Pazartesi Bo,mı’'
31
TEMMUZ1950
Başmuharrfrl: MOmtaz Faik Fenik
Denizciler Caddesi: 3
Fosta Kutusu: 193 — ANKARA Telgraf: Zafer Gazetesi Ankara Başmuharrir Yazı işleri ..
10882
15313
____ . 15619
Fiyatı her yerde 10 kuruştur.
HERGÜN aiR HÂDİSE
Eşini öldürecekken hilesine kurban gitti
Başbakan dün Amerikan Büyük Elçisile görüştü
Üç saat süren bu mülakattan sonra
Bakanlar Kurulu akşam üstü 4,5 saat süren bir toplantı îyaptı
Başbakan Adnan Menderes dün sabah saat 10.30 da Bakanlıkta Bir leşik Amerika Büyükelçisi Mr. George Wadsworth’u kabul etmiştir. Başbakanla dost Birleşik Amerika Büyükelçisi arasındaki bu görüşme üç saat sürmüş, Büyükelçi saat 13,30 da Başbakanlıktan ayrılmıştır.
Bakanlar Kurulu toplandı
Bakanlar Kurulu dün saat on sekizde Başbakanlıkta Başbakan Adnan Menderesin Başkanlığında toplanmıştır. Toplantı saat 22,30 za kadar devam etmiştir.
Amerikan Elçisi İstanbula gitti
İstanbul, 30 (a.a.) — Amerika Büyükelçisi George Wadsworth, beraberinde Amerikan askerî yardım misyonu Deniz Grupu Başkanı Sa-muel Ginder olduğu halde bugün saat 16 da özel bir uçakla Ankara-dan şehrimize gelmiştir.
George Wadsworth, Yeşilköy’de kendisiyle görüşen basın mensuplarına memleketimizi ziyaret edecek olan Amerikan filosunu karşılamak
Meçhul bir denizaltı masalı!
Marmarada meçhul bir deniz-
altı görüldüğüne dair yapılan ihbarlar dolayısiyle gazetelerde günlerdenberi bu mevzuda türlü haberler çıkmaktadır.
Salahiyetli bir makamdan öğrendiğimize göre, Marmarada meçhul bir denizaltı gemisinin dolaştığına, bu denizaltı gemisinin yakalandığına dair haberlerin aslı yoktur. Boğazlardan habersiz olarak yabancı bir denizaltı gemisinin girmesi ihtimali mevcut değildir. Öğrendiğimize göre bugün bu hususta basına resmî bir tekzip verilecektir.
Komünistlerin
düştükleri hatâ
Miimfaz Faik FENİK
usya'nın, Kore’deki kızıl demokrasileri kazanmışlardır. Dâva tecavüzü desteklemekle ci- ' ”
han emperyalizmine doğru yeni bir adım atmak istediği hakkında artık hiç bir tereddüt kalma-
Kore’de temin edilecek Birleşmiş Milletler zaferinin bu azgın işühayı önlemek bakımından bü- 1 yük bir ehemmiyeti vardır.
nm esası. Amerikanın ve Birleşmiş Milletlerin mütecavize karşı harekete geçmek hakkında karar ver-★ (Devamı Sa. 8 Sü: 4 de)
üzere geldiğini söylemiştir.
Amerikan askerî Misyonu deniz grupu Başkanı Samuel Ginder, gazetecilerin Türkiye'nin Kore’ye yapacağı yardım etrafında kendisine sorduğu sualleri şu şekilde cevaplandırmıştır:
«— Türk hükümetinin Birleşmiş Milletlerin bir üyesi olan Kore'ye yardım hususunda almış olduğu milletlerarası karardan dolayı çok memnunum.»
Samuel Ginder, ayrıca Türk askerinin Amerikan askerleriyle müşterek gaye uğrunda elele savaşacaklarından dolayı duyduğu mem nuniyeti ayni şekilde belirtmiştir.
Dışişleri Bakanı Fuat Köprülü

Dışişleri Bakanımızın beyaı afi
(Taam I tn*t aayfanaöa)
Ankara Sendikalar Birliği toplantısında Çalışma vc Ulaştırma Bakanlariyle «üyelerden bir kısmı
işçi sendikaları birliği kongresi dün toplandı

Kongre, Kore meselesi ve komünizmle mücadele kararları desteklediğini bildirdi ----------- _______________________________
namesi okunarak kabul edilmiştir. Başbakan Adnan Menderes'e bir lik müteşebbisleri tarafından bir telgraf çekilerek, hükümetin Kore I ★ (Devamı Sa. 8 Sü: 4 de)
C.I.* l 'L»? şi çjı atuj.a»---------
Ankara, işçi Sendikaları Birliğinin birinci genel kongresi, dün sa. at 15 de Halkevinde toplanmıştır.
Bu toplantıda, Çalışma Bakanı Haşan Polatkan, Ulaştırma Bakanı Tevfik İleri, Sendikalar delegeleri işçi sigortaları kurumu genel müdürü Doktor Cemal Kiper, Çalışma Bakanlığı Müsteşarı Müslih Fer, Çalışma Genel Müdürü Cemal Ökten, Bölge Çalışma Müdürü, diğer davetliler ve sendika üyeleri hazır bulunmakta idi.
Toplantıdan evvel, davetlilerin de dahil bulunduğu bir heyet Atatürk'ün muvakkat kabrini ziyaret ederek saygı duruşunda bulunmuş ve bir çelenk koymuştur.
Kongre yönetim kurulu seçimin-1 de başkanlığa Kemal Şengün ve kâtipliklere Ekrem Özden ve Kemal Ersöz seçilmişler ve gündem gereğince hazırlanan birlik nizam I
Kore’de Amerikalılar
taarruza geçtiler
Antalya'da
Karilerimiz, 1939 harbi sırasında HiUer’in takip ettiği stratejiyi gayet iyi hatırlarlar: Naziler, Avru-payı tamamiyle yutmak için, Avrupa kıtasının batı kıyılarını, ta Şimalde Buz Denizinden, Petsamo’dan Cenupta İspanya hudutlarına Pıreue lere kadar sarmışlar, ve bu hareketleriyle ayrıca Ingiltere adalarını kuşatmak gayesini gütmüşlerdi. Eğer haritayı gözünüz, n önüne getirirseniz, görürsünüz ai Avrupanuı Batı kıyısı âdeta bir kıskaç gibi Nâzilerin elinde idi. Ve İngiliz adaları da bu kakacın içinde kalmıştı, ç.nnkü böylelikle Hitler, abiokayı kolaylıkla tahakkuk ettireceğini umuyor, ve günün birinde Lngilte-reyi olgun bir meyva halinde eline geçireceğini tahmin ediyordu!.
Şimdi As yanın Doğu kıyılarında takip edilen komünist stratejisi de nemen hemen ve Nazi stratejisinin ayniriir- Komünistler, Kore'yi ellerine geçirmeğe kalkmışlar te şimal Buz Denizinden ve Alaska'dan, cenupta Kanton ve Formoza’ya kadar bütün Asya Doğusunu kuşatmak; ve böylelikle, Japon adalarını inkarın çine almak gayesini gütmektedirler. Böylece istikbalde Japon adaları daha sıkı bir kontrol altında bulundurulacak, ve Japonya olgun bir meyva halinde komünizmin, yâni Rus emperyalizminin eline düşecektir! Takip edilen gaye budar. Rusya böylelikle Amerikanın Pasifikteki ileri müdafaa batimı tutmak niyetindedir. Böylece hem kendisine karşı bir baraj kuracak, hem de, bir harp halinde Amerika kıtasına daha çok yaklaşmış olacaktır.
İşte, Kore müdafaasının Japon-yanm ve bizzat Amerikanın müdafaası bakımından bu kad.ır büyük askeri ehemmiyeti vardır. Tabiatiy. le bunu Amerika ihmal edemezdi, Kore’yi kendi haline hır? 1.tınazdı Birleşmiş Milletler de bu hususta «Akin kalamazdı. Çünkü Amerika-"Va tehlikeye girmesi demek, dünyanın tehlikeye girmesi demekti. Savaşa bunları önlemek azim ye İmanlyle başlandı. Gerçi bugün vaziyet Amerikalılar için pek mü sait şeklide inkişaf etmiyor. Fakat bu, Amerikanın ve Birleşmiş Mil letlerin çok yakın bir zamanda daha geniş ölçüde bir hareket (’ kati neticeyi alacakları hakkındaki ümidi kurmamalıdır. Çünkü son dünya harbinde de vaziyet böyle olmuş, ve nihayet zaferi yine garp
Hükümetimizin kararı barış
ihtimalini takviye etmiştir
JPr of .^Köprülü dün İstanbul'da Ingiliz velJFransız ^elçileri ile görüştü
İstanbul, 30 (a.a.) — Dışişleri Ba j Fuat Köprülü Haydarpaşa ga» kanı Profesör Fuat Köprülü bera- rında vali adına valj muavini Fuat berinde Özel Kalem Müdürü Sadi • Alper, partililer, basın mensupları Eldem olduğu halde bu sabahki | ve dostlan tarafından karşılanmış-Ankara Ekspresiyle şehrimize gel- ' tır.
mjştir. I Prof. Fuat Köprülü bu sabah saat
10.30 da vilâyete gelmiş, vali ve belediye başkanı Dr. Fahrettin Ke rim Gökay ve vali muavinleri tarafından karşılanmıştır.
Fuat Köprülü saat 11 de İngiltere (Devamı Sa. 8 Sü: 5 de)
Dün saat Ki da Ninnime hnstahan si toplantı salonunda, Ilemş re Ok-ılu talebelerinin ananevi kep giyme töreni yapılmıştır. İlk olarak o’nıl müdürü ve hastalı, b »«hekimi Rüştü Çapçı toplantıyı açmış, onu takiben, okul arkadaşları adındı talebelerden Muallâ Çakmak konuşmuştur. Konuşmayı müteakip 28 talebeye kepleri giydirilmiş ve hep bir ağızdan and içildikten sonra toplantıya w ■ eritmiştir. Recimde yeni hastabakıcı hemşireler görülüyor
r 1

D. P. toplantısı
Hak hükümetin kararını t-, svip e korşlıyor
Antalya, 30 (Telefonla) — Demokrat Parti Antalya İl İdare Heyetinin tertip ettiği büyük siyasî toplanı bugün 800 kişilik Şehir sinemasında yapılmıştır. Demokrat Partili, Halk Partili ve Bağımsız yüzlerce vatandaşın iştirâk ettiği bu toplantıda ilk konuşmayı yapan İl İdare Heyeti Başkanı Salih Özalp hükümetin verdiği tarihî kararın ehemmiyet ve şümulünü izah etmiş ve şehrimizde çıkarılan dedikoduların mahiyetini belirtmiştir.
★ (Devamı Sa. 8 Sü: 4 de)
Viyanada yenildik
Avusturya 96, Türk takımı 86 ıpuva aldı
Viyana, 30 (a.a.) (Özel muhabirimizden) — Türkiye - Avusturya millî atletizm karşılaşması bugün yapılan müsabakalarla son bulmuş ve Avusturya Türkiyeyi 96—86 puanla mağlûp etmiştir.
Bugünkü neticeler:
400 metre manialı:
★ (Devamı Sa. 8 Sü: 3 de)
Pusan limanını korumak için girişilen taarruz inkişaf ediyor
Kore cephesinde hareket hazır tığı yapan bir Amerikan tankı
Tokyo, 30 a.a., (United Press) — Amerikalılar Kore harbinde ilk defa olarak taarruza geçmişler ve Kunchen cephesindeki Chirye’yi geri almışlardır.
Batı cephesinde tam bir muvaffakiyetle yapılan hava, topçu ve piyade hücumunu müteakip Amerikan birlikleri Kumchon'un 16 kilometre güney batısında ve Kore Cumhuriyetinin muvakkat başkenti Taejonun 51 kilometre kuzey batı sındaki bu şehri ele geçirişlerdir-dlr.
Yeniden teşkilâtlandırılmış olan 24 üncü piyade tümeni, şiddetli bir karşı hücumla Güney cephesi komünistleri Chinju’nun batısına püs-kürtmüşlerdir.
Uzak Doğunun en büyük kimya
sanayii merkezi Hungnam'a 500 ton bomba atmış olan b-29 üstün uçar-★ (Devamı Sa. 8 Sü: 2 de)
Iran Aztrbaycanm da âtfl idare kaldı'ildi
Tahran, 30 a.a. (Afp.) — Tebriz Mebusu Gandjei, bu sabah «Yabancı kaynaklardan bildirildiğinin aksine Azerbaycan eyaletinde durum sükûnet arzetmektedir» demiş ve ilâveten bu sebepten hükümetin Azerbaycan ve diğer şimal eyaletlerinde uzun zamandanberi mevcut olan örfî idareyi 27 Temmuzda kaldırdığını söylemiştir.
Belçikadakral aleyhtarlığı Vahim hâdiseler dünde devam etti ( Grevciler Brüksel [üzerine yürüyüşe^] hazırlanıyorlar, [orduda iz nleri kaldırıldı j Brüksel, 30 (a.a.) (Afp) — Bu ı diselerle dolu olacak haftanın ari-1 ' sabah Brükselde yalnız bir kaç ! fesinde sükûnet hüküm süreceği ! tramvay işlemektedir. Her araba- sanılmaktadır.
da iki jandarma bulunmaktadır. Üç j Hükümet tedbirlerin; almakta de gündenberi ilk defa olarak hiç bir i vam etmektedir. İşgal edilmiş Al-i hâdise kaydedilmemiştir. Filhakİ- manyadan gek ,ı ilk kuvvetler dün ka grevciler Brüksel üzerine yürü- gece Brüksel’e vasıl olmuşlardır.
I yüşe başlıyacaklarından mühim hâ j ★ ( Devamı Sa. 8 Sü: 1 de)
MtHrrvH—ı _______KÜREK
Svv»h kendilerine
’$ bulanlar I
Çalışma Bakanlığının teşkilâtına tamimini gördünüz mü? Meğer şimdiye kadar bazı çalışma müdürlüklerinde neler neler oluyormuş!...
Çift yevmiyeler mi istersi-niz? Bol yolluklar mı istersiniz?... Hattâ içlerinde devlete ait bazı eşyaları kendi evlerine götürüp kullananlar bile varmış!...
Ye Memed ye!
Afiyet şeker olsun!... tmam ve cemaat meselesi!
YEDEKÇİ
J1 - 7 • 195C



âayt»:2
ZAFER
GUN GEÇER
Kırkbir kere
nnaîif gazetelerden birinde yine bir şirin fıkra çıktı. Şöyle buyuruyor: «Menderes’in Ut yerinde sözü bodur, doğra:... O-günkü muhalefetle bagünkü ma-halefeî, o günkü iktidara bugünkü iktidar başkadır.
O gfiukü iktidar müşfik ve mücerrepti. bugünkü İktidar haşin toy.
O günkü muhalefet muhteristi ve mugalâtacı idi, bugünkü mu. haîefeî vakur ve müsamahaiı--
Arsiaan!
Adamın bir si bir gece yansı sokak kapısının önüne çıkıp horoz gibi ötmeye başlamış. Yalancı horozun sesiyie yataklarından fırlayan komşular: «Ne oluyor, ne yapıyorsun?» diye sormuşlar. A-dam: Tana erken görülecek b.r işim var da. çabuk çıtam diye güneyi aidEtıyorum;» demiş.
înşaallah söyllve söybye onlar d?, bir vaktin ne demokrat, ne müsamahalı, ne müşfik, hattâ ne şirin partisi olduğuna halkı inandmr-larî
Bizim ipin boyu şu kadardı ams eni de şu kadar arşındı, -hesabı-

M* • De
MÜCERREPTİR EFENDİM:
Yine ayni gazete: «Büküme» haddini bilmeli, diye yazıyor. Va.: kar muhalefette inee ve mânaîn ifade tarzları böyle olur elbet. Bi-zira muhalifliğimiz zamanında yi- i haddimize mi düşmüştü kalkıp da hükümete «Haddini bil» demek. Alimallah soîuğu doğru hapishanede alırdık. Çünkü muhte. ris ve mugalâtacı idik. Bu yüzden en hafif tenkidlerimlzi bile «Aman durup dururken başımıza bir iş açmıyalım» diye hükümete değil ■ie parti adına izafe ederdik. Çünkü o zamanın İktidarı «müşfik» ve hele elhak, «mücerrepti..
Fakat devir değişti. On dört Mayıstan öncesi bir varmış, bir yolönnş oldu; şefkat vekara. tecrübe müsamahaya döndü. Sîzlerse ihtirastan huşunete, mugalâta, dan toyluğa geçtik- Şimdi haşin vo toyuz ya; yazar eloğlu: «Hükümet haddini bilmeli.!
Çok şükür müşfik değil de haşiniz! Zaten, Yahudanın öpüşündeki o şefkati yok etmek için mücadele ettikti. Tanrı da o günleri gösterdi- |
Bir yıldönümü münnşpbet le
Tıbbiye veTıbbiyell
nin parlak tarihi
Dün ve bugün
Bu yazınm serlevhası şehrimizde intişar eden bîr akşam gazetesinden alınmıştır. Bu gazetenin (Olaylar karşısında) başlığı altında okuduğumuz bir yazıda muharrir Başbakan Adnan Menderesin Kore karan münasebetiyle gazetecilerle yap tığı konuşmadaki (O zamanki iktidar ve muhalefet ile bugünkü iktidar ve muhalefet başkadır) sözünü ele alarak dünkü muhalefetin ihtiras ve mugalâtası karşısında bugünkü muhalefetin vekar ve müsamahasından, dünkü iktidarın şefkat ve tecrübesine mukabil bugünkü iktidarın huşunet ve toyluğundan dem vuruyor.
Büyük Millet Meclisi kürsüsünde muhalefeti maraz ve psi-kopatlıkla tavsif eden, muhalefet cephesini tercih ettikleri için vatan evlâtlarını kara kasketliler, sokak kalabalığı ve san çizmeliler gibi sözlerle tarife çalışan dünkü iktidarla Birleşmiş Milletlere karşı selefinin verdiği sözü yerine getirmeği millî bir namus meselesi sayan bir hükümete karşı millî vahdeti ve hattâ millî menfaatleri hiçe sayaca.» kadar mugalâtaya sapan bugünkü muhalefet için hakike- ■ ten yerinde bir savunma...
Artık hiç olmazsa memleket menfaatlerini gözönüne alarak bu derece insafsız bir demagojiye sapacağımıza dün ve bugün arasındaki farkın takdirini karşılıklı olarak bir da asıl karar sahibi vatandaşa bıraksak daha doğru olmaz mı dersiniz? B. D.

Güniin Mevi ulan
S2ES2EB23
Kore'ye silâhlı Türk birliği gönderirken
Millî iiietleıimiz-
Demokrasimizi (zafer) e ulaştıran âmillerden biri de, istibdadın ağır baskısına rağmen Tıb-biye’de esmiş olan hürriyet vs medenî cesaret havasıdır. (Genç Tıbbiyeli) tipi Türk demokrasi tarihine bir siyaset kahramanı ve ha-lâskâr timsali olarak girmiştir, imparatorluğun hürriyet savaşında Mil lete suikast hazırlayan her sefil ruh, genç Tıbbiyeli’nin hayalim görmüş, ondan ürkmüş ve ona diş bilemişti.
Saray, iptida, Tıbbiyeli’yi de Kapıkulu yapmak sevdasına düştü. Sabah akşam, cebren Padişaha dua ettirdi.
Fakat!...
Türk milletinin öz evlâdı şuurlu Tıbiyeli, ana vatanın kendisinden beklediği nazik rolü oynamasını bihakkın bildi;
Şuursuz Hünkârına değil, asıl Milletine hizmet etmek yolunu sezdi, buldu ve kullandı.
Demokrasi tarihimizde, Abdülâ-ziz’i deviren Harbiyeli! erden sonra. Abdülhamidin en çok hışmına uğ-rağan Tıbbiyeliler gelir...
Koza Tıbbiye, bir. aşıra yakın sa ray istibdadının zehir saçtığı TürP milletine, bir ümit ve iltica mihrabı oldu. 2 nci Ham-din istibdat yıllarında
Türkün asil Hıncı, azim ve ima niyle bRslener» Tıbbiye havası, her’ bilgi, hem demokrasi ’aacramaıü.y. n yetiştirdi.
Onlar, birer çiçek demeti gibi kurak vatanımızın uzak köşelerin» serpildiler. Bu feyizli çiçekler ba kımaız topraklara yeni bte uze bir koku götürdüler.
M
ıstanbulun Sarayburnunda, Gü* hane tatbkat okulu ismini taşıyan Tıbbiyelilerin akademisi ise, halk dalgalan arasında, ilmin ve yenil» ğin sembolü olduğu kadar, cesareti medeniyetin, demokrasinin de kay Dağı olarak tanınmış ve böylece Şöhret bulmuştu.
Osmanlı İmparatorluğunun, eski bir konak gibi; çatır, çatır yıkıl mağa yüz tuttuğunu teşhis eden yüksek .drâkii ve hamiyetli Tıbbiyeliler, Gülhane kliniklerinde, bas başa verip, vatanın içtimai dertle, rine de çare düşünüyorlardı.
Üsküdardakj kafesli pençeresinin önünde gergefini ören Tüta kızlan, karşı sahillerdeki Gülhaneyi a* büyük heyecanlarla seyrederlerdi Nişanlılarına, yaldızlı diplomalar venp sırmalı üniformalar giydir* cek olan bu feyizli binayı gözleri*-, te okşarlardı,
Tıbbiyeden çıktıktan sonra hi” daha Yemenden geri dönemiven o ğullanmn acısıyla can veren anp*% 1er, yine Üsküdardaki Kadıitöyün. deki ahşap evlerin kafesli pençe-e lerindeıı son bakışlarını Gülhane 11b Akademisine çevirirlerdi.
Tıbbiyelilerin Saravburnundakı tarihi binasının her taşı, her zerresi, Türk kızlarının emelleri, Türk annelerinin göz yaşlan, Türk vatanseverlerinin inançlanyle yoğu, nılmuş, eskimiş ve âbidelejmiştır.
Gülhane ve Tıbbiye, yeniliklerimizin bu tarihî ve mûnevî kaleleri artık Ankaraya, Türklyemi&in kalb gâhına nakil ve tesis edilmiş bulu nuyor. Bugün İlk mezunlarına diplomalarını veriyor. Zafer gazetesi bu mMut töreni bütün Tıbbiyelilere candan kutlular ve onları Hararetle selâmlar.
*
Tıbbiyemizln tarihî, demokıası uğruna sarfedilmiş fedakârlıklar v«
Folk Türkmen )
Ankara'nın
su derdi
deri: Kırtasiyec lık
ûzelecek İşler meyaıÇaûa pek tabiîdir ki, kırtasiyeci* ilk başta gelmektedir. Bu sonu gelmez formalitelerin, ne kadar can sıktığını, İşleri ne kadar ak-sattığını, hattâ hr yatın bile paha. iılanmasına sebep olduğunu bil* ? miyen yoktur.
Tüccar, evrak tetkiki ile geçen ■ zamanının kıymetini elbette ölç. j mekte ve üzerine de ilâveler ya. parak sattığı mala bindirmektedir, iş sahibi, günlerce gidip gelmekten usanmakta ve «Ondan gele, cek hayır Allahtan gelsin!» diye* I rek vazgeçmekte ve bu suretle bir , takım haklar kaybolmaktadır.
Sevimli espri kralımız, Muam- i zner Karacaaın dediği gibi:
«— Eşyalar senin olmıyabii'r. Fakat ben oalan haczettiririm. Sen sonra eşhas dâvası aç, uğraş, istediğin kadar sürün!»
Nükte olduğuna göre, bunda ■ bir parça mübalâğa varsa da, esası tamamen, bugünkü idare tarzımı. I za tıpatıp uymaktadır.
Vakıa, bu illetten kurtulmamı-zm, uzun zamana ihtiyaç gösterdiğini bJmiyor değ’l sek te memleket namına, bu g-bi aksaklıkla. ' rın ortadan kaldırılmasını, hem de kısa zamanda yok edilmesini temenni etmemek elden gelmiyor.
Nedendir, bilinmez? İş basında oturan zevat bunu huy mu Edinmiştir, yoksa mevzuat o şekilde midir?
Bir okurum, haklı olarak bıfC dan şikâyet etmekte ve başından geçeni anlatmaktadır.
Bu genç, Istan buldaki «Robert Cellege» e girmek istemiş, her ♦ür-îü evrakını tamamlamış, iş, gözlerinde sari bir hastalık olmadı, ğma dair rapora kalmış. Kalkmış. Numune hastahanesine gitmiş:
*— Lütfen beni muayene ed:n, gözlerimde bir şey olup olmadığa na bakın ve bana bir rapor verin-diye ricada bulunmuş.
Bize pek normal gelen bir talep, maalesef idare tarafından boj karşılanmamış,
— Vilâyete istida verin, Sağlık müdürlüğüne havale ettirin, on-iar da bize göndersinler. O zaman muayene eder, raporu verebiliriz. Bu şekilde müracaatı kabul etmiyoruz, demişler.
Çocukcağızın, vakti dar, işi sıkı olduğundan, kim bilir kaç gün sürecek olan bu muameleye daya* namıyacağını anlamış ve derhal başka bir sağlık müessesesine giderek, bir buçuk saat gibi kısa bir zamanda istediği raporu almış ve mektebe girmeğe muvaffak ol. muş.
Kenâisi, bunu anlatarak soruyor:
— Bu müesseseierin, ikisi de, devlet müessesesi değil mi? Birin., de lâzım olan İstida, diğerinde ne) için lüzumlu görülmüyor?
Yukarıda da söylediğimiz gibi, kırtasiyecilik ruhumuza işlemiş, âdeta bizde ikinci bir kuvvet ha. üne gelmiştir.
Daha büyük mevzuların ele alınmasuun gamana muhtaç olduğunu takdir ediyor, fakat bu gib! ufak tefek işlerin de bir an evvel düzeltilmesinin çok yerinde oU-caâına inanıyoruz.
Hikmet YAZICIOGLU
Yas».»»
irleşmiş Milletler Teşkilâtı, nin isteğine uyarak bir savaş birliğini Kore’ye göndermek hususunda Cumhuriyet Hükümetinin verdiği kararın akisleri devam etmektedir.
Bu karara karşı tenkid cephesini tutan çevrelerde hükümetin muhalefete danışmadan, Büyük Millet Meclisin oy’unu almadan bu taahhüde girişmiş olmasının hatalı olduğu söylenmekte yâni kararın esasına değil, formaliteye, gösterilen sürate, hücum edilmektedir.
Millî güveni haiz bir hükümetin böyle bir karar alırken onun neticelerinin doğuracağı sorumluluk derecesini ve fedakârlığımız karşısında dostlarımıza kabul ettirilmesi muhtemel tesirli şartlan, derinliğine ve genişliğine ölçüp biçmemiş olduğunu düşünerek İşi siyasî sahada bir basiretsizlik olarak kay delmeğe uğraşmak, münakaşa ve tenkidde aceleye kapılmaktan başka bir şey değildir.
Hele Cumhuriyet Hükümetinin bu karan verirken onu ihata eden olayların henüz bilinmediği bir zamanda icra kuvvetini içerde ve dı-şarda küçük düşürecek, Uzak Doğuya gidecek Türk evlâtlarının maneviyatını sarsacak tenkidlerin ortaya atılması yine bizim hesabımıza kaydı lâzımgelen zararları göze almak demektir.
Vakit kaybedilmesinin vahim neticeler doğuracağını kavrayan deflet adamlanmız çok mühim ve kati bir karan derhal vermek suretiyle mesuliyete muhabbetlerinin ne kadar yüksek olduğunu göstermişlerdir.
Tenkldcilerin iç duygulan, siyasî mülâhazaları ne olursa olsun bu cesur karara saygı göstermelerinden ve atılmış olan adımı bütün milletçe destekleyip dış işlerde ne kadar beraber olduğumuzu isbata hizmet etmekten başka yapılıcak bir işleri yoktur, sanırız.
Zaten bütün bir âl me karşı resmen giriştiğimiz bir taahhüdü geri alacak kadar tarihinde hiçbir zaman küçülmemiş bulunan Türk milletinin münakaşalar ve tenkldler yüzünden kararını'hattâ tadil edeceğini düşünmek bile millî izzetinefsimiz için çoâ ağır bir yaradır.
Dünya orduları edebiyatında:
(Bir karar isabetsiz dahi olsa onu
Muzolf*!- E güder
yabancı kuvvetler arasında ortaya çıkması muhtemel hal ve şartlar azamî derecede nazik ve şümullüdür.
Türk ordusu yakın tarihinde bu durumu bazan çok acı manzaralar halinde kendi öz ülkesinde bile gör müş, yanyana harbeden müttefik Türk ve Alman askerlerinin, hattâ birliklerinin arasında çıkan anlaşmazlıklar hükümet ve komuta makamlarını bir hayli üzmüştür.
Türk ve Alman yüksek makamlarının arasında mümkün mertebe misafir ve müttefik askerler lehine tanzim edilmiş, fakat her nedefıse küçük Alman ve Türk komuta makamlarına kadar tamim edilmemiş olan talimatlar yüzünden önemli ihtilâflar belirmiştir.
Meselâ öyle zamarJar olmuştur kİ İstanbul - Halep, Halep - Şam -Güney Demiryollarının haftalık randımanlarının 1/3 ü (Mevcudu takviyeli bir alayı geçmiyen) Alman müfrezesine tahsis edilmiş, geri kalan kısmı ise Filistin, Irak, Erzurum Türk ordularının ikmaline terkedilmiştir.
Bu nisbetsizlik takip ve müdahalelerle kaldırılıncaya kadar hafta geçmiştir.
Bir kaç günlük yolculukta b’r va gona otuz as ter bindirilmesi esası kabul olunmuş iken Alman makam -lan aynı vagona ancak 8 Alman askeri bindirmek istemişlerdir.
Bir Türk askeri ile bir Alman arasında işlenen suçun hangi mahkemede takip edileceği meselesi o zaman uzun müzakereler mvzuu olmuştur. Bunları tarihten alınmış tecrübe örnekleri diye kaydettik. Şimdi ise bizim savaş birliğimiz A-navatandan binlerce mil uzakta dünyanın muhtelif milletler nin muhtelif mizaç, âdet, din ve karakterlere malik askerleriyle beraber çalışacaktır.
İngiliz imparatorluğu milletleriyle çok döğüştüğümüz, birbirimizin esir kamplarında seneler geçırd -miz için, savaş birliğimiz bizi tanıyan iyi 3ilâh arkadaşlarını İngiliz-ler, Yeni ZelandalIlar, AvustralyalIlar arasında çokça bulacaktır.
Harpten sonra Amerikalılarla tanışma ve kaynaşmalarımız o kadar çok olmuştur ki onların samımı karakterlerinin Türk mizaç ve â-detleriyle uyuşacağını ümit ederiz. Fakat yalnız his6e ve şahsi arka daşlığa dayanan münasebetler ne kadar samimî olursa olsun taraflarca yazılmış, imza edilmiş taahhütlere dayanılmadığı ta cdirde her an çıkması muhtemel bir anlaşmazlığın hallinde güçlükler çekileceğini u-nutroamak vazifemizdir.
Bu sebeple savaş birliğimizin topluca kullanılmasın], şerefini, ikmalini, sağlığını, adalet işlerini, nakliyat ve muhabere sistemini sağ layacak bir talimatın hazırlanma, sini ve harekâta katılacak taraflara kabul ettirilmesini şimdiden düşünmek icabeder.
Gidecek birliğimizin özel işleri ve rastlıyacağı fakat kendi öz yetkisiyle halledemiyeceği meseleleı için yüksek salâlıiyetli bir Türx makamının Birleşmiş Milletler Baş komutanlık karargâhında vazife almasını ve bu makam sahibinin Başkomutanla karşılıklı konuşabile cek bir rütbe ve mevkie malik ol ması lâzımdır.
Bununla beraber: Ateş altında çalınarak dünyanın büyük zaferlerini kazanmış, Tür kİ er hakzındt her zaman dostane duygularını açıklamış bulunan General Mc Arthur gibi bir komutanın Birleş miş Milletler ordusu başkomutanlığını elinde bulundurmuş olmasının bizim birliğimizin özel menfaat leri için de en kuvvetli b.r temina olduğuna inanmaktayız.
Muzaffer ERGÜDER
miyetin aczinden istifade ederek, hattâ cesaret alarak İkinci Dünya harbini patlatmışlardır.
Bu harbin sonunda kurulan (Birleşmiş Milletler Müessesesi) dahi aşağı yukarı Birinci Milletler Cemiyeti gibi müzakereler, incelemeler, tahkiklerle, hiç kimseye dinletemediği (Ateş kes) emirleriyle vakit geçirmiş, nerede İse o da es.d Milletler Cemiyetinin âkıbetine uğrayacak bir duruma girmiştir.
Fakat Kore harbinin patlamasının Üçüncü Dünya Harbini doğuracağını kavrayan Birleşmiş Millet, ler Müessesesi son kararlariyle Milletler Cemiyetinin taliine düşmekten kendini kurtarmıştır. Ve bu kurtuluşa, cihan sulhünün tam bîr bozguna uğramamasına, Türk karan da elbette yardım etmiştir. Belki de Kore harbi karşısında alınan tedbirler Birleşmiş Milletler Teşkilâtının mutlaka muhtaç olduğu milletlerarası daimî silâhlı kuvvetin teessüsünü de sağlayacaktır.
Şimdiden Amerika, İngiltere, A-vustralya, Yeni Zelanda ve Tıirki-yenin Uzak Doğuda birleşecek kuvvetleri milletlerarası büyük ordunun tetoelini kuracaklardır.
Durum hangi zaviyeden görülürse görülsün bizi ulaştıracağı doğru netice şudur:
Türk Hükümetinin almış olduğu kuvvetli karana usulde hata dedi kodularlyle zayıflatılmıyarak bütün Türk milletince desteklenmesi lâzımdır.
Büyük bir devletle hemhudut bu. Umduğumuzdan ötürü Kore’ye gidecek 4500 askerin kendi direkt müdafaamızı sarsacağı fikri asla varid değildir. Bu kuvvet büyük ordumuzun içinden ayrılacak bir damladır ve onun Uzak Doğuda yapacağı hizmet Anavatanın endire.tt müdafaasına da yardım edecektirl
Şayet direkt bir saldırganlığa maruz kalırsak Birleşmiş Milletlerde üye olan devletlerin bizi yalnız bırakmıyacak surette tedbir alacaklarını, hükümetimizin emniyet altına alındığım düşünmek hakkı-mızdır.
Kendi kuvvetine ezelden beri güvenen Türk milleti dışarıdan gelecek bir taarruzu sonsuz bir şiddetle karşılarken limanlarına, hava alanlarına akarak gelip kendisine yardım edecek dostların mükem mel bir silâh arkadaşı olacak, memleketimiz çiğnenmeden Türkiye, nin olduğu kadar Birleşmiş Milletlerin dahi haysiyet ve şerefini halelden masun tutmaktaki rolünü severek yapacaktır.
Ancak Türk ordusunu ve onun millî kaynaklarını her an hazır tutmağa devam ederek ilk taarruz günlerinin çok çetin olacak savunmalarına muktedir bulundurmak için Birleşmiş Milletlerin zengin menbalariyle bize yardım etmesi, ve Amerikalıların yardım plânlarını bir daha ve süratle inceliyerek Türkiyeye yardım faslını genişletip tatbikatını hızlandırdıklarının görülmesi bizim pek haklı bir İsteğimizdir.
Şimdi de Uzak Doğuya t‘r savaş birliği gönderirken bu olayın tatbi-— ---- —- j kat ve teferruatında hükümete dü-
memiş ve nihayet kalyanın Habe- şen vazifelere kısaca temas edece-şistana saldırdığı sıralarda zaç zor ğiz. Bunların esasları şimdiden ha-alabildıği (zecrî tedbirler) karariy- | zırlanmaz ve sabit kaidelere bağ-le gûya bu taarruzu yarım yamalak lanmazsa sonradan çıkacak güç-önlemek istemiş ve bunda zerre! lüklerin İleride telgraflarla, şifce-kcdzr muvazi; j lerle, mektuplarla halledilmesine
Barışsever âlem Milletler Cemi- imkân yoktur.
~ rlı I Milletler blrbirleriyle ne kadar nıp avunurken, harp istiyenler dost olurlarsa olsunlar, bir hare-mükemmelen hazırlanmış ve ce- ' kât imhasında toplanacak birbirine
medenî cesaretle® menkıbeleriyle doludur.
(Hasta^adam) ı iyileştirmeği.- ça Lışmak suçundan topyekûn Haydar-paşaya nefyedilen Tıbbiyel ler bu maksatla yapılan yeni binaların, da okudular. Fakat bu tedbir, genç TıbDiyeiılerin azmini körletınedi. Bilâkis, bu darbe, inançlarına iuz veren bir kırbaç oldu. Geceleri Ka-racaanmet mezarlığında toplantılar yaparak, sosyal bünyemizi diriltecek çareleri müzakere ederlerdi-2 nci Hamidin hafiyelerinin jurnalleri üzerine baskına uğradılar. Reisleri Diyarbakırlı Ahmet Sükûtî, kendini yüksek bir pençereden atarak ayağını kırdı, fakat bu kahraman Tıbbiyelinin demokrasiye inancı kırılmadı. Parıse kaçtı. Yu. ............... „ «.w,™.
larca mücadelesine devam etti. Ve. racaat ettiğimiz Ankara Belediyesi bir komutanın zafere namzet oldu-rem oldu. 1808 deki Meşrutiyetin Su İşleri Müdürü bir arkadaşımıza ğu,
inn lr0v,.M^,d0„ ------- (£n tereddüt]erleı
gevşeklikle tatbik rden bir komutanın küçük başarılarla iktifa edeceği, hattâ muvaffak dahi olamıya-cağı;
(Karışık durumlar karşısında hî§ bir karar vermiyerek meselenin hallini zamana, daha doğrusu düşman iradesine îerkedenlerin İse muhakkak surette mağlûbiyete mahkûm bulunduğu»)
Birer kaide olarak tesbit edilmiş ve icra Sahalarında bu hükümlerdeki İsabet daima kendini göstermiştir.
Meselemiz siyasî olmakla bera= ber askerîdir ve her iki bakımdan da bu prensiplerin şümulü içindedir.
Biz bunu yakın tarihin bir misaliyle de teyidedebiliriz. Henüz u-nutulmadı. Birindi Dünya Harbinin «onunda kurulan (Milletler Cemi-; yeti) sözlerle, müzakerelerle, demeçlerle genel barışa hizmet ede-
Alâkalılar şehirdeki susuzluğun basıncının. kâfi gelmemesinden ileri geîd ğini söylüyor
Her sene olduğu gibi bu sene de yazın en sıcak günlerinde Ankara 1 ’kı büyük bir su sıkıntısı ile kar-l §ı karşıya gelm ş ve bu yüzden en mübrem ihtiyaçlarını dahi göremez olmuştur.
Bilhassa Ankaranın en kalabalık semtleri olan Altındağ, Yenidoğan mahallelerindeki çeşme başları susuzluktan her gün bir çok hâdise I lere sahne olmaktadır. ________________________________
Bu münasebetle malûmatına mü-’ azim, sebat ve katiyetle icra eden
(zafer) ine kavuşamedan dünyaya şunları söylem ştir: |
■ - I -Ankacnm su IhUyscuu teç,-
“in Pariste fakru larnak üzere kurulan ilk şebeke sefalet lçutde olmasına -ajmen de-' 19.OoO ton su d!.ğlta(;ak mahivet. mokrml teydi HaIbukJ bugfia
ZZ.ZZd tonu geçmiştir. Eski şebekeye ilâve olunan boruların darlığı, ana borula-. ra bağlı olan hastahane depoları, ' Haıpokulumm deposu, belediye bahçeleri ve mahallelerde kurulan çeşmelerin su sarfiyatı ana borudan geçen suyu sömürmekte ve zaten dar olan borularımızdaki su-
I
m°taasl acundaki mücadelesi Pa- J’yJ’ Ha'lbıii"'bJİ£T“ ri. Seteı Münir Beyin o kadar gö. dağılmakta otan su 60.000 zünu yıldırmıstı ki. 2 aci Hamide - ■ ■■ - - ■
bomba suikastı haberi geldiği zaman Münir Beyin sarfettiği şu sözler dikkate şayandır:
— Bğer şu dakikada Ahmet Sükûtî ölmemiş olsaydı bu suikastta omsa parmağı olduğuna dair jurnal verirdim. I
iano I lC11 uıu uıuu DoruıaıımızaaKi su-
1K8 hürriyet ilânını müteakip yun tazyikim düşürmektedir. Bu
Operatör Cemil Paşa ilk olarak guretle Hisar, Altındağ ve Cebe-Tıbbıyeliler gecesi tertir etti. Hür- cinîn üst kısımları, Kocatepe, Ye-nyete hizmet eden Tıbbiyeliler şe- nişehir ve Küçükevler mahalleleri refıne soy.eaığı nutkun ilk cümle- zaman zaman su alamamaktadır. E-
Tıbbiyeliler gecesi tertip etti. Hür.
cinin üst kısımları, Kocatepe, Ye-
reûne söylediği nutkun ilk cümle- zaman zaman su alamamaktadır. E-„S!n‘(lb£Sİ-Vİ‘‘’ ‘^“(*1 borular daha fazla babamdı. Hürriyet toküaomm meş- smca tahammül diyecek kud-hur «zctos-, «tatUl rettedMer. Bunu ,elâa edecek
başka İmkânlar aramaktayız. Ko -
hur gazetesi (Saadet) Başyazar*-
^a^ak-iril oaşıca ımKanıar aramaktayız. Ko-
baS y—. catepeye ba^acfc™ hat vaat-yeti düzeltecektir.*
ilk cümlelerinde; ı
«îdiadhayi hürriyetin ilk kur ■ banı îshak Sükûtî Amedi’dir.»
Diyordu.
İşte meşrutiyet demokrasimizin ’
parlak güneşinde hürriyet kahra-1 -------
mam demokrasi şehidi Tıbbiyellle- kargır bir er. Takviyeli Fort De-
Pİn de necoraf-ı rrrtar^ö __ rrt_ - - .
Dikkat DikkM
-j . , , , , , , . onıemea ısremış ve Dunaa
Eolouiuk doiay.slyie bo, testim tadar muVaHak olamamıştır.
areir bir f*V. Tnlrvıvol: Tcvr-l- Tl— r, . et etsin. ..e .
i j ı 1 Z ■ ---------------un cv. AaKvıyeij jon, .
__ ...... (3207) mükemmelen hazırlanmış ve ce-
Avukat, sanığın mücrimliğini iabat edebilirdi, bu o kadar güç değildi. En ağır cezayı istiyor, tokat kuvvetli konuşamıyordu. Bu yüzden delilleri de zayıflıyordu. Sesinde canlılık, tonunda ağırdan abş yoktu. Söyliyeceklerini, evvelden ezberlemiş lâlettayin bir adam gibi konuşuyordu.
Ja^ç dinlemiyordu bile. Avukatın lâfları, kulaklarında yeknesak bir gürültü halinde idi. Kelimelerin mânaları beynine nüfuz eîmi-yoıtlu. Hep öteki sesi düşünüyor, du; ondaki kuvveti... Keskinliği... Canlılığı. Biliyordu ki şu anda Lüsyen konuşsaydı »anık hanı yutmuştu.
Heyeti hâkime de uyuklıyordu.
Dinleyicilerden birçoğu, ki, ekserisi şık şık kadınlardı, neticeyi beklemeden salonu terkediyor-laraı.
Müdafaasını yapmak üzere Jak ayağa kalktığı zaman, salonda bir hare.ıet oldu. Alâka yeniden canlandı
Jak hemen hemen hiç hazırlanmamıştı. Söylemeğe karar verdik terinden birini bile söyliyemiyor-du. Fakat bu derece İlham içinde olduğu hiç vâki değildi. Müessir bir heyecan içinde ve em-n bir tonla:
çevireni ‘KjRDANOCî.U
Tefrika No» 38

LÜZUMLU TELEFONLAR
Yangın ................. 00
Sıhhî imdat ................ 81
« 11729
Trenler ................ 12028
rieva Yolları ........ 14881
Yataklı Vagonlar _______ 11565
Elektrik ve Hava Gazı arıza ... 248*8
Su ................... 21575
Jaşkent Taksi.......... 22222
f eni Güven Taksi vlerkez Taksi ..
Srsan Taksi .....
Sîzin Taksi .....
22X)3 inil k 21111 .
îyi kalbli, cömert; kendisinden yardım isteyen hiç biz* eli boş çevirmemiş, merhametli, fakat günün birinde şefaatle sevdiği adamı öldürmek fikri sabitine kapılmış! «Masum kaatil kadın» m müdafaasını yapıyordu. Bu cinayetin sebepleri «Büyük Meçhul, de İdi. İzah edilemezdi. Bu hâdisede de mevzuu bahsolan şey, bir katil fiili değil, bir eli vurmağa sevka, den meçhul kuvvetlerin varlığı idi.
Bu, çok cüretkârane bir müdafaaydı. Kırkında fakat hâlâ güzel ve asil tavırlı bir kadın olan Madam Manesko, Jak’ın: «Evet, bu kadın kocasını Öldürmüştür* dediğini duyar duymaz dehşetten sapsarı kesildi. Avukat devam ediyordu: «Ben şahsen bu kadının
kocasını öldürdüğünden eminim. Gerçi, sanık, öldürdüğünü inkâr etti. Fakat bu in.târ asla yalan söylemek İçin değildir. Sadece, hatırlamadığı için inkâr ediyor. Çünkü hâfızası hastadır. Ah! Salonda bazı müstehzi gülüşmeler gö rüyorum. Çok rica ederim, gülmeyiniz. Sanık, irti'câp etmek İstemediği bir fiili irtikâp ett. Kendirinin de anlıyamadığı. izah edemeyeceği karanlık bir kuvvet onu bn fiilî İrtikâba şevketti. Bunu hiç bir kin, hiç bir nefret hissi duymadan yaptı. Ayrıca, kocasının ölümü ona bir fayda temin etmiyordu. Hattâ aksine, kocası, hayatında tek dayanağı idi.
Cinayeti İşledikten sonra sanığın hfifızasmda bir delik açıldı, imkânsız olan bir şeyin önllnd®
bulunuyordu. Kendi kendine: «Ben bu korkunç şeyi yapmadım» diyordu «Neden yapayım, yapmak ütemedim ki»I Böylece, yavaş yavaş, bu fiili gerçekten irtikâp etmediğine inandı.
Pek muhterem jüri üyeleri! Çok defa, en korkunç cinayetleri işlemekle kendi kendilerini lttiham eden normal görünüşlü fakat aklî muvazeneleri bozuk birtakım za. vallılarla da hepimiz karşılaşmı-şızdır. Bunlarn kendi kendilerini ithamları tamamen bir hayal maktulüdür. Hi.câye ettikleri korkunç cinayetleri kendi beyinleri yaratmıştır. Fakat onu işittiklerine sahiden inanırlar. Binaenaleyh, ayni şekilde, cinayet fikrinden dehşet duyan bir insanın, cinayeti islemediğine kendini bakl-
kendine «uıuıer
katep inandırmış olması pez mümkün ve tabiidir.
Jak, biran tereddüt ettikte! sonra sözlerine şöyle devam ett.
«Efendiler, bizzat benim başım dan geçmiştir. Hayatımda bir de fa, katiyyen yapmak istemediğin bir fiili buna rağmen irtikâp et tim. Ettikten sonra büytLi bir piş manlık ve azap duydum. Kena kendime. «Nasıl olur da işlerin ben bunu» diye soruyordum. Erte si günü sahiden işledim mı? dıy sordum. Ondan sonra gelen gün ler içinde, o fiili irtikâp etmiş oj duğumu tamamen unuttuğum an lar oldu. Hâfızam isyan ediyordu Çok defa hatırlamışa onu ben zoj lamıyurdum. Vicdanımıza, yaradı hşımıza aykırı hareketten ne kö dar dehşet duyarsak, realiteyi la râ.t de o kadar zorlaşır.
Sayın jüri üyeleri! Biz fiilleri mize gerçekten, tam mânasiyb hâkim miyim? Hayat tecrübele rim arttıkça ben müşahede ed. yor ve inanmak zorunda kalıy. rum ki, tizler dünyayı idare ede meçhul kuvvetlerin iradesini, fa; kında olmadan, yerin® getiren a( birtakım oyunca.dardan başka b şey değiliz. Düşünün sayın jü Üyeleri, mazinizi tahattur edin.
★ 'Devamı var)
Um, bltllkl. «■ «-~-
Eörn)«k Istsmiyordu- F»'“‘ »•"*
eîNFaiALAB VE EĞLBMCl
VKBLK1U
(USSU: T*Ü! . So*
kak Kızı Kıtı
C334S2): Harman Kaya, E»--ba Katili
(222941: İki Cingöz Kıı Kol-- lejlnde, Ye»ü Yu-
nus Sokag:
Ç14040); Çam Sakızı KSjif Büyüklük Deliliği (111S1): Uçuruma Doiru (10473): Batcana dölıüc, K: boy Şarkısı
(14071): Düşman Tul Altında Farıt
(13S46): Façanın Kızı, rel Hardı.
ri

ECZAHANELER
Yeni, Ege, Çankaya
Büyük
\nkara

Veal
’ark
'■us
S.
’ebco.
dl
Fırsat
Opel marka 18 kişilik kaptı kaçtı satılıktır. Görmek iste yen İtfaiye meydanı İstanbul, garajında Aziz’e müracaat Telefon: 16428. (52W
31 - 3 -1950
7, A F F. R
Sayfa: 3
"Radyo ‘Sî'elgtaıf »O'eteıfoH
Komünist tehdidi karşısında
Tarafsızlık fikri
Kore ihtilâfının hararet ve heyecanı içinde, dünya umumî efkârı, demokrasilerle totaliter âlemin karşı karşıya bulundukları diğer noktalan unutur gibi göründü. Kore’nin, gelecekteki Sovyet teca. vüzleri için bir oyalama vasıtası olduğuna işaret edenler bulunmakla beraber, düşünceler daha çok silâhların konuştuğu noktaya toplanmıştı. Bu arada, Berlin harpten 9onra görülen komünist nümayişlerinin en büyüğüne sahne oldu. Ko münist temayüllü memleketlerden gelen bir çok murahhas, aktedilen kongrede sulhe ve sükûna olan inançlarını ve harbe karşı duydukları nefreti belirttiler.
Batılı işgal devletlerinin bu son tezahürden pek fazla sinirlendikleri anlaşılıyor; zira, bu toplantıyı takip eden hafta içinde, yüksek komi, serler Federal Batı Almanya hükümet başkanı Adenauer'e polis kuvvetlerini yüzde on nisbetinde arttırmak müsaadesini verdiler.
Bilindiği gibi, Hıristiyan - Demokrat Partisinin başkanı olan Adenauer, bidayeten beri, Doğu Al man^a'da «Halk Polisi» namı altında teşekkül etmekte olan orduya dikkat nazarı çekerek, Batıklardan '^İkûmeti destekliyebilecek bir kuv vet teşkli için müsaade veya Batı Almanyanın her hangi bir tecavüze uğraması halinde, işgal devletlerinden güvenlik teminatı istemekte idi. Başbakanın bu talebi iki mani ile karşılaşıyordu. Evvelâ işgal devletleri, Almanyanın işgal statüsünü derhal değiştirip değiştirmemek hususunda bir karar veremiyor; daha geniş bir ifade ile Al-manyamn hükümran bir devlet sı-fitiyle Batı Birliğine iltihak derecesini tayin edemiyorlardı. Sonra da Başbakan memleket içinde, zaman zaman sosyalistlerin de desteklemekte oldukları kuvvetli bir sol cereyanla mücadele etmek zorunda kalıyordu. Bu cereyan Al-manyanın sulh ve tarafsızlık istediğini ileri sürerek, Bonn hükümetinin müdafaa vasıtaları teminine veya her hangi bir silâhlı bloka katılmasına itiraz etmekte idi.
Batılı demokrasiler, çeşitli emniyet ve menfaat mülâhazalariyle Almanya meselesinde mütereddit durumlarını muhafaza ederken, komünist blok, her türlü çareye baş vurarak, bugün Avrupanın hemen her noktasında az çok mevcut bulunan silâhsızlık ve tarafsızlık isteğini istismar etmeğe başlamış ve bu faaliyetini, harp acılarını en çok «eknıiş olan Almanya üzerinde tek. atfetmiştir.
Berlin Kongresinin harbi takbih ve sulhü tebcil eden mukarreratı bu bakımdan ehemmiyetlidir.
Dikkat edilecek olursa, Sovyetler, bilhassa Kore’den sonra, Avrupada bütün gayret ve faaliyetlerini bozguncu bir sulh fikrini yaymak hususunda teksif etmişlerdir. Bu suretle, komünizmi hiç de tasvip etmemekle beraber, harpten bezmiş orta halli Avrupalıya, bir dünya harbi vukuunda, Sovyet tanklarının çok kısa bir zamanda Manche Denizi ve Atlantik sahillerine varabilecek oldukları ve bu takdirde her hangi bir bloka katılmış olan Avrupa memleketlerinin zararlı ve mağlûp durumda kaiaçaklan telkin edilmektedir. Sovyetlerin, giriştikleri bu propaganda ile her şeyden evvel Atlantik Paktını baltalamak istedikleri muhakkak gibidir. Hat tâ, bazı bitaraf yazarlar, Kore savaşının dahi sırf bu gayenin tahakkuku için alevlendirilmiş olduğu kanaatmdadırlar. Bu yorumculara göre, Sovyetler, her hangi bir ihtilâfta Amerikanın müttefiklerine veya mahmilerine ne zaman ve ne derecede yardım edebileceklerim ^»tormek için Kore hadidesini ya-Tatmışlardır. Filhakika, Berlin Kon gresi, Paris nümayişleri gibi bitaraflık tezahürlerinin ve «Sulh severler» faaliyetinin, Amerikanın Kore’de çok müşkül durumlara düştüğü bir zamana tesadüf ettiği hatırlanacak olursa, bu mütalâaya kısmen hak vermek mümkündür.
Sovyetlerin açmış oldukları bu • Sulh ve tarafsızlık» mücadelesinin birinci kısmı kapanmış gibidir. Şimdi, Amerikanın Kore harbine rağmen, Atlantik devletlerine yapılan silâh yardımını kesmemek karan karşısında, baltalamalar ve grevlerle mücadelenin ikinci safhasının başlaması çok mümkündür.
İşin dikkate ve düşünceye en çok değer bir tarafı da, Avrupada her | şeye rağmen, tarafsızlıkla meselenin hallolunacağına inanacak kadar ruban ve maddeten tükenmiş İnsan ların bulunuşudur.
Mücahit Topalak
Formoza mutlaka
müdafaaedilecek
Bomban Truman’ın hiç bir toprak emeli beslemediği açıklanıyor
Washington, (a.a.) Resmî şahsi- ■ zuda görüşmüştür. Filhakika For-yetlerin belirttiklerine göre, Birle- mozayı istilâ maksadıyle komünist-şik Amerika Formozaya karşı A- | lerin girişeceği herhangi bir tecavü-merikan durumunun Çin komünist ze karşı Formozayı koruması husu-liderlerince tamamen anlaşılmasını sunda Başkan Trumanın yedinci istemektedir. | verdiği talimatın Çin komü-
Başkan Truman kongreye geçen- ihtimali Hindistanı endişeye şevklerde gönderdiği mesajda, birleşik etmi bulunuyordu_ Amerikanın Formoza topraklarına 1 _ _ .. ........
karşı herhangi bir emel beslemedi- 1 ğini belirtmiştir. Anlaşıldığı üzere, 1
Başkan Trumanın mesajı kaleme ... ___
alınmadan önce, Hindistan Büyük Hint Büjfük Elçisi vasıtasiyle Hin-Elçisi Bayan Pandit ileri, gelen A- 1 distanın Çin komünist hükümetine merikalı şahsiyetlerle bu mev-1 bildireceğini açıklamıştır.
filoya verdiği talimatın Çin komünistlerince yanlış tefsir edilmesi (
| Bayan Pandit, Birleşik Amerika-I nın Formozada toprak emelleri bes-( lemediği yolunda Başkan Tınmanın verdiği beyanatı, Peiping’deki
Fransayeni savunma tedb rleri alıyor
Amerikan kongre liderleri toplanıyor
Bilhassa hava kuvvetlerine ehemmiyet veri ecek
Londra Radyosu, (Basın Yayın)
Dün akşam Fransız Millî Mecli-sinde beyanatta bulunan Fransız Savunma Bakanı, Fransa’nın önu- ua u(. uavev
müzdeki sene içinde bütçesinin beş- etmiştir. Dışişleri Bakanı Acheson te biri olan 500 milyon Sterlingi Sa- - - . . . . .
Bugün Beyaz Sarayda asken yardım görüşülecek
Londra Radyosu, (Basın Yayın)
Başkan Truman Amerikan kongresi liderlerini Pazartesi günü Beyaz Saray’da bir konferansa davet
ve Savunma Bakanı Jonhson da bu vunmasına tahsis edeceğini, bu pa- toplantıya çağrılmışlardır, ranın bilhassa hava kuvvetlerinin ( Pazartesi günü yapılacak konfe-inkişafına tahsis ve 1955 e kadar hava ransada Truman’ın yabancı memle kuvvetleri mevcudunun 2000 uçağa ketlere askerî yardımın arttırılması çıkarılacağını söylemiştir.. I ’ ’’ ’ ’’* ’ .........
Savunma Bakanı, Fransa'nın şimdilik bir senelik mecburî askerlik müddetini arttırmayı düşünmediğini' bildirmiş, ilk hedefin memleketin işgal olunmasına mani olmak olduğunu söylemiş bunun için de Fransa’nın hudutlarının daha gerisinde stratejik mevkiler seçerek burada düşman durduracağını belirtmiştir.
Amerikan Ordusunun mevcudu arttırılıyor
Washington, (a.a.) Georgia’nın Demokrat temsilcisi ve temsilciler Meclisi silâhlı kuvvetler komisyonu Başkanı Cari Vinson Cuma günü verdiği bayanatta Başkan Truman tarafından 1951 senesi için istenen 10,5 milyar dolarlık munzam krediler sayesinde hava ordusu mevcu-tunun 240.000 artarak 834.000 kişiye çıkarılacağını söylemiştir.
Kara ordusuna tahsis edilen 3.059. 154.000 doların yüzde 54’ü tank, top ve içlerinde Amerikalıların yeni uçak savar topu olan .Skysweeper» gök süpürgesi’ de ulunan diğer malzemenin inşasına hasrolunacaktır.
Bilindiği gibi kara ordusu 30 E-kimden evvel 100 bin kişiyi silâh altına alacağı gibi, yeni yıla kadar umumi mevcudu 834.000’e yükseltile bilmek için diğer bazı sınıflar da askere çağırılacaktır.
Ilya Ehrenburg bir kere daha reddedildi
Oslo, (a.a.) Sovyet yazan İlya Ehrenburg’un Stockholm kararının tasvibini temin için yaptığı müracaatı cevaplandıran Norveç gazeteciler cemiyeti mensuplan dün yolladıkları müşterek bir mektupta sadece bir silâhın kullanılması ve __________e„._
bir tarafta bulunan harp tahrikçileri mek jçın goo kilometre katetmiştir. ni takbih eden bir karan imzalıya- Salı günü muhakemesi görülmeğe mıyacaklarını bildirmişlerdir. | başlanacaktır.
hakkındaki teklifinin müzakere edileceği bildirilmektedir.
ıın Truman bundan başka, Ameri-ı kan kongresinden, Amerikan tica-rın' | ret filosunun inkişafı için 18 milyon dolarlık bir tahsisat talep etmiştir.
Mısır Komünist
Çini tanımayacak
Kahire, (a.a.) Mısır Dışişleri Bakanı Muhammed Selahaddin bey dün gece gazetecilere verdiği bir demeçte komünist Çini tanımamak yolunda Mısır hükümetinin almış olduğu kararın değişmiyeceğini bildirmiştir.
Selahaddin beyin işaret ettiğine göre komünist Çinin Birleşmiş Mil- ' letlere kabulü meselesi gelecek ay ' Jacob Malik’in Başkanlığında toplanacak olan güvenlik konseyinde Sovyetler tarafından ele alınsa dahi Mısır hükümetinin bu hususta güt.
Serbest Fıkra
HER GÜN BİR HÂDİSE:
Kızılay Genel Merkezinden
Türkiye Kızılay Derneği Genel Merkez Kurulu 1 Ağustos 1950 Salı günü saat 10 da Yenişehırdeki Genel Merkez binasında toplana -çaktır. Sayın üyelerin teşrifleri rica olunur.»
(2648)
Itlrof!
Profesör Nihat Erim, Kore meselesi hakkında Başba kanın beyanatına cevap veriyor, hem vuran hem de «Ne vuruyorsun?» diye bağıran adam gibi şöyle diyor:
.Devletimizin mühim bir milletlerarası hizmeti yerine getirmesi bahis konusu olurken bu türlü münakaşalara mecbur kalmak bizi hiç de memnun etmemek tedb1..
Peki ama münakaşayı açan kim?...
Anlaşılan sayın Profesör dahi bizzat kendi kendinden memnun değildir! — A. F.
Avrupada Komünizme mukavemet artıyor
Viyana, (Nafen) — Merkezi Av. rupada komünist hükümetlerinin i-daresi altındaki memleketlerde mukavemet şebekelerinin genişlediği ve muhalefetin git gide daha geniş bir tabakaya yayıldığı anlaşılmaktadır. Yalnız son bir kaçhafta içinde Çekoslovakyada, Macaristanda yüzlerce insan mahkum edilmiştir. Bun ların bir kısmı asılmıştır. Böyle zec ri tedbirler alınmasına ve komünist gazeteler ile radyolar vasıtasiyle bu cezalardan sık sık bahsedilmesi-ne rağmen mukavemetin önünü almak mümkün olamamaktadır. Bilhassa komünistlere karşı gelenler arasında işçilerin büyük bir kalabalık teşkil etmeleri de ehemmiyet le belirtilmektedir. Bunlar devamlı olarak pasif mukavemet göster, inektedirler.
mete olduğu siyaset ayni kalacaktır.
Korkunç bir amok buhranı
Londra, (a.a.) Birdenbire amok delilik nöbetine tutulan Uganda’lı bir yerli hastanede yataklarında yatmakta elan 9 çocukla bir kadını öldürmüş ve diğer 2 çocuğu da yara lamıştır.
Bıçağı ile yatak yatak dolaşarak ölüm dağıtan delinin yürüyüşüne karşı bir şey yapamayan hastabakıcıların donup kalarak seyretiği bu müthiş facia Uganda bölgesinde ka mapala’da bulunan yerlilere ait bir hastahanede cereyan etmiştir.
Kanlı faaliyetine son verdikten sonra bir yatağın kenarına oturan kaatil AvrupalIlardan başka yanına kim yaklaşırsa öldüreceğini ihtar etmiştir.
Laharo Obvvana istindeki bu biçare cani kamapala hastahanesinde tedavi edilmekte olan oğlunu gör.
Unesco’nun resim sergisi
Yeni Delhi, Unesco’nun hazırladığı ve dünya ressamlarının seçkin eserlerinden müteşekkil resim sergisi Hindistanın Srinagar şehrinde açılmıştır. Bu sergide 40 ressamın 56 adet tablosu teşhir edilmektedir.
Dünyanın en büyük sirk çadırı Şikago, (a.a.) Şikago’da dünyanın en büyük sirk çadırı ismarlanmış-tır. Bu çadırın yüksekliği 480, çapı 220 kadem olacaktır. 74.206 dolara malolacak çadır 15.000 seyirci alabilecektir.
«Radyo ile Ingihzce» servisinin yeni neşriyatı Londra, (Nafen) — Radyo ile İngilizce servisi bu sene sonundan evvel yeni bir seri neşriyata başlamağa karar vermiştir. Bu yeni neşriyat, Türkiye esas talaba zümresi o-larak kabul edilerek hazırlanmıştır. Londra Üniversitesi terbiye ensti tüsü azaları ile B. B. C. nin bu servisle almalı şahsiyetleri tarafında hazırlanan bu seri büsbütün yeni esaslara müstenittir. Şimdi olduğu gibi neşriyat iki haftada bir yapılacak ve Ankara radyosu tarafından Londra radyosunun doldurduğu plâkların çalıştırılması vasıtasıyla tekrar edilecektir.
Güvenlik konseyi bıgün tekrar toplanıyor Londra Radyosu, (Basın Yayın Güvenlik konseyi dünkü toplantısında General Mac Arthur’un Kore hakkındaki raporunu müzakere etmiştir, konsey Pazartesi günü tak rar toplanarak Kore'deki mülteciler meselesini ele alacaktır.
Sovyet delegesi Malik, Rusya'nın Güvenlik konseyine avdet edeceğini bildirmesine fağmen konseyin dünkü toplantısında bulunmamıştır.
Ingiliz o duşunda terhis geri bırakıldı Londra Radyosu, (Basın Yayın) İngiliz Savunma Bakanlığı, orduda gayri muayyen bir zaman için bütün muvazzaf askerlerin terhisinin durdurulacağını bildirmiştir. Bu tedbirin Kore’deki hadise ve İngilizlerin Kore’ye kara kuvvetleri yollama kararı ile ilgili olduğu aynı çevrelerden açıklarım aktadır.
Dürbünün tersi!
Kore meselesi dedikodusiyle beraber eski iktidarın bütün gözde şahsiyetleri birer birer tekrar meydana çıktı: Cemil Sait Bari asi ar mı istersiniz? Semseddln Günaltaylar mı?..
Fakat ben hepsinin içinde asıl eski Başbakan Şemseddin Gün. aitayın cevaplarına bayıldım.
Fazılı muhterem evvelâ, dünya vaziyetini İzah etmiş, ve «ta-biatte olduğu gibi, siyasî gelişmelerde de hâkim olan Deter-minizm’dir. demiş.
Determinizmdin izahı ona göre şudur: .Bundan önceki sebeplerin neticesinin daha sonraki neticelere sebep olması ve o neticelerin bizzarur meydana gelmesi, dit.»
Yâni işi misale vurursak şöyle diyebiliriz: Bundan önceki ae-
-------- Tasan --------—) | Sarıçizmeli j beplc. Halk Partisi iktidarının içeride tahakküm zihniyeti, dışarıda uyuşuk ve mütereddit bir politika takip etmesi ise, bunun neticeleri, milletçe alınan demokrasi karan olmuştur. Bu netice, ler de şimdi içeride tam bir huzur temin etmiş, dışarıda kararlı ve azimli bir politika takibine sebep teşkil etmiş, ve bu neticeler bizzarur meydana gelmiştir.
Bu bakımdan fazılı muhterem Şemseddin Günaltay çok haklıdır. Ve bahis buyurduğu Determinizm siyasi gelişmelerde mükemmelen hâkim olmuştur.
Fakat benim asıl bahsetmek
İstediğim bu değil..
Bir gazeteci, eski başbakana • Koreye yardım karan sizin zamanınızda alınsaydı, hangi esaslar dahilinde hareket ederdi, niz?» diye sormuş da şu cevabı
«— Her halde şimdiki iktidar gibi hareket etmezdim!»
Bilmiyorum, şimdiki iktidar gibi hareket etmezlerdi de nasıl hareket ederlerdi? Acaba altına imza koyduklan bir Anayasayı tanımamazlıktan mı gelirlerdi? Yoksa, bizim anayasamıza olduğu gibi, Birleşmiş Milletler Anayasasına da aykırı kanunlar mı çıkarırlardı?
Her halde böyle yaparlardı! Çünkü İllâki ters hareket edeceğiz, diye elbette Kore’den askeri yardım istiyemezlerdi!
Eşini öldürecekken hilesine kurban gitti
Telgraf biraz gecikmeseydi maktul gibi katil de ölmeyecekti
Geçen akşam, tesadüfen New-York'ta dostlarımdan gazeteci Sam Becker’e rastladım. Ona dedim ki:
— Aşağı yukarı onbeş gündür görünürlerde yoksun. Söyle baka- | lım, hangi meraklı işin peşine düştün yine?
— Meraklı yerine garip bir iş desen daha yerinde olur, diye ce- • vap verdi. Fakat delil noksanlığı yüzünden o meseleyi bir türlü orta-' ya atamıyorum.
— Zararı yok canım! Ne olduğu-’ nu anlat bana, belki haddim olmr yarak sana yardımda bulunurum.
— işte mesele şu; diye Sam anlatmaya başladı. Üç hafta evveldi, bir akşam bir adamın 90 numaralı rıhtımdan koşarak çıktığı görülüyor. Adam deli gibi bağırıyor ve hareketler yapıyordu. Tam caddeyi geçerken karşıdan gelen bir kamyon onu altına alıyor ve adam anide ölüyor. Morgta, ceplerinde bir otel odasının anahtarı ve buruşmuş iki mukayva bardak, tahminen 80 dolar ve Bostonlu Charles Fitzge-rald narhına tanzim edilmiş bir şoför ehliyeti bulunuyor.
Bay Fitzgerald içkisini içti, karısını munabetle kucaklıyarak veda etti ve cinayet aletlerini cebine ' sokmayı unutmıyarak kamaradan çıktı.
Rıhtıma ayak basınca iki bardağı da muayene etti ve o zaman dibinde biraz ilâç kalmış olan bardağın ağız kısmında karısının dudak boyası izi olmadığını farketti. Bir anda, karısının birçok gece ziyafetlerinde yapmış olduğu hareketi takrarladığını anladı: bardağını kendi bardağma boşaltmıştı.
Çılgına dönmüş, imdat diye fer-
yad ederek caddeye fırlamış ve kamyonun altında kalmıştı.
— Cezasını buldu, dedim. Nasılsa böyle bir insanın yaşaması ile ölmesi arasında fark yoktur.
Gazeteci dostum itiraz etti ve i-zah etti:
— Hiçde öyle değil. Eğer doktorun talgrafı biraz evvel gelmiş olsaydı, bay Fitzgerald el’an hayatta olurdu, çünkü telgrafın muhteviyatı şu idi:
İlâçların terkibi sadece şekerdir.
Nakleden: Tekyeli - Ban
San’at Bahisleri
Ölünceye kadar öğrenmek...
Yozan: Ihıon Cemal Karaburçak
Otelde yapılan bir soruşturma neticesinde, adamın iki gün evvel karısı ile birlikte New - York’a geldiği ve karısının kaza akşamı Av-rupaya müteveccihen vapura bindiği öğreniliyor. Ayni zamanda Bos-tondan bir doktor tarafından gönderilmiş bir telgraf ele geçiriliyor. Karı kocanın Avrupaya kalkan ge- 1 miye gitmelerinden az sonra gelen j tel yazısı sadece bayan Fitzgeral’ın ( sıhhatına mütedair idi.
Polis telsiz vasıtasile bayan Fitz- ı gerald ile temasa geçti ve ölüm ha- ı berini şaşkınlıkla karşılıyan ka- ı din kocasının bu hareketinden ma- ' na çıkaramadığını bildirdi. Cner- 1 bourg’a varır varmaz kadın tayya- ■ reye binip kocasının cenazesine yetişti. Polis de meseleyi kapadı. Onun için bu Ölüm hadisesi alelade bir zabıta vakası mahiyetini taşıyordu.
Fakat bu işte beni tatmin etmi- ' yen bir püf noktası var. Tahlil edelim: Kerli ferli bir zat karısını gemiye getiriyor. Vapurun uzaklaşr masını seyrediyor ve birdenbire vurulmuş bir tavşan gibi feryadı ba sarak sokağa fırlıyor ve öteki dünyayı bir kamyonun altında boylu-yor. Burada sarih olmıyan... nasıl deyim müphem olan bir cihet var...
Bostonda, telgrafı yollıyan doktor ve Fitzgerald’lann komşularile ve hâttâ dul bayan Fitzgerald ile uzun uzadıya görüştüm.
Komşuların dediklerine bakılırsa, bey Fitzgerald göründüğü gibi iyi şöhret ahibi değilmiş. Karısı ile serveti için evlenmiş. O zamandan beri ekseri vaktini briç oynamakla geçiçriyormuş. Geceleri de âlemler tertip ediyormuş. Bayan Fitzgerald ise üzüntüsünü belli etmiyen ve derdini içine akıtan bir kadınmış. Had derecede nörastenik imiş ve Avrupaya tedavi edilmek üzere gidiyormuş. Doktor havayı tebdili tavsiye etmiş, fakat sonradan bana itiraf ettiğine göre asıl sebep kadının kocasını biraz unutabilmesi için imiş.
İstidlâllerime bore bu seyahat, bay Fitgzgerald’a karısını katletmek ve servetine konmak fikrini vermiştir.
Bayan Fitzgerald bol bol uyku ilâcı kullanmakta idi. Avrupaya hareketinden evveldi haftalarda bay Fitzgerald uyku ilâçlarından on iki tanesini aşırmaya muvaffak oluyor. Hareket akşamı, kendisini temize çıkarabilmek için bay Fitzgerald Bostondakj aile doktoruna telgraf çekerek karısının fazla uyku hapı oidığından endişe ettiğini bildirerek bu hUSUsta çare sormaktadır. Sonra cinayet Silâhlarlle ge miye çıkıyor: bir şişe viski ve iki mukavva bardak. Karısının alkolü sevmediğini biliyordu, fakat içmesi için onu ikna edebileceğ'ni ümit ediyordu.
Bana kalırsa eminim ki, biı- öküzü öldürebilecek kadar kâfi hapı Itoz haline getirip bardağın birine atmıştı. Karısı ölünce de intihar ettiği kanaatına varılacaktı yahut fazla ilâç aldığı zehabına hükme-dilecekti.
' İşte, canilerin daima ihmal ett İtleri nokta burada beliriyor. Bayan F tzccrald’ın bizzat anlattığına göre, bir aralık kocasının dikkatsiz-i ğinden istifade ederek alkol ilmek istemediğiniden, bardağındaki nj kocasının bardağına boşaltmış ve kendi bardağını ağzına götürerek sonunu içer gibi görünmüş.
»İki türlü artist varılır: Tablo vücuda getirmek için resim yapanlar, daha namuskârane olarak yalnız öğrenmek için çalışanlar.
Andre Lhote
Memleket içinde ve dışında nun üzerinde oturuyor, seyircisinin gördüğümüz bir çok resim bile tahammül edemiyeceği bi" sergilerinden edindiğimiz in- yeknesaklığa kendi ruhu tahammül tiba, çoğu ressamın bir tual veya. edebiliyor demektir. Bu yeknesak-kâğıdı daima tablo vücuda getirmek' bğı «istikrar» diyerek makbul sa-gibi sabit bir hedefle ellerine eldik- yanlar var. Bunlar sanatkâr ruhu-ları merkezindedir. Bunun en açık nun uçsuz bucaksız ufuklardan her delili tablolarının mantıksız su-' dakika gözükebilecek yeni ilham-rette birbirine benzemesidir. Tabi-] 1ar beklediğini düşünmeyenlerdir, at ise hiç bir zaman aynı değildir Bunlar sanatta yeni bir buluşun, ve yine adını başlığa koyduğumuz küçük bir değişikliğin ne kadar hocanın dediği gibi, tabiatla her. büyük bir «tatmin» âmili olduğu-temas ressama yeni bir nazariye nu bilmeyenlerdir. Sanatkâr ise kaynağı olmalıdır. I yalnız bunun için çalışır, yalnız
Bu ressamlara yaz veya kış, sa- bunun için yaşar.
bah veya akşam, gündüz veya gece ' Yeknesaklığı, istikrar adını ve-iarklı bir şey söylemez. Onlar için makbul sayanlar veya daha
neşe ve hüzün diye farklı bir mef- *Yİ k’r niyetle - kâfi görenler, bel-hum da yoktur. Mizaçları daima ay-1 nıdır.
Neden böyle oluyor? Ressamlar, hâttâ resim yapmağa yeni başla- ( yanlar da neden belli bir tarz üzerinde kakılıp kalıyorlar? Bunun izahını, çocuğunun hiç bir kültüre sahip olmadan ve hiç bir zahmete katlanmadan da resim yapılabileceğini, bunun için bir boya kutusu ile bir kaç fırça ve mukavvanın yeteceğini sanmalarında aramak gerekiyor. İşte böyle başlıyorlar, sonra, ya kendileri bir yol bulduklarını zannederek; yahut - çok rahat bir usûl olmak üzere de - hocalarını taklid ederek gayeye eriyor, buna da köhneleşmiş, didik deşik bir ta- ( bir haline gelmiş olan -kendini bulma» adını veriyorlar. J yepyeni ve ucum
Bir sanatkârın kendini bulduğu ( lar, taramak gibi samimi demek, artık yaratma k,,H’-öt'nin •_ »«____
kalmadığı, ruhunun da öldüğü de-1 ets5n“er. Bu tecrübenin iyi bir mektir. Kendini bulmak, durmadan) yolda olup oim^ğmı anlamak değişen tabiat ve yep yeni mevzu , jç^ her çalışmadan sonra ne dere-karşısında hiç bir heyecan duyma-, ce yoru]muş olduklarını esbit et-dan eski yaptığını başka bir şekil- nıe]erj kâfidir.
de tekrarlamak demektir. Kendini Eğer kafalarında hiç bir yorgun-bulmak, sanatın en ayrılmaz vasfı luk hissetmiyorlarsa, sanat iddiadan «istihale»den mahrimiyet de- sından vazgeçmeleri ve resmi yal-mektır. I ni2 vakit geçirmek için yapmaları
Bütün tablolarında aynı renkler- gerektir. Sanatkâr daima arayacak, le, aynı icra tarzile hep aynı fonu durmadan arayacak, ölünceye ka-yapan şu ressamda bir sanat ruhu | dar arayacak ve yalnız öğrenmek olabileceğini nasıl tasavvur edebi- için çalışacaktır. Ve aradığını bula-liriz? Bu taklid (jeğil de bir buluş madan ölecektir. Çünkü sanat uzun, eseril bile olsa, resstun bulduğu-1 hayat ise çok kısadır.
Memleket için gördüğümüz
bir
ki de sanatkâr ömrünün, ne kadar uzun olursa olsun, bir çok keşiflere kâfi gelmiyeceğini, bir tanesinin insana yeteceğini düşünüyorlardır. Halbuki bundan dolayıdır ki, «sanat uzun, ömür kısa» demişlerdir. Eminim ki, hasta Mattisse şimdi ihtiyarladığından ziyade resim yapamadığından, yeni araştırmalar, yeni buluşlar, yeni keşifler peşinde koşamadığından, yani hâlâ öğrenmek için çalışamadığından muz-tariptir. Yalnız o değil, bütün sanat âlemi, bütün medeniyet dünyası muztariptir.
Böyle «kendimi buldum» diyenlere hâlisane bir tavsiyede bulunmak yerinde olur: Buldukları yol-I dan çıkmak, yeni mevzu karşısın i da yeni heyecanlarının hamlesile I yepyeni ve henüz taranmamış yol-| bir yorgunluğa katlanmayı tecrü-
T.C. Ziraat Bankasından
Vadesiz Tasarruf Hesaplarının 31 Temmuz 1950 ikramiye çekilişi bugün saat 10 da Bankamızda Noter huzuriyle yapılacak-
Arzu eden hesap sahiplerinin teşrifleri rica olunur. (2651)
müşterilerim’z:
Patronlu modellerin Ağustos ayına ait her boyda 4.000 çeşiti ■
Aürıca eksiklerin de tamamlandığını bildiririz.
Atatürk Bulvarı No. 219 kat 1 No. S ■
Amerikan Kütüphanesi yanında I Telefon: 22564

Mvt*(k
aa mfflcır]
Yogan 8 Zuhuri DANIŞMAN
imparator vaziyeti iz .h etli Medis sonsuz bîr ümitsizlik içinde idi.
— 230 —
— Gemiler.. Onlann gemileri.. ı — Ne oldu?
— Ah Haşmetpenah.. Dilim ku- I rusun.. Nasıl söyliyeceğim.
— Söyle.. Notaras, söyle artık.
— O müthiş Tür.ıün gemileri ı Halice girdi.
Bu sözler bir yıldırım düşmüş gibi imparatoru sersem etti. Bir an bir sersemlik yüzünden afalla- ' dı. Sonra birdenbire çılgınca bir hiddete kapıldı. Ayağa kalktı ve | Notarasın yakasından yakalıyarakj haykırdı:
— Ah hain.. Ah nankör.. Zinciri kim açtı? Zincirin açılmasına kim emir verdi? Neden gemilerde nöbet bekletmediniz? Söyle Notaras.. Cevap istiyorum. Bunlara ce vap ver. Zinciri kim açtı? Hangi vatan haini bu.
— Kimse açmadı Haşmetpenah..
— Yalan söylüyorsun.
— Zinc r yerinde duruyor Haşmetpenah..
— Gemiler nasıl g rer öyle ise..
— Bilmiyorum.. Yetmiş Türk gemisi Haliçte bayram yapıyor.
— Yalan söylüyorsun.
— Doğru söylüyorum Haşmetpenah..
— O halde izah et
— O mü-hiş Türk... Anlıyamıyo rum, izah edemiyorum. Fakat gemilerini karadan yürütmüş o-lacak.
İmparator acı bir kahkaha attı
— Notaras, sen çıldırıyorsun, uykusuzluk senin beynine vurmuş.
— Hayır Haşmetpenah. Gördüklerimden eminim.
— Saçmalıyorsun.
— Keşki saçmalasaydım. Fakat..
İmparator yeniden oturdu. Başını iki elleri araşma aldı. Derin bir düşünceye daldı. Notarasın söylediklerini b-r türlü havsalası almıyordu. Odanın içinde bir ölü sükûtu vardı. Notaras hâlâ söylediklerinin doğruluğuna inanmıyor du. Yoksa yanlış mı görmüştü?... Haliçte gördükleri Türk gemileri değil mi idi? Notaras kafasının içinde bu fikri o kadar işlemiş o-lacak ki, birdenbire sıçradı, arkasında kendisi ile beraber gelen kaptanın yakasına yapışarak:
— Sen görmedin mi? Yoksa bana yanlış mı gösterdiler?
Diye haykırdı.
İkinci kaptan ne olduğunun farbana varmadığı için irkildi, şaşırdı. Ya.;asını kurtarmağa çalışarak:
— Anlayamadım Amiralim..
Diye homurdandı. Fakat Notaras bağırıyordu. İmparatorun huzurunda olduğunu unutmuştu:
—Anlıyorsun değil mi? Bana bu yalanı söyliyen hain kimdi? söyle, bunların içinde sen de varsın.
— Grandük Hazretleri, Meryem şahidim olsun ki bir şey anlamı-yorum. Bu gemilerin Türklere ait olduğunu bizzat siz görmediniz mi?
Notaras şaşaladı. Alık alık iki tarafına balmdı:
— Ben mi görmüştüm gemileri? ha.. Ben görmüştüm değil mi? peki, sen de görmedin mi idi?
— Görmüştüm Amiralim.
— Demek gördüklerimiz doğru idi?
— Evet Amiralim..
Notaras hâlâ şaşkınlığını muha faza ediyordu. Başını önüne eğdi. Kendisine hayretle bakan İmparatorun bakışlariyle karşılaştı.
— İmparator Hazretleri beni affetsi-ler. Ne söylediği bilmiyorum.
İmparator matemli, fakat sâk'n bir sesle cevap verdi:
— Senin hakkın var Notaras.. Bu müthiş Türk., bu işi yapmıştır. Gemilerini karada yürütmüştür. Ben görmeden inanıyorum. Allah bizi korusun.. Paleologlarm vârisi olan ben, muhakkak ki bu sülâlenin en bedbahtıyım. Hiç bir Paleoloğ bu kadar müthiş bir düşmanla karşılaşmadı. Hiç bir BizanslI böyle kayadan bir azim ve irade ile çarpışmadı. Mademki bu olmuştur, şimdi bunun üzerinde ah ve vahla vakit geçirmiyelim Bu büyük tehli.ee karşısında nasıl bir tedbir alacağımızı düşünelim. Jan Longos nerede?
Jan Longas, meşhur Cinevizli sergerde idi. Bizansa h’zmet etmek için kendi arzuslyle gelmişti.
— Çağıralım.
Dediler.
Bir müddet sonra Jan Longos da geldi. Diğer Venedikli, C nevizli ve BizanslI kumandanlar da ça. ğınlarak fevkalâde bir toplantı yapıldı.
imparator vaziyeti izah etti. Meclis sonsuz bir ümitsizliğe kapılmıştı.
— Ne yapacağız? Fikirlerinizi istiyorum.
Jan Longos, asabi hir tehevvürle kılıcını yarıya kadar çek ı ti. Ve haykırdı:
— Haşmetpenah... Karada nasıl bu müthiş orduya karşı mu. I kavemet ediyorsak, denizde de onlarla çarpışacağız. Bizim Haliç- i le kuvvetlice bir donanmamız var I
— Devam ediniz.
— Benim kanaatim bu... Cesur kaptanlarımız da benim fikrimde olsalar gerektir.
Bunu söyliyerek orada bulunan . kaptanların yüzlerine ba.ıtı. Venedikli, C.nevizli ve BizanslI kaptanların hepsi Jan Longosun fikrine iştirak eder göründüler.
İmparator bu defa Franzesin yüzüne baktı, imparatorun bu sadık ve vefakâr hizmetçisi ve dostu son derece elemli görünüyordu.
— Haşmetpenah diye söze başladı. Allah sizi korusun. Eğer Bi-zansın elimizde kalması mu -kadderse bu Türk gemileri dr mukaddes şehrimize karşı bir şey yapamazlar. Mademki v-mahvoldu, mademki müdafaaya azmettik, muhteı.... Jan Longos'un hakkı vardır. Ha-iiçteki gemilerimiz düşmanımızla başa çıkabilirler.
Bütün konuşulanları dikkatle dinleyen Notaras cevap verdi:
— Haliçte beş on tane gem miz var. Ya Sultan bir bu kadar daha gemiyi Halice indirirse... Bugün Haliçte 70 Türk gem.si var. Yarın bu gemilerin 170 olmıyacağını kim temin eder? Ve bu takdirde Haliçte :1 gemilerin hali ne olur?
Bu öyle bir hakikatti ki... Mecliste derhal tesiri görüldü. Cesur ve atılgan bir adam olan Jan Longos bile afalladı, Söyliyecek söz bulamadı.
Her.ıes şaşkın şaşkın birbirine bakıyordu, imparatorun çeh. esi fevkalâde üzüntülü idi.
— Ne dersiniz? diye sordu. Muh terem Başvekilimizin fikrine karşı ne dersiniz?
Fıanzes atıldı:
— MuHterem Grandük fikirlerini izah etsinler. Acaba ne demek istiyorlar?
ERENKÖY’DE
KÖŞK
t'
O
her ümit şehrimizi
S-.
lîM
1?
■11
11İ

i
★ (Devamı var)
Karaman
1 — işletmemizin Ermenek - Fariske bölgesi Çilingir köprüsü istif yerinde mevcut 7 nci parti (1713) adede denk (191,426) metreküp katran kerestesi 23/7/1950 gününden itibaren 10 gün müddetle ve açık arttırma suretiyle satışa konmuştur.
2 — Açık arttırma 3/8/1950 Perşembe günü saat 15 de Ermenek Orman Bölge Şefliği binasında toplanacak komisyon önünde yapılacaktır.
Beher metreküpünün tahmini bedeli (125) lira olup % 7,5 hesabiyle geçici teminat alınır.
3 — Bu işe ait şartname Ankara Orman Genel Müdürlüğü, İstanbul, Ankara, Adana, Mers-n, Antalya İşletme Müdürlükleri ile Konya,, Ereğli, Ermenek ve Çumra Orman Bölge Şefliklerinde ve Müdürlüğümüzde görülebilir.
4 — İsteklilerin belli gün ve saatte müsbit evrak ve ilk teminatları ile komisyona müracaatları. (5197)—(1221)


Devlet Orman işletmesi Trabzon MiHUrlüğiitıden
1 — İşletmemizin Of Bölgesi H ayrat Nahiyesi Büyük Harman mev kii Ormanlarından İstihsal ve imâl edilecek Maki deresi istif yerine indirilecek olan 4000 metreküp Lâdın tomruğu arttırma suretile satılacaktır.
2 — Mezkûr Lâdin tomruklan nın beher metreküpünün muhammen bedeli 32 hra 40 kuruştur.
3 — Muvakkat teminatı yüzde 7,5 hesabiyle 9720 Uradır.
4 — Arttırma 7.8.950 tarihine rastlayan pazartesi günü saat 15 de işletmemiz Müdürlüğü merkezinde toplanacak komisyon huzurunda yapılacak ar.
5 — Bu işe ait şartname ve mu kavele projesi örneği Giresun, SU ze, Gümüşane İşletme Müdürlüklerinde işletmemiz merkezinde ve Orman Genel Müdürlüğünde görü lebilir.
İsteklilerin belirli gün ve saaıîa teminatları ile birlikte komisyona müracaatları. (5123).(1199)
Altınla dolu iki kese alıp cebine koydu. Âdi renkli bir mantoya bü , ründü ve dehlize geçt’. B.r kapıya | üç yumruk vurdu. Bu kapı, Bura-kan, Trenkmay, Strapafar ve Korpodibale efendilerin yatakha- ( ne kapısı idi. Bunlar hemen dışa, « rı çıktılar. Şövalye, kend s nl tak:p u etmelerini işaretle anlattı ve yürüyüp gitti. Onlar, efend lerinî makul bir mesafeden takip ederek daima göz önünde bulundurdular.
Boröver Doğruca «Masumlar Mezarlığı, na gitti ve oraya Len. jöri sokağından girdi.
Bir mezarın üzerinde diz çöken Külo ana, candan dua ediyormuş gibi görünüyordu. Şövalye onu derhal tanıdı ve onun, kendisinin geleceği tarafa sık sık baktığını da gördü. Cadı karı, Boröver’i görür görmez günahlarını itiraf eder gibi göğsünü dövmeğe, titremeğe başladı. Belki de hıçkıra hıçkıra ağlıyordu; belki de Boröver’i görünce korkudan ödü patlar gibi olmuştu.
Boröver, durmadan geçti ve geçerken de, getirdiği iki keseyi yolun kumlan üzerine düşürdü.
Bu keseler acaba kumun üzerine düştüler mi dersiniz?... Kocakarı bunları öyle bir çabuklukla yakaladı ki kuma değdiler mi değmediler mi bilemeyiz. Ve o anda, biraz evvelki ıstırap ve teessürü de derhal zail oluverdi.
Boröver, başını çevirip bakmaksızın mezarlıktan Sen - Deniş sokağına çıktı ve kocakarının çıkmasını bekledi.
O da pek bekletmedi; bir kaç dakika sonra çıktı. Artık korkusu kalmamıştı. Boröver’in bir kaç adım önüne geçti... Ona ne bir söz söyledi ve ne de bir İşarette bulundu; hattâ yüzüne bile bakmadı... Halkın arasına karıştı ve başuu çevirmeden yürüyüp gitti





BU ÇEKİLİSE 10,8.1950 AKŞAMINA KADAR EN AZ 100 LİRALİK BİR HESABI OLANLAR KATILABİLİRLER
: 1096 .- 135 •
Ankara Belediye Başkanlığından
ı — Belediye ticaret evi önünde yaptırılacak trotuvar renkli ve desenli mozayik olarak kaplanması işi açık eksiltmeye konulmuştur.
2 — Muhammen bedeli (3509) liradır
3 — Teminatı (263) lira (18) kuruştur.
4— Teminat belediye veznesine yatırılacaktır.
5 — Şartname ve sair evrak her gün Belediye Tutanak Müdürlüğü kaleminde görülebilir.
6— İhalesi 14/8/1950 Pazartesi günü saat 18 da Belediye de toplanan komiyonda yapılacaktır.
? — Bu işe girmek isteyenlerin mozayik işlerinde mütehassıs ve tam ehliyeti haiz ve dairece maruf bulunmaları şart olup ihaleden üç gün evvel «atil günleri hariç) Belediye Fen Müdürlüğüne müracaatla yeterlik belgesi almaları ve ibraz etmeleri lâzımdır.
8 — İsteklilerin belli gün ve saatte Belediye Komisyonuna baş vurma-(6209)—(1247)
1 — Tapulama heyetleri ihtiyacı için 200 adet kepçe İle 200 adet ve 200 adet 22 numaralı alüminyum tencere açık eksiltme suretiy.
müteahhidi hesabına satın alınacaktır.
2 — İhale 14/8/1950 tarihine rastlayan Pazartesi günü saat 10 Genel Müdürlük binasında yapılacaktır.
3 — Kepçen n muhammen bedeli 200, geçici teminatı 15.
20 numaralı tencerenin muhammen bedeli 1480 geçici temina-111.
22 numaralı tencerenin muhammen bedeli 1700 geçici teminatı 127.5 liradır.
4 — Nümuneleri ve şartnamesi her gün konTsyonda görülebilir.
5 — İsteki lerin muayyen olan gün ve saatte kanunî vesikalariy-birlikte satın alma komisyonu ne müracaatları ilân olunur.
(5285)—(1271)
20 le
da
le
Yazan : MİSEL ZEVAKO
- 32
Boröver onu biraz uzaktan takip etti... Fakat, bir an bile gözden ayırmadı.
Dört babayiğit de Boröver’i takip ettiler.
Böylece Monmartr kapısına geldiler. Külo ana kapıdan geçti; Boröver de onu takip etti. Dört ar/.adaşı da Boröver’i takip etmek üzere idiler.
Bu anda, nereden çıktıkları an-lasılmıyan dört güzel kız göründü.
Dört babayiğit oldukları yerde durdular. Gözleri parlamıştı. Ağızları açık kalmıştı. Kırıttılar, sırıttılar, koç bıyıklarını burdu, lar. Birbirlerini dirsekleriyle dürt tüler... HayrzA olmuşlardı bu kızlara:
— Dört Maon!... diye fısıldadılar.
Bu anda Boröver başını çevirip baktı. Onları uzaktan gördü, kendisini takip ettiklerini sandı; çünkü, onların sadakatinden ve itaatinden gavet emin idi. Bu sebeple, arkadaşlarivle daha fazla ’^eşırul olmadı ve Külo anavı takibe devam etti. Kocakarı, Monmartr varoşunda açıkta akan lâğım boyunca yürüyordu.
Hayır, bizim dört babacan efendilerini takip etmiyorlardı. Şaşkınlıktan ağızları açık kalan bu bedbahtlar, kahkahalarla güle~ek kendilerine doğru gelen kızlan bekliyorlardı. Eğer onların gülüş-
Çeviren ) RAGİP RIFKI
lerindeki sebebi bilmiş olaydılar bu kahkahaları hiç de hayıra yor-mazlardı.
Onlar sülün gibi, boylu boslu dört kız idi. Güzeldiler, evliyayı bile baştan çıkaracak derecede güzeldiler onlar. Bizim dört babayiğit ise öyle evliya filân değildiler. Bu güzellerin yaşlan da on yedi ile yirmi arasında idi. Hiç de haşin değildiler; böyle olmaları lâzımdı; çünkü onlar hafif meş. rebli aşifte kızlar olmakla iftihar ediyorlardı.
Fakat, bunlar, Sen - Meri semtini (Brizmiş ve Taypen sokaklarım) ve Sen - Löfrua semtini (T(ro-vakidür sokağını) dolduran o menfur fahişe kızlardan değillerdi.
Bunlar yüksek tabakaya mensup kibar, süslü püslü, tesadüfen beğenece kleri zendost eşlerini bizzat seçmek salâhiyeti haiz kız. lardı.
Ama, bunlara neye Maon demişlerdi?
Bu, bizim dörtler arasında nüktesiyle meşhur Trenkmay’ın bul. duğu bir kelime idi. Bu güzel kızların adlan: Maryon, Madlen, Marton, Margoton idi veya onlar, adlarının böyle olduğunu İddia ediyorlardı. Bu dört isimde bir güzellik, bir tatlılık yoktu. Trenr-may, bu dört ismin hep (Ma) ile başladıklarını ve (on) ile bittiklerini anlamış olduğundan: Dört
Maon! diye bağırmıştı.
Diğer üç babayiğit de bu (Maon) kelimesini pek hoş bulmuşlar, onlara böyle hitap etmişlerdi.
Bizim dört kafadar, bu dört gü-zel kıza bundan on gün kadar evvel rastlamışlardı. Her halde meslekleri icabı, kızlar bunlara işmar etmişler, kırıtmışlar, akıllarını zıvanadan çıkarmışlardı... Ve bu da, ânî bir sevişme, dörtlü bir sevişme ve eğlence İle nihayet bulmuştu.
Ve o gündenberl, dillerini çıkararak, gözlerini süzerek, kendilerine güzel pozlar vererek, süslü elbiseler giyerek vakitlerinin en büyük kısmını bu dört yosmayı aramakla geçiriyorlardı.
Ve onları buldukları zaman, vakitlerinin kalan kısmı eğlence ile geçiyor ve bu eğlence eenasında onları heyecanlı sözler, zev.ti selime uygun olmamakla beraber kıymetli hediyelerle yumuşatmağa, yola getirmeğe çalışıyorlardı. Çünkü, keseleri dolu idi bunla, rın... Boşaldığı zaman ise Boröver tekrar dolduruyordu.
Şimdi işin en hoş tarafına gelelim: Dört Maon, kendilerine takdim edilen nefis yemekleri yiyorlar, verilen ç'çek, şerit, dan-telâ ve mücevher k:bi şeyleri fütursuzca alıyorlardı; fakat, bu dört koca bebeği avutmak hususunda sözbirliğl etmişler ve onların, hos bir tâbirle: «Ufak tefek tavizler, dedikleri müsamahalı sevişme hareketlerinde bulunmalarına göz yummuşlardı.
Bidayette bu yosmaların sanat vc mesleğini ifşa etmek boşboğaz, lığında bulunduğumuz için onların bu dört babacana karşı gösterdikleri bu hal garip görünür. Lâaln, bu dört Maon'dan birinin, İr v»rj
Lambert, kendisini bir an için kararsızca seyretti, sonra daha ih-tiyatkâr davranıp bir sual daha sordu:
— Aranızdaki muhavere bu kadarla bitti mİ?
İves’in dudağındaki tebessüm derinleşti:
— Yok- Hayır. Bilâkis muhavere bununla baçiada.
— Lütfen mabadlni bize anlatır mısınız.
— Maalesef bunu yapamıyaca-ğım. Demin de söyledim, hafızam pek zayıftır. Şayet yanılmıyorsam, iki esaslı noktanın üzerinde uzun uzun konuşuldu.
— Bu iki esaslı nokta nelerdi?
— Kendisinin evi terketmesiy. le, benim işe müdahale etmem.
— Mis Page size bir tezkereden bahsetmedi mi?
— Ne tezkeresi?
İves’in kaştan gerçekten bir hayretle kalkmıştı.
— Bayan Stepken Beiiamy tarafından yazılan bir tezkereyi kütüphanedeki bir kitabin arasından almış olduğundan bahsetmedi mi?
Ives’in kaşları tekrar gevşedi, yüzündeki tebessüm de biraz cb-ha derinleşip, biraz daha tehlikeli bîr mâna alarak tekrar yerine geldi
— O tezkere mi? Hayır, ondan bahsetmiş olduğunu zannetmiyorum. her halde bahsetmiş olsaydı unutmazdım.
— Mis Page'in Bayan Bellamy-yi kıskaçmış olmasına iht.mai veriyor musunuz?
— Ne münasebet? Mis Page, Bayan Beliajy’yi ne münasebetle kıskanacakmış?
— Belki siz bizi bu hususta tenvir edebilirsiniz diye düşündüm dc.
— Yanıl auşsınız.
İves oturduğu sandalyeden biraz ileriye doğru eğildi:
— Maalesef ha hususta sizi memnun etmeme zerre kadar imkân yok.
Verilen cevap hîç de yüksek sesle telâffuz edilmediği halde Lambert biraz irkilir gibi oldu.
— Pekâlâ» Matmazel Cordier, tezkereyi kitabın içinde bulama, dığınızi kendisine söylemiş olduğunuzdan bahsetU. Bu doğru mudur?
—- Evet, tamamiyle.
— Tezkereyi bulamadığımı doğru mu?
Fart ağır ağır ayağa kalktı:
— Affedersiniz ama, ben bu işi anlayamıyorum. Her iki taraf namına sorguyu siz mi idare ediyorsunuz? Anlaşılan Bay Lambert bana soracak sual bırakmıyacak-lar. Belki yanılıyorum ama, bana öyle geliyor ki kenefti şahitlerinin doğru söyleyip söylemediğinden kendileri de şüphe ediyorlar.
— Mahkememiz de sizin fikrinize iştirak ediyor. Bu suale bir itirazınız var mı?
— Hayır, pek itiraz ediyorum diyemıyeoeğım, yalnız bir türlü vaziyeu anlıyaıuıyorum.
— Pekâla. Bu suali cevaplan, dırmaga mecbur değ-lsiniz, Bay İves.
— Teşekkür ederim. Yalnız müsaade eJersea/z cevap vermeği tercin ederim. X.mjeu*i6em Matmazel Cordieriye verdiğim cevabın tamamiyle hakikate uygun olduğunu duymakla Bay Lambert memnun kal ocaklardır.
Lambert’in yüzündeki mâna1 hiç de memnuniyet İfade etmiyor-1 da:
— Bu tezkerelerden kaç tane almıştınız?
— Altı, yedi tane kadar.
— Ne müddet zarfında?
— İki ay kadar bir müddet zarfında.
— Matmazel Cordierinin kitabın araşma yirmi kûjuı tezkere koymuş olduğu tarzında şahadet ettiğinden haberdar mısınız'7
— Eğer öyle bir şey söylediyse yalan söylemdir.
— Bu tezkerelerin muhteviyatı hakkında bize malûmat verir misiniz?
— Umumiyetle bahçıvan külü, besinde buluşmaktan bahseden «özler.
— Bu suretle kaç defa büloşto-
— Ed mİ?
Lambert yüzündeki itimatsızlığı görünce Patrick Ives’in iri lâ-c’vert zözlerinde şimşek gibi bir şey çaktı:
— İki dedim» İki.
— Lütfen tarihlerini söyler misiniz?
— Maalesef sövliyemiycceğim. B!ri Mayısm sonlarına doğradur Öteki de cinayetten b:r hafta ka. dar evvel. Bunchn daha katî bir tarih söyliyemlyeceğfm.
Bav tves, burada bir bıçaktan bahsedildi. Mis Pare bu bıçağın s:ze ait olduğunu söyledi But' ( de doğru mudur?
— Tamamiyle.
— Bu bıçağı son defa nerede gördüğünüzü söyler nTsiniz?
— Son defa gördüğüm, zevcemin tevkif edildiği gün öğleden sonra, burada, mahkemenizde lir. Yâni ayın yirmi birinci Pazartesi günü.
— Acaba Haziranın on dokuzuncu günü saat dokuz buçukta nerede bulunduğu hakkında bir fikriniz var mı?
— Sarih ve katî bir fikrim var.
Patrick İves’in solgun yüzünde, ş-ıiı’t bölmesine çıktığı andan beri ilk defa olarak tebessüme, neşeye benzer bir ifade belirdi:
— Pantaionunjun sağ cebrnde.
Lambert imdat ister gibi jüriye döndü:
— Peki nasıl oldu da orada bu Tundu
— Orada bulundu, çünkü o akşam sandalı yukarıya, oğluma götürürken cebime ben koydum. Pazar günü kahvaltıdan sonra masanın üzerindeki yerine koyun-caya kadar da orada kaldı
— Yenilmiş olmanıza ıhtııraJ yok mu?
— Kati yy en.
— Önce bir aralık zevcenizin eline geçmiş olmasına ihtimal yok mu*
— Hiç bir suretle.
— Bay İves, önce saat dokuz buçukta nerede İdiniz?
Patrick İves’in yüzündeki tasa-sız, neşe birdenbire uçuverdL Soğukkanlı fakat düşünceli bir ta. vırla Lambert’e bakarak durdu kaldı. Sonra, kendisini heyecanla bekliyen yüzlerce insana doğ m dönüp:
— Affedersiniz, sizi beklettim evdeydlm. Diye cevap verdi
— Neyle meşgul eldunuz?
— Pipoma içtim Bir mecmua karıştırdım Fakat saati yemin ederek noktası noktasına söyi ye-miyeceğlm, çünkü kronometre ta sunıvorum.
★ (Devamı var)
F



_ —...... (8874)—(4571) ’ unnı wruaı. ~-
-a» Fakat yeni kendine «miuuu
görmek istemiyordu. Fakat yeıu _____
31 - 7 • 1950
ZAFER
Sayfa: 5
Her keseye
uygur»f müsait taksitlerle
Frig’daire ve Crosley marka buz dolapları
James Ingiliz Motosikletleri, HIRON Fransız Bisikletleri
“MIELE,, marka
ve süpürgeleri
Şık avizeler
Gt petrol ocakları
R. Parker
Anafartalar Kooperatif arkası
Ali Nazmi Ap. altında No. 5
Telefon: 15189
(2«47)
Derlet Orman işletmesi
Bölgesi İstif yeri Cin3i
Adapazarı Müdürlüğünden
Miktarı M. Bedel Teminat Adet M3. D3- L.ra K. Lira K.
Devlet Demiryolları İlânları

2208 00
36 00
Karadere Çekallık Köknar tomruk 639 489 642 60 10
Karadere Çekallık Köknar tomruk 32 10 008 47 00
1 — İşletmemizin Karadere bölgesinin Çakailık istif yerinde mevcut köknar tomruğu iki parti hal-nde açık arttırma ile satışa çı kazılmıştır.
2 — Açık artırma 10/8/1950 Perşembe günü »aat 15 de Hendek bölge şefliği binasında toplanacak komisyon huzurunda yapılacaktır.
3 __Buna ait şartname Orman Genel Müdürlüğünde, İstanbul,
Ankara, İzmit İşletme Müdürlüğünde, Adapazarı. Hendek Bölge Şefliğinde ve İşletme Müdürlüğündegörülebilir.
4 — İsteklilerin belli gün ve saatte evrakı müsbiteleriyle birlikte
komisyona müracaatları ilân olunur. (5336)—(1291)
Deviet Orman İşletmesi Kızılcahamam Müdürlüğünden
1 — İşletmemizin Çamkoru bölgesi Kızılcahamam istif yerinde mevcut fırınlanmış kayın keresteler, dört parti halinde aşağıda müf redatı gösterildiği üzere 25/7/1950 tarihinden 16/8/1950 tarihine ka-da^22 gün müddetle açık arttırma suretiyle satışa konmuştur.
Parti numarası İstif numarası Miktan Muh. bedeli Teminatı

300 Lira
300 .
300 .
300 »
1 ı
2 2
3 3
4 Muhtelif ________ ____ _____ . _____
2 — Açık arttırma 16/8/1950 Çarşamba günü saat 15 de Kızılca-namam Müdürlüğünde toplanacak komisyon önünde yapılacaktır.
3 — Her parti iç’.n % 7.5 hesabiyle alınacak geçici teminat miktarı yukarıda partiler hizasında gösterilmiştir.
4 — Arttırmaya çıkarılan fırınlanmış kayın keıestelerinin beher metreküpünün tahmini bedeli (30)) liradır.
5 — Bu işe ait şartname Ankara Orman Genel Müdürlüğü, Ankara Merkez İşletme Müdürlüğü, İstanbul. Gerede, Beypazarı, Çankı. rı. Bolu İşletme Müdürlüklerinde ve İşletmemiz Müdürlüğünde görülebilir.
6 — İsteklilerin belirli gün ve saatte müsbit evrak ve ilk teminat
iariyle komisyona müracaatları (5335)—(1290)
Ağrı Daimi Komisyon başkanlığından
1 — İlimiz dahilindeki Transit İltisak.; - Diyadin yolunun 'stabilize olarak ikmali inşaatı açık eksiltmeye konulmuştur.
2 — İşin keşif bedeli (24483) lira (45) kuruştur.
3 — Eksiltme 8/8/1950 tarihme rastlıyan Salı günü saat 15 de Ağrı ih daimî komisyonu odasında yapılacaktır.
4 — İşin muvakkat teminatı (1836) lira (25) kuruştur.
5 — İsteklilerin (tatil günleri hariç) en az üç gün e*Tvel valilik makamına dilekçe ile müracaat ederek yeterlik belgesi almaları ve komisyona ibraz etmeleri lâzımdı r.
6 — Bu işe eit keşif, şartname ve mukavele projesiyle diğer mü-
ceferri evrakı istekliler her gün mesai saatlerinde daimî komisyon bürosunda ve bayındırlık Md. ünde görebilirler. (5179)—(1222)
lâsfah kaplama yaptırılacak
Eskişehir Belediye Başkanlığından
1 — Yediler Pazarı, yeri ara yollarında yaptırılacak a3falt kapla ma inşaatı 21/7/1950 tarihinden iti baren 20 gün müddetle açık ek -ailtmeye konmuştur.
2 — İnşaatın keşif bedeli 237 26 İira 89 kuruştur.
3 — Geçici teminat 1778 hra 77 kuruştur.
4 — Eks İtme 11/8/1950 Cuma günü saat 16 da Belediye Başkan lığı odasında toplanacak belediye encümeni huzurunda yapılacaktır.
5 — İstiyenler bu işe ait ihale evrakı ile şartnameleri her gün mesai saatleri içinde beled yede göre bilirler
6 — İsteklilerin ihaleye iştirak edebilmeleri için belediye başkanlığına müracaatla alacakları yeter lik ves kasını, teminat mektubu veya makbuzunu ve 1950 senesine ait Ticaret Odası vesikasını encümende ibraz etmeleri ve ihale evrakını da imza etmiş bulunmaları şarttır.
8 — Encümen ihaleyi yapıp y spmamakta serbesttir.
(5167)—(1217)
Koyun ve Sığır eti alınacak
Sivas Atölyeleri Komİ3yotua3âam
Miktara MımammeD kilo fiata Tatara
Kg. Kuruş Lira
Cinsi
Geçici teminat;
Lira K?+
7
Devlet Ornım Iş'etmesi Giresun M ıdürlUgDnden
1 — İşletmemizin Bicik bölgesi ormanlarından 950 yılı İstihsal edilerek kamyon yolu rampalarına taşınmış olan aşağıda müfredatı yazılı gemen ekserisi 4 metre boyunda lâdin tomruklan 3 parti halinde 27/7/1950 tarihinden itibaren 15 gün müddetle açık arttırma suretiyle satışa çıkarılmıştır.
2 —
Cinsi
Kutra
Adet MS. D3.
Fiafa %7_5 teminata
Koyun Eti 11200 120 13440.00)
Sığır Eti 3556 100 3556.00)
1 — Atölyemiz işçilerin.n 1950 malî yılı Koyun ve Sığır eti ihtiyacı kapalı zarf usulüi ile 21.7.950 tarihinde eksiltmeye çıkarılmışsa da gazetelerdeki ilânların vaktinde neşredilmedlğinden ihale yapıla, mamıştır.
2 — Bu etler yukanda hiza lannda yazılı nektarlarla yeniden ve kapalı zarf usulü ile eksiltmeye konulmuştur. Eksiltme 14.8.1950 Pazartesi günü saat 14.30 da Sivas’da Atölye Müdürlüğü binasındaki komisyonda yapılacaktır. Teklif zarflarının ihale saatinden bir saat önce komisyona verilmiş olması şarttır. Postada vukua gelecek gecikmede makbul sayılmaz.
3 — Etler Belediyenin günlük rayiç fiyatı üzerinden yapılacak tenzilâtla ihale edilecektir. Şartnamesi komisyonumuzdadır.
4 — Bu eksiltmeye iştirak ed eceklerden 2490 sayılı kanunun em rettiği veaaikin istenileceği gibi
verilecek tekliflerin de bu kanun îarıfatına uygun olması şarttır. (5168)—(1236)
1274
70
Lâdin tomruğu 30 dan aşağı
Lâdin tomruğu 30 dan yukarı
Lâdin tomruğu 30 dan yukarı
295
m
370
27.85
41.05
41.05
10229
775.70
380.80
427.613
3 — Açık arttırma 10/8/1950 tarihine müsadif Perşembe günü saat 15 de işletme müdürlüğü binasında toplanacak komisyon önün de yapılacaktır.
4 — Tomrukların muhammen bedelleri hizalarında gösterilmiş o lup yine yukarıda yazılı olduğu şekilde muvakkat teminaıiaıı alınır.
6 — Bu işe ait satış şartnamesi Ankarada Orman Geneı Müdürlüğünde, Samsun, Trabzon, Ordu işletmeleriyle işletmemizde ve Bicik Orman Bölge Şefliğinde görülebilir.
6— İsteklilerin belirli gün ve saatte müsbit evrak ve Uk temi-natlariyl® birlikte komisyona müracaatları ilân olunur.
(B299)—(1386)
Erzurum Millî Eğitim Müdürlüğünde
Sıra No.
1
3.8.1950 Perşembe saat 15
2
3
4
5
Cinsi
eksiltme şekli
Keşif bedeli
24999.96
4999.06
Muvakkat teminata
1875.00
375.00
sinin onarınu saat 16 Açık eksiltme
Yukarıdaki her iki onanmm keşif ve şartnameleri Erzurum Millî Eğitim Müdürlüğünde ğöri-lebılir.
İhaleye iştirak edenlerin Mîllî Eğitim Bakanlığı Esk) Eserler ve Müzeler Genel Müdürlüğünden bu işleri yapabileceklerine dair alacakları ehliyet vesikasını ibraz etmeleri mecburidir.
Mektup gönderecek olanlar teklif mektuplarını 3.Ağustos.950 perşembe günü saat 14 e kadar gönderebilirler. Postada zuhur edecek teahhur kabul edilmez. (4815)—(1111)
Toprak Mahsulleri Ofisi
takara Bölge Müdür ününden
Aşağıda yeri, cinsi, muhammen keşif bedeli geç çi teminatı gösterilen onarılma işleri ihaleye çıkarılmış olup eksiltme bölgemizde 4/8/1950 Cuma günü saat 15 de kurulacak komisyon huzurunda ya pılacaktır.
Keşif evrakını görmek istiyenlerin bölgemiz fen işleri servisine müracaat etmeleri.
Taliplerin eksiltme tarihinden asgarî 1 gün evvel bu işleri yapmış olduklarına dair elinde bulunan vesikalarla birlikte bölgemize müracaat etmeleri ilân olunur.
İş yeri
Yapılaeak İş
Keş’f bedeli Lira Krş
Geç’ci innnca Lira Krş.

Balast Alınacak
Ankara B:na onanmı
Kırşehir Çelik s lo adı kaldırım
Himmetdede Bina onanmı Yerköy Bina onanmı
957.79
3448,15
4020.74
4428,37
71.85
258,61
301,59
332,13
(5283)—(1287)
Devlet Demiryoliari Erzurum İşletme Komisyonundan ;
x ' *'10 Muh. Bed.
Mevkii Miktan Lira kr.
Ocak Balastı
Ocak Balastı
İlk Te.
Lira kr.
İhale günü
saati
Normal hat Kim.
1069+000
Normal hat Kim.
864 + 700—800
4000 MS 24960 00
1872 00
21/8/1950
21/8/1950
15.30 da
16.30 da
1 — dukanda mevkii, miktan _______, .
kapalı zarf usullle eksiltmeye konulmuştur.
2 — Bu işe ait şartname ve mu kavelenarae projeleri parasız olarak den temin ed lir.
3 — Eksiltme yukarıda yazılı gün ve saatlerde Erzurum’da 4. İşletme Müdürlüğü binasında yapıla-
cağından teklif mektuplarının ayni gün ihale saatlerinden bir saat evveline kadar makbuz karşılığı komisyona verilmesi veya ihale saatinden evvel ele geçecek tarzda iadeli taahhütlü olarak posta ile gönderilmesi. (5270)—(1262)
bedeli, ilk teminat ve ihaî« gün ve
saatleri yazılı ocak mahsulü balast
Erzurum’da işletme Müdüriûğün-
T. fasulye ve kabak alınacaktır
Kırıkkale Sa. Al. Kom. Bşk. (539): Muiaamiöûeîjı flats Cmsi ve miktan Lira Krş.
Muş Valiliğinden İnşaat eksiltme i'âm
— Kapalı zarf usuliyîe eksilt meye konulan İş :
29/8/1950 de eksiltmesi yapılaca ğı evvelce ilân edilmiş olup talip zuhur etmemiş olan ve yeniden ek ailtmeye konulmasına lüzum görülen (50.258.26) lira keşif bedelli Bu lanık Sağlık evi inşaatıdır.
Bu ait keşif özeti, mukave le projesi, eksiltme şartnamesi. Birim fiyatı cetveli, yapı işierl genel şartnamesi, hususî ve fennî şartname vesair evrak Muş Bayındırlık Müdürlüğünde görülebilir.
3 — Eksiltme 14 Ağustos 1950 Pazartesi günü saat On birde Muş Bayındırlık Midöelüğü odaaada toplanacak komisyon tarafı ıvfer. yapılacaktır.
4 — Muvakkat teminat miktan (3762.91) Ura olup isteklilerin bu miktar teminat veya banka maktu bu İle 1950 yılına alt uçar et yeai-kasiyle diğer vesikayı ibraz «mele ri lâzımdır.
5 — İsteklilerin bu İşe girebil meleri için en az (50000) liralık inşaat yaptırmış olduğuna dair belge lan ile birlikte Bayındırlık Bakam lığı yapı ve imar işleri reisliğinden yeterlik belgesi almaları şarttır.
6 — İsteklilerin kapalı zarf usu liyle teklif mektuplarını M Ağusto»
1950 Pazartesi günü saat 10 a kadar makbuz mukabilinde komisyon başkanlığına vermeleri Lâzımdır. (5171) 1218

Geçici Tem, Lira Krş..
İhale tarihi Saati
Taze fasulye
Taze kabak Taze fasulye Taze kabak
10000 kilo
5000 »
5000 .
5000 »
Kırıkkale birlikleri için 5000 00 3200 00
Elmadağ] birlikleri için 2500 00 2000 00
375
240
00 11/8/1950 10.00
50 » 10.00
10.00
10.00
187
.... . 150 .
Cins m’ktar muhammen bed eli ve ihale günü yukarda yazılı ihtiyaç As. Pos. 17643 Sa. Al. Kom. ca açık eksiltme usulü ile satın a hnacaktır. Şartname her gün ko misyonda görülebilir. İsteklilerin mezkûr gün ve saatte geçici teminat makbuzlariyle komisyona müraoaatlan. (5105)—(1168)
(Ç’Şitli Mikama, eşyı besna bidonu vs yağ satılacai)
Türk Hava Kurumu Genel Merkezinden:
1) Çeşit, muhammen bedeli ve teminat miktarları aşağıda yazılı Bidon, Hmtyağı, manifatura eşyası, malzeme ve yanık motör yağı ayrı ayn açık arttırma jle satılacaktır.
2) Arttırma l/Ağustos/1950 tarihine rastlıyan Salı günü saat (14) de merkez binasında Levazım Müdürlüğü odasında yapılacaktır.
3) Satılacak olanlardan manifatura eşyası merkez ambarında, diğerlen Etimesgut ve Ergazi Hava meydanlarında görülebilir.
4) İstekliler belirli gun ve saatte tenunatlariyle birl.kte komisyonda hazır bulunmalıdırlar.
ö) Türk Hava Kurumu ihaleyi yapıp yapmamakta serbesttir.
Satılacakların çeşidiyle miktan: Muham. Bedeli Teminatı
L ra Lira Krş,


Hamamönü — Yeni Doğumevi i Çocuk Hastalıkları Mütehassısı Or. Ihsan Can
Hastalarını hergün saat 15 den itibaren kabul eder
Anafartalar caddesi Kurşunlu Cami karşısı No. 394 Bekmaıı Apartmanı. Muayenehane ve ev Tel: 15888.
Adana Belediyesi Başkanlığından
Demir satılacak
Devlet Orman işletmesi Ankara
Merkez Müdürlüğünden
(5338)—(1292)
Mak'De ve Kimya (ndüstrisi Kurumu Geıei Müdürlüğündeü
l.inasi çatısının
I îtu
V
€900 4.200 1.000 3.465
Miktarı Kg
1710 16270
— Kurumumuz ihaleyi yapıp yapmamakta aarbesttir. (510) (1235)
12 aylık................
6 « ................
) .....................
58300 Muhtelif cins ve eb’adda inşaat demiri
Yukanda miktarı yazılı inşaat bakiyesi demirler açık arttırma ile satışa çıkarılmıştır.
1 — Arttırma 11/8/1950 tar h ine rastlayan Cuma günü saat 15 de İşletmemiz binasında toplanacak komisyon huzurunda yapılacaktır. 1
I
2 — Satışı yapılacak demirler n muhammen bedeli kilo itibarice 38 kuruştan ibaret olup geçici teminatı 1661 lira 55 kuruştur.
3 — Şartnnmes yle dem rlerin evsafını görmek isteyenlerin her gün müdürlüğümüze başvurmaları.
4 — Taliplerin belli gün ve saatten evvel geçici teminatlarını Müdürlüğümüz Veznesine yatırarak makbuzlarını komisyona ibraz e-derek hazır bulunmaları ilân olunur.
Adana Beledive Başkanlığından:
1) 11/7/950 Salı günü saat 10 da kapalı zarf usuliyîe eksiltmeye' konulan 6ebze paşan hâl dükkânları 3 üncü kısım inşaatına ait ihale Belediye Eneümen; karan gereğince feshedilerek 2490 sayılı kanunun 14 üncü maddesi hükmüne tevfikan yeniden kapalı zarf usulü ile ek-1 siltmeye konulmuştur.
2) tşin keşif bedeli (48807 lira 03 kuruştur). Ve geçici teminatı (3690 lira 53 kuruştur).
3) thale 11/8/950 Cuma günü saat îî de Adana Belediye binasında ihale komisyonunca yapılacaktır.
4) Tealif mektuplarının ihale günü saat 10 a kadar komisyona I makbuz mukabilinde verilmesi şarttır. Postada ve sair suretle vuku-bulacak gecikmeler kabul edilmez.
5) thale ve sözleşme evrakı mesai saatleri dahilinde görülebilir.
6) Ekş itmeye girebilmek için İsteklilerin: I
a) Geçici teminat vermeleri;
b) 1950 yılı Ticaret Odası Belgesi;
c) Bu işe girebileceklerine dair tl Makamından alınmış yeterlik belgesi;
d) İstekli yüksek mühendis veya mimar değilse yapının devamı süresince böyle teknik önemde bir işi idare ve denetlediğini resmî belge He tevsik edecek bir yüksek mühendis veya yüksek mimar çalıştıracağını bildirir noter mektubu.
Usulüne tevfikan ibraz etmeleri şarttır. Yeterlik belgesi almak için tatil günleri hariç en az İhaleden üç gün evvel bir dilekçe ile (isteklilerin buişin teknik öneminde bir işi İyi bir surette başardığını, resmî bir belge ile tevsik ederek) il makamına baş vurmaları lâzımdır. ■ riiîftflî—(12Û5)
(70) tane galvanizli bidon, (1400) K-logram Hintyağı, (4600) « Motör yağı (yanık)
(24) Çeş t manifatura eşyası, (132) Çegit hurda malzeme, avan-dalık
Yekûn ........................
(6190)—(1212)

1 — Kırıkkale' Top fabrikası Soğuk İşletme îtuberoitlerinln ıslahı tamir ve yenilenmeleri İşi kapalı zarf usulü 11e genel alım şartlarımıza göre yaptırılacaktır.
2 — Bu İşe alt İdarî, fennî şartname, keşif ve alım onarım şartlan hergün Ankara da Kurumumuz Ticaret tşleri Müdürlüğünde, İs-tanbulda Galata Voyvoda caddesi Ankara hanındaki büromuzda ve ■Ösıkkale İrtibat Müdürlüğümüzde görülebilir.
8 — İsteklilerin, teklif edecekleri flatın % 7.5 ğu nöbetindeki geçici teminatlarım havi, teklif mektuplarını 7/Ağustos/KO günü aaat 1( e kadar Kurumumuz Ticaret İşleri Müdürlüğümüze göndermeleri lâ
Devlet Orman İşletmesi Dursunbe» MüdutiOfü öen
ı — işletmemizin orman dışı istif yerinde mevcut 5 partide (1010.348) metreküp çam kalas 29/7/1950 tarihinden itibaren 10 gün müddetle açık arttırma suretile satışa konmuştur.
2 — Arttırma 16/8/1950 Çarşamba günü saat 16 da İşletme Mö. dürlüğü binasında toplanacak ko misyon önünde yapılacaktır.
Kalasların beher metreküpünün muhammen bedeli (110) liradır. Hor parti için % 7.5 hesablle geçici teminat alınır.
8 — Bu işe ait şartname Ankarada Orman Genel Müdürlüğünde, İzmir, İstanbul, Balıkesir, Bursa, Bandırma, Eskişehir, Adana İşletme Müdürlüklerile Konya Orman Bölge Şefi ğinde görülebilir.
4 — İsteklilerin belli gün ve saatte müsbit evrak ve ilk teminnv iarile komisyona müracaatları. (5194)—(1280)
ZAFlB'io Hİb Şarttan
Başlık ................ 18 Lir»
2 ve 3 üncü Sayfada Sm. 3 •
Diğer sayfalarda Sm. ... 226
Doğum, Nikâh, Nişan, ölüm ve Mevlût ilânları 0 santimi geçmemek şartlyle 18 lir*.
tarife tatbik edilir.
Devamlı ilânlar için hususî
Gueteye gönderilen evrak v» yanlar ne^'dlJrin edibnuslD te de edilmet
ilânlardan naesuUyet kaba)
Çorun İli Daimî Komisyonundan
1— Çorum . Osmancık 21+000 _ 27-f-800 üncü kilometreleri ararında Stablize yol, köprü ve büz ya pimi işj 14/8/950 Pazartesi günü saat 16 da ihalesi yapılmak üzere kap alı zarf usuliyîe eksiltmeye konul, muştur.
2— Keşif bedeli (32892,65) lira geçici teminat (2466,95) lirad’r.
3— Bu işe ait evrak: Proje, k eşif, metraj, hususî, fennî ve e'uift. me şartnameleri, sözleşme, fiyat birim listesi olup tatil günleri dışında Bayındırlık Müdürlüğü ve Daimî Komisyon kaleminde görülebilir.
4— İsteklilerin teminat makbu zu ile eksiltmeden en az Üç gün evvel İl makamına müracaatla bir defada (25000) liralık buna benzer işi muvaffakiyetle yaptığına dair göstereceği vesikaya mukabil alacakları ehliyet ve Ticaret Odası belgelerini ve ayrıca kapalı zarfa konmuş yukanda yazılı evrakı ok uyup tamamen kabul ettikleri şar-hını havi te.dif mektuplarını diğer bir zarfa koyup ihaleden bir saat evveline kadar İl Daimî Komisyon una makbuz mukabilinde vermeleri veya göndermeleri ilân olunur..
5— Postada olan gecikmeler m uteber değildir. (5343) (1294)
İlan örneği
1 — Eceabat ilçesin’n Seddülha hir köyünde hâzineye alt hurda demirler kanalı zarf usulü ile satışa konulmuştur.
2 — İhalesi 24/8/1950 tarihine rastlıyan Perşembe günü saat 15 da Malmüdürlüğünde teşekkül edecek Komisyonda yapılacaktır.
İstekli olanlar 1575 liralık temi nat makbuzları dahil olmak üzere 2490 sayılı kanunun 32 nej maddesi ne uygun olarak hazırlayacakları teklif mektuplarını belirli günde sa at 14 de kadar Komisyona vermiş olmaları şarttır.
Postada gecikme kabul edilmez.
3 — Fazla bilgi Çanakkale Def terdarlığından ve Eceabat Malmü. dürliiğünden alınabilir.
SayfaıG
ZAFER
31 -7 - 1»5»
ORTAÇTA
Bügük Damping
Almanyadan yeni gelen mallan-nıı L'iyet ucuz Matlarla satışa arrt-jihniftir. Lütfen Matlarımın okuyn-
Alman malı Tobralko
2.75 kr.
Emprime vistralor
3.50 kr.
Gofre Alman malı
2.50 kr.
Anversafen
6.50 kr.
V a I e n c i o
1.95 kr.
Mimoza emprimeler
8.75 kr.
Gandiler 340 kr. Leonardo poplinler 375
Jorjet Emprime Emprime çamaşırlık
2.40 kr. 3.50 kr.
Sûra emprimeler Alman malı emitasyon keten
7.75 kr. 2.75 kr.
kr. Çekoslovak keteni
ORTAÇ
Anafortalar Caddesi No. 224 ( Adliye
karşısı köşe mağaza) Tel : 11135 - Ankoj-o
750 kr.
20 ton muhtd f hurda örgülü çıp’ak bakır tel satın alınacaktır
ADkara Elektrik Havagazı ve Otobüs işletme Müessesesinden
1 — Asalda cins ve mlktan yazdı 20 ton bakır tel teklit verme usulü ile satın alınacaktır.
2 _ 10 ton çıplak örgülü bakır tel 10 mm2) Bu teller, elektro-
, 16 mm2) litik bakırdan so.
2 » » » . . 25 mm2) ğuk çekilmiş sert
4 , » » 32 mm2) örgülü olacaktır.
3 — Tekliflerin 10 günlük opsiyonlu bulunmasr ve her cins tel-
den 50 şer santimlik birer nümunenin teklifle birlikte verilmesi şart ,ir 4 — Ellerinde mevcudu olup, azami 30 (otuz) gün İçinde teslim edebilecek durumda olanların, tek İdlerini 7/6/1950 tarihine kadar Müessese Müdürlüğüne vermeleri ilân olunur. (5243)—(124b)
Çorum İli Daimî Komisyonundan
1 — Mecitözü - Merzifon yolunun 0 + 000—8 + 500 üncü kilometrele ri arasında Stablize şose, Menfez ve Büz yapımı işi 14 /8/950 Pazartesi günü saat 16 da ihalesi yapılmak üzere kapalı zarf usuliyle eksiltmeye konulmuştur.
2— Keşif bedeli (39.000) lira, geçici teminat (2.025) liradır.
3_ bu işe ait evrak: Proje, keşif, metraj, hususî, fennî ve eksilt-
im şartnameleri sözleşme, tiyat birim listesi olup tatil günleri dışında Bayındırlık Müdürlümü ve Daimi komisyon kaleminde görülebı-lir' 4_ isteklilerin teminat makbuzu ile eksiltmeden en az üç gün evvel İl makamına müracaatla bir d atada 2S.«» liralık buna benzer işi muvaffakiyetle yaptığına dair göstereceği vesikaya mukabil ala. cakları ehliyet ve Ticaret Odası belgelerini ve aynca kapalı zarfa konmuş yukarıda yazılı evrakı okuyup tamamen kabul ettikleri şar-hını havi tekli! mektuplarım diğer bir zarfa koyup ihaleden bir saat evveline kadar il daimi komisyonuna makbuz mukabilinde vermeleri veya göndermeleri ilân olunur.
s— Postada olan gecikmeler muteber değildir. (5342) (1233)
Devlet Orman işletmesi Giresun Müdürlüjünden
1 _İşletmemizin Karaduga bölgesinin Gelevara sahil deposuna 950
yılı nakledilen çam ve ladin tomrukları aşağıda gösterildiği şekilde dört parti halinde 24.7.950 tarihinden itibaren 15 gün müddetle açık arttırma suretile satışa çıkarılmıştır.
Kütahya Valiliğinden
1 — Kütahyanın Gedik ilçe merkezinde yeniden yaptırılacak (58962) lira (19) kuruş keşif bedelli cezaevi inşaatı kapalı zarf u-sulü ile eksiltmeye konulmuştur.
2 — Eksiltme 16/8/1950 tarihine müsadif Çarşamba günü saat (15) de Kütahya Bayındırlık Müdürlüğü binasında müteşekkil komisyon tarafından yapılacaktır.
3 — İsteklilerin bu iş öneminde bir işi iyi surette başarmış olduklarını isbata yarar belgelerile birlikte müteahhit ehliyet beyannamesi ve müteahhit teçhizat beyannamelerini de bağlamak suretiyle ihale tarihinden itibaren (tatil günleri hariç) en az üç gün evvel vilâyete müracaatla bu iş için yeterlik vesikası almaları şarttır.
4 — İsteklilerin 2490 sayılı kanun hükümlerine göre hazırlıyaaak ları teklif mektuplarına yeterlik vesikaları ile birlikte 950 yılı Ticaret Odası vesikasını ve 4198 lira 11 kuruş geçici teminat mektup veya makbuzunu koymak suretiyle ihale saatinden bir saat evveline kadar komisyon başkanlığına müracaatla mektuplarını makbuz mukabilinde vermeleri lâzımdır.
5 — Bu işe ait keşif ve şartnameler her gün mesai saati dahilinde Bayındırlık Müdürlüğünde bedelsiz olarak görülebilir.
6 — Postada vukubulacak gecikmeler kabul edilmez.
7 — Komisyon bu işin muvakkat ihalesini yapacak ve kati ihale Bakanlığın tasdiki ile kesbi katiyet edecektir. (5344)—(1295)
Devlet Orman İşletmesi
Demirköy Müdürlüğünden
Parti No. İstif yeri Cinsi Miktarı Vahidi
D Saka sahil deposu Artık ve Iskarta maden direği 74.58 Kental
2) İğneada sahil deposu 546.03
3) Ayapavlos sahil deposu 534.87
4) Hurşitağa sahil deposu 4369.47
5524.95
1 — İşletmemizin İğneada bölgesine bağlı yukarıda yazılı sahil istif yerinde mevcut (5524.95) kental iskarta maden direği odun olarak dört parti haunde 26-7-950 gününden itibaren 15 gün müddetle açık artırma suretile satışa konmuştur.
2 — Açık artırma 10-8-950 perşembe günü saat 15 de Demirköy letme Müdürlüğünde toplanacak komisyon önünde yapılacaktır. Beher kentalin tahmini bedeli iki liradır. Yüzde yedi buçuk hesabile geçici teminat alınır.
3 — Bu işe ait şartname Ankara Orman Genel Müdürlüğü ile Merkez îşlçtme Müdürlüğünde. Kırklareli ve Vize İşletme Müdürlük-lerile İğneada Orman Bölge Şefliğinde görülebilir.
4 — İsteklilerin belli gün ve saatte müsbit evrak ve ilk teminat-
(arile komisyona müracaatları. (5195)—(1254)
Parti % 7,5
No. Cinsi Kutur Adet M3. D3. Fıatı Tenmau
6 Çam 30 dan yukarı 510 149,451 57,77 647,53
7 Çam 30 dan yukarı 415 122,288 57,77 529,85
8 Ladin 30 dan yukarı 186 55,758 55,22 230,62
8 Ladin 30 dan aşağı 127 17,994 42,02 56,71
1238 345,491
2 — Açık arttırma 7.8.950 tarihine müsadif pazartesi günü saat 15
de Tirebolu Orman Bölge Şefliğinde toplanacak komisyon önünde yapılacaktır.
3 _ Tomrukların yukardaki fiyatlar üzerinden karşılarında yazılı
olan yüzde 7,5 muvakkat teminatları alınır.
4 _Bu işe ait satış şartnamesi Ankarada Orman Genel Müdürlü-
ğünde, Samsun, Ordu, Trabzon işlet melerile işletmemizde, Karaduğa ve Tirebolu Orman Bölge Şefliklerinde görülebilir.
5 — İsteklilerin belirli gün ve saatte ilk teminat akçeleri ve müs-bit evraklarile birlikte komisyonumuza müracaatları ilân olunur.
(5111)—(1202)
Erzurum P. T. T. bölge Müdürlüğünden
1— Erzurum - Oltu posta nak liyatı oto ile üç sene taşınmak üzere kapalı zarfla eksiltmeye konmuştur. _____
2— Aylık tahmin bedel bin, İdarî kefalet 3000 ve muvakkat teml-nay 1800 liradır.
3— Eksiltme 10/8/950 Perşembe günü saat 16 da Erzurum P. T. T. Bölge Başmüdürlüğü komîsyonund a yapılacaktır.
4— Şartlan görmek ve bilgi al mak isteyenlerin Başmüdürlüğümüz kalemine müracatlan lâzımdır. ___
5— İsteklilerin ihaleye girmeğe ehil olduklarına dair vesaik ve teminat makbuzları ile birlikte teklif mektuplarını üçüncü maddede yazılı saatten bir saat önaesine kadar makbuz karşılığında komisyona vermeleri lâzımdır.
Postada vuku bulacak gecikm eler kabul olunmaz. (5271) (1258)
İstanbul Jandarma Satmalına Komisyon Başkanlık odan
1 — Jandarma ihtiyacı için tahminen beher metresi 925 kuruştan 6000 metre haki renk er kaputluk kumaş kapalı zarf eksiltme usulü ile satın alınacaktır.
2 — Muhammen bedeli 55.500 liradır. İlk teminat miktan 4025 liradır.
3 — Eksiltme 14.Ağustos.l950 pazartesi günü saat 11.00 de Taksim Ayazpaşadaki kurulumuzda yapılacaktır.
4 — Şartnamesi her gün mesai saatlerinde Ankarada J. Sa. Al. Kom. Baş. lığından, kurulumuzdan ve îzmirde İl J. K. lığından 278 kuruş bedel karşılığında verilir.
İsteklilerin belli günü eksiltme saatinden bir saat evveline kadar 2490 sayılı kanunun alâkadar maddelerine göre hazırlayacakları teklif mektuplarını makbuz karşılığı kurulumuza vermeleri ve bu saatten sonra mektupların kabul olunmayacağı (9826) (5157)—(1251)
r .... . ' Türkiye Kömür Satış ve Tevzi Müessesesi Ankara Şubesinden Kok Kömürü Tevziatı 1950—1951 kışı için evvelce soba kömürü beyannamesi vermiş olanlardan aşağıda numaraları yazılı beyanname sahiplerinin hizalarında yazılı satış yerlerine müracaatla kömür bedellerini ödemeleri ve kendilerine verilecek ordino karşılığında aynı günde almaları lâzımdır.
M&raeaat günleri Müracaat yerleri 31/7/1950 Pazartesi Beyanname No. 1/8/1950 Sah Beyanname No. 2/8/1950 Çarşamba Beyanname No. 3/8/1950 Perşembe Beyanname No. 4/8/1950 Cuma Beyanname No. 5/8/1950 Cumartesi Beyanname No.
dt»’. Belediye MUıayede Salonu karını No. 16 701-800 1301-1429 2701-2755 5901-5950 6901-6950 7801-7900 8801-8900 9251-9300 10801-10900 11801-11900 12251-12300 13801-13900 14801-14900 15251-15300 27201-27300 32751-32850
Tenlfehlr, Ne -catlbeyl caddeıl No. U 1841-1900 2301-2342 3251-3386 4701-4776 18801-18900 19801 19850 19851-19900 20801-20900 29801-29900 30801-30900 31801-31900 32249-32311 35801-35900 36801-36900 37801-37900
barlar cadde»! kok kOmOrS depo 40701-40800 41701-41800 42701-42800 43701-43800 44701-44800 45701-45800 46701-46800 47701-47800 48701-48800 49701-49800 127201-127300 181201 1y1300
DİKKAT: 1 — Kömürlerini beyanname numaralarının ilân edildiği günlerde almayan vatandaşlar geri bırakılacağından kendilerine ayrılan günlerde müracaatta bulunmaları menfaatları iktizasındandır. 2 — İlân edilmemiş beyanname numaralarına ait kömürlerin verilmesine imkân olmadığından müracaatta bulunulmaması rica olunur. (5359)—(1308)
Çam Tomruğu Nakil ve İstif işi
Devlet Orman İşletmesi Çorum Müdürlüğünden
1 — İşletmemizin İskilip bölgesine bağlı Kös Ormanının 85, 86, ve 89 numaralı havzalarında kütüğü dibinde mevcut 1800 M3. Kal-leşindeğirmeni Ormaniçi istif yerinde mevcut 300 M3. ve Tepeköy harmanyeri Ormaniçi istif yerinde mevcut 780 M3. Çam tomruğunun bir parti halinde Kızılırmak kenarındaki Ormancık ilçesi Ovecık-suyu köyünün Deliktaş mevkii son istif yerine nakil ve istif işi 26/7/ ra 950 tarihinden itibaren 15 gün müddetle açık eksiltmeye konmuştur.
2 — Açık eksiltme 10/8/1950 Perşembe günü saat 15 de Çorum İşletme Müdürlüğü binasında toplanacak komisyon önünde yapılacaktır. Beher metreküpünün nakil ve istif işi 85, 86 ve 89 numaralı havzalardaki tomrukların 25 lira, Kalleşindeğirmeni Ormaniçi istifindeki tomrukların 15 lira ve Tepeköy harmanyeri Ormaniçi istif yerin deki tomrukların 12 liradır. % 7,5 hesabile 4414 lira 50 kuruş geçici teminat alınır.
3 — Bu işe ait şartname Orman Genel Müdürlüğünde, İstanbul. Ankara, Amasya, Tokat, Tosya, İşletme Müdürlüklerinde, Yozgat Merzifon, Gümüşhacıköy İskilip, Osmancık, Sungurlu bölge Şefliklerin de ve Müdürlüğümüzde görülebilir.
4 — İsteklilerin belli gün ve saatte müsbit evrak ve ilk temi-
natlariyle komisyona müracaatları. 19/7/1950 (5114)—(1237)
Betonarme köprü yapımı
Karayolları Genel Müdürlüğünden :
1 — Eksiltmeye konulan iş : Sivas ilinde Pingan-Divriği yolundaki Pingan köprüsünün betonarme olarak yapımı olup keşif bedeli (99.406.85) doksan dokuz bin dört yüz altı lira seksen beş kuruştur.
2 — Eksiltme günü : 10.8.950 tarihine rastlayan perşembe günü saat 16 da Ankarada Bayındırlık Bakanlığı binasında Karayolları Genel Müdürlüğünde Karayolları Eksiltme Komlyonunca kapalı zarf usulü ile yapılacaktır.
3 — Eksiltme evrakı : Vezneye yatırılacak (5) beş lira bedele ait makbuz karşılığında Karayolları Genel Müdürlüğü Teknik Hesaplar Şubesinden alınabilir.
Satılık arsa
Kavaklıderede İran Sefarethanesi civarı otobüse 2 dakika mesafede 2537 ada 12 parselde 1036 M».
Müracaat: Yeni Sinema üstü
Foto Holivut Gel - ÇEK. (5187)
Ankara Belediye Başkanlığından
1 — Yeni tesis edilen arşiv odasın da yaptırılacak etaierli demir par-
maklık işleri açık eksiltmeye konulmuştur.
2 — Muhammen bedeli (2870) lira dır.
3 — Teminatı (215) lira (25) kuruştur.
( — Teminat Belediye veznesine yatırılacaktır.
s — Şartname keşif cetveli ve pro jesi her gün Belediye Tutanak Müdürlüğü kaleminde görülebili r.
8 — İhalesi 11.8.950 Cuma günü sa at 16 da Belediyede toplanan komisyonda yapılacaktır. _
7 — Bu işe girmek isteyenlerin en az ’(2500) liralık bir doğrama işini
bir defada yapmış olduklarına dair resmi daireden alınmış belgelerile ihaleden üç gün evvel (tatil günleri hariç) başkanlığa müracaatla yeterlik belgesi a lıp ibraz etmesi şarttır.
8 — İsteklilerin belli gün ve saat te Belediye Komisyonuna baş vur-
maları. (1183)—(1293)
İstanbul Defterdarlığından
Muhammen bedeli Teminatı fy
Lira Lira Cinsi
18000
1350
Sirkeci Jandarma eşya ve leva-
zım ambarında bulunan

nen (60) ton yünlü ve pamuklu j ’T’ ı köhne eşya (beher kilosu 30 kuruş hesabile).
Yukarıda yazılı köhne eşya 11/8/950 Cuma günü saat 15,30 da Milli Emlâk Müdürlüğündeki Komisyonda kapalı zarf usulü ile satılacaktır.
İsteklilerin teminat makbuzları ve nüfus cüzdanlarını havi 2490
sayılı kanunun tarifatı dairesinde hazırlanmış teklif mektuplarını satış günü saat 14.30 a kadar komisyon başkanlığına vermeleri, fazla bilgi için de sözü geçen müdürlüğe baş vurmaları. Eşyayı görmek için Sah, Perşembe, Cumartesi günleri müracaat olunabilir.
TÛ854I (5158)—( 11M)
4 — Eksiltmeye girebilmek için •
a) İsteklilerin 1950 yılına ait Ticaret Odası belgesi ile usulü dairesinde (6.220.34) altı bin ikiyüz yirmi lira otuz dört kuruşluk geçici teminat vermeleri,
b) Bu işin teknik öneminde bir işi iyi surette başarmış veya idare ve denetlemiş olduklarını isbata yarar belgelerini, Karayolları Genel Müdürlüğü ile Ankara, İstanbul ve Kayseri Yollar Bölge Müdürlük lerinden birinden alacakları tanıtma beyannamelerine (Müteahhit ehliyet beyannamesi, müteahhit plân ve teçhizat beyannamsi) bağlamaları ve bu beyannamelerin içindeki sorular cevaplandırılarak yeterlik belgesi isteme dilekçeleri ile birlikte eksiltme gününden en az üç
gün önce (tatil günleri hariç) yazıile Bayındırlık Bakanlığına müraca at ederek bu iş için yeterlik belgesi almaları.
5 — İsteklilerin eksiltme şartlaşmasının 34 üncü maddesinde verilen izahat çerçevesinde (eksiltme evrakının her parçasına ellişer kuruşluk pul yapıştırarak bunları imzalayıp zarflarına koymaları) hazırlayacakları yükleme mektuplarını eksiltme günü saat onbeşe kadar makbuz karşılığında Komisyon Reisliğine vermeleri lâzımdır.
Postada olacak gecikmeler kabul edilmez.
Keyfiyet ilân olunur.
Satılık Ev
Şükriye mahallesinde elektrikli. Her iki katı müstakil Yapı Kredi Bankasında Ömer Göncülere müracaat.
(2641)
Acele satılık
Yolculuk dolayısiyle devren satılık bakkal dükkânı. Yenişeh ) Necatibey caddesi No. 55
İstanbul Sıtma Savaşı B. Başkanlığından
Sıtma savaşı işlerinde kullanılmak üzere Amerikan menşeli toz halinde (10) ton saf D.D.T. maddesi kapalı zarf usulü İle 6atın a-lmacaktır.
Bu maddenin tahmin olunan bedeli (29500) lira olup geçici teminatı (2212) lira (50) kuruştur.
İhale 10 Ağustos 1950 Perşembe günü saat (15) de Kadıköy Hay darpaşa Rıhtım caddesi 134—136 numaralı başkanlık binasındaki satın alma komisyonunda yapılacaktır,
Şartname (150) kuruş bedel mukabilinde ve çalışma saatleri 1-çinde başkanlık kaleminden alına ilir.
İsteklilerin 2490 sayılı kanun hükümlerine göre hezırlıyacakları vesaik ve kapalı zarfları, ihale saatinden bir saat evveline kadar komisyon başkanlığına teslim etmeleri şarttır.
Posta gecikmeleri kabul eddmiyecektir. (10058)-(5312) (1313)
(5000)—(1201)
-görm«k islemiyordu. Fakat y.m
(8874)—(4571) ’
kencune (vıuwı ueı
I Sahibi:
Mümtaz Faik FENİK
Bu nüshada yazı işlerini fiilen
İdare eden: HİKMET YAZICIOĞLF
Basıldığı yer :
GÜNEŞ MATBAASI
Makine «e Kimya Endüstrisi Kurumu Genel MüdürlüğUndM
1 — Kapalı zarf usulü ile ge nel alım şartlarımıza göre 5 ton-beyaz sabun satın alınataktır.
2 — Bu işe ait şartname ve genel alım şartlan her gün Ankara da Kurumumuz Ticaret İşleri Müdürlüğünde ve İstanbulda Galata Voyvoda oaddesi Ankara Hanındaki büromuzda görülebilir. *
3 — İsteklilerin, teklif edecekleri fiatıri % 7,5 u nisbetinde geçici teminatlarını havi teklif mektuplarını, 18 Ağustos 1950 günü saat 14 e kadar Kurumumuz Ticaret İşleri Müdürlüğüne göndermeleri lâzımdır.
4 — Kurumumuz ihaleyi yapıp yapmamakta Serbesttir.
(5281)—(1312)
m
ZAFER
Mts’e itler ■= Tetkikle?
Hayat pahalılığı ve arsa spekülâsyonu
Giinün geç saatlerinde çıkan demukrat gazete ’tonnao
at ZAFER
4fe4#m
k
İt
)
i-
e
1
k
I
j^emokrat memleketlerde mil-■^let menfaati bir bütün olarak miV-elâa ed*l.r. Geniş halk kitlelerine zarar vererek mahdut b-r zümreye aşın menfaat temin eden hareketler mutlakiyet idarelerinin ve tek partili rejimlerin mümeyyiz va sıflarından birini teşkil eder.
Memleket m-zde hayat pahalılığının ve mesken buhranının en büyük amillerinden biri olan arsa spekülâsyonları mevzuunun eski iktidar zamanında ele alınmamış ol masını anoak bu hakikati gözö-nüne koyarak teşrih ve izah etmek mümkündür.
Şeh.rlerlmizde arsa fiyatlan hal kımızın büyük çoğunluğunun kazancı ve hayat standardı ile nisbet kabul etmeyecek derecede yüksek-t_r. Şeh rlerimizin imarına en büyük engel teşkil eden bu hakikat, rakamlara dayanan misaller vererek açıklamağa İhtiyaç göstermeyecek derecede aşikârdır. Bu fiyat yüksekliği İstanbul, Ankara, İzmir ve Adana gibi büyük şeh rleri-mizde kendin! daha fazla hssettiri-yor rf'e b. İh assa Ankara ve İstan bulda imar hareketlerinin mahdut semtlere münhasır kalmasını, şe-^jlerimizin inkişafında tıkanıklık nasıl olmasını ve inşaata sarf edilmesi lâzım gelen büyük servet lerin boş arsalara bağlanmasını intaç ed yor, Bilhassa Ankarada arsa fiyatlan başkentin tesisindenberı hayret verici bir yükseliş arzet-mektedlr. 1925 senesinde metre karesi 20-50 kuruş olan arsaların 1945 senesindeki f.yatlarının 50-100 lira olduğunu görüyoruz.
Para kıymet nin düşmesiyle dc izah ed.’lemeyecek derecede olan bu fiyat yükselişinin esbabını, nor mal inkişaf ve kıymetlenmede değil, j’âzimızın başında arzetriğimiz hakikatin içinde ve imar işlerin1 idare eden k:mselerin kifayetsizliğinde aramak lâzımdır.
Ankarada hükümet merkezinm tesisine karar verild ği tarihte, verimsiz birer tarla veya halî birer bataklıktan ibaret olan sahalar o gfın iç:n pek düşük br kıymet İfade etmekte idi Bu tarihi kararın ver.ldıği andan itibaren mahdut bir zümrenin bu düşük kıymetli topraklarde büyük spekülasyonlar yanılabileceği aşikârdı. Nitekim öy le oldu ve bu spekülâsyonları önleyecek hiçbir tedb r düşünülmedi Dönüm fiyatı üzerinden alınan arazi, kısa b r zaman içinde, metre ^kaTe fiyatı üzerinden alınıp satıl-başlandı Spekülasyonlara karşı hiçbir tedbir alınmadan belediyenin halî araziye asfalt yollar yapması, fiyatların 6üratle yükselmesini teşvik etti. Bir yandan mesken buhranı şiddetle hissedilirken, öte yandan bu buhran suni olarak şiddetlendirildi. Bu suretle memleketimizin harap durumu ve düşük hayat standardı ile niset kabul etmez derecede pahalı bir şehir hayatı teessüs etti. Mesken buhranı sebebiyle memur lara verTen mesken zammı en ziyade spekülatörlerin işine yaradı.
Mesken buhranının âmilleri ara sında İnşaat malzemesi fiyatlarının yüksek! ği de rol oynamakta ise de bu malzemenin memleketimizde imai ed'len kısmının halka ne suretle pahalıya mal edildiğini başk* bir yazımızda açıklayacağız.
Bu spekülâsyonları idare eden mahdut bir zümre, hiçbir emek mukabili olmaksızın kısa zamanda büyük servetler ele geçirdL Bil hassa resmî binaların kurulacağı yerleri vakt'nde haber alab'len (nüfuzlu) kimselerin bu arsaları ucuzca ele geçirerek devlete pek pahalıya satmaları, memleketin ah lâkı üzerinde tahripkâr tesirler ye -İsa#,'şüyuu vukuundan beter birer suiistimal teşk’l etmektedir.
Ankaranın İmarına sarfedilen p& . . « _______ ___________
ralar Ankarada oturan vatandaşlar yeni arsalar ele geçirir.
dan toplanan vergilerden ibaret ol- Bu politikanın tatbiki için bele-mayıp bunun büyük kısmı bütün d yenin el'nde bir fon bulunması memleketten temin edildiğinden, ] lâzımdır. Şehrin muhtemel ‘ ’ ’ bu pahalı şehrin İmar masrafları, nüfusumuzun yüzde seksen beşini teşkil eden köylü kitlesine de ytlk-eelt İmiş oldu. Asırların ihmali yü-
f Sosyal bünyemizde derin yaralar açan arsa spekülâsyonlarını ©nlemeksizin, mesken buhranının şiddetle hüküm sürdüğü şehirlerimizde mesken kiralarını serbest bırakmak, dar ve sabit ı gelirli bir halk kitlesini fahiş bir murabaha ve insafsız bir istismar karşısında himayesiz bırakmak demektir.
' Yazan ————
Mithat Niyazi RESNELÎOĞLU «Yüksek Mühendis.
Eo yesıı iıaberkr - En güzel t( frılalar - En srçme fıkralar ve memleltelin en tanınmış ve sevilmiş imzaları • • • •
Pek yakında tıkmaya başlayacak olan Zaf-r AR$ IM POSTASI, Ânkaıalınm özleoiği gazete olacaktır

j sem
' naşı

zünden en gamlı sefaletlere düşmüş olan bir köylü kitlesinin omuzlan-na bu kadar ağır bir yükün yükle-tilmesi, 14 Mayıstan evvelki İktidarın affed ilemeyecek derecede ağır hatalarının başında yer almaktadır. Bilhassa Ankarada pek göze batan bu faaliyet, son senelerde alışık olduğumuz b:r tabirle, arsa karaborsacılığından başka b:rşey değildir. (
İstihlâk maddelerine narh koymak, kara borsa ile mücadele etmek devlet teşkilâtının ve belediyelerin vazifeleri cümlesinden ol-:uğu halde mürabahanın en zararlı şekli olan arsa spekülasyonlan-nın önlenmemesi, b r taraftan dar ve sabit gelirli halk tabakasının büyük ıstıraplar çekmesine sebep )lmuş» d ğer taraftan imar masrafları milyarları bulan bu şehirde 1-nar bakımından çirkini kler ve nis-betsizlikler doğurmuştur.
Bu sebepledir ki, ana caddelerimizde ve meydanlarımızda, bir kaç 'üz bin liralık büyük bir b'nanın yanı başında salaştan bir dükkân, bunun yem başında mezbele halinle boş bir arsa, onun yanında iki katlı harap bir ev, bîtişiğ’nde b ı oostan ve buna benzer insicamsızlıklar görüyoruz.
Bu spekülasyonları önlemenin çareleri bas’t ve malûmdur ve bun ir medenî memleketlerde normal olarak tatbik 'ed’lmektedir. Bu parelerin heyeti mecmuasına Batı nemleketlerinde (arsa polit’kası) smi verilir ve bu politika, büyük o-r iyi niyet, bilgi ve uzak görüşle ievlet ve belediyeler tarafından ta-cip edilir.
Arsa politikasının ne demek ol-Iuğunu ana halleriyle açıklayalım:
Medenî memleketlerde arsa fiyatlarının mümkün mertebe düşük olması sosyal ve ekonomik bir zaruret olarak kabul edilir. Bu sebeple, bir yandan devlet bu spekülasyonları önleyci kanun’an ve •nevzuatı yürürlüğe koyarken, öte •andan belediyeler alıcı ve satıcı ıfatlyle arsa alış verişine iştirak »derler ve ellerindeki imkânları arsa fiyatlarının yükselmesine mali olmağa tahsis ederek amme -nenfaarinin korunmasını temin e-ierler. Bu politikanın tatbikatı ve ılınacak tedbirlerin başlıcelan hü-’âhsa olarak şunlardır:
1 — Belediye, şehrin İmar ve inkişafına göre, her hangi b:r alıcı ’ibi, arsa alış verişine iştirak eder ve şehrin muhtelif semtlerinde arsalar ele geçirir. Bu arsalarda yol, îu, kanalizasyon ve sair teknik tesisatı ikmal ederek bunlan satışa hazır bulundurur. Şehir genişlemek stidadmı gösterdiği anda, elindeki arsaları düşük fiyatla, fakat üzer-'erinde yapılacak 'nşaatı kısa zamanda ikmal etmek mükellefiyetiy-’e, satışa arzeder. Arsa fiyatları u--numlyetle tarla haTnde kıymet ile eknik tesisat masrafları ve cüzi b:r ‘aiz mecmuundan ibarettir. Belediyelerin arttırma ile arsa satışları yapmaları, arsa fiyatlarını yükselteceğinden, zararlıdır. Belediye el ndeki arsalar asgarî fiyat üzerinden talipler arasında kura ile satılır. Belediye başka faydalı yoî-'arle gelir teminine çalışır. Bu fiyat düşüklüğü karşısında şahıslar e-llndeki arsaların fiyatlarını da yükseltmek imkânını bulamaz. Belediye dalma müstakbel inkişafı düşünerek sattığı arsalar nisbetinde
_________________________ inkişafına göre bir meblâğ bu işe tahsis ed lir. Meselâ, Ankarada otuz milyon lira gibi büyük bir se-vet, devlet malı meskenlerden müîe-
şekkil olan ve bir başbakan Ism'ni taşıyan mahalle tesisine harcanacağına, arsa politikası tatbik et-. meğe tahsis ed İmiş olsa ’di. m”M ’ menfaate çok uygun hareket edil-- miş olurdu.
2 __Büyük frfıhr hareketler- ba-
■ his mevzuu olduğu zaman, bu ha-
raketlerin inkişaf İst kametleri be-J tediyece mutlak surette gizli tu-) tulur ve bu suretle imâr hareket-, lerln’n arifesinde yüksek fiyatlar-, la hak kî veya muvazaalı arsa sa-J tısları yapılmasına meydan verilmez. Aksi halde beled'ye istimlâk sırasında bu satış fiyatlarını nazarı d kkate almak zorunda kalır. Ankaranın imannda bu cihet tamamen ihmal edilmiştir.
3 — Yol, su elektrik, kanalizasyon gib’ medenî tesislerin ikmal edilmem'ş olduğu hali araz de ve ar salarda b:na inşası menedilir. Ankarada görüldüğü gibi, değ başlarında ve şehirden kilometrelerce u-zak yerlerde münferit apartmanlar, tek tük evler mödenî memleketlerde görülmeyen manzaralardır.
4 — Şehrin hudutsuz bir şek’lde dağılıp yayılması, şehrin merkezine yakın yerlerde boş arsalar dururken uzaklarda binaların yapılması, münakale ve teknik tesisat masraflarının da hudutsuz b;r şekilde büyümesini intaç edeceğinden, belediye bu dağınıklığa karşı koymak zorundadır. Hudutsuz şek’lde dağılan ve yayılan bir şehr n amme hizmetleri masraflarını en zeng n bütçeler bile karşılayamaz. Bu sebeple, beled’ye, şehir arazisini, imar sahası ve imar dışı saha olarak İki kısma ayırmak zorundadır. îmar dışı sahada bina yapmak yasak elduğu g’bi, imar sahası iç’ndeki arsaları da ilânihaye boş b’rakmak yasaktır. îmar sahası içindeki arsa sahiplerine, arsaları üzerinde belediye yapı nizamlarına ve imar plânına göre inşaat yapmaları için b r mühlet verii’r. Bu müddet içinde inşaatı ikmal ed'lmeyen arsalar, bidayetteki fiyat üzerinden ve cüzi bir faiz hesabiyle belediye, ce istimlâk ed’lîr, veya -’mar sahası dışında bu kıymete tekabül eden bir arsa ile değiştirilir.
5 — Bir arsa üzerinde inşaat ruhsatiyesi alınacağı zaman belediyenin yol, su, kanaT zasyon, elektrik vesaire gibi medenî ihtiyaçlar için sarfettiği paranın bu arsaya isabet eden kısmı arsa sahibinden tahsil edilir. Bu suretle arsa fiyatının bir kısmı imar hedef.De sarfedümiş olur.
6 — Arsaların fiyatı, üzerlerinde yapılacak binanın gelirine göre tayyvn edeceğinden, arsa fiyatlarını düşürmenin çarelerinden biri de, binanın işgal edeceği sathı tahdit etmektir. Fakat bu prensibin zaman zaman terkedilmesi şehirler de insicamsızlıklar doğurur. Bu yüzden bugün Ankarada Yenişehir, bahçe içinde tek ketli binalarla blok apartmanlar arasında boca-’ayan insicamsız bir manazara ar-zetmektedîr.
7 — Arsa fiyatlarım düşürmen'n b'r çaresi de, b’nalann kat adedini tahdit etmektir. Şehirlerin birinci sınıf caddelerinde, meydanlarında tek katlı salaş dükkânların bulunması yalnız şehre çirk'nlik vermekle kalmaz, okonom'k faikımdan da bir kayıp teşkil eder. Buralarda arsaların yalnız sathı değil, ha-’imleri de bir kıymet ifade etmekledir. Bu hacimden istifadeyi talep etmek, bir tarlayı tarihselde kullanmayı mecburî kılmak gibi bir haktır.
Ancak bu perinsiplerln memleketimizde kabul ve tatbik* İle şe- --------, - - -------
hlrlerimizin bugünkü acıklı du- stajyer olarak alınacaklardır. Tal pler iç............... ,
rumlarinı Islâh etmek mümkün o- nasip yerlere talik suret yle ayrıca ilân edilmiştir, lacaktır. --—s'.-’-l'
ir (Devamı Sa. 8 8ü: 7 de) bulundukları valiliğe müracaatları ilân olunur.
Fiyatı her yerde 5 kuruştur
Balast ihzaa ettirilecık
Devlet Demiryolları Kayseri S. İşletme Komisyonundan:
1 — Aşağıda mevkii, muhammen bedeli, geç çi inancı ve ihale tarihleri yazılı iki grup balast ayrı ayrı kapalı zarf usulü ile ekşitmeye konulmuştur.
2 *— Bu işlere alt mukavele ve şartnameler Kayseri İşletme Komisyonunda görüleb.lir.
3 — Eksiltmeler aşağıda h:zalarında yazılı muayyen gün ve saatlerde Kayseride 3. İşletme binasında toplanacak komisyonca yapılacağından teklif mektuplarının muayyen gün ve saat 14 e kadar makbuz mukab.ll komisyona verilmesi veya posta ile gönderilmesi, postada olacak gecikmeler kabul edilmez.
4 — îstekl 1er kanunî vesikalarından başka balast işlerini muvaf
................. olduklarına da!r ehliyet vesikalarının da teklif
bulunması lâzımdır.
Muham.
Miktar» bedel
M3. Kuruş
BUGÜN
Hayattı muvaffakiyetin en önemli V»- sıbsı
otomobil bilgisidir
fakiyetle başarmış zarflariyle beraber
No." Mevkii
Geçici inanca İhale
Lira Kr. Tarih Saati
I
n
Ankara - Kayseri hattı Kim. 235-239 4000
Boğazköprü • Kayseri hattı Kim. 362-366 4000
406 1218 00 17/8/1950 15
431 1295 00 18/8/1930 15
(5361)—(1317)
Maliye Bakanlığından
Sağlık ve Sosyal Yardim Bakanlığı gezici verem 'savaş kurutları ihtiyacı iç’.n bir adet hasta nakline mahsus ambulans satın alınacaktır.
Tetkikine esas olmak üzere elinde bu evsafta vasıta bulunan fir-malann 5/8/1950 gününe kadar Levazım ve Kıymetli Kâğıtlar Mü dürlüğüne tekl-flerini yapmaları. (5356)—(1314)
Ankara Tekel Başmüdürlüğünden
(Nakliyat yaptırılacak)
Başmüdürlüğümüz şehir İçi ve Ayaş, Bâlâ, Çubuk, Haymana, Kızılcahamam, Mucur, Kırşehir, Kaman Tekel idarelerinin 24/7/1950 günü saat 14.30 da yapılan İkinci eksiltmesine talip zuhur etmediğinden nakliyatının pazarlıkla yaptırılmasına karar verilmiştir.
Bu pazarlığa iştirak etmek isteyenlerin 21/8/1950 Pazartesi günü saat 10.30 da Başmüdürlüğümüzdeki komisyonda hazır bulunmaları lâzımdır.
Şartnameyi görmek ve fazla İzahat almak isteyenlerin Satış Şubemiz Müdürlüğüne müracaatları İlân olunur. (5358)—(1316)
Yükleme - boşaltma yaptırılacak
s. B. r W sr’Ai. :
1*0 4uidnotel
— Lv. Amirliği ihtiyacı 1
almaca _ __
RL S, B- 2 No. İü Sat. AJ. Ko.
Bşk.^nn-, w TafeefiH ,o» oB^oss
1 — Pazarlıkla 10 kalem teriHM malzemesi satın ’âlıh^câktir: '’’(I 1
2 — Pazarlığı 2 Ağustos 1050 Çarşamba günü saat 10 da korfü» yonda yapılacaktır.
3 — Şartname ve listesi her gün öğleden evvel komisyonda görülebilir.
4 — İsteklilerin belli gün ve saatte teklif edecekleri fiat üzerinden % 15 kesin teminatları ile komisyona müracaattan.
(5368/—(1319)
*
Ankara Şoför Okulunun
Ağustos devresine
SÎZ DE KATILINIZ
Müracaat saatleri 14—18. Telefon: 21649. îsmetpaşa Caddesi. No. 4. (5214)
Bu hafta
İki Süper F İm birden
1 — Sokak Kız: Kıtyy Ray Milland-Paulette
Goddard Büyük Dram
2 — Tatlı Belâlar (Mickey-Renkli Müzikal) Lois Butler - Bil
• Goodvvin
Kitty: 14-17-20.30 Mickey: 15.80- 18.30-22.00
(2553)


Toprak Mahsulleri Ofisi Ankara Bölge Müdürlüğünden:
1 — Aşağıda müfredatlı cetvelde adlan yazılı anbarlarımıza gelecek veya buradan d’.ğer mahallere sevkedilecek Ofisimize ait hububat, baki yat vesai? maddeler n yükleme - boşaltma işleri eski fiyatlar pahalı görüldüğünden yeniden açık eksiltmeye çıkarılmıştır.
2 — Eksiltme anbaıların hlzaiannda gösterilen günlerde Ankara Bölge Müdürlüğü binasında teşekkül edecek hususi komisyon ö-nünde yapılacaktır.
3 — İsteklilerin karşılannda gösterilen geçici teminatlannı eksiltmeden b r saat Önceye kadar Ankara Silosu yanındaki Ankara İşletme Şefliği Veznesine yatırmaları ve alacakları makbuzları ile ihale saatinden evvel komisyona başvurmaları lâzımdır.
4 — Bu işe ait şartlaşma ve ssözleşme tasarıları beş lira karşılığında Ankara Bölge Müdürlüğü Ticaret Servisi ile cetvelde yazılı anbar şefliklerinden temin ed-lir.
Günlük
Açık eksiltmeye Ekş itmenin Geçici YÛk.-BoşalL
çıkarılan anbann adı tarihi günü 8aat Da. Teminat Ll. tonajı
Polatlı 3/8/950 Perşembe 15.30 Sanoğlan ■) » 16.30
2000 200—300
Ö00 60— 90
(5357)—(1315)
Emniyet Gen(d Müdürlüğünden
Açık bulunan polis memurluklarına lise ve orta okul mezunları . . -•---m , . kabul şartlan İllerde mü-
-----------------✓ — --____ Müracaat süresi Ağustos sonuna kadardır, istekli ler’n muamelelerinin ikmali çln .......- —------- •’*__’_- (5305)—(1311)
0. P. Çankaya Ocafırdan
Çankaya, Kavaklıdere ve Cumhuriyet 4, 5, 6, 12 numaralı muhtarlıkların semtleılnde oturan sayın seçmenlere;
îht.yar heyeti seçimleri için açtığımız anketin cevap müddeti 1 A-ğustos 1950 den 4 Ağustos 1950 Cuma akşamına kadar uzatılmıştır.
Komşular arasında yapılmasını temenni ettiğimiz temas ve müşaverelerin ve beklediğimiz cevabın buna göre ayarlanmasını dileriz.
M. S. B. 2 NoJu Sat Al. Ko. Bşk. dan:
1 — Pazarlıkla nümuneleri Dz. Lv. Gr. da mevcut üç adet nümune dolabı satın alınacaktır.
2 — ihalesi 3 Ağustos 1950 Çarşamba günü saat 10.30 da korniş-yonda yapılacaktır.
3 — Şartnamesi her gün öğle den evvel görülür.
4 — İsteklilerin kesin teminatla-tiyle müracaatları. (5369)—(1318)
it
Odun ihalesi hakkında
Zara Sa. AL Kom. Bşk. (53»)
1— 600 ton odun ilk ihalesinde teklif edilen fiat pahalı görüldüğünden k ıpalı zarf usulü ile yeniden eksiltmeye çıkarılmıştır. Tahmin edilen bedeli (33C00) Lira olup geçici teminatı (2475) Liradır.
2— Eksiltmesi 8 Ağustos 950 Sah günü saat 16 da Zara As. Gazino bi-□asında yapılacaktır. Şartlaşmalar her gün komisyonda görülebilir.
3— Teklif mektuplarının 8 Ağustos 950 Sah günü saat 15 çe kadar komisyonumuza verilmesi
(5109) (1171)

Enmiş sadeyağı alınaeaktıf-
Elâzığ Sa. AL Kom. Bşk. (537)
1— Elâzığ Garnizon birlikleri için kapalı zarf usulü ile 6 ton £rimi| Sadeyağı satın alınacaktır.
3— Muhammen bedeli 23401 lira, egçıcı teminat 1755 lira olup eksilt, mesı 7 Ağustos &o günü saat 15 da yapılacaktır.
3— Evsaf ve şartnameler her gün komisyonda görülebilir. Postada vukua gelecek gecikmeler kabul •• dilmez. («B9) (1172) «

Koyun Eti alınacaktır
İzmit As. Pos. 12338 Sau AL Koni Bşk. dan (536)
1— 25 ton koyun eti kap ah zarfla eksiltmesi 7 Ağustos 950 Pazartesi günü saat 15.00 te İzmit As- Pos. 2338 Sa. AL Kom. da yapılacaktır.
2— Muhammen bedeli 53750 lira, ilk teminatı 3338 Hıradır Şartnamesi komisyonda görülür. Teklif mektupları saat 14J9 kadar kabul edilir.
(UN) (TWV'
Belediye Başkanlığından
Yapılan umumî muayenelerde noksanlıkları görülen motöriü taşıtların bu noksanlıklarını gidermeleri hususunda kendilerine bıraka-Lan müddet sona ermiştir.
1/8/1950 Sah gününden 10/8/ 1950 gününe kadar olmak üzere 10 gün müddetle —tatil günleri hariç — her gün saat 14 den 16 ya kadar Hipodrom önünde, daha evvel mu ayeneye gelmemiş veya bir takım noksanlıkları olduğu bildirilmiş bulunan motörlü taşıtların yemden muayeneleri yapılacaktır.
Umumî muayenelere gelip noksanlıkları bulunmadığına dair salâhiyeti) memurlar tarafından muayene cüzdanlarına meşruhat verilmiş olan tajıtlar bu mecburiyete ta bı değildirler. Keyfiyet ilân olunur, moı»—i ızıaı
İstanbul Gümrük Muhafaza Deniz Bölge Komutanlığından:
1 — Kapalı zarfla altı adet yardımcı dizel makinesi satın alınacaktır.
2 — Muhammen bedeli 32000, geçici teminatı 2400 liradır. Temi-nat İstanbul Galata Çinili rıhtım hanında Gümrük Muhafaza Başmüdür, lüğündeki saymanlığımıza yatırılacaktır.
3 — Kapalı zarfla ihalesi 8.8.950 Salı günü saat 15 de adı geçen komutanlık komisyonunda yapılacaktır.
4 — İsteklilerin zarflarını eksiltmeden b:r saat evvel (saat 14 de)
komisyona vermiş olacaklardır. Şartname Ankara’da Genel Komutanlıkta, İzmir’de Gümrük Muhafaza Deniz Bölge Komutanlığından ve İstanbul’da komisyonumuzda görülebilir. (9546) (4096)—(1121)
BOMONTİBAHÇESİ
Temsilleri ^aris - Londra ve madriride aylarca devam eden MONTEMAR B,sETusu İVE HOLlVUrtan Baş Yıldız ANA ESMERALDA Şöhrete sahip Artstlerde 4-8-1950 den İtibaren kısa bir zaman iç:n Sahnemizde teiefon. m55
Sayfa: 8
ZAFER

istonbui at “istikbalin turist:
I Bajffiokcl«d»n devam
I yarışları (
İstanbul, 30 (Telefonla) — Beşinci hafta at yarışlarının resmî neticeleri şudur : |
Birinci koşu : 1 — Karasalkım, I 2 — V.L. Müşterek bahis, ganyan 120 kuruş. |
İkinci koşu: 1 — Babi H, 2 — Balı tiyar, 3 — Akkent Müşterek bahis ganyan 970, plaseler 160, 135, 185 kuruş.
Üçüncü koşu: 1 — Çınar, 2 Mu. rad, 3 Maşallah. Müşterek bahis ganyan 460, Plâseler 60, 290, 230 kuruş.
F Dördüncü Koşu: 1 — Desdemo-na, 2 — Arda. Müşterek bahis gan yan 170, Plâseler 100 ve 140 kuruş.
Beşinci Koşu : 1 — Apaş, 2 — Destan, 3 — ilkiz. Müşterek bahis ganyan 330, Plâseler 170, 185 kuruş.
İkili bahiste Dabi - Bahtiyar 10.55 kuruş, Çifte bahiste Desdemona -1 Apaş 595 kuruş vermişlerdir. | Prenses (Arap), Benliboz, Atom, Azize ve Canım koşturulmamışlar-dır.

cenneti: Türkiye
Amerikanın Ankaredoki eski basın ataşesi bir konferans verdi
aleyhtarlığı
★ (Baştan 1 inci de) Belçika ordusunda izin kalkmıştı. Mütehassıslara ve paraşütçülere dönme emri verilmiştir. Bütün bu tedbirler grevcilerin başkente yürü melerine mani olmak için aluımış tır. |
Bu tezahürler, en yakın bir za manda ihtilâfa bir hal çaresi bulunmasını temenni eden bir çok Belçikalıyı endişeye sevketmektc-dir. Fakat sosyalist muhalefet takındığı tavırda ısrar etmektedir. Bu hususta öğrenildiğine göre, kralın hususi kalem müdürü Vikont Beryer’le bir konuşma yapan Spaak partisinin kralla görüşmesine resmen itiraz ettiği için evvelce tasarladığı gibi Lacken şatosuna gitmemiştir.
Vilâyetlerde durumda bu sabah hiç bir değişiklik olmamıştır. \Va-lonic bölgesindeki grevciler Brük sel üzerine yürüyüş hazırlıklarını tamamlamaktadırlar.
Adalet Bakanlığına bomba
Brüksel, 30 (a.a.) Afp) — Dün gece Adalet Bakanlığında küçük bir bomba patlamıştır. Maddi hasar çok ehemmiyetsizdir.
Gece Brükselde cereyan eden hâdiseler neticesi 6 kişi yaralanmıştır. Bunlardan biri hâlâ tedavi altındadır. Bu yaralılar arasında sos yalist âyan üyesi bulunmuştur. Ayan üyesinin kolu kırılmıştır.
Alınan tedbirler
Londra Radyosu, 30 (Basın - Yayın) — Dün Belçika hükümeti Kral Leopold'ün tahta dönmesi aleyhindeki grevleri ve karışıklığı durduı mak ıçm zecri tedbirlerin tatbikini emretmiştir. Ordu birliklerinden bazıları derhal seferi duruma sokulacaktır. Almanyadan asker getirilmiştir. Brüksel ve L«iege şe? lıirlerinde umumi toplantılar yatak edilmiştir. Anvers limanında dok işçilerinden bazıları işlen La-şma dönmüş ve dinamitlenmiş olan genel köprü tamir edilmiştir. J’rük seldeki bir kaç fabrika dün tekrar faaliyete geçmiştir. Muhabirlerin tahminlerine göre grevdeki işçilerin sayısı yarım milyonu bulmuştur. Bazı bölgelerde tren seferleri inkıtaa uğramıştır. Dün akşam Brüksel ve Lıege şehirlerinde nümayişçiler karanlık basıncaya kadar jandarmalarla çarpışmışlardır. Jandarmalara yeni silâh dağıtılmış tır. Bu yeni silâh küçük ve zararsız olup kulaKian sağır edecek derecede gürünü çıaarmaktadır. Mu habırler gurultu ve patırdanın mut hiş olduğunu bildirmektedirler. Karışıklık devam ederken kralın taraftarları sarayın kapısı önüne çiçek buketlerini yığmaya devam etmektedirler.
Grevler genişliyor
Paris Radyosu, (Basın - Yayın) — Grev hareketleri Flaman bölgesine de yayılmıştır. Ezcümle Anvers’te liman işçileri ve gemi tamircileri dünden beri grev halindedir. Aynı zamanda gaz ve elektrik işçilerinin de Pazartesi günü işlerini bırakmaları beklenmektedir. Kral aleyhtarları durumlarını takviye etmiş vaziyettedirler. Wal-Lon şehrinin grev komitesi bütün işçileri şehrin başlıca meydanlarından birinde gösterilerde bulunmağa davet etmiştir. Basın muhabirlerinin bildirdiklerine göre Wallon-da teşekkül etmiş olan hareket Miege’de geçici bir hükümet kurmağı ve dört Kuzey Flaman şehrinin ayrılmasını hedef tutmaktadır. Bu ayrılma hareketinin önderi, eski sosyalist Bakan Josef Mernier-
Nutley (New Jersey), 30 (a.aJ — «Usis»: Birleşik Amerikanın Ankara Büyükelçiliğindeki eski Basın Ataşasi James Maclarland bir gazeteciler teşkilâtı olan Pica kulübünün 54 üncü yıllık toplantısında yaptığı konuşmada Türkiyenin «bin lerce senelik tarihî eserleri, tabiî manzaraları ve oazip havası burasını müstakbel bir turist cenneti yapmaktadır» demiştir.
Macfarland sözlerine şöyle devam etmiştir:
.— Bugün Türkiye kaydettiği inkişaflar ve Batıya dönüşü ile tanınmaktadır. Önümüzdeki yıllarda turist çekecek tabiî membalarını işletip, yollarım düzeltip, oteller yapınca yüz binlerce turist Türkiyeyi sayısız alâka çekici şeyleri ile de tanıyacaktır. Türkiyenin bir günde dünyanın turist merkezi olması beklenemez, çünkü bu memleket coğrafî vaziyetinden dolayı müşkül bir durumdadır. Fakat eğer milletlerarası durum karışık olmasaydı Türkiye şimdiye kadar Batı Avrupa ile turizm sahasında rekabet e-decek bir hale gelmiş olurdu. Halihazırda Türkiyenin turistik saha-■ da ilerlemesi gecikmektedir, zira I yılmaz muhariplere saiıip bu asker millet Kuzey komşularına karşı hazır bulunmak mecburiyetindedir.»
Macfarland. Marshall plânının da Türkiyenin istikbalde bir turist merkezi olmasına yardım ettiğini söylemiş ve bugüne kadar İktisadî işbirliği idaresinin Türkiyenin yol programlarına malzeme ve teknik yardım olarak 14.000.000 dolardan fazla bir para tahsis ettiğine işaret ederek E. C. A. teknik yardım programı mucibince Türk otel ve turist uzmanlarının Amerikan otellerinin nasıl çalıştığını görmek üzere Amerikaya yollanmış olduğunu belirtmiştir.
Macfarland, bundan başka 165 milyon dolardan fazla olan E. C. A. yardımının Türkiyenin iktisadiyatını kuvvetlendirdiğini ve Türk halkının iktisadi kalkınmalarına duydukları güvenliği arttırdığını ve Amerikan askerî yardımının Türk ordusunu çok modernleştirdiğini ve Sovyet nüfuzuna karşı bir mania kurulmasının Türklerin güvenliklerine olan itimatlarını kuvvetlendirdiğini söylemiştir.
Macfarland sözlerini şöyle bitir- j iniştir:
•— Türk milleti her zaman istiklâlini korumak azmini göstermiştir. Amerikan yardımı da Türklerin buna muktedir oldukları yolundaki itimatlarını desteklemiştir.»
Amerikalılar taarruza geçtiler
A
_ ____________ zey kuvvetlerine mensup bir dev
kalelerinin düşmanın harp^ imalâtı- I riye kolu arasında bir çarpışmaya — ..x—*—u uı- în_ katıldım. Keşif için bir tepeye tır-
I----j.ş.--- 'Ja birdenbire 30
* metre kadar aşağımızda bir Koreli , gördük. Esir almamız emi edilmiş olmakla beraber Koreli bizi görür görmez kaçmıya başladığından ateş açmak mecburiyetinde kaldık. O-muzundan vrularak yere düştü. Çalılıklar arasından üç Koreli daha çıktı, fakat o kadar korkmuşlardı ki, ateşimize karşılık vermeden tav şan gibi kaçmaya başladılar. Birisi daha vuruldu ve cansız b.r halde yere düştü. Üçüncüsü de vurulduktan sonra bir yardan aşağıya yuvar landı. Dördüncüsü kaçıp kurtulma ya muvaffak oldu. Yaralanmış o-lan ve subay olduğunu tahmin ettiğimiz Korelinin yanına yaklaştığımız sırada o da tabancasını çeke | rek kendini vurdu. Birliğimiz Rus Batı cephesindeki Amerikan kuv malı üç tüfek, bir makineli tüfek, . . • ---• ------bazı vesikalar, bir üniforma ve üç
de el bombası alarak geri döndü. Bombalardan biri eski tıp Alman --- ---- , bambasına benzemekteydi. Asker-bahasına olur îerden yalnız kendini öldüren üniformalıydı. Diğerleri ise tarifi imkânsız şeyler giymişlerdi.
* (Baş tarafı 1 inci de)
nı sekteye uğratacak bir darbe in- , ,
dirmiş olmaları çok muhtemeldir, mandığımız sırada
Amerikalılar sadece bir cephede 1 »«««,»
tam müdafaa halindedirler.
Birinci süvari tümeninin sağ cenahındaki 25 inci piyade tümeni düşmanın beklenmekte olan kuvvetli taarruzuna karşı hazırlık yap mak üzere Sangju’nun az çekilerek cephe almıştır.
Muhbirlerin verdikleri
Kore cephesi, 30 (a.a.) Press) — Komünistlerin 80 kilometre batısındaki
I
batısına
tafsilât
(United Pusanın Chinju-
ur dTaSulUıl bOo wv
Doutreponl da ' yu ele geçirmek maksadlyle yap-
.. .... x.ı.ı__. rlıırHıırmak üzere
tıkları baskıyı durdurmak üzere Amerikalılar Kore’nin güney sahili yakınlarında karşı hücuma geçmiş lerdir.
vetlerinin yeni komutanı Tuğge neral John Church birliklerinin Chinju’nun 8 ilâ 20 kilometre ba-
Chınju nun ö ua zu —
tısında geniş bir kavisi muhafaza ] ettiklerim ve her ne t—"i”-? sa olsun burayı bırakmıyacaklannı bildirmiştir.
Kuzey Koreliler Chinju’yu elde etmek ve oradan Amerikalıların istifade edebildikleri yegâne iyi liman olan Pusana inmek üzere bugün erke$ saatlerde Amerikan hat tında bir gedik açmıya teşebbüs etmişlerse de Amerikalılar karşı hücuma geçerek bunları püskürt-müştür.
Birinci süvari tümeniyle birlikte cephede bulunan Ünited Press mu habiri bildiriyor 30 (a.a.):
Bu tümenin çarpışmakta olduğu kuzey batı cephesinde 12 kişiden ibaret bir Amerikan birliğiyle ku-
I İAKVİM |
31 Temmuz 1050 — Pazartesi Hicri: 1369 — Şevval 16 Romiı 1866 — Temmuz 18
Orman kanunu
Değiştirilmesi derpiş edilen Orman Kanunu üzerinde Tarım Bakanlığında toplanan komisyonun çalışmaları bir hayli ilerlemiştir.
Tasan kanuniyet kesbedinceye kadar, orman tahdid komisyonları sınırlama işlerinden geri bırakılmışlardır. Yeni Orman Kanunu tasarının metnine göre ormanların bir kısmı ve bilhassa tapulu olanlarla kültür arazisine elverişli bulunanlar köylülere dağıtılacaktır. Bu suretle hazırlanmakta olan Or-,man Kanununun kısmen olsun köy "lünün ihtiyaçlarını karşılaması cihetine gidileceği köylü, arasında umumî bir memnunluk havası yaratmıştır.
*
Düı zo z*le
İstanbul, 30 (a.a.) — Kandilli rasathanesinden bildirilmiştir:
Bugün Türkiye yaz saatiyle 21 i 20 dakika 48 saniye geçe merkez üstünün İstanbulden uzaklığı 140 kilometre olarak hesaplanan şiddetlice bir deprem kaydedilmiştir.

Milli Piyango bugün çekiliyor
Milli Piyangonun 31 Temmuz çekilişi bugün saat 13 de Ankara A-tatürk Lisesi yanındaki Sarar İlkokulunda yapılacaktır.
İkramiye kazanan numaralar bu ;ece 23 da yayınlanacaktır.
Bugün saat 13 den sonra yurdumuzun hiç bir tarafında bu çekilişe ait bilet satışı yapılmıyacak,
Viyanada yenildik
A (Baştarafı 1 İnci de)
1— Doğan Acarbay (T.) 54 6/10 (Yeni Türkiye rekoru),
2— Frit-z (A.) 55 2/10, Kemal Horulu (T.) 56 4/10, Femkardt (A.) 57 4/10.
Sırıkla atlama:
1— Muhidin Akın (T.) 3.80,
2— Hakz Wickel (A.) 3.70,
3— Troksch (A.) 3.70,
4— Ömer (T.) 3.40.
100 metre:
1»— Frais (A.) 11,
2— Lecker (A.) li 1/10,
3— Turhan Tükel (1.) 11 2/ .0,
4— Oktay Karakulak (1.) 5/10.
Gülle atma:
1— Schwabl (A.) 14.28,
2— Latsteter (A.) İ3.öü,
3— Nuri Turan (1.) 12.Jl,
4— Yılmaz Oktay (T.) 12 88.
3 adım atlama:
1— Wueıth (A.) 14.02,
2— Ruhi Sarıalp (î.j 13-74,
3— Pilhfitsch (A.) 13 58,
4— Ömer Ozkap (T.) 13.53.
1500 metre;
1— Ekrem Koçak (T.) 4.06 4/10,
2— Cahit Önel (T.) 4.06 8/10,
3— Schneider (A.) 4.15.
10,000 metre:
1— Osman Coşgül (T.) 32.11 2/10
2— Mustafa Ozcan (T.) 32.22,
3— Muscile (A.) 32.57,
4— Sruner (A.) 33.07,
Mızrak atma;
1— Sack (A.) 61.70,
2— Halil Zıraman (T ) 61.48,
3— Werthner (Aj 55.66,
4— Nuri Turan (I.) 47.02 4X400 bayrak yarışı.
1— Avusturya taKum 3.2.» 8/10,
2— Türk takımı (Burhan, Ke -mal, Turhan, Cahit) 3.32 t/10.
Uzun atlama:
Wuerth (A.) 6 M. 94, Adguen (A.) 6 M. 74, Lecher (A.) 6 M. 65, Göktürk (T.) 6 M. 52.
400 metre:
Bloech (A.) 50 saniye 9/10, Acarbay (T.) 51 2/10, Hieger (A.) 52 1/10, Ilorolu (T.) 55 6/10.
4X100 bayrak yarışı: Avusturya 44 saniye. Türkiye 45 8/10.
3—
11
görmek Üremiyordu. Fakat yeni
(8874)-«571) * lannı birlikte Kara*OM w -
Kencune «vhuuu ueı«us.
Komünistlerin düştükleri halâ iniş olmalarıdır.
Fakat Rusya, böylece Kore harbini tahrik etmekle çok hatalı bir yol tuttuğunu er geç anlıyacaktır. Kanaatımızca, komünistler Kore’yi evvelâ Birleşmiş Milletlerin ve Amerikanın mukavemet derecesini ölçmek için bir mihenk taşı gibi kul lanmak istemişler, fakat sonra kazdıkları kuyuya kendileri düşmüşlerdir.
Kore harbinin ilerde de her hangi bir tecavüzü önlemek bakımından demokrasiler için büyük askerî ve siyasî faydalar temin ettiği muhakkaktın
Bunları şöylece sıralayabiliriz:
Birleşmiş Milletlerin azmi ve iradesi anlaşılmış ve müşterek emniyet için, bundan sonra daha ne gibi tedbirler alınması lâzımgeldiği meydana çıkmıştır. Hayatta öyle hâdiseler vardır ki, nazariye itibariyle bunların şu veya bu şekilde önlenebileceği düşünülür de, tatbikatta büsbütün başka şeklilerle karşılanılır. İşte Kore harbi de tecavüzü önlemek İçin bundan sonra tatbikatta nasıl hareket edilmesi gerektiğini ve bunun için ne gibi hazırlıklara ihtiyaç olduğunu herke se anlatmıştır. Birleşmiş Milletlerin böylece, bundan sonra eksik görülen taraflarını tamamlıyacağın-dan şüphe edilemez.
Diğer taraftan, Birleşik Ameri, ka da, kendi durumunu, ve askeri kuvvetini kontrol İmkânını bulmuş, ve ayni zamanda bir tecavüze karşı çok daha hazırlıklı bulunmak lâ-zımgeldiğini anlamıştır. Yâni Rusya, Kore’deki harekeli desteklemekle, bütün dünyayı ikaz etmiş, herkesi daha tedbirli bulunmağa şevke tmiştir.
Kore’deki harbin bizim durumumuz bakımından da ehemmiyeti meydandadır. Çünkü Türkiye böylelikle Atlantik Paktına girmek imkânlarını aramış, ve hele Kore cephesine 4500 kişilik bir savaş kuvveti göndermek kararını vermekle medeni dünya içinde hatın sayılır ve kendisine güvenilir bir memleket olduğunu isbat etmiştir.
Bunun dışında İngiltere ve Amerika, Akdenizin emniyetini daha kuvvetlendirmek ve Orta Doğu için daha basiretli ve daha hazırlıklı davranmak lüzumunu duymuş olmalıdırlar. Böylece komünistlerin Kore’de dünya barışına karşı sıktıkları kurşun geri tepmiş, ve kendi politikalarını yaralamıştır.
Mümtaz Faik FENİK
İstanbul konkur
■pikleri sona erdi
İstanbul, 30 (a.a.) — Ayabağa sü- nımızı ziyaret edecek olan Ameri-varî Binicilik okulu yaz konkuripik .................
lerine bugün devam edilmiştir. ,..............
Müsabakalar saat 17 de seçkin bir gıdadır: dâvetli kalabalığı önünde yapılmış | * * -
ve aşağıdaki neticeler alınmıştır:
1.20 metrelik av parkuru:
Üsteğmen Tahsin Engin, Poraz isimli atı İle birinci (1.01 5/10), Yüzbaşı Ekrem Birgören, cesur Csimli atı ile ikinci (1.01 5/10), Yüzbaşı Sa. lih Koç, Binaş isimli atı ile üçüncü (1.02 8/10).
1.30 metrelik av parkuru:
Binbaşı Eyüp Öncü, Leylâ isimli atı ile birinci (hatasız 1. 9/10), Yüzbaşı Ekrem Birgören, Cesur isimli ile ikinci (hatasız 1.02 2/10), Yüzbaşı Ziya Azak, Güzel isimli atı ile üçüncü (1.08 3/10).
Büyük müsabaka (mâni yüksek-
liği 1.40 m.):
Binbaşı Eyüp Öncü, siyah isimli atı ile birinci (hatasız 1.06 6/10), Yüzbaşı Salâhattin Orhon, Akıncı isimli atı ile ikinci (4 ceza puvanı 1.03 6/10), Yüzbaşı Mennan Pasinli, Ünal isimli atı ile üçüncü olmuşlar, dır. (4 ceza puvanı 1.05).
Amerikan denizcileriyle yapılacak maçlar
İstanbul, 30 (a.a.) — Yarın lima- •
kan filosu basketbolcuları ile yapı-I lacak müsabakaların programı aşa.
1 Ağustos Salı. — Teknik Üniversite salonunda saat 18 de Ordu-gücü - Amerikan Denizcileri, 19 da Fenerbahçe - Amerikan denizcileri.
2 Ağustos Çarşamba. — Teknik Üniversite salonunda saat 18 de Galatasaray - Amerikan denizcileri, 19 da Kurtuluş - Amerikan denizcileri.
3 Ağustos Perşembe. — Teknik Üniversite salonunda saat 18 de İs-tanbulspor - Amerikan denizcileri, 19 da Beyoğluspor - Amerikan denizcileri.
Moda Kültür Cemiyeti açık hava sahasında? Saat 18 de Modaspor -Amerikan denizcileri, 19 da Moda Kültür - Amerikan denizcileri.
4 Ağustos Cuma. — Teknik Üniversite salonunda saat 18 de Şişli Halkevi - Amerikan denizcileri, 19 da Galatasaray - Amerikan denizcileri.
5 Ağustos Cumartesi. — Teknik Üniversite Salonunda saat 18 de Teknik Üniversite - Amerikan Denizcileri, 19 da Vefa - Amerikan denizcileri.
i
Içcebeci’de yol* uz bir yo Bir okuyucumuz yazıyor : «Üç senedenberi îçcebeci Ye niacun sokağında ikâmet etmek te, gerek evimizden ve gerek/-muhitimizden çok memnun'ou lunmaktayım. Lâkin memleketin mâmur ve temiz semtlerinden olan, Mülkiye ve Hukuk Fakültelerine civar bulunan bu sokağa bir arnavut kaldırımı bile yapılmaması bizleri yazın toz ve toprak, kışın ise çamur deryala-riyle mücadele etmek mecburiyetinde bırakmaktadır. Kışlık odun ve kömürümüzü evlerimize sevk etmekte büyük külfetlerle karşılaştığımız gibi, okula giden çocuklarımız da çamurlara batıp çıkmaktadırlar.
Bu sokak halkının rahat ve huzurunu temin maksdlyle bir an evvel kaldırımın yapılmasına himmet buyurulmasını Belediyemizden beklemekteyiz, lemekteyiz.
Meseleler
Dışişleri Bakanımızın beyanatı
★ (Baştarafı 1 inci de) lukla karşılanmış ve tasvib edilmiş
İşçi sendikaları birliği kongresi
* (Baştarafı 1 inci de) meselesi hususunda verdiği kararı sendikaların memnuniyetle karşıladıkları ve komünizme karşı hükümetçe alman bütün tedbirleri desteklediklerinin bildirilmesi yolundaki teklif üyeler tarafından takdirle karşılanmış ve telgrafın çekilmesi alkışlarla kabul olunmuştur.
Yönetim kurulunun seçilmesini müteakip kongrede hazır bulunan Çalışma Bakam Haşan Polatkan söz almış ve hazırlanmakta olan yeni ış mevzuatı ve ilgili kanunlar hak kında izahat vermiştir. Çalışma Bakanından sonra kürsüye gelen Ulaştırma Bakanı Tevfik İleri, Türk işçilerinin memlekette belli olan fikirlerini izah ederek komünizmin asla işçi bünyemize girmediğini ve giremiyeceğini belirtmiştir.
Sendika başkanlarından İsmail Araş da aynı konuda durmuş ve konuşmaları üyeler tarafından ta-mamiyle tasvip edilmiştir.
Kongre saat 18.30 da sona eııniş ve birlik idare heyeti saat 19 da toplanarak birlik başkanlığına İsmail Aras’ı, ikinci başkanlığa İshali Kılınç’ı, muhasipliğe Mehmet Göze’yi ve asli üyeliklere de Kemal Şengül, Yunus Güney, Lûtfi Güneş, Mustafa Cinoğlu seçilmişlerin Yem idare heyeti, Perşembe günü saat 15 de ilk toplantısını yapacaktır.
renin Ankara büyükelçisi ekselâns Sir Noel Charles, saat 11.30 da Vaşington büyükelçimiz Feridun Cemal Erkin ve saat 12 de Fransız büyükelçisi ekselâns Lescuyer’yi vilâyette kabul ederek kendileri ile görüşmüştür.
Dışişleri Bakanı saat 15.30 da beraberinde Özel Kalem Müdürü Sadi Eldem olduğu halde Panameri-kan uçağı ile Brüksele gitmiştir.
Bakanın beyanatı
Dışişleri Bakam hareketinden ev vel kendisiyle görüşen basın men suplarına seyahatinin 15 gün kadar devam edeceğini ve Strasbourg da yapılacak olan Avrupa iktisadi konseyi toplantılarında hazır bulunacağım söylemiştir.
Profesör Fuat Köprülü Marma-rada görülen yabancı denizaltı hak kında çıkan şayiaların doğru olup olmadığım soran gazetecilere:
«Bu gibi şayialar zaman zaman çıkar» cevabım vermiştir. Prof. Köprülü Koreye Türk askerinin gönderilmesi münasebetiyle «Barış sever Cemiyeti» nin yayınladığı beyanname hakkında da şunları söylemiştir:
«— Bu beyanname komünist pro pagandasından başka bir şey değildir. Bunları yayınlayanların maksatları milletlerin istilâya karşı mukavemet kudretini içinden yıkmaktır.»
Müteakiben, Kore meselesi hak kında hükümetin aldığı karar ile muhalefetin bu karara karşı takın dığı tavır hakkında düşüncelerini soran gazetecilere Dışişleri Bakanı şu cevabı vermiştir:
«— Hükümetin vermiş olduğu karar komünist basını hariç, mem leketin her köşesinde ve dünyanın her tarafında büyük bir memnun-
tir.
Hükümetimizin verdiği karar sulh ihtimallerini kuvvetlendirecek bir karardır. Altın fiyatları vesaire gibi piyasanın normal durumunu bozacak bazı haller, fırsattan istifade eden bir kısım spekülatörlerin propagandalarından ibaret -tir.
Bir kaç güne kadar asılsız şayiaların, sunî heyecanın ve telâşın ortadan kalkacağı tabiidir.
Kore harbi çıktı çıkalı umumi va ziyet neyse ve nasıl bir seyir takip ettiyse bugün de vaziyet aynıdır. Muhalefetin böyle millî bir dâvayı parti politikası mevzuu yapması hakikaten teessürle karşılanacak bir hâdisedir. Bu hâdiseler mugalatadır ve memleket için hüzün vericidir. Esasen Meclis, Kore meselesi hakkındaki kararını önceden müttefikan izhar etmişti. Muhalefet kendisini «Barışsever Cemiyeti» ile aynı safta gördüğü takdirde hatalarından rücu edeceğini ümid e-diyorum.
Bugünkü hükümet serbest seçimler sonunda ezici bir ekseriyetle iktidara gelmiş kuvvetli bir hükû mettir. Vazife ve mesuliyetini ta-mamiyle müdriktir,»
Yazıhana anyonlara dikkat Bankamız büro kısmını başka yere nakletmek tasavvurundadır. Dev ren kiralık yazıhane arayanların acele müracatlan.
Türkiye Eski Muharipler Bankası A. O. Anafartalar, Konya sokak Tarko Han Tel: 16440 (2645)
I


Cebeci Açık Hava Çiçek Sinemasında bu akşam ____
saat 21.30 dan itibaren
Ankarada tik defa________________________
Amerikan filmciliğinin şaheseri tarihî macera filmlerinin çn güzeli olan
Asya Ateşler içinde

Boştan başa dehşet, heyecan ve ve macera dolu muazzam film
Bas rollerde: Konrad Veidt Madelein Robinson
NOT: Yerlerinizi erkence temin etmeniz menfaatiniz iktizasıdır.
(5218)
III —*
r1
Antalya’da D. P. toplantısı
★ (Başlar afi 1 ind de)
Hatibin heyecanlı konuşmaeın-dan sonra vatandaşlar hükümet kararını dakikalarca alkışlamak suretiyle müttefikan tasvip etmişlerdir.
Bilâhare söz alan hatiplerden Avukat Şadi Cebecili ve Hayret Şakrak Birleşmiş Milletler Güvenlik konseyi hakkında izahat vermiş ler ve alınan kararın hukukî cephelerini anlatmışlardır.
Bu ardda halkımıza önümüzdeki seçimler hakkında izahat verilmiş ve toplantı saat 12 de nihayete er-miştir.
Antalya teşkilâtı bütün köy ve mahalleler için adaylarını tesbit etmiş vaziyettedir.
Demokrat Partinin Antalyada Muhtar ve Belediye seçimlerini de | büyük bir ekseriyetle kazanacağına muhakkak nazariyle bakılmakta- , dır.
Cebe®! Doğan Bahfeelnde
Bo akşam
Mim iâaKi Opereti
Yeni Program Üç Kafadar
Biletler: Beyken Kundura mağazası, Anafartalar caddesi Bal-cılaj yanı No. 92 de satılır.
3. Ağustos Perşembe Mim Bakî Jübilesini bekleyiniz.

Ankara - İstanbul sabahlan saat 7 de İstanbul - Ankara, akşamlan saat 18 de 22 Temmuz Cumartesi gününden itibaren her gün muntazaman seferlerine başlamıştır.
Sayın yolcuların rahat ve emin gitmeleri için aşağıdaki ad rese müracaatları.
NOT: Vilâyet Jandarma Komutanlığı karşısında Emniyet Oto Yazıhanesi. Tel : 12909.
İstanbul’da : Sirkeci Orhan iye caddesi, Aşmalı kahve bitişi ğinde Çorlulu Raşit yazıhanesi.Telefon: 25705. Akşamları saat 18 de Haydarpaşa garından hareket eder.
(Baştarafı 7 nci sayfada)
Bu prensiplerin heyeti mecmua-I sı belediyelere boş sahalarda inşaat yapmağa ve yaptırmağa, şehirlerimizin ıslâha muhtaç kısımlarındaki mesken ve ticarethaneleri yeni binalara kaydırdıktan istimlâklere ve yıkmalara verecektir.
Burada elle tutulur bir ________
vermek faydalı olur. Bugün Anka-I rada kesif bir münakalenin düğüm ı noktası olan Ulus Meydanı, Anafartalar caddesi ve civarının acıklı durumu malûmdur. Yukarıdaki prensiplere uygun yapıcı zihniyetle hareket edilmediği takdirde bu meydanın ıslahı mümkün olmayacaktır. Bunun tek çaresi, Halk Partisi binasiyle Koç müessesesinin bulunduğu Ulus Hanı arasındaki ' bahçeyi caddeye kalbetmek, Soğuk Kuyu ismini taşıyan salaş dükkânlardan ve mezbeleliklerden ibaret bulunan sahayı imar ederek muntazam binalar yapmak ve Ulus Meydanında tek katlı binalarda ve salaş dükkânlarda bulunan esnafı buraya neklettikten sonra istimlâk yaparak meydanı tanzim etmektir. Soğuk Kuyunun boşaltılması da, buradaki esnafı şehrin kenarında boş bir sahaya nakletmekle mümkün olacaktır.
İstanbuldaki Balıkpazannın acıklı durumunun ıslahı da çok gerilerden Süleymaniye, Küçükpazar, Tah takaleden imara başlamak suretiyle mümkün olacaktır.
Vaktiyle Eminönü Meydanının imar prensiplerine aykırı bir şekil^, de cebri metotlarla açtrılması, bina spekülasyonlarını körüklemiş, devlet bütçesine zararlar vermiş, esnaf arasında şiddetli bir sıkıntı, a-deta panik doğurmuştu.
Belediyelerin bu perinsiplere riayet etmemesi yüzünden devlet kara yollarımızın inşası için şehirlerde yapılması zaruri olan istimlâkler halk arasında büyük sıkıntılar, hattâ panikler doğuracaktır.
Artık bu prensipleri kâğıt üzerinde kalmağa mahkûm olmaktan kurtarıp sosyal hayatımıza tatbik etmeğe başlamalıyız. Geniş bir halk kitlesi büyük ıstıraplar altında ezilirken bir kısım vatandaşlar spekülasyonlar yaparak akıllara sığmayan kazançlar elde ederlerse, o cemiyette adalet ve sosyal müva-zene yok demektir.
.Şehirlerimizi bugünün ihtiyaçlarına göre tanzim etmek, yurdumuza batı memleketleri ölçüsünde medenî bir çehre verebilmek ancak bu prensiplerin tatbiki ile mümkün o-lacaktır.
Memleketimizde, hayat pahalılığına müessir bir darbe indirebilmek için, arsa fiyatlarını düşürmeğe müteveccih büyük bir hareketin başlaması zaruridir. Yukarıda'ha lâhsa ettiğimiz prensipler memleketimizde tatbik edildiği takdirde şehirlerimizde yakın bir istikbalde göz kamaştırıcı inkişaflar tahakkuk edecektir.
Yazımıza son verirken çok önemli bir noktaya daha işaret edelim. Sosyal bünyemizde derin yaralar açan arsa spekülasyonlarım önle-nıekrizin, mesken buhranının şiddetle hüküm sürdüğü şehirlerimizde mesken kiralarını serbest bırakmak, dar ve Mbit gelirli bir halk kitlesini fahiş bir murabaha ve insafsız bir istismar karşısında himayesiz birakmak demektir.
Yukarıda hulâsa ettiğimiz prensipleri memleketimizde yerleştirerek imar işlerimizi tanzim edecek ve arsa spekülâsyonlarını önliyecek olan hükümet, kendisi için kalplerde birer heykel dikmeğe muvaffak olacaktır. ■
bu
imrfCx

I
Ankara Ticaret Odasından:
Sicilli ticaretin 2743 numarasında kayıtlı bulunan ve Ankara Anonim Türk Sigorta Şirketinin Ankara ve havalisi Acentalığıpı yapan H. Po latkan'ın 30/6/950 tarihinden itibaren bu işle alâkasını kestiğini bildirdiğinden işbu keyfiyetin sicilli ticarete 28/7/950 tarihinde tescil edildiği ilân olunur. (2654)

Comments (0)