Pazartesi
17
MAYIS
1948
idare: Nurucsntanlye He. n T»l sdrtfl: «YENİ SA«AWt İSTANBUL
TcNfon:
ABONE
Türkiye Senelik 2«to t «yiık 1600 3 aylık 100 1 aylık 300
BEDELİ
Ecnebi (4t€ Kr,
)
»
)
10
SAY İSf
HER YERD
. ■ ra
*
*
KURU?
t,
fMO
m
1
r
r. r
i
işi temelinden halletmek kararında ve azmindeyiz, bir şeyden pervamız yoktur,,
Bayar, Milletin çekmekte olduğu maddî, manevî sıkıntıları ve seçim emmiyetinin lüzumunu katî bir lisanla tebarüz ettirdi
Dünkü mitingde söz alan Demokrat Partili hatiplerden sonra Sıra Genel Başkan Celâl Ba-yara gelmişti. Mikrofon başında görünen Celâl Bayar, mitinge iştirak eden ve sayısı 50—60 bin arasında talimin olunan halk tarafından çoşkun tezahüratla karşılandı ve uzun uzun alkışlandı.
Celâl Bayar gayet neşeli idî J ve mitingden gösterilen tezahürattan ziyadesile memnun görü nüvordu. Dedi ki:
« — Aziz hemşerilerim, kıymetli arkadaşlarım; Bana millet vekili olmak şerefini bahşettiğiniz gündenberi ilk defa olarak, asil ve münevver İstanbul halkından müteşekkil bir topuluğun huzuruna çıkıyorum. Ba
«Z-SU/ /££;
yapmamıza
Şikâyet j evvel hüı, bir Sıkı Yö,
Dünkü miting
■ — —‘ 1 ■ I ıııa ' R. "WWTİ« Dünkü mitingde Demokratların taşıdığı levhalar ve Celâl Hatfar omuzlar üstünde, lu millet attığı reye hürmet edilmesini istiyor
*
h- Celâl arr rtî’H ).( ■
i
4 •
4
• •
tiyarum... Bu, daha evvel ifası lâzım gelen bir vazifeydi yapma! dik, daha doğrusu müsaade edilmedi.
•Sıkı Yönetimden
Çünkü heışeyden
İstanbul muhitinde
netim bardı. Bu kaldu-ılmadıkçaî memleket ve millet meselelerini* topluca konuşamazdık. D. Partii mîllet dertlerini milletle konuş-J nıak emel ve azmile işe başla-* mıştı. İktidar partisi tarafından* Sıkı Yönetime niçin bu kadar ex hemmiyet veriliyordu? Askeri? bakımdan ve asayişi temin nok* taı nazarından Sıkı Yönetimini mutlaka lâzım olduğunu ileri süt reı-ek esasında bııııu fikir hürı ie ye* ine mâni olmak için birvaaıiaî (Devamı Sa., 4;'Su' 1
• B**«^
I
j|
I----------------- ------------J
. Demokratlara memleke-| timizi hürriyete kaıuş-} turmak yolundaki mücadelelerinde azami muvaffakiyet dileriz. Diinkii miting iktidar partisinin de gözünü açsa gerektir. Sadi Dekterlerin raporlarına inanmamak için maddeten deliller görülmüştür. I_______ —
Demokrat Parti, dün ilk defa olmak iizere şehrimizde büyük bir miting yapabildi. Şimdiye kadar Celâl lîa-jar ve arkadaşları İstanbul halkı île InAle başbaşa kitle halinde görüşmek imkânını bulamamışlardı. Bunun sebebini Demokrat Parti lideri söze başlarken izah etmiştir:
Halk Partili hükümetlerin ılış tehlike}! bahane ederek İstanbul Trakya ve Koeaelide Sıkı Yönetimi sımsıkı idame ettirmeleridir. Askeri idare her türlü toplantıya mâni olmuş idi. Maanıafih, itiraf ermek lâzımdır ki. bu vazifeyi de tama mil e ifa etmiş addedilemezdi. Çünkü, Sıla Yönetime rağmen bâ-« nümayişlerin ve hareketlerin olduğu müşahede ediliyor ve bunlara karşı Sıkı Yönetim umulan şiddeti gösteremiyor ve bütün savletini yalnız Halk Partisi aleyhine olabilecek herhangi bir harekete saklıyor ve bilhassa matbuatı susturmakta hüner )braz ediyordu. \ e böylece örfi İdare nin hakiki maksadını da, bükümav.’e kovalanan hedefini de İstemfyerek sezdirmiş bulunuyordu.
l Fer ne ha! ise, Sıkı Yönetimin vücudu Demokratların halkla geniş surette temasına engel teşkil ediyordu. Şimdi bu mâni kalkmıştır. Ve dün 20 — 30 bin İstanbul lu Demokrat Parti Şeflerinin dâvetine İcabet etmiştir.
İstanbul Halk Partisi îl Başka-m Sadi Bekter’in bu manzara karşısında kulaklannm çınlamaması kabil değildir. Çünkü, evvelki gün, Eminönü Halkevlndeki kongrede İstanbulln’lann Halk Partisine muhabbetinin geçen se-timden beri çoğaldığını İddia et -naek cüretinde bulunmuştu. İnö -nü gezisinde toplanan halk bu ifadenin sarih ve açık bir tekzibi idi.
Celâl Bayar, nutkunda bilhassa Hürriyet Misabı umdelerine sadık, ve onları elde etmek hususundu İsrar edeceğini tebarüz ettirmiş-, ♦ir. Günün en yakın ve mühim dâ-(Devamt Sa., 9; Sü. i
J
I
e •
)ı bac!
HikmU Bayur: “Yokuş aşağı gidişimiz bu yüzden hızını artırıyor,, diyor
Ankara. 16 ıHususî)
Kö-
/
tii'. ikler ve kifayetsizlikler zinciri , ve yeni bir halka); başlıklı makalesinde Hikmet Bayur, şeker., l.ovun, hububat gibi maddelerin credenberi bir ihtikâr konusu i olduğunu ve halkın sıkıntı ve 1 sefaleti bahasına bir zümreyi ‘ zenginleştirmeğe yaradığını söy liyerek makalesine devamla:
'Arasıra bir iş cana tak dedikçe birkaç milletvekili çıkıp kamutayda sorularda bulunur, hü (Devamı Sa. 5; Sil., 7 de) I
Konuşan hatibler, seçim emniyetinin mutlak surette sağlanması lüzumu üzerinde büyük bir ısrarla durdular
Demokrat Parti İstanbul teş- , kilâtının, seçim emniyetini sağla inak makaub'ı ,c rip ettiğrnıı-tıng di:;' »a.tî 31 de Tak
sii'i r e vİLML^C.ı '"ünü gezisi ı 3e vr.pjhu.
Sabahın daha evkep saatle.inden i!ibaten f lUirn raevdanıekin etmeğe to(âyan Demokratlar, heyecan iç-nde saatin 11 e gelmesini ve mitingin başlamasını beklemekte idi.
lstapbıda yakın illerden D. P. nin mitingine iştirak enıket-üze re gelen Demokratlar da kamyonlarda Taksim ıııevdamna gel ibişlerdi. V * ’
Demokratların ellerinde taşıdık ları D. P. bayrakannııı vanında «Dürüst seçiıp isteriz . Hürriyet Misakını seçimde tahakkuk ettireceğiz" ibareleri yazılı levha lar göze çarpıyordu.
D. P. Genel Başkan Celâl Ba yar miting mahalline gelmezden evvel meydanda 30 bin kadar Do 150 Demokrat temin etmekte, it mokrat toplanmıştı. .
(Devanu Sa,, 4; Sü., 3 de)
• •
SüM
Yeni Partinin dış siyaseti — o----------
Kenan Öner’in bu husustaki izah atı
Eir muharririmi? dün Kenan ö-ner i ziyaret ederek kendisile görüşmüş ve şu suali Soımuştıır: Bugünkü gazetelerin bir kıs-. mında Nihed Erim, İzmit Halk Partisinde görüşürken tesisine çalışılmakta olan yeni partinin harici siyasetine temas ederek, ismi (Devamı Sa.. 5; Sü., 2 de)
I
Orman mes'elesl kongrede fjtiııüıı mevzuu o’du, sert tensbudler yapsMı
C. H. Partisi İstanbul 11 kongresi toplantısına dün saat 15 te Eminönü Halkevinde devam olunmuştur. Kongrede Ekonomi ve Tanın Bakanları da hazır bulunmuştur.
ilk olarak tarım komisyonunun hazırladığı rapor okundu. Raporda: toprak işlerinde köy lünün ihtiyacını sağlıyacak şekilde kanunlar konması, istihsa Jâtı artıracak âletin köylüye temini, kolaylık olmak üzere mah
sulatın Teke! bayileri tarafından alınması, orman kanununda tadilât yapılması istenmekte idi.
. Bu esnada söz alan bir delege:
(— Memleketimizde ormana sahib 20 bin köy vardır. Buna rağmen vatandaş hiç istifade e-dememektedir. Orman kanunun da yapılan son tadilât halkın sıkıntısını büsbütün artırmıştır.
( Devamı Sa.. 5. su . 1 deı‘
'I
f
/J
Dünkti maçtan W heyecanlı görünüş (Tafsilât 3 Üncü sahifede)
r:
I
C Tl
Celâl Dayar muazzam halk Kitlesine hitab ederken
Filistin zulmet içinde
t
Irak kuvvetleri büyük elektrik santralını ele geçirdi, Kudüsde savaş tekrar başladı
Tel-Aviv diin de bombalandı Uda hava meydanı zabtedildi
. Londra 16 tB.B.C Tel-Aviv şehri 6ugüı havadan bomoal viv. dün de dön mışiı. Mısır Savın Mısır hava kuv.v( çaklann TeLAvn
nnı ve Tel-Aviv liman tesislerini berhava ettikleri Bombardıman es lert
var ateşîte mukabele 5 Yahudi ölmüştür.
Aıabların önemli Lidda hava meydanını zaptettikleri iddia olu-
—. Yahudi | dört defa anh.ı.-tıı. Tel-A-defa bombalan -ı.n. . B; kanlığı, ıilelim bağlı ıı-ı bombaladıkla-
ni bildirmiştir., nasında Yahudi -hafif ve B^yrek bir ucaksa-etmişh rdiı\.
■■ ■ •
Pravda’ya göre bir toplantı masasında çözül* miyecek anlaşmazlık yoktur
Moskova: 16 (AP) — Pıavda ve Izvestiyanm başmakaleleri
bugünkü sayılarında, toplantı masası başında özülemiyecek hiç bir Amerikan—Sovyet anlaş nıazlığm bulunhıadığnn ileri sür miişlerdir.
Sovyet yazarları, bu makalele rini, Vahasın Staline ğl mektup üzerine yazmışlardır.
Maamafıh makale salıiplei'i Kudriyavsev,
gönclerdi-
olan Leontievle
’■(/ — --- f
Vahasın gönderdiği çıektûbu ba zı bölümlerini şiddetle tenkid et mislerdir.
(Devamı Sa, s, Su, ? del
nııyor. Haber doğru ise hava mey başlamıştır, daııını bölge dahilindeki Arab lej yonımıın zaptettiğini söylemek mümkündür.
Lidda ile Kudüs arasında kanlı çarpışmalar oluyor. Arablar, Bab El Vab bölgesinde Kudüse giden yolu kapatmışlardır.
Kudüste de kanlı çarpışmalar
Çarpışmalar devam etmektedir. Kızılhaçm mütarekeyi • enileme teşebbüsü halen suya düşmüştür. Kudüste elektrik cereyanı kesilmiştir. Kudüs müftüsü, Kudüse geçmek üzere Şamdan Ka-hıreye gitmiştir.
Yeni kurulan Yahudi devletinin (Devamı Sa., 5; Sû., 3 de/
Şekerle başlayan derdleşme
Şekerle başlayan derdleşme
Nl
verilecekmiş. Hü-maddeye böyle
IULUNAY
(
O zaman nüfus parası olanak demek-
mlkyasdası Mı-başlar; en yük-çıkar.
Sultan Hamamı
üfus başına ayda bir buçuk kilo şeker kûmet b»r
«nüfus başına $
kaydilo el koydu ı)ıu? evvelâ kara* borsaya gün doğar, başına» demek, tir.
Malûm olduğu üzre bizde» karaborsa, başka yerlerde olduğu gibi gizli, saklı bir ticaret tesisi değildir; «aleni)) dır. Bunun ufak sır çarşısı kapısından sok muhltloro kadar
Mısır çarşısının
kapısı eski borsa hanına dönmüştür; no kadar mahalle karısı varsa ellerinde kuponlarla «yağ fişi! bal fişi! gaı fişi! çay fişi!; diye alenen alış veriş ettikleri halde kendilerine ufak bir ihtar dahi vukubulmaınıştır. Çakmakçılar yokuşunun art başı ise kumaş vo basma karaborsasıdır. Burada kumaşlar, sokaklarda tınaz gibi yığılmıştır; alan satan, bağıran, yüksek sosle malını medheden, birblricri-lo kavga eden, gırtlak gırtlağa pazar-
• •
hk eden... velhasıl bir hengâmedir girer. • ,
Bunlar yasaktır; fakat sokak orta-kurulan ticareti menedil-
larında
karaborsa
kat'ıyon
kisbindo devam
Aınına Işbortası elinde buçuğa limon çalyaka...
i mez; herkes kârında, eder gider.
Dır tıkara, çifti yedi salıyor değil mi? Haydi . Norodo senin tezkeren?^ Bu kumaş borsa sı, Mahmudpaşa yokuşunun işbortalı esnafı gibi ha doyinco sokak aralarına da kaçamazlar, ç(lnkü, üstüsto yağılmış topları kim omuzlayıp da kaçıracak.
Şimdi şeker «nüfus başına» bindi., mi gün sonra ufak karaborsanın çığırtkanları benzin serbest olduğu haldo fişo tâbi olan gaza bir do «şokor fişi» llâvo eılccokler.
Gaz fişi kırkla elli arasındadır; bakalım şeker fişleri kaça satılacak?
Momlckot halkını böylo şekersiz bırakmak bir suç teşkil eylemese do# bir idaresizliktir. Fakat bizdo hükümetler gayot geniş bir sorumsuzluğa .(Lütfen sayfayı çeviriniz}
SAYFA ı2
kİ
Yazan: Profesör Kenan öner
OkUYUCU k»avo
17 MAYIS 918
DER SABAH
İ . — 7(l —
21 TEMMUZ SEÇİMİNİN TEŞRU SAFHASI.
Türk milletinin Büvülc Millet Meclisini
Ağustosda yapılmıştı. Bu içtimain n# i.
nıldıfitm hefköB bildiği İçin buna temşâî tftisl» bulmaktayım. BUdigımıa », yin İnönü ldûsüye doğru ,U zgıpajı Demokrat Milletvekillerinin kıyama işİlrâlc etmeme-İernîSSn başka âdet fevkında bir hal görülmççıi^l
Merasimle (lolap bu oturum sonunda İçtüzüğün 14 üncü maddesine istİBagon soçimlçri şikâyet ve itiraza uğınyahlaruı mazbatalarını kamutayın ad çAme şuyetile ayırdığı 30 kişilik tutanakları inceleme - - - ’ aval# edildi. Böyle bir şikâyet V# itiraza uğramayan
J'bk dohec#k kfidar az bululuyor. Çekilen kura neticesinde bu inceloma Icömlsyonunİâ 8 Demokrata mukabil 22 Halk Pârtisi mebusunun seçildiği anjaşıiıyor4u.
İçtimaa sol varillikten ve 21 gün seçimleri inceleme ve hazırlama isvonlârınm todkik^tlla geçtikten sonra 26 Ağustoada yâpılan sekizinci birlosinide itliazlarin umumî toplantıda todkikine başlandı. Çorum, Kırşehir, Sinop. Trabzon, Ankara, Çankırı, Seyhan ve Balıkeair secim tutanakları hakkında inceleme komisyonunun raporu okunarak
beklediği Büyük KÎİllet Meclisjnin ilk toplantısı 5 . Bu ictimaıu û# S?ki|4# v® niişil nümayiçlerlo ya-I) t Bl
gil?i “ c«h#dt) ojutM seçimler yapılmış sâylıı İnönü küfSÜ yürüdü zaçıan Demokrat Milletvekillerinin kıyama işllrâk lenndeB başka (defc fşvkuıda bir hal gÖrülmepıl|y.
ıU oturum sonunda İçtüzüğün n
® itirafa uğÂyfl®üarjn niaabatalarmı , ırdığ 30 kişilik tutanakları inceleme komisyonuna bavab edildi. Böyle bir şikâyet V# itiraza uğrâmavan Milletveuu, Jök doyacak k^dar a# bululuyor. Çök’k'11 kura neticesinde bu inceleme komlsvonunâ 8 Demokrata mukabil 22 Halk Pârtisi nıe-
ı
ıMçrasj isppack
komisyonlaıınıp tedkik^tUe geçtikten sonra zn Agusıosaa yapııan sekizinci birleşinize itliazlarin umumî toplantıda todkikine başlandı, korum, Kırşehl seçim tutanakları hakkında
bu şartlar altınca beklenen en tabiî karar verildikten sonra sıra İstanbul seçimin# gelmişti. O zamana kadar yapılan müzakere ve tartışmalar Meclisin zihniyet vd ruhî haletini İzhara, evvelce verilen kararlar da bu seçim hakkıııdaki neticeyi ihsasa kifayet etmiş bulunuyordu.
Bu hulustaki tartışmalar başladığı zaman beklendiği kadar asa-beraber iktidar partisine jııen-
Bu huâuslaki tartılmalar başladı# biyet görünmüyordu., bu böyle olmakla 6lip 1 hiyetini anlamak yine kabil oluyordu: Bunların bir kısmı kürfcüye sokularak, kimseye işittirmeden yapacakları suflelerle, Demokrat Milletvekillerini kışkırtarak işi çığrından çıkarmağa çabalıyacaklar, bir kısmı sraoılık yapacak, bir kısmı da müdafaa vaziyetinin hücuma geçerek münakaşayı teferrüalş boğmak suretile hakikatleri örtbas etmeğe çalışacaklardı, bu belli İdi.
Sıra, Ankaranuı meşhur seçimine gelince, tahminler tahakkuk etmeğe başladı. Bu işde Halk Partisinin avukatlığını deruhte ettiği anlaşılan nrnlek arkadaşım, Tokat mebusu Nazım Poroy, kendisinden hiç beklenilmiyen bir cüret ve atılganlıkla tutuşmak üzere bulunan fitile ilk ateşi verdi.
İstanbul Milletvekili Abdurahman Münih’in sözlerini Tulumbacı Narası, suretinde tavsif buyurduktan sonra bu Milletvekilinin (Meclisi vazifei tarihiyesüıi ifava davet ettiğine) temaa ederek (iç ve dış vaziyetin malûm bulunduğa şu sırada Meclisin vazifei tarihiyeşi nedir, bunu Abdürrahman Mlftib müdrik midir?.) sualini, söz arkadaşlarının bravo takdirleri arasında, sormuş ve (Büyük Millet Meclisini vazifei tarihiyesini ifaya dâvçt eden bu adam kendi vazifei milliye ve medeni-yesini bir adam olsuîı) hakaretini yüzüne fırlatmış, ‘Behçet Kemal Çağ lar da (ve mâliyesini) cümlesini ilâve etmişti. Bunu yine Halkçılardan Emin Halim Ergun destekliyerek (Bir baskı varsa, manevî bir tazyik varsa ve çoğunluğu elde etmek için, muhakkak kazanmak için her vasıtayı meşrû addetmek yolunu takip ve tercih varsa bizde değil, karşı partidedir) lâflarile ortaya mugalâtanın bir şaheserini atmıştı!
Bu patırtılar arasında tek bir hakikat varsa Nâzım Poroy’utı, nasılsa ağzından kaçırdığj, (bir memleket seçimlerinin aşağı yukarı yüzde doksanı diyeceğim, Maraza uğrarsa bu ne demektir, parlâmento tarihinde bunun misli görülmüş müdür?..) bedaheti olmuş, fakat jtııe bunu da tevil ederejs ı fOfkârı umumiye karşısında bir mevki almak için gösterilen umumî bir Samimiyetsizliğin en büyiik delili) olarak izah eylemiştir. ■»
Çankırı seçimi mazbatalarında maaıometre daha fazla bir tazyik göstermeğe başladı. Bu seçim lıakkmdaki mugalâtayı üzerine aldığı anlaşılan Bahkesir mebusu Süreyya Örgcevren (seçim sona erse de, milletin yüksek ve muhterem iradesinin, ayıltıcı ve aydınlatıcı kesin buyuruğu verilince seçimden önce yaptıkları muhayyel iftiralar, bühtan ve isnadlara. nasıl karar vermiş oldukları hakikattir.
Seçimler başladı. Feci bir kudurganbkla her yerde her şeye saldırışlar oldu. Şehirlerden kasabalara, kasabalardan köylere, obaylara kadar gittiler» vecizesini ortaya attı. Refik Koraltan’ın biraz nezaket ricası Sizin anlayacağınız dil budur) mukabelesini gördü. Koral-tan, (Sen daha çok şeylere lâyıksın amma ben sabrediyorum, kudurmuş asıl sensin. kudurmuş olmasan kürsünün nezahetini böyle ihlâl etmezsin) tevlıibi ile karşıladı. Fuad Köprülü (demiıidenberi şahsiyat, küfür, küfür) tenkidini yapmak fırsatına mâlik oldu. Fakat Siireyva Örgeevren devamla (kudurmuş bir insanın, kudurganlık isnadına tahammülü olmaz) tekidine rağmen sayın başkan, kendisinden beklenen rain bir bitaraflıkla, (Devam ediniz, rica ederim hatibin sözünü kesmeyiniz) dedi.
görünmüyorum
mebusların aldığı tertibata bakarak tatbik edeoekleri usulün ma-
(Devamı var)
Şekerle başlaya s derdleşme
(Başlatalı 1 incide) dayanıyorlar. Hakikaten kimse İkti-sad Vekiline, Tioaret Vekiline, ya-hu d mes ul makama - Bu nasıl olur? şimdiye kadar neden düşünülmedi?* demiyor. Onlar d(t pek aldırış ettikleri yok. İ6tanbulda adam başına ssnede an cak 28 kİ. et yediği resmi istatistiklerle sâbit olan birlere ayda birbuçuk kilo şeker çok bile... Fakat başka memleketlerde böyle h i dişeler karşısında hükümet kendini haklı göstermek I-çln bir beyanname neşreder ve ekseriya bu beyannameler efkârı umumi-yeyi tatmin edemediği İçin kabinede bir ufak değişiklik bile yapıhr.
Bizde vaktile düşünülen tek nokta herhangi bir hâdisenin ehemmiyet ve kuvvetini kaybettirmektir.
Ekmek sıkıntısından bahsettiniz mi? derhal: ( Başka memleketlerin halini bir gidin de görün.. Halk açlıktan sinek gibi düşüp ölüyor. Arpayı bir yeyin de bin şükredin!» diyorlar. Halbu ki, zannedersem Mecelle kaidesidir: ddâtıl, makıs-i-aieyh o-lamaz) Başka memleket aç kalıyor diye, bizim de kemeri sıkıştırmaklığımız lâzımgelmez.
Mes’uiiyet bahsinde mâhud «din kitabı» mes’olesi de böyle geniş bir (lâ yus'el) lik (pûşide) si ile örtüldü.
Eğitim Bakanı gazetelere verdiği boyanatın sonunda şöyle söylüyor:
cBu eser, din dershanelerinde okutulacak yegâne kitab olarak ortaya konmamıştır. Bu eserin, ayni konuda daha mütekâmil »eserlerin hazıriana -bilmesi iç|n bir danmne teşkil etine* 6i (Uişüîü^ınlişlür. Buna göre lebde ve aJeyhap ileri sürülen tenkıdlerdcn bundan s-nra yazılacak kitaplar için İstifade olunacağı tabiidir.»
Hepsi iyi.. Fakat, (deneme) nin bu fakir ımtıste kaça mal olduğu malûm mudur? Böyle mühim bir eser dene-me ile yazılmaz. Ancak salâhiyeti! I-
Him adamlarının yapacakları iştir, F renklerin dedikleri .gibi çölle vaUrnl saat ikide aramağa» lüzum yoktu. E-fcer (adam için ı$) yerine (iş jçın a-dam) aransaydı sayın Bakan bu beyanatla ikinci bir hataya duşmuş olmazlardı.
— Al lâfı, otur aşağı!.. Davula dönmüş, karınlarla yatağa girilmez. Agobun kazı gibi pinekleyecek miyiz? Kırk yılda, bir canım çalgı istedi, kabahat mi ettik?
Melâhat de dünden hazır:
— Sahi bey baba ne zamandır gramofon çalmıyorduk!
Sadberk hanım ötmede:
— Hay Allah razı oİBun. Ba yılırım saza, söze, elinbüşe!
İkinci katın sofasına çıktılar. I₺ Damadla kaynana, karşılıklı minderlere yayıldılar. Zlbaııım, tersi dönük, odasına girip yata ğın üzerine uzandı.
Gramofon masanın üstünde, Ulakları çekmesinde duruyordu. Melâhat sordu:
— Alafranga mı koyayun, alaturka mı?
Anne annesi, hemen yerin -den hopladı:
— Delinin zoruna bak. Sen oynattınsa biz oynatmadık. O güzelim gazeller, maniler, şar kılar, türküler, meddah takIid ieri dururken alafrangayı ne yapayım? Galdır güldür, çankıl çunkullarla başımız, beynimiz rni sersemlesin?
—Yahya bey,
— Neş’eli, oynak birşey çal! derken beriki odadan Ziba hanım atıldı:
— Bugün senin içine firfe-
Yalova Belediyesinin dikkat nazarına
Sayın gazetenizin 8,V.1948 tarihinde «Yalova BelodlyeM cevap veriyor» başlıklı Tazıyı dikkatle okudum. Bana hâdiseyi daha fazld afgklu-mak lırsattnı verdikleri İçin kendilerine teşekkürü Mr borç bilirim#
Ben hâdiseyi şahsiyata intikal ettirmediğini halde onlar hâdiseyi şahsiyata dökerek kendilerini mâzur göster mek istiyorlar. Dikkatle okuduğum yazıya madde madde cevap vereceğim.
1 — Ren o şikâyetimi yazarken hiçbir psikolojik tesir altında kalmadau hareket et tim. Ben özbeöz Yalova’lı-ymı, Belediyoden bu güzel beldeyi temiz tutmasını İstemek herhalde hakkımdır.
2 — Ben kardeşim Cevdet Bora işinden çıkarıldı diye belediyeye gidip sayın reisin dediği gibi rica etmedim. Yal nız 30. IV. 1048 Cuma günü akşamı saat 9,30 raddelerinde kendileri Halkevi Reisi Rahıui üstelle gezerken yanına gidip kardeşimin işinden çıkarılmasındaki kababa tini öğrenmek istedim.
3 — Sayın reis benim bu şikâyetimin oydurma olduğu nu söylediği zaman şehrin gö beğinde Cumhuriyet alanına on metre uzakta duran mezbeleliği görmediler mi T
(Resim herhalde reisin tek ribiııe bir tekzlb olacaktır.)
4 — Sayın belediye reisi bütün dairelerde odacıların daire memurlarının ufak tefek hizmetinde kullanıldığı halde, belediyemiz odacımızı dahi şahsî işlerde kullanmamaktadır, dediği halde 8. V. 1948 Cumartesi günü, pazara, ailesi arkasından çöpçü Hüseyin Ürgdş’ü niçin göndermiştir? •
5 — Sayın gazetenizde şikâyetimi müteakip sayın reis, kardeşimi tekrar İşe almak isteyince başkâtip : «Eğer onu tekrar İşe alırsa nız, ben istifa ediyorum» dememiş midir? Ve bununla neyi kâsdetmiştir?
Bütün bu hususların gazeteniz vasıtasile aynı sayfa ve sütunda neşriyle bir kere daha alâkalıların dikkat nazarına sunulmasını rıuıli rica ederim.
Arabacılar Sokak de. Haşan Behçet
★
HAVAGAZI BORÇLARI
İstanbul belediyesi Neşriyat a e İstatistik Müdürlüğünden :
Yeni Sabah Gazetesinin 22. 4. 948 tarihli nüshasında «Havagazi borcu tahsilinde tuhaf bir gelenek» başiı-ğile çıkan yazı incelenmiştir. Şikâyetçinin oturmakta olduğu binaya taşındıktan son ra ııâ m ita mukavele akdetmek üzere vaktinde elektrik idaresine müracaat etmediği anlaşılmıştır. Kendisi ile temas eden müfettişin verdiği iz/alıat. aboneyi tatmin etmiştir. _____________________
saygıla-
No: 18
Bora
Nüfus başına 1,5 kilo şeker dağıdılacak
Haricden gelmesi beklenen şekerler getirilince istihkakın artırılacağı söyleniyor Şeker satışının durdurulması ( ve satış işinin yenidon titizini] lıakkmdaki karar, vilâyete teb-liğ edilmiştir. Tebliğde gâker i-| şinin evveliyatı hülâsa edildikten son ra badema şekerin birer aylık kontenjanla halka tevzi e-^ dilmesi, tevziatta pamuklu teV’ ziatının esas tutulması İstenilmektedir.
15 Mayıs - 15 Haziran konten janı olarak vilâyet emrine 20 000 ton şeker t
tir. Askerî birlikler doğruya ihtiyaçlarını
dan şlr ketinden temin edeoeklerdî r. H&stahane ve pansiyonlu okulların ihtiyaçları da İstanbul kon tenjanı içine dahildir. İstanbul nlj fusu bir milyona yakın olduğun dan nüfus başına bir ila bir buçuk kilo arasında şeker rermek kabil olacağı anlatılmaktadır. Kevfiyet dün akşam vilâyetten
belediyeye bildirilmiştir. Yarın sabahtan İtibaren fişlerin hazırlanmasına başlanacak ve şeker mutemedi bakkallara verildikten sonra tevdat yapılacaktı.
Şeker şirketi. Ekonomi Bakanlığının tebliği üzerine şeker satışlarını durdurmuştur. Alma ûak tedbirlerin mevcud şekerin yeni kampanyaya kadar yetişmesini hedef tuttuğu anlaşılmaktadır. y
Hâlen etek sekerin mikdarı 14 bin ton olduğu bildirilmektedir.
îdhali kararlaştır.lan 30 bin ton şeker gelir gelmez nüfus ba çına tâyin edilecek mikdar arttırılacaktır.
Diğer taraftan, bugün vilâyet te bir toplantı yapılarak, şeker satacak bayiler tesbit olunacak tır.
Rumanyadan kaçan subaylar
Rumanyanın kıyı şehirlerinden birinden sandalla kaçmağa muvaffak olan sekiz Rumen mu hendisi ve subayı îğneada yo-lile memleketimize İltica etmişlerdir.
Enterne edilen Rumen mülte çileri, komünist zulmünden kaç tıklarını söylemişlerdir.
79 Mayıs, hazırlıkları tamamlandı
19 Mayıs Gençlik ve Spor bay ramı hazırlıkları tamamlanmıştır.
Bugün, öğleden sonra, son o-larak İnönü stadında erkek liselerin gösteri provaları yapılacaktır.
Dairelerde salıiblarlna kolay hk aönterilecsk
içişleri Bakanlığı vilâyete gönderdiği bir emirle, iş sahihlerinin muamelelerinin uaâtıldı-ğı şeklinde Başbakanlığa şikâyetler yapıldığını bildirmiş ve her muamelenin süratle neticelendirilmesini, müşkülât çıkaran la rın cezalandırılacaklarını belirtmiştir.
Emir, daire müdür ve beledi-ve müesse3elerine tebliğ edilmiş tir.
—----o-
SAĞLIK:
Beyoğlu Hastahanesi naklediliyor
Belediye, Bevoğlu ha3tahane-sini Kuledibindeki eski İngiliz hastahanesine nakletmeğe başlamıştır. Bu bina daha elverişli olduğu^çin Beyoğlu hastahanesi nin 80 yatağı burada 120 ye çıkarılacaktır. Hâlen eBki İngiliz hastahaneBİnde bulunan kuduz hastahanesi arkadaki hariciye binasına naklolunmttştur.
Beyoğlu hastahanesinin şimdiki binası belediyenin malıdır.
Zeytincilik Kanun Tasarısı
Ankara, 16 (Hususî) — Ya-banoı zeytinlerin kısa bir zaman da aşılanması zeytinciliğimizin ve zeytinyağı sanayiinin inkişaf ettirilmesi için Tarım Bakanlığımızca hazırlanan yeni zeytincilik kanun tasarısı son şeklini almış ve mütalaaları alınmak ü-zere Bakanlıklara gönderilmiştir.
pölIste
Üç iş kazası
T&rabyada Küpeli Yaııinin taşocağında çalışan Mehmed Kı hç, ocaktan taş çıkarırken, yuvarlanan büyük bir kayamın altında kalarak sol ayağı ezilmiş, baygın bir halde Balta limanı hastahanesine kaldırılmıştır.
Aynca Beykoz halat fabrikası işçilerinden Haşan Çağlıyan, kendir kesme mak ıesinde çalışırken sol elini makineye kaptırmış, 4 parmağı dişliler arasında parçalanarak kesilmiştir. İşçi Haşan Haydarpaşa Nümune hastahanesine kaldırılmıştır.
Diğer taraftan Hasköyde, Ka lafat yerindeki Gürbüz motörûıı ae dolaşırken muvazenesini kay bederek, 6 metre yükseklikten d üşer k, beli kırılmış. Beyoğlu Belediye hastahanesine kaldırıl mıştır.
Bu bina satılacaktır. Bunu almak için müracaat eden müesse selerie müzakereler cerevan et-W
. mektedir. Belediye, şehrin has-tahaneye olan ihtiyacını göz ö-nünde tutarak burasını hasta-hane yapmak üzere alacak mü-esseselere kolaylıklar gösterecektir.
F
rekler kaçmış amma ne olduğu nu elbette anlayacağım!
Melâhat,
— (Yandan yırtmaç fistanlar; görünüyor tonbul bacaklar) 1.
Çalayım mı bey baba? deyip de.
— Alâ; Şamram’ın bu kanto bu kıyaktır! cevabını, işitince, Zibanım yataktan fırlayıp gra nıofonuıı yanına seğirtti i
— Aşifte karı, ver o havayı bana bakayım!
Kız, şaşajanrııştı.
— Ver, diyorum Yüzüme a-lık alık bakma, hangisi ise çabuk bul!
Tatsızlığı önlemeğe yeltenen Kavafzâde,
— Bul bari şu cenabeti! deyince, Melâhat çekmedekilerin arasından plâğı çıkaraı. Anne si, alır almaz masanın kenarına var kuvvetile vurarak pa -ram parça etti
— Oooh, içimi yağ bağladı. Yandan yırtmaç fistanları, tom
Yazan : SERMED MDİTAR ALUS ----------------------- 17 -------------
bul bacakları ara da bul şimdi!
Birden, duralayıvermişti:
— O hava diye Ermeni k» -m&nemın »ostan dolabı gıcırtısına benzeyen taksimini - Kemani Ağa’y’ kasdedıyor - elime dayamayaydm sakın!
Etra'a dağılan plâk kırıkla rıııı ^oplayor; na'-çalan yanya na bitiştirip etiketi tamamla -mağa uğraşıyor, annesine götürüp,
— Sen üiaktebe gitmiş, kaç u yazıyı o ıl mi söy-
kendi kendine gelin güvey olacak-
Melâhate de usulca diyordu ki:
Amerikan uçak gemisi
Dün gazeteciler tarafından ziyaret edildi
e
Amerikanın Türkiyeye tahsis ettiği yardım malzemesi cümlesinden olmak üzere AT - 11 Kansan modeli üstün talim ve terbiye uçakları hamulesile evvelki gün şehrimize gelen ve Yeşilköy açıklarına demirlemiş olan U.S.S. Siboney refakat u-çak taşıt gemisinin tahlisiyesine dün sabah başlanmış akşam üzeri boşaltma ameliyesi ikmal edilmiştir.
Gemi bu sabah Dolmabahçe açıklarına demişlemiş olacaktır. Hareket tarihi olan 22 mayısa kadar burada kalacaktır.
Diğer taraftan gemi komutanı G. İK. Fraser ve gemide bulunan 14 üncü refakat uçak filosu kumandanı albay R. K. Hail dün sabah saat 10.30 da vali, müteakiben İstanbul kara ve deniz komutanlaruıı makamlarında ziyaret etmişler ve bu ziyaretler öğleden sonra kendileri ne gemide iade edilmiş, bundan başka dün 22,30 da İstanbul komutanı tarafından Taksim Bele diye gazinosunda gemi kumandan ve mürettebatı şerefine bir akşam yemeği vermiştir.
Diğer taraftan yine dün sabah 9,50 trenile Yeşilköye giden basın mensublarına gelen uçak lar gösterilerek, gemi hakkında etraflı malûmat verilmiştir.
Aldığımız malûmata göre gemi, halk tarafından gezilemiye çektir.
M ÜTEFERRİK
lıatün indirmişsin. Şu ku; dediğim mi, deği le! diye uzatıyordu.
Yahya bey çalgı çağana istediğine bin pişman, küfürleri sav ura savura abdasthaneye seğirtti. Saz, söz dinlemeğe can atan kaynanası, kızından tara fa çıkmış, ,
— Boşuna hırslanmadın, yer den göğe kadar haklısın, di -yordu. O kantoyu çaldırıp kal takların fistanlarını, bacakları nı gözünün önüne getirecek;
— Harekesiz yazıyı söke-mem. Kız doğru söyle, kırılan o çillik türküsü müydü, yoksa Ermeninln taksimi mi? Şayed o değil de günün birinde çal -mağa kalkışırsan, an&ntn cinleri tepesine üşliş tr, senin de pastırmanı çıkanı alimallah!
Yahya bey. abdesthaneden çıkıp odasına sıvıştı. Yatağına girip yüzünü pençere tarafına döndü. Karısı öfkelli ya, gar-drobuıı kanadlanm garç gurç açıp kapıyor; elinde çekiç, pefı-çerelerin önündeki etenseler a-sılı ipi çözüp çiviler' oır karış yukarı mıhlıyor; kapıdan dışarıya, etinden et kesfi!vornıüş gibi,
— İkbaaal, yamsaboz yezid, maş -apada su yok; küpten dol dur şunu! diye hav kırıyordu..
Yahya bey boyuna yarını ta hayyülde. Mehlika .-.ultan on
;€i
Hazine U. Müdürü Amerikadan geldi
Dört buçuk ay evvel Marşal plânından kredi suretile faydalanmamızı temin için temaslar yapmak üzere Amerikaya giden Hazine Umum Müdürü Said Er-( kin yurda dönmüştür! Hazine Umum Müdürü Londra ve bilhassa Amerikadaki temaslardan elde ettiği neticeler hakkın da hükâmete geniş ölçüde izahat vermiştir.
Hazine Umum Müdürünün Marşal plânı gereğince yapılacak yardımdan kredi suretile istifade etmemiz yolundaki çalışmaları çok aydınlatıcı olmuş, Paris konferansının lâkayıd halasının yarattığı intibaı silmiş, içinde bulunduğumuz imkânsızlıkları Amerika maliyecilerinin gözleri önüne bütün çıplaklığile sermiştir. Bu temaslarda Paris konferansındaki kararın yanlış hesablara dayandığı anlatılmış ve hakikî vaziyetimiz bütün çıp laklığile belirtilmiştir.
Kabataş araba lapııru iskelesi inşaatı
Kabataşta yeniden yapılmakta olan araba vapuru iskelesinin inşasına devam edilmektedir. î-ki araba vapuru yanaşabilecek vüs'atte olan iskelenin beton a-vakları tamamlanmıştır. İnşaatın gelecek seneye kadar tamam lannıası muhtemeldir.
buçukta yazıhaneye gelecek...^ Karısı gene damlavıverirse... $ Düşündü, taşındı; plânı kur4 du; şöyle bir kapı yaparak gi-o rişti: 3
— Bana bak! 8
Berikinde ses yok. 8
— Hanım, sana söylüyorum!a Zıba’da gene cevap yok. X — İncir çekirdeği doldur-s maz yere dargınlık çıkarma 8 yahu! 8
Karısı hışımla döndü: $
— Hırsım yatışmadan ağzıg mı açtırma...
— Diyeceğime kulak ne somurt...
— Ne var, söyle!
— Yarın sabah beni karanlıkta uyandır. İlk yetişmekliğim lâzım!
Hanımın tekrar tepesi attı:$ — Neden icap ediyor? * — Köprüye iner inmez yal-| lah Sirkeciye vurup ikinci tren S le Bakııköyüne gideceğim. î — Ne varmış orada; elâ göz| lüleıin mi bekliyor? 4
Adanı, başını yastıktan kal j Jarıp bağdaş kurdu: 5
— Bakırköyünde işim var.I be kadın. Dün anlatnuştım ya,| mukavele imzaladık. Fransız $ askerlerine barakalık kereste, 5 çivi, kiremit jfalan vereceğiz. X
(Devamı var) I
Derdii fırıncı dedi ki,
rpa ekmesinin Isdığım şikayeti si sabah sokana çıkar pıkmas karşı sokağın başıneiaiıi f*rma dım.
Bizim fırınoı ilk ağız aknugı ( karmış, sigarasını yakmış, taıgAhifl başına geçmiş, önündeki.kaim ’Uğuj' lı doftere bir şeyler yarmakla hhş ( güldü.
— Merhaba Temel efendi I Başını kaldırdı, beni görünce *ü güldü, va yerinde hafifçe larak:
— Hoşgeidm, safalar gotirdı/ı. Fak* raoı, dıyo iltifat etti, jonra ına eğilerek:
— Şayed, diye fısıldadı, »M
biraz temizoe un istiyorsan! ümidi kos! Ofisdcn )on ge çuvalları o kadar karışık çıktı niyi güç tutturdum....
Dikkat ettim, tutturdum! sini o kadar cansız ve ısteksı fuz etti kı, bu pek âlâ Cuttu/ı* inadım mânâsına da gelebilirdi.
Belli idi ki, ruyaında bana yanan arpa ekmaği gibi zavallı fınrv cı da derdlı İdi. Çubuğundaki s/ga/a-sını tazeleyip bir tane de banı ık * rain ettikten sonra derd yanna«u şöylöjdevam etti:
— ^eledıye, [çeşniyi tuttura na 14 der, ceza yazar, su fazla der, İeri müsadere eder, hamur çıkan" F sın der, anamızdan emdiğimiz suuu burnumuzdan getirir. Öte taraftan 9-fis’ın çavdar unu diye gönderdiği zu-yaldan bakarsın ki, kurtlu bakıa nu çıkar; arpa çuvalından buğday, buğday unu çuvalından oa başka çeşit bir un çıkfığj Kırk yıllık fırıncıyım, ben gibi dışı içine uymaz ısa! tüççara rastlamadım, mı, kabahatli san olursun. Ofi&uı ufl-dıye gbndardıgı şeyleri yakmaan muş olsan, ömründe akmak yemega tövbe ederdin Fıkracı....
Zavallı Temel usta söyledikle yor, çoştukça soylu yordu. Baiiî tfh kı, zavallıcık Ot«6in elinde yan;k(t
— Bizim esnaf arasında da sızlar yok değil ha! diye devam attı., ancak Ofisin yaptıklarına aafu ırsh bizim en açıkgöz esnafımız ağzı daha süt kokan masum çocuk &ıbı âal r. Ofis bunu fenalık olsun diye mî yapıyor? diyeceksin. Hayır, ne münasebet. Hüsnüniyetle çalış tık lar md a şua he yok. Fakat ıntızamsuhk, memv*’-luk zihniyeti bu çapraşıkları dûğura-yor. Halk iyi ekmek yemiş, ekenek h^umrr çıkmış, memur Peym umu’u.1 da mı? O ay baş» geline* ♦ -
kır tıkır alacak a, alt tarafı vız gelir ona....
Doğru söze ne de*rr? Fırıncı Temel usta sigarasını tazelerken ben d« candan bir:
— Allah yardımcınız olsun! deduv ve yürüdüm.
ben
Ulfl
k , Ç i j-
ke r
büsbütün bu O'il
görufeMH
Ağzını
21 yaşında bir
gene
-----OH—
42 yaşında bir kadını evinde hapsetmiş
Tophanede Kılıcali mahallesin de oturan Dündar ^ahmbaş a-dında 21 yaşlarında bir gene ayni semtte ikamet eden Nuran Âkgöz isminde 42 yaşlarında bir kadını evinde hapsetmekten suçlu olarak cürmümeşhud m ah kemesine verilmiştir.
Dün vapılan celsede davacı hâdisevi şövle anlatmıştır:
«... Bir gün Bayan Ayşevi ziyarete gittim, kapıyı Dündar açtı. Annesinin evde olduğunu söyliyerek beni içeri aldı:
«— Biraz oturun annem şimdi gelir • diye beni avuttu. Bundan sonra kahve getirdi. Nasıl oldu bilmiyorum tam üç gün kendime gelemedim.
Sonra oğlum Sadık gelip beni buldu.”
Sanık ise:
a
latacağım şeyler müstehcendir. Celsenin-gizli yapılmasını istiyorum» demiş ve mahkeme talebi kabul ederek duruşmanın kapalı yapılmasına karar vermiştir.
"* **■ 4^ ^F * ^F ^F ^F W 4^ *
Davacı yalan söylüyor, an
ver, ge
alaca vapura
1364
Bunu ı Mayıs
! 4
T1K.VÎVI *
MAYIS 1948
I
Pazartesi
ısm
Hicri
Receb
8
[{.uz i Hızır 12 - AY - 5 Gün 138
VaMtler Vasati i S D. «A 11
S. n. '
Güneş 5 40 9 20
Öğle 13 10 4 50 1
İkindi 17 07 8 47 (1
Akşam 20 21 12 —
Yatsı 22 13 1 52
tmsâk 3 30 7 19
*
f
I
*
t
SAYFA: 1
Fransanın
*
■IAYIS
ılış siyaseti
Almanyaya kaçan Çek'ler frıgilil Hark Ordusunda staj görmüş Çek Subayları Almanya?* k a ç iti ı f j(üiıchcn (Münih) 16 (AP) ı Zmniyet sebeblcrinden dola-1-5 ismi açıklanamayan bir j r tay, Ingiliz hava ordusun- ( «a staj görmüş olan bütün l (•koslovak hava ordusu su- , U.•ferinin 'Almanyaya /kaç- j t.ularını açıklamıştır. (
lıgilterede staj gören Çe- ] k.(ovak subaylarının ancak ( y?3de beşi komünist zihniyet ' .L(..r, • !
Komünist hükümet hava ' n’unlannı sıkı bir kontorl ı) nda bulundurduğundan,
( • ..oslovak havacıları artık vç? klarla kaçanıamakta, ve g-ilice kara yolu ile sınırdan .( -ianyaya geçmektedirler. (
ekoslovak hükümeti bun-Cri üç hafta evvel büyük j
( . toplantı yaparak havacı- '
u •? hitap etmiş ve hava or- ' c( -u mensublarınııı Ingiliz , tı raftan ve komünist aleyh- 1 1; n olarak tanındıklarını si' lemiş, bütün subayların ' ı. münist partisine girmele-riri veya komünist partisine J s; iakat yemini yapmalarını ( ic’-m iştir. '
Hava ordusunun bu isteğe ı\» rşı hiç bir aksülâmeli bu güne kadar görülmemiştir. ı
Çekoslovak ordusunda giz j L devlet polisi şefi albay ' h-ıcin havacıların bir an ev- ) v» komünist partisine ilti- ’ tu : etmelerini tavsiye etmiş ( v» bu tavsiyesinde tehditli 1 b ifade kullanmıştır. (
Tehdit cevapsız, kalmaya- ] it,: bir çok hava ordusu men ( olan komünist partisine ] girmişlerdir. Partiye girme- ( yenler ise subaylıktan iskat ] ot ınmuştur. (
Çekoslovak ve Alman sı- ] İKİ çok şiddetli bir muraka- / Irt altına alınmıştır. Fakat j (■»■/.oslovakvada teşeickül e- ( uen gizli mukavemet teşkilâ- ( t sınır boyunda nöbet bekle- ( yenler arasında da taraftar * kazanarak Almanyaya firar ( edenleri desteklemektedir.
L.--------------------------
Almanya ımes’elesî
--------------o----— Ingiltere ile Fransa arasında tekrar görüşme mevzuu odu
Paris, 16 (A.A.) — (Nafien):: Dün Fransız Dışişleri Bakanlı-ğııtd»., Dışişleri Bakanı Bidault ile Fransanın Londra Büyük cl-, çit Masifli aracında cereyan ecı( n m üzakerelerde Almanya meselesi teferruatiyle tedkik e-dilmiştir. Bu görüşmelere, Lon-dr;ı. konferansından henüz av-de etmiş bulunan Chauvel ile Dışişleri genel sekreteri Mur-v:!ie de iştirâk etmişlerdir.
bahasına olursa olsun haf t; sonuna kadar bir anlaşmaya va- mak arzusunun hâkim bulun masına rağmen, Fransızlar kon ferans neticelerinden el’an endişe etmektedirler.
Massigli salı günü Londraya döndüğü zaman şübhesiz ki ana yasa ile ilgili metin tasarısını kabule hazır bulunacaktır. Fakat Büyük Elçiye, Ruhr’un kon troiü hakkında Fransa tarafından ileri sürülen görüşü mütte tikler nezdinde müdafaa etmek talimatı verilmiş bulunmaktadır.
Fransızlar şuna kanidirler ki, bugünkü Amerikan tasarısında derpiş edilen milletlerarası kontrol komisyonunun yetkisi an-pak lâfzî olacaktır.
. .........() —
f
Truman, dış siyasetin birlik olduğunu söyledi
Demokrat Partinin siyasî bir toplantısında Trumanın irticalen söylediği nutuk
Loudraya gönderilen ınesaj
Vaşington 16 (A.A.) — (Usis) Bagkau Truman, Londraya buu duğu bir mesajda uzun vadeli bir (anın proğramının hazırlanmasını İstemektedir.
Başkan mesajında, böyle bir programın gerek. Amerikanın refa hı için, gerekse bütün dünya sulhunun sağlanması için gerekli olduğunu ve hayatî bir mahiyet tanıdığını bildirmektedir.
Başkanın verdiği malûmata göre, harp sırasında, Amerikanın ziraî randımanı takriben üçte bir nisbetinde artmıştır. Halbuki, geçen harp sırasında ziraî istihsal an cak j’üzde 10 nisbetinde bir artış kaydetmiş bulunuyordu.
Başkan Truman sözlerine şunla rı ilâve etmektedir:
Mulıasematın son bulduğu tarih teııberi istihsal, rekor seviyeleri te min etmekte berdevamdır. Ve ancak bu suretledir ki, Amerika dün yanın bir çok köşelerinde hür mem leketlerin kalkınması için önemli bir yardım yapabilecek duruma girmiştir.
Baş -teba -
başlı
Vaşington 16 (A,A.) — Usis: Demokrat Partinin siyasî bir toplantısında irticalon konuşan kan Truman, şu hususları ıüz ettirmiştir:
Birleşik Amerikanın belli
iki siyasî partisi arasında, İçişlerini alâkadar eden meselelerde çok mühim bir fark olmasına rağ men, dünyadaki hür milletlere yardım için Birleşmiş Milletlerin ve Birleşik Amerikanın sarf etmek te bulundukları gayretleri destek lemek üzere sağlam bir birlik tesis edilmiş bulunmaktadır.
Birleşik Amerikanın dışişleri si yaseti hakkında «memleketimizde tam bir birlik vardır.» ve bu birlik Birleşmiş Milletler teşkilâtının umdelerine dayanmaktadır. Birle -şik Amerikanın hür milletleri vi -kaye hususunda almış olduğu ted birlerin hedefi bu milletlerin hürriyetlerini sağlamaktır.
Bu gayenin hiç bir siyasî hedefi yoktur, ve hiçbir zaman olmamasını da Tanrıdan dilerim.
Bir Amerikalı Gazeteciyi Markos mu öldürtmüş?!
Yunan Çeteci Reisi Markos’la görüşeceğini söyliyen Gazetecinin cesedi Selânik e bulundu
başkanı, cinayetten komünistleri sorumlu tutmaktadır.
Polk önümüzdeki hafta Ameri-kaya dönmek üzereydi ve arkadaş, larına, General Markosla gizli bir görüşme ve mülâkat yapmak istediğini ve Yunanistandan ayrılmadan önce bu suretle büyük meslekî bir başarı sağlamak istiyordu.
Eşi Rlıea Polk, İskenderiyelidir ve sekiz aydanberi evli bulunu yorlardı.
Müteveffa Polk iki yıldanberi orta ve yakın doğuda muhabirlik ediyordu. Türkiyeye ve Istanbula birçok defalar gelmiş olan bu A-merikalı gazeteci, orta ve yakın doğuda çok seviliyordu. Ölümü, Türkivedeki dostları arasında de rin bir teessür yaratmıştır.
BULGAR HUDUDUNDAN AÇILAN ATEŞ Atina. 16 (A.A.)
kuvvetleri komutanlığının dün akşam neşredilen bir tebliğinde çetecilere karşı hücuma geçen hükümet kuvvetlerinin Bulgar hududunun ötesinden şiddetli bir ateş açılmış olduğu bildirilmektedir.
YARDIM HEYETİ BAŞKANI AMERİKAYA GİDİYOR
Londra, 16 (B.B.C.) — Yuna-ri'standaki Amerikan yardım he yeti başkanı Amerikaya dönmektedir. Yunanistana yardımın artırılmasını istiyeceği bildiriliyor.
sa hille ri nd
Selanik İ6 (AP) — Columbia Broadcasting System’in muhabiri olan ve bundan bir hafta evvel kaybolan muhabir George Polk’-un cesedi, Selânik sahillerinde »karaya vurmuştur.
Kendisi, Yunan komünist çeteci lerin reisi Markosla bir görüşme yapacağını arkadaşlarına söylemiş ti. Ceset, Pazar sabahı bulunmuştur.
Polis, muhabirin, General Markosla görüşebilmek için çetecilerin işgali altındaki bölgeye girmek i-çin temaslar yaparken öldürülmüş olmasının ihtimali üzerinde durmaktadır.
Yunanistandaki Amerikan baş konsolosu Raleigh Gibsonun bildir diğine göre, Polk’uıı elleri ve ayak lan sıkı sıkıya bağlanmıştı. Amerikalı muhabirin soygunculuk mak sadile öldürülmediği anlaşılmıştır.. Zira kol saatiyle üçyüzbin drahmi ihtiva eden cüzdanına el sürülmemişti.
.Polk, te ölen
Polk,
zar günü sabahı misafir bulunduğu otelde görülmüştü. Polis, Pol-kun basın kartını ve Pan Ameri -kan hava yolu tarifesini posta va sıtasile alınca, Çarşamba günü der hal araştırmalara başlamıştı. Zar fin üzeri Yunanca yazılıydı ve mek tupta hiç bir izahat verilmiyordu.
Selânikteki İngiliz polis heyeti
/
Yunan
Yunanistandaki sivil harp ilk Amerikalı gazetecidir, son defa olarak geçen pa-
Balı Avrupa memleket’e-rine gönderi’en Amerikan malları
Vaşington, 16 (A.A.) — U-Bİs) — Amerika İktisadî birliği idaresi dün yeniden Fransa, Hol landa ve Avusturyaya iki milyon 459 bin 440 dolarlık mal gönderilmesine müsaade edildiği haberini vermiştir. Bu suret fe şimdiye kadar batı Avrupa memleketlerine gönderilen malların tutarı 121 milyon 188 bin 777 doları bulmaktadır. Bu rakama, Atlantikte yapılan nakli- ) yat masrafı dahil değildir.
-
Dünkü miting
'»5 A, (■#., t
vasi saçlın kanunudur, Dayar bu balıisi o Karadeniz seyahatinde söylediklerini t©lp*rlamakfe İktifa etrniı,, hattâ lıauuntt kül olarak mütalâa ettiği İfin adli teminat noktasında fazla durmamıştır, lytaamaflh, scjmhi emniyeti bah» şi htkun belkemiğini teşkil
edly
21 Temmuz seçimleri tecrübesi-« ''
ııio bir dalıa tekrarlanmaması, bü-Jlin milletin tek ve kesin arzulanır. feayar, Polis Salâhiyet Kanu’-liunun kaldırılmış olan m&hud 18 fici maddeci üzerinde de durmuş ve bu başarıyı Demokrat Parti lo-lılne kaydedilmek icabeden bir zafer olarak göstermiştir.
Buğday işinde ve alehıınum iktisadi derdlerimize deva bulmak hususunda ve şimdiye kadar olan bilenlerin ıncs’ullerlni aramak ve bulmak yolunda Demokratların yorulmadan gayret sarfedecekle-r’ıııi halka vaadeden başkan, İktisadî, on kuvvetli bir merkez olan şehrimizin sıkıntıları ve clemlerile ^ılkından ilgilenmiştir.
Halk, İstanbul Demokratlan ve belki do, kalabalık arasına karışmış olan birçok Halk Partililer, Bayan şiddetle tasvip etmişlerdi, llalk Partililerden bahsedişimizin sebebi, Halk Partisi kongrelerinde kodamanların dışında kalan Halk Partililerin de Demokratlar kadar hattâ ondan ziyade şikâyet ettiklerine şahid olduğıımuzdandır. Açıkça görülüyor ki, milletin İstırabı umumî vo şâmildir.
A
Demokrat Parti Oenei Başkanızın nutkunda, gönül arzu ederdi-ki, matbuat hürriyeti de itinalı bir yer tutsun. Çüııkü eldeki kanun, Mııssolini’nin meşhur Faşist kanunudur ki, Peker tarafından biraz daha vidaları sıkılmıştır. Bu mengenenin gevşetilmesi ve hattâ bu kanunun bütiin bütün kaldırılmadı, Demokratik gelişmelerimiz için ilk şarttır. Matbuat hürriyeti olmadıkça ne seçim vicdan hürriyeti ve riyeti olabilir.
Demokratlara hürriyete kavuşturmak yolundaki mücadelelerinde azamî muvaffakiyet dileriz. Dünkü miting, ikti -dar partisinin de gözünü açsa gerektir. S&di BeRter’lerln raporlarına inanmamak İçin maddeten deliller görülmüştür.
A. Cemaleddin Saraçoğlu
hürriyeti, ne ne de söz lıiir-
memleketimizi
An-
Anıt-Kabir inşaatında
—--o ■ ■ -
Y üksek Tahsil gençliği bilfiil çalışacak Ankara, 16 (Hususî)
kara Üniversitesi Yüksek Tahsil Talebe Birliği yüksek tahsil gençlerinin Anıt - [Kabir inşaa-tında fiilen çalışmaları için alâkalı makamlar nezdlnde teşebbüse geçmiş ve gereken müsaade alınmıştır. Yüksek tahsil gençlerinden arzu edenler yarın saat 9 dan 12 ye kadar Anıt -Kabir inşaatında çalışacaklardır.
Mayına çarpan Ingiliz vapuru
Amsterdam, 16 (AP.) — İngiliz hususî işletmelerinden birine aid olan 795 tonluk «Polg-leni' vapuru, Hollandanın şimal sahilinde Borkum adası yakınlarında mayine çarparak batmış t»r. On dört kişilik mürettebat kurtarılmıştır.
Gemi, mayine çarptıktan yetmiş beş dakika sonra batmıştır.
I Pasla ile gönderilen bombanın esrarı
ir Londra: — Filistindeki İn giliz orduları eski başkomutanı general Berkere geçen salı posta ile gönderilen bombanın parçalarım tetkik eden Scotlant Yard memurları, bu bombanın parçalarının Avrupada imal e diliğini ve parçaların îngiltere-de bir araya getirilerek paket haline sokulduğunu söylemişler dir.
Bombanın imalinde kullanılan Gelignite Fransız menşelidir ve bu cinsi îngiltelere imal, edilmemektedir. (A.A.)
Çocukları koruma teşkilâtına yardım
ir Lake: Success: miş Milletler çocukları koruma 1 teşkilâtının bir tebliğinde bildi rildiğine göre, bütün dünya memleketlerine yapılan miiıaca atın neticesinde bugüne kadar bu teşkilât emrine 10 milyon gönderilmiştir.
Elliye yakın rtıemlekette
Bugün Parla
Birleş-
Atom enerji
bu hususta sarfedilen gayrete devam edilmektedir.
Sekiz memleketin yapmış ol duğu yardım mecmu ulO mil yon doları bulmuştur. Bu mem leketler şunlardır:
Kadana beş milyon dolar, Norveç 1 milyon 790 bin dolar, Birleşik Amerika bir milyon do lar, İzlanda 400 bin dolar, Yunanistan 140 bin dolar, Finlan dıya 115 bin dolar vermiştir, (A.A.) Polonyada atom arattırmaları ir Londra:
si bahsinde araştırmaları ço gaitan memleketlerden biri de Polonyadır. Bu memleket, atom işinde çalışan bilginlerin sayısı nı iki misline çıkarmıştır.
Sayıları takriben 50 kadar o lan ünlü bilginler Polonya üniversitelerinde faaliyete geçeceklerdir. Polonya başkentinde bu sahadaki çalışmalarla ilgili bir konferans toplanmış ve bu na, memleketin her tarafından gelen 200 bilgin iştirâk etmiş-
IG ün ün enteresan haberleri)
i \_______________________________________________________________________j
tir. Atom bombasına karşı mü dafaa bahsinde cereyan eden müzakerelerde, bu bombaya karşı yegâne korunma çaresi nin derin bir sığınağa girmek olduğu fikri ileri sürülmüştür. (A.A.) Pakistan ordusu
İr Karaşi :
mentoda beyanatta bulunan Başbakan ve Savunma Bakam Liyakat Ali Han, Pakistan Mil lî muhafız teşkilâtının 40 tan 100 tabura çıkarılacağını ve mümkün olduğu kadar kısa bir zaman zarfında 2 milyon sivile askerî talimler gösterileceğini söylemiştir.
Bakan, Pakistanm bıı kadar geniş bir orduyu besliyemiyece ğini de belirterek millî muhafız lardan müteşekkil gönüllü bir ordunun yetiştirilmesi lâzım gel diğini söylemiştir. (AP)
Koleraya ilâç
ir Nevyork: Kolombiya Üni versitesi Tıb Fakültesi profesör ferinden doktor Seneca ile Nev
Galatasaray ezilmeden ve zaman zaman hâkim bir oyun çıkardı gol penaltıdan oldu Ingllterenin Queens Park Rau -ger» takımı dün iklnoi maçını Ga-latasarayla yaptı ve oyunu 1 — 0 kazandı.
Takımlar salıajra saat 16.55 te çıktılar ve şu kadrolarla dizildiler ı Queena Park; Ailen, — G. P$-well, Jefferson — Smith, I. Pb -vvoll, Lannon Hatton, 8toward, Heatlı, Rangard, Hartburn.
Galatasaray. Erdoğan — Fazıl, Adnan — Naoi, Bülent, Muzaffer Isfendiyar, Musa, Reha, örhan M. Ali.
Hakemler: Mr. Barrick, Sulhi
Garan, Sclânıi Akal.
Oyuna tam saat 17 de Galatasaray'ın vuruşlle başlandı. Bu İlk akında soldan bir ileri pas alan Rehanın şutü köşeden dışarı çıktı.
Galatasaray bu ilk hızla oyuna hâkim oldu ve baskısı 9 uncu da kikaya kadar sürdü. Bu arada ka zanılan bir korner de netice vermedi.
9 uncu dakikada mukabil akına geçen lngilizler, önünde kimse bu Ilınmayan santrforları Hcath’ın 1-sabetBİz bir vuruşile gollük bir fırsat kaçırdılar.
Bu akından sonra Galatasaray yine bir baskı kurduysa da akınlar, içlerin oyun açamamalan yüzünden tesirli olamıyor.
20 dakikada Relıanın köşeyi bu lan kuvvetli şutünü kaleci Ailen büyük bir soğukkanlılıkla tuttu.. Biraz sonra Nacinin yine köşeyi bulan şutü direkleri sıyırarak dışarı gitti.
30 ncu dakikada yine Ingiliz santrforu Hcath kale dibinde Bülendin ıskasını yakaladıysa da, to pu isabetsiz bir vuruşla avta attı. Mukabil Galatasaray' akınında Re hanın ustalıkla çektiği ve zaviyeyi bulan şutünü kaleci Ailen ayni güzellikle bir plonjonla kornere attı. Fakat korner netice vermedi. —Son on dakika tamamiy'le, îngi liz takımının baskısı altında geçti, hattâ Stevard’ın çekmiş olduğu çok kuvvetli iki şüt te direkle ri sıyırarak avuta çıktı.
Ve oyun Galatasaray kalesi ö-nünde oynanırken ilk devre 0 — 0 berabere sona erdi.
GalatasaraylIlar ikinci devrey’e ilk devre sonunda başından yara lanmış olan Bülendin yerine İlhanı alarak çıktılar.
ilk on dakika Galatasaray’ oyu na yine hâkim, fakat akınlar çok
Orhan da
canlanan hücuma
sonra canlanan Galata-beraberliği temin te-canla başla çalışmaya
tesirsiz ve dağınık olduğundan ne tloe almalarına imkân yok gibi.
Bu arada Rehanın çekmiş oldu ğu kuvvetli şütü yine kaleci Ailen plonjonla kornere attı.
Mukabil akına geçen lngilizler kombine ve güzel bir oyun göster meye başladılar. Fakat onlarda da sağ iç hariç şutör oyuncu olmadığından netice alamıyorlar.
iyi çalışan Galatasaray geri hatları da Ingilizlerin 18 pas içine girmesine pek meydan verml -yor.
22 inci dakikada Galatasaray ta kımında yeniden değişiklik yapıldı. Bülent oyuna girerek sol içe geçti, M. Ali çıktı ve sol açığa alındı.
Bülendin girmesiyle GalatasaraylIlar hemen
geçtiler. Fakat netice yok. Hemen mukabil akına geçen lngilizler sağ açıkları Hatton vasıtasiyle kaleye girerken Muzaffer bu oyuncuyu kasdî ve favullü bir şekilde dü -şüriince hâkera de penaltı verdi.
Penaltıyı Hatton çekti, ve top Erdoğanın elleri arasından ağla -ra takıldı, lngilizler 1 Galatasaray 0.
Golden saraylılar mek için
başladılar. 28 inci dakikada Reha Bülent kombinezonu kale yakınlarına kadar geldi, Orhana verilen pasla çekilen kuvvetli şüt sağ bekin sırtına çarptı ve bu fırsat ta kaçtı.
30 uncu dakikada Fazılın ayağı na kramp girdiğinden çıktı ve yerine antrenör Molley girdi.
Galatasaray hâlâ beraberlikten ümidini kesmemiş bir vaziyette canla başla çalışıyor. Bu arada Molley'in kale içini bulan ortası Orhanın ayağına çarparak dışarı çıktı.
Son dakikalarda Bülendin güzel, bir ortasını yakalayan îsfendiya -rın ayni güzellikteki kafa vuruşu direkleri sıyırarak avuta çıktı .
Son dakikada çekilen korner de bir netice vermedi ve neticede misafir takım sahadan 1 — 0 lip olarak ayrıldı.
Beşiktaş izmirde galip
İzmir 16 (A.A.) — Beşiktaş
tay takanları arasında yapılan maçı, Beşiktaşlılar 2 — 1 kazanmışlardır.
ga
Al
Türk - İsveç Greko Romen güreşleri
isveçliler dün tt — 2 galib geldi Güreşçilerimiz hep tuşla kazandılar
Ankara 16 (A.A.) — isveçli güreşçiler bugün 19 Mayıs stadında kalabalık bir seyirci kütlesi önün de ikinci karşılaşmalarını yaptı -lar.
Bugünkü karşılaşma İsveç ve Türk millî Greko - Romen takımları arasında idi.
Saat tam 16 da evvelâ mavi e-şöfmanlariyle İsveç takımı, onun arkasından da Türk takımı bayrak larile sahaya gelerek ringi netra-fmda yer aldılar.
Milli marşların çalmasını müte-
• •
— Jerseyde Schering lahoratul varından doktor Henderson Ko I lera, dizanteri ve bağırsak ilti ( haplarına karşı son derece mü essir olan Phtalysulfatcetimide ' adında bir ilâç keşfetmiş olduk I lan bildirilmekteçlir. I
Mısırda bu ilâcın tatbik edil i diği 43 Kolera vakasından sade i ce bir tanesinde ölüm vuku bul 2 muştur . (A.A.) 2
Habeşi utandaki İngiliz kıt’alarıl ir Londra: — Bugün Avam 2 Kamarasında beyanatta bulu- 2 nan Dışişleri müsteşarı Chris- J tophei’ Mayhewf Ingilterenin | yakında Habeşistanda Ogade e J yaletinde bulunan kıtalarını ge 1 ri alacağını bildirmiştir. (A.A.) J
Almanya’da ekmek tâyini J şlr Frankfurt:
ki işgaJ bölgesinde ekmeğe konulan muhtelif tahditlerin tem muz ayından evvel kaldırılana ğı bildirilmektedir.
Bu tarlhtaıı itibaren herkese avda on kilo ekmek verilecek tir.
Bu arada haziran ayında Ku zey Vestfalva, Rhin ve Schles wig Holstein bölgesinde ekmek istihkakı arttırılacaktır. (A.A.)
Almaııyada
akip milli Eğitim Bakanı Şemsettin Sirer sahaya gelerek beden ter biyesi genel müdürlüğünün İsveç lilere hatıra olarak hazırladığı bir plâkayı İsveç takımı kafile baş -kanı ve ayni zamanda İsveç güreş federasyonu başkanı Tamm'a ver di. Ve cçok sevdiğimiz ve saydığı mız bir milletin yiğit çocuklarını aramızda görmekle büyük bahti -yarlık duyuyoruz. Samimî temennim bu kardeşçe temasların çok daha sıklaşmasıdır. Sizlere teşekkür eder, tebriklerimi sunarım dedi.
Bunu müteakip iki takım güreşçileri teker teker halka takdim e dildiler. Ve Mısırlı milletlerarası hakem Gazali’nln orta hakemliği altında müsabakalara başlandı.
Müsabakaların tafsilât ve neticeleri şudur:
52 Kilo:: (Malte Moller) — Ke nan Olca):
Müsabaka başlar başlamaz Ke-nan alta düştü İse de kurtuldu ve akabinde rakibini salto ile attı, beşinci dakika sonunda da ayni hareketi isveçli yaptı. Ayakta de vam eden güreş oldukça hareketli geçiyor. Bir ara Kenan bir kol kapmayı müteakip rakibini sırtüs tü yere attı. Lâkin isveçli dışarı düştüğünden sayılmadı. 10 dakika sonunda Kenan ayakta güreşi ter cih etti. Fakat her iki güreşçi de kayda değor bir hareket yapama dılar. 17 inci dakikada Kenan inin der kenarında ufak bir arıza ge-etti.
ve
Fransıs Cumhurbaşkaai bir nutuk söyledi
Maoon 16 (A.A.) — Cumhur-başkam Vincant Auriol burada söylediği bir nutukta dış siyasetten bahsederek şöyle demiştir:
Başbakan, Dışişleri Bakanı ve hükümetle tamamıyla mutabık ola rak, bütün kanaatimi burada ifade etmek isterim. Bu kanaatimizin lâfzan ve ruhan Fransanın kanaati olduğuna eminim.
Harp sona erdiğindenberi üç yıl geçmiştir. Ve dünkü müttefikler birbirlerinden o kadar ayrılmışlardır ki, bazıları kendi kendimize bir harp öncesi mi, yoksa bir harp son rası mı yaşadığımızı sormaktayız..
Karışıklık uzayıp gitmekte, anlaşmazlıklar artmakta ve mütemadiyen kaçınılan hal çarelerinin ta hakkuku gittikçe müşkülleniş gö rünmektedir. Bu sebebten bugün şöyle diyoruz: Artık Avrupanın ve dünyanın teşkilâtlanmasının vakti gelmiştir.
Cumhurbaşkanı sözlerine şöyle devam etmiştir:
Bunun ilk şartı, milletler arasın da dürüst bir anlaşmadır:
Herbirinin siyasî bağımsızlığına karşı hürmet, içişlerine karış -maktan da içtinap, Demokrasiye ve insana hürmet eden ve onları bir yeknesaklık kefeni ile örtme -yen hükümran milletler federasyonu ancak o zaman kurulabilir.
Karşılıklı itimad ile bansın, mil letlerin hürriyetinin, müsavatının ve kardeşçe işbirliğinin hâkim o-labilmesi için ancak diğerlerinin güvenliğine, bağımsızlığına ve refahına hürmetten başka hüküm -ranlık hududları bulunmayacak o lan hukukan müsavi milletleri ken di istekleriyle birleşmesi esasına dayanan devletler birliği yalnız o zaman kurulabilir.
İkinci şart yaşayacak bir barış teşkilâtıdır. Her millet, barışın teşkilâtlandırılması ve müdafaası için elzern olan hükümranlık tak-yidlerine muvafakat etmelidir. Her devletin bağımsızlığına hürmet karşısında millî bağımsızlıklarını ortadan kalkması gereken bu milletlerarası hükümranlık prensipi henüz maalesef umumen kabul i dilmiş değildir.
Bununla beraber herşey dünyaya verimli bir tarzda teşkilâtlandı rılmağa zorlamaktadır. Modern a konomi icapları öyledir ki, hiç bü millet diğerleri olmaksızın yaşays maz, hiç bir millet kapalı mamalar arasında bir dahili diktatörlük altında otarşi içinde yaşayamaz. Barış gibi refahın da bölünmek imkânsızdır.
Bunu müteakip Cumhurbaşkanı hâlen Avrupada mevcud teşkilâtlandırmayı bahis mevzuu etmiş vs ilgili memleketler müşterek savun mada müşterek politika ve muşta rek ekonomide, müşterek bir birlik etrafında anlaşmadıkları tak • dirde Marshall plânının geçici bir yardımdan ibaret kalacağını beyan etmiştir.
Cumhurbaşkanı birleşmiş millet ler anayasasından bahsederek şöy le demiştir:
Milletler, silâhlı korku havası devam ettikçe ve bizi müthiş teh İlkeye biraz daha yaklaştırır görü non hareketler vukua geldikçe, hiç bir yapıcı teklifin takip etmediği bu barışçı demeçlerden artık bık mıştır.
Cumhurbaşkanı, sorumlu dev let adamlarının, propaganda ve şahsi prestijle ilgilenmeden vı uzmanlan yalnız vardıkları netice lerl tasrih etmekten başka bir mak sat için çağırmadan hakkaniyet ve müşterek menfaat prensipleri ne uygun olarak hal çareleri ara mak için müşkülleri kaçamaksın bir şekilde ele alarak ve usul meselelerine münhasır kalan müzak( relere, bu sinsi noktalara ve vu* ruşlara nihayet vererek açık bir şekilde müzakereye giriştiklerini görmekten bütün dünyadaki kadın ve erkeklerin büyük bir ferahlık duyacaklarına emin olduğunu yan etmiştir.
Cumhurbaşkanı sözlerini şöylo bitirmiştir:
Şu sırada aşılması imkânsız muş külât arzeden meselelerin mevcud olmadığına kaniiz.
çirdi. Lâkin güreşe devam ı Neticede İsveçli sayı hesabile ekseriyetle galip sayıldı.
57 kilo: (Kurt Petterson) (Halil Üzer)
İki güreşçi ilk beş dakikayı a-yakta çekişerek geçirdiler. Beş dakika sonunda kurada Halil alta düştü. 12 inci dakikada müşkül bir vaziyete düşen Halil iyi bir o yunla kurtulduktan sonra rakibini alla aldı. Fakat İsveçli do kur-
tulmasını bildi. Son dakikalar itiç meli geçti ve neticede isveçli itti fakla ve sayı lıesabile galip gel di.
62 Kilo: (G. Anderberg) — (Mehmet Oktay):
Güreşin on dakikalık kısmı a-yakta olarak hareketli geçti. Meh medin bu zaman zarfındaki sert Kafa—kol kapmaları göze çarp tı isede bir netice vermedi 10 dakika sonunda kurada Mehmed altta güreşmeğe mecbur kaldı. Fakat netice alamadı. Bundan sonra üstte güreşen Mehmed de bir şey yapamadı. Son dakika (Davamı 6 incide)
IAYFA: 4
17
'■ t
Cdâl Bayor’in 30 bin 30 bin Demokratın protestosu "h a d”’Jampı
tt
M»!
9 » ■ ■
(TBaştarafı 1 incide) Olarak kullanıyorlardı. Misal mi İstiyorsunuz?
ı Seçim haksız yapılmıştır. Ya-Jaıılan itham ediyoruz. Şeklindeki avazelere iktidarın verdiği ük cevab Sıkı Yönetim vasıta sile matbuatın seçimlerden bahsetmesini yasak etmek oldu. Bu şartlar altında, takdir edersiniz ki. hiçbirimiz muazzam bir top juJuğun karşısına çıkamazdık.
«Bütün bunlar idaresizlik yiiziindendir )
I .tanbul 200 bin işçi 100 bin es Jöa; ve 10 bini mütecaviz tücca riJe en ileri bir iktisadı merkezi mizdir. Essiz limanile en mü-keuımel bir tzansit merkezi olma ya ‘âyıktır. Matbuat ve Üniver siicaile bir kültür merkezimizdir. Fakat haklı olarak divecek şir.’z ki, 100 bin işçi meskensiz-diı Esnaf teşkilâtsız-, tüccar en di; fidir. Bütün bunlar idaresiz .lil yüzündendir. Bugünki büdce, muletin tahammül edemiyeceği kadar ağırdır.
Buğday ve şeker sıkıntısı
'i icaretimize beynelmilel bir ‘ isi-kamet verilmemiştir, iktisadi yatımız kararsızlık içinde bocala maktadır. Bir taraftan harice .490 bin ton gıda maddesi ihraç edilirken diğer taraftan, bir çift Çi memleketi olan vatanımızda aıpalı ekmeği yemeğe mecbur ti (uluyoruz. Neden birbirimize hesab vermiyoruz? Hete son şe İrer hâdisesi bir skordaldır., (doğru sesleri.)
Yalnız bunlar bile birer miting ' apacak ve bu suretle millet mu a cebesinde konuşulacak dert
«D. P. işi temelinden halletmek niyetindedir.»
D. P. işi-temeiinden halletmek, suyu membaından çevirmek az-jnmdedir. Bu millî hâkımet ve i radenin tecellisi için elzemdir. Seçim emniyeti
Bunun için de herşeyden evvel çim emniyeti lâzımdır. Huzuru jjaek için kuvvetinizden istıraae jn uza -işte bu emniyeti sağlıyabil maKsadile çıkmış bulunuyoruz. İsteğimiz ergeç tahakkuk edeceğine inanıyoruz.. Bizim birinci I plâna aldığımız seçim emniyeti ne bu kadar önem vermemiz bu Beöebledir.
D. P. ve gaflet
Batıl bir dâva üzerinde işrar gafillerin kândır. Demokrat Par tinin hayatı asla gaflet içinde geçmiyecektir. (Bravo sesleri, al i.şlar.)
Biz seçim emniyetini temin i-çın, seçim kanununu tadil etmek İsterken yalnız kanuna ve onun verdiği haklara dayanacağız. Polis ve memurun muhakemat kanunları
Tadilini istediğimiz seçim kanunu tek bir kanun değil bir cüz dür. Buna polis ve memurm makemat kanunları da dahil ’. Gayretunızie polis kanunun, vandaş hürriyetini tahdıd e-•ı 18 inci maddesi kaldırılmış na'-ia bu sehpanın bir bacağı •Ilmıştu-. (Darısı öbürlerinin işlarma sesleri.) Artık bundan » nra hiç bir vatandaş, adli bir karar olmadan, 24 saat dahi oJ • sa hürriyetinden mahrum edile diyecektir.
Memurin muhakemat kanuna gelince.. Bu kanun üzerinde niçin bu kadar ehemmiyetle duruyoruz? ' Çünkü bu kanun iktidar partisinin emirlerile çalış dağı itıyad edinen bazı memullar ıçin bir imtiyaz duvarıdır. iCYTkUsm sesleri.) Evet yjkıla-«•tır. Çok köhne olduğu için , ,û blr fiske ile, (Bravo ses Jeıj, alkışlar.)
Seçim kanununun
ı Seçim kanununun yardaşçısı ©lan memurin muhakemat kanu una niçin iena nazarile bakiye i.jz? işte misali:
i Seçimlerden üç gün evveldi • !A»ı karada, bir gece yansı arka. şiarla oturmuş Çalışlyorduk den bire içeriye ellen yüzleri a revan içinde üç köylü girdi ilimize bakın dediler ve sebebi kendileri anlattılar. Bizim gj i siz de ibretle dinleyiniz.
Bu köylü vatandaşlar D. P. ye mensup oldukları için tabiatile ©eçimk-ıde reylerini de Demokrat Partiye vereceklerdi. Vicdanlara atılan dayak
Bunu haber alan mahalli kay ».kam, yanına jandarma koınu iz unf» alarak köylerine kadar gitrui . e yalnız ayrı bir görüş-
• ba^ka hiç bir suçları olnıı- -y n hu zavallı ve masum vatan dk.:
S; aJ-manuştır. 'Evet... onların’ vicdfimna dayak atmıştır..
Netice Kurtuluş..
Neticede ne oldu?.. Memurlu muhakemat kanunu perdesinin
—
lara yapmadığı eza ve cefayı
„ , Evet... onların
♦
isti-Çik-jsti-
et
arkasına yığman bu mesulleri a dalet huzuruna çıkaramadık. Bu kanunu bunun için istemiyo -ruz. Bu kanunun kaldırılmasını, vazifesini suiistimal etmek yenlerin adalet huzuruna masını taleb ettiğimiz için, yoruz. (istiyoruz sesleri.)
Seçimlerde adli teminat iktidar partisi reyin gizli ve tasnifin aleni olmasını kabul iniştir. Fakat bu kâfi değildir. Meclise verdiğimiz kanun lâyihasında seçimlerin, adaletine i-nandığımız ve şereflerinden asla şüphemiz olmadığı hâkimlerin, kontrol ve mesuliyeti altında ya pılmasıru, memurin muhakemat kanununun mutlaka meriyette kalması isteniyorsa hiç olmassa seçim zamanlarında kaldırılmasını taleb ettik. Fakat evvelden tahmin ettiğimiz gibi reddedildi. Reddederken ileri sürdükleri gaıib iddiaları yüksek takdirinize aynen arzediyorum. Bizim Fransa, Yugoslavya, İtalya ve Belçika gibi memleketlerde hâkimlerin seçim emniyetini temin le tavzif edildiklerini ileri sürme mize onlar, bu memleketlerde nisbi temsil sistemi carî oldu ğu cevabını verdiler.
Belçikadau misal
Fakat arkadaşlar, Belçikayı ele alalım. Her nevi istikların kökleştiği ve intihab sıralarında yok denecek kadar sarsıntı ge çirmiyen bu memlekette seçim eminyeti hâkimlerin mesuliyet lerine terkedilmiştir Ve Belçi-kada da seçim, bizdeki gibi rev ekseriyeti esasına dayanır.
Seçim emniyetinin ilk şartı
Bir memlekette millî irade ve hâkimiyet ancak emniyetli bir seçimle temin edilebilir. Bunun için de bütün ihtiçayları te min edebilecek bir seçim kanunu lâzımdır. İlk şartı da emniye tin, millete hizmet vazifesile ça lışan ve hüsniniyetlerinden asla şüphe etmediğimiz hâkimlerimizin, kontrolü altında bulundurul masıdır.
Seçim emniyeti tahakkukunu is temiyenler varsa en hafif tabinle onlardan şüphe ederiz. Ken dilerine deriz ki: Siz suiniyet sa hibisiniz,
M iletin Hakkı*
Biz seçim emniyetini bir parti için istemiyoruz. Bu milletin hakkıdır! (Hakkımızı istiyoruz!. Sesleri.) Millet mutlak emniyet içinde reyini kullandığı zamandır ki hak ve hürriyet âşıki vekilleri ni bulacak ve encak bu suretle liyakatine inanılabilecek bir hükümet teşekkül edebilecektir.
Eütün vatandaşlar bu âli has letle mükelleftirler.
• Seçim kanununda açık bir ka pı bırakarak; ondan istifade etmek istiyenler muvaffak ola-mıyaeaklardır.
Millet ne isterse o olacak, istediği hürriyet ve hak tecelli edecektir.
Her memleket meselesini şimdiki gibi karşılıklı olarak konuşmak istyoruz.
SON SÖZ OLARAK.
Son söz olarak bir hak'kati da ha tebarüz ettirmek isterim ki îiemokrat Parti seçim emniyeti ni tahakkuk ettirmeyi ner vazifenin üstünde tutmal. acur Eu nun üzerinde ısrarla durduk ve duracağız. Bu miller, gir5 biz de hukuku beşer ışığı altında, zimattanberi hak uğrunda koşmaktayız. (alkışlar)
ATATÜRKU AN1Ş
Milletimizin banisi büyük a-dam, kahraman Atatürk «Hâkimiyet kavıdsız şartsız milletindir» düsturunu ele alarak pürüz süz. şerefli bir vatan yarattı.
Teşkilâtı Esasiye kanunumu* tamdır, mükemmeldir. Ruhuna sadık olarak tatbik edilirse rnil letin isteği tahakkuk etmiş olacaktır.
Milletin tecellisini arzu ettiği bu dâva uğrunda geriye adım a-tacakların D. P. içinde de var o) duğunu zannedenler, onun icraatı. hak ve hürriyet yolunda ilerleyişi neticesinde yanıldıklarını anılacaklardır.
Biç feiâket) » i afakımızdan a-tıp, millet için saadet getirmek istiyoruz. Bu uğurda siz bize kuvvat ve rehbersiniz.
Hiçbir şeyden pervamız yoktur.»
Tramvaydan düşerek yaralandı
Vatman Ramazan Abanozun, i daresindeki 2847 sayılı Edırne-velki akşam Beyazıddan hare-kapı — Bfthçekapı tramvayı ev
ket ettiği esnada Sürpık adında bir kadın yere düşerek başından yaralanmıştır.
Yaralı Haseki hastahaneeine kaldırılmış, tahkikata başlan mıştır.
(Baştandı 1 incide) inzibatı , D. P. pazubentli faiye ve polis meydanının kena rında yer almış bulunmakta idi. Mikrofon, İnönü gezisinin âbi - deye bakan tarafında bulunan merdivenlerin yanına yerleştirilmiş, il idâre kurulu üyeleri do burada toplanmıştı.
Saat 11... .
Bayar geliyor
Şehir bandosu, Celal Bayatın sular idaresine ait binanın ö-nüııde otomobili ile gözükmesi üze rine (Dağbaşını Duman Almış) marşını çalmağa başladı. Halk da iştirak ettiği içııı koskoca meydan âdeta çınlıyordu.
Nihayet saat 11.15 de Celâl Ba yar ve Refik Koraltoıı omuzlarda olduğu halde İnönü gezisinin tramvay yolundaki kapısından mikrofon başına kadar getirildi.
Bu esnada bir alkış tufanı koptu ve milteâkiben Şehir Ban dosu tarafından İstiklâl Marşı Çalınmağa başladı.
Miting il idare kurulu başka nı Abdurrak Münib, bir nutukla açtı, ezcümle dedi ki:
Aiıdıırrahman Münibin nutku
— idare Kurulumuz tarafın dan seçimde emniyet istemek maksadile tertib ettiğimiz mitin ge, yakından ve uzaktan gelen partili arkadaşlarıma teşekkür etmeği bir borç bilirim. Karşımda bukadar kesif bir Demokrat kütlesini görmekle büyük bir he yecan içindeyim.
Mitingimizin kalabalık olacağı nı biliyorduk, çünkü burada bir parti dâvası için değil, bütün memleketi ilgilendiren bir dâva nın tahakkukunu istemek için toplanacaktık. ’
Neler istiyoruz?
Seçmenlerin tam bir emniyet ve itimat havası içinde reylerini is tediğine verebilmesini istiyoruz. Yürürlükte bulunan ve ana yasamıza aykırı prensipleri ihti va eden seçi m kanunu, kifayet etmedi ve seçimlerden sonra şi kâyetlere sebeb oldu.
Bütün kanunlarımız anayasamıza uysa ve seçim kanununda beklenilen değişiklik yapılmış olsa, milletin bugün içinde kıv randığı zorluklardan, ıstıraptan kurtulacağına inanıyoruz ve bu maksatla, seçimlerde hak, emni yet ve hürriyeti temin edemiyen seçim kanununun tadilim istiyo ruz.
Tasnif millet önünde yapılsın»
Biz, yine istiyoruz, ki her vatandaş, reyini kime verdiğini yal nız kendi bilsin ve tasnif millet önünde yapılsın.
Seçimlerin, adli murakabe altında yapılmasını arzuluyoruz, çünkü böylelikle seçimlerden do ğan ihtilâfların kolaylıkla halle dileceğine iman ediyoruz. »
Abdurrahman Münibden sonra mikrofon başma Refik Koral tan geldi, söylediği nutukta ez cümle dedi ki:
Refik Korali anın konuşması Sevgili ve Aziz vatandaşlar: Istanbuhın bu kadar şeçkin bir topluluğuna hitap etmek çok güç olurdu, eğer dâva, millet ve istikbâl dâvası olmasaydı, huzurunda Türk milletine duyur îstanbulun şeçkin topluluğu mak istediğimiz dâva, güneş ka dar aydınlık ve yine Türk miileti nindir.
Cumhuriyet demek, serbest seçim demek olduğunu karşımız dakiler. hâlâ anlamamakta İsrar ediyorlar.
Atatürk Millî Mücadele sırala nnda milletin kendi iradesinin hâkim olmasında karar kılmış, ye en büyük âbide olarak Anaya sayı bırakmıştı .
İtlfııad kayboldu
Millet iktidar partisinin çevir diği entrikalardan sonra hem C. H. P. ye olan güvenini, hem de kendine güvenini çoktan kay betti.
İstanbul halkının ve seçimlerinden dolayı milletin bağrında acılan yaranın acısı bütün ihtira sile duyulmaktadır. Bu yarayı, secim kanununun tadilinden baş ka hiç bir ilâç tedavi edemiyecek tir.
Miliet her yandan âsil ve kah raman sesini duyuruyor, fakat iktidar partisi bu sesi duymuyor.
İktidar partisi de tarihteki | sun"i i'.lai’ckr gibi istikbalde mevkiini, mill'.t iadesine daya naıı bir idareye bırakacaktır.
Seçim nasıl olmalı?
Arkadaşlar:
Demokrat P-ırti, milletin gören gözü, çarpan kalbidir.
Seçim milletin murakabesi al trnda -»«reyan erineli, gizli rey, âleııî tasnifle yapılmalı, ve neti ce hemen ilân edilip, mazbata nın bir sureti siyasî partilere ve ril mel idir.
Murakabe odecok hâkimler so j lâhlyettlerini kullanmalıdırlar.
Biz Demokratlar istiyoruz ki,
4
1«
Demokrasi bize ecdadımızı
Antidemokratik kanunla
milletin sandığına kirli, ve hile kâr eller dokunmasın.
Seçim emniyeti sağlanmadıkça, siyasî hak ve hürriyetlerimiz defi bahsetmek sadece bir hatâ olacaktır. C. H. P. milletin itima dini bu yönden kaybetmiştir.
«Mesele gayet basittir »
Mesele gayet basittir. Vatandaş istediğini kendi vicdanına danışarak seçecek, hileci ve kir li eller buna asla karışmayacak tır. Adalet bekçileri olan Türk hâkimlerinin seçimlerde vazife almalarını istiyoruz.
(Varolsun Türk hâkimleri sesleri.)
Hatalar üzerinde, bilmiyoruz piçin İsrar ediyorlar, (işlerine gelmiyor da ondan sesleri.)
Demokrasi bir kelime değil
bir ihtiyaç değil, ancak Türk milletinin kalbinden doğan arzu larm ifadesidir.
«Demokrat Parti, Zümre Partisi Değildir. »
Demokrat Parti, bir sınıfın, bir zümrenin değil, milletin saadet ve refah içinde bekasını sağ lamak için çalışan bir partidir.
Demokrasi, insanlığın şerci ve haysiyetini herşeyin üstünde tutan bir rejimdir.
Bütün Türk milletine ve Demokrat Partiye Tanrı büyük başarılar versin.»
Nazlı Tılaberin sözleri
Bundan sonra D. P. Şişli oca; ğı başkanı Nazlı Tılaber, seçim lerin Adli emniyet altına alınma sı hususunda yapılan çalışmala nn en nihayet iktidar partisi ta rafından kabul edileceğini söyle di ve dedi ki:
a
dan kalan bir mirastır, iktidar, partisi, bu mirası inhisarı altına almış dedelerimizin hediyesini bize yudum yudum vermeğe ça hşmıştır.
Bilâhare hatip, milletin reyile iş başına gelmek istemenin bir ih tiras olmadığını, bunun Türk milletine yakışacak, ve onun a-sırlardan beri hakkı ve gayesi o lan hürriyet prensiplerine uygun bir netice olduğunu söyledi.
Kâzım Yurdakul ne diyor?
Nazlı Tılaber’deıı sonra söz a-lan Kâzım Yurdakul, seçim kanunun aksaklıklarından, memır-rin muhakemat kanununun de-» ğiştirilmesi lüzumundan bahisle bunların Anayasa hükümlerine göre düzenlenmesini istedi ve so nuçlarını uzun uzun anlattı.
Senilıi Yürüten konuşuyor
Ondan sonra mikrofon başına milletvekili Senihi Yürüten geldi, meydanı dolduran vatandaş lan selâmladıktan sonra dedi ki:
« — Ey Türk milleti, buraya toplanan Demokratlar!
Bugün ne var? ÎBugün bayram günü mü, yoksa mahşer günü mü? Nedir bu topluluk?
Öeçün kanununun değişmesini mi istiyorsunu? (Tabiî istiyo ruz sesleri.)
Seçim kanunu sizi tatmin et miyor mu? (Etmiyor sesleri.)
Senihi Yürüten, Celâl Bayara hitaben:
•Etmiyormuş başkamm!» dedi ve sözlerine şöyle devam etti:
a
nn kaldu’ilmasnıı istiyoruz. Seçim kanunu da muhakkak suret te değişmelidir.
Onlar bunu anlamıyorsa, çağ) nn da bu topluluğu görsünler. »
D idare kurulu üyelerinden biri ne diyor?
Senihi Yürütenden sonra söz • alan D. P. il idare kurulundan Muammer Çakıııayda ezcümle şunları söyledi:
Memleketteki üçüncü hürriyet hareketinin alemdarı olan De-•pıokrat Parti, (düşman parasile geçiniyor, ihtilâl metodile çalışı ^or, baldırı çıplaklaı partisi) gi bi çirkin ve adi politika isnatları nı muvaffakiyetle bertaraf ettik ten som a alnı açık ve kendini va tan hizmetlerine vakfetmiş bir şekilde dimdik ayakda duruyor.
İmparatorluklar kuran, yalnız kendini değil yabancıları da i-dare eden bu millet şimdi idaıe den mahrum edilmek isteniyor. Bu yüzden hükümetle, millej: a-rasında uçurumlar açılıyor, bir kısım halk, sineı millete çekiliyor, bir kısnnıda muvazene un suru olmaya çalışıyor.
Sinâ millet mümtaz evlâtla* rile Demokrat Parti şeklinde cıi şuyor
Seçim k .uırııı lıeı işimizin altın anahtarıdır. Refah ve saadet kapısını onunla açacağız.
Kilitleüniyeceğiz bu kapıyı ar tık.
B? dâva zümre dâvası değil bu dâva memleket dâvasıdır.
Bu dâva büyük Türk milletinin refahı ve bekası dâvasıdır.
Biz bir hakkın millete verilme sini değil hak sahibinin millet olduğunu iddia ediyoruz. Bütün inkiiâpların kaynağını millet o-larak tanıyoruz.
i
»Büyük millete güveniyoruz. Büyük millet» iaarıyoruz.»
Sıra Mükerrem Sarol a gelmişti..
Muammer Çakınay dan sonra söz alan Dr. Mükerrem Sarol da dedi ki:
Bu toplantıyı evvelce yap
mak mümkün olamazdı. Çünkü Demokrat Parti isyan metodları için çalışıyor diye istiklâl mahkemesi kanunları ile vatandaşla rı tedip eden bir Receb Peker hükümeti iş başında bulunuyordu. Demokrat Parti iktidara kar şı kazandığı büyük meydan mu harebesi neticesinde başarı elde etmiş ve memleket idaresinde asla hayırla yâdedilmiyecek olan Receb Peker hükümeti düşmüş,, seçim kanunu da ele alınmıştır. Seçimlerde adlî teminatı isti-yen partimize karşı Halk Parti si «adalet cihazını politikaya ka rıştırmak istiyor ve hâkimleri is tiklâllerine haleli t gelecek mesu liyetlere sürüklüyor» diyor. Bu iddia asla varid değildir.»»
Ve bundan sonra Celâl Bayar söz aklı. *Bayarın konuşmacı di ğer sütûnlarımızdadır.»
BAY AR D AN SONRA..
Heyecan ve alkış tufanı soıf haddini bulmuştu. Celâl Bayar da gayet heyecanlı idi. Son derece mütehassis olduğu yüzündeki tebessümden belli oluyordu.
Bundan sonra şehir bandosu «Dağbaşını duman almış» marşına başlamıştı. Buna bütün halk bir ağızdan iştirak etti. Bilâhare yine hep bir ağızdan ban donun da iştirâkile «Onuncu yıl» marşı söylendi.
ABDURRAHMAN MÜNİB KONUŞUYOR
Tekrar, mikrofon başına geleu 11 idare kurulu başkanı Abdür-rahman Münib Berkan hazır bu liman kalabalıktan dilekleri olduğunu belirterek şunları söyledi:
«— Hep bir ağızdan üç defa «Hâkimiyet kayıdsız şartsız mil Jetindir» cümlesini tekrar edelim (ve tekrar edildi).
Bir dileğim daha var: Kanun yolundan başka yolda yürümek istemediğimiz için sükûn içindd dağılınız». •
BAY A RIN BÎR SORUSU
Tekrar mikrofona gelen Celâl Bavar halka hitaben, mitinffdd sövlenilen binbir karar hakkın-de alâkadarlai'a bildirilmesinin kabul edilip edilmediğini sordu} Tasdik edildi. Ve teşekkür ede rek mikrofonu terketti.
Saat 13.30... Celâl Bayar o* muzlar üzerinde yükseliyor ve kalabalık bir sel halinde geziden meydana doğru akıyor...
Kaya Tiirker - Muzaffei Kayar
İzınirdeld toplantı
İzmir 16 (Hususî) — Bugün saat- 18,30 da Atatürk heykeli ö-nünde Demokrat Parti tarafından bir miting tertib edilmiştir.
Miting için tzmirin onaltı ilçesinden otomobil ve otobüslerle bin lerce D. P. li İzmire gelmiştir.
On bini mütecaviz dinleyici huzurunda yapılan bu miting çok he yecaulı ve alâkalı geçmiştir.
Evvelâ, il başkanı Dr. Ekrem Hayri Üstündağ kürsüye çıkarak^ bir konuşma yapmış, bunu avukat Muhiddin Erener, avukat Osman Kapanî, avukat Rauf Onursal’ın hitabeleri takip etmiştir.
Konuşmaların mahiyeti seçimle* rin adlî teminat altına alınması i-di.
Nutuklar hoparlörlerle halka dinlotilmiştlr. Sabahleyin 25 ka* dar otobüsle bine yakın Demokrat Şeydi köy, CumaovaAi, Bulgurca ve Değirmenden© bucaklarına çıkmış ve orada nutuklar söylemişlerdir. Akşam 18 de heykelde yapılan mitinge iştinik etmişlerdir.
Cıınıaovasında müessif bir hâdise olmuştur. Kafile Cumaovasına geldigi zaman D. P. bucak başkanı Baykut heyecandan ânî bir kiriz geçirmiŞj evine kaldırılmıştır.. Bunu gören yeğeni Ilnlk Partisi -ne mensub İbrahim Burhan ismin de bir genç dayısının kiriz geçirmesine D. P. nin sebeb olduğunu kasdfdcrok Demokrat Parti binasına yürüyerek, k.npısmdnki D. P. levhasını yumru id*» iniştir.
Curtıaovasında bir konuşma yapan avukat Pertev Arrtö bu mevzua temas ederek «levttamv/a yum ruk değil işte böyle çiçek atılır dr nıiş ve göğsünden çıkardığı ç;çe-ğl, D. P. levhasının üzerine bırakmıştır. Bunu gören yüzlerce
mokrat da levhayı çiçek yağmuruna tutnuışlardır.
Bir amele taş altımla eziidî Tarabyada Yani»ıin taş ocağu’ da çalışan amelelerden Mdmıet Kılıç evvelki"
Ulutulan büyiık bir nın altında ezilerek te yaıalanınıatır.
Mfehrr.er Kılıç Baltaliınai'i has tahanesine kaldlrılîmştır.
i
f
• •
palangadan taş parçası ağır suret
şimdi de Rusların elinde, yasıyor
Demir Perde ardındaki
diyardan haberler
Londradan bildiriliyor: Buraya başlıyan East Euro-pe gazetesi şunları yazıyor:
Geçenlerde İsveç Sosyalist ga zetelerinden Arbetaren» gazete si Almanyanın Sovyet bölgesinde bulunup eskiden Naziier taı rafından işletilen, şimdiki haldei da. î. olunan Buchenvvald temer-Sovyet makamları tarafından i-küs kampında ıztırap çeken bir Alman sivilinden gizli bir suret-çalan neşretmiştir: çaları neşretmiştir sdrıtun unu ' Herhalde Ahiretteki cehennem den asla daha iyi olamıyacak o-lan bu ‘kampta 12.000 Alman Si biryiya nefyolunmak üzere bu Ilımıyoruz. Hattâ her gün yeni gelen sefalet arkadaşlarımız o luyor. Bütün biinlar Sovyet böl geslhde faaliyetlerde bulunan Komünist partisinden başka büı tün siyasî partilere mensup olan Nazi alövhtan Alma ulardır. Bu» raya gelenlerden hiç biri bir mahkeme kararı ile kamp hayatına makûm olunmuş, değildir. Rus askerleri tarafından, ekseri ya gece evlerinden cebren alınıp) buraya götürülen masum Al-manlarcbr. Yegâne suçları Kn-miinistliği inkâr etmiş olmalarıdır.
Buradaki hayat şartlan tahayyül edilmez derecede fenadır. 50 kişinin zor ayakta kalabi leceği bir odada 150 kişi uyumak mecburiyetindedir. Hepimiz nöbetleşerek yerde yatıyoruz. Bütün husus eşyalarımızı kampa geldiğimiz zaman bizden almışlardır. Aramızdan herhangi bir kimsenin bir kaleme veya kâğıda sahip bulunduğu öğyeni lirse, Ruslar onu derhal bir met re murabba enliğinde ve 1.5 metre yüksekliğinde bir klübe kapatırlar. Burada saatlerce ka lıp iztirap çekmeğe mahkûmdur. Kampa nezaret eden Ruslar ek seriya eski lıarb esirlerinden müteşekkildir. Son derece zalim davranarak biz) hemen hemen her gün sebepsizce dövme ği âdet edinmişlerdir. Kadınlar kısmuıda vaziyet bir kat da ha fenadır. Bütün kadınların ba şı traşlannuştır. Her gece kadın larm bulunduğu odalara Rus muhafızlan girmektedir, biz er-, kekler bulunduğumuz odalardan zavallı kadınlann çığlıkları m işitmeğe mahkûmuz, jaöomii isnuğıaBki'vefa
Aramızda Rusların casusları bulunduğu için herkes sükutu muhafaza etmeği tercih ediyor. Mümkün olan yegâne eğlence şekli Sovyet propaganda neşriya. tını okumaktır. Günden güne in* tihar edenlerin sayısı çoğalmak tadır, intihar etmek için ei) ba sit usul kampın etrafında bulu nan memnu mıtakava doğru yü rümektir. Bu mmtakadaki muha fızlar her ilerliyeııi kurşunla öı düriirleri. Kampın en nikbin sa kinleri kendilerini ancak bir mu çizenin kurtarabileceğini söyle-metedirfer. )
Bb mektup hakkında İsveç ga zetesi şu miitaleayı ileri sürmek tedir:
Nhzılerin isaresi altında bulun duğu zaman Buchenwalddan ah nan mektup veya raporların bir çok kimseler tebessüm ve şüphe ile karşılarlardı. Halbuki sonunda kamplardaki şartlarının yilz kat daha li olduğu tesbiî olundu,
yor ki Sovyetleı de eski Nazi ar kadâşlarinm izleri üzerinde yürü nıektedirler.
Demir Ferde memleketlerinde ziilme kiu'şı gizli muhalefet
Kast Europe mecmuası şun lam vaz.tvor:
Demir perde kıtasında Sovyet Jere boyun eğmiş olan yeni re jimlere karşı imkan dahilinde mukavemet eden gençliktir. Çe-koslovakvadaki son hâdiseler es nalında Komünist diktatörlerinin insafsızca hareketi aleyhinde yalnız bir kaç Pr.ığJı genç nü mııyi.şte bulunmak cesaretini gös termislcrdir. Polis bunlara karşı silah bile çökmeğe mecbur kalmıştır. Polonyada Alman işgali sırasında sabotaj ve yeraltı haıekol Jetine temayüz eden g*.‘iv’ polom ahlar şınuliden yeni Komünist heın|)al:ııına karşı hü m ’ia başlamışlardır. Rumanya-duıı alınan en* 1 son haberlere gö re. Rumen vatandaşı Maniunıın ( C'vdiiı teşkilâtına mensup olan fiO genç. 15 ile 25 sene kürek ce z-umıa mahkûm olmuşlardır. Ye ni reıir ’:)■ bu suretle gençliğin mukavemet hissini kırmak azmin de olıiukiarmı göstermek tu zu* rut ’l ıdırlai’. Lıtndranın cn iyi malûmat akın çevrelerden bil-ûirildi^u'.o güi”. bütün bu şiddet'
harbin hayat dehşet Görülü
!
fo cezalara rağmen gençler ^sbır ve inatla yeraltı nrukavs’rto&B devam etmektedirler. So’^ât kontrolü altında bulunan Pjlah yada hükümet 16 ile 21 yaş ara sında bütün gençlerin me- buri bir terbiye servisine- tabi tutulmalar! kararlaştırılmıştır. Genç leı- bu suretle yeni ideolojiyi i(a bul etmeği öğrenmeklerdi- ‘ Sovyetler Birliği Yugoslavıya D&rb Malzemesi Yığmaktâdıt «Sırbistan dâğlannda Ktuiİ-ni3t aleyhtarı hareketlerde bakı nan Sırp vatandaşlarında., mi rekkeb olan bir grup geçer. : Ae Yunan topraklarına iltica tir. Kendilerine siyasî n.... muamelesi yapılmıştı. Bu dısp vatandaşlarının söyledi,..-; me göre, geçen Ekim ayında.-. ısri 'ıtma yoıu ile pek çok mik:^ u Sovyet harb malzemesini-- 'u-goslavyaya sevk olunma.-:.»im. Sovyetlerin nezareti altın?. ?â-gusiav Genel Kurmayı Yu. . metana karşı bir hücum pıar. ruu hazırlamakla meşguıuıu . mültecilerin beyan eaıgn.e re, Yugoslav ordusuıiua .- _ju miktarda Sovyet mutena.- -.am buıuumaktaoır.
Demir perde memleketi-nni» siyaset futbol sairaiunu.-. inmektedir
Macaristandan alınar - âr haberlere gove; hükume* teşkilatım Komünist alev :uin dan temizlemeğe karar \ - m.iş. tir. Temizleme kaıan teşkilât idarecilerine değı. sız-zat sporculara da şamııc.. Geçenlerde Macar Millî Müsteşarı L. Boka sporcu, ra ht taben şu sözleri alenen sö -.-aıs tir: «bağ fikirlere sanıp o.jala», spor saootajcıJarı spor : mızdan atılacaktır. Bizi \ mimizi sevmiyemer futb . latu oynamak hakkından man. ■e dflecekierdir. )
Macaristan kralhk Müee\ h-r-Mi Papaja ^eritnuşırr.
Budapeş.edcn aımaıı -oorti-nıst üj nıı-ek gazetesin en son nıistaiKiiaı jiKiAin binr. ı© satırlar okunmuştur: M talanın halk hükümeti mu- .aes Macaristan hanedardığı □.-im ve mücevheratının iaues;' nü-kerreıen tafep etmişse de * kan makamları daima re- □ bı vermişlerdir. Bn mfe. - era tın Papa taralından mu.-.t.aL olunmak üzere Vatikana ği öğrenilmiştir. Bu. Ma( hine yapılan bir hakaret!-»
rrildi sari
____ı
k.-k bir şey değimli. A”ni ; ‘sete Katolik n-mjfsustum ruha» reisine ateş piiskürerek. Paf ara-fından Macar Kardinali 2-find-sentiye yollanan çok d- s.Jine mektubun Macar kilifce erinde ol unduğundan dolayı lı g’zliyomcmeKtedh.-
?.1(
Şeh.r ©rkesij-ı*ası hakkınaa
Dun Şehir ın-aiıosu ları imzasıle aşagnıâKi di . ut aldık:
•Muhteıenı gazeieıuzfc 11 yıs 1948 tarinıı nüshası) • ( Jcuk mezunu A. Ali A). zalı ve «Şehir Orkestıası dâ başııkia yazıda (yer1 ğr vardır) diye başlâna kestradu uzman diye Cj. lan 10—12 kişilik gruja. •
illi
L-JMİ.'Un
A
: Or L’.ştın
ka»ç şahsi devlet memuru » rua-la»rı hesabile orkestra V «raiden istifade edememekte.' ni yıl beledije büdresiıaü ki gecikdiğinden uzman.ar ay ücret almamışlardır, yet buna kanunen hak i on şahsa her birine aydu 2()ü
. xe
Uv Niya muiici Kanunen naıt . ■ r;J:, a, oıı şahsa her birine ayda k)O ı nukvıı üç aylık maaş verü.neu çın tebligat yapılarak sieaküı uzmanlar pek tabii ineni ;a. oi muşlardır. İşte bundan sonra n diyatm can alacak noktasın© 4, liyoruz. Şöylcki, maaş anım kanunen hak kazanan uzm-u rın vergiler dahil iki yüz J n-r.ı ocak,, şubat, mart ücreti
eıın tam olarak aimalan gerelti rket-bu paraya ikinci bir nıuaş ı :1 kı olmıyan bir, uzman da dahi edilmiştir.■) doniInn-ktedi?.
Yazı sahibinin orkesa uı», -a lışmaları, verdiği konserlerdeki nıuvaffakiyyeti ve sanâta karşı görüşlerini tebarüz ettirmeyerek ve bu cihetlerle katiyytn alâkadar olmayarak bir teşekkül hari cinden ve yerin kulağına isnat ederek gözet levip hakikate ra-mamile aykrrı olarak bu neşri’, ti yapması karşısında biz Orkestra âzası meyanındakruz -manlar beyana müsareat ed ki»
vji
I k \
(Defamı l ncıda.
»
Filistin zulmet içi
SAYFA: 3
31/ t ara f ( 3 üncüde q ayakta cereyan etti. Netice-v isveçli ekseriyetle ve sayı he abile .galip âlân edildi.
67 kilo: Giistav Fraij—Gazan er bilge.
Günün en heyecanlı bu muşa ıskasında Gazanfer fevkkalâde »ir güreş çıkardı. Maç başlar »şlamaz hücuma geçen Gazan lere rakibi ancak müdafaada tahnakla mukabele edebilivor-lu. İlk on dakika güreşçimizin lâkimiyetile geçti. Kurada ls-•eçli alta düştü. Gazaııferi has ıııııın üstünde fevkalâde çalışır ten görüyoruz. Bundan sonra jüreş ayakta devam etti. Bir a [3 Gazanfer köprüye düşer gibi fidu ise de yerinde bir hareket t kurtuldu ve rakibini akabin-|e köprülük vaziyete getirdi le 10 uncu dakika 40 inci saniye le tuşla kazandı.
73 kilo: Gösta Anderson—Ce jpl Atik.
«Güreşçimiz atakla başladı. Fa mat ilk on dakikalık zamanı ha-liremler berabere saydılar. Kura Uja Celâl yerde güreşmeğe mec-Uur oldu. Fakat İsveçli hiç bir Wfy yapamadı. Üste geçen Celâl küzel hareketlerden sonra 12 in ali dakika 30 unctı saniyede raki jj|inin sırtını .vere getirerek t-uşîa 1'usabakayı kazandı.
79 kilo: Eric Liidan—Muhlis ayfur.
ilk on dakika ayakta çekişeli geçti. Ve kayda değer bir ıreket görülmedi. Bundan son ı kurada üstte ve altta çalışan i güreşçi de bir şey yapamadı r. Netice sayı hesabile ekseri itle isveçli galip sayıldı.
87 kilo: Nils Âkarlindh—Mus fa Çakmak.
Baştan sona kadar çekişmeli içen bu güreş her iki müsabık »öze çarpan hareket yapamadılar ve neticede IsvecU ekseı ivet Je ve savı hesabile galip ilân e-İiildi.
Ağır: Tor Nilsson—Muhar-■em Caııdaş.
Muharrem güreşe ataklarla başladı ise de kendisinden kilo su daha fazla olan rakibini fazla bir şev yapamadı, isveçli bu üs tiinlüğünden faydalanarak muşa bakayı ittifakla ve sayı hesabile kazandı.
Böylelikle Türk—İsveç Gveko —Romen millî karşılaşmasını ,6/2 isveçliler kazandılar.
Torinodaki maçta İngil zler 4 - 0 ga’ib
Londra, 16 (B.B.C.) — Bu-
gün Torinoda yapılan Ingiliz -İtalyan futbol maçında İngiliz takımı 4—O^galib gelmiştir. Röy ter muhabirine göre, ilk haf-tavımda İngiliz takımı 2—0 ga lib vaziyette idi. Muhabire göre, Ingilizler tim olarak üstündü, I-talvanlar ise ferden gayet iyi idiler. Maçı. 85 bin seyirci ta-kib etmiştir.
bugüıı yaptığı basın toplantısın da, dün öğleden sonra büyük devletleri siyasî temsilcilerine ve rilmiş olan ıuuhtra suretini ga zetecilere- dağıtmıştır.
Muhrura iki Jusmı ihtiva etmektedir. Bunlardan birincisi Filistin meselesinin tarihçesine ve ikinciside Arab ordularının ■müdahalelerini haklı göstermeğe tahsis odilmiştir.
Cemil Mardam Bey gazetecile rç yaptığı demeçte şunları söyle miştir.:
"Filistinde hüküm . süren kar gaşalıklar, Sionistlerin canivane tecavüzleri ve Filistini Aı ab dev letlerle birleşıiren bağlar, sü-| kûıı ve nizamı tesise muktedir j «biı- idare kurmak nıaksadile biz Av ivin bombalanması j leri müşterek harekete geçmek Bu zorunda bırakmıştır.»
Amerika - Sovyet Rusya anlaşmazlığı (Başlar afi L incide) Kutlanın yaptığı aulasmalur
Rusyanm yaptığı auiuA dan bekledikler) ,Vı î. S.
KUDÜS MÜFTÜSÜNÜN FAALİYET!
Şam, 16 (A.A.) — Kudüs
Müftüsü ve yüksek Arab komitesi başkanı Hacı Emin el Hüseynî bu sabah uçakla Kahire-ye gitmiştir.
Hacı Emin el Hüseynî Kahi-leden Filistine gidecektir. A-ıab yüksek komitesi üyelerinden bazıları kendisine refakat etmekte 'idiler.
KUDÜSÜN MERKEZİNDE SAVA!} BAŞLADI
Kudüs, 16 (A.A.) — Kudüste cehrin merkezinde savaşlar yeniden başlamıştır. Haganah’m radyosu, Yahudilerin Kudüste îrgilizler tarafından tahliye e-dilen bütün büyük binaları işgal ctt'klc"ini, şehrin kilit mevzilerin elierinde bulundurduklarını ve Arablar .tarafından işgal edi len kısmın tamamen muhasara edilmiş bulunduğunu bildirmek tedir.
Diğer taraftan Kudüs şehrinin haricinde Babel-Vad’da şiddetli çarpışmalar olmaktadır. Arablar burada bazı yolları kapamışlardır.
Yahudilere göre, bu bölgede binlerce Arab bulunmaktadır.
Kudüsteki B.B.C. muhabirinin bildirdiğine göre, gerek A-ıablar gerekse Yahudiler tüfek makineli tüfek, ve havan topu kullanmakta ve Arablar. şehrin şimalini ağır bir ateş altında bulundurmaktadırlar.
Irgun ve Stern Yahudi tedhiş ci teşkilleri gizli tedhiş hareket lerine nihavet verdiklerini ve veni Yahudi devletinin .emrine girdiklerini bildirmişlerdi’. Her iki teşkilât mesubları Yahudi or duşuna katılmak niyetindedirler.
HAREKÂTIN SON SAFHASI
Londra, 16 (A.A.) — Arab ve Yahudi kaynaklarından, alınan son malûmata göre, Filistindeki muhtelif cebheler vaziyeti aşağıda gösterilmiştir:
Güney Filistin (Mısır cebhc-si) • Kuzey istikametinde ilerlemekte olan Mısır ordusu önii kuvvetleri Gaza şehrini işgal etmişlerdir.
Kudüs yolu üzerinde Bir-Se-ba istikametinde ilerlemekte o-lan Mısır kuvvetlerinden şimdi ye kadar hiçbir haber alınmamıştır. Bununla beraber Yahudi ler tarafından bildirildiğine göre. Mısır tankları Filistin çölü güneyinde Negev Yahudi tesisle rine hücum etmişlerdir.
Doğu cebhesi (Irak ve Ürdün cebheleri): Bağdadda neşredilen bir tebliğe göre Irak motorize kuvvetleri Yarmuk nehrini geçmişler ve Nahariıı elektrik santralini işgal etmişlerdir.
Ürdün Arab lejyonu Yarmıık üzerindeki Alleraby köprüsünü geçmiş ve.Kudüse giden batı yo lıı üzerinde bulunan Ariş şehrini işgal etmiştir.
Kuzey doğu (Suriye cebiresi) • Suriye kuvvetleri kumandanlığı tarafından bildirildiğine göre Suriye kuvvetleri Teber i v-ye gölü güneyinde ErmaJkh civarında bulunan esk‘i bir İngiliz .kanımın işgal etmiş ve ayni gölün doğu sahilinde hulunan Negib şehrini çember içine almıştır.
Bundan maada Yahudiler üç müstamereden tardedilmi.şler-diı'
Samakh doğusunda Arab zırh lı kuvvetlerde müsademeler cereyan ettiği Yahudiler tarafından bildirilmektedir.
Kuzey (Lübnan cebheşi): Ya-hudiler Lübnan kuvvetlerde te» mas temin ettiklerini ve Lübnan hududu üzerinde bulunan Malakar köyünü zabtettiklerini bildirmektedirler.
Yine Yahudiler taarfmdan bil dirildiğine göre. Arab topçusu hu sabah Kudüsün batı varoşlarını bombardıman etmiştir.
\ ahtıdiier Anıerikaya minnettar
Telaviv! 16 (A.A.) — Dün ak şanı buradaki büyük tiyatro sa lonunda yapılan kalabalık toplantıda yeni İsrail devleti Dişi (’e ri Bakanı Mosche Shertoh söyle demiştir:
«Devletimizin Amerika tarafından derhal tanınmış olmasın dan dolayı en derin minnet duygularımı ifade etmek isterim. )
Yahudi Devletinin Truınana mesajı
Vaşingtonü 16 (A.A.'
. Muvakkat Yahudi hükûme tinin Beyaz Saraya cuma, günü öğleden sonra gönderdiği mektup bu devletin mümessili olan Eliashu Epstein tarafından imza edilmişti.
Epstein bu mektupta. -Yahu di hükümetinin, Birleşik millet-Kasım 1947 tarihinde almış ol ler teşkilâtı genel kurtlunun 29
CBaştarafı 1 incide) indas ettiği vizeler, dün Tcl-Avive vâsıl olan muhacirlere verilmiştir.
Birleşmiş Milletler Güvenlik, konseyi fevkalâde toplantısı yarın yapılacaktır.
«Eiliştinde eereya» kesildi
Amman 16 (A.A.) Irak kuv vetlerinin Rotenıburg elektrik.santralini işgal etmeleri üzerine bütün Filistinde cereyan kesilmiştir. Yalnız, kendi elektrik santraline malik bulunan Kudüste cereyan vardır.
Arapların Filisline girmelerini müteakip, Yahııdiler, Rotamburg yolu üzerindeki Şeria köprüsünü atmışlarsa da Irak kuvvetleri ken di köprüleri ile muayyen saatte geçişi, başarmışlardır.
Tel
Telaviv: 16 gün öğleden S p i t f i r e viv bölgesini Uçaklar limaniıJ inişlerdir. Yahudi uçaksavar ba tavyaları. az faaliyet göstermiş lerdir. Bu hava akım İngiliz man dası sona erdiğinden beri sekizinci akını teşkil etmiştir, Tela-vivi müdafaa için şimdiye kadar hiç bir Yahudi uçağı görülme iniştir.
Telaviv: 16 (A.A.) — Bu sa bah Tel—Avive karşı yapılan hava hücumuna dört Arab uçağı iştirak etmiştir. Zayiat az«ir.
Telaviv: 16 (A.A.) — Haga-nah tarafından neşredilen tebliğe göre Arab uçakları bu sabah Teberiye ve Afikim. Aşodot. Yaakop köylerini bombalamışlar dır. _____
Uydurma Yahudi devleti Şam: 16 (A.A.) — Suriye Başbakanı Cemil Mardam Bey w
— * -
i {A.A.) —,_ sonra birkaç uçağı Tela-bombalamıştır. hedef ittihaz et
Kudüste
. Vaşingtonr 16 (A.A.) — UŞ — Chicago Suu—Times şunları yazıyor;
Sovyet siyasetinde en ufa^ bir değişiklik ihtimali mevcuİ bulundukça, Amerika htikûmeH Moskovadaki Büyük ElçisiniJ söylediğini yapmağa mecbuıl duı, \ ani bu takdırdd AmprjjrS hükümeti aradaki ihtilâfları h J yolunda geniş muzakecefe) in.| kânını arayacaktır. Kansız harS her giin biraz daha kani» bir ha* be götürecek şartları çoğalmak* tadır.
Nevyork Times gazetesi de şunları yazmaktadır:
&ovyet Rusya daha evvel inı( zalaıımış olan anlaşmalara riaf yet ettikçe, yeni müzakereler ad maya ve yeni anlaşmalar imzaıl maya lüzum yoktur. Ve bu ta4 elirde bittabi sulh ihtimali d? yoktur. (
Sovyet Rusyanm akdetmiş ol( duğu anlaşmalarda çiâlen gav4 » ler sarihtir.
1 — Atlantik anayasasına go re, Rusya her türlü' genifilen{ei den veya diğer nüfus siyasetin» den yaz geçmeyi taahhüt etmi.} tir. Buna göre Sovyet Rusya gq nişlemekten vaz geçmek ve Dp-
Birleşmiş Milletler kurulunun kabul edilebilir bir hal sureti bulmak yolunda giriştiği mükerrer teşebbüsleri hatırlatan Başbakan, yabancı devletlerin A rab ordularının vazifesini kolaylaştıracakları ümidini izhar eyle m iştir.
Nihayet, bazı devletlerin uy durma Yahudi devletini tanımış olmalarına ima eden Cemil maldan Bey bunun, durumu as ,1a değiştirmiyeceğini söylemiş ve sözlerine şunları ilâve etmiştir :
«Arab hükümetleri .kendilerine tevecoüh eden insani ve mil lî vazifesinde sonuna kadar gitmeğe azmetmiş bulunmaktadır lar.*
Suriye Ordusunun Tebliği
Şam: 16 (A.A.) — Suriye or duşunun bu* kısmı Kuzey cihetinden Filistin hududunu acarken diğer kısımları teberiye gö lü bölgesinden Filistin topraklarına gümüşlerdir.
Suriye ordular Başkomutanlığı aşağıdaki resmî tebliği yayın lamıştır: ,
Suriye kuvvetleri bu sabah Te beriye gölü Kuzeyindeki kışlayı karargâhı ve karanfille binasını işgal etmişlerdir. Düşman geri çekilmek zorunda kalmıştır».
Suriye kuvvetleri ayni zaman da Negib Yahudi müstanıereşi-ni çenber içine almış ve Sarau-lan ve Mesada Yahudi müstame relerini bombardıman etmişleridir.
Suriye uçakları bu harekâtı desteklemişlerdir.
Tebliğde ayrıca bildirildiğine göre, Suriye Cumhurbaşkanı. Sa mak bölgesinde cepheyi teftiş (etmiştir. ‘
İRAK KRALININ BEYANATI Amman, 16 (A.A.)
US
YeniPartinin dış siyaseti fBaştarafı 1 incide) bildirilmeyen bir kurucuca atfen dış siyasetle: itilâf tarafdarı ol -duklarnıızı bildirmekte ve. bundan birtakım mânâlar çıkarmaktadır; Bu kumcu siz misiniz ve bu yo -rumlar doğru mudur?
Kenan Öneı'in cevabı aşağıda -dır:
— Tekrar da olsa gene.söylemiş olayım ki, bugüne kadar lıiç bir teşekkülün kurucusu olmadım. Bu gün de böyle bir şeref veya un -van peşinde koştuğum zannını verecek hiç bir hareketim meydana çıkmış değildir.
Bu yeni teşebbüste de hisseme düşen hizmet ciddi ve samimi bir muhalefetin teminine çalışmak ve vatana kendi imanıma göre hizmet edebilmek için lüzumlu gör -di)ğüm bir partinin- doğmasına elden gelen yardımı esiıgememek-ten ibarettir. Gerek bu itibarla, gerek Nihad Erim’iıı böyle bir mü talâasını üzerime çekecek bir söz tarafımdan ileri atılmış olmadığı için, bu tenkidlerden kendice ayrılacak bir hisse görmüyorum.
Şimdiden açıklamış olayım ki. son günlerin müzakere mevzuunu ■teşkil eden yeni partinin program tasarısında dış. siyasete taallûk e-den böyle bir fikir yoktur. Henüz, tetkik edilmekte olan bir maddede aynen: Dünyanın müşterek bir m-'deniyet ve insanca bir tekâmüle doğru gittiğine ve kendi ölçümüzde varlığımızı başka mak-sadlara âlet etmeden bu kervana karışmak ieabettiğine inanıyoruz.. Fakat herhangi bir millet kendi ihtirasını tatmin için başkalarına tahakkümden vazgeçmedilvçe, ona karşı nefsimizi muhafaza, se.vkitâ-biimizin icaplarına uymağı da varlık şartı sayıyoruz. Diğer bir mad desinde de dış siyasetimiz, istiklâl ve, nıüikî tamaıniyetimizin muha -fazası esasına dayanır. Mer’i ittifak ve nıüahede hükümleri malı -fuz kalmak şartile bütün dünya devlet ve milletlerde dostluk ve barış içinde yaşamak dış siyasetimizin hedefidir diye yazılı, bu -Ummaktadır.
Bu maddeler, henüz kat'i şeklini almış bulunmamakla beraber. Nihad Ertm’in yorumlarını haklı gösterecek bir delâlete do hiç mü-said değildir. Birkaç defa tekrarına mecbur olduğum gibi çay görmeden paça sıvamağa kalkmak, bilhassa memleket islerinde, makbul sayılır bir hareket olamaz.
Tüzük ve program son şeklini .alarak meydana «akmadan hayâl
Talihsizlikten . t şikâyet mi ediyorsunuz?
Paranız mı yok?
İmkânlarınız mı kıt,
Atlantik anayasasına
• * g
5 H. P. İl kongresi i diin de toplandı | ^Bastacafı I
Vv'TOttn- kövlüve terkedilmeli-er - •
ir. Devlet sadece bunu kuru-sk ve_____ arjxuuidan resün
İmakla iktifa etmelidir.» dedi.
Diğer bir delege---------------
(— Devlet ormanlara el koyakla köylüyü işçi durumuna oknıuştur. Köylü mukaddes ülkiyet haklarının iadesini işiyor. Diye bağırdı.
«— Atom devrinde açlıkla arşı karşıya bulunan köylü bi olduğu.toprak.ve orman ka mu yüzünden .dedesinden mi-s kalan bir çalısını bile keselemektedir. Hattâ daha geçen "n Kemeıbuı-gazda fında’lıkta lı kesti diye iki .zavallı köylü' Imuştur. ı
İktidar partisinin gerek nnı-alefet partisine gerekse efkârı f’Umiyeve. karsı vıiziinü kızar r ve gözden düşüren yegâne orman kanunudur», dedi.
Delegelerden Kâzım Yamaç şunları söyledi:
«— Orman kanunu kadar or-sn teşkilâtı da biçim iştir0..
I°,’s»z adamları ^“tiriyojlar.
ir«'isü müdür?
' 121 orman işletmesi var. bun r ne iş görür? işletmede de e-■Sİı bir tadilât lâzımdır.» Bundan sonra kürsüye gelen iflrmı Bakanı Tahsin Coşkaıı **■ rrnmı Ve toprak kanunları hak/ jndaki şikâyetlere cevab vers-fk:
— Köylünün şikâyetini mu-
İb olan soıı 4 «85 sayılı kanuıî-. .........
la \fipilan tadilâttır, p.u kanun J j-jm) olduğu kabul «an sonra 34ı vatandaşın .elin-/ a iinhiîtp ılâ Hazretl
Fa İrat
I
19 Mayıs 1919
da
Samsun'a çıktığı zaman
ATATÜRK’de
Memleketi böyle bulmuştu Netice herkesin malûmu;
1
Kurtulan ve yükselen bir
VATAN
19 Mayıs
Bir MİLLİ PİYANGO bi-letile sizi de kurtarabilir.
bozuktur. Bu Ehliyetsiz ve teşkilâtın başı Bu üniversite Menıleketimiz-
üzerine şatolar kuracak yerde hakikati bilmek ve sonra mütalâa yürütmek çok doğrıı ve Iüzumlfı bir hareket olacak, samimi ve ihtiyaca uygun her- mütalâa minnet ile karşılanacaktır. -Biraz daha bekhroek. iztırap da olsa, tahammül edelim.
- «Na-■fen»: Ürdün Kralı Abdullahj Nafen ajansı muhabirine bugün, beyanatta bulunarak, kurulan Yahudi devletinin başkan Tru-man- tarafından tanınmasının tüvük.bir hayret uyandırdığııiı söylemiş ve sözlerine şunları i-.lâve etmiştir:
Zira Amerika hükümeti böyle .bir karar almadan evvel, mil letlerarası durumun vahametini ve bu tanınmanın dünya sulhu üzerindeki akislerini düşünmeli id(.
Kral Abdullah sözlerine şunları ilâve etmiştir:
Ne kadar büyük fedakârlıklara mal olursa olsun. Arablar. Filistini Siyonist canilerden kur fermaya ve memleketin Arab bünyesini muhafaza etmeğe kai rar vermişlerdir. Bu nihaî gayeye varmak için Arablar müttefiktir.
dıığu bir kararla tasvip edilmiş &u Avrupada boyunduruk altına olan hudutlar dahilinde ilân e- Qİ""° dilmiş olduğundan ve bağımsız lığın Vaşigton mahalli saatile cu ma günü 18 i bir dakika geçaik1 ten sonra yürürlüğe girecek oldu ğuııdan ■ Başkan Trumanı haberi dar etmiştir.
Gromikonun sözleri
Vaşington 16 (A.A.) — Uais:
Birleşmiş milletler teşkilatı nez dindeki Sovyet delegesi. Gromyko Filistindeki yeni hükümet karşı-sında Sovyet hükümetinin ne durum .takındığı yolunda sorulan, bir suale, Yahudi devleti mevcuddur, demekle iktifa etmiştir.
Rusya ve. peykleri Yahudi devle-
tini tanımağa hazırlanıyor.
Varşova 16 (A.A.) — (Nafen : Varşova, Moskova. Prag ve Bük reş hükümetlerinin Filistinde. kurulan yeni Yahudi devletine karşı 1 takınacakları tavrı tesbit etmek ii zere incelemelerde bulundukları haber verilmektedir.
Yahudi idaresinin Varşovadaki mümessilleri Varşovada bir Yahu di büyük elçiliği ile başlıca Polon ya şehirlerinde konsolosluklar ihdası için hazırlık yapmaktadırlar..
Yahudi liderler yeni kurmuş ol duldan devletin Polonya ve Rusya tarafından biran evvel tanın -. masını çok arzu etmekte ve bunun birkaç güne kadar tahakkuk edeceğini ümit eylemektedirler.
Bu arzuya sahip olarak iki nok ta belirtilmektedir. Evvelâ bu iki memlekette bulunan ve tabın ve terbiye görmüş olan Yahııdiler derhal Filistine gidebileceklerdir..
ua. uu iki memleket liman hm kütle halinde Yahudi muhace reti için çok elverişlidir. ‘Polonya da halen yirmi bin kadar Yahudi Filistine gitmeğe hazırlanmakta dır. Zannedildiğine- göre Polonya hükümeti yeni Yahudi devletini ka bul etmek arzusunda olmakla be raber, sırf siyasî mülâhazalarla, Rusya ve diğer Slav memleketleri le bıı hususta mutabık kalabilmeyi beklemektedir.
Yahudi idaresi mümessillerinin iddia ettiklerine göre. Pok kümeli, ordudan, Filistine etmek arzusunda bulunan PolonyalI subaylara müsaade vermeğe hazırdır.
almış olduğu on milleti serbest; bırakmak zorundadır.
2 — Moskova, Tahran ve Yal ta anlaşmalarına göre, kurtarılmış Avrupada Demokrasiyi ve mil
lî hâkimiyeti tesis edebilmek il zere Rusya Batık devletlerle be raber hareket etmek taahhüdüne girmiştir. Bu iş cebirsiz ve serbest seçimlerle yapılacaktır. Buna göre Sovyet Rusya peyk devletlere Komünist rejimimi zorla kabul ettirmekten vaz geç meli ve milletlere kendi hükümetlerini kendileri seçmek imkânım sağlamalıdır.
3 — Potsdam anlaşmasına göre. Rusya Alınanyaya karşı bir iktisadi birlik muamelesi yapmak ve bu memlekete, ya-bzııca yardımı olmadan yaşija-bileoek derecede kaynak bırak-•mak taahhüdüne girmiştir. Ayrıçsa bütün toprak meseleleri sulh ar.dlaşmalaı iie halledilecek tir. O halde Rusya, ilhak ettiği Alman topraklar ıııdan vazgeç-n elidir. Sovyet Rusyanın AL manyada işgal etmiş olduğu böl genin istismarından vazgeçmesi de geıekmektedir. Bu suretle Al manlar kendi kendilerini besli-yecek bir duruma girecekler ve Amerikan bankalarının masraflarını hafifleteceklerdir.
4
letler teşkilâtı anayasasına göre Sovvet Rusva kuvvete baş •f
vurmak tehdidinden vazgeç’-ve Birleşmiş Milletler teşkilâtı kararlarını tatbik etmekle mükelleftir. O halde Rusya. Yuna-nistanda ve Çinde sis harbi kn-rüklememeli ve Birleşmiş Milletler teşkilâtının iyi işlemesini mâni olmamalıdır.
Seçim kahramanlarına ödenen 1
Nihayet Birleşmiş Mil-
III
Ehli Hale demişlerdir, ki:
1) Imamet'in mezheb erkânın dan itikad ve roüslümanlara aid jneseleierin en şerefli ve en mü-1 olunamaz. A llahüte-Jİ 'Hazret ler i -eşrefi me en orman alınmıştır. 400 vatan) Baiii din ve ehemmi nıatalibi I AMiıki de muamelededir. Ya-
) kamulaştırılan orman 800 tı lecnuez, (
Ormanların, sahihlerine iadeli için bir kanun tasarısı «görü-lülpiektedir.
Bu hususta samimiyetle çalt-J 'Şyet olunituğu üzere Cebrail; ||8Qftğtmıza( inanmauızı rica «le-
■itn.
Avrıca işletmelerde tâdil edi f't'Ok bazıları kaldırılacaktı”* en
‘8( etmeyiniz;.demiştir. • kan sözüne devamla top-
- ' kanununun tâdilinden smuv «’lüye sağbyacak menfaatle ' en, köylüye pulluk ve ziraa
müslimin olan imanın esaslarını her zaman ve her mekânda sabit ve gayri mütegayyir kalmak üzere tâyiı» ve tebliğ buyurmuş kırdır. Ha disi sahih olarak ı i-
i A rabi suretinde Resulü Ekrem Elendim)zin huzurlarına varıyor. ve neticede Islâm - iman ve ihsanTn ne olduğu şu yolda .açıklanmış oluyor:
Islâm; Allahütealâdaıı başka j Tanrı olmadığına, Hazreti Mu-
ır n
Yazaii^ )1. ItaSf Oyaıı
Tefrika N.
IMAMIYE FIRKALARI
OİdııgU
□orç 1nincY«V‘‘ kfunet de birşeyler söyler, a. ı-ma işler her giın daha boruiın. kötülükler azalmaz, çoğalır, bayat ucuzlamaz, bahahlaşır. h-'V: ile iktidar arasındaki manevî uçurum dolmaz, daha derinleşir ve yurdumuz bilinmedik âkı betlere doğru sürüklenir. Dernekte ve.Akı senodenberi iş başındakilerin kifayetsizliğine yeni br âmilin katıldığını bildirerek makalesine şöiyle devam etmektedir: «O da iktidar partisine seçimi kazandırmış olanları mükâfatlandırmak )ve onlara ses çıkarmamak zaruretidir, öy le bir takım kimseler peyda olmuştur ki onlar ne yapsalar mü bahtır. Çünkü iktidardakilerin bir çoğu mevkilerini onlara boı-cludunhr. Bov)e bir kimsenin eski bir mahkûmiyeti bile affettirildikten sonra bu gibileri yeniden mahkûm etmek tabi-atile çok güçtür. Ye bazı ağızların açılmasını mucib olabilme J bakımından tehlikeli bir şeydir. Düııya kendini toparlamak yoluna girmişken bizim işlerimizin her gün daha da bozulmasını (Haşan Sakaıun Receb Peker den ve onun da Şiikrü Saraç-oğlundaıı çok kifayetsiz oluşuna hamletmek doğru olmaz. B z ce yokuş aşağı gi«lisnnizin bov.ı na hızını arttırması seçim kahramanlarına verilmesi gereken haçtan doğmaktadır.
Makale »şöyle bitmektedir: «bunlara baksî’ak diyeceğiz ki u.s’durma demokrasi apaçık ıs tibdaddaıı çok daha zararlıdır!
ve Ne-C o İm az c kudret»
(İmamiye) nin (Din) ve (Mezheb) usullerine karşı ehli sünnetin cevab ve müdafaaları
zatın din ve dünya umurunda emir ve nehy iktidarına mgjikı-yetino inanıp bağlanmak; âda-tı İlâhiye (fennî tâbiıile tabiat kanunları) ye mugayir ve binaenaleyh mıümleni'dir. Miimteni-atı mümkinat olarak kabulü el-ıl da, nakil de tecviz eylemez. Butlanı böylece sabit iddiaların ve Islâmlarca matlûb diri mesail ve umurun en mühimini ve şereflisi farzohmması köksüz ve temelsiz bir boş rivayetten ibarettir.
2) İmamların nasbi; Islâm ryaseti ve İslâm ümmetinin menfaatleri bakımından bir lütuf ve rahmet olduğu, ve Nübiiv
vetin devamı iddiasına gelince:
Ehli Hak demişlerdir: imamların hemen hepsi de mazlum, makhur, mağlûb ve kudret Ve mekneti gayri mevcud insanlar olduklarına göre bunlara nâsııı velâyeti verildiği ve buııuıı da' mahzı lütuf ve rahmet nasıl dâva olunur?
Nebilere benzetilmesi bi sayılmaları da doğru kl Peygamberler; daima
lı. nüfuzlu ve göz önünde iusan-C hırdı. Davud büyük bir harbî adamı idi. Calûs’u savaşta öl-) dürdü. Süleyman ayni zamandın şe\ketli bir hükümdardı..Âli Ib-f rahimden gelen Peygamberlerin? de hepsi kuvvetli ve nüfuzlu şalı? siyetlerdi. Hazrcti Musa, önemli) bir kumandan ve inkılâbı ıdır.î Kavıuiııi esirlikten kurtardı, â-? ciz, bitkin insanlardan atılga.ıî ve oeııkci bir millet \ iicuda tirdi. Hazreti Isa; medeni etsa-) retiıı en yükseğini göstermiş ( açıktan açığa zulme; karsı dur? rıi!- bir büyük insandır. Cer. -) bı Hak onların bir kısmına ki-C tab ve hepsine hikmet buyurdu. Önderliklerde ve vahşete
(D ı anı»
yetlcili ilim adamları birleşmişlerdir. Şu halde, İmamet meselesi nasıl olur da ehemini mesaili din ve eşrefi matalibı müsümin sayılabilir?
Zaman, mekân ve şahısla telin mmed Efendimizin P»esulallah beddül edememesi oedılıiyatı zaı u riyedendir. Buna rağmen, Şia-nın bir kısmı malûm on iki İmama ve en sonunda da bunlardan Muhammed’in beklenilen Mehdi olarak hurucuna i nen adarken diğer kalanları İmametin şevkinde şahsiyetlerde değişiklik yapmışlarda kimi hay ve lâ-yemut bir Mehdinin imametine, kimi vefatım kabul eyledikleri türlü mehdilerin ric’atine kail
olmuşlar, ve imamet zincirinde ve mehdinin tâyininde ihtilâfa düşmüşlerdir.
Durum böyle olunca (İmamet) i sevk ve tevcih hükümlerinin gayrimuayyen olduğu jney elandadır. Fırkalardan her biri diğerini -tekzib ederken ve her birinin sıhhate isabeti yalnız kendi kavli miicerredlerine mer but kalırken böyle birbirine uymaz, biri otelcini tekzib eden müd.lçiyatın kabulüne imkân yoktur. Fâni ve lıelâk olucu insanlardan bir ferdin ölmezliğine, yafıud hayatı sona ermiş bir meyyitin ölmeyip geri döneceğine veya gaib ve saklanmış bir
L.tlefrJ n a mmed ? hg" ------ -iraatC olduğuna,
Jleti verileceğinden, kredi açıla-( T
Daha soma büdce komisyo-'unun raporu okunmuş. Halkı v ürine, il merkezine aid masraf-ve C. H. !' memıırlarjua «m meselesi şikâyetleri mucrb »•muş. münakaşalar vukubul-huştur.
((eç vakte kadar devam eden ^’hgre .dileklerin tesbiti için '"gün saat 10 a talik edilmiştir K
kâmdan bâlısetnıişhir
r
) - namaz kılmak, zekat vermek, ramazan orucu tut mak. hac etmektir. İman,. Allaha. Meleklere, Kitablara. Peygamberlere, âhiret gününe, ö-lümden sonra ba’se, havı’r ve şer Allahın kaderinden olduğuna inanmaktır.
Görülüyof fci bunların anasında İmamet zikralıuunamiştır.
Hadisin doğruluğunda bülün
ihsaıı zulüm
I
J
SAYFA: h
*
Dabkoviç..,,
V»puır
Beklenen Vepurlar
STAUBÖ LİNE
Oslo, tfçrvec vapur kuıppnnv»ı Netryötk ile Türkiye mûntazam vîpür «ererleri m / s HAV
20/Mayı®/948
Yukarıdaki vapur Nevyorkt&n limanımıza mal getirecek t# 11 man ımıadan LATAKE — BEYRUT — HAYFA — İSKENDERİYE ve NEVYORK
İçin yük ve yolcu kabul eder
TRANSMfiRIN
İsveç Vapur Kumpanya** Helsinbo.-£ s/s ULLA
25-29/Mayıs/ 948
m/s GUNDA
12-ve-15/Haziran, 948 Yukardfcki gemiler Haırburg Bremen, Rotenjam ve Aşyerfi ten mal getirip bu limanlar için İstanbul ve lzmirder inal yükleyecektir.
S!
STEVENSON LİME
Şnnaıi Amerika muntazam hattı
s/s DİANA
H. PONEHELET 19 ilâ 22 MayısI948 Yalnız Napoli ve Cenova-ya mal kabul eder s/s Noah Brovvn
25-29/ Mayıs/948
Şimalî Amerikadan, lekendenin, İzmir, İstanbul limanlarına yük getirip, buralardan Amerika için mal ve yolcu kabul eder.
H, PftYKURİC
Yugoslav muntazam hattı Adriyatik limanlan İçin
Y’ugolinya - Riyaka Adriyatik limanlarından getirilecek mallar için ve bu limanlara sevkedılecek yükler için acentemize müracaat e-dilmesi. • 1
i Hava filosu yurd gezisine çıktı
Ankara, 16 (A.A.) — Türk Hava Kıu'umüna mensub bir filo bu »abah yuî'd gezisine çıkmıştır.
Hakkı Gökeeverîn idaresinde on uçaktan müteşekkil bulunan I bu filo saat onaa Etimeeğut hava alanından hareket etmiş ve kurum başkanı Mardin Milletve I dili general Seyfi Düzgören ve Ipırum idare kurulu üyelerde Memurları ve ajans, basın mü-nıeesilleri tarafından uğurlan-fnıştır.
Örtükünde araba - taksi çarpışması
Dün sabah Orta köyde, bu kaza olmuştur.
Sürücü Cemal idaresindeki Çift atlı araba caddeden geçerken aks! istikametten gelen şoför İbrahim idaresindeki 1536 j)lâka sayılı otomobille çarpışmıştır. Çarpışma o kadar şiddet U olmuştur ki süriıcii Cemal ye tinden fırlıyarak 5 metre ileriye ÖüşmUş ağır surette yaralanıp feevoğlu Belediye lıastahaııesine kaldırılmıştır.
Kazaya sebeb olan şoför hak kında tahkikata başlanmıştır.
Perihan Süzeri Kıbrıstan Suripeye geçiyor
Haber aldığımıza göre, sanatkâr Perihan Sözeri, Kıbrısta ver diği konserlerle büyük bir muvaffakiyet kazanmıştır. Sanatkâr 18 Mav^s salı günü Kıbrıs-tan hareketle Beyrut. Şam, Ha-lebde konserler verecek, vurda •» dönecektir.
Ye ni Keten mahsulü
Ankara, 16 (Hususî) — Çu-kurovada beş yüz bin dönüm ka dar bir sahaya ekilmiş olan keten mahsulü bu yıl çok bereketli olmuştur. Bir iki haftaya ka-(îaı hasada başlanacaktır. Bu Vll 30 bin ton kadar mahsul a-hnaeağı tahmin edilmektedir. Hemen hemen tamamı harice sa tılan keten mahsulünde 25 - 30 milyon liralık döviz sağlıyacak-tır.
Kadıköy Hl'indeki dükkânlar
Kadıköy me^a ve sebze halin de yapılan diikkânlaınn kiıava verilme işi bir türlü neticelenme mektedir.
Yeniden öğrendiğimize göre, kura usulülile kiraya verilmesinden vazgeçilmiş, müzayedeye Kadıköy halindeki dükkânların çıkarılmasına karar verilmiştir.
Sağlık memurları Yardım Sandığı Derneği kurulacak Şehrimizde bulunan Sağlık memurları, vilâyete müracaatla bir yardım sandığı derneği kura caklarını bildirmişlerdir.
Dernek üyeleri, dün saat 14 de Etibba odasında toplanarak idare hej’etini seçmişler ve çalış malarına başlamışladır. z
İTALİKO
s/s Fides
Mayıs 948 sonunca Buenos-Ayres için yolcu kabul eder.
Bütün tafsilât İçin Galata Tophane Eski Yolcu Salonu karşısında Frank Han 3 Krta müracaat Tl: 44707 £
V
— . T
4
f
1
/
AMERICAN E.NPORT Lf-
NEN İNC N. 1.
▼----
^SKAGWM
Vapuru 16 Mayıs bekleniyor
17 Mayısta Nevyork, Balti-mor, Boston ve Filadelfiya limanlan için yük alarak hareket edecektir.
■ Fazla tafsilât için GaiatF.da
■ Tabir hanında 3 üncü katta
■ Arapoğlu ve şürekâsı ecen-
■ tasına müracaat.
Tel: 44993 — 2-1
Şehir Orkestrası hakkınca
BcxŞlar--h 4 üncüde»
Aramızda memleketin sanat: sahasında «.idden iftihar edece ' ği dört arkadaş mevcuttur. Btın lar gündiizki resmî mesailerinden sonra sanata olan iştiyakla rı dolayisile orkestraya iştirak eder ve fahriyyen çalışırlar. Bu na mukabil hiç bir talepte de bu lunmamışlaı dır. Orkestranın takviyesine ve muvaffakiyetine matui olan bu samimi hare ketlerine bir cemile olarak ara-1 mızda karar verdiğimiz bir mik tarı istihkakımızı aldıkdaıı sonra hiç bir tesire tabi olmıya-rak memnuniyetle kendilerine terk ve teberrü ettik. Gerek a-lan ve gerek verenin bir iştikâsı olmaksızın orkestra ailesi hari-mi haricinden yapılan ve bir maksadı mahsusa atfedilmesi lâ zım gelen ve yerinde olmayan bu neşriyatı tekzip eder, bütün orkestra huzurunda okunan ve heveti umumiyesinçe kabul ve tasvip olunan bu yazının ayni sütunda intişarına müsaadeleri
17 MAYIS 194»
fWWÎ W A a A W
X
SOLDAN SAĞA t
Paşabahçede yan batık vaziyette bulunan Uğur vapuru
İhalesi 27-5-1948 Perşembe günü saat 15 de Tophanede
i
/
14.00
17.58
18.00
18.00
18.30
Yüksek;
Takunye, Yunan
4
A t f
t
L
t
Keşif, şartname ve bu ise ait diğer kâğıtlar hergün çalış-
.... (6491)
Batıni bir inanç vasıtası,
— İmdat İsim, ya-
t
/
tr» -»• • Y v l-t- ,(!•.
1 ’ e? j
« k M
» * * * ■
il .î J
v ’ M -%
• I •• •
•
A -1
) . / ( :
r~) • " ’ '
•’ .7 V
n/e.
hrî gün Blyotl. Ucarl vt mail •ataların fmtjhçr» «ımaUınnı U^ımaktadır Burada dahi. gAPher dünyanın en çok lata* celbeden doirru. Juılemı oburun tanınmıştır
Düny a n ı n istek ce lljeâen dol
ma
emi ı
■ The General Navigatlon Com-
■ pâny of Egypt.
I ALEXANDIRA
MABRUK
vapuru ll/Mayıs/948 de Umanımızda beklenmektedir B- yrut, Portsaid, ve İakenden-ye Umanları için yiık ve yolcu kabul eder.
Fazla tafsilât içi A Gulata. Ta-nir Hanında 3 Üncü katta SCANDINAVİAK NLAR EAST AGENCYyc müracaat.
' Te] : 44993 - 2-1
Vahşülfelâ, Sâdun Zencinin nıtyd bir adam olduğunu anla • maştı. Ona hakikati söylemekle kendisinin de merd bir delikan lı olduğunu bildirmek istedi.
— Yâ Sâdun! senin başın hiç kiftisenin işine yaramaz. Fakat benim ona ihtiyacım var. Zira benim bir sevgilim vardır. Onu babası, dan istedim. Senin başı İli ; et rmemi şart koştu. Be niır sana hiç bir düşmanlığım vokt r. Eğer sevgilimin babası ile aranızda bir düşmanlık var
*
se. onu bilmem.
Sâdun Zenci, yumruklarını sı karak bağırdı:
— Melik Efrah. kızını sana vermek için benim başımdan başka kolçak bir şart bulama • mış mı? Madem ki,. ö) 1e, mey dana çıkalım. Kimse karışmamak şartile seninle cenk edelim. Eğer beşimi almrğa nıu-vaff k olabilirsen, helâl ol .mî A J V, ı şiıiTelâ da bu cevabı bek
|F * Kyordu;
En guzıd( ha1 kın toplandığı seçkin muhitlerde, Parker dünyanın en çok İstek celbeden dolms kalemi olarak tespit ediliyor Bu isteği yaratan, kelemin her tarafında müşahede edilen hassas İşçilik ve bu kalemin sihirli yazışıdır
14 ayar altın ucu başındaki kısım, yıpranma;» kıymetli madenden mamul olup. kAğıdm ürerinde tüy gibi kayar
Yalnız bu kalem, size kum yazan Superchromt mürekkebim kullanabilmek zevkini verebilir, Bzslıca kırtasiye mağazalVıncia bulunur
e$ya TjalihVüere yabi^ *
Türk-yede Mümessili -. ELİ BURLA ve Ortoklon — Golotc Istonbui
Pwk*ı "5L. ; TL. 52 ve 44 Parker “VS.. . TL. 3£ ve 32
I'wr«e) Ma.lcj TL. 32 Parker Duofold : TL. 22 Parirer Vıclory-TL . 1 S(
1 — Eminönü KaymakanJtg bir»..-...da yapılacak onarma İçi açık eksiltmeye konmuştur. Keşif bedek» “2242” lira “01 kuruş olup geçici teminat da “169 liradır
2 — İhalesi 28.5.948 tarihine ustlıyar. Cuma günü saat 15 de Vakıflar Başmüdürlüğü binasında toplanan komisyonda yapılacaktır. İsteklilerin ihale gününe kadaı İnşaat Başmimarlığnı-dan alacakları belge ve teminat makbuzlarile diğer istenilen belgeler ile komisyonda hazır bulunmaları şarttır.
3 ma zamanlarında inşaat bürosunda göıülebilio.
Bugiıkü Projrra m
Pazartesi — 17.6.1948
7.29 Açılış v( Program.
£.30 M. S. Ayan.
7.30 Müzik: Hafif Uvertüıler, (Pl.)
7.45 Haberler.
8.30 Müzik: Hafif Sololar (Pl).
8.45 Müzik: Şarkılar (Pl.)
9.00 Kapanış.
12.29
12.30
13.00
13.15
13.45
18.45 ıy.oo
19 00
19.15
19.20
20 00
Açılış ve Program.
M. S. Ayan.
Haberler.
Müzik Çeşitli Müzik (Pl.)
Müzik: Film Müzikleri
(Pl.)
Kapanış.
Açılış ve Program.
M. S. Ayan.
Müzik: Dans Müziği (Pl.)
Müzik; Hafif Melodiler (Pl.)
Müzik: Şarkılar.
M. S. Ayarı.
Haberler.
Geçmişte Bugün,
Müzik: Fasıl Şarkılar.
Müzik: Chopin'in Eserle rinden (Pl.)
20.15 Radyo Gazetesi.
20.30 Serbest Saat.
20.35 Müzik: Mandolin Birliği 21.00 Konuşma.
21.15 Müzik: Şarttılar.
21 30 Müzik: Türküler.
21.45 Müzik: Operalardan Sah neler (Pl.)
22.00 Konuşma: B. M. M. Sa ati.
22.15 Müzik: Dans Müziği (?l.)
22.45 M. S. Ayarı
22.45 Haberler. 23.00 Program ve Kapanış.
-4
BULMACA
---A----
12 3 4 5 6 7 8 9
• 1 ■
c K: 1 • t ı ..
1 1 -|Wİ [ •:
İ»| 1 i ■ 1
1 w İ 'X 1 ' 1
V 1 1 s M
K1 i i i
1 1 « I ı 1
u ı » : J
1
bale ulaştıran, devam eden; 2 gelince askerler, Tersi ilgi;
Tersi kudsî, Yaralı; 4
5 — Hararet,
Tersi, mukavele, Ekmek yapılır;
7 — Batıni bir inanç
Haftanın son günü: 9 nidası, Su çekilir; 9 — rm.
Germiş nâdiseleri istik-
Vücudumuzda Sonuna (T) o____________
Cümle; Genişlik; 6 —
e» geçmeWea'r-
Bu Di’ Anka»- veT«a»S°?
" ev, otomol»’-3 ) t W. traW^0S« sandal âente motoıu. 1- S8®
bu2 dolab'-ara 0 «neleri- »im y elbl6ei)k -)u takımlaı, "«r ^lera dapU-gir^Biİrt bi’ Lir0
1 teknesi kapalı şart.usuliîs satılacaktır.
2 Genel Müdürlük Alım Satım Komisyonunda yapılacaktır.
3 — Tasarlanmış değer gösıçı ilmeyen bu tekne, istekliler teklif edecekleri bedel üzerinden 9 7,5 nöbetinde geçici güvenme lerini arttırmadan evvel komisyondan alacakları bir yazı ile vezneye yatırmaları, şartnamede yazılı belge ve makbuzlarını tekliı mektublannı ihtiva eden kapan zarflarına eklemeleri lâzımdır.
4 — Şartnamesi her gün komisyondan parasız alınabilir.
5 — Kapalı şartlar ihale günü saat 14 de kadar komisyon başkanlığına makbuz mukabilinde verilmiş olmalıdır. (6348)
YUKARIDAN AŞAĞI t
1 — Hayvan pisliği, Şimali At rikada bir memleket; 2— Biga ne, devam ettirme; 3 — Kabul eden, Bildirik; 4 — Başına. (S) ilâvesile eski, Tersi ayı yuvası; 5 — Bir nida, Sinirler; 6 — Ko canın eşi. Beyaz; 7 — Alınması güç askerî bir müstahkem mev ki, Kısa değil; 8 Budala; 9 milleti.
EVVELKİ BULMACANIN HALLEDİLMİŞ ŞEKLİ
1 23456789
ni rica ederiz.
Orkestra Uzmanları
Semahaddin Cem, Nejat îr-vah, Vahak Arslanyan, Ermu-kan Saydam, Vasken, Bamber ger, Nurhan İpekçi, Anastas. Demirhan Altuğ, Sini Aitaş
İmtiyaz sahibi:
A. CEMALEDOİN SARAÇOĞLU Y«n işlerini fiilen idare eden: FATİH FUAD Duıldığr yer cYenr Sabahf mürettıthanesi Easnc-£• « * Gün Basımevi»
Tulumluk Bez Satışı I
Sümerbank İplik ve Dokumt Fabrikaları I
Müessesesi Müdürlüğünden I
70 santim eninde muhtelif renkte tulumluk bez satışa I arzedılmiştir. . . .. w. .. E
Alıcıların Müessesemiz Satış Müdürlüğüne müracaatla- ■ rı rica olunur. _________________ -
Muazzam Şark Efsânesi
«
Yaıx»n; fr. n8a«8B g»espa Z. korfpnraa8|
s £ fi 0 •I
\ S U.DıE ■ O D A
FAS! M!AIR E T
Tefrika No. 37
— Gecelevin nerede cenk ede lim?
Diye sordu. Sâdun Zenci, kilelerine emir vererek uzun ve geniş dehlizin her tarafına meş aleler yaktırdı. Dehliz, gündüz gibi aydınlık oldu.
Sâdun Zenci ile Vahşülfelâ, dehlizin ortacına çıktılar. Silâb larını çekerek karşılaştılar. Sİ lâh şakırtıları ve nâra sesleri, dehlizin kubbesini çın çın çınlatıyordu. Fakat ikisi de blrbirin den geri kalmıyorlardı. Bazan nöbetle hücum ediyorlar, mtlda faa vaziyeti alıyorlar; bazan da ikisi birden lıucum ederek t eh iikeli anlar geçiriyorlardı. Eti
no. rağmen birbirlerine gene bir zarar getirtmiyorlardı.
Vahşülfelfi. nihayet iyi bir fırsat düşüreıek kılıcını Sâdun Zencinin başına salladı. Fakat Sâdun Zenci, kurnaz bir nunıa ra yaparak kendisini kurtardı. Kılıcını Vnhşülfelânın tepesine İndirdi. VahşÜlfelâ, kalkanını karşı tuttu. Sâdun Zencinin kı llpı, Vnhşülıelâınn kalkanını i-klye böldü ve başına isabet etti.
Vahşülfelâ adamakıllı ser-eemlemişti. Sftdvn Zenci,, kendi sini müdafaa edonaiyecck dere eede sersemlemiş, düşmanını öl dürmek içir- ikinci bir kılıç
hamlesi yapmağa hazırlanıyordu .Eline saplanan bir okun a-cısile kılıııcını yere düşürdü. Bıı ok nereden gelmiş ve kim tara fnidan atılmıştı?
Valışülfelâ, yere düşen kılıcı kaparak sahibine teslim etti:
— Kılıcını al, çengimiz yarım kalmasın!
Sâdun Z'rei, genç düşmanının bu merdliğine hayran olmuş tu:
— Bu oku atan adam kimdir?
Diye sordu. Valışülfelâ. karanlık bir köşeye gizlenerek ya yma bir ok daha ycrleştirmel -te olan sevgi lk ini göster di:
__ Oku atan Şâme’dir!
Sâdun Zenci, böyle bir isim tanımıyordu. Homurdanır gibi bir sesle bağırdı:
— Şâme de kim oluyor? Vahşiiifelâ. Şâme’ye meydana çıkmasını işaret etti. Sâdun Zenciye dönüp verdi:
— Sevgilim !
Sâdun Zenci, genç ve inan biı muharip gibi merdivenlere garkolmuş ve gizlendiği yerden meydana çıkan Şâıne’yt /uzun uzadıya gÖ2den geçirdi.
— Demek ki, sen Melik Ef-ıtah'm kızısın. Demek ki, ba-b. n, benim başımı senin ağır ıığnı için istedi. Benim başım-hıı 1 -,-ka isteyecek şey bulamamış mı ? (
ş.n ,ı. meşhur haydudun kar şisuıda «hindik duruı oı . ve zer ıc lıadaı korkmuyordu:
(Devamı varl
Sonra cevap
kahra demir olan
I
l
ı
Satılık
Deniz vasıtaları
8 den 400 tona kadar motörlü İsveç ve Ingiliz deniz vasıtaları satılıktır. Galata Fermeneciler Yeni Han 6 No. da O. K. Gö-rener.
*
Yeni Sabah'ın İLÂN FİYATLARI
Dft&lık maktu «tarak 1
2
8
6
6
Inol
)
»
»
sayla, » »
»
»
santimi
» » »
Kr. 1600
600
400
300
230
160*