1949 Ağustos etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
1949 Ağustos etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster


PAZAR 28 Ağustos 1949
Sahibi; Necmeddln Sadak
Sene 51 — No. 11091
Cumhurbaşkanı bu
Yazı İşlerini fiilen İdare eden: C. Bildik — Akşam Matbaan
AKSAM r-^
| SON SAHİFEMtZDE

sabah saat onda geldi
İstanbul valiliği
Tekel Bakana hakkındaki şayiayı yalanladı
Sami Hinnavi ile nasıl görüştüm?
I İnönü Haydarpaşa istasyonundan ^vapurla Dolmabahçe sarayına gitti T
Cumhurbaşkanı İsmet İnönü refikası ve çocuklarlle bu sabah saat 10 da, hususi trenle Anka-radan şehrimize gelmiştir. Haydarpaşa İstasyonu bayraklarla süzlenmiştL Meydanda kalabalık bir halk kütlesi var-di-
( İnönü şeh. ıüilzde bulunan ‘ Bakanlar, Vali Dr. Lûtfl Kırdar.
İstanbul komutanı. Cumhuriyet i Halk Partisi İstanbul İl Başkanı. emniyet müdürü, şehrimizde bulunan Milletvekilleri generaller ve amiraller tarafından karşılandı.
Cumhurbaşkanı, istikbale gelenleri selâmladıktan sonra thev vapuriyle Dolmnbahce sarayına gitmiştir.
Cumhurbaşkanı bugün mo-I törle Heybeliye geçecek ve ora-I dük i evinde bir kaç gün istirahat edecektir
öğrendiğimize göre. Cum-L hıır başkanı, bu ay m 7 sinde Hadıınköyü civarında yapılacak P askeri tatbik a t; a bulunacaktır.
7-^üu tatbikat bir gün sürecektir.
Ankara 27 — Cumhurbaşkanı | İsmet İnönü saat 22 de hususî trenlerile îstanbula hareket ederken garda Başbakan Şem-aeddin Günnltay. Başbakan yardımcısı Nihat Erim. Bakanı lar. Büyük Millet Meclisi Başkan •eklilerinden Raif Karadeniz. şehrimizde bulunan Milletvekilleri. Genel Kurmay Başkanı Orgeneral Abdürrah-maıı Nafiz Gürman, kara, deniz ve hava kuvvetleri komutanları. Dışişleri Bakanlığı umumi kâtibi. Ankara garnizon ve merkez komutanları. Askeri
Cumhurbaşkanı bundan evvelki ziyaretinde ve Haydarpaşa istasyonundan çıkarken
Trabeon 28 (AA.) — Sotı gün lerde bazı gazetelerde İstanbul Valisi Dr. Lûtfl Kırdann Şam elçiliğine tâyini ve İstanbul Va-JÜğİne de Tekel Bakanı Dr. Fâni Şerefeddln Biirge’nln getirilmesi şayiaları üzerine, Bakanı ziyaret ederek bu husustaki düşüncelerini öğrenmek istedim. Bakan, bu haberi kesin olarak yalanlıyarak şunlan söy-
Stalin - Tito mücadelesi
İki taraf arasında gerginlik artıyor


şûra üyeleri, generaller, Ankara Valisi, Belediye Başkanı ve Emniyet müdürü tarafından uğurlanmıştır.
Başbakan
Erkânı harbiye kapısında iki gün bekledikten sonra Hinnavi ile konuşabildim
Muharririmiz Hıfzı Topuz al hav Hinnavi ile karşı karşıya görüşüyor

Celâl Bayar yeni d utkunu hazırlıyor
ödemişte söyliyeceği nutukta seçim mevzuuna temas edecek
Doğu seyahatine yarın çıkıyor
Ankra 28 (Akşam) — Başbakan Şemseddln Günaltay, yarın 15,45 te hareket edecek trenle Doğu seyahatine çıkacaktır. i
Başbakan evvelâ Slvasa gidecek, oradan da Erzurum ve Er-zlncana geçerek tetkiklerde bu-lunacktır.
sındaki nöbetçi bizi çeviriyor. I devum olduğunu söylüyorum. Ben mağrur bir şekilde nöbet- Nöbetçi :
riye Sami bey Hinnavi İle ran- (Arkası 5 inci sahifeda)
Şam (Arkadaşıma Hıfzı Topuz bildiriyor) — Bugün bütün Surlyede yalnız bir tek insanın sözü geçmektedir, o da Sami Hlnnavînln,
Burada Sami beyi görebilmek, kendisiyle konuşabilmek öyle her kula kolay kolay naslb olacak şeylerden değildir.
Şoma geldiğim gün derhal Sami Hinnavi İle temasa geçmek yollarını arıyordum. Kendisine telefonla haber vermemi söylüyorlar. Buranın telefonları da çok şükür bizimkileri aratmıyor. Telefonu açıyorsunuz. Ses seda yok. Bekliyorsunuz olmuyor, kapatıyorsunuz olmuyor. Yeniden açıyorsunuz olmuyor. Nihayet bir ses İşitiliyor. Erkânı harbiyeyi istiyorsunuz. Bu sefer de başka sesler karışıyor, hatlar kesiliyor. Velhasıl tam yarım saatlik bir uğraşmadan sonra Erkânı har biyenin sesi duyuluyor.
— Efendim, ben Akşam gazetesinin muharririyim, tstan-buldan bilhassa Sami beyi görmek için geldim. Kendisiyle konuşmak İstiyorum
— Nâm (evet)
Bu sefer başka bir ses geliyor. Ona da ayni şeyi tekrar ediyoruz. Adam Arabça bir şeyler söylüyor. Haydi bu sefer Fransızcaya başlıyoruz.
— Peki, bir dakika, diyor.
Telefon şimdi de bir başkasında. Bl?. yine derdimizi anlatmağa çalışıyoruz.
— Hay hay diyor, yann bah 9 da Erkânı harblyeye lln. konuşalım.
İlk atlama
Oh! Nihayet işimiz oldu.
!
Ticaret Bakanı Balıkesirde
Nevyork 28 (R) — Buraya gelen haberlere göre. Sovyet -Yugoslav gerginliği artmaktadır. Moskovanın doğrudan doğruya harekete geçmiyeceğl, fakat Titoyu öldürmek ve baltalama hareketleri yapmak için Yugoslavya? a bir takım ajanlar gönderdiği, bunlardan bir kamının tevkif edildiği bildiriliyor Yugoslav hudutlarında şiddetli tedbirler alınmıştır.
Londra 28 (R) — Stalln - Tito mücadelesi en ziyade Arnavutluk toprklaruıda göze çarpıyor. İki taraf da burada vaziyete hâkim olmağa çalışmaktadır Tltonun teşvikiyle Enver Hocaya karşı ayaklanmalar olduğu bildiriliyor. Tito. Arnavutluktaki taraftarları vasıtaslyle. Rıısya-nın Yugoslavya içinde yapmağa çalıştıklarını aynen tatbik etmektedir,
Spectator dergisi yazdığı makalede diyor ki: «Rusya. Tltoya meydan okudu, fakat Tito buna kulak asmadı. Rusyanın fiil) harekete geçmesi memul değildir. Rus notaları yıldırma teşebbüsünden ibarettir.»
Halhevindeki toplantıda bulunanlar işsizlikten şikâyet etliler
Balıkesir 27 — Ticaret ve Ekonomi Bakanı Vedat Dicleli bugün Ayvalıktan şehrimize gelerek Halkevinde tüccarlarla konuşmuştur. Toplantıda bulunan bir Demokrat Partili tüccar Mehmet Şan. Balıkesir-de işsizliğin arttığını arılattıktan sonra!
■— Ceplerinde kahve parası bile olmıyan gençler var. Bunlar İşsiz dolaşıyorlar. Bu acı hakikati sizden evvelki Bakana da anlattık, bir fabrika yapılmasını vâdetti. Maalesef bir şey çıkmadı. Şimdi sizden ne düşündüğünüzü soruyoruz.» dedi.
Abdullah Feyzi Erdemer adında bir Cumhuriyet Halk Partili şunları söyledi:
(— şehrimiz sıkıntı içindedir. Kibrit fabrikası istedik. Orman yok dediler, şeker fabrikası istedik. Pancarlarda kurt var dediler. 90 sene evvel bu memlekette 400 dokuma tezgâhı vardı, İstibdat bunları yıktı. Meşrutiyet İmar ellemedi. Cumhuriyet devrinde ihyasını iste-hakkımız değil midir?»

Uludağa havai hatlar yapılmak İstenirken neden buraya bir fabrika yapılması ön plâna a-1 inmiyor?»
Cumhuriyet Halk Partisinden İbrahim Cumalı da şehrin iktisadi hayatının bozuk olduğunu anlattı ve muamele vergisinden şikâyet etti. Bu arada vagon kifayetsizliği yüzünden zahire naklinde güçlüklerle karşılaşıldığı da anlatıldı.
Bakan. Cumhuriyet Halk Partisi lüzüğünün 9 ZunCıi maddesi gereğince bütün bu gibi sanayi ve ticaret arzularının az zamanda düzeleceğini vâdetti.
çık-te-ve ■şahsi vasıf-
İzmir 27 — Demokrat Parti başlamam 3 eylülde Ödemişte söyliyeceği nutkunda seçim mevzuuna temas edecek, dürüst ve tehirsiz bir seçimi nasıl anladığını bir kere daha belirtecektir.
Celâl Bayar. 4 eylülde ödemişten Çeşme’ye dönecek ve bir kaç gün daha Çeşmede dinlenecektir. 9 eylülde İzmlrln kurtuluş bayramında hazır bulunacak. bundan sonra memleket seyahatine çıkacaktır.
Ulustaki yazılar
İzmir 27 — Cumhurbaşkanının Ege bölgesinde söylediği nutuklardan sonra, Ulus gazetesinde, Hüseyin Cahit Yalçm tarafından bilhassa Celâl Ba-
yarı hedef tutan yazılar ması D. P. mahfillerinde bessilmle karşılanmakta Yalçının hücumlarını kinin İntikamı» olarak lan d ırı intaktadır.
Telefon derdine halkımız çare bulmalı
Ankara Belediyesi yeni bir hastane yaptırıyor
Ankara 28 (Akşam) — Ankara Belediyesi. Ankarada Kurtuluştaki fidanlık sahasında 200 yataklı bir hastane yaptırmağı kararlaştırmıştır. Belediye Meclisi. mûtat toplantılarına başlayınca. bu hastane işi de görüşülecek mali formalite tamamlanarak inşaate geçilecektir.
Amerikan, İngiliz, Kanada arasındaki görüşmeler
Nevyork 28 (R) — Amerikan, İngiliz, Kanada delegeleri dün Vaşlngton’da toplanarak mali görüşmelere başlamışlardır. Go rüşmeler Dışişleri ve Maliye Bakanlarının İçtima edecekleri 7 eylüle kadar devam edecek tesl sabah doğru Erkânı harbi-ve gizil tutulacaktır. i yeye koşuyorum. Bahçe kapı-
Telefonu açıyorsunuz Da' kikalarca cevap yok. Yahut 1 çevir ses verilmiyor. Bunun
■ müsebbibini santral olan '■ Erenköy, Adalar gibi yerler: de anlamak kolaydır.
■ Buralarda makineyi açtı' ğınız zaman kulağınıza â-
■ deta karşı karşıya geçmiş
■ iki ahbap hasbiha! eder gibi • sesler geliyor. Ve gözünü- Sün önünde de şu manzara: t Hanım efendinin biri ya! tağına, öteki şezlonga uzanmış, lüks makine ellerinde dün akşamki gezintiyi, yahut Haristen yeni gelmiş bir modeli anlatıyor. Ve bu hasbıhal mübalâğasız yarım saat devam ediyor.
Öte tarafta hastasına doktor çağıracak, mühim bir işi için birine telefon edecekler beklesin dursun.
Sayın bayanlar, baylar. Telefon saçma sapan konuşmak için icat edilmiş bir nesne değildir. Acele işlerinizi görmek için toprağı bol olsuıı Edison tarafından bulunmuştur. Telefon ederken başkalarını o kadar düşünmelisiniz ki vakit kaV-be t m em ek için söyliyeceği-niz lâfları evvelden tasarlayıp bir kâğıda yazmanız icap eder. Telefon ne bir eğlence, ne de bir dedikodu aletidir. O, âmme hizmetini gören bir nesnedir
Bu arada, bugünkü Ulus gazetesinde Yalçının (Katedllen yol) başlıklı makalesinde: rE-ğer bu sirk aslanlarında biraz mantık olsaydı Türklyede hak ve hürriyet olmadığını ispat İçin ecnebi devletlerine gitmedikleri gibi içeride de ağız açmamaları miting yapmamaları, hücum makaleleri neşretmemeleri icap ederdi,» şeklinde mütalâa yürütmesi de Demokrat Partinin yetkili mahfillerince hayretle karşılanmıştır.
sa-
ge-
Er-
Demirspor 1 - İst. Spor 0
Tenis şampiyonası
Yeni zengin ameliyat oluyor
— Ayıldıktan sonra gelir vergisini işitir işitmez gene bayıldı!
vunku maçtan bir en-.tanlane
lYazısı ikinci sahifemlzde]



Dunku maçtan bir enstantane (Cochet oynuyor)
LYazısı İkinci sahiiemlzdel
Bahife 3
AK$AM
28 Ağustos 1949

Tenis şampiyonası
E ir Amerikan
Bayrak yarışı gibi...
Denizde sürat rekor unu bir çok defalar üst iiste kırmış olan İngiliz binbaşısı Campbell öldükten sonra bu işi oğlu üzerine almış. Genç Campbell yeni motor modelleri yaptırarak babasının rekorlarını kırmak için çalışıp duruyormuş.
Gazetelerde okuduğum bu haberin en güzel tarafı, bir gayretin babadan oğııla devrediliri vc onun elinde tazelenerek devam etmek imkânını bulmasıdır. Zaten «unm ömür» dediğimiz şey de bundan başka bir şey değildir ki...
İnsan iimriî ne kadar uzun olursa olsutı yüz seneyi bılmuvor. Halbuki «yüz scne-ı bir çınar ağacı için bile m "bini bir şev ifade etmez. Kaldı ki ağaç dördüncü, beşinci yaşından itibaren kökler salmaya başlar, insanın yetişmesi ise otuz sene sürüyor. Enerjisini bir gayenin peşine takacaksa, bir eser vücuda getirecekse bu eseri tamamlamak için kalan müddet pek azdır. Denizde sürat rekorları kırmak isteyen Campbell ömrü boyunca yüzlerce motor tecrübe edemezdi. Fakat aynı payeyi benimseyen oğlu babasının yarıda bırakmak zorunda kaldığı tecrübeleri çoğaltabilir vc eser böyle böyle mükemmelleşir.
Bırakalım büyük emelleri. Basit müesseseler bile mükemmel olmak için böyle bir devama muhtaçtır. Mrm Tekelimizde yüzlerce senelik müesseseler yoktur. Çünkü gayretler pek nadiren, bayrak yarışında olduğu gibi elden ele. babadan oğula devredilir. Umumiyetle bir neslin ferdi enerjisini başka istikamette sarf eder. Başlanmış işler ya tamamlanmadan kalır yahut tamamlanmış müesseseler parçalanarak evlât mahkûm olur. Da>ma baştan* Bu sadece yıpranmaktır. Başka bir şey değil! Şevket Rado
Tek dömrfinalinde; Cochet VVeiss’i ve Von Cramm’da Harper’i kazanarak finale kaldılar
kadın say'avı
Dün uçakla şehrimize geldi
Milletvekilleri
kompartımanı
Bütçesi
Eylülden itibaren kaldırılıyor
Ulaştırma Bakanı Kemal Satır dûn Denizyolları Umum mü dnrlüğünde gazetecilere beyanatta bulunmuştur. Bakanın söylediğine göre, 1 eylülden İtibaren bütün trenlerde millet-▼eki’leri kompartımanları kaldırılmıştır.
Çorum faciasının idari tahkikatı neticelenmiş ve rapor Bakan’ ıga Sunulmuştur, iki güne kadar Bakanlık, nokta! nazarını bildirecektir.
Liseler
Maarif Şurası komisyonu tahsil müddetinin 4 sene olmasını kabul etti
Yeni bütçe hazırlıklarına başlandı
Dün kortlar tek döml finalinin enteresan karşılaşmaları dolayıslyle fevkalâde kalabalıktı. İlk döml final maçına Co-ehet ile Welw müthiş bir rüzgâr altında ilaçladılar. Her iki tenisçi 3/3 e kadar berabere giderken Wclss 4/3 İleri geçti. Sonra 4/4 Oldu, Cochet daha üstün oynadı ve set 6/4 Co-ehet’de. 2 net sette Wefss mükemmel bir oyun tutturdu ve , 6//1 aldı. 3 üncü set gene1 Weiss’ln hâkimiyeti altında geçti, Cochet göz açamadı ve set 6/Ö Welss‘in 4 üncü sette Welss tempolu oyununu tuttu-j ramadı. Bu sette Cochet ly 1 bir maç çıkardı, birçok kurtarılmı-yacak toplan Takibinin yanından sayıya tahvil etti, bu suretle set 6/3 Cochefnin. Son seti herkes merak İçinde bekliyordu. acaba Welss meşhur Co-ehet'yi elimine edecek mi? O-yun başlar başlamaz Cochet 2/0 İleriye geçti, Welss bir oyun aldı 2/1. 2/2 oldu. Bundan sonra her İki tenisçi öyle bir çekiştiler kİ, bir Duvau İçin müthiş «âehange» lar oldu, hep berabere, avantaj Cochet ve Welss’-ta; en nihayet Cochet güzel bir vole smaçla işi bitirdi, vaziyet 3/2. Cochet i’eride...
Bu durumdan sonra Welss, Cochefnin oyununu kabul etti, bundan istifade eden Fransız tenisçisi, kısa plase vuruşlarla 3 oyun daha alarak 6/3 seti ve maçı hazandı.

Ankara 27 — Bakanlıklar 1950 yılının ocak ve şubat aylarına alt bütçelerini hazırlamaktadır- kortta bir ılkış koptu, dünyalar. Bu İki aylık bütçe 1949 yılına önlenecektir. Diğer taraftan mart 1950 de başlayacak o-lan yeni mali yıl bütçesi hazırlıkları da başlamış bulunmaktadır.
Bakanlıklar bu bütçe yılında yapacaktan İşlere göre masraf bütçelerini tanzim ederlerken Maliye Bakanlığı da gelir bütçesi üzerindeki çalışm?.larını ln-jkişal ettirmektedir, nnlaşıldığı-|na göre 1950 bütçesi üzerinde | geniş bir tartışma için zaman [bulunması bütçe hazırlıklarının daha esaslı ve daha itinalı olmasını icabettirmlştir Hazırlıklar, bu zaviyeden devam ettirilmekledir.
On dakika bir aradan sonra
nın iki tanınmış tenisçisi Von Cramm 51e RaTpcr güler yüzle korda çıkıyorlar.
Harper. vurucu oyunu ile 5/1 e kadar İleri çıktı, bundan sonra Von Crûmm 3 servis ve 1 kroZC topla bir oyun aldt 5/2: Harper blr oyun daha kazandı: bu su-' lacağma şüphe yoktur, retle İlk set 6/2 Harper'de... i Celâl ULUĞ
2 nel set boşlayınca Von Cramm’ı 1 inci settekinden çok farklı bulduk: son derece mükemmel bir oyun oynıyan Alman yıldızı karşısında duvar gibi kuvvetli bir tenisçi olan Harper’den 2 rcl seti 6/4 kazandı. 3 üncü set gene Von Cram’ın nefis oyunu İle geçli; hakikaten tenisin en İnceliklerini bilen ve son derece güzel bir stile malik olan Alman te-1 nisçlsl bu seti de Harperden , 6/3 kopardı. 4 üncü sette tik başlar başlamaz HarpeF 3/0 ileriye geçti. Von Cramm durumu 3/3 e getirdi. 4/3 5/3 Cramm 1-lerîde, blr oyun Harper aldı, 5/4 Cramm gene açıldı, mükemmel dört vuruşla bu seti de 6/4 alarak maçı kazandı.
Kortları dolduran seyirciler şahane bir oyun çıkaran her İki tenisçiyi uzun uzun alkışladılar.
Dünkü karşılaşmadan sonra kısa olarak ^unu diyebilirim: |
Von Cranuna bugünkü, teni- . Türkiye yüzme birincilikleri. Ha sin kurdu olmuş, iıer vuruşları | ‘ “
aynı ayar ve,çok müessir; ser- . vlsierl bomba gibi ; hele stilinin! güzelliği!...
Harper, her topu çeviren, komple ve çok sağlam bir tenisçi: bilhassa her iki tenisçinin en büyük vasıfları atak o-yunlandır.
Bakalım Cochet - Cramm maçım kim kazanacak?
Diğer karşılaşmalarda Scott, Harper muhteliti. Bossi. Geel-hand'ı 6/1 6/2 ve Curry,, Cramm muhteliti, de Manfredl. Welss’ı 6/1 6/2 6/4 ellycrek finale kaldılar. Bugünkü maçlarda çift dömi finallerinde Cochet, Pe-ten çiftini. Şefik. Oeelhand'a ve Kedi. Welss çiftini de Von Cramm. Harperc karşı göreceğiz. Bilhassa Red!, tVcLss'm. Cramnıa, Harper ile yapacakları karşılaşmanın çok enteresan o-
Demirspor 1 -İst. Spor 0
Jandarma Terli listesi
Yeni albaylar, yarbaylar, binbaşı'ar, yüzbaşılar, ve üsteğmenler
Ankara 27 (A A 1 —20 ağustos tarlainde terfi edecek iaijdar-ma subayları İLstesi aşağıdadır: Yarhaylıkian albay! ğa yükselenler:
Abdûlbakl Çetin, Necati Er-oğlu, Mustafa Doğane.-. İbrahim Akıncı, Ulvi Tuncay «Şevki Mü-
Dün şehrimize gelen Amerikan kadın saylâvı madam
Woodhousc Birleşik Amerika temsilciler meclisi demokrat ü-yeleıinden madam Chase Go-lng Woodhouse memleketimizde beş gün kalmak üzere dün saat 16,30 da İngiliz hava ypl-•fidofi.lu, Gün Güner. Kemz) lan uçağı İle Atlımdan şehri- [Tapkır. Şefik Kıyası. Hilmi Gü-mlzc gelmiştir. Kendisine, A- -
mı rlltanın tanınmış kadın ida- eur- Rıza Tekemen. Ali irfan Beatrice Ata.lay, Hilmi Ünal, Mazhar jünsal, SiyamI Sunkar, Refik Tekinalp, Münir Karamanoğlu, Et hem Yardımcıoğlu Hulki A-tak, HUml Polat, Kâmil Birkan, Sıtkı Toğrul. Nuri Hünalp. Cemil Erdem, Kenan Erkut, Niytkzi i Özbek, Remzi Tunger, Abdur-rahman Menekli. Salih Tengiz, Talât Arman, Necib Aykon, Hakkı Dover. Cemil Göymen, | Kenan Ulukut, Atıf Demirkan, Fazıl Özeğe. Refik Ersoy. Burha-neddln Sezcrgi, Salm Tümerte-kin. Asal Sükan, İrfan Seçer, Rifat İller, Ziya Umul, Sadred-dln Özkan, Hüsnü Güven. Remzi Süberk, Zeki Ün. Nazif Tınar, Mustafa Sezgin, Ahmet Yetgtn, Talât Ergün, Ali Aksoy. Muhsin Kıvanç, Ziya Güvener, Nuri Sümer. Necib Korkmaz, Osman öztürk, Şükrü Aykut.
Binbaşılıktan yarbaylığa yükselenler:
Abdül kadir Hûlûsi Keskin. Sırrı Sezen, Nasih Bayık, Fehmi Derman. Abdüllâtif Ordaş. Nlhad Süer, Vecihi Süslüoğlu, Kerim Bekbötet, Zeki Ünal, Ragıb Gezen, Nedim Süer, Sim Tüm öz, Rıza Atmaca, Halici Akman, Muzaffer Tüzün. Avûi özer kan, Nüzhet Kurtkaya, Kemal Alkan, Abdürrczzak Gürbüz, Lûtfi Ar-dağ Bezml Altıntop, Şemşeddin Temren, Salim Ozman. Ulvi Ak tuğ, Şükrü Puluı, Hüseyin Yılmazer, Hamdi Akbaş, Şefik Sevgen, Kemal Cantûrk, Cemil Ataman, Rıza Zengin.
Yüzbaşılıktan binbaşılığa yükselenler:
recilerinden madam Anerbach refakat etmektedir.
rel, Haydar Çelik, İbrahim 8un- şûrdiiı ' PUT Rrzn Tokrmrr, Alt İrfa-rt „
Yüzme birincilikleri
Bursa da Havuzlu parkta yapıldı
Bursa 27 fA.A.)
Bugün
Vaşington elçimiz gitti
İki aydanberi memleketimizde bulunan Washington biiyıik Programlarını eIçlmU Ferjdun cemal Erkin, r.ı,
Bugün Fenerbahçe Demir sporla karşılaşıyor
Ankara 27 — Maarif Şûrası komisyonları bugün de çalışmalarına devam etmiştir. Bunlardan ilkokul r---------
,, , c«ç«ımr. rcrıuun vernaı ısrKin.
inceleme komisyonu, tarih dersij- __ö
. ... dun uçakla Romaya hareket
lcri hakkında tali komlsvonun.
etmiştir Buyuk elçi Romada bir kaç gün kaldıktan sonra shtngtona gidecektir.

lcri hakkında tâli komisyonun1 raporunu geniş tadilâtla, Türkçe müfredatını ise aynen kabul etmiştir.
Lise programlarım inceleme komisyonunda, tâli komisyonla nn raporları tetkik olunduktan sonra usul hakkında üyelerin İleri sürdükleri teklifler, komisyon genel kurulunun reyine sunulmuş ve tise öğretim sürerinin kaç yıl olması gerekliğinin reye konulması hakkında verilen teklif kabu) edilmiştir
Bur.dan sonra mesele komisyon genel kurulunun reyine ar-zcdlîerek, liselerimizde öğretim i sü-,e:JnJn 4 yıla çıkarılması 39 oya karsı 52 oyla kabul edilmiştir
Liselere öğretmen yetiştirilmesi
Epıtim Enstitüleriyle Yüksek ueposu clvannĞa yol(Jan
Ödetmen Okulu teşküâti ko- çıkarak bir tarI , ve ml.vç,„unöa .teelere d„rtlmWr. ön
! nian kamyonun içinde bulunan! ar muhtelif yerlerinden ı yaralanmışlardır, ölen yoktur.
Wa-
Uçan daireler Meksikada görülmüş
Meksiko 27 (A.A) —. Uçan daire nihayet Meksiko'da görülmüştür. Acia Reforma hava yollarına mensup uçağın mürettebat ve yolcuları bir uçak şeklindeki dairenin arkasında roketlerde olduğu gibi blr İz bırakarak müthlç blr süratle uçtuğunu görmüşlerdir.
Bir kamyon devrildi
I Bursa 27 (AA.) — Bursa
[plâkalı blr kamyon bugün Mudanya’dan Bursa’ya gelirken aygır deposu civarında yoldan
yetiştirmek konusu üzerinde tülî komisyon tarafından hazırlanan rapor etrafında, gene bugünkü toplantıda görüş teatileri yapılmıştır. Neticede İki yüksek öğretmen okulu kurulmasının. bu okulların üniversitelerin Pedagoji Enstitüleriyle temasta bulunmasının, son 1 sö-mcstrlik öğretim devresinde namzetlerin uygulama liselerin.'
lstanbul at yarışları devam edecek
Ankara 27 — Bakanlar Kurulu
i bugün İstanbul yarışlarının de-. . , , vamı hususunda bir karar almış
de horlanacak planlara göre bulunmaktadır. Buna nazaran çabştınlmalarmm ve bu nam- vanalara önümüzdeki nnznr
«etlerin İlse kadrolarına verilerek bir yıl staji görmelerinin Şûırâ. umumi heyetine arzına karar vermiştir.
yarışlara önümüzdeki pazar gününden İtibaren eskisi gibi devam edilecektir. Yalnız yarışlardaki. ikili bahis kaldırılmıştır. Çifte bahis de bir tane olacaktır.
Karabük yolunda otobüs kazası
Karabük 27 — Karabük Eflâk yolunda gece bir otobüs u-çurunıa yuvarlanmış, kazar neticesinde İki yolcu ölmüş, üç yolcu da ağır surette yaralanmıştır.
Mareşal iyileşti
Mareşal Fevzi Çakmakta sıhhi durumu, gün geçtikte iyileşmektedir. Mareşalin, hastaneden yakında çıkacağı haber verilmektedir.
Fenerbahçe Kulübü tarafından davet edilen Ankaramn Demirspor takımı dün ilk maçını bine yakın bir seyjrçl kalabalığı önünde Istanbulsporla yaptı. Fenerbahçe stadında yapılan bu karşılaşmayı Mehmet Reşadın hakemliği altında iki takım şu şekilde oynadılar:
Demirspor: Abdülkadlr - İskender, İsmet - Mehmet, Süleyman, Mustafa - Kadri, Zekerl-ya, Abdullah, Rıdvan, Haşan.
îstanbulspor: Turan - Salm. Kâmil - Nevruz. Hidayet, İhsan - şaban, Aydemir, Metin, Tayyar, Toros.
Demirspor takımında eski Süleymaniyell İsmet İle Zekeriya, eski Fenerbahçeli Haşan yer almışlardı.
Oyunun ilk anları zevksiz bir şekilde geçti. Her İki takımın denk bir kuvvette olmaları İlk devrenin golsüz olarak 0-0 berabere bitmesine sebeb oldu, Bu derverc kayda şayan hiçbir hareket olmadı diyebiliriz. İkinci devreye DemJrsporlular solâçıklârmı, İstanbulsporlular da kalecileriyle sağaçıklarını değiştirdiler.
îstanbulspor kalesini Erdoğan müdafaa ediyor, sagaçıkta da Şeref oynuyordu.
Bu devre ilk devreye nazaran daha heyecanlı oldu. Demir-sporlular, rakipleri İstanbul-sporlulara nazaran daha verimli oynadılar. Netckim 25 inci dakikada Zekeriya, aldığı 1-leri bir pastan istifade ederek takımının ilk ve son galibiyet golünü yapmağa muvaffak, oldu; oyun da böylece 1,-0 Demi rşporun galebesiyle sona erdi.
Fenerbahçe -Demirspor
Fenerbahçe, Ankara Demlr-sporu İle bugün Fenerbahçe stadında saat 17,30 da karşılaşacaktır. Fenerbahçeliler, De-mlrsporun karşısına tanı kadrolar! yle çıkarak önümüzdeki mevsim içinde oynatacakları o-yunculan deneyeceklerdir.
Bu karşılaşmanın tabii şartlar dahilinde Fenerbahçenln üstünlüğü ile bitmesi normal sayılmaktadır.
Türkiye turizm kurumu idare heyeti seçimi
Yeni teşekkül eden Türkiye Turizm kurum unun İkinci toplantısı dün saat 1.30 da Eminönü Halkevinde profesör Ali Fuat Başgilin başkanlığında yapılmıştır.
Geçen toplantıda başlanan nizamname müzakeresine devam edilerek maddeler kabul edildikten sonra, reis vt İdare heyeti seçimine geçilmiş ve İdare heyeti şu şeklide teşekkül etmiştir:
Reis: Ord. Prof. Sıddık Sami Onar, idare heyeti: Cihat Baban, Ahmet Emin Yalman, Kâ-zım Taşkent, Nadir Nadi, VedaL Nedim Tör, Prof. Neumark. Muhsin Ertuğrul. Fahri Ulaş, I Burhan Felek ve Aziz Ongun.
vuzlu Parkta, yapıldı. Bu birinciliklerde Millî Savunma Bakanı Hüsnü Çakır la îkinel ordu müfettişi Muzaffer Tüğsavul, .Vali Haşim tşean, milletveküle-rl ve birçok komutanlar ve I«-tanbulla diğer şehirlerden gelen sporcular haaır bulunmuşlardır.
Evvelâ su topu müsabakaları yapıldı. Birinci karşılaşma Barsa ile İçel takımları arasında oldu. Bu müsabakayı ı>-5 Bursa kazandı.
İkinci müsabaka İstanbulla İzmir arasııııda oldu ve İstanbul 9-2 galip geidj.
Üçüncü müsabaka Bursa üe Seyhan arasında yapıldı .BursalIlar müsabakayı 9-0 kaybettiler.
Büyükler arasında 100 metre sürat yarışında îstanbuldan İbrahim Sulu birinciliği, gene İs-tanbulda Nejat Taş ikinciliği, Seyhadan Şükrü Ağaca üçüncülüğü kazandılar
Ortalar arasında 100 metre ı sürat yarışında birinciliği Sey-handan Mustafa Ycrdedurmaz, İkinciliği Kocaeliden Hayri Çe-önlş, üçüncülüğü de İstanbul-dan Münir kazandılar.
Büyükler arasında 1500 met-ha birinci. Seyhandan Ruhi i-rincl, tstanbuldan Süheyl İkinci, îstanbuldan Haldun üçüncü oldular.
Büyükler arasında 200 metre ' kurbağalamada fzmirden Yük- . sel birinci, İstanbuldan Erol ikinci Seyhandan İhsan üçün- ' cü oldular.
Ortalar arasında 100 metre ] kurbağalamada Seyhandan Sû- ) ha birinci, Seyhanadn Ruhi t- | kinci Kocaeliden Kemal üçün- ( cû oldular.
4X200 bayrak yarışında İstanbul takımı birinci, Seyhan takımı ikinci geldi. j
Son olarak yapılan tramplen , atlamalarında îstanbul takımı -bifincl,, Seyhan takamı ikinci olmuşlardır.
Kemal Ayaz. Yusuf Süer. Nuri Demir. Cemal Alkan Naci Yön-alp. Muzaffer Alpay, Hamdi Alkan.
Üsteğmenlikten yüzbaşılığa yükselenler:
Turgut Ergüvcn, Muştala Ba-tur. Necat) Volkan. Cekıhıddln Targan, Ümit Yodu. Salâhaddin Gürışık, Cevat Savgar, Said “ ıim, Nihal Azat, Haşan Ut-gu, Fuad Gözaydın, Nlhad Denizel, Cahld Soyluer. Şevket Ozbay, Muhiddin Tokla ç. Kemal Karabeyoğlu, Osman Nuri Er-tur, Fikret özbayrak. Kadri Tııncer. Ömer ömür. Hayırddln Tplunay, Mehmet Deaeoğlu, Rıza Nüzhet Akgün, İsmail Ka-raoz, Salâhaddin Tabii, Rahmi Gözeren. Fehmi Torün. İhsan Karaçam, İbrahim Şer.iug, Veli Haydar Sarı. Fikret Akaıoğlu, Fahri Arslan, Muzaffer GedlzM-gi), Muammer Yücel, Mehmet Acar, Hikmet İlseven, Kenan Kılıç, İhsan Tansu, Haşan Karayel. Zihni Ertekm, Ahmet Burhaneddin Işık, Cemal Çapan, Lûtfi Onar. Şükrü Uygur. Esad! Pençedemir, taltH ŞIşLioğ-lu.
Teğmenlikten üsteğmenliğe yükselenler:
Daim Algın, ömerailfarıık Ergin, Hilmi Noyan, Kadri özye-ğen. Kemal Yılmaz. İhsan Ko-yutürk. Kâzım Gebızll, Abdullah Akdoğan. Salâhaddln Akeı Müfit Uysal, Cemal Vural. lAhak Karseri, Ntizhet Çiu Şad! Bu-yam. Şerefeddin özdenılr, Azmi Tekine!, Adli Güven, Et hem Atam, İbrahim Ekemen. Terne! Nihad Giray, Mehmet Sancaktar, Übeyyit Kulluk. Sıtkı Bin-ışık, AJi Kayaoğlu, Rükneddin Süer, Ekrem Ersü, Fehmi Gîıııel, Hamdi Bıyıkçıoğlu, Arif özkölc. Memduh Çelen. Feyzullah Parlatır. Hakkı Güngör. Samih Te-keoğlu, Lûtfi Çalikoğlu, Şelfimi Yazgan. Bahtiyar Batmaz, Nus-ret Ağaoğlu, İhsan Çclikcan, Nureddln Yazıcıoğlıı
Çorum vapuru faciası tahkikatı
( Çorum» vapuru faciasının, adli tahkikatının son şekil taf-sllâtlyle yazılmıştı.
Savcılık, dûn yeniden ve Denizyolları İdaresi erkânından beşi hakkında bir talepname ile sorgu hâkimliğine müracaat et- i mlş, bunlar hakkında ilk tahkikat açılmasını istemiştir. Sanık olarak dâvaya dahil edilmeleri İstenen idare erkânı şunlardır: dağlarındaki muharebeler son
Denizyolları başispektörü Sa- derece şiddetlenmiştir. Çeteci-lâhaddln Sanoğlu. Deniz hat- , -er inatlı bir mukavemet ırostelan müdürü Muzafier özkök, riyorlar. Buna rağmen .............
başacente Ziya Güney, muavini “«t kuvvetleri ilerlemektedir. Celâl Nişancı ve tahmil işleri lspektörü Vahit Sağnaktır.
Yunan
Grammos dağlarındaki muharebe çok şiddetlendi
Atina 28 (R)
Granımtc
hükıi-
borsa
Bombardıman ve pike uçaklın biiyük faaliyet gösteriyorlar.
I ------------------
WI/1MS Halleri
Morrîson'un bir nutku
Milletlerarası banka uzmanlarından mürekkep bir heyet geliyor
Ankara 28 (Akşam) — Habeı göre milletlerarsı banka uzmanlarından beş kişi-
Totaliterliğe karşı müşterek cephe kurutma»! lüzumundan bahsetti
İki Bakan zelzele m uı taka s unda
Elâzığ 27 (AA ) — İçişleri Bakanı Emin Erişirgll ve Bayındırlık Bakanı Şevket Adalan dün uçakla şehrimize gelmişlerdir. Bakanlar Halkevinde sekizinci bölge müdürü ile yollar ve demiryolları yapımı üzerinde görüştükten sonra vilâyeti ve ■ belediyeyi ziyaret etmişlerdir, ;
İçişleri ve Bayındırlık Bakan- : ları bul sabah deprem bölgesine hareket etmişlerdir.
Nuhun gemisini arayacak heyet
Doğu Beyazıt 27 (A.A.l — Nuhun gemisini aramak üzere. Ağrıya çıkacak heyet hazırlıklarını bitirmiştir. Yarın çıkılacaktır.
Londra 28 (R) — İngiliz Başbakan Yardımcısı Morrison, Strasbourg radyosunda bir nutuk söylemiştir. Morrison demiştir kİ:
«tngilizler Strasbourg’da hakikî ve müessir bir Avrupa Parlâmentosu kurulacağını umuyorlar ve bu hususta ellerinden gelen yardımı yapmağa hazır bulunuyorlar. Göz önünde tutulacak nokta, milletlerin totaliterliğe karşı müşterek cephe kurması, ticari gelişmeler için İşbirliği yapmalarıdır. Bu iki mesele birbirine bağlıdır.
İngiltere, irticai komünizme karşı şiddetli tedbirler almıştır. Totaliterlik sefaletten ve ümitsizlikten doğar. Biz kurmakta olduğumuz yeni İngiltere ile iftihar ediyoruz. Komünizm, İn-gilterede alt edilmiştir. Yürüdüğümüz doğru yoldur. Demok-I rasiyl kuvvetlendirmek için mü samaha ile çalışmalıyız. Ümid
ESHAM VE TABVİIJLT % I FAIZJLZI rAHVLLLEH Sivas Erzurum i
Sl, . Erzurum J-1 İMİ Ckmtryoiu l 1941 Demiryolu n 1941 Demlrrolu III Milli MüanJa*
MılU MOOa/aa 11 M lin MUdttas ID MII) MUclalna (V % • FAİZLİ TAHVİLİ ETİ
Kalkınma l Kalkınma U Kalkınma LU kklB l9UJtrazı I &IB ıhtı icracı D 1941 Demiryolu VI 1349 tahvili I
% » FAİZLİ rAHVtLLEB
1933 Ergani 1B3H hcramlveu Milli Müdafaa UJ Demiryolu IV
Demiryolu V I___
ANADOLU OCMTHYOLO GHUPU
ITalıvllIer L-2 Hlsso senetleri € 80 Mümeısll «enet
ŞtBKEl HİSSELER)
KapUU|
11 3SS6
M2J2
10290
SS
ı»s4«o verildiğine eswr (■--•— — s® ,ik blr heyet »•“Höa Turkiyeye 77Müo 8(‘lerek oankadan istenilen kre-1JJP l,e yapılacak büyük oııgday , ambarlan, büyük sulama ve |elektrik istihsali işleri üzerinde tetkiklerde bulunacdKtir.
Milletlerarası bankanın kredi şefL Slewartin başkanlığında bulunacak olan heyet eylülün od beşine doğru memleketimize gelecektir.
20 DanimarkalI öğrenci geliyor
»i*1 Ankara 28 (Akşam) — Ko-penhag yüksek ticaret okulu öğ 9s.ıc Fencilerinden 20 kişilik bir grup Prol. Jando’nun başkanlığında 23— yakında Tûrkjyeye gelerek »2' memleketimizde tetkiklerde bulunacaktır.
DanimarkalI öğrenciler, meni _ leketimlzde 15 gün kadar kala* us.- cakiardır, Kendileri İstanbıılda “2 Galatasaray lisesinde misafir e* —— dileceklerdir.
a —
97 50
98.60
70 - I
115.—
23.50
li ninen Türk fit da£a ederiz ki, bu mesai bld sulha,' ki"c.D saadete kavuşturacaktır.» ı Rr»(_______________
Floridadaki kasırga
Nevyork 28 (R) — Şiddetli bir kasırga Florida'yı altüst sumu' etmiştir. Portakal bahçeleri büyük zarar görmüştür Nufus» ss'ss kayıp 1 kişiden İbarettir, (;n7 Fakat hasar milyonlarca döla-
İÇ 50
2R Ağustos 1949
Sîzdeki işsizlik.
AKSAM

İstanbul
ı
Memlekette büyük bir işlik başladığı haberleri sağılan soldan geliyor. İleri sanayi memleketlerinde bir tip işsizlik var ki, onun sebebi iktisadın bünyesinden geliyor. Meselâ, yüksek teknik dol ay isiyle hani harıl istihsalde bulunulmuş, depolar ağız ağıza dolmuştur; piyasada bunları satın atmak kabiliyeti kalmamıştır: binaenaleyh artık istihsale hacet kalmadığından fabrikalarda çalışan ameleye azat borusu çalınmıştır. İşte asrınızdaki iktisat rejiminin bünyesinden çıkan tipik bir işsizlik.
Fakat bizimkisi öyle mi? Bizimki öyle değildir.
Anadolu sahil kasa baların.birinde uzunca müddet oturmuştum. Evim deniz kıyısında, balık avlama yerinin tam karşısındaydı.
sergisi
Sergi sahası Maçka istikametinde genişletiliyor
son hafta içinde İstanbul
"İ^aıBir penceremizden de çarşı ■ - irini rrörehilivnrılıık.

içini görebiliyorduk.


.vıııı gurruıii.vuruuK.
Kasabanın biricik balıkçı-J Bu sebeple, sergi. Dolmabah-sı. sabahleyin serpme ağını çe istikametinde değil, Maçka eline alır: pantolonunun istikametinde paçalarını iyice sıvar, deniz-j ve bu suretle sergi kapılarından dc viirürdü. Ağı İki kere su- giren halkın daha derli toplu lara fırlatır; sonra Güliver' | bir saha İçinde gezinip eğlene-in mnn.-ao.mSnir; r>»aj(ı. bilmesi sağlanmaktadır.
Şeref kapısı inşaatında da bu şekilde tadilât yapılmaktadır- Şeref kapısı Kervansaray He Radyoevi arasında ve Dol-mabahçe istikametinde İnşa e-edilmektedir.
Diğer taraftan sergi komiserliğinin İnönü gezisiyle sergi sahası arasında yaptırmakta oldu ğu köprünün inşaatı da hızlandırılmıştır. Köprünün masrafı sergi idaresi tarafından ödenmektedir.




Sabah Gazeteleri Ne Diyor?
Tatlı ve sert
Nadir Nadi CVMIIÜRİYETte yazdığı makalede diyor ki:
Altı yıllık koskoca bir cihan harbîni dimdik ayakta geçirmiş. milli birliği bir an sarsılmamış, şerefi» bir tarihi olan genç ve kabiliyetlL bir cemlyell
Bu — —---------
dergisine rağbet birdenbire faz- ( buJ^e görmek insana hüzün lalasmıştır. Bilhassa sanayiciler,' sergide yer almak İçin tehalük göstermektedirler. i
1949 İstanbul sergisi, milli masnuata ve mamulata tahsis edilmiş ve ithal mamulât vc masnuâtına yer verilmemiş olduğu için, sergi komitesi sergi sahasını dar tutmuştur. Fakat bu son hafta İçinde milli sanayicilerin gösterdikleri tehalük i karşısında, bu sahanın genişle-' tllmesl zarureti hâsıl olmuştur.1 Bu arada, halkın yorulmadan ve uzak mesafeler kat’ma ihti-| yaç duymadan sergiyi gezebilmesi imkânı da göz önünde bulundurulmaktadır.
genişletilmekte
Bahife 3
Zeytinyağı
in macerasındaki Devadanım resimlerini andını bir şekilde, ganimeti sırtında karava çıkardı. Rıhtımda dükkânı olan bir adamın tablastna balıklan boşaltır; satma kısmını artık ona havale etmiş olurdu. Balıkçının işi, mübalâğa etmeyeyim beş dakika demeveyiın, fakat yarını saatte biterdi. Yirmi üç buruk saat istirahat. Kahvede gelsin iskambil
Madem balıkçıdan misal aldık, yine öyle devam edelim.
Mahallemizde kollarında sepet balık satan seyyarların hayat kazanma şekillerini incelediniz mi? Geçen gün gazetelerde, balıkhanenin bir ilânı vardı: Toptan 30 ile 55 kuruş arasında taze sardalye balığı satılmış imiş. Bunu biliyordum. Aynı gün zarfında kapıdan, muhtelif balıkçılar, bana, iki buçuk liraya aynı balığı teklif ettiler. Pazarlık pazarlık üstüne, münakaşa münakaşa üstüne, (ilândan da kendilerine bahsettim.) ancak iki liraya satın alabildim. Diğer semtlerde de buna vakuı vaziyet.
Seyyar balıkçı kendini şu şekilde haklı göstermek istiyor;
— Efendim, benim sepetime bakın ne ahr ki? Kilo basında şu kadar kazanmalıyım. ancak bu suretle gündeliğimi doğrultmuş olurum. Bana hic değilse yedi buçuk kâğıt lâzım. Hattâ, on kâğıt, on iki buçuk kâfi11
İstanbul Sanayi ve Ticaret Odasının istatistikleri göz önünde tutulursa ve seyyar balıkçının bir kaç çocuk sahibi olduğu haber alınırsa, tevazuundan dolayı kendisinden özür bile dilememiz icabeder;
— Az söyledin, vatandaş, yedi buçuk ile on iki buçuk kâînt ne kelime imiş? Sana bilâkis on yedi buçuk Liradan aşağı aündelik kazanç elvermez. Hattâ çalışmıya-cağın günleri de dikkate a-larak yirmi beşi doğrultmansın. Çünkü ücretli tatil günlerin yoktur. Tekaüdi-yerı yoktur. Hastalık sağlık da insanlar içindir.
Sureta mantık budur. Fakat hakikî mantık katiyen bu değil.
Mahallelerimizdeki seyyar balıkçı da, o kasaba hayatında tasvir ettiğin mes-lekdaşından pek farklı olarak fazla çalışmıyor. Onuıı da mesaisi, köşklerin pokerden arta kalma erkâıı ve tevabii sabahleyin saat kaçta kalkarlarsa, o anda başlıyor- ve kuşluk imanı denen on birlere doğru bitiyor. Çün kü alınan balıklar öğle yemeğine yetişecektir. Ondaıı sonFa gelsin kahvede altmış altı...
Cemiyetimizin bir şubesinin. bir şubesinin bir şubesi üzerinde örnek gösterdim. Başka misaller katiyen bundan farklı değildir. Dünkü yaz ında köylü hayatı üzerinde istatistikler zikretmiştim. Bunlara nazaran hiç
.'vermesin olmuyor.
I Kanun yolunu, millet ve hak yolunu tutan muhalif ve muvafık sayın politikacılarımızı Seslerinizi pek gür ve oldukça falsosuz bulduğumuza inanınız. Ayrı makamlardan okuduğunuz halde birbirimize uymasını ne iyi beceriyorsunuz. Sizi saygı iie alkışlamayı bütün vatandaşlar bir vazife biliriz.
| Ancak, vaktimiz dardır. Ölçeceğimiz yere kadar önümüzde çok yol var. Şarkıyı ve na-! karalı bıraksanız da bir müd-I det yürümeyi deneseniz daha i münasip olmaz mı?
*
Yine İstanbul valiliği meselesi
! Selim Ragıp Emeç SON POS-TAda bu başlıkla yaıdığı makalede diyor ki:
Dr. Lütfi Kırdar; geçen çimlerde kanun mevzuuna bağlı kalabildiği kadar doğru yolda yürümüş nadir idare âmirlerinden biridir. Onun bu kanun bağlılığı, ÇJi.P. sinin müfrit erkânının aleyhine kışkırtmıştır, Her vesileden istifade ederek ve her ne pahasına o-lursa olsun; onu, İstanbuldan uzkalaşttrmak karan verilmiştir. Zaman zaman şu veya bu
■ memuriyete tâyini de, işte bundan dolayı, bir nakarat haline gelmiştir. Netekim Bakanlar heyetinin son toplantısında
se-
kendisinin vazifesinde ipka e-dileceğlne dair bir karar alındığı beyan ve ilân olunmasına rağmen C.H.P. 11 bir akşam gazetesi tarafından, bu kararın ferdasında, kendisinin Bem elçiliğine tâyin edileceğinin söylendiğine dair yeni bir şayianın ortaya çıkarılmasının önüne geçilememiştir.
Ne tekim bir kısım İstanbul gazetelerinin Dr. Lütfi Kırda-rın hizmetlerini sena yolundaki neşriyatlarına mukabil, diğer bir kısmının da, onun, bu hizmetlerini mutlak surette inkâr edici bir yol tuttukları meydandadır. Hattâ, eski Başbakan Recep Pekerin Haydarpaşa garında densiz bir adam tarafından vaktllc maruz kaldığı manasız muamelenin önlenememiş olmasının mesuliyetini İstanbul valisine yükllyecek kadar ileri giden Cumhuriyet Halk Partili gazeteler görülmemiş değildir,

Sevilen memur
HÜRRİYET bu başlıklı makalesinde valinin değiştirileceği haberinden bahisle diyor ki.
İstanbul gibi mühim brl merkezde valî olmanın güçlüklerini takdir edenlerdeniz. Fakat Dr, Liltfl Kırdar bu çetin vazifeyi on senedcnberl o kadar muvaffakiyetle başardı kİ, hiç bir şikâyete meydan bırakmadı. Onu tanıyanlar en güç meseleleri nasıl soğuk kanlılıkla ve güler yüzle halletmeğe muvaffak olduğunu görmüşlerdir.
Dr. Lütfi Kırdar on sene süren uzun ve verimli memuriyeti esnasında belki bazı vekilleri. iştemlyerek gücendrimiştir ve bunların husumetini celbet-mlştir. Fakat bu şahsi meseleler hiç bir vakit onun İstan-
rekoltesi
Nerede o eller?
Cağaloğlu Kız Orta okulu lâğvedildi
Cağaloğlu kız ortaokulu lağvedilmiştir. Bu okulun öğrencileri İstanbul Kız Lisesine nakledilmektedir. Okulun, lâğvedilmesine rağmen yeni talebe kay dına devanı edilmektedir. Bu yeni öğrenciler de liseye devredilecektir.
Diğer taraftan şehrimizde daha on kadar İlse ve orta o-kulun lağvedileceği anlaşılmaktadır.
Mahrukat meselesi
Belediye linyit «atıflarının arttırılmasını arzu ediyor
Belediye şehrimizde mahrukat meselesini hal için tetkikler yaptırmaktadır. Bu arada linyit satışlarının çoğaltılması ve rağbet edilir bir yakacak haline getirilmesi arzu edilmektedir. Şehir civarında Ağaçlı linyit ocaklarından çok daha ucuza kömür çıkarmanın mümkün olacağı zannedilmektedir.
Belediyenin Etibank ile bu hususta işbirliği yaparsa faydalı neticeler alacağı söylenmektedir.
Etibankın açlığı satış depolarında Ağaçlı linyitlerinin tonu 25 liraya satılmakladır. Bu Batın biraz daha ucuzlatılması ve hâlen kok kömürü yakan çeşitli sanayi müesseseleriyle kaloriferlerde linyit yakılmasının temini üzerinde durulması da tavsiye edilmektedir. Mesele henüz tetkik safhasındadır.
Ortada muazzam bir idare makinesi var. Ocağı yanıyor, bacası tütüyor, kazanından pistonlara stım gidiyor, tarhlar dönüyor. Gürültüsünden, kımıldanışından da belli ki makine işli-! yor, fakat muntazam bir 1 ilerleme hareketi yapamı-1 yor. Motorun sarfettiği âza-I mi kuvvete kıyasla hareket I sürati, kaplumbağa yürii-I yüşünden farksız. Sebebini | anlamak için mühendis ihtisasına lüzum yok. müdek-kık bir gözün yakından bakması kârıdır. Ûikkat e-dince görülüyor ki kazandaki stinıi pistonlara sevk eden i borulardan kimisinin kutru j pek dar. kimisi lüzumundan __________ _______ Burhaniye fazla geniş. Pistonun teker-70.000 ton zeytin tanesi (yemek leğe bağlıvan hareket mam-ilk dahil) 12.000 ton zeytinyağı.’ velalanmn cıvataları laçka j olmuş. Tekerleklerin kimisi Ivujun. nınusı kutun, liult.'u-T-yatakları dingil başlıklarıı LJ uygun değil. û_
Hülâsa, bütün akşamı birCM araya getirilerek makine'fc I kurulmuş, fakat bir usta eliyle ayarlanmamış. Üste- c lik. gûya düzeltmek gayr?- O tüe acemi eller tarafın-dan'yj
(D
Ege bölgesinde
36.500 ton tahmin ediliyor
İzmir — Ege bölgesinin 1949
buldan ayrılmasını İcap ettir-
mez.
Valimiz, İstanbullularla o kadar kaynaştı ve o kadar bizden oldu kİ aramızdan uzaklaştırılmasına gönlümüz razı olmuyor. Hele arkadaşımız Hikmet Feridunun dediği gibi Sultan Hamit devrinde olduğu
veçhile bir sefaretle uzaklaştı- (y>h zeytin ve zeytinyağı rekol-nlmasınn aklımız ermedi. Ona .leşine dair elde edilen doğruya' Dahiliye Vekâleti sandalyasi yakın tahminler bölge İtibarile' uzatılmaydı belki daha az üzü- 1 aşağıdaki tabloda gösterilmiş- 1 tir.
Bölgeler: (İzmir ili çevresi) ı Bergama, Dikili, Foça, Tire,' Menemen, Kemalpaşa, Ödemiş, Bayındır. Torbalı. Kuşadası, 1 Seferihisar ve Karaburunda. i 45.000 ton zey:tln tanesi, 9000 )nn vntfHnvaftr
lürdilk, çünkü onun kıymetine daha lâyık bir yer verilmiş o-lurdu.

Kırdar bahsi
Elem İzzet Benice SON TEL-
GRAFta diyor Ici:
Eğer İstanbul Vali ve Beledi-, ton ,
ye Başkanı değişmemişse değiş-1 körfez bölgesi: meşinin hükümetçe kararlaştı- 1 _ Ayvalık. Edremit, rılmannş bulunmasuıdandın Sadece hükümetin basit bir aksaklım- Bu haberi vnktlndo I -Aydın bölgesi: I "*•“**-> ıvAcnmrçrın mimi».
38.000 ton zeytin tanesi, 9000( büyük, kimisi küçük. dingil“-ton zeytinyağı.
Muğla bölgesi:
Mllâs, Bodrum. Fethiye, Marmaris, Datça, Köyceğiz 21.000 ton zeytin tanesi, 5000 ton zeytinyağı.
Manisa bölgesi:
Akhisar, Salihli. . ____(
6000 ton zeytin tanesi, 1500 ton lüzumsuz Pir Çök Çiviler. J------------------ ---- ..i, u-vidalar. yamalar ilâve edil- > mumi olarak rekoltenin 180.000 nıiş. makinenin sıkleti mı>-ton zeytin tanesi ve 36.500 ton ■ töriin tahrik takatinin t ev- ® zeytinyağı olduğu görülür.
Diirya devletlerinin rekolteleri ise şöyle tahmin edilmektedir:
Şam elçisi hakkında olduğu gibi, resmen tekzip etmemesi olmuştur. Hâlen de bu tekzip resmen yapılmış değildir ve Kırdar'ın açık bulunan Bern elçiliğine tâyin edileceği hakkında da ortaya yeni rivayet-1 1er çıkarılmıştır.
Kırdar hikâyesi, bizce bun-
dsn İbarettir Ancak jahaen ^ün^'g, îûimaktodir 'id” çok kıymet ifade eden sayın Kırdar'a bilhassa son zaman-' iarda İstanbulda vııkua gelen' beledî ve mahalli hâdiseler, bakımından İstanbul Belediye teşkilâtına daha verimli ve halk münasebetlerinde daha . tatminkâr bir çalışma istika- “panya. meti vermesini ve valilik otoritesini biraz daha sıkıcı kullan-j masını tavsiye etmek, bahis açılmışken pek de lüzumsuz ve faydasız olmaz.
I

Ingiltere ve Kanadaya
üziim itıracUımız
Bu iki memleketteki ticaret ateşe' terimiz birer rapor gönderdiler
köylüden daha ehven neticelere varıyor. (İktisadeıı daha az iflâs ediyor.)
«Biraz» acaba «Hiç yok* daıı daha iyi olabilir mi? İşte bizde bu tersine mucize oluyor.
Ve gazetelerin son günlerde gittikçe artan bir telâşla haber verdikleri gibi memleketimizde işsizlik korkunç dereceleri bulmaktadır. Şehirlerde oturduğumuz köşelerde kily lerin işsizliğini hisseder olduk; zira müracaatlar çoğalıyor. Hele münevver işsizliği evvel âhır vardı; o da artma-casına...
Bizim memleketteki işsizlik fikrimce katiyen sanayi memleketlerinin bünyeden gelme, yani rejim değişmedikçe, plânlı iktisat safhasına geçilmedikçe gayri kabili tedavi işsizliğine benzemez. Çünkü, Türkiycdc da-Tıa üç misli nüfuzla yarını asır çalışılsa bugünkü ihtiyaçlara göre işba haline gel-miyecek faaliyet imkânları vardır.
Evlerimiz, köylerimiz, kasabalarımız. şehirlerimiz, yollarımız, bahçelerimiz, bağ larımız, nakliyemiz, hangisi himmet, gayret beklemiyor? Bizim işsizliğimiz yukarıki balıkçılar misalinde gösterdiğimiz bozuk br hayat tertibi neticesidir. Ve bozuk bir çalışma zihniyeti mahsulüdür.
Yalnız aile reisleri bakımından düşünürsek bu böyle. Bir de ailenin diğer fertlerinin heba olmuş mesai saatlerini hesaba katalım.
Bereket versin verimli bir tabiat ortasındayız da, bu kuraklık ve kıtlık senesinde bile güneş vc yağmur domateslerimizi, kavunlarımızı, karpuzlarımızı, çileklerimizi, armutlarımızı pıtrak gibi
pişiriyor, ağzımıza duşUru- de bulunan Suriye üniversitesi yor. Ve âğlarına gasbaan-* edebiyat fakültesi profesör ve nek takılan otuz kuruşluk «Omnrltartnden müteşekkil ka-sardalye salkımlarına balıkçılarımız en ağır küfürleri
Fırınların kontrolü
268.949 tarihinde bütün bölgelerde geceli gündüzlü sıkı teftişler yapılmış, 205 fırın kontrol edilerek 21 I cezaya çarptırılmış. un, ekmek ve hamur numuneleri de alınarak tahlile gönderilmiştir.
Bundan başka 105 ekmek müsadere olunmuş vc bir çok fınn cıya gerekli ihtara tta ve tembl-ha’.ta bulunulmuştur.
Sağlık Bakanlığı teşkilâtında değişiklik
Sağlık ve Sosyal yardım I kanlığı, teşkilâtında yeni ihtiyaçlara göre değişiklikler yapmağa karar vermiştir. Bu arada bakanlıkta hemşirelerin işleriyle meşgul olmak üzere bir hemşireler müdürlüğünün d as ma karar verilmiştir, müdürlüğe şehrimizden bir hem şivenin Iâyini muhtemeldir.
ba-
fh-
BU
Misafir Suriyeli öğrenciler
Bir müddet tenberi şehrimiz -
.... —-......t cııarımız cıı ağır Kuıurjcrı toprağı olmayan koylu bir savuruyorlar. Yallah tekrar sene zarfındeM çalışı. ' ne denize!
tiresinde uz toprağı olan)
öğrencilerinden müteşekkil kafile pazartesi günü şehrimizden İzmire hareket edeceklerdir.
Misafirler, fuan ziyaret ettikten sonra Adana yoluyla (Vâ - NÜ) , memleketlerine döneceklerdir.
Son günlerde Avustralya ve ı Kanadadaki Ticaret ataşeleri- ı mizden bu memleketlerin üzüm ! durumlariyle bizim durumumu- ’ zu mukayese eden iki rapor gel- ı nıiştir, Avustralyadan gelen ra- ı porda ezcümle şöyle denilmek- l tedlr:
cAvustralya üzüm rekoltesinin : mühim kısmını çeken İngilte- . renin son yıllarda bu piyasadan , daha az miktarda kuru üzüm satın almak mecburiyetinde ; katması bu memleketin Türklyeden olan mübayaatıru arttırmak zorunda kalmasını intaç eylemiştir. Avustralya İngilte-reye olan sevkiyatını da geniş mikyasta tutsa idi bu hal İngil-(terenin memleketimizden yaptığı mübaya&ta tesir edecekti.
Bu bakımdan Avuslralyanın Kanada menfaatine İngiltereye olan sevkiyatını azaltması bizim için hayırlı olmaktadır. Bu sene olduğu gibi aynı halin ö-nümiizdekl yıllar da devam e-deceğine muhakkak nazariyle bakılabileceğinden, Ingiltere İle yapılacak satış mukavelelerinde bu hususun göz önünde tutulması ve vaziyetten İstifade imkânlarının kaçırılmaması tavsiyeye değer.»
Kanadadan gelen raporda da şöyle denilmektedir.
«Üzümlerimiz fiat bakımından olduğu kadar kalite bakımından da Kaliforniya ve Avustralya ü-zümlerine rekabet edecek bLr durumda olmadığını KanadalI ithalâtçı firmaları iiade eylemektedirler. Bilhassa 1946 47 mahsul senesinde Kanadaya sevkolunan üzümle; ımizin çok tozlu, topraklı, taşiı ve çöplü çıkması bu telâkkiye sebebiyet vermiştir.
Bu günkü duruma göre. Kanadaya kuru üzüm satmak İmkânlarımız ancak Kaliforniya ve Avustralya rekoltesinin çok düşük ve flütlerinin rintlerimize kıyasla pahalı olması ile mevcut olabilir. Kanaatimce, son aylarda ceviz ve fındık gibi bazı maddelerle birlikte kuru ü-zumlerlmizln de bu piyasada devamlı tutulmasını sağlamak lâzımdır. Yapılan devamlı gayretler sayesinde geçen bir kaç ay içinde iç cevizlerimiz piyasaya sağlam bir surette yerleş-tlrllebllmlşlır. Aynı hal üzümlerimiz için de teinin edilebilir
Bunun İçin, evvel emirde Ka-
j kine çıkmış. İşliyor, fakat pistonların hareketi kaza-*— j nın stimine. manivela aksa-; minin bağlanışı pistonların-*-1 tazyikine, tekerleklerin do-"O niiişü birbirine uymadığı^ için makine yürümüyor, CÖ motörün kuvveti bu ayarsız (D uzuvlar arasında parçala-/^ tıtp kayboluyor. İdare mekanizmasını ellerinde tutanlar, motorun takatini yükseltmek için var kuvveı-lerile Ocağa kömür atmağa çalışıyorlar.
İşte bunun içindir ki idare teşkilâtının mütemadiyen genişlemesine ve idarecilerin telâşlı gayretlerine rağmen işler düzene konulamıyor. Ne tarafa baksak bozuk.
Ticaret Bakanlığı istihsal mıntakalarından istihlak bölgelerine kasaplık hayvan, kesilmiş et nakletmek istiyor, L' l aştırma Hakanlığı ----------------------------------- - ------. Tarikler kabul edilecektir. Tebrik-1 r,m Bakanlığı dışarıdan
İtalya Yunanistan Tunus-Cezair Türkiye
Portekiz
400-500 bin
ton
bayramı
Hazırlanan kutlama programı tebliğ edildi
30 ağustos zafer bayramı prog ramı İstanbul komutanlığınca hazırlanarak alâkalılara gönderilmiştir. Bu programa göre 30 ağustos günü saat 9 dan iti- -b‘"n ««ta müMMUltfod. leb- »***>• .'T™?"’.
nadaya sevkolunacak üzümlerimizin İyice temizlenmesini sağ- ■ lamak lâzımdır. Montreal ve1
Toloto şehirlerinde müteaddit seyahatler sırasında ı kend.lertylc eoruîulen bir «ok ,Qat „ malzeme ettirtmek istiyor,
kuru üzüm lthalâçL firmaları' '— . _ - -- — - -
Türk İyeden gelen üzümlerin yıkanması İçin. libre başına 2 sent j lik masraf ihtiyarı zorunda kaldıklarım, Avustralya üzümleri- I nln yıkanması İçin librede 1 sent masraf kifayet eylediği. Kaliforniya üzümlerinin ise yıkanmağa muhtaç olmadıklarını beyan etmişlerdir Avustralya-dan her sene yapılan şevkiyat Kanadaııırı tekmil ihtiyacını karşılayamadığından bu memleket her yıl Kallforniyadan da biiyük miktarda kuru üzüm mubayaa etmek zorunda kalmaktadır.
Üzümlerimizin Kanada piyasasında yerleşebilmesi için bu memlekette her sene, velev -küçük partiler de olsa, bir miktar üzüm satmağa gayret etmemiz üzümcülüğümüzün istikbali bakımından elzemdir.»
I bunu müteakip vali ve komu- j Ticaret Bakanlığı döviz bıı-lanlar Taksim meydanına sele-1 İnmiyor. MİIH EÂjt™,
I
çeklerdir. Törene saat 10.15 de kanlığı yabancı memleket-başlanacaktır. Evvelâ genç bir lere talebe göndermeğe ka-subay hitabede bulunacak, son-, rar veriyor. Maliye Bakan-ra İstanbul komutam Kâzım ’ lığı tahsisat ayıramıyor. Dudaş konuşacaktır. j Ulaştırma Bakanlığı mazot-
Geçit resmine kara ve deniz la, motorinle işleyen gemi-birlikleriyle zırhlı tugay ve o- j 1er satın alıyor. Tekel ve kullar iştirak edeceklerdir. Gece Gümrük Bakanlığı ağır de askeri birlikler tarafından 1 gümrük resmi koyduğu için muhtelif semtlerde fener alay- J bu mahrukatın maliyeti lan tertip edilecektir. Bayram , yükseliyor, gemiler zararına münasebetiyle pazartesiye ka- ----*---** *-u—
dar biltün binaların süslenmesi tamamlanacaktır.
çalışıyor. Sümerbank fabrikalar kuruyor. Etibank kömür yetiştiremiyor. Kararlar birbirine uymuyor, mevzuat kararlara uymuyor, yukarı makamın emrini a-şağı makam yerine getiremiyor. Masa başlarından veri-




Kasaplık koyunlar
Şehre fazla miktarda koyun, getiriliyor
Ping - Pong Adalar kupası
Adalar Gençlik kulübü kendi kulüp binasında ,
üzere büyük bir Plng - Pong lerin ellerini kollarını bağlı-tumuvosı tertip etmiş bulun- yor.
maktadır.
Turnuvaya İstanbulun ve Türkiyenln en seçkin oyuncuları İştirak elmiş bulunmaktadır. Turnuva 3/9/949 cumartesi saat 16 dan İtibaren başlıyacak ve pazar günü sabahı saat tam 10 da devam edilecektir.
Müsabakalar Btiylikada vapur iskelesinin üstündeki Adalar Gençlik klübü salonunda yapılacaktır.
İjfH- vur. intiha uiLjıuııııunıı • olmak İ«ı direktifler is başındaki-
Şehre fazla kasaplık hayvan getirilmesine devam edilmektedir, Aksaray gibi bazı semtlerde 230-250 kuruşa kadar koyun eti satılmaktadır.
Bu sene de kış aylarında et tanzim satışlarının yapılmasına karar verilmiştir. Bu senek11 satışları toprak mahsulleri ofisi idare edecektir. Ofis bu maksatla İstihsal bölgelerine memurlar göndererek vaziyeti ve flatleri tetkik ettirmektedir. Yakında mubayaaya başlanacağı söylenmektedir. Diğer taraftan bu sene Utlhsal bölge- olmalarını bildirmişti. Bu un-; terinde fazla kasaplık hayvan lar da ofise teslim edilecektir. • olduğu haber veriliyor. ToprakI Beyannamelerin, verilmesi de-' mahsulleri ofisL kışın şehir İh- vnm etmektedir. Bir eylülden, Llyacının yüzde 30 u nispetinde itibaren beyanname vermiyen-et piyasasına müdahale ettiği lerin elinde has un bulunduğu takdirde serbest piyasada fiat- takdirde bunlar millî korunma lerin fazla yiikselınlyeceğl lalı- hükümlerine göre mahkemeye nün ediliyor. I »evkedileceklerdir.
Has un beyannameleri
Has un satışları yasaktır. Bu yasağa rağmen has un satanlar takip edilmektedir. Ticaret Bakanlığı, elinde has un bulunan esnaf ve müesseseler! birer beyanname ile mevcut un miktarlarını bildirmeleri ve bu beyan- , namelerini ağustos sonuna kadar kaymakamlıklara vermiş
I Ayarsız makinenin üzerinde acemice harcanan e-inekler heba oldukça kuvveti bacağa ve çeneye vermekten başka çare kalmıyor İdare makinesinin başında bulunanların ardı arası ke-ı silmeyen tetkik seyahatten ve nutuk sağanakları...
Netice’.. Hepsi boş. Lâfla yürüyemivor bu genıi. Bozuk makinenin ötesine berisine idarei maslahat çivileri çakmakla bu işin içinden çıkılmaz. Makinenin muhtelif akşamı arasındaki îm-tizaçsızlıkları giderip bir kül halinde ayarlamak lâzım.
Cemal Refik
10
lira
300.000
Lira
Sahife 4
AKŞAM
28 Ağustos 1919
Kulak - Boğaz - Burun hastalıkları kogresinde neler görüşüldü ?
Kongreye iştirak eden Tıp fakültesi profesörlerinden Dr. Ekrem Behçet Tezel izahat veriyor
Londrâda toplanan kulak ve I tir, boğaz hastalıkları kongresine Memleketimizden üye olarak memleketimizden İştirak eden Maalesef yalnız ben vardım. İn-Tıp fakültesi profesörlerinden Dr. Ekrem Behçet Tezel kongre hakkında intibalanm soran bir arkadaşımıza şu izahatı vermiştir:
İngiltere Kiralının himayesinde milletlerarası dördüncü Otolnayung Laiğe «Kulak - Boğaz hastalıkları» kongresi temmuzun 18 İnci günü Londrâda açılmıştır. İlk defa 1928 de j Kopenhag'da tAnionan ı»«« ı kongre ikinci de Madrid'de 1536 da Berlinde yapmış ve o »iman dördüncü toplantının UMO senesinde Amsterdam şehrinde yapılmasına karar verilmişti Fakat 1939 da başlayan korkunç harb buna da fırsat vermemiş ve ancak dokuz senelik bir aralıktan sonra dördüncü kongrenin Londrâda toplanabilmesine imkân hasıl olmuştur. Bu imkân İngiliz kulak, bo-
giliz meslektaşlarımız bu zor İşi fevkalâde mükemmel bir surette organize etmişler ve herkesin hayranlığını ve takdirlerini kazanmışlardır.
18 - 23 temmuza kadar Lou-drada çalışan kongre hafta sonunda üç grupa ayrılmış ve gruplardan biri Qxford, diğeri Kembrigh. üçüncüsii de Edin-burga giderek ikişer gün daha toplanan 'oralarda çalışmalarına devam İçtimaını 1932 'etmişlerdir. Ben Edlnburg’a gl-üçüncüsünü İden. grupu seçmiştim.
Gerek Londra ve gerek bu saydığım şehirlerde kongrenin muayyen
devamı müddetlnce saatlerde hastanelerde maruf mütehassıslar büyük ameliyatlar yapmışlar ve İsteyen kongre azalan ameliyatları seyrederek istifade etmişlerdir.
Tıbbî filimler
Kongrenin İlmi faaliyeti ba-I kınımdan çok enteresan olan faz hekimlerinin himmet ve bl rtarafını da tıbbi sinema fl-geyretieriyle çok parlak bir şekilde başarılmıştır.
Kongrede üç esas mevzu ko-
nusu idi:
1 — Masal Slnusite ile ihtilâf-
ları vadisinde antibiotlque ve chimiotherapie. Bu konunun raporları arasında başta Peul-cılliein kâşifi A, Fieming’in raporu vardı.
2 — Menşei kulak olan baş dönmeler.
3 — Tabiatı habis olmayan yemek borusu (Aesopbageı darlıkları.
Bu raporların dışında aynı mevzuiarla ilgili veya tamamen ayn ve çeşitli İlmî, tıbbi meseleleri inceleyen takriben 150 ser bes tebliğ de okunmuştur.
Kongre İçin Klngs College'ln hemen bütün salonları tahsis edilmiş bulunuyordu.
Münakaşalar aynı zamanda üç ayrı ders salonlarında devam etti. Ondan başka tıbbı mimlerin gösterildiği bir amfi bütün çalışma saatlerinde kongre âza-lariylç dolu bulunuyordu. Bir kaç salonda da çok istifadeli ve nâdir vakalara ait piyesler, blânşlar, fotoğraflar vesaire teşhir edilmiştir.
— Kongre kalabalık oldu mu? Kongreye dünyanın her tarafından dünya çapında hocalar,. âlimler, operatörler katılmıştır. Elli dört memleketten tokriben. 750 üye ile aileleri efradı olarak da 400 kişi gelmiş-
limlerl teşkil etmiştir. Çoğu renkli ve bir tanesi de sesli olan bu filimler kanaatimce modern tekniğin şaheserlerindendir.
New-Yorklu doktor Kolrak'm
scsli ve renkli olan bu filimi bir kulağın normal ve patolojik durumlarda ses dalgalarını İşitme merkezlerine nasıl naklettiğini şayanı hayret bir şekilde göstermektedir. Bu filim hususi bir makine straboscopique olarak alınmaktadır.
Yine bu kongre bir kere daha bize öğretmiştir ki tıp tedrisatı karanlık amfilerde projeksiyonla ve sinema fillmieriyle yapılmak yolunda ve zorundadır,
— Kongreye siz bir tebliğde butundunuz mu?
— Ben kongreye İÜ serbes tebliğde bulundum. Bir çok yeni şeyler gördüm ve öğrendim. Seyahatimden çok memnunum. Gerek Londrada ve gerek Edin-burg şehrinde Britanyalı meslek taş ve dostlarımdan şahsan çok yakınlık ve sempati gördüm. Bundan dolayı onlara minnettar ve müteşekkirim.
B. B. C. radyosunun Lstek ve teklifi üzerine kongreye ait toplantılar sonunda Londra radyosunda Türkçe kısa nir konuşma yaptım.
1953 senesindeki beşinci kongremizin Atina ve Kio de Ja-nîero'da toplanması teklif edilmişse de neticede Amesterdam' ’ da olmasına karar verilmiştir.

EYLÜL 3 Cumartesi Akşam) Şehir (İki ef Tevhid AD/ ProRr AÇIKHAVA Tiyatrosunda Emekli sahne sanatkârları için Muallâ Gökçay - Zehra Bilir ve Necmi Rtza Ahtskan Tiyatrosu Sanatkârları endinin uşağı) Vasfı Rıza Zobu Bilge revüsü ve Jak Biçaçi balesi JLET Pl ve Arkadaştan amı idare eden: Ferdi Tayfur
Katlar: 3. 2, 1 lira. BUetier şehir Dram tiyatrosu ve Necini Rıza mağazasında satılmaktadır.
DİKKAT : (İM efendinin uşağı) Şeksplr'in (Yanlışlıklar
İstanbul Vali ve Belediye Reisliğinden
Kadıköy'ünde Merdivenköy mahallesinde Kayış dağı caddesinde kadastronun 470 İnci adasında 27 parsel No. sile 1/3 hissesi Ahmet kızı Nuriye, 1/3 hissesi Salt kızı Melek, 1/3 hissesi Salt kızı Güzide uhdesinde müseceel eski 15-15-10 yeni 57-37-38 No. taj 129/3 kapı No. Jı 7290.00 M2. sahasındaki bahçeli ahşap köşkün ilk mektep İttihaz edilmek üzere vilâyet (hususi idare) namına istimlâkine 1295 tarihli «menafi! umumiye için yapılacak İstimlâk hakkında kararname» hükümleri dairesinde vilâyet idare heyetince karar verilmiş ve kararnameye göre müteşekkil heyetçe bu yerin zeminine (43740) lira ve binasına (16500) lira olmak üzere heyeti umu-rniyesine (60240 lira) kıymet takdir ve keyfiyet mahalline, dairesine talik ve gazetelerle neşir suretlle tebliğ edilmiş ve kanuni suresi içinde bir İtiraz vuku bulmamıştır.
Mülke hemen el konulması zaruri bulunduğundan mutasarrıfların kararnamenin 17 inci maddesinde yazılı 15 gün sarfında İstimlâk müdürlüğüne (5547> dosya No. sile müracaatla nzaen takrir verip bedeli almaları lüzumu ve aksi takrirde kararnamenin 1298 tarihli hususi fıkrasının hükümleri tatbik edileceği kendilerine ihtar edilmiş olmak üzere neşir ve JJân olunur. (12498)
Güney kutbuna beşinci seyahat geri kaldı
Amiral Byrd 8 vapurla ve 3500 kişi ile yola çıkacaktı
Güney Kutbu havalisindeki test atın hir kısmı
Meşhur Kutup kâşifi amiral Byrd, 8 vapurdan mürekkep bir filo ve 3500 kişi İle birlikte bu senenin sonuna doğru Gûeny Kutbuna gidecekti. Amerikan makamları bunun için lüzumlu tahsisatı ayırmışlardı. Ikl gün evvel gelen telgraflar bu seyahatten vazgeçildiğim ve hazırlıkların durdurulduğunu bildiriyor. Seyahatten vazgeçilmesinin sebebi henüz açıklanmamıştır. Fakat İyi malûmat alan mahfiller bu karara tasarruf düşüncesinin sebep olduğunu bildiriyorlar.
Byrd şimdiye kadar birkaç defa Güney Kutba gitmiş, burada uzun müddet kalarak mühim tetkiklerde bulunmuştur
Son seyahati 13 gemi ve 5000 kişi ile yapmıştı. Güney Kutbundaki tetkikler neticesinde şimdiye kadar bilinmlyen Oirçok şeyler öğrenilmiştir. Fakat Kutbun bütün esrarı henüz meydana çıkmamıştır. Buranın bilhassa maden serveti, atom e-nerjLsinde başlıca rolü oynıyan Uranlum madeninin mevcut o-lup olmadığı tamamen belli değildir, Byrd bilhassa bu hususları araştırmak üzere yola çıkacaktı. Fakat her seyahat bir kaç milyon dolara mal olmaktadır. Amerika her hususta İktisat politikası takibederken bu masrafı lüzumsuz bulmuş ve seyahatten vazgeçilmesine karar vermiştir.
Amiral Byrd
Amiral Byrd, Wirginia eyaletinde Vinchesler şehrinde 1888 de doğmuştur. 10 yaşında İken herkese seyyah olacağını söylüyordu. 12 yaşında bir gemiye tayfa yardımcısı olarak girdi ve bütün dünyayı gezdi. Amerika'ya döndüğü zaman Annapolls Deniz Akademisine girdi ve buradan deniz subayı olarak çıktı. Fakat onun emeli gemilere kumanda etmek değil, Kutuplara gitmekti İlk hedefi Kuzey Kutbu idi. Lâzım gelen hazırlığı yaptıktan sonra 1926 da Spltsberg adasına gitti, burada karargâhını kurdu Emeli u-çakla Kuzey Kutbu üzerinde uçmaktı,
Byrd emelini tahakkuk ettirmeğe muvaffak oldu. Uçakla Kutup üzerinde birkaç defa uçtu, bazı fenni tetkiklerde bulundu. Bu suretle adı her tarafta duyuldu.
Fakat Byrd in asıl emeli Gü-
Amiral Byrd
ney Kutba gitmekti. Kuzey Kutba eskiden beri birçok seyyah gitmişti. 1840 ta başlıyan bu akın 1900 den sonra şiddetlenmiş, nihayet 1911 de Norveçli Amundsen ve İngiliz Scott ı Kutup noktasına gitmeğe muvaffak olmuşlardı. İki seyyah aynı zamanda karadan yola çıktıklarından aralarında âdeta yarış başlamışu. Amundsen 14 aralık 1911 de Kutup noktasına varmağa ve buraya Norveç bayrağını dikmeğe muvaffak oldu.
Scott 30 kilometre geride kalmıştı. Büyük bir gayret sarfiyle 17 aralıkta Kutup noktasına geldiği zaman burada Norveç bayrağının dalgalandığını ve Amundsen'in bir mektubunu
buldu. Bundan çok mûleeessir oldu. Kutup noktasına bir an evvel varmak için yiyeceklerinin büyük bir kısmını geride bırakmışlardı. Büyük teessür içinde dönerken şiddetli bir fırtınaya yakalandılar ve Kutbun buzları arasında aç, yorgun bir halde öldüler.
Güney Kutba seyahatler
Kuzek Kutbun esrarı keşfedilmişti. Amundsen ve Scott tan sonra Kutup noktasına varan Byrd bu sebeple fevkalâde bir iş görmemişti. Cesur seyyah henüz kimsenin ayak basamadığı Güney Kutba gitmeği vc burasını keşfetmeği aklına koydu. Amerika hükümetinin yardımı
Matikeme Koridorlarında
Düğünü müğünü unuttum, karakollara koştum!
lle 1928 de yola çıktı. Seyahat İçin bir vapur hazırlanmıştı, vapurda 50 kişi vardı.
Bıird ve yanındakiler Kutup havalisine varınca ouzlar üzerinde «Küçük Amerika» adını verdikleri brl şehir kurdular. Burada kârglr birkaç bina, bir yiyecek deposu, ısınma tertibatı vardı. Heyet İki sene kalarak mühim tetkiklerde bulundu, 930 da döndü.
Byrd ikinci seyahatini 1934 te yaptL «Küçük Amerika» da her şey yerli yerinde İdi. Burada yeni binalar yapıldı, elektrik ten-
viratı, radyo tesisatı vücuda getirildi. Sinema makinesiyle her akşam filim gösterilmesine başlandı.
Kutup seyyahları bir zamanlar buzlar üzerinde çadır içinde, bir yağ kandilinin titrek ışığı altında titreşirler, dünya ile alâkalan bulunmazdı. Bu defa
radyo vasıtasiyle her şeyi haber almak, kârglr binada güzelce ısınmak, elektrik ışığı altında çalışmak mümkün oluyordu.
Heyet Kutup havalisinde beş ay kaldı, sonra tekrar döndü. , Üçüncü sefer, 1939 da, dünya harbi başladığı sırada yapıldı. Bu defa İki vapurla yola çıkmışlardı. Heyetin beraberinde tayyareler, buz üzerinde gidebilecek otomobiller vardı. Heyet 1 «Küçük Amerika» da 2 sene | kaldı. Uçakla Kutup üzerine varıldı, otomobillerle her taraf ! gezildi, birçok mühim tetkiklerde bulunuldu.
Uranium seferi
Dördüncü sefer 1946 dadır. Bu
Bir elinde sepet, bîr elinde küçük bir valiz, koltuğunun altına bir bohça sıkıştırmış, hukuk -mahkemeleri koridorunda şaşkın şaşkın bakınıyor, önüne gelenin yolunu kesip konuşmak istiyor.
Bize de sokuldu:
— Nerede oğlan?
— Hangi oğlanı soruyorsun, teyze hanım?
— Sakanın sırası mı şimdi? Bilmiyormuş gibi konuş-masana. Benim bavuldan haberin yok mu?
— Onu da bilmiyorum, hanım teyze.
— Senin dünyadan haberin. yok desene. Mısırdaki sağır sultan duydu da sen nasıl duymadın?
— Bilmem ki. Kulağıma ilişmedi.
— Ben bugün Izrnire gidecek değil miyim?
— Bana böyle bir şey söylememiştin ki.
— Aa. del i ve bak! Tövbeler olsun, estağfurullah. Sana ne diye söyliveekmisim? Şen benim kocam mısın ki tzmire giderken gelip de izin isteyeyim?
— Aman, öyle şeyler söyleme, teyze hanım. Allah göstermesin.
— Âmin... Benim başıma gelenleri Cenabı Hak kimsenin başına vermesin.
— Geçmiş olsun. Neler geldi başına?
— Görmüyor musun, yolundan geri kaldım. Buralarda ne işim vardı? Şimdi; ben vapurda püfür püfür deniz havası alarak İzmir yolunda olacaktım. Gelin ata binmiş de. ya nasip, demiş. Benimki de ona döndü. İnsanın kısmeti bir yerden başka tarafa kalkmayınca ata da binerse, desturun, e-şeğe de binse gidemiyor vesselam. İstanbulda bir kaç lokma daha yiyecek ekmeğim varmış zahir. Gidemediğim bir şey değil, düğüne yetişemediğime vananın. Pek de severdim kızcağızı. Annesi ahretliğimdir, içtiğimiz su bile ayrı gitmez. A-dam yerine kovmuşlar, hatır saymışla, beni de davet etmişler düğüne. Taaa İzmir-1 erden zarfın içinde kâğıt geldi Gitmez olur muyum hiç? Büyük söylentiyevînı, iki elim kanda olsa gene bikir da giderim.
Durakladı, boynunu uzatıp gözlerini belerterek etrafa bakındı:
— Bunlar nerede kaldılar, ayol Bavulum nerede? O piçkurusu ne oldu? Polis e-fendiler ne tarafa gittiler acaba?
— Bavulunu nereye bırakmıştın teyze hanım?
— Ben bir yerde bavul mavul bırakmadım, evlâdım.
Anlattım ya sana. İzmirde düğüne davetli idim. Bunun burası İzmir. Üskü darda görüm cem e bir gecelik yatı misafirliğine gitmiyorum ya. Taa fstabullardan kalkıp Izrnire kadar gitmişken on, on beş gün kalırım tabiî. Hem bizimgileri dünya gözü ile doya doya bir daha görürüm. hem de hava tebdili ederim. İşte bunları birer birer hesaplayarak bavuluma çamaşırı arımı yerleştirdim, sepetimi, çantamı hazırladım. Ondan sonra sokağa çıktım, pazar yerinde sırtı küfeli bir oğlan buldum, evden vapura kadar bavulu götürmek için bir liraya pazarlık etlim. Daha aşağı götürmüyorlar ki. Hamallık bile pahalılaştı. Her ne ise, uzatmıvalım. bavulu oğlanın küfesine koydum, ben de şunları alıp arkasına düştüm, yola çıktık. Yürü babam yürü. Vapuru amma da uzak vert bağlamışlar ha. Ben de lâf söyledim sanki. Sırtlana alıp da bizim kapının önüne getirecek değiller ya. Deniz nerede ise vapur da orada olur tabiî. Uzun sözün kısası, oralara kadar gittik Aman ne kalabalık ne kalabalık. Ana baba günü. Bin bir avak bir kapta. Kendi kendime: -E-ğ'er bunların hepsi bizimkilerin düğününe gidivorlaı sa vav benim halime. Orada rahatım kaçacak)» dîverek dört vana bakınırken oğlanı kaybetmeyeyim mi* Yanımdan sır oldu kâfir oğlu kâfir. Sağa koştum vok. sola seğirttim yok. Sen ol da çatır çatır çatlama bakalım. Feryadı bastım oracıkta. Cümle âlem benim halime acıdı amma oğlanı bulmak ne mümkün’ Düğünü müğünü unuttum, polislere, karakollara koştum. En nihayet yakaladılar oğlanı. Bavulumu almış da evine kalıyormuş. Helâl mal. hırsızın gırtlağına düğümlenir. Sırtında bavulla karakoldan içeriye girince vüzöne bir tükürük attım. Ondan sonra kâğıtları yazmağa başladılar. İçime sıkıntılar bastı. Polis efendiler: -Hanım teyze, burada senin isin kalmadı. Git de mahkemenin önünde bekle, biraz sonra biz bu oğlanı getireceğiz » dediler. Ben buraya geldim amma onlar hâlâ görünmüyorlar.
— Sen yanlış gelmişsin, teyze hanım. Burası hukuk mahkemesi. Senin isine ceza mahkemesinde bakılır.
Tarif ettik, bohçasını sol taraftan sağ koltuğunun altına sıkıştırıp yürüdü.
Ce. Re.

sefer Uranlum araştırması için yapıldı. Aralık ayının ikisinde 13 vapur ve 5000 kişi yola çıktı. Heyette 300 fen adamı, 25 âlim. ’ 35 fizikçi, 10 yüksek subay. 12 gazeteci vardı. Bu defa kutup noktasına karadan gidildi. Hava seferleri, harita, askerlik, maden bakımından mühim tetkikler yapıldı. Heyet iki sene kadar kaldıktan sonra Amerika'ya döndü.
Güney kutbun bütün esrarı henüz çözülmemiştir. Fakat bu-'rası artık blllnmlyen bir âlem 1 değildir. Amerika hükümeti bu 'sebeple şimdilik yeni bir seyâ-'hate lüzum görmemiştir,
Kıği’de deprem devam ediyor
İstanbul Ticaret ve Sanayi Odası ilânları,
İstanbul Ticaret ve Sanayi Odasından
Ekonomi ve Ticaret Bakanlığının,
1 — Almanya, İtalya, Belçlkaya yapılacak ithalât talepleri hakkında 338 sayılı sirküleri İle;
2 — Batı Almanyanın Amerikan, İngiliz ve Fransız işgal
bölgeleri arasında imzalanmış olan ticaret ve ödeme anlaşmalarının 1 Temmuz 1949 dan itibaren bir yıl uzatıldığı hakkında 339 numaralı sirküleri ve yeni A ve B listele ıl Sicilli Ticaret Gazetesinin 29 Ağustos. 1949 pazartesi günü öğleden sonra çıkacak nüshasında neşredilmiştir. 12572
Kifti 27 (AA.) — Deprem fasılalarla devam etmektedir, Dün
ÜNNE1
BELER OTELİ HR Salonu ve yazlık bahçesindt
l'çakla yapılan bir kesiflen avdet
gecedenberl biri 2 de, diğeri 5.10 da olmak üzere orta şiddette İki deprem olmuştur. Sabahleyin de 9.35 de üç saniye devam eden şiddetli bir sarsıntı hissedilmiştir. Zayiat yoktur.
düğünü ve hernevi törenler tertip edilir. Beyoğlu, İstiklâl Cad. 213. Tel: 49427
İstanbul Yapı Enstitüsü Müdürlüğünden
1949 - 1950 öğretim yılı İçin Enstitümüz Birinci ve özel Dördüncü sınıflarına gündüzlü öğrenci kaydı 1 Ağustos île 31 Ağustos arasında yapılır.
Birinci sınıflara beş sınıflı ilk okul mezunu ile orta okuldan tasdiknamen.
Dördüncü mm nara orta okul mezunv ile liseden tasdiknamen öğrenciler kayıt ve kabul edilirler.
Getirilecek belgeler:
1 — Diploma veya tasdikname,
2 — Nüfus kâğıdı.
3 — 10 adet A5X6 boyunda fotoğraf (Başı açık ve cepheden çıkarılmış olacak)
4 — Çiçek aşısı kâğıdı,
5 — 6 mektup zarlı ve posta pulu,
6 — Birinci sınıflara girecek öğrencilerin 17 ve Dördüncü sınıfa girecek öğrencilerin de 19 yaşını doldurmamış olması lâzımdır.
7—30 kuruşluk damga pulu
Birinci ve Dördüncü sınıflara kaydedilmek İsteyenlerin Zinciriikuyudaki Enstitümüz Müdürlüğüne başvurmaları İlân olunur. (12329)
Goethe'nin 200
üncü yıldönümü
Yugoslavya da sabotaj
(
Goethe’nin hayatı en ahenkli bir gelişme ve mükemmelleşme Örneğidir
Romsa petrol tasfiyehanesi kominform tarafından yakıldı
Bugiın yalnız modem Alman-yaııın değil, bütün dünyanın en büyük şairi Goethe’nin 200 üncü doğum yılıdır Cihanın her tarafında olduğu gibi bizde de büyük şairi kutlamak İçin toplantılar yapılacakta:. Bu münasebetle Goethc’nhı hayalı ve eserleri hakkında okuyucularımıza biraz malûmat vermek isteriz.
Gothe 1749 senesinde Franc-fort şehrinde doğmuş ve 1832 de 82 yaşında Weimar da ölmüştür. Babası, imparatorluk müşaviri idi.
Goetbe ilk tahsilini evinde yapmış ve küçük yaşta ehemmiyetsiz bazı şiirler yazmışlar. 1785 senesinde Leipzig şehrinde hukuk tahsiline başladığı zaman «Âşıtan Kaprisi» ûnranh eseriyle «Suç Ortakla- ; n> adlı klâsik komediyi yazmış- ! tır. Hasta olarak aile velne dö- I nen şair, tasavvufa heves sar- ’ mış ve H misim ya ile uğraşmıştır. :
1770 - 1771 senelerinde Stras-bourg şehrinde hukuk tahsilini ikmal ederek tabaoet ve bilhassa edebiyat ile meşgul olmuştur. Rahip Sesenheimin kızma karşı beslediği aşk, kendisine en güzel lirik şiirlerinden bazıairını ilham etmiştir.
Herder, ona halk şiirlerinde rehberlik etmiş ve kendisini «Sturm und Draug» denilen okulun en hararetli mü-revvjçlerinden biri yapmıştır.
1773 senesinde Goethe de Ber lichimgen dramını. 1884 te Cla-vijo'yu, 1775 te SteıJayı yazmış, Faustu o tarihte tasarlamşıtır.
1775 senesinde genç dük Charles - Auguste tarafından Weimara davet edilerek kendisine müşavir, nazır ve dost yaptığı zaman Goethentn hayatı başka bir mecraya girmiş, tefekkürlerinin çerçeçevi genişlemiş ve bilgileri artmşt, edebi- | _ _ _
yatta, gençliğinin ateşli devrin- gjg oluyor, 10 oluyor, 12 oluyor, den olgunlaşma devresine ulaş- nafile. Ne gelen var, ne haber, iniştir. | öğleden sonra tekrar kapıya
İphigenie'nin 1787 - 1779 yıl- damlıyorum. Yine Sami beyden lannda muhtelif tarzda tabı ve haber yok. Nihayet öğreniyorum neşri bunun bariz misalidir. n garnl bey sabahtan kalkıp
Goethe, EgnianCu yazmağa bilmem neredeki kıtaları teftişe devam ederken Tasse İle Wîl- gitmiş, hehn Messteri de yazmağa baş- . '
İnmiştir
1788 senesinde İtalyaya se-1 yahatinden dönüşünde madam de Steine ile münasebetini ke- ı
Goethe
Adnan Adı var açılış nutkunu söyliyeeek, müteakiben şâra Bil, Heinz Anstock. döktür Burhan Batıman, profesör doktor Terfik Remzi Kazancıgil söz alarak dâhi şairin hayatı, şiirleri ve eserleri hakkında İzahat vereceklerdir.
Londra 27 (Radyo) — Yugoslavya'da Flume şehri eiva-rında bulunan memleketin en büyük tasfiyehanesi olan Romsa tasfiyehanesinin sabutaj neticesinde tam a iniyle yandığı te-eyyüt etmiştir.
Times gazetesinin Trlyeste-den aldığı malûmata göre tasfiyehanede yangın perşembe sabahı dört yerden birden başlamıştır. O esnada Yugoslavya-da tâli bir tasfiyehanede baş-lıyan yangını söndürmekle meşguldü. Bu yangının kominform sabotajcılarının İşi olduğuna ve Yugosiavyanın kalkınma hareketini güçleştireceğine şüphe yoktur. Yugoslav polisi Pota tersanelerinde sabotaja mâni olmak için çok şiddetli tedbirler almıştır.

Sami Hinnavi ile
nasıl görüştüm?
Erkânı harbiye kapısında iki gün bekledikten sonra konuşabildim
(Baş tarafı 1 inci sahifede),
— Yok beyim, diyor, bugün cuma. Sami bey bugün gelmez.
— Aman, nasıl olur? Dün bana söz verdi. Senin haberin yok. herhalde gelir diyorum. Adam:
— Eh. sen bilirsin, Isterseu bekle, diyor.
Biz kapıya dikiliyoruz. Saat
İkinci atlama
Çaresiz, artık o gün Sami bey den ümidi kesiyorum. Ertesi uc uırmv —r — ı sabah yine Erkânı harblyenin
s('rrt ChlrsU»nc VJlpİM,'ı’''o>ln- tapmndaTTO. Bu seta (ie kaile basil ₺k İKİ knijle evlenmiş ■>“>“ »»sKa nobstel var. Adama ve bundu, Augusle munm.lakl girmek İslediğimi söylüyo-
oğlu dünyaya gelmiştir. Büyük şair, 1795 senesinde yazdığı' Elegies romalnç adlı şiir kita- başlıyorum, bmda Christiane'a aşkım kut- 1 " lamıştır.
1792 - 1793 senelerinde Charles Auguste'iin maiyetinde Prus-
rum,
. — Lâ Türki diyor Fransızca-
ı — Lâ Fransevi diyor. Fi Arabi.
— Mafi.
I Neyse sokaktan geçenler im______________________________ dadımıza yetişiyor. İçeriye te-yânm ° Fransaya /arşı seferine . lefonlar ediliyor, Arabça mükâ-iştirak elmiş ve otuz sene sonra lemelet oluyor. Yeniden tek-buntlan İlham alarak (Fransa fonlar çalınıyor Yeniden bir Seferi) unvanlı eserini yazmış-'«eyler konuşuluyor. Nihayet notu. Vaimy savaşının akşamın- 06101 bana dönüyor, ve :
- 1 — Zaım, sizi saat 5
kabul edecek, diyor ...
Oh artık bu sefer İşim (
Akşam
de
da ihtilâl hareketlerinin ehem-| mıyetini anlamıştı.
Goethe, 1794 senesinde Shil-1 ler ile tanışması neticesinde ve diye seviniyorum, on sene sûren dostlukları esna- ■* oluyor Ben yine Erkânı sında kemal devresinin en par- biyenin kapısmdayım. lak noktasına varmıştır. Bu müd del zarfında (Wİ)hclm Meis-terin Hayranlık Seneleri» adil romanının birinci kısmını bitirmiş ve bu romanın ikinci kısmı terin çıraklık seneleri» adlı _______o______________________ __
eseri de ancak 1821 de ikmal et- ma İ5lcfsenlz lçeifı glrln bekle. miş. sonra siyasiyle Hermann, Dorothe, Corinthein Nişanlı eKı-a, Nebatların İstihalesini, Op-tiguei. Renklerin Nazariyeslnl, Garp ve Şark Dlvanmı. Yalan ve Hakikati ve ölümünden bir kaç saat evvel bitirdiği İkinci ı Faıısl'u kaleme almıştır.
Hem hassas bir şair, devlet adamı ve bilgin olan Goethe insani hisleri çok iyi kavramıştır.
Bayatı en ahenkli bir inkişaf ve tekemmül örneğidir.
Bugünkü Goethe ihtifalinin programı
Büyük şair (Goethe-Göteı nü) 200 üncü doğum yılı münasebetiyle, bugünkü pazar günü saat İB dan 18 e kadar. İstanbul1 — Aman, diyor, faddal (rica Üniversitesi Fen Fakültesi kon- .ederimi şöyle arka tarafa ge-ferans salonunda İstanbul Mu- Çİn.
allimler Birliği tarafından bir Geçiyoruz. Nöbetçiler merdl-loplanta tertibıdllmLşUr. Hazır- venin, kapının ve koridorun İki lanan programa göre doktor taralına sıralanıyorlar.
oldu saat har-
— Sami bey geldi ml?
— Mâfi.
— Aman, etme eyleme. Kaçta gelir acaba?
— Koca kumandan kaçta geleceğini bana söyler mİ hiç? A-
Radyo ile kontrol edilen demiryolu seyrüseferi
Büyük Britanyanın en büyük demiryolu manevra İstasyona olan Cambridgeshire'ın White-moor garındaki seyrüsefer bir miiddettenberl radyo He kontrol edilmektedir. Bu manevra garında 10 resepsyon hatta vardır. Her katar bu hatlar üzerinde kendi lokomotifine çek-tirllmektedlr. Katarlar bu garda dckuple edildikten sonra, sevkedllecekleri İstikametlere göre vagon sayısı çoğaltılmakta veya azaltılmaktadır.
şimdi bu manevralar ve katar tanzimleri bir kontrol kulesinden radyo İle İdare edilmektedir. Vagonlar ihtiyaca göre otomatik olarak 40 kadar manevra rampasından sevke-dilmekte ve yeni metod sayesinde 24 saatte 3.00 vagona manevra yaptırmak kabil olmaktadır.
Tabiatlyle bu harekâtın muvaffakiyetle neticelenmesi, kon trol kulesindeki işletmecilerle manevra ustabaşısı ve makinist ler arasındaki sıkı işbirliğine bağlıdır. Son zamanlara kadar gerekli talimat kariye, fon gibi vasıtalarla ı makta İdi. Şimdi bu yerine radyo-telefon kaim olmuştur.
Su altında fotoğrafçılık
İngiliz amiralliği, denizaltı tesisleri, denizaltı gemiler, gemilerin su altındaki kesimleri, balıklar ve deniz altındaki diğer hayat şekilleri üzerinde İncelemeler yapılmasını son derecede kolaylaştıran ve bu alandaki faaliyetlere tamam ile yeni imkânlar açan bir su altı sine fotoğraf tekniği geliştirmiştir.
Yeni usul, esas itlbarîle »Kurbağa adam» adı verilen dalgıçlık usulüne dayanmakta olup, bunun mütekâmil bir şekildir. İkinci dünya harbi sırasında, m1 uta kil bir teneffüs cihazı taşıyan, kauçuk elbiseli ve ayakkabında kaz ayağına benzeyen kauçuk ayakkabılar bulunan dalgıç komandolara »Kur bağa adam» adı verilmişti. Malum tipte, hava borulariie mücehhez dalgıç cihazı taşıyan dalgıçların faaliyet sahalarının tabiatile mahdut olmasına mukabil, »Kurbağa a dm a» cihazını taşıyan dalgıç, su altında balık gibi yuzebilmekte ve dibe inip yürüdüğü zaman çamur ve kum kaldırmak suretile suyu bulandırmamaktadır. Bu itibarla böyle bir cihazı taşıyan dalgıç, hususi surette İmal edilmiş bir sinefoto maklnesile balıkların fotoğrafını çekebilmektedir.
Şimdiye kadar yapılan tecrübeler sırasında, gündüz ışığı veya sun'i ışık altında, takriben 35 metre kadar derinliklerde gayet net sinema filimierl çekmek mümkün olmuştur. Bu tecrübeler İngiliz amiralliğinin teşebbüsü üzerine, bir dalgıç ekibi tarafından 1948 yılının sonlarında ve bu yılın iptidalarında Akdenizde yapılmıştır. O derecede muvaffakiyetli neticeler elde edilmiştir ki, Ugill makamların müsaadesile çekilen fotoğraflar bir aktüalite filmi halinde birleştirilmek üzere «Crown Film» şirketine tevdi edilmiştir. Bu film eylül ayında sinemalarda gösterilecektir.
. mega-ulaştırıl-usullerln İstimali
hem
yin.
Bu sefer nihayet bahçe kapısından İçeri girebiliyorum. Tam binanın kapısına geliyorum. bir kaç nöbetçi birden yolumu kesiyor. Onlara da vazl-| yeti anlatıyorum. Kapının aralığında beklememe müsaade ediyorlar, Ve bekliyorum. Kapıda | süngülüler dolaşıyor, makineliler dolaşıyor, yaverler dolaşıyor. Ve ben bekliyorum.
Saat 6 oluyor, saat 7 oluyor, Eyvah yine atlatıldık galiba, Bu saatten sonra...
Nihayet
Birdenbire bir gürültüdür kopuyor. Motosikletler, otomobiller, Derken bir nöbetçi: | — Aman, diyor, faddal
Rap, rap, rap. rap ayak sesleri geliyor. İşte Sami Hinnavi ve maiyeti erkânı. Kendisini ancak uzaktan görebiliyorum. Hiç resimlerine benzeni İyen bir adam. Resimlerdeki İhtiyar, gözlüklü askerin yerinde dünyaya hükmeden mağrur bir diktatör var. Hiç kimseye bakmadan, yerleri sarsan adımlarla asansöre biniyor. Yaverler de kendisini takip ediyorlar. Ve asansör yavaş yavaş yükselip gidiyor. Yaverlerin odasında Yine bekliyorum. Bu sefer de binanın nöbetçileri yukarıya telefon ediyorlar. Yine Arabça konuşmalar, münakaşalar. Nihayet nöbetçi bana dönüyor ve:
— Buyurun, yukarı çıkabilirsiniz, diyor.
Elime bir kart veriyorlar ve, bir nöbetçi refakatinde yukarı çıkıyorum. Merdivenlerde ve koridorlarda kordonlu, yaldızlı subaylara rastlıyorum Tuhaf tuhaf yüzüme bakıyorlar.
Nihayet en üst kattayız. Nöbetçi bizi bîr odaya götürüyor. Burada da kordonlu bir subay var. Beş dakika beklememi söylüyor. Subay yandaki odaya giriyor. Yine uzun boylu konuşmalar. Bu sefer yanıma iki subay daha geliyor. Ben yeniden derdimi anlatıyorum...
— Peki, gazeteci olduğunuza dair elinizde vesika var mı? diyorlar Hüviyetimi göster lyo-rum. Yine içeri giriyorlar. Tekrar bekliyorum. Bu sefer içeriden başka bir yaver geliyor. Subaylar bize kendisini tanıtıyorlar: Başyaver Alâmueddln Kavas. Gayet güzel Türkçe ve Fransızca biliyor. Ona da ne istediğimi anlatıyorum.
— Beş dakika bekleyin, şimdi Zalme haber verelim, diyor, Yine bekliyoruz. Biraz sonra başyaver tekrar yanımıza geliyor:
— Zalm sizi kabul edecek, diyor. Fakat çok rica ederiz kendisine sual sormayın. Şimdiye kadar bir çok gazeteciler
• kendisiyle konuşmak İstediler.; ■ Resmi tebliğlerden başka soy- ] ı llyccek bir şey olmadığını bil- cl kablll etmiyeceğiml
• illrrll İsterseniz hemher resim '
İstanbul radyosu 1 eylülde tecrübe yayınına başlıyor
Programlı neşriyat Cümhu-riyet bayramında yapılacak
i Sanatkârların endişeleri — Müdür Haşan Feritle bir konuş-j ma — Sanatkârlara kaç para verilecek? — Plâk mevzuun-| da ayrı anlaşma — Kalbur üstü sanatkârlar Sergiden
) stadyumdan, müzik lokallerinden nakiller...
İstanbul Radyoevlnde ikisi filim, İkisi plâk üzerine ses zapteden dört modern makine vardır. Yeni Radyoevimisde anlaşmalara girişen sanatkârlar, bu makinelerden endişeye düşmüşler! Sebep olarak da şunları söylüyorlar:
«— Okuyacağımız şarkılar, plaklar veya f ilimlere zap te dilecek. sonra bize «Haydi uğurlar olsun» denerek, çevirip çevirip plâklarımızı dinletecekler!»
— Peki, dedim, sizin sesinizi plâğa alırlarken görmiyecek misiniz?
«— Ne münasebet! telâşla cevap verdiler: İstanbul Radyoeviude öyle bir tertibat yapılmış kİ bizler stüdyoda şarkılarımızı okurken bir düğme çevrilmesi ile seslerimiz, ses zaptedici stüdyoya verilecek ve plâklara zaptedillşlnl katiyen hisse tmiyeceğlz.»
Bir taraftan 1 eylülden itibaren tecrübe yayınlarına baş-lıyacak İstanbul radyosunun nasıl bir programla halk karşısına çıkacağını., diğer taraftan da sanatkârları endişeye düşüren durum hakkında izahat almak lüzumunu duyarak İstanbul radyosunun müdürü Haşan Ferit Ertuğ He konuşmak istedim,
Müdürden evvelâ. İstanbul radyosu ile angajmanlara girişecek sanatkârları endişeye sevk eden mevzuun açıklan masun

I istedim.
«— Sanatkârların, bu
yolda bir endişeye düştüklerini ben de öğrendim. Fakat tama-miyle haksızdırlar. Çünkü her hangi bir stüdyoda şarkı okurlarken seslerini, haber vermeksizin plâğa veya filime almak düpedüz bir sahtekârlıktır. Böyle bir endişe katiyen varid olmamalıdır ve olamaz da... Şayet biz, sanatkârın sesini plâğa veya filme almak İstersek, bundan o sanatkârı haberdar ve müsaadesini istihsal ederiz.>
Verilecek paralar
Plâk mevzuunda bir hakkı telif mevzuunun yer aldığına işaret ederek sordum:
— Gerek fasıllarda, gerekse solist olarak şarkı oyukacaklAra
ııe gibi bir ücret verilecektir. Bu ücretin, seslerin plâğa alınmasında ne farkı oıacakur?
«— Fasıllarda hanendelik edeceklerin ellerine her seans için 17 şer buçuk lira geçecektir. Sazcıların alacıkları para da- gene seans başına 15. on beş buçuk lira olacaktır Solist oln-rak şarkı okuyacakla.- için henüz bir rakam tesbil edilmiş değildir. Mamafih bugünlerde bu hususta da bir karara varılacaktır. Sesleri filim veya plâğa zaptedilecekler olursa bu sanatkârlar için ayrıca bir anlaşmaya varılacaktır Nitekim ou, Avrupada da böyledlr Oralarda sanatkârların birçoklan ulak
(Arkası 6 net sahifede)
Cemaleddın BİLDİK
ğSUSARSAN KABAHATLİSİNİ
* W « C^g^ıNAZIM DEgŞAN-gfsi'A^AVHAN J
1 numaralı tefrika hulasası
İhtiyar balıkçı Marco. anadan babadan öksüz kalan Paolanın haline acıyarak evine misafir ediyor. Balıkçının karısı ve kızı, Paolayı hiç çekemiyorlar. Yalnız Marconun yeğeni Çora onunla samimi arkadaş oluyor. Paola, Amerikada bulunan amcalarının yanına gitmeği düşünüyor.

PAOLA.PAOLA' 5 ANA BİRÜ£KWP VAR.ÜZERİNDEKİ PUL COK EnTErE
"ALBVKİ 8İR AY SONRA CEVAP
IVL SfıVZJt
KALSIN
MERTUBU
NA VER

ACAİPLSANA NE OLDU? ATEŞİN VAR GALİBA
bir memnuniyet lzlıar ediyor:
— Ne kadar oldu geleli? diyor.
Del gündür kendisini görmek İçin nasıl uğraştığımı anlatıyorum.
Yan gözle yaverlere bakıyorum. Hiç oralı değiller, Sami [ Hinnavi uâve ediyor: | — Kendilerine hiçbir gazete-
dir*11 İsterseniz beraber resim! mlşlinı Huşu;/olarak İlk defa çektirirsiniz, ve siz de diğer ga- sikinle konuşuyorum. Ondan zeteciler gibi resmi tebliğleri a- söylememişlerdir.
hr, beyanat şekline sokarsınız/ Derhal suallerimi sormağa I Huzura giriş ' başlıyorum. Oazetemlzde çıktı-1 , , ğı gibi hepsine cevaplar veri-ister irtrmer şurllsr, kabul £i)n >Jöer| .
edljorım. Kamlar açılıyor. Ev-, BcnJm ,alUem ordudod,r. «ela yaverlerin »das.na feçlyo- o ve siyasete
rua, oradan tla Zalmta udauna. .
içir nihayet Sami Hlnnavinln K, „dlsi„e u.,.jkk6r etlikten karşışmdayu. | sonra yanından ayrılıyorunı.
Albay bM büyük bir ntaket- „„ hlu4 ku.
la karsmyor Kendirine son ha- )ailn]da teoahilolI, bir
dişe dolay,siyle Sam» seldistml eün ctorlteji teriltdKcelM vt bllhama kendisiyle [■ml-mek lnanal„,Jdram.
istediğimi söylüyorum. Buyuk ( Uıfu TOPUZ

O ARALIK (tt*6A fVNEFREN/N ONUNESFLMiSri UZAKTAN MÜMNDfS AN6ELER!'Nin OTOMOBİLİNİ GÖRDÜ..
A BAR' OTOMOBİLİ tLF GELİYOR.
AKŞAM
28 Ağustos 1949

HER AKŞAM BIK HİKÂYE
İki kardeş
Dublin şehrinin Güney Batı tarafında uzanan burunun illerinde eski Barcra şatosu kâindir Bu, kül renginde ağır ve kasvetli bir bina olup liman tarafında bir sürü hendeklerle çevrilmiştir. 18 inci yüz yılda Brennan ailesi bu şatoda oturduğu Sıralarda bir facia cereyan etti. Brennan ailesi hakikatte şövalye Şarl ile küçük kardeşi Cakdan İbaretti, iki kardeş çok zengin oldukları tçin sakin ve müreffeh bir hayal sürüyorlardı. O devirde Dublin de Fransız siyasi mültecilerinden Vikont Dol ama t karısı ve kızı Mari He beraber yasıyordu. Bu Fransız ailesile Sari ve Cak kardeşler arasında hayli bir dostluk teessüs etti.
Mari. 18 yaşında son derece güzel bir kızdı. Cak ondan üç, Sari İse 9 yaş daha büyüktü. İki kardeş, genç kızı çıldırasıya sevmişler ve daima yanında bulunmak için bin bir bahane icat edij’orlardı. Fakat Mari iki kardeşin büyüğü olan Şarl'l sevdi,
Cak genç kızın bu temayülünü aıılar anlamaz derhal kararını verdi ve ağabeysine de tebliğ etti:
— Ağabey dedi. Bildiğin gibi oenirn ötedenberi din işlerine büyük meylim var. Bu temayülüme göre hareket etmeğe karar verdim. Gelecek hafta Dal-key manastırına gidip kapanacağını ve dünyadan elimi, eteğimi çekerek keşiş olacağım. Bu kararıma karşı bir itirazın var mı kardeşini?
Sari cevap verdi: (
— Hayır! Yalnız sana bir şey sormak istiyorum: kı°k’nıyor musun?
Cak. ağabeysin e muhabbet dolu baktı.
— Bu düşünce aklından nasıl geçti ağabey? Şayet Mari beni sevmiş olsaydı sen de aynı fedakârlığı yspımyacak miydin ’ Seni niçin kıskanayım? İkimiz de onu sevi Mari yalnız sent seviyor. Bu da. onun hakkıdır
Şart, kardeşini kucaklıyarak:
— Zavallı Cak; seni kalbinden yaralamak istemezdim amma. . sözlerini mırıldandı:
— Senin bunda hiç bir suçun ve kabahatin yok ki Şart!
Şarlin Mari ile düğünü, bir müddet sonra yapıldı, bu arada da Cak, Dalkey manastırına giderek keşiş oldu. O günden beri bir kac ay geçti. Derken bir gün müthiş bir hâdise oldu.
Cak bir gece Dalkey manastırından kaçtı ve ertesi sabah Bartra şatosuna geldi. Şarl o gün, nazı işler için Dublin şeh- Karı kocadan evvelâ Şarl rine gıtmLş. Mari de evde yal- sekteden öldü. Mari de kocasınız katmıştı. Genç kadın, bir- nın cenaze merasimine ait bü-denbıre Çakı karşısında görün-'tun hazırlıkları gördükten son-ce güler yüzle: uı----■--------1. ^ı_
— Hoş geldin Cak! Seni bek-' kaç dakika İçmezdik sözlenie karşıladı.
— Gittiğimden beri nasıl yaşadığınızı merale ettiğim İçin . , . , , -
»tel görmete gbtdlm. HMikbfcn “s »“enblre W,fa
atara büyük deliklik eorû- 3»™'=" kemlk-
aym,,,,, Odaları bana Uıp-
ne Mari! cerabm, «erdi. «m >>lr yere gSmüldtl.
Oenç kadın, kayınbiraderine Çeviren: A. IIİLÂLt
İstanbul radyosu bir Eylülde başlıyor (Baştarafı 5 inci salıifcde)
™ 30 Ağustos Salı Akşamı
ANADOLU KLÜBÜ
Osmancık
Ens-
kısmı kısmı
Su tesisatı yaptırılacak
İLLER BANKASINDAN :
1 — Aşağıda isimleri yazılı belediyelerin su tesislerine lüzunu'^ lu boru, hususi aksam, armatürler Lle terfi ve tasfiye tesisleri satın alınacak, inşaat ve montajları yaptırılacaktır .
Bu lC3sllere lüzumlu çerçevesine dahildir.
Sayın âza ve misafirlerini
MÜNİR NURETTİN
■ve arkadaşlarının vereceği konsere davet eder
ı sıraaile kabul ve yemek salon-
- larını. kütüphaneyi, som» da mcrauund, anla,mayı ksndlterl
■ yalak oda™, Böstertl. c«k.'1;ln aaUa eıralsu bıılmak»-
■ yılık odasını girince: |d,Har. Mesela. gece yarısından
______ Odarun tanzim ve tefrişi sonra, hattâ sabaha knrşı dlig-f çok mükemmel! Doğrusu hüs-' meyi çevirince en meşhur bir L nıi tabiatın var Marti dedi. 1 ■ ■ ■ •
, ikisi karşı karşıya duruyor. du. Mari. sabah tuvaleti İçinde
• bütün güzelliği ile parlıyor, l Cak da onu gözlerlle yiyiyordu. ı Derken vahşî bir conavar gibi
• genç kadının üzerine saldırdı,
i dudakiarlle ağzını kapadı ___________________„__________________
. sim sıkı kucakladı. Mari bida- mümkün olamıyacağı günlere ; yetle elinden geldiği kadar rasianacaktır Bu lakdirde o
■ kendini müdafaa etti, fakat saz takımının boş vaktinde ge-ı sonunda bayılarak kayın bira-' |erel4 müa|g|nı plâğa zaptetlir-ı derinin arzularına ram oldu. ' ınesi şüphesiz kİ kendileri için
Genç kadın, ayıldığı zaman dnha pratik bir hareket olacak-' İş işten geçmişti. O sırada şa- tır. Bu gibi hallerde, onlarla , lonun alt kalında ayak sesleri' ayrı bir anlaşmaya girişileceği , duyuldu. Gelen kocası Şaıldl.1 gayet tabiidir. Tekrar edeyim ki ' Mari. deli gibi merdivenlerden habersiz olarak serteri plâğa 1 aşağı İnerek Şarlin ayaklarına M- —u—’-A—•—- *>- ■
1 kapandı,
I — Şarl intikam İsterim. Kirletilen namusumuzun intikamını almak senin vazlfendlr diye bağırdı ve uğradığı tecavüzü anlattı. Şarl kılıcını çekerek yukarı kala çıktı. Cak. pençe- j daha ziyade redeıı aşağıda bulunan balkona atladı. Fakat Şari onu orada
1 da takip etti. Cak. şatonun rafındaki kulelerder kapanmaktan başka bir kurtn- i
’ lıış çaresi olmadığım anlayınca! en yüksek kuleye sığındı, demir
’ kapıyı da arkasından kapadı.
Şart, kulenin kapalı demir kapısı önüne varıp İçeriye gl-reıniyeceglni anlayınca, içeri-, | den açılmamak İçin halkasına kalıp bir dpmtr çubuk geçirdikten sonra eline bir kazma alarak kuleye çıkan taş basamakları birer birer yıktı. Artık Cak'ın, sığındığı kuleden kaçıp kurtulmasına imkân yoktu. Şarl, bu işi gördükten sonra, bütün uşaklara yol verdi.
Birinci ve İkinci gün sükû-'
| orkestra takımını dinleriz. O saatte o orkestra stüdyoda de-fiildir Dinlediğimiz, evvelce zaptedilen plâğıdır. Bunu biz- ı de de tatbik etmek sanatkârların işlerine gelecektir. Çünkü her hangi bir takım, falan lo- ' kaide faaliyet halinde İken o- 1 ve nun o saatte stüdyoya gelmesi
, - -1 almak bir aahlekurnlclır Bnd-yocvl buna asla tevessül ve te - ( nezzül edemez.*
Tecrübe yayınları
1 eylülden itibaren başhyacak tecrübe yayınları her gün saat 19 - 23,30 arasında yapılacak ve ' UuL. «Lju.üe alaturka müziği I verilecektir. Bunun için kon-servaluvar icra heyetinin bu___ et- 1 günkü kadrosu lle anlaşmaya birinde varılmıştır. Diğer taraftan piyasadaki fasılcılarla da anlaşma yapılmış ve yekûnu 35 - 401 1 bulan taşıtçılar üç dört grupa ayrılmışlardır. Solist olarak şarkı okuyacakların İsimleri de bugün tesbit edilmiş olacaktır.
Müdür Haşan Ferit Ertuğun söylediğine göre tslanbuldakl sanatkârlardan kalbur üstü solistlerin yekûnu 15 I geçmemektedir. Bunlardan hangileri lle konuşulduğunu öğrenmek ls-tedlmse de müdür, çok ketum davrandı ve bugünden isim vermeyi doğru bulmadığını söyledi. Bu tecrübe yayınlarında cumartesi ve pazar günleri şehri-«»kmhm »e «mum su» aun.»-, mizln müzik lokallerinden nanede geçil. Fakat üçüncü gün killer de yapılacaktır. İstanbul öğleye doğru kuleden korkunç sergisi açılınca sergiden, mü-viyoruz. Fakat feryatlar gelmeğe başladı. Karı hlm maçlarda da stadyıımiar-
■—— TASFİYE HALİNDE
KARADENİZ ORMAN İŞLETME T. A. S.
TASFİYE MEMURLUĞUNDAN :
Ticaret kanununun 456 ncı maddesine göre şirketimiz ortaklarının genel kurulu âdi toplantısının 17/9/949 tarihine müsadif cumartesi günü saat 10 da yapılması mukarrer bulunduğundan İç tüzüğün 24 cü maddesi gereğince en az dört hisseye sahip olup da toplantıda bulunmak isliyen ortakların mezkûr gün ve saatte İstanbulda Bahçekapı 4 cü Vakıf han 4 cü kat 36 - 38 numaralardaki .şirket merkezinde bulunmaları veya bir vekil göndermeleri ve İç tüzüğün 26 maddesine tevfikan hisse senetlerini toplantı gününe kaddüm eden on gün Zarfında şirket veznesine tevdi İte duhuliye almaları lüzumu İlân olunur.
Tasfiye memurla GENEL KURUL GÜNDEMİ :
1 — Tasfiye heyeti raporunun okunması
2 — Murakıplar raporunun Okunması
3 — BBânço kâr ve zarar ve mevcudat hesaplarının tetkik ve tasvibi.
4 - Bu bilânçoda görülen kâr hakkında karar ittihazı,
5 — Tasfiye memulları lle murakıpların İbrası.
Otuz Ağustosta tramvay ve
Saadetimi
şefkat ve nazarlarla
koca, iki gün, iki gece bu kor- dan nakiller verilecektir kunç ulumaları işittiler, fakat İstanbul radyosunda halk tür-uluyan adama bir lokma ek- külerine de mühimce ver verl-mek bile vermeği akıllarından geçirmediler.
Altıncı günün sabahı, çığlıklar kesildi ve kulede sükûnet hasıl oldu. Ezrall işini görmüştü.
İstanbul Defterdarlığından
Vergi borcundan dolayı haccedilip Galatada Necati bey caddesinde yeni inşa edilen Tophane Maliye şubesi mahzeninde mevcut bulunan 200 adet alüminyüm cezve, 50 düzüne allık, 15 düşüne küçük kutu pudra. 600 adet çocuk pudrası, 200 düzüne ruj, 48 şişe kolonya. 2 düzüne rimel. 5 düzüne briyantin, 6 kilo esans, 500 adet briyantin, 20 kilo ruj ve pudra boyası 29/ 8 949 tarihine raslavan pazartesi günü saat 14 de mezkûr şubenin alt katındaki mahzeninde açık arttırma lle satılacağından isteklilerin belli gün ve saatlerde sözü geçen mahalde hazır bulunmaları İlân olunur. 12477
bina vesair
yapı işleri de
bu taahhüt
Bir kaç gün sonra Şarl Lle Mariyl gördüm. Saçları ağarmıştı. çehreleri korku ve heyecandan değişmişti. Yanlarında yalnız yaşlı bir hizmetçi kadın vardL Fakat o da ortalık kararır kararmaz korkusundan şatodan çıkıp gidiyordu.
Karı kocadan
ek- külerine de mühimce yer verilecektir. Fakat bu sahada tanınmış olanlarla henüz müzakereye geçilmemiştir.
Kabulü muvakkati yapılan İstanbul radyosunun, ufak tefek noksanlarının İkmaline çalışılmaktadır. Radyoevi. 29 ekim Cumhuriyet bayramı günü merasimle açılacak ve bu resmi küşatla beraber de radyo, programlı neşriyatına başlamış olacaktır.
Cemaleddın BİLDİK
RADYO
ANKARA RADVOÜD Bu akşamki program
18 Salon orkestralarından parçalar İPİ). 18*5 Şarkılar. 18 Haberler. 19.15 , Geçmişte l»u£ün. 19.S0 tnce »ar (Hicaz ra şiddetli bir zehir içerek bir fuin. n.ıs Pazar cbmimi, som Ka-' ' " İçinde can verdi.'r,s,l( şarkıiat, aı.ıs Konuşma »» Karı koca, aynı mezara gömül-! *4u‘‘7 Za,'r'"' do*r ''- »*•'»■
, , q , |l»f «0.1. «.90 Hatif melodiler fPL>.
jduler. Bunlar, muşlerek mezara ç;ftQr Hatl a i5 CUre#
meydanı indirilirken Çakın İçinde açlık- (p. ıvan hikâyeleri», m s Dans m« tan can vermiş olduğu yüksele 1,81 (pı ’■ 015 Haberler.
Denizcilere ilân
Yarın sabah ve öğle programı
7 30 Hafif müzik: (PI.J. 7 45 Haberler ve Hava raporu. I Şarkılar [Pl.), 0-15 On dakika kemşn. «S5 GUnOıı projramı. «M CcsiUİ müzik: (Pl i.
13 30 Karışık şarkılar. 13 Haberler 13.15 Melodiler (Pi.), 13.30 Öğle Ja«-teai, 13.4S Müzik: İPİ1« Hava raporu, aksam programı ve kapanı*.
Teknik Okulu Müdürlüğünden
Ulaştırma Bakanlığı İstanbul Liman Başkanlığından:
1 — İstanbul Elektrik. Tramvay. Tünel ve Gaz işletmeleri Umum Müdürlüğü taralından ArnavutkÖy Akıntı burunu ile Vanıkoy arasında mevcut denizaltı kablosu tamir edilecektir.
2 — 29.8.949 tarihinde işe başlanacak ve 10 gün devam
edece kolan bu ameliye esnasında kullanılacak dubada gece ve gündüz beynelmilel işaretler bulundurulacaktır. Arıza yerinde bulunan duba ArnavutkÖy Akın ti burnuna âzami 220 metre mesafede bir varagcl çelik tel lle bağlı bulunduğundan bilumum deniz vesaitinin duba ile ArnavutkÖy Akıntı burnu arasından geçmemeleri ve dubaya çapraz vermemeleri llâıı olunur. 12581
Lokman Hekirr
(Dr HAFIZ CEMAL»
Dahiliye Mütehassısı
DivanyoJu No. İtli Muayene vaatleri Pac» hariç heı gün ?.5 Tel: 23398
İstanbul telefon Başmüdürlüğünden
1 — Mevcut proje ve şartnamesine göre Aksaray telefon santralı binasının kazan ve kalorifer tesisatı kapalı zarf usulü ile eksiltmeye konmuştur.
- -~ Eksiltme 8/9/949 tarihine müsadif perşembe günü saat 15 de Telefon Başmüdürlüğü binasındaki satın alma komisyonunda yapılacaktır .
3 — Muhammen bedel (21383.82) Ura olup muvakkat teminat 11604) liradır.
4 — Şartname ve proje hergün Telefon Başmüdürlüğü levazım amirliğinden (320) krş, mukabilinde alınabilir
& — İsteklilerin gerekil veslkalariyle beraber usulüne ııygun teminat mektuplarını ve tekliflerini havi zarfı eksiltme saatinden bir saat evvel mezkûr komisyona tevdi etmeleri. 12379
ASre* ıcBAlll için elli Inıruglut pul cflnderılrnelıaic Aterı Mkilr de acm aeglpirilmez

1 eielonlarımiT Başmuharrir 31I5G!
Vati İsleri 207S5 - İdare 30ÖBI Muauı anrı
ZIUılcc» 4 — Hm» 11J
Belediyenin adı Kara köse Alaca Alaşehir Alanya Amasya Antakya Antalya Arapkir Artvin Aydın Ayvalık Bayburt ( Bayındır Bekli i Bor Bulancak Ceyhan Çal Çemişgezek Denizli Develi Devrekani
tu
Ağrı
Çorum Manisa Antalya Amasya Hatay Antalya Malatya Çoruh Aydın Balıkesir Gümüşhane İzmir Denizli Niğde Giresun Seyhan Denizli Tunceli Denizli Kayseri Kastamonu Bolu AFYON Antalya Kütahya Erzincan Konya Konya Çanakkale Aydın Balıkesir
Kadınhan Kastamonu Kilis Kurşunlu Kula Kütahya Maçka Manyas Mecitözü Merzifon Milas Nallıhan
Gümüşhane Kocaeli
Kars Bursa Konya Kastamonu G, Antep Çankırı Manisa Kütahya Trabzon Balıkesir Çorum Amasya Muğla Ankara Aydın Niğde Tokat Trabzon Çorum
Malzeme ve montaj keşfi 210.000 88.139 164.781 93.502 341633 165.877 222.751 112.054 48.933 89.875 412.733 120.331 172.937 73.324
120.145 60.461 48002 50.726 32.280
281.758 138.084 29.537 254.818 77.739 168.078 103.867 312.882 253.780 80.299
175.145 71.416
219.077 t88 908
28.712 103.641 79.042
304 157
67.361 267.601 131.537
74.998 116.124 85.450 35.308
69.712 140.236 154.757
95.937 40.655 248.572 202.297 220.610 10.126 155.404 f
İnşaat dahil umumi keşfi
470 660
132.847
421.798
204.746
633.973
314.959
502.430
261.581
108.701

291.345
327.966
230.377
96.181
539.757
481.965
527.214
27.432 333 403
Teknik okulunun 4 yıllık yüksek öğrenim veren Mühendislik kısmı lle 2 yıllık Birinci derecede Meslek öğrenimi veren Telcnlkerlik kısmına aşağıdaki şartlara göre imtihanla, Devlet hesabına harçlıktı veya kendi hesabına öğrenci alınacaktır.
Mühendislik kısmına girmek İçin, Sam at veya Yapı Enstitülerinin girecekleri mühendislik şubesi ile ilgili kısımlarından veya, olgunluk imtihanını vermiş olmak şartile. liselerden mezun ulmak lâzımdır. .
Tapu ve Kadastro lisesi mezunları 19 Eylül 949 tarihinde başlıyarak Eylül sonunda sona erecek olan Mühendislik birinci sınıf derslerinden imtihan vererek Mühendislik Tapu ve Kadastro şubesinin ikinci sınıfına girebilirler.
Teknikerilk kısmına gjrmekk için. Sanat veya Yapı
tüterinin girecekleri Teknikerilk kısmı he İlgili kısımlarından mezun olmak lâzımdır.
Aday yazılmak için 1 Eylül 949 sabahından 30 Eylül 949 akşamına kadar (yalnız Tapu, Kadastro lisesi mezunlarının yazılma süresi 15 Eylül 949 akşamına kadardır) aşağıdaki belgelerin tam olarak İstanbul’da Yıldızdaki Okulda bulundurulması lâzımdır.
a) Okul müdürlüğüne hitap eden ve adayın girmek İstediği bölüm ve şube ile öğrenimlerini devlet yardımı ile veya kendi hesaplarına yapmak hususundaki arzularını belirten dilekçe,
b) Öğrenimini bitirdiği okuldan aldtğı diploma veya geçici belge.
c) Öğrenimine ara vermiş ve bu süre içinde bir işte çalışmış olanların çalıştıkları yerlerin her birinden alacaktan iş kâğıtları çalışmamış olanların usulüne göre alacakları iyi hal ve ahlâk belgesi,
dı 3X4 büyüklüğünde başı açık ve yeni çekilmiş 10 fotoğraf,
e) Aşl kâğıdı nüfus kimlik cüzdanı,
f) Teknik okulu Hekimliğinden alınmış sağlık raporu (harçlıklı okuma hakkını kazananlardan ayrıca sağlık kurulu raporu istenecektir).
g) Daha önceki öğrenimlerini bir kurum hesabına yapmış olanların bu müesseslerden veya devlet hesabına okumuş olanların mezun oldukları okuldan alacakları okulumuzda öğ-reLlm yapmalarında sakınca olmadığını belirlen muvafakat belgesi.
Belgelerin postada gecikmesi özür olarak kabul edilmlye-ceği gibi belge getirmek için okulca hiç bLr işlem yapılmıya-cağından noksan belgeli adayların kayıtları yapılmıyacaktır.
Sanat ve Yapı Enstitüsü programlarına göre Ekini ayı başlarında yalnız İstanbulda yapılacak olan giriş imtihanlarının tarihleri Eylül ayı içinde gazetelerle ilân edilecektir
Yazılma işlemi lie giriş İmtihanları hakkında fazla bilgi almak İçin (yazılı cevap olabilmek İçin gerekil posta pulu da yollanarak) okul müdürlüğün* müracaat edilmesi. (Kadastro lisesi mezunları Lise Müdürlüğüne de müracaat edebilirler). ____________________________________________________£12466' | Tekel Genel Müdürlüğü ilânları
T
Yassı kayış ihalesinin tarihi hakkkında
Malzeme Alım Şubesinden :
20.8.949 Yâni Sabah. Akşam, Tecim
22.8.949 » » »
24.8.949 Son Telgraf. Vatan
26.8.949 > ,
Gazetelerinde 23 9 949 Cuma günü saat 10 da pazarlığı yapılacağı itân edilmiş olan 3726 metre muhtelif yassı kayış ihalesinin görülen Lüzum üzerine şimdilik telılr edildiği ilân olunur. 12568
55 Rize Rize 247.928 585 784
56 Siirt Siirt 422.146 890.441
57 Soma Manisa 49.345 157.511
58 Sürmene Trabzon 39.908 34.546
59 Şavşat Çoruh 3,145 40.411
60 Ş. Karahlsar Giresun 145.697 302.555
61 Tavas Denizli 22.220 50.902
82 Tavşanlı Kütahya 279.667 635.085
63 Tirebolu Giresun 48.752 145 192
M Tosya Kastamonu 46.463 91.772
65 Maraş Maraş 154.524 278.243
66 Umurlu Aydın 63.203 141.159
67 Vize Kırklareli 148.095 323 522
68 Van Van 44.298 93.452
69 Yerköy Yozgat 24.610 176.788
70 Yozgat Yozgat 259.721 594.850
71 Zile Tokat 158.131 398.837
Umumi Yekûn 9.787.817 21843.672
veya gurup ha-
2 — Bu işlerin yalnız malzemesi için toptan . _ _
llnde teklif verilebileceği gibi malzeme ve inşaatı birlikte yap mak isüyenler de toptan veya ayrı ayn teklif verebilirler.
Toptan teklifler gurup halindeki tekliflere tercih olunur.
3 — Banka yukarda gösterilen malzeme ve işleri %25 çoğaltma veya azaltmaya yetkilidir.
4 — Kapalı teklif zarfları en geç 26 T2, 949 pazartesi günü saat 17 ye kadar makbuz mukabilinde bankamıza teslim edilmelidir.
5 — Kapalı teklif zarflan 27/12/949 salı günü saat 14 de toplanacak bankamız satın alma komisyonu tarafından açılacak ve yapılacak incelemelerden sonra ihale kararı İdare meclisince verilecektir,
8 — Postada vâki geclkmeler.telgraflu yapılacak müracaatlar nazarı itibare alınmaz,
7 — Bu İşlere alt fenni şartnameler ve malzeme listesi 50 lira mukabilinde bankamız muhasebe müdürlüğünden remin edilebilir. Plân ve projelerin her biri ayrı bir ücrete tâbidir.
8 — Yaptırılacak İşlere ait sltûasyon tutarları bonolarla ödenecektir. Bonolar 1'6/951 den başlıyarak 3i 5/955 e kadar yıllık müsavi taksitlerle ödenecektir.
9 — Bu işe ait bilcümle devlet, belediye noter, vergi resim ve harç masrafları işi alana ait,mukavelenin imzasından bono bedellerinin ödenmesine kadar geçecek müddet zarfında bu vergi ve resim ve harçlarda yapılacak değişiklik bankaya aittir.
10 — Banka ihaleyi yapıp yapmamakta işi veya işleri dilediğine vermekte serbesttir. 12405
Açık eksiltme ilânı
İstanbul Emniyet Müdürlüğü satın alma komisyonundan
1 — Bakırköy ilçesinde yeniden yapılacak polis karakolu binası inşaatı keşif bedeli ı14995) lira (381 kuruştur.
Eksiltme 13.9 949 salı günü saat 15 de Emniyet müdürlüğünde toplanacak komisyon tarafından yapılacaktır
2— Bu işe alt evrak şunlardır: Mukavele, eksiltme, bayındırlık işleri genel, hususi ve fenni şartnameleri, proje, keşif hülâsasiyle buna müteferri diğer evrak Emniyet müdürlüğü hesap ve levazım İşleri amirliğinde görülecektir.
3 — Eksiltmeye iştirak etmek için taliplerin 1124 lira 38 kuruşluk muvakkat teminat yatırıldığına dair makbuz ibra» etmesi ve 949 yılında Ticaret odasında kayıtlı bulunduğuna dair belgeyi hamil olması, eksiltme gününden tatil günleri hariç 3 gün evvel vilâyet makamına müracaat ederek ehliyet vesikan alması ve yukarıda 2. ci maddede yazılan evrakı görüp eksiltme şartnamesinde yazılı kayda göre kabul ettiğine dair imzalaması şorttur. 12571.

28 Ağustos IMS_
hiMârö
l 2 3 * S B 7 8
I İ l ıTl
- ı ı ■ ı ı
- I _!J I I I
- [ I I ■ ı

ÇEÇEN BULMACAM İM HALLİ
ıkiopeduınııı * Üncü elidinin as ibö tasikûio idi harfine, ait bir çok kelimelerle intişar ctml» bulunmaktadır. Bu fasiküldcki ►elimeler de yurdun en «alZhlydlı nıuieharenlanna yasdırılmıçtır. Ayrına resim ve •eklileri de İhtiva eden bu fası külli ckuyuculırımıaa tevriye
I
t
M İLÖ FER
Anka. Arta nejretjilen NUtıier m«-muaıınttl 51 mel sayısı yepyeni je-hılde vr temiz baskı ile çücmıçUr. Herkesin ls«ne yarayarak yozular. İhtiva eden Nilüferi okuyucularımıza tavsiye etleriz.
I'iiIrmi LUAU2JH I
Sarıyer Hsucevindeo — Eylül 1M9 rumartesl rünü Bûyükdcrctk Beyaz Fark da yüzme teşvik müsabakaları tertip «ülmijiir. iştiran edecek kulüp »e Halkevlerinin Evlml-e müracaatları rica olunur.
NİŞANTAŞINDA
AMİRAL BRİSTOL HASTANESİNE bağlı
HEMŞİRE DERSHANESİNDE
Öğrenci kaydına bşa İnmiş tır. — Tahsil müddeti 3 senedir. Okul yatılı ve parasızdır.
Kabul şartlan :
1 — Türk tâbi ye tinde olmak. 2 — 18 yaşından az ve 25 ben yukarı olmamak. 3 — Ortaokulu bitirmiş olmak. 4 — İyi nhlâklı olmak. 5 — Sıhhatli nlmalc
Müracaat zamanlan: Cumartesi öğleden sonra ve pazardan başka her gün saat 9.00 — 16.00 arasında.
Dershane müdürlüğü: Güzelbahçe Sokak — NLşantaş
Y ugoslavya
Açık bulunacaktır.
tik - Orta - Lise Ed. Fen smıflanna öğrenci kaydediyor, tik üçüncü sınıfla başlıyan İngilizce ve Fransızca öğretimine pek çok önem verir. Binaları kaloriferli ve saflık tertibatı mükemmeldir. Öğrencilerinin çalışmalarile yakından ilgilenen muadeleti tasdikli özel Türk lisesidir. Tel: 41159.
Taksim - Sıraseiviler M - 86 ■
IYeni Kolej |
Satılık 5 tonluk j KAMYON
Adres: Beyazıt Çadırcılar No. 87 - 89.
İstanbul - Tel: 25377
ZAYİ — İstanbul 18 inci ilk okulundan 1944 senesi almış olduğum ilk okul diplomamı kaybettim. Tenteni alacağımdan eskisinin hükmü olmadığını ilâ nederim.
Mehmet Naci kızı Memrrune Sivaslıoğlu No. 64
ZAYt — İstanbul Emniyet 6 ncı şube müdürlüğünden aldığım 20547 sayılı şoför ehliyetimi, sıhhi muayene cüzdanımı re Fen fakültesinden aldığım şebekemi yangın esnasında zayi ettim. Yenilerini alacağımdan eskilerin hükmü yoktur.
ZAGREB FUARI
Sadrettin Taner!, Fen fakültesi No. 3625. Diş hekimliği okulu No 790
M7 Eylülden itibaren 2 Ekim 1949 tarihine kadar
ZAYİ — İstanbul Giriş gümrüğünden almış olduğum 17/8/ 949 tarihli ve 81142 sayılı 1046 lira 41 kuruşluk gümrük makbuzunu sayı ettim. Yenisini alacağımdan eskisinin hükmü olmadığı ilâ n ol tın ur.
Mehmet Sülün
Tomruk sokak No. 64/1
Puan gezmek istiyen sayın ziyaretçilerin lâzım malûmat için Yugoslavya Halk Federatif Cumhuriyeti Ticaret Ataşeliğine müracaat etmeleri rica olunur. Cumhuriyet Caddesi No. 241/2 Güneş Ap. Harbiye. İstanbul.
Mahksme, tapu, icra ve noter ilânları
Bedelleri nususi şahıslar taraf m dan ödenen mahkeme, İcra, tapu vc noter Hânları gibi resmi Hânlar eskiden olduğu gibi doğrudan doğruya «AKŞAM» İdaresi tarafından kabul edilmektedir
Tarım bakanlığından
Bakanlar kurulunun 11.9.947 günlü ve 36376 sayılı ve 17 7-949 günlü ve 37890 sayılı kararlan gereğince İstanbul Hinin Eyüp merkez İlçesinde vc Rami, Küçükköy, Ayazma ve Kemerburgaz köylerinde 4753 sayılı çiftçiyi topraklandırma kanununa göre dağıtmak için arazi kamulaştırma Lşlerfrrl ve arazi dağıtı- | mnun yapılmasına başlanacaktır. Bu husus istanbulda çıkan Crnnhıılryet gazetesinde ve mahallerinde diğer münasip vasıtalarla ilân olunmuştur.
Ayrıca Resmi Gazete İle de yayınlanmak üzeredir. İlgililerin sözü geçen kanunun H, maddesindeki ödevleri Resmî Gazete ile yayınlanma tarihinden bavlıyarak uc aylık süre içerisinde yerine getirmeleri Hân olunur.
[ELEKTRİKLİ ;CAMAS/R MAKİNELERİ GELMİŞTİR
lOlKİVE UMUM MÜMESSİLİ M ATAŞ TİCARET T. A Ş.
GALATA, Rıhtım cea. E«hi yolcu »lonu karsı».
Tabir han 4üncü •(** TEL. 44996-B
İstanbul parakan** «■(•» mağara». :
Galata. Kürekçiler C9O, No- g7 TEL. 43480
: ARİF SALTUK Pos» «Od«»l No. 21
Deniz Gedikli Eıhaş Ortaokulu Müdürlüğünden
1 — Türk Donanmasının gedikli erbaş kaynağı olan (Denli gedikli eroaş ortaokulu» »e Dz Od erbaş sınıl okuluna «Öğ‘ rene! yazımına ıthaziran.949 oan l. Eylûl/94'j gününe *adau devam edecektir
2 _ Birinci sınıfa bu yıl ilkokulu bitirenler ti sınıfa orta □kullarda ikinci sınıfa geçenler üçüncü sınıfa da orta okulda İH cû sınıfa geçmiş bulunanlaı ve gedikli erUğe de orta okulu bitirerek diploma alanlar kabul edilir.
3 — Birinci sınıfa 16. Udncl sınıfa 17 ve üçüncü sınıfa 18 yaşından büyük olanlar kabul edilmez.
4 - Gedikli er olacakların 18 yaşını tamamlıyarak 19 yaşın dan giın almaları şarttır
5 - İsteklilerden istanbulda bulunanların Ka-sımpaşadak)
oku! müdürlüğüne, naşka yerttnie bulunanların bulunduklar yerin askerili: şubesi Başkanlığına aşağıda yazılı ve-mraiarte müracaatları. 721)8
D> Nüfus cüzdanı fotoğraflı
e) Bir seneyi geçmemiş aşı kâğıdı
d) Ailesinin ve kendisinin iyi ahlâk sahibi olduğuna dair iyi hal kâğıdı
e) Okul tastiknamesl veya diploma fi 12 adet vesikalık fotoğraf.
ISVEÇln sağlam materlyal ve yüksek teknik harikası 1000 saat gibi uzun müddet dayanabilen
PORTATİF PİLLİ
CHAMPION
RADYOLARI gelmiştir
Bu PORTATİF radyoyu herhangi bir makineye tercih edeceksiniz. Çünkü: EVİNİZDE, sayfiyede, kampta, bahçede, tren Ve vapurda, otomobilde hattâ yolda yürürken dahi istediğiniz istasyonları gayet net pürüzsüz olarak din Uy e-billrslniz.
Türkiye tlmumi Depoziteri : ÂDEM KARADAĞ
Bankalar C. No. 121 - 123, Posta kutusu 1341 Galata İstanbul. Tel: 49259
Türk - Bulgar doğru eşya tarifesi hakkında
D. Demiryolları Genel Müdürlüğünden:
Türk - Bulgar doğru eşya tarifesi 1 9.1949 tarihinde yürürlüğe girmek üzere değiştirilmiştir. Fazla bilgi istasyonlardan alınır. 12586
Şehir Suyu Tesisatı inşaatı yapiırıfoc^ör
iller Eankastndan

Geçici teminat
10.663.—
4619 —
188.252.77
67.776.53
bedellerine boru bedeli dahil olmayıp born-eoııe-
1 — Aşağıda isim, keşif bedeli ve teminat nıtet;__ . gös-
terilen Kasabaların su tesisleri yaptırılacaktır
Kasaba adı Keşif bedeli Akçaabat Daday
2 - Bu keşif .
lar Banka tarafından Karabük veya İstanbulda teslim t çektir.
3 — Her kasaba için ayrı teklif mektubu verilecektir
4 — İhale, 2 Eylül Cuma günü saat 15 de Bankamız ihale komisyonunca yapılacak ilk inceleme sonucunun idare meclisince tasdikini müteakip kesinleşecektir.
5 — Tekili mektuplarının en geç eksiltme günü saat 12 ye kadar Bankamıza makbuz mukabilinde teslimi şarttır Pornla veya sair surette vaki olabilecek gecikme nazarı itibâre alınmaz.
6 — Her bir işe ait ihale evrakı 10 — lira bedel mukabilinde Bankamızdan alınabilir. Projeler Bankamızda görülebilir.
7 — Eksiltmeye girebilmek lehi Bayındırlık Bakanlığına eksiltme gününden cn az üç gün evvel yaptıkları benzeri İşleri gösterir helgeîerlle müracaat edeTek bu işi yapabilecek kabiliyette olduklarına dair yeterlik belgesi almak şarttır.
8 _ Banka ihaleyi yapıp yapmamakta veya işi dilediğine
vermekte serbesttir. ( 12201ı
İstanbul P. T. T. Bölge Başmüdüriüğünûenı
Hurda bir hale gelen hurç, heybe, dağıtıcı çautası ve oez çanla. 38 adet varlı şartnamesi mucibince açık arttırmaya çıkarılmıştır.
Arttırma 29/8/949 pazartesi günü saat 15 de Başmüdürlük İdari muavinlik odacındaki komisyonda yapılacaktır
Muhammen bedel 5596 lira 70 kuruş geçici, teminatı 419 lira 77 kuruştur.
TaUplerln satılacak eşyayı görmek üzere Buyun .postana-ne altındaki umumi depo anbanna. şartnamesini görmek ve teminatını yatırmaa üzere Başmüdülrük levazım şefliğine arttırma günü ve saatinde de teminat makbuziyle blrükte komisyona baş vurnıal an. (118171
; Sığır eti
Miktarı : 30,000 kilo
Fiatl : 140 kuruş
Muhammen tutan ! 42000 LİRA
— SUvan J. Er okulu eratının bir yıllık ihtiyacı olan 30.000 kilo et kapalı zarf usulü ile satın alınacaktır.
2 — İhale günü 20 Eylül 949 salı günü saat 11 de okul binasında yapılacaktır.
3 — Geçici teminat 3iou ura olup kati teminat: geçici teminatın iki mislidir.
4 — Şartname okul levazımında parasız hergûn görülebilir.
5 — tstekHIerln 2490 sayılı arttır ma ve eksiltme kanunun-
da yazılı olan vesikalarla birlikte belli gün ve saatte komisyona başvurmaları veya teklif mektuplarını komisyona tevdi etmiş olmaları İlân olunur. 12383
Çorum vapuru hakem-Dispeççi hey'etinden
Devlet Denizyollarına mensup Çorum vapurunun 9/7/949 günü 12 net Hopa seferini yapmak özere Tophane ntyımın-dan harekete hazır bulunduğu sırada 3 No, lı anbannda çıkan yangın hâdisesinden dolayı gemi ve yük He ilgili hakiki ve hiıkmi şahısların bilcümle İddia ve taleplerini muhtevi dilekçelerini ellerinde mevcut vcslkalarlle birlikle 22 Eylül 949 per-şenbe günü akşamına kadar her iş günü saat 9 İle 17 arasında hey’et kâtibi Büyük Postahane binasında icra yargıçlığı başkâtibi Kenan Tuncere ibraz ederek kaydettirmeleri ve bu tarihten sonra yapılacak müracaatların kabul edilmeyeceği ve ilgililere ayrıca şahsan tebligat yapılmıyacağı konşimentonun değişik 25 inci maddesi gereğince şahsi tebliğ yerine geçmek üzere İlâ Dolunur. (12500)
F-M(e 8
AKŞAM
23 AıiUoLOi 1949

AKŞAM |SPOB|
ATLETİZMDE KALKINMA
Son müsabakalarda gördüğümüz başarı dan göğüslerimiz iftiharla kabardı
--------------"-------
JTom amatör ruhlu idareci ve sporcuların başarısı...
Yazan; Şazi TEZCAN
Spor şubelerinin en muhim-mi olan atletizmin son zamanlarda memleketimizde tutun- r mağa başladığını görmekle se- ı vinç duyuyoruz, öteden beri c futbol ve güreş müsabakaları* ; nın gördüğü rağbeti ana spor t olan atletizme de aşılamağa ı çalışan İdarecilerin nihayet ü- 3 zun senelerden beri uğraştıkla- 3 n bu işte muvaffak olduktan- j nı kabul etmek lâzımdır. 3
Seyircisiz spor şubesinin ya- 1 şamasına İmkân olmadığına 1 göre son atletizm müsabakala- 3 nnda İnönü stadında görülen c kalabalık — hem de bir çok spor topluluklarında göremedi- , ğınıız. derecede — temiz seyirci ı doğrusu ya göğsümüzü kabart- , U. Şimdi atletizm idarecilerine ] düşen mühim bir vazife vardır . kİ o da staddan memnun ola- . rak ayrılan bu seyircileri elden ; kaçırmamaya çalışmaktır. Bu- | nun için de cazip müsabakalar : tertiplemek ve seyirciye heye- j can verecek yarışmalar yaptır- ı mak. iç sıkan ve çoluk çocuğun j girdiği müsabakalardan kaçın- . n*nk .. (
Öteden beri kucak, kucak ] davetiye dağıtıldığı halde seyirci miktarı hiç bir zaman iki yüzü geçmeyen atletizm karşı- ■ taşmaları, maalesef iyi organı-ze edilemediği için rağbet bulamamakta idi. Heyecan duymak ve birinci sınıf atletlerin arkasından ve programda gös-ykediğerile çekişmesini seyret-^ ter İldiği saatlerde inhiraf et-
meden yapılırsa neticesi daima atletizmin kalkınması bakımından hayırlı olur. Yukarıda saydığımız aksaklıklara Türkiye birinciliklerinde ve Avusturya karşılaşmasında rastamadık ve bununla iftihar netice ne oldu. İşte karşımıza 9 bini aşan temiz bir atletizm seyircisi çıktı. Onun İçin atletizmin tutunmasına senelerden beri emek veren İdareciler bundan sonrası için de programlarını buna göre ayarlamadı ve bu seyircileri stad-lardan kaçırmamaya gayretlle çalışmalıdırlar. Bunu tatbik etmekte titizlik gösterdikleri takdirde atletizme kurtuldu nazarile bakabiliriz. Aksi halde yine eskisi gibi üçüncü.
mek için stada gelen meraklılar, karşılarında üçüncü, dördüncü sınıf atletleri buluyor, varış saatlerinde büyük gecikmeler oluyor ve isim yapmış kıymetli atletler tribünlerde yarış seyrederken birincilikler yapılıyordu. Zaman oluyurdu id saat 17 de bitmesi icap eden yarışlar saat 19 olduğu halde el'an devam ediyordu. Tabii bu lâübalillkler seyircileri yavaş, yavaş atletizm müsabakalarından uzaklaştırdı.
Atlet yetiştirmek için üçüncü, dördüncü kategori sporculara ihtiyaç olduğunu kabul edenlerdeniz. Ancak bu atletler seyircinin spor zevkini okşıyarak yetiştirmeğe çalış-, dördüncü katagorl m usa bakanı ak lâzımdır. Yoksa onun he- lan, mütemadi seçmeler, yarış yecanını istismar ederek de- saatlerinde gecikmeler yapılır-ğll... Bu sınıf küçük atletler sa sonu hüsran olur. Ve bu se-arasmda da müsabakalar ya- yircileri bu sefer de stadlardan pılmalı, ancak bu müsabakalar kaçırırsak bir daha kolay, ko-büyiik karşılaşmalar çerçevesi lay toplayamayız... içine alınmamalıdır. Bunların günleri ayn olmalıdır. Sonra en mühim mesele müsabaka-, lan muhtelif seçmeler yaparak uzatmamalı ve atletizm yaz aylarında yapıldığı için mümkün olduğu kadar seyirciyi staddan' erken çıkartmaya çalışmalıdır. ] Yarışlar son Avusturya müsa-' bakasında olduğu gibi birbiri
ettik. Fakat
bütün

Bizde spor işleri Beden Terbiyesi teşkilâtı tarafından İdare edilmeğe başlan-dığındanberi kulüpler ve gençler arasında amatör spor ruhunun çek gevşediğini ve zayıfladığını bir çok misalleri ile acı duyarak müşahede etmekteyiz. Memleket sporunun İnkişaf ve gelişmesine tahsis edilen paraların büyük bir kısmı spor yapan gençlere şu ve ya bu bahanelerle harcanıp gitmektedir. Bu arada; tam bir amatör ve spor aşkiyle çalışmak İsteyenler her nedense spor teşkilâtı nezdln-de pek İltifata mazhar olamamaktadırlar. Buna rağmen hamdolsun bizde amatör ruh tamamiyle sönmüş değildir. Küçük bir misal:
Dokuz millete mensup on yedi tenisçiyi şehrimize davet ederek milletlerarası büyük bir turnuvayı muvaffakiyetle devam ettiren Dağcılık kulübü bu işi tek başına tam bir amatör zihniyetiyle çalışarak başarmıştır. Kulüp sırf kendi âzalarının yardım ve gayretiyle dört yüz kişilik yeni bir tribün yaparak bütün kulüplerimize örnek sayılacak bir eser vücuda getirmiştir, Malzemesi kulüp üyeleri tarafından hediye edilen tribünlerin inşaatında bütün kulüp mensublni bir amele gibi çalışarak dört günde bu İşi tamamlamışlardır.
Kulüpteki gümüş kupaların muhafazası İçin yapılan vitrin, kulüp veznesine yük olmadan merhum bir izanın kardeşi tarafından teberru edilmiştir. Buna benzer daha bir çok işleri tam bir spor aşkı ve amatör ruhu İle başaran T. E. D. kulübünün idareci ve sporcularını takdirle anar ve yakın bir gelecekte Türk spor teşkiâltına da amatör ruhun hâkim olmasını candan dileriz.
Haftanın Dedikodusu
Milletlerarası İstanbul Tenis şampiyonası
10 milletin en meşhur oyuncularının iştirak ettiği bu şampiyona başarile devam ediyor
AKDENİZ ATLETİZM ŞAMPİYONASI ÇIKMAZDA
İstanbulda oynanan milletlerarası tenis şampiyonasından ıkı enstantane

300 bin lira kıymetindeki futbolcu
İngiliz profesyonel takımlarından bu sene ikinci kümeye yem geçen Hulcity klübü N, Franklin namındaki futbolcuyu klübüne almak İçin Stoke City klvbiine üç yüz bin Türk lirası teklif etmiştir. Bu oyuncu klüp değiştirmeğe razı olduğu halde idareciler bu transfere rası olmamaktadırlar.
Bu satış işinin şimdi federasyonca bir neticeye bağlanacağı Amit edilmektedir.
Milletler arası federasyon başkanı
Kırk senedir Fransız federasyon başkanı ve aynı zamanda senelerdir milletler arası futbol federasyonu başkanı Rimet geçenlerde Fransız federasyonu başkanlığından ayrılmıştır. Bu yüzden Partste Fransız federasyonu binasında bir odayı İşgal eden milletelr artışı federasyon bürosu açıkta kalmıştır. Rimet büroyu şimdilik kendi evine nakletm iştir.
Dünyanın en dürüst hakemi Ingilizdir!..
Fransız İngiliz atletleri arasında Londrada yapılan karşılaşma İnglllzlerin sayı tarkile kazandıkları malûmdur. Bu müsabakaları takip etmek üzere Londraya giden bir Fransız spor gazetecisi şunlan yazmak- l tadır:
— Ömrümde bu kadar müsabaka gördüm. Doğrusunu söylemek lâzım gelirse İngiliz hakemleri kadar dürüst olanına hiç Taslamadım. Londrada kİ müsabakaların atlama ve atma müsabakalarında İngiliz hakemleri bir yanlışlığa meydan vermemek için mesafeyi üç dört defa dikkatle tekrar ölüçtükJerlne şahit olduk. Ah ., biz de hakemlerimize böyle güve neb ilsek...
Beşiktaş - İzmit boksörleri karşılaşıyor zamanlarda futboldan
Zavallı Sal m ağabey, onu da kaybettik. Temiz bir sporcu. Vefa kulübünün bir numaralı âzası ve müesslsl. eski futbolcu, eski idareci, eski Fuboi Federasyonu üyesi, eski hakem ve halen İstanbul Futbol hakem komitesi üyesi, Hlzh Schoal İngiliz okulu ile Vefa lisesi tarih öğretmeni Saim Turgut Vefanın, hafta içinde geçirdiği bir böbrek ameliyatı neticesinde vefat ettiğini teessürle öğrendik. Cenazesini bütün İstanbul sporcular ve spor sevenleri göz yaşları arasında takıp ettiler.
Sporculuğun en büyük şiarı olan sportmenliği tam mâna-siyle nefsinde toplamış olan Saim ağabeyin vefatı ile Türk sporu hakiki evlâtlarından birini daha kaybetmiş oldu. O yalnız Vefalıların değil, bütün Türk sporculuğunun ağabeysi İdi. Nur İçinde yatsın.
Türk atletizminin kıymeti
Avusturya - Türkiye atletizm karşılaşması 90 - 92 Türk at-letleml zaferiyle sona erdiği dakikada tesadüfen beni Beden Terbiyesi genel müdürü Vildan Âşir Savaşır İle karşı karşıya getirdi.
t— İki puvanla zaferi nasıl buluyorsunuz?» dedim.
' e— Zafer zaferdir. 2 puanla yenilmeyi tercih ederim.» diye
Fransız federasyonu büroyu eskisi gibi kullanması İçin başkandan rica etmiş ise de Rimet bu teklifi kabul etmemiştir.
Son
maada atletizm ve boks şubelerini de esaslı şekilde faaliyete geçiren Beşiktaş klübü bilhassa boksta muvaffakiyetler kısaca cevap vererek yan undan kazanmaktadır. Geçenlerde An- uzaklaştı.
karaya yaptıkları seyahati ba-' Atletizm Federasyonu başkaları ile bitiren Beşiktaşlı bok- m NaUİ Mûran ke suaU ?u S*' sörler bugün kendi startlarında Wlde cevaplandırdı: saat 17 de tzmit muhteliti bok- (— Ben zaten atletlerimin sorleri İle karşılaşacaklardır. , zaferinden emindim.» demiştir
AvusturyalI İdarecilerin düşüncelerini geçen hafta pazartesi günü çıkan ve müsabaka tafsilûtuıı veren yazımda okuyucularıma bildirmiştim.
Kısaca: Türk atletizmi büyük bir ilerleme devresi geçirmektedir,
1940 yılında Yugoslav ve Yunanlı atletleri yenerek Balkan şampiyonu olan Türk atletleri 1947 ve 1048 yıllan Doğu Akdeniz atletizm blrlnclsidirler. O-Hmplyadlarda ilk defa atletizmde bir üçüncülük elde ederek dünya atletizm şeref Listesine Türk isminin geçmesi, son zamanlarda Osman Coşgül ve Cahit Önelin 1000 metreden 10000 metreye kadar yaptıklar» rekorlar ve dereceler Türk atletlerinin dünya çapında birer kıymet olmağa başladıklannı ispat eden birer vakıadır.
Eski tas, eski hamam
Tekin eli futbol hakkında evvelki hafta arkadaşım şad Tezcan, geçen hafta da ben bu sütunda futbol hakemleri hakkında düşüncelerimizi yazmıştık.
Hafta İçinde matbaada, geçmiş yılların Akşam koleksiyonunu karıştırırken 10 ekim 1938 pazartesi günü çıkan 7179 sayılı gazetenin spor sahi fesin de şu yazı nazarı dikkatimi çekti:
c Futbol seyircilerimiz, Avru-panın bir çok yerlerindeki futbol meraklılarına nispetle daha çok sakin ve terbiyelidir. Bilhassa yabancı takımlara karşı daima Türklüğe has nezaket ve misafirperverliklerini gösterirler. Yalnız kendi takımlarımız arasındaki karşılaşmalarda basan müfrit fubloc uların lüzu-
Taksimdeki Tenis. Eskrim, ve. Dağcılık klübünün kapısında bir haftadan beri on milletin bayrağı dalgalanmaktadır Bu bayraklar bu senekl tenis turnuvasına iştirak eden kadın ve erkek (17) yabancı sporcunun mensup olduğu milletlerin bayrağıdır.
Bugüne kadar bizde milletlerarası bir turnuvada on milletin temsil edildiği ilk defa göriılmektedir. Bu itibarla tenis idarecilerimizin bu başarısını övmeği hepimize düşen bir sportmenlik borcu gibi karşılıyoruz.
Bir haftadır — bu oyundan biraz aDİayanlara — hakiki tenisin bütün inceliklerini seyretmek fırsatını veren dünya çapında şöhret yapmış dokuz milletin mümessillerini İstan-bula getirtmek suretlie elde ettikleri büyük ve eşsiz başarı
m undan fazla coştuklarını görüyoruz. Bir kulüp taraftarının kendi takımını teşvik etmesi hakkı tabiîsidir. Fakat rakip oyunculara hakaret etmeğe hiç bir zaman hakkı yoktur. Sporculuk nezahet ve terbiyesine aykırı. kulaktan tırmalayan bu baftrışmalarrn ve yuhaların önüne tamamiyle geçmek lâzımdır. Bu nevi seyircileri, bir kaç maçta stadlardan dışarı atsak futbol sahalarımızı temizlemiş oluruz. En kestirme çare bu-dur.»
İşte aziz okuyucularım. On bir senedenberl ortada değişen hiç bir şey yoktur. Yani tâbiri amiyanesiyle cEskl tas, eski hamam» dır. Yukarıdaki fıkrayı yazan ve çaresini bulan arkadaşımın bu tezini alâkadarların futbol mevsimi başlamadan nazarı İtibara almalarını Türk futbolu için yegâne kurtuluş yolu olarak görüyorum.
Halûk SAN
Yazan: Adil GİRAY karşısında diğer bütün spor idarecilerimiz ne kadar gıpta etseler yeridir.
Böyle geniş ölçüde bir turnuvanın nasıl bir çalışma ve feragat temposu içinde hazırlandığını biraz işten aıılıyanlar gayet iyi takdir ederler.
Dört ay evvel milyonluk bütçesi ile Beden Terbiyesi Umum.’ müdürlüğü muvazzaf bütün e-lemaniarını seterber ederek tertiplediği Avrupa güreş şampiyonasına ancak yedi. sekiz milletin iştirak ettiği malûmdur.
Diğer taraftan tam bir amatör ruhile çalışan T.E.D. klübü tek başına milletlerarası bir organizasyonda aynı başarıyı gösteriyor.
Akdeniz atletizm şampiyonası
Yine haber alıyoruz ki atletizm federasyonuna on binlerce Liraya mal olacak Akdeniz atletizm şampiyonası bir çıkmaz yoldadır.
Eylülün ilk haftasında İs-| tanbuida yapılması takarrür eden Akdeniz atletizm müsabakalarına Fransız atletlerinin iştirak edemlyeceğl resmen belli olmuştur. Fransız federasyonu son toplantısında bizim federasyonun davetine eylülün 17 ve 18 İnde Fransız atletlerinin Flnlândiyada müsabakaları olduğundan Istan bula bir takımın gönderilmesine İmkân olmadığını bildirmiştir.
Müteaddit müracaatlara rağmen İspanyollar bir türlü işi ciddi tutup Akdeniz müsabakalarına İştiraklerini kati olarak bildiremiyorlar, Mısır federasyonu atletlerini gönderemlye-ceginl kati surette bizim federasyona bildirmiş.
Yunanlılar malûm sebeplerle
gelemiyorlar. İtalyanlar ancak beş altı atlet gönderebileceklerini vâdetmişler. Suriye milletlerarası federasyona henüz kayıtlı ' olmadığından durumu şüpheli. Geride bize kala kala Lübnan ve Filistin kalıyor. Bu durumda bir Akdeniz şamptyo-naşının kıymeti de sıfıra iniyor. İşler bu vaziyete gelince Akdeniz şampiyonasından vazgeçmek en doğru bir hareket-Ur.
ı Milyonluk bütçesi, federas-I yontan, bol elemanları He tek bir organizasyonun hakkından gelemlyen spor teşkilâtım izin idarecileri kendilerine T. E. D. klübünîı örnek tutsa belki işleri biraz daha yolunda gider demekten kendimizi alamıyoruz.
Dünyanın hiç bir yerinde bir eşi olnuyan spor İdaremizde amatör ruhun hâkim olmasını bu vesile ile candan temenni ediyoruz._____________
Hususî futbol maçları
Yeni futbol mevsimine hazırlık yapmağa başlayan klüpler kendi aralarında yaptıkları idmanları müteakip yeni kadrolarının verimini anlamak için hususi maçlar tertip etmişlerdir. Bu cümleden olarak bugün Fenerbahçe stadında Ankara Demirspor ile Fenerbahçe takımı karşılaşacaktır.
Kadrosuna bir çok yeni oyuncu almış otan Demlrsporun Fenerbahçe karşısında atacağı netice merakta beklenmektedir. Bu arada Fenerbahçeliler de bugünkü maçlarında klüplerine yeni giren oyuncuları tecrübe edecektir.
Bu maçtan ayn olarak da Şeref stadında saat 9,30 da Sü-leymanlye İle Beyoğluspor, E-lektrlk İle Taksim klüpelri karşılaşacaktır.