SARAY LOKANTASI
Sıhhatine hizmet ve güzel yemek insanın birinci ihtiyacıdır. Başta gelen Saray Lokantasının tuzsuz tereyağı ile pişirilen yemeklerinden istifade ediniz.
Karaköy Bebek durağı No. 31.
YENİ BİR NEŞRİYAT EVİ Yeni bir seri. 1. inci cildi çıktı
Or. PASCAL E. ZOLA
Çeviren: HAMDI VAROĞLÜ
100 Kr. Kitabcılarda arayınız. ÖLMEZ ESERLER NEŞRİYAT EVİ
Sene 25 — No. 8948 — Fiatl her yerde 5 kuruştur.
PERŞEMBE 16 Eylül 1943
Sahibi Necmeddin Sadak — Neşriyat müdürü: Hikmet Feridun Es — AKSAM Matbaası
Almanlar 12 adayı işgal ettiler
Amerikan büyük elçisi
BU SABAHKİ telgraflar
Rodos’ta çarpışmalar oldu, yangınlar çıktı, Sahillerimize sığınmalar devam edîvor
Vaşington seyahati hakkında M. Hull ne diyor?
Vaşigton 15 (A.A.) — Hariciye nazın M. Cordell Hull ile yaptıklan mutad görüşme esnasında gazetecilerden biri, büyük elçi Steinhardt’ın avdeti maksadı hakkında söyliyecek blrşey olup olmadığını M. Hull’dan öğrenmek istemiştir.
M. Hull. cevap olarak, başka elçi ve büyük elçilerin zaman zaman memlekete avdet ettikleri gibi büyük elçinin de aşağı yukan gelişinin buna benzediğini söylemiş ve M. Stein-hardt’ın uluslararası işlerin bu mühim devresinde Vaşingtona gelmesinden bittabi istifade edilerek Hariciye nazırlığında kendislle görüşülmesinden çok memnun kalınacağını İlâve etmiştir.
Salerno’da ay ışığı altında cehennemi bir muharebe
Müttefikler vaziyetin bir parça ıslah edildiğini, sekizinci ordunun cebrî yürüyüşle Salerno’ya doğru ilerlediğini bildiriyorlar
Londra 16 (Radyo) — Napoli’nin‘cenubundaki Salerno’da dün ve dün gece çok şiddetli muharebeler olmuştur. Almanlar bu kesime büyük hava kuvvetleri ve her taraftan
-- n ı, 1 yuk hava kuvvetten ve her taraftan
M. Roosevelt kongreye nrhll kltalar göndermişıerdir. Al-
bır mesaj gönderecek
man uçakları Müttefik kıtalara dur-
Rodos şehrinden
Londra 15 (Radyo) — Alman haberlere göre Almanlar 12 adayı işgal etmişlerdir. Rodos garnizonu şiddetli bir hava bombardımanından sonra teslim olmuştur. 12 adada bulunan İtalyan gemilerinden bir torpido 8 ticaret gemisi Kıbnsa gelmiştir.
İzmir 16 (Telefonla) — Oniki adadan Marmaris, Köyceğiz ve Fethiye sahillerine ilticalar başlamıştır. Cumartesi günündenbe-ri buralara İtalyan ordusuna mensup 83 subay, 62 si küçük subay olmak üzere 250 asker, 208 sivil ki ceman 507 mülteci gelmiştir.
Gelen malûmata göre Rodosun fasist valisi verdiği bir emirle mütareke mucibince askerlere silâh! arını teslim etmelerini bildirmiştir. Silâhlar bırakılmış fakat bir alay komutanı valinin vazivetinden şüphe ederek silâhlarım teslim etmemiştir.
+ki saat sonra şehrin dışında bulunan Alman motörlü birliği ve nike tayyareleri harekete ge-
bir görünüş
çerek alaya ve şehre hücum etmiştir. Alayın bir kısmı teslim olmuş, bir kısmı motör ve sandallarla sahillerrimize iltica etmiştir.
Rodos adasında yangınlar çıktığı ve adanın hâlâ yanmakta olduğu bildirilmektedir. Mültecilerin anlattıklarına göre Rodos hükümet binasının üstünde beyaz bayrak dalgalanmaktadır. Şehirde vaziyet çok karışıktır. Sahillerimize ilticalar devam ediyor. Rodos adasındaki mahsullere Almanlar tarafından el konmuştur.
Ankara 15 — Buraya gelen malûmata göre Rodosta 20,000 kişilik İtalyan kuvvetile 4,000 kişilik Alman kuvveti arasında muharebeler cereyan etmektedir. Rodos yakın sahillerimize iltica eden İtalyanların adedi gün geçtikçe artıyor. Ayrıca İtalyan bahriyesine mensup bir kaç küçük gemi de Marmaris Umanına iltica etmiştir. İltica eden İtal-yanlar alâkah makamlarımızca derhal enterne edilmektedir.
Vaşington 15 (A.A.) — Reis Roo- m dan taarruz etmişlerdir. Çok al-
rrünii Voncrrpvfl frnndp- cJctan ucan Alman uçakları ile Dİke
sevelt, cuma günü kongreye gönde- ’çktan uçan Alman uçaklan ile pike receği bir mesajda başlıca harbden x---------!— v--------1------------:I—
bahsedecektir.
Faşizm dirildi
Mussolini Cumhuriyet faşist partisi kurdu
tayyarelerine karşr balon barajları yapılmıştır. Dün bazı İtalyan uçakları da Alnınlarla iş birliği yaparak muharebeye iştirak etmişlerdir.
Almanlar dün ağır Alman tankla-rile birçok taarruzda bulunmuşlardır. Bu tanklardan büyük bir kısmı tahribedilmiştir. Almanlar 16 ncı İngiliz tümeninin cephesini yarmak istemişler, fakat buna muvaffak olamamışlardır. lngilizler bir miktar geri çekilmişlerdir.
Muharebe geceleyin parlak bir ay ışığı altında devam etmiştir. Muharebe gece yansına doğra cehennemi bir şekil almıştır. Müttefik kıtalar, pek şiddetli bir ateş karşısında bir miktar çekilmeğe mecbur olmuştur. Fakat harb gemilerinin açtıklan ateş Almanları durdurmuştur. Bir harb
İtalya’daki muharebeler çok şiddetlendi
Müttefik kuvvetler başkumandanlığı takviye kıtaları gönderdi
Cezayir 15 (A.A.)—Tunus radyosu şu haberi neşretmiştir: Almanlar Salerno cephesine mütemadiyen tank ve piyade kuvvetleri yağdırmaktadır. Fakat mevzderimiz azimle mukavemet etmektedir. Her tarafta kanlı savaşlar cereyan etmektedir.
Cezayir 15 (A.A.) —Umum karargâhtan öğrenildiğine göre, Müttefik donanmaları, Salernû çıkarma plajlarını muhafaza için şiddetle çarpışmakta olan beşinci orduya mümkün olduğu kadar çok sayıda asker ve malzeme taşımaktadırlar. Vaziyeti anlatan bir harb muhabirine göre, Salerno körfezinde orduyu destekliyen ve ateş hattına durmadan takviye kıtalan ve cephane yığan büyük bir armada mevcuttur.
Radyo merkezlerinin müştereken beşinci ordu nezdine gönderdikleri muhabirin bildirdiğine göre, «vaziyetin ciddî olduğunu» gizlemeğe mahal yoktur.
Alman tebliği
Berlin 15'(A.A.) —Alman tebliği: Dün Salerno ve Eboli civarında İngiliz - Amerikan ihraç teşkillerine karşı yapılan taarruz büyük muvaffakiyetlerle neticelenmiştir. Bir düşman gurupu sarılmış, başk bir gurup yokedilmiştir. Alınan ganimetlerin ve esirlerin sayısı durmadan artmaktadır.
Dün Eboli civarında geri atılan düşman, sahildeki deniz topçulan-hın himayesinde mukavemete yeniden başlamıştır. Alman hava kuvvetleri düşman ihraç filosuna dm-madan taarruz etmiştir. 4000 tonluk bir nakliyle gemisine öldürücü bir isabet kaydedilmiş, crta tonajda di-
. ğen 5 vapura ağır çapta bombalar . isabet ettirilmiştir. Alman hücumbot-ı lan bir düşman kruvazörünü torpille-
- mişler ve motörlü iki Italyan yelken-
- lirini zaptetmişlerdir.
Berlin ne diyor?
Berlin 15 (A. A.)------D. N. B.
ajansının askerî muharriri, Salerno . civarında vuku bulan askerî hâdise-. İleri ikinci bir Dunkerque ve muvaf-ı fak olmamış bir Waterloo olarak va-
- adlandırmakta ve şöyle yazmakta-
- dır:
«Alman hava kuvvetlerinin en
- kıymetli şeflerinden biri olan mare-. şal Kesserling'in kumandasındaki . teşkiller, Italyanm garp sahilinin şi-. mal kesiminde gösterdikleri faaliyet-• te Alman ordularının zaferinin ilk . alâmetlerini görmek kabildir. Bu ke-ı simdeki harekât o kadar gleniştir ki i bunun pek büyük neticeler vermesi . beklenebilir.»
; Berlin 15 (A. A.) —- D. N. B. ajansına gelen haberlere "göre Salerno civarında İngiliz-Amerikan ihraç teşkillerine karşı dün yapılan taar-
■ ruzlar muvaffakiyetli neticeler ver-1 miştir. Salerno şehrinin etrafındaki : kesimde düşman, harb gemilerinin " ateşi ve Amerikan ordusunun hima-
■ yesi altıcıda henüz inatla mukavemet ’ etmektedir. Buna mukabil her taraf-> tan taarruza uğnyan Eboli’nin cenu-
■ bundaki teşkillerin muharebe kudreti kırılmıştır. Burada düşman kuv-
ı vetlerinin bir kısmı sarılmış, bir kıs-
- mı da yokedilmiştir. Mağlûp edilen
- beşinci Amerikan ordusunun bakiye-
- si henüz Eboli’nin cenubunda dar _ bir köprübaşnda tutunmağa çalış-c maktadır. Alman ganimetlerin ve r esirlerin sayısı burmadan artmakta-
- dır.
Londra 15 (A.A.) — Roma
dalga uzunluğunda isleyen faşist hükümetinin radyosu, Mussoli-ninin bir beyannamesini neşretmiştir. Bu beyannamede Mussolini, partinin başına geçtiğini ve bu teşekkülün bundan sonra «Cumhuriyet faşist partisi» ismini aldığını bildirmektedir. Milis teşkilâtı da dahil olmak üzere partinin bütün teşekkülleri ihya edilecektir.
Beyannamede hainlerin cezalandırılacakları da kaydedilmektedir.
Berlin 15 (Radyo) — Mussolini tarafından neşredilen beyannamede deniliyor ki: «15 eylülden itibaren idareyi elime aldım. Millî faşist partisinin adı Cumhuriyetçi faşist partisi oldu, genel sekreteri Paolini’dir. Memleketi teslim eden hükümet tarafından vazifeden çıkarılmış olan memurlar derhal' vazifeleri başına döneceklerdir. Alman ordusuna her suretle müzaheret edilecektir. Hainlik gösterenler misal olacak surette cezalandırılacaklardır.»
İsviçre radyosunun bildirildi-ğine göre Hariciye Nazın Gua- Sovyetler tarafından zaptedilmiştir. riglia Roma’da tevkif edilmiştir, i Harkofun cenup batısında Rus kıta-Mussolininin bu hafta Hitlerle ları 5-8 kilometre kadar ilerlemiş-görüşeceği söyleniyor. terdir.
muhabiri bu kadar küçük bir arazi parçasında bu kadar büyük deniz ve hava kuvvetinin toplandığı şimdiye kadar görülmemiş olduğunu bildirmiştir.
Capri zaptedildi
Londra 16 (Radyo) — Müttefikler Napolinin 30 kilometre cenubunda ve Salerno’ nun 50 kilometre garbında Capri adasına asker çıkarmışlar ve adayı ele geçirmişlerdir.
Son durum
Londra 1 6 (Radyo) — Salerno’da muharebe bütün şidedtile devam ediyor. Vazityet elân ciddî olmakla beraber dün, evvelki güne nispetle daha iyi idi.
Sekizinci İngiliz ordusu şimalî Ka-labria’da Tirenyen deniri kıyısalda Belvedere’yi zaptetmiş, Stalea’ya yaklaşmıştır Şimdi bu kuvvetler Salerno’ya 105 kilometre mesafede bulunuyorlar. Sekizinci ordu cebrî yürüyüşle ilerlemektedir, iki gün içinde Salerno mmtakasma yetişeceği umuluyor.
Cezayir 16 (Radyo) — İngiliz ve Amerikan gemileri Salerno’ya müte-
madiyen takviye kıtalan çıkarıyorlar. Umumî karargâh sözcüsü radyoda demiştir ki: «Amerikan ordusu cephesini kısaltarak mevkiini takviye etmeğe muvaffak olmuştur. Şiddetli muharebelerden sonra durum lehimizdedir.
Berlin 16 (Radyo) — Salerno’da şiddetli muharebeler devam ediyor. Şehir Almanlann elindedir. An-glosaksonlar sahilde bir noktada tutunuyorlar. Son muharebelerde Amerikalılar 10 bin esir vermişler, bir o kadar da asker kaybetmişlerdir.
Londra 16 (Radyo) — ReuteT ajansının askerî muharriri diyor ki: «Salerno kesimindeki muharebede netice, hangi taraf daha çabuk asker ve malzeme gönderirse o tarafın lehinde olacaktiT.»
Müttefik uçaklan büyük faaliyet gösteriyorlar. Dün gündüz bütün bombardıman uçakları Salerno mın-takasmdaki kuvvetleri desteklemiş. Alman kıtalarını, batarya mevzilerini bombardıman etmiştir.
Sovyetler Kief e 110 kilometre mesafede
Sovyet kıtaları Novorosisk’in şimal doğu dış mahallelerine girdiler
Londra 16 (Radyo) — Doğu cephesinde Sovyat kıtalan dün de ilerlemişler, 200 şehir ve kasabayı zaptetmişleıdir. Scrvyttler Dnieper nehrine odğru ilerliyorlar. Cenubî Ukraynaya yağan şiddetli yağmurlar bu ileri hareketini yavaşlatmakla beraber, Ruslar gene 10-15 kilo-mletre kadar ilerlemişlerdir.
Briansk civarında Dıakovo şehri
Almanlar doğu cephesinde birkaç bin uçakla harekette bulunduklarını, Smolensk kesiminde binden fazla uçağın hücumlar yaptığını bildiriyorlar.
Moskova 15 (A.A.) — Stalin tarafından neşredilen günlük emir, Kief yolu üzerinde bulunan Nez-hin’in alındığını bildirmektedir. Nez-hin, Kief e 110 kilometre mesafededir ve Kursk - Kief hattı üzerinde Kief ten evvel son demiryolu kavşağıdır.
Novorosısk’te
Londra 16 (Radyo) — Berlin radyosu Sovyet kıtalarının Novorosisk’in şimal doğu dış mahallelerine girdiklerini bildirmiştir.
Romada kalan Badoglio kabinesinin âzası tevkif edilmiş
Londra 15 (A.A.) — İsviçre
radyosunun bildirdiğine göre Almanlar da Romada kalan Badoglio kabinesinin bütün âzasmı tevkif etmişlerdir.
Arnavutluk’ta millî komite
Londra 16 (Radyo) — Almanlann işgalinden sonra Arnavutluk’ta bir millî komite kurulmuştur. Komite müstakil Arnavutluğun idaresini ele aldığinı bildirmiştir.
Bay Roosevelt sulh koı
h«ına reis tâyin edildi!..
— Gazetelerden
Parise hava taarruzu
Londra 15 (A.A.) — Amerikan uçan kaleleri bugün öğleden sonra geç vakit Paris dolaylarındaki askeri hedeflere taarruz etmişlerdir.
Bundan başka, Müttefik uçaklan da şimal Fransadaki hava alanlarını bomblamışlardır.
İtalyan ordusu
Bütün askerler üniforma-larile müracaata çağırıldılar
Londra 16 (Radyo) — Almanlar İtalya’da bir emir çıkararak tekmil İtalyan askerlerinin derhal üniformalarile en yakm Alman kıtasına müracaat etmesini bildirmişlerdir. Almanlar Müttefik esirlerin de teslimini istemişlerdir.
DİKKATLE»!
«Kadıköy hâlinin hali'»
Bizim birçok seferler «bilgisiz ve zevksiz ümrancılıkta klâsik bir misal» olarak gösterdiğimiz «Kadıköy hâli» hakkında, Refik Halid de «Kadıköy hâlinin hali» diye bir yazı yazmış.
(İstanbullu olmıyan okuyucularımıza şu kısa malûmatı verelim: Bundan on beş, yirmi sene evvel, «Çarşı makamında burası kullanılsın!» dü-şüncesile, Kadıköy iskelesinin tam yanına pek çirkin, pek pahalı ve koskocaman bir bina yapılmıştır. Hâl o zamandanberi hemen hemen hiç kullanılmamıştır. Metruk, peri, şan, mahva mahkûm, durup durur. Sahili tıkar, boğar!)
Bize kalırsa. Kadıköy hâli, Refik Halidin dediği gibi katiyen yıktırılmamak; bilâkis bir âbide olarak muhafaza edilmeli; İstanbula uğnyacak yerli ve ecnebi seyyahlara daima ibret olsun diye gezdirilmelidir. Üzerine de takriben şöyle bir levha aşılmalıdır:
— Ey Âdem oğlu! Şayet bir gün hemcinslerinin servet membalanna hükmetmek mevkiine yükselirsen, kafamda doğacak acayip nazariye-lerle zinhar hareket etme! Devlet parası, millet parası üzerine titiz ot! Böyle bir Kadıköy hâli meydana getirmen ihtimalini daima göz önünde tut!
Maddi bir işe yaramıyan bu binanın bu itibarla pek büyük bir mâna, vî kıymeti vardır: Yaptıranın vicdanı rahat olsun!
§ Kaldı ki, nice «Kadıköy hâlleri» var amma, görünürdesi bu!
Sahife 2
A 1(. Ş A .U
16 Eylül r *3
Mecmuacılığımız
Görünüşe göre mecmuacıfrğınnB almış yürümüştür. Fakat bu alıp yürüme yalnız sayı bakımındandır. Eskilerin kemiyet dedikleri bakımdan. Yoksa keyfiyet itibarile mecmuacılığımızda bir düşme olduğu besbellidir. «Malûmat» mecmuasına, «Serveti Fünun» mecmuasına «Resimli Kitap» a okuyuculuk etmiş her hangi yaşlı bir zatm bugün çıkan o yüzlerce mecmuadan birini beğenmesi hemen hemen imkânsızdır.
O mecmuaları bugün karıştırmak insanı hayretler içinde bırakıyor. Klişeciliğimiz ileri gitmiştir. Tabı makinelerimiz en yeni Avrupa makineleridir. Mürettiplerimiz harfleri ellerinde dizmiyor, makine başında oturup diziyorlar. Baskı işlerimizde bir çok yenilikler olmuştur. Fakat elli sene evvel çıkan mecmualar hem tat», hem kâğıt, hem tertip, hem resim, hem de çizgi bakımı.utan bugünkülerden çok ileri görünüyor.
O zaman mecmua çıkaran, klişeyi Viyanada yaptırmak âya-rında kim bilir ne güçlükleri yenmeye çalışarak ille mükemmel bir eser vücuda getirmek hevesile çalışıyormuş. Kâğıdın en iyi cinsini buluyor, onu en iyi mürekkeple, en iyi renkler ve yazılarla tertiplemek gayesini güdüyor, ortaya koyduğu eserle okuyucunun okumak arzusunu bir kat daha arttırmayı gaye biliyormuş.
Bugün on altı sahifelik saman kâğıdına kırmızı Nr kap geçirmek, onun bir mecmua olması için kâfi addediliyor. Yazılar mürettiphanede dizildiği gibi.kâğıtlara sürülüyor, mürekkep berbat, sahife tertibi berbattır. O kadar ki okumak hevesi, bu zevkten mahrum mecmualar önünde gerilemek zorunda kalmaktadır. Çehresi? mecmualar!
Şimdi İstanbul da Fransızca, İngilizce, Almanca mecmuaların, her hangi yerli bir mecmuadan yüz kere fazla satmasının sebebi budur. Bir vakit güzel mecmua île yetişenler bugünkü mecmualarımızın ölçülmez evsaf düşüklüğü karşısında yabana mecmuaya müşteri olmaktan başka ne yapabilirler?
Çünkü okumak zevk işidir. Muhteviyatı bir tarafa bırakılsa bile ancak iyi basılmış mecmua, İyi kitap alıcıyı çeker. Oysaki mecmualarımız muhteviyat bakımından da şehirde satılan yabancı mecmualardan üstün değildir.
Böyle, daima daha fenaya doğru gittikleri takdirde mecmualarımızın okuyucu bulması bir ha yü güçleşirse şaşmayalım.
Şevket Rado
Mahkemelerde
İçtimaî seviye, kanunî seviye!
Millî piyango çekildi
Kazanan numaraları neşrediyoruz
Mili! piyangonun 15 İnci tertip 2 neti çekilişi dün /inkara Sergievtnde saat 14 de çekilmiş ve çekilişi kalabalık bir halk kütlesi takip etmiştir.
İkramiye kazanan numaralan ja-nyoruz:
40.000 lira ikramiye kazanan numara 329725
20.000 Üra ikramiye kazanan numara 040957
10.000 lira ikramiye kazanan numara 096860
5.000 lira ikramiye kazanan numaralar
902769 195994 035925 253471 19585» 397867
2.000 lira ikramiye kazanan numaralar
•70759 095857 09775» 151147 185109 191991 198446 232951 251263 255615 274004 289127 317406 327214 373493
1.000 lira ikramiye kazanan numaralar
•24884 024905 026210 026524 042106 043375 047778 052992 068977 072735 073435 074911 082214 094774 105253 139990 140567 146003 150101 152813 165755 189238 190006 196188 214722 215246 223177 227092 227221 236088 245958 256020 262633 271009 272207 2842G2 285546 286270 289646 293513 807677 315865 316975 326611 329175 330011 347023 354897 356562 »72253
500 lira ikramiye kazanan numaralar
Bon dört rakamı (3790), (6655), (7107) 11» nihayet bulan 120 Mlet.
Son ttç rakamı (342), (781) He nihayet bulan 800 bilet.
28 Hra ikramiye kazanan numaralar Son üç rakamı (148), (244), (2M), (775), (985) ne nihayet bulan 20.000 »et.
10 lira ikramiye kazanan numaralar
Son İki rakamı (34), (98) ile nihayet bulan 8000 bilet.
3 Ura ikramiye kazanan numaralar
Son rakamı (0) ve (4) İle nihayet bulan 80.000 'jilet.
Bu çekilişte 40.000 Ura büyük ikramiyeyi kaesnan 329725 numaralı bilet Aeipayamda satılmıştır.
20.000 lira İkramiye kazanan 040957 numaralı bilet Bursada satıl-
10.000 Ura İkramiye kazanan 098860 numaralı bilet Denizlide, 5.000 lira İkramiye kazanan biletlerden bir tanesi İstanbul, birer tanesi de Niğde, Konya, Zonguldak, Diyarbakır ve Trab zonde satılmıştır.
2.000 Ura İkramiye kazanan biletlerden 4 tanesi İstanbul, iki tanesi Ada-nada, birer tanesi Bandırma, Gönen, Kütahya, Karabük Urfa, Eskişehir, İnebolu, Tarsus ve Aydında. .
1.000 er Ura İkramiye kazanan biletlerden 13 tanesi İstanbul, 10 tanesi Ankara, 3 tanesi İzmir, 2 tanesi Eskişehir ve 22 tanesi de yurdun muhtelif şehir ve kasabalarında satılmıştır.
Lâyihanın meclis encümeninde tetkik edlimesine başladı
Ankara 15 — Memurlara bir maaş nispetinde ikramiye verilmeği hakkın-daki kanun lâyihası Büyük Mîllet Meclisine sevkedllml». bütçe encümeninde tetkikine başlanmıştır. Lâyttıa, Meclisin cuma günkü toplantısında müzakere edilecektir.
Bu kanundan fcttfade edecekler •unlardır: Devlet bütçesinden maaş, ücret ve tahsisat alanlar, mebuslar, subaylar, askeri memurlar, gedikliler, mütekaitler, dul v» yetimler, vatani hizmet tertibinden maa» alanlar, mü-tedavil sermayeden aylık alanlar, jçjkta ve Vekâlet emrinde bulunan-
Aiülhak ve husııri bütçeleri» idare olunan ve 3609 numaralı kanun hükmüne tâbi müesseseler de memur v» müstahdemlerine birer maaaç verebileceklerdir.
Hükümetçe verilecek bu bir maaş ikramiyenin yalnız umumî muvazeneye ait kısmının tutan 15 milyon lirayı bulmaktadır. Mülhak ve hususî bütçelerle İdare olunan daire ve müesseseler ve belediyelerin verecekleri para bu 15 milyona dahil delildir.
öğrendiğime göre teduat bayram •rttsl yapı acaktır.
Meclis muhtelif kanun lâyihalarını kabul etti Ankara 15 (A.A.) — Büyük Millet Meclisinin bugün doktor Mazhar Oermen’in başkanlığında yaptığı toplantıda Bolu, Çankırı, Van mebusluk, lanna seçilmiş olan korgeneral Alp-doğan, Behlç Ergin, Cemil BUeel, İhsan Ezgü ve Nihat Berker’e ait İntihan mazbataları tazvin edilmiş ve Mim Müdafaa Vekâleti bütçesine 100.000.000 lira munzam tahsisat konulmasına ait kanun lâyihası kabul olunmuştur.
Meclisin bugün kabul ettiği kanunlar arasında limanımıza sığınmış olan Fransız gemilerinin satm alınmasına alt anlaşmanın tasdiki hakkında» kanun lâyihası da bulunmaktadır.
Büyük Millet Meclisi gelecek toplantısını cuma günü yapacaktır.
İngiliz elçisi Ankaraya döndü
İzmir 15 (A.A.) — İngiliz büyük elçisi ve Lady Hugessen, bu sabah saat 9 da Ankaraya hareket etmiştir.
İslâm Ansiklopedisi
Maarif Vekâleti tarafından neşredilmekte olan İslâm Ansiklopedisinin bazı cüzlerinin mev-cudü kaTmarruş olduğundan 11 ve 12 cüzleri yeniden basılarak satışa çıkarılmıştır. Birinci cüzün ikinci tab’ı da bitmiş olduğundan bir kaç güne kadar üçüncü tab’ı-nm da neşrolunacağı haber alınmıştır.
önümüzdeki bir ay harbin devamı hakkında en kati rölü oynıyacaktır îtalyanlar mütareke mucibin- T ce ordularını ve memleketlerini Müttefiklere teslime imkân bulamadan kendilerini Avrupa ka- L leşinden dışarı attılar. Filhakika bu kale onlar İçin artık barınıl- ■ maz hattâ nefes alınmaz bir hale gelmişti. Oradan kaçıp eski ‘ düşmanların temizleyip düzelttiği Sicllyada oturmak fikri hiç 1 de fena değildir. Fakat bu hal ‘ İtalyanın özlediği sulh ve sükû- ] nu getirmediği gibi en korkunç J felâket olan îtalyanın baştan aşağı yıkılıp yakılmasını da önli- J yemivecektir. Bilâkis hemen bü- ! tün İtalya bugünden bir muha- ’ rebe meydanı haltıi almıştır. Bu ■ netice yine şunu gösteriyor ki; ' düşmanlarına teslim olmak ve bu suretle selâmete ermek için dahi ] bir memleketin yeter derecede ’ kuvvetli olması gerekmektedir. ’
Müttefiklere gelince; anlann ' da bu yıkıntı ve çöküntüden isti- : fade edebilmeleri için kâfi dere- ( cede kuvvete sahip olmaları ica-betmektedlr. Eğter Müttefikler Sicllyada olduğu gibi yine 10 -15 tümenle harekâtı İdare etmek isterlerse NapolJ hizasından yu- ' kan çıkmalan çok şüphelidir. Meğer kİ Kanada ve Vaşington- ( daki konferanslar vaktile bu nok-tayı görmüş, Amerika ve îngilte-reden kâfi derecede kuvveti yola çıkarmış olsun. Yoksa yalnız îtalyada 20 tümenden fazla Alman kuvveti bulunduğuna, Bal-kanlarda ve Akdeniz adalarında da bir bu kadar Alman kuvveti mevcut veya gönderilmekte olmasına nazaran bu harekât sahasına da Müttefiklerin hiç değilse 40 - 50 tümenlik kuvvet tahsis etmeleri icabedecektlr
Çünkü ltalyayı çöktüren kuvvet hava filolan idi. Hava kuvvetleri her ne kadar İtalya gibi dar bir memlekette ve her türlü sanayi istihsalâtı ve münakale imkânlarım ortadan, kaldırarak iktisadi cephesi zaten kuvvetli olmıyan ve müttefikinin elinde yan esir bulunan bir memleketi saftan çıkarmaya İcbar ederse de, buradaki kara ordusunu alt etmek için tek başına bir vasıta olamaz.
Avrupa karasında Müttefikler şimdi Almanlarla karşı karşıyadır. Hava ve deniz üstünlüğü do-layısile belki aynı derecedeki kara kuvvetleri karşı karşıya gelirse talih Müttefiklere gülebilirse de, daha az kara kuvvetile neticeler elde etmeleri ve hattâ îtal-yadan boşalan yerleri İşgal eylemeleri mümkün olamaz. Alman-lann şimdiden bütün hızlarile Dalmaçya ve Arnavutluğu, şimalî İtalya ve Romayı, hattâ Oniki adalan işgal eylemeleri, Müttefiklerin buraları ele geçirmek için hayli uzun ve çetin muharebeler vermeleri lâzımgeldiğini meydana koymaktadır.
Almanların bu seri hareketleri ve İtalyanların bıraktığı boşlukları Müttefiklerden evvel işgal eylemeleri, teslim olan müttefiklerine bu suretle huzur ve sükûna erlşemiyeceklerini göstermeleri, Balkanlarda ve orta Avrupada harbden bezmiş Mihver ortaklarına bir İbret dersi göstermek gayretinden de ileri gelmiş olabilir ve Müttefiklerin bu bakımdan yavaş hareketleri, yani teslim olanları dahi teslim alacak kadar askerleri bulunmadığı zehabını vermeleri hiç de lehlerinde olmıyacaktır.
Hakikatte Almanların belli başlı hiç bir deniz kuvvetine sar hip olmadan bütün Adalar denizindeki adalara yayılmaları, Ciridi hava nakliyatile ellerinde tutmaya çalışmaları, şimdiye kar darki dağılmaları yetmiyormuş gibi bütün Balkanlara ve İtalyan yarımadasına da yayılmaları onlar, İçin bir zaaf alâmetidir ve yıpranmaya sebep olur. Tıpkı şimalî Âfrikanın müdafaasına koşmalarında olduğu gibi. Eğer Müttefikler bizim tahmin ettiğimiz gibi yeni kuvvetler getirir ve hiç değilse 40 - 50 tümenle işe girişirlerse bütün bu sahaları 2 - S ayda İstilâ etmeleri ve Alplarda, Tuna boyunda Alman hu-. duduna dayanmaları, hattâ . Fransa İçlerine sarkmaları mümkündür. Yok eğer bu kadar büyük kuvveti bu sahaya yığmaya lüzum görmlyerek yalnız hava
Yazan:
M. Şevki Yazman
Eğlenceden usanarak, muhiti kendisine dar görerek; sebepsiz can sır kmtılanndan, mânâsız gönül üzüntülerinden avunmak için tuvalet odasına kapanıp her gün birkaç saat ayna karşısında, bin bir çeşit tuvalet takımları arasında hayal ufuklarını genişletip oyalanan; gözü aynaya dinin karşısına birdenbire polisler kayıp karşısında gene kendi aksini dikilip de: «Sen hırsızsın!» derlerse görünce hayal sukutuna uğrıyarak Işaşırmaz da ne yapar?... Ben, bay
— Sadece şaşkınlıktır efendimi... Benim o andaki halimi tasavvur bir yurunuz hâkim bey!... ömrü boyun, ca lüks bir hayat içinde serbesçe, kayıtsızca yaşamış, daima hürmet görmeğe, her arzusunu bir emir şeklinde anlatmaya alışmış genç bir ka.
taarruzlarile buralardaki diğer ( Mihver ortaklarım da canlanıl-dan bezdirmeğe, îtalyanlar gibi teslime kalkışmaya icbara karar verirlerse uzun aylar ve hattâ ; seneler bu sahaların da haıb fe-lâketile yakılıp yıkılmaları mu- ( kadder demektir.
Vakıa Müttefikler bugünkü az kuvvetlerile buraları işgal etmeseler dahi, düşmanlan kendilerinin şimdi Akdenizde eriştikleri ferah ve emin vaziyeti bozamazlar. Bundan başka bilhassa bu kış mevsiminde ve Alman hava kuvvetlerinin Rusyada nispeten az kullanma imkânı hasıl olduğu vakit bunların şimalî Avrupada ve Ingiltereye karşı kullanılması yerine, cenuba ve Akdeniz harekât sahasına çekilmesi meselesi de vardır ki bu da Müttefiklerin gözönttnde tutacakları bir fayda olabilir:
Müttefiklerin hâlen İtalya ve Balkanlar sahasında mümkün olduğu kadar az Alman kuvvetlerile karşılaşmaları için şark cephesindeki harekâtın en civcivli zamanında istifadeye kalkışmaları en doğru bir hareket olur. Kışa doğru bu hareketler gevşer, taarruzlar bizzarur mevziileşirse Almanlar Akdeniz sahasına daha fazla kuvvetler getireceklerdir. O vakit kara ordusunun azlığı Müttefikler tarafında daha ziyade kendisini hissettirecektir.
Hâlen ve şu bir iki hafta zarfında Müttefiklerin İtalya ve Balkan harekât sahalarında ne kadar kuvvet toplıyacaklarını bilemiyoruz. Çünkü gerek ordu mevcudu, gerekse nakliyat bakımından Ingiltere ve Amerika sonsuz imkânlara maliktirler. Bu imkânlardan faydalanarak buralara yeter derecede kuvvet yığarlarsa. cenubi Avrupamn hattâ bu kıs gelmeden evvel istilâsı bile mümkündür. Yok, bu kuvvet yıkılmazsa cenubî İtalya elde tutulur ve yine hava bombardı-manlarile izaç devam eder. Bu bakımdan önümüzdeki bir ay, harbin devamı hakkında en katî bir rol oynıvacaktır. Anglo Sak-sonlar ile Almanların Avrupa karasında karşı karşıya gelmeleri harbin en can alacak bir anım teşkil edecektir.
Tan şilebimiz hücuma uğradı
Akdenizde bulunan Tan şilebimize hüviyeti anlaşılamıvan tayyareler taarruz etmişlerdir. Şilep mitralyöz ateşine tutulmuş, ah-çı, kamarot ve lostromo yaralanmışlardır. Başka kayıp ve zayiat
sinirleri bozulan ve- hizmetçiyi ça- ( ğınp onun yüzünü, gözünü boya- 1 makla da gönlünü eğlendiremeyince i tansiyonuna baktırmak için otomo- ( bile atlayıp arka caddedeki doktora i can atan, velhasıl; zahmetsizce ka- ı zan ilmiş paralan hesapsızca saçıp savurmaktan bıkkınlık getiren tipler- ı den biri... Uzun boylu, kumral saç- ı ıh, mütenasip endamlı bir sarışın gü- ı zeli. Yaşı yirmi beş, başı havada, ı burnu Kaıf dağında. Boynundaki 1 kıymetli rönar arjante, giyinişindeki ( ihtişamı bir kat daha arttırıyor. Ba- ı kışlarından saçılan gurur alevleri, et- ı rafındakileri balmumu gibi eritip yerle bir ediyor. Mahkeme koridorun- ı daki kalabalığı, karıncaya bakan bir fil azametime seyrederken dudakların- ( dairi istihza tebessümü biraz daha su . ntşyor. «
Eeteeh; kanun sadece sabıkalı Ha- ( sanlan, günahkâr Fatmahn yakala- ( yıp hâkim karşısına dikmez yal... İş- ] te, yukarıda tipini elden geldiği ka- 1 dar tasvire çalıştığım bayan Münevver de kanunun pençesine düşmüş, ' hâkimin karşısına tıpış tıpış gelmiş. Suçu da hırsızlık; yani sabıkalı Ha- : sandan farksız!... Davacısı, Cahit I adında, otuz yaşlarında, şık, temiz ; giyinmiş, yakışıklı bir adam. Muhakeme, Sultanahmet ikinci sulh ceza ı mahkemesinde yapıldı. Hâdiseyi bay Cahitüen, sonra da bayan Münevverden dinliydim. Hatırımda iken bay Cahidin bekâr olduğunu da ilâve edivereyim. Mahkemede diyor ki:
— Efendimi... Bu bayanla epey zamandanberi tanışırız. Yüluek sosyete icabı, diğer birçok bay ve bayan dostlarım gibi bu bayan da sık «k beni apartımanımda ziyaret eder.
— Siz de ara sıra ona iadei ziyaret eder misiniz?...
— Hayır efendim! Bayanla aramızdaki samimiyet bu gibi mukabelelere lüzum hissettirmez. Daima kendisi benim ziyaretime gelir.
—— Peki; devam ediniz.
— Geçenlerde gene birkaç misafirle apartımanımda otururken bayan Münevver de geldi. Hava sıcak olduğu için, ceketimi çıkanp sandalyenin arkasına asmıştım. Biraz sonra misafirler gittiler, ben de kendilerini kapıya kadaT teşyi ettim. O esnada bayan Münevver salonda yalnız kalmıştı... Salona döndüm, ken-disibe de birkaç saat oturduk, nihayet o da gitti... Sandalyede takılı j duran ceketimi gardroba koymak t ürere elime aldığım zaman, cebimdeki para destelerinin yabancı bir d tarafından karıştırılmış olduğunu farkettim, çıkanp sayınca deste arasından yüz yetmiş liranın noksan olduğunu gördüm. Bu paranm bayan Münevverden başka bir kimse tarafından alınmasına imkân yoktu. Za-j bıtaya baş vurdum, bayanı yakalamışlar; parayı kendisi aldığını itiraf ve iade etmiş.
l Sıra bayan Münevvere geldi. Hâ-
15/9/1943 fiatleri
Londra üzerine 1 sterlin Nevyork üzerine 108 dolaı Cenevre üzerine 100 frank Madrid üzerine 100 peseta Stokholm üzerine 100 kuron
F'ham ve Tahvilât îkramlyeli % 5 933 îkr Ergani % 5 938 % 5 Îkramlyeli M. M. % 7 Milli Müdafaa Sivas • Ezrurum 1 Sivas - Erzurum 2-7 % 7. 1941 D. Y. I * 7. 1941 D. Y. 2 % 7 1941 D.Y. 3 % 7* T. bore-Anadolu D. Yolu % 80 Anadolu D. Yolu 1-2 Anadolu Mümes.
Merkez Bankası îş Bankası nama tş Bankası Hâmiline T. T. B. hisse Aslan Çimento şark Değirmenleri İttihat Değirmen
BORSA DIŞINDA
Türk altını
Külçe altın bir gramı
— Davacının iddiasını dinlediniz, dedi. Siz anlatınız balcahm, bu hâdi. nasıl oldu?...
Ağır ağır, ürpere ürpere kalkışı; işamm azametin, şu ağır isnat karşısında sarsılıp sendelemesini bütün çıplaklığile göz önüne dikiverdi Dinleyicilerin hâleti ruhiyeleri üzerinde biribirine zıt değişiklikler yapan; hem açındıran, hem güldüren, kâh hayret, kâh hiddet uyandıran garip bir sahne... Evvelâ dâvacıya döndü. Uzun kirpikli, iri, mavi gözlerinde kâh ezici bir huşunet şimşeği parlıyor, kâh yalvaran bir masumiyet ışığı titriyor. O bakışlarda gururun mütehâkkim edank ülfetin dermansız yalvarışı çarpışıyorlar. Bazen biri, bazen öteki galebe çalıyor... Davacıyı uzunca bir süzüşten sonra hâkime döndü. Tîtriyen sesinde, boğulmuş bir haykırışın isyankâr edası «eriliyor:
— Yalandır hâkim bey!... Katiyen kabul etmem ve edemem. Para çalmadım. Hırsız değilim ben... O parayı bana bu bay kendisi verdi, sonra da böyle bir iftiraya kalkıştı. Anlamıyorum bu işi.
— Demek, hırsızlık iddiasını kabul etmiyorsun?...
— Katiyen efendim!... Bana parayı kendisi vermişti. Birkaç gün sonra evime polisler geldiler, hırsızlık meselesini anlatınca hayreder içinde! kaldım.
— Peki amma, o zaman zabıtada
Cahidin böyle bir münasebetsizlik, böyle bir gaddarlık yapacağını katiyen ummazdım. Polisler ısrar edince, bu çirkin işin uzamaması için hemen parayı iade edip kendilerini savmak istedim. Onlar; «Sen para çalmışsın!» deyince beynimden vu. nılmuşa döndüm; «Mademki öydie söylemiş; buyurunuz, parasını kendisine veriniz de benimle böyle uğraş, masın» dedim. İtiraf dedikleri işte bodur, öyle zannediyorum ki, bay Cahit de benim parayı çaldığımı söylemek istememiştir; polis memurları belki yanlış anlamışlardır.
— Bu parayı bay Cahit size elile mi verdi?...
— Efendim! Parayı daima kendi elile uzatıp vermesi icabetmez ki. Aramızda çok derin bir samimiyet vardır. Bazen ben; «Para lâzım!» derim; o da: «Cebimden al!» der. Gardrobu açar, ceketinin cebinden parayı alırım. Bu bir hırsızlık mıdn bay hâkimi...
— Size bu parayı neyıe mukabil verdi?...
Bayan Münevverin birdenbire yüzünü kaplıyan pembelik koyulaşa koyulaşa kızıl bir renk aldı, somrr yavaş yavaş açılıp sararmağa başlar dı, başı önüne eğildi. Aynı renkkrin, esnemek gibi, bay Cahidin benzin* de sirayet ettiği farkediliyordu. Onun da başı göğsüne doğru şarkı verdi
Bayan Münevver kalın, kıvrık dudaklarını kemirerek bir müddet düşündükten sonra hafifçe doğruldu:
— Efendim! Cahit çok zengindir. Pek çok para kazanır. Para da köşe, ye yığılmak için değil, harcanmalı için kazandır. Para, el kiri gibidir. Bulaşır ve temizlenir. Bay Cahil aramızdaki yüksek sosyete münasebetlerine istinaden bana para verir.
— Bu parayı hangi ihtiyacınıza karşı aldınız?...
— Aldığım para tuvalet masrafım için lâzımdı... Erkeklerin samimiye-, tine güven olmaz, derlerdi de inanmazdım bay hâkim!... Meğer doğra , imiş, işte misali!... Bunca zamandn , samimiyetine itimadettiğhn Cahit, bugün bİT akrep gibi soktu beni. . Meğer insanın nazarında menfaat, , para, samimiyetin de, zevkin de, vic-. danın da üstünde imiş. Anladım ki para, el kiri değil, vicdan sultanı ! imiş.
Davacıdan tekrar soruldu:
. — Bayan parayı sizin verdiğinizi
[ söylüyor. Ne diyeceksiniz? Çaldı , mı, siz mi verdiniz?...
İkisi birden başlarını çevirdiler, . gözleri karşılaştı. Bayan Münevve-( rin dudaklarında, koridordaki istihza yerine acı bir yalvarış tebessümü . krvnldı. Bakışlarında fersiz bir istimdat ışığı belirdi. Cahidin gözle-j rinde de, vicdan azabile burkulan bir nedamet edası seziliyordu. Lâ-. loaydane cevap verdi:
— Ben şahsan dâvacı değilim efen, dimi Belki aramızdaki samimiyete * istinaden bu parayı kendisi almıştır. Ben vermedim.
Şahitler dinlendi; hâkim, bayan Münevveri kaldırdı:
— Cahidin debinden yüz yetmiş lirayı çaldığınız mahkemece sabit görülmüştür. Bu suçtan dolayı siri altı ay hapse mahkûm ettik. Fakat paranın kıymetinin azlığını ve iade edilmiş olmasını göz önünde tutarak hapis cezanızı iki aya indiriyorum vs sizi tevkif ettiriyorum, iddia ettiğimi İçtimaî seviyeniz bu gibi har ek etlere müsait olamıyacağı gibi, belki hapi» olmayı da o seviyeye uygun görmez, siniz amma, bugünkü kanunî seviyeniz hapisheoeye uygun geldiği için böyle yapıyoruz.
Koridorda bayan Münevver haşin bakışlarla bay Cahidi süzerek homurdandı:
— Sen bana yapacağını yaptın! Ben de sana gösteririm elbet. Alacağın olsun!...
Ce. Re.
Moskova büyük elçimiz
Moskova büyük elçimiz Hüseyin Ragıp Baydur bugün îstanr buldan Ankaraya hareket edecektir. Büyük elçi Ankarada bir hafta, kaldıktan sonra Erzurum yolile Moskovava gidecektir. I Son 24 saat içinde 2 tifüs vakası var
________________w________________ 2 gündenberi yeniden tifüs vaka» verdiğiniz ifadede bunu çaldığınızı göriibn-emişti. Faka* «en yirr > döri itiraf etmiş, parayı da geriye vermiş- saat içinde yeni iki tifüs vale si kay-siniz._jdedilmiştir.

16 Eylül 1943
AKŞAM
Sahife S
AKŞAMDAN AKŞAMA
«Gümrük duvarlarına müsaade etmiyeceğiz*
Kapitülâsyonlar rejimi fena bir rejimdi. Zira, her millet kendi mukadderatını tâyin ederken biz edemiyorduk. Bu arada gümrükleri muayyen bir yüzdenin üzerine çıkaramıyorduk. Millî mücadelede muzaffer olunca kapitülâsyonları kaldırdık. Dahildeki sanayii himaye için, ecnebî mallara yüksek tarifeler koyduk; bu sayede yerli malı hasmı kısmen yenebildi.
Fakat bu usul yalnız Türkiye-de değil, hemen her memlekette aldı yürüdü. Öyle ki, himayeyi hakeden ve etmeyen her istihsal şubesi Devlet babanın koltuğu altına sığındı; hattâ fırsatını bulunca, — himmetle yaşadığım bile unutarak — ihtikârlara kalktı.
Amerika Hariciye Nazın müstakbel dünyanın programını çizerken şöyle diyor:
— Dar gümrük duvarlarına müsaade edilmiyecektir.
Şayet her millet değil, bir millete raci olsaydı «eski kapitülâsyonlara! ihyası fikri» diye buna isyan ederdik.
Fakat ne olursa olsun, 1939 harbinden evvelki o — «himaye» mefhumunu aşan — «kayırma», «iltimas etme» usulü, ilerde devam edemîyecektir. Koltuk değneğine, dadıya, lâlaya, paşa babaya alışan, küllü aybile üstelik ilk fırsatta ihtikâra kalkan sanayi şubelerinin vay haline...
Bunların yaşamağı hakedebil-meleri için, şimdiden bir kuvvet şırıngasına başlamaları lâzımdır:
«— Ucuza maletmek... Az kâra razı olmak... Ucuza satmak.» ***
Yalnız sanayi meselesi değil. Her mesele! Hattâ ziraat meselesi de öyle...
Bundan bir müddet evvel, iki yazımda İzmir kuru yemişleri üzerine dikkati çekmiştim:
— Iraktan hurma geliyor, İzmir incirini İstanbul piyasasında mağlûp ediyor. İzmirli müstahsiller ve tüccarlar, dâd bir i feryat iki!... Yahu! Nedir bu hal? O da toprak mahsulü kuru yemiş, bu da! Hurma Iralan en tabiî meyvası ise, incir de İzmirin ilk çağ edebiyatına geçmiş en tabiî meyvasıdır. Üstelik incir gümrük vermez; hurma verir. Hurma, taşıt müşkülâtı içinde ne yollardan gelir, incir yakından taşınır...» Bu suretle insaf dahilinde düşünüp ucuzlatma çarelerini arayacağına, tüccar Ankara-ya baş vuruyor.
Nitekim, şefkatli Devlet, sabırlı ve fedakâr millet razı oldu: Ara-bın hurmasını — İzmirin incirine dokunmasın diye — artık kapıdan içeri sokmuyoruz.
Çok sevdiğim İzmirin zararına kalem oynatmış olmıyayım diye kampanya açar gibi elin hurmasına fahrî avukatlık etmemiştim. İncir bu aliyülâlâ yeni himayeyi görünce: «Olmamalıydı!» dememiştim.
Fakat Amerikan Hariciye Nazırının yukarıya aldığım cümlesi üzerine ister istemez düşüncelere dalıyoruz:
— Demek ki, «efendim, bizim sanayiin bazı şubeleri zoraki de onun için böyle himayeli gümrük icabediyor...» diye mütalâalar yürütenler de haksız... İşte, İzmî-rin inciri! Bu. sanayi değildir; zoraki bir istihsal de değildir; rejimle, milletle ilgisi yok; iklimle. toprakla ilgisi vardır. Bura rağmen müşeddet himayeler ica-bettiriyor. Başka türlü yaşıyamı-yor!
*•*
«Dar gümrük duvarlarına müsaade etmiveceğiz!»
Bunu filânca devletin Hariciye Vekili değil de. kâinatın tekmil iktisat, cemiyet, insaf, izan ve mantık kaideleri hep bir ağızdan havkınyor addediniz; ve öylece tedbirinizi âlınız:
— Dar gümrük duvarlarına müsaade etmiyeceğiz!
(Vâ - Nû)
Tarla başı caddesi asfalta çevrilecek
Tarlabaşı caddesinin asfalt olarak inşa edilmesine Belediye tarafından karar verilmiştir. Caddenin asfalt olarak inşası için yapılacak keşif plânı ile caddenin dar olan kı-ermlannın açılmasının hesaplarının tesbitine Belediye fen müşaviri Hüsnü Keseroğlu memur edilmiştir.
Belediye memur ailelerine kumaş verecek
Belediye, memur ailelerine kumaş vermek üzers bütün hazırlıklarını bitirmiştir.
Akşam kız sanat okulu
Yerebatandaki binaların istimlâkine başlanıyor
Yerebatan caddesinin Sultanahmet tarafındaki methali yanındaki binaların istimlâk edilerek bu adanın yerinde bir akşam kız sanat okulu yapılacağını yazmıştık.
istimlâk edilecek saha, şimdi Başvekâlet Arşiv deposu ittihaz edilen eski Çevri kalfa mektebinin bulunduğu noktaya kadar tramvay caddesi üzerindeki binalardan ibarettir. Maarif Vekâleti tarafından teşkil edilen bir heyet tarafından istimlâk muamelesine başlanacaktır. İstimlâkin bitmesi ve binaların yıkılmasile yeni mektebin inşasına başlanması ancak ilkbaharda kabil olacaktır.
Akşam kız sanat okulu, Sultanahmet ve Ayasofya gibi, şehrin tarihî bir semtinde inşa edileceği için, binanın tarz ve üslûbuna bilhassa dikkat edilecektir. Bu maksatla bir müsabaka imtihanı açılması düşünülmektedir. Akşam kız sanat okulunun ilk katı, okulda yapılacak eşyaların teşhiri ye satışı için bir aslon halinde olacaktır. Binanın önü bir bahçe ile süslenecektir.
Hırsız hizmetçi yakalandı
Beyoğlunda Naciye adında zengin bir bayanın evinde hizmetkârlık yapan Şerefeddin adında biri bundan birkaç ay evvel evden 6500 lira, 20 altın lira, 20 bin lira kıymetinde de mücevher çalıp kaçmış, dün de Istanbulda yakalanmıştır. Yapılan tahkikatta Şerefeddinin bu paıa ve mücevherleri çaldıktan sonra Zonguldağa kaçıp orada Muallâ adında bir kadınla tanışıp, paranın bir kısmını harcadığı ve birkaç gün evvel de Muallâyı alıp istanbula geldiği anlaşılmıştır.
Şerefeddinin üzerinde 1700 lira ilıe az miktarda mücevher bulunmuştur. Kendisi dün akşam üzeri müddeiumumîliğe teslim edilmiştir.
Belediye kanunu
Tadil için belediyelerin mütalâaları soruldu
B. Hilmi Uran Dahiliye Vekâletine tâyin edildikten sonra eldeki Belediye kanunile tâdillerini ve eklerini tetkik etmiş, kanunda bazı tadilât yapılması lâzım geleceğine karar vermiştir. Bunun üzerine bazı mühim vilâyetlerin mütalâaları sorulmuştu. Şimdi Dahiliye Vekâleti, Belediyelere yeni bir tâmim göndererek eldeki kanun hükümlerinden hangilerinin değişmesi lâzım geleceği hakkında alâkadarların mufassal mütalâalarını sormuştur. Vekâletin bu emri üzerine halkı:, sıhhat, temizlik, emniyet, refah vesaire işlerile şehrin imâr, inşa ve tanzimine ait Belediyeye bağlı bütün şube ve makamların mütalâaları sorulmuştur. Her daire ve şube, kendi sahasına ait mütalâasını bildirecek ve bunlardan gelen mütalâalar birleştirilerek Vekâlete göndlrilecektir.
Şimdi yürürlükte bulunan kanun, 930 senesinde tatbike konulmuş, tatbikatında bazı zorluklar görülmüştü. Vekâletin hazırlayacağı yeni lâyiha, bu güçlükleri kaldıracak mahiyette olacaktır.
Durgun sular
Havuz ve sair su birikintileri kapatılacak
Şehrin sıtma mücadele mıntakası haricinde kalan bir çok semtlerinde sivrisineklerin artmasından şikâyetler, gün geçtikçe çoğalıyor. Istanbul-da Belediyenin kapatamadığı bir çok açık lâğımlar vardır. Bu lâğımların başta sıtma olmak üzere diğer bir çok hastalıklar için çok tehlikeli bir kaynak olduğunda şüphe yoktur.
Fakat alâkadarlar, sivrisinek istilâsının, daha ziyade, üstü açık ve su birikmiş havuz, sarnıç, bostan kuyusu ve çukurlardan geldiği fikrindedirler. Bunu göz önüne alan Sıhhiye müdürlüğü, btanbulu sivrisinek belâsından kurtarmak için enderdeki sarnıçlarla kuyular da dahil olduğu halde bütün su bulunan yerlerin kapatılması lâzım geldiği kanaatindedir. Bu hususta yakında Belediyeden bir karar alınacak ve bunun tatbikine başlanacaktır.
[ ŞEHİR HABERLERİ |
MİLLİ GIDA...
Bir gecede beş bin kilo zeytinyağı...
İstanbullu için millî bir gıda olan zeytinyağı meselesini halletmeliyiz..
Bütün mutfaklarda tesiniri gösteren harb «Şark mutfağı» n-da da pek büyük değişiklikler yaptı. Bir iki senedenberi sofralarımızdaki en büyük değişikliklerden biri de «zeytinyağlı» lara her zamankinden fazla yer vermemizdir. Bugün, bir iki yıl-danberi hemen hemen yalnız zeytinyağı yiyen aileler görüyoruz.
Şark mutfağında zeytinyağlı yemekler pek zengindir. Ve bunların içinde meselâ enginar gibi şaheserlerde çoktur. Öteki memleket yemeklerine nazaran şark mutfağinm en ağır basan tarafı da zeytinyağlılardır.
Lâkin bugün için ortada garip bir vaziyet ve manzara vardır. Harbden önce, zeytinyağı müstahsilleri, âlimler, doktorlar sağ yağa nazaran son derecede az zeytinyağı yediğimizden şikâyet eder dururlardı. En meşhur doktorlar, profesörler konferanslar verirlerdi:
— Az zeytinyağı yiyoruz. Millî mahsulümüzün onda birinden bile istifade edemiyoruz. Halbuki zeytinyağı — bilhassa çiy olursa — karaciğeri dinlendirir, sıhhate şöyle yardım eder, böyle yardım eder.
Ve bize öyle geliyordu ki zey-tinyağimızm bolluğu sayesinde, en sıkıntılı zamanlarda bile yağ düşüncesi çekmiyeceğiz.
Halbuki bugün harb pahalılığı içinde, en ziyade burnu havada olan madde zeytinyağıdır. Fiatin inmemesinde, mütemadiyen yükselmesinde bu sarışın haspanın garip bir inadı var. Her sene biraz daha yükselmektedir.
Halbuki biz yeryüzünün her tarafına, Avrupa ve bilhassa Amerikaya nazaran en çok zeytinyağı yiyen milletiz. Zeytinyağı belki vücudumuzdaki atomlara kadar süzülmüştür. Aldğımız başlıca yağ maddesi budur. Bu itibarla bugün hakikaten pek yüksek bir seviyede duran zeytinyağı fiatlerile yakından alâkadar olmağı mühim bir kitle işi addetmeliyiz.
Fatihin sarayında zeytinyağı..
Zeytinyağı bizde ilk zamanlarda değil de sonra sonra âdeta millî bir gıda haline gelmşitir.
Meselâ Fatihin zamanında bir şaban ayı içinde, koca sarayda yalnız 11 kıye zeytinyağı harcandığım Ahmet Refiğin «Matbahı âmire» ye dair çıkardığı saray kayıtlarından anlıyoruz.
Acaba Fatih zamanmdakiler pek mi boğazsızdılar?.. Çünkü sulh zamanında bir yaz mevsiminde kalabalık bir evde 11 kıye zeytinyağı harcanabilir. Acaba Fatih devrinde öteki yiyecekleri ne kadar yiyorlardı?..
İşte aynı şaban ayı içinde Fatihin mutfağında sarfedilen harç miktarının bazıları:
64 kantar bal, 544 tavuk, 28 mut pirinç, 61 kaz, 16 kıye safran, 116 istiridye, 87 karides, 400 balık, 12 miskal misk, 10 kıye biber, 84 okka Eflâk tuzu, 13 kıye nişasta, 51 şişe boza, 616 baş, 180 işkembe xe saire...
Bütün bunların arasında, 10 kıye biberin, 16 kıye safranın harcandığı bir mutfakta sadece 11 kıye zeytinyağı sarfedilmesi dikkate değer bir şeydir.
Söz arasında şunu da söyliye-yim ki, 10 kıye biberi bir ayda yeme kiçin ne sağlam karaciğer lâzımdır?.. 84 kıye Eflâk tuzundan da anlaşılıyor ki Fatih sarayında yemekler çok tuzlu imiş!..
Lâkin sarayın dışında ve bilhassa fakir halk zeytinyağı yiyordu. Gün geçtikçe, hele İstanbul halkı için, zeytinyağı hakikaten millî bir gıda olmağa başlamıştı.
Zeytinyağına dair fermanlar..
Bir zamanlar Istanbulda bütün zeytinyağını Edremit, Midilli ve Yund adası temin etmekte
idi. Fakat halkın, bilhassa fakir İstanbullunun günden güne zeytinyağına düştüğünü gören müstahsiller birdenbire fiati yükseltmeğe ve geçen sene olduğu gibi İstanbula zeytinyağı gönderme-meğe, mallarını ellerinde tutmağa başlamışlardı. İstanbullular, çok hoşlandıktan zeytinyağını gayet pahalıya almağa mecbur oluyorlardı. Şehirde büyük bir zeytinyağı buhranı göze çarpıyordu.
Bunun üzerine 1178 yılında çıkan iki uzun fermanla zeytinyağı işi büyük bir ehemmiyetle ele alınmıştı.
Bu fermanlar Edremit, Midilli, ve Mora valilerine, kadılara, gümrükçülere hitaben yazılmıştı. .
Bir tanesi de şöyle başlıyordu: «Ruganı zeytin kılletine binaen Âsitanei aliyyemde sinini sabıkadan ziyade beha ile füruht olunup zeyt yağı tedariki hususunda fıkara mustarip vesaire..»
Bu fermanlarda zeytinyağı müstahsillerinin mallarım depolarında bulundurmamaları, başka memleketlere satmamaları, İstanbula göndermeleri bildiriliyordu.
Ayrıca memurlara yazılan fermanda ise mahzenlerde ne kadar zeytinyağı öldüğü, bunların kaça mal edildiği, İstanbula gelince kaça satılabileceği soruluyordu.
Görülüyor ki çok zeytinyağı yiyen İstanbul için öteden beri bu en mühim bir azık işi olmuştur.
Bir gecede 5000 okka zeytinyağı yakan adam..
İstanbulun zeytinyağı istihlâki eskiden beri gittikçe artmakta idi. Zeytinyağlı yemekler, başka vilâyetlerde hiç yenilmediği halde. İstanbullunun sofrasında en mükemmel yeri buluyordu. Bilhassa yaz aylarında, hele patlıcan cıkmasile beraber zeytinyağı sarfiyatı da hemen yükseliyordu.
Lâkin bir aralık Istanbulda zeytinyağı sarfiyatı, hele donanmalarda bir israf haline girdi. Meşhur Koca Ragıp paşa bir donanma gecesi konağım muhtelif kandillerle, meşalelerle süslemişti. Ve bu donanma sırasında ne kadar zeytinyağı yaktığım tahmin edebilirsiniz?.. Tamam 5000 okka... Kilo değil!..
Bu tarihe geçen 5000 okka zeytin vağa hâlâ ben acınm. — H
*--------------------------
kari mektupları
iki sanat eseri
—■—
Aksaraydan Silivrikapısına giden cadde üzerinde iki mühim sanat ve tarih âbidemiz vardır:
1 — Davutpaşa camisi ve medresesi.
2 — Hekim oğlu Ali paşa camisi.
Bu iki eserimiz gün geçtikçe kıymet ve mevcudiyet itibarile yokluğa doğru gitmektedir.
Bu eserlerin tamiri ve muhafazası her gün, ihmali mümkün ol-mıyan âmme hizmetleri kadar ve belki de onlardan daha fazla mühimdir.
Şehircilik bakımından İstanbul valisinin, kültür ve sanat bakımından Maarif Vekâletinin, bu işlerle meşgul faal bir makam o-lan Evkaf umum müdürlüğünün nazan dikkatini celbederlm.
Siyasal bilgiler okulu talebelerinden: Eltaf Kasidecioğlu
Bazı otobüs seferleri tatil ediliyor
İstanbul Tramvay idamesinin elin-(Je ancak iki günlük benzin kaldığından, Idaıte, otobüs seferlerinden bir kısmını tatil etmeği muvafık görmüştür. Bu arada son günlerde ihdas edilen Harbiye _ Bayezit otobüs seferleri, benzin yeniden bollaştık-tan sonra tekrar faaliyete geçmek üzlere tatil edilecektir.
Benzin vie mazotla işliyen diğer bazı nakliye vasıtalarının da seferlerini seyrekleştirmeleri düşünülüyor. |
Yiyecek fiatieri
Zeytinyağı, pirinç yükseldi
Yiyecek maddelerinden zeytinyağı ve pirinç fiatieri yükselmiştir. Diğer maddelerde değişiklik yoktur. Ekmek İstihkakının arttırılacağı ve hububatın Istanbulda da serbes bırakılacağı haberi üzerine piyasa yeniden gevşemiştir. Alıcı ve satıcılar yalnız günlük istihâlki karşılıyacak kadar mal alıp veriyorlar.
Eski mahsul hububat, İstanbul piyasasında tükenmiş gibidir. Yeni mahsulden kaçak satışlar şiddetle ta-kibolunuyor. Kaçak olarak satın alman buğdaylardan yapılan bulgurların takibine geçilmiştir.
Pirinç fiatieri
Pirinç fiatlerinde geçen aya nazaran kilo başında 6-7 kuruş yükseklik vardır. Yeni mahsulün İstanbula getirilmesi gecikeceğinden ellerinde mal bulunduranlar bunu fırsat biliyorlar.
Toptan fiatlerdeki yükseliş perakendeye de tesir etmiştir;
Fazla buğday geliyor
İstanbula muhtelif istihsal bölgelerinden vagonlarla getirilen buğday miktarı artmıştır. Her gün gelen miktar, günlük istihlâkten fazladır. Belediye huduttan haricindeki kazalarla İzmit vilâyetinin ekmeklik unu İstanbuldan tedarik ediliyor. Her iki vilâyette hükümet hissesinin yüzde yetmiş beşten yukarısı teslim edildiğinden bundan sonra İzmit ihtiyacı başka taraftan temin edilecek, İstanbula getirilen fazla buğdaylar önümüzdeki bir senenin istihlâkine karşılık olarak ambarlara yerleştirilecektir. Vilâyet huduttan dahilindeki hububatın kâmiîen İstanbulun istihlâkine harcanması kararlaşmış-tır. Ofis, hükümet hisselerini merkez ambarlarma nakletmekle meşguldür. Dünkü stok vazıyetinden telefonla umum müdürlüğe malûmat verilmiştir.______________
Kömür nakli
Taşımak istemiyen kamyonlara birşey yapılamıyor
Etibank satış şubesi, kok ve maden kömürü satışına başlıyacağı zaman Belediye iktisat müdürlüğü bir nakliye tarifesi tanzim etmişti. Bu tarifede kömürün depoların mevküne göre nakliye ücreti tesbit edilmişti. Kamyon şoförlerinden çoğu, — kömürün kamyonlarını kirlettiği baha-nesile — kömür taşımak istememekle ve el altından fazla para almaktadırlar.
Taksi şoförleri müşteriyi reddettikleri takdirde polis tarafından verilecek ceza muayyen olduğu halde kamyon ve kamyonetler için böyle bir müeyyide mevcut değildir. Bu itibarla kömür nakletmek istemiyen kamyoncular hakkında cezai takibatta bulunulamamaktadır.
Bu vaziyet üzerine Emniyet altıncı şube müdürlüğü Belediyeye müracaat ederek kömür nakletmek is-bemiyen kamyoncular hakkında bir karar vermeğe salâhiyeti olmadığına tetkik eden Belediye daimî encümeni, bu hususta encümenin İdarî bir karar vermeğe selâhiyeti olmadığıma karar vermiştir. Diğer taraftan Belediye reisliği, kömür satışına başlandığı bu sırada halkın nakliye vasıtasız kalmaması için icbeden tedbirlerin alınmasını altıncı şubeye bildirmiştir.
Emniyet altıncı şube, kömür nakletmek istemiyen kamyonlar hakkında elde bir müeyyide bulunmadıkça halkın şikâyetlerini önlemeğe imkân olmadığını ileri sürerek tekrar Belediyeye müracaat etmiştir.
Kendi kendini yaralamış!
Hayim adında biri, zabıtaya müracaatla geceleyin Kasımapaşa civarından geçerken önüne çıkan meçhul şahıslar tarafından göğsünden yaralanarak, üzerindeki paralarının alındığını iddia etmiştir.
Zabıta tarafından yapılan ilk tahkikatta Hayimin, ticaret yapmak üzene ortak olduğu birkaç kişiden aldığı 600 liranın bir kısmını sarfe-dip bir kısmını Polina adında bir kadına verdiği ve bu paralan ödemekten kurtulmak için sivri bir demirle kendi göğsünde küçük bir yara açarak soyugunculuk suçunu uydurduğu meydana çıkmıştır. Zabıta tahkikata devam ediyor.
YURTTAŞ:
Yurdumuzun en mühim dâvasını güden Çocuk Esirgeme ku-rumuna sen de üye ol.
|| Bir çırpıda |
En büyük kusurlarımızdan biri.,
İbret alınması lâzımgelen şu hâdise bir kaç sene evvel aynen olmuştur:
Bir gün Viyanada bir bestekâr parasız kalmış. Hiç kimseden de alacağı filân yok. Dalgın dalgın. evine dönerken kapısının önünde postacıyı görmüş. Memur bestekâra:
— Size bir çek...
Diyerek bir kâğıt uzatmış. Bestekâr hayrette. Acaba bu para kimden?.. O günden tezi yok hemen bankaya gitmiş. Memura:
— Bu para bana nereden geliyor?.. Bir yanlışlık olmasın... diye sormuş ve şu cevabı almış:
— Para Amerikadan geliyor.» Meşhur komik Şarlodan...
— Ne münasebet?.. Şarlo beni tanımaz, ben Şarloyu tanımam..
— Orasını bilmeyiz efendim. Fakat para size Şarlodan geliyor.
Bir kaç gün sonra bestekâr Şarlodan bir mektup almıştır. Bu mektupta meşhur komik şöyle demektedir:
«İlk çevirdiğim sesli filme sizin tarafınızdan bestelenen bir şarkıyı da koydum. Vakıa bu şarkı filimde pek az bir yer işgal etmektedir. Fakat burada bunun telif hakkının ne kadar tutacağını tahmin ettirdim. İşte bu parayı size gönderiyorum. Lütfen kabulünü rica ederim.»
Bestekârın hayreti biraz daha artmış. Çünkü bahsedilen şarkı besteleneli hanidir?.. Sanatkâr bu eserinin, kendisine yeniden para getireceğini aklından bile geçirmemekte.
Lâkin bu meselede asıl hayrette kalan biziz. Dünyanın bir ucunda bir filim çevriliyor, içerisinde eski bir şarkı geçiyor. Daha filim piyasaya çıkarılmadan bu eski şarkının telif hakkı hem de telgrafla bestekârına gönderiliyor.
Yalnız hayret edilmesi değil, ibret alınması da lâzımgelen bir hikâye.
Vaktile şu hâdiseyi gazeteler de yazmıştı. Şimdi bunu meşhur bestekâr Bimen Şen’in ölümü do-layısile hatırladık. Bu zatın piyasada plâk halinde 500, eğer notası ve plâğa alınmamış şarkılar da sayılırsa 600 kadar tahmin edilen eseri vardır.
Ayrıca her gün bir iki şarkısı radyoda çalmıyor. Bir bestekâr da hayatında ancak bu kadar çok eser bırakabilir. Bu 600 tane eserin her birinin vasatı olarak ayda 25 kuruş gibi küçücük bir para getirdiğini tasavvur edelim. — Mütemadiyen çalınan bazı şarkılar için bu para çok azdır amma biz vasati olarak alalım — ayda 150 lira eder. Fakat nerede?. Hani?..
Telif hakkına, sanatkârın, öz malına yalnız musikide değil, maalesef bütün sanat sahalarında hürmet etmiyoruz. En büyük kusurlarımızdan biri...
Hikmet Feridun Es
Çöpçüler Talimhane mahallesine uğramıyorlar
Çöpçülerin Taksimde Talimhane meydanına arka arkaya üç gün uğramadıklarını orada oturan okuyucularımızın şikâyetlerine atfen yazmış ve temizlik işleri müdürlüğünün dikkat nazarını çekmiştik. Belediye neşriyat müdürlüğü temizlik işleri müdürlüğünün işarına atfen gazetemize gönderdiği tezkerede, bu şikâyeti tekzibe kalkışmış ve çöpçülerin Talimhane mahallesine her gün uğradıklarını bildirmiştir.
Belediye temizlik -işleri müdürlüğünün, bu şikâyeti esaslı bir surette tahkik etmeden tekzibe kalkıştığına kani bulunuyorduk. Çünkü okuyucularımızın ortada hiç bir sebep yokken matbaamıza telefonla müracaat ederek çöpçülerin uğramadıklarından şikâyet edeceklerini akıl ve mantık kabul edemez.
Netekim, dün aynı okuyucularımız, çöpçülerin 14 eylül salı günü, ve çarşamba günü bize telefon ettikleri, saate kadar çöpçülerin Talimhane meydanına uğramadıklarını bildirmişlerdir.
Çöpçülerin vazifelerini İhmal ettikleri muhakkaktır. Belediye temizlik işleri müdüründen tekzlb göndermeden evvel çöpçüleri esaslı bir surette kontrol etmesini ve haklı şikâyetleri önlemesini dileriz.
Alâka ile beklenen
Siyasî ve Edebî
BÜYÜK DOĞU
Yarın çıkıyor
■ i/
Sahife «
AKŞAM
16 Eylül 1943
RADYO
ANKARA RADYOSU Bugünkü program
12.30 program. 12,33 Suzinak ve Hüzzam makamından şarkılar. 12,45 Ajans haberleri. 13,00 müzik. (Pl.) 18.03 Çifte fasıl. 19,00 Ajans haberleri. 19.20 müzik (Pl.). 19,45 konuşma. 20,00 saz eserleri. 20,15 Radyo gazetesi. 20,45 şarkılar. 21,00 konuşma. 21.10 müzik: (Pl.). 21,30 konuşma. 21,45 senfoni orkestrası. 22,30 konuşma. 22,35 Ajans haberleri.
Yarın sabahki program
7.30 program. 7,32 vücudumuzu çalıştıralım. 7.40 Ajans haberleri. 7,55 müzik: (Pl.).
İSTANBUL RADYOSU Bugünkü program
19,15 Dans müziği. 19,30 Ajans haberleri. 19,45 tanınmış violonistler.
20.15 radyo gazetesi. 20,45 Beste ve şarkılar. 21,30 dans müziği. 21,45 o-yun havalan. 22,00 Ajans haberleri.
22.15 kapanış.
Vefat
Dr. Mihran Gaserin refikası ve Aleksandr Gaserin validesi
Bayan HAYGUHİ GASER vefat etmiştir. Cenaze merasimi bugün saat 13,30 da Beyoğlu Balıkpa-zar Üç Horan Ermeni kilisesinde icra edileceği teessürle ilân olunur.
İşbu ilân hususi davetiye yerine kaimdir.
Cenaze levazımatı Becidyan
' MELEK '
Sinemasında
JEAN CRAWFORD ROBERT TAYLOR
i ve
HERBERT MARSHAL’in yarattıkları
KIVILCIM
filmi büyük muvaffakiyetle gösterilmektedir.
Seanslar: 2-4, 15-6,30 ve 9 da
M — ......■. n
BU AKŞAM SARAY İNE MASINDA ROSALlND RUSSEL - WALTER PİDGEON
tarafından çok güzel bir tarzda yaratılan
ERKEK DÜŞMANI
Mevsimin ilk büyük komedisi başlıyor.
Her kadının bir zaafı vardır... Erkek, bunu nasıl anlamalıdır?
Ereğli Kömürleri İşletmesi Umum
Müdürlüğünden:
260 lira ücretli Çaycuma Dispanseri hekimliği için bir Doktor yine 260 Ura ücretli Zonguldakt* Merkez Polikinllk Hekimliği için bir ki ceman iki doktorla 170 Ura ücretli Teşkilâtın Merkez hastahanesl eczacılığı için bir eczacı ve Devrek Mıntakası İçin 100 lira ücretti bir sıhhat memuru ve merkez hasta hanesi dişçi poUkinliği için 100 Ura ücretli bir dişçi alınacaktır.
Aylık ücretler üzerine aynca pahalılık zammı verilmekte ve teş»iia_ tımızda çalıştığı müddetçe 4222 sayılı kanunla kurulan iktisadi devlet teşekkülleri tekaüt sandğı İle ilgilendirUmektedir.
Taliplerin Zonguldakta Umum müdürlüğüne müracaattan. «9288»
Konya Nafia Müdürlüğünden:
1 — İlgın ile Argıthan arasında tesviye ve şose inşaatı 20/9/943 tarihinde saat 15 de Vilâyet Daimi Encümeninde İhalesi yapılmak üzere kapalı zarf usulile eksiltmeye konulmuştur.
2 — Bu İşin keşif bedeli 318258 lira 9 kuruş ve muvakkat teminatı 16481 üredir.
3 — isteklilerin bu işe ait evrakı görmek ve İhaleye girme şartlarını öğ-
renmek üzere her gün Nafia Müdürlüğüne müracaattan ve kanuni tariflere uygun olarak hazırlayacakalan tekliflerini birinci maddede kaydedilen tarihte saat on dörde kadar Konya Vilâyeti Daimi Encümen reisliğine tevdi etmeleri İlân olunur. «8624»
| İstanbul Belediyesi ilânları
Beşiktaşta yapılacak Barbaros Abidesi inşaatı kapalı zarf usulile eksiltmeye konulmuştur. Keşif bedeli 19374 lira 23 kuruş ve İlk teminatı 1453 lira 07 kuruştur. Mukavele, eksiltme, Bayındırlık İşleri Genel, Hususi ve fennî şartnameleri, proje, keşif hülâsasile bun» müteferriğ diğer evrak 97 kuruş mukabilinde Belediye Fen İşleri Müdürlüğünden alınacaktır. İhalesi 27/9/943 pazartesi günü saat 15 de Daimi Encümende yapılacaktır. Taliplerin ilk teminat makbuz veya mektupları, ihale tarihinden 3 gün evvel Belediye Fen İşleri Müdürlüğüne müracaatta alacakları fenni ehliyet, imzalı şartname ve teferruatı ve kanunen İbrazı lâzım gelen diğer ve-sikalarile 2490 No. lı kanunun tarifatı çevresinde hazırlayacakları teklif mektuplarını İhale günü s?at 14 de kadar Daimi Encümene vermeleri lâzımdır. *9012»
İstanbul İnhisarlar Baş Müdürlüğünden:
1 — Gebze inhisarlar idaresi Y. tütün anbarmın tamiri 15 gün müddetle açık eksiltmeye konulmuştur.
2 — Kat’î ihalesi U. Müdürlüğün tasvibine bağlı bulunan muvakkat lhaJe. 4 Teşrinievvel 943 pazartesi günü saat 2 de Kabataşta inhisarlar Başmüdürlüğündeki komisyon huzurunda yapılacaktır.
3 — Muvakkat teminat akçesi 508 Ura 80 kuruştur.
4 — İstekliler Başmüdûriyet muhasebesine müracaatla şartname hakkında malûmat alabilirler.
5 — Eksiltmeye iştlrâk şeraitini haiz bulunan isteklilerin muayyen gün
ve saatte depozitolarını hamilen Başmüdürlüğümüzde bulunmaları ilân olunur. _______________________________________*9253»
İstanbul C. Müddeiumumiliğinden:
İstanbul ve mülhakatı adliyesinde müstahdem 121 adet mübaşir için beher takımı üç parçadan ibaret 121 takım mübaşir elbisesi açık arttırma suretile diktirilecektlr.
Muhammen bedel 3509 lira olup muvakkat teminat 263 lira 18 kuruştur. Eksiltme 29/9/943 çarşamba günü saat 14 de Sirkeci Aşir efendi sokak No. 13 de Adliye Levazım dairesinde yapılacaktır.
Buna ait şartname tatil günlerinden maada her gün mesai saatleri dahilinde mezkûr dairede görülebilir.
İstekliler kanuni vesikalarile birlikte mezkûr gün ve saatte Adliye Levazım dairesinde toplanacak komisyona müracaattan. *9153»
[İstanbul"defterdaruûi îlânlari |
Yat satışı
Adı: Kizban
Sicil No. sı: 1792
Limanı: İstanbul
Rüsumu: 80
Safi tonu: 144,97
Kıymeti: 30,000
Depozito: » 2250
murana müracaatları ilân olunur. (9178) Sokağı
Mükeüefin ismi *
Semti veya kazası Mahaüesi
Onnik Dağlar oğlu Beyoğlu Cumhuriyet Halâskârgazi
» Tavukçu Fethi
Tamamının
No. Cinsi kıymeti Hissenin teminatı Hissesi
219 Kâgir dükkân 720 27 1/2
219/1 Kâgir ev 7200 270 V2
30 Garaj 1440 54 1/2
Ankara emvaline Varlık vergisinden borçlu Fuat Baban’ın borcundan dolayı sahip olduğu yukarıda cins ve evsafı yazılı Kizban adındaki Yat, Tahsili emval kanunu hükümleri dairesinde satılacaktır.
ilk müzayedesi 5/10/943 salı günü saat 14 te ve katî ihalesi de 15/10/943 cuma günü saat 14,30 da yapılacaktır.
İsteklilerin pey akçelerini muhtevi makbuzlarla birlikte Beyoğlu Kazası kaymakamlığı idare heyetine müracaatları ilân olunur. (9170)

1 — Eminönü Maliye şubesine vergi borcunu ödemiyen David Madenin Galetada Kuledibi Büyükhendek Sadi paşa apartımanında 6 numaralı ikametgâhında haczedilen radyo, aynalı büfe, dolap, karyola ve sair kıymetli ev eşyası.
2 — Eminönü Maliye şubesine vergi borcunu ödemiyen Refael Assanın Taksim Şehit Muhtar caddesi 71 numaralı Melek apartmanın I inci katında haczedilen frijider buz dolabı, piyano, oda takımı, büfe, grdrop, karyola, tuvalet gibi kıymetli ev eşyası.
3 — Eminönü Maliye şubesine vergi borcunu ödemiyen İrfan Gözlerin Beyoğlu Ağahamam Tornacıbağı caddesi 71 numaralı ikametgâhın, da haczedilen büfe, gramofon, radyo, oda takımı gibi kıymetli ev eşyası.
20/9/943 pazartesi günü saat 10,30 da mahallerinde Tahsili emval kanunu mucibince aleni müzayede ile satılacağından talip olanların mezkûr gün ve saatte yukanda yazılı mahallerde hazır bulunacak me-
Emlnönü maliye şubesine borçlu Onnlk Dağlaroğlunun yukarda yazılı emlâkinin 11/10/943 pazartesi günü saat 14 de birinci müzayedesi 21/10/943 perşembe günü saat 14,30 da kat’î ihalesi yapılacağından taüplerin pey akçelerini yatırarak makbuzlarile birlikte Beyoğlu kazası kaymakamlığı ida-
re heyetine müracaattan ilân olunur. «9317» Sokağı
Mükellefin ismi *
Semti veya kazası Mahaüesi
Yorgi Beyko Feriköy Ta tavla Çoban
No. Cinsi Kıymeti Teminatı Hissesi
2 Kürk boyahanesi 3600 270 Tamamı
Mercan maliye şubesine borçlu Yorgl-Beykonun yukanda yazılı emlâkinin 8/10/943 cuma günü saat 14 de birinci müzayedesi 18/10/943 pazartesi günü saat 14,30 da kat’î ihalesi yapılacağından taüplerin pey akçelerini yatırarak makbuzlarile birlikte Beyoğlu kazası kaymakamlığı İdare heyetine müracaattan ilân olunur. «9318»
*
Mükellefin ismi Şemti veya kazası
Yani İstelyanl Nikolaldls Beyoğlu
No. Cinsi Tamam ııım kıymeti
2 Apartman 24448
221 Kâgir dükkân 1440
223 » 960
225 » 960
Hissenin teminatı Hissesi
138 3/40
9 3/40
6 3/40
6 3/40
Mahallesi Sokağı
Şişli Hasad
» Abide! hürriyet
Eminönü maüye şubesine borçlu Yani İstelyanl Nîkolaldisin kansı ts-telyonun mutasamf olduğu yukanda yazılı emlâkin 11/10/943 pazartesi saat 14 de birimci müzayedesi 21/10/943 perüembe günü saat 14,30 da kati ihalesi yapılacağından taliplerin pey akçelerini yatırarak makbuzlarile birlikte Beyoğlu kazası kaymakamlığı İdare heyetine müracaattan ilân olunur. «9319»

Mükellefin ismi Semti veya kazası Mahallesi_________________Sokağı
Agon Şahinyan Beyoğlu Şişü Tokaloğlu
(Akşahin)
No, Cinsi Kıymeti Teminatı Hissesi_________
11 Ahşap hane 2700
203
Tamamı
Mercan maliye şubesine borçlu Agop Şahinyanm kansı Nuvartın mu-tasamf olduğu yukanda yazılı emlâkin 12/10/943 salı günü saat 14 de birinci müzayedesi 22/10/943 cuma günü saat 14,30 da kati ihalesi yapılacağından taliplerin pey akçelerini yatırarak makbuzlarile birlikte Beyoğlu kazası kaymakamlığı idare heyetine müracaattan ilân olunur. «9320»

Mükellefin ismi Semti veya kazası Mahallesi Sokağı
Leon Alyanak Beyoğlu ■ Bozkurd Eşref efendi
No. Cinsi Kıymeti Teminatı Hissesi
40 Ahşap ev 2480 186 Tamamı
Bayezlt maüye şubesine borçlu Leon Alyanağın mutasamf olduğu yukanda yazılı emlâkin 8/10/943 cuma günü saat 14 de birinci müzayedesi 18/10/943 pazartesi günü saat 14.30 da kat’î ihalesi yapılacağından taliplerin pey akçelerini yatırarak makbuzlarile birlikte Beyoğlu kazası kaymakamlığı İdare heyetine müracaattan ilân olunur. *9321»

Mükellefin ismi Semti veya kazası Mahaüesi Sokağı
Avram Ados oğlu Fener Kâtip Muslihiddin Kiremld
No. Cinsi____________Kıymeti Teminatı_____________Hissesi_______
54 Ev 720 54 Tamamı
Eminönü maüye şubesine borçlu Avram Adosoğlunun mutasarrıf olduğu yukanda yazılı emlâkin 30/9/943 perşembe günü saat 14,30 da birinci müzayedesi 11/10/943 pazartesi günü saat ft,39 da kat’î İhalesi yapılacağından taüplerin pey akçelerini yatırarak makbuzlarile birlikte Fatih kazası kaymakamlığı İdare heyetine müracaattan İlân olunur. 9322»
Pendik Belediyesinde n:
Pendlkte yanan Belediye binasındaki kapı pencere potrel camekân de-mirlerile tel kantar ve sair hurda demirlerin ve kuyu üzerindeki demir sehpanın 3/9/943 tarihinden 18/9/943 tarihine kadar 15 gün müddetle açık arttırmaya konmuştur. Muhammen bedeli 400 Uradır. Muvakkat teminatı 30 liradır.
Pendikte yanan Belediye binasından çıkan mermer parmaklık basamak ve sair mermerlerin 3/9/943 tarihinden 18/9/943 tarihine kadar 15 gün açık arttırmaya konmuştur. Muhammen bedeli 200 liradır. Muvakkat teminatı 15 liradır.
İhaleleri 18/9/943 cumartesi günü saat 10 da mahallinde Belediye Encümeni huzurunda İcra edilecektir.
Pendik Belediye hududu dahilinde Halk tarafından atılan ve halen mevcut bulunan ve bundan sonra 1/10/944 tarihine kadar atılacak olan kemiklerin heyeti umumiyesl 3/9/943 tarihinden 18/9/943 tarihine kadar 15 gün müddetle açık arttırmaya konulmuştur. Muhammen bedeli 120 liradır.
Muvakkat teminatı 9 liradır. İhalesi 18/9/943 cumartesi günü saat 11 de Pendik Belediye dairesinde encümen huzurunda icra edilecektir.
Talipler mezkûr gün ve saatlerde hazır bulunmaları 7e şartnamelerini görmek istlyenler her gün Belediye riyasetine müracaat edebilecekleri ilân olunur. «8991»
İnhisarlar U. Müdürlüğünden:
«8765»
kabul olunmaz.
235 kilo
çinko
21 kalem
150 adet
50 kilo
500 adet
6 adet
50 adet
10.000 kilo
21 kalem
>
yanlı malzeme pazarlıkla satın alına-
1 — Keşif proje ve şartnameleri mucibince Samsunda yaptırılacak ma-mulât deposu inşaatı kapalı zarf usulile eksiltmeye konulmuştur.
2 — Muhammen bedeli 69881.26 liıa muvakkat teminatı 4744.10 liradır.
3 — Eksiltme 21/9/943 salı günü saat 11 de Kabataşta Levazım Müdüriyeti binasında müteşekkil Merkez alım komisyonunda yapılacaktır.
4 — Şartname keşifname plân ve kroki 350 kuruş mukabilinde adı geçen şubeden ve Ankara İzmir Baş müdürlüklerinden alınabilir.
5 — Eksiltmeye gireceklerin mühürlü fiyat teklif mektuplarını kanunî vesaikle güvenme parası makbuz veya Banka teminat mektubu ve şartnamenin 4 üncü maddesi mucibince inşaat şubesinden alacakları eksiltmeye iştlrâk vesikasını ihtiva edecek olan kapalı zarflarını eksiltme saatinden bir saat evveline kadar adı geçen komisyon Başkanlığına makbuz mukabilinde vermeleri lâzımdır.
Postada vukua gelecek gecikmeler
¥
Su alır çubuk «muhtelif kalınlıkta» Galvaniz bakır aleminyom bronz levha muhtelif kalem Grez. yağdanlığı 2.3.4. no. Kalibıa çeliği 5,m/m Kayış raptiye sının. Kıyım bandası 40 m/m Zımparataşı 68 - 76 ve 68 - 78 Trazolin Mobilye Dinamo kömürü «muhtelif»
1 — Yukanda cins ve miktarı aaktır.
2 —— Pazarlık hizalarında gösterilen gün ve saatlerde Kabataşta levazım şubesindeki alım komisyonunda yapılacaktır.
3 — Trezolin mobilya şartnameleri ve diğer malzeme hakkında izahat her gün öğleden sonra sözü geçen şubeden alınabilir.
4 — İsteklilerin teklif edecekleri fiat üzerinde % 15 güvenme parası, le birlikte adı geçen komisyona müracaatları ilân olunur. (9020)
24.9.943 9,30
Devlet Demiryolları ve Limanları İşletme Umum idaresi ilânları
Teahhüdün ifa edilmemesinden dolayı müteahhidinin nam ve hesabına 0,26X0,26X2,65 ebadında 100 adet çıralı çam kütüğü açık eksiltme He satın alınacaktır. Beher meetre mikâbının muhammen bedeli 1 70 liradır. Muvakkat teminat 304 liradır. Eksiltme 23/9/943 tarihine raslıyan perşembe günü saat on beşte Haydarpaşada Birinci İşletme komisyonunda yaprlacaktır.
isteklilerin belli gün ve saatte komisyonda hazır bulunmalan ve fazla izahatla şartname almak için işletmeye müracaat etmeleri lâzımdır. (8921)

Ankara civarında Cebeci hattındakl noksan inşaatın İkmâli İşi kapalı zarf usulü ile eksiltmeye konmuştur.
1 — Bu işin muhammen bedeli (230.000) liradır.
2 — İstekliler bu İşe alt şartname ve sair evrakı Devlet Demir yollan Ankara ve Haydarpaşa veznelerinden 11,50 Ura mukabilinde alabilirler.
3 — Eksiltme 29/9/943 tarihinde çarşamba günü saat 16 da Ankara’da D. D. Yollan Yol Dairesinde merkez birinci komisyonca yapılacaktır.
4 — Eksiltmeye girebilmek İçin teklif mektuplan İle birlikte aşağıda yazılı teminat ve vesaikin aynı gün saat (15) e kadar komisyon Reisliğine verilmesi lâzımdır.
a — 12750 liralık muvakkat teminat.
b — 2490 sayılı kanunun tâyin ettiği vesikalar ile bu işe mahsus olmak üzere D. D. Yollar Umum Müdürlüğünden alınmış ehliyet vesikası.
isteklilerin, ehliyet vesikası İçin ihale tarihinden en az 4 gün evvel bir istida İle ve emsali işleri muvaffakiyetle başardığına dair belge ibraz etmek suretile Umum Müdürlüğe müracaat etmeleri. «9056»
*
Sabahlan İstanbuldan Derinceye saat 8 de hareket eden vapur 15/9/ 943 tarihinden itibaren saat 9 da hareket edecektir.
Sayın yolculara ilân olunur. *9255»
*
Muhammen becLeli (28540.—) hra olan 40 adet sabit Mors telgraf makinesi ve teferratı 5/10/943 sah günü saat 1 5,30 da kapalı zarf usulü ile Ankarada İdare binasında toplanan Merkez 9 uncu komisyonca satın alınacaktır.
Bu işe girmek istiyienlerin (2140,50) liralık muvakkat teminat ile kanunun tâyin ettiği vesikalan ve tekliflerini aynı gün saat 14,30 a kadar adı geçen Komisyon reisliğine vermeleri lâzımdır.
Şartnameler 1.50 lira mukabilinde Ankara ve Haydarpaşa vezne, ferinden temin olunur. (9256)
Sümerbank iplik ve dokuma fabrikaları müessese-si Bakırköy bez fabrikası müdürlüğünden:
1 — Fabrikamızın hurdalığında bulunan aşağıda cine ve miktari yazdı malzeme açık arttırma ile satılacaktır.
2 — Arttırma 1 7/9/943 cuma günü saat 15 bedir.
3 — Teminat parası 200 liradır.
4 — Fabrika satışı yapmakta serbestir.
1070 adet gaz tenekesi (iyice)
131 adet gaz tenekesi (eski) _____________________________________(9188)
100 adet baskül alınacaktır
Toprak mahsulleri ofisi umum müdürlüğünden
Umum Müdürlük malzeme işleri dairesi müdürlüğünde ve İstanbul şubemiz levazım servisinde bulunan fennî şartnamesi mucibince 100 baskül pazarlık suretile satın alınacaktır.
Alâkalıların 20/9/1943 pazartesi günü saat 10 a kadar teklif ve hesab edecekleri % 7,5 nispetindeki teminat mektuplarını Umum Müdürlük malzeme işleri dairesi müdürlüğüne tevdi etmeleri ve tekliflerini bu tarihten itibaren 15 gün daha muteber tutulacağı ilân olunur._______«9295»
Aydın Vakıflar Müdürlüğünden:
Pazarlık ilânı
Aydında Umurluda Vakfa ait zeytinyağı fabrikası ta(J|lât ve tesisatına alt 6/9/943 tarihine raslıyan pazartesi günü saat 15 de kapalı zarf usulile İhalesi yapılacağı ilân edilen 49980 Hra 30 kuruşluk işe mezkûr günde talip çıkmadığından 6/9/943 den itibaren bir ay içinde pazarlıkla yapılmasına karar verilmiştir.
1 — İhale Aydında Vakıflar müdürlüğünde toplanacak heyet tarafından yapılacaktır.
2 _Fenni ve eksiltme şartnamelerile proje, keşif varakası, mukavele-
name suretleri 250 kuruş mukabilinde Aydın ve İzmir Vakıflar müdürlüğünden alınabilir.
3 — İşbu tadilât ve tesisatın bedeli vahidi fiat esası üzerinden ödenecektir.
4 — Eksiltmeye gireceklerin en aşağı otuz bin liralık benzeri işi uygun olarak başardıklarına dair ilgili daireden alacakları vesaik İle 1943 yılma ait ticaret odası vesikası ve 3748 lira 52 kuruş muvakkat teminat vennelerl lâzımdır.
5 — Lüzum olan çimento, bedeli müteahhit tarafından peşinen ve
para olarak ödenmek şartile idare tarafından verilecektir._«9193»
Maarif Matbaası Müdürlüğünden:
Cinsi Miktan Beher kilosu Muhammen B. % 15 teminat
Küo Lira K. Ura K,_________Ura K, Metal___________________________________________380 3 —_1050 —_157 50
Maarif Matbaası için yukanda cins ve miktan yazılı 380 kilo metal sa-tın alınacağından şartnamenin esasları dairesinde eksiltmesi 17/9/943 cuma günü saat 15 de Yüksek Mektepler Muhasebeciliğinde icı» kılınacaktır. İsteklilerin % 15 teminat akçeleriyle birlikte yazılı gün ve saatte komisyona müracaatları. Şartname Müdürlükten parasız olarak verilmektedir. «9290»
HEB TELDEN
60 lira..
Bir aparfimanın önünde küçük bir çukur açılacak ve kapanacak. Civarda bu işi yapanların her birine ayn ayn haber gönderiliyor. Fakat ne gelen var, ne giden. Hemen, hemen hepsi de ayni cevabı vermişler: Şimdi işimiz var. Yarından, öbürgünden sonra!..
Nihayet aranıyor, taranıyor, biri bulunuyor ve getirtiliyor. Bu, bir elindeki zinciri parmaklan arasında saliıyan, sigarasını uzun ağızlığın ucuna yerleştirmiş, keyifli keyifli tüttüren bir adamdır.
Gelip apartımana şöyle bir bakıyor ve kestirip atıyor:
— 60 lira!..
— Aman aslanım. Sen bunu öğleye kadar açıp kaparsın yahu...
— öğleye kadar bu işi yapanm amma 60 liradan aşağı açmam bu çukuru...
— Etme, eyleme, istersen, bir de amele bul... öğleye kadar çalıştığı halde onun da tam olarak gündeliğini biz verelim. Fakat 60 Hra.'.. Nedir bu?...
Fakat bu adam Nuh diyor, peygamber demiyor:
— İşte böyle, canınız isterse!... sözleri ile zincirini parmaklan etrafında döndüre döndür# uzaklaşıyor.
Sabahtan öğleye kadar çalışmak ve bir çukuru açıp kapamak için 60 lira!.. Amerikada mıyız?.. Vakıa vatandaşı bu refah seviyesine çıknrm.uk, böyle görmek emelimizdir amma hepimizin bu 60 liralık yarım yevmiyeye uygun bir hayatımızın olması lâzımdır. Yoksa tek başına bir adam umumî refah merdiveninin on beş yirmi basamak üstüne zıplamak isterse, ancak bunu İhtikârla elde edebilir... — H
Çekirdeksiz karpuz!
Çekirdeksiz karpuz yetiştirilmesi için bir çok memleketlerde çoktanberi tecrübeler yapılmaktadır. Amerika Birleşik devletlerinin Mişigan şehrinde üniversite talebesi olan Çttnii Çiong İn Vong, çekirdeksiz karpuz yetiştirmeğe muvaffak olmuştur. Yalnız bu karpuz, şeklini değiştirerek armut biçimini almıştır. Fakat lezzeti değişmlyerek çekirdekli karpuz gibidir.
Çinlinin iddiasına göre, çekirdeksiz karpuzun, açık yerlerden ziyade kapalı yerlerde yetiştirilmesi daha kolaymış.
Bağ, bahçe ve ev ziraatı j
GOLLERDEN ÇELİK YAPINIZ
İSTANBUL HAYATI
İnhisar kibritinin cilvesi!
Trakya köylerinde
Gündöndü ekimi çok genişliyor
Sapan, insanın en büyük düşmanıymış!
Sapan, insanın en büyük düşmanı olup toprağımıza hastalık veren bir âlet imiş. Bu fikirde olan bir Amerikalı çifçi, kendi tarlalarında yaptığı tecrübelerinden sapanın, insana ve yere faydasından ziyade zararı olduğuna kani olmuştur. Bu sebeple arazisini sapanla süreceği yerde bir tırmıkla çizmiş ve bu çizgilere tohum saçarak ekmiş. Neticede bu usulle kalite ve miktar lti-barile daha iyi mahsul almıştır. Bunu gören diğer köydaşlan da onun gibi yaparak tarlalarını
Havalar serinlediği için on beş yirmi günlük bir müddet içinde güllerinizin en güzel çeşitlerinden çelik yapabilirsiniz. Yalnız dikkat edilecek bir nokta var. Her gülün çeliği tutmaz. Bununla beraber gülün ekseri çeşitleri çeliklenebilır. Çelik tut-mıyan gülleri de ancak kışın 20 - 25 derece arasında ısıtılan serlerdi© ve cam kavanoz veya camlı sandık içinde köklendirmek kabildir. Bu suretle açıkta köklenlemiyen çelikler böyle sıcak bir yerde köklenirler. Açıkta yapılan çeliklerin kolaylıkla kökleşebilmesi için lodos tarafına bakan bİT yerde hazırlık yapmak lâzım gıe-lir.
Menlekşe gülleri, Amerikan gülleri açıkta çeliklenemez. Çay ve melez güllerile perne gülleri çelikknebilir. Çelik yapmak için yeni odunlaşmış, I - 2 senelik dailarm budaklı kısımlarından almak muvafıktır. Bö-’le budaklı dallan makasla kesmeli ve ber çeliğin bir ucunda bİT parça budak kalmalıdır. Çeliklerin boyu 12 -15 santimetreyi geçerse zayıf kökler yapar. Budaklı ucu, dalın 2 nci gözüne kadar dikmelidir. Daim üzerinde açıkta 2-3 gözden fazla olma-
Geçen yazılanında Trakya köylerinde yapmakta öldüğüm seyahat dolayısile köy ve köylü meselelerine temas etmiştim. Bu gün de ayni mevzular üzerinde duracağız.
Trakya köylerinin bir hususiyeti de şüphesiz mütecanis bir halka malik olmamalarıdır. Burada yerlilerle Sırbıyalı, BulgaristanlI ve RomanyalI muhacirler, ta 93 harbi sıralarında hicret etmiş olanlarla Balkan harbinden sonra gelenler, eski muhacirlerle yeni muhacirler ayni köyde yan-yana veya ayn mahalleler halinde yaşamaktadırlar. Bir vakıtlar ta Viyana kapılarına kadar dayanmış akıncı cedlerimizin to-runlan olan bu muhacirler atalarının gittikleri yerlerde kendi tesirlerini bıraktıktan gibi bugün gelenler de geldikleri yerlerin tesirlerini taşımaktadırlar. Bu tesirlerden husule gelen ufak tefek hus:ısiyetler hemşeri gruplan teşekkülüne sebep olmakta, köy halkmın daha iyi kaynaşarak bir aile teşkil etmesine engel olmaktadır. Bütün bunlar sistemli ve İlmî bir iskânın yapılmamasının neticeleridir. Bununla beraber köyler eskileştikçe ve nesiller yenüendikçe kaynaşma ve teca-nüs artmaktadır.
Bazı köylerde köylüler kendilerinin hep yerli olduklanm söylediler. Halbuki biraz araştınlınca babalarının veya dedelerinin Ru-melinden geldikleri anlaşılıyor, filân veya falan taraftan gelenlerin kızlarının güzel olması mahalleler ve hemşeri gruplan arasmda evlenmeleri teşvik etmekte ve bu sayede kaynaşma çabuklaşmaktadır. Her halde içtimaiyatçılar Trakya köylerinde enteresan etüt mevzuları bulacaklardır.
Son zamanlarda BulgaristanlI muhacirler tarafından Trakyaya yeni bir mahsul getirilmiştir: Gündöndü. Garbî Anadolunun gezdiğim ve gördüğüm yerlerinde toptanlarda süs olsun diye ekilen gündöndü ziraat! köylülerin ifadesine göre gittikçe artmakta îmiş. Bu nebatın oldukça kalın olan saplan ağaçsız Trakya içerilerinin en mükemmel yakacağı olmaktadır. Gündöndünün istilâ edercesine yayılmasının asıl sebebini köylünün haleti ruhiyesin-de aramalıdır. Malûm olduğu üzere köylü İktisadî bakımdan otarkiyi tercih eder. Yiyeceğini, İçeceğini, hattâ bir çok yerlerde giyeceğini kendi elde etmek ister ve pazarda para harcamaktan hoşlanmaz. Köylü hububattan sonra yağını da kendi istihsal etmeği düşünüyor. Gündöndü tohumundan mükemmel yağ çıkartmakta ve küspesi de yakacak veya hayvan yemi olarak kullanılmaktadır. Bu itibarla köylülerin mühim bir kısmı hiç olmazsa bir kaç dönüm gündöndü ekmeği de ihmal etmemektedir. Böylece yağa para vermekten kurtuluyor.
Bu hâdise bize birşey daha öğretmektedir. Ananeperest ve gö-renekci olarak tavsif edilen köylü, haleti ruhiyesine uygun gelen yenilikleri hiç bir zora ihtiyaç göstermeden, hattâ şunun bunun tavsiyesine lüzum görmeden benimsemekte pek hâhişker oluyor. Gündöndü yukarıda işaret ettiğim otarki haleti ruhiyesine uy-
duğu içindir ki köylülerin mergu-bu olmuştur.
Türk içtimaiyatçısı, Türk iktisatçısı ve Türk zlraatçisi elele vermedikçe ve İhtisaslarını birleştirmedikçe köy kalkınması tam ve verimli olmaktan mahrum kalacaktır.
Halkın kendiliğinden benimsediği gündöndü ekimi iktisatçı ve ziraatçılarımızın üzerinde durmaları lâzım gelen bir mahiyet taşımaktadır. Bazı köylüler gün-döndünün toprağı çabuk kısırlaştırdığını iddia etmekte, bazıları da tecrübelerinden memnun kalarak bu İşe devam edeceklerini söylemektedirler. Binaenaleyh ziraatçılarımız işi tetkik ederek ve-rimlendirme çare ve usullerini meydana çıkarmak ve halka öğretmelidir.
İktisatçı, memlekete yeni bir mahsul nevinin girmesinden şüphesiz memnun olacak, öteden, beri yerleşmiş mahsullerle bunun rekabet şartlarını ve neticelerini, köy iktisadiyatı ve millî İktisat bakımından sonuçlarını lnceliye-cektir.
Türkiye sayılı zeytinyağcı memleketlerden biridir. Dahilî lstlh-lâkta başka yağlan sarfederek zeytinyağını İhraç ve döviz temin edebiliriz. Fakat istikbal İçin daha mühim meselelerle karşı karşı-yayız. Amerikadan başlıyarak A,v-rupaya da yayılmakta olan bir temayül İnsanlan renkli ve kokulu zeytinyağı yerine renksiz ve kokusuz yağlan tercihe sevketmek-tedir. Bu temayülün ileride ne gibi inkişaflar kaydedeceği bilinemez. Fakat böyle bir vakıa karşısında zeytinyağı ihracımız müte-zamr olsa bile gündöndü yağının yeni temayüllere ne derece cevap verebileceği araştırılmalı. Neticenin müspet veya menfiliğine göre mezkûr ziraata yapılacak muamelenin tâyinine tevessül edilmelidir.Mehmet OIuç
★ Sarıyer Halkevinden: Evimizde bir İngilizce kursu açılacağından talip olanların iki fotoğrafla beraber künyelerini idare âmirliğine vermeleri. ___________
•k Eminönü Halkevinden: 1 — Evimiz kütüphane memurluğu münhaldır. Talip olanların 20 Eylül 1943 pazartesi günü saat (17) de kütüphane ve Yayın şubesine müracaatları. 2 — 21 Eylül 1943 salı günü dersr lere başlamak üzere haftada iki gün Stenografi kursu açılmıştır. İstiyen-lerin iki fotoğrafla Büroya müracaatları. ._____________
Galatasaray Gençlik Kulübünden: Galatasaray Gençlik Kulübü umumî heyeti 18 eylül 943 cumartesi günü saat 15 de senelik âdi toplantısını yapacaktır.
Ekseriyet olmadığı takdirde 25 eylül 943 cumartesi günü aynı saatte âzanın merkez lokalinde bulunmaları rica olunur.
sürmeden ekmişlerdir. Bu hâdısa. de aç j/' 3 8 o,?t
tetkik edilmiş, hakikaten sürülen ^«"«dikkat eta*i*(fe Çelik dal-
tetkik edilmiş, hakikaten sürülen tarlalarda ekseriya ekinin kuruduğu, sarardığı görülmüş fakat sapanla sürülmemiş yerlerde ekinin daima canlı, yemyeşil olduğu meydana çıkmıştır.
Sürülmekle topraktaki organik maddeler yerin derinliklerine gidiyormuş ve bu sebeple nebatlar köklerile bunlara eremiyorlarmış, bu sebeple sararıp soluyorlar ve hattâ kuruyorlarmış.
lannı akşamlan dikmek daha iyidir, öğleden sonra çelikleri kesmelidir. Her çelik, ya doğrudan doğruya yan yarıya kumla karıştırılmış yaprak çürüğü içine veya yalnız beyaz ve temiz dere kumu içine dikilir ve sula-niT. Yağmurlar başlayıncıya kadar 3.4 günde bir sulamak ister. Bazen
Napoleon zamanından tekaüt maaşı alanlar!
Fransada birinci Napoleon zamanından tekaüt maaşı alan ih-tiyanlar vardır. Eunlann yılda aldıkları maaşlarının yekûnu 200 frangı geçmemektedir. Bu yekûnun yalnız tarihî, manevî ehemmiyeti vardır.
Napoleon, hususî emlâkinin 1792 - 1815 arasındaki harblerde yararlık gösteren subay ve askerler arasmda dağıtılmasını emretmişti Bugün bu harblerin hâtırası olarak sağ kalan on kadar eski muharibe senede ikişer yüz frank veriliyor. Bunlardan en yaşlısı 95 yaşında Jirar, Paris civarında Salnt Denis’te oturmaktadır.
Maymunlar arasında büyüyen çocuk!
Pavian denilen maymunlar tarafından çalman ve henüz koniı-şamıyan küçük bir Zenci çocuğu maymunlar arasında on iki yaşına kadar kalmıştır. Çocuk, avcılar tarafından bulunmuş fakat konuşamamıştım Uzunca bir müddet âlimlerin nezareti altında kaldıktan sonra konuşmağı öğrenmiştir. Anlattığına göre, ekseriya devekuşu yumurtalarile veya yabani anların balile karnını doyuruyormuş. Umumiyetle maymunlar gibi dört ayakla yani ayak ve elleri üzerinde yürü-yormuş, maymun! ~r gibi ses çı-kanyormuş ve çalılar, otlar arasında uyuyormuş.
Arı sokmasından ölmüş!
Danimarkada garip bir ölüm vakası olmuştur. Bir arıcı, komşuları tarafından kovanları yar nrnda baygın halde bulunmuş, hastaneye götürülürken ölmüştür. Ölümüne sebep anların sokmasıdır. Tanınmış kovancların söylediklerine göre, bazan anlar, biribirlerine işaret vererek küme halinde gelip insanları sokuyor-J armış. Bu anlar için intihar demektir. Münferit şekilde an sokmasının zehiri tehlikeli değildir. Fakat kütle halinde an sokunca veya bu bir kan damanııa rasla-ymca böyle facialar doğmaktar dır.
TAN Gazetesi Baş Muharriri: Bay ZEKERİYA Sertel, bilhassa
REALİTE
Mecmuası içtn hazırladığı «KÜÇÜK DEVLETLERİN İSTİKBALİ» hakkındaki makale serisinin ilkini yarınki Realite Mecmuasında okuyunuz.
Türkçe ve Fransızca olarak neşredilen REALİTE
■■■■■n■■■!■! 36 Sahıfe 10 kuruştur, ■mbmh
Kış sebzeleri
Kışlık ıspanak ekiniz
de sandık veya kasalar içine 20 - 25 santimetrelik bir tabaka kum doldurulur ve bu kumun içine çelikler dikilir. Bu halde sandığın dibine bir sıra kiremit parçalan veya çakıl başı koymalıdır. Bunun en mühim faydası fazla, suyun süzülmesini temin etmesidir. Bu suretle kökleninciye kadar çeliklerin çürümemesi Demin edilmiş olur.
Bazı çelikler 20 - 30 gün sonra yeni yaprak ve bazen de konca Verirler. Buna aldanmayınız. Bu bir gösteriştir ve çelik henüz köklenmiş değildir. Bu gösteriş çeliğin içinde kalan yedek gıda maddesinin tesirile ve havanın müsaadesinden istifade edfen kısımların muvakkat bir fa. aliyet göstermelerinden ileri gelir. Eğer böyle bir çeliği yerinden oynatırsanız artık köklenemez. Hattâ böyle bir çeliğin üzerinde bir konca görecek olursanız derhal dibinden sapı ile birlikte çakı ile kesip atınız. Bu suretle çeliğin daha kuvvetli olmasına yardım etmiş olursunuz. Çeliklerin köklenmesi için 40 - 45 gün lâzımdır. Bu müddet bazen 25-30 güne kadar düşebib'r. İlkbahara gİT-mieden evvel çelikleri sulayarak ve el ile kumu açarak her Kirini zedelemeden çıkarıp küçük saksılara dik. meli ve bu saksıları aynı yerde tutup büyümelerim kolaylaştırmalıdır. Saksılara harçlı topraktan ziyade yarı yarıya kum ile karışık ham killi toprak koymak daha iyidir. Bu çelikleri kurutmamak ijin yazın haftada 3 - 5 defa sulamalıdır.
Amber ve zulfu-arus tohumları
Amber ve zülfü arus tohumlan serttir. Toprağa ekilince kolaylıkla çimlenemezler. Kabuğunun yumuşa, ması için en az 25 - 40 gün toprak içinde kalmaları lâzım gelir. Bu kadar uzun bir müddet bazen de fazla rutubet ve yağmurların tesirde to-humlann çürümesine yardım eder. Bazı defa da toprak kurtlarının hü-İcumile zedelenir veya koflaşırlar. Bunu önlemek için bu gibi tohum-
Kışlık yaş zahireden biri de ıspa- ■ naktır. Bu Sebzenin yetiştirilmesin- ' deki kolaylık dolayısile her evin 1 bahçesinde beş on metre murabbaı yeri ıspanağa ayırmalıdır.
Ispanak tohumla yetiştirildiği için ' bir kilo tohumla 3-4 nüfuslu bir, ailenin kışlık çeşitli sebzesini temin .' etmek mümkündür. Ispanak yetiştirmek için toprağı belle iyice işle- Jan doğrudan doğnıya toprağa elemeli, gübre yok ise toprağa biraz kömür küiü karıştırmak, iyide çapa-lıyarak ufalatmalıdır. Böylece hazırlanmış olan bir tarlaya tohum ekilir. Tohumu aynı miktarda kum ile ka-nştınp serpmelidir. Tohumu serperken çok sık olmamasına dikkat edilmelidir.
Tahumılan serpmeden evvel 4-5 saat kadar su içinde bırakmak faydalıdır. Suyu iyice süzmeli, gölgeli bir yerde tohumlan 3-4 saat kadar serili tutarak ıslaklığı giderilmelidir. Bundan sonra kumla karıştırıp serpmelidir.
Serpilen spanak tohumları çapa veya bahçe tarağı ile örtülür. Bunun için tarağı, toprağı işler gibi kullanarak bütün tohumlar toprağa gö-mülmelidir. Tohumlar toprağa gömülürken, ancak tarağın dişleri kadar yani 5-6 santimetreden fazla olmamak şartile örtülmelidir. Bu iş tamamen bittikten osnra süzgeçlj kova ile sulanmahdır. Havalar kurak giderse haftada bir sulamak ve bu işe yapraklar' görülünciye kadar devam etmek kâfidir. Bundan sonra ancak aralannda biten yabancı otlar temizlenir.
ian uugıuutuı uugıuya tupıa^a memelidir. Bir büyük «aksı almalı, dibine 8.10 parça kiremit veya çakıl taşı koymalı, bunun üzerine 2 -3 santimetre kadar ince dere kumu koyup üzerine bir sıra tohum sırala-malıdır Tekrar bunun da üzerine 2-3 santimetre kadar kum koyarak saksının ağzına kadar bu suretle devam etmelidir. En üste de tekrar bir tabaka kum konulduktan sonra süzgeçti bir kova ile bolca sulamalıdır.
Bu saksıyı toprağa gömmeli, üstünü açık bırakmalı ve kışın hiç su-lamamalıdır. Şubatta saksıyı boşaltmak, kabarmış vte hafifçe sürmüş olan tohumları kumdan çıkarıp her birini ayn ayrı küçük saksılara dik-melidir. Bu saksılara yan yanya yaprak çürüğü ile kanşık bahçe toprağı koyunuz. Saksıları soğuktan muha. fazalı sıcak veya ılık bir yere sıralayıp ara ana sulamalıdır.
Günlük taze soğan
Yazlık soğan olarak ilkbaharda dikilen arpacıklar artık kurumuş, büyük soğanlar meydana getirmiştir. Bu soğanları asmak suretile iyice kurutmalıdiT. Kuru soğan işi biter bitmez sonbahar için taze soğan ye- , tiştirilmesine başlanabilir. Bunun için küçük arpacık soğanlarını dikmek lâzımdır Eğer dikilecek tarla bütün gün güneş gören bir yer ise arpacık. . lar çabuk fışkırıp erken büyüdükleri ' için, sıcakların da tesirinden dolayı bunlar sertleşirler, gevrek olmazlar. ] Taze soğan biraz serin yerde, az , çok gölgelik bahçelerde daha gev- ; rek olur. Hem boylanırlar, hem , de elyaflı olmazlar. En iyi cins İm- ; ralı Veya Topaç denilen yuvarlak . arpacıklardır. Bunlan dikerken ara- j lannda 10 santimetre aralık bırakmalıdır. Dikmeden evvel toprağı hiç olmazsa güzelce çapalamalı, akşam üstü sulayıp sabah erkenden j soğanlan dikmelidir. Eğer toprağın üzerine kurumuş ot, yaprak gibi gölgelendirici maddeler örterseniz soğanlar daha kuvvetli büyürler En az haftada bir defa olsun eylüle kadar sulamak faydalıdır. (
CEVAPLARIMIZ.
Roka salatası neden bozuluyor?
Kınalıada’da V. Çilyüz’e cevap:
Bahçenizde yetiştirmekte olduğu, nuz roka salatası yapraklarının eklik deşik olması iki sebepten ileri gelir. Bunlardan biri sıçnyan siyah renkli böceklerin, yaprakların üzerine gelerek Şunları yemek için delmesidir. Bu böceklere karşı zlehirli ilâçlar kullanılırsa da tehlikeli olduğundan, tavsiye edilmez. Salataların etrafını sık sık sularsanız bu böcekler ıslak yene gelmedikleri için oradan uzaklaşırlar. İkincisi de yapraklar üzerinde husule gelen yanıklık hastalığıdır. Bu, güneşin tesirinden olur. Onun için çok güneşli yerlerde roka ekmeyiniz. Her halde gelecek sene için burada roka ekmeyin ve bu suretle bu böeoekıler ortadan kaybolup gidenler. Siz de bunların zararlarından kurtulmuş olursunuz. Zehirli ilâç olarak kullanılan terkip, yenilen sebze ve meyvalann üzerine serpilirse zehirlenmek tehlikesi vardır. Bunun için tavsiye etmiyoruz.
Arka sahanlıktayız. Tramvay bir türlü hareket etmiyor, ön taraftan vatmanın gür sesle verdiği emirler duyuluyor:
— Bayan! İn aşağıya diyorum sana!.. Sen insan değil misin yahu?.. Emre itaat etsene!
Hiddetli bir kadın sesi:
— Ay, sen kim oloorsun da bana emir edoorsiın.?.. Karşındaki kimin karısıdır, biloorsun sen?..
— Kimin kansı olursan ol. Babamın kansı da olsan vız gelir bana?.. Hükümet beni şu arabaya âmir yapmış. Buna binenler benim emrimi dinliyecekler. Vatmanın yanında dört kişiden fazla duramaz. Şurada duran ızban-dıt gibi dört tane herifi gözün görmüyor mu? Bir de sen gelirsen beş olur. Hadi bakalım! Emri dinle, aşağıya in de başımı belâya sokma! Yoksa, vallahi billâ-hi akşama kadar arabayı burada bekletmezsem namussuzum, anladın mı?..
Etraftakiler homurdanırken, yanımda duran zat ördek gibi boynunu uzattı, gözlerini karşısındaki beyaz gömlekli yolcunun göğsüne dikerek dikkatle bakmağa başladı, öteki irkildi:
— Neye bakıyorsunuz bayım?.. Yoksa ufaklık mı var?..
— Hayır efendim! Allah göstermesin. öyle bir şey yok.
— Eh. olur ya, tramvay bu.
— Hayır efendim, hayır. Üzülmeyiniz. Bendenizin merak ettiğim şey başka. Affedersiniz amma, siz hiç kibrit kullanmıyor musunuz?..
— O da ne demek?.. Günde üç paket sigara içerim ben.
— ner halde çakmak kullanıyorsunuz...
Karşısındaki yolcu cebinden kibrit kutusunu çıkarıp çıkırda-ta çıkırdata salladı:
— Ne münasebet ba®ım? İşte, kibritim de cebimde. Fakat, anla-mıyarum; bunlan niçin soruyorsunuz? İnhisar kolcusu musunuz yoksa?..
— Rica ederim, yanlış anlamayınız bayım! Kibrit kullandığına dair üzerinizde hiç bir emare göremedim de içime merak oldu.
Kendi ceketinin yakasını açarak gömleğinin, göğsüne sıralanan bir sürü yanık beneklerini gösterdi:
— Şu halime baksanıza!.. Her kibrit çakışta göğsümde bir kaç delik açılıyor. Evdeki pijamamın halini görmeyiniz; kalbura döndü vallahi. Japon maytabı mıdır, kibrit midir? Anhyamadım ki... Her kutudan dört beş tane başsız çöp çıkıyor. Sağlamını yakarken de bir kaç tanesinin çöpü kırılıp düşüyor, bir kaçının ucundaki ecza kopup dağılıyor. Bin zorlukla yakabildiğim de zımpara taşında kasap satın biler gibi kıvılcımlar, alevler saçarak göğsümü bağrmı yalap kavuruyor. Kutusuna beş kuruş veriyoruz, yansının ziyan olduğu elvermi-yormuş gibi, üstümüz, başımız da yanıyor. Alimallah ne yapacağımı şaşırdım. Çakmak kullanayım dedim, benzin bulamadım. Şu kibrit derdinden, kırk yıldır içtiğim sigaravı terkedeceğim galiba...
öteki gülümsedi:
— Onun kolayı var bayım!.. Kibriti yakmak için, kutuya sürerken kendine doğru çekme de, karşı tarafa doğru sür.
Meraklı zat telâşla şapkasını geriye itip şakağındaki kırmızı kabarcığı gösterdi:
— Onu da tecrübe . ettim bayım! Amma, bu tecrübe pek pahalıya maloldu bana. Vapurda kibriti sizin söylediğiniz şekilde yakmak istedim. Alev sıçrayıp da karşımda oturan adamın gömleğini yakmaz mı?.. Herif de acar bir şeymiş. Birdenbire sol şakağıma öyle bir yumruk çaktı ki, kibrit bir yana fırladı, ben bir yana. Adam haklı; ne diyeyim? Görüyorsunuz ya, bir haftadır yumruğun yeri duruyor.
— Eh. o da bahtına bayım! tnhisar kibritinin cilvesi der, çekersin sineye.
Cemal Refik
Göklerde daha çok kuvvetlenmek, dünya havacılığının hamlelerinden bir adım bile geride kalmamak İçin Türk Hava Kuru-munun çalıujmalanna elimizden geldlgl kadar destek olalım. Fitre günlerinde vazifemizi unut-mıyahm.
Son yağmurların üzüm sergilerine zararları
İzmir 15 (Telefon) — Son yağmurlar Eğe bölgesindeki bilhassa Manisa bağlarındaki üzüm sergilerinde fazla zarar yapmıştır. Islanan üzümlerin 25090 ton olduğu tahmin edil; mektedir.
I Üzüm ve İncir piyasalarının açıl! ması İçin Vekâletten emir beklenmektedir. Şimdiki halde yeni mahsuî-■ öen piyasaya çok mal gelmiş bu’tm-1 i maktadır.
Sahife 6
AKŞAM
16 Eylül 1943
ÇzsIHangi katta?-
Ameleler temeli kazmağa bağlamışlardı. Genç mimar dostum bana:
— Biz de şu gölgeye gidip biraz dinlenelim!., dedi.
Onun dediği gibi yaptık. Güneş, toz lu, bomboş arsaları cayır cayır yakıyordu. Arasıra sıcak bir rüzgâr büyük bir toz bulutunu havaya kaldırıyordu. Burası İstanbul’un eski yangın yerlerinden biri idi. Apartıman, ev yapıp satan inşaatçı dostum:
— Göreceksin. Bir zaman gelecek buraları İstanbul’un en güzel, arsaları en pahalı yerlerinden biri olacak... diyordu.
Fakat yarım metre genişliğindeki gölgede ayakta durmak bizi yormuştu. Dostuma kendi inşaatının bulunduğu arsanın hemen İlerisindeki küçük bir evi işaret ederek:
— Halimize acısalar da bize İki iskemlecik lûtfetseler, onlan şuraya atıp otursak!„ Acaba kapıyı çalıp İstesem mi?..
— Bilmem!., senin böyle işlerde tecrübeli olman lâzım... Mahzuru yoksa iste...
_ Kimbilir nasıl insanlardır... Olur ki aksi bir söz söyleyiverirler. Neme lâzım. Burada da ondan başka ev yok... Çöl mübarek!..
Biz böyle konuşurken karşıdaki evin balkon kapısı açıldı. Ve balkona hakikaten pek' güzel bir kadın çıktı. Bimsiyah pırıl pırıl yanan saçlarını arkaya toplamış, esmer bir kadındı. Arkadaşım Nihat:
— Beni güneş çarptı galiba!., dedi.
Esmer kadın önü çok açık bir sabahlık giymişti. Bu ipekli elbisenin önlerini elile tutuyordu. Fakat ara sıra bunlar açılıverince pek düzgün bir vücudun harikülâde hatları göze çarpıyordu.
Balkonda çok durmadı. İçeri girdi. Nihat tekrarladı:
— Beni güneş çarptı!..
Sonra ilâve etti:
— Gidip iskemleleri istesem mı acaba?
— Vazgeç... Hayal ile, ümitle yaşa daha iyi!..
Uzun müddet amelelerin çalışışmı seyrettik. Fakat Nihat deminki sahneyi âdeta jpesele yapmıştı:
— Sana tuhaf birşey söyliyeyim mi?.. Ben 18 yaşının aşkına, hani bir tek defa, görür görmez, yıldırım gibi tepeden inen aşka tutuldum galiba...
— Haydi, şimdi bu budalaca sözleri bırak aa işine bak...
Bu sırada simsiyah, dümdüz saçları pırıl pınl yanan kadın bir kere daha balkona çıktı. Etrafına bakındı. Nihadm kendisine dik dik, yiyecekmiş gibi baktığını görür görmez, uzaktan bile belli olan bir hiddetle balkon kapılarını hızla birbirine çarparak kapadı İçeri çekildi. Ben:
— Gördün mü?.. Fazla ileriye gittin ve kızdırdın!..
Nihat:
— Merak etme... dedi, ona o kadar kanım kavnadı ki ne yapar yapar temel atılıncaya kadar mutlaka kendisile ahbap olurum.
Dedi. Ondan ayrıldım.
Arasıra inşaat yerine gelip binanın yükselip yükselmediğine bakıyor, arkadaşımla konuşuyordum. Temel duvarları iyiden iyiye yükselmişti. Nerede ise birinci kata başlanacaktı. Ben karşıdaki esmer kadını tama mile unutmuştum. Fakat bir gün onu balkonda görünce Nihada sordum:
— Temel duvarları yükselmiş... Komşunla ahbap oldun mu?..
Yüzü kıpkırmızı kesildi:
— Hayır... Henüz bir şey yok. Mamafih birinci kat bitinceye kadar onunla dost olacağım şüphesizdir.
Birinci değil, ikinci katın bittiği gün Nihadı gene yaptığı binasının başında gördüm:
— Ne haber?
— Hiç çalışıyoruz işte... İkinci katı bitirdik!..
— Komşudan ne havadis?..
— Daha bir şey yok... Fakat üçüncü kat bitinceye kadar arkadaş olacağıma şüphe etme...
— Haydi bakalım...
Telefondaki ses
Yazan: Bruce Graeme Tercüme eden: (Vâ - Nû)
-Tefrika No. 82 .
Göz ucuyla adama bakıyordu. Fakat dükkâncının yüzünde bir fevkalâdelik sezemedi.
— Hayır. Hiç öyle bir adam işitmedim. Kimmiş? O da mı atçılardan?
— Hayır. Sizin müşterilerinizden.
Adam, omuz silkerek:
— Bizim müşterilerden! Tahmin edersiniz elbet. Müşterilerimin hepsini isimlerile bilemem.
Verrell:
— Şüphesiz bunu hatırhyacaksı-nız. — dedi. — Bazen, mektupları için burasını adres verir. İsmi, 1. N. Need.
Bu sefer, hedefi bulduğunu anladı. Zira, muhatabı, titremiş, şaşırmıştı.
— Ha... Hayır... Yani, evet... Ben... Şey yani...
Ziyaretçi bir sigara daha yaktı. Sanki gelişigüzel söylüyormuş gibi:
— Şunu tanımayı pek isterdim.
Nihada bir müddet sonra belediye dairesinde, fen işleri direktörlüğünün önünde rasladım.
— Ne var?.. Yeni bir şey mİ yapacaksan?.. diye sordum. Cevap verdi:
— Hayır... Bizim binaya bir kat daha İlâve etmek istiyorum da onun müsaadesini almağa geldim. Binanın bulunduğu yere nazaran bir kat daha yüksek yapabilmek hakkımızdır...
— Komşu ne oldu?.. Kaçıncı katta kendisile ahbap oldun?
— Daha bir şey yok... Bu son katı bitirmeden önce her halde tanışacağız... Bu muhakkak...
Nihat başladığı binayı bitirdi. Sattı. Bir müddet sonra hemen o arsanın bitişiğinde yeni bir İnşaata başladığını hayretle gördüm.
— Ne o Nihat?.. Yeni bir binaya mı başladın?..
— Evet... Ne yapayım?.. Buranın manzarası, havası, mevkii çok hoşuma gitti de..
— Ama hemen eski arsanın yanında bir yer seçmişsin....
— Ne yaparsın?.. Çok güzel bir yer...
— Komşu ne oldu?..
— Daha bir muvaffakiyet gösteremedik. Yalnız bu yeni binayı bitirinceye kadar sen beni gör... Bendekl âşıkane muvaffakiyeti seyret!..
— Bu da mı beş katlı olacak?..
Bu sırada esmer kadın gene balkona çıkmıştı. Nihat sigarasından keyifli keyifli bir nefes çekerek İlâve etti:
_ Evet... Beş katlı amma, ben daha birinci veya ikinci katında İken saadete erişeceğim azizim. Göreceksin...
Bu anlattığım vaka iki üç senelik bir meseledir. Daha çimento tahdidatı konulmadan önce bir gün gene oradan geçiyordum. Tuhaf şey!..
O boş arsaları tanıyamadım. Hep koca koca yeni «ıpartımanlar, şık şık villâlar kurulmuştu.
Henüz atılmakta olan bir temelin başında gene dostum Nihadı gördüm:
— Kolay gele... Buraları ne kadar değişmiş... Çok bina yapılmış!., dedim Gülerek cevap verdi:
— Hepsini ben yaptım. Görüyorsun ya küçük bir mahalle oldu. İşte bir yenisini daha yapıyorum...
— Ya komşun?..
Filerini açtı:
— Çok zalim şey... Yüz vermiyor bana... Evinin etrafında bir mahalle oldu amma Rene bir muvaffakiyet yapamadık. Bütün ümidim bu son binada azizim... O da olmazsa yandık....
Arkadaşımdan ayrıldım. Başımın İçinde bit sorgu var: Acaba İstanbu-lun iman İçin bu usulden İstifade edemez miyiz?..
(Bir yıldız)
Fatih Askerlik Şubesinden:
Taşradaki subayların mmtakamız dahilinde oturan ve anakamelerile ekmek ve sair iaşe maddelerini şubemizden almakta bulunan ailelerine şubeden kaputluk bez fişi verilecektir Almak üzere 14/9/943 salı gününden İtibaren sabah saat dokuzdan on ikiye kadar yedlerlndeki ana kamelerlle şubeye müracaattan İlân olunur.

Taşradaki subay ve askerî memurlarla gedikli erbaşların mm takamız dahilinde oturan ve Ana kamelerlle ekmek ve sair İaşe maddelerinin şubemizden almakta bulunan ailelerinin odun ve kömür ihtlyaçlannm tes-bltl ve ana göre fiş alınması İçin müracaatları lüzumu evvelce ilân edilmişse de beş on. kişi müracaat etmiştir. Ofis umum müdürlüğünden acele cetvel istenilmekte ve bilahire fiş verilmiyecği bildirilmiştir. Alâka-t darların bu ihtiyaçlarının süratle ' tesbit ve temini için ana kamelerile 14/9/943 salı gününden itibaren müracaatları İlân olunur.
- dedi.
Gözlerini yan kapatmış, keskin bir nazarla dükkâncıyı süzüyordu. Tezgâhtar tekrar konuşmağa başladığı sırada terbiyeli bir esnaf vaziyeti takınmıştı. Her halde artık ihtiyatlı davranmağa karar vermişti:
— Maalesef, efendim. —dedi.— Bu bahsettiğiniz zatı tanımıyorum.
Muharrir, cevap verdi:
— Allalıl AlIahl öyleyse mektuplarını kendisine ne suretle verebiliyorsunuz?
— İşte tekrar arzediyorum, bayım. Müşterilerimiz hakkında hiçbir izahat veremem.
Bu cevaba karşılık. Verrell, gene elini portföyüne attı. Soğukkanlılıkla yeni bir beş İngiliz çıkardı; ve ağzı sıkı tezgâhtarın burnunun önünde parayı salladı:
— Şu beş sterlin! Kazanılması pek mümkün olan bir para. Zannederim, hiç de fena değil, . dedi.
Bulmaca
123456789 1»
Soldan sağa ve yukarıdan aşağı:
1 — Anadoluda bir r.ehlr.
2 — çete reisi -İki harf.
3 — Sonuna «M» gelirse Ün kazanalım demektir.
4 — Başına «B» konursa acı bir sebzedir - Deniz mahlûku.
5 — Söz - Tersi nezaret eden.
6 — Tersi baş eczacıdır.
7— Tersi tenakus eder _ Karadeniz uşağı.
8 — Alevli.
9 — Flkrlnce - Bir sayı.
10 —Tersi bir sayıdır - Çanakkale-de bir kaza merkezi.
Geçen bulmacamız
Soldan sağa ve yukarıdan aşağı:
1 — Kayabalığı, 2 — Arapatı. Al, 3 — Yabanlkan, 4 — Apaşikar, 5 — Bani, Aç, Sa, 6 — Atıkalipaş, 7 — Lıkaçivam. 8 — Ar, Paris, 9 — Gar, Sanıiye, 1Q — Tlıkaş, Sev,
Kayıp aranıyor
Recep oğlu Zeki Soylu 30/8/943 Zafer bayramı günü saat dokuz sularında Kara-gümrük Kabakulak sokağındaki 8 No. lu hanesinden çıkarak bir daha dönmemiştir. Kendi-
sinin nerede olduğunu görüp bilenlerin insaniyet namına Galatasaray li-
sesinde Yusuf Doğanaya haber vermeleri rica olunur.
İstanbul asliye mahkemesi ikinci ticaret dairesinden: 943/197
Mahkemece satışına karar verilen ve hâlen İstanbulda Hasırcılarda 11 No. lu ardiyede bulunan ve 940 mahsulü Mersin malı olup tahminen 4,5 ton miktarında bulunan harapların açık arttırması 16/9/943 perşembe günü saat 10 da mezkûr mahalde icra edilecektir. Ehli vukufça kilosuna 5 kuruş takdir olunmuştur. Satış peşindir. Arttırmaya lştlrâk edecekler yüzde 7,5 teminat vereceklerdir. Alâkadarlara! yukarıda mezkûr gün ve saatte mahalli mezkûrde hazır bulunmaları İlân olunur.
Aydın asliye hukuk mahkemesinden 943/769
Aydının Meşrutiyet Mahallesinden Abdurahman kızı Nadire Karataş tarafından müddeialeyh İzmir Baş-durak Mecidiye kahvesinde Sıvacı ö-mer oğlu Sait Karataş aleyhine açılan boşanma davasının yapılmakta olan mahkemesinde: İkametgâhı malûm olmıyan müddeialeyhin ilânen yapılan tebligata rağmen mahkemeye gelmemiş olmasmdan hakkında gıyap karan tebliğine ve mahkemenin 22/9/943 çarşamba günü saat 11 e talikine ve gıyap kararının da İlânen tebliğine karar vermiş olduğundan müddeileyhin muayyen gün ve saatte mahkemeye gelmesi veya bir vekil ile kendisini temsil ettirmesi aksi takdirde mahkemenin gıyabında yapılacağından gıyap kararı makamına kaim olmak üzere ilânen teb-liğ olunur. (9191)____________
Zayi — 941 yılında Çapa Kız orta okulundan 7 nci sınıftan aldığım tasdiknameyi kaybettim. Yenisini alacağımdan - eskisinin hükmü yoktur.
51 No. da Ayşe Serap İçingir
Delikanlının gözleri hırsla parladı. Banknota, kirpiklerini kırpıştırarak bakmağa başladı.
— Hayır, hayır efendim! istemiyorum.
Güçlükle yutkundu; ve gözlerini banknotlardan çevirdi.
Verrell, bunun üzerine omuz silkti:
— Eh... öyleyse ne yapalım. - dedi, ve parayı yavaş yavaş saklamağa başladı. Sonra, portföyünü çıkarmağa hazırlandı ve kendi kendine konuşuyormuş gibi söylendi:
— Yazık! Pek yazık cidden! Beş İngiliz... VŞayet insan, bine karşı on iki bahsine girse, butlunla altmış İngiliz kazanabilir. Fakat, zarar yok! Ben meseleyi başka türlü hallede-
Birdenbire tezgâhtar, sanki etrafta kimsenin olup olmadığını anlamak istiyormuş gibi sağa sola bakındı; sonra elini uzatıp muharririn kolunu tuttu.
— öğrenmek istediğiniz şeyi, size söyliyeceğim. — dedi. — Verin şunu bana!
Para, sahip değiştirdi.
Tezgâhtar, şimdi boğuk bir sesle konuşuyordu:
I — İki günde bir gelir... Tam on
Gayri menkul satışı
943/1 tereke.
Sultanahmet 5 inci sulh hukuk hâkimliğinden:
İstanbul Vafeda Molla Hüsrev mahallesinde Kâtip Çelebi caddesinde 95 No. hanede müklm iken 6/12/942 tarihinde ölen ve mirasçılarının vâki talebi üzerine terekesine mahkememizce el konulmuş olan Emin Gere-denin tahtı tasarrufunda bulunduğu kaydan anlaşılan. 1 — Vefada Vefa caddesinde 49 No: hane ile, 2 — Bu haneye muttasıl 51 No: hane ve: 3 — Gene ittisalindeki 53 No: haneler terekenin taksim ve tasfiyesi zımmın-da açık arttırmaya çıkarılmış olup her üçünün bir günde ve fekat ayrı ayn oimak üzere arttırmaları icra kılınacak olan bu gayrimenkulâtm birinci açık arttırması 5/10/943 tarihine müsadif salı günü saat 10 dan 12 ye ve ikinci açık arttırması ise 15/10/943 tarihine müsadif cuma günü gene saat 10 dan 12 ye kadar Sul-tanahmette tapu dairesi alt katındaki mahkememizde İcra kılınacaktır. Bunlardan 49 numaralı hane ehlivukufça 15360 lira ve 51 numaralı haneye ise 14640 lira ve 53 numaralı haneye de 15600 lira kıymet takdir edilmiştir. Yukarıda 1 numara ile gösterilen 19 kapı numaralı hanenin evsafı: Hane kâgirdlr. Zemin katı ile beraber üç katlıdır. Arkada bahçesi vardır. Zemin katı — Çiçekli çini taş ile döşenmiş bir taşlık üzerinde bir mutfak bir gusulhane ve merdiven altında bir kömürlük vardır. Birinci kat tahta ve muşamba döşeli bir sofa İle iki oda bir helâ, ikinci kat tahta ve muşamba döşeli bir sofa üzerinde camekânla ayrılmış üç oda bir helâ mevcut olup hanede elektrik, terkos vardır. Havagazmm tesisatı mevcut İse de gazi yoktur. Hane oldukça yenidir. Kapı ve tavanları yağlı boya ile boyanmıştır. Musak-kafı 64,00 bahçe 47,5 olmak üzere 111,5 metre murabbaı sahayı ihtiva etmektedir. Parsel numaralı 6 dır. Yukarıda 2 numara He gösterilen 51 kapı numaralı hanenin evsafı: 5 parsel numarayı almaktadır. Ve evsafı yukarıdaki 49 kapı numaralı hanenin aynıdır. Sabnsı 61,00 musakkaf ve 49,00 bahçe olmak üzere 110,00 metre murabbaı sahayı ihtiva etmektedir.
Yukarıda 53 kapı numaralı hanenin evsafı: 4 parsel numaralıdır. Müşki-le sokağı ile Vefa caddesi üzerinde köşebaşındadır. Sahası 65,00 musakkaf 51.50 bahçe olmak üzere 116,5 metre murabbaı sahayı ihtiva etmektedir. Evsafı diğer hanelerin aynıdır. Satış şartnameye tevfikan icra kılınacaktır. Şartname İse herkesin görebilmesi için dosyasında açıktır. Taliplerin her gün sabahları saat 9/10 arası kalemde satış memuruna 943/1 dosya numarası ile müracaat edebilirler. Taliplerin ihale günleri muhammen kıymetlerin % 7,5 nlsbetindeki pey akçesini veya millî bir bankanın teminat mektubunu hâmilen müracaattan elzemdir. Birinci artırmada teklif olunacak bedel o gayrlmenkulün muhammen kıymetinin % 75 nl bulursa talibine kati ihalesi İcra kılınacak, bulunmadığı takdirde satılmıyarak ancak en yüksek teklifte bulunanın teahhüt hakkı bakı kalmak üzere beklenecek olan ikinci artırmada teklif olunacak bedel neye baliğ .olursa* talibine kati ihalesi icra kılınacaktır. Müterakim vergiler terekeye ve resmi dellâliye ile ihale pulları ve harç ve tapu masrafları ve 20 senelik evkaf taviz bedeli ise müşteriye aittir. İpotek sahibi alacaklı ve sair alacaklı ve hak sahiplerinin hususile faiz ve masrafa dair olan iddialarını evrakı müsbite-lerile Hân tarihinden itibaren 15 gün içinde mahkememize müracaatla der-meyan etmeleri aksi takdirde bunlardan ipotek sahibi alacaklıların haklan tapu sicillerile sabit olmadıkça satış paylaşmasından hariç tutulacaklardır, _________________
Beşiktaş askerlik şubesinden:
Şimdiye kadar odun ve mangal kömürü almayan subay ailelerin 19/ 9/943 akşamına kadar şubeye gelip ihtiyaçlannın yazdırılmaian ilân olunur.
birde... Dün uğradıydı... Demek ki yarın da gelip, «Mektup var mı?» diye soracak. Şayet karşıda, öbür lâmbanın arkasında durursanız, içeri girdiği vakit, ben burnumu silmek suretile onu size işaret ederim.
Verrell, başile bir «münasiptir! işareti yaptı:
— Pekâlâ! — dedi. — Fakat sakın beni aldatmağa kalkma!
Ve bu sözü söylerken, muhatabına öyle bir bakış baktı ki, dükkâncı, şayet oyun oynarsa pişman olacağını derhal anladı. Pazarlığa giriştiği adam, cidden yaman adamdı.
Ertesi sabah, on bire on kala kahramanımız, mahut dükkâna gelerek buradan bir paket sigara daha aldı.
Parayı Verirken, tezgâhtara:
— Unutmayınız! - diye mırıldandı.
Muhatabı, «Aklımda» der gibi bir işaret yaptı.
Verrell, karşı kaldırıma geçip, sokak lâmbasını kendisine siper aldı. Tam söylenen saatte, pek sefil giyinmiş bir adamın dükkâna girdiğini gördü. O anda tezgâhtar beyaz mendilini çıkardı; ve böylelikle gelenin M. 1. N. Nefd olduğunu anlamış oldu.
(Arkası var)
Divanı Muhasebat Reisliğinden:
Divanı muhasebata müsabaka ile 30, 35. 40 lira aslî maaşla müra-kip muavini alınacaktır.
1 — Müsabakaya girmek için yüksek mektep mezunu oimak ve yahut en az 25 lira maaşlı memuriyetlerde bir terfi müddetini ikmal etmiş olmak lâzmdır.
2 — Yüksek mektep mezunu oup da askerliğini yapmamış bulun-nanlara altı ay için 25 lira maaş verilir. Diğer tderecede maaşlarını almak için teadül kanununun koyduğu şartları haiz olmak lâzımdır.
3 — Müsabaka imtihanı 15/10/943 cuma günü saat 9,5 ta Anka-rada Divanı muhasebat binasında yapılacaktır, imtihanın vliâyetlerde icrası mümkün olmadığından Ankaraya gelemiyeceklerin imtihanın mahallerinde icrası için müracaat etmemeleri lâzımdır.
4— İmtihan: Divanı muhasebat Muhasebei umumîye kanunlarile hesab ilmi malî, iktisat ve tahrirden yapılacaktır.
5 — Bu şeratiti haiz olup da imtihana girmek istiyenler 14/10/ 943 perşembe günü akşamına kadar nüfus hüviyet cüzdanı, askerlik vesikası, resmî tabip raporu, tahsil vesikisı ve iki kıta fotoğrafı ve evvelce memuriyette bulunmuş olanların da sicil cüzdanı veya bunun yerine kaim resmî vesikalar ile birlikte bir arzuhalle Divanı muhasebat riyasetine bizzat müracaatları; Zat işleri müdürlüğünde bu hususa dair formülü tahrir ve imza eylemeleri lüzumu ilân olunur. (6897)
Yüksek İktisat ve Ticaret Okulu Müdürlüğünden:
Talebeye kayıt ve kabulüne 23 Eylül, 943 perşembe günü başlanacak 18/1 teşrin 943 pazartesi günü son verilecektir.
İsteklilerin pazartesi günü ve perşembe günleri saat 9,30 _ 12.30 ara Bin da aşağıda yazılı belgelerle okula bizzat müracaatları.
1 — Kayıt ve kabul dilekçesi
2 — Lise bitirme ve olgunluk diplomalarının asıllan.
3 — Nüfus hüviyet cüzdanlarının aslı
4 — Aşı ve sihhat raporu
5 — iyi bal kâğıdı
6 — 4,5 x6 boyunda 18 adet kartonsuz fotoğraf (8814)
Devlet Konservatuvarından
Ankara Devlet Konservatuvanna alınacak öğrencilerin kabul imtihanları bu yıl, Eylülün 23, 24, 25 inde istanbulda Galatasaray lisesinde 28, 29, 30 unda izmirde Atatürk Lisesinde, ve ilkteşrinin 6, 7, 8 inde de Ankara Devlet Konservatuvarmda yapılacaktır.
JCabul şartlan Ankara Devlet Konservatuvarından, Ortaokul, Lise, öğretmen okulu müdürlüklerinden. Maarif memur ve müdürlüklerinden ve 23 Ağustos 1943 tarih ve 238 sayılı Maarif Vekilliği tebliğ-ler dergisinden öğrenebilirler. (8513)
Ereğli Kömürleri İşletmesi için yaptırılacak Vantübe ait imal şartnamesi
1) İmal ettirilecek vantüb için lüzumlu olan bez Malatya Mensucat Fabrikası mamulâtından Askerî Tip yazlık elbiselik bez olarak İşletmemiz tarafından temin edilecek, her talip kauçuk kendisi tarafından temin edild-ğini veya İşletme tarafından verildiğine göre her cins vantüb için iki fiat verecektir.
2) 42 santimetre kutrunda 15000 ve 30 santimetre kutrunda 5000 metre vantüb imal edilecektir.
3) Bezler vantüblerin imalinden evvel fennî bir şekilde kauçuklanmış ve vülganlze edilmiş olarak hava geçmez bir hale getirilecektir.
4) 42 santimetre kutrundaki vantübün beher metre tulünde 150 gram 30 santimetre kutrunda olan vantübün beher metre tulünde 108 gram ham kauçuk bulunacaktır,
5) Vantüb boylan: İmalât yekûnunun % 10 u 10 metrelik, % 40 1 20 metrelik ve % 50 si 30 metrelik parçalar halinde ihzar edilecektir.
6) Vantübler kalite itibarlle mevcut nümuneye tevafuk edecek, ancak çengel yerine yedinci maddede gösterilen halkalar konacaktır.
7) Vantüblerin tavana asılmalarını teminen 65 er santim aralıkla pirinçten veya paslanmaz madenden mamûl halkaları olacaktır. Bu halkalar muntazam bir şekilde tesbit edilecektir.
8) 30 santimetre kutrundaki vantüblerin imâlinden artacak olan kumaş tamamen ve aynen İşletmeye iade edilecektir.
9) Teklif sahipleri teahhüdün hüsnü İfasını teminen verecekleri teminat akçesinden başka kendilerine teslim edilecek olan bez bedelinin % 30 fazlasile ayrıca bir teminat mektubu vereceklerdir.
10) Teslim müddeti: İhale tarihinden ve bezlerin tesellümünden itibaren bir ay zarfında 42 santimetrelik vantübten asgarî 3000 ve 30 santimetrelik vantübten asgarî 2000 metre imâl Zonguldak’taki İşletme Merkez Anbarma teslim edilecektir. Mütebakisi ihale tarihinden itibaren en geç 3 ay zarfında ve her ay mütenasip mikdarlarda teslim edilecektir. Daha kısa müddet zarfında yapılacak teslimat tercih sebebi olabilecektir.
11) İşletme ihaleyi İcrada serbesttir. (8934)
Ticaret ve sanayi erbainin dikkat nazarına
İstanbul Ticaret ve Sanayi Odası Reisliğinden:
Hazırlanmakta olan yeni kazanç vergisi kanunu içinde Odamız kendi mütalâasını hükümete arza karar vermiştir. Odanın bildireceği mütalâaların bütün ticaret ve sanayi erbabının arzu ve temayüllerine uygun olmasını temin gayesile salahiyetli zevattan müteşekkil bir komisyon çalışmalara başlamıştır.
Komisyon, Odamıza kayıtlı bilumum ticaret ve sanayi erbabının Kazanç vergisi kanununa müteaalik dilek ve düşüncelerini öğrenmenin ve ona göre hazırlanmanın çok faydalı olacağı neticesine varmış olduğundan, bu kanunla alâkalı bütün ticaret ve sanat erbabının elyevm cari kanunda memleket ve ticaret âlemine yarar isteklerde sair hususları en kısa bir zamanda yazı ile Odamıza bildirmeleri rica olunur.
Komisyon içtimalannda elde edilen neticeleri muhtevi zabıtlar Oda mecmuasile peyderpey neşredilecektir. Bu zabıtlar hakkında vaki olacak tenkid ve mütalâaların da bildirilmesi ayrıca rica ve ilân olınur. _______________________________________________________(9135)
İstanbul jandarma satınalma komisyonundan:
M. fiyatı Muvakkat teminatı
Miktarı Cinsi Kuruş Lira Kuruş
390064 adet Çadır düğmesi 0,75
110380 » Küçük çadır kapsülü 1,75 451 21
22076 > Büyük çadır kapsülü 4,50
11038 » Çadır tokası 1,50
19316 Metre Siyah çadır ipi 6,00 187 92
33666 » Beyaz çadır ip* 4,00
16557 adet çadır direği 65,00 1365 95
16557 » Çadır kazığı 45,00

2005 08
M.ktar ve clnslerila muhammen fiyatları ve teminattan yukarıda ya-
zili sekiz kalem portatif çadır malzemesi 7/10/943 perşembe günü saat
15 de İstanbul - Taksimde Jandarma satın alma komisyonunda kapalı zarf eksiltmeslle ihale edUecektir. Sekiz kalem malzemenin bir arada ihalesi caiz olduğu gibi yazılı teminatları karşısındaki malzemenin b)r arada olması şartile bir kaç İstekliye de ihalesi caizdir.
Şartname 134 kuruş bedelle her gün komisyonumuzdan alınır ve nü-muneleri her gün görülür. İsteklilerin vesika ve teminat mektup veya makbuzlarını muhtevi kapalı zarf teklif mektuplarını eksiltme vaktinden bir saat evveline kadar komisyonumuza vermeleri. «9150»
Devlet Denizyolları Umum Müdürlüğünden:
1 — Van'şubemizde açık bulunan 210 lira kadro ücretli Mes’ul muhasipliğe 3656 sayılı teadül kanunu hükümleri dairesinde Muhasebeci alınacaktır.
2 — Gemi kurtarma servisimizde münhal bulunan ve barem konu-nuna dahil olmıyan 100 lira kadro ücretli mütercim daktiloluğa İngilizce lisanını iyi bilen bir daktilo alınacaktır.
3 — ingilizae lisanını iyi bilen ve göstereceği kabiliyete göre yevmiye ücreti takdir edilmek üzer ayrıca bir mütercim daha alınacaktır.
İsteklilerin Zat işleri müdürlüğümüze müracaatları ilân olunur. (9334)
AKŞAM
Sahile 7

| - ÎŞ ARIYANLAR
RADYOCU İŞ ARIYOR — Bir radyo atölyesinde veyahut tamircisi yanında çırak olarak çalışmak İstiyorum. Cumartesi, pazar hariç verilecek haftalığın azlığı aranmıyacaktir. Akşam gazetesi müvezzli AnkaralI tsmalle mektupla müracaat. —
BÜYÜKADADA SATBIK ARSA — Nizam cihetinde çamlık İçinde fevkalâde mangan» 1ı geniş cepheli 2300 metre murabbaı muntazam duvarla çevrilmiş bir arsa satılıktır. İçinde bağı ve müteaddit yemiş ağaçlan vardır. «Akşamı ilân memurluğuna müracâat. Telefon 20681. — 10
BEYLERBEYİNDE — Abdtıllahağa
Mescit sokak 2/1 - 2/2 İki ev biri yarım kârgir boyalı 3000 metre mey-valık bahçeslle satılıktır. Fiat! 7,000. Görmek içindekilere, görüşmek İstanbul Yağ İskelesinde yumurtacı Fethi Alton telefon 23382 — 1
ŞİŞLİDE SATILIK APARTIMAN — Beş ve dörder odalı dört kat bodrum bahçe tam konfor saf hava bol güneş emsalsiz nezaret senelik irad 2400 operatör Raif sokak Meria apar-timam dördüncü kata müracaat _ 5
TİCARET LİSESİ TAHSİLLİ BİR — Genç, iyi Türkçe, Fransızca. İtalyanca, Rumca, biraz İngilizce lisanlarına vakıf, hesabı kuvvetli İş aramaktadır. Akşamda M. T. M. yu müracaat. — 1
KİRALIK DEPO — Haliç, Haskö-yünde denize İskelesi bulunan ve caddeye kadar uzanan her İşe elverişli bir depo klrahktar. Müracaat: Fındıklı tramvay caddesinde 60 No. lu odun deposuna. Telefon 41742.
KURTULUŞTA — Ermeydin sokağında 43 No. kâgir hane satılıktır. 5 büyük oda 2 mutfak elektrik terkos bahçe. İçindekilere müracaat, —
BÜYÜKADADA — Madende banyolu mobilyeli müstakil hane aylık çok naraya müracaat. — 1
Harbiye - Bayazıt otobüs seferleri
Elektrik Tramvay, Tünel Seferleri Umum Müdürlüğünden:
Otobüslerimize aynlan benzin miktarı muvakkat bir zaman için tahdidedilmiş olduğumdan, yeni bir iş’ara kadar Harbiye . Bayezit arasında işliye n otobüs servisinin tatil edilmiş olduğu ilân olunur.
(9342)
MUHABİR — Fransızca, Almanca, İngilizce mulıabereye muktedir pek tecrübeli bîr bay iş anyor. Bütün gün, günde veya haftada bir kaç saat çalışmağı kabul eder. Müracaat posta kutusu No. 222, İstanbul. — 1
ACELE SATILIK AHŞAP YENİ EV — Zeyrek Bıçakçı çeşme caddesi 68-70 numaralı üç katlı seki» oda, ta ra çalı kârgir bir odayı bir miktar bahçe, ku-yulu. Kıztaşı Feyzullah efendi caddesi 18 Nuri Yalçırı,
ASKERLİĞİNİ YAPMIŞ — Orta derecede tahsili olan gümrük nakliyat işlerinde çalışmış bir genç tahsildarlık ve benzeri gibi ayak işlerinde çalışmak üzere iş anyor. Kefil verebilir. Akşamda (Tekcan) İsmine mektupla müracaat.___________— 1
ACELE SATILIK BAHÇE — Sah-rayl Cedit İmam Ram'z caddesinde 23 numaralı İstasyona 15 dakika 19 dönüm, etrafı duvarlı üç tane bostan kuyusu, sekiz odalı ev. bahçe satılıktır. Görmek istlyenler cumartesi günleri müracaat. — 3
SATILIK BOSTAN — Beylerbeyi Gümüş yolunda içinde köşk, ahır, meyva ağaçlan, bostan kuyuları bulunan 23 numaralı 145 dönüm bostan satılıktır, İstanbul Suitahamam Sadı-kiye han 12 No, müracaat T.L, 21475
ACELE SATILIK — Kuzguncuğun, vapur ve tramvaya yakın en havadar yerinde, dört odayı haiz betonarme l^na, taşraya azimet dolayısile satılıktır. Fiatı 4000 liradır. İçindekilere müracaat. Hamam sokak No. 34 hane. . _ 1
GAZETE VE MECMUALARA — Müesseselere Fransızcadan Tiirkçeye her türlü tercüme yaparım (A. S.) rumıznna müracaat. — 1
2 İŞÇÎ ARIYANLAR
BATİLIK EV — Boğaz! çin de Yenl-köy caddesinde altında dükkânı ve ayda 65 lira kirada cm altı odalı dört bölüklü ev yedi bin liraya satılıktır. Yentpostane caddesinde Ve’.o-ra han kahveci Karabete müracaat.
SATILIK EV — 9 oda, vapur iskelesine on dakika Kadıköy. Rasimpaşa; mahallesi Yalı sokak 5 No. Teşvikiye• Köknar sokak 58 numarada Haşana müracaat. —
TERKİ TİCARET — Dolayısile acele satılık dükkân. Taksim Sırarervl-ler Belediye hastanesi karşısında 143/1 numaralı inhisar beyiye dük-, kâm devren satılıktır. İçindeki sahibi i Ali Uçağa müracaattan. — 1
ACELE SATILIK APARTIMAN — Bonıontide Havuzlu bahçe sokak Np. 36/2. 110 lira kira getirir 3 katil yeni apartıman satıhktır. 3 üncü kata müracaat. — 1
SPESİYALİTELER HARİÇ — Sanayi maddelerinden büyük tesisat İstemeyen boyalar, esanslar, tozlar, tuzlar, eczaların hamızların yerli l-> mali elverişli veya ortaklıkla öğreti-i lir. Fatih Posta kutusu 22. —
SATILIK APARTIMAN — Beyoğlu Kalyoncukulluk Hamalbaşı aşasında Terfik sokağmda 34 numaralı mahiye 97 lira kirada bankaya 4550 liraya İpotekli 9500 liraya satılık, içindekilere. - 3
---------i SAF HAYASI — Lâtif manzaralı
TAKSİM, TALİMHANE, AYASPA- Boğaziçinin incisi Kireçbumnnda 6 ŞA, SIPAHIOCAGINA — kadar 6 - 7. odalı 2 sof ah 3 halâh yağlı boyalı odalı kaloriferli apartıman aranıyor, elektrik suyu meyvı geniş bahçeli ga_ Şerait İçin doğrudan doğruya Taksim yet kullanışh bir köşk acele satilık-eczanesi sahibi Nbameddine müra- tır. İskele memuru Ahmet Okandan caat._______________________— 11 suâı _ 2
SATILIK DÜKKÂN — Kapalıçarşı- K _ MÜTEFERRİK aa Zenneciler sokağında 24 numaralı ____________________
dükkân satılıktır. Tophane Kumba-
racı örtmeelh sokağı 21 Haticeye mü- ALMANCA DERSLERİ- Alman racaat. _ i yan öğretmen talebeye, büyüklere 1
DİPLOMALI BİR HEMŞİRE — Kınlaydın mezra, diplomalı bir hemşireye ihtiyaç vardır. 12 ile 1 arasında Şişli cerrahî kliniği müdürlüğüne müracaat. — 1
ADANADA — Tuhafiye mağazasında çalışmak İçin işten anlar bir müstahdeme ihtiyacımız vardır. Bah-çekapı Belman mağazası No. 12 müracaat____________________________— 2
SATILIK ÇOK MÜKEMMEL ARSA — Ankaranm merkezinde ve en işlek bir caddesi üzerinde, çarşıyı yakın köşe başı, gayet geniş cepheli ortasında biri büyük ikisi küçük üç ev bulunan büyük ansa satılıktır. Tel: 2521/1289.____________________________________
SATILIK DÜKKÂN - Kadıköy Söğütlü Çeşme caddesi No. 262 dükkân satılıktır. Telefon: öğleden sonra: 24095 Nen Kumral.
8000 LİRAYA — Kuzguncukta iskeleye yarım dakika mesafede 3 katlı senevi 900 lira icar getiren bahçesinde kuyusu ve sarnıcı bulunan mûced-det apartıman satılıktır. Taliplerin Cihangir Akarsu yokuşu Zeki bey apartımanı 49/1 e müracaatları. —
BİR BAYAN ARANIYOR — Doktor yanında çalışmak üzere bayana ihtiyaç vardır. Her gün öğleden evvel çarşambaları öğleden sonra Taksim Deniz Palas No. 2 müracaat. — 1
SIHHATLİ BİR SÜTNİNE — Aranıyor. Maaş mmnun edici olacaktır. Azrtı edenlerin Şişli Halâskâr Gazi caddesi Merey apartıman 330/2 numaraya müracaat.____________________— 2
KİRALIK YAZIHANE ARANIYOR— Ostata veya İstanbul merkezi semtlerindeki hanlardan birinde mobilyalı veya mobilyasız bir veya iki odalı kl-rahk yazıhane aranıyor. İstanbulda Bahçekapıda Cermanya hanında FOMSİM İnşaat şirketine müracaat Telefon- 20920________________- 1
3 ~SAT1LIK E$YA
SATILIK ECZAHANE CAMEK ÂNLARI _ Yüzü ıhlamur raftan çam
ağaçtan mamul camlan tamamdır. Sirkeci Kayseri Hanı altında 90 numaralı mağazaya müracaat.
ACEIE SATILIK PRESE — Vidalı silindiril badem, fındık, zeytinyağı çıkarmak İçin ayni zamanda üzüm suyu. domates nlças için çok elverişli Fiyat! 650. Telefon: 30614 - X
BATİLIK — Radyo eşya 43 modeli kullanılmamış fevkalâde Viyana manın kaplama yemek masası altı san-dalya seccadeler, Akşamda (Radyo) tftmuzuna mektupla müracaat. —
4 - Kiralık • Satılık
DEVREN SATILIK DÜKKÂN — Kadıköyün en işlek yerinde müşterisi bol bir tuhafiye mağazası satılıktır. Kadıköy Pazaryolu E—™ “d— man No. 77/2 telefon 60989. — 5 caatian.
Yüksek mekteD mezunu memur alınacak
Gümrük ve İnhisarlar Vekâletinden:
1 — İstanbul. İzmir, Mersin, İskenderun gümrükleri ile merkez teşkilâtında açık 30, 35 lira aslî maaşlı memurluklara müsabaka ile yüksek mektep mezunlan alınacaktır.
2 — Müsabaka imtihanı 5/10/943 sah günü »sat 14 te Ankara, İstanbul, İzmir, Mersin w lıkendenuı gümrüklerinde yapılacaktır.
3 — Müsabakaya gireoeUerin askerfigrâs yapmış bulunması ve Memurin kanununun 4 üncü maddesinde--azdı vasıflan haiz olmaları lâzımdır.
4 — Bu şartlan haiz isteklilerin yukarıda yazılı gümrük idarelerin-
den birine 4/10/943 pazartesi günü akşamma kadar bir dilekçe ile müracaatedeıek kanuni belemelerini vermeleri. (9089)
Yüksek Ziraat Enstitüsü Rektörlüğünden:
4 udet mermer kitabe yaptırılacak:
Birincisi: 136 X 230 eb’admda 4 lük yekpare mermer İkincisi 119 x 1«5 eb’admda 4 lük yekpare mermer Üçüncü ve dördüncüsü 100 X 150 eb'adında 4 lük yekpare mermer
B utlardan birinci İS em. genişlik ve iki parçadan 6 cm, derinlikte diğerleri 10 cm. genişlik ve 1 cm. derinlikte renkli somaki çerçeve ile çevrilecektir. Levhalar İstanbul - Marmara, çerçeveler Hereke taşı ve en yüksek kalite olacaktır. 4 adedin üresinde hâk edilecek yanların yekûnu takriben 2504 harftir. Hazırlanmış resme ve şartnameye nazaran yerlerine talik edilmiş olarak en geç 20/10/943 tarihinde teslim edilecektir. Tahmin edilen fiyat 2500 liradır. Münakaşaya iştirâk edeeekler muhammen bedelin % 75 nispetinde muvakkat teminat vermeğe, muayyen müddet zarfında kati teminat m’ktarma İblâğ etmeğe ve mukavele yapmağa mecburdur.
İhale tarihi 29/9/943 saat 15 tedtr. «9296>
Nakliyat yaptırılacaktır
Toprak Mahsulleri Ofisi
Hububatın bulunduğu mahal
Umum Müdürlüğünden
Komılacağı mahd
FRANSIZCA — Lisan müteh. Praf. Albert AnjeMen: (Thöre) terini hazırlamak İsteyen genç münevverlerle Fre.nsrzcalannı ileriletmek veya ko-' nuşmak isteyen zevat bize müracaat edebilirler. Ücretler uygundur, Bah-çekapı Selâmt han, - 3
BERLİNLİ BAYAN ÖĞRETMEN — Tecrübe edilmiş, kolay metodla iyi Almanca ders verir. Pazardan başka her gün saat 4-7 ye kadar İstiklâl caddesi apartıman 133 de 6 No. ya müracaat. — 4
ACELE SATILIK ARSA — Kiiçük Lânga tramvay caddesinde 893 s«tre; murabbaı. Müracaat: Lâleli ordu caddesi 290 numara Emlâk ahm satım evine. —
VARLIK VERGİSİ — ve askerliği olmıyan diplomalı bir Türk makastar iş, ve mevcut içini terste medar olacak
R.A — A.K.A — Genç Bayan —
_ 4
ACELE SATILIK BULUNMAZ AR-gA — Kginmış deniz kenarında 755 metre murabbaı yalı arsası satılıktır. İzahat: Telefon 24456 santralden Rüştü Çelebioğlu İstenecektir, —
BÜYt’K FIRSAT - Beyoğlunda: İstiklâl caddesinde berberliğe, tuhafiyeciliğe, her türlü İşe elverişli fevkalâde lradlı dükkân devren kiralıktır. Lâle sineması yanında No. 79.
BİR YAZIHANE ARANIYOR lata veya Bahçekapıda 4-8 odalı İyi bir yazıhaneyi kiraya vermek veya devretmek isteyenlerin 40247) ye telefon etmesi. — *
FATİH — İtfaiye caddesinde üç apartıman. ikişer daireli konforlu ve güneşlidir. Müracaat: Fatih Park karşın Kâmil paşa sokak No. 8 Nabi Turan. — 1
TOPKAPI — Davutpaşa, asfaltta eski 30 yeni 15, en yeni numarataj İte 77/1 numaralı tarlanın 1/4 hissen olan (5000) metre erazl şahlıktır. isteyenlerin Şehremini Uzunyusuf Me-
• VC/GlAldUİ yviMVAM--* —--«r---
Direkli apartı- citbey cadde»! 6 numaraya mür»-
mır
Gümüşhacıköy Havza
Merzifon >
Çorum » veya Çerik£
Osmandk >
VeriköpsA s
Boiu Adaparas»
Dünce »
Göynük Geyve
Mudurnu >
HüreyinG Germeç
Bg«z Çankm
İskilip Çankırı veya ÇerikH
Alaca Yerköy
Yozgat Yerköy
Akdağmadeni YeAöy
Zara Sivas
Suşehri Sivas
Koyulirirer Sivas
Gürün Armağan
Tokat Terim]
Niksar Turhal
Reşadiye Turtıal
ErU Lâdik
Develi Başköy
Pınarba* Kayseri
Bünyan Sarmısakh
Ürgüp İncesu
Boğazlryan Fakık
Boyabat Sinop
Gölköy Ordu
Mesudiye »
Mecidözü Amasya
Sungurlu Çerikli
Aşağıda yanlı mahallerdeâd hububat Nafia İdaresince testtt edilen mikdara göre benzin ve refestfe (3,5) tan taşunak kaydıle katedUecek her on beş bin kilometre lçta İki lâstik hezaböe taşınacak mala göre tutan lâstik verilmek kaydlle karşılarında yazılı mahallere nakil işi açık eksiltmeye konmuştur. Bu yerlerin her biri ayn ayn ihale ohmabüeceği gibi bir kaçı bir müteahhide verilebilir. Eksiltme 23/9/1943 perşembe günü Toprak Mahsulleri Ofisi Alım Müdürlüğünde müteşekkil komisyon tarafından
Mukavva satışı
Sümer Bank Selüloz Sanayi Müessesesinden:
Müeesesemiz mamulâtı 98. M. 80. 3N w 120 No. «tan kartonu «Hniz-rtou» muayyen bir mkddet İçin aşağıdaki fiyattarfa ve bedeli peşin
«9312»
İstanbul Maarif Müdürlüğünden:
Galata köprüsündıe vuku bulan ânsa yüzünden bazı talebenin 9 «jr. lûl 1943 perşembe günü saat 9 da yapılan olgunluk kompozisyon imtihanına vaktinde yetişemedikleri anlaşılmıştır. Bu kabîl talebenin kom. pozisyon imtihanlarının 17 eylül 1943 cuma günü saat 9 da İstanbul Erkek lisesinde aynca yapılmasına Maarif Vekilliğince müsaade edilmiştir.
figili takberun yukanda bahsedilen bu zaruret dolayısile kompozisyon imtihanına giremediklerine dair olgunluk imtihanı geçirdikleri okullardan alacakları vesika ve talebe hüviyet varakaları!* birlikte ■* İre tanbuıl Erkek lisesine yukarıda yazılı gün ve saatte müracaat etmeleri flânolmure (9038)
Bahlfe 8
AKjiM
10 Eylül 1943
SİCİLLİ KAVANIN’in 23“‘“
1942 senesi zarfında neşrolunan bilumûm Kanım., Tefsir, Nizamname, Talimatname, Kararname ve Şûrayı Devlet Kararlarım ihtiva eder. Fiati: Ciltli 9 Liradır. SATIŞ YERİ: İSTANBUL, ANKARA CADDESİ, No. 64 - CİHAN KİTABHANESİ.
Tabiat kuvveti kuvvet/e
37 model şevrole marka 4 lâstik yeni bir TAKSİ ACELE SATILIKTIR. Fiati 6,500 liradır. Ayrıca 2 motörlü ve 3 el tezgâhh
DOKUMA ATÖLYESİ
devren acele satılıktır. Yalnız el tezgâhlan dahi satılabilir. Talipler: Tahtakale caddesi No. 17/1 2 nci kata müracaattan.
Eczacı kalfası aranıyor
I Tecrübeli bir eczacı kalfasına ihtiyaç vardır. Müracaat: Keten-I çiler Sabuncu Han İdris Lâboratuvan.
Büyük ticaret müesseselerinin
ANKARA MÜMESSİLLİĞİ I
j(abul_gdilir. Müracaat: P. K, 195 - Ankara. |
DIŞÇI KALFASI ARANIYOR
Müsait şeraitle bir dişçi kalfasına ihtiyaç vardır. Diş Deposu Mehmet İbrahim Berkmen’e müracaat
Meraklılara Müjde!
Aylardanberi beklenilen ve dünyaca tanınmış
FİNE VVOOLLEN Co. Ltd.
İngiliz Müessesesinin kumaşları bu kere
PAZARKAYA
Kumaş Mağazasma geldiğini ve bugünden itibaren satışa çıkarıldığını sayın müşterilerimize arzederiz.
Sultan Hamam 1/11. Tel: 20046
John Knittel’i Türk okuyucuları bu kitab İle tanıyacaklardır. Bayan Asude Zeybekoğlu elile dilimize çevrilen bu şaheser romanın kahramanlarını Londranın kibar muhitinden alarak Afrika çöllerine ..adar götürmektedir. Bu şaheseri ele alınca tamamlamadan bırakamazsınız. Fiati 100 kuruştur. Neşreden: AKBA KİTABEYİ Ankara. Hayvanlar, İnsanlar ve Tanrılar ( Nasuhl Baydar bu kitabı (Ferdinand Ossendovsky) den tercüme etmiştir. Eseri okurken bir taraftan derin düşüncelere dalacak, diğer taraftan Sibirya çöllerinin içerisine kadar blnblr macera ile sürükleneceksiniz. Nasuhl Baydar şimdiye kadar bu kadar kuvvetli bir eseri tercüme etmemiştir. Eserin flatı 150 kuruştur.
| Kitab AKBA KİTABEYİ tarafından yeni basılmıştır.
KALORİFER YAPTIRILACAKTIR
Mevcut proje ve şartnamesine göre Karabükte Asit sülfürik ve Süperfosfat fabrikalan binalannda malzemesi müteahhide ait olmak üzere kalorifer tesisatı yaptınlacaktır.
Bu işe ait proje ve şartname İstanbulda Galata Büyük Tünel Han 6 No. lı yazıhanede ve Karabükte Şantiye şefliğinde görülebilir. Taliplerin teklif mektuplarını kapalı olarak en geç 25/9/943 tarihine müsadif Cumartesi gününe kadar Karabükte asit sülfürik fabrikası inşaat müteahhitliğine göndermiş olmaları lüzumu ilân olunur.
TAŞRA i
MÜŞTERİLERİMİZE Meşhur Singer Elmaslı t ve Pırlantalı saatleri- J nin, Şövalye ve Nişan j yüzüklerinin, Çiçek iğ- 5 nelerinin. Küpelerinin t en son lüks resimleri S çıkmıştır. Bu resimler- j den tedarik etmek is- ı tiyenlerin adreslerde f 1 5 kuruşluk posta pulu ( göndermeleri rica olu- £ nur. Satışımız peşindir, t Singer Saat Mağazası / İstanbul Eminönü Cad. y No. 8 t
DERMOJEN
YANIK. ÇATLAK EKZEMA ve ÇİLİ) Y ARALARIN A fevkalâde iyi gelir. Derinin tazelenmesine ve yenilenmesine hizmet eder.
■ HER ECZANEDE BULUNUR. ■
îstafilokok Aşısı îstafilokokiardan mütevellit (ergenlik kan çıbanı koltuk altı çıbanı arpacık) ve bütün cilt has İlıklarına karşı pek tesirli bir ■■ aşıdır oıvanyolu No 113 ■■
Dr. İhsan Sami
GRiPıN
Baş, diş, nezle, grip, romatizma
Nevralji, Kırıklık ve Bütün ağrılarınızı derhal keser
icabında günde 3 kaşe alınabilir.
Taklitlerinden sakınınız. Her yerde ısrarla GRÎPÎN isteyiniz.
TÜRK TİCARET BANKASI A. Ş. İlân
Burgazdan İstanbula gelirken 30/
7/1943 tarihinde maruz kaldığı kaza neticesinde büyük avarya İlân eden »LÜTFÜ HUDA» motörünün dispaşö-rü tayin edildiğimizden mezkûr mo-törde bulunan mallan dolayısiyle büyük avaryaya iştirâk edeceklerin 1 ellerindeki evrakı müsbiteyi 25/9/1943 tarihine kadar aşağıdaki adrese tev-
Zayi — Tramvay İdaresinden almış olduğum hüviyet varakasmı kaybettim. Yenisini alacağımdan eskisinin hükmü yoktur.
Aksaray deposunda silici Etem Lokum
di etmeleri tebliğ makamına kaim
olmak üzere ilân olunur.
Prof. Dr.
KEMAL CENAP
Kalb, damar, mide, verem bünyeyi şişmanlık, zayıflık, şeker hastalığı ve İç ifraz hastalıktan. *
Her gün saat 15 - 19.
Pazar günü öğleden evvel muhtaçlar fahriyen kabul ve ihtimamla muayene edilir
Gece davetleri kabul edilir. Taksim, Doğu Palas No. 14. Tel' 43963
Güntük Hayatta /. C. /.
SERİSİ No. it
TÜTÜN VE SİGARA
Dispaşörler: Şekip Sevingen Turgud Aygen İstanbul, Bahçekapı, Cermanya han 2 ci kat No.. 15.
Zayi — 942 _ 943 senesi İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesinden aldığım şebekemi kaybettim, hükmü yoktur. 119 Bülent Garaıı
Fennî Sünnetçi
NURİ ESSİZ
Aksaray Polis Mer kezl karşı köşesinde No. 1/2. Tel: 20937 Bir hafta evvel mü racaat.
Satılık Otomobil
Aksaray Azmi Millî Türk Anonim şirketinin Niğde Aksarayındaki un fabrikası garajında bulunan 1938 modeli bir adet kapalı Fort te-nezzüh otomobili satılıktır. Tekerleklerindekinden maada istepnesln-de de bir lâstiği vardır. Talip olanların mütemmim malûmat almak ve görüşmek üzere T. C. Ziraat bankası umum müdürlüğü binasında idare meclisimiz Zekeriya Besorak’a müracaatları;
■mm Diplomalı Eczacı Aranıyor —■
I İstanbula yakın bir eczanenin mes’ul müdürlüğünü deruhde I edebilecek diplomalı bir eczaciya ihtiyaç vardır. İst. Aşir Ef. I
Caddesi (Yeni Postane arkası) 31 No. lu Mazon ve Botton Ecza 1
deposuna müracaat.1
ÖĞRETMEN ARANIYOR
KOZAN’da açılan hususî orta okul için Türkçe, müzik, Fransızca, matematik, jimnastik ve resim öğretmenlerine acele ihtiyaç vardır. Yüksek ücret verilecektir. Talip olanların tafsilât almak üzere Karaköy, Havyar Hanında eski «Stok» ecza de-
Yatlll —
Boğakça Liselisin
Ana - İlk - Orta - Lise sınıflarını
Kız ve erkek kısımlarını havidir. Kayıtlar başlamıştır. Derslere 13 Eylülde başlanacaktır.
Amavutköy - Tramvay caddesi-Çlfteşaraylar Tek 36-210
TÜTÜNÜN Britanyaya Sir Walter Raleigh adında bir kaptan tarafından (16) inci asırda getirildiği söylenir. Sir Walter’in pipo içtiğini gören Irlandalı uşağı efendM sinin yanmakta olduğunu zan ederek hemen koşup üze* rine bir kova su dökmüştür. Bugün milyonlarca tütün' İçenlerden kaç kişi bir sigara tüttürme keyfinin yerine gelmesi için kimya sanayiine muhtaç olduğunu düşünür? Tütün de, herhangi bir toprak mahsulü gibi mütenasip bir kimyevi gübreye muhtaçtır. Bundan başka bu nebatın maruz olduğu bir çok hastalıklar ve haşarat ile kimyevi silâhlar vasıtasıle mücadele etmek lâzımdır. Tütünün terbiyesi ve hazırlanması ise memulü hilâfında şumullü kimya meseleleri arz eder. Diğer taraftan sigara kâğıdının da dakik kimyevi tecrübelerden geçmesi icab etmektedir. Tütün pipoda, puroda veya sigarada onu yakacak vasıta olan kibrit olmadıkça yalnız başına hiç bir işe yaramaz. Bir kutu kibrit ise kimya araştırmalarının muazzam bir zaferidir. Adi kibritlerin çakılan ve yakılan tarafı bilhassa fosfordan ve Klorat dö potasiumdan mürekkep ise de, zamk, kükürt, boya ve içirme maddesi gibi kimyevi maddelere dahi lüzum vardır. Harpten dolayı kibrit kıtlaştığından çakmaklar taammüm etti ve mü-kemmelleşti. Serium (Ceriuın) ve sair nadide madenlerden imal edilen çakmak taşından tutunuz da tırtıllı tekerleğin mamul olduğu maddeye kadar, ve bilhassa tabii madeni yağlardan ve hatta hidrojenlendirme ame-liyesile kömürden tasfiye edilerek elde edilen benzine kadar, hepsinde I. C. I. araştırma kimyagerlerinin büyük bir hissesi vardır.
Imperlal Chemical Industries Limited
Türkiye Vekilli imperial Kemikal İndustris (Turkey) Ltd. İstanbul
Deniz Müsteşarlığından:
Mersinde bulunan Deniz Harb okulu ile Heybeliadada bulunan Deniz telsiz elektrik fen tatbikat okulu için Yükesk mühendis okulu mezunu birer elektrik ve birer makine öğretmeni 3656 sayılı kanun hükümleri dahilinde ücretle alınacak. İsteklilerin Ankarada Deniz Zat işleri şubesine Mersinde ve Istabulda okul müdürlüklerine müracaat etmeleri.
(9294)
Fazla şişmanlığa karşı
RADYOKARBON
Tabletleri
Mide ve Barsaklann muntazam çalışmasını temin eder. Bütün eczanelerde bulunur.
Kutusu 70 kuruştur.
İZMİR MANİFATURA
Türk Anonim Şirketinden;
Taşradaki toptancı müşterilerimize:
Hindistan ve isviçreden ithaline muvaffak olduğumuz lük» poplin, renkli hasse, dört en çarşaflık patiska, basma, organtin, jorjet, kaput bezleri İZMİR MERKEZİMİZDE toptan satışa arzolunmuş-tur. Alâkadarların mezkûr merke :imize müracaatları istifadelerdi nucip olacaktır.

Comments (0)