I Behçet Kemal Sief si&fem

Demokrasi bugün lâf dan ibarettir, Hükümetin teşekkül tarzı Antidemokratiktir^ ve Şef sistemini hatırlatmaktadır,, dedi ve Saka için (gayrı mer î Başbakan) tâbirini kullandı. J


Yeni
>
1
I

t

*

A
■ '
r

I
O
4
an
t
«•’l •< ' I ML. • • >' ('
• İ . •
ı .1 *
,'■.£••40
Mitil ■ J

Fakat kab'neye itimad beyan edildi
Ankara: 15 (Hususî) — Cumhuriyet Halk Partisi Meclis Gru-pu bugün saat 15 de toplanaı-ak Saka hükümetine giiven Oyu alrni ve tayjni esami ile yapmıştır. 286 milletvekili oya iştirak elmiş 6 a-1 leyhte ve bir müstenkif oya karşı 279 itimad reyi ikinci Haşan Saka I kabinesine verilmiştir. Haşan Sa- I kanın bugün Grupta bildirdiğine I göre hükümet programı yarın D. I P. ye tevdi edilecektir. Demokrat I Partiden Fuad Köprülü ile konuştuk. Kendisi programın yann D. P. ye vei'ildiği takdirde, cuma günü Mecliste Demokrat Partinin görüşünü açıklamak imkânı olduğunu söyledi.
İkinci Haşan Saka hükümeti programı Meclisin cuma günkü (Devamı Sa. 5. Sü. 1 de)
L’ükûmeti şiddetle tenleid edenlerden doktor Falıri Kurtul. 7
ve Behret kemal Çağlar

* • •

Yaptık da ne
Oldu sanki?..
I ~ "~1
î Seçun emniyeti, fikir hürriyeti, toplanma ve müna kaşa seı besiliği Avı upunt n ve Demokrasilerin bundan yüz elli yıl evvel elde ettikleri nimetlerdir. Biz bir buçuk asır Dernok ruside yeri kalmış iken hâlâ tereddüdler ve boca-lamlarla geçirilecek vuk-te sahih miyiz? Bu suale



Darbukan fyasan Sük&
iıerika

•*
*
V 1
f
ını
Bayar Mersin ve Tarsusda kısa birer hitabe irad ederek dedi ki:
»Yolumuz aydındır, hakikatleri biliyoruz.. Hep berat er aydın yolumuza devam edeceğiz..»
1 hiç yiiz kırpmadan, hayır \ cevabı verilebilir,
i_________ _______
aşlık olarak aldığımız hu cümle, her hangi bir muhalefet gazetesinin feryadı veya her hangi bir yurddaşın bezginlik ânında, ağzından kaçırdığı bir söz değildir. Bu kelimeler, €'<•111 Bayana Ereğlide son söylediği büyük bir nutukta sarfedil-m,-Ur vo bununla muhalefet lideri bilhassa Hilmi Uran’a ve bütün Halk Partili kodamanlara cevab venneklüdir. Halk Partisi zimamdarlarının ne kadar iki yüzlü bir politika takib ettikleri memleketçe bilinmektedir. Onlar Demokratların yur içinde yer yer yaptıkları miting ve" toplantılardan vre halkla sıkı temaslarından hiç memnun değillerdir. Receb Pokerler, Hilmi Uranlar lçin ka-(Devamı Sa„ 3; Sü„ o!ej Tarsus: 15 (Telefonla) — Ada-nada mühim bir nutuk söyliyen Celâl Bayar, bugün öğleden sonra Ceyhan Demokrat Parti mitinginde bulunmuş, oradan doğruca Tar susa gelmiştir. Yanlarında Kayseri milletvekili Kâmil Gündüz, Fikri Apaydın; ve İçel milletvekili Celâl Ramazanoğlu, ve bir çok Demokrat bulunmakta idi. Saat 18 de Tarsusa gelen Bayar yaya olarak Tarsus çarşısından geçmiş, evvelce hazırlanan çelen-gi Atatürkün anıtına koymuştur. Buradan D. P. binasına giderek bir kaç dakikalık ıstirahattcn sonra parti binasının penceresinden halka şöyle hitab etmiştir: Tarsuslulara iıitab — Sayın Tarsuslular, Sizi her gelişimde böyle coşkun gördükçe göğsüm kabarıyor. Bugünkü konuşmamızda, evvelce kanuni müsaade alınmadığından sizinle uzun hasbıhallerde buluna- mıyacağım, Demokrat Partinin varlığını temin ediyorsunuz. Sizlere teşekkür etmeği borç bilirim. Tarsuslular, millî dâvanın başın dadırlar. Tarsuslular dâvayı çok iyi karşılamışlardır. Biz Tarsusluları böyle tanıyoruz. Bu dâva uğrunda yer alan sizlere başarılar dilerim. Mersino hareket Buradan otomobillerle Mersine hareket edildi. Tarsus ile Mersin arasındaki yarım saat miştir. Buradan hareketle Mersine gelindiği zaman halk sokaklarda (Yaşasın Demokrat Parti) diye ba ğırıp alkışlıyordu. Mersinlilerle hitab D. P. binası penceresinden halka hitab eden Bayar, demiştir ki: Sayın Mersinli vatandaşla-(Devamı Sa. 5. Sü. 7 de) siz değirmen kahvesinde kadar istirahat edil- Peı tev Niyazi Berke» ve £. ellice Boran »leylilerindeki i iddiaları reddederek kc Irkçılık ve Turancılığın ale? hiııde olduklarını söylediler —------o———• Bir tecavüze karşı müdafaa hazırlığı yapıyor Vaşington, 15 (A.A.) — (Reıı-ter): Bugün teklif ettiği bir kanun tasarısı ile temsilciler meclisi tahsisat komisyonu Alaska’nın müdafaasını ve stratejik harb malzemesinin depo edilmesini tavsiye etmektedir. Tasarıda zikredilen tahsisat 485.065.551 dolara baliğ olmaktadır. GROEULA-ND’DA RADYO MERKEZİ KURULACAK Vaşington, 15 (A.A.) — (United Press): Temsilciler meclisi tah sisat komisyonu, Amerikan deni -kuvvetlerinin Groenland’da kuraca-(Devamı Sa. 5. Sü. 7 de) Filistin çekişmesi ---------o--- Rusya da Filistine askerî müşahid göndermek hevesinde Lake Succcss: 15 (AP.) — Güvenlik Konseyinin bugünkü toplan tısında söz alan Andrei Gromyko 10 devlete nıensub askerî müşahid lerdeıı müteşekkil bir heyetin Fi-listlnc gönderilmesini ve heyette en az 5 Sovyet müşahidinin bulun masını teklif etmiştir. (Devamı) Sa., 5; Sil., 3 de 1 sn t Fİ rr( (ienelkurmay Başkanlığı, Ankara İtllklâl Mahkemesi ve Emniyet genel müdürlüğündeki resmi vesikalara derleyen: r “"7 — A- Hüdai Akdemir «... Bundan nonraki mücadelelerimizde, İstanbul vasıtasıle dahilî ■e harici teşebbüsler vaziyete ilka edecok tekinlerle, Ypnaıı ordusile olduğu kadar, fakat anlaşılması ve anlatılmam güç şerak içinde, dahilî Usad.ita karşı uğraştığımız görülecektir.» (1), Nelcrlo uğraşıldığını kısaca gürcüm: «jzmitte Hüleymau gefih Paşa kumandasında (Hilâfet ordusu) top- tanıyor. Bunlarla uğraşıluken memleketin ortacında Yenihan, Yozgad, Boğazlıysa havalisinde lşyan başlıyor... Cenub ceblıcalnde (Millî agereti) Fransızlarla blrleşerek Sllrtton Dersime kadar lıüküm ve İdareyi ele almak istiyor. Fransızlar Urfoyı zabta flahşıyor. Bunlar bastırılırken Af- IPeffHnı Ja 8ü„ .1 oe) (1) Büyüt nutuk «ayfa (318$ Ankara Üniversitesi Dil, Ta -rih, Coğrafya Fakültesi hocalarından Pertev Naili Brotav, Niyazi Berkes ve Behice Eoran hak larında yabancı ideolojileri yaymak ve bu suretle görevlerini kö tüye kullanmak suçlarından a-çılan dâvaya bugün Ankara asli ye dördüncü ceza mahkemesin-, de yargıç" Talât Karay ve‘sa9cı lık makamında savcı yardımcılâ rından Cemil Bengü olduğu halde başlanmıştır. Sanıkların hü -viyetleri tesbit edildikten sonra son tahkikatın açılmasına dair daniştay heyeti umumiyesinin kararında Pertev Naili Boratav hakkında şu noktalardan dâva açılması isteniyordu: 1 — Türkçülük aleyhinde bulunma. 2 — Namık Kemali milliyet çi olduğu için tenkid etmek, mil liyetei bir talebenin şiir okumasına mâni olma. Njyazi Bçrkes hakkında.: leri kötülüyerek Komünizmi mehhetmek ve Çinde uyanan ‘ Komünist hareketini ileri bir cer ■ yan olarak göstermek ve telkin , etmek . | 2 — Derslerinde Kominist be (Devamı Sa., 5; Sü., 4 de) 1 Derslerinde diğer rejim J 9 • Erenköydeki Aile Faciası • • 4 ■ i El ———— ■ ■■ II ■ ■ W— Yeni seçim tasarısı -----o----- İne .Temeler komisyondan komisyona devam ediyor ----O--- Valiler suç işlerse Ankara, 15 (Hususî) — İçişleri komisyonu bugün de toplanarak seçim kanunu üzerindeki incelemelerine devam etmiş, tasarının bütünü hakkındaki müzakereleri bitirmiştir. Bugünkü toplantıda bil hossa valilerin işliyecegi secim suçlarının takibatının Yargıtay bas savcıları, savcı baş yardımcıları ve yardımcıları tarafından açılması mevzuu bahis edilmiş ve mesele komisyonda uzun tartışmalara sebebiyet vermiştir. Halk Partisinin müfrit zümreleri valiler hak-(Devamı Sa. 5. Sii. 7 de) Mezar başında münakaşalar — Kabar açılmışını? Yeni dikilmiş otlar — Kafatası cesedden ayrılmıyor ve bir tabut Erenköyde kocası Alâeddin Ay-1 Dâvacı tarafın da iddiası üzerine tünü öldürdüğü iddiasile 1 inci a- mahkeme talebi kabul etmiş, kafa ğııccza mahkemesine verilen Betü) tasının mezardan çıkarılarak Mor-Aytünün geçenki duruşmasında şa- ga gönderilmesine karar vermiş-tır. Birinci ağırceza mahkemesi âza Devamı Sa., 5; Sii., 2 do | hidlerden binbaşı Rüşdü, Alâeddi-nin kafa tasının hastahanede kör testere ile kesildiğini, kurşun yarasının intihar neticesinde husule gel miş bir yara olmadığını, bunun tah kiki için kafatasının mezardan çı-karılmqaji lâzım geldiğini ileri sürmüştür. Türk askerî istihbarat Şefi Amerikada -------------o--- Nevyork: 15 (AP. )— Türk askerî istihbarat şeflerinden albay Behçet Türkmen bugün Birleşik Amerikaya varmıştır. Albay Tiirk men gazetecilere verdiği beyanatta, Dışişleri ve Harbiye Bakanlıkları mensublarile görüşeceğini söy İçmiştir. \ZV\ZX, AKVİMDEN BİR YAPRAK I 29 yolcudan dokuzu öldü Ankara, 15 (Hususî) — Bu sabah Haymana yolunda 9 kişinin ö-Jümü ve 20 kişinin de muhtelif yer lerinden yaralanmalarile neticelenen feci bir otobüs hazası olmuştur. öğrendiğimize göıe vak’a şöyle cereyan etmiştir: Ayaş kablıcala-(Devamı Sa. 6. Sii. 7 de) B u ğ d a y 11 ekmek bugün satışa çıkacak Yüzde 70 buğday unundan mâ-jdu) ekmek bugünden itibaren satıma arzolunacakür. Bu 850 (Devamü S; Sü., 3 de Bir okuyuoıımctan ıtıohtub aldım: Dllınom hangi tarihte yazdığım bir yazıtla ingilizlo-rln mosken vo mal zemo buhranını İptidai tedblrlerlo hal- lettiklerini İzah oylomlşlm. inglllzlcr kurdukları evlerin duvarlarını çit örerek ve üzorlno toprak sıvıyarak yapmışlar. Bu yazımın tarihini hatırlamıyorum. Fakat mcs’elo yazıda değil movzudadır. Domek oluyor kİ Jnglllzler gibi (Ho mo) yani alio ooagına kudslyet veren bir kavim bllo oskl mcoello lıaideslnco «Zaruretler mahzurları mübah kılar» dlyo bizim Anadolu köylerinde olduğu gibi «çitten duvar, tezekten sıvaya» kanaat getirmişler. Geni bu bahse avdet ettlron sobeb şarkın mo6kon inşan tının eşnsını toşkil eden (kerpiç) İn Meoli8to gördüğü teveccüh ve iltifattır. Ben kerpiç İnşaatının mcncdildiğlni bilmiyordum; bir şeyi menetmeden evvel onun ycrlno kalın olacak no ise onu temin cylomoîl. İnşaatta kerpiç nıenedilmlşso onun ycrlno ne konulmuştur? Tuğla mı? Taş nu? çı- mento mu? Bunların hiç birisi kerpi-çın yerini tutmaz. Çünkü korpiçin evvela hazırlanması kolaydır, ucuzdur, mukavemetlidir; da* ha mühımnıi var: Nakliyat masrafı di yoktur; yapı noredo Iso gerpıç oradî kesilir; orada kurutulur; orada kul* sanılır. Bugün istanbulda tuğlanın bini el 11 altmış liradır; taşa para yetişmez; çimento İse yoktur; herkos naçar kerpiç kesecek; onunla malzemo ihtiyacını temin eyliyecektir. Kerpicin menedilmcsl sebobsız değil dir. Bu yasak Anadolu kasabalarını harabiden kurtarmak İçin tevessül e-flilmlş bir tedbirdir vo bu itibarla belki do yerindedir; fakat halka ucuz malzomo temin edilemeylnco yasağın ömrü pek kısa oluyor. Anadolu kasabalarını kerpeten kurtaralım derken İstanbul kerpiç bina yapmağa başladı. Meselâ Kazlıçeşmc-deki Gecekondulardan çcğu kerpiçle kurulmuştur; trenle geçerken bîr aile gördüm ki karı kot* kes?»;-.»er (Lütfen sahif ey i çeviriniz) SAYFA» ■ >..

:*uyvcv
i «e

w-r
• •• 1J
ip j
İNASIL TUTULDU ıNASIL ASILDI
TEFRİKA No, 1
J
IS MAZIRAN )i3
Anlatan: «Asta MVöAİ
*
Yazan: C. K
(Baştarafı incide) yvn kara hisar camtakasuıda (Çopur Musa) askerimizi kaçmağa teşvik için tahrikâta başlıyor. Konyada bir fesad cemiyeti meydana çıkıyor. Bunların elebaşıları yakalanırken halk isyan e-diyor.>
Vali Ali Galib. Malımud Celâled-din gibi münferid muhalefetlerle Çerkes Edhern ve kardeşlerinin milli ordudan ayrı olmak üzere toplamak istedikleri (\eşil ordu) meselelerini arzu edenler büyük nutuktan takib edebilirler.
Bunlara: İstanbul'da çıkan .bazı gazel derin, »î haşda, îzrruttc taşla öldürülen Ali Kemal oimak üzere, yazdıkları bozguncu yazılan da katmak icabeder.
ı. Bu dağınık fesad ocaklan, dağınık duvaklanmalar, tek tük yazılar Anadolu kuvvetlerini dağıtama junca, Türk milletinin düşmemek1 ve müstakil kalmak hususunda azmi kıramayınca Intellicens Ser-yis bizzat işe girmek zorunda kaldı. Bulunan tedbir çok iyi düşünülmüş, çok mahirane tertib edilmişti.
Silâhı yok. parası yok, kuvveî manevıvesi bozuk bir ordu muzaffer olmak için lıer şeyden evvel bu iki şeye i muhtaçtı:' Para ve kuvveî maneviye.,Infcellicens servis işi bu noktadan başladı. Evvelâ iyi yetişmiş bir ajan lâzımdı. Bu da ancak Mustafa Sagir olabilirdi. O-nu lstanbula getirdiler. Mustafa Sagir. (Hmd Muavenet Gemiytti) tarafından milli orduya murahas olarak geliyor. Ve milyonlarca para gotiriyordu. Milli ordunun .dört gözle, hatta hiç umnuyarak beklediği iki kuvvet birden ayağına gel dekteydi.
Susuzluktan dudakları
bir çöl yolousu kendisine uzatılan suyu ı reddedebilinniydi ? Hind müslümanları Türk dusile yakından alâkadar idiler. Mîllî ordu icabında Hmdliler vası-tarile îngilirieri tehdid edebilir ve mücadelemizde İngilizler millî ordu aleyhine hareket edemezlerdi.
Şimdi bütün iş bu planı millicile çilere sezdirmemek ve Mustafa Sa giri Ankaraya sokabilmek ti. Bunu da tanı Intellicens vari bir tertip ve kurnazlıkla yaptılar. Mustafa ne vakit gitti?
Bugün mühim bir memuriyette bulunan bir arkadaşım anlatmıştı:
dBen o sıralarda Ankarada i-jim. Mustafa Sagiri tstanbula götüren vapur Mensinden geçerken oradaki -.istihbarat memurumuz kendirilı görüşmüş; «Hind Hilâfet Cemiyeti Murahası» olarak İstanbul* gittiğini öğrenmiş, îstihba rat. memura bunu bir şifre ile An karaya bildiriyor.
Arkadanım bu-şiireyi alarak An karada Ziraat mektebinin binala-rından.: birinde) bulunan «‘.Mustafa Kemal ve İsmet Paşalara götürü yor. Mustafa Kemal telgrafı okuduktan sonra şöyle diyor: «Bu zat Ankaraya gelirse Jcer^disini Hind Hilâfet Cemiyeti murahhası gibi karşılamalı ve fakat bir casus gibi tâki beoMaeliyiz. •> “
Sonraki bilgilerden anlıyoruzkî,
çatlamış
Demek Millî or-
MİMDEN ^YAMAK
Mustafa Sagir evvelâ Hindistana gönderilmiş, orada «Hnıd Hilâfet Cemiyeti» nden sahte veya değru bazı vesikalar almış, lutellicanse servise aid bir vazife ile îfalyaya gitmiş, oradan vapurla lstanbula gelmiştir.
Mustafa Sagir dalıa yolda iken Anadoluya duyuracak vasıta ve vesileler buldukça »Hind Hilâfet Cemiyeti» tarafından murahas o-larak Millî orduya yani m etmek üzere geldiğini söylemiştir»
Ne vakit gelmiştir?
İstiklâl mahkemesinin bir sualine cevap verirken Kaymakam A ziz Bey şöyle diyor:»«Düveli itilâfl yenin îstanbulu işgalini müteakip, tahminen Mayıs- aylarında «bilindiği üzere Mondros mütarekesi ... .....Tarihinde imzalanmış, Istan* bul işgali .......... tarihinde en
evvel İstanbul limanına gelen üç Fransız toıpidosile başlamış, ondan sonra Fransız kıunandanlarm dan General Saray» işgal orduları kumandanı olarak Fransız Generali «Franşe Desperc ve daha sonra aynı sıfaLla İngiliz Generali «Haringtou gelmiştir. Mütareke mucibince şeklen işgal edilmesi lâzım gelen »İstanbul 16/ Mart / 336 .tarihinde, koğuşlarında
ansızın bazı askerlerimizin edilmeleri gibi, törenlerle işgal altına alınmıştır.
Tesbit edebildiğime göre kam Aziz Beyin söylediği
kendisinin'Mustafa -Sagirle tanıştı ğı tarihdir. Halbuki Mustafa Sagir işgalin ilk günlerinde, üç Fransız torpidosuuu müteakip İstanbul limanına giren ilk yolcu vapuru. Me sajeri Maritim Kumpanyasının -:Se negal» vapurile gelmiştir. Hatta istihbarat hatıralarında ismi çok geçen ve işgalin ilk devrelerinde aleyhimize, son devrelerimizde de tekimize -çalışmış okul İngiliz ietıh barat memuru Pantikyan da aynı vapurdan çıkmıştır.
îugilizler îstanbulda Padişahı ve onun hükümetlerini tamamen elde etmiş oldukları, geniş ve kud retli bir casııs ve hiyanet şebekesi kurarak vazivete hakim oldukları halde Anadoluda» bütün zorlukları ve ayaklanmaları yenen bir kuvvet çalışmakta ve büyümekte idi.
Ne İzmir? - çıkan Yunan ordusu, isyan eden çerkes - Etheın^ne Padişahın »t Kuvayi inzibatiyesi kuvveti yenemiyordu. Şu halde yapmalıydı? Kaleyi - dışardan
zorlafaak kabil olamayınca içinden zabtetmek çaresini bulmak lâzım • gelmişti. * !
Casus t^fanbıılda nasıl çalıştı?
Mustafâ Sagir Anadoluda yapacağı teşebbüs ve teşkilâtı umumileştirmek» için işe lstanboldari başlamış ve »burada «Türk - Hind » muavenet cemiyeti* adile bir kurum vücudeegetirmiştir. Casusun
: mahiyeti herkesten -saklanmışı(ol-duğunş. göre İngilizlere ve padişaha aleyhdar/ Anadoluya ve A-nadolu tarafına lehdar olması lâ-zımgelen bu teşebbüste, en evyel kinlinle temas etmiş, kimlerle işe başlamıştır?
uyurken şehid askeri
kasma tarih
ne
4e bu ne



P.T .T. nıüvezzilerınm elbiseleri vaktinde verilmeli
«iz posta müvczzilcri» dev let taratıudan giydirilen me morlarız. Fakat idare birlere ı akünde elbise vermiyor. Ster sene olduğu gibi bu yıl da, dört ay geçtiği halde he-uüz bir faaliyet yoktur. Elbisemiz giyllmiyecelc derecede yırtık ve eskidir. Vazife ioabu en süfli yerlerden eu yüksek yerlere kadar girip ^«kliğimiz malûmdur. < Her çeşit» ipsaula kanrita^yo-ruz. Sidik kıyafetioHadeu u-tanarak dolamıyoruz. Tramvay idaresi bile, zamanında tevziat yapıyor. Bizlere zamanında elbise verilmemelinin sebebi nedir?’ Bizimle a-iâkadar olacak bîr makam \V4>k ınudur?»Varsa nedeıtrbıc leri görmüyor? Alâkadarların dikkat aazarUruıı çekmenizi rica ediyoruz.
(lıuza mahfuzdur.)
Bu taahhütlü meklub ne oldu?
Adres ve hüviyeti nezdî-nıîzde saklı bir okuyucumuz diyor ki:
2.648 tarihinde taakütıdiü o-larak Galata postahanesiodea Tepebaşına gönderdiğim mek tuh (aldıüd No. 21/2) a-yın on birine kadar muhatabına vâsıl olmadığından, gazeteniz vasıtasile bu gecikme den dolayı posta idaresinin dikkatini çekmenizi rica e-'«lerîm.»
M ÜT EF ERRLK
Yeni iş kanunu tasarısı
• Mevcud 72 maddesinden 45 inin tadili ve lüzumlu ilâveler için, iki de ecnebi mütehassısın bulunduğu bir komisyona havale edilen iş kanuni! tasarısı hazırlanmıştır. Ta -sarı yakında Bakanlar Kuruluna arzedilecektir.
Yapılan başlıca ilâveler arasında asgari işçi gündeliklerinin tayini .ve kurulması düşünülen iş mahkemeleri hakkında maddeler vardır.
Beynelmilel çalışma konferansı
Beynelmilel çalışma konferansı bugün San Fransisco'da açılacaktır. Nurullah Esad Sümer başkan lığındaki Türk delegasyonu da San i rsnsisco’ya varmış bulunmakta -dır.
Konferans 15 gün devam ede -cek ve Delegelerimiz Temmuzun ilk haftası dönmüş olacaktır.
H omur kâri ar kursu
Belediyece açılmasına karar verilen hamurkârlar kursu üzerindo ki çalışmalar sofla ermek üzeredir.
Hamurkârlar kursu, kurs tali -matnamesiniu hazırlandım müte -
akîb. faaliyete-geçecektir.
Kurs görmiyen hamurkârlar. fırınlarda istihdam edilmeyecekler.-dip. I
Kuzsun tay başında faaliyete geçeceği söylenmektedir.
I



i
J


Mahkemede: “ Birşey hatırlıyamıyoruın diyen sanık, fena adamdı o beni ihmal ederdi,, dedi ve..
gelmo muhaciriz. Kocam AhmedJ çok fena bir adamdı, Lam kırk seııe bayatı bana z«hir etti.. Hergün ki mar oynar günlerce eve uğramazdı O çok içki de içer, başka kadınlarla, düşüp kalkardı-Beni ihmal eder dİ ve eve ben bakardım.»
— Pek iyi onu naaıl öldürdün?
< — O beni döve döve aklımı al-1 dı. Ne yaptığımı bilmiyorum ki ölüvermiş». -e Bilâhare kendisinden sual soran arkadaşımızın muharrir olduğu -nu öğronen Nazife: « — Bana bir şey sorma. Ben hiç bir şey bilmiyorum. Kocamı ben Öldürmedim.» diye bağırmış ve sokağın ortasında çifte telli oynamağa başlamıştır. rapor bözulc Bir müddet evvel Çatalcada ko -»cası Ahmedi topuzla başına vur -mak suretilo öldüren 55 yaşlarında Nazife lıakkındaki dâvanın duruşmasına dün 1 inci .ağır ceza mahke meşinde bakılmıştır. Evvelce adlî tıbbın verdığ» da kısmen aklî muvazenesi ve fakat cezaî ehliyetini kaldıracak -bir hastalığı bulunmadığı bildiri -len sanık Nazife dünkü celsede: .< — Hâdise hakkında bir şey hatırlamıyorum, aldım başımda de ğilr demiş, sorulan suallere cevap vermemiştir. Jandarmalarla ceza evine götü rülürken kendisi ile konuşmağa mu vaffak olan muharririmize Nazife şunları söylemiştir: « Biz aslen Bulgaristandan ÜNİ VERSİ T EDE: D ENİZDE Kerpiç (Baştarafı 1 incide) vo ınalzamû masrafsız yuvalarını pek âlâ yapmışlar. Eski mcscHerin cHağdaci gibi diyar' olmaz* dedikleri Abbasî halifelerinin 1 pay«iahHoın ekseriyetle evleri kerpiçtendir. Halaço tahribatından kurtulan bina artıkları gördüm ki twlâ salâbet ve rasanetinl muhafaza etmektedir. Kerpiç duuarların.kışın soğuğun yazın da sıcağın girmesine mâni olması - bakımından e çok « taraf darları vardır. îMaiti evlerini oVan kentten yaptıran -vakitli adnmier vardı. Okuyucumun dodlgi gibi İngilizler »tarzında- çitten ve»--çamurdan duvar yapmaktan ziyade evlerimizi korpiçlo Ulenıek daha doicudur sanıyorum. . Hükümet, mesken.. buhranını önlemek Içitı gayret sarfettlftl İddiasındadır. 3u iddianın doğruluğu yahud yanlışlığı hakkında fikir beyan edecek değiliz. Kakat ortada müsbet olan bir şey varsa o da mesken buhranının bu şartlar içinde önlenemiyeceğldir. Kereste yanma yaklaşılır gibi değil. Halle hu pahalılıkla bir tavuk kümesi yapmaktan âciz bir haldodir. Kereste vo malzemenin pahalılığı yıki'Utığını arttırmış. Eski konaklar, yalılar, köşkler yıkıcılara satılarak bl ror< birer ortadan kalkmağa başlamışlardır. Bu mühim mes’elciere Aarşı ne tedbir aldığını merak ediyorum. Elbette programda..bundan da bahis oUa gerek t ■: Bugün Dekan seçimleri yapılacak İstanbul Üniversitesinin bütün fakültelerinde Dekan seçimi bu -gün yapılacaktır. Bu münasebetle, fakültelerce gös terilen kuvvetli namzetler; Hukuk Fakültesinde Ali Fuad Ba^gil, iktisat Fakültesinde yine Fındıkoğlu Tıp Fakültesinde Kâzım İsmail Gurk an ve Edebiyat Fakültesinde Ali Nihat Tavlandır. Diğer tarafdaû. Teknik Üniversi te Fakülteleri de son namzetlerini göstermişlerdir. Seçimler için; Fa ı kütlelerin profesörler kurullarına iştirak eÜecek olan Prof, ve Doçent ler arasında hararetli milzekereler olacağı tahmin edilmektedir. Sanal E/ıstiiiilerinin imtihanları Şehrimizdeki Kız Sanat Enstitüleri ile Akşam San’at okullarındaki mezuniyet imtihanları 16 Ha tiran sabahı 3ona erecektir. Diğer taraftan elde edilen randımanın ve «Meslek - Pratik ders» intihanları için yapılan hazırlıkları gözden geçirmek üzere; Enstitü müdürlerinin iştirâhile Milli Eğitim Müdürlüğünde Cuma günü bir top Iantı yapılacaktır. 1 ' Akademi müdür vekili Aukaraıja gidiyor Güzel Sanatlar Akademisi mü • dür vekili Avni Başman, yeni ola-lEk yapılacak Akademi binasının yerini tâyin hususunda görüşme -lerde bulunmak üzere bu akşam • Ankaraya hareket edecektir. ---------o---------- Polonya ticaret heyeti geliyor Bir Polonya ticaret heyeti, caret anlaşması yapmak üzere bir kaç güne kadar memleketimize •gelecektir. Dolonyanın ihtiylcı olan tütünün hepsini bizden temin ede ceği bildirilmektedir. » — Bir şey yemedik, giderken' de sarsıla sarsıla büsbütün acıkacağız, açlıktan nefesimiz kokacak. Simit mimitle, çörekle mörekle safra bastırsak mı? — Tutki iramazandasın, ben de paskalyadayım!.. , , — Orucu kaç yıldır tutan kim’ Tıraş bitmişti Kavafzade ayna/ da kendisini süzerek soruyordu: — Nasılım?.. .Epeyce • derleuip^ toplandım mı ? . 3 — Uzun etme, tiyatoralardak’4» (jön prömiye) lor.gibisin. Mınak-Ş yen efendi irahmetliuin menşura sirari mütevelfa Rupen Binetnci->< yan, (Ladam O Kamelya) dramınnvj Armon rolünü ifa ederken bu ker-g te yakışıklı, kibar, (komilfo) .dur-a m az idi! — Aksiliğe bak, bizim hınzır^ Hollandaya ısmarlanan vapurlar dünkü toplantısı --------------°--------’ t: Hususi muamele gören Bakırköy fen heyetinin, ve hukuk iş* terindeki bazı şahısların tecziyesi istendi —o— 1 Şehir Genel Meclisi dua saat 15 do toplanmıştır. r Başkanlığa verilen takrirlerde Kadiköy halinin biran evvel açıl -ması, Bakırköy ilçesinde bazı hu lausî inşaata önce müsaade* edilip bilâhare durdurulduğu, bu yüzden vatandaşların zarara uğratıldığı belirtiliyordu. Takrirleri veren i deki inşaatları* idare eden Ren haya 1i hakkında tahkikat açılmasını İ3-tedi. Diğer bir üye de mesken buhranını önlemek için Ankara Belediyesinde olduğu gibi İstanbul Belediyesine de tGşmiUni istedi. Hukfık işleri müdürlüğünde vazifelerini yapmıyanların tecziye -leri istendi. Bundan sonra Leventköy imar plânı baklandaki imar karma ko -misyonu tutanağı ve Meeidiye köy imar plânı tutanağı görüşülerek kabul edilmiştir. -----------o----------- POLİ rT E üye Bakırköy-1 Bir Yahudi genci aşkından çıldırdı Denizyolları tarafından Hollanda Verachure firmasına ismarianan 6 şehir hattı vapurlarından denize indirilmiş olan Yalova 18 Ağust03 ta Büyükdore de 29 eylül de teslim edilmiş olacaktır. Bundan başka Büyükada 2Ü temmuz ve Rumelihisarı 20 Ağustosta denize indirilecektir. Diğer ikisi ise henüz tezgâhta -dır. •' Rir motor. kazası Evvelki sabah îstinyo önlerinde bir müteahhide ait 30 mil süratli • motor, Sanyere doğru giderken de rüzin üzerindeki şamandıraya şid j detle bindirmiştir. Çarpma neticesinde şamandıra ve motor parçalanarak batmış, kap tan ile tayfadan Kemal »vücutlarının muhtelif yerlerinden ağır-suret te yaralanmışlardır. —----------—o--------- . - ( Lise olgunluk imtihanları Ortaokul ve Liselerin «son .sınıf lunndaki bitirme imtihanları- dün sona ermiştir. Devlet Olgunluk im tihanları ise 21 Haziranda başlayıp 28 Haziranda sona erecektir. Meşhur dolandırıcı • Osman • Sülün yakalandı Emniyet 2 nci şube memurları hemen hemen dört senedenberi a-ranmarkta olan Osman Sülün adın . daki çimento müteahhidi (!) bir ^tanbulun Aylık şeker Balatta Tanburî sokağında 7 au marada oturan Nesini Kûcüklmhar aynı semtte oturan Ma^.allo- teininde bir kızla münasebet peyda etmiş tir. Kara sevdaya tutulan Nesim gün lorce kızın peşine düşmüş?ve yemez içmez bir hale gelmiştir, f z Son günlerde Mazalto kendisine yüz vermeyince büsbütün melân(-koliye kapılan Nesim dun «sok^gA fırlayarak: <— Mazalto, MazaJto!u£ak.
cu.oya man nu' ia kalarak VucûUunu kefen saracak bir gün.

Şeytanın şernne aloanıp gittne Bir yudum suyu da aar-nnsa yutma Senden çekinene şer oiuo tütme Zalimler
I

güfte
>
arr< âtutte yanasaS* Oır gün. ★ yuceöen yüceye çekine! ermıyen bir diken sokmet ekmeğe nankörlük etme! r Xsildin* Murada Veftigm /Ok oiup kaıoioı faeidfiök-bir cnin. Bunlar, gbzienni tura bueûyi'P kerv «ilini dünya âlâyişlerine kaptıran bazı devletlilerin loretianakunalan pereka' _ ** ★ ; ♦ Başka bir kakıdı açtum Saka kuşu-i na htiatr^eden »şu yanık t er ya d çtiHiı EY SAKA KUŞU j. Banan/toldırır o arazîn sesin; c tJerdlerı -audırir alık ueıesın. ı<. Katbuü güldüren sansın herkesin; > $u yeşil daltaraa cık cılt^otersin.
« âöğsun beyaz, inek»»tnıdagm ballı, $ K Kaşların hilâldi.*r yanag n allı.
Gagan safı altın» gerdanın sailı, O güzel 3estnle yaza yetersin.
•* Güherin kokusu nağmene uyar, Konduğun o,-dallar-bahtiyar.
Şarkını dmliyen olmaz ihtiyar?
Avaz avaz niçin feryad edersin.
*
Eşin mî.duştu yoksa tuzağa?
Sen mi geldin acep ondan uzağa? Yaran kalkan olmuş kanlı mızrağa» Ben mecnunum amma sen çok beter sin
Başbakan yardımcısı Faik Ahmed Barutçunun yani Sakanın eşinin mu hal efe t basınınırr hücumlarına maruz kalıp hasta düşmesi üzerine kasder söylenmiş gibi bir çeşni taşıyan bıı şi iri soym Başbakan üstüne alır ını al ,maz mı bilemem.

Yalandan'tehlike işareti verip iktb i darda bîr müddet daha kalabilmek i-fçîo drş tehlikeden ve iç tehdıdden dom ıvurmayı âdet edinmiş Halk Partili bazı yazarlar ve söylerler (Haitb nıâ-nasmadır) için mısralar doğrusu biçilmiş kaftan düştü:
- Yurdumun yolunu bürüyor sisler, . İçimde tütüyor komirioi hisler,
Har zaman artıyor kendimde hırs-ı lar»
Bulutsuz somada, şimşek çakıyor!...
Bütün semtlerde karne dağıtılması tamar.c?anmışsa da» l>azı yerlerde Tıâlen şekör bulmak mümkün değildir. *
Dün bu hususta kendisıle-görüş-tüğumüz şeker şirketinde salâhiyet tar bir zat, son vaziyetten evvel ___________________________ ___ ___________ _______ ______• istihka-, dolandırıcıyı nihayet yakalamağa I kının 2 bin ton olduğunu, şimdi de muvaf f a k-olm uçtu r.
Tahkikat sonunda Osman Sülünün şehrin aşağı yukarı her sem-I tinde oturan 41 kişinin çimento vereceğinden bahisle iki .yüz bin üç yüz bin,»liraya yakın paralarını dolandırmıştır. Anadoltdar ' gelmiş bazı tüccar ve müteahhidlerin de bu yaman dolandırıcının kurba nı oldukları sanılmaktadır. Dolan dinci suçlarını itiraf etmiştir. Bu gün adliyeye verilecektir.

ayni mikdar şeker dağıtıldığı halde yokluğun ve izdihamın. Cebelilerinin anlaşılamadığını, şirketin e-linde, İstanbul ihtiyacını yeni kam panyaya kadar karşıltyabılecek stok bulunduğunu ve Ingiltereden satın alınan şekerin ilk parti 15 bin tonunun yola çıkarılmış olup ayın 26 stnda limanımızda olacağını ve bunu 5 ve 16 bin tonluk diğer partilerin takib edeceğini söylemiştir.

Uf I

I
Yazan : SEVMED MÜBTAR AL ÜS
-----------------------


—tiBanı da getir-tereyağ, yu- • iftiuta, marmelad. Sabah sabah kuv vetli (dcjöae) yapmazsam .ıkalori almam, bende kuvvet azalır! diyerek tıkınacaklarını mütemadiyen is marjıyor, bakkalın defteri do ika-, bar d tk ca - kaba rı yordu.
Böylece döı t gün geçmiş, Mehli-kada .kuruntular başlamış 11 ? -Yalı-
ya Eeyden haber yok. Bir kere ol- O bey şimdi seni düşüne düşüne ı »urt ecsahaneje telefon etmeli, ‘Modada n gelip .gelmediğini sormalı değil miydi?
Akşamları hep beraber çıkıyor* lor, Beyoğlu Doğru yolunda dolaşıyorlar, Taksim bahçesine, Maksim sinem asın a filân giriyorlar. A-cabn gördü de, yalanınıı anladı mı kızdı mı?
('Yengem b'ileşti, Şişliye döndük diyo acaba telefon etsem mi?<) der-' kc-n,. Madam Katerin atıhverdi: — Biraz daha ( - ---i- - • V >a
— Ben de cenabını tlerâgıış -ede- derd, e
• ’

Karadenizde görülen mayınlar
Karadeniz sahülerinde Midye ile ; Kostoroz arasında mayın görülmüş ■ ve keyfiyet denizcilere tebliğ edil mek üzere Denizyollarına bildirll-nıiştir.
-fc T1 A
13G1
Rumi
Haziran
3


HAZİRAN 1943
%
Çarşamba

1367
Hicri Şaban
8

Ruzı Hızır 42 - AY - 6 Gün İGS
Vahitler
Güno§
Öğle ikindi
Akşam Yatsı îmsâk'
Vasatı S.
5
13
17
20
22
3
D.
26
14
15
43
46
09
Ezanı
S.
8
4
8
12
2
6
D.
44
32
33
03
27

i


aktüallteler
petrolleri
ı
I
kurtulmak
için g*
I
ve
Omurtak bu sefer de
• •
teşkilâtı
Hükfı-
Bugiin
Alman-
oda-
Hin-
jasaportuıııu kuvaa
AvrupalI siviJ
Dün bildirildi
Bu -
r
kısa biç zamanda yap ödene başka bir zevk
Albeni imkânı
Pasaport vizesi ve şekli hakkında, Dışlşler Bakanının, İstanbul vapura vaziyeti hakkında da Ulaştırma Bakanının nazarı dikkatini celbederlz
On üçü çeyrek jeçe, memleketimin bir parçasını teşkil eden konsoloshanemizden ayrıldım.
edecektir. Burada Türk heyeti işgal hava kuvvetleri komutanı General Curtis Lemay'e misafir ve müteakiben Amerikan işgal bölgesini gezecektir.
Oünyanın biricik incisi Türkiye wa istanbula jıd hiç, amma hiç bir şey yoktu.
ve ya-
~ Şehri-
Birleşmiş müuıessi-ve hıfeıs-temasları-
f
(
£ daki buğday mahsulü 60 mil -ı yon kentaldan fazla olacaktır, vr Hiikûmet vumaa khıı^dnvm
Bunlar, en küçük bir himmetle ur lalı edilir. Fakat, turizm ve propogan dûSi hakkinda, makamı harekete
dlgini tayinde biz
Desenize, bu tş
i
4
Hindistan da şeker ihraç edecek
Yeni Delhi; 15 (AP) distan hükümeti bundan böyle li
sanssız şeker ihracına müsaade etmekte olduğunu bu akşam i -lân etmiştir.
Bu moa'ola başı boş bırakrt-M emlak»'
• ••
şevkleri etrafında ihtiva etmek-
vize almak
Kîktai nazarım öv
rilrnak için Fransız
pasaport almıştım.
dönecektim.
Paristen avdet hazırlıklarımı yapar* kon, ecnebiler gibi Türk vatandaşlarının da, Türk konsolosundan vize almak mecburiyetim hatırlattılar. Evvo lâ inanamadım. Çünkü bir ay evvel momlekethnden
Bir ay sonra vatanıma Bir vatandaşın memleketine dönmesi kadar tabiî bir şey olamaz. Fakat ken di kendime, bu mantıki düşünüşü benim yapmaklığım kâfi değil, hükümetimin yapmasa râzım dedim ve Paris Türk konsoloshanesinin yolunu tuttum.
Muayyen saatten oir çeyrek sonra açılan kapıdan »çeri girdim.
(1
Aziz arkadaşımın asil duygusun^ iştlrâk atmiyecak 3İr vatandaş yoktur. Sırasında maıiMvaete milyonlar getirecek Türk turizm* hakkında iddialar dernıeyan edenler nerede?... Bu kadar fooi ve aoıklı bir ihmal olur mu?... Bu işler ile uğraşan, milli bir makam yed mutu.
makta devam ed>ıoek mi?... te yazık ve günah değil midir?
Almanyaya gidiyor
Marsilyadun İstafioıH vapuruna ıjek diğinı zaman, her masanın üstünda İsviçre, İtalya, Fransa, Yunanistan, turizmine aid broşürleri görünce isyan ettim. Hiç olmazsa, öıze aıd bir ı» şür, bir Mtab, bir fotoğraf. Yarabbi, bu ne alâkasızlık, bu... ne kayıdsır» lık, dedim... dedim... Fakat susama** dım, dedi.
r
• •
I Londra: 15 (AP)
> beyanatta bulunan Dışişleri Ba ! I kanlığı sözcüdü, Büyük Britan-
3 pâZIRAN 943
SAYFA: 3
Yapfıkda ne Oldu sanki?
idareci
Ingiltere, Haytaya petrol naklim durdurdu
Londra: 15 (AP) — Dış işbri Bakanlığına mensup bir zatın verdiği malûma ta göre, İraktaki Kerkük pexol kuyularında Hayfa dari tasfiyehanelere boru larla petrol nakli bir aya yakın bir zamandan beri dırdurulmuştur: Çünkü, ■ Baıb sahpsı olan bir yere petrol şevkinin tehlike li olr iş olduğu» düşünül-miştür.
Sözcü bu kararın Is raJ devletine karşı iktisa, t dî bir boykot mahiyetinde
> sayılmaması lâzım geldiği « ni de ayrıca kaydetmiştir. | Kerkükteıı Hayfaya ge-
> len borular Ürdünden geç < mektedir. Dışişleri sözcüsü / boruların, Ürdünden Filis | tin topraklarına girdiği f noktada kapatıldığını söy ? lemiş ,fakat orada tasfi C ye edilip edilmediği veya > (Jrdünde tasfiyehane bu -| luaup bulunmadığı hakkın r da malûmatı olmadığını
» bildirmiştir.
| Yine ayni zatın verdiği i [ zahata göre, Ingiltere hü i kameti Filistin üzerindeki r himaye idaresini terketme » den evvel İngiliz petrol ı gemileri Hayfadaki depo-
> lardan mümkün olduğu ka I dar çok miktarda petrol
getirmeleri emrini almış-
> lardır. Onun için, bugün
[ Hayfadaki depolarda ga-
> yet mahdut miktarda* pet b rol vardır.
Almanyanın istikbali
-----o-----*
Frans*, anlaşmayı tıeatizt.sdlk itmedi
Londra. 15 (AP)
yada bir federasyon hükümeti kurulması hakkındaki anlaşma Benelüks (Belçika, Hollanda ve Lüksemburg) hükümetleri tara fından da tasdik edilmiştir. Bu suretle, anlaşmayı yalnız Fransız hükümeti henüz tastik etme miş bulunuyor.
Fransanın bu husustaki vazi yeti daha tevazzuh etmemiştir. Yalnız anlaşma Fransız Millet Meclisinde şiddetli tenkidlere maruz kalmaktadır.
Yunanistan sularındaki Amerikan h *ıb asmileri
Atina, 15 (AP.) — Dün 10 dan fazla Amerikan havb gemisi Girid adasına varmıştır. Bövlece hâlen Yunanistan kara sularında 24 Ame' rikan harb gemisi bulunmakta o-iup, harbdenheri Amerikan donanmasının bu bölgede yaptığı en büyük yığmağı teşkil etmektedir. A.1 anya ıçtn Ameri-fcadan satın alınacak tütünler
Frankfurt, 15 (A.A.) — (Reu-ter>; Alman tütün ekflperlerüe Ex-{ort - lmport müşterek müesseBe-ınin Amerikalı menfurlarından b» n 3 milyon İngiliz liralık yaprak tütün satın almak maksadile bu hafta içinde uçakla BirleşiJt Ame-rik&ya gideceklerdi!. Bu mikdar tii $ün 20 milyar tane sigara imâline yetecektir. Yapılacak oian bu aüta işi. Almanyanın işgaliıjdenberi ln-£îlız - Amerikan bölgelerinde en büyük tütün aJi4 verişi olacak ve taamine göre, tütün karaborsasını tiSen «ona erdirebilecektir
luha bonıeransı
.Va^ingLnn,: 15 (AP;
güa Rusy?, Tuna nehıi üzerinde milletlerarası serbest sej rü -öö'eri tevıine matuf bir 10 dev lei konferansı yapılması huşu -auıdaki bir Amerikan teklifini küsül e'/mişLir.
Dışiş/eri Bakanlığına göre, Rısya. 30 Temmuzda yapılacak bı konferansa Avusturyanın iş tiak ettirilmesi hususundaki rmhalefetinden Napoli : melivat sırasında bir kadının karnında iki tane kan durduru cu pens bulunmuştur. Kadın bun daıı on yıl kadar evvel bir ker re daha ameliyat edilmiş bulu
nuyoıdu. (A.A.)
Motosikletten daha hafif uçaklar
Londra: — Yeni inşa edil miş olan İngiliz uçakları Manş denizinin üzerinden geçerek tak riben 7 litrelik bir benzin sarfı yatile Belçikadan îngiltereye gelmişlerdir. 500 Ingiliz Uranı kıymetinde olan bü bir kişilik uçakların ağırlığı, bazı nıotör-sikletlerden daha hafif olup, 200 kilo kadardır, ve 100 metre den daha az bir mesafeden hava lanmaktadır. 1 (AA.)
flelçika kralı Leopold, yurdunu dönebilecek mi? , ir Brüksel: — Belçika kabi nebi, kral Leopoldun 1880 ta -rihli bir kanuna dayanarak ile ri sürmüş olduğu teklifini kabul etmiştir. Kral bahis mevzuu kanuna dayanarak Belçikaya av deti hakkında umumî efkâr ara ı sında bir parlamento tahkika -tı açılmasuıı istemiştir.
Bakanlar, halkın duygularını




da gazetecilerin sordukları muh telif sualleri cevaplandıran söz cü, İngiltere ile Amerikanın Orta Doğuyu aralarında paylaşmak veya kontrol etmek " hususunda her hangi bir tasavvurları olma dığını beyan etmiştir. Filhakika Komünist Daily Vorker gaze teninin bugünkü bir yazısında, Birleşik Amerika ile Ingiltere -nin bu konuda bir anlaşma yap tıklan iddia edilmiştir.
Bakanlık sözcüsü şunları söy Iemiştir: Durum şu şekilde hülâsa edilebilir: Başkan Truma — nın İsrail devletini ani olarak ta nıınası îngilizler için bir sürpriz teşkil etmiş ve bu hareketin hemen akabinde, Ingiltere ve A merikanm Orta Doğuda ne yap mak tasavvurunda olduklarını anlamak üzere iki hükümet ara smda görüş teatilerine başlanıl mış ve bu konuda zımnî bir anlaşmaya varılmıştır.
Çörçile verüen tarziye
Londra: 15 (AP)
Vinstou Churchill, Başbakan muavini Horbort Morrisou tara fından verilen tarziyeyi kabul etmiştir. Morrison, Churchillin A vam Kamarası toplantılarına pek seyrek iştirak etmekle berd ber, muhalefet lideri sıfatile yıl da 2000 Ingiliz lirası ücret al -makta olduğunu söylemişti. Morrison dün gece Londra gaze telerine gönderdiği bir mektub-da alenen tarziye vermiştir.
Churchill 42 kelimelik bir-mektupla tarziyeyi kabul ettiği ni bildirmiş ve şunları yazmıştır:
Isnadların geri alındığına memnunum. Bu itibarla konuyu Avam Kamarasında bahis mevzuu etmeğe lüzum yoktur.****
Churchill, dünya ölçüsündo yayınlanan muhtelif makaleleri hat’ratı ve verdiği demeçlerden elde ettiği muazzam gelir saye -sinde zengin, bir adamdır. Bu -nun'a beraber, bu gelirin tuta -rı şimdiye kadar açıklanmamış Mır. Eski Başbakan dün Morri-scuıun isnadlarını Mecliste ba -his r.ıevzuu edeceğini söylemişti.


Otaşmakaleden devam) labalık vo geniş halk kitleleri kendilerinden ltaçınılrnosı lâzım gelen elemanlardır. İllimi Uran geçen lıafta Giresunda konuşurken no diyordu? Meydanlarda lıalk ile gö rüşmek, toplanmak; konuşmak niçin?... Memleket menfaatini ilgilendiren hususlar görüşülecek ise onun tam yeri Millet Meclisidir. Muhalifler orada fikirlerini, düşüncelerini açıklasınlar; münakaşalar yapsınlar.
Halbuki bütün memleket yıllarca tecrübeden sonra öğrendi ve gördü ki Halk Partisi zora dayanarak eldo ettiği bir çoğunlukla Mecliste muhalefete ağız açtırmamakta vo no söylenirse söylensin o, yine bildiğini okumaktadır, ilil mi Uran istiyor ki Demokratlar -ve umumiyetle muhalifler dört davar arasına sıkışsınlar, hiç dışarıya taşmasınlar, orada da Halk Partisi çoğunluğu bu azınlıkları dilediği gibi ezsin ve bastırsın. İşte Celâl Dayar bıı düşünce ve politikaya hücum ederek bağırıyor! Meclisde tenkidler yaptık da ne oldu sanki?... Vo Demokrat Parti lideri en yakın teukidlerini sayıyor: Su işleri için 95 milyon lira ayrılmıştı. Biz büdce konuşmaları sırasında acı acı feryad ettik. Hat tâ ikaz ettik, doğru yolu gösterdik ne netice alındı?... Hiç... Ve nihayet memleketin bir çok yerlerini sular hastı...
Büdce konuşulurken yükün ağır lığı üzerinde Demokratlar ısrarla durdular, israfın önlenmesini istediler, netice ne oldu?... Hiç... Yine onlar bildiklerini okudular, ne yıllık ve yolluktan vazgeçtiler, ne yattan ve hususî trenden veya aşçı masrafından indirme yaptılar.
Bütün bu halleri gören ve bilen Celâl Bayar Halk Partisi erkânı ve tarafdarlarile Meclisde tartışına ve çarpışmadan büyük bir fay da elde edileıniyeceğine kani olduğu içiu milletin nabzını yoklamıya karar vermek zorunda kalmıştır.
Seçim emniyeti bahsinde millet kitle halinde Demokrat Partinin arkasındadır. Yani reylerin dürüst ve namuslu bir şekilde verilmesi ve verildiği gibi de tecelli etmesi tarafdarıdır. Fakat iktidardakiler bir türlü bu en meşru, cn basit hakkı bile vermek istemiyorlar. Bayana dediği gibi damla damla akıtmak tarafdandırlar. Halbuki Seçim emniyeti, fikir hürriyeti, toplanma ı^e münakaşa serbestliği Avnıpaum ve Demokrasilerin bundan yüz elli yıl evvel elde ettik leri nimetlerdir. Biz bir buçuk a-sjr Demokraside geri kalmış iken hatâ tereddüıMer ve bocalamalarla geçirilecek vakte sahib miyiz? Bu suale hiç göz kırpmadan hayır cevabı verilebilir.

Bayar yurdun köşe ve bucağını dolaşıyor ve yılmadan seçim emniyeti üzerinde duruyor, öyle görülüyor ki Demokrat Parti bu bahiste hiç bir uzlaşmaya yanaşmıya-caktır. Bunda ne kadar haklı olduğu gün gibi açıktır. Reyin emniyeti ve masunluğu bir pazarlık zemi ni olabilir mi? Nerede adlî veya başka bir yoldan kat’i teminat var sa orada seçimler memleket için bir nefes alma sağlar. Bakınız İ-talyada adlî teminat altında yapılan Nisan seçimlerinden sonra komünistler bile neticelerden ne kadar şiimyet ettiler. Sekiz milyon kişi hu partiye rey verdiği halde karşı partilerin galebesi karşısında işe hile, fesad, tarafgirlik karıştı diye hiç bir ses duyulmadı. Fransada da öyle... Ingilierede de büsbütün öyle... Yalnız, bizde seçim Halk Partisinin bir oyuncağı
(r------------------------------------------------------------------1
| Gün ün enteresan haberleri| î V________________________________________________________________
anlamanın pek müşkül olacağı kanatinde bulunmaktadırlar.
İslâm Enstitüsü Nairobi:’
ğiııe göre Agahan, Moııebasada bir Islâm enstitüsünün kurulma sı için 100 bin Ingiliz liralık bir bağış yapacaktır. • Ingiliz hükümeti bu maksatla ayni, miktarda Keuya hüku nıetide 50 bin Ingiliz liralık bir yardımda bulunacaklardır. Enstitü Doğu Afrika ve Zanzibar daki Arab camiası ile Agahan mezhebi taraflarına yüksek eğitim temin edecektu*.
Bu suretle din enstitülerinde ki bir çok genç Arab’ve Hintli nin teknik ve meslekî eğitime yönetilecekleri umulmakladır. Pompei'nin yıldönümü iic Poınpei: — Dünyanın ço şitli bölgelerinden gelen lıafri -yatçılar Roma civarındaki Pom peiye gelerek, küllerin altında çı kan bu şehre vurulan ilk kaz rtianm İki yüzüncü yıldödünıUnii
Yeni talimatnamede bilhassa 5 den az no^ alanların durumları gözönünde tutuluyor Ankara, 15 (Hususî) — Millî
Eğitim Bakanlığı erkek orta san'at orta, yapı okullarile erkek san’at ve yapı enstitüleri imtihan yönetmeliğinde bazı değişiklikler yapmıştır. Bu değişikliklere göre birinci ve ikinci kanaat dönmeleri sonunda sınıf öğretmenleri kurulu toplanacak her öğrencinin bu dönemlerde başarLderecosini incellye cek ve laliiRssa beşten daha az not almış olanların müteakib dönemler
Avrupadan yurda ge- Toprak Ofisi İstanbul tiriiecek mülteciler
------o------
Ankara, 15 (Hususî) — İtalya İsviçre ve Yunanistanda mülteci ırkdaşlarımızın memleketimize getirilmesi işile meşgul bulunan İskân Genel Müdürü Cevdet Atasagun Avusturya ve Almanyadaki kampları da gezerek Türk ırkından olan mültecileri tesbit etmiş ve Berne dönmüştür. Cevdet Atasagun Bern elçimizle birlikte Birleşmiş Milletler mülteciler teşki lâtile hükümetimiz arasında akdo-lunacak anlaşmayı imzalıyacak bilâhare yurdumuza dönecektir. Bu anlaşma mültecilerin Türkiyeye gelmeleri pılacak muameleleri tedir.
Dünya sağlık
Ankara, 15 (Hususî) — Birleşmiş Milletler dünya sağlık teşkilâtı birinci asamblesi 24 haziranda fenevrede toplanacaktır. Bu toplantıya hükümetimizin de iştirâki kararlaşmıştır. Delegelerimiz önümüzdeki günlerde (tsviÇreye hareket edeceklerdir.
Toprak Ofisin elinde kalan pamuklular Ankara, 15 (Hususi) — Toprak
Mahsulleri Ofisi Sümerbanktan satın almış olduğu bezlerden elinde kalanları Ticaret Bakanlığının tâyin edeceği esas ve fiyatlarla hububat karşılığı satmaya M8-49. tikraz yetkisine dayanacak çıkarı-mnhsııl yılı içinde yetkili kılınmıştır. -
Komünist propagandacı yapan öğrenciler
Ankara, 15 (Hususî) — Komünistlik propagandası yapmaktan 6anık olahak haklarında tevkif kararı verilen Veteriner Fakültesinden 8 öğrenci hakkında savcılıkça yapılan tahkikat sona ermiş ve bu hurustaki evrak, görülen lüzum ü-zerine ilk tahkikat yapılması'için sorgu yargıçlığına gönderilmiştir. Diğer taraftan Hukuk Fakültesi ikinci sınıf öğrencilerinden Ahmcd Güler de komünistlik propagandası yapmaktan sanık olarak savcılığa verilmiş ve yapılan ilk sorgusu sonunda tevkif olunmuştur.
ve rey sandığı bîr hokkabaz kutusu halindedir. Bu bul devam edebilir mi?...
Demokratlar daha doğrusu bütün yurd halkı bu canhazlığa son verilmesine ve derhal yeni seçimlere geçilmesine tarafdardır. Kaksız mı?...
A. Cemaledılin Saraçoğlu
kutlamışlardır . .
Italyan Eğitini Bakanı Gui- 7 do Gonella, doksan bilgine, bu | vesile ile dökülmüş bronz ma- I dalyalar vermiştir. |
Roma şehrinin zenginleri için i bir sayfiye yeri olan Pompei, 4 sene 79 da Vezüv yanardağının ( indifa etmesi üzerine küllere gö 2 mülmüştü. (AP) {
Mişel Cenevrede /
★ Cenevre: Beş gün evvel 1 Atinada evlenen eski Rumen J kralı Mişel ile Prenses Anne bu ı sabah tayyareyle buraya gelmişi lerdir. Kendi otomobillerde bu j radan Lausaııne'a gidon yeni ( evliler balaylarını orada bir o 4 telde geçireceklerdir (AP) t
Hindi Çinide 18 bin Fransız^ askeri öldü 7
★ Saigon: — Fransanın Hin ) Çiçideki eserlerini koruma birli 1 ğinin sözcüsü pazar gün üSai - 1 gonda bir konuşmada buluna - 1 rak, Fransanın Hindi Çinide iki ( yıllık bir savaşta on sekiz bin asi lo r kayboltiğini açıklamıştır. 4 Sözcü, Hindi Çinide kurulan 4 Fransız taraftan hükümetin < Vietnam Cumhuriyetine karşı î mukavemet edemiyeceği söy - / lenmiştir. (AP) ■ de durumlarını düzeltebilmeleri 1-çiu gereken tedbirleri kararlaştıra çaktır. Dışarda bitirme imtihanına girecek olanların erkek san'at ve yapı enstitülerinin beşinci veya ö-zel beşinci sınıflarından ayrıldıkla rina göre yalnız hn »nmularm son sınıflarında okutulan derelerden imtihana tâbi tutnlarafclar veHtıak-larında yeni kabul edilen yönetmeliğin bitirme imti.hWhrri(e ilgül hü kümleri tatbik edilecektir. müdürüne izin verildi ------o------ - xvaıjro Ankara, 15 (Hususî) — Toprak bulunan'Mahsulleri Ofisi İstanbul şubesi müdürü Ilhami Mashara bir yıl izin verilmiştir. Bu müddet içinde Ofla İstanbul şubesi müdür muavinleri tarafından idare edilecektir. Ilhami Mashar da bir yıllık izinini 'Birleşmiş Milletler < nezrimdeki Türk delegasyonunda müşavir olarak çalışmakla geçirecektir. Bir Polonya (ticaret heyeti geliyor Ankara, 15 (Hususi) — Ticaret Bakanlığı yabancı memleketlerle o-lan ticari münasebetlerin arttırılması için temaslarına devam etmektedir. 8 temmuzda bir ticaret ve tediye anlaşması için müzakerelerde bulunmak üzere bir Polonya heyetinin şehrimize gelmesi beklen pektedir. Avusturyaldarla başlı-l yan görüşmeler biçmek üzeredir. İtalyanlarla yapılacak görüşmelerin hazırlıkları da bir hayli ilerlemiştir. Diğer taraftan, Arjantinle Buenos Airesde büyük elçimiz Ar-jartiıi hükûmetile temaslar yapmaktadır. 55 milyon lûrahk tahvilât satışa çıkarılıyor Ankara, 15 (Hususi) mete verüen 125 milyon liralık is- lan 65 milyon liralık bicmci kısım tahvillerin satışına önümiudeki pa zartesi günü başlanacaktır. Yüzde altı faizli olan bu tahvillerin satışı 30 hazirana kadav dev ı tu edecektir. Mahrukat Ofisi lâğvediliyor Ankara, 15 (Hususî) — İstanbul Mahrukat Ofisinin kaldırılmasına Bakanlar Kurulunca karar serilmiştir. M. Vieö bugıta Atıaaya o Ankara, 15 (Hususi) mîzde bulunmakta olan Milletler Sağlık teşkilâtı li N. Vinö sıtma savaşı sıbha işleri hakknıdakl na devam etmektedir. N. Vinö yarın uçakla Atinaya hareket edecektir. İki kişiyi öldürdü., fakat.. -----o----- Akil hastası olduğu ani aşıdığmdan cezadan kurtıuıldu Ankara, 15 (Hususî) — Bundan bir müddet önce karısı Nuran ve komşusu Makbuleyi ekmek bıçağile viicudlarının muhtelif yerleı^ıden yaralamak suretile feci bir şekUde Öldüren Emin Zanbağıu Ankara a-ğırceza mahkemesinde yapılan duruşmasında sanık avukatı Hâmld Şevket, sanığın akıl hastası bulunduğunu ileri sürerek’ Tıbbı Adlıcı? muayenesini istemiş ve bu taleİ) mahkemece kabul edilmişti, öğren diğimize göre Tıbbı Adilce yapılan müşahede sonunda Emlıı Zanbağıu r.klî malûllyet ve kıskaçtık sebebi, le bu suçu İşlediği sabit gÖrülorel( cezaî mes’ullyetl olmadlığı kabul edilmiş ve bir akıl hualahaneslnâ yatırılmasına karar verilmiştir. .... Kadıköy ikinci Sulh Hukuk Yargıçlığından: 948/234 Kadıköy Bahariye caddesi 69 No. da mukim ölü Haşan Selğ-haddln Kurukahvecl oğlu küçük Ersin Kurukahveciye ayni yapının vasi tâyin edildiği yaynıla-de oturan teyzesi Lema® Sayla, nır. Pek acı bir hakikat Sözüne vo görüşüne inanılır bir arkadaşım anlattı. Pasaportumun vizoslnl yaptırmak üzere müraoaat ettiğim isvîp" ro konsoloshanesinin kabul salonunun duvarlarında ve masalarının üzerlerin de bütün İsviçrenin turistik noktasından reklamları, broşürleri, mecmuaları tam mânasile göze çarpıyor sinin, cazibesinden bulunmuyordu^ Transit şeklinuo len seyyah, derhal piştiriyor ve hiç olmazsa on beş günlük bir İkamet müsaadesi almak zaruretini hissediyordu. Hele memur ve konsolosun hüsnükabylü ve memleketin turizm hareketleri halkındaki izahı vo vazifesini en ması, müracaat vermekte idi. İkinci vizeyi konsoloshanesi salon ve duvarlarının bu bakımdan tertiblenmesi, bu memle ketlerin seyyahlara ne kadar ehemmiyet verdiğini, daha doğrusu bu memurların memleketleri ile ne kadar yakından ve candan alâkaları olduğunu göstermekte idi. Her devlet konsoloshanelerinin öğleden evvel 10 - 13 arasında çalışmaları beynelmilel bîr teamül iken bizim konsoloshane faaliyetine ancak 11 de başladığı için bir saat antrede beklemek zarureti hasıl oldu. Bekleme salonu olmadığı için, bura* da, seyyahları ılâkadar edecek reklânt ve broşürlerin bulunmamasını pek Ur biî buldum ve bütün heyecanımı ancak bir saat sonra gireöilece^ım kabul i*-lonuna saklıyordum . . ’i 1 Memur ila .sahihlerini ayıran w* ticarethane tezgahlarına benzıyen bölmelerin önün a a jtze muamelesini, hif bir kelime teati itmeden, tııç htr tebessüm eseri görmeden, memleket hakkında içten $eien bir suale muhatap olmadan yapt ritım. Fakat maat-tessüf ikmal edemedim. Zira, imza salâhiyetini haiz öay konsolos, konsoloshanenin kaparıma saati olan on ü-çe çeyrek kala gelirmiş. Mecbur» bir bekleme. Memurların /osurttukları sigara dumanı arasında ve daki sıra üstümle emeklemeyi tercih cttiın. Etrafa gezdirdim ve İstanbul ecnebi konsoloshanelerindeki propaganda vasıtalarım arıyordum. Türk konsoloshanesinin duvarları boş, masaları boş, her şeyi oo^iu. Türk konsoloshanesinde, Türke Tür* kiyeye aid hiç öır şey yoktu. Bilâkis, kenardaki bir masanın üzerinde, Fransız su »ahırlarının kot d’A* zürün broşürleri göze çarpıyordu. Bir kaynaşmj jidu. Pasaportlarımız içeri odaya gitti. On dakika sonra geldi. Mahiyetini tahlil edenııyeoo-ğim bir eda ile. efendi eliıne verdi. hangi mercii, hangi getirmek lâzım gol* do mütehayyirlz. de Allaha kaldu İDARECİ A I A I Ü I SAYFA! 4 A I <--------------- ) San köy bucağı ‘( • •• İzmir piyasasında Iskt ik İşi 11 ^fıiFO’MiıIııit Iss&kl' sscma fcöü I I Bazı müddsbrden yüzda yirmi ih aç fonunun ka.dırıl-ması istenecek, T. Bakanlığına bu hususlar bildirilecek < ------o------ r î S^7 yılında »beri devam öden / 1 elektrik işi yarmı bir halde J c bekliyor. Belediye reisi ve 1 > »iflkiye nıiidürünün yaptırdık > - lart su boruları da 17 metre- < j den düşen suyun tazyıkuıa » < dayanamazmış ( Göııeıı:-Hususî) — Gönen il çeeinin Sarıköy nahiyesi beledi yesi akar sudan istifade ederek 947 yılında elektrik tesisatına bağlamıştır. Elektrik tesisatı işi için nahiyenin müdürü ile belediye reisi evvelce birlikte lstanbula gitmiş ler, bir kaç güıı Istanbıılda kaldıktan sonra elektrik işini temin edebilmişler ve en nihayet Dahi yeve dönmüşler! Bundan sonra elektrik tesisatına başlanmış. | Nahiye müdürünün elektrik işi ni meydana getir mek için Istan bula gitmesi. îstanbulda kalın - kafileyi teşkil eden 1 cıcnizaltılann sayısı malûm değilse de, bu denizaltılan içinde azamî sayıda bahriye efradı bulunduğu tesbit edilmiştir.
Arjantin sularında teslim olan veya zobtedilen üç Alman denızal-tısı bunun en açık bir delilini teşkil etmektedir.
^Esrarengiz» kafile mürettebatı mayısına Adolf Hitlerin maiyetini teşkil eden grupu da hesaba katmak icab eder.
Bunlardan başka altıncı kıta Olarak adlandırdığımız güney kutub bölgesinde muhtelif vazife ifasîle mükellef bulunanlar da hesaba katıl malıdır.
• (U—530) ve (U—977) denizaltı ndhettebatı efradının jnk gene ve bekâr unsurlardan müteşekkil olması, Adolf Hitlerin Almnnvaya avdet etmeden evvel daha bîr çok seneler uzakta kalacağına kanaat getirdiğini îsbat eder. Mürettebat arasında evli olanların Atlantiğ? arılmadnn Norvecte karaya çıkarıl mış olmaları keyfiyeti de hesaba katılmalıdır.

1839 senesinde doğduğuna göte Adolf Hitler henüz ihtiyar sayılmaz. Aradan yirmi sene dahi geçse kendisine refakat etmekte olan gençlerin büyük bir ekseriyetinin yaşları, 40 ı tecavüz etmlyccelctlr. 00 yaşında olduklarını hile kabul edelim^


Günün Mevzuları
tersler
kararlar ve bir düşüne hasına konduğu zaman meydana çıkacaktır.
Esasen bu gibi mühim olan dinî ve ahlâkî meselelerde din aleyh darı olarak tanınmış olan muayyen bir harbin oy ve kararı kâfi gelmeyip milletin genel oyuna müracaat etmek en doğru ve samimî bir hareket olur. Zira din aleyh-darlığı vapan ve halkça isimleri malûm bir kaç müfrit zümreden maada hiç bir Müslümanın, evlâdını din ve ahlâk derslerinden mah mm etmek istem iveceği pek tabiî bir keyfiyettir.
İslâm ülkesinde İslâm bir mîlletin, okullarında evlâdlarına din dersi verilmesi için ebeveyninin muvafakatini almağı şart koşmak kadar garib bir zihniyet ve- karar *asavvur edilemez.
Böyle bir takım gayrı müsaid şartlar altında ilkokulların son sınıflarında gösterilecek olan basit bir din ve ahlâk dersile, cihanca tanınmış olan Türk ahlâk ve seciyesinin muhafaza ve takviyesine imkân olamıvacağı pek aşikârdır.
Uzun zamandanberi ihmal edilen bu dini ve ahlâki terbiyenin noksanından husule gelen çöküntüyü görüp anlamak için uzun boylu düşünmeğe hacet yoktur. Günlük gazetelerdeki vmkuat ve ardı arası kesilmiyen suiistimallere sadece bir göz gezdirmek kâfidir.
Eğer hakikati idrâk ederek millet ve hükümeti bir ahlâk çöküntüsünden kurtarmak ve işe samimî olarak sarılmak istiyorsak bu,
ol-
Adolf Hitler’in öz çocukları duğu malûmdur. Bu arada vefat et tiği takdirde, Naziliğin Almanyada tekrar iktidarı ele alması için girişilecek harekâtın başında çocukla
rından birinin bulunabileceği de. bir hakikat olarak kabul edilebilir. J GAZİLER NEVYORKU BONZAİL A MA ÖA ^HA ZIRLA NMA KTA İDİLER..

o.Muğunu
dikkate a-
Mütlrfik
Adolf Hitler ve taraf darlarının diiDya sahnesine yeniden çıkmas için Slav devliler blokile batı devletleri arasında bir ihtilâfın patlak vermesini beklemekte olduklarınsan da zerre kadar şilbhe edilmemelidir. .
Bunlar, Almanyada Naziliğin ölmediğini, diğer memleketlerde de| bu cereyanın mevcud pekâlâ bilmektedirler.
Fakat burada nazarı lınacak bir nokta var: devletler askerî kudretlerinden üstün bir harb potentieli ile desteklenmedikleri takdirde: birbirlerinden uzak bölgelerde dağınık bir halde bulunan bütiiıı Nazi yeraltı kuvvetlerinin kendisine hiçbir yardımda bubınamıyacaklarını. Hitler ve tarafdarları pekâlâ bilmektedirler. Üstelik bu yeraltı Nazi mukavemet kuvvetleri daima takib edilmekte olduklarından Hitlere bir fa ide temin etmeleri veya edebilm? leri çok şübhelidir. .
Acaba Adolf Hitler ve taraifdar-ları miidhiş tesirleri haiz silâhlara herşeyi yerle bir edecek silâhlara malik bulunuyorlar mı?..
Nazi diktatörü ve maiyetindeki grup tesirleri atom bombasını ge-rido bırakacak silâhlar imâl edeb.-lecelc bir durumda mıdırlar?..
14 Temmuz 1946 tarihinde Va-şiugton askerî makamları tarafından ilk defa ifşa edildiğine göre Nevyork şehrine karşı yapılacak hücumda kullanılacak süperzoniK bombalar: harbin sona ermesi sırasında Nazi fen adamlarının ikıııa le çalıştıkları 138 gizli silâhlardan biridir.
Birleşik Amerika hava malzemeleri müdürlüğünde gizli teknik servisi şefi albay D. L, Putt geçenlerde bu hususta yapmış olduğu bir demeçte, Almanlar tarafından imâl edilmekte olan bu bombanın 246 bin metre yüksekliğe çıkması lâzım geldiğini bildirmiştir. Bu bombanın imâli sona erememiştir..
(Sonu yarın).
10 no


kurs ha-
kararlaşlınlmı.'}-

dinî ve ahlâkî terbiyeye ilkokullar *ian başhyamk lise son unıfları-na kadar muntazam bir program dahilinde ve mecburî olsrak devam etUrniMKUK lâzımdır. Aksini iddia etmek kendimizi al.fktmak-tan başka- bir şe-y değildir.
hr»am ve hatib kursları: Bu ten risatın okul namile değil, lihde yapılması tır.
Okuldan toaksad; din ÎFıkkında hiç bilgisi olıruyan gençleıte muav yen bir müddet ve program dahilinde muntazam bir tedrisat ile gereken bilginin verilmesidir. Kurslar ise halen mevcud olan imam ve hatiblerin bilgilerini arttırmak ve unuttuklarını hatırlatmak maksadHe kısa bir zaman zarfında yapılan tedrisat ve tatbikatı İhtiva eder ki bu vazife esasen her fırsattan istifade edilerek diyanet işlerince yapılmaktadır.
lmarn ve hatıbkrin bir eok evsaf ve bilgileri haiz olmaları lâzım gelmekle beraber her şeyden evvel Kur’anı ezberlemiş yani Hafız olmaları da icabeder. Din hakkında hiç bir bilgisi olmıyan orta tahsilli ve askerliğini bitererek tahsil çağını geçirmiş olan bir şahsrn —bu şerait dahilinde imam ve hatib olmak için istekli bulmak müm kün değildir— böyle basit bir kurs ile dini bilgi elde etmesinden sar fınazar bu müddet zarfında yalnız Kur’anı Kerimi ezberlemesine bile imkân yoktur.
Millî Eğitim Bakanlığı tarafından seçilecek olan ve din hakkında esaslı bir bilgiye malik olmıyar. lâik öğretmenler tarafından kurr adı altında yetiştirilecek olan bu din adamlarına imam ve hatibden ziyade yine din aleyhdarlarının tâ biri veçhile (Yobaz) ismi -.ermek daha doğru olur.
Efendiler; bu millet sizden yobaz değil her türlü meslekî ve u-mıımi bilgiyi haiz imam ve hat veriştirmenizi istiyor. Böy le olı. orta yetiştirilen imam ve latibl rin arkasında bir Müslümanın namaz kılması caiz olmadığı gibi h gibi imam ve hatiblörin cami v< köylerde halk arasına karıştırılması hem din ve hem de rncmle-ket için zararlı ve tehlikelidir. Bu işe 4âik bir idarenin başaracağı basit bir iş değildir. Eğer hakikî din adamı yetiştirmek isteniyorsa vazifeyi ehline yani bu işler de tecrübe sahibi olduklarında şüb he olmıvan dîn uzmanlarına terke dilmesi lâzımdır. Aksi takdirde e-sasen tatbiki kabil olmıvan bu yarım tedbir ve kararlardan elde e- * dilecek sonucun şu şekilde tecell edeceğini takdir etmek için kehanete lüzum yoktur
Vieni Bakanın müKMU
’dan sonra yeni kabi-mevki alan Cavid Oral un Baltanı) Fuad Sıruıen
kendi şahıslarının bahis mevzuu olduğunu söyliyerek kendileri ni müdafaa ettiler ve Çağların söz
W •
411 ---- İCli ııı oUo
lerini reddettiler. Oral ve Sirmen ■ hakkında söylenen şudur:
(Fued Sinncn birinci Haşan Saka kabinesine kırmıza 05’ vermiştir. Şimdi bu kabinede bir Bakanlık nasıl kabul edebilir?
Cavid Oral, toprak kanunu müzakeresinde hükümete kırmızı oy vermiştir. Büyük çiftlik sahibidir. Bugünkü vaziyeti ile bu hareketini naöil izah edebilir?)
Behçet Kemale hücum
Doktor Kemal Satır, çok sevdiği Behçet Kemale hücum ederek söz lerini yersiz buldu ve dedi ki: (Biz bir parti milletvekili olarak birbirimizi desteklemeğe mecburuz. Hü kfımetin olgun ve bilgili şahısları C. H. P. den seçilmiştir. Biz parti ve hükümet olauak el ele verip bir bi fimizi desteklersek yenmiyeceği-miz bir ır
Muamrn<-r ALakant CManisa) da h»ikâmet aleyhinde oldukça ağır it kamlarda bulundu ve Haşan Sakaya Hiruad reyi vermenin iınkâo-<ız olduf unu söyledi. Salca mu birinci kabinedeki muhtelif ha tâlanni) vakıalara dayanarak w« I bata çatıştı, sözleri yer yer gürül-talerle kesildi. Doktor İbrahim Tali’, Haşan Sa ka ve hükümetinin lehinde konuştu, Behçet Kemalin İnönü hakkırı-daki sözlerini ve gayrı mer’î Başvekil tavsifini reddetti. Hilmi cUran klirsüde Bundan sonra Hilmi Uran, kür-aüye gelerek kısmen Behçet Kemale cevab verdi ve ikinci Hasaa Saka hükümetinin tam Demokratik bir tarzda teessüs ettiğini ve devlet reisinin bütün partiler reislerde temas ettiğini tebarüz ettirdi. Hilmi Urandan sonra söz aian . Suud Kemal Yetkin, programın ba zı noktalarını tenkid etti ve hükümet programında xadcttiği işleri bir müddet içerisine sokmadığı i- [ cin bunların ne zaman yapılması I belli olmıyan işler olduğunu söyledi Bundan sonra Başbakan Haşan Saka, kürsüye gelerek bir saat kadar süren konuşmasında tenkid lere ccvab verdi ve geniş izahlarda bulundu. Müteakiben oya müracaat edildi ve itımad oyu alındı. Bugünkü tenkidter arasında, bn Inikumeti Meclis, sevmiyor, halk sevmiyor. Sözleri de sarfedilmiş-tir. Muammer Alakan da Saka hükümetini 9 aylık beceriksizliklerle doludur diye vasıflandırmıştır. Kırmızı oy verenler Bugün Grupta hükümete kırmızı oy verenler şunlardır: Fahri Kurtuluş. Behçet Kemale Çağlar. Said Odvak. Muammer A la kant. Fahri Karakaya. Said Koksal. General Vehbi Koca güney ise müstenkif kalmıştır. Erenköydeki &i(e faciası (Başiarafı I incide) lanndan Ömer Kemerlinin başkanlığındaki ve savcı muavini, Üsküdar Adalet doktoıu Haşnn Dönmez aantk' vekili Abdurrahman Şerot Laç, ile davacı vekili Suad Tahsin Turkten müteşekkil heyet dün sa-14 de Ortakoyde Yahyaetendi mezarlığına girmiştir. Gazeteciler ile taraftardan bazılarının hazır bu lunduğu heyet, önce AJâeddiuin mezarını tesbit etuiştir. Bu esnada sanık vekili Abdur-ruhman Şeref Laç kabrin üzerindeki ot ve çiçekleri göstererek: <— Şu otlar yeni dikilmiş, mezarın toprağı eşilmiştir. Lâle çiçek ccmetlerL de yeni komnnştur. Me* zar açılmış olabileceği için şu vaziyet zapta geçsin- demiştir. Bu yüzden hayli münakaşa cereyan et mir ve zabıt tutulduktan oonraJ di var içilip içinden Aiâeddinin cesedi çık it ilmiştir. Evvelâ usul veçhile Ada t doktoru Salih Haşini Dönmezden soruldukta: <—Hâdisenin vukua geldiği gün y'nî 10-3-9 ı7 tarihinde Haydarpn-sa Numune h^stahanesinde AîncJ-dinin kafatası acildi, mermi seyrim tıfdkik ettim. Kursunun sağ sakağın vufcarf ve ön kısmından 5 mi-fcmetre kntnmda delik açtığını p0r diîm ve o şekilde ranor verd;m. göstererek:) î.ste yara snvledi'rhrr yerdedir.► demiştir. Henüz etleri tamamen ciirumr-m:s otan eesedj«*n kafatasını avır-nrok îmkînRrz olduğu îem ceaecî ol ^ihi tabuta veriştirilmiş w l’unafn mühürlenerek Morga ^ör.-x'rfrmfstîr. ----------------------------- IDcr. Mesele, ne on iki adedırde, ne de şu mezheb veya bu tat ika te bağlanışta değil gerçekten yürragi de göründüğüme uygun Islâm oluş-♦ udrr. İslâmlığa gönürden bağlanılınca, riyakârlık, mandığımr, gayri surette görünis ve gösteriş, ta/n ve lian, tesni’ ve tahıcirdm. alıktan ve gizliden dil satmaktan çe-k’nm^k ve kaçınmak zarıtri v> rnec huridir. Böyle olanca da. bir tarar fa mensub görü^ı&rek batica nıez-heb ve farika timcin inanetarnn vc usultar I i o merneb ve tarikote niebpfi olmıvar .talklara yaldızlı I mer sahte ilâ/’* gibi rıınnvdc; din vo dünya ba/ky/undan aıhlAksırUğın tâ kendisi otar. (Allah tslânm her b rdini dalâlete düğmekten ve başkalarını katile sürüklemektin Ico-
laıamîye Kökünden Çıkan B*3li ba^iı kotlar
îmarrti , crjin fnıameti sevketme-7nltkları feir ûae-vpn h- ’7U?,aT‘ bakımından nuıaı -f.rka hrnini a,™anıak üze-revak, olan Ve inQan ayrı.
fıidarim on tın ı.aı-, < iiir r? t , bö,uınolcu rrotesorlerın
Ankaradaki duruşmaları





(Baştatafı 1 incide) yan namesini İsrarla okutmak.
3 —Imralı adasına yapılan bir geziye milliyetçi gençleri almamak. Milliyetçi gençleri sı -nıta bırakmak.'
Behice Boran hakkında:
1 — Sağcı talebeyi sınıfta hı -raknıak, bir talebenin tezini o-kumamak.
2 — Konferanslarında Konıü nizrni methetmek, Sovyet âlimle rini diğer ilim adamlarından üs tün göı mek, Sovyet rejimini ile ri Demokrasi diye göstermek.
3 — Semin erlerinden komünizmi methetmek ve en mütekâ mil cemiyet şeklinin Komünist cemiyet olduğunu söylemek nok falarından dâva açılması isteniyordu.
Pertev Nailinin izahatı
îlk olarak soıgusu yapılan Pertev Naili Boratav, kendisine isnad edilen noktalar hakkında izahat vererek, şöyle demiştir:
<■ — Tanıklar benim Türkçü lük aleyhinde bulunduğumu soy lüyor, Tiikçülük tarihine mal olmuş bir cereyandır. Meşruti -yetten sonra Ziya Gökalp ve arkadaşlarının ortaya attıkları bu cereyanın bizim fikir hayatımız da müsbet tesirleri olmuştur. Bunun fikir hayatımız da yaptı ğı iyi tesirler üzerinde bir çok ke reler durmuşunıdur. Bu bakımdan Türçülük aleyhinde bulun -mama, imkân yoktur. Tanıklar Türkçülük ile Turancılığı bir birine karıştırmaktadırlar. Ben bunu teknid ettim. Milliyetçilik meselesi ise tamamen uydurma dır. Ve hiç bir zaman milliyetçi lık aleyhinde bulunmadım. ' T>j-m iştir.
Pertev Boratav bundan sonra tanıklardan Şelâhaddin Ertür -kün Ziya Gökalp günü münâae betile bir konuşma hazırhya -rak kendisine getirdiğini bura da ırkçılığa ve T uranuığığa ait fikirlerin Ziya Gökajpa mal e -dilmek istendiğini görerek bu -nun doğru olmadığını söylemek suretile hocalık vazifesini yap -mış olduğunu söylemiş ve mı^ -lij'etçiliği anayasanın anlattığı manâda anladığını kaydederek vatandaşlar arasında ayınca ha raketler yaratan ırkçılığı ve Tu rancılğı tasvip etmediğini İnidir miştir.
,;Pertev Naili bundan sonra Na mık Kemal hakkında söylediği id dia edilen sözlere de temasla bun lanıı asılsız olduğunu kendisine iğbirar duyan bir talebe tarafın dan ortaya senelerce sonra atıl mış olduğunu ileri sürmüştür.
Niyazi Brrkesin Sorgusu
Bundan sonra Niyazi Berke -sin sorgusuna geçilmiş Niyazi Berkes 9 senelik hoca olduğunu hiç bic dersinde Komünizmi met hetmcdığini notlarında da buna rastlanmıjacağıııı Komünizm -den ancak içtimai nazariyeleri o kutan bir hoca olmak itıbarilo bahsettiğini ve kimseye bu hu -susta bir telkinde bulunmadığı -nı söylemiş ve Komünist beyan namesiıü ısrarla okuttuğu hakkında da 19 uncu asırda Alman yada lngilterede ve Fransada ki fikir ceryanlarını anlattıktan sonra Marksizmede temas ettiğini bundan başka ayrıca Mark-siznıden Komünist beyaııııame-
beble, evveldenferi yaptığımız gibi yine de belli başlı taksimler ve ae •r
killer üzerinde duracak ve örnekler göstermek suretile umumî rna-lûırat vermekten İlerisine uzanmı-yacagrz. Yoksa, Şianm ve hattâ t njamiyenin taksimatı ve şubeleri gösterdiklerimize inhisar eylemez, amma toplu fikir husulü için daha fazlası da gerekmez.
îımrrriye fırkalarının ayrılıklarıJ baran CMuhammed Bakır) dan, hazan (Cafer Sadık) tan başlar. Biı kısmı; (Bakır) dadanır, İmameti evlâdına sevketmiyerek onun ricaline kail olurlar, diğer kısmı (Cafer Sadık) ta tevakkuf eyler ve onun ricalini ileri sürerler.
Sonra, (Mehdi) nın, yahud hek* lenilen tmamm bayatı ve hurucu



4



sinden bahsetmemiş olduğunu eyledi. Niyazi Berkes bundan ; mı a yapılan Imralı gezisine . mrUiyetçi talebelerin iştirak et -tirtlmemesi mevzuuna da temas la bu seyahata yüzlerce talebe bulunan Fakülteden ancak 15 kişinin iştirak ettirildiğini kendisi tarafından hazırlanan listenin Dekanlığın ve Bakanlığın tasvibinden geçtikten sonra seyahata çıkıldığını, kanaatine gö re sağcı veya solcu talebe diye bir şey olmadığını iyi veya fena talebe olduğunu, seyahata muay yen bir semineri takip eden ve malî kudreti kâfi olmayan kimse ierin iştirak ettirildiğini hattâ bıı talebelerin altısının hiç de -nız görmemiş olan kimseler olduğunu bildirmiş ve şikâyetin her sene îstanbula giden ve ora da oturan bir öğrenci tarafın -Jaıı yapıldığını hattâ bu öğrenci nin Istanbulda kendi parasile ge zintilerine iştirak ettiğini söylemiştir. ' Sizi Führerleriniz, gö -türsün diye bir şey söylemedi ğinı kaydeden Niyazi Berkes mil liyetçi talebeyi sınıfta bıraktığı iddiasına da cevap, vererek bu şikâyeti Nâsır Bolayılrlı adında bir öğrencinin yaptığını bu öğ -rencinin bir defa kendisi tara -
• frndan imtihan edilerek kaldığı m bilâhare kendisi Bakanlık em rinde bulunduğu sırada Hamdi Akveırlî tarafından yapılan bir imtihanda da muvaffak olamı -yarak kaldığını ve üçüncü imti hanında ise imtihanın bir heyet tarafından yapılmasını istemesi üzerine bir heyetçe imtihan e-dilerek muvaffak olduğunu bildirmiştir.
Behice Boranın sorgusu
Bundan sonra Behice Bora -mu sorgusuna geçilmiş ve sanık kendisi hakkında yapılan ithamlara cevap vererek milliyet çi bir talebenin tezini okumadı -ğı isnadını Osman Yüksel ismin de bir öğrencinin yaptığını ,Fa külte talimatnamesi gereğince her öğrencinin imtihandan iki ay evvel tezini vermesi ve Fa -külte dekanlığı tarafından bir hocaya havale ettirilmesi lâzım gelirken Osman Yükselin imtihandan iki gün evvel elinde bir tomarla gelerek tezini getirdi ğini, bu tezi kabul etmemesi ü-zerine aralarında bir münakaşa çiKtığım söylemiş ve 9 senelik öğretim devresi içinde derslerin de hiç bir zaman Komünistlik propagandası yaparak Komüniz mi övmediğini bildirmiştir. Benice Boran bundan soma yal -ıuz İlmî cemiyetteki rolü mevzu Iu bir konferansta plânlı ilim ve şerbet ilim mevzuuna temasla Rusyada plânlı ilim yapıldığı nı söylediğini fakat bunların hangisinin daha iyi olduğu hakkında bir mütealâda bulunmadığını kaydetmiş ve Rus âlimleri şiin diğer âlünlerden üstün ol -duğunu hiç bir yerde söylememiş olduğunu bildirmişte.
Savcının sualleri
E undan sonra savcı tarafın -dan bazı sualler sorulmuş vc sanıkların müdafaasını üzerine alan avukat Saffet Nezihi de ba zı hususlarında zapta, geçirilme -.irıi i-.denıiş ve vaktin gecikmiş olması dölayısile oturuma öğleden sonra devam etmek üzere
Tefrika IV. i52
İJ2Şİ! fcoliar
fa&kkındaki rivayetleri de birbirine uymaz, inanış ve talimat bakımından da farkları ehemmiyetlidir. Burada, Şehrestaûî’nin şu mütalaasını kaydeylcmek yerindedir. Büyük atım der ki:
«Cafer Sadık’m din bilgisi pek genişti. Hikmette kemale ermiş, dünyadan çekingen, kendisini ibadete verırJç bir zattı. İmamet meselesini asla öne sürmedi ve hilâfet halikında kimse ile tartışmaya giı i lmedi, hiçbir zaman huruca teşebbüs ve mübaşeret eylemedi. Ba ba ta lafından Resulü Ekrem Efendimize, anne cihetinden Ebû B kir ailesine mensubdu. Şia’nın kendisine isnad eylod’kleri şeylerden te-bttrri ederdi. Gıybet, ricat, beda%
I

«on verilmiştir, ikinci celse
Öğleden sonra yapılan ikinci otuıuında kamu tanıklarının dinlenmesine başlandı ve ilk ola rak dillenen tanık Haşan Oğlan Köy Enstitüsü Felsefe öğretme nı Şelâhaddin Ertürk Dil Tarih Coğrafya Fakültesinde talebe o Jarak okuması sebebile sanıkları tanıdığını, Behice, Boranın bir gün seminerde, sorduğu bir sua le cevaben Komünizmin ileri bici idare şekli olduğunu, Sosyaliz -mm ise Komünizme bir merhale teşkil ettiğini söyliyerek Ko -münızmin edebiyatını ve met -biyesini yaptığını, sefaletin düzensizliğin Komünizmle orta -dan kalkacağını söylediğini bildirdi. '
Savcının şahide bir suali
Savcının isteğile tanıktari sağcı ve Solcu ceryanlardan ne kaydettiği, sağcılgı anayasanın anladığı manadamı yoksâ Turancılık manasındamı anladığı soruldu. Tanık Fakültedeki sağcılık hareketinin sol tema y uUere karşı duyulan bir aksülâ mel olduğu, Türkçülüğü Ziya Gökalpın anladığı manada anlı yarak bütün Türklerin hür ya -şamasını istediklerini bunların birleşmesini uzak bir ihtimal o-larak aldıklarını söyledi.
Behice Boran tanığın eski ifa desine bazı ilâveler yaptığını söyliyerek tanıktan hakkında ne gibi bir takibat açılmış olduğunu sordu.
Tanık yedek subay okulunu bi tirmek üzere iken bir gün Anka ra palasta yapılan bir toplantı da iltimastan, torpilcilikten şi -kâyet mahiyetli bir şiir okuma sı üzerine hakkında yıkıcı pro -paganta yapmaktan asker oldu ğu halde siyasete karışmaktan ve millî birliği yıkıcı hareketler den dâva açılarak bir müddet mevkuf yattığını, bilâhare be -rant ettiğini bildirdi.
Bunun üzerine Behice Borah «îgte bu tanık, talebeliği devrin den beri talebeliğini bırakarak politilcayaka karışmış bir tale-dir, ve ifadelerini kabul etmi -yorum, dedi. i
Diğer sanıklardan tanıktan ba zı hususların sorulmasını istedi ler ve ifadesini kabul etmedikle rini bildirdiler.
ikinci şahrd
Bundan sonra Gazi Eğitim,’ Enstitüsünde öğretmen olan Mehmed Tuğruluıı dinlenmesine geçildi. 1
Tanık evvelce Pertev Nailinin a-fistanı olması sebebile sanıklan tanımadığını. fakültede sağcı ve solcu diye iki cereyanın bulunmasının bir vâkıa olduğunu. Emin Türk adında bir arkadaşının komünizmi rnedh ederek Pertev Nailinin ir-şadlarından istifade etmiş olduğunu söylediğini Behice Boranın da bir konferansında Rusyanın ilim sahıunnda bir ufuk açmış olduğunu .sövlftdiğini kavdetti.
Mahkeme, diğer tanıkların dinlenmesi için başka bir güne kaldı
Hava kurumu f’osu
Ankarava döndü
Ankara, 15 (Hususî) — Bundan bir ay önce bir memleket gezisine çıkan Türk Hava Kurumu filosu bugün saat 11.30 da Ankaraya avdet etmiştir.
--------------------------------
tenasüh, hulul, teşbih ve tecBİm..\ gibi Ilevafız mczhcblerinin akaide ve usullerinden nefret eylerdi, Mıı-l tczile ve aderiyeden uzakta kalnn.g) tır. îmamın; (irade\ hakkındaki) tefsiri şöyledir: J
(Allahütealâ hazretleri; biz im) hakkımızda birşey, ve bizden dahi i birşey irade buyurdu. Hakkımızda.! irade eylediğini bizden ihfâ eyledi t da bizden irade ettiğini bize izhar / buyurdu. Böyle olunca, niçin < Biz-S dtn irade ettiği» yerine, tfbizimj hakkımızda irade eylediği- ile uğ-l ilişiyoruz. Kader haklımdaki fikriJ de şudur: Kader; iki emir arasın-ı da bir emirdir. Cebir olmadığı gibi ? tefviz de yoktur». (Cafer Sadık) ın) bir rivayete göre beş, başka riva-> yete göre altı çocuğu vardır: Mu-S b.ammed, lslıak, Abdullah, Musa.J İsmail, Ali. < Bunlardan, halCarmda nass bu-î lunduğu cihetle fcnanı oldukları id-< dif edilenler; IıîLiammed, Abdul-? lah, Musa ve Isotûiidir. Bunlardan) bazıları halef bırtimış, bazıları da) cı kek eı’lad bıratanadaıı ölmüşler-$ ' $ I (Devanu var> i
--------------------------
’ Celâl Bay ar Me^îp ve Tarsusa gitti (Bitaraft L incide/’ nm, aziz kardeşlerim,
Her gelişimde sizin canlı tezahürlerinize şahid oluyorum. Yıof anî olarak aranızda bulunmak şo refine nail oldum. Gdfüyorum, hç*1 zaman böyle heyecanlısınız. Bunv^ sebebi memlekete -bağlılığınızda^ doğmaktadır. Biz her gelişimizde sizin heyecanınızı böyle anlamakı tayız. Yolumuz aydındır. Haltil:w leri biliyoruz. Hep beraber btrradf yaptığınız mitinginizde buhınamak dığımdan dolayı müteessirim. AV dığım malumat göğüs kabartıcıdır Bu muhteşjem mitinglerde gösterir kn arzuya göre Milli İradenin öı nünde iyiterek çalışılması Jtâzler w çin önde gelen mukaddes bir vazk fedir. Her zaman olduğu gi»n htf defa da Demokrat Partinin manevî şahsına gösterdiğiniz boğlılrl^ tan dolayı şükran ve minnettarlık larımı sunarım.
Sık sık alkışlanan bu nııhıkfafı dan sonra Bayar, Tarsus Yıldız H kantasmda şerefine verilen ziyafette hazır bulunmuştur. BurrcmU tekrar Adanaya gidilecektir.
Reşad Akı

Yeni seçim tasarısı (Baştarafı t incide) k?nda takibat açmağa savcı ba$ yardımcılarının ve yardımcılarını^ sıdâhiyettar olması lıalinde vaHle< rin otoritelerinin kırılacağını iteri sürmüşler ve neticede Gallb Peke* lin verdiği bir takrir kabul edik-rek valiler hakkında takibat açma4 ğa Yargıtay baş savcıları ve b-y| yardımcısının aalâhiyetli olduğa kabul edilmiştir. Valiler hakkında yapılan şikâyetler üzerine baş c: veya baş yardımcım tarafından verilecek ademi takib karartan müştekiye tebliğ edilecek ve teJr on gün içinde bu karar alev-Mne itiraz edebilecektir. itirazı Yargıtay Başkanı, daire re* islerinden birine havale edecek ve itirazı bu merrı tedkik edeeektir. ^Bandan başka ilk tahkikata tâ* bi işlerde de yine Yargıtav Başkanın m tensib edeceği bir iivesi bu tahkikatı yapacaktır. Taran tefeleri knentav*wwntda< sonra ya anayasa veva ad Alet ko misyonuna havale edilecektir. Amerika (Ba^tarnfı 1 inn^c) gj radyo merkezi için 999.323 dolarlık bir tahsisat verilmesini kabul etmiştir. AMERİKAN ORDUSU İÇİN TAHSİSAT Vaşington, 15 (A.A.) — Rcu-ter): Harbiye Bakanı Royall ve Amerikan ordusu genelkurmay baş kanı general Omar Bradley, bu^liû âyan meclisine müstacel bir müracaatla bulunarak orduya ayrdan tnbsisatın azaltılmasını istemişlerdir. Royall, ayan meclisi tâli tahsvsnt komitesinde beyanatta bulunarak temsilciler meclisi tarafından Külce tahminlerinde yapılan 6000005 no dolardan fazla indirmenin C'd'.lî neticeler vereceğini söylemiştir, Ro yall. komitenin gizli bir oturumunda 492.000.000 doların umumî yekûna iadesini istemiştir. ATOM İÇİN TAHSİSAT Vaşington, 15 (AP.) — Bugün ayan meclisi tahsisat tâli komisyonuna bazı konular hakkında izahat veren Birleşik Amerika Atom enerjisi komisyonu başkanı Davîd Lilienthal, Temstlciler Meclisi tarafından atom enerjisi komisyonu tah sisleri üzerinden yanılan kesin-t*İerin atom enerjisi nroarrmtnı ciddî bir tehlikeye düşüreceğini, be yan etmiştir. Lilienthal komisyondan, bu ma-•!î yıl büdcesi üzerinden yapılan 8 milyon doları İnde etmesini is*o-mjştrr. Meelfak atom enerjiri komisyonu için 501.850.000 dolarlık bir tahsis kabul etmiş v* ayrca komisyona ^00 milyon dolar tutarında mnhnvehdcr yapmak yetkisi vermiştir. Hay m w'a f*cı bir otobüs I asası (Baştarah i iısüde) rmdan Akşehire dönmekte otan 27 sayılı kamyonun şoförü M \med> Çimşelc uykusu geldiği için di .kalyonu muavini Mehmcd Merde arık ’rıalc h 30
mış ve otobüsün üstüne çı uyumağa bağlamıştır. Ankaray kilometre mesafede hafif bir yokuşu inerken kamyonun frenleri bozulmuş ve şoför muavini de diride-şiyona hâkini olamaması yikzürideu kamyon derin bir çukura yuvarlanarak paramparça olmuştur. Kaza esnasında kamyonda bulunan 29 yolcudan 9 yolcu ölmüş, 20 yolcu da muhtelif yerlerindin yaralanmıştır. Yaralılar civardan ve An-karadan gönderilen dört sıhhi eklş vusıtasile Ankaıuyı naLiedlluıL^lef ** hastahaneve knldınlaııştar.dır-
SAllAo &

-
* * ■ n

Satılık Nebatî Yağ Presleri I
Hali ha7Jixla çalışmakta olan ijç adet buhar tertibat- I lı otuzluk Nebati yağ presleri komple) olarak satılıktır. I 44016 vç }>17?5 piımarşl) telefonlara (njlı^caat edilmesi. 1




EZ3
z.
■ -«*ı * - «




*
Şeker Satışları Türkiye Şeker Fabrikaları A.Ş. İstanbul Bürosundan
Görülen ihtiyacı karşılamak maksadile şeker satış ve teslimlerine cumartesi günleri Baker hanındaki büromuzla Çırağandaki depomuzda saat 16 ya kadar devam edileceği alâkalılar ve sayın müşterilerimize ilân olunur.

*4
İl
X.WW1 HBAH
• •
!
Cinsi
51
672
52301/3864
43
565
52301/5454
216
2880
t
Kıymeti Teminatı Ura Ura.

Fa H keli» tcrnlhan irattanız menfaatiniz İcabıdır. Pirinç unu
Nişasta, Hararot
Dofay» No.
52301/6259
r , si
(Batıllık Emlâk)
Manlıul Deherdarhğuadlan î



rMfrî • • -I-, »■ TZ7 . f . .1 _'ZC7
(8574)

52301/7446

İstanbul Belediyesinden
16/ Haziran/ 948 çarşamba günü sabahından itibaren şehir dahilinde imaj edilerek satılacakekmekler: K 732 sayılı karar gv reğince 84/86 randımanlı undan yapılacaktır.
Fiyatı Ticaret Bakanlığınca tespit edilen bu tip undan mamul yüzde 37 rutubeti ve 535.5 gram kuru maddeyi ihtiva eden as -garı 850 gram veznindeki bir ekmeğin fiyatı 25 kuruşlur.
Keyfiyet sayın halka ve ilgililere ilân olunur.
t
Din ve Ahlâk dersleri
T


*

52301/223/1
D.l/1298/1
0.1/1298-219
de-
bir ta-
ı baytara İt 4 üncüde) bin müdhiş bir tesir yarattığını duyduk. Bu üzücü mesele hakkın-daki düşüncelerimize istikamet vermek üzere (Mironov) yoldaş bizi kendi odasına topladı ve di ki:
<— Yoldaşlar Kızılordunun çok mensublan, dinin henüz manide silinemediği geri köylerde halkından oldukları için softalara ivazı müsaadekârlıklar göstermek zorunda kaldık. Düşman ve muhaliflerimiz de zaten bizim dinsizliğimizi propaganda silâhı olarak kullanıyorlardı. Şimdi Rus kilisesine karşı durumumuzu düzeltmek I - —-■-— ve SRİ. 0 Vapur İlânları i < > - • M

Beklenen vapurlar
TR&NSMRRİN
İsveç vapur kumpanyası Helsinborg
m/s GUNDA
20-22/Haziran 1948 I /cndeıiye, Londra. An-\ c is.. Ftotterdam, Bremen v l-L.ırbuj-g için aktarnıa-.‘.’jz mal kabul eder, s/s HER A
6 9 Temmuz 1948



STEJENSONUNE
J-hmalî Amerika muntazam hattı m / s Elin Horn
16-17/Haziran/1948 Gerova ve Nevyork için mal kabul eder.

) Yugoliniya
j A dr-yatik limanlarına Yu goölay muntazam hattı s/s Solin
l 15-20/ Haziran /1948
ı Triyefcte ve Rîjekaya mal kabul eder.

»RI M LİNE
J İsveç kumpanyası Cenubî ı <| Amerika hattı | J m/s Ada Goıthon | 12Ö-25/I < aziran/948 bekle- ! niyor. Cenubî Arncrikaya / mal kabul eder. / Eıitv'i tafsilât için Galata 2 Eski yolcu salonu karşısın / da Fraı r yuiu'dcaü h Han 3. cii kata J t Tel: 44707/8 1 1 55119/10 52301 6085 52301 3903 I le bu propagandaların da oniinü almış oluyoruz. Ordularımız yakın da, komünist terbiyesinin avantaj lanndan henüz istifade etmemiş bulunan Slav memleketlerine gireceklerdir. Kiliseye karşı eski politikamızda ısrar edecek olursak Moskovadaki Panislavik komitenin hikmeti kalmaz. Yeni din politikamız Rumen - Katolik kilisesinin antısovyetik propagandalarını Lutr, Protestan ve diğer din propagandalarını kökünden söküp j atacaktır. ı Binaenaleyh bu yeni, parti poli- | likasının kıvmetini azımsanma- | lım. Önümüzdeki zaman içinde bu | yeni meseleyi geniş bir görüş za- I viyesînaen tedlcik etmemiz liuım gelecektir. Böylcee Kusyayı. diğer Ortodoks memleketlerine yaklaştır ! mak ve Moskovavı üçüncü bir Ruma haline getirmek mümkün o-lacaktır.» <— Fakat Mironov yoldaş, bir gün biziın yerimize geçecek okın yeni nesil, din telâkkilerile zehir-lennıiyecekler mi? <— Buna endişe etmivebiliı‘81-niz. Sovyetler BlrKğîude din için ne yer» ne de kuvvet vardır. Nihayet nıeydanlaı, operalar, tiyatrolar radyo, okullar, edebiyat ve bütün ilimler yarının kontrolü altındadır. Sofu bir dLdikanlının Rgsyada ilerliyemiyeceğini hepimiz biliyoruz. .Manen ve siyaseten bizim tarafımızda olmr/ardar bizden değillerdir. En büyük avantajımız da buradadır. Kilise nasıl olsa devletten ayndıı ve okullar devletin elindedir. Komünist gençliği muhakkak ki softalardan bir kitle lıaünde bulunacaktır. Yeni nesli yobazlara teslim edecek derecede abdal değiliz. Görülen bu siyaset, ( içte ve dışta sîtretcjik nıaksadla-ra hizmet edecek olan bir manevradır Siyasetimizdeki bu değişikliği hakikî ve içten göstermekle mükellefiz. Hattâ bu siyaseti ikinci plânda gelen parti üyelerine bile hissettirmemek lâzımdır. Onlar la konuşurken çok dikkatli olmalıyız....* Eğer gençliği komünist âfetinden korumak için esaslı bir tedbir almak istiyorsak din hususunda komünistlerin siyasetini terviç etmek süretile değil bilâkis yurdumuzda din ve ahlâkın inkisrfma daha ciddî ve samimiyetle çalışma lıyız. Din zehir değil panzehirdir. — Bir gün evvel Hükümdarın parmağında bulunan sihirli yüzük, bir gün sonra benim elime geçti. Bu muammayı bir türlü halledemedin. Bu ne iştir Yarabbi! diye söylendi. 1 Bu sözleri Akışa da duymuştu. Gevrek bir kahkaha ile cevab verdi: Bu. şaşılacak bir hâdise de-Hükümdar senin denize atılışa ret et m > iein balkondan
ğil.
manı
mendil sallarken parmağındaki yü ziiğii düşürmüş, korkusundan kimseyi» l'/rsev söyliyememİçtir. Sonra yüzüğü balık yutmuş; balık ta T<-rn; m hikmetile senin eline geç-Böyle ehemmiyetsiz şeylerle zihnini yorma! Haydi bakalım, bin "irtıma? Seni Melik Karneni-ı nn rnenıJcketinc götüreyim. aâr Oüzel Tâme, hemen her gün Sey* f-i Ziilyezenü hatnlıyor, onun başka güzellerle saymız aşk macer ası geçi receği ni d ü^ümlükc e hırs ı m dgr -büntfür hüngür ağlıyordu. Pir gün yine odasma kananmış, nv»v şekilde ağlamaca başlamıştı. Oda kapısının açıldığın] ve Iceriyş anneni Akah ’nin girdi rin.! giiıdü. Sihirbaz kadın, kızı un büyük drrdinî ptkâHı biliyor; fakat dgi-m.ı bilmez, anlamaz gibi davranı-vordu. O gün de Öyle drıvraTiaraîı1 52301/7522 124 10131 KuıaJıadn, Kınalı Hamam ve Çar m cad. 19 ada, 5 parsel yeni 98 kapı sayılı 224 M2 aısa. Beyoğlu, (Kasımpaşa) Çatma Alesçit mah. Yunus kaptan so. 886 ada, 8 parsel en eski 8 miik. 12 eski ve yeni 14 kapı sayılı 37.50 M2 arsa. Eminönü, (Lâleli) Mesihpaşa mah. Kızlaragası so. 809 ada, 19 parsel eski 5 yeni J0 kapı sayılı 48 M2 arsa. Eminönü, Çarşı mah. Parçacılaı so. 2749 ada, 10 parsel eski ve yeni 1 kapı sayılı O.)5 M2 kâr-gir peyke mahalli. Eminönü, (Mercanı Dayahatun mah .Kızlarağası Hanı alt kat 63l ada, 22 parsel eski 2 kapı sayılı 1.50 M2 oda. Eminönü .(Mercan) Dayahaluıı frnaht Çakmakçılar yokuşu büyük yeni han alt kat 259 ada, 26 par sel yeni 6 kapı sayılı 43 M2 odanın 3/8 payı. Eminönü, (Mercan) Dayahatun mah. Çakmakçılar yokuşu Büyük Yeni lıan 3. iiııcü kat 259 ada, eski ve yeni 12 kapı sayılı 40.50 $M2 kârgir odanın 2/4 payı. Eminönü, Mercan mah. iğneci han üst kat 339 ada, eski 5 kapı şavıh 21 M2 oda. Eminönü, Dayahatun mah. Mah mutpa.şa yokuşu Kalcılar ham alt kat 630 ada, 49 parsel eski 26 yeni 32 kapı sayılı 29 M2 kâr gir oda. Fatih, (Samatya) Abdi Çelebi mah. Pulcu so. 1276 ada, ]48 par sel en eski 64 mük. eski yeni ve taj 68 kapı sayılı 91 M2 arsa. Fatih, (Samatya) Hacı Evhadet tin mah. Hacı Manav so. 1082, a da, 13 parsel eski yeni ve taj 153 kapı sayılı 50 M2 arsa. Beşiktaş, eski Cihannüma yeni Yıldız mah. eski Yıldız yeni Se rencebey so. eski 15 mük. yeni 1. 2 5-1 kapı sayılı 125 M2 ar- Yavrulanmam sıhhat kaynağıdır Adres: Zindan Kapı, Çoban Çeşme soka No. 4 Kâmil Beygo İstanbul İstanbul Borsan inin 15/6/948 Fiyatları Londra Nevyork Paris Cenevre Amsretdana ?rüksel rağ Stokhohn Lizbon 600 250 ~'DU 1JUÜ (□O 1800 455 300 1500 45 10 160 98 57 135 35 23 13 sa. Beykoz^ Kavakdere cad. eski 13 yeni 21 kapı sayılı 196 M2 arsa. yazılı gayrimenkuller 30/6 948 çarşamba günü sa- 1960 147 Yukarıda at 15 de Millî Emlâk müdürlüğündeki komisyonda ayrı ayrı açık arttırma ile satılacaktır. İstekJil erin nihayet saat 15 e kadar yatıracakları teminat makbuzları ve nüfus cüzdanlarile satış günü komisyona, fazla bilgi için sözii geçen müdürlüğe baş vurmala rı. (Teminatlar önceden de yatırılabilir.) (8161) Hububat unlarını i Kalorifer Tesisatı Tamir Edilecektir Haydarpaşa Lisesi Müdürlüğündens 1 —Haydarpaşa lisesi kalorifer tesisatı onanını açık eksilt meye konulmuştur. Keşif bedeli tarihinde cuma günü saat 15 de si Karlıman mağazası karşısında manlığmda toplanacak komisyon 2 (8735) liradır. 18 Haziran 1948 İstanbul Beyoğlu istiklâl cadde 349 numaralı binada liseler say tarafından yapılacaktır. Bu işe ait evrak şunlardır: Mukavele, eksiltme, Baymd ırlık işleri genel, hususî ve fennîşartnameleri, proje, keşif hülâ-sasile buna müteferrî diğer evrak her gün Haydarpaşa lisesinde görülebilir. 3 — Eksiltmeye iştirak etmek için taliplerin '655« lira -Iİ3» kuruşluk muvakkat teminat yatırdığına dair makbuz ibraz etme si ve 1948 yılında Ticaret Odasında kaydı bulunduğuna dair belgeyi hamil olması, eksiltme gününden tatil günleri hariç "3» gün evvel vilâyet makamına müracaıt ederse ehliyet vesikası alması ve yukarıda ikinci maddede yazılan evrakı görüp eksiltme şartnamesinde yazılı kayda göre kabul ettiğine dair İmzalaması şarttır. Ticaret ve Esnaf Odası makbuzları belge olarak kabul edilmez, isteklilerin istenilen belge ve teminatları ile birlikte bel li gün ve satte adı geçen yerde toplanacak olan komisyona gelmeleri . (7030) -' * * 3 İ Gayri Menkul Satış İlâm Fındıklıda tramvay caddesinde polis karakolu karşısında set üstünde kâin Taksime yakın, denize nezareti olan, merhum İhsan Paşa konağı; şuyuunuıı izalesi do-layısile satılacaktır. Apartıman inşasına fevkalâde elverişli arsası bulunan binanın muhammen kıymeti (79860) liradır. Birinci açık arttırması 17. 6. 948 tarihinde, Beyoğlu 3 üncü Sulh Hukuk mahkemesince yapılacaktır, iyi bir yerde mülk edinmek istiyenler için iyi bir fırsattır. p T #1 * İstanbul Belediyesi Hânları » Fatihte Kocadede mahallesinin Hafızpaşa caddesinde kadas-ronun 1382. inci adasında 11 parsel No. lu 27.40 metre kare sa halı belediye mab yüzsüz arsa açık arttırma suretilc alâkalıla -rina satılacaktır. Tahmin bedeli 219.20 lira ve ilk teminatı 16.44 liradır. Şartname ile buna bağlı diğer kâğıtlar zabıt ve muamelât mü dürlüğii kaleminden alınacak veya bu kalemde görülecektir. İhale 28 Haziran/948 pazartesi günü saat 14 de daimî komis yonda yapılacaktır. isteklilerin ilk teminat makbuz veya mektubu ile alâka dere çelerini gösterir taptı senedi ve çapları yanlarında bulunduğu halde ihale günü belirli saatte daimi komisyonda bulunmaları lâ zımdır. (8170) Perde Alınacak İstanbul DefterdarbğınHan: (57) adet peııçere için perde satın alınacaktır, isteklilerin 21.6.948 pazartesi günü saat 15 de Millî emlâk müdürlüğündeki komisyona, şartname ve numuneyi görmek istiyenlerin levazım şefliğine müracaatları. Muhammen bedel (912) tem inat parası (68) liradır. (8446) A Küçük Cari Hesablar 25 Ağustos 1948 Çekilişiırn İkramiyeleri. 1 EV: (Ankarada Tasarruf Et leri Mahallesinde bahçe içinde iki katlı ve bodrumlu, 6 oda, 2 sofa, veranda, balkonlar, konforlu.) 1 ARSA: (istanbulda Suadiyede) 1 1 2 5 tam X X X X Lilrabb j) >
>
14
25
25
150
x
X
X
X
200
100
50
20
Liralık
»
l>
£
t
Bankamızdaki hesabında en az 100 lirası olanlar bu çekilişe katılacakla» dır Her 500 lira için ayrı bir kura numarası .
• Henüz bankamızda hesa'b açtırmamış olanlar, sîzler de talihinizi deneyiniz!
İmtiyaz sahibi: A. CEMALEDDİN SARAÇOĞLU - Yazı işi erini fiilen idare eden: FATİN Fl’AD — Dizildiği yer: «Yeni Sabah» mürettib-hauesl — Basıldığı yer: «Gün» Basımevi
Muazzam Şark Efsânesi
............ Tefrika no. £4
s
■ t
K...


% % % % % %
7
7
5
7
6
6
11.3856
280.25
1.3060 65.727Q 105.5468
6.3887
5.60
77.8860
11.2495
Esham Ve Tahvilât
041 Demiryolu 2
941 Demiryolu 3
941 Demiryolu 5
Millî Müdafaa 2 Kalkınma 2 Kalkınma 3
Anadolu Mü -messil
20.20
21.20
97.20
1994
95.15
95.—
74.
7.45
8.00
8.15
8.30
9.00
12.29
12.30
12.30
13.00
13.15
13.30
13.45
14.00
17.58
18.00
18.00
18.30
18.45
19.00
19.00
19.15
19.20
20.00
20.15
20.30
20.35
21.15
21.30
22.00
22.15
22.45
22.45
23.00
“S —
İŞAMBA — 16/6/1948
Açılış ve program -M jb. ayan .
Müzik: Hafif Müzik (Pl.)
Haberler.
Müzik: Hafif Uvertürler (Pl.) Müzik: Saz
Eserleri (PJ.) Müzik: Çeşitli
Hafif Müzik (Pl.) Kapanış.
Açılış ve program . M .s. ayan.
Müzik: Kanşık Şarkılar.
Haberler.
Müzik: Radyo Salon Orkestrası.
Öğle Gazetesi.
Radyo Salon Orkestrasının Devamı.
Kapanış.
Açılış ve program. M. s. ayan.
Müzik: Kanşık Şarkılar.
Konuşma.
Müzik: Tangolar (Pı.) Haberler.
M. s. ayan.
Geçmişte Bugün.
Müzik: Cumhurbaşkan hgı Armoni Muzikası.
Müzik: Şarkılar. Radyo Gazetesi Serbest Saat.
Müzik: Tarihî Türk Müziği Konuşma:
Kitab Saati.
Müzik- Çeşitli
Müzik (Pl.) Konuşma: B. M. M. Saati.
Müzik: Dans
Müziği (Pl.)
M. s. ayan. Haberler.
Program ve Kapanış.
>
V
V

/ 2 3 4 5
A

1 i
»i i 1
Îİ i 1 ! : 1 K Rl

1 . ı Kİ I

1 I i S5 L 1
9
sordu:
— Ne ağlıyorsun, Tâme 7
— Hiç, anne!
— Hiç olur mu?.. Elbette bifi der din var. •
— Derdim filân yok.
— Derdi olmıyan ağlamaz.
— Ben, derdi olmadan ağlıyaıı-lardanım.
— Yoksa bir hakarete mİ maruz kaldın?
Gene kız, avuçları arasına aldığı başını kaldırdı. Ağlaya ağlaya kan çanağına dönmüş olan gözlerini an nesinin yüzüne dikti:
— Evet, hakarete maruz kaldım. Niçin ağladığımın sebebini nihayet keşfedebildin.
A kale, böyle Bert ve manalı bir cevab alacağını hiç ummuyordu, Soğukkanlılığını muhafaza edemedi. Birdenbire parladı:
— Kimin hakaretine uğradın?
— Birisinin.
— Seni tahkir edenin kim olduğunu sövle kİ ona haddini blldlre-
«a fes* s» re m kor jgmafB i||
yhiK
Tâme, fırlayıp ayağa kalktı. Sırtını oda kapısına dayadı. Bir isyan heykeli gibi dimdik durarak bakırdı;
— Beni sen tahkir ettin, a.ıug!
Akale, sar’aya tutulmuş gibi zan gır zangır titremeğe başladı. Bayılıp düşmemek için duvara yaslandı Sonra gök gibi gürledi:
— Seni tahkir eden ben miyim?
— Evet, mensin'
— Ne münasebet ?
— Çünkü beni aldattın. Yetişmiş bir kız olduğumu düşünmeden küçük bir çocuk yerine koyarak kandırdın! Bundan büyük hakaret o-hır mu?
— AnlıyaTâme! Ne de-mek İstediğini açık söyle de beni meraktan kıııtar.
— Anlıyamazşın. çünkü anlamak Itj’ne gelmez.
Akale, altlını başına toplıyargi. biraz düşlindü. Kafasını yokladı. Kûmu aldatacak bir harekette hu-
lunduğunu hatırlıyamadj.
— Aldanıyorsun kızım, dedi. Be.ı seni hiçbir zaman aldatmadım.
Tâme, büsbütün kızmış, çileden çıkmışı ı. Annesinin yüzüne tükürür gibi haykırdı:
— Utanmadan inkâr ediyorsun değil mı?
— Sen delirmişsin kızım! Tekrar
* >
ediyorum ki seni asla aldatmadım.
— Hâlâ inkâr. Benim Scyf-i ZUIyı.zenle evleneceğimi söyliyen sen değil miydin?
Akale, şimdi meeeîeyl anlamıştı. Hahkahala. ‘o gülerek gidip pencerenin Önündeki sedire oturdu:
— İlâhî kızım! Demek kabahatim bundan ibarettir. Fakat b«n stnl yine çluatınlş değilim. Dediğini herhalde olacak!
Tâme, Minesinin karşısında diş gıcırdatmağa başladı:
— Şimdi de alay mı edjf/oısun,
— Nfe alayı kızım?
— Ne alayı olacak? Çiflcp gel-eevdi. ölmüş babam rrellrdK Seyf-J
Zülyezen bu memlekete bir daha a yak basar mı sanki?..
— Hiç üzülme, evlâdım. Seyf-î Zülyezen, buraya mutlaka gelecektir O, Nil Tarihi isimli kitabı ele geçirmeğe mecburdur. ,
O sırada sokak kapısı çalındı Akale, hırçın kızma müjdeledi:
— işte geldi!
Tâme, boş bulunarak sordu:
— Kim geldi?
— Bir daha gelmez dediğin sev gilhı!
Tâme, oda kapısını süratle açarak gergin yaydan fırlayan bir ok gibi dışarı fırladı. Merdivenleri iki-1 şer ikişer atlıyarak, aşağı indi. So-l ak kapısını açtı. Annesinin keha-net’r.e hayret etti. Çünkü karşısındaki Seyf-l Ziilyezenden başkası değildi. Hemen kollarını açıp şeş-gillsini kucakladı.
Soyf-i Zülyezen, gene ve güze? hızın kollan arasından sıyrılıp kur tuluncaya kadar akla kai'ayı seçti.
>jcyf-i Zülyezen, tam zamanında yetişmişti. Biraz daha geç kalsiyen. ana ile kızın sâc saça, baş başa geleceği muhakkaktı. Çünkü Tâme, gemi azıya almıştı. Annelinin üzerine atılmağa hazırlanıyordu Tabii, Akalo'nin de elleri artnud devşirecek değildi.
(Devamı rnrP
SOLOAN SAĞA :
1 — Ticaret, durum. 2 — Saha gam. 3 — Basma, bir hastalık. 1 -Tersi nota; tecrübesiz; Tersi i
5 — Tabiî ölüm, nota. 6 — Şiirdi bir vezin usulü. 7 — Evlilikte bir eş. od. 8 — Tersi azgın (vahşi) fena değil. 9 — Fakat, sonuna ( İh) gelince övme.
U ı< A PI e A N P $ A A ? •
1 — Muti, us. 2 — B^r imtihan ismi, tersi telefonla söylenir. 3 — Alafranga çalgı, hıyar ve yoğurttan yapılır. 4 — Ayı yuvası, ağırlık tartar. 5 — Ankara cinayeti lava sı orada görülüyor, kısa zaman.
6 — Atın yavrusu, tersi mi İftar sı falı; 7 — Halis; Ahenk; 8 -hin. göl,
mı,
S.ı-törpü. 9 — Tersi Asyada bir müsavi:
EVVELKİ BULMACANIN HALLEDİLMİŞ ŞEKLİ
23456 789
t 1 T*“■ • x
/
*
V
4
L
C
t i
i
b

c!


LKJJ!T!ÂTV
[dTe


t <
! H- Sİ