AKŞAM
H e r çj ü n
8 Sah af e
AKŞAM
AKŞAM’ın Küçük İlânları en verimli en msuıs: vasıtalar
Sene 31 — No. 11060 — Fiat!: her yerde 10 kuruştur.
SALI 28 Temmuz 1949
Sahibi: Necmeddln Sadak — Yatı işlerini fiilen idare eden: C. Bildik — Akşam Matbaası
Trumanın Kongreye verdiği program etrafında şiddetli münakaşalar başladı
Petrol araştırması Raman’da faaliyet artıyor
Ege’de deprem
İçişleri Bakanının de meçi
TÜRKİYE - BULGnRiSTfiH
Bulgar basın dairesinin hakikate uymayan bir tebliği
Cumhuriyetçi liderlerden çoğu ve demokratlardan bir kısmı programa itiraz ediyor
Truman hür milletlerin tecavüz tehdidine karşı korunmaları için 1 milyar, 450 milyon dolarlık tahsisat istiyor. Bu paranın 300 milyonu Türkiye,Yunanistan, İran, Koreye yardıma dairdir
Vasington 26 (R) — Başkan Truman, hür milletlerin tecavüz tehdidine karşı korunmaları i-çln Kongreden 1 milyar, 450 milyon dolarlık tahsisat istemiştir. Kongre tarafından kurulan komite derhal lâyihanın tetkLkına başlamıştır. İlk olarat Dışişleri Bakanı Acheson söz' a-lacak ve bu isteğin sebeplerinL anlatacaktır.
Cumhuriyetçi parti liderlerinden ayandan Vandenberg programın fazla şümullü ve umumi olmasından şikâyet etmiş, muvakkat tedbir alınmasını istemiştir. Gene Cumhuriyetçilerden Taft ise hiçbir Cumhurbaşkanının narbde ve barışta bu kadar geniş salâhiyet İstemediğini söylemiştir.
Cumhuriyetçi ayandan Dulles şu sözleri söylemiştir: «Truman fazla hırsı uaha kapıldı; Kongreye verilen programı baştan başa değiştirmeli, gelecek seneye kadar tatbik edilmek üzere daha mütevazı ve muvakkat bir program hazırlamalıdır.»
Truman'm mensub olduğu Demokrat Parti erkânından bir kısmı da programı beğenmediklerini söylemişlerdir. Program mucibince yardım görecek devletlere, atom bombası hariç, en modem silâhlar verilecektir.
İngiliz gazetelerinin mütalâaları
Londra 26 (R) — Bu sabahki İngiliz gazeteleri Trumanın tek-lillnL umumiyetle iyi karşılamışlardır. Daily Herald bu haberi: «Amerika, Avrupanın İstilâya uğramasına müsaade et-mlyecek» başlığı ile neşretmiş-tlr. Times, barışı korumak İçin buna katlanmak lâzım geldiğini. Avrupa devletlerinin de kaynaklarını en lyl surette kullanacaklarım ispat etmeleri lâzım geldiğini söylemekedlr, Trumanın programı
Nevyork 26 — Başkan Truman, Atlantik Pakt! memleketlerine 1,450,000,000 dolarlık askerî yardım yapılması hakkın-dakl kanun tasarısını dün Kongreye göndermiştir.
Tasarı gereğince, Batı Avru-paya 936,450,000 dolar kıymetinde silâh temin edilip, teknik yardım yapılacak ve 155,000,000 dolarlık bir tahsisat da bu mem leketlerln askeri İmalâtını arttırmak maksadiyle kullanılacaktır. Bu hesaba göre, ve ayrıca İdari masraflar için de muayyen bir para ayrılacağı göz önünde tutulursa Türkiye ve Yunanistan gibi programa dahil diğer memleketlere askeri yardım için 300.580.000 dolar kalmaktadır.
Başkan Truman
Yeni Mısır Kabinesini Sırrı paşa kuruyor
Nahas paşa Kabineye girmek teklifini kabul etti Kahire 26 (Rj — Başbakan ;
Abdülhadl Paşa İştira etmiş, İstifası kabul edilmiştir. Kıra! eski Başbakan Hüseyin Sırrı Paşayı kabineyi kurmağa memur etmiştir. Sırrı Paşa hiçbir partiye mensub olmıyan kıymetli bir mühendistir. 1940 tan 1942 ye kadar Başbakanlıkta bulunmuştur. Şimdi bütün partilerin İşti- . raklyle bir kabine kuracaktır.
Türkiye hakkında Dışişleri Bakanlığının raporu
Bu kanun tasarıslle birlikte Dış İşleri Bakanlığı tarafından Kon greye sununlan bir raporda Tür klyeye yapılacak yeni yardımın, 1947 mayısından beri yapılan yardımın bir devamı olacağı belirtilmekte ve şöyle denilmektedir:
«Bu yardım Türkiye ve Yunanistan ın bağımsızlığını himayeye ve iktisadi istikrara doğru bazı kesin terakkiler kaydına hizmet etmiştir. Süratle başarılan bu gelişmeler Yakın Doğunun İstikrar ve hürriyetinin
(Arkası sahifç 2; sütün 3 tel
Vefd Partisi başkanı Nahas Paşa, kabineye girmek hakkında yapılan teklifi memnuniyetle kabul etmiştir. Nahas Paşa, hangi prensiplere dayanarak İş birliği yapacağını şimdilik İfşa edemlyeceğlnl, fakat birlikte
çalışmak İçin esaslar mcvcud olduğunu söylemiştir.
Sırrı Paşa kabinesi bugün te- tin İlk vazifesi iki üç ay içinde şekkül edecek ve kiralın önün- seçimin yapılmasını temin elde and içecektir. Yeni hûkûme-| mek olacaktır.
—..Yeni Tefrikamız.-
I Bayram ertesi başlıyoruz

Mr. Ash@irad@n
Casusluk ve aşk romanı
Yasan: Sonıerset Maugham Tercüme eden: VA -

Nü ft
Ankara 25 — Ramanda petrol faaliyeti artıyor. Batman istasyonunda günde 100 ton tasfiye yapan İki kazan faaliyettedir. 14 numaralı kuyunun verimi ortalama günde 500 tonu buluyor. 11 numaralı kuyu 1293 metrede petrole varmıştır.
Son günlerde İskenderuna iki yeni sondaj makinesi gelmiştir. Bunlar Kozan ve Ali Hocalı kuyularına gönderilecektir. Bu ku yularda da büyük İstihsale u-laşılacağı muhkakak addedilmektedir.___________
Başbakanın görüşmeleri
Başbakan Günaltay dün öğleden sonra vilâyete gelmiş, Dışişleri Bakanı Necmeddln Sadak ve içişleri Bakanı Emin Erişir-gU'le bir müddet konuşmuştur.
Bugüne kadar bütün tafsilatını vermiş olduğumuz İzmir ve civarındaki son zelzeleler hakkında, şehrimizde bulunan içişleri Bakanı Emin ErişirgU şunları söylemiştir.
«‘— İzmir vallslle daimi temas halindeyim. Hasar bilhassa Karaburun bölgesinde fazla olmuştur. Fakat, bu hasar, yabancı adalarda vukubulan hasar kadar mühim değildir. Zelzeleden zarar gören yerlere çadır ve yiyecek maddesi gönderilmiştir. İzmir valisi de Karaburun ve havalisinde tetkiklerine devam etmektedir.»
Açıldığından bahsedilen elçiliğe ait kurye değildir. İki hükümet arasında muhabere cereyan ediyor
Sofya 26 (AP) — Dün gece Bulgar Basın dairesinin bildirdiğine göre, Türkiye Posta İdaresi, Bulgaristan Dışişleri Bakanlığı tarafından bu memleketin Ankara, İstanbul ve Edime konsolosluklarına gönderilen diplomatik kurye çantalarını açmıştır.
Bulgar Basın dairesinin teb-
Alman konsoloshanesine
üç Bakan geldi
Devlet Bakanı Cemil Salt Bar-las, Ulaştırma Bakanı Kemal Satır ve Taran Bakanı Cavlt O rai, bayram tatilini geçirmek üzere bo sabahki ekspresle Ankara'dan şehrimize gelmişlerdir.
akşam’
Şeker Bayramını karilerine tebrik eder
Gazetemiz Bayram münasebetiyle çarşamba ve perşembe genleri çıkmı-yacaktır.
Ramazan Bayramı
yarın
İstanbul Müftülüğünden:
27 Temmuz 1949 tarihine müsadif Çarşamba} günü Ramazanı Şerif Bayramı olduğu İlân olunur.
İstanbulda yaz saati İle Bayram Namazı Saat Dakika
6 38
EU333133I1
Her sefer keseye davranmalı!
hırsız girdi
Hırsızlar paratoner telinden kavar'arken vakadandılar
Yakalanan iki hırsız ! Hayrl Oktay ve Kemal Başaran adlarında İki genç, hâlen boş bulunan Ayaspaşadakl eski Alman konsoloshanesine girerek konsoloshaneye ait bazı gümüş takımları İle eşyayı bir çuval®
ve çaldıkları eşyıı doldurmuşlar ve paratoner telinden aşağıya kaymak suretiyle kaçmak isterlerken bunu gören bekçi ve polisler tarafından yakalanmışlardır. Bunlar hakkın-dakl tahkikat genişletilmektedir.
□ O-liği, Türk Pusta idaresinin sö-ç^ zü geçen resmi çantalar içeri-q_ sinden «Otechestvan Fronl ı, Q «Zemedelsko Zname* ve «Trud» _ isimli gazeteleri, Türklyede tev- q zi edilmeleri yasak olduğu mü- — lâhazasiyle aldığını söylemektedir.
Aynı tebliğ, Bulgaristan Dışişleri Bakanlığı ve Bulgarisatnın Ankara elçiliğinin. Türkiye Dışişleri Bakanlığı nezdlnde pro-, testoda bulunduklarını ve Tür-klyc Dışişleri Bakanlığının hâ- «Ç dlsenln vukuunu kabul ederek bu kanunsuz tedbîrlere» mâni "O olmak va'dlnde bulunduğunu t- 0 lâve etmektedir. Bununla beri- çq ber. Bulgarisatnın Türklyediekl 0 diplomatik servisleri. Bulgarin- L-tandan gönderilen mühürlü ev-O raklarını muntazaman ve üzerlerindeki mühürlere hiç dokunulmamış olarak almakta devam etmektedirler.
Tebliğ, diplomatik teamüllere hu şekilde riayet olunmamasının ve diplomatik kuryelerin a-çılması keyfiyetinin »Türkiye ile Bulgaristan arasındaki münasebetlere kötü tesirler yapacağını- belirtmektedir.
rAKŞAM: Bu haker hakkında altltğımtz malûmata göre tebliğde açıldığından bahsedilen elçiliğe ait diplomatik kurye Açılan çantalarda Bul-
2 (D > (D P
raf* kbhsoTösluklanna gönderilen bir takım matbu propaganda evrakı ve gazeteler buln-maktadır. Bu hususta iki hükümet arasında muhabere cereyan etmektedir.)
Isviçrede sıcaklar
Bu yüzden nehirler kurumağa başladı
Berne 26 (Nafen) — isvlçre-de bunaltıcı sıcaklar devam etmektedir. Elektrik üe suyun yakında kesileceği zannedilmek tedlr. Diğer taraftan göllerin suları azalmış ve nehirler kurumaya başlamıştır. Kuruyan nehirlerde bıdıkların, öldüğü görülmüştür.
Bu son çeyrek asırda mem lekelimiz, maalesef pek çok zelzele felâketleri geçirdi. Bu âfete karşı korunma tedbirleri mebsuten değil, nıakû-sen mütenasip olarak inkişaf etmiştir.
İler büyük milli hareketin esası da paraya dayanır. Nes Iimiz içinde uğradığımız zelzelelerde, halkın iane vermek heves ve arzusu ne kadar barizdi. Kasalar, keseler açılıyordu. Acaba, şevk kıracak kötü tevatürler mi oldu? Yoksa, kazazedeler için toplanılan paralar, santimi santimine hakikaten mahalline mi masruf olamadı? Verilen ayni eşyalar başkalarının gaspına mı uğradı? Hcr-ne halse, bu gibi umumî â-fetler karşısında felâketzedelere İmkân nisbetinde yardıma koşmak artık zayıflamıştır.
Yedi belâya maruz bir memleketin evlâtları olmamız sıfatiyle ruhumuzda e-ğer bir «Adam sende!» cilik hastalığı hâsıl olmuşsa, ilk iş olarak bunu tedaviye çare aramalıyız.
Hastalık meydandadır: Yı kılan 400 küsur evin sahipleri için lüks apart imanlı, lüks otomobilli şehirlerimizde kaç yüz bin İira toplanıyor? Dolgun iane listeleri lıani? (On beş sene evvel vermiştim) olmaz. Yeni zelzele baş gösterdi. Dumanı üstünde.. I
Üniversiteli kız öğrencilerin askerî kursu sona erdi
Milli Savunma kursu gören kız üniversitelilerden bir kısmı
İstanbul Üniversitesi kız öğrencilerinin Milli Savunma kurslarının sona ermesi milna-betlyle dün saat 17 de Ordue-vtnde bir tören yapılmıştır. Törende Bitlııcı Ordu Müfettişi.
Orgeneral -Asım Tmaztepe. İstanbul komutan vekili Tümgeneral Kâzım Dıdaş. Ordu Kurmay başkanı Tümgeneral Raşlt Gürgen, yüksek rütbeli subaylar. basın temsilcileri ve güzide.
bir davetli kütlesi hazır bulunmuştur.
Merasimden sonra âbideye çelen konmuş, burada bir kız öğrenci güzel bir nutuk söylemiş tir.
SflKlfe î
AKŞAM
26 Temmuz 1949

Kaymakam ve nahiye müdürlerimizden belediyecilik istiyoruz
Allahın giinii Belediyeden şikâyet ederiz: Belediye Istanbulu temizlemiyor. Sokaklar haftada bir gün
okun süpürülmüyor. Çöpler kapılarımızın öniindc kalıyor. Herkes önüne gelen y«î kirletiyor. Neredesin Bele-diye?
Bütün bu tenlûdler sıralanırken, öyle sanıyorum ki. hedef hep Belediye reisidir. Vali ve Belediye reisi Lûtfi Kırdardır! Sanki koskoca İstanbıılda Belediye hizmetlerinden sorumlu tek şahıs o imiş ve o belediye reisi, sekiz on koldan Allahın kırlarına doğru bütün hıziyle yürüyüp dağılmakta olan İstanbulun her mahallesine, her sokağına yetişebilirmiş gibL
Halbuki İstanbulda nc kadar kaymakam varsa o kadar da mahalli belediye reisi vardır. Lûtfi Kırdar nasıl hem vali, hem belediye reisi ise kaymakamlar dıı hem kazanın kaymakamı, hem de belediye reisidirler? I-ki hizmeti de aynı dikkatle yapmak vazifeleridir. Hattâ yalnız kaymakamların değil, nahiye müdürlerinin de vazifeleri öyle iki cephelidir. Demek ki meseleyi yalnız valinin belediye reisliğini de benimsemesi halletmez, kaymakamların ve nahiye müdürlerinin de aynı zamanda belediyeci olduklarını hatırlamaları lâzımdır. Bu kadar mesul memur birden belediyeciliğe başlarsa Istan-bulun belediye hizmetleri muhakkak ki iyi bir saat gibi işliyccektir.
Size bir de misal vereceğim: Haliç Feneri üç ay önceye kadar İstanbulun temizlik bakımından eıı geri nahiyelerinden biri idi. O tarihte yeni bir nahiye müdürü gelmiş. İlk işi evleri kapı kapL dolaşıp sokağı kirletme^ melerini, dışarı cop atana derhal 25 lira ceza keseceğini bildirmek olmuş. «Çöpçü gelmiyor!», diyenlere de «Ben getireceğim» cevabım vermiş. Fenerde oturanlardan dinledim. üç avdır çöpçüler evlerden muntazaman çöpleri alıyor ve bütün sokaklar haftada iki gün çöpçü ekipleri tarafından siipürölüyormuş.
Ben gördüm, inanmıyıın gider bakar ve Istanbulda-ki en temiz sokakların şimdi Fenerde olduğunu göziyle görür.
Mesele bütün kaymakam vc nahiye müdürlerinin belediyeciliği benimsemeleri 1C halledilecektir. Yeni kaymakamlarımızdan ve eski nahiye müdürlerimizden bu nu istiyoruz. Şevket RADO
Tiirkiyenin doğu ile batı arasındaki rolii ne olmalı
Radyo ile şehir toplantılarında bu mevzu hakkında konuşuldu
Ankara 25 — Amerikan «radyo Ue şehir toplantıları» heyeti Dil, Tarih ve Coğrafya fakültesinde bir münazara tertip etmiştir. Mevzu «Türldycnin Doğu 11e Batı arasındaki rolü ne olmalıdır?! idi.
İli: sözü heyet başkanı Jor] Denny almış ve münazara için kendilerinin henüz hazır olmadıklarımı beyan ederek diğer sözcülerden, Türkiye hakkında mufassal malûmat istemiştir.
Müteakiben kürsüye gelen Robert Kolej ve Amerikan Kız Koleji müdürü doktor Hozd A Black. Türkiyenlr, İşbirliği hususunda Batıya, kendi yaşayış (arzını İdame bakımından da Doğuya tevcih etmekte olduğunu söylemiş ve :
«— Türkiye Cumhuriyeti Doğu ile Batıyı birleştiren tabii bir bağ teşkil ediyor. O, bu eski ülkenin tarihi rolünü oynamaya devam etmektedir. Türkiye, Orta Doğudaki muasır medeniyetin bir kalesidir.* demiştir.
M. Black’dan sonra, iktisadi işbirliği idaresi Türkiye komisyonu başkanı Mr. Russel Dorr da şunları söylemiştir:
«— Türkiye 25 sene zarfında. Kemal Atatürk ve İsmet İnönü gibi büyük devlet adamlarının liderlikleri altında vatan anlamında yt-nl bir memleket kurmak yolundadır. Türkiye, Rusya gibi hem Avrupa ve hem de As-yada araziye sahiptir. Fakat Türkiye, Rusyanın tam aksine olarak Batıya dönmüş ve Batı-ı nın tatbik ettiği bir çok usulleri benlmsiyerek, vatandaşlarına daha üstün bir hayat tarzı sağlamakta bulunmuştur.»
Münazara mevzuu etrafında profesör Hazım Atıf Kuyucak, «Vatan» başmuharriri Ahmet Emin Yalman da konuşmuşlar ve dinleyiciler arasında sual soranlara cevaplar vermişlerdir.
İktisadi İşbirliği Türkiye komisyonu başkanı Dorr, toplantıdan sonra evinde, misafirler şerefine bir kokteyl parti vermiş-; tir.
Trumamn Kongreye verdiği program
Parti mücadeleleri
Lozan günü
Faik Ahmet
Barutçunun demeci
Üniversitede dün merasim yapıldı
Lonzan anıtlaşmasının yıldönümü münasebetiyle dûn Üniversite merkez binasında bir tören yapılmıştır.
Merasimi, profesör doktor Hüseyin Naili Kübalı açmış ve bu günün ehemmiyetini belirten bir nutuk söyllyerek bu andlaşma-nın bir «zafer» olduğunu söylemiştir. Müteakiben Devletler hukuku enstitüsü direktörü ordinaryüs profesör Muammer Raşlt Sevlg, Lozan konferansından evvelki devri canlandırmış, İttihatçılarla itilâfçıların aralarındaki mücadelelere temas eylemiş ve sözlerini şöyle bitirmiştir:
(— Nizamsızlığa karşı möca-| dele etmemiz ve maddi, mânevi ı bakımdan birbirimize yardım ! ederek medeni seviyemizi yük-I Eritmeğe çalışmamız lâzımdır.
Cumhurlyet Halk Partisi İstanbul merkezinde Genel Başkan vekili Hilmi Uran’ın başkanlığında bir toplantı yapıl-’mıştır. Bu toplantıda Parti Meclis Grıtpu başkan vekili Faik Alıınet Barutçu, İstanbul bölge müfettişi Sadi Irmak, İl idare kurulu başkanı doktor Esat Du-rusoy ve İl İdare kurulu âzası bulunmuşlardır.
Toplantıyı müteakip kendisine muhtelif sualler soran gazetecilere Faik Ahmet Barutçu parti mücadeleleri hakkında şunları söylemiştir:
(— Hürriyetin, demokratik usullerin milli ve siyasi hayatımızda verimli gelenekler halinde yerleşmesi için giriştiğimiz büyük ıslahat hareketine karşılıklı olarak taassubuz ve umumi ____________
menfaat gayesine hadim bir, Bu düşüncede ne egoizmin göl-müsamahaya nefislerimizi alış-1 gesl, ne de garaz ve hasedin ese-tırmagı bileceğiz. Ancak mühim rj yardır. Bunda Lozan'ın ilhamı olan nokta şudur kİ haklarımızı ısrarla kullanmağı haklı olarak düşünürken, vazifelerimizde de şuurlu olmayı ihmal etmemek esastır.
Biz tek partili bir devrin tasfiyesini yapıyoruz ve çok esaslı mesafeler almışızdır Şimdiki manzum şöyledir: Hürriyet İşinde hürriyet mücadelesi yapılıyor. Hakikatte yapılan iktidar mücadelesidir. Her muhalif parti için İktidar mücadelesi tabii bir şeydir. Ancak den 12de dinamitle avlanmak gibi kullanılan vasıtanın cemiyetin bünyesine sirayet edecek ve bizi her bakımdan iktidardan düşürecek bir tahrip silâhı olmamasına dikkat etmek lâzımdır,»

Ege çiftçilerine kredi
Ankara 26 »Akşam» — Tarım Bakanı* Cavit Oral dün akşam İstanbufa' hareketinden evvel hulâsa ten şunları söylemiştir:
•— 10 giin devam eden Ege mmtakası seyahatimden iyi intibalarla dondum. Müstahsil ziyadesiyle memnundur. Kendilerinin en büyük ihtiyacı kredidir. Ziraat Bankası nezdinde yaptığımız teşebbüslerde, bilhassa tütüncülere yardımda bulunmak üzere , banka yeni kredi tahsisleri yapmıştır, tş hacminin genişliğini gösteren kredi talebi gün geçtikçe artmakla old ugundan, hükümet, Ziraat Bankasının sermayesini arttırır *t düşünce ve tedbirlerinin çok yerind olduğunu gör-
Marşlıall yardım Jçanaliyle gelmiş olan traktör ve malzemeler bu mıntakada çlfçl tarafımı m çok iyi karşılanmakta ve tevziat intizamla devam etmekledir, Şüphe yok kİ, Ege verim-
mevcuttur. Bize düşen vazife, Lozan'ın açtığı nurlu yoldan, etele yürümektir. Ne yolumuzdan ayrılalım, ne de birbirimizden.»
Kuduzla mücadele
Sağlık ve Sosyal Yardım müdürlüğünden: Kuduz vakalarının önlenmesi için belediye temizlik işleri müdürlüğünce e-kipler teşkil olunarak başı boş kedi ve köpeklerin imhası cihetine gidildiği ve fakat bazı semt halkının bu ekiplere vazife sırasında güçlükler çıkardıkları ve bilhassa köpek arabalarının kapaklarını açarak toplanan hayvanları st-rbes bıraktık lan anlaşılmıştır.
150'3 sayılı umumi hıfzıssıhha kanununun 51 İnci maddesi şümulüne giren ve 75 inci maddesi mucibince de sari hastalıklardan olan kuduz hastalığının önlenmesi için alman tedbirlere karşı gelenlerin gene aynı kanunun 282 nel ceza hükümleri maddesine göre Türk Ceza kanununun 526 ncı maddesi mu-cblince 50 liraya kadar hafif para ve bir aya kadar da hafif hapis cezalan İle cezalandırılmaları gerektiğinden badema bu gibi sıhhati umumlyenin selâmeti namına çalışanların işlerine müdahale edenler hakkında polis, jandarma ve köy İhtiyar heyetleri tarafından zabıt varakası tutularak derhal mahkemeye verileceklerdir.
Bu hususun sayın gazetenizin münasip bir sütununda İlânını rica ederim.
il ve mahsuldar toprağı ve çalışkan ve tecrübeli çifçlsiyle gelecek için bize bugünkünden daha çok verecek, bir istihsal bol gem İzdir.»
(Baş tarafı I İnci sahifede) muhafazasına yaramıştır. Yıllardan beri Rusya, Türkiye üzerinde tazyik yapmaktadır. 1945 mart ayından İtibaren bu tazyik, Türk - Rus dostluk antlaşmasının feshi, Boğazların müştereken kontrolü ve Tiirkiyenin doğu bölgelerinin İlhakı için 1-lerl sürülen talepler ve Türk hükümetini itibardan düşürmek ve devirmek İçin şiddetli bLr propaganda şeklini almıştır, Türkiye, alta yıldan fazla bir zamandan beri nüfusuna ve milli gelirine nazaran nispetsiz bir silâhlı kuvveti muhafaza etmek mecburiyetinde kalmıştır. Türkiye, Rus tazyikin» azimle karşı koyabilmek İçin bütçesinin hemen hemen yüz 50 sini milli savunma için sarfetnılştir.
Amerikanın Türkiyeye yardımı, Türk halkının tecavüze karşı koymak yolundaki azim ve kabiliyetini arttırmıştır. Türkl-yedekl durumun düzelmesi, bu memleket üzerindeki Rus baskısının açıkça azalmış olmaslyle de görülmektedir. Bu sırada Tüıkiyeye yardımın durdurulman, bu tazyikin yeniden başlamasına yol açacaktır. Bilhassa Türk savunmasının modernleştirilmesi sahasında sağlanan büyük gelişmelere rağmen hâlâ hayati mahiyette bazı boşluklar vardır. Amerikanın evvelki masraflarının tamamen bir İşe yaramış olması ve tütk ordusunun âzami savaş kudretini kazanması isteniyorsa, bıı programın tatblkına devam etmek şarttır.»
Trumamn mesajı
Başkan Truman, raporla birlikte Kongreye gönderdiği bir mesajda Sovyet Rusyayı, yalanlardan İbaret propagandası, dünya komünistleri vasıtaslyle giriştiği fesatçı faaliyetleri ve tarihin banş devrinde eşini görmediği en büyük ordulardan birini silâh altında tutmak sure-lyle endişe ve tehlike dolu bir hava yaratmak suçlyle itham etmiş, böyle bir havanın bahis! mevzuu askeri yardımı elzem kıldığın i söylemiş ve demiştir ki:
«Son 4 sene İçinde Avrupa hür milletlerinin bütün gayesi, harbden zarar gören İktisadiyatlarını düzene koymaktan 1-baret kalmıştır. Bu gayeye varmak için hür milletlerin karşılaştıkları güçlükler arasında Sovyet Rusya tarafından tatbik olunan ve Avrupanın iktisadı kalkımasına mâni olmağa matuf bir dış siyaset vardır.
Yunanistan İle Berllnde cereyan eden hâdiseler, Türkiye ile İranın maruz kaldıkları tazyikler, komünist hâkimiyeti altındaki memleketlerde insan hürriyetlerinin kaldırılması karşısında. Batı Avrupa milltierl, askeri savunma sahasında kendilerine terettüb eden vazifelerden bihaber kalmamışlardır.
Takib ettiğimiz politika tesirini göstermeğe başlamıştır. Eli • mlze geçen fırsatı kaçırmamalıyız.
Bütün hür memleketleri. her hangi bir tecavüze karşı koyabilecek şekilde kuvvetleiidirme-liyizj»
Trumamn Türkiyeye ait sözleri
Başkan Trııman, Türkiyenln durumuna bilhassa temas etmiş ve demiştir ki:
«Türkiyeye yapılan yardım, Sovyet Rusyanın devamlı tehdit ve tazyiki yüzünden silâh altında mühim kuvvetler tutmak mecburiyetinde bulunan ve esasında bir ziraat memleketi olan bu memleketin askeri masraflarını hafifletmiştir. Fakat savun ma hatlarını tamamlyle modem bir hale getirmek İçin Türkiyeye yeniden askeri malzeme ve yedek parçalar gönderilmelidir.»
Kanun tasarısı uzun münakaşalara yol açacak
Nevyork 25 (R) — Vaşlngton-dakl muhabirlerin bildirdiklerine göre .askeri yardım programı Kongrede uzun münakaşalara yol açacaktır. Başta senatör Vandenberg olmak üzere, bazi üyelerin yeni tekliflerde bulunacakları ve Truman'ın porgra-mma karşı cephe alacakları anlaşılmaktadır. Fakat bu yardım programının, müzakereler sonunda kabul edileceği tahmin edilmektedir.
Truman, Atlantik paktım imzaladı
Nevyork 25 (R) — Bugün Va-şlngtonda yapılan bir tören esnasında Başkan Truman Atlantik Paktım imzalamıştır.
Maliye Bakanı
Şehrimizde bulunan Maliye bakanı İsmail Riişlü Aksal dün Defterdarlığa giderek tetkiklerde bulunmuştur.
Siyasî münakaşalar vardır
Millî Savunma Bakanının mühim demeci
İstanbul 25 (AA.) — Ba2i
gazetelerde neşrolunan haberler üzerine fikrini soran bir arkadaşımıza Milli Savunma Bakanı Hüsnü Çakır şu cevabı vermiştir:
•— Filhakika son günlerde bazı gazetelerde iç politika münakaşalarının aslı olmıyan haberler ile orılu isminin de karıştırıldığı esefle görülmektedir. Türk ordusu memleket varlığım korumakla mükelleftir ve bütün gayret ve faaliyeti münhasıran buna matuftur. Ordu İsminin asılsız haberlerle siyasî münakaşalara karıştırılmasının suç olduğunu basınımıza hatırlatmayı faydalı görürüm.»
Nuh un p e misini araştırma
Ankara 26 (Akşam) — Genel kurmay Başkanlığı İle içişleri Bakanlığı Nuh'un gemini bulmak üzere Ağrı dağında araştırmalar yapılmasında mahzur görmemişlerdir. Milli Eğtlm Bakanlığı gereken müsaadeyi bu günlerde verecektir.
Emeklilik «andığı idare kurulu üyeliği
Ankara 26 (Akşam) — Devlet Demiryolları genel müdürlüğü Emekli sandığı müdürü Nured-din Tameri ile Milli Savunma Bakanlığı Emekli işleri müdürü emekli albay Mehmet Buyer Emeklilik sandığı İdare kurulu üyeliklerne getirilmişlerdir.
İçişleri Bakanlığı tetkik kurulu başkanlığı
Ankara 26 (Akşamı — İller idaresi genel müdürü Dllâver Ergim, Bakanlık tetkik kurulu başkanlığına tâyin edilmiştir. Esiri başkan Hakkı Haydar, yaş haddini doldurduğundan emekliye ayrılmıştır.
Suriye ve Iraktan buğday alınıyor
Ankara 25 — Surlyeden 100 bin ton buğday satın alınması hakkında anlaşma olmuştur. Buna mukabil Surlyeyc 20 - 25 mİ iyon lira tutarında mal ihraç edilecektir. Irakdan da buğday ithali için görüşmeler yapılıyor. ___________
Hac yolu bu yıl kapalı
Ankara 25 — Hacce gideceklere Maliye Bakanlığınca döviz müsaadesi verileceğine dair bu-ı gün bazı gazeelerde bir takım haberlere Taşlanmıştır. Cenup komşularımızda sâri hastalıkların salgın halde olması yüzünden, hükümet, Hacce gitmeyi menetmiştl. îlgili makamlardan öğrenildiğine göre. Hacce gideceklere hükümet döviz vemılye-ceğl gibi, müsaade de etoıiye-cektir.
Yeni bir sağlık dispanseri
Dün açılan
Yardım Sevenler Cemiyetinin Sarıyor şubesi, tstlııye köprüsü yanında bir sağlık' ’ dispanseri kurmuş vç bu dispanser dün i açılmıştır. Açılış merasiminde
=Günün Meseleleri
Japonyanın yakında siyaset sahasında mühim bir unsur olması muhtemel
Çindc komünist kuvvetlerinin ileri hareketi devanı ediyor. Bunları artık hiçbir kuvvetin durduramıyacağı ve Çinin baştan başa komünistlerin eline geçeceği anlaşılmaktadır. Yalnız bu iş vakte muhtaçtır. Hiçbir tarafta harbedilmese bile geniş Çin topraklarının birkaç hafta içinde işgali mümkün değildir. Bu sebeple iç harlı daha bîr müddet devam edecektir.
Çinin eninde sonunda komünistlerin eline geçeceği tahakkuk ettiği halde Batı devletlerinin, bilhassa Amerikanın hiçbir telâş ve endişe eseri göstermemesi bazı mahfiller tarafından hayretle karşılanmıştır. Halbuki ortada hayret edecek bir şey yoktur. Batı devletleri komünizmin Cinden dışarı çıkmaması İçin lâzı nıgclen tedbirleri almaktadırlar. Çindeki komünizmin ise Sovyetlcr Birliğindeki esaslardan çok farklı olacağı, hâttâ burada da bir nevi Tifoların meydana çıkacağı hesab ediliyor. Bu sebepledir ki Çin komünist makamlariyle münasebet tesisi için bazı teşebbüslerde bile bulunulmuştur. Şimdilik bir anlaşma olamadığı, fakat görüşmelerin devam ettiği rivayet ediliyor.
Dün gelen telgraflar dikkate şayan bir haber getirdi. Bu habere göre, Gl. Mac Arthur’un emri üzerine A-merikanın Sekizinci ordusu eski komutanı GL Eichelber-ger bir Japon müdafaa kuvveti ihdası hakkında bir plân hazırlamıştır. Amerikan askerî makamları bu haberi ne teyid, ne de tekzib etmiştir.
Londradan gelen bir telgraf da Japonyanın iki seneye kadar eski ticarî kabiliyetine kavuşacağını ve yeniden Uzak Şarkın ticaret merkezi haline geleceğini bildirmektedir. Japon fabrikalarında ve tersanelerinde büyük bir faliyet vardır. Japony anımı büyük bir deniz ticaret filosuna malik olacağı gün uzak değildir.
Bu haberlerden çıkan netice şudur: Amerika, icabında Çin komünistlerine karşı kullanmak üzere, bir Japon kuvveti teşkil etmekte ve Japonyanın kalkınmasını sağlamağa çalışmaktadır. Bu suretle Japonya yakında dünya siyaset sahasında mühim bir unsur olabilecektir. — E. T.
Yunanistanda
Amerikanın Atina elçisinin demeçi
Nevyork 26 (R.) — Amerikanın Atina elçisi Grevi şu demeçte bulunmuştur: Yunanls-tanda hayat şartlan tedricen düzeliyor. Yunan ordusu eninde sonunda çetecileri ortadan kaldıracaktır. Henüz 17 bin çeteci vardır. Bunlar tedricen imha ediliyor.
Yunanistanda iktisadi kalkın ma vardır, istikbal ümit vericidir. Bir kaç ay zarfında yeni seçim yapılmasını temin edecek İstikrar hasıl olacaktır.
Atina 26 — Komünist partisine her ay 1000 dolara yakın teberrii.de bulunan 24 İthalâtçı, sanayici ve tüccar tevkif edilmiştir.
3 işçi toprak altında kaldı, biri öldü
Osmaniye telsiz istasyonu Ue Terkos gölü ■ arasmâa yapılan yol inşaatında çalışmakta olan Hüseyin Meclt ile diğer lld arkadaşı, dün bir toprak kayması neticesinde toprak yığını altında kalmışlar, bunlardan Mcclt ölmüş, diğer İkisi yaralı bir halde Guraba hastanesine getirilmişlerdir.
Cesedi muayene eden adalet doktoru gömülmesine izin vermiştir, Savcılık, icab eden tahkikatı yapmaktadır.
BORSA
Ulsnbul BonumiE 13/1/İM» ll*Jl!r»
ESHAM VE TAHVİLÂT
% f rAİZLZİ TAHVİLLER
SIV» - Errurum I Slv. * errurum 3-1 1941 Dcmlrsolu l 1941 Demiryolu £1 1941 Demiryolu Dİ Milli MÜtlaina MIHI Müdafaa « Mim Müdafii» m Mili Müdafaa TV
% « FAİZLİ TAHVtLLEB
KalKınmn l #5 —
Kalkınma U *5 15
Kalkınma III «515
948 İstikraz) I «SI 9
948 İstikran ü »530
İMİ Demiryolu V) *5-2°
% 5 FAİZLİ TAHVİLLER
1933 Ere ani 1MB IktMUlVell MU 11 MUdafaa İD Demiryolu IV Demiryolu V
dispanser
vali doktor Lûtfi Kırdar ve şehir meclisi âzası bulunmuştur. Yeni dispanser, bu civarın mühim bir sağhk İhtiyacın» temin etmiş olacaktır.
2015
ANADOLU DEMİRYOLU ORUFU
30 13
3090
91 «5
Tahville» 1-2 110.-
Hisse senetleri ît 60 153 -
Mümcasil «emel 67 -
ŞlRKET »lİSSELERI
Mcrkcı Bankası 120 —
ta Bankası 24 3»»
T. Ticaret Bankan s.ıo
Aralan Çimento 16.50
SARRAFLAnDA ALTIN
S alilini
Gulden 39.20
Türk liran-. 41-10
Sterile as 90
Külçe 615
Hem» 2J.«
Örümcekler
Danimarkada bu adla çalışan bir çete takip ediliyor
Kopenhag 26 (Nafen) — «ö-rümcekler» ismi altında faaliyet gösteren bir çetenin bütün Danimarka halkını ilgilendirdiği ve şu anda herkesin bu çeteden bahsettiği bildirilmektedir.
Hattâ bu «Örümcekleri» hakkında memlekette bazı efsaneler de anlatılmaya başlamıştır. Muhabirlerin ilâve ettiklerine göre bir çok cinayetler ve hırsız tıklar işlemiş olan bu çete efradı gayet gizli kalmakta ve polis bunların izlerini bulamamakladır. Tahmin edildiğine göre., Danimarka polisine mensup bazı kimseler de bu çete ile birlikte çalışmaktadırlar.
Bu «ÖriimceklerD i yok etmeye karar veren Danimarka hükümeti geçenlerde hususi bir ko misyonu toplantıya davet etmiş ve şiddetli kararlar almıştır. Söylendiğine göre, bu çete son zamanlarda yarım milyon Ingiliz lirası değerinde bir «şeyi» kaçırmaya muvaffak olmuştur. çete.tarafından çalınan bu «şeyin» ne olduğu açıklanmamıştır. Fakat bunun gayet kıymetli bir şey olduğu İsrarla soy jenm ektedir,
İlâve edildiğine göre, bu çetenin başında bulunan «Örümcek» gayet ustalıklı hareket etmekte ve izini hiç belli etmemektedir.
İçişlerinde yeni tâyinler
Ankara 25 — içişleri Bakanh-ğıda yapılan nakil ve tâyinler hakkında bir kısım değişiklikler bugünkü Resmi Gazetede yayınlanmıştır.
Ankara İli mektupçusu Cemal Hâl Mahalli İdareler Genel müdürlüğü Daire başkanlığına, Çankırı ili mektupçusu izzet örs Mahalli idareler şube müdürlüğüne tâyin edilmişlerdir.
Gaziantep Vali muavini Sabrı Sözer. Afyon Vali muavinliğine tâyin edilmiştir. Bundan Başka, bazı kaymakamlar arasında da değişiklikler vardır.
Karadeniz ekspres postaları
Devlet Denizyolları., 9 ağustostan itibaren Karadeniz hattı için bir ekspres postası İhdas etmiştir.
Bu seferi yapacak olan Giresun vapuru, her hafta sah günleri limanımızdan hareket ederek Samsun, Ordu, Giresin), Trabzon. Rize ve Hopaya gidecek vç aynı İskelelere uğrayarak pazar günleri limanımıza dönecektir.
Diğer taraftan buna ilâveten Kades vapuru da huitada bir defa înebnluya ekspres postası yapacaktır.
Hazin bir bayram
İstanbul radyosu
Bu bayram, Türk milleti için maalesef matemli oldu. Yüzlerce vatandaşımız evsiz kalnuş yahut mal ziyama uğramıştır. Bir kaç Egelinin zelzeleye kurban gittiği, 0,1 küsur kişinin ağır, hafif yaralandıkları muhabirler tarafından bildiriliyor.
Deprem artık bize abone oldu. Bir nazariyeye göre Balkanlarla Anadolu arasında med ve cezir halinde, münavebeli yer sarsıntıları olur muş. Tedriçle Şark vilâyetlerimize doğru zelzeleler kay dedi lir, tekrar geri dönerek, bu hareket, Rumeli yakasına geçermiş. Kayıtlar bunu gösteriyormuş. Üniversitenin tetkikleri arasında okumuştum. Nazariyeye göre, şimdi, felâket. Türkiyeden Yunanistan a doğru daha fazla kaymış bulunuyor. Bu seferki darbeye komşumuz bizden ziyade uğradı.
Acaba tiirlü âfetlere deva bulunduğu gibi, günün birinde zelzeleye karşı da korunma çareleri esaslı şekilde bulunabilecek mi? O mutlu güne kadar kâh Kümeliye, kâh Anadoiuya doğru kayan meşum silindirin altında evlerimizi, köylerimizi, vatandaşlarımızı. saadetlerimizi e-zilnıiş göreceğiz. Aldığımız tedbirleri ancak — mimarîde İslahat nevinden, makul bir iskân siyaseti takibet-mek nevinden — cüzi ve kısmi tedbirleri olacaktır. Tabiat. Japonya başta, bir çok memleketleri zelzele havzası içine yerleştirmiş: bizim de bahtımıza, maalesef, bu bakımdan pek nahoş bir bölge raslanıış. Vatanımız, pek çok bakımlardan cennettir: zelzele başladı mı bayramlarımız gözümüzde işte böyle cehenneme dönüyor.
Ne olduğunu bLLmek mah-zı hikmetmiş. Memleketinin ne olduğunu bilmek de herhalde aşağı yukan onun gi İlidir. Bilmeliyiz: Türkiye, zelzele mıntakasıdır. Bu belâlar, çeyrek asırda bir kaç kere başımıza gelecek. Onun için, fırtınalı denizlerde ya-şıyan cesur bahriyelilerin yılmaz haleti ruhiyesiyle bu kaygan ve tepreşken topraklar üstünde, tedbirli, ihtiyatlı, can kurtaran simitli, imdat düdüklü bir hayat sürmeliyiz.
Yangın da, her çareye rağmen önlenemiyen bir âfettir. Buna karşı şehirlerin, hattâ köylerin itfaiye teşkilâtı var. Ayrıca sigortaların da mevcut bulunduğunu biliyoruz. Bununla muvazi olarak memleketimizin zelzeleye az maruz bölgelerinde çadırla-riyle, inşaat malzemesiyle, elbise depolariyle, türlü ilâç-lariyle, sargılariyle bir zelzele felâketzedelerine imdat müessese» hazırlamak çok yerinde olur.
Gerçi bunu, Kızılay az çok üzerine aldı. Her sefer himmetini hissettiriyor. Lâkin, büyük bir felâket karşısında, ekseriya yalpalamalar, sendelemeler olmuyor değil. N’e-tekim. geçen zelzelelerde a-çılmış gedikler henüz kapatılmadan işte bu yenisi çıktı. İdeal olan en kısa zamanda, yani yirmi dört saat içinde başlayıp bir ay içinde ta-mamİıyarak esaslı derdlere derman olabilmektir.
Japonyaya dair anlatıyorlar: Zelzele biter bitmez, insanlar hemen binalarım yeniden inşaya başlayıverirlermiş. Bunu emsalsiz bir felâket değil, tabiatın mahkûm ettiği zaruri bir durum, . _____
sayarlarmış. Biz de hem ru-^ı verilmesini ve gelecek ölüm huıııuzu. hem teşkilâtımızı buna uydurmalıyız.
Dün spiker imtihanı yapıldı
İstanbul radyosu 1 eylülden itibaren faaliyete geçecektir. Hazırlıklar tamamlanmış gibidir, Dün radyoevi İçin spikerlerin İmtihanı yapılmıştır.
Spikerlik İmtihanı İçİû ekserisi yüksek okul ve fakülte mezunu veya üniversite talebesi olarak 142 namzet müracaat etmiştir. Dün bunların birinci imtihanları yapılmıştır. Bu imtihanlarda namzedlerln seslerinin radyofonik olup olmadıkları tetkik edilmiştir. Dün öğleye kadar imtihan olan 51 kişiden dokuzu ses imtihanını kazanmışlardır. İmtihanlar beş kişilik bir jüri önünde yapılmaktadır. Jüri, Cemal Reşld Rey, Nureddln Sevin, Refik Alı-med Sevengll. Emel Oazimlhal ve Haşan Refik Ertuğ’dan müteşekkildir.
İmtihanlara bugün de devam edileçekttr. İlık imtihanı kazananlar arasında son bir imtihan yapılacak ve 3 spiker tâyin edilecektir. Kendilerine İkişer yüz lira maaş verilecektir. ,
Toprak Mahsulleri Ofisi müdürü Ankaradan geldi Bir müddetten beri Ankarada bulunan Toprak Mahsulleri O-Ticaret Ofisi umum müdür ve-Ticaret Ofisi umum müdür mu-kill Enver Oürell şehrimize . dönmüştür.
(Vâ-Nû)
uç yem
vapurumuz
Ordu, Trabzon ve Tarsus vapurları
Sabah Gazeteleri Me Diyor?
Devletçiliğin modası geçiyor mu?
CUMHURİYET, bu başlıkla yazdığı makalede diyor ki:
Sosyalizm ve bu arda devletçilik arlık yavaş yavaş tavsamaya başlamıştır. İngiliz milleti gibi disiplinli ve plânlı bir millet bile bu vadide muvaffak olamadığına göre, her siyasi mezhep gibi sosyalizm ve bilhassa devletçiliğin de modası geçmek üzere olduğuna hükmetmek u-zak bir İhtimal iddia etmek değildir.
Bu arada bizim de vaktiyle çok genişletttiğimlz bu devletçilik dâvasını yavaş yavaş zaruret miktarına yani ferdin ve hususi teşebbüslerin hakikaten yapamadığı dereceye indirmek İsabetli bir hareket olur.
Bu yazıyı bitirirken, Sümer-bank depolarında hâlâ 140 milyon liralık bir mensucat stoku bulunduğunu ve bunu bugünkü kriz sırasında zararsız nasıl elden çıkarabileceğini düşünmekte olduğunu söylemek iddiamızın haklı olduğuna kâfi delil teşkil eder. Hiç bir tüccar, Sümerbank ve onıuı bağlı olduğu İktisat Vekâleti kadar, bu mertebe açılıp
saçılamaz ve böyle yüzlerce
milyonu bir kaç çeşide ihtiyatsızca ve hesapsızca bağlayamazdı.

Karşılıklı hataları tamir lâzım
Ahmet Emin Yalman VATAN’ da yazdığı makalede Demokrat Partinin müfrit unsurlarının faaliyetinden bahisle diyor ki:
Bu sözleri söylemekle yalnız Demokratları İtham etmek ve Halk Partisindeki münevver gençlerin kapıldıkları paniği ve giriştikleri hareketleri mazur göstermek istemeyiz. Hükümet beyannamesinin yazılışından, Nihat Erim İle Tahsin Bangu-oğlunun valilerin iştiraklle yaptıkları kapalı parti toplantılarından başlıyarak, iktidar cephesi seri halinde hata yapmış ve icrai mesuliyetini bizzat taşıdığı dahili sulh ve emniyet gayesinden uzaklaşmıştır.
İki partinin blrblrlerindekl kıymetli şahsiyetlere yaptıkları hücumlar cidden hazin bir şeydir. Bu şahısların hepsi memleketin demirbaş defterine dahildir.
Demokrat liderleri yakında Çeşmede toplanacak. Bu toplantıda partilerinin siyasetini his sahasından kurtarıp memleketin
Döviz buhranı
Devletler arası para fonu müessesesinin eylül toplantısında görüşülecek
ve partinin yüksek menfaatlerine göre ayarlarlarsa vaziyetin tamirine yol açmış olurlar. Halk Partililer de paniğin tesirinden kurtulup (milli husumet) kelimesinin Demokrat Parti kongresinin belki de son kararını teşkil ettiğini, fakat ruhun ona göre ayariı olmadığını kavrama-lıdırlar. Hangi taraf, hataları tamir yolunda cömertlik ve memleket sevgisi gösterirse, parti hesabına halktan sevgi ve saygı kazanacağı muhakkaktır.

Ne oluyoruz?
YENİ SABAH, «Ne oluyoruz? -başlıklı makalesinde diyor ki: cMllis teşkili iddiasını, daha şimdiden Demokratlar tekzip ediyorlar. Mamafih tekzipleri bile beklemeğe ihtiyaç yoktur.
Bu kadar sert ve sıkı tartışmalara yazın bu rehavet verici günlerinde girişmeğe neden lüzum duyuyorlar? İngiliz Amele Partisi, 1950 de yapılacak seçimleri bu sonbahara getirmeği düşünüyormuş. Yoksa Mlster Atfclee’nin bu gizil emelini şimdiden sezen iktidar, İngiliz hükümetini kopya etmeğe mİ hazırlanıyor. Böyle bir hareket çok İyi olur. Halbuki İyi şeyi çoğunluk hiç yapar mı?»
Gızino t rifeleri
Belediye gazinolar için ayrı tarife yapacak
Belediye, gazinolarla lokantaların tarifelerini şimdiye ka-1 dar ayırmamıştır. Bu mevsimde bilhassa gazinolara gidenlerin meze olarak istedikleri şeylere lokanta tarifelerine göre flat tesblt edilmektedir. Bu sebeple miişterllrele, gazinocular arasında sık sık münakaşalar olmaktadır. Esasen bu vaziyetin müşterilerin aleyhinde olduğu da kabul ediliyor.
Bu yüzden belediye, gazinolar için ayrı bir tarife yapmağa karar vermiş ve tetkiklere başlamıştır. Gazinolarda meze olarak müşteriye vreilen şeylerin flatleri lokantalarda yemek o-larak verilen şeylerden farklı olacaktır. Bu sebeple yeni tarifede gazinodaki yiyecekler ha
ucuz satılacaktır.
da-
Okuyucu mektupları

Ulaştırma Bakanlığından bir rica
Ofisin elindeki kanaviçeler
Ticaret Ofisi son zamanlarda piyasada görülen kanaviçe darlığını göz önünde tutarak elinde bulunan mallardan Pir kısmını satışa araetnıeğe karar vermiştir. Yakın zamanda ofise Hindistan kotasından yeni ka-navlçe partileri gelecek ve bunlar da piyasaya verilecektir.
İSTANBUL HAYATI
Tasarruf ve israf
1950 yılı bütçe hazırlıklarına boşlanıyormuş. Bütçe kelimesi bana Demoklea’in kılı cini hatırlatır, ürperirim, ö-teden beri hiçbir yeni yıl bütçesi görmedik ki omuzlarımıza yeni bir vergi mükellefiyeti Yükletmesin. O-nümiize, «zaruri» damgalı bîr masraf açığı sürülür, deliğin tıakanması için ya mevcut vergilerden birinin ismi değiştirilerek nispeti arttırılır veya yeni isimler altında yeni matrahlar ihdas edilir. Bunun için, her sene bütçe hazırlıkları başlarken benim zihnime de bir endişe saplanır.
Alâkalı makamlar, zikir çeker gibi her nefeste '-tasarruf» kelimesini tekrarlar ■ dururlar, fakat fiiliyatta hu tasarruf sadece halka teveccüh eder. Kömürden tasarruf için istihkak miktarı indirilir, buğdaydan tasarruf için ekmeğe küflü kepek, kumlu çavdar karıştırılır, şekerden tasarruf için fiati arttırılır.
Bütçe tasarrufuna gelince bocalama başlar. İlk hedef memur kadrolarıdır. Sözüm ona tensikat yapılır, kadrodan. sekiz memur çıkarılır ve bunlardan tasarruf edilen üç bucuk kuruşa seksen sekiz çeşit yeni masraf kapıları açılır.
Tasarruf babında her şeyden evvel Ölçüsüz israflara göz atmak her nedense kimsenin hatırına gelmez veya gelir de başlar o tarafa bir türlü çevrilemez.
Bütçeyi kemiren israf kapıları saymakla tükenmez. Şuracıkta yakın ve küçük bir misal vereyim: Arkadaşını Cemalcddin Bitdik'in Si-
İngiltere büyük elçisi Bursadan İstanbula
döndü
İngiltere büyük elçisi, refakatinde basın müstaşarı Mr. Ailen ve eşi olduğu halde uçak-1 le civarında yaptığı gezinti la Bursadan istanbula dönmüş-; intihalarını gazetemizde o-tür. Sir Noel Charles Bursada kudunuz tabi. Orman idare-ıBugünkü Britanya» sergisini açmıştır. Sergi bilhassa İngHte-|, kâr etmek niyetiyle köylii-re tarafından teknik sahasında den sandık çemberi çubıık-.•Irln -.4 ll/VI K.-.1 ra sallı» nlnnc Trlııırcırn Ki*.
Devlet Demiryolları İdaresi banliyö biletlerinin gidiş dönüş ücretlerinde tenzilât yapmıştır. Meselâ gidiş 15 kııruş olan bir bilet, gidiş dönüş 25 kuruştur. Bundan başka her gün banliyö ile mutlak gidip gelme mecburiyetinde olan yolculara. bu tarifeden daha u-cuz aylık paso verilmektedir.
Denizyolları idaresinde ise yalnız hükümet memurlarına tenzilâtlı abonman vardır. Diğer halka hiçbir tenzilâtlı abonman veya paso verilmez. Devletin ayni ba-bakanlığma bağlı âmme hizmetini gören iki İdare lirasındaki bu tezadın ortadan kaldırılması ve halka, devlet demiryolları idaresinin gösterdiği kolaylık ve ucuzluğun denizyolları idaresince de tatbikini Ulaştırma Bakanı sayın Kemal Sa-tır'ın himmetlerinden bekliyoruz.
Washington 25 (AA) _ Unl-,metinin yükseltilmesi olacağı o Pmac »iünemın mniî muha. Washington banka çevreleri tarafından tahmin edilmektedir.
Amerikan Maliye Bakanı Sny-der, Parlste iken Amerikanın satın aldığı altın flatlnin bir ouııce (takriben 30 gram) ı 55 dolara çıkarılması bakkındakl Fransız teklifini reddetmiştir. Snyder. Kanada ve Cenubi A-nıerika tarafından aynı maksatla yapılan teklifleri de reddetmişti. Bu meselenin tekrar bahis konusu olacağı kuvvetle muhtemel olmakla beraber şimdiki ounce başına 35 dolar fia-tin değiştirilmesi eıı iyi haber alan kaynaklara göre, İhtimal dahilinde değildir.
İki seneden beri Amerikanın dış memleketlerden yaptığı mubayaalardaki siyasetini değiştirmesi bir çok defalar talep edilmişti ve hariçten İthal edilen malların flütlerinde daha yüksek bir seviyenin İhdası. Ümdl Büyük Britanya'nın karşı karşıya kaldığı zorlukları hal İçin atılmış çok geniş bir adım teşkil edebilir.
ted Press ajansının mali muhabiri bildiriyor: Avrupa kambiyo rayiçleri ve bilhassa İngiliz lirasının tekrar kıymetlendirilmesi eylül içinde toplanacak o-lan devletlerarası para fonu ve devletlerarası imar ve kalkınma bankasının toplantılarında en önemli müzakere mevzuunu teşkil edecektir.
Denizyolları İdaresinin Ame-rikadan satın aldığı yeni altı gemiden üçü şimdiye kadar limanımıza gelmiştir. Geriye kalan aOrdu», «Trabzon» ve «Tarsus* adlarındaki üç gemi hakkında idareye gelen son malûmata göre «Ordu» vapuru önümüzdeki perşembe günü Hayfa-ya varacak ve ağustos ayının ilk günlerinde İstanbula gelecektir. Bir müddetten beri İspanyanın Kadiks limanında bulunan «Trabzon* İse oradan ı ayrılmış ve dün akşam Cebelü-tarığı geçmşitir. Gemi Marsilya ve Cenovaya uğrayıp ağus- 1 tosun 3 veya 4 ünde Umanımıza gelecektir. «Tarsus» gemisi de ı İngiltereden ayrılıp İspanyanın sınd0 ehemmiyetin bilhassa İn-Igiüz lirası üzerinde teksif edilmiş olduğunu farketmekte güçlük çekmemişlerdir.
Washington mali mahfilleri, eylül ayında yapılacak toplantıda Avrupa kambiyo rayiçlerinin kıymetten düşürülmesi başlıca mevzuu teşkil edeceği üzerinde bilhassa durmaktadırlar.
Washington banka mahfillerinin bu noktal nazarı. Başkan Truman’ın son zamanlarda, devletlerarası para ve maliye meseleleri İle meşgul milli müşavere heyetine gönderdiği mek tupla biraz daha kuvvetlenmiştir.
Bu mesaja göre, yabancı dövizlerin tekrar kıymetlendirilmesi «bazı hallerde* dolar bölgesine yapılması istenen İhracatı genişletebilir.
Yukarıda bahsi geçen teşekküle mensup mütehassıslar mesajda her hangi bir memleket tasrih edilmiş olmamakla beraber bahis konusu paralar ara-
elde sttiği başarıları tebarüz ettirmektedir.
Bu münasebetle büyük elçi, bir nutuk söyliyerek, sanayi temasları hususunda Türkiye ile Büyük Britanya arasında mevcut olan fikir birliğinden bahsetmiştir. Bursadakl İkametlerinden istifade eden büyük elçi ve maiyeti ayni zamanda bu şehrin güzelliğini arttıran ;ok miktarda sanat âbide 7e eserlerini de ziyaret etmişlerdLr.
si ticaret hevesine kapılmış.
Vigo limanına geldikten sonra evvelki akşam oradan ayrılmıştır. Gemi Sen Anders limanına da uğrayıp doğru İstanbula müteveccihen yoluna devam e-decek ve o da ağustos burada olacaktır.
başında
Muhbir
Tebarüz ettirilen en mühim noktalardan biri, bir çok akisleri 11e birlikte bu hâdisenin fon ve banka için ilk büyük tecrübe imtihanını teşkil etmesidir, çünkü dünya ticaretinde hiç veya çok az bir sarsıntı ile bir
ziyaret para ayarlanması yapılması bu teşekküllerin kıymetlerini İspat
Prof. Dr. Âkil tar özden için toplantı
Dr. Âkil hocanın eski talebeleri doktorlar ve sevdiklerinden bir grup Ankaradan gelerek dün ' hocalarının mezarını etliler.
Söz alan Dr. Muzaffer, hoca- I edecektir.
nın tıptaki çalışmalarını anlat-1 Eylûl top|antılannda bahis tiktan sonra söz alan kimyager • ... .
A. şevket Elman hocanın yüksek insanlığını heyecanlı bir ifade ile belirtmiştir.
Hocanın en çok geçtiği ve o-tıtrduğu caddeye Âkil Özden a-
konusu edilecek enteresan diğer bir mevzuun da altın Icıy-
Linyit istilısalâlının artiırılmasına çalışılıyor
Etihank umum müdürü, hususî linyit ocakları sahipleriyle yapılan görüşmelerde varılan kararları anlatıyor
Sıra bekliyen ilkokul öğretmenleri
Eski usullere göre İstanbul vilâyeti emrine verilerek maaş-siz sıra beki iyen İlkokul öğretmenleri başka vilâyetlere tâyin edilmeğe başlanmıştır. Bunların sayısı 90 dır İçlerinde dört senedir İstanbulda vazife almak İçin bekiiyenler de vardır. Bunlar. tâyin edildikleri vilâyetlere gitmedikleri takdirde istifa etmiş sayılacaklardır.
Diğer taraftan şehrimiz ilkokul öğretmenleri kadroları da hazırlanmağa başlanmıştır. Bu kadroların geçen seneden pek farklı olnııyacağı söylenmektedir. Hazırlıklar ağustosun ortasına doğru tamamlanacak ve bunları milli eğitim müdürü An karaya götürecektir.
Muamele vergisi komisyonu haftaya raporunu
• hazırlıyacak
Muamele vergisinde reform yapmak için Maliye Bakanlığı tarafından teşkil edilen komisyonun üyeleri dün de çalışmalarına devam ederek Galata maliye şubesinde tetkiklerde' bulunmuşlardır. Şimdiki halde muhtelit prensip görüşlerini incel iyen komisyon bu işi bir haftaya kadar bitirip, tebellür e-deıı fikre göre raporunu mağa başlıyacaktır.
yaz-
yıldönümünde bir ihtifal tertip edilmesine dair temennilerin ilgililere ulaştırılmasına karar verilmiştir.
Kabirdeki ihtifal hazin bir törenle sona erdi.
Eski İtalyan kıraiiçe-sinin seyahati
Eski
Elena. dün »Providence»
TÜRKİYENİN ROLÜ
Hazım Atıf Kuyucak ve Ah-med Emin Yalman'ın Türk sözcüleri olarak dün gece İştirak ettikleri «Doğu İte Batı a-rasında Türlriyenln rolü ne ol-malıdır’n adlı toplantı büyiik bir alâka ve heyecanla takip edilmiştir
(Radyo ile şehir toplantıları• yapmakta ©fon güzide grubun bütün steno ve sekreterleri müzakereleri kolaylıkla ve gürül-lüsüzce tesblt için, münhasıran Portatif Royal yazı mavnalarını kullanmakladırlar. ,
İskenderiye 25 (APı
1 İtalya kırallçesi . Fransız bandıralı
I vapuru ile iki ay İstirahat et-. mek maksadiyle Fransaya ha-
I reket etmiştir. Kıraliçe Umana | yalnız gelmiş ve polis tarafın-1'dan acele vapura bindirilmiştir.
I Gazele muhabir ve fotoğrafçı-. inrını kabul etmemiştir. Kıra-: İlçenin yeğenleri prens ve pren-. ses Romanöf'dan başka kimse . kendisine refakat etmemekte-• dir, zaten onlar da vapura son-; t'ftdftn binmişlerdir.
ı Kontes Pojlanzo ismi altında seyahat etmekte olan eski icı-raliçtnln 1946 senesinde kıra! Umberto Rb Mısıra geldiğinden beri bu ilk seyahatidir. Fransa-cln kızı prenses Maria de Bour-hon Parnıayı ve LuHtmburgda oğlu, kırat Umbertoyu ziyaret , edecektir.
Ankara 26 (Akşam) — Etl-bank genel müdürü Ferit Naz-nıi Gütmen, yakıt dâvası hakkında şu beyanatta bulunmuştur:
Memleketteki hususi teşebbüs sahibi linyit İşletmeler rinden mühim bir kısmının, iştirakiyle bankannzda yapılan toplantı kok ve maden kömürü ile taııınııılyle cevap verllc-miyen yakıt İhtiyacının linyit ile karşılanması için yapılmakta olan hazırlıkların mühim safhalarından birini teşkil eylemekte linyit istihsalini arttırmak ve İstikbalini tanzim etmek maksadını taşımaktadır.
Linyit İstihsalini arttırma bahsinde bankamız küçümse-nemlyecek gayretler sarfetmek-tedir, 04G senesinde 395000 ton elan satılık linyit miktari 947 de 555.000 ton, 48 de 630.000 tona yükselmiştir. 949 programınca 770.000 tona baliğ olacaktır, İlk altı aylık istihsal miktarı ğarb linyitleri işletmemizin takdire değer çalışınalarlyic bu programın tahakkuk ettirileceği ümidini kuvvetlendirmektedir,
Bankamızın bu sene açtığı İstanbul civarındaki Ağaçlı madeninden yapmayı tasarladığı istjiısa İmlktarı yukarıkl rakama dahil değildir. Gerek evde ge-
rek sanayide gittikçe artan İhtiyaç kok ve maden kömürünün yanında linyit İstihsalinin arttırılmasını zaruret haline getirmiştir, Bu itibarla hususi teşebbüs sahiplerile birlikte bu gayeye tinden: Cemiyetimize dahil bu-ulaşacak yollan araştırarak Ilınmayan bir akşam gazetesi mümkün olanı program halin- dünkü nüshasında, cemiyetimi-de yapmak maksadiyle toplan- zln çıkaracağı (Bayram Gaze-dık ve müspet kararlar aldık, tesij nden başka, bazı gazete-. Bunların içinde kanaatimce en terin çıkacağı bahanesile intt-' mühimlerinden birisi enerjik şar etmek kararında olduğunu bir hamle ile bugünkü miktarın Hân etmiştir. Cemiyetimize men hemen üstüne çıkacağı anlaşı-.sup Akşam. Cumhuriyet, Hür-, lan istihsalin en iktisadi şekil- riyet, Hergün, Son Posta, Son1 de muntazam, devamlı ve ça- Saat, Tasvir, Tan, Vatan ve Za-buk bir tarzda müstehliklere1 inan gazeteleri bayramda çık-1 ulaşmasını sağlıyacak bir satış j mıyacaklan için, bu haberin biriigı teşkilâtının kurulması aslı, esası yoktur. Mesleki tea-
1 mili ve ahlâka mugayir olan bu hareket karşısında, tekrar du-
I1 rumu gözden geçirmek mecburiyetini duyan idare heyetimiz, bütün gazetelerle temas ederek son dakikada, evvelce verilen tlştirümesi. soba ve diğer yakıt I kararın değişmemiş olduğunu vasıtalarında linyiti en ivl se-' memnunlukla görmüştür. Bay- '
birliği teşkilâtının yolunda alman karardır. Ayrı-1 ca ulaştırma güçlüklerinin giderilmesi, çeşitli işletme malze-j meşinde rastlanan eksikliklerin' tamamlanması, iyi ve ucuz dİ-, rek temini, teknik eleman ye-i
uuyuK on senıpau u/an-,nrnceain ımıa gvuırrcegm» goz,jcanlarını soyıcuuer. eger, kizii.i sviuu.
iMt/OL
(Bayram Gazetesi) hakkında
İstanbul Gazeteciler Cemiye-
lan satın almış. İdareye beher demeti dört, beş liraya malolan bu ağaç çubuklar Ormanın bir kenarına yığılmış, fakat müşteri bulup satılamamış. Senelerce yağmur altında kalıp çürüyen çubukların maliyeti 50 - G0 bin lira tutuyormuş.
İşte memur zihniyetiyle yapılan devlet ticaretinden bir örnek. İki yüz altmış kuruşu zimmetine geçiren memurun yakasına yapışıp hâkim huzuruna dikeriz, fakat öte yanda bütçeyi delik deşik eden israf kapılarını kapatmağa elimiz varmaz.
Becerilemîyecek bir ticaret hevesi uğrunda heba o-lan şu altmış bin liralık çubuk zararının ınesıılii yok mudur? Bu paralar kimin kesesinden, hangi .salâhiyetle sokağa atılmıştır? Ariyan, soran olmuş mu? Mesuller hakkında ne yapılmış?
Buna benzer daha nice altmış binler, yüz altmış binler israf edilivor. aranıp sorulduğunu da duymuyoruz, Bu körü körüne israfların önüne gecilse. bütçede tasarruf için memur kadroları. bilmem neler üzerinde bu adar çırpınmağa lüzum kalmaz, her sene bütçe hazırlıkları da vatandaşları yeni mükellefiyet endişesi i-cinde kıvrandırma».
Cemal Refik
Pakistan denizcileri şehri geziyorlar Şehrimizde bulunan Pakistan, i donanmasına alt muhribin mü-i rettebatı dün toplu olarak şehri ! gezmişlerdir. Belediye turistik I işleri şefi Semuh misafir denli-ı ellere camileri gezdirmiş ve on-I lara İzahat vermiştir. Bu gezin-' ti bugün de devam edecektir, ı Misafirler varın sabah saat 5.30 da topluca Sultanahıned camiine gelerek bayram namazını kılacaklardır.
İstanbul Erkek
Lisesinde Almanca kursları
İstanbul Erkelc Lisesinden bil bü-olanlar ve n tatil bo-pozartesi ve Gazetesi) nl çıkaracağını alâ- perşembe günleri Almanca okkalılara tekrar görıilen lüzum' retınenl Fi T. Söğütlü tat üzerine bildiririz. İdare heyetimiz. (Bayram Gazetesi) İnden hasıl olacak kârdan bir kısmını Verem Mücadele cemiyetine de yardıma karar vermiştir. |de veritecektLr.
vasıtalarında linyiti en iyi şe-' memnunlukla görmüştür. Bay-, dirildiğine göre bu lisede kilde yakmağa yarıyacak ısla- ramda, yukarıda adı geçen ga- f tünlemeye kalmış hat yapılması gibi ehemmiyetli zrtelerln yazı heyetlerinin İşti-j diğer istiyenler içli meyzular üzerinde uzun görüş-' rakile cemiyetimizin (Bayram |yıuıea her hafta meler yapılmış ve kararlar alın-' ...........
nuştir. Bu arada madencilere kredi temini de konuşmalarımıza mevzu teşkil etmiş ve bu vadide de bazı İmkânlar hazırlamayı bankamız üzerine almıştır.» f
ıra tından Almnaca bütünleme ve 1-lerletme kursları yapılacaktır. İlk kurs bugün saat 10-12 tıraşında hlr toplantı şeklinde lise-
;vutüi? 'innmnuyıe u-«uiu!j oı«-jmanlyeı mi arzedıyor?
Mahkeme Koridorlarında
Yer dar olmasaydı haddini bildirecektim!
^DENiiZCiLiK|^-
Misafir Amerikan filosu
Tekel Genel Müdürlüğü ilânları
Malzeme Alı ti Şubesinden
Koridorda boks maçına hazırlanır Ribi yumruklarını sıkıp göğsünü şişirerek sert adımlarla gelip karşımıza dikildi. Tıraşı uzamış, soluk benizli, ufak tefek bir a-dam. Bizim kasketli delikanlı bıyık altından gülüm-sîyerek sordu;
— Hayrola, bayım..
Öbürü haşin bakışlarla sözü kesti;
— Dur, beni dinle. Söyle bakalım, ben adam mıyım, »ıerif miyim?
— Anlıyamadım.
— Nasıl anlamıyorsun? Koskoca herife benzer bir tarafını var mı benim?
— Estağfurullah amma, herif kelimesinin hakikî mânası fena bir şey değildir. Herif, hırfetten gelir. Hırfet de ...
Susturdu:
— Bırak bu lâfları. Mek-teiı '((.■ madik burada. Baban yerindeki adama hocalık mı eder eksin? Benim sözüme cevap versene! Herif miyim ben?
— Estağfurullah dedim ya!
— Hımmm... Demek ki herife benzemiyorum. Peki, şu utanmaz herif niçin bana herif dedi ya? Hakaret etmeğe ne hakkı var?
— Kavga mı ettiniz?
— Otobüste otururken yanındaki kadınlara beni göstererek: «Adam değil, koskoca herif n dedi. Sen olsan tahammül eder misin buna?
— Öyle söylemesinin sebebi ne imiş?
— Orasını bilmem. Git de kendisine sor.
— Herif dediği için dâva mj ettiniz?
Gene yumruklarını sıktı:
— Dâvadan mâvadan anlamam, kendi göbeğimi kendi elimle keserim ben. Terbiyesiz herif otobüsün içinde yüzüme karşı herif deyince bacağından tutup çektim; «Kime söylüyorsun o sözü? Herif ben miyim?» dedim. Tarziye verecek yerde; (Ne oluyorsun, be adam? Bacağımı niçin çekiyorsun?» diye azarlamağa kalkmaz mı! Yerimden fırlayıp yakasına yapıştım; «Sözünü geriye al, yoksa fena yaparım» dedim. Bu sefer de; «Sözümü geriye almıyorum, ne yapacaksın bakayım?» demesiyle beraber yüzüne çırrak diye şaman çaktım.
— Otobüsün içinde adamı dövdün öyle mi?
— Dövemedim. Aklım ba-şma getirecektim amma yer dar olduğu için rahatça kımıldanıp birkaç yumrukla ağsını bumunu dağı tama-
= Tipmek iyim rii o adam sizden d&vacı?
— Ne münasebet? Burası dağ başı mı? Hem benim dişlerimi kıracak, hem de dâva mı edecek?
Üst dudağını parmağıyle kaldırıp kınk dişlerini gösterdi:
— Baksana şunlara, üç gündür tedavi oluyorum. Raporum da var.
— Vah vah! Senin yapamadığın isi o yaptı öyle mi?
— Herif insan değil, ız-b andı t. İki yumruk vurdu, ağzımdan kan boşandı. Mahkemede hem ceza kestireceğim, hem dişlerimin tazminatım istiyeceğim. Beş yüz liradan aşağı verirse kabul etmem ha.
öbürü ile de konuştuk. İri yapılı, esmer bir delikanlı. Biz yaklaşınca gülümsiye-rek sordu:
— Neler anlatıyor o sersem herif?
— Dişlerini kırmışsın da onu anlattı.
— Onun dişlerinin kırılacağı tutmuş, bey kardeşim. Otobüse bindik. Yanımda hemşiremle nişanlım vardı. İkinci durakta ön taraftaki kanapeden bir yolcu kalktı, nişanlım oraya oturmak İstedi. O sırada geriden bu sersem herif bana bir omuz vurup geçti, nişanlımı kolundan tutup itti, boş yere oturdu. Biz kendi kendimize konuşmağa başladık. Nişanlım ; «Amma nezaketsiz a-dammış.Hem yerime oturdu, hem de kolumu fena halde acıttı» diye dert yandı. Ben de; »Koskoca herif» dedim. Sen misin söyliyen? Evvelâ bacağımı çimclikliyerek çekti, sonra bağıra çağıra ayağa kalktı. Bana da, yanımdaki bayanlara da hakaret ediyor. İhtar edeyim dedim, yüzüme tokat vurdu. O zaman bende de tahammül kalmadı, yumruğu İndirdim.
Mübaşir çağırdı, delikanlı önde, dâvacı arkada, salona girdiler.
I ” Ce. Re.
Cinsi Miktarı Saati
Süzdürüciı sathı şakuli toz am-
yalla çalışır şarap filtresi. 5 adet i
Siizdürücü sathı ufki olan Loe )
amyantla çalışır şarap filtresi 8 adet ) 10
Sterlise Edici filtre. 4 adet ı
Süzdürücü sathı ufki olan piû-
koli şarap 1 litresi- 1 adet ı
Suzdurücü sathı ıjakuii olan ) 10,15
plâkalı şarap filtresi. 1 adet )
1 — Yukarda cins ve miktarı yazılı filtreler pazarlıkla s*-
ün alınacaktır.
2 — Pazarlık 13/9/949 Salı günü hizalarında göstergen saatlerde Kabataşta Genel Müdürlük Malzeme Alım Şubesindeki Komisyonda yapılacaktır.
3 — Şartnameler her gün sözü geçen şubede. Ankara ve İa-mir Baş Müdürlüklerinde görünebilir.
4 — isteklilerin belirli gün ve saatlerde hizalarında gösterilen geçici teminat ve kanun! vesikalarla birlikte mezkûr kö-komlsyona müracaatları Hân olunur
5 __ tdare cihazların tamamını veya bir kaçını İhale edip
etmemek veya cihazları ayrı ayrı taliplere İhale etmekte serbesttir. (11059)
Ctori
Tekel Genel Müdürlüğü İstanbul
Bira Fabrikasından
Mlktan
16 adet mû türün muhammen bedeli
Lira Krş
Daimi cereyanlı muhtelif devirli 110 voltluk elektrik mob^ü I
3
1
1
1
2
1
1
1
1
1
1
1
16
2600 00
Takati
055 Hp
2.50 »
4.— *
4.50 »
6.— >
7. — »
8. — *
15— *
16— »
16.32 »
17.5 >
27.5 »
40’.— >
102.— >
1 — Yukarda yanlı muhtelif cins motörler pazarlıkla satı-
lacaktır.
2 — Bu hususa ait şartname îstnabul Bira Fabrikası müdürlüğünde mubayaa komisyonundan alınabilir. Motörler her gün sözü geçen Fabrikada görülebilir
3 — Pazarlık 2/3/949 günü saat 10 da İstanbul Bira Fabrikasında yapılacaktır.
4 — Muvakkat teminat % 7,5 dur, İhaleyi müteakip kat'I teminat % ıs din (10582)
Gaziantep Vali'iğinden:
Gaziantep - Kılla yolunun 354-660 — 544-500 kilometreleri aranırı d akl bozuk kısımların esaslı onarımı açık eksiltmeye konulmuştur. Muhammen bedeli 26422,07 lira ve geçici teminatı 2011.66 liradır. İhale 5 Ağustos g49 cuma günü saat 16 da İl daimi Komisyonunda yapılacaktır.
İsteklilerin bu işe girebilmek için ihale gününden enaz «tattı günleri hariç> üç gün evvel İl makamından alınmış bir ehliyet veulfcaslyle sicilline kayıtlı bulundukları Ticaret odası belgesini İbraz etmeleri lâzımdır. Bu işe ait keşif evrakiyle fenni ve hususi şartlar her gün daimi komisyon bürosunda görülebilir 10431 |
Yann Umanımızı 6 gemiden mürekkep bir Amerikan harb filosu ziyaret edecektir. Amerikanın Akdeniz floşu kuruluşuna dahil bulunan bu gemiler şunlardır:
1 — Coral Sea ağır savaş uçak gemisi.
2 — Fargo hafif kruvazörü,
3 — Juneaıı uçaksavar kruvazörü.
Üç büyük filo muhribi.
Bu gemilerden Fargo ile Jn-neau evvelce de limanımıza gelmişlerdi. Filonun en enteresan gemisi Coral Sea ağır savaş u-çak gemisidir İd 45,000 tonluk olan bu gemiye yaraşan sıfat dev lâkabıdır. Filvaki bu uçak gemisi, diğer İki eşi olan Mld-way ve Franklin D. Roosevclt'le beraber, dünyanın sayılı büyük harb gemllerlndcndlrler.
Amerikalılar harb içinde. Essek tipi 27,100. tam yükle 33,000 tonluk ağır savaş uçak gemileri yaparlarken japonyaya karşı daha büyük uçaklarla hücum e-deblimek için, bu dev uçuk gemilerini İnşaya karar vermişlerdir. İlk önce Mldway 1943 ekiminde Newport News firması tezgâhlarında İnşaya başlanmıştır. Ondan lkl ay sonra. New York’takl bahriye tezgâhlannda Coral Sea kızağa konulmuştur. Koosevelt'ln ölümünden sonra bu ikinci gemiye onun adı verilmiş ve 1944 te gene New;jort News tezgâhlarında inşasına başlanmış olan üçüncü gemiye Coral Sea adı verilmiştir.
Coral Sea. Mercan Denizi demektir. Bu isim, Amerikalılarla Japonlar arasında 7 mayıs 1042 tarihinde vukua gelen ve neticede Japon yıldırım taarruzunun ilk defa olarak durduğu deniz - hava savaşına İzafeten bu gemiye verilmiştir. O savaşta lkl tarafın kayıpları şöyle ot-muştu:
Amerikalıların kayıpları: 33 bin tonluk Lexlngton uçak gemisiyle bir petrol gemisi, ulr muhrip batmış; 66 uçak lü.“ü-riilmüş, 543 kişi ölmüş, 10,600 tonluk Sorktotvn uçak gemisi yaralanmıştır.
Japon kayıpları: 15,000 tonluk Shoho hafif uçak gemisi, bir muhrip, 4 çıkarma teknesi batmış, 80 uçak batmış, ooo kişi ölmüştür.
Görülüyor ki gemi kayıplan itibariyle savaş Japonların lehine bir manzara arzetmektedlr, Fakat Japonların Yeni Gine a-dasındakl Port Moresby'yi İşgal etmek maksadlyle tertipledikleri taarruz, bu savaş neticesinde akim kalmıştır. İlk başarısızlıktan sonra artık Japon yıldırım taarruzu durmuş sayılabilir.
Fakat Mercan Denizi savaşının en büyük ehemmiyeti, Amerikan ve Japon uçak gemileri arasında vukua gelen İlk savaş, aynı zamanda klâsik deniz harbi şeklini değiştiren ilk tarihî muharebe olmasındadır. Bu savaşta su iistii gemileri birbirlerine bir tek mermi ve bir tek torpido atmadıkları gibi, birbirlerini görmemişlerdir bile. İki filo, uçaklariyle blrbfrlcrlne hücum etmişlerdir O muharebenin ertesi günü bütün denizciler anlamışlardı kİ deniz harbi taktiğinde yeni bir devir a-
Amurika donanması
Silmiştir. Ve Mercan Denizi hava - deniz savaşı, cereyan etmekte otan harbdekl müstakbel deniz muharebelerinin en çok kullanılan şekil ve örneği olacaktır. Mldvay ismi de 1942 haziranında Amerikalıların Ja-ponlara karşı kazandıkları ilk parlak deniz - hava zaferine 1-zafeten, bu gemilerin birincisine verilmiştir.
Dev uçak gemisi
Bu üç dev uçak gemisinden birincisi 11.9.1945 te. İkincisi 27.10.1945 te, üçüncüsü, yani limanımıza gelen gemi de 1.10. 1947 de hizmete girmişlerdir. Japonya, 2 eylül 1945 te Tokyo körfezinde demirlemiş olan Mls-sourl zırhlısının güvertesinde kayıtsız şartsız teslim antlaş-| masını İmzaladığı için, bu dev | uçak gemilerinin ilki bile lıarbc İştirak edememiştir. Bu 3 gemiden başka aynı tipte ylpılmak-ta olan 3 geminin İnşaları. Japon yanın teslim olması üzerine durdurulmuştur.
Üç e? dev uçak gemisi, 45,000, tam yüklü olarak 55,000 tondurlar. Boylan 300.60 metre, enleri 34,40 metre, çektikleri su 10 metredir. 200,000 beygir kuvvetinde 4 türbin makine İle 33 mil süratleri vardır.
Silâhlan: 18 tane 127 İlk çift maksatlı topla 80 tane 40 lık (bunlar dörtlü olarak tâblye e-dllmlşir), 82 tane 20 İlk uçaksavardır. Boy 1 ece uçaklara karşı 184 topla kendilerini müdafaa edebilirler İri. bu. müthiş bir a-teş kudretidir.
Taşıdıklan uçaklar: İngiliz yıllığına göre, büyük-uçaklar da dahil olmak üzere 137 tanedir. Fransız yılh*ı İse 82 çift motorlu veya 153 '-ane tek motprlü u-çak taşıyabildiklerini yazıyor.
MüretepleTİ 4,085 kişidir. Gemiler, zırhlarla muhafazalı olup I ufki zırh, yani zırh güverte 400 I milimetredir. Bu kadar ağır .zırh, Mlssoıırl tipi 45,000 tonluk zırhlılarda vardır. Bu tip zırhlıların kuşaklan 406 millmere ve çift zırh güvertelerinin ikisi ( birden 255 milimetredir. Bu su-retlel bu dev uçak gemileri u-çak bombalarına ve güvertelerine atılacak Japon İntihar uçaklarına karşı gayet İyi muhafazalı olarak yapılmışlardı. Bîr mukayese yapabilmek üzere dünyada uçak gemilerini İlk yapan Ingilizlerln en büyük iki uçak gemisinin — kİ heniiz hizmete girmemişlerdir — 36,800 ton olduğunu kaydedelim.
Coral Sea İle eşlerinin beheri 90 milyon dolara, yani takriben 270 milyon Türk lirasına mal-olmuştur. Amerikalılar, bu dev uçak gemilerini de kâfi görmemişler ve 65 bin, tam yükle 80 bin tonluk bir uçak gemisi yapmağa karar vermişlerdi. 125 milyon dolara malolacağı tahmin edilen bu geminin İnşasına başlanmış iken, pek kısa bir zaman sonra vazgeçilmiştir. Sebebi atom bombası taşıyacak olan yeni bombardıman uçaklarının, bir uçak gemisine ihtiyaç gös-termiyecek kadar uzun menzilli oldukları hakkında, Amerikan havacıları tarafından heri sürülen fikrin kabul edilmiş olmasıdır.
Kruvazörler
Misafir Amerikan filosundaki Fargo hafif kruvazöriyle Ju-neau uçaksavar kruvazörüne gelince, bu gemilerin İkisi de evvelce limanımıza gelmişlerdir.
Fargo halli kruvazörü:
Bu kruvazör, 9.12.1945 te hizmete girmiştir. 10,060 ton, tam yükle 14,000 ton; 100,000 beygir kuvvetinde 4 türbin makinesiyle 33 mil sürat, sarnıçlarına aldığı mazotla 15 mil süratle 7000 mil katedcbllir. Dört tarette 12 tane 152 İlk orta top, 12 tane 127 İlk çift maksatlı top, 28 tane 40 lık ve 24 tane 20 İlk uçaksavar top; 2 katapült, 3 uçak. Sulh zamanı mürettebatı 50 subay, 350 erbaş ve er; harb zamanında 1200 kişi. Gemi, hafit zırhlarla muhafazalıdır.
Juneau uçaksavar kruvazörü
Bu gemi 15.2.1946 da hizmete girmiştir. 6000, tam yükle 7500 ton; 75,000 beygir kuvvetinde çift türbin makine ile 35 mil sürat; (Fransız yıllığına göre bu tip gemilerin sürati 38 mildir. Tecrübelerinde 40 mil gitmişlerdir). 12 tane 127 İlk çift nıak-salı top, 28 - 39 tane 40 lık, 12 - 16 tane 20 İlk uçaksavar top. Bu gemilerin beheri 23 milyon 261,500 dolara malolmuş-, tur. Junean İsmindeki ilk gemi harbde batmşı, bu İsim, yeni ya pılan aynı tip gemilerden şimdikine verilmiştir. Mürettebatı 597 ile 700 kişi arasındadır. Hafif zırhlarla muhafazalıdır.
Muhripler
Misafir Amerikan filosunda bulunan muhriplerin isimleri verilmemişse de, Amerikanın Akdeniz filosu kuruluşuna dahil bulunan muhripler, bizim boşuna İsteyip durduğumuz Gear-ing sınıfı gemilerdir. 1945-46 yıllarında hizmete girmiş olan bu muhripler 105 tanedirler ve â-deta birer küçük kruvazör kadar kuvvetlidirler, 2400, tam yük le 3000 ton; 60,000 beygir kuvvetinde çift türbin makine ile 35 mil sürat: 6 tane 127 İlk çift maksatlı top, 12-16 tane 40 lık ve 11-20 tane 20 life uçak savar; 10 tane 533 lük kovan. Müret-tepleri 350 kişi. Bu gemilerden bir kısmı daha kuvvetli radarlar la teçhiz edilerek picket destroyer yâni uçaklara karşı keşif muhribi haline konulmuşlardır. Bunların iki baca arasındaki beşizli torpido kovaıı grupu çıkabilmiş ve yerine üç ayaklı ikinci bLr direk ilâve edilmiştir. Son zamanlarda bazılarında yeniden tadilât yapılarak denizaltı avcısı haline konulmuştur. A-nıerikalılar bunlara klller-ship öldüren gemi adım vermişlerdir. Bazıları da refakat muhribi olarak tadil edilmişlerdir.
A.D.D.
Devlet Operası
Açık hava Temsilleri
27 temmuz geceleri
Mme BUTTEKF1. Y
Temsiller saat 21.30 dit başlar.
Biletler her gün saat 10 dan 20 ye kadar Şehir Tiyatrosunda. temsil akşamları 20 den itibaren açık hava Llyatrosnda satılır.
Yerler: 5 - 3 ■ 2 - 1 Hradır
Hemşire ve Laborant Okullarına öğrenci alınacak
Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığından
Bu okullar îstnabul Çocuk Hastanesiyle Haydarpaşa ve Ankara Numune bastanelerindedir. Parasız-yatılıdır, Yaşı 15 den aşağı ve 25 den yukarı olrniyan ortaokul mezunu kız öğrenciler alınır. Tahsil «ırasında birinci sınıfta 20, ikinci sınıfta 25, üçüncü sınıfta 30 lira aylık verilir.
Girmek istiyenlerln aşağıda yazdı belgeleri doğruca Bakan-hfcımiMi göndermeleri.
1 — Dilekçe
3 — Nüfus kâğıdı onanmış Örneği
3 — Sağlık kurulu raporu
4 — Doğruluk kâğıdı (okuldan veya polisten)
5 — Ortaokul diploması veya bitirme derecesini gösterir öğrenim belgesi.
6 — Üç tane resim______________________________10329
Devlet Hava Yollan Yeşilköy Meydanı Müdürlüğünden
1 — Devlet havayolları idaresinin Karaköydeki uçak bilet satış bürosunun tadilât ve tamir işleri kapalı zart usulü ile yaptırılacaktır.
2 — Muhammen bedel 9980 Ura 50 kuruş olup ilk teminat 748 Hra 54 kuruştur.
3 — Bu İşin eksiltmesine en az bir parça da buna mümasil on bin liralık resmi daire İnşaatını taahhüt ve ikmal etmiş olanlar girebilir.
4 — Münakaşa 5/ağustos/949 cuma günü saat 15.30 da Yeşilköy meydan müdürlüğü binasında icra edllectglnden taliplerin. bu İşe fenni ve hususi şartnamelerle lüzumlu diğer malûmatı meydan müdürlüğüne müracaatla temin etmeleri i-klncl defa ilân olunur. 10958
Şehir Elektrik Tesisatı Şebekesi yaptırılacaktır
Malatya Belediye Başkanlığından :
1. — Malatya şehrinin yüksek, alçak tevettür ve transformatör şebekeleri kapalı zarf usuilyle yaptırılacaktır.
3. — İşin keşif bedeli 1.524.312 lira 17 kuruş 'Biı milyon beş yüz yirmi dört bin üçyüz on iki lira onyedi kuruştur.)
3. — Geçici teminat 59.479 lira 37 kuruştur,
A — Kapalı zarflar makbuz mukabilinde en geç 15 Ağustos 1949 tarihinde pazartesi günü saat 12 ye kadar Malatya belediye muhasebeciliğine teslim edilecektir.
5. — Postada vâki gecikmeler nazarı ltlbare alınmıyacaktır.
A — Bu İşe ait fenni ve ldarlşartnameler ve Bayındırlık bakanlığınca tasdik edilen proje, Ankarada Sümerbank te îller Bankası Genel Müdürlüklerinden vc Malatyada Belediye muhasebeciliğinden 50. _ lira mukabilinde temin edilebilir.
7. — Bu İşe alt bilcümle devlet ve belediye vergi ve resimleri, noter ve harç masrafları ve bunların zamları İşi müteahhide aittir.
8. — Eksiltmelere girebilmek İçin şimdiye kadar yapmış ol-, dugu işlerin vesaikini göstererek Bayındırlık Bakanlığından alınacak ehliyet vesikasının ibrzaı şarttır.
9. — Belediye Encümeni ihaleyi yapıp yapmamakta serbesttir. 9790
Muhtelif Cins Boya İçin Teklif isteme İlânı
Sümerbank Alım Ve Satım miiessesesinden
S.B. Malatya pamuklu Sanayii müessesesl için İç piyasadan muhtelif cins kalemde boyalar için tekUf alınacaktır.
Müfredatlı listeler müessesemlz giriş kapısı yanındaki ilân yerinde asılmıştır.
îlgill firmalardan, kapalı zarftı tekliflerini zarflar üzerinde (BOYALAR) işaretli olarak teslim müddetini behemahai zikretmek şartiyle en geç 5/8, 949 Cuma günü saat 12 ye kadar müessesemlz antresindeki kutuya atmalarını rica ederiz.
(11028)
Gaibe İhtar
Yabancı memlekette firar suçundan sanık olarak hakkında kavuşturma yapılmakta olan Gv. Baş Gedikli İstanbullu Yusuf oğlu Rebli Utkan'ın üç ay İçinde en yakın deniz askeri • makamlarına müracaatı, yahut meskenini bildirmesi As. Y. ü. K. 215 maddesi gereğince ve adlı âmirin emriyle İhtar olunur.
(11029)Sorçu Yargıcı
Sayın Halkımıza
İngUterede hazırlanmış hususi anbal&Jlı ekstra ekstra çaylar bugünden İtibaren satışa çıkarılmıştır. 125 gramlık orijinal nnbnlâjli bir kutunun fiatl 300, 250 gramlık orijinal anba-lâjlı bir kulunun fiatl 600 kuruştur. (11056)
İSTANBUL TEKEL MÜDÜRLÜĞÜ
jiıuzanııa nevam cunek-ı uana çok verecek ou ısunsaı ı tnteecK şemıae Kuvveueııaırme-.«s ....— - [ Külçe
teıiir. .Şüphe yok kİ, Ege verim-1 bölgemlzdlr.» | liyiz> ı açılmıştır. Açılış merasiminde1 etmiş olacaktır. Hc;Jl
«TOiaeıa lneboiuya ekspres postası yapacaktır.

arın oayram
faciası
tehcir şayiası
Şu günlerde Mahmutpaşa çarşısı harbden önceki zamanlarını yaşıyor
Meyva bayramı
Dört çocuklu bir erkek başkasiyle münasebette bulunan karısını öldürdü
Hudutlardan bir çok kimseler içerilere nakledilmiş
Mahmutpaşa çarşısının İki sıralı dükkânları ve onların önlerine serilmiş çeşit çeşit eşya yetmiyormuş gibi bütün caddeye seyyar satıcıların malları yayılmış Çorap, mendil, yün ceket, terlik, ayakkabı, kaşık, çata) hatttl peçete, tabak, bardak, be! iâsUği. kordele, tarak satanlar maLlannı sokağa dökmüşler.
____ Alın bakalım ucuzlattık. 3,5 liraya süet. Dükkânlarda 30 liraya alamazsın hanım. 3,5 liraya!
Satıcının süet diye sattığı şeyi merak ederek durdum. Meğer süet diye satılan şey. gençlerin gömlek yerine giydikleri renkli
Yarın bayram
Onun gelişi birçoklanma için mühim bir hadisedir. Bilhassa çocuklar için. Mamafih bu za-mfuıda buna, büyükler de seviniyor. Her ne kadar bayram, bir takım yeni masraflara yol açıyorsa da üç gûn sûren bir istirahat, çalışmaktan yorulanlar 1-çin az şey değildir
Bu sene bayram hazırlık i an Jiaha fazla çöze çarpıyor. Çarcılar ve pazarlar, geçen yıllann arife günlerine nazaran daha kalabalık Hele Mahmutpaşa çarşısı!.. Burası harbden evvel M halin! âdeta tekrar almış. Sul-tanhamamından kapalı çarşıya kadar uzanan bütün Mahmut-paşa bir kaç gündür an kovanı fan ilâlarmış, gibi işliyor. Bilhassa bugün! Kos Müşterilerin en çok aldıkları koca caddede ilişip kakışmadan şey. çorap, mendil, tarak, korde-yûrûmeğe. yerlere serilmiş mal- le gibi ufak tefek şeyler Ayaklan çiğnemeden adım at------o_
imkân yok.
Ya o satıcılar! Kimi çıngıraklı, kini! nıegafonlu, fakat çoğu hastalık görmemiş sesleriyle haykırmaktan boyun damarları korkunç derecede şişmiş çenesi kuvveti! ticaret hatipleri... Esasen Mahmupaşanın hususiyetini yaratanlar da bunlar. Renk renk basmalara, yatak çarşaflarına bürünmüşler .güneşten ko ranmak Iç'n gazete kâğıdından külahlar giymişler, hançerelerl-nln bütün kuvvetiyle bağırıyorlar. Neler söylemiyorlar? Onları dinlemek bile insanı eğlendiriyor.
Önlerinden geçen hanımlardan birine, tanıyorlarmış gibi sesleniyorlar:
— Kızım Perihan! Buyur. Cihaz için tasalanma, her şey ucuz. Battı canım! Bu malların sahibi batta. Yanmış malı satıyoruz. Haydi liraya, metres! liraya!
Yatak çarşafı satan orta yaşlı tıknaz bir satıcı da:
— Çarşafsız yattığına değmez 5 liraya. Gelin odası süsle hanım... Beş liraya sudan ucuz.
Satıcının vücuduna sarılmış renk renk çarşaflardan birinin ucunu tutarak muayene eden yaşlı bir hanıma satıcı:
— Bunu satmıyoruz bayan, hediye veriyoruz. Düğün hediyesi, gelin hediyesi, gelin olasın İnşallah!
— A.. A.. A., üstüme iyilik sağ-hk o nasıl söz öyle?
ış maı- le gJDi uıa* Kıt» -jryıcı. ıtmağa kabı, ve terliklere de rağbet var.
— Haydi 30 liralık ayakkap-lar 10 liraya düşünme bayan! 10 liraya, çorap parası bile değil!
Güneş altında ve İğne atsanız yere dûşmlyecek derecede kalabalığın arasında kocaman lâstik tekerlekli arabalarına, yarı yol açmak fakat daha ziyade varlıklarından halkı haberdar et nı ek İçin, bağıran, çıngırak çalan şerbetçiler, limonatacılar .. Bu çarşı edebiyatına onlar da uymuşlar.
— Oruçluya söz yok! Niyetli değilsen bir bardak iç bayan, beğenmezsen para yok.
Ağır ağır İlerliyoruz, Kapalı çarşıya yaklaştıkça dükkânlardaki müşteriler azalıyor, kalaba ltk daha ziyade çorap satan İşportacıların etrafına toplanmış. Aynı kalabalık kapalı çarşıdan sel gibi akıp kapılarından dışarıya taşıyor.
Havza — Karahalll köyünde feci bir cinayet işlenmiştir. Dört çocuk babası bulunan Haşan Aydoğdu karısını bLçakla vurmak suretiyle öldürmüştür.
Cinayetin sebebi şudur:
Karısının başkaları İle gayri meşru münasebette bulunduğunu sezmekte olan Haşan Aydoğ du, hareketlerini takibe başlamış, nihayet yine karısı Hallse-nin başkalarının evine giderek burada dostu İle sevişmekte olduğunu görmüştür. Bunun üzerine bıçağını çeken Haşan karısına .saldırmış ve muhtelif yerlerinden suretiyle öldürmüştür, dört çocuk babasıdır. Gece vaka mahalline giden C. savcısı tahkikata başlamış, kaatil tevkif edilmiştir.
Kasan Aydoğdu: «Namusumu temizlediğim için çok müsterihim. tşte şu anda gönlüm çok rahattır» demiştir.
rastgele vurmak Haşan
Bir
Washington 35 (AA.) (Reu-ter) — Washlngton'da resmi bir şahsiyetin Avrupada dolaşan ha beriere atfen bildirdiğine göre, Sovyet Rusya «İç tehlikelere» karşı mücadele etmek üzere hudut bölgesinden Rus asıllı ohru-yan 250.000 kişiyi tehcir etmiştir Bu haberlere göre, Sovyet polis kuvvetleri bilhassa İran hududundan Yunan. Türk ve 1-ran asıllı 50.000 kişiyi tehcir etmişlerdir.
Lake Success 25 (A.A.) — Komünizme karşı Yahudi - Amerikan birliği dün Sovyetler Birliğini «bir harb ihtimaline karşı hudutları hazır bulundurmak üzere Ukrayna ve Beyaz Rusya-nın en iyi Yahudllerinl tehcirle» itham etmiştir.
Birlik tarafından Birleşmiş Milletler genel sekreteri Trygve Lle'ye gönderilen bir mektupta şöyle denilmekedir:
Sovyetler Birliği adı geçen bu iki bölgeye polis kuvvetleri göndererek totalitarizm aleyhinde bulunan Yahudlleri toplatmış ve Slblryada bulunan kamplara göndermek üzere vagonlara yığmıştır.
Bir smokin pantalonuna bir büyükçe kayık tabak..

Fiat düşürmede el birliği
Eski elbise, kundura ve şapka ile mutfak eşyası değiştirme — Bir kapıda gösterilen smokin pantaionu — Ev hanımının hiddeti — Eskicinin açıkladığı bir sır — Günler .haftalar ve aylar geçtikçe fiatler nasıl düşer? — Fazla kazancın yolu
Malımutpaşanın bu kalabalık ve gürültülü halini arkada bırakarak Sultanhamamından Mısır çarşısının yan sokağındaki sebze ve meyva pazarına sapıyoruz. İtina İle dizilmiş armut, kayısı ve şeftali tablaları, altı eğrelti otlariyle beslenmiş kavun karpuz arabaları, sıra sıra, çeşit çe şlt sebzeler... Fkatler de pek mi salt! Allah yetiştirenlerden razı olsun. Bir yanı san. bir yanı ko yu kırmızı lştiha verici şeftalilerin kilosu 45 kuruş, ya sarı renkleriyle ve saplarına yakın kısımları semiz piliç butlarını hatırlatan şu armutlar 30 kuruşa satılıyor. Bu ucuzluğa rağmen boyunları bükük, rağbet görmemekten âdeta mahzun görünüyorlar.
Şekercilere geliyoruz. Tanınmış olanlardan birşey almak şöy le dursun dükkândan İçeri bile giremiyoruz. Biz de sıra bekleyenlerin arasına karışıyoruz. Burada kuyruk olmak âdeti olmadığından omuz vuran öne geçiyor. Yanm saat bekleyip İçeri girmekten ümidimizi kestik ve tekrar Mısırçarşısımn yan sokağındaki meyva pazarına döndük. Bu bayram bizim için Şeker bay ramı değil meyva bayramı ola-
Lâstikten yapılmış, çocuklar İçin önlük satan bir satıcı da:
— Yavrun varsa yanaş bayan! Piyango bu. Aramakla bulunmaz. Yarım »raya!
Bu çarşıda müşterilerin çoğunu. hem de pek çoğunu kadınlar teşkil ediyor. Bu sebeple satıcıların tek tük geçen erkeklere aldırdıkları yok. Erkek eşyası satanlar bile kadınlan davet ediyor. ğ
İşte büyük bir masanın üstüne dizilen frenk gömleklerini satanlar:
— Haydi banım 8 liraya Kelepir bunlar. Al da akşama nişanım sevinsin. Düşünme, 6 liraya
dikişini dlktlremezsln! Diye ba- cak
giriyorlar. > Sadettin GÖKÇE? İN AR
İngil terede grevler
Londra 25 (APı — On beş bin liman amelesinin bugün İşe başlamasına rağmen İngiliz maden sanayii ve demiryolları yeni bir grev tehlikesi kanısındadır.
Maden ameleleri tarafından hükümete bildirildiğine göre: madenlerde çalışan 4000 çıkarma amelesi, ücretlerine zam talepleri kabul edllinciye kadar devam edecek bir greve ağustosun 22 sinde bağlıyacaklardır. Meğer ki ondan evvel arzulan yerine getirilsin.
Buğun Londrada toplanacak olan demiryolları İşçileri millî birliğinin (450.000 âzası vardır) ayni mealde bir karar vermefl beklenmektedir.



LOKMAN HCKIM
Lokman HcJdm mecmua Tının ftOl) ■■yun çiftli, yurtta verem «av»ş>nı •Orallendırecek çareler. Gül fidanından rui koparınız, koklarımı; kokulu çlfklcrdcn. mryvalardan faydaia-■mn. Hava irmedin »ılım tay-, ■faları, alvrldnck uıngım (inlemek İki muhtelif goril. Elbise lekeleri (çın kalay usuller eıbı makaleleri »anlrr. Abonesi U7Ş) kuru*, iıtanbul Divanı otu No. 104
Bir fabrika işçisi nasıl öldürüldü?
Cinayetten sanık adam; ilk verdiği ifadeyi kabul etmiyor; ve «Bunlar herhalde yanlış yazılmış olacak!» diyor...
İri kemikli zayıf, uzun boylu, avurtları bir hayli çökmüş bir adanı, ağır ceza mahkemesinin sanıklara mahsus mevkiinde ayakta durup dinliyor
Kuru zayıf başı, omuzları kalkmış vücudu üzerinde artık doğru durmak istemiyormuş gibi sol tarafa yıkılmış... Çukura kaçmış gözler, donuk bakışlarla mahkeme başkan ına dalmış, başka bir hareket yapmıyor.
Hakkı Hamza adındaki bu bir fabrika bekçisi; Niko adında genç bir işçi arkadaşını, tabanca ile arkasından vurarak öldürmek suçundan muhakeme ediliyor.
Yaralanan işçi, hâdiseyi müteakip hastaneye kaldırıldığı ve günlerce vücudundaki kurşunun ıstırabını çekerek nihayet son nefesini vermek suretiyle bu acıdan kurtulduğu zaman Hakkı, vaka tahkikatına el koyan savcıya her şeyi itiraf etmiş ve bu cinayeti işlemekte kendini mazur göstermeğe çalışacak bazı sebepler de ortaya atmıştı.
Fakat daha o zaman, ölüm âleti olan tabancanın, bir tarafa atılmış eski bir İşçi elbisesinin cebinde bulunması, kurşun «kapçık» lannın onlar arasında ele geçerek tabancaya tatbik edilip alınan netice ve bu tada etrafında malûmatına müracaat edilen şahısların verdikleri malûmat işin iç yüzünü
Çanakkalede meyva bolluğu
Çanakkale (Akşam) — Çanakkale İlinde mevzii kuraklık varsa da umumiyet itibarile hububat istihsali geçen senekln-den az olmıyacağı umulmaktadır. Meyva çok boldur, bağlar durumu fevkalâde iyidir, bağcılar bol mahsullerine şimdiden müşteri aramaktadırlar. Tekel idaresinin şaraplık üzüm alıcılarının başında gelmesi bakımından üzüm «atinin devletçe bir hayli aydınlatmış ve bu işin himayesi beklenmektedir *•--- -■
Yazan: Remzi TOZANOĞLU
cağından eminim. Oğlumu öldürenden de öldürtenden de çocuğumun kanını isterim.»
O bin güçlükle bir araya getirip söyllyebildlği bu cümlelerden sonra gözlerini mendiliyle büsbütün kapadı ve yüzünü göstermek İstemiyormuş gibi yan tarafa döndü ve tamamen boşandı.

işlemekten sanık o-£$e. her şeyi İnkâr
imayesl beklenmektedir I bir düşünüp taşınma neticesi Marshaiı yardımından vUâye-, olabileceği hakkmdakl şüphe. ııı> m kuvvetlendirmiştir
te ilk partide 18 traktör tahsis'leri kuvvetlendirmiştir, edilmiştir; yakında yeni tahsis beklenmektedir.
Cinayeti lan Hakkı ediyor. Ve
— Bu İşin faili ben değilim!. Diyor.
Vakadan sonra, cinayet yerinde yapılan bir keşfe dair hazırlanan proje, bir hari'.a kadar mükemmel tanzim edilmiş... Mahkeme heyeti bunun üzerinde hâdisenin bütün seyrini takip edebiliyor.
Cinayeti inkâr eden Hakkı; elde suç âleti olarak bulunan tabancanın kendisine alt olduğunu saklamıyor :
— Evet! diyor. Bu tabanca benimdir. Bizde tabanca taşımak âdettir. İnsan bu; dostu olur, düşmanı olur. Bu tabanca senelerden beri benim yanandadır
Mahkeme başkanı; burada Hakkıya bir sual tevcih ediyor:
— Bak. savcıya verdiğin İfadede; bu tabancayı, cinayetten bir ay kadar evvel. Mahmutpa-şada bir şahı, t an satın aldığını söylemişsin!. Oradaki sözlerinle burada söylediklerin birbirini tutmuyor.. Buna ne diyeceksin?
Hakkı, vakanın İlk heyecanı
sırasında verdiği ifadede söylediklerini çoktan unutmuşa benziyor. Ve şimdi herhalde onları hntırlıynbflmek için dalmış düşünüyor.
Ve şöyle bir cevap vererek işin içinden çıkmak istiyor:
— O zaman ben böyle bir İfade vermedim. Herhalde yanlış yazılmış olacak!.
Diyor.
Biltün bu kaçamaklı .
gelişi güzel sarfedilmlş kelimeler bıttâbl iddia makamını İşgal eden savcının noktal naza-
Mahalle içleri sokaklarında, sırtlarında boş torbalar ve çuvallarla dolaşan eski rubacılar, son zamanlarda bambaşka bir ticaret yolu tuttular. Bir sene evveline kadar sadece eski elbiseler, ayakkabılarla, karyola ve iskemle eskilerini para İle satın alırlarken şimdi ceplerinden bir kuruş dahi para çıkarmamakta, eskileri yenilerle değiştirmektedirler. Fakat elbiseye elbise, karyolaya karyola ile mukabele ediyorlar sanmayın... Meselâ bir eski erkek ceketine bLr büyükçe kayık tabak bir şapkaya üç su bardağı, bir çift eski kunduraya da bir rende veya bir kepçeden fazla bir şey vermiyorlar.
Eskiciler bunun, son zamanlarda çok fazla miktarda züc-caciye eşyası ithal edilmesinden ve malların sürümünü temin etmekten Heri geldiğini söylü-yolarsa da züccaciyeler bu fikirde değillerdir. Birçoklan:
«— Eskiciler, para yerine mal vermede daha fazla kâr ediyorlar da onun için bu yolu tuttular.» diyorlar.
Eskilere yeni eşya
Eskiden sırtlarında torbalar ve çuvallarla sokak sokak dolaşan bugünün eskicileri şimdi büyük bir boş küfe üstüne koydukları selelere tabaklar, fincanlar. kepçeler, rendeler, sürahiler, bardaklar doldurmakta. eşya İle değiştirdikleri eski elbise ve ayakkabıları boş küfelerine doldurmaktadırlar.
Beyazına bir evin kapısı önünde cereyan eden bir değiştirme sahnesini seyrediyorum. Evin hanımı eskiciye uzattığı eski bir smokin pantalonuna mukabil ne verileceğini soruyor.
Eskici, pantaionu evirip çeviriyor. paçalarını, ağını, bel kı-sımlarrını İnceden inceye tetkikten geçirdikten sonra yüzünü buruşturarak cevap veriyor:
— Bir kayık tabak, bir de...
Kadının da yüzü buruşuyor ve pantaionu nihayet 200 kuruştan fazla etmiyecek bir kayık tabağa veremiyeceğinl söy-llyerek ilâve ediyor;
— Bir de...
— E, bir de ne vereceksin?
Eskici, selenin içindeki yığından bir tabak ve patlıcan oyacağı çıkararak uzatıyor:
— İşte bir de bunu verece-ğlm.
Kadın öfkeleniyor, pantaionu sert bir çekişle eskicinin elinden alıyor ve kapıyı da «küüüüt!» , diye çarpıyor!...
Eskicinin açıkladığı
sır
İle başbaşa kal-
M ULİTErl
Tdrlt «xajı MuvaMuM idare Heye-
7 AfuntM İM» jMiar pinti TOrft O cngııun 1 inci muvakkat maddvu mucibince İstanbul Türk Orağı ilk umumi heyet toplantısını yapacaktır Evvelce ııuetelerle lltn ettiğimi! gibi adreslerini bilmedin m İlden doalyı kendilerine tahıan müracaat edeme. ’ mis olduğumu» vaki Ocak kralının * « »gusto* 1S49 gününe kadar Ocak ı merkezine mUracnnlln kayıtlarını yt-nilmelcrinı rica edesir.
Mahkemede dâvacı mevklin-I de; öten gencin babası, bir tür-| )ü kurumayan nemli gözleriyle oturup duruyor ve yalvaran • bakışlarla mütemadiyen mahkeme heyetini süzüyor ve o-■ na dâvası sorulduğu zaman ' gözleri büsbütün boşanarak, dl-II dolaşa dolaşa bir kaç kelime söylüyor:
«— Oğlum... Tam bir ka?da I kurban gitmiştir Gerçi yavrumu öldüren bu adamdır. Fakat onu teşvik eden vardır Bu işi mahkemenin meydana çıkara-
sözler,
(Arkatu 7 nci »ahifeılel
Artık eskici mıştım-
— Sen de, dedim, amma İnsafsızlık ettin... Eskiciye şatsalar en aşağı bir on lirası vardı pantaionun...
Gayet sakin bir tavırla cevap verdi:
— Eninde sonunda o panta-lon gene bizim...
— Nasıl olur? Kızdırdın bir kere hanımı...
— Ne yapsa bizim şirketin elinden kurtulamaz, o pantalo-nu bugün değilse yarın, yarın değilse öbür gün, bir hafta, iki hafta, hattâ bir ay. beş ay sonra pantalopu gene bizimkilere verir.
— Verir amma, fazla da para alır?
— Para İle satamaz artık onu.
— Neden?
— Neden olacak bizimkilerin hepsi bu alış verişten haberdardır. Piyasayı yükseltmezler, inadına düşürürler.
— Sîzler, dedim, hep birlik mi çalışırsınız?
— Bu sırdır amma, söyledim size! diyerek sırrı açıkladı:
(— Bizim arkadaşlardan biri, bir evden kendisine gösterilen bir mala, şayet ev sahibi onu
diğer bir
Mahalle içinde iki eskici te arkadaşına talimat veren ' ' eskici
mutlaka para ile satın almak istiyorsa bir fiat verir. O arkadaş o evin yerini tarif ederek vaziyeti kendislle birlik olan bütün eskicilere söyler ve verdiği fiatten fazla bir şey verilmemesini de tenblh eder, tşte böylece o eski, ilk verilen fiatten fazlasını bulamaz. Her giden arkadaş l lira, yarım lira aşağısına fiat verir. Nihayet eskiyi ilk verilen fiatten aşağıya alarak biz kazançlı çıkarız.»
— Peki, dedim, para ile satılacak eskilerde böyle bir yol tutuyorsunuz... Ya tabak, bardak vesaire ile değiştirilmede ne yapıyorsunuz?
Eskici, bunu da izah etti: e— Hani, dedi, şu evde smokin pantaionu çıkaran hanım yok mu? O kadına ben. panta-lonuna mukabil bir kayık tabak ile bir kabak oyacağı verdiğimi bütün arkadaşlara haber verdim demektir. Bir saat sonradan İtibaren kadın, kapıdan geçen hangi değiştiriciyi çağırırsa çağırsın, pantalona mukabil bir kayık tabaktan fazla bir şey alamaz.»
— Ya kabak oyacağı?
«— Onu vermezler... Dahası var. Şayet bir kaç gün sonra kadın yeniden pantaionu çıkarır ve gösterirse o vakit kayık tabak yerine iki su bardağından fazla bir şey alamaz.
Tam bir birlik
Meğer bütün eskiciler ve eskiye mukabil mutfak levazımı verenler arasında tanı bir birlik varmış. Fiat kırma hususunda elbirliği İle çalışırlar ve bu yüzden büyük İstifadeler temin ederlermiş. Eskici:
•— tşte, diyor, bu birlik ve blriblrlmlzi tutmamız sayesindedir ki İlk defasında 8 lira verdiğimiz bir eski ceketi veya beş lira fiat. takdir ettiğimiz bir paltoyu bir iki ay sonra 2-3 lira aşağısına alırız.
— Para İle satın almakta mı, yoksa böyle mal ile değiştirmede mi fazla kazancınız oluyor?
«— Hiç şüphe yok ki, diyor, mal İle değiştirmede daha çok
istifade ediyoruz Çünkü para olarak beş lira değerinde olan bir pantaionu iki yemek tabağına. altı su bardağına aldığımız çok vakldir.ı
Eskicinin bana söyledikleri hiç de atmasyon değildi. Çünkü konuşa konuşa kendisJle yürürken karşılaştığı iki meslekduşı-na sıkı sıkı temblhalta bulundu: Az evvel önünden ayrıldığımız evin yerini, kapısının numarasına varıncaya kadar tarif etti ve sonra da smokin panta-lonuna bir kayık tabak ile bir kabak oyacağı verdiğini söyledi.
Meslekdaşlarına bu kadarcık haber vermesi kâfi imiş. Onlar artık yapacakları işi bilirlermiş. Bildikleri de. eskicinin daha evvel bana anlattığı gibi sadece, bir kayık tabak verip kabak o-yacağmı aradan çıkarmak...
Muhatabım eskici:
— Tabaklar!.. Bardaklar... Sürahiler!..
Diye bağırarak ilerlerken, arkadaşları da smokin pantaionu gösteren evin bulunduğu sokağa doğru İlerliyorlardı. .
Netice ne oldu? Smokin pantolonu bir kayık tabağa gitti mi gitmedi mi anlıyamadım... Hiç şüphe yok kl, onlarda bu birlik varken belki de 4 su bardağına bir pantalon...
Bu arada şunu da öğrenmiş oldum ki, eskiciler, bilhassa ay sonlarına doğru ve bayram arifelerinde sokaklara dökülürler, bugünlerde fazla İş yaparlarmış! Yani maaşlıların en nazik günlerini İntihap etmekten de geri kalmıyorlar
Cemaleıldîn BİLDİK
Çanakkaleye vapur seferleri
Çanakkale (Akşam' — îstan-bulun banliyösü sayılan Çanak-kalede haftanın ba2i " ' ‘ bir kaç vapur olduğu çarşamba, cuma, salı ne tstanbuldan buruya buradan Istanbula vapur verdir. Haftanın her giinü posta olması temenni edilmektedir.
günleri halde günleri ne de

! saydı.
! vardı? Tûmaı.üj le tesadüfi ola-I mahiyet mİ arzediyor?
evvei4 DuyuK ou Minpau uyan-(nerkesın ama getireceğini goz|caklarını söylediler. Eğer, kızın] Lazarus, sordu:
Jean Kiepura ve Martha Eggerth birlikte bir filim çevirdiler
Karı koca şimdi yine birlikte çevirmek üzere ikinci bir filme başlıyorlar
KBeptara v® Martha eggoD-th’ıın hayatBara ■ ■
KBtspura’non muht®BBf meseleler hakkondia fikirler8
Bir ajans telgrafı geçende, tanınmış artist Jean Kiepura İle Martha Eggerth’ın ayrılmak üzere olduklarına dair bir haber verdi. Haber her tarafta büyük bir alâka, âdeta heyecan uyandırdı. Senelerden beri evli bulunan ve birblrleriyie pek iyi anlaşan bu karı koca ayrılsınlar... Bunu kimsenin havsalası kabul etmiyordu. Bereket çok geçmeden kati bir tekzip geldi. Kiepura ile Martha Eggerth, ayrılmak şöyle dursun, her zamandan ziyade birbirine bağlı olduklarını bildirdi. Bunun da delili iki artistin bir arada «Parlak vals» adlı bir filim çevirmeleri, bunu takiben yeni bir filime hazırlanmalarıdır.
o Parlak vals» müziği. şarkıları bol bir fiilindir. Karı kocanın bu filimde çok muvaffak oldukları söyleniyor. Yeni filime gelince bu filim La Boheme olacaktır. Bu meşhur opera gerçi evvelce filime çekilmişti. Fakat bir çok noksanları olduğu sonradan görülmüştür. Şimdi yeni nüsha tamamen başka tarzda ve kusursuz olacaktır.
Kiepura zamanımızın tanınmış tenörl erindendir. 1902 senesinde Varşova civarında bir kasabada doğmuştur. Babası, oğlunu hâkim yapmak İstiyordu. Bu maksatla kendisini Hukuk fakültesine kaydettirdi. Kiepura dört sene bu fakülteye devam etti. Son sınıfın imtihanlarını verirken birdenbire kentlisine bir bezginlik geldi, imtihanalrı bırakarak konser-vatuvara yazıldı, şarkı dersi almağa başladı. Babası buna son derece kızdı ve oğlunu evden koğdu. Kiepura aylarca serseri gibi dolaştı, sahnelerde iş aradı. Uzun müddet sefalet içinde yaşadı Sonra talih kendisine gülmeğe başladı, yavaş yavaş ilerledi ve nihayet dünyanın sayılı tenörlerlnden biri oldu. Artist bu devreyi şu suretle anlatıyor:
«— Gençliğimin ilk ydları büyiik sıkıntı İçinde geçti. Hukuk fakültesinde dört sene o-kumuştum. doktoramı bitirmek İçin bir imtihanım kalmıştı. Birdenbire hukuk tahsilini bıraktım. konservRtuvara devam etmeğe başladım. Babam son derece hiddetlendi ev beni evden koğdu. Sahnede fiküranhk yaparak geçinmeğe çalışıyordum, Aylarca karnımı iyice doyura-
Kicnura'ııın son resimlerinden biri
madım. Buna rağmen cesaretimi kaybetmedim. Nihayet bir gün talih bana güldü. Çalıştığım tiyatronun tenoru hastalandı. Bu, sahnede tabii olmı-yan tavırlala rolünü yapan, â-deta gülünç olan bir artistti. Rolünü bana verdiler, ben tabii surette oynadım. Halk bunu çok beğendi ve çok alkışladı. O günden sonra önümde geniş bir saha açıldı.
Pilim faaliyetine gelince, bu hususta oldukça titizimdir. Ba-zan sahne vazıı, rejisör, herkes memnundur. Ben çevrilen kıs-
mı beğenmem ve tekrar ederim. Bu filim şirketine bir parça pahalıya mal olur. fakat ne yapmak. kusurlu gördüğüm şeylere göz yummaklığım kabil değildir.
Birlikte çalıştıklarımın zeki insanlar olmasını Lsterlm. Tahammül edemiyeceglm bir şey varsa o da aptallıktır. Buna o kadar kızarım ki karşımda bulunan İnsanı âdeta boğacağım gelir. tik zamanlar kendime fazla itimadım yoktu. Fakat bayatta n kadar aptallarla kar-
şılaşılın kİ Itlmadsızlığım zail OldU.a
Kiepra'nın dediği gibi sahnede tabii olmak artistin muvaffakiyetinin başlıca âmilidir. Tenörlerln ekserisi göbekli, sahte tavırlı olur. Hareketleri, her halleri pek ağırdır. Kiepura bunun tamamen aksidir. Yani ince, son derece hareketli, her halinde tabii bir insandır. Artist bundan evvel çevirdiği fl-Umlerden birisinde eski tip bir tenoru, bir de kendisinin âdeta güler yüzle aynı rolü yapmasını göstermiş ve aradaki fark çok dlkktal çekmişti, Ktepura'nın bu filminde kendi hayatından ilham aldığı anlaşılıyor.
Artist Varşova operasında kendini gösterdikten sonra Berlin’e gitti, orada da büyük rağbet gördü, nihayet dünyanın her tarafında tanınmış bir tenor oldu.
Kiepura Berlin'de bir kaç filim çevirdi. Bu filimler çok muvaffak olmuş eserlerdir, bilimlerin gördüğü rağbet üzerine artist Hollyvood’a davet e-dildl. Burada da bir kaç İllim çevirdi. Hollywood muhiti artisti çok iyi karşıladı. Bu çok bol ve tatlı sesli, güler yüzlü tenoru herkes sevdi. Stüdyoda bütün kadın artistler etrafını alırlar, onu şarkı söylemeğe mecbur ederlerdi. Fakat Kiepura Hollywood'dan pek hoşlanmadı. Harb yıllarını Amerikanın muhtelif şehirlerinde Polonya Kızılhaçı için konserler vermekle geçirdi. Harb bittikten sonra evvelâ bazı operalarda baş rolü yaptı, sonra Fran-saya geldi. Şimdi Fransa ve İtalyada filim çevirmek emelindedir.
Martha Eggarth’e gelince aslen Macardır. 1910 senesinde Budapeşte civarında doğmuş, İyi müzik tahsil etmiştir. Sesi çok güzeldir. Bir çok filim çevirmiştir. 1936 da Kleura ile Polonyunın Kanoviç şehrinde evlendi. Bu düğün o zaman
Jean Kiepura Holleywood'da, etrafını saran genç artistler arasında
ftlartha Eğgertb
âdeta bir hâdise oldu. Belediye reisi bizzat nikâhlarını kıydı, bütiin şehir halkı kendilerini selâmladı. Karı koca bal ayı seyahati için Birlin'e gittiler.
Kiepura »e Martha’nın şimdi 11 yaşında bir kız çocukları vardır.
Sinema Hafe(arl!erl:
Estiler VVilliaıns’ın bayanlara tavsiyeleri
Mayo diyip geçmemeli, plajlarda vücudu güzel göstermek bakımından bunun büyük ehemmiyeti vardır,,
Jean Kiepura ve M&rlba Eggert
A Hollywood (AP) — Bir çok artistler gibi. Ann Sherldan, »Ben bir erkek harb geliniyim» filmini çevirirken, odasını resimlerle süsledi. Fakat, duvarda asılı duran fotoğraflar, bildiğimiz alelade fotoğraflardan değildi. Duvardaki resimler, Av-rupada seyahate çıktığı zaman çektirdiği pasaport resimleri İdi.
rlşmelc için, 150.0 dolara daha ihtiyacı var.
Çevirmekte olduğu »Her ilk baharda bu iş olur» filmini bi-I tirdikten sonra. Jean Peters an I nesi ve kızkardeşi ile birlikle I dünya turuna başlıyacaktır.
Hollywood (AP) — Toplu olması lâzım gelen yerleri zayıf, buna mukabil mütenasip olması gereken kısımları şişman o-lup da plâjlara gidemlyen kadınlara Esther Williams'ın müj desi var. Arlık, kendinizden u-tanıp, plâjlardakllere gıpta ile bakmanıza ihtiyaç kalmadı. Bu mucizenin sırrı, Esther Willlam5 a göre iyi bir mayo edinmektir.
Senelerden beri bu konu üzerinde İncelemelerde bulunan Esther VVilllams şöyle diyor:
«Bu günlerde, plajlarda hiçbir kadının hantal bir manzara arzetmesine lüzum yoktur. Hâlen her türlü vücut aksakilkla-nnı ortadan yok edecek mayolar mevcuttur.»
Herhangi bir mayoyu giyerse gylsin. daima güzel olan Esther Wlliiams, evinin bahçesindeki küçük yüzme havuzunun trampleninde bana şunlan söyledi:
»Kadın vücudunu en fazla mayo İle teşhir edebilir, önün İçin, iyi mayo seçmek ve bunları iyi kullanmak, kadınların üzerinde ehemmiyetle durmaları lâzım gelen bir noktadır. Hattâ, mayo seçmekte kadınlar
elbise seçmekten daha titiz dav ranın alıdırlar.»
Bütiin kadınlara tek parça mayo tavsiye eden, güzel yıldız, ancak son derece mütenasip vücutlu, narin bayanlara iki parçalı mayoyu münasip görmekledir. Eğer, iki praçalı mayo giyen kız, güzel görünüyorsa tek parçalı mayoda muhakkak ki daha güzel görünecektir.
Esther Willlams'a göre mayonun yapıldığı malzeme de son derece önemli bir rol oynamaktadır.
«Ancak mükemmel bir vücuda malik olanlar, saten mayo giymelidirler Parlak malzemeler. vücuttaki güzel noktalan tebarüz ettirdiği gibi, fena noktaları da ayni şekilde meydana çıkarır. Pamuklu, naylon, tafta mayolar, umumiyetle herkese uyabilen mayolardır.»
Mayo seçmek isterken Esther Willianıs’ın aşağıdaki tavsiyelerine dikkat ediniz:
Bu hususta Ann Sherldan şöyle demektedir:
"Bir artisti mütevazı kılmak için, rötuşsuz pasaport resminden daha Jyl bir miyar yoktur.»
A Hollyvvood (AP) — Son zamanlara kadar Amerikan sinema, sanat ve ilim akademisi başkanı bulunan DanimarkalI aktör Jean Hersholt'a geçen gün yapılan bir merasim esnasında, bir küçük heykel takdim edilmiştir.
Seremoniyi müteakip, 1936 senesi zarfında. Foks şirketi taraf ından çevrilen ve baş rolü Hersholt'un oynadığı »Köy doktorun filmi gösterilmiştir.
A Hollyvood (AP) — Son iki sene aralında tanınmış kadnı artistlerinden Jean Peters. kazancının yarısını bir dünya tu-, ru İçin saklamaktaydı. Para biriktirmeğe başladığı zaman, miss Peters, bir dünya turu için 10.000 dolara ihtiyacı olduğunu tahmin etmişti. Bu rakama e-
Kkpura ve Martha Eggerlb pariıt Tais filminden bir sahnede
»Eğer kalçalarınız büyükse, büstü kaplıyan, beli iyi oturan mayo sizin için biçilmiş kaftandır. Bu gibi mayolar, büstünüzü meydana çıkararak kalçalarınızın kalınlığını saklar.
Bıına mukabil, göğsünüz bü-yükse, geniş omuzlu ve çift k3- *"* İm askılı mayo giyiniz. Bu askılar, gerekli muvazeneyi temin eder.
Vücut aksaklıkları, birden fazla olan yaşlı kadınlar için en iyi mayolar, etekli olan mayolardır.»
Esther WLlllams şahsen tek renkli parlak mayoları tercih etmektedir.
Esther. 20 yaşına gelmemiş kızlar için bir mayo da icat etmiştir. ..Deniz köpüğü» ismini alan bu mayolar, yumuşak ve bükülebilir malzemeden yapılmış olup, âdeta hiç ağırlığı yoktur. Bu yaştaki kızlar, bir mevsim İçinde büyük bir kadın halini alabilirler. Bu takdirde, bu yeni çeşit mayolar da. sahlp-I leriyle birlikte büyümektedir.
A Hollyıvood cAPl — Taammış artistlerden Angela Lans-bury. Parlsteki eskrim okuluna kaydolduğunu bildirmiştir Angela, ağustos ayında eskrim derslerini bitirdikten sonra kocası Peter Stıaw İle halayına çıkacaktır.
tevdiat intizamla devam etmek- I daha çok verecek bir İstihsal I bilecek şeklide kuvvetlendirme- zurmuş ve u,‘ umpanae* uuı»|...... w.. | Kölce
teuir. şüphe yok kİ, Ege verim-1 bçlgemlzdir.» | jjyiz.» (açılmıştır. Açılış merasiminde etmiş olacaktır. Rcsai
sıaıdera meomuya ekspres postası au,ü31 yapacaktır.
AKŞAM
I İSTANBUL BELEDİYESİ İLANLARI
ANKARA KAIJiübU
Bu akşamki program
26 Tcmmug 1940
8&hlfe 7

TT.3â Açılı» ve ptögram. İS M S ■yarı ve Radyo M'on »riotralarındon P»çal*r. 19.» Küme sarından saz rser-je»l. 19 M S. ayarı vc Haberler. 19,15, Geçmişte ButtOn. yurttan Ses- .
krr. İP.» Sarlnlar. 3O.J5 Radyo G.ı-■eleel. Scrbc »Mat. M.3S İrtccs.'-CBcyaU faali), 81.15 Pod» kutusu, rijc Çeşitli (kilolar, îl(« Konujma. » Dana mdılfl (PL1. 23.« M. S .oyarı ve Haberler, 13 Program V* kn-panıs
Yan» u“h •• «©'• programı
■.30 Saat ayan. Günün programı ve Ha tirler. 11*5 KOçcktelcr İPİ.). 9 Halk •yun havaları fPl.ı. ».15 Tatlıyaydan ■açtalar (Fl-I, ».M> Dan» feılai (PIJ. X» Bayram sabahı. 10.15 Bayram Men-«Uli (Radyo '« ve car. tanalkârları ta rafirdan). 11 Temalı. ııjo Caz md-aiji (PLİ. 13 Sevilen senfonik parçn-tar ıPl.l,- lî.iS Piyano «doları (PLİ. » Saat'ayarı ve Haberler. 13,15 Şarkılar. 1330 ö|le Gazeteal. 13.« Türküler. 14 Program re kapanı».
Biri 20 ve dİ peri 13 Ura maaşlı İki laborant alınacaktır. İmtihan 1X8, 949 Cuma günü Belediye merkez binasında yapılacaktır.
Eylemli askerliğini yapmış ve otuz beş yaşını geçmemiş olan vc ayrıca bir klinik veya müeısese lâboratuvarında en az bir sene çalışmış bulunan ve lâboraluvar tekniğinde yeter müına-reseyi kazanmış olan isteklilerin Belediye Başkanlığına hitaben yazacakları dilekçe ile talısil ve askerlik belgeleri, nüfus hüviyet cüzdanı ve 4 tane uiak kıtada fotoğrafla 12 ağustos 949 Cuma g ünü akşamına kadar Türbede Belediye Zat İşleri Müdürlüğüne müracaatları ilân olunur. (11021)
ANKKARA SULAR İDARESİNDEN
1 — Salın alınacağı evvelce Hân edilen İki adel santrfuj tulumba ile bir adet devir çoğaltma dişlisi hakkındaki ihale müddeti 5/8/949'tarihine kadar uzatılmıştır.
2 — Bu ı$e ait fenni şartnameyi görme v ve İzahat almak isteyenlerin Ankarada Sular idaresine bizzat başvurmaları ve tekliflerini en geç 5/8/949 tarihine kadar vermeleri lâzımdır.
3 — İhale 5/8/949 tarihinde saat (16) da yapılacağından bundan sonra İdareye gelecek teklifler nazaiı itlbarc alınmıya-c ak tır,
4 — Muvakkat teminatı —3000— liradır, (101121
Ankara Belediye Başkanlığından
1 — Şehir meurlığı dahilindeki yollara yaptırılacak kaplama İşi 15 gün süre ve kapalı zarf usulü ile el konulmuştur.
2 __ Muhammen bedeli (99999) liradır.
3 — Teminatı (6249) Hra (05) kuruştur.
4 _ Teminat belediye veznesine yatırılacaktır.
5 — Şartname ve keşif cetveli her gün belediye tut muamelât müdürlüğü kaleminde görülebilir.
6 — İhalesi 8/8/949 pazartesi günü saat 16 d* toplanan encümende yapılacaktır.
7 — Bu işe girmek istiyenlerin ücaret odasına kayıtlı, yüksek mühendis, mühendis olmaları veya bu gibi bir fen adamı | İle teşriki mesai ederek sözleşmeyi birlikte İmza etmeleri ve (1001 bin liralık asfalt kaplama işi ypamış olduğuna dair vesika İbraz ederek İhaleden üç gün evvel (tatil günleri hariç) müracaat ederek Fen Müdürlüğünden bu İşi yapabileceğine dair yeterlik belgesi alarak teklif mektubuna eklemesi lâzımdır.
8 -- İsteklilerin 2490 sayılı kanunun 32 nel maddesi sarahati
veçhile hazırlıyacaklan teklif mektuplarım belli günde saat 15 e kadar encümen başkanlığına makbuz karşılığında vermeleri ve ihalede hazır bulunma lan. 10502
belediyede
Apartıman
»bone bedeli
Acele Satılık
Pangallı - Kurtuluş -Turkbey sokak 144 numaralı dört katlı Ye her kattaki odalar ' geniş, ferah, havadar, konforlu a partimin. Bir katı boş teslim. Manzarası fevkalâde. Arkasında bahçesi de var. Üst ka Hakilere müracaat.
Satılık Bina
Zindankapı İle Odunkapı arasında doğru yolda, fabrikaya. depoya, mağazaya elverişli. 20660 Telefon No ya müracaat

w
NiŞANTASINDA
AMİRAL BRİSTOL HASTANESİNE bağlı
Hemşire Dershanesinde öğrenci kaydına başlanmıştır. —Tahsil müddeti 3 senedir. Okul yatılı ve parasızdır.
Kabul şartlan :
1 — Türk tabiiyetinde olmak. 2—18 yaşından az ve 25 ten yukarı olmamak, 3 — Orta okulu bitirmiş olmak. 4 — İyi ahlâklı olmak, 5 — Sıhhatli olmak.
Müracaat zamanlan: Cumartesi öğleden sonra ve pazardan başka her gün saat 9.00 - 16.00 arsında.
Dershane müdürlüğü Güzelbahçe sokak - Nişan taş
En a» 70, en çok 100 M2 teshin sathında
BİR BUHAR KAZANI ALINACAKTIR
8İstem ve teknik evsalile, teçhizatını, teslim yertle müddetin) ve flatlnl blldiTen tekli Derin 30-7-949 tarihine kadar Sultanhamam 124 No.da İPEKİŞ T. A Şirketine verilmesi. Şirket mubayaayı yapıp yapmamakta serbestle.
1 — Bahçelievler civarında 4252 İla 4266 numaralı adalar arasında yaptırılacak yollar 15 gün süre ve kapalı zarf usuiü ile eksiltmeye konulmuştur.
2 — Muhammen bedel! (223717) lira (25) kuruştur.
3 — Teminatı (12435) lira (86) kuruştur.
4 — Teminatı belediye veznesine yatırılacaktır
5 — Şartname vcsalr evrak her gün belediye Tutanak ve Muamelât müdürlüğü kaleminde görülebilir.
e — İhalesi 10/8/949 çarşamba günü saat 16 da belediyede toplanan encümende yapılacaktır.
7 — Bu İşe girmek istiyenlerin ticaret odasına kayıtlı bulunmak yüksek mühendis, mühendis olmak veya bu gibi bir fen adamı 11c teşrik! mesai ederek sözleşmeyi birlikte İmza etmeleri ve (tatil günleri hariç) İhaleden üç gün evvel belediye başkanlığına yazı He müracaatla (150) bin liralık yol işi yapmış olduğuna dair vesika ibraziyle fen müdürlüğünden yeterlik belgesi alarak teklif mektubuna eklemesi şarttır.
8 — isteklilerin 2490 sayılı kanunun 32 nci maddesi sarahati
veçhile hazırlıyacaklan teklif mektuplarını belli günde saat 15 e kadar encümen başkanlığına makbuz karşılığında vermeleri ve ihalede hazır bulunmaları lâzımdır. 10783
DEVLET DEMİRYOLLARI İLÂNLARI
VADESİZ TASARRUF HESAPLARI ÜÇÜNCÜ İKRAMİYE KEŞİDESİ: 31 Ağustos 1949 Çekilişe katılabilmek için 3 Ağustos 1949 akşamtna kadar 100 liralık bir hesap açtırmakta acele ediniz.
Bu çekilişte: 25.000,10.000,5.000 liralık İkramiyelerden başka 1.000 — 50 lira arasında
458 adet ikramiye vardır.
T. C. Ziraat Bankası

Sultanahmet Üçüncü Sulh Hukuk Yargıçlığından: 49/92
Mahcur İbrahim Şefizadenln hissedar bulunduğu aşağıda evsafı ve hisse miktarları yazdı üç parça gayrı menkuldeki mahcura alt hisselerin mahkememizce bilmüzayede satışına karar verilmiş ve bu gayn menkullerin diğer hissedarları da aynı şartlarla bu «atışa muvafakatlarını beyan eylemiş olduğundan mahcur hissesinin mahkeme tarafından te içil etlrilmek ve diğer hissedarların da kendileri tarafından aynı zamanda ferağ ları yaptırılmak üzere aşağıdaki günlerde satışları yapılacaktır.
1 — 16/48 hissesi mahcur İbrahim Şefilzade 18/48 hissesi kız kardeşi Fatma sultan 16/48 hissesi Ferahatik namına kayıtlı Eminönü Mercan ağa mahallesi Valde han orta kapı alt kat eski ve yeni 23 kapı 339 ada 83 parselde kayıtlı 85 M2 miktarında ve bilirkişi raporuna göre tamamı 15000 Hra değerinde bulunan 3 katlı kârgir bina
2 — Keza 8/24 hissesi mahcur İbrahim Şefiizade, 8/24 hissesi kız kardeşi Fatma sultan 8/24 hissesi Ferah atik namına kayıtlı çarşı mahallesi sahaflar caddesinde eski ve yeni 36 kapı 2074 ada 44 parselde kayıtlı 15,5 M2 miktarında tamamı 5000 Ura değerinde ahşap bir dükkân.
3 — 48/96 hissesi mahcur İbrahim Şefiizade 24/96 hissesi kız kardeşlFatma Sultan 24/96 hissesi Ferah atik namına kayıtlı Kadıköy Haşan paşa mahallesinde Nazif bey ve Şam fıstığı sokaklarında iki taraflı cephesi olan 17. 19. 20 kapı 46) ada 20 parselde kayıtlı ve 917,5 M2 arsa üzerinde bir dükkânla biri 14 oda üç mutfak ve üç kömürlüğü ve diğeri 6 oda bir mutfak ve bir kömürlüğü havi iki ayrı ayrı arsa üzerinde İnşa edilmiş 40000 lira değerinde bahçeli ahşap evler.
1 — Yukarıda evsafı yazılı 23 kapı numaralı gayrı menkulün birinci açık arttırması 19.8.949 cuma günü saat 14 ten 15,30 a kadar ve kıymetinin % 75 İni bulmadığı takdirde İkinci arttırması 31 8.949 çarşamba saat 14 ten 15 e kadar
2 — 36 kapı numaralı gayn menkulün birinci açık arttırması 22.8.949 pazartesi saat 14 ten 15.30 za ve % 75 ini bulmadığı takdirde 2.9.949 cuma günfisaat 11 den 12 ye kadar.
3 — 17. 19, 20 kapı numaralı gayrı menkullerinin birinci açık arttırması 24.8.49 çarşamba saat 14 ten 15,30 a ve kıymetinin % 75 ini bulmadığı takdirde 5.9.49 saat 11 den 12 ye kadar birinci ve İkinci açık arttırmaları icra kılınacaktır.
Bu gayrı menkullerin müzayedelerine iştirak edecek taliplerin mahcur hissesinin % 7,5 tutarında teminat akçesi yatırmaları veya milli bir bankanın teminat mektubunu getirmeleri lâzımdır. Bu gayn menkulün müterakim vergileri ve kanuni harçları hissedarlara tellâliye rüsumu Ihate damga pulu taviz ve tapu harçlan alıcıya aittir. Fazla izahat İsteyenlerin 49/92 dosya numarası İle başkâtipliğe müracaatları ilân olunur.

Kadıköy Birinci Sulh Hukuk Yargıçlığından : 948/366
Doktor Mümtaz ve Doktor Lûtfi ve M. Salt Gönül ile M em duh'un şayian Ye müştereken mutasarrıf oldukları, Erenköy’ünde irava.»irer mahallesinde kozyatağmda eski kozyatağı yeni kaya sultan sokağında eski 20 yeni 32, enyeni 46 2-1/11 kapı ve 63Ö ada ve 30 parsel No. lı bududen i3.24.29.ll ve 31 parseller ve önü Kayasultan sokağı ile mahdut 18380) metre mtırabbalı ve beher metresi yüz kuruş kıymeti muhammenell tamamı 18380 lira kıymetli ve içinde bir bostan kuyusu bulunan Tarlanın (Arsa)nın şuyuunun İzalesine mahkemece karar verilmiş olduğundan ilân tarihinden İtibaren 20 gün müddetle ve mahkememiz başkâtipliği nezdlnde açık bulundurulacak satış şartnamesinde yazılı şartlar dairesinde ve aleni müzayede ve peşin para İle İhale, pul bedelleri ve dellâllye rüsumları müşterisine ve diğer vergi ve rüsumlar hissedarlarına alt olmak üzere 19 A gusto® 1949 cuma gün üsaat 10 dan 12 ye kadar Mahkememiz kaleminde satılacağından talip olanların muhammen kıymetin % 7,5 nlsbetfnde pey akçesi veya resmi bir bankanın teminat mektubunu yatırmaları lâzımdır. Batış muhammen kıymetin «4 75 nl bulmadığı takdirde en son arttıranın taahhüdü baki kalmak şartiyle 10 gün daha uzatılarak 29 Ağustos 1949 pazartesi günü gene saat 10 dan 12 ye kadar ikinci açık arttırma He kati İhalesi icra edilecektir, icra ve İflâs kanunun 126 cı maddesi mucibince İpotek sahibi alacaklılarla diğer alâkadarların gayri menkul üzerindeki haklan ve hususi He faiz ve masarifler dahil olan İddialarını evrakı miubiteleriyle 15 gün İçinde mahkeme kalemine bildirmeleri aksi halde haklan tapu sicilleriyle sabit olmadıkça satış bedelinin paylaşmasından hariç kalacakları ve daha ziyade malûmat istiyenlerin mahkemenin 1 948/366 No. dosyasına müracaat eylemeleri İlân olunur.
Kömür taşıttırılacak
Devlet Demiryolları Merkez 9 uncu Komisyon Başkanlığından :
1 — Havzadan, İstanbul, Derince. Bandırma, İzmir, İskenderun, Samsun limanlarına taşınacak takriben 153.000 ton maden kömürünün nakljyesl kapalı zarf usulü ile eksiltmeye konulmuştur.
2 — Nakliye muhammen bedeli 1.043.040 Ura ve muvakkat teminatı 45.041 lira 20 kuruştur
3 — Şartnameler bedelsiz olarak Ankarada malzeme dairesinde ve Haydarpaşada teslim alma ve Yollama müdürlüğünden verilir.
4 — Eksiltme Ankarada idare binasında toplanan Merkez 9
uncu satınalma komisyonunca 5.8.949 cuma günü saat II de ya pılacaktır. İsteklilerin teklifleri le kanunun tayin ettiği vesikaların ayni günde nihayet saat 10 a kadar makbuz mukabilinde adı geçen komisyon başkanlığına vermeleri (veya muayyen va kitten önce ele geçecek tarzda iadeli taahhütlü olarak posta ile göndermeleri. 10726
VARIŞ ATI YETİŞTİRİCİLERİ ve SAHİPLERİ
CEMİ YETİNDEN :
Şeker Bayramında At Yarışları
Bayramın Iklııcl perşembe günü İstanbul Veliefendi koşu yerinde zengin programlı altı koşuluk ilâve yarışlar yapılacaktır. Pazar günleri olduğu gibi munzam tren seferleri te-■■■■■■■■■ mln edilmiştir. aKBiaRK3HHSBE3R
t------------------------
Kızlara Suikast
ZABITA ROMANI
Yazan: Agatha Christle
k _. Tefrika :
Freddie, itiraf etti:
— Bunu benim söylemem güçtür. Fakat, biz öyle İki yüzlü bir hayat yaşıyorduk kİ... Mamafih, hayalımızın bir safhasında beni seviyordu zannede-
— Bay Lazarus! Bana bütün samimiyetinizle cevap veriniz, çok rica ederim Sizinle Nick ■yasında her hangi bir macera var mıydı?
Lazarus. başını salladı:
— Hayır. Bir müddet, Nlck'ln beni çok eenbettiğinl hissettim. Sonra, .ysbeblni suıiamaksızın ondan uzaklaştım
üoirot:
— Ya ya! - dedi. — Demek ki felâketinin bir sebebi de bu Bu kız. canlı mçvcudiyc-tiytc, karptmdukl erkekler üzerinde evvelâ büyük bir sempati uyan-
Tercüme eden: Yâ • Nü
No. ,
diriyordu. 8onra, erkekler ondan kaçınmak arzusunu duyuyorlardı Böylece, siz de Nlck'e bağlanacak yerde, arkadaşı ile alâkadar oldunuz. Bu yüzden Nick de madam Rlce dan nefrete başladı. Zengin ve kuvvetli bir şahsiyet tarafından onun sevilmesini kıskandı, Geçen taş vasiyetnamesini tertiplediği sırada. madam hakkında hâlâ bir derin muhabbet duyuyordu. Fakat, bu hissi sonradan devam etmedi.
«Bu vasiyetnamesi atama geldi. Fakat, bay Crofı'un vasiyetnameyi yok edip kendi namına sahtesini tanzim ettiği aklına gelmedi. Böyleee. cinayet meselesi ortaya çıkınca, madam Riee'm, Nick'f ortadan kaldırmakta bir menfaati olacağını, herkesin akla getireceğini göz
önünde tuttu. Bütün bunlardan dolayı çikolata kutusunu sizden İstedi. Tabancayı sizin cebinize attı. O tabanca Maggley! Öldüren tabancaydı.
Freddie, titredi:
— Beni tuzaklara düşürmek için kim bilir benden ne kadar nefret ediyordu.
— Evet, madam, Onda bulunmayan bir hassa sizde mevcuttu da onun için sizi kıskanıyordu. Sizde, aşkı ele geçirdikten sonra muhafaza etmek kabiliyeti mevcuttu.
— Oallba pek kalın kafalı İmişim çünkü, bu akşam bize bildirdikleri vaslyentame meselesi hakkında vazıh fikir İdl-nemedlm.
— Buna rağmen pek basit. Croft alleBİ, pek müşkül bir para durumu İçinde çırpınıyordu Zengin olmaları için bir fırsat zuhur etti. Bayan Nick, bir ameliyat geçirecekti: ve hiç bir vasiyetnamesi olmadığını onlara İtiraf etmişti. Onlar da derhal harekete geçtiler, genç kızı bir vasiyetname yazmağa kışkırtıp hemen postaya atacaklarını söylediler. Eğer, kızın
başına bir felâket gelirse, usta-lıkal taklldedilmlş bir sahte va-slyentameyl ortaya sürebilirlerdi Philip Bckley'e, sözde Avus ttralya'da yardım ettiği için, para sahtekâr bayan Croft'a kalırdı. ıNlck’ln babasına dair olan tafsilâtı muhavere sırasında İyice kavramışlardır.!
«Fakat, onlar İçin heyhat! Hâdiseler tamam lyle tersine döndü. Genç kıza yapılan ameliyat fevkalâde iyi netice vermişti. Sahte vesika bütün kıymetini kaybetti. Lâkin, bayan Nick'e seri halinde yapılan suikastlar başlamıştı, şte bunun üzerine, sayın dostlarımız Croftlar da büyük bir ümide kapıldılar. Oenç kızın, nihayet zehirlenerek öldiigü hindilerine bildirilince, neşeleri son haddini buldu. Fırsat öyle bir fırsattı kİ frvtedemeezlerdi. Ellerindeki sahte vesikayı derhal avukat Vyse'a gönderdiler. Croftlar. bidayette. bayan BuckJey'i hakikatte olduğundan duba çok zengin zannediyorlardı. Çünkü, ipoteklere dair malumatları yoktu.
Lazarus, sordu:
— Bir noktanın tavzihin! arzu ederim. Bütün bu komploları nasıl keşfedebildiniz? Sizde İlk şüpheler ne zaman uyandı?
— Ah, kendi kendimden ne kadar utandığımı bilmezsiniz. — diye Poirot, cevap verdi — Maalesef, hakikati görebilmem için epeyce zaman geçmesi İcabetti. Bir çok olaylar anormal oldukları için beni şaşırtıyordu. Meselâ, bayan Nick’ln sözleri arasındaki uymazlıktan dolayı hayrete düşüyordum. Diğer şahıslarla onıın dedikleri tutmuyordu. Genç kız. benim üzerimde her nedense bir itimat yaratmıştı.
«Bir gün, Nick, büyük bir lh-liyaikârsiziikta bulundu. Bunun üzerine, dikkatim fevkalâde uyandı. Kendisine, beraber oturabileceği bir yakın arkadaşını getirmesi için tavsiyede bulunduğum zaman, arzuma u-yacnğını söyledi. Fakat, bayan Maggie'ye bu mevzua dair daha evvel esasen bir mektup yazmış. Şüphelerimi uyandırmamak için, bunu benden gizlemeği daha büyük bir ıneharel saydı.
‘ffaÂâzcağrâi
„ >limüşterilerinin şeker bagramını saggigle kutlar
HiS/*ÇAAŞl$tM4f7

Kedıköy Kaymakam Ve Belediye Şube Müdürlüğünden
tik okul İttihazı için kamulaştırılması İl İdare Kurulunun 2/V. 949 tarih ve 273 sayılı gene] menfaat kararı iktizasından bulunan Merdivenköy Kayışdağı caddesi ve kadastronun 470 İnci adasına 27 parsel 36, 37 ve 38 kapı sayılı 7290 metre kare arsa üzerine İnşa edilmiş alt katı kârglr üst katı ahşap Salt paşa veresesine alt köşke 16,500 lira. 7290 metre kareden İbaret olan bahçesine de 43740 Ura kıymet takdir olunduğu 1295 tarihli istimlâk kararnamesinin 8 inci maddesine tevfikan alâkalılara ilân olunur. (11057)
işte hatası bundadır!
Salnt - Loo'ya gelir gelmez, kuzini, annesi ite babasına bir mektup göndermiş. Kullandığı masumane bir cümle, dikkatimi çekti. Diyordu kİ, (tabii ma-alen söylüyorum) Nick. benim buraya gelmem İçin acaba neden telgraf çekmek lüzumunu duydu? Ben nasıl olsa salıya gelecektim.» Mektubun bu satırları ne nıânayaydı? Her halde şu mânaya: Maggle, nasıl olsa salı günü gelecek. İşte zihnimi İlk kurca! lyan bu oldu.
O andan itibaren genç kıza karşı itimatsızlığa başladım. Muhtelif fırsatta söylediği sözleri blrblrlyle karşılaştırdım. Ve. çok defa şu suali sordum: «Ya dedikleri doğru değilse?» Bütün bu tenakuzlar, birer birer dikkatimi çekmeğe, başlamıştı. Ve, bunlar bir silsile halini alıyordu.
O andım itibaren birinci vazifeni imkân boklukça hakiki hâdiseleri tasnif etmeğe çalışmak oldu Maggle öldürülmüştü. Faktı t oııuıl dünya yüzünden kalkmasında kimin menfaati vardı? Tanıamiyle tesadüfi ola-
rak zihnim. Margueritc. Maggle, Margot isimlerinin aynı kökten geldiğine takıldı. Derken, Maggte'nln hakiki İsmi birden bire karşımda belirdi
İlham işte bu noktada başlıyor. Ya. onun ismi Magdala İse? Zaten Nick, bana. Buckley ailesinde bu İsmin çok taammüm etmiş bulunduğunu söylememiş miydi? öyleyse şu dünyada niçin iki tane Magdala Buckley olmasın?
Tayyareci Seton'un yazdığı mektuplardaki teferruatı zihnimde yeniden belirtmeğe çabaladım; ve bunlarda Scar-borough'tan bahsedildiğini hatırladım. Birden bire bİT ışık daha belirdi; Maggle, Nick’le beraber bu şehre gitmemiş miydi? Annesi lâf arasında bana bundan bahsetmişti.
Pek hayret ettiğim bir küçük nokta üzerine takıldım; Acaba tayyareci Seton'un gönderdiği mektuplar neden bu kadar a»? Umumiyetle bir genç kız. .meğtuplurımn oepslnl saklar. Öyleyse niçin aralarında bazıları bilhassa saklanmış. Bunların muhtevası hususi bir mahiyet mi arzedıyor?
(Arkası var)
Sahlfe a
A K Ş A ta
26 Temmuz 1949
111 ... 1
Sevdiklerinize yapacağınız bayram hediyeleri için Uzun uzadıya düşünmenize hacet yok 1 Zira: HAŞAN
| İstanbul İkinci İcra Memur-
* İlığımdan: 941'1362
Be-
Depolarında hem zevkiselime uygun hem de gayet ehven fiatlarla bay ve bayan, herkesi memnun edebilecek bir çok hediyeler bulabilirsiniz,
yoğlu, Karaköy ve Eminönü mağazalarında Meşhur Fransız parfümleri. Amerikan dudak rujları, Avrupanın en nadide inci kolyeler, nadir bulunur zarif pudralıklar. Küpeler ve iğnelerle hakikî Amerikan naylon çoraplar.
Ve diğer yerinde görmeğe değer bir çok müstesna hediyelikler mevcuttur.
İç Erenköyünde 462 parça arsa aşağıdaki şartlar içinde satılığa çıkarılmıştır.
1 — Arsalar İstanbulun en güzel semtlerinden biri olan meşhur İngiliz Tomsonun çiftliği İçindedir. Tablatuı İtina İle çerçevelendirdiği bu yer hava, su, manzara ve iklim itibariyle emslasiz bir güzellik ansetmektedlr. Nadldp ağaçların gölgelediği arsaların hemen hepsi denize ve Adalara nazırdır.
a — Elektrik, yol ve Kayışdağı suyu mevcuttur,
3 — Arsalar 800 ilâ 1000 m2 arasındadır.
4 —! Bu mevkiin hususiyetlerinden biri de otobüs servisinin mükemmeliyetidir.
$ — Esas yol asfalt olarak köyün içine kadar ulaşmaktadır.
8 — Müstesna bir güzelliğe sahip arsaların m2 fiatı 1,50 İlâ 2,50 lira arasındadır.
7 — Ödeme şekil şöyledlr:
A — Arsa tutarının yüzde 25 i peşin, mütebakisi ayda 25 lira taksitle,
B — İlk taksiti ödeyenlere satın aldığı parsel ipotek mukabili ferağ edilir.
C — Arsasını teferrüğ eden İnşaat yapmakta serbesttir.
D — Arsa bedelini peşinen ödlyenlere bedel üzerinden yüzde 5 tenzilât yapılır ve arsa ferağ edilir.
E — Arsa sahibi arzu ederse tarafımızdan hazırlanan altı tip ev projesinden beğendiğini ücretsiz olarak alabilir.
8 — Aldıkları arsalarda inşaat yapmak iştlyenlere tuğlanın 1000 ini 35 liradan ve taşırı metre mikâbını 5 liradan, arsa içinde teslim şartiyle temin edilecektir.
9 — Arsaları, görmek LstJyenler, Kadıköy vapur iskelesinden kalkan ve her vapurun yolcusunu alan İç Erenköy otobüslerinden birine binerek, meşhur İngiliz Tomson'un çiftliği İçindeki parselleri mahallen tetkik edebilirler.
MÜRACAAT YERLERİ :
Galata Ömer Âbid han kat 2, No. 8 îç Erenköy Tomson çiftliği Tel: 41484
HACI BEKİR
Bahçekapı, Beyoğlu, Kara köy ve Kadıköy ticarethaneleri
Pazar ve bayram günleri açıktır
vn.v
| __ llliiwffnl;fıjctiııiz...
ı f/flzflırflz..
ZAMAN MAĞAZASI
Devren Satılık
eşsiz bir
MUHASEBE MEMURU ALINACAK ı 'Yüksek .Ticaret Mektebi veya' Ticaret Lfâelerl mezunu, müessese!erde çalışmış muhasebe memuru alınacaktır. Fabrikalarda imalât muhasebesinde çalışmış olanlar tercih a-funur. İsteklilerin bonservis ve referanslarlle birlikte Sul-tanhamamında 124
numarada İPEKİŞ A.T. Sirkeline muracaatleri.
Bayanlar ve Baylar
HEDİYELİK
Çikolata ve şekerlemelerini arayınız.
Muhtelif boylarda fantezi ekstra ekstra lüks tabletlerini, Sütlü ve ballı bademli çikolatlnlerinl.
Zarif fantezi kutularda çeşitli Spesial çikolatalarını, meşhur keskin nane komprime şekerlerini,
Meyvatı ve sütlü muhtelif karamela çeşitleriyle limonlu MABJ2L dropslarıın olduğu gibi bütün yurdda rağbet kazanan:
M/Kİ, TEKS ve MABEL Balonlu Çikletlerini Her yerde ısrarla arayınız.
ı M A B E L » alâmeti, mamûllerlnin evsaf ve zarafetiyle emsalinden üstün olarak takdir edilen _____
maddelerin saflığı hususunda emniyet telkin eden, yegâne alâmettir.
Zevkinize uygun teminatlı her nevi hakiki mücevherat, tuvalet takımları. İnci kolye. küpe ve yüzükler. Zengin lüks eşya ve Itriyat Her yerden daha ucuz tedarik edebileceğiniz yer:
ı Bir borçtan dolayı açık arttırma ile paraya çevrilmesine karar verilen ve tamamına 28500 lira kıymet takdir olunan 23560 ' nönü. Süleymanlye mahallesi 'Ağızlıkçı ve Devoğlu yokuşu so-'kağında eski 11 yeni 1, 3, ka-pı No. lı 204 paftanın 282 ada, ;3 parsel No. lı 988 metre murab-ıbıu metre miktarında bahçeli ahşap evin 2/1 hissesi açık art-| tınmaya çıkarılmış olup 9-8-949 j tarihinden İtibaren şartnamesi herkesin görebilmesi için daire
I divanhanesine talik edilecektir.
Satış peşindir. Müşteriler muhammen kıymetin % 7.5 nlspe-, tinde pey akçesi veyahut Milli bir bankanın teminatlı mektubu verilmesi icap eder. Müterakim vergiler ile rüsumu tellaliye borçluya 20 senelik taviz bedeli İhale pulu müşteriye aittir. Gayri menkul kendisine ihale olunan müşteri derhal veya ve-; rilen mühlet içinde parayı ver-| ınezse İhale kararı feshedilir. |Ve kendisinden evvel en yüksek teklifte bulunan kimse arzetmiş olduğu bedelle almaya razı o-lursa ona ihale edilir. O da razı olmaz veyahut bulunmazsa hemen 7 gün müddetle arttırmaya çıkarılır. Her İki halde 1 el İhale edilen müşteri iki İhale arasındaki farktan ve diğer zararlardan mesuldür, ihale farkı ve geçen günlerin faizi ayrıca hükme hacet kalmaksızın dairece tahsili olunur. Ahşap ev 10 - 12 numaratajlıdri. ön ve arka cepheleri bahçe olup sokak yüzü duvarla çevrilidir Bodrum ve zemin kat olmak ü-zere iki katlıdır. Ahşap merdivenle katlara İnilmektedir. Evin altında ve 12 numaratajlı kapıdan girilen bahçede kapısı bulunan bodrum kısmı kârıkadim tonoz kemerlidir. Evin zemin katında karşılıklı 8 oda alaturka taşlı helâ ve birinci katında
9 oda 2 helâsi vardır. Binanın ! döşemeleri düzlüğünü kaybettiği gibi bölmeleri de makulünden ayrılmış umumiyetle bağdadi sıvaları dökülmüş harap bir | haldedir. Oda, oda kiraya verilmiştir. Binanın çatısı yerli kl-remiti örtülüdür. Binanın yan tarafında da kârgir harap bir mutfak vardır. Ağızlıkçı _ sokağında 6 numaratajh Çift kanad-lı demir kapıdan girilen zemini toprak tavanı tonoz kemerlidir. Bu kısmın üstünde 10 numara-tajlı kapıdan girilen bahçe lçlnde ahşap bir katlı oda ve ön ve yanında ahşap salaş vardır. Yüz ölçüsü kayden 988 metredir. Birinci açık arttırması 23-8-949 tarihine müsadif Salı günü saat
10 dan 12 ye kadar İstanbul icra dairelerine mahsus satış salonunda İcra edilecektir. Arttırma bedeli kıymeti muhamml-nesinin % 75 ini bulduğu takdir de ihale edUecektir. Aksi takdirde en çok arttıranın taahhüdü baki kalmak üzere arttırma 10 gün daha temdit edilerek 2/9/949 tarihine müsadif Cuma günü aynı saatte en çok arttırana ihale edilecektir. 2004 No. lı İc. İf. K. 126 cı maddesine tevfikan ipotek sahilb alacaklılar ile diğer alâkadarların ve irtifak hakkı sahiplerinin İşbu gayrimenkuldekl haklarını ve hususlle faiz ve mesarlle dair □lan iddiaları evrakı müsbite-lerlle birlikte 15 gün içinde İcra dairesine bildirmeleri lâzımdır.
Aksi halde haklan tapu sicille- ı riyle sabit olmadıkça satış bedelinin paylaşmasından hariç kalırlar. Alâkadarların işbu | maddeyi kanunlyeye göre hareket etmeleri ve daha fazla ma-l iûmat almak istiyenlcrln 1947/ 1362 numarasile dairemize mü-'| racaatları ilân olunur. (5159)'
i
Hâtırası katiyen unutulmıyacak hoş ve makbul BAYRAM HEDİYELİKLERİ

için muhakkak Emiriöhünde '
SiNGER
Saat Mağazasını
ziyaret ediniz. SİNGER yeniliklerinden olan BROŞ ve ÇİÇEKLERİN zarif ve zengin çeşitlerini, BİLEZİKLİ saatlerini, şövalye yüzüklerini, kol, cep, masa ve duvar SAATLERİNİ görmeden hediye al- , mağa karar vermediniz, . •. . yışıMi 1 İSTANBÜL Eminönü No. 8. I ANKARA. Yışrd rsokak Vagönli karşısı No. 1.


5
il
ambalaj bilumum
Bahçekapı No. 37 - İstanbul
Üniversiteye bir dakika mesafede tam tesisattı yeni 35 yataklı talebe yurdu ve tam 100 kişilik muntazam lokanta acele devren satılıktır. İsteyenler Aştr Efendi cad. No. 47 ye müracaat edilmesi.

Şehirler sayısınca
üşteriılen birine 100-c-r liralık para ikramiyesi
YAPI ve KREDİ BANKASI
Talihlinin isteğine göre :
iane 15 - 20.000 lira değerinde Ev veya 7 ,ane
İKRAMİYELt AİLE CÜZDANI
1950
İKRAMİYE PLÂNI
ESASLAR
SATILIK OTOMOBİL
949 modeli Chrysler Wind-sor radyo ve kaloriferli yeni bir otomobil satılıktır. İsteklilerin Taksim Valide çeşme 171 - 173 Atlas Garajına müracaat. Telefon 83054.
Şubelerimizin bulunduğu
EV
50.000 liraUk Devlet. Tahvilinin 5 yıl müddetle geliri
Her yerde oroyınıı.
—— SAĞIRLARA MÜDE
Dünyada milyonlarca İnsanı tekrar İşitme saadetine kavuşturan
«En son sistem İşitme cihazı» Yeni bir parti gelmiştir.
Maico genel mümessili: Mühendis MUZAFFER UNSAL Galata. Yûksekkaldırım Caddesi 70/1 Selâmet Han (Yapı Kredi Bankası bitişiği) Tel: 42537. Telgraf: MÜNSAL İstanbul
33 yıldan bu yana sünnet amellyelerlnt yaptığı çocuklarının, ana ve babalarının, enjeksiyon ve.ıair sağlık hizmetlerinde bulunduğu ailelerin ve kıymetli müşterilerinin dini bayramlarını tebrik eder ve daha böyle sevinçli günlere sağlık ve esenlikle kavuşmalarını candan diler.
Serbest sağlık memuru sünnetçi ItİF AT K Ö PR U L U
1
Hepsinin tutarı 200.000 lira
Acele Satılık köşk
Göztepe’de 1021 metre bahçe Lçlnde yeni yapılmış dört oda, banyo, mutfak, hol. elektrik, su, konforlu, güneşli deniz gören bir binanın yarısı peşin yarısı bir senede ödenmek şartlle şsathktır. Talip olanların Türkiye Kızılay Demeği Beyoğlu Üçe dübeşine müracaatları. Tel: 43812
f
Çukurova ithalât ve ihracat
Türk Anonim Ortaklığı
Sayın müşterilerinin bayramlarını kutlar.
■*’ fJe şekerleme Galata - İstanbul

ZAYİ — Kemah nüfus memurluğundan aldığım ve içinde askerlik durumum yazılı kimlik cüzdanımı kaybettim. Yenisini alacağımdan eskisinin hükmü yoktur. 1930 doğumlu
Ahmet şaki» oğlu Mehmet Cebeci |
TUZLA İÇMELERİ
Güzel manzara ve lâtif ha vasiyle otelleri, tatlı bayram günlerinizi geçireceğiniz biricik sağlık kaynaklarıdır.
BALOSU
Mehtaba tesadüf eden 6 Ağustos cumartesi akşamı Gece dönüşü temin edilmiştir.

s

Comments (0)