Emlâk Sahiplerini Davet
Cteyrt menkul sahipleri demeğinin, aylık genel toplantısı 29 'mayıs*'»» pazar günü saat 15 de Kadıköyünde Süreyya sineması üst salonunda yapılacaktır .Behemehal gelmenlk rica olunur.
Dernek Yönetim kurulu
AKŞAM
Edebiyat âlemlmlzdo misline ender rastlanan bir 1 hâdise
Mevcudu tükenmiş olan
YAKILACAK KİTAP
BJTEM İZZET BENİCE'nln bu ölmez eserinin 6 ncı tabı çıktı
Çıkaran: İNKtLÂP KİTABEVt Bütün Kitapçılarda bulabilirsiniz.
------------------------------------
Sene sı _ No. 10999 — Flatl: her yerde 10 kuruştur.
PERŞEMBE 20 Mayıs 1949
Sahibi: Necmeddİn Sadak — Yaza IşlerLnı .ıuçn İdare eden: O. Bildik — Akşam Matbaası
Amerika komünizmin Asyada yayılmasına seyirci kalmayacak
DsXZir Londrada Orta Doğu
15-20 indirildi hakkında görüşmeler
Truman, Acheson, Mac Arthur Johnson bu hususta anlaştılar
Siyam, Birmanya, Filipinler, Formoza, Japonyada bir müdafaa hattı kurulacak Çine karşı müşterek bir siyaset fakibeıtilmesi için 12 devlet arasında görüşmeler oluyor
Ankara 25 (Aksam) — Denizyolları Umum müdürlüğü dış hatlara çalışan gemilerimiz İçin yeni flat tarifeleri hazırlamış, tasdik edilmek üzere Bakanlığa sunmuştur.
Hâlen Batı Akdeniz seferini yapan İstanbul vapurlyle Doğu Akdenize İşllyen Kadeşln rintleri bu tarifeye göre rakip tnem tekellerin mümasil gemilerinin rintlerine nazaran yüzde 15 -20 ucuzlamaktadır.
Arap liderlerinin büyük bir kısmı Londrada toplanıyor
Mısır Dışişleri Bakanı Londraya vardı, Lübnan Cumhurbaşkanı, Irak Başbakanı, Ürdün Kıralı da Londraya gidecekler
Truman Mac Arthur Johnson
Londra 26 (Nafen > — Dal!/ Mail gazetesinin Washington muhabirine göre Birleşik Amerika Dışişleri Bakanı Dean Acheson Parlse hareket etmeden evvel Başkan Truman İle Asya hakkında taklbedllecel; siyaset üzerinde bir görüşme yapmış ve esas noktaları tesblt etmişlerdir.
Hazırlanan yeni plân bilhassa general Mac Arthur He Savunma Bakanı M. Johnson'up ısrarları üzerine ele alınmış ve onların arzularına göre hazırlanmıştır.
Muhabiri n kanaat ine göt t Birleşik Amerika Asyadakl v;ni gelişmelere artık seyirci kaimi -yacak ve komünizmin daha faz la yayılmasına müsaade etnıl-yecektir. Hâlen komünizm Ue bir hudut çizilmesi bir zaruret haline çeldiği muhakkaktır Komünizm hareketini önlemek için hiç bir fedakârlıktan ka-çımlmıyac ağını ayrıca muhabir bildirmektedir. Muhabir yazısına şunları İlâve etmektedir:
cÇlni kurtarmak için hiç bir ümit kalmamıştır. Fakat Siyam. Birmanya. Filipinler, Formoza, Oklnawa ve Japonya komünizme katşı bir mödaraa hatlı olacak ve bunun İçin de komünizm hareketlerinin temizlenmesine ‘büyük gayretler sarfedllecektir.»
Yukarıda tesblt edilen plân ancak İhzari mahiyettedir. Bu plân tatbikat sahasına konmadan evvel üzerinde yeni İncelemeler yapılacak ve alâkadar memleketlerin de nokta! nazarları öğrenildikten sonra tatbikat için son şekil verilecektir.
12 devlet arasında görüşme
Londra 20 iri _ Amerika Birleşik devletleri, Çinde müşterek bir siyaset taklb edilmesi için II devletle istişarede bulunmaktadır. Rusyonın d atili olmadığı devletler şunlardı»" İngiltere, Fransa, Holündü. Belçika. Hindistan, Pakistan. Seylân, Avıı.sturaiya. Yeni Zelanda. Kanada Görüşmenin hedefi Çinde komünist rejiminin tanınmasıdır 12 devlet bu huşunla birlikte hareket edecektir.
Diğer taraftan İngiltere Güney Doğu Asyanin korunması için Fransa. Kolanda, Şlyam,
Birmanya Ue iş birliği yapacaktır.
Şanghay’ın durumu
Londra 26 (R) — şaghaydan geien haberlere göre, şehirde sükûnet vardır. Komünist kuvvetleri İntizamlı hareket ediyorlar. Şehir tabii çehresin! al-
Dışişleri Bakanı iyileşti
Ankara 26 (Akşam) — Bir haftadan beri malaryadan rahatsız bulunan Dışişleri Bakanı Necmeddin Sadak'm İyileştiği büyük memnunlukla haber alınmıştır. N. Sadak, bir İki güne kadar vazifesine başlıyacak-
Armatörlerin isteği
Ankara 28 (Akşam) — İstan-, bul armatörlerinden üç kişilik i bir heyet dün sabah şehrimize gelmiştir. Başbakanlık ve Ulaştırma Bakanlığı ile temaslarda bulunacak heyet, gem! satın almaları İçin kendilerine tahsis edilen döviz miktarının arttırılması yolunda teşebbüslerde bulunacaktır.
Ay başından itibaren navlun rintleri serbe3 bırakılacağından fcrimdr ntrCledeeek olan mües-seseterla. de bu hususta anlaşmalar yapılacaktır,
Loudra 28 (Nafen) — Nafen ajansının diplomatik muhabiri bildiriyor: «Londrada Orta Şark meseleleri ile İlgili görüşmeler yapmak üzere gelecek Arap liderlerinin muhtemel olarak adedi artacaktır.
Mısırın Dışişleri Bakanı Ahmet Haşcbe paşa bugün Lon-dlraya gelmiştir. Yakında Mısır elçisi Abdlil Fettan Anır paşa refakatinde olarak M. Bevin Ue görüşmek üzere Parke hareket edeceği şayiaları kuvvetle siyasi mahfillerde dolaşmaktadır.
Dün Sudanlı lider Slr Ab-dürrahman el Mehdi paşa Londraya varmıştır. Her ne kadar Abdürrahman paşanın ziyareti sıhhi sebeplerden ileri geliyorsa da İngiliz hükümet erkânı ile mühim, görüşmelerde bulunacağı muhakkak addedilmektedir. Birkaç güne kadar Sudan. genel valisi Sir Rober Howe'ın da Londra'ya geleceği haberi yukarıdaki İşaret ettiğimiz görüşme temellerini arttırmaktadır.
Bunlardan maada henüz te-
mahallide kuvvetle deveran etmektedir.
Bu şayialara dûn de yeni bir tane ilâve edilmiştir O da Ürdün kıralı Abdullah’ın pek yakında Londra’ya geleceği haberidir.
Bütiin bu şayialar tahakkuk ettiği takdirde Londrada Orta
Şack ve Arap âlemi ile II ;ill gayet mühim görüşmeler yapılacağı iyi haber aian mahutu tarafından muhakkak nazariyle bakılmaktadır
Mısır Dışişleri Bakanı Ahmet Uaşebe paşa
eyyiit etmemiş olmasına rağmen Lübnan Cumhurretr! El Huri ve Irak Başbakanı Nuri paşanın da yakında Londraya gele-oeklerl şayiaları diplomatik
Orta Doğuda komünizm
Londra 26 (Naienı - Times gazetesinin Kahire muhabiri gazetesine Sovyetlerin Mısır nezdlnde teklif etltk-
mış. taşıt vasıtaları işlemeğe başlamıştır. Mağazaların çoğu açılmıştır. Radyolar halkı sükûneti muhafaza etmeğe, emlâki korumağa yabancıları rahatsız etmemeğe davet ediyor. Şch rin duvarlarına «Hoş geldiniz kurtuluş ordusu» yazılı levhalar asılmıştır.
Elâzığ’da bir et kombinası kurulacak
Ankara 25 (Akşam) — Şehrimize gelen haberlere göre A-merlkah mütehassis heyet Elâzığ’da yaptığı tetkikleri bitirmiş ve burada bir et kombinası kurulmasını uygun bulmuştur.
Futbolcularımız bu gün uçakla geliyor
Dörtler görüşmesinde güçlük baş gösterdi
Dün dört saat siiren müzakere hiç bir netice vermeden sona erdi
Paris 28 (R) — Dört Dışişleri Bakanı dün öğleden sonra toplanmıştır. Dört saat süren bu toplantı, esaslı bir netice vermemiştir. İçtimaa Sovyet Dışişleri Bakanı Vlşlnskl başkanlık ediyordu. Görüşme umumi prensipler hakkında olmuştur. Vlşinskl Almanyada bugünkü şeklin bırakılarak dörtlü kontrol usulüne dönülmesini, bu kontrolün Almanyamn her tarafına şşamll olmasını İstemiştir.
Amerikan Dışişleri Bakanı buna şu cevabı vermiştir:
«Amacımız Alman birliğidir. Fakat Batı Almanyadakl siyasi İlerlemeyi yokederek eski kontrol sistemine dönemeyiz. Batıda mühim terakkiler elde edilmiştir. Bugünkü yiyecek miktarı üç sene evvelkinin İki misildir. Doğu Almanyada vaziyet nasıldır, ne gibi terakki vardır? Bunu birçok defa sorduk, fakat cevap alamadık.»
FranBiz Dışişleri Bakanı dörtlü kontrolün, Berliııdekl Dörtler Meclisinde Sovyet vetolun yüzünden bozulduğunu hatırlatmıştır. Bevin. «Almanyada birlik, bilhassa iktisadi birlik tesisi Alınanlara diişer.
yet İşleri müstesna, her şey Almanla» bırakılmalıdır Bu esas prensip kabul edilirse, görüşme olabilir.»
Müzâkere bugüne bırakılmıştır.
Avusturya île sulh
Londra 38 (R) — Avusturya ile barış meselesini görüşen Dışişleri Bakan muavinleri 1 hazirana kadar bir rapor vereceklerdir. Bunların orasında şimdiye kadar bir anlaşma olamamıştır.
Bir protesto
Londra 26 (R) — Batı devletleri Ruslar tarafından Berlin e tren seferlerine konulan tahditleri protesto etmişlerdir. Protestoda s madde zikredilmekte. bunun anlaşmaya muhalif olduğu bildirilmektedir.
İngiltere hükümeti, Moskova-dakl elçilik mensuplarına yapılan muameleyi de protesto etmiştir.
Almanyaya aeyyah gidebilecek
Londra 26 (R) — Hazirandan İtibaren /Umanyanın Batı kısmına seyyah, gitmesine müsaa-Emfıl- de edilmesi kararlaştırılmıştır.
Yeni tefrikamız
Kızlara Suikast
Agatha Christle'nln yazdığı Vâ - Nû'nun tercüme et-
tiği bu romanı yakında tefrika etmeğe başlıyarus.
__________________
■ ıi'mjm
Her tarafı yanlış bir karar
Seyrüsefer müdürlümü İstiklal caddesinde Ağaç anı il durağını kaldırmakla:
1 — Nakil vasıtaları tıkanıklığını önliycmemlştir. Duraklamalar eskisinden farksız.
2 — Beyoğlu tarafında o-turan on binlerce vatandaşın gündelik hayâtını alt üst etmiştir. İstiklâl caddesi yalnız İstanbulini en büyük caddesi değildir; Şişliye, Maçkaya, Kurtuluşa kadar bütün Beyoğlunun pazarıdır, Tramvaylar Taksimden Tepe baş ma kadar bıı catlde üzerinde hiç bir yerde durmadığı İçin halk alış veriş etmek üzere pazara inemez oldu.
3 — Seyrüsefer müdürlüğü son karariyle şehrin en büyük caddesini nakil vasıtalarına mahsus geçit yeri haline koymakla Taksimle Galatasaray arasını İptal etmiştir, Tenha yolları nakil vasıtalarına tahsis etmek basit bir seyrüsefer kaidesidir. Umumi nakil vasıtalarının vazifesi halkı buraya taşımaktır. Tıkanıklık oluyorsa hususi nakil vasıtalarına başka yol aransın. Sıra-serviler caddesi, Dolmabah-çe yolu bomboş.
4 — Kaldı kİ İstiklâl caddesinde dolmuşlar rahat rahat yolcu alımya devam ediyor. Tıkanıklık devanı ettiğine göre seyrüsefer müdürlüğü yalnız umumî nakil vasıtaları yolcularına eziyet etmekle kalmıştır.
Halk, bu eziyete son verilmesini istiyor.
Milli Türk Talebe Birliği tarafından bugün İnönü stadında bir protesto mitingi yapılıyor
Atlnadan bildirildiğine göre sporcularımız bugün uçakla hareket edecekler ve saat 14 te Yeşilköy hava meydanında bulunacaklardır.
Maçların sona ermesL müna-sebetlle dün akşam Atinada bir veda ziyafeti verilmiş, fakat Tiirk ve Mısır sporcuları bu ziyafete İştirak etmedikleri İçin yerleri boş kalmıştır. Maçların nasd bir hava İçinde sona erdiğini bu suretle de anlamak mümkündür.
Buçiinkü miting
Atinada milli futbol takımımıza karşı yapılan çirkin hareketin yurdumuzda uyandırdığı İnfial ve teessür devam etmektedir.
Milli Türk Talebe Birliği bugün saat 17,45 te İnönü stadında bir protesto mitingi yapacaktır.
İzmirde ve Ankarada
İzmir 26 — İzmir yüksek tahsil gençliği bugün. Atinada milli futbol takımımıza karşı yapılan çirkin hareketi protesto için bir miting yapacaktır.
Ankara 26 — Ankara yüksek tahsil gençlerinin tertlb ettiği protesto mitingi yarınki cuma günil saat 17 de Cebeci meydanında yapılacaktır.
Atina'da miting menedildi
Atina 25 (A.A > — Atina po-[ ila makamları, 20 mayısta Türk ve İtalya takımları arağında | yapılan futbol maçında çıkan; hâdise münasebetlle Türk basınının yaptığı hücumları ve Türk talebelerinin tertlb ettikleri gösterileri protesto maksa-dlle bir miting yapmak İsteyen Yunan talebelerinin müracaatını reddetmiştir
Atina, ajansının verdiği bir habere göre, Yunan futbol federasyonu bir tebliğ neşrederek
Doğu Akdeniz dostluk kupası maçında Türk futbolcu ve gazetecilerinin Yunanlı seyirci, polis vb askerleri tarafından fena muameleye maruz kaldıkları hakkındakl malûmatın doğru olmadığını bildirmiştir.
Sofulis Venizelo»’un demeci
lerl yeni elçi Abdurrahman Suvarov hakkında şayanı dikkat bir yazı göndermiştir Muhabir yazışında şoyei demektedir;
«Rusların Kuhiredekl sefirleri M Alexl Chllborln uzun zamandan bert Moskovada «İzinli» bulunmaktadır. Rus rnüslümarn olan M Abdürralî-man Buvarov İse Rusyanın Irak elçisi bulunmakta Idt Bu memlekette komünizmin yayılmasında gösterdiği hizmetlerden dolayı Rusya kendisini terfi ettirmiş ve Mısıra elçi tâyin etmiştir. Bu hareketle gö2e çarpan esaslı nokta İse Rusyanın Kahireyi, komünizm hareketlerinin merkezi yapmak istemesidir. Mısırın komünizmin Orta Şarkta İnkişafı için Katıl renin müsait bir zemin olduğu kanaati Rusyadn mevcuttur.
Yakın Şarka komünizmin yayılması için Rusya şimdiye kadar Beyruttakl elçiliğini kullanıyordu. Fakat bu tâyin ila yeni komünizm İnkişaf merkezinin Kahire olacağı görünmektedir.»
Devlet Bakanı Sofoklis Venl-zelos da. verdiği bir demeçte demiştir ki:
t— Babamın Türkiye İle Yunanistan arasında kurduğu dostluk, yirmi sene sonra ehem- | mlyetslz bir spor hâdisesinden dolayı yıkılırsa, bu feci bir şey olacaktı Lr.»
Tuna nehri taştı
Viyana 26 (Nafen) — Tımarım Doğu kısımları taşmış bulunmakta ve Viyanada anların yükselmesine karşı tertibata alınmaktadır. Otuz seneden beri Tuna bu kadar yükselme-iniştir ve bu vaziyet çok tehlikeli addedilmekledir
■■#■■■ ■^lüıiiı ijq
Çaldaris, Elçimizin görüşüne iştirak etti ve teşebbüs® geçeceğini bildirdi. (Gazeteler)
Çaldaris — Eyvah! Şimdi gel de bunu tamir eti
Created by free version of 2PDF
Sahife 2
AKŞAM______________________________________26 Mayıs 1949
Bıçak bolluğu
Diin yine bir cinayet oldu. İki kişi kapıştı. Önce ağız dalaşı, derken bıçaklar sıyrıldı. Bîrininki otuz santim boyunda imiş ve her zaman cebinde taşırmış. Öteki de öyle.
İnsan nerede ise herkesin cebinde bir koca bıçak taşıdığına inanacak. Zabıta vakalarını okuyunuz: Kapışanlar bir cinayeti işlemek için lüzumlu olan vasıtaları, tabancaları, bıçaklan arka ceplerinden hemen çıkarı veriyorlar! Üstelik bütün bu aletleri taşımak yasaktır. Üstelik polis sık sık arama yaparak bunları toplar. Hattâ evvelki gün gazetelerde okuduk: İçişleri Bakanlığı yasak silâh aramasının daha da sıklaştırılmasını emretmiş.
Anlaşılıyor ki bu şehirde yasak silâh, toplamakla bitecek gibi değildir ve bıçaklan yapıp satmak serbes oldukça aramalar, toplamalar bıçak piyasasını hararetlendirmekten başka bîr işe yaramaz. Bu gün îstanbulda İstediğiniz boyda bıçağı, hem de ekmek bıçağı değil, ucu sivri çeşit çeşit kamaları istediğiniz yerden istediğiniz kadar satın alabilirsiniz. Fiatinde uyuşmanız kâfidir. Eğer bunu polis elinizden alırsa ve siz mutlaka bıçaklı gezmek niyetinde iseniz gider, bir yenisini alırsınız. Vaziyet böyle olunca bıçak toplamanın sonu geleceğini ummak hayli saflık olur.
Tabanca satışı ile beraber bıçak satışını da kontrol etmek, bıçağı taşıyan adamla beraber bıçağı yapan adamı da sorguya çekmek, mesul etmek meseleyi bir dereceye kadar halledebilir. Bu arada yasak silâh boylarım biraz küçültmek, alelade çakının ve ekmek bıçağının dışında bütün kesici aletlerin satışını müsaadeye bağlamak öyle görünüyor ki zarurî bir hat almıştır.
Şevket RADO
Emeklilik kanun tasarısı etrafında görüşmeler
Maliye Bakanının bir sözü gürültüye sebeb oldu, Başbakan sertleşen havayı yatıştırdı
Celâl Bayar
Günün Meseleleri
Paris görüşmesi ve Yunanistan
Alman vergi hakkında bir tebliğ gönderildi
Çankırı 25 — D. P Genel Başkanı Celâl Bayar, Fuat Köprülü ve Demokrat Milletve-klllerlle beraber Çankırıya gel-
Ankara 25 — İşçilerin İki 11- iniştir. Şehrimizde büyük bir raya kadar olan gündelikleri-' kalabalık ve tezahüratla karenin tâbi olacağı kazanç, buh- ianan Bayar halka hitap ede-ran ve muvazene vergileri İşi rek demiştir kİ: Maliye Bakanlığı ile Çalışma (— Seçim milletin nanıusu-
Bakanlığı arasında sonu gel- dur. Seçim emniyetine tecavüz mez bir ihtilâf mevzuu olmşu- edenler Türk milletinin takibattır. İşçilerin bu durum karşı- ima uğramalıdır ve uğnyacak-nnda ve iki ayrı muameleden rjkâyellerl üzerine mesele yeniden ele alınmış ve her iki Bakanlığın da bir anlaşma neticesi yeni bir tamim yayınladığı öğrenilmiştir Bu tebliğin esası şudur:
«2 liraya kadar İşçi gündellk-ierile bu miktarı aşanların iki lirasının kazanç, iktisadi buh-1 ran ve muvazene vergisinden İstisna edilmesi hakkındakl 5038 sayılı kanunun sureti tatbikine mütedair olan tebliğlerdeki işçi tâbirinin bazı muha-r.ipli'tlerce dar mânada anlaşılarak. tatbikatta işçi, sayılması lâzım gelen bu muaflık hükmü dışında bırakıldığı vaki şikâyet ve muhabereden anlaşılmaktadır.
Evvelce de tebliğ edildiği gibi muaflık hükmünün bedenen veya bedenen ve fikren çalışan işçi sınıfına dahi) hizmet erbabı hakkında uygulanması icabeder »
Tebliğ müstahdem durumun- tur. da olan v® İşçi sayılması mümkün bulunmayan t**" ambar memuru, müvezzf, ■atçı, daktilo santırai r» . ııu...
ru. muakkip ve hastabakıcı ve teklerini bildiri İşi er dlr? emsalinin bu muaflığa dahil olmadığını tasrih etmektedir.
i
Jârdır da... Türk milleti, umumi seçim İstemektedir, öyle bir seçim kİ. tek reyi çalınmasın » Bayar bundan sonra zaa İddialarına cevap ve toplantı dağılmıştır.
Rusya, Berlin ablukasının kaldırılmasını, buna mukabil dört devlet Dışişleri Bakanlarının toplanarak Almanya meselesini görüşmelerini teklif ettiği zaman Dışişleri Bakanlarının Yunanistan işini de aralarında müzakere etmelerini ileri sürmüştü. Batı devletleri bunu kabul etmediler, «Yunanistan için hayatî ehemmiyeti o-ian bir mesele bu hükümetin iştiraki olmadan görüşülemez. Bu meselenin müzakeresi îciıı en elverişli yer. Yu-nanistanın da temsil edildiği Birleşmiş Mîlletler Kuruludur.» cevabını verdiler. Yunan işi bunun üzerine askıda kaldı.
Yunanistan’da iç harbe son vermek için çetelere hariçten yapılan yardımın kesilmesi lâzımdır. İngiliz gazeteleri bunu ancak Rusyanın yapabileceği kanaatindedir. Bu gazeteler diyor kİ: «Yunan Komünist çeteleri Rusyanın şüphe götürmiyen yardımı ile kurulmakta, bunların İhtiyaçları Rusya kanaliyle temin edilmektedir. Rusya, yardımını kestiği gün iç harb sona erecektir.»
Scotsnıan Dergisine göre Rusyanın Yunan işlerinin Paris te görüşülmesini istemesi, Yunanistan’a yapacağı tâvizlere başka işlerde karşılık temin edilmesi içindir. Bu gazeteye bakılırsa Rusya Yunan çetelerine yapılan yardımın kesilmesini kabul etmeğe hazırdır. Fakat buna mukabil başka meselelerde, bilhassa Almanyaya verilecek sekil hususunda kendigörüşünün, tamamen değilse bile, kısmen kabulünü istemektedir.
İngiliz gazetelerinin verdikleri bu haber doğru ise Batı devletlerinin Pariste Yunan işinin görüşülmesini kabul etmemeleri pazarlık yolunu kapamış demektir. Mamafih, evvelce de söylediğimiz gibi, Yunan meselesinin halli, Pariste Almanya hakkında verilecek karara hüyiik ölçüde bağlıdır. Görüşmeler muvaffakiyetle neticelenir. Alman, Avusturya meselelerinde anlaşma imkânı belirirse Yunan meselesinin halli imkânı da çok kuvvetlenecektir. — E. T.
şartını koşmuş, hükümet tarafından emekliye ayrıldığı takdirde İse maaş tahsisinde böyle bir kayda lüzum olmadığını zikretmişti. Yani, 100 lira maaş aldığı sırada tekaütlüğünü isteyen-bir memur, bu maaşı üç senedir alıyorsa 100 lira ü-zerlnden tekaüt edilecek, eğer bu müddeti doldurmamışsa, doldurmağa mecbur edilecek ısrar ettiği takdirde bir evvelki maaş üzerinden emekliye ayrılacaktır.
Söz alan Sinan Tekelloğlu, Ahmet Kemal Varınca ve Emin Soysal, arada gözetilen farkı adalete uygun bulmadıklarını söylediler.
Ankara 28 — Büyük Millet Meclisinin bugünkü toplantısında emeklilik kanunu tasarısının müzakeresine devam edildi. Emekli aylığı bağlanmasını gerektiren halleri gösteren ve 30 yıl hizmet edenlerin tekaüde şevklerine dair olan 39 uncu madde uzun münakaşaları mucip oldu. Dr. Sadi Irmak, 30 yıl hizmet edip de 55 yaşına varan bir memurun, tekaütlüğünü istemek hakkına mukabil, hükümete de buna milvazl bir hak tanınmasını İstedi.
Sinan Tekelloğlu, bu maddenin, bazı memurları telâşa düşürdüğünü ve bazı dairelerde bu yolda hazırlıklar bile yapıldığını anlatarak, hükümete böyle bir salâhiyetin veril -meşini anayasa hükümlerine de aykırı buldu. Sadi Irmak teklifinde ısrar etti:
«— Memurların durumunu ne kadar düşünmek mecburiyetinde İsek, devlet hizmetlerini her zaman şikâyet ettiğimiz betaetten kurtarmak imkânlarını, hükümete vazife ve salâhiyet olarak vermeği de o nispette düşünmekte haklıyız.» dedi.
Diğer hatipler, bu arada Adnan Adıvar teklifi destekledi-I 1er. Komisyon sözcüsü Sait Az-■ mİ Feyzi oğlu da izahat vererek teklife taraftar olduğunu söyledi ve önerge kabul edildi.
1 Hükümete memurlar arasında tasfiye İmkânını veren bu önerge ile 39 uncu maddenin B fıkrası şu şekil aldı:
«Fiil hizmetlerinde 30 yıl ve yaşlan 55 1 doldurmuş olanlar, arzuları üzerine 40 inci maddenin a ve b fıkralnnda sayılanlarla, seçilmiş belediye baş-kanları ve İllerin daim! komisyon üyeleri iıarlç olmak üzere kaydı aranmaksızın kurullarınca re'sen tekaüde sevkedllebi-Urler.»
41 nci madde
Tasarının 41 inci maddesi de heyecanlı görüşmelere yol açtı. Bu madde kendi arzusu İle emekliye ayrıl ana, almakta olduğu maaşı 3 yıl doldurmak
muva- . 30 yılı doldurmuş olanlar, yaş vermiş '
Türk Hava Kurumu 11 nci kurultayı açıldı
Ankara 25 — Türk Hava Kurumu 11 İnci kurultayı bugün saat 11 de Başbakan Şemsed-din Günaitayuı açış söyleviyle çalışmalarına başlamıştır. Kurultay başkanlığına Manisa Milletvekili Korgeneral Alı Rıza Artıınkal, başkan vekilliğine Muğla Milletvekili Nuri özsan, kâtipliklere Maraş Milletvekili Dr. Kâmil İdille Milli Eğitim delegesi Bahaeddln Kutay seçildikten sonra Kurum başkanı Gümüşhane Milletvekili Şükrü Sökmensiier tarafından İki yıllık çalışma raporu okunmuş»»>'. Çalışma rapodundan sonra bazı delegeler, söz almışlar tahsildar, ve Kurumun çalışmaları, fabrl--• ra" kaların durumları gibi husııs-I memu- ıar üzerinde görüşlerini ve dl-
Maliye Bakanının İzahatı
Kürsüye gelen Maliye Bakanı İsmail Rüştü Aksal, dedi kİ:
(— Evvelâ şunu ifade edeyim kİ. emekli kanunu müzakere edildiği andan İtibaren bir çok arkadaşlarla bazı mevzularda anlaşmazlıklarımız olmuştu. Bu kanun, asıl üvlyeti İle bir sigorta müessesesldir. Ancak, münhasıran kâr tevzi eden bir. sigorta değil, muayyen âmme hizmeti görenlerin İstikbalini teminat altına alan, nihayet her şeyden evvel kendisine istinat etmesi lâzım gelen bir müessesedir. Bu tasan İle bugünkü güç bütçe durumu karşısında emekli, dul ve yetimlerin terfihi için 25 - 30 milyon liralık bir fedakârlık yapılmaktadır Bu. küçümsenemez.»
Bakan, «Sigorta sandığının» ortaya «iyi bir eser» gibi çıka-nhnıyacağını söyledikten sonra hükümetin bu tasarıyı mu- . a yy en hesaplara Meclise sunduğunu ve:
«— Eğer davulun sesi hoş çıkmıyorsa, daha iyi davul çalan bir arkadaşınızı getirebilirsiniz» demiştir.
Vehbi Kocagiiney:
— Davulu İstersen taşırsın, istemezsen bırakırsın, başka arkadaş gelir; dedi.
Maliye Bakam, Emekli sandığına yükletilen yükü, onun
dayanarak anlatmış
takatiyle ölçtüğünü ve tasarının bu zihniyetle hazırlandığını anlattı:
— Yarın lânelle anılmak İstemem. dedi. Salonda «Bra.of» sesteri duyuldu.
Başbakan kürsüde
Sertleşen havayı, kürsüye gelen Başbakan Şemşeddin Gû-naltay yatıştırdı Başbakan, 1-zahat vererek, ezcümle şunları söyledi:
«— Memlekette birçok vatandaşın hayat ve İstikbalini alâkadar eden bir kanun görüşülürken her şeyden evvel gözetilecek esas, bu kanunun, ölü doğ-mamasıdır. Teknik bir esasa İstin ad eden Emekli sandığı kanununun prensiplerini, şefkat ve İyi niyetlerin İcabı olsa bile, bozarsak, onun tatbik kabiliyetini de bozmuş oluruz. İşin mesuliyetine vâkıf olan Maliye Bakanı, haklı bir hassasiyet göstermektedir. Beyanatını, ruhi ıstırabının İfadesi olarak karşılamak yerinde olur. Bütün arkadaşlar da aynı ıstırabı duymakta, aynı şeyi istemektedirler. Hepimiz istiyoruz ki hayatım memleket uğrunda çürütmüş olanlar daha müreffeh yaşasınlar, fakat arzularımız İmkânla mukayyettir. Her şey! yapacağız, diye hiçbir şey yapamamak lmkânsızlığıyie daha büyük ıstıraba düşmlyellm. Arkadaşlardan çok rica ederim, kanunu, tekniğini bozmadan çıkaralım.»
Diğer maddeler
Bu İzahattan sonra diğer maddeler süratle müzakere e-dildl. Malûllere yapılacak yardımları sayan 65 İnci madde komisyona havale edildi.
75 inci madde, yetim maaşının, 25 yaşına kadar olan bütün yetim kuşlara teşmil edilmesi suretiyle kabul edildi. E-nıckllllk haklarının düşmesini gerektiren suçlan sayan 92 net madde üzerinde uzun tartışmalar oldu. Vakit geciktiğinden, toplantıya son verildi. Meclis, yarın ( bugün i da Emekli sandığı tasarısının müzakeresine devam edecektir.
Benzine zam lâyihasını Meclisten geçirdi
Parts 28 (R) — Bütçe açığını kapatmak İçin benzin f la tin İn İki misline çıkarılması lâyihasını Meclis sabaha karşı kabul etmiştir. 2M saylav aleyhte, 329 saylav lehte oy vermiştir.
Başbakan QueulHe, verilen oylan gayrlresml bir itimat oyu telâkki ettiğin! söylemiştir.
Hilmi Uran, Valiyi ziyaret etti
C. H. P. Başkan vekili Hilmi Uran, dün Vilâyette Vali ve Belediye Başkanı Lûtfi Kırdan ziyaret etmiştir.
Şehrimizde bulunan İçişleri Bakanlığı Müsteşarı İhsan Ak-soy dün sabah Vali ve Belediye Başkanı Lûtfi Kırdan ziyaretle bir müddet görüşmüştür.
Created by free version of 2PDF
Italyan-Yunan maçı dün oynandı
Maçı İtalyanlar 3-2 kazandılar, kupa kendilerine verildi
İstanbul fethinin yıldönümü
Rangers futbol takımı İzmir’e gitti
Ankara 25 (A.A.) — Şehrimizde Demirspor’ ve Gençler-blrliğl İle iki maç yapmış olan İngiliz Oueenspark Rangers futbol takımı oyuncu ve idarecileri, bugün saat 14.45 de hareket eden trenle İzmir'e hareket etmişlerdir .
1 Sporcular, beden terbiyesi umum müdürlüğü ve Ankara bölgesi mensuplan, Ankara klüpleri idarecileri, basın men-
Kira kanunu
Ankara 25 — Meskenden
başka gayrimenkul kira bedellerinin tamamen serbes bırakılması baklandaki şefik Tu-ğay’ın teklifi, Meclisin yaz tatil devresi sonuna bırakılmıştır. Bu devre esnasında bu mevzii etrafında yapılacak esaslı tetkikleri müteakip gayrimenkul kira bedellerine alt olan Milli Korunma Kanununun otuzuncu maddesi yeniden tesbit olunacaktır.
Drahomasız evlenebilmek için Filistine gidenler
Sıtma savaşı
Ankara 25 — Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı sıtma savaşma büyük önem vermektedir. Bunun için 10 vilâyetin teşkilâtını takviye etmiş mücadele başlamıştır.
ve
Ankarada imha edilen portakallar
Ankara 25 — Yiyenlerin sıhhatin! bozacak mahiyette görüldüğünden, bugün Ankarada 35,850 portakal İmha edilmiştir Bu arada bazı bozulmuş yiyecek maddeleri de İmha olunmuştur.
Son günlerde yapılan bazı memlekctlmte-
işlenmemiş tütün ihraç edîlmiyecek Ankara 25 {AA.) — Ekononıl ve Ticaret Bakanlığından tebliğ olunmuştur; Bakanlığımıza müracaatlarda
den dış pazarlara İşlenmemiş tülün ihracına İzin verilmesi İstenmek tedLr.
İşlenmemiş tütün İhracının memleketimiz ekonomisi bakımından mahzurlu olacağı keyfiyeti göz önünde tutularak buna müsaade edliemlyeceğ! ilgili ticaret ve sanayi oddarnıa tekillen bildirilmiştir
Kurultay İkinci toplantısını 28 majıs cumartesi günii saat 11 de yapacaktır. Kurultay komisyonları bugün saat 15 ten İtibaren Kurum genel merkeziyle uçak ve motor fabrikalarında çalışmalarına başlamışlardır.
Atıf înan’a dair rapor Mecliste
Ankara 25 — Dış memleketlere vaki hububat satışları hakkında eski Ticaret Bakanı Atıf İnan hakkında karma komisyon tarafından yapılmış olan soruşturmalar neticelenmiş ve Atıf inanın mesuliyeti görülmemiştir. Anayasa ve Adalet komisyonlarından müteşekkil ı olan karma komisyon, bu fau-[sustakl raporunu hazırlamıştır, ı Rapor, Meclis gündemine aiın-mıştır.
Bundan başka. Milli Savunma Bakanlığının kuruluş ve görevlerine dair olan tasarı da komisyonlardan çıkmış, gündeme alınmıştır.
Atina 25 (R.) — Akdeniz ful-bol kupasının 1 lal maçı, İtalyan ve Yunan milli takımları arasında oynandı. İtalyan ve Yunan takımları sahaya çıkınca, uzun uzun alkışlandılar. Orta hakem Mısırlı İdi. Yan hakemliğini de İtalyan Gamba İle Yunanlı Asproyerakas yaptılar. Maç başlamazdan evvel Yunan Futbol Federasyonu, radyo vasi taslyle yayınladığı beyanamfide, îtalyan - Yunan maçiyie Akdeniz futbol kupası maçlarının nihayete erdiği, mazinin unutulduğu, Yunan milletinin bu maçlar münasebetiyle neca-betlnl, misafirperverliğini ve sportmen meziyetlerini gösterdiği İleri sürülüyordu.
Maçın İlk dakikaları. İM taraftan birinin bariz üstünlüğü olmaksızın karşılıklı akımlarla geçti. Yirminci dakikada ttal-yanlar. ofsayttan bir gol yaptılar. Hakem golü saymadı. Dakikalar ilerledikçe İtalyanlar, ahenkli ve kombine bir oyun tutturdular. Yunanlılar İse şahsi oynuyorlar. italyanlar birkaç gol fırsatı kaçırdıktan sonra 43 üncü dakikada kornerden ve Yunan müdafaasının hatasından faydalanarak ilk gollerini kaydettiler. Devre 1-0 İtalyanların lehine bitti.
İkinci devre
ikinci devrede İtalyanlar.
İtalyada altın madeni bulundu
Roma 26 (Narcnı — ltalya-
onı Trentino eyaletinde altın ______ ___________
madeni bulunmuştur. Altın da- meşhur sollçlerl Baldlni vasıta-mrajarimn kıymet! ve verinıl siyle Yunan kalesini sıkıştırın a -hakkında ekşperler tetkikat ğa başladılar. Altıncı dakikada
( yapmaktadır. | İtalyan santrforunun, solîç Bal-I
dini ile güzel bir kombinezonu gol ile, neticelendi.
İtalya 2, Yunanistan 0.
10 uncu dakikada Yunanlılar 25 metre uzaklan İtalyan kalesine çektikleri favuMen ilk gollerini yaptılar.
İtalya 2, Yunanistan 1.
İtalyanlar 27 nci dakikada gene kornerden ve santrforlarının yerden bir şütlyle topu, üçüncü defa Yunan kalesine soktular.
İtalya 3, Yunanistan 1.
30 uncu dakikada İtalyan kalecisi, bir Yunan şiitünü bloke edemedi. Top koltuğunun altından kayarak İtalyan kalesine girdi.
İtalya 3. Yunanistan 2.
Oyunun son dakikaları karşılıklı hücumlarla geçti ve İtalyanların 3-2 galibiyetiyle sona erdi.
Maç bittikten sonra İtalyan ve Yunan futbolcuları kucaklaştılar, İtalyan takımı 9 puvanla Akdeniz futbol kupasını kazandı ve kupa sahada Yunan Federasyonu Reisi tarafm-datı İtalyan takımı kaptanı Bal diniye verildi. Türkiye takımı yedi puvanla ikinciliği, Mısır takımı 5 puvanla üçüncülüğü. Yunan takımı 3 puvanla dördüncülüğü kazandı.
İtalyan takımı kaptanı Baletini, kupayı aldıktan sonra Yunan halkın^ misafirperverliğinden dolayı teşekkür, savaşan Yunan ordusuna da galibiyet temenni etti.
Yunan radyo spikeri, maç so-
Türk Kültür Ocağı tarafından 29 mayıs 949 pazar günü saat 11 de Fatii. camii avlusunda İstanbul fethinin 496 nci yıldönümü dolayıslyle büyük bir tören tertlbedilmiştlr. Bu ı toplantıda ocak başkanı Faruk Kadri Demirtaş. muharrir Reşat Ekrem Koçu, Sedat çetln-taş, Nureddln Topçu konuşacaklardır.
Ayrıca Fatihin kendi şiirleriyle, fetih ve Fatihe alt şiirler okunacaktır.
Meclis heyeti Ingiltereye gitti
İngiliz Pftrlamentasunun daveti üzerine Faik Kurdoğhı. Ab-durrahman Melek, K&muran örs. Şükrü Okan, Zekiye Mal-oğlu. Sedat Dikmen'den müteşekkil bir heyeti, dün
saat 18 da Yeşllköyden kalkan bir Fan - Amerikan uçağı İle Londraya hareket etmiştir.
Hâlen Lozan'da bulunan Hüseyin Cahit Yalçın da heyete İltihak edecektir .
Heyet Londra’da
Londra 26 ÎR) — Türkiye Büyük Millet Meclisi heyeti dün gece uçakla Londraya vâsıl oldu.
İstanbul Belediyesinin vilâyetten ayrılması işi İstanbul Belediyesinin Vilâyetten ayrılması hakkındakl tasarının tetkiki henüz İkmal e-dllemem iştir. Bu tasarının. 1950 senesinden evvel çıkmıyacağı anlaşılmaktadır.
nunda şu sözleri söyledi: «Evvelki maç teki müessif hâdise olmasaydı. Akdeniz kupası maçtan tam bir boşan İle sona erecekti. Fakat bu müessif hâdise de geçecek ve unutulacaktır.»
sıupıerı ıcıarecuerı, uasın meıı- ^lutıııtı
supları spor severler tara- I Dün limanımızdan kalkan Se-fından uğurlanmalardır .
İngiliz takımı İzmir'de cumartesi ve pazar günleri İki maç yaptıktan sonra İstanbula gidecek ve orada üç maç yapacaktır
BORSA
slanbul Bononun 1SJSJİMİ flellerl
ÇEKLER
1 Sterlin 100 Dalar ioo Fraıuu r
New York
Paru
Cenevre 100 İsviçre » «
Ameşterdem 100 Florin lo!
Brüksel İM Belçika T. i
Pr«ğ 100 Çek osJovü k Kx-Stokholm 100 İsveç Kr. 77
Lizbon 100 Eskudee 11
ESHAM VE TAHVİLAT
% 7 FAİZLZİ TAHVİLLEH
Sivas - Erzurum i
Sivas - Erzurum 2-1 .
1041 Demiryolu I ıwı Demiryolu n
1941 Demiryolu III
Mili! MCdafan
MIHI Müdafaa II
MU11 Müdafaa m
MU) Müdalaa tV
•4 « FAİZLİ TAHVİLLER
Kalkınma I
Kalkınma 11 Kalkınma III 948 IsUkrszl I 948 İstikrazı II 1941 Demiryolu Vt
% S TAİZLl TAHVİLLER
1938 Ergani
1938 İkramiyen
Milli Müdafaa IH
Demiryolu IV
Demiryolu V -
ANADOLU DEMİRYOLU ORÜPU
Tahviller 1-2
HUm senetleri % 80
Mümessil şenel
ŞtRKET HİSSELERİ
Market Bankası
ij Bankası
T. Ticaret Bankası
Arılan Çimento
SARRAFLARDA ALTIM
Gulden Türk lira Sterlin Kült»
rap motöriyle 122 Musevi daha Fillstlne gitmiştir.
122 yolcunun 114. ö kız olup, Fillstlne drahpmasız evlenmek İçin gittiklerini söylemişlerdir. Bugün de iki motörle 406, yarın Demlrhlsar şilebiyle 500 Musevi daha gidecektir.
Diğer taraftan yarın limanımıza gelecek bir Bulgar gemisi 1000 Musevi götürecektir. Gemi burada kumanyasını aldıktan sonra Fillstlne gidecekti*.
ti2w Mehmet Ali Aybarın 5Mot muhakemesi «.3B87 «Zincirli Hürriyet» gazetesin -
5 60 de çıkan ve hükümetin mânevi 1 2493 Şahsiyetini tahkir mahiyetinde görülen bir yazıdan dolayı tev___ kif edilmiş olan Mehmet Ali Aybar'ın duruşmasına bugün 30 00, tkinel ağır ceza mahkemesinde “ ” ı başlanacaktır._____
»4ûj .
«•«, Ziraat bankası mü-ao^'dürü Kanada’va Pfitti Ziraat bankası İstanbul mü-W1o'dürü Mehmet Ali Tlney, Kanatlanın Kebek şehrinde toplana-87 —; cak olan milletlerarası ticaret odaları kongresine İştirak et-wıo mek üzere dün Yeşllköyden m w kalkan Fanamerlkan uçağı Ue 97 20 Arnerik aya hareket etmiştir.
8011
96. W 07 78
107 50
83.—
77.—
ıas —
34 10 Ş.ıo
18 —
S »i bulur
38.80
41.30
M-30
«22
44 ıo yuvalanmıştır.
+ Kartalda Çayır mevkiinde. Şahin İsminde birine alt boşlanın bir köşesinde bulunan ahırdaki hayvanlara bakan Hüseyin. bostan kuyusundaki mı-törde kullanılan benzinin dolu bulunduğu bir teneke yanında kibrit çakarak sigara yakıuak İstemiş, bu suretle çıkan yangında ahır ve bitişiğindeki samanlık tamamen yanmıştır.
•jk Üniversite inşaatında nakliyecilik yapan Ahmet'e Sadık bir alacak meselesinden kavga etmişler. Ahmet. Sadık’ı çakı İle yaralamıştır. Sadık. Cerrahpaşa hastanesine kaldırılmış. Ahmet
26 Mayıs 1949
AKŞAM
Sahlfe 3
[akşam^akşam^]
tyi tanzim edilmemif bir cemiyet
manzarası
İncir çekirdeği doldurmı-yan sen bencilik dedikoduları. umumî efkârın önüne parti mitinglerinde opariör-lelre seriliyor ve ertesi giin birinci saliife manşetlerine tırmanıyor. Halbuki. Türkiye n in iktisat manzarasına kuşbakışı bir giiz atış mahiyetindeki bir iddia, ekser gazetelerimizde iç salıifcle-rin ancak birkaç küçük sa-tıreığınr işgal etti:
Vaşington 23 (A.A.) — United Press: Amerikan
Kongresi Maliye Tâli Komitesi huzurunda yerdiği izahat esnasında İktisadî İş Birliği İdaresinin ikinci İdarecisi Richard Bisseli. trian-danın harbden evvelki hayat seviyesinin üstünde bulunduğunu, Türkiyenin de bu seviyeye ulaşmak üzere olduğunu söylemiştir.
Frnebilerin, iktisat İşlerimizi birlerden iyi bildikler-nn br delili, kendi iktisadımızı anlamak üzere dışarıdan mütehassıs getirtlşimiz-dir. Bahsi geçen makamı işgal eden Bay Bissell'in de, dünvaca salâhiyet sahibi sayılacağında şüphe yoktur.
Demek, millî gelirimiz, harlıdan evvelkine yaklaşmış?
Gülelim mi, ağlıyalım?

Biz bunun böyle olduğunu memleket içinde elbette hissetmiyoruz. Büyük halk tabakaları, İkinci Umumi Harbden evvelkiyle kıyasla-namıvacak kötü bir durumdadır. Sebebini; sırf, milli gelirimizin askerlik masraflarına aktığıyle izah etmeğe kalkışanlar, mantık karşısında elbette haklı çıkmazlar. Çünkü İkinci Umumî Harbden evvel de müdafaa hazırlığımız noksan sayılamazdı. Üstelik o zaman Amerikan yardımı yoktu.
Asıl sebep: O zaman, cemiyetimizde şimdiki gibi bir ayrılış bulunmamasıydı. öyle görünüyor ki. milli gelir, artık mahdut keselere, kasalara. israflara akmaktadır. Geniş halk tabakalarına az su gelmekte, fakir sınıf günden güne sefalete düşmekte. orta sınıf İçinden yukarıya tırmanamıyanlar, aşağıya tekerlenmektedir. İstanbulun meşhur semtlerini bir kontroldan geçiriniz. Gayrimenkuller ve arsalar, navın milyonerlerimiz arasında inkısama uğruyor. Tedavüldeki paranın kötürümleştiği de. aynı günlerin gazetelerinde şöyle belirtiliyor:
Hususî bankalara verilen bonoları, bu bankalar. Merkez Bankasına tevdi ederek karşılığını alıyorlar. Bu hareketin, ileride piyasa aleyhine acı neticeler doğuracağı söyleniyor.
Netice şu ki; daralma, bunalma var. Arttığı İddia olunan millî gelir, milletin hayatını feraha çıkaracak geniş sahalara dökülmeylp şunun bunun hususi kuyusunda kayboluyor, öte yanda, aylığı 100 - 150 lira ortalama bir kazançla ŞOO liralık zarurî İhtiyaç listesini geçiştirmeğe çabalıvan aileler. delik kovayla su taşıyorlar. Helaktirler.
Cümlem ize e malûm, umumî manzaramız budur.
Bu, «iyi tanzim edilmemiş bir ccmivet > manzarasıdır.
Gidiş böyle devam ettiği takdirde. — tasrih edeyim: — içtimai adalet fikirleri milletimizde kökleşmediği takdirde, milli gelirimiz 1939 dairinin üç beş misline dahi çıksa, alın tekerinin seli mahdut hususî değirmenleri döndürdükten sonra, kör kuyulara akıp gidecektir.

Nasrcddin Hcca'ya demişler ki:
— Bir baklava tepsisi gidiyor. . Amma sizirı eve git-, iniyor.
— Öyleyse bana ne? - ce-|
Amerikan öğrencileri
Yarın memleketimizi ziyaret edecekler
Amerikan meşhur Yale Üniversitesine bağlı Siyasi İlimler şubesi tarafından Milletlerarası Münasebetler öğrencileri İçin ö-niimüzdekl yaz tertip edilen İki aylık Akdeniz seyahatinde Tür-klyeye İki haftalık bir ziyaret yapılacaktır.
Programa nazaran 18 Haziranda Amerlkadan hareket edecek olan öğrenciler Cenova, Mllâno, Venlz, Florans, Slena, Roma, İstanbul ve Atlımda du-raklıyacakl ardır. İstanbul a 17 Temmuzda gelip 31 Temmuzda ayrılacaklardır. Tiirklyede kaldıkları sırada öğrenciler Anka-rayı ve memleketin alâkayı celbeden diğer mıntakalarını da gezeceklerdir.
Yale Üniversitesinde Siyasi İlim asistan Profesörü ve seyahati İdare eden Dr. Andrew Oyorgy'ye göre, bu seyahat Akdeniz memleketlerinin siyasi durumları bakımından yapılacak esaslı tetklkatı hedef tutmaktadır. Seyahatin, enteresan olduğu kadar alâkayı çeker bir mahiyet taşıyabilmesi İçin grup ve ferd halinde teftişler, münakaşalar. intervlyular ve araştırmalar yapılacaktır Türklyede hükümet lldertei'Ue. kabine ü-yelerlle, Büyük Millet Meclisi ü-yelerile, Marshall Plânı memur-larlle. Amerikanın Tllrklyeye yardım misyonunun üyelerlle ve diğer tanınmış zevatla konferanslar tertip edilmiştir.
Diğer taraftan, tanzim edilen program öğrencilerin hususi mahiyette yapacakları geziler 1-Çln de büyük ölçüde vakit tahsis edilmiştir.
Garip bir hırsızlık
Telsiz verici kablosunun 50 metrelik parçası çalındı
Evvelki akşam saat 23 sularında, hüviyetleri tesblt edlle-mlyen bazı kimseler Osmaniye telsiz salonu ile Allbey köyü ve Çobançeşmesl civarındaki telsiz verici kablosından 50 metrelik bir parçayı kurşununa tama ederek çalmışlar, bu yüzden Avrupa ile muhaberat Inkitaa uğramıştır.
P. T. T. tdaresL vaka mahalline derhal bir tamir ekibi göndermiş, dört 12 de muhaberat tekrar başlamıştır. Hırsızlar aranmaktadır.
Sarıyer otobüs seferleri arttırıldı
Yaz mevsiminin başlaması münasebetiyle. Tramvay idaresi tarafından Taksimle Sarıyer arasında işletilen otobüslerin sayısı arttırılmıştır. Buna göre Ayazağo ve Bebek hatlarına beşer otobüs İlâve edilmiş, bu suretle Taksimden ve Bariyerden her 15 dakikada bir arabanın hareketi sağlanmıştır. Ayrıca pazar günleri de yapılan ilâvelerle o günler 10 dakikada bir otobüs kalkmaktadır.
Yeni gümrük kanunu
Ankara 25 (Akşam) — Yeni gümrük kanununun uygulanması etrafındaki çalışmalar Tekel Bakanlığınca hızlandırılmıştır. Bakanlık, kanunun uygulanmasında bütün şikâyetleri önliyeeek tedbirleri yakında atacaktır.
vabnıı vermiş.

Semalarımızın altında başaklar sarardıkça, fırınlarda tepsiler kızardıkça samsalardan birer İkişer herkesin hissesine raslamalı.
Millî gelirin artışı İle hayat standardının da mütenasip şekilde düzelmesi lâzımdır. Bu da. nimetlerin muvazeneli ve adaletli bir inkısamiyle ve tevzliyle olabilir. Fırka gayrelterinde bu İstikamete doğru bir himmet gerekirdi, ah... Bu mevzuları ele alan: halkın ihtiyacını sağlıyacağı için, sempatisini dr. rcylııl de kazanacaktır. Yoksa, senin fi tarihinde ne parlak zat olduğun millete vız gelir bayım I Hali hazıra bakalım! Ilall hazır da budur.
(Vâ - Nû)
Sabah flazeleleri Ne Diyor?
Partiler arasında müşterek seçim zihniyeti
Nedir Nadi bugünkü başmakalesinde seçim mevzuunda partiler arasındaki ihtilâfın devam ettiğini re bu gerginlik önlenmediği takdirde gelecek seçimlerin 21 temmuz seçimlerinden dnhn tehlikeli olacağını beyan etlikten sonra, seçimlerin esasları hakkında partiler arasında bir anlaşmanın lüzumuna ileri sürerek şöyle demekledir:
Bu vaziyeti önlemek için alınması gereken tedbir, her şeyden önce partiler arasında müşterek bir seçim zihniyetine varmaktır. Komproml kelimesinden ürkndyellm. çok partili hürriyet rejimlerinde zıd kanaatlerin uyuşturulması çarelerini aramak, başlıca muvaffakiyet unsurlarından biridir. Milli hükümet kurunuz, sarmaş dolaş olunuz, demiyoruz. Fakat, milli gayemiz olan seçim emniyeti uğruna savaşırken, o emniyeti gerçekleştirecek gardan beraberce arayınız, diyoruz.
21 temmuz faciasını unutturacak, dürüst. Avrupai bir se-
çim yapılmadıkça Demokratja-|uı ara seçimlere girmek lata-Kemesipl biz anlıyoruz. Netl-oeyl değiştiremlyecek küçük tecrübelerde boşu boşuna kendilerini neden harcasınlar I

İstanbul Belediyesi kifayetsizdir
Hasret Safa Coşkun ZAMAN-dııkl fıkrasında belediyenin şehrin birçok ihtiyaçlarını dü-zenliyemediğlnt ileri sürerek şöyle diyor:
Et, süt, su, nakil vasıtası, temizlik. İmar, seyrüsefer, mesken işleri bir türlü düzene so-kulamıyor.
Şehrin ihtiyaç baremi sıra-lanuıamıştır. Faaliyete fantezi. gösteriş merakı hâkimdir. Belediye kendisine bir çeki düzen vermez, eleman ve ihtisas kifayetsizliklerini yenmezse maddi, mânevi iflâsa mahkûmdur. Bunu açıkça itiraf etmeli va tedbir almalıyız, Bu idare! maslahatın daha fazla sökml-mlyeceğlnl ve hemşerinln daha fazla üzüntüye, huzursuzluğa katlanmasını İstemeğe hakkımız olmıyacağını idrak etmenin tam zamanıdır.
Emekliler afatında ikilik
SadUn O. SdVtı VATAN'dukl fıkrasında emeklilik konunu tasarısında eski emekli memurların ve İlkokul öğretmenlerinin eski kanuna güre maaş almalarının kabul edildiğini, bunun he emekliler arasında yeniden İkilik yaratacağını belirterek şöyle demektedir:
Halbuki kanunun gerekçesinde: Muhtelif ve müteaddit emekli -kanunlarını birleştirmek. aradaki ikiliği kaldırmak ve tekaütler arasındaki müsavatsızlığı, adaletsizliği izale etmek maksadının gözetil iliği zikredilmektedir.
Meclis heyeti umumlyeslnln; böylece tekrar bir ikiliğe, eşitsizliğe ve dolayıslyle adaletsizliğe müsaade etmlyeceğlnl tahmin ediyor; belediyelerden ve hususi idarelerden tekaüt maaşı alan memurların ve İlkokul öğretmenlerinin ve bunların dul ve yetimlerinin de yeni kanunun şümulü dahiline alınmasını Bağlıyacağını ve yukarıda tasrih edilen geçici maddelerin bu yolda tâdili suretiyle bu meseleyi kökünden halledeceğini umuyor us.
Üniversitede ders kesimi
Fakülteler dün derslere son verdiler
Üniversitenin muhtelif fakültelerinde bu senekl öğretim dün sona ermiştir. Son sınıflarda bu İtinan öğrenciler bir kaç gündür son derslerini veren profesörlerle doçentlere çiçekler vermişler ve konuşmalar yapmışlardır. Hukuk fakültesinin son sınıfında dün doçent Ferit Hakkı Saymen ile devletler huşu si sendikası ordinaryüs profesörü Muammer Raşid Seviğ öğren ' ellerle görüşmüşlerdir. Hocalar fakültelerini bitirecek olan genç lere meslek hayatlarında başarılar dilemişlerdir, de senelerden beri okutan hocalarına
lıklarını bildirmişlerdir.
öğrenciler kendilerini mlnneltar-
Memba suları
?faklflar Genel Müdürlüğü, _ tllğlnde Üsküdar - şile yolundan ayrılarak Taşdelen membaına giden 2,5 kilometrelik bozuk yolu tamir etmeğe karar vermiştir. Tamirata yakında başlanacaktır
Taşdelen membaı ilerisindeki «Defnell • su memba inin ısluhı-na da bugünlerde başlanacaktır. Bir iki ay sonra İstanbul halkı, bol miktarda Defnell suyuna kavuşacaktır.
Vakıflar Genel diğer taraftan da suyunu İstanbul halkına
Müdürlügü, Karakulak ver-
Kıskançlık yüzünden çok leci bir cinayet
Bir kadın kuyu başında yakaladığı rakibesinî, kafasını taşla parçalayarak öldürdü
Adlarile ağzımızt kirletmiyelim
O çirkin hareketleri, şuuru bozuk iiç beş zibidinin taşkınlığına vermek istedik, itekledik: dost gerindiğimiz kapı komşumuzun spor teşkilâtı her halde bîr itizar nezaketi gösterir diye umduk, fakat maalesef onlar yaptıklarını haklı görmek ve dünyaya da haklı göstermeğe yeltenmek küçüklüğünden kendilerini kurtaramadılar.
Bu kadar hiddet neye? Futbol maçında yenmek bir kabahat ise. onların, sahada gürültü .patırdı çıkaracaklarına. bilâkis; «Türk takımı galip geldi, kabahat işledi Biz. yenilmek suretiyle spordaki muvaffakiyetinizi ispat ettik» diye sükûnetle övünmeleri Icab etmez miydi?
Yenmeyi beceremiyorlar, yenilmek de o kadar ağırlarına gidiyorsa ne diye kervana karışıyorlar, niçin böyle şeylere burunlarını sokuyorlar?
«Biz, ecdattan miras kalan sporu yüzümüze, gözümüze bulaştırdık, fakat oynamaktan kendimizi a lamınız. Yenilmek de canımıza tak dedi. Bu seferki maçta bizi yenmeyiniz de bir de-Tacik olsun galibiyetin tartını sizin sayenizde tadalım* diye kulağımıza fısıldayıVer-selerdi, bizim çocuklar. Akdeniz kupasından vazgeçip komşularımızın kulaklarına yeni bir dostluk küpesi takmak civanmertliğini de seve seve gösterirlerdi.
Bizim gazeteler o çirkin hâdiseden duyduğumuz derin teessürü belirtirken, beynelmilel spor maçlarının, oyundan ziyade, muhtelif milletlerin birbirleriyle temasını temin etmek suretiyle gençler arasında tanışma, yakftılaşma. dostluk, mütekabil sevgi, saygı duygularım uyandırıp kuvvetlendirmek gayesiyle tertiplendiğini de onlara öğretmeğe çalışıyorlar. Hakikatte gaye budur amma bizim gayretimiz beyhude.
Onlara verilecek ders, bundan sonra spor bahsinde adlariyle ağzımızı kirletmemektir.
Cemal Refik
Üsküdardaki hâdise failinin muhakemesi bitti
Bundan üç sene evvel üskü-darda kendisini yakalamak Utl-yen polis Ziya ite yaptığı bir mücadele sırasında. Ziyanın tabanca ile ölümüne sebeb olan, bunu takiben kaçarken attığı silâhla Arif adında bir polLsl do Öldürmek kastiyle ysralıysuı Yaşar ismindeki şahsın duruşması dün ikinci ağır ceza mahkemesinde sona ermiştir. Tıbbı adlîce müşahede altına alınmış bulunan Yaşarın akil durumu, ceza kanununun 47 net maddesine göre cezai ehliyetini azaltacak mahiyette görüldüğünden. mahkeme, bu ciheti nazarı dikkate alarak, Yaşarın iiç sene, üc ay. on beş gün müddetle ağır hapse konulmasın* karar vermiştir.
Created by free version of 2PDF
Kapalı tiyatro inşaatı
Belediyenin Taksimde İnşa ettirmekte olduğu kapalı tiyatro binasının üçüncü kLStm İnşaatı eksiltmeğe çıkarılmıştır. Bu kısmın keşif bedeli 420 bin liradır. Bu paranın 20 bin lirası bu senekl bütçeden geri kalan kısmı önümüzdeki yıl bütçesinden ödenecektir.
ihale İS haziranda yapılacaktır.
et-
, .«İzmir — Bergamanm Raman-lar köyünde, kıskançlık yüzünden çok feci bir cinayet işlen-t mlş ve 24 yaşlarında bir kız, 15 yaşlarında diğer bir kızı, başını taşla parçalamak suretiyle, öldürmüştür. Hâdise şudur:
Ramanlar köyünde oturan
Muştalanın 24 yaşlarındaki Ayşe çiçek ismindeki kızı, bir mıid detten beri ayni köyden Halil İbrahim oğlu Haşan Ergeçle se-i vlşmektedlrler. Buna rağmen ı evvel köylüsü Nuri Akpınarın 15 ya-şındakl kızı Ulviye Akpınarla 1 nişanlanmıştır.
Sevgilisi Haşanın bu beklenmedik hareketi üzerine bliyük bir yelse kapılan Ayşe, müteaddit ricalara rağmen Haşanı bu izdivaçtan vazgeçirememiştlr
Ancak Uivlyenln vücudunun ortadan kaldırılması suretlle Haşana sahip olabileceğini zanneden Ayşe, bir müddetten bert Ulvlyeyl takibe başlamış ve zaman zaman da arkadaşları
vasıtaslyle Ulvlyeyl tehdit mlştlr.
Hâdise günü akşamı köyün tenha bir yerinde bulunan kuyuya su doldurmak üzere giden Ulvlyeyl, kuyu başında gören Ayşe, Uivlyenln arkasından yanma yaklaşarak büyükçe bir taş parçası ite kafasını parçalamak suretiyle öldürmüştür.
meyi temin için meınbada bazı bundan 20 gün
lelabal iînr*«r> alrlo rl ır Rır «ııvım . - , -■ .. , *.
ıslahat yapmaktadır. Bu suyun da bir iki ay sonra İstanbul piyasasına verilmesi sağlanmış olacaktır.
Beş çocuğun çirkin hareketi
Evvelki gün beş öğrenci sabah saat dokuzda «Büyükdere» vapuruna binmiştir. Haşarı çocuklar geminin baş salonuna girmişler ve ellerindeki çakılarla buradaki dört kanepenin yüzleriyle kenarlarını kesmişler, ayrıca yerdeki muşambayı da keza çakıyla parçalamışlardır. Bu da yetmiyormuş gibi orada bulunan birkaç açılır kapanır İskemleyi de kıran haylazlar suçüstü yakalanarak köprü altı polis mevkiine teslim edilmişlerdir.
Soğukkanlılığını muhafaza eden Ayşe, cinayeti müteakip kaçmamış, cesedi kuyu kenarında bulunan bir çukur İçerisine atarak üzerini taşla örttükten sonra evine dönmüştür.
Bllâhara yine ayni kuyuya su doldurmıya gelen kadınlar tararından zavallı Uivlyenln cesedi görülmüş ve hâdise alâkalılara ihbar edilmiştir Derhal tahkikata başhyan jandarma teşkilâtı biraz sonra Ayşe yİ ya-kalatnıya muvaffak olmuştur
Bu korkunç cinayet bütün köy halkını teessür içerisinde bırakmıştır.
Bugünlerde sondaj işlerine başlanacak
Vatan gazetesi beraet etti
İki buçuk sene evvel «Vatan» gazetesinde muhtelif günlerde çıkan «Akıntıya Kilrek» ve «Şaheser Bir Tekzip» başlıklı yazılar dolayıslyle İzmir vilâyet makamına hakaret ettiği İddlasiyle aynı vilâyet makamınca mezkûr gazetenin başmuharriri Ahmet Emin Yalman İle muharrirlerden Mümtaz Faile Fenik ve Faruk Fenik aleyhlerine açılan dâva, bir sene evvel karara bağlanmış ve bu karar sanıklar avukatının temyizi üzerine yargıtay dördüncü ceza dairesi tarafından bozulmuştu.
Bu bozma kararından sonra ikinci defa olarak duruşmaya gene İzmir üçüncü asliye ceza mahkemesinde bakılmış ve y&r-
Beyoğlu cinayeti tahkikatı
Bahçekapıda îş bankası arkasında. Vakıflar genel müdürlüğü tarafından dört katlı bir İş Hanı yapılmasına karar verildiği yazılmıştı. Binanın alt katı bankaya elverişli halde yapılacak, bunun üst katında banka büroları için yerler ayrılacaktır Binanın üçüncü ve dördüncü katlarında, İş sahiplerine kira İle verilebilecek 70 oda bulunacaktır.
Yapılan hesaplara göre bina İki milyon küsûr liraya çıkacaktır.
Bugünlerde sonda] İşlerine sonbaharda da İnşaata başlanacaktır. Bina inşaatının gelecek senenin sonbaharında tamamlanacağı tahmin ediliyor.
İzmir zeytinyağı kooperatifinin toplantısı
İzmir 25 — İzmir Kooperatifler Birliği yerine kurulacak dört ayrı mahsul birliğinden İzmir Zeytinyağı Tarım Satış 1 Kooperatifleri Birliğinin ilk u-muml heyet toplantısı 101 murahhasın iştirakiyle bugün yapılmıştır.
Bugünkü tçtimada Zeytinyağı Kooperatiflerinin idare heyeti ayrı olmakla beraber müşterek genel müdürlüğe bağlı 'gıç. sanıkların beraetlerine ka-kalmast kararlaştırılmıştır. I rar vermiştir.
Bey oğlunda YeşUçam sokağında İşlenen cinayetin tafsilâtını dün yazmıştık Mehmet İrkilmesi bir bıçak darbesiyle öldüren Fuat Uzman hakkında tevkif müzekkeresi kesilmiştir. Fuat; kadın meselesinden çıkan münakaşada Mehmet tarafından taarruza uğradığını, evvelâ kendisinin yaralandığını, canını kurtarmak için bıçağını sallamakta olduğu sırada onun öldürücü yerine geldiğini, onu öldürmek kastını taşımadığını söylemiştir.
Yapılan soruşturmalar sırasında, münakaşaya sebeb olan kadınla Vural adında bir erkeğin bulunmasına zaruret hasıl olduğundan, bunlar araştırılmaktadır. Bunlar bulunduktan sonra ağır ceza mahkemesinde duruşma başlıyacaktır.
Betül Aytun dâvası üzün zamandan beri devam eden Betül Aytun safhaya gelmiştir.
ölü olarak bulunan Betülün kocasının İntihar mı ettiği yoksa katil mİ edildiği yakında anlaşılacaktır. Mahkeme bu dâvaya alt dosyaları Adil tıp mecil-slııe göndermiş ve bu hususta mlitalensını sormuştur. Meclis üyeleri dosyalar üzerinde tetkiklere başlamışlardır. Adli tıp meclisinin kararını bu hafta l-çlnde vereceği tahmin edilmektedir.
dâvası son Yatağında
► Doğumunun 150 inci b
münasebeti ile
yıldönümü (

w?
Dünya Edebiyatı tercümeler serisi içinde bugüne kadar çıkan eserleri:
z/®zy Causıne Bt'n 0. 280 Koy Htklml...._I6O Olvı Yatındaki IMın 180
> übtur.,55 Eugtnie O-ondetJBi İMiı Idirıbarf. _.JIO Tefeci bobseck . 40 ■>" tj,r VJİJ 240 Motfeiht t!t0'\ 75
Coosmf atin /. ,JQO ûoriot 8ibJ_125 Mefldk Plinde. .230 Vadideki ZemM.135â
.MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI YAYIN EVLE PİYLE BÜTÜN KİTAPÇILARDA
L Cou
LX
Kendini ölü gösteren bir dolandırıcı
Bir madeni boya ticareti bahanesiyle muhtelif tacirlerden 39 bin liralık bir sipariş alıp ortadan kaybolduktan sonra kendisini ölmüş gibi gösteren Ml-sak adında biri Emniyet müdürlüğü alâkalı memurları tarafından dün yakalanmıştır.
Mtsak hakkında lâzım gelen acili soruşturmalar yapılmaktadır
İngiliz bale heyeti geliyor
Bir Ingiliz bale heyetinin memleketimize geleceği yazılmıştı. Heyet 30 mayıs pazartesi günü saat lü,15 de İngiliz u-çağlyle Yeşilköy hava meydanına gelecek, aytıı akşam trenle Ankaraya hareket edecektir.
Heyet 0 haziranda İstanbul» gelecek, 8. 9, 10 haziranda temsiller verecektir.
Sanat çevrelerinde mühim bir varlık gösteren Sanat Dostları Cemiyeti, Bey oğlunda «Se3» tiyatrosu geçidindeki lokalini yaz mevsimi dolayıslyle 1 hazirandan itibaren muvakkaten kapatacaktır. Bu münasebetle verilen malûmata göre kışlık lokalin açık bulunduğu aLU ay zarfında Cemiyet üç resim sergisi açmış, biri projekslyanlu olmak üzere dört konferans, iki şiir toplantısı tertip etmiş re beş sanat yemeği vermiştir. Cemiyet son olarak 28 mayıs cumartesi günü saat 13.30 da da bir plâk konseri tertip etmiştir.
VAKKO Otomobil Eşaıplan Satışa arzedilmiştir
satute4_ ~
ikinci diiııya harbinden yaşanmışsahneler
Kış başlayınca Nazilerin korktukları başlarına geldi
Ru« steplerinin korkunç kışı — Rus hattını yarmak için Stalingrad’ın güney batısında Alman taarruzu
26 Mayıs 1949
Evvel zaman içinde
AKŞAM
edilen yeni usuller
Prof. Bsriety ile bir mülakat — Stroptomisin ve B. C. G. aşısı
Reşit ve Halil beyler
İki şarkı şairi — Medfun emeller — Hayatın cilveleri — Mustafa Reşid beyin ölümü
Toplıyan: H. Steele Commaşer Çeviren: Arif DEREBEYOfiLU
- 32 -
Nihayet Rus steplerinin korkunç kışı başladığı zaman Nail generallerinin korktukları başlarına gelmişti. Kızıiordu İki muhtelif koldan hareket edere rek Stallngradtaki altıncı Alman orduların] Don Cossack arazisindeki Nazi üssünden tecrit etmeğe başladılar. İki koldan muazzam bir çevirme hareket! ile neticelenen taarruz muvaffak olmuştu.
Taarruzun ilk günlerinde yani kasım 19 da altınca ordunun bir kısmı kıskaç içine alındı. Dört gün sonra çember daha da daraltılarak Alman birliklerinin kuşatılması tamamlandı. Rusların bu Un! baskısı Almanları şaşırtmıştı. Hattâ Alman askerlerinin, düştükleri fecî durumu anlamasına bile vakit kalmamışta Rusların eline esir düşen bir Alman askeri Alman askerlerinin şaşkınlığını şu sözlerle İfade etmişti: «Rus taarruzunu haber almıştık. Fakat buna hiç bir ehemmiyet vermiyorduk. Çünkl hepimiz bu taarruzun mahalli ve geçici bit şey olduğunu zannediyorduk.!
Diğer taraftan general Frie-drich von Paulus'tan ordunun en küçük rütbeli subaylarına kadar herkes Alman askerlerine endişe etmemelerini tavsiye c-dlyordu. Hattâ yakalanan Alman esirleri, yakında taze kuvvetler gelerek, Rus çemberini kıracaklarını, ve bu sebepten endişeye mahal olmadığını, kumandanlar tarafından kendilerine tekrar söylendiğini itiraf etmişlerdi.
Rus çemberini yarmak teşebbüsü
Filhakika aralık ayında Felt mareşal Frltz Erlch von Man-nstehı tarafından aevkedi-Jen bir panzer tümeni, Rus çemberini kırmak İçin Btalln-gradın güney batı İstikametinde taarruza geçti: fakat bu sefer de general Rodlon MaUııo-vsky kumandasındaki Rus birlikleri çemberi kırmak İçin uğraşan Alınanlara karşı yürüdü; ve Alınanlar perişan bir halde çekilmek mecburiyetinde kaldılar.
Bunun üzerine Nazi yüksek komutası, son çare olarak hava birliklerinden İstifade etmeği düşündüler. Altıncı ordunun çember içinde sıkışıp kalan birlikleri evvelâ havadan takviye edilerek, her birlik taarruz e-decck kadar kuvvetlenince etraftın kuşatan Rus çemberine yeniden hücum edecekti. Faka*
bu son ümit de kısa bir zaman İçinde semeresiz kaldı.
Yiyecek darlığı
Kıskaç İçinde kalan birliklerin yiyecek darlığı gün geçtikçe daha artan bir şiddetle kendini gösteriyordu. Askerler beygir eti ve tahammül edllemlye-! cek kadar berbat bir kokusu cilan ezilmiş lâhana çorbası yemekten feci bir duruma düşmüşlerdi. Evvelâ bu yenmesi mümkün olmayan çorbadan a-dam başına bir litre düşerken, daha sonra bu miktar litrenin dörtte birine İndirildi. Hattâ Rusların eline düşen bazı esirlerin anlattıklarına göre, Almanlar kedi ve köpekleri yiyecek kadar fecî bir duruma düşmüşlerdi.
İaşe darlığından başka cephane de günden güne bitip tükeniyordu. Esir düşen bir makineli tüfek çavuşu Huşlara aynen şu itirafta bulunmuştu: «Her makineli tüfeğe normal o-larak günde 9OOo atımlık cephane verilirken kasım ayının sonlarına doğru bu miktar 600 - 1000 atımlığa kadar indirildi; ve kısa bir müddet sonra bütün makineli tüfeklere ancak zaruri hallerde ateş etmek emri verildi.
Rusların ültimatomu
Ocak «ayının sekizinci günü RuKİar, von Paulus'a. bir ültimatom vererek İki gün İçinde teslim olmalarını İstediler. Nazi generali şuursuz bir şekilde Hltlere tâbi olarak teslim olmak teklifini reddetti.
Diğer taraftan Ruslar çember içinde aldıkları Nazilerin 1 teslim olması İle, elde edecekleri kazancın kıymetini tam o-larak bilmiyorlardı. Çünkü Ruslar çevirdikleri Alman kuvvetlerini 200,000 ilâ 220,000 kişi olduğunu tahmin ediyorlardı.-Halbuki sonradan öğrenildiğine göre bu bölgede tam 330,000 Alman kıskaç içine alınmıştı.
25 ocak tarihinde güneydeki Nazi grupu teslim oldu. Ertesi gün Huşlar teslim olmayan birliklerin ortasından dalıp geçerek geriye kalan Almanları ikiye ayırdılar. Hltler hâlâ Paulusa ısrarla savaşması için emirler Yeriyordu. Diğer taraftan ordunun en ufak rütbeli subayından en büyüğüne kadar bütün komutanlar bir de-' rece terfi ettiriliyor, ve terli haberleri radyo İle yayınlanıyordu.,
(Devan» var}
Yarı resmi çevrelerin de kabul etlikleri gibi memlekette her yıl yüz bin vatandaş veremden ölüyor. Yani bu menhus hastalık yüzünden Türkiycde her yıl bir şehir nüfusuna müsavi sayıda insan telef olmaktadır. Siz isterseniz buna «Irll-hall dârl beka», İsterseniz «hazin bir ufül» veya «elim bir zıya» deyin; hakikat bu merkezdedir.
Geçen hafta Yıldız Sarayında yapılan Milletlerarası Beşinci Mukayeseli Patoloji Kongresini takib ediyordum. Muazzam bir salon, Yüksek bir kürsü. Sakallı doktorlar, sakalsız doktorlar, gözlüklü, çıplak kaaflı dokturlar... Büyük büyük lâflar ediyorlar...
Yanımdaki tanıdık hekim kolumu dürttü:
— Şu kısa boylu adamı görüyor musun? İşte o, meşhur Fransız profesörü Barlety’dl*-. Kendisi verem sahasında otoritedir
— Ne duruyoruz? konuşalım, dedim.
Şale köşkünün çalışma odalarından birine geçtikten sonra bu kibar ve güler yüzlü Frânsı-za, verem tedavisinde atılan yeni adımlan sordum.
— Yakın zamana kadar verem üç metoddan biriyle tedavi ediliyordu, dedi- Bunlardan biri istirahat kürü, diğerleri dc ( koli apso terapi» adı altında birleşen hava verme usuiü ve ameliyat tedavisidir. Şimdi bir de streptomisin tedavisi keşfedildi. Bu son buluş sayesinde verem mücadelesinde mühim bir adım atılmıştır.
— Yani streptomisin tedavisini veremin bütün şekillerine teşmil etmek kabil midir?
— Bu suali sormanıza memnun oldum. Çünkü yeni bir İlâç keşfedildi diye şimdi herkes o-na hücum ediyor. Halbuki streptomisin, veremin ancak
bazı şekillerinde faydalı olmaktadır. Bu İlâcın en büyük kullanılış sahalarından biri akciğer vereminin hâd şekilleri, diğeri de ameliyatlara hazırlık devresidir. Streptomisin kullanıldığı zaman ameliyatlar daha ihtiyatin olabilmektedir. Bu suretle stretptomlsln bizi kolLan-soterapi’den vazgeçlrmlş olmamaktadır. Bilâkis stretptomlsln sayesinde koliapsoteraplnln tav siye edilebileceği hudutlar genişlemiş bulunmaktadır. Bu İlâç, eskiden vahim neticeler verebilen hallerin tedavi imkânlarını hazırlamaktadır.
— B. C. G. aşısının faydalan üzerinde ne düşünüyorsunuz?
— Verem tedavisinde bu aşının faydası büyüktür. Bilhassa Skandinav memleketlerinde elde edlien neticeler bunun en bariz delilidir. Skandinav mem-lekelterinde şimdi her vatandaşın B. C. G. İle aşılanması mecburîdir. Fransada bu mecburiyet yoktur amma, geçenlerde bu yolda bir kanun teklifi hazırlandı. Türkiyede de Refik Saydam Enstitüsünün hazırladığı B. C. G. aşılarının halka bedava dağıtıldığını duydum ve pek memnun oldum.
— Bu münasebette size bir şey sormak istiyorum: Bir hekim olarak veremin tedavisini yalanız. ilâç vesair tıbbî İhtimamda mı görüyorsunuz?
— Ne münasebet? Sosyal ve ekonomik şartların bozulması, neticesinde bir cemiyette vereni nispeti birdenbire artar. Meselâ Fransada Alman işgaliyle baş-lıyan düzensizlik hâlâ devam ettiği için, o zaman artmış olan verem nispeti bir türlü inme-mektedlr.
Profesörün bu lâfları üzerine, ben blzdekl vaziyeti anlatmaya hazırlanıyordum ki, o sözüne devam etti:
— Fakat sizde vaziyet öyle, değil. Her halde sizin sosyal ve
ekonomik güçlükleriniz olmasa gerek. Çünkü bugüne kadar bizi nerelere götürdüler, nerelerde gezdlrdilerse hep düzgün yollar, modern apart imanlar, lüks ve ihtişam gördük.
— Aman ne diyorsunuz?!...
Fakat yanımdaki tamdık hekim koluma asılmıştı. Kulağıma eğilerek:
— Allahını seversen konuşma böyle şeylerden birader, dedi. Yabancı bîr adama bunlardan bahsetmenin ne lüzumu var?
— İyi amma azizim, sen de bir Türk hekimi olarak benim gibi düşünüyor musun?
— Düşürmüyorum, düşünüyorum amma...
— Öyleyse?... ’ z
Yüzünde garip bir mimikle: — Canım bunları sonra konuşuruz, şimdi sırası değil.
«Lâhavele» çekerek profesörden ayrıldım.
Adamcağız da buradan Fran-saya gayet müspet İntibalarla döndü.
Şahap BALCIOÖLD
Açık teşekkür
Üsküp vilâyeti Yeni pazar sancağı eşrafından bay Nazilin kızı, ve yeni pazarda Beşir oğlu Hıfzı eşi ve Haydarpaşa yataklı vagonlar şirketinde restoran şefi Adem Çakarın annesi sali-hab nlsvandan
FERİDE ÇAEAR’ın
ânl olarak 22/5 949 tarihinde ölümü hasebiyle gerek bizzat cenazeye gelmek ve gerekse taziye mektup ve telgrafları gönderen bilumum dost ve ahbaplarımıza ayrı ayrı cevap vermeğe teessürümüz mâni olduğundan kendilerine karşı açık teşekkürlerimizi İblâğ için sayın gazetenizin yüksek tavassutla-ı nm saygılarımızla rica ederl2.
Kızı: Muhruşe Oğlu: Adem Çakar
trenden İndikten sonra büyük elçi Oliver Harvey ile birlikte istasyondan çıkarken
Her hakkı mahfuzdur.
Adliye Nezareti çelilesi memurlarından bir Hafld Bey vardı. Şair İdi de. Yalnız şiirini şarkılar vadisinde gezdirir çok güzel güfteler söylerdi. (Yazardı demedim bilmiyorum nlçkı?) Bir de Maarif Nezareti celilerinde çalışan Mustafa Reşid Beyimiz vardı. Bu da şair fakat vâdlsi Hafld Bey gibi şarkılardı. Ve her ikisi çok sevişir ve sık sık müteveffa Tokatlıysa Lokantasında birleşirlerdi.
Sineme yâre açan yâr elidir Yâr elinden yüreğim yârclidir, Sehll mümtenll Hafid Beyindir. İkisi de şarkı şairi olduğu için aralarında küçük: rekabetler; tatlı tatlı münakaşalar; hoş ve mâsûm iddialar vukua gelirdi. Hakemleri de Faik Ali Beydi. Aralarında hüküm veremezlerse hakemlerine baş vurur; ona inanırlardı. Ona mektuplar yazarlardı. Ve bir defasında da manzum bir cevap almışlardı. Ne kadar güzeldi o mektuplar Faik Aliden İsteyip karilerine arzedeceğim.
Medfun emeller
Müellifi Mustafa Reşid Beyin edebiyatımıza oldukça hizmetlerde bulunduğunu ;başta Nâmık Kemal olduğu halde zamanının ediplerine ve şairlerine kendisini sevdirmiş olduğunu gençliğimizden beri duyardık-(Şarkıları Medfun Emeller l-simll kitabında yazılıdır) zarif; kibar; yakışıklı; çok da dost canlı bir adamdı.
Ilabıeâhl yâre girdim arz için ahvalimi Bir perişan halini gördüm unuttum halimi Sakiten icra ederken dide eski hâlimi
Leblerinle sinesinde gizlenen amalimi
Leblerimle topladım tebrik edin ikbalimi
Şarkısı hâlâ ses sanatkârlarımızın seve seve okudukları bir şarkıdır. Ve Mustafa Reşid Beyindir. Vefat ettiği zaman yaşı yetmişi bulmuş belki de geçmişti. Ve bekârdı. Galiba bir
Semih Mümtaz S.
Sadrâzam kızlyle evlenmişmiş amma çok geçmeden ayrılmıştı ve bir daha dünya evine girmemişti. Nişantaşmda bir evciği ve tekaüt maaşından başka kendin! rahat yaşatacak kadar dünyalığı vardı. Sonraları bu evi satmıştı. Parasını Osman lı Bankasına yerleştirmişti: ve Beyoğlunda bir pansiyona yerleşmişti. Daha evinde iken dost lanna ziyafetler çekmek zevki ve merakı idi. Onu sevenler koşa koşa davetine İcabet ederlerdi.
Hayatın cilveleri
Hastalığından dostlarının haberi bile olmadı. Yerleştiği pansiyonda ye gecenin birinde vefat etti. Kimsesizdi Mahalle polisine haber verdiler. Polis E-fendi bu vakıayı usulen mafevkine bildirirken Mustafa Reşid nam şahıs tâbirini kullandı ve gazetelerimiz de bu cümleyi aynen sütunlarına geçirdi; biçarenin ölümünü bu cemileli cümle He İlân etti’. Bu sırada gerçi ben Patiste İdim amma ly! biliyorum: Ercümend Ekrem ağabeyim bunun üzerine bihakkın heyecanlanarak güzel bir makale yazmışta Kadlrnaşlnas-lıklanmızı yüzümüze vurmuştu Allah rahmet eylesin. Mustafa Reşid Beye de Hafld Beye de'
S. M S.
Created by free version of 2 PDF
Dil imtihanlarında muvaffak olamıyan öğrenciler
Üniversitenin muhtelif fakültelerinde yabancı dil İmtihanlarının verimsiz olduğunu yazmıştık. Yeni talimatnameler icabı bu ders eleme mahiyetinde olduğundan yabancı dilden gecemi yenler diğer derslerin İmtihanlarına girememek vaziyetine düşmüşlerdi. Talebe Cemiyetlerinin ve öğrencilerin dekanlıklara yaptığı müracaatlar kabul edilmiş ve bu dersten başarı gösteremiyenlerin de fakülte İmtihanlarına kabul edilmeleri kararlaştırılmıştır.
Bu karar öğrencileri sevindirmiştir.
Sokaklarında vuruşa vuruşa İSTANBULU fetheden ©N SEKIg SEVMEN NEKEDE YATIYOR?
öğrenmek isterseniz
ŞADîRVA N'ın
“ DOKUZUNCU SAYISINA BAKİNİZ.
Yarın çıkıyor.
Osmanlıcadan Türkçeye ,hr müsabakası, en yen! şiirler, en tarafsız tenkidler. ■
W» ......... -S
Petrol Ofisinden
Ofisimizce satın alınacak 23.000 metrelik çelik çekme boru şartnamesinde değişiklik yapıldığından yeni şartnamenin ilgililer tarafından Ofisimizden alınması liân olunur. «12701
KISKANÇLIK
Yazan: Alpbonse Daudet k Türkçesi: Mebrure ALEVOK
Tefrika No.
nıhu için yapıldığını sade İkimiz bileceğiz. Draveil mezarlığında. onu fıkaralann köşesine koydurtmayız. Mademki mösyö Richard selâhiyet verdi; ona bütün Ömrünü geçirdiği «ana yolun» yanı başında bir toprak alacağım, geniş, siyah bir taş ısmarlıyacağırû... Üzerine de doğum ve ölüm tarihi İle şurada gördüğüm isim kazılacak.
Yatağın baş ucundan; küflü, kir)!, pis kokulu küçük defteri •hüviyet cüzdanı» denen yırtık pırtık şeyi aldı, genç kadına u-zatlı. Resmi pullar, damgalar ve su yüzü görmemiş parmaklan» izleri arasında şu kelimeler okunuyordu:
Georges Mendelsohn = Lâkabı Georges baba
Rougegoutte (Aisace), 1802 İşte üzerinden çıkan tekmLl »an yoğu! Bu »kafa kâğıdı».
bir de İnce zincire geçirip boynuna asmış olduğu, etinin üstünde taşıdığı koskoca anahtar. Kendi tâbiriyle söylemek lâzımsa: Evinin anahtarı!
Biçare, hastalıkla, senelerin yükü He o kadar çökmüş, hâfı-zasr, kuçuk'la İlgili olmıyan her şey için Öyle bulanık bir hal almıştı kİ; rahip, asıl memleketi, İsmi, ailesi hakkında ağzından doğru dürüst bir lâf koparama-mıştı, Georges babanın kâinatı, Eydie İle başlıyor, Lydle’de nihayet buluyordu. Üst tarafı «büyük yolun» tozuna veya sisine karışıp gidiyordu! Mamafih hüviyet cüzdanı, Solsy'ye geldiği zaman, — yani hastalık ve yaş çökmeden alınmış olduğuna göre, — bu 1802 tarihi ile şu Mendelsohn ismi, doğru sayılabilirdi.
Rahip, kadının İncinen, ya-
ralanan gururuna merhem sürmek İster gibi bir hlsle:
— Sanat dünyasında şanlı bir isim; değil mİ madam? dedi.
Lydie elinde, düşkün nesebini gösteren küçük defter dimdik durdu ve bir şey demeden, sade yavaşça, başını salladı.Ken di soyadı olabilecek bu büyük, bu şanlı İsim, kirli, buruşuk sa-hlfede; tıpkı genç kadının şu kara suratlı, katran sıvah duvarlar arasında, kulübenin çamur bağlamış toprak zemini üstünde garip kaçan zarif, süslü varlığı gibi, müthiş bir tezat yapıyordu.
Bir çatananın uzun uzun öten düdüğü Lydie'yi daldığı rüyadan çekti sıyırdı.
Mumların alevi titriyordu: rahip, partal yatağın önünde diz çökmüş dua ederken, mevtanın donuk, soluk yüzüne gölgeler siniyordu... Lydie dua etmek kuvvetini bulamadı. İçinde öyle bir bora esiyordu ki... Yalnız kalmak, kendini to-parhyabllmek ihtiyacını duyuyordu. Derin uykusuna İmren-' diğl «fıkarasına», son bir defa^
daha bakıp, dışarı fırladı...
Karaya çekili küçük bir kayığın kıç tarafına büzülüp uyku kestiren Lucrlot r.lne:
— Beraber geleyim mİ madam? diye mırıldandı.
— Mersi, istemez...
Ve Lydie, bir an evvel yalnız kalmak iştiyakı ile. deminkin-den daha koyulaşmış sisin koy-nuna dalıverdi.
Ta uzaktaki su bendi, ardı arkası gelmez bir gök gürültüsü gibi, boğuk, gümbürtülü sefille ortalığı uğuldatıyor, çatananın acı çığlığını bastırıyordu. Lydlıe’ye bu feryat, bu istimdat. sanki kendi bağrından, çıkar yol arayan kendi hayat karanlığından kopuyormuş gibi geliyordu, şu koca günün fırtınasından sonra, zavallı ruhunu ne kopkoyu, ne »göz gözü görmez» sisler sarmıştı! Sabahleyin çayırdaki o korkunç ölü, sonra Richard'm tevkif edilmesi, hapishaneden gelen İki satırlık acayip mektubu anlamağa çabalarken, rahip Cer£s’ in tutup onu, Georges babaya sürüklemesi’... Demek, çocukluğunun dertli saatlerinde bol
bol kurduğu o yaldızlı hülyaların, mahut taçla arma resminin altındaki buymuş!
İşte artık asil soyunu öğrendi! Maceraya, göçebe hayatına duyduğu insiyakı sevginin kerametini anladı.
Yol köşesindeki çeşme başında soluk alan yersiz yurdsuzlar, gözden kayboluncıya kadar arkanızdan bakıp durduğu gezginci kervanlar; sizi bunun İçin sever, hem ne çok severdi!...
Lydie şu anda Rlchard’la; annesini; damarlarında dolaşan çingene kanı yüzünden çıkmaza. soktuğu, deliye çevirdiği bu dümdüz, sakin hayat naslp-liierinl düşündükçe, Quiberon-da ölüp gidemediğine, candan yürekten esefleniyordu. Hattâ bir dakika geldi ki, yanı başındaki nehir, uçurum gibi diklemesine inen sarp yamaç, uzun otlarını sara doloştıra köprü ayaklarını döven derin su, ruhunda yeni bir intihar hevesi uyandırdı. Ertesi sabah Selne kurbanlarını taşıyan mahut arabada yukarı doğru götürülûşünû tahayyül etti... Fakat, birdenbire ta Richard'ı,
kendisini ne çok seven, ne fedakârlıklara katlanan, onun uğruna neler yapmjş olan kocasını düşünmek; bundan sonra yürünecek asıl vazife yolunu aydınlatan bir ışık yerine geçti.
Hayır,, artık hayatına keyfince, dlleğlnce, hükmedemezdL îçlnl bağrını kaplayan şü derin, şu tatlı hissi duymasıydı bile, karısını sevmek uğruna atıldığı şu nevmlt yolda, ta sonuna kadar onunla beraber yürümeğe, ona yardım etmeğe mecburdu.
Lydle'nln coşkun, romanesk kafacağızında, borç saydığı bütün feragatler, bütün fedakârlıklar kuvvetle çizilir, »ateş yağdıran bir gök kubbesi altında, kürek mahkûmlarının sürükledikleri cehennem beldelerden birinin kızgın çöllerinde», kocasının yanı sıra; çileye, cezaya ortak olmak hülyaları kurulurken. , — su kıyısındaki hapishanede, karısının yerine yatmak sevinciyle mesut ve mesrur — Richard Feniğen’ı da, o dakika, Corbeil'den geçen çatananın, uzak uzak çığlığı birdenbire uyandırıverlyor(lu._
— 19 —
Bulutsuz, esintisiz ışıl ışıl bir sabah; Grosbourg’un çimleri biçiliyor... Beyaz mermer parmaklıklarla çevrili; sütunlara oturtulmuş taş saksılar, heykellerle süslü, upuzun çlinonllklcr-de, İki sıra işçi, eğiliyor doğruluyor, harıl hani çalışıyorlardı. Konuşmıyan, şarkı söylemlyen, hattâ bileme taşı üstüne sürtülen orakları bile hiç gıcırdatmı-yan bu sessiz sedasız insanlan, — etraftaki muhteşem dekor olmasa —, bir ceza müstemlekesinde ot biçen mahkûmlar a-layına benzetebilirdik!
Birdenbire: keskin, yırtıcı bir çığlık, tımarhane bahçelerinden yükselen o boş. mânâsız feryatlara benzer bir haykırış koptu, dört bir yanda akisler yapa yapa acı acı öttü.
Çimenliklerin üstünden uçup gpçen bu korkunç sese kimse başını kaldırmadı, işçilerin hepsi de, bu yürek parçalayıcı figanı, etraftaki heykeller gibi sessiz karşıladı.
Sanki bu. İçinde oturanların artık duymaz oldukları alışılmış |ev gürültülerinden biri idi...
(Arkası var)

A
-----------------■ - — -
(İÜniin Mevzuları * işçilere karşı ehemmiyetli bir vazife
İstanbul hekimleri yaylı sazlar orkestrasının konseri
5
İŞÇİ EVLERİ
Cumiıuriyet rejiminin bâriz vasıflarından biri, memlekete millete hizmet ede ve cemiyete faydalı olanlara karşı mln net duygularına müsbet ve mad di bir İfade vermesidir. Tarihimizin bazı karanlık devirlerinde millete hizmetin bazan en ağır ceza İle karşılandığı görülmüştür.
Cemiyet hizmetkârlarına karşı lüzumlu mükâfatı esirger 1-se, hizmet teşvik edilmiş olmaz ve bir nevi kahramanlık sayılır. -Halbuki muvazeneli btr cemiyette- hizmet hevesi ve İmkânları a2aml seviyeye yükselir, maddî ve manevi mükâfat vatandaşlar arasında memlekete faydalı olma bakımından, bir yarış zihniyeti yaratır.
Uzun bir inhitat devrinin doğurduğu kıymet düşmanlığı zihniyetinin bu gün de arasıra ve bazı muhitlerde hortladığı görülmekle beraber, cemiyet, millet ergeç hakiki kıymet ve hizmet! takdir etmektedir ve memlekete faydalı olan İnsanları bağrına basarak mükâfatlandırmaktadır. Her sahada gayretin teşvike muhtaç olduğu muhakkaktır.
Yeni Türkiyede sanayi, en esaslı kalkınma, hattâ medeniyet âmili sayılmaktadır. Sanayiin teşviki, himayesi İçin senelerden beri, millet büyük, ağır fedakârlıklara katlanmaktadır. Bu teşvik ve himayeyi sırf IktiESdi ölçülere göre kıymetlendirmek belki yanlıştır veya' bize realitenin ancak bLr parçasını gösterir. Mevzuu geniş, içtimai mâna ve mahiyetine göre tahlil etmek, sanayileşmenin cemiyetimize sağladığı bütün, hattâ milli müdafaa bakımından ehemmiyetli faydaları düşünmek gerektir.
Türk endüstrisine münhasıran bir iş adamı, hattâ dar gö-. rüçlû. ancak bu. günün menfaatlerini düşünen bir İş adamı zihniyeti ile değil, fakat bir İçtimaiyatçı ve devlet adamı gözü İle bakınca, bu mevzuda' İnsanın. işçinin en büyük kıymet ve sermaye olduğu anlaşı-hr.
Devletimiz İşçinin haklarını, emniyetini, hattâ slhhallni korumak için en geniş ve cömert hislerin ifadesi olan kanunlar vaz ve kabul etmiş, hattâ bu mevzvdakl görüşünü milletlera-rasi anlaşmalara iltihak ederek izhar etmiştir. Belki İşçiler le-, hine alınan kanuni ve İdari tedbirler hükümetin en yüksek ve İftihara değer hizmetlerini tenkil eder
İşçilere karşı takip edilecek politikayı btr sisteme bağlamak, himayeye bir İstikrar, devamlılık teinin etmek İçin «Çalışma Bakanlığı» teşkil edilmiş, işçi - İşveren münasebetlerinin, Lş yerlerinin tanzimi, İşçinin istikbâlinin ve sıhhatinin korunması, hastalık ve ölümde çoluk çocuğunun sefaletten kurtarılması İçin en İleri mem-ieketlerinklne uygun cihazlar kurulmuştur.
tstanbulda son aylarda tesis edilen »tşçl hastanesi* bu cihazların en mühimlerinden biridir Hastalanan işçiyi mücehhez bir hastanede tedavi altına almak lüzumludur, hattâ medeni bir cemiyet için zaruridir. fakat bizce bundan ehemmiyetli olan İşçinin hastalan-masına mâni olucu tedbirlerdir, tnsan btr cemiyet için en büyük kıymet ve sermaye olduğuna göre, bu kıymetin bozulmasını. azalmasını, bu kıymetin yaratma, İstihsal imkânların in zayıflamasını önlemek, bir devletin, bir cemiyetin en esaslı vazifesidir.
Sıhhatinin korunması İçin İş yerlerinde gerekil tedbirler a-hnnıakta olmakla beraber, unutmamak lâzımdır kİ. İşçinin gerek maddi, gerek manevi sıhhatinin membaı ailesi İle beraber oturacağı yuvadır, meskendir. Aydınlık, havadar, çoluk çocuğunun neşe ve sıhhat (faydalı olmakla beraber, İle oturduğu temiz bir yuva her insan ve bilhassa bir İşçi İçin çalışma hevesini arttırıcı en büyük âmildir.
Bu bakımdan şimdiye kadar esaslı bir İş yapıldığı, maalesef, iddin edilemez Nâçiz kanaatimize göre, belki
Tıp Fakültesi Talebe Cemiyeti tarafından kurulan »İstanbul hekimleri yaylı sazlar orkestrası» İlk konserini evvelki akşam Melek sinemasında verdi. Orkestra, Dr. Bülent Tercan’ın İdaresinde doktorlardan, kimyagerlerden, diş hekimlerinden mürekkepti. Esas mesleği diş hekimliği olan Akşam’ın müzik münekkidi sayın arkadaşımız Fikri Çlçekoğlu da orkestraya dahildi
Fikri Çlçekoğlunun yazılarını senelarden beri zevkle okuruz. Çok İyi bir müzik münekkidi olan arkadaşımızın güzel keman çaldığını da biliyorduk. Fakat kendisini dinlemek şimdiye kadar kabil olamamıştı. Bu sebeple hem arkadaşımızı, hem de sayın hekimlerimizi dinlemek için evvelki akşamki konsere merakla gittik. Doğrusunu söylemek lâzım gelirse konserin başarılı olacağı hakkında şüpheli idik. Bütün gün hastalarla uğraşan, herkesin derdini dinliyen hekimlerin bir arada iyi bir konser verebileceklerini tahmin etmiyorduk. Yanılmışız. Çünkil konser muvaffakiyetli. cidden çok muvaffakiyetli oldu.
I Konser iki kısımdan mürekkepti. Birinci kısımda Bach’ın Re Majör Süiti, Vlvaldl’nln La Minör keman konçertosu, iki Menuet vardı. Keman konçertosunda solist Dr. Muvaffak Gören’di. Orkestra bu üç parçayı da büyük muvaffâkiyetle çaldı, hekimler uzun uzun alkışlandılar. Ön sırada oturan Cemal Reşld Rey en hararetle alkışlı yan lar arasında idi. Bu, sanatkâr hekimlerimizi teşci etmekle beraber, Cemal Reşidi önde bir mümeyyiz gibi oturmuş görenlerden bazıları imtihan günlerini hatırlıyarak kendilerini heyecana kapılmaktan menedemediler. |
Keman konçertosunda solist Dr. Muvaffak Gören çok mu-
Birleşik Amerikada kâğıt sarfiyatı Yapılan bir istatistiğe göre: Birleşik Amerikada adam başına senede İSİ kilo kâğıt kullanılmaktadır. Birleşik Ameri-kada istimal edilen kâğıdın üçte biri kitap, dergi Ve gazetelere hasredjlmektedîr.
Yum«rtlıyan erkek papağanlar
Londra 25 (Nafen) — Bazı erkek papağanların son zamanlarda yumurta yumurtlamaya başladıkları müşahede edilmiştir. İngllterenin Maldstone şehrinde Bull İnn otelinde 29 yaşında ve Harry İsminde bir pa-pagan yumurtlamış ve bunun üzerine İsmi Harrlette ‘ ‘
. değiştirilmiştir.
" Brlghton hayvanat bahçesinde de Robert isimli 125 yaşındaki papağan da birden yumurtlamış ve bunun da ismi «Rober-ta* olarak değiştirilmiştir.
Londrada bayan Tercsa'nın Joey ismindeki papağanı da yumurtlamışlar. Bu erkek papağanın İsmi derhal «Jûsephine» olarak değiştirilmiştir.
4000 çeşit gül!
Güller nasıl çiftleştirilir
ve nasıl üretilirler?
h as tanesinden evvel, sanayi , mıntakasında, bir kaç işçi hanı.' npartımanı yapmak yerinde ■ olurdu.
Meselâ Haliç muhitinde İşçi-lerln ve ailelerinin barınma ‘ şartlarının İptidailiği, feciliği ’ düşünülür ise. bu yüzden, veremden bağlıyarak, her türlü hastalıkların insan sermayemi-zl her gün kemirmekte olduğu bilinir İse. bu dâvanın hayati ehemmiyeti anlaşılır.
Hat tâ. mesken İn temizliği, ferahlığı. sıhhillgi bertaraf, her nad olursa olsun bunda kalına bakımından istikrar ve emniyet, hattâ daha mühimdir. Halbuki işçi nüfusunun müte-kâslf bulunduğu muhitlerde, maalesef, bu emniyet ve istikrar da tamamen mevcut değildir. işçi ailelerine evlerinin ekseriya birer, nadiren ikişer odasını klralıyanların yanlış görüşleri, ölçüsüz hırslan cemiyetin en kıymetli bir zümresini mseken İstikrarından mahrum etmekte ve bu hal umumi ahenk ve muvazenemizi tehdit edici bir zihniyet doğurmaktadır veya doğurabilir.
Vakıa Türk işçisi de her şeyden evvel bir Türk vatandaşıdır, fedakâr bLr Türk vatanseveridir, onun milletine, memleketine karşı vazifelerini unutması. ümldslzllğe kapılarak zararlı çliişünce ve telkinlere kapılması İmkânsızdır, fakat unutmamalıyız kİ aile ocağından mahrum olmak bir İnsan, bir erkek için en feci vaziyettir. Bu vaziyete düşenlerin, düşürülenlerin, vahim olmasa bile, bazı inhiraflarını mümkün, hattâ muhtemel farzetmek en -iptidai lhtlyatkârlık icabıdır.
Hem zararlı bazı cereyanları
anlemsk. bunlar, «otar |ken. I •*««» oldu. F.k.1 Cemil Retfd ......
„r.l ve güne,11 aile yuviun.lı1 R'« nwc«nlandl£ım bankandan mebua seçilmiştir
.. I hlr »rlruloan» anloft-ıftını a,»w— Vaılrob'ırlA OOI’H' RnrtSevell İH SC-
olclurmek, hem de s~........... , mızın en kıymetli âmilleri olan İşçilerimizin çalışma ve İstihsal kabiliyetlerini ve ’
korumak ve arttırmak için İşçi- yalvarış, oyun merasimi, ninni’ İtrimize sıhhi mesken temini den ve Tchaikowsky’nin “ İçtimai siyasetimizin belki de tabile Andanteslnden i esasını teşkil etmelidir. ■ ..
Bu vazifenin İfasını bize yal- , nız bugünkü içtimai ve İktisadi zaruretler değil, ayni zamanda İslâmî ananelerimiz de emretmektedir. Eski Türk ve İslâm cemiyetinde «vakıflar» namı altında. mabetlerin, medreselerin yanında, hanlar, gariplerin, mütevazı vatandaşların yatıp kalkmasını, zamana göre, en sıhhi şartlara bağlıyan büyük imaretler de İnşa ve tanzim e-dlllrdl. Bugün ayni fikirden, esastan mülhem olarak, zamanın İcap ettirdiği tadilât ve ıslahat He. müteaddit, belki yüzlerce işçi ailesini barındıracak bir, iki, azami üç odalı apariı-manları İhtiva edecek büyük binalar yapılabilir ve yapılmalıdır.
Vakıa nazari olarak küçük ve bahçeli işçi evleri daha muvafık görülebilir. Fakat bu tarzı tercih İçin bol ve ucuz arsalara ihtiyaç vardır. Lstanbulun sanayi mıntakasında arsalar mah dut ve pahalı olduğuna büyük ve çok daireli i sistemine gitmek Bunların sıhhi şartlar, hava bakımından en tarzda İnşası herhalde k ündür.
Cemiyetimiz İçin bu ele almak bir zarurettir ve fazla beklemeden daha doğrusu işçileri fazla bekletmeden müspet neticeler almak mümkün müdür'’ Bizce, hiç tereddütsüz, mümkündür.
Bazı mahallelerde fazla lükse kaçan seri evler yaptırma imkânını bulan belediye, bu işin en tabii müteşebbisi olması lâzım gelen evkaf, belki kısmen devlet, hattâ fabrikalar arasında Uir işbirliği kurulacak olursa. bir İki senede ehemmiyetli başarılar elde edilebilir îş, bunu da İlâve edelim, cemiyete şerifin İrat
olarak

kalkınma- ' bJr arkadaşına anlattığını duy' duk.
İkinci kısım Haendel'in Gras-nüfusumuzu so konçertosu İle LJadow’dan
•| Yazan : Cemaleddin Bildik [■
Güllerin insan hayatına benzeyen hayatları — Meydana getirilen bir güle ad koyma — Adlar nasıl tescil olunur — Ankara gülüne nasıl isim kondu? — İki yeni güle de Maltepe ve Kuleli askerî liselerinin adı konacak — Fidanlıkta 758 çeşit gül — Gülün hamilelik devri ve çiçek verme müddeti — Pos-tahane şefliğinden gül fidancılığına...
B. Kcıami Parıldar
Created by free version of 2PDF
Esmer bir erkekle sarışın bir kadının İzdivaçlarından dünyaya gelen çocuğun; ya babaya çekip esmer, yahut da anneye benzeyip sarışın olduğu görülür. Fakat çok defa da bunun aksine tezahürle karşılaşıldığı vakidir: Çocuk, babaya da, anneye de benzememiş; tam ayrı bir renk ve tipte mıştır.
Güllerin bayatı da. lann hayatına çok benziyor... Kırmızı bir gül. sarı bir gül İle İzdivaç ettirildiği zaman meydana gelen gül, İki taraftan birinin rengini aldığı gibi, çok defa da her iki rengin birbirine karışmasından hası! olan tamamile ayrı bir renkte oluyor. Bununla beraber yapraklarının katlarında, kıvrılışların da, hattâ açılışlarında ana v babaya benzemiyen yenilikle olduğu görülüyor.
Gülcülük deyip geçiverdiğl-miz bu ijin. guriindüğü kadaı kolay olmadığını geçen pazaı Kİiçük Modada halka açılar »Türkiye büyük gül fidanlığı sergisinde, fidanlığın kurucusu B. Kerami Parıldar'm verdi İzahattan sonra bir kere daht öğrenmiş olduk . ■
Dünyada kaç çeşit gül var?
Ayrıca, güllerin erkek uzuv larım dişile İlkah suretlle ya pılan «çlfleştirme» 1er hakkın da verilen izahata glrlşmederfc. işaret edeyim kİ yeryiizündcf ıflR tamam 4000 çeşit gül vardır ve bunların hepsinin adlan — tıpkı doğan bir çocuğun nüfusa kaydı gibi — Fransa, İngiltere ve Amerikadaki resmi gül cemiyetleri tarafından tescil olunarak kataloglarla İlân edilmek tedlr.
Pazar günü, Küçük Modada gezdiğimiz »Türkiye büyük gül fidanlığı» nda bu 4000 çeşit gülden 758 çeşidinin beynelmilel kataloglarda aldıkları tescil numaraları 11e mevcut olduğunu gördük.
En makbul ve kıymetli güllerin isimlerini öğrenmek istedim. Fidanlık sahibi Kerami Parıldar, bahçesindeki gülleri birer birer göstererek İzah etti:
1 — Ankara gülü: Bu gülün menşei Fransadır. İki gülün çifleştirilmesi ile meydana getirilen bu giile, beynelmilel şöhreti haiz olan gülcü Mell-Jand, Cumhurbaşkanı x ‘ înöniiyc bir mektupla caat ederek meydana getirdiği mezkûr güle «İsmet İnönü» adının verilmesine ve bu İsimle tescil olunmasına müsaadelerini istemiştir. Cumhurbaşkanı verdiği cevapta kendi İsmi yerine güle «Ankara» adının konmasını bildirmiştir. Bu suretle «Ankara» gülü 30! numara İte tescil olunmuş ve Parlste açılan beynelmilel gül sergisinde
.altın madalya kazanmıştır. Bu yelini »l.ynr. hem dn baz, mSu. eül turuncu. ba7in d, b„kı;ım-taîıslll Kavil me)ru «e gayri „ ,.enkit !ltmak(aaıt. ahlâk! yollara sevkedlyor. TV“ l L ı - il
(Arkası 1 inci «ahifedei D»ger makbul güller »Ankara» gülü ile beraber
1 beynelmilel kataloglarda kayıtlı ve «mücevherat nevinden» dîye vasıflandırılan diğer makbul güller de şunlardır;
2 — Conga; Kırmızı - siyah ve parlak kadifeli.
3 — Dugus de Pa: Gayet güzel ve turuncu renkle.
4 — Lyon: Bu gül gayet tat-ı lı turuncu renktedir ve »Turun-culav kıralı» diye vasıflandırıl» maktadır,
5 — Rome Glory: Büyük boyda ve rubl kırmızısı rengindedir.
0 — Godyer: Sarı ve uçları kırmızı çizgilidir.
7 — Hardy: Tersi bakır, iç! sumene pembesi .
8 — Hergül Krem beyan ve ! büyük goncalı.
Roosevelt’in üciincü oğlu Newyork’un en mühim seçim dairelerinden biri olan Man-
■ Yukarıda genç Roosevelt'in sc-' çim dairesindeki bakkallarla dostça görüştüğü görünüyor.
dar hassas. İnce ruhlu olduklarını göstermiştir. Orkestranın gün geçtikçe gelişeceğini ve Batı memleketlerindeki hekim or-
ı Can-mürekkepti. Orkestra bunların hepsi- __________„„_________________
n! muvaffakiyetle çaldı. Bil has- ‘ kestraları derecelerine çıkaca-sa son parça pek muvaffakiyet- ğını limid ederiz.
11 idi. Orkestra şefi ve erkânı uzun uzun alkışlandılar
1 Tıp Fakültesi Talebe Cemiyeti bıı giizel teşebbüsüyle İftihar edebilir. Cemiyet memlekete yeni ve güzel bir orkestra kazandırmıştır. Ayni zamanda, bir çoklarının maddi İnsanlar sandıkları, hekimlerin ne ka-
I
Evvelki akşamki konser Hân yapılmadığı halde çok kalaba-. İlkti. Bir çokları haber alıp gidemediklerine üzülüyorlar Bu bakımdan konserlerin tekrarı- • nı temenni, Tıp Fakültesi Ta, lebe Cemiyetini ve orkestrayı teşkil eden kıymetli hekimi erl-m izi hararetle tebrik ederiz.
İskenderun mektubu
Hayvan ihracı ve iki sirküler
1un en entresan safhasını teşkil eden «gül çiftleştirmeleri» hakkında kısaca malûmat vereyim. Yepyeni bir gül mü meydana getirmek istiyorsunuz En hoşunuza giden bir gülün yapraklarını hafif hafif açınız. Göbekte toplu iğne başı büyüklüğünde minimini, üstleri sarı tozlu tomurcuklar göreceksiniz. Bunlar, gülün erkek uzuvlarıdır. Şunu da İşaret edeyim ki gülün insan hayatından ayrı olan bLr tarafı, aynı gülde erkek ve kadın uzuvlarının mevcut oluşudur.
Bu erkek uzuvları yolunuz. Bunun altından, yapraklan koparılmış enginar göbeğine benzer bir göbek çıkmaktadır. İşle kadın uzuvlar da bu göbek zarının altındadır ve hafif bir mayi İfraz etmektedir. Beğendiğiniz diğer bir cins gülün erkek uzuvları üstündeki sarı tozları alarak bu dişi uzuvlar üzerine ekiniz. Şimdi gülün erkek tohumlarını diğer bir gülün dişi uzvuna ilkah etmiş oluyorsunuz. Artık gül hamilelik devrini dolduracaktır. Bunun İçin o gülün açtığınız yapraklarını kapıyarak üstünü bir saman sapı ile bağlıyacaksınız. Gülün hamilelik devri, altı ay kadar sürmekte ve oradaki tohumlar ancak bu müddetin hitamından sonra ekilebilir ha-»«™ çu.s,,™,» eelmtUMIr. Tonumun. «Kll-
meydsna eollrcUSI dürt gül da- | mtalmlnl
ha vardır kİ İsimleri: çrnfcuı ,lll“n ”• altl sone 50nta “en”’
„ ...ı ı. «... lc relin ciil vermektedir
9 — Temanla: «Kırmızılar kıralı» diye anılan ve koyu kırmızı renktedir.
10 — Maison Rouge; Koyu mor ve vişne çürüğü rengindedir.
11 _ Arapkızı: Bu, meşhur siyah güldür; dışı mat, içi parlak kadifelidir.
Askerî liseler adına gül...
Dünya yüzünde sayısı 4000 I bulan gül nevinden moda fidanlığında mevcut 758 cins arasında yer alan meşhur güller bunlardan ibaret değildir. Kerami Parıldarın da sekiz sene evvel çlfleştirmek suretlle
göre binalar zaruridir, güneş, miisalt müm-,
mevzuu ı
Birbirini nakzeden iki tamim ihracatı felce uğrattı — Suriyeye hayvan kaçırılması ’ devam ediyor
İakenderun (Akşam> — Burada koyun, sığır, manda lhra-ca tiyle meşgul İhracatçı firmalar Ticaret Bakanlığının 306 ve bunu takip eden 314 sayılı ta-mlmlerlle içinden çıkılmaz durumlara mahkûm edilmişlerdir. Bu tamimlerden doğan acıklı durumu incelerken büyük bir yara karşımıza çıktı. Ve bu ya-
1
BABA ÖĞÜTLERİ:
ra bizi, Suriye hudutlarımıza kadar götürdü. Ticaret Bakanlığının bölge hususiyetleri dikkate alınmadan çıkardığı umumi kararlar, hem ihracatçılarımız İçin haksız bir ceza mahi-
GENÇ DAKTİLO
Genç daktilo. Çok çabuk yazılar yazsan bile, Bu meslekte muhtaçsın yine yabancı dile: yalnız, papağan gibi, tek dille konuşulmaz. Yabancı dilleri de İnsan yazmalı biraz. O zaman iş başında itibarın çoğalır, Çok dil bilen daktilo elbet çok aylık alır. Taksitle Llnguafon al.. Dört elle sarıl ona, çabuk başaracaksın... Azmin ermesin sona. Bir iki saatini bu İşe ver her gece, Ya Fransızca öğren, yahut da İngilizce.
■ vıııan ıu Kiaucr,
nıaye yatıran teşekküller de mütevazı ve makul bir nıembaı olur.
Bu ehemmiyetli vazife yerine getirilmeden teşebbüs edilen zaruri, tehiri hata olan İşçi bazı fantezi ve pahalı işleri ha- meskenleri dâvasını hatırlnt-tirlainrak demagoji yapmaktan mayı, resmi ve hususi teşekkül-meselâ, işçi çekiniriz. Fakat ele alınması İtri cemiyetin, manen ve mad-
I
ismet miira-
deten korunması lâzım gelen, bu çocuklarına karşı vazifeye daveti de bir borç biliriz.
Cevat NİZAMİ
sorov:, Cı-nç Türk Hakkı Tu-,1» SeUl> '■ermelttedjr I «Tn—llan IvaKala orâ—a lt»l rakeş ve Güzel Kanaryadır.
Çırağan sarayı; Tersi san, İçi koyu kayısı rengindedir ve boyca da büyüktür.
Genç Türk: Gayet pembe renkte olup ley lâk i gölgeleri vardır.
Hakkı Turakeş: Açık al renk-
te kadifelidir.
Güzel Kanarya: Katmerli ve sarı renktedir.
Bıı dört gülün henüz beynelmilel gi'lcülük sbsyeteslnce tescil olunmadığına işaret eden fidanlık sahibi Kerami Parıldar.
— Bir kıymet ifade edebilmeleri için mezkûr İsimlerin açılan bcynetmllel gül sergilerinde tescil olunarak berat ve sicil numarası almaları lâzımdır.» diyor
Kuleli askeri lisesi ile Maltepe askeri lisesi, fidanlığa müracaat ederek, henüz İsim almamış güllerden, İkisine kendi liselerinin İsimlerinin verilmesi arzusunu izhar etmişlerdir. Yakında fidanlıkta bu İlseler talebelerinin ve bandolarının iştirakiyle bir tören yapılacak, [ iki giile «Kuleli askeri lisesi» ile 'Maltepe askeri lisesi» adları konacak ve bu husustaki berat-1 lar beynelmilel gülcülük sosyetesine £ yaptırılacaktır.
Güllerin hayatı
Güllerin hayatını ve İsim al- n malarını, İnsan hayatına ben- bir şey .. zetmİştim, şimdi de size, bu-( Ccnmleddin BİLDİK
| Verilen İzahata göre iki cins gülün birleşmesinden elde .‘di' len güllerin çeşidi, yukarıda da | işaret ettlğbn gibi 4000 1 b.ıl-, muştur ve bütün bunlâtm İsimleri teesll olunarak beynel-| mlM kataloglarda Hân edil ■ iniştir.
Gül merakı
Fidanlık sahibi Kerami Pa-nldar’a sordum:
— Bu gül merakL size nereden geldi?
Antattığına göre Kerami Parıldar, İstanbul postahaneslnde şef İmiş. O sırada da gül yetiş-t İrme işlerile meşgul olurmuş. ' Tekaüt olup vazifesinden ayrı-lmca bütün gayretini gülcülü-ğc vermiş. Şimdi büyük bir fidanlık tesis ederek gül cinsleri yetiştirmekte ve yurdun mııh-’ telif köşelerine fidanlar şevke t-inektedir. ‘ -
Vazife dışında amatör olarak bir İşle meşgul olmak ne kadar iyi şey... B. Kerami, memuriyeti sırasında bir amatör gülcü 1 olmasaydı, İhtimal bugün bir çok tekaütler gibi maaşını al-je maktan başka bir şey düşün-1 mlyecckti.
— Gülcülük, diyor, bana ha...... o =.‘yatımı da kazandırdı. Çünkü gönderilerek tescUl®! aman fldan na5]l fa,an
■ • 1 gül nasıl açtı diye sabahleyin
erkenden bahçeye fırlayıp te-
' miz hava almak ve gül kokula-içlnrte çalışmak çok zevkli
canlı
AKŞAM
26 Maviş 1941
[ev-KADIN-MODA


RADYO
Mahkeme Koridorlarında
Yaz çiçekleri
Bunlardan reçel, sirke yapmak kabildir
İlkbahar ve yaz çiçeklerinden birçok surette İstifade etmek mümkündür Vazolara koyup odaları süslemekten başka bunlarla reçel, şurup, bilhassa tuvalet sirkeleri yapılır.
Gül ve menekşeden gayet nefis reçeller yapılır. Gelincik, ve gül şurubu da meşhurdur. Avrupa ve Ahıerikada akasya ve salkım çiçeklerini yumurtalı un bulamacına batırarak kızgın yağda kızarttıktan sonra toz şeker serperek yerler; pek sevdikleri bir tatlıdır. *
Bu mevsimin marul salatasına lâlin çiçeği karıştırılırsa yenirken hoş bir lezzet ve yakar-Iık verir. Salatanın manzarası da, yeşil ile turuncu rengin karışmasından. daha Iştlha âver ©i ur.
Biberiye zayıf ve yurgun çılanlara faydalıdır. Bir şişe tatlı beyaz şarap İçine bir avuç biberiye atmalı ve sekiz gürt durduktan sonra tiltre etmeli. Her yemekten evvel bir küçük şarap kadehi miktarı İçilirse çok İstifade edilir
Her gün sabah saat onda ve akşam saat beşte bir tutam kantoron çiçeğini çay gibi haş-^ lamak ve şekerle dçmek az zamanda insanın kilo almasına İntihap edilen modelleri! yardım eder
Gül. menekşe. lavanta çiçeği. zambak, yasemin ğlbl çiçeklerden tuvalet sirkesi ve kokulu yağ yapılır.
Beyaz zambaktan yapılan kokulu yağ bir pamukla yatarken yüze sürülürse yilz hiç kırışmaz.
Çiçeklerle yapılan sirkeler, hep aynı tertip Üzere hazırla-] nır Yüz yıkanırken bu tuvalet sirkesinden su İçine beş on damla damlatılırsa cilt beyazlaşır ve yumuşar .
Her hangi çiçeklen yapılacak j tuvalet sirkesi için halis üzüm-i den yapılmış beyaz sirke İçeri-' sine çiçek yapraklan atılır ve kapalı şişe içinde on, on beş gün güneşle tutulur.
Tuvalet için kullanılan sirkeler içerisinde en güzel kokulusu şu suretle yapılır
Bir kilo halis beyaz üzüm sirkesi. 100 gram kokulu kırmızı gül yaprağı, 20 gram kokulu yasemin çiçeği, 20 gram biberiye, bunları açık ağızlı bir reçel kavanozuna koyduktan sonra ağzını sık: kapamalı ve bir ay güneşte bıraktıktan sonra tülbentten süzmell Küçük, şişelere taksim ederek ağızlarını sıkı kapamalı ve sakınmalıdır.
Sayfiyelerde giyilecek elbiseler
Atıllı
lnnd.it ed.ıtı
1 — Beyaz şantungdaıı plise etekle giyilen lâcivert beyaz
11.58 Açılı» ve program. 18 M, S, ■yan va d»na mangı (Pl .1. 18.43 Filim yUdlıUrt »«ylUyor (PI I, m M s ayarı va Habarlcr. 19,1» Geçnıista Buğun. 1930 Yurttan Sesler. 19.50 İncesaz (Ra«t Faşlık 20,15 Radyo Ga-xele»l, 00,30 Sejlte» saııt. 20,35 Şarkılar. türküler. 31 UNESCO Gaıelesl.
.13 MÜEİIc, 21,«5 Sağ]ık «aall. 22 « millini (Pil 2345 M. S ayarı , - ——. X-»--------—
Haberler, tî Program va kapanı» zat, Üstü başi tçmİZ, fakat
> oğla programı 1 ..............
1. 7JI AÇIllS (Pl-l, Şarkılar (Pl.l, 8,15 --------------......
'«Rasodubicicr (pı.ı. 8.15 duğu belli. Koridorda kana-Filim müzikleri (Pl.l. 0 Kapanı»,. 12.28 peye oturmuş. İri taneli t.6S-*-■- oRram. 12.30 m s aya -I bihini şıkırdatarak kendi . 12.45 Türküler, ta Ha-| mırıldanıyor. Bizi
Söyle ey perçem, niçin halin perişandır senin!
Kır bıyıklı, değirmi çeh-reli, güler yüzlü, şişman bir
ütüsü ve giyinişi itinasız. Kalendermeşrep bir şey ol-
! Faydalı bilgiler
BULMACA
çizgili sveter, omuz üzerinden İliklenmektedir. İçindeki bluz da beyaz şantungdaııdır. lâcivert kıravalı vardır. Kemeri ve mendili lâciverttir Bu kıyafet kırınızı beyaz, yahut yeşil beyaz da yapılabilir.
2 — Ketenden yahut şan-tungdan yapılan bu çocuk el-
3 — san ketenden
Eteği üç düğme ile İliklenmekte. ve düğme altından iki pil çıkmaktadır. Sağ tarafında büyük bir cebi var. Yakasın dal kırmızı kiraz lllşmlştlr.
Yumuşak kek
Müşküllere cevap
' Saç dökülmesine karsı basit bir ilâç
Saç dökülmesine karşı gayet basit bir ilâç:
250 gram 80 derecelik sal ls-ıplrto İle 250 gram yağmur su-lyunu karışLırmalı. İçine 20 'gram kırmızı kınakına kabuğunu küçük parçalara bölerek ilâve etmeli. Yirmi gün kadar kapalı ağızlı şişede (arasıra çal-kahyarak» bırakmalı. Bu müddet geçtikten sonra süzmell ve haftada iki defa saç diplerine ' sürmeli.
Yün örme bluzlar, süveterler
Yun örme blûzların, sveterle-1 rin yıkandıktan sonra yıımu-ışak ve gevşek kalması için çal-kamu suyu İçine bir çorba ka-, şığı gliserin ilâve etmek kâfidir.
Renkli deriden düğmeler
Pöııikare tayör ve elbiseleri renkli deriden kaplanmış dü?-î melerle süslemek modadır. Ev eşarp de bulunan eskimiş, artık kui-
4 yumurta, üç buçuk kahve fincanı şeker, üç buçuk kahve fincanı un. İki kahve fincanı su, bir limonun rendelenmiş kabuğu, yarım limonun suyu, bir kahve fincanı portakal suyu. yahut gül suyu, yahut her hangi bir likör, bir çay kaşığı dolusu baktng povder almalı.
şekeri İki kahve fincanı su İle ateşe koyup şekeri erltmell, ateşten indirip soğumağa bırakmalı.
★ Tayörlcri beyaz sedef düğ-
melerle süslemek modadır.
4r Elbiselerin cebim
kadar büyük muslin mendiller lanılnııyan renkli deri eldiven-kvnuyor. j lerl bu iş için kullanmak pek
A- Plise her kumaşa yarası- münasiptitr
T 'P.T' ‘"‘"""" Yazın lavantayı nasıl
nllse etek ra »bettedir
1 sürmeli7
• Yazın hiç bir zaman lavanta ı elbise üzerine
Şeker şerbeti soğuk olunca içerisine yumurtaların sarısını, rendelenmiş limon kabuğunu ve suyunu atarak telle çırpmalı. iyice köpürtmen, sonra azar azar baktng karışmış unu İlâve etmeli. Telle çırpmakta devam etmeli, nihayette çatalla vurularak köpürtülmüş ve kabartılmış yumurta akını katmalı. Hafitçe bir İki de ta karıştırarak iyice halletmeli ve yağlanmış kalıba dökerek fırında pişirmen.
Saçların rengini açmak
Moda Ayla: Baş yıkandıktan sonra saçların rengini açmak İçin kullanılan iki tertip vardır. Biri saçları sarartır, diğeri kızıllaştırır,
60 gram papatya İle 60 gram kuru soğanın dış kabuklarından alarak dört bardak su İle ateşe koymalı Kaynamağa başlayınca iki dakika daha kaynatmak. sonra ateşten indirmeli. Yarım saat sonra bir tülbentten süzmell. içine bir çorba kaşığı oksijenli su ilâve etmeli. Saçlar yıkandıktan sonra bu su ile çalkalama!!. Bu tertip saçları sarılaştırır. Kızıllaştıran tertibi şudur:
50 gram yaprak halinde kına rek saat kaynatmalı. Süzmell almalı, bir litre su ile bir çey-ve yıkanan saçları çalkalamak
Her iki tertipte de saçlar güneşte kurutulmalıdır
Üşeniyor, _ Akikad.
5 — Dam. Mata. B — Erakltöp. T — Lenln, Ro. 8 — Ed. Kel, 9 - Cebtna-tıe. 10 — inanır.
Yukarıdan algıya: ı _ Mücadeleci Z — Aşikâreden. 3 — Neriman. I Bö, 4 — İnik. Ktnln. S — Vitamin. I Nı. S - Ey. Dat. Los. Tören,
a — Ara. Apolet
pllse etek rağbettedir.
■k Kısa kollu elbiselerin kollarına enli ve büyük reverler konmaktadır. ı elbise üzerine sürülmemelidir.
* Bu yaz en çok beyaz elbise Terliyen vücuttlar için pek h-ış,
giyilecektir- 1 olmıyan bir koku hasıl olur I
* Açık renkli yünlüden ya- En doğrusu hafifçe kulak nr-
pılan kısa mantolar çok giyiii- kasına, saçlara ve avuç içlerine yor. sürmektir. 1
Kek fırından çıkınca (yahut d işarda pişirtilmiş Lse fırından gelince) üzerine portakal suyunu, yahut gül suyunu gezdirmen. Arzu edilen likör de bunların yerine konulabilir. 'Kek sıcak iken bunlar üzerine dö-külmelidlr.ı Kek tamamiyle so-ğ uy unca konulan likör, yahut [portakal veya gül suyu teslriy-I le yumuşak olur.
Soğan, sarmtsak kokusu
Soğan ve sarımsak kokusunu gidermek içhı elleri amonyak karıştırılmış ılık su He yıkamak faydalıdır
Mis gibi kokan bu kek yağsız Olduğu için gayet de hafiftir.
Malayada komünist faaliyeti
Mücevherleri nasıl temizlemeli?
Her hangi bir mücevheri temizlemek için şu terkip gayet İyi neticeler verir:
İki çorba kaşığı su İçerisine bir kahve kaşığı dolusu bikarbonat dösüd. bir tutam ince sofra tuzu, bir mercimek kadar kireç kaymağını bir arada erltmell. Temizlenecek yüzük, broş gibi mücevheri bu su İçerisine koyarak yumuşak küçük bir fırça (bir diş fırçası» ite fırçalaman. Çalkalaman, bir tülbentle kurulamalı, yumuşak bir deri ile parla t malt.
tabiî. Fakat ben farkına varmıyarak pot kırdım.Karşımdaki kızcağızı bir müddet seyrettikten sonra başımı çevirdim kİ yantmda o tıııan delikanlı da bana bakıyor. Onun da çapkın bir şey olduğunu gözlerinden anladım, bir muhabbet zemini açmak için kulağına eğildim; «Cidden güzel kız. Lokman Hekimin ye dediği. Kas. göz, ağız, burun mükemmel, endam da verinde* diyerek sohbete başladım. Delikanlı cevap vermeden yüzüme bakıyor, arasıra da göz uciyle kızı süzüyordu. cBak oğlum, bak, dedim. Şu dilberin perçemine bak. Alnından ne güzel dökülmüş. Şairin dediği gibi:
(Sen dahi bir gerden-i billûra mı oldun esir.)
(Söyle ey perçem, niçin haiin perişandır senin?)
Delikanlı birdenbire kaklarını çattı: «Vapurdan çıkınca seninle biraz konuşacağım- dedi. Acaba ne konuşacak benimle, diye merak etmekle beraber, delikanlının halinden de şüphelendim doğrusu. Sert bakışları, azarlar gibi konuşması hayır alâmetine benzemiyordu.
Vapurdan çıktık, ben ağır ağır vururken delikanlı ile gene kız hızlı hızlı gelip bana yaklaştılar Delikanlı önüme geçip: :Dur bakalım, dedi. Vapurda nişanlım için söylediklerini bir daha tekrarla. Perişan esir dediğin kimdir? Nişanlımın neresi perişanmış? Sen kim oluyorsun da benim yüzüme karsı böyle şevler söylüyorsun?- diyerek yakama yapıştı. j Beyefendi oğlum, sen yanlış anlamışsın. Senin nişanlına perişan demedim, şiir okudum dedimse d? kerataya meram anlatamadım. Sokak ortasında beni tokatlamağa başladı. Ben de mukabele etmek istedim amma nerede o takat?
Mahkeme açıldı, efendi amca:
— Dilimizin belâsını işte böVle çekiyoruz.
Dlve söylenerek gitti.
Ce. Re.
ork«tr»lıır«ndın' ,
öaie c.vetesi göılincc gülumsıyerek sor-1 du:
— Siz demi mahkemeliksiniz?
Bizlrn kasketli delikanlı
■ sokuldu:
— Havır. bey baba. Mahkemede işimiz yok, yolumuz bu tarafa düştü de şöyle bir uğradık.
— Allah afiyet versin. Vakit Reçtrlyorsunuz. desene
— Eh, arasıra boş vakit buldukça buraları da yoklu-yoruz. Sizin dâvanız mı var?
Mânalı bir tebessümle başını salladı:
— Dâvâlı işlere pek sokulmam amma bazan kazaya uğruyor insan. Her zaman kendi dilediğimiz gibi Taşıyamayız ki. öyle olsa hayatın zevki kalmaz. Arasıra değişiklikler lâzımdır.
Biraz durakladıktan sonra ilâve etti:
— Fakat benimki gibi değişiklik Dek hoşa gider şeylerden değildir ha. Hâdisenin hakiki bir sebebi olsa ehemmiyet vermiyeceğint amma incir çekirdeği bile doidurmıyan bir şey yüzünden buralara gelmekten ü zülüyorum.
Derin bir nefes aldr:
• — Ne yapalım? Başa ' lenler çekilir. Üzülsem de.
büzü isem de faydasız. Bu İş
• oldu bir defa.
— Geçirdiğin kaza nedir, amca bey?
— Bıına kaza demek de doğru değil, düpedüz belâ. Hani; «Bülbülün çektiği di* li belâsıdır.' diye bir söz vardır. Ben de dilimin belâsına uğradım.
— Bir yerde ağzından lâf mı kaçırdın?
— Öyle bir kaçırış kaçıldım ki tam mânasivle baltayı taşa vurdum. Huyunu bilmediğin atın yanına sokulma. va kapar, ya teper, derler. Ben de farkına varmadan. huyunu da, suyunu da bilmediğim birinin yanına sokulmuşum. Vapurda karsıma bir bayan oturdu. Genç, güzel bir $ey.
■ — Hoşunuza gitti, mi?
— Gevezeliği bırak, tehor. Vaktiyle bunların hepsinin tadına baktık anıma bizim o devrimiz gelip geçti.
— Darılma, efendi baba Ben sana, fena maksatla baktın, demedim ki. Güzele bakmak sevaptır.
— Aferin Halden anlar bir delikanlı.olduğun belli. Hazır eevaplığı da tam yerinde yapıyorsun ha.
— Peki, sonra ne oldu? Küçük hanım öfkelendi mi voksa?
— Hayır, küçük hanım aldırış bile etmedi Benden zarar gelmiyeceğinl anladı
Yeni modeller: Emprime keten etek ve yine kelenden blûa
Telefon ediniz.
Karşınızda MUZAFFER ADAM terzihanesini bulursunuz.
Burada süratle .mutedil fiyatla son moda rop, tuvalet, manto, tayyör İhtiyacınız teinin edilir.
Beyoğlu Zaharlyadis karşısı Meymenet Apartuııanı Tel: 40381
Re-
öyle
köf-1
Created by free version of 2PDF
Türk Hava Kurıımuna teb&rrü Eyübıın Ağaçlı köyünde Hüseyin Eryılmazın düğününde hır kuzu Türk Hava Kurumu yararına artırnşpya çıkarılmış ve yetmiş iki liraya çıkan bedeli Kuruma teberrii edilmiştir.
Köylü vatandaşlarımızın bu sa mimi hareketleri takdirle karşılanmıştır

BİR NAMLUDAN ÇIKANLAR
Yirmi tıeş yit emniyet teşkilâtınla çalıştıktan sonra baskomlserl'^en emekliye ayrılan Muhittin Kutbu jr nıcs[ek tıoy»luun knd ini tide bıraktığı İntibaları mulitellf şiirler halinde top Uyarak bir kitap bastırmıştır (Blr namludan çıkanlar* adını laşıyun bu kitapta metEck hâtıralarından bayına Şarkı ve akrostişler. kıtalar ve eald l.art jıir numuneleri de Vardır. Ftatl 190 kurujtur Okuyueularunut* taval-
Tanınmış filim yıldızı Rita Ilaynorth’uö Ati Han'la evlenmesi günü yaklaşıyor. Gelinin giyeceği elbise Pariste Jaoues Falh terzihanesinde hazırlanmaktadır. Elbisenin kumaşı, biçimi gizli tutuluyor, bütün terzihane bununla meşgul oluyor. Yukarıda işçi kızlar çalışırken sorunuyor.
26 Maviş 1949
Menü artık düşünmek' kudretini kaybetmişti, Azrail 11c yüz yüze gelmiş bir vaziyette gibi İdi. Granj, avucunun içinde tuttuğu kanaatiyle, kurbanım alaylı alaylı Büzüyordu.
O sırada Menu'nun biri 3, ö-tekl altı yaşında İki torunu stilona girdiler. Dedeleri onları görünce: ı —■ Buradan gidiniz, diye
londan çıkarmak İstedi.
Granj söze karıştı:
— Niçin gitsinler. Beni rahatsız etmezler. Ben çocuk-lan çok severim, dedi ve İhtiyarın ıstırabını şiddetlendirmek Lçln çocukln yanına çekerek okşarken:
— Bu masumlar İçin İstediğim fedakârlığı yapmalısınız, i sözlerini İlâve etti.
Menü, torunlarının, şanlajcı-1 nın kolları arasında bulunmalarını nefret İle temaşa ediyor-■ du. Granj zavallıya aman var-nıedl:
— Biz mevzulunuza dönelin mösyö Menü! Size fevkalâde bir fırsat veriyorum .
O esnada veznedarın erkek • torunu, şantajcının cebinde bulunan kitabı ve kenarından sarkan mektubu gördü. Oyna mak lçln kâğıdı yavaş yavaş çekti, sonra avucu İçinde buruşturarak ocağın yanında şantajcının oturduğu koltuğun al-kasına attı.
Granj, bunun hiç farkına varmamıştı. Fakat Menü, torununun hareketlerini taklhe-! diyor ve haydudun dikkatini çekmemek lçln sessiz, sadasız duruyordu.
Şantajcı, olup bitenden habersiz sözüne devam etti.
— Görüyorum ki piponuz söndü mösyö Menul İçiniz biraz ı'anlmtk İnin hinftnııvıi »Akını*
HER AKŞAM ^B^R HİKÂYE
üç arkadaş, başbaşa vererek,
okka ile satın almış oldukları kâğıtlar arasında buldukları sararmış mektubu, tekrar teki ar okudular ve bu mektup sayesinde birçok paralar sığdırabileceklerini anladılar. Üç kafadarın reisi Granj, iki hempasına dönerek:
— Arkadaşlar dedi ben gereken malumatı topladım. Bu mektup sayesinde çok para sızdıracağız, Şimdi benim plânımı dinleyiniz.
İçkiden, sefahetten gözleri kanlanmış, yii21eri sararmış İki seflL mermer masanın üzerine eğildiler ve pürdikkat dinlemeğe koyuldular: Granj, sözüne devamla plânını anlatmağa başladı:
— Bu mektubu İmzalamış olan Menu'yu gidip bulacağın' Anlaşılan genç İken, âmirinin paralarını çalmış. Amiri, kendisini zabıtaya Uıbar etmemi;, fakat kendisini al etmek İçin ondan elimize geçen bu yazdı lllrafnameyi almış.
O zamandan beri Menü, terakki etmiş ve bugün büyük bir bankanın vezne şefi olmuştur. Oğulları, torunları, birçok dost ve tanıdıkları, ticaret âleminde de büyük bir kredisi vardı*-. İslediği miktarda para bulabilir.
Gidip onu bulacağım ve kendisinden bu mektubu satın almasını Istiyeceğinı, Aksi takdirde mektubu, karısına, oğullai*-na ve tamdıklrma göstermekle tehdit edeceğim O da şerer ve namusunu kurtarmak için istediğim parayı verecek.
Arkadaşları bu plânını ta.-vip ettiler. Granj işi üzerine aldı ve ertesi gün öğleden sonra başveanedann evine gitti ' Menü, her şeyden habersiz onu açılmak için piponuzu yakınız evinin salonunda kabul etti vs diyerek yanık bir odun paıça* facia başladı. jsını almak İçin ocağa eğildi.
Akşamlan, ocak karşısında Yerde buruşmuş bir kâğıt go-oturarak torunlarının oyun .a-, rcrek eline aldı, ocakta yaktık-nm seyrederek piposunu k- tan sonra piposunu yakmak mefte alışmış oJan Menü, ziya- lçln İhtiyara uzattı. Menü, sol-retçisimn geliş sebebini anlr.-gun bir cehre ve titrek ellerle yınca bitap ve perişan koltuü kâğıdı olarak piposunu yaktı, çökmüştü. Bu beklenmedik dır-l •*•
beden sersemlemiştl Gençliği- Granj, bir saat sonra arka-nin ölmüş addettiği günahı (faşlarının kendisini bekledik-hortlamış, karşısına dikilmişi! Ah, şantajcının elinden o menfur kâğıdı kapabılse...
Fakat Granj tedbir almıştı Mektubu Menu'ya gösterdik» m sonra bir kitabın İçine yerleş-, t irmiş ve ceketinin cebine sokmuştu. Şantajcı sözüne devanı etli: ,
— Biz size hizmet etmek İstiyoruz. Fakat mektubu gen almak için para vermelisin! z. Yoksa ailenize başvuracağız.
Menü korkusundan titriyordu. Boğazı kurumuş, gözleri bulanmıştı. «Sefilin istediği parayı. nereden bulacağım» diye . . . _
düşünüyordu. Çiinkü şantajcı tuşturduğıı ve plyosunu yakmak çok para İstiyor ve veznedara: 'lçln İhtiyara verdiği buruşuk
— Sizin mevkii-izde bulunun kâğıdı gözlerinin önünde görü-blr adam, istediği kadar parn yordu, bulabilir diyordu.
ea-
hiç
Yanlarına o-
AKSA M
Salılfe 7
leri bara döndü, turur oturmaz:
— Arkadaşlar berbat! Bilmem işe karıştı. Menü, istediğim parayı vermeğe hazırdı. Onu avucumun İçinde tutuyordum. Fakat birdenbire ayağa kalkarak feryatları bastı ve beni tekme-liyerek kapıdan dışarı attı. Bilmem ona ne oldu?
işin en kötü tarafı da mektubu kaybetmekllğimdir. Meğer ki o. almış olsun. Fakat bunu imkân yok.
şantajcı, arkadaşlarına bu sözleri söylerken yerden alıp tu-
Işlmtz
dedi
hangi şeylaıı
Çeviren: A. HİLÂLİ
Devlet Orman işletmesi Gerede müdürlüğünden
1 - işletmemiz Geyikgölü Bölgesinin merkez deposu istif
yerinde mevcut 430 adede denk 266,857 M3. Göknar tomruk. Aktaş Bölgesinin aktaş deposunda mevcut 73 adede denk 9,657 M3 çam sanayi odunu, 15 adede denk 2,585 M3. göknar sanayi odunu ve özmüş istif yerinde mevcut 127 adede denk 14,370 M3 çam madetı direkleri « parti halinde 12-5-949 tarihinden I-tlbaren 20- gün müddetle açık arttırma suretile satışa konulmuştur. arşamba günü saat 15 de Gere-
2 — Açık artırma 1-8-949 çcak komisyon önünde yapıla-de işletme Merkezinde toplana
çaktır
Beher metre küpün tahmini bedeli göknar tomruk lçln 57 İka 50 kuruş, çam sanayi odunu lçln 32 Ura, göknar sanayi odunu için 28 lira ve çam telefon direk için 50 lira 50 kuruştur Her parti için % 7,5 hesablle geçici teminat alınır
3 — Bu İşe alt şartname Ankarada Orman genel müdürlüğünde, İstanbul Ankara - Karabük - Kızılcahamam - Bolu Devlet Orman İşletmesi müdürlükleriyle vc İşletmemizde Gerede - Mengen Belediye Başkanlıklarında Geyikgötö - Aktaş Orman Bölge şefliklerinde görülebilir.
4 — İsteklilerin belli gün ve saatte mûsbit evrak ve İlk teni rile komisyona müracaatları. 6905
Bayındırlık Bakanlığı Yollar 4. cü Bölge Müdürlüğünden
1 — Bölgemizin muhtelif İnşaatlarında kullanılmak üzere muhtelif kuturlarda 38436 kilo betonarme çubuk demiri kapalı ■url usulü İle eksiltmeye konulmuştur
2 — İşin muhammen bedeli 17605 lira 74 kuruş olup geçici güven akçesi 1321 Hradır.
8 — Eksiltme 6/6/949 pazartesi günü saat 15 de ELUk yolu üzerinde bayındırlık garajındaki müdürlük odasında toplanacak komisyon huzurunda yapılacaktır.
4 — Bu işe alt keşif ve şartnameler tatil günleri hariç her gün Bölge Müdürlüğünde görülebilir.
6 — Teklif zarfları ihale saatinden bir saat evvel komisyon başkanlığına makbuz mukabilinde verilmiş olacaktır.
6 — İsteklilerin usulüne göre müracaatları ve postada vuku bulacak gecikmelerin kabul edllemyleceğl ilân ulunur. 7117
İskenderun mektubu
(Baş tarafı 5 inci sahifede)
Ele aldığımız konunun analizini yapmadan önce. Ticaret âleminin pek âlâ bildiği Bakanlığın İki sirkülerinin m im-' levalarını hatırlatmak yerinde] olur. 305 sayılı ve 31/3/949 ta-1 rlhll tamimde; koyun, sığır,] manda ihracatının 31 mayıs 949 tarihinde bağlıyacağı! 15 aralık 949 günü akşamı ek 11-i sans olsun olmasın ihracata I fLllen son verileceği bildirilir-! ken 314 sayılı ve 23/4/49 tarih-1 11 sirkülerde de İhracatın h.ış-. lama tarihinin 15 temmuz 919 olarak değiştirildiği ilân edlli-l yordu.
Şimdi, ticaret gibi zaman öl-, çiisüne sıkı sıkıya bağlı bir İş yolunda vukua gelen tenakuz ve tezatların: İhracatçılarımıza, müstahsillerimize ve memlekete vurduğu darbeyi ve bu darbenin sebebiyet verdiği maddi hâdiseyi belirtelim:
1 — Birinci tamim üzerine İskenderun ihracatçıları alıcılarla. muhabereye girişiyor, flat mutabakat hâsıl oluyor ve siparişler alınıyor ve bir hazirandan itibaren de sevkıyatın bavlıyacağı alıcılara bildiriliyor. Fakat İkinci sirküler, birinci tamimin emniyeti İçinde tean-hütlere girişen ve anlaşmalar İmzalayan tüccarlarımızı yaka paça ediyor. Bu durum karşısında tüccarın uğradığı zarar[ nevi ikidir. Birincisi; teahhiit-. lerinln bütün maddi neticeleri-nln kayboluşu, İkincisi de; İh-> raç pazarlarındaki ticari şeref ve İtibarının çürümesidir.
2 — Suriye, geçen yıl Yuna-nlstana bağlandığı sığırları veremedi. Çünkü malı yoktu. Yunan firmaları, taahhütlerini İfa edemlyen Suriye firmalarlie aylarca uğraştı. (Bu hâdise, Atina ataşe kommerslyallmizln raporlyie de müeyyettlr.) ,
3 — Bakanlığın birinci taml-mini nakzeden ikinci tamim İhracatımızı felce uğrattı, surl-ye, bu durumdan istifade çarelerini bulmakta gecikmedi. Paraya İhtiyacı olan ve İhracat durdurulduğu için dahilde alıcı ve uzayan kış yüzünden de ma- ' lına bakım mecalini’bulamayanı müstahsillerimiz, kaçakçılara] esir oldular. Bizim mallarımla' yok pahasına Suriyeye kaçırıldı. Ticaret Bakanlığının tamimleri rakip komşularımız lehine ve bizim aleyhimize acı bir âkıbct ve zemin hazırladı. Geçen sene Yunan pazarlarına bağlandığı sığırları teslim ede-mlyen rakip komşularımız bu yıl, bizden kaçırılan mallan bizden daha ucuz flate ve bizim İhraç pazarımız olan Yuna-nistana şevketmişler ve daha da sevketmektedlrler. Rakip komşularımıza bu neticeyi, Kamışlı - Lâzklye hudut bölgelerimizde yapılan şümullü ve çok cürctkârane şartlar içinde cereyan eden kaçakçılık hareketi sağlamıştır. Lâzkiyedcn Yuna-nlstana Belluno vapurlle 28 mart 949 da (75) ton. Katina vapurlle 20 nisan 949 da »31ı ton sığır sevkedilmlşllr. 20 - 25 mayıs 949 da da (100», 5 haziran 949 da da yine dooi ton sığır Yunanistana sevkedllmck üzere Lâzkiyede beklemektedir. Bu 13561 ton bizden Suriyeye kaçırılmıştır.
Bakanlığın seyyal karar ve tamimleri içinde İskenderun İhracatçı tüccarları böylece hırpalanmıştır.
Pendik trenlerinde yaz tarifesi
Haydarpaşa - Pendik banliyö seferlerinde t hazirandan İtibaren yaz tarifesinin tatbikine başlanacaktır.
' f Harikulade loıelihe
| ıK.' , bîr cild »e göı .
’ s, r i komoıtıron bir ren.' .
Yirmi yatını tccaviu eden kadınların yiiılerinde (ılü hüceyrelcr garulmege butlar ve bunlar cild mesameleri içinde »ak Inııır Itır. Yur un urun yavaş yavan par-JakltK"» kaybettiğini »iyah noktalar bu* tUtfUKlühlar Rİb» İhtiyarlık alâmetlerinin ortaya çıktığını vo bir raman İn r »ir o hayran hayran bakan tınlarlar m artık şirden Çevrilmeğe bajladığını hüzünle
gdrürsuniLr. 20 yjşındnki ternveıe dün. i ineği kim islemez? Milyonlarca kadıma Araplığını siz de tereddüt etmeden tatbik-' edinir. Giindüıleri beyar Tckolon fareni sürünür, cildinizin derinliklerine nü*'
ffirtti utalii ar ıtır, ita »lü tltijimil tır fnMninam», hır
(fili'ederde sizi ihtiyarlaştıran olu hü* ceyrelcn yok eder. Bunu reklâm olarak değil, »iri temin için aoylüyorırz. Mem* • > • ,
Dun olmazsam» paranı» tamamen İarJa Wnıa it MltiSM fM/lrt Mitil edilecektir. Geceleri de pembe renkleri . .
Tokalım kremini kullanın». Terkibinde tlüfundanitl KtlUı fUtt
bulunan ve eild İçiin mühim bir Rid» fUrtfimniil/i ‘ mStiita altttriiH olan BickcI tayesinde buruşuklukları ,, . 1
tinle eder. * _ * M MM.1
AÇIKHAVA TİYATROSUNDA
Ingiliz Bale Sanatkârları
Londranın meşhur SADLERS WELLS Balesinden
MOIRA SHEARER - MICHAEL SOMES ANNE HEATON • ALEKAN0ER GRANT Piyanoda: «HELlSERT
Klasik ve Modern balelerden seçme parçalar ve ayni programda Türk Bale Akademisi öğrencileri Türk millî danstan v. s.
HAZİRAN B. 9 10 Saat 21.15 de
Biletler Tepebav Şehir Dram Tiyatrosunda her gün saat 13 den 20 ye kadar satılmaktadır_
" Radyo Operatörü Aranıyor
İngilizceyi İyi bilen tecrübeli radyo telegraflst operatörü I aranıyor. Kabiliyetini teknik kaliteyi ve tecrübe derecesini 1 bildirir bir mektupla Beyoğlu 2071 Posta Kutusu adresine I ve bay W. E. Modln namına müracaat olunmasr.
Sümerbank Fabrikalarına Kömür taşıttırılacak Sümerbank İstanbul Satınalma ve Nakliyat Müdürlüğünden Bankamıza alt ve İstanbul ile Marmara Havzasında bulunan sekiz fabrikamızın bir yıllık İhtiyacına karşılık takriben 107,200 «yilz yedtbln iklyiiz» saf ton miktarında kömürün havzadan mürettep fabrikalarına taşıma İşi eksiltmeye konulmuştur.
Miktarları ve taşım ı ş/rtlannı gösteren şartname müdürlüğümüzde nakliyat servisinde görülebilir.
Taşımaya istekli olanların 10.000.— «Onbln» liralık geçici teminat akçesini yatırarak tekliflerini en geç îW.» sah günü saat 15 şe 'tadar kapalı ve mühürlü bir zarf lçln-, de Galatada bankalar caddesinde Sümerbank binasında kâin müdürlüğümüze trerme'ctl lâzımdır. .
Eksiltmeye girebilmek lçln İsteklilerin vapur veya motor sahibi olmaları şarttır.
Bankamız İhaleyi yapıp yapmamakta serbestin (7?79»
SAÇLARINIZA BU BRİYANTİN PARİS MODASINI TEMİN EDER
Abone bedeli
Telefonları
Aqr«vtebdili için pul Köndcrlltnclldlr *l« adres defiliilriln
Kapalı eksiltme ilânı
İstanbul Bayındırlık Müdürlüğünden:
1 - Kandilli Hosarhanesl mıknatıs ve dürbln binalarının yarım kalan kalorifer tesisatının tamamlanması kapah zarf
usulü He eksiltmeye çıkanl-mıştır.
Keşif bedeli .(50009» Uradır.
Eksiltme 30/5/949 tarihinde pazartesi günü saat 15 de İstanbul Bayındırlık müdürlüğünde toplanacak komisyon tarafından yapılacaktır.
2 — Bu işe alt evrak şunlardır: Mukavele, eksiltme, bayındırlık İşleri, genel, hususi ve fenni şartnameleri, proje keşif hli-lâsaslyle buna müteferrl diğer evrak dairesinde görülecektir.
3 — Eksiltmeye iştirak etmek İçin taliplerine 3750» liralık muvakkat teminat yatırdığına dair makbuz İbraz etmesi ve 949 yılında ticaret odasında kaydı bulunduğuna dair belgeyi hâmil olması, eksiltme gününden tatil günleri hariç «3» gün evvel vilâyet makamına müracaat ederek ehliyet vesikası alması ve yukarıda ikinci maddede yazılan evrakı görüp kabul ettiğine dair İmzalaması ve buna nlt 2490 sayılı kanun mucibince hazırlayacağı teklif zarflarını 30/5/949 pazartesi günü saat 14 de kadar İstanbul Bayındırlık Müdürlüğüne verilmesi lâzımdır.
______________________________________________(6034)
Bayındırlık Bakanlığı Yollar 4. cü
Eölge Müdürlüğünden
1 — Ankara - İstanbul yolu 0 400 - 1 + 380 ve Ankara
- Kırşehir yolu o + 300 - 3 + 430 Kim. lerl arasında yapılacak beton asfalt kaplama İşi kapalı zarf usulü ile eksiltmeye konulmuştur,
2 — İşin muhammen bedeli 336815 lira olup geçici güven akçesi 25262 liradır.
3 — Eksiltme 6’6/949 pazartesi günü saat 16 da Etlik yolu üzerinde bayındırlık garajında bölge müdürlüğü binasında müdüriyet odasında toplanacak komisyon huzurunda yapılacaktır.
4 — Bu İşe ait keşif ve şartnameler tatil günleri hariç her gün bölge müdürlüğünde görülebilir.
5 -• İsteklilerin İhaleden ve uattj günlerinden hariç 4 gün evvel bölge müdürlüğüne müracaatla yeterlik belgeleri almaları lâzımdır.
6 — Teklif zarfları İhale saatinden hlr saat evvel komisyon başkanlığına makbuz mukabilinde verilmiş olacaktır.
7 — İsteklilerin usulüne göre müracaatları ve postadrf vuku bulacak gecikmelerin nazara âhnamıyncağı İlân olunur. 7118
DEVLET DEMİRYOLLARI ____________' İLÂNLARI______________________________ Alüminyum Yatdız Alınacak
Devlet Demiryolları Haydarpaşa Satınalma Komivyonnmlnn:
1 — 150 Kg, alüminyum yalnız açık eksiltme ile satın alınacaktır.
2 — Muhammen bedeli H'fo lira olup muvakkat teminatı 87 lira 75 kuruştur
S _ Buna ait şartname komisyondan parasız olarak dağıtılmaktadır.
4 Eksiltme 10. haziran 1:140 cuma günü saat İfl.So (la Haydarpaşa gar binası dahilindeki Haydarpaşa satınalma komisyonunda yapılacağından arzu edenlerin vaktinde komisyonda lıazır bulunmaları. lîûüiı

Uluslararası eşya taşımaları hakkında
I). Denıiry,(dhrt Genel M..-UrlÖğünden:
Ulusluaraaı e(.ya l:(sınm'arına ait olan 261 sayılı tarife 1.7 1949 tarihinden İtibaren değlşürlJmiştlr. Fazla bilgi İstasyonlardan verilir. (7294)
AYABPAŞA'dg —
Ayaspaşa Palas 8 numaralı dairedeki
BÜYÜK MÜZAYEDE
29 Mayıs 1949 pazar günü saat 10 da yapılacaktır.
PORTAKAL Alohilya Tvi
F alıkçı muşambası alınacak
Bayındırlık Bakanlığı İstanbul satın alma komisyonu reisliğinden :
110-120 boy 78-80 beden olmak üzere 150 adet balıkçı muşambası (3000) hra muhammen bedel üzerinden açık eksiltme İle satın alınacaktır.
İsteklilerin nümune ve şartlaşmasını dairede görerek 225 liralık geçici teminat mekbuzu v« 1949 yılı Ticaret Odası bel-gçlerlyle 30-5-949 pazartesi günü saat 11 de Karaköy Perçemli sokak Cemaat hanı 1. inci kalında SAK Reisliğine gelmeleri. (63701
I Beyoğlu Vakıflar Müdürlüsü İlânları I
Satılık keresteye elverişli ağaç
Muhammen kıymeti Geçici Teminatı
Lira Kr. Lira
125. 00 10
Kasımpaşada küçük plyale mahallesinin Zincirli kuyu caddesinde 292 sayılı evin yanında k&ln Seferkethüda türbesinde mevcut biri sakız diğeri takriben 20 metre Irtlfaında ve 40 santim kutrunda şandık tahtası yapmağa elverişli kurumuş «ervl ağacı açık arttırma auretlyte satılacaktır.
İhalesi 2.6.949 perşembe günü saat 15 de yapılacağından İsteklilerin belli ğiin ve saatte İdaremiz akarat bürosuna müracaatları. (6785)
Fotoğraf malzemesi alınacak
Basın ve Yayın Umum Müdürlüğünden
1 — Umum Müdürlüğümüz Basın ve Dağıtım Dairesi Foto ve Film servislerinin yıllık İhtiyaçları için boş sinema fll-mi, fotoğraf filmi, fotoğraf kâğıdı, lüzumlu ecza ve sâlreden İbaret 60 kalem malzeme kapalı zarf usullyle eksiltmeye konmuştur.
'4 — Eksiltme 6 haziran 1949 tarihine raılıyan pazartesi günü saat 11 de Ankarada Anafartalar Caddesi Konya sokak T ARK O Han'da umum müdürlüğümüz satınalma komisyonunca yapılacaktır.
3 — Muhammen bedel 40062.60 ve geclöl inancası 3004,69 liradır.
4 — Daha fazla İzahat ve parasız şartname almak iste-
yenlerin umum müdürlüğümüz levazım Müdürlüğüne ve taliplerin muayyen güm ve saatten bir saat evveline kadar teklif mektuplarına alt zarflarını komisyon başkanlığına vermeleri İlân olunur. (7086)
Çek kâğıdı alınacak
T. C Ziraat Bankasından :
Bankamızca çek kâğıdı alınacaktır. Teklif ve nümunclei'in 7 1-lr.zlran 949 tarihine kadar levazım müdürlüğümüze verll-| mesl. (71961
Created by free version of 2PDF
Salıife 8
hazırlanmış normal t e muavin 6ir gııfa,■ Ijavrunun ıııâ-ıun frokusı/nu terrüfâze mufıâfı
Bisiklet sanayiinde şimdiye kadar görülmemiş bir yenilik
Ganel Acentesi ve Servis Atölyesi JAK GRÜNBGRG HALEFLERİ lılonbul Sultan Hamom Hamdı Bey Geçidi
KARAMÜRSEL
laionbludo Perokand» Snlıj Yari t OOEON Moûato
Strkacl Hamldl». Coddeal No, 16
20 Mayıs 1949
YEN
İLİK
L E R
RADYOLİN
BATTANİYELER
YÖNLÜ KADIN ve
ve
Adres: KARAMÜRSEL
55.000 Lira
30.000
15.000 Lira
I
Telgraf VASITALAR
Talelon : »1Û69
Sultanhaınanı İkinci Vakıf Hanı altında
BU SAYEDE ŞİMDİ BEN DE inanılmaz Muvaffakiyetler KAZANIYORUM
Bir kot gun ivnde yürü bir hol» gc
Ldutuntu- haki iDİnrın cr (arl.t le hiy dıkkn tecrübe!
jvıs p49,_ tarihinde yapılan pey jpanah görüldüğündea dazatuki^ satın alınacaktır.
T. C. Ziraat Bankası
yıllık 300.008 liralık İkramiyeden ayrı olarak yeni bir HARMAN İKRAMİYESİ tertiplenmiştir.
Çekiliş tarihi: 20 Temmuz 1919
TUHAFİYE
Her türlü çocuk, kadın, erkek tuhafiye eşyaları. Ucuz Nylon çoraplar. ucu2 gömlek ve pijamalar.
Created by free version of 2PDF
ÖKSÜRÜK KOMPRİMELERİ
YENİ AMBALAJLA Piyasaya arzedilmiştir
TUR AL KOMPRİMELERİ
ÖKSÜRÜK ve BRONŞİTİ
GEÇİRİR
naFarSât
R C n marka otomatik ma plkap-radyo ve ayni zamanda kendi plâklara hem radyodan hem mikrofonu vasıtasiyle ağızdan ses alma tertibatlı, 11 lâmbalı, mikrofonu ve 10 metre mikrofon kablosu İle birlikte satılıktır.
Müracaat: Saat 9-12, 1417 arasında 43808 No ya ■■ telefon edilmesi.
d e
HAZIK ELBİSE
Fabrikamız kumaşlarından en iyi İşçilikle İmal edilmiş hazır elbise Hatları:
Kaşe pantalon 19.75
Serj pantalon 26.80
Oort pantalon 32.80
Ekose S. ceket 33.75
Mullne. İpek astarlı elbise 71.80
Montgomery 23.75
ÇOCUK ELBİSELERİ,
PARDFSTTER.
ERKEK KUMAŞLARI
İPEKLİ
En son model emprimeler, tekmil astarlıklar. Her cins kadın cihaz ipekli kumaşları.
REKABETSİZ FİAT
ŞAT O„ LOKANTASI
28 Mayıs cumartesi günü yeni inşa edilen, taraçası açılacaktır.
Müzik - Dans - Samimiyet
Öğleyin tenzilâtı- fiyatlarla tabldot
Bulan memnun edilecektir.
Bir arkadaşın emaneti olan Süper Dolly markalı meşin kılıf İçinde fotoğraf makinesi 24.5 49 günü Haydarpaşa sabah banliyösünde unutulmuştur. 24320/24 Fahriye Telefon edilmesi.
İstanbul İkinci İcra Memurluğundan : 9J8Î614
Bir borçlan dolayı mahcuz olup paraya çevrilmesine karar verilen bir adet kronometre 18 ayar altın 15 taşlı bir kapağın da Sultan Aziz resmi diğer kapağında Göksu sarayı resmi bulunan cep saati 1/8-949 çarşamba günü saat 12 den itibaren Kapalıçarşı belediye mezat mahalli mücevherat salonunda birinci açık arttırma suretiyle satılacaktır. Mahcuz saat o gün muhammen kıymetinin yüzde 75 ini bulmadığı takdirde 3/6/ 949 cuma günü ayni saat ve ayni yerde ikinci açık arttırma suretiyle satılacağı istlyenlerin bildirilen gün ve saatlerde mahallinde bulunmaları ilin olunur.
ZAYİ — 28-6-938 gün ve 83 sayılı üçüncü sınıf elektrikçilik ehliyetnamemi zayi etlim. Yenisini alacağımdan eskisinin hükmü yoktur.
Onnik KAR AK AŞ
Çocuk hekimi doktor
Telefon:
Kızıîhisar Belediyesinden
1 — Kızıîhisar Belediyesince yaptırılacak umumi helâ 2490 sayılı .kanun gereğince kapalı zarf usullyle eksiltmeye konulmuştur.
2 — Eksiltme 20-5-949 gününden başlayıp 10-8-949 cuma günü saat 15 de Kızıîhisar Belediye encümeni huzurunda yapılacaktır.
, 3 — Keşif bedeli ?9358» lira *89» kuruş olup geçici teminat ı akçesi «701* lira «92» kuruştur.
4 — İstekliler teklif mektuplarını vesaireyt ihale saatinde n bir saat önce belediye başkanlığına vermeleri meşruttur.
5 — Bu işe alt proje, keşif raporu ve şartname bedelsiz istekliye verileceğinden belediye muhasipliğinden isteyebilirler.
(7236» l
I
S/giOB SATILIK ■■■ DOKUMA TEZGÂHLARI
Bir veya iki adet İngiliz Hattersley dokuma tezgâhı. İşler vaziyette motor, transmisyon ve bir senelik yedek malzemesi İle birlikte a-zlmet dolaylalle acele satılıktır.
Müracaat: tstanbul Fincancılar Yusutyan Han
ZAYİ — Bakırköy nüfus memurluğundan aldığım ve içinde askerlik muamelem kayıtlı kimlik cüzdanımı kaybettim. Yenisini alacağımdan eskisinin hükmü yoktur.
1929 Doğumlu Mevlutoğiu Kâzını Kara koyun
1334 - 1918 Tıp Fakültesi Nlez nlarına:
Senelik toplantımız 27 Mayıs 949 cuma günü akşamı saat 19 dan İtibaren Ortaköy Lido Salonunda arkadaşlar arasında yapılacaktır. Teşrifleri rica olunur.
Tertip heyeti
AUSTİN 2 ve 5 Tonluk Kamyonlar
Nerede metanet lâzımsa her AUSTİN Kamyonunun o kısmı metin olarak imâl edilmiştir. En fena yol şartlarım iktiham için altı silindirli - motorda metanet, , En ağır yükü toşımak için takviyeli makaslarda ve sağlam şaside metanet ... Ve bütün bu vasıflar kamyona aşırı bir sıklet vermeksizin sağlanmıştır. Direksiyonu hafif, masrafı az, idaresi kolay ve rahattır. Ağır hizmet görecek bir vasıtaya ihtiyacınız olduğu zaman 2 veya 5 Tonluk AUSTİN Kamyonunu intihap ediniz.
A U S T I N e İtimat edebilirsiniz.
Foıla tafsilât için :
TEKTAŞ
TEKNİK VASITALAR TİCARET TAŞ.
İstiklal caddesi No. 103 8EY0ÛLU - İSTANBUL
- Mevsimlik Kiralık —
Arnavutköy Kız Koleji yanında .mobilyalı tam konforlu, telefonlu, denize nazır geniş teraslı, 3 oda. 1 hol. 1 banyo dört ay için kiralıktır. Müracaat: Saat 9-12-14-17 arasında 43808 No ya telefon edilmesi.
Sabah - öğle - akşam
Her yemekten so ra gilnde 3 defa dişlerinizi RADYOLİN Diş macunu ile fırçalayınız.
İKRAMİYE TUTARI:
Biiyük İkramiyeler;
Ayaca:
10 Adet 1.000 Liralık İkramiye vardır. '
Bu ikramiyelerden faydalanmak İçin 10 haziran 1949 tarihinde vâdesiz tasarruf hesabında en az 150 lirası bulunmak va bu miktarı çekili} tarihine kadar devamlı şekilde muhafaza etmek kâfidir
Talihiniz varsa 30.000 Liralık Büyük ikramiyeyi kazanmak elinizdedir.
Siirt 8. seyyar J. Alay Satmalına Komisyonu Başkanlığından:
1 — Şırnaktaki Jandarma Taburunun bir senelik lhtlyaöı Dian 135000» kiTCNşığıc etinin 17 :müs '
'. ka'palı kart eksiltmesinde sürülen 1 'kanunun 40 cı maddesi gereğince ' Oeçlcl teminat 1474-î l Hradır.
1 2 -L Pazarlık 11 haziran 949 CnmarteSl ^Unü saat 10 da
yapılacaktır, İsteklilerin belli gün ve saatte komisyona gelmeleri. (729M
Marmara bölgesi liman ve deniz işleri müdürlüğünden
Boyları 10 metreden küçük ve kendilerine alt tenezzüh motorlarını kullanmak Istiyen armatör denizcilerin sınavları her ayın ilk pazartesi günü yapılacağından bu gibilerin sınav tarihinden bir hafta evveL müdürlüğümüze müracaatları İlân olunur. 17242»