Yolların Tükettiği Adam
Memleket Hikâyeleri
Yazan: Turgut Evren
Bütün Kitapçılarda bulunur. Millet Mecmuası Neşriyatından.
AKŞAM
Yeni Model
Portatif ve büyük Cedvelli
YAZI MAKİNALARIMIZ
geldi.
Satış yeri: Ankara Cad. 111 AFİTAP
Sene 25 — No. 8941 — Fiati her yerde 5 kuruştur.
Sahibi Necmeddin Sadak — Neşriyat müdürü: Hikmet Feridun Es — AKSAM Matbaası
Alman - Italyan çarpışmaları başladı
İtalya ile mütareke nasıl yapıldı?
Cezayir 8 (A.A.) — General Ei- r senhower, İtalyanm teslimini haber t verdikten sonra Şimal Afrika Mütte- 1 fik umum karargâhı mütareke akdi ı hususunda şu tafsilâtı vermiştir: (
«İtalyan hükümeti bundan birkaç hafta evvel mütareke akdetmek üze- i re İngiliz ve Amerikan hükümetleri- 1 le temasa girmiştir. Bu hususta bir j görüşme hazırlanmış ve tarafsız bir i memlekette vuku bulmuştur. İtalyan i hükümeti mümessillerine derhal, I İtalyanm kayıtsız şartsız teslim ol- i ması lâzım geldiği izah edilmiştir. 1
Müttefik başkumandanının mü- j messilleri, sözü geçen şartın kabulü ı halinde, İtalyanm ifa edeceği askerî i şartları İtalyan hükümeti mümessil- 1 lerine tebliğ etmeğe salâhiyettar olduklarını bildirmişlerdir.
Şartlardan birine göre, İtalyan hükümeti. Müttefiklerin kendisine daha sonra tahmil edecekleri siyasî, İktisadî ve malî şartlan yerine getir- 1 meği deruhde edecektir.
Bundan gayrı, başka görüşmeler de hazırlanmış ve Sicilyada vuku bulmuştur.
Mütareke, Sicilyadaki Müttefik umum karargâhında 3 eylül tarihinde imza edilmişse de, bunun Müttefikler için en müsait zamanda meri-| yete gireceği ve her iki tarafça aynı zamanda ilân edileceği İtalyan hükümeti mümessillerde kararlaştırılmıştır. Bu zaman şimdi gelmiştir.
Yapılan müzakereler esnasında, mütarekenin İtalyan hükümeti tarafından ilan edilmesine mâni olmak üzere, bir Alman manevrasının ihtimali d; göz önünde tutulmuştur. Bu ihtimalin önüne geçmek üzere yüksek rütbeli İtalyan askerî mümessillerinden birinin Romaya dönmemesi kararlaştırılmıştır. Bu mümessil hâlen Sicilyada bulunmaktadır. Bundan başka mareşal Badoglio beyannamesinin metnini, İtalyan radyolarının bunu neşretmekten menedile-bilecekleri ihtimaline binaıen, Müttefik umum karargâmma göndermiştir.» t
Gl. Eısenhower’in tebliği
Londra 8 (A.A.) — Reuter jan-81 bildiriyor^
Şimalî Afrika Müttefik kuvvetler
Izmirin kurtuluşu
Bugün parlak merasimle kutlanıyor
Müttefikler Roma’nın şimal ve cenubuna asker çıkardılar
rini kayıtsız ve şartsız teslim etmeği teklif eylemiştir. Müttefik kuvvetler başkumandanı sıfatile askerî mütareke teklifini kabul ettim. İleri sürdüğüm mütareke şartlan İngiliz, Amerikan ve Sovyetler Birliği hükümetleri tarafından tasvibedilmiştİT. Mütareke benim mümessilim ile mareşal Badoglio’nun müessili arasında imzalanmış ve bu andan itibaren meriyete girmiştir. Birleşmiş milletler ordularile İtalyan ordulan arasında muhasamat derhal sona ermiştir. Alman mütecavizleri İtalyan topraklarından dışan atmak hususunda faydalı olacak bütün İtalyanlar Birleşmiş milletlerin yardım ve müzaheretine mazhar olacaktır.»
İngiliz hükümetinin demeci
Londra 8 (A.A.) — Başvkilin resmî ikametgâhı olan Downing Street’ten bu akşam aşağıdaki beyanname neşredilmiştir:
(General Eisenhower, bugün öğleden sonra İtalyan hükümetinin şartsız teslim olduğunu Cezayirden bildirmiştir. Birleşmiş milletler bu , hâdisede Mihver kuvvetlerinin yeni ve bariz bir zâfım göreceklerdir.
Mütareke askerî makamlarca im-za edilen askerî bir vesikadan ibaret , olup siyasî, malî ve İktisadî şartlan . ihtiva etmemektedir. Bu şartlar sonradan İtalyan hükümetine bildirile-çektir. Akdedilen askerî mütareke-. nin hükümleri de ifşa edilmiyecek-. tir.»
Badoglionun İtalyan ' halkına beyannamesi
Londra 8 (A. A.) — Mareşal . Badoglio, radyoda İtalyan milletine 1 hitaben yaptığı beyanatta ezcümle şöyle demiştir:
«Düşmanın ezici kudretine karşı ' gayrı müsavi şartlar dahilinde mücadeleye devam etmenin imkânsızlığını takdir eden İtalyan hükümeti, ‘ millete daha büyük fenalık gelmesine mâni olmak gayesile İngiliz -Amerikan müttefik kuvvetleri başkomutanı general Eisenhower’den mütareke istemiştir. Bu talep kabul edilmiştir. Bu Sebeple İtalyan kuvvetleri İngiliz - Amerikan kıtalarına
tzmri 9 (Telefonla) — Bugün, Izmirin kurtuluş günüdür. 21 yıl önce bugün Türk ordusu, düşmanı Kordon boyunda denize dökmüştü. İzmirliler güzel şehirlerinin kurtuluş yıldönümünü bugün parlak merasimle kutlamaktadırlar.
Mülteciler hakkında notamız
Müttefik devletlere verdiğimiz cevabî notanın esasları
al-
Ankara 8 (A. A.) — Haber dığımıza göre, iltica meselesi hak-kındaki notalara Türkiye hükümetinin verdiği cevap, şu esasları ihtiva etmektedir:
«Cumhuriyet hükümeti daima hattı hareketini, zaferi uğrunda birleşmiş milletlerin harbettik-lerini bizzat ve müteaddit defalar beyan eyledikleri devletler hukuku kaidelerine uydurmak kaygu-sunu beslemiştir.
Mihveri idare eden şahsiyetlerin muhtemel ilticaları meselesinde Cumhuriyet hükümeti, bu hareket hattından inhiraf etmemek kararındadır.
Buna binaen bu hususta bir karar ittihazı icabettiği vakit, Türkiye hükümetinin bu karan, elyevm devletler hukuku kaidesi olarak tanınan veya mutat usullere tevfikan kesbi katiyet ederek o zaman tanınmış bulunacak olan prensiplerden mülhem olacaktır.» ______________
.--- .r.uneriK Kuvvetler ____________ _________________
bugihTcezavir Eısenhower, I karşı her yerde muhasamata nihayet
aşağıdaki tebl^' a,yosun(^a vereceklerdir. Bununla berabeT Ital-
«TtS h^kûme°riUi kUVVCtIeri hangİ bİr tarafta" (ltalya hükümeti silahlı kuvvetle- (Arkası sahife 2. sütun 1 de)
Napoli, Cenova limanları ile Sardenya adası işgal edildi, Almanlarla italyanlar çarpışmağa başladılar
Başvekil Adana heyetini kabul etti
Ankara 8 — Başvekil B. Şükrü Saraçoğlu, bugün Adanadan gelen bir heyeti kabul etmiştir. Pamuk .fiatleri mevzuu etrafında Ticaret Vekili ile görüşmeğe gelen heyet, Ticaret Vekili ile konuşmuştur. Pamuk fiatlerinin bir haftaya kadar tesbit edileceği anlaşılmaktadır.
Bulgar kabinesi çekiliyor
Fevkalâde vaziyet yüzünden müessisan meclisinin toplanmasına İmkân yok
Sofya 9 (Hususî muhabirimizden) — Fevkalâde vaziyet yüzünden Müessisan meclisini toplamak imkânsız bulunduğundan yarın Sobranya meclisi toplanarak üç kişiden terekküp edecek olan niyabet meclisini seçecek kabine istifa edecek ve yeni kabineyi teşkil edecektir.
Londra 9 (Radyo) — Cezayir radyosuna göre. Amerikan ve Kanada orduları Orta İtalyada Romanın şimal ve cenubunda birçok noktalarda karaya çıkmışlar ve memleketi işgale başlamışlardır. Müttefiklerin Orta İtalyada karaya çıktıkları yerler, Gateo, Çiritavetya ve Piza şehirleridir.
Reuter muhabiri, Müttefik askerlerin Napoli ve Şimalî İtalyada Cenova limanlan ile Sardenya adasına da çıktıklarını bildirmiştir. Almanlar ile İtalyanlar çarpışmağa başladılar Londra 9 (Radyo) — Kalabria’-da İtalyan ve Alman askerleri ara-
sında şiddetli çarpışmalar olmuş ve ' 200 Alman askeri maktul düşmüştür. İtalyanlar da ağır zayiata uğramışlardır. Milânoda İtalyan askerleri, şehrin Almanlar tarafından işgaline mâni olmak için tertibat almışlardır. Korsikada, İtalyan ve Alman askerleri arasında vuku bulan çarpışmalarda italyanlar galebe çalmışlardır.
İtalya’da çılgınca sevinç
Londra 9 (Radyo) — Şimalî i İtalyada halk, mütıeke haberini ccş^j m sevinç tezhürlerile karşıla-' mıştır.
Londra 9 (Radyo) — Nevyork-ta İtalyan mahallesinde mütareke haberi çılgınca sevinç tezahüratile selâmlanmıştır. Halka şarap ikram edilmekte, sokaklarda dansedilmek-te ve vaşa diye bağınlmaktadır.
B. Roosevelt’in beyanatı
Londra 9 (Radyo) — B. Roo-sevelt dün gece şu beyanatta bulunmuştur: İtalyanm teslimi, yalnız Müttefikler için değil, İtalyan milleti için büyük bir zaferdir.
Londra 9 (A.A.) — Hür İtalyanlar reisi kont Sforça, yaptığı beyanatta demiştir ki:
«Teslim olmak şerefi mareşal Ba-doglio’ya değil, İngiliz ve Amerikalılara karşı harbetmekten imtina eden İtalyan askerlerine aittir.»
Almanya, bir Faşist hükümeti kurdu
Roma ile Berlin arasında muhabere kesildi, Macaristan’ın bugün mühim bir demeci bekleniyor
kütlerini yerine getireceğini ve harbe devam edeceğini söylemişti.
Şimdi gene aynı Badoglio, teslim olmak suretile, ihaneti kabul etmiştir. Hakikatte bu ihanet Duçenin feda edilmesile başlamıştı. Şimdi ise son haddini bulmuştur.
Mütareke 3 eylülde imza edilmiş olmasına rağmen, İtalya hükümeti 4, 5, 6, 7, 8 tarihli resmî tebliğlerde Napoli de dahil olmak üzere birçok İtalyan şehirlerinin bombalandığını bildirmiştir. Bunun şimdi bir manev. radan ibaret olduğu anlaşılmakta-
Vatan vapuru bu sabah
İncesaz — (0 mahiler kİ derya içreür, deryayı bun
Zincirler, koptuğundan ve köprü iyi kapatılamadığından yayalar ve tramvaylar köprüden geçemiyorlar
Bu sabah Karaköy köprüsü bir kazaya uğramış, bu yüzden saat 5 de açılan köprüyü kapamak İmkânı hasıl olamamıştır.
Öğrendiğimize göre, Vatan vapuru, köprünün açık bulunduğu sırada, Haliçten çıkmak istemiş ve yanlış bir manevra yüzünden köprüye çarpıştır. Köprünün açılmasına yardım eden zincirlerden bir kısmı bu çarpma neticesinde kopmuş olduğundan köprü, saat dokuza kadar kapatıla-mamıştır.
Köprüler Belediye mühendisliğinden yaptığımız tahkikata göre, köprü ancak saat on bire doğru kısmen kapatılabilecek ve bu suretle yayalar geçebileceklerdir.
Köprüde vukubulan ârlza dolayısUe
tramvay, otomobil ve araba gibj vesait sabahın saat beşinden İtibaren köprüden geçememiştir. Bu gibi vesaitin geçmesi, köprünün tamamile kapatılmasına bağlı olduğundan aksama kadar ayni vaziyet devam edecektir. Çünkü köprüler Belediye mühendisliği sakatlığın ancak akşama doğru düzeltilerek köprünün nakil vasıtalarına açılabileceğini söylemektedir.
. Sabahtanberi her iki taraftan gelen tramvay ve otomobiller, köprünün her iki başında kalmışlar ve yolcular sandallarla geçmişlerdir. Köprü saat 11 de yayaların .geçebilmeleri için kısmen kapatılacağından saat 11 den sonra bütün yayalar Köprü üstünden geçebileceklerdir.
Londra 9 (Radyo) — Almanya, Mussolini namına bir faşist hükümeti kurduğunu tebliğ etmiştir.
Telefon muhabereleri kesildi
Londra 9 (Radyo) — Berlin ile Roma arasında telefon muhabereleri kesilmiştir.
Berlin 9 (A.A.) — İtalyanm teslimi haberi, Romadan buraya gelmiştir. Bu hususta resmî makamlar hiçbir tefsirde bulunmamışlarsa da, Almanyanın gafil avlanmadığı ve lnu(XII ulUuKu
nihaî zafer, için ^gereken^tedbirleri [dır. Böyle bir dalaveranın tarihte misli yoktur. Fakat işin farkına varan Almanlar bütün tedbirlerini almışlardır. Bu ihanetin cezasını çekecek olan, herkesten evvel İtalyan milletidir.
Bütün Doneç Rusların elinde
vaktinde almış bulunduğu beyan, edilmiştir.
Macarıstanın bugün mühim bir demeci bekleniyor
Londra 9 (Radyo) — Svenska Dagbladıet gazetesinin Budapeşte-den vuku bulan istihbaratına göre, Macar kıral naibi amiral Horty, kalyanın teslimini haber alır almaz, genelkurmay heyetlerini derhal içtimaa daıvet etmiştir. Bugün Macaris-tanın pek mühim bir tebliğ neşretmesi bekleniyor.
Almanlar kalyayı ihanetle itham ediyorlar Berlin 9 (A.A.) — İtalyan hükümetinin idaresini eline aldığı gün mareşal Badoglio, italyanm teah-
DİKKATLER:
Elektrik ütüleri
Eskiden şöyle bir vaziyet vardı: Şirketten elektrik ütüsü alırdınız. Ütü bozulduğu vakit, Elektrik şirketi bunu bedava tamir ederdi.
Düşünce şuydu:
— Vatandaş, kömür ütüsüne dönmesin. Elektrik sarfiyatı yapsın.
Şimdi şirketin hukuk ve vecibeleri resmî ellere geçti.
Ütünüz bozulunca götürüyorsunuz: Para ile tamir!
Hususî şirketler devlet yahut belediye müessesesi haline geldikten sonra zihniyetin daha daralması değil, daha genişlemesi lâzım gelmez mi?... Ondan vazgeçtik, bari gerileme olmasa.-.
Krasnoarmeisk, Stalino şehirleri de zaptedildi
Londra 9 (Radyo) — Mareşal Sta-lin, neşrettiği gündelik bir emirde beş günlük kati bir muharebeden sonra Almanların yenildiğini ve Stalino şehrinin zaptedildiğini bildirmiştir. Gece yarısı neşredilen Sovyet tebliği Stalino’dan başka Krasnoarmeisk şehrinin de zaptedildiğini bildiriyor. Bütün Doneç havzası şimdi Rusların elinde bulunuyor.
Alman tebliği
Berlin 8 (A.A.) — Alman ordulaît başkumandanlığının tebliği:
Harkof kesiminde düşman, insan ve malzemece kayba bakmaksızın Alman mevzilerine hücum etmiştir. Düşman çeiin muharebelerden sonra ağır zayiata uğratılmak suretile püskürtül-müştür.
Merkez kesiminin bir çok noktalarında düşmanın şiddetli karşı taarruzu kırılmıştır.
Doğu cephesinin diğer kısmında yalnız Kuban köprübaşında oldukça şiddetli muharebeler kaydedilmişti!. Alman hava kuvvetlerine mensup muazzam teşkiller, müessir surette savaşa iştirak etmişler ve harbin en ziyade şiddetle cereyan etmekte olduğu nokta’arda düşmana hücum etmişlerdir. . ,
Düşman dün Doğu cephesmae lOfl | tank ve 77 uçak kaybetmiştir.
Sanıte 2
9 Eylül 13-13
SÖZÜN GELİŞİ
ALASKA’MIN EHEMMİYETİ
Mahkemelerde.
Sivrisinekten kurtuluyoruz
Bu sene sivrisineklerle mücadelemiz yolunda geçti. Onlar birimle senli beril olmak, sağımızdan solumuzdan çimlenmek hususunda gayretlerini sonuna kadar sarfettiler. Biz de bir türlü sulh olmak yoluna yanaşmadık. Moskito tipindeki tayyarelerden daha çeviklikle burunlarımızın üzerine inişler yaptılar. Suratlarımıza ve vücutlarımızın muhtelif yerlerine indirdiğimiz tokatlarla masaj ihtiyacımızı kendi kendimize gidermekle kalmadık; üstelik »inek avlamakta da maharet kesbettik. Nişantaşında oturan bir arkadaşım sivrisinekler sayesinde bu yaz her senekinden fazla kitap okumaya muvaffak oldu. Çünkü sivrisinekler insanı uyutmayınca bu uyanıklık saatlerini boş geçirmek riyanı iki misline çıkarmak olurdu.
Gazetelerde muharrirler kalemlerinden geldiği kadar sivrisinekler aleyhinde bulundular. Bu yazılar muhtelif beyanatlara sebep oldu. Şişlideki, Nişantaşmdaki, üsktidardaki, Bakırköydeki, Pa-şabahçedeki sivrisineklerin hiç bir resmî makamın mücadele sahası dahiline girmediğini bu beyanatlardan öğrendik.
Sivrisineklerin yazmak değilse bile okumak bildikleri bu beyanatlardan sonra anlaşıldı. Çünkü beyanatlar gazetelerde çıkraca adı geçen yerlerdeki sivrisineklerin sayısı birdenbire arttı. Zira beyanatlarda Şişlide, Nişantaşında, Üsküdarda, Paşabahçede, Bakır-köyde sivrisinek bulunduğu kimsenin meçhulü olmadığı, fakat buradaki sivrisineklerle mücadele etmek ya salâhiyet harici olduğu söyleniyor yahut da elde tahsisat bulunmadığı için mücadele yapı-femıyacağı bildiriliyordu. Bu satırlan okuyan sivrisinekler adı geçen rahat mmtakalara göçmek suretlle en tabiî akıllılık eserini göstermiş oldular.
Diğer taraftan bu mıntakalardakl sivrisineklerin sıtma naklet-miyen cinsten, yani zararsız mahlûklar olduklarının ilân edilmesi onların, işlerini büsbütün kolaylaştırdı. Şimdi insanları yataklarının İçinde evire çevire ısırıyor, keyiflerine bakıyorlar.
Fakat rahat uykular uyuyacağımız geceler yaklaşıyor. Sivrisineklerden kurtuluyoruz. Kış kapılarımızı çaldı Kış mevsiminin ayaz tahsisatı sivrisineklerin hepsini sindirecek kadar boldur. İnsan hafızası ise uykusuz geçen yaz gecelerinin sıkıntılı hâtıralarım yazıldıkları yerden çabucak silecek bir ustalıkta yapılmıştır.
Şevket Rado
Bu geniş ülkede nüfus azlığı büyük bir tehlike sayılıyor
Gök gürleyip şimşek çakınca, Moiz korkudan kendini kaybetmiş!
Dil iskelesi köprüsünün tamiri bir hafta sürecek, vapurlar yolcuları Derince’ye götürüp getiriyorlar
Son şiddetli yağmurların tahrip ettiği Dil iskelesi köprüsünün tâmlrt henüz bitirilmediği için Ankara ve Anadolunun diğer merkezlerde şimendifer münakalâtı aktarma ile yapılmaktadır. Devlet Denizyolları idaresinin tahsis ettiği Marakaz İle Ülev vapurları yolcuları Galata Yolcu salonundan alarak Derinceye götürmekte ve oradan aldıkları Anadolu yolcularını şehrimize getirmektedir. Yolcular Derinçeden trene binerek yollarına devam edeceklerdir. Marakaz vapuru Ankara yolcularım dün gece Galata salonundan alarak Derinceye götürmüştür. Sellerin yıktığı 30 metre uzunluğundaki Dil iskelesi köprüsü sahile kadar sürüklenmiştir. Reş yüz amele gece gündüz köprünün tâm'rile uğraşıyorlar. Tâmirat bir hafta kadar sürecektir. Edime hattında seferler munatazam yapılmaktadır.
Yağmur dün gece de devam etti
Şehrimiz ve civarında dün gece yağmur devam etmiştir. Gündüz kısa fasılalar!» yağan yağmur, gece devamlı bir surette yağmış, sabaha karşı çok şiddetlenmiştir. Şehrimizin bir çok çukur mahallelerinde bazı evlerin alt katlarım su basmış, bazı bahçe duvarları yıkılmış, bir çok evlerin damlan akmıştır. İstiklâl caddesinde Demir sokağında emlâki milliyeye ait 1 numaralı metrûk apartımanın çatısı çökmüş ise de içinde kimse otur-
madiği İçin nüfusça zayiat olmamış-
Geceki şiddetli yağmurlar, Topkapı, Yedikule ve Şişli tramvay hatlarını çakıl ve molozlarla doldurduğundan sabahleyin erken harekete geçen temizleme ekipleri yollan açmışlardır. Tramvaylar ancak, yollar açıldıktan sonra muntazam seferlerine başlayabilmişlerdir.
Denizde kazalar
Haliçte yapağı yüklü duran Fethiye motörü su almak suretlle batmıştır. Toprak mahsulleri hesabına un getirmekte olan 19 tonluk bir motör de Burgar adası önlerinde fırt m aya tutulmuştur. İsmail kaptanın idaresinde olan bu motör, dalgalarla bir hayli mücadeleden sonra ada ünlerinde karaya oturmuştur. Motörün İçindeki un kısmen kurtanlabilmlştir.
İzmirde şiddetli yağmurlar
İzmir 9 (Telefonla) — Dün İzmir ve civarına yağmağa başlıyan yağmur kısa fasılalarla devam etmektedir. Şehirde nakil vasıtalarının sefer intizamı bozuldu. Bir çok yerleri su bastı. Bazı caddeler nehir, sokaklar İse dere halini aldı. Pek çok lâğım patladı. Sayısız denebilecek kadar evlerin bodurum katlarını su bastı. Fuardaki paviyonlann bir kısmı çök zarar gördü. Yağmur yüzünden şehirde hayat gayri muntazamdır. Bazı cadde ve sokaklardan insan sırtında geçilmektedir.
Japonların Aleut adalarından I defa o da 1929 senesindeki bü-Kiska’yı tahliye etmiş olmaları yük İktisadî buhrandan sonra Alaska ülkesi hakkında yeniden * "’ ——
umumî merak uyandırmıştır. Amerika kıtasının şimalinde bulunan bu memleket Avrupanın şimalindeki İskandinavya yarımadası kadar büyüktür.
Ruslar Sibiryayı istilâ ettikleri zaman Behrenk boğazını Aleut adalan üzerinden athyarak Alas-kayı da ele geçirmişler, fakat merkezden çok uzakta bulunduğundan burasının idaresinde bir çok zorluklara uğramışları. 1867 senesinde Amerika Hariciye nazın Seword kongreyi kandırarak Alaska’yı yedi milyon altm dolar mukabilinde satın almağı teklif ettiği zaman bu teklif Çarlık Rus-yası tarafından memnuniyet ile karşılanmıştı.
Fakat o tarihte Alaska pek çorak ve fakir bir memleket sayıldığından milyonlarca altm mukabilinde Amerika tarafından satın alınmış olması Amerikan u-mumî efkânnda derin hoşnutsuzluk uyandırmıştı. O tarihte bütün Amerikan gazeteleri Alaska’nın satın alınmasını «Nazır Sewrdun bir deliliği» saymışlardı. Alaska’da yetmiş bin kadar AvrupalI muhacir yerleşmişti. Lâkin bunlar ziraat ve madencilik ile uğraşacakları yerde Amerikadan her sene gelen kırk bin seyyahı gezdirmek ve eğlendirmek suretile yaşamağı kendilerine iş edinmişlerdi. Seyyahların ziyaret mevsimi mahdut bulunduğundan bunun haricinde Alaskalılar tembel tembel vakit geçirmeği tercih ediyorlardı.
Alaskalılar seyyahların getirdikleri paralan kendilerine İnhisar ettirmeğe çalıştıklarından buraya yeni muhacirlerin gelmesine asla tarafdar değildirler. Şimdiki Amerika Dahiliye Nazın İckes bir zaman Alaskayı teftiş ettiği zaman buraya yeni muhacirlerin iskân edilmesi lüzumundan bahsetmişti Bu sözlerile nazır Alaskalılann nazannda en menfur bir adam olmuştur.
Amerika âyan meclisindeki Alaska mümessilleri daima buraya yeni muhaceret yapılmasına muhalefet göstermişlerdir. Çalış-> kan muhacirlerin gelmemesi yü-, zünden Alaska arazisi gayet müsait olduğu halde kâfi derecede 1 patates yetiştirmemekte ve bu hayatî maddeyi Amerikadan cel-’, betmektedlr.
Amerika hükümeti ancak bir tir.
Alaskaya Amerika nüfusundan bir kısmını iskâna teşebbüs etmişti. Bu maksatla bütün Ame-rikada gazetelerde muhacereti teşvik için makaleler yazılmış ve türlü türlü propagandalar yapılmıştı. Fakat çok geçmeden bu hareket durmuş ve Alaskaya giden olmamıştır.
Alaskanın metrûk ve halî kalmasına bir sebep de bu memleketin Amerika müttehit hükümetlerce ittisali olmaması ve tecrit edilmiş bir halde bulunmasıdır. İki arada Kanada arazisi vardır. Amerika hükümeti Alas-kayı Kanada arazisinden geçecek bir otomobil yolile Birleşik Amerika arazisine bağlamak için bir kaç defa teşebbüs etmişti.
Fakat her defasında Kanada hükümetinin muhalefetile karşılaşmıştı. Ancak Amerika harbe girmeğe mecbur kalıp Alaska sahillerinde ve adalarında deniz ve hava üsleri ve askerî müstahkem mevkiler tesis etmek zorunda kaldığı zaman Kanada hükümeti aradaki ittifak muahedesine tevfikan Kanada arazisinden Amerikanın İstediği yolun inşasına müsaade etmiştir.
Şimdi Alaskanın iskânı işine Amerikadan ziyade Kanada alâkadar bulunmaktadır. Burasının hemen hemen gayri meskûn bulunması Kanadanın emniyeti için tehlikeli görülmektedir. Ka-nadada işsizlik arttıkça hükümet hâzinenin yardımı ile büyük Okyanusa bakan ve nüfusu az olan yerlere muhacir göndermekteydi.
Son zamanlarda hükümetten yardım alan bu gibi muhacirlerin sayısı 470,000 kişiyi bulmuştu. Eğer harb olmasaydı şüphesiz Alaskaya dahi Kanadadan bir çok muhacir gidecekti. Lâkin harb sanayii bir milyondan fazla KanadalI ameleyi istihdam eylediğinden şimdilik işsizlik sıkıntısı kalmamıştır. Alaska Amerika idaresine geçeli yetmiş beş sene zarfında olduğ*u gibi şimdi de iskân edilecek vaziyette değildir.
Alaska gibi Avustralya ve Yeni Zelandanın kâfi derecede iskân edilmemiş bulunması şimdi büyük bir tehlike telâkki olunuyor. Çünkü Asyanm karasında ve adasında dolup taşan nüfus ister istemez bu yerlere gelecek-
Makarna imali
Toprak mahsulleri ofisi umum müdürünün beyanatı
Tifüs vakası
Sıhhiye Vekili Partinin müstakil grupunda izahat verdi
İtalya ile mütareke nasıl yapıldı?
(Baş tarafı 1 inci sahifede) gelecek tecavüzlere karşı icabeti erse muharebe edecektir.»
Amiral Cunnigham’ın İtalyan filosuna emri
Londra 8 (A-A.) — Czayir radyosu bu akşam Akdeniz başkıunan-danı amire! Cunnrngbam m beyanatını neşTetmiştİT. Amiral, bu beyanatında. Ak denizde LJ— »an İtalyan derhal Cebel üttarJt'a, Hay fa’ya veya tskenderiyeye gitmeleri lâzım geldiğini söylemiştir. Karadeniz limanlarında bulunan Balyan gemileri Rus limanlarına iltica edeceklerdir.
Almanlar tarafından yaklaıunak tehlikesine mraz bulunan Adalar efenizin deki veya Karadenızdeki İtalyan ticaret gemileri ya kendilerini batıracaklar veya kullanılmaz bir halle getirileceklerdir.
General Vilsonun İtalyan askerlerine emri
Londra 9 (Radyo) — Orta Şark Müttefik orduları başkumandanı general Vilson, Yunanistanda ve Yu-goslavyadaki Italyan ordularına hitaben neşrettim emirde, derhal mu-
Zelzele
Gerede köylerinden birinde bir eğitim okulu yıkıldı
_________ buhu harb gemilerinin Trablus'a,
Ankara 8 — Dahiliye Vekâletine gelen malûmata göre, dün, Kastamonu Çankırı ve Bolu valilikleri hudutları içinde zelzeleler olmuştur. Gerede de vuku bulan zelzelede kaza merkezinde hasar yoksa da köylerinden birindeki bir eğitim okulu tama-mile yıkılmıştır. Bu arada bazı köylerekl samanlıklardan bir kar çı da yıkılmıştır. İnsan ve hayvan zayiatı yoktur.
Toprak mahsulleri ofisinin kendi hesabına makama yaptırmak için bazı makama farikalarına un vereceğini yazmıştık. Toprak mahsulleri ofisi umum müdürü B. Ahsen bu mesele hakkında şu beyanatta bulunmuştur*
— Ofis hesabına makama imâl ettirilmesi işine gelince, bunun için İs-tanbulda bulunan bellibaşh altı makama fabrikaslle anlaştık. On beş yirmi güne kadar, bu fabrikalar, vereceğimiz unlarla Ofis hesabına ve kontrolümüz altında makama imâline başlıyacaklardır. Gazeteler, bu makarnaların 60 . 65 kuruşa kadar satılacağını yazıyorlar. Şimdiden kati bir rakam zikretmek doğru olmamakla beraber, Ofis hesabına yapılan makarnalara şimdikinden çok daha ucuza satılacağı muhakkaktır. Makarnalara halka, karne ile mi tevzi edileceği, yoksa satışlarının serbes mi bırakılacağı hakkında da henüz verilmiş bir karar yoktur.
Kanaatimizce ucuza mal olacak olan bu makarnalara tevzii hûkûme-,tin kontrolü altında yapılmak lâzımdır. Eğer Ofisin verdiği ucuz unlarla yapılan bu makarnalara satışı serbes bırakılırsa korkarız ki bazı açıkgözler tarafından kara borsa fiatleri üzerinden satılacaktır. Binaenaleyh Ofisin makarnaları sıkı bir kontrol altında yapılmak gerektir.
Vekiller heyeti toplandı
Ankara 8 (A.A.) — İcra Vekilleri heyeti, bugüfrı öğleden sonra Başvekil B. Şükrü Sarac-oğlunun reisliğine toplanmıştır.
Kinin muhtekirleri
Ahmet, Fethi, Avram adlarında üç kişi bir kilo kinini el altından 200 liraya satmak lddia-sile millî korunma müddeiumumîliği tarafından tevkif edilmişlerdir.
Nasreddin hocanın lâhana tarlasında yakalanmasına dönmüş... Bekçiler gece dolaşırken ahçı Mehmedin dükkânının arka tarafına dayalı bir merdiven gölmüşler. îçeri kulak verince ayak sesleri, tıkırtılar duymuşlar, merdivene tımanıp pencereden dükkâna girince de, Moizi ocak başında yakalamışlar... Sulh ceza mahkemesinde sorgusu yapılıyor. Otuz yaşlarında, zayıf, ufak tefek, çekirge gibi bir adam. Hâkim karşısında ne numaralar, ne roller yapıyor!.. Boyun büküyor, el sallıyor, sesini titretiyor, masum masum göz- ki yokarida bir pencere var açik. 1
1-4-4 -----!— iu-j—iu— Ehj diyorum, Moiz! sokakta ka- '
j hrsan yildirimlar sana öldürecek, j
saklanmak lâzım çabuk çabuk. J
■ Ayda bakalum, yöreyim seni!., 1
Heeemen çikiyorum merdivene, yitiyorum pencereden içerida ’ iniyorum dükkânın içerisina...
— Peki sonra ne yaptın?.. Moiz ellerini oğuşturarak boyun büktü, masum bir eda ile cevap verdi:
— Allah size inandirsin ki, hiç bir şey yapmiyordum bay hâ- i kim!.. Saklaniyorum dükkânda, I bekliyorum ne zaman ki vildl-rimlar sönecek, yağmur duracak, ben da çıkacayım oradan, yide-ceyim evime...
— Peki amma, bekçiler dük- | kâna girdikleri zaman sen yemek tencerelerini, sahanları, tabakları toplamakla meşgulmüşsün. 1 Yıldırımdan korkup kaçtın da kapları niçin topladın?..
Gözlerini uğuşturarak bir müddet düşündükten sonra tit- . rek sesle mırıldandı:
— Ne zaman ki dışarda yükler : patırdıyor, ben çok çok korkuyorum içeride bay hâkim!.. San-kfm bir bombardıman yanıyor, . ateşler yitiyor yozlerimo, aklim yidiyor kafamdan dışarda bay hakim’.. O zaman bekçiler yaka-hyoriar bana...
— Sualime cevap versene! ! Kapları niçin topladrn?.. Dükkâna girmişken boş çıkmıyayım | dedin öyle mi?..
— Vaüayi sovluyorum böyle şey yoktur bay hâkim!.. Korkudan şaşırıyorum napacayim; eh, diyorum, ayda Moiz! Topla şu eşyalan orta yere de, arkasina | saklan onlârin. Ben istemiyor-1 dmn hırsızlık yapmak, istiyor- I dum ki saklanayim sıkı sıkı. Ne 1 zaman ki yökler pathyor. er tefa . ben böyle yapıyordum bav hâkim!..
— Yani her gök gürlemesinde şunun bunun duvarına merdi- * ven davayrp İçeriye mi giriyorsun?
— Değil böyle hâkim bey! Ya- ■ niva kim ben çok korkuyorum bu işlerden, istiyorum bir yer bula-v!m saklanmaya lçîn.
Hâkim:
— Eh, dedi. Mademki bu kadar korkuyorsun, saklanacak ver arıyorsun: ben seni sağlam bîr vere göndereyim de orada istediğin gibi rahat rahat saklan.
Mora tevkif edilen, şahitlerin celbi için muhakeme başka güne tarakıldı.
başlıyor yokaridau. Görüyorum j ki divann yukarisinda bir da pencere var, em da açik duruyor, a Eh, napacayim şindik ben?..
Moiz, şu haklı sualine- cevap 1 bekler gibi boynunu büküp sus- 1 tul.. Hâkim ihtar etti:
— Lâkırdıyı uzatma!.. Merdive- I ne tırmandın, pencereden dükkâ- i na girdin öyle mi?..
Bu işte haklı olduğunun anla- I şılmasından mütevellit neşe ile gözleri ışıldadı, yılışa yılışa doğ- . ruldu:
— Vallâyi billâyi, nah böyle ol- ı muştur bay hakim!.. Yoruyorum 1
lerini oğuştururken birdenbire, yılışarak gülümsüyor.
— Anlat bakalım Moizl.. Sen, ahçı Mehmedin dükkânının arka tarafına merdiven dayayıp pencereden dükkâna girmişsin, içeride yemekleri, kaplan, çalarken yakalanmışsın. Ne diyeceksin bu iddiaya?..
Sual başkasına sorulmuş gibi civelek gözlerini belerterek şaşkın şaşkın etrafına bakındıktan sonra boynunu büküp başını ö-nüne eğdi.
— Niçin susuyorsun? Cevap versene sorduklarıma!..
Dayaktan korunur gibi iki elini kaldırdı:
— Vallâyi, billâyi, yorierim şu
Ankara 8 (A.A.) — Cumhuriyet Halk Partisi müstakil grupu reis vekilliğinden:
Memlekette tifüs hastahğile mücadele işleri üzerinde Cumhuriyet Halk Partisi müstakil -grupu âzasından teşkil edilen bir komisyonun yaptığı incelemeler neticesinde hazırlanıp grup umumî heyetinde müzakere edilen bir rapor üzerine Sıhhat ve İçtimaî Muavenet Vekili sayın Dr. Hulûsi Alataş, 8 eylül 943 çarşamba günü saat 9,30 da toplanan müstakil grup umumî heyetinde izahlar ve bu mevzuda söz alan bir çok âza arasında temas edilen muhtelif noktalar üzerinde de tamamlayıcı malûmat vermişlerdir. Grup umumî heyeti, memlekette tifüs hastalığının seyrine bugünkü durumuna, alınan mücadele tedbirleri ve neticelerine muttali olmuştur.
— v auayı, uuıuyı, yuzıemu jju , mübaşir efendiyi yormesin ki, merdiven benin değildir. Evim-da tamir yapmaya istedim, bir ahbaptan aldım o merdiveni. Benim malim değildir. İstersaniz, Mordohaya haber yondariniz da yelsin buraya, söylesin size doğrusunu. Ne zaman ki istiyordum merdiven kendisindan...
— Ben sana Mordohayı sormuyorum, merdivenin kime ald olduğunu da. Sen şu hırsızlık meselesini anlat! .(-
— Ben da ona ağnatacayim hakim bey!.. Vallâyi billâyi yoktur hırsızlık. Musade bırakiniz bana, ağnatayfrn epsini baştan başa. Yeceleyin Mordohaya yittim, istedim merdiveni, bir parça da oturduk, konuştuk ispor-tacilik üzerinde. Hanyaki Mor-dohay istiyor braksin isportaci-hk da, açsin kuçuk bir dükkân...
— Sen halâ Mordohaydan bahsediyorsun.
— Değil öyle hakim bey!., ağnatacayim epshıi. Sonram efendim, aliyorum merdiveni, yotu-receyim benin evda... Ne vakit ki yolda yidiyorum, omuzumda merdiven, bir da bakıyorum, yıl-dirimlar parlıyor, sanki™ yök-lerda bombardıman var. Ben korkuyordum böyle İşlerden hâkim bey!.. Nasıl kİ yozlerimln içine yirlyor yildirim ateşlari, korkuyordum çok çok. Ah diyorum, ne yapacayim?.. Benin evi çok çok uzak. Nerede saklanaca-yim?.. Koşuyordum, koşuyordum, kafamda patlıyor yıldiriro-lar. Yozlerimi kapatiyordum. yine istiyordum koşmaya. Bir da baklyorum, pat diye çarpmisim bir duvara... Heeemen merdiveni brakiyoTum duvara, yeliyorum dükkânın kapisinda. baklyorum kilit koymuşlar. Bir da yağmur
Yeni bir sigara fabrikası
Gümrük ve İnhisarlar Vekâleti yeni bir sigara fabrikası kuracaktır. Malzeme tedarikinde güçlük çekildiği takdirde İnhisarın elindeki depolardan biri fabrika haline konacaktır.
Vekâlet, kibrit fabrikasını da tevsi e karar vermiştir. Bir mfiddetten-beri alakadarlarca yapılan etütler bitirilmek üzeredir. Yakında raporlar üzerinde çalışılarak tevsie ait son şekil belli olacaktır. Yeniden beş şaraphane açılması için icabeden hazırlıklara başlanmıştır.
Millet Meclisinde
Ankara 8 (A.A.) — Büyük Millet Meclisi, bugün Refet Canrtez’in başkanlığında toplanmıştır.
Müzakereye başlanırken Kayseri mebusu Sadettin Serim’in ve Sivas mebususu Ziya Başaran'ın vefat ettiklerini bildiren tezkereler okunmuş ve hâtıralarına hürmeten ikişer dakika ayakta sükût edilmiştir.
Bundan osnra ruznameye geçilerek yabancı memleketlere gidecek , memurlar halkındaki kanun lâyiha-. sının birinci müzakeresi yapılarak . kabul edilmiştir.
Meclis, gelecek otplanüsım cuma günü yapacaktı»
Zincirlikuyu mezarlığı yollan
Zincirlikuyu mezarlığındaki yollardan bir kısmı evvelce inşa edilmişti. Henüz inşa edilmiyten diğer yollar da 2169 liraya bir müteahhide ihale edilmiştir.
Daimi encümen, Üsküdar - Şile yolunu da 162,211 liraya ihale etmiştir. Bu yollarm bir kısmı kış geL meçken evvel tamamlanacaktır.
8/S/Ö43 fiatleri
Londra üzerine 1 sterlin 5.20 İ
Nevyork üzerine 100 flotar 130,50 l
Cenevre üzerine 100 frank 30,3255
Madrid üzerine 100 pezeta 12.84
Stokholm üzerine 100 kuron 31.1325 i
Esham ve Tahvilât
tkramiyeli % 5 933 21.55 1
îkr Ergani % 5 938 19.35
% 5 İkramiyen M. M 19,94
% t MIHI Müdafaa 20.31
Sivas - Ezrurum I 19.93
Sivas - Erzurum 2-7 20.00
% T. Î94I D. Y. I 20.13
% ?. 1941 D. Y. 2 19.8?
% 7 1941 D.Y. 3 19.2i:
% 7İ T. bore» 14.—
Anadolu D. Yolu % 60 24.10 i
Anadolu D. Yolu U 43.—i
Anadolu Mtlmes. 385»
Merkez Bankası 117.— i
tş Bankası nama 13,20
tş Bankası Hâmiline 13.641 3.701
T. T. B. hisse
Aslan Çimento 6.40
Şark Değirmenleri 4.2»
İttihat Değirmen 25 —4
BORSA DIŞINDA J0.50
Türk altını
Külçe altın trtr gramı 4.M
* Kadıköyde oturan Yakup îl» . Yako, kumar oynadtktarmds» . cürüm âletlerile birlikte vakaia»-nurlardır.
9 Eylül' 1943
Sahife 3
AKŞAM
Z
n la ar.
iP
ıs»
e-â-
ta-11e
«-
ol-un ik.
îk, ık. U-
ne, la
bolle
hiç bâda, 1 idi- ;
ak, " de-
ük-oek da-itn.
da
bir tit-
kler ’ku-!an-yor,
:lim bay ika-
met ekiyim
öyle ş rku-
eh, ’ şu sina • iyor-1 iyar- i Ne tefa
hâ- .
inde erdl-ivor-
Ya-■n bu bula-
ı kar c ver n bir itedl-
tlerhı çüne
5.20
130,50
30,3255
12.84
31.1325
21.55 i
19.35
19,94
20.31
19.93 .
20.00
20.13
19.8?
19.21
14.—
24 10
43.-
38 S»
11?.—
13.20
13.60
3.T0
6.40
4.25
25.-
»0.50 4.02
kup II®
AKŞAMDAN AKŞAMA j
30 kuruşa bir kadın ayakkabısı
Ayakkabı dedim de:
İtalyanm çizmesi, burun tarafından delinerek modaya uydu; modem ayakkabılar halini aldı!!
Siyasî muharrirler, bu mevzuun ciddî tarafile, karikatüristler de komik ve trajik cihetile ilgilene dursunlar, biz basit fanilerin zihinlerimizi bambaşka bahisler işgal ediyor; 30 kuruşa bir kadın ayakkabısı işine gelelim!
İsviçre gazetelerini karıştırıyordum. Uydurma bir söz hissini ▼ermesin diye, sarih söyliyeyim:
«La Tribüne de Geneve», 24 ağustos. 1943. Sahife 2. Sütun 3. Zoccoli marka. Firma: Kurth.
.... Evet, İsviçre gazetelerini karıştırıyordum. İlân sahifeleri-ne gözüm ilişti:
«Şaşılacak şey, fakat doğru...» diye kalın bir yazı görünce altım okudum.
1 franga bir ayakkabı... (Bir İsviçre frangı 29 kuruşla 31 kuruş arasıdır.)
Hafızama inanamadım; bankaya sordum: Hakikat... Bir frank cidden 29 - 31 kuruş!
Bu, İsviçreli bir kadının giyebileceği ve şerefinden kaybetmi-yeceği bir kadın ayakkabısıdır. Tabanı acaba tazyik edilmiş bir müstahzara mıdır, yoksa tahta mıdır, anlıyamadım. Üstünde bantlar var, süsler var; topuğu ve burnu dAik... Ve tafsilât: «Bu Zoccali kunduralarının muhtelif çeşitleri mevcuttur... Seçmek üzere göstermelerini isteyiniz!... Geniş fabrikasyon malıdır. Falanca ve filânca adreslerde bulunur.»
Aynı memleketin gazetelerinde gerçi 44 franga da fantezi kadın ayakkabıları ilân ediliyor. Fakat halktan, bir insan, yarım lira mukabilinde, ayağına bir şey geçirebilir demektir. 44 franklık, yani 13,5 liralık ayakkabı zenginlere mahsus; yahut yabanlık...
Keza aynı gazetelerde metresi 2,90, 3,90 ve 4 franga kumaşlar... 3,90 lıklar ekoseymiş ve yan yünlüymüş... (Metresi 117 kuruş ediyor.) Fiatler derece derece. En pahalısı 6,90 imiş. Genişliği 90 santim ve yanında şu tefsilât: «Vesikasızdır. Rob, blûz, eteklik içindir. Bu ekose fibranlann güzel desenleri ve kolorileri vardır: Metresi 207 kuruş ediyor.»
(Yukarıda bahsettiğim gazetenin aynı sahifesinden alınmış notlardır.)
İsviçre gazeteleri, memleketlerinin. dayanılmıyacak derecede pahalı olduğunu ileri sürüyorlar. Buna da, dört tarafı kapalı bulunmasını ve büyük sanayiin kurutmamasını sebep gösteriyorlar...
Harbden sonranın manzarasını düşünüyor musunuz? Ticaret serbestleyince, hariçteki ucuzluk ve dahildeki pahalılığın arasındaki farkın, önüne hiç bir gümrük tedbiri duramıyacaktır. Ucuzluk Çin şeddini aşmıştır. Bizim gümrükleri de asacaktır!
Onunla mücadele için bir tek çare: Ucuzluk!
. Sanayiimizin, muhtelif şubeleri, ancak bugünkü kara günün imtihanından geçebilirlerse ilerde himayeyi hakedeceklerdir. Yoksa, fırsatı bulunca vurgunculuk etsinler diye bir millet, içinden bir zümreyi himaye etmez.
(Vâ - Nû)
Trabzon yağı yükseldi
Diğer cins sadeyağı fiatleri aşağı jmkarı eski haddini muhafaza ettiği halde Trabzon yağlan yükselmiştir. Bu cins yağın satış Had diğerlerinden daha aşağı olduğundan, fazla alıcı buluyor ve yeni fiat yükselişi de bundan ileri geliyor. Getirilen yağların miktarı gittikçe artıyor. Yakında buzhanelere yerleştirilen yağların miktarı anlaşılabilecektir. Trabzon yağlan yerlerinde de yükseltilmıekte-dır.
Yemiş fiatlerinde ihtikâr
Yemiş fiatlerindeki pahalılık devam ediyor. Hâl müdürlüğündeki sa. tışlarda yemişlerin maliyet fiatine ait bir usul mevcut olamadığından, mal sahibi kaç kuruş fiat isterse o fiat üzerimden satış yapmasına mâni olunamamaktadır. Burada en mühim rolü oynıyan kabzımallardır.
Dünkü toptan satışlarda iyi cins yerli şeftaliler 80 ile 160 kuruş aratanda satılmıştır. Bu Şeftaliler manavlarda 260 _ 280 kuruşa kadar yükseltilmiştir. Çavuş üzümleri 40 -50, rezakiler 40 - 45, frenk armudu 60 - 70, kızılcık 15-22 kuruştur.
Kışlık mahrukat
Ofisin elinde 65 bin çeki odun ve 9 milyon kilo kömür var
Mahrukat ofisi, kışın yakacak ihtiyacını karşılamak üzere icabedıen bütün hazırlıkları tamamlamıştır. Cifisin İstanbulda 65 bin çeki odunu, 9 milyon kilo kömürü vardır. Bunlan koymak için odunlara I 7, kömürler için de 40 depo tahsis edilmiştir. Mamafih mecvut depolar kifayet etmediğinden, ofis, şehrin muhtelif yerlerinde yeni depolar tedarik etmeğe karar vermiştir.
Ofis, kesilmiş meşe odununu depoda teslim edilmek şartile on buçuk liradan vermektedir.
Ofisin elinde üç nevi mangal kömürü vardır. Bu sene sipariş edilen yeni Bulgar kömürü 14, eski Bulgar kömürü l 0,5, yerli kömür d« 1 2 kuruştur.
Ofis, geçen mayıstan itibaren sabit ve dar gelirlilere odun ve kömür vermektedir. Ancak bunlardan mühim bir kısmı odun ve kömür parasını defaten veremiyecek vaziyette olduklarından, memurlara taksitle odun ve kömür verilmesi içki Ticaret Vekâletinden mezuniyet istenmiştir. Bu emir gelir gelmez, vali Dr. B. Lûtfi Kırdann tensibedeceği şekilde memurlara verilecek yakacak taksitlere bağlanacaktır.
Ofis, aynı zamanda halka da odun vermeği düşünmektedir. Aile başına dört çeki odun verilmesi için Ofis tarafından hazırlanan kuponlar, halka dağıtılmak üzere kazalara gönderilmiştir. Mangal kömürü, hiçbir kayde tabi olmadığından, ser-bes olarak satılmaktadır.
Diğer taraftan Dahiliye Vekâleti, Vilâyete bir emir göndererek kış gelmeden evvel halkın odun ve kömür ihtiyacı ile Vilâyetin yakından alâkadar olmasını ve halkın kış mevsiminde odunsuzluktan ıstırap çekmemesinin teminini bildirmiştir.
Vilâyet, bu emir üzerine odun ve kömür işindeki alâkadarlarla temas ederek şehrin ihtiyacını karşılıyacak tedbirler alacaktır.
Pahalılık ile mücadele
Pahalılığı önliyecek tedbirlerin tetkiki ilerliyor
Yiyecek maddelerindeki pahalılığın önlenmesi için alman tedbirlerin tesbiti için yapılacak tetkikler ilerliyor. Nohut, fasulye, mercimek ve emsali kuru sıebze fiatlerinde nâzım rolü oynıyabilmek için malların istihsal bölgesinden itibaren İstanbul, daki yerine gelinciye kadar yapılan masraflar tesbit edilmiştir. Ayrıca istihsal bölgeleri Belediyelerinden, oradaki maliyet fiatleri istenecek, masraflarla beraber şehrimizdeki satış fiati anlaşılmış olacaktır. Şimdiye kadar alınan netideye göre, mü. tevassıtlann kâr nispeti muayyen hadden çok yukarıdır. Alâkadarlar, mütevassıtların muayyen hadden fazlıa kâr almalarının önüne geçmeğe çalışacaklardır. İncelemeler neticelendikten sonra kuru sebze satış (fiatleri anlaşılmış olacaktır.
Zeytinyağı fiatleri
Geçen senekinden daha yüksek bulunuyor
istihsal bölgelerinden gelen haberlere göre, yeni mahsul zeytin fiatleri geçen senekinden daha yük-sektir. Mahallî Belediyeler, zeytin-yağı fiatlerini yükseltmemek için zeytin satışlarında nâzım vaziyetinde bulunmayı kararlaştırmışlardır. , .eni *eyt’n mahsulünün geçen sene-. miktarı bulamıyacağı haberi üze-«ne, ellerinde zeytin bulunduranlar natlere zam yapmışlardır.
ser>eki mahsulden istihsal edıhp İstanbul piyasasında satılan zeytınyaglannın «rihsal yerind)eki «ah, fıah 180 - 190 kuruştu. Yeni mahsul zeytinyağlann kaça malola-cagr’henüz tesbit edilmemiştir, ileride zeytinyağının daha yüksek fiatle satılacağını hıesaphyanlar faaliyete geçerek yağ almağa başlamalarda. Uu,n geçtikçe zeytiı^jh satışı hara, ertlenmektedir.
DEĞİŞEN İSTANBUL..
POSTfiKUTULfiRIflZGELiYOR, TELEFONLAR YETİŞMİYOR
Kamyoncuların ihtikârı
Belediye tarifesini dinlemiyen kamyoncular cezalandıracak
150 sene yaşamak kabil iken..
Eskisine nazaran İstanbul pek hareketli bir şehir oldu
ta bir konağın merdivenleri zan-gırtılı, trabzanlan kopuk bir katta bir odaya başım sokabildi.
Bir tüccar tanıdığım, vakıf hanlarından birinde bir odacık, bulmak için aylaçdanberi dört dönüyor. Nerede?..
Muharirlikten bıkıp, usanıp Beyoğlunda tayyare bileti, gazete, pul, mcmua vesaire satmarğa karar veren bir meslektaş da:
— İstiklâl caddesinde kapı içi, kapı aralığı gibi bir yer bile bulamadım... Bulsam hemen bu işi yapacağım... Meğer İstanbulda dükkân buhranı da varmış...
Diyordu.
Dahası var. İstanbulda otellerde yer yok. Bugün İstanbul otelleri şaşılacak bir tarzda dopdoludur. Bu yüzden şehrimizde otelcilik en kârlı sanatlardan biri addedilmektedir. Ve satılık bir otel karşısına bir çok müşteriler çıkmaktadır. Lâkin satılık otel nerede?..
Plâka ve kasa
Bir tramvay arabasında iki şoförün şöyle dertleştiğini işitiyorsunuz:
— Bana yalnız plâkasım satacak. 500 kâğıt verdim, suratına bile bakmadı... Plâka olsa ne iş olacak amma...
Geçenlerde bir bankadan çıkan bir tanıdık size meselâ şöyle dert yanıyor:
— Bir kaç tahvilâtım, bir kaç senedim var. Bunlar için kiralık en küçüğünden bir kasa aradım. Bankadaki kasaların hepsi dolu... Bir tane bile boş bulamadım... Boş kasa yok birader!..
Bütün bunlar gösteriyor ki İstanbul son derecede hareketli bir şehir haline girmiştir.
Posta kutulan — hem de en geniş bir ölçüde — tamamile satılmıştır. Telefonlar kifayet etmiyor. Oteller dopdolu. Boş idarehane, dükkân, yazıhane yok... Hattâ boş kasa yok!..
İstanbul tam bir hareket şehridir.
Altın madenleri bulunduğu zaman Kaliforniya şehirlerine dair okunan ve dinlenen hikâyeleri hatırlatıcı acayip bir faaliyet!..
Bir mecmua çıkarmak istiyen bir arkadaşım, okuyucularından gelecek mektuplar için, bir posta kutusu almak istedi.
İstanbul postanesinin ortasında küçük bir evi hatırlatan posta kutularını bilirsiniz. Bu postane kuruldu kurulalı belki de halk için bu kadar çok posta kutusu ayrılmış değildir. Fakat bu derece bolluğa rağmen arkadaşım İstanbul postanesinde boş «posta kutusu» bulamadı.
Diyordu ki:
— Ne gezer?.. Benim gibi daha nice nice talipler, bekleyenler var. Postane kapısından girince o ev gibi üstüste kutuların üzerine beş on sıra daha yapılsa emin olunuz onlar da boş kalmıyacak...
Arkadaşım nihayet bula bula zannederim Aksaray postanesinde bir boş posta kutusu buldu. Okuyucularına ihtimal orayı adres olarak verecek...
Yukarıda işaret ettiğimiz gibi İstanbulda hiç bir zaman halka bu kadar çok posta kutusu tahsis edilmiş değildi. Buna rağmen bu kutular yetişmiyor.
Acaba halkımız daha mı çok mektup gönderiyor?.. Belki... Fakat bunun mektup kutusu ile öyle büyük alâkası yok. Mektup kutusunu daha ziyade iş adamları aldığı için bu hal îstanbuldaki «iş hareketi» nin çoğaldığının işaretlerinden biridir.
Telefon meselesi
Yalnız posta kutusu mu ya?.. Yine bir dostum bir ev satm almış. Büyük bir kelepire konduğuna kani:
— Telefonu da var... Yalnız telefon 500 lira eder... dedi.
Şaştım:
— Ne münasebet?.
— Tabiî... Git bakalım, bir telefon bulabiliyor musun?... İstersen en lüzumlu işi yapmağa kalk. Yine nafiledir. Şimdi telefon nerede birader?..
Hakikaten bugün için telefon sahibi olmak az uz işlerden değildir.
Halbuki posta kutusu gibi, bugün telefon adedinin, telefon abonelerinin, halka dağıtılan telefon makinelerinin en bol olduğu zamandır. Buna rağmen öyle tahmin edilebilir ki bugünkü abonelerin yarısı, hiç değilse dörtte biri kadar bir talip kütlesi daha vardır?..
Ne oldu acaba?.. Halka telefonla konuşmak merakı mı geldi?.. Yahut bu merak bir hastalık haline mi girdi?..
Sonra umumî telefon kulübelerinin önüne bakınız. Camlı kapının arkasında konuşan bir adam varsa, onun önünde bekli-yen en aşağı bir kaç kişi görürsünüz.
Hepsi sanki pek sıkışık bir vaziyette imişler gibi, camlı kapının arkasında saki nsakin konuşan adama: «Biran evvel bitir a mübarek!» gibi can sıkıntılı gözlerle bakarlar.
Sonra bir telefon bulsanız bile, bazı günler, bazı saatlerde konuşmak mühim bir meseledir. Çünkü o anda binlerce telefonla konuşulmaktadır. Ve bir otomatik makine muayyen bir adetteki telefonlara cevap verir. Bu sırada bir sürü telefon açık bulunduğu için sizin dakikalarca makine başında beklemeniz İcabeder.
Meselâ cumartesi günleri saat 11 ile 1 arası telefonla konuşmak hakikî bir meseledir.
İdarehane, yazıhane, dükkân var mı?
Bugün hep dostlardan, arkadaşlardan misal alıyoruz.
Yine forma forma kitap, mecmua vesaire çıkarmak istiyen bir ahbabım idarehane yapmak için kendisine Ankara caddesinde bir yer aradı.
Ama nasıl aramak?.. Günlerce, haftalarca, hattâ aylarca... Bulamadı. tstanbulun en verimsiz çarşısı olarak tamlan köhne BabIâli yokuşunda bile bir odacık bulunmıyordu. Nihayet eski, tah-
Her semte taşınacak kömürler için ayrı ayrı nakliye tarifesi yapıldığı halde kamyon sahiplerinin keyfî hareketleri revam ediyor. Bir ton kömürün uzak semtlere naklinde 7,5 lira alınacakğı kararlaştırılmış iken, kamyoncular, Sanyere bir ton kömürü 20 liradan aşağı taşıma-, maktadır.
Emniyet müdürlüğüne halk tarafından müteaddit şikâyetler yapılarak, kamyoncuların Belediye tarifesi üzerinden kömür taşımadıklar» bildirilmiştir. Bu gibilere ne gibi ceza tatbik edileceği Emniyet müdürlüğü tarafından. Belediyeden sorulmuştur. Belediye, halkm kömürünü taşımak istemiyen kamyon sahiplerine tatbik edilecek cezayı tesbit ederek Emniyet müdürlüğüne bildirecektir.
Memur kooperatifleri birleştirilecek
Şehrimizde resmî, gayn resmî birçok müesseselerin Memur kooperatifleri vardır. Bu kooperatifleri birleştirerek bir Kooperatif federasyonu kurulması kararlaştırılmıştır. Bu maksatla bugün saat 1 7 de bütün kooperatiflerin iştirakile Eminönü Halkevinde bir toplantı yapılacaktır.
Açık bırakılan bacalar kapatılmıyacak mı?
Karaköyde. Baruthane caddesindeki havagazı borularının değiştirilmesi lâzım gelmiş ve 5 ağustos tarihinde inşaata başlanmıştı. Değiştirme amaliyesi bittiği halde açılan çukurlar halâ kapatılmamıştır. Bu yüzden sokaktan geçmek kabil olmadığı gibi açılan çukurlarda biriken sularda sivrisinek sürfelerinin üremesine de sebep olacaktır. Civar halkı çukurların günlerce kapatılmamasından çok şikâyetçidir. Belediyenin ve alâkadar diğer makamların ehemmiyetle dikkatini çekeriz.
Emirgân korusu
Çok miktarda kasaplık hayvan getirtmek için tedbirler
Kasaplık hayvan nakliyatını arttırmak ve şehrimize hol miktarda hayvan getirmek için yapılan gayretler ilerliyor. Alınan bir karaıa göre, istihsal bölgelerindeki vilâyetler, şehrimize sevkedilecek kasaplık hayvan miktarını muntazaman vapur acentelerine ve istasyon şeflerine bildireceklerdir. Bu suretle Denizyolları ve Devlet Demiryolları idareleri istenildiği zaman iskele ve istasyonlarda bekliyen kasaplık hayvan miktarını öğrenebileceklerdir.
Denizyolları ve Demiryolları idarelerinden yakında nakliyat işleri etrafında bir karar beklenmektedir. Celeplerin Belediyeye müracaat itmeden önce, Münakalât Vekâletine yapmış oldukları müracaatları da ehemmiyetle tetkik ediliyor. istan-buldaki ticarethaneler istihsal bölgelerinden müteaddit telgraflar alarak şevke hazır kasaplık hayvanların miktarını tesbit ediyorlar. Bunlar Belediyeye bildirilecektir.
Şehrimizin alâkadar mahfillerine gelen malûmata göre, bugünlerde Karadenizden Aksu vapurile 1500, Demir vapurile de 5000 baş koyun gelecektir.
Yeni mahsul bulgur
Yeni mahsul buğdaydan yapılarak satışa çıkarılan bulgurların miktarı artmıştır. Toptan 85 - 95 kuruşa satılan bulgurlar bakkallarda 1 20 kuruştur. İstanbulda hububat satışı serbes değildir. Muhtelif iskelelere gelen mallardan anlaşıldığına göre, îstanbula giren bulgur miktarı pek azdır. Miktarı çoğalan bulgurların şehrimize kaçak olarak getirilen ve kilosu 30 - 35 kuruşa satın alman buğdaylardan yapıldığı ihbar edildi* ğinden takibata seçilmiştir.
Belediye bu güzel koruyu tanzim etmeğe karar verdi
B. Satvet Lûtfinin veklinin rızası alınarak Belediyece istimlâk edilen Emirgân korusuna ait ferağ muamelesinin tekemmül ettiğini ve Tapuca Belediye namına tesçil edildiğini yazmıştık.
Belediye, Emirgân korusunu tanzim etmeğe karar vermiştir. Korunun içindeki yollar, evvelce tanzim edildiği için, ufak tefek tamirlerden başka büyük inşaata ihtiyaç görülmemektedir. Korudaki büyük havuzun suyu değiştirilecek ve etrafı süs-lenecektir.
Korunun geniş çayır kısmı da yıl-lardanberi pek bakımsız kaldığı için pek haıap bir halde bulunmaktadır. Çayırlar, koruya güzellik verdiği için, bunlar yeniden tanzim edileceklerdir.
‘Diğer taraftan korunun bir kısmı, mekteplerde nebatat dersleri gören talebe için bir tatbikat sahası olaca-ğinden, burada memleketimizde ve imkân görülürse diğer memleketlerde yetişen bazı nebatların yetiştirilmesine ehemmiyet verileceği gibi, sırf tezyini mahiyette olmak üzere de bazı ağaçlar dikilecektir.
Noksan dirhemler
Hurda demir haline getirilerek satılacak
Dün refiklerimizden biri, bir sene içinde yakalanan noksan dirhemlerin dopdolu kamyonlarla nakledildiğini yazıyordu. Yaptığımız tahkikata göne bu noksan ve hileli gram ve dirhemler, bir sene içinde ele geçmiş değillerdir. Bunlar, uzun se-nelerdenberi Belediyenin yaptığı teftişler neticesinde noksan görüldüğü için esnalfın elinden müsadere edilmişlerdir. Belediye, bu noksan dirhemlerin ne gibi bir muameleye tabi tutulacağını Vekâletten sormuştur. Vekâletten gelen emir üzerine bunlar, hurda demir haline getirilerek müzayede ile satılacaktır. 7
Gazeteci dünyanın en garip mahlûklarından biridir. En büyük acılar arasında bile okuyucuların, büyük kütlelerin karşısına çıkmağa mecburdur.
Meselâ derin bir yas içinde bulunan sevgili Selim Sırrının geçen gün Ulus gazetesinde gayet dikkate değer bir yazısını okudum.
«İhtiyarlamamak için ne yapmalı?.» başlığını taşıyan bu yazıda sayın, üstat insanların az yaşadıklarından şöyle bahsediyor:
«Pariste Pasteur enstitüsünde bundan yirmi beş sene evvel çalışan profesör, doktor Metchni-koff’a:
— İnsanların kaç sene yaşamaları lâzımdır?, diye sormuşlar, o da şu cevabı vermiş:
— Umumiyetle hayvanlar olgunluk yaşlarının altı mislini yaşarlar. Hilkatin bir şaheseri olan insanların olgunluk yaşı 20 dir. Bu hesaba göre 120 sene yaşamamız lâzımdır.»
Halbuki bugün yeryüzünde vasati ömrün en, kabadayısı 60 yıldır. Yani yaşamak imkânının, yaşayabileceğimizin tam yansı!..
Sonra profesör Metchnikoff olgunluk yaşını 20 olarak kabul ediyor. Halbuki bir çok âlimler insanın bu çağı yirminin çok üstünde olarak kabul ediyorlar, yirmi beş, otuz, hattâ kırk diyenler bile vardır. Biz kırka, otuza dahi çıkacak değiliz. Lâkin altı kere 25 kaç eder?.. 150 değil mi?..
Şu halde çoğumuz tabiî ömrümüzün — maalesef — ancak ve hemen hemen üçte birini yaşıyoruz demektir.
Ve altmışında, tamam eser vermeğe, yaşadığı dünyaya faydalı olmağa başladığımız zamanda ver elini sayın bay Ezrail...
Bunun için öyle zannediyorum ki insanlar katiyen üzerinde bulundukları yuvarlağa tam mâ-nasile mukayyet olamıyorlar.
Yeryüzünün en büyük âlimi, en büyük kâşifi insanlara tabiî ömürlerini hediye edecek olandır. Onlara tabiî surette yaşamak imkânını verecek kahramandır. Dünyayı ve insanları bundan daha memnun., daha mesut edecek bir keşif olamaz ve olamıya-caktır zannederim. Belki ölüme çare akla gelebilir. Fakat bu imkânsız denilecek kadar güç ve uzaktır, öteki pek akla yakın. Bütün hayvanlara, tabiata hâkim bir kanun. Biz:m 120 - 150 yıl yaşamamız değil, yaşamamamız gayri tabiî. Fakat bu derdi bulup devasını gösterecek insan nerede?..
Muhakkak ki insan hayatı tabiî olarak 150 ye kadar çıkarılınca dünvanm manzaralı büsbütün değişecektir. Şimdi şu satırları .vazarken Edisonun son sözleri kulağımda çınlıyor:
— Ah b’raz... Biraz daha, bir sene daha yaşamış olsaydım... Çok şevler vanabilecektim...
Hikmet Feridun Es
Belediye reis muavininin teftişleri
Belediye reis muavini B. Lûtfi Aksoy, şehrin muhtelif semtlerindeki fırınları birer birer dolaşarak teftişlerde bulunmaktadır. Geçen gün Çubukluda yaptığı bir teftişte bir fırının çıkardığı ekmeğe kepek karıştırdığını tesbit etmiş ve fırıncıya ceza vermiştir. Tekerrürü halinde bu fmn kapatılacaktır.
B. Lûtfi Aksoy, gazinoları da teftiş etmektedir. Heybeliadada bir lokantada müşterinin önündeki tabak, ta sinek olduğunu gönen Belediye reis muavini, bu lokantacıya yıldırım cezası vermiş ve Heybeliada nahiye müdürüne de bu gibi yerlerin sık sık teftişe tabi tutulmasını emretmiştir.
Toprak ofisi umum müdürü
Toprak mahsulleri ofisi umum müdürü B. Ahsen, geçen gün Trak-yadaki mahsul vaziyetini tetkik ederek şehrimize dönmüştü. B. Ahsen, dün Çatalcaya hareket etmiştir.
Yıldız bahçesi
Yıldız bahçesinin Belediye tara fından tanzimi tamamlanmıştır. Yıldız korusundaki Çadır köşkü ta. marnlanmış, büyük havuzun içindıe. ki sıvalar döküldüğü için yeni baştan değiştirilmiştir. Gölün etrafı çimenlerle süslenmiştir. Belediye, Yıldız bahçesini 15 eylülde merasimle açacaktır. Bahçe için halktan duhuliye alınıp alınmıyacağı bilâhare ka. rarlastınlacaktır.
9 Eylül 1943
»anife 4
AKŞAM
^Tarihten Sahlf»lerj[
Sabiha Sultan ile Ahmet Sah
Kime niyet, kime kısmet!
Son Osmanlı padişahı Vahided- ; dinin ikinci kızı Sabiha sultan güzel- ( liğile meşhur idi. ı
Sabiha Sultsm (Doğumu H. 1311 ( 1893) genç yaşında babasının dai- 1 resindeki beylerden birisinin oğlu ile I sevişmeğe başlamıştı. Delikanlı bu 1 Sultan efendiye hakikaten çıldırası- ! ya âşık olmuştu. Bu karşılıklı sevda i Vahideddinin sarayında duyulmak- J ta gıedkmedi; Vahideddinin kula- 1 ğuıa kadar vardı. Vahideddin bu ı genci ya avutup sarayından uzaklaştırmak yahut yetiştirerek kızile ev- I Iendirmek maksadile tahsil için Av- : rupaya gönderdi. (Gözden İrak olan : gönülden de İrak olur) dienilîr. Sabiha Sultan bu sevgilisini az zamanda unuttu. Gönlünü Şehzade Abdül-mecid efendinin oğhı Ömer Faruk efendiye kaptırdı.
Ömer efendi kendisinden dört yaş küçüktü. Sabiha Sultan Viyanada ' (Terezyanum) okulunda tahsil eden Ömer Faruk efendiyi okul tatili esnasında üniformasile gördükçe sevdasının arttığını hissediyordu. Ancak saltanat hanedanı âzası arasında izdivaçlar ananeye muhalif sayılırdı. Bir de Vahideddin Abdülmecid efendiyi hiç sevmez, çekemezdi. Bu sebeple Sabiha Sultan dierdini kimseye anlatamıyordu. Araya hatıra gelmez bir aksilik de girdi:
Vahideddin padişah olduktan sonra bir gün İran elçisi İhtişamus-saltana Mahmut Han saraya geldi, huzura girdi. Elçi ile padişahın bu mülakatları uzun sürdü; bunu ikinci bir ziyaret takibetti. Bu defa sefaretin arabasında elçinin sağında oturan mükellef kıyafetli birisi vardı: Iranın sabık hükümdarı Mehmet Ali Şah.
Bu mahlu Şah son zamanlarda y Büyükadada Nizam caddesinde büyük bir köşkte kadınlan ve cariy eleri, göğüsleri nişanlarla dolu bade- ( mesi ile tantanalı bir hayat geçiri- I yordu. ı
Mehmet Ali Şah köşkten çıkmaz- ( dı. istanbulda mütenekkiren bulun- i duğu için ne geldiği vakit, ne dıe bugüne kadar her hangi bir vesile ile 1 Hünkân ziyaret etmemişti. Iran'elçi- ( « ile de münasebette bulunmazdı. 1
Bu defaki ziyarette bir fevkalâde- 1 lik olduğu şüphesizdi.
Mehmet Ali Şah İran hükümdarı olan oğlu Şah Ahmet Kaçâr'ın Âli Osman ile sıhriyet kesbetmesini arzu 1 ediyordu. İki İslâm saltanat hanedanı arasında böyle bir irtibat husulü pek iyi neticeler verecekti.
Mehmet Ali Şah bu düşüncesini ; oğluna bildirmiş. Şah Ahmed de buna taraftar olmuştu.
Ahmet Şah bugünlerde Avrupa seyahatine çıkacak ve Istanbuldan geçecekti. Bu da işin hallini kolaylaştıracaktı.
İran Şahı Istanbula geldi. Elçi Ih-tişamussaltana kendisinle talebinin padişah nezdinde hüsnü kabul göreceğinden emin olduğunu, hareminin de haıemi' hümayundan bu yolda teminat aldığını söylemişti.
Ahmet Şah güzelliğinin methini duya duya Sabiha sultana âdeta kulaktan âşık olmuştu.
Sefarethanede verilen bir ziyafet gecesinde arzusunun is’af edileceğine dair yeniden aldığı teminattan hasıl olan memnuniyetle göğsünden çıkardığı muıassa bir (Şiru Hurşit) nişanınTelçisinin göğsüne taktı ve onu iltifatlarına garketti.
Vahideddin Ingilizlerin Ahmet Şaha müteveccih olduklarım bildiği ve Ingiltere hükümetinin iki saltanat hanedanı arasında bu karabeti iyi nazarla göreceğini anladığı için kızını Iran Şahına vermek istiyordu. Sa-Sabiha sultanın Şahararmağa mail olup olmadığını anlaması için kızın validesi Nazikeda kadın efendiyi allaştırıyordu. Kadın efendi bunu anlamakta gecikmedi.
Sabiha Sultan matruş kafalı, ablak yüzlü, şişman olduğunu öğrendiği Şaha varmaktan katiyen imtina ediyordu.
Naziloeda kadın kızını kandıracağını umarak Vahideddûıi günlerce savsaklamıştı. Fakat artık çare kalmamıştı. Ne vakit Şah sözünü ağza alsa kızı son derece sinirleniyor, kızıyordu. Nihayet Sabiha Sultanın red cevabını Veftûdeddine bildirmlek icabetti.
Vahideddin, sadrâzam damat Ferit paşayı çağırdı ve Iran şahınm kızı Sabiha sultanla izdivacı hakkında mütalâasını »ordu. Vaziyetten evvelce hususî surette haberdar olmuş bulunan Ferit paşa:
— Bu her şeyden evvel dinî bir iştir. Kerimei şahaneleri sünnîdir; Ahmrît şah ise şiîdir. Sünnîlerle
filler arasında eski mücadeleler düşünülmese bile hâlen ehli sünnetin makam hilâfete karşı müzahir bulundukları böyle buhranlı bir devirde kerimei şahanenin şah ile izdivacı iyi tesir yapmıyacağmı zannediyorum. Bununla beraber şeyhislâm Mustafa Sabri efendi kulunuzun bu gibi dinî meselelerde yed; tulâsı malûmu şahaneleridir. Müsaade buyuruluısa kulunuz keyfiyeti bir dıefa kendisinden sorayım.
Ferit paşa bu sözlerile Hint hflâ- ; fet komitesinin daha, ziyade nazarî ve siyaset rtibarile tesiri hiç derecesinde olan yardımını ortaya at- ( mıştf. Fakat bu fikir Vahidedm üzerinde derhal tesirini gösterdi.
— Peki, paşa! Mustafa Sabri efendi de istişare ediniz, işin süratle intacı lâzımdır.
Ferit paşa, hocanın bu reyini şeyhislâm de görüştü. Mustafa Sabri efendi şu reyde bulundu:
(Osm anlı saltanat hanedanına mensup bir sultan Acem şahı de izdivaç edemez. Buna şer’an imkân yoktur. İmkân ancak şahın şiîliği terk ile ehli sünnet mezhebini kabul eylememle hasıl olur.)
Ferit paşa, hocanın bu reyini
■ kendisine arzedince Vahideddin bu ı noktada yapacak bir şey olmadığını anladı. İran şahma münasip bir ı şekilde ted cevabı vermek zarurî . idi.
, İki gün sonra şahın şerefine Dol-ı mabahçe sarayında verilen müdeb-i deb bir ziyafette «Şahı cihan» ve-
- ziri AzerbaycanlI Finızuddievle . Mehmet ban vesatetile Sabiha sultanın desti izdivacını resmen talep
t etti. Vahidedin meyus bir tavır takındı:
ı — Ne büyük iltifat! Kerimem ile
- Şahı cihanın izdivacı hanedanım
- için cidden fahrü mübahatı mucip olurdu. Lâkin evvelce sâdir olmuş bir irademiz şimdi şah hazretlerine muvafakat cevabı vermemiz» mânidir. Kızım Sabiha sultan hâlen nikâhlı bulunuyor.
Bu cevap kendisine bildirilince Iran şahı hiddetinden kıpkırmızı oldu. Elçi Ihtişamüssaltana hiç beklemediği bir belâya çattı. Şah, vezirine:
— İhtişamüsaaltana mazuldür. Tahrana gitsin. Hâmil olduğu Şirü Hurşit nişanı da kendisinden nez’olunsun. Haremini tatHka da kendisini ayrıca icbar ediniz.
Diye irade etti, îhtişamüssaltana, Vahideddinden aldığı söze inanmanın cezasına uğradı! Elçinin haremine tertibedilen ceza da haremi hümayundan değru malûmat alamamaktan ileri gelmişti.
Bu badireden muvaffakiyetle kurtulan Sabiha sultanın sevdiği şehzade ile evlenmesine artık mâni kalmamış sanılıyordu.
Vahideddin de şimdi veliaht Abdülmecit efendi ile ailevî bir rabıta hasıl olmasını kendi siyasetince faydalı görmeğe başlamıştı.
O Anadoluda millî kuvvetler fa- • , aliye te geçtiğindenberi veliahdın
■ bu kuvvetlerle bir mükarenet tesis etmiş olmasından şüphe ederdi. Eğer
: böyle bir mükarenet hasıl olmuş ise şimdi kendisile Abdülmecit efendi ı arasında bu yeni rabıtanın kurulma-ı sı tabiî Anadoluca hoş göriilmiye-cek v» mükarenet de bozulacaktı! Vakıa Abdülmecit efendi millî kuvvetlere gizlice avanslar yapma-t mış değildi amma bu kuvvetlerden i hiç yüz görmemiş ve hayal sukutu-t na uğramıştı.
i Vahideddin, hakikatte sırf
■ kendi kuruntusundan ibaret olan . bu yakınlığa karşı hesaplı ve
tertipli hareket ederek kızı ile Abdülmecit efendinin oğlu Ömer Faruk efendi arasındaki kalb macerasını istismar edecekti. Faruk efendi elde olursa elbette babası da oğlunun kayın pederi aleyhinde teşebbüslere girişmekten ihtiraz ederdi. Vahideddin en mahrem bende-gânı ille, hademei hassa kumandanı Zeki ve hazine! hassa müdürü Refik beylerle istişare etti. Onlar da bu işi pek muvafık buldular.
Bunun üzerine Abdülmecit efendiye haber gönderildi.
Memul haricinde, Abdülmecit efendi hanedan âzasmm biribirile izdivacı an’anleye uygun olmadığından bahsile muhalefet etti. Fakat onun bu muhalefeti hiç de şiddetli değildi! Vahideddin tarafından biraz ısrar vukuuna intizaren biraz nazlanmaktan ibaretti!
Böyle bir ısrar karştsmda kalınca muhalefetin kırılması hiç de güç olmadı! Vahideddin 1919 teşrinisa-1 nişinin onuncu {
YENİ YAYIN
NAPOLEONTJN DÜŞÜNCELERİ
Napoleon’un çok olgun fikirlerini, haıfoe, sulhe ve aşka dair vecizelerini, kendine ait hükümlerini, mektuplarını, ve hattâ meşhur vasiyetnamesini kıymetli muharrir ve romancı Reşat Nur* lisanımıza nakletmiştir. Bu eser Yedigün tarafından neşredilmiştir. Fi-ati 75 kuruştur.
Soldan sağa ve yukarıdan aşağı:
1 — Bir erkek ismi.
2 — İlği _ pek mükemmel.
3 — Söz söylemeyin.
4 — Beyaz elbise giyinmiş.
5 —( Tren yolu güzergâhı _ Kurum.
6 — Tersi gıda maddesi - Eski Mısırlıların matoutlanndan.
7 — Tersi tabiatı şiddetlidir,
8 — Sütnine - Sonuna «Z gelirse erkek bir kümes hayvanı olur.
9 — İnilecek yer - Tersi pisliktir.
10 — Tersi eski bir mimarimizdir. GEÇEN BULMACAMIZ
Soldan soğa ve yukarıdan aşağı:
1 — Haile, Sil, 2 — Haydarpaşa, 3 — Aylaf, Ait, 4 — İdameetmek. 5 — Lafetme, Bo. 6 — Er, Eminkul, 7 ____
Paten, Ira, 8 — Saim, Kıraç, 9 — İşte burada. 10 — La, Kolaçan.
Selim Sırrı Tarcan ailesinin teşekkürü
Uğradığımız büyük acıyı bizimle paylaşmak için telefonla, telgrafla, mektupla halimizi soran ve kızımız Selma'nın cenazesien gelen dostlara ayn ayn minnettarlığımızı bildirmeğe vaziyetimiz müsait olmadığından gazetenizin delâletini rica ederiz.
Babası, anası, eşi, kardeşi
n- .il SARAY SİNEMASI— ;
Yeni Sinema mevsimini, bugünkü PERŞEMBE günü mati nelerinde dayanılmaz ve gayet gülünçlü bir filmle acıyor.
E D D i E K A N T O R’ un
Türkçe Sözlü
ALİ BABANIN RÜYASI
Zengin danslı film. GOLDVVYN KIZLARI tarafından orijinal şarkı] ve danslar
Seans saatleri: 2 - 4,15 . 6,30 ve 9 da mmimm
İkinci dünya harfe inin gelişimini takibederken, havada kuvvetli olmanın mflJetierin hayatındaki derin tesirleri hepimizin dikkatine çarpıyor. Fitre ve zekâtımızla Hava Kurumuna yardım edelim.
Bu akşam
Turan Tiyatrosunda
Vur Patlasın
Revüsü
75 kişilik kadrosile
> Yeşilay gençlik şubesi umumî kâtipliğinden: Cemiyetimiz, 12/ey-lûl/1943 pazar günü Çamlıca ya bir gezinti tertip etmiştir. Arzu edenlerin ve azalanınızın iştirakleri rica olunur. Davetiyeler her gün saat 14-19 arasında Sirkecideki cemiyetimizden temin edilebilir.
ir Eminönü yerli askerlik şubesinden: 341 doğumlularla askerliğine karar verilen kısa hizmetliler sevk edileceğinden acele şubeye gelmeleri.
★ Beşiktaş askerlik şubesinden: Aşağıda isimleri yazılı Yd. subayların 48 saat zarfında şubeye müracaatları, etmedikleri takdirde haklarında 1076 sayılı kanunun maddei mah-susasına göre muamele yapılcağı Eân olunur.
Yd. Dmy. Astğm. Nurettin Ünal (37489), Yd. P. Tğm. Süreyya Göksel (40173), Yd. P. Tğm. Hüseyin (47383), Yd. Dz. Sn. Hr. Yzb. Mahmut Erer (48-1).
Prof. Dr.
KEMAL CENAP
Kalb, damar, mide, verem bünyeyi şişmanlık, zayıflık, şeker hastalığı ve İç ifraz hastalıkları.
Her gün saat 15 - 19,
Pazar günü öğleden evvel muhtaçlar fahriyen kabul ve ihtimamla muayene edilir
Gece davetleri kabul edilir. Taksim, Doğu Palas No. 14. Tel: 43963
r~ÎSTANBÜL~bEFfERDÂRLlGİ "İlANLArT
Mükellefin adı g(
Yordan oğlu Dimitri
Ayan oğlu
Numarası Cinsî _____________
15,17,19,21 Arsa 125 M
Miktarı
Mahaflesf___________Sokağı
Küçük Mustafapaşa Hlsarönü
Kıymeti Teminatı Hissesi
975 74 Tamamı
]
Kasımpaşa Halk Hamamı kazan dairesi çatısının inşası 2490 No. lı kanunun 46 ncı maddesinin, (L) fıkrasına göre pazarlıkla yaptırılacaktır.
Keşif bedeli 2259 lira 10 kuruş ve teminatı 338 lira 86 kuruştur. Keşif ve şartnamesi Zabıt ve Muamelât Müdürlüğü kaleminde görülebilir.
., ihalesi 15/9/943 çarşamba günü saat 14 de Daimî Encümende yapılacaktır. Taliplerin teminat makbuz veya mektupları, ihale tarihinden 3 gün evvel Belediye Fen İşleri Müdürlüğüne müracaatla alacakları fennî ehliyet ve kanunen ibrazı lâzım gelen diğer vesikalarile ihale günü muayyen saatte Daimi Encümende bulunmaları. «8971»
İstanbul Belediyesi ilânları
D.Denizycdları işletme umum müdürlüğünden
Haliç ve Istinye Fabrikalarımızda mevcut 307 adet muhtelif cins müstamel çuval ve 200 adet boş teneke pazarlığı bir hafta müddetle temdit edilmiştir.
Muhammen bedel çuval İçin 170 ve teneke için de 80 kuruştur. İsteklilerin 10 Eylül cuma günü saat 11 de 52,50 liralık ilk teminatlarlle. birlikte idare merkezindeki Alım Satım komisyonuna gelmeleri. «9968»
Yenicami maliye şubesine borçlu Yordan oğlu D’mitri Ayan oğlunun yukarıda yazılı emlâkinin 27/9/943 pazartesi günü saat 14,30 da birinci müzayedesi 7/9/943 perşembe günü saat 14,30 da kat’î İhalesi yapılacağından taliplerin pey akçelerini yatırarak makbuzlarile birlikte Fatih kazası kaymakamlığı idare heyetine müracaatları ilân olunur. 18993»
★
Mükellefin ismi Semt veya kazası Mahallesi______________Sokağı
Kegork Makasçı Samatya
No.Cinsi Kıymeti
Hacı Evhad Hacı Manol Teminatı Hissesi
îstaıibul Vakıflar orman işletme müdürlüğünden:
Üsküdara 23 kilometre mesafede ve şose kenarında AlemdaT köyü deposundan Üsküdarda Şemsipaşa civarındaki depomuza dört bin ton odun ve iki bin metre mikâp tomruk naklettirilecektir.
isteklilerin her iki depoyu ve nakledecekleri hamuleyi mahallinde görerek teklif mektuplarda 10/9/943 tarihine kadar Çemberlitaş Vakıflar sokaktaki büromuza müracaatları. * (8899)
İstanbul deniz levazım amirliğinden:
80 . 100 tonluk bir adet mavnaya ihtiyaç vardır, isteklilerin satmak istedikleri mavnanın evsaf ve fiyatını 20 eylül 943 tarihine kadaT bir mektupla âmirliğimize bildirmeleri. (8900)
t LAN
Tüm Hayvan hastanesi müdürlüğüne ait mühür kaybolmuştur. Yenisi yaptırılacağından hükmü yoktur. 8956
Nakliyat yaptırılacaktır
Toprak Mahsulleri Ofisi umum müdürlüğünden:
Aşağıda yazılı mahallerdeki hububat Nafla idaresince tesblt edilen mikdara göre benzin ve seferde 3,5 ton taşımak şartile katedllecek her on beş bin kilometre için İki lâstik hesabife taşınacak mala göre tutarı lâstik verilmek kaydlle karşılığında yazılı mahallere nakli işi açık eksiltmeye konmuştur. Bu yerlerin her biri ayn ayn ihale olunduğu gibi bir kaçı bir müteahhide verilebilir. Eksiltme 13/9/943 günü Toprak mahsulleri ofisi alım müdürlüğünde müteşekkil komisyon tarafından yapılacaktır. Talip olanların muvakkat teminat olarak 1000 bin liralık depozito ak-çelerile birlikte aynı gün saat on beşte komisyona müracaat etmeleri daha evvel tafsilât almak isteyenlerin her gün alım servisine ve Çine, Bozdoğan, Söğüt, Tefenni, İnegöl, Karacabey, M. Kemal paşa, İznik, Orhaneli, Bursa, Orhangazi, Yenişehir, Biga, Bayramiç, Çanakkale, Yenice, İpsala, Keşan, Araç, Tosya, Taşköprü, Vize, Muğla, Milas, Köyceğiz, Hayrabolu, Malkara Ziraat bankalarına ve Burdur, Bozöyük, Karaköy, Bandırma, Karabiga, Nevşehir, Niğde ofisine baş vurmaları. «8944»
Hububatın bulunduğu mahal Sevkolunacak mahal
72 Ahşap ev 792 60 Tamamı
Bayezit maliye ^şubesine borçlu Keğork Kakasçının nısfı kendisine diğer nısfı karısı Staniğln üzerinde mukayyet bulunan yukarıda yazılı emlâkin 27/9/943 pazartesi günü saat 14,30 da birinci müzayedesi 7/10/943 perşembe günü saat 14,30 da kat’î ih.Jesi yapılacağından taliplerin pey akçelerini yatırarak makbuzlarile birlikte Fatih kazası kaymakamlığı idare heyetine müracaatları ilân olunur. «8994»
*
Mükellefin ismi Semt veya kazası Mahallesi_______Sokağı_______
Yasef Dilnar Fener Hızırçavuş Vodina
No._____Cinsi Kıymeti Teminatı_______Hissesi_________
174 Kâglr ev 1920 144 Tamamı
Fmtannii maliye şubesine borçlu Yasef Dilnann karısı Saranın mutasarrıf olduğu yukarıda yazılı emlâkin 27/9/943 pazartesi günü saat 14,30 da birinci müzayedesi 7/10/943 perşembe günü saat 14,30 da kat’î ihalesi yapılacağından taliplerin pey akçelerini yatırarak makbuzlarile birlikte Fatih kazası kaymakamlığı Hare heyetine müracaattan ilân olunur. «8995» ★
Mükellefin ismi Semt veya kazası Mahallesi Sokağı
Yordan oğlu Dimitri Eminönü Hocapaşa İbnikemal
Ayanoğlu
No. Cinai kıymeti Hissenin tenıhıatı Hisse
Hızırçavuş Teminatı
34 Kâglr hane 3600 135 1/2
Yenicami Maliye şubesine borçlu Yordan oğ’u Dimitri Ayanoğhı-nun 1 /2 hissesinin mutasarrıf olduğu yukarıda yazılı emlâkin 1 7/9/943 cuma günü saat 14,30 da birinci müzayedesi, 27/9/943 pazartesi 14,30 da katî ihalesi icra kılınacağmdan taliplerin pey akçelerini yatırarak makbuzlarile birlikte Eminönü kazası kaymakamlığı idare heye-tine müracaatları ilân olunur. . (8996)
İstanbul Mmtaka Liman Reisliği Mubayaa Müdürlüğünden:
Mevcut tekneye konulmak üzere 20 ile 30 beygir kuvvetinde benzin veya mazotla müteharrik müceddet veya müstamel bir motor makinesi mübayaa edilecektir.
Müceddet motor makinesinin muhammeni 6000, muvakkat teminatı 450; müstamel motor makinesinin muhammen bedeli 3200, muvakkat teminatı 240 liradır.
Münakaşa 18/9/943 cumartesi günü saat 1 I de yapılacağından taliplerin şartnameyi görmek üzere riyaset idare şefliğine müracaatları ilân ohmur. (8845)
Darphane ve Damga Matbaası Müdürlüğünden:
Matbaamızın muhtelif atelyelerinde çalıştırılmak üzere sanatlı ve sanatsız isçi ahnacağından taliplerin kısa bir zamanda idareye müracaatları. (8981)
dıza davet ederek şerefine bir çay yerdi. O gün nişan kararlaştı. Mü-lâzımıevvel rütbesinde olan Ömer Faruk efendi derhal yüzbaşılığa terfi edildi.
Nişandan üç hafta sonra şehzade ile sultanın nikâh merasimi Topkapı-saraymda (Hırkai Şerif) dairesinde yapıldı. Sahih» sultana mabeyin başkâtibi Ali Fuat bey, Faruk efen-
dm İvlV teşnnısa-. -------------- --z.
günü veliahdi Yık [«^e başmabcymcı Ömer Yanrer pa.
şa vekâlet ettiler.
Düğünde, Vahideddin Yıldız sarayının merasim dairesindeki kıymetli eşyadan mühim bir kısmını Sabiha sultana hıediye etti.
Ancak bu izdivaç bir faciaya sebep oldu:
Sabiha sultanın tahsilini bitirip ts-tanbula gelmiş olan eski sevgilisi nikâh günü intihar etti!
Süleyman Kani Irtem
Çine Aydın
Bozdoğan Söğüt Nazilli Bozöyülf
Tefenni Burdur
İnegöl Karaköy ve Bursa
Karacabey Bandırma
M. Kemalpaşa Susurluk
İznik Mekece
Orhaneli Bursa
Orhangazi Bursa
Yenişehir Bilecik ve Bursa
Biga Karabiga
Bayramiç Çanakkale
Ezine Çanakkale
Çanli Karabiga
İpsala Uzunköprü
Keşan Uzunköprü
Araç Karabük
Tosya Çankırı
Taşköprü Çankırı
Vize Lüleburgaz
Hendek Adapazarı
Kandıra Kocaeli
Akyazı Adapazarı
Muğla Fethiye
Milâs Küllük
Köyceğiz Fethiye
Hayrabolu Alpullu
Malkara Tekirdağ
Nevşlhlr Niğde
Eyüp kazası idare heyetinden
Kıymeti Mikdan
Lira.K. M2 Karası Köyü
Eyüp
120 —
45.—
45.— 90 — 114.—
45.—
75.— 246 — 180 —
21135 156689
41355
32165
63411
16082
88224
51803 5514
45950
Küçükköy
Cinsi
Tarla
»
»
Mevkii
Kumlu Tekne
» »
Karye üstü
Çeşme Karye üstü Valide çeşmesi ve beylik çayın Eski kemer ve Çeşme meydanı Kariye üsü İstanbul Yolu Küçükköy
Bahçe Tarla
»
» Bir bab Ahır
w, .... İstanbul Şubesine borçlu olduğu mebaliğin tak-
sitlerini vadesinde ödemediklerinden yukarıda evsafı yazılı gayri menkuller tahsili emval kanununa tevfikan 9/9/943 tarihinden İtibaren 21 gün müddetle açık arttırmaya çıkarılmış ve 30/9/943 tarihine rastlayan perşembe günü saat (14) de muvakkat ihalesi ve 11/10/943 tarihine tesadüf eden pazartesi günü saat 14,30 da Eyüp kazası îdare Hey’etince kat’l satışı ya-P Açık arttırmaya iştirâk edeceklerin daha fazla izahat için Eyüp kazası tdare Hey’etlne müracaatları İlân olunur.___________________*8980>
32165 >
T. C. Ziraat Bankası
»
»
İstanbul Memurlar Kooperatifinden:
| __ Dar gelirlilerle mütekait, dul ve yetimlerin temmuz, ağustos,
eylül istihkaklarına ait şeker tevziatı 15/9/943 günü akşamı sona ereceğinden istihkak sahiplerinin acele etmeleri ve bir an evvel şekerlerini almaları rica olunur.
2___Kooperatife ait Opel markalı bir adet kamyon satılıktır. Ta-
lin olanlar her gün Kooperatif müdüriyetine müracaat edebilirler.
P (8975)
C. H. P. nin yirminci
yılını kutlarken
İSTANBUL HAYATI
Partimiz bütün dünya için yeni bir millet idaresi ve âmme hukuku görüşü ortaya koydu
Italyadaki harekât nasıl
hızlandırılabilir ?
Üç ahbap çavuşlar: Sivrisinek, sıtma, tahsisat!
Bugün C. H. P, nin 20 nci yıldö- [kuku bakımından çok dikkate değer nümüdür. En kara günlerimizde te- yı-ni bir yol açtı, şekkül ederek bize Millî Mücadele | hamlesini ve »ıra ile geçirdiğimiz inkılâpların hamlelerini veren, niha- 1 yet Türk milletini kanşık dünyanın ( ortasında böyle sapsağlam tutabilen Cumhuriyet Halk Partisini, muhab- 1 betle ve hürmetle adamlarız.
C. H. P., «Anadolu ve Rumeli Müdafaa! Hukuk cemiyeti» ismile ] kurulmuş, «Halk fırkası» şekline 1 İntikal etmiştir. 1
Erzurum ve Sivas kongrelerinin 1 ilk umdeleri şunlardı:
1 — (Anadolu ve Rumeli Müdafaa! Hukuk) cemiyetini kurarak ve , mıemleket içinde bunun teşkilâtını ( yaparak milletin gücünü düşman is- . tilâsına karşı koyma etrafında toplamak.
2 — (Heyet; temsiliye) teşkil ederek milletin egemenliğini ve ; arzusunu hâkim, kılmak için salahiyetli bir makam yaratmak.
3 — Anadolu ve Rumeli Müd-faai Hukuk Cemiyetinin uğrunda savaşacağı gayeleri açık olarak çizmek.
Böyle yüksek gayeler etrafında doğan bu siyasî teşekkül. Cumhuriyet Türkiyesinin de ruhu olmuş, onun hükümetlerini kurmuş, iç ve dış umumî siyesıetini idare etmiştir.
Altı ok halinde hülâsa edilen altı prensipin en son tefsirlere göre izahı şöyledhr:
CUMHURİYETÇİYİZ: Siyasî tevekküllerin en üstünü, millî hâkimiyet ülküsünün en iyi, en emin surette temsil ve tatbik etme şekli Cumhuriyettir, vfe bunu kurma yp koruma, uğrunda her türlü fedakârlığa değer bir ülküdür.
MİLLİYETÇİYİZ: Milletler, başh başına müstakil hüviyetlerdir. Yük-aek bir insan seviyesine varmanın temel şartı vie vasıtası milletçiliktir. Siyasî ve sosyal hayatta ilk düşünülecek nokta, milletin hususî hüviyetini ve menfaatini korumadır.
HALKÇIYIZ: Smıflan teşkilâtlandırma onlann menfaatleri arasında tezadı belirtecek sınıf mücadelesine meydan verme cemiyetin enerjisini beyhudle yere israf etmekten ve işin ve iş sahiplerinin huzurunu gidermleden başka bir şeye yarar maz.
Türk milletini türlü sınıflardan mürekkep telâkki etmemeli, meslek erbabının bir araya gelmesi şeklinde görmeli ve birbirini istismar eder sınıfların vücuda gelmesine asla mey dan vermemelidir.
DEVLETÇİYİZ: Gerek Türk milletinin medeniyetçe hızla yükselmesini sağlamak, gerek halkçılığın zarurî kıldığı şekilde diğerlerini istismar edecek sınıflara meydan vermemek için İktisadî ve sosyal alanda, fertlerin ve hükmî şahısların bütün vasıtalarından ve devletin kuv-.vetinden aynı zamanda ve âhenkli surette faydalanmak gerektir.
LÂİKtZ: Herhangi bir itikadı kabul etmek ve âmme nizamını bozmayan ibadeti yapmak veya yapma, mak meselesi her ferdin kendinin bileceği iştir. Fakat Devlet işlerinde ve o arada dünyada milletin huzur ▼e refahı için yapılan kanun hüküm-lennin düşünüşünde dinî itikadın yeri olamaz.
İNKILÂPÇIYIZ: Sosyal gelişmelerde ilerlemelerin kesin olarak belli merhalelerden geçmek suretiyle, ad,m, tedrici bir şekilde gerçekleşeceği fikri yanhştır. Bu yanlış kanaat, sosyal hayata tesir yapma mevkünde olanların enerjisini de kıracağı için tehlikelidir. Millet hayatının lüzumlu ve zarurî kıldığı iş-u l jÜtÜn .enerj*lerden faydalanarak hedefe bir an evvel varma yolunda her türKi engelleri kırmağa çalışma bir vazifedir.
2) Sınıf mlen faallerin e dayanan partiler olma kızın ve bunlar arasında mücadeleye lüzum kalmaksızın demokrasinin temel fikri olan (Hürriyet) in korunabileceğini partimiz, yarattığı rejimle âleme göstermiştir.
3) Tek parti ile idare olunduğu halde emperyalistliği ve münhasıran harb için hazırlanmadı gütmiyen bir rejim kurmanın, bir siyaset gütmenin mümkün olduğunu dünyanın gözü ününe koymuştur.
4) Ferdî mülkiyet esası korunduğu halde sınıfların teşekkülüne ve sınıf mücadelesine meydan verilmemesinin yolu bulunabileceği herkese açıkça gösterilmiştir.
5 ) Milletler hayatında kesin merhaleler olmadığı ve bir milletin atlamalar yaparak önceden, gerçekleşeceği tahmin edilemiyen ülkülere erişilebileceği Türk inkılâbının verimleriyle ispat edilmiştir.
Partimizin dünyaya getirdiği bu yeniliklerin Garp ve Şark milletleri ilim ve politika adamlarının düşünüşleri üzerinde tesir yaptığına ve ilerde daha fazla yapacağına şüphe etmiyoruz. Türk Devlet rejiminin milletler ailesi üzerine genel tesiri tarihte yeni bir olay değildir. On beşinci ve on altıncı asırlarda Avrupa-da teşekkül eden monarşilerin âmme hukuku telâkkisinde de Türk milletinin kurduğu imparatorlukların ve bu arada Osmanlı İmparatorluğunun o zamana göne çok ileri olan âmme hukuku görüşünün hayli tesir yapmış olduğuna şüphe yoktur.
’ Eminiz ki yirminci asırda da Türkün devlet ve rejim telâkkisi, gene dün-1 ya milletlerinin bir çoğu üzerinde söylenerek veya söylenmiyerek ör-
• nek gibi görülecektir. Şimdiden
• olaylara dayanarak bu tesirleri inceleme ilim adamları için çekici bir
• konu olsa gerektir.
Türk rejiminin bu hususiyeti, Türk ’ milletinin devlet kurmada ve şef yaratmada daima gösterdiği üstün kabiliyetinden ileri geliyor.
îzmirde vergi tahsilatında artış
İzmir 8 — Son aylarda mâliyede tahsilât artmıştır. Ağustos sonundaki üç aylık tahsilâtı haliyeden 9,796 292 sabıkadan 1,536,112, yekûn 11,332,406 liradır.
Geçen sene ayni ay sonundaki tahsilât haliyeden 600,539, sabıkadan 264,151 lira olmak üzere 6,269,790 Ura idi. Bu hesaba göre, bu senenin 3 aylık tahsilatında beş milyon 26,616 Hra bir fazlalık vardır.
Gümrük antrepolarında müddetini dolduran mallar
Gümrük ve İnhisarlar Vekilliği, İnhisara tâbi eşyanın ambar ve antrepolarda müddetini doldurmuş olanlar İle kaçak olanlar hakkında yapılacak muameleleri bildirir bir lzah-nameyl İlgililer» göndermiştir.
Muamele vergisi
Muamele vergisi İptidaî maddeler tenzilât cetveline kâğıt ambalajlar İçinde satışa çıkarılacak mercimek komprimeleri de ilâve edilmiş ve bunların tenzilât nisbetl yüzde dört olarak tesbit olunmuştur.
öunyanm rejim keşmekeşleri ge-çurdıgı bu devirde, biz Türkler, kendi memleketimizin şartlarından do-Ean Ç- H. P. şeklini, bütün beşeriyet için bile en yüksek ve en mükemmel şekil buluyoruz.
Kanaatimizde Partimiz yalnız memleketimize yeni fikirler getirmedi, diğer memleketlerin rejimle-nl? iyi mukayeseler yapılırsa dünya kin de yeni bir millet idaresi ve âmme hukuku görüşü ortaya koydu. Bunları da şöyle hülâsa etmek mümkündür:
kendi altı umdesini esas teşkilât kanununun maddeleri içine konulmasını temin ederek âmme hu-
Emin Bülend'ln
Asârı
Merhum şair Enıiiı Bölendin âsân kitab halinde neşredilmek üzere ailesi tarafından toplanmaktadır. Evrakı metrûkesl arasında buluıımıyan ve dostlan tarafından muhafaza edilmiş şiirlerinin de bu kitabda yer alabilmesi İçin bir suretlerinin (Bostancıda Vükelâ caddesi Alipaşa sokak 40 No. da) kızı Sâra Danışman adresine gönderilmesi bilhassa rica olunmaktadır.
Büyükadada satılık arsa
Nîzam cihetinde çamlık içinde fevkalâde manzaralı geniş cepheli muntazam duvarla çevrilmiş 2300 metre murabbaı bir arsa satılıktır. İçinde bağı ve müteaddit yemiş ağaçlan vardır. (Akşam> İlân memurluğuna müracaat, Telefon: 20681.
Italyan yarımadasında her mevzi denize dayanacak ve bu da müttefikler tarafından çevrilebilecektir
Beklendiği ve tahmin edildiği gibi Müttefikler İtalyan karasına ayak bastılar. Sicilya harekâtından sonra hazırlık için de çok fazla beklemediler. On beş günlük hazırlanma yetti. Hâlen Ital- 1 yan çizmesinin burnunda tutun- 1 muş bulunuyorlar.
Müttefikler bu sefer de en can ! alacak hareket tarzını seçmişler c ve ellerindeki kara ordusunun mevcuduna nazaran da çok ce- 1 sur davranmışlardır. Filhakika 1 Müttefiklerin elindeki kuvvetle- 1 ri — Fransız ve diğer yardımcı j ordular da dahil — 750 binden { fazla tahmin etmek güç olduğun- j dan bu kuvvetle şimdiki mevcu-dü iki milyondan aşağı olmıyan ! İtalyan ordusile en az yarım mil- ‘ yonu İtalyan yarımadasına top- ( lanması kabil olan Alman ordusuna taarruza kalkışmak az ce- ! saret değildir. Fakat netice almak için de cesaretle hareket ve harbetmek gerektir. Eğer Mütte- 1 fikler bu cesareti göstermeyip de ' tâlî hedeflere ve meselâ Giride, ( Sardenyaya, Oniki adalara karşı 1 hareketlere girişmiş olsalardı, ] ancak vakit ve kuvvet kaybet- ( miş, esaslı neticeler elde edeme- 1 miş olurlardı. j
İlk karaya çıkma yeri çizme- ] nin tam burnunda ve Sicilya , karşısında intihap edilmiştir. . Müttefikler elinde bulunan Sicilya adasına yakınlık bakımın- ’ dan bu tarzda hareket en emin ' ve kolay olanıdır. Fakat bu dağ- ! lık mmtakada ve en uzak nok- * tadan harekete girişmek İtalyan . yarımadasını işgalin çok uzun . süreceği fikrini doğurabilir:
Sicilyadaki Katania mevzileri ■ önünde ve Etna yanardağının etrafında 2-3 Alman tümeninin Müttefikleri bir aydan fazla bir müddet oyalamış olmaları her halde ümit verici ir şey değildir. Fakat bize öyle geliyor ki Müttefikler haiz oldukları hava ve deniz üstünlüğünden ve İtalyan yarımadasının hususî vaziyetinden faydalanarak buradaki harekâtı ve İstilâyı hızlandırmayı bilecekler ve hep bu yolda hareket edeceklerdir, i Bilhassa yedinci Amerikan ordusunun Mesina düşmezden biraz evvel Sicilya şimal sahili bo-1 yunca tatbik ettiği tâbiye bizi j bu fikre sevketmekte ve ilk ihraçta Amerikalıların işe girişmemiş bulunması da bu tâbiyenin bundan sonra takibine devam edileceği düşüncesini teyit eylemektedir:
İtalyan yarımadasının genişliğinin az olmasından ve nispeten düzlük sahaların, yol ve demir yollarmrn sahillerden geçmesinden dolayı tekmil müdafaa mevzileri yanlarım hep denize dayı-yacaklardır. Vakıa çevrilmeyi önlemek bakımından müdafaa mevzilerinin denize dayanması çok İyi bir usuldür. Fakat düşman taraf denizlere hâkim ise ve karaya çıkartma için de kâfi vasıtalara malik bulunuyorsa denize dayanan bu yanların her vakit gerilerine asker çıkarmak suretile düşürülmeleri kabil demektir. İtalyan yarımadasındaki Mihver müdafaasının en zayıf tarafı budur.
Mihver, şimdi Reggio çevresini eline geçiren sekizinci ordu ile muharebeyi kabul ederse Müttefikler, burada muharebenin şiddeti en yüksek noktasına vardığı vakit ya Kalabria yarımadasının sahiline veya biraz daha yukarıdaki müsait bir sahil parçasına tekrar asker çıkarıp da sahilden 25 - 30 kilometre İçeri doğru girdiler mi Kalabria burnunda harbeden Mihver kuvvetleri tamamen tecrit edilmişler demektir. O vakit Müttefikler yalnız buradaki harbi kazanmakla kalmazlar ve fakat tıpkı Tunus ve Sicilya muharebelerinde olduğu gibi Mihver ordusundan büyük bir parçayı da tekrar Afrikadaki üsera kamplarına göndermiş bulunurlar. Müttefik orduların düşmanlarına nazaran adetçe hayli aşağıda olmalarına rağmen. —--------,---------
İtalya yarımadasındaki harekâta lim gördükten sonra tecrübeli bir [cesaret etmeleri dahi harb ve | itfaiyeci oluyorlar. Bu suretle
Yazan:
M. Şevki Yazman
arazi vaziyetinin kendilerine mütemadiyen böyle kısmî tecritler, çevirmeler yapmasına müsait olmasından ileri gelmektedir.
Buna karşılık Mihver tarafın tedbir alması hakikaten güçtür. Ne İtalyan yarımadasının bütün uzun sahillerini ihmal edebilir ne de Akdenize yayılmış bir sürü adaları. O halde kuvvetlerinden büyük kısmını bir taraftan buralara yayıp dağıtmak zorundan başka diğer taraftan da Müttefiklerin deniz ve hava üstünlüğü dolayısile yarımadanın onlara çok elverişli kıldığı bu muharebe tarzından kaçmamaz.
Vakıa karaya çıkartma hareketi güç bir iştir. Fazla zayiat verdirir. Bu sebepten Müttefikler de öyle alabildiklerine her zaman ve bol bil ihraç manevraları yapamazlar, fakat Sicilya şimalinde Amerikalıların belki de bir deneme olmak üzere Arlanda burnunun şark ve garbında yaptıkları gibi asıl ordudan az mesafeli çıkartma hareketleri normal tâ-biye şartlan içindeki taarruz hareketlerinden daha fazla zayiat verdirmiyeceği gibi aslî ordudan ancak 15 - 20 kilometre mesafede yapıldığından ve hiç değilse güzel İrtibat ve hareket birliği temin edildiğinden fazla riskli de sayılamaz. Kaldı ki deniz
ve hava üstünlüğü Müttefiklere zor müdafaa ile karşılaşan kuvvetlerini geri çekmek imkânını da her vakit verir.
Bu hareket tarzı her şeyden evvel ileride harbeden Mihver ordularının sarılmak tehlikesi do-layısile mâneviyatım kırar, müdafaasını aksatır, sonra da Mihver Başkomutanlıklarına sahillere fazla muhafız kuvvet ayırtarak asıl müdafaanın her yerde zayıf olmasına sebep olur. Hele bir kere bu tarz hareketle iyi neticeler alınmasına başlanırsa Müttefik taraf daha fazla cesaretlenerek daha gerilere, asıl ordudan yüzlerce kilometre ötelere yeni ihraçlar yapmak suretile birbiri ardınca tutulan müdafaa mevzilerini boşa çıkarır ve istilâyı hızlandırır ve daha büyük Mihver kuvveti tecrit edebilir.
İtalyan yarımadasının İstilâsında hareketi hızlandıracak ve Mihver müdafaasını çökertecek metot budur: Bunun ne dereceye kadar muvaffakiyetle tatbik edilebileceği ise Müttefiklerin gösterecekleri maharet ve cesarete, göze alabilecekleri zayiatın derecesine bağlıdır. Aksi halde Kalabria’da başlıyan taarruz İtalyan yarımadasının İskeletini teşkil eden bütün dağ silsilelerinin zirvelerini takibederek gidecek olursa buna aylar ve seneler yetişmez. Müttefiklerin hava ve deniz üstünlüğünden İstifade edilmesine de müsait olmaz. Böyle bir hareket tarzının Müttefikler tarafından düşünüldüğü akla getirilemez.
®!l
Lokomotif makinistliği yapan kral!
Bugünlerde bütün Avrupanın ölümile meşgul olduğu Bulgar kıralı üçüncü Boris’in bir çok sanatlara vukufu vardı. Kıral Boris, iyi bir şofördü. Bir kaç sene evvel koca Balkanda yüksek bir dağ tepesinden otomobi-lile süratle geçerken kendisine meçhul kimseler tarafından bir suikast yapılmak İstenmişti. O zamanlar, Bulgar gazetelerinin yazdığına göre, kıral Borla, soğukkanlılığını muhafaza ederek yaralanan şoförünün, yerine hemen geçmiş ve otomobilini bizzat idare ederek arabasile beraber uçuruma yuvarlanmaktan kurtulmuştu.
Kıral Boris aynı zamanda iyi bir makinistti. Seyahatlerinde bindiği trenin lokomotifini ara sıra kendisi idare etmekten zevk duyardı. Son gelen Bulgar gazeteleri kiralın makinistliğine misal olarak şu vakayı zikretmektedirler: Bir gün Bulgaristanda
bir istasyonda tren durduğu zaman mebus Grikor Vasilef, lokomotifi işleten kıral Borisi sırtında makinist elbisesile görerek kendisine sormuş:
— Sofyaya mı? Haşmetmeap.
— Evet Sofyaya.
— Sayenizde vaktinde varacağız.
— Şüphesiz.
— Fakat yorulacaksınız, haşmetmeap.
— Şimdi yorulmak zamanıdır. Müteveffa kıral Boris aynı zamanda bir âlimdi. Kendisine Sofya üniversitesinin, tabiî ilimler dokturası verilmiştir. Kıral Boris, kıratlıktan çekilseydi; makinistlik yahut tabiî İlimler hocalığı yapabileceğini bir mecliste şaka tarzında söylemişti.
Kıral Boris avcılığı da çok severdi. Deliormanda köylü Türk avcı ahbaptan vardı. Az. çok Türkçe bildiği İçin oraya uğradıkça gidip onlan ziyaret eder, hal ve hatırlanın sorardı.
Bulgaristanda maden ocağında ölenler
Bulgaristanda Godeç kasasının Kerzöv köyünden 15 yaşında Trayan Savof isminde bir köylü çocuğu, öküzlerini otlatırken terkeduen bir maden ocağı kuyusuna girmiş ve bir daha çıkmamıştır. Bunu haber alan annesi 34 yaşında Sara Dimitrova oğlunu aramak için o da bu kuyuya girmiş fakat dışan çıkmamış. Bundan sonra onlan aramak İçin kocası Dimitrof kuyuya inmiş ve o da bir daha görünmemiş.
Bunun üzerine kuyunun etrafına halk toplanmıştır. Maden ocağı amelelerinden 20 yaşında Asen, 36 yaşında Velin ve 47 yaşında Gerço kuyuya girmişler fakat onlar da bir daha dışan çıkmamışlardır.
En nihayet gaz maskelerile girenler, bunların hepsini dışan ölü olarak çıkarmışlardır. Tesbit edildiğine göre, bu altı kişi kuyuda zehirli gazlara kurban gitmişlerdir.
Her sene bu mevsimde dedikodular, şikâyetler başlar; içti-malar, tetkikler, tahkikler, tedbirler, beyanatlar derken, lâfla yürümeğe zorlanan gemi, tahsisat kavasının yalçın eteklerinde baştan kara edip kalır. O arada kış bastırır, dedikodular, şikâyet-ler de örtbas olur, her şey unutulur gider.
Bu, daha evvelki senelerde olduğu gibi geçen sene de böyle olmuştu; bu sene de öyle olacağı tabiî ve âşikâr...
İşte, yine mevsimi geldi; şikâyetler, dedikodular başladı. Şehirde sivrisinekler salgın halinde çoğalıyor. İstanbul un en güzel semtleri bu haşerenin tehdit-kâr baskınları aİtmda. Sıtma mıdır, ısıtma mıdır, üşütme midir; her ne karın, ağrısı ise. r. menhus hastalığın günden, güne artmakta olduğu, en salahiyetli ağızların açıkça itiraflarile sabit... Kinin getirtilemiyormuş; kabul... Sıtmanın tedavisinde Atebrin kullanılıyormuş, ona da şükür... Fakat, şu sudan mazeretlerle, iptidai mücadele gayretlerde sivrisinek tehdidi, sıtma istilâsı önlenebiliyor mu? Hâşâ!..
Geçen gün sıtma ve sivrisinek mevzuu etrafında gazetelere izahat veren vilâyet sıhhat müdürü, beyanatının sonunda şöyle diyordu: «Sivrisineklerin çoğalması, şehirde temizliğe lüzumu kadar riayet edilmemesinden ileri gelmektedir. Şehirde pek çok açık kuyu ve açık lâğım vardır. Civar bostanlardaki su birikintileri de bu haşerenin çoğalmasına yardım ediyor. Küçük tedbirlerle sivrisinek istilâsının önünü almağa imkân yoktur. Büyük ölçüde tedbir almak ise, geniş tahsisat teminine bağlıdır.»
işte, yine tahsisatın yalçın kayası, lâf gemisinin önünü kesiverdi. Şehir pis, kuyular, lâğımlar açık, sivrisinekler çoğalıyor, civar köylerde salgın haline gelen sıtma, İstanbula yayılıyor; biz de kollarımızı kavuşturup karşıdan seyrediyoruz. Zevk anın mırsadı ibretten temaşasmda-dır!.. Ne yapahm? Tahsisat yok!
Biti üreten de şehrin pisliği, ve, tifüs kurbanlarının karşısında elimizi, kolumuzu bağlayıp hepimizi olduğumuz yerde ter ter tepindiren de o yalçın tahsisat kayası değil mi?.. .Tifüs önlendi, bitti mi?.. Sıcaklar imdadımıza yetişnıeseydi menhus hastalık soluk aldırıyor muydu?.. Yarın havalar soğuyup bitler yeniden baş kaldırınca yine tahsisat kayasının önünde ter ter tepinecek değil miyiz?..
Tehlikenin biri, akşama sabaha baş kaldırmak üzere tahsisat kayasının ardındaki siperlerinde fırsat gözlerken, karşımıza bir de sıtma heyûlâsı dikildi. İkisinin de anası şehrin pisliği, babası tahsisat yoksulluğu!.. Açık lâğımları, kuyuları kapatmak için geniş tahsisat lâzım!.. Lâzım amma, o da bizde yok!..
Acaba şu her gün gürül gürül yıktırılan binaların tozu, toprağı bu kuyulara doldurulsa. enkazdan çıkan harçlarla açık lâğımlar kapatılsa olmaz mı?.. Galiba bımlan taşımak için de tahsisat yok!..
Affedersiniz: ben de sivrisinek gibi vızıldayıp duruyorum. Ne yapalım? Elimizden gelen bu!.. Anlayana sivrisinde saz. anlaım-yana davul zuma az gelir, derler.
Cemal Refik
Abone bedeli
Türkiye Ec
AKŞAM
Kadın itfaiyeciler!
Almanyada askere alınan binlerce erkek İtfaiyecinin yerine kadınlar geçmiştir. Alman şehirlerinin Anglo - Sakscmlâr tarafından bombalanması üzerine Almanyada yangın söndürücülerine çok ihtiyaç hasıl olmuştur. Bu sebeple Almanyada alâkadar makamat, kadınlan itfaiye teşkilâtına girmeğe teşvik etmektedir. Alman kadınlan kısa bir ta-(|r ----------------
son zamanlarda bahusus küçük şehirlerde itfaiye gruplarını 17 -40 yaş arasındaki kadınlar teşkil etmektedir.
Tabiî bunların kadınlığı nazarı itibare alınarak kadın itfaiyecilere yüksek merdivenlere çıkma lan veya yüksek yerden atlama-lan emredilmemektedir. Bu ağır işler erkeklere bırakılmıştır. Kadın itfaiyecilerin istihdamından iyi neticeler elde edilmiştir.
Senelik « Aylık 3 Aylık 1 Aylık
1400 kuruş
750 »
400 »
150 *
2700 kuruş
1450 s
800 »
•V.sta ittihadına dahil oimıvan ecnebi memleketler: Senelüti: 360ü altı aylığı 1900. Oc »vhfc __________1000 knruytnr
telefonlarımı» Başmuharrir; 211565 Yan «eri: 26765 - İdare: ’-^Sl
Müdür: 20497___________
Ramazan 9 — Hızır 127
3 îm Oü öğ tkl At Yat Ez 9,21 İMM 5,41 9,18 1X00 1,34 Va. 4,51 645 1X11 18-47 1930 21,05
İdarehane Babıll*. civan Acımnslnt sokak N(LJ1—
Salıife 6
AKŞAM
9 Eylül 1943
Mihrünnisa, şoförüne seslendi:
— İlerideki virajı, ağaçlıkları geçtikten sonra biraz yavaşla...
Şoför büyük bir hürmet İçinde cevap verdi: ,
— Baş üstüne efendim.
Mihrünnisa yanındaki arkadaşına döndü:
— Sana 33 sene önce ilk defa bir aşk randevusu verdiğim yeri göstereceğim.
Şaziye gülümsiyerek ilâve etti:
— 33 sene evvel... Demek yirmi yaşındayken...
— Hayır... 17 yaşında İdim. Şimdi, ellsindeyim..
— Mihrlciğim. Dışarıya, yabancılara istersen otuz beşindeyim de amma birbirimize karşı doğru söyliyelim. Ben senin yaşını bilmiyor muyum sanki... Bu eylülün yirmi birinde tam 53 yaşını bitirecek elli dördüne basacaksın..
— Canım sen de polis hafiyesl gibi bir kadınsın... Her şeyi günü gününe, saati saatine tahkik etmek istersin.
Bu sırada otomobil asfalt yolun vira jını dönmüştü. Mihrünnisa:
— Şimdi sen benim yaşımı bir tarafa bırak da şu ilerideki üç top ağacı görüyor musun?... İşte hayatımda ilk aşk randevusunu orada vermiştim. Bu Hakkı İsminde bir genç çocuktu. Beni o üç top ağacın altında beküyecekti...
— Gittin mi?..
— Gitmedim. Seneler geçti. Sonra da evlendim. Biliyorsun kocam zengindi. Köşkler, otomobiller, seyahatler... Fakat tuhaftır zaman zaman hâlâ bu randevu verip de gitmediğim sarışın çocuk aklıma gelir. Halbuki randevuya gelmem İçin ne kadar da ısrar etmişti. Zavallı!..
— önu bir daha görmedin mi?.
— Gördüm Hem de pek tuhaf bir yerde... Bundan 15 sene evvel, kocam la otomobille yine buradan geçiyorduk. Randevu verdiğimiz aynı yerde, yan! üç top ağacın altında görmlyeyim mt?.. Hayrettir. Yani bizim randevu muzdan 18 sene sonra aynı yerde!.. Tuhaf şey değil mi?.
— Her halde 18 sene yerinden kımıldamadan, «geleceksin» diye seni beklemiyordu zannederim.
— Yoooo... İnsanların bu derece roman!,ik oldukları devirler çoktan geçm’ştir. Ben bunu f sana garip bir şev >isun diye söyledim.
Otomobil yavaş yavaş top ağaçlara yaklaşıyordu. İki kadının ikisi de çok «iislü ve boyalı İdiler.
Mihrünnlsanın parmaklarında yüzükler güneş ışığında garip ışıltılar yapıvordu.
Yaancı bir tavırla:
— Fakat biliyor musun Şaziye, büyük para, büyük zenginlik insaana saadet temin etmiyor. Netekim ben de hâlâ kendimi mesut hissetmiyorum. Baza^ keşke 17 yaşımın çılgın havası içinde beni şu üç top ağacın altında bekliyen genç çocuğa koşsay-dım diyorum.
— Gene on yedisinden bahsediyorsun Mihrlciğim. 20, 20,„
— Aman... Ne kadar hain şeysin!,.
Mihrinnisa birdenbire derin bir hayrete düşmüş gibi:
— A... Gözlerime inanamıyorum doğrusu... Hayret!.. Şaşılacak ?ey!..
— Ne var?..
— Gene aynı yerde, ayakta bekliyor!..
— Kim?...
— O... Hakkı!.. Aradan seneler geçmesine rağmen derhal tanıdım. İşte ta kendisi...
— Haydi canım sen de... Artık bu kadar da olamaz. 33 sene aynı yerde randevu bekliyen âşık!.. Masallarda bile böylesine ıasgelemez-sin...
— Fakat işte!.. Ayakta duran o...
— Kuzum, İnelim. Şununla konuşalım.
— Nasıl olur?.. Münasebet alır mı?..
— Rica edermi. Artık yirmisinde değiliz... Elli dördüne geliyoruz. Haydi.
— Sen yaşımıza bakma. Gösterişimize bak...
— Canım ne çıkar. Merakımızı hallederiz.
İki kadın otomobilden İndiler. Top* ağaçların altında duran İri bir adama yaklaştılar.
Mihrünnisa gülümsiyerek ona sordu:
— Siz bay Hakkı değil misiniz?
Adam gülümsiyerek cevap verdi:
-y Bendenizim «Mihrünnlsa hanımefendi»...
— Beni tanıdınız demek kİ...
— Derhal!..
— Siz burada... Bu top ağaçların altında... 33 sen sonra...
Adam gülümsiyerek cevap verdi:
— Evet 33 yıldır sizi bekliyorum. Aynı yerde ve hiç kımıldanmadan...
Bunları söylerken İri adamın yüzünde derin bir alaycılık göze çarpıyordu.
— Buyurmaz mısınız? Şurada ağaçların arkasında küçücük bir dükkânım var. Size elimle birer kahve de pişiririm.
İki kadın dükkâna girdiler. Yavaş yavaş mesele anlaşılıyordu. Zaten Hakkı da anlatmağa başlamıştı:
— O günü sizi çok bekledim. Fena halde susamıştım da... Halbuki civarda su filân İçecek bir yer yoktu. İşte sizi beklerken düşündüm. «Şurada küçük bir dükkân açılsa, su pul, sigara, kalem, defter ve saire satılsa epey iş yapar.» dedim. Burası gözüme ilişti. Bir yandan sizi beklerken bir yandan da bu işle meşgul oldum. Dükkânın sahibini öğrendim. Kirasını tahkik ettim. Ucuzdu. Tuttum. 33 senedenberi buradayım.
Kamımı doyuracak kadar yaşıyorum. Dükkânın arkasında da kendime bir ev yaptım. Bizim hanım filân da orada...
Bu esnada dükkân kapısı açıldı. İçeriye «Baba!.. Baba!..» diye bir sürü çocuk girdi.
Hakkı gülümsiyerek sözüne devam etti:
— Burayı keşfettiğim için harl-kulâde memnunum!.. Onu da size borçluyum.
(Bir yıldız)
Ankara Telefon Müdürlüğünden:
1 — Muhammen bedeli 8000 lira olan 8500 tane «Ankara Telefon Rehberinin» basılması eksiltmeye konmuştur.
2 — Bu işe ait eksiltmeye fenni şartnameler Ankara Telefon müdürlüğü abone dairesinden parasız olarak alınacaktır.
3 — Eksiltme 16/9/943 tarihine tesadüf eden perşembe günü saat 16 da Ankara Telefon müdürlüğünde yapılacaktır.
4 — Eksiltme kapalı zarf usulile olacaktır.
5 — Muvakkat teminat 600 liradır.
6 — Eksiltmeye gireceklerin muvakkat teminat makbuzu
ile kanunî vesikalarını teklif mektupları beraber eksiltme tarihi olan 16/9/943 perşembe günü saat 15 e kadar Ankara Telefon Müdürlüğüne teslim etmeleri ilân olunur. . (8637)
RADYO
ANKARA RADYOSU Bugünkü program
12.30 Program. 12,33 karışık şarkılar. 12,45 Ajans haberleri. 13,00 karışık program (Pl.), 18,03 Büyük fasıl. 19,00 Ajans haberleri. 19,20 müzik (Pl.). 19,45 konuşma. 20,00 şarkılar, 20.15 Radyo gazetesi, 2.45 Şarkı va türküler, 21,00 konuşma, 21,10 müzik, 21,30 konuşma, 21,45 senfoni orkestrası, 22,30 konuşma. 22,35 Ajans haberleri.
Yarın sabahki program
7.30 program, 7,32 vücudumuzu çalıştıralım. 7,40 Ajans haberleri. 7,55 müzik (Pl.).
İSTANBUL RADYOSU Bugünkü program
19,15 dans müziği. 19,30 Ajans haberleri. 19,45 piyano soloları. 20,15 Radyo gazetesi. 20,45 şarkı ve türküler. 21,15 dans müziği. 21,30 klâsik eserler. 22,00 Ajans haberleri. 22,15 kapanış.
ÇIPLAK
MODEL
Sevdiği kızla, annesinin müsaade etmemesi yüzünden evlenmlyen bir gencin ömrünün sonuna kadar çektiği ıstıraplar. Bu yüzden çocuğunu perişan gören bedbaht annenin duyduğu pişmanlık ve döktüğü göz yaşları. Temiz bir aşk veTnacera sonunda seven ve sevilen bir kadının gö-] nülleri titreten bir hüzünle vedaı, ' Nezihe Muhiddinin bu harikulâde ro-manındadır. Bu çok güzel romanı } okurken aşkın İlâhî teheyyücü ile (titriyeceksiniz. e
1 100 Kr. Arif Bolat fcitabevi
Başvekâlet Basın ve Yayın
umum müdürlüğünden:
Ankara radyosu temsil kolu kadrosuna alınacak san’atkârlar için 10/Eylûl/1943 cuma günü Ankarada bir İmtihan açılacaktır. Temsil kolu kadrosuna erkek ve kadın dokuz san’atkâr alınacaktır.
İmtihana girmek şartları şunlardır:
1 — Başvekâlet Basın ve Yayın Umum Müdürlüğüne hitaben yazılmış bir dilekçe.
2 — Nüfus hüviyet cüzdanı tasdikli sureti.
3 — Doğruluk kâğıdı.
4 — Bulaşık hastalığı bulunmadığına ve vazifesini muntazam ifaya mâni beden ve akıl hastalık ve ârızalan olmadığına dair sıhhi hey’et raporu.
5 — İsteklilerin en az ilk tahsil derecesini gösterir şahadetname veya tasdiknamelerinin tasdikli suretleri.
6 — İsteklinin medeni halini, evvelce bulunduğu hizmetleri ve halen meşgul olduğu İşi gösterir el yazıslyle yazılmış hal tercümesi.
7 — 6x9 eb’adında açık başla çıkarılmış 6 adet fotoğraf.
8 — Haklarında malûmat alınacak kimseler ve adresleri.
İmtihana girmek isteyenlerin dilekçeleri ve istenen belgelerle 9/Ey-lûl/1943 perşembe günü saat 17 ye kadar Ankarada Basın ve Yayın Umum Müdürlüğüne ve 8/Eylûl/1943 çarşamba günü saat 12 ye kadar Basın ve Yayın Umum Müdürlüğü İstanbul mıntaka müdürlüğüne müracaat ederek kayıtlarını yaptırmaları ve imtihana girme fişi almaları lâzımdır, imtihanlar 10/Eylûl/1943 cuma günü saat ondan itibaren kurulan jüri tarafından Ankarada yapılacaktır. İmtihana girmek üzere Ankraya gelmiş olanlar için masraf te’diye edilmiyecektir.
Ankarada 9/Eylûl/1943 perşembe günü saat 17 ye kadar, İstanbulca da 8/Eylûl/1943 çarşamba günü saat 12 ye kadar istenilen vesikaları teslim edip imtihan fişi almayanlar, 10/Eylûl/1943 cuma günü saat 12 ye kadar kurulan jüri hey’eti reisliğine vesikalarını noksansız olarak teslim edebildikleri takdirde imtihana girebilirler. Mecburî hizmet erbabı imtihana kabul olunmaz.
Evvelce radyo temsil kolunda çalışmak üzere resmî müracaatta bulunmuş olanların da imtihana girme isteklerini yukarda bildrilen şekilde yenilemeleri lâzımdır.
İmtihan ve hizmet talimatnamesi ve diğer tamamlayıcı bilgiler Ankarada Basın ve Yayın Umum Müdürlüğünden ve İstanbuloa Basın ve Yayın Umum Müdürlüğü İstanbul mıntaka müdürlüğünden temin edebilirler.
İstekliler aşağıdaki bölümlerden imtihan edileceklerdir:
1 — A — Seste uygunluk (Radyofonik kalite)
B — Fizikî ârızasızlık
C — Konuşmada kendi kendini kontrol
2 — Diksiyon
3 — Mimik
4 _ A — Komedi temsilinde muvaffakiyet.
B — Dram temsilinde muvaffakiyet
C — Klâsik temsilinde muvaffakiyet.
5 — A — Bir rolün psikolojisini ifade ve İzah.
B — Kavrama kabiliyeti.
C — Bir rolü çabuk kavrama ve role İntibakta sür’at.
İstekliler jüri tarafından seçilecek bir metinden imtihan edilecekleri gibi ayrıca kendilerinin de tercili ettikleri bir eserden okuyarak imtihan edileceklerdir.
İmtihanda gösterdikleri muvaffakiyete göre istekliler 60 liradan 300 liraya kadar ücret alabileceklerdir. «8657»
Toprak mahsulleri ofisinden:
Aşağıda cins ve mlkdarlan yazılı 26 kalem inşaat malzemesi pazaılık suretile satın alınacaktır. Bu malzemelere ait teklif mektupları 10/8/943 Cuma günü akşamına kadar umum müdürlük malzeme işleri dairesi müdürlüğüne tevdi ■ edilmesi şarttır. Bu tarihten sonra verilecek teklifler nazarı İtibare alınmıyacaktır. Vaki teklifler 20/9/943 tarihine kadar muteber addedilecektir. *
1 — Kireç Eskişehir - Konya, Adana hattına yakın yerlerden, 1000 ton.
2 — 6 m/m İlk yuvarlak çubuk demir 50 ton. . ’ • -s
3—24 lira 26 m/m lik yuvarlak çubuk demir 60 ton.
4 — 16 m/m lik yuvarlak çubuk demir 50 ton,
5 — Lâma demiri 2X75 m/m lik 21ton.
6 — Beton arme bağlama teli, 3 ton.
7 — Kiremit bağlama teli 1 ton.
8 — çivi 0,28/5 ebadında 46, çivi 0,46/12 ebadında 14, 0,55/14 ebadında 13 ton, 0X6/18 ebadında 7 ton.
9 — Galvanizli çivi 7 Cm. boyunda 500,000 adet.
10 — Çinko No. 12 25 ton.
11 — Cam asgarî 2 m/m kaimlik ve asgarî 50X60 Cm. ebat 4000 m 2.
12 — Menteşe, germen kapı pencere No. 12 sağ. 6000 No. 12 sol 6000 adet.
13 — Menteşe germen kap? No. 14 sağ, 1400 sol 1400 adet.
14 — İspanyolet 1500.
15 — Vasistas 2420 adet.
16 — Çengel 152 adet.
17 — İçerden konma büyük sürgülü fişli yale kilidi, ambar harici kapı için
440
18 — İçerden konma K. yale kilidi, ikametgâh harici kapı için 170 adet.
19 — Gömme fişli kült dahilî kapı İçin komple 1070 adet.
20 — Kapı sürgüsü 2927 adet.
21 — Kapı kolu, ambar için 990.
22 — Metal Depluvaye 10000 M2.
23 — Kafes teli 7000 M2.
24 — Vidalar, ağaç vidası 7/12 Cm. 2150 kilo,
25 — Galvanizli oluklu saç 240,240 ton.
26 — Tecrit bütünlemesi 4 ton.
(2918)
D. D. Y. 7 inci işletme müdürlüğünden:
Muhammen bedeli «25984,00» Ura olan «800» adet muhtelif ab'adda Çam dilme, ve tahtanın 23/9/943 perşembe günü saat 15 de Afyonda Yedinci İşletme Müdürlüğü binasında kapalı zarf usulile eksiltmesi yapıla-CaktBu işe girmek isteyenlerin «1984,80» liralık muvakkat teminat ile kanunun «10» uncu maddesinin «F» fıkrası gereğince lüzumlu ehliyet ve ticaret vesikalarile birlikte teklif mektuplarını muayyen günde saat 14 de kadar Komisyon reisliğine vermeleri lâzımdır.
Şartnameler Afyon veznesinden «259» kuruş mukabilinde alınır. (8630>
İstanbul Vakıflar orman işletme müdürlüsünden:
Alemdağ ormanlarının 6 No. lu maktamda mevcut kestane, kayın, gürgen, kızıl ağaçlar kestirilerek tomruk, mertek, sepet çubuğu ve odun yaptırılacaktır. ... -
1 _ Kesilecek miktar takriben 2000 metre mikap kerestelik ağaç Ve 4500 metre mikâba muadil takriben 4 bin ton mahlut odundur
2 — Bu işe ait vahit fiayt cedveli ve şartnameyi Çemberlitaş Vakıflar sokaktaki büromuzda görebilirler.
3 __İsteklilerin 10/9/943 gününe kadar teklif mektuplarile büromuza müracaatları. (8898)
Maliye Vekilliğinden:
Ankarada yaptırılmakta olan maliye meslek mektebi inşaatında İstihdam edilmek üzere barem harici ücretle bir memur alınacaktır.
a — Memurin kanunu mucibince memur olmağa elverişli evsafı haiz olması, *
b — İnşaat İşlerinde çalışmış ve muvaffak olmuş bulunması (mühendis, fen memuru, sanayi mektebi mezunu, tatbikat mektebi mezunu olanlar tercih olunur.
d — Resim ve metraj işlerinden anlaması,
2 — 15/9/943 tarihine kadar lüzumlu evrak ve bonservis, mektep şahadetname veya diplomalarile birlikte Maliye Vekâleti millî emlâk umum müdürlüğüne bir istida ile müracaatları lâzımdır.
3 — Liyakatlerine göre 260 liraya kadar ücret verilecektir. (8840)
Dört köşe Meşe kereste satışı
Devlet Orman işletmesi Büyükdere Revir amirliğinden:
] — İşletmemizin Kurt Kemeri deposunda bulunan muhtelif ebatta ve müteaddit defalar açık arttırmaya çıkarılıp satılamıyan 101 M3 072 D 3 dört köşe meşe kereste pazarlık suretile satılacaktır.
2 — Beher metre mikâbının muhammen bedeli 120 liradır.
3 — Muvakkat teminat 901 liradır.
4 — Pazarlık 16/9/943 perşembe saat 14 te Büyükdere Devlet Orman işletmesi Revir âmirliğindedir.
5 — Bu satışa a it şartname İstanbul Orman Çevirge müdürlüğün-
de ve işletme merkezinde, keresteler Kurt Kemeri deposunda görülebilir. (8628)
Devlet Demiryolları ve Limanları işletme Umum idaresi ilânları
Muhammen bedeli (106948) yüz altı bin dokuz yüz kırk sekiz lira olan muhtelif ebatta (7000) yedi bin kilo ambalaj sicimi, (600) altı yüz kilo bilet sicimi, (12000) on iki bin kilo muhtelfi ebeita Ingıhz sicimi ile (200) iki yüz kilo bayrak ipi (13 eylül 1943) pazartesi günü saat (15,30) on beş buçukta Haydarpaşada gar binası dahilindeki komisyon tarafından kapalı zarf usulile satın alınacaktır.
Bu işe girmek isteyenlerin (6597) altı bin beş yüz doksan yedi lira (40) kırk kuruşluk muvakkat teminat, kanunun tayin ettiği vesikalarla tekliflerini muhtevi zarflarını aynı gün saat (14,30) or dört otuza kadar komisyon reisliğine vermeleri lâzımdır.
Bu işe ait şartnameler komisyondan parasız olarak dağıtılmaktadır. (8568)
Muhammen bedeli (8190) sekiz bin yüz doksaı. lira olan (7000) yedi bin'kilo adî kurşun boru (21 Eylül 943) Sah günü saat (15,30) on beş buçukta Haydarpaşada gar binası dahilindeki komisyon tarafından kapalı zarf usulile satın alınacaktır.
Bu işe girmek isteyenlerin (614) altı yüz on dört lira (25) yirmi beş kuruşluk muvakkat teminat, kanunun tâyin ettiği vesikalarla tekliflerini muhtevi zarflarını aynı gün saat (14,30) on döldü otuza kadar komisyon reisliğine vermeleri lâzımdır.
Bu işe ait şartnameler komisyondan parasız olarak dağıtılmakta-nr. (8775)
Yüksek Mühendis Okulu Satınalma Komisyonundan:
Okulumuza 1943 - 44 senesi için 4000 kilo sadeyağ kapalı zarf usulile alınacaktır. Beher kilosunun muhammen bedeli 440 kuruştur. Bedel tutan 17600 ve ilk teminatı 1320 liradır. İhalesi 16/9,- 943 tarihinde saat 1 1 de yapılacaktır. Fazla bilgi istiyenlerin okula müracaatları,_____________________________ (8560)
Maarif Vekilliği Erkek Orta Terzilik Okulu
Müdürlüğünden:
Okulumuza ceketçi dikiş öğretmeni alınacaktır. Şeraiti öğrenmek üzere Divanyolundaki okul müdürlüğüne müracaat edilmesi. Telefon: I 22480. (8844)
[Telefondaki sesi
Yazan: Bruce Graeme Tercüme eden: (Vâ Nû) |
L --__Tefrika No. 75 - . --j
Bobbie, arada sırada yan gözle bakıyor, ve arkadaşının yüzünde gittikçe ciddî bir ifade belirdiğini görerek hayrete düşüyordu.
Beaconsfield'i geçmişlerdi, genç kız, birdenbire erkeğe döndü:
— Gelip de beni aldığınız için öyle memnunum ki, Mr. Verrell. — dedi. — Beni ne güzel gezdiriyorsunuz. Böyle tabitain ortasında otomobille dolaşmağı bir baloda bulunmağa tercih edıerim. Buna rağmen, dansı da pek severim, _bilirsi-
Arkadıaşınm yüzünde gizleneme-miş bir memnuniyet ifadesi görüncıe bu cüretli sözlerinden dolayı, genç kız, kendini mükâfatlandırılmış saydı.
Erkek, cevap verdi. Ve muhavere devam etti. Deminki o dalgın havadan da eser kalmadı.
öğle yemeğini Oxford’da yediler; sonra, Burnham Beeches istikame
taşlar, tuğlalar, taşlar hepsi dumandan, isten kararmış; ve bunların ortasında para kazanmak için, ha çabalayan, ha çabalayan insanlar. Çalışmaktan bıkanlar, saçma sapan eğlencelere koşuyorlar, bunlar ancak zenginlerdir. Zengin olmayıp da çalışmaktan bıkanlar ise, onlan takli-dederek daha kötü bir şekilde eğlenmeğe savaşıyorlar. Bu yedi milyonluk insan kalabalığı niçin üst üste yığılmış? İş yerlerinde, tiyatrolarda, sinemalarda, sıhhate zarar veren muhitlerde kötü haıvayı koklar dururlar. Londra’lara, Birmingham’lara, Nevvcastle'lere, Glasgow’lara ne lüzum var? Lüzum var. Çünkü insanlar, tiyatroya gidecekler, restorana gidecekler, ilh... Hayat, hns dolu, hile ve meharet dolu bir mücadeledir. Seneler geçer, lüks vası-tasile komşularına üefevvuk etmek isterler. "Halbuki işte burada, şehirlerin sahtekârlığı olmaksızın ne güzel bir hayat yaşanabilir!
Sustu; ve gözlerini etrafın şairane manzarasında gezdirdi.
Verrell, çenesini avucuna dayamış, sevgilisine bakıyordu.
— İnsan çalışmasının ehemmiyetli bir hususiyetini unutuyorsunuz. —— dedi. — Genç bir insanı büyük
tinde garba doğru gittiler, Bobbie, oraları ilk defa görüyormuş.
Hafta ortası bir gün olduğu için, ortalığı pazar günlerinin kalabalığı bürümemişti. Genç kız, manzaranın güzelliği karşısında hayrandı.
Durmalannı istedi. Civardaki derelerde sivrisinek bol olmasına rağmen, bunların ısırmalarını hiçe sayarak otların üzerine biraz olsun oturmak hevesine kapılmıştı. Kesif çimenli bir saha buldular. Genç kız, buraya dizlerini altına alıp şarkvarî çöktü; erkek de, bacaklarını alabildiğine uzattı.
Bobbie, taze havayı ciğerlerine çekti, çekti ve sanki semayı kendine yaklaştırmak istiyormuş gibi, kollarını ileriye doğru uzattı.
— Aman ya Rabbil — diye haykırdı. — Londra gibi, sisli, dumanlı bir şehirde, insan nasıl ömrünü geçirir? Hem de pek yakınlarda böyle güzel mevkiler varken. Tuğlalar,
bir şehre doğru sevkeden, ona kasabaların, köylerin sükûnunu terketti-ren kuvvet nedir? Galiba bu suale bir tek kelime ile cevap verebiliriz: İhtiras. İnsanlara hamleler yaptıran, ihtirastır. İnsanlık tarihi, ihtirasın talihidir. Bu memleketi fethetmeğe Sezar’ı kim şevketti? İhtiras! Napo-leon’u Moskova üzerine yürümeğe ihtiras! Kristof Kolomb'u yeni bir âlem keşfetmeğe, ihtiras!
Bir taşra kasabasında hiç yaşadığınız olmamıştır, galiba? Hoş Benim de olmadı ya. Fakat, orada, zekâları ezen korkunç tehlikeyi bilirim. Orada bİT meskenet batağı vardır; insan, seneden seneye çöker. Şayet, muhitimizde herkesin n,e yaptığını, ne düşündüğünü, ne dediğini öğrenmiş, bilmiş bulunursak, ve cihanımız bu dar muhitten ibaret bulunursa, hayatın ne cazibesi kalır? Böyle bir yerdeki yeknesaklığı düşünün! Ve büyük bir şehrin her an beliren tah-rikâtile bu hali mukayese edin! Büyük şehirde her dönemeçte sizi neşeler, ve elemler beklemektedir. Lâkin, dün ağlamakta olan bugün gülmeği umabilir.
«Dükler, baronlar, mültimilyo-nerler, asaletlerine ve paralarına güvenerek nasıl her şeyleri istemek
hakkını kendilerinde bulurlarsa, gazete müvezzileri, sokakta çiçek satanlar, potin boyayanlar da gündelik ekmeklerini temin edip edememekten emin olmamakla beraber, istikbal hakkında düşünceye dalınca «Adam sen de» derler, ve o günlük karınlarını doyurabilirlerse gene de saadet duyarlar.
«Şurada hayat bütün ihtişamile uzanır; burada ıstıraplar birikmiştir. Neşe, aşk, kin, heyecanlar yan yana yaşayıp dururlar. Gene şehirlerde her milletten insanların yan yana ömür sürdüklerini ve ırklarına mahsus karakterleri, ayn ayn dinleri, âdetleri bir yere getirdiklerini görürüz. Büyük şehirlerin halkı, daha geniş mezhepli, daha kozmopolit olur. Gayesiz sürtmektense, bir hedefe doğru yürür. Onun duyduğu hislerle bütün ömründe bir nehrin akışını seyreden köylüyü kıyas edin! öyle bir nehir ki, şayet bir yaprağın düşüşüyle sathı harekete gelmezse hep aynı minval üzere akar gider.
Bir an düşünerek durdu.
«Netice itibarile ben kendi usulüm üzere düşünüyorum. — dedi. — Zira ben, tab’an mücadeleciyim. Yolumun üstüne türlü türlü güçlükler çıkar da onlarla boğazlaşırsam
o zaman hayat bana daha enteresan görünür. Belki size saçma gelecektir. Fakat, benim nazarımda zahmet, tehlike, yahut mücadele neticesinde elde edilen n>e varsa yalnız o, yalnız o kıymetlidir. Bazen de kendi kendime, «Acaba İrlandalı mıyım?» diye sorarım.
— Nereli olduğunuzu bilmiyor musunuz?
— Çok ıstırap çektiğimden, çok günah işlediğimden başka hiçbir şeyi katiyetle bilmiyorum. Fakat, İsa. Madlen’in günahlarını nasıl affettiy-se, benim suçlarım da öyle affoluna-caktır. Zira, sevmesini bileceğim.
Delikanlı, arkadaşının yüzüne baktı. Genç kız, hislerine hâkim ola-mıyarak gözlerindeki mânayı ondan gizliyemedi. Ve muharrir, tepeden tırnağa kadar sarsıldı. Eğer nefsinin emrine tâbi olsaydı, sevgilisini kollan asasına alıverecekti, ona aşkını itiraf edecekti. Fakat, pek ince bir his, bu yeisiz hareketine mâni oldu. Duygularını ortaya vurmak hakkını kazanmış olmak için, lüzumlu olan her şeyi henüz yapmış değildi. Mazisindeki lekeleri, temizliyememişti.
(Arkası var)
AKŞAM
Salıllr t
■| - İŞ ARIYANLAR
3 ~ SAT1L1K E?YA
TİCARET LİSESİ TAHSİLLİ BİR GENÇ — İyi Türkçe, Fransızca, İtalyanca, Rumca biraz İngilizce Usanla-nna vakıf, hesabı kuvvet lj iş aramaktadır, Akşamda B G, B. ye müracaat
SATILIK TAKSİ OTOMOBİLİ — Hali faaliyette tanınmış iyi bir marka. Görmek İçin: Beyoğlu Küçük-parmakkapı Yıldız garajı. —
HES ABI KUVVETLİ - Aynı zamanda Fransızca, daktilo bilir bir bayan muhasip, yahut kasiyer olarak yazıhane ve ticarethanelerde çatışmak istiyor. Akşam Gazetesi M. D rümuzuna müracaat.
ACELE SATILIK İKİ ÇİFTE SAN-, DAL - .
6.05 uzunluk 1.35 genişlik yelken, iki çift kürek, döşeme demir ve teferru-atlle. Kadıköy Yoğurtçu Tramvay durak yerinde bakkal bay Cevdete müracaat. ____________________- ı
TERKOS VE BAHÇELİ — S odadan ibaret Kuzguncuğun vapur ve tramvaya yakın havadar bir yerinde betonarme bir bina taşraya azimet do-layıslle satılıktır. Fatih Fevzlpaşa caddesi 55 numara 1 inci kata müracaat. —
SATILIK — Nişantaş, Meşrutiyet mahallesi, Akkirmanlı sokak 10 No. lı tramvaya*heş dakika kâgir, elektrlkU bahçeli apartıman tarzında 4 odalı hane içindekilere müracaat. — 1
--------------- . J ZENGİN BİR MUHİTTE — Kasap,
— Bir buçuk ay evvel sebze ve meyavcılıkla faaliyet gÖ6ter-
uzıınluk 135 ffenlsHk velken. İki *___
mlş, günlük satışı 150 Ura arasında bulunan İşlek bir dükkân hastalık dolayıslle devren kiraya verilecektir. Fatih Fevzlpaşa caddesi 55 kat 1 e müracaat.—
DEVREN SATILIK — Daire Snltan. ahmette tramvayya yakm. dört odalı, banyo, ve mutfağı mevcut ve her türlü konforu haiz bir apartıman dairesi devren kiralıktır. Müracaat: Galata Mumhane caddesi No. 68-74 — 1
20 SENELİK TECRÜBELİ SEBZE — Meyvacılık ve çiçek ve park usullerini fevkalâde yapar. Bonservisi vardır. Bu gibi bahçıvana İhtiyacı olan şu adrese mektupla sorulması. Bebekte Cevdet paşa caddesi No 26 Mustafa özdemlr, — 2
SATILIK OTOMOBİL — 6 silindirli Mersedes Benz markalı yeni bir otomobil satılıktır. îstlyenlerln Nlşan-taşında Güzelbahçe So. Şen Yuva Ap. No. 3 bay Burhana müracaattan.
SATILIK EV — 4 oda, elektrik, kuyu, tramvaya yakın. Samatya Karagöz mahallesi Nazlıebe sokak 6 No. Mevlânekapısı bakkal Savaya müracaat. —
KtRALIK ODA - Pangaltı Süleyman Nazif sokak 61 numara sokağa nazır mobilyalı güzel büyük bir oda kiralıktır. Altıdan dokuza kadar müracaat._____________ _________________ j
TAHSİLİ ORTA İKİYE KADAR — Olan bir Türk kızı ailevi vaziyeti bozukluğundan tahsiline devam edeml-yeceğlnden müessesede müsait bir ücretle İş aramaktadır. Akşam gazetesinde S.K rümuzuna mektupla müracaat. — 1
KIYMETLİ BİR PİYANO — Satılıktır. Görmek için 12 den 2 e kadar Sakızağacı Çöplük çeşme So. No. 23 piyanist Anjel
YÜKSEK MİMAR TALEBESİYİM — Beyoğlu semtinde İyi bir aile nezdin-de mobilyalı oda arıyorum. Akşam’da «M. G.» rümuzuna mektupla müracaat. — 1
ACELE SATILIK KÖŞK — Erenköy İstasyonuna üç dakika 6 odalı kârgir, muşamba döşeli sekiz sene eweı yapılmış kullanışlı. Beyoğlu İstiklâl caddesi 133 numara 3-6 ya kadar telefon 43586 doktor Hayrl öme-re müracaat. _ 2
2 İŞÇİ ARIYANLAR
5 NÜFUSLU BİR AİLENİN — Yemek veev İşlerini yapacak temiz bir Türk bayana İhtiyaç vardır. Her gün saat 9 dan 12 ye kadar müracaatları. Tahtakale caddesi No. 96 kundura boya İmalâthanesi Mehmet Nuri Tl: 21147
SATILIK ELEKTRİKI4 OTOMATİK ÇÖZGÜ MAKİNESİ ARIYORUZ — Mercan Mühürdar Emin Paşa sokak 44 No, ya müracaat.____________—
KEMAN ARANIYOR — El yapısı temiz bir keman alınacaktır. Şeraitin tafsllfttlı olarak Feridun özem Beşiktaş Köyiçl Yemlik sok. No. 36 ya mektupla bildirilmesi. — 1
ŞİŞLİ, NİŞANTAŞI, HARBİYE — Taksim Cihangir ve Sıraservilerde dört veya beş odalı ve bir hoiü havi kiralık apartıman katı aranmaktadır. Vermeye talip olanların Posta kutusu Galata 1198 e bildirmeleri. - 1
ALMANCA BİLEN BİR DADI — aranıyor. 2,5 ve 4 yaşlarında İki erkek çocuk İçin. Erenköy Bağdat caddesi 308 No: ya müracaat. Saat 19 dan sonra Telefon: 52.,.92.
BABA — Ve 11 yaşındaki oğlunun bütün ev hizmetlerini görebilecek temiz, görgülü referansla kefalet verebilir bir bayan aranıyor. Liyakati olana elli Hra aylık verilecektir. Sul-tanhamam Emin bey hanı altında. 22 No. ya müracaattan. — 1
37 MODEL ŞEVROLE MARKA — 4 lâstik yeni bir taksi acele satılıktır. Fiat! 6500 Uradır. Talipler: Tahtakale cad. 17/1 ikinci kata müracaatları. — 1
2 MOTÖRLÜ - Ve 3 el tezgâhlı bir dokuma atölyesi devren acele satılıktır. Talipler: Mahmutpaşada Bezcilerde 33/35 müracaatları, — 1
SİRKECİDE — Küçük bir otelin 24 yataklı karyola ve iş teşebbüsü satılıktır. Müracaat Sirkecide Hocapaşa erkekler hamamı bay Nevzat — 1
SATILIK ÇOK MÜKEMMEL ARSA — Ankaı-anın merkezinde ve en İşlek bir caddesi üzerinde, çarşıya yakın köşe başı, gayet geniş cepheli ortasında biri büyük ikisi küçük üç ev bulunan büyük arsa satılıktır Tel: 2521/1289. _ 2
SATILIK KÂGİR EV — Fatih tramvay durağına yanm dakika Karaman yokuşu 32 No. lı beton her' katta birer oda ve teferruatı havi fiat 7000
KİRALIK — Mobilyalı apartıman İstiklâl caddesi Bankahan 4 No. daire üç oda, banyo, mutbak, apartıman katı acele kiralıktır. Telef#*: 21724 - 43387. — 1
SATILIK RÖNAR ARJANTE JA-KET — İyi dikilmiştir ve boyu uzundur. Müracaat: Bağdat caddesi No. 366 Telefon: 52 - 257. Şaşkınbakkaı -Suadiye. —
KİRALIK DEPO — HaUç, Haskö-yünde denize iskelesi bulunan ve caddeye kadar uzanan her işe elverişU bir depo kiralıktır. Müracaat: Fındıklı tramvay caddesinde 60 No. İn odun deposuna. Telefon 41742. — 2
SATILIK — Konforlu 5 daireH apartıman. Kurtuluşta Mekkârecl sokak 4/2 ortada mutavassıt yoktur. Taksim Recep paşa caddesi Trak apartıman 27/4 telef.m: 42048. — 1
BİR KIZ İŞÇİ — İle bir erkek satıcıya İhtiyaç vardır. Her gün saat 1-2 arası Büyük postane cad. 5 No. ya müracaat.
KAPTIKAÇTIYA ELVERİSEİ — Lâstikleri yeni, bir otomobille bir kamyon satılıktır. Bavezit Mitatpa-şa yokuşu Uysal sokak 15 No. ya müracaat. — 1
KİRALIK MÖBLELİ KAT — Bey-oğlunda Ağacamiinde caddeye nazır 3 oda bir sofa, mutfak ve banyolu möbleli bir daire aile İçin kiralıktır. Alt kattaki telefondan istifade edilebilir. 43535 e telefonla müracaat.
SATILIK DÜKKÂN — Kadıköy Söğütlü Çeşme caddesi No. 262 dükkân satılıktır. Telefon: öğleden sonra: 24095 Nef’i Kumral.__________________— 2
ORTA TAHSİLLİ BİR BAYAN ARANIYOR — Bir baya refakat ve İşlerine bakacak 10,30 dan 6.30 a ka-dar tafsilât 20605 telefona. - 1
İŞÇİ ARANIYOR — Usta el tezgâhı Devereci çözgücüsüne İhtiyaç vardır. Haftada yirmi veya yirmi beş lira verilecektir. Ayrıca sekiz ayak usta tezgâh işçisile Bobinuvarda çalışacak kızlar isteniyor. Mercan Mühürdar Emin Paşa sokak 44 —
YENİ VE ŞIK — Bir piyano satılıktır. Her gün saat 11 den ‘ ‘
müracaat. Pangaltı Surpagop Nalbant sokak No. 13 —
SATILIK VOLİ — Anadoluhisann-daki Hamamönfi volisi satılıktır. Sirkeci Salkımsöğüt karyola fabrikasına müracaat. Telefon: 21632 — t
SATILIK KÖŞK — İki dönüm muntazam çamlı çiçek ve meyva bah-__,______. çesi içinde İçi ve dışı boyalı ve kon-1 e kadar forlu, denize ve tramvaya İki dakika : ve iskeleye 8 dakika mesafededir. Müracaat: Kadıköy Cevizlik Hanrcı-başı So. No. 48
ACELE SATILIK EV — Aksaray Taşkasap Molla Güranl mahaUesin-de Hayrettin paşa sokağında iki kattı ve on odalı iki salonlu ve büyük bahçeli 35 No. lı hane sahibi elinden acele satılıktır. İçindekilere müracaat edilmesi. — 1
KİRALIK KÖMÜR ODUN DEPOSU — Kuruçeşme caddesinde 91-93 numaralı 418 metre depo müracaat: Kuruçeşme Bakkal Hüseyin Kaptan.
- 1
ORTA OKUL MEZUNLARINA
İstanbul Kızılay
Hastabakıcı Hemşireler Okuluna
Parasız Yatdı Talebç alınacaktır.
Tahsil müddeti S senedir, kabul şartlan:
1 — Türk olmak.
2 — On beş yaşını bitirmiş ve Orta mektepten diploması olmak.
3 — İffet ehli ve iyi ahlâk sahibi olmak.
Fazla izahat ve kayıt evrakı almak lstiyenlerin Ankarada Yenişehirde Kızılay Umum Merkezine, îstanbulda Aksarayda Kızılay Hemşireler Mektebine ve diğer Vilâyetlerde Kızılay Şubelerine müracaat edebilirler. Direktörlük
....................................
FOTO SAİT — Taksim Sineması İçinde 2 bayan tezgâhtar aranmaktadır. Semte yakm oturanlar tercih edilir. _ ı
ACELE SATILIK SİNEMA — Makinesi Zeisslkon markalı. Taliplerin Eminönü Arpacılar caddesi. No. 18 Arlon mağazasına müracaatları. — 2
ACELE SATILIK AHŞAP YENİ EV — Zeyrek Bıçakçı çeşme caddesi 68-70 numaralı üç katlı sekiz oda, taraçalı kârgir bir odayı bir miktar bahçe, ku-yulu, Kıztaşı Feyzullah efendi caddesi 19 Nuri Yalçına. — 2
KADIKÖY’ÜN — En İşlek ve müşterisi çok tanınmış tuhafiye mağazası acele devren satılıktır. Kadıköy Tramvay caddesi Pazaryolu 77/1. Te-1 lefon 60989 müracaat, — 1
PROPAGANDİST ARANIYOR — İlâçlarımızın propaganda islerini yapmak üzere İşte tecrübeli Fransızca ve ya Almanca Usanma tamamlle vakıf bir kimyager eczacıya Ihltyaç vardır. Posta kutusu No. 669 İstanbul. —
GÜZEL SANATLER — Mecmuasının 1, 2, 3, 4 numaralan satılıktır. Müracaat: Akşam gazetesi Mecmua rü-muzu
DEVREN SATILIK BAKKAL — Dükkânı Aksaray Lâleli Ordu caddesi 288 numaralı devren satılıktır. İçindekine müracaat — 1
ACELE SATILIK BAHÇE — Sah-
SATILIK KÂGİR HANE — Kadıköy Yeldeğirmeni Duatepe sokak 98 numara. Tramvay yolunda, ayn iki, daire, terkos, sarnıç, elektrik, yeni ta-1 mir olmuş 10.000 lira. Cuma günleri 1 öğleden evvel gezlUr. — 1 -
DİPLOMALI ÇOCUK BAKICISI ARANIYOR - 16 aylık bir çocuğa bakmak üzere diplomalı ve iyi referans verebilecek bir çocuk bakıcısı aranmaktadır. Ğalata Posta kutusu 1092 ye müracaat edilmesi. — 1
MERCEDES BENZİN I. A. 790 — Tipi, henüz 7000 km. yapmış, çift kapılı ve 5 yeni lâstiklı bir otomobil satılacaktır. Taliplerin (23440) telefon No. na müracaattan. — 1
KAPICI — İstanbul cihetinde on daireli, kaloriferli bir apartımana yalnız bir ailesi olmak şartlle bir kapıcıya ihtiyaç vardır. Sirkeci Antalya han numara 19 a müracaat. — 1
ACELE SATILIK — Acem taban halıları, bürolar İçin maroken oda takımı, çini soba. Bakırköy Yeni mahalle Ontemmuz caddesi No. 32 — 2
OTOMATİK HESAP MAKİNESt — Amerikan Marşan marka bir aded müceddet otomatik hesap makinesi satılıktır. Bahçekapı Arpacılar han 19 numaraya müracaat. — 2
örillLIR DAnyl — bati-
rayl Cedit İmam Ramiz caddesinde BAĞ BAHÇELİ KÖŞK — Eşsiz 23 numaralı istasyona 15 dakika 19 mülk. Anadolu Boğaziçinde 500 mey-, dönüm, etrafı duvarlı üç tane bostan va ağacı, 1200 kütük bağ, çam parkı,, kuyusu, sekiz odalı ev, bahçe satılık- 1000 fidan, yirmi oda. bol su, afazi tır. Görmek istlyenler cumartesi gün- Havuzlar, asri kümesler, konfor, taleri müracaat. — 5 mirsiz. Satılık veya bir apartmanla
---------------------------------------I değişilecek. Pos. K. 628. - 3 SATILIK EV — Boğaziçinde Yeni- “T---------------------------—
VKvr ne altın4n ÂillrVA»», «a 1 MOBLE APARTIMAN ARANIYOR —
Bir ecnebi Taksim civarında 3-5
köy caddesinde altında dükkânı ve MÖBLE APARTIMAN ARANIYOR — ayda beş lira kirada on altı odalı ecne^i Taksim civarında 3-5
dört bölüklü ev yedi bin «raya satı- tam konforlu behemehal tele-1 İlktir Yenipostane caddesinde Velo- fonu bulunan İyi tefriş edUmiş müs-ra han kahveci Karabete müracaat.
— 2'
AİLE KADINI ARANIYOR — İstan. bulda 3 kişilik bir ailenin ütü ve orta işi hizmetlerini yapacak çalışkan bir aile kadınına İhtiyaç vardır. İstan-bulda Bahçekapıda Cermanya hanında FOMSİN inşaat şirketine müracaat. (
- Kiralık • Şahlık
DADI — 3 yaşında bir kız İçin tecrübeli, çok dikkatti ve temiz bir dadı isteniyor. Maçka Teşvikiye caddesi Cemilly» Ap. 69/3. — 2
RESSAMLIK VE KLİŞECİLİK -öğrenmek istiyenlere: Cağaloğlu Tiir-bedar sokak No. 18 Stad ve Tanin matbaalan binasında ressam Mazhar Apa klişe a telvesine müracaat. . — 2
BÜYÜKADADA SATILIK ARSA — Nizam cihetinde çamlık içinde fevkalâde manzaralı geniş cepheli 2300 metre murabbaı muntazam duvarla çevrilmiş bir arsa satılıktır. İçinde bağı ve müteaddit yemiş ağaçlan vardır. «Akşam» Hân memurluğuna müracaat. Telefon 20681. - 2
SATILIK ÜÇ BÖLÜK EV — Salma-tomruk Keçeci sokak No. 2 sekiz odalı, elektrik, her bölükte helft, mut-bak, kuyu, tulumbası meyva ağaçlı bahçe, görmek ve görüşmek istlyenler Sirkeci Ankara hanında 12 No. Bedri Tepeköye müracaat. —
takil bir daire aramaktadır. Galata Posta kutusu 1092 ye müracaat edil-mesi mercudur,__________________- ı
ACEI.E SATILIK BİR EV — Altı odalı 8 bin lira. Adres: Sultanahemt Kâtipslnan cami sokağı No. 1. İçindekilere müracaat. — 1
BEBEKTE KİRALIK KÖŞK — Küçük Bebekte 57 numaralı eve müracaat. —
BOSTANCI — Tepe mahallede 169 numaralı köşk etrafı telle çevrili çiftlik bahçeye elverişli otuz beş dönüm erazls! bir bostan kuyusu ve çeşitti ağaçlan İki bölük elektriği havi beş odalı evi üe satılıktır
MALTEPE ASFALT ÜSTÜNDE — 15000 m2 müfrez arsalar. İki ayn kısma veya toptan satılık. İstasyona 3 dakika, Tafsilât, Akşam’da N. O. Toprak remzine mektup.— 1
ECZA LABORATUARINDA — Am-, balâj işlerinde çalışacak bayan aranıyor. Kısa tercümel haUle (İş) rümuzlle Galata posta kutusu 1288 yazı İle mü. racaat. _ j
ACELE SATILIK — Makara, masura, çile yapım fabrikası. Tam teşkilâtlı. Süleymanlye Fuat paşa cad. No. 81 —
MAI,TEPEDE İSTASYONA 95 —
Dakika 300 dönüm. Bostan kulübeler, ağıl, tuğla harmanı ve arazi satılıktır. Akşamda N. O. Toprak remzine mektupla._____________________— 1
HAKİKİ FIRSAT — Mükemmel dikiş makara ipliği yapan imalâthane bütün teferrüatile, Sümerbanktan her ay tahsis edilen lpliğlle beraber devren satılıktır. Ufak sermaye İle iş sahibi, hem de mühim gelir temin olunur. Çakmakçılar 66 B —
ACELE SATILIK BOSTAN — Kandillide Perakende sokağında 2 No. da 150 incir ağacından çevrilmiş içinde meyva ağaçlan ve kuyusu takriben 90 dönüm bostan satılmaktadır. Taliplerin Kuruyemişte 38 numaraya. Telefon: 20858 e müracaat.— 1
SEKİZ YAŞINDA BİR KIZ — Çocuğuna piyano ve Fransızca ders verecek bir kadın öğretmen aranıyor Fransız olursa tercih edilir. Posta kutusu 755 e yazılması. ’ _ 2
erkek VEYA KIZ — Kolejlerinin talebelerine müsait İki kiralık oda, eşyalı ve banyohı. Adres: Dulkadiroğlu yokuşunda Arnavut çeşmesi sok. No. 4 Amavutköy. —
7000 LİRAYA — Acele satılık k&r-gir ev. Dört kat üzerine 6 oda elektrik, terkos, bahçeli ve manzaralı Taksim Turan caddesi Klreçhane sokak 40 numarada ev sahibine müracaat. ________—
KİRALIK YAZIHANE ARANIYOR— Galata veya İstanbul merkezi semtlerindeki hanlardan birinde mobilyalı veya mobilyasız bir veya iki odalı kiralık yazıhane aranıyor. îstanbulda Bahçekapıda Cermanya ha=da FOMSİM İnşaat şirketine müracaat Telefon: 20920_______________— 4
hanmda
— 4
OKUR YAZAR 12 - 15 YAŞ — Arasında iki çocuğa ihtiyaç vardır. Adliye kapısı karşısında Meydancık hanının ikinci katında (Anadolu Türk kitap deposu) sahibi muallim Fuat Oücüyenere müracaat edilmesi.
ÇOK İYİ FANSIZCA BİLEN BİR — Bay veya bayana ihtiyaç vardır. Fransız olan, terzilikten anlıyan ter^ cih edilir. Ve aynca İstanbula yakm vilâyette diplomalı diş tabibi bayan aranıyor, müracaat: Beyoğlu İstiklâl caddesi 198/2 numara, Bekir Yılmaz
— i
BOĞAZ İÇİNDE — önünde rıhtımı ve geniş meyva bahçesi içerisinde bulunan dört odalı tekmil konforu haiz telefonu bulunan bir yalı möbleli olarak kiralıktır. Talip olanların Galata, Blllûr sokak No. 1 e müracaat. Telefon: No. 41561.—
BEBEKTE KİRALIK MOBİLYALI
— Apartıman. 4 oda, banyo, piyano, denize nazır, G. O. rümuzlle gazeteye müracaat. — 2
SATILIK APARTIMAN — Beyoğlu Kalyoncukulluk Hamalbaşı aşasında Tevflk sokağında 34 numaralı mahiye 97 Ura kirada bankaya 4550 liraya İpotekli 9500 liraya satılık. İçindekilere. — »
NİŞANTAŞINDA — Teşvlklyede İhlamur caddesinde 25 numaralı hanenin üst katı dört oda, bir banyo, bir kiler, bir sofa kapısı ayn kiraya verileceğinden göremk istlyenler içindekilere müracaat.________________— 1
5 - MÜTEFERRİK
DEVREN SLTILIK — Şekerci ve kuru kahveci dükkânı. Beşlktaşm en İşlek yerinde ve yirmi iki senelik müşterisi bol dükkân benzin deposu yanında 10 numarada Kemal Gürttae müracaat. — 2
BERLİNLİ BAYAN ÖĞRETMEN — Tecrübe edilmiş, kolay metodla iyi Almanca ders verir. Zayıf talebeyi hususî tarzda İmtihana hazırlar. Pa zardan başka her gün saat 4 - 7 y* kadar. İstiklâl eaddesl 133 No. Haşan Bey apartımanı arka merdiven 1 İnci kat 6 No. ya müracaat
pamat-cdcq
Senede 28,800 Lira İkramiye
Ziraat Bankasında kumbaralı ve ihbarsa tasarruf hesaplarında en as M lirası bulunanlara bir «ene içinde aşağıdaki plâna göre Ikra
miye verilecektir.
4 Aded 1,000 Urahk 4,OM Ura
4 • 500 » 2,000 »
4 > 250 » 1,000 »
46 » İM « 4,000 »
100 » 50 > 5,000 »
120 » 40 » 4,800 >
160 « 20 » 9300 •
Kurialara senede 4 defa. 11 Mart, 11 Haziran. 11 Eylül ve
11 Birincikânun tarihlerinde çekilecektir.
DİKKAT : ■dakl paralar bir sene içinde 50 liradan
aşağı A fi yn i yenlerin ikramiyeleri % 90 taalalaştanlacaktır.
■" Uşak Şeker Fabrikası için
Bir Dahiliye Mütehassısı - Bir Operatör ve bir Diş tabibine ihtiyaç vardır.
İsteklilerin kendi el yazılarile yazılmış bir tereümeihallerini, ihti-sa» vesika suretertni, 4 X 6 eto’admda iki fotoğraflarını, adreslerile birlikte en kısa bir zamanda Uşak Şeker Fabrikası Müdürlüğüne göndermeleri.
Dahiliye mütehassis ve operatöre İhtisaslarına göre 300 US 400 hra Diş Tabibine 200 lira maaş verilecektir.
SERMAYEDAR ARANIYOR — Günde 1000 lira meşru safi kâr getirmek üzere tesis edilen imtiyazlı ve rakibi olmıyan bir sanat işinin işlemesi için 20,000 lir» sermaye koyarak ortak olacaklar: Fatih: Post* kutusu 98 e müracaatları. — 1
ALMANCA DERSLERİ— Alman bayan öğretmen talebeye, büyüklere gramer muhabere dereleri verir. Kolay metodla 6 ay zarfında Almanca öğretir. Her yere gider. Haftada bir üd defa muhavere yapar. Akşamda
P. S. K. - 3
ÇOK KÂRLI BİR İŞE — Dürüst çalışmak şartlle 15.000 Ura koyacak bir ortak aranıyor. Îstlyenlerln Osman-bey Halaskar Gazi caddesinde 911 No. ya müracaatları.
MEKTUPLARINIZI ALDUUNIZ Gazetemiz idarehanesini adres olarak göstermiş olan karilerinizden
Kiracı — ingi|idte — KA — A.K A — Genç Bayan — A.A. — S.Z.M —
rehanemlzden aldırmaları rica
AKÇ AM
9 Eylül 194S
Sem seviyorum
dîye .'mırıldandı
Bu yeni ve cazip güzellik, reçetesini kullanırsanız, Bu kelimeler^ size de hitap edilebilir.
Her genç kız, kulağınâ’/hafif sesle «sana oerestiş ediyorum» kelimelerinin nırıldanması hülyasını ^besler. Bu İltifata pek * yakında ^muhatap olabilirsiniz çabucak'sevimliliğinizi yükseltir, gayri kabili mukavemet bir cazibeye malik olabilirsiniz. Bunun temini de gayet •kolaydır. Çünkü yeni bir güzellik reçetesi meydana çıktı. Bu .reçete sayesinde en sert ve en donuk bir clld kadife gibi yumuşayıp beyaz-lanacak ve cidden okşamak arzusunu uyandıracaktır. Siyah noktalarla ve gayri saf maddelerle dolu solmuş ve donuk bir ten yalnız blı kaç gün zarfıma taze've saf biı hal alacak ve cazip bir ,sevimlilik arzedecektir. B|r mütehassısın" aşağıdaki tavsiyesini okuyunuz: «Hazmettirilmiş taze krema ve zeytin yağının clld üzerinde güzelleştirici bir tesiri vardır. Bunlar şimdi diğer kuvvetlendirici ve besleyici ve ’ sıkıştırıcı cevherlerle karıştırılaral clld gıdası olan (Beyaz yağsız To-kalon kreminin terkibine ilâve olunmuştur. Üç gün' zarfında yağsız .Tokalon kremi, hiç ümld etmediğl: iniz bir derecede cildinizi güzelleşti* recektlr. Bu clld gıdası yağsız Tokalon kreminin memnuniyetbahş neticesi' garantilidir?) "Aksi halde paranız iade olunur?
PARASIZ GÜZELLİK KUTU8U Derununda (beyaz ve pembeı renklerdeki Tokalon kremleri He muhtelif renklerde Tokalon pudrasının numunelerini havidir. Ambalaj ve sevk masrafı olarak 20 kuruşluk bir pulu aşağıdaki adrese gönderiniz Tokalon servisi i M. Posta kutusu 622. İstanbul
Baş, diş, nezle, grip, romatizma
Nevralji, Kırıklık ve Bütün ağrılarınızı derhal keser icabında günde 3 kaşe alınabilir.
Taklitlerinden sakınınız. Her yerde ısrarla GR1P1N isteyiniz.
— Türkiye
KURU UZUM İŞİ YAPANLARIN ■m Nazarı Dikkatine ■■
Merkezi: İZMİR
'Yatılı — Yatısız'
Zayi — Nufus tezkeremi kaybettim. Yenisini çıkaracağımdan hükmü yoktur. Balât: Leblebiciler caddesi 16/18 numaralı fınnda tezgâhtar Ahmet Akdoğan
Zayi — Bodrum askerlik şubesinden almış olduğum askeri terhis vesikasını zayi eyledim. Yenisini alacağımdan eskisinin hükmü olmadığı ilân olunur.
Bodrum, Yalıkavak köyünden Mehmet oğlu Eyüp Özkan
DERMOJEN
YANIK, ÇATLAK, EKZEMA ve CİLD YARALARINA fevkalâde iyi gelir. Derinin tazelenmesine ve yenilenmesine hizmet eder.
■ HER ECZANEDE BULUNUR. ■
m^SATILIK_ İSir dönüm arsal
Yakacıkta Ayazma suyu önün- I de. İsteklilerin Babıâll cadde- I sinde Remzi Kltabevlne müra- I I caat,|
Beyoğlu Bahkpazarının işlek bir yerinde bulunan bir dükkânın yarışı acele kiralıktır. Yağcı, yemişçi, mezeci dükkânı olmıya elverişlidir.
İsteklilerin şeraiti anlamak ve tutmak üzere Galata Merte-banl sokak Kefeli Hürriyet Han 1-2 No. ya müracaattan. Tele-fon: 40063 ve 43485.
■MM İLÂN ——
Teodoro Giorgulli terekesi hakkına alacaklı ve borçluların ellerindeki evrakı müsbitelerile beraber bir ay zarfında îtalye Roayal General konsolosluğuna müracaattan lüzumu İlân olunur.
Zayi — İstanbul Emniyet dördüncü şubeden aldığım Sovyet tebaası 31/39774 sayılı İkamet tezkeresini kaybettim. Yenisini alacağımdan eskisinin hükmü yokıir.
Hayriye Abtullah
Kârlı 8lr işi
olup da sermayedar arkadaşa ihtiyacı olanların Fincancılarda 43 numaraya müracaattan. (Komisyonculuk işi tercih olunur.)
Zayi — Küçükpazar nüfus memurluğundan aldığım nüfus cüzdanımı ve beraberinde Beşiktaş askerlik şubesinden verilen askerlik tezkeremi kaybettim. Yenilerini alacağımdan eskilerinin hükmü yoktur.
314 doğumlu
Setrak oğlu Haçik Agopyan
Galatada - Sahilde
SATILIK DEPO
Müracaat. TEL : 40224 Mutavassıt kabul edilmez.
(> Evlerinde sünnet yapılması müsaid olmıyanlarla taşradan bilhassa sünnet için gelen yaşlan büyük ve küçük olsun ameliyattan kabinemde ve yahud hususî hastanelerde muvaffakiyetle yapılır. Bir saat sonra emniyetle gidebilirler.
KABİNE: Beşiktaş Erib apartıman. Telefon: 44395.
■ EV Suadiye İstasyon arkası Akkurd sokak No. 17
Te’efon Memuru Alınacak
Dahili telefon santralımız içîn bu işte çalışmış bir memura ihtiyacımız vardır. Taliplerin Galata Fermeneciler No. 90 da Koç T. T. A. şirketine müracaatları.
Mektup adresi: ERLER Türk Anonim şirketi İZMİR
ERLER
TÜRK ANONİM ŞİRKETİ
Sermayesi: 100,000
Türk lirasıdır.
Yaum asra yakın bir zamandanberi İzmlrden Avrupaya kuru üzüm ihraç eden mütehassıs zevat tarafından teşkil edilen şirketimiz dahilde üzüm sarfiyatının arttığını gördüğünden, Türkiye Devlet Demiryollarının bütün istasyonlarile Devlet Denizyollannın uğradığı İskeleler İçin asgari yüz kutuluk partiye kadar şimendifere veya vapura teslim mal satmakta ve bu suretle sipariş kabul etmekte olduğunu Türkiyemiz dahilinde kuru üzüm işile İştigal eden tüccar, müteahhit, bakkal ve manavların nazarı dikkatine arzederiz.
Her telgraf ve mektuba hemen cevap verilir. İki yüz elli kutudan aşağı siparişlerden ayrıca on lira masraf almır.
Ana - İlk - Orta - Lise sınıflarım
Kız ve erkek kısımlarını havidir. Kayıtlar başlamıştır. Derslere 13 Eylülde başlanacaktır.
Amavutköy - Tramvay caddesi - Çiftesaraylar Tel: 36 - 210
GÖZLÜK KULLANANLARIN NAZARI DİKKATİNE
ZEİSS PUNKTAL gözlük camlan dünyaca tanınmış bir marka dır. PUNKTAL kelimesi yalnız ZEİSS fabrikasının kanuni imtiy allıııdadır. ZEİSS fabrikası alâmeti fari olarak ber ZEİSS camına bir l emniyet m kasi hak etmiştir. Camların üzerindeki bu 2 markası hakiki ZEİSS PUNKTAL camı alıcısı için bir emniyet bahşetmektedir. ZEİSS PUNKTAL gözlük cam-lan bir kalite olduğu cihetle bütün dünyada PUNKTAL marka yalnn ZEİSS PUNKTAL göz-
Mükemmel gözlük camı
KADIKÖY
HALKINA MÜJDE!
Sevğili ses sanatkânmız
SAFİYE
Yalnız Kadıköy
ve arkadaşlarım
15 Eylüle kadar: Her Akşam İNCİ gazinosunda dinliyeceksiniz.
Bayan Safiye seanslanna tam Saat 10 da başlar.
ÇADIR BEZİ PARÇALARI SATIŞI
KIZILAY CEMİYETİ
Umumî Merkezinden:
1 — Etimesut ambarlarımızda bulunan 20 ton miktarında bir çok esnafın işine yanyacak çadır bezi parçalan ve akşamı 20/9/943 tarihine raslıyan Pazartesi günü saat 15 de kapalı zarf usulile Ankara Yenişehir de Umumî merkezimiz binasında satılacaktır.
2 — Talip olanlar yapacaklan teklife göre yüzde 7,5 nispetinde teminat vereceklerdir.
3 — Çadır parçalan Etimesut ambarlarımızda olup nümu-neler umumî merkezimizde ve îstanbulda Yenlpostane civann-da Kızılay hanındaki depomuz müdürlüğünde görülebilir.
Devlet Konservatuvarmdan
Ankara Devlet Konservatuvanna alınacak öğrencilerin kabul imtihanları bu yıl, Eylülün 23, 24, 25 inde btanbulda Galatasaray lisesinde 28, 29, 30 unda izmirde Atatürk Lisesinde, ve Ilkteşrinin 6, 7, 8 inde de Ankara Devlet Konservatuvarında yapılacaktır.
Kabul şartlan Ankara Devlet Konservatuvarmdan, Ortaokul, Lise, öğretmen okulu müdürlüklerinden, Maarif memur ve müdürlüklerinden ve 23 Ağustos 1943 tarih ve 238 sayılı Maarif Vekilliği tebliğler dergisinden öğrenebilirler (851 3)
ALDANMAYAN
GÖZ J
BÜYÜK YARDIMvı l/TİHA/INI
ÇAPAMARKA
MÜSTAHZARATINDAN /ELER
Günlük Hayatta /. C. i.
SERİSİ No. 3
KÂĞIT VE HARP
BuGÜN bir çok memleketlerde olduğu gibi Ingiltere’de de bir kâğıt buhranı vardır, bunun İçin kâğıt ekonomisine azami ehemmiyet verilmektedir.
Diğer taraftan Britanya kimyagerlerinin yüksek mahareti sayesinde kâğıt fabrikalarının randımanı artırılmış ve bundan maada paçavradan kâğıt imali usullerinde önemli İslâhat yapılmıştır.
Bu arada her nevi matbaa mürekkepleri, kolalama maddeleri, ve bilhassa matbaa hurufatı halitaları için lüzumlu olan iptidai maddelerin bulunmaması dolayısile I. C. I. kimyagerleri muhtelif meselelerle karşılaşmışlar ve sarfedilen bilgili gayretler sayesinde bunları da muvaffakiyetle halletmişlerdir.
Imperlal Chemical Industries Limited.
Türkiye Vekili t
Imperial Kemikal Industris (lurkey) Ltd.
İstanbul
MMMMOMMMI HUSUSÎ ■MMHMMMMM ssss İstiklâl Lisesi
Kayıtlara başlanmıştır.
şehzadebaşı Karakolu arkası Telefon: 22534
INGİLİZ KIZ ORTA OKULU
ENGLISH HIGH SCHOOL FOR GIRLS
Okul 23 Eylül Perşembe günü açılacaktır
Orta 3 üncü sınıf bütünleme imtihanları 2 Eylül 1943 tarihinde saat 9 da, diğer sınıfların Türkçe imtihanları 22 Eylül 1943 tarihinde saat 14 de ve İngilizce imtihanları da 20 Eylül 1943 tarihinde saat 9 da yapılacaktır.
Orta ve İhzari sınıflarda yer yoktur.
Yabancı tabiiyetinde bulunan ilk kısım talebeleri perşembe sabahlan kaydedilirler.
Tecrübeli 2 Fen Memuru Aranıyor
Anadoluda çalışacak tecrübeli iki fen memuruna ihtiyaç vardır. Taliplerin Büyük Tünel han No. 6 ya müracaatları.
Comments (0)