vVVVVV*
C. Bayar’ın
Nutkunun
i Dış politika’
ya ait kısmı
Cumhurbaşkanı Celâl Bayar’ın dün, Büyük Millet Mecli- ; sinde söylediği nutkun dış politikaya ait kısmının metni şu- i
İÇ MESELELERİMİZİN İZAHI
Cumhurbaşkanımız iç

.....T
emniyetten bahsetti ■teM-
Devlet hukukuna riayet etmiyenler için kanun M
liihiimlprini nprinfi nfifirmub nıiiühiil ftûnSlrlir ►
1 )

hükümlerini yerine getirmek müşkül değildir „
“Vatandaşlarla münasebetlerde karşılıklı hürmete dayanan yeni bir anlayışın hâkimiyetini istiyoruz,,
Cumhurbaşkanımız Meclis kürsüsünde nutkunu söylüyor
Meclis Başkanınıız Refik Koraltan seçimi müteakip kürsüde
Koraltan Meclis
Büyiik çapta bir nutuk
Mümtaz Faik FENİK
Cumhur Başkanı Sayın Celâl ! dişeler iesbit edilmiş, bir çok Bayar, dokuzuncu Büyük Mil-1 meseleler etrafındaki çalışma-let Meclisini açarken söylediği büyük nutukta, bize memleketin hakiki çehresini bütün vu-zuhiyle çizmiş, şimdiye kadar yapılan çalışmaları anlatmış, iç ve dış politikamızın esas karakterlerini gayet veciz bir lisanla ortaya koymuştur.
Bu nutkun bilhassa barii * vasfı, Cumhur Başkanımızın her türlü parti mülâhazaları dışında ve üstünde kalmasını bilen bir vakarla konuşması ve bize yalnız demokratik telâkkilerin ışığı altında, büyük memleket meselelerini etraflı bir surette, dünü, bugünü ve yarını ile izah etmesidir.
Bu bakımdan. Demokrat Parti iktidarının ilk Cumhur Başkanı tarafından söylenen bu nutuk, realist bir görüşün tam bir ifadesidir. Bu nutukla hâ-
lar anlatılmış, ve sonra çok mühim derilere derman bulacak çarelere bfs vurulduğu gösterilmiştir.
Bu bakımdan nutku ister bağımsız ister her hangi bir partiye mensup olan her vatandaş
(Sayfa 5 Sü. 1 de)
Büyük Millet Meclisinin yeni çalışma yılına girmesi münasebetiyle Cumhurbaşkanı Celâl Bayar’ın söyledikleri nutkun iç politikaya ait metni şudur:
• — Dokuzuncu Büyük Millet Meclisinin birinci toplantısını açıyorum.
Türk milletinin hür iradesiyle ve serbest bir seçimle burada toplanmış bulunan siz hakikî mümessillerini hürmetle selâmlarım. (Alkışlar).
Sayın milletvekilleri arkadaşlarım,
Memnuniyetle görmekteyiz ki, demokrasi rejimi yurdumuzda huzur ve sükûn içinde yerleşmiş bulunuyor. 14 Mayıs seçimleri, memleketimizde hu-(Sonu Sa- 4 Sü 1 de)
Başkanı oldu
Dünkü toplantıda Bay arın Koreye dair sözlerini muhalefetin alkışlamaması fena tesir yarattı
Refik Koraltan Başkan seçilmesini müteakip güzel bir hitabe iradetti Türkiye Büyük Millet Meclisi,
dokuzuncu dönem birinci toplan-1 j^************************'» $
tısı dün Cumhurbaşkanı Celâl 11 Tl 1 • J j
Bavor’.n Irad ettiöi bir nutukla f IVICCllSldl - / A '
açılmış ve bu suretle Meclis |
Üniversitelerimiz dün
büyük törenle açıldı
Notlar
Adviye FENİK
ı
|
Demokrat Parti Meclis Grupu bugün ( 2 Kasım 1950 Perşembe günü)saat 15 te toplanacaktır.
s
i
j t i
İstanbul Üniversitesinin açılışı esnasında müessif hâdise oldu
Ankara, 1 (T.H.A-) — Ankara üniversitesinde yeni ders yılı bu OÜn Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesinde yapılan merasimle a çılmrştır. Merasimde Büyük Millet Meclisi Başkam Refik Koraltan, Adalet Bakam Halil Ozyörük, M.
Eâifim Bakam Tevfik ileri, Ca hşma Bakam Haşan Polatkan, Maliye Bakam Halil Ayan, An kara Valisi Necati İller, Belediye Başkam Atıf Benderlioğlu, Diya net İsleri Reisi Hamdı Akseki, da yelliler ve üniversite öğrencileri
hazır bulunmuşlardır
Yeni ders yılını bir konuşma ile açan Rektör Hikmet Birant, Üniversitenin bu oüne kadar go çirdiği istihaleyi anlatmış muh tar üniversitenin cemiyete temin (Sayfa 5 Sü. 5 (le)
Büyük Millet Meclisinde on beşe on kala, Demokratlar yerlerini almış-
C. II. P. liler hâlâ ekâ-bir! Sıralarında Naşit Fırat, Selim Seven, Bingöl’ün tutanağı tutamaklı vekili Mustafa Nuri Okçu, ilk gelenler ve yerleşenler arasında. Bingöl vekilinin belli ki dili tutuk değil! Durmadan konuşuyor!

Demokratların rında bazan üç dört milletvekili

(Sayfa 5 Sii. 3 de)
r

«Sayın milletvekilleri,
İkinci Dünya Harbinin sona ermesinden bugüne kadar ha-kiki sulbün teessüsü için saıfedilen gayretler maalesef müs- ; bet bir neticeye varamamış, hattâ, Kore tecavüzü, barışı ! tehdit eden tehlikeli bir mahiyet arzetmiştir,
Kore ve Birleşmiş Milletler:
Birleşmiş Milletlere bağlılığını her vesile ile gösteren ve vâki tecavüze karşı bu teşkilâtın zamanında harekete geçmesini memnuniyetle gören Türkiye, Güvenlik Konseyinin dâvetine uyarak, Kore’ye bir askerî birlik göndermek suretiyle kendisine düşen vecibeyi zamanında yerine getirmiştir.
Bütün sulhsever milletlerce büyük takdirle karşılanan bu kararımız, milletler camiası tarafından, memleketimizin beynelmilel sahadaki taahhütlerine sadakatinin ve sulhün korunması hususundaki maddi gayretlerinin en bariz bir delili olarak telâkki olunmuştur. Bu müşahedeyi burada büyük bir memnunlukla kaydetmek isterim.
Bu münasebetle şu noktayı da zikretmek isterim ki, Kore hâdiseleri dolayısiyle Birleşmiş Milletler tarafından alınmış olan karar, bu müessesenin hayat ve umumî tesiri hakkında mühim bir imtihan teşkil etmiştir, aynı zamanda, teşkilâtın esasen bilinen bazı zaaflarını da ortaya koymuştur. Bu itibarla, menfî unsurların Birleşmiş Milletlerde «obstruc-tion» metodları ile beynelmilel emniyetin tesisine mâni olmalarına karşı tedbirlerin alınması ve beynelmilel bir polis teşkilâtının kurulması ve lüzumu halinde bunun otomatik bir şekilde işlemesi zaruretine kani bulunmaktayız.
Haricî siyasetimizin hedefi, Birleşmiş Milletler idealinin ruhunda mündemiçtir, ve dünya sulhunun vikayesine matuftur. Bu maksatla dünya barışını ve emniyetini ve İktisadî kalkınmasını temin yolundaki bütün gayretlere elimizden geldiği kadar yardım etmekteyiz. Bu cümleden olarak Avrupa Konseyine ve tktısad İşbirliği Teşkilâtına dahil o-lan cumhuriyetimiz, âkiller arasında verimli mesai teşrikinde faal bir unsur olmsğa çalışmaktadır.
5 Kezalik, sulh dâvasına candan bağlı olan memleketimiz? I
J hâlen tecavüze karşı en müessir emniyet teşkilâtı addettiği
Ş ve günden güne daha sağlam esaslara istinat ettirilmesine !
$ gayret edildiğini memnunlukla gördüğü Atlantik Paktının ;
I inkişafını büyük biı; alâka ile takip etmekte ve bu emniyet ; ' sisteminin takviyesi için âkit devletlerle işbirliğine amade I bulunmaktadır.
Harbi, sulh gibi bölünmez bir bütün sayan Türkiye, bu ; savunma sisteminin Doğu Akdeniz'e teşmilini arzu etmekte- ] dir. Zira hâdiseler, ezcümle Kore harbi, tecavüz kuvvetleri- i nin, emniyet sisteminde bırakılan (Devamı 3. üncü sayfada) ; )
*✓%********♦****♦********
AKINTIYA---1
I----KÜREK
Bizim Mahalleliler!
Ankara Belediye Meclisi. bugün yaşayan kimselerin isimlerini taşıyan cadde, sokak ve ma-
halle isimlerini değiştirme-
ğe karar vermiş!.. Güzel
karar doğrusu! Demek artık yaşayanlara cadde ismi ile hulûs çakılmıyacak!.. Hepsi bizim mahalleli ola-

Caddede isim mi, yoksa sıhhat mi diyeceksiniz?
Hemen Cenabı Hak sabık devletlûlara uzun ömür lor versin de isimleri, sokaklarda kalmaktan kur-
îsraile karşı 5 - 1 mağlûp olduğ unıuz maçta kaleci Şükrll'nün bir kur tarışı
tulsun! jj"
Meşhur meseldir!
Olmıya devletf cihanda bir nefes Sıhhat gibi! YEDEKÇt
t
Sayfa: 2
ZAFER
2/11/1950
Dün ve yarın
Bankacılar
Kongresi
Cumhuriyet gazetesinde Nâdir Nâdi «Dün vç Yarın» baş-
lıklı yazısında, sayın Cumhurbaşkanı Celâl Bayar’ın bayram gecesi radyoevinde Cumhuriyet gazetesi Ankara muhabiri-
«Türk Milleti bugün, kendi iradesinden doğan ilk Millet Meclisini toplanmış görmekle çok haklı bir sevinç duymaktadır. Bütün ümitlerimiz kur-
ne söylediği sözlerin kendisinde uyandırdığı tahassüsleri an-
tuluş günlerimizde olduğu gibi, Türkiye Büyük Millet Mecli-
Avrupa İktisadî İşbirliğine mensup bankacılar Nevyork’ta toplanacak
Avrupa İktisadî İşbirliği t-daresine dahil memleketler-
Malî Bahisler
İmar ve Kalkınma
Bankasının gayeleri
Veremliler
ve
Bebeler için
lattıktan sonra diyor İki: «Gerçekten demokrat ruhlu bir devlet adamı olarak tanı-
sine çevrilmiştir. Çözülmesi gereken hayat dâvalarımız büyüktür, ciddîdir. Ekonomik de-
den; Türkiye, Almanya, Avus-
dığım Bayar, bu milletin ruhundaki müsamaha ve sağduyu vasıflarını nefsinde toplamış bir liderdir. Hükümet idaresinde tenkidin müsbet rolüne o, halkla beraber inanmaktadır. Başarı ile yürüttüğü dâvaya da bu inancın hızı ile sarıldığını hep biliyoruz. Onun için (kalbimizdeki duygular tahakkuk edecek, milletimizin yakın refahını görmekle de bahtiyarlığımız artacaktır) diyen sayın Cumhurbaşkanının bu sözlerinde aydın yarınımızın sade ve doğru bir ifadesini bulduğumuzdan şüphelenmiyoruz.»
nemelerden kalan miras, her
iktidarı inim inim inletecek
kadar ağırdır. Fakat bu Türk Milleti, disiplinli bir çalışma ile her zaman olduğu gibi şimdi de büyük hayat kudre-
tini dile getirebilir.»
Bulgaristan Türkleri
Türk Milleti ve Büyük Meclisi
Yeni İstanbul gazetesinde M. Nermi, «Türk Milleti ve Büyük Millet Meclisi» başlıklı yazısında diyor ki:
Yeni Asır gazetesinde M. Tuncer «Bulgaristan Türkleri beynelmilel bir meseledir» başlıklı yazısında Bulgaristan'da kalan ırkdaşlarımızın emniyeti, gelenlerin iskânı ve içlerinde bulunması muhtemel zararlı unsurların tefriki gibi meselelerle karşılaştığımızı, 250 bin göçmeni yerleştirmenin çok güç bir iş olduğunu, Bulgarlar milletlerarası hukuku ısrarla çiğnemekte devam ederlerse meselenin Birleşmiş Milletler Ku-ı uluna götürülmesi icabedece-ğini yazmaktadır.
turya, Belçika, Danimarka, Fransa, İrlanda, Yunanistan, İtalya, Norveç, Hollanda, İs-
veç, İsviçre ve İngiltere

kacılarından müteşekkil bir
grup, Marshall Plânından istifade ederek, Nevyork’ta top-lanacak Bankacılar Kongresi-
ne gitmişlerdir.
18 bankacının iştirak edeceği bu kongrenin gayesi, Amerikalı meslektaşlariyle görüş teatisinde bulunmak ve beynelmilel mevzular üzerinde tet-
kikler yapmaktır.
Bu heyet seyahati esnasında, aynı zamanda, Haricî Ticaret Millî Kongresine de iştirak edecek ve banka muamelelerinde kolaylık, Avrupa’dan dolar sahasın?, yapılacak ihracatın arttırılması ve masraf-
ların kırılması mevzularındaki görüşmelere bilfiil iştirak edeceklerdir.
Birleşmiş Milletler Gününü kutlarken onun, insanlığın refah ve saadetini sağlamak üzere kurduğu kıymetli müesse-selerden biri olan İmar ve Kalkınma Bankası hakkında okuyuculara toplu bilgi vermeyi ve faaliyetini kısaca gözden geçirmeyi faydalı buluyo-
İmar ve Kalkınma Bankasının üye memleketlerce kuvvetle desteklenmesi halinde, bankanın bu sistem içinde Birleşmiş Milletlerin refah ve saadetini temin yolunda büyük bir rol oynıyacağına hiç şüphe yoktur _______________Yazan________________________________
Bir kadın kendi evini ateşe verdi
Dün sabah saat 8 de Ma-makta bir yangın olmuş ve yanan evin,çatısı tamamiyle harap oimuştur. Belediye Başkam Atıf Benderlioğlu da yangının seyrini takip etmiştir-
Yangının sebebi şudur: Ma-magın Keçikıran mahallesinde 226 numaralı evde oturmakta olan şeydi ve Sayan isminde iki ortak kadın bir müddet evvel kocalarının ölümü üzerine bu eve sahip olmuşlardır. Ancak, bu iki ortaktan Sayan, kocasının ölümünün verdiği kederle Bakırköydeki | tımarhaneye yatmış ve bir müd del sonra iyi olarak çıkmıştır.
Eve gelip ortağı Şeydi ile akili, akıllı otururken son günlerde ge çimlerine nazar değmiş. Her gün kavga ederek ve birbirlerine ağır sözler söyleyerek vakit ge çiren bu iki taze nihayet bir hâl çaresi düşünmüş ve eve arka taraftan bir kapı daha ilâve etmey kararlaştırmışlardır. Kapı açılmış- Ama iki ortak yine kavga ediyormuş. Bugün bu kavgalarc büsbütün son vermek isteyen Şeydi makemeye müracaat etmek üzere şehre inince. Sayan «Sen görürsün ben evi yakayım da ne sana kalsın, ne de bana demiş ve büyük bir soğukkanlı lıkla evi ateşe vermiştir.
İtfaiye yetişip söndürünceyc kadar evin çatı kısmı tamomer yanmıştır. Kendi evini kundakla yan Sayan karakolda mevkuf bulunmaktadır.
Silâh düellosunda
bir kişi öldü
Koçhisaıın Deve Kovanı köyünde fecî bir cinayet işlenmiş ve bir kişi ölmüş, bir kişi de a-ğıı- yaralanmışttr. Hâdise şöyle cereyan etmiştir. Gazi Karakuş ile Remzi Çal isimlerindeki i-ki kişinin bir kereste meselesinden dolayı bir müddetten-beri araları açıktır. İki ay evvel tekrar karşılaşan bu şahıslar bu defa ellerindeki silâhlarla
birbirlerine girmişlerdir. Bir a-ralık serbest kalan Remzi Çal,
Gaziyi av tüfeğiyle vurmak suretiyle öldürmüştür. Kuv gaya bir kaç kişi daha katılmış ve Mustafa Çal da, Dursun Ka rakuşun başına odun vurarak ağır yaralanmasına sebep olmuş tur. Her iki sanık yakalanarak, haklarında kanunî takibata ge-
çilmiştir.
Ankara C. Savcısı başka bir vazifeye nakledilecek Haber aldığımıza göre, Ankara Savcısı 'iRüştü Kayıkçıoğ lu Eskişehir veya Tokat Ağır Ceza Mahkemesi Başkanlığına tâyin edilecek yerine de Kastamonu savcısı getirilecektir.
Diğer taraftan Ankara Savcı Baş Muavini Zeki Kumrulunun da değişeceği söylenmekte ve Ankara mahkemelerinde bir hâ kimliğe getirileceği tahmin edli mektedir.
Bâlâ - Kaman yolunda kamyon kazası
Dün, Bâlâ - Kaman şosesi ü-
zerinde fecî bir kamyon kazası
olmuş ve bir çocuk ağır surette yaralanmıştır. Şoför Memiş Kömürsel’in idaresindeki Kay-
Bir inek hırsızı yakalandı
Polatlımn Yenidoğan köyün den Hamdi Allayın ahırından bir ineği çalınmış ve jandarmanın sı kı bir takibi neticesinde inek Ço rumun Isa Hacı köyünden Beki Baysal isminde birisinin evinde bulunmuştur. Sanık yakalanmı. ve hakkında takibata başlanmış
seri 261 plâka sayılı kamyon, dikkatsizlik yüzünden yol üzerinde bulunan 6 yaşındaki Battal Öztürkü çiğnemiştir. Ağır yaralanan küçük Battal Öz-türk hastahaneye kaldırılmış ve
savcılık hâdiseye el koymuştur.
Eskişehirde sigara buhranı
Eskişehir, (Hususî) — Şehrimiz de bir müddetten beri sigarc-buhranı başlamıştır. Sigara ba yilerinde köylü ve birinci nev’ sigaradan başka sigara yoktuı Halk bu yüzden çok sıkıntı çek mektedir. Tekel müdürlüğünün vaktinde tedbir almaması yüzün den olgn bu buhran neticesinde halk sigara temin etmel için gece geçen tren memurları na ve lsjarib.ula giden tamdık lanna sigara ısmarlamaktadır.
Tekel müdürü Tekel Bakan lığına durumu haber verdiğini v( yokında sigaranın geleceğini söy İçmektedir.
Bilâhare, Avrupalı bankacılar, Amerika'nın selâhiyettar mahafili ile temas ederek vesaik mukabili krediler, haricî ticarete müteallik banka muamelelerinin hukukî mahiyeti,- beynelmilel kalkınma bankası ve milletlerarası para fonu mevzularında görüşecek-
Bu heyetin Amerika’da üç hafta kalacağı tahmin edilmektedir. Dönüşlerinde, Paris'te Avrupa İktisadî İşbirliği İdaresine mesai raporunu
Peyami Safa hakkında dâva açılıyor
Birleşmiş Milletler emrine 1500 kişilik Tüık askerî birli-
ğinin verilmesini müteakip hü-
kümetin manev şahsiyetine ha
kaıct etmekten sanık Ulus Ga-
zetesi muharrirlerinden Peyami Safa hakkında Ankara savcılı-ğnea bir amme dâvası açıl -
mıştır.
Peyami Safa Ulus Gazetesi-
nin muayyen sütunlarında aynı mevzu üzerinde iki fıkra yaz -
İkinci Dünya Harbinin facialarına hihayet verirken Birleşmiş Milletler, dünyada sulbü ve emniyeti sağlamağa matuf olarak tesisini düşündükleri yeni nizamı, İktisadî bakımdan sağlam temellere dayıya-cak şartları hazırlamayı da ihmal etmemişlerdir. Gerçekten milletlerarası sahada geniş bir işbirliği sağlanmadığı takdirde her memlekette iktisadi milliyetçiliğin yeniden kuvvetleneceğine ve teşekkül edecek birbirlerine rakip İktisadî blokların dünya sulhünü her zaman tehdit edeceğine şüphe yoktur.
Kuvvetli ekonomik bir bün-
yeye ve yüksek bir hayat seviyesine malik olan Avrupa’-
nın istihsal kuvveti,
harbin te-
siriyle büyük ölçüde tahribata uğradığından kalabalık nüfusu aç kalmak tehlikesine maruzdu. Bir taraftan Avru-
pa ekonomisinin dünya ekonomisinde oynadığı büyük rol, diğer taraftan dünya sulhünün ve emniyetinin bir bütün teşkil ettiği düşünülünce duruma; milletlerarası işbirliğini tahakkuk ettirmek suretiyle bir çare aranacağı şüphesizdi. Bunun için her şeyden evvel mübadele münasebetlerinin yeniden başlamasını temin etmek lâzımdı. Bu da muhtelif paralar arasında istikrara bağlı idi. Yalnız harp zararları yeni yatırımlarla telâfi edilmeden ve
alâkalı devletlerin ekonomik bünyeleri kuvvetlendirilmeden para istikrarının mevzuubahs olamıyacağı tabiidir. Bu lüzum ve zaruretleri göz önünde bulunduran Birleşmiş Milletler, vaziyete çare olacak ve harpten sulha sarsıntısızca geçişi temin edecek müessir bir me-
kanizmanın kurulmasını temi-
nen Bretton Woods’da ve
D. P. Ocak Kongreleri
Dört No. lu Bucak Başkanlığından:
Bucağımıza bağlı Ocakların kongre gün ve saatleri aşağıda belirli gün ve saatlerde Bucak binasında yapılacak olan bağlı oldukları Ocak kongrelerinde bu lunmalan rica olunur.
Yenihayat Ocağı: 4 11/1950 cumartesi günü saat 20 de.
Pazar Ocağı: 7 11 1950 salı günü saat 20 de.
Nâzımbey Ocağı: 9 11 1950 perşembe günü saat 20 de.
Sükrüye Ocağı: 12/11 1950 pazar gün üsaat 14 de-
Kayabaşı Ocağı: 14 11 1950 salı günü saat 20 de.
News Hampshire’da toplanarak milletlerarası işbirliği esasına dayanan iki büyük mües-Jseseyi, milletlerarası para fonu ile İmar ve Kalkınma Bankasını tesis etmişlerdir.
Milletlerarası para fonunun vazifesi, para istikrarı üzerinde âzâlariyle işbirliği yapmaktır. Bankanın gayesi ise uzun müddetli kalkınma faaliyetlerini finanse etmektir. Bu iki müessese birbirini tamamladığı içindir ki Bankaya üye olacak devletlerin milletlerarası
para fonuna dahil bulunmuş olmaları şarttır.
Bankanın gayesi harpten
tahrip edilmiş veya alt üst ol-
muş ekonomilerin eski
hale
getirilmesi, istihsal cihazının
yeniden sulh ihtiyaçlarını tat-
min edebilecek bir duruma if-
Dr. M. E'-tuğruloğlu
rağı ve az inkişaf etmiş memleketlerde kaynakların, pro-düktif cihazın inkişafına çalışılması da dahil olmak üzere üye devletlerin arazisinin ima-
rına ve kalkınmasına, prodük-
tif maksatlarla sermaye yatırı-
mını kolaylaştırmak suretiyle,
yardım etmektir. Banka, milletlerarası hususî yatırımların
yerine kaim olmamakta ve fa-
kat bunların kifayetsizliğini tamamlamağa çalışmaktadır. Başka kaynaklardan makul şartlarla para temin edebilen hiç bir memleket Bankaya baş-
vuramaz.
Banka, gayesini uzun müddetli yatırımları teşvik ve finanse etmek suretiyle tahakkuk ettirir. Bunun için iptidai sermayesinden faydalanır. Sermayesi, 10 milyar dolardır. Beher hissenin başa baş değeri 100 bin dolar olmak üzere sermaye 100 bin hisseye ayrılmış ve üyelerin malî kudretlerine göre aralarında tevzi edilmiştir. İştirak olunan sermayenin yüzde 20 si derhal veya talep üzerine ödenecektir. Derhal tediyesi lâzım gelen miktar hisselerin yüzde 2 sidir. Bu miktar altın veya Amerikan doları ‘olarak ödenir, Mütebaki yüzde 18 talep vukuunaa ve âzâ devletin parası üzerinden ödenecektir. Geriye kalan yüzde 80, borçluların veya borçlulara garanti verenlerin borçlarını eda edememeleri halinde Banka taahhüdatını karşılamak içindir. Bankanın taah-hüdatı yekûnu müsaadeli sermayesinin miktarım tecavüz e-demez.
Bu izahattan anlaşılacağı veç hile Banka ilk senelerde sermayesinin ancak yüzde 2 sini kullanabilecektir. Diğer devletlerin parası, altına veya dolara kabili tahvil olmadığından hisselerin kabili talep bulunan yüzde 18 inin istimali ancak alâkalı devletlerin bu miktarları serbest bırakmağa rıza göstermelerine bağlıdır. Amerika Birleşik Devletleri kendi hissesini tamamen serbest bıraktığı gibi Birleşik Krallık, Danimarka, Kanada ve Belçika dev letleri yüzde 18 hisselerinin bir kısmını serbest bırakmağa razı olmuşlardır.
Bankanın diğer finansman kaynakları da vardır. Çünkü Banka, çıkarılan istikrazları garanti edebildiği gibi üye devletlerin rızası üzerine bunların piyasalarına çıkardığı bonoları plâse edebilir. Bu im-
kândan faydalanan Banka A-merika Birleşik Devletlerinde ilk partide 250 milyon dolarlık tahvilâtı satmağa muvaffak olmuştur. Bankanın kaynakları, imar ve kalkınma projelerinin haklı bir şekilde nazarı dikkate alınması suretiyle münhasıran üye memleketlerin menfaatleri için kullanılır. Banka, herhangi bir üye devlete veyahut üye devletin siyasi bir teşekkülüne veya toprağında bulunan ziraî ve sınaî teşebbüslere kredi verebildiği gibi yapılan istikrazları teminat altına alabilir.
Yalnız her arzunun is’af e-dilmiyeceği tabiîdir. Bunun i-çin bazı şartlar vardır. Evvelâ ülkesinde istikraz imkânları araştırılan üye devletin, eğer kendisi bizzat müstakrız değilse, istikrazı garanti etmesi lâzımdır. Bunu Bankaca itima-
muamelelerinin yürütülmesinden mesuldür. Direktörü seçmek bu meclise aittir. Bankada bundap başka lüzumu kadar mütehassıs eleman ve personel vardır.
Bankanın resmen muamele-
ye başlaması 25 Haziran 1946 tarihindedir. İlk ikraz Fransa’da «Credit National» e yapılmıştır. Bu ikraz memleketin
ekonomisini canlandırmağa ma
tuf esaslı bir plân ve projelere dayanmaktadır. Fransa'-
yı diğer Avrupa memleketleri takip etmiştir. Bu memleketler ilerlemiş bulundukları için hazırladıkları esaslı projelerle kredi temini hususunda nisbe-
tc-n kolaylığa maliktirler. Buna mukabil az inkişaf etmiş memleketlerin projelerinin hazırlan ması, kaynaklarının takdiri bu memleketlerde lüzumlu ma
lûmatın ve ekonomik donele-
da şayan bir mali teşekkül de yapabilir. Saniyen borç alma talebinde bulunanların başka bir şekilde makul şartlar al-
tında istikraz yapmalarına im-
kân bulunmaması
icabeder.
İstikraz talebi mütehassıs bir
komisyonda incelenir. Lüzum-
lu olduğuna ve alâkalı proje-
nin borç alan devletin pro-düktif kaynaklarını kuvvetlendirdiğine kanaat getirilir ise
bunun için bir rapor verilir. Bu sebepten ötürü sunulan
projeler pek sıkı bir tetkike
tâbi tutulmaktadırlar. Banka-
nın bundan başka borç alanın
vecibelerini karşılıyacak bir
durumda bulunduğuna kanaat getirmesi lâzımdır. Banka bü-
tün bunlardan ayrı olarak mil-
letlerarası ticaretin gelişmesini üye memleketler arasında tediye muvazenesinin teminini hayat seviyesinin, iş ve işçi sigortalarının tekâmülünü de nazarı itibara almaktadır. Kre-
dinin kararlaştırılan maksada sarfedilip edilmediği ayrıca kontrol edilir.
Banka; kararlarında üye devletlerin siyasî karakterlerini nazarı itibara almaksızın münhasıran ekonomik mülâhazalarla hareket etmek mecburiyetindedir.
Banka, hissedarlarını temsil eden bir genel kurul tarafından idare olunur. Bunun adı Guvemörler Meclisidir. Bankanın bütün yetkileri bu kurulda toplanmaktadır. Anlaşmada tasrih edilenler müstesna olmak üzere bu kurul, yetkilerini idare meclisine devredebilir. İdare meclisi Banka
rin fıkdanı yüzünden güçlüklerle karşılaşmıştır. Bu müşküllerin yenilmesi için Bankaca büyük gayretler sarfedil-miştir. Bu maksatla icabeden yerlere misyonlar gönderilmiştir. Neticede Lâtin Amerika
Devletlerinin bir çokları Bankanın kaynaklarından faydalanabildiği gibi Yugoslavya, I rak, İran ve Hindistan da Ban kadan istikraz yapmaya muvaffak olmuşlardır.
Memleketimize gelince, soıı zamanlarda Banka Türkiye Cumhuriyetine iki ikrazda bu
lunmuştur. Bunlardan
birincisi
3.900.000 dolar tutarında olup hububat siloları tesisi içindir. Diğeri muhtelif limanların tev
si ve teçhizine sarfedilecektir Miktarı 12.5 milyon dolardır. Bundan başka hususî teşebbü sün kredi ihtiyaçlarını karşılamak üzere kurulmuş olan Türkiye Sanayi Kalkınma Bankasına 9 milyon dolarlık bir kredi sağlanmış ve bu husustaki anlaşma imza edilmiştir. Teknik yardım mahiyetinde olmak üzere Bankac:
memleketimize gönderilen bi heyet lüzumlu İktisadî incele meleri yapmıştır.
Bankaya sunulan projeleri mizden Seyhan projesi içir, maalesef müsbet bir neticeye varılamamıştır. Bu husust Bankanın beşinci yıllık raporunda, projenin ilk tahminden daha fazla bir masrafı gerektireceği, masrafı daha kat’î o krak tayin edebilmek içir, mahallinde daha fazla çalış
malara ihtiyaç bulunduğu a-
çıklanmaktadır. arazi parçasının
Büyükçe bi. sulanmasın.
ve Çukurova’da temerküz eder.
(Sonu 5 inci sayfada)
tesadüf edebilirdi. Selim döndüğü zaman odasının penceresini kapalı bulunca acaba ne yapardı.. Gidip kapıyı çalsa olmazdı. İçeri nasıl girerdi?..• Onun, böyle bir halle karşılaş-L ması ihtimali bile Gülşen'i he-l yecanla ürpertiyordu. I
Dışarıda fırtına devam edi I yor, ahşap binayı adetâ sarsı j yor, ağaçlan inletiyordu. U I ğullusu denizin sesini bile bas I tırıyordu. Şiddetli bir sağanak! boşanmıştı.. Yağmur, dalga hı I ziyle camlara hücum ediyor., sonra biraz sakinleyerek ge I riliyor ve tekrar hız aldıktan’ sonra yeniden saldırıyordu. .
Gülşen yataktan fırlıyarakl pencereye koştu. Bu isyan ha I ündeki hava teneffüs edilmez!
Dışarısı zifiri karanlıklı i Gözgözü görmüyordu. '
Selim hâlâ inmemişti.. B-ıl gece ne kadar da gecikmişti..I Yoksa acaba gitmeyecek miy-l di?. Belki de yağmurun biraz[ aralanmasını bekliyordu.. Fakat sağanak nefes almadan devam ediyordu.
Birdenbire Gülşen’in beyninde bir ışık yandı. Sıçrar gibi bir hareketle yerinde doğruldu..
Selim’in hâlâ gitmediğine de nereden hükmetmişti; bakalı ?.ı
1
aşağıda mıydı?. Aşağıda hiç bu saate kadar tek başına kalır mıydı?. Odasında da bulunmadığına göre.... Kendisi öyle derin bir uykuyu dalmıştı ki onun çıktığını duymamış olabilirdi.
Evet herhalde gitmişti.. Onların bu son geceyi birlikte geçirmek istiyecekleı i tabiî idi..
İçinde uyanan bu ihtimal gittikçe kuvvet buluyor, her geçen saniye onu daha ziyade kanaat haline getiriyordu.
Selim yiizde yüz aşağıda değildi.
Selim Gülüz'le buluşmağa gitmişti. Bu son geceyi ayrı geçirmelerine imkân var mıydı?
Amma yağmur yağıyormuş.. Amma fırtına varmış.. Selim fırtınadan korkacak adam mı idi.. Herkesin erkenden odasına çekilmesini nimet bilerek erkenden çıkıp gitmişti.
MUÎÎ
Nakleden: Ş. TAYLAN Tefrika No. 14
Düşüncesi, bir kere bu neticeye vardıktan sonra genç kız kararını derhal verdi:
— Onun gittiğini ev halkı duymamalı.. Onlara hiç bir şey duyurmamak... Duyurmıyaca-ğım... Selim’in dönmesini beklerim.. Geldiğini duyunca ko-
şar penceresini açarım..
Kararını verdikten sonra biraz rahatladı. Kendinden müt-
hiş memnundu. Adetâ övünç
— Onları kurtaracağım.
Düşündükçe içindeki sevinç yavaş yavaş sönüyor, yerini garip bir korku, bir çekingenlik kaplıyordu..
Fakat ne olursa olsun onlara yardım etmesi lâzımdı.. Eli ayağı şaşırmıştı.. Terliklerini arıyor vc bir türlü bulamıyordu.. Hazır bulunmalı, Selim geldiği zaman derhal fıılaına-lı idi.. Sırtına yün gece hırkasını aldı. Terliklerini bularak
Diyordu.
Onlun kurtaracağını düşün-
dükçe içi sevinçle titriyordu. Aynı zamanda da heyecan i-çimleydi. Selim onıı görünce ne diyecek, ne yapacaktı acaba?. Kimbilir kendisi hakkın-
da ne fikirlere kapılacaktı.. Hattâ belki de uzun zamandır daima onları gözlediğinden şüphe edecekti. Ya kendisi?. Kendisi ona ne söyleyecekti..

virip, ormanları yere seriyor sanırdınız..
Gülşen’in zihnini hep, aşkları tarihe geçmiş sevgililer dolduruyor ve hep eski zamanlardan kalma efsane kahra-
ayaklarına geçirdi ve beklemeğe başladı. Tekmil kulak kesilmiş dışarısını, dışarıdaki geceyi dinliyordu.
Rüzgâr zincirden boşanmış bir deli gibi, önüne gelene sal-
dırıyor, müthiş, vahşi bir yağmur hâlâ devam ediyordu.. Öyle yağıştı ki bu, binlerce atlı cehennemi bir yarışa çıkmış
da rüzgârları geride

aşarak, uçarcasına, toprağa sürtünmeden dolu dizgin gidiyor.. Önüne çıkan dağları de-
manlarını hatırlıyordu.
Bir Bizans imparatoruna kâhinler bir kızı olacağını fakat maalesef kızın bir yılan tarafından sokularak öleceğini haber vermişler o da yılan ulaşanınsın diye denizin ortasında bir kule (bizim Kızkulesi adiyle bildiğimiz kuleyi) yaparak kızı oraya kapamış,.. Kız büyümüş.. ve her canlı mahlûk gibi, o da günün birinde büyük bir aşka tutulmuş.. Leandre ile Hero her gece buluşurlarmış.. Delikanlı sular kararıp da ortadan el etek çekilince yüzerek kuleye gider ve sevgilisiyle baş başa unutulmaz saatler geçirirmiş... Bir gece, tıpkı bu geceki gibi müthiş fırtına var-
mış... Fakat delikanlı lıcr şey: göze alarak yine azgın sulara atılmış... Oradaki müthiş akıntı ile uzun ıızıın boğuştuktan sonra sevgilisinin gözleri önünde kaynamış gitmiş..
Gülşen’in bu efsaneyi hatır-
İçini birden müthiş bir endişe kapladı... Ya Selim’in do başına bir felâket gelirse?....
Saat üçü vurdu. Genç kıznı riicudü adetâ katılmıştı.. Pen-
cerenin önünde duramaz hale
gelince


miya gitti. Fakat yatakta bir
iki dakikadan fazla kalamadı
Tekrar pencerenin önüne gele rek bahçeyi gözlemiye koyul-
du. Bakışlariyle karanlıkları delmeğe çalışıyordu. Fakat Selim hâlâ görünürdü yoktu.
Birden müthiş bir şimşek bir an için, bahçeyi, ağaçları, evir, önündeki tarhı aydınlattı. Her taraf bomboştu. Gök karşı dag lara vurarak gürlüyordu sanki.. Gülşen’in .heyecanı artık son dereceyi bulmuştu. Bu hummalı bekleyiş bütün asa- i bini yormuş, adalelerini adetâ ezerek vücudünü hurdaya çevirmişti.. Kızcağız, hâlâ kıpırdamadan. öylece, olduğu yerde bekliyordu.
(Devam edecek)
u fıkramı, parti gözetmeksizin bütün vekillerimizin dikkat vc şefkatlerine sunuyorum.
Memlekette zifiri bir gece gibi gözleri karartan bir verem âfeti var. Bentlerini yıkan coşkun sel olmuş akıp gidiyor.
Devlet, tıp, teknik, sağlık ordusu ve hepimiz seferber olup ayaklandık. Var kuvvet ve imkânlarımızla önüne geçmeğe a-zimle çalışıyoruz. Fakat ne yaparsak yapalım, bu da eninde sonunda paraya dayanıyor. O-nun için bu millî sağlık savaşında metelikten milyona kadar nereden temin edebileceksek o-nun çaresine bakalım. Bu, birinci dâva.
İkincisi de çocuk dâvasıdır.
Artık hiç birimiz inkâr etmeyelim ki (Çocuk Esirgeme Kurumu) bu işi kıvıramadı, kıvıramıyor, böyle bırakırsak kıvıramamakta sürüp gidecektir. Ne vurdum duymaz, kurumlu, fantastik bir kurummuş o! Bu bahsi sonra kökünden kurcalayacağım. Bu günlük bu kadarla keseyim de bebelerimize geleyim. Sıfır yaşın dan en az on yaşına kadar olan memleket yavruları bakımsızdırlar, hiç bir koruyucuları, vasıtaları yoktur. Kim ne derse desin, sapır sapır, mezarlıklar üstüne dökülüp gitmektedirler. Eğer esaslı bir çocuk koruma teşkilâtımız bulunsaydı, iş başka türlü olurdu. Yirmi iki milyona yaklaştığımıza başkaları sevinsinler, bendenizden pas! Eğer çocuklarımız bakımlı olsalardı, son sayımda yekûnumuz yirmi beşi bile aşardı. Bunu düşündükçe sevinemiyorum bir türlü. Bu iş de paraya dayanıyor.
Ne yapalım da bu iki millî işe biraz daha gelir sağlıya-hm?
Biz fakir bir milletiz. Bunun içindir ki her çeşit ikramiyelere, piyangolara karşı şiddetli bir meylimiz, düşkünlüğümüz var. Buna yüzleçce misal göstermeğe lüzum yok. Millî Piyangoya bakalım, beşle on lira arasında olmasına rağmen rağbet ne kadar fazladır ve herkes seve isteye iştirak ediyor. Neye bir (Verem ve Çocuk Piyangosu Kanunu) çrkarmıyalım? Seferi bir liraya. Bunun için de Millî Piyango ile karanbol etmiye-cek bir gün bulunur. Her ayın o gününde çekilir. Millî Piyango teşkilâtı; ufak bir (fazla emek Ödeneği) ile pek âlâ yapabilir.
Benim hesap işlerine aklım ermez. Siz her şeyi daha iyi bilirsiniz. Bu işi öne alınız sa-ym milletvekilleri öne alınız! Soru sual takrirleri kırkıncı plâna da bırakılabilir.
Aka GÜNDÜZ

Türk Hava Kurununum bir izahı
Türk Hava Kurumu Genel Merkezinden şu mektubu aldık:
«Sayın gazetenizin 29 10 950 tarihli sayısında (Aka dan fıkra-Icr) sütununda ve (Ulus) gazete sinde çıkan bir fıkra münasebe tiyle yazılan (Cevap mı, buyuru nuz?..) başlıklı Yazı; geniş halk killelerinin sevgi vc sempatisi üzerine kurulmuş Türk Hava Kurumu gibi millî bir müessese hak kında vatandaşları şüphe ve tereddüde düşürecek yanlış düşünce ve görüşleri aksettirmektedir-Hakikati tavzih için yukarıda adı geçen gazeteye gönderilen, fakat henüz yaymlanmıyan ceva bımız, bayram arifesinde oradan geçtiği halde, nasılsa ufak bir tetkike bile lüzum görmeden bu fıkrayı kaleme alan sayın yazar Aka’yı da tatmin edecektir: «Evvelâ, bu fıkrayı yazan muharririn alâkasına ve titizliğine teşekkür ederiz. Yalnız, yazarın hakikaten uzaktan gözüne »Hçs-(Sonu 5 inci sayfada)
- TAKVİM -
2 11 1950 — Perşembe
Rum): 1366 — Ekim 20
Hicrî 1370 — Muharrem 21
Sâbah 6.10 1.16
Öğle 11.42 6.48
İkindi 11.35 9.38
Aksımı 16.55 13.00
İmsak 4.33 11.89
NÖBETÇİ ECZAIIANELER
Derman, Erenköy, Anafartalar
2/11/1950
ZAFER
_____________________________________Sayfa: 3
Baba Cennetliksin!
DışPolîtika
Bayann dış politikaya ait mühim nutku
Dünyanın çatısı Tibet
Birleşik Atlantik
omünist Çin kuvvetlerinin bir kaç koldan Tibet'e girdiklerine dair şayi olan haberler üzerine, Hindistan hükümeti. I’ekin'i protesto etmiş, komünist Çin hükümeti de bu protestoya verdiği cevapta. Tibet’in Çin i-çin dahilî bir mesele olduğunu bildirmiştir. Bu cevap karşısında Hind hükümetinin yeni bir nota hazırlamakta olduğu haber verilmektedir.
Komünist Çin hükümeti, Tibet üzerindeki iddialarını geçen yıl ocak ayından beri tekrarlamıya başlamıştır. Hatırlarda olduğu gibi, bu tarih, Çin'deki komünist rejiminin İngiltere tarafından tanınmasına tesadüf eder. İngiltere’nin, Çin’i tanırken Tibet hakkında herhangi bir teminat istememiş olduğu anlaşılıyor. Halbuki 1912 de. İngilizler, Çin cumhuriyetini tanımak için Tibet’in toprak bütünlüğünü şart koşmuşlardı. O zamandan bu yana şartlar değişmiş olduğu gibi, İngiltere'nin Hindistan ü-zerinden hukukan kalkan hâkimiyeti de, şimdi bu asırlık dâvanın yükünü Hindistan’a, yani Tibet’in dünyaya açılan tek kapısına yüklemiş bulunmaktadır. Filhakika, 1911 de Çankayşek idaresi Tibet'te vaziyeti sağla-yıncaya kadar, bu memleket, Rusya, Çin ve İngiltere arasında bir asır müddetle daimî bir entrika mevzuu olmuştur. Ancak Çankayşek idaresi yıkılınca, Tibetliler, memleketlerinde bulunan bütün Çinlileri hudut harici ederek ilânı istiklâl etmişterdir. Tibet hükümeti bu harekete mucip sebep olarak Tibet’teki Çinliler arasında komünist ajanla-rııın bulunduğunu ileri sürmüştür. Hakikî maksat ise, komünist Çinlilerin, Çankayşek idaresinin imtiyazlarından faydalanarak ve buradaki Çinlilerin mevcudiyetini bahane ederek Tibet’e tesahup etmelerini önlemekti. , Şimdi, Tibetlilerin bu gayretlerinde muvaffak olamadıkları ve komünist Çinlilerin, 27 yıl evvel başgösteren dinî - siyasî bir entrikadan faydalandıkları görülüyor. Filhakika, Tibet’in idari ve ruhanî hayatını düzen-liyen iki büyük lamadan biri, Buda’nın teşahhus etmiş ruhu sayılan Panşan-lama, 924 de siyasî bir entrika neticesinde mem lekelinden kovulmuş ve Çin’e iltica etmiştir. Tibetliler onun yerine başka bir I’anşan-lama bulmuşlarsa da, küçiik yaşta olan bu çocuk, 949 da Çinliler hudııt harici edilirken esrarlı bir şekilde öldürülmüş, diğer taraftan Çin'e yerleşmiş olan Panşan'ın halefi, evvelâ Çankayşek’ten, sonradan Mao Çe Tung’dan memleketinin kendisine iadesi için yardım talebinde bulunmakta devam etmiştir.
Esas itibariyle dinsiz olması gereken komünist Çin rejimi Tibet'i istilâ için bu din entrikasından faydalanırken Shassa'da siyasî iktidarı elinde tutan Da-lai Lama da batıklara müracaatla himaye talebetmiştir. Bu 'müracaata İngiltere ve Amerika nın müsbet bir şekilde cevap vermedikleri anlaşılmaktadır. Yelnız kuzeyden gelen ticaret yollarında herhangi bir ihlilâla meydan vermemek maksadiyle Hindistan’ın yukarıda bahsolunan diplomatik teşebbüslere giriştiği görülmektedir.
Komünist Çin'in tecavüzüne karşı Tibet'in savunma şanslarını askerî müşahitler, hudutlarının çetinliğinde ve sonra da bir çete savaşında bulmaktadırlar. Filhakika Tibet, doğudan Çin'e çok yüksek dağlarla, kuzeyden Siııkiang eyaletine ise bir çöl ile örtülüdür. Ve bir bakıma kış mevsiminde bu ülkenin istilâsına imkân yok gibidir.
Üç milyon nüfusa sahip bulunan Tibet'in müdafaa vasıtaları ise. Birinci Dünya Harbinden sonra Çinli ve İngiliz teknisyenlerinin yardımiyle kurmuş olduğu küçük bir orduya istinat et , mektedir. Fakat bu ord zil Çinliler karşısında bileceği elbette ki mal dir. Altından yana çok zengin o-
zaman vuku bulan yağmalara rağmen mabetlerini paha biçilmez san’at eserleriyle doldurmuş bulunan Tibet, dünyanın çatısı, komünist istilâsı altında çatırdamaya başlamıştır.
Mücahit TOPALAK
kıtasının teşkili
Marshall. tasavvurun 1951 yılına kadar tahakkuku gerektiğini dün bildirdi
Vaşington, I (a.a.) — Atlantik Paktı savunma komitesi tebliğinin yayınlanmasından hemen sonra General Marshall, yaptığı basın konferansında 1951 senesine ka dar birleşik bir Atlantik kuvveti ihdası lüzumu üzerinde durmuş ve böyle bîr kuvvetin ihdasım geciktiren başlıca meselelerin birkaç haftaya kadar toplanaca ğm: ümîd ettiği Atlantik Paktı savunma komitesi toplantısına kadar halledileceği ümidini iz
har eylemiştir.
Marshall, General Onıar Brad ley in başkanlığında olan askerî komite ile büyük bir kısmı halen Vaşingtonda bulunan bakan yar dımcılan komitesinin Almanya nın birleşmiş bir Avrupa kuvve tine askerî bakımdan iştiraki me selesine, askerî ve siyasî zaviye den bir hal çaresi bulmak üzere salı gününden itibaren çalışma lanna boşaldıklarım haber ver
Meclis'ie, sayın Cumhur Başkanının fevkalâde yeniliklerle dolu ve bugüne kadar dinlediklerimizden farklı olan açış nutkunu dinlerken, gayri ihtiyarî gözlerimiz, muhalefet sıralarına çevrilmiş bulunuyordu.
Bu gibi kalabalık yerlere, emniyet tertibatı alınmadan girmek âdeti olmadığı ve buna da hali hazırda imkân bulunamadığı için C.H.P. Genel Başkanı tabiatiyle salonda yoktu.
Her halde, kendi âlemine dalmış ve bir gün evvelki iktidar provasından yorulmuş olacaktı. Asıl dikkat nazarımızı çeken, muhalefetin bugüne kadar, milletin sinesinde yara mesabesinde bulunan işlerin açıklanmasında bile, lâ-kayıt kalışları olmuştur. Kendileri, muayyen bir değişmezlik prensipinin esiri imişler gibi, demokratların oturmalarına rağmen. Cumhur Başkanmı ayakta karşılamışlar ve haricî siyaset bahsinde «Kore'ye asker göndermek» meselesi haricinde alkışa iştirak etmişlerdir.
Bu da, kendilerinin, bütün milletin fikri hilâfına düşündüklerini ve şeflerinin ortaya çıkardığı izzeti nefis meselesine olan sadakatlerini meydana koymuştur.
O halde, fazla düşünmeğe hacet yoktur. Milletin sempatisini ne için kaybettiklerinin sebebi ortadadır. Umumî efkâra kulak vermek ve onun isteklerine uymak lüzumuna, bari muhalefetleri sırasında akıl erdirebilselerl...
Hikmet YAZICIOĞLU

Almanyanm silâhlanması
Mesele, 12 devlet Genelkurmaylarına havale edildi
Vaşinglon, 1 (a.a-) — Atlan-iik Paktı üye devletleri savun mq bakanlarının salı günü öğleden sonra yaptıkları toplantıda, Almanyanm silâhlanma meselesini 12 memleket genel kurmay haskanlarından mürekkep askerî bir komiteye ve bakan yardım cilan konseyine sunulmasını ka rarlaşhrdıkları haber verilmekte dir.
Ingiliz kabinesinin maruz kaldığı tehlike
Londra 1 (a.a ) (Reuter) — Mu lıafazakâr parti lideri Winston Churchill'in, kralın ükümetin yeni programını belirten nutkunda iki tadil teklif ederek parlâmen odaki işçi ekseriyetini hiddetlen dirmesi beklenmektedir.
Hükümet kâfi ekseriyet temin ıdemezse istifa etmek mecburi ■etinde kalacaktır.
Kıral George VI. dün parlâ nçntonun yeni toplantı devresi üry açılışında nutkunu okumuş
İlk tadil teklifi işçi hükümetin skân siyaetinc aittir.
İkinci tadil teklifi, hükümete :ir kanun tasarısı getirerek ikin ci ,dünya savaşı esnasında kabul dilen muhtelif kontrol tekliflerini Jevamlı hale getirmekle itham ;decektir.
Basketbolde Brezilya Mısır'ı 38-19 yendi
Buenos Aires, 1 (a.a-) — Dün /q basketbol maçlarında Brezil 'q Mısır'ı 19 a karsı 38 puvanla
Asya hakkındaki karar sureti
Lake Success, 1 (a-a.) — Beyaz Tusya, Çekoslovakya, Guatemala, İsrail, Meksika, Polonya Uk-ayna, Sovyet Rusya, Uruguay 'a Yugoslavya özel siyasî komisyon tarafından Asya hakkın Jd kabul edilen karar sureti aley ünde oy vermişlerdir.
Fransa, Ingiltere çekimser oy Veren memlcZıetler arasındadır.
Atlantik
ordusu
Savunma bakanları arasında bir ihtilâf çıktı
Vaşington, 1 (a.a.) _ Yetkili bir kaynaktan öğrenildiğine göre yeni kurulacak müşterek At lantik ordusuna bir yüksek ko mu/an tayininin Fransa millî sa vunma bakam Gules Moch ile Atlantik Paktına dahil diğer mem leketlerin savunma bakanları a raşmda yeni ordunun kuruluşu ve Almanyanm iştiraki konusun da çıkan görüş ayrılıkları dola yısiyle geriye bırakılacağı he men hemen muhakkak gibidir-
Şavunma bakanlan konferan sma iştirak eden heyetlerin üye leri bu ihtilâfın bahis konusu or du için bir genel karargâh kurul masmı da geciktireceğini tahmin etmektedirler.
Bir milyon sterlinlik kaçak radyum
Kahire, 1 (a.a.) — Mısır polisi Ingîltereden getirilerek kaçak olarak Mısıra sokulan 1000.000 sterlin kıymetinde radyum ele ge çirdiğini dün bildirmiştir.
Dalay Lama Hindistan'a gidecekmiş
Yeni Delhi, 1 (a.a.) — Yeni Delhide iyi haber alan çevreler, Dalay Lama'mn Hindistana gelmesini beklemektedirler.
Kalimpong'dan gelen haberle re . nazaran Dalay Lama, katırlara yüklü muazzam hâzinesiyle birlikte Lhassa'yı terketmeğe ha-zırlanmaktadır Katırlar, halen Hindistan ile Tibet arasında müm kün yegâne nakil vasıtasını teş kil etmektedir. ı
Amerikan Kızılhaçının Korelilere bağışı
Vaşington, 1 (a.a.) — Amerikan krzılhaçı Koreli mültecilere yardım etmek üzere Kore kızıl haçına 100000 dolar hibe etti ğini dün bildirmiştir.
Harp esnasında dağılan güney (ore kızılhaçım yeniden tanzim etmek üzere Koreye Amerikan teşkilâtından 3 mütehassıs gönderilecektir.
İmtiyaz Sahibi:
)üncş Matbaacılık T.A.O. adına
Başmuharrir
MÜMTAZ FAİK FENİK
Bu nüshada yazı işlerini fiilen idare eden Faiin Fuad Basıldığı yer: Güneş Mölbaası — Ankara
Serbest Fıkra
; Sıtma ile S
savaş
Tuncelide kuvvetli sıtma hareketi
Vok'a mahalline gönderilen ekip tehlikeyi önledi
Sağlık ve Sosyal Yardım Ba-t kanlığından bildirilmiştir: j Sıtma Savaş Bölgeleri dışında 3 bulunan Tunceli ilinde son za-s manlarda mahallî sağlık müdür
1 lüğü ve hükümet tabiblerinin ya 3 lan alâkalan ile önlenmesi müm j kün olmayan kuvvetli sıtma ha-ı reketleri görüldüğü haber alın 3 mış hemen sıtma durumu hakkın-
2 da tetkiklerde bulunmak ve ge-: ekli tedbirleri almak üzere Sağ
1 lık Ve Sosyal Yardım Bakanlığı 5 tarafından bir ay evvel mahalli t ne hususi bir ekip gönderilmişti-' Bir müfettiş, bir tabib ve üç 1 sağlık memuru ile gerekli malze me ve nakil vasıtalarını berabe rinde götürmüş olan bu heyetin dün avdet etliğini haber alan bir muhabirimiz ilgililerle görüş i müs ve aşağıdaki malûmatı al-c mıshr:
) Heyet (Nazimiye, Kalan, Maz : girt, Pülümür, Pertek, Hozat, O' vacık ve Çemişgezek) ilçelerini ve bu ilçelerin sıtma hareketi görülen bütün köylerini birer bi rer gezmiş muayene ettikleri i 3182 kişiden (178) i tahallı (492) si de sıtma şürfesile ceman . (670) vatandaşı tedaviye almış, 33 köyde de D.D.T- püskürtmesi . yapmıştır-
İlin Çemişgezek ve Pertek il-■ çeleri müstesna olmak üzere di ger ilce ve köylerde esaslı bir ı sıtma membaına rastlanmamış, ı mevcut sıtmalıların hemen ekse ; risinin yol inşaatında açlışan a melelerdon ibaret olduğu anla

Amerikan - Türk Cemiyetine mesaj
Nevyork, 1 (T.H.A-) — Ame
rikon - Türk cemiyetinin Türkiye Cumhuriyetinin 27 nci yıldönümü münasebetiyle verdiği yemekte Amerikan Birleşik Devletlerinin Türkiye nezdindeki Büyük Elçisi Georges A. VVadsvorth’un aşağıdaki mesaiı okunmuştur:
«Size Türkiyedeki Amerikalıla nn selâmını yolluyorum. Türkiye nin bu nesil boyunca yaptığı fev kalâde inkişafı çok dikkatli ve en dostane hislerle takibettik ve demokratik hayatta elde edilen muvaffakiyetin neşesini paylaştık.
Bu gün memleketlerimiz bera berce, Sovyet emperyalizminin batıya doğru yayılması karşısın da, demokratik kuvvetlerden mü teşekkil bir istihkâm olarak dur maktadırlar. Dünya sulhunün ku rulması ve muhafazası için sade ce askerî hazırlık ve İktisadî kal kınma sahalarında değil kültürel mübadele ve siyasî gayretlerde de gayet s»kı işbirliği yapmak tayız.
Türkiyede kutlanan bu bayram münasebetiyle Amerikan halkının şimdiki faydalı ortaklığımızın devam edeceğini ve istikbalin Türkiye Cumhuriyetine saadet ve inkişaf getrimeye devam edeceğini ümit ettiğine eminim.»
şılmışhr.
Ayrıca Sağlık ve Sosyal Yar dım Bakanlığının mevcut mah zuıların mahallî hükümet tabib ükleri marifetiyle giderilmesine imkân görülemiyen ve oldukça sıtma kesafeti arzeden bu iki il çede önümüzdeki sene içinde faaliyete geçirilmek üzere müs lakil sıtma savaş kurullarının vü cude getirilmesine ve bu zarure tin 1951 yılı bütçesi kadro ve ö denek durumu ile telifine çalışıl dığı da öğrenilmiştir.
rica Sağlık Bakanlığının rın mahallî marifetiyle ı görülemiyen
Mektep kitapları pahalı..
Balgat köyünün ilk otobüs seferi başladığı gün, köy halkının nasıl bir sevinç için de bayram etliğini yazmıştım. Köyün âdeta yerinden oynadığı böyle bir günde, Balgat'ia bir anne ve iki o-ğul vardı ki, yalnız onlar neşesiz, yalnız onlar kederli ve meyustular...
Bu neşesizliğin sebebini öğrendikten sonra anlıyorum ki, bu, sadece Balgatlı Hüs-niye Özkan'ın ve onun lise ve orta mektep öğrencisi çocuklarının değil, bütün okuma heveslisi fakir anne, baba ve çocuklarının büyük bir derdidir. Bu derdi bilmemiz ve devasını bulmamız lâzım geldiğine kanaat getirdiğim için açıklamakta fayda bulu-

Balgat köy okulunun mini mini öğrencilerinin, mektebi bitirince ne olacaksınız, sualimize karşı verdikleri cevap, içimi ne kadar ümitle ve sevinçle doldurmuştu. Hepsi sıhhatli ve zeki bakışlı bu yavrular, kimisi subay, kimisi mühendis, kimisi de öğretmen olacağız, diye cevap vermişlerdi. Bu neşeli çocuk
[ Sarıçiznıeli
sesleri kulağımda olduğu halde mektep kapısından çıkarken, bir köylü kadın, Hüs-niye Özkan yolumu kesti; temiz bir namaz bezi örtülü yüzü, derin bir keder içindeydi. İşte, ceketsiz, basma mintanlı sırtlarını, yağan rah mete karşı verip de, köy delikanlılarının davul zurna ile oynadıkları millî oyunları melûl melûl seyreden şu iki genç çocuk, onundu. Birisi lisenin ikinci sınıfında, küçüğü ortanın son sınıfındaydı. Şimdiye kadar, kar, yağmur, çamur demeden Ankara'ya, okula gitmişlerdi. Fakat şimdi, otobüs de işlese, bedava da götürse onların mektebe gitmesine imkân yoktu. Mektep kitapları o kadar pahalı idi ki... Geçen seneler, okunmuş kitapları ucuz ucuz tedarik edip derslerini yapıyorlardı. Fakat bu sene, kitaplar değişmiş, eski kitap satışı kalmamıştı. İkisinin kitap parası 30 liradan fazla tutuyordu. Sade defter ka-
lemle bu zor dersleri iakibet-meğe imkân yoklu ki... Zaten babalarının odacılıktan eline geçen para, neydi?.. Halbuki onun çocukları da ilk okuldayken biri mühendis, öteki de doktor olacağım diyordu. Şimdi... Belki de babalarının işini bile bu-lamıyacaklardı...

Biliyoruz, inkılâp nesilleri, her zaman, her yerde yükün en ağır taraflarını taşımak kaderiyle doğmuşlardır. Elbette ki, tek parti, tek şef usulüne göre hazırlanan eğitim programları da, kitapları da değişecek, bu inkılâbın neticesi olarak bir çok fakir öğrenciler feyiz hayatında ağır zorluklara t jrıyacaklar-dır.
Yalnız bir nokta var: Toprağın feyzini arttırmak için çiftçiye tohumluk dağıtırken, insanların feyzini arttırmak için de bazı fedakârlıklar göze almalıyız. F^kir yavrularımızı ucuz tohumlara, yani ucuz kitaba kavuşturmalıyız. Çünkü bu tohum ların feyiz ve bereketini gelecek nesiller, bol bol ioplı-yacaklardır.
(Başı 1 inci sayfada) gediklere teveccüh eylediğini bir kere daha göstermiştir. Bu itibarla Türkiye Doğu Akdeniz’in bu sistem içine ahden alınmasını ve bu suretle, fasılasız bir istikrar ve sulh cephesinin kurulmasını temenni etmektedir. Bunun tahakkuku için ilgili memleketler nezdinde şimdiye kadaı yapılmış olan siyasî teşebbüsler tamamen neticesiz kalmamış ve, sayın milletvekillerinin de bildikleri gibi, Atlantik Paktı Konseyi adına Amerika Birleşik Devletleri Hariciye Nazırı, Şimalî Atlantik Paktı teşkilâtının Akdeniz müdafaası ile ilgili askerî plân-laştırma mesaisi safhasına iştirake, Türk hükümetini davet etmiştir. Hükümetiniz, Doğu Akdeniz istikrarının idamesi hususunda Türkiye’nin oynamakta olduğu mühim role işaret eden Konseyin bu arzusunu, Türkiye-nin mezkûr plânlaştırma mesaisine iştirâkinin Akdeniz müdafaasına manalı surette medar olacağı kanaatine istinat ettirdiğini nazarı dikkate alarak, zaten politikasını, güvenliği ve barışı müessir şekilde korumağa hizmet esasında teksif etmiş olduğu için, bu mesaiye katılmaya karar vermiştir. Bu temasların Akdeniz sahasının emniyeti için, gerek askerî, gerek hukukî bakımlardan semereli neticeler vereceğini ümit ediyoruz.
Şunu da gurur duyarak söyli-«yebilirim ki, kuvvetli ve şerefli oıdusiyle Türkiye’nin, yalnız kendi emniyeti için değil, fakat Doğu Akdeniz’in ve Orta Şarkın sulh ve emniyeti için de mühim bir unsur olduğu, hür dünya dev letleıi tarafından teslim edilmektedir.
İngiltere:
Hür milletler sulh mefhumunun muhafazası için büyük gayretler sarfeden müttefikimiz Büyük Britanya ile dostluğumuz ve beynelmilel sahada mesai teşrikimiz gün geçtikçe kuvvetini arttırmaktadır. Türkiye için millî bir kıymet almış olan bu dostluk ve samimî işbirliği iki memleketin mütekabil menfaatleri ve dünya sulh ve istikrarı lehine inkişaf etmektedir. İki memleket arasında mevcut ve her iki hükümetin büyük ehemmiyet atfettiği ittifakı, işbirliğimizin en müsmir âmili olarak telâkki etmekteyiz. Türk milleti, İkinci Cihan Harbinin ağır yüklerini üzerine almış olan ve harbin hitamından beri İktisadî ve malî vaziyetini ıslâh ve İçtimaî meselelerini halletmek için büyük fedakârlık ve mahrumiyetlere katlanmış bulunan müttefikimizin kalkınmasını hayranlık ve sevinçle müşahede etmektedir.
Fransa:
Diğer müttefikimiz Fransa ile her sahadaki münasebetlerimiz daimî bir inkişaf kaydetmektedir. Türk - Fransız dostluğunun değerlenmesine ve aramızda öteden beıi müesses kültür münasebetlerinin artmasına lâyık olduğu ehemmiyeti atfetmekteyiz. Aynı ideallere bağlı olan iki memleket arasındaki dostluk ve işbirliğinin inkişafı, demokratik rejimlerle idare olunan hür dünyanın sulh ve emniyetini tar-sine hizmet edecektir.
Amerika Birleşik Devletleri: Beynelmilel ihtilâfların Birleşmiş Milletler çerçevesi dahilinde hallini samimiyetle istiyen, eşit haklara riayet eden, demokratik ananelere bağlı, sulhperver Amerika Birleşik Devletleriyle olan siyasî, iktisadi ve kültürel sahalardaki yakın münasebetlerimiz ve dostluğumuz gün geçtikçe kuvvetlenmektedir. İfadesini iki memleket arasındaki münasebetler ve beynelmilel işbirliğinde bulan bu yakın dostluğun daha da artmasına büyük ehemmiyet ve kıymet vermekte-
Tehdide ve baskıya, kimsede şüpheye mahal bırakmıyacak bir tarzda göğüs gerdiğimiz bir sırada, Trunıun Doktrini ve Marshall Plânı yolu ile bize yapılan yardımlar, bu dostluğun u-nutulınaz bir tezahürünü teşkil eder. Memleketimiz bu cömert yardımları şükranla karşılamaktadır. Türkiye iktisadiyatının düzelmesi ve inkişafı için yapılan bu yardımın tamamen yelinde ve iyi randıman verecek iş lerde kullanılacağına şüphe yok-tu(r. Dünyanın coğrafya bakımından en nazik bir mevkiinde kendi müdafaasiyle beraber u-nıunıî emniyetin muhafazasına bütün maddî ve manevî imkânlarını hasreden memleketimize vâki bu yardımlar, arttığı nispette bundan yalnız bu bölgenin
değil, fakat dolayısiyle bütün dünya sulhunun istifade edeceği muhakkaktır.
Cumhuriyet İtalya’sı ile son zamanlarda akdettiğimiz dostluk andlaşnıası, menfaat ve mefkureleri bir olan iki millet arasındaki bağları daha ziyade takviye eylemiştir. Akdeniz devleti ve Avrupa Konseyi azası olan her iki memleket arasındaki sıkı dostluk politikası, medeniyetimizin inkişafını sağlayacak olan Avrupa sulhunun ve işbirliğinin faydalı bir unsuru olacaktır.
Sovyet Rusya:
Sovyetler Birliği ile iyi olmasını temenni ettiğimiz münasebetlerimizde geçen seneye nazaran bu sene de herhangi bir değişiklik yoktur.
Yunanistan:
Komşumuz Yunanistan ile mevcut dostane ve pek sıkı mü-nasebatı, karşılıklı bir anlayışla takviyeye çalışmaktayız. Doğu Akdeniz havzasında menfaat ve mukadderatı birbirine bağlı bulunan memleketlerimiz arasındaki işbirliğine daha ileri bir istikamet vermek, Akdeniz müdafaası ile alâkalı Atlantik Paktı devletleriyle temin edilecek müşterek mesai çerçevesi içinde, bu bölgenin güvenlik ve istikrarını emniyet altına alacaktır. Buna hususî bir ehemmiyet atfettiğimizi bu vesile ile tebarüz ettirmek isterim.
İran:
Komşumuz kardeş Iran ile o-lan bağlarımız en dostane bir vasıf taşımaktadır. Siyasî sahada bir çok muahedelere dayanan münasebetlerimiz, İktisadî sahada da gelişmeler kaydetmektedir. İki memleket arasındaki bu samimî dostluk yalnız hükümetlerinin politikalarının icabı değil, iki kardeş milletin müşterek duygularının tabiî bir neticesidir.
Afganistan:
Türkiye - Afganistan kardeş milletleri arasında mevcut dostluk ve işbirliğinin gelişmesi için hiç bir gayreti esirgememek azmindeyiz.
Bu iki memleketin ve dostumuz Irak’ın bizimle beraber dahil oldukları Saadâbat Paktının bu mıntakada bir sulh ve istikrar unsuru olduğunu ve bu hakikatin gittikçe daha iyi anlaşılacağını kaydetmek isterim.
Hindistan, Pakistan, Endonezya:
Pakistan, Hindistan ve Endonezya müstakil devletler camiasına katıldıkları günden beri muhtelif vesilelerle memleketlerimize karşı samimî dostluk duyguları izhar eylemekte ve aynı hislerle tarafımızdan mukabele görmektedirler. Zaman zaman mümtaz Pakistan devlet. ricalinin memleketimizi de ziyaretlerinden hakikî memnuniyet duymaktayız. Bu devletler ile münasebetlerimizin gelişmesine e-hemmiyet vermekteyiz. Bu maksatla, yakın bir âtide Endonezya ile de elçi teatisini derpiş ediyoruz.
Arap Devletleri:
Sayın milletvekilleri,
Yakın ve Orta Doğuda : /e istikrarın yerleşmesi en dileğimizdir.
Asırlarca beraber yaşadığımız Arap memleketleri ile dostluk münasebetlerimizin her gün biraz daha gelişmesi samimî e-ınelimizdir.
Bu devletlerle siyasetimiz, kar şılıklı sevgi ve saygı esasına dayanmaktadır. Türkiye Cumhuriyetinin dileği, bu dost memleketlerin, her sahada fazlasiyle inkişaflarının tahakkukunu görmektir.

İsrail devletiyle normal münasebetlerimiz gelişme yolundadır. Bu memleketle karşılıklı elçi teati edilmiş ve bir de ticaret sözleşmesi aktedilmiştir. Ara bulma komisyonunda da taraflar beynindeki pürüzlü meselelerin bir tasfiye şekline bağlanması için her iki tarafı tatmin edecek mütemadi bir gayret sarfetnıekte-yiz.
Almanya:
Kurulmasını memnuniyetle karşıladığımız Federal Almanya Cumhuriyeti ile diplomatik münasebetlerin teessüsüne intiza-ren Bonn'da siyasî bir misyon ihdas edilmiştir. Yakın bir âtide Avrupa camiası içinde siyasî ve iktisadı bakımdan bir barış ve istikrar unsuru olacak, batı teşkilâtlanmasında yer almış ve sulha kavuşmuş bir Almanya görmeyi istemekteyiz.
Cenabı Amerika Devletleri:
Umumî siyaset sahasında ve bilhassa milletlerarası teşekküllerde büyük rol oynıyan Cenubî Aııjerika devletleriyle dostluk münasebetlerimizin inkişafı için gayret sarfetmekteyiz. Bu gayeye vâsıl olmak üzere oradaki elçilerimiz, coğrafî vaziyetlere göre, aynı zamanda muhtelif devletler nezdinde akıedite edilmiş-
İrlanda:
Bu münasebetle, İrlanda cumhuriyeti nezdinde de bir siyasî mümessil bulundurmayı derpiş etmekteyiz. Sayın milletvekillerinin bildikleri gibi, bu memleket ile yurdumuz arasında çok eski dostluk bağları mevcuttur.
Yugoslavya:
Yugoslavya ile olan münasebetlerimiz normaldir. Bu devletle aramızda imzalanan ticaret ve emlâk anlaşmasının iki memleket arasındaki münasebetlerin müstakbel gelişmesine müsbet bir âmil olacağını ummaktayız.
Bulgaristan:
Bulgaristan'la dürüst komşuluk münasebetleri idamesi hususunda sarfettiğimiz devamlı gayretlerin karşılık görmediğini müşahede etmekle elem duymaktayız.
Bu memleket, mevcut anlaşma hükmünü hiçe sayarak kısa bir zamanda (250) bin soydaşımızı tehcire teşebbüs ederken milletlerarası hukuk kaidelerine ve insanlık prensiplerine aykırı harekette bulunmaktadır. Göçmeğe mecbur tutulan soydaşlarımız, gayrimenkullerini tasfiye etmek imkânından mahrûm bırakıldıktan başka hudutlarımıza da perişan bir halde gelmekte-
Mesul Bulgar makamları, sayısı binleri aşan ve aralarında yabancı unsurlar da bulunan göçmenleri (vize) siz olarak memleketimize sokmağa zorlamaktadırlar. Nihayet, teessür uyandıran bu hal karşısında hükümetimiz, Bulgar hududunu muvakkaten kapamağa mecbur olmuştur. Bütün bu hareketlerden doğan mesuliyet, tabiatiyle Bulgaristan'a râci olacaktır.
Göçmenler meselesi hakkında Bulgaristan hükümeti nezdinde yaptığımız teşebbüsler müsbet bir netice vermediği takdirde, hükümet, bu mühim ihtilâfı, milletlerarası mercilere intikal ettirmek kararını şimdiden vermiş bulunmaktadır.
Şurasını da, dahilî bir meselemiz olarak ehemmiyetle kaydetmek isterim ki, Bulgaristan’la münasebetlerimiz normal bir devreye girdiği zaman, usulünde verilmiş (vize) ferimizle memleketimize gelecek göçmenlere karşı, kardeşlik ve insanlık vazifemizi, hükümet olarak, bütün kudretimizle yerine getireceğimiz tabiîdir.
Bütün bunları arzederken sadece yüksek heyetinizin fikir ve arzularını açıklamış olduğuma emin bulunuyorum.
İtibarımız...
Türkiye Cumhuriyetinin, teessüsünden beri, millî siyasetinin, Atatürk'ün «Yurtta sulh, cihanda sulh, prensipi üzerine kurulmuş olduğunu burada bir kere daha ilân etmek istiyorum. Bu siyaset beynelmilel taahhütlere sadakat ve bu taahhütlerden doğan vecibeleri tereddütsüz yerine getirmek suretiyle tecelli e-decektir. Bu umdeye ve milletlerin hukuk eşitliği, milletlerarası siyasî, İktisadî, kültürel işbirliği, müşterek emniyet ve iyi komşuluk münasebetleri esaslarna dayanan hükümetimizin dürüst dış siyaseti, aynı mefkurelere bağlı hür milletlerin saygı ve takdirini '«uzanmaktadır. Güvenlik Konseyine intihabımız da, bu anlayış ve takdirin ve memleketimizin milletlerarası alandaki itibarının bârız bir delilini teşkil etmektedir. Son seçimlerde milletimizin göstermiş olduğu olgunluk ve sağduyusunun hariçteki itibarımızın bir kat daha artmasına âmil olduğunu burada kaydetmeği bir vazife bilirim.
Bir uçak düştü. 29 yolcu öldii
Londra 1 (a.a ) — Paris - Lon dra posta uçağının uğradığı ka za neticesinde enkaz arasından 29 kişinin cesedi çıkarılmıştır. Kazadan kurtulan bir kadınla bir erkek Ashford hastahanesine kal dırılmıslardır.
Sayfa: 4
ZAFER
2/1İZİ 950
Cumhurbaşkanı iç emniyetten bahsetti
(Ba$ tarafı 1 inci sayfada) kuk devletinin tam temellerini, hiç bir kuvvetin sarsamıyacağı bir şekilde atmıştır.
Bugün milletimiz, yurdun her tarafında, hakları koruyan bir idarenin, vicdanlara verdiği ha kikî huzur ve sükûn içinde İktisadî ve İçtimaî kalkınması için hükümetle elele çalışmaya baş Isınıştır.
Devletle vatandaşı, karşılıklı itimat ve saygı ile birbirine bağlayan ve aynı hedef ve gayeye doğru yürütmeğe başlı-yan bu mesut vakıanın, istikbalimizi, her zamankinden daha çok emin olarak teminat altına aldığına şüphe yoktur.
Arkadaşlar,
Şimdi memlekette umumî hukuk nizamını, demokrasinin ruhu olan hürriyet, bilhassa fert hürriyeti anlayışına göre her sahada yeniden ayarlamanın sırası gelmiştir. Anayasa bükümlerinin bu anlayış içinde kurduğu ahenge aykırı ve antidemokratik kanunlar, sistemli bir tarama ile tesbit ve tâdil e-c'ilmektedir. Bunlara ait tasarılar tetkikinize arzedilmek ü-
zore hazırlanmıştır.
Sağlık ve Sosyal Yardım
Esaslı sağlık dâvalarını yeni baştan ele almak, ciddî tedbirlere başvurmak zamanı gelmiş tir.
Uzun yıllar, sıtma mücadelesine hususi bir teşkilât halinde devam olunmuştur. Bu uğulda bir çok para ve emek harcanmış olmasına rağmen mesele henüz tamamiyle halledilmiş değildir. Sağlık Bakanlığı
bu işe yeni bir hız vermek kararındadır. Bu cümleden olarak Avrupa İktisadî İşbirliğinden temin ettiği (2.380.000) li-
ralık yardım ile y
eni mücadele
malzemesi tedarik etmek yolun-
dadır.
Kanaatimce, sıtma, trahom ve firengi gibi sosyal hastalıkların başında, millî bünyedeki tahribatı ve nüfus kaybı bakımından verem âfeti gelmektedir.
Sağlık Bakanlığı, verem aşısı tatbikini bütün memlekete teşmil etmeğe hasırlanırken veremlilere mahsus 2.000 den ibaret olan yatak adedini 5.000 e çıkarmağı kararlaştır -mıştır. (Alkışlar).
Veremin sirayet derecesine göre bu miktarın da büyük bir mâna ifade edeceğini kabul etmek zordur.
Verem hastalıkları geçen hafta Ankara’da muhabbetle selâmladığımız doktorlarımızın açtıkları kongrede müzakere mevzuu olmuştur. Kararlarının ihtimamla ele alınacağı tabiîdir.
Memleketimizde, birinci derecede büyük şehirler istisna edildiği takdirde hemen her yerde hekim ihtiyacı, sıhhî mü esseselerimizde ise yetişmiş «hemşire» noksanlıı göze çarpmaktadır.
Bununla beraber, kasabala -rıır.ızın mühim bir kısmında ec zane de yoktur. Sağlık Bakanı ile Millî Eğitim Bakanını, müş terek vazifeleri dahilinde olan bu işler için esaslı tedbir almağa davet ederim.
Millî Eğitim
Bu cümleden olarak İstanbul’da, ders yılı başında bir «öğretmen yetiştirme» müesse-sesi kurulmuştur.
Şüphe yok' ki: Öğretmende, büyük vazife ve fedakârlık duy gusu görmek isteriz. Bu hakkımızdır. Fakat öğretmenin de bilmukabele aynı ölçüde hakları gözetilmelidir. Millî Eğitim teşkilât kanunu yenilenmeli, öğretmenlerin tâyin ve nakil işleri şahsî çalışmalara değer verecek surette ele alınmalı, liyakati sabit olacak ilkokul öğretmenlerine, öğretim kade -melerinin en büyük derecesine kadar yükselebilmek hakkı tanınmalı, (alkışlar) ve merkezden başlıyarak vazife sahiplerinin salâhiyetleri ihtiyaca göre yeniden tesbit edilmelidir.
Buna ait kanun tasarısı, bu sene içinde Yüksek Meclisinize takdim olunacaktır.
Üniversitelerimiz hakkında söyliyeceklerimi, hürmet ve tâ zimle, birinci Cumhur Başka-nının 1937 senesinde Kamutayı açış nutuklarından alıyorum:
Atatürk şöyle demişlerdi:
•Büyük dâvamız en medenî ve en müreffeh millet olarak varlığımızı yükseltmektir.»
«Bu, yalnız kurumlarında değil, düşüncelerinde temelli bir inkılâp yapmış olan büyük Türk milletinin dinamik idealidir. Bu ideali en kısa b.r zamanda başarmak için, fikir ve hareketi, beraber yürütmek mecburiyetindeyiz. Bu teşebbüste, başarı, ancak töreli bir plânla ve en rasyonel tarzda çalışmakla mümkün olabilir.»
«İşaret ettiğim umdeleri Türk gençliğinin dimağında ve Türk milletinin şuurunda daima canlı bir halde tutmak, üni versitelerimize ve yüksek okul kırımıza düşen başlıca vazifedir.»
«Bunun için memleketi şimdilik üç büyük kültür bölgesi halinde mütalâa ederek garp bölgesi için İstanbul üniversi -tesinde başlanmış olan ıslahat programını daha radikal bir tarzda tatbik ederek cumhuriyete cidden modern bir üniver sitç kazandırmalıdır.»
Biliyorum ki maruzatım da, ortaya yeni atılmış bir fikir değildir.
Benim burada yapmak iste -diğim vazife, tarım Bakanlığı ve bülün liyakatli ziraat mensupları arkadaşlarımı yeni bir hız ve yeni bir gayret hamle -siyle netie almağa davet ve kendilerine başarılar dilemek olacaktır.
AvrupalIlar arası İktisadî İşbirliği çerçevesi içinde sağlanan yardımlardan ziraat mevzuuna 1950 - 1951 yılı için (28) milyon lira ayrılmıştır. Formalitesi tamamlanınca faaliyete geçilecektir.
Memleketin, millî menfaat ve ihtiyaçlarına göre, ticareti, sanayii ve felâket haline gelen yangınları ile hallini beklediği bir dâva vardır: Orman dâvası. Bunun da tafsilâtına girişilmesini lüzumsuz sayacağınızdan eminim.
Hazırlanan yeni Orman Kanunu tasarısı, yakında Yüksek Meclisinize takdim olunacaktır Toprak dağıtımı işlerini, top raksız çiftçinin şiddetli arzu ve intizarına mukabele edecek de recede hızlandırmak zarureti karşısındayız.
1950 yılı iptidasından 17 e-kim akşamına kadar dağıtılan arazi yekûnu (372.915) dönüm ve topraklandırılan aile sayısı da (7.135) dir. ölçü işleri bit -iniş duurmda olan (280.000) cîöriümün de yıl sonuna kadar tevzii mümkün olacak, böyle -likle 1950 yılında dağıtılan toprak miktarı (650.000) dönümü bulacaktır. Bunlar için dönüm başına masraf olarak 3 lira 30 kuruş harcanmış olacaktır.
Topraksız köylüye ayrılan tevziattan başka, (238.000) dönüm mera da köy hükmî şahsiyetleri adına tesbit ve tahsis olunmuştur.
Memleketin bu büyük sos -yal ve ekonomik düvasmda komisyonların sürat ve katiyetle daha rasyonel çalışmaları için tapu ve kadastro Gene Müdürlüğü ile sıkı bir işbirliği sağlamak lâzımdır.
Aziz milletvekilleri,
İlk öğretim, maarif sistemimizin temelini teşkil eder. Bu itibarla üzerinde ehemmiyetle durulması lâzım gelir.
Herkesçe bilindiği gibi, aile ocağından sonra hayatla ilk temas, ilkokullarda başlar. Genç yavrularımızın, her şeyi benim siyen taze zekâlariyle, en iyiyi ve en doğruyu, millî ve İnsanî bütün manevi kıymetlere istinat eden bir terbiye sistemi i-çinde burada bulmaları iktiza eder.
•Merkez bölgesi için, Ankara üniversitesini az zamanda kurmak lâzımdır ve doğu bölgesi için Van gölü sahillerinin en güzel bir yerinde her şubeden ilk okullariyle ve nihayet üniversitesiyle modern bir kültür şehri yaratmak yolunda şimdiden faaliyete geçmelidir.» (alkış lar) «Bu hayırlı teşebbüsün doğu vilâyetlerimiz gençliğine bahşedeceği feyiz, cumhuriyet hükümeti için ne mutlu bir e-ser olacaktır.»
Bugünkü iktidarın da prog -ramına alarak kendisine mal ettiği bu görüş, bir mütalâa ilâ vesine lüzum göstermiyecek ka dar vazıhtır.
Vaktiyle, bu nutku müteakip Millî Eğitim Bakanı tarafından Van havalisinde tetkikata da girişilmişti.
Eğitim işlerinde diğer mahallere nisbetle daha geri kalmış olan doğu illerimizde böyle b’.r irfan müessesesinin kurulması için bütün müşkilât ikti -ham olunmalı ve önümüzdeki bütçe yılında işe başlanmalıdır. (Alkışlar ve bravo sesleri).
Üniversitelerimize gelince:
İstanbul Üniversitesine yardımda devam edilmeli, Ankara Üniversitesinin ikmaline çalı -şılmalıdır. Memleketin umumî sıhhat durumunun icabettirdi-ği adet ve liyakatte doktor yetiştirmek için ayrıca Tıp Fakültelerimize imkân temin olun
Başbakanlık
Sayın milletvekilleri.
Memleketimizde turizmin inkişafı, turizm endüstrisinin kurulması ve buna muvazi ola -rak hariçte neşriyat ve propaganda işleri ehemmiyetle üzerinde durulacak konulardandır. Yeniden hazırlanmakta olan, «Turizm Endüstri Teşvik Ka -nunu» tasarısı bu devre içinde Meclisinize takdim edilecektir.
Vakıflar idaresini, kuruluşundaki maksat ve gayenin tahakkukunu temin edecek ted -birleri almak suretiyle, bugünkü durumundan kurtarmak zarureti vardır.
Erzurum ve Erzincan’da bilhassa subay ve memurları büyük sıkıntıda bırakan mesken darlığını gidermek üzere, Vakıflar İdaresinin imkânların -dan da faydalanarak, önümüzdeki inşaat mevsiminde sıra apartmanlar ve yutrlar yaptırmak için gerekli tedbirler alın mıştır. (Alkışlar ve bravo sesleri).
Bu yıl bütçesine, (hademei hayrat» ın terfihi için bir miktar zam yapılmıştır. (Alkışlar ve bravo sesleri) kademeli bir sistem dahilinde önümüzdeki yıllarda da yapılacak zamlarla bunların geçim seviyeleri lâyık olduğu dereceye ulaştırılacaktır.
Böylece halkın ihtiyacını teş -kil eden maddelerin serbest rekabete meydan verecek surette memlekette bol miktarda bulunması temin edilmiş ol -ıraktadır. Bu halin, fiyat bakımından müstehlik lehine normal bir surette müessir olması beklenilebilir.
İhracat hususunda her türlü tehditler hemen tamamen kaldırılmıştır.
İhracat mevsimi henüz baş -lamış olduğuna göre, bu yeni rejimin tesirini hakkiyle ölçmeğe müsait olacak, kâfi bir zaman geçmemiştir. Bununla beraber, yalnız ağustos ve eylül aylarına münhasır olmak üzere geçen sene ile mukayese e-dildiği takdirde, geçen yılın bu aylarındaki ceman: 69 milyon 147 bin liraya mukabil, bu sene 110.972.000 liralık ihracat yapıldığı tesbit edilmiştir. 42 milyon liraya yaklaşan bu artışın, yeni ticaret rejimi lehine kuvvetli ümitler verdiğini kabul etmek lâzım gelir.
İthal mallarımızın liberasyon haricinde kalanları için muntazam döviz verilmeğe gayret edilmelidir. Bu müşkilât da bertaraf edildiği takdirde, haricî ticaret rejimimizin arıza -sız işlemesi sağlanmış olacaktır.
Yer altı servetlerinin inkişafına hız vermek üzere maden mevzularının bugünkü şartla -ra göre tanzimi için hazırlanan yeni maden kanunu tasarısı do bu devre içinde tetkikinize ar-zeöilecektir.
Memleketin tabiî şartlarını ve İktisadî imkânlarını göz ö-nünde tutan şuurlu bir sanayi politikası takip etmek ve inkişaf istikametlerini tayin eyle -mek iktiza eder.
Devlet elinde bulunan sanayi, kuruluşları itibariyle her türlü teknik kapasiteyi haiz bulunmaktadır. Bunlar, rasyonel bir işletme tekniği ile idare e-dilmelidir. Hakikî randıman, ancak bu suretle elde edilmiş olur. Hususî teşebbüse ait sa -nayi ile devlet sanayii arasında hiç bir fark gözetilmiyecektir( Bunların hepsine birden aynı şartlar altında lüzumlu yardıtri ve himayelerde bulunulacaktır.
Bu devre içinde sanayi kanunu tasarısı da Yüksek Heyetinizin tetkikine arzedilecektir.
Bayındırlık
Muhterem milletvekilleri,
Bayındırlık işlerine, millî e-konomi ile çok yakından ilgili mevzular olarak kıymet veril -mel idi r.
Devlet karayolları şebekesini, programda icabeden tadil ve tesviyeleri de yapmak suretiyle kısa zamanda gerçekleştirmek lâzımdır. İl ve bilhassa köy yolları esaslı bir şekilde e-le alınarak muayyen program -lara bağlanmalıdır. Bunlar için Mârshall plânından faydalanma, köy yolları için ayrıca u-mumî bütçeden yardım sağ -lama imkânları üzerinde durulmalıdır. (Alkışlar ve bravo sesleri.)
Yol vergisi, bugünkü şekliyle kazancı az fakir mükellefler i-çiri ağır bir yük halindedir. (Alkışlar). Bu vergiyi daha a-daletli esaslara bağlamak, nis-betini mükelleflerin ödeme imkânları ile ayarlamak, verginin yol ihtiçlarını karşılama maksadına dayandığını göz önünde tutmak iktiza eder. (Şiddetli alkışlar).
Çocuklarımızı kalb huzuru i-
le ancak bu değerde bulunan
müesseselere emanet edebili -
riz.
Bütün bu işlerde öğretmene dayandığımızı ve inandığımızı biliyoruz.
Evvel emirde, bütün İlk okul
öğretmenlerinin aynı ruh ve ay nı seviyede bilgiye sahip olarak yetişmelerini sağlamalıyız.
Aranan vasıfta mürebbi yetiştirmek için «öğretmen yetiştirme» teşkilâtımız geliştirilme
li, zaman zaman tadilâta uğra-
yan Köy Enstitüleri, elde edilen tecrübelere göre daha elverişli bir hale getirilmeli ve bu
arada kadın öğretmene olan ih-
tiyaç göz önünde tutulmalıdır.
Son zamanlarda Millî Eğitim Bakanlığının bu istikamette yol almağa başladığını bilmekte -
yiz.
Arkadaşlar,
En az yarım asırdan beri, ziraatın kalkınması için esaslı fikir ve mütalâa serdolunmak -tadır, öyle sanırım ki, yerli ve yabancı mütehassıslar tarafından ele alınıp incelenmemiş ziraî bir mevzuumuz kalmamıştır.
Hakikaten bu mütehassıs raporları, kongre kararları, bugün için dahi değerlerini muhafaza etmektedirler. Bunlardan başka hükümetin, ziraat programı da vardır.
Ben bunlara, yeni bir fikir i-lâvesine lüzum görmüyorum. Yalnız burada bir kanaatimi a-ç klamak istiyorum:
«Millî ekonomimizin temeli z’.raattir.» Şu halde elimizdeki kudret ve imkânları birinci derecede bütün şubeleriyle zira-ale, ziraatin yardımcısı olan işlere ve ziraî sanayiin inkişafına tahsis etmeliyiz. (Alkışlar ve bravo sesleri).
Büyük su işlerini dağınık çalışmalar halinde yürütmek değil, esaslı bir programa göre tertiplemek ilk hedef olmalıdır. Bunlar için, hükümetin kefaleti altında, tesisat gelirleriyle amorti edilecek bir istikraz yoluna gidilmesini de faydalı bulurum.
Yurdun hemen her yerinde az masraflı, kısa vadeli fakat ziraî istihsalin artmasında büyük neticeler verecek mahiyet tt küçük su işlerini de esaslı bir şekilde ele almak zamanı gelmiştir. (Alkışlar ve- bravo sesleri). Bunlar için de, Mars-hall plânından 4 küsur milyon Jira ayrılmıştır, önümüzdeki yıllar için 10 milyon liradan a-şağı olmamak üzere tahsisat ayırmakta devam olunacaktır. Bundan başka bütçemize de küçük su işlerinin ehemmiyetine göre tahsisat konulması pıensip olarak kabul edilmiş bulunmaktadır. Su işleri için hazırlanan yeni kanun tasarıları yakında Yüksek Meclisinize takdim edilecektir.
Liman, iskele inşaatı da, üzerinde ehemmiyetle durulan ko
Ticaret ve Ekonomi
Muhterem arkadaşlarım,
İktisadî hayatımızın en büyük ehemmiyeti haiz olan ciheti, ticaret ve ekonomi âleminde istikrarlı bir gidişin sağlanmasıdır. Bu itibarla hükümetin murakabası: Müdahaleyi ta-zammun etmiyen, ekonomik ka ideleri zorlamıyan, müstehlikin menfaatini koruyacak bir rekabete meydan veren muayyen bir politikaya hasredilmelidir.
Bu sahada son zamanların en mühim meselelerinden biri, şüphesiz ki; ticaret rejimimizin ilânıdır. Bu istihale devresinin ilk merhalesinde tamamiyle ob jektif esaslar tesbit edilmiş, bü tün formaliteler en az haddine indirilmiştir. Bu suretle dış ticaretimize genişlemek imkân-krını verecek bir istikamet gösterilmiştir.
İthalâtın, bu rejimle kolay-laştırılmasından başka Avru-palılararası İktisadî İşbirliğine dahil memleketlerden yapıla -cak ithalâtın büyük bir kısmı serbest cereyan edecektir. Tediye vasıtası . bakımından büyük kolaylıklar sağlamıştır, malardandır. Önümüzdeki iki . " •................................................. .............
yıl içinde tamamlanacak olan Ereğli, Trabzon, İnebolu ve A-masra limanlarından başka, milletlerarası «İmar ve Kalkınma Bankasından sağlanan kredi ile Samsun, Haydarpaşa, İzmir, İskenderun limanlarının inşa, tevsi ve ıslahına 1951 den itibaren başlanacaktır. (Alkışlar.)
Umumiyetle, kuzey-batı A-r.adolu’nun ve İstanbul'un süratle artan elektrik enerji ihtiyacını karşılamak üzere, baş -lanmış olan Çatalağzı - İstan -bul bağlantısı 1952 de, bütün hazırlıkları tamamlanan «Sarı-yar» hidro - elektrik santralı da 1954 te tamamlanmış ola-
Tekel
Arkadaşlar,
«Tekel" Bakanlığı, Devlet monopolünden başka bir şey değildir. Bakanlığı kısa fasılalarla tasfiyeye tâbi tutmak yerinde bir iş olur. (Şiddetli al -kışlar ve bravo sesleri). Şimdilik kibrit, bira, rakı, kanyak, likör vç av malzemesinin inhi -sar mevzuundan çıkarılarak serbest ticarete bırakılması uygun görülmüştür. (Alkışlar). Buna ait kanun tasarısı Yüksek Meclisinize takdim olunacak -tır. Diğer inhisar maddeleri hakkındaki tetkikat devam etmektedir.
«40» milyon lira sarl’iyle Is-tcnbul’un Maltepe semtinde bir sigara fabrikası inşa ettirilmek tedir. İhtiyaç ve menfaat bakımından hükümetin bu teşebbüsü tetkik etmesini ve bjr karara varmasını tavsiyeye şayan bulurum. (Alkışlar).
Ulaştırma
Muhterem milletvekilleri,
Ulaştırma konusunda, her şeyden evvel ifade edilecek şey yolculuk hak ve hürriyetinin ve haberleşme gizliliğinin Anayasaya göre, Bakanın mesuliyeti altında temin olunduğu -
Memleketin İktisadî ve as -keri ihtiyaçlarının hızla gelişmesi. karşısında ulaştırma işlerinin ehemmiyeti çok artmış -tır.
Ulaştırma Bakanlığının bünyesinde topladığı deniz, demir, hava yollariyle posta, telgraf ve telefon idaresinin teşkilâtı ve çalışma metodları memleketin ihtiyaçlarını kifayetle kar şılıyacak durumda değildir, hepsi zararla işlemektedir.
Demiryollarında, mühim mik tarda materiyel tabiî ömürlerini tamamlamıştır. Bunların yenilenmesi için çok büyük mik-darda para sarfı lâzım gelmektedir. İdarenin birikmiş borçları (130) milyon liradır.
Denizyolları idaresi de, yeni bir hüviyet ve karakter almağa mecburdur.
Posta Telgraf ve Telefon İ-daresi 4 sene zarfında (70) milyon lira açık vermiştir. Bu çık (0) ay vadeli bonolar hasılatiy-le kapatılmıştır.
Ulaştırma işlerimiz hakkın -daki maruzatım, memleket ih--ıyaç ve hizmetleri bakımından her biri ayrı ayrı ehemmiyeti haiz olan bu müesseselerle hükümetin ve binnetice Yüksek Meclisinizin yakın alâkasını istemekle sona edecektir.
Maliye
Arkadaşlar,
Yliftsek Meclisinizin üzerin -de duracağı en hayatî mesele -lerden biri de 1951 yılı bütçesidir.
Devlet bütçesinin senelerden beri açık ile kapandığı münaka şa götürmez bir hakikattir.
Bütçelerde, devlet namına is tikbale matuf yapılmış her türlü taahhütlerden başlıyarak, yi ne devlete bağlı müessese ve işletmelerin zararları da dahil olduğu halde, hakikî borç ve taahhüt mikdarını tesbit ve bir arada görüp mütalâa etmek zarureti vardır.
Bu vuzuh ile bilinmedikçe, malî taahhütler, sağlıyacağı u-mulan menfaat dereeseine göre ihtiyaçlarımızla ayarlanıp sıra ya konulmadıkça, alacağınız ıslahat tedbirleri noksan olur. Takdir edersiniz ki, bir memleketin bütçesi iktisadi takatinin üstüne çıktığı ve bu hal tevali eylediği takdirde, o memleketin çekeceği maddî ve manevî ıstırapların hududu olamaz.
iler işe tercihan yüksek meclisiniz, hakikî mânasında denk bütçe esasını behemehal tahakkuk ettirmek gibi çok önemli bir vazife karşısındadır.
Vergilerin umumî hayatımızla ilgisi ve İktisadî meseleler Çizerindeki müsbet veya menfi tesirleri malûmdur.
İleri maliyecilikte, istihsal maliyetini arttıran ve ticarî muamelâtı güçleştiren vergilerden ve usullerden uzak kalmak keyfiyeti daima gözönünde tutulmaktadır. Buna bizim de şiddetle ihtiyacımız vardır. Bu bakımdan Muamele Vergisi üzerinde durmaklığımız icabetmek-tedir. Bütçede büyük rakamlarla yer alan bu vergiyi kısa bir zamanda, kaldırmak bugünkü bütçe şartlarına göre maalesef mümkün olamıyacaktır. Fakat buna intizaıen Muamele Vergisi üzerinde, istihsal hayatını sık-mıyncak ve bozmıyacak şekilde şimdiden tedbir alınması iktiza etmektedir.
Hayvan Vergisinin bir veya bir kaç etapta kaldırlmasını bekliyoruz. (Alkışlar),
Bu memlekette iş hacminin artması için tekâmül ettirilmesi lâzım gelen şartlar arasında, vergi işlerinde istikrar, para politikasında istikrarla beraber emniyet, kredide ucuzluk birinci de recede yer alırlar.
zamanda memleketin umumî sağ lık durumuna da faydalı olacaktır.
îşçi sigortalarının tatbikatı i-lerledikçe, sigorta paralarının işletilmesinde, sosyal gayelere ve bu arada işçi meskenleri politikasının tahakkukuna yer vermek çok isabetli hareket olur.
Aziz milletvekilleri,
Bütün seçimlerde, oy vereceklerin her türlü tesirden masun bulunması, ve neticenin verilen oylara tamamiyle uygun olarak tecellisi, gerçek demokrasinin temel taşıdır. Köy, belediye ve genel meclis seçimlerine ait kanunlar bunu sağlıyacak şekildo tâdil edilmiş bulunmaktadır.
Mahallî idarelerin muhtariyetini genişletmek suretilc bu idareleri, vazifelerini görebilecek bir duruma kavuşturmak için kanun tasarısı hazırlanmırtır.
Yerli, yabancı, büyük ve küçük sermayenin millî iktisat sahasına dökülmesini temin için çok esnslı çalışmaya ve tedbir bulmaya mecburuz.
. Bir kaç hafta evvel, Milletlerarası imar ve Kalkınma Bankası ile imzalanan bir mukavele ile, .Türkiye Sınaî Kalkınma Bankası, na (9) milyon dolarlık bir kredi temin olunmuştur. Bunu hayırlı bir başlangıç telâkki i etmekteyiz.
Büyük millî müesseselerimiz-den Ziraat Bankası, ))"' kaÇ ay_ dan beri yeni bir zihniyetle işlerini ele alarak «iraî kredi hacmini arttırmaya, muvaffak olmuştur. Muhsulü kuraklıktan müteessir olan çiftçilerin taksit borçlarını tecil eylemiştir.
Malî politikamızda, resmî ve hususî işlerimiz için kredi faizlerinin indirilmesine ehemmiyet affedilmelidir. Öyle ümit ediyorum ki, en çok yardım, başta Cumhuriyet Merkez Bankası olmak üzere, bütün bankalardan görülecektir.
Herhangi bir memlekette para politikasının zararlı bir istikamet alması bütçe masrafları i-çin yapılan emisyon ile başlar. Enflasyon, memleketleri iflâsa sürükler. Deflasyon da memleketlerin iktisadiyatını akamete ve ıstıraba uğratır. Her üçü de ayrı ayrı İktisadî ve malî felâketlerin ana kaynağıdır. Biz memleket hesabına bütün bunlardan uzak kalacağız. (Alkışlar ve bravo sesleri).
Emisyon, İktisadî ve ticarî hayatımıza dahil verimli işler için yapılır, para hacmi, iş hacmi ile mütenasip olur. Buna nazaran emisyon miktarı azalır veya çoğalır. Fakat normal seyrini ta-kibeder. Para siyasetimizde bizim de takibedeceğ^miz yol bu olmalıdır.
Çalışma
Arkadaşlarını,
Demokratik bir idare bünyesi içinde Çalışma Bakanlığının mü İlim yeri vardır. Her sahada çalışan vatandaş kitlesinin hayat seviyesini yükseltmek, haklarını korumak Bakanlığın önde gelen vazifelerindendir.
Emekle sermaye arasında, a-daletli iş şartlarına dayanan istikrarlı bir nizam vücuda getirmek üzere, İş Kanununu yeni ihtiyaçlara göre tâdil için çalışılmaktadır. Hususî teşebbüsü esas tutan serbest bir ekonomi nizamında işçinin grev hakkını ve teşkilâtlanma hürriyetini tanımak icabeder. (Alkışlar, bravo sesleri). Elbette ki her hak ve hürriyette olduğu gibi bunun da, umumî menfaat ölçüsüne göre sınırları olacaktır.
Türk işçisine çalışmolarının hak ettirdiği ferahlığı vermek üzere, hafta tatilinin ücretli olması veya ücretli tatil usulünün kabulü mevzuundaki çalışmalar belirtilmeli ve yüksen Meclisin bu devresinde müzakere nize arzolunmalıdır.
Matbuat mensuplarının çalışma şartlarını ve sosyal sigortalardan faydalanma şekillerini tanzim etmek üzere ayrı bir kanun tasarısı hazırlanmaktadır.
îşçi sağlık tesislerini kurmak ve teşkilâtlandırmak hususunda takdire değer bir azimle çalışan Bakanlığın bu sahadaki vazifelerini paylaşarak bağışlarda bulunan hayırsever vatandaşlarımıza huzurunuzda teşekkür etmeği vazife bilirim. (Alkışlar).
Pek yakında, hastalık sigortasının tatbikiyle veremli işçiler i-çin sanatoıyomlar ve hasta işçiler için umumî hastahaneler kurulacaktır. Bu tesisler, aynı
Yeni ihtiyaçlara ve değişen şartlara göre hazırlanan yeni Köy Kanunu tasarısı, yakında Meclise takdim olunacaktır.
Özel idareler için de yeni bir kanun tasarısı hazırlanmış bulunmaktadır.
Başlıca büyük şehirlerimizdeki nüfus tekâsüfü dolayısiyle ucuz mesken me.(*?lesi ön plâna geçmiştir. Bu ihtiyacı karşılıyacak ve gecekondular durumunu düzenleyecek bir kanun tasarısı ha zıı-lanmaktadır.
İçişlerinin dahilî emniyet ve fertlerle münasebetlerindeki e-hemmiyeti düşünerek bir bedahetten bahsedeceğim: Fertlerin hürriyeti tecavüzden masundur, vatandaş, korkudan masun kalmak hürriyetine de sahiptir; Türk hâkiminin aleyhinde verilmiş bir kararı olmadan hiç bir şahsın taarruzuna ve hattâ |ari zine uğramıyacağından emin olmalıdır. Diğer taraftan halkımız devlet hukukuna riayette ve vatandaş olarak mükellefiyetini yerine getirmekte dikkatli ve çok hassastır. Bunlardan istisna teşkil edenler hakkında cumhuriyet kanunlarının hükümlerini yerine getirmek do müşkül değildir.
müştereken yaptıkları tatbikat ve manevralarda bulundum. Si lâhlı kuvvetlerimizin yeni silâhlarla ve en ince fen âletleriyle ünsiyet derecesini ve kullanış tarzlarım gördüm. Ve şu neticeye vasıl oldum: Kara, deniz ve hava kuvvetlerimiz en küçük erinden en büyük komutanına kadar, kendilerine emanet edilen en ileri teknik mahsulü olan silâh ve harp vasıtalarını liyakatle kullanmaktadırlar. (Şiddetli alkışlar ve bravo sesleri). Bunları kül halinde bir hedefe sevk ve idare etmek hususunda müstesna bir dirayet göstermektedirler. Bu müşahedeye müstenit kanaati -mi sîzlere iftiharla arzedebili -rim. (Alkışlar.)
Fakat, mesele bu kadarla bitmiş sayılamaz. Ordunun her bakımdan «harp gücü» nü yük seltmek zarureti karşısındayız. Askerî eğitim sisteminde değişiklik yapılmasını, orduda mütehassıs eleman mevcudunun arttırılmasını ve bu arada gedikli erbaşlarla, daha emin bir istikbal sağlıyarak adetlerinin ve hizmetlerinin genişletilmesini mühim bir ihtiyaç olarak ele almak mecburiyeti vardır.
Askerî eğitimdeki yenilikler ve değişiklikler, nazariyattan ziyade ajnebyata önem vermek en son harp usulünden faydalanmak esaslarına dayanmak -tadır. Bunlara ait kanun tasarıları hazırlanmıştır. Yüksek Mec lisinize sunulmak üzeredir.
Aziz arkadaşlarım,
Tarih boyunca milletimiz ve memleketimiz için devamlı bir iftihar kaynağı olagelen Türk ordusunun büyük askerî kıy -metine ve bütün mensuplarının vatanseverlik ve fedakârlık duygularına her zaman olduğu gibi defin bir itimat beslemekteyiz.» '
Bugün İçin vatandaşların ve bilhassa köylü vatandaşların hükümetten birinci derecede istedikleri, resmî dairelere müra-
caatlarında iyi muamele
gör-
meleri ve işlerinin sürat ve ka-
tiyetle neticelendirilmesidir.
(Sürekli alkışlar).
Biliyoruz ki, zaman zaman bu yolda emir vermek âdet haline gelmiştir. Fakat, şikâyetlerin hiç bir zaman ardı arası ke-silmemiştir.
Umumî devlet idaresinde, va tandaşlarla münasebetlerimizde, karşılıklı hürmet ve hakka dayanan yeni bir anlayışın, yeni bir zihniyetin hâkimiyetini istiyoruz. (Şiddetli alkışlar ve bravo sesleri).
Devlet hizmetinde vazife a-lan memleketin değerli evlâtları, idarecilerimiz ve zabıta memurlarımız, demokrasinin sarsılmaz prensiplerine «halk için, ı halkla beraber» idare düsturu- j na bağlılıklarını her an için fiilen göstermelidirler. (Alkışlar) Bu hal, kendilerinin şerefli mesleklerinde, bekledikleri ikbalin mesnedi olacaktır.
Millî Savunma
Millî Savunma işleri, İkinci Cihan Harbinin ortaya attığı yeni silâh ve modern harp vasıtaları bakımından bütün dikkatimizi üzerinde topladığı bir konudur. Bir müddet evvel, kısa fasılalarla, kara, deniz ve ha va kuvvetlerimizin ayrı ayrı ve
Cumhur Başkam bundan son ra nutkunun metnini ayrıca ver diğimiz dış-,politika kısmını söylemiş ve sözlerini şöyle bitir-
Aziz milletvekilleri,
Memleketin mukadderatı e-linizdedir. Bu emaneti sîzlere büyük milletimiz vicdanî bir arzu ile teslim etmiştir. Ben, elinizdeki bu mukaddes ema -neti iyi kullanacağınızdan emin olarak sîzlere başarılar dileğiyle silerime son veriyorum.»
Atlantik Paktı Savunma Konseyi toplantısı bitti
Vaşinoton, 1 (a.a.) — Atlantik Paktı savunma komitesi salı oü nü öğelden sonra çalışmalarına son yermiştir.
General Marshall’in nihaî teb liflin neşrinden sonra hemen bir basın konferansı yapacağı bil dirilmekledir.
VEFAT
Ticaret Vekâleti Memurin ve levazım, İktisat ve Ziraat Vekâletleri evrak müdürlüğü vazife lerirti' ifd ve ahiren emekliye ayrı
r Üzel
müptela olduğu zatürree has-talığındğn kurtulamıyarak 1.11-950 çarşamba oünü akşamı hak kın rahmetine kavuşmuştur. Ce nazesi 2. J 1.1950 perşembe oünü öğle nçmazım müteakip Hacı Bayram camiinde kılındıktan son ra ebedî istirahatgâhına defnedilecektir.
Merhum Haydar Özel Esi ve Oğlu
Belediye Başkanlığından
1 — Mevzuatımıza göre kasaplık hayvanların Mezbahada kesilmesi mecburî olduğu halde şehirde; kaçak et kesilerek satıldığı yapılan kontrollerde görülmektedir.
2 — Mezbahada kesilmiyen ve damgalanmıyan etlerin sağlık bakımından tehlikeli olduğu izahtan Varestedir.
3 — Belediyece bu konuda yapılacak kontrollere yardımcı olmak üzere sayın halkın etler üzerindeki damgalara dikkat e-derek damgasız veya aşağıda gösterileri damgalara uymıyan damgayı havi et görüldüğü takdirde Belediyeye veya merkezde 11302, 11690, 12628 Çankaya Belediye Şubesi Bölgesinde 24995 sayılı telefonlara haber verilmesi rica olunur.
Mezbahada vurulan damgalar:
Etin cinsi Mürekkebin rengi Şekli
Koyun Mor 3.5 cm. kutrunda içinde koyun
„ Daire yazılı
Keçi Kırmızı ««-',« ( Keçi )
Sığır Mor ( « j ;« Sığır »
Manda Kırmızı « « « ( Manda »
Dana Mor « « j « « Manda »
Ayrıca her gövdede Ankara Mezbahası yazılı uzun, şerit damga, ZAYIF ETLERDE: Kare içerisinde yuvarlak ve içinde yine etin cinsi yazılı damgalar vardır. (8200)—2396
i ( 1'^■1 u® -


2/1171950
ZAFER
Sayfa: 5
Başmakaleden devam
Büyük çapta bir nutuk
Koraltan meclis
****************************** ***************************
zevkle, ibretle ve heyecanla o-kuyhcak, hüsnü niyet ve bilgiye sahip olan bir iktidarın kısa bir zamanda neler başardığını ve daha da neler başarabileceğini bir defa daha öğrenmiş o-lacaktır.
Sayın Celâl Bayar’ın nutku, evvelâ vatandaşlar arasındaki her türlü huzursuzluk münakaşalarını ltatî bir lisanla ortadan kaldıracak bir vuzuh taşımaktadır.
Cumhur Başkanımız teyidei-miştir ki, 14 mayıs seçimleri hukuk devleti' nizamının tam temellerini, hiç bir kuvvetin sarsmıyacağı şekilde atmış bulunuyor. Vatandaşlar, bütün emniyet şartları altında insan hak ve hürriyetlerinden kolaylıkla istifade etmek imkânını bulmaktadırlar. Herkes huzur ve sükûn içinde hükümetle el-ele çalışmağa başlamıştır.
Yeni iktidarla, vatandaşlar arasındaki bu karşılıklı anlayış ve işbirliği, elbette devam edecek ve bu da daima memleketin hayrına olacaktır. Cumhur Başkanı sayın Celâl Bayar'ın, 6on zamanlarda geniş bir mem-) lekei seyahatine çıktığı, ve büyük vatandaş kütleleriyle temas eylediği göz önüne alınacak olursa, bu müşahedenin değeri daha çok kuvvetlenmiş olur.
Memlekette arlık vatandaşların serbest oylariyle demokratik nizam kurulmuştur. Bu nizam yürüyecektir. Sayın Celâl Bayar ayrıca şunu da söyle--miştir ki, mevcut kanunlar arasındaki anti demokratik kanun- ,| lar sistemli bir şekilde taranmaktadır. Bunlara ait tasarı- , lar hazırlanmıştır. Yakında Bü-, ] yük Millet Meclisine sevkedile- , çektir. Cumhur Başkammızın bu izahları. Demokrat Parti iktidarının, programı ve kendisine çizdiği ana haltı üzerinde salâbeile yürüdüğüne açık bir misaldir. Elbette beş bin küsur kanun içinde demokratik ielâk-kilere aykırı olanlarını, öyle alelâcele tefrik etmek, ve bunlar hakkında derhal bir karar almak mümkün değildir. Fakat ne yapacğını bilen bir idarenin sistemli çaL.şmalariyle, * antidemokratik kanunların sür-, * aile tasfiye yoluna girdiğini ' görmek de bize hususî bir memnunluk vermektedir. (
Demokrat Parti iktidarı, seçimlerden evvel, neyi program olarak söylemişse, şimdi onun üzerinde yürümekte ve hükû-1 met, aynı mevzular üzerinde hassasiyetle gayret sarfeimek i, iedir. İşte Celâl Bayar'ın nutku, bu husustaki çalışmaların sa-dik bir aksi olmuş ve bize bun-, dan sonra memleket hayrına, yapılacak işleri de ayrıca göstermiştir.
Bayarın, sosyal meseleler, sağ lık dâvaları, memleketi kültür bakımından yükseltmek için alman tedbirler hakkmdâki verdiği geniş izahların vatan-, daşlar arasında büyük bir ferahlık doğuracağına şüpho,
İlk tahsilden üniversiteye kadar olan bütün kültür kademeleri lâyık olduğu ehemmiyetle ele alınmıştır. Bilhassa şarkta bir üniversite kurulması hak-1 kında Atatürk tarafından ileri sürülen, fakat sonra nedensö' ihmal olunan fikir önümüzdeki senelerde tahakkuk ettiği zaman doğu hakikî bir nura Ve enerji kaynağına kavuşacak, böylece, İstanbul, Ankara ve şark üniversiteleri memleket kalkınmasında mühim bir mihrak hizmetini görecektir.
başkam oldu
(Başı 1 inci sayfada) kıs devresi çalışmalarına başla-• mıştır-
Toplantı vaktinden önce, hava-1 mn hafif yağışlı olmasına rag-1 men, pek çok insan Meclis bina ’ sının kapısında ve civarda top ' lanarak milletvekillerinin gelişini seyretmiştir. Halk topluluğu, bil-' hassa, Cumhurbaşkanının Mecli-1 se geliş vaktinin taklaştığı sıra da son derece artmıştır.
Kış devresi açlışmaları için ye niden ve mümkün olduğu nisbet te derlenip, toparlanmış ve ba sit tadillere uğramış olan Mec li salonları ve 'koridorlarda top lantı vaktinden çok önce millet vekilleri ile dolmuş bulunuyordu.
Saat 14.55 de Hulûsi Demirelli kürsüye gelerek yoklama yapıla cağım bildirmiş, Nazlı Tılabar tarafından isimlerin okunmasına boşlanrmştır-
Millet Partisinin parlâmentoda ki tek mümessili Osman Bölükbo sı ve muhalefet safında, liderleri müstesna, hemen bütün C.H.P. tiler yer almış bulunuyorlardı-Bu sırada içeri giren Hamdullah Suphi Tannöverin sağdan yani muhalefet safından karşılandığı görüldü- Tannöver Naşit Fırahn bulunduğu sıraya otururken, Fe ridun Fikri ile selâmlaşıp, etrafla sohbete koyulmuştur.
Yoklamanın bitmesini müteakip başkan Fuat Hulûsi Demirelli yeniden söz alarak Cumurbaş kem Celâl Bayar’ın biraz sonra geleceğini ve açış nutkunu irad edeceğini bildirmiştir.
Samiin ve kordiplomatik loca lan tamamen dolmuş bulunuyor du. Ingiltere, Fransa, Amerika büyük eliçleri ile Pakistan ve Yunanistan büyük elçileri, iki ön sırayı, yan yana işgal etmişlerdi. Müteakip, sıralarda Sovyet Rusya, Bulgaristan, Polonya, İtalya, Kanada, Brezilya büyük elçileri ile Hint maslahatgüzarı görülü yordu.
Cumhurbaşkanı geliyor
Saat tam 15.03 te Cumhurbaşkanı Celâl Bayar Meclis salonu na girmiştir.
Devlet Başkanmın salona girişi, Domokrat Milletvekillerinin uzun ve sürekli alkışlan, bravo sesleri ile karşılanmış; C.H.P. milletvekil leri sadece hep birlikte ayağa kalkarak sessizce durmuşlardır.
Celâl Bayar, vakur ve sakin adımlarla riyaset kürsüsüne gelerek. diğer sütunlarımızda tak dim ettiğimiz tarihî nutkunu irad etmiştir.
r.î-Yelmiş beş dakika devam eden sık sık alkışlarla kesilen nutkun, bilhasa Koreye mütedair hükümetin kararma tahsis edilmiş bulunan bahsi irad olunurken, C.H-P. sıralarında müşahede e-dilen tavır şiddetle nazarı dikkati celbedecek bir mahiyet arzet 'rhiştir.
Filhakika, Devlet Başkanmın nutkunu birçok yerlerinde. Demokrat milletveiklleri ile birlikte /alkışlayan C.H.P- liler, Cumhurbaşkanının Koreye dair sözleri Qcmokrat saflarında çok uzun /e çok sürekli alkışlarla kârşı-lanırken, hadiseye karşı sessiz, hareketsiz ve seyirci kalmışlardır Devlet Başkanmın irad ettiği riulkun dış politikaya mahsus kısımlarının çok bariz bir alâka ve büyük bir dikkatle takib olun ,duğu; bu dikkatin husuiyle kor «diplomatik localarında aşikâr bir dereceyi bulduğu kolayca mü ;alıede olunmuştur.
Meclisten notlari
(Baş tarafı 1 nci sayfada) yor. Neyse ki vücutları zayıf da sığıyorlar. Eskiden basına ayrılan alt kattaki ekleme kısım da milletvekillerine veril -miş. İsabet, gazeteciler artık altta değil, üstte!..
Localarda sefir, süfera, - Bulgar Sefiri ve Lavri-şef de dahil - yerlerini almışlar. Devlet Başkanı, dış politikadan elbette bahsedecek. İşin içinde hem Kore meselesi de var.

Meclis Başkanlığı kürsüsünün üzerindeki levhayı herkes okuyor:
— Egemenlik milletindir.
Bir zamanlar, bu levha da egemenlik ulusundur, yazılıydı. Dâha evvel de, hâkikıiyet milletindir, olduğu gibi.
Ulusçular görmesinler!
Yine mi baskı? Görmüyor musunuz, «Ulus» u Meclisten çıkarmışlar! diyebilirler! Ama ne yapar siniz ki.bu tabir Anayasa-

Saat onbeşe beş var. Demokratı ile. Halkçısı ile Meclis dolu.. Yalnız İnönü meydanlarda yok! Bir gazeteci arkadaş;
— Acaba İnönü, Ankara Belediye Meclisinin ka rarına uyarak evvelâ ken di ismini kendi mi kaldı-
Diye soruyor.

Yoklamayı kâtip Nazlı Tılabar yapıyor. Bu zarif kadın milletvekilimizi rad yodan işiten bir çok dinleyicilerin hakkı var. Ses tok ve davudi! Biraz acele kıraatinin düzgünlüğüne diyecek yok! Fakat yoklama? Meğer, o okur, arkadaki kâtip arkadaşı kim var, kim yok not edermiş!

Üniversiteler
Halkçılan ayağa kaldırıp, kendisi evinde otura-
Bu fikir ve bu karar yurdu muzun bütün bölgelerini aynı kültür feyzine kavuşturmak ve muhtelif vilâyetler arasında bir seviye hizası kurmak bakım.n-dan çok büyük bir değer taşımakladır.
Doğu vilâyetleri sade, bir kaç bina ile değil, belki zekisiyle, bilgisiyle ve evlâtlarını yerinde okutup yetiştirmek suretiyle kalkınacaktır.
Bayar nutkunda ayrıca bazı vergileri indirmek mevzuuna da temas etmiştir. Yol vergisi bir çok vatandaşlar için ağır bir yük olmaktadır. Eu vergi adalet dairesinde tanzim olunacaktır. Muamole vergisi de hükümetin bu yıl ele alacağı esas meselelerden biridir.
Bütün bunlar bize gösteriyor ki, hükümet vergi meseleleriyle ciddi bir şekilde meşgul olmaktadır. Buna rağmen yeni yıl bütçesini denk bütçe esası üzerinden tahakkuk ettirmek için gorekon tedbirler do behe-
Bakşanlık Divanı seçimi Cumhurbaşkanının nutkunu mü teakip kısa bir tatilden sonra 16-30 da oturum yeniden açılmış, önce bir tasnif heyeti kurularak, başkamk seçimi için gizli oya -başvurulmuştur.
Tasnif heyetine Abidin Tekön (İzmir), Mustafa Nuri Okçuoğlu (Bingöl), Ahilya bul) seçildikten tc.-len
Moshos (istan-sonra, Gazion başlanarak oy vermeğe
mehal alınacaktır.
Cumhur Başkanı hakikatleri gören ve tedbirlerini almasını bilen bir iktidarın bütün gayretlerini bu nuikiyle ortaya koymuştur. Daima eline aldığı devlet işlerini maharetle idare etmesini ve süratle neticeler almasını bilen sayın Bayar'ın bu nutku bize gelecek çalışma devresi için ferahlık veren bir çok güzel müjdelerle doludur.
Hedefe şalgam adımlarla yürüyoruz.
Cumhur Başkanımızm nutkundaki dış politika meselelerini de yarın tahlile devam e-
Mümlaz Faik FENİK
açıldı
(Baş tarafı 1 inci sayfada) edeceği faydaları izah ederek akademik hürriyetin zaruretine işaretle malî yardımların üniver site muhtariyetini zedelemiyece ğini belirtmiş ve sözlerine şöyle devam etmiştir:
«Akademik hürriyet nedir? Bu sadece üniversitenin kendi başı na buyruk olması mı demektir? Bence hayır. Çünkü üniversite muhtariyeti veya akademik hür riyet, üniversitenin politik tesirler dışında kalması; yönetim, öğre fim ve İlmî araştırmalanr kamet ve neticelerini ne gerekeceğini bildiren aykır kinlere uymaması, hükme kapılmadan kikotleri araştırması demektir.»
Rektör, bundan ■ sitenin yüklendiği gün arzu edildiği gibi basarama dığmı, fakat başarmak yolunda olduğunu söyledikten sonra üni versite binalarının kifayetsiz ol duğunu ve doçent kadrolarının genişletilmesi icabettiğini bildir mis, Cumhurbaşkanı Celâl Ba yar’ın yeni ders yıınlın başarılı olması hakkındaki temennisini gençliğe ulaştırarak yeni ders yı İmi açmıştır.
İstanbul Üniversitesinin açılışındaki hâdise
T. C. ZİRAAT BANKASI
Vadesiz Tasarruf Hesabı İkramiyeleri
30 Aralık 1950 Çekilişinde :

Halkçılar, hani* haricî politikada beraberiz, demişlerdi. Yine mi caydılar? Kore'ye asker gönderme mevzuuna temas eden Devlet Reisini Demokratlar, coşkun bir alkış tufanına tutarken Halkçılarda çıt yok!
Oldu mu ya? Kordiplomatik sade göz ve kulak kesilmiş, her hareketi ta-kibediyor. Acaba Halkçılar, ecnebi basının ve mahfillerin bu canlı görüşünü nasıl tekzip edecekler? Genel Sekreterleri Kasım Gülek nasıl kokteyl partilerde sefir süfe-raya, dış politikada beraberiz, siz aldırmayın, diye teminat verecek?
Anlaşılan direktif yarı yolda kalmış!
¥
Fakat hayret!
Kore'ye asker gönderilmesini alkylamıyan Halkçılar, Cumhur Başkanı Birleşmiş Milletlerin cihanda emniyeti koruyacak bir polis kuvveti vazifesini göreceğini söylediği zaman, alkışlara başladılar. Alkış Birleşmiş Milletlere mi, polise mi? A-caba, eski seçim âevrele -rindeki bazı polisler mi hâtıra geldi?

Cumhur Başkanı P.T.T. idaresinin dört senede 70 milyon açığından bahsederken de yine Halkçılar alkıştan çekinmediler!
Alkış toplamak için anlaşılan muhakkak açık vermek lâzım!

Devlet Başkanı Tekel idaresinin hususî teşebbüse devri hakkındaki kanun tasarısından bahsediyordu.
Nuri özsan’a baktım, önce melûldü!
Fakat sonra... yine beşuştu.
Bakanlığının bir yarısının da Gümrük olduğunu hatırlamış, onun devri için tasarı hazırlanmamıştı!
I
1 EV
mm isti n tel hiçbir peşin mücerret ha ve yayması
vazifeyi bu
İstanbul, 1 (Türk Haberler A jansı) — Bugün İstanbul üniver sitesi yeni ders yılının başlaması münasebetyile yapılan törende bir hâdise olmuştur.
Nazım Hikmet lehinde geçen lerd» nümayiş tertip etmiş ve be yannameler dağıtmış olan Istan bul yüksek tahsil gençlik derneği adındaki dernek, saat 11 de tö reni müteakip beyannameler da ğıtmaya başlamıştır-
(Ankara'da, Kavaklıdere'de, 3 oda, 1 Hol)
Ayrıca :
1 tane 10.000, 15 tane 1.000 lira
Bu çekilişe katılmak isterseniz 10 Kasım 1950 tarihine kadar Bankalarımızda 150 liralık bir hesap açtırmanız ve bu parayı 30 Aralık 1950 akşamına kadar çekmemeniz lâzımdır. Her 150 liraya ayrı bir iştirak hakkı verilir.
bahisler
(Baş tarafı 2 nci sayfada) sanayiin enerji ihtiyaçlarını karşılamayı hedef tutan bu projenin gerek ziraat ve gerek sanayi bakımından memleketimizin istihsal kapasitesini artıracağına ve milletlerarası mübadelenin bundan faydalanacağına şüphe yoktur. Raporun yayınlanmasından sonra Seyhan projelerinin tamamlandığı salâhiyettar mercilere ilân e-dildiğinden Bankanın tavsiyeleri yerine gelmiş demektir.
Türk Hava
Kurumunun
bir izahı
(Baş tarafı 2 nci sayfada) vermiş olduğu, yakından görüp bir inceleme vc soruşturma yapmak zahmetine katlanmadığı anlaşılmaktadır.
Sergide kullanılan bütün dekorasyon mukavvadandır. Ve Türk Hava Kurumu Kurultayında yapılmış olan sergiden kalmış ve itina ile ambarda saklanmış mal ı
Siz de İngilizce öğrenmek istemez misiniz?
İngilizce öğrenelim
yazan
Bedia Avunduk Arda (Polis Enstitüsü İngilizce öğretmeni)
SlZ’e İngilizceyi çok kolay ve kısa zamanda öğretir.
Akba, Berkalp, Haşet, Akay kiiabevleri veya Posta K. 2018 e müracaat. (5942)
Üçü beş geçiyor.
Fuat Hulusi Demirelli, riyaset kürsüsünden haber verdi:
— Dev’.et Başkanı, yılbaşı nutkunu söyliyecedt!
Acaba yanlış mı duyduk? Yılbaşı nutku mu, 9 uncu devreyi açış nutku mu? Arif olan anlar. Zaten Meclisin çoğunluğu Demokrat. Yılbaşı değilse de yıllar başı ve bir devir başıdır.

Devlet Başkanı mücessem bir vakar halinde kür süye ilerliyor.
Deı -okratlar oturarak sürekli alkışlarla yaşa, var ol sesleriyle, Halkçılar sessizce fakat ayakta Cum hur Başkanını selâmladılar.
İnönü’nün gelmeyişin-deki sebep, şimdi daha iyi anlaşılıyor:
c**********************-*********************^%^******^^::



Küçük bir tezat:
Hamdullah Suphi, müstakil milletvekili olarak iki partinin ortasını bulmuştu! Hem ayağa kalkıp Halkçılarla, hem alkışlayıp demokratlarla bir oldu!
Devlet Reisinin nutku bir saat 20 dakika sürdü. Fakat Meclisin sağı solu bir olmuştu; Celâl Bayar sözlerini bitirdiği zaman Demokratlar kadar Halkçılar tarafından da şiddetle alkışlandı.
Adviye FENİK
geçilmiştir.
Koraltan 309 oyla Meclis Başkanlığıhna yeniden seçildi Yapılan tasnif sonunda oya katılan 340 üyeden 339 unun o yu ile İçel Milletvekili Refik Ko raltan’ın Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına getirildiği anlaşılmıştır- Bir oy sahibi çekim ser kalmıştır-
Cumhurbaşkanı Bayar, kısa bir istirahatfen sonra Genel Kurmay Başkam Orgeneral Nuri Yamut ve Askerî Sûra üyesinden Gene rai Muzaffer Tuğsavul refakati ile salona gelmiş ve müzakere leri takib etmiştir.
Koraltan’ır
hitabesi
Seçimi müteakip kürsüye gelen Refik Koraltan şu kısa hilabede bulunmuştur:
«Aziz ve muhterem kardeşle rim; Türkiye Büyük Millet Mecli sinin dokuzuncu dönem yılı, birin ci oturumunda yapılan seçimde beni Meclis Başkanlığına seçmek suretiyle izhar buyrulan sevgi ve itimattan dolayı şükran ve saygılarımı arzederim.
Bu sevgi ve itimad aynı zaman da büyük bir mâna ve mesuliyeti de ifade etmektedir. Bunu tama miyle müdrik bulunuyorum. Mec lis Başkanlığı vazifesini yapar ken, şüphesiz, içtüzük hükümleri çerçevesi içinde, tam bitaraflıkla tevdi buyurduğunuz bu emaneti muhafazaya ve vazifemi yapma ğa devam edeceğime itimad bu yurmamzı rica ederim-
Arkadaşlar,
Türk milleti ilerleme, yükselme
gibi esaslı ihtiyaçları içerisinde, u mumî hayatı bakımından mes’ut bir devreyi yaşamaktadır. Sîzleri buraya gönderen büyük milletin salâhiyetli, kudretli vekilleri ola rok bulunyorsunuz.
Büyük Meclisten Türk milletinin her zaman beklediği gibi, ilerleme, yükselme dâvası emrindeki ihtiyaçlara gereken ce vapları ve icabeden tedbirleri elbette ve süratle almakta ge-cikmiyceksinlz.
Ona inanıyor ve onunla iftihar ediyoruz ki, Türk millefi me deni dünya içinde yasadığımız emniyet ve huzur ifade eden sarflar dahilinde en kısa zaman da lâyık olduğu yüksek mertebeyi bulacaktır.
Allah bu büyük dâvada Türk milletinin ve onun şerefli mümes şifleri olan sîzlerin muini olsun-Huzurunuzda tekrar kürmelle eği İçrek yeni verdiğiniz vazifeyi yapmağa başlıyorum. Bu vazifeyi sonuna kadar sizin itimadı niza lâyık olarak muhafaza ede cciğme tekrar söz veriyorum.
Her vakit irşadınıza, ikazınıza muhtaç olduğumu da hürmetle ifade etmeği bir borç sayıyorum.
«Sağolunt.
Başkan Vekilleri seçimi
Müteakiben Koraltanın başkan lığında oturuma devam olunmuş ye bu arada Fatin Dalaman (An falya) usul hakkında söz isliye rek kürsüye gelmiştir.
Hatibin, usule dair konuşmadığı görülerek, söze devam edip etmemesi hususu heyeti umumi-yenln oy’una arzedilmiştlr- De
Cemiyetler Kanununa göre si yasetle iştigal etmemesi lâzım gelen bu cemiyetin, dağıttığı be yannamede Hükümet aleyhine ve hükümetin şahsiyeti maneviye sine karsı ağır bir lisan kullanıl dığı görülmüştür. Vali ve Savcılık beyanname dağıtanlar hakkında takibata geçmiş ve mezkûr der neğin idare kurulu üyelerinin i-fadeleri alınmıştır. Tahkikata de vam edilmektedir.
Hâdise hakkında Savcımr beyanatı
Hâdise hakkında malûmatına müracaat edilen İstanbul C. Sav cisı Nail Özkan Türk Haberler Ajansı muhabirine şunları söyle
«— Haber doğrudur. (İstanbul Jniversitesi Yüksek Tahsil Gençlik Derneği) siyasi bir teşekkül olmadığı halde siyasî mahiyette bir beyanname yayınlamıştır ki, bu. Cemiyetler Kanununa aykırı bjr hareket teşkil eder. Bundan dolayı adı geçen derneğin idare heyeti üyeleri ve beyannarpe dağıtanlar hakkında makamımız ve polis tarafından kanunî takibata tevessül olunmuştur.»
Bundan başka İstanbul valiliğinde yetkili bir şahıs haberin doğru olduğunu ve mezkûr cemiyetin gayrî kanunî harekette bulunduğu haberini teyidelmiştir.
Birleşmiş Milletler ülküsüne bağlı olan ve bunu fiiliyatta isbat eden memleketimizin menfaatlerinin korunmasında bu teşkilâtın politik müessese-leri kadar ekonomik müessese-leri de büyük bir rol oynamaktadır. Binaenaleyh her Türk’ün bu sistemle yakından ilgilenmesi lâzımdır. İmar ve Kalkınma Bankasının üye memleketlerce kuvvetle desteklenmesi halinde Bankanın bu sistem içinde Birleşmiş Milletlerin refah ve saadetini temin yolunda büyük bir rol oy-nıyacağına şüphe yoktur.
Sergiyi kuranlar, fabrikalarımızın işçileridir. Makina parçalarımızı teşhir ettiğimiz vitrinler, (Ulusal Ekonomi ve Arttırma Kurumu) ndan (25) lira kira ile a-lınmıştır.
ZAFER'in Abone Şartları
Memleket İçi
Memleket Dışı
12 aylık
G »
8 »
eteğe gönderilen evrak t :ıtur neşredilsin edilmesin iade edilmez.
Sergi için harcanan para tuta, n (241) liradır. Uzaktan görül düğü zaman, muazzam ve çok masraflı bir sergi intibaını verdi ğine göre, teşebbüsümüzün bu bakımdan başarılı olduğu gaze tenizce de kabul edilmektedir.
Türk efkârı umumiyesine gerek havacılık çalışmaları hakkında geniş bir bilgi vermek, havac:iık sevgisini uyandırmak ve fabrika •larm, her sınıf halkın ve iş adam lanmızın meçhulü olan isleri ve çalışmaları hakkında inandırıcı bir fikir vermek düşüncesiyle tertip etmiş olduğumuz bu serginin isabetli ve faydalı olacağına i-nanmıs bulunuyoruz.»
Nitekim bu mütevazı sergimiz, . açıldığı iki gündenberi gece yarılarına kadar günde sayısı (50) bini aşan büyük bir halk topluluğu tarafından gezilmekte ve vatandaşlar, kurumun, kendi yar dım ve eserleriyle yapılan bu is" lerinden büyük bir gurur ve if tilıar duyarak ayrılmaktadırlar.

DOKTOR
Aziz Tevfik Yeginsoy
DAHİLİYE MÜTEHASSISI
Her gün hastalarım saat 15 den itibaren Hamamö nü, Halk şıaındakı b tutmanı
(Hamamönü — Yeni Doğumevi Çocuk Hastalıkları ( Mütehassısı
: Dr. İhsan Can (Hastalarını hergün saat • 15 ten itibaren kabul eder. ! Anafartalar caddesi Kıır-karşısı No. Apartmanı.
Du hakikatin sayın gazetenizle de bütün yurtdaşlara açıklanma sim saygı ile rica ederim.»
Eczahanesı kar N'lzameddin A
Türk Hava Kurumu Bşk. Celâl. Maral
edilmediği belirin ce hotip yerine dönmüş ve bun dan onra yapılan seçimle Meclis başkanvekilliklerine 330 oyla Sıt kı Yırcalı (Balıkesir), Fikri Apaydın (Kayseri oyla da Hulûsi Köymenin $a) seçildikleri, bir üyeni kimser kaldığı anlaşılmıştır.
İdareci üyeliklere re Kâmil Gündeş (Kayseri) Ha!it Alaloy (İçel) ve Şerif Özgen (Kü tahya) kâtipliklere de Sedat Bo ran (Corum) Füruzan Tekil (Istan bul) Nazlı Tılabar (İstanbul), İbrahim Kirazoğlu (Kayseri), Muzaffer Kurbanoğlu (Manisa) ve Muzaffer Onal (Tokad) seçilmiş-
Sıtkı Yırculının konuşması
Seçimi müteakip kürsüye gelen Sıtkı Yırcalı, arkadaşları ve kendisi hakkında, intihabla gösterilen itimada teşekkürle, mesailerinde üyelerin müzaheretinden azamî derecede fayda umduklarını beyan etmiştir.
' şunlu Cami
1 (94 Bekman
Muayenehane
Dr. Celâl Ertuğ
Doktor Doçent Celâl Ertuğ, seyahatten avdet etmiş ve hastalarını kabule başlamıştır. Atatürk Bulvarı Zafer Apartmanı.

Hukuki prensipler
Hukukun bütün kollarına ait ana prensipleri, bilginlerin seçilmiş vecizelerini, me-cc’.lariin kavajd 1 külliyesiııi ihtiva eden bu kitabın fiyatı 180 kuruştur.
Derleyen: As- Yargıtay sav cı yardımcısı Nurettin Tamte-kin.
Derleyenin adresi ile Ankara, İstanbul, İzmir kütüpha nelerinde bulunur. (5941)
DEVLET TİYATROSU BÜYÜK TİYATRODA Bu akşam saat 20-30 da HAMLET Dram 5 perde Yazan: W. Shakespeare
5 Kasım Pazar akşamı 20.30 da
RİGOLETTO Opera 4 perde G. Verdi
Müzik İdaresi: Adolfo Ca mozzo; Sahneye Koyan: Aydın Gün.
KÜÇÜK TİYATRO’da
Bu akşam saat 20.30 da
ŞAKACI
Piyes 3 perde
Yazan: Sabahattin K- Aksal
Büyük Tiyatro: Opera: U-muma, Parter 250, Balkon 200. Memur ve öğrencilere, Parter 150, Balkon 100.
Büyük Tiyatro: Dram: U-muma Parter 200, Balkon 150. Memur ve öğrencilere, Parter 100, Balkon 75.
Küçük Tiyatro: Umuma: Parter 200, Balkon 150. U-cuz Halk Parter 150, Balkon 100. Memur ve öğrenci Parter 100, Balkon 75.
Dikkat: Memur ve öğrenciler her akşam tenzilâttan faydalanırlar.
Büyük Tiyatro Tel. 10370 Küçük Tiyatıo Tel. 11169
Ankara'nın Eğlence Merkezi
Gar
Gazinosu
Beynelmilel Şöhretli
BRYMANS
RevÜSÜ muvaffakiyetle devanı ediyor
Telefon: 15190 — 12603
Not: Çocuklar yalnız pazar MATİNELERİNDE kabul olunur
Kısa bir müddet için hususî yemek ve ziyafetler müstesna öğle yemekleri ka Idırılmıştır.
Sayfa: 6
ZAFER
2/17/1950
Ankara 3 ncü Sulh
Hukuk Mahkemesinden
Devlet Orman işletmesi
Dosya numaraları: 950 44, 948 132, 947 82, 947/69, 946 83, 946 56, 946 55, 946 32, 943/64,
938 90.
Aşağıda isim ve memleketleri yazılı kimseler, 938 ve müteakip seneleri Ankarada Nümune has-tahanesi ve Gühane haslahane sinde ölmüş ve mahkememizce de vereseleri malûm bulunmamış olduğu gibi bu güne kadar bir müracaat ta yapılmamış bulunduğundan mirasçılarının ilân tarihinden itibaren üç ay zarfında sıfatlarım tâyin etmek üzere veraset ilâmile birlikte mahkememize müraacatlan aksi takdirde alâkadarların istihkak dâvası açmak hakkı mahfuz kalmak şarti-le terekenin hâzineye devrolu-nocağı medeî kanunun 534 üncü maddesi gereğince ilârt olunur. 27 10/1950
1 — (950/44) Bilecikli Güllücan, Safranbolulu Haşan Ural, Çankı-nlı Kadir Celebi, Cankırılı lb-rakim Kutlu, Ernıenekli İbrahim Emirdağlı İbrahim De-miryürek, Aksaraylı Hüseyin Akyol, Karaağaclı Mevlût Se vinç, Niğdeli Ahmet Akçaka-ya, S. Koçhisarlı Havva, Bozkırlı Niyazi Aydemir, K. Hamamlı Hüseyin Çıracı, Mustafa Çakıcı, Cihanbeyli Haşan Çetin, Göynük lü Mehmet Dinçer, Sabit Erbar, Kamanlı, Arappmarlı Cuma Şimşekli, Cihanbeyli İsmail Fener, Çubuklu Hüseyin Aydın, Kirşe hirli Çakır Doğantekin, Niğdeli Remzi Arslan, Eğirdirli Ömer Dinç, Cihanbeyli Ali Uludağ, Er zincanlı Kedal Oğuz, Niğdeli Ri fal Başçı, Kaıslı Hacı Aykut, Kır şehirli Cafer Yılmaz, Cankırılı İsmail, Balıkçıl, sarıkışlalı Muşta fa Kabaktepe, llgazlı Safiye Kü tük, Niğdeli Zarif Çubuk, Kirşe hirli Mehmet Taş, Cerkeşli Ne cati Yurt, Aksaraylı Durmuş Yi ğitbaş, Sivrihisarlı Kezban Ak kurt, Kamanlı Mevlût Erbaş, Göy nüklü, Mustafa Mesci, Gümüşha cıköylü Eyyübe Doluer, Akdağ madenli Dursun Türkmen, Kırık kaleli Süleyman Tan, Vartolu İsmail Doğan, Samanlı ehmet Ke se, Ankaralı Gazi Kuvvet, Ezine* li Mehmet Ocak, Tosyalı Ayşe Bayraktar, Cankırılı Recep Tan-nverdi, Sivrihisarlı Hatice Yaşıt, Güdüllü Emine Balcı, Giresunlu Halil Kul, Cihanbeyli Ali Kıran, Kayerili İbrahim Atila, Cihanbeyli Ali Unlu, Tavşanlı Şükrü Çevik, Malatyalı Fursun Seyhan, Küreli Halil Başkan, Cubuku Hamza Yanık Hüseyin Gürün- (57) kişidir.
2 _ (948 132) Kınkkaleli Emi- ■ ne Bülbül, Kalecikli Ömer Hüseyin, Çömez, Beypazarlı Ahmet Karakaplan, Bâlâlı Arap Kartal, Mengenli Mehmet Şakir, Mesudi yeli Ömer Ramazan, Sungurlulu : Mehmet Cukuröz, Haymanalı Do de Kısa Yusuf Koçhisarlı Akile Ba ki, Oflu Dursun Çelebi, Haymana ı lı Mustafa Kadir, İstanbullu Mehmet Doğalı, Bâlâlı Meryem Ak- ı soy, Sabanozülü Ali Baytar, Gü ( dülü Hüseyin Ozdemir, Sivrihi’ , sarlı Feride Ozayvaz, Eskişehirli ı Davut Akar, Eyyüplü Şerife Demirel, Bursalı Dursun Gök, An- , karalı Seyide Satılmış, Arapsun-lu Ahmet Haşan Irmak, Arapsunlu ı Osman Gedik, Geredeli İbrahim Güder, Bayburtlu Hamit Aktan, ) Koçhiarlı Halil Köse İbrahim. (25) I
3 — (947 82) Bolulu Osman Ay ı oğdu, Zirli Bekir Kocaman, Sivrihi I sarlı Mustafa Işgörür, Cihanbeyli Isa Altun, K. Hamamlı Tevfik Oz-türk, Çiçekdağlı Ömer Dinç, Bey pazarlı Haşan Eren, Balıkesirli Mustafa Gekçen, Beypazarlı O-mer Ulu, Bâlâlı Abdülkadir Şahin, Nevşehirli Mustafa Ozen-liş, Ispartah M. Nuri Temizalp, Havzalı Mehmet Ycşar, Ankaralı Mustafa Ozla/ Nallıhanlı Hilmi Teli, Kırşehirli Sami Mısır, Yoz-gatlı Ömer Gümüş, Geredeli Haşan Ozfoprak, Nevşehirli Mustafa Kırcıoğlu, K- Hamamlı Fatma Balcı, Talaşlı Mehmet Güran, Konya Ereğlili Haşan Gökdemir, Muhahççıklı Mehmet Tuluğ, Siirtli Ahmet Suay, Haymanalı Mehmet Dedeoğlu, Kastamonulu Yunus Kavuncu, Yozgatlı Yusuf Yılmaz, Beypazarı Hasbi Koç, Avanuslu Ali Çiçek, Bafralı Hüseyin Çalışkan, Karapmarlı Halil Erkenci, Ankaralı Ihsan Baş-yoldaş Karamanlı Salih Arıkan, Boğazlıyanlı Halil Karacabey, Düzceli Zehra Hikmet, Güdüllü Ahmet Durlu, Bâlâlı Hüseyin Bay rak, Çankırılı İsmail Gün, İstanbullu A. Galip Omet, Nallr hanlı Vahit Cantürk, Ayaşlı Ahmet Ozdemir, Bolvadinli Ahmet Göç, Musabeyli Ali Kara Aslan, Yerköylü İbrahim Aytgç, Akdağ-madehli Salih Başaran, Divrikli Cafer Bölükbaşı, Haymanalı Ali
- Güçlüoğlu,
, buklu Salih Demirel, Ankaralı Se , ram, Mengenli Rıza Eryiğit, Çu-, lim Taycan, M. Hidayet Uysal, İstanbul Fatihli Saffet Unsal, An-i karalı Halim Çizmecioğlu, İstanbullu Mustafa Sülveren. (55) ki
4 — (947 69) Kınkkaleli Ya-diğâr Aktuğ, Güdüllü Esma Kalkan, Beypazarlı Asmı Katırcı, Beypazarlı İbrahim Karataş, Si" vaslı Mehmt Karadceniz, Kaman lı Haşan Sürmeli, Ankaralı Yaşar Lehimci, Kargalı Fatma Gülmez, Mersinli Fahrettin Günay, Kalecikli Emin Türk, Çorumlu Fazıl Kiman, K. Hamamlı Emine gör, Mucurlu Ahmet Genç, Koç-hisarlı İsmail Çalışkan, Develi Zilkâr Çubukçu, Tosyalı İzzet Saygın, Erzurumlu Samiye, Ka-leciklî Battal Can, Sivrihisarlı Çimer Ozbay, Kemaliydi Mustafa Bayram, İstanbullu Emelya Sakız, Mudurnulu Emin Pınar, K. Hamarml Raşit Uzun, Polatlılı E" min Dörtköşe, Kalecikli Hatice Kongür. (25) kişidir.
5 — (946/83) Oflu İsmail Çakmakçı Kınkkaleli Halil Güler, Taşköprülü Hüseyin Yılmaz, Er menekli Hatice Soyal, Boğazlı-yanlı Ali Dağ, Keskinli M- Keskinli, Ayaşlı Nazif Akpınar, Çorumlu Mustafa SeSyhan, PolatlIlI Mustafa Kıpçak, Niğ deli Ömer Kılınç, Bozüyüklü Haşan Parola, Diyarbakırlı Ali A‘ yaz, Zirli Sah Fatma Sarıkaya, Ankaralı İbrahim Yentürk, K. Hamamlı Suat Mercan, Beypazar lı Seyit Doğan, Mucurlu Lâtif Yiğe ner. Halaylı Halit Aksay, İstanbullu Ahmet Kuran, Mihalıççıklı Kâmil İbrahim, Osman Ozdemir, Ayaşlı, Azize İbrahim Ankaralı, Bâlâlı Hüseyin Göncü, Bâlâlı Rüstem Ülker, Kalecikli Ömer Sim şek. (25) kişidir-
6 — (946 56) Avanoslu Tahir, Tümer, Adanalı eryem Terzi, Kı nkkaleli Zeynep Baysal, Bâlâlı Kere mErcan, Güllü Çemikdağ, Boyabattı Fazlı Aksoy, Koçhisarlı Kâmil Yılmaz, Boğazlıyoniı Kıy met Abalı, Nazillili Nureddin Aydoğan, Haymanalı Havva Oz demir, llgazlı Recep Güler, Çi çekdağlı Yeter Yolal, Ispartalı Saadet Onay, Beypazarlı Ayşe Yücel, Ankaralı Sah Pehlivan, Haymanalı Hayriye Ozcan, Zileli Mustafa Işıldar, Niğdeli Rıza Ke ser, Kınkkaleli Ayşe Coşkun, İncesulu Ali Duman, .Keçiborlu Yusuf, Kalecikli Haşan Doğut, Kon yalı Bekir Çelik. (23) kişidir.
7 — (946 55) Elmadağlı Gülsüm, Ayaşlı Osman, Polatlılı Hav va, Araçlılı Selim Sah Küçükto-puz, Yozgatlı Hüseyin Kılıç, Ka-manlı Asaf Biçer, Tuncelili Zeynel Mahmut Nur, Çubuklu Mustafa Bekir Koyuncu, Dadaylı Ab dullalı ünver, Ankaralı Azime Gündem, Polatlılı Hüseyin Osman Kozan, Bozhüyüklü Emine Mehmet Yaren, Nallıhanlı Mus tafa Karatan, İstanbullu Fuat Bedir Talay, K- Hamamlı İbrahim Mehmet Ostündağ, Ankaralı Ce mal Halil Duman, llgazlı Hakkı Yılmaz, Kastamonulu Kemal Bay rakdar, Tekirdağlı Tanya Lürsa, Taşköprülü Haşan Mehmet Aydın, Kalecikli Emine Ali Güllü, Yozgatlı Hikmet Sönmez, Sor-gunlu Rıza Emin Yüce, Polatlılı Haşan, Ayaşlı Mustafa Çakmak, Emine Halil, Kurşunlulu Kâzım Nallıhanlı Ömer Ahmet Tosun, Beypazarlı Eghri Mustafa Taşkr ran, llgazlı Hüseyin Sevgi Işık, Ankaralı Recep Turan, Ankaralı Hüseyin Mehmet Çalış, Boğaz-lıyanlı Halil Ardıç, Afyonlu Halil İbrahim Araçlı Haşan İbrahim Ka sim, Çorumlu Hüseyin Mehmet Yar;. K. Hamamlı Halil Kâzım Cağlar, Ayaşlı Memet Altıncı, Cihanbeyli Ahmet Yılmaz, Hay manalı Halime Mustafa Demir, Yozgatlı Zeynep İsmail, (40) ki sidir.
8 — (946 32) Güdüllü Haşan Iscimer, Sivrihisarlı Zeliha Tezer, İzmirli Mehmet Ali Oran, Iskiliğli Mürsel Çelik, Polatlılı Osman Şahin, K. Hamamlı Hüseyin Taş delen, Kırşehirli Muammer Kılıç, Sarkışlalı Ömer Doğan, Çankırılı Haşan Çakmak, Beypazarjı Fatma Gökçe, $■ Koçhisarlı Saban Eroğlu, Turgutlulu Lûtfi Vuruşkan, Cerkeşli Mehmet Türkoğlu, Ş. Koçhisarlı Havva Ergün, Kayserili Mehmet Taşdelen, Cankırılı Emrullah Tandoğan, Tarsuslu A-li Mat, Nevşehirli Halis Tay gün, Merzifonlu Mustafa, Ayaş-lı Mehmet, İstanbullu Fatma, Haymanalı İsmail Ulusoy, Eski-pazarlı Hüsnü Kapıkıran, Istan bulu Ayşe Bağtepc. (24) kişidir.
9 — (943 64) Polatlılı Müstecip Yılmaz, Bâlâlı $ıh Musa Ahmet, Halaylı Kasım Elbik, Haymanalı Hüseyin Yılmaz, Sungurlulu Ah-
Keskinli Tahir Bay-met Uruç, Sabanozülü Ayşe Kı-
Devlet Orman İşletmesi Bolu Müdürlüğünden:
1 — İşletmemiz Çele bölgesi Hızarderesi istif yerinde
cut 388 adede denk 135.226 M3. ve 115 adede denk 53.2G4 M3. köknar tomruğu ile 50 adede denk 20.627 M3. (karşılığı 12 ton 376 kilo) köknar odunu 3 parti halinde 1/11/1950 tarihinden itibaren 15 gün müddetle ve açık artırma suretiyle satılığa çıkarılmıştır. 1 •' viv i)?
2 — Açık artırma 15/11/1950 çarşamba günü saat 15 te Bolu Belediye binasında toplanacak komisyon önünde yapılacaktır. Köknar tomruklarının muhammen bedeli 51 lira ve köknar odunununki ise tonu 10 liradır. Her parti için % 7.5 hesabiyle geçici teminat alınır.
3 — Bu işe ait şartname ve listeler Orman Genel Müdürlüğü Ankara Merkez işletmesi ile İstanbul, Adapazarı, Düzce. Gerede, Kızılcahamam isletme müdürlükleri ile işletmemizde ve Çele Bölge Şefliğinde görülebilir.
4 — İsteklilerin belli gün ve saatte müsbit evrak ve ilk teminatları ile birlikte komisyona müracaatları. (8182) 2391
Devlet Orman İşletmesi Düzce Müdürlüğünden:
1 — İşletmemiz kereste fabrikası istif yerinde mevcut 23381 adet karşılığı 403,025 metreküp normal köknar kerestesi beş parti ve 4581 adet karşılığı 27,405 metreküp anormal köknar kerestesi ise bir parti olmak üzere 6 parti halinde açık tırmaya konulmuştur.
2 — Açık artjrma 15/11/1950 çarşamba günü saat 15 İşletmemiz binasında toplanacak komisyon huzurunda yapılacaktır.
3 — Artırmaya konulan normal köknar kerestelerin: metreküp muhammen bedeli 108 lira ve anormal köknar k( restelerinin ise metreküpü 60 lira olup her parti için % 7.5 hesabiyle teminat alınır.
4 — Bu satışa ait şartname ve ebat listeleri Orman Genel Müdürlüğü ile İstanbul. Ankara, Adapaz müdürlüklerinde görülebilir.
5 — İsteklilerin belli gün ve saatte geçici teminat akçala-riyle birlikte mezkûr komisyona müracaatları. (8184) 239?
Mağazamızda yapılacak tadilât ve
tevsiat münasebetiyle
Yünlü kumaşlar
Erkek kumaşları
Ingiliz ipliği Düvitin Mantoluklar
-oplukl
Fantazi topluklar pa mantoluk
Aopluklar 15 — 17,—
Yeni fiyatlarımızı sunuyoruz İpekli kumaşlar
Çamaşırlık Mongol tpekiş Krep Saten Anver Saten Ağı tpekiş Amaroza Bonje gömleklik Si re Saten
Ilereke kumaşları Merinos kumaşları Muline kumaşları Paltoluk „ Paltoluk „ \ ’
Paıdösülük „

İpekişi
• • • •
Yunışı
Ankara Elektrik Havagazı ve Otobüs İşletme Müessesesinden
20. 10. 1950 gününden itjbaren Hisar ve Balgat’a otobüs servisi başlamıştır. Sefer ve ücret tarifesi aşağıda gösterilıniş-
tir. Sayın halka ilân olunur. BALGAT Servisi:
Hareket yeri: Ulus'ta Yenimahalle durağı arkası.
Güzergâh: Ulsu’tan hareket eden otobüs İstasyon, Askerî fabrikalar, İller mahallesi ve Beşevler’den geçerek Çiftlik yolu ile Balgat’a gider ve Beşevler, Askerî Fabrikalar, Maltepe, Kızılay yolu ile Ulus'a avdet eder.
Ücret tarifesi: Ulus’tan Beşevler'c
Ulus’tan Balgat’a
Beşevlerden Balgata (17) Öğrenciler
(17) kuruş
(22) „
her hatta (8)
Ulus’tan
Pazardan maada günler
Balgat’tan
Sefer tarifesi :
Pazar günleri
Balgat’tan
HİSAR Servisi:
Hareket yeri: Ulus hareket memurluğu öni •Ücret tarifesi: Ulus - Hisar (17) kuruş, Bakanlıklar - Hisar (22) kuruş, Öğrenciler her hatta (8) kuruştur.
Sefer tarifesi: H
Ulus'tan - Hisar’a Hisar - Askerî Fabrikalar (Ulus - İstasyon - Askerî Fabrikalar) Askerî Fabrikalar - Hisar (Maltepe yolu ile Kızılay - Ulus - Hisar) Hisar - Bakanlıklar (Hisar - Ulus - İstasyon - Maltepe yolu ile Bakanlıklar) Bakanlıklar - Hisar (Bakanlıklar - Maltepe - İstasy
Hisar - Bakanlıklar (Hisar - Ulus - İstasy Maltepe - Bakanlıklar) Bakanlıklar - Hisar (Bakanlıklar - Maltepe - Askerî Fab. İstasyon - Ulus - Hisar) Ulus - Hisar
(8203)—2394
Türkiye Demir ve Çelik fabrikaları müessesesinden
(Karabük)
Mücssesemiz Ticaret servisine bir mütercim daktilo 'alınacaktır.
Emeklilik hakkı tanınmış daimî kadrolu olan bu göreve alınacak kimseye barem dışı 300 liraya kadar ücret verilir. Ayrıca sair memurlarımızın istifade ettirilmekte oldukları hak ve menfaatlerden faydalandırılır.
İsteklilerin lüzumlu belgelerini ekliyecekleri dilekçeleriyle en geç 20.11.1950 gününe kadar müessesemize müracaatları ilân olunur. (8195) —2397
lıç Yozgatlı Mustafa Suaray, Kes kinli Sultan, Ankaralı Ali Dikmen, Boğazlıyanlı Şevki Arslan İskilipli, Osman $ütük, Aydınlı Hüseyin, Mucurlu Mehmet Yılmaz, Kırşehirli Şükrü Aşık, Akşehirli Ahmet Hüseyin, Bâlâlı Ahmet Kılıç, Kayserili Mustafa Ayaşe, Koçhisarlı Hüseyin Parlak, Hay-manalı Hacı Coşkun, Bâlâlı Fey zullah Çelik, Sivrihisarlı İsmet Cingu, Keskinli Mehmet Çetin-kaya, Elmadağlı Ali, Sarıkayalı Niyazi Halil Yozgatlı Salih Demirbaş, Bâlâlı- Musa Dede, Si-vaslı Aii Galip, İstanbullu Muhid din Hüseyin. (28) kişidir-
10 — (938/90) Boğazlıyanlı Ib rahim oğlu Mustafa Kürkçü, Pir zenli Asım, Cerkeşli Ali Akçapr nar. (3) kişidir 5946
950 ■ 951 sinema minin ilk büyük filmi meşhur Fransız Edibi Gustave Flau-bert’in ölmez eseri Madanıe Bovary Baş rollerde: Jannifer Jo-nes - Van Heflin - Louis Jourdan - James Mason
Seanslar: 14 - 16.15 - 18.30 21
En son dünya habererî Gece için numaralı yerlerinizi evvejden aldırınız. Tel. Gişe: 15031 Müd. 24075
Not: Bu filmin Türkçe kopyası Cebeci Sinemasında gösterilmektedir •
Bankalar C. 23-25 Teki 2180
kurşun alınacaktır
Bayındırlık Bakanlığından:
18/Kasım/1950 tarihine tesadüf eden cumartesi günü saat 11 de Bakanlık binası içinde Malzeme Müdürlüğü odasında toplanan Malzeme Eksiltme Komisyonunda 33 (otuz üç) ton levha kurşunun kapalı zarf usulü ile eksiltmesi yapılacaktır.
Sözü edilen işin muhammen bedeli 52800 (elli iki bin sekiz yüz) lira hesabiyle geçici teminat akçesi 3890 (üçbin sekiz yüz doksan) liradır. 1 l # -.Ipv W?
Bu işe ait şartlaşma Malzeme Müdürlüğünden 2 lira 64 kuruş bedelle temin edilebilir.
İsteklilerin yukarıda yazılı gün ve saat (10) a kadar tek-ıektuplarını Komisyon Başkanlığına ibraz etmeleri lâzımdır Postada olan gecikmeler ve para benzeri şeylerle mühürle-zarflar kabul edilmez. (816) 2390
Maliye Bakanlığı ve Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasından
1 — % 5 faizli 1938 ikramiyeli tahvillerinin 1 Kasım 1950 çarşamba günü bankamız idare merkezinde yapılan yirmi beşinci ikramiye çekilişi neticesi 7 Kasım 1950 salı günkü Resmî Gazete’de yayınlanacaktır.
2 — Ayrıca bastırılacak tasdikli çekiliş listeleri Türkiye Cumhuriyet Merkez, Türkiye İş ve.„Türkiye Cumhuriyeti Ziraat Bankalariyle Defterdarlık ve Mghnüdürlüklerine gönderile-
3 — Bu kurada numaralan çıkan tahvil hamillerinin Resmî •Gazete’de yayınlanacak listeyi veya tediye gişelerine gönderilecek tasdikli çekiliş listelerini iyice tetkik eylemeleri menfaatleri iktizasındandır. (8202) — 2395
2/11/1950
ZAFER
Sayfa: 7
BÜYÜK Mağazada
Taksitle Satış Başladı
Memur ve Subaylara Kolaylık
Adres: Anafartalar Adliye Sarayı, yeni mağazalar karsısı No.
BÜYÜK Mağazanın
ZENGİN Kadın, Erkek. Çocuk. Bebe Tekmil GıYıM EŞYA Çeşitlerini
Î300 — Tel: 15149 — Hikmet Ünal ve OrtağıKollektif Şirketi
• Mutlaka görünüz
\ BÜYÜK Mağazanın
\ İthal Ettiği Avrupa Kumaş
5ve yerli kostümlükleri müşterilerini memnun edecek vasıftadır ı Ankara Şubesi
BÜYÜK Mağazanın
Hususî surette getirttiği Paris diplomalı terzi
Niko NİKOLAÎDÎS Garantili
Sipariş, hor iürlij giyim ihtiyacınızı karşılamak üzere emrinizdedir. Reklâm değil hakikattir.
Büyük Sinemada
Kasım 1950 perşembe saat 21 de Dikmenspor kulübü yararına özel müsamere
Kıymetli sanatkâr
PERİHAN ALTINDAĞ SÖZERİ
lsma’l ^--ıçalar, Şükrü Tunar, Naci Tekte
Değerli halk türküleri sanatkâr
Neriman ALTINDAKİ
San Recep, A. Yamacı, Osman Ozdenkçi, S. Sığmaz-Komik Kralı S Sevimli
Cevat Kurtuluş Kara Böcekler
Biletler: Ulus'ta Florya Spor Mağazası ve Büyük Sinema gişelerinde
"1
BOMONTİ GAZİNOSU
Harikulâde saz ve
HER AKŞAM SAHNEMİZDE
Kışlık salonunda her akşam
fasıl heyeti
BÜYÜK YENİLİKLERLE
Mevcut Kadroya ilâveten Biricik Halk Türküleri Sevimli Sanatkârı
Zehra BİLİR * ..
ZEHRA BİLİR
HER PAZAR SAAT 15 DE
TEKMİL kadro ile ve KARA BÖCEKLER
BÜYÜK İÇKİSİZ AİLE MATİNESİ T»l: 21366

Cumhurbaşkanlığı Filarmoni
Orkestrası şefliğinden
1 __ Orkestramız ihtiyacı için (75) adet maroken sandalya
yaptırılacaktır. Muhammen bedeli (4500) lira olup il)^ tenıhlatı 336 liradır. . i*» b '.ı-SSHEl
2 __ Sandalyelerin ihalesi 3/XI/1950 cuma günü saat 15
de Ankara okullar saymanlığı satın alma komisyonunda yapı-lacaktır. «IU t»
3 — İsteklilerin aynı gün ve saatte ilk teminat makbuzları ve ticaret odası vesikalariyle birlikte komisyonda hazır bu-
unmaları.__________________________________________ .
Şartnamesi Cumhurbaşkanlığı Flârmonik Orkestrası şef liğindn görülebilir. (7630) — 2295
i
Türkiye Jokey klübünün
statüsü
EMİRGÂN
YALI
İKRAMİYESİ
SON PAHA KABUL TARİHİ

10 Liraya
Halis ve taze
Brezilya Kahvesi
İbrahim Melek
müessesesi
Merkez ve Şubelerinde Telefon: 13241 (5858)
’ ı^mir Belediye Başkanlığından
1 — Kocakapı mahallesinde 1078, 1090, 1091 sayılı sokaklarda yeniden kanalizasyon ve 1078, 1091 sayılı sokaklarda d( yeniden kesme taşlarla döşeme yaptırılması işi Fen İşleri Müdürlüğündeki keşif ve şartlaşması gereğince açık eksiltmeye konulmuştur. Keşif bedeli 20108,31 lira ve geçici teminatı 1510 liradır. Bu işe girmek istiyenler ihaleden üç gün evvel Fen İşlerinden belge almaları lâzımdır. İsteklilerin teminatlarını be lediye veznesin.e yatırarak makbuzlariyle ihale tarihi olan 13/11/1950 pazartesi günü saat 14 de encümene başvurmaları.
2 — Mithatpaşa mahallesinde 179 sayılı sokağın 177 sayılı
sokakla 211 sayılı sokak arasında yeniden kanalizasyon yapılması 207 ve 211 sokak arasında da mevcut âdi döşemelerin kesme taşlarla esaslı tamiri işi Fen İşleri Müdürlüğündeki keşi1 ve şartlaşması gereğince açık eksiltme ile yaptırılacaktır. Keşi( bedeli 17637.36 lira ve geçici teminatı 1323 liradır. Bu işe gir mek istiyenler ihaleden üç gün evvel Fen İşlerinden belge a' maları lâzımdır. İsteklilerin teminatlarını belediye veznesin' yatırarak makbuzlariyle ihale tarihi olan 13/11/1950 pazaıt-günü saat 14 de encümene başvurmaları. (8127) 2381
BU KÇŞIW/f
Ut SAPLARINDA
EN AZ
SATILIK
10 tonluk 1948 model çok temiz kullanılmış yeni lâstikleri ve yeni karuseri ile bir adet Deseto marka kamyon satılıktır, son modellerden kıymetli bir teneffzüh araba ile değişme kolaylığıda olur. Müracaat: 24811 Bulgur Fabrikası (5892)
10 liraya t
Halis ve taze
Brezilya Kahvesi I Garanti Kurukahve t.
Ticarethanesi ■
Merkez ve şubelerinde ' Yeni hal No- 8 Tel: 11812. I
LİRASI BULUNANLAR VS BU PARAYI TARİMİN€ KADAR ÇSKMÇ-- YÇNLtR.İŞTİRAK ^D^RLVR..
Devlet Demir Yollan Diş Tabibi
Nevzad ESENER
Her gün saat 16-20 aramda hasta kabulüne baş-
' larmştır. Adres: Sağlık Bakanlığı yanında İsmet Paşa caddesi No. 6/4 Tcı'cfon: 26111. 5934
EMLAK BANKASI
Yozgat-Saray yetiştirme yurduna aşağıdaki şeraiti haiz bir hasta bakıcı alınacaktır
a) Enjeksiyon yapması.
b) Kadın olması.
c) Yurtta yatıp kalkmasına mani (evli ve çocuklu hali olmaması.)
ç) Memurin Kanununun 4 üncü maddesindeki evsafa haiz bulunması.
d) İsteklilere kadro mevcudu (100) lira ücret verilecektir, c) Hastahanelerde çalışmışlar ellerindeki bonservise göre
tercih edilecektir. (8144)—(2378)
Ankara Memurlar Kooperatif Şirketinden
1 — Kooperatifimizden kömür almak üzere eylül 1950 sonu kadar müracaat eylemiş olup da ordinolarını 5/11/1950 gü kadar almıyanların fişleri iptal edileceğinden bu tarih' • muhasebemize müracaatları.
nüne 1
2 — Kömür için müracaat edip de bir ay zarfında ordinolarını almıyanların gene bir ayın hitamında fişleri iptal edileceği ilân olunur. 2859
Çifteler Harası Müdürlüğünden
1 — Hara yetiştirmesi angajmanlı koşulara kayıtlı 948 doğumlu sekiz baş safkan erkek Arap tayı 12 Kasım 1950 Pazar günü saat 12 de Ankara Hipodromunda açık arttırma suretiyle satılacaktır.
2 — Tayların beherinin muhammen kıymeti ikişer bin lira olup teminatı 150 şer liradır.
3 — Taylar Ankarada Atlı Spor Kulübünde 6 Kasım 950 gününden itibaren her gün gösterilecektir.
4 — Taliplerin belirli günde saat 11 e kadar Hipodromda hara memuruna teminatlarını yatırmaları lâzımdır.
(14727)—(8142)—(2377)
Kayıp nüfus cüzdanı
29/10/1950 pazar günü yatsıdan Halkevi salonunda nüfus cüzdanımla birlikte kömür pusulasını ve kantar numarasını, bir de okul pasomu kaybettim. Bulanların insaniyet namına aşağıdaki adrese göndermeleri rica olunur.
Momduh Sani: Nâzımbey mahallesi Ulucanlar sokak No. 184. 5939

t

Trençkot - Pardesü - Manto ve Tuhafiye ş
Aradığınız evsaf ve fiyatta ancak M 1 • ELBİSE ve TUHAFİYE EVİNDE 1113,1111 BULABİLİRSİNİZ
Mağazamıza bir ziyaret, menfaatiniz icabıdır.
ADRES: Anafartalar, Alsancak sokak No. 27 Telefon: 16475, 1 inci Noter karşısı (Belediye evlenme salonu yanında). (2861)
Türkiye Ziraî Donatım Kurumu Ankara deposu müdürlüğünden
Türkiye Zii’aî Donatım Kurumunun Gazi istasyonunda bulunan Ankara deposunda 714 metrekare Arnavut kaldırımı pazarlık suretiyle yaptırılacaktır.
Şartnamesi Depo Müdürlüğünde her zaman görülebilir ve temin edilebilir.
Pazarlık günü 10/11/1950 saat 14 olup, isteklilerin aynı gün ve saatte Depo Müdürlüğünde bulunmaları ilân olunur. Tel: 31121. (8193) 2393
Satılık
ZAYİ — İstanbul Kambiyo Müdürlüğünden aldığım ve Hollanda'nın Van Hoolver firmasından ve Banka Komerçi-yala vasıtasiyle gelen 72 sterlin 5 şilin 6 peni’e ait komisyon satış fişi zayi olundu. Yenisi alınacağından eskisinin hükmü yoktur.
Lona Zara: Aşir I Caddesi Aşir Efendi No. 43.
Efendi
i Han
10239
Aranıyor
Türkçe ve İngilizceyi iyi I bilen bir kadın steno - dak- I tilo aranıyor- Adres: Sümer ) sokak No. 18 Kat 3 Tel: 21495 5936
Ankaranm en işlek yerinde, bilumum bayan çeşitleriyle fevka-lâde iş yapan tuhafiye dükkânı, yolculuk dolayışiylo ehvon fiyatla sahl:khr.
Müracaat: T': İY/T
Satılık kırahathane
(5938)
Ankaranm en işlek ve merkezî yerinde yolculuk dolayısiyle devren acele satılıktır- Müracaat: Te Ijfon: 25637. (5943)
Kuruluş ve gaye
1 — Tüıkiyede at yarışlarının, inkişaf ve terakkisini sağla mak ve yetiştiriciliği teşvik maksadı ile bir'dernek kurulmuştur. Derneğin adı «Türkiye Jokey Kulübü» dür. Merkezi An karadadır. (Cündoğlu Han, Pos ta caddesi Ankara),
2 •— Jokey Kulüp Tüıkiyede at yarışlarının pizam ve psulü, dairesinde yapılmasını, maksad ve gayelerine uygun şekilde ge lişjp ilerlemesini sağlayacak ted birlerin alınması için gerekli teşebbüslerde bulunacaktır.
Jokey Kulübünün azalan:
3 — JokcyKulübün kurucu, asli ve fanri olmak ür.cre üç türlü âzası vardır. Cumhurbaşkanı, Başbakan, Millî Savunma Bakanı ve Tarım Bakanı Jokey Kulübün tabii azalandırlar.
Kurucu azalar:
Fevzi Lütfü Karaosmanoğlu, Devlet Bakanı. İkametgâh: Çan kaya, Ankara. Tabiiyeti T.C.
Saim Önhun, Kocaeli milletvekili, ikametgâh: Yeşilırlıak caddesi Şarman Ap. 5, Ankara. Tabiiyeti: T. C.
Halim Sait, çiftçi. İkametgâh: Sait Halimpaşa yalısı, Ycniköy, İstanbul. Tabiiyetif Mısır.
Nejat Evliyazade. Çifti. İkametgâh: İstasyon caddesi, Buca İzmir. Tabiiyeti: T. C.
Sait Akson, Hukukçu. İkamet gâh: Kavaklıdere sokak 245, Ankara.Tabiiyeti: T. C.
4 — Jokey Kulübe âza olmak için her namzedin iki âza tarafından teklif edilmesi lâzımdır. Teklif edilen namzetlerin i-sinıleıi Jokey Kulüb komitesine bildirilir ve komite tarafından âzalara sirküler halinde seçimden 15 gün evvel haber verilir.
5 — Namzetlerin seçimi Jo -key Kulübün umumî toplantısın da gizli oyla yapıdır. Asgari dokuz âzanuı toplantıya iştiraki şarttır. Alınacak üç siyah oy âzalığa manidir.
' Geçici madde: Jokey Kulüp ‘ âzalaıın;n adedi dokuzu bulun caya kadar seçim kurucular tarafından yapılır. İki siyah oy âzalığa manidir.
6 — Jokey Kulüp senelik ai-, datı T.L. 120,— liradır. İlk de-! fa seçimde ve her sene Ocak ( ayında ödenir.
' 7 — Jokey Kulüp istediği
ı kimselere fahri âzal|k verebilir. ' 8 — Jokey Kulübün âzaların-
dan her hangi birinin şeref ve haysiyetini kaleldar eden veya teşekkülün itibar ve şerefini lekeliyen bir ef’al vo harekâtı görülürse; veya her hangi bir hileli işten dolayı mahkûm olur veya böyle b% işte mcthaldar olduğu tebeyyün ederse, Jokey Kulüp komitesinin kararı ile ismi âzu listesinden silinir. İsmi âza listesinden silinenler ilk u-mumî heyet toplantısında yazılı olarak müracaatta bulunarak ihraç kararma itiraz edebilirler.
9 — Jokey Kulüp ağalarından her hangi birisinin iflâsı halinde, iflâs kararının kaldırıl masına kadar, muvakkaten âza lıktan çıkarılır.
Jokey Kulübün Komiteleri:
10 — Jokey Kulüp her sene yıllık toplantısında beş kişiden mürekkep bir idare heyeti seçer. Bu heyet aralarında gizli oyla bir başkan vc bir ttmunıı kâtip seçer. İdare heyeti Jokey Kulüp komitesidir. Jokey Kulübü temsil eder ve işlerini ted-
1 —- Jokey Kulüp komitesi kararlaı-mı asgari üç âza mevcudu ile ve mutlak ekseriyetle
Jokey Kulübün içtimaları:
12 — Jokey Kulübün yıllık toplantısı her sene Ocak - Şubat uyları içinde yapılır. Umumî heyet kurucu ve asil azalar dan teşekkül eder. Kararlar mut lak ekseriyetle verilir. Her â-zanjn bir oy hakkı vardır. Ve oyunu bizzat kullanır.
13 — Jokey Kulüp komitesi

Sayın Yolcu;
GÜVEN SAMSUN
Yolcu Nakliyat Anbarını bir def'a görmek menfaatiniz icabıdır Otomobillerimiz son model ve lükstür.

Ankara’dan Hopa’ya
kadar yolcu ve eşya alınır.
Hareket saati her gün muntazaman 8.30 dur.
Her yolculuk ve nakliye işlerinizde yegâne emniyet ve rahatlığın «GÜVEN SAMSUN» Anbarında olacağını unutma.
Adres: Sanayi Cad. Konfor Palas altında No.17. Tel: 16990

î
f
Etibank Genel Müdürlüğünden
Bankamızın ticarî servislerinden birinde çalıştırılmak üzere İngilizce veya Almanca lisanlarına vakıf veya her iki lisanı da bilir bir memur alınacaktır. Ayrıca Fransızca da bilmek tercih sebebidir.
İsteklilerin Genel Müdürlüğümüze müracaatları rica olu-(7927) 442
Yün keçe alınacaktır
Devlet Demiryolları Haydarpaşa Saiınalma Komisyonundan:
1 — Muhtelif ebatta 1000 metre murabbaı (takriben 2738 kilo) yiin keçe kapalı zarf usulü ile satın alınacaktır.
2 — Muhammen bedeli 24642 lira olup muvakkat teminatı 1848 lira 15 kuruştur.
3 — Şartnameler komisyondan parasız olarak dağıtılmakladır.
4 — Eksiltme 16/Kasım/1950 perşembe günü saat 11 de Haydarpaşa Gar binası dahilindeki Haydarpaşa Satınalma Komisyonunda yapılacaktır.
Teklif mektuplarının o gün saat 10 a kadar makbuz mukabilinde komisyona verilmesi veyahut muayyen olan saatten evvel ele geçecek tarzda iadeli taahhütlü olarak posta ile gönderilmesi. (8008) 481
gördüğü lüzum üzerine umumî heyeti olağanüstü toplantıya davet edebilir.
14 — îçtimaların günü, saati ve yeri Jokey Kulüp komitesi tarafından tesbit edilip âzalara içtimadan 15 gün evvel sirküler halinde bildirilir.
15 — Azanın asgari beşte binilin tahriri talebi üzerine de Jokey Kulüp komitesi umumi heyeti talep tarihinden 14 gün evvel ve 28 gün sonra olmamak şartı ile toplantıya çağırır.
16 — Umum’ heyette içtima nisabı âzu adedinin yarısıdır. Iç tima nisabı bulunmadığı takdirde, en az üç gün evvel âzaya haber vermek auretilc umumî heyet tekrar içtimaa davet edilir. Vc bu seferki mevcut âza adodi ne ise onunla iktifa edilir.
17 — Statünün tadili, senelik hesabatın tetkiki, bütçenin tasdiki ve derneğin feshi, münlıası ran umumî heyete aittir.
18 — Statünün tadili ve fo-
sili maksadile toplanan umumi heyetlerde içtima nisabı âza a-dedinin üçte ikisidir, ve kararlar üçte iki çoğunlukla verilir.
19 — Fesih halinde derneğin
emvali, gayesine uygun teşekküllere devrolunur.
başka
Jokey Kulübün emvali:
20 — Jokey Kulüp 3512 sayılı Cemiyetler Kanununun 17 inci maddesindeki hükmü gereğince gayrî menkûllere tasarruf edebilir ve gayrı menkûl tebeııüle-ri kabul edebilir.
Aranıyor
Otomobil döşemecisi ara-
nıyor. Maltepe Fort Tamirhanesine müracaat.
Telefon: 21841. (5932)
Kiralık oda
Çalışan bayan için. Demir Tepe Sümer sokak 37 numaradadır.
(5940)
ZAYİ — Yeşilköy Gümrüğünden almış olduğum 100489 sayılı ve 21/10 949 günlü makbuzu zayi etlim. Yenisini alacağımdan eskisinin hükmü yoktur.
Vahram Şimşiryan (10240)
ZAYİ — Konya nüfusundan aldığım ve akerlik durumumu da ihtiva eden nüfus cüzdanımı zayi ettim. Yenisini alacağımdan eskisinin hükmü yoktun
Çavuşoğ u mah. 1327 doğumlu Niyazi oğlu Ömer Kebapçıoğlu (5937)
Satılık av köpeği
İyi yetiştirilmiş, Seter cins av köpeği satılıktır. Muhayyer veri lir ve satışı müteakip bir hafta zarfında iade edilirse geri alınır. Saimekadında bakkal Rcmzi’ye müracaat. İş saati dahilinde telefon 11800- (5945)
Ayda 25 ve 40 lira arasında Taksitle Satış İstanbul Mağazasında:
Pilli, elektrikli radyoları meşhur
şiflerini mağazamızda bulacaksın::
Fransız Alcyon bisikletler fokli, otomatik pikaplar, ütüler, gromofonlar, her
marka
kol,
Merkep: Bahaftin Atatuğ,Tevfik Ertaş Anafartalar Cad- No: 239,1 Adliye üstü yeni mağaza lar Tel: 14761
cop, duvor, masa saatleri, elmas pırlanta, alini yüzük, kolye, broşlar,bavul, evrak çantaları, radyo pilleri, akordeonların zengin çe-
§ubcsi: Anafartalar No. 201 Is tanbul Kuyumcusu — Ankara

Comments (0)