Çarşamba
14
NİSAN
194$
İdare: Nunıosmanlye No. İT Tel adresi: .TWNÎ SABAH.
İSTANBUL
Telefon: M7W

* I
A BON B 1 Ttrkiye
S«MMk ttOC K». • w» ıwo * s tyMt «oo •
1 aylık W »
•9
AYlfl

Kr.
)
)
)
10
KUR. UÇ
Dışişleı
I'

t
w .H
r
A
HÜRRİYET VE H A KKIN Yİ L M A Z MUDAFİİYİZ
. ~~ — ~ -------- -- ---— - * - . ? - —----- ? — - — * * - — _ _ “_ , • • • \ .
A’!
Necmeddin Sadak C. H. P
Alnıanyada Harb Kazanı Kaynıyor
£1

S ovy etler de Berlin etrafındaki askerî kuvvetlerini sür9 atle artırmağa başladı
Bir Amerikan gazetesi, Rusya şimdi ateşle oynadığını anlamış sa, bu bir felâket bahasına da olsa bizim için kazançtır, diyor,
I
• i ■ •
• -, . ;v, .
Amerikan Uçan - kaleleri Almanya üzerinde ve Amerikan donanması manevra halinde



,, I*.
Dost ı c yârana buğday ihracı müsaadesi vererek onların azim kazançlar sağlamalarını temin etmek fakat bilâhare hu memleket halkının ekmeksiz kalıp ıztırab çekmesine göz yummak kolayca affı kabil kusur ve hatalardan mıdır?


Smokholl hava üssü, Kansas: 13 (AP.) — Harbin sonundan beri buradan kalkan filoların en kalabalığı dün gece Almanyaya gitmek üzere yola çıkmıştır. Üstün -Uçankalelerden mürekkeb olan bu hava filosunun mevcudu hakkında sarih malûmat verilmemekle beraber, sulhten beri şimdiye kadar bu derece çok tayyarenin bu kadar uzun bir uçuşa çıkmadığı belirtilmektedir. Bu hususta demeçte bulunan bir sözcü, bunun her zaman yapılanlar gibi bir talim uçuşu olduğunu söylemiştir.
Nevyork: 13 (A.A.) — Harbin sonundan beri en mühim uçuş talimlerini yapan bir çok (B. 29) üs tün uçankaleler halen Almanya is tikametinde uçmaktadır. Hava teş killeri, bu sabah erkenden Kansas-da Smoky Hill’den her çeyrek saatte bir harekete geçmişlerdir. Bu teşkiller, 4600 mil uzunluğunda bir mesafe katdltikten sonra Âmeri-kan bölgesinde yere ineceklerdir.
Filo İtalya üzerinde de uçacak (Devamı Sa., 3; Sü., 3 de)



Meclisgr upunda 1,5 saat süren etraflı bir açıklama yaptı
-
Bahana, Haberleşme konferansım terheden murahhas hakkında da bir sual tevcih edildi.
Ankara: 13 (A.A.) — C. H. P. Meclis Grupu başkan ve kil liginden:
C. H. P. Meclis Grupu genel kurulu bugün (.13.4.1948) saat 15 de Sivas milletvekili Şemseddin Gü-naltayın başkanlığında toplandı.
1 — Kürsüye gelen Dışişleri Ba kanı Necmeddin Sadak, son Avru pa seyahati esnasında iştirak ettiği konferanslarla bu münasebetle yaptığı temaslar ve dünya siyasetinin son gelişmeleri hakkında bir buçuk saat siiren etraflı açıklama larda bulunmuş ve bakanın izahları memnunlukla karşılanmıştır.
Dışişleri Bakanı, müteakiben vu
• • •
Necmeddin Scdaft
kubulan türlü eoruîarîa hatiplerini mütalealarını tatmin edici şekilde! cevablandırmıştır. 1
2 — Dinî öğretim konularını in-1 celemek üzere kurulan C. H. P.l Meclis Grupu Komisyonunun, bun] dan evvelki toplantıda birinci mada desi kabul edilen raporundaki di-] ğer maddelerin gelecek toplantıda] görüşülmesi komisyon Laşkanının 1 teklifi üzerine genel kurulca uy- S gun görülerek saat 17.15 te oturu-] ma son verilmiştir. ]
Haberleşme konferansını terkedenl murahhas 3
Ankara: 13 (Hususi) — C. H.j ı Devamı Sa., 5, Sü., C da) ]
.................
la mii falca edenler, parti heyecanına kapılmadan Tahsin Coşkanın teklifini reddetmişlerdir.
Boylere bakanlardan biri Mec-
liste daha ilk temasta bilvasıta güvensizlik oyu almıştır. Acaba Tahsin Coşkan bu hezimetin ifa-fDevamı Sa„ J; 4 dei
Hububat ihracının neticesi!
* 4
Sakarya Nehri gittikçe yükseliyor
Umumî af ilânı

9
■ 1
Belediye, ekmeğe konulacak yemlik arpa nisbetini indirmeye çalışıyor, imalâta yarın başlanması muhtemel
—o zaman milletvekili Mecliste oynadığı garib rol-
)
Açlık tehlikesiie karşılaşan illere mısır gönderiliyor
Ankara: 13 (A.A,) — Haber al dığnnıza göre, Samsun, Ordu Gire sun, Trabzon, Rize vilâyetlerinde görülen yemeklik hububat darlığı nı önlemek üzere hükümetçe gereken tedbirler alınmış ve bu meyan da Toprak Mahsulleri Ofisi İle Zira at Bankası tarafından yapılacak yardımlar kararlaştırılmıştır, (Devamı Sa, 5; Sil., 4 de)
Adapazarı Tehlikede
Civar I öyîerden birkaç şahıs su bas'un’üdan köylerini koruyabilme ( maksadile Adapazarına olan su secilerini
-----o —
Cumhuriyetin 25 inci yıldönümünde tehakkuk edecekmi?
---o
Ahmed Remzi Yüreğim Meclise bıı hususta bir sözlü soru verdi.
gizlice
yıkmağa
müte v eccih k a i kıştılar!
üyiık Millet Meclisi, dtin ya2 devresi çalışmalarına başladı. Tannı Bakanı Tahsin Ccşkan, daha birinci karşılaşmada. bir mağlûbiyet ve hezimete uğradı. Toprak ve orman kanunları gibi biri hemen hiç tatbik edilemiyen öbürü de tatbik olunarak en elim neticeler veren iki kanunu değiştiren taşanların geçici bir komisyonda incelenmesini istiyen Coşkanın bu isteği Meclisçe reddedildi.
Muhalif milletvekillerinden Ahmed Oğuz geçici komisyonlardan acele tetkiklerle çıkarılan kanunların ne derecede bozuk okluğunun en kesin delilinin bizzat bıı toprak kanonu olduğunu tebarüz ettirdi. Saraçoğlu Şükrünün himmeti eseri olan ve Alâeddin Tiri-doğlunun idi
lerle tahakkuk ettirilen bu tasarı ölü doğdu ve her türlü tatbik imkânından mahrum kaldı. Halbuki Saraçoğlu bu projeyi Meclise kabul ettirmek için birikir çareye baş vurdu, bu kanunun inkılâbın temellerinden birini tarsin edeceğini söyledi İdi. Onun fikrince bu kanun yapılmazsa memleket müşkül durumda kalacaktı. Hasılı akla, hayale gelmiyen diller kullandı. Sonra Meclisteki Halk Partili çoğunluk bu delillere inanarak ka-Dunu kabul edince de bu kadar e-hemmiyet ve kıymet izafe olunan kanun biç tatbik olunmadı ve bir köşeye atılarak unutuldu.
Normal kanallardan geçmiyen ve böyle geçici komisyonlarda, karma toplantılarda üstünkörü ve alelacele çıkarılan kanunlardan fazla hayır beklemek hoş olur. Günün esen politika havasına göre ayarlanmış kanonlar teknik ceb-heden ve etraflıca İncelenmeden kabul edilince İşte böylece bayata kavuşmak İmkânından mahrum o-tur.
Dikkati çekecek vakıadır ki Tah sin Coşkan bu sakat usulü Meclise kabul ettirmek ve işi yine aceleye getirmek İstemiştir. Halk Partili bazı bakanların hâdiselerden ne dereceye kadar ders almak kudret *e hnkâmodan mahrum oldukları Meclisin dünkü konuşmalarından Pvk âlâ anlaşılıyor. Muhalif Ahmed Oğuzun İleri sürdüğü İkna’ e-diri delillere Tahsin Coşkan hiç ce vab vermemiş ve tecrübelerden de ders almadığını göstermiştir. Halk Partili milletvekillerinden durum» s/»ğukkanhhkla ve insaf-
Koordinasyon heyeti karari-le, tek tip ekmeklik unun halitasında değişiklik yapıldığı, yeni tip ekmeğin yüzde 50 buğ -öay yüzde 20 arpa, yüzde 20 çavdar ve yüzde 10 da mısırdan mürekkep undan imal edileceği malûmdur.
Yeni tip ekmeğin içindeki ar panın yemlik olması, dolayısi-le fazlaca kaşıntı yapacağı iddia olunmaktadır. Zira, söylendiğine göre, memleketimizde, ekmeklik arpa, yetişmemekte -dir.
fDevamı Sa , 5; Sil., 5 de)
D. P. İL TEŞKİLATINDA
Demokrat Parti Meclis Grupu dön toplanamadı
Adaya zarından bir görünüş: Araba fabrikası.
A
Ankara: 13 (Hususi) — Cumhuriyetin yirmi beşinci yıldönümü bayramı dolayısile bir af kanunu tasarısı hazırlanmakta oldu ğunu evvelce bildirmiştik. Alâkalı resmi çevrelerden bu hususta hiç bir malûmat verilmemekle beraber tasarının başlıca esasları hakkında bir takım haberler sızmaktaydı. öğrendiğimize göre Seyhan milletvekili Ahmed Remzi Yüregir bugün bu hususta Büyük Millet Meclisine bir sözlü soru ö-nergesi vermiştir.
Ahmed Remzi Adalet Bakanından şıı suali sormaktadır: Cumhuriyetin 25 inci yıldönümü bayramı dolayısile mahkûmlar için hükümetçe bir ger.el af tasarısının hazırlanmakta olduğu zaman zaman gazetelerde görülmektedir ou söylentiler ne dereceye kadar sıhhatlidir. Hükümetçe hakikaten (Devamı Sa., 5; Sü.. 6 da)
195 KIŞI DAHA PARTİDEN ÇEKİLDİ
Alemdar Ocağı İdare Kurulunun, ûyelerile birlikte çekildiklerini bildiren mektubu
milletimizin tek partiden kurtulma yollarındaki hamlelerini ve bu yol da hakikî veya muvazaalı muhalefet tezahürlerini ve âkibetlerini görmüş ve yaşamış olan bizler, i-çimize sindirilmek istenen istıb-dad idaresinden kurtulmak İçin, son dünya vaziyetinin de kurulma sında yardımcı rolü olduğuna 1-nandığımız ve hasretini duyduğumuz hakikî muhalefet partisi olacağını sandığımız Demokrat Partiyi benimsemek. Yaşatmak ve yuk seltmek ve dolayısıle asıl gaye o-lan millet ve vatanımıza hizmet etmek emelile samimiyetle çalıştık.
Çok kısa bir zaman içinde başta bulunanların partinin kurulmasın-j daki gayeyi teyidi eden Demokratik esasları bizzat kendi bünyesi içinde yok etmeğe çalıştıklarına
(Devamı Sa., 5; Sü, 1 de)
Ankara: 13 (Hususi) — Demokrat Parti Meclis grupunun bugün toplanması hakkında daha evvel bir karar alınmış İse de toplantıya ancak 10-12 milletvekili iştirak etmiş bu yüzden ekrerlyet temin edileme diğl İçin toplantı yapılamamıştır, önümüzdeki günlerde bir toplan tı yapılacağı da şüpheli görülmekte .dir.
Adapazarı 13 (Telefonla) — Sevlâb tehlikesi hâlâ devanı et mektedir. Şehrin Gazeller. Yftğ cıJar ve Yorgalar mahallesinde-’ ki sedleri tamamen doldurmuş olan Sakarya nehri dün şeddi dört yerden parçalamış ise de; halkın ve belediye ekiplerinin cansiperane çalışmaları neticesi bu sedler derhal tamir edilmiş-1 tir. I
Sedleri bugün baştanbaşa do (Devamı Sa., s. SU., .*» de)
ÂKVİMDEN BİR YAPRAK]
FAL TAŞI!
Demokrat Partide çıkan ihtilâfın âkisleri ve şehrimiz teşkilâtındaki sarsıntıları henüz devam etmektedir.
Son olarak da Demokrat Parti Eminönü ilçesi Alemdar 1 numaralı semt ocağı idare kurulu, mev cud 195 üyesile birlikte partiden istifa etmiştir.
Ocak idare heyeti bu hususta Demokrat Parti Alemdar bucak başkanlığın^ aşağıdaki istifa mek tubunu göndermiştir:
«Cumhuriyet devri tarihi içinde
Denizyolları gemilerinde çalışanlara prim
Ankara: 13 (Husueı) — Haber aldığımıza göre Devlet Denizyolları vapurlarında çalışan bütün memurlara muayyen zamanlarda prim verilmesi kabyl edilmiştir.
Mertliler ftlynrındnıı NotDnr
getlr-nıülct*
dir?
Getirilmiş ise o zaman İş değişir, çünkü bu asırda böyle saçma şeylerle
1
Köyde, 12 yaşındaki çocuğa niçin üzgünsün diye sorsanız size aynı derdi anlatacaktır!.
«Hususi surette giden arkadaşımız muzaffer Kayar yazıyor.) Üvezllıerln acı feryadlarj, beni bir Avcıkoru köyüne kadar takip etmişti. Avcıkoru köyüne gelirken güne? batmak tizere idi. Onların ü serine, şimdi yepyeni bir kabus çökmüştür, diye düşündüm, Köylü.
Meclis kürsüsünde haklarımızı koru sun diye rey verdiğimiz milletvekilleri, şehirlerde dolaşıyor, sadece şe birlinin dertlerini dinliyorlar, diyordu. Halbuki asıl dinlenecek olan bugün köylüdür.
(Devamı Sa., 5; Sü., 1 del
ak’a şudur: Sümer Bankta bir tahvil hırsızlığı olmuş; bu nun üzerine bankaya hamalların sırtında kötü-^- ■*^^***■*11 rüm bir falcı inişler. Falcı
tiş odasında rcınll mi atmış, bakla mı dökmüş, (İİm-i- Ccfr» o mİ baş vur* muş, kahve telvesi mi okumuş, no yap mış yapmış... Tahvilleri alanlar iki kişi, bîri erkek biri dişi (S) ile başlıyor isimlerinin başı!» demiş. Bu şartlara uygun iki memur bulunmuş, mahkorr.oyo verilmiş. Doğru yanlış... Orasını bilmeyiz fakat sanıkların iddiası böyle... Her hangi bir cUrümlo zan altında bulunanlar hemen mahkemeye, hem de ağır ecza mahkemesine verilmezler. Oraya kadar gidebilmek için do bazı merhalelerden geçmek Icaboder. Bu itibarla tahviller mes’elesinde sanıkların ne suçlu, ne de masum olduklarına hükmetmeğe hakkımız yoktur; bu babda hiç bir şey söylenemez. Fakat bizi meşgul eden cihet 'işin falcılık tarafıdır.
Hakikaten bankaya hamalın sırtında bir kötürüm falcı getirilmiş mt-
Üfrükçü Hacı
ihtlcao mecnun gelir. Scrkâvl
etmek için olmak lâzım
menkıbeleri bugün gülünecek vakıalardır.
Kendi kötürümlüğüne çare yarak belki en tabii ihliyacını başkasının lûtfundan bekliyen kat adam altı bin liralık hırsızını no bilir?
Sanığın iddiasına göre bu kötürüm kâhinden sözde emniyet müdürlüğü de istifade ediyormuş. No kötü bir iftira... Eğer memleketin cinin keşline kaldı ise ra çırası gibi...
Kimsenin İster hak
tıl... İtikadına karışılamaz. Meselâ bir müfottiş falcılara inanmakta hürdür. Mes ölenin hazin tarafı bu İtikadı memuriyotinin hududuna sokmasıdır.
O haldo böyle olunca memleketimiz-uo bütün teşkilâta son vermeli.
Bir Dışişleri Bakanına ne lüzum {Lütfen sayfayı çeviriniz)
bulamı-bile bir bir sa-
tâhvilâtın
asayişi bir fa!-yandık Marma-
olsun ister bâ-
I
SAYFA: 2
§
44
Nimetlerin mukabili vurmakdır etme âr, _ Ilırsın obur, grinde Inad iptllâeı var, Şçn durhı.v ruh-i millete, zencîri kabri sar. Sıkılıkça bir kemer, beli boğmaz, fakat kopar, n
Yazan: Profesör Kenarı Öner
Vur halk*, (sus da vârını reyinle ver) diye. Vur oa temiz alınlar® (dîvâneler) diye;
\\ır (Ucü devlet uğruna) vurmak ?afer diye. Vur öp sefil (hizmetini olmaz hedef) diye.
retiıeylçdijı bu mülkü gürûhunla ban gibi. Kırbaçtasın yiğitleri, bir kahraman gibi, Toprak elinden ağladı âhır zaman gibi... Yok düşmenin cininde senin Igtahan gibi
Şâdol, verildi emrine mevki, nişan senin, Ürperso kahkahanla revâ asuman senin. Kuvvetlimin yazık, fakat olmaz vatan senin, Millet (ikardı karşına bin kahraman seninca
Zulmün geciktirir mi bu yurdun sabahını;
Hak doğmadan keser uıi bu halk â!ı-u- vâhını? Târihimiz unutmayacaktır günâhını;
Kim taşlamış s-enin gibi - hâşâ - ilâhını! (IX
Lâkin bu halkı artık usandırdığın yeter, Vicdanı, İham, aklı utandırdığın yeter. Ahvale uyduğun, bizi kandırdığın yeter, Aktörleriule Makbet’i andırdığın yeter..,

MAREŞALİN İSTANBUL! GELİŞİ
13 Temmuzda Mareşalin îstanbulu şereflendirdiği görüldü. Halk arasında tam bir hürriyetle dolaşıyor, gazeteciler kendilerine müracaat ettikçe durmadan milleti, Demokrasi prensiplerini anlatarak tenvirden Usanmıyordu., t
) ★
ŞÜKRÜ SARACOGtUNUN AÇIK MEKTUBUMA CEVABI
15 tarihli Ulusda Saraooğhınun açık mektubuma verdiği cevabı gördük. Bu cevab şöyle verilmişti:
Her vatandaş bu yazıların baştan uşağı haksız ve yersiz iddia ve teeavüzlerdeu başka bir şey olmadığını farkeder. Beni müteessir eden nokta, her memleket divasmda olduğu gibi, bu seçim faaliyetleri sırasında dahi, canla başla vazifelerini gören haysiyetli ve feragatli devlet memurlarına karşı reva görülen isnadlardır. Bu yazılar taşkın bir propaganda olmakla dahi güç izah edilebilir. Bahsedilen ve adeta bekleni-yormuş gibi görünen şûrişe gelince, seçim serbestliği adına azami müsamaha ile hareket ettiğimizi biliyorum. Fakat her hangi bir tahrikin hazırlıyabileccği ve meydana getireceği şurişl uzanıl hassasiyetle karşılıyacağnnıra hiç kimsenin ştibhesi olmamalıdır...
Garibdir ki bu cevab Ulusda yayınlandığı sırada her tarafta şikâyet mitingleri yapılıyor, gazetelerde, bahsetmek zaruretinde kaldığım çûrişi haaırlıyan ihtiras dalgaları göze batacak hale geliyordu.
CEVABIM
Başbakanın bu beyanatı hiç te sorduğum 10 sualin cevabı değildi, alışılan inkârlardan, artık gık dediğimiz tekziblerden biri olmaktan başka bir kıymet ifade etmiyordu. İddiamın en resmî delilini ortaya atarak hakikati cihan önünde canlandırmak ıztırarmda kaldığım için bugün de teessür içindeyim. Bu hareket tenkide lâyık görülse de bunun da mes'uliyeti. lıer şeyde olduğu gibi, beni nu yola sevkedenlere aid kalması kadar doğru bir şey olamazdı. Bu resmî delil de yukarılarda fotoğrafisini gördüğünüz akçakoca kaymakamına, Bolu valisinin yolladığı tezkere idi. Bu fotoğrafilerin birer kopyasını bağlıyarak gazetelere verdiğim şu cevabı-yazdım. 16 Temmuz 946 tarihli gazetelerde intişar eden bu cevab şöyle yazılmıştı. (2)
«Sayın Başbakan,
Açık mektubuma verdiğiniz cevabın hülâsasını şimdi gazetelerde okudum. Yazılarımı mukabelesi/ bırakmak pek âlâ kabilken cevab vermek tenezzüliiude bulunmanızı da Demokrasi namına bir gelişme addettiğim.için teşekkürü kendime bir borç bilirim.
A'azımın baştan aşağı, haksız, yersiz iddia ve tecavüzden başka bir şey olmadığını söyliyebilmek için ya memleket gazetelerinin destekleme muahedesi haricinde kalnıalurını dolduran vakalardan haberdar olmadığının, yahiıd hak ve hakikatin partiniz lügatinde mânası değiştiğini kabul etmekten ■»aşka çare tınlamıyorum.
Ben de itiraf edeyim ki devlet memurlarımızın hiç değilse bir lasını haysiyet ve feragat sahibi insanlardır. İcraatınız karşısında hissettiğim infialin çoğu da bundan ileri geliyor.
Bu fazilet kâr insanları da baskınıza âlet ititbaz etmeğe çalışmak, vasıta olmıyanları sefalet ve yoksulluğa mahkûm etmekle milletin elinde kalan bu lüzumlu unsurları da harab ettiğinizi bildiğim için azap içinde kuvranıyorum.
Devlet işleri, seçimlerde kanun hiilıümlerHii mütelıakklnı ayaklar altında ezdirerek hükümet partisinin galebesini, millet aleyhindeki te-galiübünü teıniuden iburet olmadığı için bir kaç gün sonra bitecek bn haileden sonra iktidar larla geri kalan işleri ummuyorum.
Yzı ve «özlerimin
run olduğunu ihsas eden iddianızı da hiç serinde bulmadım. Uzun za-mandanberi vatanı istilâ eden kanunsuzluklar, İliç birimizin yapa mı-yacağı propagandaları milletin gözü önüne serip dururken bir de benim bunlara bir şe.v ilâve etmeğe lıacet gördüğümü zannetmenizin kuru bir ^li İhsan Bey — Bendeniz vehim vcyauıutad demagojiler hududunu aşaımyacağını anlamağa, dira-i Kemal Beyin nezdinde progra-yet ve fatanetûıizin müsait olduğunu bilenlerdenim. f mı okuduğum zaman temsili
vr) l meslekî dolayısile bir nokta ü-zerinde tevakkuf etmiştim. Bun dan tahattiir ediyorum.
Cavid Bey
kî meselesi de bizim evde müzakere olundu. Ali Bey bunu uzun uzun müdafaa etti. Hattâ bendeniz bunun bizim memleketimizde kabili tatbik olamıyaca ğını söyledim. Olsa olsa bir meclisi ayanda tatbik edileceği ni söyledim»
Ali İhsan Bey — Efendim burası doğrudur. Fakat diğeri de müzakere edilmiştir.
Reis
Beyi Terakkiperver programını müzakeıjp için telo-fona çağırdınız. İfadenizde var. Cavid Bey — Hayır reis bey. Bizde iken Şükrü Bey filân, Adnan Beyi alıp müzakere için götürdüler dedim. Adnan Beyin refikaları da vardı.
Reis ifadesini ceffelkalem reddedensem (Cavid Beye hitaben^ Siz ne dersiniz.
Cahid Bey saadei aliyenizle kendilerine bir sual sorayım. Cavid Beyin ev) ne kaç defa gelmişlerdir
Ali Ilışan Bey içtima oldu. Hatırımda kalan daha evvel paşa hazretlerin»
particinin bozmağa uğraştığı bu zavallı menıur-duğrıı yapmakta başarı gösterebileceğinizi hiç ı
talkın bir propaganda fevkında bir kasde rnak-
IMYOSt kİ
Ankara garsonlarının şikâyeti
21 seneden beri bayatımı kazanıyor ve kıt kanaat çLunıiyo gayret ediyorum. Bu huHiiHfa hiç bir şikâyetim yok. Benden daha zor durnm da olau vatandaşlarımı gördükçe halime bin şükrediyorum. Aııcak şikâyetim şu kİ bizleri âlet ederek sırtımızdan para kazanan iş verenler bikışükları zaman blzleri öne sürerek blzleri köttilüyor ve muvaffak ta oluyorlar. Ol maları da lâzım. Halk dalma aleyhimize karar veriyor. Eıı büyük tıakeıdık burada. Biz garsonlar halk nazarında a-deta lıalk arasında serbest gezebilen silâhsız eşkiya addediliyoruz.
Lokantaların çoğu yüzde on garson ücreti diye bir pa ra alır; müşteri de. hizmet eden garsona seve seve bıı parayı öder. Bir garsonun va sati satışı elli lira kabnl e-dılse hakkı olan yüzde on boş lira hıtar kî maalesef ancak eline geçen para bir buçuk I-lâ iki liradan fazla delildir.
Barlarda vaziyet daha baş kadir. Bir garson üstüste yüz elli lira satış yapar. Hakkı o-lan yüzde onu alsa (on bet) lira alması lâzım. Maalesef aldığı gündelik iki buçuk lirayı göçmez. Bu haksızlığa rağmen veresiye garsona a-ittir. Parası çıkışmıyan mü? terinin küsur kalan borcunu ödetirler. Garson kovulmak korkuslle bütün bu haksızlıklara boyun eğmek mec buriyetindedir. Çünkü en u-fak bir itirazı kovulmasına sebeb olur.
Çalışma Bakanlığı muhakkak ki işçinim refahı ve iyiliği düşünülerek kurulmuştur. Büyüklerimizin hüsnüniyetinden eminiz. Yalnız biz işçilerle alâkadar olan bölge çalışma müdürlüğü ne yapıyor?
Ankara garsonlar sendikası kanalile yapılan şikâyetler yüzde doksan beş iş verenler lehine tecelli ediyor.
Çalışma Bakanlığı bölge çalışma müdürlüğü kanalile bilumum müesseselere işçinin çalışma saatlerini ve fazla mesai yaptığı takdirde alacağı zammı gösterir cedvelin işçinin görebileceği bir yere asılmasını tebliğ edip ellerin* den birer de senet alındığı halde işçinin lehiue olan bu karar tatbik edilmiyor. Çünkü ilgili memurlar vazifelerini yapmıyorlar, İş kanunu harfiyen tatbik edilse biz işçiler daha müreffeh yaşar, cemiyete, ailemize ve iş yer terimize daha faydalı oluruz.
Ankara garsonlarından »Ahnıed İşık
Doğanbey mahallesi Çer keş sokak No. 91-93 Ankara
OklYLCU
Darüşşafaka Lisesine Müdür olmanın tek şartı
Düşma piyesi dâvası

İli
Meğer, Darüşşaf akanın müdürsüz kalmasının yegâne sebebi; namzetlerin bu liseden mezun olmamaları imiş!..
B. Mazlumdan açılan Darüşşafa-ka lllesi müdürlüğ.iino; «Türk Okut ma Kurumu» tarafından inha olunan. eski Haydarpaşa lisesi müdür lerlnden Saffet Şavlunn, Bakanlık ça. kabulünde mahzur görüldüğünü bildirmiştik,
Milli Eğitim Bakanlığınca, bu hu susta şehrimiz özel ve ecnebi azınlık okulları müdürlüğünün de malû matı taleb edilmiş ve kendilerinden, hiç bir fikirleri olmadığı cevabı a-hnmjştı,
ilgililerden öğrendiğimize göre; Bakanlıkça Milli Eğitim Müdü-dürlüğüne son günlerde; Saffet Şav lınuı, vazifesine başlayıp başlamaması hususunda hiç bir mütommiın malumat verilmemiştir.
Diğer taraftan, «Türk Okutma Kuruınu) müessislerinden Operatör Mim. Kemal Öke: (Müdürlük) meşe leşi etrafında demiştir ki:
• — Söylendiği gibi. Milli Eğitim Bakanlığınca Saffet Şavlimn, Darüş alaka müdürlüğü vazifesine başla, masında hakikaten mahzur görülmüştür. Vo esbabı mucibe olarak da; Saffet Şavlmm bir kaç resmi 11 sade muallimlik vazifede mükellef bulunması, gösterilmiştir. Yani, bir lkl yarde muallimlik yapan kimse, bir üçüncü yere (miıdurı olamaz, denmektedir. Halbuki, Saffet şavlı nln diğer liselerdeki ders saatleri 9—10 arasıdır, Binaenaleyk, bir mü dürün, vazifesin* saat 10—11 de gel mosl normaldir, Biz. kanaatimizi Bakanlığa bu yolda bildireceğiz, Saf fet Şavk kabul edilmediği takdirde de başka namzet göstereceğiz*
İddia edildiğine göre, Türk o-kutma Kurumu», Darüşşefaka mü dürlüğüne gelecek kimselerin, Da-rüşşefakadau mezun olmalarını İs temektedir,
• 9
• I».

I 4 NİSAN- 1‘Jlö
HER SABAH
c
D EN İZD E
POLİSTE
Dünkü duruşmada sanık vekilleri müekkıllerinirı hakarete uğradığını iddia ettiler
«Düş. sırada artist-
İsveçten dün de beş otobüs geldi
■ ■ ■
E. T, T. İdaresinin İsveçteki . Sca nia Vablss. firmasına ırmarladığı otobüslerden beş tanesi daha dün bir İsveç şilebiyle limamnuza gelmiştir, Yakında beş tane daha gele cek, bunlar sefere girdikten sonra
(1) Burada «îlâlı»taa kastedilen, Anayasamız ve omdaki Demokratik ruhtur.
(2) Bu covab gönderdiğim gazetelerde tam neşredilmiyerek yazı müdürlerinin görüşüne göre her gazetede ayn parçalar intişar etmiş bulunduğu için bunları müsveddesiie karjıla^tımrak burada tevhide lüzum gördüm.
DÜZELTME
Dünkü kıt’anm birinci mısraı aşağıdaki şekilde okunacak: «Artık yeter!» nidasını boğsam diyip kudur.
Temsili mesle-
— - “ • •
Amerikada tamir edilecek gemiler
Evvelki gün uçakla Amerı-kadan şehrimize gelen, Denizyolları Genel Müdürü Yusuf Ziya Erzin dün Denizyollarında gazetecileri kabul ederek, tetkik ve temastan hakkında şu beyanatı vermiştir;
e— Vazifemiz satın alınan 6 yolcu gemisinin tamir ve teç hizivle bunlar için lâzım olan kredinin temini idi.
Export împort Banc’dan yalnız bu işe muhtar olarak 8 milyon dolarlık kredi temin edilmiştir. Buna aid mukavele pro İesiııi hazırlıvarak beraberimde getirdim. Burada da ayrıca tetkik edilecektir. Gemilerin ta miri işine gelince:
6 gemiden 4 ü için muhtelif Amerikan firmalanndan teklifler istedik, cevablar Nisanın 29 unda geljn^ olacaktır. Diğer 2 si üzerinde de görüşmelere devam edilmektedir.
Havuz ve fabrikalar için lâzım olan malzemelerin de esas ları tesbit edilmiştir. Hâlen A-merikada bulunan heyet bu iş le meşgul olmaktadır.
Alınacak yeni gemi ohip olmadığı ve armatörler hesbuıa gemi temini yolunda teşebbüs temaslarda bulunup bulunmadı ğı hakkmdaki suallere de Genel Müdür: devletin umumî kal kınma programının denizciliği, ilgilendiren kısmını tatbik için tetkiklerde bulunulduğunu, armatörler gemi temini meselesi-le de, vazifesi dışında olduğun dan meşgul olmadığı revabını vermiştir.

Kurtulşu—Beyazıt arasında yeni bir ring otobüs servisi işletmeye açı lacaktır.
Bir adam eski do tunu bıçakladı
Taksimde, Turan caddesinde 18 numaralı evde oturan Hüseyin Şen gül adında biri evvelki akşam Gala tasarayda eski doâtu Nevine rastlamış. Bu karşılaşmadan istifade 1-la genç kadını evine davet eden Hüse yin red cevabı alınca bıçağını çe karek Nevini iki yetinden yarala mışta
Yaralı hastahaneye kaldırılmış ve hâdiseyi müteakip firar eden suç lu düu sabah yakalanmıştır,
Kıskançlık yüzünden bir yaralama
Yenik ;pıda Sandıkburnu ma hailesinde oturan Nazmi adında bir adam iiç senedir sevışti-i Despinanın başkasile evlen-ini haber ajmıştır.
Evvelki gün Despinaya rast ladığı zaman onunla münaka -şaya tutuşan Nazmi, bir aralık cebinden biçağını çıkararak iki yerine saplamıştır.
Yaralı tedavi altına alınmış ve suçlu yakalanmıştır.
Karamürselin cenazesi törenle kaldırıldı
Ölümü büyük bir teessür uyandı ran Şehir Genel Meclisi ikinci baş kanı Abdulkadlr Karamürselin cenazesi. dün Teşvikiye camiinden öğle namazını müteakip kaldırılarak, omuzlar üzerinde eref stadı ö nüne kadar getirilmiş, oradan oto mobile konularak Zincırlikuyu aile kabristanında ebedî nıedfenine tev di olmuştur, ----
Abdiilkadir Karamürselin cenaze sinde vali ordu komutanı Nuri Ya mut. reis muavinleri. Milli E. Müdü rü. Beşiktaşlı sporcular Şehir Mec İLsi üyeleri ve kendisini seven dot lan hazır bulunmuştur,
Cenazeye 83 çelenk gönderilmişti.
Cavid Bey, Adnan fırkanın
f *
FAL TAŞI!
("Baştandı 1 incide;
var? Yüklet kötürümü hamalın sırtı*
na.». Getirt karşına.... Sana siyasi vazıyeti anlatsınt
«Pala bıyıklı, çatık kaşlı bir adam var. Dişlerini gıcırdatıyor amma kulak asma; Hepsi palavra.*.»
Buna karşı lâzım gelen tadöirler a-
lınır... Herkes rahat eder
Elde böyle hezarfend fatoi olduktan sonra bu kadar zamandanberi Ankara mahkemesinde katil aramanın mânası var mı?
Kötürümü koy trene,.. Gamıar Bo-luya! Doktoru kimin Öldürdüğünü, ne İçir öldürdüğünü, nasti öldürdüğünü bülbül gibi aniatem.
Elimizdeki bu kötürümün kıymetini bilseydik hiç 7 Eylülde öyle karar alır mı idik?
Kıymetli kötürüm eski» kavimi erin1 Ikldo birde reylerine baş vurdukları (Hâtıf) lar gibi sorulan suallere lâzımı gelen cevabları verir ve bizi yenili a-, dım atmaktan korurdu.
Meselâ son zamanlarda gazeteleri meşgul öden mes'oleyi elimiz değmişken sorsak: s
160 bin ton buğday neden satıldı? Kime satıldı? Ne için satıldı? satıldı?
Böyle fallarla uğraşacağımıza müzü fültaşı gibi açsak daha
Mr iç yanmış oluruz zannederimi
Ali İhsan Beyin- şu
Efendim mü-
Nasıl
RÖZÜ-doğru
İki defa
Şehir Dram tiyatrosunda man» piyesi temsil edildiği çıkan bir hâdiseden dolayı lerden Calıide Sonku İle Hüseyin Ke
malin seyircilerden Mithat Baeyat lı aleyhine açtıkları dâvanın duruş masına dün Beyoğlu birinci sulh, ce za mahkemesinde devma edilmiştir,
Bu celseye Cahlde gelmemiş, davacı Hüseyin Kemal hazır bulunmuştu. x
Söz alan sanık vekili Baha Akel asıl dtlvacı mevkiinde kendilerinin bulunduklarını söylemiştir, Avukat Hadiye Çelebi de şöyle konuşmuştur:
« — Biz haklı olduğumuzu her za man İddia edeceğiz- Müekklllm Mit hat hakarete uğramış ve Hüseyin Kemal aleyhine bir dâva açmıştır Her iki dâvanın birleştirilmesini la lep ederim.»
Sanjk veklji eserin müstehcen ol duğu İddiasında İsrar etmiş ve:
« — 2/4/948 salı gecesi Düşman piyesinin İkinci pordesinde ve 6 inci tablosunda oynanan festivali şahitlerle ispata hazırız Fıan şada bile bu kadar hafif piyes tem sil edilmemiştir» demiştir.
Mahkeme, Hakkı inci ve Şükrü Beyazıd adlarında iki şahidin celbi İçin celseyi talik etmiştir.
MÜTEFERRİK
Hususî otobüsler muntazam çalışmıyor
Son günlerde ihdas olunan Sütlüce - Sirkeci otobüs hattın dan halkın şikâyeti çoğalmakta, seferlerin muntazam yapılmadığı iddia olunmaktadır. | Nitekim dün, saat 10,30 da Sütlüceden hareket eden 3755 nolu otobüs, Hasköyde benzini, bittiğinden yoluna devam edememiştir.
Diğer taraftan işi acele olan yolcular, Yağmur altında bir saat beklemek zorunda kalmış- j lardır. Muhtelif hatlarda çalı-şan otobüslere, badema yeter ; miktarda benzip verilmesi de' tebliğ edilmiştir:
Üsküdar - Kadıköy tramvay arabaları da kırmızıya boyanıyor
Son günlerde, Üsküdar ve Kadıköy halk tramvayları şirketi, İstanbul E. T. T. idaresin den örnek alarak. Üsküdar -Kadıköy ve Üsküdar - Kısıklı hatlarında işleyen tramvayları birinci mevkie tahvil etmiştir.
Bu hatlarda hep birinci mev ki arabaların çalıştırılması hal kın şikâyetine sebebiyet vermiştir.
Üniversite ek inşaatına aid hazırlıklar ilerliyor
Hukuk ve îktisad Fakültelerine tahsis edilmek üzere. Merkez Üniversite binası arkasında yapılması takarrür eden . «Ek inşaat" ın toprak hafriyatına devam edilmektedir.
Temel atma töreni, mayısın, ilk haftasında yapılacaktır.
İzmir İstiklâl Mahkemesinde neler gördüm? muştur. Birbirini müteakip bu!
1 —------ ’ ıçtimada program tesbit edil—1
iniştir. 1
Reis — Evinizdeki içtimala-| rın gündüz ve gece olarak mü-i temadi dört içtima olduğu an? laşılıyor. Siz bu içtimalarınızdaz grupları birleştirmek meselesi--! ni mevzuu bahs etmiştiniz. I Cavid bey — Hayır, birleş--j tirmek değil, intihabata iştirâk ( etmek meselesidir. I
Maznunların hepsi salona ge-ı tirildi. {
Reis Ali bev — (Cahid beye! hitaben' bu arkadaşlârunzııı i-!
fadesi hakında ne söylüyorsa-^" ° * TAKVtlH

ı
Rl


t
Yazan C
t
9
e
Birinci program mü-
bendenizi gönderdikleri raman içtima oldu. Ayan meclisi ora' da mevzuu bahis edildi.
Reis zakeresile Terakiperver fırka
programı müzakeresi arasında ne kadar zaman gegti
Ali Ihsan Bey bendeniz intihabat esnasında size rastgeldlm. Füzyon içtimai bu sıralarda oldu. İkinci İçtima Terakkiperver fırkanın teşekkülünden bir aji kadar evvel oldu.
Reis
siz söyleyin?
Cahid bey deniz hemen her gün, yemek zamanı Cavid beyin «vine uğrardım. bendeniz Terakkiperver fırkanın ne programı müzakeresinde, no do teşekkülü müza-
Efendim
Buyurun Cahid bey
Efendim ben-
H&tınnızda hiç ol-
(Cavid ve Cahid bey
kerelerinde bulundum. Evim yakındı, beni geç vakit görmeleri de gösteriyor ki, bir iş için uğranmış değildir.
Reis
mazaa bir müzakere bulunduğu kalması lâzımgelir.
Cavid bey — Bendeniz hiç şüphesiz" Terakkiperver fırkanın teşekkül ettiğini gazeteler den okumuş değilim. Bu şayia halinde devam rdip gidiyordu.
Reis
lere hitaben) dokuz maddelik programın içtimalsrda yapıldığım iddia ediyorsunuz. Halbuki. diğerleri bunu reddetmektedirler. Ve ademi malûmat beyan ediyorlar. Şimdi söyleyi -niz. sizin evde kaç içtima olmuştur ?
Cavid bey — İki içtima ol-
Sayın Sadi Bekterle muhayyel mülâkat muhuriytt Halk MrtM tu» tanbul vıiâyat İdare kurulu baştanı SMİ^Bokter Boykoz
parti kongrende bir konuşma yapmış ve bu konuşma esnasında muhalefete ve «Yeni Sabah» ın neşriyatına temasla:
— (Yeni Sabah) ın kendi açtığı çığır, yarm öbtir gün kendi zevaline sebeb olacaktır, buyurmuş.
8ltUMkbir parti vilâyet baştanının sözlerinden ziyade çocuklar aracında konuşulan kuşdili tokorlemelerıni andıran bu sözlerdon ben kendi hesabıma bir şey anlıyaınadıın. Fatin beyş sordum, o da omuz silkti. Oiğer arkadaşlara baş vurdum, onlar da dudaklarını büktüler.
(Yeni Sabah) memlekette Oemok-rj )ı çığırını açtı. Hem de sayın Celal Bjyjr ve arkadaşları (Demokrat Parti) yi kurmayı daha rüyalarında bile görmedikleri bir sırada, yani ikinci Oünya Harbinin başlangıcında. Bu j. tıbarla Sadi Bektor acaba o muamma lı sözlerile nd demek istomiş?
Doğrusu bana dehşetli merak oldu ve bu muammayı çözmesini bizzat kek dişinden rioa etmeğe karar verdim.
Sayın parti il başkanını müteaddit müracaatiarıma rağmen partide bula madığıından kendisini Merkez Bankasındaki muhteşem dairesinde ziyarel eMıın. Politikacı banker oeni güler yüzle karşıladı.
— Hoş geldin Fıkraca, beni bankı ınüdürâ srfatile mi görmeğe geldınl yoksa parti il başkanı olarak mı?
— Efendim, partiye müteaddit defalar uğradım, bulamadım; bu itibar la burada rahatsız etmeğe cesaret et ♦im.
Ehemmiyeti yok azizim, parti h₺ kümelin, banka da onun... Bu itibari» ha burası, ha orası...
— Hiç akiıına gelmemişti beyeten-di, hakk-âhniz var. Öyle yal Hattâ memlekette şanlı altı okun bir malikânesi olduğuna göre ister burada kabul buyurursunuz, ister Cağaloğlunda. kim karışır?...
8u sözlerim hoşuna gitmiş olacak ki bir maroken koltuk gösterdi, ıcin» gömüldüm. Bir sigara da. uzattı, yaktım ve bir kaç nefes çektikten sonra;
— Beyefendi dedim, sızı fazla i^gal edip ben odaya girerken dalmış gö-rünaügiinüz tatlı hülyalarınızı altüst etmek istemem. Küçük bir istirhamım var, daha doğrusu bir müşkülümü halle geldim.
— Şayet müşkülün döviz, arbitarj ve yahud takaz gibi mali bir muameleye aitse onlara benim de aklıın er ınez, seni alâkalı servislerin müdürlerine gönderoyım.
— Hayır beyefendıcığim, geçen gür Beykoz parti kongresinde bir vecize irad buyurmuş ve: (Yeni Sabah) ın kendi açtığı çığır, yarın öbür gün ker di zevaline sebeb olacaktır! demişsi niz. Bu vecizenın tefsirim istirham e decektıın. Biz ışın içinden çakamadık da..
Hayatından memnun olanlara has bir kahkaha attı ve:
— Söylıyeyim, dedi, memlekette Demokrasinin ilk alemdarhgını yapan ve bu yolda zetelerin Pak iyi Harbinin
lar bütün Avrupada fermanlarım yürütürken hürriyet ve Demokrasi idealinin tek* müdafii (Yeni habah) otmuş tu. Alman generali Romel Kahire önünde dürbünle şehri seyrederken (Yeni Sabah) yılmadan:
— Zafer er geç Demokrasilerin vo hürriyetindir. Zulüm payidar olmaz! deyip duruyor ve o sıralarda herkesi kendine güldürüyordu. Hattâ bu sıralarda (Dörnokrat Parti) kurucuları Halk Partisi safında muttasıl el kah dırmakla meşgul idiler. '
İşte on yıldır Demokrasi müdafiillğ! yapan (Yeni Sabah) memlekette Demokrasi çığırının açılmasına sebub oi du vc Demokrat Partiye İktidar mevkiini elinden geldiği kadar hazırladı Fakat bana öyle geliyor ki sayın kurucu boyler iktidara gelince ilk işler» (Yem Sabah) ı kapatmak olacaktır. Bu itibarladır ki: (Yeni Sabah) ın ken di açtığı çığır, yarın öbür gün kendi zevaline sebeb olacaktır, dedim. Bilmem fena mı söyledim?...
înad ve ısrarla yürüyen ga-başında (Yeni Sabah) gelir, hatırlanın ki İkinci Dünya on çetin devrelerinde, Alman

FIKRACI
nuz?
Cahid bey — Bu bit’ psikoloji meselesidir. Böyle bir hafi cemiyet programı tarzında telâkki edilen programı tanzim etmek ithamiîe maznuııen soru, lan suallere cevab verirken, hâ Oralarında yanılmaları muhtemel görülmelidir. Bendeniz en. fena şeklini kabul ettiğim cihetle söylüyorum. Program bu içtimalarda edilmiştir.
Reis — toplayarak iskandil ettiniz.
Cahid bej' — Efendim bendeniz geceleri çıkmam. Kime sorsam z, ?stanbulda beni tanıyanlar bilir.
müzakere ve tesbit
Siz arkadaşlarınızı ahvâli nıhiyelerini
(Deramt *ar

NİSAN 1948

■ 1 i
1364
Rumi
î^san
1
14
Çarşamba


★ I
1367
Hıcr.
Cem. âhır,
4

Kasım 159 — AY 4 GÜN — 105
VaMtiter Vasati Ezani
S- D. S. D,
Güne? 5 23 10 37
Öğle 12 15 5 29
ikindi 15 57 9 11
Akşam 18 47 12 —
Yatsı 20 24 1 37
tmsâfc 3 39 8 53




14 NİSAN lb
1
I

e
( Madam Roosevelt va | Churchill’in nutukları I Londra 13 (AP) — Ro-
) osevelt Anıtı dün nıera-I simle açılmış ve bu mü-J nasebetle akşama Pilg-l rims’ Society’de bir ziya-f fet verilmiştir.
S Anıtın esasını teşkil e-
( den heykelin örtüsünü
) bağlayan gümüş ipi Kral
( Vl’ncı George Mrs. Roo-
) sevelt’e vermiş, mütevef-
( fa Cumhurbaşkanının eşi, t ipi çekerek, örtüyü aç-
( mıgtor.
) Bundan sonra evvelâ
( Kral, heykelin kaidesine
) bir çelenk koymuştur. Çe-C lenkte sadece «Franklin
) Delano Roosevelt» yazı-s yordu.. Kraldan sonra
) Mrs. Roosevelt ve diğer ze J vat çelenklerini kovmuş-j lardıru
( Anıtın dikilmesine öna-? yak olan Pilgrims' Socie-I ty isimli Ingiliz - Ameri-? kan dostluk cemiyetinde
) akşam bir ziyafet veril-| mis ve ölümünün üçüncü
) yıldönümü olan dün Roo-r sevelt tekrar anılmıştır.
) Ziyafette evvelâ Mrs. [ Roosevelt söz almış ve
Roosevelt’in fikirlerini bilhassa dört hürriyet umdesini anlatmıştır.
Mrs. Roosevelt’ten son ra kürsüye Churchill gelerek Roosevelt hakkında ki en ateşli nutuklarından birini söylemiş ve bu a-rada şöyle demiştir:
• Roosevelt, Yeni, Diin-ya’nm âkibetini Eski Dün ya‘ya bağlamakla, insanlığın zihniyetinde manevî bir inkilâp yapmıştır. Ve bıı inkılâp bundan sonra da devam edecektir .' “ «Roosevelt, zaferi görmek zevkine erişmeden öl dü. Fakat, bu vakitsiz ö-lümü onun, m-eke müşterek tehlikeler karşısında birleşmiş olan mütte- , fiklerin sonradan aralarında ihtilâfa düştüklerini görmek gibi veni bir isi irabı çekmesine mâni oldu.
«Fakat unutmayalım ki. bugün karşılaştığımız 1 tehlikeler Roosevelt’in ! karsı kovduğu ve yendiği 1 tehlikeler kadar büyiik değildir. Yolumuz belki ceti’i. yükümüz ağır, vereceğimiz kararlar mühimdir. Fakat hiçbir za-rran tahammül edemiye-cpğim'z kadar değildir.
) «Roosevelt’in güttüğü ' dâvalar uğrunda yapıla-(ak bütün mücadelelerde Îr.cdlîz Camiası daima A-rnerikanın vanında yiğit ’ e cesur bir dost olarak ver alacaktır.»
K
I
ÇanKayŞek
Cumhurbaşkanlığını istememekte ısrar ediyor
Nankiııg 13 (Atj — İki gün denberi müzakere halinde bulu narı Mıl'î Meclis yarın Çin’in İlk teşrii Cumhurbaşkanını seç meye ve 24 Nisanda dağılmaya karan* vermiştir.
Başkanlığa seçilmesi muhak kak addedilen Mareşal Çankay-şek. Meı listen diğ.-' bir şahsiyeti seçmesini taleb etmiş böylece âsi komünistlere
mukaddes cihad açmakta serbest olabileceğini beyan etmiştir.
Mareşal Çankayşek 1927 yj-bndanberi Çine önderlik etmek tedir.
ve bir
Suriyenin kurtuluş
•• ••
g u n u
Suriye, 17
Şam 13 (AP)
Nisan cumartesi günü Fransızların memleketi tahliye etmele linin 3 üncü yıldönümünü tes’-id edecektir.
SAYFA: 3
w r — -

Heyetimizin, gerek komisyon çalışmaların da, gerekse koridor temaslarında büyük bir faaliyet sarfettiği görülüyor
Anado-
Cenevre 13 (A.A.)
İti Ajansının uzel muhabiri bil diriyor:
Basın ve haberleşme serbestli konferansında çalışmaları bir an evvel bitirmek için büyük bir gayret sarfediimekte-dir.
Muhtelif komisyonlar faaliyetlerine bütün giin ve bazatı geceleri de devam etmektedirler.
Üç haftadanberi toplantı ha linde bulunan konferansda, çalışmalara iştirak eden gazeteci ve siyaset adamlarım ı birhirle riyle olan temasları şimdi müs-bet neticelere doğru gitmektedir.
Türk mürahhas heyetinin, U zak ve yakın bütün murahhas heyetleri ile yakından temas halinde olduğu göze çarpmakta ve gerek komisyon çalışmalarında gerekse koridor temaslarında heyetimizin büyük bir faaliyet gösterdiği müşahede e-dilmektedir.
Konferans başkanı Romullo, Tiirk heyeti şerefine çarşamba günü bir ziyafet verecektir.
Heyetimiz de cuma günü kon ferans başkanı ikinci başkanla-rı ve komisyon reisleri şerefine bir zivafet vermeyi kararlaştır mıslardır.
TASHİH VE TEKSÎB HAKKİ
Cenevre 13 (A.A.) — Anadolu Ajansının özel muhabiri bildiriyor:
Haberleşme ve basın hürriyeti konferansının bir numaralı komisyonu dünkü tartışmala-rı sırasında, milletlerarası tas-lıih ve tekzip" hakkının tanın -ması hakkında Fransız delegas
yonu tarafından ileri sürülen tasarıyı incelemiştir.
İleri sürülen itirazlara cevaben Fransız delegesi, Rusya da hil olduğu halde Batı Avrupa memleketlerinin yaptıkları det meçlerin birbirini tutmadığını söylemiştir:
Söz alan Amerikan delegesi, Rusların bir taraftan yayınla -nan yanlış haberlere itiraz eder ken bir taraftan tashih ve tekzip hakkının tanınmasını reddettiklerine işaret etmiş ve bunun Fransız teklifini baltalamaktan başka bir şey olmadığını ilâve etmiştir.
Bnııdan sonra söz alan Türk delegesi Nadir Nadi, Fransız tasarısının bir boşluğu doldurduğunu söylemiş ve milletlerarası camia bu sayede milletler arasında daha sıkı bir tesanü-dür tahakkuku için yeni bir fırsat bulacaktır demiştir.
Nadir Nadi, tashih ve tekzip hakkının basın için elzem oldu ğunu belirtmiş ve «Fransız tasarısını kabul etmekle küçük olmakla beraber ileriye doğru bir adım daha atmış oluyoruz, hu itibarla Türk delegasyonu bu tasarıyı sunduğu için Fransız delegasyonunu tebrik eder ve komisvonda müzakere edilecek olan bu tasarıyı destekle -meyi vaad eder1’ demiştir.
Nadir Nadi, bununla beraber, gazeteleri müşkül bir duruma sokmamak için tashih ve tek -zip hakkının tahdit edilmesi lâ zımgeldiğini ileri sürmüş ve A-merikan .tadil teklifine istinaden, şu teklifte bulunmuştur:
Tashih ve tekzip hiç bir zaman asıl metinde meveud kelime sayısını aşmamalıdır.
İlk temas..
('Başmakaleden devam) de ettiği mânayı anlar da bakan-
lıktan istifa eder mi dorsiniz? Bu neticeyi hiç ummayız. Çünkü henüz bu Demokratik âdetler memleketimize girememiştir. Sandalye sinden bir bakanı söküp atmak i-çin böyle ufak, tefek hezimetler hiç bir mâna ifade etmez. Atıf İ-nan bile acı ve çirkin ithamlara maruz kaldığı halde kabineden çekildi mİ idi? Onu fırlatıp atabilmek için yurdun duyduğu istikrahın çok açık olarak tecelli etmesi lâzım geldi idi. Bütün memleket şimdi ekmek sıkıntısı çekerken, şehirlerde halka arpa tevzi edilir ve köylere şuradan buradan, mısır yollanırken bu vaziyetin hudusu-ne sebeb olanların başında gelen Atıf İnan ve arkadaşları en ufak bir hareket ve teessür gösteriyorlar mı?
Dost diyarına buğday ihracı mü saadesi vererek onların azîm kazançlar sağlamalarını teinin etmek fakat bilâhare bu memleket halkının ekmeksiz kalıp ıztırap çekmesine göz yummak kolayca affı kabil kusur vo hatâlar mıdır? Atıf İnan İsviçre seyahatinden dönmüş, Mecliste yerini almıştır. Fakat bize öyle geliyor ki bu milletin gazabı ve efkârı umumiyenin heyecanı e.geç Atıf İnan ve arkadaşlarının yakalarına yapışacaktır. Esasen Yedi Eylül kararlarile memleketi dehşetli zarar ve ıztıra-ba soktukları yetmiyen bu zevat bir de halkı ve arpa ilo etmişler.
ekmeksiz bırakmışlar beslenmeğe mahkûm
Stalinin beyanatı
Fin heyeti Moskovada iken şereflerine verilen ziyafette Stalinin söylediği nutuk ancak dün açıklandı
Londra 13 (B. B. C.)
Londra 13 (B. B. C.) — Fin - Rus anlaşmasının imzalanma-' sı münasebetile geçen hafta Moskovada Fin delegasyonu şe refine verilen ziyafette Staliıı tarafından irad edilen nutkun metni, bugün Moskova radyo ve gazetelerinde yayınlanmıştır.
Stalin, nutkunda, Fin - Rus1 anlaşmasını, iki tarafa da ayni hakları sağlıyan bir muahede diye vasıflandırmış ve iki meni leket arasında 150 scııedenberi devam eden itimatsızlığa son verdiğini söylemiştir.
Londra 13 (AP) — Moskova radyosunun bildirdiğine göre, Fin heyeti şerefine dün gece verilen bir ziyafette Stalin Fin - Rus anlaşması «müsavi esaslar dahilinde yapıldığını söylemiş ve şöyle demiştir:
«Birbirimizle iki kere çarpış-



Karısını kaçırmağa teşebbüs eden koca!
6 ay evvel nikâhlandığı halde mesken buhranı yüzünden evlenememiş..,
Ankara: 13 (Hususî) — Bundan bir kaç gün önce Mustafa adında bir şahsın altı ay evvel nikâhlan-dığı, fakat şehirdeki mesken buhranı yüzünden bir türlü ev bulamı yarak evlenmediği karısı Melâ-hati kaçırmıya teşebbüs ettiğini
■ ■■ g
bildirmiştik.
Mustafanm suçüstü mahkemesinde yapılan duruşması sona ermiş ve Mustafa yalnız kajııanası-nı dövme suçundan 22 lira para cezasına mahkûm olmuştur.
3 yaşındaki bir çocuk babasını öldürdü
Diplomasını kaybeden üniversite mezunları
mamıza sebeb olan karşılıklı şüphe havasından kurtulmamızı ve aramızda yeni bir devre, kar şılıklı güven devresi açılmasını arzu etmekteyim. Bu anlaşmanın güven ve dostluk sahasında ilk adım olması lâzımdır.»
(•

Tahsin Coşkanın, bir ileri karakol müsademesinde, daha ilk ham lede bir hezimete uğraması ve iti-madsızlıkla karşılaşması kabine reisini düşündürmek lâzımdır. Anlaşılıyor kİ llasan Sakaya bu gibi bakanlar birer kuvvet kaynağı değildir. Esasen kabinenin umumi durumu da yeni gelişmelerin aydınlığı altında İncelenmeğe değer.
Memleketin içinde bocaladığı bu ekmek ve gıda sıkıntısının âmilleri her ne kadar Receb Peker ve A-tıf İnanla onların etrafında toplan nıış olanlarsa da Peker kabinesinde yer almış bulunan bakanların da bu neticeden, az veya çok, sorumlu bulundukları kabul olunabilir.
Meşguliyet hissini, ne bahasına olursa olsıın, yurdda yerleştirmek istiyorsak bu kadar azîm bir vebal altında bulunanlara artık Halk Partisi de müsamaha etmemeli, dostluk ve partizanlık gayesi milletin elemi ve aztırabı karşısında susturulıııalıdır.
Vakıa Atıf İnanın ve Pekerin mes’ul olmaları ve lâyık oldukları cezalara çarptırılmaları, hiç bir Türkün kursağına bir gram daha fazla buğday unundan ekmek sok maz amma ilerisi için bakanları daha ihtiyatlı ve endişeli davran-mıya sevkeder ki bu netice de a-zımsanacak bir sonuç sayılamaz.
A. Cemaleddin Saraçoğlu
Ankara 13 (Hususî) — An-karanın Nenek köyünde feci bir hâdise olmuş ve 3 yaşındaki bir çocuk çifteyle babasını vur muştur. Haber aldığımıza göre, hâdise şöyle olmuştur.
Halil Akman isminde birisi, karısının o gün çamaşır yıkayacağını söylemesi üzerine 3 yaşındaki oğlu Niyaziyi de beraberine alarak tarlaya çalışmaya gitmiş ve bu arada kar galan vurmak üzere getirditi çiftesini de Niyazinin yanına yere bırakmıştır.
Çocuk çifteyle oynarken çifte birden ateş almış ve çıkan saçmalar biraz ötede çalışmakta olan Halile isabetle derhal ölümüne sebeb olmuştur. Halil biraz sonra oradan geçn köylü ler tarafından görülerek köye • • • • • • • 1 • • ) • •
götürülmüştür. ,
Kanun teklifleri
Ankara 13 (Hususî) — Bazı Milletvekilleri muhtelif kanun' tekliflerinde bulunmuşlandır; Antalya Milletvekili Niyazi Ak su Üniversite ve yüksek okul-1 larda bulunan öğrenciler hakkında yatılı pansiyonlar kurul ması ve Üniversitelilerden ve yüksek okullardan mezun olan lardan devlet hizmetine girecek İcrin tâbi tutulacakları devlet imtihanları hakkında iki kanun teklifinde bulunmuştur.
Feridun Fikri Düşünsel de askerî fabrikalar tekaüt ve mu avenet sandığı kanununun bazı maddelerinin değiştirilmesi hakkında bir kanun teklifinde

V
Mec-

1 i idareci = |ZZZZgözi8e fiktüailteler
i
H
Fransa, İngilterden ödünç buğday istedi
—o-----
Londra 13 (AP) — iaşe Bakanı John Strachey’in bugün b’ldirdigine göre, Fransa bu yıl hasadından iade edih.-ıek üzg-re, Ingiliz stoklarından bir mik tar buğday verilmesini talep et m iştir.
Büyük Britanya ödünç isteni len miktarın bir kısmını, takriben 34.000 ton teminine muvafakat etmiştir.
Yunan Kralı Patrasda
-------o-------
Atina 13 (A.A.) — Y’unan
Kralı Paul, Adrias muhribi ile dün akşam Patras’a gelmiştir.. ÇETECİLERİN FAALİYETİ
Atina 13 (A.A.) çetetileri,
Yunan çetetileri, Selşnikten Atinaya giden başlıca yolun tamirinde çalışan Amerikan gruplarına yeniden hücum etmişlerdir.
Küçük bir çeteci grupu, Lari-ça’nın on mil kadar kuzeyinde bir Amerikan kampına zorla gi rerek birçok yeni makineleri tahrip etmişlerdir.
* B.B.C. nin Balkanlardaki mu habiri çetecilerin, yolun inşaatını sekteye uğratmak istedik -lerini bildirmektedir.*
Meclisin bugünkü gündemi
--n--
Ankara 13 (Hususî)
lisin yarınki gündeminde Millî Korunma Kanununa göre, yapıl mış olan harcamalara aid 943 yılı bilânçosunun tasdikine dair kanun tasarısivle Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı kuru luş, memurlar kanununa bağlı cetvellerde değişiklik yapılması ve Amasya, Burdur, Bitlis. Ma-ıaş ve Urfa memleket hastaha nelerinin umumî bütçeye alın -ması hakkındaki kanun tasarıları vardır.
jînönü, Nedim Veyseli kabul etti
Ankara 13 (Hususî) — Cunı hurbaşkanı ismet İnönü bugün yeni vazifesine girmek üzere Ankara’dan ayrılmakta olan La Haye orta elçinin Nedim Veysel îlkin’i kabul buyurmuşlar ve öğle yemeğine alıkoymuşlar dır.


f -______________________________________________________________________v
Günün enteresan haberleri l----------------------- --------------------------
B. B. C. nin İngiliz partilerde
yaptığı anlaşma
Londra: — B. B, C, Başlıca İn giliz partileri İle mukavelesini tec did etmiştir. Mukavele gereğince B, B. C. bu partiler tarafından yapıla cak konuşmaları yayınlamakla de vam edecek ve bu sene içinde bıı kabil 12 neşriyatta bulunacaktır,
Hükümet sözcüleri 6, muhafa-kâr parti sözcüleri 5. Liberaller de 1 demeçte bulunacaklardır, (A,A,) Berliııdeki tercüman kadınlara iş kalmadı
* Berlin: — Rusça için Ingiliz ler tarafından kullanılmakta olan büt/ün kadın tercümanlar artık kendilerinin hizmetine lhti . yaç kalmamış olduğundan Berlinl i terk etmektedirler. ( Bu kadınlardan bazıları İngllte 1 reye dönecekler, bir kjsmı da Ingi-? llz bölgesinde başka görevlerde / çalışacaklardır.
/ Bu kadınların ekserisi beyaz
J Rustur, (A,A,)
V——----------------


Londrada elmas satışı
* Londra: — Önümüzdeki çarşamba günü Londrada tutarı bir milyon 500 bin sterlinden fazla o lan elmaslar satışa çıkarılacaktır, Talep arzın dört beş misli fazla olduğundan fiyatlarda bir indirme yapılması bahis değildir, Londra da bulunan Amerikan hükümet mümessilleri sanayide kullanılmak üzere tutan beş milyon sterlinden fazla elmas mübayaa etmek üzere pazarlıklara girişmişler dir, Bu elmaslar Londra piyasasına geldikleri zaman kısım kfcım Ame rlkan hükümetine teslim edilecek lerdir, (A,AJ
Avusturalyaya yoç
Kanberra: — Avustralya mu haceret Bakanı bu sene İngiltere den Avustralyaya yapılan muhaceretin geçen senekinden 25 kerre fazla olduğunu bildirmiştir,
Bakan, Avustralya hükümetinin, muhacirlerin taşınmasına 11 ge mİ tahsis ettiğini sene sonunda bu
gemilerin adedinin 21 e çıkarmaca ğmı ilâve etmiştir, (A.A.)
Joe Louis, Avrupa seyahatinden döndü
Nevyork: — Joe Louis bir buçuk ay süren Avrupa seyahatin den bugün dönmüştür, Dünya ağır sıklet şampiyonu gazetecilere, şun lan söylemiştir:
«Jersey Joe Walcottu muhakkak yeneceğime eminim. Ondan sonra da artık boksörlükten çekileceğim » .(AP)
Amerika, üstün petrol gemisi inşa edecek Vaşlngton: — Mümessiler Mec tisinin Demokrat âzasından Henry Jackson, dün verdiği bir demeçte, Başkan Truaıanın Kongreden yol cu ve petrol gemisi inşası için 1,5 milyar dolarlık tahsisat isteyeceği nl bildirmiştir.
Bu tahsisatla, her biri 24 000 ton luk 104 tane üstün—petrol gemisi ve, 50 tane de, icabında asker ta «it gemisi haline konulabilecek
tarzda 150—220 metre boyunda bü ? yük yolcu gemisi yapılacaktır, Bun ı lavdan 25 petrol gemisi]? 15 yolcu I gemisi bu sene içinde tezgâha ko- I nulacaktır, (AP) i
Italyadıı yakalanan kaçak ı silâhlar i
★ Roma: — 1948 senesinin ilk i üç ayı içinde jandarmalar tarafın ( dan yapılan araştırmalar neticesin. / de 29 havan topu. 479 mltralyöz ve J el mitralyözü, 4300 tüfek, 1600 ta ) banca, 7000 bomba ve 1000 den faz J la mermi ele geçirilmiştir, (A,A,) I
İsveç - Macar ticaret 1
anlaşması imzalandı |
* Stokholm: — Her iki taraf I ca on altı milyon kuronluk mal i mübadelesini derpiş eyllyen İsveş t —Macar ticaret anlaşması bu sa- z balı burada imzalanmıştır, ıA.A.) /
Hiller 1938 de öldürülecekti | ■fa Nüremberg: — Alman ordu . lan Başkomutanlığının yargılan ı ması sırasında lehte şahadette bu ? luııan eski Genel Kurmay Başka / nı General Halder. Alman Genel 1 Kurmay heyetinin 1938 de Hltlerl 1 öldürmeyi tasarlamış olduğunu a 1 çıkiam^tır. (A,A,) «
---------------------------------J

Ankara 13 (Hususî) — Diplomasını kaybeden Üniversite mezunları hakkında Millî Eğitim Bakanlığı tarafından yeni bir yönetmelik kabul edilmiştir. Bu yönetmeliğe göre, diplomasını kaybetmiş olanlar günlük bir gazetede 15 gün a-rayla iki defa ilân verecekler -dir.
ikimi diploma verilirken ö-zel yönetmeliğe göre kabul e-dilmiş olan esas harç alınacak tır. ikinci defa aldıkları diplomalarını kaybedenlere yeniden bir diploma verilmivecek-tır.
Amerikadan sarin alınan yo’cu gem'leri
Ankara 13 (Hususî) — öğrendiğimize göre, Amerikadan satın alınan 6 yolcu gemisinden 4 ('ünün satın alma işi tamam lanmıştır. Bunların tamiri için 8 milyon Türk lirası sarf edilecektir.
Türkiye arkeoloji haritası
Ankara 13 (Hususî) — Meş hur arkeoloji âlimlerinden Mr. John Garstang'ın hazırlamakta olduğu Türkiye arkeoloji ha ritasttu memleketimize hediye edeceği öğrenilmiştir, iki kadın arasında çıkan kavganın ne’ cesi
Ankara, 13 (Hususî) — Çam lidere bucağının Burlar köyün de oturan Zehra isminde bir kadınla ayni köyde Ayşe ismin de bir kadın arasında çıkan bir
Neryorklu büyük bıı avıkatın etüdünde
liman, lurMen bir kaç sen* • val Maksıeli Pariste tant-Hini. Bir gün Nevyorkta ee*
bl arkadafna tesadüf ©der. M. Nev-yorkun en fc|y(jk avukatlarından birh nin asistanı Mmuş eski sportmenlijy-nif nefesini nuhafaza ediyor, yegâne □eğifikliti, gag. burnunun üzerine yer leçtirtfifti kocanın bafc gözlümü idi. M. Kartiye Latetfn gailosiz senelerim den çok uzaktayız. Burada, para ya-«an makine hafim gelmek mecburiyetin de kaldım. Yaşanak Pariste, her çey den zevk almak P(riste. Burada bilih bis, yeknasaklıktan /eri gelen can sakıntısı insanı harab ediyor. Bende, Crat 8iyelin yirmi yedinci katında juiunan, ve hiç bir çekilen, avukat ya zıhanesine benzemiyen bu tuhaf etüdü hayretle karışık bir tecessüs ile tetkik ediyorum. Burasının a/ukat yazıhanesinden ziyade bir bankaya ve yahud bir tioarethaneye benziyen bir hali var. Medhalde siyah mermorli bu yük bir hol, ve üniformalı hademeler, etrafta yeşil mermerden yapılmış parmaklıklar. Holün bir tarafında teminat, hesabı cari, kasa yazılı bir sıra gişeler... Parmaklığın ilerisinde, anca S sınai müesseselerde görülen büyük bir salon. Burada, elli kadar masa önünde genç avukatlar çalışmaktadırlar. Her masada bulunan telefon, yerinden kalkmıya lüzum bırakmadan, meslek-daşların birbirlerile konuşmalarını temin etmektedir.
M. buranın, rasyonalizasyon prensiplerine uygun olarak tanzim edilmiş bir avukat yazıhanesi olduğunu söylüyordu. •
3ura*da her şoy standardize edilmiştir. Burada işler zincirleme yani irtibatlı olarak görülmektedir. Hayret ediyorsunuz değil mi?...
— Evet biraz. O halde sizin meşhur patronunuz ne iş görüyor?
— Kapının levhasını tezyin eder. Sonra, müşterileri celb için çığırtkan vazifesini görür. Müesseseye yalnız ismini vermek, şirketin tahakkuk ettirdiği mebaligin yüzde yedisini almağı temin etmektedir?...
— Şirket?... Anonim mi?
— Hayır, komandit. Patron işi getirir. Sermayedarlar arayı. Böyle bir müesseseyi yürütmek için milyonlar lâzım...
kavga sonunda Avsp hâmile o-J lan Zehranın karnına vurmuş d

Kj-
ve bu darbenin tesiriyle Zehra evvelâ çocuğunu düşürmüş ve biraz sonra da kendisi ölmüştür. Hâdise hakkında tahkikata başlanmıştır.
i ir c na et
Ankara 13 (Hususî)
rıkkalenin Delice bucağında A-li Özkan isminde birisi ayni kövden Ali Osman isminde bir komşusunun ağılına kaybolan kovnnunu aramak üzere girmiş ve Ali Osmanın ben hırsız değilim, senin koyununu da görmedik, demesine rağmen ara-nıava devam etmiştir.
Buna fena halde içerliyen A-li Osman eline geçirdiği çiftey le Ali özkanı ağır surette yaralamış ve Ali Özkan istasyona getirilirken fzla kan kaybından ölmüştür. Katil Ali Osman ya ‘ kalanmıştır.
Kıvamussaltana yargılanacak
Londra 13 (A.A.)
radyosu, geçen sene istifa eden Başbakan Kıvamussaltana’nm yargılanacağını bildirmekte -dir. Eski Başbakan muhtelif fir malara pirinç ihraç
vermek için 8.500.000 real çav ihraç vesikası vermek de 5.500.000 real tutarında vet almış olmakla ittiham inektedir.
Yaşı 70 den fazla olan
vamussaltana, geçen aralık a-yında Parise gitmek üzere hava volile Tahrandan hareket etmişti. O zaman sihhati yerinde olduğu ve siyasî hayattan çekilmek tasavvurunda bulundu -ğu söylenmekte idi.
Paris 13 (A.A.) — Eski Iran Başbakanı Kıvamussaltananın hâlâ Pariste bulunduğu uğrenij mektedir.
Tahran
vesikası ve için rüş-edil
Kı-
I*
Adresinizi (Bakırköy Bahçeli evler Müdürlüğü) ne bildirirse niz size tafsilâtlı broşür gönderilir.
Telefon: 16 77 veya 82712
Bahçeli evler İdaresinin ucu2 fiyatla temin ettiği malzeme den ve mütehassıs ekiplerden istifade ediniz.
İnşaat Mevsimi geldi I


—- PelLi. JBftir Vatson, bu işin altından nasıl kalkıyor?...
— Tabiî, kendisi, yalnız en mühira dâvaların müdafaasını yapar, diğerlerini asistanlar. İşin püf tarafı, müdafaanın Vatson markasını taşımasıdır.
— Maahaza, dosyaları, hâdiseleri tetkik etmesi lâzım...
— Bunlara hiç lüzum kalmaz. Burada işlerin zincirleme şeklinde yapıldığını söylemiştim. Bakın, bir kataloga benziyen şu dosyaya... Her işin, iyi bir şekilde cereyan ettiği hakkındaki san'at sırrını ihtiva eder. Bütün huku kİ hâdiseleri aşağı ve yukarı yüz tipe irca' ettik.
Gördüğünüz bu memurların her biri bu işlerden birinin mütehassısıdır. Müesseseye bir iş tevdi edildi mi, adedi altı olan biz asistanlar hâdiseyi tetkik eder, ve ihtisasına göre, bunlardan bir veya ikisine tevdi ederiz.
Bunlar, dosyayı itmam ettikten son ra, tahrir heyetinden birine verirler. Redöktör bu işe, müessesenin damga sini vurur, yani müessesenin kendisi İçin muayyen olan stili ilo yazar hazırlar.
Patron, her hangi bir mes’elenin dafaası hakkında şahsi bir kanaat tirmek lüzumunu hissederse, son kikada dosyaya bir göz atar, bu kâfidir. Emin olunuz, en güzel sistem bodur. Başka bir avukatın günlerce ve haftalarca koyacağı mesaiye mukabil, biz, bu usûl ile bir kaç saat zarfında hâdisenin hukuki veçhesini veririz.
— Fakat, işi sahibi, avukatı veya ortakları ile görüşmek islerse, kime (Devamı Sa., 5; Sil., 1 aeı
ve
Beyruttaki basketbol-cidarımızın bir muvaffakiyeti
Ankara 13 (A.A.» — Halen
Beyrutta bulunan basketbolcu-larımızdan kurulu Tiirk karması, 11 Nisanda Lübnan karma • siyle yaptığı ilk karşılaşmayı 26 - 23 kazanmıştır. Türk millî takımı bugün Lübnan millî takımı ile karşılaşacaktır.
Seyyahate iştirak eden takımımız on oyuncudan kuruludur. Bu oyuncular fstaubulduu:
Kâzim, Ali, Bilek, Habip, Erdoğan, Sarnim.
Ankaradan:
Yalım, Cemil, Turhan ve İz mirden Nezilıi’dir.
Kafileye spor oyun’arı fede -rasyonu başkanı Vedat Abut başkanlık etmektedir.
Lübnandan sonra Mısır’a gidecek olan basjketbcl takımımız Mısırda biri millî ikisi tem sili olmak üzere üç müsabaka yapacaktır.
SAYFA: 4

TEN! s a b a h

4

8)


/-----------------
Havzada olinpiyat lar için gireş
I secmeiari yapıldı
I
Havza: (Husısî) — Londra olim piyatlarına işkrâk etmek üzere İs lanbuidakj luzıriama kampına gire lehlerin tesisti için, değerli pehvi-vaniar yetiştirmekle tamnnan Sam tun ve havalisi kürekçilerinin kar tılaşması, b» ğün kazamızda 3000 seyirci önümde yapılmıştır,
Güreşlere. Samsun Federasyon başkan-/'Amasya gölge başkanı, ve başkam, Amasya bölge başkanı, ve şar Doğu riyaset ediyordu ,
Hazırlama kampına seçilen güjeş çilerimiz şunlardır:
Deste: Imrahim Karaca, Cemil Sarjbacak, Ahmed Bulut
Küçük orta: Hüseyin Yıldız. Yusuf Bozkır,
Orta: Şerif Batur, Ali Gül,
Baş altı: Celâl Kuzgun, Talip Aarslan,
Baş: Sadık Esen. Seydük Yavuz, Pehlivanlarımıza gidecekleri Lond ra olimpiyatlarında muvaffakiyetler dileriz,

-------O------—
Düzce belediyesi imar çalışmaları
■ - -—o-----
Eu (alışmalara mukabil belediyemin ar a 2 özü ve moiorpompu hâlâ lamir ettirilmedi. Diz-(ede işsizlik—Kereste fabrikasının ihyası isteniyor
Düzce (Hususî) — Şehrimiz belediyesi verdiği bir kararla D.üzce-yi güzelleştirmeğe çalışacaktır. Şelı rin ortasından geçen İstanbul -Ankara şosesi asfalt olarak yapılmıştır. Bu yoldan gündüzleri kam yonlar geçememektedir. Şehrin dar yollarında dolaşarak tekrar a-na caddeye çıkmaktadırlar. Bunun önüne geçmek için ana caddeye ya kın, Atatürk caddesini seyrüseferin istifade edebileceği bir şekle getirebilmek için 60 metrelik bir yerin istimlâki icabediyordu. Belediye meclisince bu yol istimlâk ve mal sahibile aralarındaki ihtilâf halledilince derhal seyıüse-fere açılacaktır.
Diğer taraftan belediyenin yangın arozözü ve motorpoınpu hâlâ yaptırılmamıştır, Bu hususta* alâkadarların acele harekete geçme le ri icabetmektedir. Aksi halde biri yangın zuhurunda meydana gelecek felâketler nasıl önlenecektir.
DLZCEDE İŞSİZLİK
Düzce kalabalık bir muhli ir. Bu gün 108 bin. nüfusu vardır, Bu ka labalık nüfus, geçimini ziraattan te ır.in etmektedir, Aıaziye dinlendirme tatbik edilemediği, suni gübre de getlriiemediğj için toprak ancak bi re (3—âı verebimektedir. Tütün bu sene çok para etmediği için kaza halkı bu sene büyük sarkıntılar ge çirecektlr Diğer tarafın şehirde benim saydığım 16 kahve vardır, Kahveler herg in kalabalıktır. Gün diiz i:: olanlar kahveye gltr.eyece ğıne göre ancak iş güç .sahibi ol mayanlar kşiıveye gitmektedir Bu na bir çare bulmalarım alâkadar lardan rica ediyoruz,
KERESTE FABRİKASI İHYA
edilmelidir
Şehrimizde işsizliğin önlenmesi 1 çin halen orman işletme müdürlüğüne bağlı bir kereste fabrikası var dır, N» • azjjc jjj pu fabrii-a 2 yıldır faaliyetini tatil etmiştir. Fabrika fa aüyete geçerse en asag) aile bu ıadan geçimdi sağhyacaktır Bunun temim sayanı arzudur.
Ayrıca Düzce tütün memleketi-öir. Senede 5 milyon kilo uit'm.istihsal etmektedir. Burada bir tütün işleme, sinara fabrikası yapılırsa Dizede ilklik diye frir mevzu kal kıyacaktır Hilmi Çağeh
ErzurumdaDJ\ nin
durumu sarsılıyor
Genel nrulun aldığı mesnedsiz kararlar partililer aras)nda derin üzüntülere yol açıyor» İl B aş kanının Genel Merkeze çekdiği bağlılık telgrafından İlçe ve Bucak Başkanları bihaber
Erzurumda D. P, nin ilk kuruluşundaki canlılık ve samimiyeti ger mek tamamen imkânsızdır, Bunun sebeplerini partinin saflarına katı lan vatandaşlara değil, sevk-ve 1-dare mevkiinde olan şahıslara yük lemek daha doğru olur. Son zaman larda Genel Merkezin aldığı cezri ve mesnetsiz kararlar partflilej ara sında derin üzüntülere yol açmış va tandaşlarm beslediği son limitte bu süretle tamamen sarsılmıştır Fakat bu hususta gözden kaçmayan bir nokta var; pasif durumda bulunan partili kitleler durumun rehametini tamamen idrak etmiş olmasına rağmen bilfiil vazifeli o-lanlar —başkan, idare kurulu üye leri v- s.— işin önemini azaltamk i çin gülünç gayret sarfetmektedir-ler. Gerçi bu son kategoriye dahi) olanlardan aklı selimle hareket e-denlerde mevcuttur,
Misal olarak şunu zikretme:.r ylm. Son zamanlarda Erzurum D, P, Başkam Genel Merkeze bir bağa lık telgrafı çekmiştir, Ne tuhaftır ki partinin ocak bucak ve ilçe tes kilâtlarımn bu konuda fikri bile a lınmamıştır, Temas ettiğim yüzler ce partili genel lıongrenin toplanması üzerinde durmuştur.
Şimdi yukarda zikrettiğim husus lann aydınlanması için burada bu lunan D, P, Başkam Bustafa Zerenin partiye hiç bir suretle faydası değil zararlı olan çalışmalann-dan bahsedeyim:
1 — Bundan bir müddet evvel Hı ms kazaamda partili bir vatanda? komiser muavini Mevlût tarafı^ dan dövülüp işkence yapılıyor. Mağ dur bir müddet sonra ölüyor Dâva açılıyor. Maktulun kardeşi D. P Başkam abukat Zerene ücret kar şıhğında vekâlet verdiği halde, Ze ren bunu reddediyor, fakat sanığın vekâletini alıyor
2 — Karakösede Isa adında bir zeııgîn vaıdu. Bar vutsrmius— harekâtında oldukça yararlık göstermiş, Sonradan gördüğü jyj kabu lu fenaya kullanarak bir mütegal-libe haline gelmiş. G inun birinde maiyetinde çalıştırdığı adamlarından birisi, İsanın genç ve güzel kj zı ile anlaşarak mercimeği fırına veriyorlar. Isa bunu duyunca kanun yollarına baş vuracağı yerde, kendisi bir mahkeme kuruyor kı-zileanlaşan adamın 15 kadar dişili, erkekli akrabasının huzudunda bir
birlerile temasa mecbur ediyor. Bu süretle kızmı kandıran adamdan hıncım alıyor, Derken mesele adli-yeye intikal ediyor. D, F, ilgi gös teıiyor ve İsa tevkif .ediliyor, Müte galllle Isanın tevkifi vatandaşlar arasında D. P, ye derin bir sempati uyandırıyor, Fakat sonradan D, P, Başkam Isanın vekâletini âldı ğından, kongrede delegeler tarafın dan şiddetle tenkid ediliyor ve Baş kanlığa seçilmiyor, , Şimdi bundan sonra meselenin Erzurum D, P, Baş kam ile olan enteresan ilgisi başlı yor, Sanık Isa Genel Kurmay Baş kanı Salih Omurtağa her ne süretle baş vuruyorsa Omurtak 3. Or du Komutanı Kurdcebeye bir mek-tub yazarak isaya itimada şayan bir avukat göndermesini istiyor. Kurdcebede D, P, Başkam M, Zere nl çağırarak bu meseleyi açıyor, Ze rende kendi yerine D, P, ikinci Baş kanı olan avukat Abdullah Tünleri gönderiyor, Bu meselede şahısla rın yanlış tutumu yüzünden D, P, ye karşı bir antipati uyandırıyor,
3 — Cezri tedbirlerle köylerde o-kul yaptırıldığı ve bu maksatla bir birlik kurulduğu malûmdur. Ne ka nunla nede köylünün mali takati ile kabili telif olmayan bu işte D. P, Başkam M, Zerenin aktJf bir va zife aldığı anlaşılmıştır, ç
4 — Cevdet Kerimin Bakanlığı za
maınnda on ay evvel Erzuruma gel diği ve D. P, aleyhinde atıp tuttuğu malûmdur, Incedayımn bu konuşmasında M, eren de bulunuyor, Cev det Kerime savurma sadedinde bir tek kelime bile sğylemiyor, Üs telik ayrılırken Cevdet Kerilmle öpü şüyorlar . -----
5 — Belediye reisi Kâzım Yurda lanın aşın particiliğinden dolayı se bebiyet verdiği bir hâdiseden ötürü D, P, nin manevi şahsiyeti adına bir hakaret dâvası açılıyor, Dâva karara bağlanacağı bir sırada Ze renin keyfi hareketi İle dâvadan
vazgeçiliyor. ■
Yukarda sıraladığım yönler par tili vatandaşlar tarafından Genel Merkeze yazıldığı halde hiç bir neti ce alınmamıştır, Sözüne inanılır bir partilinin söylediğine göre Ge nel Merkez ve partinin yüksek kade meleri bu şekilde hareketlerinde is rar edecek olurlarsa ortada parti namna bir şey kalmıyacaktır. Erzu umda bu ciheti teyit etmek tamamen mümkündür,
Enver Sağıroğlu
(•

Bandırmada D.P,
nin bayram giinii
Babkesir D. P. li Beş anı ve üyeler, toplantıda mili konuşmalar yaptı; Sıdkı Yırcali partinin her gen t aha z yade inkişaf gösterdiğini belirtti

Bandırma Belediye zabıta memuru zimmetine para geçirdi
Bandırma (Hususi) -- Bandırma belediyesi inzibat memuru Meb med hakkında Pajaupferdan Mch med Akgüile, Ha Ijd tuna hodan pazar yerinde -eanaflan topladığı ser gi paralarına makbuz kesmediğin den Kaymnkamlığa yapılan ihbar üzerine emniyet âınirjiğince bu hâdis« ve el konulmuştur. Çağınl-makta olan pazarcdaım birer birer verdikleri paralar tefibit edilmeğe çalışılmakladır. Öğrendiğimi göre bu memur makbuzların bü yük olduğundan, bir çok eenaitan topiüdj, ı paralara tek bu makbuz kesmekte olduğunu iddia etmekte imiş. Foka tahkikata devam etmektedir

Bandıram: ( Hususi ) — Geçen
perşembe akşamı Bandırma Demok ratları neşeli bir bayram günü geçirdiler Balıkesir vilayetimizde çok sevilen D. P 11 başkanı Sıtkı Yırcali ve çok kıymetli arkadaşları Esad Budakoğlu ve Salahaddin Baş kanla otuz kişilik bir Demokrat ka filesi Bandırmaya geinru.-lerdi. Gönen, Erdek. Manyas karalarının; Bandırma mülhakatıma oiıttln köy İti vatandaşları. EdınciK nahiyesinin, kadın, erkek çoluk çocuk bü tün Demokratlan otobüs.erle Ban dırmaya taşındılar Konuşmanın ya pılacağı Ankara Palas gazinosu ö-nü ve bütün caddeler mean seli ha ünde mahşeri bir man/ara arzet-mekte idi, Balâhaddin Ba-km, Esat Budakoğlu, Sıtkı Yırcali uzun uzıın birer konuşma yaptılar. Demokrat Partinin dâvasını. Demokrat Parti nin bugünkü durumunu izah ettiler, Dünden bugün dana pek çok kuvvetli olduğum, mi-al ve delille rile isbat ettiler. Demokrat Partili lerin şahıslara değil; İmanla bağlı bulundukları dâv.ık. ■. o( ai ttiler. Parti İçindeki son l(dc(ntrtere te-j mas eden hatipler t JL F gibi şa1, hıslara bâğiı(ıultjım.adlr.larınjn b!r‘ misali olarak bu güjık,. partililerin birlik halinde sımsıkı Demokrat Partiye bağlı bulımıı.ıf..... ceilrtti İer, Ve bunun partinin tn üst ta bakas! olan ve mllyem..., .. ... De! nıokratların salâhiyetini kullanan i ve kullanacak olan i.ujnancm nvev-' kil olduğunu ve bunun içindir kİ bü j i tün teşkilâtın genel merkezden ayj' rılmamış olduğunu, her göçen gün , büyült bir hızla milletle beraber De mokrasl dâvasında ilerlemekte bu lunduğumuzu, Demckrat Faninin


İsmet Yelkencloğlu hakkındaki kararı Yargıtay az gördii
Aylar-
§ahsa'
Kandıra, (Hususî) — danberi devam eden ve hakaretten sanık olarak huzuru adaJete çıkarılan C. H. P. kaza idare heyeti başkanı tüccardan İsmet Yelkeııcioğluna verilen yüz lira para oezası üç gün mahpusiyet kararını davacı temyiz etmişti. Bugün temyizden karar vine davacı Yere-doğ Kişioğlu lehine gelmiş ve sanık îsmet Ye-kenci oğluna veril-n cezanın Yakg’tayea az gö-lü'düğü belirtilmüti
Bugünkü cels -de sanık avuka tı evrakın tedk ki için Cumhu-rivet başsavcıbğma gönderilmesini taleb etmiş davacı bu işin uzatılmaktan ye mahkemeyi oyalamaktan başka bir maksada matuf olmadığını belirt-nıişrir. Mahkenı*» heyeti sark avukatının talebi üzerine evrakı Cumhuriyet Başsavcılığına gön dermeğe ve mahkemeyi 21 nisan cuma gününe bırakmıştır.
Ayrıca D. P. nin mânevi şah siyetine hakaretten îsmet Yel-kenrioğlunun duruşması da dâ-vacı avukatlarından Bavan Sekenenin mahkemeve gönderdiği rapor nazarı dikkate alınarak talik edilmiştir.
14 NİSAN
Londrada National Galery’de temizlenmiş resimler sergisi
kurulduğu giindenberi karşılaşmış olduğu zorlukları, yapılan baskıların. tazyiklerin ve bütün iftiraların unutulamadığım ve unutulmayaca ğım anlatmışlar ve sjk sık alkışlan Duşlardır,
Gece saat 8.30 dan 11 e kadar de vam eden konuşmaları takip etmiş olan bütün civar kaza ve köylü De mokıatlarla Balıkesirden gelen 11 i dare heyeti aynı gece otobüslerle yerlerine dönmüşlerdir,
Mustafa Ev yapan
Kula-Alaşehir arasın daki otobüs devrildi
Kula, (Hususî' — Alaşehiıle Kula arasında işlemekte olan belediye otobüsü yolda devrilmiştir. Yolculardan biri ölmüş dikerlerinden üçü ağır ve sekizi hafif olmak üzere onbir yolcu yaralanmıştır. Yaralılar Memleket hastahanesine yatırı] mışlaıdır.


»

Yeni Sabah’ı
HAN FİYATLA?!)
Kr. 1500
50₺
400
lök
n

)
1 t
3 G
O
)
)
B«şlık lucl
»
»
maktu duruk ban timi
»
»
)
* »

Bir tenkid yazısına noterlik vasıtasile gönderilen cevaö ----------------0-----
Bugün aşağıda Receb Peker'in bu memlekete b&şbcu hediyelerinden biri olaıı matbuat kanunu hükümleri mucibince koymaya mecbur olduğumuz ve haddi zâtında birkaç sütunu boş yere işgalden başka bir mânâ ve kıymet ifade etmeyen bir yazıyı belki okuyanu -yacak, fakat göreceksiniz.
Şimdiye kadar duyulmuş, öğre -nilmiş, tahkik edilmiş veya yarı resmî kanallardan tevsik edilmiş, iki kere iki dört edercesine riyazi bir kat’iyet taşıyan haberlerin bile tekzib veya tavziha yeitenildiği-ne, defalarca şahid olmuş ve artık bunun resmi makamlarca adetâ bir tiryakilik haline geldiğine i-OMHnışhk. Fakat, bir şiir kitabına aid gazetede çıkan, tamamile edebî, hiç bir şabsi ve menfaat mes’-elesi gütmeyen müeddebane bir lisanla kaleme alınmış bir tenkül yazışma, kitabın sahibi tarafından matbuat kanunu hükümlerine istinaden ve noterlik kaneliie bir cevap gönderilmesine ve zorla neş • rettirllmek istenmeline bugün ilk defa şahid oluyoruz.
Bizi böyle bir mecburiyet ve zor altında bırakıp karalamasını neşrettirmek gayesini güderek, arzusuna bu şekilde nail olabilen zatın bu hareketinden ve bu suretle birkaç sütunumuzun boş yere işgal edilmiş olmasından dolayı o-nun yerine biz okuyucularımızdan özür diliyoruz:
Sukuta İsyan hiç te arzu edilnü yen bir gafletin meydana çıkmasına sebep olmak bakımından hazin bir İş görmüş bulunuyor,
Mevzubahis gaflet, münekkidlik iddiasında sükûta isyanla oynamak istlyen bir şairin gafletidir, Şair pek mütekebbirhane bir eda İle sukuta İsyana tecavüzkâr bir dil u zatmak cüretinde bulundular Yeni Sabah’ın 10 Şubat T948 tarihli nüs hasının 4 üncü sayfasında tenkitle rinl neşreden sayın münekkit üç sü tunu dolduran yazılarının başına i ri puntularla (Bir ŞUr Kitabı; Sükuta İsyanı başlığını aldılar. Bunun altınada kıymetli ve emsalsiz vecizeleriml sıraladılar,
Büyük Lütufkârlık,,,.
Kimbilir kaç talihsiz okuyucu da bu hüznenglz tükenişe acımış ve zavallı münekkid merhamet hisleri nl uzatmamak elemini duymuştur.
Ben suların sükûta İsyanından mülhem olan kitabımda tabiatın bü yüklüğü karşısında İçli bir tevazudn şl'riyete hörmet etmekle sayın Nâ zınu sükuta isyana karşı aczin İs. yanile affedilmez bir gaflete düşmeye davet etmiş değilim.
San’at yolunda çileden bahsettiler,
San’at yolunda san atkârın çekti ğl tatlı lstiıapiaıa gururlu mahiyet veren onuıı kendine has mağrıırha ne hayatına tılsımlı kucağım açan, san’at dünyâsının yaratıcısı olan ruhî ezgilerine .çile İsmini vermekle şair hiç değilse derin bir hataya düşmüştür, Şar'atkâr san’at yolun da çile dolduran bir zavallı telâkki edilemez,
Sukuta isyan veya sahibi İçin ken dilerinden bir dünya ist enmiş olma dığına göre bahsettikleri dünyayı kendi kendilerine tahsis ve tavsiye buyuroaydılar d'il.a hayırlı blı şair olurlardı. Hiç unutmamalı i- ’lar ki sukuta İsyan bir yakılacak kltab değildir, Şair hiç olmazsa şu nokta
Jj
Harb esnasında tabloların sığmaklara konulması resim temizliyenler ve restore edenler için ender bulunur bir fırsat yaratmıştır. Londrada National Gallery’de açılmış olan sergi, harbdenberi bu hususta sürüp giden anlaşmazlıkların zirvesini teşkil etmesi bakımından bizleri bilhassa alâkadar etmektedir. Bu yüzden oradaki resimler, fotoğraf lar ve diyagramlardan yani esas sergiden bahsetmeden Önce bu anlaşmazlık meselesi hakkında bir kaç kelime yazmak elzem düşüyor. İkinci Cihan Harbinin hitamından 9 gün sonra elli şaheser tekrar NATIONAL GALLERY’inin duvarlarına avdet etmişti. Bunların bazılarıda temizlenmişti. Te-mizlenenler arasında Van Ey-ck’ın meşhur Arnolfine, El Greco’-nun Satıcıları mabetten kovan İsa’ ve Rubens’in Parisin kararı, gibi resimlerde vardı. Aylar geçtikçe yeni salonlar açılıyor ve yeni yeni temizlenmiş tablolar taşhir olunu yordu. Meselâ Velaskez’in küçük IV’üncü FiLip portresi, Rambrantın Banyo yapan kadın’ı bunların arasında idi. Derhal gazete ve mecmualarda bu temizlik ameliyesi hakkında sualler ve bazen de Galleri-nin tuttuğu yola hücum eden yazılar çıkmağa başladı. Geçen sene mayısta münakaşalar son derece hararetlenmişti. 15 gün kadar Times gazetesinin okuyucu mek-tubları sütunlarında bir çok ressamlar, sanat tarihçeleri, müze müdürleri ve temizleyiciier tarafından yazılmış mektublar devam lı surette basıldı. Protesto mektub larından birisi de Royal Academy nin reisinden gelmişti. Bir diğeri bir kaç akademi mensubunun imzasını taşıyordu. Bu mektuba te-rakki rcsatımhrr bir cc-
vab neşrettiler. Lâf arasında şu alâka çekici noktaya işaret etmeden geçmiyoruz. Bu münakaşayı yapan iki taraf listesi bir sene önce Londrada açılmış olan Picas-so ve Matis sergileri dolayısile şid detle çatışmış olan iki tarafın lis-
yı nazarı itibare alsaydı ki kitabın cidden güç olan sanattaJU kıymet ve hususiyeti zikre değmese de ha sılâtının yüzde ellisini fakir Üııiver site talebesine bırakmıştır, Böyle bir kitabın kay^lnıasım istemekte ne gibi bir fayda buldular?,
Hasılatının nısfının, parası az ta lebe yararına bırakılmasına asil hareket dediler. Memlekette ilk de fa vaki olan bu hareketin gayeye ulaşmasına yakılması yolu ile mâni olmak isteğini açıklamak büyüklük lerini göze alırsak sayın şairi takdir le yadetmek vazife olur, Sayın bü-yüzümüze müsaade edilmiştir, Arzu ettikleri gibi Sukuta İsyanı yaksınlar, bu süretle güzel gayeleri tabak kuk etmiş olsun ve blzlerde Nâzım Beyin Sukiıta isyan yangım karşı sında belirecek sadist neşeli yüz ifa delerini görmüş olalım. Sinan Sadi Sükan Valeri üzerinde düşünmeye davet ediliyor, Fakat ben bir de böyle Valeriee hareketten İlham al malı, san’at yolunda onu numune mi ittihaz etmeliymişim.,, üstat her şeyden önce bir münevverdir, Bir münevver düşünmeden konuşur mu bilhassa ciddi bir mevzu üzerinde mülâhazası? söz sarfediiir mi hiç olmazsa basit bir mülâhazadan sonra Koııuşsaydılar daha iyi ol-mazniıydı şinaıı’ın şiiri varsa an Uyabilen, hissedebilen, hislerin ter cüınan olduğuna inanabilen için vardır,
—kİ bu çok zaman hemen her şiir İçin böyledir,— Nâzım bey İçin Şlnanın temas buyurdukları örnek lere uygun şiiri yoksa üzülmeleri yersizdir. Çünkü Valerljcrinln benzer teri ile beraber yalnız kendilerine ör nek teşkil ( tınesi daha İsabetli olur, Valen büyük bir şair olabilir fakat mutlaka tai’fp edilecek bir san’at önderi o1 masına imkân yoktur, Üs tad Valerlyl öınek İttihaz etmiyeçe ğlni öğrenmekten mütevellit çeleni siz bir .seıiuç He oyalanabilirler,
YopunJarını hatırladıkça bu saha da sevincin sonsuzluğunu hakettik lerlnl de teslime mecburum,
Münekkid yazılarının başında kİ tabın sahibi tarafından kendilerine bir nüsha gönderildiğini ve bundan da kltab sahibinin kendisinden balı gedilme!: arzusunda bulunduğunu manâsının çıkarmayı unutmamışlardır, Halbuki bir münekkid İçin bu ne çirkin bir itiyattır, Maalesef münekkid diye geçinen bir çok in san gibi Nâzım beyde bu iğrenç iti yadın pençesinden kalemi kurtara-mannşlardır, Bu iktidara sahih ol maları temenni olunur, Bilfarz Nâ-
tesîni oldukça andırmaktadır.
Maamafih bu protesto mektub-lannı yazanların arasında esas i-tabirle temizlemenin aleyhdarı o-lan pek yok gibidir. Doğrusu resimleri sarı bir vernik ve kir tabakası altında aslından ayrı bir • şekilde görmek istiyenler bulunacağını pek sanmıyoruz. Fakat hücum edenler bu temizleme ameli-yesinde sade, kir ye verniğin değil hazan ressamın orijinal boyalarının dahi kaybolmuş olduğuna ina Ilıyorlardı. Hattâ iddia ediyorlardı ki, meselâ Velakes’in 14 üncü Filip, Rambrandm Banyo yapan kadın» ve - Chapeau de Paille ) dediğimiz Rubens’ in ikinci karısının portresi gibi bir çok resimler, bir daha tamiri imkânsız bir şekilde bozulmuştur. Bu temizleme işinin durdurulmasını ve Çallery’-nin hattı harekâtının istintaka tâ bi tutulmasını istiyorlardı. Diğer taraftan Gahery'yi tutanlar da kendi fikirlerince resimlerinden hiç birinin hasara uğramamış olduğunu, bilâkis daha güzelleşmiş ve canlılaşmış olduklarını ve Galiery’nin bu haliyle çok daha alâka çekici bir hal aldığını söylediler.
Dokuz Ekimde sergi açıldığında işte etrafta böyle bir hava esmek teydi. Son derece enteresan olan sergi katalogunun ön sözünü yazan National Gallery müdürü Mr. Philip Hendy yazısının sonunda bu serginin ahaliye resimler ve te mizleme ameliyesi hakkında biraz malûmat vermek için açılmış olduğunu ve bunları görerek umumun bir kanaate varmasının gerektiğini söylüyor. Bu katalogun kabına da bir kere içine şu iki satır yazılmıştır:
-Tabiata ve şahsına bak» (Ve hislerini başkasından öe-■ ■ renme*
Sergi yahud daha doğrusu gösterilen deliller dört kısma ayrılmıştır; Birinci kısımda, ziyaretçi sade sarı vernik katlarının ressamın asıl istediği resmin havasını, ışıklarını modellerini ve mesafelerin gösteriliş tarzını nasıl boz-
Zım beye bir kjtab hediye edilmiş ve Yosun'undan dolayı şairliğine karşı duyulan bir hörmet hissi bu süretle izhar edilmiş olsun böyle bir hörmet veya iyi niyet hissinin âleme ilân etmek hemde bu hediyeyi düşünen bir dille tarafı alilerince bahsi mevzuu olarak metcdll mek lûtfuna erişmek için niyazkâr bir vesile telâkki etmek lcabeder.
Nâzım bey bir şairdir, Bir şaire böyle bir küçüklük yakışır nu mü nekkidlikierl kabul edilse bile boy le bir hareket münckkid içinde ay nl çirkin mahiyeti taşıyacağına gö re bu noktada da hataya düştükleri aşikârdır. Halbuki Önsöz layı kı veçhile okunup tam anlamında tetkik ve tahlilden geçirllebilseydl veya münekkid bu İktidarı kendin de hissedip bundan faydalanabilsey di gerek evvelki gerekse ilerideki hatâların faili olmıyacaklardı,
Bir noktada elem şairi kabul edi liyorum, Sayfalar çevriliyor şiirler ele almıyor ve dolayıslle Nâzımın sükûta İsyan yolundaki acı yanlışlık ları ile beraber tecevvüskâriığı te zeyüt ediyor,
Dudaktan şifa uman bodur gu rurlu bh ruha malik olduğum şekil de bir mütaâa ile isyanım beğenil miyor Müteakiben gürültülü ve Hâ midane olmak istlyen bir yeltenişle haykırışıma bağırışıma misal görülüyor.
Böylece benim isyanımı küçiim-süyen şair münekkid Büyük Hâmldl de taciz ederek onun taştan sukuta isyanındaki zaferini faydasızlıkla İt ham ediyorlar. Büyük Hâmid ile su kuta İsyan ve bunlar karşısında Nâ zım beyin hazin durumları....
Bu durumlarını isimlendirmekten içtinabı tercih ediyor. Buna gaflet diyemiyorum, Çüııkü az gelecek sü kuta isyanın her mısraında bir isyan ümit etmekle ne demek istedi ier?. Her şiir kitabının ismi gibi baştan sona kadar ayni mahiyeti taşıması mı İcap eder her İnsan is ini ile müsaııuna olabiliyor mu olmasını şart kabul edersek Nâzım Kemal Bey niye İsimleri ile müsaın ma olamamakladırlar?.
Sukuta İsyanda alâlade şarkı ara mışlar bu bile bulunamamış itiraf büyüklüklerine mukabil soralım:; Sukuta İsyanda alâlâde şarkı mu işi ne yazılarının kısmı azamin da münekkid bir müsrif hâkim rö-lündcdlrler' bu durmlarının farkına varmak lûtfunda bulunrmyacak laıdır, Valaılden gayri, Fuzul, Yu du Emre. Hâmlt, ve Bodlerde rahatsız edlldilerr, Taciz edilen bu
duğunu görebilecektir. Tabiatiyle en fazla tesir de renkler üzerinde olmaktadır. Bu şekilde gösterilen resimlerde en çok göze çarpan tablo HollandalI ressam Vaa Huysu mun bir çiçek resmidir.
Bu tablada maviler, mavi - yeşiller, morlar velhasıl bütün solgun renkler vernikle tamamen değilmiş veya kaybolmuştur. fHalbv ki turuncular sanlar gjöj suca) renkler ba2an olduğunda dahi, fazla parlamaktadır. Tabiabyle, bu şekilde resmin hakikî harmonisinin vernik tarafından tama ıcn ali üst edilmiş olduğunu anhyabilir siniz.
Serginin ikinci kısmindi Watio nal Gallery laboratuarlarında kul lanılmakta olan fenn* alâü ve edevatın resimleri vardır. Bnalanr arasında renklerin kuvvet , ü tiyi eden ve temizleyici verniği:?n.e dereceye kadar bir rengin parlaklı ğını alabileceğini gösteren.f tir. o metre cihazı, sonra ve kir tabakasının olduğunu resim ilk pilmiş olduğunu ve lerinde değişmeler yapılmış olduğunu viole lâmbaları ve raf cihazları hep
Serginin 3 üncü kısmını iee bu a lât ile çekilmiş 100 resim r^Kıl et mektedir. Eu fotoğraflar »mum yetle tablaların bozulmuş oldu ’ nu söyliyenlere vaziyeti jaçıkle mak için çekilmiştir. Bunlardan ”( simlerin temizlikten önce temiz lik esnasında ve en nihayet terlenmiş şekilde vaziyetleri göste mektedir. En nihayette de kı f nedir pek çok dedikoduya A)beh lau 75 temizlenmiş resim o)şr olunmaktadır.
Tabiativle her şahsın k? aato
-sergi sürüp giden mün; :aml; kesin bir son veremez. Fakı 3e Galiery’nin hareketinde gesteri yüksek titizliği x(. teknik !)ih ti iyice göstermektedir. V :i\ . çilerin kararla nna ayni ~ ' yet
varmalarına vardım (•.
İtasfl TAYLOR
meselâ .ver» altında iek.-önce nanıl j sonradan ne: veya tamirle: göster - iiltr röntgen fota? görü İm »ktedn o

sanatkârla için bu yazıcL. nin geçtiğini görmek ve mümkün olsa kimbilir bu yaygarası yazj sahibine . »ier j parlardı, Dilini bulamam.- mr şc kabul ediliyorum, Bu ne i-rrnç t İthamdır, Halbuki San’at . tiu. etmekten içtinabı İhmal ecdmez ı pirensip olarak tanımalı d ;ıi mı lini bulamamı? kimseden sair ot mu? Ben dilini bulaman..? ur şı telâkki edileceğime dili... ilan mış dil kaybına uğramış * lar rafından anlaşılması in. • .rz şair telâkki edllseydim, M;, ekkı. hak verilebilecekti,.,
Sukuta İskanın her s: .ıc.
züntülü bir yalvarışın m;rpr.uıun sezmişler, Şiirde de mı: ı
mu ,
Aşkın cehenneminde • '(rıi yorum, Ölmeden öldürülu nu:-ı , düren buseden şifa umu: ?
kat bu safhalardan geçe: ı dt dakiaıımda iğreti ve içi İm.
kelimelerin heceden ibare- ıheı ginden başka bir şey bular iri'
(Acaba bahsedilen Sinan yimı heceden ibaret aher. boşalmış kelime...
Bu ne hal bu ne hikf..ec bey?...
Dünyam, cüce ve statik yor, bir diğer yerinde kı. nxüş iki bulutlu dünya dn • )
ediliyor. Acaba şiirin var o!.ı t yesinden hayal unsurunu ■; ve onu yere indirmek ei v bir buluşları olduğunu a. 1 nıek istediler?.. Ikl bulutI rüşe sahih oldukları- mul.c. kat bu keşlileri pek trajik j? k )r atilideyim.
Bütün bunlaıı hayrete şa ı : soğukkanlılıkla sjrahyan saı .n m ııekklde şaşmamak elden . Bu asırda -bu derece uydurmacı! bilhassa şiir için bu derece şaşkı lık ve tenkid alemini bu kadar ö şürmek ve mümasili çlrl(iiill.(t ‘i ? şaire yakışır mı;„
Sukiıta İsyan yolunda duşıuiık ve asla farkedemedlkleri gafletin fadesl olan yazılarındaki ruha İz kacak olursak milyonlarca emsa siz ve Nâzım varl şiir dünyası: bir araya getirsek ve beyin emirle ne tahsis edebllsek İçinde yaşama tahammülü İmkânsız bir tenez.’ telâkki edeceklerdir. Öyle İse Sayı Bayım Yüksel’ki yerin bu yer a ğildlç,
Sükuta İsyanı tenkid etmek is yen adam önce ve hiç olmazsa ec bi meslekler hakkındaki bilgisind (Devamı 6 ncıda,
• •
• •
V—
♦ nm JuyiE v-cadi
• i
7
□enin:
fl I
1 * I • t ‘ * ■ M t. «u
:’U

oırnı
?İ1K;
’lân
bir ► kak, ı
•—
14 MS AN 1948
teni b a bib
SAYFAî5
Dertliler Diyarından floiiar „
■■ ■ TMR ■ ■■
(Baştarafı 1 incide)
ORMAN KANUNU KÖYLÜYE İLLALLAH DEDİRTTİ
Avcıkoru köyüne, etraftaki sırtları gecenin lâcivert örtüsü sarmışken vasıl olabilmiştim, Beni köyün mub tan, İzzettin Ünver, karşıladı,
— Sizi Allah göndermiş olmalı-Diye söze başladı ve hemen orman kanunun aksaklığına temas-t köyünün feci vaziyetini tasvire geç ti -. Mahud orman kanunu, Şile köy trini o kadar sarmış, o kadar yıprat mış ce (illallah) dedirtmlştir. kİ on iki yaşındaki bir çocuğa, niçin üzgünsün, diye sorsanız, size hemen ayni dertten bahsedecektir.
Muhtarla konuşa, konuşa onun e vine geldik, Yemek yediğimiz esna da, aşağıdaki odadan gürültüler gelmeğe başladı, Sebebini sordum. Dert ve dileklerini anlatmak iste, yen Avcıkorulularmış,,. -
ORMANLARIMIZ BEDELLLRI ÖDENMEDEN ALINDI
Yemekten sonra, köyün erkekleri birer birer odaya geldiler. Hepsi, ayni dedin ortaklarıydı. Tapulu bal talik ormanlarını hükümetin istim lâk bedellerini dahi ödemeden mü sadere ettiğini, işsiz güçsüz oturduk larmı, vergilerini ödeyebilmek için hayvanlarını satmaktan başka çare bulamadıklarını, bu hal bir yıl da ha devam ederse, bütün Şile köyle rlnin dağılacağından ve dolayısile bir açlık sefaletinin başlıyacağm-dan bahsediyorlardı-
Köyün muhtarı izzettin Üıwer, şunları söyledi:
t — Yollardan gelirken, bu civar da orman bulunmadığını görmüş sıinüzdür- Fakat hiçbir tetkike da yanmadan yapılan amenajman plânlarında, buraları hep ormanlık olarak gösterilmiştir, Arazi mü sait olmadığı için, bu nımtakalar-da ancak çalılık ve fundalık vardır. Kömür yapmağa müsaittir. Bu ralardaki köylerin kuruluşundan bu yana 65 yıl geçmiştir ve köylü bu zamana kadar hep ou çalılık ve fundalıkların getirile geçınmiştir, Fakat hükümet bunlara ( kerestelik ormanı diye el koyduktan sonra, köylünün geliri sarsılmış, mali vaziyeti günden güne bozulmağa başlamıştır. Köylü, artık, istikbalinden emin değildir. Çünkü orman 1-daresi köylünün tapulu ormanım, yine köylüye tahrip ettirmektedir, Hattâ, meselâ benim ormanımdan size de kestirmektedir. Bu husus köylüyü birbirine d'-'v^aıı ylpnm-cak. mahiyettedir.
Şikâyetlerimiz asla nazarı itibara alınmıyor, derdimizi kime an latahm, bilmiyoruz,
İŞLETMELER SALTANATI
Bugün köylü, sahibi olduğu orma nında amele şeklinde çalıştırılmak tadır, Köylü, ormandan gösterilen, nisbet dahilinde keser 'rampa de nllen bir yere kestiklerini istif eder. Kesme ve taşıma masrafı olarak bir ücret alır, Soııra. işletmenin mühendisleri, günlerce süren davet üzerine gelir, tesbit eder. Bu odun lar şu kadar kilodur ve şu kadar kol mür yapar, diye rapor verir. Köylü, bedelini ödedikten sonra, odun lan yakmağa hazır bir "vaziyete ge Mrfr, Gene mühendis çağırılır. Mü hendis bu defa yakma müsaadesi | verir, -------
DULLAR AÇLIĞA MAHKUM
Kömür, köylünün kendi araba ve hayvanlarıle nakledilir. Bu husus, kanunda var mı. yok mu; bilmem. Eğer köylünün arabası ve hayvanı yoksa, köylüye odun da kestirilmez. Tapulu ormanları olsa da , Hattâ, dul kadınlarımız vardır Bunlaı ço cukları da olduğu için, gidip ormanda çalışamazlar. Çalışmadıkla^
n için I»y da alamazlar. Orman i daresi, onun başkasını çalıştırması na da müsaade etmez, Dullar, açlık tan ölmeğe*malıktım!.
İŞLETMENİNJJMURVNDA MI?
Neyse, kömürünü arabasına yükleyen, Ü3küdar — Şile şosesinde işletme tarafından gösterilen bir ye re çıkarır, Orada, yine mühendisler, merasimle beklenir ve çağırılır, MU hendisler, arabaya bir göz atarlar; bir de, tahmin raporlarına bakarlar, Tahminden aşağı veya yukarı 1-se, köylü kaçakçılık yapmış demek tir, binaenÇ^ryh, kömürünü taş çatlasa satmasına imkân ve ihtimal yoktur, Kendilerine (Ormani-ye) kağıdı verilmez. Haklarında za bit tutulur ve mahkemeye yer-1* öbür tarafta İstanbullu kömür bek leye dursun, orman İşletmesinin u-murunda mı?
Geçenlerde İstanbuia gitmiştim.
Stadvum yapılmış, spor sergi sarayı inşama başlanmış, Acaba bu para larla bir fabrika yapılsaydı, beş on Kişi buradan sebeblenseydi, fena mı olurdu? "
Bizim toprağımızı Allah verimsiz yaratnuş, En arsız olan erik bile bizim toprağımız da yetişmiyor.
Bu köyde de şikâyetler, hep orman kanunundan doğuyordu.
DARLIK DERESİ
Murad Aslıer d£, şunları söyledi: a — Ormanların
si, .bizim açlığımıza sebebiyet vermiştir, işletmeler, hangi ormanımı zı kıymetlendirdi, veya hangi orma m yetiştirdik Yetişmiş ormanlarnııf zı mahvetmekten başka birşey yap madı bu işletmeler—.
Darlık Deresi ormanları bunun bir misaldir. Yaşım doldurmuş a-ğaç yoktur, diye o yıl köylüye mak ta gösterilmedi, Fakat ayni sene i-çinde bir müteahhide, verildi, ve bü tün ağaçlan kestirildi. Şimdi ora sı çırılçıplak bir arazi parçasından başka birşey değildir.
Eskiden orman işleri, az memurla idare edilirdi Şimdi yalnız bu mıntakada iki yüz kadar memur, mütehassıs, mühendis var- Devlet, bile bile zarar ediyor.
O gece sabaha kadar gözüme uy ku girmedi, dersem yalan söylemiş olmam. Nasıl gözüme uyku girerdi, ki, bu yanda -açtr, perişan^u.
elleri kolları haglanmı^ bir esirden hiç de farklı değildi
Sabahleyin şafakla beraber, Do-mah köyüne hareket ettim. Bu köy bana çok acı bir şekilde bahsetmiş lerdi, r
ORMANLARI söze karışarak
devletleştirilme
X
İdareci gözile aktüaht.er
Muzaffer Kayar
23 KOY NAMINA ALDIĞIMIZ BİR MEKTUP
Dün. geçimlerini sırf baltalık or-nıanlarile sağlıyan 23 Trakya köyünden. muhtar ve ihtiyar heyetle rinin imza ve mühürlerini de havi bir mektup aldık.
Bu mektupta, orman kanunun) aksaklığından ve dolavısile yarattı, g! sefaletten bahsedilmekte. (Yeni) Sabahı' ın eskidenberi orman dâ-| vasi üzerinde hassasiyetle durduğu ileri sürülerek, mücadelesine hız vermesi istenilmektedir.
Ormanla geçinen mağdur köylüle rinriz hiç tereddüt etmeden inansın1 lar. ki (Yeni Sabah', köylünün le hine bir zater temin etmeden orman mücadelesinden asla vaz geç-miyecektlr,
23 imza ve mühürlü mektubu gönderen köylerin isimleri /unlardır:
Istranca köyü, Sayaiık köyü. Ça vırdere köyü. Dona Mandra köyü ı Gümüşpınar köyü. Iiısaniye köyü Kabakçı kqyü, Kalfa köyü. Sivas kö yü, Belgrad köyü. Karaağaç köyü. Çiftlik köyü, Kazandere köyü. Ala ton köyü. Yaylacjk köyü, Padir.a köyü. Sefoalen köyü, K. Manika köyü. Kapaklı köyü. Buyuk Manika köyü. Göngörmez koyu, Ayvacık kğ yü, Kavacık köyü.

Almanyada harb kazanı kaynıyor
Buradaki
Müttefik
(Başta ra fı 1 incide)
Nevyork: 13 (A.A.) — Bu sabah Almanyaya hareket eden üstün uçankale filosu komutanı albay Frank Cllis Amerikayı torke-derken beyanatta bulunarak bu u-çaklarm dtalyada seçim olan önümüzdeki pazara Roma üzerinden uçacaklarını sandığını bildirmiştir.
Maamafilı albay Cllis bunun henüz bir tasarı halinde olduğunu ve hükümet tarafuıdan daha tasvib edilmediğini belirtmiştir.
Albay seyahat esnasında üstün uçankalelerin diğer Avrupa memleketlerinin üzerinden hattâ Suudî Arabistan gibi bazı Ortadoğu topraklarından uçmaları muhtemel olduğunu ilâve etmiştir.
Sovyetlerin Berlin etrafındaki askerî kuvvetleri
Berlin: 13 (AP.)
devletler gizli istihbarat servisleri nin aldıkları haberlere göre, Rııs-lar Berlin etrafındaki askerî kuvvetlerini ve gizli polis teşkilâtını arttırmaya başlamışlardır.
Bundan bir kaç ay evvel Rus-yanın Almanyadaki kuvvetleri 300 bin kişi olarak talimin ediliyordu. Şimdiki halde bu mevcudun ne ka dar arttığı bilinmiyorsa da gerek askerî kıtaların, gerek polİ6 teşkilâtının bir hayli takviye edildiği haber verilmektedir.
Amerikanın Berimdeki askerî kuvveti 5.500 kişidon ibarettir.
Rus kıtalarının takviyesi, bilhassa, nakliyat işlerindeki son kararların tatbikiyle ilgilidir.
Diğer taraftan, Ruslar, gerginliği halletmek ve aldıkları kararlar hakkında «Açıklamada bulunmak için müzakerelere hazır ol-duklannı bildirmişlerdir. Fakat müzakerelerin yeri ve tarihini henüz tesbit etmemişlerdir.
«Kuşlar, ateşle oynadıklarını aıılıyacakhırdır»
Vaşington: 13 (A.A.) (Usis) — Amerikan ve müttefik komutanlarının Berlinde cereyan eden ve Sov yetlerin sebebiyet verdikleri hâdi-i selerde gösterdikleri selâbet ve so ğukkanlılık Amerikan basınında geniş yorumlara yol açmaktadır.
Clavland Plâın Dealer gazetesi şunları yazmaktadır:
-.p.ujLum -BrrtrrtcvTütTerî ile olan münasebetlerinde yıldırma metod-larma baş vurdukları muhakkak-■(
tır. Memleketimiz ve Ingiliz sözcüsü Berlinde kalacağımızı Kuşlara bildirdikleri zaman Sovyetler hemen hareketlerinin yanlış yapılmasını ileri sürmüşlerdir.
Milvaukee jurnal ise bu konuda şunları yazıyor:
Rusya şimdi ateşle oynadığını anlamış ise bu bir felâket pahasına da olsa, bizim için bir kazançtır.
Rusların manasızlıkları, ehliyet
eıııda gerilemiyeceğimize emin olmaları lâzımdır.
Nevyork Times şunları yazıyor: Vaziyeti en iyi bileu kimse gene ıal Clay’dır. Kendisi iyi muhakeme, soğukkanlılık ve cesareti ile ün almıştır,
Missouri, Portekizi ziyaret edecek
Lizbon: 13 (AP.) — Portekizi ziyarete gelen yabancı filolarının en büyüğü haziranda Tagus limanla demir atacaktır. ( Missouri amiral gemisiyle 12 büyük gemiden mürekkeb olan Amerikan Atlantik filosu Tagus limanında bir hafta kalacaktır. Mürettebat kadrosu 15 bin kişiyi bulan bu filoya «Coral Sea uçak taşır gemisi de dahildir.
Lizbon: 13 (A.A.)
Birleşik Amerika büyük elçiliğinin Portekiz hükümetine bildirdiğine göre muhtelif sınıflara mcııeub 13 Amerikan gemisi önümüzdeki haziran ayında Portekize bir nezaket ziyareti yapmak üzere Tage nehri ağzında demirlemiş bulunacaktır.
Uçar bomba imali için yeni tahsisat
Vaşington: 13 (AP.) — Birleşik Amerika Temsilciler Meclisi tahsisat komisyonu, süratle tahak kuk ettirilmek istenilen harb uçağı ve ııçarbomba imâl programı i-çin gelecek yıl askeri büdçesinden 2.376.000.000 dolarlık bir nakil yapılmasını onaylamıştır.
Maltadaki Aınerilom filosu
Malta: 13 (A.A.) — Üç günlük bir ziyarette bulunmak maksadile Maltaya gelen Amerikanın Akdeniz filosuna nıensub gemiler, Roc-hester kruvazörü, 33.000 tonluk bir uçak gemisi, üç kruvazör ve dört muhribten ibarettir.
İngiliz hava ve deniz filolarının . manevraları
Londra: 13 (A.A.) — Sekiz muh telit deniz ve hava filosu ile İngiliz hava kuşetlerine mensub iki filo, anavatan filosunun ve mulıte lif deniz üslerinin tecrübe etmek için
MI
müşterek manevralara lardır. Bu manevralar, devam edecektir.
İngiliz 'komutanı. Rus
_____ kurarını dialeıuixojı______
Viyana: 13 (A,A.) — Avusturya daki İngiliz komutam General Gal loway, dün akşam. Sovyetlerin A-vusturya işgal küvvetleri Başkomtı' tanı General Kurassova gönderdiği I nıektubla, giriş—çıkış vesikalarına fotoğraf yapıştırılması hususunda kİ yeni Sovyet taleplerini protesto etmiştir, ----------
Ingiliz askeri trenleri bu gece yeniden ıııutad servislerine başlıya cak ve dün durduruldukları Seııı. mering dağ .geçidinde bulunan Sov yet kotrol noktasına varacaklardır. Bu trenleri idare eden İngiliz su bayları, evvelce muteber olan vesi kalaıdan başka vesika İbraz etme mek emrini almışlardır-
mukavemetini dün bir sıra bağlamış-iki hafta
kontrol
Devlet Tahvillerinizi
I- Bankamıza vadeli yatırırsanız ne I gibi
1.
faydalarınız olur,
Kaybetmek, yanmak, çaldırmak endişelerinden kurtulursunuz.


3.
Kupon vadelerini takip etmek, kuponları kesip tahsil etmek, külfetlerinden azade kalırsınız.
Ayrıca da yüzde 1 faiz a-lırsmız.
YAPI te KREDÎ BİNKAS!
• ‘ • ’IS • V
Nevyoîklu büyük bir avukatın etüdünde
Baş iarate 3 üncüde
müracaat edeceğini bilir mi4?... Çunkü^1 burada oturan kâtibler ile işlerim mü-) nakaşa eden hiç bir müşteri görme-5 d itn. (
— Yazıhane kapılarında nöbet bek-J lemefc ve saire de&il mi?... f
— Hayır, burada böyle şey olmaz ) Para işi için gelen müşteriye bir odac r kâfidir. Kasaya sevkedıhr. ı^nı gö 5 rüfimk arzu ederse, dosya numarasın*) hademoye verir ve işi ile meşgul ola-J ‘ cak asistan tarafından derhal kabul o-î lunur. Meselâ ben, günde otuz kadarı İş sahibi İle görüşürüm. ?
— Müşterileri, bir nevi laboraıuvari olan burada mı kabul edersiniz? r ı Yarm devam edeoek S
IDAKECİ C
Not: — Dünkü yazımın son kısmı) bir tertib hatâsı olarak dizilimmiş ve( bu surotle yazı noksan kalmıştır. 8u-z gün bu kışını buraya derecelerken bus hatâdan dolayı okuyueuiartmdan özür/ dilerim: (
İşte, kendisinin işlettiği Nafıa âm-/ me hizmetleri hüdcelorinın acırını, bi-J lallere zam yaparak kapatılmasını ar-/ zu etmemesindtn dolayı kendi budce-J sinden kapattığı gibi, kanuni zamlar? ile masrafını İki misline çıkarttığı be-S indiye nafıa hlzmotieri büdedennin/ açığını da, bilotlere zam yapılmasını! kabul otmoyişlne göre, büdcesinden^ onatması zaruridir ve hukukidir.

Zeydiye; ise (istnile ve şahsiie anılmayıp, faziletleri ve yüksek ahlâkî sıfatları açıklatılmıştıv ve sıfatlariie mavsuf arasında mutabakat şarttır. Bu sebohie Ali; afdaldır ve makama ahak-dır.) derler. Bu mutabakate dik kat ve riayet olunmıyarak Resulü Ekremden sonra Ali'nin hakiki terk ve ihmal edilmiş olduğunu bütün Zevdiye fırkaları kabul eder, fakat bu terk ve ihmalden doğan kusurun mahiyetinde ihtilâfa düşerler. Bir kısmı bunu (küfür) saydığı hal de, bir takımı sadece (hatâ) derler.
Ve görüşlerini şu biçimde a-cıklatırlar:
(Resulü Ekremden sonra, t-mam Hazreti Ali’dir. Bu: N.'ıs-ların kat’î delâleti ile sabittir.
Asılsız bir haber
Ankara: 13 (Huausi) kü Ankara gazetesinde şöyle bir haber çıkmıştır:
vJlgili makamlar dünyayı tehdit eden komünizm tehlikesini göz ö-| nünde tutarak yurdumuzun iç emniyeti bakımından yeni bazı tedbiri ler almıya başlamıştır. Bu meyanda okullarda resmi dairelerde çalışan yabancı uzman veya profesörlerden komünizm -tarafdarı veya aşırı solcu oldukları anlaşılanların bir Nisandan itibaren vazifelerine son verilmiştir. Bu kimseler ayrıca yurdumuzu terket^pıiye de davet o-lunmuşlardır. Bu gibi kimselere bir defaya mahsus olmak üzere ve bir daha yurdumuza dönmemek üzere pasaportları verilmektedir. Bu durumda olanlar memleketimizi terketmek istemedikleri veya bu na imkân bulamadıkları veya her hangi bir sebeble başka memleket lere gidemedikleri takdirde iç Ana doluda İçişleri Bakanlığı tarafından gösterilecek şehir veya kasabalarda ikamete mecbur edileceklerdir. Bir Nisandan itibaren vazifelerine son verilen ve memleketimizi terke dâvet edilenler arasın da bir profesör üç uzman vardır. Bunlardan üçü Ankarada biri de îzmitte çalışmaktaydı.
Bu hususta yetkili makamlardan yaptığımız tahkikata göre hü kûmetçe bu yönde alınmış bir karar yoktur. Bu haberin mukavelesi biten ve yenilenmiyen bazı kim selerin memleketlerine dönmelerin den galat olduğu tahmin edilmektedir.
Hububat ihracının doğurduğu netice
(BaHİarafı 1 incide)
Ofis mahalline derahl 1500 ton mısır tahsis etmiş ve bu miktarın 1,000 tonunun bir iki giin içinde mezkûr nnntakaya ulaştırılması sağlanmışta. ------
Satın alma kabiliyeti olan yurd-daşlaıımız yemeklik hububat tesbit edilecek fiyat üzerinden satın alabilecek diğerlerine ise Ziraat Bankası tarafından açılacak zirai kredi yolu ile yardım edilecektir,
Antalyadn 1,000 ton ıuısır yüklü olarak hareket etmiş olan Samsun vapuru Istanbuldan bugün yola çık mıştır. ----
Muhtaç yurddaşlanmıza Kızılay ca da ayrıca yardımda bulunulacak
Bugün
Italyan seçimlerinin tarihîehemmiyeti
Önümüzdeki pazar günü yapılacak seçim leri komünistler kazanırsa demir perde, Batıya doğru biraz daha uzanmış olacak

Yeni çkmek çeşnisi üzerinde tedkkler (Baştarafı 1 iticide) Rutubet derecesi 37 ve grama ji 850 ile 870 arasında mii-tehavvil olan yeni tip ekmeğin, sert olacağı söylenmektedir. | Diğer taraftan dün toplanan Belediye Daimî Encümeni Kim j yahane tarafından hazırlanan yeni tip ekmeğin tahlil ranoru-nu incelemiş, fakat bir karara varamamıştır.
Belediye, Toprak Mahsulleri, Ofisi elinde bulunan 50 bin çuval 84 — 86 randımanlı unun, yeni çeşniye karıştırılmasını ve bu suretle arpa mikdarını yüzde 10 a indirprıek imkânlarını aramaktadır.____________________
Yem çeşni tutulmuş ve fırtn, İare tevzi edilmiştir. Bu halit.-’- 1 daki undan ekmek imâline muh temelen varından itibaren baş; lanacaktır.
----------o
Sakarya nehri gittikçe yükseliyor (Baştarafı 1 incide) laştım. Eğer su seviyesi ayni yüksekliği muhafaza ederse, secilerin tekrar ve bu defa tamir edilemiyecek şekilde tah ■ rip olması mukadderdir.
Şehrin doğu yamacında ve seylâbın tehdidi altında bulu -ııan köylerin halkından biııknç kişi kendi köylerini sevlâbdan kurtarmak maksadile dün akşam Adaoazarı sedlerini talırib etmek îyn sed kıyısına kayıkla yaklaşmışlarsa da şeddi bek leyenlerin mukaveiY)2+i karşısın da hemen kaçmışlardır.
Selâmı Savaş
r •



Londra 13 (B.B.C.) — Önümliz-deki Pazar günü yapılacak seçim lerin bitmesi 23 Nisandan evvel a-lınamıyacaktır.
Müşahidler seçimlerin Avrupa i-çin tarihi ehemmiyeti üzerinde mu tabıktırlar. Zira bu seçimleri komünistler kazanırsa, demir perde, batıya doğru biraz daha ilerlemiş olacaktır.
Milano: 13 (A.A.) — Bu akşam Milanoda tertiplenen bir seçim toplantısında söz alan Başbakan De Oasperi korku ve tedhişe bir nihayet vermek lâzım geldiğini söy led ileten sonra komünist partisi lı deri Togliatti’ye hitap ederek par tisinin gizlice elinde bulundurduğu silâhların teslimi için teşkilâtına emir vermeğe hazır olup olmadığı nı sormuştur.
Bu münasebetle Başbakan devlet kuvvetlerine güvenliğini ifade etmiş ve kominforma şiddetle hücum ederek bu teşkilâtı komünist ler her çareye başvurarak iktida -ra geçmeleri için talimat vermiş ol makla itham etmiştir.
Nihayet Italyanın Vaticanı sayması ve yaptığı yardımdan dolaya
Amerikaya teşekkür etmesi lâzım geldiğini söyleyen De Gasperi Cum lıuriyetçi Italyanın hiç bir zaman bir harp paktı imzalamayacağını temin etmiştir.

Bevin tekrar Parise gidiy or
Londra: 13 (A,A,.' — İyi haber alan bir kaynaktan bildirildiğin* gö re Almanya hakkında Inglltereye. Amerikan, Fransa ve Beneluks dev Jetleri arasında görüşmelere önümüzdeki hafta Londrada devam e-dilecektlr,
Bu görüşmelerin ilk kjsnu 23 şu batla 6 mart arası Londrada çere yan etmiştir.
Londra: 13 (B,B,C.) — İngiltere Dışişleri Babanı Bevir. perşembe gü nü Londradan Parise gidecektir.
Dün akşam
5 bin kişilik birArab oönüUü ordusu daha Filîstine hareket etti
Şam: 13 (AP.) — Filistinin kur tuluşu için teşekkül eden gönüllü Arab ordularının İkincisi bugün Suriyedeki talim kamplarından Fi-listine harekete başlamıştır.
Tahminen 5.000 kadar Suriyeli, Iraklı, Lübnanlı, Mısırlı, Ürdünlü ve Filistinli gönüllü küçük birlikler halinde Katana kampından ayrılmışlar ve kampta ancak 1.000 kadar acemi efrat kalmıştır.
Kamyon geçerken yıkılan köprü
Çal 13 (A.A.) çeker dolu bir kamyon, fazla
v ükle geçilmesi menedilmiş o-lar. ahşap Kumrcfl Köprüsünden geçerken köprü yıkılmış, kamyon da Menderes’e yuvarlan-nnşur. Şoför Kurtulmuştur.
Umumî af
Binicilerimiz olimpi-yadlara iştirak edecek
Ankara 13 (Husus5) — Haber aldığımıza gere, bu yıl Lon drada yapılacak olimptiyadlara. binicilik ekibimiz de katılacak t’.r. Olimpiyad tarda binicilik müsabakalara 9 Ağustosta lıyarak ve altı giüı devam çektir
Olimpivadlavı müteakip
Dııhlin ve Roterdamı da pılacak uluslararası binicilik müsabakalarına da ekibimiz iş tirâk edecektir.
Hummalı bir şekilde çalışan süvarilerimiz ilk olinıpiyad seç melerini Ankarada yapacaklardır Bu seçmeler. 1 Mayıstan 9 • Mayısa kadar devam edecektir
—o

(Ba^tarafı 1 incide) böyle bir kanun tasarısı hazırlanmış mıdır veya böyle bir tasavvur var mıdır varsa hangi sınıf mahkumlar bu afdan istifade edecek ’ hangileri etmiyecektir. Adalet Ba kanının Meclisin önümüzdeki cu-1 ma günkü oturumunda olmadığı • takdirde pazartesi günkü toplantı-1 da bu hususta izahlarda bulunacağı anlaşılıyor.
-------------.-o------- ’ Dış İşleri Bakanının
dünkü izahatı
(Baştarafı 1 incide)
P. Meclis Grupu toplantısında Ve-dad Dicleli haberleşme konferansında bulunan bir murahhasımızın îstanbula döndüğü hakkında gazetelerde çıkan haberlerin de malıi-
I **
yetini Dış Bakanından sormuş. Dışişleri Bakanı bu hususta da i-zahat vermiştir.
)
baş ede-
Lon
• •
Amer»

Amerika Büyük E’çisinin tebrikleri
Ankara 13 (A.A.-.
ka birleşik devletleri büyük elcisi. Dışişleri Bakanına vazdvzı bir mektupta ahiren memleketi miz limanlarına varan Ameri -Lan harb malzemesi yüklü vn-purlann boşaltılmasında gösterilen büyük gayret ve sür'ati belirterek bu işte vazifelerini memnuniyet verici bir tarrdr i faya muvaffak olan ilgili makamlarımıza tahakkuk ettirdi’: leri bu başarıdan ve işbirliğinden dolayı tebriklerinin sunulmasını rica eylemiştir.
Yazan: ^1. Raîg Oyan
Zeydiye mezhebinin kavilleri Delesi
Af dal ve M uf-dul
GYNT — STD FTELD akşamdan itibaren
L E Sinemasında
Tefi’îkM A.
İçtihada taalluk eden bîr mes’ele değildir. Bu kat’î delâlete muhalefetin hatâ olduğu muhakkaktır.
Böyle olmakla herrher, Sahabe haklarında iyi ■z.anda bulunmak da muvafık olduğundan, hatâlar kebair (büyük günah-
lar^ dan sayılmaz, (küfür) ve (fısk) ı iktiza ettirmez.)
Zeydiye mezhebinin âlimleri, fakılıları, ve tefsir, usul, kelâm ilimlerine ve hattâ Kaderiye ve sair bazı mezheb fırkalarım red maksadile yazılmış kitaptan ve kendilerine mahsus miidevven fıkıhları vardır. Kendi nnktai nazarlarını müdafaa eder kitap krı da vardır.
Zeydiye âlimlerinden Yahya B Haınzaııın «Elrisâlctiil Vazia» r.dlı esi rinde Ilazreti Alinin aji-dalıyeti yirmi kısımda incelenmiş ve bunların her birisi na3
Yine imamet ve Alinin afdaliyeti me-
Büyük günah işliı/enlerin akıbetleri!
(Mehdi) ler?
kıra istinod ettirilmiştir. Her birine verilen karşılıklar ve ya pılan müdafaalardan da balıs ederek, duaların tenkid vo tahlil'; mevzuunıuz dışındadır. A.,-enk: Zeydı:|enin, İmamive fırkaları ve gullat derecesinde ifrata sapmadıkları da görülmektedir.
Zeydiye; has'ıca, Carudiyc, Suleymaniye, Ebterlye, - Bete-riye - Büteyriye adlarile üç fırkaya ayrılır.
Caıudiye’nin kurucusu EbiH-cnrûd Âbrttilkavsî adlı adanı-dır. Bunun fırkasını diğer Zev-
inançları ve talimatı Şartlar
(Mehdi)
ve
aYi-Mu-
diye fırkaları dahi gullatd v«nfîz(dan sayarlar. İmam hammed Dâkır dahi bu herifi, Serhop, yalıud Serlıap tesmiye etmiş ve bu kelimeyi «denizde oturan şejrtan» demek olduğunu söylemiş idi.
Ca’-udiye; nâsler ile Hazreti Ali İmamdır. Anıma, nfislar da isimlerde değil, vasıflaıile zikrolunınııştur. Ashap; nâsla -ra aykırı olarc Alinin biatini teıkeylcdiklerinden (kâfir) olmuşlardır. İmam Aliden son-ra'Hnsan; ondan sonra Küse -yiıı gelir, onlardan sonra ise,
imamet, ikisinin evlâdına aid -( dır. Lâkin sıra ile ve kendili gülden intikal eylemez, (ehliyet) ile meşruttur. Ehliyetini İçimde olduğaınu takdir ve ta-’ yin de ehli beytin ileri geleııle-ı i inden teşekkül edecek Şûrâya] aiddir. İmamın; kılıcına güve-1 nerek din dâvasile ortaya atıl-’ ması (Huruç) lâzımgelir. îma(ı metinin kabulü için dört şartuıj bulunması icabeder: (
1) — İlim, i
2) — Züht yâni, ibadet ve i-]
-aatte fazlalık. (
3) lik.
4) — Cesurluk ve korkmaz-lık.
Zeydiye fırkalarından kâffesi de bu şartların Hazreti Alide nıevoud bulunduğunda birleşirler. (1»
İkincisi; (Süleyman B. Çerir) e nisbet edilen (Sülevmaıüyo) fırkasıdır. Bunlarca Hazreti A
Cömerdlik ve açık elli-
(1) Memmatel ResailAlye-r ı etıi ı/c.
f Devamı varj
D. İl teşkilâtından
CRaştarafı 1 incide) maalesef şahid olduk.
Sayın Kenan Önerin millet uğrunda kendini fedaya göze alarak tebellür ettirdiği hakikatler ve ifşalarla yapmak istediği ikaz dahi partililerde umduğumuz intibahı u-y^andtrmadığı gibi tam zıddına par ti başındakilerin halisiyetsizlik ve özsüzlüklerinln tezahürü olarak bir takım kasdl kararların alınma sına vesile verdi.
Zümre tahakkümü iti yad ve iş-tiyakınm bâriz delilleri olan uydur ma bahane ve usullerde millctve-killerimiz ve Demokrat arkadaşlarımız hakkında verilen ihraç kararlarının aslında bu kararı veren lere tatbik edilmek lâzım geldiği kanaatindeyiz.
Geçmişte de en iyi neticeleri elde ettirecek olan samimî cehd ve gayretlerimizi hızlandıracak yerde bilâkis şimdiye kadar bunları kar-şılıvan. genve iten ve nihayet fel ce uğratarak bizi istedikleri seviyede mutlaka tutabilmek san*atin dç de mükemmelen muvaffak olan tarihi ve meş um mason müdahale lerinin zehirli rollerini parti içinde de görmekle möteelümiz.
Makaadlarm temizlîğile tutulan yol arasındaki derin ayrılık sabır sebat w metanetle doldurabilecek cinsten olmadığından; milleti aldatmak mes’uliverine asla iştirak edemiyeceğimizdvn ve böyle bir role tahammül bizce mümkün olmadığından pariide tik. Snygılnrla.4)
Alomdar 1 numar idare kurulu ve m«
y erine başkan Azmi Demir.
ietifa et-

D. P. ocak nd 195 üye
SAYFA:•
Garbi Trakyadan 93 Heybeliada cinayeti mülteci daha geldi
l -------•-------
lYunanitandaki çete harplerinden mutazarrır plan. Garbi Trakya Türklerinden 93 kişilik bir grup, motörle İmroz adasına iltica etmişler; bilâhare, !(KemaD vapuru ile şehrimize getirtilerek göçmen evinde mi-aafir edilmişlerdir.
Bunlardan, Anadoluda fikra -balan olanlar, onların yanına gönderilecek, diğerleri iskân müdürlüğünün tayin edeceği tnahallero yerleşeceklerdir.
-------o-------
Kuzguncukta dolaşan başı
bos köpekler
Kuzguncuk ve civarında, son günlerde başı boş köpekler çoğalmış, halk geceleri Bokağa çıkamaz olmuştur.
Köpekler, karanlık bastıktan sonra bağırmakta ve yoldan ge lip geçenlere saldırmaktadır.
Kuzguncuktaki, köpeklerin kudua olduğu iddia edilmektedir.
Sabıkalı bir dolundırıcı yakalandı
Ali adında bir sabıkalı evvelki gün Sirkecide tacir Şükrü Kızanın 900 lirasını dolandır -mıştır.
Dün yakalanarak, emniyet müdürlüğüne teslim «dilen Şük rü Kızanın ayrıca bir hafta zar fnida bes tüccarın bin lira parasını dolandırdığı anlaşılmır tır.
Atatürk köprüsünde iki taksi
(arpıştı
Şoför Keğorkun idaresindeki 2962 plâka sayılı taksi evvelki aksam Atatürk köprüsünden go çerken aksi istikametten gelen: 2862 plâka sayılı taksi ile çarpışmıştır.
Kaza neticesinde her iki tak 6i kısmen hasara uğramıştır.
---------o--------
Yeni emeklilik kanun
tasarısı
Ankara 13 (Hususî) — Hükümet tarafından hazırlanmak ta olan yeni emeklilik kanun ta sarısı henüz kat’î reklini alma mı.ştır. Meclisin muhtelif korniş yonlarmda da incelenecek olan tasanda ilk tekaütlük kanununa göre tekaüde sevkedilmiş kimselerle şimdiye kadar muay yen hizmet devresini ikmal etmiş olan tekaütler arasında hic bir fark gözetilmiyecektir.
9
▼KRT 8ARKR

nin dünkü duruş
• a
ası
Bir müddet evvel Heybelladada balıkçı Manolu bıçaklıyarak öldü ren arabacı Hüseyin Sürücü haki kındaki dâvanın duruşmasına dün 1 inci ağır ceza mahkemesinde ba kılmıştır.
Bu celsede dinlenen hâdise şahid leri:
(t — Vaka akşamı iskele caddesin deki kahvede oturuyorduk, Hüseyin sarhoş bir halde geldi- Manol da lâtife olarak . Aliden sana mektup var» dedi, Ali Hüseylnln altı ay ev vel ölen bir arkadaşı idi, Hüseyin bü söze kızdı, Manolun üzerine hü cum etti. Kavga çıktı. Biz ayırdık, Fakat- Manol evine giderken Hüseyin tekrar yolunu kesmiş ve kendi sini bıçakamış . demişlerdir.
Mahkeme savcılığın mütealâsı için celseyi başka çüne talik etmiş Ur,
Kömür sıkıntısı önlenmek isteniyor
Elindeki stokların tükenmesi do-layısile belediye, gelecek yıl içinde mangal kömürü sıkıntısına mey dan vermemek için, Tarım Bakanlı ğma müracaat ederek, kâfi da stok bulundurulmasını Ur,
ilgililer, stok yapılmadığı
de. Ekim ve kasım aylarında mangal kömürünün 25 kuruşa kadar yükseleceğini, müteakip aylarda i-se .hiç kömür bulunamıyacağım İle ri sürmüştür,
miktar istemiş
• •
TUNA DERSEVI
lıana
Müracaat: Pazardan başka

Ortaokul - Lise ve Teknik Okullar Talebesine
T una Dersevi'nde
MATEMATİK — FİZİK — KİMYA — LİSAN Dersleri verilir.
Derseıi Talebesini en iyi şekilde ve kısa lamanda imti-hazırlar.
her gün saat (14-18) arasında Atatürk Buharı A o. 88 (Aksaray Postahane karşısı) AKSARAY — İSTANBUL

Gölcük Deniz Fabrikaları Genel Müdürlüğünden
Fabrikalarımız İnşaat komisyonunda görevlendirilmek üzere asli maaşla ve aşağıdaki şartlarla bir yüksek mühenols )eya mimar alınacaktır.
1 — Türk olmak,
2 — Yüksek mühendis veya yüksek mimar diplomasını haiz
3 — Yapı ve konstıüksiyon işlerinde ihtisası bulunmak,
4 — Mekteb tahsilinden sonra mesleki İle ilgili bir muessesede veya başlı başına en az dört sene çalışmış bulunmak,
5 — inşaat komisyonumuzda ilü hafta çalıştıktan sonra mukavelesi yapılmak,
70 lira yüksel»
t
olmak,
««sı
14 NİSAN 1918
Z I
2 ons: TL 0.64 — 4 ons : TL. 1.05 — )£ ons: TL 3.00
32 ons : TL 5.00 — Galon : TL. 17.50 — Supeıctoome : TL 140
Türkiyede Mümessili:
ELİ BURLA ve ORTAKLARI - Galais-îsiajıb^
8.30
r
Kalemleri bkayan »onuları erilir. Kelemin madeni ve Utlik kısımlarını korur.- 4 sabit ve S yıkanabilir renkten beğendiğinizi seçebilirsiniz.
QUİNK mürekkebindeki SOLVEKS maddesi
YAZARKEN KALEMİNİZİ TEMİZLER
aıenıınızı sınırlı
PARKER mürekkebıle doldurunuz
SUPERCHROME
Son derece parlak—Diğer mürekkeplere nazaran %60 nispetinde daha parlaktır
Son derece sabi!—Diğer mürekkeplere nazaran solmaya karşı 11 deta daha mukavimdir.
• Kuru yazar —Diğer mürekkeplere nazaran 3 misli daha çabuk kurur Kurutma kâğıdına asla lüzum bırakmaz.
îrt. Borsasınm 13/4/948 Fiyatları Londra u385
Nevyork 280.—
P,aris 1,30ft
Cenevre 727ı
Amsterdam 105.546;
Prağ 560
Stokholm 77.886ı
Uzbon 11,24»
ESHAM VE TAVILÂT
% 6 Kalkınma 2 86.75
% 7 Milli Müdafaa 2 20,10
* parlak renk
•e Bugünkü Program
ÇARŞAMBA — 14/4/1947 -
V9 Açihş ve program,
7 30 M, 8. ayan,
7,30 Müzik; Hafif Parçalar (PİJ
Haberler,
Müzik: Hafif
Parçalar (Pi.)
Müzik; Şarkılar (Pj, Müzik: Çeşitli Hafif Müzik (P|,) Kapanış,
Açılış ve program,
M, s, ayarı,
I

HRKiKİ
ÇOCUK*
GIDASI 1
900
12.29
12 30
12.30 Müzik: Şarkılar, 13,00
13.15
1330
14.00
17,58
18,00
18.00
18.30
18,45 Müzik: Dans Müziği (P1,| 19.00
19.00
19-15
19.20
takdir-
• •
Altı aylık kadar yavrulara kakaosuz veriniz, Her Eczane re Bakkaliye Mağazalarında satılır.


Bir tenkid yazısına noterlik vasıtasile verilen cevap
(Baştaraft 4 üncüde) müstefit olunabilecek bir İktidara sahip olmalıdır, Hassa ve muktedir bir tenkitçinin kitabım parçaladığı m bize görmek bahtiyarlık olur, Benim için)
Nâzını Bey Sukuta İsyam okuya 1 mamışlar veya okumuş fakat anlı yarılamışlardır, en güzel denebilecek mütalâası İle ele alıklan par çalar İlk şiir denemelerinıdir, Sükû ta isyanda haykıran bir hususiyet vardır, Yaşını yirmi sekiz olduğu halde kendimi bu bakımdan yeni di yemem şiirde yenilik duyguda ve' ekilde olduğu gibi san'atuı karek ' ^eristik vasfında bir tedenni ol- I maz-
|
Şiir ruha hitab eden oir sihriyet .ir ve moda gibi satıhta değil çok derinlerdedir. Muhatabı olan ruha nltab edebildiği nisbette derinleşen /e güzelleşen bu sıhriyeti tenkid her adamm harcı değildir. Şiir mü ııekkidi olmak kısaca, zordur, Nerede kaldıki münekkidim tenkid sa , hasında emekleme safhasından İle-1 riye gidemlyeceklerinl Sükuta İs-ı yan gibi kolay bir mevzuda boğul-1 makla isbat ettiler, Bütün hatalan hoş görülebilir. Yalnız fazla İleri giderek kitabın muhtevasını, muhtelif şairlerin hafızamda kalan şiir kırıntılarım uç uca ekiiyerek mey lana getirdiğim şeklinde Hân etmelerini hoş görmem, Cılız bir san’ at eseri demekte serbesttirler, Fakat Süküta İsyanımın, muhtelif jairlerin hakkma tecavüzüm mah sülü diye tanıtmak isteyiş pek çir kin bir ithamdır, Buna müsaade e demem,
Okuyupta anlayamadıklar Suky ta isyandaki şiirlerin hangi şairlerin şiir kırıntılarının uçuca eklenmesinden meydana getirilmiş oldu £unu iddia ve itham ettikleri gibi İsbat etmelerini de Bay Nâzım Ke
I

Öner ve Yücel dâvası
neşrolunan dâvasının teşkil eden şekilde ba-
Tekel Genel Müdürlüğünden
Adı dinamit kapsülü No. 6
Adı dinamit kapsülü No 8
Elektrik kapsülü No 8
Tavıkll elektrik kapsülü
Sualtı Kapsülü
500.000
500.000 1,750,000 40000 10000
ADET
D
)
)
1 — Yukarda miktarı yazılı maddeler pazarlıkla satınalmacaktır,
2 — Pazarlık 17 Mayıs 948 pazartesi günü saat 15 6e Kabataşta Genel Müdürlük Tekel Maddeleri Şubesi Ahm komisyonunda yapılacaktır,
3 — Şartlaşma hergün adı geçen şubeden alınabilir
4 — isteklilerin belirli gün ve saatte teklif edecekleri fiyat üzerin, den yüzde 7,5 güvenme paralarile birlikte mezkûr komisyona gelmeleri.
5 — İdare karnen veya tamamen lhale( e serbesttir, (4482)
Kartal Belediyesinden:
Keşif bedeli 8158 "lira 68 kuruştan ibaret Kartal İstasyon meydanı nin beton kaplaması ve İstinat duvan lnşaası İşi 15 gıin müddetle a-çık eksiltmeye çıkarılmış ohıp lhalçsi 26,4.948 pazartesi günü saat 15 de Kartal Belediyesinde yapılacaktır, Geçici teminatı 612 liradan ibaret olan bu işe gireceklerin mühendis, Mimar; fen memuru olmaları veya böyle bir fen adamiyle İşin sonüne kadar teşriki mesai etmeleri şart olduğu gibi ihaleden üç gün evvel 1948 yılma alt ticaret odası vesikası müteahhit belgesi, bu işe benzer 20 bin liralık bir işi muvaffakiyetle başardığına dair bir vesikayı belediyemiz len şefine vererek bu İhaleye ait ehliyet belgesi almaları lâzımdır Şartnameler tatiller dışında her gün belediyemiz hesap ve fen işleri şefliğinden alınabilir. (4686)
Haberler, Müzik: Müzik.
Kapanış, •
Açıbş ve program.
M ,s, ayan,
Müzik: Karışık Şarkpar Konuşma,
M, s, ayan,
Haberler,
Geçmişte Bugün.
Müzik; •Cumhurbaşkanhğj Armoni Muzikası,
Müzik: Türküler,
Radyo Gazetesi,
Serbest Saat
Müzik; Tarihi Türk Müziği Konuşma :Kitap Saati. Müzik: Radyo Senfoni Orkestrası.
Konuşma: B. M, M, Saati Müzik: Dans Müziği )Pi j M, s, ayan,
Haberler,
Program ve Kapanış,
20,00
20.15 20 30 20.35
21.15
21,30

76
10 da Osmaniye mali
*
Vapur Seferleri
1
Fr a t e 11 i Sperco
Seyahat Bürosu
Deniz Acentası
Uğrayacağı Limanlar
Vapurun ismi
Nisan
»
FRATELLî SPERCO
Adres
•t
A
T
»•
Hudavendigâr han Galata Telefon: 40919
22.00
22,15
22.45
22.45
23
₺?r -ı
r • z- c
1IA’
I
Cinsi rosraı Lkarpın
BULMACA
-------
1 2 3 4 5 6 7 8 9
5 23 30 Kfcpa]ı_zarf
119 70 Açık
eksiltme
yukarıda gösterilen
• *
(.

t
■*-. -
'A* I • • . •
*
\ w
S8
4
6
t
I
I
İmtiyaz sahibi: A. CEMALEDDİN SARAÇOĞLU - Yazı islerini fiilen idare eden: FATİN FUAD — Dizildiği yer: «Yeni Sabah» nıürettib-banesi — Basıldığı yer: ♦ Gün» Basımevi
«zz/ r
S
ÜÇtlNCt) KİTAB İddia ve Karar Profesör Avukat Kenan ö-ner tarafından ve öner - Yücel üçüncü kitabını bu eser nefis bir
silip satışa çıkarılmıştır. Mik dan pek mahdut olduğundan tükenmek üıeretlir. Mam leket çapında bir dâvanın tamamlayıcı kitabı olan bu e-ser her Türk münevverinin * taitlibbanesinde yer alacan bir kıymet ve ehemmiyette-. dir. Klfabcılardan arayın. ? Fiyatı 175 kuruştur.
( . V - - w
I «Yücel - Öner» dâvasına
aid Profesör Kenan önerin eserlerinden birinci ve ikinci cildlerin mevcudları tükenmek üzeredir. Bu kıymet li ve ibret verici kitabların her üçünü de Ankara caddesindeki «Kanaat» ve «İnkılâba Kitabetlerinden tedarik ( edebilirsiniz.
k--------------



a



Tİ15ERİVS OPEROStTA FERNEBO STENTOR LİBERTA ORETES

1 malden istiyorum, Hesap verebilme' nin biraz zihin faaliyetlerine sebep' olacağım düşünmek beni mes'ut e-âlyor,
Hesap veremedikleri taktirde ten klt âleminde dejenereliğin karakte ristik bir sonbölü kabul edildikleri ve Sükuta İsyan karşısında duydukları aczin belirtilerimi gizlemek üzere ithamlara baş vurmanın feci akıbetine maıuz kaldıkları gün id rak buyururlarsa nedametleri pek hazin olur,
NOT:
Yazı makinerile yazılmış olan bu Batarlardaki Türkçe kelime ve telâffuz hatâları tashlye İmkân görülemediğinden aynen bırakılmıştır 1
Düziçi Köy Enstitüsü Müdürlüğünden ihalesi yapılacak eşyanın
Miktarı Tahmin fiyatı Tutan ilk teminatı çift lira krş lira krş lira krş ithale şekli
21 00 1586 00
1 — Enstitümüzün postal ve İskarpin lhtiyaçı şekilde eksiltmeye konulmuştur,
2 — Eksiltmeler 29/4/948 perşembe günü saat yeslnde yapılacaktır,
3 — Şartname ve numuneler her zaman Adana Milli Eğitim Mü dürlüğü Köy bürosunda. Osmaniye malmüdürlüğünde ve Enstitü müdür lüğünde görülebilir,
4 — Posta ile yapılacak tekliflerin ihale satinden bir saat önce ko misyonda bulunması şarttır,
5 — Taliplerin 2490 sayılı kanun hükümlerine uyarak kanunî vesikala
rile, teminatlarını yatırmış olarak ihaleden bir saat önce kapalı zarfla fim komisyona vermiş olmaları, açık eksiltme için de hale saatinde iş tirakleri ilân olunur, (4545)
Hareket tarihi
• ■
Limanımızdadır. 16 17 23
26
30
îşci sayısı tahminden fazla idi. Her gün de yenileri geliyordu. Evli olanlar karı ve çocuklarını da beraber getiriyorlardı. Sanki Sultan Zülyezenin yanında her taraftan göç başlamıştı. Bunlar yalnız çalışıp para kazanmak ve iş bittikten sonra geri dönmek maksadile değil, yeni kurulacak şehre yer le.şmek için geliyorlardı. Bu sayede, Sultan Zülyezen, binlerce şaciık tebaa jtahibi olacaktı. Ken dişine böyle yüksek bir lütuf ta bulunan Ulni Tanrıya nasıl şükredeceğini bilemiyordu.
O zamanlardan ağaçlar kesilip taşınmış, dağlardan sağlam taslar getirilmiş, bina yapmağa gerekli bütün malzeme temin o-lunmuşu.
Artık şehrin inşasına başlanabilirdi. Sultan Zülyezen, işe mübaşeret emrini verdi. Üste, kalfa ve ameleler; umdukların dan fazla ücret aldıkları için canla, beşla çalışıyorlar, şehri bir an evvel bitirmeğe gayret ediyorlardı.
Nihayet şehir tamam oldu.
I î ■
I


♦ l






Anvers, Rotterdam, Amsterdam, Hamburg
Doğu Ceııova
lriyeste
Anvers. Rotterdam Anısterdanı, Hamburg Pire, Malta, Napoli Cenova Anvers, Rotterdam, Amsterdam, Hamburg
Muazzam Şark
Efsânesi
- ■
ISTANBULda
• T • i
M* • ** *5
*
? -
f & V ■■
-A jt a

4 t t







Tefrika No. 5
r
• •
SOLDAN SAĞA :
1 — Başıboş koşan. Vasıta. 2 —
Etrafı su İle çevrili kara parçası, *
sonuna (M) gelince bir şirket nevü olur; 3 — Tersi sevgili. Tersi Mısır da bir nehir; 4 — Yiyecek; 5 — Ne sıcak ne soğuk, Deri; 6 — Su. Çor banın koyusu: 7 — Evin üstü- u-rsi kıyı; 8 — Bayramdan bir gün ev-vel.Hararet; 9 — Sıva için kulam lan âlet. Tersi kurnaza denir.
YUKARIDAN AŞAĞI :
1 — Kanun, insan; 2 — Ateş (5 e bere; 3 — Bavul, Denizde ölçü. 4 — Aptallarda bulunmaz, Nota. 5 — Mah, Murabba; 6 — Kısa zaman, Sonuna (L) gelince traş bıçağı mar kası olur; 7 — Tavır, Şahid; 8 — Birdenbire, Başına (K) ge’ince içi ne para konur; 9 — Şarkta bir memleket, Eski (menfi).
EVVELKİ BULMACANIN HALLEDİLMİŞ ŞEKLİ
1 234567 89
Şehrin inşasında çalışan insanlara, İçtimaî seviyelerine göre birer ev hediye edildi. Herkes kendi evinin sahibi ve mutasar rıf) idi.
Sultan için, vezirler ve diğer devlet adanılan için yapılan saraylar, o zamanın imâr tarzına göre birer şaheser addedi lebilirlerdl. Bilhassa Sultan Zül yezen’in sarayı pek muazzamdı. Her tarafa hâkim bir tepe üzerine kurulmuştu. Vezirlerin ve diğer devlet adamlarının sarayları, bu tepenin eteklerine serpiştirilmişlerdi. Birbirlerine muntazam yollarla bağlı bulunuyorlardı. Yeni şehrin çatısı da çok mükemmeldi. Dükkân lar büyük ve fevkalgde kullanışlı idi. Halk memnun, hüküm
Bıuharrem ffi. k()rtfuaa8|
dar memnundu.
Hiç yoktan büyük ve munta zam bir şehirle bmlerce sadık tebaa sahibi olan Sultan Zül-yezen’in elinde yedi deve yükü altın kalmıştı. Bu mıkdarın dört yükünü münasib yerlere kasaba ve köyler kurmağa ayır mak kabildi. Geri kalacak üç devo 'dikli altın da saraynn masraflarını bol bol harcamak suretile yıllarca karşılayabilirdi.
Kaldı ki, hâzinenin sayısız gelir kaynakları olacaktı. Bu gelir kaynaklan sayesind9 mev cud paraya el sürmemek, hattâ mevcudu beslemek ümidi pek kuvvetliydi.
Sultan Zülyezen, biç yoktan meydana getirdiği şehirden baş
ka kasaba ve köyler de kurma yı acaba neden istiyordu. Çüü-kü o, mağrur bir hükümdardı. Kurduğd yeni şehiıe bağlı büyük bir ülkenin hükümdarı olmak ve bu ülkeyi her gün biraz daha genişletmek gayesini güdüyordu. Hele adı dillerde destan olan k(Vnşu ülke hüküm darı Seyfürraad’dan küçük ve kuvvetsiz olmayı arzu .etmiyordu.
Son derece zengin ve mağrur Habeş hükümdarı ile boy ölçüş mek Sultân Zülyezen için mec-buı# idi. Kraldan ziyade, kral taraftarı olarak mevkiini her an sağlamlaştırmayı iyi bilen, kurnaz vezir Yesrip de hüküm darın ihtiraslarını daima kamçılıyordu. Nihayet kasaba ve
köylerin kurulmasına karar ve rildi; civar memleketlerdeki işsiz insanların yüzü güldü. Her taraftan gene bir usta, kalfa ve amele akım başladı.
Emılar da bol gündelik mukabilinde çalışarak kuracakları kasaba ve köylere yerleşmek; Sultan Zülyezenin tebaası olmak üzere geliyorlardı. Hülâsa, yeni bir ülke yaratılıyor, yeni bir devlet kuruluyordu. Bu hu susta ilk adımı takibeden di-ğeı adımlar da atılmış bulunu yordu.
SEYFÜHRAAD
Tarih, eski devirlerin olayların aklın, mantıkin kabul ede-kileceği bir şekilde hakikate 5akın olarak anlatmağa; hayâl den mümkün meılebe uzaklaş-ııığa çalışır.
Mitoloji ise ıiakikî hayâl denizinde boğara k yok eder ve tfki del erin olaylarun insanını hoşuna gidecek bir tarzda canlandırır.
1
r

û
4
b t
i l $
AlN.SıA LİD O & Tl
ZEKİ :B:A D E M’
1 r a,d; î ib E L I i
Y SiTlA’Mİ I R A T
A K;â T B-S B M &
D AİBıBlOiT O S A
e1Hİe:m m; i ,Y E ( nr 4
a: 1 İR 1IBİM u L A;
A!N!E MI 1 İMİK E K
İSTANBUL BELEDMK81 ŞEHİR TİYATROLARI
20 dt Draır
jCmnı:
- DL'ŞMAN Yazan : Andre Paul Antoine . Turkçesi: Lûtfl
Telefon: 42157
Komedi Kısmı:
KAŞ YAPAYIM
DERKEN
Yazan : N- Nancey h. ue oorsse Türkçesl: Vasfl R. Zobu, R. Baran Telefon : 40409
(Laav.ı \or)