1^1 AKŞAM spor
Sene 31 — No. 11090 — Fiati: her yerde 10 kuruştur. CUMARTESİ 27 Ağustos 1949 Sahibi: Necmeddin Sadak — Yazj ilerini fiilen İdare eden: C. BUdik — Akşam
Avrupalılığın şartları
Yaz an: Halide Edib
Avrupa Birliği hareketinin icra komitesi mühim diye ortaya attığı mesail arasında. daha doğrusu başında, insan haklarım koruyacak bir mahkeme kurulmasını teklif etmiştir. İnsan haklarını koruma hareketi, muhterem profesör Fuat Başgil ve bir çok idealist genç veya vaşh arkadaşları tarafından bizde bir hayli zaman-dartberi başlamış bir nice de neşriyat yapmıştır. Bunun fikir olarak yayılması, yarın filivata geçmesini temin için ilk adımdır. Her memlekette bu fikrin vayılmasına hizmet eder, teşekküller hiç şüphesiz birer medenî ve insani hayat âmilidirler. Fakat muayyen bir yerde böyle bir mahkemenin kurulması ve milli idarelere az çok müdahalesi mahzurludur. İşte bundan dolayıdır ki, insan haklarına iman etmiş, her insanın çiğnenen hakkını korumak için, mücadele etmiş ve edecek ferdleıde — zannedersem — haricî müdahaleye taraftar olmayacaklardır. Fakat buna rağmen. bu mahkemenin meşgul olacağı. Avrupalılık şart larını gözden geçirmek faydası? değildir. Bunların büyük bir kısmı insaniyet kadar eskidir ve coğrafi bakımdan nerede olursa olsun az çok medeni bir hayatın ve her hangi bir idarenin bakası için elzemdir:
1 — Hayat masuniyeti; 2 — Keyfi tevkif, hapis ve sürgünlükten masuniyet; 3 —■ Esaretten, masûniyet ve cebri hizmette fark gözetme mek; 4 — İtikat, ibadet ve tedris bakımından din hürriyeti.
Birincisi tabiat durumundan kabile durumuna .yani medenî durumun en ibdidai derecesine gecen her hangi halk tarafından kabul edilmiştir. İkincisini ele alırsak keyfi tâbiri tefsire tâbidir. kü. hattâ Avrupanın göbeğinde. Hitler Almanyasmda veva Mussolini İtal,yasında yaşamış olanlar pek âlâ bilirler ki, bu nevi keyfî cezalar icabında çağrılan adliye haricî mahkemelerde kolaylıkla verilir. Hele bu hükümler tek partili bir parlamentonun tasdikinden de geçirilirse, artık keyfî sıfatını kaybetmiş -olur. De mek ki asıl mesele, her hangi siyasî tesirden âzâde müstakil bir adliye sistemi kurabilmek ve bu sistemi yürütebilmektir. AvrupalI. AsyalI. Afrikalı hülâsa hangi kıtadan olursa olsun, bu Ana Şartı haiz olmadan uzun ö-mürtü ve az çok insan haklarını koruyabilecek bir idarenin kurulması imkânsızdır, Belki kâğıt üstünde kurulması kolay görülen
Çün-
ı böyle bir adliye sistemini ya: satabilmek ise bir m emle-
■ kette umumi efkârın buna . zahir olmasîle mümkün: dür. Bunu da, diktatörlük-ı ten demokrasiye geçen her
■ millet çocuklarının kafasına
■ yerleştirmekle mükelleftir.
1 Üçüneüsünü atlayıp d ör-
■ dıincüye geçiyorum. Bu, ‘ Türkiyede Avrupadan çok
■ evvel teessüs etmiş bir şeydi. ! Tâ Fatihten beri, dini cema-
■ atletin her husustaki hürriyeti münakaşa kabul etmez. ve her kesin tabii bul-
■ duğu bir hakikatti. Yalnız, ' Cumhuriyet reformlarında : daima sadık kalmamız lâzım gelen din ile devleti ayırmak, yani lâikleşmek başladığı zaman hpndan
■ müslüman cemaati zarar gördü. Gerce, itikat ve ibadete müdahale edilmdi. fakat işlâm çocuklara din tedrisinden mahrum kaldılar. Şimdi İslâm cemiyetinin in-
| sanî haklan arasında olan bu tedris meselesi tekrar canlanmıştır. Ümit ve temenni olunur kİ, bunu tekrar devlet mekanizmasına sokmakla değil, müslüman cemaatinin kendisine bırak' makla yapalım. İmam hatip mektebi açmak, hattâ ilahiyat fakültesi, bilhassa camilere bağlı veyahut ma-hailelerde ’ haftanın veya akşamları dinî ve ahlâkî tedris yapan mekteplerin açılması Müslüman cemaatine bırakıldıktan ve evkafın büyük bir kısmı cemaate iade edildikten sonra, millî mirasımız olan bu moral ve manevî kıymeti canlandırmış olacağız.
Beşincisi, söz ve fikir hürriyetidir. Bu uğurda on dokuzuncu asrın başından beri çok şehit vermiş, ve ömrü menfada geçmiş, hattâ tür lü işkenceye yakın zamana kadar mâruz olmuş bir millî ananemiz veya manevî mi rasımız vardır. «Tek şef. tek parti» zihniyeti a dan z de kadar mekteplerde çocuklara veya gençlere aşılanmış olan bir devirde yaşamamıza rağmen, on seneden beri bu hürriyetin de canlandığını, ve demokrasilerin galebesiyle hattâ ifrata varan şekiller aldığını gördük. Fakat bunun devamı için, her hangi vesiyle ile veya bahane ile dilleri koparacak kanunlar varsa bunların İlgası elzemdir. Asıl meesle, hangi parti iktidarda olursa olsun, meclis ekseriyetinin bu gibi kanunları hortlatmasına mâni olacak bir zihniyetin teessüsüdür. Mamafih, bunlar kadar elzem olan mesele, ceza kanunumuzun, şahsî şerefe dokunan, ve elinde vesika olmadan herhangi vatanda-(Arkası sahlfe 2; sütun 1 de)
şerbes surette bir gününde dinî
İstanbul ve Izmire geliyor
Ingiltere’nin Akdeniz donanması başko mutanı da resmî bir ziyaret yapacak
Yukarıda Newcastle kruvazörü, aşağıda Surprlse firkateyni
Ingiliz donanmasına mensup iki geminin, «Newcastle. kruvazörü İle ıSurpriafr* firkateyninin 1 ilâ 5 eylülde Istanbulu ve 6 ilâ 9 eylülde İzm iri ziyaret edecekleri resmen bildirilmektedir.
Bu münasebetle İngiliz Akdeniz donanması başkomutanı a-mlral Slr Arthur J. Power Tiir-kiyeye resmî bir ziyaret yapacaktır. Başkomutanlık forsu «Newca3tle» kruvazörüne çekilecektir.
«Newcastle. kruvazörü geçen yıl da Türkiyeye gelmiş ve İskenderun limanını ziyaret etmişti.
J. Power
Amiral Sir Arthur J. Power, 1948 mayısında, amiral Sir Alge m on Witlls'ln yerine İngiliz Akdeniz Donanması Başkomutanlığına tâyin edilmiştir.
İkinci Dünya Harbi başlangıcında, o zaman deniz albayı rütbesini taşımakta olan amiral Power «Ark Royal» uçak gemisine kumanda etmekte idi ve Norveç İn İstilâsı sırasında şimal denizi harekâtıma ve daha sonra güney Atlantik harekâtına iştirak etmiştir.
Mayıs 1943 de amiral Power. Malta üssüne tâyin edilmiş ve Sicilya istUâsiyle ilgili deniz ha rekâtında en sorumlu bir rol oynamıştır. Ağustos 1943 de Power amirallik forsunu ıHo-we. gemisine çektirmiş ve Ital-
İnönü geliyor
Cumhurbaşkanının bu akşam Ankaradan hareketi muhtemel
Ankara 27 I Akşam* — Cumhurbaşkanı İsmet İnönü'nün bu akşam Istanbula müteveccihen Şehrimizden ayrılması ve pazar sabahı Istanbulda bulunması muhtemeldir.
doııan-
irgiilerenin Akdeniz mas* başkomutanı Amiral Sir Power
yanın tesliminde Taranto Umanına giren İngiliz filosuna kumanda etmiştir.
(Arkası sahile 2; sütun 4 te)
Başbakan pazartesi günü Doğuya gidiyor
Ankara 25 — Başbakan Şemse d din oünaitay pazartesi günü buradan hareketle Slvasa gidecek ve oradan şark vilâyetlerinde bir müddettenberl yapmadı düşündüğü tetkik gezisine çıkacaktır.
Silâhları toplamak değil halka silâh dağıtmak lâzım geliyor
Marshall yardımından
200 bin ton buğday daha isledik
Bu buğdayları almak için döviz veya altın satmak bahis konusu değildir
Zevtinyağı ihracına bu sene izin verilıuiyecek
Ticaret Bakanı, Ayvalık zeytin yağı müstahsillerine bu noktayı açıkça belirtti
Tanm Bakanı geldi
Tarım Bakanı Cavlt Orfci, bu sabahki ekspresle Ankaradan I ve îstanbula gelmiştir.
Ayvalık 27 ____ Şehrimize ge-
len Ekonomi ve Ticaret Bakanı Vedat Dicleli, Ticaret odası temsilcileriyle birlikte yağ, sabun ve pirina fabrikalarını gezerek incelemede bulunmuştur.
Ekonomi ve Ticaret Bakanı saat 18 de Ayvalıkla toplanan körfez bölgesi müstahsil ve fabrikatörleriyle uzun bir konuşma yapmış, dilekleri dinleyerek gereken cevaplan vermiştir.
Zeytinyağına diğer nebati yağların karıştrılması suretiyle yapılan tağşişin önlenmesi, müs tahsilin kredi bakımından zor durumda bulunması, fiatln düşmek istidadını göstermesi karşısında istihsalin teşvik ve himayesi bakımından diğer nebati yağlar gibi zeytinyağının da ihracına müsaade edilmesi konusu etrafında cereyan eden bu konuşmalarda, Ekonomi ve Ticaret Bakanı mağşuş yağlar üzerinde ehemmiyetle durduğunu ve bu hususta tzmlrde İken ihracat baş kontrolıına gerekli talimatı verdiğini, mevzuatın hassasiyetle tatbik edileceğini ve İcap diyorsa -müeyyi delerin arttırılacağını ifade et. mlş. Ekonomi ve Ticaret Bakanı olarak meseleyi bir kül halinde mütalâa ederek karar almak bu kararlarda yalnız bir zümreyi veya bir mahsulü dü-
şünmek değil, büliin istihsali ve vatandaşların umumi menfaatini göz önünde tutmak zorunda bulunduğunu, bu sene uzun süren kış dolayısiyle sade yag istihsalinin azlığı karşısında hükümetin zeytinyağı ihracını uygun görmediğini ve bu kararı kati olduğunu söylemiştir.
İstanbul valiliği
Lûtfi Kırdar’ın Bern elçisi olacağı söyleniyor
Ankara 27 (Akşam) — Bugünkü Zafer gazetesi bugün, İstanbul valisi Lûtfl Kırdar'm değişeceği muhakkaktır. Kendisinin açık bulunan Bern elçiliğine, Ankara valisi- Avni Dağarım Istanbula. İzmir valisi Osman Sabri Adalın Anka-raya. Bursa valisi Hâşân. İşca-nın İzni ire, emniyet müsteşarı Halûk Nihat Pepenin de Buralıya tâyin edileckelerlnl yasmaktadır.
Beşinci sahijede okuyunuz!
Aynı mevzu üzerinde tekrar acı acı duruyoruz.
Dünkü Akşamdan Akşama sütununda belirttiğimiz gibi, yurdun muhtelif yerlerinde, sürü halindeki bîr takını azgınlar, namuslu ka dınlan, erkeklerini döverek veya öldürerek giipe gündüz kaçırıyorlar.
Netekim, aynı gün zarfın da:
1 — Paşabahçe ile Çubuklu arasında bir amele 4kişi tarafından bayıltmaya kadar döğülüyor. Adamın yanından karısı ve kızı kaçırılıyor.
2 — Kadirlide de, karısını ve diğer bir güzel kadını müdafaa etmek istiyen kalburcu İsmail yine 4 kişi tarafından öldürülmüş.
Buna benzer hâdiseler, yakınlarda sık sık olmuştur. (Bir de turizm sevdasına kalkışmışız!)
Hükümet, bir an evvel bu vakaları önleyici şiddetli kanunlar cıkartamaz ve icraata geçemezse, artık ahaliden silâh toplamak âdetinden vazgeçmelidir. Bilâkis halka silâh dağıtmak lâzım gelecektir.
26 ağustos günü kutlandı
Malûl gaziler. Taksim abidesine çelenkler koydular, ateşli nutuklar söylediler, şehitliği ziyaret ettiler
L Yazısı ikinci sahıfemiıdul
AKŞAM
27 Ağustos 1949
Sahife 2 ______________
Hafta Sonu Notları

Türkiye Turizm Kurumu kurulurken
Türkiyeyi larllü içtimai, timi ve tabiî kıymetleri, inkılâpları, fikirleri ve sanatı Ue yabancı memleketlerde tanıtmak. yurd aleyhinde dış memleketlerde yapılan menfi propagandaları Önlemek, İç ve dış turizmin gelişmesini ve yabancı turistlerin memleketin turistik değerlerinden faydalanmasını sağlamak maksadlyle bir Türkiye turizm kurumunun vücut bul-ma-ma teşebbüs edildiğini gazetelerde okumuşsunuzdur.
IsLanbulun hemen bütün tanınmış şahsiyetleri perşembe günü Eminönü Halkevlne kurucu iiye olarak davet edilmişti Kurumun nizamnamesi müzakere edilecek, idare heyeti seçilecek, oöylece turizm dâvasına hizmet etmek gayesiyle yeni bir gönüllü teşkilât çalışmaya başlıya-eaktı.
Fakat iş sanıldığı kadar kolay olmadı. Söz söylemeyi seven münevverlerimiz önce nrjvjnıa girmekte güçlük çektiler Sonra da ortaya pek çcık fikir atıldığı bir hayli de «Usule dair* konuşulduğu İçin nizamnamenin ancak bir buçuk maddesi müzakere edilebildi. Bugün saat 14.30 da yapılacak İkinci toplantıda, bu her bakımdan hayırlı kurum inşallah kurulmuş olacaktır.
'*
Hamdullah Suphi bey kürsüde
Birinci toplamının şayanı dikkat safhalarından ve şahsiyetlerinden birkaç notu kaydetmeden geçemiye-ceğim:
Kurucu âzalardan İlk sözü konuşma üstadı Hamdullah Buphl beyin alması taoll İdi. Üstat konuştu ve bu kurucu Turing ve Otomobil kulübü varken böyle bir kurumun tevekkülüne taraftar olmadığı anlaşıldı. Üsfnt, hulasaten. kuvvetlerimizi dağıtmak bizim ezelî hastalığımızdır, diyordu. Kurulmuş bir teşekkülü yiiz üstü bırakır, başka bir teşekkül meydana getiririz. Gayretlerimiz böylece dağdır...
Üstat bunun böyle olduğunu anlatmak için tâ Selçuk imparatorluğuna kadar uzandı. OsmanlIlardan bahsetti, nihayet bize bir devlet hediye etmiş olan Osmanlı sultanlarını unuttuğumuzu, türbelerini bile kapadığımızı bu arada söylüyordu, OsmanlIlar mı Türk milletine bir devlet hacl’y? etmişlerdir yoksa Türk milleti mi OsmanlIlara bîr devlet hediye etti, işin o tarafı münakaşalı olmamak-
la beraber kuvvetlerimizi dağıttığımızı, bir teşekkül varken başka teşekkül kurmaya kalktığımıza İspat etmek İçin o kadar uzaklara gitmeye de hiç lüzum yoktu. Bizzat Hamdullah Suphi bey üstadımız Türklyenin her şehrine, her kazasına, hattâ köylerine kadar kol salmış olan Halkevleri varken Türk ocaklarını yeniden kurmaya kalkmış değil midir?
Fakat buna kimse itiraz etmez. Çünkü iyi maksatlarla kurulmuş cemiyetler memleket İçin ancak faydalı olabilir Otomobilli seyyahlara kolaylık göstermek maksadiyle kurulmuş milletlerarası bir teşekkül olan Turing ve Otomobil kurumu Türk turizmine şüphesi» hizmet etmiştir. Türkiye Turizm kurumu da başka yollardan aynı hizmete bağlanmak arzusuile doğmak istiyor.
*
Bir itiraz
Türkiye Turizm kurumu benzeri teşekküller gibi kısa bLr sembol taşımayı lüzumlu görmüş ve »Türkiye Turizm Kurumu» adının kısaltılmışı olarak «Turktur» u almaş. Aman efendim ne İtirazlar! Demir perde arkasından Türk gramerine kadar her şey bahis mevzuu oldu. Bu isim demir perde arkasını hatırlatıyormuş. Nasıl hatırlatıyor? Dinleyicilerden çoğu anlıyamadı. İçinde »Türk» olması bu sembolün demir perde arka siyle cin katı olmadığını göstermek için kâfi değil midir? Başsa bir zat Tiirktur’u bir kelime. «Denlz-bank» gibi bir terkip zannederek Türk selikasına uygun bulmadı. Halbuki »Tiirktur» tıpkı »UNESCO» gibi bir semboldür, asıl ismin kısaltılmışıdır. «UNESCO» nasıl kelime değilse «Türktnr» da öyle. Lügate girip mâna alacak değil ki.
*
Bir başka itiraz
Kuruculardan başka bir zat kurumun gayeleri arasında «Türkiyeyi İnkılâpla-riylc tanıtmak» faslını lüzumsuz buldu. «İnkılâp» ta siyasi mâna varmış. Halbuki Türk inkılâplarının çoğu içtimaidir ve eğer bugünün Türklerini Avrupada, Ameri-kada tanıyamıyorlar, Türke benzetemiyorlarsa Tiirkiyedeki inkılâp hareketini bilmemelerinden, bizi meselâ hâlâ şalvarlı, saldırmaiı. fes giyer. Arap harfleriyle yazar sah-malanndan değil midir?
Bereket versin teklif reye kondu da Kurum, inkılâplarımızı yabancılara tanıtmak müsaadesini elde etti.
Şevket RAI1O
Türkiye - Pakistan dostluk cemiyetikuruldu
Cemiyetin gayesi iki memleket arasındaki kültürel münasebetleri sıklaştırmaktır
Dostluk cemiyetinin kurucu üyelerinden bir grup
Türkiye - Pakistan dostluk cemiyeti adiyle yeni bir dernek kurulmuştur.
Cemiyetin kurucu üyeleri dun saat 17 de Çemberlitaştaki Hür fikirleri yayma cemiyeti lokalinde İlk toplantılarını yapmışlardır.
Toplantıyı kısa hır hitabe İle açan müteşebbislerden Ord.
i Prof. Ali Fuat BnşgU, cemiyetin kurulmasındaki gayeleri İzah etmiştir.
Cemiyet. İki memleket arasındaki kültürel münasebetlerin gelişmesi yolunda çalışacaktır.
Cemiyetin beyannamesini, tüzüğü hazırlamak üzere üç kişilik bir komite seçilmiştir.
26 ağustos günü kut aidi
1 Büyük taarruzun başlangıcı Iolan 26 ağustos günü münasebetiyle Türkiye Harb Malûlleri Birliği tarafından dün saat 1630 da Taksim meydanında bir tören tertip edilmiştir.
Törene İstiklâl marşı ve sancak çekmekle başlanmış, idare kurulu taralından anıta bir çelenk konmuştur.
Aziz ölülerin hâtıralarını taziz için İki dakikalık bir saygı sükutundan sonra gaziler adına Dursun Bayrak taroğlu söz alarak içten gelen heyecanla 26 ağustosun memleket ve millet mukadderatındaki hayati önemini belertmiştir.
İstanbul komutanlığının törene kattığı kara ve deniz birliklerinin malûl gaziler önünde I yaptıkları. ihtiram geçidini ı müteakip tören sona ermiş ve idare kurulu tarafından seçilen bir grup Edirne kapı şehitliğine giderek aziz şehitlerin mânevi huzurunda eğilmiş ve bir çelenk koymuştur.
Akşam saat 18.30 da ordu tarafından malûl gaziler şerefine Orduevlnde bir çay verilmiştir. Üsküdar
Halkevindeki tören
26 ağustos Malazgirt muharebesinin ve büyük taarruzun yıl dönümü münasebetiyle Üsküdar Halkevinde bir tören tertip edilmiştir. Üsküdar Selimiye sahasında Dûyük bir halk kütlesi huzurunda yapılan törene İstiklâl marşı ile başlandı. Bunu müteakip kürsüye gelen Halkevinden Abldin Boran 26 ağustosların Türk tarihindeki büyük değerini belirterek TüfK vatanı tekrar 26 ağustoslara ihtiyaç hissederse bugünkü neslin de babalan gibi dövüşmek-ten yılmayacağını hatırlattı. Bundan sonra Halkevi spor gösterilerine devam edildi ve müsabakada kazanan atlet ve sporculara. «26 Ağustos Zaferler Mükâfatı» adını taşıyan hedl-yer dağıtıldı ve törene son verildi.
Avrupalılığın şartkrı
(Baş tarafı 1 inci sahifedel çın i1 mini çamura sürükli-ı yenlere çök şiddetle ve hiç | bir fark gözetmeksizin ce2a tâvin etmesidir.
fi — İçtima ve şirket kurmak hürriyeti: 7 — AileniD ke"Iî müdaba^den masuniyeti. 8 — Mesken masuniyeti.
Eunlan da iyi işleyen, ve iktidar mevkiinde hangi parti bulunursa bulunsun, tesire kapılmayan bir adlive ancak başarabilir.
Dokuzuncu şartı, çok eski olmasına rağmen en mühim görüyorum: Kanun na zarında müsavat!
Mühimdir, çünkü, kafa, ahlâk ve kabiliyet bakımından insanlar birbirinden farklıdır ve ancak böyle olmakla bir medeniyet fikir, sanat ve diğer bakımlardan Üerliyebilir. Fakat, bütün insanların, her yerde, her şart altında müsavi oldukları ve olmaları elzem olan «aha kanundur. Ancak bu sahada çöpçü ile büyük ma kamlar işgal edenler müsavidir. ve ancak bu müsavat savesinde bir memlekette emniyet teessüs edebilir. Kaatilin muhteremi yoktur, hırsızın mevkii ne olursa ol sun. her han^i âdi ev soyan kadar ceza görmesi, hülâsa ferde ve cemaate tecavüz edenlerin, mânevi fakat öld’irücü bir hastalığın mik roplan «ib» muamele gör-
I meleri, medenî bir memleketin baş şartıdır.
10 — Din, ırk, siyasî ve diğer fikrî kanaatten dolayı hic bir şahsın ayn bir mu ameleye tâbi olmaması...
Bu şartı yaşatmak için, müstakil bir mahkeme kadar çok kudretli bir umumi efkâr tazyiki lâzımdır, bundan dolayı bu şartın tat bi.ki cok çatallı ve güçtür. Bu kendi başına bir değil bir kaç makale mevzuu olmağa değer.
On birinci şart, keyfi sebeplerle kimsenin malından mahrum edilmemesine dairdir. Esasen mülkiyet hak kını tanıyan bir memlekette bu mevcuttur denilebilir.
On ikinci şart, Avrupa in san haklan mahkemesinin temin edeceği yukardaki haklardan mahrum edilen, ve Avrupa birliğine dahil bir memleketin tebaası olan, ferdin bu mahkemeye şikâyet hakkıdır.
Bunuıj ne mümkün ne de arzuya şayan olduğuna şim dilik inanmıyorum. Evvelâ, vatandaşın hakkını çiğneyen bir idare daima şikâyetçinin dilini kısmanın yo lunu bilir. Bundan başka bu heyet daha bu günden coğrafi sebeplerle bir milleti AvrupalI saymamağa mütemayil görünürse, teessüs ettiği zaman mutlak bir daleti temin edeceğine nasıl ihtimal verilir. Demek ki, on ikinci maddeyi çizmek çartiyle,
I avayo ları kış tarifesi
Kasım ayından itibaren yürürlüğe girecek
Ankara 27 (Akşam> — Bu sene Devlet Havayolları idaresi kış seferlerine kasım ayından itibaren başlayacaktır. Bu y;l ilâveten İstanbul - Ankara -Diyarbakır; İstanbul - Afyon -Konya - Adana: Ankara - Afyon - İzmir seferleri de yapılacaktır.
Devlet Havayolları idaresinin 7 ay İçindeki hasılat 1948 yılının aynı devresine nazaran 600.000 lira fazladır. Sene sonuna doğru bu yekûnun bir milyon lirayı bulacağı tahmin e-dilmektedlr.
İçişleri ve Bayındırlık Bakanları zelzele bölgesine gittiler
Ankara 20 — İçişleri Bakanı Emin ErlşlrgU ve Bayındırlık Bakanı Şevket Adalan, bugün saat 10.45 te zelzele bölgesinde İncelemelerde bulunmak üzere uçakla El azığa hareket etmişlerdir.
Avrupa birliğine dahil olsun olmasın, her millet ken di baka ve selâmeti için ilk kökleri insan medeniyetinin başında olan onbir maddeyi memleketinde tatbik etmek le mükelleftir.
Kendine güvenmeyen ken di hakkını elde etmekten âciz olan millete, değil her hangi bir kıtanın milletlerarası mahkemesi, hattâ AJlahm kendisi bile yardım etmiyeceğine hepimiz İnanabiliriz.
Hâlide Edib
200.000 ton buğday
(Baş tarafı 1 inci sahifedei
. Bunun hükümet değişikliğiyle hiç bir alâkası yoktur ve olmadığına da eminim. Yeni hükümet de Türk hükümeti ile olan dostane miinasebatın İdame edileceğini salâh iye tll ağızalrdan. ifade etmiştir. Askeri misyonumuza ve şefi orgeneral Kâzım Orbaya gerek Suriye hükümeti tarafından, gerekse ordu tarafından gösterilen misafirperverlik; ve alâkayı ve vazifesine deyam etmek talebini bunun bir delili olarak telâkki ediyoruz. Esasen Suriye hükümeti ricalinin memleketlerinin coğrafi ve tarihi vaziyet
Maarif şûrası
Dünkü toplantılarda görüşülen konular ve alınan kararlar
Ankara 26 (AA.) — Maarif şûrasının bugünkü çalışmalarının bilançosu şudur:
1 — İlk öğretim programı komisyonu bugün öğleden sonra toplanarak tarih konulan üzerinde görüşmüş, mevcut programdaki konuların ilk okul çağındaki çocuklar için ağır, yüklü ve bu yaştaki çocukların psikolojik durumuna uygun olmadığı kanaatine varmıştır. Bu na göre 4 üncü sınıfta yalnız Cumhuriyet tarihi üzerinde durulmasını, 5 inci sınıfta da cihan tarihine ait konuların kısaca ve kronolojik sıraya göre okutulması kararlaştırılmıştır.
Yurddaşlık bilgisi müfredatı incelenmiş, küçük değişiklikler yapılmıştır. Komisyon matematik müfredatını incelemektedir.
2 — öğretmen yetiştiren o-kııllar komisyonu bugün öğleden önce tali komisyonlar halinde çalışmıştır, öğleden sonraki toplantıda eğilim enstitülerine kabul edilecek öğrencilerin tabi olacağı şartlar de eğitim ensLltüleri bölümlerinin her birine ait haftalık ders çizgileri ve eğitim enstitüsü mezunları-
nın staj şekilleri hakkında hazırlanan raporlar üzerinde görüşülmüş ve yarın müzakerelere devam karan verilmiştir.
3 — Orta okul programlarını inceleme komisyonu şimdiye ka dar 'beş tali komisyon halinde çalışmış ve raporlarını hazırlamışlardır. Bugün umumi heyeti toplanarak bu raporlar ü-zerinde konuşma ve tartışmalar yaptı. Netice olarak Şûra başkanlığına sunulacak raporun hazırlanmasına geçilecektir.
4 — Demokratik eğitim komisyonu umumi heyeti toplanarak bugün tali komisyonun hazırladığı raporu okumuş henüz bir karara varmamıştır.
5 — Lise ders konulan İnceleme komisyonu talî komisyonlardan gelen raporları dinlemeye başlamış ve her raporun o-kunmasının sonunda görüş teatileri yapılmıştır. Türk dili
Tenis maçları
Bugün tekte; Von Cramm Harperle Cochet’de Weiss ile karşılaşıyor
Dün gene Dağcıhk korttan I mağa başladı ve ilk seU kııvvet---------1— „u.. tmi-’u rakiplerinden 6/2 kopardı.
2 nel sette von Cramm'ı oyununda görüyoruz, fevkalâde servisler, sol ve vuruşlar, daimi Cramm’ın
3 üncü oyun...
» de bir 6/3 ver-
giizel maçlara şahit oldu. Bil-bassa dünyanın en «elegant» tenisçisi olan von Cramm'ın BelçikalıGeelhand ile oynaması büyük bir İlgi toplamıştı.
İlk karşılaşma Kedi Weiss İle Enes S uzan arasında oldu, ve »Homogene» bir çift olan AvusturyalIlar bizim gençleri rahat ı bir oyunla 6/3 6/2 6 3 kazandılar.
2 nel maçta mlss Curry Scott çifti Ma t ta r Dullard çiftini kolayca 6/6 6/2 elediler.
Sıra günün önemli maçlarından İtalya tek kadın birincisi Mm. Rossl İle bizim güzide kadın tenisçimiz Bahtiye arasında idi. İlk sette Bahtiye gayet kusursuz ve güzel bir oyunla 6/3galip. Fakat 2 nel ve 3 üncü setlerde Bahtiye aynı tempolu oyununu çıkaramadı. Hakikaten İyi bir tenisçi olan Mm. Rossl setleri sıra İle 6/3 6/3 kazandu
Sıra von Cramm - Geclhand maçına gelmişti, seyirciler Alman yıldızının güzel oyununu görmek için sabırsızlanıyordu. Maç ballar başlamaz Belçikalı düzgün ve uzun toplarla oyna-
von ( bitti.
aynı sette ve i di. 4 üncü sette Eilçikah biraz daha iyi oynadı gibi, fakat von Cramm'ın dehşetli toplan ve atağı her şeyi bozdu, »et 6/4 ve maç von Cramm’ın lehinde neticelendi.
Son karşılaşma da çok kuvvetli bir muhtelit olan Haper Scott Muallâ Şefiğe göz açtırmadan 8/1 6/1 kazandılar.
Dükün maçlardan sonra şampiyonanın bütün dömifinalıst-leri belit olmuş oldu. Artık en çetin maçlan bu günlerden itibaren seyretmeğe bavlıyacağız. Cumartesiden salıya kadar şimdiye kadar memleketimizde oynanmamış yüksek ki as ta maç lar yapılacaktır.
Bilhassa bugünkü Harper'in von Cramma İle Cochet'ln de Welss ile yapacakları maçlar bu karşılaşmalar arasındadır.
Ordu terfi
listesi
Bugün veya yarın yüksek tasdikten çıkacak
Ankara 27 — Ordu terfi listesinin bugün veya yarın Cumhurbaşkanının tasdikine sunulması muhtemeldir, Bu yılkl listede yüksek rütbeli subaylar a-rasında teriiin az olacağı kuvvetli bir tahmin halinde şayi olmuştur. Bu şayialar arasında kolordu komutanlarından korgeneral şahap Gürlerin orgeneralliğe terfi edeceği söylenmektedir, Deniz kuvvetlerinden İstanbul Deniz Akademisi komu-
ve edebiyatı, coğrafya, tarih, tümgeneral Necati Elde-
felscfe, matematik ve fizik *c0- I nizin koramiralliğe, tuğamlral-
misyonları raportörleri üyelerin çeşitli sorularını cevaplandırmışlardır.
Çorum tahkikatı
9 kişinin tevkifi ile sona erdi
intikal
hâdise
«Çorum» vapuru faciası hakkında adili tahkikatın hazırlık: kısmı, dokuz kişinin tevkifiyle bitmiştir. Bunlar hakkından evrak savcılıktan sorgu yargıçlığına sevkedilecek. oradan da ağırceza mahkemesine edecektir.
Diğer taraftan aynı
hakkında tahkikat yapmış o-lan Ulaştırma Bakanlığı mü-, teftişlerinin hazırladıkları ra-W alttan öolsyıslle Türkiye .aüfd.rlnd. ihmalleri
dostlusunun kıymetini takdir cört>)dBeü Mn,„ â_
ermesi kadar da lahll Mr 5ry mlrler haktmda da adli taU-olama2 . Bizim de bu komşu, t;a,a geçilebilmesi İçin vilâyet rallici hakkındakl lemrnnlmlz ldart heyetince bir karar İtti-unun gelişmesi ve refahımdan - ■ ---- -
ibarettir.
— Suriye'den buğday gelmediğine göre Türkiye buğday sıkıntısı çckmlyecek mİ?
«— Biliyorsunuz kİ Marshall yardımından 200 bin ton buğday lstemltşlk. Bu 200 bin tondan, plânın umumî hatlan kabul edilmediği halde 18 bin tonunu Amerikalıların muvafakati 11e sipariş ettik ve bu sipariş gelmektedir. İkinci bir 60 bin ton sipariş etmek İstemiştik. bunun da bugün Marshall idaresinden muvafakati geldi. Ofis bunun da hemen siparişini yapacaktır.
Suriye'deki kıtlığı görmemiz üzerine buna İlâveten Marshııll yardımından 200 bin tonluk bir talepte daha bulunduk. Bunun da kabul edileceğini kuvvetle ümit etmekteyim. Rakamlar size gösteriyor ki Tûrklyede buğday sıkıntısı olmıyacaktır. Yine bu da gösteriyor kl bu buğdaylar işinde ayrıca döviz veya altın satmak bahis konusu değildir. Binaenaleyh lüzumsuz yere buğday stoku yapanlar ile spekülâsyonlara kalkacak olanların bu İşten pek de kârlı çıkmayacaklarını sanıyorum.»
haz olunması icap ettiğinden dosyanın bir sureti çıkarılarak vilâyet idare heyetine gönderilecek ve halen memuriyet sıfatını haiz bulunan bazı eşhas hakkında lüzumu muhakeme karan verildikten sonradır ki bunlar da diğer sanıklar arasına İthal edilebilecektir.
atak... Set 6/3 lehinde sette gene Geelhand bu şey yapamadı
lerden deniz kuvve teri kurmay başkanı tuğamiral Rıdvan Koralin ve İstanbul Deniz Okul ve kursları komutanı Taceddln Talesmanın tümamiralliğe terfi ettirilecekleri tahakkuk etmiş gibi telâkki edilmektedir.
Bununla beraber gerek bu | komutanların ve gerek diğer1 rütbelerde yapılan terfilerin yatın daha açık bir şekilde belli olaçağı anlaşılmaktadır.
Adliye tayinleri
Ankara 26 — Yargiç ve savcılar, arasında yapılan yeni tâyin ve nakillere ait kararname tasdikten çıkmış, bugün geç vakit alâkalılara tebliğ edilmiştir. Bu kararnamede yer alan başlıca isimleri bildiriyorum:
Yargıtay ikinci başkanlığına Adliye Bakanlığı müsteşarı Aziz Yeğer, yarğıtay üyeliklerine A-dalet müfettişi Muhtar Uğurlu, Konya ağır ceza mahkemesi reisi Mehmet Kıeıman. Ankara ticaret dairesi reisi Tahir Se-bük, İstanbul hukuk yargıcı Suat Berkan tâyin edilmişlerdir.
Ankara ticaret dairesi reisliğine asliye hukuk yargıcı Kâmil Tepeci, Adalet Bakanlığı başmüfettişliğine Ankara C. savcısı Baha Soysal. Ankara C. savcılığına Eskişehir C, savcısı Rüştü Kayıkçıoğlu. Ankara ticaret dairesi âzalığına Ankara sulh yargıcı Kâmil Onsun, İstanbul hukuk yargıçlığına Adalet Bakanlığı şube müdürü Nuri Ülgerıalp tâyin edilmişlerdir. Bu kararname ile bunlardan başka daha bazı nakil ve tâyinler yapılmıştır.

BORSA
G e K L E
1 Sterlin
100 onlar W Fransız r ıoo İsviçre > A m es terasın ıoo Florin Brüksel 10Û Be İç ısa t. Prag 100 CcJsoslovâK Kr Belcrad 100 Dinar
şuucnoını LüO İşve» Kr Lizbon 100 t&Kuaa
Londra
Ne W York
P»n»
CMWvre
ESHAM 11 TAHVİLAT
% 1 FA İZİ 21 rAHVİLLEB
SIVM fcıurum l
- Krtunım 3-1 Ücmıryoiu i Demiryolu n Dtflnnroiu m MiMaiu.
: imi mı imi Milli Miuı mu dala» il M İlil MüdaİM Ol M İÜ M İlcin ta» IV
% ■ FAİZLİ TAHVİLLE»
Kalınıma i Kalkınma Q Kalkınma in İH» utiKrax> I M4 istihraç O İMİ DemlrrötU VI 1M9 lahTİll 1 1 % t FAİZLİ rAHVlLLEK
■ 1133 Ergani
----- - , HU» tkı-amıvdl mer'İn Kanada büyük elçiliği- M1m Müdafaa di ne tâyini hakkındakl kararname tasdike sunulmuştur.
öl m
İstanbul Ticaret Zahire o-idası tüccarlarından Mustafa Kadiroğlu’nun eşi ve der) tüccarı Ragıp Peşteren’in baldızı h tu Çanakçılar ailesinden |1 n
Bayan REMZİYE KADİROBLU , 12^ ânî olarak bu sabah Hakkın --------
rahmetine kavuşmuştur. Cena- | zesi bugün İkindi namazım mü-teakip Beyazıt camisinden kal-dırılarak Merkezefendldekl aile Kmc« kabristanına defnedillecekUr, .
Nurullah Esat
Kanada sefirliğine tâyin edildi
Ankara 26 (A.A.i — Antalya Milletvekili Nurullah Esat Siî-^"
I
w.w
21 —
wss
Uenıırvviu IV 7750
ıDrmırv'otu V M.80
ANADOLU OEMtRVOtO OBURU ranuıiieı t-a 113.—
Hisse scncUeiTi & M MlimrMIl wne»
ŞIRKE1 H1SSELEBI
SARRAFLARDA ALTIN
10.-
İki İngiliz harp gem si
(Baş tarafı i inci sahifede>
HH3 kasımında ingHtereye dönmüş, visamiralhga terfi ve Doğu donanması başkomutan muavinliğine ’ tâyin edilmiştir.
Doğu donanması bundan son ra. Japon donanmasına karşı Hint Okyanusunun güvenliğini sağlamağa nrâtuf harekâtta temayüz etmiş ve Malezya, Sıımat ra ve- Cava'da Japon işgali altındaki Üslere karşı müteaddit deniz taarruzları yapmıştır.
Beşiktaşta kumar oynandığı iddia edilen bir ev basıldı
Emniyet müdürlüğünün alâkalı memurları tarafından Beşik taşta Şair Nedim sokağında oturan belediye teltiş heyeti muamelât şefi İsmail Safa Gü-ler'ln evinde, mahkemeden ah-nan bir arama müzekkeresiyle taharrlyat yapılmıştır Arama, o evde kumar oynatıldığı İddiası üzerine yapılmıştır.
Bu aramada belediyf havagazı İşletme şefi H-uyrİ Sezer, belediye Hâl müdür vekili Ahmet Ziya Başar, maliye memuru İhsan, avukat Necip özsoy, Ziraat bankası memuru Alımcı Erkan, makine mütehassısı İsmet Akdeniz, tüccardan M'lı-met Emin Merd. manifatura taciri Habip Bıçakçı, tûceaui.ın Moıdohay Çopur, yağ tüccarı Salih Orhan, berber Bilâl Kırcı bulunmuşlardır. Buıuar hakkında kumar oynadıkiaı» beyaııiy-le polisçe kanunî takibata girişilmiştir. Burada bulunan iskambil kâğıtları ile iisleı ve diğer suç âletleri de musaCere o-lunnı uçtur.

27 Ağustos 1049
AKSAM
Sahlfe 3
»/
Köylii ailelerin yıllık hesapları
Gürültüden şikâyet
>
«Yağmur ve Toprak I-simlı mecmuanın nüshalarını karıştırırken, Ankara civarında bir köyün muhasebesine rasladım. Esenkent istasyonuna yarım saat ötede bulunan Polatlar, Muvaffak Bay Harmandalıoğlıf nun vardığına göre, 35 haneli ve 200 nüfuslu imiş. Ailelerden 5 i büyük, 10 u orta, 15 i küçük, 5 i topraksızmış.
Büyüklerin yıllık geliri: Tarladan 1500 lira, davardan 500 lira, arıdan 150 lira. Ceman 2150 lira.
Gideri: Ev eşyası ve giyim 400 lira: vergiler ve salma 250. hayvan masrafı 275. ırgat ücreti 200. pulluk ve sapan masrafı 75, çarık gönii 30. şehre iniş masrafı 50. itiz, sabun, gaz 33, kil, pekmez 36. doktor ve ilâç 25. kağnı (âmiri 65. askerdeki oğluna 250.
Bu hesaba nazaran, aile, bir senede 461 lira terakki etmiş.
Orta köylünün yıllık hâsılatı topraktan 900 lira, otuz davardan 300 lira.
Gideri, aşağı yukarı aynı müfredatta 1293 lira. x
Demek ki 93 lira açık ver miş.
Küçük köylünün yıllık ge liri topraktan 300 lira. Oğlu da çalışıp 200 lira hariçten kazanmış. İste o kadar. Aynı müfredatla yıllık masarifi 715 lira. (Bıı arada 200 lira ev ve giyim masrafı, 125 lira salma, 20 lira çarık gönü, 15 lira şehre iniş. 25 lira tuz, sabun, gaz, 30 lira pekmez, 100 lira askerdeki oğluna, ilil.) İlâveten de 150 lira banka, öküz taksiti.
Demek 425 lira borç binmiş.
Topraksız köylünün geliri: Dört ay amelelik yapmak suretiyle 300 lira. Karısı ve çocuklarının kazancı. 60 lira, beş dönümlük ekiminden aldığı 150 lira. Ceman 510 lira.
Aynı ailenin gideri: lira yemeklik buğday için, 120 giyim ve ev eşyası. 100 askerdeki oğluna, 60 vergi, 98 sigara, gaz, tuz, sabun, şehre iniş, 50 borç.
Demek ki yıllık açık 243 lira.
Muvaffak liar inanda iıog-lu şu neticeyi çıkarıyor:
320
Ekip biçtiği toprağa göre dört boya ayırdığımız aynı nüfusa sahip yukardakl ren ebe r tiplerinin gelil* ve giderlerini birblrlerile karşılaştırdığımızda gelir nispetlerinde aşağıdan yukarıya doğru yüzde elli ile, yüzde altmış bir artma görüldüğü halde gider cetvelinde bu nisbet ancak yüzde yirmi beşle, otuz arasında bir faz lalık göstermektedir.
Burada dikkati çeken bir nokta da bir çiftli küçük reneberle hic toprağı oimı-yan köylünün yıllık gelir, giderlerinin birbirinden fark sız oluşudur. Bu da gösteriyor ki her iki yüz lira ile üç yüz lira arasında içe giden küçük rençber. elindeki toprağı yavaş yavaş kaybederek ırgatlaşmaktadır.
Şimdi, birbirimize şehirlerde soralım:
— Bir gecede ne sarfetti-niz? Yeni alınan vapurların lüks kamaralarını beğendiniz mi? Doksanlık ayakkabılardan birer tane daha ıs marlıyalım mı?
Ve köylü efendimizdir.
Acaba köyle şehir arasındaki bu uçurum diğer memleketlerde dc bizimki gibi midir?
İddia ediyorum ki, değildir.
Yeni bir kurum
CUMHURİYET'in bugünkü başyazısında Türkiye Turizm burumunun İlk toplantısından bahseden Nadir Nndi. t ur remin sağladığı faydalar tise rinde durarak 1946 de turlun kanalı ile Fransaya 300 milyon Türk lirası girdiğini, içinde bulunduğumu! sene için ise bunun daha da yüksek rakamlar» çıkacağını. turizmin daima ileriye doğru gittiğini yasmakta ve yatısını şöyle bitirmektedir:
«Btz 300 milyondan, 100 mil-yodan. hattâ elli milyondan vazgeçtik, şimdilik sadece bu .dâvanın azametini kavrayabilir sebeplerle rahatsız olduklarını Ve bunu benimsemeye başlarsak kaymakamlığa bildirmişler ve. kendlmfai bahtiyar saymalıyız, bu işyerlerinin kapatılmasını Her bakımdan turizme elverişli istemişlerdir.
Kaymakamlık, yaptırdığı tah kikatta evlerde oturanların İddialarını kısmen vârld görmekle beraber, bugün şehrin piyasa ve iş merkezi olarak kurulmuş bulunan Eminönü İlçesinde mü teaddit işyerlerini kapamayı da doğru bulmamaktadır. Şikâyet edilen müesseselerin hepsinin elinde raaliyet ruhsatiyesi vardır. Bıı sebeple bu müesseselere vaktiyle çalışmaları için İzin verildiği halde sonradan bunun geri alınması müktesep hak prensibine uygun görülmediğinden kapatılmasına imkân görülememektedir. Ancnk bir kısmı sahip değiştirmiş olduğundan bunların müktesep hak iddiasında bulunanuyacakları tabii görülüyorsa da kaymakamlık bu İşte ne şekilde hareket edilmesinin doğru olacağı hakkın- ret da belediye hukuk İşleri müdürlüğünden mütalâa sormuştur. Hukuk işleri müdürlüğü ise bu müesseseler kapatılabilir diye mütalâa beyan etmiştir. Vaziyet tetkik edilmektedir.
Halkı rahatsız eden iç yerleri
Eminönü ilçesi dahilinde dük kân. mağaza, depo, atölye, fabrika, imalâthane Ve benzeri müesseselerin sayısı 11 bini geçmiş bulunmaktadır. Ayni İlçede bir çok İkametgâh olarak kullanılan binalar vardır. Bu evlerde oturan ailelerden bir kısmı, civarlarında bulunan atölye, imalâthane ve benzeri İş yerlerinden gürültü yapmak, fena koku neşretmek gibi türlü ,

'1!
Sah ah Gazeteleri Ne Diyor ?
, «er ouumuan turizme eıverışu birçok yurd köşelerimiz vardır. İmkânlarımızı hesaplıyarak a-1 ikamızı fazla dağıtmaksızın, bölgeyi, hattâ bir bölgenin bir noktasını başlangıç olara ele aldığımı» takdirde başarı ihtimalleri ufukta belirecektir. Bu husustaki zihniyet inkılâbı içinde ayrıca bıkmadan, yorulmadan çalışmak gerektir.»
*
Maarif Şûrasından istediklerimiz TASVİR’de Cıhad Baban, «Maarif Şurasından istediklerimiz» serlevha lı başmakalesinde. topluluk ve cemiyet hayalındaki müşterek işlerde muvaffakiyet göstermeyişimizin, eğitim tanından gelen bir sebebi olmak lâzım geldiğine işa-Hrnekte ve şöyle demektedir:
«Terbiye sistemimiz, bizi
muntazam bir saat gibi çalıştırmağa alıştırmam ıştır. İmkân ve fırsatını bulduğumuz anda vazifemize karşı tekâsüt gösterir, sıkıştığımız zaman da alelacele geceyi gündüze katıştırırız. Meselâ Üniversitede,, günü gününe derslerini bir vazife mecburiyeti İle takibeden terin miktarı, İşi son güne bırakanlara nazaran çok azdır. Memuriyet hayatında da aynı şeyleri görürüz. Kırtasiyeciliğin artmasının başlıca sebebi bu değil midir? Ve bu kurum umuz, bize umumi hayatta çok pahalıya mal olmamakta mıdır?
Onun için, vazife hissini telkin eden, ve otomatik olarak ferdi işe alıştıran, ve ferdin başka türlü hareket etmesine, cevaz vermlyen bir terbiye sisteminin, ve çalışma alışkanlığının memlekette yerleştirilmesi ve bunun umumi olarak tatbik edilmesi İçin icabeden tedbirlerin alınmasını biz de kendi hesabımıza temenni ediyoruz.»

Türk - Yunan dostluğu
HÜRRİYET: «Türk - Yunan dostluğunun ne merkezde olduğunu öğrenmek istiyoruz.» başlıklı başmakalesinde 7-17 tarihli Prosfiyikos Kosmos ismindeki Yunan gazetesinin aleyhim iz ğde yazdığı mnkaleyi sütunlarına geçirdikten sonra şöyle demektedir:
»Bize kinini kusan bu gazetenin kimler tarafından çıkarıldığını bilmiyoruz, Bildiğimiz bir şey varsa o da Yunan efkârı umum iyesinin bir mümessili o-iuşudur. Bu gibi nankörler Tür-
kiye'ye karşı aşağuık duygusu beslemeğe devam ettikçe başı 51 kınlıdan kurtulamıyacak ve felâketten felâkete sürüklenecek-1 tir. Adalarımızın hesabını görmek için yeşil masanın etrafında bulunduğumuz zaman bu çirkin ve küstah neşriyatın da faturasını kendilerine ödeteceğiz. Bu hususta hiç şüpheleri olmasın!»

Vali ve Belediye reisimizle uğraşan kara kuvvet
Selim R»içip Emeç, SON POS-TA'da yukanki başlık atlında yazdığı başyazısını şöyle bitirmektedir:
cl946 seçimlerinde İstanbulun Demokrat zaferinin nispetini tâyin meselesinden dolayı Lûtfl Kıraçlara kin bağlamış olanlar, aniaşıhyor ki bir vali ve belediye reisi sıfatiyle onun başını yemek için, o tarihten, beri uğ-raşmaktadılar. Teşekkür olunur ki aklı selim bu kötü isteğe galebe ça İmiş ve mantık ve insaf basit politika İhtiraslarım uyanık şuurlyle yenmeğe muvaffak olmuştur. Doktor Lûtfl Kırdarm buradan uzaklaş tırıl-maslyle kalmasını Istiyen kuvvetler arasındaki mânevi mücadelenin mahiyeti de. işte, bundan İbaret bulunmuştur.
Bu sebeple, kara kuvveti temsil eden ve İsimleri artık efkârı umumlyece tamamlyle malûm bulunan zevata sorabiliriz.
Bu gibi politika oyunları ve memuru İktidar siyasetine hizmetkâr kılmakta ısrar etmek manevraları daha ne zamana kadar devam edecek 1*
Sudkostik
Güzel Sanatlar Akademisinde güz devresi imtihanları
Güzel Sanatlar Akademisinin bütün kollarında güz devresi İmtihanlarının 20 eylülde başlamasına karar verilmiştir. Bu karar İlân edilmiştir.
Diğer yüksek dereceli okullarla üniversitelerin muhtelif fakültelerinde güz devresi İmtihanları ekimde başlayacaktır.
İngiltereden külliyetli miktarda mal geldi
Belediye ara seçimleri hazırlıklarına başladı
Tuzlaların ıslahı
Amerikalı mütehassıs Çamaltı tuzlasına gitti
Tekel İdaresinin tuzlalarını ıslah etmek maksadiyle Ameri-kadan getirttiği tuz mütehassısı Arthur Wolf, yerinde tetkiklerde bulunmak üzere Çam-altı tuzlasına hareket etmiştir.
Bilindiği gibi İdarenin gayesi Marshall yardımından istifade ederek tuzlatan maklnalaştır-mak, bu suretle istihsali arttırarak fazla tuz ihraç etmektir. İdare fllvâkl hâlen de tuz ihracatı yapmakta, ancak bunlar ufak miktarlara münhasır kalmaktadır. Bu arada 1948 de 39 bin ton tuz ihraç edilmiş olup bu yıl sonuna kadar yapılacak ihracatın da 80 bin tonu bulacağı tahmin edilmektedir.
İdarenin şimdiki halde senelik tuz istihsali 175 bin ton civarında olup elde bulunan 54 tuzla maklnalaştırıldığı takdirde bunun 440 bin tona varacağı ve bu suretle ihracatın yüzde 25 nispetinde artacağı tahmin edilmektedir.
Son zamanlarda piyasaya külliyetli miktarda sudkostik gelmiştir. İngiltereden gelen bu malın toptan kilosu 50 kuruştur. Potas kostik ise Almanya-dan ve ihtiyaç nispetinde ithal edilmektedir. Geçen sene bu malı vermlyen Almanlar bu yıl arzu edilen miktarı teslime hazır bulunduklarını bildirmektedirler. Flatler toptan 55-58 kuruştur. Yine İngiltere ve Al-manyadan sterling ve kleringle zırnık ithal edilmektedir Memleketin bu mala olan ihtiyacı senelik 300 ton civarında olup hâlen piyasada kâfi miktarda mal vardır, Fiatler gerek toptan. gerek pullu, gerekse blok 70 kuruştur.
Ayrıca İngiltereden karbonat dö sud İle bikarbonat dö sud da İthal edilmektedir. Karbonatın ffatı 32-33, bikarbonatınsa 3o kuruştur.
Eyîûldesiyasî partilere seçimlere girip girmiyecekîeri sorulacak
Belediye, eylül ayı içinde yapılacak ara seçimlerin hazırlıklarına başlamıştır. İl seçim kurullariyle İlçe kurullarının teşkili için belediyeden vilâyetten z muhtarların isimleriyle mevcut siyasi partilerin adlarını sormuştur.
1 eylülde, siyasi partilere, seçime iştirak edip etmlyecekleri sorulacak ve bu soruya 3 gün içinde cevap vermeleri istenecektir. Cevap vermeyen partilerin seçimlere girmiyecekîeri anlaşılacaktır.
Ayni zamanda eylül başında seçim kurullarının teşkili için çekielcek kura ilân olunacaktır. Bu kura, daimi komisyon üyeleriyle vali ve belediye başkanı, seçime iştirak edecek siyasi partilerin mümessilleri ve noter huzurunda çekilecektir. Kura 9 eylülde çekilecek ve bu suretle 11 seçim kurulu teşkil edilecektir. İlçelerde de ayni şekilde
de yapılacak ara seçimi için talimat gelmiş ve hazırlıklara başlanmıştır, Resmi müracaat olmamakla beraber Cumhuriyet Halk partisi ve bağımsız olarak adaylıklarını koymak is-tlyenler arasında eski vali Sad-rL Aka. ZLle'den Fuat, Erbaa* dan Ziya ve iki emekli general bulunmaktadır.
onyada eski
bir «âhıt
280 Yahudi daha Filistine gitti îstanbuldan Filistine Yahudi muhacereti devam etmekledir. Bon olarak da »Anne Marle» vapuruyla 280 Yahudi gitmiştir.
Topraksız köylülere dağıtılacak topraklar
Eyiip İlçesiyle Rami, Küçiik-köy. Ayazma Ve Kemerburgaz köylerinde çiftçiyi topraklandırma kanunu gereğince fazla arazinin istimlâk edilerek topraksız çiftçilere dağıtılmasına Bakanlar Kurulu karar vermiştir.
Bu husus yakında Resmi Gazete ile de yayınlanacaktır. Res mi Gazetede yayınlanma tarihinden İtibaren 3 ay İçinde bu
Çorum vapuru
«Çorum» yangını hâdisesiyle ilgili olarak Denizyolları İdaresi tarafından emekliye ayrılan gemi süvarisi Edip Kurtkanla hareket olunacaktır. Bu mua-baş acenta Ziya Günayın yer-' melelerle usul ve hazırlıklara terine kimlerin getirileceği hc- oıt diğer İşler eylülün 13 üncü nüz belli değildir. Mamafih hâ- günü tamamlanacaktır. Nam-len tamirde bulunan «Çorum»' zedllğinl koymak için müraca-vapurunun işleri 3-4 güne ka- at edenlerin dilekçeleri 9 eylûl-dar bitip gemi sefere çıkacağı'de teşekkül edecek seçim ku-için yeni süvarinin bugünlerde1 rufları tarafından kabul edlle-' evginden bu tarihten önceki müracaatlar kabul edilmlyecek-tir.
Seçim kanununa göre seçimin, hazırlıkalrm tamamlanmasını takip eden pazar günlerinden birinde yapılması ve bu günü, İçişleri Bakanlığının tes-, bit edeceği yazılıdır. Bakanlık,
tâyin edileceği anlaşıl makta-
dır.
Taklit İsparta halıları
Romalılar zamanından kalma bir lâhid bulundu
Troeybüs seferleri
Ortaköy - Bebek caddesi genişletilmeğe başlayacak
Şehrin en işlek caddelerinden biri olduğu halde bazı kısımları çok daralan ve karşılaşan nakil vasıtaları birbirinin yanından güçlükle geçebildiği için türlü kazalara sebebiyet veren Ortaköy Bebek yolunun genişletilmesine karar verilmişti. Bu karar gereğince etüdlerin hazırlandığını keşfinin yapılarak bu işin 700 bin liraya bir müteahhide ihale edildiğini yazmıştık.
Bu cadde, Ortaköyden İtibaren 3o metre genişlikte olarak Bebeğe kadar uzanacakttr. Yolun deniz tarafında uzanan duvarlar tamamen kaldırılacak ve mevcut binalar da mümkün olduğu takdirde geriye çekilecek, geriye alınamıyanlar yıktırıla-caktır. Bu suretle yoldan devamlı surette denizi görmek mümkün olacaktır.
Yeni yol önümüzdeki senenin sonuna doğru tamamlanınca Ortaköyden itibaren Bebeğe kadar uzanan tramvay hattının kaldırılmasına karar verilmiştir. Bu İki semt arasında troleybüs işletilecektir. Bu yeni İşletme içirt hazırlıklara başlanmıştır.
Denizyolları umum müdürünün riyasetindeki heyet Pariste
Denizyolları idaresine gelen malûmata göre umum müdür Cemal Parmanla beraber muavin Behçet Osmanağaoğlu ve teknik müşavir Mehmet Erer Perise varmışlardır. Marshall plânı çerçevesi içinde görüşmelerde bulunup İdarenin İstediği meblâğ ve bunlarla alınacak vapurlar hakkında bir neticeye varacak olan heyetin oradan nereye gideceği, yani yeni gemiler mubayaası için hangi memleketlere gideceği bu temaslardan sonra anlaşılacaktır.
Yakshn?n hırsız
Arnavutköyü karakolundan nasıl kaçtığı tahkik ediliyor
Arnavutköyde ZülkadJr sokağında Hâzım SakaryalIya ait apartımanm ikinci katında 0-turan Server Ayanın dairesine evvelki gece bir hırsız girmiş, ve bu hırsız sabaha karşı kalkan Server Aya ile eniştesi ve babası tarafından yakalanarak iple bağlanmış. Arnavutköy polis karakoluna teslim edilmiş. Karakol âmiri, hırsızı yakalayan ev halkına dün sabah için gelip İfade vermelerini söylemiş fakat dün sabah karakola giden apartıınan sakinleri ipte bağlayıp teslim ettikleri hırsızın kaçmış olduğu cevabını almışlardır.
Bunun üzerine vaziyetten Emniyet müdürlüğü haberdar edilmiş, Emniyet müdürü bizzat işin tahkikatına el koymuş ve Arnavutköy polis merkezi mensublni hakkında tahkikata girişilmek zarureti hasıl olmuştur. ____________
Çatal ağzından tstanbula elektrik cereyanı getirecek havaî hat
Ankara 26 (AA.) — Çatal-agzı elektrik santralından istihsal edilen enerjinin tstanbula nakledilmesi için inşa edilecek havai hat 2 milyon 400 bin dolara «The American - Can adlan Industries Corporation» şirketine İhale edilmiş bulunmaktadır. Haber aldığımıza göre bu şirketin genel müdürü Joseph Bren-ner cumartesi günü uçakla Londra'dan tstanbula gelecek ve bu İnşaatla İlgili hususlarda görüşmelerde bulunacaktır.
'Sırtımız yere gelmiyecek.r
Gazetelerde okuduk; İstanbul belediyesinin iştahına karar verilmiş. Bu kararı tatbik için belediyemiz. Marshall yardım plânına dahil bulunan 16 memleketin hükümet merkezlerine bas vurarak o şehirlerdeki I belediyelerin nizamnamelerini, talimatnamelerini, kanunlarını istemiş. Bunlar geldikten sonra bir komisyon kurulacak incelemeler yapacak, belediyenin yeni teşkilât şeklini tesbıt edecekmiş.
Bu işler tamamlandıktan sonra yeni teşkilâtlı belediye hani hani çalışacak, şehir iûzmetlerini lâyık olduğu şekilde tıkır tıkır yapacakmış.
Bu duaya biz de âmîn deriz tabii. Allah muvaffakı-ket versin, hayırlısile başlasın ve muvaffakiyetle bitir-U-sinler amma bu gayrctlcrinQ mânasını anlıyamadık. Bi li-H yoruz ki milyonlarca l» CM ralık maaş, ücret, hakkı hıı-q_ zur tabsisatife, kabına sığa- O mıyan, şehrin dört bucağına dal budak salıp barınacak q yer butamıyan geniş teşki-— lâtife ve nihayet, umumi meclisinin kâh alelade, kâh 0 fevkalâde toplantılarile mev > cudiyetini işba ta çalışan hif İstanbul belediyesi var. fa m kat şehirde belediye hizme-«*-ti diye bir şey yok.
Demek ki bu ataletin, beceriksizliğin sebebi de kanun, nizamname. tatirnalna-X) me yokluğu imiş. ^5
Demek ki kanunsuzluk yüzünden sokaklarımıza kal (D dirim döşenemiyormuş. Jr
Demek ki nizamnamesix-Vx lik yüzünden ekmek meselesi bir türlü halledilemiyor muş.
Demek ki talimatnamesiz-lik yüzünden esnaf sıkı bir kontrol altına alınamıyor muş.
Demek ki sokakların pislj-ği; şehrin yazın kerbelâ çölüne, kışın diz bovu çamur bataklığına dönmesi; Eminönü rıhtımının her sene çöküp avuçlar dolusu para dökülerek yeniden tamir edilmesi; hayat pahalılığına, esnaf serkeşliğine, şoför itaatsizliğine. seyrüsefer düzensizliğine karşı girişilen mücadelelerin hic bir tesir göstermemesi ve daha savmakla bitip tükenmek bilmeyen uygunsuzluklar hep nizamname, talimatname yokluğundan ileri geliyormuş.
Demek ki bunların böyle olduğu ancak anlaşılabilıl» ve bin bir derdin devası Marshall plânı burada da imdadımıza yetişti!
Müjdeler olsun, aziz hemşehriler. Hele biraz sabredelim, vardım plânına dahil on altı memleketten nizamnameler, talimatnameler, kanunlar gelsin, komisyonlar kurulsun, incelemeler yapılsın: ondan sonra efendim, sırtımız yere gelmive-cek artık! Belediye hizmetinin ne demek olduğunu o-zaman anlıyacağız.
Amma diyeceksiniz ki: u Bütün bunlar işin nazariyat, yani palavra tarafı. Nizamnameleri. talimatnameleri tatbik etmek için para ve iş adamı lâzım."
Evet, bu hususta ben de sizinle beraberim ve benim gibi siz de biliyorsunuz ki lâzım olan o iki sevi bulamıyoruz. Binaenaleyh, hele şu nizamname, talimatna me, komisyon nazariyatına girişsinler, kırk elli sene de bunlarla avunalım: günün birinde para ve is adamı lüzumunu idrâk ederler bell i!
Cemal REFTK
Etler kalın kârıda sarılmayacak
Kasaplar, müşteriye sattıkları etleri umumiyetle kalın kâğıtlara sararak tartmakta ve bu kâğıtları da et fiatinden satmaktadırlar. Yapılan tetkik-
Konya 26 (Akşam) — Konya-ııın îhsaniye mahallesinde Nefise Yüdırım’m evinde yapılan harici kazıda yekpare kapaklı. 10 bölmeli ve her bölme üzerinde arslan başı bulunan 1 metre yüksekliğinde, iki metre uzunluğunda Romalılara alt kıymetli bir iühld bulunmuştur.
Ayni lahdin bir benzeri İzmir müzesinde bulunmaktadır. Hafriyat, arkeolog Sedat Onatın başkanlığında devam ediyor. Daha bir çok eserlerin meydana çıkacağı tahinin edilmektedir.
Türkiye yüzme birincilikleri
İsparta Ticaret ve Sanayi Od asından gelen bir tezkereden __________
anlaşıldığına göre son zaman- ‘ henüz seçim" gününü ^iîân et-larria İsparta halılarının tak- nıemlşse de ara seçimlerinin 16 litleri yapılmaktadır. Bu müna-1 ekim pazar günü yapılması kuvvetle muhtemeldir.
Diğer taraftan seçimler İçin lüzumlu masrafları karşılamak üzere defterdarlığa 90 bin lirası belediye hudutları içinde yapılacak işlere, kalanı da belediye hududu dışında kalan İlçelerin İhtiyaçlarına sarfedllmek üzere 114644 lira tahsisat gelmiştir. Belediye bu parayı bugün alacaktır.
Belediye dün İlçelerden seçim hücrelerinde tamire muhtaç olanlar varsa bildirilmesini istemiştir.
Tokatta namzetliklerini koymak isteyenler
Tokat 26 (Akşam) — 16 ekim-
sebetle hakiki İsparta haklarının şartlan da İzah edilmekte, bunların 10 santim cninde. 26 ve 10 santim uzunluğunda 33 düğümü bulunduğu, alüminyum mühürle mütehassıslara mühür letllip satışa çıkarıldığı belirtilmektedir.
Zaçyağı ithali tamamıyle yasak
Ticaret ve Ekonomi Bakanlı-De-1 bölgelerde arazisi bulunanlar 8* tarafından zaçyağı ltlıall önümüzdeki arazilerinin ndktarlarlyle hu- tamamen menedllıniştir. Çünkü îstanbulia dutlarını valiliğe bildirecekler- Karabük fabrikası memleket 1 İhtiyacını tamamen karşılaya-' cak nispette zaçyağı istihsal flatı kısmı zıranda çiftçilere dağıtılacak- fabrikada teslim kilosu 30 ku-tır. | ruştur.
İstanbul - İzmit vapur seferleri
Verilen malumata göre
nlzyoJları idaresi
haftadan itibaren ___________
İzm i, arasında muntazam va- d ir. )“•"------ ---------
pur seferlerine bağlıyacaktır.1 Bu bölgelerde istimlâk edile- cak nispette zaçyağı , Bu servise. Hoilaııdadan yeni cek topraklar önümüzdeki ha-' etmekte olup bu inalın geleıı vapurlardan bir tatısi-( edilecektir.
Bursa 26 (A.A.) — Yarın şehrimizdeki Havuzlu parkta başlıyacak olan Türkiye yüzme birinciliklerin? katılacak 7 bölge yüzücüleri şehrimize gelmişlerdir. Bu bölgeler şunlardır:
Hatay, İçel, Adana. İzmir. Kocaeli, İstanbul ve Bursa,
Müsabakalarda birinciliği alacak bölge Lübnan'a gidecektir.
Demirspor İstanbul’a geldi
Dün sabah şehrimize gelen Ankara Demirspor takımı yana ilk karşılaşmasını İstanbul-sporia, ikinci karşılaşmasını da pazar günü Fenerle yapacaktır.
Maçlar Fener stadında oyna-, nacaktır
MEVLÜD
Bayan Mesture Arel'in vefatının 40 inci gününe tesadüf eden 28/8/949 pazar günü öğle namazını müteakip Fındıklıda Süheyl bey camiinde mevlûd kıraat olunacaktır. Arzu buyuranların teşrifleri rica olunur.
AİLESİ
ler sonunda vaktiyle belediyenin kalın kâğıtlar İçinde etlerin tartılmasını yasak etliği anlaşılmıştır. Çok yerinde olart bu yasağa bütün kasapların riayet etmesi için kontrollerde bu hususa da ehemmiyet verilmesi mürakpıtara bildirilmiştir.
Evvelki gün yapılan kontrollerde kasapların kalın kâğıtla et satmalarına mâni olunmuştur.
A K j A M
27 Ağustos 1949
Sahile 4
Gcethenin 200 üncü yıldönümü Büyük şairin 2 baladı ve 2 şiiri
Vichy bu sene çok kalabalık
80 bin kişinin geleceği tahmin edilirken gelenler 160 bini buldu
Demokrasi münakaşası
Demokrasi eskiden beri taayyün etmiş bıı, müessesedir. Bunda bizim icat edeceğimiz, tefsirlerle meydana çıkaracağımız bazla: bir şey yoktur
Büyük Alman şairi Goeüse'nln 200 üncü yıldönümü yarın dünyanın her tarafında kutlanacaktır. Bu münasebetle biiyüfc ■ıtrtn pek meşhur iki baladınla ve IU lirik şiirinin tercüme-
■inl neşrediyoruz:
Balıkçı
«Goctht»
Sular kabarır coşar,
sular oğuldar taşar.
Bir balıkçı oturmuş
kıyısına enginin.
Elindeki oltaya
sakin bir gözle bakar. Telâşı yok, her yeri
yüreği gibi serin. O böylece beklerken.
Etrafını seslerken
Sular orta yerinden yarılarak açılır. Islak bir kadın fırlar dalgaların içinden.
Köpükler kaynaşarak dört tarafa saçılır.
Kadın şarkılar söyler.
Kadın balıkçıya der: «Niçin yavrularımı hain İnsan fendine «Düşürür aldatırsın?
Onları niçin çeker
«Alırsın kendi kızgın,
korkunç cehennemine? «Balıkçağızlar ne şen, ne bahtiyardır, bllsen. «Dibinde yaşarlarken
bu serin, güzel yurdun, «Hemen olduğun gibi
derine iner de sen •Onlara eş olurdun, derdinden kurtulurdun.»
■Altın güneş, ay, yıldız denizde gece gündüz ■Hiç görmedin mİ nasıl yıkanır ve ferahlar?
«Dalgaların nefesi üstlerindeyken henüz •Güzel yüzleri nasıl
birer kat daha parlar? •Billur denizde yüzen
gök yüzünün berrak, nem, «Koyu mavi aksi de
seni cezbetmiyor mu? •Ya suda kendi çehren
seni ezeli şebnem «Eline inmek için
teshire yetmiyor mu? Bular kabarır koşar,
sular uğuldar coşar,
Balıkçının çırçıplak
ayağını ıslatır,
Derin bir tahassürle
kalbi taştıkça taşar. Sanır kl duyduğu ses
yarinin selâmıdır.
Kadın şarkılar söyler,
kadın ne diller döker. Balıkçı artık biter,
tutmaz kolları, dizi. Bir yandan kadın çeker.
bir yandan kendi çöker. Düşer, dalar sulara,
bulunmaz olur izi.
Çeviren: Emüı SAYIT
«Onlar gece çayırda eğlenir, raksederler,
«Seni beşikte sallar, sana ninni söylerler.»
— Baba, görmüyor musun,
bak şu yanda, ller’de «Umacı kızlarını
o karanlık yerlerde?»
— «Korkma oğlum, hepsini,
hepsini görüyorum, »Söğüt ağaçlandır
o gölgelikler, yavrum.»
«Ben seni seviyorum, bil ki gözüm var sende, »Zorla çeker alırım,
sen kendin gelmesen de.»
— »Baba, baba, kapıyor,
bana bari sen acı! «Bırakma, kurtar beni, götürmesin umacı.»
Baba ürktü, şaşırdı, atını hızlı sürdü. İnleyen yavrusunu kollarında götürdü.
Nice zahmetten sonra çiftliğe varabildi — Fakat artık kolunda evlâdı sağ değildi.
Çeviren: Emin SAYIT
Kısmet
• Gocthe»
Issız ormanda doya doya Başıboş gezdim, gönül bu ya.
Gölgede gördüm hoş bir çiçek, Yıldız bakışlı, şirindi pek.
Dedim «Koparsam»,
gülümsedi
«Beni soldurma, yazık.» dedi. Onu köküyle söktüm heman Eve götürdüm soldurmadan.
Sessiz bahçemde bu şen çiçek şimdi açacak, gelişecek.
Çeviren: Emin SAYIT
Yatı türküsü
-Goelhe»
Dağ başlan hep uykuda. Dinle, hiç bir ağaçta da Yok ses, seda..
Kuşçağızlar ormanda uyur. Hele dur, sunulur Tez bir rahat sana da.
Çeviren: Emin SAYIT
Umacı
■Goelhe»
Gece.. Rüzgâr., Geç vakit bu yolcu kim acaba?
Evlâdı kucağında atla giden bir baba.
Oğlunu sıkı sıkı tutuyor, hava soğuk, Bakıyor incinmesin, üşümesin yavrucak.
— »Oğlum, neden, yüzünü
örttün öyle korkarak?» ■— «Babacığım, karşıda umacı var. işte bak!» ■Hem taçlı, hem kocaman kuyruklu bir umacı!»
— «Yok oğlum, o bir bulut,
yalamakta yamacı.»
■Şirin çocuk, şen çocuk, seni götüreyim, gel!
•Birlikte eğleniriz, oynarız güzel güzel.
■Nice renkli çiçekler koparırız kıyıda, «Sırmalıdır anamın tacı da, esvabı da.»
— «Baba, işitmedin mİ, ıımacı neler dedi? «Duymadın mı, gizlice bana neler söyledi?»
— «Korkma, oğlum, sakinol, ne insan, ne hayvan var,
«Kurumuş yaprakları hışırdatıyor rüzgâr.»
«Güzel çocuk benimle geleceksin, değil mi?
«Ne kadar sevecekler bllsen kızlarım senli
Fransaya bakliyat ithali serbest
Memleketimizden alıcı durum da bulunan Fransa hükümeti aldığı yeni kararla Türklyeden her çeşit bakliyatın ithalini serbest bıraktığını bildirmiştir.
Teşekkür
Müptelâ olduğu hastalıktan kurtulamıyarak vefat eden kardeşimiz
İT AMD! AVUNDUK’un
cenazesine iştirak lûtfunda bulunanlara teşekküre muhterem gazetenizin delâletini rica ederiz.
Kardeşleri: Üzeylr Avunduk, Remzi Avunduk, Şevket Avunduk, Hakkı Avunduk, Liitfl A-vunduk._________________
0 Operatör - Jinekolog \
IDr. Hayri Demirtekinİ
Doğum ve kadın hasta- I 1 ıklan mütehassısı. I
Maçka Kalıpçı sokak No. 1021 kat 3. Muayene: 14 - !!)■*
BORSA VE OSMANLI BANKASI
KOMJSEK.İÖ İNDEN:
K82 saydı kanun gerekince akdine salâhiyet verlltnlj elan ceman (130.000.0001 liralık KMO Istlta-nyı tahvillerinin 1 İnci tertibini tejlcll eden « 6 faixll (15.WM.000» liralık ve İkramiyen % ( 1/2 falsll (5.000.000) liralık tahviller Maliye Bakanlıfiının emriyle 22 Aftustoa IMS tarihinden İtibaren Borsa kotuna lllıal cdlJmiutlr,
Osmanlı Bankasından
Zafer Bayramı münasebetiyle Osmanlı Bankasının Galata Merkeziyle Yenlcami, Beyoğlu, şişli ve Kadıköy şubeleri 30 ağus tos 1949 salı günü kapalı bulu-I saçak ur.
V-ichy'den bir Paris gazetesine yazılıyor: Dünyanın en meşhur su şehirlerinden biri olan Vichy bu sene, şimdiye kadar görülmemiş derecede kalabalıktır. Oteller, pansiyonlar dopdoludur. Su İçme zamanı olan sabahları ondan on ikiye, akşamlan beşten yediye kadar parkta serbesço yürümek, gazinonun bahçesinde boş bir iskemle bulmak âdeta imkânsızdır. Vichy karaciğer, mide rahatsızlıklarının tedavi edildiği bir yerdir. Bu rahatsızlıkların başlıca sebebi de fazla yağlı ağır yemekler, hareketsizliktir. Harb yıllarında, yiyecek kıtlığı yüzündne, hiç kimse fazla yağlı ağır yemek ylyememiştir. Vasıtasızlık yüzünden herkes az çok yürümüş, hareket etmiştir. O halde mide, karaciğerinden hastalananlar birdenbire neden çoğalmıştır? Vichy'ye bu sene 80 bin kişinin geleceği tahmin edilirken gelenlerin miktarı şimdiden bunun bir misli faziaslle 160 bini bhırnuş-tur. Bu artışın sebebi nedir?
Hastalar artmamış
Vlchy'deki doktorların söylediklerine bakılırsa hastaların miktarı artmamıştır. Çünkü bunlann muayene ettikleri kimselerin miktarı eskisinden fazla değildir. Vichy’de gelenleri muayene ederek hangi membadan kaç gram su İçeceğini, ne gibi banyo veya duş yapacağını tâyin eden 180 doktor vardır. Bunlann fikrini almadan gelişi güzel şu içmek tehlikelidir. Muhtelif yerlere asılmış olan levhalarda böyle bir harekelin ölüme sebebola-cağı yazılıdır. Filhakika her memba herkesin bünyesine elverişli değildir. İçilecek suyun miktarı da bünyeye göre değişir. Bunun için Vichy’ye gelen herkes bir defa bir doktora başvurur. Vaziyet böyle olunca hastaların miktarını en iyi doktorlar bilir.
Şu halde tahminden fazla gelenler kimlerdir?.,. Yapılan tetkikler bunlann hastalara refakat eden kimseler olduğunu meydana çıkarmıştır. Bir zamanlar Vichy’ye yalnız gelenler çoktu Şimdi hemen her gelenin yanında bir iki kişi bulunuyor. Vichy esasen eğlencesi bol bir şehirdi. Şimdi her türlü eğlence o kadar fazladır ki eğlenmek, hoşça vakit geçirmek İsteyenler de buraya akın ediyorlar.
Vıchy’deki eğlenceler
Vichy’de başlıca eğlenceler şunlardır: Tlytaro, sinema,
konserler, sandal gezintileri ve yarışları, muhtelif müsabakalar, boğa güreşleri... Vichy aynı zamanda dünyanın en mükemmel spor sahalarına malik olan yerdir. Tenis kortları hesapsızdır. Golf sahası emsaline pek az rastlanacak kadar mükemmeldir.
Büyük su şehrinde beş tiyatro vardır. Bunlarda operadan klâsik eserlerden tutun da operetlere vodvillere kadar her türlü eserler oynanır. Sinemalar pek çoktur. Buralarda en yeni flllmleri görmek kabildir.
Vichy, Aliler nehri kenarındadır, Nehir oklukça geniştir, üzerinde sandalla gezenler,-balık avına çıkanlar pek çoktur.
Vichy’de faaliyetin merkezi parktır. Geniş parkta sabah, akşam, bedava konserler verilir. Başlıca sıı membaian. büyük gazino da parkın içindedir. Gazinonun oyun salonlarında büyük ölçüde kumar oynanır. Bu yüzden oyun meraklıları da buraya fazla rağbet ederler.
Eski ve yeni fiatler
Vichy harbden evvel ucuzdu, Lüks palaslarda oda kirası ve yemek günde 250, birinci sınıf oLellerde 75 - 100 franktı. İkinci, üçüncü, dördüncü sınıf otellerle pansiyonlar tabii daha u-cuzdu. (O zaman bir frank 3,5 kuruş olduğuna göre palaslarda 8,5, birinci sınıf otellerde 2,5 -3,5 lira) şimdi flat 500' ile 5000 frnak (6 - 80) Ura arasındadır. Burada, palas olmamak şartl-İe, birinci sınıf bir otelde yemekle beraber oda fiaU 12 - 15 Uradır.
Vichy'ye gelenlerin çoğu Ce-zalrll ve Faslıdır. Bunların bir
Vicby’nin büyük gazinosu. Aliler nehri sahili, başlıca memba lanın bulunduğu yer
kısmı bornoslarlte gezer, bir "kısmı dikkati çekmemek İçin herkes gibi giyinir. Cezair ve FaslIların karaciğerlerinden fazla rahatsızlık duymalarına, yedikleri çok ağır yemeklerin sebebolduğunu doktorlar söy-1 lüyorlar.
Konferanslar
K'-'feranslar, Vichy hayatın-
da mühim bir yer tutar. Hemen her gün muhtelif mevzular hakkında bir konferans vardır. Bunların çoğu pek İstifadelidir. Eski Cumhurbaşkanı Lebrun geçen hafta Po in cart hakkında bir konferans vermiş, söyledikleri büyük alâka uyna-dımuştır.
Parkta konser dinleyenler iiıııııııırınııuııınııtmıııııııııııııııııııuııııiiiııııııınııtıııııiıiııııııınıınııııııııııııutiHinuıııııtıııııiniiMiB
Siivan III. I. Er Okulu Satmalına komisyonu Başkanlığından
Cinsi : 400 ton odunun kulp ilçesinin
Hondük rampasından Sil vana nakit
Miktarı î 400 ton odun.
Flatl : Kilo 8 kuruş
Muhammen tutan : 32,000 lira
1 — Silvan J. Er okulu ihtiyacı olan 400 ton odunun kulp İlçesine bağlı olan Höndiik rampasından Sil vana nakli kapalı zarf usulü ile talibine İhale edilecektir.
2 — İhale günü 15. Eylül. 1949 perşembe günü saat 11 de okul binasında yapılacaktır.
3 — Geçici teminat 2400 lira olup kati teminatı geçici teminatın iki misildir..
4 — Şartname okul levazımında parasız hergün görülebilir.
5 — İsteklilerin 2490 sayılı arttırma ve eksiltme kanunun-
da yazıh veslkalariyle birlikte belli gün ve saatte komisyona müracaatları veya kapalı zarfların komisyona verilmesi lâzım geldiği ilân olunur. 12299
Üç dört »enedir tek parti sis teminden çıkarak çok partili bir rejılme girdik. Herkes bunun lâzım olduğuna kani ve memleketin işlerinin selâmetle yürütebilmesi için bundan başka yol olmadığından da emin.
Fakat umumi İhtiyaca cevap verecek olan bu yeni sistem ne dlr?. Sanki bunu bizden başka hiç bir yerde tatbik etmemişler gibi bu işe koyulduğumuzdan beri demokrasinin ne olduğunda İttifak edemiyoruz. "Bazılan sağ ayağım evvelâ atmak demokrasidir diyor, banlan tam aksine olarak hayır «ol ayak atılması demokrasi i-cabatıdır İddiasında. Bir kısmı şöyle bir usulün demokrasi olduğunu ileri sürüyor bir başkasını dlnleseniz onun tam ak si istikametini gösteriyor. Velhasıl herkes bir demokrasi tet-sirclsi ve yalnız kendi fikrine uygun olan şeyi demokrasi ad d ediyor. Bunlar münevver sınıfının fikirleri. Daha aşağıya inerseniz demokrasinin bir nevi başı bozukluk olduğunu İddia edenlere bile tesadüf edebilirsiniz. Geçen gün bir gazetenin karikatüristi blzdeki bu hâletl ruhiyeyl çok güzel tasvir ediyordu: Hâdisatı kaydetmekle meşgul birisi bir yazı masasının başına geçmiş ve boyuna yazıyor. Bir tarafında da ciltlerle kitaba tekabül edecek kadar bir müsvedde yığını var. Karşısındaki kendisinin neieı yazdığını soruyor ve yazan da blzdeki demokrasi kelimesine verilen muhtelif mânaları ve tefsirleri kaydetmekle meşgul olduğu cevabını veriyor. Bu ka rikatffr hakikaten, tam vaziyeti gösterir bir resimdi.
Halbuki braz etrafımıza baksak ve biraz da tarihleri kanş-tırsak görürüz kİ demokrasi tâ. Yunan kadmim zamanında baş lamış ve tatbik edilmiş bir müessesedir belki ondan evvel tarihin kaydetmediği demokrasiler bile vardı. Yine görürüz ki dünyanın bir çok memleketlerinde bu rejim senelerden beri tecrübe edilmiş yerleşmiş ve tatbik edilmekte bulunmuş bir sistemdir. Binaenaleyh bunda bizim İcat edeceğimiz, tefsirler le meydana çıkaracağımız fazla bir şey yoktur. Bütün mesele dışarıda başka memleketlerde mesut bir surette tatbik edilmiş bu rejimi hakklyle tetkik ettikten sonra memleketimize sok maklır. Meselâ bugün isviçre-nin, İngllterenin, Fransanm. A merikanın tatbik ettikleri de-! mokrasl sistemleri vardır. Bazı teferruat işlerinde bunların a-rasında ayrılıklar görülebilir. Fakat esas her yerde birdir: B!r halk hükümetinin memleket iş lerinl yalnız halk menfaatine uygun olarak idare etmesi ve
bunun için de halkın ekseriyetinin iradesini sağlam ve doğru olarak meydana çıkaracak bir seçim sistemi.
Bu seçim sistemi de uzun u-zun tecrübelerden geçmiş ve artık en İyisinin hangisi olduğa çoktan taayyün etmiştir- Yiıni bu İşte de bizim keşfedeceğimiz büyük hakikatler başkalarınca çoktan malumdur. Kanunlarının büyük br kısmını bile tercüme tarikiyle almış olan bir memlekette, yeniden kabul edilecek teminatlı seçim sistemleri için öyle uzun boylu heyet! İlmiyeler tetkikatına, ecnebi â-limler mütalâalarına lüzum gö rülmesl biraz da hayret uyandırıyor,
Demokrosnin en birinci şartı samimi olmaktır. Samimiyet ol madıkça isterseniz sabahtan ak şama kadar dervişin teşbihindeki doksan dokuz adedi demokrasi kelimeleriyle ikmal e-dlniz, bir netice çıkmaz.
Samimi olunca ise temin edilecek yegâne şey seçimlerin, her kese emniyet verecek ve herkese kanaat getirecek şekilde doğ ruluk içinde cereyanıdır. Üst tarafına hiç kimsenin itirazı kalmaz.
Memleketteki partiler mücadelesinden aonra her iki tarafın da bu noktayı kabule hazır oldukları görülmektedir kl an memleket için mesut bir neticedir.
Biz seçimlerdeki samimiyet ve emniyeti ciddi surette temin edersek batı medeniyeti memleketleri seviyesinde bir demokrasiyi meydana getirebiliriz. Yoksa eskiden beri Balkan dev tellerinde gördüğümüz gibi seçimlere hiyle karıştırmak İçin her şeyi yapacak ve jandarma dipçiği ile köylüyü tazyik edip her türlü nüfuz ve tesiri ile seçimlerde zorla rey almak Içiû kullanacak değiliz, çünkü bu yolu tutan Balkan devletlerinden Heri gidemez
Seçimler geçtikten sonra demokrasi kanuna riayet etmek, başkasının hakkına tecavüz etmemek ve ettirilmemek, terbiye ve nizam dairesinde medenî bir İnsan gibi yaşamaktır. Demokrasi sistem inde mücadele ancak kendi fikirlerini başkalarına kanaat getirterek kabul ettirmekle olur. Cebir ve şiddetle demokrasi tatbikatını — dediğimiz gibi — eskiden beri Balkanlarda gördük ama bundan çıkan neticenin her vakit menfî olduğuna da şahit olduk.
Binaenaleyh bizim de demokrasinin ne demek olduğunu ileri memleketlerden görüp anlamak lığımız, bunu samimiyetle tatbik ve ekseriyetin fikrine aykırı olan yanlış tefsirleri bertaraf etmekliğimiz lâzımdır.
O. K. Görcner
Ahşap iskele enkazı satılacak
Sümer bank Bakırköy Pamuklu Sanayi
Müessesesı Müdürlüğünden :
1 — Müessesenıizde bulunan tahminen 45 M3 ahşap iskele enkazı, 5-9-949 tarihine müsadif pazartesi günü saat 14 te mû-essesemlzde pazarlıkla satılacaktır.
2 — Şartname, müessesemlz Ticaret servisinden bedeisljs, olarak alınabilir.
3 — Müessesemlz satışı yapıp yapmamakta serbestli.
(12233)
Devlel Orman işletmesi Edremit Müdürlüğünden
1 — İşletmemizin Adadağı bölgesinin Avcılar sahil son istif yerinde mevcut 4372 adede denk 292.509 M3. çam kullanacak odun İki parti halinde 38 adede denk 7.308 M3 çam tomruk bir parti halinde 15/8/049 tarihinden itibaren 20 gün müddetle açık arttırma sureti le satışa konmuştur.
2 — Açık arttırma 3/9/949 tarihine raslayan cumartesi günü saat 11 de İşletme müdürlüğü binasında toplanacak komisyon önünde yapılacaktır. Beher metreküpün tahmini bedeli kullanacak odun 20 tomruğun 38 liradır. Her parti İçin % 7.5 hesabile geçici teminat alınır.
3 — Bu işe ait şartname Orman Gn. Müd. de, İstanbul, Ankara, Balıkesir. Biga ve Çanakkale tş. Müd. de. İzmir orman Baş Müh de, Adadağı Kaîdağı Eğbekdağı ve Kocadağı Or Bölge. Şet’ de görülebilir.
4 — isteklilerin belli gün ve saatle müsbit evrak ve ilk te-
i mm a Har ile komisyona müracaatları, »12107) ]
Bayındırlık Bakanlığından
Yapı işleri ilânı
1 _Eksütmeye konulan iş: Ankara Atatürk Lisesinde yap-
tırılacak onarım ve tadilât İşidir,
Keşif tutan: (53.117.03) Uradır.
2 — Eksiltme 7/9/949 çarşamba günü saat 11 de Yapı ve îmar İşleri Reisliği Eksiltme komisyonu odasında kapa ıl zarf
usullle yapılacaktır.
3 — Eksiltme şartlaşması ve buna bağlı kâğıtlar Yapı ve İmar İşleri Reisliğinden (1.33) Ura karşılığında alınabilir.
4 — Eksiltmeye girebilmek İçin isteklilerin usulüne göre (3905.85) liralık geçici teminat vermeleri ve eksiltme şartlaşması gereğince ticaret odası belgesi ibraz etmeleri lâzımdır.
5 — İsteklilerin bu işin teknik öneminde bir İşi iyi bir surette başardığını veya İdare ve denetlediğin! ispata yarar belgeleriyle birlikte ihale gününden, en az (tatil günleri hariç) üç gün önce Bayındırlık Bakanlığına başvurarak bu işin eksiltmesine girebilmek için yeterlik belgesi almaları şarttır.
6 _ İstekliler aldıkları eksiltme kâğıtlarının her parçasına 50 şer kuruşluk pul yapıştırıp imza ettikten sonra teklif mektuplarile birlikte zarfa koymaları ve eksiltme günü saat 10 a kadar Yapı ve İmar İşleri Eksiltme Komisyonu Reisliğine vermeleri lâzımdır.
Postada olacak gecikmeler kabul edilmez. (12059)

-81*"“—
Tarihten Sahifeler j
Hekimbaşı Salih efendi
Boğaziçinnln (yçe* ve meyve bahçeleri meşhur olan Hektm-başılanndan birisi de Salih efendidir.
Behçet ve Abdülhak Mollanın Bebekteki büyük yalılarına, tepelere kadar uzanan meyva vt çiçek bahçelerine mukabil. Ab-dülmecıdin Hekimbaşılann dan Salih efendinin de Anadoluhl-mruıda yahs ve çok güzel bir bahçesi vardı.
İL Mahtnudurı kurduğu Tıbbiye mektebinin İlk mezunla-nndan olan ve uzun seneler bu mektepte, Mülkiyede botanik hocalığı yapan Salih efendi, çiçeklere karşı büyük bir sevgi beslerdi.
I Boğa z içinde, çeşitli çiçekler
| arasında yaşamanın bütün zev-
' kini ve şiirini duymuştu. Bah--^Ççesinde en güzel karanfilleri, Vgüneu. sünbulleri yetiştirirdi.
Sabahlan İstanbul» İnerken ahbapları, vapurda etrafım alırlar, çiçekler hatâmdaki musahabeler i lezzetle dinlerlerdi: (Karanfil hakkında, karanfili alıp, hemen burnuna götürenler Varanfitin nf olduğunu bilme-yenlerdir. Karanfili şöyle ahp bakmalıdır) diyerek, şehadet ve orta parmaklarının arasiyle karanfilin keislnin ölçülmesi lüzumunu gösterirdi. Bazı makbul olmayan büyücek karafilleri kendisine gösteren gençlere, oğlum biz bunlara (Pazar pehlivanı ı tâbir ederiz, der pek beğen m ezdi. Hele k e isinden paLla-mış olan karanfillere hiç itibar etmezdi. M
Her çarşamba günü kendi istirahat odasının bir köşesini nadide karanfilleri!e âdeta bir gelin odası askısı halinde süsler ve bu rengârenk, kokulu karanfiller altında oturarak sırf bize maİLSus milli bir çiçek zevkiyle zevklenildi.
B» Bahçesindeki çiçek camekân-harına limonluk tâbir etmez, ' çiçekle rln orada kışlamasından dolayı Fransızca Şerre mukabili kışla tâbir ederdi.) H)
Pazar günleri yalısında kendisini ziyarete gelen ahbapları ' re talebeleri yalının arkasında- ■ ki süslü bahçelerde İtina ile ye- 1 ti şiir ilmiş çam ve manolya ağaçlan altında ağırlanıldı.
Bir yaz mevsiminin sıcak bir gününde, kendisini Şevki beyle, talebeleri ziyarete gelmişler, 1 Salih efendi. Şevki beye (Yav-nılanm, yoruldular, hava sıcak, git yukarı, limonluk'^n iki, kapının yanındaki ufak limonluk- ■ lan bir, merdivenin üzerindeki 1 limonluktan bir limon koparı ' demiş ve bu limonlarla bir li-monaıa hazırlanmış, misafirlere ikram edilen limonata o kadar nefismiş ki kimse lezzetini unu- 1 tama iniş.
Yaz, kış Hisardaki yalısında 1 oturan S^ih efendi yazlan bahçesinde. kışları limonluklarında yorulmadan çalışırdı. Ahbapları onu her vakit çiçekleriyle baş haşa görürlerdi. Ayağına şalvar gibi geniş bir pantalon giyer, çiçeklerini birer birer dolaşırmış.
Hekimbaşı çiçekleri ne İtina-iarla pıe zahmetlerle yetiştiğini herkesten iyi bilirdi. Kendisini 1862 yılında zaptiye divanına reis yapmışlardı. Bu memuriyeti esnasında bir gün narhtan fazla mal satan bir çok esnafı hu-ımruna getirmişlerdi. Bunların arasında bir tek sunbülü bir mecidiyeye satan bir de çiçekçi vardı. Salih efendi ihtikâr yapan esnafa para cezalan kesti. Sonra çiçekçiye dönerek (Sana da ceza yazıyorum, amma sûn-büiü pahalı sattığın için değil, ucuz sattığın için.. İhsan bu kış mevsiminde güsel sunbülü yetiştirir de onu bir mecidiyeye verir mi?) diye hoş bir ihtarda bolundu.
Salih efendi, İstanbulun kibar. efendi ve zarif simalarından birbrfydl. Kendisini çok kimse tanır ve severdi. Yaşının ilerlemiş olmasına rağmen derslerini ve kendisine büyük bir muhabbetle bağlı olan talebelerini bırakmazdı Ona eski bir talebesi şöyle anlatıyor:
(Derhanemlzin kapısı açılıp da merhumu, hürmete şayan çehresi, bembeyaz sakalı, kendine mahsus fes ve elindeki kalın ve sapı eğri bastonu ile gördüğümüz gibi hepimizin kalbinde evlâddan babaya mu te- ı veccih bir muhabbet peyda olurdu.
Muallimlik makamına otur- : dükleri raman bastonu rahlenin I



Yazan;
HALOK Y.
kenarına asarlar, mütadlan olan enfiye kutusu İle. mendili masaya koyarlar ve litif sada-siyle, evlâdiarım bugün... fasi-■ leşinden... nebatiyle meşgul olacağız, diye söze başlarlardı.) nı
Hekimbaşı Salih efendi. Maarif müsteşarlığı. Ticaret müsteşarlığı, Tıbbiye nazırlığı. Encümeni daniş ûzalıgı. Altıncı daire reisliği gibi vazifelerde bulundu. Fransızca bilirdi. 1866 da karantina işlerini görüşmek üzere îstanbulda toplanan Sıhhiye konferansına reis İntihap olunmuştu.
V. Muradın tahta çıkışında Valde kethüdası tâyin edildi. Büyük oğlu Muharrem bey de yeni Padişahın H, kâtipliğine getirilmişti. Bu memuriyetler ailenin nikbetine sebep oldu.
II. Abdiilhamit, Padişah olduğu vakit. Hekimbaşı Salih efendi tekaüt edilmiş ve oğlu sürülmüştü. Muharrem bey menfasında ve diğer oğlu da yine kendisinden uzak şehirlerde ölmüşlerdi.
Evtâdlannın yasını bir müddet talebeleriyle avutan Hekimbaşı. tekaütlüğünden sonra bütün sevgisini çiçeklerine verdi.
Yaşlı Heklmbaşmın kendisine mahsus Lortları çoktu (Gayet haklı sebepler olmadan kimseye d anim azdı. Fakat bir defa darıldığı insanla da artık barış-ruazdı .Çok mütevazı idL Kendisine tabassbusa yaklaşan, sahte hürmet gösterenlerden haz etmezdi. Tavırları emniyet veriri ve düzgün olmıyan kimselerle görülmezdi. Talebelerini evlâdı gibi sever ve hoş tutardı.) [31
Bir bayrama rasıayan 1695 senesi martında ihtiyar Hekimbaşı yine Anadoluhisanndaki yalısının bahçesinde çiçekleriyle ve ağaçlarıyle meşgul oluyordu. Arife günü bahçede kendisini çok yordu. Bayramın birinci ve ikinci günleri ziyaretine gelen dostlarını her vatatkl güler yü-ziyle karşılayıp ağırladı. Bayramın yçünçû günü birdenbire hastalandı ve hemen o akşam yıllardır çiçeklerine karşı daldığı rahat ve güzel uykularından birine başlar gibi gözlerini kapadı.
Hekimbaşı Salih elendi arkasında Türk tıp ilmine, memlekete büyük hlaneUerle, faziletli bir hayatın unutulmaz hâtıralarını bırakmıştı.
11] Cevat Rüştü bey bu malûmatı Keçeci zade Reşat Fuat beyden naklen Edebiyatı ümu-miye mecmuasının 29. sayısında (Milli çiçeklerimizden karanfil) makalesinde vermektedir.
12] Ahmet İhsan bey, Serveti Funun 6 nisan 1311.
13] Doktor Saffet Eren, Türk Tıp tarihi Arkininin 21, 22 sayısında (Hekimbaşı Salih efendi hakkında) başlığı ile kıymetli bir etûd neşre im iştir.
Köprü yangını
Kızıl ırmaktaki köprünün kasden yakıldı ğrnd an şüphe ediliyor
Derisini yüzmüşler!
Kazanda pişirip evlerine dönmüşler!
«Makine beyin» gittikçe kurnazlaşıyor
• Düşünen insan» ın kompleks beyninin şimdiki şekline istihale edebilmesi için milyonlarca [yıl lâzım gelmiştir. En son mo-
Londra M ™>«ra> - Afrika-'™1' nnlrarrilod
nm BamMand bdlgral bu ™ BeMroteknlk pr»rra«-
MUU »riwd. dûnm B^le- (> W™1““
'tından geliştirilmiş olan mekanik veya elektroteknik beynin istihalesi ise ancak 50 yıl evvel başlamıştır. O devirde İngiliz fizik bilgini Slr Joseph John "Hıonıson. elektronların mahiyet ve hareket prensipl hakkındakl büyük keşfini yapmış ve bu icattan radyo-yayın, televizyon ve diğer dikkate şayan gelişmeler doğmuştur.
dünya gazetelerinde en fazla yer tutan haberleri veren bölge olarak tanın mağa başlanmıştır. Bundan bir müddet evvel bu havalinin kabile reislerinden birinin bir İngiliz kadını ile evlenmesi ve bu yabancı kadından olacak çocuk lann da kabile reisi olarak tanınmasını fctemes! hayli hâdiselere yol açmıştı. Şimdi bu mesele kapanmış ve onun yerini gayet acayip bir cinayet mahkemesi almıştır. 1945 senesinde işlenmiş ve şimdi muhakemesi yapılmakta olan bu cinayetin tafsilâtı aşağıdadır:
«Khotatso isminde birini tevkif etmek üzere reisten emir almıştık. Bir kaç kişi ile birlikte Khotatso'nun bulunduğu yere gittik ve onu yakaladık Fakat Khota (sonun bağırmağa:
başlaması üzerine harb şaîtala-| n söyledik ve onu böylelikle susturduk. Bundan sonra da ten renginde eldivenler giyerek, bilenmiş bir ustura de Khotat-1 Bundan 3 yıl evvel Lord Mou-sonun boynundan başhyarak ntbatten »Eniacı adı verilen bütün yüzünün derisini yüzdük. İngiliz yapısı diğer bir eleklro-Relslmlz oraya üç kadın çağırt- nik beyin keşfedildiğini açıkla- J ti ve onlara bu deriyi pişirtil.» j mışlLr. Bu makinada 80.000 valf
Bu sözleri anlatan adam d- vc 5.000 kontak t düğmesi mev-nayeti İşleyen Masupha ldL'cut O]up> iqq elektrik sobası Kendisine emri veren de kabile kadar cereyan sarfetmektedir. reislerinden Cabashane İdi. Buna mubahlı beyin, bir ilâ 100
Şimdi Batusoland mahkeme-' meçhullü ekunsyonu hep bir asi böyle bLr cürüm karşısında1 rada işleyip halletmekte ve ce-nasıl bir karar vereceğini dü- çaplarını ayrı ayn vermektedir, şünmektedir.
Cinayeti işleyenler kazanda Profesör F. G. WUUams*»n gedenler pişirildikten sonra evle- İttirdiği yeni beyindeki valf ve rine döndüklerini ve o ğfccyi düğme adedi açıklanmamıştır, rahat bir şekilde uyuyarak ge- Ancak, bu makina Ue insan çlrdiklerinl de İlâve etmişlerdir, beyni arasında yatan bir benzerlik olduğu bildirilmiştir. Bo İtibarla, malûmat hıfzetmek
Terbiye edilmiş köpekler
Midesi yıkanan bir
köpeğin sahibine itaati
Gözleri önünde köpeklerini öldürtenler !
Bu keşiflerden en meraklısı ; vc insanı hayrete sürükliyeni 1 şüphesiz kİ mekanik beyindir.
Dünya tarihinde İlk defa olarak, kâğıt üstünde halli pra-. tık bakımdan İmkânsız mesele-İcri söktürebllen bir makine tc-kâmiıl ettirilmiştir. Geçenlerde Manchester beyni, 17 nci j“ " ' da ortaya atılan ve şimdiye kadar nesilden nesile bilginlerin halline muvaffak Olamadıkları bir matemaitk problemini çöz, müştür.
•[ Yazan : Cemaleddin Bildik p-i-iL-..—
Bir köpek sahibi kadının yalvarması — Yapılan tecrübe — Bahçedeki ağaç arkası — Lisandan anlıyan köpekler —■ Hususî tabut ve mezar yaptıranlar — Kabili tedavi olmıyan atlar ve kısraklar — Surei Enamın 38 inci âyetinden bir kaç satır, ,.

Terbiye edilmiş
bir kurt köpeği

yüzyıl ilar arasmda lyl terbiye edilmLş-vp kn-'lerlne s,k s,k Taşlanmaktadır, ı Fakat bir kurt köpeğinin bir in.-.andan da üstün derecede İtaatkâr ve terbiyeli yetiştirilmiş olmasına ilk defa «Hayvanları Koruma Cemiyeti» nde [*] tesadüf ettim.
Bir kaza eseri olarak zehirlenen kurt köpeğini, midesini , yıkatmak üzere cemiyete getiren kadın, doktora göz yaşı dökerek yalvarıyor:
— Ne olursun doktor bey’ Köpeğimin hayatını kurtarın' Çünkü o. bir insandan da terbiyeli ve itaatkârdır!
Doktor, ayakla durduğu yerde titreyen köpeğin arkasını okşarken hademelerden birine emir veriyor:
— Alın masanın üstüne ve bağlayın!
Kadın şiddetle İtiraz ediyor:
— Bağlamayın! diyor. O arzu ettiğiniz şekilde duracak derecede İtaatkârdır. Ne yapmak istediğinizi söyleyin—
Zehirlendiğinin muhakkak olduğunu ve midesinin yıkanması icap ettiğini analtan doktor:
— Ağzından midesine parmak kalınlığında lâstik boru sokulacak ve bir kaç litre de su verilecek! diyor. Köpek, bu ameliyede bağlanmadan nasıl durur?

İstanbul filmi ,
Londra 25 (Nafen) — Edim- metodu bakımından, son mode-burg filim festivalinde gösteri- ,in dl^er mekanik beyinlerden len «İstanbul» filmi seyircUer farklı olduğu tahmin edümek-tarafından büyük bir İlgi İle tedir. karşılanmıştır. Türk hükümeti1 — . ....
tarafından hazırlatılmış olan bu dokümanter filim «İstanbul» u festivali ziyarete gelen değildir. Makina, on binlerce kimseye yakından valflar, şasiler ve tanıtmağa muvaffak olmuştur, diyebiliriz.
Teknik bakımdan bu »İstanbul» filmini tetkik eden filim mütehassısları da doküman ter filim bakımından «İstanbul» a tamamiyie muvaffak olmuş bir eser olarak bakmaktadırlar.
Yeni mekanik beynin dış görünüşü pek o kadar göz alıcı yığınla tel, tüplerden ■ uiütcşekkîl bir seri elektrik ci-1 bazından İbarettir. Harekete getirilince, cathode şuası nok-, lalardan müteşekkil bir desen halini almakta ve bundan, ma-; İtinanın hangi cins bilgi üzerinde çalıştığı görülmektedir.
f’J — Birinci ya» Î5/H/M9 tarihli AKŞAM'dadır.
Bir tecrübe
Doktor, köpek sahibinin ısrarı üzerine »durun, »durmaz» münakaşasını kısa kesiyor;
— Bir tecrübe edelim...
| Lâstik boru gel iriliyor. Kadın köpeğin yüzünü ek şi yarak söylüyor:
— Aç oğlum ağzını!
(Arkası î nci sahifede)
1i*l«■■■»■■»■■»■»!
Arnavutlukta bin
Rus subayı var
Rusya, Yugoslavyaya doğrudan doğruya taarruz etmiyecek
Londra 26 (Nafeni — Balkanlardan gelen haberlere göre, Sovyetler Arnavutlukta askerî misyonlarını yeniden takviye etmişlerdir. Enver Hoca hükümetinin bütün hareketlerini yakından kontrol etmekte olan bu askerî misyonun, şimdi 1 000 Sovyet subayından mürekkep olduğu bildirilmektedir. Diğer taraftan bu misyon arasında 200 kadar Sovyet siyasi komiserinin de bulunduğu anlaşılmaktadır.
Balkan muhabirleri. Rusyanm Arnavutluğa vermekte olduğu önemi belirtmekte ve şöyle demektedirler:
Şarkışla — Kızılırmak üzerindeki Ortaköy köprüsünün yanma hâdisesi günün mevzuu olmakta devam etmektedir. Bir kaç kişi nezaret altına alınmıştır. Köprünün bir buçuk saat gibi tasa bir zamanda enkaz halini alması tc köylülerin bu husustaki şayanı dikkat İfadeleri İçin bir kasıt veya sabotaj eseri olarak meydana gelip gelmediği üzerinde durulmaktadır. Yangın esnasında yeşil ve mavi alevlerin görülmesi yangına ' Bu muhabirler, peyk mcmlek-kimyevi maddelerin de karıştı-'ler arasında en fazla ablukaya nldığı şüphesini uyandırmakta- tâbi tutulan memleketin Amadır. Yangını gören bir çocuk bu vutluk olduğunu kaydetmekte hususları izah etmiş ve yangın ve Sovyet Rusyanm bu memle-bnşlamadan az evvel iki kişi- keti ve bu memleketteki üslerinin köprü üzerinden kaçtığını nl takviye etmek maksadiyle ne İfade ve beyan etmiştir. Yan-1 gibi çarelere başvurduklarını gın tahkikatı İle meşgul olmak şöyle anlatmaktadır: «R uslar üzere vilâyet Jandarma kamu-'hava ve deniz yolları Ue devamlı tanı ile emniyet müdürü de bu-! bir surette Arnavutluğa harb raya gelmişler ve hâdise ma-' malzemesi göndermektedirler.» halline gitmişlerdir. , Diğer taraftan Tiran'dan 81-
«Sovyet Rusya, Arnavutluktaki iaşe durumunun ne kadar kötü Olduğunu bildiği için, bu bölgedeki subaylarının iaşesini Budapeşteden temin etmekledir. Arnavutluktaki Sovyet askeri misyonu için hususi bir Budapeşte - Tiran hava yolu teşkil edilmiş ve bu hava yolunda çalışan Sovyet iaşe uçakları yalnız bu Sovyet subaylarına gıda maddeleri taşımışlardır.»
zan haberlere göre de, Enver Hoca hükümeti yeni sınıflan silâh altına çağırmıştır. Fakat muhabirlerin katiyetle söyllye-medlkleri bir nokta varsa o da şudur; «Enver Hoca kime karşı bu kısmi seferberliği yapmaktadır.?
Tito İle Enver Hoca arasındaki mücadele Atina'nın siyasi çevrelerinde büyük bir İlgi Ue takip edilmektedir. Yunan başkentinden gelen haberlere göre, bu iki memleket arasında bir ihtilâf patlak verdiği takdirde Yunan ordusu her hangi bir ha rakete girişmekten kaçınacaktır. Şimdiki halde Yunan Başkomutanlığı tarafından verilen bir emir, Yunan milliyetçi kuvvetlerinin Arnavut topraklarına girmelerini kati olarak menet-mlştir.
Moskova Tito ihtilâfı
Atina 28 (Nafen) — Diğer taraftan askeri müşahitler Rus-yamn Yugoslaryaya doğrudan doğruya taarruz edeceğini zannet meme kted İr. Rusya her ne kadar Yugoslav hudutlarına 250 bin kişilik bir ordu yığmışsa da bu ordu Yugoslavyayı kısa bir zamanda işgal etmeye yetmez. Ayrıca, Tltoya karşı yapılacak bir hücum Strumca vfidislnde başlayacaktır Halbuki bu bölgede mühim Rus kuvvetlerinin bulunduğu hakkında bir haber mecvut değildir.
.Rusyanm süratle kazanamıya-cagını bildiği bir harbe bu sıralarda iştirak etmeni beklenıimi-yen bir hâdisedir.
O^İSUSARSAN KABAHATLİSİN
UİfflSîfly ADA 5ALVİ * (EVİREN i NAZ İM DEPŞAN - RESİM'. Ar HAN^
* HEYECANLI AŞK VE MACERA ROMANI
A
EVİMDE KAPIN VPK DEĞİL, FAKAT BEN BAgA DOSTU OLDUĞUM İÇİN SENİ YOL ÛSTÛ BlGA-KAMAM --------------------------
CANfM TEŞEKKÜRE NE LÜZUM VAR ? OC KİŞİNİN GEÇiMOiGI VER DE 8İRVOKDÛN. CÖ DE GEÇİNEBİLİR
ŞAMİLDE.BÛyÛK LİMANDAhl BıRA2 UZAKTA gu-LUUAN KASABANIN BİRİNDE. OKSUZ KALAN PAOLA DAVALU'Yİ. ARKADAŞLARINDAN BİRİNİN AMCASI İHTİYAR BALIKÇI MAR1ÇO, MÂLİNE A -CIYARAK EVİNE M/SAF İR. EDİYOR...
I SİZE NASIL TEŞEKKÜR
’--------» EDECEĞİMİ
BİLEMİYORUM MARKO.
ft/GUM A&LARJ TA MJR İLE UĞRATTIM. HALBUKİ PAOLA hİÇ BİR İŞ YAPMA Dİ DEĞİL Mİ ?
PAOLA BUGÜN ÇAMAŞIRDA.
BU EVDE FAZLA OLDUĞUMU BİLİ--~T.----—■---- YORUM G/T-
6ORECEKĞIN HER- MEK İÇİN $EV DÜZELECEK BİR ÇARE BİR DEFA ALI$ - lAPiYACAĞlM 5INLAR . HERŞEY DÜZELECEK
NAR KONUM ÜÇ *7$/ DEDİĞİ KARISI KIZI Ve YEĞENİ KOKA ‘OL KORA.PAOLA YA ÇOK ISINMY. rı. diğeç ikiSi ise kjzin memnun olma-mAS/ İçin ELlERiNDEn GELEMİ angarİYE-lERİ YAPTfRIYORLARDI. _
ÇA/MJŞiPa HEP ARKADAŞ. lARiYla gevezelik etmek tçiN fiioyoR. hem iyi YIKAMIYOR DA’
FAKAT PAOLA Nl. Bir projesi VARDI. DÜNYADA YEGÂNE ÂK RA8A&! OLARAK İKİ TEYZESİ KAL M1$T1. İKİ S/ P£ evli olanbunlar fflR KAÇ SE ne önce amerin a ya GtTMf^-TL ORA RA ÇIET-L/KLER» VARDI Şayet oradan MÜRACAAT E -DERLERSE PA OL A'DA AMERİ KAYA GİDEBİLECEKTİ...
OöO TEYZE HEP ZAVALLI KIZIN/ AleyhindE BULUNUyoRSUN.
GtVPUYOR&UN KORA,VAKİT «EÇI K*. gEN ONLARÂRA Yük ÛLDU&ÜfAU GAYET iyi ANLIYORUM ONlJN İÇİN AMt AMA MEKTUP YA-, ,ZIP BENİ AMERIKAYA 'ÇAĞIRMASINI
SANA cevap:
yECEKLEK.
BİLE VERMİ-
HER AKŞAM BİR HİKAYE
Kocamı bırakamam
halâs-beraber Beliriyorum, yabancı hıçkırık-y aşında koşarak bulunan •teklerine
şimdi seni buldum. Bugüne kadar neredeydin?
— Bu suali sana sormağa asıl benim hakkım vat! Bir mektup bile bırakmadan beni nasıl bırakıp gittin?
— Sana bir çok mektuplar yazıp gönderdim, seni çıldırasıya sevmeğe devam ettiğimi ve hiç bir zaman unutam ly»cağımı yazdım, kuzinin sana yazdığım mektupları vermemiş mi?
— Kuzinim mİ? O da seni sevdiği İçin benden nefret ettiğini bilmiyor muydun?
— Bunu nereden bileyim? Mektuplaşmamıza yardım etmekte o kadar arzulu görünmüştü W, anneni ve seni görmeden evvel hareket ettiğim zaman yazdığım İlk ve sonra gönderdiğim mektupları sana vermeği vâdetti. Demek bizi ayıran kuzinindir. Çektiğim azap ve İşkenceyi bilemezsin Fl'osol
— Benim çektiğim işkence iki kattı. Çünkü hem seni kaybettiğimden. hem de karnımda çocuğunu taşıdığımdan dolayı üzüntü İçinde kıvranıyordum.
— Demek yavrumuzun tadını şimdi başkası çıkarıyor Froso?
— Jan, bu başkası dediğin adam bugün hem benim, hem de çocuğumuzun hayatını kurtardı. çünkü ümitsizlik içinde kıvrandığım günlerden birinde çocuğumla beraber ölmek için bir odada kapandım ve havagazı musluğunu açtım. Başkası dediğin Pol barut saygı, şefkat ve sadakat gösterdi. Mazimi, eşelemedi, kendisine ait olmı-yan bir çocuğa şefkat ve sevgi , gösterdi ve evlât edindi.
— Ben de onun hayatını r| kurtardım ya.. Şimdi fit olduk ' Sen benimle beraber gelmeli*
' — Jan. Polu cerkedeınem.
uaaucuul mahvedemem. Üç yıllık müşterek hayat ve alaş-
1 kanlık kolayca unutulamaz. Sen bu memlekette karar kılmadığın için ailenin ev bark ’ sahibi olmanın kudsiyetlnl tak-1 dlr edemezsin.
— Ya çocuğum ne olacak?
1 — Çocuk mu? çoçuğunun
sevincini, saadetini mi yıkmak ' istiyorsun? Çocuğun Polu ne kadar çok sevdiğini görmüyor, musun? Onun hayatını da ze-birlemek günah değil mi?
' O sırada birdenbire Pol un
' sesi aksetti ?
I — Birbirinize söyliyeceklerl-! nizl konuştunuz mu?
| Genç kadın, kocasının
& FOTOĞRAFLA HÂDİSELER
Arnavut ordusunun bir geçit resmi
Froso. bir gün evvel aldığı telgraftan sonra kocası doktor Poiu büyük bir hasret ve heyecanla bekliyordu. Az kaldı onu ebediyen kaybediyordu, Kocası, seyahat ederken vapurun güvertesinde ayağı kayarak denize düşmüştü Fakat iyi bir tesadüf eseri olarak o sırada güvertede dolaşan ikinci kaptan Jan, derhal denize atlıyarak Polo kurtarmıştı. Pol, bu kazanın heyecanlı tafsilâtını karısına mektupla bildirmişti, şimdi de dönüşünü telgrafla haber veriyordu.
Evlerinin kapısı önünde bir otomobil durdu. Genç kadın heyecanla kapıya koşarak kocası Pol Dalasın kucağına atıldı. Pol. genç karısını arasında sıkarken:
— Frosocuğum, sana
kârımı
Genç kadın yüzünü misafire çevirmeden lara boğulurken beş sevimli bir kızcağız hâlâ kucak kucağa ann esile babasının t sarıldı:
— Babacığım geldin mi, öp bakayım beni! diyerek parmaklarının ucuna basa basa pembe yanağın! uzatmağa uğraştı.
Yabancı misafir, bir kenara çekilerek bu şefkat tablosunu şaşkın şaşkın seyrediyor, kalbi heyecandan çatlıyacâk gibi oluyordu. Çünkü Froso’nun şahsında sebepsiz yere kaybetmiş olduğu biricik sevgilisini tanımıştı
Kaptan Jan. Frosoyu bir al robasının evinde tanımıştı. Çıldırasıya sevişmişler ve ölümden başka bir kuvvetin kenidlerinl birbirinden ayıramıyacağuıa dair karşılıklı and içmşilerdl, Jan. Froso'ya,
—• Sevgilim demişti. Ben bir
iki güne kadar hareket ediyo- g-mde^i'
rum. Gitmeden evvel gelip annene seni sevdiğimi ve seninle evlenmek istediğimi söyllyece-gim.
Jan. sevincinden çılgına dönerek Frosoyu kucaklamış ve o akşam annesini görüp kendisi-nî ıstiyeceğini söylemişti. Fakat gemisi, aynı gün hareket emrini almış ve delikanlı gidip genç kadının annesini görememişti.
Pol, karısının kolları arasından kurtulduktan sonra Froso'j yu kolundan tutarak:
— Gel de seni kurtarıcıma ve en aziz dostuma prezante edeyim dedi. Genç kadın, kocası-1
i Kauuı. a.v^cuacııııı
nm Brenle etUfl yabanca duyar duJmM Jennden ,undl soruyordu. Ja» İle Froso. dt. cüiamsemet IsKdl. yas yıra- eeür jelmra donakal- Ja„ ko5arak Folun dılar. Karısının bu şaşkınlığını1 S1ktı: gören Pol: . ' , ,
_.. , , I — Altın yürekli bir zevceniz
— Böyle şaşkın şaşkın ne var. Evinizde misafir kalamıya-uruyorsun Froso! Kaptanı, ge- cağımdan dolayı beni mazur |
mı. . hareket edinceye kadar görünüz. Şimdi yapmağa mec-evmıızde misafir edeceğiz. Ben bur olduğum biî ziyaret aklı-yuzumu yıkamağa gidiyorum, ma geldi. Tekrar görüşürüz,1 Biraz sonra gelirim dedi ve kı- bana müsaade! Allahaısmarla-zını kucakhyarak üst kata çık- dık dedikten sonra süratle çıtı. Jan, genç kadınla baş başa kıp gitti, kahr.ca: I GÖ8|eri ya^la dolan Proso hl.ı
Froso. Sen misin? Seni maye ve teselli arıyormuş gibi burada bulacağımı hiç ammu- güzel başını kocasının göğsüne’ yordum, diye kekeledi. I dayadı. Pol, başını eğerek ka-
rısıru saçlarından öptü.
— Sana çok teşekkür ederim karıcığım! istemlyerek konuş-Ilıklarınızı duydum. Janın de-1 diği gibi sen altuı yürekli bir _ . . .. . . . . .
kadınsın. Sana tekrar teşekkür parçalanmış, 24 kişi ölmüş, 8 kişi yaralanmıştı. Yukarıda kazadan sonra toplanan yolcula-ederim. Çeviren: A. IIİLALÎ nn eşyası görülüyor.
Arnavutluk yeni ordunun kurulmasının altıncı yıldönümü geçen hafta kutlanmıştır. Bu münasebetle büyük bir geçit resmi yapılmıştır. Yukarıda geçit resmini seyreden Enver Hoca ve Sovyet usulünde geçen askerler görünüyor.
sesini fırla-
elini
Mahkeme Koridorlarında
Hayat arkadaşı nın J kaatili şu adamdır!
— Aaaaaiı efendim, ahi Burada dil ile tarife imkân yok ki. Siz ocu bir «ölmeliydiniz Mamafih, yermediğiniz de isabet oldu. Görmüş olsaydınız şimdi benim gibi sizin de yürekleriniz cayır cayır yanacaktı.
—Ne oldu, efendi amca?
Gözlerini uyuşturdu, sesi titrekleşti:
— Ne olacak, dün «ece sizlere ömür.
— Vah vah! Başınız sağ olsun.
— Baş sağlığlle iş bitmiyor ki, evlâdım Bundan son ra benim yalnızlığımı düşü-senize. Senelerden beri ne kadar da alışmıştım. Biricik hayat arkadaşımdı benim.
— Rahatsızlığı ne idi?
— Hic efendim, hiç bir şeyi yoktu. Sapasağlamdı. Dün akşam karsımda saatlerce konuştu.
- Allah rahmet eylesin. Gece kalb sektesinden gitti demek. İnsan böyledlr işte. Bir saati bir saatine uymaz. ’ Ecelin ne zaman geleceği belli olmuyor ki.
— Sus evlâdım, sus. Bilir-bilmez lâf söyleme. San papatyamın bu sabahki feci hali hatırıma geldikçe beynimin içi zonkluyor, çıldıracak gibi oluyorum.
— Çok seviyor muşsunuz.
— Sevilmiyecek şey miydi ki? Onu görüp de sevmeme* için 'asanın kalbsiz olması lâzım.
— Üzülmekte haklısınız amma kendinizi fazla hırpalıyor sunuz. Böyle vakalar karşısında biraz daha
tir 9u kaatü herifi yatırıp ensesinden kessem gen» hm emi alamıy&cağun,
— O adam mı öldürdü kanaryanızı?
— Yavrucağımın kaatili od ur. Evinde o melun kediyi beslemeseydi benim kanaryam şimdi hayatta olacaktı. Hayvancağız daima evin içinde kalırsa bunalıyor, kafeste çırpınmağa başlıyor. Hava alsın diye bazı geceler kafesi balkonun duvarına asıyorum. Melûn kedinin ne kadar canavar olduğunu bilirim .Kac defa mutfakta bizim hanımın yanından e-tî çaldı da bahçede karsımıza geçip bizi çatlata çatlat* yedi. Gözden sürmeyi çeker kâfir oğlu kâfiı. Bunun için kafesin çivisini cok vükseğr LL| çakmıştım. Nasıl da sıçr-^O-
Imıs tâââ oraya kadar? Q_
— Kfedinin sahibile kavga CM ettiniz öyle mi?
— Kanaryamın feci hali- u ni görünce pijamamla fırla- C yıp onun evine kostüm. Ka*,O
!* nıvt IfAndini neti nıiva hpni'J»
pıyı kendisi açtı, güya beni yj teskin etmek için güler yüzle: «Buyurun! n diye davet S* ediyor
«Buyuracak bir sey yok, ® be adam, dedim. Bana yapa- E_ cağmı yaptın nihayet. Se-M— nin o canavar kedin bu ge- 5>* ce benim kanaryamı narca--O layıp zıkkımlandı. Bu cina -q yetin mesulü sensin... Herif Q) özür dileyecek yerde: •■N’fi'fcj bağırıyorsun, komşu? Senin qj kanaryandan ben ne diye t_ mesul oluyormuşum? Kedinin boynuna yular takıp
— —----------- „ —— duvara bağlıyacak değimdin olmak lâzım. Ölümün lim ya. Hayvandır, be-
cıresi yoktur. Zamanla bu cerebitdiği her şeyi ya-
acılar da unutulur. Maşal- par yapar tabii. Sen kanar-lah, dinç adamsınız, Bugün- yanı iyi muhafaza edeydin, kü acı geçtikten sonra bir “ ........ ’ ’ ’
daha evlenirsiniz, gene mesut...
Gözlerini belerterek sözü kesti:
— Neler söylüyorsun, de-
yordum, diye kekeledi.
— Evet benim! Bana ne yeceğin var cevabını verdi,
Jan. heyecandan titreyen sesle:
— Sana ne mİ diyeceğim? Evvelâ hâlâ seni sevdiğimi... Beş yıldır seni arıyorum. Ancak
dl-
bir
Ingllterede büyük bir Vako’ca uçağı Belfast İle Mançester arasında bir tepeye çarparak
Haydi bakalım, böyle sac. ma lâkırdılarla gürültü yap I ma burada» diye beni koğ-. mağa kalkıştı. O zamaı^ I büsbütün tepem attı, vaka_____________J._,_______ ,r, sından tutup dısanva cek-likanlı? Evlenmeyi nereden tim. tokatlarla, vumruklar-çıkardın? Evdeki hanımdan la giriştim. O bana, ben o-çektiklerim elvermiyormuş J“"‘ u“”“
gibi bir tane daha mı alacağım?
— Dün gece vefat eden... Sesi bir kac perde yükseldi:
— Vefat etmedi, katlettiler yavrucağı.
— Vayyyv! Cinayet mi?
— Ne zannettin ya? Sa-
bahleyin kalkıp baktım ki kafes duvardan ' " düşmüş, kapağı . .
sapsarı tüyler, kanadlar. bacaklar etrafa dağılmış.
Yüzünü buruşturup elini alnına vurdu:
Aman Yarabbi! O feci cinayet manzarası gene gözlerimin önüne geldi.
— Siz deminden beri kuştan mı bahsediyor sunuz, amca bey1’
/zar)r,dı-
— KUS -iyip geçiyor musun? Karga değil bu. Kanarya, evlâdım, kanarya, anladın mı? Altın sarısiydi yavrucak. Hele o dilleri! Bir defa ağzım açıp da makara çekmeğe başladı mı, cıvıltısı bütün mahalleye yapılıı-
na. derken mahalle ayağa kalktı.
Efendi amca dişlerini sıkıp havaya yumruklar savurarak kavganın taklidini yaparken mübaşir seslendi.
t. Re.
balkona açılmış,
GİZLİ POLİS
(İNGİLİZ CASUSU ASHENDEN)
Yazan: Somerset Maugham Tercüme eden: Vâ - Nû
Aşk ve macera romanı
v- —^».Tefrika No. 30
etmeğe imkân yok. Ben mânayı anlıyorum? Sizin de anlıya-cağınızı umuyorum
— Siz de onu seviyor musunuz?
— Dünyada bana ait olan biricik adam odur.
«Avrupanın türlü kabarelerinde sürtüp durmak, kolay şey değil, tasavvur edersiniz. Bir tek gün bile istirahat yok... Hele erkekler... Kabarelere devam eden erkekler, pek o kadar kıymetli şahsiyetler değildirler elbette... tik zamanlar, erkeklerin blribirierinden pek farklı olmadıklarını düşünmüştüm.
Ashenden, mektubu aldı: katlayıp portföyüne koydu.
— Holandadakl adrese, şirin imzanızla bir telgraf çekilmiş; ayın 14 ünde Lausanne'da, Gib-
bon otelinde bulunacağınız bildirilmiştir.
— Yani yarın.
— öyle, efendim.
Başım kaldırdı. Gözleri alev saçıyordu.
— Bana yaptırdığınız bu İş reailftne bir iştir. Namussuzluktur. _ x
— Yapmağa mecbur değilsiniz.
— Peki, reddedersem?
— Akıbetlerine katlanırsuuz.
Birdenbire kükredi:
— Hapse girmek İstemiyorum. Tahammül edemiyorum. Görüyorsunuz ki, gençlik devrem artık bitmek üzeredir. Albay on seneye mahkûm olacağımı söyledi. Siz ne dersiniz? On eenaye mi malıkûm olurum?
— Eğer albay söylediyse doğrudur.
— Ah bu cellât suratlı herif?.. İnsana hiç merhameti yoktur. On sene sonra ne hale gelirim? Hayır, hayır, hayır
O sırada tren duruu Koridorda bekleyen polis, cama vurdu. Ashenden. kapıyı açlı, polis ona resimli bir kart postal uzattı. Hudut şehri Pontarller'den bLr meydan. Devlet adamlarından birinin heykeli etrafına bir kaç nebat dikilmLş.
Ashenden, kurşun kalemini uzattı.
— Bu kartı Chandro'ya yazmanızı rica ederim. Pontarlier1 den postaya verilecektir. Lau-sanne oteli adresine yazınız.
Kadın, erkeğe baktı. Sonra, kartı aldı, Dikte edilen sözleri, dikte edildikleri gibi yazdı.
— Pekâlâ... Şimdi de, öbür tarafa şöyle deyin: «Hudutta durduruldum. Fakat merak edecek bir vaziyet yok. Her iş yolundadır. Beni «Lausanne'de bekleyin,» altına da «Muhabbetler, buseler» kablihuleu Ütı soz ilâve edin.
Karlı okudu. Sonra, şapkasını alıp:
— Şimdilik yanınızdan ayrılıyorum Geceyi iyi geçireninizi umarım. Yarın sabah, Thonon’a İnmek üzere sizi almağa gelirim.
İkinci polis, yemeğini bitirmişti. İki adam, kompartımana girdiler. Glulia Lazzarl, bir köşeye çekildi. Ashenden, kartı, Ponterlier'ye götürecek polise teslim etti. Sonra, dolu koridorları aşarak, yatağına gitti.
Ertesi sabah, menzile vardıkları vakit, soğuğa rağmen hava açıktı; güneş pırıldıyordu. Ashenden. bagajlarını bir hamala verdi ve Glulia Lazzarl‘nin yanına gitti. Kadın, İki muhafızının ortasında, plâtformda bekliyordu.
Muharrir, polislere döndü:
— Bonjur, dostlarım... Sîzler gidebilirsiniz.
Ellerini, şapkalarının kenarına kalırdılar. Glulla'nın karşısında küçük birerer reverans yaptılar ve uzaklaştılar.
Kadın:
— Nereye gidiyorlar? — diye sordu.
— BittJ. Artık onlardan kurtuldunuz.
— Demek, sizin muhafazanız altına giriyorum?
— Siz artık kimsenin muhafazası altında değilsiniz. Müsaadenizle otelinize sizi götüreceğim ve yanınızdan ayrılacağım. İyice dinlenmeniz lâzımdır.
Hamal, bavulu ve Giulla’nın bülütenlnl aldı. Gardan çıktılar. Ashenden, bir taksi çağırdı ve kadını bindirdi. Otele kadar olan yol hayli uzundu. Ashenden, yo! arkadaşının,, zaman zaman, kendLslne kirpiklerinin arasından baktığını farkediyordu. Hâift itimatsızlık göstermekte devam ediyordu.
Köşe başında, lâtif bir manzara karşısında, mütevazı bir otelin önünde indiler .
Kapıcı, bayan Lazzarl İçin tutulmuş odayı gösterdL
Ashenden:
— Bana pek iyi göründü! — dedi.
Adam, selâm vererek çekildi.
Muharrir, devamla:
—Siz rahat edesiniz diye elimden gelen her şeyi yapacağım, madam. Burada, kimseye tabi degllfiLoia isterseniz ısmar-
layabilirsiniz. Sizi, her hangi bir müşteri sanıyorlar. Tama-mlyle hürsünüz.
Kadın, heyecanla sordu:
— Dışarı çıkmakta da hür müyüm?
— Tabii değil mi ya?
— Her halde beni polis göz hapsine almıştır
— Katiyen... Kendi evinizde ne derece hürseniz burada da o kadar hür olacaksınız Arzu ettiğiniz şekilde girip çıkabilirsiniz. Ancak, bana haber vermeksizin hiç bir mektup yazmıya-cağmızı ve Thonon'dan çıkmak teşebbüsünde bulunmıyacağını-zı bana vadedlniz.
Kadın. Ashenden e uzun uzun baktı. Bu nutuklar, ona dehşet veriyordu. Rüya gördüğünü sanıyordu.
— Her ne arzunuz varsa, onlara göre söz vermek mecburiyetindeyim. Hiç oir mektup yazmıyacağunâ ve kaçmak teşebbüsünde buluunııyacağıına dair söz veririm.
— Mersi, öyleyse şimdi yanınızdan ayrılıyorum. Yarın sabah gelip sizi yoklamak benim İçin büyük zevk olacaktır
Ashenden. selâmladı ve çıktı. |
Polis komiserliğine beş dakika kadar uğradı ve her şeyin nizamında olup olmadığını yokladı. Sonra, bir arabaya binip Tho-non dışındaki küçük villâya gitti. Zaman zaman geldiğinde burada kalırdı
Banyosunu yaptı, yıkandı terliklerini giydi, günün geri kalan kısmını roman okuyarak geçirdi.
Gece olunca — (Çünkü Tho-non'da dikkati Ashenden üzerine mümkün mertebe 8z çekmek lâzımdı) — tıraşı uzamış, gözleri iddir fıldır bir sivU polu? onu görmeğe geldi. Eski gri elbiseler giymiş bu adam bir yazıhane garsonunu andırıyordu Ashenden. bir bardak şarap ikram ederek onu ateşin yanma oturttu.
Folis
— Efendim... diye söze başladı. — Alâkadar olduğunu;' bayan, zamanını beyhude geçir medl Şehre varışından b;ı çeyrek sonra, dükkanlardan t irine uğradı, ötesini, berisini sattı, öğleden sonraki vapur rıhtıma yanaşınca, iskeleye indi ve Evin u'a bir bilet aldı.
(Arka «ı varl
AKŞAM
Bâhlfe?
*
- ^Ağustos 1949
L Terbiye edilmiş köpekler
y iBaşivafı S inci sahifede»
| Köpek, ağzuu bir karış açı-J yor Lâstik borunun ucu ağzın-
I {tan midesine doğru İnerken
I köpeğin bir havlama ile sıçra-
I yacağım doktor da, ben de
I bekliyoruz Fakat o. gözlerini
sahibine dikmiş ağn bir karış açık vaziyette anaellyenin neti-
I resini bekliyor!
Şu ame üyenin bir İnsana yapıldığını gw önüne getirerek düşünüyorum: Daha başlangıçta bir öğürtü ortalığı allak bullak etmeğe kâfi gelirdi. Lâkin kopek, hayatının bu ameliye lie kurtulacağına inanmış vaziyette öyle bir sabır gösteriyor . U, hayret!-| Ameliye bitiyor, lâstik boru 1 köpeğin ağzından geri alınıyor. . Fakat köpek ağzını hâlâ açık t’ tutuyor ve muhakkak kİ sahl-■'Jg^ynden emir bekliyor; ta Kapat oğlum ağzını!
R ,, Köpek sükûnetle ağzını
■ ’patıyor...
RADYO
Satılık Emlâk
ip
İstanbul Defterdarlığından!
Dosya No
511—3164
611—»İl
Cinsi
BULMACA
2 S 4 8 8 7 8
1 1 1 1 1 1
Inaı
f a İlil 1 n rı
1 ■ 1 n
1 1 1 a 1
1 ■ ma
1 8 1
1 1 1 1 M
İlli
stı—en
513—1614
513— 3061
515-8151
3000
3000
1000
300
m
Bahçenin köşesi
Doktor, bu defa da yapılması icap ettiğini yince kadın:
— Onu da burada yapabilirsiniz! dedi. !
I| _____ Nasıl olur? Ya yerdeki I
j halıyı kirletirse?
Kadın ısrarla teminat verin-, ____
1 ce doktor, bu amellyeyi de yap-' halde:
ı makta mahzur görmedi. Lâv-1 _ Hayır( Gözümüzün önünde I man amellyesl esnasında da öldürülmesini istiyoruz, eevabl-' sahibinin emirlerine bir insan, 1 m TCrdi]er sebep de, kedilerine .i hattâ insandan da fazla itaat- veya köpeklerine başkalarının ■ eden köpeğin hareketini, alâka kendöeri kadar İtinâ He baka-| ile takip ediyorduk. Lavman mıyacak]anna İnanmış olmala-
| bittikten sonra kadın, l"=—“ _ - . ----------
[ açık pencerenin önüne
* getirdi ve bir el çırpması Ue: ____________________ -
— Haydi Reks! dedi. Bahçe-( ü’öroform ile yaptığımız öldür-I - | me amellyesl esnasında ağlı-
Köpek bir sıçrayışta pençe- yorlar Hayvanlarının öldüğünü , renin sövesi üstüne çıktı v~ 3.^^;_____________________* * *
aşatn yukarı bir adam boyu ^çte yaptırdıkları derinliğindeki bahçeye atlıya- lçlnde blzden alarak gömmeğe
köpeği n(jır Göjjert önünde öldürül ûn-^dar|.Çe huzuru kalb içinde kalacakların) söylüyorlar. Ve inanın ki.
ve gördükten sonra onları hususi
tabutlar
• - - lyuıur
r rak başladı koşmağa... Hepimiz götürürler. ~^pencereye dolmuş, köpeği takip ediyorduk. Bahçenin ta ilerisine kadar gitti, köşedeki ağaç arka-dna gizlenerek işini gördü ve pencerenin altına gelerek havladı Bununla pencerenin bir zıp)ayışta çıkılamıyacak derecede yüksek olduğunu anlatıyordu. Sahibi kadın eliyle bir İşaret yaparak:
— Kapıya gel! dedi. Köpek1 Cemiyetten çıkarken, dokto-kapıya geldi vc içeriye alındı, ran arkasında büyük bir levha Bugün öğreniyorum kİ bu ter- ‘Cinde sure! en'amın 38 İnci bıyelf Ve itaatkâr köpeğin ha- âyetinden bir kaç satır Arabça ..— w. kltınj. *V*Hvlr '
yatı kurtarılamamış!...
Lisandan anlıyan I köpekler
Köpek terbiyesi mevzuu üzerinde konuşurken doktor, yalnız hareketlerden anlıyanlara değil. lisandan anlıyan köpeklere de rsaladığını soyllyerek dedi ki:
•— Size bunlardan bir tanesini kısaca anlatayım. Bir köpek gördüm ki bu, kendisi hak-kuıdaki konuşmaları derhal anlardı. Meselâ köpek yanımızda iken «Bob, böyle idrll paslı duracağına gitse denize girse de temizlense» derdim. Bob, derhal arka ayaklarının üstüne kalkar, anladım mânasında bir »Harı, der ve gider denize girer. Silkine silkine döner— Doha buna benzer bir çok şeyler. Yemekte, bobl da etrafımızda dö-DPrken «Bob burada dolaşacağına gitse de servla kapısında yemeğini yese» diye bir son aar-federim Bob derhal iki arka ayağı üstüne kalkar «Han» der ve servis kapısını dolaşarak orada hazır duran yemeği yemeğe koyulur.
Dahi a bir çok misaller vererek köpekler arasında lisandan an-lıysuıların da çok olduğunu anlatan doktor, bu gibi hayvanlara ölümlerinin o evde tam bir matem havası yarattığını, hattâ bir çok köpekler İçin hususi tabutlar ve mezarlar yaptmldı-ğmı gördüğünden de bu arada bahsetti.
Köpekleri öldürenler
Senede gerek belediye, gerekse sahipleri tarafından «lâf e-dllmek üzere fr-fl bin köpek ve kedi getirildiğini söyleyen doktordan bu arada ne gibi ente-ftsao vakalara rastla d iğini öğrenmek istedim
— Bence en enteresan safha, dedi, îstanbuldan ayrılacak ve köpeklerini beraberlerinde gö-tftremlyecek ecnebilerin, bunları cemiyetimize getirerek gözleri önünde öldürülmelerini talep etmeleridir.
— Sebep!
— Getirilen kediler ve köpekler arasında o kadar kıymetlilerine ve güzellerine rostlnmı-Ş'ahr ki bunları öhiUrmeğe kl-mi'.'Utdır. ilıt.j ile bakarak
— Size terkedilen hayvanlar arasında en çok nelere rastlıyorsunuz?
— Kabili tedavi olmayan at, kısrak, merkep gibi hayvanlan getirip bırakırlar ve öldürmemizi söylerler. Bunları da sahiplerinin arzuları üzerine öl-| dürürüz.
amerikan
WAiTE’S
Diş macunu
Yeniden eczanelere tevzi edilmektedir.
Türipye Eczacıları Deposu
I
yazılmış:
«Yerde gezen hayvanlar ve kanatlariyle uçan kuşlar da sisler gibi ümmetlerdir. Sonra ayeunoen dit zaç satır Araoça cümlesi Rablanna haşrolunur-yaa gördüm. Altında da Türk- lor.» çeri tercüme edilerek aynen şu
Kınalında, Tekinay *0. 72 »da, 4 parsel 587.50 M2 arsa, Bakırköy. Sakızağacı mah Kapamacı Rkrcm so, 56 ada, 14 parsel eski ve yeni 10 kapı sayılı 56.33 M3 bahçeli ahşap evin 2/8 payı. Bakırköy. Sakızağacı mah. Kapamacı Ekrem so. 56 ada, 15 parsel eski vç yeni 10/1 kapı sayılı 6053 M2 bahçeli ahşap evin 2'8 payı. Bakırköy. Sakızağacı malı Taşlı an ao 3 ada, 13 parsel taj 109 kapı •ayılı 318 M2 bahçeli ahşap ev (üstünde ahşap kulübesi bulunan arsa) Beşiktaş, (Ortaköy) Mecidiye mah. Dere so. eriri i yeni ve taj 3 kapı sayılı dükkânın 1/9 payı.
Beyoğlu. (Galata) Müeyyetaade mah. Kemeraltı Kuyu so. 111 ada, 11 parsel eski 10. 14 yeni 14 taj 12 kapı sayılı 53.50 M2 kârglr evin 2/5 payı. (Tapuya göre taj 14 No. lu-dur) 516—17171 Eminönü. (Kumlcapı)'Nişancı mah.
Türkell cad. 736 ada, 2 parsel eski ve yeni 2 taj 40 kapı saydı 14 M2 ahşap dükkân.
516—14474 Eminönü). (Yen i kapı) Tülbentçi
Hüsamettin mah. Sepetçi ve Hadım odalan so. 797 ada, 1 parsel Hadım odalan sokağında 44 kapı sayılı 69 M3 arsa.
516— 3930 Eminönü. Çarşı mah. Cevahir Bedesteni Şerif efendi so. 2766 ada, 27 parsel eski ve yeni 13 kapı saydı 4.50 M2 ahşap dolap.
516 2812 Eminönü, Çarşı mah. Cevahir Bedesteni Şerif efendi so. 2765 3da, 22 parsel eski ve yeni 17 kapı saydı 3.25 M2 ahşap dolap.
518—10873 Fatih, (.Aksaray) Kûrkçübaşı Ahmet Şemsettin mah. Kürçübaşı çeşmesi so. 1112 ada, 22 parsel en eski 27 eriri ve yeni 37 kapı sayılı 49 M2 arsa.
518—2995 Fatih, (Sama t ya) Hacı Hüseyin ağa mah Curcuna so. 1239 ada, 2 parsel en eski ve eski 11 kapı sayılı 424 M2 arsanın 16/128 payı. 518—10123 Fatih. (Samatya) Ali Fakıh mah.
Kocamustara paşa cad. 1177 ada, 62 parsel en eski jTl eski yeni ve taj 425 kapı sayılı 16.25 M2 arsa.
511—4392 Üsküdar, (Acıbadem) eski Altuni-zade yeni Osmaniye mah. eski Kotra yeni Necip bey so. eski 2 mük, 2. 2 mük. 2/1 yeni 24 kapı sayılı 985 M2 tarlanın 1/2 payı.
5110—1321 Sarıyer, lîstinye) Nesiişah Sultan mah. eski Değirmen, yeni İstinye
Değirmeni so. eski 27 yeni 9 kapı sayılı 87 M2 arsa.
Yukarda yazılı gayri menkuller 9. 9 949 cuma 15 de Milli Emlâk Müdürlüğündeki komisyonda ayrı ayrı açık arttırma ile satılacaktır, steklilerın ıılhQyet saat 15 e kadar yatıracakları teminat makbuzları ve nüfus cüzdanlarlle satış günü komisyona, fazla bilgi İçin sözü geçen müdürlüğe başvur-1 maları. (Teminatlar önceden de yatırılabilir.) (12368)
3800
wo
103$
204
318
200
100
388
u
0
23
34
15
8
30 günü saat
Otnalcddin BİLDİK
i
i
İstanbul Emniyet Sandığı Müdürlüğünden
TEVDİAT MÜŞTERİLERİMİZE ;
Tasarruf hesaplan ikramiyelerinin üçüncü çekilişi 1 Eylül 1949 tarihine raslıyan Perşembe eünü saat onbeş buçukta Cağaloğlundaki Merkez binamızda Yapılacağından arzu edenlerin hazır bulun-
Çorum vapuru hakem-Dispeççi hey'etinden
Devlet Denizyollarına, mensup Çorum vapurunun 9/7/949 günü 12 nel Hopa seferini yapmak üzere Tophane rıhtımından harekete hazır bulunduğu sırada 3 No. lı anbannda çıkan yangın hâdisesinden dolayı gemi ve yük ile İlgili hakiki ve hükmi şahısların bilcümle iddia ve taleplerini muhtevi dilekçelerini ellerinde mevcut veslkalarile birlikte 22 Eylül 949 perşembe günü akşamına kadar her İş günü saat 9 ile 17 arasında hey’et kâtibi Büyük Posta hane binasında İcra yargıçlığı başkâtibi Kenan Tünce re İbraz ederek kaydettirmeleri ve bu tarihten sonra yapılacak müracaatların kabul edilmeyeceği ve ilgililere ayrıca şahsan tebligat yapılmıyacağı konşimentonun değişik 25 İnci maddesi gereğince şahsi tebliğ yerine geçmek üzere Uâ nolunur. (12500)

alhD Ocağımsam:
2. Eylül, 1949 Cuma akşamı saat 21 de Yeniköydckl binamızda kıymetli sanatkâr
NECMiRlZA AHISKANİ
Konser verecektir.
Kastamonu Tekel Baş Müdürlüğünden
İnşaat ilânı
Ereğli Kömürleri işletmesi Genel Müdürlüğünden:
1 — iştekuı-ınlrin Zonguldakta Çaydemir mevkiinde yaptıracağı 500 kişilik yatakhane inşaatı kapalı zarf usulü ile vahidi Hat esasiyle eksiltmeye konulmuştur.
3 — Bu İnşaat İçin İşletmemiz tarafından verilecek malzeme, eksiltme dosyasının husus! şartnamesinde yazılıdır.
3 — Bu işin tahmin edilen bedeli 170160 liradır.
4 —■ Muvakkat teminat miktarı 9760 Uradır.
3 — Eksiltme evrakı 25.- lira mukabilindi* Zonguldak-ta işletme Etild ve tesis grubu müdürlüğünden. Ankarada Etibank inşaat müdürlüğünden ve İstanbulda Et i bank şubesinden temin edilebilir.
6 — Eksiltmeye iştirak edeceklerin, İhale gününden üç gün evveline kadar işletmemiz etüd ve tesis grubu müdürlüğüne müracaat ederek ehliyet vesikası almaları lâzımdır
7 — Eksiltme 12,9.949 pazartesi günü saat 15 de Zongul-dakta Ereğli Kömürleri işletmesi etüd ve tesis grubu müdürlüğü binasında yapılacaktır.
8 — Teklif zarflan eksiltme şartnamesine göre tanzim edilmiş olarak İhale günü saat 12 ye kadar makbuz mukabilinde işletme genel müdürlüğü başkâtipliğine teslim edilmiş olacaktır.
Postada vâki olabilecek gecikmeler nazarı itibare alınmaz.
9 — İşletmemiz, ihaleyi kısmen veya tamamen yapmakta
veya yapmamakta serbesttir. t2283
1 — Birinci defakl eksiltmesine istekli çıkmayan 532508 lira 75 kııruş keşif bedelli Konya ovası sulama şebekesi dahilinde ova köyleri kanalının temizlenmesi, İltisak kanalının temizlenmesiyle tevsii, bekçi evleri ve menfez inşaatı yeniden tesbit edilen (554998) Hra (75) kuruş keşif bedeli üzerinden ve birim Hatları esası dahilinde eksiltmeye konulmuştur.
2 — Eksiltme 9/9/949 tarihine raslıyan cuma günü saat 11 de Ankarada Su işleri reisliği binası İçinde toplanacak olan su eksiltme komisyonu odasında kapalı zarf usullyle yapılacaktır.
3 — İsteklilerin eksiltme şartlaşmasını, sözleşme tasarısını, özel teknik şartlaşma flat birimleri ve keşif cetvelini. Bayındırlık İşleri genel şartlaşmasını vc su işleri umumi fenni şartlaşmasını (27) Ura (75) kuruş karşılığında Su İşleri Reisliğinden alabilirler
4 — Eksiltmeye girebilmek İçin isteklilerin (25946) lira (351 kuruş geçici teminat vermeleri ve bu işin teknik ehemmiyetinde bulunan diğer bir işi muvaffakiyetle başardığını veya idare ve denetlediğini işba ta yarar belgeleriyle birlikte ek sil b-menin yapılacağı günden en az (tatil günleri hariç» üc gün evvel yazı İle bayındırlık bakanlığına başvurarak ou işin eksiltmesine girmek İçin yeterlik belgesi almalan ve bu belgeyi göstermeleri şarttır.
5 — İsteklilerin teklif mektuplarını 2 inci maddede yazılı saatten bir saat öncesine kadar su işleri reisliğine makbuz karşılığında vermeleri lâzımdır.
Postada olan gecikmeler kabul edilmez.
12274
| İstanbul Vakıf] ar Mü rliirlüö-ii Hânları
Hayrat'ar onarımı ilânı


HERKESE LÜZUMLU EŞYA SATIŞI MHM
BÜYÜK MÜZAYEDE İLE SEVİMLİ SATIŞ
28 ağustos pazar günü saat 10 da Beyoğlunda Meşrutiyet Cad. Altıncı daire tramvay durağıf Beyoğlu konservatu-van yanı) 120 No. iı Kordova apartımanınm 1 No. lu dairesinde bulunan ve Diş tabibi J. HA YON" a alt Avrupa malı yatak ve yemek odaları, pomye usulü salon takımı, beyaz maden egya, gümüş, pay tabakları, XX K. P. M. markalı sofra takımı, bakara kristali su takımı, tabaklar, avizeler tül ve kadife perdeler, mutfak takımları ve herkese lüzumlu eşya açık arttırma Ue satılacaktır. Viyenna malı stil di-rektuar yanlan kristal vitrini İle beraber 9 parçadan İbaret yemek oda takımı, Paris ma- lı üstleri parke İşlemeli ve Veçvud porselenli 9 parçadan İbaret harikûlâde yatak oda takımı, Portols ve Flz fabrikasının vitrini Ue beraber emsalsiz salon takımı, krlstofl çalal bıçak takımı,
Galya çay takımları, kristal sürahiler, maden tepsi, gümüş pay takınılan, likör ve vermut takımları, duvar saati, port-manlo şarap, şampanya ve su takım lan. hakiki kristal b&kara 12 kollu muhteşem avize, ayaklı dikiş makinesi, tül ve storlar, kadife perdeler, berjer koltuklar, e-taj erler, sehpalar .sigara, m a salan .elbise dolaptan .basamak .mutfak takınılan, gaz ocak ve fınn, bronz avizeler, mermer kolonlar, bronz heykeller. 12 kişilik K.P M. marka altın yaldız bordürlü, kahve flncanlan İle beraber emsalsiz sofra takımı, 11 lambalı PHILCO markalı radyo, Emay Yunker» Hava gazı ocak ve fınnı. bidesmayer stilinde koltuklar, yanlan vltrinll divan, apartımanın yeni halde tekmil muşambaları, diş tablbierine dikkat
TEKMİL DİŞÇİ KI.Nl/il
Dişçi fotöyü, tur elektrik, dişçi aletleri, maden vitrinler, etajerler, vs.
Fazla tafsilât almak İçin SARAY (Maksut, KALE) Su terazi sok. No. 18. Telefon: 43424 ve EPOK Mobilya evine müracaat Kallavi sok No. 9 Lion mağazası yanı
1 — Kargıda yaptırılan İdare binası müteahhidinin ölümü dolayısile noksan kalan İşler kapalı zarfla eksiltmeye çıkarılmıştır.
2 — Muhammen bedeli 40729.32 lira olup geçici teminatı 3054.70 liradır.
3 — Eksiltme 16/9 949 cuma günü saat 15 de Kastamo-Tekel Baş Müdürlüğü komisyonunda yapılacaktır.
4 — Şartnameler her gün İstanbul, Ankara ve Kas tam u-Baş Müdürlüklerinde görülebilir.
5 — İsteklilerin eksiltmeye girebilmeleri için muktesl yeter-belgeslnl eksiltme gününden sekiz gün evvel Tekel Genel
Müdürlüğüne müracaat ederek alacakları ve bu müddet zarfında vesika talebinde bulunmayanlar eksiltmeye glremiyecek-lerdir.
6 — isteklilerin mühürlü flat teklif mektuplarını kanuni vesaikle güvenme parası makbzunu ve banka teminat mektuplarını ihtiva edecek olan kapalı zarflarını eksiltme saatinden bir saat evveline kadar Kastamonu Tekel Baş Müdürlüğüne makbuz mukabilinde vermeleri İlân olunur.
7 — Postada vukua gelecek gecikmeler kabul edilmez,
(12517)
Vakıflar Başmüdürlüğünden:
1 — Eksiltmeye konulan iş: Hayraboluda güzelce Hasını bey camii tamiri.
2 — Keşif tutan: (19957i lira 12 kuruştur.
Eksiltme 5-9-949 günü saat 15 de İstanbul Vakıflar Başmüdürlüğü binasında toplanacak komisyon odasında açık eksiltme suretiyle yapılacaktır.
3 — Eksiltme şartnamesi ve buna bağlı kâğıtlar Ankarada Vakıflar Genel müdürlüğü İnşaat müdürlüğünde ve İstanbul Vakıflar Başmüdürlüğü fen heyetinde görülebilir.
4 — Eksiltmeye girebllmez İçin isteklilerin usulüne göre 1497 liralık geçici teminat vermesi ve eksiltme şartnamesi ge reğince ticaret odası belgesi ibraz etmeleri lâzımdır,
5 — İsteklilerin bu İşin özelliği dolayıslyle 1949 yılı için Vakıflar Genel müdürlüğünden alınmış yeterlik belgelerini göz termeleri şarttır.
6 — Talip olanların yukarıdaki maddelerde yazılı belgelerle birlikte ikinci maddede yazılı günde udi geçen komisyon la ra müracaatları ilân olunur.
nu
nu
İlk
Tekel Kastamonu Başmiidüriiiğündeır.
1 — Tosyada yaptırılan idare binası müteahhidinin ölümü dolayısile noksan kalan işler kapalı zarfla eksiltmeye çıkarılmıştır.
2 — Muhammen bedeli 40445.74 lira olup geçici teminatı 3033,43 liradır.
3 — Eksiltme 19/0/949 cuma günü saat 15 de Kastamonu Tekel Baş Müdürlüğü komisyonunda yapılacaktır.
4 — Şartnameler İstanbul - /İnkara ve Kastamonu Baş Müdürlüklerinde görülebilir,
5 — İsteklilerin eksiltmeye girmeleri için muktezi yeterlik belgesini eksiltme gününden sekiz gün evvel Tekel Genel Mü-düdüğüne müracaat ederek alacakları ve bu müddet zarfında I vesika talebinde bulunmayanlaı eksiltmeye glremıyecekierdir. |
6 — İsteklilerin mühürlü flat teklif mektuplarını kanuni vesaikle güvenme parası makbuzunu ve banka teminat mek- [ tuplarini ihtiva edecek olan kapalı zarflarını eksiltme saatin-. den bir saat evveline kadar Kastamonu Tekel Boş Müdürlüğüne makbuz mukabilinde vermeleri Hân olunur.
Postada vukua gelecek gecikmeler kabul edilmez.
(125)8)
1 — Eksiltmeye konulan iş: Davutpaşa. camilnln tamiri.
2 — Keşif tutan (14853 lilra 83 kuruştur
Eksiltme 5-0-049 günü saat İS de Vakıflar BaşmüdürlÛ-( İstanbul) binasında toplanacak komisyon odasında kapa

lı zarf usullyle 2490 sayılı kanun tarifi veçhile yapılacaktır.
3 — Eksiltme şartname ve buna bağlı kâğıtlar Ankarada Vakıflar Genel müdürlüğü inşaat müdürlüğünde vc İstanbul Vakıflar Başmüdürlüğü fen heyetinde görülebilir.
4 — Eksiltmeye girebilmek İçin isteklilerin usulüne göre 1114 liralık geçici teminat vermesi ve eksiltme şartnamesi ge reğince Ticaret odası belgesi ibraz etmeleri lâzımdır.
5 — İsteklilerin bu İşin özelliği dolayıslyle 1949 yılı İçin vakıflar Genel müdürlüğünden alınmış yeterlik belgelerini göstermeleri şarttır.
6 — Talip olanların yukarıdaki maddelerde yazdı belgeler le birlikte İkinci maddede yazılı günde adı geçen komisyona müracaatları ilân olunur.
1 — Zarfların belli günde saat 14 de kadar adı geçen komie yona verilmesi şarttır.
1 — Eksiltmeye konulan İş: Beyazıt camilnln tamiri. •
2 — Keşif tutarı: (22745) Hra (85) kuruştur.
Eksiltme 5-9-949 günü saat 15 de Vakıflar Başmüdürlüğü binasında toplanacak komisyon odasında kapalı zarf usuilyl» 2490 sayılı kanun tarifi veçhile yapılacaktır.
3 — Eksiltme şartnamesi »e buna bağlı kâğıtlar Ankarada Vakıflar Genel müdürlüğü inşaat müdürlüğünde ve İstanbul Vakıflar başmüdürlüğü fen heyetinde görülebilir.
4 - Eksiltmeye girebilmek İçin İsteklilerin usulüne göre 1706 liralık geçici teminat vermesi ve eksiltme şartnamesi gereğince ticaret odası belgesi ibraz etmesi lâzımdır.
5 — İsteklilerin bu İş İçin özelliği dolayıslyle 1949 yılı 1-çin Vakıflar genel müdürlüğünden alınmış yeterlik belgelerini göstermeleri şarttır.
6 — TnMp olanların yukarıdaki maddelerde yazılı belgelerle birlikte İkinci maddede vazıh günde adı geçen koinisyu na müracaatlar’ İlân olunur
7 _ Zarflar brl'l jıVde saat 14 de kadar adı geçen korniş yuna verilim-J şafttır. Postadaki gecikmeler kabul edilmez.
Sn'life 8
Satış Deposu: Galata Voyvoda Han No. 1. İstanbul Tel: 11065 Jül Krepen ve Kemal Müderrisoğlu Kol. Şti.
İstanbul Radyosu Müdürlüğünden
Jlarbiyedeki Radyoevinlû Büyük konser Stüdyosunda kullanılmak üzere aşağıda yazıh eşya satın alınacaktır.
1 — Orkestra şefi için podyum ve sehpa
2 — Orkestra İçin yarunayşekllnde tahtadan mamul seyyar ilâve.
Bu eşyalara alt resim ve şartname, müdürlüğümüzde görülebilir.
Taliplerin tekliflerini en geç 31 ağustos 949 tarihine kadar müdürlüğümüz İdari işleri şefliğine vermeleri ilân olunur.
12301
ZAGREB FUARI
Yugoslavya
17 Eylülden itibaren 2 Ekini 1949 tarihine kadar
Açık bulunacaktır.
Fuarı gezmek istiyen sayın ziyaretçilerin lâzım gelen malûmat İçin Yugoslavya Halk Federatif Cumhuriyeti Ticaret Ataşeliğine müracaat etmeleri rica olunur. Cumhuriyet' Caddesi No. 241/2 Güneş Ap. Harbiye, İstanbul.
Hacca
AKTAN VAPURU
15 Eylülde İstanbuldan doğru Ciddeye gidecektir.
Hacılarımızın Medinel Münevvere ziyaretlerini bitirip dönüşlerine kadar beklyecektir.
Biletler gidiş ve dönüş olarak aşağıdaki adresterden temin edilir.
Vapur İdarehanesi, Galata Yolcu Salonu karşısında İktisat Han 15 No. Tel: 42337
Vuçina Seyahat Acenteliği, Galata Rıhtım cad. 37 No.
Tel : 41784
Nak Seyahat Acenteliği, Galata Rıhtım cad. 19 No.
Tel. 43120 ve İzmLrde Nak Acentesi Şubesi Tel: 3821.
Türk Armatörleri Birliğinden
Her sene yapüması mukarrer Umumi Heyet toplantımız bu sene 1 Eylül 1949 per şenıbe günü saat 15 de Galata Karamustafa paşa sokak 66 numaralı birlik merkezinde yapılacaktır.
Sayın üyelerimizin ayni gün ve saatte bu toplantıda bulunmaları rica olunur.
AÇIK ARTTIRMA İTE MODERN EŞYA SATIŞI YENİ EV KURANLARA BÜYÜK FIRSAT
28 ağustos 949 pazar günü saat 10.30 da Beyoğlunda Te-pebaşmda Meşrutiyet caddesi Amerikan sefaret kapısı lam karşısında 217 numaralı Güişen apartımamn 2 numaralı dairesinde mevcut ve ticaret âleminde tanınmış bir zata alt tekmili temiz ve modern eşya, modern elektrik avizeler, kıymetli kesme kristal parçalar, sofra takımları, halılar vesaire açık arttırma ile satılacaktır. Aşağıda bir kısım eşyanın tafsilâtını okuyunuz:
şehrimizde tunınmış meşhur ustalar tarafından imal edilmiş ve üstleri ipek kabartmalı modern kumaşlyle kaplı ceviz masif gayet İyi muhafaza edilmiş 5 parçadan ibaret vitrlnll divanlı salon takımı, ayni salonun 2 gayet zengin berjer koltuk, istlyene bütünü birleştirilir. Yine ceviz kaplama ağacından mamul aynası gamitürlü bir büfe, bir vitrin 1 masa ve 6 sandalya icabında ayrı ayrı satılacaktır. Ceviz dolap ve komodin, bronz üzerine krome tek kişilik karyolalar, yatakları ve yorganlariyie birlikte, bir çift urak yazıhane, Fransız çini sobalar, borulariyle, İki adet bisiklet biri kadın, diğeri erkek için, duvar saati, gayet şirin ve modern zengin avizeler, portmanto, kristal taye vazolar, yemişlikler. sürahi ve kadehler, küllükler, 37 parça kadeh lakımı. 36 parça porselen (abak takımı, likör takımları, porselen çay takımı, kahve fincanları, pasla takımı, bir çok çatal bıçak ve kaşıklar, yeni halde havagazı ocaklı fırın, mutfak takımları ve bLr çok lüzumlu eşyalar, yağlı boya tablolar, Sln-ger dikiş maklnası, 9 lâmbalı möble PaHlard marka radyo ve otomatik 1& plâk çalar pikap. İsparta. Güııey vesaire hah ve seccadeleri-
Fazla tafsilât için Ella Be'iar'a müracaat Beyoğlu Su renizi sokak Nu. 12
AKŞAM
İstanbul Ziraat Müdürlüğünden
1 — Tarım Bakanlığı adına İstanbul Erenköy ziraat mücadele İstasyonu ihtiyacı İçin 2490 sayılı kanuna tevfikan açık eksiltme suretlie 11033 lira muhammen bedel üzerinden 23 kalemde 89 parçadan ibaret bulunan lûboratuvar eşyası ve mefruşat satın alınacaktır.
2 — Açık eksiltme 14-9-49 günü saat 15 de müdürlüğümüzde müteşekkil komisyonda yapılacaktır.
3 — Fennî şartname ve krokisi müdürlüğümüzden verilir ve idari şartnamesi de görülür.
4 — Geçici güven akçesi 827 liri 47 kuruştur.
5— Açık eksiltmeye girecekler 14.0.49 günü saat onbeşe kadar geçici teminat makbuzlarını komisyona vermiş olacaklardıı
8 — Bu saattan sonra yapılacak müracaat ve verilecek geçici teminat mektupları ve postada vâki gecikmeler nazarı dikkata alınmaz. (124651
KIZILAY İSTİKLAL ŞUBESİNİN
Bu Akşam SABAHA kadar
MUHTEŞEM SÜNNET OUGUNU
BEBEK BELEDİYE BAHÇESİNDE
Müzeyyen Senar IŞIL. Mefharet YILDIRIM ve seçkin saz arkadaşları
Süzan Güven, Ayda Sönmez - Şükran Özer - Coşkun Kardeşler - Lûtfi Güneri - Vahid Akar Tuna - İsmail Şenses Şarkılı Skeç, Şir.asi Ozonuk, Efe arkadaşlar ve yurddan sesler.
Çok kıymetli sanatkâr : İBRAHİM ÖZGÜR-ATEŞ BÖCEKLERİ, Mis ALİS BRAVN
İnci vc Neclânın iştiraklerde CAZ ve VARYETE Ayrıca değerli sanatkâr FEHMİ EGE idaresinde CAZ ORKESTRASI. Islan bulun (Biricik üassosu* sanatkâr SITKI AKÇATF.PE. Tam kadrosu ile ve kahkahalarla sünnet olmağa çeliyor.
HOKKABAZ - ELEKTRİKLİ KUKLA-TARİHÎ ORTA OYUNU ve muhtelif sürprizlerle sanatkârlarımızın bu sünnete fahri yen iştirakleri sevinçle öğrenilmiştir.
NOT: Sayın davetlilerin İstanbula avdetleri ve gelişlerinin temini için sabaha kadar Bebek - Beyazıt ve Beyazıt - Bebek lüks OTOBÜS tahsis edilmiştir.
Devlet Denizyolları ve Limanları işletme Genel Müdürlüğü İlânları
Satışa çıkarılacak eşya listesi
İdaremizin İstanbul 13 numaralı İç Ticaret anbarında ve Belediye Mezat Dairesinin ilân mahallinde listede gösterilen muhtelif cins eşya 8.9.949 salı ve 9-9-1949 cuma günü saat 13,30 da açık arttırma ve kapalı zarf usuliyle satışları yapılaca ğından, İsteklilerin her gün Öğleden evvel malları ve şartnameyi yerinde görebilirler. % 7,5 pey akçelerinin satış günü sa at 9 dan 12 ye kadar Sirkecide Reşadiye caddesinde İdaremizin 13 numaralı İç ticaret anbarında Satış komisyonuna makbuz karşılığında yatırılması gerektir.
Bu eşyadan başka 39 adet Boş saç varil ile 250 adet kullanılmış boş peynir ve yağ tenekesi satılacaktır. Variller Azap kapıda taşıtlar binasında gereç mağazası parkında ve Boş tenekelerde Denizyolları yapı a tölyesi arkasında Munıhane so kağnıda Liman işletmesi yiye cck anbarında görülebilir.
112250ı
Sayın Doktor ve Eczacılara : NEOTRIAZZIN Ta blet
KALMOGASTRİN Poııdıe
E F R A N O L Tablet
LAKSAN TA Tablet NASA MİDE Gouttes
Yukarıda yazılı müstahzarlarımız piyasaya ar2edilmlştir.
SANTA LABORATUARI
. KIZ ORTA OKUL MEZUNLARINA 2Z
İst. Verem Savaşı Derneği Hemşire Okulu Müdürlüğünden:
1 — Okulumuza öğrenci kayıt ve kabulüne başlanmıştır.
2 — Bu ders yılı için okula mahdut adetle öğrenci alınacaktır.
3 — Kız Orta Okul mezunu olup da kaydını yaptırmak veya daha fazla malûmat almak istlyenierin »Verem Savaşı Hemşire Okulu Müdürlüğü - Erenköy Sanatoryumu - İstanbul» adresine bizzat veya yazı ile müracaatları. (12338)
27 Ag-USİOS 194»
PETER
I
& SONSUO

/ " ' - O 2 E İL ■
AYDIN OKUL
’ Muadeleti tasdikli
YUVA — İLK - KIZ _ ERKEK
Öğrenci kayıtlarına başlanmıştır. Eski öğrencilerin de 15 eylüle kadar kayıtlarının yenilen meleri lâzımdır.
Yabancı dil üçüncü sınıfta başlar. Müracaat saatleri: Hergun saat 9 dan 17 ye kadar Taksim Cumhuriyet Meydanı No. 19, Tel; 40181
Ankara Numune Hastanesi Baştabibliğinden
Cinsi Muhammen bedeli Tutan M. Teminatı Düşünceler
___________________Lira Krş. Lira Krş. Lira Krş. ______________________________ Röntgen Cihazı 35000 00 35000 00 2825 00 31/8/949 da saat 11 de kapalı
1 — Ankara Numune hastanesinin ihtiyacı için bir adet T Pöntgen cLhazı ve teferruata kapalı zarf ıısulile eksiltmeye konulmuştur,
2 — Taliplerin kanunun tarîfatı dairesinde hazırlayacakları mühürlü teklif mektuplarını muayyen olan saatten bir saat evveline kadar hastanede müteşekkil komüsyona vermeleri.
3 — şartnameler her gün hastane İdaresinde ve İstanbulda Sağlık ve Sosyal Yardım müdürlüğünde görülebilir.
4 — Fazla izahat almak isleyenler Ankara Numune hastanesi Baştabipliğine müracaat
edebilirler. (11844)
Açık eksiltme ilânı
Pendik Veteriner Bakteriyoloji Enstitüsü Müdürlüğünden:
Alınacak aletin ADÎ Evsafı Muhammen BedeLİ Geçici Güvenlik Akçesi. Lira İhale Gün ve Saati
Adet Li. Kr.
înblk Bakırdan şartname gereğince 8 2220 00 187 8-9-949 15
Gazocağı 1 Bekli » » 8 680.00
» 1 Bekli > » 10 200 00
Sterlizatör 43X10X10 » > 10 000.00
» 22X12X 5 » » 10 250 00 191 8-9-949 18
Tromvel 24X23 > » 10 420.00
Tüp sehpası 24 Tüplük > > 18 270.00
Boya şişesi Etajeri > > S 120 00
1 — Hususi ve fenni şartnamesine uygun evsaf yukarıda adlan yazılı aletler açık eksilt-
nıe ile satın alınacaktır.
2 — İhale Cafialoglunda Y uksek Okullar Saymanlığında yukarıda yazılı gün ve saatlerde yapılacaktır.
3 — Tüp sehpası ve boya şişesi etajeri numuneleri Pendik teki Enstitüde hususî ve fenni şartnameler Enstitüde ve yukarıda adı geçen Saymanlıkta İş saatlerinde görülebilir. 12101
gM AÇIK ARTTIRMA gg^ HAKİKÎ BÜYÜK BİR FIRSAT
Yarınki pazar günü saat
10 da B O M O N T î D E Abidei hürriyet cad, Arpa-suyu sok. 12 No.li hanede (Fransız erkek mektebi yanındaki sokak) şehrimizde çok tanınmış bir aileye alt kıymetli stil eşyalar satılacaktır. Ceviz masif büle ve dresuar. Louls XV ipek kaplı 2 kanape. 2 koltuk ve 6 sandalyadan zengin salon takımı, yeşil kadife kaplı kanape, 2 koltuk ve 0 sandalyadan salon takımı, 12 kollu halis kristal bronz masif a-vlzeler, Bahıi, ipek perdeler. mavon masif salon ma saları, yağlı boya imzalı resimler, eski yazılar, bronz ve oxide avizeler, portmanto, dolaplar, emaye salamandra, çini ve demir sobalar, masalar, yaldızlı konsol, kostümler ve paltolar, kürkler koleksi- 1 yon Fransız ve İngiliz na-dlr bulunur saatler, biblo -1ar vesaire.
Karasinek ve Sivrisineklerden şikâyetiniz mi var? O halde niçin binalarınızda
FUMITE _
Tatbikile bu tehlikeli mikrop taşıyıcılarından bir an evvel kurtulmuyorsunuz? Tek bir tatbikat sizi en az iiç ay mutlak rahata kavuşturur.
FUMİTE bir inkılâptır.
Mutlaka deneyiniz.
Tel: 21333—40051
PAPAZYAN
Biçki ve Dikiş Yurdu
KURTULUŞ
Yeni kayıtlara başlanıl iniştir. Feriköy Tepeüstü 118 No. P:. paryan Apartınıam
SİNİR KOLONYASI
■MMI DİŞ Tabibi ggggga
Sekip Rıfat Berkel
Seyahatten avdet etmiş, hastalarım her gütı saat 14 (en 20 ye karlar kabule başlamıştır. Taksim, Tarlaba-şı cad. No. 4 Namnr apar-■■ tımanı, Tel; 83450 ■■■
I Nefis limon ve emsali çl- I çeklerin tecrübe ve lhtl- I sasının mahsulü olan. I baygınlığı gideren, ferah- I lık veren, ideal bir kolon- I yadır. Başlıca eczanelerde |
Zayi — 10G80 sicil numaralı şoför ehliyetimi ve sıhhi muayene cüzdanımı kayoettlın. Yenilerini alacağımdan eskilerinin hükmü yoktur.
Tevflk Tunalı

Comments (0)