Şık avizelerle Süslenmiş salonlarımızı geziniz Beatti, Norge, Miele Çamaşır Makineleri Veli Çavdar ve Oğlu Anafartalar Cad. No. 146 — Telefon: 14671 1 r • (2677) ZAFER [D E M Ö K RA Sİ^IHÖİHI Bursa Mobilya Pazarı Zarafet ve metanetiyle tanınmış möblelerini ehven fiatla satışa devam etmektedir. Anafartala Cad. No. 198 — Tel: 14091 (5173) |
Yıl- 2 — No 465 * Tegraf Adresi • Zafer Gazetesi — Ankara Çarşamba 9 Ağustos 1950 * Fiyatı her yerde 10 kuruş. Telefon : 65619, 15315 ve 16882 * Denizciler Caddesi 2 ★ Posta Kutusu : 193
Türk tarihine yeni bir şeref kazandıracak kahramanları m ız
Kore'ye gidecek yiğitler dün
Ayaş'taki karargâhtan ayrıldılar
Komutanı Kurmay Albay Asım Eren Ayaşta teftiş yapıyor
Ayaşta yapılan veda, töreni.
törende Kore ye gidecek birlik sancağı ile beraber
Kore’de dalgalanacak şanlı Türk sancağı Ayaş camii önünde
Birlik Komutanı Alb.
Nazik mevzular
örselenmemelidir!
Asım Eren'in hitabı
Tenkitte insaf ve
Mümtaz Faik t ENİK
Siyasette öyle bir takım mevzular vardır ki, Üze-__ _ __ rinde fazla dedikodu, münakaşa yapılamaz; müzmin bir takım çekişmelerle hırpalanamaz. Çünkü; bu nazik mevzular, memleketin hakikaten selâmeti, menfaati, iyiliği ile alâkalıdır. Ne kadar üzerine düşerseniz, ne kadar ellerseniz, o derece örselenir. Ve bundan da asla hayırlı neticeler alınamaz.
Demokrat Parti muhalefette iken ıbu nazik mevzuların hususiyetini 'âzami bir dikkatle göz önünde tuttu; onları hırpalamaktan kaçındı. Hattâ teferruatta belki tamamiyie mutabık olmadığı meseleleri bile sırf milli birliği bozmasın diye mızmız bir şekilde tenkit etmekten kendisini alakoydu. Yalnız bazı e. saslı noktalar üzerinde fikrini beyan etti. Ve sonra artık onlar üzerinde durmadı.
Fakat bakıyoruz; şimdiki muha- ■ lefet, yani C. H. P. böyle hakika. 1 ten çok nazik bir lakım mevzuları, en kaba bir şekilde scllemehüsselâm münakaşa etmekten ve hattâ hü- 1 cum vasıtası olarak ortaya atmaktan asla kaçınmıyor. Ve fırsat buldukça bunları kendi keyfine göre didik didik didiklemekten âdetâ -sadık., bir zevk duyuyor. I
Evet biz de bil yoruz ki, tenkit muhalefetin başlıca vazifesidir. Mu. I halefet kendi kanaatlerine uymı-yan her mesele hakkında istediği gibi fikir beyan etmekte, ve hattâ una hücum etmekte tamamiyie serbesttir. Amma gönül çok ister ki, bu nevi tenkitlerle memleketin u-mumî bünyesi üzerinde, kö'ii b r te sir meydana gelmesin, nazik mevzular mütemadiyen hoyratça hırpalanmasın!.. Ve hele tenkit yapılıyormuş gibi bir tavır takınılarak, ★ (Devamı Sa: 8 Sü: 1 de)
Albay "Kalanların da bizim orada yapacağımızdan iblisini yapacaklarına eminini" dedi ve veda elti
Birleşmiş Milletler anlaşmasına I rilecek alayın 28 inci piyade tü-göre Türkiyederı Koreye gönde-1 meninden seçilmesine karar veril
Cumhur Başkan nın Tefkıkhıi
Balıkesir’e süratle yardım edilecektir
Celâl Bayat’ın ziyareti ve sözleri BalIkesirlilere kederlerini unutturdu ve onların çalışma azmini tazeledi
Balıkesir, (Hususî telefonla) — Dün akşamdanberi şehrimizde bulunan sayın Cumhurbaşkanı Celâl
Muhteşem
bir tezat
Kore’ye gidecek kahramanlarımız geride kalan silâh arkadaşlariyle vedalaşı yor.
Balıkesir, (Hususî surette gi-ın arkadaşımız Fatin Fuat te-fonla bildiriyor) — Elem ve •derin neş’e ve sevinçle haklaşarak muhteşem bir tezat . tası meydana getirişine öm. rnde ilk defa şahit oluyorum: iayan ve gülen Balıkesir.
umhurbaşkanı Celâl Bayar’ı ı akşamdanberi bağrına bas-; olan felâketzede BalIkesirli bugün büyük eleminin en emin teselli kaynağım onda buluyor. Nitekim yaşlı gözlerinde ümit kıvılcımları ışıklanan halk dün
★ (Devamı Sa. 8 Sü: 3 dc)
lı
Bayar bu sabah saat 10 da geceyi geçirdiği Balıkesir milletvekili ve Meclis başkanvekili Sıtkı Yırcalı-nın evinden çıkarak, yanında Mec lıs Başkanı Refik Koraltan, Maliye Bakanı Halil Ayan, Manisa mil letvekilj Kâzım Taşkent ve diğer milletvekilleri olduğu halde yangın sahasında tetkiklerde bulundu. Sabahın erken saatlerinden iti-1 baren Cumhurbaşkanlarını görmek üzere üst üste yığılmış olan kalabalık, sokaklardan adeta taşıyordu. Celâl Bayar felâket sahasına geldi.
Balıkesir vali vekili Fahri Tok-makçıoığlu her harabenin önünde ayrı ayrı duran Cumhurbaşkanına izahat veriyor ve hadiseyi etraflı bir şekilde anlatıyordu. Yangın yerinde yapılan bu dolaşmadan, sonra Celâl Bayar yaya olarak be- sc lecbye binasına geldi, orada felâketzede halkla, yardım komitesinin de iştirak ettiği, bir toplantı yapıldı.
Söz alan bir vatandaş «yangın olalı bir kaç gün geçmiştir. Bu işte istediğimiz sürattir. Şurada kışa bir iki ay kaldı. Bu işi sizin reli bertiğiniz ve emirlerinizle iki ayda bitireceğiz. Lâzım gelen tedbirlerin müstaceliyetle alınmasını is-
★ (Devamı Sa: 8 Sü: 5 de)
miş ve bu gerefli vazife için de A-yaş piyade alayı görevlendirilmış-
Kurmay Albay Asım Eren komu tasındaki, Ayaş piyade alayından bir birlik dün sabahın erken saat-rınden İtibaren bütün hazırlıklarını ikmal etmiş, geride kalanlara veda ettikten sonra saat 14 de A-yaştan ayrılmış ve kasaba halkı kendilerini içten gelen bir tezahüratla uğurlumıştır.
Alayın 30 Ağustos tarihine kadar Ankara civarındaki bir birlikte misafir olarak kalacağı ve 30 Ağustos Zafer Bayramında geçit resmine iştirak ettikten sonra Koreye hareket edeceği tahmin edilmektedir.
Koreye gidecek birliğin nüvesini teşkil edecek olan bu alaya ban do da oldûğu halde daha bazı takımlar iltihak edecektir. Bu takım ların er ve subayları dün ve evvel ki gün Gülhane Hastahanesinde ıfinumi bir sağlık muayenesine tabi tutulmuşlardır.
Alay Ay aş tan ayrıldığı sırada orada bulunan bir muhabirimizin intihalarını ve diğer resimleri 8 ci sayfamızda bulacaksınız.
Istanbulda iki
tevkif
İstanbul 8 (Telefonla) — Şehrimizde neşrolunan komünist gazete ve dergiler hak.unda savcılıkça Ya‘ pılmakta olan tahkikata devam o-lunmak tadır.
uun tevKif olunan iki kişiden sonra müh menfaatlere aykırı neş-rıyat yapmam suçundan sanık bulunan ve emniyet makamlarınca a-ranmakta olan «Nâzım Hikmet, deıgısı sahip ve yazı işleri müdürü Mustafa Fahri Oktuğ ile «Hür Gençlik, dergisi sahip ve yazı işleri müdürü iNıhat Sargun zabıtaca yakalanmış ve adiıyeye teslim o-lunmuşlardır.
Sanıklar yapılan sorgularını müteakip tevkif edilmişlerdir. Tahkikata devam olunmaktadır.
ölçü lâzımdır
X şbukan büzı gazeteler de ganiş aksettirilen bey netini tavzih ediıj r
Başbakan Adnan Menderesin evvelki akşam Ankarada Sergievin-deki parti toplantısında yaptığı konuşma bazı gazetelerde muhtelif şekillerde çıkmıştır. Bu münasc betle Başbakan Adnan Menderes Vatan gazetesi Ankara mümessili muharrir Sabahattin SÖnmez’e şu beyanatta bulunmuştur:
«— Dün akşamki konuşmamın a-sıl maksadı muhalefetin tenkit vadisinde düşmekte olduğu ifratlara işaret ederek, muhalefet ve tenkitte ölçü ve insafın elden bırakılma-masınin demokratik rejimin menfaatine olduğu kadar, memlekette muhalefetin itibar ve sevgi kazanmasına da yarıyacağım ifade etmek ten ibaretti.
Memleketin yükse -, menfaatleri daima gözönünde bulundurulduğu
takdrde demokratik rejimin kurulmasında ve yarının hür ve me. sut Türkiyesinin inşasında, prensip ayrılıklarına rağmen, iktidarla muhalefetin elele yürüyebilmesi -nin her zaman mümkün olabileceğin; ifade ederek muhalefeti böyle
★ (Devamı Sa: 8 Sü. 2 dc)
Yeşhkur
meselesi
TARIM BAKANININ ZAFERE BEYANATI YARINKİ SAYIMIZDA
Koreyc gidecek snvaş hırlı fimizin Komutanı Kurmay Albay A sim Eren
Sayfa: 2
ZAFER
GUrt GEÇERKEN ..
Orman dâvası — Yurt
müdafaası
Mugalâta ve hakikat
rman dâvası etrafında dört gündenberj devam eden yazılara bugünkü fıkramla son veriyorum. Bu memlekette en küçüğümüzden en büyüğümüze kadar hepimizin kafamıza koymamız gereken şey şudur: Orman dâvası bir yurt müdafaası dâvasıdır. Ha memleketi düşman istilâ etmiş, ha memleket ormansızlaşmıştır. Belki bu ikinci birinciden de beterdir, çünkü istilâ edilen bir vatanın istirdadı her zaman için mümkün ve mukadder iken, ormansız-laşmış bir Anadoluyu çöllükten kurtarmanın yolu yordamı ebediyen yoktur.
Memleket ormanları bugün yurt ölçümünün yüzde on on birine düşmüştür. Bundan on beş yirmi sene önce, bu nisbet, hatırımda kaldığına göre yüzde 20—25 idi. Bugünkü nisbet, bundan beş sene sonra, bu gidişle hiç şüphe edilmesin, belki yüzde beşe düşecek, netice olarak da Türkiye on beş seneye varmadan tamamen or. mansızlaşmış bulunacaktır.
Bu fecî akıbeti önlemenin yolu nedir?
1) Bir defa, ormanlık bölgelerde bulunan köylüleri, geçimi orman mahsullerine bağlı olsun veya olmasın, ormandan gerek kereste, gerek yakacak ihtiyacı bakımından, faydalandırmamaya imkân yoktur ve bu akla gelmemelidir. Onları bu işde mümkün olduğu kadar serbest bırakılmalı, ama ormandan faydalanmalarını, ormanın aynı zamanda tahribine mal olmıyacak surette medenî, fennî ve insani şekilde mümkün kılacak yolu bulamlıdır. Buna mukabil, tarla açmağa teşebbüsü ve orman yangınlarını şiddetle önlemelidir. Gerek yakmak, gerek kes mek suretiyle olsun, tarla yapmak için orman imha edenlerin karşılaşacakları ceza müeyyideleri gerekirse kan dâvasında ve taammüden katillerde olduğu gibi, ö-lüme, sürgüne, müebbet hapse kadar, ağırlaştınlmalıdır. Nitekim Kıbrıs’ta ölüm, Fransa’da müebbet hapis cezalan tatbik e-dilmektedir.
2) Bugünkü Türkiye ormanlan-nı, hiç olmazsa bir elli sene için, bir ekonomi ve millî istihsal mevzuu olmaktan çıkarmalı, orman işletmesini, orman muhafaza ve yetiştirme prensibi üzerine kurup mütedavil Sermaye esasını da değiştirmelidir. Ormanlarımızdan, ancak bakım, onalım, amenejman dolayısiyle kesilecek tomruklan istihsalle iktifa edip, buna karşılık keresteyi veya tomruğu yerli istihsalle ayarlı tutacak şekilde, ithal etme esasına gitmelidir.
3) Demiryolu üzerinde ve civarındaki kasaba ve köylerde, sahil bölgelerde odun ve odun kömürü yerine maden kömürü veya Linyit yakılması sağlanmalı, ahşap yapılar tahdit edilmelidir. Bugün hâlâ cenup bölgelerimizde odunla çalıştırılan sınaî müesseseler vardır.
Muhip DIRANAS
4) Ağaç ve orman sevgisi, hiç bir fedakârlıktan kaçınmadan ve Süratli ve canlı bir tempoyla bü. tün millete aşılanmalıdır. Gerekir se bunun için dernekler kurulmalı, konferanslar tertipleıımeli, va azlar verdirilnıeli ve milyonlarca afişler, broşürler yayınlamalıdır. Ayrıca, orman yetiştirenleri mevcut ormanların muhafaza ve gelişmesine hizmet vc gayret edenleri azımsanmıyacak maddî mükâfatlar la teşvik ve taltif etmelidir.Orman Umum Müdürlüğü personelleri, kuru birer muhafazacı değil, orman sevdirici, kesimi ve yetiştirmeyi ve muhafazayı öğretici birer orman piyonesi halinde memleketin dört bucağına, hattâ gezginci olarak, dağıtmalıdır.
5) Hükümet orman dâvasına, mütedavil sermaye esası şöyle dursun, bilâkis büyük miktarda bir tahsis ayırmalı, tıpkı milli e-ğitirne, tıpkı bayındırlığa yaptığı gibi, orman dâvasını da, hükümet bütçesi esasına bağlamalıdır.
6) Ve nihayet, belki en mühimini olarak, bir an evvel iç iskân meselesini halletmeğe bakmalıdır. Zannedildiği kadar korkulacak, altından kalkılanuyacak bir mesele değildir bu. İşe bölge, bölge, hattâ köy köy başlanabilir. Yıllara ve mıntakalara taksim edilmiş bir plân, iç iskân dâvasını kısa bir zamanda halleder. Faraza A-yancık mıntakasmda, iskân edilmeğe hazır ve bunu büyük bir sevinçle karşılayacak yüzlerce köy bilirim. Bunlar bir duvar dikliğinden farksız meyillerde e-kim yaparak yaşamaya uğraşan zavallılardır. Bulgaristandaıı, şuradan, buradan, yani memleket dışından muhacir çekip iskân ediyoruz, sonra, beri tarafta bir iç İskân meselesini gözümüzde büyültüp, binlerce vatandaşı sefil perişan ettikten başka son kalmış ormanlarımızı da tahrip ejderinin eline bırakıyoruz, fç iskân dâvasını halletmekle, hem bir takım insanları sefaletten, hem ormanları tahripten kurtarmış, hem de memleketin, bâkir topraklarını kıymetlendirmekle, milli istihsali arttırmış olacağız. Genç ormanların katliâmı demek olan keçi belâsı ise, iskân işiyle birlikte, kolayca ve kendiliğinden bertaraf edilecektir. Bîr keçinin 24 saatte yüz bine yakın fidan katlettiğini bilen var mıdır bilmiyorum. Ayrıca, keçinin hüdai nabit beslenen bir mahlûk olduğu için, köylüyü tenbel etmekte olduğunu da unutmıyalım.
Hulâsa, vakit geçirmeden, hükû metçe ve milletçe, bir «ormanlarımızı kurtarma seferberliği» açmağa mecbur olduğumuzu söylemekle bu yazılara son veriyorum. Allah ormanlarımıza acısın! Bir orman mühendisi, bir orman bölgesini teftiş raporunun altına şu kaydı koymuştur:
»Bu rapor filân yılın filânca günkü durumu üzerine verilmiştir. Yarınki durumdan mes'uıiyet kabul edilmez».
Alelâde bir zabıta vakası..Fet-hiye’de Kemal Kaya adında biri kendine müfettiş süsü vererek Ziraat Bankasına bağlı bir kooperatifte teftişler yapmağa kalk mış... Yakalanmış, mahkemeye verilmiş ve cezasını görmüş.. Dünyanın dört bir bucağında günde yüzlerce eşine rastlanabl-linen bir hâdise... Öyle ama bu basit havadisi bir propaganda vesilesi yapmak lâzım. O da ko. lay; yazının başına bir başlık: •D. P. Ü bir sahte müfettiş».,.
önümüzdeki muhtar ve belediye seçimleri münasebetiyle : Ankara Demokratları bir top- ı lantı tertip etmişler.. Parti baş- I kanı sıfatiyle Başbakan Adnan ' Menderes de bu toplantıya işti-râk etmiş ve bu aile topluluğunda partili arkadaşları ile bir de hasbihal yapmış... Şimdi bu aile toplantısında söylenen sözleri de istismar etmek lâzım... Bundan kolay ne var? Sözü Başbakan söyler ama gazetede manşeti sekreter hazırlar. Yaz gitsin!... «Başbakan tehdidi elden bırakmıyor.» Altında «Düııkü toplantıda muhalefetin kuvvetle yola gelebileeğini bile söyledi.» Ama bu başlığın altındaki yazıda ne tehditten eser, ne de muhalefet! kuvvetle yola getirmekten bah'ls varmış.. Ne zararı var, başlıklar istenilen tesiri yaratıyor ya!...
Her gün bu ve buna benzer türlü demagoji, türlü tahrikat... ve bütün bunlara mukabil Başbakanın muhalefete hakikat dolu hitabı: «İnsafsızlığı, şiddeti, tahrikçiliği bir tarafa bırakın (Ja yarının büyük ve muhteşem Türkiyesini kurmak için beraber çalışalım.»
I
Karayolları Genel Müdürlüğünden
1 — Genel Müdürlük Merkez teşkilâtında görevlendirilmek üzere sınavla daktilo alınacaktır.
2 — Daktiloların adedi, verilecek ücretler ve şartları aşağıdadır,
Adet Şartı Verilecek ücret
İngilizce bilir Türkçe
1
1
1
1
1 «.MV .
Sınavdaki ehliyetine göre bu ücretlerden biri verilecektir.
3 — Daktilo sınavı 14 Ağustos 1950 Pazartesi günü saat 14 de Merkez binasında yapılacaktır.
4 — İsteklilerin, evrakı müsbiteleri (4 adet vesika fotoğrafı ve
tahsil durumu vesikası) iş isteme dilekçelerini (Matbu iş isteme dilekçeleri Genel Müdürlük Personel Şubesi Müdürlüğünden alınabilir) Sınavdan 3 gün önce Personel Şubesi Müdürlüğüne verilmiş o-Jecaktır. (5720)—(1518)
350 Lira
300
200
175
150
Ankara - İstanbul sabahlan saat 7 de İstanbul - Ankara, akşamları saat 18 de 22 Temmuz Cumartesi gününden itibaren her gün muntazaran seferlerine başlamıştır.
Sayın yolcuların rahat ve emin gitmeleri için aşağıdaki adrese müracaatları.
NOT: Vilâyet Jandarma Komutanlığı kargıamda Emniyet Oto Yazıhanesi. Tel : 12909.
İstanbul’da : Sirkeci Orhan İye caddesi, Aşmalı kahve bitişi ğinde Çorlulu Raşit yazıhanesi. Telefon: 25705. Akşamları saat 18 de Haydarpaşa garından hareket eder.
r1
İlân
Ankara Merkez İlçe Seç m Kurulu Başkanlığından
5669 sayılı kanuna göre 3 Eylül 1950 tarihinde yapılacak Belediye Meclisi üyeleri seçimi için (Maliye Bakanlığı Tetkik Kurulu Kalem Şefi ve Mütercimi M. Şakir Özmen) bağımsız -larak adaylığını koymuştur. İlân olunur.
L
]
Hapishane
Memleket Meseleleri
on Af Kanunu münasebelie hap shanelerimizin kapılan adeta arkalarına kadar açıldıktan sonra, aftan faydalananlardan bilhassa muayyen bazı suçluların yeniden ve sıcağı sıcağına cezaevlerinin kadrolarında eski yerlerini almalarile bir kere daha sabit oluyor ki, bir mektep, bir has-tahane, bir himaye müessesesi, bir kışla nasıl doğrudaııdoğruya cemiyetin medeniyeti ve hayatiyeti ile ilgili birer ıçtimaî müessese iseler hapishane de kendi çapında ve tamamen İçtimaî bir müessesedir. Şu halde medenî bir cemiyet olarak asla müstağni kalamıyaca-ğımız bu davâ, diğer içtimai davalarımız arasına gereken hassasiyetle ve heı-halde sür’atle katılmalıdır. Aksi takdirde bu mühim İçtimaî yaramız kangren olmakta devam edecek ve cemiyetimiz insanlık gayesine uygun ideal bir hapis haneçiFğe kavuşmakta çok geri kalmış olacaktır.
Savcı yardımcılığımız sırasında salahiyetli müdür sıfatile altı yıl binlerce mahkûmla kucak kucağa yaşamış ve memleketin İçtimaî yaralarını hapishanenin nabzında saymağa çalışmış eski bir hap'sha-neci olarak ve kifayetim nisbetin-de işte bu büyük davâya hizmet1
Ebedî âbideler muharriri
Doğum evinde yaralama hâdisesi
Doğumevinde Mehmet adındaki hademe müessese içinde iki şişe şarap içtikten sonra bir kadını yüzünden, aynı hastanede hademe bulunan Mustafayı da bıçakla yaralamıştır. Yaralı derhal Nümune has-tahanesine kaldırılarak tedavi altına alınmış ve adlî tahkikata baş. lannııştır.
Diğer taraftan hâdiseyi müteakip müessesesinin Başhekimi, vaka tanığı Şükrüden izahat alırken Şükrünün malumatı bulunmadığını bildirmesi üzerine tokatlamış ve bu suretle kulağından rahatsızlanan Şükrü de tedavi altına alınmıştır.
Ord. Prof. Baha Kânlar
Fransaya gidecek
Haber aldığımıza göre Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ceza Hukuku Ord. Profesörü Baha Kantar Pariste toplanacak olan kriminoloji kongresinde memleketimizi temsil etmek üzere 19 Ağustosta Ankara vapuru ile Fransaya hareket edecektir.
Baha Kantar bir müddet Pariste kaldıktan sonra muhtemelen Fransız Üniversitelerinde konferanslar verecektir.
Kömür deposu Akköpryyt taşınacak
Haber aldığımıza göre, elektrik şirketi civarındaki kömür deposunun Akköprüde istimlâk edilen müsait bir araziye nakli için Eti-bank ile İşletmeler Bakanlığı arasında görüşmeler başlamıştır. Belediyeden istimlâk edilen arazi üzerinde yapılacak olan tesislerin e-tüd ve projeleri bugünlerde hazırlanacaktır. Deponun 1951 yılı ortalarına doğru faaliyete geçeceği tah min edilmektedir.
Deponun 1951 yılı ortalarına doğru faliyete geçeceği tahmin edilmektedir.
Bir kamyon kazaBı
Evvelki gün Ankara - Bâlâ yolu üzerinde bir kamyonun devrilmesiyle neticelenen bir kaza olmuştur. Necati Erenin idaresindeki 23 plâka sayılı kamyon Ankara yakınlarında, tekerleğinin çıkmasiyle yol kenarındaki hendeğe devrilmiştir.
Kamyonda bulunan iki kişi hafif surette yaralanmış ve kaza hak kında takibata başlanmıştır.
Kaput bezi dolandırıcılığı
Bundan bir müddet evvel C.
P. Genel Sekreterinin imzasını taklit ederek Sümerbahktan külliyetli miktarda kaput bezi dolandırmaktan sanık Hayrı Koçdağın duruşması 5 inci Asliye Ceza mahkemesinde sona ermiş ve Koçdağ 14 ay hapse mahkûm olmuştu.
Hayri Koçdağ, mahdemesnin kararını temyiz etmişse de Yargıtay Af Kanununu nazarı itibare alarak dosyayı mahkemeye iade etmiştir.
H.
a
dâvamız
| Yazan
Avukat, İbrahim Saffet Omay
Kılık değiştiren
yeni C. H. P.
«Ebedî Âbideler altında
büyük yurdumuzun değerli şair ve mütefekkirlerinin yazı ve şiirlerini bir araya toplayarak, onbeş sene-denberi çalışan ve bu uğurda hiç bîr fedakârlıktan kaçınmıyan, Nevşehirli Mimar Numan Kıyat, eserinin sahifelerini süsliyecek malzeme yi toplamak üzere pek yakında bir seyahate çıkacaktır. Kendisine hayırlı yolculuklar diler, mesaisinin verimli olmasını dileriz.
I «nay |
-
vazife bildim. Bu maksatladır ki, I hapishaneciliğimizin kalkınması mevzuunda bildiklerimi ve düşündüklerimi vakit, vakit ve herhalde bütiln bir samimiyetle yazmağa karar vermiş bulunuyorum. 1
Yukarıda bir münasebetle temas ettiğimiz gibi bir cemiyetin her türlü İçtimaî yarası daha isabetli olarak ancak hapishanenin nabzında sayılıp teşhis olunabilir. Mevzuu biraz açalım...
Memleketimizde suç; umumiyet itibarîle arazı ihtilâfları, ırz ve namus meseleleri, alkol, kadın, kaıı gütme, ihtiyaç gibi saiklerin mah- ı gülüdür. Tesadüfen suçlu olanları ! b.r kenara almak suretile bütün bunların altına bir çizgi çekip ye- j kûn etmeğe kalkarsak cümlesinin bir tek kelime ile, cehalet esasında toplandığını esefle görürüz.
Ceza hukukundaki nazariyeler. mektepler ve hele Lombrozo’cular bir tarafa... infazcılık hayatımda, kendi memleketimiz zaviyesinden bu sonuca yüzde yüz inanmış bu-
Bulunduğum yeni cezaevlerinin birisinde öldürmek suçundan 15 sene ağır hapse mahkûm bir bedbahta bitişik odadaki av tüfeğimi getirmesini söylediğim zaman aramızda şu ibret verici muhavere cereyan etmişti:
— Beyim’ ben elime tüfek alamam.
— Niçin, eminli misin?
— Hayır, ben ömrümde elime tüfek almış adam değilim, korkarım
Çok dikkate şayan olan bu cevap karşısında uzun, uzun düşündüm ve öğrend'm ki, bu. adam tarlasını sularken amcazadesile yaptığı bir münakaşa büyümüş, telâkkisi itibarîle kend sine ağır gelen bir küfür üzerine elindeki küreği birdenbire sallayınca öteki yıkılıver miş... Görülüyor k’, bu misâl ha-hikaten çok ibret vericidir.
Şu halde bilhassa köyle yan vatandaşlarımız; anazi larının, ırz ve namus mesc nin kanun . ,
bileceğini, fuhuş yolunda suç işle menin değer bir şey olmadığını, kan gütmenin lüzumsuz ve mânâsız bir intikam, hiss nden başka birşev olmadığını, iht yaca esir olmamak için şerefle çalışmak ve herhalde bilgi sahibi olmak lâzım geldiğini bilebilecek kadar hazırlanabilirse elbette ki, hem başkalarının ve hem kendilerinin aile ocakları sön-miyecek ve binnetice cemiyet de incinmiyecektir.
Bu münasebetle ilâve edelim ki, bizce Türk millet'nin refahı için, olgun demokrasi, ileri medeniyet için devletni birinci plândaki va?
yaşa-ihtilâf vc namus meseleleri yolile pekâlâ halledile-
Ankara Defterdarlığından Muhammen bedeli Teminatı Markası Motor No. Lira Kuruş Lira Kuruş
Cinsi
Zırhlı binek otomobili Kapalı anazi otomobili __________ ___________
1 — Yukarıda cinsi, markası, motor numarası ve muhammen be-
deli yazılı iki vasıtanın satışı 31/7/1950 tarihinden itibaren bir ay müddetle pazarlığa konulmuş olup ihalesi 31/8/1950 tarihine rastlayan Perşembe günü ş.aat 15 de Defterdarlıkta teşekkül edecek komisyonda yapılacaktır. I
2 — İsteklilerin belirli gün ve saatte teminat makbuzları ile komisyona müracaatları. " (5719)—(1519)
Kadillâk 5290122
Doç 1215/13833
7500 00
2500 00
562 50
187 50
r
Satılık Otomobiller
'*1
1 — 949 model Ponçiyak »Tek kapı spor» Radyolu, kaloriferli
2 — 947 model Fort 4 kapılı
3 — 950 model Moris 4 kapı Km. 2000
4,— 940—947 ıhizmet larabası, açık ve kapalı
5 — 1 tonluk kamyonet «Kanada» Şavrole.
Müracaat: Sokoni
Gaz - Benzincisi, Ulus Sineması karşısında
Telefon: 25788 Ankara - Yenişehir
(5274)
Su Sondajı Şebekesi Yaptırılacaktır Kayseri Sat Al. Koni. Bşk. (635)
1 — Kayseri Ana Tamirhanesinde yapılacak su sondajı, su kulesi ve şebekesi işi pazarlıkla yaptırılacaktır. Muhammen bedeli 38432 lira 15 kuruş olup kati teminatı 5765 liradır.
2 — Eksiltme 23/Ağustos/950 Çarşamba günü saat 15 de Kayseri Bölge Sat. Al. Kom. Bşk. lığında yapılacaktır. Keşif özeti şartlaşma ve plânlar Kayseri Sat. Al. Kom. Bşk. lığında her gün görülebilir.
3 — İhaleye gireceklerden istenilen ■ belgeler:
a) Asgarî 25000 liralık yeterlik belgesi (bölge inşaat şubesinden ihaleden en ez üç gün evvel alınır.) |
(Tatil günleri hariç) .
4 — Ticaret Odası vesikası (950) yılı tasdikli. (5548)—(1423)
*
M.S. B. 2. No. lu. Sat Al. Ko. Bşk. dan:
1 — Pazarlıkla üç adet nümune dolabı satın alınacaktır.
2 — İhalesi 8/8/950 Salı günü saat 10 da komisyonda yapılacaktır.
3 — Şartnamesi her gün öğleden evvel komisyonda, numuneleri Dz. Lv. G. da görülür.
4 — İsteklilerin teklif edecekleri fiat üzerinde % 15 kesin taminaı-ları ile komisyona müracaatları.
(5633)—(1457)
Sİ — Maarifi herhalde köye götür m ek.
2 — Tapu kayıtlarını tanzim, daha doğrusu kadastro işini ikmâl etmek,
| 3 — Nufüs sicillerini ıslâh
I mek,
4—Askerlik şube ve konaklarını, kışlayı düzenlemek,
5 — Cezaevlerini yapmak ve mş-I nevi kalkınmayı sağlıyacak şekilde teşkilâtlandırmak,
6 — Himaye müesseselerini (patronaj) kurmak, olmalıda-. Cemiyetimizin iç düzeni üzerinde harikûlâde iyi sonuçlar sağlıyacak olan bu pek mühim ana temeller için kaç milyon, kaç milyar lâzımsa düşünmeden, tereddüt etmeden harcamak lâzımdır.
j Asıl maksadırhız, hapishaneden | bahsetmek olduğuna göre, mevzu-umuza dönelim.
j Mevzula doğrudan doğruya alâ • kalı olsun veya olmasın hemen her münevverimizce malûm olduğu üzere suç saikleri arasında u-mumiyetle kötü arkadaşı ve yaşanan muhiti de zikretmek lâzımdır. Şu halde yukarıda saydığımız saik-lere kanaatimizce; memleketimiz zaviyesinden bizzat hapishanenin kendisini de dahil etmek fazla bir , gayretkeşlik olmaz. Zira hap shane i hürriyeti tahdit edılm ş insanların içinde yaşamağa mecbur oldukları i bir yerdir. B naenaleyh yaşanan bir muhit olarak insan ahlâkı üze-. rinde müsbet veya menfi tesirleri olabileceği şüphe götürmez bir ha-k kattir.
Elbette kİ, «yanılmak insanlar insan hapishane muhitinde bazı te . sadüf veya küçük bir tehevvür ı b ran içinde hec insanı suçlu ynpa-) bilir. Serbest hayatta iken hays. ı yet ve namus erbabından olan o ı insan apishane muhitinde bazı tesirlere maruz kalacağına göre, ou i tes r iyi ise cemiyete beklenilen insan olarak şayet tesir kötü ise is-tenilmiyen bir karakterle ve zarar verici b r halde dönecektir. Bu ■ netice karşısında dâvanın ne. derece çtimaî bir karakter taşıdığını anlayışlı bir zihniyetle ve insafla r mütalâa etmek maksada kâfidir.'
Türk Ceza Kanunu mer’iyete g-l reli tam yirmi dört yıl oldu. Hürri-I y iti tahd't edici cezalar için bu ka-1 ! nunla «systeme progressif- yan «Tedrici serbesti sistem.i kabul o-’ lunm.uştur. Sisteme göre bazı ölçüler ve şartlar göz önüne alın-mak suretile ağır hapis cezaları • dört, hapis cezalan üç devrede çekt rilecek ve son devrede mah-' kûm meşrutan tahliye olunabilecektir.
Kabul ettiğimiz s’stemin, şu hû-lâsacığı ile de anlaşılıyor ki, bu s s tem mutlaka b naları itibarîle elverişli ve herhalde personeli kifayetli hapishanelerde tatbik olunabilir. Ne yazık ki, memleketimizdeki beş yüzü mütecaviz hapishaneden, son seneler zarfında yapılan bir iki tanesi istisna edilecek cflui)a mütebakisi umumiyet iti-barile handan, hamamdan, eski kilise veya camiden yahut evden bozma, sağlık şartlarını ve gerekli vasıfları asla haiz bulunmıyan der me çatma binalardır.
İşte böyle bir realite ile karşı karşıya bulunduğu için sistem tatbiki bakımından duruma bir çare aranmış ve Ceza Kanununun 13 üncü maddesine eklenen muvakkat maddeye istinaden eski cezaevlerinde mahkûmiyet müddetlerinin bir kısmını iyi hal ile geçirenlerin; birinci ve ikinci devreleri bitirdikleri kabul edilerek Adalet Bakanlığınca İş Esası Üzerine Kurulu cezaevlerine seçilebilmeleri prensibi doğrudan doğruya üçüncü devreye alınmaktadır. Görülüyor ki, mer’i kanunla hemen rubu asır evvel benimsediğimiz sistemi hâlâ esaslı olarak tatbik edememiş bulunuyoruz. Halbuki bir sistemin ve bahusus ki, mana ve hüviyetini ancak tatbiki çerçevesi içinde iktisap edebilecek olan ceza infaz sistemindi yarım olarak ve adeta ida-rei maslahat kabilinden tatbiki hem maksada kâfi değildir ve hem de , kendi kendimizi aldatmamız itiba-rile hazindir. Şu halde kabul ettiğimiz sisteme sadakat gösterilecekse ( evvelâ bunun; meden; milletlerce cezanın infazı mevzuunda atılan adımlara ayak uydurarak ıslahı suretile ciddî ve ilmi bir şekilde tatbikine imkân verecek b ııalan ve personeli hasırlayalım. Yok, bu imkânı temin edemiyeceksek kendimizi oyalamaktan vazgeçelim yine z’ndancılığa dönelim. Fakat bu memlekette artık geriye gidilemi-yeceğine göre iş bu İçtimaî davamızı esastan halledebilmek için gerekli çareleri sür’atle arayalım ve bulalım. Zira zaman, cemiyetimizin aleyhine işlemektedir.
Teşkilâtlanma, personel, manevî kalkınma, patronaj ve hele başı boş bırakılmış olan meşrutan tahliye mevzuları ise ayrıca temas edil mesi gereken mühim mevzular-
et-
oyunları! )
n dört Mayısta demokrasi güneşi bütün şa’şadsiyle ortalığı aydınlattığı zaman, muhalefete geçmek mecburiyetinde kalan C. H. P. hiç renk vermemek istemiş ve hakiki ve örnek bir muhalefet yapacağını maddelerde zikrederek ilân etmişti.
Aradan geçen, şu bir kaç ay i. çinde bu sözlerini ne dereceye kadar tuttuklarını hepimiz pek güzel bilmekteyiz.
Devlet idaresinin «boyacı küpü» olmadığı bilinmekle beraber, Demokrat Parti iktidarının başla-masiyle birlikte, «haydi, vâidleri-nizi yerine getiriniz!» teranesi başladı.
Bunu, «yapamadılar, halk, verdiği reyden dolayı pişmanlık 1-çinde!» gibi, palavralar takip etti. Nihayet, iş Kore harbi ile birlikte meydana çıktı. Sözüm ona muhalefet, bu büyük ve dünya çapındaki ana dâvayı, adî politika oyunlarına âlet etti ve bunda inatla ısrara devam etti.
Gün görmüş politika kurtlarının bu kadarcık bir propagandanın luç bir işe yaramıyacağını bilmemelerine imkân tasavvur olunamamakla beraber, her halde dillerinin altında veya zihinlerinin bir köşesinde sakladı klarj.-J)ir şey olduğu da seziliyordu.
Plân basitti, meydanda idi: Kaybettikleri iktidarın, başkasına da-yaramaması için, muhtar, belediye ve il genel meclisleri seçimlerini kazanmak, bu suretle, genç iktidarın yıpranmasını sağlamak!.
O zaman, göğüslerini gere gere, Demokrat Partiye hücumlar yapabilecekler ve onun aldığı ve a-labileceği müsbet kararları sabote edebileceklerdir.
Evet, plân bu idi ve tatbikat da başlamıştı.
Şimdi, bu günlerde gözümüze ilişen muhalefet havadisleri, düşüncelerinin aynası haline gelmiştir.
«Seçimde köylü uyanık olmalıdır! D. P. propagandacılarının garip tehdit ve blöflerine kimse inaıımamalıdır! Kanun bu gibilerin yakasına yapışır ve ellerini kırar-! gibi garip, garip olduğa kadar da gülünç yazılar bu iddialarımızın delilidir.
İki üç aylık, kısa iktidarı zamanında D. P. nin kazanmış olduğu büyük sempati ve halkta göze çarpan ferahlık karşısında bu çeşit tetkiklere başvurmak, kendilerine yeni bir on dört Mayıs mağlûbiyeti daha kazandırmaktan başka işe yaramıyacaktır. Senelerdir, demokrasiye susamış vatandaşlar, artık, kime ve ne için rey vereceklerini bilmekte ve her şeyi bir Garplıdan daha mükemmel düşünebilmektedirler.
Önümüzdeki Pazar, yapılacak muhtar seçimleri, onların muhalefette ne kadar muvaffak olabildiklerini pek güzel gösterecektir.
Hikmet YAZICIOGLU
LÜZUMLU TELEFONLAR
Yangın
Sıhhî imdet
81 11728 12028 14881 11568
Trenler .........
Hava Yollan ....
Yataklı Vagonlar
Elektrik ve Hava Gazı arıza ... 24846 Su . ............... 21578
Bajkent Taksi............ 22222
Yeni Güven Taksi .......... 22331
Merkez Taksi ..............111 ’ t
Ersan Taksi .............. 21111
Sizin Takrt ...............22331
16668
Uçar Taksi ............... -—_
StNEMALAR VE EĞLENC& TERLERİ
(15031): Gönül yaralan. Yağasın Agk
Bir gecenin hatırası, Broadvayda hortlaklar (22294): Kahraman Ask yolcuları (14040): İki sevklll. Şeker ruhlu adam (11131):! NU kraliçesi, Singapur casusu, A-cemiler resmi geddi (14072). Çin ufukları arasında, Sahra Kralı (14071): 13 Numaralı araba (13846): Leylânın askı. As-• lan yürekli çavua.
ECZAHAN1ELEK
Sebat, Halk, Hayat
(23432):
Yeni
Parkı
Silme
| takvim |
9 Ağustos 1950 — Çarşamba
Hicrî: 1369 — Şevval 25
Rumî: 1366 — Temmuz 26
Vt«aU
ö&le
İkindi
Aksam
imsak
I
İ t
£
■8-
$
F
'«4
*11R GÜN bık M. î t
B r h !
Hastalara hakikati
H ırriman
1
I»
8
»
e
■
I-n «
-
Lİ o
1-
t-u e u
IS
s
I-
r.
J
B •
II IS
1
1 II
I i s t
1 0
beş gün içinde, Avru-panm. savunma hususunda her zamankinden daha ciddî endişeler izhar etagı ve mevhum veya muhtemel tecavüze karşı çareler aradığı görülmüştür.
Evvelâ. Kore savaşının AvrupalIların yüreğinde uyandırdığı korkunun helecan yle a»elâce.e bir taıılantı yapan Atlantik devletleri Bakan yardımcıları, vaziyetin çok kötü olduğu neticesine varmışlardır. 25 Temmuzda toplanan yardımcılar, bir hafta kadar süren müzakerelerinin sonunda yayınladıkları bir tebliğ ile silahlanmaya hız ve. rilmesl lâzımgeldiğini bildirdiler.
Hatırlarda olduğu gibi, yardımcıların çalışmaları sırasında İngilis ve Fransız meclislerinde de savunma işleri görüşülmekte idi. Bu müzakerelerin ne ıces.nue bazı temayüller meydana çıknuş bulunmaktadır.
İngiliz Avam Kamarasında, muhalefet lideri Mister Churchill’in, beyanatına göre, hali hazırda Rusların Avrupada harekete geçirebilecekleri 40.000 tankları vardır. Buna mukab.1 Inguizıer ancak 6.000 tanka sahiptirler. Bundan başka, Süetler, 175 tümenden 80 tümeni Avrupaya akıtabilecek durumdadırlar. Bunlardan 25 ilâ 30 u zırhlı ^tümendir. Mister Churchill bu duruma karşı ne gibi tedbir alındığını hükümetten sormuş ve bu sualin cevabım yine kendisi vererek, nisbeten masun bir müdafaa bölgesinde bulunan Amerikanın atom stokları bakımından üstünlüğünü balus mevzuu ederek bir dünya harbbün çıkmıyacağıns söylemiştir.
Bununla beraber, İngiliz muhalefet liderinin ilâve ett.ğine göre, her hangi umumî bir ihtilâf halinde süratle Manche kıyılarına inebilecek olan Sovyet kuvvetleri o bölgedeki hava meydanlarından istifade ederek, Ingütereyı, hattâ i-kinci cihan harbinde dahi görülmemiş bir şiddetle bombardıman edebilirler.
Churchill beyanatının bu noktasında, tepkili motor imalinde en i-lerl gitmiş olan İngiLızlerm bu ana kadar Ruslara bu motörlerden sat-mış olmakla büyük hata işlediklerini de belirtmiştir.
Avam Kamarasında muhalefet ve İktidar arasında cereyan eden müzakerelerden çıkarılabilecek tek netice, İngilizlerin Amerikadan a-tom sırrını, yahut daha iyisi, atom bombası hamuleleriyle b.rlikte üstün uçar kalelerin Ingilterede iıs-iencLrdmesim ta.ep etmiş olmalarımı^ Yani Ingilizler, bugünkü duruma ancak atom üstünlüğü ile çare bulunacağı sonucuna varmış gibidirler.
Diğer taraftan, Fransız meclisin, de cereyan euen müzakereler dana akademik olmuş ve varılan netice de daha realist bir mah.yet arzet-miştu. Öyle görünüyor ki, Fransız-lar, tecavüzün bizzat Kızılordu tarafından değil, peykler tarafından mahallî olarak vuku bulacağını anlamışlardır. Bunun içindir ki, Atlantik Paktı savunma plânlarının esasına aykın olarak ve savunmada işbirliği esası, bizzat Bakanın da söylediği gibi kısmen terkediıe- j »ek, Fransız ordusu j aınız b r ka-I ra ordusu değJ, hava ve deniz kuv- | vetıerıyle kendi kendisine yeter bir ordu olarak tasavvur edJcrek bütçe buna göre ayarlanmıştır.
Bundan başka, yine «avunma müzakerelerinde dikkati çeken bir ı husus, Başbakan Pleven’in Marshalî yardımlyle Amerikan askeri yardımının tevhit edilmesi yolunda bir tasavur veya teşebbüsü açıklamış ve bunun şayanı arzu olduğa-nu ihsa3 etmiş bulunmasıdır. Zira, mademki silâhlanma m^Kafları u-I mumî hayat seviyesini düşürerek _ ı . . . arttırarak ko-
bir zemin hazırlamaktadır ve mademki Sovyet Rusya ancak bu hoşnutsuzluğu istismar yoliyle yayılma siyasetini tatbik ©• debillyor, o halde silâhla ekmeği bir hizada tutmak lâzımdır.
Evvelâ Fransız meclisinde tezahür eden bu temayülü Bidauit’nun Atlantik Paktı toplantısında ortaya atmış olduğu Atlantik camiası projesiyle bir hizaya getiren müşahitler vardır. Yâni şimdi Avrupa, savunmasına olduğu kadar maddî ve mail hayatına da Amerikayı dâ-vet etmektedir.
Artık, Avrupayı ya bizzat müdafaa etmek, yahut İktisadî yardı, mı arttırmak, yâni onun hayat se-viyesne inmek hususlarından biri ni tercih Amerika ya kaimi, tır.
Son günlerin endişe havasını bu |sure*te de hülâsa etmek mümkün-
Tokyo, (a.a.) — İnanılır kaynaklardan bugün öğrenildiğine göre, Başkan Trumanın özel müşaviri Averell Harriman ve General Doug las Mac Arthur arasında burada cereyan eden görüşmelerde Amerikanın yeni ve müsbet Asya siyasetindeki hareket tarzı müzakere e-
Ten-» ’clerdsn bir kısmı bu fı-)i wunu«or
Nevyork, (a.a.) — Atiantk Blr-1 ği çin ihdas edilen komiten’n b zı üyeleri ayan meclisi dış şlerl koni syonu başkanı Tom Conally’ye bir mektup göndererek bir «Atlantik B rliğ’ hükümeti kurmak üzere Atlantik Paktını imzalayan 12 dev let temsile lerlnln b r konferansa davet'ni talep etmişlerdir.
Mektubu imzalayanlar böyle bir hükümetin Sovyet komta'zmine karşı mukavemeti kolaylaştıracağı fikrindedrler.
Amerikan murahhası Patiste
Paris, (a.a.) — Kuzey Atlantik Paktı konseyindeki Amerikan murahhası Charles Spofford, Fransız hükümeti mensuplariyle Batı Av rupanm savunması hakkında görüşmelerde bulunmak üzere, dün par se gitm'ştir.
Kuzey Atlantik Paktına dahil memleketlerin savunma plân’annı hızlandırmak için ne gibi tedbirler alab:lecekleri yolunda Birle-ş k Amerikanın sormuş olduğu sua’e Fransız hükümetinin verdiği cevaptan b:r gün sonra Spofford Parise gelmiştir.
Kore’ye yeri Ze'andalı gönüllü kayr'ı
Londra Radyosu, (Basın - Yayın) — Yeni-Zelanda başkent; Wel Lngtondan bild rildiğ ne göre, Ko-redeki Brleşmiş Milletler kuvvetleri safında savaşmak üzere ordu tarafından açılan gönüllü kayıtları artık durdurulmuştur. Çimdiye kadar 6000 Yeni ZelandalI Korede savaşmak üzere gönüllü yazılmış-
5#’
Yasan:
SarKizmell
lüf.
Mücahit Topalak
teferruatı bu sabah ilân
Bileiier: Beyken Kundura Mağazası Anafartalar Caddesi No Müzeyyen Abla Gişesin de satılır.
EMİRGÂN’DA1-
jjıuıuı uayas aevıj
) to)°utsuzlu^u (h6nizme müsait b
fe
■iansanın vrnl savunma pıân [ Londr^Radyosu, (Basın - Yayın) — Fransanın' yeni savunma lânı, Kuzey Atlantik konseyi tem lciler.nin Amerikalı başkanına ün akşam Pariste tevdi edilmiş- 1
Asya siyaseti tetkik ediliyor
Amer ihamın Utan doğudaki vtz’yeü yeniden ietlik eehecı k
dilmektedir.
Aynı kaynakların ilâve ettikleri ne göre, General Mac Arthur ve Averell Harr man eski Asya meselelerini bütün teferrüat yle tetkik etmekte ve Amerikamn Uzakdoğu-dak. vaziyetine taallûk eien görüş terinde mutabık kalmaktadırlar.
Atiant k bilrgi I Â*ya hadi-elentıin hükümeti tasarısı ' inkş f karşısında
A*usfraiyı Arreriksyı Işt'Sarnve davet eniyor
Londra Radyosu (Basın - Yayın) — Avustralya Dışişleri Bakanı Londraya gitmek üzere yola çık mıştır. Bakan, daha sonra Amerı-kayı da z yaret edecektir. Bakan hareket etmeden yaptığı demeçte Asyadaki hâdiseler münasebetile Amerika devletleri ile Avurtralya arasında ist şareler yapılması gerektiğini söylemiştir.
Bevin Lor d adı
Londra Radyosu, (Basın - Yayın) — Avrupa Konseyi Dışişleri Ba -kanları Kom.’tesi toplantısı sebe-b.le Strazburgda bulunan îngillz Dışişleri Bakam Bevin, müstacel işlere bakmak üzere îngiltereye ha reket temiştir.
Bıı yüzden Britanya heyetine Bakan yardımcısı başkanlık ede -çektir. Bev.n n bu akşam Londra-ya varması üm t edilmektedir, Çör ç-1 dün hava yolu ile Strazburga vasıl olmuştur. ı
Ciple Atlantiğ] geçme teşebbüsü
Halifax, Novascotia, (a.a.) — Hem karada hem den.zde yürüyen 24 kadem boyundaki c.ple Atlan-t.ği geçmeğe teşebbüs eden Binbaşı Ben Carlim ile karısının Salimen yollarına devem ettikleri dün gece bildlrilm'şti. Fakat bulundukları yeri tayin etmek mümkün olamamıştır.
Cipin saatte 3 mil yaptığı kabul edilirse ş mdi Asorun 400 mil batısında bulunması icab etmektedir.
Binbaşı Ben Carlin ve karısı Ha-lifaxtan 19 Temmuzda ayrılmışlardı.
Cebre! Doğan Bahçesinde
Mim Ope eti
Yeni Program
ÇİNGENE AŞKI
Fıhrn
Kapı tokmağı tehlikesi!
€ imdi de tutmuşlar bize *▼ ortalıkta bir tedhiş havan olduğundan bahsediyorlar.
Meşhur atalar çözüdür: Kişiyi nasıl bilirsin? nenim gib !....
Öyle ise size kendi başımızdan geçen bir hâdiseyi anlatayım:
Zafer gazcies.n kurmak ıç’n Ankaraya gelmiştik... Ne İse bir sürü çalışmalardan sonra gazetemiz çıkmağa başladı. Bu sırada yeni bir apartımana taşınmıştık.,, Semtin gazetecisine her sabah bize bir Zafer gazeteci bırakmasını söyledik,
— Ama, dedik, kapıyı çalma, biz gece çalışıyoruz. Erken kalkamayız. Sen kapının eşiğinden içeri atarsın!...
Ertesi sabah baktık gazete yok!...
Aman bir ârıza mı oldu?... Matbaaya telefon ettik. Hayır, gazete çıkmıştı: Demek gazeteci unutmuştu!
Ne ise yine gazeteciyi bulduk:
— Neden Zafer bırakmadın? diye sorduk..
— Kapının eşiği yüksekti; içeri atayım dedim, girmedi..
— Peki, kapının tokmağına sokamaz miydin?...
— Aklıma geldi ama, doğrusu
aşbakan Adnan Mcnde-res’in geçen akşam söyid-diğinc göre, memleketinizdeki 40 b □ köyün 35 b n nde ,köy muhtarları Halk Part 11 im ş... Demek aşağı yukarı köyün yüzde doksanında Halk Partili muhtar var.
Halbuki Büyük Millet Meclisinin hemen yüzde doksanı Demokrat !-
Aradaki tezadı na3il irah edersiniz?
Demek millet Haik Partisini ancak bir köy idaresine. Demokrat Partiyi de devlet idaresine lâyik görmüş! —• A, F.
Ovn/a BasiOiTirfan Hulâsalar
İngiliz Basını
Muhafazakâr Sunday Times gaze tesinın yazdığına göre Rusyanın Güvenlik konseyine avdet etmesi Kremlin’in yola geldiği demek de-ğild r. Rusların nokıaı nazarına göre Kore seferi şimdiye kadar Rus yanın askeri kuvvetini Amerika’nın zayıflığım gösterm.şt.r. Eğer çarpış malar şimdi durdurulabilirse Rusların kazancı mühim olacaktır.
Lâkın durdurulmazsa Amer.ka-lıların ergeç Kuzey Korelileri yenecekleri muhakkaktır. Binaenaleyh eğer Kuzey Koreliler 38 inci arz dairesi hattına çekilmeye razı olurlarsa barış şartlarının lehlerinde olacağını ümid edebilirler. Çünkü A-merikahlar Güney Kore’yi işgal etmekten ve İşgal masraflarından bıkınca çekilir çekilmez Güney Korelilerin teslim olacaklarından şüphe etmiyorlar. Böyle bir barış, Amerikalım. ın dahi işine gerebilir. Çünkü onları stratejik bir kıymeti olmayan bir memlekette büyük kuvvetler bulundurmaktan kurtarabilir. Tefsircinin fikrlnce böyle bir hal çaresini desteklemek doğru değildir. Çünkü tarih bize öğretmiştir ki bir mütecavizi ceza görmeden bırakma.; harp tohumlarını atmak olur. Çok okunan sol Cenah Peop-le gazetesinin fikrince şimdiye kadar Ruslar da.ma bıöf yapmışlar ve kazanmışlardır. Sovyet Birliği 3 üncü bir dünya harbi istemiyor. Lâkin o blöfe devam edere.; savaşmadan kendi komünizmini bütün dünyaya yayab.leceğ ne kanidir. Malik komünist Çin'in Güvenlik Konseyine alınmasını ileri sürdüğü zaman da blöf oyununa devam etmeye çalışmıştır. Lâkin o bunu Kore’de her hangi bir barış hareketinden evvel elzem bir tedbir olarak istemiştir. Gazete İlâveten diyor kı: Amerikan askerleri Korede harekele geçtikleri dak ka-da Rusların 5 senedenberi devam eden blöf oyunu hakikaten sona ermiştir. Bundan böyle oyun kâğıtlarının masa üzerine açılmasına karar verdiğimizi belirtirsek o zaman Rusya Berlin’de olduğu gibi her halde yola gelecektir.
Bağımsız Observer gazetesi A-merlka’nıh Formoza siyaseti üzerinde mütalea yürütmekte! r. General Çan - Kay - Çek’in ana Çin topraklarını tekrar bombalamağa ve abluka etmeğe başlaması yüzün den Amerika İle komünist Çin arasında harp tehlikesi zlyadesile artmıştır. Halbuki Cumhu. başkanı T. uman bu hareket n durdurulması m İstemişti. Formoza’yı müdafaa etmek İçin general Mac Arthur ile Çan - Kay - Çek'in kuvvetleri insicama sokulmakla bu tehlike bir kat daha artmaktadır. Observer'in fi.ırlnce general Mac Arthur komü-* (Devamı 7 inci sayfada)
munasaşa ea ıen mevzuıaraan Din daha, yen den ortaya çıktı: «Hastalara hakikati söylemek lâzım mı?» Ppk tahiîdir ki hnrndn mevzııııba-
korktum....
Hayret içinde kalmıştık:
— Neden korktun?
—- Ne olur, ne olmaz diye dü. tşiindüm. Geçen gün bir apartı-manda bir memurun kapısına takmıştım da adamcağızı muhalif gazete okuyor, diye işinden etmişler! Yoksa siz memur değil misiniz?...
A
Tedhiş havası! Tedhiş havası!... Siz ne söylüyorsunuz? Bir buçuk, İki sene evvel, demokra. si sözünü kapı tokmağına bile takmak tehlikeli idi!... Çünkii takılanın tokmak kafasına iniyordu! Fakat millet bu tehlikeyi takmadı!...
söylemek lâzımmı ?
#3
Bahtiyar bir kan - kocanın
saadetleri bir anda nasıl yıkıldı?
undan b;r müddet evvel, dok-' yuculan arasında pek tanınmış i.,- olan, kendi hai nde b r muhar:r idi. G lpairic, M. Glencano’un gülünç
undan _ _____________ „,____
■ C torlar arasında, önemli bir mevzu münakaşa halini al- « BU1U1,V
mıştı. «Ümitsiz hastaları öldürmek maceralarını anlattığı uzun bir hl-lâzım mı?» Bu mesele kapandı. Fa- • - ■
kat şimdi, ortaya yeni bir müna-
kâye serisi yazıyor ve bu h kâyeler. okuyucular tarafından çok tutuiu-
jmıuı, uuajs yem un uıuııa- onuyucuıar iaraıınaan çok iuluiu-I kaşa mevzuu daha çıktı. Daha doğ- j yordu. Karısı çok mes’uttu ve ko-I rusu, eskidenberi, zaman zaman casını çok seviyordu. Santa Bar-ı münakaşa ed len mevzulardan biri bara’da, ondan şehrin en mes’ut , daha, yen den ortaya çıktı: «Hasta- kadını, diye bahsediliyordu.
, lara hakikati söylemek lâzım mı?» Bir gün, kimsenin inanmak iste-Pek tabiîdir ki. burada mevzuuba- med ği ve herkesin hayretle karşı-ı h s olan hastalıklar önemli hasta- ' ladığı bir haber, Santa Bardarada. ı lıklardır. Meselâ, kanser v. s. gl- bir bomba tesiri yarattı: Gilpatric, ı bi. | karısını tabanca ile öldürmüştü.
I İki Amerikalı doktor. «Gallup Böyle bir şeye kimse, kat’iyyen Enst tüsü» tarzında bir anket açtı- ihtimal veremezd’. Zina Gilpatric, ler. B iki doktordan biri. Minnesota , karısını çok severdi.
■ Ün versites'nden Dr. D. — • ...
■ Kelly, d ğerı ise. Kansas Üriiversl-ı tes nden Dr. Stanley R. Friesen’dlr.
■ Bu ik’ doktor, ik yüzden fazla has-
■ ta üzerinde deneme yaptılar ki, bu
■ hastalardan yüz tanesi kanserden
1 muzdar p idiler. Yapılan anket neticesinde, hastaların 89 tanesi «hi-
■ k katı bilmek) isteğini açığa vur-
• dular. Altı tanesi ise. b haber kal-
1 mayı tercih ettiler. Beş tanesi ise,
• müsbet veya menfi bir fikir ser-’ detmediler.
D ğer yüz hastaya gelince. Bunlardan seksen iki tanesi şöyle cevap ’ verd 1er: «Eğer yakalandığımız has- ' ' talik kanser olsaydı, bilmeyi tercih ederdk. Amma, bunun diğer hastalıklar iç'n pek ehemmiyet yok» J On dört tanesi ise. hastahkları-‘ nın mahiyet ni bilmemeyi daha uy-’ gun buldular. Geri kalan dört tane-’ si se, hç b:r fkir beyah etmedi-j 1er. Bu, ufak çapta yapılan küçük bir anket olup, umuma teşmil edil-’ mesi zor ve yerinde değildir. Bununla beraber bu denemenin net!-ces'ni b ldirmek maksadiyle. bu iki doktor, anketin neticesini Surgery (cerrahî) adlı mecmuada yayınla-
, dılar.
) Onlar, böylelikle, anketlerinin j doğruluğuna herkesi inandırmaya . çalışacaklardı. Ve belki de b r çok-. 1erı buna inanacaklardı. Fakat, o i sırada meydana gelen bir had se bu . iki doktorun tahminlerini altüst ı ett ği gib halk üzerinde de aksi bir ı tesir yarattı.
Bu, Kaliforniyada, Santa Barba-
1 na’da vukua gelen ve kulaktan ku-’ lağa yayılan bir hadisenin h kâyesi 1 olup, halk üzerinde oldukça üzücü b.r tesir yaratmıştı. Hikâye şu idi:
Santa Barbarada, G lpatrlc ailesi, bahtiyar bir hayat- sürüyorlardı.
1 Koca, Saturday Evening Post «Cu-
1 martes. Postası» mecmuasının oku-
n. m.nnesuıa , Karısını çok severaı.
William D. j Fakat, n’hayet, hakikat anlaşıl-— TT~"’ dı: Mrs. G lpatric'n doktoru, bir gün evvel, kendisini muayene et-
Şair olan biricik çingene
Gezginci ırkı hakkında Mateo Maximof£ n.hayet hakikat» ifşa edebilmektedir
1 938 senesinde gazeteler, alâ-0 ka verici bir hâdisenin tafsilâtına geniş ölçüde yer vermişti. B.r Çingene kabiles le bir Bohenr yalı aşiret arasında cereyan eden bir dövüş neticesinde 3 kişi ölmüş ve 20 kişi yaralanmıştı. Kurtulanların heps de tevkif edilmişti.
Avukat Jacques tsorni, Mateo Max moff adlı genç bir Çingenenin müdafaasını üzerine aldı. Yağlı saçlı, ateşle parlıyan siyah gözlü meşhur Ç.ngene tiplerine h ç ben-zemiyen suçlu, bilâkis, nazik, kültürlü ve uyanık bir delikanlı idi. Mateo da kalaycılık yapıyordu fakat hemcinslerinin aksine olareK yazıp okumayı öğrenmişti. Hattâ altı lisan biliyor ve Fransızca olarak meramım ifade etmesini de beceriyordu. Avukatı, Çingeneler n örf ve âdetleri hakkında bazı malûmat vermesini İstedi. Mateo bu isteği yerine getirdi ve 110 gün hapiste kaldıktan sonra «Ursitory» adlı bir k tapçık meydana getirdi. Bunu avukatından başka kime tevdi edebilirdi?
Harp patladı, avukat silâh altı na çağrıldı ve kitapçığı da diğer evrakı ile sakladı. Gel zaman g t zaman, boş b.r gününde avukat M3 teo'nun eserini okudu ve alâka gös terdi, bazı cümle ve imlâ hatalarını tashih etti ve tabedilmesi için bir matbaa ile uyuşmaya çalıştı.
UM MA A | |
)f(ı¥aLi
İKRAMİYESİ
m ş ve sonunda hakikati söylemek zorunda kalmıştı: Zira, uzun müd-dettenberi göğsünün taşıdığı bir tümör değ 1, bir göğüs kanseri idL Karısını çok seven Gilpatrlc, o-nun uzun müddet ızdırap çekmesine tahammül edememlşt. O anda virdiğ. karar, sevgili karısını ve kendisini öldürmekti. Azlmkâr muharrir kararım yerine getird.. Karısını, tabanca İle öldürdükten sonra tabancanın namsulunu şakağına dayadı ve tetiği çekti. B'raz sonra, o da, sevgili karısının yanına g tmış-tl.
Acaba, hastalara hakikati söylemek lâzım mı? Yoksa, en iyisi, onu yalan sözlerle ve başka hastalık isimleriyle avundurarak tedavi etmek mi?
Nakleden: N~had Üikekui
1947 yılında Flammarion tarafın dan neşredilen kitabın ilk küşadı bu son zamanlarda resmen vukubul muştur.
Kabile şefi Mateo
Bu törene kalabalık bir çingene kitlesi ist rak etti, zira genç olmasına rağmen, «Kaldıras» kahpesinin baş şeflerinden biri de Mateo-dur. Bu sıfatlardır ki, 1940 senesinde Mateo 2000 çingenen:n muhaceretini idare etmişt r. Mateo:
— Bu arada yalnız bir klş nm ölmüş olması ve bir tek doğumun zuhur etmesi şansına erdim, demektedir.
Bu sözleri hayret uyandırınca ilâve etti:
— Çünkü kabile :çlnde bir doğum olunca, lohusa karantinaya girer. Hiç b'r erkek hattâ kocası b le onu 48 gün göremez, arabası bile diğer arabalardan uzak kalır. Bu karantina zarfında lohusanm dokunduğu bütün esvap ve eşyalar yakılır veya suya atılır.
Vaftisin tarif ni yapan Mateo, bu merasimi şu şekilde anlatmaktadır:
— İk- vaftis vardu-. Ç’ngeneler Ortodoks d ninden olduklarından, b rinci vaftis kil’sede yapılır ve ayni günde tamam:le gizli olan İkincisi de icra edilir.
Ç.ngenelerin daha doğdukları gün ist kballerin bildikleri hak-kındaki efsaneyi, kabile reisi şöyle izah etmektedir.
Bu, kitabımda anlattığım Usitory efsanesid'r. Doğduğunun üçüncü gü-(Devamı: Sa. 4, Sü: 2 de)
Sayfa: 4
SAFİR
[ Yazan ) Zuhuri DANIŞMAN ~)J
EQ£NKÖyfDG
— 2SŞ—
Jakomo’nun kadırgası sek- I sen kürekle bir daha atıldığı sırada idi ki, ayni müthiş top gürültüsü bir daha iş.tildi. Bu defa gülle hedefe isabet etmişti, iri gülle,' Ja.ıomo’nun kadırgasını tam ortasından deldi ve bir taraftan girip öbür taraftan çıktı.
Kadırga, bir anda Halicin koyu siyah sularına gömüldü. Kaptan Jakomo, zabitler, bütün mürettebat denire döküldü. Batış o kadar ânî olmuştu kİ. arkadan gelen gemiler bunun farkına bile varamadılar.
Akabinde Senyör Gabriyel Tre-vizanın büyü : gemisi de bir irabet aldı ve hareketten kalarak suların cereyanına kapıldı.
Zifiri karanlıkta korkunç bir boğuşma başladı ve süratle bitti. BizanslIlar en kıymetli gemilerini ve gemicilerini kaybetmişlerdi. Geride kalanları da yaralı ve perişan bir halde geri çetildL
23 Nisan B.zanslılara uğurlu gelmemişti.
— Hakkın var. Fakat...
Daha fazla bir şey söylemeden oradan uzaklaştı.
Falcı Margarit onun arkasından ! baktı, baktı, sonra başım sallayarak ve güleıek oradan uzaklaştı. |
Biraz sonra meşhur Venedikli : Gabriyel Trevlzan’ı gördü Telâşlı telâşlı bir yere gidiyordu. Der. hal onun önüne çıktı.
— Senyör kaptan!..
Diye seslendi. Trevizan:
— Ne istiyorsunuz?
Diye sordu ve Margarit! görünce:
— Ha... Siz misiniz? Söyleyiniz bakalım, n« var ne yo .t?
— Ben bir şey bilmiyorum Senyör...
— O halde falıma bak da bir şeyler söyle
Margarit ciddî bir tavır aldı, düşündü, gözlerini semaya dikti ve garip bir ahenk ile:
— Senyör Cmev.zlllerden çe-klnlnîr,
— Bu da ne demek?...
A «Devamı var)
O?
KÖŞK
'(♦
-r Fi r Whıfetll 1 H
Yczans France» Noyea Hart
— 101
9-S-Î950
Çeviren» S. Yazıcıofllu
Köprü tamamlanmıştı. Geniş köprünün üzerinde şimdi hummalı bir faaliyet vardı. Askerler gidip geliyordu. Toplar yerleştiriliyordu. Artık Bizans, Haliç tarafından da emin değildi.
İmparator şaşkın bir halde idi. Surların üzerine çıktı, bir kere daha deniz gibi dalgalanan Türk ordusunun kuvvetim göldü. I ____Eğer İsa bu mukaddes şehri korumazsa... ı
Diye kekeledi Sonra, yeni kurulan köprünün Ayvansaraydaki ucuna gitti. Köprünün üzerinde dolaşan ve sonsuz bir neş’e ve cesaretle hareket eden Türkleri gör dü: ......... I
Şair ı lan bi ic k d g^e it Başîarafc 3 üncüde) nü küçük çingene üç Ursitory me-leğ nin etrafında toplandığını görür. Yalnız anne ve üyük enne bu göıüşmeye işt.rak edebilir. Melck-
I lerden biri iyil k meleğidir, diğeri Kö-ülük meleğidir. Üçüncüsü İse İkisinin arasındadır.
I Mateo bir geee Par sta Ölecektir İstikbalini bil p bilmediği suali-
— Bu mel’un Türk'ün akima ni Mateo royle cevaplandırmıştır:' böyle bir .töprü yapmak nereden **—* ———
gedi? diye düşündü.
Sonra Halice baktı, seksen ka- ------------ -----------. _. .
dar Türk gemis nin daimî b.r ha- gene çln fenadır, çünkü o ölüm zırlık içindfe çalkandığını gördü. D----------
— Allahım... Buradan bir tehlike geleceğini sanıyorum. |
Diye kekeledi.
Surlardaki ikametgâhına geldiği vakit:
— Bana falcı Margariti çağırınız.
Dedi. Biraz sonra Margarit imparatorun huzurunda durdu.
— Bir kere daha talihime bakacaksınız.
Emrini verdi. ------
hafifçe tebessüm ederek: I
— Hükümdarın talihleri onlara lâyık olaca.c şekildedir. I
— Benimki öyle değil... Ben en bedbaht bir hükümdarım...
— Kendinize iftira ediyorsunuz haşmetmeap...
— Ben kendimi bitiyorum. Size rica ediyorum. 1
— Ben kendimi biliyorum. Size rica ediyorum.
Falcı kızı Margarit, imparatorun avuçlarına bakmağa başladı. Uzun müddet baktığı halde bir tek kelime söylemiyordu.
— Söylesenize...
— Haşmetpenah... Bugün hiç bir şey anlayamıyorum. Bel .d yorgunluk benim anlama kabiliyetimi azalttı.
— Hayır. Söylemek istemiyorsun.
— İnanınız bana haşmetpenah... TaLin-z o kadar karışık ki... İ-çinden çıkamıyorum.
İmparator etiyle alnını tuttu?
— Hak-tın var. O halde bırak... Allah istediği gibi yapsın... Şimdi senden bir ricam var. Bizansın içtin dolaşacaksın. Halkın ne dediğini, ne yapmak istediğini, muhasaranın akıbeti hakkında düşündüğünü öğreneceksin.
— Emir hükümdarımındır.
— Bu akşam seni bekliyorum.
— Emir haşmetpenahındır. Ve falcı kızı süratle imparato. ' run yanından ayrılarak B.zans sokakla; ına daldı. Fakat daha surlardan ayrılmazdan evvel meşhur C. nev.zli kumandan (Jan Longos) a rastgeldi. Hemen onun önüne atıldı. Jan Longos bu güzel kızı görünce durdu:
— Yine nereye böyle? Diyerek onun saçlarını okşadı. Ma.garıt:
— B zansın tali ni öğrenmeğe.
— Evvelâ benim tine bak. Margarit onun el.ne baktı. Birdenbire irkilir gibi oldu. Jan Longos
— Ne oluyorsun? diye heyecanla sordu.
— Senyör... VenedlkLlerden sakınınız!...
Cinev.zli kumandanın rengi bozuldu. .
— Sebep?
— Senyör, Venediklilerden sakınınız... Size ftira edecekler... Sultanla gizi cö anlaştığınızdan bahsedecekler...
Jan Longos kılıcını çekti: |
— Sana inanıyorum. Hakkın var falcı kızı.. Bu menhus Venediklilerden her şey beklenebilir. I
— ihtiyatlı olunuz senyör.
r1 o f.--' s İSI
X . ARSA
e)İNA
r..
BU ÇEKİLİŞE 10.8.1950 AKŞAMINA KADAR EN AZ 1OO LİRALİK BİR HESABI OLANLAR KATILABİLİRLER
»VI» : 1096
135
EMLAK BANKASI
— Evet istikbalimi biliyorum, düdüğünden? I Bir gece Paris’te öleceğim, bana ’ söylenmiştir. Zaten gece her çii
Devlet Hava Yollan Genei Mü-
1 — İdaremizde mevcut İngilizce ı- dokümanlar tercüme ett rlleoektir.
2 — İsteklilerin tercümes yapı-1 lacak olan dokümanları görmek ve
-ıen uer evime uuueıuu. «atlarını bildirmek üzere on gün
Z, * „ X vTİ ı» içinde D. H. Y. Genel Müdürlüğüne
Mateo Maxımoff un kitabının ala- „ . , . ,ıa , .
“ müracaat etmeleri İlân olunur. I ka verici ciheti Çingenelerin Av-rupada görülmelerine mebde olan 15 ci asırdan beri muhtelif 60.000 yazarın çingenelerm hayatlarını kumuştur. Ç:ngenelerln tarihine ta- ] tasvir ederken örf, adet ve yaşayış- mamen vakıf olan kabile reisi, lan hakkında gizli kalmış tarafla- ırkının menşei hakkında verdiği rı ifşa etmesidir. Bu arada «Kris» malûmat şudur: tabir edilen ve çingenelerin kanunlarını tatbikle mükellef olan adlî
tasfiri en enteresan kı-
hayale Jerile doludur. Buna rağmen her gece evime dönerim.
müracaat etmeleri ilân olunur. (5565)—(1477)
— Çingeneler muhakkak Hindle-
F.c, mercin u^n en enteresan kl- ,
3 ve Hind ce tab'rlerinin hepsini ko-1
I Çingene kanunu mukaddestir ve layca anlıyordum. Sonra çingene I hiç ba- memlekette değişmez. Her yazısının Sanskrit yazısı ile çok çingene onu bilir, asırlardan beri benzerliği vardır, babadan oğula intikal etmiştir. B r ç ngene idama mahkûm olunca bir kaza! ile hüküm infaz edilm^ olur. Yabancılara sır vermek de ağır ce- Rınüa h
| zayi müştekimdir. Kabilesinin hış- teehich'.
Çoktan beri bir Fransızca-Çin-genece lügat yazmak iç n çalışan Mateo ayni zamanda şairdir ve yakında hayatını tasvir eden «Ma-—--------------------------------- teeltivîr» adlı bir hatıra k tabı ile
mından korkmadan k tabım nasıl «gu garip ırk. İsimli bir doküman-neşrettlğini Mateo şu şekilde anlat- ter neşredecektir, maktadır: i
— Gayet basit, çünkü onu tabettirmeden aşiretime okudum. |
Çingeneler hakkında bütün dün- ---------------------
yanın yanlış kanaatlara sahip oldu- kımızda bir sürü uydurma yazılar ğunu ileri süren Mateo Maximmof, yazmış olan muharrir ve gazeteci-ırkı hakkında yazılmış bir çok eser- )’“s ”)■
leri Millî Kütüphaneden alarak o-
Ve bunları anlatan Mateo neş’e ile haykırıyor:
— Yakında, asırlardan beri hak-.
leri n-hayet tekzip edeb leceğlm. Nakleden: Tekyell - Ban
ne
ğım. Ahi... İnsanın bu zamanda hayatım, maişetini kazanması pek ı güçl... Dur hele... Dur hele... fiğe Baron geç yetişecek olursa?...
Genç asilzade sevgilisini kaçırır, I ben de paralara konarım... Baron J da verir bana... Çünkü, oraya geç J yetişmesi benim hatamdan ileri gelmemiştir, bunda benim kabahatim yorturl... İşte bu şekil pek muvafık... İki taraftan da alırım paralan, keyfime bakarım... Buradan bir yere kımıldamam... Genç asdzaden.n kuşkulanmaması lâzım.
Acuze, plânını böylece zilinin, de tasarladıktan sonra derhal tatbik sahasına geçti. Etrafına bakındı. Yakınında bulunan bir masada yırtık pırtık elbiseli iki fakir kız karşı karşıya oturuyordu; ikisinin arasında da bir bira şişesi duruyordu. Killo ana, yavaşça bunların yanma gitti ve yavaş sesle konuştu.
Bu konuşma pek uzun sürmedi. Bir kaç dakika sonra, iki kız, İçtikleri biranın parasını ödediler, kalktılar, lfi -.ayıt bir tavırla meyhaneden çıktılar.
Meyhaneci, bu kızların kocakarı ile konuştuklarım görmemişti; çünkü, onunla fazla alâ.cadar olmamıştı.
Acuze tekrar yerine oturdu. Şimdi, o çirkin tebessümüyle hem gülümsiyor ve hem de cebindeki eliyle, Ferriyer’in verdiği kesedeki paraları sessizce sayıyordu.
XLIİ
PAPAZ ÇAYIRI KAECİÖİ
Ferr.yer’le arkadaşları koşar adımla Şanj köpritaüne doğru gittiler. Şehirden, Üniversite semtin den yine koşarak geçtiler, Nel kapısından çıktılar. Papazlar Yo-lu’na gelinceye kadar koşmağa devam ettiler. Çünkü, küçük ka-
Yazan » MİSELZEVAKO
izmr i1/ Dvmi Komisyonundan
İzmir - Urla - Çeşme turistik yolunun 22+000—89+000 kilomet-releri arası şose önerim ve katran kaplama işi 25-7-1950 gününden itibaren 20 gün müddetle ve kapalı zarf usulü ile eksiltmeye konmuştur.
Eksiltme 15-8-1950 salı günü saat II de İzmir İli Deimî Komisyonunda yapılacaktır. Keşif bedeli 118200.20 lira ve geçici teminat 7160.10 liradır
Bu işe ait keşif ve eksiltme evrakı İzmir, Ankara ve İstanbul Bayındırlık Müdürlüklerinde görülebilir.
Bu işe ait keşif ve eksiltme evrakı lzmâr, Ankara ve İstanbul Bayındırlık Müdürlüklerinde görülebilir.
Bu işe iştirak edebilmek üzeıe Yüksek Mühendis veya Mühendis olmak veya yüksek mühendis, mühendis çalıştıracağını taahhüı etmek ve 60000 liralık bu nev’l bir işi başarı ile bitirdiğine veya idare ve denetlediğine dair belgeleri ile valiliğe müracaatla yeterlik belgesi almaları şarttır.
İsteklilerin 2490 sayılı kanunun tarlfatı dahilinde hazırlıyacak lan teminat makbuz veya banka mektubu ile yeterlik ve bu yıla ait ticaret odası belgelerini muhtevi teklif zarflarım yukarıda yazılı tarihte muayyen saatten bir saat evveline kadar komisyon başkanlığına tevdi ile makbuz almalan lâzımdır. (5062)—(1303)
tursa Bayındırlık Su İşleri 1 ci Şube Müdür! ^tinden
1 — Şubemiz bölgesi içinde bulunan Edime Meriç Nehri Nazım-bey Çiftliği civarında yapılacak tahkim işleri 25436.61 Ura keşif bedeli üzerinden kapalı zarf usulü ile eksiltmeye konmuştur.
2 — Muvakkat teminatı 1907 lira 75 kuruş olan bu iş 18/8/1950 Cuma günü saat 15 de Bursa Su işleri Müdürlüğü binasında toplanacak komisyonca ihale edilecektir.
3 — istekliler sözleşme ve eklerini adı geçen müdürlükte görebilirler.
Teklif mektuplarının eksiltme saatinden bir saat evveline kadar komisyon başkanlığına veıiimta ol mas ) aarttıc.
nlarsV /*O**Ç1—— »HÂS'
Çeviren RâGIP RIFKI
98 —
leden onların geldikleri görülebilirdi. Onlar, ortalığı velveleye verme.c istemiyorlardı.
Geldiler, binayı saran yüksek ve kalın duvarın önünde durdular. Bu duvarda; b.r, iki kanatlı büyük ve diğeri küçük olmak üzere iri kapı vardı.
Ferriyer anahtarı küçük kapının kilidine soktu; yüreği heyecanla çarpıyordu. Kapı açıldı. Önlerinde kaldırımlı küçük bir avlu, altı basamaklı merdiven vardı.
İki sıçrayışta avluyu geçtiler ve İki sıçrayışta da merdiveni çıktılar. Şimdi evin kapısı önünde bulunuyorlardı. Allah vere de bu kapı kilitli olmasa!...
Hayır, onları görmemişler ve işitmemişlerdi. Silâhlı uşaklar, yüksek duvarların ar -.asında ken dilerini emniyette sanıyorlardı... Filhakika, kendi yerlerinde tam bir emniyet içindeydiler... Böyle bir baskına uğrayacakları nereden akıllarına gelirdi.
Ama, uğradılar işte... Talihlerine küssünler.
Şiddetli, bir itişle kapı devrildi. İç nide on k şi bulunan karakola gireceklerini biliyorlardı.
Bizim dört kahramanla Ferriyer, neye uğradıklarım anlamayan haydutların içine atıldılar, hepsinin hakkından geldiler. Her §ey çabucak olup bitmişti.
Ansızın yakalanan serseriler
kendilerini müdafaaya bile vakit bulamadılar. İçlerinden beşi cansız yere serildi. Diğer dördü mukavemete yeltendiler, ama onlar da birer kılıç darbesiyle kanlar içinde yere yuvarlandılar.
Fakat, bunlar dokuz k!|:. idiler, onuncu adam meydanda yoktu. Hemen onu aramağa koyuldular. Şimdi küçük kaley. ele geçirmişlerdi. Artık mahpus kızı kurtarmak ve Boröver’l aramak için mahzenleı 1 dolaşmak lâzımdı.
Tabiî, Ferriyer, Fiyorenda ila meşgul oldu. Acuze, gayet tarih malûmat verdiğinden kızı bulmak uzun sürmedi
Arkadaşları öyle kolayca muvaffak olamadılar. Kilitli bodrum kapısının önünde afalladılar. İşin fenası da, bu uğursuz kapının demir kaplı olması ve gayet sağlam görünmesiydi. Bunu devirmenin öyle pek kolay olamıyacağını anladılar... Uzunca zaman isterdi bu iş.
Eğer uzun sürecek olursa Roa-pinyak’ın da gelip kendilerine arkadan hücum etmesi ihtimali vardı.
Vakit kaybetmeden hemen işe başladılar. Fakat koçbaşı vazifesi ni görece t bir ağaç tomruğu bulmak için avluya çıkıp duvarın yanına gitmeleri lâzımgeliyordu. Çünkü, tomruklar orada idiler. Bu da bir kaç dak.kalık işti onlar
için., ve bu gibi hallerde kaybolan bir kaç dakika müthiş neticelere sebep olabilirdi.
Ferriyer’le Fiyorenda öyle uzun uzadıya yanıp yakılmadılar. Her ikisi de şimdi bunun vakti olmadığını anlamışlardı. Odadan çıktılar, gidip dört babayiğit! buldular. Ferriyer de bu suretle ortaya çıkan aksiliği öğrendi.
O da, Rospinyak’ın nereden geleceğini ve eğer yanında kuvvet bulunursa tekrar döğüş başlıyaca. ğını düşünüyordu. Bu döğüşten öyle sağ ve salim çıkmamaları da muhtemeldi. Ama, her ne olursa olsun Ferriyer’ln Boröver’l ter-ketmesine imkân yoktu. Ama, Fiyorenda için üzülüyor ve Fer-Fiyorenda için üzülüyor ve onu oradan uzaklaştırmak istiyordu. Bu sebeple ona, İş bitinceye kadar beklemesi için kendisini yakında bulunan Çayır lo iantasına götürmeği teklif etti. Onu oraya bıraktıktan sonra arkadaşlarının yanına dönecekti... Gaybubeti de ancak beş dakika sürece :ti.
Fakat, Fiyorenda, o güzel başını sallayarak:
— Mösyö Boröver, kendini benim için bu tehlikeli duruma soktu... Onsuz buradan bir yere gitmem... Hep beraber gideceğiz...
O, bu sözleri, asla geri almıya-cağına delâlet eden bir soğuk tan-lılıkla ve sükûnetle söylemişti.
Ferriyer, içinden onu takdir ediyordu; ısrar etmedi.
Fakat, bodrum kapısı nasıl o-luyor da kilitli bulunuyordu. Bunu anlatmak için Rospinyak’ın karakolda arkadaşlariyle beraber bulunmıyan ve bu sebeple onların uğradıkları felâkete uğramamış olan onuncu adamından bahsetmemiz lâzım geliyor.
★ (Devama W)
— Hareketlerimi mi? Ben bir şey yepmadun kL Kapının önüne çiv tenmiş gibi ne b.r İleri, no de bir adım geri gidebiliyordum. Büz, fecî, korkunç bir surette hıçkırarak ağlıyordu. Tahamül edr lir şey değildi Pat, «Sus, Allah rızası ıçla~ beli m s.n, nesin?- diyordu.
— Bayan »vec biraz evvel İşittiklerinizi söylemeğe mezun olmadığınız size hatırlatılmıştı.
— Neden İşittiklerimi söylemeğe mezun olmıyomm- Aşağıda iken kendi söyled ğimiz sözleri söylemeğe mezun oluyorum ya-Hâkim Cerver, siyah geniş kollan parmaklığın üzerine şahane bir heybetle yayılarak öne doğ. rn eğildi.
— O Bözleri söylerken itiraz edilmedi. Halbuki bu sözlerin söy lenilmesine Bay Fırr itiraz ediyor. Mahkeme de kendisine yardım etmek mecburiyet ndedir. Kendi menfaatiniz için mahkemenin usul ve nizamlarına riayet etmenizi rica ederim.
tk ç'ft kara göz bir an için, söz den daha beliğ bakışlarla karşılaştılar! Birisi ciddî bir surette ihtar ediyor, öteki de korkusuzca tayan ediyordu.
— Usullerinizden, nizamlarınızdan bir şey anlamıyorum. Atlat-mamı btediğiniz şeylerin hangilerini söylemeğe mezun olduğumu söyler misiniz?
— Odadaki sesleri duyduktan sonra ne yaptığınızı söyleyin.
— Pekâlâ! Çalışayım, Bir a» İçin çocukların gündüzleri oturdukları odanın kapısında dur dum. Anahtar, çocuklar içeriden kilitlemesinler diye kapının üzerinde, dışarıda duruyordu. Kımıldadığımı hatırlamıyorum. Fakat her halde kımıldamış olacağım ki, kapının tokmağını elimde buldum. Kapıyı öyle şiddetle çarpmış ve kapamışım ki, a? daha düşüyordum. Anahtar...
— Evet, evet...
Lamberi’in yüzü bir anda mosmor kesilmişti:
— O kadar tafsilâta girmenize lüzum yok. Lütfen h kâyenizi anlatmakta devam ediniz. Bir şey söylemediniz mİ?
— Hayır.
— Merdivenleri inip doğruca Stephen Beiiamy ile buluşmağa mı gittiniz?
— Hayır.
— Hayır mı?.
Lambertin bu sual’ taşı heyeca na getirmeğe kâfi gelecek kadar mân'dardı, fakat Sue zerre kadar merhamet etmişe benzemiyordu. Sandalyesinde biraz ileriye doğru eğil’p hasmına doğru baktı, gözlerinden ateşle beraber öfke ve hakaret taşıyordu.
— Ha7ir, hemen İnmedim. A-nahtarı kiLcLn içinde çev rip kapı yı kilitledim, ve anahtarı 2İıp cebime koydum. Bu tafsilâtı söylememi istemiyordunuz, değil mi, Lambert amca? ilcrke’çin, MımL yl Pat'ın öldürdüğüne inanmasını istiyordunuz değil aıi?
— Bayan İves! Bayan. İvesi
— Sükût! Sükût!
— Bayan İvesi
Kanunun bütün ihtarlarına rağmen, Sue ivea'ln sesi berrak 70 muzaffer çınlıyordu:
— Onu Pat öldürmedi. Çünkü, o gece saat on bire çeyrek kalaya kadar odada kilitti kaldı; anahtar da benim ceblmdeydL Şimdi, İsterseniz bütün bunları zapta geçirtmeksiniz.
— Bıyan İvesî
Asasının müthiş gürültüsü ara. sında Hâkim Carveriin sesi öfkeden çok daha şiddetli bir heyecanla titriyordu.
— Derhal susmazsanız, mahke-me sizi buradan uzaklaştırmak mecburiyetinde kalacaktır,
— Uzaklaştırmak mı?
Bir anda fırlayıp ayağa kalk.
mıştı,
— Buradan gitmem mi istiy. • sunuz?
— Hayır, lütfen kendiniz», derhal hâkim olmanızı istiyorum. Bu tarzı hareketi seçmekle farkına varmıyarak kendinize görülms- * a mlş derecede zararlı oiuyorsunuz-İtaat etmek istemediğiniz kaide, lerin başlıca sebebi sizi himaye ve muhafaza etmektir.
— Benim himaye edilmek istediğim yok. Ben hakikati söylemek istiyorum. Anlaşılan kimse de bunu öğrenmek istemiyor.
—r Bilâkis, Münhasıran hakikati söylemek üzere şahadet edl-yorsunut-
-7- Münhasıran bu maksatla mı? Hakikati söylemek üzere mi?
Sesindeki hayret ve İstihkar mânası âdeta istihzaya kaçıyordu»,
— Evet, münhasıran. Yapılan tahdidat sadece sizin menfaatiniz içindir. Onlara itaatten imtina ettiğiniz müddetçe sizinle beraber zan altında bulunan arkadaşınıza da fenalık ediyorsunuz.
— Stephen’e mi?
Bir an durdu ve ciddî bir surette düşünceye daldı.
— Böyle bir şey yapmağı kati, yen arzu etmem. Peki, nasıl istiyorsanız, öyle devam edeyim. Tekrar sandalyesini düzeltti ve bütün mahkeme salonu derin ve büyük bir nefes alıp ferahladı.
— Nerede kaldığımı unuttum. —■ Çocukların odasının önündeki merdivenden indikten «)nr^ ne yaptığınızı anlatıyordunuz? ’ "'-■fc (Devamı var)
RADYO
728
7.80
7.31
7.45
8.00
8.25
14.00
17.68
18.00
18.C0
18.80
18.45
M. 8. Ayan. Müzik: Şarkılar. Haberler.
Müzik: Orkestra Baerleri (Fİ.) öğle Gazetoal.
Müzik: Martta Egcrt Söylüyor (Pl.)
Hava Raporu, Aksam Frogromı ve Kapamg.
Açılış ve Program.
M. 3. Ayarı.
Müzik: Şarkılar.
Konuşma: CUtçlçlerie Baçbasa. Müzik: Caz Orkestralarından: Al Danahue (Pl.)
M. 3. Ayan ve Haberler. Tarihten Bir Yaprak.
Müzik: Senfonik Eaerlaz (Fİ.) Müzik; Halk TürkülerL
Radyo Gazetesi Serbest Saat.
Müzik: Tarihi Türk MÜZlgl. Konugma,
Müzik: Dans Müzikleri (Pl.) Konugma.
Müzik: Hayda - Kuartet Op.
No. 1 (Pl.)
Müzik: şarkılar.
M. & Ayarı ve Haberler. Program v« Kapanış-
ANKARA RADYOSU, ÇARŞAMBA — 9/8/1950 Açılış ve Program.
M. 8. Ayan.
Müzik: Harry Horllck O a) Çalıyor (Pl.) Haberler.
Müzik: Hafif Müzik (Pl.) Günün Programı ve Hava Müzik: Brahma - Fa Majör 3 Un-
76
Soldan Bağa:
1 — Yunan başkenti, bir tsjıt
2 — Faziletli, onarma S — Tors basına (Y) gelirse ekil anlamına gelir
4 — Tersi: Uzaklıklar, tersi: Ağlama
5 — Tersi: Sonuna (T) gellrss askerler
1 anlamına gelir, avuç lçl. dört tarafı su Us çevrili toprak 6 — BJ, dolma me takılır, tersi: Dumanın yaptığı ka- I ralık, kırmızı 7 — Çift, büyüklük 8 — ' ti Yaa soy. bir nehrimiz 6 — ümit, soba tutuşturmaya yarar 10 — Balkan, fasıla, tersi: Fubolda bir mevki 11 •«- Gele-
, cek. tersi: Adale, ba&ırsaklar.
| Yukardan Atağt:
1 — Gök taşı (Arapça) 2 — Tasarlanan sey, umma S — Eritme, geri deSll 4 — Tersi: Bir ad. akıllar 5 — Bir renk, iki kesişen doğrunun meydana jretlrdi-Ji şey, lskâmbllde birli 6 — Bir hitap, siyah 7 — Ced. bir cins sopa, beyaz 8 — Bir İçki, hastalara verilir 8 — Tersi: Bulmaya çalışma, bayramdan bir gün evvelki gün 10 — Tersi: Sondaki (B) kalkarsa eski bir pehlivanımızın îagn-bı tersi: Oyuk 11 — Engebeli saha
18.20
23.80
22.45
23.00
İSTANBUL RADYOSU
ÇARŞAMBA — 9/8/1950
17.67 Açılıo ve Frogramlar.
13.00 Haberler.
13.15 ögla Konseri (Pl.)
13.48 Şarkı vo Türküler.
14.20 8erbeat Saat. (Konuşma \eya Müzik).
14.30 Oyun Havalan ve Türküler (Pl.)
14.50 Charlle Barnett Orkestrasından Dana Müziği (Pl.)
15.00 Programlar ve Kapanı».
17 57 Açılış ve Programlar.
118,00 Caz MüalSd (Fİ.)
22.45
23.00
33.30
Serbest Saat.
(Konuşma veya Müzik).
Türküler Geçidi.
Haberler.
İstanbul Haberleri.
İstanbul Konservatuvan Türk Musikisi İcra Heyeti Konseri.
Radyo Salon Orkestrası ^ConaerL Şarkı ve Türküler.
ThaİB . Radyofonik Temsil.
Massenct ve Gounod Operalarından
Müzik (Pl.)
Haberler.
Dans MUZİBİ (Pl.) Programlar ve Kapanış.
JAVA
T*î*f*« ı
Sayın Motosiklet murnklıla-ı un ve Sıhhat Naza-ı D kkat ne
2,5 8,5 Beyg. kuvvetinde LÜX 1950 Modellerimiz n me cı du edin'z. Her bakım tan emsalleri ile k yas ol inamı vacağmı Ç E Q ÇELİK MOTÖR. Kol.
Teîg. : CKMKO
D'yatbakır Yollar 9. uncu bö ğe
1 __Eksiltmeye konulan iş; Gazi
antep Sinler mevkiinde yapılacak ilk okul İnşaatı olup keşif bedeli (84776) lira (42) kuruştur.
2 — Eksiltme 22 Ağustos 1950
tarihine rastlayan Sah günü saat 10 da Gaziantep 11 makamında ta- i vura. ,„uu .
pah zarf usul.le yen.den yapılacâk- Müdürlüğü binasında mahsus kom syon huzurunda yapılacaktır, ır. |
S — Eksiltme şartnamesi ve buna bağlı kâğıtlar her gün îl Daimî Ko-misyonunda ve Bayındırlık Müdürlüğünde görülebilir.
4 — Eksiltmeye girmek için ls-teklJer n usulüne göre (5488) lira (82) kuruşluk teminat vermeleri ve ticaret odasında 1950 yılında kayıt-lı olduklarına dair belge ibraz etmeleri 1
5--------------------
diği teknik önemde bir işi iyi bir surette başardığını veya idare ve denetlediğ-ni isbata yarar belgele-rile birlikte ihale gününden en az (tatil günleri har:ç) üç gün önce Gaziantep Valiliğine dilekçe üe müracaat ederek bu işin eksiltmesine g rebilmek için yeterlik belge-si almaları şarttır.
8 — İsteklilerin 2490 sayılı kanunun tar fi dairesinde hazırlaya-cafeîbrı teklif mektuplarım ikinci maddede yazılı saatten bir saat evveline kadar komisyon başkan-^Tğına vermeleri şarttır. Postada •-lacak gec kmeier kabul edilmez. | (5650)—(1488)
Müdürlüğünden
1 — Van ilindeki şube tesisleri inşaatı: Yollar 9. uncu Bölge Müdürlüğünce, kapalı zarf usulile 2/8/950 gününden it.baren yirmidört gün müddetle eksiltmeye konulmuştur.
2 — İhalesi 25/8/950 Cuma günü saat 11 de Yollar 9 uncu Bölge
3 — Bu iş:n keşif bedeli 108991.91 yüzsekizbindokuzyüzdoksanbir lira doksan b-r kuruştur.
4 — Geçici teminatı (6699) Ura 60 kuruştur.
5 — İstekliler bu önemde İnşaat işlerini iyi bîr şekilde başarıp bitirdiklerine dair belgeler; ile birlikte haleden üç gün evvel Yollar 9. uncu Bölge Müdürlüğüne müracaatla yeterlik belgesi alacaklardır.
6 — Bu İşe alt keşif evrakı veşartname her gün mesai saatları dalı' llnde Yollar 9. uncu Bölge Müdürlüğünde görülebilir.
7 — İsteklilerin yeterlik, t'caret odası ve kanunî İkâmetgâh bel-™f mektupları İle b rlikte ihale «aatın-
ucuı m ı saat evvel Yollar 9. uncu Bölge Müdürlüğündeki komisyon başkanlığına müracaatları.
8 — Postada vukubulcak gecikmelerin nazara alınmayacağı
olunur. (10543)—(5573)—(1469)
ı • «şarttır I ? — İstemııenn yeıeruK, »c
- LtekuİBİn bu İsin İcabettir- « “aıf
I teknik S.nd. bir i.i iyi bir b r SMt evvel Yoltot »• “
Esi iş hir Elektrik işhtmesı
Müdürlüğünden
ilin
ekipler nın
pek az k»l niştir (ÂCELE) Java SHhıp erine s )runuz
ı
1 — Ağustos 1950 tar hinen itibaren Müessesemlzde imâl olunan hadde mamûller.mlzın sahamızda vagonda teslim aşağıda yazııh fiat-lardan satışa ana
10—60
20X 4—130X12
12X12— 60X60
başlandığı İlân olunur, m/m yuvarlaklar m/m lamalar m/m dörtköşelr
1 — Eskişehir seylâpzedeleri İçin yapılan mahalleye mevcut fennî şartnamesine göre elektrik şebeke tesisatı yaptırılacaktır.
2 — İş n keşif bedeli 94.424.84 (Doksamdörtblnyüzyirmidört 3eksendört kuruştur.)
3 — Geç ci teminat 5.971.24 (Beşbindokuzyüzyetmigbir lira yirmi-dört) kuruştur.
4 — İhalemiz 4768 No.lu kanunun 5 inci maddesine göre kapalı zarf usulü ile eks İtmeye çıkarümıştır.
5 — Kapalı teklif zarflan 23/8/1950 Çarşamba günü saat 15 de Esk şehir Elektrik İşletmesi Müdürlüğündeki komisyon huzurunda açı-
lira
40X 40X 4) 50X 50X 5)
50X 50X 6) 65X 65X 7) 65X 65X 9) 80X 80X 8) 80X 80X10) 80X 80X12) 80X 80X14) 50X 40X 5) 80X 65X 8) 80X 65X10)
150X150X14) 150X150X16)
65)
80) 100) 120)
160) 200) 260) 380)
0.50, 0.75, ve 1 m/m saçlar
1.6, 2, 2.5, 3, 3.5 ve 4 m/m saçlar
m/m/ köşebentler
m/m köşebentler
m/m î ve U demirleri
m/m 1 ve U demiri
325,—
350,—
325,-
600»—
425,—
(5605)—(1468)
M. S. B. 2 No. Satın Alma Ko
misyon Bşk. dan:
1 — Açık eksiltme ile Gn. Shh. _ _
Deposu ihtiyacı için 52 çeşit âlet lacaktır.
ve edevat satın alınaoaktır. j 6 — Zarflar makbuz mukabllnde en geç 22/8/1950 Salı günü saat
2 — Eksiltmesi 12 Eylül 1950 Sah 17 ye kadar Elektrik İşletmesi Mü iürlüğüne teslim edilmelidir.
günü saat 10 da komisyonda yapıla-1 7 — Postada vaki gecikmeler nazn itibare alınmıyacaktır.
raktır | 8 — Bu :şe ait şartname işletme Müdürlüğünde her gün İş saat-
3 — Muhemmen bedeli (8000) Ura larında görülebilir. Almak istiyenler 50 lira mukabilinde işletmemiz olup geçici teminatı (.300) liradır, muhasebesinden temin edebil'rler.
4 — Tamamı ihale edilebildiği gibi i " ”” —1 /—ı-uı_ «.
parçalara da bölüneb lir.
5 — Şartnamesi her gün öğleden
evvel komisyonda görülür.
(6188)—(1226)
9 — Bu işe iştirak edecekler bugüne kadar 100.000.— (yüzbin liralık) şehir şebeke tesisatı yaptığına dair Bayındırlık Bakanlığından tasd'kh belgeyi teklif mektupları ile beraber vereceklerdir.
10 — İhale Bayındırlık Bakanlığının tasdikinden sonra katiyet kasbedecektir. (5609)—(1465)
Bu hafta
Heyecanla beklenen iki süper film
1 — Gönül Yaralan «Devotion» Ida Lupıne - Ohvıa De Havılland - Paul Henreıd
2 — Yaşasın Aşk aLet’s Live a Little» Hedy Lamar - Robert Cummlngs Seanslar : Aşk : 14 . 17 - 20,30 Gönül : 15,30 . 18,30 - 22
80 Ton Gürgen Odunu alı acak
Ankara İli Daimi Komisyonu Başkanlığı- dan
Muhammen bedeli 5600 lira olup geçici teminat 420 liradır ihalesi açık eksiltme suretiyle 24/8/950 Perşembe günü saat 15 de yapılacaktır. Şartname İl Daimi Komisyonunda görülür.
(5437) (1364)
Yiyecek Maddesi Alınacaktır
Polath Sat. AL Kom. Bşk. (640)
Muhammen bedeli Geç. Teminatı Cinsi ve miktarı Lira Kr. Lira Kr.
Rüyaya İnanır mısınız?
Yeni çıkan
Her yaştaki kadın ve erkek ler İçin ayrı ayrı tâbir edilen
Rüya yorumları
Adlı tâbirnameyl her kitap çıdan arayınız. Fliti 160 Kr.
(5198
İMTİYAZ SAHİBİ Mümtaz Faik FENİK BU NÜSHADA YAZI IŞLERÎN1 FHLEN İDARE EDEN : Hikmet YAZ1COGLU GÜrtEŞ MATBAACILIK T. &) O.
ANKARA
GÜNEŞ MATBAASI
15000 Kilo 6750 00 8000 -------------
25000
7000
7000 2000 16000 16000 20000 4500 1500
_______________olarak muhammen bedeli ve teminat miktarı yukarıda yazılı yiyecek maddeleri ayrı ayrı olarak satın alınacaktır.
2 — Açık eksiltmesi 21 Ağustos 1950 Pazartesi günü yukarıda gösterilen saatlerde Topçu Okulu Sa AL Kom. Başkanlığında yapılacaktır.
3 — isteklilerin belirli gün ve saatte vesikaları İle birlikte komisyona müracaatları ilân olunur.
4 _ Vasıf ve şartnameleri her gün Polath Topçu Okulu Sa. Al.
Ko. Bşk. lığında IstanbuL Ankara Lv. Amirlikleri Üe Eskişehir Sa. AL Kom. Bsk. lığında görülebilir. (6549)—(1418)
Bulgur Mercimek Kuru fasulye Nohut Makama Şehriye Taze fasulye Patlıcan Domates Yeşil biber Taze bamya
1 — Çeşitli
3200 00
12500 00
3500 00
5600 00
1600 00
6400 00
6400 00
8000 00
1800 00
1050 00
506 25
240 00
937 50
262 50
540 00
1773 75
Mevkii
3 aylık
satır
11 .
I
*)• Ur
1»
AAfAM'ia UAa «rrutn oaşlı* .............. ı» Lira
a v» A oncu öm. *
uıgaı asyiaıara* öm. - X»
Doğum. Niilû, Nişan, Ollin.
«e Meviut lhuuan S aanumi ş ı«uu •arayı* ıS ura
325,— T.L. 825,— »
325,—
Antalya Valiliğinden
1 — Eksiltmeye konulan İş; Antalya ilinde yapılacak Boztepe inekhanesi İnek ahırı inşaatı.
2 — Keşif tutarı (109073) lira (34) kuruştur.
3 — Eksiltme 21/8/1950 Pazartesi günü aaat 11 de Antalya Bayındırlık Müdürlüğü binasında toplanacak eksiltme komisyonu odasında, kapalı zarf usulü ile yapılacaktır.
4 — Eksiltme çartlaşmaa ve bağh kâğıtlar, Antalya Bayındırlık Müdürlüğünde görülebilir.
5 — Eksiltmeye girebilmek için usulüne göre 7203 lira 67 kuruş geçici teminat vermek lâzımdır.
6 — İsteklilerin 950 yılına ait Ticaret Odası vesikası ibraz etmeleri ve Antalya Bayındırlık Müdürlüğüne, eksiltme gününden 3 gün evveline kadar müracaatla ehliyet vesikası almaları lâzımdır.
Ehliyet vesikası verilebilmek İçin, isteklilerin bu işin teknik ö-neminde bir İşi iyi surette başarmış veya idare veya denetlemiş olduklarına dair belge ibraz etmeleri lâzımdır.
7 — Postada vaki olacak gecikmeler kabul edilmez.
8 — İsteklilerin teklif mektuplarını 21/8/1950 Pazartesi günü saat
10 a kadar Antalya Bayındırlık Müdürlüğünde eksiltme komisyonu başkanlığına vermeleri lâzımdır. (5473Η(1392i
Diyarıbakır Yollar 9, rcu Bölge
müdürlüğünden
1 — Hakkâri ilindeki şube tesisleri inşaatı : Yollar 9 uncu Bölge Müdürlüğünce, kapalı zarf usuliyle 31.7.1950 gününden itibaren yirmi
. iviuaurıugıuıce, Kaparı «ııı tuuujte oa.i.aouv --------- .
ihale Ta. ve Saati ^ört gün müddetle eksiltmeye konulmuştur.
------------------- 2 — İhale 23.8.950 çarşamba günü saat 11 de Diyarbakır Yollar
21 Ağs. 1950 10.00 g uncu Bölge Müdürlüğü binasında mahsus komisyon huzurunda ye-
21 Ağs. 1950 10.30 püacaktır.
21 Ağs. 1950 11.00 3 — Bu İşin keşif bedeli 144744.55 yüz kırk dört bin yediyüz kırk
21 Ağs. 1950 15.00 d5rt elli kuruştur.
21 Ağs. 1950 15.30
21 Ağa. 1950 15.00
4 — Geçici teminat 8487 lira 23 kuruştur.
5 — İstekliler bu önemde inşaat işlerini İyi bir şekilde başarıp bitird klerine dair belgeleri ile birlikte ihalden üç gün evvel yollar 9 uncu Bölge Müdürlüğüne müracaatla yeterlik belgesi alacaklardır.
6 — Bu İşe ait keşif evrakı ve şartname hergün mesai saatleri dahil nde Yollar 9 uncu Bölge Müdürlüğünde görülebilir.
7 — İsteklilerin yeterlik, ticaret odası ve kanuni ikametgâh belgeleriyle geçici teminat ve teklif mektupları ile bir! kte ihale 6aat.nden bir saat evvel Yollar 9 uncu Bölge Müdürlüğündeki komisyon başkan lığına müracaatları.
8 — Postada vukubulacak gecikmelerin naaara alınmıyncağı İlân
olunur. (10544)—(5574)
Vakıflar Gene! Müdürlüğünden
Muvakkat teminat Ura Kr.
Yıllık kirası Cinsi Kapı No. Lire Kr.
Anafartalar cad.
İş Hanı, 1 Kahve
inci kat ocağı 125 3,600 270.00
Yukarda mevki;, kapı numarası, cinsi, yıllık kirası ve muvakkat teminatı yazılı kahve ocağı teslim gününden 28-2-951 gününe kadar açık artırma yoluyla kiraya verilecektir.
İhalesi 14 8-950 pazartesi günü saat 15 de 2 inci Vakıf Apartıma-nında, Vakıflar Genel Müdürlüğü Emlâk ve Arazi Müdürlüğünde yapılacaktır.
İsteklilerin bu Müdürlüğe müracaatları.
Dtvltt 0 ıran IŞIf tmesi Adapazarı Müdürlüğünden
1 — işletmemizin Akyazı bölgesinin dokurcun İstif yerinde mevcut 439 adede denk 271.747 metreküp evsafı bozuk köknar tomru ğu açık arttırma İle 9atışa çıkarılmıştır.
2 — Açık arttırma 15/8/1950 Sah günü saat 15 de Akyazı Bölge Şefliği binasında toplanacak komisyon huzurunda yapılacaktır.
Beher metreküpü (25) Ura olup % 7.5 teminatı 520 liradır.
3 — Buna alt şartname Orman Genel Müdürlüğünde, İstanbul. Ankara, İzmit işletme Müdürlüğünde, Akyazı, Adapazarı Bölge Şefliğinde, ebat listesi işletme Müdürlüğü İle Akyazı Bölge Şefliğinde görülebilir.
4 — İsteklilerin belli gün ve saatte evrakı mûsbltelerlle birlikte
komisyona müraaaatdan ilân olunur- (5557)—(1420)
(5598)-(1438)
Hatay i'i Daimi Komisyonundan
1 — Antakya - Altınözü • Kar beyaz yolunun 29 + 880 — 38 + 430 kilometreleri arasında blokajlı yol İnşaatı yapılması İşi kapalı zarf usuliyle eksiltmeye konulmuştur.
2 — Keşif bedeli 69347 lira 2 kuruştur.
3 — ihalesi 22.8.950 Sah günü saat 13 de 11 Daimî Komisyonunda yapılacaktır.
4 — Istiyenlerln keşif evrakı ve şartnamelerini Bayındırlık Müdürlüğünde 11 Daimî Komisyon kaleminde görebilirler.
5 — Geçici teminat 4718 liradır.
6 — tsteklüerin İhaleden en az 3 gün evel bu İşe benzer inşaatı başardıklarına dair evrakı müsbitler yle Bayındırlık Müdürlüğünde bulunan tanıtma beyannamelerini doldurarak vilâyete müracaatla a-lacaklan yeterlik vesikasını ve tem.nat mektup veya makbuzlarını Ticaret Odası vesikasiyle birlikte 2490 sayılı kanun gereğ nce hazır-lıyacaklan zarfı ihaleden bir aaat evvel komisyon başkanlığına vermeler; lâzımdır.
Postada olan gecikmeler muteber değildir. (10471)-(5482)-(1397)
Muş Bayındırlık Müdürlüğünden
1 — 16521 lira 48 kuruş keşif bedelli Muş Cezaevi çatısındaki kitre-rp iti erin sökülüp saç kaplaması Işı kapalı sarf usuliyle eksiltmeye çıkarılmıştır.
2 — Bu işe alt keşif özeti : Mu kavele projesi, eksiltme şartnamesi, yapı işleri genel şartnamesi, prim fiyatı, hususi ve fennî şartname vesair evrak hergün mesai saatleri dahilinde Muş Bayındırlık Müdürlüğünde görülebilir.
8 — Kapalı zarf usuliyle yapı lacak eksiltme 28 Ağustos 1*50 Çarşamba günü saat 10.30 da Muş Bayındırlık Müdürlüğü odasında toplanacak komisyon huzurunda yapılacaktır.
4 — Muvakkat teminat miktarı 1279 lira U kuruş olup isteklilerin bu miktarda banka makbuzunu, tahvili veya ipotek senedi vermeleri şarttır.
5 — İsteklilerin bu işe girebil meleri için bir parça da 30.000 liralık yapı işi yaptıklarına dair ibraz edecekleri belge ile Muş 11 makamına müracaatla ihaleden üç gün evvel Bayındırlık Müdürlüğünden ehliyet belgesi almaları lâzımdır.
6 — İsteklilerin teklif mektup larını 23 Ağustos 1860 Çarşamba günü saat 9.30 za kadar makbuz muka bilinde Muş Bayındırlık Müdürlüğüne vermeleri lâzımdır. Postada vâki gecikmeler kabul edilmez. ı
(6473) (i») I
Kastamo’u P.T,T. Müdür'üğünden
A — Haftada karşılıklı üç sefer yapmak arada bulunan Şeydiler, Küre merkezlerine uğramak şartlı bir yıl süreli ve.bınüçyüz hra muhammen bedelli Kastamonu - İnebolu arası posta taşıdı 2-8-950 tarihinden 16-8-930 çarşamba günü saat 16 ya kadar 15 gün müddetle eksiltmeye konulmuştur.
B — Posta şartlaşmasını müdürlük yazı işlerj kaleminde görebilirler, geri vermek üzere bedelsiz alabilirler.
C — Eksiltme 16.8.950 çarşamba günü saat 16 da Kastamonu P. T. T. Müdürlüğü binasında yapılacaktır. İstekliler teklif mektuplarını bir zarf içine koyarak kapatıp mühürleyeceklerdir. Ad ve adreslerini yazacaklardır. Bu mühürlü zarf teminat alındı kâğıdı ile diğer belgelerle birlikte ikinci zarfa koyarak bunu da mühürleyecekler ve hangi işe ait olduğunu yazacaklar, şartlaşma ve sözleşmenin tamamen o-kunup kabul ettiğini ve teklif edilen bedelin yazı ve rakamla yazılması ve «ilintj olmıyacaktır. Aksi halde mektuplar reddedilir, istekliler teklif mektuplarını 16.8.950 çarşamba günü saat 15 e kadar Kastamonu P. T. T. Müdürlüğünde müteşekkil komisyon başkanlığına verilecektir.
D — Eksiltme kapalı zarf usulü ile yapılacaktır.
E — Muvakkat teminat binyüzyetmiş liradır.
F — İsteklilerden iyi hal kâğıdı ve ticaret odasına kayıtlı olduklarına dair vesika istenecektir. (5604)—(1444)
Siirt Vali iğinden
1 — Siirt İl Merkezinde kap ah zarf usuliyle 50 yataklı Devlet has-tahanesi birinci kısım İnşaatı yapılacaktır. Keşif tutam (180.475.43) yüz seksen bin dört yüz yetmiş beş lira kırk üç kuruştur. Yüz bin lirası &50 ve geri kalan (seksen bin dört yüz yetmiş beş lira kırk üç kuruşu da 851 yılında ödenecektir.
2 — İhale 18/8/1950 günü saat U de Bayındırlık Müdürlüğünde Öeal komisyon huzurunda yapılacaktır.
3 — Keşif evrakı ve şartname Ankarada Bayındırlık Bakanlığında Siirt Bayındırlık Müdürlüğünde görülebilir.
4 — Muvakkat tamına t (10273.77) liradır.
5 — Postalarda vukubulacak gecikmeler nazara alınacaktır.
ö — İstekliler tatil günleri ha riç üç gün evvel Doğu Bölgesi Yapı İşleri Müdürlüğünden yeterlik belgelerim alacaktır.
7 — İstekliler 850 yılına ait ticaret odası vesikasiyle yüz bin liralık iş yaptığına dair belge ibrazı şarttır.
8 — isteklilerin 2490 aayıh kanun hükümlerine uygun zarflarını
teminat makbuzlarını ve Doğu Bölgesi Yapı İşleri Müdürlüğünden alacakları yeterlik belgelerim İha ie günü ve saatinden oır saat önceye kadar komisyon başkanlığına v*r vrua/ -“““i-
Devlet Orman İşletmesi Adana Müdürlüğünden;
1 — İşletmemizin Hızar bölgesinin Kumbükü istif yerinde mevcut 57252 adede denk 5948,531 metreküp Adana çeşıd. Pos çam kerestesi 3/8/950 tarüı.nden itibaren 15 gün müddetle artırmalı satışa konulmuştur.
2 — Satış 18/8/950 gününe rastlayan Cuma günü saat 8 de başlayacak ve 20 de bitirilecektir. Bitmediği takdirde 19/8/950 günü ayni saatlerde satışa devam olmacaktır.
Satış Kara salı Orman Bölge Şefliğinde kurulacak kom syon önünde yapılacaktır.
3 — Keresteler.n 22 partisi 20 şer M3. lük, 13 partisi 40 kar M3. lük, 10 parti», 100 ilâ 130 zar M3. lük ve geri kalan part-leı de 200 ilâ 700 M3. lüktür.
4 — Keresten.n beher metreküpünün muhammen bedeli 131 lira 50 kuruştur.
5 — İhaleye girebilmek için ihale saatnden evvel % 7,5 hesabiyle partiler tem.natının evvelk. günle;de tfletme veznes.ne ve ihale gününde Bölge mutemetliğine yatırılabilir.
6 — Satışa ait şartnameler, Orman Genel Müdürlüğünde, İstan-
bul, Ankara, Merş n, Ulukışla, Karaman, Diyarbakır, Bursa, Antakya Marag, G. Antep, Kozan ve Osman .ye Orman İşletme Müdürlükleriyle Kayseri, Niğde, Kara sah, Tarsus, Hizar, Urfa, Ceyhan Orman Bölge Şefliklerinde görülebilir. (5630)—(1482)
Deflet Ür tme Çiftlikleri Gene!
Gazi
Müdürlüğünden
1 — Urfa - Ceylânpınar Çiftliğimizin 3-8 950 tarihinde eksiltmeye konmuş olan 107.665.86 lira keşif bedelli harici su tesisatı işinin ihale-si idarece görülen lüzum üzerine ve ayni şartlarla 18-8-950 günü saat 15 e bırakılmıştır.
2 — Bu işe ait ovrak Yapı iğleri Uzmanlığımızda. İstanbul Yollama Memurluğumuzda — Slrkecj Süngerciler sokak 83 —, Diyarbakır ve Urfa Ziraat Müdürlüklerinde görülebilir.
3 — İdare İhaleyi yapıp yapmamakta veya dilediğine yapmakta
serbesttir, (5562)—(1430)
nızıp Gümrük Muhafaza //, 76. satın atma komisyon
İİKÂYS
İlân şekli
Gün ve saati
Koyun eti
16000
29600 00
2220 00
Kapah zarf
Rukiye ERMUMCU
Arpa
76000
15200 00
1140 00
Kapalı zarf
4-Eylül-950 pazartesi saat 11 de
Miktarı Kilo
Geçici teminat Lira Kr.
6-Eylül-950 çarşamba saat 11 de
Fecri Kâzip
Buyuk Esat
Melek Üzer KİKEÇ ocağı
Çok arfcruniı ve az flreli fevkalâde kireçleri İle inşaat y«p'c ranlarm emirlerine, en müseJt şartlarla amadedir-
Müracaat: Hükümet Oaıd. Merkea An. Kat. 1
Başkanlığından
Muhammen bedeli Lira Kr.
Tel:
Büro: 1-5420
nsag*
ocuk yorganı üstüne çektL • babasını seyre daldı, adam, gaz lâmbasının san ışığında ölçek ölçek ç fte sıkısı hazlrlıyor, fışeklik.en aldığı hartuçların ıç ne . koyuyor, ağızlarını çaputla kapatıyordu.
Lâmbanın etrafında tatarcıklar, pervaneler, ufak sinekler, bıkmadan, yorulmadan dönüp duruyorlardı. Çocuk, su yeş li bir pervaneyi gözleriyle takip etti. Pervane lâmbanın üstünden geçerken kavruldu, çarpıldı, b.r kenara düştü. Baba ; iş yle meşgûl. Çocuğun aklına o gün takvim yaprağında okuduğu bir vecize geld . (Aşkı pervaneden öğ-renl.) Düşündü. Pervane neye âşık? ; Ateşe.. Ve ateş, onu yakıyor. Çok : vefasız şu ateş.. Çocuk gözlerini kısarak gözlerini lâmbaya baktı. Kirpikleri lâmbanın alev ni kıymık i kıymık parçaladı. Işığa böyle bakı- ; hnca, dalgalı, allı, yeşilli, kımılda nıyor g.bi oluyordu. Kafesin içinde I kabaran keklik sesi sesi, silkindi. ) Tek. tük köpek havlamaları gece- ] n'n gariphğini büsbütün arttırıyor. ( Çocuğun içinde de bir gariplik vardı. Belki babanın da vardı ama, ı onun hu)u tuhaftır. Sevinç, üzüntü glb' şeyler, yüzünde h ç bir zaman ; şekiUenmez. Klâsik b r erkek du- i ruşu vardır. Neşelense de, kederlen- § se de :çinde kalır. Baba b'lir ki, 1 yahut içten İçe anlar kl hissetmek c kâfid r. Hissi göstermek de ne o- t luyor?
Çocuğun kulağı d'b nde bir sivrisinek vızıldadı. Koyulmak üzere 1 olan uykusunu dağıttı. Sivris nek t İyice yaklaştı. Çocuk kulak kesil- ş di, d.nledi. S vrisinek, kulak me- / mesh n altında, tam kulak tozuna Ç konmuştu. Usulca kolunu yorgan- r dan çıkardı, öyle seslice bir şap- t lak ind rdi ki, kulakları uğulda-dı. Baktı, sinek ezilmişti. Babası döndü:
— Ne o, sivri sinek mi?
—Evet, işte.. Ezd m. —--------------
— Hınzır oğlu hınzırlar... Bu gün na fercî kâzip demişler. İnsanı al-hava sıcak. Işığı da görüyorlar, dattığı için olacak.. Cumhur cemaat doğru içeriye... | ♦ • • • -
Çocuk biraz sonra daldı. Ağzı yarı açık, uyuya kaldı. Babası ona bakıp gülümsedi. Belki ilerde kendisine bir arkadaş, bir yardımcı olacağı için, belki çocuğunun bü-
Baba, kalk artık. Vakit geldi.
Had, kalk..
Baba uyandı. Üstündeki kalın paltoya usulca sandalyenin kenarına koydu. Oğluna:
— Sen de çabuk giyin, geç kal-mıyalım.. Dedi.
Çocuk acele kalktı. İçine kalın fanilâyı, üstüne süeterini giydi Beş dak kada hazırlanmıştı. Baba oğlunun heyecanını farketti. İçinden memnun oldu.
— Tahrayı almayı unutma, güme yapacağız, ( + )
— Unu.mam baba.. [
Kasabanın ana caddesinde kimseler yok. Gök yüzü, lâcivert, yeni yıkanmış b r mermer g'bl. Yıldızlar yakın, ortalık daha serin. Havanın ıslaklığı ekinlerin, kerestelerin, kağnıların üstüne düşmek üzere. Bütün kâinatta bir genişlik, bir ferahlık var.
Baba oğul, birln'n elinde kafes, bir nin elinde tahra, kasabanın arkasındaki tepelere doğru yürüyorlardı. Önlerindeki tepe, geniş bir dere ile koruluk tepeden ayrılıyor. Tepen'n biri sımsıkı, ağaçlı, öbürü çırılçıplak. Taş, kaya. _____,____________________ »_____
Kayalık tepenin eteğinden dere- Halbuki çocuk, onun nasıl doğduğu-ye inmeğe başladılar. Ortalık tu-1 nu görmek İsterdi. Şimdi yusyu-haf bir şekilde aydınlandı. Oğul şa- varlak. Doğrudan doğruya bakıldı-şırmıştı. Önlerindeki yolu pek açık ğı zaman inasnın gözünü almıyor, b-r şekilde görüyorlardı. Derenin fakat o da çok sürmedi. Göz kamaş-d binde kurumağa yüz tutmuş su, ■ tırıcı altın ışıklar her tarafa serpl-tozlu zeytin yağlı gibi donuktu. Ba-1 İ verdi. Dağların kuytu yerleri hâ-ba İzah etti: lâ gölgelikti. Çocuğun haf fçe kar-
— Buna ferci kâzip derler. Bu va * nı ağrımağa başladı. Sabah serin-kit ortalık b'r aydınlanır, sonra liğinde buz g bi taş, kalçasını don-tekrar kararır. Ama çok sürmez,1 durmuştu. Ayağa kalktı. Dizleri de şafak söker. B'z biraz geç kaldık. ■ uyuşmuştu. Karşıda pürenli dalla-Acele edelim de koruya tırmanalım.1 rın aras na otursa. Orası her halde Çobanlar gümeyi bozmuşlardır. O- daha kuytu, daha sıcak usulca sü-nu düzeltmek lâzım. Kekhkler or- ründü. Ses çıkarmadan dallan ara-talığa çıkmadan gümeye oturalım. ladı. İçine girdi, oturdu. Karıncalar
— Baba, fecri kâzip ne demek? kalın bir çizgi hai nde g d p gel -
— Fecrî kçzip mi.. Ha.. Yalancı yorlardı. Her şeyden sızan çam ko-
fecir demek. Şafak sökmeden ev- ’ ’ ■ . ., -
vel ortalık b'r aydınlanır, sonra tekrar kararır. Şafağa kadar. Bu-
1 — Yukarıda yazın iki kalem erzak satın alınacaktır.
2 — Kapah zarfla eks İtmesi Nizip Gümrük Muhafaza, IL Tb. Satın Alma Komslyonu salonunda be- I lirtilen gün ve saatta yapılacaktır.
3 — Şartnameleri her gün mesai saatında istekliler komisyonda görebilirler.
4 — İsteklilerin bel ril gün ve saatten bir saat evvel güvenme parası ve kanunî belgelerlle birilkte komisyonumuza müracaatları.
5 — Postada vâki gecikmeler kabul edilmez duyrulur.
(5405)—(1447)
r
J
11
■
y
I
*
aı
*
-
lik telâşla, uçarak kayboldular. Ba-’ ba kızdı:
— Çekil oradan. Bak yerinden I | kalkmasaydm, şimdi o İkisi de gele-I ' çekti.
Çocuk çekildi. Kahve rengi beyaz ! damarlı kayanın üstüne oturdu. | ' Keki k kafesinde tekrar ötmeğe ' başladı. Olan b tenden haberi yoktu. C nsî arzuları lç:n ötüyordu. Yalnızlığı için ötüyordu. Baba dikkat lç-'nde, keklikleri idare eden ' tab î kanunları anlamağa çalışır gibi etrafı d nliyordu. Uzaklardan başka keki kler cevap verd ler, yaklaştılar. Bir alay karşı yamaca uçtu. Havada bir kartal dönüyordu. I Güneş ansızın meydana çıktı. ' Halbuki cocuk. onun nasıl doSducu-
Yapı işleri ilânı
Vaa Valiliğinden»
1 — Eksiltmeye konulan İş Vanda yaptırılacak (179.997,70) Ura keşifti devlet hf-stahanesl birinci kısım inşaatıdır.
2 — Eksiltme 25 Ağustos 1950 Cuma günü saat 11 de Van Bayındırlık Müdürlüğü odasında toplanacak eksiltme komisyonunda 2490 sayılı kanunun 31 İnci maddesi gereğince kapah zarf usulile yapılacaktır.
3 — İstekliler keşif evrakını Van Bayındırlık Müdürlüğü kaleminde 'görebilirler.
4 — Eksiltmeye girebilmek için isteklilerin tatil günleri hariç olmak üzere İhale gününden en az üç gün evveline kadar vilâyete müracaatla bu işin teknik Öneminde ve en az bir tek taahhüt halinde (100) bin liralık bir yapı İşini iyi bir surette yapmış olduklarına dair belge ibraz ederek alacakları yeterlik belgesi ile (10249.89) Ura-lık geçici teminat makbuz veya mektuplarım ve 1950 yılı Ticaret Odası vesikasını komisyon başkanlığına verecekleri teklif mektuplarına koymaları lâzımdır.
5 — Teklif mektupları ihale saatinden bir saat evveline kadar e-lındı karşılığında komisyon başkan lığına verilecektir.
Postada olacak gecikmeler kabul edilmez. (5409)—(1410)
Oevieî 0rmar( işletmesi Banâırma Müdürliiilinden
1 — İşletmemiz Manyas bölgesi Derbent mevkii ormanından istihsal edilecek 8000 kental karışık odunun kesim, nakil ve muntazam istif lşl açık eksiltmeye konulmuştur.
2 — Kesim ve 22 kilometre mesafedç bulunan Manyas istif yerine nakil işi için beher kentalinin muhammen bedeli 180 kuruştur.
3 — Muvakkat teminat % 7.5 hesabiyle 1080 liradır.
4 — Açık eksiltme 21/8/1950 tarihine rastlayan Pazartesi günü 3aat 15 te İşletme binasında toplanacak komisyon önünde yapılacak tır.
5 — Bu İşe ait şartname ve mukavele projesi örneği Susurlük, Manyas, Erdek, Gönen bölge şeflikleri ile Balıkesir, Mustafakemalpaşa, Biga, İstanbul işletme müdürlükleri de ve Orman Genel Müdür lüğü İle İşletme merkezinde görülebilir.
isteklilerin belli gün ve eastt© komisyona ilk teminatları ile birlikte müracaatları. (5433)—(1374)
İLAN
İshak kuşları, uzaktan uzağa sesleniyorlardı. Rüzgâr yaban armutlarının, meşelerin, ardıçların yapraklarını, dallarını hışırdatıyordu. Karşı kayalıktan bir puhu, koyuk ----------------- -o-------- - . koyuk bağırdı. Bir tepeden bir te-tün hareketlerinde kendisin; gördü- peye dağılan sesini d nler gibi sus-ğü için. O da babası gibi mağrur, tu sonra tekrar seslendi kavgacı, inatçı, cana yakın... Se-1 Şimdi karanlıkların iç'nden bir-vllm yecek gibi değ. l ki. Artık kaç kişi çıksa, babasına hücum et-birkaç sene sonra delikanlı olur. seler.. Ne vapaH’? Etine kocaman
Anne şehre gitm şti. Baba yalnız-1 b r taş alırdL Adamın birinin bar lık hissetmiyordu. Yanında oğlu na vurduğu gibi.. var. Olmasa da aldırmazdı. Yalnız-1 Nerdeyse şafak lığı benimseyen kimse, onu yadır- ’---------------’ -
gamamak külfet ne katlanmalıdır. Baba bu külfete katlanan tiplerden dİ.
Tekrar oğluna baktı. Mışıl mışıl uyuyordu. Tüfeği yerine astı Lâmbayı kıvırdı. Soyunmadan kerevete uzandı. Üstüne kalın paltoyu aldı, büzüldü.
Şehirden gelen bir kamyonun ışığı, odanın tavanına vurdu. Kamyon Istem'ye istem ye yokuş tırmanıyordu. Baba uzaklardan, kasabanın son evlerinden gelen köpek seslerine kulak verdi. Bir şeyler düşünmek istedi beceremedi. Odanın havası yumuşak, serin bir örtü gibi yüzüne örtüldü. O da, yer n , uykunun karanlık, rahat, kaygulardan âzade dünyasına terketti. Şlmd b r e9İr âlemi içinde yüzüyordu. Kendi vücudunu duymuyordu, ama, bir varlık olduğu da muhakkaktı. Öyle rahattı ki, akibeii kendi rades’le belirecek olsa, hiç bir zaman o ha-İ ni terketmek istemezdi. Fakat rüyalar muhakka işin iç'ne karışır: huzurun da, sükûnu da tadını tuzu nu kaçırır.
Açık pencere kanadı rüzgârdan haf fçe sallanıyor, sab t kalan üs' camlar, ürperir gibi, dişleri birbiri ne vurur g bi ses çıkarıyorlardı Ç'.vidl, semada akşamdan kalan bir iki k rli bıü.ut da dağılıp gitti. Şimdi gök yüzü ışıl ışıl. Yıldızla' harman savruluyorrnuş gibi duman dumşn. Ara sıra bir yıldız, sapsar altın sarısı bir İz bırakarak, er.'miş de kayboluvermiş g bi görünü--kayboluyordu. Kimbll:r kimin meze rina nur yağıyor! Yürüyen za man İçinde hayırlı günlerimiz, eşref saatlanmı vardır. Eh, tab' bu hayırlı vakitlerde kabrine nuı yağacak evl'yalar da eksik olmaz.
Baba bir yandan bir yana döndü Onun yanağından kalkan sivrisi nek, oğlunun burnuna kondu, ilk r tetikte bekledi. Sonra kanatların-arka ayaklarıyla düzeltti. 'Kuyruğu nu havaya, başını öne d'ktl. Hortu munu batırdı, emdi. Karni şişti Yer nden kalkamıyacak kadar ağı? laştı.
Çocuk birden yerinden s’çrad-Rüyasında kuyruğundan yakaladığ kekliği kaçırmamak ;ç’n.. Kuyrul kopmadı ama, aksi g bi tam yaka ladığı sırada uykusu açıldı. Elin1 burnuna götürdü. Sivrisinek sessizce patladı.
Küçük tepenin üstünde iki adan-boyu yükselen çoban yıldızı pençe reden görünüyordu. Çocuk, çrı b^n yıldızına baktı. Uzanıp lfi-r bayı açtı. Saat ikiyi çeyrek geçi yor. Babasına seslendi;
- kuları burnunu gıcıklıyor. Çocuk ı der:n derin nefes aldı. Tekrar ne-
■ fes almak için başını kaldırdı. Şa-
■ şırdı. Tam başının üstünde iri bir kelebek tutunmuştu. Kelebek top-
. lamayı çok sever, iğneleyip kollek-
■ siyon yapardı.. Ama şimdiye kadar • böylesin- h'ç görmemişti. İki kek-, lik uçarak geldi, meydana kondu
Baba tetiği açtı. Hazırlandı. Yeni gelen keklekiler kabardılar. Birbirlerine baktılar. Kafesteki dişi, ken-dilerini çağırıyordu. Onun lç'n dövüşmeğe hazırlandılar.
Çocuk, heyecanlandı. Tüfek nat-1 larsa, kelebeğin uçup kaçacağından korktu. Tutmak için uzandı Ayağının altında çalı çırpı çıtırdadı. Keklikler uçuştular. Baba ateş etti. Çocuk sendeledi, bir kere:
— Hınh, dedi. Elini başına götürür gibi yaptı, düştü.
Baba, önce bir şey anlamadı. Kafasına tokmak indirmişler g bi hiç bir şey görmeden, duymadan baktı. Sonra derin bir yaradan ilk defa kanın fışkırması gibi kafasına düşünce'^r hücum etti. Fırladı, koştu. Elinden çifteyi bırakmamıştı.
— Ne oldun, ne oldun.. Be ço cuk.. Ben sana yerinden kımıldama demedm mi? Çocuk cevap vermedi. Can çekişiyordu. Yüzü kar ma karışık, del k deşik olmuştu. Baba eğildi. Çocuğu tutup kaldırmak istedi. Çocuğun başı yana düştü. Baba, dudağını hırsla ısırdı, kanattı. Çocuğu sarsaladı. B r era, şuurunun alt üst oluşuna şaştı. Ne yapıyorum, dedi. Neye sarsalıyo-rum?.. dedi. Ne yaptım, dedi. Ne Yaptım? Kafası buna t-.kıld’. Ne yaptım, ne yaptım.. Sonra bu bir sual olmaktan çıktı. Her hangi bir kelime gibi bir kaç defa tekrarladı. Ne yaptım.. Ne yaptım.. Çocuğu sarstığ'nın faikına vardı. Bıraktı. Çocuk, boş b’r un çuvalı glb' yığıldı. Ağzı çarpıldı. Gözlerinin karası kayboldu. Harekets'z kaldı. Babanın da gözleri karardı. Her yer s m s’yah oldu. B’raz sonm tekrar e'ra-fı görmeâe başladı. Dört yanında nokta nokta blrşeyler kımıldanıyor-I kulağına kadar geldi. Baba hayret du. Çok uzaklardan b:r eşek sesi etti. Göbeğ-'ne, çatlar gibi b'r ağrı yapıştı, ama ağırıyı duymadı. Elleriyle :ncftmekten korkarak oğlunun yüzüne dokundu. Avucunun iç'ne, parmaklarına kan bulaştı. Bu parmaklar.. Bu eller.. Ee, sonra?.. Bu eller.. Güldü. Boğazı taş yutmuş g!-bi acıyordu. Gözleri cam kırığı kaçmış g!bl acıyordu. Göbeği bı-1 çaklanmiş gibi acıyordu.
Fecri kâz’p demişti. Fecri kçz:p demek baba? demişti. Fecr’ kâz'p.. Etrafına bakındı. Yanı babında tüfek duruyordu. El'ne aldı, hırsla ,.. sapını yere vurdu. San koptu. Ka-Uçarak yış, san ile demiri birbirine bağlı-
, ------v:__ ----- sökecekti. A-
ğaçların arasında gece kuşları sessizce dolaşıyordu. Baba durdu. Çocuk etrafına bakındı. Ufak bir mey dan. Ağaçlar yakınlaştıkça seyrekleşiyor. Halbuki kasabadan tepe ne kadar sık, ne kadar yeşil görünür. Baba tahrayı aldı. Pürenli, ince dalları budadı. Kafes:, yakındaki çam filizlerinin arasına koydu. Etrafını örttü. Oğluna:
— Sen şu çamın dibindeki kayanın gerisine otur. Hiç kalkma, kımıldama, dedi.
— Olur baba.
Baba sola doğru g'ttl. Gümeye o-turdu. Çocuk şaştı. Deminden beri etrafa bakmıyordu da, gümey- gör-mem’şti. Dikkat etmese ş mdi bile göremiyecektl. Baba gümeden elini salladı. Çekilmesi İçin. Çocuk çe-k İdi. Kayaya oturdu.
Şafak söküyordu. Evvelâ etrafa hafif b r aydınlık yayıldı. Ufuk, karşı dağların üstünde ağardı. Simsiyah görünen dağlar haf fçe morlaştı. Uzak tepelerde öbek öbek sa bah sisi belli olmağa başladı. Tepe-' n n arkasında yakınlardan bir su sesi geliyordu.
Ortalık uyanıyor. Ardıç kuşları, serçeler, çam bülbüller' yavaş yavaş ötmeğe başladılar. Çocuk içten çe ürperdi. Tepeyi çıkarken terle-m'şt:. Şimdi seher yeli iliğine işiyor. Omuzlarını, kollarını hareket ett’rdi. îlk okulda iken hocaları öy-'e söylemişti. |
Keklik, kafesin içinde ötmeğe başladı. Çocuğun nldına, nenesInİD söyled kleri geldi. Zekeriye Peygamber saklandığı zaman, gâvurla--a keklik haber verm'ş: Ak kavakta., Ak kavakta.. Ak kavakta.. O-nun için keklik eti yemek sevaptır I Ne zaman .keklik sesi duysa, nene-s nin söyledikleri aklına gelir.
Ova birden bire aydınlandı. Önce, gri bir pekli gibi, kıvrım kıvrım dalgalanan ekin tarlalarının yeşilliği belli oldu. Ufuk, Doğuda hafifçe sarardı. Uzaklarda keki k ler cevap verdiler. Sesleri gittikçe yaklaştı. B'rin n ses çok yatından gelmeğe başladı. Uçarak DO., 1İC UCUU11 uwuırıne oagu-geldi, kafesteki kekliği araştırma- yordu. Kayışı hızla çekti. Bağlandığa başladı. O boyuna ötüyordu. Ikı- ğı yerden kopardı. Dem'ri ye-e vur-si de hırslanmıştı. Ciyaklamğa baş- du, vurdu. Eğdi büğdü. îçlndek' bü-ladılar. Çifte patladı, ses 1—,,JI -----------• .................—
I
teianliul hnlarma Satmalına Komisyon Başkanlığ nd?n
1 — Jandarma ihtiyacı İçin tahminen beher metresi 925 kuruştan «000 metn* haki renk er kaputluk kumaş kapah zarf eksiltme usulü ile satın alınacaktır.
2 — Muhammen bedeli 55.500 liradır. İlk teminat miktar?. 4025 liradır.
3 — Eksiltme 14_Ağustos.l850 pazartesi günü saat. 11-00 de Taksim Ayazpagedaki kurulumuzda yapılacaktır.
4 — Şartnamesi her gün mesai saatlerinde Ankarada J. 3a. Al. Kom. Baş. lığından, kurulumuzdan ve İzmirde İl J. K. lığından 278 kv-rug bedel karşılığında verilir.
İsteklilerin belli günü eksiltme saatinden bir 3aat evveline kadar 2490 sayılı kanunun alâkadar maddelerine göre hazırlayacakları teklif mektuplarını makbuz karşılığı kurulumuza vermeleri ve bu saatten sonra mektupların âabul olunmayacağı (9826) (5157)—(1251)
Kar* P. T. T. Müdürlüğünden
1 — Kars - Ardahan arası oto şartlı posta sürücülüğü 7-8-950 den itibaren 15 gün müddetle bir ve 3 yıllık taahhüt süreli olarak iki şekilde bir yıllığı açık, üç yıllığı kapalı zari usuliyle eksiltmeye konulmuştur. Haftada karşılıklı iki seferli olan bu posta nakliyatı için müteahhit bir kamyon bulunduracaktır.
2 — Bir ve üç yıllık olarak aylık talimin bedeli 675 Uradır. Bir yıllık geçici teminatı 607 ve üç yıllığının 1214, idari kefaletinin bir yıllığı bin, üç yıllığı 3000 liradır-
3 — Eksiltme 22.Agustus.aoo salı günü saat il de Kars P. T. T. Müdürlüğünde toplanacak komisyonda yapılacaktır.
4 — Fazla bilgi almak istiyenler şartlaşmayı Kars P. T. T. Müdürlüğünden alabilirler.
5 — İstekliler şartlaşmanın 4 üncü maddesinde yazılı belgeleri te-
minat makbuz ve tekUf mektuplarını ihaleden bir saat evveline kadar komisyon başkanlığına vermeler!ilân olunur. (10574) (5576-1445)
Kara Kuvvetleri Konutar lığından
1 — Kars kuvvetleri inşaat grupu ihtiyacı iç'n şimdilik (950) malî yılı sonuna kadar istihdam edilmek üzere azamî (750) liraya kadar aylık ücretle diplomalı veya ruhsatnameli yüksek Mühendis veya inşaat Mühend.sj ve imtihanla (250) lira ya kadar sürveyan alınacaktır.
A — 788 sayılı memurin kanununun 4 maddesindeki şartlan haiz olup Devlete karşı mecburî hizmeti bulunmayacaktır.
B — Yaşları 45 den fazla olmayacaktır.
E — Ecnebi okullardan mezun Yüksek Mühendis, Mühendis veya Fen memuru ve Teknikerlerin ruhsatnameler.ni Bayındırlık Bakanlığı M.llî Eğ tim Bakanlığından tasdikli olacaktır.
2 Müracaat şekli:
Yukarıda yazılı hallerden İdarenin tensip edeceği şubedeki memuriyete talip olduğuna dair dilekçesi
Dilekçeye ekli olarak:,
İkamet tezkeresi,
Hüsnühâl kâğıdı.
Sıhhat raporu, _________
Noterden tasd klı nüfus tezkeresi,
Mahallî Savcılıktan mahkûmiyeti olmadığına dair belge, Şimdiye kadar çalıştığı yerlerden bonservisleri, örneği, Kend sine tahk k için iki daire veya müessese ismi,
Üzerinde müracaat edenin adresi yazılı 15 kurulduk pul yapıştırılmış açık boş bir zarf,
Noterlikten tasdikli diploma veya ruhsatname örneği.
3 — Diğer şartlar:
Müracaatlara eldeki belgelere göre ücret takdiri ve seçimi Kara Kuvvetleri Komutanlığına aitt:r.
4 — Müracaat yeri ve tarihi: 1
İk'nci maddedeki dilekçeye ve buna bağlı (9) parça belgeleri K. K. İnş. Grupu Başkanlığına bizzat veya posta ile göndermeleri ilân olunur. (5634)—(1456)
Diyarbakır |ı, j. K lığı Satmalına Komisyonundan
1 — (4500) kilo sadeyağı kapalı zarf usulü ile satın alınacaktır. Tahmini fiyat (350) kuruş, geçici teminatı (1182) liradır.
2 — Eksiltme Diyarbakırda 25 Ağustos 1950 Cuma günü saat (11) de yapılacaktır. Teklif mektupları saat 10 a kadar komisyona verilmiş olacaktır.
3 — Şartname ve evsafı talipler komisyonda 'görebilirler.
(5474)—(1393)
kaskatı kesildi. Baba, oğlunu sırtına aldı. Küçük meydanı hızla geçti Birşey düşünemiyordu. Biran evvel gitmeli, g’tmell.. Nereye olursa olsun gitmeli.. |
Oğlu, fecri kâzij, dem’şti. Fecri -----------------_o„. kâzip.. Fecrî kâzip ne demek ba-keslldi. yük şeyi boşaltmağa, haffletmeğe ba? dem'şti. Babanın dudağı yarıl-
1 ikkst
*----------- --------- J. uu.jonınaja, ı;ıu ucııucge uaı ucııı jıı. ocıuguın auuugı yuru-
5"1’W°rdH- Nâflle- m)stı, kamyordu. Yüzü gözü, ter-
yeli sola doğru sürükledi, dağıttı. bırakıv#)rd aintn forizmo . . . .... ...
Çocuk fırladı. Ufak bir tümseğ n
1 binde keki k, kanlı b'r çaput gibi „ ..c uıuu. ABI.
yığılmıştı. Aldı, babasına götürdü, lıp fisekVği kopardı. Uzağa fırlatttı. 'Jfak meydanın üstünden iki kek- Oğlunun rnbzına baktı. Henüz vasi- .__________________.______ ____—__________
------------- yor.. Ama nabzı o kadar hafif ki, nğmdan güneşlenmeğe çıkan bir (4-) Güme:---Kafes avı iç n, d-ılar, güçlükle farketti tnc'tmeden omuzu kertenkele, babanın bu telâşına şaş-
taşar, yapraklarla yapılan saklan- na almak iç’n davrandı. Çocuğun tı. Arkalarından başını kaldırıp kal-
103 ye"‘ vücudu palüze gibi titredi Sojır® dırıp baktı.
yell sola doğru sürükledi, dağıttı, bırakıverd gln'n f _ _
u._ ...—( _ tu Eğ:]d. Fişeklil;
s’ne mani oldu. Karnını acıttı. Ası-
farkına vardt Koş den, kandan, dehşetten, korkulacak, Hıir ivir)«) ima. acınj3cak haideydl. Farkına varmadan hızını artırdı.
Kupkuru çatlak bir kayanın ya-
Sayın AnkaralIlara müjde! İşte hakikî Amerikan D .D. T.
Atom, Yıldırım ve Dehşet marka 5-10 ve 20 Gr. lık takviyeli D. D. T. lermiz saf % 100 dür. Ve kati tesiri dir. Tahlil neticesinde saf ve hakikî olmadığını isbat edenlere 100 lira mükâfat!.
İmal yeri: Barnatan han No. 20 Merupuçcular - İstanbul
Ankara acentesi: Koyun Pazarı cad. Ayyıldız Hırdavat Pazarı No. 70. (5272) '
1 — Eksiltmeye konulan iş Eûirnedeki Beyazıt şişhane binasının onarımı.
2 — Keşif tutarı (17372) lira (14) kuruştur.
3 — Eksiltme 17-Ağustos-950 perşembe günü saat beşte Vakıfla" binasında toplanacak inşaat komisyonu odasında kapalı zarf usulü ile yapılacaktır.
4 — Eksiltme şartnamesi ve buna bağlı kâğıtlar Ankarada Vakıflar Genel Müdürlüğü İnşaat Müdürlüğünde ve Edime Vakıflar Müdürlüğünde görülebilir.
5 — Eksiltmeye girebilmek için isteklilerin usulüne göre (1302) lira (90) kuruşluk geçici teminat vermesi ve eksiltme ga tnamesi gereğince Ticaret Odası belgesini ibraz etmeleri lâzımdır.
6 — İsteklilerin bu işin özelliği dolayısiyle 1950 yılı İçin Vakiîlar Genel Müdürlüğünden alınmış yeterlik belgeleri göstermeleri şarttır.
7 — Talip olanlar yukarıdaki maddelerde yazılı beglelerle birlikte
ikinci maddede yazılı günd*) adı geçen Komisyona müracaatları i)An olunur. (8«61)—(543D
Anka ~a İli Daimi Komisyonu
başkanlığından:
Kalecik - Konur yolunun 10 4- 000 - 35 4- 000 inci kilometresindeki menfezlerin betonarme tahliyeleri eçık eksiltme suretiyle satılacaktır.
Muhammen bedeli 3248 lira 50 kuruş olup geçici teminat 233 lira 64 kuruştur.
İhalesi 24/3/950 Perşembe günü saat 15 de 11 Daimî Komisyonunda yapılacaktır. Şartname Daimî Komisyonda görülür.
İsteklilerin belirli gün ve saatte Ticaret Odası vesikaları, Yeterlik belgeleri ve teminat makbuzları ile birlikte komisyona müracaatları ilân olunur. (5438) (1363)
Devlet Orman İşletmesi Gerede Müdürlüğünden:
1 — İşletmemiz Pazarköy bölgesi Karaşıhlar istif yer nde mevcut 778 adede denk 374.073 M3. Köknar tomruklan 28/7/950 ■ tarihinden it.baren 20 gün süre ile 7 parti halinde, açık arttırma ile satışa çıkarılmıştır.
2 — Açık arttırma 17/8/950 tarihine müsadif Perşembe günü saat 15.00 de Mengen Bölge Şefliği binasında toplanacak komisyon önünde yapılacaktır.
Beher M3. ün tahmin bedeli 43,50 ve 30.00 liradır. Her parti İ$in % 7.5 hesabi ile geçici tem.nat alınır.
3 — Bu işe ait şartname Ankarada Orman Genel Müdürlüğü ile Ankara, Karabük, İstanbul Devlet Orman İşletme Müdürlüklerinde ve Gerede, Mengen belediye başkanlıkları ile işletmemizde görülebilir.
4 — İsteklilerin belirli gün ve saatte müsbit evrak ve ilk tem'nat-
ları ile birlikte komisyona müracaatları. (5559)—(1472)
Devlet O man İs'atmesi Mudurnu Müdürlüğünden
1 — İşletmemiz Çayköy bölgesi Çayköy istif yerinde mevcut 1968 adedo denk827.710 m3. kayın tomruğu 8 parti halinde, Sırcah bölge3j Bolu, Mudurnu şosesi üzerinde Kılvaşı Cumayanı istif yerinde mevcut 845 edede denk 328.955 M3. köknar tomruğu 2 parti halinde 26/7/950 tarihinden itibaren 20 gün müddetle açık arttırma suretiyle satışa konmuştur.
2 — Açık arttırma 17/8/1950 Perşembe günü saat 15 de Devlet Orman İşletmesi Mudurnu Müdürlüğü avukatlık bürosunda toplanacak komisyon önünde yapılacaktır. Kayın tomruğu beher metreküpünün tahmini bedeli 13 lira 50 kuruş, köknar tomruğu 40 liradır. Her parti için % 7.5 hesablle geçici teminat alınır.
3 — Şartnameleri Ankarada Orman Genel Müdürlüğü,. Ankara Merkez İşletme Müdürlüğü, İsten bul, Adapazarı, Bolu İşletme Müdürlükleri! e işletmemizde ve Çayköy ile Sırcalı bölge şefliklerinde görülebilir.
4 — İsteklilerin belli gün ve saatte müsbit evrak ve ilk teminat-
iariy’e komisyona müracaatları. (54S0)—(1373)
Te
k-
ı«
|1
I*
I
1
1
İller Bankasından
Kas^bn S ı Proj leri Ynpt rıl çaktır
1 — Aşağıda isimleri yazılı kasabaların su etüd ve projeleri yap tınlacaktır.
Kasaba
ili
Tahmin' bedeli
1— Karab'ga Çanakkale 4000
2— D metoka Çanakkale 4000
3— Terme Samsun 4000
4— Eğridir İsparta 1500
Bu bedeUere: isale tulünün 4 Km. den fazla beher Km. ve kesri İçin 100,— Ura ve halihazır haritası bulunmayan kasabalar iç.n şebeke tulünün beher Km. ve kesri İçin 50,— Ura ilâve edilecektir.
2 — Projelerden istenilenlere tekhf verilip diğerler.ne verilmi-yebilir.
Her proje iç'n ayrı ayn olmak şartile; İsale ve harita ilâve bedellerine şam'l olmamak üzere yüzde tenz lât tekl f edilecektir.
3 — Muvakkat teminat beher proje için 300,— hradır.
4 — Tekl f mektuplarının 18 Ağustos 1950 günü saat 12 ye kadar Bankamıza verilmesi şarttır.
Postada veya sair surette vukubulacak gecikmeler kabul edilmez.
5 — 18 Ağustos 1950 günü saat 15 de Bankamız eksiltme komisyonunca yapılacak İlk inceleme sonucu idare meclisince tasd k ed.l-dikten sonra ihale kes nleşecektlr.
6 — İhale evrakı 5,— lira bedel mukabilinde bankamızdan a-lınab.'lir.
7 — Ekş itmeye g'rebllmek için Bayındırlık Bakanlığından su mülıend'si olduğunu ve en az bir ko,?nba su nrojesi yaparak tasd'k ettirmiş' bulunduğunu gösterir b r iştirak vesikası get'rmek şarttır.
8 — Banka ihaleyi yapıp yapmamakta ve işi diled'ğ ne vermek-
tç serbesttir. (5367)—(1496)
t
i
Vadeli teslimatla Soğan almacı k
Ereğli Kömürleri işletmesi Genel Müdürlüğünden
Kapalı zarfla: Hususî şartnamesinde bildirilen müddetlerde teslim şartile partiler halinde 142 ton soğan alınacaktır.
Şartname:
II ni& -5? I S t* -.s
nguldekta: Ereğli Kömürleri İşletmesi Ticaret Grup Mü-riüğünden,
Ankarada: Etibank Genel Müdürlüğünden,
îstanbulda: Etibank İstanbul Şubesi Müdürlüğünden! alıua-
Eksiltme 23/8/1950 Çarşamba günü saat 16 da yapılacağından nümunelerle birlikte teklif ve teminatları havı zarfların en geç ihale günü saat 15 e kadar İşletmemiz Başkâtipliğine verilmiş olması lâzımdır.
' Eksiltmeye gireceklerin is tiyecekleri bedelin % 7,5 u nisbetinde teminat akçesi vermeleri şarttır.
Postada vukubulacak gecikmeler nazarı itibara alınmaz.
İşletme idaresi ihaleyi dilediğine kısmen veya tamamen ya-pıp yapmamakta serbesttir. (5718) (15 )
En yem haberler - En güzel tefrikalar - En seçme fıkralar ve memleketin en tanınmış ve sevilmiş imzaları • • • •
Pek yakında çıkmaya başlayacak olan Zafer AKŞAM POSTASI, Ankaralınm özlediği gazete olacaktır
İnşaat İlânı
Ereğli Kömürleri î§le mesi Genel Müdürlüğünden Armutru?hXel?v^SrM?e’’"',P, ■yaP"ra“ğl ' ■ü ve vahidi fiyat
3 Bu işm tahmin edilen bedeli (235.000,—) liradır.
— Muvakkat teminat miktarı (13.000,—) liradır.
5 — Eksiltme evrakı (25.—) İra mukabilinde.
Zonguldakta: Etüd - TesisGrupu Müdürlüğünden Ankarada: Etibank İnşaat Müdürlüğünden,
u-
r
a
îstanbulda: Etibank Şubesinden temin edilebilir
6 - Eksiltmeye iştirak edeceklerin, ihale gününden üç gün eyvelme kadar İşletmemiz Etüd ve Tesis Grupu Müdürlüğüne müracaat ederek ehliyet vesikası almaları lâzımdır.
7 — Eksiltme 18 Ağustos 1950 Cuma günü saat 15 de Zon-BuMakta Ereğli Kömürleri İşletmesi Etüd ve Tesis Gupu Müdür, lugu binasında yapılacaktır.
. 8 Tekl,f zarfları eksiltme şartnamesine göre tanzim edil-°larak lha,G gü™ saat 12 ye kadar makbuz mukabilinde işletme Genel Müdürlüğü Başkâtiliğ ne teslim edilmiş olacaktır. Postada vaki olabilecek gecikmeler nazarı itibara alınmaz.
9 — işletmemiz, vesika verin vermemekte ve ihaleyi yapmakta tamamen serbesttir. (5717)__(1521)
Fiyatı her yerde 5 kuruştur
satin alınacaktır. Şartname:
i : '■
Telgraf: Cündoğlu
Telefon: 12326
Memur alınacak
Ankara, Konya, Niğde, Kırşehir, Yozgat, Çorpm ve Çankırı vilayetleri acentası ACAR İTHALÂT, İHRACAT ve MÜMESSİLLİK
LIMITED ORTAKLIĞI
Posta Caddesi No. 51 Ankara l-a(-E • ( I i
Devlet Orman İşletmesi Dursunbey
1— İşletmemizin Çamlık bölgesi 20, 21, 22, 23, 24 numaralı maktalarında damgalı, yanık, dikili, kum ve devrik ağaçlardan elde jdı-lecek tahminen (1000) M3. tomruğun 21/8/1950 tarihinde beher metreküpün (25 liradan açık artırma ile satışı yapılacaktır.
2______ Elde edilecek tomruklar Eylül 1950 ayı sonuna kadar partiler halinde kütüğü dibinde alıcısına teslim, edilecektir. ...
3— İhale 21/3/1950 Pazartesi günü saat 16 da işletme Mudurlugu binasında yapılacaktır. Talip oianların % 15 kat’î teminatlarıyle işletmemize müracaatları. ■
4__ Bu işe ait şartname Ankarada Orman Genel Müdürlüğünde,
İzmir, İstanbul, Balıkesir, Bursa, Bandırma, Eskişehir.-Adana işletme Müdürlüklerinde görülebilir. i ) '
1— Bursa Merkezinde Şube tesisleri yapımı kapalı zarfla eksiltmeye konulmuştur.
2— Yapının keşif bedeli 72.865— lira 92 kuruştur.
3__ Eksiltme 25//8/950 Cuma günü saat 15 de îstanbulda Küçük-
yalıda Yollar Bölge Müdürlüğü binasında toplanacak Komisyonca yapılacaktır. ... .
4— Eksiltme evrakı 3 lira 65 kuruş bedele Bölge Müdürlüğünden
alınabilir. . .
5— Eksiltmeye girebilmek için isteklilerin bu işin öneminde bir . yapı işini başarmış olduğunu gösteıen belgelerle eksiltme gününden
3 gün öncesine kadar Bölge Müdürlüğüne bir dilekçe ile müracaat ederek yeterlik belgesi almış olmaları, 4893 lira 30 kuruşluk geçici te-ı nunat yatırmış bulunmaları lâzımdır.
i 6— İsteklilerin 2490 sayılı kanuna göre hazırlıyacakları teklif mek-
tuplarını, imzaladıkları eksiltme evrakını ve yeterlik belgesini, Tica-! ret Odası belgesini, geçici teminat mektup veya makbuzu ile birlikte bir zarfa koyarak eksiltme günü en geç saat 14 e kadar Komisyon Reisliğine makbuz mukabilinde teslim etmiş olmaları veya posta ile göndermiş olmaları lâzımdır.. (10775)—(5713)—(1514)
Diyarbakır Yollar 9 uncu bölge Müdürlüğünden
1 — Muş ilindeki şube tesisleri Yollar 9. uncu bölge müdürlüğünce: Kapalı zarf usulıle 1/8/950 günün den itibaren 24 yirmidört gün müddetle eksiltmeye konulmuştur.
2 — İhale 24/8/950 Perşembe gü nü saat H de Diyarbakır yollar 9.
......j binasında m ahsus komisyon huzurunda yapıla-
J ■ uu£u bölge müdürlüğü • caırtS'.
3 — Bu işin keşif bedeli 113803.25 yüz on uç bin sekiz yüz iki lira yirmi beş kuruştur.
4 — Bu işe ait geçici temiçat 6940 lira H kuruştur.
5 — İstekliler bu önemde inşaat işlerini iyi bir şekilde başarıp bitirdiklerine dair belgeleri ile birlikte ihaleden üç gün evvel Yollar 9. uncu Bölge Müdürlüğüne müracaatla yeterlik belgesi alacanlardır.
6 — Bu işe ait keşif evrakı ve şartname her gün mesai saatleri dahilinde Yollar 9. uncu Bölge Müdürlüğünde görülebilir.
7 — İsteklilerin yeterlik, Tıcare t Odası ve kanuni ikametgâh belgeleriyle geçici teminat ve teklif mektupları ile birli.de ihale saatinden bir saat evvel Yollar 9. uncu Bölge Müdürlüğündeki Komisyon Başkanlığına müracaatları.
8 — Postada vukubulacak gecik melerin nazara alınmıyacağı ilân
olunur. (10542) (1443) (5572)
Yapı işleri
1 — Eksiltmeye konulan iş Adalet Bakanlığı binası bodrum ka-, tında yaptırılacak sabit raf işidir. (
Keşif tutarı: (5500.—) liradır^jj,.
i 2 — Eksiltme 24/8/1950 Perşembe günü saat 11 de Bayındırlık Ba^oanhğı Yapı ve İmar İşleri Reisliği eksiltme komisyonu odasın-, da pazarlık usulü ile yapılacaktır. ; ,
3 — Eksiltme şartlaşması ve buna bağlı kâğıtlar Yapı ve imar İşleri Reisliğinde görülebilir.
4 — Eksiltmeye girebilmek için isteklilerin usulüne göre (825.—.) liralık kesin teminat vermeleri ve eksiltme Şartlaşması gereğince Ticaret Odası belgesi ibraz etmeleri şarttır.
5 — İsteklilerin bu işin teknik öneminde bir işi iyi bir surette ' ğını veya idare ve denetlediğini isbata yarar belgelerde bir-male gününden en az (tatil günleri hariç) üç gün önce Bayın
dirlik Bakanlığı Yapı ve İmar İşleri Reisliğine başvurarak bu işin eksiltmesine girebilmek için yeterlik belgesi almaları şarttır.
(5683)—(1511)
likte İha
Makina ve Kimya Endüstrisi Kurumu Genel Müdürlüğünden
1 — Kapalı zarf usulü ile genel alım şartlarımıza göre 220 voltluk,
muhtelif vatlarda cem'an !• 00 adet ampul satın alınacaktır.
2 — Bu işe ait şartname ile genel alım şartlan her gün Ankarada
Kurumumuz Ticaret İşleri Müdürlüğünde ve îstanbulda Galata Voyvoda caddesi Ankara hanındaki büromuzda görülebilir.
3 — İsteklilerin, teklif edecekleri fiatın yüzde 7,5 ğu nisbetindeki ge
çıci teminatlarını havi, teklif mektuplarını 28-Ağustos-950 günü saat 14 e kadar Kurumumuz Ticaret İşleri Müdürlüğüne gönder meleri lâzımdır.
4 — Kurumumuz ihaleyi yapıp yapmamakta serbesttir.
___________(5579)—(1475)
Devlet Orman işletmesi Barhn MUdJrlügünden
1 — Ulupınar fabrika deposunda mevcut üç partide 326.835 M3.
kerestesi 2-8-950 tarihinden itibaren 15 gün müddetle açık art-(ırniaya çıkarılmıştır.
2 — Artırma 18-8-950 Cuma günü saat 15 de Ulus Bölge Şefliği binasında toplanacak komisyon huzurunda icra edilecektir.
3 — Beher metreküp muhammen bedeli 110 liradır.
4 — Her parti İçin yüzde 7,5 hesabı ile geçici teminat alınır.
5 — Şartname Ankarada Orman Genel Müdürlüğünde, Karabük, Devrek, İstanbul İşletmeleri ile işletmemizde, Ulupınar Ulus Bölge Şefliklerinde görülebilir.
6 — İsteklilerin muayyen gün ve saatte ilk teminatları ile birlikte komisyona müracaatları. (5629)—(1481)
Çiftçilere Müjde
Sabırsızlıkla beklenen tank tipi 50 beygir kuvvetinde tam dizel meşhur
H A N O M A G
Bulgur, Kuru fasulye, Nohut, Patates, Kuru soğan, Yeşil Mercimek alınacak
Garp Linyitleri İşletmesi Müessesesi Müdürlüğünden:
Kapalı zarfla
Traktörlerimiz gelmiştir. Mevcudu azalmakta
Ankara Belediye Başkanlığından :
Belediyemiz Hukuk İşleri Müdürlüğü kadrosunda açık bulunan 20 lira kadro maaşla Evlendirme Kâtipliğ.ne aşağıda yazılı nitelikleri haiz olanlar arasında memur alınacaktır.
1 — Belediye Memur ve Hizmetlileri Tüzüğünün 3 üncü silide yazılı nitelikleri haiz olmak, *
2 — En az orta okul mezunu bulunmak,
3 — Fiilî askerlik ödevini yapmış, ihtiyata kayıt olunmuş bulunmak,
4 — Vücutça sağlam olduğu tam teşekküllü bir hastane sağlık kurulunca muayene neticesinde sabit olmak,
Yukarıda yazılı nitelikleri haiz olanların en geç 19.8.950 Cumartesi günü saat 13 e kadar dilekçelerine bağlıyacakları kimlik belgesi, askerlik terhis tezkeresi, tahsil vesikası, aşı kâğıdı, 4.5 X 6 eb* adında dört adet fotoğrafları ile birlikte Ankara Belediye Başkanlığına baş vurmaları ve 21.8.950 pazartesi günü saat 9 da sınavları yapılmak üzere AÎıkara Halkevi Kitaplığında hazır bulunmaları ilân olunur.
(5655)—(1487)
130 ton Bulgur,
120 ton Kuru Fasulye,
60 ton Nohut,
157 ton Patates,
90 ton Kuru Soğan,
15 ton Ye.il Mercimek,
Tavşanlıda Müessese Merkezinde, Anka-. ada Eti Bank Genel Müdürlüğünde,
İstanbula Eti Bank İstanbul Şubesi Müdürlüğünde,
İzmirde Bornova Cad. No. 71 de G. L. İ. İrtibat bürosunda,
Balıkes rde, G. L. 1. Direk bürosunda,
Tunçbilek, Değırmisaz, Soma bölgeleri Başmühendisliklerinde görülebilir.
Eksiltme: 28/Ağustos/1950 Pazar'esi günü saat 15 de yapılacağından teklif mektubunu havi zarfların elçs.ltme saatına kadar Müessese Sek-' reterl ğine verilmiş olması lâzımdır. Eksiltmeye gireceklerin isteyecekleri bedelin % 7,5 u nisbetinde teminat akçesi vermeleri şarttır. Postada vuku bulacak gecikmeler nazarı itibara alınmaz.
Müessese ihaleyi dilediğ ne k'smen veya tamamen yapıp yapmamakta serbesttir. (2676)
İnşaat İlânı
Ereğli Kömürleri İşletmesi Genel Müdürlüğünden
1 — İşletmemizin yaptıracağa Çatalağzı elektrik santrali jandarma karakol binası inşaatı kapalı zarf usulü ve vahidi fiyat esasiyle eksiltmeye konulmuştur.
2 — Bu inşaat için işletmemiz tarafından verilecek malzeme, eksiltme dosyasının hususî şartnamesinde yazılıdır.
3 — Bu işin tahmin edilen bedeli (16.166,—) liradır.
4 — Muvakkat teminat miktarı (1.215,_) liradır.
5 — Eksiltme evrakı (5,—) lira mukabilinde:
Zonguldakta: Etüd - Tesis Grupu Müdürlüğümüzden temin edilebilir:
6 — Eksiltmeye iştirak edeceklerin, ihale gününden üç gün evveline kadar İşletmemiz Etüd ve Tesis Grupu Müdürlüğüne müracaat ederek ehliyet vesikası almaları lâzımdır.
7 — Eksiltme 18/8/1950 Cuma günü saat 15.30 da, Zonguldakta Ereğli Kömürleri işletmesi Etüd ve Tesis Grupu Müdürlüğü binasında yapılacaktır.
8 — Teklif zarfları eksiltme şartnamesine göre tanzim edilmiş olarak ihale günü saat 12 e kadar makbuz mukabilinde İşletene, Genel Müdürlüğü Başkâtipliğine teslim edilmiş olacaktır.
Postada vaki olabilecek gecikmeler nazarı itibara alınmaz.
9 — İşletmemiz vesika verip vermemekte ve ihaleyi yapmakta tamamen serbesttir. (5716)_(1522)
IKÜZBAŞ,
Merkez İlçe Seçim Kurutu
Belediye Başkanlığından
Zapılan umumi mıuıyenelercfe noksanlıkları görülen motörlû w jıtunn bu noksanlıklarını gkkr.nelert hurusucda kendilerine biranı müddet «on* ermiştir.
A/İ/10DO Sah gününden 10/8/1000 gününe kadar oımtk üzere 10 Zün müddetle —tatil günleri hariç - - her gün «a a t 14 den 1« ya kadar Hipodrom önünde, daha evvel muayeneye gelmem)j vey* bir takım aoksaDİıklan olduğu bUdlr'Jmlg bu lynnn motörlü tahtların yenldes muayeneleri yapılacaktır.
JıTunü muoyenoleru gelip nua sanlıkları bulunmadığın* dal.- ri 'l'i.iyeBj m'unurlar tarafından muayene cüzdanlarına meşruhat veril-’aıfl ub»n tanıtla, bu mecburiyle tnfci destidirler. X’*?rf.’y®t Hin olunur
CflmAşiRLfiRinızı
HAR GİBİ BEYAZLATIR
Başkanlığından
5669 sayılı kanuna göre 3 Eylül 1950 tarihinde yapılacak meclisi üyeleri seçimi için Ankara belediyesi eski bahçeler Ankarada Yenişehir Sakarya caddesi Paşakaya apartmanı __ _
de (Ali Rıza Uluçam) bağımsız olarak adaylığını koymuştur. İlân olunur. (5725)—(1516)
belediye müdürü daire 3
ilân
Ankara İlinin Haymana ilçesi merkezinde kâin olup 60 yıl süre , ile işletilmesi imtiyazı Ankara İli Özel İdaresi uhdesinde bulunan kaplıca için, Maadin Nizamnamesinin değişik 59 uncu maddesi uyarınca verilmesi icabeden tesisat ve işletme fen raporu (plân proje) ; müddeti içinde tevdi edilmediği gibi kaplıcada normal işletmeye de geçilmediği anlaşıldığından imtiyazı Maadin Nizamnamesinin değiş k 60 inci maddesi gereğince Bakanlar Kurulunun 22/6/1950 tarihli ve 3/11498 sayılı karariyle feshedilerek mekşuf madenler mayanına it hal edilmiştir. 25/7/1950 (2672)
Ankara Tekd Başı ü ür lüğünden
Orman Çiftliğinde (Bira Parkı) işletme için 952 senesi Mayıs bidayetine kadar icara verilecektir. Şartname-mesai saatleri dahilinde her gün Muhakemat Şubesinde görülebilir. İsteklilerin 14/8/950 günü saat 14.30 da Başmüdürlükteki Komisyona müracaatları 2490 sayılı kanun hükümlerine göre keyfiyet ilân olunur. (5684) (1500)
DİŞ TABİBİ
HALiT SUNGUR
ABaUTt&lu- Vakıf H*3 kal LN^IU-Ts): 1048 (OTT)
Ankara M S. B. 1 No. lu Sa. Al. Ko. Bşk. dan
Aşağıda cins, miktar ve ihale gün ve saatleri yazılı yiyecek mad deleri alınacaktır. Şartlaşmalar her gün komisyonca görülebilir. İsterilerin fiyatları olmayanlar için teklif edecekleri fiyat üzerinden yatıracakları kesin teminat makbuzlarile belli olanlar için yazılı teminat makbuzlarile komisyona müracaatları.
Cinsi Miktarı K. Teminatı İhale gün ve saati
Dünya Basınından Hulâsalar
* (Baştarafı Sa: 3 de) nist Çin gemilerini batırırken Amerika ile Çin arasında bir nevi harp yaratmaktan geri kalmayacaktır. Böyle bir harbin kimseye faydası yoktur. Bundan maada her komünist devlet muhakkak Rusya'nın bir peyki yani Batının muhtemel bir düşmanı sayılamaz. Çin’in bütün menfaatleri Rusya’nınkine te-tabuk etmekten çok uzaktır. Binaenaleyh Batı için en akıllıca siyaset Çin’e bağımsız bir siyaset geliştirmek fırsatını vermektedir. İşte bu İngiltere'nin Asya siyasetinin ayrılmaz bir kısmıdır. Yani Asya’da hakiki millî hareketleri teşvik etmektir. Bu siyaset Pakistan’dan Endonezya'ya kadar Asya ile Batı arasındaki gerginliği azaltmiştir.
Sığır eti
Bulgur
T. fasulye Makarna Kuru soğan Domates Patlıcan
T. kabak
Karpuz
Şehriye
Rafine susam yağ
2500 liralık 2500 liralık 2500 liralık 2500 liralık
5 Ton
5 Ton
5 Ton
5 Ton
5 Ton
2500 liralık
500 kilo
375 lira
375 lira
375 lira
375 lira
i
375 lira
375 lira
10/8/950 Cuma 15 te sıra ile
(5724) (1517)
r
İLÂN
Ankara Merkez ilçe Secim Kurulu Sıskacığından
5669 sayılı kanuna göre 3 Eylül 1950 tarihinde yapılacak Belediye Meclisi üyeleri seçimi için (Ankara Yenihayat mahallesi iki numaralı muhtarı Ankara Yen.hayat mahallesi numara 376 da oturan Ahmet Ersan) bağımsız olarak adaylığını koymuştur. İlân olunur. (1532)
— ............ ij
Sayfa: 8
ZAFER
Kahramanlar, yolunuz açık olsun
Kore'ye gidecek askerlerimiz dün Ayaş'dan ayrılırken
bir muhabirimizin tesbit ettiği heyecanlı intibalar
1 c
s t
o ti ' ğ k
b
lı _
lı g’ B di
UJ bı
bi
ğı
dı
r.'ı Şİİ ha yü
âz; esi d:
le be' Fn
hw nu
haf car, ne Ç v bir Şiir har. dun oltu de kayl
man ref bu . yağa
Bs
Onu nek, tetik erka nu h
Yeri lastı.
Ço( Rüya keklij
ladığı burnı sizce
Kü( boyu reden b-)n y bayı a yor, B
t'G.sıckaleden d®vam
Nazik mevzular
örselenmemelıdır!
tahriklere başvurulmasın!...
Politikada sağduyunun ve memleket menfaatinin icapları budur; ama siz gelin de bunu Halk Partisinin sözcülerine, yazarlarına ve hattâ erkanına anlatın!...
Biliyoruz, şimdi, diyeceklerdir ki: .Politika politikadır; onun naziği kabası, incesi kalını olmaz!... aiuııaıeiet için her türlü tenkit mubahtır. l’enkit ortadan kalktığı zaman muhalefet boğulur. Ve tek parti hakimiyetine doğru gidilir!» Hayır, bu şekilde düşünenler hatalı bir yolda yürümektedirler. Müsbet tenkit vardır; tahrikçi tenkit vardır; yıkıcı tenkit vardır. Bunlar mevzuların nevine göre, tenkidin şekline göre değişir. Mesela oruu erkânı arasında kanunun oanşetugı salâhiyetlere göre yapılan mr uegişıkiigı bir politika mevzuu haline sokmak, ve bunun üzerinde hayalhanede imal edilen fa-raziyeler bina etmek müsbet bir tenkit değildir.
Hele ikide birde bu mevzu üzerine dönülür de, bu değişikliğe, aslında hiç de mevcut olmıyan sebepler atfedilirse, bu, politika olmak-tan, tenkit olmaktan çıkar ve ne idiğu belli olmıyan çok acaip, çok feci bir şey olur.
Kore’ye asker gönderilmesi hak-kındaki karar üzerinde yapılan ve güya tenkit mahiyetidne olduğu söylenen müzmin neşriyat ta böy-ledir. Help buna »vatan evlâtları on binlerce kilometre uzakta bulunan ateş hattına sevkediiiyor». «Haberi duyunca evlerde aileler kaygu içinde kaldılar», «Bunlar vatan topraklarını müdafaa için silâh altına alınmışlardır» gibi bir takım tahrikçi edebiyat ta katılacak olursa...
Teessürle söyliyelim ki, muhalefet gazetelerinde bu gibi nazik mevzular üzerinde her gün dozu daha, çok aşan ve dış politikamızdaki sarih birliği açık surette bozmağa yeltenen neşriyata bol bol tesadüf etmek kabildir, işin daha a-cı tarafı şudur: Bu nevi yazılar cehil ile, sırf kaleme geld.ği i-çin yazılmış şeyler de değildir. İnsana daha ziyade üzerinde düşünülmüş, taşınılmış, adetâ plânlaş-tınlmış bir takım tahrikler İntibaı, m vermektedir. Ve bunlar muhalefet gazetelerinin kâh ciddi olarak
Murat Güler M~r.ch»'ı
geçemedi
Cap Gris - Nez, 8 (a.a.) (United Press) — Murat Güler yüzmeğe başladıktan 21 saat sonra Manşı geçme teşebbüsünü terketmiştir. Murat Güler denizden çıktığı zaman İngiltere sahiline 2 mil mesafe de bulunuyordu.
Murat Pazartesi günü yüzmeğe başlarken Manşı 30 saatte geçmeği ve fırtınalı havada yüzme mukavemet rekoru kırmayı istediğini söylemişti.
Murat San Diegolu daktilo, 31 yaşındaki Florence Chadı^ick'dn kendisini geçmesi ve İngiltere sahiline vararak Manşı geçme rekorunu kırması üzerine yüzmeyi terketmiştir.
Tenkıtde Hisat ve ı ölçü lâzım
★ (Baştarafı 1 inci de) | biı- işbirliğine davet etmek istemiştim. Bu konuşmam vaktin geç olmasına binaen iyi zaptedıleme-miş, olacak ki, gazetelerimizde başka başka intişar etmiş bulunuyor. Bu arada belki bazı gazeteler, sözlerimde mutlaka tehdit ve ş.ddet varmış gibi göstermeyi politikaları nın icabı telâkki ederek dünkü i konuşmamdan maksadımı aşan şekilde nakiller yapmak istemiş olabilirler.
İşte şu kısa beyanımla dün ak -şamki konuşmamın gazetelerde başka başka intişar etmesinden doğan yanlış anlaşılma imkânlarını bertaraf etmiş olacağımı zannediyo-
baş yazılarında, kâh haber olarak sütunlar arasında, kâh mizah ve hiciv olarak fıkralarda her gün tebdil dolaşmakta ve umumi efkârı bulandırmağa uğraşmaktadır.
Tekrar ediyoruz; bu gibi nazik mevzular üzerinde, eğer tenkit yapılacak ise, sırf işin esasına dayanan müsbet fikirler ortaya konmalı, yoksa hâdiselere bin bir şekil vererek, üzerine hayaller kurarak, memleketin birliğ ni, selâmetini alâkadar eden esaslar örselenme-melidir.
Sarih söyliyelim; Biz, bu şekildeki tahrikçi tenkitlerin vatanseverlikle zerre kadar alâkası olacağına asla kani değiliz!
Mümtaz Faik FENİK
Muhteşem
bir tezat
★ (Baştarafı 1 inci de) gece yarılarına kadar olduğu gibi bu sabahın erken saatlerin-
de de yolları, meydanları dol-
durdu. Onu görmea, onunla
dertleşmek ,onun sevgi ve itimat telkin eden bakışlarında, gözlerinde acılarını dindirmek
Yangın sahasında yapılan bu kısa tetkikten sonra Belediye sa lonuna gelen Cumhurbaşkanı lıal..la deıtler ve dilekler üzerinde bir hasbıhal yaptı. Arzu ve fikirleri dikkat ve şefkatle dinledi. «Hükümetiniz yaralarınızı kısa bir zamanda saracaktır» derken dudaklarından haki : i ve samimi bir İmanın ifadesi dökülüyordu. Orada bulunanlar tertipsiz ve hazırlıksız olmak üzere belki hayatlarında ilk defa içlerinden gelerek «Sağ-ol» diye bağırdılar.
Toplantının en heyeacnlı sahnesini halkı yararak Cumhur-
başkanının önüne kadar gelen perişan bir şoförün sözleri teşkil etti. Bu şoför vaktiyle bir kamyon kazasından dolayı bir sene
hapse mahkûm olmuş, yatmış ve aftan istifade ederek tahliye edilmiş. Yangından iki gün evvel kamyonunu tamir ettirmek
üzere Balıkes.re getirmiş, yangında bu kamyon da yanarak nartp olmuş. «Ben de, gölüğüm çocuğum da açız. Cebimde on param yok. Yalvarırım, bana yardim edi -
niz.-» diye çırpınıyordu. Bayar bu deril; ve talihsiz vatandaşı sükûnetle dinledi. Bir şey söylemedi. Şoför de bir kenara çekildi. Kendisinin unutulmuş olduğunu zannediyord. Toplantı daha bir müddet devam etli.
Tam kalkınacağı sırada herkesin, yalvarmaları nazarı itibara
alınmıyacak zannett Boyar tarafından
i ği şoför, arandı ve
Cumhurbaşkanı yanındaki vali vekiline derhal şoföre yardım edilmesi mususunda kati emir
verdi. Şoför bu hassasiyet ve bu vicdan büyüklüğü karşısında Bayarın ellerine sarılmak isterken o çoktan kapıdan çık mış ve alınması icabeden tedbir ler üzerinde meşgul olmak mak-sadiyle vilâyete doğru yollan -mıştır.
Fatiıı Fuat
Sabah saatin altısı...
Otomobille Ankaradan, Ayaş istikametine hareket ediyoruz. Bir saat süren yolculuktan sonra uzaktan tepe gibi görünen fakat yaklaşınca sarplaşan dağlara helezon halindeki yollardan tırmanıyoruz. Nihayet Ayaş Beli denen tepelerden aşağı, aynı helezonî yollardan geçerek iniyoruz. Geride 50 kilometrelik bir yol bıraktıktan sonra Ayaşa yaklaşıyoruz...
Ayaş, eski kâgir evleriyle mütevazı bir kasaba. Belki Ankaradan uzakta bulunanlar gimd'ye kadar ismini bile işitmem şlerdir. Fakat bundan sonra, değil Türkiye bütün dünya Ayaşı hatırlıyacak ve onun ismiîii b)r diaha unutmıyscaktı:. Çünkü Kore harb'ne giderek kahraman Türk askerleri Ayaşta yaşamış, buranın havasını teneffüs etmiş ve Ayaşlıların hemen yanı başında tâlim görmüştür.
Türk milleti namına Kore harbine iştirak etmek bir asker için ne büyük şerefse bu şerefte Ayaş-lıların da bir hissesi var. Ayaşlı-lar sizin alayınız Kore harbinde Türk milletini temsil edecek, ne mutlu sîzlere!...
★
Kasabada derin b'r sükûnet hüküm sürüyor. Ayaşlılar, oğlunu askere gönderen b r babanın gururu nu duymakta.
İşte, Koreye gidecek alayın komutanı Kurmay Albay As’m Eren kasabaya geid . Her dükkâna ayrı ayrı uğruyor, herkesle ayrı ayrı veda ediyor. Kendisini ne çok se-vyorlar... Albay Asım Eren kasaba halkının elini sıkıyor:
— Allahaısmarladık. Hakkınızı he’.âl eJ n arkadaşlar... d yor.
Genç, ihtiyar kasaba halkı al bayın etrafını sarmış, k mi elini öpmek istiyor, kimi sırtını okşuyor.
— Yolunuz açık olsun albayım, inşallah yine görüşürüz.
Albay Asım Eren’le mt'hfelde tanışıyorum. Sorduğum sualleri ce-vaplıındıramıyacağını söylüyor ve • Salâhiyetim yok» diyor. Bu durum karşısında kendisi hakkında malûmat alabilmek için yakın bir dostundan rica ediyorum.
Albay Asım Eren kimdir?
Öğrendiğime göre, Asım Eren 1902 senesinde İstanbulda Süley-maniyede doğmuştur. Halen yedek-subay olan bir oğlu vardır. Türk Harp Akademisinden sonra Alman Akademisinde okumuş. Piyade, topçu, istihkâm ve muhabere sınıflarında kurs görüş. 7 sene Pots-dam Harp Akademisinde staj yapmış ve Türkiyeye döndükten sonra Harp Akademisi öğretmenliğinde ve îstanbulda Üniversite talim tabur komutanlığında bulunmuştur.
Albay Asım Eren 1943 senes nde Almanyada paraşütçülük mevzuunu tetkik ederken Rommelle tanışmıştır.
Keskin bakışlı tam mânasiyle bir asker olan Albay Asım Eren, | Almanca, Fransızca, İhgilizce, A-1 rapça ve Farisî lisanlarını çok iyi bilirmiş.
i
Kahraman askerlerimiz Ayaştan ayrılırken kalanlar arkatl aşlarını heyecanla selâmlıyor
i
Ayaşlı kadınlar kahraman
— Merhaba arkadaşlar... ve belki vakit bulamayız diye ar-
Buna. yüzlerce ağız cevap verdi: kadaşlanna veda ediyorlardı.
— Sağol... |
— Size de sağ olun... Arkadaşlar alayın sancağı ve bazı arkadaşlarınızla birlikte aranızdan ay-
I rılıyoruz. Alayı yarbay İhsan Vural'a emanet ediyorum. Burada kalanların da bizim orada yapacağı- ( mızdan iyisini yapacaklarına eminim. Burada kalanlara sağlık ve , başarılar dilerim.»
Asım Eren'in bu kısa veda konuşmasından sonra sancak başta olmak üzere bütün alay geçit resmî yaptı ve bundan sonra albay öğle yemeğinin nümunes;ni muayene etti.
Yemek etli kuru fasulye
rinç pilâvı idi. Yemeği hep birlikte yedikten sonra alay son hazırlığına başladı.
Güdenlerle gitmeyetdler birbirine sarılıyor, sarmaş dolaş oluyor
Karargâhta
Ayaş ilçesine 20 dakika mesafede bulunan karargâha. bay Asım Erenle birlikte gidiyoruz. Yolda tesadüf ettiğimiz köylüler, çocuklar esas vaziyetine geçip albayı selâmlıyorlar. Albay da her birinin ayrı ayrı hatırını soruyor ye kendilerine allahaısmarladık diyor.
Karargâha girdiğimiz zaman albay şu emri verdi: I
«Koraye gidecek alayın sancağını hazırlayın...»
Alayın en büyük şerefi olan san cak merasimle komutanlık binasın dan çıkarılarak içtima yerine götürüldü.
Alayda hummalı bir faaliyet hü küm sürmekte ve aşağı yukarı koşanlar, son hazırlığını yapanlar göze çarpmakta idi. Alay subaylarının bütün şikâyeti 300 ü bulan gönüllü ere cevap yetiştirmek ve onlara Koreye g'demiyecekleri haberini vermek. Şimdiye kadar yüzlerce er gönüllü olanak Koreye git mek çin müracat etmiş. Gönüllü gitmek istiyenlerin ekseris nin terhis zamanı gelmiş...
Koreye gidecek bütün subay ve erlerde olduğu g'bi albayın da dudaklarından hiç ekş imeyen bir tebessüm bu şerefli vazifenin kendisine isabet etmesinden duyduğu gururu gösteriyordu.
Son derece mütevazi olan albay Asım Eren sevincini şu cümle ile ifade etti: «Millî Piyango çıkmadı ama burada şansım yardım etti...»
İçtima borusu...
Saat 12 olmuştu ki, alayı içti - • — --------------
----- j—x . du_ edebilirsiniz arkadaşlar.»
| Celâl Bayarın bu sözleri sevinç bir tezahüratiyle karşılandı. Bayar .. ______ ortasında du- bundan sonra yardım işleriyle meş
keskin nazarlarla sanki gul olmak üzere vilâyete gitti. Yalovaya hareket
Balıkesir, 8 (Telefonla) — Öğle I yemeğini Atatürk parkında yiyen
ıa. al-
maya davet eden bir boru sesi yuldu.
Albay Asım Eren tunçtan heykel gibi alayın o*taSmdu
içinden gelen bir sesi dinliyordu. ‘ Albayın gür sesi etraf dağlarda aksi seda yaptı... I
★ (Baştarafı 1 inci de) I
t.yoruz» dedi. i
I Cumhurbaşkanının sözleri | Bu mevzu üzerinde konuşan bir ■ çok kimseden sonra Cumhurbaşkanı şunları söyledi:
«— Arkadaşlarımızın sıkıntılarının ne derece büyük olduğunu takdir ediyorum. Buraya kendilerinin fikirlerini dinlemek iç n geldik ve toplandık. Görülüyor ki, arzu ve fikirler tamamiyle ifade e-d.lmiştir. Söylenen sözler arasında da büyük farklar yoktur. Bunlardan da istifade edilerek hükümetiniz derhal işe başlıyacaktır. Bu -günkü iktidar sizin felâketinizle yakından alâkadardır. Yardım için ne lâzımsa en elverişli vasıtalardan istifade eıilerek derhal yerine getirilecektir. Ben bu sözlerimle hükümetten aldığım fikri size bildiriyorum. Hepim z çalışacağız, hükümet de yardım edecek ve bu e-lemli günler kısa bir zamanda arkada bırakılacaktır. Temenni edelim ki böyle felâket bir dalıa başımıza gelmes n. Ben de bu yardım iş nde sürat lâzımgeldiği kanaatindeyim. Kış gelmeden en seri netice alınacak yol hangisi ise onun ter-ı c.h edileceğini bir kere daha tekrar ediyorum. Buna siz de itimat
r- sesi yokmuş. Subayların söylediğine göre günlerdenberi yalvanyor-muş.
Bu sırada Ayaş Askerlik Şubes Başkanı Albay Sıtkı Tutunak gel di. Asım Erenin sınıf arkadaşı i- •:[ miş:
Sıtkı Tutunak teğmen iken İstik- ' lâl Harbinde kullandığı bir düdü- ) ğü cebinden çıkardı ve sınıf arka-daşına hediye etti.
Koreye gidecek kahraman aske“ va’ lerin alay karargâhından ayrılma çarpışmaya gidiyorum. saatj Alay başta sancak
Pim VP s,lah)m vanım- oıduğu halde kasabaya veda etmek 1 üzere karargâhı terketti.
Ayaş baştan aşağı sokaklara dö-' külmüştü. Kadınlar mendil sallı- ) ' yor, kahramanların ayaklarına su s | döküyor: «Sağ gidin sağ gelin!», Biraz ilerde de bir er mahzun d.ye bağırıyorlardı. V,
mahzun giden arkadaşlarını seyre- Bu ayrılışı yarınki yazımızda an-fc| diyör. Öğrendim ki bu da, Koreye ' latacağız. f'
gitmek istiyormuş ve hayatta kim-1 - Orhan Önder B
IİD2D lif İâl*l 1 ^ar,rn Bakını Yuaanistana g
fgld»c»k I
Tarım Bakanı Nihat Eğriboz Yu- i nan hükümetinin daveti üzerine bu j ay sonlarına doğru Atinayı ziyaret i edecektir.
Nihat Eğriboz bu ziyareti esna- ’ sında i.-.i memleketi ilgilendiren | : Tarım işleri üzerinde görüşmelerde j bulunacak ve bu tarihlerde Atirta-n ■« da toplanacak olan Beynelmilel ‘ Bağcılık ve Şarapçılık kongresi ça. r lışmalannı da takip edecektir.
AKAMYORj jjı
Kavaklıderede veya civarında® dört yatak odası olmak üzere, mo-»H b lyalı bir ev araıuyor. 21090 Nii lu telefondan Grant’a müracaat el dilmesi. L
IVanted
Furnished house, 4 bedrooms, in® or near Kavaklıdere, to rent Ring» Grant, 21090.
Bu sırada, iri yarı, pehlivan yapılı tunç renkli bir erin yanma yakloştım. Böyle bir günde ne lıis-settiğiîni öğrenmek isledim.. Çan-kırmın Kurşunlu kazasında doğmuş olan bu genç, isminn Osman Çakır ve bir çocuk babası olduğu-n*u söyledikten sonra şu cümleleri sıraladı:
«— Ben Koreye memleket ve tanım için ç"“"— Şanlı sancağım ve s.lâhım yanımda olduktan sonra kanımın son damlasına kadar çarpışmaktan şeref duyarım. Benim için vatan nereyi emrederse oraya giderim ve arkada milletime güvenirim.» ı
I Cumhurbaşkanı yemekten sonra I Orduevi binasına, Halk Partisine | ve D. P. ye uğramış, Demokrat ’ Partide yarım saat kalan misafir-
• ler, etrafını çeviren partili, tüccar
. ve esnafla hasbihallerde bulunmuşlardır.
ı Saat 16 da Yalovaya mütevecci-
■ hen hareket eden misafirler bütün
■ cadde boyunca alkışlar arasında u-
• ğurlanmıglardır.
Yangın mes’ulü tevkif edildi
1 Cumhuriyet Savcılığınca yapılan incelemeler ve araştırmalar bugün sona ermiş ve neticede hâdisenin yegâne suçlusu olduğu ileri sürülen
• Lütfi Kıral bugün şehrimiz sorgu 1 yargıçlığına mevcuden sevkolun-
ınuştuı*. Yangına sebebiyet veren
! mantarların hangi dükkânda pat-: ladığı hususu üzerinde durulan en
• mühim noktayı teşkil ediyordu.
Neticede, suçun mahiyetine, mevcut delillere, şehrin uğradığı maddî ve mânevi zararın büyüklüğüne bakan Yargıç, Lütfi Kralın tevkifine karar vermiştir.
Istan bu da bir uçak kazası
İstanbul, 8 (a.a.) — Tatbikat u-çuşu yapmakta olan askerî bir av uçağı bu sabah saat 10.30 da Yeşil köye inerken motördeki ani arıza yüzünden meydanın batı kısmına mecburî iniş yamıştır. Uçak ehemmiyetsiz hasara uğramış pilot alnından hafif surette berelenmlştir.
Cebeci Açık Hava
Çiçek Sinemasında
Bu akşam saat 21.30 da Tarihî Türk filmlerinin şaheseri
S hatlar Kalesi
Mevzuunu şanlı tarih’mizden alan muazzam film Gelecek Program
La tsoaeme
Ayrıca: Hakikî müzik ziyafeti
I
ı
Comments (0)