL Memık fırınında temizliğe riayet edilmediğinden ve Aksar ayda da Millet caddesinde 93 numaralı Hasan Ozlürk fırınının kapıaıle bîr ahu kapısının bir olmasından dola m bu fırınların sahipleri hakkında ceza zabıtları tutulmuştur. SORUNUZ -SÖ YLİYELİM Kan tükürmüş fakat sonra kesilmiş 1 — Aydınlıda Hatan ı ¦ n,.¦ n¦ rehll soruyor; Sağlığı yerimle bir adamım. Illrkuc gün evvel »\-~u-rUrkrn kan tukunııefc.* başladım v- tabii rvBuunlaodmı. tokat, yı- bebl nedir f Cevap — Bunun hakiki aebcb.nl hrr hale* sızı muayene edecek bir doktor tayin edebilir. Fakal umumi bir malûmat olarak şunları söy üyebüırız- Nefes borularının genişlemesi, akciğer frengileri, bazı kalp hastalıkları, akciğer kanserleri İla akciğer kongren vc apselerinde böyle kan tükürmelere tesadüf e-dllir. Bundan başka verem ve zatürree hastalıkları ile birçok mikroplarla husule gelen şiddetli akciğer ve nefes borulan iltihapları da buna sebep olabilir. Hiç ihmal etmeyiniz, hemen bb- doktora müracaat ediniz. 2 — Aruuloluhibarıııd» Tepe mahallenindi- •!* numarada Buyan fi. A soruyor: KvUııUdt- çok tatarcık var l.ıınl ır.Iııı lu-ıl L url ııl.ılıııı . CEVAP — Apteahanelerde. açık lazım ve bu blrklntllenna sık sık mazot. aSİUV.lk. kanılın dokunuz Odnlarii.ua da filıt va emsali mad deler sıkınız Odalarda kUkUrt yak mak ve birkaç saat kapalı bırakmak da faydalıdır. t — Nişan (ov,* la tabi caddesinde Bayan A. Oımen soruyor: Vrııl bir eve taşındık. Parka de . mı-tı-r mumlanmış denilerek kadar pl» ve lekeli. Bunları | ı .1 |B Cevap — Bunları temizletmek için evveli kazıtınız. Sonra tlreben Un esansı ıU aıluus veya parke slrab İle parlatrr.ız. Bu suretle kir. yag ve boya lekeleri kamilen çıkar. Suriyeden bu ticaret heyeti şehrimize gelmıslır. Öğrendiğimi, ze göre bu heyet Suriye malı yapağı, yün ve pamukları hariç memleketlere satmak için memleketimizden lıansıt olarak geçirilmesini ve ckspeıtizleıinın ls" tanbulda yapılmasını istemektedirler- Ticari mümessillerin bu istekleri alakadarlarca kabul edildiğinden Suııyeden son günlerde tıansıt olarak şehıimızc gelmiş bulunan yapağı ve yünlerin mühim bir kısmının ckspeılizi şehrimizin maruf mütehassısları tara-fından yapılmıştır. Bu Suriye malları memleketimize Rusyaya satılmak üzere gelmişken sonradan Macarlarla yapılan anlaşmadan isüfade edilerek Macarıstana gönderilmesine karar verilmiştir. Kalite itıbaııle çok yüksek o-Un ve fiyat, ilıbarılc de normal bu yün ve yapağılaıın milli fabrı- kaİaıımıtda pekâlâ ıjenebılece- ğıni söyleyen bszı tüccarlar bunları salın almamaktan doğrudan doğruya fabrikalarımızı mes'u ı.......: ve mühim bir fırsatın kaçırıldığını söylemektedirler. Ya--"' meselesi bugün mü him bir mesele halini almıştır. Fabrikaların eksperleri köylüden mal mubayaasında geç davranmış ve araya mutavassıt bazı tüc carların girerek yapağı fiyatlarını suni surells yükseltmelerine mey dan verruşUr. Bundan başka şark vilâyetleri* m izde külliyetli miktarda elde edilen yapağılar vesaitsizlik yüzünden işleme merkezlerine sev-- ¦ I ¦ î ¦.......vc hükümetin teshil elliği F' atlar üzerinden ma, satmaktan daha fazla kâr temin edeceğine kanaat getiren tüccarların yapağıları İrana sevkedeıek memleket dahilinde büyük bu yapağı kaçakçılığına meydan ver mekledır. Çuval fiyatlarının artması üzerine... Son günlerde arlan çuval fiyatlarını gözöniinde tutan bazı tüccarlar keçi kılına ehemmiyet vermekledirler. Keçi kılından tor bacılık günden güne inkişaf etmekledir. Bugün 2*5 kurusa satılan kanavsçe çuvalların yerim pekâıâ tutabilecek keçi kılından Çuvallar 100 kuruşa kadar temin olunabılmekledır. Bundan başka keçi kılından beygir kolanları, beygıı torbaları da yapılmaktadır. İzmir havalıeile. Ege mıntaka-sında keçi kılı imalâtına bu sene çok la ifa ehemmiyet verilmektedir. Iıandan keçi kılına mühim miktarda laltp vaıdır. Keçi kılı yağ süzgeçleri sanayiinde de kullanılmaktadır. Susam ve keten satışlarında piyasada canlılık Yerfıstığı, susam ve keten üzerine piyasada büyük bir. canlılık göze çarpmakladır. Evvelce ya. vas yavaş düşmeğe başlayan fiyatlar yemden yükselmeğe başlamıştır. Murakabe bürosu muhtekirleri Adliyeye veriyor Fiyat Murakabe komisyonu dün fevkalâde bir içtima akdede. ıck son günlaıde halledilmesi lâ* zı.n gelen ban meseleleri tetkik etmiş vc bu arada bazı ihtikâr suçlularının da Adliyeye verilme, sine karar vermiştir. Adliyeye venlenler arasında Galatada bir kömüıcü, pazen kumaş, ve sedef düğme satan iki mağaza ve ayıüzümü otunu çay diye 12 liraya satan bir çayefvar. dır. Komisyon bugün murat toplantısını yaparak Adliyeye verilmesi -.11.11. galan bir kaç muhtekiri daha leabıt edecek ve bu arada sınıflandırılması lâzım ge-len ayakkabılar üzerinde meş gul olacaktır, Sümerbank ve k operaliften ayakkabı sınıfların ve bunlar üzerinde ne miktar kâ İcmin edileceğini gösterir listı Keldiğjndrn bu hususta kat'İ ka rarın bugün verileceği tahmin o lunmakladır. Tarım Kooperatifleri Vekâlet bugünkü kooperatiflerin durumları hakkında yeni kararlar aldı Milli mahsullerimizin en iyi şartlar dahilinde toplanarak mutavassıt elinden kurtarılmasını ve dış piyasalara değerlen pahasına •atıl.na«ı gayeıile kurulmuş bulunan Tarim Saiıj kooperatiflerinin bugünkü tub-yet ve duıumlan hakkında Ticaret Vekâleti yeni bazı kararlar almıştır. Yanılmasına karar verilen İşlerin en başında İstanbul Yaş mey-va ve aebıe tarim satış koopera* lifleri butiğinin ihyası gelmektedir. Filhakika merkezi Istanbulda bulunan Yaş meyv* ve sebze I*-rim satış kooperatifleri birliği bazı sabsplsr dolayısile son ıkı sene zarfında pek az bir faaliyet gös Icımıştır. Butiğin iştigal mevzularının 24 saal laıfinda bozulabilir maddelerden olması, birliğe bağlı kooperatiflerin birbirine uzak merkatlarda bulunması dolayısile bu kooperatifler arasında işbirliği bakımından müşkülât çekilmesi l» hacminin daralmasına sebebiyet vermiştir. Bu vaouyet karşısında Karadeniz mın'ahasmdaki Tarım saU» kooperaufleımın ve bilhassa Rue Poılakal la.ım satış kooperatifleri bııbğı ışUg*l mevzuunun fındığa tebdili kaıaıUşmılmji "e bu birlik Giresuna bağlanmıştır. Diğer taıaflan İstanbul birliği esaslı bir teftiş ve murakabeye tâbi tutulacak, teşekkülün bünyesine uygun bir muhasebe usulü ikame edilecektir. Ayrıca bu butiğe 1940 senesine ait olmak üzere 2000. 1941 senesine ai olmak üzere de 3000 kı cem an 5000 lira yaldım t aha*, salı verilmiştir. Bütün bunlardan başka ithali lisansa tâbi tutulan limona ait li' sansın sadece bu birliğe verilmesi etrafında teikikat yapılmaktadır. Trakya böİResindekr üzüm mahsulünde görülen inkişaflar vi rekoltenin seneden seneye art-ması üzerine Müreftede mevzuu üzüm ola» bir Tarim satış koope-ratlfuun kurulmasına karat verilmiş ve Mıntaka müdür muavinlerinden Rüştü Eıkun mahallinde tetkikatta bulunmak üzere Trak- C ADLİYE ve POLİS HABERLERİ Ej- Zey+İnyağ fiyatlarının artışı etrafında tetkikler Fiyat mUrakabe bürosu ve laşs müdUrlugOnden bir kontrol heyeti şehrim.zdekl zeyttnyaff nyeUsrının gayntabu artışını tesbıt etmektedirler. Bu husustaki rapor bugUnkll içlim ada tetkik edilecektir. Dün bu hususta malûmutına mtıra. caat ettiğimiz bir itkınr bize şunları sOylcdl: «Zeytinyag fiyatları her gun bıraa daha artıyor. Fiyat buglln yarım asiUl zeytınyaglar için 03 kuruştur. İstanbul borsasında bugün 63 kuruş Üzerinden tonlarca pamuk yağı mubayaa görüyor. Hiçbir yarde pamuk yağına tesadüf sUneğs imkan yoktur. Bu pamuk yağları ne oluyor. Bundan başka hükümet pamuk için azami bir fiyat teshil etmiştir. Pamuğun tohumlarından elde edilen yağın bugün 85 kuruşa kadar yükselmesi alâkadarların nazarı dikkatini cel-betmlyor mu? Zeytinyağı bugün piyasada bol denilebilecek miktardadır. Bu tamamüe geçen senenin mahsulüdür. Teneke azlığı ileri sürülüyorsa da bu da normal olarak telakki edilebilecek blr sebep değildir. Zeytinyağı açıkta da satılabilir. Sonra hükümet son günlerde aldığı bir kararla tiftik, y*pun vesaire gibi malların İhracına mukabil teneke, demir gibi lüzumlu eşyanın ithal olmasını temin etmiştir. Komisyonun yapması ı '.-mı gelen İş yalnız fiyatı tasblt etmek değil, içindeki yabancı yağların miktarını da teabit etmek vo fiyatları ona göre tanzim etmektir. Komisyonun, bugUnkü Içbm&da Zeytinyag meSelrsjri lelklk ederken bu karışık yag meselesini de tetkik edeceğin! kuvveti tahmclıı ediyoruz. Karacaahmet yollarında bir soygunculuk vakası Bir kadının yolunu kesip parasını çalanlar ikişer sene dörder ay hapse mahkûm oldular Üsküdarda. Selâmsızda bakkal h kyapan Bahıce adında bir kadının «eceleri,evine giderken yanına bülün paıaıını aldığını duyan Hatit ila Hulusi adında iki soyguncu, bir gece Behıcenin yolunu kesmişler vb kadın Karaca-ahmetten geçerken üzerine atılarak 50 lirasını gasbederek kaçmışlardı. Bunlardan Halit mezarlıkta. Hulusi ise bir kaç gün sonra Top hanede yakalanmıştı. Birinci ağııccza mahkemesinde devam edilmekte olan muhakemeleri dün neticelenmişti'. Mahkeme HelılU Hulûsinin Be-hiceye taarruz ederek parasını gasbettiklerınî yapılan duruşmaları sonunda sabit göıdüğünde.ı suçluların 2 şer »ene 4 der ay a-ğır hapislerine ve ayni müddetle Emniyet müdürlüğünce nezaret allında bulundurulmalarına karar vernuşbr. Bir kadın yanlışlıkla tuzruhu içti ve öldü Samatyada Kasapİlyas mahallesinde oturan Hasan kızı Fethiye bu müddellenbcri ilâç kullanmakla olduğundan, dün de ilâcı- nı içmtk için mata üzerinden yan lışlıkla tu/ruhu şişesini almış va içmiştir. Bu yanlışlık neticesinde zehirlenen Fethiye tedavi edilmek üzere llssekı hastanesine kaldırılmışta da kurlarılamıyarak ölmüştür. Adliye doktoru Enver Karan cesedin defnine ruhsat vcrmişUr. Bİr çocuk kör kuyuya düştü Şehremınınde. Saitömer mahallesinde, Selvimeydanında 6 numarada oturan Ahırlın oğlu 4 yaşında Halît arsada oynarken, kör kuyu- a düşmüştür. Düğme neticesinde çocuk muhtelif yellerinden ağıı surette yaralandığından S'lh Çouk hastanesine kal* Eyüpte Osmanın katili Tahsin 5 seneye mahkûm oldu Bundan bir müddet evvel, bit gece Eyüpten Defterdara gider ken lalısın Duımaıgıdcr adında bir adam o gece beraber rakı içliği llaıııd, ile Osnıanı bir para meselesi yüründen çıkan kavga* da bıçaklamış. Osman aldığı yaradan ölmüş, Hamdi de, bir müd- det hastanede yattıktan sonra güçlükle kurtulmuştu. Tsiısinin birinci ağırcezada görülmekle olan muhakemesi dün nıhayetlenmiş ve mahkeme suçta kasıt mevcut olmadığını gö rtrak Taksinin 5 sene on yedi ki» mahkûmiyetine karar vermiştir. Erenköyünde yangın Eıenkdydc, Elemdendi caddesinde Halame ait 25 numaralı bahçe «tindeki evlerden ayrı o* lan ahşap bu ahırla bij samanlıkta yangın çıkmıştır. Kadıköy itfaiyesi yangın yerine ycbşmişsr de binalar tamamen yandıktan sonra yangın aöndürülebünuşlır. Hâdise hakkında tahkikat yapılmaktadır. 65 numaralı vapur bir motöre çarptı Dün saat 15.10 d* Beşiktaş vapur iskelesine yanaşmak uzcr* gelen 65 numaralı Şiıketıhayrıyc vapuıu rıhtıma bağlı duran Ş-le (İmanına kayıtlı Feyzibahri motö* rüne çarparak dueğini vc kaplan köşkünü hasara uğratmıştır, insanca zayiat olmamıştır. Tahkikata bağlanmıştır. "V„ ve "Vav„ harfinin bir bacasından demokrat Ur tutrnssşsa', bir bacağına Almanlar yapsa mışlar, halat mum baka tana giren güçlü atletler gibi ha bire kendi taraflarına çakıyorsa!. Demokratlar, «V harfi Vseto-ıı 'm başlangıcıdır, bıı* aıtto*ı Almanlar «bu harf bsaam Vık toria'mıun başadır, biasjndar. diyorlar. Bu çekişmede V'nsn lâdes komiği gibi çatal sından kırılıp ber iki elinde oc olduğu parça kalması da İki taraf da duvar asSşçiktt-i gibi faaliyete geçtiler, Mrasi rast gelirse oraya bir V'dar yapıştırıyorlar, sonra do «fssarı kulenin tepesindeki V borusu din», »falan ial.nkunııı kaptım d ak I V benimdir» dâysı bsr-birUrîne nîsbet veıryorssar. Halbuki V nm böyle bâr remiz olarak duvarlara yasasma-sı bu kadar velvele vo vavayii-ya . şu velvcU vo melerindeki V'le/e ediyor musunuz? - sabası çatacak kadar yeni bâr şey ds^Mar. Eskiden Istanbulda hanşn knk~ veye, hangi çayhaneye, bstngi muhallebiciye girseniz duvarlar, da bir sürü «Vs, daha doğrusu «Vav» larla karşıUuueduva. Hale bu avava larla Urdan ikuî tekUUh tırundan hiç çskmaz: Birincisi «ssafkao* uhssulı bar yazı. Bu lefme. ssks sesssa birbiri peşine, şimdi kıtırım sn «W-ğil, on mu, yirmi ani avans» er lurtuhnuş. «Vavs Uran Un bir sıra kürek gabi salıverilir»' başUrı da bir asra kürekçi bası gusi güve»l«d« çöreklenmiş... İkincisi de, bağdaş kurarak yüz vüze oturmuş ve lf'Q-rskls n bi,birine İr rnir|rnfi| iği •vav._ Görülüyor k, bu e.ki ramız, yeniden moda oldu. Ban da fc-modaya uymağa mc-tbur kaldım. Su yazımın başlığiM taakil eden altı harfin bile dördü: V... KÖR KADI Taksim bahçesi önüıva tu ıskaraları yapılacak Taksim bahçe sinde yağmurlu günlerde ön tarafında su birikintileri hasıl olduğundan kaldırım yanlarına birer ıskara yapılması kararlaştırılmıştır. 85 lik bir ihtiyara araba çarptı ve öldürdü Beşıktaşta cadde ortasında yürümekte olan muhacirlerden 65 yaşında Muııaf* oğlu Emin* bu yuk arabası çarpmış Va ihtiyarı ağır suıette yaralamıştır. Yaralı ihtiyar Beyoğlu Belediye hastanesine kaldırılmışça da kurlarılamıyarak olmuştur. Adliye doktoru Enver Karar cesedin defnine ruhsat varmışiiı. Kartalda ikinci defa kahve tevziatına başlandı Karla*. Maltepe ve Pendik köylerine ikinci defa olarak hana basana 960 far gram olmak User* kahve tevziine başlanmıştır. Soruyorlar Şirketihayriye idaresi, gittikçe sönmekte olan Boğasiçini yeniden canlandırmak vt kayık olduğu rağbete İçin etraflı bir program hyormuş. Şirket^ Boğasın rıush telif noktalarında dana eğlence yerleri açacak, yeni yani plajlar kuracak olanlara büyük kolaylıklar gösterecek, hiç bir yardımı e*irgaıniy*c«4unİs Hattâ, bu gibi teşebbüalasnı or tak olarak iştirak biat edocak-mif. Bundan başka Boğarın muMM köylerinde sak, sar.f. her türlü konforu haiz evcikler yaptıracak ve bunları ucuz ucuz halka kü-aUyacakmış.. Velhasıl bir sürü mis, miş, miş... Bir gazetenin naklettiği bu tatlı hayalleri okurken, biz Üs-küdarlıUr bakışarak birbirimize sorduk: — Buniarm hapsi güssL Fa kat. Boğazın rağbet görmesi için bu kadar fedaJıârhkU/e katlanacağı söylenen şirirst, vapur ücretlerini biraa olsun azaltmak suretile biz Üsküdarlılara karşı olan minnet borcunu ne vakit ödeyecek «caba?.- b M ; m u h i Ahmet Emin r r i r i : YALMAN ) C 111 o il : 'mim, — iri a r-r VATAN 1st. VATAVrVt — Cncalntta, Mntuı Pmarf 1 tt 25 i Efv.MUZ 1941 CUMA Ryatı 5 Kuruş SİYASI SABAH G A Z E T E S Yıl: I — Say,: 331 Her kin sayılan, kin değildir Yazan: AHA GÜNDÜZ Bugün 3 üncü sayfamızda Bo.luk içinde darlık Sıkıntı zamanında halkı kemiren muhtekir ve tufeyliler 1 numaralı halk düşmanıdırlar. Bunlara karşı yeni usullerle mücadeleye geçmek lâzımdır. Fakat h mek için t iyi niyetler Yazan: Ahmet Emin YALMAN [L J| arp zamanlarında biribiri-¦* * *ne zıd iki manzara karşısında kalırız: Bir tarafta fedakârlık, feragat, kahramanlık, insanları manen dev mertebesine çıkaran her türlü meziyetler, diğer tarafta elem. sefalet ve insanları hayvandan aşağıya düşüren hırslar ve sinsi menfaat dolapları... En elemli ve ıstıraplı dakikalarında halkı sülük gibi emen ve sömüren ve başkalarının felâket ve mahrumiyetini vicdansızca paraya çevirmiye çalışan harp muhtekiri ve harp zengini her memlekette, en menfur diye tanman bir tiptir. Gizli ve kirli bir düşman diye herkes buna diş biler, bu tufeyli mahlûklara karşı şiddetli mücadeleler yapılmasına ihtiyaç duyar. muhtekirile mücade rşınıza mertçe çımanla çarpışmağa luhtekir ele avuca ınlarm girintili, çı-ı t : ı bilir, izini belli dan kayar, gider, harp ihtikârını onları murakabe et-fkilât kurdu. Çok • çalışıyor, halkın tam yardımı olmadan tesirli bir mücadele yapılamryacağını bildiği için her vesile ile halkı harekete getirmiye gayret etti, tüccarlar arasında da birlikler kurmak ve meslek haysiyetleri-1 ni harekete getirmek için çok} emek sarfedüdi. Hattâ Başve-kil bizzat bunu iş edinerek takım takım tüccarı yanına topladı, dertlerini dinledi, makul gördüğü tavsiye ve dileklerin i-cabım derhal yaptı. Buna rağmen mücadelenin beklenen neticeleri verdiği iddia edilemez. Hayat masrafı her gün yükseliyor, miktarca az o-lan maddeler, muhtekirlere haddinden fazla kârlar verilerek tedarik edilebiliyor. Fakat bundan da fenası var ki, o da muhtekirin serbestçe at oynatabilmek için bolluk içinde darlıklar yaratması, memlekette bol olan maddelerin istihlâk yerlerine az miktarda gelmesini, talebe az miktarda arzedilmesini ve fiyatların yüksek kalmasını temine uğrasm asıdır. Netice şu o-luyor ki, kazancı sabit kalan maaş ve irat sahipleri, muhtekirlerin menfaatine olarak ya-eavıs seviyelerinde her gün bir parça daha fedakârlık yapmağa mecbur kalıyorlar ve diğer taraftan büyük şehirlerdeki yüksek fiyatlara rağmen müstahsil pek çok zamanlar masrafını bile çıkaramıyor. Basit bir, iki misal: Bir okuyucumuz matbaamıza kadar gelerek şunları anlattı: •Bursa Istanbula bir kaç saatlik bir yerdir. Orada domatesin kilosunu yüz paraya alıp yiyorduk. tstanbula geldim. Hayretle gördüm ki, n sırada domates otuz kuruşa satılıyor. Aklım başımdan gitti, istihsal, ve istihlâk sahaları arasında ra-(Devamı Sa. 5. SU. 7 de| +/4- Lozanın yıldönümü Yurdun her köşesinde sevinçle kutlulandı Dün Üniversitede büyük merasim yapıld Japonya Misli görülmemiş şekilde seferber olmaktadır Roma radyosuna 1 göre V.şi ve Japonya bir anlaşmaya vardılar Şanghay'dan gelen haberleri göre Japomar, şimdiye kadar misli görülmedik bir seferberlik yapıyorlar. Evvelce faal hizmete ehliyetsiz görülen kura efradı şimdi silâh altına çağırılmıştır Şanghay daki Japon tebaası da asıcerüğe davet oıunmujtuı. O'o-mobillcre de el konmaya bas,'.inmiştir. Diğer larallan Visi'dc. Japon büyü* e.. ... M. Kato İle Amirai Darİan arasında Hindicini mese- Devamı: Sa. 5, SU. 4 te) - * . Almanlara göre Lozan zaferi münaıebetile dün Üniversitede yapılan merasimde Rektör nutkunu söylüyor. V f Hariciye Vekilimizin ihtisasları-^ Lozan muahedesi artık bir münteha deği), bir başlangıç, bir temel ve bir meşaledir A., dinleyiciler arasında Lozan günü münasebetilc Üniversitede yapılan merasimde bulunan Hariciye Vekilimiz Şükrü Saraçoğlun* bu büyük gün dolayısile ihtisaslarını sorduk. Bize su cevabı verdi: a— Lozan muahedesi artık bir münteha ve bir gaye değildir. Lozan muahedesi bir başlangıç, bir temel ve bir meş'alcdir. O bİr başlangıçtır. Çünkü ancak o gündenberi bugün burada hatiplerin izah ettikleri esaret zincirlerini kıararak kendimize ve benliğimize tam manasile sahip bulunuyor ve milletimizin bütün kabiliyetlerini inkişaf ettirmek imkânına malik bulunuyoruz. O bir temeldir, çünkü istikbalin asırları içinde kurmak azminde bulunduğumuz kudretli Türk abidelerini, sağlam ve büyük Türk varlığını ancak boylf bir temele dayanarak kurabilir iz. O bir meş'aledir. Çünkü ilmî, aakeri, siyasi, İçtimai, iktisadi hareketlerimizi müsbet yolda ve daima ileri istikamette nesilleri tenvir edecektir. Eminim ki Türk nesilleri elden ele bu meşaleyi ebediyete götüreceklerdir, » V---J Şanhorst zırhlısı bombalandı r\\z Akdenizde bir d ve hava muharebesi oldu (A.A.) — Reuter Londıa bildiriyor: Alman 24 | Ofi Ajansına göre: Amerika İHarice ordu göndermek için kongreden izin istiyecek Atlas Okyanusunda 4 765 tonluk bir Amerika vapuru daha battı Lozan sulhunun 18 İnci yıldönümü munascbeUIe dun naat 17 de Üniversitede bllyük bir merasim yapıldı. Merasimde, şehrimizde bulunan Vekillerden ' Hariciye Vekili Şükrü Saraçoğlu. Maarif Vekili Hastın Ali Yücel, mebuslar. Orfl İdare komutanı Alt Rıza Artunkal, Vali ve Belediye Reisi Dr. LOtfl Kırdar hazır bulunmuşlardır. Saat 17 de çehir bandosunun çaldığı İstiklal marşile merasime başlanmış. Rektör Cemil İBllsel büyük fcÜTtUn mftna ve ehemrrfryenM 'anlatan gl Rektör ner. Lc* mlyetl Mek kUri yeti h I ardır. (Devamı -Keitel- ve Brauchich azil mi edildiler? M aarı Hariciye, Maarif Ve'.-illeri görünüyorlar f Vekilimizin ihtisasları HARP VAZIYETİ Kkf meydan muharebesi ehemmiyetli bir safhaya girdi Yazan: İhsan BORAN ispanyada üç barut depcsıı berhava oluu Vaşington. 24 (A.A.) —Oh: Bugün Harbiye Nezaretinin kongreden batice bir Amerikan orj, duşu gönderilmesi içjn müsaade isleyeceğini -iyi malûmat almak* ta olan mehafıle atfen Associated Press tarafından bildirilmekledir. Öğrenildiğine göre bu baptaki tavsiyeler, ayan meclisi askeri en., cümenınce yapılacaktır. Harbiye akdi-izmel söy - Bugünkü resmi tebliğlerden anladığımıza göre, Ukranyada Jitomir bölgesinde ve Kief istikametinde cereyan etmekte olan meydan muharebesi mühimdir. Almanlar burada tekrar 92 Sovyet tankı tahrip ettiklerini, taar- ruzun inkişaf ettiğini bildiriyorlar. Londradan gelen bir haberde de Kief mıntakasuıda Sovyet kıtalarının tehlikeli bir vaziyetle oldukları zannedilmektedir. 22 temmuz tarihli ve (Sovyct-(Devaııu; Sa. 8. Su. 1 de) ? Nevyork. 24 (A.A.) — Ofi: 4765 ton hacmindeki Vigrid kar. gosunun iki gün evvel Atma Okyanusunun şimalinde batmış olduğu deniz mehafili tarafından bildirilmektedir. Henüz tceyyüt etmemiş olan haberlere göre bu vapur Amerikan Kızılhaçının ha*tabakıcı kadınlarını ve bir takım malzemeyi ı l)ı -..ııın. &a. fi, HU. t de) *—* Şark cephesi kumandanlığına Rommel ve List tayin edilmişler Lozan andlaşması, her amasında onu yapan ve hazır ayanlara şükran hisleri uyandırır Merasimde bulunan sayın Maarif Vekili Hasan Ali Yücel de ihtisaslarını *cran bir arkadaşınıza dem.«tir kİ: «— Ancak millî savaşların sonunda varılır bir barış, vesikası olarak tarihimize ve tarihe şerefle geçen Lozan andlaşma-sı her antlısında onu yapan ve hazırlayanlara gönüllerde minnet ve fükran duyguları uyandırır. Medeniyet âlemi içinde Türklere ve bugünkü Türk Cumhuriyetine düven büyük sulh vazifesi Lozan andlaşmasının açtığı imkânlardan doğuyor. Bunun için de Lozan andlaşması Türklerin gözünde olduğu kadar bizden başka milletlerin de nazarlarında hususi bir önem taşımalıdır. Bugün İstanbul Üniversitesinin salonunda ya|lı ve genç hepimizi hal ve hattâ istikbal olan «akın bir maziye sevgi ile ve alâka İle tekrar baktırdığı için, doğru ve güzel konuşan arkadaşlarıma pek müteşekkirim. Hatırlamak hatırlanmanın ilk şartıdır. Bilhassa gençlerimizin bu hakikati helecanla duymuş olmalarını görmek bugün ve yarın için büyük bİr emniyet membaı oluyor.» Moskovaya hava akını Stal'nin büyük oğlu esir edildi General Vavel Moskovaya gidiyor Berlin, 24 (A.A.) — Resmi tebliğ: Bütün şark cephesinde Alman ve müttefik kuvvetlerinin harekâtı, mühim bir mevziî mukavemete vc yolların fena olmasına rağmen, motorlu bir şekilde devam etmektedir. Savaş tayyarelerinden mürekkep mühim teşekküller, dün gece (Devamı: Sa. 5, SİL S te) —X Sovyetlere göre Mareşal Rommel Son dakikalarda Londradan alınan bir habere göre, Moskova radyosu, Alman orduları Başkumandanı Mareşal Brau-chich île Genel Kurmay Başkanı Mareşal Keitel'in şark cephesindeki vazifelerinden af {edildiklerini bildirmektedir. Buna sebep, şark cephesindeki muvaffakiyetsizlik olsa gerek... Libyadaki Alman kumandanı Geneı*r, Rommel çağırılmış ve fi. .il Litz'le beraber şark cephesi kumandanlığına tayin edilmiştir. Bu haberler, başka kaynaklardan teyit edilmiş değildir. İhtiyat kaydile telâkki etmek doğru olur...» (Radyo Gazetesi) Reuter'e jjöre: Almanlar Türkiye veya İspanyaya yahuther ikisine taarruz edecekmiş Japonya, Hindiçiniyi aimıya kalkarsa İngiltere ve Amerika! harp .lân edecekler Sovyet cephelerini vaziyeti nasıl görülüyor ? ıdr Türkiyeye Alman tazyiki artmış Berlin bu haberleri tamamile tekzip ediyor On Alman vapuru batırıldı Londraya göre Smolensk hâlâ Ruslarca Moskovadaki yan gınlar söndürüldü Moskova, 24 (A.A.) — Bu sabahki Sovyet tebliği: 23 temmuz gecesi. Porkof. Polotsk • Ncvel. Smolensk ve Zltomor İstikametlerinde şiddetli muharebeler devam etmiştir. Cephenin diğer bölgelerinde büyük mikyasta harekat vukubulmamrştır. Hava kuvvetlerimiz düşmanın motorlu kıtalarlle hava meydanlarına eler İndirmeğe devam etmişler- ıbah 23 temmuz gUnll Polotak. Nevel, Smolensk ve Zltomlr isti kametler lyle Bvsarabya m intak asında düşmanlara karşı çok şiddetli muharebeler verilmiştir. ' '...ıı... cephesinin bir noktasında kuvvetlerimiz dUşmantn bir mo-uyu-|törlU alayını mağlûp etmişler, 400 fUevamı: Sa. fi, SU. s te) *—* nlerde işlerdir' kile Zı ngıad istikametin, metre kadar ilerle-hlı kuvvellerin di- r ilerley ran KJe işle fin i ise görünüşe na-dış mahallelerine rmıştır. n haber Fal at dün neşredilen ere göre Almanıar pc.( kazanç eld e etmişlerdir. yuk Rus ovasında, de ilerliyememişler' istikametinde, Por- Meıekz manlar bı hiç Lcningr f civarı ad uda muharebcler oldu- bildiri) ş gün evvel de buralarda mu* rebeler olmakta idi. Ve Al-Devnmı: Su- 3. SU. 6 da) (v) Koordinasyon kararı bugün neşredilerek tatbikine geçilecek manda işlemeleri mencdilmişt-Tek ye cifi numaralı taksilerin münavebe ile İşlemeleri benzin tasarrufu için lâzım olan neticeyi vermemi} bulunduğundan vc be-t\ mahallerde de vesaiti naklryr bulmak müşkülâtı başgösterdiğüv den Koordinasyon heyetinin yarın (bugün) neşredilecek bir ka-raıile bütün taksiler eskiden olduğu gibi seyrüsefere bşlayaeak. tu. 70 VT 4 "* 25 - 7 . 94T- Eyüplü Halidin Maceraları Anlatan: Eyüplü Halid — 21 — Yaran: Mim Sıfır Eftik Dudu Bizim eski nazeninlerden, iş ehli, ağzı sıkı bir kadın., Tutacı itini görmüş ve muhak' dökül kak ki birkaç parça pırlanta veyt( tın m inci aşırmıştır. Göz Önünde buı leri gi kadar az bir zamanda bunun na rutiye sil yapıldığı tizde biç ?üphr* t zaptiy kj bir hayret ve merak uyandıra-ısi biri çaktır. Hemen şunu aÖyliyelİm kı, Turacının sol elinin avucunda u fak bir parça zift vardır. Ve birkaç par^a ta} bu temaa cinasında zifte yapışmıştır. Fakat, bu işi yapmak anlatma sı gibi kolay değildir tabii. Diğer bir kıtım rufacılar da, el' lerînde iki kıymetli pırlanta veya inci İle bir mücevherciye girer, meıelâ. çift taşlı iki küpe yaptı racağını soylıyerek elindeki taşların büyüklüğü ve kıymetinde taşlar görmek itler. Mücevherci, istenilen taşlardan bir çoğunu ca-mekânın üzerine döker. Fakat, tufacı daha başkalarını görmek arzu eder. İşte bu esnada tufac: harekete geçer. Önündeki taşlardan bir tanesini alır. parlaklığını muayene İçin camekâna doğru yaklaşır. Halbuki, tufacı bir değil iki taşı almıştır. Tezgâhtar* Yaş; ŞEHİR HA35ftt5RI B0(J3ZfÇİ 1 Defineden eser yok vapurları gı arasında sıkıştırır, rırmaımıı-nın ucundaki taşa bakacakmış gr bj yukarı kaldırır, ağzına yaklaştı rır ve mücevher muayenesinde yapılması âdet olduğu üzere kuv vetle hohlar. İşte bu hohlama sırasında parmaklar araıında sıkışmış olan diğer pırlanta, tutacının ağzına girmiş, dişlerle yanak arasına yerleşmiştir. Bu da hiç şüphesiz kı kolay bir iş değildir. Bunu yapacak turacının uzun günler ayna karşısında çalışması ve taş ağzında iken •«/. söylemeğe alışması lâzımdır. Tufacılar, bunu kolaylıkla yapabilmek için muhtelif bü yüklükte taşlarla belki, binlerce deia tecrübeler yapar ve muvaffa kiyeti yüzde yüz gördükten sonra işçiliğe başlar. Bunların içinde ağ zina allığı taşı yutanlar da vardır. O da işçilikte ayrı bir kısımdır..» Sonraları kasa hırsızlığına baş. Iıyan Panos, mücevherat tufacılı ğını işte bu adamdan öğrenmiş, hattâ, işin bazı kısımlarında ustasına bile pes ettirmiş eli çabuk, gözü açık işçilerden idi. Başı dönüklükte, gözü peklikte kendime eş gördüğüm bu yadigârla, Beyoğ lunda ilk işe başladığım günlerde tanışmış, kaynaşmış, hattâ, bazı iş anaforlarında ortaklığa bile baş lamıştık. Istanbula geldiğim «un de Galata rıhtımında birbirinin hasretini çeken kardeşler gibi sarılıp kucaklaşırkcn. o bana piyasanın aynasızlığını fısıldamış, bir müddet için kendi evinde yuvalanmam tavsiyesinde bulunmuştu. Panos'un evinde tanı bir hafta kaldım, doğrusu çok bunaldım. Panos, sadece ortalıkta bir fevkalâdelik olduğunu söylüyordu. Mabeyin hafiyeleri ile zaptiye sivillerinin Beyoğlunda ve sürüler halinde dolaşmakta olduklarından başka malûmat vermiyordu. İki yoldaş, bu hali kendi piyasamız ve işlerimizle alâkadar bulmakla beraber, ne de olsa vazıyeti şüpheli görüyor, bir işe atılmak şöyle dursun, ha'tâ sokağa çıkmaktan bile çekiniyorduk. Nihayet bir gün bu sıkışıklığın sebebi anlaşıldı. Ansızın atılın toplar, İstanbul ufuklannı İnletti, bütün İstanbul halkı sokaklara dat ortadan silinmişti. Buna herkes gibi Panoa ta. ben de çok sevinmiş ve şöylece bir hasbıhale girişmiştik. — Halit bey. hrsat bu fırsattır. Aynasızlar ( I ) ortadan kalk. tı, meydan bize kaldı. Hemen bır işe atılalım. — Bence ortalığın yatışmasını beklemek daha münasiptir Panos. Başımıza hiç yoktan bir dert aç-mıyalım. — Enayice düşünüyorsun Halil. Böyle günlerin avali de avan-tası da bol olur. Tam vurgunun sırasıdır şimdi. — Oratı öyle, peki ne yapalım şimdi} — Ne mi yapalım dedin Meselâ, ten bu dilin ve kıyafetin ile bal gibi bu hürriyetçilerden bin olur. ben de tenin maiyetine sokulur, işe koyuluruz İşte. — Mücevher atçı mı (evliyaca-ğız Panos? — Ne mücevheratçısı be? Hafiyeleri, saray adamlarını ovlıya-cağız... — Cok tehlikeli iş bu Panos. çabuk duyulur ve tutuluruz. — Hiç te değil, duyuluncaya kadar, bir kaç voli vururuz be. Panosun teklifi tatlı idi ama^ benim işçilik bilgeme ve istidadı-, ma hiç uygun değildi. Çünkü. bu. işte serdik ve zorbacılık lâzımdı. Halbuki, ben, işimi tatlı dille. ?ü* ler yüzle görmeğe alışan, vurgunumu tehditle İstemekle değil, gönül hoşluğu ile verilenleri *-lıp aparmaktan hoşlanan bir işçi !dim. Bu -¦ zorbacılıkları, ı Jam korkutmağa eaasen yaratıldım de. müsait değildi. Bu İş üzerinde! Panosla daha fazla görüşmedim-Sözü kısa kettim, bu*ıfj yapamı-yacağımı katî olarak söyledim a-ma, isin başka şekilleri üzerinde düşünmekten de kendimi roene-demedim. 1326 senesi temmuzunun yirmi altıncı günü idi. Yalnız başıma söy le bir ortalığı çavullamak için Be-yoğluna çıktım, isçilerin uğrağı olduğunu bildiğim kahveleri, gazinoları, meyhaneleri birer birer dolaştım, rastladığım eş doatla görüşüp, koklaştım. Bir hayli şey ler gördüm ve haber aldım. O günlerin vaziyetini kendi işime ve ölçülerime pek uygun görmemek-beraber, Panosun evinde pinek" Münakalât Vekâleti ücretlerde tenzilâta karar verdi Münakalât Vekâleti Şirketihay İarında birinci mevki gidişlerde ve gidiş dönüşlerde I, ikinci mev kİ gidişlerde 1,5. gidiş ve dönüşlerde ise 2 kuruş tenzilât yapılacaktır. lemeği de ms yoğlunun sessi dime münasip Icşmeği zihnir men ev aram Gezdiğim e diye bovnum. sordu: rden birinde, bî. erden Eftik Du-ıli ve sıkı ağızlı im bir kadınla Dudu, söylemesi s bakmayın aı-gün gibi az b^r mda hizmetçilik iyiliğimi göıunüş i »örünce sevin-* Halit beyciğim rıldı ve fısıltı ile (Arkası var) (1) O /.i'iı.ınuı işçiler arasında polis, zaptiye ve hafiyelere verilen İsim. SORUNUZ SÖYLİ YELİM Füksin Ankarada bozulmuş Ankara'da Keyran batlarında Bayan Atlfet tiuıer soruyor: İlk baharda 1-Uııbuldaıı İki Fuk-BİD getirdim. Biri epeyce gelişmiş \v Ktiıel!e*ml*k'-n birdenbire bozuldu, sonra da —.. Acaba sebebi m an ¦ Yoksa bu nebat utun müddet yaşamaz mı? Cevap — Ağaç Fükalnln pek sık olan köklerinin ilk baharda el ile seyreltilerek havalandırılması, tık sık tulanmasr, sulandıkça nebatın her tarafımı su puskurülmemesi, bir de toprağını sevmemesi bozulmasını mucip olan sebeplerdendir. Bilhassa, toprak ınenclcsl mühimdir. Bu nebat alelade toprağı sevmez. Rutubetten çurUyUp yosun haline gelecek bir mahlut ister. Bu da dörtte birer nlsbetınde çürümüş inek gübresi ve yaprak çü-runlüsO İle dörtle iki funda toprağının karıştırılması Ue elde edilir, iyi bakıldığı takdirde yaşar ve biı İki sene içinde bulunduğu balonu tam amile doldurur ve tavandan yeşil bir svlıe gibi sarkar. Liman idaresinin inşaat programı Limanlar idareıi inşaal programını genişletmeğe karar yerdiğinden Kasımpaşa ve Künyede römorkör ve mavuna inşaatına başlamıştır. Bu arada 5 römorkör ve bir hayli de mavuna yapılacaktır. Bunlardan bir kıımı inşaatları biter bitmez lıkenderun ve Mersin limanlarına gönderilecektir. Güvercinler ortadan kaldırılacak mı? Bir kaç gündenberi bazı gazeteler İstanbul meydanlarında bulunan güvercinlerin kaldırılacağını yazmışlardı. Vali bu hututta emir vererek bu zararsız kutların serbest kalmasını alâkadarlara bildirmiştir. Liman memurin talimatnamesinde değişiklik Münakalât Vekâletinin Liman, lar Umum Müdürlüğü memurin nizamnamesinde yaptığı tadİİâl dün Limanlar Umum Müdürlüğü, ne bildirilmiştir. Bu nizamnameye göre terfi, tâyin, ve bVdüyiş edüerl memurlar hakkındaki hükümler bugünden itibaren alâkadar memurlara tebliğ edilecektir. Kasapların müracaati nazarı itibara alınmıyor Kasaplar yeniden komisyona müracaat ederek ct narhının kal dırılmaaını istemişlerdir. Kasapların bu müracaatı bugüne kadar 5 i geçmektedir. Komisyon narhın kaldırılamıyecağını evvelce bildirdiğinden bu müracaatı nazarı itibara almamıştır. Kasaplar narh kaldırılınca elin daha çok ucuzlıyacağım söylemekte iseİcr de bunun nekadar yanlış olduğunu hâdisat çok defa göstermiştir. Toprak Ofisine verilecek çuvallar Fiyat Murakabe komisyonu müş ve bunu yapacak müesseseye yüzde 5 kâr haddi tayin etmiştir. Çuvallar tamamile yerli bezlerden imal edilecek ve miktarları 100 bin adet olacaktır. Bu çuvalların maliyet fiyatları tcsbİl edilen esaslara göre 100 - 110 kuruş arasındadır. Bir motor duba demirlerine Çarparak battı Evvelki gün saat 19 da Köprü altında bir motor batmıştır. 58 yaşında kaptan Mehmet Sakarın idaresindeki iki tonluk Şirketi-hayriyeye ait motor Emioönün-den kalkarak Halice girmek üzere köprünün altından geçerken sulara kapılmış ve kaptanın bütün gayretine rağmen duba demir İcrİne çarparak delinmiştir. Kaptan molorü batmaktan kurtarmak için Haliç iskelesine yanaştırmak istemi» fakat tekne lazla su aldığından birdenbire batmıştır. Kaptan Mehmetle motörde bulunan çarkçıbaşı Ahmet ve o-dacı Hüseyin kurtarılmışlardır. Kartal Gençler Birliğinin İdare heyeti istifa etti Kartal Gençler Birliği İdare hoyelı latif a etmiş olup bu istifaya sebep İse heyetin vc bir çok gençlerin Birlik rcisıle geçinememeleridir. Haber alındığına gorc birlik âzıla-rı nizamname mucibince heyeti idare İntihabının yeniden yapılması ıç.n lazımgelcn makama müracaat etmiş- Dillere desfan olan servet nerde, yoksa bu bir masal, bir rüyamı? Maden arama mütehassısı Ahmet Hidayet bu hususta izahat veriyor Deline arayıcılarına güzel bir ders olsun bu. Sürpagop mezarlığı guıı-lerdenberı pamuk g.bl toprakları didik didik edilip muhayyel demir kasa İçindeki altın yığınları hummull bir faaliyetle arandı. Neticede oradan altın evsafını haiz Rodatlf adında büyücek bir taş parçası çıkmış! N'e garip bir tesadüf ve ne garip bir tecelli; zavallı Vartuhl İle Hayganuş meyus ve mUkedder boyunlarını bükerek mezarlığı terkettller. Bu bir şey değil, demek zengin sarraf babaları onlan biç düşünmemiş. Fakat dillere destan olar, serveti nereye gitmiş, o bir masal, bir rüya mı idi... Vartohl mütehassısa, bomboş çukuru görünce acı acı rica etmiş: — Ne olur, demiş. Şu toprağı tahlil edin. Acaba altınlar eridi de toprağa mı karıştı, diye Adeta yalvarmış!.. Rus mütehassısı profesör prens Jurl Leonldoa'ın muavini Ahmet Hidayet bu mesele hakkında İzahat verdi: — Biz maden arama mühendisi İki arkadaşız, dedi. Bu kullandığımız a-ietler en hassas ve son sistem makinelerdir. Bu arama işinde Radyotezl tesisatı hiç şaşmaz ve PandUl aletleri vasıtaalle derhal aranılan madenin yerini gösterir. Biz bununla her nevi madeni bulmağa ehil bulunuyoruz. Su, demir, bakır, petrol gibi madenler hiç müşkUIatsız derhal tayin edilirler. Bu usul çok eskidir. Mısırlılar zamanında da blluılrmlş. Fakat sonraları unutulmuş. Bundan 25 sene evvel tekrar kabili İstimal bir hale geldi Yalnız Radvotezl aletinin earip bir çok KiıvvoıııaırJ * •-¦¦¦*¦ Peki diyeceksiniz. Neden bu defineyi hemen tayin etmediniz de yanıldınız?.. Bunu size anlatayım. Bu alet dediğim gibi her madeni derhal hiç şaşmadan gösterir. Sade altında yanılmak yüzde doksandır. Çünkü asasında her toprakta altın dağınık toz halinde mevcuttur. Her toprak parçası, nlette altın hassasiyeti tevlit eder. Bazı taşlar da altın evsafını verirler. Sonra bir de topraklarda radyo akUvite mebzuldür. Bu da altta İşareti yapar. Efter altın külliyetli miktarda toplu olarak mevcut İse mesele kalmaz. Amma mevhum bir şeyi bulmak zordur!. Ayni zamanda geceleri göklerden kayan yıldızlar küçük taş parçaları halinde toprağa hızla düşerek gömülürler Bunlar da bu düşüp gömüldükleri noktada altın tesiri yapıyorlar. İşte bu yüzden dcflnecUer. bilhassa İstanbul definecileri bu vazıyette Cok aldanıyorlar. Hiçbir defasında da bir şey elde edemiyorlar. Çünkü altın hastasiyeUnl az buçuk gösteren yerde altın var zannediyorlar. Hem bir yere oltın gömülüp te orada 30 -140 sene kaldıktan sonra çıkarılırsa bu yer yme altın İşareti verir. Tuhaf-ı tır amma hakikattir. Altın orada du. ru dura kokusu toprağa siner! Definecileri bir kere daha aldatmış olurlar. Biz Sürpagopta İyice tetklkat yaptık. Gösterdikleri yer altın işareti verdi. Neticede altın evfosını haiz bir RadaUf denilen altn ocagndeki taş çıktı. Ahmet Hidayetin bu sözleri define arayıcıları tatmin edecek midir bilmiyorum. Amma Hayganuş İle Varlohl-1 ye Allah sabırlar versm. Onlara bir küçük hikaye anlatacağım. Bunu o-kuyunca muhakkak teselli bulacaklardır. VakUlc bir köylü ölürken çocuklarına «bizim tarlanın bir verinde bü-Yüh bir define var. Ben Zeytinyağı Fiyatları Artışa sebep yağların makine yağı olarak kullanılması mı ? Komisyon dünkü içümatnda Petrol Ofisin satın aldığı 200 lon makine yağının kıymeti üzerinde meşgul olmuş ve peticenin halli gelecek içtimaa bırakılmıştır. öğrendiğimize göre son günlerde artan zeytinyağı fiyatlarına tesir eden yegâne amil şehrimizde zeytinyağının «makine yağı d.-ye kullanılmalıdır. Zeytinyağlar uzun zamandanberi makineleri yağiamakta kullanılmakta ve bu yüzden piyatada kâfi miktarda zeytinyağı bulunamamaktadır. Bu zeytinyağı kullanılışı yüzünden bir çok makineler harap olmuş vaziyettedir. kalete bir tezkere yazılmıştır. Yakında yağlar hakkında kat'i bir karar çıkacaktır. ıkarıp onu alın. Rahat, mesut ya- Dün bi arıyorlar. Hiçbir noktası kaimi- Eyüpte Fakat hazır sürülmüş İken şunu rce devam ediyor. Neticede ço- zünden Ku Altın fiyatları n 25,77 den mua-r. Bu fiyat iki gün nazaran 50 kuruş Isi'yi öldüren r cezada cuklar çok zeı yat kazantyorl Ve o vakit ylno yalan s büvUk defineni BUyi işlerin knycniı ml?.. ı ve önce Kudsi-iu beklediğini an-gelmlyen İki şa-a bir güne talik man ıı ı.n -4= ADLİYE ve POLİS HABERLERİ Kocasını dostu ile beraber gazinoda yakalayınca.. İki kadın gazinoda saç saça, baş başa gelerek kan revan içinde kaldılar Bir müddettenberi birlikte yaşayan Teklimde Valideçesme- j de numarada oturan İzmirli garson Azmi ile doatu Uıküdar. da Şeyhcamii caddesinde K ı'.üV kuyu sokağında I I numarada o-turan Hatice Ateş evvelki akvam Kadıkoydeki İnci gazinosuna gidecek içki içmeğe başlamışınrdır. İki dost tam kafaları tültüleyip de çakırkeyif oldukları bir sırada Azminin karısı gazinoya girmiştir. Müşerref bir müddettenberi kocasından şüphelendiğinden o akşam da onları takip etmiş ve neticede İnci gazinosunda olduklarını haber alınca baskın yapmıştır. Müşerrefin içeri girdiğini gören Azmi kaçmak istemişte de Hatice mâni olmuş ve bu sırada iki kadın evvelâ nğız kavgalından tonra İşi lokala bindıımişleı vc taç saça baş basa kavgaya başlamışlardır. Bu sırada etraftan yetişenlerin butun gayretlen boşa gitmiş, iki kadını ayırmak imkânı olmamışın. Nihayet hâdiseye vazıyet eden zabıta memurları Hatice ile Müşerrefi "üzleri gözleri kan içinde olduğu halde ayıııııışlaıdır. İlci iki suçlu -akalansrak Adliyeye verilmişler ve haklarında takibata başlanmıştır. Erenköyündekİ çoban Şabanı öldüren Kopuk Mehmedİn muhakemesi Bundan bir müddet evvel Erenköyündeki bir mandıradan üsküdara koyun getirirken Şabaı adında bir çobanı başına sopa ili vurarak Öldüren Kopuk namıl maruf çoban Mchmedin muha kemesine dün ikinci ağırcezadı başlanmıştır. Duruşma cinasındı KopuJ; Mehmet: — Ercnköyünden sürüyü a. dik. yola çıktık. Gece laat on. oı buçuk tutarında Gazhane dere sinden geçerken Şabanın .*»,: hakeonenin talikın8 karar vermiştir. Kadın yüzünden bîr yaralama vakası bulunan cesedin iyetî sun) diye hücum etmeğe kalk tı. Ben de kendisini elimle '-'."t elimdeki söğüt dalı ile vurdun Karanlıktı, neresine vurduğumu \ ruhıat vermlşt bilmiyorum, üsküdara gelip hayvanları leslim cUİk. Bir kahveye gittik. Orada Ziya kâhya bizi barıştırdı. Ben Şabanın elini öptüm. ErcnkÖüne döndük. Bir kaç gün sonra polis gelerek beni yakaladı, demiştir. Mahkeme, vakanın bülün şa-lı.Kılıı Çiçckdağında bulunduğun loktoru cesedin defni Tuz ruhunu ilâç dîye içmiş Sam at yad a tramvay caddesinde 5? lumarada oturan Şerif ofîlıı Ali Ye ıllırmak dün yanlışlıkla tuz ruhu şl ıcsini İlaç diye almış ve bir miktar çtikten sonra zehirlenmiştir. Ali Cerrahpaşa hastahanesinc kaldırılmış se de kur tanla miyar ak ölmüştür adliye doktoru Hikmet TUmor cese- ifadelcrinin alınması için mu'din defnine ruhaat vermiştir. Kırmızı uçlu sigara jj nhisar maddeleri satan bâr 1 arkadaşımın dükkânında oturuyordum. Orada kaldığım yarım saat içinde belki on kadın Gelincik sigaran aradı. Fakat arkadaşım müşterilerinden hiç değilse yarısının arzusunu İs'af edemedi; Dükkânında Gelincik sigaran bulunmadığından değil, fakat kadınların aradıkları kırmızı uçlu Gelincik bulunmadığından... Merak ettim, sordum. Arkadaşım şu izahatı verdi: _ — Kadınlar en fazla Hanımeli ve Gelincik sigaralarını kullanıyorlar. Gelincik sigaralarının iki cinsi var: Biri düz, bari de kırmızı uçlu. Kadınlar hep kırmızı uçludan istiyorlar. Hta-buki inhisarlar da şimdi bu kırmızı uçlulardan çıkarmıyor, çıkarsa bile pek az çıkarıyor, her dükkâna bir kaç paket dağıtıyor, çabucak bitiyor... Baza bayanlar, kırmızı uçlu yok deyin ce fazla ısrar etmeyip ötekinden alıyorlar, fakat çoğu da basıp gidiyor. Tütün ayni tütün olduktan sonra bu taassuba sebep ne, anlamıyorum. Demek ki bayanlar cicili bicili şeyden hoşlanıyorlar. Bu muammayı ben, ayni akşam, tesadüfen hallettim. Tam» dığım bir kadın kırmızı uçlu Gelincik içiyordu. Aratmada şöyle bir muhavere geçti: — Kırmızı uçlu Gehncok içiyorsunuz... Halbuki bubanrnu-yor diyorlar. — Ya, sormayınız... Beu bâr. yerde on paket buldum, hepsini aldım. — Bulamazsanız ne yapıyor sunuz? — Buluncaya kadar dükkân dükkân soruyorum. Bulunmaz-sa düzünden alıyorum ama... Dükkâncı arkadaşımın düşüncesini tekrarladım: — Ayni tütün değil mi? Ha düz sigara, h* kırmızı uçtu, na çıkar ?... — öyle demeyiniz, düz sigaralara dudaklarımızın boyası çıkıyor, çirkin bir şey oluyor, halbuki kırmızı uçtu sigaralar bunu beUi etmiyor. Meğer en basit kadın isler bin ne ince tarafları varmış. Bari İnhisarlar idaresi bu incelikten gözonünden kaçırmasa! KÖR KADI Yerli Porselen vc Çini sanayiinin inkişafı Ankara. 24 (Telefonla) —' Haber aldığımıza göre İktisat Vekâleti yerli porselen ve çini sanayimin inkişafı için bazı esaslı tedbirler ittihaz etmek üzere tetkiklere başlamıştır. Malûm olduğu üzere yurdumuzda porselen ve çini sanayiinin merkezi Kü tabyadır. Ku tabyanın imalâthanelerinde her nevi çanak, tabak, fincan ve saue gibi lüzumlu eşyan.n en iyi cinslerinin imali mümkün olduğu halde buradaki imalâthanelerin geniş mikyasta faaliyette bulunmamaları yüzündün ihtiyacın büyük bir kısmı yabancı meze leketlerden temin edilmekte idi. Bundan tonra porselen ve çou mümaaili eşyalar haraçten ithal ed ilmiyece kur. Soruyorlar Son günlerde esnafımız her şeyi pahalı satmağa ve her şeyden çok kazanmağa, halkımız da bu hale göz yummağa alıştı. Mevsim itibarüe miktarları azalan gıda maddeleri, ihtikâr kokuları hissedilmesine rağ-menğ bû-iborine biç uymıyan yüksek fiyatlarla mecburen a-knıyor. Fakat, yurdun her yerinde yetiştiği bilinen ve prya-da bol miktarda mevcut olduğu görülen şeylerin pahalı satılmasına ne demeli? Meselâ domates. Şu günlerde İstanbul civarındaki tarla ve bostanlarda para elmİyecek bir meta haline giren ve toptancılara küo ile değil de küfe hesabı ile verilen domates bir çok yerlerde hâlâ kilosu 10 . 15 kuruştan satılıyor ve daha garibi malın üzerine konulan listelerde bu fiyatlar yazılı bulunuyor. Bunu görenler acı acı gülüyor ve biribirlerine soruyorlar t — Hadi esnafta m saf kalmadı. Fakat, şu listelere bahan alâkalı gözlerde görmek hastası da mı kalmadı acaba? m Başmuharriri; Ahmet Emin YALMAN 26 Ì EM MUZ 1941 CUMARTESİ telefon: 24136 — T«l£Tal VATAN lai. TATAVrm — OeBlf-Mn. Molla Pmarf 4 M VATAN Yıl: I — Sayı: 332 SİYASI SABAM GAZETESİ RyanS 5 Kuruş MODEL EVİ HALİT AKÜN En SON MODEL A YAKK AFLARI KADIN ve ERKEK Adresi: Çnr«ıkapı Yeniçeriler caddesi No. 67 — 1 Sinir harbi devam ediyor Sinir harbinde bizi de rahat bırakmıyorlar. Şimdiye kadar bu harpte zafer kazandık, ayni uyanıklığı muhafaza etmeliyiz. Yazan: Ahmet Emin YALMAN jünkü gazetelerde Moskova radyosunun neşrettiği îr Türk Erinden inönü'ne "Diğer taraftan Berlinin de neşrettiği heyecanlı havadisler eksik değil, Stalinin oğlu esir e-di imiş, Rus Başkumandanı Mareşal Timuçenko vurulmuş ve Ölmüş, Rus ordusu tamamîle bozulmuş... Bu gibi haberler karşısında insanın derhal hüküm vermesi lâzım: Bal gibi sinir harbi.. «Ateş olmıyan yerde duman olmaz» fikri insanhnn zihin itiyatları arasında bir defa yer etmiştir. Propaganda makineleri, sinir harbini devam ettirmek I-çin işte bu zihin itiyadından İstifade ediyorlar. Halbuki bugünkü propagandalar, ateşsiz duman yaratmıya alışmışlardır. Neşrettikleri haberlerin hakikatle cn küçük bir ilişiği olması lâzım gelmez. Bütün iç, bir, iki gün. hattâ bir kaç. saat içinde uyanacak tesirlerdedir. Asıl hakikat meydana çıkraca bu tesirler kısmen düzelir, fakat ne de olsa geriye bir iz kalır. Bu iz yer eder. Her gün tekrar edile edile insanı şaşırtır, görüş ve düşüncelerin berraklığını yok eder, sinir harbinin gayesi de igte bunu yapma İttir. Meselâ Alman kumandanlarının değiştiği hakkındaki haberi okuyunca ister istemez şu hükmü verirsiniz:Almanlerm işi çok berbat olacak kı. hoşnutsuzluklarını açığa vurmaktan bile artık çekinmiyorlar ve Başkumandanlarını değiştiriyorlar. Hele Rua halkına cesaret ver- ganda ı düzlü p Düny. neleri b bırak mı vadi» c: mıya uğraşanlar en Biz bugüne kadar kalmamızı, istiklâliı si hürmet ettirmem ğimizi ve görüşüm raküğt muhafaza el nir harbindeki uy; ve olgunluğumuza Bu yaman üstünlük fakıyet âmilini elde mağa bakmalıyız. P a propaganda hal: kamalı ve kendi ı sıkı sıkıya sadık Sağdan, soldan yağ karşısında bir sani; telâşa düşmemeli, f yangını devam ettik zaman yalancı bir e sine kapılarak ihtiy zırlığı elden bırakm Her tehlikeyi ipti almağa devam etme timale karşı hazır AhnvM Emin YALMAN i - ..¦ 'I-' -IH ¦! lllU.M I, ¦ I l'l -ellili ¦ MlM gÖ- ren. Rahmi oğlu Ali Şahap Temel adlı bir Türk eri. Isırırı ve Montrö yıldOnlInıU ıe*llelle gazclr-rnizde çıkan yanlım nkuyıınra -ınıu, duyduğu vatani hisleri yazmış Mır ıronılı rinttir Bir TUrk erinin saf ve a*il kalbinden kopan !•• hı*!er o kolu gUıel ki, VII Şahabın yaınıaı »ynllr a*agıy» geçirmeği vazife -avdık: Mîllî Şef İsmet İnönü! Sana hain gözle bakan hangi bir millet varsa zulmet İçinde boğulsun, kahrolsun. Dünyalar durdukça dur sen. İsmet İnönü.. Bütün dünyada Türklüğü yükselten sevgili kardeşin Atatürkü ebediyete ter-kettik. onun bıraktığı sevginin sensin, Tür. kün güvendiği bir tok bassın. Yüz yıllardır kapalı gözlerdeki perdoyi açtın. Cumhuriyet gü- neşini yurdun her yanına saçtın. Türkün yurduna göz dikenlere bir koca dağsın, düşmanları avlıyacak koca bir aslansın, Milletinin uğ- runda canını esirgomiyen gündüz uğraştın, çabalad hürriyet yolunu... Inönür kolunu, tuttun Lozanın kahraman Türk oğlunu... yetin temelini, gösterdin b ¦mim için dua eder Türki tıyorsun hür ve serbest bu dünyada hiç bir kuvv kolunu, yaşasın millet, y yaşasın Yavuz İsmet InÖr Gümüşsüyü Aske Rahmi oğlu amansın. Gece bu vatana ri Hastataanesinc Ui Şahap Temel Lozan sulhunun yıldönümü Ankarada bumuflu gün coşkun tezahüratla ku.lulandı Ankara. -5 (A.A.) — Lozan sulhunun 18 İnci yıldönümü dUn İstanbul HıılvrrsitefUe Ankara ve İstanbul halkevlerinde olduğu gibi hUtUn yurt içinde halkevlerinde vc odalarında yapılan törenlerle *n İçten ve coşkun tezahllratla kutlanmıştır. İler sınıf h ilkin İftlrak eylemiş bulunduğu bu toplantılarda söz almış olan bütün hatipler Lozan sulhünUn büyük değerini tebarüz ettirmişler ve dahiyane scvkl İdaresi altında TUrk ulusunun millî kurtuluş savasında zafere ulaştıran ve tam ve mutlak İstiklâlinin im- • ıı olan bu sulh muahedesini tahkim eden Ebedi 8et Atuturk İle Milli Şef InönUye karşı bütün mllltçe dııylan ebedi minnet ve ¦ükrun duygularına tercüman olmuşlardır. Sovyetlere göre Bir fırka imha edildi 58 Alman tayyaresi tahrip olundu Moskova müdafaasını bir tayyare yarabildi Mr»k«m. 25 (A.A.1 — Dun akşamki Almanlara göre Harekât devam ediyor Fakat sürat yan yarıya azaldı Moskovaya münferit tayyarelerle tıurruz ediliyor Berlin, 25 (AA) — Alman icbll fc;: BUtun sark cephesi boyunca harekat devam etmektedir Her gün Moskovayı bombardıman Sürat azaldı Stokholm. 25 (A.A-I -Udnlng gazetesi diyor kl: Almanlar, son yirmi ileri hareketlerinin ilk oı HARP VAZIYETİ (Rady" liuzeiesl) Birkaç satırla Alman ileri hareketi, mötör hızını kaybedecek mi? Yazan: tiisan BORAN (Yazısı üçüncü sayfamızda] idZlanmıvöCdKlor şoioriı-r, MiMiıtiıırın nnimyma»! ıı-s.crlııı* kına im.--.iIHerden uhu akları beş. m kuruşu da hor gdrnılyecrk-İcrdir. beyanatı İngiltere ve Hindicini Japon hareketi kuvvetli bir tshJittir Malezyada şimdiden tedbir alınmıştır YıJandaki retim Svriyede mütareke merasimini Ifibiı etmekte tr G ınhedeyi imlalarken /önermektedir Japon hedefi : Singapuru arkadanvurmak . Eden Londra, 25 :, \ — Hariciye Nazırı Eden bugün Avam Kamarasında aşağıdaki beyanatta bulunmuştur: Japon hükümeti, cenubi Hlndlçinl-de kendisine deniz vc hava üsleri verilmesini Viat hükümetinden Istemia. tir. Her ne kadar Japon kuvveUerl-nln yeniden dıger bazı ünler işgal etmesi hususunda Japonya ve Vial hükümetleri arasında n,hol bir anlaşma yapıldığı hakkında henüz bir haber almamam ıssa da hadisenin muhak- ıdlçınlye hU Amerikanın kararı bugün bel.i olacak Tokyo, Vişi hukû-metile anlaşmış «Günün en mühim hadisesi Japon-yanın Hlndlçlnlye karşı girişmekte ordagu harekettir. «Hlndiçinlde çıkan fransızca bir gazete. Janonyıya denil ve kara Üsleri verileceğini Ifaa ediyor ve bu üsleri, muvakkat surette de olsa terketme-nln acı olduğunu yasıyor. Parts radyosu da, Hlndlçinlnın Japonya .ılel rhUstercken müdafaa edueceglrd »y-| uyecektır O zamana kadar Almanlar Moskova)! alırlarsa Japonlar da Sovyet Rusyaya hücum edecek Ur. Japonlar hadiseyi nasıl görüyorlar? Tokyodan gelen bir telgrafa göre, Japonya. Amerikan ve ingiliz menfaat sahalarına dokunmıyacaktır. Japonya, L'zaksarkta kendini bir nazım devlet addediyor. Bunu Siyamın, Hin dlçlnlnln de tanındığını söylüyor vc milleUerl. bu mm takanın müştereken müdafaasına davet ediyor. Vlşl — Japonya anlaşma** Japonya Ue Vlsl arasında bir anlaşmaya varıldığı hakkındaki haber, bugün tceyyüt etmiştir- Amerikanın karan Amerika Cümhurreisl B. Roosevell beyanatta bulunmuş, Japonyanm Hindicini}! İstilası hakkındaki Amerikan kararını yarnı ıbugün) söyll-yeceguıl bildirmiştir. Japonya Hlndiçlnlye hücum ettlgıj takdirde mütecaviz addedileceği hakkında Sumııer Velles tarafìndan yapılan beyanat üzerine Amerlkaya gelmekte olan 40 dan fazla Japon vapuru sahillerin açıklarında durmuşlardır.» iRudyo Gazetesi) Bütün taksiler bugün işliyecek Bu karar, hem halkı ve hem de bütün şoförleri sevindirdi Benzin -artİyalını azaltmak hıım.i ol o mob i İlerin seferden kt • ins vr takıilrrin de bir nün İr glln ne çili olarak çalifuıılmab rar verilmî;ü. Bu kararın tatbiki nakil va«ı g üçlü ğîi n-.ııeip olmu-lu. Kooı h*yrii hu tahdidin beklenilen b Seçilerek taksiler non etıiEİ zib". Alman Smolensk'te kumandasında Rus mukabil değişiklik Ne tayit, ne de takzip edildi "Dün akşam, Alman Başkumandanı ile Genel Kurmay Başkanının değiştirildiği hakkında İhtiyat kaydile verdiğimiz haber, bu dakikaya kadar Alman kaynakları tarafından ne teyit ve ne de tekzip edilmiştir.,, (Radyo Gazete»!) taarruzu Bu habsri yalnız Londra veriyor "Bugün Londra radyosu, Sovyetlerin Smolinsk cephesinde şiddetli bir mukabil taarruza geçtiklerini bildir mİştîr. Ne Rus, ne de Alman kay naklart, Londra radyosunun bildirdiği bu taarruza dair ıbir haber vermemişlerdir.., (Radyo . ı.-ı Amerika Gazetemiz dört sayfa Hariçten kağıt ithalâtının fasılaya uğramanı dnlnyırlle Koordinasyon heyrll, K'frtrlrrin 4 na(M:ı inme»! hakkında bir karar vermiştir. Bu karanı u-varak durt tayfa halinde çıkıyoruz, ı. l İthalatı yeniden başlayınca Miyfıılar çoğa İlıcaktır. Yıı/ılıırımm kına, cuıtlı \c Oz- gi'tlrerck başka sayfalaru mu hal BWn^k u-ııl»nll mUnıkUn ıl .in ıı Undur k aldıra miriz- Japonyaya petrol satışını Felemenk Hindistan.:"., harpten kurtarman için durdurmamış Kâmil Akdik dun gomuldu Rri-ullıallslm Ki Japonya, hııodaD kaplıklarını l"-;'-c.m-. Iı. V •v.el Koleni'nk Hindi.ısnınj hü- daha iyi yapınaklı. O.manlı i.u e o zaman haıp çıkacaktı» .mnııı »ou »Disnlannda ine (Rldyo CuelCBİ) manian o yazmıştır. 0 bir z n tür Arap hayrrtini bu rinada üstadı o o a ıı çok sevdiği oan-ııvıluıtıo ilmi|lı» de -1 26- 7_94r Eyüplü Haliclin Maceraları Anlatan: Eyüplü Halici 22 — Ya?an: Mim Sıfır Uyutucu kadınlar Bunlar tecrübesiz erkekleri bir yere düşürüp nesi var nesi yok üzerinden alırlar — Yalpı/ ntı yatıyorsun? — Eni. Niçin ya, peki nc arıyorsun buralarda? — İki üç odalı bir kat, duducugum. Manalı bir eda ile güldü. Dudaklarını •.ulağımın içine gümdü ve: — Oda, ev kolay Halil beydgim, dedi. Nuı» baçka bir ıey ikram edeceğim. EIİ* me aalıip-i* bir inci geçti- Aman bir gör-ten, H.p diye vurulurdun hemen. Nasıl — Kimin neti ımı; bu.' — Omı biraz çapraşık ama, aldırma i*li. Benim de kiıacıru. Ortalık böyle o-lunea Hasan Rey, ayağını kesti buradan. ;injıli u canım ki* kaldı yapyalnız. İki Büuı iki çeşme durmadan ağlıyor, yanı-vor zavallı kızcağız. ^ — Çok mu seviyordu beyini? — Yok canım, «-vdiğinden değil, kim-sesiz - .i-....- kederteaiyor. — Ana*ı. babası yok mu bu indnin? _ Babaı da birim evdeydi. Hürriyet gÜTÜİlÖtU kopune* korkiu. Kıtı da unul-lu. Kaçtı Beyruta. Söaûe aldıracak ama lûç uaımuyoıuın. Gol su kız »ana nasp clâun Halitçiğim. Hem güzel, hem dc bir kaç kırını . ite bej on parası da var Efıik Dudunun mcibcde ede bitiremediği, kızın güzelliği kadarı bir kaç kırınım ile bej 00 parası da merakimi »yak-t and irdi. Biraz ¦¦•[..- 1, evin ö*t katında, i, Ico essiz denilecek kadar Malili, cazibeli bîr Lübnan güacüain kamumda idim. Siyah ve kudretten kıvırcık »açları, ince ve iûlâii'-: ' ¦ . bele o yakıcı b"* kulan o aada aklımı basımdan aimı*. «imimi karıstırmiîiı. Uluksuz bir hayale kapılmış, yüreğim acı acı çırpınmağa ¦ . 1 . -ı. Kompliman »öyle dursun »i söyliyecek bile halim kaUnarnıgU. Bere* ket versîo Edik Duduya. O benim yerime -'!¦¦¦.'.!. Neler - ylüy» 1 tu neler— — 1...... 1. ya kızım, nekadsı utangaç ve sıkılgan bîr delikanlı. Ensesine vur lol .ı.ı-ıiıı al ağzından. Bu genç, cenin için biçilmiş bir kollandır yavruca* güm. Sunra para ise bol, güzellik isa yerinde. Hele elccgizj nekadar açık bil* arayanı vardır. Ellik Dudunun beni bu kadar a ¦ine diki) kaldı, makaraları çüıcu kahkahaları koyuverecek! im. Biraz tutulduğum kalmamış, bitlerim g limİD bağı da gevacmisti. Seze ba iein Dudunun palavralarına yeki lamak 1 çek* aüyle- İdcİ, heoi çddulacak nazlı bir kıvra* u.;lı ya8f yavaş kalktı, Kline aldığı bi* 14 bardasını, lallı gulüınıe'mcltrle bu--butun gtucUcson yâzü hizasına kadar kaldırdı. Olgun ve clifli kindara benzeyen dudaklarına ya klaıtır ırkta kudıcttca sür-aaeli göllerinin auagön bakısbııilc yalnıı ....-j.ınj degil y:" i dc kızarttı. Çok UtU bir ae?le: — Şereliaiao mon bey. Dİyc bâr çığlık kopardı. Ne yaptığımı, kızıo din vo göıü ile bağıtladığı bu ilu-fadorı nasıl karşıladığımı bilmiyorum. Aradan yarım saat bile gcçıncmı;! i. Boa bira sineleri ına--auın altından Ujmıgtı* Gözlerim kızın güzel yüzüne bakmaktan karnem işli. Hele duygularım prk 5110ar* mif, arzularım gittikçe laubali !r-;mi; ve nihayet her vakitlinden daha çok çalılan* misli. Kıza nasıl yaltaklandığımı, neler ynmurtladığımı «imdi telerruaıilc hatıılı-yamıyacağım. Yolııı/ ju kadar snytiyeyİın ki, bir aralık kendime gelir gibi olraut, başımı kızın göğıû üzerinde buinıu)-tfllff—1-11 (Arkası var) ÒOKUNUZ SÖYLİYELİM Hastabakıcılık 1 — Csküdarda Ihsardyede 68 nunıarudu Bayun Rcınzıyc Şaşmaz soruyor: «Hastabakıcı Hemşire okuluna girmek ve hemşire olmak tstlyo-rum. 329 doğumluyum. Acaba alırlar mı?» CEVAP — Kızıla yın istanbul şubesi mudUrİUgUne sorduk. Mekte- be gireceklerde aranılan evsaf, orta mektep mezunu bulunmak, beş senelik mecburi hizmeti kabul etmek, evli olmamak gibi şartlar a-rasında yaşın 25 ten büyük olmamasının da bulunduğu cevabım aldık. Buna göre dUcginlzde muvaffak olamıyacağmız anlaşılıyor. ŞEHİR HA35RISÎÜ eker Satışları Şeker Şirketi hariçten idhal ettiği kesme şekerlerin satışına başladı İhracat vergisi Maliye Vekâleti bu verginin tatbi katı için bir izahname hazırladı- Tasarruf Bonoları Rağbet günden güne artıyor. Yalnız bir k'şi bir milyon liralık bono aldı ¦rin icra Vekilleri l[eyetİnco| namesi ibio* edıkn gumrugı taklardan ınu.uU-ı, yabancı ğu mahaldeki lob kıymetidir. bir manifatura İ yakalandı Bcyoplundı llaeopulfl pasajında Zafili- 123 kurusa, satması lâzım gelen lelaloıı 25 ktırujlan astarken yakslanmı; ve derhal Miiddeiumıımllifte tealim edilmiuir. ADLİYE ve POLİS HABERLERİ Ticaret borsası idare heyeti Tiearet Borsa M heyeti idare intihabı dün yapıl 1 - ve , . ee ıra 1 iderc heyeti Yeni mahsul mubayaa ekipleri faaliyete geçti Sarhoşluğun neticesi Vakitsiz deniz banyosu - Boşa giden kurşun - Hapishane sefası lerini ların Sahne BakırkAyÜDde «.finolardan bi-| Bîrine! agırcezı nin iskelesi, vokİl evvelki gece— âüruıi jcıa muavin hâki e Ömer udunla iki arkada* masında Nail Topuz, Çatal hâkimi Salim Ba*o i Celâl TıirLgrldİ 1 l hukuk hâkimi Sabi .Muhlis Şen, Fatih b kimi Ruhime öke, Gı Belediyede: Bey kozda Abra ham Paşanın ko* taunun yan taralına bir istinat duan vapılmasına İstanbul belodiye- ın gar-ıhi plorino .uçilc Adli* mağazası kaptığı ıcıh-akamı cc*a :ı.'il ı.r I ¦ . - Burhan Toprak Ankaradan geldi Bİı mûddcdcnbeıi Ankuroda bıılunm Gü/el Sanatlar Akademisi müdurti Burhan lnprak duu ¦¦¦¦ l. gehrimi"- getaV*/ Amerika ve Japonyaya siparişler Deriakreditİfleri için 45 gün daha müsaade verildi Manifatura ithali İçin ayrılan 2Ö0 bin liralık akremıil lamıımen kullamlmıjlıı. Bu akredilille Japonya ve Amerikaye çok miktarda mal sipariş editmiflir. Bu mallar Ba.ra vulile n*u,leketimi« gclirtile- -kıir. İlendi ayıiarpasa^ desinden V Kartal Gençler Birliği idare heyeti inşaatta kullanılacak Çimentolar tesadüf e salarla t* Un * Uzur pılamıyan yoluna i: de Şehzadebaştnda 113 numarada veclllk yapan İhsanın tarife hı para aldığı tesbit edilerek dtlk Uç gün müddetle k«patılmtştır. tlştere sıkı bir şekilde devam mektedlr. * Fırancala yolsuzluğu ve kimselere r a porsu z olarak firar verildiği hakkındaki şikayetler 0. ne yapılan tahkikata devam • mektedlr. Şimdiye kadar alman tice. fırınların yolsuzluğu ya] nı meydana çıkarmaktadır. * istanbul belediyesi Beyoğlu hastalıklar merkezinin tamirine rar vermiştir. Derhal tamirata ¦anacaktır. Noksan ekmekler iktisadî muhafilde Dudıılu k;vund Nejat isminda bir gazeteci yoktur kursu 23 u olacaktır. sari 11. kıt-1 e İÜ NE İnsan oğlu — insanın tahammül ettiğine dağlar duynnma/., diye bir sor vardır. Ne kudıır doğru. jDUuyanın dürt-tı liçil iki »enedir ates İçinde. Yer jt-r Unlaman yangınların biri Honer-keıı bir bağlıyor: Atexj mııuleki'lten memlekete, kıtadan kıtaya atlıyor. Köyler, kasabalar, şehirler stüdyo dekorları gibi yıkılıyor, r . ı , . ıı gece gUn-düz ateş ve demir yağan İnsanlar sanki normal bir huyat geçlrlyor-Lıııru- ı;tiıi n\ı\ııı~ bile etmiyorlar. $u ı. ı - i n oğlunun tahanuııUlU ne a-şınıııu/ bir tahammUldUr Varabbl! — Sen Mars Uyalım u zelzele hikayesini bilir mbsInT ı | — Hayır, anlat bakayım. — Mar-ıllyalının hlıi müthiş bir yer ınrsıntısını hikaye ı-ıiiyormu«j. Muhatabı: «— Demek o kndnr müthlşö ha! H« hnlde çok korkmuşundur? Diye sormuş. Ne kadar korktuğumu keetl-remeın. Fakat muhakkak ki, yer \ benden fazla tltrlyordo. • İşte Mlılm, bütün İnsan oğulları felflketlcıl bu Marsllyalının gOzUyle gürUrler de onun İçin onların dav ynndıgına dağlar bile dnyanmar! KÖR KADİ ,— RADYO —i I_PROGRAMI_I Bugünkü program ' İM Program ve aaal ayarı, 733 lUiif , program tPl-), 7*46 Ajan» babeıleri, 8 Hatıl programın dcvıunı (PU, İİİÜ Program, auni ayaıı, 1333. Türkçe plâklar, ı ı ¦ ¦ Ajaon haberleri, 14 Riyasc-jucûmbur bandonu, 14.13 Türkçe plaklar prograıuiDin devamı. 15/1S.30 Dana mii- İH Program ve aaat ayarı, 1S.03 Karı-gık şarkılar, ltlJÜ Memleket postan, I8.H1 Hadyo caz orkestran, 19 Kunujrna, İ9.1S l(adu caz orkettraeı prograraını.ı devamlı l1»-"! Saat ayarı. Ajanı haberleri, 19.45 Çille fasıl, 20.15 Radyo gazete-»İ. 20.45 Solo ^rkılar, 21 Ziraat takvimi ve lopruk mahnulleri borsaaı, 21.10 Dinleyici itttatleii, 21-40 (Günün meseleleri), ! 21.55 Radyo -aloD «rkesUaaı, 2230 Saat ' ayam Ajan' haberleri, 22.45 Radyo .aloo !oık»trası programının devamı, 2235,-23 Soruyorlar Gazetelerde okuyoruz- Bugünlerde gnrlno ve kıraathanelerle, kahvecilere affedersiniz kahve çekip satan kuru kahvecilere de-ı' kahve pl'lren sulu kahvecilere de çly kahve tevzi edilecek, ba suretle tev/l sahası biraz dnha genlşlotlleerk, evlerde olduğu gtbl kahvehnne mUdavlml tir?""kilerin de keyifleri yerine g«tlrUecelcml-, Benim gibi bu havadisi oku-.-.aıı tlrjakl bir dostum gazeteyi elinden fırlattı: — Ah, yazık olacak o canım knlıvelere. diye bir sayha attı. Onlur. bu kahveleri İç edecek ve bizlere yine arpa, nohut İçlre-cek! | , Sorduk: _ Ya, aldıkları kahveler ne o- lueak* — Elden ele grı-e gec« her tane»! günıltş olncakî.. Bir de sizden sonıyoraz: —Alakulılar acaba buna karşı ne tedbir alacak? HER GÜN BİR FIKRA Bektaşi ila Efendi Ağa Bektaşi meşrep fakirlerden biri, büyük ve ihtişamlı bir konağın kapısını vurur. Kapıyı açan kırlı, ferli bir afjaya boyun bükerek yavaşça: — Aga efendi, der, açım, sadakaya muhtar mı. — Allah versin. — Biraz ekmek. — ¥okî — Hiç olmazsa beş on para. — Od» yok. — Bir yudum hu olsun veremez misiniz ? — Kalmadı kl. Fakir, yavaş yavaş ged çekilir. Konağı baştan aşağı hayreti! Kı kışlarla fü/dükten sonra: — Hey oğul. Mademki siz drt berilin gibi aç ve muhtaçsınız. Neye bu koea konakta kurum salı-yorhunıı*. F.fcndlnlz de başınızda «Idugu kaide hemen knlkın. dUen-ettere haa&n. Der ve celüllp gider. Bir müddet sonra bütün erkekler Odrey 1-le tanışmak istediler, kadmlar ise yan gözle ve tecessüsle genç kadını süzüyorlardı. Biniz sonra gon^ yüzbaşı Trover - Smith odaya geldi ve mühim bir haber verirmiş gibi; — Vali ile refikası geliyor. Dedi vc «onra çekildi. Ev sahipleri hemen yerlerinden kalktılar, öteki davetliler de kapıya doğru baktılar. t-ady Brandmor bütün haşmet ve azameti-le göründü. Dudaklarında şahane bir tebessüm vardı. Vali Lord Brandmor arkasından geliyordu. Çok uzun boylu, zayıf, kıça kesilmiş beyaz saçlı, yanık derili, gUler yüzlü, zeki gözlU, bir adamdı. Odrey'l görünce pek hoşlandığını belli etti.. OUzcl kadınlardan çok hoşlanırdı. VAkMle ¦».•• eiıe-in*., r«ni.,r ... .. EDECİ ROMAN: TEFRİKA No. 26 Yazan: Francis de Croİsset Çeviren: Rezzan A. E. YALMAN kin Lady Brandmor, Odrey onu baştan aşağıya bir sUzdUkt — Ümit ederim kl Babayani tan hoşnut kalacaksınız dedi: Odrçv vcrlcrc kadar bir seli U hakkında tuhaf şeyler söylü-ralık tuhaflığı o dereceye çıkar- kahkahalarlu gülmekten kendini hal İki Lady'ler öfke ve hayret-»akülıır. Odrey şjujırdı, kızardı şındunberl İlk defa olurak İki ona bakmışlardı. Bu da tenkit muştu. Her hallerinden Herbert'e teveccüh gösterdikleri belli idi. I. in (Is ton seyahate ait fıkralar dr düzlye Herbert'e hitap ede- Içinde ne söy-ıl tam o aralık etk.lr gelip ve- da mt onu ılı dam... Yeğenim Robert sizden t setmlşti. Çok hakU olduğunu gl dl. Sonra ev sahibesi Herberl'I ona da: — Memnun oldum, binbaşı C yemekten aonru görüşürüz dedi unda oturuyordu. Rober — Hatırını: Carter? Diye Bir aralık grrlık hissetti yordu. Yanınc bu hareketi v mıştı. Odrey, baca na doğru ; aklı vara . nasıl olmuştu, binbaşı ı .ıöze karıştırıyordu, .yağının üzerinde bir a-gırlık sol taraftan geli- — Bu yanımda oturan adam kimdir? — Valinin yaveri yUzbaşt Trover Smith... — "Evli midir? — Evet, karşıdaki yelpazeli kadınla.. Ben de bir sual sorayım: Bugün ne yapıyorsunuz? — Angarya İşler.. General'İn karısını ziyarete gideceğim. — Hiç zahmet etmeyiniz. Hastalanmış. Blz'mlc beraber yüzme havuzuna geliniz. — Ne iyi olur. Yüzbaşı Trover Smıth'dc gelecek mi? — Hayır, o nöbetçi.. Ne var? Onun geldiğini istiyor musunuz yoksa? — Hayır, bilakis... Fakat sinlerle yüzme havuzuna gidersem acaba Herbcrt... Sözü yarım kaldı Sofradan kalkıyorlardı. Salona geçtiler. Valin.n karısı Lady Brandmor bir koltuğa yerleşti. Herkes bir tarafa oturmak İçin bunu bekliyordu, kutdy Brandmor uıı oturduğu koltuğun yanında bir boş iskemle vardı. Sıra İle bütün kadınlar bu sandalyeye gelip oturuyor, birkaç dakika valinin kıınsile konuşuyor, fonra ev sahibesinin verdiği bir İşaret üzerinde kalkıp yaklaşıyordu. Bütün kadmlar sabırsızlıkla sıralarının HER GÜN BİR YEMEK Taze fasulye silkmesi Mevsbııln taze foaulyelerinden herhangi birinden bir buçuk kilosunu güzelce ı\ mı;. Tencereye) kAfi miktarda soğan çentlnlz. Büyükçe bir yemek kaşığı tereyağı Ue penbclcjcvek derecede kavurunuz. Giıgit* tarafından koyun ve ya kuzu elinden yağlıca yarım kiloluk bir parçayı kuşbaşı doğrayıp tencereye atınız. Ellerin rengi döndükten sonra, fasulyeyi de kalınır. KaH miktarda tuz ve bahar İle bir kaç .'...mu.- doğrayıp Hâ-V« ediniz. Bir hu hnnlnğı et snju ve bir yemek ka-oiı tn/. «eker ku tarak orta bir atere veriniz. TENBtH — Umumiyet Itlbariie fıı* ııl yel er acı suda güçlükle pl*er. Hattâ bağıları tatb »uda bUe saatlerce pişme'. Bunu nnkvnck İçin faıulveleri dalma ı.,,ı, su Be pişirmek vo tencereye en çok bir kahve kaşığı karbonat Hftn etmek lazımdır, (,'mn Malası faanlye-yl - hangi ein-ıl »ltır* ol »no - tarar- (Arkası başmuharriri: Ahmet Emin YALMAN I 27 '1 EM MUZ 1941 1 FAZAR 1 c 1 e 1 o b : HİM — l'Mfinf VATAN Ui. \ T«vn1 — r-MI-Mn. Mnll* Fenart * W I — Say.: 333 SİYASI SABAH GAZETESİ Kyafc 5 Kuruj İstilâ ihtimali karşısında İNOİLTEYE Yazan: B. N. Yazısı 3 üncü sayfamızda A.m an su.h şartları Söylendiğine göre. Almanlar yakında bir sulh teklifinde bulunacaklarmış. Şart lar hakkında dolasan rivayetler dikkate lâyıktır. Vazan: Ahmet Emin YALMAN Israrlı bir surette söyleniyor ki. Almanlar, Rus isini bir neticeye bağladıklarını a-kıllan kesince İngıltereyc ve A-menkaya dönecekler ve sulh teklıl edeceklermiş- Hem de şartlar ilk bakışta Udına dayanılmaz gibi olacakmış: ingiliz menfaatlerine katiyen dokunmamak, Belçika, Holanda ve Norveçi bir nevi ingiliz nüfuz mratakauı sayarak orada hür ve müstakil bir rejim kurulmasına imkân bırakmak, Çekyayı Slo-vakyadan ayırmak şartlle Çek istiklâlini tanımak, Lehistan dan eskiden Alman yaya ait bulunan sınai mıntıkayı ayırmak sartile Lehlilere de Avrupa nizamının hududu içinde İstiklâl vermek, (Jkranyaya şeklen muhtariyet vererek Alman iktisadi sistemine doğrudan doğruya bağla, inak. Rusyada yeni bir rejime dayanır bir veya bir kaç hükümet kurmak, buna karsı İngiltere ve Amerikanın Avrupada Alman vasiliği altında bir nizam kurulmasına rızalarını temin et mek... Almanya, ingiltere ve Ame-rikada bulunduğuna kani olduğu sulh taraftarlarının mevkiini kuvvetlendirmek için tekliflerine çok nazik ve yumuşak bir şekil verecek, kısa bir müddet için Ingiltereye hücumları keserek fiili bir sulh ve sükûn propagandası yapacak, kendisinin harbe devama saik olacak bir davası olmadığını ileri sürerek şartlan kabul edilmezse har be devamın mesuliyetini Ingiltereye ve Amerika ya bıraka-çakmış. Şu nokta da ilâve ediliyor ki. Almanya. Japonyanm harekete geçmesine ve Amerikayı ister istemez derhal harbe sürüklemesine mâni olmağa çalışıyormuş, çünkü Amerika tazesi tazesine harbe sürüklenince hazırlanan Alman sulh teşebbüsünün semere vermesi imkânları ortadan kalkarmış. Bütün bu yazdıklarımız. Tür-kiyeden gelip geçen mihver diplomatlarının kutra katra konuşmalarından havada biriken izlerdir. Fakat (Mücadelem) kitabındaki programa ve Almanların son hareket plânına bakınca akla pek te aykın gelmiyor. Yalnız şurası vardır ki. bu şekilde bir Alman sulh teklifi. Almanya ile Angolo Sakson â-lemi içinde muvakkat bir menfaat taksimine dayanır temelsiz bir sulhtur. Sulhten zivade bir atılmaların: dığına göre duyduğu h yeti temin dir. Almanlaı bulundukla ve Amerik) savi bir su müsavi esa yerde mura kanlan ve lan bakımı pbvİ fırsatl ^ilikli test dünya niza rulması dij bulunurlar! le dürüst reddetmeni na sebep c zurnan Al toplanmıya Araba 1 müdafaa e /* Tass diyor ki: ^ imha edilen Alman alayında Türkiyeye ait plânlar bulundu Harita ve plânlarda Türk askerî hedefleri gösteriliyor Talimat işgal vaya cebrî geçişten bahsediyor i, 26 (A.A.) — Tas Ajansı bil- Tank ılafl toplarını İdare eden Alman askerleri nıevı'lerlnde bir şekilde tevzii için tefcsr İhtiyacından fazla mal alanlar, vatan müdafaasına lâzım cephaneyi evinde gizlemek kadar zararlı hareket etmiş olurlar Ankara, 26 (Telefonla) — Milli '¦ ketten kaldıiıldıysa Beşinci Kol de-1 da mahsulün ambarlara girmeğe baş. diriyor: 52 inci Alının kimya «İninin Sttvyet 'kıtaları liralından imhan lirasında ele girilen ılımalar araamda bilhaMa bir ianr*ı dikkaır ;.ı u. vraıkalar ihtiva et-mckirdır. Alman rairlrrinın Ha dm ile tabii "M'.ı. Ir-l- dr bu «Ut Alman — s.nı hubımn hat! amfi oda o '»»'I Bal-kınlardın alınarak aatki Pru*«ava ıeıinlin,ur MrAur alaja aıi cnrmu bahia eoa-lada cı-ucı- jj loıkalaı baluoınufiur: Mrikı I — Türk tayyare meydanlarına aît krokiler ve plânlarla arazinin vaziyeti ve münakale yollarını gösteren plânlar, r.. İllilerin Alman askerlerine hitap ederken alınmış Mr resmi Koru: leke: lemistir. Fiyat Murakabe memurlarına vazifelerinin ehemmiyetini anlatan Ticaret Vekilimiz halkın dahi vazifelerinden bahsetmiş ve şekavet halkm müdahale ve yardımıle nasıl memle- tlginl söylemi» ve davay, anlamı? lan namuslu tüceur vatandaşları mı habbetle anmıştır. Vekil hitabesinin iaşeye ait kısmı hays kabı Akdeniz Muhareb3sinde Bir İngiliz muhribi de hasara uğradı Almanlara göre — Bahnyr Neuretl ¦rekât Fear- ık Irak Eaşvekili tanbu!a geliyor Harekât plâna göre devam ediyor 90 tayyare düşürüldü I Finler eski hududu 40 kilometre geçtiler Sovyaliersgöre Vaziyetlerde değişiklik kaydedi.medi Bcğucu gaz mi kullanılacak? Berlin Hava hücumu na uğradı Şehre büyük bombalar atıldı Şehrin ortasında muazzam alevler yükseldi osKova -Hindicini işinde-, Japonya Fransa anlaştı Amerika, Japonya alacaklarını bloke etti Amerikadaki Japon vapurları da harekat edemiyecek Japonya ile V;1 Pransası arasında 'apılan anlaşma günün en mühim livası hadisesi olmakta devam edı- 'akal, Japonya ile Hindicini Fransa. ımn da halledecekleri daha bir ta-iım meseleler vardır. Vişı'den bildirildiğine göre, Japon o Fransız hükümetleri bugün Tok-ro'da ve Visi'de ayni saatte mUste- Beş haftada iki taratın zayiat 3 miıyon Sefiri Edirnede 2 — Türkiyenİn Avrupa-daki arazisine ait 1/500000 mikyasında bir harita, bu haritada başlıca yollar gösterilmiş bulunmaktadır. 3 — Istanbulun 1/15000 mikyasında coğrafî ve askerî bîr plânı ve Türkîyedeki askerî hedefleri gösteren 1/100000 mikyasında bîr harita, 4 — İzmit körfezinin yine 1/100000 mikyasında bir haritası. ¦/"-¦¦.. S*. .1. Si. 6 d.) — Edirne. 26 rlne dönmekte v« sefiri Rosî maiyetlle dün Türkiy;ye iltica eden Fransız gemileri silâhtan tecrit edildi Antakya. 36 (A.A.) — laken-rirrun llnmnına lltira clnıta olan II par\ jrlan ınUn-W»"ji Iranuı fII »unun MMhUn («rtdi n*tl-v Inııı.ı. \r filo •kıılfrlkrlııılıln muhataranı ıltnı.ı.. Yumurtalık llnmnına Hrtknlunınu*lıır. şuna gitmiyeceglnl söylüyorlar, i ger Japonya vaziyetini değiştirmeli Paslftkte fırtına kopacaktır. Amerikan gazeteleri Amerikan gazeteleri kati bir harı ket istemekte devam ediyorlar. Vt şlngton Post gazetesi. B. Wellesi ihUınr.ı. Amerika tarafından yapıla hareketin mukaddeınesl telakki edl si tazım Ecldiftinl yasıyor. V HARP VAZIYETİ Taarruz ve müdafaanın ağırlık noktasında yapılan hata!ar Yazan: thsan BORAN (Yazısı üçüncü sayfamızda) ^ ).ıjıın (lnııjııma-ııııu hilyllk bir kısmını lılı arada K"*tı-mı Lir rr-iııı 0001009101310231000201233101 I "* \ T A 27 - 7 . 941 üplü Halidin aceralan Vılatan: Eyüplü Halİd — 23 _ Yazan: Mim Sıfır Günahkâr çıyan Başkaları için kullandığı zehri ben kendisine koklattım lu )« Upıbı balı a para i K*mK »fam ndcn, Eyüp-1 prk nadir olarak. 0 da «damına göre klo lu. uınnıua rotora kullanıtlaıdı. Bazıları da afyonlu JCi'crı, beni sigaralardan istifade ediyorlardı, k göllerini Uyutucu erkekler, hıısızların en süfli ir oluıustu. bayağı tabakalarına mensup kimseler-almağa, be- dindi. Bunlar da »adı TC içkili bahçelerim . 'i ¦ dr, umumi parklarda. seyir yerlerinde gö- .urraakla kalmamışımı. Beter liralık eıu banka kaimesini günûl hojlugu ile kendime bağıslaUnu, EyÛplü Halidin nasıl bir alet olduğunu ona da anlatmıştım. Bu ptıpıtı kıı, toy hovarda »yguncu-larından bîr uyutucu imi* meğer. No O. uyulucu kelimesi «izde bir hayret uyandırdı galiba?.. Evet. vurguncular isinde sarhoş, adamları soyan bir takımları vardır ki. İK"I« o»««nda bunlara uyutucular adı verilir. Bu nevi hırsızlıkla kadınlar ve erkekler ayrı ayrı sahalarda ve birbirlerinden büsbütün başka tanlarda c.alujlriar. Kadın uyutucular, şüpheli ve | bozuk barlarda, randevu evlerinde, hususi pansiyonlarda yuvalanır, erkekleri de seyir e gerimi yerlerinde, parklarda, sazlı bahçelerde bulunurlar. Uyutucu kadınlar henüz vesika alma mis günahkâr kızlardandır. Bunlar ek geçirdikleri, hovardalık hayatına nenü* alılmış lecrûbcait, görgüsüz gençleri yi-Yalandığı hara. randevu evine, ya da gizli pansiyonlara götürür, içirir. ıçkilen-u* nyutucu ilâçlar katarak k«-odııerinden geçirirler ve o sırada ya yalnız hacına, va da suç ortağı olan bar veja ev sahibi İle boşun üzerinde her ne fani araklar, «Mira da zavallı genci, barda i»c olduğu yerde bırakır, evde i-t sokağa atı-rerirkr. Kaka! bu iç de. öyle söylemesi gibi kolayca hajarılacak lir s*y degiMir ham. Buna yapmak bir hayli görgü ve çok derin bilgilere bağlıdır. Hiç ;üphe yok kî, luuj!a düşürülecek adamı seçmek, oucp. ne miktar ve hangi nevi uyutucu m.ddc ile ne kadar »akit içinde kendinden gc-¦ .¦ ¦ -'iiıi tayin eimrk her halde ı;-.ı d,-e gezen her kimsenin kârı değildir. H'lc, uyutacağı adamda kalp hastalığı bu'uo man TC bîr kalp felci ile büsbütün uyu-kiki gibi ağır suç teşkil edecek tehlikeleri îıibnrilı-, her görii pek yigitin cesaret edebileceği bir is te değildir. Bu günahkârlar, o uman uyutucu ilâç olarak Laudanum denilen afyon ruhu ile atlını. O güac kadar başkaları İçin kullandığı zehiri kendine kokladım, balıktım ve vapurun lam hareket edeceği esnada, kamarasında kilitleyip beklettiğim bir sandala alladım. Bu su/cılc. hem kendi mî, hem de memleket gençliğini bu zarar lı mahlûkun elinden kurtardım. Nc o. kıs kıs gülmeğe başladım;?. Bu yılanı atlatmayı hizmet sayışım, bunu il-liharla anlatışım mı »izi güldürüyor böyle?.. O halde müsaadenizle söyliyeyim ki. hakti'-n.ı- Büıün iyi isleri hep de iyi vr dürüst İnsanlar yapmaz. Kötülerin d' it.lik yapmakta, m.mkkeı ve milleı hesabına çalışmakta, hiç şüphesi* ki, hisleri ¦ iğrenç mahluklardan nicelerinin memleketten atılmalarında mühim roller ovnaıııisimdir. İnanır mısınız bilmem, hizmet saydığını bu gibi hareketlerimin her birinden ayrı ayrı, büyük birer vurgun volisi çevirmiş kadar, zevk ulmıs tc kötülükle geçen günlerimin nice saatlerini vicdan burar ve temizliği ile yasaımısımdır (Arkası var) SORUNUZ SÖYLİYELİM Akik taş de emekli maklncli-iim Sanıl Arlı soru- TJzunki tüfek ya yor: • Huklk yüzük la kanların yoksulluk yüzü «ormedikleri ve görmlye-ceklerî lıakkıntla ihtiyarlar arasında bir İtikat mevcuttur. Bunun doğ ru olup olmadığım bildirir misiniz? CEVAP — Taşın adı Hakik değil, akiktir. Muhtelif renk ve vasıflarda olarak Arabistanda ve bilhassa Yemende çıkan bu tasın kırmızısı makbuldür. San'a yolu ile Mısır ve Akdeniz şehirlerine gelen bu taslardan mUhUrlü yüzükler, kadın gerdanlıkları, kllpe taslan. teşbih taneleri vesair ziynet eşyaları yapılırdı. Akik mllhürlü yüzüklerin muharebelerde kalbi teskin etme ve kan dindirme hassalarını haiz olduğu ve hatta eski tababette bu taşın diş ağrılarına karşı bir deva olarak kullanıldığı rivayetleri yakın zamanlara kadaı dillerde dolaşırdı. Bu arada Üzerlerinde akik taşıyanların yoksulluk görmedikleri de söylenllmek-te İdi. Bu rivayetlerin doğruluğu hakkında herhangi bir delil ve vesika yoktur. Bunun bir itikattan ibaret bulunması melhuzdur. SSHIR "HA3SRİ5RI ©iü ne Vekaleti İşçi ve teknisiyenlerinin sigorta eai.meleri için bir proje hazırlanıyor Bir çok tüccarlar murakabe bürosu kadrosunun darlığından istifade ediyorlar MUnakt» çalışan k* ve i jç II erli temini İçit mak üzen MUnaka vuzlar, De ıtiiryoJları Bu hUBuetakl proje hu Takında tetkik safhasın proje derhal mevkii tatl çaktır. dliy. günlerde İstanbul piyasasını ontrol altında bulundurun Fl-Urakabe bürosu yeniden bir çok meşhutlar yapmıştır. İhtikâr yakalanan 5-10 muhtekirin ye verilmeleri puzurtesl gUnkU a bırakılmıştır. rlmlztn ucıkcöz denilecek tüc- Uman nakil Vasıtaları Dünya haritası iyoğlunda bir ekmek fabrikası açıldı 700,000 nüfuslu ve bilhussa bütUı ¦Urkivenln en faal bir merkezi ola' .oca Istanbı Halİç vapurları tarifelerinde değişiklik Haliç vapurları Devlet Denizyollarına geçtikten sonra bu vapurların tarife ve ücretlerinde değişiklikler yapılacağını yazmıştık. Den İz yollar idaresi bu husustaki hazırlıklarını ilerletmiştir. Yakında yeni ücret ve sefer tarifesinin tatbikına başlanacaktır. Seferler Kadıköy. Adalar ve Boğaziçi vapurlarının tarifeleri göz-onUııde tutularak yapılacaktır. Millî Piyangonun 7 Ağustos keşidesinde Bu keşidede İkramiye miktarı fazlula ş 11 rılmış tır Milli Piyangonun 7 ağustosta, İs-tanbulda çekilecek MllU Piyangosuna iştirak ediniz. İki liralık Um biletle (20,000) lira kazanmanız kabildir. Bu suretle bilet için verdiğiniz paranın (10,000) mislini çıkarabilirsiniz. Size hangi İhtimal bu kadar fazla bir kâr temin edebilir. Bundan başka İki bilet sahibi onar bin lira, dört bilet sahibi beşer bin lira kazanacaktır, 7 İnci tertibin bu birinci çekilişinde orta büyüklükteki İkramiyelerin ade. di do çok arttırılmış ve bir çok kim selerin kazanması ve sevinmesi '.m kânları hazırlanmıştır. Çünkü ayrıca kırk tane (2.000) 11 Bu nefer dağıtılacak İki yekûnu (480,000) liraya bı Ladır. İki liralık bir biletle ta neyiniz. için 3 adet Fiyat MU-ılöril var. ucundan bir ucuna git-gününü öldürecek mu-ıhtcklrlerle başa çtkabi- Bu Uç memur yalnız piyasayı kon-l trol etmekle kalmayıp büroda da 1? görmektedirler. Tesbit ettikleri cür-mü meşhuda bizzat giderek bozan gece yarılarına kadar cürmü meşhu- dun sonunu beklemek mecburiyetindedir lor. BOylc olmasına rağmen bu Uç me murun hummalı faaliyetleri netice sinde horgUn bir kaç muhtekir yaka. tanıyor vc Adliyeye verüiyor. Ya memurların adedi 3 yerine 30, yahut 300 olsa günde kim bilir kaç muhtekiri Adliyede göreceğiz ve belki de hiç bir İhtikar vakusile karşılaşmu- Bunıi-ın başka Fiyat Murakabe bürosunun verdiği raporlar ekseriyetle birbirini tutmamaktadır. Asliye İkin. cl hukuk mahkemesi evvelce Soko- işi Vekâletten sormak Üzere Anka-ruyn müracaata karar vermiştir. Komisyonun bütün bu işlerde azami ranılimnnmı veremeylşi. kadrosunun durlığındandır. Vekâlet Istanbuldn ve Ankarada açtığı kurslarda yetişip diploma olun kontrolörleri acaba neden kullanmıyor? Kömür fiyatlarının yükselmesi dolayısile nakil ücretlerinin arttırılması düsünülüuor Her altı ayda bir deniz vasıtalarının Ücretleri Liman reisinin başkanlığı altfnda bir komisyon kurularak tetkik olunduğundan bu defa toplanacak komisyon kömür Ücretlerinin artmasını nazarı İtibara alarak fiyatlara bir miktar zam yapmayı düşünmektedir. Münakalat Vekâleti yapılan bu zammı kubul ettiği takdirde bilet ücretleri arttınlucuktır. öğrenildiğine göre kömüre yapılan zamdan Devlet Demiryolları 1da. resinin kömür masrafı 600,000. Elektrik İdaresinin 300.000, Devlet Denizyollarının 600,000. Şlrketihay-r iyenin İse 80,000 lira artmıştır. de dUnya haritasının sıırk kısmında bazı de-¦luraga. betUlyor. Zaten m haritanın üstünde jer ivaKya-i Tran-Kümen. Adliye vô Fois haberleri: ne yaptırmaz! Kocasını kıskanan bir kadın diğer bir kadının üstüne bıçakla yürüdü Cuma gecesi, Fatihte. Atpazartndal Ketebe sokağında 7 numaralı evde bir hâdise olmuş ve bir kudın kocasından kıskandığı dlger bir kadının Üzerine bıçakla yUrUmUştür. O gece ev sahibi Meliha Üşenmez, kiracısına misafir olarak gelmiş olan Ferldeyi kocasından kıskanmıştır. r Meliha bir müddet kardeşi Mehmetle birlik olup kocası Kemalle mUnakoşu ettikten sonra nihayet hiddetlenerek; — O buradan çıksın, bu ovde işi yok, eğer çıkmazsa karnını bıçakla deşeceğim diye bağırmıştır. Vc bu sırada kardeşi Mehmet Dertdcg;l de: — Onun karnını ben deşeceğim, sen karışma diye işe müdahale etmişse de, Meliha Mchmcdc: — Senin çocuğun var, suna yazık olur. Hapislerde çUrilrsUn. onun karnını ben deşeceğim, demiş ve bu suretle münakaşaya başlamışlardır, Bu sırada Meliha mutlağa giderek büyük bir ekmek bıçağını ularuk merdivenleri çıkmağa başlamıştır. Meliha Feridcnin yattığı odanın kapısına geidigi zumun: — Çık dışarı, senin karnını deşc den çıkmıştır. Bundan sonra Feri- mışlerse de muhukome esnasında dinlenen şahitler vakayı olduğu gibi anlatmışlardır. Mahkeme diğer şahitlerin celbi için duruşmayı başka bir güne talik etmiştir. Manifaturacı Say o İle Yako tevkif edildi 5779 top manifatura eşyası olduğu halde satmaktan imtina eden Çak makçılardu manifatura ticareti yapan ibrahim Şayo ve Morls Şayo asliye ikinci ceza mahkemesine ve- Şeker şirketi ne şekilde tevziyat yapıyor Son günlere kadar Mersinde bulunan 5 bin ton kesme şeker şehrimize gelmiş ve derhal tevziata başlanmıştır. Bundan başka Mersinde gene bu miktarı geçecek nisbette tyl kalitede toz şekeri vardır. Şehrimizdekl tüccarlar şimdiden Şeker şirketine müracaat ederek bu toz şekerleri İçin numara almakta ve sıraya girmektedirler. Dün bu hususla alakadar şeker tüccarlarından biri bize Şeker şirketinin numara tevzi İşinde bazı spekülasyonlara meydan verebilecek şekilde hareket ettiğini söyledi. Bu tüccarın iddiasına göre Şeker yette, bir numara aimaKUıuır. Böyieco ilk evvel numara alanlar bir kaç yüz çuvallık mal alabilecekleri halde en son numara alanlara belki de şeker kalmayacaktır. Tüccarların istedikleri kahve tevziatında olduğu gibi muayyen miktar dahilinde meselâ tüccar başına 50 çuval gibi bir miktar tevziat yapılmasıdır. lanya Yunanlıların mıydı. İtalyanların mı; Ladona Fin golü müydü, Sovyet göiu mU; Oato Norvegla mi payitahtı id). ({uİsUng'ln mu karı mı; izlanda Kuıılınurkaya mı aitti, ingilizlerle Amerikalılara mı; Stirlye Fransa nınndumnda mıydı, ingiltere himayesinde ml; ı ..,...; Letooya vı- I.ltııaııya var mıydı, yok muydu... Hulasa buna benzer yüzlerce coğrafya »uallııe doğru dnrüBt cevap verebilmek İçin daldkab, saatli bir akıl defteri lâzım. Çocuğun biri gece yatmadan evvel yatağının ününe çönıclmbş, ellerini havaya kaldırmış. Allanma dua ediyormuş. O sırada odaya giren ablası duanın bitmesini bekledikten Miıırj kurdr.ştne Allatılan ne tetedl-ğlni sormuş ve şu cevabı almış: — Altahlun Parlttl İngilterelim payitahtı yapmasını diliyordum. Çünkü bugün öğretmene verdiğim haritada Farisi yanlışlıkla lagHtera adasına, koydum! Artık yapılan bu kabil yanlışlıklar İçin duaya lüzum yok. Bu gkllş-lo coğrafya öğretmenlerinln dahi İşin içinden çakabUeceklcrl pek şüphelidir. . KÖR KADI Çöp İhrak fırınlarından bîr tanesi İkmal edildi İstanbul belediyesi çöplerin yakılması için Csküdar. l ¦ .!¦- ve İstanbul cihetlerinde çöp ihrak fırınları inşasına ba)-lomı-tı. Bu fırınlardan ŞişUdekirûn inşanı tamamlarımı; bulunmaktadır. Dünden itibaren de çöpler baslarımi7- ıır. Bunlardan ha;ka diğer çöp fırınlarının inşası kin de $5 bin liralık bir tahsi- egaıp uü Rerep dan önü-nı (cuma in ol onar. 'üfıüle#ü iktisadî mahafi.de io ile mimardır. Süph pnen bîr ıser muavin oıum Talât Öldü nüddet evvel kansı If-kıskançlık yüzünden nan ve Beyoğlu Bele-ıde tedavi edilip evine * İstanbul Ticaret vc Sanayi lannın izmir Fuan için hazırı? lan grafikler Izmire gönderllm * Fiyat Murakabe bürosu, n kanıların sınıflandırılması işini zartesiyc bırakmıştır. Bu huşu; bütün raporlar hazırlanmıştır. L de en yüksek kâr haddlle satılı gösterilen kadın ayakkabılarıdır, dan sonra erkek ayakkabıları ve ha sonru çocuk ayakkabıları gelr İaşe müdürlüğü ve Murakabe ılsyonu memurlarının piyasada ınyag fiyat ve cinsleri hakkında, ictkiklert sona ermiştir. Bu hu akı rapor du komisyona verlldl-len pazartesi günü zcytlnyağ işi Mmtaka Ticaret müdürlüğü i sandık teneke levhanın tevzi Soruyorlar v.... Sabahlan şafak atarken, akşamları da gün batarken Salacak İle Harem nrasradakl lh-aanlyc oahUlert pek ömür oluyormuş. Bayırlar, yamaçlar sayısız meraklılarla doluyor v© a-gaç alllarıuda, kaya diplerinde çakmtı ıIıp keyif çatanlar da eksik olmuyormuş. Genç genç ba yanlar, bobstil baylar renk renk mayolarlle denizde kulaçlar atıyor, hu arada açıldıkça açılıyor- Buııu anlatan dostum, memnu vc yüzde yüz tehlike bulunmasına rağmen açıkta denize girilmesine göz yumanların, bu kadar açılıp saçılanlara, edep ve terbiye mefhumlarım unutanlara, umuma saygı hudutlara» a--.liii.ır.ı olsun müdahale etmemelerinden şikayet ediyor vc soruyor: — Bu hallere biz de ml goz yumalım î™ HER GÜN BİR FIKRA Körolası karayal Mı*)hur şair Hatif Efendi bir kış günü konağının selâmlık oda--m lı misafirleri üe sohbet ediyormuş. M Kafirler arasında bulunan zamanın bok taş) erenlerinden ve zariflerinden Kuhl baba, bir aralık tuhaf bir hikâye anlatırken, »arayın i. l '.ı ağalarından hadım ZU1-flkur Aga fazlaca güler ve o esnada her nasılsa bir kabahat İsler. Bu yüzden meclise lılr durgunluk gelir. Şair Hatif Efendi, ıhı örtba* etmek ve meclisteki durgunluğu 1-zale eylCtaek (rln pencereden dışarı bakar. — Acaba bugün ne hava esriyor?. Diye ortaya bir lâf atar. Kuhl bııbu çığlıklt bir luıhkaluı bMar ve ağaya bakarak: — Sabahtan beri poyrazdı ama birden körolası karayel patladı. Nüktesini savurur. hem meclisteki durgunluğu kaldırır ve hem ağayı fena huldu utundırır. Odrey buz gibi dondu. Tam o aralık omu-zuna bir el dokundu ve şu sözler söylendi: — Sıra size geldi. Lady Brandmor'un yanındaki boş iskemleye oturmak sırası Odrey'e gelmişti. Azap İçinde EDEBİ ROMAN: TEFRİKA No. 27 ris Uı karısı daima benimle hayır Cemiyetlerin — Teşekkür ederim efendim Ümit ederim kl onu size aratmam. — Güzel cevap.. Outlba resim yapıyorsunuz. Yeğenim Robert böylo bir şeyler söylemişti. — Hayır efendim, resim yapmıyorum, yazı yazıyorum. Evenfng Neva gazetesine seyahat İntihalarımı gönderiyorum. — Güzel iş, iyi iş... Söylediğiniz gazete de İyi bir gazetedir. Evinize yerleştiniz ml?. Tenis ve golf oynu; faal olmalı, faı Yazan: Francis de Croisset tunuz onu anlatınız! — Sadece cumartesi günü gelmemi söyledi. O gün evinde hayır cemiyetlerinin toplantısı olacakmış. Siz başınıza gelenleri anlatınız bakalım! — Doktor ı.ı i.- bana valinin ve Genera- Çeviren: Renan A. E. YALMAN Odrey kocasını halde sıkıldığı b vum etti: — Bugün yaı Evvel* General işto gençler geliyor, eğlenirsiniz. Herbert şaşkm bir halde Lady Brandmor'un yanına gitti. Bu sırada içeri girenler neşeli vc genç insanlardı.. Bunlardan birisi sofrada Odrey" İn ayağına basan yaverin kansı Florence Trover Smith idi, ötekiler de-karı koca Wüford'lardı. Yüzbaşı VVilford yanık yüzlü, beyaz denecek kadar açık sarı saçlı, neşeli vo sıhhatli bir gençti, karısı da çok şirin ve cana yakındı. Bunlar hemen Robert'in yanma yaklaştılar ve Odrey İle tanıştılar. Herbert'dc valinin karısı ile konuşmağa daldı. Kadın şu suali sordu: — Binbaşı Carter, vali sizden neler bekle, dlğkmizl anlattı, değ» ml? — Evet, efendim, muhterem valimiz beni oktorlugunu- HER GÜN BİR YEMEK Barbunya ıskarası Barbunya, lezzetli ve hazmı ko» lay olan balıklann başında gelir. İrileri makbul olmakla beraber lezzetsizdir. Orta boylan lezzetlidir, bil hu r ı ıskarası İyi olur. Küçük boylan da tava için elverişlidir. ı-.... ı . ¦ ı. .ı. balıklarm İyi seçilmesi yûnl bayatiarı üo karışık nlııı.m,.ı-ııı.ı dikkat cdümesl laV ¦ııı:.'¦¦ Balıkları hırpalamadan teklikten sonra nufru tuzu llo İyice tuzlamalı ve en uz nltı saat hu haille, serin havalı hlr yerde U-zerl ¦ ¦" ,ıı. bırakılmalıdır. Pişirileceği vakit hepsini ayrı ayrı zeytin yugı üe yaglamalı ve oluk lu »kara Üzerine yanyamı yatır- Az veya çok kızartılması arzuya bağlıdır, l'mumlyetl» ıskamda oıı dakika tutulması kâfidir. Özerine yalnız limon veya limon iti-portakal suyuna konştırılmış, tuz ve biraz da hantal ile çarpılmış sal ça dökülür. 448934 D-9C Başmuharriri1 Ahmet Emin YALMAN 28 TEMMUZ 1941 PAZARTESİ Tele fon: 24136 — Teleraf VAT Af 1st, VATANEVİ — Cagalofclu. Molla Feııarl S. 32 Yıl: I — Sayı: 334 SİYAS.1 SABAH GA2ETESİ Ryatı 5 Kunjj Vatandaş I Bir Tasarruf Bonosu alırsan hem paran daima paradır, hem peşin ve sağlam faiz alırsın ve hem de vatan müdafaasına yardım etmiş olursun. Tam insanca beraberlik su.hu Hakikî bir sulha zemin hazırlamak için en müsait dakika geliyor. Çok müsait ınevkiimizden istifade ederek bu işe sarılmamak yazık olur. Yazan: Ahmet Emin YALMAN Ip3) n harp hariciyiz ve harp " hareketleri bakımından bitarafız. Fakat sulh gayeleri ve dünyanın yannkı nizamı bakımından hiç de bitaraf değiliz. Biz filan veya falan memleketin üstün çıkarak diğerini ezmesini ve dünya yüzünde yeni bir silâh yarışı, yeni bir kin ve nefret, yeni bir emniyetsizlik devri başlamasını İstemiyoruz. mz. Dünya yüzündeki rakip sistemler, ideolojiler arasında karşılıklı saygı kurulmasını ve inhisarcı propagandaların dünya yüzünden kalkarak müşterek sahalarda el birliği üe çalışmak imkânlarının açılmasını istiyoruz. Türkiye, bugün millî iradesine ve istiklâline Umamile sahip olmakla beraber harp edenlerin hepsi ile iyi münasebetler beşli-ycn. hepsinin emniyetini kazanan ve insanlığa ait ulvî gayeleri benimsemek bakımından fîlen imtihan geçiren yegâne memleket mevkiindedir. Kendimizin hararetle bağlı olduğumuz bir takım sulh gayeleri bulunduğuna göre müsait mevkümizden istifade ederek Dunların gerçekleşmesini ve milletler arasındaki kin ve nefretin ebedî surette yatışması i-çın elimizden geleni yapmağa manen mecburuz. Tarih, bu güzel vazifeyi âdeta getirmiş, ken-Ji dile bize vermiştir. Başvekilimizin Meclisin tatilinden evvel söylediği nutukta da bu mesuliyeti duyduğumuz ve sırası gelince icabını yapacağımız hakkında bir ima vardır. Öyle sanıyoruz ki başka milletlere zorla hâkim olmağa çalışmanın çıkar yol olmadığını ve bunun icap ettirdiği yüksek bedelin elde edilecek nimetine denmediğine Alman milleti de son İki senelik tecrübe ve temasları neticesinde kanaat getirmiştir. Biz Almanların git-r-ınir ictMiıri voldan eeldicımiz uzun tecrübelerimiz neticesinde Almanlara söy (ivebiliriz. Alman milleti gibi çalışkan ve istidatlı bir milletin dünya yüzünde Üstünlük temin etmek i-çin tegallübe ihtiyacı yoktur. Nitekim Almanlar kendilerinden evvel harekete gelip dünyanın bir takım servet kaynakla-1 rını inhisar altına alan millet- \ lerlc muvaffakiyetle yarış etmiş, iktisat, ümran, sağlık, bilgi sahalarında birçoğunu geçmişlerdir. Almanya, müsavi hak v« fırsatlara malık olmadığı sı- i ralarda bunu yapabilince, müsavi hak ve fırsat temin edecek, yarına emniyet bağlıyarak çalışmayı mümkün kılacak ve as-! kerlik yükünü kaldıracak biri gidiş; her milletten ziyade Almanların İşine gelmesi lâzımge-lir. Bugün harbin muayyen bir safhanı tamamlanmıştır. Yarının bir kısım ihtimallerini hesaba katmak şartile bu andaki umumi manzara beraberlik sek-lindedr. Bir tarafın diğer tarafı çöktürerek meramını zorla t— Kafile-ı i geçmeli! Verilen emir derhal yerine getirildi Asker, mühimmat ve erzak yüklü mühim bir kafile İtalyanların İngilizlere kapalı ilân ettikleri tehlikeli boğazdan geçti Siyaset ve iş mahafili biraz daha nikbin Büyük Okyanusta müsellâh ihtilâf yakın görülmüyor Felemenk Hindis- tanının vazıyeti manidar görülüyor Şanghay. 27 (A-A.) — Of i: Şanghaydakl siyasi mahalli Uc if raaûsîıiı. burun vazıyeti dana az endişe ile ve hatta bırs* nikbinlikle derpiş etmektedirler. Nikbinliğin sebepleri, «unlardır: 1 — BUyUk Okyanusun muhtelit merkezlerinde mitsel, lan bir ihtilaf zuhurunun yakın olma. dıgını gösteren alameUer vardır. 2 — Japon istihbarat bürosunun Hmdıc niye müteallik oian notasının müphem mahiyette otınası, 3 — Vaoıng-tonda bloke edilmiş, sermayeler ıçm ruhsatnameler verilmesi hususunda liberal bir zihniyetin hükümran olması, 4 — Mail Japon u.aJıuf ı.ıı,.n vasiyetin bu kıç. gün KU.de r«..ü bulacağına a,r olan beyanatları. Halihazırda bu mahafılıln nazarı dikkati, bizzat Kooseveltın dun gize. askerî hazırlığı Filipin kuvvetleri Amerika ordusuna ilhak ediliyor "Uzak Şarktaki Amerika ordu'.arı kumandanlığı „ ihdas edildi Tayyare ile nakledilen kıtaatın birinci taburu ihdas edildi Japon harp ve asker gemileri bekleniyor Japon Fransız anlaşması bugün tasdik edilecek ! Ii! «Mili Kafile, bomba ve torpil tayyarelerinin hücumlarına maruz kaln-.ıştı Reuter A)satıoiB Akdraiı fil -g ile br rabrr bulunan muhabiri ndrn. 27 AA. Garbi Akdemi hlvsaas ı*am)ral Sir raca Sofcrsillc tarafındın ırrilmıı ulan mir, ]u idi: «Kaille, geçmelidir.) Bu mir yerine pelııllmi|lir. Dün al.;,ıı. smirslllk birinci I Japonya, Amerikaya! misliyle mukabele edecek HARP VAZIYETİ Smolensk'te Sovyef mukabil taarruzları ne netice verecek? Yazan: İhsan BORAN nÜr ı."ı7lUr^i «Î n"dar. Vvvel ideU oV (Yazısı üejüncü saylamada) Bunlardan üçü denli* düfiinildü. Bir muhrip batıyor Hücum hitama eccefil tirada takriben | Sovyetlere göre] [ Almanlara göre i mil meıafed' bulunan Kesri" lorpiw ¦dirilinin kıç tarafından riyan bir d«ı 0 «un ba-ka bir hücum vikî olmadı. iki Alman askerî treni Harekât devam ediyor anın torpil layrarekrinin bir le^ebbüıli-UM geİDieden ev«3! skim bıraktılar. Dördün* U «Un Enesİ ¦ -l.il. kafileyi tskıp etmekte olan İsveç yoluyla Finlân-diyaya giderken berhava edildi Tayyareler Mosko-vaya müessir surette hücum ettiler ılnce talin 150 bin fi mahı senesinde Tl ensin'd eynelmllel ün U yaz etmelerinden endi» kabul ettiı uğraşmağı Almanla teki finde bu teklif ir leri sürdü, :ın ispanya Ruslara karşı 90,000 asker göndermiş rdanberl verilmiş tmektedirler. Bu İhtiyaç hissedilir $, Si. 6 rfoj — eski Irak Başvekili ş^hri mizda Bir ıııUıldet Tuhranda kaldıktan sonra meı."* kel İm i m- nıtlte-\ etelhsıı yola çıkan eski Irak başvekili ı: Ui (aylanı «tUn sabahki Ton» ehspresUe k. hrl mi/' gelmiştir. Rj.hH AH Geylta Hııyılnrpa-*ada kendisinden daha evvel "ch- nıııi/' Iın - İnilin. ııı .illi -| er- kanı (»rafından karşılanmıştır. Be-flnel gün ı 6 dufion • hücuıu e tBVTsreaı, nijl erdir-ı nmifiıı . bir ke-Bonlsnn protesto ederek trenlerin himayesi İçin mUeasir tedbirlerin alınmasını talep elnüftlr. ll'-nıı tebliğ Moskova. 27 (A.A.) — Sovyet teb. Hgl: W temmuz geces; Sovyet kuvvetler Smolcnsk ve Zltomlr isU-kametlerinde muharebelere nnudane bir suretle devam etmişlerdir. ı^nlnKraddu Moskova. 27 (AA.) - Bu sabahki Sovyet askeri teMlg.ne gOre, Alman hava kuvveUerı 20 ile 26 temmuz ara. aında geçen mUddet içinde 12 defa Lenlngrada hUcum etmek teşebbüsünde bulunmuşlarda du her defasın- Berlin, 27 (A.A.I — Alman tebliği: Bütün şark cephesi boyunca harekât muvaffakiyetle devam etmektedir. Alman harp tayyareleri yeniden Mos. kovaya çok müessir bir surette hücum etmişlerdir. Alman hava kuv-veUerl. Ingllterenln dogu cenubunda askeri, iktisadi tesisatı bombardıman etmişlerdir. 26/27 temmuz gecesinde SU veya kanalındaki askeri hedeflere taarruz etmişlerdir. MUnferidcn uçan IngUlz harp tayyareleri gündüz bulutların himayesi alUnda Emden seh. rinl bombardıman etmişlerdir. Siviller arasında 01U ve yaralı vardır. DUsman dUn gece Alman topraklarına taarruzda bul un a mam ıstır. Yurdumuza gelen siyasî mümessiller AA. — l'.nrjıı.kiı Avrupa memleketle-et tehaast -•• İm ¦ ve V ilerek hakiki bir sulh namına bîr an evvel zemin hazırlamağa teşebbüs etmemesi cidden yazık olur. Bugünkü beraberlik nunzaras- yarın ortadan kal kınca i; İçten geçmiş olacaktır. Ahmet Emin YALMAN \ Birkaç satırla Kaçıncı talirnatna-ns Mpon-u İçseli ı ¦ Ilı ı ıinamı -ı ha-/ırlunaruk tasdik edilmek Uacre Beden Terbiye*! Genel DlreklöHU-|0nC ıtoııtlerlUıılş. Bu kaçıncı talimat namedir İkide binle ıleKİşUrmlvece&İnıİE bir ı ılnıııiııınn' neden Yapamıyoruz Sonra bu son talimatname -i"" inin Vellefenıllda yn|iıhın ut yı ıslar I« Ut- mır 11 n nelleeler veri ıç ı-iır.ıU elti vc bu yıtrııjlar da ısları yine «eki/ rl.ıkıı/. hin kişilik bir meruklı kütleolnl »ahayu topladı ve ı-ıı ¦ taraftan . ¦.' ı.ı yapılım yllıme »nçıne mllsabakalarına dn 109 ıtluun İçinde gegtj, inmi.ii spor hareketlerinin tafsllütı 3 UdcU sayfamızda. Muskovadaki hiçbir askeri hedefe laabet vaki olmamısUr. Bir lıaç evle bir mektepte yangın çıkmiflır Bu yangınlar, sUratle basürılmiftır. OlU ve yaralı vardır. İle iinlcneeeglnl zannedenler ancak kendilerini aldatırlar. Anlatan: Eyüplü Halid — 24 — Yasan: Mim Sıfır Başlıkçı Binnaz Maksadım, bu kadını da kafeslemek ve onu da soyulmuş soğana çevirmekti ŞEHİR HABERtSRl Hataytn anavatana iltihakı münasebetile yapılan merasimden intiba ten »-uta. Beyoğlunda •'• "«"M" d,b' avare dolatlım. Nihayet bir 8««. dört 6ı mamur bir vurgulum müjdecini ile kor allattım. Bana bu müjden teren Soluk Alı adında İzmirli bir eaiaıke»»i. HUkaıirı esasında «kel raıtlUğı ve esrarın büsbütün »t-kailo^ırdığı bu adamcağıza bir akîîm, ı ı- I -ı tiyatrosunun kapısında nuilt-mislim. Dileniyordu. Utanının temizliği, gözüme çarptı, merhamet duygularımı o-ı yoklandırdı. Çağırdım, bir mahallebici dükkânıuo »oktum ve ismini, hüviyetini tordun. Aldığım «roplar da hah kadar Uı hir oİlerun biricik e*lâdı. nükaddert.) lıu fii'-iı bağlı bir kurboaı imİe. Btbadı katanları har vurup harman sarurauf. Aç kalmamak ıç;İn hırsızlığa koyulmuş. Ni-hay ti bir gün (BlulnHif, lanet htpitbanc-¦une soku İm as. Mahpusluğun bû-bûıün serseriİrerirdrği bu adanı, acı ve ne*klı maceracını tama-mile unlatlıktan sonra, yomroktormı sı-ktrtk: — Tam dört »ene yattım htp»çhaıwdc\ Diye haykırdı. Bu kadar yattığıma göre hiç ulmarsa her tehlikeyi göze olarak girdiğim evden tek parça obua mücevher a-¦ ¦ ii. .:¦..-¦¦] .i; bu kadar yanmaz, hem de hu kadar yoksuz kal mu ad un. Mücevher kelimesi yüreğimi hoplattı. Muhatabımın heraeo sözünü kestim ve be ycconla sordum: — Cirdiftrfl bir rBÛcevhorci dnkkâoı mî İdi? I['-.•¦ J.T,ıı:ı Sulak Aliı.m güzünden kaçmadı. Manâlı bîr eda ile güldü: — Tok canım. Dedi. Gelinlere kira ile bıllık madik »eren bîr kadının eti dedi ama, eh oldukça da zengindi elmtston yanı hani. Neye yarar eli noj çıktım ipe. — Demek erde göllerini kamaştıracak kadar elmas vardı ha?- ! — Eh... Şöyle büyle pek ihtiyar dene- — Kocası var mirdi?. — Neye soruyorsun bu kadının yatını btsuu, kocası olup olmadığını aanki? — Hırsız yerine bîr koca gibi neye girmedin bu eve, diye sormak için. — Kıyafetim aeninki gibi düzgün "'¦ saydı. Belki olurdu o dediğin. Yajlı no; lı bakmaz.... Merakım da heyecanım gibi arinıi[iı. Sözünü hilirmoînc meydan bırakmadım. Bir mahallcbi daha ısmarladım, atDCOno iki de lirtcoğız sıkıştırdım. Sorguya tek- — Bu karının ev adresi hatırında mı Ah?, Gollerim' oçtt. Yüzüme bet bet baktı ve mırıldandı: — Yoksa sende mi bizdensin. Eğer niyetin varta açık söyle. Seninle birlikli-gitmeğe, o kad*oı didiklemeğe tedaiyim hm h.M.ı. Francala Tevziatı Rapor alanların sayısı artıyor, ayrılan un ihtiyacı karşdamıyacak Bdtdîjc vc hükümet doVlorlaıından ra- Peynir meselesi Toptancılar, ellerindeki stoklan sermaye sahiplerineterhinediyer Küçük toptancılar, bu vaziyet dahilinde peynirciliği bırakmak için hazırlanıyorlar GOdaV Avı tuarı için Ayakkabılara da bir rya pl cirmi*, kendime iyi Artık lctanbmMa ıjına otobü erleri Avrupa Münakalesi Bir inciteşr inin ortalarına doğru nakliyata başlanması muhtemel Avrupa demiryolları ile irtibat leşin için aıı harap köprülerin tamirlerine detant dilmekledir. Öğrendiğimize göre yapılan ımirat önümüzdeki biıincilejıinin «ruloma doğru bilecek ve bu larihlı-ıı sonra lakJiyatu hajUnaraklır. Elyevm nAli)«İla kullanılmakla olan lomobil ve kamyonlar ¦ güne kadar e*-i'i gibi iğliyecek ve lüzumu halinde bun-irin adetleri de çoğaltılacaktır. Kadıltöyünde istimlak edilen saha Ktdıköyündc Ukde meydanında. Kc ılmasına buyul Laktadır. (»klor Lûlli Kır alca kaymakamı İhsan, Şile ¦ U'imin monjları 70 liraya SORUNUZ ¦SÖYLİ YELİM Çocuktaki kaşıntının sebepleri 1 —- Yatmada Çınaınh köyünde Baron Vahide Kıraç tanıyor. İki hatladır çocuğumun burnuna bîr Sajınfı arız oldu. Aıaba nedendir re ne ile geçireyim? Cevap — Çocuğunuzun tırnaklarında tolucan bulunması ihtimali vardır. Hemen hekime gÜlürÜnÜz. müıacaatınuı tavsiye edebileceğü 3 — Malalyada Kunduracı Akmr in bir resmi ile, Aldığın emniyet âmiri- rektir. .Kısa Haberler: Caltta belediye tahsil gubesi tahsildarlarından İbrahim yardımcı. S50 lirayı zira-metine geçirerek ortadan koy bol mu •tur. * Meuıkkuiraİzc 650 bin liralık göz la)i ithal edilecek, yağcılarla dıgcr ihtiyaç tabiplerine kilosu 20 kuruştan tevzi edile-ceklir. * İhtiyacı olanlara terzi edilmek ürere rilırüjtir. Vilâyetin, Otomobil Umİ£İ te-nİni için yaptığı uşcbbüslerc Ankaradaıı henüz Adliye ve Polis haberleri: Bir gencin yaptıkları | On yedi yaşında Sabri imam nikâhıyle evli olduğu kızın burnunu kesti. \Ikt:sadî kaba ya salon cek ler bayattı .ık.-ı.ı.-v kö- ıı m*l tnhiplrı halledildiği, b kalan binaları na boyanacağı Lıür aallıklorı ve faturaları da M sonra, Sabrl bumu k«ik tmo yapukları hakkında yapılan jikfiyet-OZtın hokmış ve mahkeme lerio Fiyat Murakabe bürosu tarafından rıltp gilmişiir. | tetkikine htılanmı-tır. GÜNE Çok şükür, bitmiş! flv^ ahvedıı kıranla bl İT^şanı cn/ı-tele rindi telgrafı mış! ukden birindeki ılı:. I-.I ......I'! 1« Ill.l vul.«-k ¦Mfca »kııılıı: — Peni . Kkuator hududundaki !¦ inha ¦ . ı 11 dün Ka;ıl un seki/ılr k*. i .inimi .'. ı daha genç arkada*! nereli bir İn urla: — Sahi ml -öyliiy.»r..ınf diye tor-duktan toml dı-\arn etti: cidden memnun ııhljıılı. Dünyada ¦ ı.ı-'.ır. tayyıı-lorlar, harp ge- — Bak i -..t i - b old Uli). yUrr^im bütün milletler silahlarından tecrld ederek »ret veya Uncz/.ilh gemisi haline iriyorlar, sllûh («hrlkaUn kumaş, oyuncak. İplik rnbrıkalan haline aobuluyor, gümrük takytdatı koldrrılmış, pnxaport ve vize derdi olmadan nerahat edilebiliyor, klmtc, nln ı.,nı toprağında goZU yok. hattâ bazı devletler bir cemile ol-bun dlje topraklarından bir kıımını başka bir devlete İkram ediyorlar da o kaba! etmtynr, hııjriuıe kadar blrbiı-lnc düşman milletler dost, dost devletler karılı-ş. clblrllğlle şehirler İmar ediliyor. b.'j*nı-lmilel yollar yapdıynr, .. ı Kanallar revaçla, hulasa her taraf giil Rülhvtan. her yer sulh ve slıkfın İçinde... Böyle rahat ve kendi halinde bfr dünyada Peru İle Ekııntör'ün hartıet-iıiı-i nıUıut^ebetİTjlk olurda... De. nıck Peru - Ckuatör muhasamatı kı-si'ıui-. hıı?.. Bak İçte buna cidden mezonun oldum, yüreğim fe-rııhludı... Rrranta adanı nliklcnln farkında olmodı. .ı yüıüno aptal aptal baktı. KOR KADI Üsküdarda belediye kontrolü Ckiıdar beW yr,i, mevsiım notan dik- kale olarak koz. ¦ dahilinde bulunan pa*. tacı. balıkçı ve scluecı dükkânlarını kon- trole batlamışm Bazı pa-ılacılor lena-yaft kullandıkları ve bir kiBiıo balıkçı, ¦rbzeci ve manavların b elediye talimatı hükumlr. riue «yk... hare ;et tlüklcri görülerek oe- Soruyorlar o— Be yay. pfyalrin pi^.Midaki yokluğu, buctuıiM-lcrdekl çokluğu nihayet alâkadar gezlere çarptı. Toptancıların, geçea yıl olduğu gibi. bu yıl da piyasaya mal çı- k ırı.li. '. . : . . :. I. s t () İl lan- ın büyük karlarla «atmıya ııSra-î- llgi tec- her tenekesi 10,00 - H Uraya mal olduğu anlaşılacak, nihayet, fiyatlar ya btr miktar arttırılacak, ya da oldUt.Ti gibi bırakılacak...» Bu '.. .iı in veren dostum bir-ıi-ni ur. suKtu. Biraz düşUndük-len nonnı sordu; — Peynir tenekecinin II liraya çıkanldrgı +a lamanda yapılan bn müdahale, daha evvel yani peynirin 5,50 - 6 lira olduğu günlerde yapılsaydı da peynirin kilosu elli kuruşa sattırılsaydı olmaz mıydı ve buna bir mani ml vardı acaba?.. HER GÜN BiR FIKRA Vefasızı.k tfikl ricalden mecbur Halet E-fendl, sadık ve fakat o nlsbetb? de beceriksiz olan uşağı Reşit Ağayı bir vazifeye kayıramaı da Kulrka-i'i-ı mevlevlbaneblne derviş yapar ve sık feik ziyaretler, münasip hediyelerle eekl u-agımn gönlünü hu-lamoğı adet edinir. Bu ziyurcllcrlndı-n birinde, diğer mloanrlı-r ara-mda bulunun bir ı: : ' :-. j. um, lı ali Iiaicl Cfendiııln ııa/arı üikkallnl ıclbe- — Dede Sultan, bir kaygın var galiba. Nedir düşündüğün bakayım? Bektaşi tekrar İçini çeker — Acıyorum şu Reşidin talih--i/ihmim Size yaptığı bunca yıllık bendellğln mükafatı bir aba ile bir külah oldu. Bu gidişle Mevla nam ok 1 de bir kuru hasırla kefen olacak galiba. Der. — Bu ba, ağrısını daima çeker minlnİı? — Bafinın ağrıdığım nereden anladınız? — Size karşı olnn derin alâkam re mctlcğimin İcabı olarak hali ut iden anladım. — Evet hep bağım ağrıyor. Bir ttcncdcuberi hemen hemen her zaman doklor JerrİH ktraciğciİra-den rahatsız olduğumu MyledJ. — Benden dalıa tecrûhrli ve yajlı bir ııııılık-dağımın söylediği bir şeyin aksini iddia etmek islemem amma, eğer karaciğerime rahatsız obaydı .teniniz bu kadar parlak olmazdı. Lady ltrondıuor Herbert'c teveccühle baktı. Ve îöylo dükündü: — Karısından çok daha iyi hir insan... Kız kar-¦ -ı n hıkkı vtrmıg. — Ara ura mafsallarınızda, mr»rlâ parmak maf?.ıllarında h.ılif ağrılar hİMedcr nıiaiııiz? EDECİ ROMAN: TEFRİKA No. 28 Yazan: Francis de Croİsset Çeviren: Rezzan A. E. YALMAN Bı-ğt- ııdi nı. Dedi. — 7 — mehilleri olmadığı için prk (er gün rfioıi angarya ı, .n ¦ Slt, uruıumı-iı. Kaktl içine ye- vazife!.. Diye kendi kendini -iyordıı. Fokal orohoyı çeken İçinde kogan zavallı Çinlilerin otomobil ol-¦ bu el ora- lyt »erle,. t iktiut e- « çıkart Öğlo yemeğinde tnnıjlığı gençlur Odrey'i çok ¦^vnılfler ve hemen oralarına almışlardı. Bu kadınlar çok zengin olmamakla beraber otomobil canibi idiler. Yüzme lıavuruno giderken daime b«-¦aber nlırlardı. Mahcl Vilf.-rd'uıı kullandığı hir ¦DOC arabul, ötekinin de -ölörlu kapalı bir olu- ,,.l-ıl HER GÜN BiR YEMEK Pilâvlı tas kebabı Yağlı bir kıvırcık eti parçasını kus başı doğramalı. Bol miktarda İm* .-m ılım- ı nün, ı soğanla bir İlkte biraz tereyağı İle ktivurmalı. Buna Itu, yeni bahar ve biraz da karanfil katmalı. Hir sahan kapağına ıii'n ılı. Bu kapağı, kenar lı bir tepsinin tum orlasına kapadıktan sonra tepsiyi ku\~vetll a-U« ü*rrım- koymalı. Pilav pirlo-clnln İki misli yağlı et suyuna biraz domates nalçası katarak tepsiye dokmell. Su fokur fokur kay n.Mim.ı pirinci salmak ve Uzerl- k.l rzta Başmuharriri' Ahmet Emin YALMAN 29 TEMMUZ 1941 SALI Telefon: 2-11S6 — Telerai VATAN Int. VATANEVİ — t ıf ılofilu MoUa Fenari S. 32 Yit: Ï — Say.: 33S SİYASI SABAM GAZETESİ fiyatı 5 Kuruş Vatandaş! Bir Tasarruf Bonosu alırsan hem paran daîma paradır, hem peşin ve sağlam faiz alırsın ve hem de vatan müdafaasına yardım etmiş olursun. Amerika ile müşterek cephemiz Sulh idealleri namına iki memleketin iş beraberliği yapması İçin çok hayırlı imkânlar vardır. Yazan: Ahmet Emin YALMAN [P^j ikkat edersek şöyle bir '—^ferablı manzara görürüz. Türk milleti, macera siyasetlerinden, yeni toprak sahibi olmak mânâsına gelen fütuhatçı meyil ve heveslerden kurtulmuştur. Fakat milletimizin vicdanında tamamile yeni mânâda bir fütuhat hasreti uyanmıştır. Bu da; dünya yüzünde belâhate ve hırsa karşı akim hâkimiyetini temine çalışmak ve hırsların, kinlerin, nefretlerin yerine sevgiyi, milletler arasında iş beraberliğini, emniyeti, hakkı, söz tutma itiyatlarını geçirmek yolunda fütuhat kazanmaktır, İngiltere ile müttefik olduk, çünkü bizim bu kadar kıymetli tuttuğumuz idealleri, bugünkü şartlar altmda İngilterenin temsil ettiğine inanıyorduk. Almanya ile bir dostluk paktı imzalamakta tereddüt etmedik, zira bu suretle harp harici vaziyetimizi kuvvetlendireceğimizi ve dünya yüzünde bir ara bulucu rol oynamak fırsatını elde edeceğimizi umduk. Bu iki zıt bağ arasında bir muvazene kurmamızı uzaktan seyredenler, bizim kendi tatlı canımızı kurtarmak İçin iki taraflı bir oyun oynadığımıza ve gün kazanmağa çalıştığımıza ihtimal verdiler. Yanlış._ Bizim için bu iki nevi bağ arasında bir aykırılık yoktu. Her ikisi bizim barışçı siyasetimizin icaplarına uygundu. Hatta Alman yanın, ingiltere ile olan ittifakımızı muhafaza etmek gibi bir şartla bizimle bîr dostluk paktı imza etmeğe razı olması, barışçı siyasetimizin Avrupada ilk mühim zaferi demekti. Tuttuğumuz barış yolunda yalnız değiliz. Candan bir yoldaşımız vardır. Bu da Amerika-dır. Amerika ile iyice anlaşmak, barış ve ideal bakımından müşterek bir cephe kurmak, araya anlaşmamazlıklar girmesinin ö-nüne geçecek tam bir ahenk ve, itimat havası yaratmak pek fa- j İdeU olur. - B. Ruzveltin İngiliz davasını ı benimsemesine ve filen mücadeleye atılmasına rağmen Amerika harp hareketlerinde pek i-leri gitmiyor? Neden tereddüt gösteriyor? Almanyanm Rus-yada meşgul olmasından niçin istifade etmeğe çalışmıyor? Sebep şu ki Amerikan milleti, harbi değil, sulhu kazanmak e-melindedir. Geçen harpte muharebeyi kazanmış, fakat sulhu kaybetmişti. Vilsonun sözüne i-Jbananları yan yolda bırakmış, kazandığı şeref ve İtibarı yok etmiş, dargın ve meyus bir halde kendi kabuğuna çekilmişti. Amerika yeni baştan bu tec-' rübeyi tekrar etmek niyetinde! değildir. Amerikalılar mücadeleye atılmanın mesuliyetini nihayet sırtlarına almışlardır, fakat İngiliz harp gayeleri için değil, kendi sulh gayeleri için çarpışmaya karar vermişlerdir İngilizlere yaptıkları yardıma karşılık olarak sulhun sevk ve idaresi salâhiyet ve mesuliyetini dıha bugünden Londranm elinden almışlardır. Amerika bu defa aldanmıyacak, Vİlson gibi vazife başından kaçmıyacaktır. Tıpkı bizim gibi, Amerika da ak İm hâkimiyeti ve dünya yüzün-ie ahenkli bir iş beraberliği ve emniyet kurulması için. bu İde-1 allere karşı duran herkesle sonuna kadar mücadele edecektir. Türkiye ile Amerika arasında bugün binlerce kilometrelik mesafe var, fakat Türklerle A-merikalıbrm kalbini dolduran sulh idealleri arasında en kü-| çük bir mesafe ve fark yoktur casus Bir Yugoslav muhacir vatandaşlıktan çıkarıldı Hasan Basri ismindeki bu şahıs hakkında yapılan takibat bu adamın bir casus olduğu neticesini verdi Ankara, 28 (TeletAola) — 1930 senesinde Yugoslav muhaciri »ifa-tlle memleketimize İltica eden 128 klal arasında va tanda» ligim ita ka-hul olunarak Ankara nuru» kütU-fiune tefrçU edilen Hasan Basri İs- minde birisinden şüphe edilerek harekâtı Mkı bir tarassut altına alınmış ve hakkında yapılan tahkikat, hu adamın beynelmilel bir casus olduğu gibi, memleketimi* aleyhine do çalıştığı öğrenilmiştir. Dahiliye Vekaleti Hasan Bahrinin vatandaşlığımızdan çıkarılmasını kararlaştırdığından, hazırladığı i. ı- ıın.ım.- Vekiller heyetince kabul olunmuştur. HARP VAZIYETİ Meydan muharebeleri, piyade devrinin hareket harbine benziyor Yazan: thsan BORAN (Yazısı üçüncü sayfamızda) Sovyetlere göre Muhtelif altı Alman gemisi batırıldı 104 Alman tayyaresi tahrip edildi Bir Alman fırkası nasıl imha edildi Almanlara göre Hopkins diyor ki: Amerika ingilterenin aç kalmasına asla müsaade etmeyecektir Ukraynada ilerleme devam ediyor Smolensk'taki muharebe zaferle bitmek üz-redir Fin cephesinde düşman kuvvetleri imha edildi Berlin, 28 (AA.) — Alman tebliği: Smolensk mmtakasmdakl harekat zaferle neticelenmek Üzeredir. Ukraynada, müttefik kıtalar en güç yollara rağmen çekilen düşmanı mütemadiyen takip etmektedir. Flnlandiyu cephesinde: Düşmanın anudanc mukavemetine rağmen Alman vc Fin kıtaları arazı kazanmış- DUn gece, Alman hava kuvvetleri, Alman şehirlerinde İkametgahların bulunduğu muhallere arka arkaya yapüan İngiliz bombardımanlarının intikamını almak İçin Londraya hücum etmişlerdir. Düşman ne gündüz, ne gece Almun B. Hopklnı Londra, 28 (A.A.) — . B. Roosevelt'ln şahsi Hopkins, Londra radyosı tuk söyleyerek binlere tayyaresinin daha şimdi reye vasıl olmuş olduguı bombardıman tayyare!» müteallik geniş bir prog mlş bulunduğunu söylem Hopkins, gıda madde! mat vc benzin nakli İçi gemilerin bulunacağını Amerika, ingilizlerin aç katiyen müsaade etmly ger taraftan Amerika m' fin kadar ve derhal Çin', ya da yardım el Ummaktadır. Hopkins, beyanutına fu suretle devam etmiştir: Önümüzdeki sene zarfında İngllte-reyo ne miktar tayyare, tank. top vesaire gelebileceğini sizlere doğru oturak söylemek İslerdim. Naziler, hiçbir zaman memleketlerimizin mUş. terek havu kuvvetino ksrşı kendilerini himaye edecek derecede hurp fabrikalarının fuallyetlnl ileri götü- şuurlu bir hale Ih hesabına bt Bu yak tİrmek berce çalışmak imkânlarını ku vetlendirmek, Türk - Amerikı dostluğu namına da, müşten sulh ideallerimizin kat'i zaft namına da çok arzu edileo bir şeydir. Gerek devlet adat lan ve gerek gazeteciler, bu s hada çok hayırlı çalışma imki lan bulabilirler. Ahmet Emin YALMAN Alman Ajansı Moskovanın haberini yalanlıyor Türkiye aleyhine vesikalar tamamile hayal mahsulü imiş Bundan bir İki gün evvel Moskovanın Tass ajansı, esir edilen Alman askerleri Üzerinde bazı vesikalar bulunduğunu bildirmişti. BugUn. Alman resmi IsUhbarat s jansı şu tebliği nesrctmlşUr: Tass ajansı, Alman kıtalarüe yaptıkları muharebede Bolşevik kıtalarının eline. Almanyanm Türktycye karşı taarruza geçmek niyetinde ol-tdufiunu ispat eder gizli vesikalar geç. İlgini bildiriyor. Berllnln salâhlycttar mahftUerinde bu haberin baştan asagı uydurma ol. dugu söylenmektedir. Çünkü böyle vesikalar mevcut değildir. Ve bu mevzuda Sovyetlerin saydıktan İddialar tamamile hayal mahsulüdür. — Radyo Gazetesi — Malta hücumunda İtalyanlar 9 hücum botte 8 torp.l botu kaybettiler Londra, 28 (AA.) — İıelysnlsr. resmi tebliğlerinde Maliaya kargı yapılsa hücumda L'iı!.»nılnıı; olan molorlü -*:i'İj..iii hâmil iki torpiloyn zayi eunif olduklarını Itba] çimekledirler. Makara karşı yapılan hücumda iufyanlar rorpiıo Vc tayyarelerle birlikle harp gemileri dc kullan- Bir Japon ankert kıtanı yürüyüş halinde Lozovski diyor ki : Smolensk meydan muharebesini Almanlar kaybetti Rumen petrol bölgesi Ploeşti'ninse... Bugün ismi var cismi yoktur •Alman - Rus harbinin ne hedef gütlu Hindicini meselesi Hindicini, Japon kıtalarınca İşgal edildi İngiltere ile Amerika ne yapacaklar? Japon ticareti çok zarar edebilir «Günlerdenberi dünya siyasetinin n ön safında bulunan Hindicini me-elesi, bu haftanın başında yeni blr 'zaretile yakından m gazetesinin biL ansa ile Japonya Almanların bir hilesi ızmctmış bu- Ankara Valisi Müessese âmirlerini ikaz ^ Tandoğanın değiştirileceği oğru değil I w G Ankaia, 28 (Tele ladanbert Ankara nui bagka bir yet i aaviava lıakika Askerlik vaziyeti yolunda olmayanları istihdam edenleri bekliyen akıbet: Örfî idare, takibat yapar ve altı aya mahkûm olurlar (Yazın S UncU sayfamızda) birkaç satırla Temenniye değmez mi? Tek ve çift numaralı tak*ller ellin Öğleden İtibaren ¦ .ıh-ımu; ı haşladılar. Ilu meselede ÜfelUndc duruloruk ufak bir nokta var: kaç ci At yarışları için yaptığımız teklif Halkın lehine olacak her düşünceyi alâka ile karşılayan tertip heyeti bu fikrimizi memnuniyetle kabul etti İngiliz un ı mu ıi.irinin bildirdiğine ve rejimlerini nefret tiklerine göre, Rerllne alı boyları günden gUnc büyümek terfi r. Yukarıdaki resim İngilizlerin bir ııfiır Wliltli-y )¦ Berlin bouıbardımuoı ı-.nı hazırlanmış iOOO librclik muazzam bir bombayı alırken gı ılı ın nini Kilmiş. Süratin, yalnız ceza kesme İşlerinde gontcrllme-nesi temenniye değmez ml? 568202 i Eyüplü Halidin Maceraları Anlatan: Eyüplü Halid — 25 — Yaran: Mim Sıfır Gururlu b:r eda "Koca haspa keyifl on misti, sözümü bitirmeden gerdanını kırarak sözo başladı... Doğrusu ya. bu haille onunla sev-ılntaşmufiu Kalkışmak şöyle dursun yunma yaklaşmağı bile göze alamadım. Alargaya çekilmek, açıktan bir ag çevirmek kararını vermeğe mecbur kaldım. Hemen hükümet konağı karşısında bir dükkân kiraladım. Ballara bir çok Kl boş kutularla tülün ve sigara paketleri »ıraladım. Göxe çarpacak bir yere koca bir sanal cam ekim oturttum, içme çini kâse ve tabaklarla beşibiryerdeler. Ingüız, Fransa Mısır ve Osmanlı liraları. Mecidiye «1 Mahmudiye gibi incili, İncisi* ziynet altınları koydum. Ardıyacagınn im dükkanda kerli ferli bir sarraf oldum. Para bozmağa, tütün satmağa koyuldum. O arada BUınaz Hanımla du tanışmanın yolunu buldum. Dolabım kurulu, plânım da hazırdı. Is. Blnnaz Hanımın biraz bana sokulması İle yakaaını pençeme kaptırmasın* kalmıştı artık. Bir tilki sinsiliği vc sessizliği İle bekliyor, mü nasıp bir fırsat gözlUyordum. O da amma da hin oğlu hindi hani Sık atk dükkanım* uğruyordu. Tütün alıyor ve para bozduruyordu. Ulak tefek cilveler de yapmıyor degüdi. Ben. bu kurlarm benden ziyade camekân-dakı ııitınlar.» okluğunu anlıyordum. Buna tok aevlnlyor ve muvaffakiyeti yüzde yüz »ağladığımı sanıyor ve mücevherleri çantuda keklik gibi cayıyordum amma, kurnaz kadın bir türlü kurduğum kapanın yayma bas. iniyordu. Hep alargalarda dolaşıyor, beni sinirlendiriyordu. Tanı on beş gün bir dalyan gözcüsü sabrı ile bekledim. Nihayet lena halde titizlendim. Hırslı bir kararla plftnı değiştirdim. Dolabımı başka bir düsen U* yemledim. Her türlü tedbirlerimi aldım ve ıje şaşılacak bu-cüreti* atıldım. O gün, para bozdurmak için gelen Blnnazı ciddi bir tavırla içeri çağırdım yavaşça: — Hemşire Hanım, dedim. Malûm, ya ben izmir..i yabancısıyım. Sizden bir şey sormak istiyorum ama bilmem IU-- Kadın, memnun bir yüzle: — Buyurun, Dedi. SİM dtnllyo mm. — Fak*t, Böyllyeceglm şey sizde kalsın rica ederim. Şu Karşıyakada-kl Menemenli çlaklr Efendiler hakkında buzı şeyler öğrenmek İsterim sizden. O aile İle hayırlı bir İşim var da. Doğrusu sizden başkasına pek güvenemedim.. Ama bilmem yakından tanır mısınız onları? Blnnaz, yaptığım bu müracaatla kendisine yüksek btr paye verdiğim, hükmetmiş, g örten i» n* de böbürlen mış, keyiflenmlşU koca haspa. Darı* sözümü bitirmeden gururlu btr eda İle gerdanını kırarak söze başla mıştı: — Şakırtn bütün sülâlesini cıcıklarına ve ışıklarına varıncaya kadar tanırım ayol. Irz ehli ve gözü tok insanlardır doğrusu. Ne o, yoksa kızı ile baş göz mü olacaksın komşu. — Öyle gibi. — Duldur ama çok iyi bir kızcağızdır. Fena değil rahat edersin. Evlenmeye niyetin vardı d* neye daha evvel sOyUmedin ayol. Onlardan daha varlıklısını, hem de kız oğlan kız bulur ve bir ıyüık etmiş olurdum sana. — Bksik olma ablacıgım. O iyiliği sen ban* bu* gelin başlığı de tel ve duvak takımı vermek, bılhatsa kimsesiz olduğum İçin benim namımı düğünde bulunup bir ablalık etmec suretilc de yaparam olmaz mı?.. Blnnazla o gün bu mevzu Üzerinde bir hayli konuştum. Mensup olduğum aile İle babamdan mimi kalan Kon- ve kendime ısındırdım. Kadıncağız artık bizim dükkandan çıkmaz olmuş ve benimle olan ahbaplığını ko-yultmuştu. Az daha unutacaktım. Muhite ve Blnnaz* kendimi Adanalı, ÖlmÜŞ bir pamuk tüccarının oğlu O-larsk tanıtmış. Mehmet Alı 15n11.it takınmıştım. (Arkası var) Et tiyatı Arîmıyor Perakendeci kasaplara 15 kun:ş daha kazanmak imkânı varidi Fiyat murakabe bürosu et fiyatlarını yeniden tetkik etmiş ve fiyatların arttırılması için hiçbir sebep görmemiştir. Yalnız perakendeci kasapların elde ettikleri kâı pek uz gn-' rüidUgUnden toptuııctlurııı peraken-' decl kasaplara bugünden İtibaren kilo başında 10 kuruş eksik olarak et vermeleri knbul edilmiştir. Böylece pcrnkcndecUer de 10 kuruş fazla kazanarak et satmak tun imtina etmıyeceklerdlr. Sümer Bank Umum Müdürü şehrimize geliyor, devre toplantısına iştirak edecek Bir kaç günden bert Ismltte tetkik. le-rae bulunan SUnı nk umum mü. dlirü BUrban Zihni bugünlerde şehrimize gelecektir. Umum müdür önü. müzdeki hafta içinde toplanacak olan SUmerbankın devre toplantısın* riyaset edocek ve toplantıda Sümer-bankı alâkadar eden muhlin meseleler hallolunacaktır. öğrendiğimize göre hallolunacak meselelerin başında Sümer bank müesseselerinde çalışan işçi ve müstahdemlerin daha İyi bir tarıda çalışabilmelerini temin makıiudıU onlara yapılacak yardımdır. Toplantıda ameleye verilecek aıc*k yemek, amelenin oturacağı ve yatacağı yerlerle, geçinmelerine müteallik btr çok mezefVler görüşülecek ve karar alındığı takdirde derhal faaliyete geçilecektir. Pasif korunma tecrübesi yapılmıyacak SORUNUZ SÖYLİYELİM Hıya.' turşusu I — BeyaM S - mahallen l\h nnmarnıla Bayan Kudret Ttmiuoj i'i'i-ı ır A.j"j'.--.-/ - Aıyar (ur)uıu acil/ l m al:, t ı« «e Ut tararıdır? Cevap — Canı bu kavanozun dibine !¦ 'v ı., kart a ima yaprağını sapları ile beraber ...... i. Tur, körpe ve bir «• lunlukı* «çılm.; hıyarları birkaç Tellerinden iğneliyi ek dik.ne dikine kavanoz* iOıl ediniz, istif eanaııada araların* bul nuktalda filizi yrrleş-lirînir. C terine yine birkaç filizli asma yaprağı ve daha ütüne bîr lahta kö- lemiz bil taş koyup kavanozun ağzını ka patınız «e v.,k guneal. bir yere kaldırınız. Her .abah bııer «ay katığı im ilâve rd.au ve her delaaınd* kavanozu »allayınız. B hıyarlar sapsarı oluncaya kadar devan edmız. Mo-mc. kıyarı* rissi ne gere 10 - 17 gua ara-aZBd* lu.,., yeaOeork bir kal* gri,, « reozı de itirdı/jmı gibi Mpauı .İr » - Hey Modada Hayan V. A u, «yor. Oaırtrm, rnukarniIrrinAe* „X, Konya uaua. Bay Cmwì Baıdakt.-un Memleketimizdeki müesseselerin hariçteki hissedarlarına verecekleri faizler Ankara 28 (Telefonla! - Memleketi-auade icrayı in!.. : eden yerli « yabancı aizkctlerin hariçteki kiMedadanlc lak viliı hamillerine ederark metbariyetiade balıındnkLuı taıder vçin 1940 tarihinde, kabul .iUİdu- olan kaıamaaıc ahval do-layısilc Udıle uİTaoııpır. Yeni kaıırna-meye nazaran herhangi bir lunulckme hu mi «i ukas mukabilinde Irrakunı rlıni| o meınleketlrn ilhalâlııı ^hrmmiyclh a» relte guçleçud? olduğu hallerde hu incin leketle İhraç oluııu.ak bloke ıııaılûlıai ıı, (aitleri için mal çıkarılınıyneaklır. Vaınız böyle bir hal vukuunda o memlekette açılmış hıısıı.î hesabımızda mu kayyet meballgden mah-up yapılmak K relilc transferi yapılacaktır. Ilıı Iıuoı.u tesbit isi de üıari tediyeleri Unum k» mitesine verilmiştir/ Aıacağı altın olan alacaklı, ve borçlular Ankara. 28 (Telefonla) — Tetaviı mah Ayakkabı meselesi Fiyat murakabe bürosu ayakkabılardan alınacak kâr haddini tesbit etti F^zla fiyatlarla satanlar ceza görecek ı- ı- murakabe komisyonu dün • kabil un ve erkeklerin altı lastikli rır.da ayakl krtpsol ayakkabılarında yüzde 25. plyanl* kadın ve plyanta kadm spor «yııkkabılurılo kadın krlpsol ayakkabılarında yüzde 3» kâr haddi alınacaktır. Bundan fazla kar etmek is. tlyen ayakkabıcılar şlddcUc cezalan. dınlac*kl*rdır. Murakabe Bürosu raporları Baker için vsrilen bir rapor Adliyeyi tatmin etmedi Büronun suçsuz gördüğü Bakerî ehiivukuf suçlu kabul etti Fiyat murakabe komisyonunun İhtikar olup olmadığı hakkında verdiği raporlardaki mübayenet ihtikâr auçlarile alakadar Müddeiumumiliğin dikkat nazarını çekmiş ve Müddeiumumilik fiyat murakabe komisyonunun raporlarından başka bir de ihtikar hadiselerini ehil vukuflar* tel. kik ettirmeğe başlamıştır. Bu bakımdan, bundan bir müddet evvel beş Çift ayakkabı üzerinde yüz. de. yüz yirmi sekiz kar yaptığı ihbar edilen Baker mağazası. Adliyeye verilmişti. Cumhuriyet Müddeiumumin, ğl, fiyat murakabe komisyonuna mü. racaat ederek hâdiseyi tetkik etmesi İçin müzekkere yazmıştır. Fiyat murakabe komisyonu yaptığı tetkik neticesinde, Bakerln harp- ten evvel de ayni derecede kar ettiğini kabul etmiş ve Baker müessesesinin ihtikâr yapmadığı hakkında ra. por vermiştir. Bu rapor Müddeiumumiliği de tatmin etmemiş ve hâdisenin tahkikini bu ehlivukufa tevdi etmışUr. Ehli vukuf yapUgı telklkat neticesinde Bakerln ayakkabı fiyatlarında yüzde, yüz yirmi sekiz kâr yaptığını ve bu mUrsueBenin yalnız şimdi değil, öte-denben lalan bul halkına pahalı mal sattığını, yani ötedcnberl İhtikâr yap. tığını teıbıl etmiştir. Ehlivukufun venııii olduğu bu rapor üzerine MUd. deiumumlUk Baker müessesesini mah kemeye »ev ket mistir. Bakerln muhakemesine çarşamba günü İkinci asliye cezada başlanacaktır. Şeker darlığı Kalmadı Şirket piyasaya şeker verdiğinden istenildiği kadar bulunabilmektedir Şeker sirkeli cum* gUnÜnder.bert piyasaya muntazaman şeker vermek, te olduğundan senlide şeker bulama, mak Imkftnı kalmamıştır. Herkes is. tedigl kııdar şeker bulabilmektedir. Bundan başka 80 vngon şeker de Mersinden şehrimize gotlrllınek Üzere yola çıkarılmıştır, ¦dr Fiyat murakabe bürosu kadın çoraplarında son günlerde yapüan fahiş fiyat yüksekliğini nazarı ıtıba. re alarak tetkiklere başlamıştır. Mm taka iktisat m Ud Urluğu şeh. rimızdekl tütün depolarının umumi olarak kontrol ve teftişlerine başlamıştır. Bir kaç zamanda pahalılaşan diş macunlarının fiyat yükselme sebepleri alakadarlarca tetkik olun maktadır. Denizyollarına geçen Haliç lda resi memurlarının maaşlarına bır miktar zam yapılmıştır. Yedi numaralı vapur Umlr için havuza çekilmiştir. Kalp sektesinden ölüm Tophanede Hscımujuin sokağında numarada uiııran Ilının oâi" Ovaya İz-1 ıa.U dun sabah eşyalarını yüklediği I551 numaralı yuk arabaına lıınnııj vr um Tophaneden «eçerken birdenbire otmu*-lir. Ceaedi mııayen* ede* aabye dokloru ..l-ım.ın kalp "fcı-.ın in okluğuz* te^bâl ederek oeaedın defaine rahaM verBİşlir. Çivi geldi, yakında tevziata başlanacak Fiyat mürak*b* komisyonu son günlerde şehrimize gelen çivilerin maliyet fiyatlarını tetkik ettikten sonra kabul ve tazdik etmiştir. Bu çivilerin tevziine yakında başlanacaktır. Adliye ve Polis haberleri: Sarıyerde 65 lik ihtiyar tarlasında ölü bulundu Ölüm şüpheli görülırek cesot morga kaldırıldı. Hâdisenin mahiyeti bugün be.li olacak Dün, Sarıyerde Zekerlya köyünde ibrahim oğlu 85 yaşlarında Safi adında bir adam. tarlasının İlerisinde ölü olarak bulunmuştur. Vaka mahalline giden Müddeiumumi muavinlerinden Tahsin Okur ile Adliye doktoru Hikmet Tümer, cesedi muayene ettikten sonra cesedin Morga kaldırılmasın* lüzum göstermişlerdir. Vakanın bir cinayet mi yoksa tabii bir ölüm hâdisesi ml okluğu Morg raponle anlaşılacaktır. Hâdise şöyle mcdiğl İç İn kanı laşlanmış iseler de. babalarını sabaha kadar beklemişlerdir. Sabah tarlaya çıkan köylüler Safiyi bir derenin kenarında, ölü olarak yüzü koyun yatmış bir halde, yüzü gözü kan için. de bulmuşlardır. Vaziyet derhal jandarmaya haber verilmiş ve sabaha kadar babalarını bekllyen çocuklarla Safinin -..... hâdise yerine gelmişlerdir. Safinin bir katile ml kurban gittiği veyahut da kalb sektesinden mi o:düğU. Tıbbı Adil raporîlc anla- çocuktan te-1 Filhakika evvelki sim de olan bir hâdi-e lalarını saba-1 rabıtanın Bakırköy dosyasına ilâve edil- BakırköyHe. Yeni ma hailede, Tayhan rad desinde 76 numarada oiıııan Ahine* ofclu Ahmet ile Osmaniye mahnlininde. Cami «katında «taran Halil oğlu berber İbrahim ile arkadaşı berber H.-l....... p*au ¦unu aralarında t»r kadın meselesi yüzünde* katga çıkmıştır. ksvC. eaaasıada. İbrahim rb*e diği bir knndurecı çeksei ile »' ba fini ve v-ıi'iı.u vaıalamıı ve Bedn de *t-ka gelip labaucaya el almış ise de tabancadan çıkan kurşun hoşa giımısiir. Silah w*ini duranlar vetifiek Alınvedi, İbra-himle. Brdımln rlınd'n kunarınıslardıı. SaokdmT yakalanmış ve yaralı Ahmet le-davi allına alınmi|iır. Bnlrının tabancası müsadere tdılmiylir. kadın yüzünden ide BekirUr, âdeia I-lnnLııl iiıı merkezi olmuy gibidir. 23 7 . 941 -^-- OIÛNIDÎEN GÜNE İşin fenası /ft^ Imanyaııın Sovyellerr lusraı *—a^ı,^, hartv »inler, Maıar-l". Slovaklar, üJıııuny nlılar d» I--llrak ediırUr. KunL.r Kuava ile li-nıiııııiud veya yakın mrnıMırtle-rln .ıh.ıl,* -ı.r. tsarbr İşli nakle rlnd-) belki arazi m- ui.,,11. rı vardır, fakat vrrBea baberterr l.ı.nnınk IV Unu daha uzaklardan. me^eL. Hırvat ve Boşnak rMemleketlerinden ; daha çok uraklardan meselâ ı . ¦¦ , ve lapanyadaa Alman - Sovyet orphe-lne gönüllüler gitmektedir. ......mı tapanya dok- ban blu u-sker gönderdiğini vo k*p ederan dulıa da güuUeroceğınl resmen i/-ı. etil. Diğer taraftan Mookovadaa gelen bir haber, beş hal Us zarfında İki taraf zayiatının uç nıllyou gtbl muazzam bir yekuna balı* olduğunu büdlrmektedlr. Butun bunlar bssua şu fakrajı hatırtattı: l muml harpten *oant Aznartk*-da mali bir buhran Taşlımn. Nev -jork bonaaı alttt*t ..Inusş. bir Çok kui.~-l.-r müthiş zararlar* uğramışlardı, a işle bu srralarda Nevyork boraa-euuD önünde kederli bir vaalvetta dolaşan meşhur ve maruf bir borsacı ve hava oyuntusun* Buruyorlar: — Bu patrrdıda MMn de aaran- nız oldu mu T — 'e -uijln.v.r unu.- Tam dert milyon dolar!. r ^ Ve biraz sonra ilâve ediyor; — işin r;.ı-ı bu dort uıllyonuıı yarım milyonu krodlmladll _KÖR KADI r—GÜNÜN—| |_TAKVİMİ_| 29TEMUVZ9İI ,a4^ SAU i 'fi' AY; 7 — GÜN: 210 — llısu: M RUMİ: — TEMMUZ: İ6 HİCRİ: İ300 — JtECEP: 4 VAJUT SEVAL! EZANI GÜNEŞ: ÖĞLE: İKİ İN Dİ: AKSAM: YATSI: İMSAK: Soruyorlar İrice yaru.-Jna.lan ve Hkrleler maâ^mâm vapurlardan l»kr+e-lere ve iskelelerden vapurlara atlamak yasaktır. Halk. pek yerinde »lan bu yasağa riayet etmek ve lıkelelerdc bulunan memurlar «la Mm* aykırı hareıket-lerl önlemek, hareket edenleri karakola götürmek İle mükelleftirler. Dün. Üsküdar («kelesine yanaşmak Üzere bulunan bir vapurdan atlıyan, kıynfr-t ve halinden hu yalağı hllmlyen h|r köylü olduğu anlaşılan bir vatundaş. İskeletle bulunan memurun müdahalesi İle karşılaştı. Fakat, ayni memur bu köylünün ardnsdaıı atlıyan temiz kıyafetli diğer bir vatandı»«ın *nl harekelini m*. savmadı ve üstelik suçluyu da hürmetle MİâmUılı. Bu hail görenler durakladı ve ılhlnlrrde istifhamlar sıralandı; — Niçin fl- — AcalaîL. HER GÜN BİR FIKRA Deli yağması -lıı ı-ılı • ,1 ıi--'inrı 11 ıır. ıı pa- .iı-.ıiıı - tın sultan Ahmel. »olu olduğu kaylar da -¦ l.lı. uıu,rlf *.-indi.-- ı *kı1 ık«uiu İmi;, tür gun. durup ılururkeu Karayııun kapıvı onunc, çakıl t*-4 yerine, altın dokturUr. Czrriodeo evvelâ ¦uuııellr kındı lotr. nrüıu.laıı Cl*nleıek. .-zerek naray önüne doğru HılMII—y h*.lar. O emnda eı İnden ıkıın ulemadan Kttşlf KOB*. Bekta-,1 şeyhle-rladoo AİHİıılmrıun Babaya raat-lar. bir kenara çekip ItastMC -orar: — li. ı. SulUn- Hayırdır iuşal-i-.li halk o.ree gMaU*« acaba boy k*T Bektavl Babaaı da MolUnın ku-latııın eğilir ve fıaddar: — Nereye olaak trenler, deli (atmaaıua:'—. 1 .-i " i ROMAN: TEFRİKA No. 29 ianeal heş metre yükvekliğiııde idi Odrey küçük-lıigüııdenberi yÜzdugu ve aıUd.iı için dezb*] bu-laya ı^ıkmıj ve kendini ıııya atmııiı. Havuıun «u-yu ılık. âdeta tıcaktı. Uaun -i .e ucak bir aundra .onra bufaa (ÛKm k Odrey'e çok büyük bir «ev* veriyordu. Fakat aidip ıttasrk için mal lal a yeni ahbaplarının olaaıoUllerine mukuç oUyordu. Çoaku ,ı... a-bille on dakikalık ok» bu mev-feyi .| le ki. ...... kaied.yeedo. Arabayı çeke* Çinli İm n ÜkHirûkl erine, aolıı-malarıu. hele lerlcvricıine lnç lahamnıulû yoktu. Mm yakla|tı|ı aamaa yokuşu çıkarken arabayı çeken adam* o kadar atıyordu ki biıtün hiaaeimiı olduftu zevki unuluyordu. Birçok delalaı Villord'lar vc Tıover -:,.,ıi, ı , Carterleri yemeje ve gene dansa davet einviıleıdi. Herken her Mn-iii.Lt daveti kahul ederken aiiy-lenıui|li: — Ben erken kalkıyorum. Vt dana da etmiyorum ne diye ald«ırğİ«î llükiLalla Hrrl-rt hiç dam r..iniyor drğildi takat çok fena editör *t daa.ı ıcvulyordu. Sonra sece bir yere çıkıldıiı raman palı uı-fetnveklen dr çekınıyoldu. (,'unku Çok haaifrû. Cs-vn •umunaan «e ak m olduğu ıçıa bakma ue. ¦eaioı de kır iyot du. Oıekileıdca dak* ya^ı de-ğiMi. Faka* atrklcptr oldağu zasvandanherı gençlik nedir IftMBHjm Mektep arkada;!^. o** «İhtivan lâkabını iakmılaıdı. Dan. ivmediği «ibl kiç bir *"i »por da sevmezdi. Yalnıı golf oynar vc bunun l(lu dc daima Yazan: Francis de Croistet — t -Iı akıllı bh -(...d... IIm.İ,. Yi«e ıl.n-v c'il'i'llnı Ur a N.nı Odrey'e -ıı wzlen HrflenM^i: — Eğer mutlaka zuimek i.leiMnU.. Benaiı gi-diniı belki de h— ¦ yalnıı çıkmamı hoşa gitmer. fäkal ne yapalım. Hem calıjitıak, heın de eßlen-oıck hır arada olmuyor. Hm ¦ .1 ¦ ,u bir adamım. Villord, Troverà .^nıilh. vr Rnbert'de Herben kadar halıâ b.lkı dı daha gok .alıgan adamlardı. Fakat onlar çıkıp acuucini, eglenıncalni aevl-yorlardı. Il.rhrıi ImnluıU ge/ınrkten bollanmıyordu. Çünkü buzlana mhI ıkıba çok ı... ,„„ arkadaşları idi. Hır araya srlınce onun yabancı kaldığı mm/uluı Unuiuyorlar.il. Sansltea. edebiyattan, .bordan, avdan balıar ılı yo riardi. Krndiû-iu ainiıU*ducn bulu* bu -il" *)¦ mühim bir tabiiyet, yüksek lui lieti bir âmir aöykmut olaar-dı. ne buyflfc b.1 .hkkat vr âlâk* ile dialiyeeekti. Fakat l ı- ı;jr .¦ ya m*mı rütbede arkadatlarıy-dı veya daha kuçuk nilktli ve *h«i n^vkılı h tanlardı. Onlara ı.b.-t.. rtmrkte. yv-ilc-.ae gülmekte bir laide gonraiyordu. — Züppeler... Hunlaıııı IgffMİ /iıppe, ılı Bit "l'1 Odrcıc tordu: Çeviren: Rezzan A. E. YALMAN — Nede* kocasız böyle bin- -mat ediyerî ¦ Ur. 7 De Mİvl'Vrrrğmı u.'.- — Umumi yerlerde yenı.k y.mrklen ve dana e-mrlıen ho}1anmaı diyuS-Jı Ondan BtUM ahhıplar: l-ırterleıi evlerine ye-ı. eğe davete : r^lııdılar Ful il llnlıert hu rlyaln-lerden de muieeaıir olııyoıdıı. Olrkllrr daha zengin değillerdi. Evini do Carlrrlerinkindeıı daha iyi -l . - ı i,... değildi, Odrry rlındrn geldiği kndar kendi evlerini ıluzellip hof ve rahat bir hale grim -.ıı Horbertıo kukandıiı {ey nr ev, no de cfya idi. Kadınların da hali n.ldınıı gitmiyordu. A.ıl çrkrmrdiâi şey erkeklerdeki zarafetti. Onların he|*lndr bir kendi İnine ..... hoş ve nazik tavırlar, güzel kıyafetler vardı. Herhrrt bu meziyetler kendinde olmadığı tjbj »nbrı erkemi-yordu. «Züppeler.. Züppeler!» d.o.du- Haberli* çekemediği ¦*« Odrey ıa koyu** gidiyor ve b* dört iıuanla arkada|lık etmeyi arvkli bala-yord*. F.k. balalı** ait aamaalaıı kat.ri.ynr. alle-u uavıad* ya»adıtı havayı hurda ba) iyot da. Herken onu hvı ho havadan mthrum naviyti. Villordl* rı yaverle karı.ına hrr nrjr*.e tercih ediyuidu. Belki dc js mûllıım TroveTİn ziysfetie masa allından yapmi} olduğu çirkin l... ı genç kadını biraz ürkütmüştü. Herbert anlaıılmaaı güç olan bin bir sebep yüzünden her an dinliyordu. Hır fikir, hir hareket, hattâ hazan d* hir vukûl hile onu kırıyordu. Od-rey'in hafızalında tatlı bir hatıra kaimde ilk »ev-e:!:-- Eriç yaşıyordu. Kendi kendine diyordu kl: — Kocamdan beni ayıran sey »*d« hana aykı-n gelen dûavzKeJeri d.*.l. belki bundan kucuk, fakat bence ne kadar daha mutum olaa bin bu turlu teferruat beni nadan ayırıyor. Ayni muhille buyuınenûtil. Sonra yine düşünüyordu ki evJJ dortu Madam Turpla de çok kibar bîr muhille yrtıımenıi|li. Halbuki Herben'de gözüne batan hallrr. uvırlar bu kadında yoklu. Hiç bir def* Odrey. kmJı.inl yanlı Fran.ıı kadınının yanında rahatı» ve yabancı hİMCtme-mitti. Madam Turpinin anyleıligi hiç hir «n kendilini incİtnıemİHİ. Halbuki kihar, m kihır muhitten çıkın valinin kamile hemprnünin tavur-larından, hareketlerinden, »özlennden pek çok ra-halıudık ve eza duyuyordu. — Kibarlık muhit iyi değil, d.ye duyunüyordu-Bu daha deri* bir şey- Kalbi*. ,unun kihaHığı par* ile. mevki ile olmuyor. Yeni aıkadaylank gon.|mek Odrey'i* çok bo-Eana gitmekle beraber tık ık tekrar etüklerı davetleri kabul «mi yordu. Şöyle ürürler p^fterİTonhı: I Arkası var) HER GÜN BİR YEMEK Çarşı gözlemesi FJcmnlş bir kilo unu 100 gram erimiş lerryağı. i vumorta. sj gram tuz. yarım mi hardağı tatlı bu Ue yoğurunuz. OuJcrüner hamuru v um ur la buyüklüğUDdr parçalara ayırınız. Hamur tataraaı U-zerlne dizip Üzerini kalın bir be*-le örtüp bırakınız, Varan saat aonra he|"lnl hlrlr^llrlp tekrar yo ğurunur. Oklava ve mendane İle dört gö^e açınız. V zerini bol. a yağlayıp dört ucunu Ictpatınrı. On dakika kadar da boylere bırakınız. Trkrur rnerdıırtc Ue acını». Hamuru yağlı tahtaya çarparak ve çırparak s— ı - - » .... - ..ı-ı.ku bir yufka halİBe koyunuz, lırıvını peynir veva kıymalı harç dıneylr, boş kı-ı..ım ürerine »uaruayınıs vı kenarlarını ba'tırmız. Tepai iliade yağU iki tarafını ı.. ... m... 30 TEMMUZ 1941 ÇARŞAMBA Telefon: 241S6 — Telgraf VATAN 1st. Yıl: ! — Sayı: 336 SİYASÎ SABAH GAZETESİ Fiyatı 5 Kuruş Bir Tasarruf Bonosu alırsan hem paran daima paradır, hem peşin ve sağlam faiz alırsın ve hem de vatan müdafaasına yardım etmiş olursun. Dün loşa. faka! kafi beyanatta bnlonnn ÇörcU bir hara nkmmı takip ediyor -B. Çörçil dedi ki: Harbi seyretmek karın doyurmaz 8u memlekette canlı ve müsbet bir münakaşa havası yaratmağa ve yarını, içtimaî ve iktisadî bakımdan, hazırlamağa mecburuz Yazan: Ahmet Emin YALMAN Yeni ihtiyaçlara derhal uyabil- iuuu- «w — mum soıanmaması, iuiui t an. oyuncuları milyonlara ıerirı kurumaması şartüe. '.' **r &n.bu saha.da- yarm Emin olmalmz ki men memleke- et- vere- ^lim... ,mak, in bu civet- değil. bir teşebbüs ve olduğunu unutmıyalrm. Bu harp bizim karşımıza u-mulmaz fırsatlar çıkarmıştır. Bunlardan hakkile istifade için çok canlı hazırlık faaliyetlerine Harp haricinde kalan I işten geçmeden bu hajâneleri-memleketlerdeki ;rısa- raizi, mazinin büyük mirasını lardan çoğunun bugün başlıca kurtarmağa muhtacız, işi, harbi seyretmektir. İtiraf etmeli ki manza r j . insan m bü- mek î°k iyi bir şeydir, fakat bizi tün vaktini, bütün dikkatini iş- bu kadar fırtınaların karşısında gal edecek kadar meraklı ve he- asırlarca yaşatan milli benliği-yecanlıdır. Sahnesi bütün dün-'nüzın sarsılmaması, milli usare, ya olan varan tuzlana yeni bir ihtilal imkanı gösteren j * bir faciadan gözü ayırmak ko- jr 11y mı? «Sakın kıvılcımlar bu * tarafa sıçramasın!» endişesile \ ufku devamlı şekilde tetkikten ( vazgeçmek mümkün mü? Bir hafta, iki hafta için olsa bütün dikkatimizi bu heyecanlı jj seyir ve temaşaya hasretmemi- j. ze kimsenin bir diyeceği olamaz.1 z Fakat aylar, seneler birbirini jv takip ediyor. İşin sonu ne za- c man geleceğini kim bilir? Belki bir ay sonra, belki üç sene son- I ra... 1914 harbinin üç haftadan r fazla süremiyeceğine insanların 1. yansı kani di. harp dört sene ]. sürdü. t Bizim için zaman çok kıymet- E Iı bir unsurdur. Hâdiselerin gelişini, gidişini seyretmekle bunu öldürenleyiz. Harp bu tarafa sirayet ederse ne yapılacağını düşünüp tetikte duranlarımız vardır. Sırası gelince bize vazifemizin ne olduğunu söylüyorlar ve soyliyeceklerdir. Seyir ve temaşayı artık ikinci1 ihtiyaç vardır, iş haline indirerek yarını zihin-1 terimizde hazırlamağa, memleketin sayısız iktisadi, içtimai işlerine çare aramağa, düşünce istikametlerimizi ve zevk ölçü-. lerimizi değiştirmeğe mecburuz. Bu kadar halledilecek işi olan çeri kalmış bir memleket, çubuğunu yakıp -t ¦ ı¦ ı.ı bakamaz. İnsaf edelim, umumi hayatımızdaki hangi fikri ve içtimai a-lâkılar ruhlarımızı sarıyor? Memleketin hangi mühim davaları zihinlerimizde yer ediyor? Hangi edebiyat ve sanat cereyanı dedikodu hududunu geçiyor? Bu fikri hareketsizlik, müsbet münakaşa havasının bu kadar boşluğu çok tehlikeli bir şeydir. Tenbellikte zevk aranmasını. ic.ki İtiyatlarilc yalancı ve zararlı bir ruh hareketi yaratılmasını, kıymetli enerjilerin oyun ma salan başmda bitmez tükenmez poker. briç. bezik par tilerle imha edilmesini mümkün kılar. Ortada bir fikri münakaşa hıyatı yaratılmazsu harp işlerinde taraf tutmak meyli de çoğalır, milli birliğimiz boşuna tehlikeye düşer. Bu memlekette fikri alakalara hız verilmesine «iddetle muhtacız. Kendimizi durup dinlersek görürüz ki ruhlarımız buna açtır. Az zamanda büyük inkılâplar yaptık, dünyanın gözünü ki mastırdık. Fakat dünün birçok fenalıklarile beraber birçok kuvvet hazinelerini, birçok kıymetli milli ananeleri de yenilik cereyanları Biirükledi, gitti. Varlığımıza düzen vermeğe, üj Gözümüzü açalım Belki Eylülde istilâ teşebbüsüne maruz k lacağız Vaziyetimiz bir sene, hattâ üç ay evveline nisbetle çok iyidir Londra, 29 (Radyo) — İngiltere başvekili B. Çörçi parlâmentoda bir suale cevaben şu beyanatta bulunmuştur: Hava hâkimiyetimiz gün geçtikçe artıyor ve Alman I. - hava hücumlarının kuvveti azalıyor. Atlantik muharebesi henüz neticelenmemiştir, fakat lehimize inkişaf e-diyor. Vaziyet bir sene evvelisine, hattâ üç ay evvelisine nisbetle çok İyidir. Ey lûlde belki de istilâ teşebbüsüne maruz kalacağız. Gözümüzü açmalıyız, viyesi- Amerikanın yardımı mu ebwH*zzam k'r Ölçüye varmıştır ara işi Şurasını unutmamalıyız k ika işi,biz zâfa uğrarsak bütün â lem de beraber uğrar. Bİ düşersek istiklâlleri için çır pınan milletler de beraber ce düşer. Ruslar her yerde mukabil taarruza geçtiler Nevyrok. 29 (A.A.J — Ofİ: Amerika ajanslarının Moskovadan aldıkları haberlere göre, Sovyettar şimdi bütün cephe üzerinde mukabil hücumlara geçmiş bulunmaktadırlar. Bir İngiliz askerî muharriri Rus mukabil taarruz zamanı belki hen. ı g:Imem."ş'vİr, fakat gelince kat'î olacaktır, diyor Alman - Rus harbinin bir duraklama geçirdiği malûmdur. Rus genel kurmayı, umumi seferberliğini tamamlamak İçin bes haftaya ihtiyacı olduğunu »Oylemı? 11. Eğer bu doğru ise büyük kuvveUerin cephede top-(Deuum .,. 3, Si. 3 iti (— Japon işgali Hindicimde dün sabah başladı Japon gazeteleri Amerlkaya çatıyor B. Ruzvelt dün Beyaz Saraya dönerek mesai arkadaşlarile görüşecekti Kc-ı.-ıı bir brTiuraameıieiî' öğrenildiğine göre, Japon kindarının r'ıansıı Hınıliç ¦ine ihracı bu Babalı Kararak koyunun B.Eden dedi ki: Hiflerin bir sulh teklÜl beklenebilir istanbul. 2 rahat etmek t. Saydam, bu ca Florya'y rafından ka malinde balamı "lir. • ve bu arada Saygon l Japon hava ku'vcdct edilecektir. «Saygon'da Japon I ¦ ilmeni için hsnrlıklaı pon donanma»ı, Sayg dnn buyuk mikyasta îı «Japon gazeteleri, lı aleyhinde jidıletlİ ya* yako Şimbıın gaıeteai t dsn t II da diyor: niyel-ak ve ıluibcyc hamlan- Bu teklif belki de pek yakındır Hitlerle düşman olmayı dost oımaktan aaha az tehlikeli buluruz Leodr*. 29 iReatyo) — İngiltere Hariciye Nazırı B. Eden bir gaaeU- cılcr toplan t tam d a etiyle demiaur: «—- Hiuer'ın yakında bir aulh tek lifinde bulunması beklenebilir. Bu teklif belki de Ruj harbi hakkında gösterdiği mtlhlcUer tamam olmadan yapılacaktır. Hltler bir çok vadedecek ve bir çok memlekeüere hUmycUerını iade etmeği ve Fransa, yı eakt haline koymağı teklif edecek Ur. Ingıltereye de tUrlU turlu teminat verecek ve Almanların milletlerarası münasebetlerde bir sükûn unsuru olmağa hasır olduğunu *6y-iiyecektır. Bu g.bl teminatın teetri taz etmekten ibarettir, nan olmağı dost olmak-tehllkelı buluruz, lngll terenin Alman yanın parçalanman yolunda hiç bir hedefi yoktur. Paka! Almanyanın gUnlln birinde dünyayı yenıbaatan totaliter bir harbin telâ-keUeııne maruz bırakmıyacagından tamam ile emin olmak isteriz. Bugün dünyada dört devlet, yani Çin, Kus-ya, Amerika ve ingiltere Almanya ile müttefiklerinin tecavüzlerine güs vermekle meşguldürler. Almanya komünizmin düşmanı tavrım takı. narak bu devletlerin arasındaki cephe Birliğim ancak tı, Hitlerle \ tan daha Başvekil doktor Refik Saydam ıjchrlmUden ayrılırken Millî Şef, Başvekili kabul buyurdular Başvekil, dün öğleden sonra Ankaraya hareke! etti HARP VAZIYETİ Almanların Moskovaya 200 kilometre yaklaştığı doğrumu? Yazan: İhsan BORAN (Yazısı üçüncü sayfamızda) Merkezde harp şiddetle devam ediyor Düşmanın bir muhrip ve iki gemisi battı Ruslar da bîr torpido muhribi kaybetti Moskova. 2» (AA ) — Sovyet tebliğinde deniliyor kl: 28 temmuı gUnU kıtalarıma Srao-lenek ve Zltomir istikametlerinde muharebeye devam etmişlerdir. Bu (DeMUii: io. J. Su. 4 tri ¦+¦ Almanlara göre Besarabya tamamile temizlendi Ukraynada harekât devam ediyor Moskova mıüessir bir surette yeniden bombalandı Berim. 29 (A.A ) — TetaUgde deniliyor kı: Romen kıtaları Daiester nehrinin manaap ram tak »»in* varmışlardır. Bu suretle Besarabya. düşmandan (Dnmmt Sm ¦'. Si. 2 ¦:' + İzmir Fuarı Muhtelif istasyonlardan fuara gideceklere yüzde 27,81 den yüzde 75 e kadar tenzilât yapılacak Eşya teşhir edeceklere de büyük kolaylıklar gösterilecek 30 - 7 . 941 Eyüpiü Halidir. Maceraları Anlatan: Eyüplü Halid — 26 — Ya?an: Mim Sıfıı izmirde son gün Dörf gün sonra da Selâniğe çıkmıştım Bir tarafları durup dinlenmeden bu hadım tavlıyor, dlger taraftan da kendine damat olmak İçin daha evvel münasebet payda ettiğim, orta halli bir tüccar olan Menemenli Şaklr Efend.yl avlamağa uğratıyordum. Niyetim, hem Btnnozı, hem de Şaklr Efendiyi bir hamlede çırpıp sıvışmaktı Fakat. Bengin bir damat edinmek ıcın kızını kurban vermekten çakınım yen o para canlısı tamah, kar ihtiyardan daha tlyade. birkaç defa sadece Ulaktan görebildiğim gO 2ü yaslı, ağır başlı kuma acımıstım. Bu zavallı kır. OlUmUn kendinden a-yırdıfiı gene kocasının devamlı matemini tutuyor, gözü dünyayı bile hareketlerimi dikkatle takip oden muhatabıma tanıttım. Ücret hususunda hiç de hasis davranmadım. istediği yirmi beş lirayı hemen avucu-na saydım. Ayırdığım parçaları iki gün sonra alacağımı, Burnazın beğeneceği bir nezaket vo zarafetle, eöyl.yerek hUrmotle selamladım ve ayrıldım. İzmlrdekl son gUnllm ve Burnaza son gidişim, hiç unutamam, bir çarşamba İdi. O giln. kain babam olacak Menemenli Şaklr Efendi, yel veperek Sıkıntı 31 ş ..İh yapılacak diıgunU ileri sürüp Blnna-zıı, mücevherlerine konacaktım. Son karar mı bu İdi İşte... Aradan çok zaman geçlrmedlm. bu işi de becerdlm. Bir gUn Binnaz Hanımı evinde ziyarete gittim. YUz yü-ze jolince sevinçli bir eda ile: — Müjde ablncıgım. Dedim. Düğünümüz önümüzdeki perşembeye. Artık himmet ve yardım sırası size duştu. Şöyle kıymetli bir pırlanta gelin başlığı üe şık bir gerdanlık rica edeceğim senden. Ama, öyle ulu orta ve sudan değU ha.. Vereceğin sev- kıymetli olmalı. Anla Binnaz, ne dersiniz t deyc Öyle sevindi ki. ) nı açtı. Ne kadar başi varsa Önüme sıraladı, çığlık kopardı: — Bak yavrucuğum beğen, beğendiklerini ayır ve al götür. Diye hakkımda beslediği emniyet ve İtimadı da anlattı. Kendime, muhatabımda İyi bir tesir bırakacak bir çeki düzen verdim. Ünümde serili duran parçalardan şahane denilecek kadar zari! ve kıymetli bir pırlanta başlık ile bol incUl bir gerdanlık seçtim- Seçimdeki anlayışlılığımı. % gerdanlığı Sevinçli bir hazırlıkları İle uğraşıyordu. Saz takımları tutuyor, çengiler, köçekler ısmarlıyor, hatta davul Ve zurnayı bile unutmuyordu. Ya sen ml dediniz?. Söyliyeyim. Ben de daha sabahtan piliyi prrtıyı toplamıştım o gün akşama doğru Selanlge hareket edecek olan Loid vapurunun İzmir acentesinden aldığım birinci sınıf yemekli bir kamara biletini koynuma yol çantalarımı da kamarama koymuştum. Ertesi gün damadı olacağım evde yolculuğun ve bilhassa giriştiğim İşin lhUmalli gördüğüm engellerini düşünüyor, her engele zihnimde bir çare buluyor velhasıl heyecan İçinde kıvranıp duruyordum. Gerçi, işi muvaffakiyetle başaracağımdan eroindim ama, ne de olsa heyecandan kurtara-mıyordum kendimi işte. İkindi üzeri İdi. kain babamız olacakla Bin nazın evine geldik. Sıkı işleri olduğunu bildiğim zavallı adamcağızı başımdan savmak, bu suretle serbestliğimi sağlamak İçin Binnaz Hanımla çene yarıştırmağa başladım. Şakir Efendi, tam tahminim gibi duramadı ve işlerinin çokluğundan bahsile bana: — Sen takımları eve götürürsün artık Mehmet Ali Bey oğlum, Dedi ve çekilip gitti. Ben de gevezeliğe bir yekûn çektim. Binnaz ablamın eüni öptUm. Gerdanlık ve başlık mahfazalarını cl çantama yerleştirdim. Gelin telleri üe İnci İşlemeli duvak takımmm bulunduğu kutuyu da koltuğuma sıkıştırdım. Dolaşık yollardan Gümrüğün yolunu tuttum. (Arkası var) ÒOKUNUZ SÖYLİYELİM Kulakların temizlenmesi Düvede Saraçoğlu Ali Otman Tuncay soruyor: Kulaklaıdak: kirleri temizlemek için MİM çare nedir?. Cevap — Kulaklarda toplanan kirler, Upino veya kolonyada ı-Jatılroış pamuk parçasile silinerek temizlenir. Kulaklar», içine kürdan, İğne vo saire pili sen şeyleri sokmak ve zorlamak, kulak zarının delinmesine ve iltihap-Isnrıuııns sebep olacağı için ıclikcli-dlr. Kon)ada IKatyon caddesinde emekli Maliye memurlarından Hatan Zülfe Sayar soruyor: Saksağan kutunun Kanını içmek ce beynini yemek İle kekemeliğin ve eli Üe de kelliğin lail o- müddet Arabi itanda ligi gidereceği, kan vc beynini içip yemek ile kekemeliğin geçeceği her halde balı! bir itikat ve tandan ibaret olsa gerektir. Fakat, saksağan yumurtası samının, eski hekimler tarafından batı göz iltihaplarının tedavisinde kullanıldığını ansiklopediler yazmaktadır. ¦s* imdilik gümrükteki sahipsiz elli bandaj İşe yaraui Tramvay ıdars*! gümrüklerde sahip*.i bulunan «111 bandajı almıştır Bu bandajlarla allı bozuk tramvay tamir edlieıek sefere çıkarılmıştır. Halen on dorl bozuk tramvay işlememektedir. Bunlar da Romanya-da harp dolayısllo kalmış bulunan sekiz yüz bandajın da gelmesile sefere çıkarılacaktır. Tünel kavisi ındaıı muaye-3ye müsaade lo ağustos nl-ra devam edi- Francala unu Belediye, Ticaret V«Xâ.etine müracaat ederek günde on baş çuval daha francalalık un istemiştir. Bu suretle Belediyeye verilen unun miktarı elli çuvalı bulmaktadır. Asker ailelerine yardım Asker ailelerine dağıtılmak üzere Belediyece yüz dört bin Ura tahsisat verilmiş ve dagıtıimaaına başlanmış- Yeni bîr yeşil saha Şehzade başında yanan Ferah sinemasının arkasındaki arsanın yeşu saha yapılması-İçin Belediye üç bin beş yüz liralık tahsisat ayırmıştır. Transit yapaglar Şehrimize transit geçmek Üzere Suriyeden W vagon yıkanmış temle yftpagı gelmiştir. Bunların ekspertiz, leri burada yapılacak va müteakiben M-K.ıt ı .t ı - ı -cvkcd'.!ecektlı. Fasulya mahsulü Stokların ihracına Ticaret Vekâletince izin verildi Fasulya ihracatı İçin liaans verilmemekte olduğundan memleket dahilinde çok m.-linin fasulya stoku birikmişti Bu sene bereketli yağmur iardan yeni mahsul çok ly; bir şekilde toplanmaya başladığından ve inl.yacı kat kat karşılayacağı anla. şıldığından Ticaret Vekaleti birlikler kunalile şehrimiz tüccarlarına bir tamim göndermiş ve tamimde 1811 senesi mahmulü hariç, eski sene mahsulü fasu(yaların İhracına müsaade olunduğunu bildirmiştir. Eakl mahsul Vekâlette tayin edilecek umumi miktarlar dahilinde ve hususi taka* mukabili ihraç edilebilecektir. Vekâlet ayrıca ihraç obana-cak fasulyaların memlekele ithali karaıiaşUrılnn mallar mukabilinde İhraç olunabileceğini de ayrıca bil-dlrmlştlr. Eski mahsul fasulyaları İhraç etmek İsteyenler, bu malları İstanbul, izmir. Samsun vt Mersinde umumi mağazalara vsya depolara koyarak f.rer depo senedi alacaklar ve bu depo senetlerini Mıntaka Ticaret mü. düzlüklerine vereceklerdir. Bu mallar ihracat kontrolörleri ta. rafından kontrol edilecektir. Depolama ameliyesi Islan balda 4 ağustos, izmir, Mersin ve Samsunda ağustos akşamına kadar ikmal edilmiş olacaktır. Bu malların ihracı kararlaştırılmış olmakla beraber Vekalet dahili ihtiyaçları nazarı İtibara aldığından bu malları lüzumu anında dahili istihlak İçin kullanabilecektir. Odun meselesi Fiyatları yükselten oduncu mu, yoksa oduncuya veren toptancımı? Murakabe Faaliyeti Muhtelif depolarda sak.anmış manifatura eşyası meydana çıkarılacak Fiyat Murakabe teşkilatı şehrimizin muhtelif depolarında saklanmış olan manifatura eşyasını meydana çıkarmak İçin umumi faaliyete geçmiştir. Şehirdeki beilıbaşlı depolar teşkilat ve Belediye memurları tarafından aranmaktadır. Bu depolarda bulunacaiı manifaturalar Murakabe taşkllâU tarafından satışa arzed-le-ccktlr. Diğer taraftan Murakabe memurları dün ihtikar yapan Mahmutpaşa-da Çorapçı hanında Mihran Alyanak isminde Dirini yakalamışlardır. Suçlular 130 liralık fatura tanzim ederek 248 Ura almak suçundan Adliyeye veril» İşlerdir. Odun meselesi, Üzerinde durulabl-lecok meselelerden biri halini alıyor. Bazı oduncular, fiyat artışı yüzünden talep vaki olmadığı için dükkanlarını kaparlarken bazıları geçen seneden ellerinde bulunan yuz binlere e çeki odun Üzerinden binlere* Ura kazanmakta devim ediyorlar. Dün bu huausta tetkikler yapmak üzere bir arkadaşımızı odun çıkan iskelelere yolladık. Eldu etliğimiz rakamlar komisyonu kat kat haküiz düşürebilecek mahiyettedir. ikttsaaı manafıtae Ticaret Ofisi tarafından hariçten mubayaa edilerek Mersine gelen şekerler yakında şehrimde getirilecektir. Bu şekerler fabrikalarımızın faa. Ilycte geçme devresine kadar ihtiyacı karşılayabilecek miktardadır. * Şuhıimlzde kurulan İaşe teşkilatı tanı olarak faaliyete geçmiştir. Vilayet Ustlk, çimento ve dlger maddelerin tevziat İşlerini İaşe mU-dürluğünc havale etmlşUr. Bütün tevziat işleri bundan sonra İaşe mü-dürlUgU tarafır.dan yapılacaktır. • Bira sevkıyatı için posta trenlerine hususi vagonlar llâvo olunacaktır. Bu suretle Anudolunun en Ücra köşelerine kadar bira sevkedl- * Yerli Mallar Pazarlurına müracaat ederek toptan manifatura ve kumaş alacaklar yarın akşama kadar müracaat etlikleri takdirde mat alabileceklerdir. * Boğazda ve Marmarada bazı balıkçıların yakaladıkları bulıkları Balıkhane rUaumu vermeden sattık j lan görüldüğünden bu mmtakal*ra kontrol memurları gönderilmiş lir. estecl muhacirlerin Iskan edildiği lUmhuriyet köyünden, motörlerle İs. tanbula yüzlerce çeki odun gebnlşUr. Bu odunların beher çeki için maliyet masrafları şudur: Kesme yerinden Irva deresine indirme, ormaniye, istif dahil olarak 18ü, azami 200 kuruş tutmaktadır. Halbuki toptancı oduncuya 430 kuruşa veriyor. Oduncu bunu 530 kuruştan salarak 100 kuruş kâr ediyor. İşte Fiyat Murakabe komisyonunu yanlış karar almaya sevkeden amiL Biz burada oduncunun elde etUği maliyeti değil oduncuya malı geUren odun spekülatörünün elde ettiği ma* 1-yetl tetkik etmeliyiz. Fiyat Murakabe komisyonu Fındıklıda odun »atanın odunıle alakadar olmuş, odunun asıl fiyatını odun kesim mıntakalarında aramamıştır. ADLİYE ve POLİS HABERLERİ Rüşvet alan memur Rüşvet g2.inc.2y3 kadar saati rehin alan tevkif edildi Rüşvet g-tıı-.m diye suçlunun »şalinin ' dskî »aslini rehin bırakmıştır. rehin olarak alındığını duydum DuyamdiDiz i*e, dinleyin... Evvelki gün, gezmek üzere Beyazıt yangın kuloino çıkmış olan Nazmiye üe Munİr adında iki nişanlı, kuleden inerlerken inci di vı ııludc kimsenin bulunına- Yalnız hâilim -Şükrünün tahmin ettiği Bİbİ kalımımı•ıır. Çünkü Münir vaziyeti ihbar erini» *e dün polis Şükrüye para götüreceğini merkeze haber vermiş ve cürmü mejhuı için lenibat alınmıştır. Dün Mibah Münir kule dibine giderek Şukriiye iki buçuk lirayı verip saatini aldırı «ırada Şükrü zabıta memurları tarafından mtınu mejhut halinde yakalan. Mufatelis tahsildar İ-taabul BeK-dıya Uhaildar lan adan Ib iaL.m. t-'fi ailelerine yardımla rnukeUel bulunanlarla makbul lıp Lu,jaUrında tahrifat TSfBUak 305 brsyı Üıula» -»amile zimnnine arvuausûr. Dun Maidd-ıumuirulı|- imlen Unsurlar ibrahim, mcuaıı lüraf eUığıs-dea sof-gıuo yspslsaak uses* utuacu »ulb tri» lıikırnlifiır «..nd'iıln.ı* *• tevkif okın-mııiur. Muddeiunwimilik Ihr akı m hakkında tahkikata başlaoııtlır. Bîr yaralama vakası Eifelki f" ¦iiiimiii cf. «lu. Kurtuluşla l'ıi'i i.t.i |.ılı.--ı kapandıklaa sonra, aazisods l-ufr. ılık yapaut Brylerbryli ta-bıkalı Hikrael ile, garaon Dıuuııi, para ssesek-MB'Im dolayı kavgaya lutassaat-laıdır. Kaas* mıaıınrfe Hikmetin hiddeıi artmı- olJaajo r»r »ırada »abıkalı Hikrcei bıçağıai eekTek Dimıiriye aaldırraif ve bsldıııadası ağır sauetle ysralami|iır. Yaralı Beroilss havuhaneaıae kaldııılon» ı— de çok kan kaybeltiğindeo hayalı leb-UkeoVdir. Suçlu HAssA yakaUnmıptır. Yanlışlıkla kezzap içmiş Ak*srs|ls oıoran 30 ya;ında Süleyman kızı Hayriye o*un Hiç içmek idlerken yan-halikla kezzap iemi-tir. Hayriye derhal Haseki haatahanevioe kaldırılmı; ine Ar yapılan tedavi müessir olmamı;, kadıo kıvran malar içemi ode ölmüştür. im edile li» Şükrü- Sahtekâr çocuk Dün EaSmekapı ile Sirkeci arasında igtiytn t rain) vay İardan birine binen Vcdad adında bîr çocuk blletçiye nahtc bir paso g09termi;tlr. Açık^Öı biletçi bu pstnyıT Bütünce bihrt kesmiş i§e de bîraz *onra tramvay diarafiinda daran polipe pasonun sahte oldnğana »öylîyrrek Vedsdı yaks-latmıgtır. Sahtekâr çocuk yapılan muhakemesi "inuoda İki gün hapıe mahkûm edilmiştir. Fİ îr hiç yüzünden Dün saat 13 «ıralamda, Bcyoglıında oturan Artan. Morali ile Agop oğlu Kamik bir hiç yibalnden kavgaya -ırujlardır. Kavga niBSBtnds Ksrnik, Artsnı biÇBkla karnından yaral*mı;iır. Yaralı tedavi altına alınıeaş, suçlu üzerindeki bıçakla birlikle ya3xalanmıelır. İ lira pejiı lak.it lo 6de Koro konseri ¦e grrı kı rrl kabul ©une Yalan haberler Unyanın dört bucağından hergua gelen ajans telgrafları İçinde Öyleleri var ki en tecrUbe*!/ götler bile bunların yalan hlr haber IhUta elliğine bukuın vermekte yanılmazlar. İler memleketin ve bilhassa dünyada cereyan etmekte olan harplere veya harbe yakın vaalyetlere filen -.ı .ıı.- ulan memleketi*rla a-Janalan tarafından propagaada mak**dUe gösterilen faaliyete paj bu faaliyetin mubah kıldığı yalan-tara belki bir şey denliernea. An-cak_. Bir fıkra: llâklm. kendisinden dava catten adama soruyor; — }u adam sendea şssusyefçi. Ondan «u • -1.-mi iğreU aaassş. sade .ıı.,.n zaman kırık varaasşslıı. — Evvrlâ bu adamın bassa vee--u (eslisi değildL Sanlyea U»- tlyl bana verdiği zaman kırtsUa. haline n ben testiyi oaa lada crUğlm ıı. Iı. _ « Ancak, bu prop leri, bize hergiln sundukları yalanların, fıkradaki dava edilen adamın sıraladığı yalanlar gibi her satırda sırıtmamasına hiç obnazaa dikkat etaoier!.., KÖR KADI Mes'ut bir evlenme To*viri Efkâr gaıetcû tahrir müdür muavinlerinden, aıkadagimı^ B. Alil Sakar ile Denizyolları toemularıadan n»er-hurn Mustafa Savaj'ın kısı Bayan UKiye-nin nikah merasioıleri güzide bîr kalabalık huzurunda Cagaloglu evlenme dairesinde icra edilmiştir. Genç evlilere saadetler dileriz. r—GÜNÜN — .TAKVİMİ_I 30 TEMMUZ 941 ÇARŞAMBA AY: 7 — GÜN; 311 — flusr; «V WW: flî? - TEMMVZ: J7 HİCRİ; İJW - RECEP: S VAAir ZJS\.v:.ı i./\m GÜNEŞ: ÖĞLE: ikindi: AKŞAM: yatsı: İMSAK: 13,20 452 17,16 SA& 20^8 12,00 22,19 1£0 351 7,23 ¦Özünde duracağına deli) olmak üzere do, kolıın- eimif (aklığındı uhkiLuiıı n mahkemeyi açılmatına Soruyorlar ı '¦ ¦ 11. .ı-ı.ı İhlamur mevkii b-zerlnde altı yüz evli koskoca bir mahalle vardır. Dikilitaş adını tanıyan ve elektrik ışığına bir türlü kavuşamadığı İçin alakadarlarla İhmaline uğradığı anlaşılan bu mahalle halkı, yıllardan beri geceleri evlerinde gaz lambaları yakmağa, uzaklarda lunklayaıı elektrik ışıklarına lı-ı-r. ile bakmağa alışını şiardır. Fakat, bu bahtsız nuüıallcoln allı bakkalında da bir dirhem bile gaz bulunamadığı İçin, halk bir aydanbcrl geceleri karanlıkta oturmakta ve mahallenin büyüğü, kUçugU alâkalılardan şunu so rmak tud ı r I ar: — Işıklanmak medeni ve zaruri bir İhtiyaç değil raidir acaba-.. HER GÜN BÎR FIKRA Kima hava.e ea-ı....V DellUğl ve şehvete düşkünlüğü İle meşhur olan Birimi Sultan İbrahim, bir gün yine çalgı ve çağanaklarla içip eğitiliyor, kor Mas lu ve MoHkara Jlnge.ua adlarındaki köçeklerin oyununu seyrediyor-muş. Birdenbire driülği şahlanmış ve u Biralarda yanından hiç ayırmadığı Cinci Hocaya bağırmış: — Bre kodoş, çabuk ko* lalama. Bunlardan birini Yeniçeri A-ğası, diğerini Kaptan faşa yoptiğimi söyle. Fermanımı yerine getirsin! tfürükçU hoca hemen Yu*uf Paşaya gelmiş, padişahın iradesini bildirmiş ve çekilip gitmiş. Paşa, hu haber karşısında şaşırıp kalmış. O eıııoda yanında bulunan mütesellim Mehmet Ağa KöprUIU Mehmet Puşa) ya, medet umar gibi bakmış, bakmış ve fısıldamış: — Ne dersin ağam kime havale edelim bu lal?.. _ A İlaha PaşaiU AII-. İn — Herbert çıkmaktan hotlsnuiivor. bırakmsğa da gönlüm tazı degîl. Çok '."k yoruluyor. Sonra geceleri ben dr Gazeteye yazı yazıyorum. Çaya gelebil bana çny içmeğe geliniz. Fokal akyaro den vazgeçelim. Onu yalnız çalınıyor, rim- Slı de yemeklerin- EDECİ ROMAN; TEFRİKA No. 30 Yazan: Francis de Croisset Çeviren: Rezzan A. E. YALMAN nında Rahayaııg gazeioıiııin baj muharriri VoHvood çıkar, oluruyordu. Konuştular. Ytnıekicn aonra bat mu- — Evet. harrlr ona bu gazele için yazı yazmasını tekli! çt. — Prk İİJ.. 0 halde bazın moda hakkında dn elinden geldiği kadar pldcraıefte çalı-ı iğrendigiai. liksiadiğini snklamağ" mu-ımıyordu. Herhertln lıcr akfam vaimar-bir barda1): vi*kî i(mek adell idi. Fakat a geldiklerinden beri $i)cyi odasına a-iç akşamAı bir şişe viskiyi bitiriyordu, dtünlügüna ta özrü gönrriyordu: ? l)lıiıııwhrlMJ lllimlı lorııılıkrllprılc İC- alık bir Irklsşım. Her hal-îp terzileri de bir .-İr — Bu sefil hayan sürmedi için cvlrnnıajfe ğer miydi? Kale'de kalsam daha iyi olacaktı. Diye evlendiği için otel ediyordu. Bir aksara yino bir a'yatcile idiler. Sofrada nı*?? Odrey kızardı. Vı — Haftada hir iki defa gündelik şeylere ait ya- kadın odadau çıktıktan aonra boş muharrir |üyl ular. Mii--.it valciı geçirmek... düşündü: — Hem vakit geçer.- Hr-m de sigara masrafın» — Zovsüı kadın. Yakında kocasını aldatırsa !*• Bu âşıkane aiyareiler Odrey'i w- kn İçinde uyanık lıriuyordu. \ı yal varı yordu: — Rica ederim, I»cnî uhet bırakınız. Çok uykum var. Hava da pek sıcak-. Yalvarırım size, yazısı üzerine beni bırakınız. Fakaı adam hiç aldırmıyor vo kocalık hakla* hıüinden anlaıuıçlı. Genç ,mdan iitiiadeye kaJkıyoHu. Hsttn Odreyin gÖ-ie parpan aeğuklu£ıı Lendiainc dııhıı -uddetli bir arzu veriyordu. (Arkası var) HER GÜN BİR YEMEK ÇDmle! buğu kebabı Koyun ve kuzu . tl.nl. olur. Koyun budunun yağİHa t-Uıut. kuzu budunun lam jağlı ve kemikti» Li-in.n-l.il. alınız, kebapt-fc gibi doğrayıuız. Bu rUerl tuzla kaunş-tınlnıış aater. kuru ruuse ve biraz da yeni bahar ile İyice) oğala-dıktau *onra Kİ "irlı bir loprak tencereye koyunuz. LUerln üzerine bir. ' mlklar soğan, j.ıi..i.--, oa vuç, bir i.. . ¦ .n . kokunu İnce rendeden geçirip koyunuz. Biraz da le besrlye serpişi iriniz. Buna, et koyun l»e dOrt kutu ise iki yemek kaşığı yemek yağı İle yarım bardak el suyu kalinis. Çömleğin kapak kenarlarını, birer kahve kaşığı kola Ue ararot İlâve rdllnu-blr fim undan yapacağınıı hamuru lyke ¦ı.aınız. Buyuk bil tcDcerenln Kine hlr o»ayak saca yağını kadar da M koyunuz. Çonılrgl oaeayağı Üzerine ve t. ¦ . ı harlı bir ateşe o-lurtnp kapağım kapayım*. Kehap İki »uatlo pişer ve çok Irsae-Ul olar 206 Başmuharriri1 Ahmet Emin YALMAN 31 TEMMUZ 1941 PERŞEMBE Telefon: 241Sfi — Telgraf VATAN 1st. VATAN Yıl: I — Sayı: 337 SİYASÎ SABAH GAZETESİ Fh/afı 5 Kuruş Vatandaş! Bîr Tasarruf Bonosu alırsan hem paran daima paradır, hem peşin ve sağlam faiz alırsın ve hem de vatan müdafaasına yardım etmiş olursun. Avrupanın yeni hasta adamı Eski Babıâli ruhu. Vichy Fransasında hortlamıştır. Hindicini kavgası, Nasred-din Hocanın yorgan kavgası gibi hallediliyor. Ahmet Emİn YALMAN «Tıpkı Bosna - Hersekle Yenipazar'ın Avusturya tarafından işgali gibi bir şey...» Hindicini nin «müşterek müdafaası» hakkında Vichy'de A-miral Darlan ile Japon sefiri a-rasmda bir anlaşmıya varıldığını gazetede okuyan bir dostumun verdiği hüküm şu oldu. Hakkı da var. Eski Osmanlı İmparatorluğuna «Avrupanın hasta adamı» diyorlardı. Çünkü malma sahip olmak için icap eden zindeliği ve hassasiyeti kaybetmişti. Bosna - Herseğm Avusturya tarafından işgalini kolayca hazmediyordu. Fakat hükümranlık hukukunun lâfla baki kalması ve harita üzerinde burasının imparatorluğun bir parçası diye gösterilmesi şartı-ile... Mısm ve Kıbnsı ingiltere alabilirdi, fakat padişahın yüksek haklan baki.. Girid Yuna-nistana verilebilirdi. Fakat Suda körfezinde yüksek haklan temsil eden teneke bayrağa dokunulması zinhar... Bütün dünya Osmanlı arazîsine mirastık mal gözile bakıyordu. Başlan sıkılrp ta sulhu muhafaza için bir hükümeti memnun etmek lâzım gelince derhal kulağına fısıldıyorlardı: «Canım Trablusgarbı, Arnavutluğu alsana! Falan ve filân yerde senin nüfuz sahan olsun! Sanki teklif mi var?»* Bugün Fransa- tamamile Osmanlı imparatorluğunun akıbetine uğramış görünüyor. Gördüğü muamele «hasta adam» muamelelidir. Almanya şimdiden zemini hazırlıyor: «Afrikadaki müstemlekelerin hepsi senin olsun, fakat kardeş kardeş beraberce idare ederiz.» ingiltere günün birinde diyor ki: «Nafile Suriye senin elinde kaldıkça rahat edemiyeceğim. Sen çekil de şimdilik ben işgal edeyim.» Amerika söyleniyor: «Dakar, benim cenubî Amerika yolumu tehdid edebilir. Günün birinde galiba işgale mecbur o-lacağım.» Japonya teklif ediyor: «Hİndiçiniyi el birliğile müdafaa edelim. Hak gene senin olsun.» Amerika ve ingiltere, bir yıüddet tehdid vaziyeti aldılar. Japonya Hindiçiniye ayak bakarsa harp olabileceğini ima ettiler. Ufuk cidden karanlık görünüyordu. Japonya buna rağmen Hindiçiniye girdi. Acaba harbi göze mi almıştı? Hayn-, Amerikada zemini yokhtmış ve bu macerasına uygun bulmuştu. Aklı kesmişti ki Hindicimden dolayı harp etmiyecekti. B. Millet Meclisi toplanıyor Pazartesi günü başlayacak devre toplantısı on beş gün sürecek Ankara. 30 (Telefonla) — Büyük MUlet Meclisi 4 ağustos saat 15 te bir aylık bir tatilden sonra toplanacaktır. Dalrel intthabiyelerinde tetkiklerde bulu nan mebus! arımızdan bir çoğu bugünden itibaren şehrimize gelmeye başlamışlardır. Haber verildiğine göre. Büyük Mil. let Meclisinin ruznamosûıdc b-^'in ka nun ve tefsirler mevcut olmadığından Meclis on bez gün kadar toplantılara devam ederek mevcut layihaları müzakere edecek ve tekrar tatil edilecektir. Bir maden teknisyen Almanların hele fi alan şehirler: Kief ve Harkof. Soldaki retim Klefln dif mahallelini, «ağdaki reılm iv Harkof'ıın büyük binalarını Bu Mektep, 46 talebe ile Zonguldakta tedrisata başladı Ankara. 30 (Telefonla) — Iktıe Vekaleti maden mühendisi yetiştt mek üzere İlk defa olarak Zongı dokta bir Maden Teknisyen mekte açmış ve 46 talebe ile tedrisata ba lamısBr. Leyîl ve meccani olan mek-1 telıin tahsil müddeti dürt senedir. Mektepte pratiğe azami ehemmiyet verilmekte ve mektebe kabul edilecek talebeler bir staj mahiyetinde ol. mak Üzere 150 gün maden ocaklarında çalıştırılacaktır. Diğer taraftan maden isletmelerinin elektrik santratlarında mihaniki yer va nakil vasıtalarında ve atelye-lerdc çalışacak makinistleri yetiştir- meye mattsua hususi bir mektebin daha kurulması kararlaştırılmıştır. Buraya llkmeletep mezunları kabul edilecektir. Fabrikalara mütehassıs yetiştirmek gayretile İktisat Vekale. tl Kayseri fabrikasında pamuklu sanayi, Bursa Merinos fabrikasında yünlü sanayi için, Karabük demir ve çelik fabrikalarında demir sanayii için, İzmit kağıt fabrikasında da sel. lUloz sanayii için usta ve kalfa kuraları açmıştır. Kalfalık kursları iki, ustalık kurs. lan da Uç senedir. Bu kurslara çırak olarak kabul edilecekler, Ukmektep mezunları arazından seçilecektir. Hind çini meselesi Japonya -Vişi anlaşması Protokolün metni nedir? Fransız Hindici-nisi müştereken müdafaa edilecek Tokyo, 30 (A.A.) — Japon istihbarat bürosu dün geç vakit, Japonya ile VWrt hükümeti arasında, Hindici-nlnln müşterek müdafaası İçin 19 temmuzda İmza edilen protokolün Bu protokolün mukaddemeslndc Şu Fin cephesinde Milyarlarca sivrisinek Muhariplere göz açtırmıyor Ladoga gölü yakınında iki ada işgal edildi Helsinki. 30 (A.A.) — Ofl: Zuptc-dilmiş olan arazide Rusların çıkarmış oldukları muazzam yangınlar tahribat ika etmektedir. Sıcak ezicidir. Milyarlarca sivrisinek muhariplere göz açtırmamaktadır. Mevcut mühim müşkülata rağmen Finlandiyalılar, kendilerine has tabiyelerini kullanmak s ur etile cesura ne ilerlemekten geri durmamaktadırlar. Helsinki. 30 IA.A.) — Ofl: Finlandiyalıların Ladoga göll) yakınında kAin M¦ ırır ır.. ,ı -. ve Lukulansa-rl adalarını işgal etmiş oldukları rea. men bildirilmektedir* r B. Vilki diyor ki: Sovyetbr eğer Eylüle kadar dayanırlarsa Hitlerizm nihayet bulacak Almanya, tahmin edildiğinden evvel hezimet ^~iz3i/acak HARP VAZIYETİ Narva-Smolensk arasında umumî bir Sovyet ric'ati başlamadıkça zafer veya mağlûbiyet olamaz ! Yazan: thsan BORAN (Yazısı üçüncü sayfamızda] Sovyetlere göre I Almanlara göre Aımanlar Smolensk mevzilerini terkettiler Jitomir, Novograd mıntakasında harp devam ediyor 74 Alman tayyaresi düşürüldü Rus kuvvetleri Smolensk'in şarkında ihata edildi Sovyet % Polonya Anlaşması dün Londrada imzalandı Rjsların yaptığı bütün teşebbüsler akim bırakıldı Bir Leh ordusu kuruluyor Ba orduyu, bir Polonyalı kumandan idare edecek n. vıikı Muskuvj, 30 IA.A.) — Bu sabahki Sovyet Icblİğİ: 29 ı e mm uz günü Smolensk cephetiade şiddetli muharebeler devam eımigiir. Sovyet kıtalarının mukabil uar-rıım girilmeleri Almanları ağır zayiatla mevzilerini terketmeğe sebep olmuştur. Şikago. 30 (A.A.) — Vİlki beya-1 Jiı„mir. Ne*el ve Novoncv i«ikametlerin-natta bulunarak SovyeUer eger ey- de harp devam ediyor, lüle kadar dayandıkları takdirde Sovyet hava kuvvetleri kara kuncıle-HıUeıizmo nihayet verllrnij olacağını | riyle ıjbırlıgı yaparak Alman motorize söylemiştir. i * ı f.ı c, Vllkl'ye göre Ruslar, Alman lloil I rnnkaıhit 74 Alman tayyareni tahrip hareketini durdurabilirlerde Alman, i rMlilmiciir. 28 temmuz fecisi Moıkovaya ya, bir çoklarının tahmin ettiğinden k,,p,ı4n mamızda evvelce bddml lıjı gibi evvel hezimete uğrayacaktır. 9 değil, 10 tayyöre tahrip ""edildiği onla- Düşmana büyük zzyiat verdirildi Berlin. 30 (A-A.) — Alman ordulu I' ,.,.„,£molenk'iu ^garkında ibala edilmij bıılunan Rus kuvvetlerini kurtar-mak için Alman çenherini aşmık gayeMle yaptığı yeni buıün lejebbiıderi akim kah mittir. Bu hücumlar e-ınuında düşmana ¦gır zayiat verdin İmi «tir. Şark cephelinin digT bölgelerinde harekât plân mucibince devam etmektedir. Ukraynanın Balza şehri zaptedildi b. Slrxovskl «Günün en mühim nİyaâl badiklerinden biri de. Polonya b»;vekili Çenen' Sikonkİ İle Sovyetler birliği onumda bir f Başvekilimiz -N Refik Saydam Ankarada İlk fırsatta Balıkpazarı ve Keresteciler civarından geçiniz! Yazan: Neriman HİKMET- 15 \ T 4 N 31 - 7 - 941 Eyüplü Haliçtin Maceraları ŞEHİR Anlatan: Eyüplü Halİd — n — Yazan: Mim Sıfır Azılı yadigârlar Bunlar birkaç gün içinde Selâniği allak bu.iak etmiş, nice gafilleri soyup soğana çevirmişti Bwı sonra da kendimi vapura atıp maktan, kahve köselerinde uyukla-¦selâmeti buldum. maktan imanım gevredi, gözüm, gön Dört gUn soma Selânlkte İdim. lüm de köreldl. Şu İş oklu da dar at-Başlık «r gerdanlığı kuyumcu HU- tim kendimi buraya, mi Beye okutmuş, paraları cüzdana Diyor, latonbulun vaziyetinden a-cı acı şikâyet ediyordu. Bu azılı yadigârlar, birkaç gün 1-çmde Selânlğt allak bullak etmiş, nice gafilleri »oyup soğana çevirmişlerdi. Tabii, m ah «i il zabıtasını da ha rekete getirmişler, koca Selânlgl kendilerine de bana da zindan etmişlerdi. Yirmi dort saat içinde, hepimiz baskına uğramış bir »Urunun Ur «ek vc utek (II yavruları gibi darma lagın olmuştuk. Selâmeti Sel&nlkten tvrilmnklii bulmuş, kimimiz Manaa- koymuştum. BeyazHuic gazinolarında har vurup harman savuruyor, zev kime bakıyordum. Neye yalan söyll-yeylm ya, orada da Blnnaz gibi yolunacak Ur kaz. ya da İnci gibi pa-¦aiı. |lrln bir uyutucu hokkabaz arıyordum. Belki de yine bulacak. Selânlkte de '.1*111 hlr vurgun vuracaktım. Çünkü, o sırelatda şehrin vaziyeti buna pek -i.liM.il İdi. Herkes Iclo-j ve heyecan itinde çırpınıyordu. Tüccar, esnaf, zsbt, polis velhasıl buttln Selanik lıUnbul üzerine yürüyen Hareket Or duşundan haber bekliyordu. * Kimse kabıı.j ııg itmiyor, isine bakamıyordu. Bu vaziyet, bizim gibiler için her zammı ele geçlrUemiyecek bir fırsattı Nitekim. IsUnbulun bazı sayılı «ileri de Selâmgc düşmüşler, gazino ve meyhanelere UsUsmllslerdi-Bu yadigârlar. Istan bulda yapılan 31 M«ıi İsyanından nefretle bahse-1 diyorlardı. Ker kaçmış, Selanlgı Yeni ekmek Çeşnisi Yeni çeşni ekmek birkaç güne kadar piyasaya çıkacak İstanbul Belediyesi yeni bir ekmek çeşnisini bulmak İçin tetkikler yapmakta İdi. Belediye Reis muavini Lûllı Aksoy bizzat bu İsle meşgul ol. maktadır. Bu yeni çeşni ekmek daha beyaz ve daha pişkin olarak bhr kaç güne kadar piyasaya çıkacaktır. Vali ve Belediye Reisi doktor Lüt-fl Kırdar dün yeni ekmek çeşnisini bizzat tetkik etmiş ve İktisat müdüründen İzahat almıştır. Kara liste Muhtekirler do kendi aralarında bir kara liste yapmış bulunuyorlar yoı-blll- Boğaziçİnin imar planları ŞtbıHfuUl mütehassısı m.mor Prost dün öğleden sonra hasırlamakta olduğu Boğaziçi planları hakkında Va. 11 ve Belediye Relilnc izahat vermiştir. Plan bir kav Süne kadar ikmal edilmiş olacaktır. Prost yvtıl ıl «¦ -¦ nn piânlarmt yapmak User- Bur M Belediyesi Urafından da dsvt; ec:l-miştlr. Boğaz plânlarının ikmalinden sonra Bursaya gidecektir. Şapka fiyatlarında da ihtikâr mı var? Fiyat Murakabe komisyonu kadın ve erkek şapkalarının fazla fiyatla satıldığını nazarı dikkate alarak pl* Herkesln kendine gOre bir kar ı listesi vardır. Dün öğrendiğimize gO re şehrimizde hUyflk bir grup teşkil eden muhtekirlerin de bir kara listesi varmış. Bu muhtekirler kendilerini. İşlemiş oldukları suçtan dolayı adaletin pençesine tevdi eden namuslu tüccarları bu kam I.ideye İthal ediyor ve bu tüccarlara mal vermiyorlar-m ış. İhtikar bir suçtur, hattâ bir nevi soygunculuktur dernek daha münasip olur- Muhtekir denen soyguncular bu şeküde kendi ellerini ve ayaklarını bağlayan ve yüzde bilmem kaç yüz kârdan mahrum bırakan namuslu bir kaç vatandaş» karşı cephe a- lınca ve onları kara listeye İthal edin ce bu vaziyet karşısında İstanbul muhtekirleri aralarında bir muhtekirler çetesi kurmuş oluyorlar. ÇUnkll bugün memlekette mer'I olan milli korunma kanununa bile muhalefet etmekten korkmıyanlar bugün bir çok vatandaşları İktısaden mahvetmek yolunu tutmuşlardır. Hükümet İhtikâr yapanların alnına muhtekir damgasını vururken bu muhtekirler kendi menfaatlerine darbe vuran dürüst vatandaşları kara listeye dahil ediyorlar. Bu, kanuna karsı cephe kurmaktır. Bu husus, ta alakadar makamların nazarı dikkatini celbederiz. Hâl binasının önünde bulunan ceset kimin? Zeki diye teşhis konmuş, fakat Zeki sonra sağ olarak meydana çıkrr.ış İllerine istibdattan sığınmış birer mülteci süsü veriyorlar ve habirc Abdüı-hamidi çekiştiriyorlardı. Bu arada cep ve koyun yokluyor, tatlı vurgun- dı ve epeyce uzun surdu. Serde t nl özlıyerek içimden geçiriyor, b âdeta bekliyordum da. Neden • bilmem tam o esnada sol gözüı kapağı birdenbire seyirmeğe be lar da buluyorlardı. İşleri çok tıkırında idi hani. Istanbuldan tanıdığım yankesicilerden Badik Mustafa, bir gün içinde on altı altın saat ile T cüzdan. 3 kese çarptığım, vurgun tutarının altı yuz yetmiş Urayı bulduğunu anlatıyor, ağzımın suyunu akıtıyordu: — Aman Holıı ab.cm şu kargaşalık on günceğiz olsun sürUverse alimallah ben de bir alyon kesilir ve derlenir toplanır evvel Allah İşçiler a razında şöyle böyle yine biraz sivri-lirdim. Zira Isiaııbuido sinek avla- zaddık var ye. Sol gözümün seyir-meslnl oledenberl pek de uğurlu say mazdım. Birkaç defa. belki de bur te| sadUf eseri İle olacak, bası aksiliklere maruz kaldığım İçin bu göz ie-yimeaini. o anda doğrusu pek de hayra yormadım Yine İstasyondaki kalaba!iğin seyrine devam ediyordum arma bir taraftan da zuhur e-deoek umulmıyan bir musibete uğramak tehlikesine karşı biraz uyanık bulunuyor, zihnimde tedbirler kuruyordum. (Arkası var) SOKUNUZ karan almasında en mühim amil An. karada şapkalar hakkmda alınan ka. r ardır. Bilindiği üzere Ankarada bilûmum erkek şapka fiyatlarına perakende olmak Üzere gayrisafi satış karı yüz. dc 30 olarak tesbit edilmiştir. •SÖYLİYELİM Ticaret Bankasının hisse senetleri I — Kadıköy Yekle girmeni V-ztwhafız sokağı numara 214 Şükrü Bay kal soruyor: ilmide Ticaret Bankasının »¦ ¦ denetleri var. Bunlardan epey bir zamnııdaııberl ¦ edemiyorum. Bu senetleri berlıonel bir kimseye salabilir miyim, bu kabil ı ... banka ödemiş olduğum parayı seart mukabilinde bana İade edeme* mi? Cevap — Alâkadarlardan edln-digunız malûmattan, hisse senetlerinizden daha bu- mujrfct istifade edemıyecegjıu «Jılaaılıyor. Çün ku. banka karını eski zamanlara provizyon olarak ayırmıştır. Hisselerinizi Borsada 70 - 75 kuruş a-raflinda satabilirsiniz. Alıcı vardır. Bank» ödediğiniz parolan herhangi bir suretle slıe iade edemez. 1 — D i.var bakı rda emekli topçu blnlıaeı-ı Muidi» F.r ftoruyor: İft-toııbuldıt bulunan yiyenim Ahmet Necati Selenden İki senedir mektup olamıyurunı. Adresi şudur: I- taaİMil MoJımutpaşa yobuyu mimara 17 basmacı AbdUlfıttah nez-dlnde tezgahtar. İlişik mcklubu-nıun kendisine verUmealM »e cevap juıiMMnıı leabih edil inenini rica ¦ ı ¦ m, bilmem yapar nu»ı-¦fzrfM Cevap — Verdiğiniz adreste ne basmacı Abdulfettah ve ne de tezgâhtar Ahmet Necatı Selen vardır. Hattâ, o civarda bu İki İsmi tanıyan bile yoktur. Mektubunuz posta ile size iade edUıniştir S — Uskudarda Immlıorda numara W Bayan -So, «iniyor: Niçin bir müsabaka daha .t. mu orsunuz. Kim klmlıılr evleomell nıUsal-ako-nıı biz okuyucular ara*nuia bılyUk bir alaka uyandırmıştı. Meselâ, ona benzer yeni bir müsabaka açmak mtımkUn de411 rnl?. Cevap — Ayni arzuyu İzhar eden okuyucularımız pek çok. Pek yakında bu arzuların ls'afır.a çalışacağız. Imralıya uğrayacak vapurlar Denizyolları loareslnin cuma günleri IstanbıLdan kalkıp lmralı adasına uğrayan posta seferlerinde tadilât yapılmıştır. Bundan böyle cumartesi günü saat 14 te kalkan Mudanya vapurları giderken Imralıya uğrayacak ve gene pazartesi Hudanyadan hareket eden vapur Imralıya uğrayarak Is-Uuıbula gelecektir. Fenerbahçelilerin kongresi Fenerbahçe Gençlik klübUnden: Fenerbahçe Gençlik klUbünUıı 22 huran 1941 tarihinde toplanan umu mì heyet İÇ Um sanın üçüncü celsesi 3 ağustos 1911 tarıbır.e müsadif pazar günü saat 10 da yapılacağın dan muh terem azanın teşrifleri bilhassa r!Câ olunur. Bundan bir kaç gün evvel Hâl binalı Önünde denizde bir ceset bulunmuş ve bu ceset .".-¦•.¦. a edilmek üzere Morga kaldmlmıştı. KUçükpazar-da oturan ve hamallık yapan Meh-medin de oğlu bir müddet tenber! kaybolmuş olduğundan Mehmet Mor. ga gitmiş ve cesedin kendi oğlu Zeki olduğunu bildirerek cesedi ByUp mezarlığına gömmüştür. Fakat.. Evvelki gün evinde müteessir bir vaziyette oturan Mehmet birdenbire kapısının çalındığını duymuş vc kapıyı açtığı zaman karşısında oğlu Zekiyi bulmuştur. Meğerse Zeki on İki gündenben bir arkadaşında kalmış. Mehmet sevincinden şaşırmıştır. Adliye gömülmüş olan cesedin teşhisine dair tahkikata başlamıştır. Satie davası İktisat Vekâletinden bazı noktaların sorulmasına karar veri.erek duruşma ayın 28 ine bırakıldı j—GÜNÜN-, ^TAKVİMİ AY: 31 TEMMUZ 941 PERŞEMBE — GÜN: 212 — Un RUMİ: i-157 HİCRİ: 1360 VAKll GÜNEŞ: ÖĞLE: İKİNDİ: AKŞAM: YATSI: İMSAK: TEMMUZ: RECEP: ZEVALİ S.SS 13.20 17.06 20,27 22,17 3.S2 : 67 IB 6 EZANI 9.28 4.53 8.49 12.00 1,49 7,25 Uzun 2 amandan beri nakzan devam etmekte oları Satle davası hakkmda maznun vekületi ve maznunlar müdafaalarını yapmış, İddia makamı iddiasını yapmış olmakla dün bu husustaki karar verilecekti. Halbuki mahkeme heyeti tetkik ettiği dosyada bazı noktaların iktisat Vekâletin. maddesine göre tahsisen ve ayrıca bu İş için müsaade almağa lüzum olup olmadığı ve bu müsaadenin Vekiller Heyetince tasvip ed;len beş sencük planda betahBİs münderlç bulunup bulunmadığının iktisat Vekâletinden tahkik ve bildirilmesi için Müddeiumumiliğe müzekkere yazılmasına den sorulmasına ekseriyetle lüzum i ve muhakemenin 25 ağustos tarihine gördüğünden bu dava dün'de netice- talik edilmesine karar vermiştir. lenememlştir. ___ Dün verilen karara göre; Deniz- " bank kanununun üçüncü maddesi De nlzbank, uhdesinde bulundurduğu hizmetleri İktisat Vekaletinden alacağı direktiflere göre ifa eder denilmesine göre sı..'/ binasının satın a-İmmaaında da direktif almağa ihtiyaç olduğu halde, direktif alınmamış olduğu tddla olunmasına ve buna kar şı bir malzeme deposu satın alınmasında Vekâletten direktif almuğa lüzum bulunmamakla beraber bu müsaadenin istanbul limanının iman hakkındaki beş senelik planda, ve Yusuf Ziya Onişln müdafaasında da .¦¦¦'.-.. ı...in ¦¦ Vekiller Heyetince bu hususta müsaadenin verilmiş olduğu diğerleri le beraber müdafaaten zik-redUmeslnc güre, Satle binasının De. Manifaturacı Paparyan Adliyeye verildi Sultanhamamında, Havuzluhanda manifatura ticareti yapan Hormine Papazyan dün mağazasına gelen Fiyat Murakabe memurlarına dükkândaki boş rafları göstererek malı olmadığını söylemlşse de yapılan araş. tırma sonunda antreposu İçerisinde kullryeUt miktarda mal bulunmuştur. Bu esnada Papazyan Teşvikiye Sağlık Yurdu hastanesine İngiliz tül. bendi diye yerli İnce bezleri satmağa kalktığından Papazyan her iki suç üzerinde cürmü meşhut halinde ya-Aalan.-ıruk Adliyeye verilmiştir. Pa-poryanın muhakemesine dün asliye nizbank tarafından satın alınmasın-' İkinci ceco mahkemesinde başlanmış, da Denlzbıınk kanununun üçüncü' tır. Sümer Bank Umum Müdürü ' Burhan Zihni, bugün şehrimize gelerek tetkiklerde bulunacak Bir mUddettenberl Izmllte tetkiklerde bulunan SUmcrbaffk Umum MU dürü Izmtttehl tetkiklerini ikmal ot-mlşUr. Öğrendiğimize göre Umum Müdür beraberinde Umum İşletme müdürü Bülent Buktnş olduğu baldo bugün şehrimize gelmiş bulunacaktır. Umum müdür şehrimizde yünlü ve pamuklu sanayi mueaneıelerıle deri ve kundura müessesBlsrtrun vazıyetlerini tetkik edecek ve Sumerbankır. devre toplantısına riyaset edecektir. Bu toplan Uda İstihsali arttırmak ve mamul kaliteyi yUJaeeltmek için s. luımaeı icap eden bütün tedbirler mü zakere edilecektir. 139 liralık manifaturayı 284 liraya satmak İstemiş Mahmutpaşada. Büyük çorapçı hanında 6 numarada manifatura tıcarc. U yapan Mihran Alyanak, dün kendisine müracaat eden taşralı iki tüccara 139 liralık moniratura eşyası için 248 lira istemiş vc bunun 139 lirası İçin fatura vermeği, geri kalan parayı da açıktan almayı teklif etmiştir. Tüccarlar bu vaziyeti kabul etmişlerse de Alyanağm teklifinden ihtikâr olduğunu sezerek Fiyat MUraka. be bürosuna ihbarda bulunmuşlardır. Bunun Üzerine tekrar Mihran Alyanağm dükkanına giden tüccarlar malı almışlar ve numarası evvelce alınmış olan 248 lirayı tüccara vermişlerdir. Bu esnada dükkâna giren MU. roka be büro bu memurlan cürmü meş hut yapmışlar ve muhtekiri yakalamışlardır. Mihran Alyanağm muhakemesine dün İkinci asliye ceza mahkemesinde başlanmış ve şahitler dinlenmiştir. Bugün fasulyelere fiyat konacak Bundan bir müddet evvel çalı fa* sulyasma azami satış fiyatı konmuş, tu. Öğrendiğimize göre Vekaletten ge. len ikinci bir emir diğer bütün fa-su)yalara da fiyat konulmasını bildirmektedir. Fiyat Murakabe komisyonu diğer fasulyalara da fiyat teablti için piya. sada tetkiklere başlamıştır. Dun bu hususta Borsaya bir tezkere yazılarak fasulya fiyatları istenmiştir. İlk içtimada bütün fasulyalara azami fiyat konacaktır. Şirketi Hayriye bilet ücretlerinde tenzilât Şirketlhayrlyenln bilet ücretlerinde yaptığı tcnzılAUı tarife yarm sabahtan itibaren tatbik olunacaktır. Yeni bilet tarifesine göre Üsküdar. Salacak ve Harem kakelelerinden Kop rüye ve Köprüden bu İskelelere yalnız gitme ikinci mevki 60 para ucuz olarak 10. rhrinci. 1 kuruş ucuz olarak 13,5 kuruştur. Üsküdar, Salacak ve Harem İskelelerinden Beşiktaş. Kabataş ve Kop. rüye ve Köprüden bu iskelelere gidiş ve dönüş biletleri birer kuruş ucuzlatılarak ikinci 17. birinci 22 fcuru-oiarak satılacaktır. Kulağı delikler! Renıırd'm neft* bir hikâye-okudum, dayaııaııııyarak dl »İriyorum: -Mavi «.İneğimi yakalamak İÇ» ustun.- (iktıfiım İKknnlı-ılrn birdenbire aynaya takıldım. Amanın yıp ranınif eltileri «okuldu. Ayna devrilir orn ılu.nnl.ıM mut* dokundu, oaai de *anuLnları. Iıılun htocolnl ve boş İki ı.i'". ıı beraberinde mi rukledl. ¦ Ilepsl r,ı ¦¦ \e kırıldı. oBelkl atinıineyl de tahrip etzniş tim; ayafcınıın dibine bir yddırm .in-..m- gibi ,1/nn ınııddet şaşkıı bir halde kaldım. oAvIuüj koıırk luıvlayor. ¦¦ l jm'I ı-ı ndadan hasta ve yata lak lıüyukh-ıha beni (Ofcırdı: .— Bana bir . ... Iflttlra gU geliyor, Mç4rk-. Ne oldu î e.\e Mjl'dlğlmi bltmiyerek: ¦— Bir şey drgtl bllyuhbaba. kalemimi '!¦¦ ıı. 1 !¦¦. drdhn. •— Kalemini ha. klk.Uk: Kalemi nl ha: «Büyükbaba kabına oıgamıyoı da; bir dirseğinin UotUne doğruldu yuzU gUldU te yanaklarımı okşaya rak tûylr dedi: — Ne 'i r- ı,. kUeUk! Beni SB ğırta-unı? ıtanıyorlordı. h.tlı.ukı ksv Irmın r, dutobllmek İÇİD ne delik kulağım ı-n.u- - Öyle ı.-ıi., ı delik gazele ve ajans muhabirleri var ki, dünyanın şarkındı! iken garbında, garlıında İken şarkında, şimalimle İken cenubun ¦ ı.ı. ceaubunda Ikea «imalinde olap biten «n ufak «eyleri dahi haşindi İşiterek »elvdeyle etrafa yayıyorlar da. kulaklannın dlblade t e bo-runlarıııın OBUnde kopan kıvomrl-leri, Jale-, Kenard'ın hlkA et4adek büyukbol-o gibi. tere dııaen bir kölemin gUrtiltutugU olarak geçlşllri-yorlar: KÖR KADI Siy tyamdan bir ticaret geldi heyeti Siyamdan bir ticari heyet gelmiştir. Heyet buruda Siyamla olan ticari münasebetlerimize dair tetkiklerde bulunacaktır. Heyetin şehrimizd* bir kaç gün kalacağı söylenmektedir t-. Soruyorlar O o» e t el er yazıyor; s... Baker mueMse*eauhı Adliyeye intikal eden be» çift ayak kabı İhUkân lı-i ortaya bir cok meseleler çıkarmış. Ftyat Mlra-kabe !.'"m- »uunuu bu is bak-landa birbirini- oymayan iki kararı varmış!. Teeblt edilen yiB-de -S kür eVfdCB fsuO» ve ihtikar ,ul k-dilmi-, sonra da rmste-dil vc me^nı gorülrMt*:. Adliyece tayin edilen vukuf ehilleri bu kâna yOsde 28 değil, yüzde 12S ol-duğauu ı.-Vjiı. i-Uiin:. Muddel-umıımiltk. Murakabe korrdayonu mporlannın lıadema vukuf ehille rı tarafından u-1 i.ikini gerekli bulmuş Okuyanlar da oenıyor: — Diğerlerinden *arfuı*«ar. Fakat, ayni fule evveli ihtikar dernk, sonra da aksini İddia eylemek, yüzde 28 le ytlzde 128 I fark eden-. de birer *uc değil mi u*-abuTİ_ TevekkeU değil. Ib-Uk*r ateoi bir ulrul »ooduMUe-mlyor'.. HER GÜN BİR FIKRA «aK.; soz. n j ü-nı» t IkbKİ Mostafanm hocası Fey-aıUah Efendi haris, mufslt ve şı-¦lank Mr adamdı. Hükümeti bir ı ıı İm ve geçim yeri yapmıştı. Evlâtlığını Sadrazam, dört oğlunu i..ı/.ı-k. ¦ uzak ve yakın bütün akraba ve tanıdıklarını birer mühim memuriyete tayin ettirmişti. Zorbalar bir yare toplanmışlar, hoca hakkındaki düşüncelerini ortaya koymuşlardı. Klnıl öldürelim, kimi Burdurelim, kimi gözlerine mil çektirelim, kimi de eşeğe teni bindirip rezil ve r us vay edelim demişler, fakat bir türlü itil fak edememişlerdi, ı, , ı^ı başka bir gün . ,ıU ı.ı görüşmek Üzere dağılırlar-sen ı..i. ¦ ,ı.ı. m.ı bir Bektaşi dede.kl "ikınıv ve -vrıııı;-. — Ne • 'im./ hoeanm IşlnlT — ¦*•}•• bıraktık dedem, bir do Ornkln konuşacağız. Dede acı acı gulrouş ve: — Ocağınız* ve ocaklarımızı Hindurdukteu sonra im ... deznla. Bozan ter İçinde, afzı sçık horlıi)irsk Odrey'İa yanındı nna koli)ordd. Ceaç fcsdın bir aralık »da kspıııaı Lilulemeğe hoflsdı, IsLot ba deli Hrıberi bolkoa kspırını kapıyon hasırı sçsısk ve çukı île lın kmen-k odaya dslıvordu. OHrry çok gikâyetçi idi: — Bu gete ziysTetlerıauı beai hasU ediyor. Uy knoM kayba Um. horio oUeağıra. Bir (i n evvıl yinr hoylr bir nünakofodın *onrs ll-rt-tı inhayı ı kııksmj ığını orlsyo vıırmıı; ve denıi-ü ki: — Galiba yeni doatlarıom bana Muh • ¦'. ¦ t ima! Odrey bayılacak gibi bir hslde İdî: — Hangi donlarımı? KUnden hshırimrk îdi- Odrey korasının gece slyu M İninden kaçnugs 1 ¦¦¦¦¦¦ 1 ı "I ¦¦- llerbert kuşkulu lovırlor almağa 1J' r ¦• • Gölünün İçine bakıyor, her hareketini tetkik ediyordu. Odrey föyle düğündü- — Mutlaka aleyhimde bulunan bimi ¦er... Ama kim? O i'.u. .ı I m ni'i.,ı..|ı n.ı , ¦ ystoKinıa ötmesi olsaydı ne ise.. Poro ihtiyacı da vardı. Bil aydonberi Rshsysng gazetesine ysıı ys/dıftı halde bütersi prk houoaınamışlı. Gaıete baımııharririnin •sv-i»™bj dinhyerek lerzîhanrlere glunilt). Bu yaz- EDECİ ROMAN: TEFRİKA No. 31 Yaıan: Francis de Croisset dığı moda yazılarında ysplıgı reklam İçin kendisine çok tenzilât yapacaklarını biran için ummuştu. Fukat yaptıkları yüzde elli tenzilât bile p*k büyük bir yardım olmami'tı. Bir tek e*vap «alın alabilmişi, halbuki en asııgı üç elbiseye İhtiyarı vardı. Bunu temin İçin de gıutlcyc daha üç yazı y .ı/ın'ı-ı l,i-'ıı ıı-! ı. —- Büiün bunları düğânecek olsam, hiç aykıı lııl- Fa ¦ku. Ys» ığıyor, ¦ . ¦: ...i l ı. ılıım olan mevcu ca£mur altında aıadas diye bir yazı yazacaktı. Her akşam yatağının yanına zaten kalem vc kâğıt hazırlardı. Yavaşça clbi»lijü araladı, m—anı» Çeviren: Rezzan A. E. YALMAN üzerinde duran tablo, cigara ve kibriti de kalem ve kâğıtla beraber İçeri aldı. CiRara içmeden yan yasamazdı. Sabah ağarmağa botlaruıslı. Tablanın İçi yanmış cıgoralarla dulu İdî. Odrey yorgun, fakat memnun, uykuya daldı. Bir mtiddet sonra lelrlonun çalmasile uyandı. İyi tanıdığı hır saati. İnelliz ıdveMİr cince söylüyordu. Aıılıyaınadı. — Allo, alto, kiınniniı' diye inior edince telefonun içinden bir kahkahadır keptu. Roberl'la gülüıü... Cevap hrklemedah oecle acele bir şeyler söylüyordu. Bunlar da aplıyamadığı acayip kelimelerdi. Biraı daha gülerek konuştuktan «onraı — Bu löylcdiUerün çînce meıhaba demektir. Haiırınııı da »ordum. Saat on bire kadar uyumumu? Akaum grç mi yaıtınır, çok mu gezip eğimdiniz? Ne? Yuk»a çalıylınız mı? Fazla çalıgmoyı-nız. Size mühim bir haber vermek için ıdeloD ediyorum. Meşhur avlarıma silmek için hazırlığım tamam... Küçük avım hazır... Nerede mi? Tabii karşıda, Ud.ıigor'dv. Hatta sonunu gr-çirnıtk İçin sizi davet ediyorum. Kocanız mı? Ne yapalım, ona da Detîriniz. No dediniz? Kendisine mi —ır.ıi'.ık«ını/'.' Demek ki tekrar tele("n mu eı- mt-m liüm? Peki- O saman cevap verirsiırİT. Hayır leMofilo olnuı», kendim gelirim. Kabul ötigi-nia -.ı-ı.-... İsa ezim. Odrey yatakun ¦ ri „v bit baka a on geçuaaek ibrimnlîne çok ^eriniyordu. Genç *ul-lon biç hatırıudan çıkmamını- Karyıdo uzaaaD yeşil vc koytn MimuJarile Udaizora daima hasretle bekar, dororda. Bnroıuaıa esrarlı ve füzcl bir Ic olduğuna süphaû yokta. Br; aydanberî Rohavans'do olduğa halde benüz Udaigor s ptrotk l.l'l m, |. ,L.,.,U71I-I1. Saat on biri çaldı. Genç kadın: — Eyvah.. n»aw nerede ne geleeelt. geç kaldım, diye düşündü. Uşağı çağırıp aorda. Su cevabı aidi: — Mimar geldi. Ustaları da RÖnderdî. Çalışıyorlar. Mutfak su içinde, yapmııt bütün gece ysğdı. — Ya yemek nsııl ve nerede pişecek? Hemen bono aşçıyı gönder. Diye telâş etli. Biraz sonra aşçı geldi, her Çinli gibi sakla ve güler yüzlü idi. — Yemek pt t İrmek için matlako mutlak Uzun degiı. Ben odamda manaal üzerinde bir Çin yemeği yapan at. — HıL.-Mii ki efendi Çin yemeğladea Iıojlsn-max — HoaloBir. Bu yapacağım yomok çok güset... — Ne pişireceksin söyle— — Söylemem. Doha ben de bilmiyornu». Ama beğeneceksiniz. Bir . ¦¦ gülüyordu. Odrey çaren i ı ınldı; — Pek ola, ne istemen yap! Demeğe mecbur oldu. (Arkası var) HER GÜN BİR YEMEK buhara pilâvı Borsanın ha-ınıberazı te Tosyı pirincinden or/u ettiğiniz makta. mu tuzlu m kmde ha,yla-uuz. Fi rtnek-r «lAmee boU-vmca ateşlet İndiriniz ve lyhr ouzUıMsZ. Bir gu-veoe iki yemek kaoıfiı tereyağı koyunuz. * yoıınuııtau İÇİM ince rcııdedee Br^irUııUş Uc dort havuç, gayet ulak dogranınu niııir-olz ve yııi... ¦ el , ¦ ... ı.ı İle bol miktarda kuy u/uınu koyunuz e ¦afifçe katurunuı. uıulınuş pl-ı i.. - gUveee dokunuz. Pirinci c4ç-luğunuı kJİuıı blı ım-lı et suyu koyunuz, (rrrlne kâfi miktarda tuz, iarem M' yı-nl balıor serpiniz, tkl yemek kayığı dm tereyağı ilâve edip kapngıuı kapayınız ve ka pağııı dürtle ucunu ~-rrk aralık larla -ulu hamuru* -n unuz. orta bir aleye koyunuz. Bir oaai I-cindc hamurlar kurur ve kıvrU-mağa baslar. O vakit lodlrlalz ve büyük bir kaba baş aşağı silke-Nfe knpayınrı. t.Uteel kaldırın *-flyetle yeylnla
Tweet
Sonraki Kayıt
Önceki Kayıt
Ana Sayfa
Bu Blogda Ara
Popüler Yayınlar
Mevlit - Tam Metin
Süleyman Çelebi'nin Vesiletü'n-Necat (Kurtuluş Yolu) adıyla kaleme almış olduğu, Mevlit adıyla bilinen eserin tam metni: I. ...
TDK İmla Kılavuzu
TURK DİL KURUMU YAYINLARI: 525 İMLA KILAVUZU Hazırlayan: Prof. Dr. Hasan Eren Ankara 1985 Türk Tarih Kurumu Basım Evi TÜRK DİL KU...
Cengiz Han Yasasi
Dr. Curt ALINGE'nin tespit ettiği kadarıyla Cengiz Han'ın yasası şu hükümleri içermektedir: 1. — Zâni ister evli olsun ister olmas...
Yeni Sabah - Mayıs 1949
1 Mayıs 1949 tarihli gazete - 2 Mayıs 1949 tarihli gazete - 3 Mayıs 1949 tarihli gazete - 4 Mayıs 1949 tarihli gazete - 5 Mayıs 1949 tar...
Yeni Sabah - Kasım 1940
Gazete içeriği aşağıdadır. ...
Yeni Sabah - Eylül 1949
1 Eylül 1949 tarihli gazete - 2 Eylül 1949 tarihli gazete - 3 Eylül 1949 tarihli gazete - 4 Eylül 1949 tarihli gazete - 5 Eylül 1949 tar...
Yeni Sabah - Ağustos 1949
1 Ağustos 1949 tarihli gazete - 2 Ağustos 1949 tarihli gazete - 3 Ağustos 1949 tarihli gazete - 4 Ağustos 1949 tarihli gazete - 5 Ağusto...
Süreli Yayın Arşivi Arama Sayfası
Arama motorunu kullanarak 1929-1950 yılları arasında çıkmış süreli yayınlar içinde arama yapabilirsiniz. Doğrudan belli bir ayın süreli y...
Divanu Lugati't-Türk
Kaşgarlı Mahmut'un eseri Divan-ı Lügat-i Türk: DIVANU LUGATI'T-TURK'DEN DERLENMIS ETIMOLOJIK SO...
Yeni Sabah - Temmuz 1949
1 Temmuz 1949 tarihli gazete - 2 Temmuz 1949 tarihli gazete - 3 Temmuz 1949 tarihli gazete - 4 Temmuz 1949 tarihli gazete - 5 Temmuz 194...
Hiçbirşey Nasıl Yazılır
Heryer Nasıl Yazılır
Göktürkçe Türk Yazısı
Blog Arşivi
Blog Arşivi
Temmuz (428)
Haziran (1147)
Mayıs (683)
Mart (1)
Ocak (1)
Ağustos (1)
Eylül (1)
Mayıs (1)
Şubat (2)
Aralık (5)
Kasım (1)
Temmuz (110)
Haziran (1)
Ağustos (1)
Ekim (2)
Temmuz (2)
Mayıs (1)
Nisan (1)
Eylül (103)
Ağustos (3)
Mayıs (1)