[--Yarın-------------
Kiiçiik ilânlar
AKŞAM
Sene 32 — No. 11300 — Fiatt: her yerde 10 kuruştur.
SALI 28 Mart 1950
SAYFADA
Sahibi: Necmeddin Sadak — Yazı İslerini fiilen İdare eden C. Bildik — Aksam Matbaası.
İnönü üçüncü seçim nutkunu dün söyledi
Namzetlik istemeyenler
Bazı milletvekilleri bunu bildirdiler
Kabataş üstündeki bir mahalle tehlike içinde
“Dış emniyet meselesi başlıca kaygımız olacaktır,, dedi
Iç politika hakkında diyor ki:
«Ağzımızdan çıktı diye bir sözü keramet saymak, karşımızdakiler söyledi diye onu yapmamak hastalıklarından kurtulmuş olanları temsil ediyoruz
Ankara 28 — Baz: milletvekillerinin Cumhuriyet Halk Partisi Oenel Başkanlığına mü racaat ederek kendi işlerile meşgul olacaklarından bu seçimlerde adaylıklarının konmamasını istemişlerdir.
Söylendiğine göre bunlar ara sında Ankara milletvekili Muammer Eriş. Kocaeli milletvekillerinden Amiral Şükrü Okan ve Ali Dikmen. Aydın milletvekili Nuri Göktepe de bulunmak tadır.
Bir tütün deposu yapılması için toprağın kazılması bütün binaların temelini tehlikeye soktu
Deponun inşası için her tiirlii formalite yapıtmış, ruhsat alınmıştır
İnönü Kırıkkalcde nutuk söylüyor.
Beypazarı 27 'A. A) — Cumhurbaşkanı İsmet İnönü bugün saat 11,30 da Beypazaruıa gelmiş ve meydanda toplanmış o-lan Beypazarlılara bir hitabede bulunmuş, bundan sonra, Halk-evlnde, Beypazar, Ayaş, Nallıhan ilçe ve bucaklarından gelen heyetleri kabul etmiştir. Cumhurbaşkanımızın söyledikleri nutuk şudur:
Sevgili vatandaşlarım;
Yeni seçimde milletvekilliğiniz İçin adaylığımı koyacağım. Vatandaşlarım kabul ederse, ö-nürr.üzdeki devrede dikkat edeceğim büyük meseleleri kısaca söylemek İsterim.
ilk önce, bugün, Tûrkiyenln her şeyden üstün olan büyük meselesini, varlık meselesini her vatandaşın zihnine yerleştirmek Lsterim. Bu mesele, Tür ki-yenin dış emniyeti meselesidir Tûrkiyenln djş politikası, kendi
Cumhur
başkanı
Malatya, Konya ve Adanaya gidecek
Ankara 28 — Cumhurbaşkanının Ankara kazalarındaki seyahati bitmek üzeredir. İnönü yakında Malatya, Konya ve Adana'ya gidecektir.
haklannı, bütünlüğünü koruması meselesidir. Bizim, hudutlarımız dışında olan hiçbir toprakta gözümüz yüktür. Hiçbir milletin haklarına karşı saygı-.
sizlik ve haksız bir emel taşımıyoruz. Fakat, kendi haklarımızı. ’ kendi bütünlüğümüzü hayatımızı pahasına müdafaa etmek kararındayız. Biz, haksız emeller, talepler karşısında kaldık. Biz, varlığımıza karşı yöneltilmiş, ardı arası kesllml-yen tahrikler, tecavüzler karşısındayız. Vatanımızı en büyük tehlikeler karşısında görüyoruz. Bunu bütün vatandaşlarımız bir an hatırdan çıkarmamalı. Her münakaşamızı hallederken, basiretimizin en ziyade bağlandığı anlarda da, maruz olduğumuz tehlikeleri düşünmeliyiz. Bu bizim için uyanma, toparlanma, İlâcı olacaktır. Biz İktidarda olanlar, bu tehlikeyi en evvel gördük.
Dış politikada birlik
Memleketimizdeki bütün va-(Arkast sahile 2; sfıtûn 6 de»
Kabataş'a Tekel dürlüğü binasının inşa edilmekte olan tün deposu yüzünden arka cihette bulunan bir kısım binalar yıkılmış, bir kısım binalar da hasara uğramıştır. Temelleri oynayan ve duvarları çatlayan binalarda oturanlaı da korku ve endişe içindedirler. Bütün semt tehlike İçindedir.
Bu civarda yaptrğımız tahkikat neticesinde tramvay caddesinde hışa edilmekte olan üç dört katlı büyük deponun temeli için toprağın 5-6 metre | kazıldığını öğrendik. Bu sebeple 'üst kısımda bulunan binaların 1 temelleri gevşemiş ve bunlar çöküntülere maruz kalmışlar-dır. Deponun Molla bayın semtine isabet eden arka cihetin-dckl bir evle İki küçük apartı-manın temelleri mesnetsiz kalmış. bunlar çökmeğe yüz tuttuğundan tahliye edilmişlerdir. En ziyade hasar gören bina yık-I tanımağa başlanmıştır.
Dffionun tam .rtauma tele. halka eeflm batammdan em- b,““™
niyet «erUeeeülnde» bah»tml5- ,d“ bul““ Ye S\k‘2„ tır Secim emniyeti, yeni Seçin. 30
„ „ _____ las apartımanının da temelleri
Kanunu İle sağlanmıştır. Hu- , kûmetin. seçim muamelelerin-,' de hemen de hiçbir vazifesi ; yoktur. Vukuu melhuz yolsuz- ‘ luklar doğrudan doğruya müstakil mahkemelerin murakabe- ' sine tabi kılınmıştır. Memurin ! Muhakemat Kanunu hükümle- J rl, seçim suçları İçin tatbik edl- ' lemlyecektir.» .
Koalisyon Kabinesi
Hükümet mahfilleri buna taraftar değil
Ankara 27 — Celâl Bayarın son Konya nutkunda bir koalisyon kabinesinden bahsetmiş olması bazı mahfüierce alâka ile karşılanmıştır.
İktidar çevreleri, seçimlerin arifesinde böyle bir yola gidilmesinin muvafık olomtyacağı kanaatlndedlrler ve bunun ecnebi memleketlerindeki birçok misallerini zikretmektedirler.
Hükümet mahfilleri, Bayarın koalisyon kabinesi fikri hakkında, netice itibariyle şöyle kati bir cevapta bulunmaktadırlar:
Oenel mü-karşısında büyük tü-
su yapılırken, temelini 8-10 metre kazdılar Bu yüzden binalarımızın altındaki temel toprakları kaydı ve bu vaziyet hasıl oldu. Biz burada sekiz aile oturuyoruz. Bizim apartımanı-nuz da yanımızdakiler gibi oturulamayacak hale gelirse ne ya-panz.?
Yılkıldığı için, tahliye edilen. 28 numaralı' apartmandan, başka yere taşınan Maks ailesi de şunları söylemiştir:
— Şimdi depo yapılan yerde eskiden bir bina vardı. İnşaat için onu yıktılar ve temelleri
(Arkası sahile 2 scrtun 2 de)
Ali Fuat Cebesoy bir basın toplantısı yapıyor
İstifası münasebetile çıban şayiaların aslı olmadığını söyledi

Türk-İtalyan paktı
Tuık - Italyan paktının imzası: Yukarıda Dışişleri Bakanı Necmeddin Sadak ve İtalyan Dışişleri Bakanı Kont Siorzg paktı imza ediyorlar, aşağıda imza resminden sonra iki Bakan el sıkıyor
Mc Cormick Türk gazeteleri hakkında ne diyor?
Paris 28 (A.A.) — Bir müddet evvel Tıirklyeyl ziyaret eden A-merlkan gazetecilerinden Ro-bert Mc Cormick. Tûrkiyenln Okyanusun beri yanında en iyi gazetelere malik bulunduğu ka naallnl izhar elmiş ve şöyle demiştir:
«Türk gazeteleri bir çok A-merlkan gazetelerinden bile 1-yldlr. Türk gazeteleri tam haber serbestisine malik bulunmaktadır.»
koymış ve zemin katı duvarla-■Tında yarıklar hasıl olmuştur, yarımda bulunan diğer bir a-partıman da Mollapalasa doğru yatmıştır. Daha arkada bulunan ev ve apartmanlarda da bir takım hasarlar olduğu anlaşılmaktadır.
Mollapalas apartmanının sahibi demiştir kİ:
— önümüzde bu tütün depo-
Ankara 28—Konya milletvekili General Ali Fuat Cebûsoyun C. H. P. den istifası tahakkuk etmiştir. Seyhan Milletvekili Sinan TekalioğLu da ktlfa. namesini dün partiye vermiştir.
Ali Fuat Cebesoy istifa sebebi olarak kati bir şey zikretmemiş, sadece duyduğu umumi teessürden bahsetmiştir. Sinan Tekelloğiu da af kanunu üzerinde yapılan manevra ve Sadık Aldoğanın alelâdc bir ihbarla masuniyeti teşriiyesinln kaldırılmış olmasını İstifa sebebi olarak bilhassa zUcetmek tedlr.
Ali Fuat Cebeşoyun İstifanamesi şudur:
C. H. P. başkanlığına.
Bazı mühim sebepler dolayısıyla C. H. P. den İstifaya mecbur olduğumdan çok teessür duyuyorum. Size ve bütün arlı adaklarıma en derin saygılarımı arzederim.
Konya Milletvekili Ali Fuat Cebesoy
Şayialar
Fuat Cebesoy istifası et-
AIJ
rafında şu şayialar çıkmıştır: 1 — Meclis reisliğine seçilmeyt-şlne muber olması, 2 — Konya-dan gelen ve Cumhurbaşkanını ziyaret eden heyetin verdiği lls te d e Ali Fuat Cebesoyun ismi bulunmaması, 3 — At lâyihasının geri bırakılması ve bun-(Arknsı sabite 2; sütun 1 de)
Siyaset adamlarımızın hususî hayatları: 8
DEVLET BAKANININ EVİNDE SABAH KAHVESİ İÇERKEN
■■■
ijlw.uh
İvedilikle
İstanbulda doğan ve tahsilini de kısmen İstanbulda Cemil Sait Barlas, soy sop Anteplidir fıstık ezmesi ikram eden oğlu Mehmet
yapan
— Misafire Antep Barlas’m babasının kulağına fısıldadıkları ve babasının açıkladıkları...
Bazı hâdiseler münferit yahut seyrek olunca dikkate çarpmıyor. Fakat ardanla gelince hayreti çekiyor. Meclis dağılmadan önce, saat 2? de, Ankara radyosu. Millet Meclisi konuşmasını aksettiriyordu. Son günlerde ivedilikle konuşulan kanun maddeleri ve ekleri gösterdi ki, bizim Millet Meclisi, meselâ bir hakanın, hattâ bir ıımum müdürün kendi mantıkiyle karar vererek tatbik edebileceği mahiyetteki basit isleri kendi üzerine almıştır. Mahiyetleri pek c-hemmiyetslz olan bu vazifeleri Meclisten alıp. Meclisi dalıa yüksek dâvalarımızla işgal edecek, bütçeyi yapıp dağılacak şekilde tanzim et-.
sek. icap ediyorsa anayasa-1 Devlet Bakımı Cemil Salt mızı o şekilde değiştirsek, Barlss’la konuşmağa gitmeden hükümetler, hareketlerinde önce telefon rehberinden nu-dalıa serbest olabilecekler- marazım bulara» çevirdim: dir. Mebuslar da, bu sayede 24151...
mebusluğu meslek ittihaz — Klml arıyorsunuz efen-etmeyip hakikî mesl'ekleriy- dimi diye soruldu.
le uğraşmak zamanını bula- — Orası Devlet Bakanı Cemil caklar. [Salt Barias beyin evi değil mi?
ıtktiba, »akk, m.hr.ıdo.. Yazan : Cemaleddin BİLDİK
çoıutlarından Selim ve Mehmet ile bcraueı
Cemil Sait Barlas, fefikası Bayan Emine
— Evet...
— Cemil bey yatıyor mu?
— Hayır efendimi Uyandılar... Kim arıyor dlyeltm.
— Sadece kalkıp kalkmadıklarını öğrenmek istemiştim. Kimin aradığını söylemeseniz de our, biraz sonra oradayım...
— Buyurunuz. Fakat yarım
saat sonra gelsen iz daha iyi olur, çünkü Cemil bey henüz uyandı, traş aluyor.
Saatime baktım, sekiz buçuk... Pazar, istirahat güniı olduğuna göre saat dekuzdan evvel evde toplanılanına... Yarım
(Arkası 3 üncü salıüedc>
Zd Muit iuuu
Sahlfe 2
Nerhtan ucuza
Belediye îstanbıılda dolmuş ücretlerini tâyin etti.
Şoförler daha ucuza götürürlerken fazla ücret biçildi diye halk şikâyet ediyor. Ilattâ bir vatandaş bana şöyle bir şikâyet mektubu gönderdi; «Şoför Sirkeciden Taksime 30 kuruşa adam topladı. Taksime vardık. Adam başına kırk kuruş istedi. «Belediye tarifesi böyledir. Daha az alırsam ceza görürüm» dedi. Şehirde belediye tarifesinden ucuza adam taşımak yasak mı?»
Zannetmiyorum. Herhalde değildir. Bu tarifeler ücretin cn yüksek haddini tâyin ederler. Fazla almak cezayı muciptir: az almak mubahtır. Ama halk bunu anlamıyor ve bazı açıkgöz şoförler de belediyeyi siper ederek bundan faydalanmağa kalkıyorlar. Belediyenin dikkatini çekeriz.
Ayni mesele ekmek fiali bahsinde de çıkmıştır. Belediye ekmeğe 2Z kuruş fiat biçmiş. Beşiklaşta bir fırıncı 20 kuruştan ekmek satıyor. Satabilir mi, satamaz mı münakaşası günlerdenberi devam etmektedir. Ucuza satan fırıncı diyor W:
— Fırıncılar şirketi ekmeğin 22 kuruştan aşağı bir fiate satılamıyacağını belediyeye kabul ettirmişlerdir. Belediye dc daha fazlaya satılmaması için karar almıştır. Daha ucuza satılarmyacağı hakkında bir karar yoktur. Biz fırıncılar şirketine dahil değiliz. Diğer fırınlarda yapılan ekmeklerin ayarında ekmek çıkarıyor ve 20 kuruştan satarak yine kâr ediyoruz. Çünkü buğday u-curlanıtştır...
Bıı bevanata heledivenin, hayatı ucuzlatmayı kendisine dert edinen belediye reisimizin dikkatini çekeriz. Ekmek fiati dolmuş ücretine benzeme®. İki kuruşun fakir halk için büyiik değeri vardır. Zarurî bir yiyecek eşyası üzerine konan narklar donup kalmamalı. En u-fak ucuzlamalardan halk istifade ettirilmelidir.
Şevket RADO
Sabah Gazeteleri Ne Diyor ?
İnönünün nutku
Ali Fuat Cebesoy
(Kaş «amfi 1 lne| salılfedc) .çimlere girerken yapmış bulunmasını teessürle karşıladık. Generalin istifasına sebeb olan hâdiselerden malûmatımız olsaydı. bunları belki vaktinde gidermek mümkün olurdu.»
dan. akrabası olan Nazım Hikmetin istifade edememesi.
Ali Fuat Cebesoy bu hususta demiştir kİ;
— Çıkarılan şayialar beni gözden düşürmek İçin müracaat edilen siyasi manevralardır. Meclis başkanlığından ayrıldığım gündenberl 2 sene geçmiştir. Buna kızıp iki sene- sonra istifa etmem mantıksızdır. Kon yaılan Ankaraya her hangi bir liste getir Um emiştir.
Nazım Hikmet filvaki benimle akrabadır ama on üç sene-denberi hapiste olduğu için kendisiyle hiç bîr temalım yok tur. Kaldı ki mesele akrabalık hududunu açmış, herkesin malı alan bir mesele olmuştur.
Dediğim gibi, ileri sürülen bütün bu muhayyel sebepler siyasi birer oyundur. Yarın (buğun) saat 15 de bir basın toplantısı tertip ederek C. H. P. den İstifamın sebeplerini gazeteci arkadaşlarıma açıklıyaca-. ğım.
Sinan Tekelioglu
Sinan TekeMoğlunun İstifa-; namesi de şudur:
■Bllyük Atatürk ile onun emrinde çnlışarak İstilâdan kurtardığımız vatanın kurulmasını ve istiklâlini temin için tees-, süs eden Halk Fırkasuıda bugü, t ____1.1A«
re kader Camlım HMk Parti- ,Zm‘™en «(>ay»Kİa-si kuruluş maksadını yavaş ya- rim koyanlar artıyor vaş kaybederken, duyduğum a- İzmir 27 — Milletvekilliği a-cı ve ıztıraplan gerek Millet ( daylığı İçin D. P. İzmir 11 mer-Kürsfısünden, gerekse buldu- tezine şahsan veya İlçeler v&-ğum her İmkândan istifade e-' sitesiyle müracaat edenler 40 ı ilerek söyledim. Memleketin ve (geçmiştir. Cumhuriyet». Halk dolayısiyle Halk Partisinin men Partisine yapılan müracaatlar fantine olan bu uğraşmalarım' daha çoktur. Şimdiki İzmir partice dürüst karştiandı ve hiç'Mile t vekillerinin hepsi aday-bir tesir yapmadı. | lıklartm koymuşlardır. Yeni a-
Nihayet ne suiistimaller, ne J daylardan Reşat Lebleblcloğlu-haksız mal iktisapları, ne illi-(nun, Belediye Başkanlığından maşlar, ne de idaresizlikler hak bugünlerde IstlfaBi bekl^nmek-kındakl savaşlarım bir netice ‘ tedir. Denizli Milletvekili Dr. almadığı sırada, anayasaya ay- ( Behçet Uz'un İzm İre gelmiş ol-kırı bir kanunla çok basit bir ması milletvekHHğl adaylığı 1-ihbar şekli İle bir milletvekili çm. İzmir C H. P teşkilâtında hakkında verilen karar He ana- çıkabl]ecek ihtilâfları önlemek
Refet Bele «haberim yok» diyor
İstanbul Milletvekili Gl. Refet Bele’nln de Cumhuriyet Halk Partisinden istifa elliği şayi olmuştur. Refet Bele, kendisine sorolan suale şu cevabı vennlştlr:
— Vaziyeti yeni duydum, hiçbir şeyden haberim yok.
— Vaziyetten neyi kasdedl-yorsunuz? Meselâ AU Fuat çe-besoy'un istifası mı?
— Gl- Ali Fuadın benim vesa-irtnin vaziyetleri.
C. H. P. divanı dün toplandı
Ankara 27 (AA.) — Cumhuriyet Halk Partisi Genel başkan vekilliğinden:
Parti Divanı bugün (27,3.1950 pazartesi) saat 10 da Parti merkezinde olağanüstü toplanmış ve aday yönetmeliğinde yaptığı b5r tâdilden sonra toplantısına son vermiştir. Divan, müteakip toplantısını nisanın 16 ncı pazar günü yapacaktır.
y3sanın milletvekilliği İçin tesis ettiği masuniyet müessese-sinin tecavüze uğraması. Büyük Millet Meclisinin heyeti umu-miycslnce kabul edildiği halde siyasi bir manevra He bugünkü hükümlere göre anayasada bir
maksadına atfolunmaktodır-
Kabataş mahallesi
(Baş tarafı 1 inçi sahitede)
değişme yapılması İçin Büyük kazmağa başladılar. Temeller Meclisin üçte İki çoğunluğu çı- j kazıldıkça bizim apartıman vc kaldırılmasına mâni olunan af v*n«nı»laHi»r ««ıt.moa. a«.._ kanunu karşısında şuurumun ve vicdanımın emrini yerine getirmeğe mecbur oldum. Tarihin büyük hizmetini görmüş, büyük mesuliyetler almış partimden çok acı duyarak ve A-tatûrkün ruhundan af niyaz ederek ayrılmaya karar verdim. Partinin anayasaya aykırı ve demokrasiye muhalif hareketlerinden benim gibi ıztirap duyan arkadaşlarıma veda eder, memlekete dua ederek partiden İstifa ederim.»
Hilmi Uran diyor?
C. H. P. Gene! başkan vekili,
Hilmi Uran. Ali Fuat Cenesoyun-----------„.WI1 VUVVBll VlUU_
istifası hakkında şuııu söyle- fmdan yaptırılmakladır Trap mistir: —-- ......
*— Generalin partiden ayrılmış olmasını ve bunu tam se-
ne
yanınnzdakller çatlamaga başladı. Damı oynadı Yanımızdaki bina bizimkinin üstüne Bizim binadaki sütunlar maya başladı.
Bu deponun İnşaatı başlamıştı. Bizim binalarımızdaki hasar da İnşaatla başladı. Kış ilerledikçe çöküntü fazlalaştı. Mimarlar gelip baktı ve artık burada oturulamaz, dediler, Biz de çıktık, tyl ki çıkmışız. Bu boş binalar gün geçtikçe daha fazla tehlikeli hal alıyor. Tabiî yıkılır, binanın temelleri kazılınca nereye İstinat edecek?
İnşa edilen ve civardaki binalarda hasarlara sebep olan bu tütün deposu Nazım Eke m en timinde bir tütün tüccarı tara-
yattı, kırti-
yasın
eden formalitelerin yaptırıldığı vc belediyeden İnşaat müsaadesi alındığı öğrenil miştij,
Koalisyon kabinesi
Cumhuriyet bu başlıkla makalesinde diyor kî:
Hülâsâ seçimler Birasında,, muvakkat bir koalisyon kabinesinin İş başında bulunmasın da hiç bir mahzur yoktur; bilâkis çok fayda vardır. Seçimlerin Lam bir dürüstlükle yapılmasını ve milletin reyinin tecellisini istediklerine şüphe ol-mıyan Devlet Reisi ve Cumhuriyet Halk Partisi Başkanı sayın İnönü ile yeni Seçim Kanununu, muhalifleri de memnun edecek bir şekilde yayınlamağa muvaffak olan ve bir tarih profesörü olduğu için tarihe karşı mesuliyetini müdrik bulunan Başbakan Şcmseddin Günadtayıa, Cumhuriyet Halk Partisi erkânının bir koalisyon kabinesi kurulması teklifini memnunlukla karşıhyacakları-nı (imli etmek yanlış olmaz. Böyle bir müşterek mesuliyet kabinesinin murakabe ettiği seçimler sonunda, ekseriyeti ka zanacuk ve ekalliyette kalacak olan partiler de, milletin tam ve muzaaf bir emniyet içinde tecelli eden İradesine karşı hür metle boyun eğerler.
İnönünün üç alâka sahası
Ahmet Emin Yalman Vatanda diyor ki:
İnönünün siyası hayatta dirlik vc düsenlük kurutaumı yolun dakl hedefi ve umumi hayatı-Buzdan şiddet unsurunun uzaklaşması sahasındaki alâkası; demokrasinin kök tutması ve yurdda dürüst bir seçim cereyan edebilmesi bakımından cn başla gelen şartlardan biridir. Yalnız Devlet Reisi bu işi tarafsız bir hakenı «taliyle değil, karşı taraftan şikâyetçi ve dâ-vacı bir parti adamı sıfallyle yapmağa kalkışırsa, beklenen netice alınmaz vc ortalık bütün bütüne karışır, ilk nutukların karşı taraftan davet ettiği mukabeleler bunu şimdiden belirt mektedlr. İthama uğrayan taraf, elbette kendini müdafaa edecek ve mukabil ilhamlarda bulunacaktır. Yine bizzat lnii-niinün teobit ettiği veçhile bizde söze karşı fazla bir hassasiyet vardır. Bilhassa Devlet Baş kanının ağzından çıkacak sözlere karşı yapılacak hücumlar, dirlik düzenlik yollarını açmağa değil, kapamağa sebep olabilir.
Bir türliî yerleşe miyen hürriyet
Yeni Sabah bu başlıklı yazısında diyor kİ:
İktidar partisinin ve iktidardaki zümrenin şiddetine karşı muhalefet ve lıalk kitleleri büyük bir sabır ve olgunluk gösterdiler Bütün tahriklere dayandılar. Hattâ reylerinin çalınması ve sandık hH( İt ri karşısında bile sade Hıfz! feveran İle iktifa eylediler. Demokrasi bu yurtta yerleşir vc gelenek halini alırsa bunun şerefi İktidardan ziyade geniş halk kitlelerine ve muhaliflere rftci ola-caklır. Onların itidAli ve temkini olmasa İdi çoktan İzmir Kordonunda çarpışmalar olmuş bulunurdu. Basiretsiz bir idare masum halkı polis kuvvetlerile korkutmağa kalkışmamış idi?
Bütün bu fırtınalı günler mlştır. Dedelerimizin bir çuk asırdır yapamadığını başarmalıyız bu uğraşmada el birliği çok iyi olur. Hürriyet İktidara rağmen değil iktidarın muvafakati He gelse daha iyi olur.

geç bubi?,
Gl. Collins askerî
birlikleri teftiş etti
Genel kurmay başkanile kara kuvvetleri kumandanını tebrik etti
Ankara 27 — Misafirimiz olan Amerika kara ordusu kurmay başkanı LawtOn Collins, hipodromda iki zırhlı tugaydan mürekkep askerî birlikleri teftiş etmiştir. Collins bu teftiş sonunda genelkurmay başkanı ile kara kuvvetleri komutanımızı tebrik etmiştir. Amerikan kurmay başkanı aksam bir basın toplantısı yapmış ve bu toplantıda:
c— Bu, Türkiyeye ikinci geli- ( şimdir. Bundan önce 1948 aralığında OTdu Bakanı He birlikte gelmiş ve yardım plânının tatbikatını yakından görmüştüm. Bu gelişimde bir buçuk sene İçinde kaydedilen inkişafı m em nunlyetle müşahede ettim.* diyen Collins, Ankaradakl temaslarını hülâsa ettikten sonra:
(— Ben buraya bir harb halini münakaşa etmeğe gelmc-
dim. USA. Devlet Başkanı, kongreye yardım kanun projesini teklif ettiği zaman, komünizmin cebren yayılmasına mâni olacak bir gayeyi istihdaf ettiğini, izah etmiştir Amerika, batı Avrupa, İran Ve Türkiyeye yalnız askeri değil, başka bakımlardan da yardım edecektir. Gaye, yardım plân.r.a dahil dev Jetlerin kendi kendilerini müdafaa edecek duruma gelmelerini temindir, Amerika, bu arada kendi silâhlı kuvvetlerini de takviye etmektedir.» demiştir.
Toplantıda. Türk ordusunun büyük bir devlette yapacağı mü cadelede mukavemet derecesinin ne olabileceği şeklinde bir sual sorulmuş. Collins:
(— Bu; yapılacak taarruzun, şiddetine bağlıdır Mamafih Türkiye böyle b!r durum karşısında yalnız toırakılmıyacaktır.» sözleriye mukabele etmiştir.
Uçak kazası
Kurbanların cenazesi törenle kaldırıldı
Türkiye
Ticaret görüşmeleri müsait safhaya girdi
Ankara 28 (Akşam) — Türkiye - İsrail arasında başhyan ticaret görüşmeleri müsait bir safhaya girmiş bulunmaktadır. Memleketimizden yapılan İhracatta ehemmiyetli bir mevki İşgal edecek olan İsrail hükümetiyle ticaret anlaşması İçin tarafımızdan bir tip kliring anlaşması teklif edilmiştir. Muhtemelen merkezden talimat bekllyen İsrail heyetiyle yakında tekrar görüşmelere devam edilecektir.
Ticaret ve sanayi odasının mühim bir
raporu
Şehrimiz Ticaret ve Sanayi 0-dası bugünkü umumi piyasa variyetin! bildiren ve hususi bîr ehemmiyet taşıyan bir rapor haınrhyarak Ekonomi ve Ticaret Bakanlığına göndermiştir. Bu raporda muhtelif emtianın alım. vc satım şartlan anlatılmakta ve bazı mallar üzerinde yapılan fahiş kâr şekil izah e-dilmektedir.
Gene bu raporda İthal malı flütlerinin mütemadiyen ucuzlamakta olmasına rağmen, suni flat yükseltilmelerinin ne şekilde yapıldığı da etratiyle a-ç ıklarım aktadır.
Bu rapor üzerinde yapılacak İncelemelerden sonra Bakanlıkça yeni bazı katarlar alınması muhtemel görülmektedir.
S. Aldoğan
I (Baş tarafı 1 inci sabifede)
tandaşlara ve memleketimizdeki siyaset cereyanlarına göstermeğe çalıştık. Çok şükrederiz ki, milletçe, uyanmamız çabuk oldu. Vatandaşlar ve siyasi partiler, prensip olarak, dış politikada birlik bulunuyoruz. Bu dış politikamız, her hangi bir komşumuza, her hangi bir devlete meydan okumak çalımından tamamlyle uzaktır. Fakat, dış politikamız, medeniyet âleminin, bizim hayat telâkkimizi kabul eden, bize tecavüz edilmesini medeniyet âleminin uğradığı müşterek bir haksızhk sayan müttefikler ve dostlarımızın tasvibine mazhar olmuştur. Mîlletler arasında müşterek bir sulh tesisini gaye edinen milletlerle beraberiz.
Eğer insanlık bu kadar çetin ıstraplardan sonra bir sulh nizamı kurabilirse, biz de o nizam içinde bahtiyar olacağız- Eğer insanlık yeni bir büyült felftke-Le gidecekse, bizim başımıza da engin, felâketler gelecektir. Geçen beş sette zarf m da bizim büyük meselemiz, dı; emniyet meşeleriydi. 1644, 1945, 1546 senelerinde hemen hemen yapyalnız. tehlikeli İhtimaller karşısında bulunduk, Önûmûzdeld senelerde de, dış emniyet meselesi başlıca kaygımız olacaktır. Biz bu kaygılı devri, iç politikada, yeni ve büyük bir siyasetin sahneleri içinde geçiriyoruz, tç politikamızın bu yeni devri, e-ğer muvaffak olmasaydık, zl m İçin vahim olacak ti.
İç politika
tç politikada elde ettiğimiz muvaffakiyetler milletimizi hayat mücadelesin de daha şuurlu kıldığı İçin, bünyemizi de daha kuvvetli yapmıştır. Demokratik rejLmlmlz 1945 te başlıyarak, 1945 senesinde gürültülü buhranlar halini almıştı. Bütün dünyaya karşı Türk milletinin istidatlarını, çetin şartlar içinde İspat etmeğe çalıştık. İÖM yeni seçiminde, demokratik rejimin hali ve İstikbali İçin, memleketimizde milletçe karar vereceğiz. Bu karar imtihanından vatandaşlarımın, tek tek, mesuliyet hislerin! düşünerek, soğukkanlı, ağır başlı ve isabetli neticeler alacağını ümid ediyoruz.
İç politikada demokratik rejimi, huzur ve İstikrar içinde tekâmüle götürmek, en mühim vazifemizdir. İç münakaşaları-1 tnız. hiçbir sebep ve suretle, vatandaşlar arasında düşmanlık olmasına mahal vermemelidir Vatandaşlar arasında düşmanlık uyandıracak prensipler, tahrikler ve gayretler, bizi hiçbir felâket karşısında birleşemiye-cek hale getirir. Ben bu mevzuda. bugün değil, dört seneden beri her vesile ile, duruyorum.
N-
Her sokak başında, hiçbir insafa sığmtyan tecavüzler ve İthamlar devrinden bugüne kavuştuk. Şimdi, sövme politikası yapanlar çok azalmıştır ve vatandaşlarım onları artık heyecanlı bk kahraman gibi dinlemiyor; kayıtsızlıkla ve itibarsızlıkla karşıladıklarım sanıyorum. önümüzdeki seçimin bu amalardan masun kalma.um temenni etmek her vatandaşın borcudur, şimdi, vatandaşlarımın. kesif propagandalar içinden ana dâvalarını vuzuh ile seçmeleri zamanı gelmiştir.
Yeni anayasa
— Aziz vatandaşlarım;
İç idaremizin ve Garp telâkkisinde demokratik rejimimizin İstikran ve istikbali için yeni bir Anayasa vucuda getirmek üzere çalışacağız. Yeni Büyük Millet Meclisi bütün salâhiyetleriyle bu meseleyi halletmeğe çalışacaktır. Bugünkü hükümlere göre Anayasada bir değişme yapılması, için Büjfük Meclisin üçte iri çoğunluğunun karar vermesi lâzımdır. Demek kİ bir parti bu çoğunlukla gelirse ve isterse, anayasa üzerinde bir değişmeyi, yapabilir. Eğer çoğunluk bu dereceyi bulmazca, muhalefette bulunan partilerle iş birliği imkânı hasıl olmak icab eder.
Anayasa gibi büyük bir mesele üzerinde, siyasi partiler a-rasında müşterek çalışma İmkânı. büyük bir Heri merhaledir Siyasî hayatımızın bugünkü durumu, teessüf ederim ki, bize bu ümidi vermemektedir. Bugünkü Büyük Millet Meclisi içinde böyle bîr faaliyete de henüz siyasî inkişaflarımızın misald olmamasından doltıyy teşebbüs edemedik. Memlekette zaten kâfi derecede mevcudı cilan acı ve zehirli münakaşayı yenî mevzularla arttırmak İstemedik.

Ankara 27 — On beş kişinin ölümüyle neticelenen uçak kazası kurbanlarının cenazeleri bugün törenle kaloırılmıştır.
Cenazeler, Hacıbayram camiinde kılman namazdan sonra eller üstünde taşınarak An al ortalar caddesinde paket postanesi öntinne katlar getirilmiş, burada otomobillere konarak şehitliğe götürülmüştür.
Cenaze merasiminde binlerce AnkaralI, Ulaştırma Bakanı, Devlet Hava, Demir ve Denizyolları müdürleri ve Türk Hava kurumu mensupları bulunmuşlardır. Türk hayranlarına sanlı {tabutların iki tartında ihtiram kıtaları yürümüş bir çok çelen kİ er gönderilmiştir.
3 cenaze uçakla şehrimize geliyor
Ank aradaki uçak kazasında vefat eden Bakırköy bez fahri-, kası kimyageri hayan Necla Emir, müteahhit Tevfik Suımaz ,Ve tacir Leon Har.r.nelin cenazeleri bugün uçakla şehrimize getirilmektedir.
Aynı kazada ölen ecnebi yolcuların cesedleri de tahnit edilerek memleketlerine gönderilecektir.
Havayolları genel müdürünün demeci
Ankara 28 (Akşam) — Devlet Havayolları genel müdürü Osman Nuri Saykal kendisiyle görüşen gazetecilere şunları söylemiştir ;
— Dıin ve bugünkü gazeteler-

Duruşmasının mevkufen yapılması icap ediyor
Muhtelif zamanlarda şehrimizde Millet Partisi tarafından tertip edilen muhtelif siyasi --------------»-------------
toplantılarda söylediği bazı de uçaguı ^nzini olmadığı için sözler savcılıkça suç mahiyetin- «eydana inmek mecburiyetinde ae sürülats olan «yon MUtet-vekili Sadık Aldoganın teşrii 1 f*“*
veklll Sadık Aldoganın le^i ‘m "Merdana İni. emrim
doknnulmaaıSınm kaımr.lması '""“t1 »"'»"«•U »««rlyatı ben İtin dosya .«dalsı Bakanlıpna dr 5laer " h*»-
gdnderllmlıü D'vlet H»’«JolUn
mm -inici Meclisi son “« •««“ Wn
rıımunda AldoSanın tesrii ma- («»
sunlyetlnln rel'lne karar ver- bul““, »UnbuMu Hlkuı mİ, olduSuodm satenken ya- “’ak“ „'^‘"î'a bu'“R cırnakla »lan kanuni takibat «“““t1”» ^ore karadan seyrine girmiş bulunmaktadır. .
Dosya, Adnlec Bakanlığından! şehrimiz? geldikten sonra sav- ! cılık tarafından sorgu yargıçlığına verilerek ve Aldoğan bu 1 şekilde sorgu altına alınacaktır. Sadık Aldoğan hakkında ystpı- ' lan takibatta dayanılan madde- ( ye göre Bamğın mevkufen du-ruşmasının yapılması İcap et-1 mektedlr. '
ÖLÜM
Dul Bayan Aru^yak Anclon-yan'ın eşi, Bay ve Bayan Arda-şeş GİragosyonTn. pederi ve kayın pederi, Bay ve Boyan Agop Tarityan'ın sadıcı
Bay HAlrtABET ANDONYAN'ın (HAMAMCI)
ân! vefalı teessüfe bildirilir. Cenaze merasimi yarın 20 Mart 1959 Çarşamba gûr.ü saat 16,30 da Üsküdar Sıırp Haç Ermeni kilisesinde icra olunacaktır.
Köprüden 15.45 te hareket fiden vapurla cenaze merasimine yetişilir.
Cenaze levazıma ti Çelil. Tel: 42746
Garbis
BORSA
Londra 1 Sterlin New York 1» Dolar Paris lOSFrUunzF.
StoMıolm 100 İsveç Kr. Ccn«vrv 100 lrvlçre T.
Amcslendcm 100 Florin Brüksel 100 Belçlk* F.
Lirinin 1W> KaHuclH
jevvel uçakta daha havada üç | buçuk saat kalabilecek benzin mevcuttu. Uçak pilotu isteseydi, îstanbula veyahut başka bir meydana dönebilirdi
Salâhiyeti! bir satın pilota «muhakkak meydana in» emri verdiği meselesine gelince, bu tamamen asılsız bir şayiadır, çünkü fena havalarda uçakların meydana inip inmemesi için karar vermeğe pilotlar salahiyetlidirler, Pilot, meydanla yaptığı temasta İnebileceğine kanaat getirirse iner, şayet inmeyecek durumda İse geri dönmek kararını verir. Kaldı kİ kazazede uçağın pilotu Remzi Gökçen meydanla yaptığı temasta İnebileceğini bldirmiş, rüzgâr vaziyetine göre hangi meydana İnmesi ı&zmı geldiğini de sormuştur.
Ankara da süt ve yumurta ucuzladı Ankara. 27 — Son günlerde süt ve sütten mamul maddeler 1 ve yumurta «itlerinde bir dü-1 lüklük görülmektedir.
Geniş hürriyet rejimi
Aziz vatandaşlarım;
Geçen dört sene zarfında geniş hürriyet rejiminin memlekette kök tutması yolunda Büyük Millet Meclisine, hükümetlere, iktidar partisine re bana düşen vazifeleri hakkıyle yapmak için bütün gayretlerimizi sarfettik. Bu memlekette hü^» riyet ve demokrasi rejimini kurmak güçlüğünü yanüz Cumhuriyet ve Meşrutiyet devreleri gibi kırk senelik bir devre İçin müşahede etmemeliyiz. Yüzlerce seneden beri şark âleminde ve Balkanlarda hürriyet rejimi kur ulamam ıştır. Biz babalan-mızın tecrübelerini ta.tib ederek ve Cumhuriyet devrinin tekâmülünü geçirerek yeni hayata girdik Yapılan İş büyük şeydir ve bunun yapılması için büyük mikyasla kendi nefsimizi yenmemiz ve memlekette hürriyet içinde yaşamanın imkânını verecek engin bir tahammülün misallerini göstermemiz lâzımdı. Bu büyük bir vazifedir ve her şeyden evvel İktidarda bulunanlara düşen bir vazifedir.
Halk Partililere büyük vazifelerin in icaplarını hissettirerek, kendimi de onlarla oeraber sabra alıştırmağa çalıştım.
şimdi biz, iktidarda Ikez sabır, tahammül hassasını, eğer ağzımdan hatalı bir söz çıkmışsa. onu geri olmak kudretini; eğer yanlış bir kurar vermiş I-aek. onu bulup düzeltme gayretini. hulâsa, ağzımızdan çıktı diye her sözü keramet -aymak, karşımızdakiler söyledi diye i-nat İle onu behemehal yapmamak hastalıklarından Kurtul-nu' olanları temsil ediyoruz. Bu bir mânevi durum iur. Bu bir siyasi geniş yoldur. 195D seçimlerine bu vaziyette gidiyoruz.
Biz iddia ediyoruz ki, memleketin siyasi hayatının mısrur ve emniyet İçinde gelişip yükselmesi, iktidarda bulunan siyasi partinin, geniş tahammül ve müsamaha kudretinde olmasına bağlıdır. Buna karşı, (Slya-set hayatı bir şiddet vasıtasıdır. Cumhurbaşkanını tanımamak lâzımdır, vatandaşın onunla temasını menetmek lâzımdır, bu memlekette İşler ancak zorla yaptırılabilir, ve yaptırdıkça şiddeti ve zoru arttırmak lâzımdın kanaatinde olan politikacılarla karşı karşıya, milletin karşısına çıkıyoruz
Ben, tuttuğumuz yolun şelfe?, met olduğuna kaniim. OUgsOmÜ gererek bn politikayı vatandaş-. lanma karşı müdafaa ediyo-___ rum. Memleketin eldeeelîi yolu s«B * sekmek, hür vatandaşların hak-. kidir.
20.80
Tahviller 1-1 Hin» «»netleri « 00 MOmesU »enet »1.- SEJS C7V0
ŞtRKCT HİSSELERİ
Meıheı Binkaa ISO —
it; Baııki'j
T. Ticaret Rankur 5 —
Arılan OmenU 17JS
5ARftAn./LROA AÂT1N Saltalar
Gulden 38.—
TOrk lirası
Sterlin 5150
KUIkc Reja»
4

[AKŞAM^AKŞAMg]
sigortası
Siyaset adamlarımızın hususî hayatları: 8
Pastörize süt
Taammiitlîileri, uslanmaz sabıkalıları, zor kullanarak ırza saldıranları ve emsalini adaletin iltimasına lâyık görmemekle beraber, memleketimizde mâkul ölçüde bir af çıkarılmasını bu sü* tunda lıep müdafaa ediyor, duruyordum. Cumhuriyetin yirmi beşiııcî yıldönümünde bir affın çıkacağı kuvvetle şüyû buldu. Tahakkuk etmeyince, hayıflandık. Fakat bu devrenin sonunda af kanunu Öyle bir olgunlaştı ki. bir çok gazeteciler — hattâ bir çok adliyeciler — vazife görmek üzere harekete geçtiler. Ben de, bu arada bulunuyordum. Bursa cezaevinden tahliyeyi görmek ü-lere Bursava gittim. İki üç günümü, bir otelde, radyo başında geçirdim. Hapishaneden tahliye edileceıclerine dair kati kanaat getirdiğimiz mahkûmlarla temasa geçtim. Onların havasına girdiğimden, memnunluklarına şahit oldum:
— Bugün arifedir' Varın bayram! —diyorlardı.
Affuı genişletildiğine dair mütemadiyen daha nikbin haberler geliyordu. Diğer gazeteciler de gelmeğe başlamışlardı. Fotoğraflar ha zırlanmıştı. Her biri: «Yarın çıkacaksınız!•> diye teminat veriyorlardı. Köylüler, uzak yerlerden, eşeklerine binmiş, aile fertlerini almağa gelmişlerdi. Pek çoklan, ambalajlarını hazırlamış, nakil vasıtalarını sağlamışlardı. İftar topu bekler gibi radyo bekleniyordu. Radyo başın-1 da bayılan alâkadarlar olmuştur. Her sefer, af kanunu ertesi celseye atılarak-tan: araya pek tâli işler so-kuşturulduğundan müessif netice «sıfır» a müncer oldu. Halbuki, hükümetin, siyasi mahkumlan affetmek tasarısı, demokrasi rejiminin ıytu Bveuucıct y(,,uıc ««««mu.. -----------------
kuvvetlendiğini gösteren bir kadar bilet verebilirler. Yolcu- mecbur kalıyorum. Kusurunla işaret olarak başlı başına |ar. ellerindeki -------- *■*1 bftkmnvm
«ıyı bir hâdise» idi; o kadarı olsun çıkarılmalıydı.

Vaktiyle bir hikâye tercüme etmiştim. Meali şöyleydi: Bir mahkûm, enkizisyon mahkemelerinde türlü işkencelere mâruz kalıyor. Nihayet, bir gün, gardiyan, kapıyı açık unutuyor. Mahkûmun zincirleri de, mucize kabilinden o gün İyi takıl-nıamıştır. Ayaklarını halkalardan sıyırıp koridora çıkıyor. Mucizeler devam etmektedir: Koridor gardiyanının arkası dönük. Baş rahip İncilini okumağa dalmış. Kapı nöbetçisi, belindeki anahtarlar aşırılırkeıı uyanmıyor. Nihayet mahkûm sokağa çıkıyor. Hürriyete beş dakika var. Fakat köşe başını döndüğü sırada- omuzuna bir el dokunuyor:
— Sana bu cezayı da re-
va gördük. Ümidin bosa çıkması işkencelerin en ......
şidır, oğlum. Haydi, hücrene dön!

Bizimkinin buna
Çalışma Bakanlığı bir tasarı hazırladı
Çalışma Bakanlığı, yeril bir tasan hazırlamaktadır. Tasan İşsizliğe karşı İşçilerin sigorta edilmelerine dair olduğundan işsizlik sigortası tasarısı diye isimlendirilmek tedir.
Hükümetin serbest ithalât rejimine doğru gitmesi üzerine yerli sanayiin bir kısım şubelerinde işler almağa başlamıştır. İleride r.e âu gibi haller sık sık görüleceği düşünüldüğünden İşçiliği meslek edinenlerin daima karşı karşıya bulundukları İşsizliğe çare aranması lüzumu hasıl olmuştur.
çalışma Bakanlığının hazırladığı yeni tasarıya göre İşçilerle iş verenlerden primler kesilmek suretiyle işsizlik sigortasının fonu temin edilecektir.
İzmir fuarı
Bu senekl İzmir enternasyonal fuarı münasebetile dahilden ve hariçten gelecek ekspo-zan ve ziyaretçiler İçin Devlet Denizyolları vapurlarında ka-( bul edilen tenzilât. Ekonomi ve Ticaret Bakanlığından alâkadarlara blldirUmlşUr.
Marsilyadan 1 Ağustos İle 12 Eylül ıdahil*, Istanlıuldan 2-. ı Ağustos ile 5 ekim (dah)ll ara-I çında yabancı hatlarda işleyen ı Devlet Denizyolları vapurlarLle seyahat edecek fuar ziyaretçileri İçin gidiş ve dönüş navlunlarından yü2de SO indirim yapılır. Ancak: Fuar mevsiminde seyir programı icabı olarak tamire uğromıyan Devlet Denizyollarının yabancı ballar va-purlarlle yapılacak seyahatler
DEVLET BAKANININ EVİNDE
SABAH KAHVESİ İÇERKEN
(Baş tarafı 1 inri sahifede) saat kadar oyalandıktan sonra Ulus meydanından bir taksiye atlayıp Sakarya caddesinin yolunu tuttum. Cemil Barlas bu caddede Emek apatımanının 2 numaralı dairesinde oturmaktadır.
Zile dokundum. Kapıyt bizzat Devlet Bakanı açtı, Traş olmuş, giyinmiş, pek sevdiği paplyon kıravatını da bağlamış!...
(— Ben de, dedi, kim bu sabah sabah telefon eden, diye düşünüyordum. Hayrola?»
— Günaydın! dedim. Sabah kahvesine geldim.
LfttUe etti:
(— Maalmemnuniye... Fakat ya evde kahve yoksa?...»
— Kahve yoksa bir bardak suyunuzu İçerim.
«— Buyurun İçeriye...»
Bana yan taraftaki salonda
1 yer gösterilirken evin sabah manzarasını gözden geçiriyordum. Holdeki dört köşe masa etrafında, benim gibi sabah kahvesine gelen iki misafir... Daha ötedeki kollukla da kahvesini içen ve lâcivert zemin üstüne beyaz beneAl* pazenden kimono gıynû? bir bayan oturuyor. Her halde bu. bayan Barlas'dır, diye düşünürken
24 ileride jyuncakla'lyle oynayan
bir çocuk görüyorum. Kucağında bir tahta araba He «Anne!» diyerek Koltuktaki bayana doğru koşuyor. Tahıriren 2 yaşla' rında kıvırcık saçlı sevimli bir, çocuk...
Devlet Bakanına:
— Pek erken rahatsız ettiğimin farkındayım' dedim. Fûkiiî sîzleri ancak cumartesi öğleden sonra veya pazar günleri evl-
puııaıuc yapuuıan ctyaııuuv. ------- .---------- .
İçin acenteler yalnız İstanbula nlzde bulmak kabil olduğundan ■_______________n'.rhıır I * Vfırıl m fCıKl. mı rtîk
.im, cueuuucud pasaport ve bakmayın.
dönüş biletini İstanbul acente-1 «—Zararı yok! diyor ve ilâve llğlne göstermek suretiyle İs- ediyor: Röportaja geldiniz gâ-tanbuldan îzmire kadar yüzde llba?...*
50 indirimli gidiş-dönüş ala-, — Müsaade ederseniz ?
'■aklardır. ı «— Evvelden haber verip gel-
îstanbula gelip de İzınlre git- şeniz de bizlerl hazır bulsaydı-memlş olan veya bu seyahatini |Hiz daha iyi olmaz mı idi?» tevsik ettirmemiş bulunan yol- "* * " ‘‘ ’
eul&rın memleket dışına dönüş biletleri hükümsüz sayılır.
Güreşçilerimiz
Muharrem Candaş ile bir mülakat
1 — Muhakkak... Fakat sizden sonra daha başka Bakanlara da gideceğim* Bu ziyaretlerimi randevu ile âyarltmak pek oluyor da..,
İstanbul 1905
Devlet Bakanına sordum:
— Siz Gaziantep milletvekili olduğunuza göre Gazlantepte mi doğdunuz?
Bir milletvekilinin mutlaka [doğduğu yerden seçilmesi şart [olmadığını bilmiyor değildim. Sadece konuşmaya girişmek için öyle dedim.
ı t— Hayır! diye cevap verdi. Ben stanbul'luyun*. Sultanaht-met'de Akbıyık mahallesinde
zor
■ ■■
fabrikası
İstanbulda mevcut inekler muayene edilecek
Şehrimizde pastörize aüt fabrikasının kurulması işleri iler-temektedir. Fabrikayı kurmak' için Fransi21ardan sonra Ame-j rlkan ve İngiliz şirketleri de belediyeye müracaat ederek şartnameyi istemişlerdir.
Diğer taraftan mesele ile Tarım Bakanlığı da yakından meşgul olmaktadır. Bakanlık, pastörize süt fabrikası faaliyete geçmeden evvel şehrimizdeki mandıralarla süt veren İnek cinslerinin ıslâhına karar vermiş ve şehrimize mütehassıs veterinerler göndermiştir. Veterinerler, belediye vc vilâyet veteriner müdürlükleriyle işbirliği yaparak mandıraları tesblt etmişler ve mevcut inek cinslerini öğrenmişlerdir.
Mütehassıslar, belediye ve vilâyet veterinerleriyle beraber bu hafta şehrimizde ve civarda bulunan mandıraları gezecekler ve süt hayvanlarını den geçireceklerdir Süt vanlunniri İthaline dair talimatnamede bazı
Mikrofon başında
benzc-memesi için, bari yeni Meclis, ilk işlerden biri olarak şu encümendeki tasarıyı ele alsa...
Vâ-Nû
Stokholm 27 (A. A 1 — Greko -Romen şampiyonasına iştirak eden ve çarşama günü Türki-yeye dönecek olan güreş takımımız halen ‘»•otomda İstirahat etmektedir
Türk takımının yerleşmiş bu- , _
lundugu Kristeneberg otelinde Köprülü'nün 'evine giden yol bir mülakat veren 87 kilo dünya' üstündeki ufacık bir evde doğ-şamplyonu Mııhaırrm Candaşldunı (.b>ırad3 çok güzel günler* ge- ~ •
çlrdik demiştir.
Canda.? en tehlikeli rakipleri* nin İsveçli Erle Nilsson ile Macar yula Kovacs '.louğıınu söy-Jcmlştlr.Çandaş Kovacs'ı ekseriyetle yenmiş, Nilsron'u İse lltl-rakia mağlup etmiştir. Canda? şunları söylemiştir.:
«İsveçlJye mağlup olmak,ayıp değildir. Nidsson c?k İyi bir güreşçidir. Kovacs’a tuşla mağlup olmasının onun için büyük bir şanssızlık olduğu kanaatindeyim.» | Güreşçilerimiz cumartesi gü-
dlğim, rastlamadığım nefis bir sey- :
Çocuğun kutuyu Önümüzdeki masaya koyarak babasına sokulması, kulağına bir şeyler söylemesi merakımı mucip olmuştu. Fısıltı halindeki konuşmaları bittikten sonra Cemil , Barlas‘in ■ >
(— Ne diyor, duydunuz mu?* diyerek anlatması beni meraktan kurtardı: Me^er çocuğun belinde tabanca varmış, misafir yanında tabancak oturmak a-ylp olursa gidip çıkaracağını söylemiş...
Mehmet Barlas'a döndüm:
— Tabanca mı’
Kızararak cevap verdi:
— Evet! Fakat sahici tabansa değil, mantar tabancası...
Mehmet tabanca’inı belinden çıkarmak üzere vananızdan ayrılınca konuşmamıza devam ettik:
— İlk tahsilden sonra?
«— İstanbul Sultanîsine girmek istedim. «Alınanca bilmek , lâzım» dediler Bir sene Alman nm hanımı da orta halli mektebine gittim ve İlk kısmı- '
tıktan sonra Etlbanka hukuk müşaviri olmuş.
«— Etlbank hukuk müşavirliğim. diyor, 6 sene devam etti. 1943 be Antepten mebus seçildim. Sonra İkinci Haşan Saka kabinesinde Ticaret Vekili, Şemseddin Gûnaitay kabinesinde Ticaret ve Eoknoml Bakanı. NurulJah Esat Sümer'in İstifası üzerine de Dev'ef Bakanı oldum.»
Bu sırada, az evvel holde sabah kahvesini İçerken gördüğüm lâcivert zemin üzerine beyaz benekli klmonc giymiş bayan salona girmişti. Hürmetle ayağa kalktım. Devlet Bakanı:
«— Refikam Emine!* diyerek tanıştırdı,
Demek, ilk görüşümdeki tahminimde yanılmamıştım. Fakat bir Devlet Bakanının refikası denince, bayanınır en ağır ve pahalı kumaştan kimono giyeceği akla gelebilirdi. Hayalin
tAl r.anca bilmek | tamamen aksi: Devlet Bakanı-blr lueiLLuuuıc s»ııuı »e on. nuuııı- &1İC kûdim gibi metresi 2 llra-nın 4 üncü sınıfına girdiğim İs* ' dan yukarı olmıvan yerli pa-
göa-hay-olan cinslerin
memleketimize getirilmesi men edilmişti. 8“ talimatnameni.t yeniden gözden geçirileceği de haber veriliyor.
Prof. Morandiere’in konferansları
İstanbul üniversitesi hukuk fakültesinin davetlini olarak dün uçakla Paristen şehrimize gelen Paris Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Julllet de la Mo-, randiere bugün saat 16 da Hukuk Fakültesi 8 numaralı dershanesinde Fransız Medeni Kanunun reformu, 29 Mart çarşamba gıinü saat 12 de Hukuki mes'ullyet, 31 Mart cuma günü saat 16 da İktisat Fakültesi 2 numaralı dershanesinde, Amme İntizamı mevzulu 3 konferans verecektir.
Prof. Morandiere 1 Nisan cumartesi günü akşamı ekspresle Ankaraya hareket edecektir.
RADYO
1STANHÜT RABYOSB öğle ve aksam otocramları 1X57
13 .W 13.15
13J0 1330 11.30
Beyazıt kütüphanesi
Beyazıt umumi klitiıphane-slnde mevcut kitaplara 40 bin cilt daha ilâve edilmiştir. ___
Bu yeni kitapların umumun sefaretimizde verilen ziya-Utlfadem» ç.kmlma» dolan- fctu bu|unm„,lprdlr Cand« dİA .,nrrOnl tft rlr. Voli vo
| alışveriş etmekle* ve Stok-holmun görmeğe değer yerlerl-nl gezmekle valt geçirdiklerini söylemiştir.
Candaş şunları ilâve etmlş-’tlr:
Kanaatimce Stokholm dünyanın en güzel şehirlerinden biridir. Buraaa seyrüseferin gürültüsüz oluşu beni hayrete düşürdü. Şoförlerin köşeyi dönerken korne çalmalarına müsaade edilmediği halde kaza yapmaktan nasıl kaçındıklarını anlayamıyorum. Bu sistemin îstanbulda tatbik edileceğini zannetmiyorum.
İstanbul 27 (AA ı — Bize verilen malûmata göre. Stok-holmda yapılan müsabakalarda Greko - Romen dünya ikinciliğini kazanan milli güreş takımımız, 30 mart perşembe günü İskandinav havayolları u-Içagiyle şehrimize döneceklerdir.
sile yarın saat 15 de Vali ve I Belediye Başkanı tarafından kütüphanede bir konuşma pılacaktır.
ya-
Galatasaray ve Beşiktaş takımları döndüler
Mini Eğitim kupası maçları dolayısiyle Ankarada ikişer karşılaşma yapan Galatasaray ve Beşiktaş takımları şehrimize dönmüşlerdir.
İsrailli virtüozlar geliyor öğrendiğimize göre önümüzdeki pazartesi günü saat 13 te İsrailli meşhur viyolonist Barudi Llftman'la piyanist Esther Sametnlk Hornsteln hava yolu llc şehrimize geleceklerdir.
Tevellüdüm de 1905 Ur. O yılın 24 haziranında dünyaya gelmişim...*
— Gazlantcple .nünasebetlnlz nedir?
«— Biz soy sço Antepllylz. Babam Antep'te asliye ikinci hukuk mahkemesinde kâtipti. Adı Slid'dlr. Şimdi Temyiz ü-çiincii hukuk re is'iğinden emeklidir..
— Pederiniz sacdır, değil mi?
«— ELhamcIüllllâh... şimdi İstanbul'da Maçka'da Ihlamur yolu sokağında 2 numaralı a-partımanda oturmaktadır.»
— Kaç kardeşsiniz?
(— 3 kardeşiz. En büyükleri Cemil, ben, ortancamız Necib Barlas, küçüğümüz de Gürbüz Barlas’tır. Necib Barlas, Llba lâboratuvannın sanJbldir. Gürbüz Barlas da Tıbiyededlr ve doktoraya geçmek üzeredir »
Mektep hayatı ve oğlunun tabancası
İlk tahsile Sultanahmet Nü-mune mektebinde başlayan Cemil Salt Barlas:
(— O zaman, diyor, Sultan-ahmet'de büyük bir yangın oldu. Kira ile oturduğumuz evin yanması üzerine Emlrgân'a taşındık. Ben de Emlrgân'daki ittihat ve Terakki mektebine gittim.»
Bu sırada kahvelerimiz getirilmişti. Karşılıklı İçerken de oğlu 8 yaşındaki Mehmet odaya girdi ve elinaeki büyükçe bir kutudan Antep'ln meşhur fıstık ezmesin] ikram etti. Şimdiye kadar hiç bir yerde görme-
tanbul Sultanis'.-.l bitirdim. Sonra Hukuka girdim. 1929 da İstanbul Hukulcıru bitirerek o yıl Almanyaya gittim. 1933 mar tında Haydelberp'de hukuk doktoramı yuptım. Sonra Hamburg'da ticaret mahkemesinde staj gördüm.»
İlk memuriyet
1935 yılı ortalar.na doğru İstanbul'a gelen Cemil Sait Barla® yedek subaya girmiş, bu hizmetini b!tirme(n1 mütaakıb 9 ay müddetle adll.ve müfettişliği. 1 sen» de İstanbul asliye hukuk mahkemesi âzalığı yap-
zenden kimono giyiyor.
Bayan Emine Barlas, kenardaki koltuklardan birinde otururken, tahsil ve memuriyet hayatını tcsblt ettiğim Cemil Salt Barlas ile konuşmamız, İzdivacına, mutfağa sokulmaması sebebine, refikası hanımefendinin pilâv pişirme hususundaki hünerine: okuma, sinema, musiki meraklarına İntikal etti.
Bunları ve ev kirası mevzuu İle diğer çeşitli suallerim üzerine verilen cecapları da yarın yazarım.
Cemaleddin BİLDİK

Açılı» ve proır**n»tar.
HnbcrUr.
Şarkı ve türküler ıPl ». Çejitll hntU müzik «Pl».
Şarkı ve türküler
Ev kadım - Her türlü boya ve uyzulnmaları KoftuWn Mcdthn CUvenç.
Dana m (tali t «Pl».
Prusramlar ve kapama A-ılı» ve procritnlar, Dan» «nQH|i «Pl*.
Sadi Yaver Ataman memleket havalan Ses ve Saz Birliği kon-
Haberler.
Hafif arn mttrl^l «Pl».
Radyo senfoni orkestrası. İdare eden Cemal R«it Rey.
Memleket türküleri-Operalardan ««.meler « kestra eserleri «Pl ».
Scrbcs saat. .'Konuşma müzikti.
Şarkı ve türküler «Pl.».
Fasıl heyeti konseri. Od» müziği «Pl». Dans m iletti «PİJ. Haberler-Çesuil hafi! müzik «Pl.». Programlar ve kuponu ANKAIIA RAI1YO9D öğle ve »ksam Dtugriunlan 12.2B 12.80 13.00 İMB ıs,aı 13.49 11,00

Kasapların pazar tatili
Kasaplar, ötedenberi diğer esnaf gibi pazar günleri hafta tatili yapmak için müracaatta bulunuyorlardı. Bu müracaat nihayet nazarı ltlbarc alınmış ve kasapların pazar günü öğleden sonra tatil yapmaları kararlaştırılmıştır.
Hafta tatili kanunununda bu maksatla tadilât yapılmıştır.
Fournier’nin orkestra ile konseri Fransız viyolonsel üstadı.
ifl.no İ9.1S 19,20 --------- .^.------------ -----------,20 M)
Cemal Reşit Rey İdaresinde fi"' 2».i3 lârmonl derneği senfonik orkestrası llc önümüzdeki perşembe günü saat 18.30 da bir konser verecektir. Bu programda Boccchrlnl ve Dvorak konçertoları vardır.
İU.M
31.W
21.4
Şehrimizde bir işçi bankası kurulacak
Şehrimizde bir işçi bankası kurulmasına karar verilmiştir. Banka, sermayesine işçiler de ortak olacaklardır.
Zonguldak kömür tesislerinde çalışan işçilerden, öteden-berl böyle bir banka tesisi İçin toplanan paralar, üç milyon lirayı bulmuştur. Bankanın beş milyon lira sermaye ile işe baş-lıyacağı haber verilmektedir.
Basın teknisyenlerinin çayı
İstanbul Basın Teknisyenleri sendikası meslek arkadaşları arasında tanışmağa vesile olmak üzere her sene olduğu gibi bu sene de 9 Nisan 1950 Pazar günü akşamı saat 19 dan 24 de kadar devam edecek bir tanışma çayı tertip etmiştir.
Açılı» ve prortram. M. s. »yarı ve Şaftlar. Habe.lOr.
Melodiler «Pl ».
Ö£lc Gnîrteıl. Filim vıMırlun «öylilyar «P1-». A İt yun |.rogr.ır.ıı. hava raporu ve knpanıs
M. S ayan: Semai ve Şarkılar Rady» ork«iuta'- Şet: Necip Aşkın.
M. S. ayarı « Haberler. Grçmııte Büzün.
Yurttan S«iw.
Çcıjilll sololar «Fİ».
Radyo GotclreL InccMZ 'Sultani YcsAh faalli.
Temnll (L'ArleUenne*. Çeviren: A. şuha Delil bağı.
Serbe» Saat.
12.00 Konu*ona,
8 Ca* erkestralan çalıyor «Pl,». ı$ M, S- ayan ve haberler.
M Kananı1!.
Yarın ««bahıd program
W M. S. ayan.
il Goldman bandosu çalıyor «P1-».
13 Haberler v* hava raporu.
H> Hafif mOrik «PL».
:s GQn3n profframı.
» MlUlk: «Pl ».
)O Kapanı».
Filim çevirirken son derece soğukkanlı, serbes hareketleriyle rollerinde tabiiliği muhafaza ederek, hayal mahsulü senaryoları beyaz perdede hakiki hayal sahneleri halinde canlandırmağa muvaffak olan sinema artistlerinin korktukları bir tek şey varmış: Mikrofon. En meşhur filîm vıldızları bile konuşmak için mikrofonun karşısına çıkarken büyük bir heyecana kapılır, çekinirlermiş. Bunların mikrofon önünde cesaret alıp sükûnet bulmak için garip tedbirlere baş vurduklarını gazetede hayretle okudum. Kimisi mikrofon başına geçmeden evvel bîr müddet çiklet çiğniyor, kimisi gümbür gümbür davul çalıyor bazı sı içtiği sütten medet umuyor. biri konuşurken asabiyetle ellerini ovuşturuyor, bir tanesi de mütemadiyen iskarpinlerini çıkarıp giyini-yormuş.
Hakikaten hayret ettim; fakat yaptıkları hareketlerin garabetine değil, onları bu şekilde hareket etmeğe zorlayan heyecana, çekingenliğe şaştım. Gerçi mikrofon başında ve, hele radyoda konuşmak kolayca be-cerılebilecek işlerden değildir İnsan, ağzından çıkan sesin sınırlar, denizler, kıtalar aşırı yerlerde milyonlarca dinleyicinin kulaklarına ulaştığını düşününce elbette heyecanlanır, irkilir, çekinir.
Kürsüye çıkıp nutuk ver mek daha kolaydır. Zira hem dinleyici adedi mahduttur hem de el, kol hareketleriyle karşımdakilerin dikkatlerini dağıtıp ağızdan kaçan hataları örtbas etmek mümkündür. Fakat mikrofon hic de öyle değil. Düşününüz ki milyonlarca insan bütün dikkatlerini kulaklarında toplamışlar, dinliyorlar Sesinizin hafif ihtizazları ani bir gıcık muzipliğiyle öksürmeniz, burun çekmeniz. derince nefes almanız meçhul dinleyicilerin kulaklarım tırmalıyor. Heyecanlanmamak elde değil. En ufak bir hata insanı büsbütün şaşırtır bocalatır.
Hakikat böyle olmakla beraber şunu da sevinerek ar-zedeyim ki İstanbulıın âb-ü havası bazı yurddaşlanmı-zın ruhi hâletleri üzerinde bir iksir tesiri yapıyor. En soğukkanlı sinema artistlerini bile korkutan, irkilten mikrofona karşı bizimkilerde tam bir ünsiyet peyda oluyor!
Filim yıldızlarının mikrofondan korktuklarını gazetelerde okuduğum günden-beri. bizim İstanbul radyosunun alaturka musiki fasıllarını, skeç veya muhtelif mevzular üzerindeki hasbıhallerden bazılarını dinlerken göğsüm kabarıyor, gayrî ihtiyari; «bravo, diyorum. Bu sahada biz. Amerikalıları da fersah fersah geçtik!»
Mikrofona karşı o ne ünsiyet. o ne serbestlik, a efendim? Bir defa eli kulağa at iılar mı, besteleri şövle dursun. güfteleri bile doğru dürüst bellenmemiş şarkıları, türküleri bülbül gibi şakıyarak güriil güriil okuvorlar! Bazı temsillerde ağlar gibi gülüşler, kahkahayı andıran hıçkırıklar, tehdit tonunda yalvarmalar; yine ban konuşmalarda aksırıklar, ök sürükler, htrıltılı solumalar, kekelemeler, duraklamalar, gırla gidiyor! Kırk bir buçuk maşallah, mikrofon ba çında heyecanı, irkilmeyi bir yana bırak, ufak bir yadırgama bile duymuyorlar!
Sinema artistleri htanbu-la gelseler de radyo evinde biraz staj görseler çok istifade ederler!
Cemal Refik
I
URAL
öksürül » keser
LONDRA RADYOSU
TUrkç« yayını î - « NUan
7.15 — 7,30 Haberler: Basın htllSsast (31,33. M^2I metro); 1B.3O — 1O.(5 Pazar: Kadın mUsabaknsı; Pazartesi: Dinle-ylcitcrlo boıbayn; Salı. Radyo llc İngilizce: C(ırsamba. Türk mualklsi dinleyici istekleri: Perşembe: Çocuk ».-ıntl; Cuma: Türk musikisi dinleyici ' talikleri; Cumartesi: Zirai [canugma: 10.45 — 10 Haberler (2-1,93 ve 10,01 I metre): 23 — 23.15 Haberler (31,33. I 25.04 nıctıe),
Konferans
İçtimaiyat üniversitesi İçtimaiyat enstitüsü tarafından İş ve işçi hayatımızı aydınlatmak maksadlyle hazırlanan konferansların üçüncüsü bugün saat 18.30 da Eminönü halkevinde Prof. Dr. Reşat Nalbondoğlu tarafından «Flatlnr vc ücretler. mevzuu üzerinde verilecektir Bu konferansa herkes sete bilir.
Ingilterede futbol
250 bin mektep çocuğu antrenman yapıyor
Bunların arasından yarının futbol yıldızları yetişecek
sayesinde, gençlerin futbol mahareti ve verim standartları da yükselmiş olup, bu sayede çocukların bir çoklan okuldan ayrıldıkları zaman yüksek evsaftı takımlara girmeğe hazar olmaktadırlar.
tnglllz Okulları Futbol Birliğinin çocuktan yetiştirmek bakımından başar ısı. Futbol Federasyonunun büyükler için başardığının aynıdır Her İki teşekkülün çalışma tarzları da eşittir. Teşekküllerden biri mektep çağındaki çocukların bütün futbol faaliyetlerini ve, tasarıda yapılacak Ingilte okul- diğeri mektepten ayrılmış lan - İskoçya okullan temsili gençlerin futbol faaliyetlerini takımlan arasındaki karşılaş- kontrol ve idare etmektedir, madır. Mnç Wembley stadında İki teşekkül arasında irtibat oynanacaktır. sağlamak İçin Okullar Birliği-
Filhakika 1900 den çok CTvel ne Futbol Federasyonu Konse-okuHarda futbol oynanmakta ylnde temsilcilik hakkı vnril-idi. 1885 te Büyük Brltanyanm iniştir, en büyük merkezleri arasında ~ ’
©kul takımlarının dostane rekabete girtştiklrri dan anlaşılmaktadır.
Kasım 1904 te. bir kaç öğret- iaırnm zihni, ahlâki men Birmingham'da toplan- gelişmelerini mıstar ve okullararası futbolu ’ milli bir esasa göre kurmayı kararlaştırmışlardır. İngiliz o-kullan Futbol Birliği o toplantıdan doğmuş vc aynı tarihte o devirde mevcut okul teşekkülleri şimdi İngiliz okuDart Şildi adını alan turnuvaya daret edilmişlerdir. Eleme esasına dayanan bu turnuva okullar için İngiliz Futbol Federasyonu Kupa turnuvasına muadildir, tik yıl turnuvaya 19 takım girmiştir. O tarihtenberi 50 veya daha fazla takıma »ynlmış bulunan Londra böl- ...__________.......... (uuı .
tr.l. tanuvanın Uk pmplyon- “tol" msvlüu luğunu kazanmıştır.
Lendradadan yanlıyor: İkinci Dünya harbinden sonra Büyük Britanya'da mektep futbolu bütün ümitlerin fevkinde rağbet görmeğe başlamış ve okullara ras maçların oynandığı profesyonel klüp Bahaları, seyircileri İstiap ede-mex bir bale gelmiştir
Meselâ geçen mcvelm İngiltere - Oal okul şampiyonluk maçı 52 btn aeylrel toplamış İngiltere - İskoçya maçı İse 47,O(ffl meraklı taralından takip edilmiştir. Bu mevsimin en büyük spor olaylarından biri
Mahkeme Köridorl afili da
Milletlerin Garip Adetler i
Tibetliler fala son derece
ehemmiyet verirler
Falcıların sözleri keramet diye kabul edilir - Yeni sene merasimi
Bakmakla iş öğrenilse kepekler kasaplık öğrenir!
Kavga etmişler. İkisinin de yüzleri yaralar, bereler içinde. Birinin sol kotu da sanlı. Koridorun köşelerine karşılıklı dikilmişler, öfkeli bakışlarla birbirlerini süzerek homurdanıyorlar. Kolu sanlmın yanma gittik:
— Yaralandın mı, ahbap? Yüzünü ekşiterek koluna baktı:
— Fena ağrıyor. Doktor baktı: .Kırılmamış amma
fazla incinmiş» dedi. O serseri benim karşımda elini bile kaldıramaz. Evvel Allah, sonra sizin sayenizde, kimseden dayak yemem ben. Bir defa kafam kızdı mı. yumruğu çakınca yere sererim adamı.
— Demek bu sefer kafan kızmadı?
— Amma yaptın ha. Kavga olur da kafam Kızmaz mı?
— Ne bileyim? Dayak yemişsin de.
Dişlerini gıcırdatarak kar-şıdakine baktı:
— Bunlar dayak sayılmaz, bey kardeşim. Kahpelik etti serseri Birbirimize biraz Vtımruk salladık, ondan sonra; «Ulan, sersen! Daracık kahvenin içinde kavga olma». Erkeksen dışarıya cık da orada seni bir mariz-liyeyim'i dedim. Ben lâfımı bitirmeden sandalyavı kaptığı gibi koluma indirdi- Erkeklik midir bu? Erkek dediğin mertçe dövüşür San-dalya vurmak marifet değil ki. Şimdi şurada konuşurken ben de bir sandalya kapıp senin kafana vursam ne yapabilirsin?
— Aman, vazgeç böyle şeylerden, ahbap. Benim kafam sandalyaya filân dayanmaz.
Mağrur bir eda ile omuzlarını kaldırdı:
— Korkma be yahu. Hemen sandalyayı kapmadım ya. Lâfın gelişi diye söyledim onu. Durup dururken senin kafana ne dive sandalya vurayım? Sonra adam yerine sayacaklar da...
— Sen beni adam yerine saymıyorsun demek?
du. fena zar gelmeğe banladı. Düşünsene, iki tane açık kapı varken ben. dört defa gele atıyorum. Buna can dayanır mı, bey kardeşim? Karşımdaki dörde çıktı, ben birde kaldım. Partiyi kaybedersem beş kâğıt da gidecek. Paranın kıymeti yok, fakat ben bu oyunun ustasıyım. O serserinin yüzünden yenilince ustalığıma leke sürülecek.
— Demek kumar oynu-yordunue?
— Yok be kardeşim Kumarı nereden çıkardın? Vakit geçirmek için oyuna oturduk da, boşuna bilek sal-lamıyahm diyerek işin içine bes kâğıt kovduk. Bunun neresi kumar?
— Beş lirayı kumar parası saymadığına bakılırsa senin paran bol galiba.
— Amma da yaptın lıa. Paranı bol olsa beş kâğıt kazanacağım diyerek kahvede oturur da tavla oyunu ile bir saat kendimi yorar mıyım? Boş oturacağımıza bir parti yapalım da beş papel kıvıralım, demiştik
— Kazandın mı barı?
— Ne ,ezer .bey abi! O-ytın bitmedi kİ. Zarda uğurum bozulunca o serseriye: (ülan, yanımdan . kalk da şu oyunu rahatça vymyayım. partiyi kaybetmiyevim» dejiim «Benim sana ne zararım var?» diyerek sululuğa kalktı. (ülan. bilirsin ki ben oynarken yanımda biri oturursa içerlerim. Ne dîye benim yanımda oturmakta inad ediyorsun?» diye sordum. «Sen bu oyunun usta-sıyım, diyorsun. Ben de senin oyununu seyrederek ustalık öğreneceğim» demez mi! «Ulan, enayi! Bakmakla bir şey öğrenilse sokak köpekleri kasaplık öğrenirler Dükkânların önünde akşama kadar bakıyorlar amma bir şey öğrenemiyorlar- dedim. Vay anam vay! Sen misin bu lâfı eden? «Ulan sen kim oluyorsun da bana köpek diyorsun? Ben adamın ağzını dağıtu-ım» demesiyle beraber üzerime atıldı. Ben de avağa kalktım, yumruk yumruğa, giriştik. Baktım ki...
Mübaşir çağırdı, gere haşin bakışlarla birbiılerini süzerek salona pirdiler
Ce. Re.
Tibet te Buda dini çok mütekâmil Olmasına ragmrn halt da ayni derecede tabiat ve eşkâle, dünyanın hiçbir mahallinde olmadığı kadar, tapınmaktadır. Bu diyarda Suda dininden evvel mevcut dinlerin bakiyelerine rastlanmak tadır Çok defa şeytanlara danseden-ler hâlâ Ayinlerini yapmaktadırlar. Bu şeytanlara tapın anların vazifesi, kötü ruhları teshir ederek onlan teskin etmek, ve bu suretle memleketi her türlü Afetlerden korumaktır. Bu i insanlar son derece bâtıl Itikad-lara İnanırlar, Ve her anım başında bir alay şeytanların etraflarını çevirmekte olduklarını İddia ederler. Bu insanlar sihirbazlara ve hattâ Buda rahiplerine de müracaatla hlma-Bu sihirbazlar ve rahipler ise kendilerinde gayri rollerin mevcu-Uyetln-•n bahsederler. O derece k! günahkârların, ölümden sonra da durumlarına müessir olabileceklerini İddia ederler. Ölenler cehennemde eza ve cefaya tâbi tutuldukları tekdirde ölenin taallûkatı bu rahiplere kâfi miktarda hediyeler verir-uutn «r ««- lerse 0 eza ve cefanın
Leicester 1946 03 mülayim olacağını söyler-1 1er.
j| Rahipler ölenlerin ruhlumun ı istirahat! İçin âyinler saparlar , ve okurlar, dua değirmenlerini . çevirir ve sihirli müessir dualar okurlar. Bu tabii ölenin taallû-katının arzusuna göre yapılır. ' Bütün bu görülmeyen kötülük-1 lerden korunmak arzusu, bu in-1 sanların sihirbazlıklara ve tıi-1 sim gibi bâtıl nesnelere son de-1 rece itimat etmelerinden İleri ' gelir, bu diyardaki erkek, kadın, ’ çocuk daima bu gibi muska ve
• salreyl devamlı surette boyun’ lannda taşırlar. Bu sihirli söz’ 1er, Budanın mukaddes kltabm-s dan alınmış ve Sanskrit yazısı 1 ile yazılmıştır Bu maksatla Ta-■ hiplerin mukaddes hubrbıt, u' fak mukaddes şekiller vc bir
çok buna mümasil mukaddes 1 telâkki olunan nesnelerin llâ-; vesiyle daha kıymetli bi- şekle ‘ konulmaktadır ve kıymetli madenlerden mamul ufak mı tul a-1 ’ ra konarak boyna asılmakta I ve tezyinat olarak teşınırakta-
• dır. Halkın en tapındığı ve sevdiği bir dua formülü de. geçen yazımızda bahsettiğim (z. dua değirmenlerinde tekrarlanan cümledir. Bu bâtıl Itikadlar hattâ yüksek direklere asılan ve bir çok duaları İhtiva eden sokaklarda ev çatılan arasında veyahut dağ geçitlerine veyahut ruhların İkamet ettiği ağaçlara asılan bayraklarla dahi tezahür eder ki bu m-ıhallerl ruhların ziyaret ettiği söylenir
Fal bakıcı
Bu millet, fal bakmağa dahi son derece ehemmiyet verir, günlük hayatını ancak nc gibi falcıların talimatına göre tan- 1 zim eder, yalnız mühim işlerde değil, hattâ doğum, evlenme, hastalık, ölüm, ekim hasa* İnşaat. seyahat ve buna mümasil ’ olaylardan evvel fala naktınlır Ve hangi günün bu gibi olaylar İçin muvafık olacağı öğrenildikten sonra ancak işe oajlanır Falcıların mütalâaları hfthüniît İşleri için dahi sorulur Her bir manastırda hususi böyle bir şahsiyet bulunur. Bu falcı, rahiplerden tamamen ayrı yaşar ve hattâ evlenebilir, bu aıuetle bu falcının Buda dini kaidelerine bağlı olmadığı belirtilir. 1 Falcıların sözleri keramet diye kabul olunur .Bu falcıların bir vazifesi de «yağmur yağma-sini temin etmektir. Bu toprak-lanla ekim durumunun Jyllijl. I vakti zamanında yağmur yağ- > masına bağlı olduğu için, yağ-1 ntıır yağmasını temin veyahut yağmur yağmasını durdurmak |
İngiliz Okulları Fulbol Blr-bir liftinin ana gayesi, nlzamname-kayıtlar- sinde belirtildiği gibi, .futbol sporu kanaliyle mektep çocuk-ve bedeni sağlamak ve ıslâh etmek.tlr. Birlik tam ma-nasfyle gönüllü ve fahri bir teşekkül olup, ötedenberi mahal-' ye ararlar. 1i eğitim makamlariyle en sı-1 kı bir işbirliği halinde çalışmış' tabii kuı olmakla beraber kontrol ettiği d( futbol faaliyetleri mektep saat- ' leri dışında cereyan etmektedir.
■ Harbdenberi mıntıka okul birlikleri arasında en bariz ba-1 şarıyı kazanan Lcicesterdlr. Bu
1 birlik ilk mevsim zarfında turnuvada oynamış olan 19 la-
■ kundan biridir. Lcıve.m, da okuilararası şildi kazanmış, ı u-iLCsı ruevauu ı inana t kalmış*
|ve 1948 de çeyrek finallere ka-|
Şilde dahil 8000 okul
₺aç_ ruüc- kadar yukselememişti. Bugünün meşhur oyuncularından bir çokları, profesyonel futboldaki muvaffakiyetlerini okulda gördükleri antrenmana medyundurlar. Meselâ Raich Carter muhtemel olarak İn-gilterede olduğu kadar hariçte de tanınmış bir oyuncudur. Halen Hah Cily'nin antrenör-
Turnuva bu mütevazı başlangıçtan seri bir inkişaf gös-| ternılştir. Ertesi mevsim tur-nııvaya giren okul takımlarının sayısı 19 dan 40 a çıkmıştır şimdi, 45 yıl sonra turnuvaya 350 bölge birliği iştirak etmektedir. Bu birlikler aşağı yukarı cem’cn 8,000 okuldan müteşekkildir. Büyük Britan- :________ _________ ____
yanın bütün şehir vc kasaba- oyuncusu bulunan Carter okullarında ve köylerin bir çokla- ) ar arası turnuvalarda İngiliz nnda Okul Futbol Birlikleri okullan temsili takımının en mevcuttur. | tanınmış oyuncularındandı.
Sporu memlekete yaymayı Stanley Matthevrs (Bİackpooli. gözönünde tutan bu asil gay- Len Goulden (ChelseaL Len iriler neticesinde şimdi Büyük Chackleton ISundcrland) da Bntanya da 10 ilâ 16 yaş ara- temsili takımda oynamışlardır sonda 250.000 den fazla çocu- Billy Wrlght (Wolves) ve Jack feun teşkilâtlı bir tarzda Tut- Rowley (Manchestrr Ünitedl bol oynadıkları tesblt edilmiş- de İlk antrenmajarmı okul ta-Br. Aynı tarzda bu turnuva k unla nnda görmüşlerdir.
Ankara Belediye Başkanlığından
1 — Temizlik İşleri müstahdemleri İaşesi için alınacak (31201 kilo koyun ve (7830) kilo sığır eti kapalı zarf usulü ile eksiltmeye konulmuştur.
Muhammen bedeli (16572ı on allı bin beş yüz yetmiş iki liradır.
3 —Teminatı (1242) bin İki yük kır kiki lira (90) doksan kuruştur.
4 — Teminat belediye veznesine yatırılacaktır.
5 — şartnamesi her gün belediye tutanak ve muamelât müdürlüğü kaleminde görülebilir,
6 — ihalesi 14/4/950 cuma günü saat 16 da belediyede toplanan komisyonda yapılacaktır
7 — İsteklilerin 2490 sayılı kanunun 32 nci maddesi sarahati veçhile haurlayacaklan teklif mektuplarını belit günde saat 15 e kadar makbuz karşılığında komisyon başkanlı-ftma vermeleri ve ihalede hazır bulunmaları lâzımdır, (3790)
Ankara Belediye Başkanlığından
A — Belediye haslahanesl için alınacak (26j kalem erzak vc muhtelif maddeler 15 gün süre ve kapalı zart usulü eksiltmeye konulmuştur.
2 — Muhammen bedeli (27863) lira (50) kuruştur.
3 — Teminatı (2069) lira (76) kuruştur.
4 — Teminat Belediye veznesine yatırılacaktır.
5 — Şartname ve erzak listesi her gün Belediye Tutanak Müdürlüğü kaleminde görülebilir.
6 — İhale.-i 14/4/1950 Cuma günü saat 16 da Belediyede toplanan komisyonda yapılacaktır.
7 — İsteklilerin 2490 sayılı kanunun 32 inci maddesi sarahati veçhile hazırlayacaklar» teklif mektuplarını belli günde saat on beşe kadar makbuz karşılığında komisyon baş* kanlığına vermeleri vc ihalede hazır bulunmaları lâzımdır
»37171
İle
Çeviren:
| Hâmi BEK EM ]
Bayram
sanlar gayet korkunç maskeler; taşırlar. Bu dini rtüusıarla beraber halkın gülmesi ve eğlenmesini temlnen Azar: denilen komik rakslar dahi yapılır. Bu merasimleri hattâ baş rahipler ve din erkânı kurulan hususi çadırlarda oturarak seyrederler. Bu merasim dolayısiyle yapılan merasim alayının önünde üç lama tarafından bir nevi hamurdan yapılmış bir iskelet taşınır ve muayyen bir meydana gelindiğinde meydanda dal veyahut saman ateşi İçine bu iskelet atılır. Bu İskelet yutmağa başladığı anda, alayı takip eden yirmi dört bayraktar, bayraktan bu ateşin önünde eğerler ve bunu mütaatap bu yirmi dört bayraktar, bayraklar ellerinde arkalarına bakmadan mabede doğru koşmağa balarlar. Bu anda alayda bulunan bir kıra asker silâhlan ile bu ateş üstüne silâh atmağa başlar, bu suretle ruhların ateşlen korkarak kaçmaması temin olunur.

Ssnebaşı sabahı Dalaı -Lama’ nm sarayında büyük bir kabul merasimi yapılır, bu merasimi sarayın baş mabeyincisi açar, başmabeyinci rahip erkanına pirinç şarabı ve Asamba altın taslar İçinde ikram eder ve yeni seneyi tebrikle muvaftakiyet-ler temenni eder. Bunu mütaa-kjp baş rahip parmaklının bu mayie batırarak, etrafındakilere serper ve yemekten bir parça yer ve hazırımu takdis ile yemeğe davet eder. Bunun haricinde diğer protokola dahil almayan zevat, diğer bir salonda toplanır ve burada rallin namzetlerinin raksını - mesut kısmet dansını - seyrederler Bu bayram münasebetiyle s(*nebadından bir gün evvel. ıcnebaş» ile mütaakıp günde bilûmum mâbedler. resmî daireler ve hususi ikametgâhlar donanma yaparlar. DJn adamı olmayanlar İçin bu suretle bu bayram üç gün sürer. Fakat din adamları bayram bittikten sonra Daial-Lama'nm etrafında her gün toplanırlar ve yirmi gün müddetle oruç tutulur ve ibadet olunur- Halk için esas bayram se nebatından evvelki yiımi do kuz gündür, bugünlerde- bu temizliği sevmeyen insa.llar bir senenin tozunu ve kirini temizlerler. ayni zamanda ^eeen sene zarfında bir çok uğursuzluklara sebebiyet veren, kötii ruhları dahi defeder ve yakarlar. Yılbaşı günü halk, evlerinin bahçelerinde veyahut mâbed-lerde toplanır ve sihirli rakslar
yapılır, bu raksları yapan in- daima taşınır.
Mukaddes temsiller
Tibet halkının eğlenceleri mukaddes temsillerdir, E a takas denilen bu temsiller meydanlarda. tatil ve bayram günlerinde verilir ve eski dinî olayları I mevzu olarak ele alır. Bu temsiller esnasında halk rakıdan yapılır ve hayvan veyahut şeytan lan andıran komik insanlar ortaya çıkar ve arada bir cambazlar marifetlerini gösterir. halkı eğlendirir ve güldürürler. Bu temsillerde bilhassa tebarüz ettirilen iyilik eden İyilik. kötülük eden kötülük bulur.
Evlenmeler
Bu memlekette delikanlılar evlenmek için kâfi miktar genç kız bulduktan halde erkekler daima kendinden yaşlı kadınlarla evlenirler. Erkek *? kadın arasında sevişmeye müsaade e-dlldiğinden. hakiki sevgiye İstinaden evlenmeler bu diyarda çok vuku bulmaktadır Buna rağmen resmî surette nişanlanma bir mutavassıt ile yapılır Ve bir genç kıza talip olanın bir arkadaşı mutavassıt rolünü yapar Bu mutavassıta merasim için omuzdan aşağıya takılan bir ipekli kurdelâ hediye edilir Bu kurdelâya Şadak denilir ve bu kurdelâ dostluk nişanesi olarak sayılır.
Bu kurdelâ bir kimseyi selâm-lamaya, dostluğu tebarüz ettirmeğe veyahut kutlamak için
f—.............................
SES - Film Stüdyosu tarafından
Terinde büyük fedakârlıkla çevrilen Tüıkçe sözlü ve sesli 2500 metrelik ŞTOKHDLM - DÜNYA GREKOROMEN Güreş şampiyonası
Fek -yakında Şehrimizin iki büyük Sinema sında birden cö’mcğc hazırhı-!■■■■■■■■■■ nınız. d
JOSE 1TURBİ den sonra
Meşhur piy anist (Carmen Cav allero'nun) BÜYÜK KONSERİ AR ve E L II A M H A’ da Tamamlyle renkli t Hm
R IY O AŞKLARI .The Time The Place And The Oiri» .MAKTHA VİCKERS _
NİS MORGAN — JANİS PAGE ta yarattığı en büyük müzik festivali
Perşembe akşamı


PEN-


— Yapma be kardeşim. Onu demiyorum ben. Lâfın gidişatı öyle olduğu için söyledim. Yani sana sandalya vurmam, diyorum. Ne diye vurayım? Bana dokunmı-yan yılan bin yıl yaşasın.
— Senin lâfların hep tersine gidiyor, ahbap. Bu sefer de yılan yaptın beni,
— Kusura bakma, bey a-bi. Valla billâ kafam çok kızgın da. ağzımdan lâkırdıyı hesaplıyamıyorum. Malûm ya: «İti öldürene sürütürler .ı diye bir söz vardır. Durup dururken sana sandalya vurup da başımı derde sokar mıyım? Senin zannettiğin kadar enayi değilim ben.
— Ne ise. benim kafamı bırakalım da senin işin*» gelelim. O adamla ne diye kavga ettiniz?
— Bırak şu serseriyi. Kahvede başıma belâ kesildi, zorla maraza çıkardı. Bir arkadaşla tavla partisi yapıyorduk. Bu serseri gelip benim yanıma oturdu. Oynarken yanıma biri oturdu mu. benim kafam karışır, işlerim de tersine döner, partiyi kaybederim. Bu sefer de öyle oldu. Serseri otu-1 rur oturmaz uğurum bozul-
Mutlu bir evlenme
Gazetemizin Ür; ıp muhabiri bay Tevhit Demirel'ln kızı Gönül Demire! ile Muzaffer Kut-lu'nun nikâh törenlen 8/3/950 çarşamba günü Ürgüp belediye Evlenme salonunda seçkin davetliler hıızıiru İle yapılmıştır. Ailelerini tebrik eder, gençlere de saadetler dlierU.
İH«no»> ₺«ı»aiT*«’ ş(mtı nr-'« Bu akşam Saat 2030 da ORAM KISMI DELİ S AB AYLI Vazan: Jean Glraudouz
Türkçesi: Fikret Adli
MÜAMMER KARACA OPERET.
MaKstmde Saat 20,30 da
Osman Bîkes Matineler Cuıuar tez) oazar 15 te
GREKO - ROMFS DÜNYA GtlREŞ ŞAMPİYONASI İSVEÇTEN UÇAKLA GELEN FİLM
Bugün LÂLE Sinemasında
Programda Mevsimin en büyük «aferi Öliim Gemisi
«Key largo»
ULMPUltl.y BOGART - E.G. RORİNSON - LAIİKEN BACAL
Tarım Bakanlığından;
Toprak İşleri Genel Müdürlüğü teşkilâtı İçin cn adet kamyonet satın alınacaktır.
Kamyonetler Ankara veya İstanbulda teslim olunabilir.
Teslim ve Tesellüm şartlarına ait malûmat Ar karada Toprak İdleri Genel Müdürlüğünden, istanbulda Ziraat Müdürlüğünden aiınablUı
Tekliflerin en geç 10 Nisan 950 tarihine kudM bu dalre-. lere yapılması lûz.mdır. 13918)
I Gazeteler, Gazeteciler ]
Müverrih fitımet Rilik
Ahmet Refik gazetelerde mütercim, yazı işleri müdürü olarak çalıştı
Taksi otomobil leri için alıcı-verici radyo
İngltlerede bir çok hususî arabanın bir müddettenberi alıcı-verici radyo İle mücehhez olmalarına rağmen polis müdüriyeti ancak geçenlerde, taksilere, Londrada iş görebilmek İçin radyo takılmasına müsaade etmiştir.
Radyo işletmelerinin bulundukları merkezlerle mobiller arasında
Türkiye
İsrail
Palestme Post gazetesinin bir makalesi
(ikdam) da mütercimliği — 31 mar* vakasından sonra ayaklananlar kendisini arıyorlar — (Millet) ve (İttihat) ta
Ahmet Refik, Meşrutiyetin t-lânından sonra gazeteciliğe başladı. İlk vazifesi (İkdam) da Fransızca mütercimliğidir O samanlar gazetelerde iki Fransızca mütercimi bulunurdu. Bunlardan biri asıl mütercim, İkincisi çömez vaziyetinde idi. Çömez. Fransızca gelen ajans bültenlerini, bir de «Karşı gazeteleri» denilen ve Bey oğlunda çıkan Fransızca gazetelerden tercüme edilmek üzere asil mütercimin çizdiği haberleri Tûrkçeye çevirirdi.
Ahmet Refik, iptida çömez vazıyetinde İdi. Asıl mütercim, sonraları Hariciye kısmı siyasi müdürü. Birinci Dünya Harbinden sonra Boğazlar Komisyonu umumi kâtibi olan Salih Beydi. Ahmet Refik, Salih Beyin verdiği işleri görürdü. Fakat lisana hâkimiyeti, zekâsı, bilgisi He çabuk temayüz ettl-Kendisine yazı İşleri müdür muavinliği vazifesi de verildi. Yazı İşleri müdürü Reşat Bey (Siyasi tarih muharriri. Darülfünun hocası) tatil yaptığı günler bu işi Ahmet Refik görüyordu. Bir taraftın da Harbi yedek! dersine devam ediyordu.
En heyecanlı hâdise
Ahmet Refik'in gazetecilik hayatında en heycanh hâdise. 31 Mart 325 (13 Nisan 1909 > vakasından sonra âsilerin elebaşılarının kendisini aramak üzere ıİkdam) matbaasına gelmeleridir. Gelenler avcı taburlarının çavuş, onbaşılarından birkaç kişi idi. Tepeden tırnağa kadar silâhlanmışlardı.
İkdam matbaası, o zamanlar BabIâli caddesinde Reşit Efendi Hanında bulunuyordu. Alt katta makine dairesi, birinci katta idare ve mürettiphane, ikinci katta muharrirlerin odaları vardı. Üçüncü kat İkdam sahibi Ahmet Cevdet Beyin ikametgâhı idi- Gelenler Harbiye Mektebinde hoca olan Yüzbaşı Ahmet Refik Beyi arıyorlardı.
Ne istiyorlardı?
Vasiyet derhal anlaşıldı... Kümelide Bulgar, Sırp. Yunan çetelerini taklb etmek üzere Avcı taburlan namı altında taburlar teşkil edilmişti. Bu taburların teçhizatı, her şeyi çok mükemmeldi Askerlerin ve zabitlerin üniformaları bile diğer askerlerden farklı idi. Taburlara en muktedir, en açıkgöz zabitler tâyin edlimişlerdi-
Avcı taburları Meşrutiyetin ilânında mühim bir rol oynamıştı. Meşrutiyet İlân edildikten sonra 1293 (1877) te olduğu gibi. Abdülhamldln (Kanunu Esasi) yî İlga etmesine meydan vermemek, «hürriyetin nl-gchbanu olmak üzere Avcı taburları İstanbula gönderilmişlerdi Fakat mîirleciler. alttan alta yaptıkları tahrikatla bu taburlann küçük zabitlerini ele geçirmişler, nihayet bunları a-yakJandırarak Ayasofyadaki eski Adliye Nezaretinin bir kısmını İşgal eden Millet Meclisini basmağa «vketmlşlerdi. Ayaklananlar «Şeriat isteriz!» diye bağırıyor, mektepli zabitlere, hattâ bütün münevverlere karşı husumet, gösteriyorlardı.
Hareket ordusu geldikten ve İrtica hareketi bastırıldıktan sonra (Cem) in yaptığı bu karikatür çok beğenilmişti. Karikatürde elinde süngü takılı mavzeri bulunan bir nefer, bir askeri doktora soruyordu:
— Mektepli misin, alaylı mı?
Doktor şu cevabı veriyordu:
Alaylıyım oğlum alaylı... Doktor hiç mektepli olur mu!...
Bil karikatür ayaklananların ruhi haletini pek iyi gösteriyordu. Bunlar, hürriyet taraftarı kabul ettikleri bütün münevverlere, bilhassa mektepli zabitlere düşmandılar. Bu zabitleri yetiştiren Harbiye Mektebinin hocaları tabiî baş düşmanlan idi. Bunun için nocala-n ele geçirmek İstiyorlardı. Ah-
Ahmet Refik Darülfünunda müderris iken
bağlı oto-radyo irtibata kullanmak suretiyle, taksilere temin edilen Lş fazlalaşmakta ve seferlerden büyük tasarruflar yapılabilmektedir.
Meselâ şehrin muayyen bir kesiminde dolaşan boş taksilere. merkezden yapılan bir yayınla, otomobil bekleyen müşterinin o anda nerede bulunduğu veya adresi bildirilmekte ve taksi derhal oraya gitmektedir. Bu tesisin, yeni ve özel bir hususiyeti, şoförün, gözünü yoldan veya ellerin! direksiyondan ayırmasına lüzum kalmaksızın cihazı kulianabiimeslnde-dir. Mikrofon, ön camın üstüne yerleştirilmiş olup, şoför oturduğu yerden kımıldamadan konuşabilmektedir. Mikrofonu harekete geçirmek veya merkezle İrtibatı kesmek için direksiyonun yanında küçük bir düğme mevcuttur. Bütün cihaz, şoför mahallinin altına yerleştirilebilecek kadar basit olup, yalnız hoparlör ve kontrol düğmesi meydandadır.
met Refik Beyin (ikdamı gazetesinde muharrir olduğunu kim bilir nereden öğrenmişler ve kendisini almak üzere matbaaya gelmişlerdi.
Vaziyet anlaşılınca Ahmet Refik bir tarafa saklandı1 gelenlere:
— Ahmet Refik Bey burası İle alâkasını kesmiştir, artık gazeteye gelmiyor, cevabı verildi. Gelenler makine dairesine mürettiphaneye girdiler. Alım et Refik'e benzer kimse bulmayınca yukarı çıkmağa lüzum görmeden çekilip gittiler!
Millet ve ittihat’ta
Ahmet Refik bir müddet (Millet) gazetesinde de çalıştı. Fakat gazetecilik hayatının cn mühim kısmı (İttihad) gazete-sindedlr. (İttihad) ı tzmir Mebusu Nesim M as Uyalı ve bazı dostlan tesis etmişlerdi. Nesim Mâsliyah meşrutiyetin Hânından evvel Selânikte Ticaret mahkemesi âzası İdi, bu sırada ittihat ve Terakki Cemiyetine girmişti. 31 Mart vakasından sonra İttihat ve Terakkiye taraftar, fakat mutedil bir gazete kurmuştu, Ahmet Refik bu gazeteye yazı işleri müdürü oldo ve gazete neşriyatını tatil edincl-ye kadar vazifesinde ka'.dı.
Ahmet Refik, gazetecilik hayatından çok istifade etmiştir Eserlerinin herkes tarafından seve seve okunmasını gazetelerde yaptığı staja borçludur Ölümünden sonra (Akşam) da çıkan bir yazıda bu nokta, pek doğru olarak, şu suretle Delirtiliyor:
«Ahmet Refik, kuru, can sıkıcı bir âlim olarak kalmasını istememiştir. Halka, geniş taba-bakalara okutmak hevesiyle kalemini kullanmıştır. Tarihi kolay okunur, herkesçe anlaşılır bir tarzda yazmak iccrübe-slne memleketimizde İlk girişen ve bunda muvaffak olan Ahmet Refik'tir.
... Üstadın halk muharriri olmağı sevmesine ve halka kendini sevdlrebilmesine iki esaslı sebep vardı. Bunlardan birisi gazeteciliği İdi. Ahmet Refik (İkdam) da doğrudan doğruya profesyonel muharrirlik yapmıştı. Yazısındaki tatil üslubu da tab'mdakl şahanelik ten almıştı.»
Enis Tahsin TİL
halkevleri—n .1__KURUMLAR
T. M. T.F. Turizm komisyonunun yclltıtİrmekte olduğu Ünlvı>rsılcll rehberler için tcrtlplealSI crzUı kon-n-rjtn.ılnnn İkincisi 2C mart pazar «0-n«l Türk ve İslftm Eserleri Müzesi müdürü Irjy Elif Naci tarafından ve-rOmljt.r Türk vc inlAm Enerleri Müze. sİ mihlOrÜ. Talebe Bir :f«l Marmara 16-kabnde toplanan İM ye yakın rehber namretlı ve kalabalık bir dinleyici klUcsl dnünde müzr hakkında bir saat karlar İzahat verrrtia. Bu İzahatları sonra rehber namzetleri bağlarında bay Etil Naci olduğu halde lirup halinde Türk ve lal A m Eserleri Müzesini» çilmişler ve tetkikler jra-pnralr izahat: almıılurdır.
Memleket çapında hayırlı bir te-sebbure ıtırtemls bulunan TAİ.TJE. Turlun kruııisyoııu |>v yoldaki yabç-(malarına muvaffakiyetle ık-Vom et-l inekledir.
Sun’i yıldızlar
tepesine yıldızlar, yıldızlar mesafeyi
insanlığın altın devri
Pariste 1900 senesi piyesleri oynanıyor, o devrin eğlence yerleri kafe konserler açılıyor
Yirminci asra girerken bütün Dünya büyük ümitler besliyordu. On dokuzuncu asrın son yarısında mühim keşifler olmuş, insanlık ilim ve fen, sanat sahasında çok iler-lenıiştL Bu terakkinin devam edeceği, insanların büyük bir huzur ve rahata kavuşacakları umlt ediliyordu. Bu sebepledir ki 1900 senesi büyük merasimle karşılanmıştı. Her tarafta halk sokaklara dökülmüş, yirminci asrın şerefine şenlikler yapmıştı. Yeni yüz yıl için gazeteler günlerce makaleler, şairler şiirler, edipler kuduml-yeler yazmışlardı.
Rus - Japon, Trablus, Balkan harblerine rağmen, birinci Dünya harbine kadar, hayat bu ümitleri tahakkuk ettirerek şekilde gcçtL Her sahada büyük ilerlemeler otomobil, tayyare 1900 senesinden sonra tekemmül etti. Bir çok hastalıkların tedavi çareleri bulundu. 1850 senesinden sonra sanat sahasında başlayan ilerleme devam ediyordu. Bu yıllara «İnsanlığın altın devri» deniliyordu.
Birinci Dünya harbinden sonra her şey değişti. Dünya dört sene “ ...........
devri sonra da ortalık ( İktisadi buhranlar, kaynaşmalar, yeni harbler etti. Nihayet Dünya harbi foki muharebe birinciden çok feci oldu. Her memleket sıkıntı çekti. İşin en fenası harb bittikten sonra da ortalık düzelmedi, sulh devri avdet etmedi. Dünya sulha kavuşmamışken üçüncü Dünya harbln-
Tel-Avlv 26 — Isralîdo intişar eden «Palestine Posto gazetesi Türkiye-İsrail münasebetleri hakkında mühim bir makule neşretmiştlr. Bu makalede ezcümle şöyle denilmektedir:
«Türkiyenln İsrail devletini hukuken tanıması bütün memlekette hararetli bir şekilde karşılanmıştır. Bilindiği gibi, bütün Ortaşark bölgesi 400 sene zarfında OsmanlI imparatorluğuna aitti. Fakat, 1923 te Türk lnkllâp hareketi bu bölgede bir imparatorluk devam ettirmenin ne kadar büyük fedakârlıklara mal olduğunu idrak etmiştir. Esasen, Türk askeri Ortaşark memleketlerinde sükûn ve asayişi temin etmek ve yer yer kopan İhtilâlleri bastırmak için mütemadiyen kanını dökmüş, İmparatorluk mâliyesi İse bu bölgenin istikrarının temini için durmadan harcanmıştır.
Türkiye Cumhuriyeti, Büyük Kemal Atatürk’ten İlham alarak tatbik ettiği siyasî incelik sayesinde, Ortaşarkta çalışmakta olan genç ve yeni unsurları vaktinde takdir etmesini bilmiştir. İsrail İse, modem Tiirkiyeyi. umumiyetle karar sız bir bölgenin mühim bir İstikrar unsuru olarak telâkki etmektedir. Türk idarecileri, sempati ve anlayışa müstenit bir tesirin sağlam ve herkese faydalı olduğuna inanmakta haklıdırlar. Hulasaten denile-i bilir ki Türkiyenln siyaseti tam ' manasile realist bir siyasettir. I İsrail Devleti, diplomat olarak derin bir tecrübesi olan ve Türkiye Dış İşleri Bakanlığı Siyasi Şube mum Müdürlüğümü deruhte etmiş olan Sey-
vardı.
Yüksek bir dağın yerleştirilen sun’i dünyamızla muhtelif arasındaki hakiki ı ölçmeğe yarayacaktır.
Sun’i yıldızlar esas I tungstenden yapılmış bir ampuldür. Ampul bir kutu İçine konmuş ve kulunun bir tarafına ziyanın ılışan çıkması: İrin bir delik açılmıştır. Sun’i ampullerden bir tanesi Callfor-nia üniversitesinin Dek rasathanesinden 1000-3000 ayak yüksekliğindeki bir tepeye yer-. fullah Esin'i Türkiye elçisi va-IcştlrilmişUr. Uzaklan bakıldığı I zifeslnde görmekle bahtiyardır.1 zaman sun’i yıldız tıpkı parlak Onun vc arkadaşlarının ifa yıldızlara benzemektedir. edeceği mühim işler vardır. Bu
Yıldızların dünyamıza olan' mey and a. Ortaşarkta sulh İçin mesafeleri, neşrettikleri renk-. sarfedccekleri gayretlerden terden anlaşılmaktadır. Renk- , maada, Türkiye İle İsrail arâ-leîde yıldızların hararetlerine tabidir. Sun’i yıldızın harareti (3,700 Fahreııheit) ve neşrettiği renk malum olduğu için, basit bir mukayese lie gök yüzünü dolduran bütün yıldızların dünyamıza olan mesafelerini tesblt mümkiın olacaktır.
ltibarlyle i büyük
büyük bir sıkıntı yaşadı. Harb bitlikten düzelmedi. , İçtimai ayaklanmalar, birbirini takip 1939 da İkinci başladı. Bu de-
Bir kafekenserde bir artist şarkı söylüyor
tarafta 1900 senesi hasreti başladı. «İnsanlığın altın devri» nl arayanlar pek çoktur. Bu hasret en ziyade Fransada duyuluyor. Fran&ada 1900 hayatını canlandıran (ilimlerden sonra o yıl rağbet bulan piyeslerin oynanmasına başlanmıştır. Gazeteler 1900 senesine ait hâtıralar neşrediyorlar.
Bir Ingiliz turist ve eşi şarkıları dinliyoriar
Âlimler daha ziyade İngilizceyi tercih ediyorlarmış
üni-Dr. İlmi tet-
Bostonda Northe&stern versites! profesörlerinden Fletcher S. Boig, sayısız eserler üzerinde yaptığı ... kiklerden sonra İngilizcenin diğer lisanlardan daha çok tercih edildiği neticesine var-
ınaaaa, jurıuye ne ısraıı ara-. sındakl münasebetlerin inkişafını temin edectk mesai de bulunmaktadır.
Senelerce, Filistin ki bu memleketin yahudl kısmı demektir. Türkiye ihraç mallan-1 nın. bilhassa yiyecek maddelerinin. İyi bir lthalû(çişiydi, Mevzubahis ithalâtın 1947 senesinde 5.5 milyon Filistin lirasına (takriben 62 milyon Türk lirası) baliğ olmasına mukabil, bu memleketin Tür-kiyeye ihracatı zikredilen rak-kanun 1/5 den bile azdı. Esasen bu 1/5 in büyük bir kısmı Haytadan ithal edilen petroldan müteşekkildi. İş hacminin azal ması dolnyısllc. müteakip yıllar bu fark kapanmışsa da, halihazırda iki memleket ara-
den bahsedilmeğe başlandı.
Bu vaziyet karşısında her
Yaşlı bir dinleyici eski şarkıları şiddetle alkışlıyor
İle
Filyos iskelesi
Amerikaya giden heyetimiz
Marshall yardım plânı alâkalı tenısalar yapmak üzere
Bayındırlık Bakanlığı müsteşarı Muammer Çavuşoğlu. Devlet Bakanlığı umumi kâtibi Fatin Rüştü Zorlu. Maliye Ba-
cm enuuıgı neticesine var- (-------------------------------------
mıştır Halbuki bundan 20 sene smdakj ticaretin inkişafı İçin evvel ilmi eserler daha ziyade her halde çareler aranacaktır.
Almanca ve Fransızca yazılırdı. I Bugün, en mühim zorluklar-.-^--------------... ...
Bugün İngilizceden sonra il- dan biri mübadelelerin tediye j kanlığı hazine genel müdürü
mi eser ve makaleler için sı- şekildir. Hiç şüphesizdir kİ, Bay Sait Naci Ergin, ve Şefik İnan-
rasile şu diller tercih edilmek- Seyfullah Esinin kabiliyeti bu dan müteşekkil bir heyet dün
tedir: Fransızca. Almanca, meseleye de bir hal çaresi bu- akşam Pan Amerikan uçağı İle
Rusça vc İtalyanca. Ilacaklır. I Amerika’ya hareket etmiştir.
Filyos mühim bir ihraç iskelesi oluyı
ror
Bnulardan başka elli evvelki kafekonserkr ihya e-diimiştir. Bu kafekenserlerde kadın ve erkekler masalar tıraşında dolaşarak şarkı söylerler, bunların nakaratına herkes iştirak ederdi. Bar hayatı başladıktan sor.ra kapanan kafekonserler birer birer açılma): tadır. Bunlarda, elli sene evvelki, «Froufrou Frouf-ru» gibi şarkılar söyleniyor, büyük bir neşe hüküm sürüyor. İhtiyarlar gençliklerini hatırlamak, bir akşam olsun tekrar gençlik devrin? dönmek; gençler o devri görmek için kafekonsere gidiyorlar. Gençler arasında o devirde yaşamadıklarına leessül edenler vardır.
Bir Fransız gazetesi diyor ki: oKafekonser âdeta vücudu kuvvetlendirici tesir yapıyor. Fakat buradan çıkıp bugünün baş döndürücü hayatı ile karşılaşınca orada geçirilen saatlerin ebedi olmadığından teessür duyuluyor.»

Ktımar oynayanlar kambur bir adamın kamburuna dokunmağı uğur sayarlar. Amerikanın bazı şehirlerinde de dans kızları, saçsız başa, dokunmağı uğur addediyorlar. Yukarıda bu kızların saçsız başlı bir fotoğrafçının başına dokundukları gojûluyı».
Filyos (Akşam) — Filyosta Siımerbank tarafından inşa edilmekte olan 320 metre uzunluğundaki İskele bu yaz tamamlanacaktır. İskeleye ray döşenmiş ve demir korkulukları da tamamlanmıştır. Her çeşit deniz nakli vasıtaları bu İskeleye yanaşabilecek ve hamulesini modern vinç tertibatı sayesinde doğrudan doğruya vagonlara aktaracaktır.
Karabük demir ve çelik- fabrikalarının bir nevi İhraç iskelesi vazifesini görecek olan bu tesis sayesinde gemiler fazla vakit kaybetmeden fabrikanın mâinûllerlnl çok kısa bir zamanda yiikliyeblleccktlr.
Hergün biraz daha güzelleşen ve İmar edilen Filyos yakın zamanda Karadenlzlıı işlek bir merkezi haline gelecektir. Bunda Sıimerbonk Ateş Tuğlası Sanayii Müessescslnln de büyük rolil vardır. Fabrika modem binaları ve tesislerde muhite ayrıca bir şirinlik vermektedir.
Asılarak ölüm
Emet (Akşam) _ Ali Kahraman adında biri son günlerde, bazı delilik alâmetleri göstermekte ve bilhassa midesinden şikâyet etmekte idi. Midesinde bir canavar veya bir yılanın gizlendiğini İddia eden zavallı, kendi bel kayışı ile bir ağaca asılmış olarak ölü bulunmuştur.
Büyük av partileri
şehrimizin yerli ve ecnebi avcılarından bazıları Istanbuldan günü birlik gidip gellnmiyecek kadar uzak ouiuuan av sahalarında muntazam ve rahat av partileri tertip etmek üzere yeni bir usul tatbik etmeğe başlamışlardır.
Avcılar. Yataklı Vagonlar şirketine müracaat etmişler ve şirket de bunların teklifini kabul ederek avlanılarak sahaya en yakın btr İstasyona bir yataklı vagon, bir yemek vagonu ve bir de furgondan mürekkep bir teşkili avcıların emrine tahsis edip o ır akmaktadır* Şirket aynı zamanda yapılacak avı da tertiplemekte ve İcap eden bütün hazırlıkları yanmaktadır.
Bu partilerden birincisi mart başlarında Adapazarı civarında yapılmış ve çok muvaffakiyetli olmuştur. İkinci parti 31 mart tarihinde yine Adapazarına yapılacaktır.
Yeni hususî bir hastane
Şehrimizin tanınmış doktorları blrleşerek bir şirket teşkil etmek için teşebbüse geçmişlerdir.
şirket .şehrimizde 2 İlâ 3 yüz yataklı modern bir hastane a-çacaktır. Hastanenin Taksim veya Aynspaşa civarında inşa e-dlleceğt söylenmektedir.
Tekel umum müdürü
Tekel Genel Müdürü Hadi Hüsman. Marmara tütün piyasasında tetkiklerde bulunmak üzere İzmit, Bursa, Mudanya, Hendek ve Düzce bölgelerinde bir geziye çıkmıştır. Genel Müdür bugünlerde şehrimize dönecektir.
mema«
■fllMZirnAN ITOilİCE
TErâNE ffl
Hoiiywood’dan gelen haberler sinema âleminde mühim bir buhranın hüküm siırdugü* nü bildiriyor. Filim şirketler! bu sebeple büyük ölçüde tasarruf yapmağa başlamışlardır, Filimlerln maliyet flatl indirilmiştir. 1947 de vasati ‘'olan 2.300.000 dolara mal olan bir filim şimdi 1.700,000 dolara mal edilmektedir. Sinemalara gidenlerin mlktan yüzde 25 azaldığından bunun sebepleri araştırılmaktadır.
Diğer taraftan bir kısım yıldızlar başka İş yapmağa başlamışlardır. Bu cümleden olarak Dorothy I.amour büyük bir terzihane açmıştır. Artist hedefinin orta haili, çalışan tabakaya iyi giyinmek imkânını temin etmek olduğunu söylemektedir. En İyi elbiselerin fiatı 15 - 30 'iç'lar olacaktır. Terzihane Holıyivood’da açılmıştır. Fakat asıl merkezi, şi-kagp’da. olacaktır.
Dorothy Lamour Tarzan fl-lîmlerinde yarı çıplak görül-, inekle beraber Hollywood‘uu en iyi giyinen kadınlarından biridir. Bilhassa ağır suare elbiselerini seçmekte mütehassıstır. Bu sebeple artistin ortaya, a-tacağı modellerin beğenileceği ümit ediliyor.
Dorothy Lamour
Hollywood'un genç yıldızlarından Marllyn Maxv.ell filim çevirirken yorulduğu zaman rahat bir divanda uzanır ve dinlenir. Bu divan bir Şark filmi İçin Bağdat'ta yaptırılmış, oradan Hollyaood’a getirilmişti. Filini çevrildikten sonra. Marllyn pek beğendiği divanı kendi odasına nakletllrmişlir.
Garip bir akrabalık
Gigli ve Ümmü Gülsüm
Birebirlerini sevmelerinin sebebi neymiş!
Jane Wyman ve Ginger Ro-gers karşılaştıkları zaman derhal blribirlerinin kollan a-rasma atılıyor ve öpüşüyorlar. Aralarındaki bu muhabbetin

ILAUDETTE COLBERT
Created by free.version of 2PDF
Tanınmış tenor vc filim ret etmiştir. Büyük tenor buldızlarile görüşmüştür. Yukan-yıldızı Benlamino Gigli son ’ münasebetle Kahire stüdyola* da Mısırlı artLst Ümmiı Gül-haftalar zarfında Mısır’ı zlya- rını gezmiş, Mısırlı filim yıl- sum ile bir arada görünüyor.
sebebini soran birisine, tanınmış yıldızlardan Bette Davis şu İzahatı vermiştir:
— Aralarında akrabalık vardır.
— Akrabalık mı? Ne suretle?,..
— Jeane Wyman şimdi Lear Ayres’le pek dosttur. Lew ise Ginger Rogers’in eski kocasıdır. Diğer taraftan Ginger Ro-ge;s şimdi birlikte filim çevirdiği Ronald Reag&n ile pek sıkıt Ilkıdır. Ronald İse Jane Wyman.’ın eski kocasıdır!
Yeni bir yiiziicii
W HIM İRAM erecek.
Tanınmış filim yıldızı Claudette Colbert sahnevaziiiğine başlamıştır. Şimdiye kadar muvaffakiyetli pek çok filimler çevirmiş olan artist son zamanlarda bu lşV bırukarak fi-
Um senaryosu yazmak ve çevrilen filimleri idare etmek istiyordu. Nihayet bu emeline muvaffak olmuş (R. K. O.) filim şirketile üç filim idare etmek İçin bir mukavele imzalamıştır. Bunlardan birincisi «Ali Women are Human» adlıdır.
Claudette Colbert’in artistliği bırakarak sahnevaziiiğine başlaması yaşının epeyce ilerlemiş olmasının neticesidir. Claudette 1907 de doğmuştur. Şu halde şimdi 43 yaşındadır. Gerçi bu yaşta filim çeviren yıldızlar vardır. Fakat bunlar pek azdır ve her dakika sanat hayatlarının sonu gelmesi tehlikeli ile karşı karşıyadırlar. Halbuki sahnevazilıgl için yaş haddi yoktur. İyi bir sahneva-ömrünün sonuna kadar çalışabilir. Claudette bunu düşünerek kararını vermiştir.
Claudette Colbert. bilindiği gibi Fransızdır. Paris’te doğmuş, 4 yaşında İken ailesile birlikte Amerika’ya hicret etmiştir. Burada tahsilini bitirdikten sonra bir müddet Fransızca ders vermiş ve sözlü filim çıktıktan sonra artistliğe başlamıştır. Claudette İlk zamanlar sırf bir kaç lisan bildiği için filim çevirdiği halde
Claudette Colbert
sonraları gösterdiği mavalla-. sevimlidir. Yeni vazifesinde de kıyetle en parlak yıldızlar sı- muvaffak olacağı tahmin edf-rasına geçmiştir. Çok zeki velliyor.
Altın madenlerine dair filim
Greta Garbonun şapkaları
şimdi Amerika’da bulunan Greta Garba tanınmamak için siyah gözlük takıyor. Fakat diğer taraftan açık renk ve gözü çeken büyük şapkalar giymekte, bu suretle dikkati çekmektedir.
★ Hollytvood’da yeni tarz bir filim çevrilmesine başlanmıştır. Bu fiilin hemen baştan başa Nevyork yeraltı şimendiferlerinde geçmektedir. Baş rolü Betsy Drake yapıyor.
* Sinema artistlerinden Betty Davis ve kocası Wllllam Sherry, boşanma davalarında barışmışlardır. Betty Davis. bu malûmatı bizzat gazetecilere vermiştir.
Artistin menacerl, kendisinin1 artık boşanmadan vaz geçtiğini ve kocası ile şimdiden sonra anlaşabileceğini ümit ettiğini bildirmiştir.
♦ Amerikada yapılan bir ankete göre halk tarafından en çok sevilen artist Bing Crosby’dir. Artist besinci defa olarak bu payeyi alıyor.
Kimin için giyiniyormuş?
Hollywood'un tanınmış yıldızlarından İda Lupino kendisinin erkekler İçin giyindiğini söylemiş ve demiştir kİ: *Bir çok kadınlar bilirim kİ erkeklere değil kadınlara güzel görünmek için giyimlerine dikkat ederler. Bu doğru değildir. Çünkü asıl hükmü verecek erkeklerdir,»
* Fred Asla ire yeni filmin! Virglna Mayo ile çevirecektir.
Hhllywood'un tanınmış artistlerinden Deborah Kerr güney Afrika’ya hareket etmiştir. Orada üç hafta kadar kalacak ve elmas madenlerine dair bir filim çevirecektir. Filimde baş erkek rolünü Errol Flynn yapacaktır.
★ Jane Powel ile Hollywood’un genç yıldızla- j Steffen evlenmişler ve rındun Cyd Chaılsse büyük bir seyehatine çıkmışlardır.
Geary balayı
yüzücüdür. Yukarıda artist |
yen. mayo.» İle yl.rae ta.»-1 »r »manla™, meşhur Wuk zuna atlamağa tır vırian irken yıldı» .Tackle Cooper ise karısı görülüyor. |June Horne’den ayrılmıştır.
Çocuk filimleri
İngilterede çok rağbet görüyor
İngiltere'deki Rank filim müessesesl, çocuklar için filim yapmağa başladığı beş sene-denberl 145 filim hazırlamıştır Bunun on dokuzu masal, otuz ikisi mütenevvi, kırk sekizi dakika mahiyetinde, yedisi saat, on sekizi tabiat bilgisi hakkındadır.
Bu filimler büyük rağbet görmüştür. Yakında yeniden çoccıık filimleri çevrilmesine başlanacaktır.
Esther Williams*ın yeni filmi
Esther Wilhams yakında «İdabo Düşes* adlı bir filim çevirecektir. Filimde Esther ve 6 bale artisti rol alacaktır. Esther bir havuz üzerindeki köprüde dansederek havınsa atılacak ve yine danse devam edecektir.
* Fransız artisti Femandel Fransada en çok mektup alan filim artistidir. Dünyanın dört tarafından kendisine mektup gelmekte, artist bunları okumak İçin her sabah bir saat vakit ayırmaktadır. Gelen mektupların çoğu çocuklardandır.
2H Mart 1950
AKSAM
S»Mfr T
Uğurşü^kadîTj
YENİ YAYINA
Hattâ mösyö Dupon şimdi evdedir cevabını verince merdivenin basamaklarını dörder dörder çıkmağa başladık. Dairenin »Hini çaldık Kapıyı bizzat Dupon açtı. Sağ elinde kitap, sol elinde dc porselen bir pipo tutuyordu.
Kanamı, ansızın karşısında görünce donakaldı.
— Buraya da mı yetiştin? diye inledi.
— Ne zannediyordun rezil herif! diye gürleyen kadın, yıldırım süratlle eve daldı. Deli gibi arkadaşımın metresini odalarda aramağa koyuldu. Taharrlyatina devam ederken:
— Demek öyle ha Evin, karın sana yetişmlyormuş d» metres ve garsoniyer tutmak hevesine de kapıldın diye homurdanıyordu. Zavallı arkada-

^u:n AKŞAM
Yılbaşı ’ gecesinde klübe beraber giderek kumar oynamak için arkadaşım Duponun evine gitmiştim. İkimiz dc kumara müptelâ değildik. Fakat senenin uğurlu ve hayırlı geçmesi için o a kıyam talihimizi deneyecektik, Fakat içeriye girip kıyafetimin sebebini anlar anlamaz Duponun karısı, hiddetinden köpürerek üzerime yürüdü.
____ Kocamı, o rezil herifi mi al in ağa gemin sözlerde beni karşıladı:
— Sayın madam, yeryüzünde tanıdığım erkeklerin ve ko-ealanâ en iyisi olan zevcinize karşı bu sceleri nasıl söylüyorsunuz? diye onu susturmağa teşebbüs ettim.
Kadın bu müdahaleme daha ziyade alındı ve sesini yüksel-
ahlilu». bu nröB™ı- î™ m'yıls ’* SMİ"": dî bu kadın düşkünü herif mİ — Ne garsoniyeri, ne mettetf kocalara» en iyisi oluyor? diye yahu! Sen çıldırdın mı ayol? gorfju ■ Uğurlu gelir diye yılbaşı gecc-
— Rica ederim madam, bu sini, bu sairin köşede pipomu
sözleri ve küfürleri niçin söy- tüttürerek kitaplarım Ue baş-hıyıTsaııa? , başa geçirmek istedim. Bugü-
— Niçin mİ? Çünkü keşfet- ne kadar yılbaşı gecelerini hep Um ta o bunak herifin... hır ile geçirdik. Üzerime ve lş-
— Ne keşfettiniz madam? • ferime uğursuzluk çöktü. Bu
— Bir garsoniyeri bulundu- yılbaşıyı dilinden kurtıılmak.
ğunu— Şimdi ona edepsiz, ah- sakin ve dinç bir kaıa İle ge-İâksız demeğe hakkım yok çizmek, bu suretle işlerimden mu? ve üzerimden uğursuzluğu de-
— Buna İmkân mı var Ben fctmek için nereye gideyim di-dostuma gayet uslu, akıllı bir ye düşündüm. Kafamı biraz adam bilirim, , dinlendirmek İçin bu evi kira-
— Evet zahiren öyle görünü- ladini, yor. Fakat Garsoniyerinde yûp-^ Fakat bende talih ne gezer, madiği kepazelik kalmıyor, ijğurstız kademin de buraya Hattâ garson i y ermin adresini yetişti. İhâllah senden! Rahat bile öğrendim. I yüzü görmiyecek miyim sen-
— Nasıl öğrendiniz? İden. Defol karşımdan! Yoksa
— Nasıl mı öğrendim? Benim elimden bir kaza çıkacak,
EöcJmaon hiç oir çey kaçmaz. | tocasmm bu
■“ m»*”'1»1 «UUÜ» püklüm merdivenden aşağı inerken:
I — Merak etme moruk! Hürriyet ve sükûnete artık kavuşacaksın. Yarından tezi yok mahkemeye müracaat edip senden boşanacağım diye iıay-kı rıyordu.
1 Karısı gittikten sonra Dupo-uu alarak klübe gittim. Tali-Ihimttt denemek için kumar oynadık. O gece arkadaşım hayatında ilk defa kazandı. Sabaha karşı klüpten çıkarken Dupon bana dönerek: ııuııu tregu. garsoniyerine gıir1 — Bu ^ca kazanmaklığım
tiğini haber aidim. Bu fırsatı Pcti laöü wı- N^ayet. bu şâlı-kaçjnr mıyım ben? Derhal ₺tn- uğursuzluğunu üzerimden kollarımı sıvadım ve öğleye atabildim dedi, kadar her şeyi öğrendim.
— Ne öğrendiniz madam?
— Gittiği evin garsoniyer olduğunu ve tam beş gün evvel kocam Larafından kiralanmış bulunduğunu. .
— Siz, kocanızın garsoniyerine gittiniz mİ?
— Hayır henüz gtimedim. Şimdi gitmeğe hazırlanıyordum Yalnız onu suç üstü yakalamak için akşam olmasını bekliyordum. İsterseniz, buyurunuz beraber gidelim de siz de gö-
AliaiCLK TA or oju uuıuıuuca AK- , «w *•' I > - «i..,,
hır n bana ^hlt olursunuz. w„.n jrtMIbul Ue de mUMle-, • -Alunsüluh herin «uç «ttnAe bsslru»UUr ----- ‘ "
yakalıy acağım ve derhal bo-, şanına dâvası açacağım. | Bugün İlçemizle İstanbul,
Kadının söylediği garsoniyere Ankara, Mersin. İskenderun, varmak için tam on dakika Malatya. Erzurum gibi _
yürüdük. Arkadaşımın kansı, ve ticari şehirlerle telefon lrtl-kapıeıdan evde Dupon namın- batı mevcuttur. İdarenin yakın da birinin oturup oturmadığını alâkaslle sordu. Kapıcı:
— Evet bu evde oturuyor, ğinden ümitliyiz.
İstanbul üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanlığından
Fintı
Alınacak Scbae Azı Çoğu Kuruş Snt.
Lahana 45.000 Kg. 50 000 18^-
Havuç 40 000 45 000 * 12-
Pancar 25.MK) 30.000 12.—
Yeşil salata 60 000 adet 90.000 4.—
1 — Tecrübe hayvanlan için alınacak. yukarıda cinsi,
miktan ve muhammen fiati yazılı sebzelerin kapalı zarf usu-
lü Ue eksiltmesi 18/3/950 çarşamba günü saat 15 te Fakülte Dekanlığında toplanacak A.E.P. Komisyonunda yapılacaktır.
2 — Eksiltmeye girecek İsteklilerin cari sene Ticaret vc Sanayi belgeleri ve 1856 lira 25 kuruşluk geçici teminat mak-buzlarile birlikte teklif mektuplarını saat 14 de kadar A. E. P. Komisyonuna vermeleri lâzımdır.
3 — Posta gecikmeleri akbul edilmez. (î»M)
Yalovada yeni kurulan Sogııkhava ve buz fabrikası açılıyor Yalova Belediye Başkanlığından:
Yalova bele diyesi tarafından yapılan soğuk hava deposu vc buz fabrika® 1 Nisan 1950 cumartesi gününden İtibaren işletmeye açılarak sayın esnaf, tüccar ve halkın emrine Amade kılınacaktır.
Soğuk hava deposu malzemeleri fennin en son tekniğine göre Holandanın meşhur Grassu fabrikaları tezgâhlarında tanat edilmiştir.
Buz fabrikasında çıkan buzlar Yalovaya bin bir emekle getirilmiş olan P.ışaköy m en bamın (Meşhur Safa) suyu ile yapılırı ş tır.
Et, peynir, krema, yoğurt, sebzelerin soğuk bava depolarında muhafaza flatlan (yepyeni) bir tesisat olmasına rağmen diğer yerlere nazaran Çok ucuzdur. Soğuk hava depolarımızı görmeden mallarınızı başka buzhanelere vermemeniz menfaatinize uygun olacağı alâkalılara İlân olunur. 2841
Bayındırlık Bakanlığından
Eksiltmeye konulan İş: i
1 — Bursa su Işjerf Birinci Şube Müdürlüğü bölgesi içinde bulunan Susurluk deresinin ıslahı, M. Kemalpaşa idlerinin ikmali İle Marmaracık bataklığının kurutulması işleri olup tahmin edilen keşif bedeli flat birimleri esası üzerinden (2 081 590) lira (M) kuruştur.
3 — Eksiltme 1/4/950 tarihine rastlayan cumartesi günü saat (11) dc Ankarada Su tşlsri Reisliği binası lçnlde toplanacak olan su eksiltme komisyonu odasında kapalı zarf usu-Uyle yapılacaktır.
3 — İsteklilerin eksiltme şartlaşmamnı. sözleşme tasarısını özel teknik şartlaşma, flat birhnelri ve keşif cetvelini. Bayındırlık işleri genel şartnamesini ve Su işlen umumi fenni şartnamesini (50) Ura karşılığında su İşleri Reisliğinden alabilirler.
4 — EksUtmcye girebilmek için isteklilerin (76 1971 lira (71) kuruşluk geçici teminat vermeleri ve bu İşin teknik ehemmiyetinde bulunan diğer bir İşi muvaffakiyette başardığııu veya idare ve denetlediğini isbata yarar belgeleriyle birlikte eksiltmenin yapılacağı günden en az (tatil günleri harici üç gün evvel yazı ile Bayındırlık Bakanlığına baş vararak bu İşin eksiltmesine girmek İçin yeterlik belgesi almaları ve bu belgeyi göstermeleri şarttır.
5 — İsteklilerin teklif mektuplarını 2 nel maddede yazılı saatten bir saat öncesine kadar su işleri Reisliğine makbuz karşılığında vermeleri lâzımdır.
Postada olan gecikmeler kabul edilmez. (2978)
Baksana
tahtaya basar mıyım hiç? Bu j sabah seyahat içir, valizini , hazırladığım görünce derhal | işi çaktım. Bir İnsan yılbaşı arifesinde evini, karısını yal- ; nre bırakıp da seyahate çıkar ' mı? Gûya kendisini çok mühim | bir iş için Lyon şehrine der- ' hal gitmeğe davet eden bir telgraf olnuş imiş. Ba dolmayı yuttuğumu zannetmiş sersem 1 herif!
— Sonra im? oldu?
Valizini alarak evden çıkti. ' Ben de herifi takip ettirdim. , Az sonra şimendifer istasyo- . nuna değil, garsoniyerine git- '
TOPRAK AMA
Oç Sebiller Destanı İsimli eseriyle bdyCk bir alkka toplamış olan kıymetli şair Fazıl KUcntO DagUırcsnın hiç bir yerde çücmamif son jilrlryln-den mürekkep olan toprak Ana. bir bütün halinde TUrk b&yOnü dile getiren İlk gllr kıtabıcılSdır denilebilir- Varlık Yayınları arasında 1 lira Haile çıkmısln-.

Soldan ıaŞa: l — kuualMitun banliyö semtlerinden. 1 — Kasa neticesi olmayan 6Iüm. 3 — Sam Şehrinin bir | tamı, 4 — Icru JCJd labrlkısının doldur -ma mahalli. 5 — Bir «Sat - Bire «Ot ve-«nlerdea. E — Tere: bir pirine ye-mcÇl - Tramvay demiri. 1 — Uuık- , lafbrmn - Eski Mısır mabudlarmdan. 8 — BUAhara. !> - EfJcı TUrk beylerinden - Vinç kumaıui.-’lanndnn. 10 — _______i___unon.
Yukarıdan BMğryaı: 1 — Makinenin ihtiyat parçalan, 2 — Ecnebiler -
Krraal eyle. 3 — Cökvüıu - Bir erkek adı. >1 — Dini manzumeler. S — Dil -Bakla cancsl. ö — Bir cins yarış san-.afsal 7 — !dnm crunı, «eUrre rtwn.ru ()(■-l yunun. E — Ateş alır.
ÇEÇEN BIH-MACAHM HALLİ
SoİSild eaŞa: 1 — Mahrukat. 2 — Ala. Leke. 3 — HlılrıM. 4 - Roka. 5 — Uoayılüj. S — Mumarcsc. 1 — | böyuk vnuıaQ. » — Yalak. Re. S — El, Ku-‘ — ar, IO - Tiz. Zata
___ _____ __ ____ Yukarıdan saagıya: I — Mahnırnl-«er s.Ürlerİe (te f* ‘ ~ "-LT
I ... ... * — Royanak, 5 — Uloklrıılıur. S —
muKSlrmesıln ™. «İlete- , s*. î — AW. 01a„,, . _ r,ı.
çeviren: A. HİLÂLİ
Ürgüp büyük merkezlere telefonla bağlandı
Ürgüp (Akşam) — İlçemizin minarda bulur şehirler arası telefon muhabe- ” ‘ ’
releri halkın ihtiyacı ve gösterdiği rağbet dolaytsile gün geçtikçe genişlemiş vc en son olarak 4/3/950 tarihinden İÜ- ! dalları - bu
a —
Türkiye Kömür Satış ve Tevzi Müessesesi
İstanbul Şubesinden
Sayın halkımız tnrafûıdun büyük rağbet görmüş olan ve her nevi ısgaralı soba vc ocaklarda muvaffakiyetli randıman veren:
Ağaçlı Kömürü
Satışa arzedilmek üzere bol miktarda biilûn depolarımıza getirilmiştir.
Almak İsteyenlerin satış bürolarımıza müracaatları.
(38721
ATEBRiN Alınacak

Türkiye Kızılay Derneği Genel Merkezinden
Beş tonu 5000 tabletlik ve iki tonu da 1000 t atfettik teneke kutularda olmak üzere 0,10 luk yedi ton A tehirine veya muadiller] olan (Atabrine, Melo(|Ulne, Mepacrlne. Hyd-rochlorid puinacrine satın alınacaktır.
Teklifler kapalı olacak ve 15000 liralık geçici teminat mektup veya makbuzunu İhtiva edecektir.
Şartname ile sözleşme Uçarısı Ankarada Genel Merkez Monopol servisinden ve İstanbulda da Kızılay hanındaki Depo Müdürlüğünden parasız verilir.
Tek Liflerin 27/Nisan/1950 akşamına kadar Genel Merkezde bulundurulnmsı iâzımdır
Devlet Denizyolları ve Limanları işletme Genel Müdürlüğü İlânları
Şehir Hatları İşletmesi Müdürlüğünden:
1—3 Nisan 1950 pazartesi gününden itibaren «İstanbul -İzmit servisini yanan vapurlar cuma ve pazardan gayri günlerde Galata rıhtım iskelestnden saat 17.00 de Kalkacaktır, j 2 — Bu tarihten itibaren her gün Istanbuldan kalkan va-Ipurlar Bostancıdan sonra Büyükada ve Danca iskelelerine uğriıyarak servislerine devam edeceklerdir.
3 — t/mltlen istanbula hareket atfen vapurlar da aynı şekilde Karamürseıden sonra Darıca, Büyükada ve Bostancıya ~ uğrayarak köprüye geleceklerdir.
‘ I Sayın yolculara İlân olunur.
Su işleri inşaatı
Ankara Sular idaresinden
1 — Cebecide Su taksim evinden Yenişehir de Kocat epede ki su deposuna çekilecek 400 m/m kuturla isale borusunun döşenmesi ve buna alt tâli inşaat icapaiı zarf usulıi ve birim ifatl esası üzerinden eksiltmeye konulmuştur.
2 — Bu işin idarece verilecek boru bedelleriyle birUkto tahmin edilen keşil miktan 245090,24 (İki yüz kırk beş bin doksan Ura, yirmi dört kuruş» lira olup boru bedeli hariç olarak müteahhitçe yapılacak iş miktan 85539,33 (seksen beş bin beş yüz otuz dokuz lira, otuz İki kuru» hindir.
3 — Geçici teminat miktan 13504,55 «on uç bin beş yüz dört lira, elli beş kuruş» liradır.
4 — ElLSİltoıe 10/4/950 pazartesi günü saat 18 da Ankarada Kızılay karşısındaki Sular İdaresi binasında yapılacaktır.
5 — İsteklilerin . şenlr su ve kanalizasyon inşaatı, su terfi istasyonları kuyu ve depo tesisleri ile diğer önemli sn inşa ve tesislerinden en az yüz bin lira tutarındaki bir iç! taahhüt etmiş ve bunu muvaffakiyetle başararak muvakkat kabulünü yaptırmış veya böyle bir İşin fenni mesuliyetini deruhte et m iş oldukları hakkında haiz bulundukları ya şûraları 2/4/950 cumuteai gününe kadar Sular İdaresm: göstererek eksiltmeye girmek için yeterlik belgesi almaları şarttır.
6 — Tekli/ zarflan eksiltmeden 1 saat evveline kadar makbuz mukabUlnâe eksiltme komisyonuna verUmiş olmalıdır. Postada geciken veya geç verilen teklifler kabul edilmez.
7 — Eksiltme evrakını görmek ve fazla izahat almak isüyenlerin Ankara Sular İdaresi Müdürlüğüne müracaatları.
8 — İdare ihaleyi yapıp yapmamakta serbesttir. 3804
İzmir ili daimi komisyonundan
İzmir memleket hastanesin» ’ yaptırılacak «lfl3244• lira 45 kuruş kalorifer imtisalı *27100* çamaşırhanr Ve 34.640 lira mutfak keşif bedelli olmak üzere ceman 226.084 lira 45 kuruş keşli tutarlı işler 24 Mart 950 gününden itibreen 20 gun müddetle kapalı zart usulü ile eksiltmeye konmuştur.
Geçici teminat tutarı 1259» lira 22 kuruştur
Eksiltme 14/4 950 günü İzmir hükümet kor..'ğl içinde İl Daimi komisyonunoa icra kılınacaktır.
Keşif ve eksiltme evrakı İzmir, IstânLul. Ankara, Baym-dırhk MûdQriükle*irde görülebilir.
isteklilerin eksiltme gününden en az üç gün evvel valiliğe müracaat suretUe bu vasıf ve kapasllîd.’ki İşleri muvaffakiyetle ikmal etmiş bulunduğunu belirtir vesikayı ibraz sureü’c Bayındırlık ehliye1, belgesi almaları ve bu lşde çalıştırılacak makine Y. mühendisinin vesikayla bildirilmesi. Bu belge İle 1950 yılı ticaret ve sanayi odas» belgesini geçici teminat mektup veya makbuzunu ve teklif nrfittuplarile Y makine mühendisinin tâyinini biidlrti nöterilk senedi ile 2490 sayılı kanun gereğince ibran. Icabeden evrakı muhtevi kapalı zarflarını eksiltmenin açılacağı 14/4/950 günü s>ab 14 ten bir saat evveline kadar komisyonumuz b&şkaniığuıa makbuz mukabilinde tevdi eylemeleri lâzımdır.
Postada vâki gecikmeler kabul blunnıaz ilân olunur (3517)

(3867>
İstanbul Valiliğinden
Türkiye Büyük MU1« MreÜEtnge 24 Mart. 950 tarihinde milletvekilliği seçiminin yerilleıÛHcsine karar verilmiş vo keyfiyet seçim kanununun 8- m maddesi gereğince hükümet tarafından ilân olunmuştur. . -
Yeni seçim mayısın 14 cü pşzar günü yapılacaktır 3363
(--------------------------
Sfenks Uykuda
Aşk ve Macera Romanı
Yazan: J. D Carr Tercüme eden; (Vâ - Nü)
L_—_Tefrika No. 57 J
— Evet, öyle efendim. Hele Ocak ayında, elbiselerini bir kıyıda bırakıp eve tamamlylc çıplak girmek hiç de elverişli almadığından; üstelik elbiselerle girildiği takdirde, erlecı sabah bunların neden ıslak olduğunu muhite izah mümkün okımıyacağından, kaatü, daha evvelden üstünü başını ıslatmağı plânına uygun buldu. İşle böylecc, elbiselerin İki defa ıslandığından hiç irimse şııphelenmiytoku
■Thortey Mar^n’m hikâyesinden alınmış diğer ehemmiyetli bir nokta Hatırlarsınız ki, Thorlcy, olduğu gece, karısının yıkandığından bahsetmişti. Bunun da böyle olduğunu. banyo taşlartrun ıslaklığından anlamış.
•Böyle bir faraziye mantıkî degiidi. çünkü, iki şahidin Ha- (
idesine nazaran. Caswal] şatosunda sıcak su tertibatı bozukmuş. Ancak ertesi sabah yapılmış O akşam, Obey. odalara kovalarla ılık su taşımış Bayan CeUat Ablanızın, Ocak ayında, bir ziyafet dönüşü su ile banyo yapabileceğini aklınızdan geçirebilir misiniz? \ Genç kız:
— Ablam soğuk tııdan nefret ederdi.— dedi.— Galiba, size mezarlıkta da söylemiştim.
Fcll, tasdik etti:
— Evet. Başka bir şey daba söylediğinizi hotırhyorunj.
— Neydi o?
— Banyo dairesinde. Fransız usulıi büyük bir pencere varmış Uzun zaınnndant.eri iyi kapannuyormuş-
— Doğru.
— Mcs.1l bundan da ibaret değil. Dış duvarlarda, bu pen-
cerenin yakınlarında farkettlm kİ...
Doktor Feli'ln sözlerini Holden tamamladı
— Sağlam bir boru, duvarda yukardan aşağı uzanıyor. Ben de, bu borunun mevcudiyetini, tesadüfen, dün akşam Büyük Galeriden bakarken gördüm. Boru, banyonun penceresine kadar yükseliyor.
— Ronatd Merrlck gençtir. Tırmanmağı 1yi becerenlerden olsa gerek.
Holden;
— inanırım.— dedi.— Cas-wall kilisesinin de damına tırmanmağı âdet edinmişti.
— Demek oluyor kİ, eğer banyonun taşlan ıslaksa, bunun sebebi banyoda birinin yıkanmış olduğu değildi. Thor-! ley Marsh, oradaki izlere dlk-’kat etseydi... Bu izlerin karuı-Ina alt olmadığını görürdü.
Celia:
i — Doktor Fclll— dc-di.— SLsJ tam manasıyla şeytani bir ze-!kâya sahipsiniz. Bütuıı levlıa-Iları sanki bizzat orada İmişsiniz gibi canlandın çorsun uz. Fakat, bu cürmun Mlıt-bi nedir? Evet, niçin Ronnie... Ni-
çin Margot... Evet, butun bunlar neden?
Fell, düşünceli, cevap verdi’
— Ha, evet .. sebep... Orta yerde ğonç bir ressam var. Yûk-sek artist rolünü ovnuyor. öteki beriki İstidadını tuzdlk ediyor. Bir çok kaprislerini yerine getirebilmiş. p 7.d mana kadar ne istedi ise hepsi nhnuş. Şımardığından şimdi de Dorls Lccke*u Istlyûr. daimîmi şekilde delice ona Aşık olmuş Ruha doğrusu, Dorls'i hayalinde .sustuyor. Lâkin, bütün Aşık delikanlılar aynı şeyi yapmazlar mı? Ressam. Dorls'le evlenmek islemektedir. Cürınün de sebeb* budtir. Ablanıza gelince. -
— çok rica ederim, doktor Fcll, sözü uzatmayınız, çabuk öğrenmek istiyorum.
— Maceralarının teferruatını, ablanızın hâtırat art teri şeklinde yazdığı mek’ııplarmda okudum. Aile namına pek isabet oldu da. muhakeme açılmadı; bu mektuplar da gazetelere dıiPinedL
■Merrtck, çok p(4ıpohlanrnişti: O yaşta iken evli bir kadını baştan çıkarmış uımnk! Fakat, gel zaman, git zaı..an, Doris ıtı
ilham ettiği lılsferier, Margot'a karşı beslediği his.erı birblrıyle kıyas etti.
«Ve Margoı'un kendisi İçin artık tahammül edilmez bir yük olduğunu anladı. Ondan nefret etti. Halbuki, ablarmon İhtirası bu ddikanitya karşı artıp duruyordu. Bir tamun geldi kı. genç ressam, metresinin kendisiyle evlenmek istedlttnl görerek dehşete kapıldı. Şu da görülüyor: Aynı meseleyi öğrenen
Thortey Marslı da dehşete kapılmıştı.
«Thorlcyin, ressam Merrick ten bahsedildiği sırada nasıl ifrite döndüğünü farketmişsinizdir. Kuzum Holden, sizi:, yamnızda da karışıma ölümünden bahsederken bir an «öhü kesip ressam • Men-İck’c karşı linetler yağdırmadı mı?
— Pek döâru! Thorlcy ve Dorls, evlenmek niyetinde olduklarını Bir Danvırs’e bildirdikleri zaman, TEorley, Buyıık Gateri'de, ressam Merriek’in mevcudiyetini farkelli ve delikanlıyı -Vleta evrfen koğdu.
— GörüyorranuL işte... Halbuki o zaman Dorb' kıskaftdlÇı için ressanu oradan koğdu anıı-
net mİŞ4İnizdir. Yok efendim, hayır! Dorls'iu nazarında bu dünyada yegâne erkeğin kendi olduğunu biliyordu. Siz mebus Hurst Gore'a karşı, şu anda na-tıl bir mertmm-t ve muhabbet duyuyorsanız, onun da bedbaht takibine karşı aynı asabiyet hissini duyması ve ondan nefret etmemesi mantık- olurdu. Skandalden korktuğu için razı olmuyordu Kulünterde birbirlerini dürtüp onu gösterecekler. Marsh'ın karısı yirmisine basmamış bir oğlan yüzünden ondan ayrılmış, diyeceklerdi. Karısının İsterik olduğunu, kendisine temastan net ret ettiğini söyleyemezdi ya Bu da alay mevzuu olurdu.
— Demek ki tfurst Göre ün, 'geçen gün Böyüv Galerf'de şu | sözleri iöyleyîp Thıoiey'i itiraftan alnkoyması pek manidar:, Rezalet çıkmamalı Mevki sa-' nlbı bir İnsanın yapamayacağı 'barı harekrtier va-ı.ır» Acaba. mebus. Derek esrarı biliyor mu
| — Bildiğine IsTcllm. Bu zat, Thortey'fn bir n-’v hâmisi de-il mi? Fakat res*am Merrx':
I.
jretl tahanunülfersa klL Kcndi-sbıden çok yaşlı olan bu kadınla katiyen evlenmek istemiyordu; bir. I kincisi de ondan korkuyordu. Metresinin her şeyi tajSnağa kabiliyetli bir kadın oldlğunu biliyordu. Ya hele, butun bu sırlan Doris öğrenirse... Genç kız, o takdirde, her ne bahasına oluna olsun, onunla evlenmeğe ran olmayacak. Ha-yatş.çürüyecekti.
«Delikanlılar, keadUerLnc bir korku musallat olursa, zalimleşir fer. Merrlck, kendi mevkiin-dekl bir çoklan gibi, bu netameli aşk dalaverecinden kurlu-İaniıyordu. Cinayete baş vurmaktan gayri çer e bulamamıştı.
«İsterik bir kadın olan Margot, boşanmadığı İçin, sevgilisine bir . intihar teklifi ya pli Loclte'un telkiniyle, ressam, başka bir İsterik kadının hikâyesini okumuştu. Morfinle brt-tadon halitasıyla rehirkıuneği bu tekline öğrendi Doktorlar, tabii bir ölüm manzaras tile karşıta şrmşiar. DehkanU, bu cinayeti zihninde olKunlasıudı.
mevzuuna avdet edelim. Varı- ,
«Arkası var»
7ahife 8
AKSAM
28 Mart 1950
L64t>$T4R
Tipini Bekleyiniz
"LOADSTAR" “AUSTİN” 2 ve 5 Tonluk Kamyonların 1950 modelidir.
Şoför Mahalli : Geni» ve rahoı. modern tipte - 3 kişi rohalço oturabilir. (Şoför yeri İsteğe göre oyarlanabilir) Kapı kapanınca görünmeyen basamaklar — Gürül tüyo kor;ı tecrit edilmij kilitli kapılar — Toza ve cereyana korfı muhafozolı - Arka joför pencereleri ARZUYA GÖREt Kalorifer ve buğuya karşı tertibat - Radyo, hava tertibatı -tavan ve arka levhaların soğuk ve sıcağa karşı tecrit tertibatı — Kapı camlan için menıejeli havalandırma camı —Müteharrik arko şoför camı. Şasi ve Motor : 6 silindir, 68 Fren beygir kuvvetinde - 4 ileri vs bir geri vitesli — uzun şasi — 4 tekerlek üzerine idrolik fren ter-tertibatı — ayrıca yardımcı SERVO tipi hava freni — istenildiği takdirde çift diferonsyelli ve dizel molörlü olarak to teslim edilir.
İzahat olmak için >
TEKTAŞ TEKNİK VASITALAR TİCARET T. A. Ş. - İSTANBUL Beyoğlu. İstiklâl caddesi No. 103
Telefonı 41069 Telgraf . VASITALAR
AUSTİN* e güvenebilirsiniz.
THE AUSTİN MOTOR EXPORT CORPORATION LTD BİRMİNGHAM ENGLAND
Akyazı Dedeler altı Köknar Tomruk 157 » > » > » 98
> > » > » 24
Dev.et Orman işletmesi Adapazarı Müdürlüğünden
Miktarı M. Bedel Teminatı
Bölgesi Jstif yeri Cinsi Adet M3.D3. Lira K. Lira K.
103 3*70 55 00 427 00
63 145 55 00 261 00
16 220 55 00 66 00
1 — İşletmemizin Akyazı bölgesinin Dedeler aıtı İstif yerinde mevcut yukatıda cins ve miktarı yazılı Köknar tomruğu üç parti halinde acık arttırmaya çıkarılmıştır
2 — Açık arttırma 5/4'1950 çarşamba günü saat 15 de Akyazı bölge şefliği binasında toplanacak komslvon önünde yapılacaktır.
3 — Buna ait şartname Orman Genel Müdürlüğünde; Ankara merkez, İstanbul, İzmit işletme müdürlügiiı.de, Adapazarı merkez, Akyazı bölge şefliğinde ve işletme müdürlüğünde görülebilir.
4 — isteklilerin belli gün ve saatte evrakı miUbltelerUe birlikte komisyona müracaatları
ilân olunur. (3317)
' Desloatöü’ arar!i«v©r Ankarada bir Amerikan Teknik bürosunda çalışmak üzere tercihan İngilizceyi aniıyan iki ressam aranıyor. F-azla malûmat İçin İstanbul Telefon 25800 veya P. K. 667 ye müracaat,
K uvvetin. V " sırrı yoldur, sebebi vardır!
MAZON
M e y v a Tuzu KABIZLIK, HAZIMSIZLIK, MİDE EKŞİLİK ve yanmalarına Jtarşı laıla veya İçkili bir yemekten .sonra blMedilen eğrilere vb »işkin-tiklere karp zararsız vo faydalıdır.
IIOROS markaMna dikkat.
Fatih ve Malta tramvay duraklarına çok Ocaklı sokağında 255 m2 İfrazlı dört arsa toptan veya ayrı ayrı satılıktır. Sultanahmet Af meydanı No. 72 ye müracaat.
yakın
TABLET w ŞURUP
REOSİL
(?
Satılık antika cş / a
Yolculuk dolayısiyle, satılık hakiki F-ansız yapısı iki yalak oda-:, bir yemek odası takımı iki vitrin, Obiısson Dtıvır halısı Beyoğlu, İstiklâl Cad. ADA STİL Mobilya Mağazasında teşhir edilmektedir,
Üsküdar Asliye 1. ci Hukuk Yargıçlığından:
Davacı, Üsküdar Arakiyecl Hacı Mehmet M Toptaşı caddesi No: 503 de oturur Ali Saka ile davalı Bursa Orhangazi Mahmuriye köyünden Haşan kızı Bahriye Saka aralarındaki boşanma davasının yapılan yargılamasında:
Davalı Bahriye Sakanın adresinin meçhullyetl hasebile dava arzuhali İle davetiye, İs-tanbudla münteşir Akşam gazetesinin 2/Mart/1950 giin ve 11274 sayısı ile İlân edilmiş bulunduğu ve mumaileyh a 20/3/ 1950 Pazartesi günü saat 14,30 da bizzat mahkemeye gelmemiş ve bir vekil de göndermemiş olduğundan hakkında gıyap kararı verilerek duruşma 10/4/ 1950 Pazartesi günü saat 10 a bırakılmıştır.
Davalı Bahriye Saka 10/4/ 1950 Pazartesi günü saat 10 da bizzat mahkemeye gelmediği ve bir vekil de göndermediği hal- ’ de gıyabında muhakemeye de-, vam olunacağı gıyap kararı yerine kaini olmak üzere İlân, olunur.(8932) I
RADYOLİN
Diş ve Ağız sağlığını koruyan I antiseptik en mükemmel bir |
- -Diş Macunudır.------------
M STENO - DAKTİLO a»
Almanca ve Fransızca I bilen, Büro İşlerine vakıf ■ bir Steno - Daktilo vazife I arıyor. (T.S) rumuzu İle I 1498 posta kutusu adresiy- I le yazılması. |
Abone bedeli
Tclefonlarınıız BajrnunnrnT 20St>5 Yazı 19leri Z0/S5 — İdare 406Bİ MUaür
Göz Mütehassısı
ür. Cemil Görür
Cağnlogltı Nuruosmaniye caddesi Atay Apar limanı Pazardan oaşKa ner gun saat 14 ten lr ye kadar Telefon: V9O5B
Lokman heki
(Dr HAFIZ CEMALİ
Dahiliye»ütehassısı
Divanvulıı Ne. itti Muayene saaiicn Pazar hariç ner gun ZA ■ 6 reis «3399
———— !■■!■
Anadolu Çimentolan Türk Anonim Şirketi
Kartalda Yunus Çimento Fabrikası
stoklarının yüksek vaziyeti dolayıslyle’
■« *
inim teslimatın, 2^7 Mart W5© tarihinden itibaren, evvelce verilen teslim vadelerinden US tvvoll
yapılacağını sayın müşterilerine arzeder.

Comments (0)