PAZAR 11 NİSAN 194S
Oauacu YU
No. 3284
t
KURUÇ
)
*
• r / •
Bayar, “ D. P. de ihtilâf veya tasfiye diye birşey yoktur ndedi Demokrat Parti kanunî ve adlî teminat almadıkça ara seçimlere girmiyecek sulhten ziyade bulunuyor
Dış tehlike bahsinde harbe doğru bir
Ankara: 10 (Hususi) — Demokrat nel başkanı Celâl Bayar bugün çıkan (Millet Yolu) gazetesine beyanatta demiştir ki:
— Çorum seyahatinden aldığım intibalar tamamen müsbettir. Çorumu umduğumdan çok daha kuvvetli bulduğumu memnuniyetle söylivebilirim. Demokrat Parti kısmî seçimlere bir şartla girecektir: Kanuni ve adlî teminatı gördüğü zaman:
Bayar, yeni bir dünya harbinin yakın olup olmadığı şeklindeki suale şu cevabı vermiştir:
— Dünyanın sulhten ziyade harbe doğru istikamet aldığı meydandadır. Bu istikamet seyrini değiştirmedikçe uzak veya yakın bir lıarb tehlikesini kabul etmek zaruri olur. Fakat bunu bir müd-
Genel Başkan Celâl Bayar, Dünyanın istikamet almış olduğu kanaatinde dete bağlamak biraz da kehanete yer vermek demektir.
Genel başkan D. P. deki iç ihtilâf sona erip ermediği ve tasfiye hareketine devam edilip edilmi-yeceği sualine cevaben demiştir ki:
— Fikirlerimi Çorum nutkunda söyledim. Bu bir iç ihtilâfı değildir, şahıslar meselesidir. Tasfiyeden bahsediyorsunuz, esasen böyle bir şey mevzuu değildir. Tüzüğün şahıslar hakkında kidir. Yarın vaziyetin nasıl inkişaf edeceğini yorum. Fakat bugün için haysiyet divânına miş kimse yoktur.
Teşkilâtımıza gelince milli vazifesile meşguldür. Programımızı yürütmek ve millete faydalı olmak esas gayemizi daha azimli bir surette ele almış bulunuyoruz.
Yeni Rus Elçisi Dış Bakanını ziyaret etti
Necmeddin Sadak’ın bugünlerde vereceği izahat merakla bekleniyor Ankara 10 (Hususî) — Dışişleri Bakanımız Necmeddin Sadak ın salı yünü yapılacak olan C. H. P. grup içtimaında vereceği bildirilen izahata şehrimiz siyasî melıafilinde büyük ehemmiyet atfedilmekte -dir.
Bakanın, izahatını hazırlamağa başladığı da bildirilmektedir. Parti tüzüğüne göre, grup içtimaları gizli cereyan et fiğinden, Bakan tarafından verilecek izahatın tın.umî efkgra aksettirilip ettirilmiyeceği hakkında şimdiden birşey söylenemez. Zaııııolunduğuna göre, Dışişleri Bakanının Avrupa seyahati intibaları, ancak Büyük
Millet Meclisinde yapacağı be-J yan at la açıklanacaktır. Mecli-1 sin önümüzdeki pazartesi günü! toplantılarına başlayacağı daz malûmdur. Dışişleri Bakanımı-t zın Avrupa seyahatinden Anka* raya nönmesi, siyasî mehafilin 1 dikkat nazarlarını dış politika-j ya teksif etmesine vesile teşkil* etmiştir. Sovyet Rusyanın yenil Ankara büyük elçisinin bugüııj Dış Bakanımızı makamında zi-Z yaret, her ne kadar usulden! ise de vene de calibi dikkat gö-i rülmektedir. Z
Bilindiği gibi büyük elçi. Nec i meddin Sadak. Avrupa seyaha-1 tinde iken Ankaraya gelmişti!
(Devamı Sa., 5; Sil., 4 de- Z ........................z ----- ~ - **
Yeni Rus' elçisi Lavriçef
bahis tatbi-bilmi-veril-
Parti ge-haftalık bulunarak
Celal Bauar
konferansı
Anado-
Şiındi \ üce Di-vcrmekle
hakkında
Mes uliyet Anka kuşu oldukça
I Bize öyle geliyor ki ne kadar yüksek mevki işgal (derse etsin, hiç bir vatandaş yaptıklarının | I âkibetinden kurtulanıamalıdır. İktidar sandalyesi yalnız lüks otomobillerde dolaşmak, bol bol | tahsisat almak ve sık sık Avrupa veya Amerika seyahatleri yapmıya imkân bulmak için
■ ■ - ” ------ aranılan mevkiler olmamalıdır.
umhnriyet Halk Partisinin, köklenmiş yerleş-miş âdetidir, her hangi
kotu bir fiil ve hareketin mes’ulü-nü aratmaz, eğer o harekette bulunan partinin mensubu \çya meddahı ise...
Bu kanaati bütün memlekette teyid eden hâdiseler saymakla tükenmez. Yirmi beş yıllık bozuk idare ve *onu gelmiyen yolsuzluklardan dolap kaç Bakan nıes’ul oldu ve muhakeme edilerek ceza giydi? Galiba eski Bahriye Bakanlarından lh(an bey merhumdan başka listede İsim yoktur, de Suad HaiTİ trgıiblü vân huzurunda . hesab meşguldür.
Faraza Atıf İnan gibi
sonsuz dedikodular yapılan, gazete sütunlarında ıc Meclis kürsülerinde hakkında ithamlar yağdırılan bir kimse muhakeme altına bile alınmadı. Yüce Divân huzuruna bile seıkolunmadı. Halk Partisinin bir celsedeki geçici çoğunluğu, hatırımızda iyi kaldıysa, Meclisteki (460) reyden yalnız* (120) si. İnanı mahkeme huzuru-t na «çıkmaktan affetti. Bu (120)1 reyde bir rey de bizzat Atıl İna-nınki olmak kayıt ve şartile...
Tabiatile böyle bir sistem. Bakanlan keyiflerine göre ve sorumluluktan korkmaksam harekete teşvik edecek mahiyettedir. Anka-radan gelen haberlere göre Meclis açılır açılmaz yine bu Atıf İnan ve Receb Peker mes’elesi tezgâha konacakmış. *
Receb Peker kabinesi yalnız meşhur Yedi Eylül kararlarile bu memleketi baştan başa izrar etmekle kalmamış, ayrıca şimdi de ekmeğe arpa, çavdar, mısır ve sair ne kadar çörçöp taısa karıştırmak mecboriyetini yaratmıştır, la nnı bir dakika düşünmeden dost ve yârana buğday ihraç müsaadeleri verilmiş ve bu yüzden de ekmeğin zaten bozuk o|an şimdiki çeşnisi büsbütün berhad edilmek yoluna dökülmek zarureti hadis olmuştur. Haşan Saka kabinesi belki bizzat doğrudan doğruya bu vaziyetten sorumlu değildir amma, bildiğimize göre, şimdiki kabinenin hemen eaicl bir çoğunluğu Receb Peker kombinezonunda da dahil idi. Onların ve kabinenin müş-mes uliyeti zaviyesinden A-tıf İnanın hareketlerinden bu zevatın da muteselsilen roes’ul olma* ları lâzım gelir.
Dettet idaresini bu kadar basit ve düz bir düşünce ile ve burnunun ötesini görmeden tedvir etmek cidden akıllara durgunluk verecek bir keyfiyettir. İşin en fecî tarafı halen sorumluların sığaya çekilmemiş olmalarıdır. Bütün hal ka arpa yedirmek, yüz binlerce vatandaşın sıhhatini ihlâl etmek, halkın ğıdası üzerinde oynamak o iuuiar ağır töhmetlerdir ki bun-GDtvam! sea 4 at)
.7.9 J.5 Temmuzunda hükmünün tebliğ
Mareşal edildiği an, salonu te. lie
Petain’e mahkemece idam, Petain’in arkasında avukattan hazırlanıyorlar.
Mareşal Petainle Mühim bir mülâkat
Fransız parlâmentosunun seçt ği hey’et (Yeu) adasındaki hapishanede sabık Mareşalle neler görüşdü ?
ra uymak bana güç geliyordu. O zaman devam etmek elimden gelmedi. 1914 - 1918 harbinden sonra her şey bitmiş ve askerlik dimağım kapanmıştı. Bambaşka âlet ler, usuller ve vasıtalar kullanıldığını gördüğüm zaman diyebili-(Devamt Sa., 5; Sü., 3 de)
sabık Mareşalle
Parlâmentosunun bir heyet geçen sene, mevkuf bulunduğu (Yeu) adası hapishanesinde sabık Mareşal (Petain) i ziyaret etmişti. Heyet reisi ile sabık Fransa devlet reisi arasında geçmiş olup şimdiye kadar ifşa edilmemiş bulunan çok dikkate şayan muhavereyi (î-mages du Monde) den aynen iktibas ederek karilerimize takdim e-diyoruz:
(Petain) ve İkinci Dünya Harbi
Sual — 1940 yılında harbi idare için hususî bir teklifiniz var mı?
Petain — 1914 deki telâkkim ne ise İkinci Dünya Harbi zuhur ettiği vakit de ayni düşüncede idim. Bu itibarla derhal cesaretim kırıldı ve devam etmedim. .Sonra ikinci Dünya Harbi birincisinin takib ettiği seyri takib etmiyordu. Elde edilmiş öyle şeyler vardı ki bunla-
Fransız
seçtiği
Eisenhover - Truman mülakatı
Vaşington: 10 (AA) — General Eisenhower Millî Müdafaayı ilgilendiren meseleler hakkında bugün Başkan Truman İle görüşmüştür,
Başkan Truman gitmeden evvel basına demeçte bu’unan General Elaenhov/er. Cumhurbaşkanlığına adaylığını koymak niyetinde bulun madiğini bir kere dahi teyıd etmiş tir, -4-
te
■ ü'C
Amiral Şelfis in Yeni Beyanatı
Türk su arında
II
ikan üsleri
kurulması bahis mevzuu değil
bir
Bulgar delegesinin «Yeni Sabah» a karşı hezeyanları
Cenevre 10 (AA.) Ju Ajansının özel muhabiri bildiriyor;
Haberleşme serbestis! konfe-ransının dördüncü komisyonun da haberleşme hürriyetinin inkişafını temin edecek daimî bir teşkilâtın kurulması mevzuu müzakere edilirken Sovyet tek lifini desteklemek üzere söz a-lan Bulgar delegesi, bu teşki-lçtın tahrik edici haberlerin in tışarına mani olacak tavsiye -lerde bulunması lâzımgeldiğiııi söylemiş ve sözünü, «Yeni Sabah- gazetsine intikal ettire -(Devunıı Sa , s; Sü., 1 acı
Yüksek riit
Rus Mareşali nereye gitti -----------o-
Berlin 10 (AP)
beli iki Rus subayının Berlin-den ayrılışları bugün geniş ölçüde yorumlara yol açmıştır.
Rus işgal komutanı Mareşal Sokolovsk.v dün Berlinden açık lanmayan bir mahalle hareket (Devamı Sa,. 5; Sü., 5 de)
işte, Resmî Delegelerimiz !
Murahhas Beyleri miz eğleniyorlar!,
I
Falih Rıfkı konferansdan yarı yolda tersyüzü ederken Hüseyin Cahid de doğruca Parise gitmiş, çeyiz düzüyor! Cenevrede toplanan Birleşmiş Milletler Haberleşme Hürriyeti konferansına iştlrâk etmek üzere 'hükümetçe reamî delege olarak gönderilenlerden sabık Ulus başmuharriri Falih Rıfkı Atay, henüz konferansın devam etmekte olma sına rağmen yurda dönmüş tuitınma lı ladır.
Atay, Cenevreûen dönüşte, Af-naya da uğramış ve Türkiye büyük elçisi Ruşen Eşref Ünaydma bir kaç gün misafir olmuştur. Halbuki sayın Barbakan, İstanbul Gazeteciler Cemiyetinin protesto telgra fma gönderdiği cevabda bu «Resmi* basın heyetine ne kadar ümld (Devamı Ha., »; SU, J de)
Amiral, Türkiyeye uçak gemisi. Kruvazör ve Destroyer verilmesi hususu Türk hükümetinin isteğine bağlıdır, dedi
Birkaç gündenberl şehrimizde tetkiklerde bulunan, Türkiyeye ya Pılacak Amerikan askeri yardımının deniz kısmını idareye memur edilen Amiral Settle, dün saat 16.30 Parkoteldeki hususi dairesinde basın mensuplarını kabul etmiş, son rivayetler etralında aşağıdaki demeçte bulunmuştur:
— Sizlere verilecek enteresan bir havadisim olmadığı için Istan bula seyahatimde bir bası» toplan tısı tertib etmeği düşünmedim; An cak mayıs ayında tekrar Istanbula gelişimde bir basın toplantısı yap mak fikrinde idim,
Fakat, son zamanlarda şayi olaD bazı hakikat uzak söylentiler, bu toplantıyı yapmağa beni mecbur et ti.
Amerikan yardımı dolayısilt Türk Donanmasına uçak gemileri verileceğinden bahsedilmektedir Fakat benim bildiğime göre. Aıııetf kan askerî yanmı ile böyle birşej bahis mevzuu değildir.
Amerikan hükümeti, üç uçak g« misini Türkiyeye tayyare naklin* tahsis etmiştir. Gemiler, tayyarelt ri tahliyeden sonra Amerikaya dö (Devamı Sa., 5; Sil., 1 del
Amiral Scttle dünkü basın toplantısında
Mj
45 günlük buğday stoku kaldığı yalan
Yeni tip ekmeğin tecrübesi yarın yapılacak Salı günü de satışa çıkarılacak Ankara: — 10 (Hususi) — Toprak mahsulleri ofisinin elinde an-cak 45 günlük buğday stoku kalm'ş olduğu hakkmdakl haberler ilgili lerce tekzip edilmekte ve ilgililer, ofisin elinden halkın iaşesinin hiç bir surette aksamasına meydan vermyecek derecede stoku bulunduktan başka yeni mahsulün her hangi bir arızaya uğraması ihtlnıa lini önlemek ve. bugünkü tanzim satışlarını inkişaf ettirmek için ha ıiçten buğday ve un ithaline karar verilmiş olduğunu iddia etmek tedirler .
YENİ TJP EKMEK SALI GÜNÜ
ÇIKACAK
Koordinasyon heyeti kararile tek tip ekmek çeşnisinde yapılan deği şlkiik, Resmi, Gazete ile neşredilmiş (Devamı Sa., 5; Sil., 7 de)
’AKVIMDEN BİR YAPRAK
Mes’uliyet ortaklığı
A
çavdarla telâfi eylemek, hububat duru munun normal olmadığını açıkça İlân eyliyor.
ULUNAY
Rusyanın “Veto,, suna rağmen
İtalya, Birleşmiş Milletlere alııdı
Lak»1 Success: 10 (A,A.) — Birle şlk Amerikanın güvenlik konseyindeki Baş temsilcisi Warreıı Austin, İtalyanm 1043 den beri müşterek muharib sıfatım taşıması ve mem leketdn kalkınması yolunda hamle ve gayretlerini ileri sürerek Birleş miş Milletler Kuruluna İtalyanm (Devamı Sa„ 5; Sü., 7 det
yıp değil «... Bir türlü buğday ve ekmek durumumuzdaki buhranımsı havanın esbabı-
nı anlıyamıyordum. E vet... Ziraat memleketi olduğu her fırsat
ta tekrar odilen yurdumuzda, vakit vakit mehsulün bereketli olduğu söylenen şu mübarek toprakta bizim no İçin hububat sıkıntısı çektiğimizi anla yamıyordum. Acaba dünya iktisadının aklımızın ermediği bir (kolpo) su mudur; yoksa bir ihtiyacı diğer bl rihtl-yaç ile tekabül ettirmekliğin neticesi midir? diye kafa yorduğum oldu.
•
Fakat itiraf ederim ki nıüsbot bir hal şekline varamamıştım. Dün gaıo-telor bana bu meçhulün kenarından u-fak bir hakikat ışığı gösterir gibi oldular: Meclise sözlü bir takrir vorl-lerek (İşi buhale sokanlar) hakkında tahkikat açılması» nın ihtimal dahilin do olduğunu yazdılar.
Ha!... Demek oluyor kİ bugünkü gıda durumumuzda (işi bu halo sokanlar) dü)o bir mes’uliyot faslı var; zira vaziyet ne kadar hafifletmek istenil-so ekmeklerde buğdayı yarı yarıya indirerek bu yüzde elliyi arpa, mısır,
Gazetelerde görül len haberlere göre mil Ictvekilleri bu mos'e-le hakkında geniş tenkidlerde bulunacaklarmış; bugünkü durumu tovlid edecek ortaya bir mos'uliyet çıkaracak suretto aykırı olarak bir ihraç meş e-leşi var.
Rivayete göre bu vaziyetin vebali bundan ovvelki kabinenin omuzlarına yükleniyormuş. Bilhassa mes’ul olarak da üç devlet ricali gösteriliyor; bu rical arasında eski Tlcarot Bakanı da vardır. Bugünkü durumun sebebinin sabık kabinenin altmış bin ton bug day ihraç eylemesi olduğu neticesine varılıyor.
Sabık kabinonin bu külliyetli buğday ihracını yapması şimdiki kabineyi biıg day vo ekmek vaziyotinl önliyomıye-cek bir mevkido bırakmış.
Burada bir sual varid oluyor: Roccb Poker kabinesi, bugün yanlış olduğu söylenen bu kararı aldığı zaman yal* nız değildi ki... Bugünkü kabineyi te) kil buyuran bazı zevat sabık kabine {Lütfen sayfayı çeviıinizl
SAYFA:I
■J
11 NİSAN 1‘jLS
I
'-«S
Yazan
Profesör Kenan Öner
41
Usulünün talini edildiği, Üsküdar, Eminönü ve Beykoz kaymakamlıklarının bunu doğru bulmıyarak bir arada düşündükten sonra itiraza karar verdiklerini, Bebek ile Beylerbeyinde dağıtılmağa başlanan listelerimizin toplanması için sivil memurlar yollandığını, muhaberatımız Halk Partisine bildirildikten ve oradan cevab alındıktan sonra resmi bir cevab mahiyetinde bize bildirildiğini, başkaları tarafından bize yapıldığı gibi, içimizden birinin de olan bitenden onları haberdar ettiğini; Baş ka bir gün de telefonlarımızın daimî bir kontrol altında bulundurulduğunu, seçim günü için sandıklar civarında birer telefon temin ve santrale de sivil memurlar ikamesile partilerin muvaffakiyet dereceleri öğrenilerek ona göre tedbirler alınacağını, Halk Partisi namına bir çok otomobiller angaje edildiği gibi bize tahsis edildiği anlaşılacak otomobillerin yedek parçalan aşırtılarak hareketten iskat edileceğini, Recep Pe-kerle Cevdet Kerim Incedaymın lıer gün vilâyete gelerek iki üç saat vali, ile ve temas halinde bulunduğu muavinleri, rfıektupcu ve polis müdürünün iştirakile yapılan toplantıda takarrür eden şeylerle seçim kurul ve komisyonunda tutulacak zabıtalann tedbili için yeniden buralara matbu zabıtlar yollandığını bildiriyor, seçim günü de sabehleyin, sarfiyatı mürakâbeye tâbi olmamak ve taraklar kazanmak Jçin, kendilerine 30 : 50 bin lira verilerek bütün kazalara dağıtılan fırka mensuplarının ismi bildirildikten sonra da verilen son paralanın (Her şey sandık başlarında bitecek, mümkün olmazsa kurullara mutlaka Halk Partisinin muvaffakiyet ve galibiyetini temin eden, tutanaklarla gelinecektir.) Olduğunu ihbar ederek bizleri ikaz ile vazifesine son verilmiş bulunuyordu.
Bu haberlerden başka mühinı ve resmi sayılır vesika getirenler de eksik değildi. Bir gün bana inanan arkadaşlardan biri telefonla nezdi-1 me birini göndereceğinden bahsile yazıhanede btılunup bıriunmıyacağı-nıı sordu, birkaç saat daha kalacağımı bildirdim. Yarım saat geçmeden bana (Hocam) diye hitap eden bir genç odama girdi. Kendisinin talebem ve Boluya tâbi Akçakoca kaymakamı Fuad Aına olduğunu, orada yapılan taaddi ve zulümler tahammül hududunu aştığı için istifa ederek tek başına İ3taabula geldiğini bildirdikten sonra orada olan bitenleri anlattı. Kendisinin nasıl taznkler altında kaldığını ve halkın neler çektiğini hakikaten heyecanlı bir eda ile hikâye ediyor, ben de masal gibi dinliyordum. Elinde, söylediklerini teyid eden vesika aa bulunduğunu, fakat iktidar Partisi ve hükümet nazarında zararlı sayıldığı için hayatını bile tehlikede gördüğünü, nezaret altında bulunduğunu tahmin ettiği için de, kaptırılmak ihtimâline karşı, yanında taşımıyarak kendisini takdim eden arkadaşımın yanında oıraktığuıı ve bana vereceği bir pusula ile gidip alabileceğimi söyledi ve tekrar görüşmek vâdile benden ayrıldı.
O akşam giderek bu kıymetli vesikayı aldım. Bu vesika içiçe iki mavi zarfa sokulmuş, Boiu valisinden kendisine gönderilmiş, (Gizlidir) işaretile 72 numaran taşıyan 25/6/916 tarihli resmî bir tezkere idi.
Bu vesikanın uydurulmuş bir şey olmadığını teyit etmek için fo-toğrafisini aşağıya naklediyorum;
T . « •İh r*11114t
fcey fuat Arns
M.
Bcln İli Millet Vekilleri •*giBiB(» F*rtl t»f MiİMtiyl» •(• Parti MOfattigiyl» ta» Mr lf Mrllfi -Kal 1.4. ,»1 ıg«*M (1 zra £Xâsı4 Millet Vakill Î*1
ginı» aeaar •dildlfi C. M.P. ftanel e*kr»t eri iğin**» MU41rlLa«kt«dir .
kuaaüc,h« yardMuv» hal*rlıxl*na gtfe
terilaaaİAİ ve M*ûli«İXİe *1 »• i) blrllğietila**!-ni ria* «Meri* .
7Ü/(*/»♦•
Vali rtollae
-s» e
Demek Elâzığ Milletvekili İhsan Yalçın Parti teşkilâtı ve müfettişi ile, kaymakam Fuad Ama da İhsan Yalçınla iş ve el- birliği yapacaklar, bu müşterek.faaliyetten de Cumhuriyet Hala Partisinin mebbusları doğacaktır. Bolu vilâyetinin istisnai vaziyeti gittikçe şöhret bulan ve iktidar partisi hesabına oldukça kötü bir propaganda teşkil'eden Ankara cinayeti dâvasını görmekten ibaret olmasma göre seçim bakımından başka vilâyetlerle hiç bir fark arzetmiyordu. Böyle olunoR da Boluya yapılan bu tebligattan başka yerlenn mahrum bıraaılmaaı için hiç bir sebeb bulunamazdı. Nitekim orada da vukuunu Fuad Amadan öğrendiğim hâdİBatm buradakilerin aynı olması memleket şuraiıl bir metodun, merkezi bir direktifle tatbik edildiğine hiç şübhe bırakmıyordu. Iş-tanbula böyle bir tebliğ yapılmamışsa bu hâl burada kanunun hürmete lâyık görülmesinden ziyade iktidar partisinin emsahibi salâhiyet unsurlarının burada toplanmasından, Ankara ile İstanbul arasında, hattâ
DİYOR k|
Biganın köy manita
t
R
/
Zf. 1
luracdaH şikayetçi İstanbul, Ankara ve
Biganın köylerinde sene-lordenberi manifaturacılık e* deıı ve bu yüzden vergi veren manifaturacı vardır. Ge- •1 çen soneye kadar Yerii Mallar Pazarlarının verdiği eşya yı, bu ınüessesenin gayesine ve usulüne ııygııu bir şekll-’de tevzi eden köylü manifaturacılar, bir senedeu beri kaymakamlarının salâhiyetlerini iyi kullanmamasından dolayı bu işten mahrum bira kılınışlardır. Kaza kaymaka-ınıbu malların tevzii işini yal rıız şehir manifaturacılarına yani manifaturacılar birliğine bırakmıştır.
Böyle bir birliğin kurulma sının monopol tesisine hak bahfcetrniyoceğini bilen ve diğer kazalarda eşine tesadüf edilmiyen bu hareketten mutazarrır olanlar kaymakamlığa müracaatlarında şöyle bir cevab ile karşılaşmışlardır:
— Tevzi işi kay makam lığa verilmiştir, sîzlere mal vgril-rniy erektir.
Büı. cevab karşısında manifaturacılığı meslek ittihaz, edenler ile köylü vatandaşların gördüğü zararlar şöyle hulusa edilebilir:
1 — Külfet nimete göre olması ieabederken yani bu esnaf manifaturacı sıfatı ile vergi verirken, mesleğine a-id malı satamaz hale gelmiş tir. ‘
2 — Köylüler evvelce ayak larına kadar gelen ve peşin, veresiye, buğday ve saire ile temin ettikleri malı almak i-çin 5-6 saatlik yollan yürümek zorunda kalmışlar, büyük bir kısmı da bu külfete katlanmadıkları için hakların dan vaz geçmişlerdir.
Bu yüzden 20.000 metre manifatura eşyası satılamamıştır. Bilâhare bu mal içinci bir defa ölüm doğum için satılınıya başlanmıştır. Böyle olmakla beraber mahzur yi ne ortadan kalkmamış, mal hak sahihlerinden başkasına geçmiş, köylü yine o yolu yürümek zorunda bırakılmıştır.
İlk nazarda yalnız muayyen bir sınıf esnafı alâkadar eder görünen ve lıattızatında bütün bir kaza köylüsünü nazara sokan bu hale sebebiyet vermekten gaye nedir?
Keza şehir camisinin timi ri için tevzie tâbi eşyaya %2 zam yapılmıştır. Bu masrafın her halde başka ödeyicileri olması lâzım gelirken, aldı-ğt malın parasını binbir müş kilatla tedarik eden köylüye yüktetilmesinin sebebi nedir? Halbuki biz güzelleştirmeci idare âmirlerinin artık kalmadığını zannediyorduk»
Sümer Bank ın kurulması* gayelerinden biri olan halka ucuz ve kolay giyecek temini esasına taban tabana zıt bu harekete sebeb kaymakamın salâhiyetini kullanış tarzıdır.
Alâkadarların dikkat nazarlarını çekmenizi rica ediyorum.
Fatih Bali Paşa caddesi 152 numarada stajyer avukat Ahmed Sezen.
vâlinin evind-3 telefon tertibatı bulunmasından ileri geldirme yemin bi-f biçare değildir. Çok yüksek bir le edebilirim. " " ( h x i_j_
Bu vesika bana.hiçte yeni bir şey öğretmiş değüdi. Ancak her ha-' kikatin inkâr ■’.e tekzibi mutad olan bir memlekette böyle’ bir kâğıdın elde bulunması pek de kıymetsiz bir şey farzedilemezdi. ”
Bundan başka îstanbuldaki Devlet Müesseselerindeki memurların Halk Partisince isim ve adreslerinin alındığını da haber alıyor, hattâ memur ve ailelerini bu Parti lehine rey vermeğe teşvik ve tazyik eden vesikalar da ele geçiriyordu.
Her şey gelip geçiyor, yalnız seçim giinü bir türlü gelemiyordu.
(Davamı var)
Mes'uliyet ortaklığı
f Bitarafı 1 incide,)
nin âzası meyanında bulunuyorlardı. Hattâ bizzat değerli Başbakanımız da sabık kabinenin en ehemmiyetli bakan tıklarından birini i^gai buyuruyorlardı. Bugün bu durumdan mes’ul addedilen üç devlet ricali, buğday ihracı kararını yalnız kendi aralarında almadılar ^a... Elbette böyle mühim bir mes eleden bütün bakanların da malûmatı oldu.
O halde nasıl oluyor da ayni kabinede ayni icraata İştirak eden devlet ricali bugün bu mes uliyetten tamamen teberri edebiliyor?
Bizde mes uliyet daha temeli konmamış büsbütün ayrı bir dâvadır. HA-
' lâ «Kabahat gelin olmuş da kimse al-' mamışa menlinln câri olduğu bir zih-1 niyet içindo bulunuyoruz. I
Bugün yeni kabinede bulunan ze-l vatın vaklilo ınes'uliyetine iştirâki mecburiyetinde oldukları İcraata taraf-ı dar olmamışlar ve bazı zaruretler karşısında çekilmeğe de imkân bulamamışı lar ise kabine değişir değişmez lıcmenı zararı ileride çıkacak olan yanlış, kararların Önünü almak için âcil tedbir lero baş vurmaları lâzımdı.
Bunu temin edeoek mes'uliyet ortaklığıdır. Mes'ulıyeti münforid halde bırakırsak böyle vaziyetlerde kime ne söylemeğe hakkumz var kJt
şahsiyettir. Millet takdis etmiştir;
— Reis bey, bendeniz maiyetinde çalıştım. Derin muhabbet ve hürmetim vardır. Buna emin olabilirsiniz.
— Heyeti hâkime sizin serbest olduğunuza karar vermiştir, gidebilirsiniz.
AH MED EM(N BEYİN
' İSTİCVABI
Reis — (Ahmed Emin Beye) Rauf Beyin size 28 nisan 341 tarihli bir mektubu vardır. Evvelâ bu mektubun bir kısmının ailevî cihetlere de taallûku ci-hetile mazur görülmediği zaıı-nındayız. Aızu edersiniz okunsun.
— Hayhay.
(Mektub okundu)
— «îşler iğrenç gidiyor, evvelce tahmini güç değildir, ts-tanbuldan giderken görüştüğümüz zaman bunlara mani olmak için yapılacak işler var dedim, fakat zamanı değil demiştim. Siz de tasdik etmiştiniz.» diyor. Evvelâ söyleyiniz, Terakkiperverlere iltihak ettiniz mi?
— Hayır, bir gün Rauf beye gitmiştim, Gzrüşürken Rauf bey bir fırkai muhalefet teşkil edilmesi ve zarûretini müdafaa etmiş. Ben muhalefet eylemiştim. Adnan bey de beni tasvib eylemişti. Bilyhare bir fırkai
İthalât Bürosu
İzmirin et ihtiyacı
Dün tekrar konuşan Ticaret Bakanı» et işini halletmek için münakale vasıtalarını çoğaltmak, yollan kısaltmak lâzımdır dedj
Şehrimizde bulunan Ticaret Ba kanı Mahmud Nedim GUndüzalp, dün sabah beraberinde Bölge Tlca ret Müdürü Remzi Saka, Ticaret Ofisi Umum Müdürü Muıtafa Nuri Anjl olduğu halde, vilâyete giderek vali ve belediye reisi Dr, Lûtfl Kır dan makamında ziyaret etmiştir,
C, H, P, 11 idare bukulu başkanı Sadi Bekter ve belediye reis muavi nl Nazım Ardanın, da hasır bulundu ğu b utoplantı da şehrin et vaziye tl gözden geçirilmiştir,
Toplantıyı müteakip. Ticaret Ba kanı, gazetecilere şunları söylemiş,
i tir:. I
« — İstanbul şehrinin et lhtlya cini normal bir şeklide temin etmek; tevzi ve nakil İşlerinde kolay lıklar sağlamak maksadile bir görüş me yaptık.
Bilindiği veçhile İstanbul da, 1« . tllısal merkezlerine uak olması ve her mevsimde nakliyata elverişli yol bulunmaması dolayısile Kasım ayından Nisana kadar et akıntısı çekilmekte ve bu zaman zarfında fi ı yat temevvüçleri meydana gelmek ; tedlr,
Bu bakımdan, meseleyi hallet, mek için herşeyden evvel, ulaştır.
m* vasıtalarım çoğaltmak ve yolla n kualtmak; intizamsız münâkale, y® meydan vermlyecek çareleri a. raftjrmalc loap etmektedir,
Biz, et lflnl İnhisar altına almak istemiyoruz, kurmak- tasavvurunda bulunduğumuz teşkilât, fiyatların yükselmesini v» İstanbul Ankara İ2 mir gibi büyük istihlâk merkezleri mlzin et sıkıntısını önleyecek mahl yettedir.
Ticaret Oflat et piyasasında na zım rolü oynayacaktır. Teşkilâtın nekadar sermaye ile faaliyete geçe ceğl, henüz malûm delildir, Etütle rlmlzl yakında bitireceğiz ve hazır lanan raporu. Bakanlar Kuruluna arzedece^iz.
Gerek Ankarada Ofis ve Belediye mûmessillerile, yapılan toplantı nm gerekse İstanbuldaki çalışmala rın gayesi, et sıkintısmı bertaraf etmeğe ve en elverişli şartlar altında elzem tedbirlerin alınmasına matuf bulunmaktadır.!
Bakan bundan sonra, 400 bin büyük baş lıayvan ihracı etrafındaki haberlerin doğru olmadığını Bakan lıkça henüz bu hususta bir karar I alınmadığını söylemiştir.
BEL E DıYE DE
Elektrik ve otobüs ücretlerine zam yapılacak
Ressam ve heykel traşlar dün toptandılar
İthalâtçı ve ihracatçı birliklerinin bir devamı sayılan büronun lağvedileceği haberleri asılsız
— V ■ •
Harb yılları esnasında dış tlcare timizde aracı rolü, oynamak maksa dile İhdas edilen ithalât ve ihracatçı Birlikleri , fevkalâde şartların ortadan kalkması dolayısile büro halinde çalışmaları uygun görülmüştü.
Son aylar içinde faaliyeti hayli artan bürolârm yeni ihtiyaçlara gö re düzenlenip, teşkilâtlandırılması prensip ajarak kararlaştırılmıştır.
Öğrendiğimize göre İstanbul Itha lât Bürosu sipariş şubesinin Ticaret ve Sanayi Odasına, vize kısmının da gümrükler başmüdürlüğüne bağ lanması tekarrur etmiştir.
ithalât bürosunun lâğvedileceği-nl söylemekle büronun müsmir faaliyetini baltalamağa çalışan sui niyet erbabı tecirlerin menfi propa gandaları da bü müsbet durum mü vacehesinde bermutad suya düşmüş olacaktır.
E, T, T, idaresinin mail durumu nun düzeltimesi ve eletkrik fiyatla rina zam yapılması hususunda ilgi 11 Bakanlıkla temas etmek üzere be lediye reis muavini Muhtar Acar ve E, T, T, U, müdürü Kemal Bay bora, Ankaraya gitmişlerdir.
İlgililer, elektrik fiyatlarına oto büs ücretlerine de 5 kuruş zam ya Pılacağırfı beyan etmektedirler.
ADLİYFDE
Katil Şükrünün dünkü duruşması
Bir müddet evvel Ortaköyde vali nin polisi Hasip Kazanı bıçaklıya rak öldüren katil Şükrü Arslanm duruşmasına dün 1 inci ağır ceza mahkemesinde devam olunmuştur.
Bu defa celsede şahld olarak din leuen Haşim adında bir şahıs:
« — Vaka günü Şükrü sarhoştu -Valinin otomobilinin önüne yattı ve arabayı durdurdu. Sonra ayağa kalkarak şoföre söylenmeğe başladı ve kendisini yolun kenarına çekmek İsteyen polis Haslb İle münâkaşaya tutuştu. Başka bir şey görmedim» demiştir,
Bundan sonra Ortaköy nahiye müdürü Osman ile İbrahim ve Sa id dinlenmiş, sanık:
« — Hâkim bey bunların hepsi yalan söylüyor diye bağırmıştır.
Katil Şükrü avukat tutacağını söylemiş ve istek veçhile celtfe 22 nisan perşembe gününe talik edilmiştir,
Ressam ve Heykeltraşlar, dün E minönü Kalkerinde-bir toplantı yap mışlar, Güzel Snatlar Akademi, si yangını karşısında hassasiyetle durarak yeni kurulacak AkademLh çln yardıma koşmaları lâzım geldi ğinl belirtmişlerdir,
İlk defa söz alan Ressam Elif Na cl, hazin- btr hitabede bulunmuş, yangının bütün .memlekette teessü re sebebiyet verdiğini söyleyerek, hükümet yardımından başka sanat kârlarında yordım etmelerini iste-iniştir
Bunu müteakip ,söz alan Cemal Tüllü* yerri Akademiye ait bir ma llyet projesi arzetmış ve birçok sanatkârın konuşmasından sonra, in tihaba geçilmiştir.
Elif NaoL CBmal Tollu ve Zeki Fa lk Dizerden müteşekkil üç kişHîk
•
komite, derhal .faaliyete geçerek lâ zım gelen teşebbüslerde bulunacak tır.
Sanat âleminde fevkalâde önem haiz bu toplantı, müstakbel Akad( minin temeli sayılmaktadır,
İlkokul öğrencileri arasında münazara
İlkokul öğrencileri arasındaki m? nazara, çarşamba günü Eminönı Halkevinde saat 14 de yapılacaktıi
Münazara' (Daha İyi çalışabilme’ için erinizden ve mektebinizde, meler bekliyorsunuz) mevzuund. tertip edilmiştir.
---------o- - - —.
D EN'İZD E
“Edirne,, şilebi havuzdan çıkarılabildi
Amerikadan yenL satın alınan ve İlk gelişinde, makinelerinde görülen bazı arızalar sebebile uzun müddet Haliçte tamir edilen ve Amerika se ı feri için noksanları tamamlanan oEdirne-» şilebi, nihayet dün havuz dan çıkarılabilmiştir,
Denizyollarında alâkalı bir zat, tamiratın bu kadar uzamasının.
Gemilerin son sistem, tamir havuz ve makinelerinin ise blına nis peten gayet iptidai olmasından ile rl geldiğini itiraf etmiştir.
«Akar» gaz gemisi yarın limanımıza gelecek
Denizyollarına ait nAkar. gaz ge misi Hayfadan 5584 ton gazoi yü_ kile evvelki gün İstaııbula mütevec clhen hareket etmiştir. Gemi ya rın limanımızda-olacaktır.
Diğer taraftan, bir müddet evvel, akaryakıt getirmek üzere Abadana hareket eden ( Sivas- tankeri Port— Saide vasıl olmuştur,
Amerikadan alınan gemiler tamir edilecek
■ Öğrendiğimize göre. Amerika. dan son satın alınan 6 geminin ta
•
miri için lâzım olan 8 milyon dolar kredi temin edilmiş olup, Maliye Bakanlığı tarafından da son for maliteler tamaaUandAcan sonra ihale yapılacaktır. Denizyolları Ge nel Müdürü Yusuf Ziya Erzinin baş kanlığındaki miibayaa heyeti, ihale yi müteakip Amerikadan hareket e decek, yalnız İki ıftülıendisi. tâmi rat işlerine nezaret etmek üzere müddet daha orada kalacaklar ve hattâ icah ederse bu iş için, btr İki mühendis de gönderilecektir,
—------re--------
HER SABAH\ Bulgar ajans müdürile muhayyel mülâkat
Beni patron görmek istemiş 'Karlısına çMıınoaj
f Fıkraoı* dodl, ABkaana Bu
gar Ajansı (Yeni Sabah) a atfp tutu yorz Güya Türk - Bulgar münaseMT lorlnk bozanlar biz Törk gazeteoliod ve bu arada en ileri giden uo (Yani Sabah) imiş. Sen bu işe ne uersm?
Güldüm va düşünmeden:
Ne diyeceğini efendim, sadeos Allah derim, zira evvelâ Bulgar kam yularımızın ne mal oldukları meydan-dar Buna bir de komünizm kan içloR İlgini ilâve ettiniz mi Buiganstanda' kİ azınlıkların neler çektikleri kendiliğinden anlaşılır.*
Düşünceli btr tavırla:
— Orası malûm, dedi, ben seni Bul gar komşularımızın mahiyetleri hak' kında aydınlatmak için rahatsız etme* dlın. Banu, ben yaşta bulunan ve Balkan Harbinin facialarını yaşamış olaıt Türkler pok yakından biliriz. Malûm a:
Gülü tarife ne hacet, ne çiçektir bh lirizm Sen onu bırak da şu Bulgar Telgraf Ajansının müdürile bir muhayyel mü-lâkat yapıver. Baksana bu zat (Yeni Sabah) ın neşriyatına tamamile uydurma demiş ve ilâve olarak da azınlıkların milliyet ve din baktmmden tam bir hürriyet içinde olduklarını temin etmiş. Sen 8ulgarıstana muhayyel bir seyahat yapmıştın da orada gördüklerini üç makaleden mürekkeb bir seri halinde yazmıştın. Bu itibarla, senin fikir ve mütalaana müracaat e-diyorum Fıkracı.
— Bulgar Telgraf Ajansının müdürde muhayyel btr ğım nıünasib olur katı yapayım da tekrar emirlerinizi
İzmir İstiklâl Mahkemesinde nelör dördüm?
ıı
!
Yazan (ra Rı
muhalife teşkili aleyhinde olarak dâ iki makale neşretmiştım ve bu makalelerin Rauf beyin nezdindeki münakaşalarımızı-takviye etmek ve Rauf bey ü-zerinde müessir olmak istemiştim.
— Sonra?
— Fırka hakrnda temasta bu lunmadım.
— Bu mektub bu makalelere tekaddüm ediyor.
— Anlatayım efendim; Ra uf bey Avrupaya gitmişti. Bana bir mektub yazarak «beni Amerikadan davet ediyorlar,-Nefi ismindeki bir zattan bir davetname aldım. Bu kimdir? Sen bilmiyorsan Şükrü beyden öğren» diyordu. Ben tanımadım, Şiil'.rü beyden öğrendim. Bu şahsın filesof Rıza Tevfi-
Tefrika No. 231
• •
ğüı akrabasından olduğunu söy ledi: Ben de yaz d mı.
— Siz. işlerin .iğrenç gittiğinden bahsediyorsunuz, o da «bunun yapılacak tedbirlerle mâni olunacağından bahs» ediyor.
— Efendim, bir fırka t etkili meselesi idiu
— Pek âlâ, muhalefete geçmekle bunların.çaresi mi bulunacaktı? ’
— Kendisi bu kanaatte idi. Fırkai mdhatefe yapmak tasav vuru vardı. Fakat Musul nse.se lesl gibi haricî püri’-ler olduğu sırada böyle bir hareketin, daha doğru olamıyacoğı şahabını bendenizde bıraktı.
— Fa İcat
bir mâna istihraç ötmek imkân sız. Ne demek isteniyor.
— Rauf bevın tarzı tamıiri
Belediye mahrukat ■ sıkıntısını önlemek istiyor
Gerek kış aylarında, gerek yaz mevsiminde şehrimizde zuhur eden, mahrukat sıkıntısını önlemek üzere belediye Tarım Bakanlığına mü racaat etmiş, şehir ihtiyacım kar şılanıak maksadile odun ve mangal kömürünün stok edilmesini istemiş tir.
Belediye, Bakanlığın İstanbul ci varındaki müstahsile azami kolaylı ğı göstermesi sayesinde bu işin kâ bil olacağı kanaatindedir.
biraz müphemce- Bendeniz boya le bir mâna çıkardım, Rauf beyi fırka dahilinde iken bendenize! daima muhalefetin, tenkidatın? doğru olanaıyatağım söyledi.! Rauf beyin de siyasî tesiratı) altında kaldığım şark istiklâl» mahkemesinde iddia edilmişti.. ı Müdafaa vâsıtası olmadığından 1 bu noktayı lâyıkile cerhedemel mistim. Halbu ki. İliç bir za-) ı man tesiratı altında kalamam,. l-almadiTn. Çünkü Rauf bey fikz ren muhafazakârdıi’i bendeniz’ ise neşriyatımdan anlaşıldığı ’ veçhile-hürriyetperver efkâr taı şırrm. Rauf oavin siyasî tesira-| tı altında kalmama imkân veu ihtimal yoktur. Yalnız aramız-1 w da samimî bir arkadaşlık var-7 dır. /
Müddeiumumi Ahmed Emin) beyin serbest bırakılmasını ta-) leb etti: Heyeti hakime bu fik ri terviç ettiğinden Ahmed E-mir bey serbest bırakıldı. Mü teakiben muhakemelere son ve riJdi.
ÇERKEŞ AZİZ BEYlN İSTİCVABI
23 Atustos 1926 tarihine te sadüf eden Pazartesi günü saat 14 de celse • açıldığı zaman maznun mevkiinde Rauf beyin
mektubdan böyle • eniştesi Ç'erkes Aziz bey bu!u-nuvordn.. Maznunun hüviyeti tesbit edildi.
ı Devamı var)
mülakat yapmaktı-efendim. Bu mülâ-şayet beğenirseniz terâkki ederim...
★
Ajans müdürü reyince aklınıza kelli felll bir yazı adamı gelir. Bulgar komşularımız komünizm cennetine kavuştuktan sonra orada her şey proleterleştiği için olacak Bulgar Telgraf Ajansını idare edenler kalem efendilerinden ziyade dağdan henüz inmiş komitecileri andırıyorlardı ve bunların şe fi olduğu anlaşılan zat beni karcısında görünce bozuk bir Fransızca ile:
— Siz (Yeni Sabah) muharriri? di-yo sordu, sizi gördük} çok nrjmnun olduk yoldaş.
Hemen cevabı bastırdım'?
— Şimdilik müsaadenizle su yoldaşlığı bir tarafa bırakalım da biraz ciddi görüşelim. Sizin Arans (Yem Sabah) için Türk-Bulgar dostluğunu bozuyor demiş 7...
Cümlemi ikmale vakit btrakmadan hep bir ağızdan haykırıştılar:
— Evet, evet bozuyort._ Henr yalnız (Yeni Sabah) değil, bütün realai-yoner Türk gazeteleri bu candan, bu sanı mır- dostluğu * bombalıyorlar/
— Demek siz Bulgariar biz Türkle-re karşı çok içten gelenıbir dostluk besliyorsunuz?
Müdür — (O işlerini gıcırdatarak) Bundan şübhe rm ediyor sunuz? Biz ter yani hür Bulganstanın, halk cebhesı-ne mensub hür çocukları bütün dünyaya karşı dostuz. Bu»arada yakın komşumuz T ürk ten do pek severiz^ O kadar ki elimizden gelse boyunlarına sarılacağız.
— Boğınak için nn?
— Ne münasebet içüı...
— Peki bızler de mız için yapmamızı
— Kolay, bizler gibi Moskovada bir pakt imzalamak, Sovyet kısalarını memleketinizde misafir etmek gibi u* fak tefek «fedakârlıklar...
— iyi amma biz sîzlerle yani Bulgar komşularımızla dost olmak istiyoruz. Siz ise bana Moskova paktından ağırlanması lâzım gelen Sovyet askerlerinden bahsediyorsunuz.
Fena halde bozuldu; fakat zevahiri kurtarmış olmak için de:
— Gördünüz mür dedi, kardeşçe teklıflerımızr nasıl fenaya yoruyorsa-nuzi
Katanı kıznuşh;
— Bana baksana Gospodın, sîzler kendi hesabınıza paktlar^ imzalıyabi-liry yurdunuzda dün Almanların konuklamalarına nasıl müsaade ettinizse bugün Moskofları misafir edebilirsiniz. Ancak bilirsiniz ki her horoz kendi çöplüğünde öter. Şayed siz bizim dost tuğumuzu isliyorsanız bu noktaya balmumu yapıştırın. Biz Türkler vakıa mı safirperverizdir amma sizinkiler gibisinden pek hoşlanmayız^ Hoşoa kal Gospodin... dedim vo yürüdüm.
FIKRACI
• •
öpmek, koklamak
sizinle dost olma* istiyorsunuz?
NİSAN 1048
★
1364
Rumi ı
Mart
29
Pazar
1387
1 bert C?nr ahır.’
11
Kasını 156 — AY 4 GÜN — 102 .
Vakitler Vasati' Ezani
s. D. s; D.
Güneş 5 28 10 45
Öğle 12 15 5 32
İkindi 15 50 9 13
Akşaın 13 44 12 —
Yatsı 20 20 1 36
Inısâlc • 3 45 •9 02
• •
• • •
( I NİSAN
A •r
A
O ■ V
Fransada
komünizm tehlikesi
Fr&nsıılar, yakış Sir atide koaıfiaiitlarin idareyi ele alacaklarına inanmıyorlar
Londra 10 (A.A) — ' Daily Telegraph gazott-ı sinin Paris muhabiri Mars [ hail plânının kabul edU- ; » nesinden sonra Fransa * ( [ daki durum hakkında şu ] ! yorumda bulunmaktadır; ] [ Marshall plânının ka- ] ' bulünün şimdi Fransa da ! görülmekte olan yeni iyim ] 1 şerli k "uyanışında belli- ( ; başlı «mili terkil etmiş j ' olduğu muhakkaktır. Çe- ( lik sanayii ile kömür ma- | cenlerinde muazzam te- j rakkiler kaydedilmiştir. 1 Komünistler en ziyade ( taraftara mâlik oldukları | kömür madenlerinde şim- | di bir grev çıkarmaya 1 kalkışacak olurlarsa bu | grev komünist partisinin J hesab ettiğinden daha az j bir tesir uyandıracaktır. ı Zira Fransız sanayii bu 2 kabil bir grevin tesirle- ) rini ancak haftalarca son ( ra hissedebilecektir. Pek ) çok kimse hâlâ Italyan 2 seçimlerinden sonra ma- ) yi? ayı zarfında karışık- ( hkların çıkabileceğini zan ) netmektedir. Bu düşünce ( karşısında tamamen lâ- ) kavıt kalmak imkânsız 2 ise de bu ihtimaller ge- ) çen sonbaharda olduğu ka 2 dar ikna edici değildir. ) Filhakika kısmî belediye J seçimleri komünistlerde ( bir tedenni görüldüğünü % ve De Gaulle taraftarları- ) nın ise bir dereceve kadar i muvaffakiyet kazanmış, f olduklarını ortaya koy- I muştur. 1
Fransızlar şimdi Gene- ) rai De Gaulle’ün iktidara ( gelip gelem iveceği mesele ) sini bahis mevzuu etmek- ( te, fakat komünistlerin » yakın bir gelecekte. Fran ( sanın idaresini ellerine al- ) malan ihtimaline inanma- ( maktadırlar. )
Muharrir yazısına şöy- ( le devam ed ( r: )
Hükümet üyeleri harb C sırasında General De Ga- ) ulle’ün oynamış olduğu J rolden yarım ağızla bah- ) setmekte fakat General J De Gaulle'ü iki sene evvel r hükümetteki kilit mevki- i lerî ele geçirmemeleri i- ? cin komünistlere muhale- | fet ederken gösterdiüi nıu 2 kavemete katiyen temas i etmemektedirler. Komü- c nistler bu mevkileri ele * geçirmiş olsalardı, Fran- c sayı başka bir Çekoslo- ) vakva haline getirebilir- ( lerdi. J
Yunanistan hâdiseleri
Sokaklarda, bir elinde içki şisesi, bir elinde kama, sarhoş “ihtilâlci,, 1er dolaşıyor
Bogota: (Kolombiya) 10 (AP) — Amerika arası kçnferansm top. Iandtğı Bogotada bühim bir ihtilâl hareketi başgöstermlŞ ve şehirde şiddetli çarpışmalar olinyştur,
Efadişp Liberal Parti lideri Jorge Eltecer Gaitanın sokakta meçhul, bir şahıs tarafından ağır surette ya faianma3ile başlamıştır, Gaitan, hastahanede ameliyat olurken, 1000 kişi kadar tahmin edilen bir kalabalık Konferansın toplandığı bi naya hücum etmiş ve muhtelif o dalan ateşe vermiştir,
Hâdiseye polis müdahale etmişse de kalabalığı zaptetmeye muvaffak oalmamıştır, «Kahrolsun Laurea-,no!) diye bağıran halk kapıları, pencereleri kırarak binadan içeri gir miştir.
Loureno Gomez, Kolombiya Mu hafazalrâr Parti loderidir, ayni zamanda, Bogota konferansında da Kolomblyayı temsil etmektedir
Konferansı takip eden gazeteci lere tahsis edilmiş olan odada asi leriıı taarruzuna uğramış gazeteci Ler dışarı zorlukla çıkabilmişlerdir, (SARHOŞ IHTİLÂLCILER
Vaşington: 10 (AP) — Bogotadan gelen muhabir telgraflarına göre, Kolombiya hükümetini bugün tekrar Muhafazakârlar ele geçirmişler dir, Cumhurbaşkanı Perez, sabaha kaşı radyoda yaydığı bir demeçle bunu ilân etmiştir, Yine bu demeç te, Liberal Lideri Gaitanın öldüğU bildirilmiştir.
Şehirde umumiyetle sükûn hâ. kinişe de ceddelerde bir elinde içki şisesi, bir elinde kama, sarhoş «ihti lâlciler, in dolaştığı görülmektedir, KOMÜNİST PARMAĞI
Bogota: 10 (A.A,) — Başkan Os pina Perez dün akşam mahallî saatle 21 de bir tebliğ yayınlamış ve gündüz cereyan eden kargaşalıkların Komünist manevralarının mah sulu olduğunu teyid eylemiştir, MARSHALL SIHHATTE
Vaşington: 10 (AA,) — Dışişleri Bakam Vekili Lovett dün akşam ba sın mensuplarına bogutada bulunan General Marshall’le telefonla görüşmüş olduğunu söylemiştir,
Marshall şalisen kendisinin, Birle şlk Amerika büfcün Elçilik mensuplarının ve konferansdâ bulunan A-merikan heyeti üyeleHniçı hepsinin tamarnile sıhhatte olduklarım söy lemiş ve hiç bir isteği, olmadığını ilâve eylemiştir,
PANAMERIKAN KONFERANSI SEKTMB UĞRADI
Nevyork: 10 (A,A) — Pşp Ameri kan konferansı dün şiû olâralç sek teye uğramıştır KöiıfeıânSın töplap dığı bina, yirmi bir memleketin tûü çiler tarafından işgal edilmiştir, messili içtima halinde iken ihtlâl
Vazyet sükût bumadan konferan sın ;alışmalarına devatiı edemyece ğl zannolunmaktadır,
Vaşington: 10 (AA,) — Buradaki diplomatik mahfiller, Bugota ihtilâ li yüzünden yarım kalan dokuZufı-cu Panamerlkan konferansına Vgr şingtonda devam edilebileceği fik rindedirler,
Tarihin en Büyük toptan cinayet dâvası
Nürenberg 10 (AP) — Rus-yanın işgali sırasında bir milyona yakın Yahudi, Çingene ve komünist partizanı öldürttükle ri sabit görülen 14 SS subayı bugün idama mahkûm edilmiştir.
Tarihin şimdiye kadar kaydettiği en büyük- toptan cinayet dâvası sırasında «Einsatz komandoları» nâmı altında yargı lanan bu grupa dahil diğer iki subay müebbet hapse, 3. subay 20 şer yıla ve diğer ikisi onar yıla mahkûm olmuşlardır.
İdam hükmü ilk olarak Einsatz komandoları lideri Otto Ohlendorf’a tefhim edilmiş. Olı-lendorf, general, albay, ve bin başı rütbelerinde olan diğer mahkûmlar görünürde hiç bir hevecan eseri göstermemişler -dir.
Mes uliyet Anka Kuşu oldukç
(^Başmakaleden devam,) Farm bir muhasebesi olmamalı kabil olur mu?
Dtize öyle geliyor ki ne kadar yüksek mevki işgal ederse etsin, hiç Gir vatandaş yaptıklarının akıbetinden kur(ulamamaiıdır. İkti-djr sandalyesi yalnız lüks otomö-billerde dolaşmak, bol bol tahsisat ajmak ve şık sık Avrupa veya A-merik^ seyahatleri yapmıya imkân bulmak için aranılan mevkiler olmamalıdır. işler iyi idare oluna-madığı veya kötü yollara sapıldığı vakit lıeşab vermek tehlikesi de bakanların ve yüksek memurların tepoteri üzerine asılmış tehdit kı-tcılıcı halinde sallanmalıdır. Halbu ki Halk Partisi, çeyrek asırlık idaresinde, bu kılıcı cidden bir tahta parçası haline sokmuş ve mes’uli-yet mefhumu bulunmaz ve rastlan maz bir Anka kuşu olmuştur.
★
Muhalefet partimiz de şu dakikada iç kavgalarına dalmış, millet vekili îlıraç ve tardına koyulmuş, memlekette seyahatler yaparak kendisinden kopanların mefruz fenalıklarını halka anlatmıya ve telkin etmeğe kuvvetini hasretmiş tir. Halbuki iktidarın bu bârlz âczi, gevşekliği, yarını göremiyecek kadar gafleti karşısında muhalefet çok canlı ve dinamik bir safhaya girebilir. Partizanlık mücadele sine son vermek imkân ve çarelerini bulsa muhalefet birbirini değil, asıl müşterek lıasmı yakasından tutarak milletin uınumi efkârı onune suruklıyebılır.
Biz eminiz ki Halk Partisinin kalabalık kitlesi de bizim gibi düşünmekte ve milleti hiç yoktan ve sırı beceriksizlikleri yüzünden ız-tıraba ve yoksulluğa sürükliyenle-re karşı muhabbet ve hürmet beslememektedir. Arpa yemeğe başlı-yau hangi Halk Partili Receb Pe-ker ve Atıf inana dua eder ve onların dostlarına, buğday ihracına müsaade etmiş olmalarından dolayı kendilerine rahmet okur?
Esasen bu Atıf inan yarası daha 7 Eylül kararlarının akabinde büyük bir neştere muhtaç idi. O vakit her nasılsa bu yapılmadı, yapılamadı. Fakat iyi yapmak için hiç bir zaman geç kalınmış değildir. O gün yapılamıyan bugün pek âlâ yapılır ve yapılmalıdır.
A. Cemaleddin Saraçoğlu
16 lar konferansına heyet gitmîyecek
Nisan ortalarında tekrar toplanacak olan konferensta Türkiyeyi Numan Menemenci oğlu ile Burhan Sanus temsil edecek
Ankara 10 (Hususî)
Ankara 10 (Hususî) — Nisan 'ortalarında tekrar toplanacak olan 16 lar konferansında bu defa merkezden bir Türk heyeti Parise gitmiyecektir. Ko ııuşmalarda Paris büyülç elçimiz Numan Menemencioğlu ile hâlen Parisde bulunan Burhan Sanus Türkiyeyi temsil edeceklerdir.
Diğer taraftan Paris konferansından dönmüş olan heyetimiz üyeleri konferans etrafında gayet iyimser olduklarını ve memleketimiz için büyük bir anlayış gösterildiğini teba-(Füz ettirmektedirler. ÎKonfe-ıans hakkında bir üye kendileriyle görüşenlere şu izahatı vermiştir:
«Dünyanın bilinen durumu karşısında AvrupalI memleketlerin gösterdikleri karşılıklı
Ni-
Sü-
Nobelsulhmiikâ fatı
Aday listesinde Gandi, Truman, Papa, Beneş de var...
Stalin, Molotof,
Oslo- 10 (A.A.) — Norveç Nobel Enstitüsünün dün yayınladığı a-daylık listesinde Nobel Sulh mükâfatı için aday gösterilenler arasında ölen Hirıd Lideri Gandi ile MareşaT Stalin de bulunmaktadır,
Milletlerarası barış bürosu ve Birleşmiş Milletler kurulu dünya fe derasyonu cemiyeti gibi milctlerarası iki teşekkül adaylar arasında yer almışlardır. Mükâfat, kurucu olan Nobelin ölüm yıldönümünde yani gelecek Aralık ayının 10 uncu günü tevcih edilecektir, Teklif edilen dİ ger 15 aday şunlardır:
1 — Sovyet Dışişleri Bakam Molotof,
2 — Çekoslovakya Başkanı Beneş,
3
4
5
— Papa,
— Başkan Truman,
— Birleşmiş Milletler Kurulunda Brezilya delegesi Oswad Aran
İka. ----
— Kübalı Profesör Sanchez Bustamevte Y, Slrven,
— Amerika Adalet Federasyonu Başkam Ewing Cockrell,
6
7
8 — Şili li Profesör Jorge Harnandez Lillo Yedetsuy,
9 — Milletlerarası Çalışma Bürosu İşsizlik Servisi Fransız müdürü
Edouard Russboldt,
10 — Otto Lehmann Russbuldt.
11 — Alman Paul Von Schoenıalck,
12 — Aslen Macar Amerikalılardan Eisika Schwimmer.
13 — Avusturya Cumhurbaşkanı Doktor Kral Renner,
14 — AvusturyalI Johanııes ude,
15 — Alınan Hans Uchfeıg,
Avrupaya yardım programının tatbikatına hazırlık
Vaşington: 10 (AP) — İktisadi iş birliğin idaresi başkam sıfatile. Av rupaya Yardım Programım tatbike memu edilern Paul Hoffman dün verdiği bir demeçte, 21 milyon dolarlık mal almak yetkisini haiz bu lunduğunu söyllemiştlr, Yiyecek, yakacak ve diğer maddelerden mürekkep olan bu İlk parti mallar A vusturya. Yunanistan, Fransa İtal ya ve Hollandaya gönderilecektir,
Eski Yugoslav Başkanı Stoyadinoviç
Buenos Aires: 10 (A,A,) — Harb seneleri sırasında «Maurice» adasında mevkuf tutulan eski Yugoslav Başbakanı Mllan Stoyadinoviç, Buenos Alrese gelmiştir,
Karısı ve çocukları ile buluşmak üzere Rio—de—Janelroya gidecektir,
İranda teşkilât kurmak istiyen subay yakalandı
Tahran; 10 (AA) — Tahran polis müdürlüğü tarafından bildirildiğine göre b\ı eşhlr civarında bu lunan Husrevde, Azerbaycan Demok rat hareketine lştlrâk ettikten son ra bir ecnebi memleketine firar e-
Fransada bulunan talebenin tahsisatı 330 liraya indirildi ——o - ■
Ankara 15 (Hususî)
san başından Haziran sonuna, kadar muteber olmak üzere Fransada devlet hesabına okuyan talebe tahsisatı 478 liradan 330 liraya indirilmiştir. Sümerbaukın vazgeçtiği bir dava
Ankara 10 (Hususî)
merbank idare heyeti yeni bir kararla şeker şirketi aleyhine açtığı dâva ile, Garanti Bankası idare meclisi başkanı ve şe ker şirketi eski idare kurulu üyelerinden Cabir Selekin ilgisi oİmadığını kabul ve Cabir Selek aleyhine çatığı davadan fe ragat etmiştir.
Ankarada zelzele
Ankara 10 (A.A.) — Bugün şehrimizde 17 i üç buçuk dakika geçe iki hamleli bir deprem hissedilmiştir.
Bugün
Bu sabah
Arab devletleri arasında askerî ittifak yapılacak Şam 10 (AP)
uçakla Kahireye hareketinden önce beyanatta bulunan Başbakan Cemil Mardam, Arab Birliğinin bugünkü oturumunda A-ıab devletleri arasında askerî bir ittifak yapılmasına dair Su riye teklifinin müzakere edileceğini söylemiştir.
NeWyork borsasında
Nevyork, 10 (AP)
borsada fiatler birdenbire yük selmiş, bu arada demiryolu his se senetleri 1916 Ağustosundan beri en yüksek noktayı bulmuş tur.
Dünkü
ı
I
l
den Iran ordusuna mensup Ruz-beh adında eski subay yakalanmış tır,
Bu subayı»1 üzerinde, İranda ye nl bir teşkilât kurmak niyetinde bulunduğunu belirten siyasi vesika lar bulunmuştur,
yakınlaşma diplomasi tarihinin en dikkati çeken olayıdır. Kon feransda üzerinde en ziyade du rulan şey bir Birleşmiş Avrupa olmuştur.
Hâdiseler süratle inkişaf et tiğiııden şimdi Avrupa İktisadî birliği diye anılan teşekkülün çok geçmeden birleşmiş bir Av rupa devleti fikri halinii alması uzak bir ihtimal değildir.
Çok taraflı anlaşmalar yapıl ması ve İktisadî kaynakların birleştirilmesi, büyük alâka ye sempati ile karşılanmıştır. AvrupalI her devlet artık kör dö-ğüşütıün bırakılmasını, ve dışardan hiç bir yardım kale a-lmmaksızın kalkınılmasını, mil letlerin hayat standardının yük seltilmesini istemektedir. înti-baıma göre, Amerika da bu fik ri desteklemektedir.»
Özel ibarelerin gelirleri hakkında kanun tasarısı
11
• • o-
Ankara 10 (Hususî) zel idarelerinin gelir ve gider muhasebelerinin mâliyeye devri b ıkkında alınan karardan sonra il özel idarelerinin gelirleri bakında yeni bir tasarının hazırlanmasına başlanılmıştır.
Tasarı şu esaslara dayanmak tadır; illere aid vergi gelirleri yâni bina, arazi, bina, buhran vergileriyle, yo! vergisi hazine ye devrolunacak, buna karşı devletin vergi hasılatından ille Le bunların uhdelerinde kalan hizmetlerin masrafları nisbetin de ve belki elli milyon lira tutarında pay ayrılacaktır.
Zebhiye resmi, taşocakları resmi gibi bazı resimler de gene bu idarelere bırakılacaktır.. işletmeler hasılatı da *gine ö-zel idarelere kalacaktır. Diğer taraftan belediye gelirlerine go liuce bunların da belediyeler lehine genişletmeler yapılmış ve kazanç vergisi yerine kaim olacak olan gelir vergisinden yÜ2de beş belediye payı, ayrılması, yol vergisinin şehir ve kasabalara isabet eden kısmının belediyeler bırakılması ve bazı resimlerin arttırılması ka rat altına alınmıştır. Bu husus ta hazırlanan tasan hâlen tali komisyonda İncelenmektedir.
Yabancı memleketlere gönderilecek orman mühendisleri
Ankara 10 (Hususî)
nm Bakanlığına bağlı genel müdürlükler teşkilâtında çalı -şan ve avdetlerinde gene genel .müdürlükler teşkilâtında çalıştırılmak üzere yabancı memleketlere orman ve ziraat mühen dişleri gönderilecektir.
Tekaüde sevkediien valiler
/İnkara 10 (Hususî) — öğrendiğimize göre içişleri Ba -kanlığınca bazı valiler tekaüde sevkedilmiştir. Bunlar arasında Yozgat valisi Osman Şa hinbaş, Kastamonu valisi Tev-fik Gür ve Tokat valisi Sadri Akada bulunmaktadır.
Iı ak e ç si cöadü
Ankara 10 (Hususî)
kın Türkiye elçisi Ata Emin bey mezunen gitmiş olduğu Bağdattan şehrimize dönmüş -tür.
İriucar elçiliği maslahatgüzarı memleketine dönıniyecek
Ankara 10 (Hususî) — Geçen sene aylarca Macar elçiliği maslahatgüzarlığını ifa etmiş o la elçilik müsteşarı Baron Gy. Pereııyi Lukacs Macar Dışişleri Bakanlığında yapılan son temizleme neticesinde vazifesin den uzaklaştırılmıştır.
Samimi bir Türk dostu olan bu Macar diplomatı artık meni leketine döıımiyecektir.
Diğer taraftan beş yıldanbe-ri Ankara Üniversitesi Hunga-roloji enstitüsü müdürlüğünü i-fa eden Prof. Halasi Kun ile ayni üniversite uzmanlarından J. Esknıann da Macar Millî Eğitim Bakanlığındaki vazifelerin den istifa ettiklerini Macar elçiliğine bildirmişlerdir. Macar ilim adamlarının istifalarına se bc-b Macaristanda şon zaman-
Ta-
Tahkik komisyona' raporooa ' Atina 10 (A.A.)
milletler Balkan tahkikat misyonu hudud bölgelerine me mur ettiği müşahidlerden gelen raporları söz birliğiyle kabul ve tasvib etmiştir.
i Bu raporlara göre;
1 — Kuzey Epirde Tsaman-a?n çevresindeki çeteciler Arnavutluktan yardım görmektedir.
I 2 — 11 Şubat tarihinde Yu-goslav hudud makamları çetelerin kendi topraklarından Yu Jnanistana geçmesine göz yummuşlar ve bu işi kolaylaştırmış
Çeteler, Bulgar toprak ve iaşe edilmektedir.
Norveçte askerlik hizmeti uzatılıyor r Oslo 10 (A.A.) — Norveç Millî Savunma Bakanı askerlik hizmetinin 12 aya çıkarılmasını teklif etmiştir. Şimdiki halde hizmet müddeti 9 — 10 aydır. Yalnız uzmanlar 12 ay silâh altında kalmaktadırlar.
■ı
azırlad:
— Birleşmiş ko-
lardır.
3 — '
lan sınırından itibaren teçhiz
r----------------------------------------------------------
j|Gününenteresan haberleri| } V-----------------------------------------------------}
J Rumanya ve Or taşark çekirge fıııda 4,400,000 Ingiliz lirası tutaun milyar beş yüz milyon Çin dolan da 16.800 otomobil İhraç edilmiş olduğu tahmin edilmektedir.
tir, (A.A,) (AA.)
Diri diri yanan Budist yapanlar ir Şangay: — Buradan 200 ki lometre mesafede Chinniang yakı nmda «Altın» dağında 1700 senelik en eski Manastır olan Kingshan bl nas: alevler arasında yandığı sır* da İçerde bulunan 20 Budist papas kurtarılmaları için yapılan teşebbüsleri reddetmişler ve şarkı söyll yerek din diri yanmışlardır,
Baş papas Talchong, yananlarla birlikte ölmek için alevler arası na atılmak istemişse de söndürme ekipleri tarafından bu hareketinin önüne geçilmiştir, Çin mabedlerlnln en büyüğü ve en eskisi olan bu bina beş saat ıntid detle süren yangın sonunda tama mile harab ve asırların bir araya toplandığı baha biçilmez kıymette sanat eserleri mahvolmuştur, Ma nastırda bulunan eserlerin beş yü
J mücadelesi
• Kahire: — Anadolu Ajansı-
( njn özel muhabiri bildiriyor:
l Kahiredeki Rus Elçiliği, 8ovyet ( hükümetinin Orta Şark İçin çeglr ? ge mücadelesi anlaşmasına katıl-î mak İstemediğini Mısır/ Dışişleri j Bakanlığına bildirmiştir, (A,A)) J Sinema mecmuaları
J bir kararı
( Londra; — Bazı Amerikan sİ
i nema mecmuaları direktörleri, İ-Z talya ve Yunanlstandai‘1 hakikî J durumu öğrenebilmek nıaksadlle.
I eski elbiseler giyerek şehir dışların 1 dakl mahalle kahvelerinde dolaş
I mak ve bu suretle mahalli halk ile 1* yakından temas edebilmek üzere aaı geçen memleketlere gitmeğe karar vermişlerdir, (A.A.)
İngiliz otomobil ihracatı Londra: — Ingiliz otomobil sanal şubat ayı zarfında yeni bir rekor tcslj etmiştir. Şubat ayı zar
(’o/r zengin bir aile
* Buenos Aires: kanlar kurulu Bemberg ailesine ait 33 Anonim Şirketin lıüknıü şahsi yet sıfatını geri almağa karar ver mlşttr,
Bu tedbir, çok zengin olan bu ailenin veraset vergisini ödemediği ni İleri süren Arjantin Maliy • Ba kanlığı ile Bemberg ailesi arasında uzun yıllardanberl süren anlaşmazlık yüzünden alınmıştır.
Başkan Pron Bemberg ailesinin veraset vergisi olarak 200 ve ceza olmak üzere 100 milyon pezo ede nıesl gerektiğini söylemiştir, (A,A.)
23 Mayınla. H ^nınurgda yapılacak boks maçı
* Hamburg: — Eski Dünya boks şampiyonu Maks Schmellng 23 mayısta Mamburgta emektar Alman boksörü tValter Neusele kar
Arjantin Ba
SAYFA; |
'Kadıköy C.H.B ilçe Kongresu -------------— o-------- | II Başkanı Sad Bekler komnnizu le mücadelede iti dal tavsiye etti.
C. H, P. Kadıköy ilçesin yıllık kongresi, dün saat 15 I Kadıköy Halkevi konferans lonunda yapılmıştır.
Kongre, Ç. H. P. Milletj killerinden, Mim. Kemal Ö Ali Rıza Ari, il idare kurt ezalarından birkaçı ve il ida kurulu başkanı Sadi Bekter hazır bulunmuşlardır.
Kongre, diğer ilçe kongre rint nazaran, üç saat £ibi kı bir müddet zarfında tamlama dirilmiştir. Esasen adetleri J za varmayan delegeler, araş da, gerek rapora itirazlar, ıek dilekler faslında ols (tenkid) yapanların hemen men (hiç) denecek kadar az luşu, bilhassa dikkati çekml tir. Kısaca, kongre, tamam (C. H. P.) kongresi olmuştu Gizli oyla yapılan seçim r ticesinde, kongre başkanlığır| Prof. Fahreddın Kerim Gök; getirilmiş ve ilçe başkanı tav fincan bir yıllık faaliyet rap ru okunmuştur.
Raporu (tenkid) etmek iç iki üye söz alm*ş ve raporı fevkalâde güzel olduğu, bitar fane yazılmış bulunduğunu si İçmişler ve tenkid edilecek olmadığını beyaıı etmişlerdi Bilâhare,.rapor oya konmuş (ittifakla) kabul edilmiştir.
Bundan sonra hesap ve dit encümenlerinin mis ve kongreye ra verilmiştir.
Mâlî bilânçoda lecek yer bulunmamış ve (iti fakla) kabul edilmiştir. I
Dilekler faslında da. pek 1 delege söz almış ve sadece mİ hallî dertlerini tebarüz e^t’i'el rek. bazı temennilerde bulul muşlardır. I
Eu arada, bir delege C. H I teşkilâtını biraz tenkid. ile prl pagandanm bozukluğuna işaı j etmiş, bilâhare, sözlerini. lc| let sistemine ve (hayat pahl l'lığına intikal ettirerek: «A| tık gırtlağımıza kadaı gclci ti hammülümüz kalmadı denil tir. I
İhsan adında, Ünivercût lebesi bir delege de Komi ııizm tehlikesi» nin dehşet v ehemmiyetine temas ederek, e; cümle şunları söylemişt r.
«— Komünizm cereyanı, meı îfketimizde tarihî, diıv, mili seheblerle temayüz edemez Oı tada, bir mücadele, bir galcyal var Fakat sistematik bir ça lışma yok. Komünistler. Ka”a dada, İngilter, Rumanyad ve Tiirkivede, başka başka nr»( t^dlarla çalışıyorlar. İAandığ ırız mücsseseleri. iftihar ett ğin’.iz inkilâbları inkâr edivoı lar.»
Son olarak, il başkanı Sac Eekter, bir konuşma yapmış] komünizmin bir fikir olarai leh,»keli olabileceğini, ona kan şı yapılacak mücadelenin de fi kirle yapılmasını ileri siirmül ve itidal tavsiye etmiştir. I Yapılan seçim sonunda i il ilçe idare heyeti aslî czahk’arıl na aşağıdaki üyeler getiı ilmi] tir: 1
Naci, Ali Morali, Kemal El rel Ramiz Bakanoğlu, CevaJ İstek, Yusuf Eruluç, Nazml Sargan, Celâl Gerimyaııoğ'u. I
1
secimi vanıl (20) dakika
da tenk id e
sı dövüşecektir. Schmelingln maçı . kazanması halinde şimdiki Alman | ya şampiyonu 23 yaşındaki Hein(| Ten Hoffa karvı çıkarılacağı tah- l nıln edilmektedir, (AP) Z
Bir İsveçli koşucunun t macerası Z
-A-tokholm: — Maruf İsveçli at Z let ve mil rekordnıenl Arne Ander / sonun amatör sıfatile yarışlara iş / tırak edemiyeccğl bugün İsveç at J lell/.m federasyonu tarafından ka | rariaştırılmıştır, l
iki yıl evvel amatörlük durumu ı nu kaybeden Anderson affedilmesi Z İçin bir dilekçe vermiştir, Federas ? yon talebi reddetmiş fakat İsveçli / koşucunun bir lider ve antrenör sı } farile çalışmasına müsaade etmiş J tir. (AP) |
Mişclin nişanlısı i
Kopenhag; — Bourbon—Par i ma Frcnsesl Anna İle annesi Pren ( ves Margarethe, dün Paristen bu ı raya gelmişlerdir. Prenseslerin bu ? seyahati eski kral Mlşelln hususî 7 otomobllelrlnden bir İle yapmaları J Anna 11e Mlşel arasındaki nişanlı | lık nuinâsebeiaııın devanı etttlği 1 ne alâmet sayılmaktadır, (AP) i
1 larda husule gelen hâdiselerdir.
Ira-
Türkiye - Kanada ticarî münasebatı Ankara 10 (A.A.) — Ottavjj büvük elçiliğimiz ile Kanadd Dışişleri Bakanlığı arasında n ta teatisi suretile 15 Mart 194 tarihinden itibaren mer’iyet
girmek üzere her iki memleket mallarına en fazla müsaade5'( mazhar millet muamelesi tatb ki için bir modüs vivendi ak tedilmiştir.
Bu modüs vivendi’ye göre Türkiyeye ithal edilecek Kana da menşeli mallar ile Kanadays ithal edilecek Türkiye menşeli mallar asgarî tarifeden müstefit olarak ve herhangi bir ü-çüncü devletin mallarının tabi olduğu resim ve tekliflerden da ha vüksek resim ve tekliflere tâbi olmayacaktır.
Kanadaııın Ingiliz imparator lliğunun diğer kısımlarına ve Türkiyenin de 1923 senesinde Osmanlı i imparatorluğundan ay rılan devletlere tanıdığı hususî haklar bu hükümden müstesna dır.
Bu modüs vivendi bir sene müddetle mer’i kalacak ve miid detin hitamında her iki devletten birinin iiç ay evvelden ihbarı suretile fesh edilebilecek » tir.
BAYTA: 4
ÎKNI SABAH
I I NİSAM 1948
mes’elesi
Düzce üç aydanberi kömür yüzü görnıcdi. Bıı müddet zarfında şehrin kömürü İzmit Karayakııb-lu ve Balçıktan temin edildi
Diizce (Hususî) — Düzce or-ıan işletmesi memleketin kömür âvfisını bir müteahhide devretmiştir. Dağda kömürü yaktırıp Cııncullu köyü mevkiinde bir a-ık eraziye depo etmiş vaktile eemleket ihtiyacı diye müsait bir imanda müteahhide teslim edip üzümlü kömürü çekilmemiştir. İhı hatâları yetmiyormuş gibi şim i de haftalarca bu açık deponun zerine yağan kar ve yağmuru nas eden kömürün ne şekil aidimi ve ne vaziyete girdiğini ve tizde elli denecek kadar suyu çe-sen bu kömürün kilosunu bize 13 luruştan sattığını belirtmek iste-iz.
işte orman işletmesi bu kömür lâvaşına el koyduktan sonra daha jiç bir ferdin yüzünü güldürmedi-ı gibi belki de hazîneye binlerce İra zarar ettirmiştir.
Düzce üç aydanberi kömür yüzü görmemiştir. Bu müddet zarfında iömürü kaçak olarak Bolu, İzmit, iarayakublu ve Balçık depoların-?r,n müşkilâtla tedarik edebilmiştir.
------o-----
)smanelinde Orman İşletmesi kestirdiği odunların ücretini vermiyormuş!
Osman-
- — • 0
Eilecik (Hususî)
ili ilçesine bağlı Bilherız köyü halkına Devlet Orman işletmesi ücret mukabili idare namına dağda kesdirdiği odunların ücretlerini aradan iki sene uzun bir zaman geçtiği halde vermemiştir. ilgililerin ve yüksek ma k ımların alâkadar olacağım ve esasen çok az bir ücret mukabili çalıştırılan köylülerimizin durumuna kalpleri sızlıyacağını ve bu paraların derhal verilerek bu-gibi şikâyetlere meydan ve-nhniyeceğini ümit ederiz.
Karamürsel açıklarında bir sandal battı iki k'şi boğu’du
Karamürsel (Hususî) — * 1 zsye bağlı Tavşanlı nahiyesin-, den iki balıkçı Karamürsel’in kavak sahilleri önlerinde avlanmak üzere gelirlerken yolda şid «-■etli bir fırtınaya yakalanarak -;ındâlları batmış ve ikiside bo ğulmuşlardır.
Sandalın boş olarak sahilde batmış bir vaziyette köylüler i israfından bulunmasile vak’a-■an dan haberdar olan C. Sav-: ' ıs. tahkikata başlamış ve boğulanların cesedlerînin bulunması ı';in gerekli teşebbüslerde t ıılunmüssa da hiçbir netice istihsal edilememiştir. Biri gene ve birisi orta vaşlı çoluk çocuk sahibi olan balıkçıların boğulma hâdisesi ilçemizde büyük teessür uyandırmıştır.
il kongresi
Toplantıda milletvekilleri bulundu. Delege'er şiddetli tenkidlerde bulundular. Ada et bakanı kongrede bir koonşma yaparak orman, tapu meselelerine temas ettj
Zonguldak: (Hususi) — C, H, P. Zonguldak 11 kogresl toplanmış ve toplantı İki gün sürmüştür,
Bu kongrede hazır bulunmak ü-zere Aııkâradan Zoguldak milletve killerinden; Adalet Bakanı Şlnasl Devrin, Orhan Seyfi Orhun, Naim Kromer, Ali Riza İncealenıdaroğlu. Ahmed Giîerl, Sabıl Koşer ve İsmail Ergener gelmişlerdir,
Kongre çok tartışmalı geçdi, Bir çok delegeler esaslı tenkidlerde bulundular, Bu toplantıya Yeni 9a-bah, Cumhuriyet ve Son Posta ga zeteleri Zonguldak nıuhabirlerlle J-llmizde intişar eden gazetelerin mü messilerl de yazılı olarak davet e-diltnişlerdir,
Kongre Zonguldağın eski vallle rinden İbrahim Ethem Bozkuıdun başkanlığında toplanmıştır, Yapılan gizli seçim sonunda il idare ku
§•1 ı •• ı •• •• ••
ile koylusunun orman dâvası
M
Belediye balkanının orman işleri Ictvekilleri seçim bölgelerine lerdc bulunuldu
Şile: 'Hususi surette gönderdiği miz arkadaşımız bildiriyor:) — Şile köylerinde halkın dileklerini dhı ledikten sonra bir tesadüf eseri ola rak Şileye gidebildim-
Umumiyet itlbarile köylünün şikâyeti Orman kanunun uygun olmadığından. işsizlikten ve dolayısile sefaletten ileri gelmekte idi,
Şileye kadar gelmişken, bir de belediye reisini görmek ve onunda bu husustaki fikrini almak istedim.
Belediye reisi, ilçesine bir Istan bul gazetesi muhabirinin geldiğine hakikaten sevinmişti,
şile belediye reisi Receb Ulusdan Yeni Sabah gazetesi, adma aşağıda ki beyanatı aldım,
.« — Yürürlükte bulunan orman kanunu hakikati itiraf etmek lâzım gelirse memlekete zararlı olmuş ve köylünün elini kolunu bağlamıştır. Köylü, bugün kendi tapulu ormanın dan arabasına ok yapmak İçin dahi
bölgelerin
— Ömerli -
sevk edil-
mahkemesi gibi hâdise
Geb blr aJjaç kesmek hakkına sahip değil dlr. Bunun İçin işletmeye beyanna me vermesi ve aylarca gelip gitmesi lâzımdır.
Köylünün buna tahammülü yok tur. Müsaade verilmeden kesmekte ve yakalandığı takdirde —katil— damgasile mahkemeye inektedir.
Bugün Şile a&ır ceza hemen hemen hep bu lerle uğraşmaktadır.
Diğer taraftan köylüye pazar ih tiyacı olarak kesilmek için gösterilen makta, onun bir yıllık ihtiyacı na asla kâfi gelmemektedir.
Bütün köylüler boynu bükük, ü. midslz bir halde, Allahtan yardım beklemektedir,
Milletvekilleri, blr defa uğraya rak köylünün dilek ve dertlerini din
I
ruluna, oy sırasile. Dr, Reşad Tanyeri. Zehra Ataman, Orhan Esen, Hallt Mete, Baha Birsan, Rauf Alp-soy, Bahaddin Dokerel, İbrahim Bozkuıd, Fuad Sirel, Cemil Türklli ve Hallt Aksoy seçilmişlerdir.
Adalet Bakanımız Şlnasl Devrin bu kongrede bir konuşma yaparak Orman, Tapu İşlerine temas etmiş ve mahkemelerin sürüncemeden kurtarılması lçlıı çareler aıandığuu beyanla Zonguldağa bir Adalet Sa ıayı yapılması etrafında valimizle görüştüğünü belirtmiştir,
Kendilerinden mülakat talebinde bulunan gazetecilere, Adalet Ba kanımız, söyleyecek başka bir şey olmadığını bildirmiş ve pazar günü saat 16.20 trenile beraberinde millet vekilerlnden Orhan Seyfi Orhun ve Nalın Kromer olduğu halde Ankara ya müteveccihen hareket etmişlerdir, Nihad Özgören
4
hakkındaki fikirleri — Mil-uğramadıkları için acı şikâyei-Şile yolu asfalta çevrilecek lememlşlerdlr, Köylü, unutulmuş blr ülkede yaşayan insandan hiç de farklı değildir,
İşsizlik, köylerde hastalıklara sebebiyet vermiştir,
Bütün bunlara bir çare buluruz ümidlle, parti kanalile aylarca evvel hüktıınefe müracaat ettik, fakat henüz bir cevap alamadık.»
Receb Ulus- bundan sonra İlçenin belediye işlerine temasla, ilin yardı mından memnun olduklarım söyle miş, 26 bin liralık büdceden 20 bin liranın memur maaşlarına gittiğini, ancak geri kalan 6 tir liranın bele diye işlerine hasredildlğinl belirttikten sonra, sözle; ine şunları İlâ ve etmiştir.
• — Geçen yıl ilçemizde 25 bin 11 ra sarfile modern bir hamam yap tirmağa muvaffak olduk. Gelecek yılda Omerli—Şile yolunun asfalta tahvilini tahakkuk ettireceğimize i-nanıyoruz- Gene bu yıl içinde 26 bin lira sarfile bir belediye binası yaptıracağız, Projeleri hazırlanmıştır. yakında ihaleye çıkaracağız,»
Receb Ulus, Otomobilciler şirke ti ile belediye arasındaki ihtilâfa te maşla da şunları söylemiştir,
— Bu ihtilâf geçen yıl zuhur et iniştir, Geçen yıl Üsküdar—Şile ara smda yolcu nakliye ücreti 275 kuruş tu. Biz bunu 175 e İndirdik, Şimdi, gene fiyatlarda bir nizamsızlık vardır, Üsküdardan Üvezli köyüne kadar ücret 165 kuruştur, Üvezliden Şileye ise 75 kuruş alınmaktadır, Bunun üzerinde ısrarla duruyo. yoruz, esasen halk da bu bakımdan şikâyetçidir,
Fiyatların murakabesine ehemini yet veriyoruz, Bugün koyun 200; sığır 150 kuruştan satılmaktadır, Kuzu kesimine 15 mayısa kadar
Edirne D. P. şindeki ihtilâf
İl merkezindeki delegeler nizama riayet edilmediğinden kongre riyaset divanını iskota varar vermişler
Edirne; (Hususî) — Demokrat Parti Edirne il kongresi 5/4/948 gü nü Edlrnede Yeni sinema salonun da başlamış fakat başlar başlamaz delegeler İkiye bölünmüş tüzük hükümlerine uygun olarak yapılan bu cak delegelerinin yaptıkları İlçeler kongreleri delegeleri 11 merkezinde toplantıya devam etmişler onların yerine doğrudan ocak delegelerinin İştira kile yapılan ilçeler kongreleri dele gelerl kaim olmuştur,
11 merkezindeki delegeler, parti tözünün 25 İnci maddesi hükümleri ne göre açık oyla seçim yapılması nın-mevcudun 3 de İki ekseriyetinin lsteğile mümkün olduğunu hal buki bu nizami zarurete riayet e-dllmediğlnl Heri sürerek kongre-riyaset divanım Iskata karar ver mişler Uzunköprü, Keşan, Meriç Kongreleri seçimlerini iptal etmiş lerdir,
Sabaha kadar devam eden hararetli ve cidden fikri hamule itlbarile kıymetli geçen bu toplantı sonun da yeni idare kuruluna Sevinç Ko man, Müfrit Küngü a, Sengelll, Doktor Rıfkı Çora, Eczacı Albert Levi, İbrahim Ceankaflı, Mehmed Şekeral ve Haysiyet Divanına da Fethi Erinçağ. Fevzi Sengelll Bahat tin Öğütmen, Mehmed Öktem ve Muhittin Yolageldili ittifakla seçil inişlerdir,
D
Balıkesirden Küçük
Haberler
* Merkeze bağlı büyük Bostan köyünde D, P, ocağının alıçış töreni dün yapılmıştır,
ir Gönenin Küpçıktı mevkiinde Linyit madeni bulunmuştur. Bu o-cağmda emsallleri gibi işletilmeme slnıen korkulmaktarır,
Sındırgıda 1000 Bigadiçte ise 1600 deng tütün müstahsilin elinde kalmıştır. Tekelin bu tütünleri ala rak müstahsili müşkül durumdan kurtarmalıdır,
Balıkesir pazar giinü saat 8 de Ayvalık Ekanmi nabun ticaret hanesinde yangın çıkmış havanın rüzgârlı olmasından ötürü Edremit ve Burhaniye etfaiyelrlde yangına gelmişlersede bina tamamen yandık tan sonra söndürülmüştür.
Dün Ayvalık Avcılar klübü Arap lar mıntakasmda sürek avı tertip etmişler bir domuz ve 10 çakal vur muşlardır, Ayvalık avcıları çok ne şell bir gün geçirmişlerdir, Y, S, CEMITENtNtN YARDIMLARI Yardım Sevenler Cemiyeti fakir ailelere kömür dağıtmaya başlamış tır, Her fakir aile 20 şer kilo olmak üzere 70 F, aileye kömür dağıtılmış tır,
Balıkesir; (Hususî) — Lise genç leri tarafından Oku]—Aile Birliği menfaatine Şeksplrin Hırçın Kız adlı eserini temsil etmişlerdir,
Şehir sinemasında verilen bu pi yes büyük bir alâka ile karşılanmış. Okul Aile Birliğine bir geçede 500 lira bir hasllât temin etmiştir.
Liseli gençleri tebrik ederiz,
müsaade etmemek kararındayız.»
Otobüs kalkmak üzere İdi beledi ye başkanından müsaade istiyerek ayrıldım,
A^a _^a A
Muhtemel üçüncü
♦ H ♦ 4^— ________
Karışık dünya durumunun bir üçüncü dünya savaşını mümkün kıüuığı bu nazik dakikalarda İngiltere, yine nikbin karakterini muhafaza etmekte ve milletlerin kalbinde insanlığın felâketli _____kaderini çelebileceği ümidini uyandırmaktadır.
BUGÜN Britanya imparatorluğunun yıkılışını iddia eden felâket habercileri azımsanacak gibi değildir. Bu kimseler, ihtimâl ki, bu iddialarında yanılmıyorlar. Zira bütün medeniyetlerin itilâ devlinden sonra, günün birinde göçtüğünü yürüyoruz. Ve tarihin bir tekerrürden
duğunu söyliyenler pek haklı olmasalar gerektir.
Fakat şu noktayı
idce uğramış, bütün »keler kıyam etmişti.
Fakat şu noktayı unutmaya lım ki, İngiltere bütün tarih İ» yunca bu günden daha mühim ve nazik dakikalar geçirmişti.
1619 da Cromwell hükümetinin otbritesi kaa$a düşmüştü. İngiliz donanması isyan yü zünden f müstemlekeler kıyam etmişti. Hollanda. Fransa ve Ispanya o-nu hor görüyor, ona üçüncü derecede bir kuvvet nazarile bakıyorlardı.
Amerikan müstemlekeleri istiklâllerini ilân ettikleri zaman, İngiltere, bütün dünyayı karşısında dikili bulmuştu. Bu gizden onun İktisadî hayatı fena bir duruma düşmüştü. O devrin hükümet reisi olan William Pitt şöyle diyordu:
«Hangi tarafa baksak, hara-bivet ve ümidsizlîkten başka bir şev göremiyoruz.»
XIX inci asır, Ingiltere için uğursuz bir çağ olmuş ve Na-polyon a karşı girişilen harbler deıi sonra memleket dahilinde derin bir sefalet hüküm sürme ğe başlamıştı. 1840 da Disraeli şuhlan söylüyordu:
Bizim sanayi, ticaret ve zi-raatimiz perişan haldedir.»
Fakat bu siyaset adamı hayata gözlerini kapamadan önce kendi merrriektinin dünya pazar larinda hâkim bir mevki almağa başladığına ve eşsiz bir İktisadî kudrete ulaştığına şahid olmuştu.
Ingilterenin iktisadi durumunu tedkik eden tarafsız bir müşahidin belli başlı iki neticeye varması mukadderdir:
Birincisi, Büyük Britanya İmparatorluğunun istikbalinin l-araıılık olduğu; İkincisi, onun, uzak bir gelecekte feyizli bir çağa kavuşması ihtimalinin mevcud bulunduğudur.
Bugün Ingilterede ciddî bir enflasion tehlikesi kendisini kuvvetle hissettirmektedir. Ar tık memleketin istihlâki, istik [ sal derecesini; idhalâtı, ihracatı kudretini ziyadesile aşmıştır.) Diğer taraftan sosyalizmin hâkimiyet kazanması, memlekete ’ hayrı dokunan hususî müessese selerin menfaathıi sekteye uğratmaktan başka bir netice ver memiştir.
Fakat İngilizleri yakından tanımıyanlar; onların, ferdî hür riyetlerine ne kadar bağlı olduk
I
lanm çok iyi bilirler. Bu hürriyet fikri, Ingilizlerin ruhlarına ve düşüncelerine sinmiştir. Ne vesayet sistemine sahib bir hükümetin tehdidleri, ne yabancı istilâlar, ve ne de İktisadî
---- Yazan: ------
Herbert Mattheıvs:
Nevyork Times’in Londra-daki hususî muhabiri
r
ibaret ol-
buhranlar, onların hürriyete o-lan aşklarını söndürmeğe kâfi gelmemiştir.
Büyük Bitanyanm istikbalini sadece istatistiklere dayanarak tâyin etmeğe kalkmak hatalıdır. Bu istatistiklerden başka; cesaret, iman gibi mânevi bir takım kıymetleri de hesaba katmak lâzımdır. Zira tecrübe
Okşanmı
■ İKİ
H
AK, öyle bir kahir kuvvettir ki ne zamanın u-zunluğu; ne de engellerin zuhuru anın tecellisne asla mâni olamaz.
Adil ve hakşinas olmak öyle ulvi faziletlerdir ki nesiller boyunca unutulmaz; bilhassa okşanmış gönüllerde yerleşip kalır.
Memlekete vücudlannı siper etmiş ve icabında gene edecek bir kısım emeklilere karşı müsavata riayetsizliğin ve tevzii adalette haksızlığın mâneviyatı sarsan en büyük âmil olduğu nihayet takdir edildi.
Evet, harb okulundan diplomalarımızı alırken bilgi ve hfz metlerimizi vatan sevgisi ve müdafaasına hasredeceğimizi kı Uçlarımızın şeref ve namusu üzerine yemin etmiş olduğumuz dan şübhesizdir ki her arslan yürekli askerde bu yüce his sonuna kadar sarsılmaz surette
hâkidir.
Dâvamız asla bu cebheden de-Îildir. Güzel memleketimize de nz olan geçinme bahalıhğı gibi müstevli bir âfetin aile cavlarına açtığı rahneyi ve büd-ce bozukluğunu müsavat dairesinde karşılamaktır.
Çünkü 'bu ihtivae içinde inli yen ve nâlanını kimseve ifşa etmek istemiven emeklileri şaşırtan, hususile emekli aile reislerinin çocuklarının iyi bakımlarını teminden ve arzuları veçhile faideli yetiştirmekten izharı aciz etmeleri vüzünden vicdanlarındaki üzgünlük ve ıstırabı tehvin yolunda hükûmeti-
X
bize bu kıymetlerin ehemmiyetini göstermiştir.
Şübhe yok ki İngiltere 6 yıl-hk bir mukavemetten sonra yor gun düşmüştür. Onun zararı yalnız maddî ölçüde değildir; ayrıca bütün bir milletin âsab ve zihin gerginliğini de göz ö nünde bulundurmak şarttır.
Şu hale ,nazaran, yiyecek ve giyecek tahdidlerile yeni bir buhran baş gösterecek olursa dünya nasıl bir duruma düşecektir? Ingilizlerir ekserisi, hal kın katlanacağını sanmamaktadır Zira kendilerine iyi bir hayat seviyesi temin edilmiş ola» amelelerin, meranunsuzluğu gün de-n güne artmaktadır.
Bununla beraber İngiliz ırkı mağlubiyet tanımayan bir nik-ınevamı b u
RAlBRi ÖZDFMi
mızce kabul edilen Tnüsavit mu amelesini görmekten ibarettir.
Zira eski tahsis ve yVni tahsis gibi ihdas edilmiş maaş ikiliği ve aradaki büyük para far kı kaldırılmıştır.
Bu suretle her emekli seyyan bir muameleye tâbi tutulacak-tır ki bu farksız muamelede a-na baba okşayışı kadar tatlı-dır.
Bu yerine getirildikten, mağmum kalblcr ve kırık gönülk r okşandıktan sonra irndad kuvveti almış' bir kıta gibi takvive edilecek aile büdceleri savesm-de yetişmekte bulunan fidanlar babalarının iyi hizmet ve yararlık izlerini daha kuvvetli ta-kib edebilecekler ve avni tem z kan ve celâdeti göstereceklerdir.
Sessiz çatılar altında küsmüş viran gönüller ferahlanacak "? c’vıltıları kesilmiş küçük yavruların masumane sedaları daha neşeli
iste mağdur emekF’er n’H. yet terfih edilivnr. Haf-rir» a kavuşturuluyor. «t-pippce k landıkları majınımivet v« tikleri ıztrrablar pek vîk’riı
• * sona erişiyor.
Hemen resmî seklini almış bulunan emeklilik tasarısının ı-yandırdığı sevine heyecanlan ve memnunivet emareleri çn’---relerde barizdir.
Bu güzel ve hâyırlı formidii bulup tatbiki lüzumunu vicdanî ve İnsanî cebhelerden müdafaa ve terviç edenler var olsunlar . Uzun senelerdenberi devam ede lUerrnnı-o ((cla
Cennetten firar:
ünich’den gelen bir telgrafa göre Çekoslovakya millî hava yollarına aid
bij tayyarede buhınan yolcular is-} in (?) çıkarmışlar ve tayyarenin yolunu degiştîrterek zorla Alman yaya indirtmişler. Yolda istika-xxıet değiştiren tayyare seyahatleri biraz sıklaştı. Böyle olunca bu fribi memleketlerde tayyareye bi-rtn yolculara:
•»
— Nereye gidiyorsunuz?
Diye sorulduğu zaman verilecek cevab:
— Bir şey diyemem... Yolda belli olacak!
(J?n ibarettir.
Rahmetli borazan Tevfik bahri
itfaiyesinde borazan çavuşu i-
1 'en bir gün itfaiye arabasının bey
g rlt rini alıştırmak için talim ara-
an ettirirken
t/asma
koşarak idm
feayvanlar birden gemi azıya alarak talim meydanının kapısından fırlariar. Kapıdakiler bağrışırlar:
— Nereye Tevfik?
Borazan, var kuvvetile dizginleme asılarak cevab verir:
— Ne bileyim ben... Hayvanlara Borun!
Uf ir Cennet fıkrası ve buğday:
Cennetleşen memleketlerden firarlar bana beşer tarihinin başlangıcı addedilen Â-- Iiavvâ remzini hatırlattı.
Malûm olduğu üzere Âdem Babamızla Havva anamız, Allahın buğday mahsulünden yememeleri hususundaki emre itaat etmemişler ve üç be$ buğdayı Cennette kalmağa tercih eylemişlerdi.
Tasavvuf! şiirlerde bu senbol-den istifade eden Hafız, isyanını şu beytile ne kuvvetli surette izhar eyler:
Pcderem ravza-ı- Rıdvan be diî lıendiine blfurııht
Nâ halef hâleni eğer meıı bece-vî ne fıırftşenı.
Mânası şudur: (Baham Cennet bahçesini iki buğdaya değişti. Ben de bir arpaya salmazsam babamın oğlu olmıyayım.)
Anlaşılan bizim buğdayla aramızın pek iyi olmaması tâ o zamandan başlıyor. Cennet ofisi, Â-dem babamıza bile §öyîc ağız tadı ile bir ekmek yedirmemiş.
Bizim ofisin de bir tilrlü buğday ekmeği işini düzeltememesi böyle atavik bir düzensizlikten i-leri geliyor.
Ofisin elinde ekmeklik ununu temin ettiği başlıca şehirlerin ihtiya cı için kırk, kırk beş günlük stok kalmış. Mahsule kadar idare etmek için bundan sonra yüzde elli buğday, yüzde 20 arpa, yüzde 20 çavdar, yüzde 10 mısır karışık unların öğütülmesi için değirmenlere
Cennetten firar - Bir cennet fıkrası ve
buğday - Büyük adamların resimleri -istanbulda köpekler
talimat verilmiş.
Bu hububat içinde en işe yarıya nı arpadır. Malûm olduğu üzere kahve yoksulluğunda da nohuttan evvel arpan kavurup kahve niyetine içmiştik. Şimdi yavaş yavaş buğday miktarını azalta azalta nihayet saf arpa ekmeğine yatacağız.
AhbablariTrtizdan gayet kahve meraklısı ve kahveden aıılar bir i-mam vardı. Bir gün bu yoldaki teb liği imtihan için aıpa karıştırılmış kahve ikram ettik... içti ve bir şey söylemedi. Hepimiz, anlamadığına hükmettik; biraz daha görüşüldü. Nihayet imam efendi hepimize veda edip giderken oda kapısının ö-nünde çöktü.
— Aman... İmam efendi, ne oldu?
liram»
- Merak etmeyin... dedi. Arpa-ıandım da...
Büyük adamlann resimleri: iiyük adamların doğum ahud ölüm günü gazete-
ler, mecmualar ve büyük zat-
ların resmini koyuyorlar. O zaman lar fotoğraf olmadığı için bütün
bu resimler uydur
MM
dır. Olabilir..
Fakat uydurmakta da yakıştır
mak şarttır.
Meselâ Fikret (Aveng-i- tesa-vir) inde hayalinde canlandırdığı şahsiyetlere eserlerinden aldığı intiba ile hayat vermiş Fuzulîyi gözünde Irakın âteşin güneşinin şu
lesi ile'tasavvur etmiş. Nef’îyi kasidelerindeki (âheng-i- taklidi) den ilham alarak: «.Bir yağız'çehre, çatılmış iki hançer kaşlı» bir adam olarak düşünmüş. Nedim'in (Çiçekle az bozulmuş refik bir sima) sı olduğunu tahayyül eylemiş... Velhasıl yakıştırmış. O kadar ki blr ressam bu tasvirleri ele ahp bununla birer pirtre dahi yapabilir.
Fakat gelgelelim her eli çizgiye yatkın olanların uydurdukları resimlere...
Dünkü gazetelerde büyük Türk miınan Koca Sinanm resmini koyuyorlar. Buna (resimlerini) demek daha doğrudur. Çünkü önüne gelen bir Sinan uydurmuş.
Kimi koca Türk dâhisini kaş, kirpik, saç, bıyık, sakal birbirine kanşui’ç bir halde yapmış.
Kimi muazzam bir kavuk altın
da süzük bir sima tasavvur etmiş. Kimi hiç bir noktasında ufak bir dehâ lâm’ası bile parlamıyan bir çehre düşünmüş...
Velhasıl hepsi birbirinden kusurlu bir takım yabancı şahsiyetler.
Sinan böyle olunca diğerleri hak getire...
Memleketin tanınmış ressamları bir araya toplansalar da resimleri uydurmasivon yapılması lâzım gelen büyük adamların yüzlerinin hatlarını tesbit eyleseler... Yalan doğru biz de bu çehrelere kendimizi alıştırsak.'
Istanbulda köpekler:
P eskiden Istanbulda binler le köpek vardı. Bu hayvanlar kendilerim faydalı göstermek için ellerinden, daha doğrusu ayaklarından geleni yaparlardı. Mahalleye bir yabancı gelfrte sal-, dırırlar, hattâ salarlar. Yangın o-hırsa havlıyarak sınırdan sınıra haber uçurarak şimdi telefonun ya pamadığı hizmeti pek güzel ifa e-derlerdi. Sonra kösele smâatında kullanılan bir madde ifrazında da kusur etmezlerdi.
Günün birinde bu hayvanlan Hayırsızadaya sürdük... Orada hep sini açlıktan öldürdük. Şimdi köpeklerin eski hizmetleri düşünülmüş olacak ki onların yeniden ü-remesi için imha edilmemelerine itina ediliyor.
Fakat zaman değişmiş. İnsan'.ı-nn ahlâklarını değiştirip birbiri- -rini yedikleri bir zamanda köp -lerde eski hilmiyet ne gezer?
Baksanıza... Yirmi tanesi biı a raya gelince vaktile büyük babalarını cn müdhiş işkencelerle öldü ren insanlardan intikam almağı lü şiinmüşler ve Maslakta e)l( riae ge çirdikleri bir insan yavrusunu pa-ralayıvermişler.
Köpeksiz köy bulduk diye değ-neksiz gezenler gözlerini açsınlar. , Bundan sonra değnek değil bir-r lobut lâzım.
Bir mecliste esnafın da müşterilerin de gözlerinin açıldığından bahsediliyordu. Nüktedanlardan biri şu fıkrayı anlattı:
«Salamon, hastalığını hal r aldığı dostu Yasefi iyâdete gitti...
Yasef bitik bir halde.idi; Salamon teselli için bir kaç.jsöz söyledi ;fakat hasta inliyerek: .
— Ah Salamon! dedi. Çok fenayım... Ümid yok... Öleceğim.
Salamon:
— Merak etme be Yasef... Neye ölecekmişsin? Bir kere kaç yaşındasın?
— Seksen yaşmdajım.
— Hiç üzülme. Allah senin canını yüz yaşına kadar almaz.
Yasef, hazin bir tebess* nle cevab verdi:
— Ne söylüyorsun be... Allaha acemi müşteri mi ki seksen dururken yüzden alsın!
1 I NİSAN IMS
Amiral Settle’ın
ı
yeni beyanatı
(Baştarafı 1 incide)
Dcc^(lcrdir» Bunlardan birinin kiyeye devri hususunda verlH«i5 blt tarar yoktur,»
Amiral Seltee, Türk kara suların da askerî üsler kurulup kurulmaya ■cağı hakkında rosulan bir suale, şu cevabı vermiştir:,
—• Amerikan yardımı. Gölcük ve İzmit, tezgâhlan ile Haliç fabri kalarıum tevsiipe matuftur. Ne Ak denizde, nede Karadeııizde üs kurulmayacaktır,» .
" — Türk Donanmasının uçak ge nülerine ihtiyacı olduğuna inaıu-yormusunuz?»
- — Türk Donanmasının Uçak ge milerlne ihtiyacı olup olmadığı hu susu, Türk hükümetinin takdirine kalmış bir meseledir, Bu yolda benim fikrim, hiçbir kıymet ifade ede mlyecek mahiyettedir.
İstanbul» seyahatim. Millî Savunma Bakanlığı ve Türk Genel Kurmay Başkanlığı tarafından ter-tib edilmiştir, Amiral Özdeniz Ne cati ile. İzmit ve Civarını teftişe matuftur.»
Amiral Sfettle. hususî mahiyetle olmak üzere Derincede. Amiral Öz deşin kıtaatını; Gölcük tezgâhları nı. gezdiğini, De. Komutanı Ülkeni ziyaret ettiğini, bu arada Haliç mm takasında ve Deniz okulunda tet kiklerde bulunduğunu söylemiş; yardım münasebetlle Türklyeye \'e rilen gemilerin ihtiyaca kâfi gelip gelmiyeceğl hususuna temas ede rek demiştir ki;
i
ı
« — Şimdiye kadar Türklyeye ve rilmesi takarrür etmiş olan gemiler, Donanmanın rüknünü teşkil edecektir,
TURKIYEYE DESTROYER VERİLECEK MI?
«— Son dünya savaşında zaferin kazanılmasında donanmanın bü 5-ük hizmetler? olmuştur. Destroyerlerin faydaları asla imkân edilemez. Fakat Türk Donanmasına Desroyer verilmesi hususu, ancak ve ancak Türk Hükümetinin kara rma bağlıdır ve Turkıyenin bunu takdir etmesi lâzımdır.
Kruvazör içinde ayni sözleı i tek rarlayacağım: Türklyeye kruvazör verilmesi yine Türk Hükümetinin kararına ve isteğine bağlıdır,»
Amiral Settle bunlan sonra. Ame rlkan yardımının denizle İlgili olan kışını, Türk Donanmasının nıüsmi riyetinin en yüksek dereceye yük seltilmesini ve tersanelerin, -gerek donanmaya gerekse ticaret filomuza ait gemilerimizin tamirine sağla yacak bir hale getirilmesine ait bu Ilınmaktadır, demiş pazartesi günü Ankaraya döneceğini söylemiştir,
An.Val. gazetecilerle bir arada re sim çektirdikten sonra, Türk gazete cilerile yanyana bulunmaktan em-sairiz bir şeref duyduğunu, ilk ola rah Türkiyeye 1919—1921 seneleri a rasmda geldiğini ve Amerikan işgal donanmasında o zamanlar teğ menlik vazifesini gördüğünü belirt miştir,
Haberleşme serbeslisi konferansı
(Başta rafı 1 incide) rek, Yenisabah. Bulgaristan'dan Türkiyeye g(*'en muhacirlerle, konuşuyor ve orilarm Bnlgaris tanda zulüm gördüklerini zorla dinlerinin değiştirilmesi için kendikff ine eziyet edildiğini ya zıvor.
Eöyle uydurma haberlere ma ni olamıyacak mıyız? Aleyhimizde o kadar yalan şeyler, soy. İliyorlar ki, trende rastgeldi -i ğım isviçreliler bizim Dimitrof’| un Bulgar mı. Rus mu oldu-’ ğunu benden sordular.
Buııun üzTV'i.ne komisyondaki murahhasımız Cihad Baban söz alarak, Bulgar delegesinin sözlerini tashih edeceğim» demiş ve devamla, «24 Harita eski Zagra Bulgar radvosu Türkçe elarak Bulgar Türklerine hibab etmekte ve memleketi terketme melerini, yurdlarım bırakmama larını tavsiye etmekte idi.
Bu neşriyat Yeni Sabah gazetesinin havadisinden sonradır. Şu halde Türklerin Bulga-ristanı terkettiklerini Bulgar radyosu bile kabul etmektedir. Vurdlanndan memnun olanlar ocaklarını neye terketsinleı ? Bunun cevabını,Bulgar delegesi verebilir mi? görülüyor ki. Yeni Sabahı tekzib eden Bulgar delegsini Bulgar radyosu yalan lıyor. 1 '*1
Sunu bütün heyetin iyice bilmesini rica edrirn:
M’SiHlerarası işbirliğinin bü
tün icaplarını takdir eden Tür kivenin ve Türk basınının bü -tün bu basın polemikleri karşısında daima meşru müdafaa ha linde kalmıştır. Bulgar delegesini verdiği misalde olduğu gibi' Türkiye ancak hücumlara mu-, kabele etmiştir. Parlak cümlelerle konuşan Bulgar delegesi, nutku ile realite arasında bir münasebet kurmalı, kendisini, tekzib eden kendi radyosunun ı neşriyatını takip etmeden boş, mesnetsiz ittihamlara kalkışma malı idi, demiştir.
Bulgar delegesi delegemizin; bu müdahalesine cevap verememiştir.
Sofya 10 (AP) — Bulgaris-tandaki Türk azlığının başn.iif, tösü Akif Osmanlı, Türklerin' Bu.igarlar tarafından fena mua-l rneleye maruz kaldıkları hak -kırda «Yeni Sabah» gazetesinde çıkan haberleri katiyetle ya .larlamış, Bulgaristanda Türk azl'ğının bütün siyasî, dinî hak ve hürrivetlere sahib olduğu -nu, kendilerine mahsus mekteb ve gazetleri bulunduğunu bildirmiştir.
TlMES IN MAKALESİ Londra: 10 (A.A.t — Bugünkü ba-
TEN! SABUN
SAYFA1 S
yazısında Cenevre Konferansım ba
Murahhas beylerimiz; eğleniyorlar!
(Baştarafı 1 incide) bağlamış görünüyordu!
ümidleri suya düşüren sade Fa-lih Rıfkı Atay mı1
Ya Hiiae.vin Cahid Yalçın?!
Onu hiç sormayın: zira sayın üs tad. Cenevreye hiç uğramamış bile. . Halen Pariste imiş, ve söylenenler doğru ise, çej'iz mubayaası işile meşgulmüş...
İhtimal ki bu 2 No. lu C. H. P. kalemşoru, mübayaat işini bitirdik ten sonra, Allah kısmet ederse, şöyle bir Cenevreye de uğrayıve-rir! Amma, o zamana kadar konferans dağılacakmış, yahud hara- _ retini kaybetmiş olacakmış; ne ç\-r kar!... I
Peki, diyeceksiniz, harcirahlar] tahsisatlar, ödenekler, filan falar.1 ne oldu? Hani resmî hükümet de-i legasyonu şöyle yapacaktı, böyle' yapacaktı?!... J
Buna da elbette evliyai umur karışır... '
Yalnız şu var ki; tahsisat mıdır. yolluk mudur, ödenek midir, her rte ise aldıkları paralan mutad şekilde memleket dahilinde rahat rahat yeselerdi hiç olmazsa bir mikdar döviz yine hudutlanmız i-çerisinda kalmış olurdu!,..
his mevzuu eden Times gazetesi dünyarun hakikati bilmeye hakkı olduğuna işaret ederek ezcümle şuıı lan yazmaktadır:
Cenevre konferansı, haberleşme hürriyeti hakkında Demokrat nıenı leketlerle Komünist memleketler a rasındakî esaslı ziddiyeti belirtmek ten bir iş yaymamışsa da gene bir şeye yaramamıştır. Hürriyete olan inancı belirtmek daima faydalı ve sahte akidelerin taraftarlarım yeni! den ortaya atmak dalma istifadeli dir, Batı memeketlerlnin delegeleri Cenevrede Rusyanın bütün düşünme hürriyeti boğduğuna işaret etmiştllerdl, Sovyet temsilcileri bıına cevaben Batı delegelerini büytik gazete sahiplerine esir olmakla itti hanı etmişlelerdir Yegâne Fark M. Bogomolovun çok iyi bilinen Komünist tezi hakkında bütün söyle dikleri Batı memleketlerinin basınında yayınlanmış olması fakat niuhasımlarımn sesinin doğu meni leketlerinde duyulmamış bulunmasıdır. Ruslar Pravda gazetesine ve
ı
»
!
Sadak - LavriçeF ; f Başta rafı 1 incide) ve gazetecilere verdiği beyanatta: «Evvelâ Türkiyeyi tanıyayım, sonra konuşurum» de» mişti. Bu itibarla, yeni elçinin bugünkü ziyareti, memleketimizdeki ilk resmî faaliyet şeklinde görülmektedir. ' (
/ Ajansın haberi 1
Ankara 10 (A.A.) — Anka-' raya gelmiş bulunan Sovyetler Birliği biiyiik elçisi Lavriçev bu giin saat 12 de Dışişleri Bakanı Necmeddin .Sadak’ı makamında. ziyaret etmiştir. 1
Günlerden bir gün; bir adam ona ters muamelede bulundu, imam ^dırmadı. kötü sözler söyledi, yine sesini çıkarmadı, mütecaviz bu sükûttan büsbütün öfkelenerek:
— Baksana bana, bütün bu sözleri sana söylüyorum ve hep sinden seni kasdeylivorum!
Devince, imam;
— Ben de senden yüz çeviriyor. susuyorum.
Cevabile iktifa eyledi.
işte, Kerbelâ belâsından çok gene ve pek hasta oluşundan dolayı kurtulan zat budur. O zaman, rivayetlere göre dört yaşında bir çocuk; yahud 14 ya şında bir gene veya biraz daha yas» ileride idi. Herhalde gençlikle çocukluk arasında bir yaş ta olması hâdisenin yürüyüşüne daha uygun düşüyor.
îbni Kesir ve sair büyük Islâm tarihçileri bu zattan bah-seylerken: «imamı âzim» demek suretile tebcil eyliyorlar.
İmam Ali Zeynelâbidin 91 senesinde 58 yaşında Medinede vefat edince, ailenin Pisliği büyük oğlu Mehmed Bıkır’a geçti, Zeyd; imam Bakır’ın kar
Mareşal Petainle mühim birmülâkat
(jî aş tarafı 1 Lucide) rim ki bunlar artık beni ilgilendiriri vordu.
(De Gol) ii neden mahkum ettirdim?
____ General DeGolIe mutabakat halinde mj idiniz??
P — Kendisi ile mutabakat teminine asla fırsat bulamadım. Benim fikir ve mütaleam sorulmadı ki...
— Onun harb hakkındaki telâk-kisile mutabakat halinde mi idiniz?
— Başlangıçta, evet.
— De Gol'ü gıyaben idama mahkûm eden sizin hükümetiniz değil mi idi ? ?
P — Şefin müsaadesini almadan Fransayı terkedip îngiltereye geçtiği için.
— Mütareke esnasında kendisi lngilterede bulunuyordu ve (Paul Revnaud) hükümeti tarafından oraya Fransaya dönmedi, kûm edilmesinin sebebi barettir.
P — Ölüme mahkûm ma idâm hükmü infaz fş bu kadarla kalmış oldu ve işi durduran da benim.
— General De Gol sizden müsa-de istemiş olsaydı bu izini verir mi idiniz?
P — Evet, derhal. Benden pek âlâ bu izini istiyebilirdi zira ben kendisini tanıyordum. Bu müsaadeyi iki elimle imzalardım. Fakat o kimseye ehemmiyet vermeden gitti. Ben bunun Fransızlara kötü bir örnek teşkil edeceğini ve devam eyliyeceğıni söyledim. Nitekim öyle de oldu. Kendisini sorgu ya çekip mahkûm eden ben değilim. Bunun delili de mahkûmiyetinin neticesiz kalmış olmasıdır. Hükmü derhal durdurdum.
— Şayet De Gol, şu veya bu se-beble. 1940 sonunda veya 1941 yılı başlangıcında ana vatana dönmüş olsaydı hükmü infaz ettirmek için kendisini tevkif ettirir mi idiniz?
P — Hayır, muhakkak ki ettirmezdim.
— Verilen hükme rağmen?
P — Bu meseleyi kapâtmıya karar vermiştim. Zaten o da bana karşı ayni suretle mukabelede bulundu. Hakkımda verilen idam hük münün infaz edilmedi hak ki bu De Gol’ün sayesinde olmuştur.
Afrikaya çekilmek
— 1942 yılı Kasımının sekizinci günü Almanlar mütarekeyi ihlâl ederek bütün Fransayı işgale kalkıştıkları vakit hareket hattınız ne olmuştu?
P — Tahmin edebilirsiniz ki vazi yetim neşeli olmaktan uzaktı. Vaziyet pek vâhim idi. O sıralarda müttefikler Alınanlara saldırmış olsalardı mesele çok daha evvel halledilmiş olurdu.
— Ne yapmayı tasavvur ettiniz ?w
P — Bana hafızamın iktidarından ziyade sualler soruyorsunuz.
— Şimalî Afrikaya çekilmeyi düşünmediniz mi?
P — Evet düşündüm. Hattâ yal Moskova radyosuna karşı İngiliz ve Amerikalılar tarafından yapılan tenkidleri işitememektedirler. Esa--sen bunu duysalar bile anlayamıya caklardır. Rusya insanlığın veya li beralizmin fikri disiplini altına hiç girmeden Feodalizmden Marksist diktatörlüğe geçen bir memlekettir,
Kötümser olanlar bu konferansı hiç bir şeye yaramamış addedecek, lerdir. Zra konferans kğkü birbiri ne tamamen zıt sahalarda bulunan İki mulıasım kısma ayrılmış bulunmaktadır. Fakat Batı memleket lerinin murahhas heyetleri bu kon feransta haberlerin serbestçe teati sİ İçin kendi aralarında iyi bir ca lışma başarmaya muvaffak olmuş lardır.
nız düşünmekle kalmadım, el altın da hususî bir tayyare bulundurma mak suretile büyük bir beceriksizlikte bulunduğumu kendi kendime i t ir 3 f ettim.
— Şimalî Afrikaya gidebilmek i-çin ciddi gayretler sarfettiniz mi?
P — Dostlarımdan genç bir subaya elde bir tayyare bulunmamasının ne kadar yazık olduğunu söy ledim ve bana bir tayyare tedarik etmesini kendisinden istedim.
— Bu subayın musunuz?
P — Evet bu
Menetrel idi.
—Bu zat sizin ğil mi?
P
kat
ismini hatırlıyor
subay Bernard
hekiminiz idi de-
I
hükümeti gönderilmişti ve bir daha ölüme mah-bundan i-
edildi am-olunmadı.
ise muhak-mudahalesi
istemiş!
f*
— Bana hizmet ediyordu. Fa-bana tayyare bulamadı.
Dostları hakkındaki kanaatleri
(Laval) hakkında ne düşünü-
yorsunuz ?
P — Laval âdeta benim ada-mımdı. Hizmetlerimi gören ve ken dişinden istifade ettiğim adam. Bütün memurları gayet iyi tanıyor du.
— Kendisine itimadınız var mı i-di?
P — Kendisine itimadım vardı. Zira başkalarının sahih olmadığı haberleri bana verdi.
(Sonu var)
Mısırda komünist faaliyeti
Kahire; 10 «(A.A,) — Actualites 1 simli dergiye göre Kahire ve Isken deriyede patlak veren polis memur ların grevi bütün memlekette muazzam Komünist hareketinin baş-langıcmı teşkil edecekti. Dergi hiikû metin elinde bulunan vesaik gereğince taarruzun tam bir plânım neşretmektedir,
Sözü geçen dergiye bakılırsa polis grev ilân ettiği sırada bazı hâdise ler yaratmak maksadlle bir takım kışkırtıcılar 25 bin İngiliz lirası sar fetmişlerdlr,
Kahire belediye lıastahanelerinin' tahribine meydan veren grev neticesinde yakalanan yüzlerce hasta bakıcı, vazifelerini terketmek üzere kendilerine iki üç lira verilgidini itiraf etmişlerdir,
Bu tertip plânına Üniversite ve lise öğrencilerde taşra şehirlerinde ki tramvay ve otobüs işçileri ve 36 bin ilk mekteb öğretmeni iştirak e decekti,
Actualites mecmuası plânın aka metini şu sebeplere atfetmektedir:
1 — Iskendcriyede grev tam ma nâsile hüküm sürdüğü halde Kahi rede polislerin ancak bir kısmı bu harekete iştirak etmiştir.
2 — Ordu mühim merkezleri eli
ne geçirmiş ve hükümete sadık kal mtştır, ------
3 — Öğretmenler grev ilân et meği reddetmişler ve Kahire işçlle ri kargaşalıklara müdahale etmemişlerdir,
I
*1
Rus Mareşali nereye gitti?
(Baştarafı 1 incide) etmiştir. Ingiliz işgal bölgesindeki Jlus askerî heveti şefi tüm general E. 1. Şikin’in de, bölye-den perşembe nünü ayrıldığı bu gün öğrenilmiştir.
Sokolovsky’nin ayrılışı türlü şayialara yol açmıştır, kavnaklar görüşmeelrde mak üzere Moskovaya kanaatindediıier.
Diğer bazı çevrelere Mareşal Sokolovski, sovyet işgal bölgesinde yapılmakta olan ilkbahar manevralarına gitmiş tir.
Şikin’ in ise «başka bir yere» nakledildiği bildirilmekle iktifa edilmiştir. Sokolovskynin gaybubeti özel bir ilgi uyandırmış zira 5 Nisanda Berlin üzerinde \ukuagelen hava faciasının hemen hemen akabinde yer almış lir.
RUSLARIN YENl KARARLARI
Berlin: 10 (AP) — Son günlerde Batılı müttefiklerle karşı seyrüse-! fer tahditleri ihdas eden Rusların şimdi de Berlinle Batı işgal bölgele I rl arasındaki telefon, telgraf mırtıa beratile hava irtibatına müdahele-ye hazırlan makta oldukları bugün açıklanmıştır.
Resmi Ingiliz ve Amerikan makamlarına göre, Ruslar, Sovyet iş gal bölgesinden geçen telefon ve telgraf hatlarının kontrol ve bakı-mlle mükellef muhabere birliklerinin pasolarını yenilemekten imtina etmişlerdir, Şimdi pasoların müddeti 15 nisanda sona ermektedir, , --------—
Ruslar bu tarihten sonra kontrol ve bakjnn deruhte edeceklerini bildirmişlerdir, Amerikalıların Rus işgal bölgesinde Weinıarda 5 kişilik bir bakım grupları mevcuttur.
Bundan başka Ruslar, bölgeleri üzerinden geçen hava hatlarına da ir yeni bir "hava güvenliği; talimat namesi teklif etmişlerdir, İngiliz ve
■ Ameıkan makamlarına göre, teklif edilen yeni teklifler Berlinle Batı bölgeleri arasındaki hava seferlerinin tahdidine matuftur,
Rusların uzlaşmaya varmak istemeleri muhtemel
Londra: 10 (A.A.) — Berlin’deki durumu bahis mevzuu eden ti-1 meand tide dergisi, bu durumun Avrupa’da komünist olmıyan unsurlar için büyük bir teşvik teşkil etmiş olduğunu belirtmekte ve yazısına şöyle devam etmektedir:
Rusların çok yakında Berlinde ki günlük meseleler hakkında her hangi bir uzlaşmaya varmak arzusunu izhar edecekleri zannedil -inektedir. Fakat Ruslar, herşeye rağmen uzun vadeli meseleleri ter ketmeyeceklerdir. ı
Batı devletleri için bir sıra ye-, ni sıkıntıların çıkması beklenebilir. Ruslar şimdi sadece yoklamak la meşgul bulunmaktadırlar. '
C.H.P. Divân
“ Eski Novotni,,
ile Saz Salonu
Bası bulıın-gittiği
göre.
*
*
l
Her akşam memleketimizin en muhteşem saz hey’eti Pazar günleri içkisiz aile mabuesi
• •
. ,
■ Sıcak bir yuvaya hasret çekenlerin, acılar duyan, neş eye koşan I gönüllerin, bin espiri ile süslenen bir hayat aşkının romanı I r ugün A |VflŞINGTONUN EVİ ÇR
cGeorge Washington Slept here*
ANN SHERİDAN — JAK BENNY’nin gülmekten
ağlatan büyük filmleri
Sinemasında
toplantıları sona erdi
Ankara 10 (Hususî) — Partisi Dîvânı bu sabah ve öğleden sonra olmak üzere iki u-zun toplantı yapmış ve içtima sonunda aşağıdaki tebliğ yayınlanın | tır:
C. H. P. Genel Başkan Vekilliğinden:
C. H. P. Dîvânı Nisanın 9 ncu cuma günü Ankarada parci merkezinde toplanıp ve devamlı iki gün çalıştıktan sonra mü teakip toplantısını Haziranın 11 inci cuma günü yapmak ü-zere çalışmalarını bitirmiş, aşa ğıdaki kararları almıştır:
1 — Genel idare kurulunuo geçen iki ay içinde memleketin umumî durumile parti durumu ııu açıklayan ve bu müddet i-çinde cereyan edip partiyi ilgilendiren olaylar» açıklayan raporu münakaşa ve tasvib edilmiştir.
2 — Genel idare kurulunca, hazırlanan ziraî kalkınmanın e-saslannı derleyen rapor, parti
Çukurovada bereketli yağmurlar
Halk
• •-W
Tarsus 10 (Telefonla) — ae’t lâk felâketinden bugüne kadaa Çııkurovaya bir damla yağmur düşmeyişi köylüleri telâşa sürmüş ve bu arada bankaların da çiftçiye krediyi kısması, onları son derece üzmüştü. Tarım Bakanlığının gönderdiği traktörler de kuraklık yüzünden işleyememekte idi.
Bugün başlayan yağmur bütün çiftçilerin yüzünü güldürül üştür.
Berliu
programı hükümlerine ve günün ihtiyaçlarına olduğu kadar, I
hükümetin de fikir ve hazırlık larına uygun görülmüş ve hükümete tevdii kararlaştırılmış-' tır.
3 — 917 ikinci 6 aylık parti merkez hesapları hakkındaki denetçiler raporuna Dîvânca it-' tilâ hâsıl olmuş ve tasvib edilmiştir.
4 — Parti teşkilâtsıza aks eden halk dileklerinin bir netice'^ isal edilmesi tedbîrleri yeniden özivle müzakere edilmiştir.
5 — Halkevlerinin bir tes’s haline getirilmesi hakkında g. i-dare kurulunca mutahassıslar -dan alınan rapor dîvânın ittilâ-ına arzedilmistir.
6
henüz satın alınmamış 947 seresi pamuk mahsulü ile yağlı maddelerin bugünkü durumuna bir tedbir bulunmaşı hakkında ki istek, hükümetin talebile ve dîvânın tasvibile hükümete tevdi edilmiştir ve gündemdeki diğer işler de sonuçlandırılmıştır.
Gukurovanın hükümetçe
Ayni mevzuu yorumlıyan Spoc— tatör dergisi şunları yazmaktadır:
Üç batı devletinin Berlinde bir İngiliz uçağının tahribi ile netice lenen kaza üzerine beliren buhran dan sonra hile sıkı bir şekilde ha rekete devam etmekte olmaları Rusların niyetlerine sadece bir son vermekle kalmamış fakat ayni vza-manda Berlinde ve batı Almanya-da bulunan bütün Almanlar üzerinde hayırlı bir tesir husule getirmiştir. Bununla beraber durum hâlâ gergindir.
Niifıız sahibi Almanlar
Frankfurt 10 (A.A.) — Nüfuz sahibi Almanlar, bir batı rejiminin kurulması meselesi hakkında git tikçe daha fazla lehte hareket etmektedirler.
Bu hislerin İngiliz askerî valisi General Robertson’un geçen hafta İngiliz hükümetinin siyaseti hak kında Dusseldorf’ta yapmış olduğu beyanat sayesinde kuvvetlenmiş ol duğu zannedilmektedir.
------o
Bari limanındaki silâh yüklü motor --------------(»— —
Roma 10 (A.Ar) — Bari limanında bulunan Lino motö -ilinde bir araştırma yapan polis memurları Yugoslav mamulatı oldığu sanılan sekiz bin si lâh ve Çekoslovak mamulâtı 6 milyon fişenk bulmuşlardır.
9
-------o------
Harbde Berlinde kaç kişi öldü
-- ■ O-
Bc.liıı 10 (A.A.)
makamlarının uzun inceleme çalışmalardan sonra yayınladık lan rakamlara nazaran harb si rasında Berlin üzerine yapılanı »hava hücumları sırasında 35. bin kişi ölmüş ve 26. bin kişi de ağır surette yaralanmıştır.
Bununla beraber henüz temiz lenmemiş olan enkaz altında kalmış bulunanların sayısı bu miktara dahil değildir.
1945 şubat-ayında müttefikler tarafından yapılan tek hir taarruz sırasında ,6. bin kışı ölmüştür.
Londra üzerine yapılan hava hücumları sırasında ölenlerin ’ mayısı ise aşağı yukan 30. bin dir. Ağır surette yaralananların miktarı ise 50 binden ladır.
----o-----
Rusyanın “Veto,, suna rağmen
sana
Kı(k bin kişiyiz, C
(Baş ta rafı 1 incide)
üye sıfatlle kabul edilmesini isteyen kati mahiyette bir takrir vermiştir, Austin takrirden Postdamda Bir leşik Amerika, Ingiltere ve Sovyet Rusya, tarafından kabul ve tasdik olunan İtalyaınn hususî mevkiini hatırlatmış ve Itaiyarun Birleşmiş Milletler kurulna kabul işini, güvenlik konseyince sıfatları tanınmamış memleketlerin kabulüne bağ lı bulundurmak isteyen Sovyet hareketinin gayrin adilğne olduğunu kayıd ile '.bu kabilden bir pazarlık teşebbüsünün güvenlik konseyinin şeref ve haysiyetile hiç şüphesi? telif edilmez., bulunduğunu ilâve el mîştir,
RUSYANIN VETOSU
Lake Cuccess: 10 (AA,) — Güvenlik konseyinde Sovyet murahha sı Gromyko. İtalyanm Birleşim i s Milletler kuruluna girmesine karşı ve tosunu kullanmıştır,
Lake Success: 10 (AA) — Gro-mykonuıı vetosundan evvel İtal-yanın Birleşmiş Milletler kuruluna girmesi iki muhalif karşı 9 oyîı kabul edilmiştir, *
Aleyhte oy verenler Sovyet Rus ya ve Ukranyadır,
45 günlük buğday stoku kaldığı yılan fBaştarafı 1 incide)
ve ilgili belediyelere tebliğ edinrş bulunmaktadır,
Yüzde 50 buğday, yüzde 20 arpa yüzde 20 çavdar ve yüzde 10 nispe tinde nnsır ihtiva eden 82—84 ra i dımanlı undan tek tip ekmek ima'i ne muhtemelen yarın veya sah gü nünden İtibaren başlanacaktır.
ilgililer, yarın bir fırında çesri tutulacağını ve salı günü de bir» i fırınların ayni undan ekmek imul edeceklerini söylemektedirler.
Yarın belediye daimi encümeni son kararnameyi İnceleyecek ve yeni tip ekmekteki rutubet derecesi ııi ve gramajını tayin edecektir.
Diğer taraftan Toprak Mahsulle ri Ofisi, değirmenlere yeni çeşniye göre un İmal etmelerini bildirmişti’, — ----
Arpa mktannın yüzde 20 nlsbe-tlude olması dolayısile yeni tipek-meğin fazla kaşıntı yapacağı ve çilt hastalığının çoğalacağı iddia e dilmektedir,
f-iz oturma. Biz; hepimiz iıar-tfeyiz.
Hepimiz de senin uğrunda can vermeğe hazırız. Şamlıların nesinden korkacağız! önümüze düş, çıkıp düşmanlarımızdan in tikam alalım.
Diyerek teşviklerim :sıar de ret esine vardırıyorlaniı. Zeydin tereddüdü zail olmak üzereydi; onu seven yakınlarından biri nasihatte bulundu:
— Küfeliklerin sözlerine kapılma ve onlara asla güvenme. Bunlar; o insanların oğulları-' dır ki. büyük ceddin Ali Bin! Tâlibe vefasızlık göstermişler-' dir. Ceddin imanı Haşana biati eyledikten sonra, arkadan hii-' cim’ ederek sırtından HiFatiniı yırttılar, kendine hücum ciire-! tını gösterdiler Biivük babaı ( Hüseyitıe ne yaptıklarını, nasıl! tek başına bırakarak felâkete! siiı bitlediklerini elbette unut-! ınanuşsındır. Söyle bana, sana kaç kişi biat eylemiş?
— 40,000 kadar olmalı!
— Peki, ceddine kaç kişi biat eylemişti; tahmin edebilir misin ?
Adres de(yi*t renlere
1 Mayıs kurasında çekilecek
1 Mııhahanımed Bakir ve Zeyd — ima-Yine nasihat dinlenıiyeıı bir imam — Hak imam göçtü! — Halefe Hişam ve imam ve cesedine ceza ve cesedi yıllardan sonra indiren
Babalarının ölümünden sonra anlaşamıyan iki kardeş: --- — Kuleliler, tekrar sahneye çıkıyorlar! —
Rafziler!
— Hayattakine işkence, öliiniin başına Bclk kalesinde asılı Tiirk veya Acem kumandan!
Mutezile mezhebinin kurucusu Vasıl B. Ata dan ders okumuş bulunduğundan ağabeyisi, onda itizâl ta raf darlığı hisseder, bu vaizden aralarında tartışma ve güceniklik eksik olmazdı. Ağabeyisi hayatta bulundukça Zeyd; I-Iuruc etmeği nıünasib bulmadı, yahud cesaret edemedi, amma sessiz kalmamak icap eylediği hakkında ki fikrini de değiştirmedi. I-ınam Mehmed.Ba —vefat eyleyince; (116 da. diğer rivayetlere göre 117 yahud 118 de’
met hakkı!
Küfede gizli bir taritşma Zeyd — hakaret!
Zeydin acıklı ölündi
— Zeydin oğlu Yalı yanın sonu
deşidir. Zeyd kardeşine:
— İmamet; senin hakkı ııdır ııeden ortaya atılıp hakkını i-leri sürmekten çekiliyorsun?
Diye zorladıkça;
— Babamız Ali Zeynelâbidin, herkesten Alıak ve üstün iken imamet dâvasile Huruç eylemedi.
Diverek, muvafakat eylemezdi. İmam Mehmed Bakır; Şirinin tmamiye fırkasınca beşinci imamdır. Babası gibi âlim
fâzıl, mütevekkil ve halûk idi. Diğer taraftan kardeşi Zeyd;
9
artık çekinmeğe lüzum kalmadığını düşündü. Kûfeliler; evvelâ Resul’e karşı daima gösterdikleri iğfal ve hiyaneti Zey-de karşı yapmaktan da çekinmediler. Gizliden gizliye ona haberler gönderdiler; biatlerini teyid ve tekrar eylediler, o derece ileriye vardılar ki, Zeyd de biivük babaları gibi bu dö-nek insanlasın vaadlerirıe ünıid bağladı. Küfenin ileri gelenleri ona;
— Hilâfet, irs ve istihkakla şenindir. Bir köseye çekilip ses
20,0(10
apartman katı
liralık
1 ',000
Çeşitli para ikramiyelerine alt kura numaraları Nisan ayı içinde Aile Cüzdanı sahiplerine bildirilecektir. Banka’da yazılı adreslerini değiştirenlerin yeni adreslerini en geç Nisana kadar bildirmelerini rica ederiz.
liralık
(Devamı var)
SAYFA:*
TRN!8ABAR
Patrik Maksimos | dedikodusu alevlendi
( # 11 ■
Uzun müdılettenberl dedikodu mevzuu olan Rum Ortodos Patrlkl Maksimosun hakkında aldığımız eon malûmata göre, halen Heybeli ada hastahaneslnde yatmakta olan Patrik sıhhî durumu dolayısile İsti fa kararını vermiştir. Fakat İstifa. 17 metropolitin İştirak edeceyi Sen 61nod toplantısında resmiyet keşbe decektir. Bunun İse Paskalya yor tuşundan evvel olmıyacağı beyan e dilmektedir.
Sen Sinodda. içinde Kadıköy met ropolltl Thomasın da bulunduğu 4 metrepolid, Maksimosun istifasına taraftar görünmemektedirler.
Diğer taraftan Maksimosun, istifa için Sen Sinodla müzakerelere giriş tiği ve bazı şartlar ileri sürdüğü İd dia olunmaktadır,
Bu şartlar arasında. Patriklikten çekildiği takdirde, kaydı hayat şar tı ile ayda 2000—3000 lira da talep etmiştir,
SU İLE HAZIRLANAN VE D. D. T. Ll HAKİKÎ İNGİLİZ BADANA BOYALARI *
Bir oda sadece 5 lira ile
D. D. T. İldir.
Çabuk kurur, hiç koku yapmaz. İstenildiği zaman yıkanır, çıkmaz, Hariçte, dahilde, duvara, tahtaya,
3,5 Librelik orijinal aıııbalâj 22 M2 boyar.
Türkiye satış yeri:
SABRİ KILIÇOGLÜ VE ORTAKLARI TÜRK LİMİTED Şti.
Tünel caddesi No. 22 Galata, Telefon: 42119
boyanıl
T
Muhtemel üçüncü bir dünya savaşında Ingilizler (Baştarafı 4 üncüde) binliğe sahibdir. Şu anda, vak-tile Leeds’den Londraya giden bir trende rastladığım bir yolcuyu hatırlıyorum. Bu adam; karşıma geçip oturmuş, bütün yol müddetince ağzını açmadan, trenin penceresinden kuraklıktan çathyan tarlaları seyrediyordu. Fakat o, tam Londraya yaklaştığımız bir sırada başını kaldırarak şöyle demişti:
«Şükür ki yine şurada burada biraz yeşillik göze çarpıyor !»
Bu nikbinlik tamamile bir în gilize hâs olan bir hususiyettir. Bundan
Waldo rıüdhiş büküm söylediği bir nutukta İngiliz ka rakterini şöyle belirtiyordu: «•Feyizli ve bereketli devirlerde
Ingilizler umumiyetle durgun ve mükedderdirler. Fak^t onlar, karışık harb ve sefalet yıllarında gizli bir enerji ve hayret verici bir hayatiyet kazanırlar.» Bu nutkun söylendiği tarihin üzerinden tam bir asır geçmiş bulunuyor. îngilizler, bundan sonra birçok acı yıllar geçirmişlerdir. Fakat Ingiliz karakteri. daima kendi kendisinin ayni kalmıştır.
Ingiltere ikinci Dünya sava şile tarihine bir çok şanh sahi-feler daha eklemiştir. Karışık âünya durumunun bir Üçüncü Dünva savaşını mümkün kıldığı bu nazik dakikalarda o, yine nikbin karakterini muhafaza et nıekte ve milletlerin kalbinde, insanlığın felâketli kadrini çelebileceği ümidini uyandırmak tadır. e
Nevvork Times’tcn
bir asır önce Ralpb Emerson, memlekette bir İktisadî buhranın sürdüğü bir iamanaa
w?"
*
*
*
*
renk atmaz, demire sürülür.
Ortaokul - Lise ve Teknik Okullar Talebesine
Tuna Dersevi’nde
MATEMATİK - FİZİK — KİMYA — LİSAN Dersleri verilir.
Dersevi Talebesini en iyi şekilde ve kısa zamanda imtihana
Müracaat: Pazardan başka
hazırlar. ■
her gün saat (14-18) arasında’
, Atatürk Bulvarı No. 88
TUNA DERSEVİ (Aksaray Postahane karşısı) İSTANBUL
AKSARAY
f
Yerli 1,11 ve Clevland cinsi pamuk satışı
Ofisimizin Fındıklı re Mersin depolarında mevcut yerli I.n ve Clev land cinsinde pamuklar aşağıdaki fiyatlarla satışa çıkarılmıştır.
Bir balya On Balya On Balyadan
kilo fiyatı kadar kilo fiyatı yukarı kilo fiyatı Krş Krş, Krş.
Cinsi
Yeril 1 155
Yeril II 150
Clevland (Karışık) 150
Satış Müdürlüğünden izahat alınabilir,
Telgraf: İstanbul — Tarfo Ticaret Ofisi
Telefon:24236 Valde Hah Kat 5
150
145
145
145
140
140
I
Devlet Orman fş’etmesi Partin Müdürlüğünden:
1 — işletmemizin Ulupmar Bölgesinin Ahmedusta deposunda mev-2785 adede denk 248 527 metreküp kayın İç hatılı ve Iskarta Tarvers
cut
1/4/948 tarihinden itibaren 19 gün müddetle açık arttırma suretlle satışa konulmuştur,
2 — Açık arttırma 19/4/948 pazartesi günü saat 15 de işletme binasında toplanacak komisyon önünde yapılacaktır,
3 — Beher metreküpün tahmin) bedeli 40 liradır. Yüzde 7,5 hesabile muvakkat teminat alınır,
4 — Bu işe ait şartname Ankarada Orman Genel Müdürlüğü Istan bulda Başmühendisliği Araç, Karabük İşletmeleri İle Müdürlüğümüzde görülebilir,
5 _ isteklilerin belli gün ve saatte müsbit evrak ve İlk teminatları
ile komisyona müracaatları (4526)
Kuduz köpeklerle mücadele
Ankara 10 (Hususî) — Burada kuduz köpeklerle mücade leye devam olunmaktadır. Bir ay içinde iki bine yakın köpek ve yüz kadar da kedi öldürülmüştür.
Van ve S’ird valileri
Ankara 10 (Hususî) — Siird vâliliğiııe, vâli vekili Turgud Başkaya, Van valiliğine vâli vekili Nureddin Aynukse tâyin edildi.
BAYINDIRLIK BAKANI DÜN ŞEHRİMİZE GELDİ
Bayındırlık Bakanı Kasım Gülek, dün sabahki ekspresle Ankaradan şehrimize gelmiştir,
Bakan, şehrimizde kaldığı zaman zarfında Bakanlık teşkilâtı ile ve Adliye Sarayı inşaatile meşgul ola çaktır.
Bakanın bu hafta İçinde muhtelif mevzular etrafında İzahat ver mek için bir basm toplantısı yap ması muhtemeldir ,
Konservatuar Türk Musikisi konserlerine tekrar başlanıyor
13 Nisan sah günü saat 18,30 da Şehir Komedi tiyatrosunda verileceğini evvelce bildirdiğimi zKonser vatuvar Türk musikisi konseri hazırlıkları tamamlanmıştır, Alâkalı larca beklenen bu konsere Safiye Ayla, Akile Artun ve Ekrem Kon. gar solist olarak İştirak edeceklerdir.
• •
Öner ve Yücel dâvası
neşrolunan davasının teşkil eden şekilde ba-
ÜÇÜNCÜ KİTAB
İddia ve Karar
Profesör Avukat Kenan tiner tarafından ve öner - Yücel üçüncü ldtabını bu eser nefis bir
silip satışa çıkarılmıştır. Mik dan pek mahdut olduğundan tükenmek üzeredir. Mem leket çapında bir dâvanın tamamlayıcı kitabı olan bu e-ser her Türk münevverinin kütübhanesinde yer alacak bir kıymet ve ehemmiyettedir. Kitabcılardan arayın.
Fiyata 175 kuruştur.
*
«Yücel - öner» dâvasına aid Profesör Kenan önerin eserlerinden birinci ve ikinci cildlerin mevcudları tükenmek üzeredir. Bu kıymet U ve ibret verici kitablann her üçünü de Ankara caddesindeki «Kanaat» ve «İnkı-lâb» Kitabevlerinden tedarik edebilirsiniz.
n
inci
)
)
)
)
santimi
)
»
)
)
İBTANBUL BELEDİYESİ ŞEHİR TİYATROLARI
maktu olarak sayfa,
)
)
»
Yeni Sabah 1
İLÂN FİYATLARI
Kr.
1500
500
400
500
250
180
Başlık
1
2
S
5
e
V-
emekli-göriîle-
etrafını sefalet
Ista nbul Belediyesinden:
Belediye zabıtası talimatnamesinin seyrüsefere aid kısmındaki 112, 114 ve 115 inci maddelerinin aşağıda gösterilen şekilde tadili ve bu maddelere bazı hükümlerin ilâvesi genel meclitın 28.2.948 T. li toplantısında
I | MSAN İM
kabul edilmiştir.
Sayın halka ve alâkalılara bildirilir,
YAPILAN TADİL VE İLAVELER:
Madde: 112
1 — (Otobüs) 12 kişiden fazla yolcu taşıyan motörlü kara taşıt aracıdır. Resmî ve özel kurullar tarafından yalnız kendi hizmetlerinde kullanılan otobüslere (Hizmet otobüsleri) denir. Bunlar İle ücretli yolcu veya eşya taşımak yasaktır. Bu nevi vasıtalarda, otobüsler hakkın-daki hükümlere tâbidir.
2 — (Her otobüs) ve (Kaptıkaçtı) nın şoför mahallinde karoseri ve motor akşamını —kullanırken— tahrip etmiyecek evsafda gazlı kimyevî ikişer adet yangın söndürme cihazları bulunacaktır.
Madde: 114
C) 1 — Tek katlı otobüslerde yerden itibaren yükseklik en çok 3 metre, uzunluk en çok 11 metre, dışından genişlik ancak 2,60 metre ve İçden yükseklik, en az 1.80 metre olacaktır.
Ancak içten 1.80 metre yükseklikteki otobüslerin geçemiyeceği yerlerin durumuna göre bu yükseklik indirilebilir.
2 — Çift katlı otobüslerin eb'adı tek katlı olanların, eb’admın ayni olacak, yerden yüksekliği nihayet beş metreyi bulabilecektir. Muayyen iki mıntaka arasında çalışmak kaydı şartı ile iki katlı otobüs işletilmesine müsaade edilebilir.
D) Sağ yanda olmak üzere biri giriş biri çıkış olarak her otobüsün iki kapısı bulunacak ve genişlikleri en çok 80 cm. olup kanatlan içeri doğru açılır cinsten olacaktır.
Genişliği asgari 1.40 metre ve sağ orta tarafda bulunmak şartile bir kapı da olabilir.
H) Pencerelerde perde bulunacak ve sağ taraf pencereler açılır kapanır sistemde ve sol taraftakiler sabit bir şekilde olacaktır. Sağ tarafın pencereleri yazın açılacaktır.
L) Yolcuların seyahatlerini sarsıntısız yapabilmeleri maksadı ile otobüslerin şaseleri fabrikasınca otobüs şasesi olarak imâl edilmiş bulunmaları, hem karoseri hem de şasenin makaslar, amortisörler kauçuk mesnedler ve yaylar gibi süspansiyon tartibatını şarttır.
Kamyon şasesi üzerine inşa edilmiş olup plâka yeye (Şimdiye değin) müracaat etmiş bulunanlar otobüslerin çalıştırılmasına müsaade edilemez.
Madde 115
Kamyon ve kamyonetler aşağıdaki hükümlere tâbi olacaktır:
1 — A) Bir tona kadar motörlü araçlara (Kamyonet) daha fazla taşıyanlara kamyon denir.
B) Kamyon ve kamyonetlerin yerden yüksekliği en çok 3 metre, dış dan genişlik en çok 2,35, uzunluk en çok 10 metre olacaktır.
C) Römorklu kamyonlara da (B) fıkrasındaki ebadı geçmemek şartile seyrüsefer müsaadesi verilir.
D) Arka tekerleklerde çamurluk bulunacaktır. Bu çamurluklar tekerleğin azami genişliğinden taşkın olamaz.
E) Şoför mahallinde otobüslerde olduğu gibi bir adet gazlı yangın söndürme cihazı bulunacaktır.
F) Direksiyon solda olacaktır.
G) Kamyon ve kamyonet şasesi arka uçlarına en çok 40 cm. ek yapılabilir. Bu şaseleri keserek dingil mesafelerini her hangi bir şekilde uzatmak yasaktır.
2 — Hem insan ve hem yük taşıyan hizmet kamyonetleri:
A) İstimal yerine göre, ayni zamanda insan ve yük taşımak üzere bu araçlan icabında koltukları çıkarılarak yalnız yük veyahut koltuklu olarak yalnız insan taşıyabilen araçlardır.
B) Bunların insan ve yük taşıma hadleri belediyece tesbit edilir.
C) Bu çeşit araçların sevk ve idaresi için amatör ehliyetnamesi ile binek otomobili kullanma ehliyetnamesi kâfidir. Bunlar ile ücretli yük ve insan taşınamaz.
D) Bu araçlarda otobüslerde olduğu gibi bir adet gazli yangın söndürme cihazı bulunacaktır.
E) Direksiyon solda olacaktır.
MUVAKKAT MADDE:
Halen plâka verilmiş olup direksiyonları sağda olan taksi otomobil, otobüs, hizmet otobüsü, kamyon, kamyonet, kaptıkaçtı, hizmet kaptıkaçtısı ve hizmet kamyonetlerinin direksiyonları bu talimatnamenin tatbikinden itibaren bir sene sonunda direksiyonları sola geçirilecek ve gazli yangın söndürme cihazları ile teçhiz edilecektir. (4655)
----------—---------------------------------------
İflt. Borsasmın 10/4/6*8 Fiyat; a iş Londra n ,3t5
Nevyork 2W,50
Parls 1.306
Ccncvrt ug 727
Amsterdaifc mc
Brüksel 63ft8
Pra& 560
otokholn 77,896
Lizbon 11 oac
ESHAM VE TAHVİLAT
Eshav ve tahvilât üzerine muamele olmamıştır,
a
8.29
8.30
8.30
8.45
».15
10,00
10.30
11,00
hamil bulunmaları
almak üzere beledi-müstesna bu kabil
11,35
11.45
12,30
13.00
13.00
13,15
13.45
14,00
17,58
18,00 M, s, ayan.
18,00
RADYO
touflttnkü Program
PAZAR _ 11/4/1948
Açılış ve progran M, s, ayarı, Haberler,
Müzik; Çaşitli
Hafif Müzik (Pl.)
Müzik: Dinleyici
İstekleri (Pl,)
Müzik;
Operet
Müzik:
Müzik:
Senfoni Orkestrası,
Müzik: Piyano Soloları (PLi Müzik: Yurddan Sesler, Müzik: Karışık Şark)lar.
M, s, ayan, Haberler, Müzik: Çeşitli Müzik (Pl.) Müzik; Junıplng Jacks (PJ ) Kapanış,
Açılış ve Program,
Hafif Uvertüler ve Parçalan (Plj Kanşık Şarkılar (PL Radyo
Müzik: Radyo Dans Orkestrası,
Müzik: Hafif Sololar (Pl,) M. s, ayan, Haberler,
Geçmişte Bugün
Müzik; ince Saz
Pazar Gazetesi,
Müzik: Şarkılar,
1845
19.00
19.00
19.15
19,20
20.15
20.30
20.45 Müzik: Saz Eserleri,
21.00 Müzik: Şarkılar, Türküler
21.15
21.40 Müzik: Dans Müziği «Pl.
22,10 Konuşma: B, T, G, Direktördüğü,
22.30 Müzik; Dans Müziği )Plj
22.45 M, s, ayarı,
22.45 Haberler,
23,00 Program ve Kapanı?
-------a
Temsil,
Teknik Okulu Müdürlüğünden
Bir ev sahibi dmek her yurddaş için bir gayedir
Türkiye İş Bankası
Bu arzunuza ulaşmanız için size imkân sağlamıştır. Bundan faydalanınız.
Türk.ye İŞ Bank asında tasarruf hesabınız yoksa
i derhal bir hesap açtırınız.
İT
Yılda dört defa ikramiye çekilişi: Her çekilişte 1 EV, ARSA ve dolgun para ikramiyeleri...
%
1
İkinci Çekiliş: 1 Haziran
Gişelerimizden broşür isteyiniz!
Okşanmış gönüller
iBaçtarah 4 üncüde.
gelen istikrarsız hayatın zor-luklaıile aile yükü altında bunalmış olan her vakur emekli, şerefinin bir zerresinden vazgeçemediğinden tabıatile bakımsız bedeni kuvvetini istihlâke razı olmakta ve günden gü-erimekte idi. Bu sıhhat fedakâr îığı ise ilânihave devam edemez di. Tahammülfersa bahalılıktan doiavı feryadlar başlamıştı. Mü savi hakların tanınmsı muhak-, kak elzemdi.
Nitekim öyle oldu. Hk yerini buldu. Güze] vatanımızın iyi araştırılınca toprağından, dağ, orman; su ve denizlerinden servetler fışkırırken eski ler kuru ekmeğe lâyık mezdi. ç
Bu mağdur zümre, ?armış aile efradının
durumlarını büyük bir meıaret ( le görüp kan ağlarken temiz vicdanlarda müşfik bir ma’kes tuluncıya kadar gene mutaham mit ve mütevekkil susmuştu. Terbiye ve disiplinle me’lüf elmaları ancak böyle necibane bir hareket tarzını âmirdi. Ve e-nıei'lilerin de yaşamak haklarının korunacağına inanlan vardı.
Aziz emekli arkadaşlar, Elhasıl bu mes’ud tasarı cüm lemize mübarek olsun... |
Bu haklı ve lüzumlu dâvayı müdafaa yolunda müessir kalemlerini diriğ etrniyen kuvvetli matbuata ve metin arkadaşlara da candan teşekkürler etmek bir vecibedir.
Mükteseb bir hak olmakla beraber emeklileri ve tevabiini vicdanî bir alâka ile daima düşünenlerden berhayat olanlara i (Allah razı olsun) temennilerimizi alenen sunarak ve rahmeti rahmana kavuşanlara da Taıv ndan mağfiret niya2 ederek makaleme son veririm.
Saygılarımla.
—Bahri Özdeniz — kat sabahleyin gözlerini açınca
Dünkü sayımızın hülâsası : istediğini asıp gesmeğe, dilediğini bağışlamağa, yapılanı yıkmağa, yıkılanı yapmağa, hiç olmayanı icad edip meydana getirmeğe muktedir bir sultan nardır. Adı Jülyezendir. Bunun bit de cinfilcir Yesrip adında veziri bulunmaktadır. Bu sultan Necid, Yemen ve Hicaz taraflarında hüküm sürmektedir, hülâsa, başımda tacı olan lâkın altında tahtı bulunmayan bir hükümdar, sultan batıya seyahate çıkıyor, orada nur anî bir i)'imarla karşılaşıyor ve gittiği yerlerde bir türlü ralıat edemiyor ve bedbinlik içinde kıvranıyor. Nihayet "bağırarak odamlari.ni çağırdı, adamları sultani bu halde görünce şaşırdılar. Vezir odadakileri dışa rı çıkardı ve "bitlin bir "halde yatan padişahın b 'şııruna otur dit:
Sultan Zülyezen, o geco öyle abat uyumuştu ki. sabahı nasıl yaptığın bilmiyordu. Fa-
t
B&at 20 de Dranc
Kısmı:
DÜŞMAN Yazan : Andre Paul Antoine . Türkçesi : Lûtfi Telefon: 42157
Komedi Kısmı: KAŞ YAPAYIM DERKEN
Yazan : N Nancey Jtı. De uorsse Türkçesi : Vasfi R. Zobu, R. Baran Telefon : 40409
Mütercim Alınacak
İdaremiz Gereç şubesinde çalışmak uzee 350 lira kadro ücretli iki Ingilicze tercümeciye İhtiyaç vardır, Barem dışı kadrolarınıza dahil bu göreve isteklilerin müsabaka imtihanına iştirak etmek üzere 12 Ni-
san 948 pazartesi günü saat 14 e kadar gerekli belgelerile Tophanede Gereç şubesi müdürlüğüne baş vurmaları lüzumu İlân olunur,
(4632)
Muazzam Şark Efsânesi ••••••«
1 — Kumaşı okula diğer bilumum malzemesi ve dikimi düteahhide ait olmak üzere beher takımı 45 liradan 21645 lira tahmin bedelli 481 takım elbisenin okulda diktirilme?! mevcut şartnamesine göre kapal) zarf suretiyle 14/4/948 çarşamba günü saat 15 de İstanbul Cağaloğlu Yüksek Okullar Saymanlığında ihalesi yapılacaktır,
2 — 2490 sayılı kanuna uygun olarak hazırlanacak kapalı zarfların eksiltme saatinden bir saat evvel 1624 liralık geçici teminat makbuzu, cari yıl Ticaret veya esnaf odası bellgesi ve bu gibi işler yaptıklarım be llrten resmi dairelerden alınmış bc’ge ve tekliflerini komisyon başkan lığına vermeleri,
isteklilerin nümune ve şartnameyi görmek ve geçici teminat yatırmak üzere eksiltme gününden bir gün evveline kadar Yıldızda bulunan okul saymanlığına müracaatları. Postada vaki gecikmeler kabul edilmez. (3800)
Devlet Deniz Yolları İlânları
Tefrika No. 2
F
n
I
|Yt l ukai’iTUi X. kor(pa)aal
bir bitkinlik hissetti. Her tara-rafı, âdeta felce uğramıştı. Ne vücudunun, ne kollarının ne de bacaklarının mevcudiyetinden haberdar değildi. Sanki bütün âzası, kar gibi erimiş, yok olmuştu. Yalnız kafası duruyor, dimağı işliyor, gözleri kalmamıştı. Hepsi de hareket etmek Jıassalarını kaybetmişler, muattal bir hale gelmişlerdi. Değil kakmanın kımıldamanın bi le imkânı yoktu. Bu vaziyetten fena halde korkmuş, yaşamaktan ümidini kesmişti. Biraz son ra mutlaka öleceğini zannediyordu. Biitdn kuvvetini hançe* resine vererek:
— imdat İmdat! !
Diye bağırdı. Padişahın feryadını duyan adamları kapıyı
omuzlıyarak içeri doldular. Sul tanı Zülyezenin sapsarı kesilen yüzünü görünce şaşırıp kaldılar endişeye düştüler. Acaba ne olmuştu? Padişahlarına bir sui-kasd mı yapılmıştı? Derhal vezire adanı gönderdiler. Yes-rib kan ter içinde koşa koşa geldi. Vezirin ilk işi, ortadaki-leri dışarı çıkarmak oldu. Oda, boşalınca, bitkin bir halde yatan padişahın baş ucuna otur« du:
— Devletli efendijn, dedi, size ne oldu? Gül yüzünüz sap sarı kesilmiş; ateş saçan gözlerinizin feri uçmuş. Yoksa kor kıınç bir riiya mı gördünüz,
Sultanı Zülyezen. korkudan çntlıyan dudaklarını harekete getirdi. Vüouduna ftnz olan ü-
3
I
✓
leti anlattı. Çok zeki bir adam olan vezir, vaziyeti kavrıyarak sordu:
— Sultanım! Kâbe hakkında hatırınıza bir şey getirdi -niz mi
Sultanı Zülyezen, geceki kararını evvelâ inkâr etmek istedi. Fakat yalan söylemek sure-tile kurnaz vezirini yacağını düşünerek
söylemek mecburiyetinde dı. Vezir, elini sakalına esefle başını salladı:
— Devletli sultanım! nizi derhal değiştiriniz,
takdirde, vücudunuza ârız olaıı felç illetinden kurtulamazsınız. Zira Kâbenin büyük bir koruyucusu vardır. Onun hakkında kötü düşünenleri öyle bir belâ-
aldataını-hakikati kal-atarak
Fikri-Aksi
ya uğratır ki, insan neye duçar olduğunu bilemez, işte siz de o büyük koruyucunun gaza bina uğramışsınız. .
Sultanı Zülyezen, vezirinin bu sözleri üzerine aklını başına topladı. Kusurunun affedilmesi için Cenabıhakka yalvar-nııya başladı ve vücuduna ârız olan felç illetinden kurtuldu. Fakat eıtesi gece, gene eski fikrine döndü:
— Bana âıız olan illet, gelip geçici birşeydi. Biraz sonra, ta biatile üzerimden gidecekti. Binaenaleyh, Kâbeyi yıktırmak kararımdan vaz geçemem.
Diye söylendi. Lâkin sabah leyin gene ayni şekilde mefluç olarak uyanınca; imdadına koşan vezirine meseleyi anlattı. Yesribin nasihati üzerine Ulu Tanrıya tekrar yalvararak sıhhat ma kavuştu.
Dakikalar, saatler geçmiş, o günün de gecesi olmuştu. Sultanı Zülyezen. sabahleyin ikin ci defa olarak atlattığı tehlikeyi unutmuş, gene şeytanın SÖSÜno uymuştu: (Devamı var)
J
r
X
*■
4
5 t
7
8
4
SOLDAN SAĞA s
BULMACA
----*---1
1 2 3 4 5 6 7 8 9
. 1 lı e ı ı il
1 ı | S ı II
i » rı ı!
i 1 ! ı ■lıll II
1 ■
1 M II »d
' 1 | S H M
1 1 1 1 M: i R
1 !■' ı l_ı 1 [1
7— Kedinin bağırışı: £ —
1 — Atmosfer. Ufuklar; 2 — S( nuna (T) gelince durgunlum. Aya ğın topraktaki şekli; 3 — Şöhret Şık; 4 — Yemek, Tersi aga şekil mânâsına; 5 — Halen, Ay; 6 — Dt vamh;
Makinede silindire gaz göndermek Şimali Afrikada bir memleket; 9 — iki yüzlülük, Aptal.
YUKARIDAN AŞAĞI :
1 — Huzurdan, Sadır; 2 — Bul-garistandan geri aldık, Başına ( P) gelince kedi olur; 3— Şark vilâye timiz (göl isini). Başına (A) gelin ce kanderan olur; 4 — Renk, dâva İQr; 5 — Alaturka vakit «takvimde , Bir harfin okunuşu; 6 — Bey-gir, Nota; 7 — Kaçan, Nota; 8 -Azizlikten gelen kazın ismi, Ok a. tar;
fa
9 — Sonuna (T) gelince ikti olur. Nota.
EVVELKİ BULMACANIN HALLEDİLMİŞ ŞEKLİ 1 2 3 4 5 6 7 8 9
1
2
â
4 £ e
/
i
L
K
4»
r h
e
İmtiyaz sahibi:
A. CEMALEDDİN SARAÇOĞLU Yazı işlerini fiilen idare eden; FATİN FUAD Dizildiği yer uYcni Sabahı» ınürcttibhanesi Basıldığı yer: «Gün Basımevi»