10
5'
ıcn
• •
•l
ve
-1

tevzii
Perçemin
10
HAZİRAN 1948 Onbirinci Yıl
No,, d344

|| Ittoraı Nvruetmaftty» N«. 1? 1 n T«l adrMH «Yitti 8A«AH)| 1 1 • T A M 1 U L Tetoton:
ABONE BİCİLİ
Türkiye Ecnebi
•«mİ ih 3,00 ttr. (400 M».
• aylık imo » ıtoo )
3 aylık K0 » ?000 »
1 aylık 300 » •00 » J
Yi
HÜRRİYET
%
Her Gün
SAYFA
Bir Gün Süren Devamlı istişarelerden Sonra


83 1

Sabaha Karşa^ Aldığımız^Malûmafa Göre
Listeye yen

a X
0
Kabineye girenier - Günaltay, Hüsnü Çakır r
r-. c-s—ı:n E1^—,«n I
F. Siırmen, S. Turgud
Yem Bakanlardan Fazıl Şerafeddm. Dış Bakanlığında kalan Nccnıe:ldm Sadak ve
Emin Erişirgiıll,, Fazıı? Şîeraf eddin, Cavid Oral T. BanguC’t'Su.; İMİ
Ankara f) (Hususî) — Haşan Saka’ınn yeni kabineyi bu akşaıv teşkil etmiş olduğu salâhiyet lı menfalardan öğrenilmiştir. Kabi -ne muhtemelen aşağıdaki şekilde kurulmuştur:
Başbakan; Haşan Saka,,
Başbakan yardımcısı; Faik Ah
jned Barutçu.'
Devlet Bakam; Şemseddkı Giiıv
al tay.
Dahiliye; Hüsrev Göl^âM^
Millî Müdafaa; Hüsnü Çakır.
Hariciye; Necmeddin Sadak.
Maliye; ‘Şevket Adalan.
Gümrük, İnhisarlar; Emin Eri-
Çirgil.
ÇaJıgma; Tahsin Bekiı Balta
Sağlık; Fazıl Şerafeddin.
Ticaret; Şevket Turgud.
fjTt
••••
r- '
* •• • . • w , • •
Başbakan Haşan Suka
İktisad; Cavid, Ekin.
Tanm; Cavid Ural.
Millî Eğitim; Talisin Banguoğlu Bayındırlık; Nihad Erim. Ulaştırma; Kasım Gülek. Adalet; Fuad Sirmen.
Geç saatte Hilmi Uran’ın Anka-raya avdetinden sonra Başbakan kendisile görüşerek yeni kabineyi Hilmi Uran’a bildireeek ve fikrini aldıktan sonra bu akşam kabine -sini ilân edecektir.
Yeni vekillerden bazılarile konuştuk;
Cavid Ural, Başbakan tarafından kabul edilerek kendisine Tanm Bakanlığı teklif edildiğini ve bu Bakanlığı kabul ettiğini, fa-kat bunun şu dakika için bir kon-( Devamı Sa. 5. Sil. 1 de)
c
tf
Arabiar ve Yahudiler 1 aylık mütarekeyi kayıdsız kabul etti



»
Sık sık tekerrür eden bu buhranlar daha derin ve büyük bir buhranın satıhda görülen neticeleridir, Buhranın saiki 194b T e ınm uz undaki olaylardır. O seçimin. baskı altında yapılması ve milletin. hakiki iradesinin tezahür edememesi bütün rahatsızlıklarımızın tek saikidir. 'Memlekette Halk Partisine itımad yoktur kn onun çeşidlı kabinelerine ttımod olsun... Binaenaleyh kabineleri sık sık oynatmaktan ise. seçim işini emniyet altına aldıktan sonra, umumî bir intihap yaparak buhranları kökünden ve temelinden halletmek esaslı bir tesviye sureti olur.
Haşan Saka hükümeti, hayet, dün çekilmeğe mee bur oklu. Filhakika günlerin hâdiselerinden sonra, kabine için, daha uzun müıktvf başında kalmak çok zordu F. Ah-med Barutçunun hastatenniası, Vl. Müdafaa Bakanının karışık biı işe adının sokulması yüzümien istifası kabineyi iki kuvvetli rüknünden mahrum etmişti. Diğer taraf tan Atıl İnan işinin aldığı son şekil d© Haşan Saka’mn durumunu güçleştiriyordu. Çünkü, Atıf İnana ka* . binede bulunduğu sırada arkadaş- | lık eden ve binaenaleyh meşguliyette müşterek dan lar da vardı.
Bütün bu ahval, Salta yı hurbaşkanına İstifasını vermeğe şevketti. Boyleee bir buhran haşlamış bulunuyor.
Haşan Saka heyeti devlet 1da -fDevamı Sa„ 3; Sil,, 4 de!
T) İ-
)•
son
bu
&iya*d guhm *
Cum -
A


t.îiiîıL
•J-
Al

J
Oft
4

Arıt bölgesine Bartın D( P. teşkilâtı taralından 5 ton zahire gönderildi
Zonguldak 9 (Hususî) — Haber aldığıma gön Bartın ilçemizin bazı bölgelerinde açlık tehlikesi baş göstermiştir.
Bilhassa Arıt bölgesinde sezilen bu açlık tehlikesine, bu bölge halkının geçen yıl kuraklık yüzünden ekin alamadıkları ve esasen ormancılıkla imrarı hayat eden hal-
kın, orman idaresinin burada faaliyetini azaltması yüzünden zahire satın alamıyacak duruma düşmeleri sebeb olarak gösterilmektedir.
Diğer taraftan haber aldığımıza göre, Bartın Demokrat Parti ilçe başkanı Hüseyin Balık ile yine bu Devem* Ba.j 5; Sü., 2 dc
4

■«/
4

1
Ar
’— I
Kont Bernadotie “Ateş ke»„ enıhntn yarın sabah & da mevkii meriyete gireceğini Birleşmiş milletlere bildirdi Lake Succes» 9 (AP) — Bu gece Birleşmiş Milletler teşkilâtına Kahireden bir . mesaj gönderen Kont BemadojLtc., Yahudilerle A -rabîann 4 haftalık bir mütarekeyi kayıtsız ve şartsız olarak kabul et tiklerini haber vermiştir.
Arabulucu «ateş kes) emrinin cuma günü Türkiye saatiyle 9 da mer'iyete gireceğini bildirmiştir.
Bernadotto teşekkür
Lake Success, 9 (A.A.) — (Afp) Birleşmiş milletler nezdindeki A meıikan murahhas heyeti, ateş kes emrinin Yahudiler ve Arabiar ta rafından kabul edildiğine dair ge len haberin neşredilmesi mllnase -betile bir beyanname yaymlaya -rak birleşmiş milletler genel ku -rul ve güvenlik konseyi tarafın -dan kendisine verilen vazife ıığrun da surfettiği gayretler ve bu vazi fenin ilk kısmında elde ettiği başarılar dolayısile birleşmiş millet ler aracısı Kont Bernadotte’a A -merika hükümetinin teşekkürünü
)«*
/
ve derin memnuniyetini ulaştırmış tır.
Telaviv 9 (AP) — îsrael hükümeti Kont Bernadotte’un 4 haftalık mütareke teklifini kabul ettiği

nı resmen tebliğ etmiştir.
Bernadotte’un beyanatı
Kahire C (A.A.) — ıNâfcn)
Kont Eernadotte. düp rfcyâm tor : *’fDcva?nı) 8a., 5; 3 de
Baxu Kaitoverli er | şekere bojkot cltll
Şeker buhranının başlaması ü zerine Ekonomi Bakanlığınca sî tanbui vilâyetine aylık istihkak olaraJc 200ü ton şeker tahsis e-dilnıiş olmasına rağmen, bu mik tar ihtiyaca kâfi gelmeyeceği de daha doğrusu hem halk, hem de imalâtçıların ihtiyaçlarını karşı hyamıyacagı anlaşılmıştır.
Bu hal üzerine vilâyet Ekonc mi Bakanlığından bu miktarın art t ınlması istenmiştir.
îstenen 200 ton şekere imalât çılann ihtivadan karşılanacak idi.
• ( fDeva/hi) Sa., 5; Sö.? S de İSTANBUL
)
%
3

d
fe
*(
Amerikalı Dedektifin rolü ve bu işde Türk ı olisinin kurduğu takdire değer plân

ynrdîD kav «iiştsss’dii
Dün sabah Marsilya seferin -den dönen İstanbul vapuru ile 230 u Cenova tarikile îsviçreden 283 mülteci gelmiştir. Bunların 4 ü Napoliden ve 12 si de Fireden gelmekledir
Mülteciler dür. kendüerile gö rüşen muharririmize şunları Sövlemişlerdir,
— Hepimiz de Anavatana ya’nız bir kuru canımızla dönü yoruz. Hattâ aile, çocuk ve ka (Devamı Sa.. 5; S»., 4 de)
Gelibolu Demokratları da büyük kongrenin içtimaini istiyor
Demokrat Faril Gelibolu İlçe Başkanlığından dün aşağıdaki tez kereyi aldık:
35. 5. 948 günlü ve (04) sayılı genel kurul yazısı buğun yapılan ilçe idare kurulu, toplantısında o-kunmuş ve çoğunlukla aşağıdaki kararın genel kurula, Müstakil De mokratlar selueterliğine ve Tasvir ile Yeni 8abah gazetelerinde (Devamı Su., 5 S İÜ, 5 de)
Mu
•UA..T

A
• V %
D
Terceme ve İktibas Haktan Mahfazd


t
Genelkurmay Başkanlığı, Ankara İstiklâl Mahkemesi ve Emniyet ye net müdürlüğündeki resmî vesikaları derleyen:

A »karada çıkan yarı ıemnî yer gazetesinin 2 îık nık'lıactm i *V£Vİl
Hâkimiyeti Milli gazetesiFHû 2 Jdoyjfi 1921, Paaar tarihli nüshasını açan yerii ve memur, bütün okuyucu kitlesi, heyecan ve lwIç(i(UKİan-))üyümliy göz-lerlc, şu ‘eatırlan okuyorlardı:
«Mustafa Saglriin muhakemesi);
('Anadolu'da Ingillricı hesabına easualulı etmek ve bir takım makasidi tnçFuna.neyl tahakkuk ettirrm k üzere gelip, bir müddet evvel yakalanan ve Ingll^zierin sureti mahsıısada yetiştirip, öte -denberi kullandıkları meşbuı casuslardan biri o* lan Musüıfa kagirin miıhakçmei aJeniyesinc İstiklal mahkemesince 1 Mayıs 192J Pazar gününden itibıreri başlanmıştır.' “ *
Ingiii2ieı. tarafından bilhassa Şarkta çasusluk ışh rıh iötllıdanı edilmek üzcıe terbiye Ve Mheil rlUHiereJc, Anadoluya aevjtoJuD&n meghui İngiliz (•aFi'MU Aiustafu Bggirin hıtanbula (Nelsot?) 6
A. Hüd&i Akdemir
Mustafa Bağlı' BUyükadad# SJehmed Ali ile berttim
gönderilmek üzere eczalı mürekkeple yazdığı mektuplar elde edilerek ve muhteviyatı bittethik calibi şüphe görillmtsl üzerine daiıei aideelnce merkum İstintaka başlanmıştı. İstintakta Mustafa Kagirin mei’un biı İngiliz casusu olduğu tebeyyiin etmiş ve dilnden itibaren Ankara İstiklâl mahkemesince muhakemesine İptldar olunmuştur.
Mubakşmeye dÜD saat on iiç buçukta hükümet dairesinde istinaf mahkemeni salonunda başlandı. Salon pençeıelerine kadar, hınca hınç dolu idi. Riyaset mevkiinde mebus İhsan bey bulunuyordu....» 1
Şimdi muhterem karilerimin müsaadelerile Banıklah İstiklâl mahkemesinin mehabetlj huzurunda bırakıp Mustafa Segb hakkında biı neb-K malûmat verelim:
Alı,, ? «•));
Bob
birden Amerikalıya döndü: «arkada hususî bir otomobil içinde de resmî bir polis var, ne dersin?
Turhan
Sağda başkomiaer Hikmet Göreli ortada komiser muavini Uyanık, soldu komiser muavini Ali Eren
Evvelki gün ve dünkü nüsha -mızda çıkan kısmın hülâsası: Em-riiyet müdürlüğü ikinci şube memurları, Amerıkaya eroin kaçıran şebekenin mensuplarını tespit etmiş ve bunları tuzağa düşürmek için bir plân kurmuşlardır. •
İşte tesadüfen Jstanbula gelen Amerikalı polis M. Wbite da kaçakçılık kısmı mecmurlarile bera--beı .vazife verilmiş/ dedektifin bir eroin alıcısı sıfat He kaçakçılarla
- (Devamı Su., 3; Sü.» 7 de)

Amerikan yardımındaki kesinti
Vanılv BBberfU t»unn İBasfiretsIs iblır İka K*SK 3» (i) 1XB PI’M ite edliyw
Vaşington 9 (AP) — Ayan Mcc lisi Dış Münasebetler Komisyonu başkanı Arthur Vandenbcıg, Temsilciler Meclisi tarafından yabancı memleketlere yardım tahsisleri ü-zerinden yapılan kesintiyi «bütün programı baltabyacak malılyette tehlikeli ve baslreteU bi) karar,; o (Devamı Sa. Sil^ 1 de)

dâvası artık sona yaklaşt'*
Konya, 9 (Hususî) — 90 samkb Aslanköy dâvasının duruşmasına bugün de geç vakte kadar devam edilmiştir. Avukatlar müdaafaları-nı yapmışlar, neticede muhakeme başka güne tâlik edilmiştir.
Gelecek duruşmada karar verilmesi muhtemeldir.
Yetiş! Yâ Lütfi Kirdar
iiıUtü gazotolerden bilinçle başlığı büyük yazılarla gösto-nlen bir ınüjdo vardı: Bu ınüjde «Istanbu -lıın büylih bir kö"i müv deposuna ka
vıışınakta» olmasıdır. Bir Ingiliz çir-keti doktan bin ton kömür alabilocok bir depo yapıyormuş»
Hakikaten İstanbulun böylo bir do-poya ihtiyaoı vardı. Fakat müjde ilo yazımın baçlığı birbirini tutmuyor.. No İçin Lütfi Kırdar'ı imdadımıza çağırıyoruz? Halbu kİ, İstanbul bir kö-çıpr deposuna malik olunca «Var o! Lütfi KirdarI» dcnrolL.
öylo değil. Bizi böylo (ağlamalı) e-don ınes’elo,. kömür deposunun yapılmakta olduğu yerdir.
Biliyor ıhusunuz? Bu kömür deposu nerede yapılıyor? Kııruçoşınodo... Yû-ıll Boğazın hem şohro yakın «hom vesaiti bol, hem zÜmrüd gibi tepeleri, koruları, yamaçları İlo en güzel vo en pratik sayfiyelerinden blrj olan Ku-ruço^ınodo..».
ZqvoI|j Boğaz! şu senin kaıtr-lVkıy^ motinî ne kadar fıiimryon^ l,..

I
.l
Vârabbî... Koskoca İstanbufda kömür doposu yapılmak sahil kalmadı mı?
j U L U N AY
t
■*




Kadir bilinemez ligimizin, matemi • nl bu güzel kasaba ya çektirmek için mi, onu böylo si-
yahlara bürünüyoruz?
Biz Boğazı bir kuyumcu gibi işle -mcilylz. O sahil tû Karadcnlzo kadar geniş, bir rıhtımla donanmalı.. Yamaçlar, tepeler, nakil gibi, çiçek bahçeleri ilo süslenmoli... Dunların aralarında villâlar, gazinolar, yalılar... Biz Boğazın istikbalini böylo tasav -vur ediyoruz.
Bahusus bu şohrln başında Lütfi Kirdar gibi l'mar aşkı ilo çırpınan bir vâll olduktan sonra, bu «âti» yo kavuşmağı neden Istemoyohm? Fakat heyhat! Kurııçoşmoyl siyaha boyamak surotllo Boğazın Idâm formamın hazırlama merasiminde Lütti Kırkar da bulunmuş!
Kendi oTönto yâro keaüb verdiğim kulem (Lütfen sahıjcyi çeviriniz}

I
SAYFA s S
Anlatan: A«i® HÜDAİ
^/W(W\ZW^X/VWX/ /wwwv V^/W
' (Baştarafı 1 incide)
Mustafa Saglr ikmdi?
Evet Ankara istiklâl Mahkemesi tarafından sorguya çekilen bu ^İujstafa Sagir kimdi? Türk’ün ö-İüm, dirim kavgasile vğraştığı o Çırada bu Hindimin Ankarada ne işi vardı?
1 Muhakemeyi takip ettikçe, siz o-kurların da dehşetle görüp anla -yacağııuz gibi, Mustafa Sagir yabancı bir istihbarat idaresi, mes-, hur (lntelliccns Service» i taralın dan yüz binlerce lira sarflle ihti-nıanıla^yetiştirllmiş. san’atinin ehli ve fevkalâde mahir bir casustu.
Şimdi Ankara İstiklâl Mahkemesinin huzurunda, fiilinin hesabını .verip kellesini kurtarmaya çabalamakla meşgul gördüğünüz, bu çekirdekten yetişme câsus, büyük iş ler görmüş ve üzerine aldığı her i-gi haşarı ile sona erdirmişti,
Bunjrn içindir*ki, birinci diinya harbitklen, mağlup çıkan Türk’ü, bir müstemleke kölesi haline getir mek nıhksadile bir tavaftan düşman ■ orduları bizi kalbimizden vurmaya çalışınkırken, bir tavaftan da Mustafa Kemal Paşanın başında bulunduğu mukavemet ve silldnip kalkınma hareketini baltalamak ci heti düşünülmüş ve -bu işe Mustafa Sagir,gibi tehlikeli bir adam, kurnazca tertip edilmiş bir plânla, me mur odilnriş, bu korkunç casus can alacak noktamıza, Ankaraya sokulmuştu.
Mustafa Sagirin o zamanlar Türklerin^ hattâ Türk subayları -çın bile güçlükle gire-bildiği Ankara va tHind hilâfet komitesi' mu»
• 1 • ’ * * rl I
rahhaiM sıfatile. girip tutunmaya muvaffak -olabilmesi ve son daki -kaya kadar rolünü nasıl bir maha retle idare edebilmiş bulunması göateıür ki, şimdi îs. Mahkemesinin önünde güldüğünüz bu adam o za manın en kurnaz ve binaenaleyh en tehlikeli milletler arası casusla rındaa biri idi.
Canlı esrar
1927 yılı Mayısmda Ankara İstiklâl Mahkemesinin kusurunda gördüğümüz hu korkunç casusa mahkeme reisi soruyor:
— Zatiâhnize Iranlı Mustafa Sagir diyorlar, bir de (Lings) ismi -ni veriyorlar. Buulardan hangisi hakiki isminizdir?
— Mustafa Sagir.
— Hangisi nıüsteardır (uydurmadır).
— Hepsi müsteardır.
Şu küçümencik sual, cevap da gösterir lâ, İstiklâl mücadelesile uğraşan Türk’ü kalbinden vurmak için Ankaraya gönderilmiş olan Mustafa Sagir başlı başına bir â-lem, canlı bir esrardır.
Sagiriıı hakiki hüviyeti
Mustafa Sagirin hayatı halikındaki bilgileri mahkeme sorguların
Yazan: C. II.
dan çıkarmak ve birbirine bağ laya rak bir (biyografi : hâl tereome-si) şekline sokmak güçtür. Onu kendi kalemde yazdığı ifadeden a-larak, bugünkü dilimize göre, anlatmak daha uygun olacaktır.
ÂJustafa Sagir diyor ki:
«İ$Ş9 da Illndlstnnın (Pişaver) şehrinde doğdum. İlk mektebi ora da bitirdim. On yaşımda ikon, İngiliz Biyasî memurunun tavslyesile lngiltereye gönderildim.
«Htndistanın hudut şehirlerinde bulunan İngiliz siyasî memurları hçr bölgeden en aşağı bir genç seçerek tahsil için Ingiltereye gön -clermpğe mezundurlar. Maksad bu , gençleri yetiştirerek ioabmda bunlardan hizmet beklemektir.
«lngilterede hususî bir mektepte dört sene okudıun. Ücret ola -rak, mektebe beheri 40 İngiliz lira sı olmak üzere, 4 taksit veriliyordu. Elbise ve çamaşırlarım için verilen para bu hesaptan hariçtir. Bir casus nasıl yetişir?
e On dört yaşmda lekoçyada (E-dinburg) şehrine gönderildim. Orada bir sene kalarak (Okeford) Ü-niversitesi imtihanlarına hazırlandım. Oksfordda tahsilim için senede (275) İngiliz lirası veriliyordu. Hindistan nezareti umumî kâtibi tarafından yemin ettirildikten son ra matbu bir kâğıd imza ettirdi -ler. Bu sırada kâtibin yanında iki de zabit bulunuyordu. İmza et -fiğim kâğıdda : «İngiltere Kralı ve Hindistan İmparatorunun kendi nâm ve hesabına, bana bir asilzade terbiyesi verildiğinden son derecede memnun olduğum, buna mukabil benden gerek kral hazret lerinin, şahsına ve gerekse, tac-ii-tahtına karşı derin ve sarsılmaz bir sadakat istediği ve ayni zamanda, icabında İngiltere için ölmeğe veya yaşamağa mecbur tutul duğum «yazılmış bulunuyordu...
Mustafa Sagir iş başında
İşte bu kadar iyi yetiştirilmiş bir casus olan, Mustafa Sagir için artık işe başlamak, kendisi için sarfedilon paraların hakkını öde -mek zamanı gelmişti.
Nitekim onu daha 1910 yılından, itibaren işe başlamış buluyoruz.. Filvaki İstiklâl Mahkemesine verdiğiitiraf nameden bu azılı casus der ki:
(1910 yılında (Kahire) ye gönderildim. Zahiren Arabca öğrenmekle meşgul görünecek, hakikatte ise, Mısır milliyet severlerinin hareketlerini takip edecektim: Bun dan .başka Mısır minicilerinden Mı sırlı i Mustafa Kâmil Paşanın kardeşi Ali Fehmi ile sıkı temasta bu lunaraktım. Filhakika Ali ile son derece samimiyet peyda ettim.
{Devamı var)
*
Emekli çocuklarını himaye etmek lâzım
Viran fceneiecdenberi ömrümü, vatan ı© millet hizmetine snrtetmlş bir emekliyim.
* •
I Uç çocukum vur. Onlarla birlikte G nüfuslu bir aile reisiyim. Nâmerde muhtaç olmadan bu 6 nüfuslu ailemlo J bir kira evinde yaşamakta-I yıtn ve no pahasına olursa olsun, yine beuinı gibi ömürlerini bu aziz vatana vakfedeceklerine şüphem olmayan çocuklarımı yetiştirmekteyim.
Ancak» hâlen faaliyette bu larıau memurlara, çocuk başına onar lira çocuk zammı verildiği halde bizimkilerin ı hakkı neden .5 er liradır? Kanaat iın'ze*' çocuk başına verilecek Anın ı beş »de olsa azdır, ofinda, onbeş de olsa azıdır. Falcat) ımkdar ne olursa oImto, «deı ietiıuizia hüdçebi-ne gere, çocuk ı zamlarının müsavi olması lâzımdır. Zi-I ra. faal veya emekli memur* hırın çocukları da ayni derecede gıda alıp besloıuneke muhtardırlar. Biz emekli ol-Lıduk, diye evindlarımız /da e-ınekli olmadı ya. Onlar da bu vatanın çocuktandır, bizioı-recode gıda alıp beslenmeğe ihtiyaçları aynidir.
Gıdasızlığın, çc^idli lıasta-' Sıklara yol açacağı da aşikârdır. Bu ihtiyaca, sür’at-le bir çare bulunması lâzım-) dır. Emekli olmaktan başka birıgünalıı olmayan bizim gibilerin çocuklarına Allalı acısın ve Allah evliyai umura biraz daha fazla insaf ihsan buyurdum
İstanbul Vapuru
4
*


Marsilyadan döndü
Kaçakçılık ihbarına rağmen gemiden çıkan yolcularda hiçbir eşya bulunamadı
Batı Alideniz 3efcritıdeu dönmek te olan «İstanbul * vapurıl dün saat 11.30 da limanımıza gelmiştir.
Geminin hu seferinde 233 ü mülteci olmak üzere 440 yolcu ve 185 . ton yük gelmiştir,
Çelen yolcular arasında, Hane-, öau ile birlikte çıkarılan ve 25 ae-noden beri Frunsada ikamet etmiş ouw eski Maarif ve Dahiliye Nazı rı Damat Şerif Paşa, Torino cerrahı kongresine igtirâk eden opera-kcndisqp karşılı yan dostlan ve ket. Almanya ve îsviçrede konferanslar vermek için davet edilen Doktor Kemal Sütacoğlu, istatistik geneL müdürü Şefik Bilkur ve Fransa lıükûınetminı memleketimiz »Midindelci ticaret müşaviri reli Rögara bulunmaktadır.
Şerif Paşa vapurdan çıkarken
7-






I

«


.w
• t

Küçükpazarda beş serkeşin marifeti
--------O--------•
Genç bir kızı dükkâna lıu()»cde-rek tecavüz elmişler
ti.
»TAKVİMDEN BİR .'APRAK
•I


*
r
(Başta rafı l incide) ihtilâl'
Eet v ây-ı-1 tuu-H • uûiıukımî y azd ı
Diye buna, derler.
Kuruçeşmenin karşısında bir cık vardır.^öurasmı eski Şirketi riye almış ve FHıretMn «tertüt-i-müf-sahhır- dediği İsianbulun şakağına bir (laden) yapıştırmak istiyormuş gibi,: orayı bir kömür deposu hâline gotir-inişti. j
(Baroartıs) un heykeli dikileceği za man: e Aman! dedim. Hâzır bu hey-kelo lâyık bir kaide var; şu küçük a-dayı temiHoteiim; bir bahçe yapalım büyük denizcinin heykelini buraya dikelim; tam ona lâyık toir mizansendir; gelen geçen vapurlar da enu selâmlarlar!*
Bir İtiraz tûfam ile karşılaştım: «Vay efendim. Koskoca Bartoarus kü-Îjcük bir kaya parçasının üzerine ko-ulur mu?» dodiler.
Netice fi e oldu?
Zaten bir âmde olan Barbarus türbesinin yanına arkasını denize dönmüş oir heykel dikük!
O zaman bu uutaoığı kurtarmış olsaydık, bekti Pugün Kuruçeşmenln alnına bu kara yazı yazılmazdı.
Ey vâli-i-vâlâ! İstanbulda sizin nâmınızı hayırla yâdettirecok çok eserleriniz var; bunları oldukça müşkül zamanlarda yaptınız, bin türlü İtirazlara rağmen cesaretiniz kırıtmadı. Her tarafı bir mezbele hâline gelen bu koca şehri güzelleştireoeğim diye çok çalıştınız...
Şimdi başkaları bu güzel eserlerinizin üzerine Boğazın güzel bir noktasını kümlir' deposu yapmak 6uretlle
ada-
Hay
• •


Eminönü Halkevinde miisa-
• rnere
C. H. P. Sürarl semt ocağı, cumartesi günü akşamı saat 21 do Eminönü Halkevinde bir müsame-re verecektir.
Müsamerenirı davetiyeleri, ocak lokalinde tevzi edilmektedir.
Sa-
lccnrisinl karşılıyan dostlan vö gazetecilere, 25 yıllık ayrılıktan; sonra tekrar vatana kavuştuğu1 için son derece memnun ve mütehassis olduğunu söylemiştir.
283 mülteciden 230 u Conova tarikile İsviçreden, 41 i Napolidcnl ve 12 si de Pireden gelmektedir, j
Diğer taraftan dün, Marsilyadan gelen yolculardan bir karı-kocanuı' bir milyon lira değerinde kaçak pırlanta ve mücevherat getireceği hakkında Gümrük Muhafaza Tcşki lâfına yapılan İhbar dolayısile, rıh tim ve yolcu salonunda gayet sıkı emniyet tedbirleri alınmıştır. İhbar edilen kan - kocanın gerek eşyaları ve gerekse üzerleri saatlerce süren bir aramaya tâbi ) tutulmuşsa da kaçak eşyaya tesadüf dememiştir.
e-
10 RAZmAN 018
HER SABAH\
BELEDİYE DE
& A A R t F T E
Kartal Belediye reisi istifa ettirildi
Amerikan resim sergisi açıldı

Küçük pazar da oturan ve Küçük-pazar caddesinde kutu dükkânında çalışan Mustafa'ile arkadaşları A-sım. Dursun, Ahmed ve Ziya evvel ki akşam saat 21 sıralarında dükkanın önünden geçen Lûtfiye adın-' da 21 yaşlarında bir kızı zorla işeri almışlardır.
Beş arkadaş Lûtfiyenin ağzına mendil tıkadıktan sonra ırzına te» cavüz etmişler ve vahşî zevklerini tr(tmln ettikten sonra serbest bırakmışlardır.
LOtfiye mütecavizlerin elinden f kurtulur kurtulmaz:
«Kendimi öldüreceğim, denize a-tacağım. Namus ve ırzım elden git ti» diye bağırıp çağırmağa, ağlamağa başlamıştır.
Polis hâdiseye müdahale ederek suçluları yakalamış ve dün adlıye-ye şevketnriştir. Sanıklardan Asım savcılıkta:
■ — Ben Lûtfiye ile evlenmeğa karar verdim» demişse de «Liva sükut etmemiş bulunmaktadır.
---------o---------
ADLÎYFDF
I
Gitti Saka geldi
Saka
ani hlr fıkra vardır, kocasının odı Veli olan bir kadın du! kalınca, tekrar evlenmtf
do yeni kooasımn adının yino Veli olduğunu Öğrenince:
— Çitti Veli, geldi Veli; Azrail ettiğinden utansın! diye haykırmış, Haşan ,Saka'nın nihayet istifa edip yo-ni kabinenin yine eski Başbakan tarafından kurulacağını haber alınca, bu fıkrayı hatırladım. Evet:
— Gitti Saka, geldi Saka, felek etlisinden ulansın!...

Şu kadar var ki, ben kendi hesabıma Haşan Saka bahsinde, bizimki do dahil, muhalif gazeteler başyazarları gibi düşünmüyorum. Çünkü sâbık ve iahik Barbakanımızın yumuşatıl ı§4 tuttuğunu koparacak bir yaradılışta olmaması ve devlet babanın kanunse-ver ve itaatli bir bendesi olmak gibi, bazılarına göre, za’aflar, bazılarına göre ise meziyetler taşımaması bir tarafa .bırakılacak olursa, Haşan 3 a-ka nın ne de olsa, Avrupa görmüş hoca hır adam olduğunu kabul ötmek insaflı bir hareket olur. Yâ ma'azai-lan son istifadan sonra yeni kabineyi kurmak ödevı, bu aralık şâyı oidıı--£u gibi, Kemâl Satıra ve yahu d Hilmi Oran’a verilmiş olsaydı, halimiz nice olurdu?
Tevlik Öual Çırçır inahaUeAinde ve Çırçır | sokağnıda 4 »ayılı ev.de.
EKONOMİ:
Aitın ve dolar fiatları düşüyor
Marsballa yardımı plânı muci bince Avrupa ve Türkiyeye yapı lan yardım ve bu memleketlere kredi açılması, memleketimiz, serbest dolar piyasasında tesiri ni 'göstermeye başlamıştır. Ge •• çen hafta 390 kuruştan nmamelo gören Amerikan doları bu hafta 327 kuruşa düşmüş| ohıp her gün bir miktar daha düşmekte -dir .
Diğer taraftan altın fiyatla -rmda da düşüklük kaydedilmek tedir.

bir şişe sıyalı mürekkebi dökmek ü* zercdirler.
Buna müıaade ü t memelisi m r; 3Bo * gazı kurtarnuriısınu... Bu, «ize yakışan bir harckottir.
-----------o------------
Hayatı tehlikede (!) olan katil
Katilden 30 seneye mahkûmlu olarak ceza evûde yatarken iki kişiyi yaralayan Alibas adında birisi dün sabah mahkemeye getirildiği esnada savcılığa bir istida vererek:
e —ı Hapishanede beni öldure çekler, hayalım tehlikede, Üakii dardan başka ceza evine nakli -mi isterim- demiştir, tddia tali kik olunmaktadır.
Kartal belediye meclisinde bir senelik icraat raporunu okuyan mahallin belediye/ıbaşkanı, Şera feddin Öaer meclis azalan tara fmdaıı tenkide uğramış ve başa nsızlığı yüzünden hakkında âde mi kifayet.-kararı. verilmiştir.
Bu karar, vilâyet -makamınca tasdik edihniş Kartal belediye t reisinin vazifesine- nihayet veril miştir.
Bu vaziyete göre yeniden belediye reisi seçimi yapılması- lâ -zım geldiği içih Kattal belediye meclisi yakında fevkalâde bir toplantı yapacaktır.
Uoyaziçi otobüsleri
E. T. T. idaresi Boğaraçinde ça İlgan otobüslenin. sayısını arttır •Miışjve bu;-hattı ringe tahvil et miştir.
3u sabahta»; itibaren otobiis-Ieriu bir kıspu, sahilden giderek Sarıyer — Ayazağa yojile Tak r sime döneceklerdir.
Bîir krsnn .otobüslerde Şişli — Ayâzağa yolundan Sanyere giderek, sahil yolile Taksime ge leceMerdır.
| -------9-------
Yeni tıp ekmek imali
Yüzde 70.buğday yüzde 15 mı sır ve, yüzde 15 arpadan yapılacak undan ekmek .imâline ancak pazartesi gününden itibaren baş lanacaktır.
Yeni tip ekmeğin biran evvel imaline, eldeki arpalı unların fazlalığı manî olmaktadır. Yeni tip ekmek için gerek beledi yece gerek ofisçe yapılan hazırlıklar tamamlanmış bulunmak -tadır..
Dünden itibaren ekmeklik u

_ Dtin saat 17 de Beyoğlu Kız Sanat Enstitüsünün İstiklâl cad desindeki daimî sergi salonunda muasır Amerikan, ressaayıları ta rafından meydana getirilen ori jinal resimlerden mürekkep bir sergi açılmıştır.
Bu sergi Birleşik Ameıikada son pn yıl zarfında inkişaf ettiri len (Serigraf) usulü ile -mejıda na getirilmiştir.
Sergide mükâfat kazanmış beynelmilel sanatkârlarında eser leriı teşhir edilmektedir.
i ------r-O------
SAĞLIK:



Sağlık müdürlüğünde bir toplantı
Türk Îdrofil pamuk tabnkala n mamülâtlarmın kalitesini Avrupa ayarına çıkarılması ve ha rifct^n pamuk ithaline manî o -luııması için gerekli Ledbuâer alınmaktadır. *
Bu münâsebetle dün Sağlık Müdürlüğünde Sağlık Müdür Dr. Faik Yargıcının başkanlığında fevkalâde bir toplantı yapılmış, Toplantı da, güreti jaıahsusa -da Sağlık Bakanlığıncagiindert. len kimyager Nüzhet Çekm, Hıf sızsıhha müessesesi -müdürü Nu roddin Onur, Sağlık müdürlüğü kimya şubesi şefi Mehmed Ali Kâğıdcı ve îdrofil pamuk fabrika sahipleri hazır bulunmuşlar dır.
Müzakereler neticesinde Türk Îdrofil pamuklarının daha iyi i mâli için bir talimatname ha -ğırlanmış ce Bakanlığa gönde -bilmesine karar verilmiştir.


na buğdayı karıştırıldığından ek mekler biraz beyazlaşmı.ştır.
İçeri almayınca tabanca çekmiş

bı-
Valinin polisi ifasib Kozanı çnklıyarak .öldüren sabıkalı Şükrü Arslan yeniden -.ölümle tahdid etmekten sanık olarak asliye ift un gu ceza mahkemesine venilmiştir.
Dün yapılan duruşmada okuııaa sevk iddinamesine göre; Şükrü Arslan valinin polisini öldürmezden iki gün önce Beyoğlunda Sakızağacı sokağında oturan Şükran adında gene bir kadının peşine takılmıştır. Şükran kendisine yüz ver , r.ıiyerek evine kaçmak istemis. fi*:-kat taı* kapıyı açıp içeri gice?eûi sırada Şükrü tabaneasıuı çekerek:
t— Beni de içeri almazsan yakarım!» diye telıdid etmiştir. Ka-(îib korkusundan bayılmış ve oolis sanığı yakalamıştır. .
Sorusu yapılan sanık: a— Ben kimseyi telıdid
dim. Polis beni sırf tabanca tanıdığım için yakalamıştı denıişt-'f.
Celse. Şükranın celbi içim h^şka güne talik -edilmiştir.
Eroin kaçakçıları tevhit edildi
Külliyetli miktardaki etMİni A m er ika. ya kaçırmak üzere iken yakalanan Bob. Yasef, Aziz ve Şevket Dalgakıran adındaki dört suçlu 5. inci asliye cesa mahkemesinde yapılan sorgula rmda suçlarını itiraf etmişlerdir dir. '
Ayrıca, polisimizin şebekeyi e le geçirmesinde mutavassıt rol oynayan «Güzel Adana bası sa bibi Vasil ile artist Mari (Meli na,'. aahid olarak dinlenmişlerdir.
Mahkeme sanıkların tevkifine karar vererek celseyi başka güne talik etmiştir.
t
etme •


Sultan Azizin Sadrazamlarından mütercim Rüştü Paşa için bir ma-beyn kâtiblrtin:
— Yâ 3abtHİ Şu beceriksiz Sadrâzamı, devletin başından def et! diye r)eddüa ^ettiğini hır yakını ;gclip paşaya haber verir. Pasa sorar:
— Kâtip bey.bu sözleri yüksek seste mi, söylüyor?
Her zaman olduğu gibi, o devirde de dalkavuklukla körükle g!Cn*«ek adet -i-sadık:
— Evet etendim.
babında yangına imiş ki, muhbir
ediyor î ccva-
sarayda bu *
geçoo kâtibi
çekinmeden herkesin yanında hu haltı •tanı bastırır.
Bununı ui&noe - Paşa, flundugu bir gftın ismi
çağırtır ve kenehsu» mülâyunetle der »kiı . ( • i
— Oğlum, hakkımdaki bedduanı* i-şilttim. Aocak bu neddpavı eksik seh-yorsun. Deki: Yâcahbı anu *bu. ınenr /tekelin başından (ief et ve onun ye-rittç daha . muktedir» daha becerikli bir sadrazam ihsan buyur. Çünkü du- ( an mustecab ûJur-da. belki ben azledi lirim, fakat ye/muj dana . kotu bir sadrazam goiksa metmlekec kâr değil, zarar eder...
Galiba eshHerm )
— Tanrı beterden muhataza bu -yursun! duası da insgün için hepi* mizin di hm izden ektik ) etmememiz i cap eden b*r cümle inşa gerek,
/OL / ‘ 7 E
Fıkracı
S Yalnız kendisi o huri tazeye nıöf-8 tüu değil, ,taze(de ona mciftün de-sene. Böyle olmasa rahatini bırakıp, gece sokaklara çıkıp niçin telefon etsin? (Bana bir hnber yollamak veya birşey sormak isterseniz) diyerek niçin eczahaueııiu numarasını versin?
Zihni işleyip duruyor:
Şişlideki apartmana gitse, ziyarette bulunsa acaba nasıl olur? Y’akışık alır mı, almaz mı?.. Yoksa beş on gün sabredip ahbabbğın i-lerlemesini, mayalanmasını mı bek leşe?... İlk sefer yapayalnız gitmek caiz değil; ev tavuğu zanpa-msı gibi tek başına düşmek ayıb; orta malı mı bu? Akrabası dclikan lı da elbette kuşkulanır. Yanında candan bir arkadaş bulunmalı; mo sdâ dâva vekili Neş'et, hattâ başka biri de beraber olmalı..
Karısı odaya girince, uyanıklığı nı anlamasın diye derbı /ferin no-fe3 almağa, yalancıktan horlamağa başladı. Ziba banım baktı baktı.
— Dünya umurunda değil, horul horul ka.çmcı uykuda. Allah ş\ı adamın iç genişliğini bir geceuik bana nasib etso de rahat rahat zi-bnrbilsCTn! dedi; öbür tarafa geçip yatağa girdi.
Yahya Bey ertesi saü\h yino a-lacakaranhlrta uyanmıştı. Patırdı etmeden fesini,

JU
V

a gömleğini, elbisesini, eonıblannı, $ ıotinlerlnt toparlayıp yalınayak ha
şı kabak usulcacık sıvışmış, alt katta alelâcele giyinmiş, taşlık kapısından kendini atmtştı dışan.
Sokaklarda ne İn var, ne eln. •«


Yazan
Yokuş aşağı doğru iakeleyo.. Henüz İlk vapur görünürde değil. Ci-vatdaki sabahçı kahvesinde soluğu aldı. 'Aklında hep nazenini, şi-vekârı, keyfli keyfli kahveyi içor, cignrayı da tüttürürken, düdük se- ses: sini duyar duymaz:
—■ 57 numara! diyerek, cebinde karne bulunduğu için, bilet almadan koşup bindi.
Vapur Kızkulesinl hizalıyacağı-ııa, karşıya burun vermiş, gidiyor., Dilenci vapuru denilen zikzak pos-_ taydı;
S£RMED MUHTAR ALUS
------------41 --------------
dedirtiyor, gelen gidenlere de gözükmüyordu.
Dedik a, Mehlika sultan zihninde
■mıhlı, perçinli.
O esnalarda içerlki odada bir
— Beyim bundadır?
Yahya Bey, hemen atıldı:
— Sen.nıiain AvadisciğlmT Gel dostum, yoldaşım, iki gözüm. Seni bana Allah gönderdi.' Hay varol, bin yaşa!..
Avadis Irgatyan, elli elli beşlik, yâni Beşiktaşı tuttuktan Samatyada doğma büyüme; şimdi sonra Rumeli kıyısına, Anadolu kı de yazın Sanyerin ötesindeki Ye-yjsına uğraya uğraya Beykoza va- nimahallede, kışın Pangaltıda otu-rıp gerisin geri dönecek. Fikri o rurâu. Soyadından anlaşılıyor a, bil kadar dağınık kİ farkında bile değil.
Beşiktaşta indi. Otomobil bulamıyor; Ortaköy - Aksaray tramvayına atlayıp Bminönünde indi; yazıhaneye seğirtti. Kapı kilitli, Şanandatı bile eser yok.

Saat 9 buçuk, 1Q. Kavafzadcnio sanki içine İirferek kaçnuş. Otururken kalkıyor, kalkarken oturuyor salonda dolaşıp duruyor, zil fcaldı mı telefonu açmıyor, zil sürekli devam ederse adamlarından birini çağırıp (Bugün gelmiyecek)
yük babası yapılarda ırgatlık eder m iş; babası yapı kalfası imiş; ken dişi de ayni zanaafte. Bir aralık Marsilyada bulunmuş, lâkin ona sorarsan Parizde (arşitekt) lik tahsil edip bina (enjenyör) ü olmuş.
Çeneli, sohbeti tatlı, bir kol çengiler indendi. Bekâr, o yaşa kadar hiç evlenmemiş, pişkin, keyf ehil, caı-makcura düşkün. Kavafzadenln car ciğeri, içli dışlısı. Her gelişinde haşhaşa verirler; dilborlerln, yosmaların lâkırdısını ederler; Yahyonın ağzı sulandığını gören

Bir kız sevdiği çocuğu boğuyordu --------------o-----
Çarşambada Kuyuou çıkmazında 17 numarada oturan Pakize Çi») bayii adında 24 yaşlarında gene ye güzel bir kız, ayni semtte otura ı amcasının 15 yaşındaki oğlu Saa-dtc'din Çinbaylıya karşı çılgınca âşık-olmuş ve fırsat buldukça sevgisinden ona bahsetmiştir.
Fakat y«Şi küçük olduğu ve akrabası bulunduğu için Pâkizenin askına mukabele edemiyen çocuk nihs^Bt evvelki akşam evine .geldiğinde kendisini kovmuş, üstelik:
c— Sen benim ablamsın, saııa fena gözle bakanıam. Hem ben derslerimle meşgulüm, aşktan sevgiden anlamam diye terslemişti.-.
Bundan muğber olan Pakize hemen bir gazinoya gidip iyice kafa-vt tütsülemiş ve sonra tekrar eve •r dönerek Saadeddini boğmağa kuik Diiştır. Bu esuada içeri giren anırası oğlunu muhakkak bir Wlüm-den.kurtarmış ve çılgın kızı polise teslim etmiştir.
Karakola giderken başını taşlara vurup yaralanan Pakize tedavi edilmek .üzere lıastahaııeye kaldırılmıştır.

Hılbeeet; her gün pakla yenmez.$ ısıtıp ısıtıp sofraya konmaz. «Midefk mi, yoksam Kasımpaşa ÇÖpHiğiia mü bu?.. Tınına, içini geniş tltt.J sığır yüreği yut; şunun bunun agızv kokusunu dlyneme, kıçını kaşı, ce-g viz kır be arslan!.. gibi cevabiatj veriyordu. -5
Şişlideki apartmana gidişten a S çılınca, kaşları çattı: |
— Kannın evinde işin ne? Ce-a Dahinin (eksplkasyon) larına o hanım yüksek familyadan, (ar’o*t .tofcrat) lardan imiş: şimdik seıma^ yeyi kediye yükletmiş. Dediğin ye*) deki apartmanı bilirim. Sultan HıA midin Operacıbaşısı Sinyor St.ra-£ volo’nun kale gibi malikânesi sıre.ö sındadır; evden bozma, çakar nl-R maz, berbad bir binadır. Üst ka-\ tında ya iki oda vardır, ya üç. i
ahbar:
— Haydi tosun, bu gece bir papaz uçuralım! deyince beriki, karısının şerrinden, kırk -dereden su getirip:
— Eve haber vermedim, beklerler. Yarın öbür gün bizim Agobun kazma, bir maval okuyum da bakalım!.. derdemez, ah bar cevabı yapıştırırdı i
— Pakkala bırakmansa!.. Herifin tükkanmda yer kalmadı be ciğerim. Agobun kazına, ördeğine ae o kıdar grado verme!
Kısacası, Yahyaeağız dilberlerin yosmaların lâfile geçinmede; öte pkte oturuormuş; köpoğlusu çak-l» taraflarından mahrum. mez? Karıyı yanına al, -.gezmeğeK
Şimdi, dökülüp taşmak fhiyacın götür. Meselim Büyükadada ts-'X-daydı. Birkaç haftadır Avadlsi pjandud oteline. Heybelide Halki Pa$ görmediğinden, derdini açtı, olan-l?fı bitenleri anlattı, Mehlikayi göklere çıkardı. Irgatyan can kııla-ğile dinliyor; bazan:
— Duuur orasının schebiyahnı kofş etmemişim, izah ederek beyan eti.. Affına mağrtıren bu (pro po) da aceleyle körüköriine hükmü basmada yagnışsın, mülâhazat hanesini açık bırak, medalyonun tersini de yoklamak icab eder.. Çeneni yorma altık, prensesin ne mostralardan olduğunu agnadık!.,
w

Fesi yana yıktı: t
____ Onda mahbubnıle nasıl mıı-5 habbet edersin? Kuzeni meret bir-.$
kısa; daha ballı böreklisiııi istcr\ İsen Kireçburnu ilen» Biiyükdere a^g' rasında, Kefeliköyündcki Hilda lasa. Vaktinde Abdlilhamidin Mos$ kof d a (anbasadör) ü Hüseyin Hüş^ uü Paşanın menşur yalısı idi. Bu otel Yolgeçen hanı gibi işM»’ îşler amma müşterilerin hepsi cebi ytttfr* lü hovardalardır; en üstiin kırat karıları, kısrakları getirirler. Kokotlardan şapkalısı da gelir, çar-
şaflısı da gelir; geceleree kalırlar.^ {Devamı var) g
i;t

s
I * T*»rvw ★
HAZİRAN 1948
1304 Rumi Mayıs |
28

Perşembe
1367
Hicri Şaban
2
I

■ Ruzı Hızır 36 - AY - 6 Gün 162
Vaı.tı ler

Güneş
IÖğle ikindi
Akşam
Yatsı îmsâk
Vasati
fi.
5
13
17
20
22
3
D.
27
13
14
40
43
11
Ezanı D, 48 34 34
s.
8
4
8
12
9
W
6
02
32
t


® N I SABAH



SAYFAt H
; Komünist i rejimlere : hücum ı ) —-—o--------- 1
’ Bir İn g ili t dergi" Ko-! münizmin, Nazizmle aynı
mahiyette olduğuna ] ifade ediyor
Londra, 9 (A.A.) — Scotsman «Totaliterler tiplerine sadıktırlar» ğını taşıyan bir yazısında şunları yazmaktadır:
Faşist ve Nazilerde olduğu gibi komünist rejimleri de bizzat kendi tarafdarlan tarafından bile yapılsa en ufak bir tenkide tahammül ve müsamaha etmemektedirler. Bu husus iki tanınmış Yııgdsla-vın maruz kaldığı muamele ile bir defa daha gösterilmiştir. Bunlardan birisi olan Yu goslavyanın eski maliye bakanı, beş senelik Yugoslav plânı hakkında yapıcı bazı tenkidler ileri sü?müş olduğu için mahkûm edilmiştir.
Bu hâdise üzerinde düşünüldüğü ve Rvsyada hattâ komünist liderleri arasında bile yapılan muhtelif temizleme hareketleri hatırlandığı zaman Faşizmin ve Nazizmin de ajııi modelde olduklarını ayni zamanda hatırlamamak imkânsızdır.
Son zamanlarda cesur baz. Rumen komünistleri vaşzife-lerinden azledilmişler ve deş teklerin yardım etmiş olduk lan hükümet tarafından hapsedilmişlerdir. Kcynünist siyaseti iste budur. Komünistliğe karşı çıkarılabilecek en kuvvetli delil ( bizzat komünistlerin tuttuğu $ yoldur.
L

I
(Lps) kendi başlı-
Yeni Çek Anayasası -------------o------- İmhayı Barbakan attı kendisinin Devlet Başkanı olması muhtemel
Prag: 9 (A.A.) —(Lps) —
Yeni Çek anayasası bugün yü rürlüğe girmiştir.
Yeni anayasanın başkan tara tından imzalandıktan sonra mu teber addedilmesi gerekmektev -di. Fakat Başkan Beneşin istifa etmeden evvel bu anayasayı imzalamış olup olmadığı hususunda en ufak bir malûmat dahi mevcut bulunmamaktadır.
Prağdaki basın muhabirleri -nin bildirdiklerine göre, Anaya sa dün gece muvakkat Cumhur başkanlığı görevini ifa etmekte olan Başbakan Gottvald tarafından imzalanmıştır.
Prağdaki siyasî müşahitler ye ni Cumhurbaşkanının Dr. Got -tvald olacağı fikrindedirler.
--------o--------
Eski Rumanya Kralı bugün evleniyor Atina: 9 (A.A.) — (Afp) — Atina basının tahminine göre prenses Anne De Bourbon Par menin ailesi, Danimarka prensi Erikin ısrarı üzerin prenses ile eski Rumanya kralı Mişelin yarın yapılank olan evlenme töreninde bulunmayı kabul etmiş tir. Prensesin ailesinin bugijn Atinaya gelecekleri tahmin edil pıektedir.
Halk partisi Divanı toplanıyor
( Ankara, 9 (Hususî) — Halk Partisi Divanı ayın 11 inde toplanacaktır. Divânın bu toplantısında t'artiye a l meselelerle bilhassa Parti teşkilâtının kuvvetlendirilmesi meselesi görüşülecektir, lerme elektrik santralı
Ankara, 9 (Hususî) — Dört mil t yen lira sarfiyle inşasına başlan-I rn.ş olan Derme elektrik santralinin inşaatı devan/ etmektedir. în-Îıatın birinci kısmı tamamlanmışın İkinci kısmının ise inşası bu ■ yıl sonunda tamamlanacaktır. 949 yılı sonuna kadar Amerikadan gelecek projelerle santralin tesisleri Hin montaj tamamlanacaktır. Der-frne hidroelektrik santrali 3500 ki-Hovat takatinde olacak ve Malatj'a pırnsucat fabrikasının ve Malatya şehrinin elektrik İhtiyacını temin edecektir.

(Lps)
Suudî ârahislan Dış İşleri Bakanı
Türkiyenin Arab memleketlerine karşı takib ettiğâ hattı hareket için “Ancak asîl kelimesile ifade edebilirim,, dedi Londra, 9 (AA.) (Anadolu A-jsnsının özel muhabiri bildiriyor) — Londrada buluııarj Suudî Arabistan Dışişleri Bakanı Emîr Faysal, İngiliz hilkûmetile temasları-nn devam etmektedir, Eınîrîn daha on gün kadar Londrada kalaca ğı anlaşılmaktadır.
Suudi Arabistanın Ingiltere ile yeni bir ittifak muahedesi imzalamak üzere müzakerelerde bulunduğu hakkında çıkan şayialar, bu konuda en yetkili bir şahsiyet tarafından yalanla nnuştır.
Dün beni kabul eden Emîr Faysal Anadolu Ajansı için yaptığı bir beyanatta Ingiltere ile Suudi Arabistan arasında Londrada geçmekte olan gr) üşmeler etrafında şimdilik söylenecek bir şey olmadığına işaret ederek Ingiltere ile Suudî Arabistan arasındaki münasebetlerin son derece dostane olduğunu tebarüz ettirmiş ve şö.vle demiştir:
«iki memleket arasındaki müna scbetler gayet eskidir ve dostluğu



muz kuvvetli bir an’aneye istiuad çimektedir. Suudî Arabistan devletinin- kurul masmdanberi hor giin İngilizlerle münasebetlerimiz yeni bîr ilerleme kaydetmektedir. Ayni terakkinin bundan sonra da devam edeceğine eminim.»
Birleşmiş Milletlerin Filistin işine müdahalesinden bahseden Emir bu müdahalenin İngiltere tarafından teklif edildiğini kaydererek demiştir ki:
«Mütareke teklifini iltizam edb yorum, çünkü kan dökülmesini hiç bir zaman istemem. Ancak, ateş kes emri taraflardan birinin lehine tecelli etmemelidir. Esasen mesele kökünden halledilmedikçe mü tıreke bir netice vermez. Çünkü ateş yeniden ve belki de daha büyük bir şiddetle alevlenebilir.
Emîr Faysal. Türkiyenin AraU âlemiyle olan müjasebetlVine de temas ederek: «Türkiyenin bu husustaki hattı hareketini ancak: «ösîl* kelimesile tavsif edebilirim» demiştir.
Almanya mes’elesi
Amerikanın Batı-Almanyaya dair Londra Konferansı tekliflerini kabul ettiğini Mars hail dün resmen bildirdi
Vaşington, 9 (AP.) — Dışişleri Bakanı George Marshall, Amerika nin, Batı Almanyaya dair Londra konferansı tekliflerim kabul ettiğini beyan etmiştir.
Marshall, Londra konferansında varılan kararlan Almanj'a mesele İminin halline doğru önemli bir a-(lım olarak vasıflandırmıştır. Londra konferansı sırasında vanlaa anlaşmalar mucibince, batı Almaıı yaya iç konuları idare yetkisini haiz olacak bir federal hükümet ku rulacaktır._Ayjni wTnm,ı . ■ jgal dur, letleri önceden bibirlerine danışıp mutabık kalmadan işgal kuvvetlerini geri çekmemeği de taahhüd etmişlerdir.
Almanyanın yeniden silâhlanmasını önliyecek kayıdlar da mevcud dur. Plân hakkında gazetelere beyanatta bulunan Marshall şunları söylemiştir:
«Londra programının tatbik ka b.’liyetini haiz olduğuna ve Avrupa kıtasının iktisadı kalkımnasile siyasî istikrarına esaslı surette hiz met edeceğine güvenimiz vardır.»
Berlin: 9 (AP) — Ruslar, Ber lin radyosu istasyonunu tahliye deıı imtina etmişlerdir. Ingilizİe-rin bu konudaki isteklerinin red dedıldıği bugün korgeneral Erat vinin Ingilûs işgal makamlarına gönderidiği bir mektupla tebliğ dilmiştir. 5
Dratvin bu mektubunda, rad yo istasyonundaki »Sovyet me -m urlarına karşı alınacak zora da yanan her hangi bir tedbirin ( na
hoş neti'Jceler doğuracağını» be Iirtmektedir .
Londra: 9 (AP) — Beviıı, In giliz hükümetinin Batı-Almanya da bir Federal hükümet kurul ması memleketin gayri muayyen bir müddet için işgal altında bulundurulması ve Ruhr bölgesi -nin milletlerarası kontroluna da ir Londra konferansında ileri sü riilen tavsiyeleri onayladığını söylemiştir.
Dışişleri Bakanı şunları ilâ -ve etmiştir; Bu tavsiyeleri ka -bul etmekle, Almanya hakkında nihaî bir 4 devlet anlaşmasına varmak ümidinden vazgeçmiş ğiliz. Almanyanın İktisadî ve si yası birliğine elân taraftarız. Fakat bu birlik uygun prensiplere dayanmalıdır.
-Paris: 9 (A.A.) — Bugün Ge neral De Gaulle, Almanya hak -kında Londrada varılan anlaşma yı şiddetle tenkid etmiş ve bu -nun bütün Almanya üzerinde Sovyet hâkimiyetine yol hazırla dığını beyan etmiştir.
De Gaulle’ün bu yazılı bey a -nı, Millî Meclis Dışişleri Korniş yonunun anlaşmayı bazı kayıtlar la onaylayışından bir kaç dakika sonra basına tevzi edilmiş -tir.
De Gaulle, Londra anlaşması neticesinde birbirine rakip iki Al manya kurulacağını beyan et -miştir.
Bugün Ge
BUHRAN!
CBa^makaleden devam} resine ol koyduğu vakit, bâzı mah-
fillerde hayli üınldler uyanmış idi. İPeker'in sert İdaresinden sonra daha mâkul ve nıülâylın bir sistemin kurulacağı ve böylece Demokrasinin gelişmesi sağlanacağı ıınıulınuştu. Vakıa, Haşan Saka, ilk günlerde, tıım Demokratik geleneklere uygun bir yol tatmadı.. Büyük Millet Meclisi o ğünlerde toplantı halinde değildi. Yeni kabinenin acele olarak Meclisi içtimaa çağırması ve güven oyu alması icap ederken bu ınes'ele sürüncemede bırakıldı. Neden sonra, böyle bir dâvet lüzumu hissedildi. Bu hâl yeni kabinenin lehinde kaydedilecek bir keyfiyet değildi. Fakat, bilâhare İstanbul ve civarındaki sıkı yönetimi kaldırmakla normal bir idare tarzına doğru ilk müsbet adım atıldı. Yal-1 nız bu hareketi daha kat'i teşebbüsler kovalamadı. İktisadî sahada ise kabine İliç de muvaffak o-lamadı. O kadar muvaffak olamadı ki, hükümet adına Mecliste söz alan Bakanlar esasen biz hayatı ucuzlatmağı taabhüd otmediydik demeğe kadar cür’etl ileri götür -dülerdi.
Ankara telgraflarından anlaşıl -dığına göre, devlet reisi, yeni heyeti teşkil vazifesini yine Haşan Saka’ya tevcih etmiştir. Böylece bir iıkinci Saka kabinesi karşısında kalacağız demektir. Cumhur -reisi. Halk ve Demokrat Parti li-derlerile istişarelerde bulunduktan ve Demokratlardan ayrılan zümrenin temsilcisini de kabul ettikten sonra Saka’yı yeni kabineyi teşkile memur etmiştir. Rivayetlere göre Demokrat Parti temsilcisi devlet başkanına Haşan Sa-ka'nın kabinesine Atıf tnan işile ilgili ve o kombinezonda bulun -ınuş kimseleri almamasını tavsiye etmiştir. Bu sözün ve düşüncenin çok yerinde olduğu şüphesizdir.. Çünkü kötülükler, yolsuzluklar, irtikâp ve irtişa ile ciddî ve samimi bir) mücadele yapılacaksa, kanşık ve karanlık işlere bulaşmış veya buluşanlara arkadaşlık etmiş kimselerin iktidar sandalyesinde - tâli de olsa - bir mevki almamaları çok isabetli olur.
(kinci Haşan Saka kabinesinin kimlerden teşekkül edeceğini yakında öğreneceğiz, (simler belli olmadan bazı mütalâalar yürütmek zordur. Yalnız şu noktaya şimdiden işaret etmek kabildir ki, bu yeni heyet kimlerle kurulursa kurulsun herhalde geçici bir mahiyet taşıyacaktır.
Halkın dileği, seçim işi emniyet altına alındıktan sonra yeni ve umuıni bir intihap yapılmasıdır. rJandarmasız. polissiz, vnlisiz, hilesiz, dalaveresiz bir intihap... Böyle bir seçim sonunda Büyük Millet Meclisinde çoğunluk lıangi şekilde tecelli ederse, ona uygun bir hükümet kurmak icap eder. Ancak halkın hakiki dileğini aksettiren böyle bir teşekküldür ki, memle -keti, şimdi içinde kıvrandığı, ızdı-ırapll hâlden kurtarabilir. Yoksa üç yıldır, değişen kabineler hiç bir derde deva olmak meziyetini taşıyaıuamışlardır.
Saraçoğlu’nun peşiuden Peker’-in gelmesi, memlekete bir ferahlık mı getirdi? Böyle bir düşünceyi hiç kimse ileri süremez. Bilâkis Peker idaresi bir izdırap ve felâ -ket fasılası oldu. Atıf tnıınlar, meş hur 7 Eylül kararları ve matbuatı tazyik politikası o günlerin acı yâdigârlarıdır. Peker’den sonra Saka’nın gelişi de iktisadi elemlerimiz» lıiç de merhem olamamış -tır.
Bu sütunlarda İsrarla tekrarladığımız gibi memleket bugün bir kabiue buhranı karşısında değildir. Sık sık tekerrür eden bu buhranlar daha derin ve büyük bir buhranın sathında görülen neticeleridir. Btılı ranın saiki 1946 Temmuzundaki
Eroin takçıları nasıl yakalandılar (fi aş tarafı 1 incide) pazarlığa girişmesi kararlaştın! m ıştu
*
f
Günün enteresan Ihciberleri^
Dolaşan şayialara göre Kanun Cumhuriyet Bayramında yürürlüğe girmiş olacak Ankara, 9 (Hususî) — Adalet
Bakanlığınca bir af kanunu tasarısı hazırlandığı hakkındaki haberler yeniden tazelenmiştir. Söylendiğine göre af kanunu Cumhuriyet bayramında yürürlüğe girecektir. Tasarının rtıahiyeti ve hükümleri etrafında kafi bir bilgi olmamakla
berabor bunun 947 den evvelki suç lara şamil olduğu ve âdi suçlarla siyasî suçların ayrı ayrı ele alınarak bilhassa suçluların şahsî duruşmalarının göz önünde bulundurulacağı söylenmektedir. Tasarının önümüzdeki günlerde Meclise şevki beklenmektedir.
Kemal Satır vazifesind •» ayrılıyor
Ankara, 9 (Hususî) — Haber aldığımıza göre C. H. P. Ankara bölge müfettişi Kemal Satır vazifesinden ayrılacaktır. Bölge müfet fişliğine kimin tâyin edileceği henüz belli değildir.
Celâl L’ayar Kaııyaya hareket etti
Ankara. 9 (Hususî) — Celâl Ba-yar bugün saat 13.35 te kalkan Konya trenile beraberlerinde Refik Koraltan, Kayseri Milletvekili Kemal Gündeş ve Fikri Apaydın olduğu halde Konyaya hareket etmiştir. Bayar garda Meclis Grup başkanı genel idare kurulu üyeleri, milletvekilleri tarafından uğur-laıımıştır. Celâl Bayar bir gün Ak-şehirde kaldıktan sonra Konyaya gidecektir. I
Genel Kırmay Başkanı
Almanyaya gûdivor
Ankara, 9 (Hususî) — öğrendiğimize göre Genelkurmay Başkanı Salih Omurtak Almanyadaki Ame-ılkan işgal- bölgesi komutanı tarafından Almanyaya davet edilmiştir. Salih Omurtak bugünlerde Almanyaya hareketle 10 gün kadar A’manvada misafir kalacak ve in-celemelerde bulunacaktır.
Bir profesörümüzün muvaffakiyeti
Ankara, 9 (Hususî) — Belçika-da intişar etmekte olan La Revü îııta ismindeki mecmua National de Radiestlıesie muhtelif memleketler radiestezistleri tarafından yazılmış olan makaleleri okuyucularının tedkikine arzetmiş ve bir rotla bu eserleri kıymetlendirmelerini istemiştir. Veteriner fakültesi profesörlerinden Ordinaryüs y rofe sör doktor Samuel Aysoyun Akşam gazetesinde bir kaç evvel ini işar eden Sempati Antipati ismindeki makalesi okuyucular tarafından yüksek not ile takdir edilen 10 yazı içerisinde bulunmaktadır.
Sağlık Bakanlığında tâyinler
Bir müd

olaylardır. (0 seçimin baskı altında yapılması ve milletin hakiki i-radesinin tezahür edememesi bütün rahatsızlıklarımızın tek saiki-dir. Memlekette Halk Partisine i-tiıııad yoktur ki, onun çeşidli kabinelerine itinıad olsun...
Binaenaleyh, kabineleri sık sık oynatmaktan ise, seçiııı işini emniyet altına aldıktan sonra, umumi bir intihap yaparak buhranları kökünden ve temelinden halletmek esaslı bir tesviye sureti olur.
llalk Partisi zimamdarları acaba bu hakikati kavramak imkânına ve kudretine mâlik midirler? Hakikat şudur ki. seçim emniyeti, matbuat hürriyeti, fikir serbestli -ğl, olmadıkça bir değil bin Halk Partisi kabinesi değişse milletçe biz olduğumuz yerde sayar, dururuz...
A. Cemaleddiıı Saraçoğlu
*Ânkfıra, 9 (Hususî) — Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı Zat işleri ve muamelât genel müdürlüğüne Dr. Süreyya Yücel, Eczacılık ve Müstahzarlar Genel müdürlüğü ne îlhami Yücel tâyin edilmiştir. Türk—îsveç Ticaret Anlaşması İıuzalandı
Ankara: 9 (A.A.)
detten beri Ankarada Türk Ve İsveç ticaret heyetleri arasında cereyan eden müzakereler 7 ha ziraıı 1948 tarihinde Türkiye— İsveç ticaret ve ödeme anlaşma larının imzalanmasile neticelenmiştir. Yeni anlaşmaların metin leri, ana hatları itibarile 194b
dan beri yürürlükte bulunan ti-1 caret ve ödeme anlaşmalarının | metinlerine benzemekte ise de her iki hükümet tatbikatta ser -best dövizle tediyeyi mümkün ol duğu kadar bertaraf ederek, mal mübadelesi hacmini geniş -letmek esasını uygulamaya ka -rar vermişlerdir .Böylece, yeni anlaşmalarla, çeşitli ödeme im -kânlarına dayanan ve iki memle
• ket arasındaki ananavî ticare -tin canlandırılması gayesini göz önünde tutan geniş ve muvazeneli bir mübadele sistemi yara -tılmış bulunmaktadır.
Isveçin Türkiyeye vereceği mallar arasında bilhassa kâğıt, karton, makine ve âletler, demir ve çelik mamûlleri ve telefon malzemesi bulunmaktadır.
Isveçin Türkiyeye vereceği mal lar arasında bilhassa Türkiye -nin işvece ihraç edeceği başlıca maddeler ise tütün, kuru yemiş ler, krom, küsbe, keten tohumu, pamuk, bakır, barsak ve deriler dir. Bu malların ithalât ve ihra çatı kohtoııjanh listelere bağlı bulunmadığından iki memleket a rasındaki ticaret hacminin önümüzdeki avlarda genişlemesi bek lenmektedir.
Yeni anlaşmaların tatbikine 15 haziran 1948 tarihinden iti -haren başlanacak ve sözü geçen anlaşmalar Büyük Milelt Mecli -sinin tasdikinden sonra kesin o larak yürürlüğe girecektir.
Byrnes'tin yeni demeci
İkinci şube müdüründen aldığı izahat üzerine Amerikalı polis o akşam Asmalımesçittekl «Kriko» barına gitti ve kızıl saçlı, mavi (• sil ismi Melina) yı masasına davet etti. Birer vermut içtiler v( beş dakika kadar devam eden has-bihalden sonra M. White meseleyi açtı:
«— Siz Vasil isminde birini tanır mısınız?
(— Tanırım, «Güzel Adana» ba rının sahibidir. Ne yapacaktınız?
«— Onun Amerikada bir akrabası var, kendi3İle görüşmek istiyorum. Lütfen beni tanıştırın.»
Mari barda çalışan Zehra adındaki bir kadınla Vasili «Güzel A-dana) dan çağırttı ve ikisini de bir birine tanıştırdı. Vasil İngilizce bil medlği için Mari tercümanlık yapıyordu. Dedektif, eroin, hah ve bazı eşya sathı alabilmesi için bar sahibinin delâletini rica etti i-se de Vasil:
«— Ben bu işlerden anlamam.. Bob isminde biri var, lisan da bilir, daha iyi anlar, dedi ve biraz sonra, orta boylu, tıknaz bir genci getirip M. White ile tanıştırdı. Bob Amerikalının hakikî bir alıcı oldu ğuna inandıktan sonra;
Kaçakçılarla randevulaşma
«işi arkadaşım Yasef’e açayım eroini ancak o temin edebilir. Yarın saat 11 de Tepebaşı bahçesinde buluşup pazarlık ederiz;» dedi ve elini hararetle sıkarak ayrıldı.
M. White ikinci şube müdürünün hazırladığı plânda kısmen muvaf -fak olmuştu. Gayet memnun bir çehre ile bardan dışarı çıktı ve karşıki kaldırımdaki bahriyeliye yan gözle bakarak mendilini sağ cebinden çıkardı ve yüzünü sildik ten sonra sol cebine koydu.
M. White müdüriyete avdetinde ikinci şube müdürüne olanları anlatmağa başlarken o daha evvel davrandı:
Tıirk Polisi de yamanmış!
«— M. Wlıite rolünüzü buraya kadar iri başardınız. Bob ve Ya-sefle tanıştınız, randevu da aldı -nız?
(— Siz bunları nereden biliyor sunuz?
«— Memurlarımız sizi adım a-dım takip ettiler. Zaten başka tür lü muvaffak olamayız
Mr. White;
Türk polisleri de yamanırım diye gülümsedi.
— İkinci şube mTıdürü, emniyet müdürü İsmail Hakkı beyin direktifi üzerine hazırladığı program AL Wite’e izah etti:
« t— Yarın saat 11 de Tepebaşı bahçesinde Bob ve Şevket ile ını zarlık ederken varımızdaki masa
9
da bahriyeli ve tramvaycı kıyafetinde bulunan iki polis sizi takip | edecekler. Ayrıca gazinonun ka-taksidtki
de sivil potisîıniı
12 İdam kararı daha
★ Atina: —Makedonyada Verria askerî mahkemesi çeteci ler aleyhine 12 idam karan ver
(A.A.) İngilterenin Mayıs ayı ihracatı
★ Londra: — ingilterenin ma yıs ayı ihracatı, 130 milyon în giliz lirasına yükselmiştir. Ni -san ayındaki 126 milyon İngiliz lirası tutuyordu. Mayıs ayı Ih racatı harbden Önceki lhoarata nisbetle başlı başına bir rekor-
Mayıs ayı içindeki idhalât, dur.
Mart ve isan aylarındaklnden daha az, fakat ihracata nlsbet le çok fazladır. (A.A.)
__ Şiddetli bir infilâk
_ ★ Roma: — Aesta yolu üzerinde, kayaları uçurmakta ktil-
Makedonyada
Aesta yolu üze-

-J

lanılun dinamitlerden üç tor) ö. teş almış ve şiddetli bir İnfilak olmuştur. Kazâda İki kişi öl -mtlş an altı kişi yaralanmıştır.
(AP)
Meşhur bir kompozitör beraat etti
Meşhur kompo temizleme mahkemesindeki (fâ vada meraat etmiştir. Halen A vusturayada bulunan Strausş gıyaben muhakeme edilmektev & (AP)
Asyanın şimalinde bir deniz yolu
★ Stokholm: —. Bu sabahki Sovyet gazetelerinin bildirdiğine göre, Rus donanması, Aşka nin Kuzeyinde bir deniz yolu aç pıak İçin büyük faaliyet göster mektodlr.
24 buz kıran gemisi Sibirya şahili açıklarında buz maniala rtlo mUeadele etmektedir.
(A.A.) Mir kadın kurşuna dizildi
★ Pari-î — Harb zamanında bir ço kFransız vatanseverini tfestapoya bildiren Genevleve Dametle adındaki kadın kurşu-
★ Münih: — 7 ,w‘_________...
4tör Richard Straûs, Naziliği

Kanser araştırmalarına yardım
★ Nevyork. Amerikan Atom
enerjisi komisyonu kanser hak kında yapılan araştırmalara yar dımda bulunacak ve bu araştu’ maları destekleyecektir. Hazır lanaıı programa göre tepkili bir fırında hazırlanacak olan ra dioiztoplar doktorlara ve tanın mış uzmanlara meccanen dağtı lacaktır. . (A.A.)
Tarihi Kensigton taşı
★ Londra; — Sıçitlısonian enstitüsünün Vaşingtonda raeş hur tarihî Kensiııgton taşının takikî olduğu yolundaki beyana bütün dünyadaki Arkeoloğla -rın alâkasını uyandırmıştır. 1898
de bulunan bu taş 1300 senesi ne doğru Mınnesotaya bir Nor veç heyeti soferiyesi tarafın -dan yapılan seyahatten bahset mektedlı. Bunun neticesi ola -rak Amerikan âlimleri Ameri -ka kıtasının Kristof Kolombun Amerikaya gelişinden asırlarca evvel Norveçliler tarafından kgg
na dizilmiştir.
Bu suretle, Paris bölgesinde birinci dünya harbinden beri il kdefa olarak bir kadın kur - -şuna dizilmiş olmaktadır.
(A.A.)
Bu baskınında kayıblar
Ut Vaşingtou: — 10 gün evvel Oregon ve Vaşongton eya Jetlerinde vuku bulan su baskın İarından sonra kayıpların sayı sının 54Ö i bulmuş olduğu bildi rilmektedir. (A.A.)
Verem tedavisi için yeni bir ilâç Londra: — Verem tedavi şi için aspirin nevinden yeni bir ilâç keşfedilmiştir. Aclde -para—Amlnosallcyllques adım taşımakta olan bu ilâç hap şek linçle istimal edilmektedir.
0U İlâç şimdiye kadar bir çok Ingiliz hastahanelerinde kulla -rulmtş olup elde edilen neticeler fedilmiş ve İskân edilmiş oldu - -şon derece memnuniyet verici -dir. (A.A.)
ğu yolundaki nazarlyeyi yeni -den ileriye sürmeye başlamışlar
En ibiiyük tehlike RusyttdKn fje’ecek tecavüz tehdididir
— o- •
Filâdelfia: 9 (A.A.)
Birleşik Amerika Dışişleri es ki Bakam James Byrnes bu sabah Pensilvaııya Üniversitesi öğ reııcilerine diploma verilmesi tö reninde söz almış ve şöyle demiş tir: «Dünyanın halen karşılaştığı en büyük tehlike Sovyetler ta rafından gelebilecek tecavüz teh dididir.
Beyrnes, Birleşik Amerikanın müsbet bir Dış siyaset takibi tavsiyesinde bulunmuş ve sözle rine şunları ilâve etmiştir:
Karşılıklı müsamaha ve say ğı esasına dayanarak Sovyetler le daima barış içinde yaşamak arzusunda bulunduğumuzu Sovyet liderlerine ve Rus milletine açıkça bildirecek tarzda hareket etmeliyiz.
«Bu Atom devrinde üst üste harblere girişmeğe müsaade e -dilemiyeceğini» teyid eyliyen es ki Bakan, »neticeler ne olursa ol sun Hürriyet uğfundaki mücadş temizden feragat edemeyeceğimi zl İyi biliyoruz» demiştir.
lİyrnes bundan sonra Birle -şik Amerikanın, kuvvetlerini bas ka bir milletlerlnkllerle Birleştirmesi, Birleşmiş Milletler kur^ı lunü desteklemeğe hazır bulunması, Vetolu veya Vetosuz dün ya yüzünde kanunu hâkim kıla -cak rejimleri takviye ve bu yolda gecikme eseri göstermiyecelf bir program tatbik etmesi gerek tiği fikrini telkin ile sözlerine sou vermiştir
(Afp)
pısında beki .• ıı ve şoför muavini olacaktır.
Gideceğiniz evin sokağında da diğer meni’iri arımız bulunacaktır.. Size vereceğimiz 2000 Türk lirasını eroinleri görmeden teslim etme yin geri kalanı borcunuzu da çekle ödeyeceğinizi söylersiniz. Ayrıca Osmanlı Bankasından kırdırabile ceğiniz çeki de vereceğiz. Eğer çeki kırdırmadan eroini teslim etmezler se muhtemeldir ki, Osmanlı Bankasına Bob da beraber gelir.
Sizi ayrıca Osmanlı Bankasının kapısı önünde tramvay biletçid kıyafetinde iki sivil polisimiz bek-liyecek. Tanınmanız için göğsünü ze kırmızı gül takın. Bankaya git tiğiniz takdirde yanınızda suçlular la beraber eroin paketi de varan bankanın kapısı önünde sigaranın yakmadan yere düşürün.
Bir şeyi unuttuk. Eğer Bob’uı» sizi götüreceği evde eroinleri tel lim ederlerse, o anda tabançanıf çekin ve dışardaki polislerimiziü suçluları yakalamaları için işaret olarak ponçerenin camını kırın. Haydi muvaffakiyetler i
Tepebaşuıda buluşma
Ertesi, (Perşembe) günü saat 11 de Tepebaşı bahçesine giden M. White Bob'un yanında bir yabancı İle birlikte buldu. Bu Yaseftb On dakika kadar konuştular. Yasef İngilizce iyi bildiği için bu yabancı nin Amerikalı olduğuna kanaat ge tirdi vej
«— JDvinı altıncı dairenin çiva ( rında Aybastı sokağında . Evdf 3 kilo eroinimiz var, daha fazlı isteraenla, başka yerden tedarik 4 deriz.» dedi.
Yanındaki mapada tramvay» kıyafetinde irtibat komiser muavini Ali Erem ilo bahriyeli kıyafe* tinde polis Galip Lambermaa bu* lunuyordıı. Gazinonun kapısı önilû de ise bir taksi duruyordu. 3o« for ile şoför muavini güya taksiyi tamir ediyorlardı. Bunlar komiser muavini Sadi Başcğmez ilo Talât Alpagou idi.
'Sonu yarın) ,
teni sabah

10 HA5MEAN yiö
FAYFAj 4
1
I
İzmirde de ev I buhranı
İçtim Af b ahİsler !
te
TV
j Şamlımı Karaca Üren ocak öaşkand ---------------o-------- | ( kliinir Atabey müteaddid d(- ) S falar döğiilcreli istifaya vıec- t
( inn bırakılmış, buna da sc- 5 ( btb ocak başkamnın D. P. ( Ş teşkilâtını kurması imiş? J
Balıkesir: (Hususî) — Şamlı ( uçağına bağlı Karacaören kö •) j. .ıniin sabık D. P. ocak başkam iı.ılit oğlu Münir Atabey müte rldit defalar dövülerek zorla is
( i Caya mecbur edilmiştir. D. P. M n köyde kurucularından olup başkan seçilen Münir Atabey parti teşkilâtı kurduğunu ve L. şkanlık yaptığım çekemiyen söy miihtarı Melımed Kayabey,
Isa Adlı, Üzeyir özenç, Raşid Taş kan ve daha bir kaç kişi birleşe j ( k muhtarın tahrik ve teşvikile I». P. ocak başkanı Münir Atabe $.:n oturmuş olduğu evinin du -«malarını kasden yıkarak zarar •‘»•as etmişlerdir. Ayni zamanda tapulu tarlasına tecavüzle tarla nın kullanılmaması için boydan boya derin hendekler kazmışlar dır. Bu hâdise müşteki tarafın -dan Şamlı bucak müdürlüğüne aıiiteaddit defalar şikâyet dilek Vesile bildirilmişse de müsebbi-icri hakkında maalesef şimdiye kadar takibat yapılmamıştır.
Bu hususta kendisile görüştü-füm sabık D. P. başkanı Münir Atabey:
«— Eu adamların şerrinden sokağa çıkmağa dahi koıkuyo -»um, C. Savcılığına dilekçe ile müracaat ettim. Adalet yerini bulacaktır»» demiştir.
Vecihi Eıçakçıoğlb ----------------o------------ Kemalpaşada kiraz bayramının ikinci haftası
-------o-------
Ova Kirazları sona erdi. Şimdi dağ Kirazlarının toplanma -sına başlandı.
Kemalpaşa. (Hususî) — Ki -ıaz bayramının ikinci haftası ö lihnüzdeki pazar günü parlak bir surette kutlanacaktır. Geçen pa zar günü tesit edilen birinci bay lama tamirden ve muhtelif mahallerden akın halinde gelen mi safirlerin fazlahğını nazara,alan belediye, önümüzdeki bayramlar için misafirlerin her türlü ihti -yaçlarını temin edici tedbirler al mış bulunmaktadır.
Evvelki tahminimiz veçhile o va kirazları bitmek üzeredir. Ge lecck haftadan itibaren dağ ki -razlarımn toplanmasına başlana çaktır. Kirazların «gelin " oluşu dördüncü hafta bayramına rastlıyacak ve türlü türlü sürp rizlerle yayla kızı kiraz gelin -olacaktır.
Bu sürprizler arasında az bir ücret ve ağır bir külfetle topla -nan kirazların neye mal olduğu ve bahçe sahipleri ile toplayıcı genç kızlar arasında geçen ve «lâmadalâm makamından söyle nen şarkılar hep bir ağızdan te rennüm edilecektir.
-------o---------
İzmir öğretmenlerinin Avrupa gezisi
— • o------
22u seyahatin bir ay devam etmedi \rrikântarz temin edildi. Seyahat 7 temmuzda bavlıyacak
Balıkesir, Hâlkev ve odalarının haili




&nlkevi Zaffer €tatnl)»9r.taalBe
si kemKÎ&Eer vcrlyoıp. «ıi EsnınıııaııyaBar flıaika alzlfikS değil müstehcen peyler öğretiyor. Rfialkevind e lwV.fi psirttannllk zibiBİyeti mi y}üdüBmek isteniyor?
Balıkesir :(Hususî) — Balıko s irde ıHalkevine ve Jıalk odaları na göz atacak olursak Halkevlo rinüı kuruluş gayesinden tama • men azaklaştığını ve halk odala rınaa âdeta yok ilenecek bir du ruma düştüğünü göriiriiz.
Bu günkü Balıkesir Halkevi e sas gayeden uzaklaşmış ve tica relhaneye dönmüştür.
Halkevi Salonumla Tiyatro
Isfanbııkla Sdlaş fiyatrolarm-flnn da düşük bir durumda olan (Zafer Canbazhanesi) Hâlkevin de temsiller terir Halkevi bahçe sinde canbaz oynar halka ahlâki temsiller verecek yerde gayet —Müstehcen— sözler sarfedip ve ahlâka mugayir hareketler yapılıp bir çok ailelerin temsili yanda bırakarak salonu terket melerine seheb olurlar.
Halkevinde ücretsiz bir iştira hat yapamazsınız çünkü Halkevi gahçesi Halk Partili bir vatan daşa icarla verilmiş ve bir gazi no halini alınıştır. Halkevi salonunda yüksek ücretli tiyatro si nema, kukla ve eanbazhaiıe nıı »naraları yapılır. Salonu ücretle kiralarsanız nişanlara düğünle -re açıktır.
D. P. Ii milletveklllerimiz ve kıymetli şairimiz F. Nafiz Çam lıbel tarafından gayri siyasî sa dcce —şiir
nuşnıa yapmak için Halkevi bas kanlığından müsaade istemiş ma alesef verilmemiştir.
Halk Odalan
Halk odalan da bakımsız ve teşkilâtsızdır.
naJk Partisi il kongresinda Manyas delegesi Ahmed Tan kongreye vaziyeti bu şekilde artistti.
— Makasta bir Halkevi vo 12 halk rnlnsı var. bunların is -mî var, cismi yok. Nerden baksanız l masa v sandalyeden iba
hakkında bir ko -

ret. Ne binası ne de teşkilâtı var Bunların ıslâhını dilerim.
Diyen lıâtip bugünkü Bahke sir halk edaları hakkında Ba • riz bir şekilde bizi aydınlatıyor.
Halkevi nv nak) dergisi evvelce Halk Partisinin "propagandam -I na hasredilmişti. Ve bu yüzden tutunamamıştı. Bu defa yeni baş tarı, kıymetli şair Arif Hikmet Park’ın idaresinde çıkan «Kay -nah particilikten uzak sadece bir edebiyat mecmuası olarak çı kıyor. Gerek muhalif ve gerek muvafık biitiin vatandaşlar zevk le olun ur.
A
Gönül isterki Halkevleri ve o daları particilikten azade ve ti -çaret zihniyetinden uzak kal -
Yine gönül isterki Halkevleri Halkçı ve Demokrat vatandaşla rı çatısı altında samimi toplantılar yaptığı, derdleştiği, bir1 süllı ve sükûn yuvası olsun,
Bugünkü h alile Balıkesir Halkevi, Halk Partisinin inhisa rı altında kuruluş gayesinden u zak sadece bir ticarethanedir.
Halk Partili ve Demokrat Par tili vatandaşların yüreğini sızla tan bu durum, vilâyetçe Halkevi ne ayrılan tahsisatın büyük bir kısmının C. H. P. ye ma! edilmesi ve Halkevine yıllık biidce olarak 5000 lira verilmesidir ki. Bu naranın 4600 lirası memur ve müstahdemlerine maaş ola -rai i veriliyor geriye yani Halk -evinin çalışması için 400 lira gi ni gülünç bir para kalıyor.
Yukarıda arzettiğimiz mali hususlarda Halkevi başkanı ve idare heyeitnln hiç bir sun’u tak sîri yoktur, gailece bu durum C. H. P. nin Halkevi tahsisatım benimsemesinden ileri geliyor.
Vecihi Bıç&kçıoğlu
• bizi aydınlatıyor, şriyatından (Kay-sadece
Taşovanın, Bidevi Bucak Müdürünün marifetleri

Bucak Müdürünün üç atı varmış bunlar köylerdeki tavuk yem -terini dahi bitiriyorlarmış. Bucağın Tanu köyünde bulunduğu bir sırada düğünde tabanca atıldı diye otuz iki kişiyi boğa damına sokarak hapsettirmiş!
Mesken azlığı ve kiraların yük sekliyi yüzünden ev darlığı artıyor
İzmir. (Hususî) — İzmir'in muhtelif bölgelerinde kaçak ola rak inşa edilen -Gecekondu evle yinin durumunu tesbit etmeğe memur heyet, raporunu hazırla m ıştır. Mesken azlığı ve kirala rın yüksek oluşu yüzünden An -kara.kıtanbul ve İzmirde mey -dana gelen durum, bir çok ba -kımdan müşküller çıkarmakta -dır. Bakanlar kurulu, Ankara ve tstaııbulda bu gibi evlerin duru munu teBbite çalışmaktadır.
Hükümetin mesken sahibi olmak istiyeriler için yirmi sene va deli ucuz faizle krediler temini ni sağlıyacak tedbirlerin alınma sile meşgul olduğu bir sırada i-ki büyük şehrimize tatbik edile cek kolaylığın îzmîre de teşmili istenmektedir. Az faizle ev in çası için halka krediler açılması kuvvetle umulmaktadır.
----------G—-------“
İznnlrde resmî (ltt firelerde yuz çalışan» »»ati
------O------
Dairelerde mesai saat 8 den 14,30 a kadar devam edecek İzmir: (Hususî) irelerde yaz mesai saatinin tatbi I kine dünden itibaren başlanmıştır. Sabah saat 8 de vazifeye baş lanıp saat 14. 30 da nihayet veril inektedir.
Adliyede yaz tatili münâsebe .tile dâvalara dünden itibaren 15 gün için öğleden sonra bakıla -çaktır. Sabahları duruşma yapıl mıyacaktır.
--------------o------Balyada altı çocuklu bir adam katil oldu --------------o-----
Tarla komşusu 25 yaşlarında -1 kİ Alımedi çiftesile öldürdü. Katil cinnet gelirdi.
Balıkesir: (Hususî )— Balya nın Çalova köyünün Kara Mustafa mahallesinde İbrahim oğlu 326 doğumlu ve altı çocuk bajoa sı Halil Berguş, tarla komşusu ve yine altı-çocuk babası 25 yaş lanndaki Ahmed Konuğu yolda siper almak suretile çiftesile göğsünden vurarak öldürmüş -tür. Katil cinayetten sonra hiç bir iz bırakmamış ise de jandar ma onbaşısı Mustafa Emcin çif te içine konulan paçavralarla ka tilin giydiği elbise arasında bul duğu benzerlikten bir ip ucu bul muş ve uzun tedkikat neticesi katili meydana çıkarmıştır. Su -çunu olduğu gibi itiraf eden ve o esnada bir cinnet getirdiği tah min edüen Halil Berguş tevkif e dilerek Balya ceza evine getirilmiştir.
Resrnî da
ııliyetko
“ Herkes şahsına düşen bu vazifede azamî feragat ve titizliği gösterir ve çelik bir duvar gibi haysiyet kırıcı ve insan oğluna yaraçmıyan cereyanlara karşı durur ve babasına dahi müsamaha etmez ve hattâ sırasına göre insafsızca mukabelede bulunursa, iştö o zaman dünyamızla mes’u^yet korkusu teessüs eder ve birbirlerini kö’e gibi kullanarak birbirlerinin vicdan te h jys) yetlerinî satın alaD tuieylilere de nefes a!acax saha kalmez r


V bu ters işlerin vukuu neticesinde meydana gelen tehlikeli cereyanlar İçtimaî nizamın en elıenı* nıjyotaiz vidalarına kadar nüfuz e-derek huzursuzluklar doğurur.
Yazan
-------i a z a n - ~
| Izzefc Kühürdarog’u 1
En elim hâdiselere asıtlardanbe-
DÜNYA nizamı meriııliyet duygusu üzerine istinad ettiği gibi, yer yüzünde sağlanan bütün başarı ve görülen bütün hürmetler hep bu duygunun kendini kuvvetle hissettirmesi neticesinden doğmuştur. Aksine olarak bu yüksek duygunun noksan olduğu mahal ve zamanlarda ce-pıiyet ihtilâtlar irinde kıvranmış sukuta mahkûm olmuştur. He-
rimize bududsüz gelen fakat ha- n şahid olan bu zavallı dünya ma-kikatte pek dar olan küreiarzımız-(la birer vazife almamız bizlcri vaziyetimize göre hafif veya ağır tnes’uliyetler yüklenmemizi mucib olmuştur. Bir köylünün tarlasını tenbellik neticesi sürmemesi, bir devlet müessesesinde kıymetli bir mütehassısın vazifesini kötüye kul Janarak şahsî menfaat uğruna dev let işlerini akamete uğratması, bir Eakanın yine ayni enikler neticesi salâhiyetini yine kütü yolda işletmesi, bir ordu mensubunun askerî sırlan şahsî veya siyasî menfaatler bahasına bir yabancı devlete ifşa etmesi içtimai muvazene ürerinde derhal tesirini gösterir
aJeaef bu hâdiselerin hiç birinden (hrp. almasını bilememiştir. Dünya yj birbirine katan ve Cihan Har-1 i ismile tarihe geçen 1914 - 1918 harbine benzer yeni bir harbin bir daha tekerrür etmiyeceği ve ettiği takdirde bunun bütün dünyanın altını üstüne getireceği ve buncan dolayı da bu bududsıız ağırlıktaki meB’uilyeti kimsenin yüklen meye cesaret edemiyeceği söylenir ken bir korkunç harb daha ikin-
*
ci Cihan Harbi ismi altında yine tarihe geçti. Bu sefer mesellerinden addettikleri birkaç kişiyi adaletin pençesine tevdi ettiler ve bütün dünyaya örnek olmak üzere
Hitler nerede
ku. Fakat bu adalet te
Ve mes’uliyet keli ve asıl mânasını edemiy .'Jerî bir eeVkr Bbilecek •
cczalandırch ccdlisi bir üçüncü harbin önüne geçebilecek mî?
meşinin çok agıı
bir tüllü ıdral( lâhza düşünce:ve mi?
Btı suollenn (.♦vablarım tahmin etmek çok guçtin. Mes’uliyetler hâdiseler bijlün elim neticelerile meydana.geldikte o ve cemiyeti alt üst ettikten soma ele alınmajııalı-oır. Herşeydep evvel mes’uliyet sahihlerinin bu rnes uliyetlerini kö tiiye kııllanmarnoJannj ve verimli 5 olda çalışmalara m temin etmelidir. Bunun iı )n ıi* cemiyet aleyhine kullanılacak salâhiyet ve mesuliyetlerin ht.bir zaman cezasız kalmıyarağma ve adaletin behemehal tecelli - ileceğine mes’uliyet sahihlerini daha mes’ulivetlerinia başlangıcında inaıkhnnahdir. Meselâ, dillere desten c\.n, gazetelere geçen ve meclis kürsülerinde şiddetle hücumtT maruz kalan çarpık işlerin rnes'uHeri, iş işden geçtikten sonra flegil, daha bidayette sîgaya çek »ilmeli, ve çarpık iş gördükleri takdirde yakalarını bn milletin elinden hiçbir surette kur ta ramı yataklarına daha mes’uliyet yüklenirken iman etmelidirler. Tini mes’uliyet yüklenenler, bu m?v illiyetlerini 9 nacak milletin hay e ve refahına ktdlanacaklanna ve s gal ettikleri mevkilerin hiçbir zn-man şahsî emel ve ihtiraslarını vasıta olamıyacagma inanarak •-se 'başlamalı ve mevkilerinde hangi bîr şekilde şimartıimamah-dırlar.
Bir Hitler’m askerî müşavirleri-iım sözlerini dinlemeğe tenezzül bile etmeden dünyanın en büylu ordularını buz tutmuş uçsuz bv-c -.ksız Rus bozkırlarında imhayı doğru sürüklemesi ve çok yüksek bir millet olan Almanyayı bugau-kii acı hale düşürmesinde kendin olduğu kadar AJman milleti de suçlu dur. Alman milleti Hitlere nihayet siz bir mes’uliyet tevdi etmiş, ona tapmış, fakat Hitler kuvvetini ri

Führer’in Cenub Kutbunda olduğuna dair ileri sürülen ısrarlı bir iddia
6 ncı Kıt’anm zenginliği hudutsuzdur. Ormanları işletilmemiş-tir, çok kıymetli ağaçları vardır, madenleri anlatılmıgacak ka-zengindir
tahminlere bakılırsa, bu kıt’ada-ki kömür mâdenlerinin zenginliği akıllara hayret verecek raddededir.
5 — Kıt’a, hayvanat ve nebatat bakımından fakirdir. Bir takım deniz kuşları vardır.
Vaktile faaliyette bulunan Ere-lıuÂL-jLnnnr yamaçlarında bir
nevi otlar vardır.
6 — Kıt’anm iç bölgelerinde yaz aylarındaki hararet derecesi aşağı yukarı sıfırdır.
Kış aylarında hararet sıfır altı yrrmi dereceye kadar düşmekte -dir. Fakat hiç bir vakit 30 dereceyi bulmamaktadır.
Bruce. Eorchgrevink Scott. Shackleton sefer heyetleri meteo-nolojistleri tarafından çizilen diag ramlara göre bu kıt’ada soğuk en fazla Temmuz aylarında hükmü -nü icra etmektedir.
Sıfır altı 16 — 20 Fahrenheit derece arasındadır.
7 — Avrupa kıt’asınm kuzeydoğu bölgelerinde kış mevsiminde hüküm süren soğuktan daha fazla burada soğuk hüküm sürmekte dir.
Fakat altıncı kıt’ayı asıl daya -nılmaz hâle getiren soğukların şid definden ziyade esen rüzgârların şiddetidir. Bu rüzgârlar müthiş bir kuvvetle esmekte ve insanları tam mânasile serseme çevir -inektedir.
Havaya gelince: Hava kuru ve eafdır.
Bu kıt’ada istikşâflarda bulu -nan âlimlere göre, altıncı kıt’ada-kı temiz, saf ve «zengin ivodlu» hava hemen hemen dünyanın hiç biı tarafında bulunmamaktadır. .
8 — Güney kutüp bölgesinin yer altı zenginliği çok yüksektir. Meşhur kâşif ve âlimlerden Char-cot ve Shackleton hemen hemen yeryüzünde çok zengin demir, bakır, feldspattı kömür, ve daha bir çok mâden damarları tesbit etmiş lerdir. Bu âlimlerin bu bakımdaki tetkikleri sathî kalmıştır. Onlar daha ziyade kıt’ayı coğrafî ba krmdan keşfetmekle ilgilenmişlerdir.
Amerikalı Amiial Byid in yapmış olduğu üç. tetkik seyahati bu bakımdan evvelce yapılmış olan tetkik ve araştırmalara yeni bir hız vermiştir.
Bu araştırmalar çok müsbet ne ticeleı vermiştir.
Bu güney kutüp bölgesinde aynı zamanda çok zengin uranium ■mâdenleri de bulunduğu anlaşıl -iniştir. Atom enerjisinin Istilısa -tinde bu mâdenin ne kadar büyük bir kıymet ifade ettiği nazarı dik kato alınırsa, recede bilyük iz bulunduğu
dar bor ve



çığı mille tini köleliğe sürüklemiştir Bu dünya çapuldaki büyük hâdiseleri cemiyetin en ehemmiyetsiz görünen noktalarına aksettirir sek ayni neticelerle karşılaş nz. Bir aile reisinin gerek karısına gerek çocuklarına zaaf eseri göste rcceği en hafif müsamaha ve alâ-kabızlık onlprıu mu’i* o-
ıralarına sebeb olabilir. Bu afle reisinin bu çckilde mes’ul i verini i(* r%k edememesi, cemiyetin o kısr)' nın felce uğraması v? ddayısîl umumî muvaaene iîaerin^A gö’-’termesi neticesini
Bütün bu aksaklıklar ahlâkî muvazenenin iyi imlemediği ve daha ziyade ahlakın lüzumsuz bir lüfcs addolunduğu coıniyetlerae kendisini gösterir. Herşeyden evvel bir ahlâk nizamı olan dinin afaroz e-dikliği cemiyetlerde hiçbir ferd bir ferde karşı kendisini vazifeli bölmemekte, dinî ve ahlâkî kaideler İleri sürerek hâdiseler kars=»sır.da ciürist ve hesablı davranan kimsi -ler ahmak ve korkak ad’arik Jem ^alanmakta(lır. Satvet devirlerimizde elde ettiğimiz o dillere d -tan muvaffâkiyetlerimiz bu ahmn* ve korkak cleuilen yüksek neeîvet ferdlerîn cemiyete hükmetnıeîvri1 kabil olmuştur. Bugün ise eu ’ n cüğünden en büyüğüne kadar t.-'* kes vazife ve vicdan mes’uliyetın d( ıı bihaber cemiyete yeni bir n» sam sağkımnkla meşgul. Bu ven nizamın tek parolası da sn* G — sini kurtaran kaptan ). En ;h-tivaclanmızı karşılamak ve hr lüks ve hasml yarışında birbH*w cîcn geri kalmamak için ins?»ü»’ dııygularile taban tabana zıd *s2 • re girişiyor. • Birbirimizi kan bn yor, birbirimizin kanını emiyor v sonra cemiyetin aksakbklernu’ır yana yakıla şikâyet ediyoruz. '• ? ye?.. Eğer bu akamkhktar bîm sr kıyorsn, mesuliyetlerimizi i ırak edelim. Ne kalpınızdakine k^nd h asis menfan t ler i in i z iç i n kuralım, ne de onun ayni kuracağı tüBatfa düşelim, şahsına düşen bu vaaîfedo feragat ve titizliği gösterir v çelik bir duvar gibi haysiyet kinci vc insan oğluna yaraşmıyau çere yanlara k&rşı durur ve babasına dahi müsamaha etmez ve hattâ sarasına göre İnsafsızca mukabeled» bulunursa, işte o zaman dünyartıız da mes’uliyet korkusu teessüs çde* ve birbirlerini köle gibi îyı’laır»-rak birbirlerinin vicdan ve huy î yetlerinî satın alan tufeylilere d Tififaa tlacak satın kalmaz.
-----------o-----------
Kastamonu - Çankırı yolunda vasıtasızdık Kastamonu. (Hususî) — taraftan trenle rekabet eden ve iş bulamadıklarından bahseden otomobilciler okusunlar, Kasta-monuda otomobile iş çoktur. Hem de pek çok. Kastamonunun istasyonu Çankırıdır.
Bu 115 kilometrelik yol çok iş lektir. Ve kamyoncular nazlana rak yolcu alırlar.
Hemen hemen muntazam bir sefer yoktur. Ankaradan doğru Kastamonuya işleyen ve Çankı-rıdan bedava posta taşıyan oto mobiller varsada bir kaç kişi e lindedir ve istedikleri gibi yolcu alırlar. Ve istemezlerse bin lirada verseniz yolcu almazlar. Çün kü. Ankaradan binmek lâzım -mış. İş bilir kimse varsa Çankırı —Kastamonu arasında çok iyi iş yapar.
adındaki böl-tutulmalıdır.. Afrika kıt’a-kilometre
yar heyetinin ricaları üzerine af fedilen (!) bu vatandaşlar Er -baa savcılığına müracaat etmiş lerdir. Ne gariptir ki üzerlerin deki dayak izlerinin muayenesini isteyen bu vatandaşların arzula rı yerine getirilmemiş iş memu rin muhakemat çerçevesine so -kularak Taşova kaymakamlığı ■ na havale edilmiştir. İdari makamlardan bir hayır çıkmıyaca ğını bilen bu vatandaşlar ellerin deki arzuhallerini D. P. ilçe baş kanlığına vermişlerdir. Parti ka nalile keyfiyet Tokat iline bildi rilmiştir.
İşte bucak müdüründen kor -kan köylüler Demokrat oldukla rı halde ocak kurmaktan müt -hiş surette çekinmektedirler. To kat valisinin gözdesi diye tanı -nan bu müdür hakkında yapıl ması beklenen tahkikat kimbi lir daha ne kadar bekliyecek?.
Ahmet! Gürkan
Taşova: (Hususî) —t Taşova-de Demokratlara karşı binbir Çeşit baskllarile şöhret bulan il çemizin Bidevi bucak müdürü nün beslediği cins olmak üzere üç atının, yüzlerce kümes hay -vanlannm yemlerini hububat sı kıntısı çekmelerine rağmen bu -cak köylerinin temin ettiğini, ou arada kış odununu da yine bu köylerden parasız tedarik et . fiğini bilmiyen yoktur. Hattâ o-dun topianttırılırken Tanoba kö yünde Safer adında birisi ile bu köyün bekçisi arasında bir kav gaçıkmış neticede bekçi yaralan mış ve mesele C. Savcılığına inti kal etmiştir.
Bucak müdürünün evi arka -smdaki hububat tarlasına giren ve müdüre ait olan hayvanlarını tarlasından çıkarttığı içiıı tarla sahibi müdür tarafından dövül düğü iddiasile şikâyet edilmiş -tir.
Diğer taraftan Heriz dağın -dan JJris Gergin adındaki bir mübadile (sen Rum tohumusun) diyerek madde tâyini suret ile hakarette bulunduğu yetmemiş gibi bu vatandaşı dövmüş keyfi yet ilgili makamlara intikal et -miştir
2.6.948 çarşamba günü Tonu köyünde bulunduğu bir sırada düğün münâsebet ile nasılsa dol ma tabanca ile birisi havaya ku rusıkı bir el silâh patlatmış olmasını bahane ederek elindoki tabancasını çekerek ve ölüm teli ditleri savurmak suretile düğün halkından yakaladığı otuz iki ki şiyi ihtiyar ,çotuk demeden boğa damına tıkamış ve eline aldığı sopa kırılıncaya kadar köylüle ri rastgelcn yerlerine vurmak suretile dövmüş bu kâfi gehni -yormuş gibi üste bu vatandaşla rı iki saatte damda hapsetmiş ve çılımamalan ’rjnde köy bekçisini gardiyan tAyio etmiştir .İMİ


d
Her
Altıncı kıt a, kutup böl
İzmir: (Hususî) — İzmir öğretmenlerinin 7 temmuzda başlı yaeak olan Avrupa gezisi için a iâkalı makamlardan daha 15 günlük bir müsaade alınmıştır. Bu suretle gezi 7 temmuzdan 11 Ağustosa kadar bir ay devam edecektir. Ayrıca, öğretmenler Fransız başkenti Parisi de ziya ret edebileceklerdir. Bu seyahatin iki haftası Pariste müzeler, okullar ve sair tarihî kültürel oıüesseselerin gezilip tetkikler -de bulunulmasına ayrılmıştır.
Gezi programının diğer iki haftalık kısmında tesbit edildiği ne göre, öğretmenler kafilesi A tina, Napoli ve Cenovayı, bıllıas ea Napolide Pompei harabeleri -ni, Vezuv yanar dağı ile şehrin görülecek yerlerini gezecekler -dir.
■ İstanbul" vapurile yapılacak bu gezintinin haznhklan bit -mek üzeredir. Seyahate ait bü -tün formaliteler tamamloJimış, cadecc döviz işi kalmıştır ki. bu (la halledilmek üzeredir

Bandırmada nüfus başına 500 gram şeker veriliyor
Bandırma: (Hususî) — Vesi kayla Bandırmada şeker dağıtıl mağa başlanmıştır. Nüfus başı na Istanbulda 1.5 Bahkesirde 1 kilo şeker Bandırmada 500 gr. Bandırmanın Kölefli köyünde i-se köylüye 250 gr. dağıtılmakla ve köy halkı da bîr kaza dahilin deki bu ayrılıktan haklı olarak üzüntü duymaktadır.
hbi—M
andırma Belediyesi Can kurtaran arabası alıyor
Bandırma: ((Hususî) — Kıy meti on bin liradan altı bin lirası vilâyet büdcc sinden, iiç bin lirası da Bandır ma ilçesince ödenerek Bandırma belediyesine bir can kurtaran o
W
--------o-------
Armutluda bir yaralama hâdisesi
Kemalpaşa: (Hususî ) —
•Armutluda ağır bir yaralama hâdisesi olmuştur. Tahkikat ev rakına göre bu köyden llyas Dinçkurt ile Mustafa Genç ara sında çıkan bir ağız münâkaşası neticesinde llyas Dinçkurt, 55 ya çındaki Mustafa Genci bıçakla vücudunun muhtelif yerlerinden ağır surette yaralamıştır. Yaralı İzmir memleket hastahanesiııe nakledilmiştir. Suçlu, sulh ceza hâkimi tarafından tevkif olun -muştur.
Hâdisenin Mustafa Gencin boş boğazhğmdan ileri geldiği tahkikat evrakındaki şahidimin ifa dclc' hldcn a M hnrıH adır.
toınobili alınac aktır. Bandırma -nın. köylerindeki âcil vakalarda da kullanılacak bu otomobilin bir an evvel gelmesi bütüp köy-

cır an evveı geımegı Dutun köy-I İli vatandaşları sevindirecektir.
— 14 —
19 uncu asır ortalarından bugüne kadar bu kıtaya şimdiye kadar bir çok keşif heyetleri gitmişler, orada haftalarca, aylarca hat tâ senelerce kalmışlardır.
Bununla beraber bu heyetlerin tesbit cdcbîlcRMc
kıt’anm umumî mesahasının yanın da hiçe muadildir.
Keşfedilebilen mesahayı umum mesahanın onda biri olarak ifade etsek hakikate yaklaşmış oluruz.
Şimdiye kadar bu saha hakkında bilinen noktalar şunlardır:
1 — Altıncı kıt’a diye bahsettiğimiz kıt’a tam mânasile ve hiç bir eksiği olmayan bir «kıt’a dır. Bu kıt’a güney kutup dairesi için de (66 derece 32 saniye 30 sâlise) de bulunmaktadır.
Terre de Grahan ge bu kıt’a dışında
2 — Altıncı kıt’a
sından takriben 3500 Avusturalya kıt’asından takriben 2600 kilometre. Amerika kıt’asın dan, - bu kıt’anm tam merkezini teşkil eden Arjantinden 1170 kilometre mesafede bulunmakta dır.
3
geleri gibi buz ve kar tabakaları ile sıkı sıkıya örtülü bir kıt’a değildir.
Bu kıt’a, dağlan, vadileri, ovalan, çayırlan, ormanları, nehirleri ile hakikî bir kıt’adır.
Weddell denizinden Ross denizi sahiline kadar uzanan ve bu kıt ayı baştan başa kaplayan dağ sil silesi - ki.Little America orada bulunmaktadır.
Meşhur Cordilleres des Andres dağlarının bir imtidadından başka birşey değildir. Coğrafya bilginleri bunu katiyetle isbat etmişlerdir.
Altıncı kıt’a dağlarındaki en yük sek tepeler 5000 metreyi kolayca bulmaktadır.
Buna karşı Kutüp bölgesinin doğu kısmı takriben 3000 metre rakımda yüksek bir tepedir.
4 — Coğrafya âlimleri tarafından yapılan derin hesaplara göre 14.000.000 kilometre kareyi fazla güney kutup kıl asının mesahası sile geçmektedir.
Bu kıt’a Avrupa kıt asından çok daha büyüktür.
Unutmamak icabeder ki, Avrupa kıt’asının satıh mesahası Rusya ve İngiltere, dahil ohnak üzere ancak 10.000.000 kilometre karedir! Avrupa ku'asından 4. mil yon kiiomc-tre • fuzla!
Zenginliği hudutsuzdur. Oımnn lnrı işletilmemi: tu Çuk kıymetli ağaçları vardır. MMenleri anlatılamayacak kadar bol ve zengindir Bir çok kıymetli mâdenler adetâ toprağın yüzünde bakınmaktadır.
Amerikalı, İngiliz ve Alman â-llmleri tarafından yapılan üstün .
bu bölgenin ne ■ de-bir ehemmiyeti ha-gün gibi aşikârdır!
( Devamı yari

c
F
I




4


t
(





(
• ,
10 HAZİRAN 94®
Yeni kabine teşekkül safhasında
(Baştarafı 1 incide) sullasj’on mahiyetinde olduğunu söyledi.
Tiham Banguoğlu da ayni tarzda beyanatta bulundu. Nihad E-run’ de ayni ifadeyi tekrarladı. E-min Erişirgil (zannediyoram ki, Tekel Bakanı olacağını dedi.
Raif Karadeniz evvelâ kendisine Ticaret Bakanlığı teklif edildiğini, ve bu Bakanlığı bazı sebeblerden dolayı kabul etmediğini söyledi. Şu anda başka bir Bakanlık da teklif edilmediğini beyan etti ve Fuad Simıen kendisine bas bir e-da ile bütün Aııkaranın hemen bildiği liste elinde olduğu halde «henüz birşey söyleyecek mevkide değilim- diye kendisine göre bir dil kullandı.
Ankara, 9 (Hususî) — Dünkü Gmp toplantısından sonra cereyan etmiş olan hâdisatı şöyiecc hülâsa etmek mümkündür:
c’Grup toplantısını nıütealrib Bakarlar Kurulu Başbakan Haşan Sa kanın başkanlığında toplanmış ve Başbakan kabine üyelerine istifa edeceğini bildirmiştir. Haşan Saka turdan sonra Çankayaya giderek Cumhurbaşkanına istifasını arzet neştir. Cumhurbaşkanı istifayı ka* bu He yeni kabineyi teşkile yine Trtbzon Milletvekili Haşan Sakayı | rıemur etmiştir. Bundan ı Cumhurbaşkanı saat 22 de Saraç-oğlunu. Şcmseddin GiinaUav. Tev | fik Fikret Sılayı ve Meclis Başkanı ALi Fuad Cebesoyu, 22,30 da Demokrat Parti Meclis Grupu Baş-, kanı Fuat Hulusi Demirciliyi ve' 23 te Müstakil Demokratlar gru- * pıuıdan Alımcd Talıtalolıcı kabul ederek kabinenin istifasını ve ye-. ııi kabineyi teşkile Haşan Sakayı memur, ettiğini bildirmiştir. Bu sabah Haşan Saka Halk Partisi ge- , oe? sekreteri Tevfîk Fikret Sılayı ( ve Parti idare heyetini ziyaret e-1 derek makamına gitmiş ve Ccvad Pursunoğlumıu. Hüsnü Çakırı. Fu-ad Silineni. Münir Hiisrev Gölevi.» Sahir Kurutluoğlunu, Muhsin Adil Binalı ve Muhtar Ertanı kabul el-iristir. {
Başbakan öğleden sonra da isti-ş uilerine devam etmiştir.
Salahiyetli memurlardan öğrendiğimize göre Başbakan Haşan Sar ka i'eni kabineyi kurmadan evvel bu aleşam veya yarın sabah şehri-' r.nze gelecek olan Halk Partisi ge-i n I başkan vekili Hilmi Uran mp Parti idare lıeyetile temaslar ya-1 pac.ak ve Parti temayüllerine uv-' Fur hir kabine teşkiline \alışacak--tn
Başbakan Trabzon Milletvekili Haean Saka, içinde bulunduğumuz umumi şartlara göre hükümet durumunun yeniden tedkik ve mütalaasına fırsat vermek üzere istifa etmiş ve ist^ası kabul edilmiştir. \cni hükümet kuruluncaya kadaz eskisinin vekâleten vazifeye devam etmesi rica edilmiş olduğunu saygı ile arzederim.
Cumhurbaşkanı İsmet İnönil
Biiyük Millet Meclisi Başkanlığına:
8Z6 T948 tarihli ve 4/345 sayılı yazıya ektir .
Yeni hükümetin teşkiline Trabzon Milletvekili Haşan Sa -kanın tekrar memur edilmiş ve yeni Bakanların seçilmesinin ken dişine bildirilmiş olduğunu say -gı ile arz ederim.
Cumhurbaşkanı İsmet İnönü
Bundan sonra açık bulunan i-ki dqnıştay üyeliği için gizli oyla seci myapıiımş ve tasnif içir oturuma beş dakika ara veril -iniştir.
15.45 de ikinci oturum açılmış ve tasnif neticesinde açık bulunan danıştay üyeliklerine Sağ -Iık ve Sosyal Yardım Bakanlığı sonrı Hukuk Müşaviri Rifat Gökeü ile
I
-
• r

TEN! P a-O *• w

AFFA:8
1
I
I
Filistinde mütareke

Dünkü Mecliste
Ankara. 9 (A.A.) — Büyük MH Pt Meclisinin bugün saat 15 de Cevdet Kerim Incedayının başkanlığında yanlığı toplantıda Cumhıır t.nşkanlığırSan gelen aşağıdaki V-zkcreler okunmuştur:
B. M. M. Başkanlığına
8/6'948

danıştay kanun sözcüsü Vecihi Töniikün seçildikleri bildirilmiş tir.
Biiyük Millet Meclisi önümüz deki cuma günü saat 15 de top lanaeaktır.
A. P. nin Verdiği Haber
Ankara: 9 (AP) — Associa -ted Press muhabiri Esvin B. Greenvald bildiriyor:
Haşan Saka kabinesi, iktisadı vasiyet hakkında gerek halkın, gerek kendi partisinin tenkidle ri üzerine, dün gece istifasını vernuşî ir.
Cumhurbaşkanı İsmet İnönü Haşan Sakayı derhal davet et -miş ve yeni kabinenin teşkili va zifesini tekrar ona vermiştir.
Buradaki tahminlere göre, ye ni kabinede iktisat, ticaret, ça -lışma ve iraat Bakanlarının değişmesi ihtimali vardır. Halen boş bulanan Millî Müdafaa ve Gümrük—Tekel Bakanlıklarına da yeni Bakanlar tâyin edile -çektir.
Siyasî müşahitler .Cumhuri -yet tarihinde şimdiye kadar ge -lip geçmiş hiç bir hükümetin ken di partisi tarafından bu derece şiddetle tenkid edildiğinin görül mediğini işaret etmektedir. Ten kârilerde dış siyaset meselesi hiç bir zaman bahis mevzuu olma -mistir. Yeni kabinede de Dışişle ri Bakanlığını Necmeddin Sadak ınmuhafaza edeceği tahmin olunuyor.

Amerikan yardımındaki kesinti
(Baştarafı 1 incide) larak vasıflandırmıştır.
Vandenberg bu görüşlerini, ya bancı yardım tahsisatı kanun tasarısını tetkik etmekte olan Ayazı Meclisi tahsisat komisyonuna açık İnmiştir. ı
Bilindiği gibi Birledik Amerika hu» ûmfti programın ilk 12 ayı i-çin O533.00(ı.000 dolar istemiş ve f'msilcîter meclisi geçen hafta bu yrkûntı .980.000.000 dolara indirin*, yi ve bu sarfiyntm 15 ayda ya ptlruasını onaylamıştır.
Dış münasebetler komisyonu baş kanı, kongrenin geçen ilkbaharda Avrupanın iktisnden kalkınmasına yardım için çalışmayı kabul ettiği ni fakat bu sefer Meclisin bu siya seti destekliyecek parayı esirge -inekte olduğunu söylemiş ve büyük hir heyecanla şunları ilâve et miştir:
* Kongrenin karariart ve siyaseti bu şekilde veto edilip küçük dil şü r ul memelidir.*
Bundan sonra Vandenberg, Av rupa kalkınma programiyle ilgili tahsislerin bidayette derin ve etraflı tetkikler neticesinde ve en bü)ük bir ihtimamla tesbit edilmiş olduğunu hatırlatmış ve bu rakkamlardau bir darbede yüzde 20 netinde bir keainti yapılma sının doğru olamıyacağun beyan etmiştir.
Vandenberg, Meclis tarafından yapılan kesintinin netice itibarile Avrupa kalkınma programının vtis at ve gayesini tahdit, iç ve dış A merikan siyasetine engel olacağı-u sö0f-miş ve sözlerine şn şekilde d-vam etmiştir:
2/,cFrognnna iştirâk eden 16 dev önayak olduğumuz teşebbüsle î*ndiye kadar misli görülme -btr birlik zihniyetiyle cevap ‘.işler, iyi niyetimizi kabul ot r vc kendi iyi niyetlerini is-
—r)—ı U ı —i—'-
(Baştarafı İ incide) basın toplantısında şu beyanatla bulunmuştur:
Alman karar hakkında bazı tef sir tarzları tesbit ettim. Ve tatbik yolunda bazı kararlar aldım. Şöy İe İd:
1 — Askerî teşekküllere men -sup kimseler ve silâh taşıyanlar da. dahil olmak üzere hiç bir savaş birliği Aıab devletlerine veya Fı Hafinin, herhangi bir kısmına gir meyecektir.
2 — Askerlik çağındaki kimseler meselesine gelince, muhacirler arasında bulunan askerlik çağında ki erkeklerin iki taraftan herhangi birine askerî üstünlük kazandı -rucak sayıda olup olmadıklarını a racı takdir edecek, bunların sayısı askerî üstünlük kazandıracak kadar ise, giriş müsaadesi vermiye -çektir.
3 — Aracı, indirme, ve bindirme limanlarında her türlü muhacerete en geniş ölçüde nezaret e-decek ve muhacir nakleden gemi-Karne ve şeker tevzii
(Baştarafı l incide) Fakat, dün Ekonomi Bakanlı ğuıdan bu hususi" bir ce
vapta, buna imkân olmadığı, ba zı viafiyetlerde nüfus başına 500 gram şeker verilmek zorun da kalındığı bildirilmiştir .
Ayrıca, karne tabına sarfedi len paraya karşıbk bir tahsisat göndermenin imkânsız olduğu da belirtilırriştir.
Şehrimizde şeker ve karne tevzii
5 Haziranda başlanması lâ -zım gelen, şeker tevzii, ilgililerin tedbirsizlikleri yüzünden beş günlük bir geçikine ile ancak bu gün başhyabilıniştir.
Belediye hudutları dahilindeki kaymakamlıklara şeker karne leri tevziatı dün tamanılanmış, bu arada Fatihe 182, bin ;Beşik taşa 64 bin; Eyübe 44 bin, Üskü dara 64 bin, Beykoza 33 bin, E mnönüne 112 bin, Kadıköyüt» 67 bin, Bevoğluna 100 bin. Kadıköy'üne de 41 bin karne verilmiştir.
Bugünde Yalova, Kartal, Şile, Çatalca ve Silivri kazalarına şe ker karneleri gönderilecektir.
Dün sabah, şeker karnelerinin, dağıtılacağım öğrenen halk gün lerce şekersiz kaldıktan sonra sa ı baluneıken saatlerinden itibaren ren mahalle muhtarlarını ara -mağa başlamışlardır.
Bazı semtlerde seker karne si alrnak için bekleşen yaşlı ka dınlar gerek kalabalıktan gerek se saatlerce beklemekten düşüp bayılmışlardır.
Mnhtarlarca yapılan karne tev ziine düıı geç vakte kadar devam edilmiştir,
Şekere boykot
Diğer taraftan şehrin bazı semtlerindeki kahve ve kraatha neler şekere boykot etmişlerdir.
Dün kahvelere giden halk, sa de kahve ile ayrandan başka hir şey içememişlerdir.
Mamullere zam
Gazozcular da ihtiyaçları o -lan şekerleri karaborsadan fahiş fiyatla temin etmek zorunda kal dıklarında kasa başına 30 ku -ruş zam yapmışlardır.
Anka rafla
Ankara: 9 (Hususî» — Anka ra valisi Avni Doğan bugün Ankara halkına neşrettiği bir be -yanname ile 15 har izandan iti -baren aylık şeker istihkakının nüfus basına 2 kiloya çıkarılaca ğını bildirmiştir


IcK
r**
nu-*
V ı•mî*
'«niçio
.p ıt için İse baslamıstardâr.»
Açlık tehlikesi
(ffaştarafı 1 incide) partiden. Tüccar Zihni Işık ve Ha lal Yirmi beş adlarındaki vatandaşlar bu bölge batkına ilk yardım o larak derhal 5 ton zahire gönder «işlerdir.
İlçe kaymakamı da vaziyetten haberdar edilmiş ve gereken tedbirleri almak üzere bu bölgeye ha reket ettiği öğrenilmiştir.
r---------------------------------
t Buraya şu kadarını ilâve eyle-
) mek lüzumludur, ki hu (Mehdi* c n eselesi, lslârular arasında çok
) suiistimale uğradılmış. pek istis-Ç n ar olunmuş ve bir takım Hur ûc
) erbabının siyasi maksadlaruıı ter-I vic ve takviye k.ıtı İmi ismi kulla n-/ dıkları görülmüştür. Hepsi de Müs j lüınanlar için bel», musibet ve fe-
) tüket olmuştur.
( Ehli Hale demişlerdir, ki:
) On ikinci İmam. — Mubamjı.ed S EL I-Iasan Askerî; (rMehdi. Sahibal-
( serdab. Hoccetüllab) a gelince:
S 1) Şia bu hususta. (Ahirzaraan-
( da evlâdımdan ismi; ismim, kûn-
) yesi; künyem gibi olacak biri ç₺-
( kacak cevr ve zulm ile dolmuş dün
) M»yı adi ile dolduracaktır.) Mef-ı hu mile ifade olunabilen Hadisle
( Mehdinin (iûvLâd-ı Fatune) den o-C larağı vesaire şeklindeki bazı ha-ç dişlerle ihticae olunmaktadır. Ev-
) veldenberi tuttuğumuz kaide üzere
( nas’lann ve hadislerin tefsir ve
) tevilinde kendiliğimizden mütalea
) serdine kalkışacak ve bu türlü ha | dinlerin mahiyet ve keyfiyetleri
) baklanda incelemeğe girişecek de-
( ğiliz. Me'hazlerimizden bir kısmı
) şöyle diyorlar:
) Mehdî hakkında varid olmuş ha-
( dizler vardır. Fakat hu hadimler
) arasında. İçinde (Mehdi) lâfzı ge-
( ferileri zayıfdır. İmamiycnin ha-
■1™ J ■
lere birleşmiş milletler teşkilâtına mensup müşahitler yerleştirecek -tir.
4 — Mütareke akdinitakip edeu ilk hafta zarfında bütün muhacir lerin girişi bahsinde yaş ve cinsiyet farkı gözetmeksizin takdir hak kına sahip olacakLır.
5 — Kıtaların hareketi veya harp malzemesi sevkiyatı yasak edilecektir.
6 — Mütareke devannnea bütün
cephe ve savaş hatlarında harekâ ta son verilecek ve bu cephe ve hatlar huyundaki meveud takviye edilmeyecektir. • •
7 — İlgili taraflardan hiçbirinin topraklarına harp malzemesi idhal edilmeyecektir.
8 — Kudüs ve Yafa gibi ilıtilâf tan ciddî surette zarar görmüş o lan belediye lıolgoleriodelû halka yapılacak vardım milletlerarası kımlhac teşkilâtı tarafından idare edilecektir.
9
Mütarekemin devanıınca . gerek havada gerekse karada ve I dennde muhasemat yasak edilecek tir. |
Kahire 0 (A.A.) — Yahudi va Arabjlann Kont Bernadolle'un tek liflerine verdikleri cevaplar tnüs-bettir.
Mâta#el(v Cuma sabahı Green-witch saatile 6 da yürürlüğe gire-cektijr.
Halüre 9 (A.A.) — (Reuter,, Konti Bernadotte, Yıı hndilerden al dığı icevap muhteviyatını Arab birliği siyasî komitesi sekreterine bildirmiştir; •
Telaviv, 9 (A.A) — Reuter Bu sabajı Arab uçakları şehri botu-bal.Kjıkkırı sırada ;u-d( Lava jısi-nolapndajı tara is iUA vâki
olmtjstın’.
PAGANIN MEKTUBU
Kahire. 9 (AJP.)I — Bu geoeBa.il bcrksplık dairesi, Koat Bei’nadotte t^rapndaft ileri sürülen mütareke şartlaruıın kabul edildiğini bildiren ftlıbır Başbakanı Nokraşi Pa* şunl4 metnini yayın-
lamıştır. Misil*. Suudi Arabistan. Lübnan ve Suriye hükümetleri(oa rnınâ yazılmış olan mektubda şun lar kaydedilmektedir:
cFilistin meselelerine barış yotu ile Uygun bir hal çaresi bulmak husufunda Birleşmiş Milletlerle i-J birliği yapmak hususundaki sarai-mî arzumuzu iabat için mütareke tekliflerini kabul etmekteyiz. Filis tin mütarekesine dair Birleşmiş M lleftler Güvenlik konşeytnin 29 ıaayıp kararım âdil bir şekikfe tatbik hususundaki armımzdan emi-
'L
■ 1 1 ■■■■■'— I.M ■ ■ ■ M ■ I —m I —
İstanbul vapuru
(Hoşt ar afi l incide) ıılannı kamplarda bırakanlar fkk çok senelerden beri açlık va sefalet içinde kıvrandık.
îsViçrecten gelen ırktaşları -nuz da gunları aniaştmışlardrr :
( — Biz Kırım ve KafkasyalI yız. Daha Atmanlann işgali se nelerinde iken Alman kampları -na ve bilâhare Rusların Polon -yayı işgali esnasında da Rus kamplarına sürüldük. Ruslar bi ze cephe gerilerinde askerlerine hizmet ettiriyorlar, bir kepçe çorba ile yol inşaatında çahşhrı yorlardu Senelerce Polonyada ki Rus kamplarında mahpus kal dik, bir çokları açlıktan öldü, öl dürüldü.
Nihayet fırsatını bulup îsviç-reve kaçtık, Kızılhaca sığın — dik. Orada da bize iyi bakmadılar. Hükümetimizin müsadesû ü-zerine Türk Konsolosluğu bize ı^saıport verdi ve Cenovaya ge lerek İstanbul vapuruna bindik.


Gelibolu Demokratlan
(Sİaşlavafı 1 incide) efkârı «munıiyeys arzedilmesi muvafık görülmüştür.
Mezkur genel kurul yazısında Milletvekilimiz Ali Bâza Kırsever hakkında bildirilen hususat Gelibo lu efkârı umum iyesinde ve Demok rat Parti çevrelerinde hâl ve istik bâl hakkında büyük bir hayâl kı rıkîıgı yaratmıştır.
Senelerdenberi Cumhuriyet H. Partisine muhalif, kalan, muhiti -mizde ve civar muhitlerde tam i-tımad ve kıjmıet kazanmış, memleketi ue manen ve maddeten bü- ’ yük hizmetleri dokunmuş olan» E ! mir ve tahakküm zihniyetine yer vermiyen Demokrat Milletvekili -mirin partimizde bulunmasının bü yük faydalan olacağı ayrılırsa fe na akktterte karşılaşacağımızı milletimiz ve partimiz nâmına arzet-oıeğı bir vatan borcu biliriz.
{■fer gün bıriere» gelerek haber «oran köylü ♦ kardeşlerimiz. Demok rat arkadaşlarımız ve muhterem halkımız derin bir teessür içinde din
Milletin hâkimiyetinv şart koşan parti proğraravmzm ana prensibine uyubr^k Ab. Rıza Kırsever ve arlauiaslun.* hakkmdaki son kararın saillet iradesine orzedilmek ü-^ere derhal büyük kongrenin top Iantnasına. ve kongre «kararına u-yulraasınm yerinde olacağına ka -nl İMtlunduğnmuzu saygılarla arz ederiz. •
Gelibolu, Demokrat Parti Başka-aı. ^Alımed U-itel.
Ûİdııci Halit A Hay.
il’ re. Mustafa Nalbant, Ali Sırma, İsmail lEsen, Kemal Koru,
»■ I II ■ M ■—^—1 I I ■ I ■■ ■ ) ..
ShrftB çimento fabrikasının kapasitesi 2 misline çıkan'acak
Ankara. 9 (Hususî) — Sivasda. ikinci Cihan Harbi içinde kurul-1 oıus .olaa Çimento fabrikasının ka po^îaesâ. 950 yılında iki misline çıkBrilmış olmaktadır. Hâlen fab-' rikaauı yıllık istihsali 106 bin ton-j du». Fabrikanın tevzii için bazı Hollanda, Belçika ve Alman firmaları tekliflerde bulunmuşlardır. în şagı önümüzdeki.günlerde .bu fir-l malardan birine ihale edilecektir. MeanlâketİKurin yıllık çimento İhtı vadi 600 bin ton civarındadır, ila liha^ırdaki, f «ılır i kalori m izni istihsali ise 400 bin tonu geçmektedir; Bu »akımdan Zonguldak, Filvos, arasında ve İzoıir civarında daha' iki çimento fabrikası açılması düşünülmektedir.
Mejc’ise- yelen (aşariler
Ankara, 9 (Hususî) — Tapulama kanununun tasarısı ve Belediye )fipı ve yollar kanun tasarısı Meclise gelmiş ve alâkadar korniş-ikonlara havale edilmiştir.
Denize dnkülcn çöpler lediye. denize çöp dökülmemesi Yapılan şikâyetler üzerine be üzerinde tetkiklere başlamıştır.
Bu arada çöp dâken rouaorkâr ve mavnaların sahilden altı mil uzaklaşmadıkça çöplerin denize dökülmemesi bildirilmiştir. Ayrıca Lodostu havalarda çöp dö -



(* ar»ruuü? .
I



Serginin m
Beyoğlu Kız San’aL okulunda A-melikan serigraf resim sergisi dün açılmıştır.
Bq sergide teşhir edilen 50 mlul aeregraf resi mi nıuastr 19 A iner i-kar san'atkârı tarafından meyda-j na getirilen orijinal baskılardır. Bunlar kopya olmayıp Birleşik A-j rneriîcada son on yıl zarfında inkişaf ettirilen’serigraf usulde vü-cüda cr^-tirilrniştir.
Şifndi serigraf, güzel sanatlar a-lanında litografi, çinkografi ve tah ta ürerine resim kazmak usulile, aynij kıymeti ifade eden bir sanal
olacak kabul edilmektedir. F sn-crn dolayı asrımız sanatkârları h't san’ate gittikçe artan heı göstermektedirler. Çünkü seçiği af usulü ile çok para sarfclıne-den birçok baskıların elde ed'lebi-leceği anlaşılmıştır. Serigraf temsil usulü ile meydana getirildiktedir. •:
Beyoğlu Kız Sanat oulıındnki gvaf. sergisi haairanın lû dan 16 ya kadar her gün saat 11 xlen V» a kadar açıklar.
Pugün saat 5 de serginin açıl nra töreninde çekilmiş ik i resim.
Anavatana kavuştuğumuz için sonsuz bir sevinç içindeyiz.»
Gene İtalya kamplarından ge len Türk göçmenleri de oradaki zulüm ve katliamları, çektikleri sıkıntıları göz yaşları içinde an tatmışlardır.
Bunlar Sirkecideki göçmen ev lerine yerleştirilmişlerdir.
TeİU’ika IV. i47
Yazan! i£a"f Oğan

RKALARI
non (Mehdi) nin, Haşan Askerî'nin oğlıı Mııhnınmed olduğunu iddia etmeleri de yanlıştır. Esasen, Hatan Askerî'nin, kendinden sonra nesebi kaldığı da sabit değildir. (I ukarula izah olunmuştu).
2) İsmi Resulallahın ismi, künyesi de künyesi gibi olmaktan (Mehdi) Eğe üıtikal keyfiyetine ge linçe, bundan gerek Muhamıned B. Haşan Askerî ve gerek daha başkaları hakkında akün ve naklin İra bul edmiyeceeği yolda tevillerle istifade olunmak istenilmiştir.
Bilindiği üzere Falır-1 Âlem HJ-fendimizin İsimleri ve künyeleri Muhammcd B. Abdııllah’dır, Mu-hammed B. Haşan değildir. Tlaz-fretı Ali’nin evlâd ve ahfadı hep Haşan B. Ali, Hüseyin B. Ali, Ali B. Hüseyin., gibi cn yakın babasının kllnyesjJe ltünyelendiği hâl* dişlere istlnad ederek tavsif kılı- do, tmam Muhammcd Bt Haşan Aa
kerî’yi en büyük ceddi Hazret i Aliye kadar götürüp, sonra onu da bırakarak zevcesi Hasreti Fatıme-âeu, yâni cedlerinin annesinden anne babaları Resulü Ekrem Efendimizin babasına isal eylemek hig bir şekilde tevilini aklın kabul ede-uıiyeceğj emsalsiz bir garibedir!
Muhammcd B. Haşan nıovcud vâ yaşamış dahi olsa, onun Ehli Beyt-teıı oluşunu zan veya velim edilen vasıflarla mutabakat ine delil sayarak Mehdî’liğini iddia eylemek imkânsızdır ve Muharomed B. Abdullah ile Muhammcd B. Haşan eşil isim ve künye değildir. Bu bah frfn biraz tafsile değeri ve hattâ ihtiyacı vardır:
Hafıza diyorlar ki: tbnl ömom istinaden îbnalcevğî’rün rivayet ey lfidiği: «Ahır zamanda evlâdımdan bir erkek çıkacaktır. îsml lsmlm4 künyesi künyem gibidir. Cevr İU
dolmuş arzı adi ile dolduracaktır. İşte bu: Mehdidir.•) ve bu Mehdi; Haşan B. Askerî'nin oğlu gaib I-mo.m Mııhamıned'dir. Buna türlü bakımlardan cevab verilebilir:
A) İsnadı rivayet eyliyen kimse; ilim alemince tanınan meşhur lb-$ZA.aa[euqj pey *-HPn?3P JzAoapıu diye tanınan zat; Abdurrahman B. Ali B. Molıanuned Alcevzî'dir, ki Kııreyş’dendîr ve Bağdadlıdır (II. 097 - 508); Hadis ve tarihde Allâme ve üstaddır. Pek çok ki -tapları vardır. Ve ehli sünnet û -Emlerinin büyüklerindendir. Bu zc vatın (cevzi) Liginden istifade o-lunnıası, iftira ve yalandan başka suretle vasfolunamaz. Halbu ki, rivayette adı geçen kimse; Sıbtu Ibnalcevzî (H. 581 — 654) dir. A-dı. Yusuf B. Kızoğlu ;Guz) dır. A naşının ismile lakablandırılmıştır..
muhakeme
Memuri us&Hten hakkrntlaki yeiîl kanton tasarısı
ı*.
7



G up korniş; onurun raporunu neşrediyoruz
C. H. P. Mt-clis Grupunun evvelki günkü toplantısında mevzuu bahsedilen memurların tahkikat ve muhakeme usulleri hakktndaki kanun prensiplerine dair grup komisyon unu a-raporunu dünkü nüshamızda neşre başlamıştık. Bugün de bu raporun devamını aşağıda bulacaksınız.

Siyasi Sebepler
İçtimaî heyetimizde ımüyaz, sınıf tanımayan, kanun huzu -• runda herkesin işittiğini şiarlar mm ıbaşıııda tutan Cumhuriyet Halk Paıtisi hükümetleri yıllar dan heri memur yolsuzluklarile mücadele uğrunda parti dilekle rini de tatmine matuf olarak yu karıda bahsi geçen kanunlara ilâ veten zaman zaman muhtelif i-dare ve şubelerde tasfiyeler ve otomatik surette kadrolarda se lectiön sağlıyan memur sicilleri, ne ait hükümleri teklif halinde getirerek Büyük Millet Meclisin ve kanunlaştırılmaları temin o-lunmuş ve hiç bir suçu cezasız kalmaması başbca hedef tutul -muş olmakla beraber memurin muhakematı kanunu muvakkati bu halile Demokrasi yolunda attığımız. merhaleler bakımından da hukuk devleti amme hizmeti memur sorumluluğu, kanun hu zurunda eşitlik anlayışlarından beklenen ve istenen gelişmeyi ak satan bu engeli bertaraf etmek te inkilâpçı partimizin bir vazife nasibi sayılsa yeridir.
Hukukî Sebebler
Anayasamız milletin yegâ -ne mümessili hakikisi olan Bü yük Millet Meclisinde kuvvetlerin
Adı geçen meşhur İbnalfarac Al cevzî’nia kızının oğludur. Bağdad da doğmuş; Şama muhaceret eylemiş, orada ölmüştür. Tariha. tef sir ve hâdise, mevaiz'a dair eserle rinden başka «on iki imam ve «imamiye mezhebi» hakkında ki -tapları vardır.
Bu za/t; eserlerine zaif ve mevzu hadisleri geçirmekte ve onlara sahih imiş gibi istinad eylemekten çekinmemiştir. Kitaplarında ve va izlerinde daima Şia muksadlaruu terviç ederdi. Bu cihetle, onuıı ri , vayetlcri itimada lâyık değildir. '
B-) Böylelikle; Mehdinin; Mu • lmınmcd B. Haşan olduğu da sa-, bit olamamaktadır. Çünkü, hadi -' sin lâfzı rafızamn lehlerine değil aleyhlerine hoccettir. İsim ve kim’ yenin eşitliği hadisin muktezasın -' dan olduğu halde, yukarıda izah o, lunduğu üzere, bu keyfiyet; on i-( kinci imam hakkıuda tahakkuk ey, leıniş değildir. ,
C) Bu; Ahbarı Ahad’dandtr. öy] le olunca, usul! din sayılması ve1 buna itikad olunmayınca imamın 1 tamam olmayacağı iddia kılınmas'( da yersiz ve yolsuzdur.
(Devamı var)

tevhidi esasım kabul etmig el -makla beraber devletin merkez ve iller teşkilâtında idari ve ad lî otoriteler arasında görev ve yetki sımrlannın tefrik ile biri -nia diğerlerine müzahamesmr önleyen teşkiller, hükümler, ieti -•»«*•(«(' garb esaslarına göre ad. u înkilâplanmızia bütün millî bu kuk bünyemize ve sistemimiz»? girmiş; olduğuna göre memurla ruı cezai sorumluluğu rejimini de btı manzume üe ahenkli kılmak r üret i hasıl olmuştur.
Filhakika kanunu muvakkat. a) îdaı î teminata hiç bir veç lıile cevaz ve ihtiyaç gösterme yen 'hizmetlere ve hizmetlilere kadfir şumuHenerek.
b) | Vazife sırasında hadis o -lup (la vazife ile ilgisi olmayan askeri suçları da şümulüne alarak.
c) | îdarî otoriteyi, idari anı -me hizmetinin selâmetle işleyişini mahfuz tutmak gayesinden daha ötelere giderek sınıf smıf memur zümrelerini îdarî temi _ natın üstünde ilk tahkikat safha smda ayn bir hususî mabkeme usulüne bağlayarak.
d) Cezaî konuda ilk soruşturma sahfasında yeminli, ihmrh şahid ve bilir kişi dinlemek, ta i bikat yapmak, suçluyu tevkif c«: mek ve nihayet son tahkikat m çılm asına karar vermek g 1 ( yargı faaliyetlerinden sayılan .- ) -ev ve yetkileri İdarî mercilere ouakarak cezaî kazada ve (m -sul ve birliği ve eşitliği selbef -inektedir.
Bizim mevzuaümızın da, Cumlvı riyet devrinde, ana^fısnmızda Cura hurbaşkanı, Bakanlar, milletvekilleri, yargıtay ve danıştay başknn ve üyeleri için teşriî izin sistemi hâkimler kananımda kezalik bakan lık izni, ceza kanununun bazı mad delerinde yazılı suçların unsurları m idari ve siyasî bakımdan takdir için Adalet Bakanına izin yetkisi yukarda da arzolnnduğu üzere 1609 sayılı kanunla bazı menuır suçlan için Bakanlık ve valiliklere izin venme yetkisi kabul edilerek yine idanıî inin sistemine ve millî korurunu kanunu ile bu dahi kaldırılarak umumi hükümlere git nıeğe doğru yönelmiş olduğu gö • rülınekte, ve şimdi kanunu muvak katin ana bünyesinde de toptan bir değişiklik ile memurun cezaî sorumluluğu bahsinde yalnız zaruretlerin gerektirdiği hudut içinde «İdarî teminat»» sistemini bii-tünlûuıek, bu hududun dışında tamamen umumî hükümlerin vahdetine varmak, yukarıdan beri sayı lan fiili, siyam, hukukî sebeblerin şuuru içinde alacağımız tek isti -kamet olarak teres3üuı eylemek -tir.
Bu düşüncelerledir ki, korniş -yonunııız tartışma usulü bitki -ınından grup genel kumlunun tevdi ettiği vazifeyi şu soruları ortaya koyarak, kısım kısın, hal letmeği oy birliği ile kabul eyle



fcAYFA: •
" ‘ â H
10 HAZİRAN Mh
I^Teke^G^^ûdürlüğujlân
k iv • ’ I
f.
I - . ,
farına denizden vc karadan gelecek ve ayni anbardan denizden ve karadan gidecek olan artar eksilir, tahminen 4000 M3 kerestenin deniz vo kara nakil vasıtalarından indirilmesi, aııbara nakil ve istifi ile anbardan ^iara ve deniz vasıtalarına nakil konulmuştur.
2 — Pazarlık 18.6.948 cuma (Hirlük malzeme ahm şubesindeki
3 — Şartnameri her gün sözü geçen şubeden görülebilir.
4 — İsteklilerin belirli gün ve saatte 900 liralık güvenme parasıle
Ve kanunî vesaiklle birlikte mezkûr komisyona müracaatları ilan ohı-pur. (7808)
Malzeme Alım Şubesinden
1 _ Cibalide yedek parça ve tamir atelyesi müdürlüğü kereste an-
ve bindirme işi pazarlıkla eksiltmeye
günü saat 9.30 da Kabataş genci mü-konıisyonda yapılacaktır.
*
Dabkoviç
Cinsi
Malzeme Ahm Şubesinden
Bulııırduğıı mahal
Mikdarı Güvenme parası
Kullanılmış makine
yağı 579 kilo
lira
Kabataş mal zeme ambarı
Deşe mantarı «tal«ı ben»
1A5.— lira
Paşabahçe is pirto ve Mecidiye köyü li -kör fabrisakı.
Miistameı Kanve çü-
valı 609 adet
lira
•• V 0 * * * - i (
Demiryolu Makasn için
Teklif alınacak
i borsa
Pizel motörü başlığı 1
Karaboya -Sülfat de fe?* 1600
adet
20.— lira
Malzeme ambarı Kabataş
alım
kilo
lira
Mayi amonyak *da-macanasile» 271
Bira şişesi kapsülle-rine mahsus boş mu kavva kutu
Malzeme ambarı
alım
1500
Gaz motöıil
kilo
İha
adet
lira
Fab-
169.— lira
İst. Bira rikasında Malzeme Ahm ambarı
ÜULlniN SACA s
1 — Güneşin Tanyeı im aydın tatması, İntikam hissi; 2 si inşaat, Ceketin göğsüne ko -nan kaluı astar; 3 — Vapurla -rın sürati onunla ölçülür, Bu -har; 4 ta, Netice (bir şair ismi); 6 — Meşruti devlet reisi, Konuşma organı; 7 Geri verme; 8 lılık; 9 na (A) gelince sakat.
YUKARIDAN AŞAĞI :
1 — Muhtevi (isimde olur), Sonuna (E) ilâvesile dik uçuş; 2 — Birden bire, Bir şeker; 3 —. Saçların durması için takılır, Hakiki (Fransızcadan gelme); 4 rasına (I) ilâvesile elbise; 5 — Elde etme, tersi nota; 6 si filde bilerek işlemek, Köpek; 7 yeneceği fikir; 8 -şimdi (Farsça); 9 (aynen).
EVVELKİ BULMACANIN HALLEDİLMİŞ ŞEKLİ
7 2 3 4 5 6 7 8 9
J
2 - Ter
Bir meyva; 5
No -
Tiyatroda oynanan, Fikir, Devam Cümle (sözle), Başı
Su, Birinci .ve ikinci harf a
Ter
Saç hastalığı, Herkesin be Bilgi, Tersi - Ün, Ele el
’S E
telis çuval çimento
kâğıt tor-
ince ba-
313
adet
26
70
6
adet
kilo
lir»
Malzeme Alım ambarı
• ) w Z •
adet
Yukarıda cins ve miktarı yazılı malzeme pazarlınla sa-
adet
Müstamel kâğıt çuval 260 adet
Müstamel
Müstamel
torbası
Müstamel
bası
Müstamel
rut varili
1
tılacaktır.
2 —Pazarlık 18.6.948 cuma günü saat 14.30 da Kabataş ge -nel müdürlük malzeme alım şubesindeki komisyonda yapılacaktır.
3 — Şartnameleri hergün sözü geçen şubede ve numuneleri bu lundukları mahallerde görülebilir.
4 — isteklilerin beb'rli gün ve saatte hizalarında gösterilen
güvenme paralarile birlikte mezkûr komisyona müracaatları ilân olunur. (8187)
X • ( A ‘ ) * ■
1947 Eği-
95 kız öğrenciye dağıtılan mükâfat İzmir: 9 (A.A.)
tim yılında yüksek levazım ve muhabere kurslarını başan ile bitirmiş olan yüksek ticaret ve ekonomi okulundan 86 vb Karşı kaya Kız Eğitim Enstitüsün --den 59 ki ceman 95 kız öğrenci ye başarılarının mükâfatı ola -rak Genel Kurmay Başkanlığın ca çok derin ve manâlı bir şekil de imal ettirilip gönderilen rozet ler bugün saat 19 da ordu evin de yapılan bir törenle öğrencile rin göğüslerine takılmıştır .
Törende vah Osman Sabri A-dal, müstahkem mevki komutanı General Sırrı Seyrek, piyade Tümeni Komunatı General fsma il Hakin Tunaboylu, müstahkem mevki Kurmay Başkanı ve üst subaylarla Millî Eğitim müdürü, davetliler ve ajans ve basın tem Bilcileri hazır bulunmuşlardır.
Bandonun çaldığı istiklâl mar çını müteakip General Sim Sey rek öğrencilere sîzleri silâh ar -kadaşhğının hattâ icabında ö -lüm yoldaşlığının verdiği kop -maz bağlarla askerliğe yaklaş -mis olarak ordu evimizde selâm larken cidden büyük bir heyecan duymaktayım, diye başladığı nutkunda kız arkadaşların ordu kuvvetine büyük kıymet ekledi ğini söyledikten sonra vatanın uğradığı her tehlikede Türk ka dinin erkeğinin yanında kahramanca döğüştüğünden misalle» getirmiş levazım ve muhabere -_mn harbde taşıdığı önemi belirterek gençleri Genel Kurmay Başkanlığının bu taltifinden dolam tebrik etmiştir.
Şiddetle alkışlanan bu hitaba den sonra rozetler vali müstah kem mevki komutanı ve piyade komutanı ile Kurmay Başkanı tarafından öğrencilerin göğüsle rine takılmıştır.
Bundan sonra ordu evinin ta rasmda hazırlanan büfede davet lileı- izâz edilmişlerdir.
• • W
Beynelmilel konservecilik kongresi
—O—
Ekim ayında Parma şehrinde toplanacak olan Beynelmilel 3 üncü konservecilik kongresin memleketimizin de iştiraki için vaki dâvet kabul edilmiştir.
Üniversite binası genişliyor
İstanbul Üniversitesinin arka sındaki eski tali malayı binasının, tamamile Üniversitenin mül kiyetine geçmesini temin eden teslim muamelesi dün yapılmış -tır. Diğer taraftan Üniversite merkez binasının arkasında iu -şa edilen Hukuk ve İktisat Fakültelerine ait ek inşaatı da ik mal edilmektedir.
Yaşar — Tümbek C. H P. Beşiktaş parti başkam oldu
Ekrem Amacın vilâyet idare he yetine seçilmesi üzerine boş kalan C. H. P. Beşiktaş ilçe başkanlığına iki senedenberi Beşiktaş Halke vi başkanlığını yapmakta-olan Yaşar Tünbek seçilmiştir.
• 4
Zayi
Emlâk Bankasından almış olduğum 5312 No. lu küçük cari hesap defterimi zayi ettim. Ye nişini çıkartacağımdan eskisi -nin hükmü yoktur.
Osman telemen
İmtiyaz sahibi:
A. CEMALEDOİN SARAÇOĞLU Yazı içlerini fiilen İdare eden: FATİN FUAD Dizildiği yer
«Yeni Sabah» mürettibhanesi Basıldığı yer: «Gün Basımevi»
D. P. Langa ocağı toplantısı
D. P. Langa ocağı ile Gedik -paşa Semt ocağının açılışına ra..ılıyan 12 Haziran cumartesi günü saat 20 den sabaha kadar devam etmek üzere Galatada Ji man lokantası salonlarında yo -mekli bir toplantı tertip edilmiş tir,
d
Seyf-i Zülyezen, bu endişeli «özlere hak verip Akısa'nırj sırlına tindi.
SİHİRLİ YÜZÜK
Seyf-i Zülyezen, sihirli fesi ele geçirince Nil Tarihi isimli kitabı unutmuştu. Onu aklına bile getir' miyordu. Boks sayesinde büyük işler görebileceğini umuyordu. Ken di arzu ve iradesiJe yeni maceralara atılmak hevesine kapılmıştı. Kimseye görünmeden şehirlere, saraylara giıecek, faili belirsiz hadi seller.çıkararak hükümdarlarla, vezirlerle, güzeliiklerile mağrur gene kadın vc kızlarla alay ede.eekti, îşte büyük bir şehrin sınırları i-çinde A kısanın sırtından ’ inmiş hu)ui)uy«?rdu.
Şf'hir, altı saat ileride idi. Eu mrs; 1 ( yı yürüyerek alacaktı. Çün kii c.': alı tayyare Akışa, daha ileri g’tniı ;e mezun olmadığım söylemişti.
Seyl-ı Zülyczen, A’usadan ayrıl di. Allı saa1 ileride b». kınan şehre gitmek üzere yola çıktı. Fakat sihirli fesi başına giyim miş, koy-nıına sokmuştu. Ondan başı dara geldiği zarçan istifade etmeyi dü-gür.üyçndh
Altı eaat yüksek kah olan şehrin
ni£ bulnnnyordu. Kam,
sonra, clraiı alın vc cluvarlarilc çevrilmiş dış kapısı önüm vn) arkasına
ve Skİ.
W Vppıır İl&nlan
‘ Beklenen vapurlar TRİNSMARİN İsveç vapur kumpanyası Helsiııborg m/s GUNDA
12-15/Hazlran/1948 İskenderiye, Londra, An-vers, Rotterdam, Bıeınen ve Hamburg için aktar masız mal kabul eder, s/s HER A
6-9/Temmuz/1948
STEVEMSON LİNE
Şimalî Amerika muntazam hattı
m/s Elin Horn
20-22/ Haziran /1948 Napoli, Cenova ve New York için mal kabul eder.
H. PAYKURIC
Y ugoliniya
Adriyatik limanlarına Yu goslav muntazaftı hattı s/s Solin
15-20/ Haziran /1948 Triyeste ve Rijekaya mal kabul eder.
GORTHON LİNE ı İsveç kumpanyası Cenubî l Amerika hattı
| m/s Ada Gorthon 1' Haziran sonunda Cenubî
Ameri kaya mal kabul e-der.
Bütün tafsilât için Galata Eski yolcu salonu karşısın da Frank Han 3. kata müracaat Tel: 44. 707/8
%
Yeni Neşriyat
Kiracılar gazetesinin 7 inci sayısı çıktı
Kiracı olmayanların da okuyacağı bir gazete haline gelen bu haftalık gazetede büyü yapan ev sahibi, bir kiracı 4 çocuğunu sandıkta bir eve nasıl soktu, Kâ ğıttan evler? Temyizin yeni kararlan. Okuyucuların suallerine geniş cevaplar, Zengin mündere çatını teşkil ediyor, •
oprak Mahsulleri Ofisi
Genel Müdürlüğünden
Demiryolu istasyonlarındaki ambarlarımızın önlerine uzatılmak üzere 36 takım sağ ve 40 takım sol (normal demiryolu makası) sipariş edilecektir.
Bu gibi malzeme yapan fabrikalar temsilcilerinin genel müdür lük malzeme müdürlüğünde mevcut plan ve şartlaşmaları beşer lira karşılığında tedarik ederek fabrikalarına göndermeleri ve alacakları teklifleri en geç 31 7/1948 tarihine kadar genel müdür lüğümüze tevdi etmeleri .Bu tarihten sonra gelecek tekliflerin ka bul ediimiyeceği ilân olunur. (7846)

İstaahvi B^irsasmıu V/ 6/194» t iy atlar»
Londra Nevyork Paris Cenevre Amsterdaifi Brüksel
Prag Stokholm Lizbon
11.3856 m— 1.3066
65.7270 106.546» «3887 5.60 77.8860 11.2490
Esham Ve Tahvilât
5
6
3
HAN FİYATLARI
santimi
niAktn sayfa.
Yeni Sabah'ın
%
%
%
%
7
941 Demiryolu 5 Kalkınma bir Birinci Tertip Mîllî Müdafaa Üçüncü tertip Millî Müdafaa Millî Reasürans Hisse Senedi
»7.60
1)7.33
20.63
20.25
12—
Öğrenci oturma sıraları yaptırılacak
İstanbul Üniversitesi Rektörlüğünden:
Üniversite için yaptırılacak 9000 lira muhammen bedelli 50 adet oturma sırasının açık eksiltmesi 21 Haziran 1948 pazartesi günü saat 15.30 da Rektörlükte yapılacaktır.
İstekliler benzer iş yaptıklarına dair eksiltme gününden üç gün evvel Üniversite mimarlığından alınmış belge ile 675 liralık geçici teminat ve Ticaret Odası makbuzlariyle eksiltmeye gelmelidirler.
Şartname, resim ve sair evrak Rektörlükte görülür. (7771)
Devlet Orman
Maraş Müdürlüğünden
- işletmemiz Göksün bölge şefliğinin Fındıklı koyak ve Meh
etmesi
| HAüYg
•«, Bugünkü Program 4 PERŞEMBE — îO/6/mi
7.29 Açılış ve program.
7.30 M. s. ayarı.
‘7,30 Müzik: Operet Parçaları (PJj
7.45 Haberler.
8.00 Müzik: Türküler (Pl.)
8.15 Müzik: Çeşitli Hafif Müzik (PLj
$.45 Müzik: Dans Parçalan (Plj
9.00 Kapanış.
12.29 Açıbş ve program.
22.30 M. s. ayan.
12.30 Müzik: Şarkılar. 13I.Ü0 Haberler. 13.15Müzik; Radyo SaJou
Orkestrası.
13.30 Öğle Gazetesi-
13.45 Müzik: Salon Orkestrasının Devamı,
14.00 Kapanış.
17.58 Açılış ve program. 18,00 M. ş, ayan.
18.00 Müzik: Dans
1
med bey rampalarında 187.667 M3 çam tomruğu iki parti halin de açık arttırma suretile satılacaktır.
2 — Birinci partinin metreküpü 20-lira, İkincinin metreküpü 50 liradır. Satış 21 Haziran 948 pazartesi günü saat 15 de Göksün bölge şefliğinde toplanacak komisyon marifetile olacaktır. • 3
var iller orman işletme müdürlüklerinde ve bölge şefliklerinde görülebilir.
4 — isteklilerin belli günde evrakı müsbiteleri ile komisyo-ia müracaatları. (8004)
Bu işe ait şartnameler Orman genel müdürlüğü ile ci -
-... - - , - ----1---—
Türkiye İş Bankası i
18.30 Konuşma.
18.45 Müzik; Şarkılar.
19.00 M. s. ayarı
19.00 Haberler.
19.15 Geçmişte Bugün.
19.20 Müzik .Tarihi Türk Müziğii
20.00 Müzik: Türküler.
20.15 Radyo Gazetesi.
20.30 Serbest Saat.
20.35 Müzik: Radyo Salon Orkestrası.
21.15 Müzik: Karışık Şarkılar.
21.45 Konuşma.
22.00 Müzik. Stravinskyt Orkestra Konçertosu Pl
22.15 Müzik: Dans Müziği (Plj
22.45 M. s. ayarı.
22.45 Haberler.
23.00 Program ve Kapanış.
I
Küçük Cari Hesablar 25 Ağustos 1948 Çekilişinin İkramiyeleri:
1 EV: (Ankflrada Tasınnı] Bv'lt ı i ithdıuilesiudo buhçe içinde iki katlı ve bçdrurnlu () oda, H sofa, veranda, konforlu.)
1 AFSA:
balkonlar, ta »i
lirası olanlar bu çe-
Hububat unlarına
liralık
fr
• Henüz bavikaı)vwia hesab uetnvın vıış olanlar, sisler He talihinizi deneyiniz!
i Istanbuldu 8uu(l iyede)
¥
Bankamızdaki hesabında en az 100 kilişe katılacaklardır. Her 500 lira için ayrı bir kura numarası
BİMIIH
Yavrularınızın sıhhat kaynağıdır
Bakkallarınızdan tercihan aramanız menfaatiniz icabıdır.
Pirinç unu
S
3 o o cı ır n
l)
...............................................X. Sj.«E)rgiKtna'!||
Muazzam Şark Efsânesi Tefrika No. 5İ)

Adres: Zindan Kapı, Çoban Çeşme soikak No. 4 KâmS'I Beygo İstanbul
1 X Liıllvo lık 14 S 206
I X 2000 » 25 100
2 X ıooo » 25 50
5 3j 500 150 s 20

Napolide firOr eden kamarj
kadar açıktı. Herkes serbestçe girip çıkıyordu.
O da içeri giı enlerin arasına katıldı. Kendi memleketine girer gi-ln kollarını sallaya sallaya içeri girdi. Fakat sekiz on adım ya yürümüş, ya yürünıemişti ki müd-hiç bir borıı sesi duyuldu. Sağdan soldan, önden, arkadan bir siirü silâhlı asker peyda oldu.
Askerler, sihirli fesi boynundan çıkarıp başına geçirmeğe vakit bu-larnıyan Seyl-ı Zülyezeıı’i yakaladılar. İte kaka saraya götürdüler. Hükümdarın huzuruna çıkardılar.
Hükümdaı, tahtında azametle o-tınuyordu. Vezirler, nazırlar da kendi makmmlannı işgal etmişlerdi.
Vezirlerin, nazırların arkasında muhafız askerler göze çarpıyordu. En geride dikilen celi adların kanlı bakışları, merhametsiz yüzleri ve vahşî duruşları ancak «pak-kor kunr.» lbaresilc ifade olunabilirdi.
Hülâsa, dostıunur,. lam
yerine düşmüştü. EUeri arkadan r bağlı olduğu için sihirli fesi başına geçirebilmek imkânından mah rumdu.
Hükümdar, dtJıkanhvı getiren askerlerden birine soıdu.
— Bu yabancıyı niçin getıircl: niz?
Ask^r orada bulunanların tüylerini ürperten bir cevab verdi-
— Bu yabancı şefnı kapısından Jceıi eiıince sihirli boru çalındı, devletlimi
Hükümdar1, gözlerini -delışetle açtı:
— Nc raman çalındı7
— Az evvel. Bu yabancıyı yakalayınca boru sesi kesildi.
Hükümdaı, bu seter gülmeğe başladı.
• • •* |
— Artık korku kalmadı. Yüzüğü kaybetmek felâketinden kurtulduk ?
HUktimdaTin böyle söylemedi pek mfınalı İdi. Aoaba hangi yV-riJİterj bahsediliyordu? Demek Sey .

I
I-i Zülyezen oıaya kendi arzu ve iradesıle gelmemiş, gızh hu kuvvet tarafından gönderilmişti.
Hükümdar, en geride sabırsızlık Jp bekliyen cellâdlara emir vere ceği yerde, Tersane Nazırı Abdül-kuddÜs’e seslendi:
— Ya Abdüllıüddüs! Bu şaşkın delikanlıyı götür. Şafak söliünce-ye kadar hapset Şafnk sökünce biı çuvalın içine koj'. Bir kayıkla sarayın önüne getir. Şana mendilimle işaret ederim. İşaretimi alu «almaz, çuvalla birlikte denize al İd balıklara yem olsmı. Biı suretle Cesaretinin cezasını çeksin.
Abdülkuddiis Seyf-i Zülyezcni şehrin (ersânoeiiiG götürdü. Denize atılmağa mahkûm edilen insanla ya mahsus hücrelerden birisine hapsetti. Akşam olunfea evine döndü..
Seyl î Zülyezcn’ln elleıi zateı.( bağlı idi. ABdülkuddüs, hücreye bapsederhen omu» ayahlunnı da taalâmjşĞı,* Eövk elleri ayakları
bağlı bir halde bulunmak,-delikanlıya çok azab veriyordu.
Hıicre hem karanlık, hem fena kokulu, hem de yaştı. Orada bir taç. gün oturmak talihsizliğine uğ ı ayân sağlam bir insanın çürüğe çıkacağı muhakkaktı.
Fakat Seyf-i Zülyezen. bu ciheti düşünmüyordu. Çünkü o, karan hk, pis kokulu ve rutubetli hücrelim nihayet bir gecelik misafiriydi. Yedi sekiz saat sonra orayı fethederek denirin dibine inecek, Allahtan rızk bekliyen aç balıklara yem olacaktı.
Aziz dostumuz için artık ölüm mukadderdi. Hiçbir kurtuluş çare- I si ve ümidi kalmamıştı. Ağzı bağlı biı çuval içinde denize atılacak biı adamın hâlâ kurtulacağını ilmili etmesi kadar saçma birşey o-hıinazdı.
Hem de Seyf-i Zülyezen, kendisini bu akıbete lâyık görüyordu. Çünkü o, Eflâtun’un çocuklarına fenalık etmişti. Zavallıların elinden baba yadigârı sihirli fesi almış, cinlin doğrusu çalmıştı. Bu çirkin hnrokûtinin cezasını herhalde çekmeliydi.
. Fakat meşhur bir .siiz vardır: ♦ Allahtan ümid kesilmez» derler.
A
'Devamı var)
•W
İstanbul vapurundan, Napoli -den alınan bir telsizde, kamara nıernuı lanndan Adnan aim Mol vanın Napolide firar ettiği bildi ."ilmekteydi. Dün limanımıza ge leı) vapur tayfalarından aldığı -m iz mütemmim malûmata göre Adnan Molvan gemi süvasine haber vermeden ayrılmış ve ano li polisi vasıtasile yapdan bütün aramalara rağmen bulunama -mıştır.
Kamarasında bulunan mektub da ise, ailevî zaruret dolayısile kaçtığını, boşuna aramamaları m zira il kvasıta ile Afrikaya gece ceğini bildirmiştir.
Adnan Naim 4 lisan bilmekte olup gemide umumî tercüman o torak da vazife görmekteydi.
-------o------
Erkek terzilik okulu T epe basma taşınacak
Divaııyolundaki Erkek Teıv.i lik Okulu» nun, Tepebaşmdakt Novotni binasına taşınması i-çin, bundan bir müddet evvel. ı! gihler tarafından muhtelif tçseb büslere geçilmiş ve bu arada,\a zıyet adla safhaya dahi İntikal etmişti.
Öğrendiğimize göre, muhakeme sonunda, Novotin binasının derhal tahliyesine karar veril -nıiştir. Erkek Terzilik okulunun yeni binaya nakline ,15 Temmuz dan itibaren başlanacaktır.
İLÂN
Bağlarbaşı Gençlik Klübünden
30 Mayıs pazar günü yapıl, m toplantıda ekseriyet hasıl ol -maçlığından umumî heyet kon -gresinin 13 haziran pazar günli saat 10 da klüb merkezinde ic -ra edileceği, sayın Üyelerin . rifleri ilân olunur