hemoglobin tege KANSIZLIKLARDA,6ENEL ZAFİYETTE. HALSİZLİK .TAKATSİZLİKTE KULLANILIR
TİY AT ROSU
Bu aksam tam 8,30 da
B E B i Ş
Telif operet 3 perde Modem çok eğlenceli bir operet
UTazan S. Nahlt Bllga - Müzik Muhlis Sabahaddtn
--------------------------------s
AKŞAM
Sene 28 — No, 9829 — Fiatl her yerde 10 kuruştur.
SALI 20 Kasım 1P4S
Sahibi: Necmeddln Sadak — Neşriyat müdürü: Hikmet Feridun Es — AKŞAM Matbaası
Serbes seçim Filistin’den Amerika’ acaba Bulgans- , .111
tanın elinde mi? ya muhaceret başladı
MacarJstanda, Yugosîavyada yapılan seçimlerden sonra geçen pazar Bulgaristanda halk oy verdi.
Balkanlarda yapılan seçimlerin yalnız o memleketlerin İç İdaresi bakımından değil, bütün Avrupa sulhuna bağlı ehemmiyeti vardır. Çünkü Anglo-Sak-sonlarla Sovyet Rusya arasındaki anlaşmazlığın başlıca sebebi bazı Balkan memleketlerinde hükümetlerin. milletin çoğunluğunu temsil edip etmedikleri meselesidir.
Macaristandaki seçimlere bütün partiler serbesce katıldığı İçin mutediller kazandı ve her partiyi temsil eden bir hükümet kuruldu. Bundan dolayı da İngiltere ve Amerika bu hükümeti tanıdılar,
Yugoslavva. Birleşmiş Milletlerden olduğu için oradaki seçimlere kimse karışmıyor. Kimseye bağlı ve borçlu olmıyan Yugoslav milleti, kendi idaresinden yalnız kendisi sorumludur.
Fakat Bulgaristan, henüz mütareke şartlan al turda yaşıyan eski bir Mihverci devlet sıfatile daha çetin bir durumdadır. Onun hükümetine ve idare şekline üo büvük müttefik de karışıyorlar. Bu yüzden, geçen ağustosta yapılması kararlaşmış olan secimler Amerikanın isteğile gecen pazara bırakılmıştı. Amerika bu refer de bir nota vererek, gerekli şartların voltluğunu ileri sürdü ve yanılacak seçimlerin istenen şekilde olamıvâeağmı bildirdi. Bulgar hükümeti, buna rV'men seçimleri yaptı.
Muhalif uartller seçime girişmedikleri İçin Bulgaristan! İdare etmekte olan Vatan CeDhesI partisinin kazandığı bildiriliyor,
M, Truman. Bulgaristandaki durumu yerinde görür» anlaması için Sofyaya, güvendiği adamlardan birini göndermiş, bu zat bütün Bulgar polittkacılarlle konuşarak Rusvaya gitmişti. Amerikanın işe karışması bu yolculuktan hemen sonra olduğu İçin M, Trumanm, Bulgaristandan aldığı raporları elverişli bulmadığına İnanmak lâzımdır.
Amerikanın ihtarına rağmen Bulgaristanda seçimlerin yapılması ve muhtelif partilerin açıkta kalması sadece Amerikanın Sofya hükümetini tanımamakta devam efrnesile kalmıyacak, Sovyet Rusya ile Amerika arasındaki gerginliği de arttıracaktır.
Gerçj «Pravda» gazetesi, Bul-garistanm iç işlerine karışılmasını uygunsuz buluyorsa da bu memleketi askerî işgali altında tutan Rusyarun bu yoldaki ten-kidleri, zorla kamsusunun evine yerleşmiş olan bir adamın, sokaktan gecene: «Komşu evine bakmak avıptır» demesine benzer. Eğer Sovyet orduları Bulga-rlstandan çıksaydı ve seçimler yabancı kuvvetlerin baskısı altında vapılmasaydı «Pravda» yazısında çok haklı olurdu.
Bulgarlstandakl seçimlerin su veya bu neticeyi vermiş olması bugün kin hiç bir değer ifade etmez. Çünkü Bulgaristan. Bulgar milletinin hür ve bağımsız İdaresi altında değildir.
Balkanlar siyaseti hakkında her zaman müdafaa ettiğimiz görüşe geleceğiz: Amerikaya hoş görünmek, Amerikanın dilediği şekilde seçimler yapmak bugünkü Bulgar hükümetinin elinde değildir. Bugünkü Bulgar hükûmptl de vaktile Alman işgali altındaki hükümetler gibi, işgal kuvvetlerine karşı uysal davranarak, onların dediğini yaparak ne kurtarmak mümkünse onu kurtarmaya çalışıyor. Sovyet Rusvanin emelleri ve Amerika İle Rusya arasındaki gergin durum meydanda iken Bulgar hükümeti iş-gr’ kuvvetlerine ve onun destek-led'ği zümrelere nasıl meydan okur ve Amerikanın hürriyet, demokrasi nlleklerine boyun eğer? Amerika çok uzakta. Sovvet Rusya Bulgaristanın İçindedir. Bul gar hükümeti daha ileri giderek:
Filistîndeki Yahudiler tereddüt içindedirler, katî surette yerleşmek istemiyorlar
Telaviv’de bir meydan
Londra 20 (AA.» — Daily MaU’Ln Kudüs muhabiri tarafından bildirildiğine göre, Telâvlv'ln İlmen memurları. Fillstlnden ayrılmak tstiyen Ya-hudller İçin adam başına 350 sterlin olmak Üzere, Birleşik Amerikaya seyahatleri tertlbedeceklerlnl bildirmişlerdir.
Taliplerin çoğu, asla bir daha dönmemek üzere Filistin! terketmek istiyor. Kudüstekt Amerikan kornolosha-nesl eylülde. Birleşik Amerikaya yerleşmek Istlyenler için bir vize listesi açmıştı, şimdi bu listeye isimlerini yazdıranlar haftada ortalama 130 kişiyi bulmaktadır. Bunların çoğunda Filistin pasaportu vardır. Bu adamlar, Fillstlni Amerika yolunda bir merhale olarak saymışlardır.
FlUstlnde yaşıyan Yahudiler bile, burada kati olarak yerleşmek İsteyip İstemediklerini pek iyi bilemiyor;
bunda tereddüt gösteriyorlar. Meseli, henüz Filistin pasaportu İstememiş olan yüz bin ecnebi arasında dört bin Amerikalı ve on yedi bin Alman vardır. Halbuki slyonlstler bu ecnebilerin bir an evvel pasaport almasını arzu etmektedirler.
Londra 20 (R.) — Ottawa parlamentosunda verdiği bir nutuktan son M. Attiee bir basın toplantısı yapmıştır. Filistin meselesine temas eden M. Attiee, Balfour beyannamesinden bahsetmiş ve İngllterenln Yahudllere FlUstlnde bir yurt değil, ancak bir barınak vadetml? olduğunu söylemiştir.
Durum bîr parça s&kîn
Londra 20 (R.) — FlUstlnde durum bir parça sakindir. Telâvlv'de ışıkları maskeleme tedbirinin bugün kaldırılması muhtemeldir.
Ingiltere’de
Elektrik, havagazı, dok, liman, kanal işletmeleri devletleştirilecek
Londra 20 (R.) — Dün Avam Kamarasında beyanatta bulunmuş olan M. Attlee’nln vekili M, Rerbert Mor-rlson gelecek seneler İçinde hükümetin elektrik, hava gazı, dok. limanlar, kanallar işletmelerini devletleştirmeğe karar verdiğini bildirmiştir. M. Morrlson'un bu beyanatı muhafazakârlar tarafından şiddetle karşılanmıştır.
M. Morrlson şimdilik tenkide lüzum olmadığım, bunun İçin çok vakit bulunduğunu bildirmiştir.
Nlaniüada general Yamashiianın muhakemesi
Manlllâ 20 (USİ8) — Son şahitlerin dlnltnmesile General YamashUa muhakemesinin sona erdirilmesi hakkında müddeiumumi tarafından bugün serdedilen talep. Amerikan ask rl komisyonu tarafından kabul edilmiştir.
Başmüddelumumî binbaşı Robert M. Kerr. bugün Davao ve Bagulo şehirlerinde yapılan Japon katliâmlarından 6ağ kalanları son şahit olarak dlnllyeceğinl beyan etmiştir.
Açık Millet Vekillikleri
Seçim için bugünlerde emir bekleniyor
Iran Azerbaycanında isyan büyüyor
Şehrimizin İlgili mahflllerind» kuvveti» söylendiğin» gör» açık bulunan Mili et vekil ilklerinin »eçlml İçin bugünlerde emir verilecektir. Bu seferki seçimler için Halk Partisinin aday (namzet) göstermlyerek aeçlmln serbest bırakılacağı da temin edilmektedir.
Açık bulunan milletvekillikleri içinde merhum Galip Bahtlyar'CLan lnhl-lâl eden İstanbul milletvekilliği de vardır.
İzmir’de Milletvekilliği seçimi
İzmir 20 (Akşam) — B. Celâl Sayardan inhllâl eden milletvekilliği İçin önümüzdeki pazar günü seçim yapılacaktır. İzmir Parti başkanı B. Sedat Dlkmen’in namzetliğini koyması kuvvetle muhtemelidir.
Parti Meclis grupu toplanıyor
Ankara 20 (Telefonla) — Cumhuriyet Halk Partisi Meclis grupu genel kurulu bugün saat on beşte toplanacaktır. Bu toplantıda Ulaştırma Bakanlığına alt baz» meselelerin konuşulması muhtemeldir.
Cumhuriyet Halk Partisi müstakil grupu da yarın saat dokuz otuzda toplanacaktır.
Tebriz ile Tahran arasında münakale kesildi, bir çok şehirler âsilerin eline geçti
M. Ethridge
Amerikan Dıs Bakanının murahhası Bükreş’e geldi
Bükreş 19 (USİS) — Associated Press'in Bükreş muhabirinin bildirdiğine göre, Dışişleri Bakanı M. Byr-nes’ün Avrupada bulunan hususi murahhası M. Mark Ethridge, bugün Amerlkada İnşa edilmiş bir Sovyet uçağıyle Odesadan Bükreşe gelmiştir.
Moskovâdan gelen M. Ethrldge kâtibi ve tercümanlle birlikte geceyi Odesada geçirmiştir. M. Ethrldge. Roman yada 10 gün kadar kalmak niyetinde olduğunu söylemiştir
Bulgaristanda basın telgraf sansürü kaldırıldı Sofya 20 (A.A.) — Anadolu ajansının öze! muhabiri telefonla bildiriyor: Bulyar hükümet sözcüsü, evvelce Amerikan ve İngiliz muhabirlerinin telgraflarından kaldırılan sansürün şimdi diğer yabancı memleket muhabirlerinin telgraflarından da kaldırıldığını bildirmiştir.
Ucuz sabun
Perakende 145 - 150 arasında satılabilecek
Ankara 20 (Telefonla) — Bu yıl bir müddet geciken sabun İmaline Hatay ve Brç gölgelerinde başlanmıştır. Ticaret Bakanlığı sabun darlığı başgöa-teren vilâyetlere hemen tahsisler yapmak suretile durumu önlemiştir.
Bilindiği gibi, yeni yıl mahsulünün toplanmasına ocak ayının 1 İnde başlanması kararlaşmıştı. Bakanlık bu İntikal devresinde yeni çıkmağa baş-lıyan ve dip zeytinlerden yapılan sabunlardan başka Tarlş'ln elinde bulunan stok mallardan üç büyük şehrimize önemli miktarda tahsis yapılmıştır.
Bu arada şehrimize de İhtiyacı Itar-sıhyacak şekilde tahsis yapılmıştır. Btı suretle halkımız ucuz flafle sabun alabilecektir. Sabunların flütleri 145 He 150 arasındadır. Bu flatter perakende satış fiatlerldlr.
Hava seferleri
Bölge hava başmüdürlükleri kurulacak
Tahran'dan ifcî görünüş: Belediye v* posta ve telgraf daireleri
Londra 20 (A.A.» — Londra'b yorumcular, îran'ın Rua işgal bölgesin-d» bulunan Azerbaycan »yaletlnd» silâhlı bir isyanın baş gösterdiği hakkında basında göriUen haberlerin resmi İngiliz haberleriyle teyidedll-dlğint beyan etmektedirler.
Rus İşgali altındı bulunan bölgede Sovyet Rusya ile birleşmek lehinde bir hareket ba$ göstermiştir. Bu İstikametteki kargaşalıklar halkçı parti (Tudth) partisi tarafından kışkırtt-Uyor. Son günlerde bu partinin adı, görünüşte sırf bir manevra maksa-dlyle (Azerbaycan demokrat partisi) ne çevrilmiştir. Bu tebeddül, dolambaçlı bir siyaset tebeddülüyle aynı zamana tesadüf etmiştir. Yani bu eyaletin doğrudan doğruya Sovyet Rusya'ya Ihakı talebi yerine İran hükümeti kadrosunda muhtariyeti istenmiştir.
İran'dan gelen haberler pek azdır, bilhassa bu hal, Rusların İşgal! altındaki bölge için varittir. Bu itibarla Azerbaycan’da olup biten şeyler’
hakkında hüküm yürütmek kolay değildir.
İran hükümeti sözcüsüne gör». Eyaletin merked olan Tebriz İle Tahran arasındaki münakale kesilmiştir. Aynı sözcü, Tebriz'de Rusların, mahalli İran komutanının, uçakla merkeze haber götürmek üzere bir subay göndermesin» mâni olduklarını söylemiştir. Aynı zamanda Rusların patlak vermiş olan bu harekete doğrudan doğruya, müdahae ettiklerin» dair hiç bir haber yoktur. Anlaşıldığına göre, İran hükümeti Rus işgal bölgesine asker veya jandarma göndererek âsileri bastırmak yolunda harekette bulunmak imkânından fiilen mahrumdur.
Ingiliz yorumcular, İran İşgal kuvvetleri haklarının, 29 ocak 1942 de İmzalanan İran - 8ovyet - İngiliz İttifak anlaşmaslyle mukayyet olduğunu belirtiyorlar. Esas İtibariyi? İran' ın hükümranlığını garanti eden bu
(Arkası sahife 2-, sütun 6 da)
'Gel biz! kurtar» dese Amerika ne yapabilecek?
Bunun İçindir ki işgal altında yapılan seçimlerin, kurulan hükümetlerin mesuliyetini o milletlere yüklemek insafa güç sığar. Yapılacak ilk Is, Sovyet Rusya 11e anlaşarak, hükümet ve temsil meselesini öne sürmeden Balkanlarda sulhu yapmak, İşgale son vermek ve seçimleri öyle yapmaktır. O zaman, kendi kendilerine kalan bu milletler tam ser-bes seçimler yapabilirler, isterlerse komünist rejimler kurarlar. Kimsenin diyeceği kalmaz.
Sovyet İşgali altındaki Balkanları. uzaktan arasıra nota göndermekle hürriyet havasına kavuşturmak biraz güc olsa gerektir.
Necmeddln Sadak
DİKKATLE’’:
Küçük beylerin ahbaplarının eğlencesinden devlet bütçesi hesabına tasarruf yapalım
Bir valinin oğlu — babasına ait makam otomobilini de değil — başka bîr dairenin resmî otomobilini alır; kendi dc kullanmıya-rak ahbaplarına verirmiş.
Onlar da kaza çıkarmışlar; ölümlere, ağır sakatlıklara sebep olmuşlar. Kazanın müessif kısmı bir tarafa bırakılırsa, bu münasebetle resmî otomobillerin ne şekillerde kullanıldıkları meydana çıkıyor ve gazete sütunlarında hakikat âmmeye görünüyor.
Makam otomobillerini ancak o makamı işgal edenlerin kullanabilmeleri temin edilirse, resmî otomobilden de. malzemeden de, benzinden de her halde cok tasarruf olacaktır. Hele şunun bunun keyfinden, küçtlk beylerin ahbaplarının eğlencesinden devlet biitçest hesabına tasarruf yaparsak pek İsabet ederiz.
Ankara 20 (Telefonla’ — Havayolları Genel müdürlüğü şikago’da toplanan havacılık kongresi kararlarının uygulanmasını sağlamak maksndll» bir kanun tasarısı hazırlamaktadır. Hava nakliyatının her an artmasını göz öniine alan Genel direktörlük bölge hava başmüdürlükleri kurmağa karar vermiştir.
Bu başmüdürlükler, uçaklar kendi bölgelerine girdiği zaman onları telsizle himaye edecek ve bölgelerine baJISnacak meydanlardaki İşletme İşlerini düzenliyecektir. Dış hava nakliyatını da göz önüne alan Oenel müdürlük, Yeşilköy pistini uzatacak v» Teşllköyde modern bir uçak İstasyonu İnşa ettirecektir.
Japonya’da ahlâk bozuldu
Fuhuş, hırsızlık, yağma çok arttı
Tokyo 20 (AA) — Üç gün üç g«-ced'-nberi Japon polisi bozulan gentl ahlâk buhranlarına karşı mücadele etmek maksadlle geni» ölçüde bM-kınîar yapmaktadır.
Hırsızlıklar, yağmalar v» g«c» hücumları artmaktadır. Karaborsa ve fahişelik büyük nispetlerde genişlemektedir. Yalnız Hlhla parkı civarında polis üç gün İçinde çoğu kendini fahlşellğ. terkeden tkl binden fazla kadın tevkif etmiştir. Bir çok antrepoların yağma edilmesi Amerikan polisini muhafızları takviyeye mecbur etmiştir. Suçluların çoğu terhis edü?n askerlerdir Bütün bu cürüm artışı gündeliklerin azalmasına ve hayatın pahalılaşmasına atfedilmektedir.
Günler Geçerken
Ha Penisilin, ha poplin!
Bir gazete yazıyordu: Memleketimizdeki Penisilin stoku tükenmiş. Demek ki r» hayat iksiri ilâçtan bir stok varmış da haberimiz yokmuş. Şimdiye kadar bundan nerede, kaç kişiye yapılmış, ne gibi neticeler alınmış? Kimse ağımı açmadığı İçin hiç bîr şey bilmiyoruz. Sandığıma göre eldeki az miktar Penisilinden ancak konsültasyonlar neticesinde hükümete başvurularak ve yolu bulunarak güçlükle bazı hastalara pay ayırmak mümkün oluyordu. Ahalînin çoğu değil Penisilin, yakın vakte lchdar Ültra» septil veya Gibazolun tanesini iki liraya zor tedarik ediyordu.
Neyse bu, geçmiş zaman hikâyesidir. Asil düşündürücü nokta şimdi tükenen stokun yenilenmesi bahsinde gazetenin yazdıklarıdır: Biiyiik ecza depolan Penisilin siparişi vermek üzere teşebbüse girişmişler. Fakat Birliklerin elindeki tâllmatta o ilâç yahut benzerine istisnai muamele yapılacağına dair bir madde bulunmadığından iş yürümüyormıış. Yani bu tâlimat nazarında ha Penisilin, ha poplin, ha lanolln veya vazelin, hattâ dudak ruju ile sac boyası, hepsi birmiş; hepsi de âdi ithalât muamelesi göreceğinden döviz temini meselesi Üzerinde bildiğimiz İncelemeler yapılıyormuş. Ama öte yandan gene gazetelerde okuyoruz: Cep saati itlıall İçin ayrılan külliyetli hlr döviz, memlekete İUzumun-dan çok fazla saat girmesine sebep olduğundan mallar yığılıp kalmış. Suriyeye kaçırılıp duruyormuş, yani üstünde titrediğimiz döviz bu suretle israf edilip gitmiş!
Penisilini âdi ithal eşyası sayan t âl İma ta mı şaşalım, yok3a cep saatine haddinden aştn döviz bulup o hayat kurtarıcı İlâca sıra galince düşünmeğe dalan teşkilâtsızlığa mı, yoksa da tükeneceği bilindiği halde son habbesi kalmadıkça yeni siparişi düşünmeyen makamlara mı, hepsine, hepimize mİ? Baş derdimiz İste budur, kırtasiyeciliktir. Acele ve mülıim işleri bir çırpıda görebilecek, talimatlardaki kusuru derhal düzeltecek, «Penisilin mİ yok? Böyle şey olmaz! tşte İmzalıyorum, döviz verilsin!» diyebilecek bir makamın veya Bakanlar arası bir teşkilâtın harekete geçememesi viîzünden. yani Penisilin yokluğundan kaç can kaybedeceğiz? Vah vah!
Refik Halid Karay
Snhlfe 2
AKŞAM
20 Kasım 1945
SÖZÜN GELİŞİ
Tramvay kazaları artıyor, çünkü...
Heniiz hır fstatlstik görmedik ama son aylanla Istan bulda , Kazalarının fazlalaştığı besbellidir. Vatandaşların İsicıı çıkıp evlerine gitmek üzere yollara döküldüğü akşam saatlerinde tramvaylar ya Bayezit'te, ya Sirkecide, yahut da İstiklâl caddesinde olu veren bir kaza yüzünden sıralanıp kalıyor. Akşam saatlerinde şehirde düzgün bir taşıt gidip gelmesi yerine tramvayların nerede takılıp kalacağını bilmemekten gelen bir endişe hali vardır Yanın saatte gidilecek yere bir saat pay ayırmak tabii alışkanlıklarımız arasına girdi. Artık kaza da aksırmak gibi sık s»k olur hallerden sayılacak: günde bir adam ezilmesi, iki de tramvay - otomobil çarpışması olursa idareye «vukuat yok» raporu verilecek gibi görünüyor
Tramvay kazalarının çoğalınası şüphesiz vatmanların acemiliğinden ileri geliyor. Vatınaıılıkta kıdem gösteren kırmızı İşaretleri kollarında tabyan vatman hemen hemen kalmamış gibidir. İçi ağzına kadar inşanla dolu her tramvay artık bir «vatman tâlim arabası» haline gelmiştir. însan. taşıyan tramvayları, hocasından ilk derslerini alan vatman namzetleri sürüyor. Yolculardaki cesarete de doğrusu diyecek yoktur. Yan - usta bir vatmanın bir kenardan: «Yavaş yavaş kalk!», «Dokuza tak!», «Topla!», «ıBağla!». «Salıver!■>. «Fren yap!», «Yavaş geç* diye emirler vererek çtrağa sürdürdüğü bir tramvayda kalb huzur ile gidip geliyoruz! Tramvayların »k'de bir sarsılması, insanların bl-riblrfne geçmesi ve tab’î s>k sık kaza olması hep bundandır.
Tramvay idaresi okadar cok vatman değiştiriyor, okadar biri gelip öbürü gidiyor k> nerede Isç biitiin İstanbul halkı bu tecrübeden bir kere geçecek, ondan sonra Anadoludaıı vatman aramışa kalkacağız. Zaten daha şimdiden vatmanların çoğu, her hareketlerinden accmilik’eri belir olan genç köylülerdir.
tnsan hayatına biraz değer vermek gerekiyorsa tramvay I-daresbıln tekrar usta vatmanlarını top’nmıya çalışması lâzımdır. Az para ile çahşmiyorJarmış Elbette çalışmazlar. Her fedakârlığı göze alıp vatmana İstediği parayı vermenin çaresine bakmalıdır. Acemi vatmanların tramvayları parçalamaları her halde yüksek maaşlı bir vatmanın İdareye verdiği zarardan cok fazladır. Kaldı kİ, bir vatandasın ziyan olmnsmı önlemek için sarfedilen para ne kadar çok olursa olsun zarar değildir.
Şevket Rado
Ticaret oıMarı kongresinin raooru
Kâğıt para ihracının durdurulması isteniyor
tamirde toplanan Ticaret odaları kongresinin tanzim ettiği raporların Ticaret Bakanlığı tarafından İncelenmesine başlanmıştır. Bu raporlara göre, Ticaret Bakanlığınca alınması İstenen kararlar arasında kâğıt para İhracının durdurulması ve kâğıt para miktarının ilânı da vardır.
Ticaret Bakanlığının da nokta! nazarına uyan bu istek Maliye Bakanlığına bildirilmiştir.
Kongre mukarreratı arasında Ticaret Bakanlığından İslenen bir cihet de müstahsil çtfçl İle ziraat, deniz, liman, fabrika. demiryoLlan işçilerine ve müstehlik halka lüzumlu İhtiyaç maddelerinin İthali için 300 milyon dolarlık ve 30 senede ödenecek bir ticarî kredinin temin edilmesidir.
Beşinci Türk Di] Kurultayı
Ankara İ9 (A-A.l — Türk Dil Kurumu Genel sekreterliğinden:
Beşinci Türk Dil Kurultayı, kasım ayının 2Ö ncı pazartesi günü saat 10 da, Ankarada Dil, Tarih ve Coğrafya Fakültesi konferans salonunda toplanacaktır.
Kurultay hazırlığı tamamlanmış ve Kurultaya sunulacak tezler gözden geçirilmiştir. Kurultay, üçü yönetim ve dördü bilim olmak üzere yedi komisyonla çalışacaktır. Beş gün sürecek olan bu kurultayın liomlsyon çalış. ıie lamdan başka dört genel oturumu olacaktır.
Gündem, kurultaydan bir gün evvel ayrıca yayınlanacak Ur.
Bulgaristandan yapağı siparişleri
İzmir 20 (Akşam) — Bulgaristan, yapağı üzerine memleketlinize mühim Siparişler vermiştir. İstanbuldan bazı firmalar bölgemizden 600 ton kadar yapağı almışlardır. Flatler İnce mal 155 kuruştur.
Tekel idaresinin Beşiktaş deposundaki hâdise
Arife günü Tekel idaresinin Beşik-taştaki tütün deposunda öğle ycnıek-lerînin geç ve bazılarına az. bazılarına çok verilmesi yüzünden bir kısım amele ile depo müdürü B. Kenan arasında bir hâdise çıkmış ve tasa zamanda büyüyen bu vaka, polisin mü-dalıalcsile teskin edilmişti.
Bu vaka hakkında zabıtaca yapılan tahkikat bitmiş ve Mümin, Orhan, İbiş, Tnhlr, Mustafa. Besim. Hüsnü adlarındaki erkeklerle İkbal ismindeki kadın sanık olarak Adllyeye verilmişlerdir. Vaka hakkında Tekel İdaresi müfettişleri de ayrıca tahkikata devam etmektedirler.
Ankara’da büyük bir spor kongresi toplanacak
Ankara 20 (Telefonla) — Beden terbiyesi genel müdürlüğü dnümüzdeki ilkbaharda şehrimizde büyük bir spor kongresi ya pumasına karar vermiştir. Kongre sporun hangi bakımdan daha çok genişlemesi İmkânlarını araştıracaktır.
Ankara’ca sıc^’dık — 5 derece
İzmit civarına, Kars’a kar yağdı
İki gûndenberl sert bir şimal rüzgârı esmeğe fraşlanuş, hava soğumuştur. Dün aksam termometre beş dereceye kadar düşmüştür. Barometre çok yükseldiğinden kar yağması muhtemel görülüyordu. Gece rüzgâr hafiflemiş, termometre bir parça yükselmiştir. Bu sabah sıcaklık 8 derece idi.
İzmit 19 (A-A.J — Mevsimin îik kan civarın en yüksek mevkii olan *Kel-tepe> ye düşmüştür.
Kars 19 (AA) — Kars ve civarına iki gün d enberi fcar yağmaktadır.
AnkaraM.a soğuklar
Ankara 20 (Telefonla) —? Kışın ilk soğuklan başlamıştır. Evvelki gün derece sıfırın altında beş, dün sabahın ilk saatlerinde de dörde kadar düşmüştür.
Karaman’da yağmur
Karaman 19 (AA.) — Üç günden-berl mevsim yağmurlarının yağması çlfçînln yüzünü güldürmüştür.
Büyük Millet Meclisinde
Ankara 19 fA.A.) — Büyük Millet
I Mecltsi bugftn Şem6edd!n Günaltayın başkanlığında toplanmıştır. Oturumda Büyük Millet Meclisi ve bağlantı-larlle millî saraylar ve köşklerdeki eşya hakkında Meclis hesaplarını İnceleme komisyonunun raporu okunmuştur. Meclis. gelecek toplantısını cuma gflnfl yapacaktır.
Ankara cinayeti muhakemesi
Ankara 19 — 20 seneye mahkûm edilmiş olan Ik-. Naci’nin kaatill Reşit Mercan, Haşmetin cinayette rolü olduğunu, meselenin Yargıtay'da aydınlanacağını söylemiştir.
Toprak mahsulleri vergisinin kaldırılması baklandaki kanun tasarısı Ankara 20 — Toprak malısullerl vergisi ‘kanununun kaldırılmasının kararlaştığı önce bildirilmişti. Bu hasutta hazırlanan yeni kanun tasarısı Meclise gelmiş ve alâkalı komisyonlara gönderilmiştir. Bu tasarıya göre, önümüzdeki İstihsal yılı ve mütaakıp seneler mahsuBerindçn vergi olınmı-jracakt'. r.
Tasan, ilgili komisyonlardan geçtikten sonra Meclis rnznamesine alınacaktır. __________
Millî Savunma ve Adalet Bakanlan Ankara’ya gittiler
Bayranıdanberi şehrimizde bulunan Milli Savunma Bakanı General Al! Rıza Artunkal ile Adalet Bakanı B. Ali Rıza Türel dün akşamki ekspresle Ankarnya dönmüşlerdir.
★ Dün gece yarısından soııra Kapalı çarşıda Çadırcılarda Fahriye alt karyola ve döşeme dükkânında yangın çıkmış ve ahşap kısımla bazı eşya yandığı halde İtfaiye tarafından söndürülmüştür.
Adalet Bakanının demeci
ADALET SaRSYININ İNŞASINA YAKINDAJAŞLANACAK
Çocuk mahkemeleri teşkili hakkında bir kanun tasarısı hazırlandı
Bayramın İlk. gününden beri şehrimizde bulunan Adalet Bakam B- Ali Rıza. Türel muhtelif adalet işleri et-i rafında dün gazetecilere beyanatta bulunmuştur. Bakan, yeni İnşası kararlaşan Adalet sarayı işi hakkında: şöyle demiştir:
— Çeşitli safhalar geçiren İstanbul Adalet sarayı İnşası 1şl uzun ve çetin uğraşmalardan sonra müsait safhaya girmiştir. Bu İnşaata kısa umanda başlanacağını basına bildirmekle bah tiyarım. Yeni Adalet sarayı vilâyetle defterdarlık arasındaki sahada eski Şûrayı Devlet binası olup hâlen hukuk mahkemelerinin olduğu yerde yapılacaktır. Her hususta merkezi bir vaziyette olan bu yerde Adalet sarayı inşası İçin İdari ve teknik mahiyette gerekil İşlerin yapılmasına da başlanmıştır. İnşaatın mümkün mertebe süratle başlayıp bitirilmesi İçin âzami gayret sarfedeceğlz.
İstanbul adliye binasının yanmasından sonra bu zamana kadar yenisinin yapılmasına İmkân bulunamaması halk efkârı ve basın İçin olduğu kadar bizim de üzüntümüz olmuştur, şimdiye kadar gelen geçen bütün Adalet Bakanları ila bu teilnlüyü çekmişlerdir. Adalet sarayının şimdiye kadar yapılamamasında kİ âmiller malûmunuzdur. Büyük dünya savaşı ile beraber yeni Inşaatm durdurulman zaruri olarak bu sebefelere eklenen esaslı bir âmil olmuştur. Denilebilir. Şimdi tamamlanmış olan hazırlığımız sistemli olduğu İçindir ki bu mevzuda her İhtimali inceden İnceye tetkik edilmiş, yapılacak binanın nesideln neslle devirden devire geçecek ve ilerideki İhtiyaçları da karşıbyacak bir âbide olmasına çalışılmıştır. Bu âbidenin en kısa zamanda. en «2 masrafla yeni inşaata, tekniğe ve milli mimarimizin hususiyetlerine uygun olarak yapılması göz önünde tutulmuştur.
Elverişli bir Adaltf binasına ihti
Alman harb suçluları
Nüremberg-’de mahkeme salonunda büyük hazırlık yapıldı
Nnremberg 20 (A.A.) — Dünyanın dört bucağından gelmiş kadın, erkek, büyük bir kalabalık Nuremberg dâvasında hazır bulunacaklardır. Bütün bu dinleyicilere, dâvayı dört lisandan da takip edebilmeleri için kolaylıklar verilecektir. Bu yolda dinleyiciler İçin 500, sanıklar için de 2i cihaz hazırlanmıştır.
Bu tarihi dâva başka hiç bir muhakemeye benzemlyecektlr. Salona bir çok ses, projeksiyon, sinema tesisatı yapılmış ve yargıçların bulunduğu yere de bir lâmba konulmuştur. Bu lâmba: »Yürüyün». «Durun», «Ağır gidin» )h t İralarında bulunan seyrüsefer memurlarının lâmbasını andırmaktadır.
Mahkeme salonu, bir sinem» veya konser salonuna benzemektedir. Dahilde İlk sıralarda kadifeli hususî koltuklar bulunuyor. Bunların her birinde, 1 den 0 ya kadar numaralı koltuklar vardır. 1 numara İfadede bulunan kimsenin sözlerini, 2 numara bu İfadenin İngilizce tercümesini, diğer numaralar İse Fransızca, Rusça ve Almanca tercümelerini vermektedir.
Karşıya düşen duvarda bir sinema perdesi vardır. Burada Nazilerln kendi kendilerini mahkûm eden hare-kct'erlne ait filimler gösterilecektir.
Birinci balkon 150 general, diplomat ve diğer şahsiyetlere ayrılmıştır. Başlıca savcılar ve avukatlar beş masaya dağılacaktır, öted», yüksek pencerelerin akında, ve görünür bir yerde, arkalarında müttefik milletler bayrakları olduğu, halde sekiz yargıç oturacaktır.
Alman fen adamları İspanyada çalışjyorîar mı?
Londra 20 (A.A.) — Avam kamarasında sorulan bir suale cevap veren Devlet Bakanı Noel Backer, Alman fen adamlarının İspanyada atom enerjisi hakkında araş tırmala rda bulunacağına dair elinde hiçbir delil bulunmadığını söylemiştir.
Çekoslovakyada gizli beyannameler dağıldı
Prag 20 (AJL.) — Çekler. Çekoslovakya Cumhuriyeti aleyhine beyannameler dağıtmış olmaktan suçlu birçok kişiyi tevkif etmiştir. Beyannameler harb esnasındaki kukla hükümetin şefi olan Tiso hakkında methiyeleri İhtiva etmekte idi.
yacı olan şehir yalnız İstanbul değildir. Yurdun bir çok yerlerinde böyle binalara ihtiyaç vardır. Bütün mesele, sistemli bir çalışma İle bu İhtiyaçları ehemmiyet ve derecelerine göre sıralamak ve imkânları ona göre kullanmaktır. Bugün Kastamonu vo Afyon AdaKt binaları yapılmaktadır. Bunlar önümüzdeki İnşaat mevsiminin ortalarına doğru bitecektir.
Millî korunma kanunu
Bakan B. Ali Rıza Türel, bundan sonra milli korunma kanunu hakkın-dakl bir «üsle cevaben:
— Bu kanunun bir maddesine göre milli korunma kanunu fevkalâde hallerin devamı müddetlncc meri olan ve tatbik edilen bir kanundur. Bu İtibarla fevkalâde hallerin kalkmasından bir müddet sonra Ilga edilebilecektir. demiştir.
Adalet Bakanı; .Çocuk mahkemeleri» teşkili İşi hakkında da şu sözleri söylemiştir:
— Bu hususta bir kanun tasarısı hazırlanmıştır, İşin ehemmiyeti do-layıslle bu tasarı kat! bir anketten geçirilecek memleketteki İlim ve İhtisas adamlarının bu mevzu etrafında mütalâaları alınacaktır. Çocuğu suç İşlemekten koruyup kurtarmak ne kadar Önemli İse, suç İşliyen çocuğu da ayrı bir muhakeme usulüne, ayn bir c^zaJ ıslah sistemine t&bl tutmak o derece ehemmiyetlidir. Bu arada mevcut çocuk ıslah evlerinin çoğaltılması zaruri görülmektedir. Bu cümleden olma/; üzere bu yıl Ankara’ da mevcut çocuk ıslah evine İlâveten Eskişehir ve İzmir’de ıslah evKrl açmak yolundaki hazırlıklarımız da tamamlanmış bulunmaktadır.
Adalet Bakanı, bundan sonra adli sicil teşkilâtlle hâkimlerimiz İçin çok istifadeler temin edildiğini, adil tıp müessesesinin gittikçe tekâmüle doğru gitmekte olduğunu d,ı sözlerine eklemiştir.
Ya’tın Şark petrolleri
Amerika, Basra körfezi yakınında bir liman yapıyor _______________________u
Izmdra 2û (A.A.) — Birleşik Amerika Harbiye Bakanlığı, Yatan Şark ta daha kolaylıkla petrol tedarik etmek maksadiyle, Suudi Arabistan'da, Basra körfezi yatanındaki Dhahran hava limanının inşası İçine devam etmektedir.
Bir milyon beş yüz. bin Sterllng c mal olacak buiunan bu hava limanı, Amerikan teknik memurları, Amerikan işçileri, İtalyanlar ve yerliler tarafından inşa edilmektedir, çalışmalar bitirildiği zaman hava limanı Kı-ral İbnfssud'a teslim olunacaktır, zira, Birleşik Amerika bu limanın kullanılması yolunda İbnlssuud İle bir anlaşma İmzalamıştır.
Hatırlardadır kİ. Kaliforniya Standard 011’1 ve Tcxas Standard Oll'l gibi büyük Am-rikan petrol kumpanyaları Suudi Arabistan'da büyük mikyasta İmtiyazlara sahiptirler. Amerikan mâliyesi, bu şirketler tarafından girişilen projelere milyonlar tahsis etmiştir.
İki sene evvel BlrPşlk Amerika, İstihsal merkezlerini denize bağltyan 25 milyon Sterlinglik bir petrol borsunu finanse etnıtğe hazır bulunuyordu. Fakat Kongrenin bazı üyeleri buna İtiraz etiller ve bu proje bırakıldı. Şimdi, her halde hususi sermayelerle olsa gerek, petrol borsunu İnşa için bir Arap ve Amerikan şirketi teşkil edilmiş bulunmaktadır. _____________________
Üçüncü bir kâğıt fabrikası yapılacak
Sümer Bank’ın üçüncü bir kâğıt fabrikası tesisi 1çln yaptırdığı projeler bitmiştir.
Fabrika İzmltte yapılacak ve İnşasına 194® yılı iptidasında başlanacaktır.
Yeni fabrikanın İnşaatı âzami İki buçuk yılda bitecektir. Şimdiki İki kâğıt ve sellüîoz fabrikasının Istîhsuiâtı senede 24 bin tondur,
Yeni fabrika çaiışmağa başladıktan sonra her üçünün senede istihsal edeceği kâğıdın miktarı 44 bin ton olacaktır. .______
A Galatada oturan 55 yaşlarında Hâyreddln Toker İsminde biri, dün gece Kıhcall hamamına yıkanmnk üzere girmiş, halvetten bir türlü çıkmaması nazarı dikkati eelbederck içeriye girildiği zaman ölmüş olduğu görülmüştür. Hay reddinin kalb durmasından Öldüğü zannediliyor.
Fransız buhranı
Gî. De Gaulle yeniden Kabineyi kurmağa memur edildi
Paris 20 (R.) — Fransız milli meclisi yeniden Ol. de Gau.lle'B kabineyi kurmağa memur etmiştir- Bu karar ıû muhalife karşı 400 reyle kabul edilmiştir. Komünistler generale hücum etmişler ve aleyhte rey vermişlerdir.
General, kabineyi kurmak vazifesini kabul etmiştir. Sosyalist, komünist ve solcu katollk partileri delegeleri bu sabah saat ıı.go da toplanacaklardır. Komünistler daha evvel sn at 10 da bir toplantı yapacaklardır.
Londra 20 (R.) — Bugün Gl. de Gaulle tarafından yapılacak olan müzakerelerin vaziyeti çıkmazdan kurtaracağı ümidini vermemektedir. Yalnız vakit kazanılmış oluyor. Gl. de Gaulle ile komünistler arasındaki uçurumun ne suretle kapanacağı belli değildir.
italyada bir Kabine buhranı bekleniyor
Londra 2ö (R.) — İtalyan kabinesine dahil liberallerin kabineye daha tecrübeli unsurların alınması haktan-dakl istekleri üzerine dün gece kabine bir toplantı yapmıştır. Sosyalistler ve komünistler bu isteğin gözden geçirilmesine taraftar değildirler. Altı partiden mürekkebolan koalisyon hükümetinin çekilmesi muhtemeldir.
M. Attlee
Dün gece Ingıl tereye hareket etti
Londra 10 (R.) — Başbakan M. Attlee Kanada parlâmentosunda bir nutuk söylemiş ve demiştir kl:
(— Atom kuvvetinin keşfcdilme-slle ortaya çıkan müthiş silâh ancak milletler arasında tam bir hüsnüniyete ve dostluğa dayanan emniyet ve sulh havası İçinde tehlikesiz bir hal alabilir, Vaşlngton görüşmelerinde bu meselenin gözden geçirildiğini ve atom bombası hakkında dünya milletleri İçin hayat! ehemmiyette kararlar verilmiş olduğunu söyllyebill-rlm.»
M. Attlee'nln bu gece Kanada* dan tayyare He ayrılması ve yarın İngiltere'ye varması beklenmektedir.
Londra 20 (R.) — Dün gece Kann-da'dah hareket eden M. Attlee'nln bugün saat 15.45 te Londraya gelmesi bekleniyor. Başabakan dün söylediği nutukta demiştir ki:
«Vaşingtonda Başkan Truman'Ia birkaç seneye kadar bundan daha müthiş bir harb çıkmasına mâni olmağı görüştük. Birleşmiş milletler arasındaki birjıfc İngiltere İle dominyonlar arasındaki kadar kuvvetli olmalıdır. İngiltere bu harbde birçok fedakârlıklara katlanmış, bütün servet kaynaklarını kullanmıştır. Bugün halka ancak sıhhate kâfi gelebilecek miktarda yiyecek veriliyor. Üç buçuk milyon ev yıkılmış veya harabolmus-tur. Buna rağmen İngllterede büyük bir çalışma hevesi vardır ve istikbale korkusuz bakıyçruz.v
Kanada Başbakanhs da nutkunda, KanadalIların fngllterenln fedakârlığının ehemmiyetini takdir ettiğini söylemiş ve Kanatlanın tngiltejeyc elinden gelen yardımı yapacağını bildirmiştir.
Etibba odası kongresinden çıkan dâva
Etibba odasında geçenlerde yapılan son gürültülü kongre sırasında cereyan eden münakaşalar arasında sar-folunan bazı sö21er dolayısile operatör B. Cafer Tayyar Kankat. taralından Etibba odası eski reisi Prof. M. Kemal Öke aleyhine açılan hakaret dâvasının görülmesine dün geç vakit Sultanahmet birinci sulh ceza mahkemesinde başlanmıştır.
Dâvacı. mesleki İtibar ve haysiyetinin rencide edildiğini, şeref ve itibarının kırıldığını iddia etmiş, Prof. M-Kemal, kendisine hnkaret-âmiz sözler söylemediğini, kongre esnasında disipline aykırı hareket etmiş bulunması dolayısile, reis sıfatlle, kendisini divanı haysiyete verdiğini, divanı haysiyetin de bir karar ittihaz edeceğini, Oda divanı haysiyeti varken bu İşin mahkemeye kadar düşmüş olmasından teessür duyduğunu söyledi.
Hâkim Orhan Karaköse, d&vacının dâvasına alt bütün siıbut delillerini mahkemeye İbraz etmesi ve şahitlerinin de bir listesin! vermesi için duruşmayı aralık ayının 12 sine tâllk etti.
Mevlut
Büyüğümüz merhum (Hayrı Araboğlu) nun vefatının tartançı gününe Taslayan 22/11/945 perşembe günü, öğle namazını müteakip Teşvikiye camii şerifinde m^vlftd okunacağından kendisini tanıyan ve sevenlerin gelmeleri rica olunur-
Sayrl Aracoğlu alivoi
Iran AzerbaycanlIda isyanjjüyüyor
(Baş tarafı 1 inci sahifede) antlaşmadan oaşlica inaksal Rusya' ya gönderilecek malzemeni» geçit hakkını sağlamaktı. Bu teslimat şimdi nihayet bulmuş olduğundan büyüle devletler 2 mart 1940 ya kadar kuvvetlerini geri çekmek hususunda mutabık kalmışlardır.
İşgal kuvvetlerinin hakları antlaş-manın 4 üncü maddesinde şu sureti» tasrih «dilmlşllr: «Bu kuvvetlerin İran topraklarındaki mevcudiyeti asla askeri bir İşgal mahiyetinde olmayıp İran'ın güvenliğine, idaresine, memleketin Iktİaaol hayatına» halkın normal olarak yer değiştirmesine ve meriyetteki Iran kanunlarına mümkün olduğu kadar halel vermemeğe çalışacaktır.»
Londralı yorumcular buna mü:te-niden, antlaşmanın İran hükümeti haklarına bir müdahaleyi haklı göstere mi,veceğlnl ve bu hükümetin kendi topraklarında nizam ve kanunu tatbik etmek hakkını muhafaza ettiğini blldirm(ktedirler. Açıkça söy-lenebilinir kl. İngiliz hükümeti, kendi payın» antlaşmayı İngiliz işgal bölgesinde İran kuvvetlerinin nizamı muhafazaya matuf harekeletme mümanaata müsait bir tarzda tr’str edemez.
Azerbaycan, İran'ın en mu-ıbıŞ eyaletlerinden biridir ve Rusya’nın, imtiyazını elde rtmek İstediği zentfn petrol kaynakların» maliktir.
Bir çok şehirler âsilerin eline geçti
Tahran 19 İR.) — Fransız ajansına göre bir çok Azerbaycan şehirleri âsilerin eline germiştir. İran Me-Usi acele toplanmıştır. Harbiye Bakanı İki İran taburunun İsynnı bostlnnaic üzere gönderildiğini söylemiştir
İran'ın Vaşlngton elçisi İran Diş Bakanlığı nezdlnde teşebbüsle bulunmuştur. Amerika Dış şlerl Bs’ini hâdiselere İran'da el'an Rus ;e İngiliz kuvvetlerinin bulunmasının ,-ebep olduğunu söylemiştir.
Son durum
Beyrut 20 (R l — İran’dan al mn son haberler bu memlekette V3’lv tin çok vahim olduğunu ^iırimeldir. Dan kabinesi mütemadi bîr sure i te toplantılar yapmaktadır.
Sc-n vaziyet şu suretiz iclî'.t- edilebilir:
1 — Bir çok şehirler İran drmr'kraS partisi mensupları tarafından işga. edilmlştlr Bu şehirlerin çoğu Azerbaycan'dadır.
2 — Tahıan İle bu şehirler aracında muhaberat re mün-ka'ht. tnma-mlyle kesilmiştir.
3 — İran - Sovyet hududıı civ.-F'-ıı-da jandarma kuvvetleri ile âsfltr arasında vukua gelen çnrprmada âülerden bir ta.'.mı esir edi iniş i de bil ahara (cnebl müdahale^ nicesinde bunlar saIıverl'mİçlerdir
4 — İran Genelkurmay p₺ kı*-'hğı tarafından kıtalara âsilere Ra-ş ’e-dip hareketlerine girilmek «nri verilmiştir.
5 — Âsilerin ecneti ınvmizfcc lirle irtibatları olduğu tamamfylş anlaşılmıştır.
6 — Yeni Tebriz valisi meaıu ı «tine uçakla gitmiştir Bunun'a b"-»bor bu zatın vaziteri batma gh-’Ip ‘Itfe-mlycceği b’lh değildir,
7 — Tebriz şehrinde ağır tang-a-lıklar çıkmıştır
8 — İran hükümeti Sovyet Rusya makamları İle görüşme erde bulanmaktadır. Memleketle nizam re iıW-zamın iadesi için Sovyet 1-gsl b-hr-sînda bulunan Sovyet kuvvetlcrlnd’n İstifade edilmesi lstf nctrrHlr.. B' na Sovyetlerİn ne cfvap verecekleri belli değildir.
İranda çıkan bu kargaşalıklar ecnebi memleketlerinin dikkat naaar-lannı bir kere daha bu memleket üzerine çekmiştir. İran hükümetinin isyan hareketini bastırmağa muvaffak olup olmayacağı bir kaç güne kadar anlaşılacaktır. İran EKş Bakanı Blı-ieşlk Amerika sefiri İle nıü'ıim bir görüşmede bulunmuştur. Bunun Isynn 11e İlgin Olduğa belirtilmektedir
Beyrut 20 'R.I — İranda çkan İsyan har-ketini bastırmak İçin hükümetin bir tasım kuvvetleri ril&b başına çağıracağı rivayetleri dolaş-mkatadır.
-*• Kasımpaçada Ztnc'rllkuyu caddesinde oturan Mehmet Kapancı İsminde biri, dön gece evinde bir odada silâhını temizlemekte iken, namlu. İçinde kalan bir kursun, tetiğin oyna-maslle ateş almış ve tabancadan çıkarak. karşıda oturan Mehmedln oğlu dört yaşında Ahmede isabet ederek yaralamıştır. Ahmet. Şişli çocuk hastanesine yatmlmıştır.
BORSA |
19/11/1945 fin Heri
Londra üzerine ’ sterlin 522
Nevyork üzerine 100 doiaı 132.—
Cenevre 109 İsviçre Fr 30 675
Madrid üzerlna lütı pezeta 12.29
Stokholm üzerine 10(1 kur-»n 31 >325
BORSA DIŞINDA ‘ . •1 • T( FİATl-b'ttl
Reşaflı-, 95.—
Gulden 3? *5
tnglhz 4?2S
Külçe (Bir gramı) 5 21
.»045 4 K Ş * fc . _ . . *>* a
Çocuk'ara karşı ilgimiz
Çocuklarımızla ilgilendiğimizin alâmetlerine son zamanlarda nk s k ramıyoruz «Yeni okul binaları • be-lığını, inşaat müşküllerine rağmen, gazetelerde gene de görmekteyiz.
Geçen gün bir muhavere hoşuma gitti. Bazı münevverler, aralarında münakaşa ediyordu. Kimi (■ ccarlann «inşaat durdurulmalıdır!» tarzındaki teklifini yerinde bir teklif buluyor: kimi yersiz sayıyordu Biri ansızın şu su götürmez suali ortaya attı:
— Ne mantrks'alıktır ki «bü-tiiv inşaat dursun!» diyorlar. Ar.*ha rıekteplerin yapılışını da mı malzeme pahalıdır dîye dur-m?’ı?
Herkes:
— Tabii okullar müstesna,,, On'ar yapılmalı.,, - dedi.
M'Hetcip verdieint'z ehemmiyet o ı-ndar büyüktür.
Gene son günlerde, tahsil yasındaki çocukların evlerde yoklaması yapılacağını öğreniyoruz. Vi’âyctler, ilk öğretimi tatbik rekorunu kırmak hususunda biri-bir’r file yarışmaktadırlar.
Keza şu bayram günlerinde eski Basın ve Yayın umum müdürü Vedat Tör'iin Tepebaşında çocuk tiyatrosunda bir çocuk mü-sa neresi tef iplediğini, son bay-remı böylelikle bir çocuk bayramı haline getirdiğini unutmamalıyız,
Vedat Tör, çıkardığı »Doğan Kardeş» mecmuasının bir gayesinin de, bugün cemiyette gördüğümüz «gangsterlik meraklısı çocuk - tipi ile mücadele olduğunu söylüyor. Evlâtlarımızın meyil ve heveslerini güzele, mâkule sevk etmeği gaye biliyor. '
Başka bir grup da, R. Gökalp gibi bir gene pedagogun idaresile Ren Çocuk isimli ve çocuğu hem eğlendirmek, hem de eğlence yo-lile yükseltmek gayesini güden yep yeni — ve bana şirin görünen. çocuklara da şirin görüneceğini zannettiğim — bir mecmuayı neşrine başladı.
Diğer taraftan, bazı çocuk kitaplarının da hazırlanarak piyasaya çıkarılmak üzere olduğunu haber alıyorum.
B'nalarile, temstllerlle. nıec-mt'alarile. devletin tahsili kontrol edislerile, bütün bu olaylara bir ictımaî hareket bile diyebiliriz Hepsinin kısa bir zamana sık «vnjş olması, bir kalkınma hamle :nin en güzel tezahürüdür.
Çocuk meselelerinin her bahis mevzuu edilişinde bütün alâkadarlara, evlerdeki «abiretlik -beslemen cocuklan hatırlatmaktı* •' kendimi alamam. Bunlar, sokaklardaki metrfik çocuklardan bile cok defa daha elim durumdadırlar. Zira sokaktakiler serkeşliğin saadetine maliktirler. Her an ön’erine iyi bir fırsat da çıkabilir. Teşebbüsler, tesadüfler dünyası. önlerinde apaçıktır. Halbuki dört duvar arasına halayıklardan feci şartlarla kapatılmış ve ölmeden mezara sokulmuş olan «ahlretlik» Itrin ekserisi İçin, delik kova ûfe sıı taşımak badbahtlığından gayri bir vf"k görünmemekteydi.
Bevlet'n her kanıyı çalarak:
-— Okuma rae-ndaki çocuk!» diye ısrar etmesi üzerine, şehir ve kasabalarımızda kaç dam varsa belki o kadar çocuk ilk çağ ve orta çağ esaretinden beter bir durumdan kurtarılmış olacaktır. Çünkü ilk tahsilini yapanlar, artık delik kova İle su taşımaktan daha yüksek İslere kendilerini lâvik göreceklerdir.
Onun İçin bu «çocuğu kurtar-m ağı hedef tutan hareketler» in memleket ölçüsünde bilvttfc ehem m"’etl vardır (Vâ - Nû)
Pamuk yağı
Halk bu yağa rağbet göstermiyor
Zeytinyağı yerine darılmakta ol m pamuk yağı halk tarafından hem n hiç tutulmamıştır Fllhnklka bu ya':1ar rafine edilmiş olmakla berata r zeytinyağının yerini tutamıyor. K !orl miktarı zeytinyağına nispetle ç düşüktür Buna mukabil litresi 27 ■ kurusa satılmaktadır.
muk yağının tevziatının durumu alakadarlar liralından Ticaret Bakanlığına bildirilmiştir
.'dana ve Mersin bölgelerinden hem : hor gün pamuk yağı gelmekte Ve eıi' ı :ce stok miktarı kabarmaktadır Zeytinyağı tevziatına ancak Önüm -deki ay İçinde ve yahut 1046 bası a bnşluıabllecekür
” nl ekmek karneleri ocak ayında V» -?ği İşin tm'-.tın o ay yapılmadı ihtimali daha kuvvetlidir.
AKŞAMDAN AKŞAMA
ŞEHİR HABERL
ISTAHBULUN EN BERBAT YBLB: KERESTECİLER-EYÜP
Otobüslerde halka bilet kesilmemesinin sebebi! — Senede kaçırılan Sİ bin lira belediye nergisi — Şoförlerin şikâyetleri
Parti idare heyeti başkanlığı
B. Alâeddin Tiridoğlu dün yeni vazifeline başladı
B. Fikret Sılay’ın Büyük Millet Meclisi reis vekilliğine seçllmtsl üzerine vilâyet parti İdare heyeti başkanlığına tâyin edilen Kütahya Milletvekili B. Alâeddin Tiridoğlu dün sabahtan itibaren yani vaslfeslne başlamıştır. Şehrimizde bulunan B. Fikret Sılay perşembe günü Ankaro-ya hareket edecektir.
B Alâeddin Tiridoğlu 1003 d» dolmuştur. Paris Üniversitesi hukuk fakültesinden mezundur, Kendisine yeni vazifesinde muvaffakiyet temenni ederiz.
Bazı iaşe birliklerinde memurların sayısı arttırılacak
Belediye merkez ekmek bürosuyla ilçelerdeki iaşe birliklerinin çalışmaları bir müddettenberl bir mülkiye müfettişi tarafından tetkik edilmekte İdi. Tetkiklerini bitiren müfettiş bu husustaki raporunu hazırlamıştır. Müfettiş raporunda bazı ilçelerin İaşe birliklerinde çalışan memurların, ekmek kartı tevziatı haricinde işlerinin az olduğu bildirilmektedir. Buna mukabil merkez biiro-da ekmek ve zeytinyağı fişlerinin sayımı dolayıslle İşler fazla olduğundan dörder memuru bulunan Beşiktaş, Üsküdar, Bakırköy ve Kadıköy İlçeleriyle sekizer memuru bulunan Beyoğlu ve Eminönü ilçeleri İaşe birliklerinden ikişer memurun kart tevziatı haricinde merkes büroda çalışmaları uygun görülmüştür.
Parti genel idare kurulu üyeliği
Ankara 19 »A. Al — Oumhuriyet Halk Partisi genel İdare kurulunda açık bulunan üyeliğe ganel başkanlık divanınca, İzmir milletvekili Halit Onaran seçLlmiştlr.
Balıkçılığın gelişmesi
Harem iskelesindeki fabrika ve depo yakında açılacak
Ekonomi Bakanlığının balıkçılığı--mızın gelişmesi için hazırladığı plânın tatbikatına başlanmıştır.
Harem iskelesi yanında İnşa edilmekte olan büyük fabrika ve depo yakında İşletmeğe açılacaktır. Diğer taraftan memleketimizde balık sanayii sahasında çalışmak İçin hariçten de yeni yeni teklifler alınmaktadır. Talipler arasında İtalyan ve İngiliz firmaları vardır. Ayrıca evvelce balık sanayii tesisleri kurmak üzere memleketimize müracaat etmiş olan firmaların müracaatları yeniden tetkik edilmektedir. Harbden evvel müracaat eden bu firmalar arasında uygun görülenlerle derhal temaslar baş-lıyacaktır. .
KÜÇÜK HABERLER
* Yüksek tahsil gençlerine her bakımdan rahat bir çalışma salıası hazırlamak maksadiyle teşici edilen Parti Talebe Yurtlarının bugünkü ihtiyacı karşılıyacak şeklide genişletilmesi imkânları araştırılmaktadır. Bir mtlddetteubfrl münhal bulunan Yurt müdürlüğüne İdareciliği İle ta nınmif eski askeri tıbbiye müdürü emekli albay ooktor B Faik Ali Berkol tâyin edilmiştir
★ Geçen devreye alt ektntk kartlarının C kuponlarlyl» yapılan zeytinyağı tevziatı ayın onunda son» ermişti. Bakkallar tarafından kuponların Belediyeye Usellüm işi ayın 15 İnde sona ermek üzere tesblt edil-irişti. Araya bayramı» girmesi müddetin ayın 19 una kadar uzatılma-finı icabettirJlgiı dtn kuponların tesellüm müddeti dün akşam sona ermiştir. Kuponları teslim etmlytn bakkallar hesaplarını kapattıklarına dair vesika verilmediğinden Tl-care Ofisinden yeniden yağ alamıya-caklardir.
/t Devlet Demiryolları genel müdürlüğünden:
Gazetenizin 33, 10. 194» tarihli nüshasında Üsküdar Uncular caddesi 47 numarada Sıtkı tnkaya İmzası İle çıkan «terfi müddeti ve Devlet Demiryolları memurlarının durumu» başlıklı bir okuyucu mektubu görüldü.
Mektup sahibinin bahsettiği 1 eylül 939 tarihinden İtibaren silâh altına alınan yedek subayların, yedek subay okulunda okudukları ve kıtalarda hizmet ettikleri müddetin, memuriyetlerinin terfi müddetine dahil edileceği hakkın dakt 4379 sayılı kanunun tatbikatı ile idaremizin bir ilgisi yoktur. idare personeli ayn bir kanuna tabidirler.
Ne zaman Eyübe yolum düşse de otobüse binsem biletçilerin bilet kesmediklerini götür, ya giderken, yahut da dönerken bilet kesmlyen bu otobüs biletçisini polise haber veririm. Polis de:
— Ah, bu biletçiler! der. günde kaç kişi gelir ve şikâyet eder biliyor musunuz?
— Çok mu?
— Evet çok!... Bütün işimiz hep bu şikâyetleri dinlemek, biletçiler hakkında ceza zaptı tutmak oluyor desem yalan olmaz. Biz onlara ceza kesmekten bıktık anıma, onlar ceza vermekten usanmadılar...
Otobüs biletçilerinin bilet kesnıe-mektekl istifadeleri nedir? Bunun kısaca hesabı şudur: Her bilette Belediye vergisi ve asker ailelerine yardım diye 3 kurıış tutan bir pay vardır. Biletçi, bilet kesmemekle bu parayı kaçırıyor ve kendi cebi... atıyor demektir. Bir otobüsün gidişte 40, gelişte de gene bu kadar yolcu taşıdığını asgarî hesapla kabul edebilirsiniz. Bu suretle günde en az 15 sefer yapan bir otobüs 1200 yolcu taşıyor demektir kİ, beher sefer başına kaçırdığı para yekûnu 38 liradır. Şayet bunu, tşllyen dört otobüs için hesaplıyacak olursanız o vakit günde 144 liranın, ayda 4320 lira tuttuğu neticesine Varılır kİ, bu. senelik Belediye varidatından 51 bin 840 Uranın eksilmesi demektir.
Giınde 36 lira kaçıran bir otobüs biletçisi. şikâyet vukuunda cezaya bile çarptırılmış olsa, âzami ceza 25 liradır ki. bunu vermek biletçiye ağır gelmemektedir İşte Kerestecilerle Eyüp arasındaki otobüslerde biletçilerin bilet kesmemelerini önllyeme-mtnln başlıca hastalığı budtır.
Otobüslerin bu haline ve yukarıdaki hesabıma iki üç sene evvel gene bu sütunlarda temas etmiştik. Yazının intişarından sonra otobüsler sıkı bir murakabe altında bulundurulmuş, fakat bu alâka maalesef pek kısa sürmüştü: eski hal bugünkü vaziyette gene kendini göstermekte gecikmemişti.
Sebep yolun bozukluğu imiş!..
Bu defa, bir iki biletçi U? konuştum:
— Niçin böyle yapıyorsunuz? Parayı almağı bildiğiniz gibi, her yolcunun biletini kesmeği de bilmeniz lca-betnı ez ml? dedim.
Bu biletçi beni tanımıştı:
— Geçen ay. dedi, yaptığınız şikâyet üzerine 25 lira ceza verdim. Fakat şu halimize bakın. Şu yolun berbatlı-
Mangal kömürü meselesi
Belediye daimi encümeni ile vilâyet idare heyeti arasında bir anlaşmazlık mevzuu teşkil eden mangal kömürü âzami satış fiat! meselesi bugün daimi encümende tekrar görüşülecektir.
Encümen başkanı bugünkü toplantıda idare heyetinin aarariyle daimi encümenin bu husustaki görüşünü telif eden bir neticeye varılacağını ümldett İğini söylemiştir.
İstanbul orman İşleri müdürü B Sakip, Belediye İktisat İşleri müdürü B- Necati Çiller ve Mahrukat Ofisi müdürü emekli general Seyfl, reis muavini B. Rıfat YenalUn bakanlığında dün da tel|rar toplanarak şehrin mahrukat İşini görüşmüşlerdir.
ir Bayramın devamı müddetine* Belediye iktisat ‘şiari müdürlüğü mıl-rukiplerl muhtelif esnaf, lokanta ve gazinoları kontrol etmişlerdir. Kon Lrollar neticesinde suçlu görülen 5 esnaf Mitil Korunma mahkemesine rerilfflUUr,
Tan şilebi Fransaya gidiyor
Yelkencilere alt «Tan» şilebi İsviçre ve Fransa için bir miktar ticari eşyayı hâmllen bayramdan bir gün evvel İzmir» gitmişti, şilep İzmlrde de mal yüklemiştir. Bugün «Set» limanına müteveccihen oradan hareket edecektir.
Edirne beden terbiyesi öğretmen okulu
Edim» (Akşam) — Şehrimizde açılacak olan Beden terbiyesi öğretmen okulu için bugün yapılan sınavlarda 10 u kız olmak üzere 35 öğrenci alınmıştır. Sınavlarda B. Terbiyesi Genel müdür muavini Vlîdan Aşlr de haar bulunmuştur. Derslere Edime-nln kurtuluş havramı "ünü olan 26 kasımda bsflgJMcaktır.
ğına bakın... Böyle bir yolda sefer yapmanın yalnız bizim İçin değil, yolcular için de bir azap olduğunu görüyorsunuz.
Tam bu sırada, otobüsün tekerleği bir çukurdan atlamış olacaktı ki, ayakta duran yolcuların başlan otobüsün tavanına çarpmış, oturmak saadetine erişenler de yerlerinden kalkıp tekrar oturmuşlardı. Bu arada ayakta duranlardan yıkılanlar olduğuna temas etmeyişime şaşılmasın. Çünkü yıkılan yoktu: Ayaktakller o kadar sıkışmış vaziyette İdiler kİ blrl-blrlerine âdeta yapışmış gibiydiler ve sarsıntı ile bir kütle halinde yukarıya doğru fırlamışlardı.
— Aman!.. Dikkat şoförI..
Feryatlarını bir fırsat bilen biletçi:
--'Tjördünüz mü, dedi, yo!» .. Belediye yolu yapsın da biz de kurtulalım ve rahat rahat biletlerimizi keselim.
Yolun bozuk olmasının bilet kesme-meğl mâzur gösterecek bir sebep ola-mıyacağını anlatmağa çalıştırma da biletçi:
— Gelip de, dedi, size dertlerimizi anlotsak yazar mısınız?
— Tabii yazarız... Gazete, nasıl bilet kesmediğinizi yazarsa, sizin şikâyetlerinize de açıktır.
Diye cevap verişim onun pek horuna gitmişti.
— Öyleyse, dedi, şu yolun yapılmasını yazınız. Lâstik kara borsacılığına hücum edin. Bir lâstik alabilmenin aslan ağzından lotana almak kadar güç olduğunu da. yazın...
Konuştuğum iki şoför ve biletçiler de aynı şikâyetlerde bulundular T* her yden evvel yolun yapılması lüzumuna ehemmiyetle lşaret ettiler.
Yol. hakikaten o kadar bozuk, o derece berbat bir haldedir kİ, bir otobüsün İşlemesi şöyle dursun, bir arabanın bile gldemlyeceğl bu yolda yaya yürümek dahi, bir atlet gibi sekmekle güç kabil oluyor. Tahmin ediyorum ki. İstanbulda Keresteciler -Eyüp arast yolundan daha berbat, daha fena bir yol yoktur. Halbuki bu yolun İnşası, otobüslerde muntazam surette kestirilecek biletlerdeki Belediye vergisiyle de şimdiye kadar pekâlâ yapılabilirdi
Otobüs bir hayli yol aldıktan sonra şoförün sesi duyuldu:
— Biletçi!.. Paralan toplechnsa, yukarıdaki küfeleri vo eşyaları kolla!.,.
Evet, otobüsün İçi kadar üstü da doluydu!.. Biletçinin vaztfesl de bilet kesmek değil, para toplamaktı
CEMALEDDİN Bildik
E RI | 1
Temizlik mücadelesi
Bulaşıcı hastalıklara karşı tedbir almıyor
Belediye ve vilâyet sağlık müdürlüğü bulaşıcı hastalıkların şehrlnUzds yayılmaması İçin, çalışmalarına devam etmektedir. Son 4 gün zarfında vilâyet hudutları İçinde ateşli olmaları dolayıslyle bulaşıcı bir hastabğa tutulduklarından şüphe edilen beş hasta muhtelif hastanelere kaldırılmıştır. Bunun haricinde şehirde tes-bit edilmiş herhangi bir sâri hastalığa yakalanmış şahsa tesadüf edilmemiştir.
Belediye sağlık müdürlüğü otel ve sinemaların temizliğiyle yakından alâkadar oluyor. Sinemalarda, yenen kestane, fıstık, kabak çekirdeği gibi yiyeceklerin .yerlere atılan kabukları farelerin üremesine sebebolduğun-dan sinemalarda da fare mücadelesi yapılması kararlaştırılmıştır, otellerde de fare, bit, pire ve tahtakurusu bulunmaması için sık sık kontrol edilmeleri hususıl İlçelerin belediye ve hükümet doktorluklarına yazılmıştır. Bundan başka okullarla işçilerin toplu bulundukları iş yerlerinin temizliğinin kontroluna ve öğrencilerle işçilerin aşılanmasına devam olunmaktadır.
Vilâyet ve belediye sağlık müdürlüğünün muhtelif teşekküllerinde kullanılmasına başlanan D.D.T. nln sarfiyatı her gün artmaktadır. Sağlık Bakanlığı tarafından vilâyet sağlık müdürlüğü emrine gönderilen 15 kilo D.D.T. bitmek üzere olduğundan sü-merbank’m Defterdarda bu maddeyi yapan fabrikasından yeniden Sû kilo D.D.T. alınmasuıa karar verilmiştir. Müdürlük, kilosuna 100 lira Istlyen fabrikaya flatın 70 liraya İndirilmesini teklif etmiştir.
Alınacak 50 kilo D.DT. nln bir kısmı parası mukabilinde sinemalara verilecektir. Geceleri müşteriler dağıldıktan sonra temizlenen sinemaların oturulacak yerleri bu maddenin malılûllyle silinecektir Bu suretle mevcut haşerat imha edileceği gibi müşterilerle gelmesi muhtemel olanların da imhası temin edilmiş olacaktır. _______________________ .
Et işi
Koyun gelmekte devam ediyor
Bayram münasebetlle İstanbulda 18 bin kurban kesilmiştir. Ayrıca mezbahada her zamanki gibi normal sayıda koyun ve sığır kesimleri yapılmıştır. Bir müddet evvel şehrimize geleceğini yazdığımız 50 bin koyunun 15 gün zarfında 45 bini getirilmiştir. Arife günil gelen on bin beş yüz koyundan ibaret parti şehrin bir haftalık ihtiyacını karşılamak Üzere elde bulunmaktadır. Muvaredat da devam ediyor.
Belediye İktisat İşleri müdürlüğü bayramın devamı müddetince kasaplarda damgasız yani kaçak et satılması ihtimalini düşünerek buralarda devamlı kontratlar yaptırmışsa da böyle et satana rasgelinmemlştir.
Havaların soğumağa başlaması ve İstihsal bölgelerinde kasaplık hayvanların azalması sebepleriyle flatle-rln bir miktar arttırılacağı hakkında bazı söylentiler varsa da bunun aslı yoktur. Hayatı ucuzlatma yolundaki gayretlere muvazi olarak belediye de kendi sahasında faaliyet gösterdiğinden flatlerln arttırılması değil bir miktar daha ucuzlatılması İmkânları araştırılmaktadır.
i------------------------------
Kari mektubu
-----■ ___
Bakırköyde Osmaniye köylülerinin mektep derdi
Batarköyüne bağlı «Osmaniye, köylüleri yeni MIHI Eğitim müdüründen pek yerinde bir dilekte bulunmaktadırlar, Köylünün anlattığına göre, bundan yirmi beş, otuz sene evvel Osmaniye köyü (300» haneli iken üç sınıf üzerine tesis edilmiş bir ilkmektepleri vardı. Şimdi köy (1000) haneli olduğu halde hâlâ bu mektep üç sınıflı olarak bırakılmış, bir türlü beş sınıflı bir llkmektep haline sokulanı amıştır,
tik tahsilin üçten yukarı sınıflarını taklbetmek mecburiyetinde kalan yavrular köye bir hayli uzak olan «Kartaltepe» mevkiinde eski çöpçüler yatakhanesi civarına kurulmuş bir mektebe haclar kışta kıyamette gitmek mecburiyetindedirler. İstanbul civarında bir çok köylerde yeni İlkmektepler kurulduğu şu sırada Osmaniye'deki üç sınıflı mektebin de beş sınıflı bir llkmektep haline getirilmesi yeni Maarif müdürü İçin hayırlı bir İş olacaktır.
|| Bir çırp.du jj
Top ve top sesi!..
Evvelki gün son bayram toplarım dinlerken aklıma geldi Yer yüzünde ne kadar çok silah olur sa ölstm ve nc kadar yenileri bulunursa bulunsun insanlar şu gümbürtülü demire daha başka bir ehemmiyet verirler. Topun sanki tek başına bütün silâhları temsil ediyormuş, harbleri tek basma o yapıyormuş gibi bir hali vardır, 939 sonbaharını düşünsenize, gazetelerin manşetlerini, o zamanki siyasî beyanatları bir gözöniine getiriniz. «Artık konuşulacak şey kalmamıştır. Süt toplarındır.» Ve arkasından toplar konuşuyor!..
Öyle bir konuşma kİ senelerce çeneleri kapanmadı. Beş buçuk yıl Afrlkadan kutuplara, Japon-yadan Atlantiğe kadar bütün diinya topÎRnn musikisini dinledi. durdu.
Topların musikisi!.. Gürültünün musiki olmadığını ileri sürenler belki bu tâbiri yanlış bulurlar, Fakat nihayet İnsanların hoşuna giden sesler de musiki çevresine dahildir. Bu belki kulağa, kulak zevkine alt bir fetlchls-medir. Fakat top sesinden hoşlanan insanlar vardır.
Hattâ bizim Osmanlı tarihinde bile bunun numunelerine ras-gelrbilirtz. Meselâ üçüncü Mehmet. bilhassa şehzadeliği zamanında top sesine bayılırmış.
Babası da oğlunu memnun etmek. onu eğlendirmek İçin emir verirmiş:
— 101 pare!..
Haydi kızkulesl önünde gümbür gümbür toplar!.. İstanbul halkı hayret ve heyecan içinde bayram değil, seyran değil, toplar neden atılıyor?,.
Şehzade her.top gürlemesinden sonra bir kahkaha savurmakta,,. 101 pare bitti mİ? Barut da bitmedi va„ Haydi arkasından:
— 101 pare daha atılsın!..
Acaba top sesinde hakikaten bir güzellik var mıdır?,. Elbette vardır. .
Fakat yalnız tek bir top sesi güzeldir.
Bayram ve şenlik topu!..
BiJhassa beş bucuk yıl kiîtii kötü, şom şom konuşan topların sesinden sonra,..
Hikmet Feridun Es
Satışa çıkarılan ithal malları
İst. Kıırukahveci handa Mecdettin Şerbetçiye demir el âleti, Gai. Kiıçûk yt-nl handa Norayer Basmacıya kösele kayış, Gol. Karanıustafa 79 da Panoa Ştavropulo'ya Antrlfrlkslyon metal, Tahtakale Bal kapan handa Ellezer Deka>o'ya kuru pil. Gal Fvr-menecller'de Vehbi Koç v° Oıtak'a-nna çini bulaşık tenekesi. Tahlaka-e 14 de Jak v Vltall Toledo’ya alemin-yum cay kaşığı. Ankara caddesinde Basım İstihlâk Kooperatifine dizme makinesi akşamı, ve yazı (llz-nıv makinesi, Gal Tünel caddesi 48 de M G. O. Hal. V. Gesar'a el tuıımbası, İst. Marpuççuiar 19 da Y. Vorspulos a şişe kapsülleri. Tahtakale 10 da S. Eskenazrye dum düğme, İstiklâl cad. 242 de Yün İplik C. T, Blımlr!d!« e sedef düğme. Tahtakale 10 da S E;-kfnazi'ye plâstik tarak, kuru pil. Rahyancılar yeni Volto handa A.ri Diş Deposuna dişçi akşamı, İst. Mar-puççulor 19 da Y. Vorepulos'a muhtelif esans. İst. Asmaaltı Çıkmazında Salt Şaklr ve Cevftt Hûscıin'e toprak boya, Beyoğlu Müellif caddesinde tsak ve Sabatay Pinto ya muhtelif esans. Merkez Postahancsi karşısında Şafak Ticarethanesine vazelin llkld, İst. Menaşe handa A Vasıf Klbarer'e karbonat dö sud. İst Rahvancılar 18 de Pandell Vorepu-los'a bebek emziği. Mantol, Balat't* Adalet Mensucat Fabrikasına Anilin boya, Sirkeci Güzel handa Romllso VamvaJcopuos'a Propon. st. K. Ticaret han'da Türkiye Eczacılar deposuna Termometre. İst. Alyanak handa t T. t. T. t. T. A. Ş ne Karbon bl sülfit, kükürt. İst. DÜBİZMd» handa Erol Berk'e suni gübre, Tahtakale caddesi 31 de tsracl ve Sami Salit'ye Anilin boya, İst Meıuua lıanda Zeki Bllmen'e cerrahi sargı beri, Gal. Ömer Abet handa İstikbal Tlcaret'e zımpara bezi, İst. Meydancık 55 de Veflk İnsel'e pamuk ipliği, İst, Konya handa Yenen Umum Ti-carefa tiftik ipüğl. Rizapasa yokuşunda Haraççı Kardeşler'? Markizet. Poplin, Mansuk. İst. Aşlrefendl caddesinde Fatma Atakan'a kadın yünlüsü.____ _ -
Beyo-luBernara kavuşuyor!
Uzun bir ayrılıktan sonra. Bt-nıar nihayet Reyoğluna dönüyor Saç boyama sanatında, İhtı s ktshe'ınl?, vc bayan kuafüründe.,. f.
sanır? *
A İt 9 A M
30 Kasım 1945
Nice karnavala hazırlanıyor
Büyük belediye gazinosu açıldı, Cannes’de de büyük hareket var
ikinci dünya harbinde büyük tararlara uğrayan memleketlerden biri de Fransadır. 1914 -1818 harbinde Fransa'nın küçük bir kısmı harb sahnesi olmuş ve Alınanlar tarafından İşgal edilmişti, İkinci dünya harbinde , bütün Fransa harb sahnesi oldu. Transa topraklan baltan başa Almanların işgali altına geçti. Almanlar dört gene Fransa'da kaldılar, Fransa servet membalarından istedikler! gibi istifade İttiler. Geçen yaz başlıyan Amerikan İngiliz taarruzu üzerine bu memleketten çekilmeğe mecbur kaldıkları saman da nakil kabil olan her şeyi beraberlerinde götürdüler, nakledllemlyen tesisatı. yollan, köprüleri, kanalla-n. maden kuyularını, su bentlerini adam akıllı tahribettller.
Bu yüzden Fransa, Alman işgalinden kurtulduğu zaman bir harabe halindeydi. Şimendiferler İşlemiyor, maden kuyularında calışılamıyor, kanallardan istifade edilemiyordu. Fransa, İşgalden kurtulmuş olmakla beraber geçen sene çok fena bir kış geçirdi. Kömürsüzlükten, gıdasızlıktan halk büyük sıkıntı çekti.
Fransızlar memleketlerini seven çalışkan adamlardır. Aradan gecen bir sene zarfında bir çok tahribatı tamir etmeğe, bir çok bozulmuş tesisatı İşler hale getirmeğe muvaffak oldular, Fransa'da şimendiferler şimdi oldukça muntazam şekilde İşliyorlar. Kanallarda, nehirlerde nakliyat yeniden başlamıştır. Maden kuyularında büyük faalivet vardır. Çalışma bu tempo He devam ederse Fransa yakında tamamen kalkınabilecektir,
Fransız Maliye Eakanı M. Plevin de bu fikirdedir. Bakan radyoda söylediği bir nutukta demiştir kİ: "Fransa Azamî 12 ay içinde dışarıdan şeker, buğday getirtmeğe mecbur olmıyacak bir duruma girecektir, 12 ay sonra1 yağ ithali de son derece azaltılacaktır, Fransız sanayiinde mühim bir gelişme vardır. Fabrikalar birer İkişer açılmakta ve çalışmağa başlamaktadır. Kömür kuyularındaki faaliyet çok artmıştır. Bugün bu kuyular, harb-den evvelkine nispetle yüzde 70 derecesinde çalışıyor.
Nlce’d* Belediye gazinosu
Nice canlanıyor
Fransız Maliye Bakanının İyimser »özler! Fransa'nın yavaş yavaş normal hayata doğru gittiğini göstermektedir. Bunu te-yldeden hâdiseler de yok değildir. Bunlardan biri Cote d'Azur denilen Fransanm cenubundaki sahillerde, Nice, Cannes gibi yerlerde şimdiden büyük bir hareket başlamış olmasıdır.
Cote d'Azur bir zamanlar kış mevsiminde dünyanın her tarafından zenginleri çekerdi. Kışın karlı, fırtınalı günlerini ılık bir hava İçinde, türlil türlü eğlencelerle geçirmek İsteyenler buraya koşarlardı. İptidaları bu kıyılarda eğlence merkezi Nice şehriydi. Sonraları Salnt Raphael, Cannes, Juan Les Plns, Antlbes, Cap Ferrat, Menton gibi muhtelif
MÜZİK:
btr haldeydi kİ biç bir canlanma görülemedi, Kömürsüzlük, yiyecek sıkıntısı, bir yerden başka bir yere gitmek İmkansızlığı bu havaliyi Adeta yan mefluç bir hal getirmişti. Oteller, gazinolar, tiyatrolar açılamadı, eskiden kış günleri binlerce İnsanın üzerinde gezdiği Promenade des Ang-laistek ve tenha kaldı.
Karnaval hazırlığı
Nice, Cannes vesalr Cote d’Azur şehirleri Belediyeleri bu yaz durmadan çalıştılar. Harbin izlerini mümkün olduğu kadar kaldırmağa, otellerin gazinoların açılmasını temin etmeğe muvaffak oldular. Nice’in büyük Belediye gazinosu 12 ekimde açıldı. Cannes ve diğer şehirlerdeki gazinolar da bireT birer açılmaktadır, Bunlarda bakara, rulet,
merkezler teşekkül etti. Bunlar 30 - 40 gibi kumar oyunları oyna-evvelâ küçük birer köy İken bü- "■—- »1-..- — «n—
yük şehirler halini aldjlar, Nice şehrinin nüfusu da 40 - 50 binden 250 bine çıktı.
Birbirine yarım saat. 40 dakikalık mesafede bulunan’ bu şehirlerde tiyatrolar, barlar, bakara, rulet gibi talih oyunları oynamağa mahsus gazinolar, muhteşem oteller vardır. Kış yaklaşınca bunların hepsi açılır, büyük bir faaliyet başlardı. Bütün bu eğlenceler kâfi değilmiş gibi çiçek muharebeleri, dünyanın hiç bir tarafında misil görülmeyen karnaval eğlenceleri yapı-İırdı,
îklncl dünya harb! başladıktan sonra bütün bu eğlence yerleri, büyük oteller kapatıldı, Cote d'Azur ölü bir hal aldı. Hele Almanlar bütün Fransa’yı İşgal ederek bu kıyalara da el koydukları ve Nice'in «Promenade des Anglals» denilen meşhur geniş rıhtım caddesine kadar her tarafta, bir çıkarma ihtimaline karşı, İstihkâmlar yapmağa başı ladıklan zaman bu güzel yerler harb sahnesi oldu. Bir zamanlar ' en şık ve en zarif tuvaletlerin görüldüğü caddelerde, meydanlarda Alman askerlerinden başka kimse göze çarpmıyor, muzi-ka, şarkı yerine bu askerlerin çizmelerinin kaba sesleri duyuluyordu.
Geçen kış. Almanlar çekilmiş olmakla beraber. Nice ve havalisi o kadar yorgun, o kadar harap
nıyor . Diğer taraftan Nice operası bu sene karnaval eğlenceleri yapmağı da hazırlanıyor. Karnaval mevsiminde yapılan bu eğlenceler üç gün üç gece sürer. «HaşmetlÜ karnaval hazretlerle adı verilen ve o senenin karnaval kıralım temsil eden garip kıyafetli bir heykel, muhteşem bir taht üzerinde, muhafızlarile beraber şehre girer alay geçld resmi yapar, bu münasebetle her taraf donanır, sokaklarda dans edilir. Bu sene bu eğlencelerin daha küçük mıkvasta yapılması düşünülmektedir.
Görülüyor kİ Fransa İçinde bulunduğu güçlüklere, mali buhranlara rağmen her sahada normal hayata doğru gitmek için çalışmaktadır. Bu çalışmanın kısa bir zaman zarfında iyi neticeler vereceği umuluvor.
BULMACA
i
Nice den bir görünül
- - ■ 1 1 -
- - ■ ■ ■ R
- ■ ■ ■ ■T - H -
- ■ ■ "üs ■ - -
[Oruyucul arımızdan Tahlr Baykal tarafından tertlbedllmlştlr.]
Soldan sağa ve yukarıdan aşağı;
1 — 10 tane harf.
2 — Güçlükle - Üat makama bil-
dirme «eski terim*
3 — Tersi çok titizlikle karunacak
bir şey - Titretir.
4 — Tersi Kıt - Tersi yapılması
mecburi dini vazife.
8 — Tersi dik «vaki terim» - Kırgınlık şikâyeti.
6 — Tersi emare - Bir hayvan -
Sembol «wkl terim».
7 — Dini dUkallfye.
8 — Tersi yeni geçti - Tersi ekmek - İki hnrf.
Tersi saygılı söyleme - T*rai ■otu eki - Bir hayvan.
10 — 10 tane harf.
GEÇEN BULMACANIN HALLİ Soldan sağa ve yukarıdan aşnği: 1 Vali konağı, 2 — Aşllanamaz ) — Le, Alakalı, 4 — İlave, Alem, 8 — Kaleduvon, 5 — Ona, Trlv. 7 — Nakavt, Ada, 8 — Amalara, Kİ, 9 — Galerideki, 10 — lkunıvallp.
Viyolonist Necd t Remzi Atak’ın talebe konseri
S kasım 1845 pazartesi akşamı viyolonist Necdet Remzi Atak, Ankara radyosunda iki talebesini dinletil. Konser günü için haberliydim. o akşamı heyecanla beklediğimi İtiraf etmeliyim; radyoda çıkması mümkün olan bazı aksilikler de hesaba katılırsa heyecanımın dereceli tahmin edilebilir. Değerli şef doktor Preatorlua idaresindeki radyo senfoni orkestrası (Beethoven) İn bir (ouverturci ünii çaldıktan sonra, sıra (Bach) in İki keman İçin Re minör keman konçertosuna geldi. Solistler Necdet Atak/ın 11:1 tnlebcslydl: Süheyl Petek ve İlhan özsoy,. Koyu Iclâalk bir İcra tarzı yie çalman bu eserde Süheyl! İlhandan, tthan! güheylden ayırdel-mek mümkün olmuyordu; eseri, o kadar aynı görü? ve aynı duyuşla bc-nlmalyerek İfadelendirdiler. Bununla beraber konçertoyu, uzun yıllar sanat çilesi çekmiş olgun ve İleri İki sanatkârın (interpretatlon) undan ziyade, yetişkin bir talebe kameri kadrosuna sığdırmak ve bu yönden mütalâa edip değerlendirmek yerinde olur; Böyle olunca, emek harcanarak ve .feragatle çalışılarak meydana gelmiş başarılı bir eser karşısında bulunduğumuzu itiraf etmeliyim.
şimdiye kadar söylediklerim yalnız ’Bûch) in konçertosuna aittir. Programın üçüncü eseri olan (Men-delaaohn) un keman konçertosu hakkında düşündüklerim ve duyuşlarım büsbütün başkadır: Eserin birinci hareket olan (allegro tnolto vivace) de İkinci (mezüre) ortasında solist İlhan özsoy, konçertonun İlk temasını gözü pek bir kemancı atılganı iğiyle çalmağa başladı; biraz ötedeki güç pa-snjları, oktavı an do aynı hızla ve cüretle aşabilecek mİ diye düşünmeğe vakit kalmadan. İlhanın bir hamlede ve en pürüzsüz bir şekilde bu sanat engellerinden sıyrılıp (Tuttl) ye ulaştığını gördüm. Şimdi kafam, eserin daha uzaktaki güçlükleriyle meşguldü; Meselâ Cadenza.. Fakat oraya gelinceye kadar da yol dümdüz ve Arızasız sayılmaz.. Bununla beraber İlhanın (Cadenzaı yı da aynı kolaylıkla ve âdeta bir yudum su İçer gibi başardığını ve (arpege) lere vardığını sevinçle gördüm: Şlmdt viyolonistin yayı. İnce ve tannan bir çıtırtıyla, dört tel üstüne bir İnci yağmuru serpiyordu.. Nihayet bu İlk hareket, gittikçe artan bir hızla ve parlak bir şekilde sona erdi, şimdi (Andante) rıln çift sesli güç pasajını bekliyorum: Mriodl ön plânda vâzıh ve pürüzsüz . Ona eşlik eden (trllle) lerl de sanki uzak ve başka bir keman çalıyor.. Son hareket, olan (Allegro molt vivace' de hafif, oynak ve o nispette güç pasajları zahmetsiz ve âdeta yayın ucuna geliveren (staccato) ve (sautlllâ) lerle belirten İlhan öz soy'un, bütün konçertoyu bir oyuncakla oynar gibi kolaylıkla ve bir solukta bitirdiğini hayretle gördüm.
Genç viyolonist hakkında ivlrtuo-, sitö) bakımından yapılacak küçük bir tenkid bile baht* mevzuu olamaz kanaatindeyim; o kadar mükemmel ve âdeta İnsanı şaşırtan göz alıcı bir tekniği var. İlhan Özsoy çok gençtir. Henüz yirmisinde.. Bu yaşta keman gibi bir saza bu derece hâkim olmak bir mazhariyettir. Bununla beraber bu değerde bir viyolonist, sadece bir (virtuose) kalmamalıdır. Dört tel üstünde yayla yapılacak cambazlıkların göz kamaştıran parlaklığı gelip geçicldir.Çabucak unutulur, büyüsünü kaybeder. (Virtuose) luk, sanata hizmet eden bir vasıta olabildikçe makbuldür. Bunu elde eden sanatkârın bundan sonraki amacı müzisyenlik olmalıdır. Bu İse daha uzun yıllar harcanacak emeklerin, çekilecek çilenin meyvası olabilir.
Buraya kadar talebenin bahsini ettik, Şimdi de yerlmUln müsaadesi nispetinde biraz da öğretmenden konuşalım: Talebe ne kadar istidatlı olursa Olsun, — hattâ hârika da olsa — ona şekil verecek, doğru yolu gösterecek, her balamdan yardımcı olacak Öğretmendir. Çok değerli bir viyolonistimiz olan Necdet Atak, ortaya attığı İlhan özsoyla. öğretim alanındaki başarısını da bize tamt-mış bulunuyor. Bugün İlhan Özsoy: yarın bu değerde bLr eseıle karşımıza çıkacak yine bu kıratta bir Süheyl Petek. Necdet Atak'm keman okulunda sağlam iki temel taşı.. Ve bunların ardından boy boy, sıra sıra öz-eoylar, Petekler.. Kendi sanat olgunluğunu devam ettiren sanatkâr öğretim alanındaki bu başoriyle ne kadar övünse yeridir. Bu netice, ancak ezici ve yıpratıcı bir tâyin, geceli gündüzlü çetin bir çalışmanın eseri olabilir.
Pek
Yakında
Umumî Meclis
Dün muhtelif mazbataları müzakere etti
(Ankara) dergisinde (1) Necdet Ataktan süz açan değerli mualklel-mlz Mahmut Ragıp Gazlmihal benim sözlerimi, şahit olduğu olaylarla bakınız, nasıl toyldediyor: TNecdetin bazı sabahları neden dolayı saat yedide konservatuvara gelip, tâ akşamın sekizinde evine döndüğünün sebebini. ancak gönlünde sanat ateşi yananlar kolay anlarlar. Bir gece onun evinde topluca yemek, yiyorduk, telefonun çaldığım duyduk. Sınıfça hazırlanmak!» oran bir konser hakkında sual soruluyordu: bir talebe müşkülünü hallettirmek İstiyordu.. Buna gayet candan bir alâka ile cevap veren ev sahibimiz, aynı akşam hatırına geldikçe telefonu açarak drcktlflerln! genişletmekten de geri durmamıştı: «24 saatte 24 saat sanat İçin sanat!» gibi bir şeyf-l
Yazımın spnuna geldim: bahsi İlhan özscıya getireceğim, ve sanat yolunda aştığı ve aşacağı mesafeler no olufsa olsıın şu sözleri daima hatırlamasını Istiyeceğlm: Çocuklara masal söylerken «az gitmiş, uz gitmiş, dere tepe düz gitmiş; bir de ardına bakmış. arpa boyu yol gitmiş...» derler. Önümüzde aşılacak engin mesafeye nispetle göz kamaştırıcı başarımızın hakiki Ölçüsü: Arpa boyu...
Koca (Mlche! - Ange> doksan yasında ölüm döşeğinde Bon saatin neredeyse çalacağını seziyor ve bir dostuyla şöyle konuşuyor: «Öldüğüme yanmam; sanatın ana hatlarını tam kavradığım bîr sr.da göçtüğüme yanarın* ■
Yol bu yol İlhan.. Haydi yolun açık olsun...
Umumi meclis dün birinci başkan vekili B Faruk Derelinin başkanlığı altında toplanmıştır. Meclise gelen bazı teklifler alâkalı encümenlere havale edilmiştir. Bu arada belediye hastanelerinde muayene edilenlerden alınan yirmi kuruşluk muayene ücretinin kaldırılarak muayenelerin la-mamiyle meccani yapılması hakkında belediye reislisinin teklifi de encümene havale edilmiştir.
Bundan sonra encümenlerden çıkan mazbataların müzakeresine başlanmıştır. B. İbrahim özgür adında bir vatandaş tarafından vilâyet aygır deposuna 3Q0 lira kıymetinde hediye edilen bir aygırın kabulüne dair ka-vanln encümeni mazbatası kabul edilmiştir.
Yangın tehlikesine mâni olmak üzere han, pasaj gibi umumi yerlerdeki kapıların UsaJ edilmemesi hakkında belediye zabıl&si talimatnamesine bkr fıkra lâvesl hakkında kavunla ve nıtilklye encümenlerinin mazbataları müzakere edilmiştir. Azadan B. Abdülkadir Karamürsel, mazbatanın muhtelif noktalarına itiraz elti. Ve esasen birçok han antrelerinin yu kira kontratiyle, ya tapu İle işgal edil diklerin! ve bu vaziyete karşı belediyenin hiç bir şey yapamıyacağını söyledi. B. Hilmi Naili, mesken buhranının devam ettiği bu sırada bu gibi yerlerden bir takım esnafın çıkarılmasının doğru olmadığına İşaret etti.
B Haili Hilmi, belediye zabıtası talimatnamesinin meclis tarafından müzakeresi sırasında halka yen! külfetler yükletilmcmeBİ hakkındakl meclis arzusunu tebarüz ettirdi. Neticede mazbata meclisin çokluğuyla reddedildi.
Meclis perşembe günü toplanacaktır. ___________
Transilvanya vapuru
Rumen bandıralı «Transilvanya» vapuru dûn AkclenLzden Umanıınm gelmiştir. Vapur buradan Romanyaya gidecek ve ay başından Ittbaren Köstence İle Akdeniz limanları arasındaki seferler bağlıyacaktır.
Diğer taraftan haber aldığımıza göre bu ay başından itibaren Karadeniz deki Rumen Umanlarına muntazam seferler yapılması kabil olabilecektir.
YENİ YAYIN
(1) Ankara dergisi sayı 0; 1045. ktr-'sım. «Birde kemanı Mahmut Ragıp GavJmfhal»
Ff kri Çiçckoğltt
fö AKŞAM S
Abone bedeli
FRANSA İNKILÂBININ SİYASÎ TARİHİ
Paris Edebiyat Fakülte!.! İnkılâp dersleri profesörü Au'ard’ın eseri olan bu büyiik kitabın Tokat Milletvekili Naam Poroy tarafından CLİ11-mize çevrilerek Türk Tarih Kurumu tarafından yaynılanmıya başladığını ve bundan evvel İki cildinin çıktığını yazmıştık. Eserin tercümesi ve basımı tamamlanarak, son giin'irde üçüncü ve sonuncu cildi de yayın sahasına konmuştur.
Bu büyük W tabın ehcnuniyell ve terclimesdle basımında gösterilen İtina hakkında hüküm vermeği okuyucularımıza bırakıyoruz. Çok ibret verici hâdiselerle dolu olan ve dünya tarihinde bir dönüm noktası teşkil eden Fransa İnkılâbının ne demek olduğunu en doğru anlatan bu büyük ve kıymetli eserin herkesin kütüphanesinde bulunması lâzımdır.
Tflrltlye Ecn( bi
Senelik
6 Aylık
3 Aylık
Adres
pul gönderilmelidir fidres değiştirilmez
28Û0 1600
COO tebdili için
kurue 6400 Irurus
3800 •
1500 •
elli Kuruş ı uk
Aksı takdirde
Telefonlarımız Başmuharrir: 2056J»
YM tşlfrl: 20785 _ idare: 20R8I Müdür: 20487
Zilhicce 10 — Kısım 13 İmsak O Un eş öğle İkindi Ak Yata E. 12.23 2.05 7.12 »45 12.00 1.35 V. 8.10 Ö.53 12.00 14.32 15.47 18,23
ic Şişil Halkevinden: 1 Aralık 1945 tarihinden İtibaren stenografi derslerine başlanacağından Lsteklilerln her gün Evimiz bürosuna mOracaat-la kaydedilmeleri.
Teşekkür
Zevci Emile Phillppart’ın vefatı münasebetlle kendisine gösterilmiş olan dostluk ve alâka hislerinden son derece mütehassis olan dul Bayan Emile Phülppart, dost ve tanıdıklarına derin teşekkürlerini takdim eder.
İdarehane Babı&U elvan
Acımuslut softan No. 13
Bu akşam saat 20.30 da
DRAM KISMI
Sanatkâr aşkı
5 büyük yıldızın yarattığı «enenin en muazzam eseri Perşembe akşamı LALE' de GÖRÜNMEYEN GÖLGELER
«Ali through the nlght»
| HUMPHREY BOOART — CONRAD VEİDT
I KAAREN VER NE — PETER LOR RE'İn
| Şimdiye kadar benzeri yaratılmıy&n bir film ejderi
Gestapolara meydan okuyan gizli ordunun zaferidir
Şehrimizin İki Büyük Sineması Birden “
Mevsimin En Büyük Filmini
takdim I edeceklerdir B
Yarın Akşam
Seneni» m heyecanlı, en hararetH filmi. faktn itrihln canlı muazzam btr maceran
GİZLİ VAZİFE
81 nemaların da birden
Bu şaheseri yaratan büyük artistler: JHAN PİRFtRB AUMONT — SUSAN PEl'EKS TÜRKÇE SÖZLÜ Nüshası ORİJİNAL İNGİLİZCE Nüshası
İSTANBUL HA VAT! :
MAHKEME KORİDORLARINDA ••
TANIMADIĞIMIZ MEŞHURLAR ı
Bayram hâttralart
Bogaziçinde yapılan
İnfilâk olmuş gibi ürpercU, Tine derin derin soluyarak gözlerini kırpıştırdı. Donuk bafaşlarlle uzun uzun beni süzdükten sonra mırıldandı: u
— NîçĞi «ordunu»?,. Doktor , muşunu?,,. Doktor olsanız ne çıkar?,.
— Hayır! dedim. Doktor filân değilid. Hâlbılal merak ettim de..
Şakaktan buruş buruş oldu, dudaklarının ayrık yeriîü belirten ince çlagi çarpıldı. Şaşaladım. Gülümsüyor mu, yoksa birdenbire boşanıp hüngür, hüngür ağlıyacak mı?„ Sorduğuma piş-raan oldum, karşımdaki hayaletin gizil yarasını büsbütün deşmemek İçin geriye çekilmek lste-kfrîeri de sıvanıp boz dim. Fakat o, göğsünü tıkayan ................................. " “ * arasında kolu, parmakları’e
işaret etti. Durdum, Sürekli bir öksürük aağanağüe büsbütün hırpalanan gövdesini tamamlle duvara yaslayıp bir hayli dinlendikten sonra tekrar gösterimin içine baktı:
— Demek benim hâlimi merak ettiniz. Başkalarının merakına değer bir şey miyim kJ ben..?
Kaşları çatıldı, titreyen elini uzattı:
— Bir sigaranız var mı?.,
Vedlğim sigarayı dudaklarının arasına iliştirdi, üstüste emdi, duman halkalarını dalgın dalgın seyrederken uykudan uyanır gibi gözlerini kırpıyor, ağır ağır geriniyor, uykuda gülümser gibi dudak büküyor yılışıyor,
Bir müddet ayni vaziyette kaldıktan sonra sigarayı tekrar tlstü-te çekil, bana döndü: ,
— Ben| merak ettiniz öyle mİ? ben.. Yan! esrarkeş Şevket..
— Esrar mİ lçlyorstinuz?..
Çatık kaşla gözlerini belertti:
— Evet.. Esrar çekiyorum ben. Sade esrar mı ya?„ Ben neler çekmiyorum M.. Aşk. elem, ız-tırap,. Aâh o, aşk,, esrarengiz a$k..
Başı geriye kaydı, gözleri tavana dikildi, kendi kendine söyleniyor:
— Aah, o aşk!Sevdim, sevildim., Fakat sevdirmediler., Hayatını baştan başa esrar dolu.. îş te ben de esrar çekiyorum ve.. O aşkımın alevlerini esrar duman-larlle boğmağa uğraşıyorum. Aşkım da benimle boğulacak,. Ne ise., burada keselim,. Bu sır da esrar dumanlarına gömülsün gitsin. Vermediler ne yapalım?.. Aşkımı kokmuş paraya sattılar, Nec-mlye buna razı mı ldl?„ isyankâr bir eda İle başını salladı:
— Hayır., asla!., Necmlye beni seviyordu, hâlâ da seviyor ve ebediyen, yani.. Ben esrar dumanlan arasında boğulup gidinceye kadar sevecek. Hayat benim İçin boğucu esrar dumanlan, Necmlye İçin de zengin bir koca ve daima alevlenen bir aşk acısı..
Gözleri yümüldü, »ustu, vav&ş-ça uzaklaştım.
Halinde, yaptığından utanmış, pişman olmuş fakat bu nedametine kimseyi inandıramamış bir suçlu sünepeliği var. Donuk bakışlı. sönük bebekli fersiz gözleri kâh tavana dikiliyor, kâh etıaf-tak ilerin yüzlerinde dolaşıyor, başka bir gözle karşılaşınca bir şeyden korkmuş, ürkmüş gibi yüzü buruşuyor, şiş göz kapakları örtülüve rlyor. Başı açık, »açlan darmadağın. Yüzüne sanki kirli kâğıttan bir maske geçirlini s. Kesik kesik öksürüyor, burnunu çekiyor, arada bîr ceket k lunun yenile sivri burnunun ucunu, gerik deril! yanaklarını uyuşturuyor, Burnundan ya-jn'r.n yapışkan rutubetin üzerine ko’ıınun 2 . ' , . . „ „
renk!! yanaklarındaki kir bula- kesik öksürükler şıklarını katmerliyor. Sırtında nu kaldırıp kadit yırtık, pis bîr ceket, yakalan kir- 4-—A -t4’ i— İerc bulanmış, düğmeleri kopmuş. göğsü acık bir gömlek. Pantolonunun dizleri süzülmüş, paçaları püskül püskül IpHklen-r^s, Zavıf mı zayıf. Üfleseniz U'-acak. Kulak kıkırdakları, burun kanadları âdeta sefaflaşmış. ,° ■"■armış kâğıt reng'ndekl cil-d nde incecik bir damar pembe-l’ği ble farkedilemiyor. Yüzleri şahrem şahrem yarılmış bağsın, kocaman kunduralarını sürükli-yprek aclirr atarken çalılardan r-tılıu üstüne paçavra sarılmış boktan korkuluğunu andırıyor. Yasını kestirmek zor. Sönük bakı Mı göz bebeklerinde henüz ta-mamite sönmemiş gençlik pırıl-tı'an farkfdülr gibi oluyor. Sırtındaki çıkıntı, fırlak şakak kemikleri üzerinde gerilmiş fakat henüz buruşmamı? cilt tazeliğin! İnkâr ediyor. İncecik kül rengi dudaklar arasında keskin bir bıçak yarasım andıran ağzında, ara sıra ürpererek derin derin solurken ışıldayan çürük, dipleri kiri'. dişlerinde bambaşka İfadeler var. Acar’ı mikan vlrml besle otuz vns arasında tahmin edile-bfhr
Mahkeme kapısının yan duvarına öyle bir yasla m sı var ki. kabil olsa da dayandığı yeri çe-klverseniz vücudu bükülmeden, donmuş bir kalıp gibi devrillve-recek. Arada bir irkilir gibi oluyor. ürpertici titremelerle sarsılıyor. kaburgaları sırtına yapıs-rrışcasma yamyassı göğsünü hafifçe kabartarak derin bir nefes alıyor. Fakat vücudunu sarsa sarsa burun deliklerinden hayli zorlukla giren hava sanki kuvvetle sıkılan bir kauçuk torbaya tıkılmış gibi daha ciğerlerine varmadan geriye fışkırıyor, incecik dudaklarını yırtıp arasından bosani7erlyor. Bu zoraki teneffüs hareketi o fcad't vücudu sarsıyor, yaslandığı duvardan ayrılıyor, sağa sola, deriye geriye sarsıldıktan sonra muvazenesiz bir kalas gibi tekrar duvara çarpılıyor, inliyor.
Merak ettim, yanma dum. yavaşça sordum:
— Hasta mısın?.. Kulağının dibinde şiddetli bir
•okul-
ca. Re.
son mehtap âlemi..
Klod Farer sandallara baktı: «Burada birisi denize düşerse kurtulmasına imkân yoktur!. » dedi
r 'I ■ I
J
Leylâ hanımın hazırladığı mehtap gecesi — Tatulan kayıklar — Klod t Farer geliyor — Sahile inince.. — Leylâ hanım dehşet içinde kalıyor — I Hisardan Arnauutköyüne kadar deniz üstünde tahta döşeme!. — Ka- | yıkların çıkmasına imkân yok.. — Bir buçuk saat deniz üstünde bekleme f — Boğazın son büyük mehtap âlemi — Kemanı meşhur Aleksan ağa J —Şekerci Hafız Cemil efendi — Manzum mektup — Manzum telgraf — V Bizde telgraf edebiyatı.. Jj
El öptüğüm ve el öptürdüğüm günler — Niçin evvelâ Büyük babamın eli öpüliirdü? Bugünkü modem hayat ve el öpme usulü!
Meyvacılık programı
Karadeniz sahil şehirlerinde mey-vacılık etrafında tetkiklerde bulunmak ve Şile'de fındıkçılık kurmak Üzere Tarım Bakanlığı tarafından bu havaliye gönderilin heyet ayın yirmisinden sonra şehrimize dönecektir.
Tarım Bakanlığı Türkiye'de meyveciliğin genişletilmesine büyük bir önem verdiğinden heyetin T«r«ceğl rapor özerine ta ömürdeki mail yıldan itibaren tatbik »dilmek özere yen! bir meyvacılık programı hanr-hyacaktır.
şile iklim bakımından kışı wrt bir kasaba olduğundan burası findik yetiştirmeğe pek elverişli telâkM edö-melctedlr. şilede fındıkçılığı geliştirmek İçin de Bakanlık, tarafından yeni kararlar verilecektir.
Samsun limanı hakkında tetkikler
Ankara 18 (Telefonla) — Samsun limanının inşaaı hakkmdaki tetkikler» devam edllJyoT. Bayındırlık Bakanı B. 8ım Day, evrik! gür. bu I» İçin Banuuna gitmiştir Liman İçin 20 milyondan fasla para «affedilecektir.
Konya’da imar hareketleri
Konya (Akşam) — Şehrimlata ft-llşmeri hakkında, parti binalında vali înıettin Çağpar’ın başkanlığında, bir toplantı yapılmışta".
Halkevi binası İçin tetimlâkler» başlannug ve merkaaden yardım «ağ-lanmıştv. Şehrin önemli bir ihtiyacını karşılamsk İçLn, güzel bir yerde üat katı sıcak ve «oğıık »ı tertibatı ile tam konforlu Mrind «ınif otat. alt katında g»filfl bir «elcin, modem te-■inleri bnvl bir tehir kulübü binan ya jr’ocaktır.
Kjltürperkta başlanan h&vıu bu yıl bitirilecek ve aânçlandırüaoaktır. Alâeddln teperi kışın dn yaprağını dök m İyen çınar, mazı vc MrmMüc-larla donatılacaktır.
Erdekte zeytin mahsulü
Krdet tAkşami - Zrdek’te zaytln alt toplama ameliye^ başlamıştır. Bu ■ona bu havalide zeytin mahsulü çaçan ianeye nazaran yflcd» otuz i>e« ntepetlr.de azdır, Ancak mahsul geçen »eney* nazaran bu yıl daha İyi ve daha sağlam «Sr(inmektedir.
Geçen sene 16-22 kuruş arazında satılan ilk alt toplama leyttnlerlmlz bu «ene 20-18 kuruş arasında »atılmaktadır.
9u duruma göre, bu »*»• yağ ftat-İcri geçen »neden bira» daha fazla olacağı muhakkak görünmektedir.
Lizbcnda müthiş kasırga
Londra 18 (R) — Dün Porte-ktado yapılan seçimler «ırasında çıkan çiddetil kasırga, 30 «eneden beri görülmemiş bir şiddette İdi, Bu «ebah Llsbunne şehri ağır bîr har* bombardımanına uğramış bir şehir znamarasını göstermektedir Askerler ve İtfaiye ekipleri durmadan çalışmaktadırlar. Şehirde 0 Hşl boğulmuştur. Vilâyetlerde başkaca ölülerin bulunduğu sanılmaktadır.
V
Klod Farer Istanbuia geldiği zaman kendisine Boğazın meşhur saz âlemlerinden birinin gösterilmesi karar 1 aştırıldı, Va bütün gazeteler (Şair ve bestekâr Leylâ hanım tarafından misafirimiz Klod Farer şerefine Bogaziçinde bir «az gecesi hazırlandığını» uzun uzun yazdılar, bu hâdise hakkında tafsilât verdiler.
Hakikaten de îstanbulun en meşhur şeyleri arasında sayılan «Bogaziçinde saz gecesi» nln mükemmel bir şekilde olması İçin Leylâ hanım bizzat meşgul oluyordu.
Kayıklar tutulmuş, devrin sanatkâr sazende ve hanendeleri peylenmişti.
Mehtabın «bedri tam» haline girdiği gece Klod Farer bir otomobille Leylâ hanımın Boğazdaki evine geldi. Program mucibince Bebekten hareket edilecekti. Gazeteler de böyle yazmıştı. Leylâ hanımın Klod Farerden başka memleketin güzide simalarından misafirleri de vardı. Hep birden Bebeğe inildi. Hazırlanan kayaklar oradaydı. Lâkin Bebeğe indikler! zaman Leylâ hanım dehşet İçinde kaldı. Zira hazırlanan kayıkların etrafım gözün alabildiğine kayıklar ve sandallar kaplamıştı, Değil Bebekten, Rumelili işarından Amavutköyünün sonlarına doğru deniz sıvama deniz vasıtasından görünmüyordu. Etraftaki kayıklar hıncahınç insan doluydu. Değil yalnız bütün Boğaz, aşağı yukarı bütün İstanbul ayaklanmıştı.
Kayıklara güç hal İle bindiler amma, kürekleri oynatmak değil, denize değdirmek bile imkânsız]., Rica, tehdit, mâkul lâf para etmiyordu. Zaten açılmak kimsenin de elinde değildi. Kayık ve sandal kalabalığı onları âdeta hapsetmişti.
Eski bir deniz kurdu olan Klod Farer bu müthiş kayık kalabalığına bakıp:
— Şayet burada bir adam denize düşerse kurtulması ihtimali yoktur. Zira kayıklar denirin üstünde bir döşeme vücuda getirmişlerdir, Bir karış deniz dahi görülmemektedir. Düşen kazazede su üstüne çıkmak 'istese bile bu tahta döşeme mâni olacaktır, dedi,
Klod Fareriin dediği çok doğruydu. Vaziyet pek tehlikeliydi, Çalgıolar da kendileri için hazırlanan kayıkta mahpuı kalmışlardı.
Bir buçuk, iki saat kadar uğraşıldığı halde çıkılamaması ve boyleee kalınması Leylâ hanımı son derece üzmüştü. Nihayet hususî bir İstimbot onları uzaktan İp atarak ve arkasına takarak çekip çıkarmağa mecbur oldu.
Boğazın İki tarafında kum döküp halk ateş yakmıştı. Fakat o bir buçuk saatlik uğraşma çok vakitlerini kaybettirmişti.
Bu belki de «büyük mikyasta* ve eski haşmetli mânasında mehtap âlemlerinin en aonuncu-su olmuştu. Fakat aynı zamanda Leylâ hanımın en üzüntülü hâdlsesld'r. Günlerce gazetelerin meşgul olduğu bir âlemin daha başlangıcında böyle aksilikler çıkması onu âdeta hasta etaılstl. Halbuki blîhsssa saz heyetini ne
büyük bir zevkle seçmiş, tertiplemişti.
Meşhur musiki üstatları..
Çocukluğunda, genç kışlığında olduğu gibi, daha sonra da devrinin en büyük muslkîşlnas-larını tanımış, hattâ onları »tra-jAnda toplamıştı.
Klod Farer
Meselâ eve gelip çocuklarına ders veren ve kendislle de meşke-den musikişinaslar pek tanınmış sanatkârlardı. Meşhur «Aleksan ağa» keman dersini almıştı. Ut dersi udi Hafız Cemil efendi, meşhur Şekerci Cemil efendi. Bu zatın Şehzadebaşmda şekerci dükkânı vardı. Kanun Agop us-ta„. Hanende ve bestekâr Astlk, hanende Nedim... Ve daha başkaları.
Sonra ara sıra uğrayıp misafir olarak ders gösterenler de vardı. Meselâ Sadrâzam Kâmil paşanın kardeşi udî Şakir paşa, santur! Ethem, meşhur ney üstadı Aziz dede...
Ekseriya Leylâ hanım da pl-yanosile bu sanatkârlara karışınca konak bir alaturka konservatuar haline girerdi.
Bu musiki fasılları Leylâ hanımın hayatının son zamanlarına kadar devam etmiştir. Hattâ artık hasta olduğu anlarda bile saydığımız meşhur musikişinaslar gelirler, hafif, münasip fasıl-
lar yaparlardı. Ve Leylâ banun bunlan yattığı yerde dinlerdi.
Manzum mektup..
Musikişinaslarla, Leylâ hanım arasında mütekabil hürmet hisleri pek kuvvetliydi,
Meselâ bir meşk günü kemani Aleksan ağa İle kanunî Agop kendisine gelecekler, yeni eserleri geçeceklerdi. Lâkin sonra bu iki sanatkâr reddedemiyecekleri kadar hatırlı bir yerden o günü mükellef bir ziyafete çağırılmışlardı, Müşterek bir tezkere yazıp Leylâ hanıma gönderdiler. Ve büyük bir mahcubiyetle özür dilediler,
Leylâ hanım bu tezkereye 12 mısralık manzum bir mektupla cevap verdi.
Manzumenin başında: «Meşk günü beyanı mazeret İçin kanunî Sanyan Agop efendi İle kemanı Aleksan ağanın yazdığı tezkereye eevahimdir.» cümlesi vardır. «Git sefalarla hemen üstadım!.» mısraı ile başlamaktadır. Ve İçinde:
«Kadehin zevk ve ferahla dolsun» «Size lâyık İdi zevku safa» gibi mısralarla, gayet nazikâne bir tarzda meşke gelmediklerinden dolayı hiç üşütmemeleri ve mümkün olduğu kadar eğlenmeleri, vakitlerin! hoş geçirmeleri tavsiye olunuyordu.
Manzum telgraf..
Şair Leylâ hanımın böyle arkadaşlarına gönderdiği manzum mektupları hattâ manzum tel-graflan vardır.
Meselâ damadı kıymetli âlim Mehmet AH Ayni bey Balıkesir kaymakamı bulunduğu şualarda Leylâ hanım şu manzum tebrik telgrafını çekmişti: Gühertn tarih ile tebrik eder
Leylâ sizi Sağ olun böyle beraber sâd olun her salüıd 1326
Şlzde mektup edebiyatı, manzum mektuplar bulundukça bir arara toplanıyorlar,
Hâmld'e ve diğerlerine ait böyle bazı manzum telgraflar da vardır kl bunlar da bîr araya toplansa hakikaten güzel bir şey olacaktır.
■ Hikmet Feridun Es
Ticaret Bakanlığının tetkikleri
Ankara 19 (Telefonla) — Ticaret Bakanlığı normal hayatın yavaş yavaş düzene girmeğe başlaması üzerine İç ve diş teşkilâtı için incelemeler yapmağa başlamıştır. Bu incelemeler sonunda Bakanlığın savaştan öne ek! dış kollar teşkilâtı ihya olunacak, İç tesküâtı da kuvvetlendirilecektir.
Diğer taraftan Bakanlık, yabancı memleketlerde açılacak sergilere lştlrâke karar vermiştir, önümüzdeki İlkbahar ve yaz içinde açılacak sergiler İçin şimdiden hazırlıklara başlanmıştır.
dünya harbi tahrip «Jeti olarak bir çok müthiş silahların İcadına fi^bep olduğu gibi insaniyete hizmet edecek faydalı ihtiralar da temin etmiştir.
Bmılardiuı biri Avustralya da load edilen yeni koltuk değneğidir. Bu koltuk değneği bacağı kfel’m veya ■aJmtlanau eski muhariplerin kolay -ea yürümelerini temin ettiği gibi aokakte tetir aha ilerini de saklamaktadır. Çünkü bu koltuk değneklerin -den biri açılarak kolayca bir seyyar
sandalye halini alıyor. Alil adanı buna oturarak durak mahallinde tramvay >• otobüs bekliyor. Parklarda oturuyor. Sokakta gererken çok yorulduğu «aman hemen «uıdalyeslnl açarak dinleniyor. Sandalye o kadar sağlamdır ki bacaksız adamı taşıdıktan başka bunan kucağına. çocukları da oturabiliyor.
Melbourne «ahrinln büytik tieeret-gâh taundan Nfyrr Bmporfam'ın rahibi Harman Myer bu İcadı muhteri-lnden aatcn almış ve yaptırdığı aan-dalyafl koltuk değneklerin! bacaksız askeri» cemiyeti vasiUısile Avustrni-yadaki bil!ün h&rb malûllerine bedava dafltpuştır.
Bayram günü sokakta ılık giineş ıpltılarU» neşelenip cıvıldaşan çocukları seyrederken kendi çocukluğumdaki bayramları hatırladım, hasretle İçimi çektim. El öptüğüm o günlerle, el öptürdüğüm bugün arasında ı kaybolan mazi süratle çevrilen bir sinema »eridi gibi hâtıramda parladı ve söndü.
Bizim çocukluk çağımızda bayram, sabahleyin el öpme töreniyle başlardı. El Öpme deyip geçmiyellm: kendine mahsus âdâbı, erkânı, zevki, heyecanı, gözyaşları ve bayır dualarile o mühim bir merasimdi.
Büyük babamın, haminnemin, gergin derileri çukur çizgilerle oyalanmış, mor damar kabarcıklarlle menevişlenmiş. kahve rengi benekli ellerini öpmek ne büyük zc-vkti... Hafifçe tltrlyerek uzanan eli İncitmeden tutup kendime do^ru çekerek başımı eğip dudaklarımı dokundururken duyduğum haz, bana bayramın İlk zevkmı tattınrdı. Öpülen el yavaş yavaş yükselir, daha fazla eğilmeme meydan vermeden al mm a dokunur, pınarlarında şeffaf yaşlar tomurcuklanan fersiz gözler, gözbebeklerlml ararken müşfik mırıltılar kulaklarımdan gönlüme süzülür:
— Çok yaşa, berhudar ol evlâdım! Allah nice bayramlara kavuştursun, blzlere de mürüvvetini göstersin; senin de el Öpenlerin çok olsun yavrum!...
Dua mırıltıları arasında avucumdan sıyrılan kahve rengi benekli el bu defa lâtif temaslarla saçlarımı, sırtımı okşjyarak beni biraz daha çeker; tütün, kahve, kakule, nane şekeri kokulu ılık bir nefes yanaklarımda buğulanır, göz kapaklarımda sıcak dudakların dolaştığını hissettikçe o müşfik kucağa büsbütün sokulurum, buruşuk deriler arasından yuvarlanan şefkat damlacıkları alnrmı, yanaklarımı ıslatır... O arada bâyük babacığımın eli şal hırkasının cebine dalıp çıkar, İnce, uzun, çıkık mafsallı parmr.Ma.nm uzatıp avucuma bir şeyler sıkıştırır. Hemen oracıkta avuç açıp içindeldne bakmak yasak, ayıp, aç gözlülük sayılır. Hiç bakmadan cebe konur. Diğer büyüklerin de swa He elleri öpüldükten sonra odadan çıkıp kapı ardında cebindeki hazîneye bakmak ayn bir zevkti. Avuç dolusu beşlikler, onluklar, yirmi paralıklar, çil kuruşlar ve çil İkilikler. Bir kısmı kumbara payı, bir kısmı bayram harçlığı.
Her bayramın İlk sabahı evde bu tören yapılmadan sûJtağa çıkamazdık.
♦»»
Daha sonraları, aklımın biraz daha erdiği sıralarda haminnemin büyük babamdan dört yaş büyük olduğunu öğrendim ve zihnime bir merak saplandı: Büyüklerin elleri yaş sırasiyle öpüldüğüiio göre, evveli haminnemin elin löpmek Icabederken niçin büyük babadan başlıyoruz? Bu müşkülümü halletmek İçin evde birkaç defa anneme ve daha başkalarına başvurdum. sualimi:
— Sen öyle şeylere karışma! Evin büyüğü büyük babadır, evvelâ onun eli öpülür.
şeklinde yan azarla kestiler. Bunun sebebini hâlâ da kestiremiyorum. Acaba bu tercih hakla o devrin peder-şfthi aile rihnlyetile mİ büyük babaya verülyardu; yoksa, haminneciği-mln gönlünü hoş etmek için büyük babaçtım daha fazla yaşlılığı sineye mi çekiyordu?
Bir de bugünün gidişatına göz atalım: Bayramda âdet yerini bulsun kabilinden birkaç dostu ziyaret etlim. Bir evde otururken başka misafirler de geldi. Karı, koca, on yaşındaki evlâtlık kız. Pek yabancı değiller, uzaktan Aşinalığımız var. Genç bayanı harbden evvelleri elinde bakraç, kopuk taamalı takunyasını sürüyerek çeşmeye giderken görürdüm Allah daha ziyade etsin, kısmeti açılmış, talihi yaver olmuş, harb İçinde bu adamla evlenmiş. Bay biraz yaşlıca amma, dünyalığıt verinde. Harb toramanlarından... Evlendikten sonra da birkaç defa gene dost evlerinde görüşmüştük. Genç bayanın, vücudunun formunu bozmamak İçin çocuk yapmadığını rivayet ederler. Fakat bny çocuk meraklısı olduğu İçin, bayanı ikna edemeyince, fakir bir kız çocuğunu evlât edinmiş. Uzatmıya-lun dostumun evinde biz otururken onlar d* geldiler. Selâmlaştık, genç bayan minimini elini avucumun içine koydu ▼» başparmağıyla alttan tutup bmim elimle birlikte ağzıma doğru kaldırdı. Kalın altın bileziklerle elma» yüzüklerin arasındaki boşluğa dudaklarımı dokundurdum. Ben geriye çektimeğe hazırlanırken minimini el bira» daha kalkıp »lnıma da dokundu, gülmemek İçin dudokları-mı ıaınp geri çekildim. Elimi baya uzatırken evlâtlık kır önüme dikildi, küllü »u İle mutfak taşı, bakır man-■ gel ovmaktan çatlamış, pancarlanş-mı? küçücük elini avucumun içine I koydu. CMaladım, kendi elimi üste getirip kısın ağzına doğru uzatmak, letedim. Yumurcak buna vakit bırakmadan parmaklarının ucuna basarak gövdesini yükseltip İnatla elini du-daklarima uzatmaz mı? Sinirlendin doğrusu, pnun küçücük elini ittim, kendi elim! uzattım;
Cemil
(Arkau 6 mcı sayfadaJ
S" life 8
X ■ 9 A M
20 Kasijp 1945
— Acaba kaç Uıa hava parası verdiler?..
Fcrhfinde hanım böyle söyleyerek kar«u:l apartımanın pencerelerine bakıyordu, Ancak İki saat boş kaldıktan sonra bu apartımana yeni kiracılar taşınmıştı, Şimdi perdeler takılıyordu.
Yeni bit kiracı bir mahallede dal-pıa mühim bir tecessüs mevzuudur Kimlerdi?.. Aralarında genç kadın, gen? erkek var mı idi?.. Zengin mİ İdiler?.. Bütün bunlar mahalla için Öğrenilmesi lâ2im gelen bir takım miihıın suâllerdi.
Ferlıünde pencerenin Önünde eşyanın apartımana taşmışını seyrederken birdenbire:
— A... Eşref.. Karşıki apartımana taşman o mu acaba?..
Sözleri kepti! kendine ağzından şıktı Eşref yirmi sene önce, genç kızlığı zamanında kendisini ısrarla tstımiştl. Fakat Ferhunde ona varmamıştı.
Şimdi dem k tam karşılarına taşınıyordu. Neteklrn biraz sonra Eşrefi, o katta, perdeleri ve abajurları takan adamlara blrşcyler söylerken gördü. Yanılmamıştı. Oraya taşınan Eşr'fLİ,.
Kocası bu İşe pek de memnun ol-nuy&caktJ. Zira vaktlle Eşrefin kendisini islediğini çok iyi bilirdi. Hattâ Eşrefi de uzaktan tanırdı. Her halde karşı karşıya oturmaları pek hoş bir ry değildi.
Terbimde kendi kendine söylendi:
— Acaba Eşrefin karısı nasıl bir kadın?..
Hakikaten merak edilecek şeydi. Lâkin bütün gün pencere yanında kalmasına rağmen Ferhunde, Eşrefin karısını göremedi.
Ertesi günü İstediği oldu. Eşrefin kananı gördü Hakikaten giizel kadındı. Ufacık tencektl. Fakat cıyıl cıvıl, ışıklı ve çok genç görünen bir İnsandı. HaVnde bir kedi yavrusu nazlılığı vardı.
Ferhunde söylendi:
— Tabii-’.. Beninı gibi kahir görmemiş ki!.. Kadın kimbiilr ne rahattır.. Şu elmaslarına bakınız hele..
Hakikaten ufak tefek, boyalı kadın ışıltılar İrinde İdi, Sigara İçerken kolunu indirip kaldırdıkça her tara-fuı’a, kollarında yıldız pırıltıları far-kediliyordu.
F rhıınde, ertesi günü pencereden kocası Selime:
Bak.. Eşrefin karısına!..
Diye onu gösterdi. Sesinin tonunda bir aksilik vardı.
Dt^ha ertesi günü Ferhundtyl büs-biiîiin şaşırtan bir hâdise oldu. Yine böyle pencere önünde oturuyordu. Birdenbire karşıki apartımandan Eş-ret ıı karısının çıktığını gördü. Kadın tam mânasIF İki dirhem bir çekirdek idi. Gümüş rengi kürklerle köşedeki taksi durağına doğru İlerledi. Ve oradan bir otomobLle bindi.
Eşref apartmanda kalmıştı, Fçr-hünde — camlar birbirine baktığı için — onu İyice görüyordu. Birdenbire yine bir hayret çığlığı koparacaktı!., Zira Eşref sırtına prostelâ gibi birşey takmıştı. Ve İş görüyordu, Mutfağa girdi. Biraz sonra oranın açık penceresinden tabak, çanak sesleri gelmeğe başla±.
Ferhunde mırıldandı:
Eşref bulaşık yıkıyor!..
Bu epeyce siirdii. Sonra Ferhünde onun parkeleri silmeğe, cllâlatnağa başladığını gördü. Amma da hamarat erkekti ha! . Eski tâbirle 10 parmağında 10 marifet!..
Daha ertesi gilnü Ferhunde. Eşrefi yan balkonda gördü. Adamcağız çamaşır asıyordu.
Ve İşlerini bitirdikten sonra paça lan sıvayıp fallı, zayıf bacakları İte şakır şakır balkonu yıkadı.
Bütün bu zaman zarfında, ufak tefek ve pırlantalar içindeki kadın erkenden evden çıkıyor, ancak köşedeki taksi durağına Kadar yürüyor, oradan bir otomobile binince pırrrr... Allahını seven onu tutmasın!..
Akşam geç vakit geliyordu. Bozan
balkonda uzun bir İskemleyi yatar gibi uzanıyordu.
O vakit ağana aldığı sigarayı Eşref yakıyordu.
Eğer erkek balkonda değilse kadın İçeriye sesleniyordu:
— Eşrefi.. Gel sigaramı yakl..
Ve Eşref yıldırım gibi koşuyordu.
Bütün mahallenin kadınları, ufak tefek, pırlnntalı kadının rahatına hayrandı.. Ondan bahsederlerken:
— Ah.. Talih, talih, ondakl talih. Bizimki kör Salih!., diyorlardı.
Fakat bu rahatı en ziyade diline dolayan Fehünde İdi. İkide bir kocasını camın önüne çağırıp:
— Gel, gel de Eşrefin hamaratlığını, nasıl çalıştığını gör., diyordu.
Kocası Selim, Eşrefe bakarken sanki İhtiyar bir fare görmüş gibi yüzünü buruşturuyordu:
— Aman gösterme.. Erkekten iğreneceğim!.. Erkek mi o?.. Tahta silen erkek görülmüş mil?- diyordu.
Yalnız Selim değil, bütün etraftaki erkekler, Eşrefe fen» kızıyorlar
Biraz mırın kırın etseler, karıları:
— Bak... Ve Eşreften İbret al!., diyorlar.
Eşref mahallenin erkeklerinin rahatını kaçırdı.
(BİR YILDIZ)
İsviçre’de kayak
İsviçrede 4,5 milyon nüfustan bir milyonu kayak kullanır
Askerdeki yıldızlar Hollv wooda döndüler
İSTANBUL HAYATİ:
Bayram hâtıraları
(Başlarafı 5 inci sayfadaı
— Öp bakayım elimi, yaramaz!... Tehlikeden kaçar gibi ürkek bakışlarla bir adım geri çekildi. Ne o benim, elimi öptü, ne de ben onun.. Göz ucuyla bizi seyreden bay gülüm-slyerek çenesini kaşıdı:
l — Aklınıza başka bir şey gelmesin amma, şu alafranga İşler benim pek acayibime gidiyor. Genç kadının elini bir erkek nasıl öpermiş? Hele şu bacaksız fazın haline bak. Kabahat oııda değil, hepsini bizim hanımdan öğreniyor. Sabahleyin evde İkisi birden karşıma dikilip bana ellerini öptürdüler. Ayol, bu evin büyüğü benim. Çalışıp patayı kazanan ben, evin eksiğini gediğini düşünen ben, üstelik el öpen de ben.
Genç bayan zoraki bir kahkaha atarak yarı şalça, yan azarlar bir eda ile kocasının sözünü kesti:
— Bayr mçndren hayatı bildiğin halde hor zaman böyle lâtlfeler yaparsın. Bir şey değil, herkes de sahiden söylüyorsun zannedecek: «a. şıı mondren bayanın bayı sosyete Adetlerini bilmiyor. Karısı da öğretmiyor mu acaba?» diye ikimizi de ayıplıya caklar.
Gülümsiyerck bize döndü:
— Değil m! efendim?. Madem kİ mondren dünyada yaşıyoruz, mondren hayatın terbiyesini de öğrenmemiz lazım. Bu hayatta yaşa, başa bakılmaz, dalma erkekler dişilerin ellerin! öperler. Bıınu böyle yapnu-yanlara terbiyesiz derler.
Genç bayanı yalanlıyacak değiliz yal Başımızı sallayıp sustuk, münakaşa da böylece kapandı.
Cemal Re/lfc
RADYO
ANKARA RADYOSU Bu akşamki program
18 M. S. ayan ve dans orkestrası, 18.30 Konuşma, 18.45 Dans orkestrası, 19 M, 8. ayari ve Haberler, 19.20 Geçmişte bugün, 19.25 Karışık şarkılar, 19.45 Müzik, 20 Oyun havaları, türküler, 20.15 Radyo gazetesi, 20.45 Mandolin birliği, 21.05 Konuşma, 21.20 Radyo salon orkestrası, 22 Tarih! Türk müziği, 22.45 M. B. ayarı ve Haberler.
Yarın sabahki program
?.3o M. S. ayan ve Müzik: (Fİ.),
7.45 Haberler, 8 Müzik; (Pl.).
12.30 M. S. ayarı ve Müzik: (Pl.),
12.45 Haberler, 13 Radyo salon orkestrası.
MUKADDES YALAN
Yazan: Leon M al i cet
----------------------------Tefrika
Demek fa o iyi kadının kocası kaa-tilmiş? İşte bunu aklı almıyordu. Buna inanmak da istemiyordu. Fakat Berllngot’nun tekallûs eden yüzü, ta-maınlle değişen hail onu şaşırtıyordu. Onu başka tarafa götürmek, büyülenmiş tarzda baktığı Verguals’den ayırmak İstiyordu. .
— Gelmiyor musun? - diye sordu.
— Hayır, hayır...
— Peki, ne yapmak istiyorsun?
— Onunla konuşacağını. Sen git... Benimle gelmen lâzım değil.
La Houte. bu İşkenceden kurtulmak İçin, böyle bir teklifi canına minnet bildi. Hemen oradan uzaklaştı.
Verguals gözden kaybolmak üzereydi. Korunun dönmecini sapıyordu. Golün yanına doğru ilerliyecektl.Ora-da bir sıranın üstünde oturacak, bir Sigara tellendirdikten sonra, Sedan’a doğru gidecekti. Fakat, Berllngot, ona uzaklaşmak fırsatını vermedi. Çevik bir sıçrayışla önüne çıkarak: Mösyö! - diye haykırdı.
Esnker hayretle basını kaldırdı.
- Ne o? île İstiyorsun? Arkadaşınla beraber neye gitmedin?
Bugünkü yazımla size dünyada kayak sporunun en İleri gittiği memleketlerden biri olan İsviçre de İd bu spordan bahsedeceğim:
Kayak sporu İçin, İsviçrelilerin milli sporudur diyebiliriz. İs-vlçredekl dört buçuk milyon nüfustan bir milyonunun yani çocuk. kadın, ihtiyar gözetmeksizin ski yaptığını söykmek bu memleketin bu spora verdiği ehemmiyete bir delildir.
Kayak sporu İsviçre’de 16 uncu asrın sonlarında başlamış, 20 nci asır başlarında ehemmiyeti gittikçe artmış, nihayet son 15 seneden beri fevkalâde bir r bulmuştur.
Hattâ o kad yazın en sıcak aylan olan temmuz, ağustos aylarında bile cu-mudlyeler üzerin da ve yanında müsabakalar yapılmaktadır.
Fakat asıl halk kitlesi kayağa vaîık ayında başlar ve nisan ayının sonuna kadar devam etmek üzere beş ay yapar. .
Tabiîdir ki kayak sporuna rağbet arttıkça dağ İstasyonları büyümeğe ve sayıca artmağa başlamıştır. Bugün İsvlçredeki dağ İstasyonlarının adedi, büyüklü küçüklü yüzleri bulur.
Ehemmiyetli kayak istasyonlarını belhbaşlı dört mintakaya ayırabiliriz;
I. ) »ValaU* kantonu yani Rhöne nehri vadisinin İki yamacındaki yüksek dağların arasındaki istasyonlar kİ en mühimleri: Zermatt, Monta-na - Crans, Verbier, VHlars, Cham-pâry.
II. J Bern Aleplerlndekilet:
Gstaad. Adelboden. Mürrçn, Wen-gen, Grlndel’vald, SchMdegg, Jung-fraujooh.
III. ) salnt Gotthard dağ silsileleri arasında:
Andernıatt, Engelberg v,s.
IV. ) Grlsons’lar kantonundaki- dünyaca en meşhur dağ İstasyonları olan:
Davos, Arosa, St, Moritz gibi İstasyonlardır.
Bu istasyonların bir çoğuna elektrikli, dişli trenlerle çıkılmaktadır. Hemen hepsinin irtlfaı bin metreden fazla olup, ekserisinin irtlfaı da 1500 metreyi geçfr.
Bu dağ İstasyonları yüksek dağlar arasında ve yamaçlarında olup, bu daglann zirvelerine, (*teleplıörique>» teleferik, ı Demir kablo üz:rinde, boşlukta inip çıkan bîr asansör) («Fu-nlculalre-) fünlkiUer (dişli ve çok dik çıkan bir vagon) «funt - luge- fiı-nîlüj (yine demir bir kabloyla kar üzerinde kayan 30/40 kişi alan bir kızak) yahut da «Ski • lift - Teles-fa = Monte - pnte (kayaklarla, çekilerek çıkılan) gibi vasıtalarla çıkılır.
Kayağın İsviçrede bu derece İleri gitmesinin sebebi arazisinin hemen kimilen dağlık olması ve bu yüksek dağların ebedi kar tabakaları ve cu-muchyeierle kaplı bulunmasından ileri gelmektedir.
İsviçre dünyanın en güze! tabii güzelliklerini sinesinde toplayan bir ülke olduğu İçin arzın her tarafından kalkıp buraya gelen seyyahlara bu yüksek dağların zirvesine çıkıp, oralardaki harikulade r-’—1
Çeviren: (Vâ . NÛ)
, No. 35 — ■■ ■
— Gitmedim, çünkü slzltılt konuşacaklarım var.
— Yanlış kapı çalıyorsun! Sadakaları ben dağıtmam, madam dağıtır.
— Ben sadaka istemeğe gelmedim.
— Peki neye geldin?
— Hesaplaşmağa.
Verguals gene bastonunu kaldırdı:
— Küstah) - dedi.
— Vurmağa kalkmal Taş atarım, öteni berin! ısırırım. Kendimi müdafaa ederim.
— Vay! Şunun söylediklerine baki
İleriye doğru hamle etti. Berllngot müdafaa vaziyeti aldı.
— Vursan bile söyllyeceğlml söyll-yeceğlm. Haykıracağım, Haykıracaklarım da hiç işine gelmlyecektlr. Çünkü sen bunların gizli kalmasını İstiyorsun.
Bu düpedüz bir İthamdı Verguals, müphem şekilde bir tehlike sezdi. Zaten serseri çocuğun kendisine bu tarzda yaklaşmasını hiç beğenmemişti. Sarardı ve bastonunu indirdi.
— Bana söyllyeceklerln neymiş küçük haylaz?
— İsmim Berlingat’dıır. Lambüı’ln
Bunlardan birçoğu şimdiden filim çevirmeğe başladı
Harbin son aylarında. Holly-wood’da artist sıkıntısı son dereceyi bulmuştu. Bu cihetle askeri harekât tam sırasında durmuştur ŞimdJ belli başlı yıldızlar askerlikten terhis edilerek artık sanatları başına dönüyorlar.
Bunlardan başlıcaları şunlardır: Robert Montgomeıy, Louis Hayvani, Freddie Bartholomow, Bı-uce Cabot, Patrlc Knovvles, John Carrol, John Payne. Clark Gable ve Cıalg Reynolds’tur,
Cepheden dönen bu eski yıldızlara türlü türlü parlak vazifeler teklif olunuyor. Meselâ Clark Gable eski stüdyosundan bir düzüneden fazla mühim rol teklifile karşılaşmıştır. Bunlardan hangisini ve ne zaman intihap edeceği henüz malûm bulunmuyor.
Lâkin bir kaç aya kadar «Garip Macera» filminde başlıca rolü der uhde edeceği ve daha sonra ^Bahtiyar Baldıvin» filmine İştirak edeceği bekleniyor.
Cephede en cok kalan ve filim sanatından en çok uzaklaşan fi-
, lim sanatkârı Robert Montgo-mery ise Hollvwood’a döner dönmez pek hasret kaldığı sanatında derhal faal bîr rol almıştır.
Artist (>Cok geniş yürekliydiler» filminde başlıca rolü deruhte etmiştir. Bu filmin mevzuu şimdi Uzak Şarkta Müttefik kuvvetlerin Başkumandanı bulunan Amerikan eenerali Mac Arthur’u Filipin adalarında Japonların eline düşmekten kurtaran sürat botlarının maceralarına aittir.
. Montgomery bu denizcilik fil-• minin tam ehildir. Çünkü son harbde bahrîye iistteğmeni olarak muhriplerde üç sene hizmet etmişti. Vazifesi İcabı olarak hem
; Atlas Okvanusunda hem de Bü-vük Okyanusta bir cok muharebeler ve maceralar İle karşılaş-mistir.
Bıı sanatkârın d;ğer filim vıl-Hızlarından ziyade vatanî hlz-mette uzun müddet kalmasına ; seben daha Amerika harbe girmezden evvel gönüllü olarak Avrupa muharebelerine iştirak et-1 mis olmasıdır,
’ Evvelâ îngilteıede seyyar has’ tane şoförü vazifesile çalışmış, daha sonra Fransa harekât s?h-, nesine eiderek silâhlı ı Küsmüştü,
Cepheden dönen yıldızlarından Louls ı Amerikan bahrlvesi 1 marak Pasîfikte hizmet etmişti. 1 Tarava adasında ihraç vaoı’dıS-ı
VVeııgen'de dağa çıkan Ski - Lift
temaşa etmek İmkânını vermek İçin XLX uncu asrın 2 nel yarısından İtibaren yukarda bahsettiğimiz vasıtalar evvelâ yavaş yavaş 20 nci asırdan itibaren de büyük bir hızla yapılmaya başlanmıştır.
Bu kışlık dağ İstasyonlar) aynı zamanda yazlan da etraflarındaki yeşil ormanları hemen her yerden akan şelâleleri ulak, şirin gölleri ile şehirlerde İşten yorulmuş, kafalarını dinlendirmek İsteyenlerle dolup boşalmakladır. Avrupaya gelen Amerikan seyyahlarının hemen hepsi İs-viçrcyl ziyaret etmeden memleketlerine dönmezler. Hattâ bir çokları sırf tatillerini geçirmek Üzere doğrudan doğruya İsvlçreye gelirler.
îngllizler İse harbden evvel bu rcçmleketl ziyaret eden seyyahların kısmı âzamini teşkil ederlerdi. Keza komşu memleketlerden: Fransa -Almanya - İtalyadan da pek çok seyyah gelmektedir. Amerikanın İşsiz güçsüz milyoner aileleri bu harbden evv^l yazlarını CÖte d’Azur'de, kışlarını ise St. Morltz'ln. Davos’un, Arosa'nın. Zermatt’in, EngelbergTn. Gstaad'ın muhteşem otellerinde geçirmekte İdiler.
Tabiîdir kİ bu harb İsviçre otelciliğine de pek çok tesir etmiş ve bu istasyonların birçoğunda büyük oteller kapalı kalmıştır. Bir kısmı ise İsviçre'nin yeril ahalisinin gidebilmesi içip fiatlerlnl mühhn surette indirmiştir. Bu suretle tsvlçrenln zengin tabakalarından maada orta halli aileleri de bu suretle bu istasyonlardaki büyük otellere gitmek imkânını inektedir. 939 dan evvel Kayakçılar bulmuştur.
Zira İsvlçrenln Cenevre. Lozan ve hattâ diğer şehirlerinden mühim bir kısmı gayet ucuz olduğu İçin çok yakut olan Fransaya geçmekte vr «Haute Savole» da kayak sporunu yapmakta ldllec.
Haute Savole’da Avrupanın en yüksek dağı olan «Moııt Blanc» m eteklerinde «Chamonlx Meg^ve-- gibi çok meşhur dağ İstasyonları bulunmaktadır.
ChamonİK, Cenevreden 80 Km. ____ . . | uzakta olup otomobille bir buçuk manzaraları'saat, trenle de iki saatte gidilebil -
olarak dö-
Hollywood
Havvard
vüzbasısı
İsvlçreden . _ .
1. 3, 6 aylık, bir senelik daimi alıyorlar ve istedikleri zaman dikleri kadar hududu geçebiliyorlardı.
Fransa, isvlçreden çok daha uçur ve İsvlçreden bankadan gayet ucua surette Fransız frangını temuı etmek kabil olduğu için cumartesi ve pazar günleri nHaute Savdle» yı İsviçreli kayakçılar istilâ ediyordu. Sonradan harb dolayıslyle bunları kendi memleketlerinde kayak yapma-1 ya başladılar.
TEMUÇİN AYGEN1
Fransaya geçmek için ‘ ■ »ize
İste-
zaman Japonlarla geçen muharebelerin filmini bizzat çekmişti. Şimdi bu artist «On Küçük Hintli» filminin başlıca rolünü oynamaktadır Bu filimde Agatha Chrİstie’nin «Artık onlar hiç idiler» romanı esas tutulmuştur.
Hollyvood yıldızlarından John Carrol hava kuvvetlerindeki vazifesinden tıbbî sebeple terhis edilmişti. Filim merkezine döndükten İki gün sonra «Yatak ucu âdeti» filminde başlıca rolü deruhte etmiştir.
Şimali Afrika da ve diğer harb sahnelerinde uzun müddet dönüşerek Hollywood’a dönen Bruce Cabot ilk defa * Tuzlu O’Rurke» filminde faal vazife almıştır. Bu filmin asıl yıldızı daha evvel sıhhî durumu dolayısile ordudan terhis edilen Allan Lndd'dır.
Hollvwood sanatkârlarından John Payne uaun müddet hava meydanlarında muall'mllk vazifesini gördüğünden Amerikanın dışına sevkedilmemistl. Simdi ıKukla Hemşireler^ filminde yıldız vazifesini görüyor.
Kanada hava kuvvetlerinde hizmet ett:kten sonra terhis edilen Patric Knowles tekrar sinemanın popüler bir büvük siması olmak fırsatını bulmuştur. Artist şimdiden Paramnunt He bir mukavele imzalamıştır,
Harbden dönen eski yıldızlardan yalnız Craig- Rpvnnld’un bedenî durumu sanat faaliyetine bir derece engel oluvor. Çünkü Guadalcanal adasında .Taponlarla eecefi bir muharebede bacağından ağır surette yaralanmıştı. Bacağı hâlâ demir bir remberle sanlı olduğu halde tekrar sanat hayatına donmak için bir mukavele İmzalamaktan geri durmamıştır.
F.
, Gömle^is
BİRİNCİ SINIF GÖMİFKC. Sirkeci Hamldlye cad 27
HOK Te): 200MH
1
oğluyum. Bu kadarını bildirmem ne söyllyeceğime dair bir llklr verir.
Banker titremeğe başladı. Kekeledi:
— Lambln dediğin de kimmiş?
— Haydi haydi, bilmiyorsun sanki! Raynald’ın ölümünden sonra sükûtunu satın almak için avuç dolusu para i verdin.
Çocuk bu sözleri büyük bir katiyetle söylemişti. Verguals, İşiten var mı, yok mu diye korkuyla etrafına bakındı.
Hayır, duyan olmamıştı. Bundan dolayı iç! bir dereceye kadar rahatladı. Kara sakallı adanı, dişlerinin arasında şöyle dedi:
— Ne dediğini anlıyamıyorum senin. Fakat bu tarzda konuşmağa devam edersen kafanı kırarım.
— Beni tepelemene meydan verml-yeceğlm. Tetikteyim. Seni cürmü işlerken görmüş gibi tanımıştım. Fakat İsmini bilmiyordum. Babam sana verdiği sözü tutmuş olacak. Kim olduğunu bana bile söylemedi, şimdi burada sana birdenbire Tasladım ve seni tanıdım.
— Sen beni nerede görmüşsün?
— Parkta... Pavyonun önünde... Tabancayı çektiğin sırada. Seni ömrümde bir kere gördüm, fakat bu kâtı geldi. Bundan bir saat kadar evvel müthiş bir haber aldım. Mftsum bir adam, senin İşlediğin cinayet yüzünden mahkûm edilmiş, şimdi buradan.
ayrılır ayrılmaz Jandarma dairesine gidip bütün bildiklerimi anlatacağım. Babam karakola uğramaktan korkuyordu. Ben onun gibi değilim amme bakalım, sen gitmekten korkmıyacak mısın?
Kara sakallı sordu:
— Karakolda anlatacağın neymiş?
— Cürüm gecesi neler gördümse hepsini anlatacağım. Babamla senin aranda geçen vakayı da anlatacağım. Elimde deliller var, onları söyllyece-ğim.
Verguals, adim adım Berllngot’ya yaklaşıyordu:
— Deliller var ha? Deliller var ha?
Aynı zamanda da süratle şöyle düşünüyordu:
«—Bu küçük engerekten kurtulmanın çaresi nedir, acaba?»
Bir an, çocuğa para vermeği düşündü. Babasının sükûtunu nasıl satın aldıysa onunkin! de almayı düşündü. Bunun kolay olacağını tasavvur ediyordu. Fakat sonra, bu çocuğun hırsı dinmiyeceğlnl, bu İşe tekrar başlayacağını, mütemadiyen gelerek kendisinden para sızdıracağını aklına getirdi.
Ansızın şu sual! sordu:
— Pavlyonda babandan ve senden başka kimse var mıydı?
— Yoktu. Babam öldü, bir ben kaldım.
— Bu meseleden kimseye bahsettin mİ?
La Route’a sırrı faşettlği, Berlln-got’nun aklına geldi. Doğrudan doğruya cevap vermedi:
— Sizin isminizi nereden bilebilirdim kİ? İsminizi yalnız babam biliyordu. Yemin ederim kİ, kim olduğunuzu bana söylemedi.
Verguals, oğlana yarı yarıya inandı.
Akimdan şunları geçiriyordu:
«— Bugün henüz kimseye bir şey söylememiş. Fakat yarın söyllyeblilr. Ona itlmadedemem.»
Çocuk devam ediyordu:
— Burada durmam talih eseriymiş. Siz de yoluma çıktınız. Şansım bana böylece yardım etti. Size raslamak, hazîneye raslamak oldu.
— Demek seu de para İstiyorsun?
— Babam bana dalma derdi kl. şayet bir kere servet ayağına gelir de kaçıracak olursan bir daha gelmez.
Verguals, elini alnında gezdiriyordu. Artık bundan sonra, hayatta onun İçin sükûn kalmamıştı. Bu tecrübesiz serseri oğlan, daima kaza çıkaracak bir torpil halinde etrafında dolaşacaktı. Hayat ona cehennem olacaktı.
«— Elimi bir kere kana bulaştırdım. Bu sırrı da boğmalıyım. Belâyı başımdan atlatmalıyım. Fakat ne suretle bunu yapmalı?»
Kaşlarını çattı ve kararım verdi. Bu karar Berllngot’nun İdam hükmüydü. Etrafına bir kere daha bakındı. Civarda kimsenin bulunmadığın» kanaat getirince, dişlerini sıktı,
bir adım ileri attı.
Berlingot, para hayaline kapılımı anlatıp duruyordu.
— Ben de parayı alınca babam gibi buradan silinip gideceğim. Beni artık hiç görmlyecekslnlz. Sizin sayenizde birkaç param olursa, vicdanınız rahat eder. Hem annem de hasta.
Kara sakallı adam:
— Ha, senin annen de mİ var? — diye sordu. — Acaba bu meselay» dair bir şey biliyor mu?
— Emin olunuz bir şey bilmiyor, şimdi paralarla onun yanına gldlnca ne kadar sevinecektir.
Verguals, dişleri arasından ıslık çalar gibi:
— Evet, evet, memnun olacak. Ban* çok para vereceğim. - dedi
Berllngot. çocuk safiyetiyle hayallere dalmıştı. İşte hayalleri tahakkuk ediyor, çünkü Verguals. elini cüzdanına götürdü.
— Bu işi halledeceğiz, oğlum — dedi.- — Fakat böyle açık yerde olmas. Daha tenha bir yere gidelim. Gel şu tarafa, göle doğru.
Berllngot, hiçbir şüpheye kapılmak-âızın onun arkasından yürüdü. Verguals, tabi! görünmek İçin konuşmağa devam ediyordu:
— Sırrı muhafaza edeceksin, değil mi?
— Evet.
— Adamakıllı muhafaza edesin dt-ye, al sanal (Arkası var)
20 Kasım 1945
AKŞAM
Sahlfe 7
Bir radyo istasyonu nasıl çalışır?
Artistik ve teknik kontrol nedir? Ölü oda — Muhtelif sesler nasd taklid edilir?
k v cvm
1 — iş ariyanlar
BİR ÖĞRETMEN — Üç yaşından büyük çocuklu aileler yanında mürebbiyelik arıyor, iyi Fransızca bilir, taşraya gider. Ecnebi aik-lere de gider. Akşamda (Çocuk sever) rumuzuna mektupla müracaat. 996 -
KİRALIK MOBİLYELİ ODA — Yalnız kibar bir bay için yalnız temiz bir bayan yanında kendi apartmanının dairesinde doktor, tüccar, müteahhit olması şarttır. Kurtuluş Sinemköy tramvay istasyonu 18-/1 No. h apartmanın üst katına bahları I] e kadar müracaat.
28
sa-
Bina onarma ilânı
Amerikalıdır, bir radyo neşriyatı tona erip bir diğerinin yayımı banladığı zaman, saatlerini kurarlar. Teknik hatamdan radyonun sağlama::!.: olduğu müspet durumu belirtmek lâ-sını gelirse, Atlan Uk ten Pisi fiğ: kadar bir jebeke dahilinde çalışan, fakat muhtelif kısımlara ayrılan Amerikan radyo programlarından biri' sona ererken bir diğerinin başladığı göz; çırpar. Çeşitli programlar tatbik edilirken baran birkaç İstasyonun birbirine bağlanması lcabetmek-tedlr. İki istasyonu birbirine bağlamak için 30 saniyelik bir raman kifayet etmektedir. Böyle dakik ve muntazam bir neticeye u'açmak İçin yüksek bir talim ve terbiyeye tabt tutulmuş bir personele ve mükemmel teçhizat» İhtiyaç vardır.
Bir neşriyat stüdyosu, yüksek tavanlı ve camsız bir odadan İbarettir. Bu odanm nihayetinde ve sej sızdır-mayan bir duvarın içinde bir cam bölme varûr. Bu bölmenin arkacında 2 kişi yer almaktadır. Bunların vazifesi gayet ehemmiyetlidir. Biri •rtisttk, diğeri de teknik kontrolü deruhde etmektedir
Bunlar, stüdyoda olan biteni doğrudan doğruya İstemezler. Bunların bulundukları yerin üzerinde bir hoparlör vardır. Böylece. kontrol memurları da evinde radyo dinleyen her hangi bir İrimse gibi, neşriyatı takibederler.
Artistik kontrolln meşgul olan direktör. cam bölmed-n işaretler yaparak vaziyeti idare eder. Teknik kontrolla meşgul olan da neşriyatın dinleyicilere pürüzsüz bir jekl.de ulaması İrin ikide bîr âletleri tanzim eder.
Ses karıştırılması nasıl olur?
Tınkı bir pasta veya boya gibi ses de kanştınîmaktadır. Bir programın bütün sesleri bir mikrofondan geçmez. Çarkı söyleyen, bir mikrolon kullanır. Orkestranın seri, başka bir mikrofonda zaptedilir.
Eğer orkestranın sesi, şarkı söyli-yenin sesini boğacay olursa, teknisyenin müdahalesile mikrofonda orkestra seri azaltılır. Netice lUbarlle gerek şarkı söyiiytnln ve gerekse orkestran uı sesi, armoni teşkil edecek normal bir seviyeye getirilmektsdir. tşte «ses karıştırılması» da böyle olur.
Muhtelif mikrofonlara alt teller duvarlardan geçirilerek, teknisyen h çalıştığı yerdeki kontrol âletlerine bağlanır. Teknisyenin kullandığı ilk kontrol tertibatı, sesi kcsel‘~r ve yahut da istediği şekilde geçirebilir. Bundan sonraki terlibattla teknisyen, .serin hacmini istediği bLr şekilde değiştirebilir
Bu muhtelif kontrol âletleri birer birer ayar »dildikten sonra bütün ses, son olarak bir kontrol tertibatından geçirilir. Burada topyekûn sesin hacmi süzgeçten geçirildikten sonra neşredilmektedir.
Kontrol tertibatında kudret temin eden teçhizat ve «geri konuşma» tesisatı vardır. Geriye konuşma terti-batile teknisyen, cam bölmenin öte tarafında bulunanlarla konuşabilmektedir.
Katiyen ses »ızmıyor
tyi bir stüdyonun sadece bölmesi değil, fakat bütün satıhları ses sızdırmaz. Duvarlar, döşemeler ve tavanlar ses mühendisleri tarafından büyük bir titizlikle tnja edilir. Bir stüdyoda ses tecrit ederken, İki durum göz önünde tutulur. İçeriye giren ses havaya gider. Dışarıya sızan ses de neşriyatı bozar. Radyo neşriyatında bn liri durum da çok önemli olduğu için, cereyan ve vantiiâsyoıı borulan bile titiz bir muayeneye tabi tutulur.
Ses tecrit etme İmkânı, sözü geçen duvarın gerisinde temin edil-mekUdlr. Esar^n her Bİüdyonun nihayeti ölüdür. Burası sacede sesi emer. Bu kısmın dışında kalan yerler hayatta sayılır ve sesi aksettirir. Kulağı alıjık olmayan bir kimse b;!e bu farkı ayırdedebilir. Ölü kısımda el çtrpıldıgı vakit, ses &nt ve keskin olur; yani derhal söner. Hayatta olan
kısımda el çırpılırsa, ses akis ve ihtizaz ed-.r. Odanın büyüklüğüne ve içeride faaliyette bulunan müzisyenlere (3 kişiden ibaret bir şarkıcı gnı-pu veya 100 kişilik bir orkestra) gere, parlayış ve sönüj arasında bir muvazeneye ihtiyaç vardır. Neşriyatın sadakati, bu muvazenenin mükemmeliyetine bağlıdır. Bir binada muhtelif stüdyolar, bu kombinezonu vücuda getirmektedir.
Duvarın emici satıhları, delikli malzemeden yapılmıştır. Duvarın damarlarında ses. daimi bir şekilde kaybolmaktadır. Seri tam mânaslyl? öldürcbilmek için duvarın üzerine ağır perdeler de ■ akıtabilir Stüdyonun nihayetindeki ölü kısımda muhtelif kontrol Metlerinin bulunduğu yerlerde gene bölmeler vardır. Parlak tahtalardan vücuda getirilen bu bölmeler, ses dalgalarını keserek ihtizaz durumunu bertaraf etmektedir.
Sea taklitleri yapan sanatkâr
Radyoda muhtelif âletlere başvurmak auretlle birçok «esler çıkaran sanatkârlar gurupunun gayet maharetli olması lâzımdır.
Bu sanatkârlar, bir piyes oynanırken bir sahnenin değişmesini haber vermek için bir müzik parçası çalarlar. Bir futbol maçmdaki gürültüyü, bir tren İstasyonunu, kapıların açılıp kapanlasın! ve silâh seslerini taklidederier.
Bu muhtelif ses tesirleri bazan taklitçiler tarafından, basan da doğrudan doğruya plâklara başvurmak surttUe, husule getirilir. Ekseriya pencere açma, bardak tokuşturma ve saire gibi sesler, sanatkârlar tarafından ve âletlere başvurmak suretti e yapılır. Ağır n-fes alma ve öpüşmeyi andıracak ses tesirleri de el oyunu ile yapılmaktadır. Ses taklidinde tam mân asile ihtisası olan tir kimse, birkaç çareye başvurmak su-retile birçok sesler çıkartabilir Meselâ, yağmuru taklit etmek için bir borudan tahta veya teneke kutuya kum boşaltılmaktadır. Mikrofon önünde selofan kâğıt tıkırdatmak su-retile yangın tesiri husule getirilebilir. Yürüyüşten husule gelen sesleri ve at koşulanın taklit etmek için de tertibat yardır.
Taklidedilen sesler plâğa alınıyor
Bazı sesleri taklit etmek ’Çln kullanılan âlet, oldukça karışıktır. Bu yüzden, aynı vasıtaya her zaman başvurmak mecburiyetinde kalmamck için bu sesler plâğa alınmaktadır. Bu gibi plâklarda su fışkırlısı, vinçler, canlı şamandra ve saire glol şeylerin sesleri zapt'dilmektedir.
Bir ses taklit edici plâğın her tarafında 5 veya 6 taklit vardır; ses taklit etmek hususunda ayrıca iki vasıta daha vardır. A fesi şada odasından şu şekilde istifade edilmektedir. Meselâ, piyesteki kahraman, bodrum, mahzen, kiliseye girecek olursa: stüdyodan çıkan ayak sesleri, akslsada ve tünel şeklindeki hususi bir odadaki yükseltici varit asile duvarlara aksettirildikten sonra, tünel odasındaki diğer bir mikrofonla ayak sesleri mahzenden, teknisyenin çalıştığı ölü odaya naklettirir ve burada kontroldün geçirildikten sonra yayılır.
Piyeste, kahramana hariçten telefon edllmetl lâzım geliyorsa, filtre mikrofonundan istifade etme-k mümkündür. Filtre telefona her hangi bir yüksek ve alçak tekerrürü filtre ed( bilir.
Hariçte cereyan eden her hangi bir program, neşriyata yamanabilir. Bu işin yapılabilmesi İçin, teknisyen, yama bol m esindeki teçhizattan İstifade edebilir. Yamalayıcı tertibatın ayrıca büyük bir rolü daha vardır Neşriyat esnasında her hangi bir tertibatın bozulma keyfiyeti göz önünde tutulduğu için, bunların bir benzeri yama tertibatına eklenmiştir. Böyle bir vaziyet başgösterınce teknisyen, bozulan tertibatın benzerini derhal yamalar, Ve böylece küçük bir vakit kaybUe program, normal seyrini takibeder.
İNGİLİZCE. FRANSIZCA — İki lisandan Türkçeye, Türkçüden İki lisana tercümeye muktedir tecrübeli muhabere memuru, muharip, daktilo vazife aramaktadır. Akşam gazet-sl Mütercim. 23—2
9 — İŞÇİ ARIYANLAR
Emniyet Sandığı Müdürlüğünden:
Yüksek TİCARET MEKTEBİ MEZUNU ARANIYOR — Askerliğini bitirmiş olanların İstanbul Emniyet Sandığına mûracaat an, 941
FINDIKLIDA — Denize yakın telefoncu büyük bir dtpo Ve Galatanın en işlek bir verinde diğer bir depo devren kiralıktır. İsteklilerin 82856 J a müracaatları. 2 —
BÜYÜKDEREDE — 55 bin liraya mükemmel yalı 15 odalı. Heybellada-da 20 dönüm 15 odalı mükemmel köşk ve müteaddit müfrez arsalar. Ferdi Selek Türk Emlâk Galata Ömer Ablt han 23/2 T-Uefûn 42308 8 — 1
Türk Hava Kurumu İstanbul Vilâyet Şubesinden
Türk Hava Ktınımunun malı bulunan Lâlelideki dört apartmanın dam ve çatı onorması kapalı zar’ usultyle eksiltmeye konmuştur.
1 — Onarmanın tahmini flatL 9460 lira ve muvakkat teminat 710 liradır.
2 — Eksiltme 21 kasım 945 çarşamba günü saat 15 te Tiirk Hava Kurumu İstanbul şubesinin Yeni Pastalıme caddesindeki 47 numaralı binasında Satınalma komisyonunda yapılacaktır.
3 — Eksiltmeye gltebilmek İçin isteklilerin usulü dairesinde muvakkat teminat vermeleri ve bu glbj onarmaları muvaffakiyeti? İhmal c.•.liderine dair Bayındırlık veri kasını zarfların içine koymaları şarttır.
4 — rstekliler bu : ;e ait fenni ve idari kesif ve şartnamevj İstanbul şubesinden bedelsiz olarak alabilirler.
5 — 'İstekliler usulü dairesinde hazırlıyacakları teklif mektuplarını
2 nel maddede yazılı saatten bir saat evveline kadar makbuz nîukabüinde Komisyon Başkanlığına teslim etmeleri lâzımdır. (146751
HASTABAKICI ARANIYOR — İstanbul Yercbatan Sağlık Yurduna müracaatları. 915 —
SATILIK KÖŞK VE ASSALAR — Guzvepcde Bağdat caddesi tramvay yo u üzerinde iki kat iki daire altışar oda tamamen beton ve ayni yerde 1400 er metre parselli arsalar. Toptan ve ayn ayrı satılıktır. Tel: 4157i 15 — ?
AaTİST ARANIYOR — Barhanettin Tepsi istiyor. Genç bayanlara İhtiyaç vardır. Acele Tel: 81448 6—1
27000 LİRAYA SATILIK APAR-TIMAN — Şişlide Âbldci Hürriyet caddesi dört kat dört dairdi 3 ve dörder oda birer hollu bahçeli dört odalı dairedîn biri boş teslim Tel. 41571 Beyoğlu İstiklâl caddesi 93 kat i Atlantik birahanesi karşısında.
16 — 2
Mimarî proje müsabakası:
Ankara - Yenişehir'de bir cami yaptırma kurumu başkanlığından: Aoıkarada Yenişehir'de takriben İki milyon lira sarflle yaptırılması düşünülen bir camiin projesinin tanzimi işi Türk yüksek r;’nıarları ve yüksek mühendisleri arasında müsabakaya konulmuştur. İstekliler 20 11, 945 tarihinden itibaren bir ay İçinde Ankarada Anafartalar caddesinde Kmâcı han 23 numarada Türk yüksek mimarları birliği merkezinden ve İstanbul da Dördüncü Vakıf han 20 numarada bu birliğin şubesinden isim, diploma numarası ve sarih adres bildlrm'-k sUretile ve para sır, olarak müsabakp şart!arını ve vaziyet plânını alabilirler. Bu yc-rtere aynı şeklide yan İle de müracaat halinde şartlar ve vaziyet plânı İsteklinin âdre-1 ■ sine gönderilir. (15258)
Bayındırlık Bakanlığından:
Mesahası gelecekte gerçekleşeciUğile 260 hektar olan Bolu şehri hail-M— hazır haritasının alımmda noksan kalan 18lerin tamamlanması açık ek- O gütme usullle eksiltmeye konulmuştur. ç-
Ekslltme 8. 12. K45 gününe rastlayan perşembe günü saat 15 de Ba- q ymdırlık Bakanlığı yapı ve İmar İşleri eksiltme komisyonunda yapılacak--— tır.
Eksiltmeye girebilmek için isteklilerin:
1 — Usulü dairesinde 514.50 (beş yüz on dört Hra elli kuruş) geçici teminat vermeleri,
2 — 3. 12, 945 günü akşamına kadar yazı ile Bayındırlık Bakanlığına başvurarak bu iş için yeterlik belgesi almaları lâzımdır.
Eksiltmeye alt kâğıtlar yapı ve İmar işleri reisliğinde görülebilir. ’ (15155)
İKİ BAYAN ALINACAK
Amerikan nakliyat komutanlığına. Türkçe, İngilizce ve Fransızca aynı zamanda daktilografi bilen iki genç malûmatlı bayan alınacaktır. Görüşmek üzere sah ve çarşamba günleri İstiklâl cadd?3lnde 134 No. lu Amerikan haberler bürosunda A. T. C. ye bizzat müracaatları rica olunur
Ceket, Bluz. Suveterilk her renkte ürgülük ■HKKjd
HALİS İNGİL’Z YÜNLERİ
gelmiştir. Perakende kilosu, 15.80 liradan. Çakmakçılar Büyük ▼eni Han zemin kat No. 42 de satılmaktadır.
TEMİZLİK YAPACAK KADIN ARANIYOR — Babıâii dvuwCa bir matbanın temizliğini yapacak bir kadın aranıyor. «Akmamı ilân mtmu-runa müracaat. 20 — 9
FRANSIZCA İYİ BİLEN - Bir Tütk bayanına İhtiyaç vardır. Muvakkat bir İş İçin ve öğleden sonraları çakışacaktır. Her gün 12 - 18 arası Arif Bolat Kitabevine müracâatları.
33
25000 LİRAYA SATILIK FV — Lâlelide üç kat 9 odalı tamamen beton boş teslim Tel. 41571 Beyoğlu İstiklâl caddesi 98 kat I Atlantik birahanesi karşısında 14 — 2
— 1
EŞYA
J - SATILIK
SATILIK ALMAN KONSER PİYANO — Yeni vaziyett? az kullanılmış çapraz telli demir İçi büyük forma Beyoğlu Galatasaray Yenlçaışı caddesi Erden apartımanı 51/5 saat 12 -2. 16 - 21. 9S4 —
SATILIK SOBA — Belçika lüks demir emaye sobası, tekmil dâire, ev. ısınmağa kuvyttli, satılıktır. Büyiik-adada. Nizam caddesinde şair celâl arka sokak No. 4 müracaat. 5 — 2
MARANGOZLAR İÇİN — Ufak çapta şerit tezgâhı satılıktır. E mada ğ bakkal Dimova müracaat.
31
— 2
4ÛÛ0 LİRA — Göztepe tten hattına 100 nı m .safede istasyona 2 dakika 2fi M yüz. 9?0 M. mesaha İlk o’tul karşısında. Kadıköy Ycldeğirmeni Akif Bey sokağı Valpredo apartmanı No. 2 - 11 Telefon 87057. 983 - 2
AZİMET DOLAYISİLE HAVA PARASIZ DEVREN SATILIK A TEL YE— Mahmutpaşa Yeşil direk Bakkal sokak Kalmazlı han 21/22 numaralarda bobin sarma mahirli satılıktır. Taliplerin saat ikiden dörde kadar müracaatları./ 959 — 10
SATILIK APARTMAN — Nişan-taşta yirmi bir metre cepheli daireleri altı ve yedişer odalı on İki daireli nezaretli mükemmel betonarme aparmanın yarısı satılıktır Bir dairesi boş verilecek tavassut kabul edilmez müracaat telefon ■1W&5.
«60 — 5
18 İLA 22 BEYGİRLİK — Yeni veya az kullanılmış deniz motor ünü satmak isttyenler İst. Fincancılar Yusufyan han Şcrcfetlin Alpay'a 22528 No. ya telefon îtsin.
17
j- S
— Kiralık — Satılık
SATILIK EV — Hahcıoğlu Kapı-kâhya sokağında fevkalâde manzaralı. 5 oda. 2 mutfak, 2 helâ. büyük bahçe, kuyu, sarnıcı olan 2 numaralı ev 3500 liraya satılıktır. Taliplerin görüşmek için Şehremlnlnde Millet caddesi 296 numarada tütüncü Hilmi Oher'e müracâatları. 23—3
BÜYÜKDEREDE KFLEFLR İKİ BÜYÜK YALI — Büyûkdere piyasa-ıııın tn güze! bir yerinde iki yalı, bir köşk, büyük bahçe ve orman. Pek ucuz bir flatle ve acele satılıktır. 80988 numaraya telefon edilmeni 989 —
ERENKÖYÜNDE — Elhemefendı caddesinde müfrez beş parça arsa ve köşk. Ferdi Selek Türk Emlâk. Galata Ömer ab i t han 23/2 telefon: 42388
9 — 1
YENİKÖYDE — 15 bin liraya İki ev. Yenlkoyde 200 bin liraya 120 dönüm mükemmel çiflik arsası. Ferdi Selek Türk Emlâk. Galata ömerablt han 23/2 telefon: 42368 10 — 1
TALEBE ALINACAK |
Maden tetkik ve arama enstitüsü g genel müdürlüğünden: 0
Zonguldak Maden Başçavuş okulunun aralık 1945 yılında başlıyacak devresi için seçme sınan ile yatılı ve parasız talebe alınacaktır.
Milli Eğitim Bakanlığınca İkinci derecede Orta ihtisas okulu olarak kabul edilen bu Teknik okulun, birinci senesi pratik, diğer İki senesinin biri pratik, diğeri teorik olmak üzere ikişer sömestlre ayrılmış üç senelik öğrenim süresi vardır.
Aşağıda yazılı maddelere uygun belge verebilen isteklilerin en geç 27. 11.1945 akşamuıa kadar dilekçelerileZonguldak Maden Teknisyen mektebi müdürlüğüne başvurmaları gereklidir.
1 — Türk olmak,
2 — Doğruluk kâğıdı göstermek (1944 - 1945 ders yılı mezunlarından bu belge aranmaz.)
3 — Bulaşıcı hastalığı olmamak, sağlık durumu maden ocaklarında pratik çalışmağa uygun bulunmak (sağlık muayenesi Zonguldakta yapılacaktır ).
4 — ilkokulu bitirme diploma veya belgesi göstermek.
5 — 18 yaşma girmiş ve 25 yaşım geçmemiş bulunmak.
6 — Nüfus cüzdanı ve 12 adet vesika fotcr-ıfi vermek.
İstekliler 28.11.945 te Zonguldak Maden Teknisyen Mektebinde IlkMcul derslerinden yazılt sınava girecekler .ve kazananlar sağlık muayenesinden sonra pratik stajlarına başlamak üzere ocaklara dağıtılacaklardır. 15261)
11500 KELEPİR BOŞ TESLİM APARTMAN — Beyoğlu Sakızağacı dört kat ikişer oda mutfak 170 lira rira getirir muşambalı kagir Galata I Büyük Millet han 26 üçten altıya. '
24 —
21500 KELBPIR BOŞ APARTMAN.' YALI — Rumeli Boğaziçi üçer odaı büyük hol banyo bahç? bodrumla! dört kat Galata Büyük Mll’e- han 28 üçten altıya. 25 —
11500 APARTMAN — Pangaltmm • merkezî mahalllndle (21 - (3) oda' hamam saire iki kat muntazam kâglr Galata Büyük Millet han 26 üç-(cn altıya_________________ra -
ŞİŞLİDE — Bir dönüm bahçeli kalo rlfcrli fevklâde müzeyyen bir villâ. Mecidiye köyünde 70 bin, 61) bin, 45 bin liraya villâlar. Galata ÖmerabP han 23/2 Ferdi Stlek Türk Emlâk Telpfon: 42368 — 12— 2
LÂLELİDE SATILIK BOŞ TESLİM EV — Tramvay durağına (1) dakika. 9 oda. 2 mutfak. 3 helâ, kuyu, sarnıç. eTktrlk. 2 bölük. Tafraya gideceğinden satılıktır. Lâleli Nişanca mahallesi Havuzlu Hamam sokak 6 Akşamlan (5j ten sonra müracaat. 1 30
BEYOĞLUNDA TOZKOPARANDA — 80 ve 50 bin liraya İKİ ıpartı-man. Nlşaatannda 250 bin liraya emsali görülmemiş mükemmel villâ. Ferdi Selek Türk Emlâk. Galata Ömer Abit han 23/2 Telefon 42368 11—1
1'
SATILIK ARSA — Nişantaşı Güzel: Bahçe Salt Paşa zokak Ömür apartmanı yanında 312,50 metre muratbaı arşe, çift apartmsn yaptırmağa müsait ehven fiatlr satılıktır. Telefon 43945 _______________29 — 3
BALTALİMANI ÜZERİNDE — 4 ve 10 dönüm arsa 3000 liraya. Kadıköy'ünde Bahariye tarafında 35 bin liraya 3 odalı 32 bin liraya büyük ve sekiz odalı kâglr mükemmel ve manzaralı evler, perdl Selek Türk Emlâk Ömerablt han 23/2 Telefon 42368
13—1
AKSARAY — Ordu caddesinde önünden tramvay geçer müşterisi" bol İşlek 326 No. Iı bakkal cükk&nı sahibinin taşraya güleceğinden boş ve yahut İçindeki malJariyle acele denc-dlKcektir. Arzu edenlerin içindeki' sahibine müracaat edilme 1
22 ’
— 1.
müteferrik
400 BİN LERAYA _ İzmlrdc denize ve trene çok yakın 3118 metre kare tamamile kârglr muazzam satılık depo. Ferdi Selc-g Tiirg Emlâk Onla-tâ Önıerablt han 23/2 Telefon: 4':3P,B
16—1
5 ,
BÎR GÜMRÜK KOMİSYONCUSU—1 Şerik arıyor. Gazetemizde »R M. K»'| imzasına mektupla müracaat. ’
27
— 2
YÜKSEK MEKTEP TA! EPESİ — Ehven flatle orta ve lise ta 'ebelerine matematik, fizik, klmvn. Fransızca dersleri verir: olgunlpğa bızırlar. Ak-anıda E. U. ya müracc-
3,
OSMANLI BANKASI
TtİRK ANONİM ŞİRKETİ
TESİS TARİHİ 1863
Statüleri ve Türkiye Cumhuriyeti İle münakit mukave.cnamesi 2292 Numaralı 10/8/1933 tarihli kanunla tasdik edilmiştir, (24/6/1933 tarihli 2435 Numaralı Rfsmi Gazete»
Sermayesi İhtiyat akçesi
10.000.000 Ingiliz Lirası
1.250.000 İngiliz lirası
Tûrklyenln başlıca şehirlerinde
PARİS, MARSİLYA ve NIS'de
Londra ve MANÇESTERDE
MISIR, KIBRIS, YUNANİSTAN, İRAN. İRAK, FİLİSTİN ve MAVERAYI ERDÜN’de
Merkez vc Şubeleri Yugoslavya, Romanya, Yunanistan. Suriye, Lübnan. Fllva’ieri ve bütün Dünyada Acenta*ve Muhabirleri vardır.
Her flîvl Banka Muamefoler! yapar Hesabı cari ve mevduat hesaplan küşadı. Ticari krediler ve vesaikll krediler küşadı.
Türkiye ve Ecnebi memleketler üzerine keşldc svnedat Iskonton Borsa emirleri.
Esham ve tahvilât, altın ve emtia üzerine avans. Stncdal tahsilatı ve saire.
r; lık
Piyasanın en miı:a t ş.rltcrıle 'kuıntaralı veya kumbarana tasarruf hesaptan açılır
DOKTOR KSKM
Fethi Erden LABORATUVAR! Kan, idrar, balgam, meraddı gaita tahlilleri ve (idrar vasıtu-sUe gebeliğin ilk (jûmerinde*' kati teşhiri) yapılır.
Beyoğlu, Taksime gidere-.-'. Meşelik sokağı Ferah aparılmam Tel. 40534
ftll K J UI'LAKIMZI ALIMİUMZ
Gazı temiz idarehanesini aoiK-olarak eostermlş ölnn fcarilett.Tdz-den
İR — İş. B.B — Çocuk ScVet —
FİJİ — W.W — İngllİ7x.c —
Kartal
lamlarına geıen mclit-uplân ı«a rehânemird'n liirlırmaian rica olunur
K2
Göz Mütehassısı OoMor Cemil Gi;r r Hastalarını pr. zardap Oaşka ner gün saat 15 ten 18 e kadar kabul eder i
Cagalogiu Nuruosm&ntye caddesi
M omon §• raf.-ddın Aprt No. 5 1
î l n
B Kurucunu vc lûrsedarl bıı'.un-ğ duğum HALK SİGORTA TÜRK 8 ANONıM şrRKÇTİ'nden ayrılmış H vt mezkur şirketle maddi hiç bir B alâkam ka mnmıç bulunduğunu g sayın dost vc müfterilerimin ma-| iflmat’ olmak üzere ıiân ederim. S______ NİHAT RUTKAV
5cfi!fe 8
A ■ 5 X M
20 Kavın 1945
r n
ANSİKLOPEDİ I________I
Bir gün gelecek kİ bir hap yutmakla bir övün ytmek yemi? gibi gıdamızı alacağız, Fakat, bu keşfin tamamlanması için daha zaman Lâzımdır
Halbuki, bilgi gıdamız bakımından bu kolaylık bulunmuştur. Yurdumuzun profesör, doktor, mühendis v* diğer bllginlerlntn sizin İçin hazırladığı bir mükemmel komprime; herkesin eski ye yeol olaylarla lümter hakkındakl öğrenmek İhtiyacını zahmetsiz bir seklide gidermekledir.
Aynı zamanda, çocuklarınız İçin mükemmel bir yardımcı ders kitabı da olan «Aylık Ansiklopedi» nin 18 inci sayısı İtinalı bir şekilde ve yüze yakın resimle süslü olarak çıkmıştır.
Birinci cildinin en iyi bayram hediyesi olduğunu unutmayınız.
HAVANA
APERİTIF, KOKTEYL SALONU Fek yakında açılıyor
Kişi, size neşe İle geçirtecek yegüne eğlence yeri- Ucuz Hat, tetnla servis, nefis içkiler.
Beyoğlu Bursa sokak.
Üsküdar asliye hukuk yargıçlığından: 945/851
Davacı Huriye tarafından dâvâlı kocası Üsküdarda İnkılâp mahallelinde büyük hamam sokağında 1 numarada oturur İken halen ikametgâhı blllnmlyen Ömer aleyhine açılan boşanma dâvasının yapılan yargılaması sonunda: Tarafların boşanmalarına ve yargılama giderlerinin dâvaya yükietllmesine 4. 10. 045 tarihinde karar verilmiştir. İşbu karâra karşı dâvâlı tarafından müddeti içinde kanun yollarına müracaat hususunda bir istek yapılmadığı takdirde sözü geçen hükmün kesinleşeceği tebliğ makamına kaim olmak üzere İlân olunur.
(15275)
Zayi — İstanbul Belediyesi seyrüseferinden almış olduğum 9518 sicil numaralı şoför ehliyetimi zayi ettim. Yen işini alacağımdan eskisinin hükmü yoktur.
Adres: İstlnye Çayır sokak No. 39 Abdül kerim Mete
VATAN Neşriyatı:
Ressamın Sarayı
Yazan: Loula Oharlea Royer Çeviren: Rezzan A. I, Yalman
Satışa çıkarıldı
Fiati 200 kuruştur
Kitapçılardan orayım*.
Umumi tevzi yari:
VATAN Matbaası
■■ METRESİ 5 LİKAYA
Kelepir arsa
Erenköy asfaltı, istasyona 700 M. 40X110 önü duvarlı bostan kuyusu. çam yemiş ağaçlı Tel: 80019.
Zayi — Ticaret odasından verilen muayene cüzdanımla birükto 13601 No. lı grup vesikasını Kuledlbl Belediye şubesinde maitti olduğumdan yol parası muaf tezkeresini Tophane maliye şubesinden verilen kazanç kâğıtlarımı kaybettim, yenilerini alacağımdan eskilerinin hükmü yoktur.
Tophane Karabaş Hacı Mimi mahallesi Sıdkı Tulubma sokağı 31 No. da seyyar sebzeci Mehmet Dağ
Kayıp bilezik
Bu ay içinde pırlantalı bir bilezik. kaybedilmiştir. Bulanın Bahçekapı 4 üncü Vakıf han 1 İnci kat 23 numarada Şükrü Berdaroğtıına getirmesi rica olunur. Getirene 150 Ura verile-I’.1 cekt!r^Ttlefor^Jo^4I26^^^^
Zayi mühür — Eminönü kaymakamlığından almakta olduğum asker maaşı mührümü zayi ettim. Yenisini çıkartacağımdan eskisinin hükmü yoktur._____Müsteylze AJtmbay
ÜROLOG - OPERATÖR ——
İDr. Suphi Arın
İdrar yollarf ve tenasül hastalıkları T: 49294 Taksim Sıraservller 59
Zayi — İstanbul Emniyet Bandığına rehnettlğlm kıymetler için 16.6.945 tarih ve (1B0) No. lı muamelâtta kullanmış bulunduğum mührümü kaybettim. Bundan böyle yenisini kullanacağımdan eskisinin hükmü olmadığı İlân olunur.
Adres: Beyoğlu Hamalbaşı, Papa* Köprü Dilbaz sokak No. 8/1 de Niko-laki kızı Eftalyâ Klsonlkl
Dosya raptiyesi satın alınacaktır
Maliye Bakanlığından:
Devlet kırtasiye İdaresi Beglktaş deposuna teslim edilmek üzere şartname ve nümunesi veçhile 500,000 adet dosya raptiyesi yaptırılacaktır.
Raptiye nümunesi Ankara ve İstanbul depolarında görülebilir.
Teklif mektuplarının 22/11/945 tarihine kadar Ankarada Devlet Kırtasiye ve Matbua umum müdürlüğüne gönderllmaM, (14975)
Sümer Bank İplik ve Dokuma Fabrikaları müefi-aesesi Defterdar Fabrikası Müdürlüğünden?
Fabrikamızda mevcut takriben 140 ton miktarındaki çeşitli hurda demirler satılacaktır, İsteklilerin görmek ve tekliflerini vermek üzere 29/11/945 günü akşamına kadar güvenmelerlle birlikte Fabrikamız Ticaret Servisine başvurmaları.
Güvenme: 1000 Liradır. " (15245)
Çamlıca kız lisesi açık eksiltme ilânı
Çamlıca, kız lisesinin «u yollarının tamir ve ıslahı açık eksiltmeye konmuştur.
Keşif bedeli 2950 liradır.
Eksiltme 23 kasım 1945 tarihinde cuma günil saat 11 de Beyoğlunda İstiklâl caddesinde İlseler saymanlığı binasında toplanacak olan komisyon tarafından yapılacaktır.
Bu İşe alt evrak şunlardır: Mukavele, eksiltme, bayındırlık İşleri, genel ve husus! ve fenni şartnameleri, proje, keşif hul&saslyle buna müte-ferrl diğer evrak okul idaresinden görülecektir.
Eksiltmeye iştirak etmek için taliplerin 221 lira 25 kuruşluk muvakkat teminat yatırdığına dair makbuz İbraz etmesi ve 1945 yılında ticaret odasında-kayıtlı bulunduğuna dair belgeyi hâmil olması, eksiltme gününden tatil günleri hariç üç-gün evvel vilâyet makamına müracaat ederek ehliyet vesikası alması ve yukarıda yazılı evrakı görüp kabul ettiğine dair İmzalaması şarttır.
Teminatlar ilseler saymanlığı veznesine yatırılacaktır. Ticaret ve esnaf odaları makbuzları vesika yerlnekabııl edilmez. (14774)
Ankara Tıp Fakültesi Dekanlığından
I. İsveç Stille Fabrikası .mamûlâtı 424 muhtelif parça çelik alâtı cerrahiye alınacaktır,
II. Kapalı zarf usulile eksiltme 29 Kasım 1945 tarihine ras-layan Perşembe günü saat 15 te Okullar Saymanlığında teşekkül eden komisyonda yapılacaktır.
III. Bu işin tahmin edilen fiat bedeli 10,270 lira 86 kuruştur.
IV. Eksiltmeye gireceklerin bir gün evvel 770 lira 82 kuruş muvakkat teminatı Okullar Saymanlığı veznesine yatırmış olmaları lâzımdır.
V. Teklif mektuplarına yukarıda ikinci maddede yazılı saat-
te Komisyona getirilerek komisyon reisliğine makbuz mukabilinde verilmelidir. ’ (15263)
Devrek Orman işletme müdürlüğünden:
1 — Tefen İstasyon deposunda mevcut.56 metremlkftp 476 deslmetre-mkkâp çam kalas ve kadronun beher metrenükâbı 154 lira 50 kuruştan açık arttırma suret ile satılığa çıkarılmıştır.
2 — Arttırma 3. 12. 945 tarihine rastlıyan pazartesi günü saat 15 de İşletme binasında yapılacaktır.
3 — Muvakkat teminat 655 liradır.
4 — şartname orman genel müdürlüğünde Karabük, Bartın orman işletme müdürlüklerinde İşletmemizde Zonguldak bölge şefliğinde görülebilir.
5 — İsteklilerin muayyen günde komisyonumuza müracaatları.
(15284)
Kapalı eksiltme ilânı
İstanbul bayındırlık müdürlüğünden:
1 — Topkapt sarayı müzesindeki mutfakların onanını kapalı zarf usulü İla eksiltmeye konulmuştur. Keşif bedel! (12175) lira (27) kuruştur. Eksiltme 28/11/945 tarihinde çarşamba günü saat 15 de Bayındırlık müdürlüğünde toplanacak komisyon tarafından yapılacaktır.
2 — Bu İşe alt evrak şunlardır: Mukavele, Eksiltme, Bayındırlık İşleri, genel, hususi ve fenni şartname İtri, keşif hüiâsssil» buna mütefer-rl diğer evrak dairesinde görülecektir.
3 — Eksiltmeye lştlrâk etmek için taliplerin (913) lira (15) kuruşluk muvakkat teminat yatırdığına dair makbuz ibraz etmesi ve (945) yılında Ticaret odasında kavdı bulunduğuna dair belgeyi hamil olması eksiltme gününden tatil günl'rl haılç (3) gün evvel vilâyet makamına müracaat ederek ehliyet vesikası alması ve yukarıda 2 nel maddede yazılan evrakı görüp kabul ettiğine dair İmzalaması ve buna alt 2490 sayılı kanun mucibince hazırlıyacağı teklif zarfını 28/11/945 çarşamba günü saat 14 e kadar İstanbul Baymdıriıg Müdürlüğüne verilmesi lâzımdır. (14776)
Eskişehir Valiliğinden:
1 — Eksiltmeye konan İş; Eskişehir vilâyetinde Eskişehir - Kütahya yolunun. 04-000—0+628 kilometreleri fftsılası bordür ve parke İnşaatı olup keşif tutarı (19705) liradır.
3 — Bu İşe alt-şartname ve evrak şunlardırı
A — Eksiltme şartnamesi,
B — Mukavele projesi,
O — Bayındırlık işleri genel şartnamesi,
D — Şose, köprüler fenni şartnamesi,
E — Metraj fiat bordrosu keşif hülâsası ve proje ve ealr İlişikleri olup bu şartname ve evrak bedellsz olarak Eskişehir Bayındırlık müdürlüğünde görülebilir.
3 — Eksiltme 3.12.945 gününe müsadif pazartesi gilnü saat 15 te Eskişehir Vilâyet binasında toplanan Daimi enciimendo yapılacaktır.
4 — Eksiltme kapak zarf usullyle yapılacaktır.
5 — Eksiltmeye girebilmek için isteklilerin:
A — 1478 lira muvakkat teminat vermesi,
B — En az bu İşe benzer (10,QOQ> UralLk bir lş taahhüt ve başardığın* dair bonservis İbraz ederek ekslltmeyapılacağı günden en az üç gün evvel bir İstida İle Vilâyet Bayındırlık müdürlüğüne müracaat ederek alacakları bu eksiltmeye lştlrâk vesikasını İbraz etmesi şarttır.
0 — Teklif mektupları yukarıda Üçüncü maddede yazılı saatten bir saat evveline kadar Vilâyet makamına getirilerek eksiltme komisyonu reisliğine makbuz mukabilinde verilecektir.
Posta ile gönderilecek mektupların nihayet üçüncü maddede yanlı saate kadar gelmiş olması ve dış zarfın mühür mumu Lle ty-ice kapatılmış olmazı lâzımdır. Postada olacak gecikmeler kabul edilme». (15206)
— Boş apartıman dairesi
I Ankara, Yeniğe birde And npartımanında her türlü konforu havi I 6 odalık bir daire, İstanbul'da aynı evsafta bir apartıman dairesi l*e I mübadele edilmek isteniyor. İsteklilerin Sirkeci Mühürda Zade han I
İstanbul Sıhhî Kurumlar arttırma ve eksiltme komisyonundan:
Sağılk ve sosyal yardım bakanlığı na bağlı Artvin hastanesi için bir adet sabit etüv satın alınması İşi pazarlıkla eksiltmeye konulmuştur.
1 — Eksiltme 21. 11. 945 çarşamba günü saat 15 de Cağaloğlunda şatlık ve sosyal yardım müdürlüğü binasındaki komisyonda yapılacaktır.
2 — Muhammen bedel 3485 Uradır.
3 — Kati teminatı 522 lira 75 kuruştur.
4 — İstekliler şartnameyi çalışma günlerinde komisyonda görebilirler.
5 — İstekliler cari seneye ait ticaret odası vesikası İle gurup vesika® ve şartnamede yazılı vesikaları İbraz etmeleri bu işe yeter kati teminatla*-rlle belli gün ve saatte komisyona müracaatları.(15147)
Stajyer alınacak:
iller Bankasından:
Maden tetkik ve arama enstitüsünde Bankamız namına (4) lira yevmiye lle stajyer sondör olarak çalışm ak ve bll&hara şehir ve kasabalarımızın İçme su İhtiyaçlarını karşılamak İçin açılacak sondaj kuyuları inşaatına nezaret etmek üzere sanat enstitü lert mezunlarından 4 adet stajyer alınacaktır.
Aşağıdaki şartları haiz olanların 3. 12. 1945 günü akşamına kadar silerindeki belgelerle Bankamıza yazı İle müracaat etmeleri ilân olunur’.
1) Sanat enstitüsünden iyi veya pek İyi derece lle mezun olmak.
2) Yaşı 20 den aşağı olmamak,
3) Sihht durumu her iklimde çalışmağa müsait bulunmak. «15257»
Comments (0)