İNGİLİZCE-TÜRKÇE TÜRKÇE-İNGİLİZCE

CEZA HUKUKU TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ


Burçin AYDOĞDU

ENGLISH TO TURKISH &

TURKISH TO ENGLISH

DICTIONARY OF

PENAL LAW TERMS

Burçin AYDOĞDU

Önsöz


Bu bir sözlük taslağıdır. Bu taslağı, yeminli mütercimlik yaptığım dönemde edindiğim tecrübeleri çeşitli kaynaklarla birleştirerek oluşturdum. Sözlük maddelerinde en temel ceza hukuku terimlerini en temel karşılıklarıyla eşleştirdim.

Bunu yaparken en başta, New York Üniversitesi'nin Nevzat Gürelli tarafından kaleme alınmış 1965 tarihli Türk Ceza Kanunu çevirisinden, New York Üniversitesi'nin yine 1965 tarihli Ceza Usul Kanunu çevirisinden ve Vahit Bıçakçı'nın 2007 tarihli Türk Ceza Kanunu İngilizce Çevirisi'nden yararlandım.

Bu sadece dizgi, düzeltme açısından değil içerik olarak bile maalesef nâtamam bir eserdir. Eserin bu aşamadaki taslaklarını gönderdiğim editörlerin yaptığı samimi geri dönüşler bu tür bir sözlüğü yayımlamakla kimsenin ilgilenmeyeceği yönündeydi. Bu nedenle, hem şekil hem içerik açısından tekemmül etmiş olmasa da sözlüğün içeriğini internet toplumuyla ücretsiz paylaşmayı uygun buldum. Bu yüzden sözlük taslağı 2012'de bıraktığım haliyledir.

Birilerinin işine yaramasını, aradığını bulmasına yardımcı olmasını umarım.

Burçin Aydoğdu

Kırklareli, 29 Temmuz 2016

İNGİLİZCEDEN TÜRKÇEYE

ENGLISH TO TURKISH

Abandoned: Terk Edilmiş, Metruk

Abandonment: Terk

(To) Abandone: Terk Etmek

(To) Abduce: Bkz. (To) Adduce

Absolute Liability: Kusursuz Sorumluluk

(To) Abstain From Testifying: Tanıklıktan Çekilmek

Abuse: Kötüye Kullanma

(To) Abuse: Kötüye Kullanmak

Abuse Of Trust: Güveni Kötüye Kullanma

Accessory <Sıfat>: Feri

Accessory <İsim>: Feri Fail

Accomplice: Şerik, Suç Ortağı

Accusative: Bkz. Accusive

Accusatorial: Bkz. Accusive

Accusatory: Bkz. Accusive

(To) Impute: İsnat Etmek

Accused: Sanık

Accused Person: Sanık

Accusive: Suçlayıcı

(To) Acquit: Beraat Ettirmek

Acquittal: Beraat, Aklanma

Act Of Omission: İhmalî Davranış

Actual: Fiilî

Actual Aggregation: Gerçek İçtima

Actus Rea (Of An Offence): (Bir Suçta) Maddi Unsur

Addict: Bağımlı

Addictive Drugs: Bağımlılık Yapan Uyuşturucular

Addressee: Muhatap

(To) Adduce: İleri Sürmek

Ad Hoc: Belli Bir Amaca Mahsus

Adjectival: Usulî, Şeklî

Adjective: Usulî, Şeklî

(To) Adjudge: Olduğuna Hükmetmek <Defendant Was Adjudged Guilty = Davalının Suçlu Olduğuna Hükmedildi>

(To) Adjudicate: Yargılamak

Adjudication: Yargılama

Administration: İdare

Administration Of Justice: Adliye Teşkilatı

Administrative: İdari

Admission: İkrar

(To) Admit: İkrar Etmek

Adopted (Child): Evlatlık (Çocuk)

Adversary: Niza

Adversarial: Nizalı

Affinity Kin: Sıhri Hısım

Affinity Kinship: Sıhri Hısımlık

(To) Affirm: Onamak

Affirmance: Onama

Agitation: Telaş

Aggravated Crime Due To Consequence: Netice Sebebiyle Ağırlaşmış Suç

Aggravated Penalty: Ağırlaştırılmış Ceza

Aggregation: İçtima

Aggregation Of Offences: Suçların Birleşmesi

Agreement To Commit Offence: Suç İçin Anlaşma

Aiding And Abetting: Yardım Ve Telkin

Air Space: Hava Sahası

Alias: Kod Adı, Takma Ad

Alias Dictus: Kod Adı, Takma Ad

Alien: Bkz. Foreigner

Alternative Measure: Seçenek Tedbir

Amicus Curiae: (Abd Hukukunda) Temyiz Aşamasındaki Davada Kendi Görüşlerine Uygun Karar Çıkması İçin Mahkemeye Görüş Sunan Her Bir Birey Ya Da Kuruluş. Ammo: Bkz. Ammunition

Ammunition: Mühimmat

Amnesty: Genel Af

Analogy: Kıyas

Anger: Hiddet

Animus: Kast

(To) Announce: Duyurmak

Announcement: İlan, Duyuru

Answerability: Bkz. Accountability

Answerableness: Bkz. Accountability

Apparent Danger: Görünür Tehlike

Appeal: Temyiz

Appeal On Facts: İstinaf

Apprehension: Yakalama

Arbitrator: Hakem

Armed Forces: Silahlı Kuvvetler

Armed Organisation: Silahlı Örgüt

Armed Revolt: Silahlı İsyan

Arrest: Tutuklama

(To) Arrest: Tutuklamak

Arrestee: Tutuklanan

Arrestment: Tutuklama

Arrest Of Judgment: İcranın Tehiri

Arson: Kundaklama

Arsonist: Kundakçı

(To) Asperse Crime: Suç Uydurmak

Assasination: Suikast

Assault: Saldırı

(To) Assert: İleri Sürmek

Assignation House: Genelev

Assigned Counsel: Adli Yardımdan Atanan Avukat

(To) Assist: Yardım Etmek

Associated Property: Eklenti

Association: Bkz. Society

(To) Attach: El Koymak

Attachment: El Koyma

Attack: Saldırı

Attempt: Teşebbüs

Attorney-At-Law: Avukat

Attorney-Client Privilege: Avukat-Müvekkil İlişkisinin Gizliliği Attorney General: [Abd Hukukunda] Cumhuriyet Savcısı Authorised: Yetkili

Authority: 1- Makam, Merci 2- Yetki

Autopsy: Otopsi

(To) Aver: İleri Sürmek, İddia Etmek

(To) Award: Bkz: (To) Impose Penalty

Axiom: Karine

Ballistics: Balistik

Banc [Fransızcadan]: Kürsü

Banishment: Uzaklaştırma

Bankruptcy: İflas

Barrister: [İngiliz Hukukunda] Baroya Kayıtlı, Davalara Girebilen Avukat <Karş.

Solicitor>

Basic Version Of An Offence: Suçun Temel Şekli

Baton: Cop

Battery: Dövme

Bearer: Hamil

Begging: Dilencilik

Belief: İnanç

Bench: Bank

Bench Warrant: İhzar Müzekkeresi

Bestiality: Hayvana Tecavüz

Bias: Tarafgirlik

Bigamy: Çift Eşlilik

Bill Of Indictment: İddianame

Billy: Bkz. Billystick

Billy Club: Bkz. Billstick

Billystick [Abd Ve Kanada'da]: Cop

Binding: Bağlayıcı

Binding Nature: Bağlayıcılık

Black List: Kara Liste

Blackmail: Şantaj

Blank Paper: Boş Kağıt

Blasphemy: (Dini Bağlamda) Küfür

Blood Alcohol Level: Kandaki Alkol Oranı

Blood Feud: Kan Gütme, Kan Davası

Blood Kin: Kan Hısmı

Blood Kinship: Kan Hısımlığı

Board Of Directors: Yönetim Kurulu

Bona Fide [Sıfat]: İyi Niyetli

Boodle: Rüşvet

Breach Of Peace: Huzur Bozma

Breathalyzer: Alkolmetre

Bribe: Rüşvet

Bribery: Rüşvetçilik

(To) Bring Into Effect: Bkz. To Bring Into Force

(To) Bring Into Force: Yürürlüğe Sokmak

Broker: Tellal

Brutal Emotion: Canavarca His

Bug: 1- Gizli Dinleme Cihazı, Böcek 2- Yazılım Açığı

Bugging: 1- Gizli Dinleme Cihazı Yerleştirme 2- Gizli Dinleme Cihazı Üzerinden

Dinleme

Buggery: Sodomi, Sapık Cinsel İlişki

Bunko Game: Bir Kimseyi Dolandırmak İçin Güvenini Kazanmayı Amaçlayan Eylem

Burden Of Proof: İspat Külfeti

Burglary: Soygun

By Virtue Of Judgement: Hükmen

Cadaver: Kadavra

Caliber: Kalibre

Call Girl: Telekız

Calumny: İftira [Bıçak?], Bühtan, Çamur Atma, Kara Çalma

Capacity: Ehliyet

Capital Offence: İdamlık Suç <Bazı Hukuk Sistemlerinde Ömür Boyu Hapis Cezalık Suçlar Da Bu Kapsamdadır>

Capital Punishment: İdam Cezası

Care: Özen

Career Criminal: Suçu Meslek Edinen Kişi [Prentice]

Career Offender: Suçu Meslek Edinen Kişi [Bıçak]

Carelessness: Dikkatsizlik

Case Law: İçtihat Hukuku

Causality: Nedensellik

(To) Cause: Neden Olmak

Cause Celebre [Fransızcadan]: Halkın İlgilendiği Dava

Cease-And-Desist Order: [Amerikan Hukukunda] Durdurma Emri

Chattel: Taşınır Mal

Chicanery: Şike

Cemetery: Mezarlık

Censor: Sansür

Censorship: Sansürat

Censure: Tevbih

Ceremony: Tören

Chain Of Command: Emir-Komuta Zinciri

Change Of Venue: Davanın Başka Yere Alınması

(To) Challenge The Judge: Bkz. To Reject The Judge

Charge: Suçlama

Charging Document: İddianame

Chattel: Menkul (Mal)

Chief Of Police: [Abd Ve Kanada'da] Polis Amiri

Child Abuse: Çocuğa Kötü Muamele

Child Exploitation: Çocuk İstismarı

Child Molester: Çocuk Cinsel İstismarcısı

Child Neglect: Çocuk İhmali

Chronic Offender: Kronik Suçlu

Circumstancial Evidence: Dolaylı Delil

Citation: Celp

Citizen: Vatandaş

Citizen's Arrest: [Abd Hukukunda] Vatandaş Tutuklaması <Karş. Vatandaşın

Yakalama Hakkı>

Civil Disobediance: Sivil İtaatsizlik

Civil Law: 1- Medeni Hukuk 2- Yazılı Hukuk

Civil Liberties: Medeni Özgürlükler

Civil Rights: Medeni Haklar

Clear And Imminent Danger: Açık Ve Yakın Tehlike

Clear And Present Danger: Açık Ve Mevcut Tehlike

Clemency: [Abd Ve Kanada Hukukunda] Özel Af

Clink [Argo]: Hapishane

Cocaine: Kokain

Code: Kanunname, Hukukun Belli Bir Dalındaki Hükümlerden Oluşan Derleme

Coded: Şifreli

Codefendant: Müşterek Davalı

Coercion: İkrah

Coitus: Dühul [Cinsel Anlamda]

Collusion: Muvazaa

Collusive: Muvazaalı

Color Of Law: Hukuk Suistimali, Usulsüzlüğü, Resmen Sahip Olunmayan Bir Hakkı

Fiilen Kullanmak

Color Of Office: Memuriyetin Suistimali, Memuriyette Usulsüz Tasarrufta Bulunma

Commissioner: Komiser

Commitment: Bkz. Mittimus

Community Council: İhtiyar Heyeti

Compulsion: Cebir

Concurrent Sentence: Gerçek İçtima

(To) Condemn: 1- Mahkum Etmek 2- İstimlak Etmek

Condemnation: İstimlak

A

Confidential Information Relating To Banking: Bankacılık Sırrı1

Confinement: Mahpusluk, Kapatılma

(To) Commit A Crime: Suç İşlemek

(To) Commit An Offence: Suç İşlemek

Comity: Bkz. Judicial Comity

Commercial Bill: Kambiyo Senedi

Common Law: İçtihat Hukuku

Common Law Crime: İçtihat Hukuku Suçu, Bir Yasada Yazılı Olarak

Düzenlenmemiş Olan, İçtihatla İhdas Edilmiş Olan Suç

(To) Communicate: Haberleşmek

Communication: İletişim

Community: 1- Topluluk 2- Bkz. Community Property

Community Property: Evlilik Ortak Malı

Company: Şirket

Company Executive: Şirket Yöneticisi

(To) Compensate (Damages): (Zarar) Tazmin Etmek

Compensation: Tazminat

Compensation Of Material Damages: Maddi Tazminat

Compensation Of Moral Damages: Manevi Tazminat

Compensatory Damages: Denkleştirme Tazminatı

(To) Complain: Şikayet Etmek

Complainer: Müşteki

Complaint: Şikayet

Completed Offence: Tamamlanmış Suç

Compound Offense: Bileşik Şuç

Conceptual Aggregation: Fikri İçtima

Concurrent Jurisdiction: 1- Mütedahil Yargı Yetkisi 2- Mütedahil Yetki

Conditional Pardon: Şartlı Af

Conditional Release: Koşullu Salıverme

(To) Confess: İtiraf Etmek

Confession: İtiraf

(To) Consfiscate: Müsadere Etmek

Confiscation: Müsadere

Confiscation Of Gains: Kazanç Müsaderesi

Confiscation Of Goods: Bkz. Confiscation Of Property

Confiscation Of Property: Eşya Müsaderesi

Conflict: İhtilaf

Conflict Of Interest: Çıkar Çatışması

Consanguinity Kin: Blood Kin

Consanguinity Kinship: Blood Kinship

Conscious Recklessness: Bilinçli Taksir

Consent: Rıza

Conspiracy: Komplo

Constable: Kolluk

Constitution: Anayasa

Constitutional Right: Anayasal Hak

Construal: Çıkarsama

Construance: Çıkarsama

(To) Construct: Çıkarsama Yapmak

Construction: Çıkarsama

Constructive: Çıkarsamalı, Çıkarsama Yoluyla Varılan

Continental Shelf: Kıta Sahanlığı

Continuous Crime: Kesintisiz Suç

Continuous Offence: Kesintisiz Suç

Contraband: Kaçak Eşya

Contumacious: Emre Uymayan

Convict: Mahkum

(To) Convict: Hüküm Vermek

Conviction: Mahkumiyet

Co-Ownership: Elbirliği

Copycat Syndrome: Gördüğü Suça Özenip Suç İşleme Sendromu

Corporal Punishment: Bedensel Ceza

Corporate Crime: Kurumsal Suç

Correctional Institution: Islah Kurumu

Corruption: Yolsuzluk

Costs Of The Adjudication: Bkz. Court Costs

Council Of Ministers: Bakanlar Kurulu

Counsel: Hukuk Müşaviri, Avukat

Counselor: Hukuk Müşaviri

Count: Suçlama

(To) Counterfeit: Tahrif Etmek

Counterfeiting: Sahtecilik [Bıçak]

Counterfeiting Private Documents: Özel Belgede Sahtecilik [Bıçak]

Court: Mahkeme

Court Costs: Yargılama Giderleri

Courthouse: Adliye Binası

Court Of Last Resort: Son Başvuru Mahkemesi

Court Of Ordinary Jurisdiction: Adliye Mahkemesi

Court Order: Mahkeme Emri, Mahkeme Kararı

Court Recorder: Bkz. Minutes-Keeper

Courtroom: Mahkeme Salonu

Crime: Suç

Criminal: 1- Suçlu, 2- Suçla İlgili, Suça İlişkin 3- Bkz. Penal

Criminal Culpability: Cezai Sorumlu Tutulabilirlik

Criminal Law: Ceza Hukuku

Criminal Code: Ceza Kanunu

Criminal Contempt: Mahkemeyi Tahkir

Criminal Court: Ceza Mahkemesi

Criminal Intent: Suç Kastı

Criminal Justice: Ceza Adaleti

Criminal Offence: 1- Suç [Bıçak] 2- Cezası Yasada Düzenlenmiş Suç

Criminal Organization: 1 - Örgüt2 2- Suç Örgütü

Criminal Procedure: Ceza Usulü

Criminal Responsibility: Ceza Sorumluluğu3

Crime: Suç

Crime Of Passion: Tutku Suçu <Karş: Haksız Tahrik Altında İşlenen Suç>

Crime Of Thought: Düşünce Suçu

Cross-Examination: Çapraz Sorgu (Karş. Direct Examination)

Crown Attorney: [Kanada'da] Savcı

Cruel And Unusual Punishment: [Abd Hukukunda] Alışılmadık Ve Zalimce Ceza

Curfew: Sokağa Çıkma Yasağı

Custodian: Kayyım

Custodianship: Kayyımlık

Custodial Interrogation: Gözaltı Sorgusu

Custodial Officer: Gözaltı Memuru

Custody: Gözaltı

Cutting: Kesici

Damage: Zarar

(The) Damages: Bkz. Compensation

Damage To Property: Mala Zarar Verme

Danger To Society: Toplum Açısından Tehlike

Data: Veriler

Deadly Force: Ölümcül Kuvvet

Deadly Weapon: Ölümcül Silah

Deaf: Sağır

Deafness: Sağırlık

Death Penalty: Ölüm Cezası

Death Warrant: İdam Müzekkeresi

Decedent: Ölmüş, Ölü

Deceit: Hile

Decree: Hüküm, Karar

Decriminalization: Suç Olmaktan Çıkarma

(To) Deduct (A Penalty): Bkz. (To) Mitigate (A Penalty)

Deduction: Tümdengelim

Deduction (Of A Penalty): Bkz. Mitigation (Of A Penalty)

De Facto: Fiilî <Karş. De Jure>

Defamation: Bühtan

Defence: Savunma

Defence Attorney: Müdafii

Defence Counsel: Bkz. Defence Attorney

Defendant: Davalı

Defense: Savunma

Defense Attorney: Savunma Avukatı

Defense Counsel: Savunma Avukatı

Defounding: Çözülmemiş Bir Cürüm Vakasını Kayıtlarda Kabahat Olarak Göstermek Ya Da İşlenmiş Bir Suçun İhbarını Yok Saymak.

(To) Defraud: Dolandırmak

(To) Degrade: Aşağılamak

Deinstitutionalization: Mahkumları Ceza Kurumlarından Topluma Ya Da Topluma

Dayalı Programlara Aktarma

De Jure: Hukuki <Karş. De Facto>

Delinquent: 1- Çocuk Suçlu 2- Topluma Karşı Suç Sayılmayacak Kadar Küçük

Yanlış Davranışta Bulunan Kişi

(To) Deliver: Teslim Etmek

Delivery: Teslimat

Demand For Extradition (Of Criminals): (Suçluları) Geri Verme Talebi

Demonstrative Evidence: Belge Delil

Deponent: İfade Veren, Tanık

(To) Deport: Sınırdışı Etmek

Deportation: Sınırdışı Etme

(To) Depose: İfade Vermek

Deposition: İfade, Beyan

Deposer: İfade Veren, Tanık

Deprivation Of Liberty: Hürriyetten Yoksun Kılma

Deputize: Naip Tayin Etmek

Dereliction Of Duty: Görevi İhmal

(To) Detain: Gözaltına Almak, Alıkoymak

Detainee: Alıkonan Kişi, Gözaltındaki Kişi

Detainer: Alıkoyma, Gözaltı

Detention: Yargı Süresince Tutukluluk

Detention Center: [Abd Hukukunda] Islahevi

Determinate Sentencing: Sabit Ceza

Deterrence Theory: Önleme Teorisi

Dicta: Tali Gerekçeler <Bkz. Obiter Dictum>

Dictim Dictum: [Abd Hukukunda] Kararı Etkilemeyen Tali Gerekçe

Dictum: Bkz. Obiter Dictum

Dilatory: Bekletici

Dilatory Matter: Bekletici Mesele

Dilatory Question: Bekletici Mesele

Diplomatic Immunity: Diplomatik Dokunulmazlık

Direct-Antecedent: Üst Soy

Direct Descendent: Alt Soy

Direct Examination: Doğrudan Soru Yöneltme, Doğrudan Sorgu (Karş. Cross Examination)

Direct Evidence: Doğrudan Delil

Disability: Özürlülük

Disable: Özürlü

Disciplinary Arrest: Bkz. Disciplinary Imprisonment

Disciplinary Imprisonment: Disiplin Hapsi

(To) Disclose (A Secret): (Bir Sırrı) Açıklamak

Disclosure (Of A Secret): (Bir Sırrı) Açıklama

Discontinuance (Of Proceedings): (Davada) Düşme

Discovery: Keşif

Discretion: Takdir, Takdir Hakkı

Discretionary: Takdirî

Discrimination: Ayrımcı11k

Dismissal (Of Proceedings): (Davanın) Düşürülmesi

(To) Disobey (The Rules): (Kurallara) Uymamak

Disposal (Of A Property): (Bir Eşya Üzerinde) Tasarruf

(To) Dispose (A Property): (Bir Eşya Üzerinde) Tasarruf Etmek

Disproportinate: Orantısız

Dispute: Uyuşmazlık

Dissenting Opinion: Bkz. Minority Opinion

Distress: Elem

(To) Disturb (Peace): (Huzuru) Bozmak

Diversion: Sapma

Documentary Evidence: Yazılı Delil

Document Examiner: Belge İnceleme Uzmanı

Domestic Battery: [Abd Hukukunda] Yakınını Dövme

Domestic Violence: Aile İçi Şiddet

Domicile: İkametgah

Drivers' Records: Sürücü Sicili

Driving Licence: 1- Sürücü Ehliyet Belgesi 2- Ehliyet

Driving Under The Influence: Madde Etkisi Altında Araç Kullanma

Driving While Intoxicated: Sarhoş Araç Kullanma

Drug Addict: Madde Bağımlısı

Drugs: Bkz. Narcotic Substance

Drunkenness: Sarhoşluk

Dual Citizenship: Çifte Vatandaşlık

Duel: Düello

Duı: Bkz. Driving Under The Influence

Duress: Zor Kullanma

Dwelling: Konut

Dwı: Bkz. Driving While Intoxicated

Duty: Vecibe

[To] Eavesdrop: Gizlice Dinlemek

Eavesdropping: Gizlice Dinleme

Ebriety: Sarhoşluk

Effective Remorse: Etkin Pişmanlık

Electrocution: Elektrikli Sandalye İle İdam

Element Of Crime: Suç Unsuru

(To) Embezzle: Zimmetine Geçirmek

Embezzlement: Zimmet

Embracery: Yargıyı Etkileme

Employee: İşçi

Employer: İşveren

En Banc: [Fr] Mahkeme Heyetinin Tamamı

(To) Encourage: Teşvik Etmek

Encouragement: Teşvik

(To) Endanger: Tehlikeye Sokmak

Endogenous Criminal: İçsel Suçlu, Irsi Suçlu

(To) Enter Into Effect: Bkz. (To) Enter Into Force

(To) Enter Into Force: Yürürlüğe Girmek

Entrapment: Suç İşletip Yakalamak İçin Kurulan Tuzak

Episodic Criminal: Haksız Tahrik Altında Suç İşleyen Kişi

Environment: Çevre

Equal Treatment Before The Law: Adalet Ve Kanun Önünde Eşitlik

Equity: Hakkaniyet

Error In Fact: Olguların Tespitinde Hata

Error In Law: Uygulanacak Hukukun Tespitinde Hata

(To) Escape: Firar Etmek

Espionage: Casusluk

Estoppel: Islah Yasağı

Eunuch: Hadım

Evidence: Delil

Examination: Muayene, İnceleme

Examining Trial: Tensip Duruşması

(To) Exceed Limit: Sınır Aşmak

Exclusionary Rule: Hukuka Aykırı Delil Elde Etme Yasağı

Exculpate: Beraat Ettirmek

Exculpatory: Beraat Ettirici

Excuse: Mazeret

Execution: Yürütme

Execution And Bankruptcy Code: İcra İflas Kanunu

Executive Body: Bkz. Executive Branch

Executive Branch: Yürütme Organı

Executive Clemency: Başbakan Ya Da Başkan Affı

Executive Privilege: [Abd Hukukunda] Başkan Dokunulmazlığı

Exemplar: Örnek, Numune

(To) Exercise (A Right): (Bir Hakkı) Kullanmak

Exhibit: Mahkemeye Sunulan Fiziksel Delil

Exhibitionist: Teşhirci

Exhumation: Mezardan Çıkarma

Ex Officio: Re'sen

Exonerate: Beraat Ettirmek

Ex Parte: Tek Taraflı

Expert: Uzman

Expert Testimony: Bilirkişi Mütalaası

Expert Witness: Bilirkişi

Expiation: Kefaret

Expiration Of Time: Zamanaşımı

(To) Exploit: Sömürmek

Explosive: Patlayıcı Madde

Ex Post Facto: Makable Şamil

Expungement: Mahkeme Kararıyla Sabıka Silinmesi

Ex Rel: Bkz. Ex Relatione

Ex Relatione: İhbar Üzerine (Dava Açılması)

(To) Extort: İrtikap Suçu İşlemek

Extortion: İrtikap

Extradition Of Criminals: Suçluların Geri Verilmesi

Extrajudicial: Mahkeme Dışı

Extra Judicium: Mahkeme Dışı

Extraordinary Rendition: Olağandışı Teslimat <Bir Ülkenin Suçluyu İşkence Göreceğini Bildiği Bir Ülkeye Suçlunun Rızası Hilafına Teslim Etmesi> Extraterritorial Abduction: Bkz. Extraordinary Rendition Extremis: Bkz. In Extremis

Extremist Grup: Radikal Grup

Eyewitness: Görgü Tanığı

(To) Fabricate Offence: Suç Uydurmak

Fact: Olgu

Fake: Sahte

False: Gerçeğe Aykırı

False Arrest: Haksız Tutuklama

False Imprisonment: Haksız Hapis Cezası

False Statement: Yalan Beyan

Family: Aile

Fault: Kusur

Favouritism: İltimas

Fear: Korku

Felon: Mücrim

Felony: Cürüm

Fencer: Hırsızlık Malı Alan Ya Da Satan Kişi

Fencing: Hırsızlık Malı Almak Ya Da Satmak

Fertility: Çocuk Yapma Yeteneği

Feticide: Kürtaj

Fighting Words: [Abd Ve Kanada] Haksız Tahrik Niteliğindeki Sözler <Bkz. Haksız

Tahrik>

Filing: (Dava) İkame Etme

Final (Judgement): Maddi Kesin (Hüküm)

Final Penalty: Sonuç Ceza

Fine: Para Cezası

Firearm: Ateşli Silah

Fishing Expedition: Rastgele Keşif Yapılmasını İfade Eden “Balık Avı” Anlamındaki Benzetme <”Rastgele” Kelimesi Balıkçılık Jargonundan Çıktığı İçin “Rastgele Keşif” Bunu Karşılayabilir>

Fixed Sentencing: Sabit Ceza

(To) Flee: Firar Etmek

Flight: Firar

Forcible: Kuvvet Kullanarak Yapılan

Forcible Entry: Haneye Tecavüz

Foreign Country: Yabancı Ülke

Foreigner: Yabancı

Forensic: Adli, Adliye Mahkemelerine İlişkin

Forensic Medicine: Adli Tıp

Forensic Sciences: Adli Bilimler

(To) Forfeit: Yoksun Kalmak

Forfeiture: Yoksun Bırakılma

Forgery: Sahtecilik

Fortified Zone: Müstahkem Mevki

Foundation: Vakıf

Founder: Kurucu

Fraud: 1- Dolandırıcılık 2- Bkz. Fraudster 3- Fesat4

Fraudster: Dolandırıcı

Fraudulent: Hileli

Freedom: Özgürlük

Free Will: Özgür İrade

Friend Of Court: (Abd Hukukunda) Temyiz Aşamasındaki Davada Kendi Görüşlerine Uygun Karar Verilmesi İçin Görüş Bildiren Birey Ya Da Kuruluş Frisk: Üst Araması <Bir İtham Ya Da Soruşturma İçin Değil Emniyet Amacıyla Tedbiren Yapılan Üst Aramasını İfade Eder>

Fruit Of The Poisonous Tree Doctrine: Zehirli Ağacın Meyvesi Doktrini

Fruits Of The Crime: Suçtan Elde Edilen Değerler

Frustration: İnfial

Fugitive: Kaçak

Gag Order: (Dava Hakkında) Basına Konuşma Yasağı

Gamble: Kumar

(To) Gamble: Kumar Oynamak

Gaming: Kumar Oynama

Gang: Çete <Bkz. Crime Organization>

Gangster: Çeteci <Bkz. Örgüt Mensubu>

Gendarme: Jandarma

General Amnesty: Bkz. General Pardon

General Assembly: Bkz. General Meeting

General Deterrence: Genel Önleme

General Intent: Genel Kast

General Meeting: Genel Kurul

General Pardon: Genel Af

General Warrant: Konusu Olan Kişinin, Yerin Ve Zamanın Belirtilmediği Genel

Müzekkere <Abd Hukukunda Bu Tür Müzekkere Düzenlemek Yasaktır>

Genocide: Soykırım

Good Faith: İyi Niyet

Good Manner: İyi Hal

Good Time: İyi Halden Dolayı Düşülen Süre

Governor: Bkz. Head Of Province

Graft: 1 - Rüşvet Alma 2- Rüşvet

Gratuity: Bahşiş

Gravity Of A Crime: Suçun Ağırlığı

Gravity Of An Offence: Suçun Ağırlığı

Ground For Appeal: Temyiz Nedeni

Guardian: Vasi

Guardianship: Vesayet

Guilty: Suçlu, Kusurlu, Masum Olmayan

Habeas Corpus: Bkz. Habeas Corpus Ad Subjiciendum

Habeas Corpus Ad Subjiciendum: Gözaltıdan Alma Müzekkeresi

Habit: Alışkanlık

Habitual: İtiyadi

(To) Harbour: Barındırmak

Hatred: Kin

Hazardous Substance: Tehlikeli Madde

Head Of A Foreign State: Yabancı Devlet Başkanı

Head Of District: Kaymakam

Head Of Province: Vali

(To) Hear (A Party): (Taraflardan Biri) Dinlemek

Hearing: Duruşma

Helplessness: Çaresizlik5

Heroin: Eroin

Hidden Embezzlement: İhtilasen Zimmet

Homicide: Adam Öldürme

Honour: Şeref

Honourary: Fahri

Hostility: Düşmanlık

Human Dignity: İnsan Onuru

Human Trafficking: İnsan Ticareti

Illegally Obtained Evidence: Hukuka Aykırı Yöntemlerle Elde Edilen Delil

Immoveable Property: Taşınmaz Mal

Immunity Of Dwelling: Konut Dokunulmazlığı

(To) Impose Penalty: Ceza Vermek

Impregnation: Hamile Bırakma

(To) Imprison: Hapsetmek

Imprisonment: Hapis

Improper: Usulsüz

Imputable: İsnat Edilen

Imputation (Of Crime): (Suç) İsnat(-Dı)

(To) Impute (Crime): (Suç) İsnat Etmek

Incitement: Azmettirme

Indictment: İddianame

Indirect Evidence: Dolaylı Delil

Individual [A]: Tekil, Bireysel

Individual [N]: Bkz. Natural Person

Individuality Of Criminal Responsibility: Ceza Sorumluluğunun Şahsiliği

Individual Rights And Freedoms: Kişi Hak Ve Özgürlükleri

Industrial: Sınai

Inevitable: Kaçınılmaz

Inevitably: Kaçınılmaz Bir Şekilde

In Effect: Bkz. In Force

In Extremis: Ölüm Döşeğinde

Influence: Nüfuz

In Force: Yürürlükte

Injuring: Bereleyici

Inspector: Müfettiş

Installment: Taksit

Instigator: Azmettiren

Insult: Hakaret

(To) Insult: Hakaret Etmek

Intention: Kasıt

Intentional: Kasti

Intentionally: Kasten

International Criminal Court: Uluslararası Ceza Mahkemesi

(To) Interpret: Yorumlamak

Interpretation: Yorumlama

Interrelation Rule: Bağlılık Kuralı

(To) Intervene: Müdahale Etmek

Intervener: Müdahil

Intervenor: Bkz. Intervener

Intervention: Müdahale

In The Act: Suçüstü

Invalid: Geçersiz

Invalidity: Geçersizlik

Investigation: Soruşturma

Irregular Rendition: Bkz. Extraordinary Rendition

Judge: Hakim

(To) Judge: Yargılamak

Judicial: Adli

Judicial Body: Yargı Organı

Judicial Comity: Adli Mücamele

Jurist: Yargı Görevi Yapan, Yargı Görevlisi

Justifiable (Offence): Hukuka Uygun (Suç)

Justification: <Suçta> Hukuka Uygunluk

Kin: Hısım

Kindred: Bkz. Kin

Kindredness: Bkz. Kinship

Kinship: Hısımlık

Kin By Marriage: Sıhri Hısım

Law: Hukuk, Yasa, Kanun

Legal Basis: Hukuki Neden

Legal Opinion: Hukuki Mütalaa

Legal Person: Tüzel Kişi6

Legal Personality: Tüzel Kişilik

Legal Remedy: Kanun Yolu

Legislation: 1 - Mevzuat 2- Yasama

Legislative Body: Bkz. Legislative Branch

Legislative Branch: Yasama Organı Legitimate Defence: Meşru Savunma Letter Rogatory: Bkz. Rogatory Letter Liability: Bkz. Accountability

Life Imprisonment: Müebbet Hapis

Lineage: Soybağı

Liquidation: Tasfiye

Liquidation Officer: Tasfiye Memuru

Liquidator: Bkz. Liquidation Officer

Literary: Edebi

Loss Of An Unborn Child: Çocuğun Düşmesi

Maltreatment: Kötü Muamele

Manipulation (Of Prices): (Fiyatları) Etkileme

Material: Maddi

Measure: Tedbir

Measure Of Protection: Bkz. Protective Measure

Medical Diligence: Tıbbi Özen

Membership: Üyelik

Menace: Korkutma

Mental: Zihinsel

Mental Illness: Bkz. Mental Disease

Mental Disease: Akıl Hastalığı

Metropolitan Municipality: Büyükşehir Belediyesi

Migrant: Göçmen

Military: Askeri

Military Court: Askeri Mahkeme

Minister Of Justice: Adalet Bakanı

Ministry Of Justice: Adalet Bakanlığı

Minor: Küçük, Çocuk

Minority: 1 - Azınlık 2- Yaş Küçüklüğü

Minority Opinion: Azınlık Görüşü

Minority Report: Bkz. Minority Opinion

Minutes (Of Hearing): (Duruşma) Tutanak (-Ğı)

Minutes-Keeper: Zabıt Katibi

Misdemeanor: Kabahat

Mistake: Hata

Misuse Of Influence: Nüfuzun Kötüye Kullanımı

(To) Mitigate (A Penalty): (Cezayı) İndirmek

Mitigation (Of Penalty): (Cezada) İndirim

Mittimus: [Abd Hukukunda] Nakil Müzekkeresi, Bir Kimsenin Tutukevine Ya Da Islah

Kurumuna Götürülmesine Veya Yerleştirilmesine Yönelik Müzekkere

Mobilisation: Seferberlik

Money Counterfeiting: Parada Sahtecilik

Moral: Manevi

Morality: Ahlak

Motive: Saik

Moveable Property: Taşınır Mal

Municipality: Belediye

Narcotics: Uyuşturucu

Narcotic Substance: Uyuşturucu Madde

National Defence: Milli Savunma

National Security: Milli Güvenlik

Natural Disaster: Doğal Afet

Natural Person: Gerçek Kişi

Negation (Of Sentence): (Cezada) Düşme

Negative Remark: Olumsuz Değerlendirme

Negligence: Dikkatsizlik, İhmal

Neglicent Homicide: Dikkarsizlikle Adam Öldürme

Non-Citizen: Bkz. Foreigner

Non-Negligent: Taksirsiz

No Punishment Without Law: Suçta Ve Cezada Kanunilik

Notification: Bildirim

Nurse: Hemşire

Oath: Yemin

(To) Obey (The Rules): (Kurallara) Riayet Etmek

Obeyance: Riayet

Obscene: Müstehcen

Offence: 1- Suç Eylemi 2- Suç

Offences Against Dignity: Şerefe Karşı Suçlar

Offences Against Humanity: İnsanlığa Karşı Suçlar

Offences Against Liberty: Hürriyete Karşı Suçlar

Offences Against Life: Hayata Karşı Suçlar

Offences Against Person: Kişilere Karşı Suçlar

Offences Against Public: Topluma Karşı Suçlar

Offences Against Sexual Integrity: Cinsel Dokunulmazlığa Karşı Suçlar

Offender: 1- Fail7 2-Suç İşleyen Kişi, Suçlu

Officer: Memur

Official: Resmi

Official Authority: Resmi Makam

Official Document: Resmi Belge

Official Permission: Resmi İzin

Omission: İhmal

Open Signature: Açığa İmza

Operating System: İşletim Sistemi

Order: Emir

Ordinary Economic Activity: Olağan Ekonomik Etkinlik

Origin: Köken

Owner: Malik

Pardon: Özel Af

Particular Case: Somut Vaka

Party: Taraf

Patient-Care Nurse: Hastabakıcı

(To) Pay The Damages: Bkz. To Compensate (The Damages)

Penal: Cezai

Penal Law: Ceza Hukuku

Penal Code: Ceza Kanunu

Penal Court: Ceza Mahkeme

Penal Court Of General Jurisdiction: Asliye Ceza Mahkemesi

Penal Court Of Peace: Sulh Ceza Mahkemesi

Penal Procedure: Ceza Usulü

Penalty: Ceza

Performance (Of An Obligation): (Edimin) İfa(Sı)

Perjury: Yalan Tanıklık

Permanent Disfigurement Of Face: Bkz. Permanent Scar On Face

Permanent Effect: Kalıcı Etki

Permanent Scar On Face: Çehrede Sabit Eser

Permanent Speech Defect: Sürekli Konuşma Zorluğu

Persistently: Israrla

Person: Kişi

Personal Impunity: Şahsi Cezasızlık

Personality: Kişilik

Personal Reason: Şahsi Sebep

Physical Immunity: Vücut Dokunulmazlığı

Physical Integrity: Vücut Bütünlüğü

Piercing: Delici

Plaintiff: Davacı

Political Rights: Siyasi Haklar

Pollution: 1- Kirletme 2- Kirlilik

Positive Act: İcrai Davranış

Possession: Zilyetlik

Power: Yetki

(To) Praise An Offence And Offender: Suçu Ve Suçluyu Övme

Preliminary Hearing: Tensip Duruşması

Premediatedly: Tasarlayarak

Premediation (Of A Crime): (Bir Suçu) Tasarlama

Presidency: Cumhurbaşkanlığı

President's Office: Bkz. Presidency

Press: Basın

Pressure: Baskı

Presumption: Karine

(To) Prevent: Engellemek

Prevention: Engelleme

Principle: İlke

Prison: Hapishane

(To) Prison [Arkaik]: Hapsetmek

Prison House: Hapishane

Private Security: Özel Güvenlik

Probable İntent: Olası Kast

Probation: Denetimli Serbestlik

Procedure: Usul

Procedural: Usuli

Product: Ürün

Production: Üretim

Prohibition: Yasak

Profession: Meslek

Professional: Meslekî

Proof: İspat

Property: 1- Şey, Eşya, Mülk, Mal 2- Mülkiyet

Proportinate: Orantılı

Prosecuting Attorney: Bkz. Public Prosecutor

Prosecution: Kovuşturma

Prostitution: Fuhuş

Protection Measure: Bkz. Protective Measure

Protective Measure: Koruma Tedbiri

Provision: Hüküm

Provocation: Tahrik

Provocation To Disobey The Laws: Kanunlara Uymamaya Tahrik

(To) Provoke: Tahrik Etmek:

Psychotropic Substance: Uyarıcı Madde

Public: Kamu

Public Attorney: Bkz. Public Prosecutor

Public Benefit: Kamu Yararı

Public Claim: Kamu Davası

Public Health: Kamu Sağlığı

Public Institution: Kamu Kurumu

Public Interest: Kamu Menfaati

Publicly: Alenen

Public Officer: 1- Kamu Görevlisi4 2- Memur5

Public Order: Kamu Düzeni

Public Peace: Kamu Barışı, Kamu Huzuru

Public Post: Kamu Görevi

Public Prosecutor: Cumhuriyet Savcısı

Public Prosecutor's Opinion: Savcılık Mütalaası

Public Security: Kamu Güvenliği

Public Service: Kamu Hizmeti

Q

Qualified: Nitelikli

Qualified Version Of An Offence: Suçun Nitelikli Hali

Quarantine: Karantina

Quarterly Report: Üçer Aylık Sürelerle Düzenlenen Rapor

Race: Irk

Racial: Irki

Real Estate: Bkz. Immoveable Property

Receipt: Tebellüğ

(To) Receive: Tebellüğ Etmek

Recidivist: Mükerrir

Recklessness: Taksir10

Registered Mail: İadeli Taahhütlü Posta

Regulatory Provision: Düzenleyici İşlem

(To) Reject The Judge: Hakimi Reddetmek

Relative: Bkz. Kin

Relativeness: Bkz. Kinship

Remedy: Bkz. Legal Remedy

Remorse: Pişmanlık

Remorseful: Pişman

Reporting Clerk: Zabıt Katibi

Republic: Cumhuriyet

Representative: Temsilci

Reputation: Saygınlık

Responsibility: Bkz. Accountability

Retaliation: Misilleme

Reversal: Bozma

(To) Reverse (A Judgement): (Bir Mahkeme Hükmünü) Bozmak

Revolt: Ayaklanma

Right To Be Elected: Seçilme Hakkı

Right To Petition: Dilekçe Hakkı

Right To Vote: Seçme Hakkı

Rogatory Letter: İstinabe Müzekkeresi

Rule Of Law: Hukuk Devleti

Safety: Emniyet

Sanction: Yaptırım

Scene Of Event: Olay Yeri

Search: Arama

Security: Güvenlik

Security Guard: Muhafız

Security Measure: Güvenlik Tedbiri

Security Organisation: Emniyet Teşkilatı

Seal: Damga

Secret: Sır

(To) Seize: 1- Ele Geçirmek

Seizure: 1- Ele Geçirme

Sentence: Verilen Ceza

Serious Manace: Ağır Korkutma

Service: Tebligat

(To) Serve (On Somebody): (Birine) Tebliğ Etmek

Session: Celse

Sexual Abuse: Cinsel İstismar

Sexual Assault: Cinsel Saldırı

Sexual Harrasment: Cinsel Taciz

Sexual Immunity: Cinsel Dokunulmazlık

Sexual Intercourse: Cinsel İlişki

Severe Distress: Şiddetli Elem

Share Certificate: Hisse Senedi

Sibling: Kardeş

Sign: İşaret

Single: Bekar

Single Judge: Tek Hakim

Smuggling: Kaçakçılık

Society: Dernek

Sodomy: Sodomi, Sapık Cinsel İlişki

Sovereign Territory: Egemenlik Alanı Specialised Statute: Özel Kanun, Özel Yasa Special Offences: Özgü Suçlar

Special Pardon: Özel Af

Special Provincial Administration: İl Özel İdaresi

Specific Deterrence: Özel Önleme

Spouse: Eş, Karı Ya Da Koca

State: Devlet

State Security: Devletin Güvenliği

Statute: Yasa, Kanun

Stay Of Proceedings: Durma Kararı

Sterilisation: Kısırlaştırma

Subject: Konu

(To Be) Subject To: -E Tâbi (Olmak)

Subject Of An Offence: Suçun Konusu

Substance (Of A Case): (Bir Davanın) Esas(I) Substantive: Esasa İlişkin, Maddi

Successive Offence: Zincirleme Suç

Sufficient Suspicion: Yeterli Şüphe Suffocating: Boğucu

Suicide: İntihar

Superior: Amir11

(To) Suppress (Resistance): (Direnç) Kırmak

Suspect: Şüpheli

(To) Suspend (A Sentence): (Ceza) Ertelemek

Tax: Vergi

Tender: İhale

Tender Specifications: İhale Şartnamesi

Termed Imprisonment: Süreli Hapis

Territorial Integrity: Toprak Bütünlüğü

Territorial Waters: Karasuları

Testifier: İfade Veren, Tanık

(To) Testify (In Court): (Mahkemede) Tanıklık Etmek

Theft: Hırsızlık

Theft Of Use: Kullanma Hırsızlığı

Thief: Hırsız

Third Party: Üçüncü Kişi

Third Party In Good Faith: İyi Niyetli Üçüncü Kişi

Thought: Düşünce

Threat: Tehdit

(To) Threaten: Tehdit Etmek

Time Limitation: Zamanaşımı Süresi

Tissue: Doku

Torment: Eziyet

(To) Torment: Eziyet Çektirmek

Tort: Haksız Fiil

Torture: İşkence

Toxit: Zehirleyici

Trade Registry Gazette: Ticaret Sicil Gazetesi

Trade Union: Sendika

Trade Union Right: Sendikal Hak

Tradition: Töre

Traffic Safety: Trafik Güvenliği

Treatment: Tedavi

Trial: Yargılama

Trial Brief: Dava Özeti

Truncheon [İngiltere'de]: Cop

Turkish Criminal Code: Bkz. Turkish Penal Code

Turkish Penal Code: Türk Ceza Kanunu

Unanimity: Oybirliği

Unanimously: Oybirliğiyle

Unauthorised: Yetkisiz

Uncle: 1 - Amca 2- Dayı

Uncoded: Şifresiz

Unconscious: Bilinçsiz

Unconsciousness: Bilinçsizlik

Uncurable Disease: İyileşme Olanağı Bulunmayan Hastalık

Under Arrest: Tutuklu

Under Color Of Law: Bkz. Color Of Law

Under Color Of Office: Bkz. Color Of Office

Under Custody: Gözaltında

Unmarried: Bkz. Single

(To) Use Force: Kuvvet Kullanmak

Valid: Geçerli

Validity: Geçerlilik

Valuable Seal: Kıymetli Damga

Vehicle: Taşıt

Victim: Mağdur

Violance: Şiddet

Voluntary: Gönüllü

Voluntary Abandonment: Gönüllü Vazgeçme

Wage: Ücret

Waiver: Vazgeçme

Warrant: Müzekkere

Waste: Atık

Weapon: Silah

Will: Vasiyetname

Witness: Tanık

(To) Witness (An Event): (Bir Olaya) Tanık Olmak

Written Judgement: İlam

Worker: Bkz. Employee

Work Place: İş Yeri

Worship: İbadet

Wounding: Müessir Fiil

Writ: Müzekkere

Writ Of Assistance: Bkz. General Warrant

Written Evidence: Yazılı Delil, Yazılı Belge

İNGİLİZCEDEN TÜRKÇEYE ENGLISH TO TURKISH

Acımasız Ve Alışılmadık Ceza: [Abd Hukukunda] Cruel And Unusual Punishment

Açığa İmza: 1- Open Signature

Açığa İmzanın Kötüye Kullanılması: 1- Misuse Of Open Signature

(Bir Sırrı) Açıklamak: (To) Disclose (A Secret)

(Bir Sırrı) Açıklama: Disclosure (Of A Secret)

Açık Ve Mevcut Tehlike: Clear And Present Danger

Açık Ve Yakın Tehlike: Clear And Imminent Danger

Adalet Bakanı: Minister Of Justice

Adalet Bakanlığı: Ministry Of Justice

Adalet Ve Kanun Önünde Eşitlik: Equal Treatment Before The Law

Adam Öldürme: Homicide

Adli: Judicial

Adli Bilimler: Forensic Sciences

Adli Mücamele: Judicial Comity

Adli Tıp: Forensic Medicine

Adli Yardımdan Atanan Avukat: Assigned Counsel

Adliye Binası: Courthouse

Adliye Mahkemesi: Court Of Ordinary Jurisdiction

Adliye Teşkilatı: Administration Of Justice

Af: 1- Amnesty6 7

Ağır Ceza Mahkemesi: 1- Heavy Criminal Court8

Ağır Korkutma: 1- Serious Manace9

Ağırlaştırılmış Ceza: Aggravated Penalty

Ağır Tehdit: 1- Gross Threat10

Ağır Ve Muhakkak Tehlike: Serious And Certain Danger

Af: Genel Af, Özel Af

Ahlak: Morality

Aile: Family

Aile İçi Şiddet: Domestic Violence

Akıl Hastalığı: 1- Mental Disease 2- Mental Illness11 12 13

Aklanma: Bkz. Beraat

Akraba: Bkz. Hısım

Alenen: Publicly

Alışılmadık Ve Zalimce Ceza: [Abd Hukukunda] Cruel And Unusual Punishment

Alışkanlık: Habit

Alışkanlık Haline Getirmiş: Bkz. İtiyadi

Alkolmetre: Breathalyzer

Alt Soy: Direct Descendent

Amca: Paternal Uncle

1R

Amir: Superior

Anayasa: Constitution

Anayasal Hak: Constitutional Right

Arama: Search

Arama Emri: Bkz. Arama Müzekkeresi

Arama Müzekkeresi: Search Warrant

Askeri: Military

Askeri Mahkeme: Military Court

Asliye Ceza Mahkemesi: Penal Court Of General Jurisdiction

1Q

Aşağılamak: 1- (To) Degrade

Ateşli Silah: Firearm

Atık: Waste

Atılı: Bkz. İsnat Edilen

Avukat: Attorney-At-Law, Lawyer

Avukatlık Kanunu: Law On Lawyers

Avukat-Müvekkil İlişkisinin Gizliliği: Attorney-Client Privilege

Ayaklanma: Revolt

Ayrımcılık: Discrimination

Azınlık Görüşü: Minority Opinion

Azmettiren: Instigator

Azmettirme: Incitement

Bağımlı: Addict

Bağımlılık Yapan Uyuşturucular: Addictive Drugs

Bağlayıcı: Binding

Bağlayıcılık: Binding Nature

Bağlılık Kuralı: Interrelation Rule

Bahşiş: Gratuity

Bakanlar Kurulu: Council Of Ministers

Balistik: Ballistics

Bankacılık Sırrı: Confidential Information Relating To Banking14 15

Barındırmak: (To) Harbour

Baro'nun Atadığı Avukat: Assigned Counsel

Basın: Pres

(Dava Hakkında) Basına Konuşma Yasağı: Gag Order

Basın Yoluyla: Through Press

Baskı: Pressure

Başbakanlık: 1- Prime Ministry 2- Prime Minister's Office

Bedeni Ceza: Corporal Punishment

Bedensel Ceza: Corporal Punishment

Bekar: Single

Bekletici: Dilatory

Bekletici Mesele: Dilatory Matter

Belediye: Municipality

Belge Delil: Demonstrative Evidence

Belge İnceleme Uzmanı: Document Examiner

Beraat: Acquittal

Beraat Ettirici: Exculpatory

Beraat Ettirmek: (To) Acquit

Bereleyici: Injuring

Beyinne: Evidence, Proof

Bildirim: Notification

Bileşik Suç: Compound Offense

Bilinçli Taksir: Conscious Recklessness

Bilinçsiz: Unconscious

Bilinçsizlik: Unconsciousness

Bilirkişi: Expert Witness

Bilirkişi Mütalaası: Expert Testimony

Boğucu: Suffocating

Boş Kağıt: Blank Paper

Bozma: Reversal

(Huzuru) Bozmak: (To) Disturb (Peace)

(Bir Mahkeme Hükmünü) Bozmak: (To) Reverse (A Judgement)

Böcek: Bkz. Gizli Dinleme Cihazı

Bulgu: Finding

Bulundurma: Possession

Bulundurmak: (To) Possess

(Üzerinde) Bulundurmak: (To) Bear

Büyükşehir Belediyesi: Metropolitan Municipality

Canavarca His: Brutal Emotion16

Casusluk: Espionage

Caydırıcılık Teorisi: Bkz. Önleme Teorisi

Cebir: 1- Force [Bıçak] 2- Compulsion

Cebren: In Compulsion

Celp: Citation

Celse: Bkz. Session

Ceza: Penalty

Ceza Adaleti: Criminal Justice

Cezadan Mahsup: Deduction From (A) Penalty

Ceza Hukuku: Penal Law, Criminal Law

Cezai: Penal

Ceza Kanunu: Penal Code, Criminal Code

Ceza Mahkemesi: Penal Court

Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu: Criminal Procedure Code17

Ceza Sorumluluğu: Criminal Responsibility18

Ceza Sorumluluğunun Şahsiliği: Individuality Of Criminal Responsibility19

Ceza Usulü: Penal Procedure

Ceza Vermek: (To) Impose Penalty

Ceza Yasası: Bkz. Ceza Kanunu

Ceza Zamanaşımı: Limitation Period Pertaining To (A) Penalty20 21

Cinsel Dokunulmazlığa Karşı Suçlar: Offences Against Sexual Integrity

Cinsel Dokunulmazlık: Sexual Immunity

Cinsel İlişki: Sexual Intercourse

Cinsel İstismar: Sexual Abuse

Cinsel Saldırı: Sexual Assault

Cinsel Taciz: Sexual Harrasment

Cop: Baton

Court Reporter: Zabıt Katibi

Cumhurbaşkanlığı: 1- Presidency 2- President's Office 3- Presidency Of The (Turkish) Republic29

Cumhuriyet: Republic

Cumhuriyet Savcısı: Public Prosecutor

Cürüm: Felony

Çalışan: Bkz. İşçi

Çalışma Hürriyeti: Freedom To Labour

Çapraz Sorgu: Cross-Examination

Çaresizlik: Helplessness30

Çehrede Sabit Eser: Permanent Scar On Face

Çete: Gang <Bkz. Suç Örgütü>

Çeteci: Gangster <Bkz. Örgüt Mensubu>

Çete Suçu: Bkz. Örgütlü Suç

Çevre: Environment

Çıkar Çatışması: Conflict Of Interest

Çıkarsama: Construction

Çıkarsamak: (To) Construct

Çıkarsama Yapmak: (To) Construct

Çift Eşlilik: Bigamy

Çifte Vatandaşlık: Dual Citizenship

Çocuğa Kötü Muamele: Child Abuse

Çocuğun Düşmesi: Loss Of An Unborn Child

Çocuk: Bkz. Küçük

Çocuk Cinsel İstismarcısı: Child Molester

Çocuk İhmali: Child Neglect

Çocuk İstismarı: Child Exploitation

Çocuk Yapma Yeteneği: Fertility

Damga: Seal

Danışık: Collusion

Danışıklı: Collusive

Davacı: Plaintiff

(Dava Hakkında) Basına Konuşma Yasağı: Gag Order

(Dava) İkame Etme: Filing

Davalı: Defendant

Davanın Başka Yere Alınması: Change Of Venue

Dava Özeti: Trial Brief

Dayı: Maternal Uncle

Delici: Piercing

Delil: Evidence

Denetimli Serbestlik: Probation

Denkleştirme Tazminatı: Compensatory Damages

Dernek: 1 - Society 2- Association22

Devlet: State

Devlete Karşı Savaşa Tahrik: Incitement To War Against The State

Devlet Güvenliği: Bkz. Devletin Güvenliği

Devlet Güvenlik: Bkz. Devletin Güvenliği

Devlet Hâzinesi: State Treasury

Devletin Egemenlik Alametleri: Symbols Of State Sovereignty

Devletin Güvenliği: State Security

Dikkatsizlik: Negligence, Carelessness

Dikkatsizlikle Adam Öldürme: Negligent Homicide

Dikkat Ve Özen Yükümlülüğü: 1 - Duty Of Attention And Care 2- Duty Of Care And Attention23

Dilekçe Hakkı: Right To Petition

Dilencilik: Begging

Dilsiz: 1- Tongueless

Dilsizlik: 1- Tonguelessness

(Taraflardan Biri) Dinlemek: (To) Hear (A Party)

Diplomatik Dokunulmazlık: Diplomatic Immunity

Disiplin Hapsi: Disciplinary Imprisonment

Doğal Afet: Natural Disaster

Doğrudan Delil: Direct Evidence

Doğrudan Sorgu: Direct Examination (Karş. Çapraz Sorgu)

Doğrudan Soru Yöneltme: Direct Examination (Karş. Çapraz Sorgu)

Doku: Tissue

Dolandırıcı: 1- Fraudster 2- Fraud

Dolandırıcılık: 1- Fraud 2- Theft By Deception33

Dolandırmak: (To) Defraud

Dolaylı Delil: Indirect Evidence

Dövme: Battery

Durma Kararı: Stay Of Proceedings

Duruşma: Hearing

Duruşma Salonu: Bkz. Mahkeme Salonu

Duyurmak: (To) Announce

Duyuru: Bkz. İlan

Düello: Duel

Dühul [Cinsel Anlamda]: Coitus

Düşmanla İşbirliği Yapmak: Alliance With The Enemy

Düşmanlık: Hostility

(Cezada) Düşme: Negation (Of Sentence)

(Davada) Düşme: Discontinuance (Of Proceedings)

Düşünce: Thought

Düşünce Suçu: Crime Of Thought

(Çocuk) Düşürme: Miscarriage (Of A Child)

(Çocuk) Düşürtme: Abortion (Of A Child)

(Davanın) Düşürülmesi: Dismissal (Of Proceedings)

Düzenleyici İşlem: Regulatory Provision

Ebe: Midwife

Edebi: Literary

Egemenlik Alanı: Sovereign Territory

Eğitim Kurumu: Educational Institution

Ehliyet: 1- Capacity 2- Bkz. Sürücü Ehliyet Belgesi

Eklenti: Associated Property

Ekonomik Kazanç: Economic Gain

Elbirliği: Co-Ownership24 25

Elde Etmek: Bkz. İktisap Etmek

Elektrikli Sandalye İle İdam: Electrocution

Elem: Distress

El Koymak: (To) Attach

El Koyma: Attachment

Emir: Order

Emir-Komuta Zinciri: Chain Of Command

Emniyet: Safety

Emniyet Sorgusu: Custodial Interrogation

Emniyet Teşkilatı: Security Organisation

Engelleme: Prevention

Engellemek: (To) Prevent

Eroin: Heroin

(Ceza) Ertelemek: 1- (To) Suspend (A Sentence)

(Bir Davanın) Esas(I): Substance (Of A Case)

Esasa İlişkin: Substantive

26: Spouse

Eşya: Property

Eşya Müsaderesi: Confiscation Of Property

Etki Altında Araç Kullanma: Driving Under The Influence

Etkin Pişmanlık: Effective Remorse

Eziyet: Torment

Eziyet Çektirmek: (To) Torment

Evlatlık (Çocuk): Adopted (Child)

Evlilik Ortak Malı: Community Property

Evli Olmayan: Bkz. Bekar37

Fail: 1- Offender27

Fahri: Honourary

Fesat: Fraud28

Fiilî: Actual

Fikri İçtima: Conceptual Aggregation29

Firar Etmek: (To) Escape

(Fiyatları) Etkileme: Manipulation (Of Prices)

Fuhuş: Prostitution

Gayrimenkul: Bkz. Taşınmaz Mal

Gayrimenkul Mal: Bkz. Taşınmaz Mal

Gayrireşit: Bkz. Çocuk

Geçerli: Valid

Geçerlik: Bkz. Geçerlilik

Geçerlilik: Validity

Geçersiz: Invalid

Geçmişe Yürürlü: Ex Post Facto

Genel Af: Amnesty [Gürelli], General Amnesty [Bıçak]

Genel Caydırıcılık: Bkz. Genel Önleme

Genelev: Assignation House

Genel Kast: General Intent

Genel Kurul: General Meeting, General Assembly41

Genel Önleme: General Deterrence

Gerçeğe Aykırı: False

Gerçek İçtima: 1- Actual Aggregation [Bıçak] 2- Concurrent Sentence

Gerçek Kişi: Natural Person

(Suçluları) Geri Verme: Extradition (Of Criminals)

(Suçluları) Geri Verme Talebi: Demand For Extradition (Of Criminals)

Gizlice Dinleme: Eavesdropping

Gizlice Dinlemek: (To) Eavesdrop

Gizli Dinleme Cihazı: Bug

Gizli Dinleme Cihazı Yerleştirme: Bugging

Gizli Dinleme Cihazı Üzerinden Dinleme: Bugging

Göçmen: Migrant

Gönüllü: Voluntary

Gönüllü Vazgeçme: Voluntary Abandonment42

Görevi İhmal: Dereliction Of Duty

Görevi Kötüye Kullanma: Misuse Of Public Duty

Görev Suçu: Offence Committed During Performance Of A Duty

Görgü Tanığı: Eyewitness

Görünür Tehlike: Apparent Danger

Görüş: Bkz. Hukuki Mütalaa

Gözaltı: Custody43

Gözaltı Memuru: Custodial Officer

Gözaltına Almak: (To) Detain44

Gözaltında Sorgu: Custodial Interrogation

Gözaltı Sorgusu: Custodial Interrogation

Güveni Kötüye Kullanma: Abuse Of Trust

Güvenlik: Security

Güvenlik Tedbiri: Security Measure

Haberleşme: Bkz. İletişim

Haberleşmek: (To) Communicate

Hadım: Eunuch

Hakaret: Insult [Bıçak?]

Hakaret Etmek: (To) Insult [Bıçak?]

Hakem: Arbitrator

Hakiki İçtima: Bkz. Gerçek İçtima

Hakim: Judge

Hakimi Reddetmek: (To) Reject The Judge

Hakkaniyet: Equity

Hakkaniyete Aykırı: Unfair [Bıçak?]

Haksız Arama: Unlawful Search

Haksız Fiil: Tort

Haksız Hapis Cezası: False Imprisonment

Haksız Tahrik: Unjust Provocation

Haksız Tutuklama: False Arrest

Hala: Paternal Aunt

Halkı Askerlikten Soğutmak: (To) Discourage People From Performing Military

Service

Halkı Kin Ve Düşmanlığa Tahrik Etmek: (To) Provoke The Public To Hatred And

Hostility

Halkın İlgilendiği Dava: Cause Celebre [Fransızcadan]

Hamil: Bearer

Hamile Bırakma: Impregnation

Hane İçi Şiddet: Domestic Violence

Haneye Tecavüz: Forcible Entry

Hapis: Imprisonment

Hapishane: Prison

Hapsetmek: (To) Imprison

Hastabakıcı: Patient-Care Nurse

Hata: Mistake

Hava Sahası: Air Space

Hayata Karşı Suçlar: Offences Against Life

Hayvana Tecavüz: Bestiality

Hazine: Bkz. Devlet Hâzinesi

Hemşire: Nurse

Hırsız: Thief

Hırsızlık: Theft

Hırsızlık Malı Alan Ya Da Satan Kişi: Fencer

Hırsızlık Malı Almak Ya Da Satmak: Fencing

Hısım: Kin

Hısımlık: Kinship

Hiddet: Anger

Hile: Deceit

Hileli: Fraudulent

Hileli Evlenme: Marriage By Deception

Hileli İflas: Bankruptcy By Deception

Hisse Senedi: Share Certificate

Hukuk: Law, Jurisprudence

Hukuka Aykırı Yöntemlerle Elde Edilen Delil: Illegally Obtained Evidence

Hukuka Aykırı Delil Elde Etme Yasağı: Exclusionary Rule

Hukuka Uygun: Justifiable

Hukuka Uygunluk: 1- <Suçta Hukuka Uygunluk> Justification 2- Lawfulness

Hukuk Devleti: Rule Of Law

Hukuki: 1- Legal 2- Civil

Hukuki Görüş: Bkz. Hukuki Mütalaa

Hukuki Mütalaa: Legal Opinion

Hukuki Neden: Legal Basis

Huzur Bozma: Breach Of Peace

Hükmen: By Virtue Of Judgement

Hüküm: 1- Provision 2- Bkz. Yargı

Hükümlü: Convict?

Hüküm Vermek: (To) Convict

Hürriyete Karşı Suçlar: Offences Against Liberty

Hürriyetten Yoksun Kılma: Deprivation Of Liberty

I

Irk: Race

Irki: Racial

Islah Kurumu: Correctional Institution

Israrla: Persistently

İade-İ Muhakeme: Bkz. Yeniden Yargılama

İadeli Taahhütlü Posta: Registered Mail

(Suçluların) İadesi: Bkz. (Suçluları) Geri Verme

İbadet: Worship

İcrai Davranış: Positive Act

İcra İflas Kanunu: Execution And Bankruptcy Code

İcranın Tehiri: Arrest Of Judgment

İçtihat Hukuku: Case Law, Common Law

İçtima: Aggregation

İdam Cezası: Capital Punishment

İdamlık Suç: Capital Offence

İdam Müzekkeresi: Death Warrant

İdare: Administration

İdari: Administrative

İddianame: İndictment, Bill Of İndictment

(Edimin) İfa(Sı): 1- Performance (Of An Obligation) 2- Discharge (Of Contractual Obligation)45

İflas: Bankruptcy

İfşa: Bkz. (Bir Sırrı) Açıklama

İfşa Etmek: Bkz. (Bir Sırrı) Açıklamak

İftira: Calumy

İhale Şartnamesi: Tender Specifications

(Bir Suçu) İhbar Etmek: (To) Report (An Offence)

İhbar Üzerine (Dava Açılması): Ex Relatione

İhmal: Omission, Neglect

İhmali Davranış: Act Of Omission

İhtilaf: Conflict

İhtilas: Bkz. İhtilasen Zimmet

İhtilasen Zimmet: Hidden Embezzlement

İhtiyar Heyeti: Community Council

İhzar Müzekkeresi: Bench Warrant

(Dava) İkame Etme: Filing

İkametgah: Domicile

İki Eşlilik: Bigamy

İkrah: Coercion

İkrar: Admission

İkrar Etmek: (To) Admit

İktisap Etmek: (To) Acquire

İl: Province

İlam: Written Judgement

İlan: Announcement

İleri Sürmek: (To) Adduce, (To) Aver, (To) Assert

İletişim: Communication

İlke: Principle

İlliyet: Causality

İl Özel İdaresi: Special Provincial Administration İltimas: Favouritism

İmal: Bkz. Üretim

İnanç: Belief

(Cezada) İndirim: Mitigation (Of Penalty)

(Cezayı) İndirmek: (To) Mitigate (A Penalty)

İnfial: Frustration

İnsanlığa Karşı Suçlar: Offences Against Humanity

İnsan Onuru: Human Dignity

İnsan Ticareti: Human Trafficking

İntihar: Suicide

İntihara Yönlendirmek: (To) Direct To Suicide

İrtikap: Extortion

İrtikap Suçu İşlemek: (To) Extort

(Suç) İsnat(-Dı): İmputation (Of Crime)

İsnat Edilen: İmputable

(Suç) İsnat Etmek: (To) İmpute (Crime)

İspat: Proof

İspat Külfeti: Burden Of Proof

İstimlak: Condemnation

İstinabe Müzekkeresi: Rogatory Letter

İstinaf: Appeal On Facts

İstinbat: Construction

İstinbat Etmek: (To) Construct

İşaret: Sign

İşçi: Employee

İş Hürriyet: Freedom To Work

İşkence: Torture

İşletim Sistemi: Operating System

İştirak: Bkz. Suça İştirak

İşveren: Employer

İş Yeri: Work Place

İtibar: Bkz. Saygınlık

İtiraf: Confession

İtiraf Etmek: (To) Confess

İtiyadi: Habitual

İyi Hal: Good Manner

İyileşme Olanağı Bulunmayan Hastalık: Uncurable Disease

İyi Niyet: Good Faith

İyi Niyetli [Sıfat]: Bona Fide

İyi Niyetli Üçüncü Kişi: Third Party İn Good Faith

J

Jandarma: Gendarme

Kabahat: Misdemeanor

Kaçak: Fugitive

Kaçakçılık: Smuggling

Kaçak Eşya: Contraband

Kaçınılmaz: İnevitable

Kaçınılmaz Bir Şekilde: İnevitably

Kadavra: Cadaver

Kalıcı Etki: Permanent Effect

Kalibre: Caliber

Kambiyo Senedi: Commercial Bill

Kamu: Public

Kamu Barışı: Public Peace

Kamu Düzeni: Public Order

Kamu Davası: Public Claim

Kamu Görevi: Public Post

Kamu Görevlisi: Public Officer

Kamu Güvenliği: Public Security

Kamu Hizmeti: Public Service

Kamu Huzuru: Bkz. Kamu Barışı

Kamu Kurumu: Public İnstitution

Kamu Menfaati: Public İnterest

Kamu Sağlığı: Public Health

Kamu Yararı: Public Benefit

Kandaki Alkol Oranı: Blood Alcohol Level

Kan Davası: Blood Feud

Kan Gütme: Blood Feud

Kan Hısmı: Blood Kin

Kan Hısımlığı: Blood Kinship

Kanıt: Evidence

Kanıtlama: Proof

Kanıtsal Delil: Bkz. Belge Delil

Kanun: Code, Law, Statute

Kanunlara Uymamaya Tahrik: Provocation To Disobey The Laws

Kanun Yolu: Legal Remedy

Kara Liste: Black List

Karantina: Quarantine

Karasuları: Territorial Waters

Kardeş: Sibling

Karine: Axiom, Presumption

Karşılıklılık: Reciprocity

Karşı Oy Yazısı: Bkz. Azınlık Görüşü

Kasıt: İntention

Kasıtla: Bkz. Kasten

Kasıtsız Olarak: Bkz. Kast Olmaksızın

Kasten: İntentionally

Kasti: İntentional

Kast Olmaksızın: Unintentionally

Katılan: Bkz. Müdahil

Katılma: Bkz. Müdahale

Katılmak: Bkz. Müdahale Etmek

Kayın Hısmı: Kin By Marriage

Kayın Hısımlığı: Kinship By Marriage

Kaymakam: Head Of District

Kayyım: Custodian

Kayyımlık: Custodianship

Kazanç Müsaderesi: Confiscation Of Gains

Kefaret: Expiation

Kendisini Bilemeyecek Hal: Bkz. Bilinçsizlik

Kesici: Cutting

Kesintisiz Suç: Continuous Offence [Bıçak?], Continuous Crime

Keşif: Discovery

Kısırlaştırma: Sterilisation

Kışkırtma: Bkz. Tahrik

Kıyas: Analogy

(Direnç) Kırmak: (To) Suppress (Resistance)

Kızgınlık: Bkz. Hiddet

Kişi Hak Ve Özgürlükleri: İndividual Rights And Freedoms

Komiser: Commissioner

Konuşma Yasağı: Bkz. (Dava Hakkında) Basına Konuşma Yasağı

Koruma Tedbiri: Protective Measure

Kovuşturma: Prosecution

Köken: Origin

Kötü Muamele: Maltreatment

Kötüye Kullanma: Abuse

Kötüye Kullanmak: (To) Abuse

Kumar: Gamble

Kumar Oynamak: (To) Gamble

Kumar Oynama: Gaming

Kundakçı: Arsonist

Kundaklama: Arson

Kurumsal Suç: Corporate Crime

Küçük: Bkz. Çocuk

(Dini Bağlamda) Küfür: Blasphemy

Kıta Sahanlığı: Continental Shelf

Kıyas: Analogy

Kıymetli Damga: Valuable Seal

Kin: Hatred

Kirletme: Pollution

Kirlilik: Pollution

Kişi: Person

Kişilere Karşı Suçlar: Offences Against Person

Kişilik: Personality

Kod Adı: Alias Dictus, Alias

Koğuşturma: Bkz. Kovuşturma

Kokain: Cocaine

Kolluk: Constable

Komplo: Conspiracy

Konut: Dwelling

Konut Dokunulmazlığı: İmmunity Of Dwelling

Korku: Fear

Korkutma: Menace

Koşullu Af: Conditional Pardon

Koşullu Salıverme: Conditional Release

Kovuşturma: Prosecution

Kronik Suçlu: Chronic Offender

Kullanma Hırsızlığı: Theft Of Use

(Bir Hakkı) Kullanmak: (To) Exercise (A Right)

Kurucu: Founder

Kusur: Fault

Kusursuz Sorumluluk: Absolute Liability

Kuvvet Kullanmak: (To) Use Force [Bıçak?]

Küçük: Minor

Kürsü: Bench, Banc

Kürtaj: Bkz: (Çocuk) Düşürtme

Madde Bağımlısı: Drug Addict

Madde Etkisi Altında Araç Kullanma: Driving Under The İnfluence

Maddi: 1- Bkz. Esasa İlişkin 2- Material

Maddi Kesin (Hüküm): Final (Judgement)

Maddi Tazminat: Compensation Of Material Damages

(Bir Suçta) Maddi Unsur: Actus Rea (Of An Offence)

Mağdur: Victim

Mahkeme: Court

Mahkeme Dışı: Extrajudicial

Mahkeme Emri: Court Order

Mahkeme Kararı: Court Order

Mahkeme Kararıyla Sabıka Silinmesi: Expungement

Mahkeme Salonu: Courtroom

Mahkemeyi Tahkir: Criminal Contempt

Mahkum: Convict

Mahkumiyet: Conviction

Mahpusluk: Confinement

Makable Şamil: Ex Post Facto

Makam: Authority

Mal: Bkz. Eşya

Mala Zarar Verme: Damage To Property

Mali İşlerde Görevlendirilmiş Müşavir: Bkz. Mali Müşavir

Malik: Owner

Mali Müşavir: Bkz. Public Accountant

Malların Müsaderesi: Bkz. Eşya Müsaderesi

Mamül: Bkz. Ürün

Manevi: Moral

Manevi Tazminat: Compensation Of Moral Damages

Mazeret: Excuse

Medeni Haklar: Civil Rights

Medeni Hukuk: Civil Law

Medeni İtaatsizlik: Civil Disobediance

Medeni Özgürlükler: Civil Liberties

Memur: 1 - Officer

Menfaat Çatışması: Conflict Of İnterest

Menkul (Mal): Moveable Property

Merci: Bkz. Makam

Meslek: Profession

Meslekî: Professional

Mesuliyet: Bkz. Sorumluluk

Meşru Savunma: Legitimate Defence

Metruk: Bkz. Terk Edilmiş

Mevzuat: Legislation

Mezardan Çıkarma: Exhumation

Mezarlık: Cemetery

Milli Güvenlik: National Security

Milli Savunma: National Defence

Milli Yarar: National İnterest

Milli Ziynet Altınlar: Gold Belonging To The State Treasury

Misilleme: Retaliation

Muayene: Examination

Muhafız: Security Guard

Muhakeme: Bkz. Yargılama

Muhalefet Şerhi: Bkz. Azınlık Görüşü

Muhatap: Addressee

Muhtar: Head Of Village

Muvazaa: Collusion

Muvazaalı: Collusive

Mücrim: Felon

Müdafaa: Defense

Müdafi: Defence Attorney

Müdahale: İntervention

Müdahale Etmek: (To) İntervene

Müdahil: İntervener

Müebbet Hapis: 1- Life İmprisonment46

Müessir Fiil: Yaralama

Müeyyide: Bkz. Yaptırım

Müfettiş: İnspector

Mühimmat: Ammunition

Mühür: Bkz. Damga

Mükerrir: Recidivist

Mülk: Bkz. Eşya

Mülkiyet: 1- Ownership 2- Property

Müsadere: Confiscation

Müsadere Etmek: (To) Consfiscate

Müsnet: Bkz. İsnat Edilen

Müstahdem: Bkz. İşçi

Müstahkem Mevki: Fortified Zone

Müstehcen: Obscene

Müşteki: Complainer

Müşterek Davalı: Codefendant

Müşterek Fail: Bkz. Şerik

Müşteri Sırrı: Confidential İnformation Relating To Private Customers

Mütedahil Kaza: Concurrent Jurisdiction

Mütedahil Yargı Yetkisi: Concurrent Jurisdiction

Mütedahil Yetki: Concurrent Jurisdiction

Müvekkil-Avukat İlişkisinin Gizliliği: Attorney-Client Privilege

Müzekkere: Writ, Warrant

Neden Olmak: (To) Cause

Nedensellik: Causality

Netice Sebebiyle Ağırlaşmış Suç: Aggravated Crime Due To Consequence

Nitelikli: Qualified

Nitelikli Suç: Bkz. Suçun Nitelikli Hali

Niza: Adversary

Nizalı: Adversarial

Numune: Exemplary

Nüfuz: İnfluence

Nüfuzun Kötüye Kullanımı: Misuse Of İnfluence

Objektif Sorumluluk: Bkz. Kusursuz Sorumluluk

Olağan Ekonomik Etkinlik: Ordinary Economic Activity

Olası Kast: Probable İntent

Olay Yeri: Scene Of Event

Olgu: Fact

Olumsuz Değerlendirme: Negative Remark

Onama: Affirmance

Onamak: (To) Affirm

Orantılı: Proportionate

Orantısız: Disproportinate

Organize Suç: Örgütlü Suç

(Suçta) Ortak: Bkz. Şerik

(Suçta) Ortaklık: İştirak

Otopsi: Autopsy

Oturum: Bkz. Celse

Oybirliği: Unanimity

Oybirliğiyle: Unanimously

Ödev: Bkz. Vecibe

Öldürme: Killing

Ölmüş: Decedent

Ölü: Decedent

Ölüm Cezası: Death Penalty

Ölümcül Kuvvet: Deadly Force

Ölümcül Silah: Deadly Weapon

Önlem: Bkz. Tedbir

Önleme Teorisi: Deterrence Theory

Örgüt: 1- Organisation 2- Criminal Organization47

Örgütlü Suç: Organised Crime

Örgüt Mensubu: Member Of A Criminal Organization

Örgüt Üyesi: Bkz. Örgüt Mensubu

Örnek: Bkz. Numune

Örnekseme: Bkz. Kıyas

Özel Af: Pardon [Gürelli], Special Pardon [Bıçak]

Özel Belgede Sahtecilik: Counterfeiting Private Documents

Özel Caydırıcılık: Bkz. Özel Önleme

Özel Güvenlik: Private Security

Özel Kanun: Specialised Statute

Özel Önleme: Specific Deterrence

Özel Yasa: Specialised Statute

Özen: Care

Özgür İrade: Free Will

Özgürlük: Freedom

Özgü Suçlar: Special Offences

Özürlülük: Disability

Özürlü: Disable

Para Cezası: Fine

Parada Sahtecilik: Money Counterfeiting

Patlayıcı Madde: Explosive

Pişman: Remorseful

Pişmanlık: Remorse

Polis Sorgusu: Custodial İnterrogation

Radikal Grup: Extremist Group

Redd-İ Hakim: Bkz. Hakimi Reddetmek

Re'sen: Ex Officio

Resmi: Official

Resmi Belge: Official Document

Resmi İzin: Official Permission

Resmi Makam: Official Authority

Reşit Olmayan: Bkz. Küçük

Rıza: Consent

Riayet: Obeyance

(Kurallara) Riayet Etmek: (To) Disobey (The Rules) (Kurallara) Riayet Etmek: (To) Obey (The Rules) Rüşvet: Bribe, Boodle

Rüşvetçilik: Bribery

Sabit Ceza: Fixed Sentencing

Sağır: Deaf

Sağırlık: Deafness

Saik: Motive

Sahte: Fake

Sahtecilik: Counterfeiting [Bıçak], Forgery

Salahiyet: Bkz. Yetki

Saldırı: Attack

Sanık: Accused

Sansür: Censor

Sansürat: Censorship

Sansürcülük: Censorship

Sapık Cinsel İlişki: Sodomy, Buggery

Sapma: Diversion

Sarhoş Araç Kullanma: [Abd Hukukunda] Driving While İntoxicated <Alkol, Uyuşturucu Maddeden Ya Da Başka Maddeden Dolayı Kendinden Geçmişken Araç Kullanmak> (Karş. Alkollü Araç Kullanma)

Sarhoşluk: Drunkenness

Savcı: Bkz. Cumhuriyet Savcısı

Savcılık Mütalaası: Public Prosecutor's Opinion

Savunma: Defense

Savunma Avukatı: Defense Attorney

Saygınlık: Reputation

Seçenek Tedbir: Alternative Measure

Seçilme Hakkı: Right To Be Elected

Seçme Hakkı: Right To Vote

Seferberlik: Mobilisation

Selahiyet: Bkz. Salahiyet

Sendika: Trade Union

Sendikal Hak: Trade Union Right

Sıhri Hısım: Kin By Marriage

Sıhri Hısımlık: Kinship By Marriage

Sıkı Güvenlik Rejimi: Strict Security Regime

Sınai: İndustrial

Sınır Aşmak: (To) Exceed Limit

Sınırdışı Etme: Deportation

Sınırdışı Etmek: (To) Deport

Sır: Secret

Silah: Weapon

Silahlı İsyan: Armed Revolt

Silahlı Kuvvetler: Armed Forces

Silahlı Örgüt: Armed Organisation

Sivil İtaatsizlik: Civil Disobediance

Siyasi Haklar: Political Rights

Sodomi: Sodomy

Sokağa Çıkma Yasağı: Curfew

Soygun: Burglary

Somut Vaka: Particular Case

Sonuç Ceza: Final Penalty

Sorumluluk: Accountability

Soruşturma: İnvestigation

Soruşturulması Ve Kovuşturulması Şikayete Bağlı Suçlar: Offences Where

İnvestigation And Prosecution Are Subject To A Complaint

Soybağı: Lienage

Soykırım: Genocide

Sömürmek: (To) Exploit

Suç: 1- Crime, 2- Offence 3- Criminal Offence48

Suça İştirak: Complicity

(Suça) Teşebbüs: Attempt To (Crime)

Suç Bildirmek: Bkz. (Bir Suçu) İhbar Etmek

Suç Eşyasını Satın Almak Ya Da Kabul Etmek: (To) Buy Or Accept Property

Acquired Throught Commission Of An Offence

Suç Eylemi: Offence

Suç İçin Anlaşma: Agreement To Commit Offence

Suç İşlemek: 1- (To) Commit A Crime, 2- (To) Commit An Offence

Suç İşleyen Kişi: Bkz. Fail

Suç Kastı: Criminal İntent

Suçlama: Charge

Suçların Birleşmesi: Aggregation Of Offences

Suçların İçtimai: Bkz. Suçların Birleşmesi

Suçlayıcı: Accusive

Suçlu: Criminal, Offender

Suçluların Geri Verilmesi: Extradition Of Criminals

Suç Olmaktan Çıkarma: Decriminalization

Suç Ortağı: Accomplice

Suç Ortaklığı: Bkz. İştirak

Suç Örgütü: Criminal Organization

Suçtan Elde Edilen Değerler: Fruits Of The Crime

Suçtan Zarar Gören: Bkz. Mağdur

Suçta Ve Cezada Kanunilik: No Punishment Without Law

Suçu Meslek Edinen Kişi: Career Offender [Bıçak], Career Criminal [Prentice]

Suçun Ağırlığı: Gravity Of A Crime, Gravity Of An Offence

Suçun Maddi Unsuru: Bkz. (Bir Suçta) Maddi Unsur

Suç Unsuru: Element Of Crime

Suçu Ve Suçluyu Övme: (To) Praise An Offence And Offender

Suç Uydurmak: 1- (To) Fabricate Offence <Bıçak> 2- (To) Asperse Crime

Suçu Üstlenmek: (To) Admit Crime

Suçun Konusu: Subject Of An Offence

Suçun Nitelikli Hali: Qualified Version Of An Offence

Suçun Temel Şekli: Basic Version Of An Offence

Suçüstü: İn The Act

Suikast: Assasination

Sulh Ceza Mahkemesi: Penal Court Of Peace

Sürekli Konuşma Zorluğu: Permanent Speech Defect

Süreli Hapis: Termed İmprisonment

Sürücü Ehliyet Belgesi: Driving Licence

Sürücü Sicili: Drivers' Records

Şahit: Bkz. Tanık

Şahsi Cezasızlık: Personal İmpunity

Şahsi Sebep: Personal Reason

Şantaj: Blackmail

Şartlı Af: Conditional Pardon

Şeref: Honour

Şerefe Karşı Suçlar: Offences Against Dignity

Şerik: Accomplice

Şey: Property

Şiddet: Violance

Şiddetli Elem: Severe Distress

Şifreli: Coded

Şifresiz: Uncoded

Şikayet: Complaint

Şikayetçi: Complainer

Şikayete Bağlı Suçlar: Bkz. Soruşturulması Ve Kovuşturulması Şikayete Bağlı

Suçlar

Şikayet Eden: Complainer

Şikayet Etmek: (To) Complain

Şike: Chicanery

Şirket: Company

Şirket Suçu: Corporate Crime

Şirket Yöneticisi: Company Executive

Şüpheli: Suspect

Taammüden: Bkz. Tasarlayarak

Taammüt: Bkz. (Bir Suçu) Tasarlama

(-E) Tâbi (Olmak): (To Be) Subject (To)

Tabi Afet: Bkz. Doğal Afet

Tahkir: Hakaret

Tahrif Etmek: (To) Counterfeit

Tahrik: Provocation

Tahrik Etmek: (To) Provoke

Takdir: Bkz. Takdir Hakkı

Takdir Hakkı: Discretion

Takdirî: Discretionary

Takibat: Bkz. Kovuşturma

Taksir: Recklessness

Taksirle Adam Öldürme: ?Reckless? Homicide

Taksirli: Negligent

Taksirsiz: Non-Negligent

Taksit: İnstallment

Tamamlanmış Suç: Completed Offence

Tanık: Witness

(Bir Olaya) Tanık Olmak: (To) Witness (An Event) (Mahkemede) Tanıklık Etmek: (To) Testify (İn Court) Tanıklıktan Çekilmek: (To) Abstain From Testifying Taraf: Party

Tarafgirlik: Bias

(Bir Suçu) Tasarlama: Premediation (Of A Crime)

Tasarlayarak: Premediatedly

(Bir Eşya Üzerinde) Tasarruf: Disposal (Of A Property)

(Bir Eşya Üzerinde) Tasarruf Etmek: (To) Dispose (A Property)

Tasfiye: Liquidation

Tasfiye Memuru: Liquidation Officer

Taşımak: Bkz. (Üzerinde) Bulundurmak

Taşınır Mal: Moveable Property

Taşınmaz Mal: İmmoveable Property

Taşıt: Vehicle

(Zarar) Tazmin Etmek: (To) Compensate (Damages)

Tazminat: Compensation

Tebellüğ: Receipt

Tebellüğ Etmek: (To) Receive

Tebligat: Service

(Birine) Tebliğ Etmek: (To) Serve (On Somebody)

Tedavi: Treatment

Tedbir: Measure

Tedbir Almak: (To) Take Measure

Tefecilik: Unlawful Money Lending

Tefsir: Bkz. Yorumlama

Tehdit: Threat

Tehdit Etmek: (To) Threaten

Tehir-İ İcra: Arrest Of Judgment

Tehlikeli Madde: Hazardous Substance

Tehlikeye Sokmak: (To) Endanger

Tek Hakim: Single Judge

Tek Taraflı: Ex Parte

Telaş: Agitation

Telekız: Call Girl

Tellal: Broker

Temsilci: Representative

Temyiz: Appeal

Temyiz Nedeni: Ground For Appeal

Tensip Duruşması: Preliminary Hearing

Terk: Abandonment

Terk Edilmiş: Abandoned

Terk Etmek: (To) Abandone

Teslimat: Delivery

Teslim Etmek: (To) Delivery

Tespit: Finding

Tespit Etmek: (To) Find

Teşebbüs: Attempt

Tevkif Etmek: Bkz. Tutuklamak

Teşhirci: Exhibitionist

Teşvik: Encouragement

Teşvik Etmek: (To) Encourage

Tevbih: Censure

Teyze: Maternal Aunt

Tıbbi Özen: Medical Diligence

Ticaret Sicil Gazetesi: Trade Registry Gazette

Toplum Açısından Tehlike: Danger To Society

Topluma Karşı Suçlar: Offences Against Public

Toplumsal Barış: Bkz. Kamu Barışı

Toprak Bütünlüğü: Territorial İntegrity

Töre: Tradition

Tören: Ceremony

Trafik Güvenliği: Traffic Safety

(Duruşma) Tutanak (-Ğı): Minutes (Of Hearing)

Tutku Suçu: Crime Of Passion <Bkz. Haksız Tahrik Altında İşlenen Suç>

Tutuklama: Arrest

Tutuklamak: (To) Arrest

Tutuklu: Under Arrest

Tümdengelim: Deduction

Türk Ceza Kanunu: Turkish Penal Code

Türk Ceza Yasası: Bkz. Türk Ceza Kanunu

Türkiye Büyük Millet Meclisi: Turkish Grand National Assembly

Türkiye Cumhuriyeti Devleti: State Of Republic Of Turkey

Türklük: Turkishness

Tüzel Kişi: 1 - Legal Person30

Tüzel Kişilik: Legal Personality

Ulaşım Aracı: Bkz. Taşıt

Ulusal: Bkz. Milli

Uluslararası Ceza Divanı: Bkz. Uluslararası Ceza Mahkemesi

Uluslararası Ceza Mahkemesi: International Criminal Court

Usul: Procedure

Usuli: Procedural

Usulsüz: İmproper

Uyarıcı Madde: Psychotropic Substance

Uygar: Bkz. Medeni

Uyuşmazlık: Dispute

Uyuşturucu: Narcotics

Uyuşturucu Madde: 1 - Narcotic Substance 2- Drugs

Uzaklaştırma: Banishment

Uzman: Expert

Ücret: Wage

Üçer Aylık Sürelerle Düzenlenen Rapor: Quarterly Report

Üçüncü Kişi: Third Party

Üretim: Production

Ürün: Product

Üst Soy: Direct-Antecedent

(Üzerinde) Bulundurmak: (To) Bear

Üyelik: Membership

Vakıa: Fact

Vakıf: Foundation

Vali: Head Of Province

Vasi: Guardian

Vasiyetname: Will

Vatandaş: Citizen

Vazgeçme: Waiver

Vecibe: Duty

Vergi: Tax

Veriler: Data

Vesayet: Guardianship

Vücut Bütünlüğü: Physical Integrity

Vücut Dokunulmazlığı: Physical Immunity

Vücut Tamamiyet: Bkz. Vücut Bütünlüğü

Yabancı: Foreigner

Yabancı Devlet Başkanı: Head Of A Foreign State

Yabancı Ülke: Foreign Country

Yakalama: Apprehension

Yalan: Bkz. Gerçeğe Aykırı

Yalan Beyan: False Statement

Yalan Tanıklık: Perjury

Yaptırım: Sanction

Yaralama: Bkz. Müessir Fiil

Yardım: Aid

Yardım Etmek: (To) Assist

Yargı Görevi Yapan: Jurist

Yargı Görevlisi: Bkz. Yargı Görevi Yapan

Yargıç: Bkz. Hakim

Yargı Organı: Judicial Body

Yargılama: Trial

Yargılama Giderleri: Court Costs

Yargılamak: (To) Judge

Yargılamanın Yenilenmesi: Bkz. Yeniden Yargılama

Yargıyı Etkileme: Embracery

Yasa: Bkz. Kanun

Yasak: Prohibition

Yasama: Legislation

Yasama Organı: Legislative Branch

Yazılı Delil: Documentary Evidence

Yazılı Hukuk: Statutory Law

Yaş Küçüklüğü: Minority

Yazılım Açığı: Bug

Yemin: Oath

Yeniden Yargılama: Retrial

Yeterli Şüphe: Sufficient Suspicion

Yetki: 1 - Authority 2- Power

Yetkili: Authorised

Yetkisiz: Unauthorised

Yoksun Kalmak: (To) Forfeit

Yoksun Bırakılma: Forfeiture

Yolsuzluk: Corruption

Yorumlamak: To Interpret

Yorumlama: Interpretation

Yönetim Kurulu: Board Of Directors

Yükümlülük: 1- Duty 2- Obligation 3- Liability

Yürürlüğe Girmek: (To) Enter Into Force

Yürürlüğe Sokmak: (To) Bring Into Force

Yürürlükte: In Force

Yürütme Organı: Executive Branch

Yürütme: Execution

Yüzde Sabit İz: Bkz. Çehrede Sabit Eser

Yüzün Sürekli Değişikliği: Bkz. Çehrede Sabit Eser

Zabıt: Bkz. (Duruşma) Tutanak (-Ğı)

Zabıt Katibi: Reporting Clerk

Zamanaşımı: Expiration Of Time

Zamanaşımı Süresi: Time Limitation

Zanlı: Bkz. Şüpheli

Zarar: Damage

Zarar Gören: Bkz. Mağdur

Zehirleyici: Toxic

Zehirli Ağacın Meyvesi Doktrini: Fruit Of The Poisonous Tree Doctrine

Zihinsel: Mental

Zihni: Bkz. Zihinsel

Zilyet: Possessor

Zilyetlik: Possession

Zimmet: Embezzlement

Zimmetine Geçirmek: (To) Embezzle

Zincirleme Suç: Successive Offence

Zor Kullanma: Duress

Zorla Getirme: Bkz. İhzar

1


BIÇAK

2


BIÇAK

3


BIÇAK

4


BIÇAK, TCK 6 (1) (c)

5


BIÇAK, TCK 10 (1)

6


BIÇAK

7


BIÇAK

8


BIÇAK

9


BIÇAK

10


BIÇAK

11


BIÇAK

12


BIÇAK

13


BIÇAK

14


BIÇAK

15


BIÇAK

16


BIÇAK

17


BIÇAK

18


BIÇAK

19


BIÇAK

20


BIÇAK

21


BIÇAK

22


BIÇAK

23


BIÇAK

24


BIÇAK

25


BIÇAK

26


Karı-kocalık bağlamında.

27


BIÇAK

28


BIÇAK

29


BIÇAK

30


BIÇAK, TCK 12 (2)

Comments (0)