rerşemue || T»ı »dre*: .ybm sabah»
İSTANBUL
Tetefea: M7N
15 NİSAN 1948
O»uncu TU No. 3288
A BO M I
SOMia MM • im ım I aylık *» 1 ayuk M»
Kr.
)
)
)
KURUŞ
«AT») hm nmı»
VARIN

HÜRRİYET VE HAKKIN YILMAZ MUDAFİİYİZ
r ■- t

İtalya seçimler aref esinde
1
I
Dalyada bugün başlıca rollere sahib dört şahsiyet: Soldu ko- miinist partisi başkanı Toglia*ti Orlando, Başbakan De Gas-peri vc Dışişleri Bakanı Sforza ‘ ‘ $

(W

Buğday yokluğunun mesulleri
Daha dün denecek kadar kısa bir geçmişte eşe dosta buğday ihracatı için müsaade verenler buğday idhaline çalışıyor

Sovyetler,
ilhakını tanımadığını bildirdi
İtalyan Başbakanı M ar shall programını önlemek gay esile hazırlanmış Komünist plânlarına aidbir vesikayı açıkladı
m
4

rieste’nin italyaya
M

e
Ankara 14 (Hususî) — Arpa karşılığında hariçten buğday ithali takarrür etmiş ve bu hususda Amerikadan bazı teklifler alınmıştır. Haber verildiğine göre, Toprak Mahsulleri Ofisi Umum Müdürü Amerikadan buğday ithali için temaslarda bulunmak üzere bugün lerde uçakla hareket edecektir.
Diğer taraftan vaktiyle memleket ihtiyacı ve ihtiyatı düşünülme den yapılan buğday ihracatı dola-yısile ortaya yeniden bir çok söylentiler atılmıştır. Burdur Milletvekili Ahmed Çınar da bugün Mec lise bu mevzuda bir sözlü soru ö-neıgesı vermiş ve şunları sormuştur:
1 — Yurd buğday sıkıntısı çek-(Devamı Sa„ 3: Sil. 4 deı
Burdur Milletvekili Ahıned
Çınar (D. P.)

Arpaii; ekmek
Ankara cinayetindeki esrar
Londra 14 (A.A.) — Moskova radyosunun dün akşam haber ver di ğ i ne göre, Sovyet hükümeti dün İngiliz Dışişleri Bakanlığına tevdi
ettikleri bir notada Triestenin 1-talyaya iadesi hakkındaki Fransız - İngiliz - Amerikan müşterek notasını kabul etmediğini bildirmiş -
tir.
Paris 14 (A.A.) — Sovyet radyosu dün akşamki yayımında, î-talya ile yapılan barış andlaşma -
Inanıye ekmeğine hazırlanırken...
♦ O ( - - - - -
Bâzı Halk Partililerde bıı dar zihniyet, bıı kısa göriiş, re bu partizanlık lıis ve gayreti hâkim oldukça bu siyasi teşkilin istikbalinin (Yeni Sahalı) m âkıbt tinden daha kara olacağı-
■ ua sayın Sadi Bekler, inanabilir-
hattâ Halk Partililerin bile, çekineceği kuvvetle tahinin olunabilir. Çünkü hiitüıı Halk Partisi nıeıısubları memleketteki darlığa rağmen zahire ihracından faydalanmış veyahud 7 Eylül kararlarından elleri dolıı çıkmış değiller-
A
9


sının tekrar gözden geçirilmesi ve Triyestenin İta ly aya iadesi meselelerinin Fransız ve Amerikan hü -kûmetleriyle müştereken incelen -mesi teklifini ihtiva eden İngiliz notasının Sovyet hükümetince reddine aid cevabın Sovyet büyük el çişi tarafından dün İngiliz hiikûme (Devamı Sa., 3; Sil., 2 de)
şahidlerin ifadeleri


Şahid Celâdet, cezaevinde: “10 sene hapis bile verseler katil Haşmet Orbaydır, diyemiyeceğim!,, demiş
Eugünden itibaren j ha'k yeni tip ekmeğe j j kavuşuyor! | / ----U--------- J
/Fırıncılarda bu ekmeğini ı gayri sıhhî olacağını 7 ( söylüyorlar (
Şehrimizde yüzde elli buğday, yüzde 20 arpa, yüzde 20 çavdar ve yüzde 10 da mısırdan mü-«Rfceb teİc-Tİp ekmek imâline, hu sabahtan itibaren barlana-caktır.
Dün toplanan Belediye Daimi Encümeni, laboratuvar tahlil rapoı-unu tedkik etmiş, yeni tip ekmek şimdilik asgarî 850 gram, rutubet 'derecesi yüzde 37, fiyatı da 25 kuruş olarak ki bul olunmuştur.
İlgililer, ekmek gramajjının 20 gram düşürülmesi ve imâ! edildiği una arpa ve mısır karıştırılması karşısında fiyat 'Devamı Sa., 3; Sü, 2 det
ka-ol -
dir. Binaenaleyh bütün hu partililer, yâııi memleketin kahir bir çoğunluğu İm kadar beceriksiz, görgüsüz ve iktidarsız insanların adalet huzurunda hesab vermelerini şiddetle istemektedir. Halk (Devamı Sa„ 3; Sü„ 4 de)
Re-
atıf İnan ile arkadaşlarının - daha fazlasını söylemek için - kısa görüşlerine ıe yaran muhabbetine kurban giden halk, şimdi yarısı arpa rışık ekmek yemeğe mahkûm muştur. , ' '
Bu hâdise, öyle omuz silkip
çileerk kıratta değildir. Filhakika biliriz: Halk Partisi nıensuhları i-ç’ın nıes’uliyet diye birşey yoktur. Sorumluluk yalnız adı mcvcnd fakat kendisi mâdııın bir Anka ku-şud ur.
Nice, nice liıes'ııliyetli hâdiseler kapatılmış, ilgililere ilişilmemiş, hattâ bir sual, bir cevab bile olmamıştır. 7 Eylül kararlarının çirkin akisleri. Atıf İnaıı’a isnad o-lunan ağır töhmetler, bir mahkeme huzurunda açıkça ve etraflıca incelenebildi mi? Asla. Büyük Millet Meclisinde, beşde bir nisbetin-deki bir azınlık kararile ve bir politika oyunile bu bahis ört, bas e-dildı ve Işiıı en çirkin tarafı, bu a-z,nhğın reyleri arasında bizzat mtittehem Atıf İnan'ın da oyu bulundu,
küya ört has edildi ve lııarı, bir de Uvtçre seyahati yaparak, dıırımm düzenledi. Fakat - daha o günlerde bu sütunlarda belirttiğimiz giW - Atıf İnan dâvası milletin hafızasından çıkmış değildir. Nitekim şinıdî tekrar - şıı arpa ekmeği vesîlesile . karsımıza dikilmiş bulunuyor, kaniye ekmeğine rağmen gene Atıf İnan lar ve arkadaşları himaye olunacaklar mıdır? Bn defa İşin bu kadar ileri götürülemiyeceği ve nihayet âmme vicdanının feveranından.
SAKARYA EL’AN YÜKSELıYOR
Sedlerin zayıf I ısınrılan kum torbalarile takviye olunda. Tavuklar
. »M fek . ıtaA^. s
'•'t
Kocaeli Valii Fazlı Güleç
köprüsü de düo yıkıldı ..
Adapazarı 14 (Hususi) — Sa-karyanın taşmasile sular altında kalan köylerle, kayıklar vâsıtasile irtibat temin edilmiştir. Sakarya nehri üzerindeki Tavuklar köprüsü sellerin tesirde yıkılmıştır.
Adapazarını doğu kısmından ko rüyan sedler elan tehlikededir. Sedlerin yıkılmak tehlikesine mâ -ruz yerleri, kum torbalarfle takviye edilmektedir. Su altındaki arazi 40 bin dönümdür. Sular tekrar yükselmeğe başlamıştır. Kocaeli va iisi Fazlı Güleç'in turaya gelmesi ve kasında tetkiklere muhtemeldir.
tekrar
yarın felâket mınta-devanı etmesi
Maliye Nazırı Cavid Beyin muhakeme va müdafaası

(hinci sayfamızda devam eden (Atatürk'e suikasttın lattılâtı ve iç yüzü) tefrikamızda Hlihad ve Terakkinin .Hali-y( \azırt (al id Beyin muhakemesi vc müdafaası sat hasını yarından itibaren takibe bavlıyacaksınız.
Müdafaaları müteakip vsrUtM idam kararları ve idam hükümlerinin infazı tafsilâtı ile tef ^kaniiz sana erecektir.
I


Amerikan - Rus Kuvvetlerinin bir mukayesesi
Vaşlngton: — 14 (AP) — Temsil eller Meclisi Silâhlı Servisler Komisyonunun bugünkü toplantısın, da mecburî askerlik hizmeti kanun tasarısını müdafaa eden Genel Kurmay Başkanı Omar Bradley. Birleşik Amerika ordusunun en az 12 savaş grupuna çıkarılmasını tav siye etmiştir.
Bradley komisyona şu malûmatı (Devamı Sa., ) Sû., t da)
Mec
i
Mercan mahkemede
toplantısı
Ankara, 14 (Hususi)
Jiş bugün saat 15 te Feridun Fikri DüşüııskVin başkanlığında toplandı, bugünkü oturumda da Demokrat Partiden çıkarılmış olan milletvekillerinden bazıları eski yerlerini aldılar, (Devamı Sa., 3: Sü., i de)
24 ilin Sağhk teşkilâtı teftiş edile cek
Ankara: 14 (A A.) — Bize verilen malûmata göre, bir miiddettenbe ıi Istanbuldakl sağlık mtiesseselc-ıincie yaptıkları teftişlerini bitirmiş olan Sağhk ve Sosyal Yardım Ba kanlığı müfettişlerinden bir kısmı ııa yurdun 24 Hinde sağlık teşkilât ve müesseselerinln genel teftişlerini yapmaları için emir verilmiştir, Mü fettlşler bugünlerde teftişlerine ba.ş hyacaklardır.
Haşmet Orbay vc Rcşid
Ankara 14 ı Hususi) Neşet Nacinin katli dâvası dolayısile Bolu mahkemesinin son oturumda Ankarada bulunan bazı şahitlerin istinabe yolu ile dinlenmesine karâr verilmişti. Bolu mahkemesinin bu kararı gereğince şehrimizde bu liman şahitlerin dinlenmesine bu -gün birinci asliye ceza muhkemi -sinde başlanmıştır, ilk olarak Ankara eski savcı yardımcılarından Kâmil Okay dinlenmiştir.
Şahitten cinayeti müteakip m'ak tul üzerinde yapılan aramada bir
mektup çıkıp çıkmadığı ve nıek -lobun kendisine adlî tabib Behçet Kamay tarafından verilip verilmediği sorulmuş, şahit Behçet Kamay (Devamı Sa., 3; Sü„ 5 de)
Dışbakanından izahat isteniyor
V. kemıılTengirşek leclîs Haşkan!iğini» bir takrir verdi
Ankara: «Hususi) — Sinop Millet vekili Yusuf Kemal Tengirşenk Dışişleri Bakanlığınının Londra Pa ris ve Atina seyahati etrafında Mec lisde izahat vermesi için Meclis Başkanlığına bir soru önergesi ver iniştir. Dışişleri Bakam Necmeddin Sadakın önümüzdeği cuma Meclis, te bu hususta İzahat vermesi bek. lenmektedir.
I


’AKVİMDEN BİR YAPRAK
Berlin mücadelesi
/
*.

3
Ruslar işgal Bölgesinde 100 den fazla Tank topladılar
Bîıittefi tik Komanıcla turssı toplantınıiMİa ^Eddetll hâdineler cereyan el t i Berlin: 14 (A.A.) — b. b, o. mu bahirinin bugün bildirdiğine göre,
. bu son günler İçinde Ruslar Bellinin Güney Doğusunda kendi İşgal bölgelerinde 100 den fazla tank top lamjşlardır, Normal olarak bu böl gede bulunmamaları gereken bu tankları Rusların buraya neden ge tirdlklerl henüz malûm değildir. Bn tanklar Berllaln Batı kısrnile Al-manyanın Batı bölgesi arasında mü nakaie üzerinde yeni tahditlerini tatbiki tehditlerini desteklemek i) çin kullanılabilecekleri gibi, rUjj

harbnin yeni bir safhasını teşE 1 e deblllrler.
Muhabirin kanatlııce bu tankla--2 meydana çıkması ile Beıiinin gayet yakınında Sovyet bölgesinin bazı yerlerinde Kızıolrduya mensup Moğol askerlerinin yeniden görünmeleri arasında bir ilgi mevcuttur. Almanyudaki Sovyet kuvvetlerinin yerine getirilen Mogollar 1945 te Berline hücum etmiş olan hücum kıtalarının en büyük kısmını teşkil etmekteydiler.
(Devamı Sa., 3; Sü., j de)

azeteler buğday darlığının ü-zerındo ısrarla durmaktadır -lar. Gün geçmiyor ki, buna
dair alâka uyandı-racak yazılar, haberler görülmesin. I________
Dünkü hflvadlse göre, buğday ihracına müsaade veren eski kabınodon bazı zevat hakkında Meclise bir istizah takriri verilecekmiş. Hattâ bu istizahın mes eleyi âli divana kadar götüreceği söyleniyor.
Fena oldu bu iş!
Türkiye gibi bol mahsul yetiştir -mcsı tabii olan bir memfoket halkı 1048 senesi Nisanın onbeşı olan bugünler resmen arpa yiyor. Bunun sebebini söylesek bir türlü.. Söylemesek bir türlü.. Birisi çıksa da galanıza arpa katacak kadar neden buğday darlığına düştünüz? kıtlığa mı uğradınız, yoksa mahsullerinize fc’r hastalık, bir âfet ml, musallat oldu? ?
Dese, no cevab vereceğiz? Bıı sualin cevabı şudur:
— Allaha çok şükür, böyle bir felâkete uğramış değiliz. Mahsulümüz her sene iyidir. Hatta çoğu defa daha
fULUNAV}
hasa d zamanı olmadan Bakanları
■ Bu sene mahsul çok verimli vc bereketlidir!» diye beyanatta bulunurlar; gazeteler beyanatı yazılarla
bu
kocaman birinci sa-
hilede neşrederler. Fakat
lâzınıgelir, çünkü bu,
iktifa covab
Sobe-
bu sıkıntıya düştük...
160 bin (on buğday gönder*
biz daima böyle hububat sıkıntısı çekeriz..
Suali soran adamın, bununla etmemesi değildir.
— Bu bı harice
mekliğimizdir!
Desek derhal şu covab gelecek:
— Kendi yiyeceğiniz yokkon bv hovardalığa sebeb no idi?
O zaman... ve dahî duralar!
Bu mes’ele hakkında Mecliste yapılacak istizah, gazetelere göre, bir ız gürültülü olacakmış! Fakat acaba buğday buhranından mes ul olan zât geçen sefer olduğu gibi, gene tahkikattan olduğu Meclis, kıkata
vareste kalacak mı? Malûm üzere reyine müracaat edilen Ticaret Bakunı hakkında tah-lüzum görmemişti. Hattâ el
{Lütfen sayfayı çeviriniz)

SAYFA: 9
M
Profesör Kenan Öner

OkUYtCU
»IYOB ki
Yazan
I. E. T. T. nin bir şikâyete verdiği cevab
Gazetenizin 10. 4. 948 tarihli .sayışında idaremizden hesabı kesilen bir işçiye aid bir şikâyet vardı. İşin hakikati şudur:
Hıza özteomam ismindeki bu işçi 940 da ihmal ve ilgisi zliğ i nd eır i hta r ) ceza sı u Imış, 941 dc işini bırakıp hususî tesisat yapmış; birçok defalar ceza görmüş; bir defasında şiddetli yasağa rağmen - idariıâmirlerim bile girmesine müsaade edilmeyen -ınulıavvile merkezine yabancı tâbiiyetinde bir şalisi alınış ve o zaman ilk uygunsuz hareketinde işine son verilmek şartı ile ve kıdemine saygı gösterilerek - kendisine başka bir vazife verilmiştir.
Son defa âmiri hakkında-kİ iddiaları teftiş ve kontrol dairesi tarafından incelenmiş, bunların iftira mahiye* tinde olduğu görüldüğü gibi geçimsizliği de sabit olmuş ve 15. 2. 948 dc idare encümeni kararı ile işine son ve-riluüştir.
Bilgi edinilmesini rica ederim.
— 45 -
‘ Seçim serbestfei adına azamî müsamaha ile hareket edildiğini ıd-fliadan vazgeçemediğinizi gördükçe, bu iddia, tek taraflı bir nıüsama-hanın sonn gelmîyen azameti düşünülerek- itort(atitaııy(H»a, en aş) " hakikatleri tekzib’ edecek kadar tezahür eden cüret karşısında millete ağlamaktan başka bir gey kalınaz. . • (
Memlekette şftriş vukuunu bekliyccek kadar vicdan ve hamiyet hislerinden .sat ılmadığımı sizin de bilmenize göre, maksadını! tahlil buyururken böyle ifadede Imlunaıak yerde hareketimizden sezdiğin şû-rişe gelince cümlesini kutlanmış olsaydınız şiiblıcsiz duhu faziletk&rane bir jest olabilirdL Evet ben de biliyorum ki iktidar partisinin ıııuhalf-leri tarafından yapılacak en ufak bir mukabeleyi dc lıaddıC zşnıış bir ihtilâl mahiyetinde görüp göstererek ve seçimde partinizin mağlubiyetini devlet veya rejim aleyhinde bir tahrik telâkki ederek, nerede olursa olsun, azamî bir hassasiyetle bunları karşılamak kudret ve kıı\\ etine malik bıılnnuyorsunu/j Yâlnız anlıyıunadığıın bir şey varsa, şfıriş tev-lid edecek tazyik ve tahakkümleri nzaltâcak yerde, vukuundan sonru, bunları hassasiyetle karşılamak azıniie tefahürünüzdür.
Memleket İliç bir ferd veya-zümrenin malikânesi değil, milletin asırlardunberi ecdat kanile sulanmış müşterek vatanıdır. Böyle olduğu için de yurd üzerinde keyfemayeşa tasarruf hakkını kimsede, hattâ kendinizde bile göremezsiniz.
Mesbuk iddialarımın hiç biri haksız değildir. İradesini eline almak isteyen milletin bir ferdi olmak haysiyetile, hizip ihtirasını idame için, yapılagelen baskı ve tedhişler haklı göriilıııedikçe şikâyetlerimin haksızlığını ileri süremezsiniz» Yersiz de değildir. Çiinkü yapılan bıı kanunsuz hareketler, vatanın lıcr yerini doldurmuş ulunuyor... İddialarımı taarruz mahiyetinde görenler bulunsa bile bunlar laile değil, iiile ıntızaf olduğu ve koca bir devlet teşkilâtına tecavüz Donkişottukdan ileri gitmiyeceği için yazılarımı böyle telakki etmekle dc hatâ etmiş bulunuyorsunuz... Bunlar yalan da değildir. Böyle olduğuna hakilcaten kaniseniz, müphcın ve umumi muğalatalarla maskelemeğe çalışacak yerde lıâdisatın yalnız onunu çevreliyen sorularımın her birini ayrı ayrı reddederek tevehhüm buyurduğunuz»kötü niyetimi millete unlatmak sizin için daha faydalı olmaz ını idi? Temas ettiğim vakıaların sıhhati gazete sütunlarını dolduran ve bir türlü tekzip veya ıneıı edilıniyen hâdiselerin teyide kifayet etmediğini anladığını için vadeylerliğim vesikalardan yalnız birini efkârı ıımıııniyeye arzederek; iddianın mı, yoksa müdafaa ve cevabın mı Iraklı olduğunun takdirini onlara bırakıyo-
rum.
Say ın Baslmkan, ^lilleti, Halk Partisi idare edecekse kabine ve hükümetin mânası kulııııyacuğı için devlet işlerini o partiye devrederek çekilmek, bu suretle büdçede bir tasarruf imkânını hazırlamak yine size düşen bir vazifedir.
İntihap gibi millet ve hükümetin mukadderatını tayin edecek eıı esaslı bir hakkın, oligarşi ruhunu yasatmak için, mükellef kıldığınız parti teşkilâtı ve parti müfettişi ile taın bir iş ve elbirliği yapurak memlekette Demokrasinin büsbütün imhasına idare âmirlerinin tasliti-ni haklı gösterecek lıukıık nazariyesini İsviçredeki tahsiliniz sırasında lıangi hocadan işittiğinizi merak ediyorum... Benim bildiğine göre bunları caiz ve haklı gören bir hükümetin intibapda Icazaııtıcuğt oyların çokluğu ile millet iradesine istinaden iktidar mevkiinde kaldığı değil, memlekette millet haklarına saldıran bir hükümetin vüendunii isbat-taa başka birşey yapılmış olmaz.
Sayan Saraçoğlu, Görüyorsunuz ki, yaptığınız her şeyle milletin itiınad ve emniyetini büsbütün elinizden kaçırmış, bıınuıı neticesi olarak da memlekette hükümet otoritesi nâmına birşey bırakmamış bulunuyorsunuz. Vicdanınızla başbaşa kalarak akıbeti düşününü/.. Bu -nun mesuliyetini omuzlarınızda taşıyacak kadar yer bulumıyacağınızı kolaylıkla anlarsınız.»
Bu teyide cevab veren olmaımştı. Yalnız Bakanlıklarca bir kulpu TAıIifnnp- hîikliTniTlJi ceza ~ dâvası ara^ilmtuıin yolu— HinsUö**” — haber aldım. Yazdığım ikinci açık mektubda görülen- Ben de itiraf edeyim ki, devlet memurlarımızın hiç değilse bir kısmı haysiyet ve feragat sahibi insanlardır. İcraatınız karşısında hissettiğim infialin çoğu da bundan ileri geliyor. Bu faziletkâr insanları da baskılara âlet ittihaz etmeğe çalışmak, vasıta olmayanları harap etmekle milletin elinde kalan bu lüzumlu insanları da hırpaladığınızı bildiğim için azap için -deyim, cümleleri üzerinde birçok durulduktan sonra da dâva imkânı bulunamayanca. Bakanların, bilhassa Bayındırlık Bakanlığının tazyiki-le yazılan bir protesto memurlarla malî müessesat müstahdemlerine imza ettirilmek için dolaştırıldığını, daktilo bayanların bile imzadan is-tinkâf ettikleri bu protestonun yalnız iradesi az birkaç umum müdürle birkaç memura imza ettirilebildiğini öğrenmiştim. Bunu da aynen aşağıya geçiriyorum:
AOAİP BİR PROTESTO MEKTUBU
Bayındırlık Vekâletinden:
«Demokrat Partinin İstanbul Başkanı Kenan Öner nâmındaki şahıs, bir demecinde (Devlet memurlarının bir kısmı hiç değilse haysiyet ve feragat sahibidirler) diyerek, Türk devlet memurlarını alenen tahkir etmiştir. Türk devlet memurlarının hayatı daima haysiyet ve( feragatin canlı bir nümunesi olmuştur. Uâak ve yakın tariflimiz ve milleti^ nıizin bize otan bugünkü güveni bunun en büyük şahididir. Biz Tiirk memurları dün ve bugün olduğu gibi yarın ifa öderimizi ayni hassasiyet ve feragat düşııncesile yerine getirmekten İliç bin zaman vazgeç* ıniyeceğiz. Büyük» milletimiz haysiyet ve teragat hususunda Türk memurlarını hiç bir zaman Kenan Önerle bir tutnıumıştır. \ e futnuyaraktır. Hiç değilse. Türk memurlarının hepsinin İstanbul Demokrat Parti Başkam Kenan (iner den daha hassasiyetti ve- feragatli olduğunu millet huzurunda ilân ederiz.»
Bir sürü hassas ve feragatli1 memur imzası.
Düşünün, ki. Ulusun kahraman, yazıcısı bile 16 Temmuz tarihli nüshasında ilk açık mektubumu mevzu alarak Açık Tahrik başlığı ile mutad teveccühlerini tekrarladığı halde bu acayip protestoyu gazete -sine geçirmekten utanmış, ancak bir havadis şeklînde kısaca bundan bahsedebilmiştir... ——_
Artık partimizin hazırlığı bitmişti, diyebilirim. Teşkilatımız seçim) km(ja cok kuvvetli delâil vaı) gününü tam bir emniyetle bekliyor, milyonları bulan listelerimiz, seçimi Meseiâ Vehbi, Ethem, Re-
i suhî beyler, Hüseyin Zade Ali i bey, Hamdı baba, Nesimi bey, i Eyüb Sabri bey bulunmamış-( tır. Bulunduklarını kabul eden J 1er Nail ve Hilmi beylerdir. Siz • kabul ediyor musunuz?
i Cahid bey — Bendeniz İliç l ihtimal vermem.
i Reis — Sonra en kuvvetli ak i vali ruhiye tghtı tesirinde ol-? m ay arak söyleyen doktor Nâ-) zim b/y vardır ki, o da bunu 1 Kemal beyin ınektubıle kendi— 1 sine gönderdiğini söylüyor. ) Binada Cavid bey dedi ki:
t — Bendeniz kendi hafızama
t herkesten daha fazla itimad e-I derim, yalnız diyemem ki, şu } veya bu vardı.
1 Reis — Şimdi işi doğrultu-1 yorsunuz. Yâni bu program da ı ha hususî arkadaşlar arasında I müzakere edilmiştir.
( — Hayır.
I Reis — Evet, siz bunlardan* ? bir kısmını tanımıyorsunuz, bu J nu kendilerine lider süsünü ve-) renler, aranızda müzakere et— ı rneniz mümkündür. Bunu böy
1 le kabul etmek icabeder. t — Unutabilirler Reis bey. L Reis — Nasıl olur’
2 Burada P.ois. Nuil, Rcsuhi ve z Hiisnü beylere sordu, «Hayır» ■ dediler. Doktor Nâzım zaten



ilkokul öğrencileri nin dünkü toplantısı
Eminönü Halkevinde yapılan toplantıda bir öğrenci, birinci ve ikinci sınıf öğretmenlerinin kadın olmasını istedi
Tırhan,, vapurunda 15 tayfa zehirlendi
------o-----—
Gemide yedikleri yemekten zehirlendikleri anlaşılan tayfalar derhal tedavi alttna alındriar.
\HER sajbah]
Yusuf Ziya Erzin’in seyahati ve bir ceviz fıkrası
Neşriyat Müdürü İlimim SAFA İstanbul 5 nci icranın nazarı dikkatine
12. 4. 948 tarihli gazetenizde çıkan ve (icradan 8 senede alıııaır karar) başlığını taşıyan* mektubum, 5 noi icradan şikayet-suretinde telâkki edilmiştir.
Halbuki, şikâyetini icradan olmayıp Silivri Malmüdürlü-ğİMiiin gayri kanuni hare* kâtııulandır. Yoksa bir senedir icra ♦ takibatımda icraca gtinii gününe lâzııngelen muamelâtı yaptılar. Hattâ müteaddit defalar Cumhuriyet Savcılığına dahi yazdıkları halde Silivri Mâlıniidürünün - Bakanlıktan tediye eınri gelmeyince bu parayı vere* miyeeeğini öğrendim ve kesbi bîr jJAınfi ehem
nıiyet vermediğini gördüm. Alâkadarların nazarı dikkatini çekerek bu duruma bir nihayet verilmesini rica e-deriıiK
Failli İtfaiye Caddesi
Noi 1281
Muhlis Çdyırh
MÜTEFERRİK

Maksimos’un istifası şarta muallâk tstifa etmesi biı gün meselesi ha llnl alaıı. şehrimiz Rum Ortodoks Patriği Maksimosun, bir haftadan-berinğır hasta olduğuna dair iddia lan bildirmiştik: Se nSinod’a tek lif etmiş olduğu şartlar kabul ediL dıöi zaman, hemen İstifa edeceği söylenmektedir.
Diğer taraftan, bu istifa karanın müzakere v«. kabule selâhiyetli o lan Sen Slnod'm bir toplantı yapa-bilmesi için. Kfiınsta bulman (Per gamu Adamandios), (Sardeon Mak slmos, ad'ar.nda İki Metropolitin daha Türkiyeye gelmesi beklenmek tedir, Bu metropolitler, nisan sonunda memlekete geleceklerdir.
r
Gece içtimaları hak-
kurulunun. bildirdiği tarzda, bastırılmış, ödevli, arkadaşlarımızın yiyecekleri temin edilerek vaktinde kendilerine yetiştimlebilmesi için icabe-den'vâsıtalar tedarik olunmuş, seçimde yapacakları işin mahiyetine göre, kol bağları hazırlanmış, yalnız afişlerimizi yapıştıracaklar ortadan kaybolduğu, belki de ayartıldığı, için bunlar biraz gecikmişti.
HAZIRIZ MÜJDESİ-
17 Temmuz sabahı bütün kurullarımızdan «Hazırız» müjdesi alındı. Ve derhal kendileri için ayrılan oy pusulalarile kol bağlan bir mutemetle gönderildi. O günkü gazeteler de listemizi. ilân etmek suretile elden gelen bu yardımı da esirgemediler.
Bendeniz hiç
*
{^^VİMDEN
Ll
ı\e^-
(Dtvm var/
("Başta rafı 1 incide) kaldıranlar aralında bizzat sayın Ticaret Bakanı da. bulunuyorlardı.
Birkaç gün sonra sabık Bakanlardan birinin gazatolere verdiği beya -nat dikkati çekecek mahiyette idi. Bu zat açıkça: « Arkadaşımızı veremezdik!» diyordu.
Bu itibarla gazetelerin Meclisle yapılacak istizahın gürültülü olacağı hakkındaki kehanetlerinin ne dereceye kadar doğru çıkacağını göreceğiz. Sabık Bakanlardan biri yüksek divan huzurundadır. Tekel Bakanı sonunda
kendisine isnad olunan suçlardan la -maınen tebrıe eylemiş dahi olsa, bu vaziyette bulunmak herhalde temenni edilecek bir durum değildir.
Buğday ınes’elesınde de yüksek divandan bahsetmek, memleket efkârı umumîyesinı tabii müteellim ediyor.. Şairin:.
Ne cihâu olsa, ııo cûtı olsa, ne hicran, olsa.
Temennisi gibi, ne buğday sıkıntısı olsa, ne ihraç olsa, ne istizah olsa, ııe de bunun dedikodusu olsa, daha iyi olmaz ını idi?
ilkokul öğrencileri arasında, dün saat 14,30 da, «Daha iyi yetişebilmek için okul ve ailenizden neler istiyorsunuz, mevzulu münakaşalı bir toplantı yapılmıştır.
Soz alanlardan Altan Özyürck her okula bir sinema makinesi a-Jınmasını ve bunlarla ders verilme sini; Oyor Kühyaoğlu okullarda büyük kütübhaııeler bulunmasını; Gürbüz Demlrer fakir arkadaşaiarı-mın daha çok himaye edilmesini; (Tunçer Ertuğ, sınıfların daha ge-niş ve güneşli olmasını; Erdoğan Oku—Aile Birliklerinin tekemmül ettirilerek her sınıfa bir okul—aile kurulunun ihdasını, Sallhe okulların yangın tehlikesine karşı betonarme yapılmasını İstemişlerdir
Bu arada; Bakıköy ilkokulundan Yıldız: çocukların beş ve altı yaşlarında da okula alınabilmelerini is temiş ve; «öğretmenlerimizin genç olmasını istiyoruz, çünkü onlar hlzl daha iyi anlıyabilirler. Sonra, birin ci ve ikinci sınıf öğretmenleri daima dakm olmalıdırlar. Ana kuca-
ğından yeni ayrılmış çocuklar, kar şılarmda yine bir kadın görür ve ona daha iyi ısınırlar demiştir.
Yeşilköy ilkokulundan Nazide Ba ran, okullarda kışın kapalı bir spor salonu olmasını ve birinci İkinci, üçüncü sınıftaki yazı tahtalarının daha büyütülmesini istemiş ve; «köylü arkadaşlarımıza okullarında hademelerin yerine temizlik yaptı rıyorlar. Bu fakir arkadaşlarımıza süt verilmesi ve şelüi'deki okulları na otobüsle getirilmeleri lâzımdın demiştir.
Şükrü Yalçın da okullarının ahşap olması lıaseblle, başka okula nakledilmelerini, okullara birer rad yo alınmasını, pasoların tren ve o tobüslerde de câri olmasını istemiş tir.
Bilâhare, çocuklar'arasında; , o kullara yedi yaşından aşağı öğren ci alınmalı mı, alınmamalı mı» mevzuunda bir. münazara yapılmış ve geç vakit toplantıya son verilmiştir.
Evvelki gün (Tırhan» vapurunda bir zehirleme vakası olmuş, akşam yemeğinden sonra zehirlenme alai mi gösteren 15 tayfa derlıal Liman Hastahanesine kaldırılarak mideleri yıkanmıştır. Bunlardan sekiz, ta nesi sıhhi vaziyetleri şüplıe uyan dırdığmdan, hastahanede alıkonu larak müşahede altına alınmıştır,
Diğer taraftan vakanın yemekten mi yoksâ kapların kalaysız olmasından mı ileri geldiği henüz tes bit edilemediğinden, geri kalan ve ipeklerle kaplar tahlllhaneye gönderilmiştir. Savcılıkta hâdiseye el koymuş gereken soruşturmalara başlanmıştır.


SAĞLJK;
D ENİZD E
Bir hırsızı öldüren M ü h e nd isin duruşması
Sıtma mücadelesine bugün başlanıyor ---------------o----
Belediye hudutları dahilinde Sıtma mücadelesine, bugünden itibaren başlanmış bulunmaktadır.
Mücadelenin plânlı ve daha verimli olabilmesini sağlamak inaksa dile bugün Sağlık Müdürlüğünde, Sıtma Mücadele Teşkilâtı mensup-larile bir toplantı yapılacaktır.
Bu arada, sıtmalı hastalar yaz mevsimi boyunca, daimi kontrol al tında tutulacak ve kinin dağıtılma sı hususunda bazı kararlar alınacaktır
hasla otomobili tahsis cdildL
İstanbul vilâyeti tarafından Sağ lyk Müdürlüğü emrine 3 hasta taşı ma otomobili tahsis edilmiştir-
Sağlık Müdürlüğü, bu arabaları, hasta taşıma otomobili bulunmayan kaza merkezlerine göndermeği kararlaştırmıştır.
Bu arada, arabalardan biri, Kartal. diyeti Silivri hükümet tabiblik leri emrine verilmiştir.
Şimdiki halde, İstanbul iline bağ lı bulunan kaza merkezlerinin hep sinde hasta taşıma otomobili bulun maktadır»
----------------o--------- «Atilay» şehidleri için yaptırılacak âbide
Harp • yıllariBd^ Çanakkale boğazında baltan «Atılay) de-nizaltısı şehidlerinin ruhuna ithaf edilmek üzere Üsküdar Halkevi tarafından iskele mey danında bir abide yaptırılması-ına karar verildiğini yazmıştık.
ÖğiTndJf?îÜTİze göre Halkevinde yapılacak olan âbidenin şeklini tesbit için bir proje müsabakası açmıştır.
17. II

“Kars,, şilebi İskenderuna geliyor
Nevyorkta bulunan . Çoruh» ve «Kastamonu» şileplerimiz yardım malzemesi tahmiline başlamışlardır. Tahmllat birkaç güne kadar tamamlanacak ve gemiler akebin de İskenderuna müteveccihen hare ket edeceklerdir.
Diğer taraftan 3736 ton yardım malzemesi yüklü «Kars» şilebinin bugün veya yarın İskenderuna mu vasalatı beklenmektedir.
«İstanbul» vapuru yarın M ar -silyaya hareket edecek «İstanbul» vapuru yarın saat 12 de «Batı Akdeniz» seferine çıkacak tır. Herhangi bir kaçakçılık hâdise sine meydan vermemek için şimdi den gerekli tedbiclerin alınmasına başlanmıştır-
--------------o — POLİSTE
Sabıkalı bir hırsız yakalandı
Galatada Bankalar caddesinde 26 numarada oturan Salaınon Aka mada adında bir sabıkalı Beyoğlun ta Softanın evine evvelki akşam anahtar uydurmak suretile girmiş 800 lira kıymetinde eşya çalmıştır.
Salomon dün sabah Emniyet şu be memurları tarafından yakalanmış ve evinin tavan arasında sakh bulunan eşya sahibine iade edilmiş tir;
Sabıkalı bir hırsızın marifeti
Sabıkalılardan Durmuş Kaçgün adında biri evvelki akşam Fındıklı da Kumru sokağında 5 numarada Mehmede alt eve penceresinden girmiş ve iki halı ve bir miktar mü cevher çalmıştır.
Yapılan takip neticesinde Durmuş eşyaları dün Kapalıçarşıda sa tarken yakalanmıştır.
Bir müddet evvel Sultanahmed-de gece yarısı evine giren Sü]eyman adında bir hırsızı tabanca ile öldüren yüksek mühendis Namık A-maç hakkındaki dâvanın duruşmasına dün 3 üncü ağır ceza mahkemesinde devam olunmuştur.
Bu celsede dinlenen şahidlerden Atiye. Zekeriya, Fahriye, Hilmi ve Zekiye hâdise hakkında şunları söylemişlerdir:
« — Biz Namık beyin komşusuyuz. Hâdise gecesi tabanca sesi üze rine uyandık ve dışarı çıktığımız zaman Namık Amacan bahçesinde karaltılar gördük. Daha sonra bek çi ve polisler geldi. Gördüğümüz manzara şu idi: Namık Amaç elinde tabanca ile ayakta duruyor ve yerde de sonradan isminin Süleyman olduğunu öğrendiğimiz birisi kanlar içinde yatıyordu...
Sanık Namık Amacın muhakemesi gayri mevkuf olarak yapılmak tadır. Duruşma gelmlyen. şahidlerin celbi için talik edilmiştir.
Hakini huzurunda çıldıran bir katil müşahede altına alındı
Bir hafta evvel çatalcada feci bir cinayet işlenmiş. Nazile adında bir kadın kocası Süleyman: başına demirle vurmak suretile tü.
Koca katili Nazıfenin sına evvelki gün 1 inci
mahkemesinde başlanmıştır. Nazi fe sorgusu esnasında gülüp sıç ramağa, anormal hareketler yapmağa başlamıştır.
Bunun üzerine reis kendisini A-dalet doktoruna muayeneye şevket iniştir. Katil kadın dışarı çıkınca da vahşi sesler çıkarmış ve etrafın dakilere saldırmak istemiştir.
Müşahede raporuna göre, sanığın cezai ehliyetinin bulup bulunmadığı hakkında karar, verilmek üzere celse talik edilmiştir.
----------o --
«Konuşma san’ati» mevzulu bir konferans verilecek
Sarıyer Halkevinden: 17 Nisan 1947 Cumartesi günü saat 16 da Sayın î. Galip Arcaıı tarafından (Konuşma Sanatı' mevzulu bir konuşma yapılacaktır.
öldürmüş.
duruşma-ağır» ceza
ir İstiklâl Mahkemesinde neler gördüm?
I
’e


Yazan Ca Sü
tir, iki içtimaa gittiğini ve hiç bir zaman akşamdan sonraya kalmadığım beyan etti- Bu husustaki malûmatı sorulan Kör Ali Ilışan bey dedi ki:
— İfadelerimi toy id eder ve bir noktayı daha ilâve ederim. İçti mada Adnan b^vin telefonla çağırıldığı hakkında bir ifa dede bujvndıılar. Brtnu hâtırla-mıyonurj. Çiinkü bulunduğum içtima Urda Adnan bey bulun -manııştı.
Cavid bey — Bunun gece iç-timaittda tanzim edilmiş huluns dununu söylüyor. Ve böyle bir progıam tanzim edilmiş değildir, diyor.
Reis — Başka bir gece içtimaa gelmiş olabilir.
Cavid bey — Başka bir içti-
■ ■ BB
Teffriku No. 235
(Kâtibi ıncs'ui Hüs-
ma olmamıştır ki, bunun, taliki ki mümkündük Doktor Nâzım bey tzmirden telefonla davet edilmiştir. îstanbulda kaç gün kaldıklarını tahkik buyurursanız.
Reis t
nü beye) * siz gündüz içtimaa gittiğinizde içeride içtima olduğunu »ve sizi içeri almadıkla-um söylediniz?
Kâtibi rnes’uL Hiisnü Bey — Kara Kemal (ccvab gelmiş, .Cavid Bevi gör* dedi. Gittim, kü-tüblıanesinde Kemal Böyle kar şıtaabm. Bana Ankaradan men fi cevab gelmiştir, dedi ve orada çay icttm döndüm.
Reis — Arkadaşlarınıza so-raeaf~-:z birşey va? mı?
Cahid Be" — Lütfen sorunuz. dokuz maddeyi ihtiva eden
marikadan donen Devttt nizyoKarı Canel Mtirdhrir Yusuf Ziya Errrn'ın 897ahath nin neticeleri hakkında gaaeteci arkadaşlara verıfiği beyanat beni hiç de tatmin etmedi. Bilincimi gibi, Amerikan topraldarmda ün yıldan . fazla hır müddet kaldık lan halde hiç bir iş göremeyen, hattâ yolluk ve ödenek o-larak aldıkları para indirilecek gemilerin tamir masraflarını fersah fersah geçen Zlnctriuran beyetUe dıfcer bir hoyetin bir iş girememeleri üzerine Genel Müdürün de bir Amerikan çelerine çıkması kararlaştırılmıştı.
Okuyucularım, belki hatırlarlar, Len daha Yusuf Zıya Erzm yola çıkma* dan*:
— 8u seyahat de, zaten kabarık olan tetkik ve inceleme heyetlerinin nıas-* raflarını arttırmaktan ba*ka bir netice vermiyecekur: demiştim. Bunu söylemekle sayın Erzın'ın beocriksiz bir zal olduğuna id*-a etmiyorum. Sâdece bızhu memurlu? zihniyetle Amerikalının pratik îş adamı zihniyeti a-rasmdaki uçurumları görüyor vs ken* dl kendime:
— Kabil değil anlaşamazlar; diyordum.
N ne kını de öyle olmuş ve güya is-fert* tacil için Ameriuaya gu^n Genetı Müdür pek tabı» olacak elt boş dörv ınüş. Yalnız bir kredi temini işv vat amma onun için de sayın Erzin;
— (Ezport - İmpoFtr 8aıık) dar .ekiz
cd. Mıtş»
8u
)uyı ı

( ol*
şeylerden hiç birisinin görüşü-1 lüp görüşülmediğini sorunuz. |
Reis .— Yemekte kaç kişi bu-i lundunuz? I
Cavid Bey — Efendim sof-/ ram on iki kişilik. /
Reis — (Ali İhsan Beye hi-ı taben) Yemekte bulunduğunuz» zaman kimler vardı?
Ali İhsan Bey — bendeniz vardm. Şükrü, Canbulat, Cavid, Cahid Beyler vardı. i
Reis Bey bunun üzerine müdı deiumumî beyin mütalaasını. sordu. Müddeiumumi Bey bu l husustaki noktai nazarını iddi-V ammesinde biraz sonra serde-1 deceğini beyan etti. Reis Ali i Rev müteakiben heyeti hâkime-1 cc dâvanın daha ziyade tamiki-1 na lüzum goriilmiverek nihayet? bulduğu kanatinin hasıl oldu-1 ğunu ve beş dakika istirahatten ı sonra iddianamenin serdedile-1 ceğini söyledi, celseye fasıla ve-ı rildi. U
İDDİANAMESİ Jl
Covidi Nail, Doktor Nazımj| Hilmi Reylerin idamları 11 isteniyor M
Müddeiumumi Necib Ali Beyn timir sıükasdnıın Ankara îs-ü (iklâl mahkemesinde cereyan U eden safhası hakkuıda da iddi-1! anameyi serdetti: n
(Devemi vnrf )•
yaiaız bu münhasır oiaraM milyon dolarlrtc kredi tamın trr.. Buna aid mukabele proi4*?r‘ zırlayarak beraberime şetMfm. ra d a da ayrıca ddifecektır.
ruyor.
Oenrek* kît nrukangla tnTralanrr
ınadıktan başka( esas hakkında ’ amh bir mutabakat bile mevcud deg'ıihr. Zira mukavele projesi* burada tetkik edildikten sonradır ki, mukavele hali* nı alacak vo şayed her ıkı tara/ça do imza olunprsa ondan sonra mln edilmiş olacaktır.
Devlet Dsimt/olları Ge/Rl nün bu acaıp teminatı bana yı hatırlattı:
Zengmce bir hatun, yaşının bır^hay li ılerilemış olmasına rağmen, tekrar evlenmeyi zihnfne koymuş. Sabah 'demez, akşam demez etrafındakiler; sı • kıstırır dururmuş. Kadından mira» bekleyen yakınları dx;-
— A cadt, sentn evlenmek nene? Bak hır ayamın çukurda!-*, demese dil len * varmaz, inşaitak, maşakahia sat saklarlarım?. .Nihayet kadının tazyik gün geçtikçe artmış- dunun ürerim en sevgili oğlu Aen^ısine kırk çevri getirerek:
— Annecignn demtş, şu kırk cevizi dişlerinle kıraölılrsen, ahdoîsun seni gerdeğe kendi elimle sokarım!.
Kadıncağız nur umid cevizlerden hi rini ağzına atmış ve dişleri de olmadığı için başlamış çene kemikleri^ kırmaya çalışmaya.
••
Uç gun sonra muzip oğlan annesinin elini opmuş va:-
— Nasıl anne? (uya sormuş, şimdiye kadar kaç ceviz kırabildin?
Kadıncağız hârâ gevelemekte oidu-ğu birinci cevizi avurduna"* kaydı ra • rak:
— Epeyce kolayladım oğluın, cevabını vermiş, ağzımdakjnı kırarsam o-tuz dokuz tane katacak?.
Devlet Denizyolları Genel Müdürü sayın Yusuf Zıya Erzin’in, Aınerikâ seyahati hakkında gazetecilere verdiği cevab da, üç aşağı, beş yukarı bu ceviz, fıkrasını hatırlatıyor.
Zira mukavele burada tetkik edilecek olduktan ve alınacak altı gemiden dördü hakkında da muhtelif Amerikan firmalarından teklifler istenacek olduktan sonra bütün bu muameleler buradan da mektubla pek âlâ idaro e-dilebılirdi.
Sayın Erzin bunları
Denizyolları idaresi kendi masrafını da ilâve suretile kadar Amerikaya gönderden sis, gayri mütehassıs, idare
reci yol parası ve huzur hakkı olarak ceın’an yekûn şuna buna no ödonüş? asıl bu rakamı gazetecilere bildirsin. Hepimizin hayretten ağızlarımızın a-çık kalacağına yemin edebilirim.
FIKRACI
krer*i te-
MutFızii • şu fıkra-
bıraksın da seyahat Şimdiye ınütohas-ve miıia-
Efendim i
Rahmi Bfey.J
i
*
TT A 7)1.
NİSAN 1948



1364
Runıı Nisan
2.
1357
Kic: Cem âhır
PerssmLe

Kasım 160. — AY 4 GÜN — 106
Vahitler
G üne? Öğle ikindi , Akşam
Yatsı
Imsâk
Vasatı
S.
5
12
15
18
20
2
D.
21
14
58
48
25
37
Ezani
D,
34
27
11
S, 10'
5
9
12
1
8
37.
50

15 NİSAN 1918
f eni sabah
SAYFA: 3
(



J


»
Kosta Rika I daki isyan |
r


l

I


Durum âsilerin lelılne bir nıııhl, yet arzediyor
Nevyork 14 (AP) — 6 haftadan beri Kosta Rika’da cereyan etmek te olan iç harb âsilerin zaferiyle neticelenecek gibi görünmekledir.
Asiler lideri General Jose Figıı-eres. Kosta Rika başkenti San Jose’nin 30 mit Güney - Doğusundaki Cartago şehrinde geçici bir hükümet kurmuştur.
Birleşik Amerika Dışişleri Ea -kanlığına gelen haberlere göre', San Jose şehri tehlikeye düşmüş olup. 68.000 nüfuslu başkentte ■pek yakında sokak muharebeleri başlaması beklenilmektedir.
Haberleşme konferansı
Filipin delegesinin Türle Yunan delegelerin» ziyafeti
Cenevre (A.A.) — AjaOMinın
özel muhabiri bildiriyor:
Haberleşme hürriyeti konferansı başkanı Filipin delegesi Romu1 lo, birleşmiş milletler sarayında Türk - Yunan delegeleri şerefine bir zivafet vermiştir.
Bu ziyafette üçüncü komisyon başkanı Meksika delegesi de hazır bulunmuştur. Konferans başka nı bir nutuk söyüyerek demiştir ki:
Ben Türkiyevi çocukluğumda Mustafa'Kemal adı ile beraber tanıdım. Mustafa Keınal büyük bir devlet adamı değil, ayni zamanda büyük bir lider idi.
Bugün Türkiye karşı koyduğu tehlike ve baskı önünde eğilmeden durabilmekte. Demokrasi âleminin -bir ileri karakolu vazifesini yapmaktadır. Aziz dostum baş dele- I r ’' l va^ıtasivle bn kah*
raman memlekete hayrunlıklarımı ö .. -u t »e üıı büyük milletin sağlığın t kadehimi kaldırırım.
Nihad Erim, bu nutka cevap vermiştir.
Cumhurbaşkanlığı namzetlerinden Harold Stassen ezici bir galibiyet kazandı
Amerikada deneme
Omaha (.Nebraska)( 11 (AP) —
Bugün Cumhuriyetçi partinin tertip ettiği deneme mahiyetindeki serimler sırasında Cumhurbaşkanlığı. (adaylarından Harold Stassen ezici bir galibiyet kapanmıştır.
Geçen hafta Vieconsin deneme -
terinde de Stassen bu eyaletin 27
oyundan 19 unu kazanmağa mu f-valfak olmuştur.
Nevyork valisi Devvey yine ikinciliği muhafaza etmektedir, fa -kat Stassen'in zaferi âyan üyesi R-oberl Taft'ın Nebraskadaki presbiti j ini. sarsmış ve General Mc. Art-htır’ün taraftarlarının ümidini ta-mamiyle kırmıştır.
İtalya seçimler arefesinde
( Başta rafı 1. incide,)
olduğunu 'bil »
Ingiliz notası -en iptidaî kai -olması itibariyle
Meclisin toplantısı
( Kastara r( 1 İne* Ûle) gecen oturumda ekseriyet temin edilmediği için bu oturuma» buakümış olan Millî Korunma 1 tanur)una.göre yapılmır harcarca 1 la ra aid 943 yılı bilançosunun onanmasına dair kanun tasarıst ıcık oya konarak kabul edildikten sonra Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı kuruluş ve memurlar kanununa bazı hükümler eklenmesi lıakkındal.i tasarının müzakeresine geçildi Söz alan Midhat Sakaroğlıı tasarıda kimsesiz çocuklar için kurulacak olan vurrl işlerile meşgul olmak itzere Bakanlnr kadrosuna yeni kadroların' ilâvesini tenkid ederek Bakanlığın esasen bu işlerle uğraşmak üze re kurulmuş bir sosyal yardım müdürlüğü bulunduğunu hiçbir is vapmıvan bu müdürlük dururken yeniden vüksek maaşlı kadrolar ilâvesinin doğru olmadığını sövledi.
Söz alan Ahmed Tahtakdıe he- isde olduğu gibi kimsesiz (ocuklar dâvasının hallinde de' liikse kaçıklığını, bu suretle bu dâvanın halline imkân olmadığını sövliverek kadroların ilâ-yesûıi tenkid etti. Söz alan Kemali Bavazıd. Saim Ali Dilem-1 re tasarının lehinde konuştular ve tasarının birinci müzakeresi bitirilerek oturuma son verildi. Be rlin mücadelesi .i f Ba^tarafı 1 incide ) '
Bprlln; 14 (AA ) — Dün Mütte-* tik Homandaturasınm toplantısı «r ' raauıda şiddetli tıâdifieler ecreya etmiştir: ı
. Sovyet'lerin almış oldukları ten . birler dolay «sile Batıca posta servis1 leri yapılmasının imkânsız bir fa#! le gelmiş olduğu ve Almanlar tara fırtdarıı postaya verilmiş olan 1750 ton posta paketinin. Alman Bas kentinde yığılmış bulunduğu ya luııda Ingiliz kumandanı Generad H roeri tarafından yapılan prote. ( toya cevaben Rus temsilcisi GeneJ rai Katokov buderece çok posea' paketinin yığılmış olması dolayısıle^ hayretler içinde kalmış olduğunu' Alîr.a»ılapın rnal bakımından son de, rece dikıııtı içinde bulunmaları do' layrjıle Sovyet makamlarının BorJ linliler tarafından. Batıya şevkedir m- l:te olan ou paketlerin mahiyetinin ne oiduğ’unu bilmekle memnun olacaklarını söylemiştir !
General Kitokov. şehirdeki Arııe. rikan kesimini diğer kesimlere kar şı harekâtta bulunan çetecilerin il ticx mahalU-ulârak *emf|ftnd!Fdtğ!( zaman başka şiddetli bir tartışma! vuku bulmuştur- “ V
tine tevdi edilmiş diımiştir.
Sovyet' radyosu, nm Demokrasinin delerine aykırı
Soyyet hükümetince kabul edilemez telâkki edildiğini ilâve eyle -miştir.
Ayni cevab, Fransız ve Amerikan hükümetlerine de verilmiştir.
İtalyan Başbakanının açıkladı -ğı vesika
Roma 14 (A-A.) — İtalyan Baş bakanı De Gaaperi, Marshall yar-, dım. programını önlemek, gayesine matuf komünist plânlarına müte -► allik olan ve elinde bulunan gizli bir vesika hakkında tafsilât ver -mistir. Başbakan şunları söylemiş tir: ’
Bu vesika Polonvada Bialistok-da İtalyan komünist lideri Liriği Longo ile Sovyet konserinin baş -kan muavini Zhdanov arasında ce revan eden bir toplantının zabıt -lanndan müteşekkildir.
Bu toplantı sırasında. Marslın 11 plânına karşı açılacak olan müca dele için etraflı talimat verilmiş-‘tir. Amerikanın yapacağı yardımın geri alınması için İtalya ve Fran sa gibi memleketlerde karışıklıkların çıkarılması gerekmekteydi.. Bu vesikada İtalyan komünistleri nin bu plânı destekliye bilmek için ichbeden vasıtalardan mahrum olmayacakları belirtilmektedir.
Hıristiyan - Demokratların lide riı olan İtalyan Başbakanı dün komünistlerin kalesi olan Milano şehrinde büyük bir alkış tufanı ile karşılanmıştır.
Fakat Başbakanın nutkundan sonra komünistler Milano yakın -lafında San Dogliono’da Hıristi -yan - Demokratlarla dolu kamyon lara karşı bir tuzak kurmuşlardır.

Arpalı ekol ek
mevzuunda hiçbir değişiklik ya prlnıaraasını doğru görmemişler Daimî Encümenin bu kararını yerinde bulmamışlardır.
Diğer taraftan fırıncılar, diin kendilerine verilen undan bugün imâl edecekleri ekmeğin gavri sıhhî olacağını söylemişlerdir.
Yeni tip ekmeğin daha sıhhî şartlarda çıkarılabilmesi için, ilgililer Ofis tarafından simitçilere tevzi olunan 74 - 76 randım anlı unun, veni tip ekmeklik P2 - 84 randımanlı un ile harman yapılmasının lâzım geldiğini iddia etmektedirler.
Dün öğleden sonra ve aksam üzeri bugün veni tip ekmeğin imâl edileceğini öğrenen halk. h.Vınlara üşüşmüşler, istihlâk mikdaıundan fazla ekmek almış lar, bu yüzden fırınlarda ekmek bulunamamıştır.
? bı afdaldır, o varken ki bu Bekir S ile Ömer'e biat olunmakla huta c ya düşülmüştür, amma, onların • da. hilâfeti caizdir. Bu iş sade-5 ce-ıbir hatâdır, küfür ve fışkı C icat eylemez, ki; ser'i tâbirle ? afdal var iken mafdûlün hilâte-( ti sahih olmaktır. Ebû Bekir ? ile Ömer hakkında birşey de-
) mezlerse de Hazreii Osman’ı; ? Ali aleyhine hilâfeti alıp kabu-
) liınden ve Ashabdan bir kısmını iee böyle oluşunu kolaylaştır hıklarından dolayı tekfir cüretinde bulunurlar. Bu itikadın ilk kısmının fısk derecesine var Buyacağını büyük âlim Seyyid söylüyorsa da Osman’ı ve onun hilâfete geçirilmesini nıusib gören büyükleri tektir eyliyecek kadar ileri giden taşkınlıklarını müsamaha ile geçiştirmek imkânsızdır.
Uçüncüsü; Ebterİ5'e, Eeteri-ye. yahud Buf.eyriye fırkasıdır. Eıınu kuranın adı Salih», lâkabı (Ebter) sebeble lâkabı ve ismi fırkasına âlem olmuştur. Ebteriyeye, Sa-lihtve dahi denilir. Hasen B. Salih’i görünüşüne göre ismine



İki kişi ağır surette yaralanmış ve 1.8 kişi de hafif yaralar almışlardır. Bununla beraber Italyan makamları seçim devresi zarfında a-sayişin temini için gittikçe daha sı kı tedbirler almaktadırlar.
Hükümetin bir kuvvet gösLeri -sinde bulunmuş olduğu büyük şehirlerin Ketesine - şimdi Napoliyi de ilâve etmek lâzımdır. Bu şehir polisin ve Karabiniyerlerin seferi kıyafette yapmış oldukları geçid resminden son derece* tesir.altında kalmıştır.
Halkı ve bilhassa solcu cepheye mensub unsurları her türlü şiddet hareketinin sert bir şekilde bastırılacağına ikna etmek için ieabe ♦ den bütün gayretkr sarfedî[inektedir.
Ganper - Sforza görüşmesi
Roma 14 (A.A.) — Bir seçim nutku vereceği, Sicilvaya hareket etmeden önce Başbakan De Gaspe-ri, bu sabah Dışişleri Bakanı Kont Sforzayı kabul ederek kendisi ile uzun bir görüşme yapmıştır.
Sanıldığına göre Triestnnin 1 -falyaya iadesi için 3 batı devletinin yaptığı teklifi Rusyanm reddetmesi, görüşmeye, konu teşkil et iniştir.
Bu red keyfiyeti, bütün siyasi mahfillerde şiddetli bir hayret ve teessür uyandırmış ve Clıigi sarayı gibi umumî efkârda hoşnudsuz-luğunu gizlememiştir.
Seçimlerin arefesindeki bu son günlerde Rusyanm sosyal - komünist halkçı cephesinin seçim durumunu desteklemek maksadile yakında İtalya lehinde bazı teşebbüste bulunacağı rivayetinin do -laşmasile bu hayret daha da fazlalaşmıştır.
Sovyet Rusyanm batı devletleri nin teklifini reddetmesi üzerine bü tün bu ümidler sönmüştür.
Ayııi zamanda Rusyanm müfrit solcuların seçimlerdeki zaferine söylendiği kadar hararetle baklan madiği veya İliç olmazsa bu muvaffakiyete artık lcat’ı olarak inan madiği sanılmaktadır. ( j
281 Uçan - Kale
Vaşingtoa 14 (A.A.) — Avru -paya müteveccihen hareket etmiş olan 28 Amerikah Üstün Uçar Kalesi Brest üzerinde toplanacaktır.
Bu uçaklar, Italyaya giderek pa zar günü genel seçimler sırasında Roma üzerinde uçmadan evvel grub halinde* Paris üzerinde uçuşlar yapacaklardır.

İnaniya eknreohR» Hazırlanırken...
fBaşinakaleden devam) Partisinin kongrelerinde açıklanan hissiyat da bııdur.

Ne garip bir tesadüftür ki, konı-)şııınuz İranda da eski bir Başbakan, Kıvanuüssaltaııa. ayni fiil töhmet altında/ malı kümeye sevke-dilıniHtir. O da meınteketten pirinç ihracına müsaade rtmiş, doat firmaları kazandırmış, fakat kendisi de, cebini hayli şişirmiş imiş.. Şimdi bunun hesabını vermek üzere 'muhakemeye çekilmiştir. Kıvaın-iissallana’yı muhafaza edecek ve onun adalet huzuruna çıkmasına mâni olacak kuvvetli ^galiba bulunamamış.
duğu parti de fuzuli yere bir ınür-teldbi himaye etmek istememiştir.
Bir partili Balamın ir.tikûb yapmış olması ve bu işin mahkeme -lere düşmesi o partinin şerefine niçin halel versin? Asıl siyasi.par-tileri öldürecek keyfiyet sııiisti-mâlleriıı ört bas edilmesi, (l»ülün lıakikatlerin meydana çıkmasına engel olunması ve böylece adetâ bir*nevi suç ortaklığı kurulmasıdır.

Halk Partisi nıes’ıılivet bahsinde kesin kararlar vermez ve ınes’-ıılleri adalet huzuruna sevketnıez-se, zaten pek yüksek olmayan iti-ıbar ve kadrini bir niikdar daha düşürmüş olur.
Atıl İnan ve arkadaşları gibi memleketi pek zor bir duruma sokanlar hakkında gayet müsamahalı ve merhametli davrananlar, l^u fenalıkları haber verenlere» karşı ateş püskiirmek, Iıattâ tehılid savurmak kudretini de kendilerinde bıılnhiliyotlar. Baksanıza, Cumhuriyet Halk Partisinin il başkanı Bay Sadi Bekter bir kongrede (Yeni Sabah) a şiddetle hiicııın e-diyor ve bıı gazete, hareket tarzının kak, çekecektir, dit savuruyor..
Atıf* İnanlar, yâni halkın gıdasına musallat olarak dostlarını ihya için memleketi açlığa sürükleyenlerden hiç hesap sorulmayacak, onların hareketleri örtülecek de bütün günahı bu gibi yolsuz hareketleri haber veren ve sütunlarına geçirip mes’-ullerdeıı hesap sorulmalını isteyen (Yeni Sabah) a yıldırımlar yöneltilecektir.
Bâzı Halk Partililerde bu dar zihniyet, bu kısa görüş, ve bıı partizanlık his ve gayreti hâkim oldukça bu siyasi teşkilin istik -halinin (Yeni Sabah) ın akıbetinden daha kara olacağına sayın Sadi Bekter, inanabilir. Bay Sadi evvelâ iktidar ve icra mevkiinde o-laıı parti arkadaşlarının tasfiye ve tecziyesile uğraşsın, onıı sön, sonra da vakti tıkları haber vermiş ta taarruz etsin.
(Yeni Sahalı) çantada keklik ka-bilindendir. Günün birinde sıkı yönetim tekrar tesis olunarak gazetemiz yeniden aylarca kapatıla -bilir.
İşlerini sıraya koymasını bilmeyenler çhk zarar-görürler.
A. Ccmaleddin Saraçoğlu
I
Ankara cinayetindeki esrar

destekler
Mensub ol -




«Haşan E. dir. Bu
takip ettiği cezasını nıuhak -diye bir de teli-
Receb Peker’ler,

düşuıı-gelirse fena-olaıı matbua-Bilindiği gibi
Yeni Lahey EJçısi yarın hareket e iyor
Basın Yayın Genel Müdürlüğünden Lâhey Elçiliğine tâyin edilen Nedim Veysel ilkin, dün şehrimize gelnüş ve gazeteleri dolaşarak veda etmiştir.
Yeni Elçi, yarın İstanbul vapuru ile şehrimizden ayrılacaktır
Memleketi buhrana götürenler fBaştarafı 1 incide) mektedir. Hesapsızca yapılan buğday ihraçları bugünkü durumu meydana getirmiş bulunmaktadır, ıYurdun bu hususta ağır günleı geçirdiği muhakkaktır. Hükümetçe alınacak tedbirler nelerdir? ?
2 — Hangi mücbir
buğday stoklarımız eritilmiş bu -Ilınmaktadır?
3 ;— Hükümetin bugüne kadar takip ettiği hububat politikası Türk çiftçisinin ve bütün memleketin sıkıntısına meyden vermiş spekülatörlere geniş kazançlar te-
sebeblerle
M
YıtTyUo! M. Ktaif Oflan
Zaydilie mezhebinin kurHlrri selesi — Af dul re M af dul —
ııvcrıın flulehâdan «ayıyorlar (1» aslından Hemedaıılı olup Küfe de ihtiyari ikamet eylemiş ve o-ıada ölmüştür. (718- - z4r M.»
Elâ(lâm ile Elfihıist; bu zatın mütekellimîr’ın ileri gelen müetehid ve fakîhlerinden olup cvlâd-ı Fatımanın İmametine da ir bir kitabile fıkha dair eserleri bulunduğunu yazıyorlar.
Salihiye dahi, usul bakımından (Süleymaniye» ye uymaktadırlar Farkları bunların (Op-man) ı (tekfir) e kadar ileri gitmiyerek, Onman hakkında tevakkuf ederek iyi; kötü bir şey söylememeleridir.
İnançları ve talimatı Şartlar
(lîaştarafı 1 incide) tarafından böyle bir mektup verilmediği gibi maktulün üzerinden çıkan bütün eşyanın zfipta yazıl -mış olduğunu bildirmiştir.
Bundan sonra huzura Behçet Kamay alınmış ve ifadesindeki Kâ mil Okaya bir mektup verdiği hak kındaki kısım hatırlatılarak sorulmuş, Behçet Kamay, Kâmil Okaya böyle bir mektup vermediğini ve ölüyü kendisinin soymamış olduğu nul bildirmiş ve «bıı mektup raak -tulün koltuk üstünde duran ceketinin cebinden çıkan yabancı dille yazılmış mektup olabilir» demiştir.
Tanık «savcı Kemal Bora tarafından da görülen mektubun yabancı tıb cemiyetlerinden birine aid olduğu tahmin edilerek tekrar ceket cebine konduğunu, söylemiş tir.» .
Bundan sonra dinlenilen Veremle ıSavaş Derneği Başhekimi Tahsin Turga, evvelâ cinayeti ne sıı -retle haber aldığını izahla, «o sıra da bir arkadaşımla birlikte mua -yenehanede oturuyordum, t Benim yazıhanem Neşet Nacinin muave -nehanesinin üstüne rastlar, bir ka din çığlığı duydum, dışarı fırladım ve sesin geldiği Neşet Nacinin yazıhanesine doğru koştum.
Doktor vatak odasında arkası er
üstü boylu boyunca yatıyordu. Ağzından köpük halinde kan akıyordu. (Vah vah, zaten zavallıda kalb vardı) dedim. O sırada doktor Osman Yuriüs, onu vurdular, dedi.. Vurdular sözünü işitince sersemle dim. Muayenehaneme koşarak polise telefon etmek istedim, numarayı bulamadım. Bu sefer apartı -manın karşısındaki» noktaya koşa -rak vaziyeti haber verdim. Geri döndüğüm zaman içeride Nimet Taşkıran, Yargıtay .üyesi Faiz, polis müdürü Şinasi Turga ve daha bazıları vardı.» demiş ve Şinasi Tutganın kendisine iki reçete gösterdiğini, reçetelerin Neşet Nacinin el yazısiyle yazılmış bulundu -ğunu, doktorun bazı harfleri tu -Jıaf yazdığı için reçetedeki adı Re-..şit Meray olarak okuduklarını bildirmiştir.
Bundan sonra talimat dosyasına ilişik bir zarf içinde gelen üç rece te şahide gösterilmiş, şahit bunlar dan 12. 2. 945 ve 16. 10. 945 tarihlilerin Şinasi Turga tarafından ken dişine gösterilen tezkereler olduğu nu bildirmiştir.
Bundan sonra Dis tabibi Adnan Hüsnü Göksan huzura alınmış ve tanık Neşet Nacinin öldürüldüğü günün ertesi günü valinin .'dişlerini takmak üzere yanma gittiği za man valinin Neşet Nacinin katilinin yakalandığını söylediğini bu sırada telefon çaldığını ve valinin ( Yâ getirin, göreyim diyerek telefonu kapattığını ve biraz sonra içeriye 20 - 25 yaşlarında orta boylu kumral bir gençle emniyet müdürü Şinasi Turga bir sivil ve bir resmî memurun girdiğini, resmî polisin dışarı çıktığını ve Şinasi Turga tanımadığı memuru huzurunda vali ile Reşit arasında şu muhaverenin geçtiğini söylemiştir: Vali, «Doktoru son mi vurdun?
diye sorunca Reşit Mercan. «Evet ben vurdum» cevabını verdi. cNi-çin vurdun?» şeklindeki soruya da Reşit, ()Ben hasta idim, uzun ' zaman savsakladı. Son zamanlarda hastalığımın ilerlediğini söyledi. Buna müteessir «olarak vurdum dedi. I
Vâli, «Niçin bana gelmedin. Sağ lık Bakanlığına müracaat etme -din? Sana yakışır mı? dedi. Reşit cevap vermiyerek başını eğdi. Bunun üzerine vâli de memurlara çıkarmalarını söyledi, ve Reşidi a-lıp götürdüler» dedi.
Tanık bundan sonra kendisinin hastalanarak tedavi için Istanbula gittiğini ve bu yüzden ifade verme miş olduğunu bildirdi. Tanığa Re-
min etmiştir. Hükümetin önümüzdeki yıllarda hububat politikası ne şekilde tecelli edecektir?

ı

Tefrika IV. g() »
1 ine imamet re Alinin afduliyeti me-Büyiik yunalı işli yenlerin akıbetleri! — (Mehdi) ve (Mehdi) ler?
Süleymaniye ile Salihiye; E-bît Bekir ve Ömer ile Sahabeden onlara tâbi olanları Jcâfir sayan Corudiyeyi1 hoş görmezler ve tekfir eylerler.
Ebterıveye, Salihiye denilmesi aebeblerinden biri de, Carıidi-yenin fena düşünüşlerine uymı-ya*ak Salah yolu dan ileri geldiğini rn izden bir kısmı
îilihile; Şia. fırkaları arasında lisüımete en ' ra kın

şit Mercanın vali ile arasında geçen konuşmalara dair verdiği ifade »okundu, Tanık Reşit Mercan ta rafından anlatılan konuşmanın ta mamen asılsız olduğunu söyledi, Bundan sonra 'duruşmaya öğleden sonra devam etmek üzere ara verildi.
Öğleden sonraki celse
Öğleden sonraki duruşmada dinlenen tan'k Danyal Kırmancı hâdise günü kapıcı izzetin t katil kaçıyor diye bağırdığı an ada holden çıkan şalısın Haşmet Orbay oldu ğunu. kendisine Rifatin. söylemiş bulunduğunu anlattı. .Müteakiben dinlenen şahit Melâhat Ruacan, Nezaket Güreli ve^avukat Suad Berk in odasında Sultanın «katil Hatmet değildir»» dne konuştuğunu duyduklarını »bildirdiler.
Şahit, olarak dinlenilen doktor Fiıhri Eupvit den vakanın cereyan ettiği sırada saatin kaç olduğu so | ruldue Şahit bunu kat’i olarak »bilmediğini spyledi. Bundan sonra din lenen Müşerrefin kardeşi Orhan I-1 şıknıandan. Haşmet ©»bayın cinayet gecesi saat kaçta evde bulunduğu soruldu. Şahit H )şmetin 19 u 20 geçe gokliğini ve-son otobüse kadar evlerinde kaldığını söyledi..
Bundan sonra dinlenen sabit a -vııkat Asun Ruacan sorulan suallere meslek sırrı ve avukatlık ka nununun 25 inci maddesi gereğince şehadette bulunamıyacağını bildirerek şahitlikten çekindi. Daha sonra Ankara ceza evinde hüküm •lü Mehmed Kavili dinlendi, bu şahit Bolu ceza evinde Celâdetin (15 sene ceza verseler bile katil Haşmet Orbaydır, diyemiyeceğim.* şeklinde konuştuğunu söyledi ve istinabeye, geç vakit, başka bir gün devam edilmek üzere son verildi.»
idareci
aktüallteler
Nevyorklu büyük bir avukatın etüdünde
I


istatistiklerden bilgi
Havacılık Rusyanm
Bakanı dünyanın malik ol-uçakların
Amerikan - Rus
fBaştarafı 1 iııcidej vermiştir: 3. gün Rusyanm elinde 170 tümen mevcut, olup, istihbarat servisimize göre, 6 günden, az bir müddet zarfında bu mevcut 300 tümene iblâğ edilebilecektir.
«Bundan başka peyk nıemlelcetler de takriben 9â tümen strerber ede bilitler.
»■ Bununla beraber, önümüzdeki yıl veya geiecek 10 yıl zarfında bir harb olabileceğini belirtebilecek -müspet •hvr-tm-ngT blr 3eîTl yDkVJr“
Vaşington: — 14 ıA,A.ı — Nafen; Temsilciler Meclisinin sılhlı kuvvetler komisyonu, dün Rusyanm ha va ve deniz kuvvetleri hakkmdaki endişe verici edinmiştir
Amerikan Syminlngton
cn kuvvetli havacılığına ıııak için Amerikan harö dan 12 misli fazla harb uçâğı imal' etmekte olduğuna ve Amerikanın! 1948—49 mali yılı ızarfmda 1512! ve 1949 - 50 mali zarfmda da 21741 uçak imal ermesi icap ettiğine işa-! ret ederek Amerikanın tarihinin en feci tehlikesine maruz bulunduğunu söylediği sırada Amerikanın de nlz Genel Kurmay Başkam olan A mlral Deııfer'de Amerikanın 175 de nizaltısıııa mukabil Sevvetler bir-liğnin 260. dan fazla deniz altıya malik olduğunu belirtmekteydi.
Amiral Deııierd. Amerikan deni-ınodern Alman deııizaltdarından 90 inin hizmette olmadığım halbu ki Ruslarn Schonorkol tipindeki modeınn Alman denizaltılanndan dört taueye sahip ve şimdi ellerinde tersanelerinde bu 11 tane dülıa imal nm söylemiştir-
Amiral her iki memlekete ait o lan deniz birliklerinin sıiratleri ak t asında bir mukayese yapmak ve bıı yolda açıklamalarda bulunmaktaı? kaçınmıştır.
bulundukların^ bulunan Alman denizaltılarjan etmekte oldukla

— Böyle bir şeyin imkânı var rm?. H sahihleri barda kabul edilir. Buyurun da göstereyim.
Seri halinde iş fabrike edilen bu büyük atelyeden çıktık. Çalırdıh ve patırdılı sesler çıkartan, flözinefer5.3 daktiloların yanlarından geçerek barj girdik.
Ne diyeceğimi şaşırdım. Amerıka-da ıherşeyın imkânı var. Küçük kofluklar, deri masalar,-aynalar, haldar arasında; beyaz cakelli barmerHer» 5»-riince, bu barın Par i si* kı M on ma t r -den kopup, biri hukuk evinin ortan-na geldiğime 1 hükmettim, k Hayret de etmedim değil.
6ir vısknbardağının önünde M. a**)-Jatıyordu. Müşteri burada huzur t-çindedır. Eski bir büronunjağrr havasına nazaran burada, bu sıcak rakorun Muinde, pazı muameleteriı.ftvHr-ır.ek, şüphesiz, daha kolaydır. Asıs -tanın «ihtiyacı olduğu izahatı da, rahatsız olmadan, telefon Her hoMekî * meni urlar teinin, ederler.
— Buradakir.masrafları, tabiî şirket »ödemekledir?..
— Böyle olmadığı pek •tabii. *.-Qemr kü. Amerikalıların ne kadar çok fçtkk-lerini bilirsiniz. Binaenaleyh, avukaı-hk ücreti fatora9tna, ikramlarının tutarı da ilâve ediliyor. Bundan başka, buradaki hukuki istişare ücreti de
" saba katılıyor. Bu sistem bizi, her gün, traş etmek üzere .gelenlerdir kurtarmaktadır.
Öğle olmuştu. M. yemeğe dâvet etti. 40 ncı kattaki lokantaya çıktık Dostum ile, asistanlara tahsis e d iter
masaya oturduk. Burada da, Vatson hukuk evi ile doğrudan doğruya telefon makinesi mevcuddur. Yemek es -nasında dostum, birkaç defa Etüd ite görüşmek mecburi yet inde kaldı. Tetas içinde yediğimiz yemeğin sonunda, M. diyor ki:
Bütün günümü bu gayrimenkulca geçiriyorum. 33 ncü katta oturuyorum. Yazıhanem 27 incide, nişanlım, 14 rrcûtfe, devam ettiğim sinema, zemin katında, ktübüın 15 Mi kattadır, öu suretle, haftalarca, bu gayrimen -külden dışarı çıktığım yok. Pek İKrşr ( gidecek tarafı yok değil mî?..
Telefon, mühim bir müşterinin bavda beklediğini haber verdi. Kalktığımız sırada kendisine gene, sordum:
— Vatson müessesesinın mühim işleri hangileridir? Asansöre girdiğimde. .En mühim içlerimiz, şantaj, işleridir. Vade t inek ve sözünü tutmak— Daha doğrusu vadetınek ve sözünü tutmamak. İşte avukatlara en çok iş temin ederr bu ikr-kelir.ıedir. Bilmeniz lâzımdır ki, Amerikada binlerce kî,û, bilhassa kadınlar, şantajdan yaşarlar. Müşterilerimiz arasında, tnı hususta derin ihtisası olanlar vardır ki, şan taj sayesinde, hayatlarını şahane bir tarzda idame ederler.
Bizi alâkadar eder ise, bazılar.nı anlatabilirim. Asansörü değiştirdik.. Vatson hukuk evinin önündeyiz. El loriınizr sıkarken:
Farısın Kartıye Lalenin tebessüı^ü, ilo, aman bu şaşkın halime hayret e.-meyiniz. Her memleketin kereni mahsus âdetleri vardır. Amcrıkayı oj duğıı gibi almalı. Nazar iyenin buraua hiç bir faydası yoktur. Yalnız pratiğin kıymeti vardır. Adalet? Kanun? Burdor birer kelimedir.
Kanun da, diğer şeyler gibi, b;Y İştir.
Amerikada bir hukuk avının teşkilat ve işleme tarzını i llüslrc den iktibas edip yukarıya koyduktan sonra, ne için memleketimizde böyle bir etüd teşkilâtlandırılmamış olsun? No için beş on avukatımız bir araya gelip, sermayedar bir banka ile bir şirke’ tesis edip- bir hukuk evi kurulmasın Böyle bir müessese, bütün büyülı şehirlerin hukuki işlerini, bir araya t oflayıp, sermayedarlara büyük bir menfaat temin edeceği gibi, iş ve dâ-vâ » sahrblerı-İmklannuı da tecelli su * bir büyük yardımcı olur.
- ÎDiUλXl
latmak; pek lüzumludur. 5
«Beklenilen Mehdi inaııcıC bunlarda dahi vardır. Mehilde*) rin şahıslarını tâyinde diğer Şut fırkalarından ayrılırlar. (Zeydi-? ye’ den bir kısmına cmc. Mehdi) muayyen bir sahıs değildir. Fa)-? t ima evlâdından her kım.-silâhaı sarihi da hurûc eylerse Mehdi? odur, Bir takımları da miitead-1 dirî şahısların üzerinde durarak? hangisinin olduğunda tereddiid.S kimi birini kimi diğerini (Îıntf-J nı-ı Mehdi) olarak kabul eyledi-? ler (Mehdi) lerin öldüğünü ve-S ya öldürüldüğünü de inkâr eder? ler. nitekim; Canıdive’den bazı-t larına göre Mehdi; Nefsi Zekiv-? ye adile anılan Muhamnıed B.) Abdullahdır ki (îmaın-r Haşan'1 s ın torunudur. Abbas Halifelerin? den Mansur zamanında hurûr) etmiş ve öldürülmüştür (H.c 115). anıma. Carûdıler katloluuc inadı ve ölmez derler.
takımına
nin torunlarından
(Devamı vttr
bfi ■
Gazetemiz tertîb heyetinde Hasarr ve eşi Lâtfiye GülbenU t dün gece' bir kız dünyaya gelmiştir. ıy.un ömürler diler,
sıhhatler temenni ederiz.
cocukLa ı
•i
Yavruj a
Ann&iiiM
ve ehlisünnetle birleştikleri taraflar vardır. Mu'tezi leye uygunluk gösterdikleri cihetler mcvcuddur.
Denilebilir ki; Zeydiye fırkalarının hepsi de, biiyük günah işlntenlerin kâfirlerle birlikte daimî olarak Cehennemde kalacaklarına kaildirler, ki hn suretle «Kaderiye» ve «-Havaric» ile birleşirler ve kebair ehli hak kında rahmeti îlâhiyenin iimid olunmaması iktiza eylediğine inanırlar.
(Şia) nın (Zeydiye) kolu ii-zermdeki tahkikatımıza son verirken şu mühim noktayı açık-
TRBEKKÜR
Bir nıüdcfettcnheri mmrtarib bidon doğum Uıktfeta&hğıı Haseki hmrtahft ııesı. Tın b'ıtii tütesi* tedavi klimğirt-de. (16 inci koğuşta Mpeki kfsa bı zamanda teşhis ve tedavi ederi k, bana eski Sıhhatimi iade eden: Ord« Prof. 3edad Tavafa, Prof, Nn bi Ka^tauiik’a, Doçent Subhl Artım kıtla servim şatleri Dr. JSulfir Özden
Dr. Ziya Gürvitc. aı.stnn Drr Fb Dikraeut ve «tedavi kliniği şef asistan la tına, klinik müdiresi-müşfik hemşire Huımc Yiğıte, bakıcılara, â
tutmaların-mehazleri-söylüyorlar.
c
k;
ehlisünuete en vakın olanıdır. (Yemen» in resmî mezhebi Sa-lilriyedir. Alimleri, fıkıhları, hîüaevven kitabinrı vardır.
Zeydiyenin Hanefî mezhebile
• •
yine bit göre Hazreti Hiisevi-Mııhnnımed
(I) EUcıbuir: Esfcrâyiıiî.

ve zil ve ııe diğer hemşire ve hastal lenen teşekkür ederim,
M Selcüker
SAYFA: (
T 1 Wî 8 AB AR
15 NİSAN 1948

Türkiye Kızılay Derneği Beyoğlu ilçe Şubesinden:
(11 Nisan 1948 pazar ğünö keşidesi yapılacak büyük Eşya Piyangomuz, Yurdda kış mevsiminin fazla sürekli oima-sı dolayıslle faaliyetimicl durdurmuştur, Halkımızın Kızılaya karşı gösterdiği teveccüh ve muhabbetin bakasın) temin edebilmek itibaıile satışa çıkardığımı» biletlerden mühim bir kısmının derneğimiz elinde bulunan biletlere İsabetini önlemek ve bu sebeple yanlış fikir ve zehabın husuluna mani olmak için piyangomuzun keşidesini 15/5/948 cumartesi gününe te hir eylemek mecburiyeti karşısmda kalınmıştır, Bu teehhür saym halkımızın menfaatleri göz önünde tutularak yapıldığına emin olmalarım açık bir lisanla ifade ve beyan ederiz.
■M DÜNYACA MEŞHUR
Türk dilinin
dehası
UĞUN Tüık milletinin geçirmekte olduğu sosyal buhranın sebeblerini araştırmak, şubhesizdir. ki, milli şuurun uyanışına delâlet eder. Bu itibarla Na-fr^ııı Kemalin 'Yeni Sabahı ın 24/2 847 tarihli nüshasında çıkan (Türkün ruhi bünyesi ve düşünce karak terleri) başlıklı makalesi dikkate değer: İngiliz, Alınan. Fransız ede biyat tarihleri; bu milletlerin tefek kür ve tahassüs sahasındaki hususi karakteıleriııl izaha çalışırlar Bun lan okuyan bir Türk muharriri; bir psikoloji kanunu olan analogie = müşabehet, benzerlik yolile düşü nerekten kendi kendine’ sorabilir: — Ya bizim hususi karakterlerimiz nasıldır? — Galiba Nâzım Kemal de böyle yapmıştır. Onun bu hareketini takdirle beraber araştırmalarım kolaylaştırmaya (ia çalışacağız: 2

Saydığımız milletlerin edebiyat tarihlerini; muhtelif mütefekkirler tarafından asırlardanberi incelenmiş ve işlenmiş olduğu için bu milletlerin fikri ve hissi hususiyetleri hakkında bir takım hükümleri ihtiva ederler, ve biz de bunları, « olduğu gibi , kabul ediyoruz. Halbuki son iki asırda keşfedilen arkeolojik eserlerin tedkikinden çıkan neticelerle beraber yeni ilmi görüşler, yal ıiiz edebiyat tarihlerinin değil, medeniyet tarihinin de çehresini değiştirmiştir:
Mfselâ Avrupalılar ve Amerikalılar; - bazı istisnalarla - hâlâ zannediyorlar, kİ modern ilimlerin ilk ve son kaynakları. Yunan - Lâtin kültürüdür; lâkin yine AvrupalIların ve Amerikalıların Mezopotamya da meydana çıkardıkları arkeolojik eserlerle sabittir, ki matematik İlim Jerini, ilkd efa olarak Mezopotam-yalılar yaratmışlardı; Yunanlılar bu ilimleri. ■ Kildan papazlarından öğrenmişlerdir Buna inanmıyanlar varsa, matematik problemlerinin üstünde yazılı bulunduğu pişmiş tuğlaları Parisln Louvre müzesin de görebilirler.
Sonra yine derler. kİ renaissance = tececdüd hareketi, eski Yunan eserlerinin Avrupalılar tarafından yeniden okunması sayesinde meyda na geldi; fakat bu iddia dahi yanlıştır: Eğer teceddüt hareketi; tecrübe zihniyetinin verimi ise cebir, kimya, tjb vs. tecrübi ilimleri; - ara lannda Türk âlimlerinin de bulunduğu - Ispanya Büslümanları meydi, na getirdiler. Yunan filozofları;
I « tecrübe nin ne demek olduğunu I bilmezlerdi. kİ onların eserlerini okumakla tecrübe zihniyeti meydana gelebilsin!..
• Soıboıı.. profesörlerinden A Ray ’ın yazdığına böıc Yunan filozofları: Mezopotamyablann rakam ve Çizgi ile ifade ettikleri matematik problemlerinden bazılarım, yazı cümleleri şekline çevirmek suıetile o meşhur . Mantık m kaziyyeleriııi meydana getirdiler; ve dünyanın tanıdığı Fransız riyaziyecilerinden H- Pulncare dahi şunu yazıyor: «■Yunanlılar, ilimlerin terakkisini a-sııiarca durdurmuşlardır-
Dahasj var: Pozitif ilimlerin en genci olan tecrübi psikolojiye ve bunun incelemelerine dayanan ik-tjsadi sosyolojiye göre insan akıl ve zekâsının ilk harici tezahürleri a_ rasjnda lisan ve teknik alt başta gelirler; Bir milletin ruhu; mânevi bir facteur = âmildir; bunun harici bünyesi olamaz; ancak onun dil. din, âlet gibi harici eserlerinin mad d: ve hususî bünyeleri vardır, ve dillerin hususiyetlerini göstermeğe çalışan lisan âlimlerinin söyledikle rlnden bir çoğunun yanlışlım da psikoloji ilmi ortaya koyuyor- Böy-«e umumi bir müşahededen sonra Türk edebiyat tarihinden bahsede biliriz:
Malumdur, ki Türk dilinde evvelâ «Sıfat», sonra mevsuf gelir; biz; «kırmızı gül» deriz, Ingilizler de bi-zim gibi söylerler. Fransızlarla beraber lâtin aslından olan milletler de ve Arablaıda ise tam bunun ter-
------- Yazan: ----------
Haşim Nalıid Erbil |
sini gbıüyoruz. işte cümle teşkilindeki bu aykırılıklar, her dilin dehâsına isnad edilmektedir; ve Tüık dilinin dehâsının Fıansızlalinkinden üstün olduğunun delillerini de verebiliriz:
1 — Türk dilinde bulun fiiller, kıyası., dır; halbuki Fransızca, İngi
lizce, Arabca. vs. dillerde pek çok gayrikıyasi fiiller var:
2 — Türkçe kelimelerde dişilik ve erkeklik yok: halbuki öbür dillerde erkök ve dişiye mahsus iki türlü
kelime ve konuşma dili vardır. İşte bu*iki hususiyetin tefsiri. Türk dehâsının üstünlüğünü İtiraz edilemez bir tarzda işba t. edebilir: Fiillerin istisnasızca kıyası olması; sadelik kolaylık ve sıkı bir disiplini; kelime lerde erkeklik ve dişilik olmaması da İki cins arasında «Müsavat ı temin eden tecrld kabiliyetinin yiik sekliğini gösterirler Türk dehâsının üstünlüğünü gösteren daha başka bir delil var:
3 — Fransızcada 80; 4 defa 20: 80 İse 4 defa 20 ile beraber 10 keli-melerile İfade edilmektedir Ingiliz âlimlerinden G Frazer’in yazdığına göre Avustralvada bazı İptidai kabileler. 3 yerine 2 ile 1 kelimelerini kullanırlar- Halbuki Türkçede 6 dan 9 a kadar salıların on misli; vahidleri ifade eden asıl kelimelerin kendi ıınsurlarile ve az bir tadille meydana gelmiştir: 6 riın on misli için altmış, ve 90 m ki için doksan deriz. Bundan çıkan neticeler şudur: (A Bu Türk sayılarında iptidai bir zihniyetin eseri yoktur. B) Va-lıidleri ifade eden asıl kelime un-suıiarile bunların on mislini yapmak; . tasarruf - zihniyetine delâlet eder; Cı Bu tarzda sayı isimlerinin yapılması tedai yi kolaylaş tırniıştır. Türk dehâsının üstünlüğü nü gösteren deliller; bu dediklerimizden ibaret değil:

Türkler. Islâmiyeti
kendi şahsiyetlerini unutmuş değildiler: Müslümanlık akidesini daha geniş sahalarda yaymakla beraber dünyanın en kuvvetli bir Islâm devletini de kurmuşlardı Buna ı-ağ men Türkler; Islâm dininin kaidelerine intibak edecek yerde-bazı ka ideleri kendi gelenneklerine intibak ettirmişlerdir; ki bunun açjk bir delili, hattâ padişahlık zamanında kadjiı ve erkeğin arazi taksiminde . müsavi , olduklarım kanun haline getirmiş olmalarıdır
Türk âlimlerinin kendi eserlerini Garb dilile yazmış olmaları da şahsiyetsizliğe bir alâmet sayılmaz: Eskiden Ingiliz. Fransız âlimleri de eserlerini «Hatim. dilile yazarlardı. Ne bu hâdise, ne de Türkceye Arabca kelimelerin karışması; Türkler için bir aşağılık delili addolunamaz: İn gilizcedeki hemen bütün edebi ve İlmi kelimeler, Yunan - Lâtin aslın-
kabul etmekle
Bizim bir edebiyatımız var; lâkin bu, henüz modem llmlerin metod-lariie incelenmemiştir. Yabancıların buna dair yazdıklarına da İnç İnanılmaz. Yukarıda da söylediği, rnlz gibi, bir milletin akp ve zekâ durumunu ve hususî karakterlerini kavnyabilmek için İlk tedklk mevzuu, onun lisanıdır: Dilin morfolo-. jisl, bu noktada lıemen bütün İçti mal müesseslerden ence gelir. Na Eım Kemal; Fransızca cümlelerin Iteşekkülü tarzından bazı mânaların çıktığım yazıyordu Biz bu deneme yl türkçede yapacağız:
Tarihin anlattıkları unutulur; fakat milotojinin canlandırdığı olaylar nesilden nesile, devirden devire geçerek v(- daima yeni ıenklerle süslenerek hafızalara yerleşir.
Biz bunlara masal deriz 1-ki gün ünce gözümüzün önünde geçen mühim bir vakayı, yüzde yüz hakikat olduğu için, iki gün sonra unutup gideriz; anıma binlerce yıl önce cereyan eden daha az nıiihim bir vak’-anm eya hiç cereyan etmemiş fciı hâdisenin hikâyesini bir def( dinledikmiydi, bir daha unutmayız.
Bunun sebebi acaba nedir? Bence şudur; Tarih, hem kuru, hem katıksız ekmeğe benzer. Zorla yenip zorla hazmedilir. Mitoloji ise, üzcı’nuc binbıı çe şid yemek bulunan Çok zengin Lir sofra gibidir, tnaan, bu yemek eeşıolerinin hc*h ııgi biri sini büyük biı urtek ile yiycıck kolayca hazmeder O yçmeğiı tadını daima damağında taşır. Tarihin kabul ve kaydettiği kı olaylar, ancak usta bir ah-
dandırlar. Türk dilinin dehâsı, yabancı kelimelerin telâffuz şeklini Türkün ağzına o kadaı uydurmuş ki bunun aslını bulmak, kolay bir İş değildir- Halbuki başka milletler, bu kadarını bile yapamıyorlar. Son ra bir milletin başka milletten kelime veya fikir nl, medeniyetin di, siyasi sosyal Icab eder.
almasının hikmetl-seyrinde ve iktısa-âmillerde aramak
Fotoğraf Fafrlkasımn
Her çeşit fotoğraf malzemeleri gelmiştir Bilhassa hususi alamlnüt
CASSETT1STI Kultlarlle. yeşil İpek V I R 1 D A kartlarım ısrarla arayınız.
Bir kere kullandığınız takdirde en çok beğeneceği ııiz üstün malzemelerdir. Türkiye yegane mümessilleri UMBERTO ve Joztf REFORZO Posta kutusu No. 2295 İstanbul
Telef. 23661
ürk Muşambacılık Kollektif Ortaklığı MISIR ÇARŞISI No. 67
Telgraf: TÜRİFA İSTANBUL
— blLUMUM mbmbbmhmmi j Otomobil sahiplerine ve şöiörltre
■ Belediye tarafından taksi arabalarının muayenesi için tayin ■edilen müddeti okudunuz ise, arabalarınızın döşemelik PANDA ■/OTLARIM yalnız MISIR ÇARŞISI 67 NUMARALI Tl RK MU I ŞAMBACILIK ROL. ORTAKLIĞINDAN temin edebilirsiniz.
■ Bil'umıım döşemeciler tarafından kullanılan ve ■muhtelif renklerde ve deri manzarasında olan bu FANDAZOTLAR ■sıcaktan yapışmadığı gibi hiç bir zaman çatlamaz ve renkleri de ■kat’iyen çıkmaz evsaftadır.
■ Arabalarınızın rengine uygun FANDAZOTLAR! seçmekte ace-lle ediniz.

Tüık mimari ve edebi eserleri de herhangi bir mukayesede aşağı kal mazlar: Diinyanm üç kıtasındaki
şahsi müşahedelerimize dayanarak tan diyebiliriz- ki Avrupada Türk mimari eserlerlle kıyas edilecek pek az eserler var. Türk edebi eserlerinin kıymetini kendi zamanlarına göre ölçmek icab eder.

Türk dehâsının üstünlük tezahür leri yalnız Türkcenin morfolojisinde arânırsa elde edilecek neticeler, göğsümüzü gururla kabartacak derecede büyüktür; lâkin ne yazık ki modern metodlarla bu neticeler he nüz ortaya konmadı. Milli şuurumu ziın canlanması ihtivasında iken dilcilik oyunu, Türk tefekkür kabiliyetinin inkişafına değil, hattâ bu kabiliyeti aşağılatmaya sebeb oluyor: Bir milletin konuşma ve yazı dili bozulursa, radyosu yanlış söyler. ve bazı muharrirleri de yanlış yazarsa böyle bir devirde şiir ve e-debiyat olmaz Sinan, Fuzuli, Nedim vs. kendi şaheserlerini yüksek bir idealin hevecanile yaratmışlardı. Şimdi milli veya insani bir idealin heyecanını duymıyan nâzlm ve kâfiye kuyumcuları, şiir yazdıklarını söylemekten çekinmiyorlar Bozuk birkaç mısra- yazmış olana, «dâblv demek şuursuzluğunda bulunanlar da var!..
Bir milletin akıl ve zekâ ölçüsü olan dili anarşiye uğrarsa onun yal nız kabiliyeti de buhrana uğrar; lâkin nerede İse millî şuur güneşi doğacak ve karanlıklar dağılacaktır Bunun içindir, ki Türk İdealistleri araştırmalarına hızla devam edebi, lirler.
Hâşim Nahid ERBTL
C. H. P. ilçe kongrelerine devam ediliyor
C. H. P. İlçe kongrelerine devam edilmektedir.
Beşiktaş ilçe kongresi, cumar leşi günü sat 10 da Beşiktaş Gürel sinemasında; ayni güne tehir edilmiş bulunan Beyoğlu İlce kongresi de saat 14.30 da İlçe merkezinde yapılacaktır.
Ikliaad Fakültesi sömestr talimatnamesi
lktısad Fakültesi Sömestr talimatnamesinin, Üniversite Senatosu taralından yapılmakta olan ikinci müzakeresi bitmek üzeredir.
Yeni imtihan usulleri ve imtihan zamanlarını önümüzdeki günlerde talebeye ilânı muhtemeldir.
t
t J k
Z Â Y 1 : ~ 945—946 ders yjlı Haziran döneminde GazJ Osmaı? Paşa orta okulundan almış olduğum ortaokul diploması zayi olmuş tur Yenisini alacağımdan eskisinin hükmü yoktur.
Tali Taner, Abide! Hürriyet Cad No: 175/2 Şişli
Dr. İHSAN SAMİ
Öksürük Şurubu
Öksürük ve nefes darlığı, boğmaca ve kızamık öksürükleri için pek terirli ilâçtır-Herkes kullanabilir
Zayi
Çatalca Nüfus memurluğundan aldığım ve içerisinde askerlik durumum kayıdlı nüfus tez-keremi kaybettim. Yenisini alacağımdan hükmü yoktur.
Çatalca İnceyiz köyünden Ahmed oğlu Mehmed Bican doğum 333
SATILIK MOTÖH
40 beygirden yukarı isler halde
1 değirmen mötörü satılıktır.
Müracaat İstanbul. Galata
Büyük Balıklı Han. Arşin Sokak No: 1
Tel: 42771.
Ycni Neşriyat:
ABDULKADIR GEYLANI
Mustafa Ertuğrul tarafından u-zun bir müddettenberl hazırlanmak ta olan bu çok kıymetli eser, tasav vuf alemimizde büyük bir mevkii olan Abdülkadir Gey:. ni Haz. leri niıı hayatı, menkıbeleri ve eserleri hakkında bir çok özlü malûmatı ih tiva etmektedir. Okuyucularımıza tavsiye ederiz Eu kitap 100 Kr. fiyatla İstanbul Gayret Ki tabevinde satılmaktadır,
MİLLET
Bu siyasi mecmuanın 155 sayısı çıkmıştır, Başlıca yazılan şunlardır Fon Papenln Gizli Mektupları — Bi2İm için hazırlanan Moskof plânı — Koınmformanm doğduğu Şato — Kâzım Karabekirden bakir hatıralar — Genera] Cafer Tayyar ın hatıra ve vesikaları — Bir Balkanlı Türkün Kominfoımadan getirdiği haberler — Ebedi hakikatin sesi — Ereğli kömür işletmesi dâva sı — Teknik öğretim — Ittihad ve terakki tarihi
okurlan'mıza tavsiye ederiz.
Hitler sağdır, v. s.
Ankara Başkent Oteli
Tam konfor, yepyeni hususi ısmarlama lüks mobilyası, seçkin personel İle 15 Nisan Perşembeden itibaren saym müşterilerin emirlerine amadedir.
adres: Ankara Postamane Caddesi No 85 Tel: 10249
BAYILANLAR,ÇARPINTlur SİNİR BUHRANI ÇEKENLEH
NEVROL CEMAL
DEM 20 DAMLA ALINCA 5iR)’)Ltlh fATlŞ'R.HfUMAI. FCPAHLURu»
takdir edilen
-İst. Borsacın 14/4/948 Fiyatları
Londra 11.3856
Nevyork •80.—
Paris 1,3060
Cenevre 65,40
Amsterclano 105.5403
Prağ 5.60
Stok h o] m 77.8860
Lizbon 11.2495
ESHAM VE TAVJLLÂT
% 5 Ikramiycli 1938 21 25
% 7 &41Demiryolu 1 20,60
% 7 941 Demiryolu 3 21.30
% 6 Kalkınma 2 M 50
% 7 Milli Müdafaa 2 20,10
% 1 Milli Müdafaa 3 2035
% 7 Milli Müdafaa 4 r- ■ 20 57
ı| RADYO i
İm Bugünkü Prog ram e(J
•(
PERŞEMBE — 15/4/1948
7.29
730
7.30
7,45
8 00
3.30
Teknik Üniversite Satınalma Komisyonundan
Üniversitemiz öğrencilerine kapalı zarf tirllecektir.
I|k teminat 1215 lira olup beher takım radır. Eksiltme 16/4/948 tarihinde ve saat
usulıie 360 takım elbise dik
elbisenın dikiş bedeli 45
11.30 öa yapılacaktır,
Ju
Teklifler eksiltme saatinden bir saat evvel verilecektir,
Postada vaki gecikme kabul edilmez. Fazla malûmat için komisyona müracaat. (4104)
T J R Kİ YE £ BAN KAS
•»
1 HAZİRAN ÇEKİLİŞİNDE BÜYÜK İKRAMİYE İSTANBUL’da ..
~ KÜÇÜKYALI/da
’ ’ —BAHÇELİ EV
İmtiyaz sahibi: A. CF.MALEDDİN SARAÇOĞLU - Yazı işlerini fiilen idare eden: FATİN FUAD — Dizildiği yer: «Yeni Sabah» mürettib-
haııesi — Basıldığı yer: «Giin» Basımevi
lefrika No. 6
••mum Muazzam Şark Efsânesi
ua
çı tarafından pişirilip bu sofraya yerleştirildikle! i takdirde, iştihalı yiyici bulabilirler.
Meselâ büyiik Türk akıncısı Alt ilâ, tarihten taşan bir kah-lamandır. Faka1 on m hakikî vak’alariD’ tarihin dilinden din temeğe kaç kişi vaya-şa ' Halbuki Attjlâ’nın yıldırım akın-İMi masal ) eya masaim kâmil şekli olan roman
anlatılırsa dinlovicileiin sayısı alabildiğin'- çoğalır. Aıadan ■ »î lar geçtiki’-OL sonra da tarihin soğuk kucağında yarı cani: 11 cansız yatan bı-Türk, s'.. 'ece yarle! i gökleri, dciıizkri de al meyden* yepan br efsane k( h-ru.nanı oluverir. İşte Uorasan-lı Ebâ Müslim, işte MalatyalI
dıiıle
- ?


ya-yaman değil; a koşu
Hüseyin Gazinin oğlu Battal Gazi, işte bir sürü Çaınlıbel kartalı Köıoğlu vesan».. Bunlar, taıiiıı hüviyetler indîn ziyade efsanevî hüviyetlerile yaşıyorlar.
Acaba Sultan Zıiiyezen de böyle efsaneleşmiş; tarihî şahsiyetlerden birisi midir? Belki evet, belki hayır! Bmıu araştırırsak ne kaz-'-’unz, araştırmaz sak ne kaybederiz? Kocaman bir hiç... Çünkü o, hc; şeyden ev ve», bir efsane kahramanı c-kıak yaşamaktadır, bizi ancak bu bakımdan ilgilendirir. Oıun hakikî hiıvi ’ctiııi tesbit etır.sğe ;rl"pr ve buna muvaffak olursak belki h?yal sukutuna uğra-ı : İyisi mi, romanımıza devam edelim.
»00
12.29
12 30
12.30
13,00
13,15
14.00
17,58
18.00
18-00
Açıhş ve program,
M. s, ayan,
Müzik; Hafif Müzik (pı.;
Haberler,
Müzik; Çeşitli
Hafif Müzik ipi,)
Müzik: Operetlerden
Seçme Paıçlar (Pl^ Kapanış,
Açılış ve program,
M, s, ayar».
Müzik: Radyo Salor
Orkestrası. .
Haberler.
Müzik: Karışık Şarkdaı Kapanış,
Açılış ve program,
M ,s, ayaru
Müzik: Radyo Dan/
Orkestrası
Konuşma,
Müzik; Şarkılar,
M. s, ayan,
Haberler,
Geçmişte Bugün,
Müzik; Yurddan Sesle'
Müzik: ince Saz.
18.30
18.45
19,00
19.00
1915
19.20
19.45
20,15 Radyo Gazetesi, 2030 20.35
21.20
21.30
21 45
22 00
22.25
22 45
22.45
23 00
Serbest Saat
Temsil.
Serbest Saat.
Müzik: Violoıısel Soloları (P1 ı
Konuşma.
Müzik: Ravel: Ea M jör Yayh Sazlar Kuarteti (1’1. Müzik: Dans Müziği «Pı-) M, s. ayan, Haberler.
Program ve Kapanış.
BUL M AO
----*----
! 2 3 4 5 6 7
J
2
e
J
4
6
t
9
4
t
i
8 S
A
I

S 'Kan Zülyezen’in oir şehiı l urarak yerleştiği yerin cenubunda Habeş ülkesi vardı. Gayet geniş bir ülke olan Habeşistan, o' zaman biıçok müstakil hükümetlerdi n müteşekkil d». Fakat bu küçük hükümetlerin hepsi, Seyfürıuad adında bir nü ki mdarın idaresine bağlı bulunuyordu. Bu hükümdarın Kil ve Sakardiyua isminde iki veziri vardı. Hükümdar çok müstebiti ve zâlim bir adanı öldüğü halde, bu iki vezirine danışmadan ış görmezdi.
Seyfürraad, Sultan Zülyeze-nin kendi ülkesine yakın bir yere büyük bir şehir kurup yerleşmesine, daha ileri gide-rek kasabalar, köyleı meydana getirmesine son derece kızmış-

tı. Onu oradan uzaklaştırmak için savaş ilân etmeyi düşünüyordu. '
Habeş hükümdarı haklı idi. | Neidüğü belirsiz bir adam, kendi ülkesi yakınma gelip yerleşmek hakkını kimden almıştı? Bu büyük cesareti nasıl göstermişti? Evet, ona narb ilân etmekten, onu ezici bir yenilgiye uğratarak koğmaktan başka ça re yoktu. Fak?t dara evvel değerli vezirlerinin de düşünce-1 telini öğrenmek lâzım.değil midi?
Scyfüıraad, çokta.nbeıi kafasını kurcahyan, uykusunu kaçı-l ran bu meseleyi bir gün vezir-i terine açH: j
— Ey beımn he? vezirlerim? Kendisinin zengin bir Azab hükümdarı olduğunu iddia ederek tur burnumuzun dibine sokn-î )up yerkscn Sultan Zülyezen, beni endişev düşürmeğe başle-' dı. Herif, gi'm«Jv'« güne kuvvet-le^iyc”, yedi, eki? uy sarfında kocr bir üiı saip’jî oklu. Simdi le kasabalar, kov!e( kurlu-ruyor f«£reu«/ıu varj
.».ı
I (
ı M; i
h ■ - -....... ■
SOLDAN SAĞA :
1 — Vûcud iskeletini teşkil eder, Koşmaktan emir; 2 — Gurur. K L çüciık, 3 — Haıbde galibiyet; 4 — Bir nida. Amerikan parası; 5 — Bir kur ıgüzel öter), Ümid et; 6 — Y’e rine koyma; 7 — Içtihad. Kapılarda bulunur; 8 — Başına (Mı gelin ce Yedikulede bol olan bir sebzt, Emek; 9 — Liiks gemi, Nota, ilâve
YUKARIDAN AŞAĞI :
1 — Su taşınır, Eski bir den.1, ra kil şirketi. 2 — Genişlik, B inci, yer işareti; 3 — Şark memleketlerinde çıkaı bir nıeyva, Askeri e-mir;; 4 — Hisleri mağlup etme kud reti, Vilâyet; 5 — Bir nevi ayakkabı; 6 — Huri, Nota; 7 — İcar, Üye; 8 — Bir rakam. Kadın İsmi; 9 — Ke babı olur, Emir t kral»
evvelkJ eulmacanir HALLEDİLMİŞ ŞEKLİ J 2 3 4 5 6 7 8 9
2
t
o
4
5 t e
4
t.
9
I
D!A!M.
AR;1IF1Eİ