Buğun a ncı şahit ede
J
Bcno >1 — No. 10997 — Biati: har yerde 10 kuruştur.
SALI 84 Mayıs 1040
SahnM: Kectneddln Sadak — Yan İşlerini «İlen İdare eden: C. BUdlk — Akşam MatSaaa •'
Vişinski güçlük çıkarmıyacağını, kötümser olmadığını söylüyor
Dışişleri Bakanı hasta
Hastalığın malarya olduğu anlaşıldı
Toplantı müsait bir hava İçinde başladı, fakat diplomatik muharrirler ihtiyatlı lisan kullanıyorlar
Vişinski toplantıda Japon meselesinin de görüşülmesini istedi, Bevin, Acheson’un itirazları üzerine bundan vazgeçildi
Park M (R> — Dört Dışişleri Bak ınıııtn dünkü toplantısı çok müsait bir bava İçinde geçmiştir. On sekli ay evvel Loııdra-da birçok münaknşalara sebrb olan gündem kolayca kabul e-dllmiştir. Fakat belli başlı mo-selel-re henüz temas edilmemiştir..
Vldnskl dün gece güçlük çı-karmıyacağını. kötümser olmadıkını söylemiştir.
Londra 24 (R> — Bu sabahki gadirlerin en dikkate şayan baslığı «Vişinski evet dedi- cllr. Mamafih diplomatik muharrirler ihtiyatlı Usan kullanıyorlar.
İlk toplantı
Paris 24 (R» — Dört Dışişleri BrIkjiii esaslı çalışmalarına bugün saat 15 te baslıyacaktır Bu toplantıya tngilLz Dışişleri Bakanı Bevln başkanlık edecektir.
Dünkü toplantı daha ziyade merasimden ve gündemin hazırlanmasından İbaret- kalmıştır. İlk olarak Fransız Dışişleri Bakanı diğer üç Bakana tıoş geldiniz demiş ve her toplantıya bir Bakanın başkanlık etmesini teldir etmiştir. Bu teklif kabul edilmiştir. Yalnız Berin. İlk toDİantınm Fransız Dışişleri Bakanı Schııman'ın başkanlığında elmasını ileri sürmüş, bu da 11 İfakla kabul edilmiştir.
Bakanlar şu gündem hususunda mutabık kalmışlardır: Atmanyanın siyasi ve İktisadi bakımdan birliği. Şerlinin durumu. Alman ve Avusturya barış vnttaşmalannın teklifi. VI-şlnskt Japonya İle sulh meselesinin de gündeme konulmasını ileri sfirmiiş. fakat Be-iı'le A-ch««on bunun yalnız dür» devleti İle ilendirmediğinden bahisle bu teklife İtiraz etmişlerdir Bunun üzerine Vişinski -Teklif zaten derhal bir karara başlanacak kadar müstacel değildir» demiştir.
Görüşmeler hakkında her gün bir tebliğ verilecektir. Fakat bazı toplantıların gizli olması da muhtemeldir
Paristen telr (ürûnüş Veodome meydaoı
Bu sabahki gazeteler Dışişleri Bakanı Necmeddln Sadak'ın iiç gündenberi rahatsız bulundu-ftundan makamına gidemediğini yazıyorlardı. Telefonla Dışişleri Bakanlığı köşküne müracaat etti. rahatsızlığın malarya olduğunu öğrendik. Kan muayenesi bu neticeyi vermiş Bakanın Nevyork'ta başhyan rahatsızlığının de bununta alâkalı olduğu anlaşılmıştır .
Bakanın bir kaç giir.e kadar vazifesine başhyacağı ümit ediliyor. Kendisine acil şifalar temenni ederiz.
Batı Alman hükümeti dün ilân edildi üç P atı bölgesi federal bir cumhuriyet oldu
N 1
Po’oıtyada hoşnulsuzluk gittikçe artıyormuş
Memleketin bugünkü halt Ruslar arasında endişe uyandırmış
E? yır bugrün Çankırı ve Ksntamonu sarahatine «tıkıyor Ankara 23 — D. P genel baş kam Celâl Bayar. beraberinde Fin d Köprülü olduğu halde, yarın otomobille Çankırıya. o-radatı da Ka. lamonuya gidereki ;r «er İki yerde yapılacak miting ve kongrelerde bulunduktan sonra cuma günü şehrimiz? dönecektir.
Denizyolları umum müdürü Ankarsda Ankara 24 (Akşamı — Devlet Denizyolları umum müdürü Cemil Parman. Ulaştırma Bakanlığı He temaslarda bulunmak üzere şehrimize gelmiştir Bay Cemıt Parman bu akşam İstan-bııla dönecektir.
Türkçe, Arabça, Farsça eserlerin İngilizceye tercümesi Vmlngton 23 (Nafen» — Buradaki yabancı eserleri tetkik cemiyetinin verdiği bir karar gerekince Orta şark memleketlerinde çıkan eserlerin tercüme •dilmesi çjn yeni bir program-hazırlanacaktır Bu yeni program Türk, Arap. İran dillerinde' intişar etmiş ve iline yardımı dokunabilecek bulun kılanların terc iı-ıeslni gör önünde bulun-dtırmıık tadır.
Londra 24 (Nafen) — Demir perde gerisinde bulunan ve şimdiye kadar kendisinden pek az bahsedilen bir memleket de süratle harekete geçmiş ve Sov-yetlere karşı açıktan açığa cephe almaya başlamıştır. Bu memleket İkinci cihan harbi başlarında Almanya 1le Rusya tarafından paylaşılmış olan Po-lonyactır
Bu memleketten gelen haberlere göre- muhalefet başını kaldırmış ve kilise adamları da hiç çekinmeden bu muhalefeti desteklemeye başlamıştır Bu muhalefetin yalnız sözde kalmayıp sabotaj hareketlerine de giriştiği bildirilmektedir Demir perde gerisinde bulunan memleketlerden en fazla Istırap çekmiş olan Polinya şimdi Rusya içlıı başlı başına bir endişe kaynağı olmaya başlamıştır Polonya muhalefetin sabotaj hareketlerine girişmemesine rağmen gayet realist bir şeklide faaliyet göstermesi Rusları ürkütmektedir. News Chronlcle gazetesinin Varşova’daki muhabiri şu hususu açıklamaktaydı:
«PolonyalIlar her şeyden önce memleketlerini kalkındırmak gayesi peşinde koşuyorlar Çünkü memleket şu undu bir harabe halindedir.
Diğer taraftan Polonya. Almanlarla Ruslara karşı yapmış olduğu hurblerde nufusunun yüzde yirmisini kaybetmiştir Şu anda Polaııyada 3 bin kadar çocuk analarının babalarının nerelerde olduğunu bilmemektedir. Bir milyondan fazla da yetim vardır. Diğer çocukların
da yüzde yetmişi fena ve az gıdadan dolayı gün geçtikçe erimektedir.
PolonyalI milliyetçilerin durumunu izah etmek gayet güçtür. Bunlar Bovyetlera besledikleri kini aynı zamanda Almanla ra karşı da beslemektedirler. Rusların siyasi bir dolap çevirerek Batıklara Almanya tarafından Polonyaya verlln^ş top-1 raklartn ladesini teklif etmelerinden şüphe edilmektedir
PolonyalIlar yeııl bir harbin çıkacağından emindirler Fakat b ıınıı pek az kimse arzu etmektedir. Üçüncü bir cihan harbinin gene Polonyada cereyan etmesinden ve memleketin büsbütün harap olmasından korkulmaktadır
Italyan işçileri ve komünistler
Londra 24 (R.) — 200 bin t-talyan işçisi komünist işçi federasyonundan ayrılmıştır. Federasyonda komünistler dışında kalan biricik grup Saragat sosyalistleridir. Bunların da ayrılması bekleniyor .
Romanyadan kaçanlar
Londra 24 (R.) — Romanya-nın eski Savunma müsteşarı Ol Pelrestu îtalyaya kaçınış-iır. Oeneıal, RomanyarUki Hayatın komünistler için hile tahammül editemiyecek gibi olduğunu aöylemlşli)'.
Yeni tefrikamız
Kızlara Suikast
Agatha Chrislle’nln yazdığı Vâ - Nünün terçüme ettiği bu romanı yakında tefrika etmeğe başlıyoruz.
Çinde iç harb
Bir vilâyet merkezi daha komünistlerin eline geçti
Londra 24 (R.) — Çin komünistleri Şlnsl vilayetinin merkezi olan 8yan şehrini «aptet-mlşlerdir. Bu. Yengeça nehrinin güneyinde ela geçirdikleri altın cı vilâyet merkezidir.
Milliyetçi Çin kuvvetlerinin Şanghay'ı boşaltmağa hazırlandıkları haber verlüyjr.
■ -rt JRnj■
Üniv er niteli gençlere teşekkür ederiz
Türk halkının siyasette bu kadar reşit olduğu bilinmiyordu. Spor meydanlarında soğukkanlılık ve terbiye derecesi de lâyıkiyle takdir edilmiyordu. Büyüklü küçüklü hâdiseler, türlü hakikatleri meydana çıkardı.
Son aylar içinde de. bir C-nivcrsitell genç. İstanbul halkının, evvelce meşhur ol-mıvan dürüstlüğünü ve e-fendilîğini meydanlara sermiştir:
Evvela bir «satıcısı! gazete camekânı» kuruldu. Sonra benzerleri üredi, türedi. Simdi, pek çok meydanımızda bu satıcısın ta mekânlardan var: Halk gazete, mecmua alarak naınvı kumbaraya aksaksız, elbet alıyor ki, bu zenaat revaçta.
Böyle iftihar ettirici manzaralar, yalnız, efsanevi beldelerde sanırdık; meğer bizde de olurmuş. Kendi cevherimizi hemen hiç bir noktada tanımamışız; memnunlukta görüyoruz.
«Türk, övün!» sözü, işte asıl burada pek haklı.
Keşfinden ve şerefimizi yükselttiğinden dolayı Üniversiteli teşebbüse teşekkür
iş kanununun tadili
Ankara 24 (Akşam» — ti kanununun tâdiline alt kanun tasarısı Bakanlık Kurulunca incelenerek Büytlk Millet Meclisine sunulmuştur. Bu tasarının kanunlaşmasiyle İş ve sosyal hayatta geniş gelişmeler sağlanacaktır .
Navlun ücretleri ucuzlayacak
Ankara 24 (Akşamı — İstanbul armatörlednden bir heyetin bugün veya yarın şehrimize gelmesi beklenmektedir. Heyetin bir hazirandan itibaren rerbes bırakılacak olan navlun ücretleri etrafında Bakanlıkla temaslar yapacağı zannediliyor Navlun ücretlerinin aerbea bira kılması üzerine Ulaştırma Bakanlığı da navlun tarifeleri etrafında esaslı bir değişiklik yapmaya karar vermiş ve bu nıaksadl» bir proje hazırlamağa başlamıştır. İlgililer rekabet neticesinde navlun flatlerinln umumiyetle ucuzlayacağı ka-naa tindedirler.
KÂTİBİM
Yazan:
HALİDE EDİB ■ ADIVAR
Yarınki AKŞAM'da
________________
Bonn şehrinde İçinde Anayasanın görüşüldüğü bin» ve m» bina ürerinde dalgalanan yeni bayrak
Londra 24 İR» — Dört Dişilleri Bakam dün Paris te toplanırken Almanyanm Bonn şehrinde Batı Almanya hükümeti ve bu hükümetin Anayasası Hân edilmiştir. Anayasa mucibince 3 Batı bölgesi federal bir Cumhuriyet olmuştur. Berlin Belediye Başkanı Reuter, vesikayı İmza ederek, Bertin şehrinin de bu Anayasaya İltihak etliğini bildirmiştir
Siyah, kırmızı, san renkli Alman bayrağı Batı bölgesinde resmi blalarm üzerine çekilmiştir. Beçlm yapılınctya kadar hükümet vazifesini muvakkat olr komite görecektir
Berlin’de
Londra 24 (R.ı — Berllnde
Created by free version of 2PDF
grev ilâ r.eden işçilerle Sovyet polisi arasında veni çarpışmalar olmuştur. 2 ölü. birkaç yaralı vardır. Rus polisi, tngl'la mmtakasındaki hayvanat bahçesi İstasyonuna giren işçiler üzerine ateş etmiştir Batı polisi bu istasyonu devralmıştır. Ruslar. greve devam eden işçiler İçin 15 sene hapis, hattâ ölüm cezası verileceğini İlân etmiştir
Amerikan komutanı. Rusların mahkemeye sevketmek için Biti kesiminden grevcileri almalarına artık müsaade edllmlye-ceğlni bildirmiştir. Orevciler bugün bir gösteri yapacaklar-Bunlann yegâne arzulan maaşlarının Batı markı He verilmesidir.
Gençliğin protestosu
Sporcularımızın Atinada maruz kaldıkları muamele protesto edildi
Dünkü toplantıdan İki enstantane
lYazısı Udncl sahlfeuıUdeJ
A K. Ş A ,U
24 Mayıs 1949
Sahlfe S
. ıaa=

Ah şu yolcular olmasa!
İstanbul seyrüsefer müdürlüğü senelerdir İstiklâl caddesinde otomobil, tramvay, otobüs seferlerini tanzim etmeğe çalışır. Kâh Taksini e doğru araba geçirmez; kâh durakların yerlerini değiştirir; kâh büsbütün kaldırır. Vatandaşın, bu akşam GaJatasarayla Taksim arasında tramvaydan nerede ineceği belli olmadığı gibi sabahleyin bu caddenin hangi noktasından tramvaya bineceği de malûm değildir. Nitekim dün sabah evlerinden çıkıp tramvaya binmek İçiuParmakkapı durağına gelenler orada tramvayların artık durmadjğjnı öğrendiler.
-—Nereden tramvaya blncceğiı?
— İsterseniz Taksime kadar yürüyün, isterseniz Terli Mallar pazarı durağına gidin:
Vatandaş haklı olarak şaşalıyor:
— Bu nasıl iştir? Yolcularla eğleniyor musunuz?
Bizim bildiğimi!, bir şehirde nakil vasıtalarının bulunmasına sebep o şehir halkının İstediği yere gidebilmesini temindir. Seyrüsefer idaresi de bu maksadı kolaylaştırmak için tertibat alız. Halbuki bizim seyrüsefer idaremiz yolcuları bir tarafa bırakım?, nakil vasıtalarının islerini kolaylaştırmak yolunu tutmuş görünüyor. Meselâ:
— Galatasaray Ue Taksim arasında nakil vasıtaları neden tıkanıyor?
— Galatasaray köşesi dardır da onun îein!
— Hayır, nakil vasıtaları yolcuları indirmek itaere ikide bir duruyor da otıuu için. Demek ki nakil vasıtalarını bu cadde üzerinde hiç bir yerde durdurmazsak tıkan nuyacak?
— Peki amma yolcular?
— Yolcular da bu cadde üzerinde yere inmeyiver-sinler! Nihayet L? buna dayandı: Yolcular tramvaydan İnmiyor. Tolrular tramvaya bünnlyor, yolcular caBOc-de karsıdan karşıya geçemiyor.
Eski devrin Maarif Nazmnı hatırlarsınız: «Mektepler olmasa Maarifi gül gibi idare ederim„ demiş. Bizim seyrüsefer müdürlüğümüz de yolcular olmasa seyrüseferi gül gibi idare ederek! Şevket RADO
Basın ve yayın teşkilâtı
Marshall plânı
i Erzincan felâ
ketzedeleri
Ekalliyetlere ait vakıflar
Sinin Tekelioğlu
Bunların tek mütevelli ile idaresinden vazgeçiliyor
Meclis verilen takririn teddinı kararlaştırdı
Ankara 23 — Meclis, Sinan Teketioğlunun almakta olduğu cephe komutanlığı zammının İstirdadım İstihdaf eden Fuat Balkanlının soru takriri üzerine yeniden müzakerede bulundu Tekeüoglu:
•— Benim gibi cephe zammına müstahak başkaları da vardı. Fakat onlardan Kâzım Özalp. Bakan olarak. Cemil Cahit de kolordu komutanı olarak te-kaiid edildiler. Bu itibarla onlar haklarını almışlardır.» dedi.
Gene sos alan eski Mili! Savunma. Bakam Ali Rıza Art un-kal:
| «•— Hâdise Bakanlığım za-
Ankara 23 — Hâlen yürürlükle olan vakıflar kanununun birinci maddesini değiştirmek terre hükümetçe hazırlanan ve Meclise sevkedilmlş bulunan tasan İçişleri ve Bütçe komisyonunca tâdilen kabul edilmiştir. Yakında gündeme alınarak umumi heyette konuşulacaktır.
Yeni kabul edilen hükme göre. ekalliyetlere (cemaatlere) flit vekıflann tek mütevelli ne İdaresinden vazgeçilmektedlr. Tusnrtda cemaatler aralarından seçecekleri İdare heyetleri fle isi tedvir edecekler ve vakıfla r umum müdürlüğü bun-lan kontrol edecektir.
Bundan başka, bu gibi vakıf- manında olmuştur. Yapılan İş kırdan kontrot " vakıflar umum alınmakta olan yüzde badema almmıyacaktır.
ücret! olarak tamamen kanunidir. Bu hususin iidürlüğünee t* Büyük Meclise karşı her so-beşler rumluluğu kabul ederim » diye-i rek yapılan muameleyi İzah etti.
Neticede cephe komutanlığı
Dışişleri Bakanlığı
memurları arasmda ”nıtnınro ^tizdadım istihdaf ■ .j »“ • 1 | eden Bütçe komisyonu raporu-
nalcil ve tayinler nun reddine karar verilerek bu Ankara 23 — Dışişleri Bakan- neticelendirildi
Jıftı mtrauTian arazında bazı değinildikler yapılmıştır. Bu tâyin ve nakliler bugünlerde Resmi Gazetede çıkacaktır. Bunları bildiriyorum:
Merkezden Hulusi Tamer Napoli Başkonsolosluğuna. Nihat Pasin Roma başkâtipliğine,1 Veysel Versen Madrid ikinci kâtipliğine, Nihat Dinç Moskova ikinci kâtipliğine. Mahmut ö-meroğlu Peşte başkâtipliğine, ___, teUUİU W«SR=&ggbUC ÖV*. «Uttu Feruu» rirrll stotholm »İni Pu„ „ „„ modenln
"İL-”.«avunma, İmar ve kalkınma işi
Kimi e »iz çocuklar hakkmdeki kanun lâyihası kabul edildi
Ankara 23 — Meclisin bugünkü toplantısında kimsesiz ve muhtaç çocuklar hakkındaki kanun tasarısı, ivedilikle müzakere ve kabul olundu. Tasarının tümü üzerinde söz alan
uuplltb». Atta Co,koo Fort» râ_tauİÜİB»Üİ
üranru kâuolisinf. Kltaül To-. mühim olUu^no
ba Eelgrad ba^lıâlıplıglne liyln kaydederek verilen T50 bin llra-ilmi el erdir. Roma MMcçan,., tahauaun «algından 5lkS-Mcnnan Tebeten, Stokholm yet etti.
başkâtibi Yümni Sede. Paris Oktay. 1944 tenberi fize-'
Başkonsolosluğunda Hüseyin I- rinde durulan bu tasarıyı. Mec-şık. Madrid başkâtibi Mehmet jlse getirdiğinden dolayı hukû-Oban merkeze rovio4n™ı^ı. ' . . ... .......
Paris ikinci kâtibi 1
Vaşington ikinci kâtipliğine, Roma başkâtibi Namık Yolga Çam başkâtipliğine nakledilmiştir.
Yeni kanun tasarısının görüşülmesine başlandı, münakaşalar hararetli oldu
Ankara 18 — Büyük Millet Meclisinde, bugün, Basın ve Yayın teşkilât kanun tasarısının müzakeresine başlandı.
tik söz alan Başbakan yardımcısı Nihat Erim, bu kanunun müstaceliyetle müzakeresini teklif etti ve bu kanun çıkmazsa İstanbul radyosu binasının tesellüm edilip iştetlleml-yeceğlnl adilerine ilâve eyledi.
Teklif kabul edilerek tasarının müzakeresine geçildi. Demokrat mllletvekilterlndan Kemal özçoban. Basın ve Yayın Umum müdürlüğünün kendisine alt iç ve dış vazifeleri başaramadığını. Olimpiyatlardaki güreşçilerimizin mimlerini aldırmayı bile aklından geçirmediğini. alelûmum teşkilâtın İyi çalışmadığını, «San basın kartı» işinin suiistimale uğraladığını. radyonun yalnız C. H. P. neşriyatına hasredlldlğlnl söy-Myerek:
«— Varlığı İle yokluğu müsavi olan bu müessese hakkında çıkarılmak İstenen bu kanunu partimiz şayanı kabul görmemektedir» diyerek sözlerini bitirdi,
Mütaakıben Müstakil Grup adına Ahmet Tahtakılıç söz aldı ve Basın, Yayın Umum müdürlüğünün bir tarihçesini yaptı; bu umum müdürlüğün tatminkâr faaliyette bulunmadığını, tasarının tamanılyle aleyhinde olduklarını söyledi.
Ahmet Remzi Yüreglr. Basın, Yayın Umum müdürlüğünün Bakansız bir Bakanlık haline geldiğini, geniş kadroya rağmen kâfi randıman vermediğini, dahilde ve hariçte kendisinden beklenilen İşi görmediğini, bu kanun tasarısının da rasyonel çalışma esaslarını İhtiva etmemesi dolayısiyle şahsan muhalif kaldığını bildirdi
Bundan sonra söz alan Osman Nuri Könl. tasanda partilere radyoda hakkı kelâm verildiğini, yalnız bu kanunun siyasi partilere radyoda konuşmak için verdiği müddetin dört senede bir saat söz hakkı olduğunu söyleyince bir gürültüdür koptu, ve Osman Nuri Könl sözlerine devam ederek, hükümetten şu suallere cevap İstedi:
1 — 4 senede bir, parti mümessillerinin birer saat konuşmalarından başka Devlet Başkanı radyoda seçim propagandası yapacak mıdır?
2 — Seçim zamanı. Hükümet Başkanı seçim propagandası yapacak mıdır?
3 — Bakanlar -seçim propagandası yapacaklar mıdır?
Başbakan yardımcısı Nihat Erim kürsüye gelerek Osman Nuri Köni*nln suallerini cevaplandırdı:
•— Evvelâ biz, bir aşiret değiliz, bir devletiz; bir Anayasamız vardır. Onda herkesin hak-
, kı ve salâhiyet! tanzim ve tes-ı bit edilmiştir. Devlet Reisinin i salâhiyeti de aynı şekilde tesbit ı olunmuştur. Hükümet adına dl-■ yorum kİ, Türkiye Cumhurlye-ı tinin Başkanı, dilediği ve İstedi-ı ğl zaman serbesçe memlekete l hltab edebilir. Hükümet Başka-- nı ve Bakanlar, vatandaşlara duyurmak İstedikleri meseleleri her zaman radyodan blldlre-çeklerdir. Sayın Osman Nuri Könl, hükümeti parti İle karış-tınyor. Bugün hükümet, bir partiye tettnad ediyor. Yann : öyle olabilir kİ. iki üç partiye de isttna d edebilir. Hükümet, Mee-İlsin Itlmadlyle İcra salâhiyetini kullanan bir organdır.» dedi.
Osman Nuri Könl. izahatı tam bulmadığını söyleyince, Nihat Erim, sualde bahsedilen zevatın radyodan resmi sıfatlarlyle kon uşacaklarım. Devlet Başkanı-nın aynı zamanda parti başkanı olabileceğini. Anayasada parti başkanın m Cumhurbaşkanı olmasına engel teşkil edecek bir madde bulunmadığını söyledi.
Osman Nuri, bunun aksini İddiada ısrar eyledi Münakaşa uzuyordu. Bu husustaki konuşmanın kâfi olduğuna dair bir takrir verildi: kabul olundu, mütaakıben maddelerin müzakeresine geçildi. Ve yann (bugün) saat 10 da toplanılmak üzere İçtimaa nihayet verildi.
Temmuzdan itibaren tahsisat yüzde 15 kesilecek
Voşlngton 23 (AP) — Birleşik Amerika Temsilciler Meclisi Tahsisat Komisyonu, 30 haziranda sona eren şimdiki mail yılın mütebaki kısmı İçin Yunanistan ve Türkiyeye yardım maksadlyie istenilen 60 milyon doların tamamen verilmesini kararlaştırmıştır. Aynı devre için Avrupa Kalkınma proera-miyle İlgili olarak istenilen 1,074,000 dolar da aynen kabul edilmiştir.
Komisyon, 1 temmuzdan itibaren bağlıyacak yeni mal! yıl zarfında Avrupa Kalkınma plânı sarfiyatından yüzde 15 kesinti yapılmasını da bugün kararlaştırmıştır.
Acheson
Bakanın Ankara ve Atmayı ziyaret etmesi muhtemel
600 evin inşası bitmek üzeredir
Gençliğin protestosu
Sporcularımızın Atinada maruz kaldıkları muamele protesto edildi
Binbir gece masalları gibi
İspanya Fasında yapılan bir düğün
Ankara 23 fA.A.) — Erzin cana yaptığı tetkik gezisinden dönen Bayındırlık Bakanı Şevket Adaları, bu incelemeleri etrafında Anaodlu AJanscı muharririne şu beyanatta bulunmuştur:
(— Erzincan felâket zedelerine verilmek üzere geçen yılın sonunda temelleri atılmış olan 600 evin İnşaatı memnuniyet verici bir şekilde ilerlemekledir.
Erzincanın büyük bir ihtiyacını karşılıyacak bu evlere ait bütün malzeme İskendeıuna gelmiş ve bugün yansından fazlası nakledilmiştir. Geri ka-|j_ lanı da, en geç haziran sonun af) kadar Erzlncana varmış ola-Q çaktır.
Günde ortalama beş, altı ev^_ kurulduğuna göre, 600 evin Q hepsi önümüzdeki ekim ayının başında tamamlanmış vc sahip- q terine verilmiş olacaktır. Bu — evlere tesbkt edilen süre içinde talJb olanların adedi 670 e vardığından. geri kalan 70 evin de bu yıl içinde İlâveten inşası için gerekil teşebbüse geçilmiştir.
Erzlncanda evvelce başlamışı olan ban bina ve tesislerin ta-mumlanması için gerekli ted- O birler ohnmıştır. ——
Erzincanın mühim bir ilıtira-cı da şehirle bazı köylerini teh- -w dld eden Vazgirt deresinin su baskınlarını önlemektir. Evvel- q ce girişilmiş olan işlerin tamam lanması eksiltmeye çıkarılmıştır. Bundan başka Erzincan cıvasının sulanması ve Fıratın su baskınlarına maruz olan kısımlarının kurtarılması için gerekil etütlere de bu yıl başlanacaktır.»
2 o > o P
Atina 23 (R) — Nevyorktan alınan bir habere göre, Birleşik Amerika Dışişleri Bakanı Acheson. Paris konferansının kapanmasından sonra Atine ve An karayı ziyaret edecektir. Amerika Dışişleri Bakanlığının bir sözcüsü, gazetecilerin bu mesele Ue Ugill bir sorusuna cevap olarak, Dışişleri Bakanı A-eheson’un Avrupa seyahati İçin her hangi bir program hazırlanmamış olduğu ve dolayısiyle Paris konferansından sonra Yunanistan ve Türkiye de dahil bulunduğu halde, bazı Avrupa memleketlerini ziyaret etmesinin muhtemel olduğunu söylemiştir.
Bu münasebette yetkili Amerikan çevreler!. Acheson'un yakında Ankarayı ziyaret edeceğine dair Acheson*nn Türkiye Dışişleri Bakanına yaptığı va'dl hatırlatmaktadır.
Siyasal Bilgiler okulu fakülte haline geliyor
Ankara 23 — Siyasal Bilgiler olculunun Siyasi ve İktisadi t-Ilmler Fakültesi» adı İle Ankara Üniversitene katılması lıak-kındaki kanun tasarısı bugün Millet Meclisine verilmiştir
Tetuan 24 (Nafen) — Rlf dağlarının eteklerinde bulunan ve Ispanya Fasının payitahtı olan tarihi Tetuan şehrinde modern zamanların en zengin düğünü yapılmaktadır. Evlenenler Tetuan halifesi Ue eski sultanın kızı prenses Leylâ Fatma dır. Prenses Leylâ. Fatma 2-4 yaşındadır.
Şimdiye kadar bu düğün İçin yapılmış olan masraf 100,000 İngiliz lirasını aşmış bulunmak tadır. Düğünün üç hafta devam edeceği ve bu arada spor festivalleri, danslar, müzik festivalleri ve bir çok eğlenceler ya ■ pılacağı bildirilmektedir.
Memleketin dört bir köşesinden gelen kabile şefleri halife 11e prensesi tebrik etmekte ve hediyeler getirmektedirler.
Bir gün İçinde kesilen koyun Ue kuzuların miktarı yüzer yüzer sayılmaktadır.
Akdenlz futbol turnuvasına İştirak c-den milli takımımızın Atin ada gördüğü kötü muameleyi protesto etmek üzere İstanbul Üniversitesi, Teknik Üniversite ve Ankara Üniversiteleri Talebe Birlikleri namma Türk Talebe Federasyonu, diln sat 14 te Bayerirte Marmara lokalinde bir miting hazırlamışlardır. Evvelâ, federasyon adına başkan Talha Eriş heyecanlı bir konuşma İle toplantıyı açmış ve t
(— Yunan milletine karşı infial duymakta haklıyız. Onlar, mazideki mağlûbiyetlerinin a-cısmı, bir dostluk maçı için Ati-naya giden bir avuç Türkten almak İstemişlerdir. Ne hazin tecellidir ki, bir zamanlar Olimpiyatların beşiği olan bir memleket. şimdi spor tarihinin bir mezarı olmuştur.» demiştir.
Bu sırada salona milli takım oyuncularımızdan Salâhaddln, Gündüz, Muzaffer, Naci, Şükrü, Bülent, İsfendiyar girmişlerdir Gençler, sporcuları coşkun Ceza hürlerle karşılamışlar. Talebe Birliği İdare kurulundan Orhan Fersoy, Türk sporcularının gösterdikleri asalet dolayısiyle sporcuları arkadaşları namına tebrik etmiş. Hukuk fakültesin-dan Bayan Süheylâ da. sporculara buketler verdikten sonra. Talebe Birliği adın» bir konuşma yapmıştır.
Bundan sonra Mükerrem Taş-çıoğlu. Erdoğan Konuk, Toygan ı Akman da kısa hitabelerde bu-| lunarak hiç bir zihniyette kabili telif olmıyan Atmadaki hareketi şiddetle takbih etmiştir,
Talebeden sonra sporcular namına Gündüz Kılıç şöyle konuştu:
lâhaddin, Biliend, Naci, zaffer de kürsüye gelerek tecavüze uğradıkları maçtaki hâtıralarını kısaca naklettiler. Müteakiben gazete foto muhabirlerinden Âli Ersnn da, Yunanlıların gösterdiği kötü tezahürleri kısaca belirten bir kaç süz söyledi.
Saat 16 da Marmara lokalindeki toplantı bitmişti. Gençler, küçük gruplar halinde sukaja çıkarak Taksime geldiler. İnönü gezisinden geçerek protestolarını ciddi bir vakar içinde bitirdiler. Ve futbolcuları omuzlarında taşıyarak Teknik üniversiteye kadar götürdüler. Orada jlmnostik salonunda da bir top Kınlı yapıldı. Burada da milli takımımızın antrenörü olarak Atina ya giden Molley şunları anlattı:
Mu-
Hüsnü Zaım înönüye mesaj yolları
Kısa bir saman önce hükümetle temas etmek üzere Şama giden Surlyenln memlekettinizdeki elçisi îhsan Elşerif bey dlln Ankâraya dönmüştür. Elçi. Surlyenln bugünkü Önderi Albay Hüsnü Zalm beyden, Cumhurbaşkanımız İsmet in-öniivc bir mesaj getirmiştir
Adana bölgesinde zelzele
Adana 23 — Bölgemizde bu sabah saat üçü 5 geçe, dördü 10 geçe ve dokuzu 15 geçe orta şiddette zelzele olmuştur. Hasar yoktur. Deprem, bilhassa Kadir 11, Osmanlyede halkı heyecana düşürmüştür.
I.
I
nakledilmiştir, mete teşekkür etti. Maddelere
' Refik tlerl geçildi. Bazı hatipler söz aldılar. Neticede 33 maddeden İbaret olan kanun kabul edildi.
Sağlık Bakam Kemali Bayezlt kürsüye gelerek, çalışmalarından dolayı Meclise ve komisyona teşekkür etti.
«—• Halk, bariz olarak oyuncularımıza hakarette bulundu. Bu bir türlü akli erdiremediğim düşmanJığm neden İleri gelebileceğini bilmiyorum. Yalnız bir Yunanlıya «İtalyanlar sizinle harb ettiler, sizi perişan ettiler, nasıl olur da size dost olan Türk tere onları tercih ediyorsunuz?» diye sordum, bana şu cevabı verdi* «Evet ama. İtalyanlar harbilen sonra burada kaldılar, aramızda yaşadılar Onlarla sıkı fıkı dost olduk. Şimdi aramız da unların kanını taşıyan vatandaşlar var...»
Saat on dokuzda protesto top lantısı tamamen sona ermiş bulunuyordu.
iVefa takımı Yunanis-tana gitmiyecek Ankara 23 (A A.» — Yakında Atinada bir kaç maç yap-

Yugoslavya-nın bir kararı
Yunanistana çetecilerin geçmesine mâni olacak
Vunanhton bu barte düs- raıUlrTCr VeIa
Bursa şehri hıkkjnda mühim bîr konferans
İstanbul M U3 İlim eler birliğinden: İstanbul Fransız Arkeoloji | enstitüsü müdürü Coltege de Prance profesörlerinden A. m* w— ou Kompıo
Gabrlelln, Üniversite konferans turan Hüseyin Erdoğan, kan» muhetemeldir.ı salonunda bugünkü salı günü ~ - - -
»aat 18-15 te (Bursa şehri: Eski bir Türk devlet merkezi) konusu üzerinde bLr konferans ve-cektir.
İlk »e orta okullarda, liselerde tarih öirrtUneııl''1 yanan b t ün menle E taşlara. k.-yfjyel İlân olunu,
Patates yemeğinden zehirlendi
Alemdar ‘da Blnblrdirekte o-
m&nlıklannın sebebini anlamak İstiyordum İdarecilerden birine sebebini sorduğum zaman şu cevabı verdi: «Turnuvanın eıı kuvvetli takımı sîzsiniz. Mısırlılar son zamanlarda bize yiyecek maddeleri gönderdiler. Yu-İnanistanda gün geçtikçe fazlalaşan komünistlerin aleyhinizde .bir komplo hazırlamaları da
uiuvc.om. muneıememır.>
Kezbanm köyden getirdiği yağ-1 Ben şahsan bu düşmanhğı la bir patates yemeği yaptırmış Kızıl komünistlerin yarattığın?, ve kızlan Necibe iie birlikte ye- ' mislerdir. Kan. koca ve kızlan az sonra zehirlenme alâmeti göstermişler ve hâdiseden haberdar edilen zabıta memurları tıra^ndan Fhuckl hastanesine ialdınlmişiardır ,
BORSA
Başarı gösteremeyen askerî talebeler Ankara 23 — Erzurum milletvekili Salim Al t uğun, basan gostereuıiyen askeri öğrencilerin Milli Savunma Bakanlığına yapacakları ödemelerin yedek subaylıklarından sonraya bırakılması lıakkındakl önergesi bugünkü Mecliste oya sunularak kabul edildi. Kanunun 6 ve 7 nel maddeleri ve tümü de uya konularak kabul edildi.

ınbul tauasın 23/S/1M1 EiatUzl
Ç E K L ■ a
Kapam,
1 Sterlin 11.38 36
Nt^Yerk 10* Dolar 2M52
Parı» U» Franıuz T 192M4
C+nevr 100 İsviçre T 66.38
Ameıterdjm 100 Florin 108,M68
Brûlrrc 100 Belçika F. • SMT
Pr.fc 100 Cekoalovak Kr. S60
Stokholm Iı» İneç Kr. 77 8MI>
LUb4n İMİ E^lrudea 1İMM
ESHAM VE TAHVİLAT
% 7 rAİZLZİ TAHVİLLER
Slv»ı - Erztmım I 30 70
Slva» • Eraırum 7-T 20 «O
3070
k)45
21.50 »105
20 45
20 «O
20 W
1941 Demiryolu 1 1941 Demiryolu H 1941 Demiryolu HI Mİ1H MUdufaa Mim MOdar». n MIHI Müdtfoa III Mili
Londra 24 (R.) — Yugoslavya. Yunan hududunu kontrol altına alarak çetecilerin geçmesine mâni olacağını bildirmiş tir. Bu hükümet: Balkan komis-yonite İşbirliği yaparsa bu kesimde sulh çabuk teessüs edecektir.
Yunan hükümeti Amerika ve Ingiltereye müracaat
, Yunan işi hakkında Rusya | konuşmak niyetinde olup makdıkiarını soracaktır.
takımının şimdilik bıı seyahatten vazgeçmesi Beden Terbiye-sl umum müdürlüğünce kuliıbe tebliğ edilmiştir.
ederek ile ol-
Müdafaa IV
% • TAİZLİ TAHYÎLLtH
Kalkınma I
Kalkınma II
Kalkınma III
948 İstikran I
948 istikrazı n 1941 Demiryolu VI
% S FAİZLİ TAHVİLLER
Gülme hastalığı
Sydney 23 (A.A) — (United Bresi) Sydneydekl St. Vlncent hastanesi doktorları, hastanede -Haematrporphyrinurla» 1-'simli fevkalâde nadir bir has-| tutumunda (talığa tululmıış eski bir kaptan
22 63 1025 00 40 mm 07 50
ıma Erenni
193S İkramlyeli
Mı IH Müdafaa Ol
Demiryolu IV
Demiryolu V
ANADOLU DEMİR YOLU QRUPU
t Tahviller 1-2 W ,B0
l Hisse «en t U eri % 60 j Mümessil senet
ŞİHKET HİSSELERİ
Meclis 30 mayısta tatil yapacak
Ankara 23 — Büyük Miîtel
Meclisi bugünkü oturumunda ((alığa tululmuş eski bir kaptan ' Merk« Baniu» 30 Mayıs yaz tatiline girmeğe, bulunduğunu, bu hastalığa tu-; ** karar vermiştir Yalnız, gün- tnlanlarııi fasılasız güldükleri-1 demde bir rot maddeler btıhm-( ni vc hastanın sıhhi durumu----;---------
. işlerin tatilden nuıı vahumet kesbetmekte ol- --' ___________________________________________•. | kadar nadirdir kİ, Gui(ı«n Türk I
Slcrltıı talı*.a tutulanların sayısı 15 i küIç*
İnanıyorum. Mamafih şurası da
muhakkak kİ Yuanltların bir- dağımdan bit işlerin tamum ı,un t-uumtı. scsusı biri peşine uğradıkları thağlü- evvel ikmali İçin Meclis yarın- duğunu bildiriyorlar, biyeller dolayıüle bize karşı kin dan ttihamı h’.m sabahları ve, Hastalık besledi itlerini de kabul ediyo- hem de öğleden sonraları top- butun bütün dünyada bu has-rum.n 'İonncaktır. Müzakereler cumar-
i Gündüzden soma Şükrü, 3e- tesi günü de devanı cdecekLir. j geçmemekledir.
SARRAFLARDA ALTIN
n.—
Türk Parlamento heyeti Londrada bekleniyor
Londra 23 (A. P.) — Bir Türk Parlamento heyeti çarşamba gü nü Londra hava alanına varacak vP Parlamentolararası Birliğin İngiliz gTupunun misafiri sıfatile bir hafta İngiiterede kalacaktır. 8 üyeden müteşekkil Türk heyetine Cumhuriyet Halk Partisi Parlamento gr^pu başkanı milletvekili Hüseyin Cahld Yalçın başkanlık etmektedir.
Başbakan Clement Attlee ye Dışişleri Bakanı Ernest Bevjn Türk heyeti şerefine bir öğle ye meği ve Avam Kamarası başkanı bir akşam yemeği tertipliye-cekleıdir. Heyet, Londrada Bele diye başkanı tarafından da kabul edilecek. Parlamentoyu. Ox-ford üniversitesini ve diğer ö-nemll merkezleri gezecektir. Türk ziyaretçileri 25 mayıstan 1 hazirana kadar Büyük Britanya da kalacaklardır.
İH -
24.10
5 10
İT VS
Bir tahsildar ortadan kayboldu
İskenderun 23 (Akşam* — Şehrin elektrik işletmesinin Belen ve Kırıkhan tahsildarı Mustafa, ortadan kaybolmuştur. Hesaplarında mühim açık görülmektedir, Kendisinin araş
30ü
41.50
66.65 -
624 tırılmnsı bütün vilâyetlere bil-«J5 dlriiınlştlr.
f
Sah te S
ihtikârla

işba hafine varan ödeme kabiliyeti
Yeni iplik fabrikası
Türkiyenin Dışişleri Bakanı
Kiralar hakkında bazı o-kııyucularınnn — itiraf ederim, mantığıma uyan — fikirlerini bu sütunda neşret mis tim.
Şimdi, başka okuyucularım da:
— Elçiye zeval yokmuş madem, bizim mektuplarımızı da neşret... — diye bana uzun uzun ve maddelere bölünmüş kâğıtlar yolluyorlar,
Elçilikten istifa ettim. Kendi fikirlerimi yaaıyo-
Sümerbank tarafından Erzincan* da kurulacak
Necmeddin Sadak
mücadele
Bu külfetler nimet sayılır!
rum;

Cemiyetin selâmetini düşününce, zateıı çok şükür varlıklı olan bîr zümrenin daha fazla varlıklı olmasile, hiç varlıksızların kara sefalet içinde bocalamalarını müsavi kefelerde tartmağa imkân yoktur. İster istemez, senmatileriınizl, geniş ve fakir tabakaların bugünkünden daha perişan olmamaları lehine kullanacağız.
Bu düşünce tarzı, emlâk sahiplerinin de lehinedir. Çünkü, İçtimaî emniyet su-papıdır. Aşırı fikirler ve ha reketleri gelişerek, mal sa hibi menfaatlerini pek fazla haleldar etmemesine yarar. Onun için, bir nevi asri zekâtla, — meselâ, re’sülmalin metresi 20 kuruş yerine (yahut 1039 da alındıysa 2 lira verine) şimdi 20 lira ol-masiyle — iktifa etmeli! Esrar değil: Bir taraftan hava paraları da alınmıştır, hususî anlaşmalar olmuştur. Kira! >r dahi ıimumi şekilde, artık, vasattan iki parmak yukarı sınıfın kaldıramıya-cağı hadleri bulmuştur. Ne-tekim, Anadolu yakasında bugünkü günde pek çok kiralık ev varken kiralanamıyor. Orta sınıf sayfiyeye gitmek istemez mi? Gidemiyor. Çünhii işba hali ile karşı karşıylayız.

İki kardeşin yaptırdığı «benzeşik» evlerden biri, tesadüfen 3500 liraya kiralanmıştı. Benzeri ev 1500 e verildi. Bunu da kiraya veren akıllılık etti. Çünkü diğer bir rakip ev sahibi. 2000 «tiye diretti idi. Müracaatçıyı elden kaçırmaması üzerine, 2000 lira istediği evini, başkasına 800 liraya vermek zoru t’riı kaldı. Hulâsa, tutturabildiğine... Fakat lazia tutarak zarar veriyor.

Bu hâdise, geçen sene cereyan etmiştir. İçinde bulunduğumuz yıl zarfında ise, a kira ilk »lar, Anadolu yakasında pek fazladır. Binden aşağı fiatte olanlar kolaylıkla tutulabiliyor. Binle bin beş viiz arasında olanlar, çok tereddüt safhalarına uğruyor. Bazan. Hüma kuşu gibi, bir mal sahibinin başına 2000 den yukarı bir kiracı talihi kondu mııydu, diğerleri için, bu, «komşu çatlatan» vazifesini görüvor.
Akşam iistiı, evde, bayan:
— Bak, sen gözünü açmıyorsun da öyle kiracı bulamıyorsun, kocacığım!
Bu, elbette göz açmakla Olamıyor. Bir şehir halkının verine kabiliyeti mahduttur. Dama der, bir noktada durur. İstisnalar ölçii sayılamaz, sayfiyeler hakkında bu böyle olunca, senelik ikametgâhlar için büsbütün böyledir. Şehrimizde yaşıyan İnsanların yüzde elliden fazlasının aylık geliri 150 lirayı aşmadığı lıalde, bunların 20 • 30 - 40 liralık İkametgâhlardan bir kanunî müsaadeyle dışarı atılmaların», gece kondu arsalarını kalabalık etmelerine kimin vicdanı razıdır?
Fek muhterem mal sahipleri beni yine ınâzur görsünler: Elbet, mukaddes mülkiyetleri yine mukaddestir. Fakat Fatih ecdat, btl toprakları, üzerinde hepimiz bahtiyar yaşaralım dî.ve fethetti. Bu toprakların, hu arsaların mahiyetleri, öyle tasavvur edildiği gibi, bir paket sigara, bir mendil, bir göm’ek, bir çeki odun mülkiyetine benzemez. Bîr bn-| kim i hissei şâyiahdır. Kaldı ki, zaruret halinde mi’let-' ler. sigaralara, mendillere, gömüklere, mahrukata da; (hayran kaldığımız İngilte-j
Verilen malûmata göre 3(1-merbank tarafından Erzincan-da yeni bir İplik fabrikası kurulması kararlaştırılmıştır. Canlı hayvan üretimi bakımından en mühim bölgelerden biri olan Doğuda böyle bir sanayiin kurulması suretiyle aynı za-inanda o mıntakanın kalkındırılması işinde de faydalı bir harekette bulunulacağı hesap edilmiştir .Yeni fabrika 15080 iğlik olacaktır.
Ekonomi Bakanlığı tarafından gönderilen bir heyet, fabrika ve tesisatının kurulacağı sahayı tesblt ederek Bakanlığa bir rapor vermiştir, şimdi de Sümerbank İdaresi bu rapora dayanarak fabrika sahasının istimlâki İçin belediyeye müracaatta bulunmuştur, istimlâk bitince hemen inşaata başlanacaktır.
Beyaz
peynir
Bir Ingiliz gazetesi diyor ki:
Necmeddin Sadak, arzularını karşı tarafa ergeç kaîıul ettirmekle şöhret bulmuş bir Bak andır
İngllterede çıkan Daily Re-cord gazetesinin İstanbul özel muhabiri Alee Cooper yazıyor:
Son 20 aydan beri Türkiyenin Dışişleri Bakanlığı vazifesinde bulunan Necmeddin Sadak, bir diplomatta güçlükle bulunan vasıflara malik olduğunu İspat etmiştir. Orta boylu, zayıf, zarif, fakat mütevazı bir görünüşe sahip olan Soriak'ın bugün yegâne arzusu, eski mesleği olan gazeteciliğe bir an evvel dönmek ve boş vakitlerinde de soyolojl üzerinde konferanslar vermek olduğu anlaşılıyor.
Necmeddin Sadak 1947 eylülünde Dışişleri Bakanlığına getirildiği zaman, Türkiyenin dış siyaseti, zaten v&zıh olarak tâyin edilmiş bulunuyordu; bununla beraber yine o zamen Rusyanın düşmanca taleplerine karşı koymak için tatbik edlt':-cek siyasette lâzım olan lhll-yatkârlık, meharet ve kabiliyetin Sadakta olup olmadığı merak edilmişti.
Halbuki Sadağın bugün hâlâ Dışişleri Bakanlığında kalmanı, onun bu vasıflardan başka daha bir çok değerlere malık Olduğuna bir delil teşkil etmektedir.
kın Doğunun bütün dikkat nazarlarını üzerinde toplamaktadır : çünkü aynı zamanda, Türkiye geçen harbcle bu bölgenin en kuvvetli bir devleti olarak yükselmiştir.
Osmanlı İmparatorluğu İçinde asırlarca hep beraber yaşa maktan doğan müşterek anane ve âdetlerin tevlit etiği ve politikaların Hhiâl etmeğe mu vaffak olamadığı bağlar. Yakın Doğu milletlerini Türklveye ca-ha çok yaklaştırmaktadır.
Türkiye güneydeki toprakla-vazgeçmeğe mecbur e-sonra, bu müthiş surette
Eminönü kaymakamı ihtikârı önlemeğe uğraşıyor
tlnde kalmış ve nihayet bir gazeteci sıfatı İla basında beliren taşkınlıkları bertaraf etmiştir. Sadağın bütün bunlarda muvaffak olduğu en İyi, Türk basınının Sadak’ın Vaşingtondu-kl son temaslarına verdiği ehemmiyetten anlaşılmaktadT.
Sadak'ın en karakteristik vasıfları. nezaketi. İhtiyat, ağır başlılık ve olgun bir vakardır. Cumhurbaşkanı İnön'ü Sadalt'a Dışişleri Bakanlığını kabul etmesi için mükerreren tekliflerde bulunmuş, fakat 8adak bundan evvel İki kere Dışişleri rından . Bakanlık vazifesini İslememiş-'dildikten sonra, bu milletin tir. IperestlJI müthiş aurette art-
Sadak, konuşurken yüzünün mıştır; ve bugün bütün Yakın ifadeleri, donuk kahverenel Doğu Türkiye Cumhuriyetine gözleri pek ender değişir. inkılâp ledallerlnln ve mili! kat bazan. bilhassa basın kor-1 kalkınmanın bir sembolü olarak feranslan esnasında, kurnazca, bakmaktadır.
sorulan suallere verdiği cevap- Surlyenln İnkılâpçı lideri albay larla tatmin olduğu zamanlar Zalm, Yakın Doğunun Tıirkl-yüzünün hatları kırışarak ha- yeye olan hayranlığını şı fitçe tebessüm eder | lorla ifade etmiştir:
Bir gazeteci sıfatı He, kendi-, «Yakın Doğunun kalkın sine karşı sorulan suallere ağır' na âmil olan yegâne ağır ve düşünerek verdiği ce-, membaı, Türkiye İle Atî vaplar, Sadak'ın en ziyade haz tür., duyduğu şeyler arasındadır. i Türkiyenin dış siyasetinin,
Türk gazeteciliğinin gayri İsrail hükümetini tanımakla resmi başkanlığını da yapan hafif bir sarsıntı geçirdiği söy-
3ÖZ-
kuruşa satılmağa boşlamışLır. Sadak umumiyetle sâklıı ol- Sadak, en yakın arkadaşları lenebillr, çünkü İsrallle harb Bu pahalılıkla belediye va masına rağmen, basan rnüna- için bile bir muammadır. Türk halinde olan Yakın Doğu dev-kaymakamlar alâkadar olmak- kasalarında şiddetle hareket] gazetelerinin neşredlldlğl Ba-1 tellerinin Yahudilerle mütare-
tadırlar. Peynir İşleriyle meşgul olanların söylediğine göre kışın uzaması yüzünden süt varen hayvanlar yavrularını çabuk büyütememlşterdir. Bu yüzden az süt İstihsal edilebilmiştir.
Belediye, peynir İstihsal edilen yerlerden Hat sormuştur Alınacak malûmata göre kontrollerde perakende fiatler tetkik edltecek ve ihtikar yapanlar savcılığa teslim edilecektir.
Kars ve Malatya şilepleri
Denizyolları idaresinin Kars* şilebi New - York'dan aldığı karışık yükle dün sabah C®no-va limanına varmıştır. Oeml bu limana 1300 ton mal çıkaracak, sonra Trlesleya geçip oraya da 1700 ton mal bırakarak limanımıza gelecektir.
Diğer taraftan «Malatya şilebi de New - York'dan yüklediği 3000 ton malla dün sabah Tel -Avlve varmıştır.
Haydarpaşa Lisesi hastane olmuyor
Haydarpaşa Lisesi binasının hastane yapılması hususunda Sağlık Bakanının beyanatı ü-zerlne fevkalâde kongrelerinde. İlse hlnalarının hastane yapılmaması hakkında Mezunlar Cemiyetinin Milli Eğitim Bakanına çektikleri telgrafa bakan Tahsin Banguoğlu şu cevabı vermiştir: «Lisenizin hastane olması bahis konusu değildir »
Basketbol
şampiyonası
Kahire 23 (AA.) — Türk klbl, Avrupa basketbol şampiyonluğu turnuvasında Lübna-na karşı üçüncü galebesinden sonra dördüncü olmuştur. Avrupa 'birincisi Mısır, İkincisi Fransa, üçüncüsü Yunanlstan-dır.
e-
rede dahi) İçtimai adalet baskısı ve kontrolünü koyuyorlar.
Bizde, Türkivede, türlü unsurlarını bu sütunda tekrarladığımız mülâhazalarla, fakir fukaraya:
— Bu parayı vermene İçtimai imkân bulamadığım biliyoruz amma, madeni yüksek kiraya kudretin elvermiyor, buyur kapı dışarı! diyemeyiz.
Fikrim böyle olduğundan
I dolayı, ziicudret mal sahiplc-| ri karşısında ürküntüler .J duymakta berdevamını efen-‘ | dini hazretleri. Ol bapta cm-I ' rii ferman, yine unlarındır.
Eminönü kaymakamlığı, kendi bölgesinde gıda maddelerinin lhtlkârsiz satılmasına gayret ediyor Bilhassa sebze ve meyva flatlerlyle yakından meşgul olan kaymakamlık u-muml pazar kurulan yerlerde halkın göreceği mahallere her gün Halleri yazdırıp ilân etmeğe başlamıştır. Bu maksatla geçit yerlerine konulan kara tahtalara Hâlden alınan toptan fiatler yazılmakla ve buna yüzde 30 perakendeci kâr ilâveslle alış veriş edileceği halk» bildi-rllmcktedlr. Bu usulün olduğu j makamlık edecektir, hâlinde top ta t ve meyvalann muhtelif saatlerinde değişmektedir. Halkın bu değişmelerden de İstifadesini sağlamak İçin tahtalara yazılan Hallerin öğleden sonraki Hâl Ha ileriyle a-yaranmasına çalışılacaktır.
görülmüştür.
l bu işe Ancak satılan Halleri
Hele şükür, kışın uzun, ağır mihnetlerini üzerimizden attık, yaza kavuştuk. Beş on gün sonra da va* mihnetleri haşlıyacak. Onlar da küçümsenecek şeyler değildir ha’ Bir kısmı has gösterdi bile. Sokaklarda toz bulutlarına gömülüyoruz, Kuzgarm yaptığı elverml-yormuş gibi çöpçüler de sokak ortasında çalı süpürgeleriyle harman savuruyorlar.
Geçenlerde elektrik fahri-kasmria yeni tesisatın açılı? törenine iştirak etmiştik. Kordelâyt Başbakan kesti.
Şişliden Kâğıthaneyc kadar otobüslerle giriş ve dö-
faydalı t—— -..w —
Kay- nüş pek rahat geçti. O u-devam zun yolda bir toz zerreciği merkez bile Görmedik. ’ "
sebze
günün
ettiği de vâkidir. Hattâ bir seferinde. basın hürriyetine karşı gelen mahkemelere duyduğu1 nefretten dolayı bir ay mevkuf Sadak, 30 seneden fazla memle-kaİmiş, ve muhakeme esnasın-. ketin, tanınmış bir gnzet:?!. da basın hürriyeti lehine a' ‘şll olan Akşam gazetesinin sahip bir nutuk Iradetmlştir | ve başmuharrirliğini yapınak-
Fakat daha sonra. Sadak es- tadır. , kl Milletler Meclisinin dalml| Sadak'ın delegesi İntihap edilince, her hususta sükûnetle hareket etmesini bilmiştir.
Sadak bugün bile, sükûneti? hareket etmesini bilmesi sayesinde, Türkiyenin Atlantik paktının dışında kalmasından «on ra Büyük Millet Meclisinde ve basında aksettirilen ûnl heyecanları teskin etmeğe muvaffak olmuştur; ve umumi efkârın bu mesele İle İlgilenmedi üzerine, Sadak aynı zamanda vaziyete göre değişebilen bir şahsiyete malik olduğunu göstermiştir.
Sadak evvelâ, bir diplomat olarak, Türkiyenin pakta niçin davet edilmediğini anlamış, olr politikacı olmak dolayıslle Meclisi teskin etmek mecburlye-
bıdtli caddesinde. Sadak'ın te-■ vazuu artık bir darbımesel ha-ı' üne gelmiştir. Yine aynı yeme
Arozöz mü- |j_ temi’di'rn çalıştı, yolu boydan boya suladı. Kendi ken- t* dlme; «.z\h. ne olur, dedim, “j
1 sayın Başbakan yazın sık ' sık Istanbılla gelse de ara sıra şehrin her tarafını dalaşsa!»
Heytıât! Bizim tozdan kurtulmamız İçin Başbakan vat mevsimini tstanbulda geçirir mî?
Bazan tramvay caddelerinde arozöz pevda oluyor. Fakat o kadar gönülsüz, o kadar isteksiz Eşliyor ki pompalarının fışkırttığı sular anrak kendisinin geçebi-leceğî genişlikte bir sahayı "O ıslatıyor ve kendisi iki met- _0 re ilerleyinciye kadar geri taraf kuruyor. (jj
Terkos suları da erkenden e kesilmeğe başladı. Beş on —'ln sonra büsbütün kuruyacak.
İnşallah, 1951 senesinde Kerhelâ azabından kurtulup hol suva kavuşacağımın vâdedivorlar. Yüzdük yüzdük. kuyruğuna geldik: acele etmivelim, iki sene bekliydim. Daha nice şevler bekliyoruz. Alıştık artık, ömrü-
O £ 0 > o P
Son haftalarda pek çok balık . tutulmaktadır. Bilhassa kalkan . . ve kılıç balıklan pek bol avlanıyor Bu sebeple umumiyetle > kilosu 300 kuruştan aşağı olmı-yan bu balıkların perakende kl-Yakın Doğuyu alâkadar eden loşu bir kaç gündür 120-150 ku-meselelerde Türkiyenin tesiri, niş* satılmaktadır. Balıkların Doğu Akdeniz bölgesinin mil- ucuzlaması, et satışlarını hayli letler arası siyasette esas rolü azaltmıştır Esasen pahalılık oynadığı kabul edildikten son- yüzünden istihlâkin yan yan-ra daha çok artmaktadır. Su- ya azaldığını belediye tesbit hâlâ miizü Iıep beklevişlerlc eeçl-
ke konuşmalarını tanımak demek. İsrallln Yakın Doğuda artık temelli kalacağını tasvip etmek olduğu anlaşılmıştır.

resmi biyografisi hakiki hüviyetinin pek azmi göstermektedir, çünkü 30 sene rlyedekl yeni rejim. Tilrkler ve ettirmişti. El pahalılığı âmme İşleri 1le geçen bir hayat Arapiar arasındaki münasebet- devanı ettiği İçin satışlar dur- riyoruz. yalnız sekiz satırla - -
edilmektedir.
Sadak’ın sabrını İyi kullana-'kıralı Abdullahın yapacağı zl-1 dolayulylı bilme kabiliyeti, t------------------
komşusunun tehditlerine umu- ile müslüman Türkiye arasının iye t le açık olan bir meml-- dakl münasebetleri daha çok ketin Dışişleri Bakanlık vazifesinde kendisine İyi bir mevki sağlamaktadır. Sadak, bir ealom» emniyet kuşağı tarafa -dan durdurulmadıkça, Rusların — . . .. ......
er geç Yakın Şarka sarkmak| ikinci dünya harbinde olduğu teşebüsünde bulunacaklarını, ve gibi, tekrar iki veçheli bLr sl-Türklyeyl Balkanlardan çevir-! yaset takı bed İp etmlyeceğl hak -meğe kalkacaklarını biliyor. ' kında kati bir şey söylenemez: tşte Süveyş kanalının bir mü- zira Sadak arzularını karşı ta-dafil durumundaki Türkiyenin rafa er geç kabul ettirmekle bu stratejik mevkii bugün Ya- şöhret bulmuş bir Bakandır.
hulâsu tere karşı gelen engelleri orta- günlüğünü muhafaza etmekte-' | dan kaldırmıştır; ve Ürdüı
Yaztn bir de but derdi
dlr. Batık flatlerlnln ucuzluğu var. Mamafih, savın valimi*
,......................... bir bıı ciheti pek mühimsem!-
büyük kuzey yaretlcr. Yakın Doğu devletleri s?ne evvelkine nazaran yüzde vor. Lâfın fetişi *"—’ ~—
et İstihlâkinin
kuvvetlendirecektir.
Aynı zamanda Necmeddin Sadak, Tüıklyenin dış siyasetini. siyasi emniyet görüşüne göre idare edecektir. Türklyehln
70 azaldığını alâkalılar söyle-! inektedirler. Kasapların pahalı satıştaki inatlarının balıkçıla- ] nn gayretiyle bir İki hafta İçinde kırılmağa bağlıyacağı söyleniyor.
İlâve edildiğine göre lerlnln yükyekllM Yüzünden balıkçılar mntad »abaların dışında ve daha eok malzeme l’e fazla balık avlamuğ-.ı gayret e-dlyorlar
. beni vine mahut Pembe Köşk hasbıhalinden bahse mecbur e-divor, kusura bakmayınız. Pembe Köşk tonlsntı*nnda et meselesinden bahsedilirken doktOT Kırdar şöyle demiş-et fiat- ğj:
SabahBazeteleriNe Diyor?
Anayasanın tadili
Nadir Nadl CÜMHURİYET’le-kl başmakalesinde Ahmet Remzi Yiireçlr tararından Parti Meclis grupuna sunulan bir takrire temas ederek Anayasanın tâdili meselesinin zaruretini belirtmekte ve şöyle demekledir:
Devlet Başkanına hemen hiç bir siyasi fonksiyon tanimıyan tek Meclisli bir Anayasanın varacağı mantıki netice memleketi tek partiye ve tek şefe emanet etmekten İbarettir. İstediğimiz kadar demokrasi yapıyoruz diye bağıralım, yırtınalım, sevinelim, Anayasamızı özlediğimiz hürriyet şartlarına uyduramazsak o sonunda bizi gene kendisine uyduracaktır.
1922 Anayasasının
talill Atatürk gibi tarih ölçüsünde bir dev adama raslamış olmaktır Bundan* böyle İçimizden bir İkinci Atatürk bulabileceğimizi kolaylıkla tahmin edemeyiz. O O halde siyasi bünyemizi İleri hürriyet şartlarına göre âyar-layamazsak dönüp dolaşıp gideceğimiz yer — Tanrı esirgesin — belki de geri bir lstlbdad idaresi olacaktır.
Her ne olursa olsun, şimdiki Anayasa günün İhtiyaçlarına göre ayarlanmadığı takdirde. İleri demokrasiye doğru yaptığımız hamleler az verimli, hattâ verimsiz kalmağa mahkumdur. Yazık kl bu hususta epeyce geciktik bile. Kaybedilen zamanı kazanmak için muhalif, muvafık elbirliği He gayret harcamak lâzımdır Bu uğurda biz,
(Vâ-MÛ) ( ara 8eÇ*n,lert gibi kısır nıevzu-
ların bir tarafa bırakılarak doğrudan doğruya temel dâva üzerinde çalışılmasını teklif ediyoruz.

Kabinenin durumu
YENİ SABAH’ın başmakalesinde ara seçimlerine lüzum olmadığı. her^eyden evvel seçim dâvası meselesinin halledilmesi lâzım geldiği. Anayasanın tâdili keyfiyetinin ancak seçim dâvasının halledilip yeni Meclis teşekkül ettikten sonra mevzuu bahis olacağı beyan edilerek şöyle denmektedir:
Ayan Meclisi bertaraf acele görülecek iş seçim emniyeti dâvasıdır. Verilecek takrirler bu gayeye maruf olursa hayalili an vazgeçilerek realiteler sahasına ayak basılmış bulunur. Ara seçimlere muhalefet adli teminat olmadıkça İştirak etmiyccektlr şimdi çoğuıılluk partisi kararını vermelidir. Adil teminatı sağlayacak ıııı, yoksa muhalefetsiz bir seçim mİ yapacaktır? Günün dâvası yüksek felsefi
düşünceler ve nazar İyeleri değil bu basit keyfiyettir
Halk partisi çoğunluğu, der hal seçim işini sağlayacak bir kanun çıkarmalı ve ara değil umumi seçimleri Hân etmelidir TU ki memleketteki kararsız ve ağır hava dağıl ın ve millet kimlere talih ve mukadderatını teslim etmek İstiyorsa onlar iş başına gelsin... Muhterem Oünaltay bu gayeyi arkadaşlarına kabul ettirebilirse en buyuk hizmeti yapmış olur.
W
Askerî ıslahatımızda
öğretmenler Yardım Cemiyeti konferansı
Öğret menler Yardım Cemiyeti kongresi 28,maywl194ı9 cumartesi günü saat 15 de Malım ut paşa i, İlkokulda yapılacaktır.
Pendik vapurunun tamiri
Geçen hafta kesif sis yüzünden Tarabyada karaya oturan »Pendik- vapurunun tsllnyede-kl tamiri sona ermek üzeredir. Geminin altından dört saç levha değiştirilmekte olup bütün işler azami cuma gunıine kadar bitirilecek ve "Pendik, va-P’trıı bu hatta sonundan önce tekrar servise girecektir.
* Dün Haliçte, Clbailde Aya-kapı sahilinde denizde yirmi yaşlarında bir kızın cesedi bulunmuştur Adalet doktorlıiğıın-ca ceset muayene edilmiş ve bakire olduğu tesbit edilmiştir. Zabıtaca yapılan soruşturmada bu kızın, o civarda Küçükmüş-tafapaşnda oturan Nâzlme adında biri olduğu ve anormal bulunduğu anlaşılmış, cesedin gömülmesine müsaade edilmiştir.
zaman unsuru
Ahmet Emin Yalman bugünkü başmakalesinde Amerikalılarla askerî İşbirliği meselesine temas ederek şunları yazmaktadır:
Bizim elimizde öyle kuvvetli kozlar vardır kİ bunlar Amerikalıları cezbetmlş ve bizimle olan İşbirliğinin âzami verim temin edeceği kanaatini kendilerine vermiştir.
Ne çare kİ hükümetin harici siyasetteki anlayışlı faaliyet] tarzına ve askeri İşbirliğinin İlk hazırlık safhasındaki isabetli hareketlerine rağmen, elimlzde-ı kİ kuvvetli kozlardan İstifade! edecek bir mevkie varmış bu- şehrimizde yapılacak olan A--Ummuyoruz Milletçe yapılan'rııpa Seıbes giireş birincilikleri fedakârlıkları verimli bir hale ' inünnseherivl? PTT Irinreyl koymak ve Amerikanın uzattığı imkânlardan istifade etmek için esaslı askerî ıslahata girişmek ihtiyacı duyulmuş, fakat bunun muayyen bir müddet içinde başarılması zarureti he-I nuz takdir edilmemiştir.
Yeni bir pul serisi
2 haziran tarihinden itibaren (1
«—■ Nasıl olsa evlerimizde buz dolaplarımı? var, Kuşhaneden çıkan etleri dolaplarımızda kolayca mııhata-za edebiliriz. »
Her evde buz dolabı bulunmasını tabii hallerden I telâkki eden evliyayı timu-rumuz tein buz sıkıntısı elbette b"îhis mevzuu olama* ve elbette bir çok evlere haf-tatarca et girmediği iddiası karsısında hayret ederler, gülümserler.
Şerbetçiler şimdiden ter* tllıat aldılar, bardakları bu sene biraz daha küçüldü.
Bir zamanlar yaz boyunca tütüncü dükkânlarım n su cıne-’rakları ağustos böceği pîbi ne güzel öterlerdi. Bu eski anane de tamanûle unutuldu. Bardakla su satılmıyor. şişe suyu onlara kârlı gel-yor amma o mübareği de her ıs man biz İçemiyoruz.
Tramvaylarda, otobusler-lerde ter kokulan insanın genzini tırmalıyor. İtele o hurunsıız otobüsler ya ’in tam mânasîyîe işkence dolabı haline geliyor. Havalandırma tertibatı vok, pencereleri doğru dürüst açılıp kapanmıyor. Tramvay pencereleri de biletçinin keyfine tâbi; dilerse açar, dilerse kapatır!
Hulûsa, yazın da havli külfetleri var, fakat geçirdiğimiz kışı göz önüne getirelim de bu külfetleri birer nimet gibi öpüp basımıza koyalım! Cemal Refik
Leylei Miraç
25/23 Mayıs 1949 tarihin? ve
Recebi şerifin 25 27 sine ıntt-
aadif çarşamba nkşnmı (per-b7serl’75?2o”3o"ve «Jkuruşluk ’wnbe' *ew!“ ««»barek Uylel
pullardan müteşekkildir. Yuka- Mlrflç oldu&“ ,lân olunur, rıkl resimde bu pulları görü-1 İstanbul Müftüsü
yorsunuz I ö. N. Bilmen
münasebetiyle P. T. T. İdaresi tarafından dört puldan mürekkep bir pul serisi hazırlanmak -tadır. İsvlçrede basılacak olan
AKIŞA M
24 Mayıs 1919
ikinci dünya harbinden yaşanmış sahneler
Stalingradda çok çetin ve çok kanlı muharebeler
Ucuz mey va ve sebze satı-şınaay başında başlanacak
Meyva v® kooperatifi şeKrln
muılhıtellf y®ırll@ı?’öın>öl® dütekânSaır açıyor
Mahkeme Koridorlarında
Kendi kalçamı bilmez miyim ben!
Almanlar Volga’ya kadar ilerliyorlar Savaş korkunç bir hal alıyor — Tahrip edilen tanklar — Yer altından kazılan ttienl
Toplayan: H. Steel e Commager
Çeviren: Arif DEREBEYOGLU
— 30 —
önceleri almanlar plân Rere-fiince ve büyük bir süratle epeyi mesafe katettiler. Kuzeyden İlerleyen ordular Kharkov'u «ûp geçerek Don üzerinde Vo-ronezh'e doğru İlerledi. Diğer ordular Donbas üzerinden Sta-Ungrada doğru sarktı. Güneyden İlerleyen ordular Rostov ve Kerch yarımadasını çiğneyerek Kut an ve Kafk aslara doğru büyük taarruza geçti- Ağustosa kadar Rubandaki Huşlar temizlendi; ve Ktıradenlzln bir bahriye üssü olan Novorosslsk boşaltıldı. Maikop petrol kuyuları olduğu gibi Almanların eline geçti.
Fakat Almanlar bu bölgelerde İlerlerken. Stallngrad. misli görülmemiş bir inatla mukavemet ediyordu. Tarihin en kati savaşlarından biri olan Btallngrad savaşını binbaşı Ve-Ucko şöyle anlatıyor:
«Hatif Yu. 2 uçaklarından biri, uçsuz bucaksız Don Steplerinin üzerinde dolaşıyor. Daha aşağıda ovanın üzerindeki bütün yollar boyunca, İnsan sürüleri doğuya doğru bir sel halinde İlerliyor. Madenden yapılmış birer tırtıl gibi Almanlar, Rus topraklan üzerinden Staiingrad ve Tolgaya yaklaşıyorlar.
82 nci ordu komutanı general Chuykov, Yu. 2 uçağından arazi hakkında not almakla meşgul. Almanlar hiç durmadan ardı arkası kesLlmiycn bir w) halinde şehre doğru her an bir parça daha yaklaşıyorlar. Stalingradın daha şimdiden alev altında kalmamış bir tek noktası yok gib„. 62 ncl ordu komutanları karargâhlarını yüksek bir tepenin üzerine kurmuşlar. Buradan bütün şehir ve ileriye doğru uzayıp giden Volga daha İyi görülebiliyor.
Almanlar üstün birliklerle şehrin müdafaa hatlarına merhametsizce saldırıyorlar. Hücumun şiddetinden bir an geliyor kİ,, herkes 02 ncl ordunun bir toz yığını gibi, ufalanıp gideceğine İnanıyor. Çünkü Almanlar İnsan takatinin, İnsan kanının tahammül edemiyecegl bir şekilde saldırıyorlar.
Almanların esas taarruzu şafakla beraber başlıyor. Bir at nalı şeklinde ilerllyen Almanlar, şehri mütemadiyen kuşatıyorlar. Fakat mühim noktalarda bekleyen muhafızlar, düşmanı gafil avlayarak şimşek sürati İle İleri doğru atılıyor; ve düşmanın at nah şeklinde İnkişaf eden taarruzlarını bozuyor. Fakat diğer dar bir geçitten Almanlar Volgâya kadar ilerlemeğe muvaffak oluyorlar.
Savaş şiddetleniyor fitalingrad taarruzu İlk günlerde benzeri görülmemiş bir şiddetle başladığı halde, gün geçtikçe meydana gelen savaşlar bu ilk şiddeti gölgede bırakacak kadar korkunç bir hal almıştır. Her gün fasılasız ifl saat, her İki taraftan tam 13,600 makineli tüfek mütemadiyen ateş kusmujtur. Alman tayyarelerinin şehrin üzerinde her gün yaptığı uçuş adedi hiç bir zaman 2,000 den aşağı düşmemiştir.
Şehrin içinde İse, el bombalan İle mücehhez müdafilerin beklediği bir tek nokta bırakılmamıştır. Üniversite talebeleri kazdıkları hendekler, çukurlar, sokak başlarında, nöbet yerlerinde, evlerde, evlerin pencerelerinde, mutfaklarda, elerinde bombalar günlerce düşmana karşı koymuştur.
Şehrin ba2i noktalarında sayı) amıyacak sayıda parçalanmış düşman tank, taş ve tuğla yığınlarının altında, bir dağ gibi yığılıp kalmıştır; ve aradan kısa bri müddet geçmeden, her enkaz yığınının üzerinde yeniden taarruza kalkan tanklardan diğer tepeler belirmeğe başlamıştır; ve 14 ekime doğru boğuşma o kadar korkunç ve o kadar canavarca bir hal almıştır ki, harbin tahribatını tarif etmek için artık her türlü mü-kayese nispeti ortadan silinip gitmiştir.
Boğuşma bu derece şiddetlendiği günlerde 62 ncl ordunun taarruzları da daha şiddetli bir hal alınca, bu sefer Almanlar hırslarından kuduruyorlardı: ve onlar da aynı dercede artan bir tehevvürle şehri yeniden bombardıman etmeğe başlıyorlardı.
İnfilâkların şiddeti
Bombardıman başladığı zaman, infilâkların şiddetinden, tıpkı fırtınaya tutulmuş bir gemideki kazazedeler gibi ayakta duranııyarak yüzü koyun yere kapaklanıyorlardı. On binlerce bomba bir şelâle gibi gök yüzün
{Arkası var)
YILDIZ inemasıııda Bîr numaralı İngiliz £ Sanatkârı
JAMES MASON'u (CASUSLAR OTELİ) Fevkalâde macera, casusluk ve aşk filminde Varın akşamdan itibaren alkışlıyacakstnız.
Bu yıl her aileyi epeyce hırpalayan kışı arkada bıraktık. Artık yaz mevsiminin sıcaklan, güzel havası, deniz), kırları ve güler yüzüyle karşı karşıyayız. Ancak bu güzel mevsimin de kendine göre meseleleri var. Bil hassa geçim mevzuunda şehrimizin kendine hâs dertleriyle karşılaşıyoruz. Öyle ya, meselâ artık meyva ve sebze mevsimine girdiğimiz halde, bol ve ucuz bulunması İcap eden bu mallar, İstanbul halkının günlük maişet dertlerini azaltacak yerde, çeşitli spekülâsyonlar neticesinde bir belâ gibi karşınıza dikiliyorlar. Her sene tekrarlanan bu mücadelede hemdertlerimiz bu yıl ne yapacaklar?
Çeşitli gıda maddelerinin u-euzlatılmasını ve müstehlike normal fiatterle İntikalini sağlamak nıoksadlyle harekete geçen ilgililer Ticaret Ofisinin et İşinde yaptığı ve yapacağı tanzim satışlarının bir benzerini de Meyva ve Sebze Kooperatifleri Birliğine yaptırmaya karar vermişlerdir. Bu hususta lüzumlu hazırlıklara girişilmiştir. Bu İş şöyle tertiplenmiştir. Merkezi şehrimizde bulunan Meyva ve Sebze Kooperatifleri Birliği öteden beri bir toptancı gibi hareket ederek muhtelif şubelerinden gelen mallan toptancı kârını alıp perakendecilere devrederek dolayıslyle piyasaya ar-zetmektedlr. Bugünkü meyva ve sebze İhtikârının mekanizması ise şu şekilde işlemektedir; ü-mumlyetle toptancı, malını mad rabaz denilen zümreye satmakta, basit ve lüzumsuz bir mutavassıt olan madrabaz da malı mana vur dükkânına götürüp kânyla devretmekte veya seyyar satıcılara satmaktadır. Bu suretle elden ele geçen malın flatı da gitgide yükselmektedir. Bundan başka toptancıyla madrabaz veya manav arasında ihtikârı hazırlı yan başka bir âmil daha vaîdır ki bu da yüksek fatura tanzimidir. Malını normal kâriyle müşterisine devreden toptancı yani kabzımal, müşterisiyle arasındaki samimiyet veya menfaat iştiraki da-layısiyle ona malı çok daha yük sek kıymette gösteren bir de fatura verir. Hiçbir kayda tâbi olmadan malını istediği flatten satmak hakkına sahip bulunan toptancının verdiği bu. faturaya dayanan perakendeci de İlâve ettiği kendi kâriyle beraber müşteriden artık dilediği flati IstlyeblUr. Neticede İstanbul halkı suni şekilde arttırılmış | meyva ve sebze rintlerinden «el amanı demeye başlamıştır.
İşte bu vaziyet karşısında yaş Meyva ve Sebze Kooperatifleri Birliğinin tanzim satışları yapması uygun görülmüş ve Ticaret Ofisinin tahsis ettiği 503 bin liralık fon sayesinde kurulacak bıı yeni mekanizmanın, Meyva ve Sebze Kooperatifleri Birliği umum müdürü Hüsnü
Üçüncü, Ticaret Ofisi umum müdür muavini İsmail Otar va Etibank İstanbul şubesi müdürü Şefik Kavurdan mürekkep bir komitenin idaresinde çalışması kararlaştırılmıştır. Kooperatifin İstanbuldaki merkezinden başka Kartal, Yalova, Mü-rerte, İzmir, Maltepe, İzmit kor-fcâ gibi birçok yerde şubeleri, muhtelif yerlerde de ajanlıkları vardır. Bundan başka Cenupta Adana, Mersin ve Antalya havalisinde de anlaşmalar yapılmaktadır. Ayrıca kooperatif, ortaklarından başka müstahsille de anlaşmalar yapmakta ve şehrimizdeki diğer toptancılardan daha fazla kâr vererek bu müstahsillerin mallarını tercihan kooperatife vermelerini temin etmektedir. Ancak kooperatifin müstahsile ver dlği bu fazla kâr, eline geçen malın maliyeti üzerinde müstehlik aleyhine menfi bir tesir yaratmakta, zira kooperatif
kendi kârını kısmaktadır. Esasen senelerden beri toptancılık vazifesini İfa eden kooperatif bu taktikle muvaffak olmaktadır.
Şimdi bir adını daha atarak perakendeciliğe geçen müessese önümüzdeki ay başından İtibaren şehrin, muhtelif semtlerinde açacağı dükkânlarda halka asgari kârla meyva ve sebze satarak piyasada nâzım ve faydalı bir rol oynıyacaktır,
Yaş Meyva ve Sebze Kooperatifleri umum müdürü Hüsnü Üçtincüyle bu münasebetle yaptığım konuşma sırasında İşin nasıl yürüyeceğini «ordum.
— Kooperatifin hedefi, madrabazla manavı daha mutedil Hallerle mal satmıya sevket-mektlr, dedi. Biz zaten birkaç seneden, beri toptancılık yapıyoruz. Bu İtibarla işin acemisi değiliz. Bugüne kadar malı perakendeciye satarken şimdi bu
(Arkası 1 ncl şahlfede)
AT I A Sinemasının müsabakaya
1 L> rA iştirak ettirdiği
3 Büyük “FOX„ Film Serisi
..a«L» “BİR DULUN HAYATI,,
PERŞEMBE 20 MAYIS
rartçaım» 40 (The Ohost And Mr Mulrj
Gene TİERNEY — Rex HÂRRİSON — George SANDRES
I.CİFİLM “SEVİMLİ RÜYA,,
PERŞEMBE 2 HAZİRAN «
v (Wake Up And Dream>
JUNE «AVER — JOHN PAYNE (RENKLİ)
3. CÜ FİLM
PERŞEMBE 9 HAZİRAN
RONAL COLMAN —
“ANA IZTIRABI,,
(The Late George Apleyı
CHARLES RVSSELL
>—S
SÜMER Sinemasında
Bu akşamdan İtibaren
G. B. Stern in romanından sinemaya alman ve
Jean Simmons • Ursula Jeans ve Cecıl PARKER tarafından güzel bir taTzda yaratılan
KAPIDAKİ KADIN
Feci ve hissi roman filmi başlıyor.
Kendi zevk ve ihtiraslarım tatmin için kızını hırsızlığa ve cinayete sevkeden bir anne...

fsara Neşeden yaratılan kahkahayla süslenen heyecandan hareket toplayan büyük film. Perşembe Akşamı AR Şinemasmc’’i ZfirS
HAYAT PAZARI («CIR'
(WHERE THERE İS LİFE» S
BOB HOPE — SİGNE HASSO nun son zaferi


I

KISKANÇLIK
Yazan: Alphonse Daudet A-Türkçesi: Mebrure ALEVOK
■- Tefrika No. 93 ..
hibe de çaresiz ısrardan vazgeçerek yerinden doğruldu. «.Rakip efendinin ihtiyatlı davranışını pek yerinde bulduğunu» söylüyor: »Zira, Feııigan'lar da biz hepimiz de, Lydle yüksek bir aile kızı olmalı diye hayal kurar dururduk »? diyordu.
Başını kütük defterine eğen Papaz vekili: — Tamam... Tamam... diye tekrarlıyordu.
Yüzü gözü sevinçten ışıldayan İrlandalI hatun: »Demek ailesini buldunuz? Bir gün ortaya çıkacaklarına zaten emindim... Buralı insanlar, değil mî?
— Hayır, masör.
— Muhakkak eşraftan, asil sınıftan bir aile olmalı?
— Tam aksi!
Rahibe yine de dediğinden tuz geçemiyordu:
— Nasıl olur efendim.,. Gayet iyi hatırlıyorum,.. Çocuğu sardıkları örtü... Hani at sırlına konan büyük battaniyeler vardır ya, İşte o çeşit bir şeydi... Üstünde, tae resmi ile hususi bir arma vardı. Hattâ bakın, defterde yazıtıdır.
Küçük kilisenin vâızı tatlı I
bir tebessümle:
— çalınmış bir örtü olacak... dedi .
İrlandalI hatun çığlığı bastı:
— Çalınmış mil Ne diyorsunuz, öyle İse bu zavallı kız, kimin nesi, nereden çıkmış ki?
Keşiş efendi, doğumundaki sırrı, ancak madam Rlchard'a açıklayabileceğini söyliyerek ö-zi'ır diledi, ölmek üzere bulunan ve küçük Lydle'sini son bir defa görmek Isllyen büyük babaya böyle söz vennişiL
«.Evvelâ buraya geldim, çünkü söylemeğe çabaladığı lalların... Yaşlılık ve hastalıkla zar zor anlatabildiği karışık hikâyenin bazı teferruatını, bazı tarihlerini sizden sormak, öğrenmek istiyordum. Artık a-üameağızm doğru söylediğine eminim.»
Ctres ayağa kalkıyordu. Ra-
Mavi dallı pembe başörtüsünü çenesinin altından düğümleyip uçlarını göğsüne sarkıtmış, beli kemerli gri mantosunun yakaları lüle lüle bükülmüş, çarpık ökçelj İskarpinlerinin bağları kopmuş. Buruşuk ynnaklarını tırmalayıp çlpll gözlerini belerterek karşısında-kllerl süzüyor, söyleniyor:
— Dünya dönüyor, derlerdi de İnanmazdım. Allaha şirk koşuyorlar diyerek yüreğimin başı sızlardı. Meğerse şeymiş... Hâşa, sümme hâşa, sabiden de dünya dönüyormuş, diyeceğim geliyor. Aman yarabbl, döndük döndük de ne hallere geldik, ne günlere kaldık? Başıma gelenleri başka biri anlatsa dünyalarda İnanmam. Bugünleri göreceğimi aklımdan, hayalimden geçirmezdim. Mart kedisi gibi gözler) kararmış zahir.
— Ne oldu, teyze hanım? Neler geldi başına?
— Sorma halimi. Ağzım varmıyor, dilim dönmüyor kİ anlatayım. İnsanın bir defa haya perdesi yırtıldı mı. bırak yakasını. Dünyanın kazığını kopardılar. Düşündükçe sıkıntıdan patlıyorum. Baksana yüzümün haline, gene hatırıma geldi de pancar gibi kızardım. Amma velâkln, bendekl firü haya herkeste yok.
— Neden bu kadar sıkılıyorsun. hanım teyze?
.incecik, kavruk dudaklarını yalıyarak biraz düşündükten sonra kasketli delikanlının omuzundan tutup boynunu eğdi, kulağına bir şeyler fısıldadı. Delikanlı hayretle kaşlarını kaldırdı:
— Sahi mİ? Sana mı yaptılar?
— Bu yaştan sonra kalkıp da sana yatan mı söyllyeceğim. evlâdım? Eğer zerre kadar hilafım varsa cehennem azabına lâyık olayım. Sen benim evlâdım sayılırsın. Tenha bir yer olsaydı, açar da kalçalarımın halini gösterirdim. Mosmor oldu etlerim,
— Yapma be teyzeclğlm, bu İşte bir yanlışlık olmasın sakın
— Cahillik etme, oğlum. Yanlışlık nasıl olurmuş? Kendi kalçamı bilmez miyim ben? Meselâ şimdi şuracıkta biri senin kalçanı çimdlklese acısını ben duyar mıyım?
Bize döndü, mütereddit bakışlarla hepimizi süzdükten sonra yutkundu:
— Allahın bildiği şeyi sizden glzllyecek ne. varmış? Olanlar
oldu işte. Siz de duysanız ne olur sanki? Otoposta kalçanız acırsa ne zannedersiniz? Yani başkasının kalçası mı çimdikleniyor dersiniz, yoksa kendi kalçanızdan mı şüphelenirsiniz?
— Ne oldu, teyze hanım? An-lıyamadık kİ.
— Anlatıyorum amma şu delikanlı İnanmıyor sözüme, Yanlış söylüyormuşum, çimdiklenen başkasının kalçası İmiş. Fesüb-hanallah. Kendi kalçamı far-kedemlyecek kadar aptal mıyım ben? Otobosun ortasında arkama dikildi, ayıptır söylemesi, kaba etlerimi avuçlayıp mıncıklamağa başladı.
— Kira yaptı bu terbiyesizliği?
— Görmüyor musunuz karşıda duran suratı sarih haydudu? Ondan başka kim yapar? Bir sabrettim, iki sabrettim, nihayet bir aralık o kadar canım yandı ki. geriye dönmemle beraber suratına bir şamar indirdim. Utanmadan bir de kalkmış; «Ne oluyorsun, hanım?» diye karşımda lâf söylüyor. Ne mİ oluyorum, al bir daha. A2 mı geldi, al bir daha. Utanmadan benim kalçamı sıkıştırırsın ha, al bir daha!
— Bol keseden neler bağışlıyorsun, hanım valde?
— Gene sersem gibi konuşmağa başladın, oğlum. Elâle-min serserisine at. deve bagış-lıyacak değilim ya, suratına dört tane şamar attım, ondan sonra da tırnaklarımı taktığım gibi cayır cayır yırtıverdim yanaklarını.
Yüzü sarılı delikanlı İle de kısaca konuştuk. Yirmi beş yaşlarında, zayıf, mahcup tavırlı bir şey. Konuşurken heyecandan kekeliyor, yüzü pembeleşiyor.
— Vallahi bir şey yapmadım. Hiç bir şeyden haberim yok.
— Otobüste hanım teyzenin kalçasını çimdiklemişsin.
Yanaklar» biraz daha kızardı:
— Ne münasebet? Onun kalçasından bana ne. Otobüs kalabalıktı. Kadın birdenbire geriye dönüp bana tokat vurmağa başladı- Meğerse otobüs sarsıldıkça benim elimdeki çanta onun kalçasına çarpıyonnuş Sonradan farkına vardım Fakat kadın lâkırdı dinlemiyor ki. Benim...
Mübaşir seslendi, delikanlı yutkunarak salona girdi.
Ce. Re.
Created by free version of 2PDF
Çuval Satışları
Aşağıda hizalarında gösterilen fiatlerden :
1 — Hububat ve yağlı tohum ihraç eden hakiki ihtiyaç sahiplerine haftada 5 şer balya kadar,
2 — Hububat İşleri İle uğraşan hakiki ihtiyaç sahiplerine haftada 5 şer balya kadar.
3 — Çuvalcı esnafına haftada 1 rer balya.
Çuvalın İzmir ve İstanbul depolarımızda teslim- ibraz edecekleri ruhsat tezkeresi mukabilinde, satışına devanı edilmektedir.
Büyük yıldızların kudretinden hayal alan
2 görülmemiş film birden Perşembe akşamı LÂLE ' d e
— Zevk Düşkünleri
— PAYLAŞILAN 11'AN SEVGİLİ WELL GROOMED BRİDE öLtVÎA de HAVİLLAND — RAY MtLLAND
GOOD TİME GÎRL 2
JEAN KENT
DENNİS PRICE
rlne kadar yayıyordu. Richard' a ait kayıkların bağlı durduğu küçük İskeleye yaklaşırken, kulübenin iyi bitişmemiş tahtaları arasından bir ışık sızdığını gördüler. Ayni zamanda çelimsiz, sıskacık bir gölge, telâşla onlara doğru geliyordu.
Rahip efendi; gece geç vakit, Selne nehri kenarındaki dik yamaçla, — kocaslyle beraber balık avına giderken burslardan kaç defa geçtiği için — otlar kapamış daracık patikaları karış karış bilen Lydic'nın peşi sıra, yürümeğe çabalıyordu.
Dantelden büyük bir baş örtüsüne sarınmış olan genç kadın, arkasına donup dönüp, rahibe çukuru tümseği, kayık bağlamak için yerde kakılı halka veya kazığı haber veriyordu.! Adamcağız, ölüm yolcusunun ağzına değdirilecek mukaddes şarapla ekmek muhafazasını taşıdığı için, korka korka yürüyordu. Yıldızlık bir gece olma-sma rağmen sudan yükselen koyu bir sis tabakası, iki sahili seri’m"Z bir hale gvlırlyor. İnce bürümcüğünü bayırın yarı ye-
— Sen misin Lucriot nine?
— Benim rahip efendi; yazık, geç kaldınız. Georges baba sîzlere ömür.
Ufacık gölge; sisin ortasında, yağlı kâğıt ardında oynatılan kukla jestleriyle, zavallı İhtiyarın son dakikalarını anlatıyor, tarif ediyordu, .
Saatler saati anlaşılmaz bir şeyler mırıldanmış, gözünü kapıdan ayırmaınıştı. Sonra da doktor içeriye girince, bir hızla yalağından doferuknuş. btkle-|diğın4n gelmediğini görüp, ağız açık, gerisin geri düşüvermişti. Bereket versin Lucriot ninenin bir şişe ..abı mukaddes» 1 vardı, bir sanlLir ölünün başını bekliyor. elinden geldiği kadar okuyor. ima. ediyordu.
Papaz vekili;
— Allah kabul etsin, sn o) kadın ıı.. Şimdi burada lı.kîe—
Ben seni çağırırım, dedi.
Tirtir tltrlyen Lydle’yi yürütmek için, yavaşça sırtına dokundu.
Dört bir yanda duran kürekler, kancalı sırıklar, olta kamışları, ağlar, çıpalar arasında bu ıslak nemli karışıklık İçinde, mukaddes şarapla ekmeğin konması İçin hazırlanmış beyaz örtülü bLr tahta sandıkla, üzerindeki iki gümüş şamdan; mevtanın baş ucunda olsun, bir ışık ve tenıl21lk köşesi yaratıyordu.
İhtiyar dilencinin elleri, kollan. boynundan İtibaren bütün, vücudu; kirli yatağı örten çullarla beraber, çirkin, biçimsiz karanlığın koynuna sığınmış, kaybolmuştu. Sade baş görünüyordu; sükûna kavuşmuş, artık morumsu kırmızılığı, şişi gitmiş. mum beyazlığı çökmüş, yüz göz buruşturmaları, acı takrl-lüslpri dinmiş, donmuş, kalitemmiş harikulade bir baş!
Sakal bile karışık dolaşık, o çalı gibi halden kurtulmuş,' heybetle irrili duruyor; insana i Cord'lî3’sını baki rken yüreği-' ne inip can vermiş, yolltu ava-,
a — 28 «Ktt» eb'adında 2 1/2 librelik Bir çuvalın iiati 290.— Kr.
Kalküta cinsi «şeker»
b — 44 «X26 l/2> eb'adında 2 Hverpol cinsi 1 2 librelik 280— »
c — 44 «X26 1/2» eb adında 2 Marsilya cinsi 1/4 librelik 260.— »
Telgraf adresi: TAKFO TİCARET OFİSİ
Telefon No: 24236 İstanbul, Yeni Valde han
kat 5
(7001>
resi İhtiyar bir kıra! Lear’l düşündürüyordu.
Sefaletin koyusüe yüzyiize gelmiş İzbelerin, palasparclerin saldığı o tarife sığmaz kokudan, tıkara kokusundan ilk önce tıkanacak gibi olan. Lydle; ■ bu heykellermiş ihtiyar dilene! çehresinin güzelliğine, azametine hemen kendini kaptırdı ve akşamdan beri, şu adanun torunu olduğunu öğreneli beri, omuzlarına çöken, utanç hissi; bütün yer yü2ü kullarını eşit kılan ölüm karşısında, müşfik ve hürmetkâr bir merhamete inkılâp ediverdi.
Hem buraya gelmeğe, gönül rızasiyle değil, çoğu da rahibin zoruyla, İsyan ve öfke İçinde 'razı olmuş, ona ntorunumdur» demek cüretini gösteren yüz kızartıcı mahlûka, menhus ihtiyara kafa tutmayı; »Yalan söylüyorsun...» diye bağırmayı kurmuştu!
Halbökl şimdi, belki de ona silik bir benz-rllği aksettiren zavallı çehreye eğilmiş bakarken, biraz evvel rahip Ceres’ln anlattığı, su sefaletle, fedakâr-
lıkla yoğrulu ömrü düşünüyor, |
gözlerine yaşlar doluyordu.
......... Corbeil yolu, bir son bahar akşamı. Bir göçebe arabası geçiyor... tçlnde bir sürü çingene... Hani, sepet, küfe ö-rüp satan, orak, tırpan, bıçak blllyen, kadere, kısmete fal a-çan takımından bir alay ipsiz sapsız İnsan! Ekmek yok, yağsızlıktan tekerlekler gacur gucur ötüyor.,.. Tam da SuJsy’ye giderken, kırmızı kırmızı yepyeni damları, beyaz beyaz aydın yüzlü perdeleri ile karşılarına çıkan güdelim yetimhane, bu göçebelerin aklına bir şey getiriyor: Açım diye avaz avaz bağıran yumurcaklardan bir tanesini en küçüğünü, şirin minik kızı, melek yüzlü «mâsumcuğu» oraya, tepesinde bir salip resmi duran şu kapıya, alaca karanlıkta bırakıvermek! Olur mu o-lur„. Hem çok iyi olur!
Anacağız İlk gece ağladı, a-mn yemek Isllyen onca aç çocuk içinde, hiç olmazsa buııun yokluk çekmiyecLğirü düşünerek yüreğine taş bastı.
{Arkası var)
“Polis,, makinesi nasıl işliyor?
■■
V II
II
Emniyet Miidiirlüğüniin yeni çalışma sistemi
Umumî çalışma şekilleri — Seyrüsefer işleri yeni bir yola konuyor — Memurların umumî durumu ve sosyal yardım işleri — Beynelmilel zehir kaçakçılığı teşkilâtına zabıtamızın yaptığı yardım
Yaran: Remzi TOZANÖĞLU
Soğanlı köyü
Üniversite talebe birliğine mensup bir heyet köyü ziyaret etti
Türa
Kuşbakışı
Bu ne bitmez tükenmez imar plânıdır!
İstanbul Emniyet Müdürlüğü, alelıımum polisi alâkalandıran bütün işlerin daha çabuk ve daha ameli bir şekilde yürütülebilmesi İçin İçişleri Bakanlığı ve Emniyet Umum Müdürlüğü ne birlikte lrararlııştınlan şekle göre yeni ve sistemli bir çalışma programı tatbik etmektedir
Bilhassa küçük polis karakol-lafının tamamen İnzibat işi erile meşgul olup büro muamelâtının polis merkezlerine hasredilmiş olması, ayrıca bunların üstünde, Emniyet Müdürlüğünce ayrılmış bulunan muhtelif sivil polis ekiplerinin Beyoğlu, Fatih, Üsküdar ve Boğaziçi gibi yerlerde, doğrudan doğruya Emniyet Müdürlüğüne bağlı olarak çalışmaları kısa zamanda her.ı faaliyet! daha müspet şekle sokmuş, hem de kırtasiye muamelâtını bir hayli azaltmıştır. Aynca halk İle zabıta arasında muamele bakımından olan irtibat da daha kestirme bir yola sokulmuş, «İyi hal kâğıdı» -av tezkeresin, »silâh ruhsatiyesi» ve tauna benzer vesikaların süratle alınıp yapılabilmesi temin olunmuştur. Bunlardan başka gerek umumi zabıta işlerinde, gerek seyrüsefer kontrolü vazifesinde kullanılmakta olan motorlu kuvvetler takviye edilmiş bulunmaktadır.
Seyrüsefer kontrolü işinde çaiışnn motorlu kuvvetlerin bir kısmı sabahları erken saatlerde fazla iş yapan yerlerde, diğer bir kısmı günün gayri muayyen zamanında, diğer bit kısım e-kipier de akşamın kalabalık saatlerinde ve gecelerin de gayri muayyen zamanlarında çalışmak suretiyle halk ile nakil vasıtaları ararındaki münasebetleri tanzim İle uğraşmaktadır, j
Seyrüsefer işleri
Seyrüsefer İşleri sırasında, bu olarak yüzlerce eroin ve kokain ■günkü «taksi» ve «hususi oto- sattcısınm ele geçirilmiş ve ad-mûbiller» durakları da yeniden üyeye teriim edilmiş bulunması gözden geçirilmektedir. Bu a- İstanbul zabıtasının, beynelml-rada «dolmuş yapan otomobil- id Sehir kaçakçılığı takip tepkiler» İn duraklan da arttırıla - lâtma elden gelenin fazlaslyie çaktır. Hâlen Italyada seyrııse- 'yardım etmiş bulunduğunu göî-fer işleri üzerinde tetkikler ‘ teraılştlr. yapmakta olan Emniyet altın- - - - -
cı şube müdürü Kemal Aygiin.' bu tetkik gezisinden bir ay ka-da5- sonra dönecek ve seyrüsefer mevzuatımız üzerinde esaslı de-ğlçikllkler yapılabilecek ve müeyyideler daha kuvvetlendirilecektir
Söylendiğine göre, bu arada miktarları pek fazla artmış bulunan »takti» otomobillerinin | tahdidi hakkında bir karar çıkması da kuvvetle muhtemel görülmektedir.
Zabıta merıuıSarının
« . ı bilhassa halkın sağlığını sağll-
ıtmumı durumu yabflmek noktası göz önünde Emniyet Müdürlüğü, bütçe tutulmakta ve geceli gündüzlü esariarı İçinde pek de geniş ol- takiplerle uygunsuz yollarda mıvan kadrosuyla hakiki bir !e- yakalananlar doğrudan doöru-ragat içinde çalışmakla beraber, ya emrazı zühreviye hastanesl-Istanbul gibi variyet! nazik bir ne gönderilmektedirler, şehirde vazife gören zabıta! *
nv-murlannın ‘ ___
en küçüğüne kadar hepsinin ri- [ Htmm muhtelif Çilleri ve bu giiukü durumları ciddiyetle takip edilmekte ve herhangi bakımdan olursa olsun burada vazife görmeleri mahzurlu olanlr r nehirden a-Eiklaştmlmaktadır, Bunların yerlerini dolduracak olanların âzcitade de titizlikle durulmaktadır Bu arada bir yardımcısı ol» edilmekte olan j_______________
da her hususta mükemmel rantta yetiştirilme.! için çalışıj-ktâlrtadır, Zabıtada yapılacak er”.val yar.-hi ı isleri
Bundan başlrn Emniyet Mü-drirJti'imde «Teavün sandım» namı altında faaliyette bulunan tfekkülûn mıiî'melütı günden güne arrmalria ve ssnlşlem'-’kte alduv.mdan Emniyet Müdürlü-ği(nde sadece h> «ap İşleri fle Jiıe« ul ulan bir şube vur. ıdö gctteiltnlş v® »Yedinci şuta”- na-m'yle pu şube faaliyete «eçm'ş-tlr. |
Zabıta memurlarına fazla sosyal yardımlar temin e-düebümesi İçin bir «kooperatif» teşkilatının da bu sene İçinde kurulması esasları üzerinde tetkikler yapılmaktadır. Bu şekilde meslek mensuplan her türlü ihtiyaçlannı bıı kooperatiften temin edebileceklerdir.
Kaçakçılık işlerinde beynelmilel vaziyetimiz
Bütün bunlardan maada hâlen milletlerarası birer mevzu halinde mücadele edilmekte c-lan -zehir kaçakçılığı* ve «gizil fuhuî» işleri de bizzat Emniyet Müdürünün direktifleri İçinde sıkı bir takip konusu olmaktadır.
Son İki sene kadar bir zaman içinde İstanbuida alât ve ede-vntlyle birlikte ve kilolarca ima-lâriyle «beş» tane beyaz zehir fabrikasının meydana çıkarılmış olması, aynca perakende
İstanbul üniversitesi Talebe Birliği Anadoluyu ilkten kalkındırma komitesi, Kartal, Soğanlı köyünü kalkındırma ve güzelleştirme derneğinin davetlisi olarak pazar günü Sedat A-kay'ın başkanlığında 10 kişilik bir ekip halinde köyü ziyaret etmiştir.
Tanışma ve görüşme ıfayesl ile yapılan bu ziyaret esnasında mmtaka gezilmiş, ihtiyaçlar ve yapılması gerekil İşler tesblt edilerek dernek çalışmaları İle o-lâkalanilmiş, köye götürülen 25 cins tıbbi malzeme köy sııglık dolabına konmuş ve eczacılar tarafından kullanılma şekilleri hakkında İzahat verilmiştir.
Ekipe İştirak eden Diş tababeti grubu 50 köylünün dişini muayene etmiş ve 35 İnin tedavisini yapmıştır. Ormancılar nebat ve ağaçlardaki haşereleri tesblt etmişler ve gerekli tertibatı hazırlamışlardır.
öğleden sonra. Kartalda bulunduğu haber alınarak Aoada-luyu fikren kalkındırma komitesi tarafından huzuru rica e-dllen Tarım Bakanı Cavlt Oral bu davete İcabet ederek çalışmaları mahallinde tetkik etmiş ve «Gideceğiniz yerleri »Iidiliniz. size kendi teşkilâtımda her türlü kolaylığın gösterilmesin! temin etmek benim İçin zevk olur» demiştir.
Köylülerle de konuşan Hakan, «Bütün memleketin kalkınabilmesi İçin % 82 sini teşkil eden köylünün kalkınması lâzım?'ir. Soğanlık köyü hakikaten numune köylerden biridir AnaJo-lunun her köyü bu duruma eriştiği zaman üniversiteli çenelerin gayeleri gerçekleşmiş olacak tır. Kendilerine haz duyarak bu yüksek gayelerinde başarılar dilerim» dedikten arv.ra köyden ayrılmış ve Anadniuşı fikren kalkındırma komitesi de köydeki çalışmalarını b1I.lre>vk köylülere veda etmiştir
Köylünün müşterek anusu İle 22 mayıs gününün Soğan!ık köyü kalkınma bayramı olarak her yıl kutlanması ve Anadolu-ya gidecek ekiplerin hareket noktalarının bu köy olması ka-rarl a şt inim işi ir.
Gizli fuhuşla yapılan mücadele
Keza giril fuhuşla mücadele İşine gelince; bizde fuhuçun, hiç bir zaman »beyaz Iradın ticareti. şeklini almadığı, maddeten ve mânen düşmüş kadın ve kızların nihayet yerli bir takım randevu evlerine düştük- ' ieri ve günün birinde de bura-i arda yapılan cürmii meşhut- l
■ laria ele geçtikleri, yapılan bir I Jçok takiplerle meydana çıkmış !
bulunmaktadır. Bu hususta da

ihracatımız epey arttı
Son aylarda şehrimizden lıı-giltereye yapılan İhracat epey artmıştır. Bu arada bir ay içinde üç milyon liralık mal İhraç edilmiştir. Bu İhracatın yüzde ellisini İç fındık, yüzde H ünü ham afyon, yüzde 8 ini fındık yağı, yüzde y-edislnl de yaprak tütün tcgkll etmektedir.
AKŞAM
A böne bedeli
TOfkiy» Ecncoı
ISM kuruı M00 kuru« n» » soo *
«O ■ 1«X> »
ts'anbul ve Ankara'nın imarı içiıı, on beş sene evvel, birer rlân yaptırılması kararlaştırıldı, bunun üzerine şehircilikte ihtisası olan bazı zevata müracaat edildi. Ankara’nın imar plânının Yansen’e, İstanbul'un İmar plânının da Prost’a yaptırılması muvafık görüldü; bu iki zat İşe başladı. Yansen Ankara'nın imar plânını çabucak bitirdi. Halbuki Prost bâlâ plânj hazırlamakla meşguldür. Aradan on küsur sene geçti. İstanbul'un istikbalde nasıl bir şekil alacağı hâlâ t um .imiyle belli değildir. Bu ne bitme* tükenmez imar plânıdır!.
İstanbul An karaya nispetle daha büyüktür, bu sebeple imar plânının tanzimi bir parça daha fazla tamına mütevakkıftır. Fakat on iki on üç sene seçtiği halde hâlâ bu İyin bitirilememesi akıl erer şey değildir. Prost İstanbul'a geldiği »aman sakatı siyahtı, şimdi kırlaştı. Bu gidişle bembeyaz Olacak, beli bükülecek, hâlâ imar plânı bitnıiyecek!
Bu satırları M. ProsVu tenkiti ve muaheze maksadiyle yazmıyoruz. Adamcağız burada bizim çalışma tarzımıza uydu, her şeye «pekâlâ!» diyor, tabi-atiyle İşler uzayıp gidiyor. İstanbul'un imar plânının tanzimi İptida yine Fransız mütehassis Agaelıe'e verilecekti. Bu rat, şehrimize gelince kendisine' yapılan bir İki tavsiye sınıta isyan etli, .hum . «İması terimdir diye kesti at-1 Pazar günü akşam üzeri. Yeti. Bunun üzerine bu kadar dlkulcdekl marul bahçelerin! prensip sahibi itilama plânın bir görmeliydiniz. Kışın zul-ya.pt in İması muvafık görülme- münden kurtulan yeşilliğe haa-«1i: Prost tercih edildi. M. Prost ret kadınlı erkekli gruplar, el-bilgili bir şehircilik mimarı, la- terinde tuz kutucuklan İle bah-luıt müuakaşaıtan, itirazdan, çelere yaydıverdlterl Ağaçlar çekinen yumuşak, uysal, kuzu gibi adam. Bu yumuşaklık yüzünden çok defa bir yapılan bozuluyor, yeniden İşe başlanıyor. İlk yapılan ak iken İkincisi kara oluyor.
İli: zamanlar Prost İle birlikte bir iki mühendis çalışıyordu. Şimdi İmar müdürlüğünde. bir Bakanlık fen dâiresi kadar çok mühendis, mimar, ressam, memur vardır. Bu iş; daha senelerce böyle devam e-dectk cibi görünüyor. Bu geniş teşkilât işlerin yardım etmiyor. uıuuus »unu ıaja luııu. cwuıjcvc»^uu*( wv*«-güçlrşi iriyor. İmar Müdürlüğü- ra da marullar arasında yürü-ne İşi düşenlerden çoğu sikâ- meşini bilecek ve onlara ayağı-yetçidir, bir cevap almak, muameleyi neticelendirmek
e
i
K.
bahçede beg
—| Yazan : Cemaleddin Bildik
Yedikule boatanlannda bir pazar — Aile grupları arasında marul yeme yarışı — Bir marul bir şişe Karabisar maden suyuna bedelmiş —Marulun diğer faydaları — Marul bahçelerinde eski günler — Çakıştıranlar ve döğüşenler — Bu sene mahsul bereketli
, Bu sene tabiat öyle azizlikler . yaptı ve kışı o kadar uzun sür. dürdü kİ yazın geleceğinden , şüpheye bile düşüldü!.. «Hava , açtı, artık soğuklar bitti, yaa , geldi demektir» dediğimizin ertesi gılnü müthiş soğukla kar, şılnştıkf İstanbul tam bir bahar havası İçinde iken Ankara
' ya lâpa lâpa kar yağdığını d , bu arada haber aldık.
Fakat artık, mademki marul da çıktı, kışın pabucu dama a, tıldı demektir. Yazın geldlğLne İnanabiliriz...
Sen hafta içinde sokaklarda, , İçleri marul dolu arabalar do. laşmağa, satıcıların:
, — Hnlls Yedikuleee! Nldala-
rmı:
, — Hem yağlı, heın göbekli!..
, . Sesleri takip etmeğe başladı... 'S'! Marul bahçelerinde
■■ ---
altın.'i duvar kenarlarına secilen kalabalık, sanki blrblrlerile yarış edercesine mp.ru] yiyor, ortalıkta bir hışırtıdır gidiyordu. Öyle meraklılar da vardı ki marullar İçine kadar girerek bahçıvandan rica ediyorlardı:
— Aman! Şu kenardaki büyük göbek! 171 de kopar...
Bahçe İçinde seçmece marul kopartmanın bir şarta bağlı olduğunu bilmiyorsanız şurada kısaca tşaret edeyim: Evvelâ, ı , beğendiğiniz marulu kopartmak yürümesine İçin batıçevanın Istlyeceğl pa-bilâkis bunu raya İtiraz etmlyecekstnlz. Son-
>1
bir nızm ucu İle bile çarpmamağa kin
dikkat edeceksiniz.
Bu hususta mutabık kaldınresti mesele yoktur: tarlaya girer, bir yanınızdaki bahrevana istediğiniz marulu kökünden çıkartabilirsiniz. Faknant! Bahcevomn İstediği parayı da eliniz titremeden vereceksiniz. Etiniz titremeden diyorum çünkü sıra malı olarak tanesi 20 kuruştan satılan bir mamla bahçevnn, seçmede 30 kuru? istemektedir.
Otuz kuruşa bir nınnıl I Muhakkak kİ çok pahalıdır Fakat bu, bir hafta daha böyle gider.
1 geldiğini söylüyorlar. İstanbul'un mükemmel
haritası da varken İmar plânının tanziminin bu katlar uzamaM «aşılacak şeydir. Bunu artık bir neticeye bağlamak, plân teini halletmek lâzımdır. Unut-manialıdır kİ mestte yalnız plânın hasırlanmasından İbaret J d*ğifdlt: bunun tatbiki de var-' I dır ve bu işin asırlarca sürmesi | I mümkündür. Bu kadar ııeun I sürerek bir İş için lüzumlu ha-1 I airhğı hiç olmazsa bir an evvel her senek! glhl tanesi 7 buçuk I lanınmlamak lâzımdır. Enis Tahsin T İL
I
Eski zamanda
zam
Created by free version of 2PDF
Marul yiyenler geceleri çuk rahat uyurlar. Ağnlarrru. sızı’ıtrini, acılarını, sancılarını dindirirler. Marul öksürük de keser. Kan çıbanlarında veya herhangi bir hastalıkta doktor «Una» vurulmasını tavsiye eder. Marul mevsiminde bu lâpa manii yaprakiariyle yapılırsa çok faydalı görülür.»
Fakat unutmamak lâzımdır kİ manii. İyice yıkanmadan yenirse türlü hastalıklar alınabilir. Bunu anlatan doktor bakın nc diyor:
«— Marulun yapraklarının a-raLanna giretı gübrelerden, 'azlardan ve pis sulardan bir takım hastalıklar alındığı görülmüştür. Bahçevanlarm büyük fıçılara koyduktan sulara daldır» daldıra yıkamaları ile marul temizlenmiş olmaz. En iyisi, büyük yapraklan alıldıktan sonra kalan kısmın yapraklarını birer birer musluğun tazyikli suyu altında yıkamaktır.»
dolabından çağlıyan misali buz gibi sular akmada ..Marulu, İçi su dolu hazinecice daldır daldır yıka ve kemali lştiha İle ye...
İkindiyi pek ceciktirmcden pılı pırtıyı toplamak şarttı- Bir taraftan cınrar cıkıvermesf ihtimali var. Çünkü külhanbeyi takımı da orada, çakıştıranlar da...
Anlata anlat» bitiremezlerdi: Yedikulcdckl «Leylek kulesi» de-nflrn hostandn • 12 lerln bakıy-yeleriyle yorgancı esnafı, karşıdan karşıya çalım, afi kesiş falan filân derken saldırmalar ve gaddarllerle birikirlerine si rişivemişler! Kan gövdeyi rö-türmüş! Yorgancılardan Kara Mehmet, meşhur kabadayı ve tulumbacı reisi Kftr Süleymnııın burnunu kökünden biçip öteye fırlatıvermiş!
Marulun faydası
Bir marulun bir şişe Karaht-sar suyuna bedel olduğunu soy-üyen doktorun, marulun faydasını anlatan bu kısa İzahata, sırası gelmişken Llâve etmeden geçemiyorum. Doktor Hâtız Cemal (Lokman Hekimi de diyor ki:
«— Marulda A, B. C. E vitaminleri mevcuttur. Çocukları besler, uyutur. Gençleri ve orta yaşlıları kudretlendlrir Bllft istisna herkeste hazmı kolaylaştırır. Marulda semlrtlcllik hassası bulunduğu ve kant temizlediği anlaşılmıştır. Marulun bir faydası daha vardır ki İdrarı çoğaltır Marul yiyen kadınların sütleri bol olur; bu sütle beşlenen çocuk çabuk serpilir ve "kilo alır Marulu bal He karıştırıp yiyenlerin tembel karaciğerleri işlek olur. Marulu sıkarak elde edilen su ytize sUrülUrse, çehre pembeleşir, dudaklar klrazloşır
Marul fiatleri
Bugünlerde mahalle İçlerinden arabalarla geçirilen marulun tanesi 15 kuruştan satılmaktadır. Tabla başlarında ve manavlarda İse İyice bir marul 30 kuruştan aşağıya alınamıyor. Marul bostan 1 arında seçme marullar 25 - 30 kuruş, sıra marulları 15-20 kuruştan satılmaktadır. Fakat yukarıda da İşaret ettiğim gibi, marulun bugünkü flatlerlnin bir kaç gün sonra yarı yarıya İneceği muhakkaktır.
Gerek Yerllkulede. gerekse Davutpaşa ve Etyemez semtlerindeki baştanlarda bit sene, geçen senekinden fazla marul ekilmiştir ve mahsul de İyidir.
Pazar gilnü Yedlkuledekl marul bahçelerinde, halkın marula rağbetini görünce. Patoloji Kongresi delegeleri ve doktorlarımızla Yalova - Bursa gezintisinde bir doktorun marul hak kında söylediklerini hatırladım. Bu doktor, marulun faydalarını anlatırken:
— Bir marul, bir şişe Kara-hisar maden suyuna bedeldir. Demişti Lâkin şu bahçelerde gördüğüm kalabalık, marula bu faydasından dolayı mı rağbet ediyordu, yoksa «Marulu Yedl-kule bahçelerinde» yemeli geleneğini mİ canlandırıyordu! Aynı marullar Davut paşa sahil İskelesi, Etyemez bostanlarında da yetişir anıma, illâ «Yedikule» ninlcllere rağbet edilir, halk Ye-dlkule bostanlanna akın eder.
İstanbul un eski hususiyetlerine vâkıf muharrir arkadaşımız. Sermet Muhtar Aluş'un, marul mevzulu bir yazısından şu satırları aynen alıyorum:
«Yedİkuledc anlarda kaç tane bostan.. Hepsi de İnsanla Iskarça, . Bir yanda kadınlar, 6-bür yanda erkekler! Kilim götürmeğe (işe nenler bahçevana kuruşu verip — o zamanki kuruşluk hasır şimdi liralıktır — hasır getirtir; üstüne serilir. Yanaşmalar, tarlalarından kesip kesip marulları taşır, tuşa da caba... Atın çevirdiği koca
Hususî otobüslere ikişer kuruş yapıldı
Şehrimizde husus! otobüs işletenler. belediyeye müracaat I ederek bilet ücretlerine tam ı yapılmasını İstemişlerdi. Bir 1 müddetten beri maliyet hesaplarını tetkik ettiren belediye, her bilete ikişer kuruş ram yapılmasını kabul etmiştir. Hususi otobüsler üç gündür yeni tarife üzerinden bilet * dlrler.
ı Bu zam, benzin ■arttırılmaniyle vergi Icrin yükselmesine karşılık olarak kabul edilmiştir.
gören zabıta I ~
en büyüğünden | tşte İstanbul Emniyet teşkl-" ’ ' 'lâtının muhtelif cephelerden
bugünkü görünen şekli budur. »Halk. İle »polis» İn de birbirine karşı olan »vecibe» ve «varife»-lerlnl tanı olarak İdrak elmiş bir halde İş görmeleri Emniyet İğlerinin her bakımdan intizamla yürüyebilmesinin bir garantisi olacaktır
zabıta, nııı Remzi TOZASOÖLÜ ___________________
tarak İstihdam ll>**,l**ll(nııımımıwnm*i|iımHKMlHlınHnnıııiiiiiılllHlUlılıılıı*|*ll*,ul*1*11"
Jandarmaların
idarehane: BabıAU civarı Cemal Kadir aokagı No 13

kesme it te-
flatlerinin ve reslm-
f»4fe«si
Çin iç harbîmle komünistlerin lop ateşiyle hasara uğrayan An.rthyıt adlı İngiliz gambotu

Cemaleddin BİLDİK
Paris konferansı hazırlık çürütmelerine İştirak etmek üzere btı şehre «elen Amerikan delegesi Jessııp (sağda) ve İngiliz delegesi Krlkpatrilc Fransız Dışişleri Bakanlığından çıkıyorlar.
Sahlfe 6
AKSAM
COCUK DÜNYASI
Savı:22
24 Mayıs 1949
J
Temslll seyretmeğe gelenler
11 rı 111 ı ı
Serüven Romanı: No, 22
Genç bir kuzgun, günün birinde yerde tavus tüyü buuu .Kend: kendine:
— Ne he dar da güre'. dedi. Alı benim de böyle tüylerim olsa' Halbuki benimkiler :ok çirkin! Hepsi siyah, her zaman sırtımda bir matem elbisesi taşıyorum,
içini çekerek, kederli kederli yoluna devam etti. Fakat birdenbire aklına bir şey geldi:
— Bu tavus tüylerinden bir kaç tanesini sırtıma koysam da üzerimdeki çirkinliği örtsem acaba nasıl olur? Herhalde derhal güzelleşirim. Öteki kuzgunlar beni görünce kıskanırlar. Hayır... Neden bir kaç iane olsun? Arkama baştan başa tavus tüyü koyarım. Gören, beni tavus kuşu zanneder. Evet, evet, en İyisi bul
Çarçabuk geri döndü, yerdeki tüylerin hepsini becerebildiği kadar sırtına yerleştirdi.
Bu zor İşi bitirdikten sonra, tavus kuşuna benzediğine inanan kuzgun, aralarına karışıp bir daha kendi cinsleri arasına dönmemek niyetiyle tavus kuşlarının bulunduğu yere gitti Onların yanına yaklaşınca,
kendisine çeki düzen vererek aralarına karıştı Fakat tavus kuşlan, bu yabancının kuzgun olduğunu anlamakta güçlük çekmediler. Zaten gagasından, ayaklarından ve sırtında açık kalan siyah tüylerden kuzgun olduğu besbelli idi.
Bunu farketmış olan tavus kuşları, hepsi birden üzerine atılarak tüylerini yoldular, gagaladılar ve hakaretle kovdular.
Kuzgun, süklüm büklüm, evin yolunu tuttu. Fakat yaptığı bu hareketi daha evvel öğrenmiş olan arkadaşları, hiddetle üzerine yürüdüler ve bir daha Közlerine görünmemek iizere çekilip gitmesini söylediler.
— Sen. dediler, bizi lıakir gördün. Şimdi de yanımıza dönüyorsun. çünkü tasarladığın lîde muvaffak olamadın. İkbal budalası, hırs budalası haini Öğren ve şunu iyice aklına zok: Herkes. Allahın verdiğini hiç bir zaman hakir görmemelidir.
Bu acı sözler üzerine kuzgun, ümitsizlik İçinde ağlamağa başladı. Arkadaşları haline acıdılar ve bu defalık affederek yanlarında alıkoydular.
Çeviren: AHMET TEVFİK
PROBLEM
talebenin biri bir bakkal dük fıkânına giderek sorar;
— Kahvenin kilosu kaça?
— 750 kuruş.
— şekerin kilosu?
— 198 kuruş.
— üç kilo kahve ile İki kilo şeker almak içitı kaç para lâzım'
Bakkal hesabı yaparak:
— 25 Hra 46 kuruş.
— Size bir ellilik verirsem ha na kaç para geri verirsiniz?
— 23 Ura 54 kuruş .
— Bütün bunları bana temi» bir kâğıdın ürerine yazar mısınız'.*
— Hay hay... İşte yardım... Peki kahve ile şekeri tartıp vere yinı mi?
Cingöz çocuk gülerek :
— Hayır, lüzumu yok, bunu baııa mektepte problem olarak verdiler.
Der ve gülerek dükkândan çı kar.
Bisiklet öğrenmek için İki Sporcu çocuk konuşuyor du.
Kiri ötekine:
— Bisikleti öğrenmekten en güç .şey nedir bilir misin?
Diye sordu.
— Tabii biliyorum: Bisikleti »atın atmak için babayı razı etmek.
KURNAZLUK
Geçen gün yolda bir çocuk gördüm. Yanında koskocaman bir köpek vardı. Bana:
— Bayını, dedi, şu köpeği bir az okşar mısınız?
Çocuğu memnun etmek İçin dediğini yaptım, sonra:
— Neden, dedim, bana köpeği ok şal tın?
— Isırıp ısırmadığını anlamak için bayım.
öğrencilere, okulları tarafından numaralı biletler dağıtılmış. Bu biletleri ceplcrnc koyan küçüklerin neşesine diyecek yok. Kapıdaki kontrolUra göstererek ciddi tavırlar ve ağır adımlarla
B öylesi daha iyi, vapur da olduğu gibi bize kalır.
Reise İşaret verin. Gemiyle beraber buraya rampa etsin .
Tam bu aralık, vapurun orta kutumda müthiş bir patlama olmuştu. Ortalık duman İçinde kaldı. Korsanlar da telâşlı haykırmalarla bağırmağa başlamışlardı.
_ Gemiye ateş verdiler! diye ken ufuktan Kin - Fu bir nâra attı.
— Ateşi söndürmek lâzım... Çabuk olun... Acele edin çocuklar.
Tekrar bağırdı:
— Herifleri de lâzım. Belki altınları beraberle- bir harb rinde kaçınyorlardır.
Hepsi birden güverteye fırladılar. Tayfalar cankurtaran sandallarına binmiş uzaklaşıyorlardı. Gemiyi bir türlü ter-ketmek Istemlyen kaptanı Ingl-, yanındakilere: liz Lordu kolundan tutmuş merdivene doğru çalışıyordu, rina ateş emrini verdi.
Fakat Lord, daha çevik davranarak tabancasını çekip patlattı. Kin - Fu alnından yediği bir kurşunla sırttüstii yuvarlanmıştı. Diğerleri korkarak hemen geri çekilip siper aldılar. Aynı anda ilerdeki korsan ge-
sandaki attı-
İngiliz Lordu, ikinci kaptan
Biraz sonra altın torbaları 110 beraber güverteye fırlayıp gûfl belâ kendilerini lar.
Beri taraftan birinci kaptan,
küçük nıotöre binmiş akal yöne doğru uzaklaşıyorlardı.
Korsanlar da kendi gemilerine doğru çala kürek yaklaşır -* koyu bir duman
tabakası gördüler. Bu yaklaşan bir gemiydi, hem de harb gemisi.
Biraz evvel patlayan top sesi İle yanan gemiden çıkan alev-yakalamalc lerle duman o civarda dolaşan ' I___gemisinin dikkatini
' çekmiş olacaktı kİ son süratle yaklaşıyordu.
' Motördekl İngiliz Lordu, yaklaşan gemiyi dürbünü ile uzun uzun İnceledikten sonra
— Bu Panter lsminffekl harb sürüklemeğe gemisidir .dedi. Tam zamanın-Kln - Fu adamla- da ediyor. Şu uğursuz herifler-,den intikamımızı klnıbillr ne güzel alacak. . aşasın Panter...
Durumun hiç de eğlenceli olmadığını gayet İyi farkeden reis Tang, kaptan köşkünden sandalla yaklaşan adamlarına acele etmeleri İçin durmadan işaret veriyordu
l
Created by free version of 2PDF
T evazu
— Reşat, sen çok zeki bir çocuğa benziyorsun. Tahta başına gel de bir bölme yaptırayım.
— Fakat, sayın öğretmenim, ben göründüğüm gibi değilim!.-
Çakınla Metin o hafta harçlıklarından bir miktar para arttırarak bakkaldan çıta ve ince kâğıt aldılar, t-kisi de ayrı ayrı birer uçurtma yapmıştı. Fakat Metin bu işte talihsiz çıktı. Daha ilk uçuş tecrübesini yaparlarken rüzgârın şiddetine dayanamıyan sicimi kopmuş ve Metin’in uçurtması ilerikl kavak ağacının en yüksek dallarına takılarak parçalanmıştı.
Çakın, kocaman uçurtmasının aynı tehlikeye maruz kalmaması için onu sicimle değil, çok İnce bakır telle uçurmağa karar verdi.
Evde babasının bir sürü bakır teli vardı. Uçurtmasını indirip geriye döndü. Kapıyı çaldı. Annesi açmıştı:
— Gene ne istiyorsun Çakın?
— Anneciğim senden kü-
çük bir ricam var...
— Neymiş bakalım?
— Hani dolapta ince bakır teller var ya?... Onlaıı
verdik. Bak Metinin uçurtması ipini kopardığı için ağaca takılıp parçalandı.
Genç kadının kaşları ça-tılmıştı. Bakır telleri veririm amma bir şartla.
— Neymiş o şart anneciğim?...
— Mahalle arasında bakır telli uçurtma kullanmak yok. Elektrik tellerine değince Allah saklasın kömür olursunuz...
— Sen merak etme anneciğim. Biz öyle çocukluk yanar mıyız hiç?
— Öyle ise veriyorum. Gidin arka taraftaki çayırda istediğiniz kadar uçurun. Haydi bakalım. Aksama da gec kalmayın . Haydi bakalım...
Çocuklar, başta Çakın olmak üzere neşe içinde ça-
zıyııı mıuii ııcıucsı ^uıaau gemisinden de bir top atılmıştı.' Sandal yanaşıp, içindekiler Vapurun her tarafından alev ve ~ ' duman çıkıyordu. Korsanlar bir az daha vakit kaybederlerse, diri diri yanacaklarını anlamışlar. kaçmak için hazırlığa başlamışlardı.
Tam bu aralık kaplanın kamarasındaki kasayı açmağa uğraşan Bogo ile Pikin: ı
— Altınları bulduk... Altınları bulduk... Buraya gelin, di- .
. , , Yegane çare ilerdeki sıra
ye haykırdıkları duyuldu. 1 , , ’
’ 1 adalara yetişip en dar koylar-
Yanmak. dumandan boğul- dan birine sığınmak ve mü damak tehlikesine rağmen butun faayı oradan yapmaktı, korsanlar o tarata tosmustu.j Pante,ln teknesi çok büyük ---------- ■ ■ - ----- olduğu için bu koylara girmesi mümkün değildi. Aşırma ateşi yaparak yelkenliye mermi isabet ettirmesine de İmkân yok-
Bu vaziyette korsanlar geceye "sç>. kadar Panteri oyalayıp, gece
yarısından sonra, da belli etmeden koydan çıkarak açık de-nlre doğru firar edebilirdiler ■A belkl
j Fakat evdeki pazarlık çarşıya (uymamıştı. Panter bacasından jçgBfc-A. simsiyah bir duman bulutu çı-
' '' - ..f ■■■■- ■ ’P
■■ ı>.
V. Sı - - Kıy !• >!.:.t:ı ,ı:.ş
tarafında küpeşteye dayanmış, harb gemisinin bir an evvel yetişerek korsanlan ya batır-
gemiye çıkar çıkmaz, reis derhal hareket emrini verdi. Yelkenlerin hepsi fora edilmiş, gemi suları köpürterek hızla yaklaşan Panter’den yakayı kurtarmak İçin kaçmağa başlamıştı. Zira reis bu koca hart» gemisiyle asla baş edemlyecpgi-ni gayet iyi biliyordu.
istiyorum.
— Nc yapacaksın1
— Rüzgâr çok sert estiği için uçurtma sicimini koparıyor. Telle uçurmağa karar
DÖRT YILDIZ:
18 sayılı bilmeceınıiîn birinci hediyesini kazanan talihli okuyucumuz Pulat Sönmez 10 uncu ilk okul 2 B numara 217
6Ü2EL EĞLENCELER.
Bu haftaki bilmecemiz hiç de ] zor değil. Sabırlı davranan her
I okuyucumuz bunu çabucak çö-
1 zcbillr. Bir babaıım iki oğlu
I varmış. İhtiyar baba öldükten
I sonra iki kardeş mal kavgası
J yüzünden birbirlerine girmişler.
I Büyük oğlu babasından kalan
ı üç kulübeyi, küçük oğlu da üç
I meyva ağacını istiyormuş. Fa-
kat ağaçlarla kulübeler birbiri-ara yere duvar çekmek icabediyor-
ne çok yakın olduğu için, muş. Bu duvarı siz çekebilir misiniz?
Bulmacayı doğru çözenler arasında yapılacak ad çekmeden sonra şu hediyeler verilecektir:
Birinciye: Kabartma Türkiye haritası,
İkinciye; Tabiat albümü. __
t'çuncüye: Bir lâstik top. Ç )
üördücünden onuncuya kadar: Birer \J L/ y—'1'
şişe stilo mürekkebi. "N—>z~
On bMutlden olusumıeuy. kodan , Ço .itli hediye.
20 Numaracı
Bilmecemizi doğru çözenler arasında 25 Mayıs Çarşamba günü ad çekme yapılacak, hediye kazananların lanı listesi 27; Mayış Cuma günü Akşam gazetesinde yayinlscaktır .
19 sayılı bilmecemizin birinci hediyesini kazanan talihti okuyucumuz Oya Bulaner. 44. ilk okul S. 2 numara 39.
(Arkası 7 nei salıifcde)
G EcîLCNCELI
EL İSLERİ
>
Yeme,t çantaları
Mektebe giderken yemeğinizi taşımak için bu çantalardan siz de bir tane yapabilirsiniz. O-m-.ızda taşınan bu çantalar na-Ctf olduğu gibi rutubet de geçirmez. Hattâ aynı çantaları arkadaşlarınızla kıra gezmeğe gittiğiniz zamanlarda da kullanabilirsiniz.
Çanta esas itibarile kalın bir mukavva parçaslyte, muşam-
badan yapılmaktadır. Evvelâ mukavvadan (Şekil 21 de gfirüleR parçaya benzer bir parça kesin. Şekildeki noktalı yerleri makasın sivri ucu ile çizdikten sonra kutu (ŞekU 1) deki halini alacaktır.
Kutuyu kapatmadan evvel, (Şekil 2) de A - B, C - D, E - F, G - H, t - J ve K^- L harfleri ile İşaret edilen yerleri kesin. Bu kesikler omuzdan geçecek askının genişliğinde olmalıdır.
Bundan sonra yine (Şekil 21 deki gibi bir muşamba parçası keserek, kutuyu yapıştırdıktan -onra muşambayı kotunun üzerine yapıştırın. Muşambalar kolayca boyanabildiği İçin, çantanızı arzu ettiğiniz renkte yapabilirsiniz. En sonra da eski bit kemerden, şekilde görüldüğü Üzere çantanın sapını geçirin. Yemek çantanız hazırlanmış lieıneltlir.
24 Mayıs 1949

• •
Ölüm uçurtması
'ÇOCUK DÜNYASINI
HER AKŞAM BİR HİKÂYE
Sahi f e 7
(Baş tarafı 6 ncı sahlfcdc) vira doğru koşup uzaklaştılar.
Aksama kadar başarı ile uçurtmayı uçurduktan sonra dönüş yolunu tutmuşlardı.
Çakın, bu Süzel uçurt-mayı indirmeğe hir türlü kıyamıyor, hem geri geri yürüyor, hem de uçurtmayı havada tutmakta devam e-dtyordu.
Arkadaşları da yirmi beş, otuz adım karşıdan aralarında konuşarak onu takib ediyorlardı.
Bir aralık Metin olduğu yerde durarak dehşetle haykırdı:
— Hey Çakın, dikkat et-Arkanda elektrik teli var.
Hakikaten öyleydi. Mahalle içine girmek üzere bulundukları İçin, caddedeki elektrik direklerine de yaklaşmışlardı, Fakat Çakının arkası caddeye dönük olduğu için durumun farkında deşikli Rüzgâr ters taraftan estiği için, Metinin sesini de duymamış, yalnız yap-tıâı işareti görmüştü. Fakat ucurünasjoı kıskandığı İtin böyle yapıyor zannıyle aldırmadı.
Tki üc adım daha atarsa felâket olacaktı. Ne yanacağını şaşıran Metin, olanca hızivle ona doğru koşarak Çakını birdenbire kucakladı ve havaya kaldırdı. Bu aralık uçurtmanın teli elektrik teline değmişti. Fakat çocukların ikisine de bir şey ölmııvordü.
Metin, kollarının arasında çıroman arkadaşına:
— Çabuk uçurtmayı bırak... Bakır tel. elektrik teline değdi, diye seslendL
Cakm. başını kaldırınca, feci akıbeti gördü ve teli bıraktı. Rüzgârın tesiriyle u-curtma boşluğa doğru havalanır)’ gitti. Aynı zamanda Metin arkadaşını baygın bir vaziyette bulundukları yere ratırmıştı.
Diğerleri:
— Öldü! diye bağırıştılar.
Methi payet soğukkanlıydı:
— Hayır, sadece fenalık geçirdi. Heyecandan... Şimdi ayağa kalkar...
Berikileri hayret İçindeydiler:
— Peki amma nasıl oldu da ikinize de cereyan çarpmadı?...
Metin, gülerek ayakkabılarının altını gösterdi.
Bunların altı kauçuktu. Kauçuk olduğu İçin de hem kendisinin, hem de arkadaşının hayatını kurtarabilmişti. Çünkü kauçuktan cereyan geçmez.
Balıkçı SongKay
(Baş tarafı 6 ncı sahlfede)
ması, yahut da esir etmesi İçin dua ediyordu.
Tam bu aralık yanı başına tlilşen bir merminin sarsıntısı ile sırtüstü yuvarlandı...
Müthiş bir korkuyla haykırarak gözlerini açıp olduğu yerde doğrulduğu zaman hayretle başını iki tarafa sallamaktan kendisini alamadı.
Kulübesindeydi. Keçi postundan yatağının üstünde bulunuyordu. Akşamdan beri bardaktan boşanırcasına yağan yağmur hâlâ devam ediyordu. Ara sıra da müthiş patlamalarla gök gürlüyor, şimşekler çakıyordu.
Evet, sevgili okuyucular. Balıkçı Son - Kay korkunç bir rüya görmüştü. Şimdi de uyanıyordu.
All81evtml2ln küçük salonuna aldım. Karşı karşıya oturarak konuşmağa başladık. Ali», çok endişeli idi. Baııa hitap ederek:
— Almanlar, her şeyi öğrendiler. Rojeyl kurşuna diıtecek-1er. Onu, ellerinden kurtarmalıyız, dedi.
Oğlumu, kurşuna dizecekleri düşünceslle tepeden tırnağa kadar titremeğe başladım. Kafam, hiç İşlemiyordu. Alls, sözüne devam etti:
— Ben yapacağımı bilirim. Hiç bir fedakârlıktan çeklnml-yeceğlm. Roje kurtulmalıdır dedi.
Dediği gibi Roje kurtuldu, bir hafta sonra eve dönerek yeniden işine başladı. Kendirine bir şey sormadım. Niçin? Bilmiyorum. oğlum yanında vardı ya. Bıı. bana yeterdi! öyle sanıyorum kl, Roje de kendisini niçin serbes bıraktıklarını bilmiyor ve monsup olduğu giril teşkilâtın diğer ftzalarını da öğrenebilmek için Alınanların kendisini k»S-den serbes bıraktıklarını sanıyordu.
Bu sebepten dolayı, arkadaşlarına dükkânına katiyen uğramamalarını bildirdi ve kendisini tamamlle işine ve aşkına vakfetti.
İki hafta sonra Allsle evlendi. Düğünlerinin İlk gecesini lılç ıınuımıyacafiun. Sabaha karşı uykuya daimlş İken iki kuvvetli elin bent omuzlarımdan yakaladıklarım hissettim.
Güçlükle gözlerimi açtım ve karşımda oğlum Rojeyl gör. düm. Gülümsemeğe çalışmasına rağmen çehresinde bir dehşet İfadesi vardı. Beni kaldırıp
SON —
M’vi gözlük
tarafı 6 ncı sahifode)
terin konuşmalarının arkasını dinleyeni eıikrn.
Oynanan «Mavi Gölük İsmindeki piyes küçüklerin pek hoşuna zilli. Kimsesi» bir sokak çocuğunun, bütün yoksulluğuna rağmen asla kötülük düşünmediği tc başkaları için elinden gelen her iyiliği yaptığı için sonunda nasıl mükâfaUsmlırıldı-ğını küçükler adım adım ve heyecanla takip ettiler.
Temsildeki oyuncakçı Yahu-diier, mahalle bekçisi, peri padişahının sarayı, tılsımlı mavi fözlük. Dev ve Arap küçüklerin en çok hoşuna giden şeyler oldu.
Perde aralarında susayanlarla acıkanlanıl büfedeki alışverişleri ve birbirlerine yaptıktan ikramlar, sonra tekrar yerlerin* dönerek piyesi seyretmeleri görülecek şey. Büyüklerden hiç farkları yok. Temsilin devamı müddclincc zaman zaman olan gülüşmelerle alkışlardan başka hfç bir gürâitn olmuyor. Yalnız arasıra küçüklerin kontrolsuz «esleri kulaklara çarpıyor. Bu temsilin seyircileri arasında 2-2 yalında olanlar bile var. OnlaT da büyiik kardeşleri gibi sükûnetle seyrediyorlar.
Eminönü Halkevinln çocuk temsilleri kolu tatil aylarında da haftada İki kere semt semt dolaşarak temsiller verecektir. Kol, yakında oynamak için «Efe AU* İsminde yine müzikli bir piyes hazırlıyor. Temsil kolu geçen hafta Bakırkoyc gitmişti, Ayın 2? rinde de Çatal caya giderek temsiller verecektir.
Bu yaz, Eminönü llaikeılnde hartada iki kere küçükler böyle gvzc) temsiller seyretmek fırsatını bulabileceklerdir.
Sadeddtn GÖKÇEPINAR
- AKŞAM _ ÇOCUK DÜNYASI
Bilmece Kı^pOnu
No. 22
Ucuz meyva
(Baş tarafı 4 üncü sahifede) tışı onun yerine biz yapacağız. Bu suretle piyasaya İstedi filmiş kadar mal sürerek muhtekirleri normal flatlere »ürükllye-ceğlz. O kimseler mallarını toptancıdan esasen ucuz Hattan »atın aldıkları İçin. flatlerinl düşürebilirler ve bu inme onları zarara değil hakti kâra götürür.
— Rekabet edemezler mi?
— Bu rekabet ancak Hallerini indirmek suretiyle olur,Zaten bizim de istediğimiz budut. Yoksa mallarımızı satın alıp kendi dükkânlarında yüksek fl-atle satmak cihetine gidemezler. çünkü mal bol. îstanbıü-dakl flat yükseldiği mal azlığından değil, muhtelif spekülâsyonlardan Heri geliyor.
— Sizin durumunuz Ticaret ofisinin et. İşindeki durumuna benzetilebilir mi?
— Bonzetllemez. Çünkü ofis esasen hiç yapmadığı bir İşe girişti ve hem toptancılık, hem de perakendecilik yaptı. Halbuki biz bu İşin toptancılığını zaten yapıyoruz, lstanbula bugüne kadar gelen meyva ve sebzelerin büyük kısmını zaten biz temin ediyor, ancak bunu perakendeciye satıyorduk. Şimdi bir yandan toptancılık, bir yandan da perakendecilik yapacağız. Yani bizim toptancı tarafıma, yapacağımız perakendecilik iyini destekleyici bir garanti olacak.
— Bu işten zarar etmeniz İhtimali yok mu?
— Dünyada her İşten zarar edilebilir, Ancak yaptırımız hesaplar ve söylediğini sebeplere İstinaden pek zarar etmlyece-glmiz neticesine varıyoruz Bu arada arızi bir zarar olabilir kl bu da birkaç gün sürer. Meselâ buğun 10 kuruşa satılan bir mal yolların kapanması gibi sebeplerle birkaç gün gelmez ve birdenbire 70-80 kuruşa fırlar O zaman biz onu 50 kuruştan ss-tanz ve piyasayı tutmak lçhı bir miktar zarar ederiz. Ancak, dediğim gibi böyle zararlar nadiren vukubulur ve kısa sürer.
— Kaç dükkân açacaksınız?
— Şimdilik haziran başında, 10-15 dükkân açacağın, mimdeki hafta İçinde nünde İlk İki dükkânda satışlara başhyacağız. Başhyan bu perakendecilik İşimiz artık yaz, kış devam edeceği için dükkânların sayısını gitgide arttıracağız. Yani dnümüzdeki kış mev-siminde dalın realmil olacağa,
— Siz meniıırlnrınızın diğer perakendeciler gibi müşteriye,, iyi muamelede bulunmağından >ı emin miriniz?
— Bunu temin ebnıek İçin ( yeni bir usul kullnnıyora» vc > memura ücretten başka pruıı i de veriyoruz. Bu suretle fazla para kazanmak htlycn memurumuz fazla mal satmak nıak-bjleI sadlyle müşteri celbetmeye çsı-
E ti bank Divriği demir madenleri isletmesi için evsafı aşağıda yazılı iki adet komple dize! alternatör grubu ile bir adet alternatör satın alınacaktır.
Ben mesut
bahtiyar bir nineyim. Şu melek gibi yavruyu görüyor musunuz. Bu, oğlum Rojo’nln çocuğudur, torunumdur. Roje’nln evli olduğunu bilmiyor mu İdiniz? Torununun annesi mİ? Hayır... Sağ değil. Doğum esnasında ölmüştür. Bu, çok acıklı bir hikâyedir. İsterseniz size anlatayım:
Roje’nln, bildiğiniz gibi küçük bir kundura dükkânı vardı. Alisi orada tanıdı. îyl bir aileden Ve Çok gürel bir kızdı. Bir gün Alls oğlumun dükkânına İskarpinlerine pençe vurdurmak için uğramıştı. Bir müddet sonra seviştiler.
Siz Röjcnln ne yakışıklı bir erkek olduğunu biliyorsunuz. Bunu, oğlum olduğu İçin söylemiyorum. Alisin onu ne kadar çok sevmiş olduğunu anlatmak İçin belirtiyorum. Ben her şeyi anlıyor, fakat ağzımı açıp da bîr söz söylemiyordum. Ne birbirine yaraşık bir çift teşkil ettiklerini kabil değil tasavvur edemezsiniz.
Rojenln Patisteki mukavemet teşkilâtında mühim bir rol oynadığını söylemekle size yeni bir şey öğretmeyeceğim. O. mıntakasındakl mukavemet hareketinin direği mesabesinde sayılıyordu. Almanlar, hiç bir şeyden şüphelenmiyorlardı. Hattâ oğlum silâhları bile dükkânında saklıyordu. Fakat bir gün hainin biri Alnmnlara ihbar etti. AlmanlaT onu yaka-lıyarak kumandanlık karargâhının zindan gibi karanlık bodrumlarında hapsettiler.
Bir akşam, kapı çalındı. Gelen AİLstl. O güne kadar Allsle fcu waıuj
hiç görüşmemiştim, tik defa o yanaklarımdan acele acele up-ğün yakından onu görüyordum.'tük{cn Sûnrft (nu Çehresinde nuranl bir İfade! Ya^fiııudau fırlayarak gelin vardt Altın »arısı JJ- ite guveğinin odasına koştum
_n n ki- ki kederinden saçlarını yola-
rak ağlıyor bu ldum. Nihayet onu teskin edebildim ve İşte o zaman feci hakikati öğrendim.
Size nasıl anlatacağımı bilmiyorum mösyö! Tabii sezmlşsl-niadir. Hakikat talimin elliğiniz gibidir. Alls, Rojeyi kurtarmak bir Alman albayına teslim olmuştu. Evlenince oturup her şeyi Rojeye itiraf etti.
Bilmem bunu yapmalı mıydı? Ben de bilmiyorum.
Role, iki gün ortadan kayboldu. Fakat üçüncü gün öğle vakti Alman subaylarının devam ettikleri bir birahaneye giderek arka arkaya dört el bombası attı. Birahanenin İçi bir salhaneye döndü. İçinde bulunan Alman subayları, ya ölmüşler. yatıut da yaralanmışlardı. Heyhat, maktuller arasında oğlum Roje de bulunuyordu. Gelinim Alls, kocasının feci akıbetini öğrenince yeis ve kederinden çıldıracak inde geldi Uzun ğünlcr ve geceler ge-l llninıln yanından biran . ayrjJ'.nıyordum. Çünkü bir deli- hşacaktır. İlk yapıp kendi hayatına kıy-ı — Peki, muvaffakiyet hi’ln-masındaıl korkuyordum. | mallarınız kapışılır ve jlya-
Bllstnlt. ne kadar çok acı ve'saya yetmene ne yapacuksı-ıstırap çektim. Nihayet, diığiı-, n“?
nünden dokuz ay sonra şu nur| - O zaman dn hıısuri topl.nı-topu uibl yavruyu dünyaya ge-1 cilacıları mal aline. Esasen on-llrdl, fakat aynı günde kendisi lor perakendecilere normal irflr dc öldü. j alarak ve hâttâ veresiye hesap-
Yaftı bitmiş bir kandil gibi. I» ntal salarlar bir. aym msr-yavaş yavaş söndü Çocuğun' mal kân ve peşdn pata vetirvtıt ismini mİ sordunuz? Torunu-] tercihen bire satacak lir, Zira mıı. oğlumun İsmini verdim. Bu dediğini çibi pahnhhthn mt-n-hnrckethııl siz de tasvib ediyor-' baı toptancıdan ziyâde madra-sunuz değil oıl? 1 bula manavdır.
Çeviren: A. HİLALİ şstltnp BALC1OÛI.U
A — Dhrl alternatör gruplan İçin aranılan evsaf:
1 — Gruplara alt motorlar, direkt enjeksiyonlu ve yol verme «istemi tazyikli hava He olacaktır.
2 — Motorlar, asgari İki ve tercihan ilaha fazla silindiril ve dört zamanlı olacaktır.
3 — Motorların takati 100 İlâ 125 beygir ve adedi devri de dakikada 500 ilâ 1000 devir olacaktır.
4 — Gruplara alt alternatörler motorlara doğrudan doğruya bağlı bulunacak vo tokatları 80 ilâ 100 KVA. tevatürleri de 400/231 Volt ola çaktır.
5 — Her bir grubun tevzi tablosu bulunacak ve gruplar İcabında paralel çalışabilecek tertibatı da muhtevi olacaktır.
6 — Gruplar ve tevzi tabloları bütün lüzumlu tefr-r-' ruatlariyle birlikte ve yedek malzemeleriyle beraber ve-ı-Decektlr.
R — Alternatör İçin aranan evsaf.*
1 — Alternatör dakikada 1000 ilâ 1500 devirli, 20 HA 25 KVA, lık ve 400/231 Voltluk olacaktır.
2 — Alternatörta saha reostası ve İkaz dinamosu al-tematörle birlikte verilecektir
3 — Altematörün ve ikaz dinamosunun lüzumlu ölçü âletleriyle kumanda teçhizatını muhtevi tablosu altrr-natörle birlikle verilecektir.
Bu hususta fazla malûmat almak İsteyenlerin Ankara’da Eti Bank Merkezine müracaat etmeleriyle isteklilerin tekliflerini 30/5/1949 tarihine kadar Eti Bank merkezine bildirmeleri rica olunur. 101591)
| Tekel Genel Müdüdüeü İlânları
Malzeme alım şubesinden :
1 — Mevcut şartnamesi mucibince bir ödet dizel al terim’ör grubu nam ve hesaba pazarlıkla satın alınmaktır.
2 — Muhammen bedeli 140.000) Ura olup muvakkat teminatı 3.000 liradır.
3 — Pazarlık, 7 6.949 salı günü saat 10 da Kabataş Genel Müdürlük malzeme alım şubesindeki komisyonda yapılacaktır.
4 — Şartnameleri her gün sözü geçen şubede, Ankara. İzmir. Başmüdürlüklerinde görülebilir.
5 — {»tekillerin belirli gün ve saatte güvenme paraları ve
kanuni vesaikle birlikte mezkûr komisyona müracaatları 11511 Olunur. t70391
Created by free version of 2PDF
zünün etrafında parlak bir hâle teşkil ediyordu. İnsiyaki bir hareketle kollarını ona açtım O da başını göğsüme dnyıyarak hüngür hüngür ağlamağa başladı.
TATİL AYLARINDA EN İYİ ARKADAŞ DOSAM KARDEŞ DERGİSİDİR.
Tatil eğlenceleri sahlferi, tatil postası, romanları, hikâyeleri, karikatürleri, bulmacaları ile daima en güzel çocuk dergisi olan Doğan Kardeş'in 18 «aydık ve 250 kuruşluk Ucum Tatil Abonesinden siz de faydalanınız.
POSTA KUTUSU : 2217 BEYOĞLU adresine bir mektup ve posta havalesi göndererek derhal abone kaydedilmeyi unutmayınız.
Zeytinyağı satın alınacak
İzmir il Jandarma KomitanlTından:
J
1 — Jandarma birlikleri için 54 ton zeytinyağı kapalı zari usulü ile »atın alınacaktır,
2 — Anbalftj masrafı ve her türlü kanuni vergiler ve belediye resimleri müteahhidine alt olmak ve tamirde İstasyon veya vapura teslim edilmek Özere zeytinyağının tahmin edilen bedeli Te geçici teminatı aşağıda yazılıdır.
3 — thale 3 haziran 1949 gönü saat (11* de tamirde H Jandarma komutanlığında yapılacaktır. Teklif mektupları saat «lû> na kadar komisyon başkanlığına yerilmiş olacaktır. Postada vuku bulacak gecikme kabul edilmez.
4 — Bu İşe alt evsaf ve ja tanbu) 11 Jandarma komutanh
Ctnri
Zeytinyağı
Önîı-Emlnö-
Linyit Kömürü Nakıettiriieesk
Etibank Genel Müdürlüğünden: istantoulda Ağaçlı mevkiinden çıkarılacak oi&n linyit kö-mürkTtnln Sllâhtarağa civarındaki stok yerine kanıy, ■, taşınması İşi müteahhide ihale edilecektir.
1 — Bu hususla İlgili şartnameler parasız alarak «tibnnfc Genel Müdürlüğü merkezlndenve IsUınbuJ şüb«ande Ağaçlı t? letme müdürlüğünden alınabl-llr.
2 — Eksiltme kapalı zarfla alınacak teklifler üzerine (16 943 pazartesi saat onda Ankarada Etibank meritez Binasında yapılacaktır.
3 _ Banka İşin en ucuz teklif veren müteahhide veya bir di-
ğerine İhalesinde serbest olduğu gibi ihaleden tamamen sarfınazar etmekte de muhtardır. W88
Tiirk Tıp Encümeni Başkanlığından |
Tanınmış Belçikalı Alimlerden ıProf. VAN BOGAfitlT' I tarafından Î5 mayıs çarşamba günü saat İS30 da Encu- I menin etibba otlarındaki tokrilndr lYenl AnsefalR çerıl'e- ■ rlı hakkında bir konferans verilecektir. Giriş serbesttir. J
cii
Ûİ4W kapeh
geçici
Miktarı Ton
54
208
rtmuneler tamir Ankara ve ts- ; klarında mevcuttur. (64281 !
> geçici ı Teminat : Lira Kr : 848B. 001
beher kuru?,
tahmin bedel, tutarı Lira Kr.
144720 01)
İPEKLER İÇİNDE
AŞK ve MACERA ROMANI
Yazan : Craig Rite Tercüme eden ; Yâ-NÛ
Tefrika No. lir
Jake:
— Bu meseleyi hallederiz. — dedi.
Max Hook:
— Pekâlâ. — diye mmldan-dı.
Pembe ağızlığına İnce bir sigara soktu, İğildl ve bir nefeste sordu:
— Acaba bu resimler... öyle dedikleri gibi?
•lake, masalarına döndükleri sırada Malone'a dedi ki:
— Bu resimlerin de günün birinde talibi çıkacağını aklımdan geçlnnlşLlnı.
Malone, dostuna baktı, Jako, dünyanın en ağır yükünü sır-
nu öpüyor. Başızn fatjdmp sahaya baktı. Al Omega belirmiş, Keyif İçinde. Gözlerini Anne ite Glnnls'c çevirmiş, tapmırcasına ona bakıyor.
Küçük avukat, yerinden kalktı. Betty Royal'ın oturduğu masanın yanından geçti. Genç kı-zm «rafındaki percstişkârlar dağılmış, yalnız Fen Reddlclt orada... Ve bu delikanlı, ona: e— Size şimdiye kadar bunları sdyllyemcmiş olâüğtmıun sebebi,..* diye tmlatıyor.
Malone, saatine göz afeti. Adam canım, Ruth Ravvlson da ancak ilti saat beklemiş, Tazla o., -e,., j .... sayılmaz.
tmdnn atmışçasına ferahlamış-1 Kalabalık arasından geçerek tı. HölĞne'in yanına oturduğu tirada, arkadaşını tekrar gözden geçirdi Ankadnsı. karısının elini almış, parmaklarının ucu-
onun masasına vardı.
Masa boş. Bir garson meşgul oluyor Birikmiş kiril bardakları ve sigara izmaritlerini lop-
tuyor.
M^lont, birdenbire endişe İle sordu;
— Boyan Rciîvkom nerede?
— Boyan Raıvlsun mu?... ila, buy Malone! Sizin lcln bir haber bıraktı.
— Bıraktı mı? — diye avukat hayretle başını kaldırdı
Oaıuan, izahat verdi;
— Bayan Raıvison, bir kaç dakikli evvel boy Bullovk'la gitti Bana dedi kİ: Crtmn Point’c ftidlp hemen rvîenrcekİCTmIş. FikİT beyan etmeme müraadr buynrır-nnır. şunu sÖyHycC^ğim | kİ. bayan Rtrtrfscm çok talihli İmiş, çünkü. bay Btffltortt. .
Malone. hnjuk bir sesle onun sözünü kesil:
— Biliyorum. (Boşalan msıa-ya bir nn baktı. Sonra, sordu:) Nasıldı, kimim. bu gece?
Garson, haytahhRla gürlerini açl ı:
— Aman efendim, bir güzeldi bir güzeldi kİ. sıranda beyaz elbise vardı. Garnitürü de nasıl derler, yaldızı, dilgmell bir şeylerdi. Ya. saçları, efendim... Yemin ederim M hayalımda böyle saç görmedim. Güneşin
'I

bayındırlık Bakanlığı Yollar 4. Bölge iv üdürluğünden
1 — Bfilgmirin muhtelif taşaatlannda kııUunılmak muindir kuturlarda 30436 kilo betonarme çubuk demiri zarf usulü İle eksiltmeye konuteıuştnr.
2 — İçin muhammen bedeli 17605 Hra 74 kuru? olup güven akçesi 1321 Hradır.
3 — Eksiltme 6- S 948 pazaılesi günü saat 15 de ‘EUİk yolu özerinde bayındırlık garajındaki müdürlük odasında toplanacak komisyon huzurunda yapılacaktır.
4 — Bu İşe ait keşif ve şartnameler tatil günleri hariç her gün Bölge Müdürlüğünde görûtebOlr,
5 — Teklif zarfları ’hnle «aklinden bir saat evvel komisyon başkanlığına maMnıe mukablilncie verDmlŞ olacaktır.
6 — isteklilerin usulüne göre müracaatları ve postada vııku bıılnçnk gecikmelerin kabul edllemyieceğl Hân olunur. 7117
İst. İİııi. Tıp Fakültesi Dekanlığından
Ftali Kr. San t.
batmasını andırıyordu. Pırıl pırıl- , Etele yuzü, buy MuJune.
melek yüzüydü
Malone:
— Ya, demek böyle Bahtiyar
Olacaklar. — drdl.
Garsona b>?ş dolarlık bahşiş bıraktı. Garson, hayretle raya baktı:
— Bu nişin, efendini?
Malone. cevap verdi:
— Sebebinin ehmnanrtyefl yok.' zaten anlatsam da anlayamazımı, — defti.
Masaya baktı, başını salındı.
Sonra. barın önünden geçil, hole çıktı, 'sokağa vardı.
İhtimal bmıdan yirmi sene jtmra...
Bir taksi çağırdı; esneyaıek-
ten bindi.
ÜDİın J. Malope;
— B'"H nıcThnö Rölih’l — eın- Gıu.ti a hastan':?! çatlak anri binası tamirinin açık riairtınesl
rln! şoföre verdi. I Fakülte Dekanh&mdâ toplanacak A. E. P komisyonunda yapı-
S o N nacaktır.
İsteklilerin bu İşe benzer 15.000 liralık 1| yaptıklarına dair İdarelerinden almış oldukları vesikalara istinaden İstanbul üniversitesi Mimarlığından eksiltme tarihinden 3 gün evvel dilekçe ile alınmış ehliyet ve -949 yılma alt Ticaret odası vesikaları ve 839 hra 78 kuruşluk muvakkat teminat makbuzu ve mektubu İle beli! saatte gelmeleri Iftaundır.
NOT: Keşif ve şartname Dekanlıkla göriilür.
Alınacak «bzc
72.00
35.50
20.00
,5.«
pa-
Lahana
Havuç Pancar Yeşil salata
Tecrübe hayvanları için alınacak, yukarıda cinsi, mlktan ve muhammen flitti yazılı sebzelerin kapalı zarf eksiltmesi 8 6 049 çarşamba günü saat 16 da Fakülte Dekanlığında toplanacak A E. P. komisyonunda yapılacaktır.
İsteklilerin cari sene ticaret ve sanayi odası belgeleriyle —1183— hra —80— kuruşluk geçici teminat makburiarile birlikte saat 45 e kadar mektuplarını A. E. P. komisyonuna vermeleri. 47111)
İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanlığından
8 5 M9 çarşamba günü saat 15 de 11.187 lira 7 Kuruşluk
47112)
F ' ife 8
AKŞAM
24 May ta ı&n
BULMACA
Ji/vvehn, nesenm.saghğm kaynağı, yegâne gıdam t
Sold'j'i «agn- l — Kuvvet arttıran çubuk. 2 — Tembellik yapıyor. 3 — Bir spor ■ tersi yemektir. * — Terai bu vakit parçası. 5 — Kavalyenin Cji - ticaret e$yu.tı. « - Temi bir kumaş deseni. 7 - İlk Sovyet Başkam ■ Romanın başlangıcı. 8 — Tersi devem yansı - »aç havimi. 9 — Körkakcg. 10 — Kanaat getirir.
Yukarıdan ajagıya: 1 — Kavgacı, s — Meydana vuran. 3 — Bir kadın Lanı - babanın yansı. 4 — DütUk -sn m» ııacı. 5 - Meyva ve sebzelerdeki bayat unsuru - nişanlanın btıs-tarueıcı. 6 — Nida - tersi lerteliir -kw vagar. T - Yan karanlık -meranın. # — Fasıla - ORiunM bulunan >taret
Geçen bulmacanın halli
Soldan aaBa: 1 — Churiloö. î — İane Ani. 3 — HilkUtan. 4 — AİU. Muı. 0 — Neme, Ayı. B — Adak. 7 — Erkek. Ka. 8 — Va. NlkAlı. 3 - Ut Darı. 10 — İfadcver. .
Yukarıdan aşağıya: ı — CihanUey-11. î — Haile. Ralf. 3 — Anlamak. Fa 1 - Rekredcn. 0 — Akide. S — Tatma-:. Kav. 7 - Önel». Kere 8 -
RADYO
ARI
PARKER Qu/7fj(
SOLVEKS ihtiva eder
Kalem dertlerinin %6S inin yüksek asitli müreltkeplerdep ileri geldiğini biliyor musunuz? Harika Solvçkj mAddİsinf iluiv.ı eden Parker QUİNK mürekkebi ise. sıci kalem dertlerinden kurtarır;
i. Tıkjnmaişra önler ' vo
ueti (iıııııl az un
besler
2 Adî mürekkepleri raklığı tortuları dışarıya atar.
3 Kaleminizi temizler
4 Madeni ve lâstik akşamın çürümesine mâni olur Derhal bir QL’İNK mürekkebi âlınız!
4 sabit ve 5 yıkanır ten olmak üzere renkte bulunur hilen renkleri ev Cepler için şayanı
uçlar, birisi QUIuK 4 muhtelif «riu’ıj-. katta bahrıinhşnr. 0-ı-ıç gun onnra. bir tana si mü;-tauna, di,gör uçlar Fona halde Çürûrfıil® vay» tamamen erimiştir. Yalnız QUİNK müraHabındaid uç saöîj>lam ’-aimıstır.
THE PARKER PEN COMPANY
Turkiyede Mıımesıiii
EH BORLA ve ORTAKLARI - Galata. İstanbul t on», H. 0.85 - 4 «nı, TL. 1.23 - 18 onu Tl. 3.00
3? âna, TL S.00 - Galbm TL İz.50 ■ Superehraına. Tl. > 6T
NEVROZ İN
T. C. Ziraat Bankası
yıllılt 300.MÛ lİTalık İkramiyeden ayrı olarak yeni biı HARMANI İÜCRAMÖYESS
tertiplenmiştir ;
tarihi: 20 Temmuz 1949
Hu akşamti* program
13..'-o Saz CScrlCrJ. 18.15 Senidi ve' «arıcılar. 19 M. S. ayart ve Haberler.1'
10.15 GeçmL^e Bugün, 19.20 Yurtlan I Sesler. 19.50 Fiilin sarkılan İPİ.).
80.15 itudyo Gazetesi. 20.39 Scrbes'
«iiat. 2Ö.S5 Ihccmi iSeg&h faslı!. 21.15 satıl. 20.35 iilcCMz IScRilı faslıl.l Müzik: fPl.l, 21,45 Kpnııjmn: fVcnl Bilgileri, 22 Olla nvllr-lflU, 22,35 D.ın»j nıur.ıgı (?L>. 82.15 M. S. .varı ve
Haberler. 83 Program ve kopnııif. ;
Varın tabah ve oçl» programı
7 4'1 M. S, ayarı. 7.31 Müzik: AçıhS İPİ ı. 7.15 Haberler, 8 Takrtın ve far- l kilo, (Pl i, 8.15 Havai müzikleri İPİ ). 8.İ1 Hatif orkestra eserleri (Pl.l. 9 Kutramş, 12.28 Açılış ve program. 12.40 M. S. ayarı ve Karıcık şarkılar. | 13 Haberler, 13,1B RİUmvHer (Pi l. | 13.30 Öıtle Gazetesi. 13.45 Hatif melo- ■ d'h Pil. il Kapanış.
ff pirinç ve
| a..... hububat unlarıdır.
İZMİRDE SATILIK ARSA


£n büyüle kadın Gazetesi I HANIMELİ nla
Mayı. - 049
Şayuı bir çok yenlllklerile çıkmıştır.
E- iylerl. Mutfak ijlerl. Biçki v» çiçek dersleri. Bahar Modelleri ve Eski Türk Motifleri v. a.
P.oınan. Hikâye. Şiir. Fıkra. Karikatür.
Cok resimli, çok renkli 40 Mit ita 50 kuru*.
İstanbul TAN Matbaan
UÇ GÜNDE STCNOÖHAFİ YüHçek Ekonomi ve Ticaret okulundun mezun Nevzat Eser bu adla bir eser neşretmijtlr. ,
Irlat
Son cıesluı kuvvetli enirlerinden Muta A. Solfasıtlı ile Turhan Dök-meçimin şiirleri, küçült bir kitap halinde. İKİSİ İsmi İle Kaynak mecmuası tarafından .ynyıulMimıjtır.
.H 119 FER
Atılıarada yayınlanmakta bulunan Nilüfer meccnuasmın 48 İnci anyıst1 kendisine has güzellikle ve çvjitU ya-rılarla çıkmıştır, isleyenlere örnekler gönderilir.
Yukarıdaki Krokide görüleceği veçhile Atatürk Heykeli civarında Tevflk Rüştil Araş Bulvarında köşe başında Bulvara olan cephesi 20 metre. 1383 numaralı sokağa olan cephesi 28.5 metre genişliğinde 703,25 metre karelik inşaat için mütecanis zemine kadar hafriyatı ikmal edilmşl, hemen temel atmaya müsait bir vaziyette bulunan arsa .satılacaktır. Taliplerin fiyat tekliflerini 20 Haziran 1949 akvamına kadar İstanbul- AşLr efendi caddesi, Türkiye Hanında Milli Reasürans Türk Anonim şirketine yazı İle bildirmeleri ilân olunur.
—w NAKLİYAT mu fim sigarla Kumpanyasından Memur Aranıyor.
Nakliyat SİGORTA şirketlerinde çalışmış ve Nakliyat SİGORTA tarifelerine âşinâ tecrüb“ll bir memurun (bay veya bayan) (1000) rümuzu altında 178 Posta kutusuna yazı ile müracaat etmesi.
ZAYİ — Adana Kız Lisesinden aldığım 1.10.1934 tarihli ve 4-8 saydı diplomamı kaybettim Yenisini çıkaracağımdan eskisinin lıiikmü yoktur.
Hasna BUMBARA
Sümerbank Fabrika’arına Kömür taşıttırılacak Sümerbank İstanbul Satınalma ve Nakliyat Müdürlüğünden Bankımıza alt ve İstanbul ne Marmara Havzasında bulunan sekiz fabrikamızın bir yıllık İhtiyacına karşılık takriben 107,200 «yüz yed i bin lklyttz» saf ton mtktarmda kömürün havzadan mürettep fabrikalarına taşıma lji eksiltmeye konulmuştur.
Miktarları ve taşınnı şartlarını gösteren şartname müdürlüğümüzde nakliyat servisinde görülebilir,
Taşımaya İstekli olanların 10.000.— «Onbin» liralık geçici teminat akçesini yatırarak tekliflerini en geç 7 8.944 sah günü saat 15 şe kadar kapalı ve mühürlü bir zarf İçinde Galatada bankalar caddesinde Sümerbank binasında kâin müdürlüğümüze vermeleri lâzımdır.
Bankamız İhaleyi yapıp yapmamakta serbestin (7'79»
Ma' keme, tapu, icra ve noter ilânları
Bedelleri hususi şahıslar tarafından Ödenen mahkeme, icra, tapu ve noter Hânları gibi resmi İlânlar eskiden olduğu gibi doğrudan doğruya «AKŞAM» İdaresi tarafından kabul edilmektedir.
DOKTOR.
FETHİ ERDEN
LÂBORATUVAİI
iBakterlyolujık, BlyuluHk ve kimyevi tahliller yapılır.
Beyoğlu Taksime giderken Meşeli soküftl Ferah Apartımanı. Tel. 40F>34
II
Devlet Orman imletmesi Gerede müdürlüğünden
1 — İşletmemiz Geylkgölü Bölgesinin merkez deposu lstli
yerinde mevcut 430 adede denk 208.057 M3. Göknar tomruk Aklaş Bölgesinin akta? deposunda mevcut 73 adede denk 0.85? M3. çam sanayi odunu, 15 adede denk 2,585 M3. göknar sanayi odunu ve özmüş İstif yerinde mevcut 127 adede denk 14,370 M3. çam maden direkleri 0 parti halinde 12-5-949 tarihinden I-tibaren 20 gün müddetle açık arttırma suretlle satışa konulmuştur. arşamba günü saat 15 de Gere-
2 — Açık artırma 1-8-949 çcak komisyon önünde yapıla-de İşletme Merkezinde toplana
çaktır.
Beher metre küpün tahmini bedeli göknar tomruk İçin 57 Hra 50 kuruş, çam sanayi odunu İçin 32 lira, göknar sanayi o-dunu İçin 23 Ura ve çam telefon direk için 50 lira 50 kuruştur Her parti İçin % 7,5 hesablle geçici teminat alınır.
3 — Bu işe ait şartname Ankarada Orman genel müdürlüğünde, İstanbul Ankara - Karabük - Kızılcahamam - Bolu Devlet Orman İşletmesi müdürlükleriyle ve işletmemizde Gerede - Mengen Belediye Başkanlıklarında Geylkgölü - Ak-taş Orman Bölge şefliklerinde görülebilir.
4 — İsteklilerin belli gün ve saatte müsblt evrak ve ilk te-
m" rlle komisyona müracaatları. 8905
Perçin çivisi 5İm?cak
Eayındıriık Eakanhğı İstanbul S. A. K. Reislisinden
Dairede görülecek şartname, liste ve resimlerinde eb'ıt ve evsafı gösterilen (5819- Kg. ağırlığında 27075 ıdec muhtelif perçin çivisi :T5Ö4 7O . lira muhammen bedelle aç:’.: eksiltmeye 1 çıkarılmıştır.
îstekllleriıı (587,35» liralık geçici teminat makbuzu 11? 1949 yılına alt Ticaret Odası belgeleriyle l '8-z948 çarşamba, günü 1 saat 11 de Galatadû. Perçemli sokak Cemaat Hant birinci 'katta 3. A, K. Reisliğine gelmeleri, !01’?‘
İstanbul Sıhhi kurumlar arttırma ve eksiltme komisyonundan
Muhammen ille Ekstlbme j Lüzum gösteren Miktarı bedeli tenıinaîi saati
I müessese Cinsi ______Lira______LU a______
Sağlık B. tçlıı ebe Beher adedi:
çantaları 200 adet 30 liradan
6000 lira 450 lira 15.15
Akliye hastanesi İçin muhtelit Topyekûn:
kereste 5 kalem 13.995 Hra 1050 lira 15.30
3. Akliye Has. için boya ve boya Topyekûn.
malzemesi 42 kalem 7817 75 lira 587 Lira 15.45
Haydarpaşa Sariye Hast. İçin Beher adedt: 15 55
Buz dolabı 3 adet 1100 liradan
3309 liradır. 248 Uradır
Yukarıdaki. İhtiyaçlar hizalarında yazılı hastanelere alt ı olup ayrı ayrı açık eksiltmeyekonulmuştur.
1 — Eksiltmeler 1. Haziran. 949 çarşamba günü hizalarında gösterilen saatlerde Cagaloğlundaki Sağlık ve S. V. MD. lü-
iğü binasında toplanan sıhhi kurumlar satınalma komisyonun-■ ca yapılacaktır
2 — İstekliler, bu işlere ait şartnameleri çalışma gunlerln-ı de komisyonda görebilirler.
3 — İsteklilerin, cari seneye alt Ticaret odası vesikası İle
2490 saydı kanunda yazılı belgeler ve bu işlere yeter İlk teminat makbuz veya banka mektupları olduğu halde belli gün ve saatlerde komisyona müracaatları._______________'63 32>
Bayındırlık Bakanlığı Yollar 4. cü Eölge Müdürlüğünden
1 — Ankara - İstanbul yolu û 4- 400 - 1 + 380 ve Ankara
- Kırşehir yolu o 4- 3(ıo - 3 410 Kim. leri arasında yapılacak
beton asfalt kaplama işi kapalı zarf usulü He eksiltmeye konulmuştur.
2 — İşin muhammen bedeli 336815 lira olup geçici güven akçesi 25262 liradır
3 — Eksiltme 0'8 '949 pazartesi günü saat 18 da Etlik yolu üzerinde bayındırlık garajında bölge müdürlüğü binasında müdüriyet odasında toplanacak komisyon huzurunda yapılacaktır.
4 — Bu İşe alt keşif ve şartnameler tatil günleri hariç her gün bölge müdürlüğünde görülebilir.
5 — İsteklilerin İhaleden ve tatil günlerinden hariç 4 gün evvel bölge müdürlüğüne müracaatla yeterlik belgeleri almaları lâzımdır.
0 — Teklif zarfLarı ihale saatinden bir saat evvel komisyon başkanlığına makbuz mukabilinde verilmiş olacaktır.
7 — İsteklilerin usulüne göre müracaatları ve postada vuku bulacak gecikmelerin nazara alınamıyacağı UAn olunur. 7118 İstanbul Sular idaresinden:
Ana Su Borusu geçmeyen sokaklardaki binalara su almak isteyenlere:
1/1/947 tarihinden ll&n tarihine kadar yazı ile İdareye müracaat etmiş, fakat ana su borusu bulamadığı İçin İsteği kabul edilmemiş olanlardan en çok sekiz metrelik kanalizasyonla su alabilecekler hesabına sipariş edilen borular yakında tesellüm edilecek tesellümü müteakip mukavele akdi için bu gibilerin idareye müracaatı ayrıca İlân edilecektir.
Sipariş edilen boru He sekiz metrelik temditler r.ncak karşılanabileceğinden bina başına sekle metreden fazla boru döşenmesini gerektiren işlerde isteğin yerine getirilmesi İçin
— İdarece bildirilecek vasıfları haLz olmak şartlle -+ lüzumu kadar borunun İstekli tarafından tedarik edilmesi veya istekliler adına harice bpru sipariş edilmek üzere keşif tutarının İdare veznesine peşin olarak ödenmesi lâzımdır. İkinci şıkkın tatbiki İçin İstek tutarının sipariş yapılmasını temin edecek miktara baliğ olması ve İsteğin kabulü. İçin de nuntaka su eLu-. rumunun elverişli bulunması şarttır.
Bu hususta daha fazla malûmat almak isleyenlerin merkez ve Kadıköy müracaat kalemlerine başvurmaları rica olunur. (71)501
İKRAMİYE TUTARI:
Lira
55.000
Büvük İkramiyeler:
30.000 15.000
Aynca:
Lira
10 Adet 1.000 Liralık İkramiye vardır.
Bu ikramiyelerden faydalanmak için 10 haziran 1049 tarihinde vâdeslz tasarruf hesabında en az 1&0 lirası bulunmak ve bu miktarı çekiliş tarihine kadar devamlı şekilde muhafaza etmek kâfidir .
Talihiniz varsa 30.000 Liralık Büyük ikramiyeyi kazanmak elinizdedir.
Çabuk
Parlatmak için
BRASSO
MADEN CİLASI
BİREBİRDİR
Created by free version of 2PDF
Yüksek Denizcilik Okulu Müdürlüğünden
Çeşidi Miktarı Muhammen Çoğu Muvakkat Eksiltme
Çoğu Azı Flatl tutarı teminatı gün ve
..■Lira Kr. Lira Kr Lira Kr. saati
Beyaz karaman
eti 2-580 2000 3 50 8750 00
Sığır eti 2000 1500 2 20 .4400 00
Kuzu eti 575 400 3 20 1840 00
14990 00 112425 Ş'8/949
cuma saat 15
Diyarbakır 9973 50 748.U2 3'6/949
sade yağı 1635 1200 0 10 cuma saat 16
ı — Okulumuzun iaşe Lhıiyacından bulunan üç kalem et ve sadeyağ iki şartlaşma He yukarıda belirtilen gün ve saatlerde ihaleleri ayrı ayrı yapılmak ü2ere kapalı zarf usulUe eksiltmeye konulmuştur. Eksiltmeler Yüksek Denizcilik okulu Müdürlüğünde toplanacak satmalına komisyonunca yapılacaktır.
2 — Bunlara âli şartlaşmaları görmek arzusunda olanlar Okul işlemler şubesi saymanlık bürosuna müracaat etmelidirler. Muvakkat teminat paralan müdürlüğümüzden alınacak irsaliye İle İstanbul yüksek okuLlar saymanlığı veznesine yatırılacaktır.
3 — İsteklilerin 2490 sayılı kanunun 2 ve 3 üncü madde-
lerindeki şartları haiz olanları ve 32 inci madde gereğince ha-zırlıyacakiurı kupsiı zartlari.nl eksiltme ve ilıale saatlerinden bir saat evveline kadar makbuz karşılığında komisyon Başkanlığına vermeleri gereklidir. 16928)

Comments (0)