Çarşamba
17
Baıauhorririı Mümtaz Faik Fenik
Oataf'itr C*4âMi )
i*M(a Utan İM — ANKA k a Telgraf: Zafer Gaaetari Ankara
MAYIS 1950
Yıl: 2 —No. 381
Başmuharrir tel:......... 1*818
Yazı İşleri, İdare: ...... 18315
Fiyatı hor yerde 18 taraftar.
OKER-PLAY
«IXwNt V ($*’’
”-“ced «?■


Demokrat Parti 434 milletvekili
ile kat'î ve eşsiz bir zafer kazandı
D. P. zaferi üzerine
en
D.P.den Hükümetin
HalkPartisi bütün Türkiye'de ancak 52 mebusluk elde edebildi Millet Partisi ise 7 milletvekili ile Mecliste temsil edilecek
Son olarak Erzurum ve
Urfada da D. Parti kazandı
Trabzonda baskı ve hile yapıldığı bildiriliyor Konyada bir kaymakam tevkif edildi, D Bakırda da 2 kaymakam mahkemeye verildi
Türk milletinin 14 Mayıs seçimlerinde Demokrat Partiye gösterdiği itimadın yükseklik derecesi, tasnifler tamamlanıp Ankaraya neticeler geldikçe daha iyi anlaşılmaktadır. Parti merkezine gelen haberlere göre Demokrat Partinin kazandığı milletvekili sayısı 434 ü bulmuş, Cumhuriyet Halk Partisi 52, Millet Partisi 1 milletvekilliği çı- , w ,
kalmışlardır. Mîllet Partisinin tek ( 10, Eskişehir 6, Gaziantep 7, Giıre-milletvekili Kırşehirden Osman , sun 8, Gümüşhane 6, İçel 7, İsparta 3ölükbaşıdır. | ★ (Devamı Sa. 6 Sü: 5 de)
Dün gece alman son haberlere .----------
göre, Demokrat Partinin kazandığı vilâyetler ve çıkardığı milletvekili I sayısı şunlardır: 1
Afyon 9, Ağrı, 3, Amasya 4, Ankara 18, Antalya 7, Aydın 7, Balı- '
kesir 13, Bilecik 4, Bolu 7, Burdur 3, Bursa 12, Çanakkale 8, Çankırı 5, Çoruh 5, Çorum 8, Denizli 8, Diyarbakır 7, Edirne 5, Elâzığ 5, Erzurum
D. P. nin
sevinç ve heyecanı aynı şiddette devam et mektedır.
Zafer sarhoşluğuna
diişmiyeceğiz!
Adviye FENİK
Asıl Türk Milleti, senelerdir içinde çırpındığı buhranlı ve sıkıntılı günlerden tek kurtuluş çaresi olarak Demokrat Partiye dört elle sarılmış, ona karşı beslediği büyük itimat ve teveccühü bütün mevcudiyetiyle göstermiştir; onu iktidara lâyık görmüştür. Buna mukabil, Demokrat Partinin de bu teveccühe lâyık olduğunu isbat etmesi pek tabii olarak, beklenecektir.
Vakıa 22 Mayısta iktidarı fiilen ve hukuken devralacak olan Demokrat Parti, çok ağır ve müşkül şartlar altında vazifeye başlıyacak-tır.
Hep biliyoruz kİ, bütçemiz denk değildir; hayat pahalıdır; ticaret durgundur. Köylünün ve şehirlinin bin bir ihtiyaçları üstüste birikmiştir. Memleket, bir çok yer terde sulama ve kurutma işlerin-
den muztariptir. Servet kaynaklarımız ve işletmelerimiz randımanla ve kârla işlememektedir. Hülâsa yapılacak pek çok iş vardır. Bütün bunların bir sihirbaz değneği ile pek kısa bir zaman -da derhal düzene girmesine mucizeler kuvveti dahi kadir değildir.
Fakat bu arada iktidarı ele alan Demokrat Partinin de lehine kay-dolunabilecek bazı avantajlar oi -duğu inkâr olunamaz.
Her şeyden evvel şunu bilelim ki, kalkınmağa, süratle kalkınmağa mecburuz. Ne yapıp yapıp masraflarımızı kısmak, bütçemizi ayarlamak ve milli gelirlerimizi arttırmak zorundayız. 9 uncu Büyük Millet Meclisinin ise bu hususları temine çalışacağına emin bulunuyoruz. Çünkü yeni Bakanlarımız ve Milletvekillerimiz, geçmiş senelerin ! * (Devamı Sa. 6 Sü: 4 de)
Meclis Grupu 20 Mayısta toplanacak
Ankara, 16 (a.a.) — Demok rat Parti Başkanlığından bildirilmiştir: |
Seçimlerde kazanan demok rat milletvekillerinin 20 Mayıs 1950 Cumartesi günü Türkiye Büyük Millet Meclisinde saat 15 de yapılacak grup içt mamda hazır bulunmaları rica olunur.
derhal teşkili istendi
D. Parti Halkanı Celâl Bayar vaktin dar olduğunu söyleyerek kabinenin Meclisin açılışına kadar iş başında kalması temennisinde bulundu, kabul edildi
Ankara, 16 (a.a.) — Cumhurbaş-^ kanlığından bildirilmiştir:
Umumî seçimlerin neticeleri 15 Mayıs Pazartesi günü akşama doğru çokluğun Demokrat Partiye geçtiğini göstermeğe başlayınca
Dünya basınında Seçimin akisleri
Amerika, Ingiltere, Fransa basınında ^D. P. nin zaferi memnuniyet yarattı
Bu sabahki İngiliz gazeteleri başyazılarında Üçler Konferansı ve —-------- _
Türkiye'de Pazar günü yapılan ge- Atatürk inkılâbının ruhuna tama-nel seçimler hakkında geniş yorum men uyduğunu kaydettikten sonra larda bulunmaktadır. ★ ıDevamı Sa. 6 Sü. 1 de)
Bağımsız Times gazetesi, seçimler sonunda elde edilen neticelerin
Şemsettin Günaltay
hükümet çekilmek ve yerini elkse-riyet partisi üyelerinden mürekkep bir Bakanlar Kuruluna terketmek arzusunu izhar etmiştir. Bunu mü teakip Cumhurbaşkanı, Demokrat Parti Başkanı Celâl Bayar’ı davet ederek durumu kendisine bildirmiştir. Bugün saat 11 de cevap ge tiren Demokrat Parti Başkanı Bü-yük Millet Meclisinin toplanmasından önce hükümet kurmak için vaktin dar olduğunu söyleyerek itizar etmiş ve hükümetin Meclisin toplanmasına kadar iş başında kalması temennisinde bulunmuştur. Bunun üzerine Cumhurbaşkanı hükümetin çekilme arzusunu kabul etmiyerek yeni Meclisin toplanma gününe kadar vazife başında bulunmasını istemiştir. Memleketin her tarafında iftihar edilecek bir emniyet ve asayiş hüküm sürmektedir.
r—“— --------------------- -----------—----------------------------)
|4H. Partisi Hükümeti üyeleri dün Başbakanlıkta Inönünün riyasetinde bir toplantı yaptı I
Çukurovanın anahtarı
Refik Koraltan tarihi beralber
Demokrat Parti Genel İda ve Kurulu üyesi Refik Koraltan dün A-danadan uçakla Ankaraya gelmiştir. Refik Koraltan beraberinde yarım metre uzunluğunda kırmızı beyaz kordelâlarla sarılı dökme bir anahtar getirmiştir.
Seçimden sonra kazandıkları mu-
★ (Devamı Sa. 6 Sü: 4 de)
AKINTIYA |
Ahirft suali 1
Dun Halk Partisi hükümeti Başbakanlıkta ve İsmet İnönü’nün riyasetinde saat U den 13 e kadar iki saat devam eden bir toplantı yapmıştır. Yukarıda İnönü ve Bakanların blıtoplantıdan çıkışını göstermektedir (Yazısı 6 acıda)
ph emokrasi kolay değil!
W Shndiden sonra, artık milletvekillerine dur, otur yok!
Seçmenlerle temas muhafaza , edilecek, Mecliste hakları ko-ınacak, vesaire vesaire... Bakın Klemanso, parlâmento aplarını şöyle anlatıyor: — Seçmenlerle temas etmek üzere intihap dairemize gitsek, niye Mecliste bulunmuyoruz, diye soru!
Mecliste bulunsak, niye harbe, cepheye gitmiyoruz, diye
Cepheye gitsek, niye yaralanmadık diye, soru!
Yaratansak, niye ölmedik diye soru! — Yedekçinin YEDEĞİ
Sayfa! 2
ZAFER
17 - 5 - 1950
GAZETELERDEN
Alnımızın akı ile...
Cumhuriyette Abidin Dav'er se-| çimlerden bahsederek diyor ki:
J «Tek partili acayip demokrasi
‘ devrinde ise iki dereceli seçimler,
bütün ehemmiyetini kaybetmişti; halk, sandık başına gitmeğe lüzum görmüyordu. Adeta kendi kendilerini seçmiş olan ikinci seçmenler, tek partinin adaylarına olduğu gibi e' rey vererek işin içinden çıkıyorlar-
dı Bazan, İstanbulda olduğu gibi I parti, meselâ 23 yerine 30 aday gös-
teriyor, ikinci seçmenlerden ekseriyet usulile en fazla rey alanlar, | ö; Meclise giden bahtiyar 23 leri teş-
I kil ediyorlardı. Bazan, 7 nci Büyük
i f Millet Meclisinde loduğu gibi mün-
ı hal Milletvekillikleri için yapılan
kısmî seçimlerde parti hiç aday
* göstermiyor; ikinci seçmenleri ser-
( best bırakıyordu. O zaman ikinci
; ., seçmenler, kendilerine vekâlet ver-
miş olan birinci seçmenlerin kanaatine ve umumî efkârın arzusuna yüzde yüz aykırı bir seçim yapıyorlardı.
İstanbulun 500 bin birinci seçmeninin değil, 2200 ikinci seçmeninden yalnız 500 kişinin reyile milletvekili olanlar gördük. İşin garibi 1946 seçimlerinde, bu zatlar da «intihap kabiliyeti var» diye Cumhuriyet Halk Partisinin listesinde yer almak lûtfuna mazhar oldular; fakat seçimlerde tam bir hezimete uğradılar.
İki dereceli seçim usulü, üstelik bir de tek parti rejimile izdivaç edince bu çeşit seçimlerin millet için bir imtihan olduğu iddia edilebilir mi? Bu şekilde yapılan seçimler, bir tayinden ve bu tayini belirten bir formaliteden ibaret kalmıştır.»
Millî dilek
Milliyetin başmakalesinde Ali Naci Karacan, seçimlerin neticesinden bahsederek şöyle yazıyor:
«Arzu, görülüyor ki, yalnız şahısların arzusu değil, fakat büyük mikyasta bir millî dilek haline gelmişti. Kalabalığın lisanı dün bu-
• nu açık söylemiştir. Halk, yirmi beş yıl tecrübe ettiği bir idareyi ar-
■ tık biraz kalafata çekmek, onun dinlenmesine ve yosunlariyle midyelerini temizlemesine ve tamir görmesine intizaren kendi sularında, gene kendisine ait, fakat daha yeni motörü daha kuvvetli bir başka gemiyi tecrübe etmek isterse, milletin bu iradesine saygı ile boyun eğmek, hak vermek lâzımge-lir. Demokrasi det zaten zaman zaman bir kısım insanların milletin iradesine boyun eğmelerinden başka nedir?
Dünkü seçimlerin hattâ daha ilk neticelerinin mânâsı tevil ve tefsir kabul etmeyecek derecede açıktır!.
■Halk, Halk Partisine, sözün kısası: «Seni istemiyorum!» demiştir.»
Güzel bir gün
Yeni Sabah’ın başmakalesinden: «14 Mayıs Pazar, Türk tarihinde güzel ve parlak bir gün olarak kalacaktır. Çünkü, milli hâkimiypt, asgari pürüzle, tecelli etmiştir. Dört yıl evveLti seçimle, bu pazar kıyaslanacak olursa, ne kadar büyük adımlar atılmış olduğu belli olur. Şu satırları yazdığımız dakikada Demokrat Partinin ezici zâferi ve galebesi malûm olmuştur. Bu galebe kadar hatta bundan daha ziyade bizi memnun eden cihet, seçmenlerin rahatça reylerini kullanmış olabilmeleridir. Demokrat Partinin adlî teminatta ısrar etmesinin sebebi, şimdi iyice anlaşıldı. Hiç de boş bir keyfiyet değil imiş. Çünkü sayın Celâl Ba-yar'ın evvelki gece Ankarada verdiği beyanatta açıkladığına göre, ufak tefek vâk yolsuzluklar yine hep bu seçimlerin idari faaliyet sahasına münhasır kalmıştır. Türk adliyesi uğurlu ve doğru parmağını soktuğu işde muhakkak hayırlı neticeler almıştır.»
Makale şu satırlarla son buluyor: «Pazar günkü millî dalga, bir noktayı daha isbat etmiştir ki 1946 Temmuzunda aynı serbesti ve imkânlar olsa idi Halk Partisi çoktan çukura yuvarlanmış olur ve son dört yıldaki çekişme ve mezbuhane direnmeler bu memlekete bu derece pahalıya mal olmamış bulunurdu. Fakat şu dakikada gözler maziden ziyade parlak istikbale matuftur. Atiye artık ümıt.'e bakabiliriz.»
Sır kutusu
Vatan’da «Tatlı Sert» imzasiyle: «Meğer seçmenlerimizin hepsi sır kutusuymuş. Seçimlerden önceki I bir ay içinde kime rastladıksa seçimlerde ne tarafa rey vereceğini sorduk. Yüzde sekseni kem küm etti, kayıtsız gibi göründü, reye iş-• tirak etmiyecekmiş gibi davrandı, henüz karar vermemiş bir tavır takındı, hattâ bu bahsin açılmasından hoşlanmıyormuş gibi söz arasına lâf karıştırdı, cevap vermeden önce bizim düşüncemizi sordu ve yine de cevap vermedi.
L— Sonra yine bu bir ay içinde dik-kat ettik: Hemen herkes Halk Par- i teşkilâtında çalışanlara güler | yüz gösterdi, propagandalarını can ı kulağiyle dinler gibi göründü, hat-! tâ alkışlarım esirgemedi, dağıtılan altı oklu aday listelerini reddetmedi, hattâ büyük bir itina ile katladı, cebinin veya cüzdanının en emni-1
( yetil yerine yerleştirdi.
Vâkıâ gazetemizin yaptığı ankete gelen cevaplar seçmenlerin Demokrat Partiye mütemayil olduğu-ı nu gösterdi ama yukarıdaki müşa-' hedelere göre sanıyorduk ki seçim çekişmeli olacak ve hangi taraf ka-' zanırsa kazansın aradaki fark bir taraf lehine pek farklı olmıyacak. Halbuki bizim sır kutuları altıoklu aday listelerini bağırlarına basmışlar ve D. P. listelerini «Halk Parti-i liler! îşte görün, onlarınkini başımızdan defediyoruz» diye sandığa atmışlar.
Anlaşılıyor ki, millet «Su oy o-yununu bir kere de biz rahat rahat oynıyalım» demiş.
Talihsiz pınar
Son Postanın «Kısaca» sütunundan:
«Otobüsümüz Antalyadan Burdu-ra doğru yol alıyor... Bir aralık, gözüm, gürül gürül akan bir çeşmeye takıldı. Yanımdakine sordum:
— Bu su içilir mi?
— Eskiden içilirdi amma, sonradan otobüsler burada durmadan geçer oldular.
— Allah Allah!... Neden acaba? Muhatabım gülümseyerek cevap verdi:
— Her halde adı değiştirildiği i-çln... Suyun eski ismi «Yarık Pınar» idi, şimdiki adı «Kaplan Pınar» dır...
Meğer meşhur Rasih Hoca, beş on sene evvel, pınara, kendi soyadını koydurmamış mıymış?»
töreni tehir edildi
Milli Eğitim Bakanlığından tebliğ edilmiştir: Büyük Atatürk’ün Anadolu toprağına ayak bastığı 19 Mayıs günü, bu yıl seçim haftasına ve 9 uncu T. B. M. Meclisinin açılışına takaddüm eden günlere tesadüf etmektedir.
Bu sebeple bu millî bayram günümüzde yapılması mutad merasim ve jimnastik gösterileri bütün yurtta yeni Meclisin açılmasını takip eden günlere tehir edilmiştir.
| Askerî Bahislerj
Bîr gencin başarısı
Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Yedinci Sömestr öğrencilerinden Halûk Güç, hasta muayenesinde kullanılmak üzere bir âlet keşfetmiş, Fakülte dekanlığı tetkik e-dilmeğe değer mahiyette gördüğü bu âleti, masrafını verip Teknik O- 1 kulda yaptırmıştır.
Âlet, tecrübeler yapılmak için Dekan Profesör Muhittin Dilemre tarafından iç hastalıkları poliklini- I ğine gönderilmiştir.
Keşfi yapan çalışkan genci tebrik ‘ öderiz.
günü İstanbula gidiyor
Romada Ordulararesı Futbol Şampiyonasına katılacak olan Ordu Takımımız Kurmay Binbaşı Nuri Gücüyenerin başkanlığında Cuma günü şehrimizden İstanbula hareket edecek, 21 Mayısta İstan-buldan uçakla Romaya gidecektir.
Kafilede Sahir Gürkan bulunmamakta, antrenör olarak ta Genç-lerbirlığinden Haşan oPlat gitmektedir.
25 Mayısta Romada oynanacak o-lan Türk-ttalya oıdu maçında galip gelindiği taktirde, Hollandaya gidilerek, dömifinal ve final maçlarına iştirak edilecektir.
Kafile Romadaki maçı kaybettiği taktirde 3 Haziran- tarihinde, kazandığı halde 17 Haziranda vapurla yurda dönecektir.
ATLETİZM MÜSABAKALARI
B. T. Ankara Bölgesi Atletizm Ajanlığından:
1 — 19 Mayıs 1950 Cuma günü 19 Mayıs Stadyumunda saat 14.00 de yapılacak atletizm yarışmalarının 100-200-400 ve 110 engelli 400 metre engelli seçmeleri Perşembe günü saat 15.30 da 19 Mayıs Stadyumunda yapılacaktır.
2 — Cuma günü yarışmalara katı lacak atletlerin bugün saat 15.30 da stadyumda atletizm ajanlığına isimlerini yazdırmaları lâzımdır.
BÖLGE ATIŞ BİRİNCİLİKLERİ
B. T. Ankara Bölgesi Atıcılık Ajanlığından:
19 Mayıs Cuma günü saat 8.30 dan 17.00 ye kadar Ankara Atış Poligonunda bölge birinciliği müsabakalarının yatarak desteksiz vaziyeti yapılacaktır. Evvelki hafta larda yapılan üç deneme müsabakasından birinde 320 den yukarı puvan alan atıcılar müsabakaların davetlisidirler.
Bu müsabakalara girmek isteyen diğer atıcılara 5 tecrübe mermisi ve 5 müsabaka mermisi verilir. Tecrübe mermileri hariç verilen 5 mermi ile 40 puvan toplıyamıyanlar müsabaka harici kalırlar.
Millî Savunma
Geniş ölçüde bir millî kalkınma hareketi yapmak için, millî savunma davamızı
yeni esaslara göre ayarlamalıyız
il kinci dünya harbi başladığı Uzaman memleketimiz topye-
I kûn bir baskına uğramıştı. Her fır şatta ileriyi çok iyi gördükleri belirtilen devlet adamlarımız bu harbin yaklaştığını hisedememişler ve ancak harp fiilen başladıktan son-, radır ki biz de gerçeği görmüş ve anlamış olduk.
I Ordularımızın moderr
________________________ bir harbe hazır olmadığı, müttefiklerimizden istediğimiz harp malzeme ve silâhları listesinden anlaşılır. O kadar çok ve o kadar çeşitli şeyler istemişiz ki müttefiklerimiz —ki esasen kendileri himmete muhtaç oldukla rından verecek durumda değildiler— bunları vermeğe kalksaydılar harp bittikten sonra dahi malzeme sevkiyatının devam etmesi icabe-decekti. İngiliz Generali Wılson ise harp sonu raporunda, Türklerin kendi liman ve demiryol kabiliyetlerini bile dikkate almadan malzeme talep ettiklerini yazar. Bu tarihî bir hâdisedir. Yani Türk milleti 1939 yılında hazırlıksız olarak en büyük bir tehlike karşısında bulundurulmuştur. Bu mesu liyetin iyice aydınlanması lâzımdır. Daha 1934 yılından itibaren Avru-panm bir harbe doğru gittiğine dair , bir çok alâmetler vardı. O zamandan sonra milletlerin harp bütçelerine, hazırlık ve çalışmalarına bakılınca bunu anlamak pek kolaydı. Bu muazzam hâdisenin yaklaştığını toplar patlayıncaya kadar sezemedik.
Bizim ikinci dünya harbi başladığı zamanki hazırlıksızlığımız sadece askerî sahaya inhisar ethiyordu Millet ve devlet topyekûn olarak harbe hazır değildi. İktisadî faaliyetlerimiz, İdarî teşkilâtımız ve mâliyemiz millî seferberliğin ne olduğundan habersiz tam mânasiyle bir barış düzeni içinde harple karşılaştı. Pasif korunma ve yurdiçi savunması üzerinde hiç bir esaslı hazırlığımız yoktu. Harp başlar başlamaz topyekûn bir seferberlik ihtiyaciyle karşılaştık ve meşhur Millî Korunma Kanununu çıkardık. Bu kanunun tatbikatı ve devamlı tadilâtı üzerinde ayrıca durmak lâzımdır. Top yekûn müdafaa fikrini kavramamış memleketlerin bocalamalarına bu da bir misal teşkil eder.
Milleti Allah korudu da fiilî bir tecavüze uğramadık. Yalnız harbin endirekt tesirleriyle İktisadî hayatımız altüst oldu, millet sıkıntılara, ıstıraplara uğradı. Barış zamanında hükümetin yapacağı hazırlıklar la milletin harp zamanı sıkıntıları azaltılabilir ve tahdit edilebilir. Bizim böyle hazırlıklarımız olmadığı için millet lüzumsuz yere bunlara maruz kaldı. Zamanımızda harp sevk ve idaresi yalnız orduları seferber edip cephelere yollamak ve harekâtı idare etmekten ibaret değildir. Milletin hayatını ve iktisadi faaliyetlerini harp şartlarına göre tanzim ve idare etmek de lâzım-, dır. Devlet adamlarının liyakati ve mahareti burada belli olur. Bir hükümet harbin getirdiği sıkıntıları tahdit edemezse, pahalılık ve ihtikârla mücadele edemezse, açlık ve sefaleti önliyemezse o hükümet harp zamanı idaresinden âciz demektir. Bilfiil harp memleketin ü-zerine çöktüğü takdirde millet lüzumsuz ve haksız yere uğradığı bü-uuu xov«(iimvuu tün bu sefaletlere tahammül eder. ____________¥__Helikopter Ankara-] Fakat memleket üzerine bombalar da da gösteriler yapmak üzere bu- 1 yağmağa ve harp direkt tesirlerine Igün şehrimize-getirilecektir. ' de başlarsa o memleket —orduları
Eızurum Halkevinin
bir tavzihi
Erzurum Halkevi Başkanı Sıtkı Dursunoğlu imzasiyle şu yazıyı aldık:
«4 Mayıs 1950 tarihli nüshanızda, komünitslik suçu ile tevkif edilen bir kaç bedbahttan bahsederken, Erzurum Halkevini de şüphe ile ilgilendiren biT kayde rastladık.
Tam ve hatta sert bir milliyet şuuru içinde işlemeği daima işi ve şiarı muktazası bilen Halkevimiz; bilhassa bu zihniyetin karşısında millî cephe tutmak vazifesindedir.
Sayın gazetenizle tashihini rica ederiz.»
Bu yıl mahsul bol
Havaların yağmurlu gidişi memleket mahsulü için hayırlı olmuştur.
Toprak Mahsulleri Genel Müdürlüğü mübayaat hazırlıklarını ta -mamlamıştır. Yeni hububat mahsulünün bol olacağını anlayan köylü eski mallarını pazara çıkararak sat maya başlamıştır.
Avrupa Ulaştırma Komitesine verilecek rapor
Avrpa konseyi bayındırlık ve u-laştırma komitesini ilgilendiren hususlarda hükümetin görüşünü bildirmek üzere bir rapor hazırlanmıştır.
Bu raporun deniz ulaştırmasını teşkil eden kısmı hakkında deniz yolları idaresi mütaleasını Bakanlığa bilirmiştir.
Yeni ithal lisansları
Ticaret ve Ekonomi Bakanlığı muhtelif memleketlerden çelik malzeme, kamyon akşamı, kimyevî madde ve ziraat âleti gibi çeşitli maddelerin ithali için külliyetli miktarda ithal müsadesi vermiştir. Verilen lisansların yüzde sekseni batı Al-manyaya geri kalanı da Avusturya, İtalya ve İsveçten yapılacak ithalata mahsus bulunmaktadır.
Çaylar küçük paketlerde satılacak
Tekel Genel Müdürlüğü çay satışları için yeni bir karar vermiştir.
Yakında çaylar 50 gramlık küçük paketlerle satılacaktır. Bu suretle fakir halk kolaylıkla çay satın almak imkânını bulaoaktır.
Helikooter şehrimize getirilecek
Bir müddetten beri Eskişehir Türk Hava Kuvvetleri birliklerine gösteriler yapan helikopter dün İstanbula gönderilmiştir. I........
düşüne düşüne bu hale gelmiştim. Şimdi her nefes alışım, diğer muztariplerden çaldığım haksız bir nefes gibi geliyordu bana. Milyarlarca insanın hakkı olan hayat ve saadet hakkını, kendi sefil benliğim için gaspe-diyoı gibiydim.
Edith’in sesiyle dalgınlığımdan sıyrıldım:
— Pali hemen gidiyor.
— O halde siz de gidiyorsunuz.
— Hayır. Ben daha gitmiyo-rum. Her günkü gibi, saat dokuza doğru gece hemşiresinin gelmesini bekliyeceğim.
Pali, Edith’e dönerek:
— Sunfield otelindeyim, dedi. Telefon rehberinde yazılıdır. Unutmayın Sunfield...
— Peki... Sabahleyin gelirim... Seyahat işini kararlaştırırız. Bu gece, burada, odamda kalacağım.
Bu, Edith’in bana âdeta bir hediyesiydi. Pali’siz geçireceği son gecenin hediyesi.
Pali çıkıp gitti. Biz Edith'lc başbaşa kaldık.
— Edith birbirimize vaid edelim, dedim, vaid edelim artık bu meseleden hiç bahsetmeme-yi... izahata lüzum yok.
Edith kalkıp yanıma geldi.
— Yalnız seni sevdiğimi de söylemek yasak mı?
birbirini sıkı takip etmesini sağlamaktır. Kanun, muayyen bir neslin uzun zaman mesuliyet makamlarında yapışık kalarak fikirlerin ve me-todların donup kalmasına mâni olmalıdır. Nesiller sık sık nöbet değiştirmezse herşey eskir ve demode olur.
Mesuliyet makamlarında vazife taksimi yalnız ve her şeyden önce ehliyet ve liyakate ve bilgiye dayanmalıdır. Miletimiz büyük bir şans karşısmdadır. Amerika gibi bir devlet parasiyle. -malzemesiyle, silâhiyle ve mütehassıs elemanla-riyle bize yardım etmektedir. Bu yardımın âzamî derecede yararlı ol maı için çalışmalarımızda bu zihniyetle hareket etmemiz icabeder.
Millî savunmayı topyekûn olarak organize etmenin faydaları yalnız harbe daha iyi hazırlanmış olmaktan ibaret değildir. Bu suretle mühim derecede bir tasarruf temin etmek de kabil olduğundan millî eko nomi üzerindeki yük de hafiflemiş olur.
ı Geniş ölçüde bir mili? kalkınma Şahsî hareket; yapmak mecburiyetinde
ne kadar kuvvetli olursa olsun— mukavemet edemez ve içerden çöker. Harpten —muhariplerin iradesiyle— hariç kaldıktan sonra bu kurtuluştan . iktidar partisi büyük bir şeref hissesi çıkarmağa çalışmıştır.
İkinci dünya harbine bütün devlet mekanizmasının, ordunun ve milletin nederecede şümullü bir hazırlıksızlıkla girilmiş olduğu iyice meydana çıkarılmalı ve tarihe yazılmalıdır, ki bu büyük dersten istifade edelim.
Bir daha aynı âkıbete uğramamak ve bir harp zuhur ettiği takdirde milletçe topyekûn olarak hazır bulunmak için millî savunma dâvasının bugünkü şartlara göre anlaşılması lâzımdır. Millî savunma sadece askerî bir mesele veya gizli bir deVlet işi olmayıp bütün milletin ve bütün devlet mekaniz- I masının birinci vazifesidir. Şaha! nureKeti yapma» mecDunyeunae menfaatlerini millî savunma dâva j olduğumuz için hem bunda muvaf-sınrtan önro vD ficH-.r. — fak olmak hem de korunmamızı en
iyi ve zamanın şartlarına en uygun şekilde sağlamak için millî savunma dâvamızı bu esaslar üzerinde ele almağa mecburuz.
Yeni Millet Meclisinin ilk işlerinden birisi de bunu sağlamak olacaktır.
sından önce ve üstün tutmak, parti düşünceleriyle millî savunma icaplarını savsaklamak millete ve vatana hıyanet etmek olur.
Millî Savunmanın organizasyonu politik bir meseledir; böyle olunca bu mesuliyet ve vazife askerî şeflere değil politik şeflere yani hükümetine düşer. Demokrasilerde millî savunmanın başı hükümet şefidir. O hükümet şefi millî savunma dâvasını bütün elemanlariyle, yani politik, stratejik, ekonomik ve jüri-dik bakımlardan kavrayamazsa o memlekette millî savunma organize edilemez. Çünkü millî savunma hükümet şefinin doğrudan doğruya bizzat yüksek idare ve koordinasyonun yapacağı bir iştir.
Millî savunma politik olarak organize edilmedikçe askerî teşkilât en mükemmel ve en verimli hale gelemez.
Millî savunma ve millî ekonomi ile tamamiyle anlaşmaz ve birbirine kaynaşmazlarsa millî ekonomi üzerinde köstekleyici ve menfi tesirler bertaraf • edilemez.
Millî savunmayı bu esaslar üzerinde organize edebilmek için radikal bir zihniyet inkılâbı zarurîdir. Eski gelenekler ve sabit fikirler millî savunma meselelerinde tehlikeli surette zararlıdırlar. Nizamı Cedit’ten beri zaman zaman yabancılar ordumuzu ıslaha teşebbüs etmişlerdir: Fransızlar, Ingilizler, Almanlar ve nihayet Amerikalılar. Islahat ve yeni teşkilât bir zaman sonra eskir. Onları hiç eskimeden devamlı surette yenilemek ve tekâ mül ettirmek için tedbirler almak lâzımdır. Birinci tedbir, nesillerin |
Seyfj KURTBEK
Ingilterede fiyatları kadınlar kontrol sdiyoı
Londra, 16 (Nafen) — Londrada fiyat kontrolleri kalktıktan sonra [ fiyatlar yükselmiye yüz tutmuştur. Bilhassa yiyecek fiyatlarının yükselmesi İngiliz ev kadınlarını bu hale bir çare bulmaya sevketmiştir.
Fiyat kontrollerinin kalkması üzerine meselâ balık fiyatları yükselmiye başlamış ve İngiliz kadınları da birlik olarak balık satın almamı-ya başlamışlardır. Bu vaziyet saye-sjnde perakendeciler zarar etmişler ve balıkları satılmayarak ellerinde kalmıştır.
Bunun üzerine derhal balık fiyat, lan düşmiye başlamıştır.
İngiliz kadınlarının bu tarzda hareketi muvaffak olunca iaşe bakanlığı kadınlara «gördünüz mü hastalığın tedavisi sîzlerin ellerinde idi,» demiştir.
İngiliz kadınlar birliği halen sebze fiyatlarının pahalılığına bir çare bulmak üzere çahşmaktadırlar. Tahmin edildiğine göre bundan sonraki hedefde çamaşırcıların fazla fiyat istemelerine karşı bir çare aramak olacaktır.
Keyfî idare tarihe karıştı ükE ihayet halkın senelerdenbe-ri hasretle beklediği gün gelmiş, Demokrat Parti • ihtidan ele almıştır. Halkın heyecan ve sevincini yüzlerinden okumak mümkündür. Bugüne kadar, isteği ve dileği hilâfına idare edllpıek yüzünden bozulmuş olan kuVvel mâneviye geri gelmiş, yerde olan gözler yukan bakmağa başlamıştır.
Buna mukabil, iktidarı^ D. P. ye geçmesi, bütün iddialar hilâfına pek de efendice olmamıştır.
Pek tabiî olarak seçilmiyen Bakanlarımız, küsmüş gibi vazifelerini terketmiş ve işlerine gitmez olmuşlardır. Halbuki esasen milletin emaneti olan mev 1-ni, kanunun kendilerine b t-miş olduğu müddete kırlar muhafaza zlmeleri ve işleri yüzüstü bırakmamaları lâzimgelirdi. /
Bununla beraber, hiç de beklemedikleri kadar ağır bir mağlubiyete uğramalarının, bu terk keyfine bir parça tesiri olduğtuıu kabul etmemek de haksızlık olur.
Şimdi, artık kafi neticeler'a-lınmış olduğundan, keyfî idare tarihe karışmıştır. Btm₺n sonra, Anayasanın hükmü cari olacak, her vatandaş kanun nazarında müsavi muamele görecektir.
Bilhassa dün, şehrimizin bazı yerlerinde, belediyenin kaldırıldığı, Dördüncü Şubenin lâğvedildi-ği yolunda bir takım rivayetler çıkaran tahrikçilerin, bu emellerinde muvaffak olamıyacajtiannı kendilerine hatırlatmak- Vazifemizdir. İdare ve polis vazifesi başındadır ve her hangi bir kanun harici işe derhal müdahale edecek kudrettedir. -
Demokrasiyi, yanlış tefSr eâip vatandaşların.bir kısmının fikrini çelmeğe muvaffak olartlaf,- şrihu bilmelidirler ki, Demokrat tart! asla bir kanunsuzluğa -;mey^an vermiyecek kadar hassas '"davranacaktır.
Bakanların ve bazı yüksek mevki sahibi zevatın teessürden vazifelerine devam etmemeleri yüzünden hasıl olan bu vaziyet, iş başında feragatle çalışan bir kısım âmirler tarafından, kanun dairesinde derhal önlenmiştir.
Sayın vatandaşlarımızdan, seçimler esnasında gösterdikleri büyük olgunluğu bu intikal devresinde de göstermelerini hea e. der; bunun hepimiz için çok hayırlı neticeler doğuracağına inanv1 malarını rica ederiz. -----------
Levha teneke satışı *?. '
Ticaret ofisi bu ayın 19 uncu.-*
Ticaret ofisi bu ayın 19 uncu, giî* nünden itibaren levha tenek/sitişS
r
•i
t
Rifat Anncının
BİRİNCİ FASİKÜL ÇIKTI
Ankarada Berkalp Kitabevinden arayınız
Fiyatı : 25 kuruştur.
nı serbest bırakmak karamu vermiş bulunmaktadır. - r Ş
ŞOFÖRLER ARASINDA 1 ■;
Recep‘Denginin açtığı dğfnekren istifa edip eski Şoförler Ceûıiyetine iltihak eden şoförler:
Kâzım Karabulut, Haşan Taşer, Salâhattin Öndoğan, Abdullah-X)z-den, Kemal Güvenç, İbrahim İıöğlu Hüseyin, Muharrem Kal a A, flây-rettın Öztürk, îlyas Tufan, Mehmet Demircan, İ. Hakkı Karenjet.e, İsmet Evrim. İsmet Ye’tkİp,’ Şül^y,, man Kuzucu, Halil Talay. ' ‘ .
LÜZUMLU TII/BFON-4- A W-Yangın ..............;—’....
Sıhhî imdat ....
Trenler .......u
Hava Yollan.....
^ataklı vagcnlar fKlektrlk ........
Su Arıza ........
' Havagazı ....
Başkent Taksi ... Yeni Güven Taksi Merkez Taksi ....
Takat .....
.....' -'il
....
«t*! ’ lw»' ..... M30 sHt» 24TWf
223M ....mıı. -.... SI12JU.
Yazan: FERENC MOLNAR
— Söyleme.
— Beni niçin başından defediyorsun? Bunun sebebini çok iyi anlıyorum demem de yasak mı?
— Onu da söyleme.
— Hattâ desem ki sana, Allah şahidimdir, senden aynlıyorsam eğer, bunun sebebi sadece doktorun sözleridir....
Artık cevap vermedim. Edith alçak sesle devam ediyordu:
— Gidiyorsam eğer, senin hayatını kurtarmak için gidiyorum. Başka bir şey için değil.
Sesi samimî idi. Bununla be raber, şimdi onun söylediklerini değil, şu son bir kaç gün içinde benim için yaptıklarını düşünüyordum. Yumuşamağa başladığımı, mukavemetimin kırıldığını anladım. Haşin, aksi bir hasta huysuzluğuyla:
— Niçin kaldın burada? dedim. Ben sana Pali ile beraber git demiştim. Bu işi kısa kes...
Edith artık ses çılcarmıyacağı-nı anlatmak ister gibi dudaklarını ısırdı.
— 38 —
— Haydi git... Git canım.. Git...
Oralı olmadı.
— Niçin gitmiyorsun?
Yatağın yanına diz çöktü. Başını başıma yaklaştırdı. Fısıltı halinde:
— Yann... dedi, yarın, yahut daha sonra Pali’nin olacağım. Ama ben kendimi sana veriyorum. Verecek başka hiç bir şeyim yok. Sonra, söz veriyorum sana, bir daha beni hiç bir zaman görmezsin.
Hıçkıra hıçkıra ağlıyordu. Küçük bir çocuk gibi, ancak yataklarında kana kana, acı acı ağla-yabilcn bütün küçük çocuklar gibi başını yastığın altına soktu.
— Bu gece beraber yatalım, diyordu, ilk ve son defa olarak.... Birinci sen ol... Evvelâ senin olayım... Sonra... Allah kerim... Beni bir daha görmezsin.
Cevap vermedim. Şimdi dudaklarımı ısırmak sırası bana gelmişti.
Çeviren» M. T.
— Söylesene... Bir cevap ver sene, dedi. Saat dokuza geliyor. Hastabakıcı nerede ise gelir. Eğer beni arzu ediyorsan, herhangi bir bahane ile onu uzaklaştırırım. Onun yerine seni bu gece benim bekliyeceğimi söy lerim.
— Olmaz.
Mümkün olduğu kadar sakin bir sesle cevap vermeğe çalışı-
O halde uzun zaman sessiz ve yordum. Fakat, içimden kin gibi, hiddet gibi bir şey yüseliyor-du.
hareketsiz kaldık. Şimdi bunları not ederken, o aıı süren sükûtu belirtmek için yirmi otuz say fayı açık bırakmak ihtiyacını hissediyorum.
Biri kapıya vuruyordu. Edith kalkıp açtı. Gece hemşiresi gelmişti. İri yarı, erkek gibi bir kadındı bu. Gülümsiyerek hatırımı sordu, sonra beyaz önlüğünü giymek üzere banyo odasına gitti.
Edith bu sefer iyice kulağıma eğilerek:
— İstiyor musun? dedi.
Ftnltı halinde cevap verdim.
— Hayır. İstemiyorum.
Hastabakıcı banyo odasından çıktı. Kar gibi beyaz önlüğünü giymişti. Dereceyi koydu ve nabzımı saymağa başladı. Bunlar her akşam yapılan ilk işlerdi. Ben, derece ile beklerken Edith ilâç kutusunu açtı. Uyku ilâcını çıkardı. Mutaden bu ilâçtan gece 10 da alırdım. Halbuki şimdi saat 9 du.
— Ne yapıyorsun? dedim.
— İyi uyumanı temine çalışıyorum.
İki hapı birden sulandırmış olduğu kaşığı ağzıma uzattı.
— İç ve uyu, dedi.
Hastabakıcı:
— Çok değil mi bu, diye itiraz edecek oldu.
— Hayır. Bu gece doktor böyle talimat verdi.
— Fakat daha vakti değil...
— Bu akşam erkenden uyu masını, uzun uzun uyumasını istiyorum. Doktor da ayni fikirde.
İlâcı içtim. Edith bu ağır uyku ilâcını bana ıstırap çekmemem için veriyordu. Ameliyattan evvel bir hastaya anestezi yapmak kabilinden...
(Devanu var)
*
•■NIMALAB Tl ;
IÖLKNCS YKRL&U - 1
(15031): Asilzade «llah«dr‘ ’ (23432):Tamamen »enÇüâı-(22294): Kırmızı güller. S'm’ü
- s
(14040) : Macera (11131): Adalet '
(14072): Bin bir tehlike ad»sı.
Kovboyun zaferi (14071): Altın kafee. Kırur harici *
(18846): I-orol HanH, T • He Selin*
Büyük (
Ankara (23432):Tamamen ı»enWâı’
UİUS ronoA.r.tr--------.
Yeni Park Sümer
Sus
Cebeci
A
ECZAHANELEK lsmetpaşa, Cebeci, Çankaya
| TAKVİM L
Rumi: 1366 — Mayıs 4
Hicrî: 1369 — Recep 29
17 Mayıs 1950 Çarşamba
Ezan!
Vasati
Onun hak-' l“m Mdise'âe algına dönerek di-
Lâkin, aynı anda, Dilk’ün arkadaş rekette bulunacak olurlarsa
L1 - 5 -195»
zafer
Ikramîyeli Sürpriz Mcrka gömleklerin
Spor Açık yakalı
Yeni ve yazlık çeşitleri gelmiştir
PANAMA ŞAPKALARI 11,75 Krğ.
Fiatlanmız çok ucuzdur
75» Kr. 785 K. 848 Kr. 9H Kr.
195 Kr. 1575 Kr. 11H Kr. 1200 Kr. 1260 Kr. 1300 Kr 1450 Kr. 195* Kr 2359 Kr.
Pijamalar:
1050 Kr. 1390 Kr. 1689 Kr. 295* Ki.
NOTj İkramiyelerin çekiliş tarihi
21 Mayı» İOBO dedir.
Sayfa: 1
Ortaç:
Anafartalar Cad. Adliye karşım
Köşe Mağazası. No. 224.
4nA»r« Tel: 11135
BUYUK OTEL
Türkiye Cumhuriyeti
î
Ankara’nın en büyük, en temi*, en yeni ve ferah, her odası şehrin bütün güzelliklerine hâkim. Kaloriferli, telefonlu, sıcak soğuk sulu, banyolu, müteaddit istirahat salonları ve pasta salonu, 300 m* muazzam teraslı.
GİYİM MERAKLILARINA!
formülle
Gayrim enkul Satış ilânı
TERZİ - KUMAŞÇI”] ]
HAŞAN YÜCEL
KONFOR PALAS
P H I L C 0
Dünyaca
BUZ DOLAPLARI GELMİŞTİR.
Anafartalar, Evkaf İş Hanı Kat 1. No. 103-104. Tel: 11822
A N KA R A
OTELİ Ankara’yı şereflendirecek yeni milletvekillerimizin emrine amadedir. Hoş geldiler. (950)
cildinizi besler.
Her türlü konfor ve istirahat şartlarını haiz
Güzel giyinmiş birini görür ve elbisesini beğenirseniz; acaba bu elbiseyi kime yaptırdı, diye merak edersiniz. Merakınızı gidermek için ona sorsaydınız, alacağınız adres, üyük bir ihtimali* şu olacaktı:
Boş vakitlerinizi kıymetlendiriniz Ankara
RO
100 de 100 saftır.
taieVıg»-
tenin’»ı*n
SABUNU yüzünüze
5 ,akU9) ',ent'
PURO TUVALE!
yumuş1
PURO TUVALET SABUNU siz. 9
iizel gösteril-


Ziraat Bankası
S
Vadesiz Tasarruf Hesaplan 15 Mayıs 1950 İkramiye Çekilişinde
15.000 Lira
Zile’de No. 1349 Hesap sahibi Şevket’e
JO.OOOLıra
Taşköprü’de No. 769 Hesap sahibi Arife çıkmıştır.
500 Lîra kazananlar
Nallıhan’da 412 numaralı hesap sahibi Ayşe, İzmirde 18501 numqıah hesap sahibi Hilmi, Kuşadasında 436 numaralı hesap sahibi Hüseyin. Ofda 261 numaralı hesap sahibi Mehmet, Samsunda 5017 numaralı hesap sahibi Memduha, Dursunbeyde 77 nu-^jna/alı hesap sahibi Mustafa Diyarbakırda 4555 numaralı hesap sahibi Nuri, Çarşambada 1056 numaralı hesap sahibi Rüştü, Ba -'.;.yıhdjrda 905 nujnanalı hesap sahibi Süreyya, Kastamonuda 1019 n umar ah hesâp sahihleri Bahir ve Necmettin.
Bunlardan başka, muhtelif Bankalarımızda hesaplan bulunan 20 hesap sahibine 250 şer ve 50 hesap sahibine 100 er lira çıkmıştır.
T. H. K. Etimesgut Uçak Fabrikası Müdürlüğünden
Birinci sınıf Frezeci ve Kalıp Tesviyecisi alınacaktır. Isteklile-• rin tahsil durumları ile şimdiye kadar çalıştıkları yerleri bildi -ren bir dilekçe ile Fabrika Müdürlüğüne müracaatları.
İstanbul . Emniyet , SandığıAnkara. Şubesinden
Kendi namına bilesale ve Osman Ergun Kaytaz namına bilvesa-ye Hale Kaytaz ile Mehmet Tarık Kaytaz A. 109 hesap No. sile şubemizden aldıkları (6000) altı bin liraya mukabil Keçiören Kızlarpı-îtarinda kâin 1730 ada, 10 parsel yeni. 5,29,31 kapı No. lu ve 48560 met-.re murabbaı miktarında ve içinde kârgir evi olan bağm tamamını birinci derecede ipotek etmişlerdi.
'■Dosyada mevcut tapu kaydı suretinde işbu gayrimenkulün aynı semtte 1730 âda, 10 parsel yeni 5,29,30 kapı sayılı ve 48560 metre mu-eabbeı miktarında kârgir evi olan bağ olduğu, 25/3/1946 talihinde T. C., Ziraat Bankası lehine müesses serbest dereceden istifade hakkım haiz 5500 liralık ikinci derecede ipotek kaydı bulunduğu beyan edilmiştir. Bu ipotek sandığın ve müşterilerin hukukuna müessir değildir.Dosya mevcut borç senedine göre hududu: 6,11,7,4 No.lu parsellerle Keçiören Aligazi yoLde mahduttur.
, . Muhammin, raporu mucebince işbu gayrimenkulün umum mesahası .48560 metre murabbaı olup bunun 134.50 metre metre murabbaı kısmı üzerine 29 kapı No. lu zemini kârgir iki katlı, ve bir taşlık 7 oda bir mutbah bir gusülhene bir sofa iki helâlı hımış bir ev ve 65.50 metre murabbaı kısmı üzerine de 30 kapı No. lu bir çatı altında harap 1 aKır ve garaj ve yine 65.50 metre murabbaı kısmı üzerine de 30,31 A. IcajYı No. lu harap bir oda bir mutbah bir helası olan ahşap bina yapılmıştır. Bundan başka arazi içinde bir bostan kuyusu bir bakımsız tulumba bir menba suyu ve depo ve çeşmesi ve havuzu vardır. Evde eiektrik de mevcuttur
Vadesinde borcun verilmemesinden dolayı yapılan takip üzerine 3202 No. lu kanunun 46 ncı maddesinin matufu 40 inci maddesine göre satılması icabeden yukarıda evsafı yazılı gayrimenkulün tamamı bir buçuk ay müddetle açık arttırmaya konmuştur. Satış tapu sicil kaydına göre yapılmaktadır. Arttırmaya girmek istiyen (3125) lira pey akçesi verecektir. Milli Bankalarımızdan birinin teminat mektubu da kabul olunur. Birikmiş bütün vergilerle belediye ve tellaliye borç İhya aittir. Arttırma şartnamesi 5/6/1950 tarihinden itibaren tetkik «imek üşüyenlere şubemizde açık bulundurulacaktır.
I Tapu sicil kaydı ve sair lüzumlu izahatta şartnamede ve takip c^ıSyasında vardır. Gününde arttırmaya girenler bunları ve herkese 3 ık.'bulunan tapu sicil kayıtlarım tetkik ederek satılığa çıkarılan yrimenkul hakkında her şeyi öğrenmiş ad ve telâkki olunur. Birinci arttırma 5/7/1950 tarihine tesadüf eden Çarşamba günü Birinci A-njhfâitâjâr caddesinde Belediye Ticaret evi altındaki şubemizde saat 10 elan 12 ye kadar yapılacaktır. Muvakkat ihale yapılması için teklif JSJecek bedelin tercihan ödenmesi icabeden gayrimenkul mükellefiye-tıfe Sandık alacağını tamamen geçmiş olması şarttır. Aksi takdirde son arttıranın teahhüdü baki kalmak şartile 20/7/1950 tarihine mü-saBrf Perşembe günü aynı mahalde ve aynı saatti son arttırması ya-pıfjlCaktır. Bu arttırmada gayrimenkul en çok arttıranın üstünde bıra-kıIMeâktir.' Hâkleri’ tapu sicillerile sabit olmayan alâkadarlar ve irtifak hakkı sahiplerinin bu haklarını ve hususile faiz ve masarife dair iddia Jannı ilân tarihinden itibaren yirmi gün içinde evrakı müsbitelerile beraber Sandığımıza bildirmeleri lâzımdır. Bu suretle haklarını bildirme miş olanlarla haklan tapu sicillerile sabit olmıyonlar satış bedelinin paylaşmâaındân hariç kalırlar. Daha fazla malûmat almak istiyenlerin 948/109 dosya No. sile şubemize mijracaat etmeleri lüzumu ilân olunur.
■ (3274)

Dİ$ TABİBİ HALIT SUNGUR
Anafartalar Vakıf İ* Haa kat
1 No. 115 - Tel: 15145.
Arsa alınacaktır
■Ankarada teşekkül etmiş olan, mahdut mesuliyetli ucuz subay evleri kooperatifi için taksitle, Anka-1 ra Belediye imar hudutları içinde l(200(ı.c metre kare sahasında e-, razi veya arsa satın alınacaktır. Ta-1 liplerjn arazilerinin yerlerini, nevini ve miktarlarını ve parsellenmiş ■ olup olmadığını ve satış şartlarını
1 ' ■ hhüthi ı . I.iuplj
(1/6/1950/ tarihine kadar Ankara Orduevindeki idare meclisine mü-JJpcaatlan ilân olunur. (910)
Satılık Bina
Maltepe, Maltepe sokağı No. 37 de kâin Akhisar Apt. beş oda ve bir holden mürekkep tam bir katı ve ayrıca üç odalı bir dairesi boş teslim edilmek üzere satılıktır.
Müracaat: İş saatleri dahilinde 16432 ve saat 19 ilâ 20 arasında 21390 numaralı telefonlar. Muta -vassıt kabul edilmez. (933)
Acele satılık Bahçe -Mandıra
Otobüs durağına 10 dakika, 30.000 M2 meyveli, 3 katlı ev menba suyu, ekilmiş 15.000 M-havuzlu.
AKİF ALPASLAN
Vakıf İş Han No. 106. Tel; 11838
(942)
Büyük Otel açılmıştır
Ankara'nın her sınıf otellerinin fevkinde bütün eş-yaşı hususî surette imâl edilmiş fevkalâde konforlu modem bir otel olup mutedil fiatiyle istirahatını ve sıhhatini sevenlerin yuvasıdır.
( Bir tecrübe kâfidir )
Anafartalar Caddesi Adliye Sarayı karşısı Tel : 15665
YÜZÜNÜZ ÇAMAŞIR DEĞİLDİR
PURO
pURO tuvalet sabUN
1950 Midellerin Hususiyetleri
1 — Geniş Buz Kompartimam.
2 — Ayrıca Balık ve Et Muhafazası.
3 — Kapıyı kendi kendine kapayan
otomatik.
4 — Döşemeye kadar yekpare kapı.
5 — Müteharrik Raflar.
6 — Geniş ve kullanışlı sebze ma-
halli.
7 — Asgari elektrik sarfiyatlı motor.
SATIŞ DEPOSU :
NATAN S. ESKENAZİ
Telefon: 21571 — Telg. NATESK
SATIŞ YERLERİ:
ODEON MAĞAZASI Beyoğlu.
E. BSKENAZİ — Rekabet Pazarı.
Tünel Beyoğlu.
TAKVOR GÜLERYÜZ — Çarşıkapı. ODEON MAĞAZASI — Sirkeci. KARAKO MAĞAZASI — Beyoğlu. SEYFULLAH KARDEŞ ve NECİP KARDEŞ ABDÜLKADtR ÖZGEN ......................
SOI çocuklarının beslenmesinde yardımcı gıdaların ehemiyeti büyüktür.
Avrupa ve Yerli kumaşların orijinal desenleri mevcuttur
Yeni Modellerimizi aörmeden başka bir dolap için karar vermeyiniz.
• t Atatürk bulvarı — Ankara
ve KAYHAN RAMAZANOĞLU — Tarsus.
Şoför Okulunda
Haziran devresi
için kayıtlara başlanmıştır.
1 — Okulun müddeti iki aydır,
2 — Motor, oto arızalan ve direksiyon talimleri dahil ücret 132,5 liradır.
3 — Amatörler için yalnız direksiyon talimi yaptırılır ve ücreti 50 liradır.
Müracaat şaatleri her gün saat 14—18 arası, Ismetpaşa cad. No. 4 — Tel: 21649. (944)
Satılık
bağlarında boş teslim bir satılıktır. Zafer Gazetesinde E. rümuzuna müracaat. (949)
Satılık Arsa
İç Cebeci Aba sokağı üzerinde gayet manzaralı ve havadar 648 Ma müstakil imar parseli, geniş cepheli. Ehven fiyatla açele satılıktır.
Müracaat: Büyük Emlâk a -çentesi. Ulus meydanı Mühendis Han No. 1-2. Tel:» 13235.
Satılık Otomatik pikaplı radyo
Amerikan marka 6 lâmbalı ve 10 plâk elan otomatik pikabı içinde. Yolculuk dolayısiyle acele satılık.
Ulusta Koç Ap. Kat 3 No. 4 e müracaat.
------ UCUZ -------------
Ayakkabı Sergisi
Erkek makosen, her çeşidi tenzilâtlı kadın iskarpinlerinin en son desenleri
7.5—10—13—15 lira
Ayrıca ucuz çocuk ayakkabıları Samanpazan, Ulucanlar Çarşısı No. 46 (943)
SATILIK
Bir Kangosör ve Buz Dolaptan
Müracaat; Hilmi Aral Kara Serçe sokak Barak Apartmanı No. 22. Yenişehir. (941)
Kayıp Bilezik
14/5/1950 akşamı Cebeci çayfrı ile Samanpazan arasında bir altın bilezik düşürülmüştür. Bulanlar insaniyet namına adresime getirdikleri takdirde memnun edilecektir.
Yeni Hal Ankara Pazarında
Hakkı Zeren
(947)
Prof. Dr. Burhan URUS
Deri ve Tenasül Hastalıkları Mütehassısı
Hastalarım Anafartalar Toygar Apartmanı 1 inci Noter üs-' tündeki muayenehanesinde her gün saat (16 • 19) arasında kabul etmektedir. Tel. 1I1H
Sahibi Advlye FENİK
Bu nüshada yazıişlerinl fiilen Ware ede o: HİKMET YAZICIOĞLU Bamldığı yer:
GÖNJK9 MATBAASI
RTAÇ’ta
Mevtimin Kumaş Flatları
Mimoza Emprimeler Vistra Emprime Jorjet Krep Emprime l'ual Keten Emprime Emprime Çamaşırlık ORTAÇ
875 krş
260 krş
450 krş.
18 hakiki İrlanda Keteni 900 krş. Gandj_34O
260. krş
375
Anafartalar Cad. Adliye karşım Cöf« Mağazası, No. 04.
Tel: 11135 Ankara
Dünya Basınında seçimin akisleri
Başmakaleden devam ı
★ (Baltan 1 incide) Atatürk İnkılâbının prensipleri üze rinde durinakta ve Demokrat Partinin bu prensipleri aynen müdafaa edeceğini önemle kaydetmektedir.
Times gazetesi, seçimlerde Halk Partisinin uğradığı mağlûbiyetin sebeplerini araştırırken, tedricen çürüyen bir rejime karşı Türk hal kının memnuniyetsizliğini izhar etmeyi fevkalâde bir şekilde bildiğini yazmaktadır. Gazete değişikliği iyiye doğru bir alâmet olarak kabul etmekte ve Türkiye’ye pek çok iyilikler etmiş olan İnönü’yü Türkle-rin bundan böyle de seveceklerini ilâve etmektedir.
rak ele alınmadığından, seçim neticelerinden Amerikan askerî ve iktisadi! yardımının müteessir olmıya cağını belirtmişlerdir. Resmî şahsiyetler, Türklerin batının dostu ve komünizmin aleyhtarı olduğuna bir kere daha işaret etmişlerdir. Bu şah siyetler, 30 Haziranda bitecek malî yıl sonuna kadar Türkiyenin askeri yardım olarak 200 milyon dolardan fazla ve Marthall plânı vasıtasiyle de doğrudan doğruya veya bilvasıta iktisadi yardım olarak da 164 milyon dolar almış olacağını bildirmişlerdir.»
çok tefsirlere yol açmaktadır.
Bütün gazeteciler seçimlerin tem bir serbesti içinde cereyan ettiğini belirterek bunda Türk miletinin siyasî olgunluğunun bir delilini gör-mekted rler.
Henry de Konab, Ce Matin’de şun ları yazmaktadır:
Memleket, seçimlerde ne baskı ve ne de hile kullanmayan b r rejimin neticede belirli bir şekilde yeniden itibar kazandığını düşünmektedir.
Londranın görüşü
Gazete yazısına son verirken Demokrat Partinin, Türk milletinin aklı selimi karşısında herhangi bir istikrarsızlığa sebebiyet vermeden vazifesini başaracağını ilâve etmektedir.
Muhafazakâr Daily Telegraph gazetesi uzun müddetten beri devam eden istikrarsızlığın genel seçimler neticesinde Demokrat Partinin elde ettiği başarı ile sona ereceğini yazmaktadır.
Gazete bundan sonra Demokrat Partinin dış politikası hakkında yorumlarda bulunarak C. H. P. nin takip ettiği politikayı aynen kabul eden Demokratların bundan böyle de komünizme karşı duracaklarını, Rus isteklerini kabul et-miyeceklerini ve Batılı devletlerle işbirliğine devam edeceklerini ö-nemle kaydetmektedir.
Liberal Manchester Guardian gazetesi hükümet işlerinin devrinde
Londra, 16 (a.a.) (Lps) — Türk genel seçimlerinin kesin sonuçları henüz belli olmamakla beraber Londradaki siyasî yazarlar Demokrat Partinin Millet Meclisindeki 487 mevkiden 390 mı, hattâ daha fazlasını kazandığını haber verdiğini söylemektedirler.
B.B.C. nin siyasî yazarına göre, bu seçimler Londrada, Türkiyenin tamamiyle demokratik bir rejime geçmesinin son adımı olarak yorum lanmaktadır. Doğu Avrupada pek çok memleket siyasî haklarını kaybe dip totaliter bir memleket halini aldıkları bir sırada Türkiye bunun tamamiyle aksi bir yolda ilerlemiştir.
New-York Times’in mütaleası
Bundan sonra Türkiyenin eğitim sahasında kaydettiği terakk lerden dünyadaki en tehlikeli yolun bek-çis: olmak hasebiyle taşıdığı ağır askeri yükten bahseden Korab, yazısına şöyle son vermektedir:
Eğer temiz Türk köylüsü benliğini idrak etmişse, bu âlicenap milletin 4 senede 4 asırlık bir hamle yaptığını kabul etmek lâzımdır.
Aurore gazetesinin tefsircisi ise evvelâ Türkiye partileriyle Anayasanın tarihçesini yapmakta ve şunları ilâve etmektedir:
İktidar partisinin örnek teşkil edecek şekilde dürüst davrandığı bu yeni seçimlerle Türk halkı tarihin yeni bir safhasına girmektedir. Yeni hükümetleri muazzam vazifeler beklemektedir.
de seçimlerin cereyan tarzında olduğu gibi Türkiye’nin bütün dünyaya eşine az rastlanır bir siyasî olgunluğa eriştiğini gösetereceğini yazmakta ve seçimler sonunda Demokratların oldukça mes’uliyetlere katlanmaları lâzım geleceğini ilâve etmektedir.
Yabancı gözüyle seçimler
Londra Radyosu, 16 (Basın - Yayın) — Türkiye’de Pazar günü yapılan seçimlerin neticeleri hakkın-daki haberler, bugünkü Ingiliz gazetelerinde geniş ölçüde yer almaktadır. Gazetelerden bir kısmı başyazılarında da seçimlerin neticelerini yorumlamaktadırlar.
«Muhabirler, Demokrat Parti adaylarının bu derece bir kazanç sağlamış olmalarının bizzat partiyi dahi hayrete düşürdüğünü bildir inektedirler. Muhabirler, Demokrat Partinin dış siyasetinde herhangi bir değişiklik yapmasının beklenil-mediğine ve aynı zamanda Atatürk inkılâbını muhafaza işini deruhte ettiğine işaret etmektedir.
Türkiye’de yapılan seçimler Londra’da, Türkiye’nin tam demokratik bir rejime intikalini tamamlaması olarak telâkki edilmektedir. Doğu Avrupada bir çok memleketler demokrasi haklarım kaybederken ve tek partili devletler haline girerken Türkiye’nin diğer istikamette çok daha müşkül bir geçit yaptığına, işaret edilmektedir. Bir muhabir «Pazar günkü seçimlerin neticesi, yeni Türk demokrasisinin realitesi hakkında bütün şüpheleri dağıtmıştır.» demektedir.

D. P. ve Türk - Yunan dostluğu
Atina Radyosu, 16 (Basın - Yayın) — Pazar günü Türkiye’de yapılan seçimlerde çoğunluğu sağlamış olan Demokrat Parti lideri Celâl Bayar Atina haberler ajansı muhabirine verdiği bir demeçte, Demokrat Parti’nin Türk - Yunan dostluğunu takviyeye gayret sar-fedeceğil gibi dostluğun iki memleket halkına maledilmesi için çalışacağını söylemiştir.

Nevyork, 16 (a.a.) — Bu sabahki baş yazısında New-York Times gaze tesi şunları yazmaktadır:
•Cumhuriyet Halk Partisinin seçimlerde uğradığı yıkıcı ve hayret verici mağlûbiyeti, yalnız Türkiyenin değil, fakat bütün batı demokrasisinin de iftihajr etmesi lâzım gelen bir neticedir.»
Gazete D. P. nin zaferinin memleketin dış siyasetine hiç bir dahli olmadığını söylemekte ve şunları yazmaktadır:
«Türkiye soğuk harpte daima batı ile beraberdir ve muhtemel olarak bizimle beraber kalacaktır..
Demokratların iktidara geçmesin gittikçe artan hayat pahalılığına ve köylünün memnun olmamasına atfeden gazete, devlet kapitalizminin daraltılması ve sendika kanunlarının daha liberal bir hale sokulmasına dair Celâl Bayar’ın seçim vait-lerini hatırlatmakta ve yazıya şöyle son vermektedir:
Albert Mousset, L’Epoque gazetesinde: -Ankaıada ydni ufuklar» başlığı altında şunları yazmaktadır.
Yeni seçimlerin derin olmaktan ziyade gösterişli bir gelişmeye yol açacağını zannediyorum. Seç mleıin asıl önemi şimdiki siyasî vaziyette büyük bir ehemmiyet arzeden Tür-kiyenin milletlerarası durumunda yaratabileceği tesirlerdir.
Mousset, bundan sonra Türk hükümetlerinin Arap Birliğine karşı son derece ihtiyatkâr davrandığına işaretle Birliğin takviyesi veya tam bir akamete düşmesinin Türkiyeye bağlı olduğunu yazmaktadır.
Boğazlar meselesine temas eden yazar, Türkiyenin bu hususta hiç b r müdahaleyi kabul etmiyeceğini belirterek şunları yazmaktadır:
Zafer sarhoşluğuna düşmiyeceğiz!
itiyat haline gelmiş muzır geleneklerinden azadedirler. Âmme masraflarının çokluğundan senelerce ıztırap çekmiş bir milletin evlâtla-rı olarak Meclise giriyorlar. Yeni Ve killerimiz, icabında ödeneklerinden, otomobillerinden, hususî tren ve vagonlarından kolaylıkla vazgeçebileceklerdir. Daha doğrusu onların, milletçe beğenilmiyen bu gibi kötü itiyatlardan uzak kalacak evsaf ve kabiliyette olduklarına inanıyor, kendilerini böyle görmek istiyoruz.
Demokrat Partinin lehine kaydo-lunabilecek şartlardan birisi de şudur:
Yeni Vekillerimiz, hayırlı ve verimli çalışma imkân ve zamanlarına malik olabilmek için başları tam mânâsiyle dinç olacaktır. Millet çoğunluğunun kendileriyle iş ve fikir birliği halinde olduğuna şüphe yoktur. Artık Meclisin meşruiyeti bahsinde kimsenin ona söz söylemeğe hakkı olmıyacaktır. Bu suretle en kıymetli zamanlarını kırıcı ve hırpalayın tartışmalarla geçmiyecck, dört senedir şahit olduğumuz emniyetsizlik havası Dokuzuncu Büyük Millet Meclisi kubbesini ağırlaştır -mıyacaktır.
Bu arada çok temenni ediyoruz ki, şahsiyat meselelerile, parlâmento mesaisi bakımından pratik kıy-meti olmıyan uzun ve lüzumsuz sual takrirleri ve cevaplariyle Meclisin kıymetli çalışma saatleri de israf edilmiyecektir.
Bu ve buna benzer müsait şartlar içinde çok çetin mesaisine ve programının tahakkukuna devam edecek olan Demokrat Partinin bilhassa tek parti ve tçk şef zihniyet ve otoritesinden âzâde oluşu en belli başlı muvaffakiyet âmillerini teşkil edecektir. Şüphe yok ki C. H. P. sinin hatalı hareketlerinden alacağımız pek çok dersler mevcuttur. Bunlardan bir tanesi de şudur:
Burada Türkiyenin sadece güven liği değil fakat toprak bütünlüğü de bahis mevzuudur.
Boğazlar üzerindeki politikada hiç bir değişiklik yapılması melhuz değildir. Fakat acaba iktidarı kaybeden hükümetin batı siyaseti . için de aynı şey söylenebilir mi?
Londrada
«Böyle bir program karşısında I seçmenlerin gösterdikleri aksülâmel Türkiyede sosyal ve*demokratik „ vicdanın inkişafına bir çelil teşkil yandırdığı hayreti belirten Londra etmektedir.»
Londra, 16 (a.a.) (Afp) — Türki-yedeki genel seçim neticelerinin u-
gazetelerinin ekserisi, seçimlerin, l dürüst ve doğru bir şekilde cere-'■ yan ettiğini belirterek bunun Türk Paris, 16 (a.a.) (Afp) — Türkiye- milletinin siyasî olgunluğuna bir de cereyan eden seçimlerin netice- delil sayılabileceğini yazmaktadır -leri bu sabahki Paris basınında bir 1ar.
Paris basınının tefsirleri
Halk Partisi hükümetleri, parti içinde hâkim bir zümrenin tahakkümünden yakalarını sıyıramadık-ları için bir çok hatalara düşmüşlerdi. Onlara göre gelip giden ka-binelt muhalif ve muvafık milyonlarca Türk halkının hükümeti değil, sadece kendi parti mensuplarının hükümetiydi. Hattâ kanunların tatbik şekli bile muhalifler için ayrı idi. Fakat 14 Mayıs seçimleri, millet çoğunluğunun bu gibi hataları asla affetmediğini bize gösterdi.
Halk Partisinin düştüğü mühim gafletlerden biri de, milletçe tarihe mal edilmiş inkılâp eserlerimizi tamamiyle partilerine mal ederek bunu günlük politika işlerinde istismar etmiş olmalarıdır.
Bakanlar Kurulunun
dünkü toplantısı
Demokrat Partinin, bir kaçını sıraladığımız bu gibi gafletlere düşmiyeceğine mutlak surette inanmış bulunuyoruz. Bu inanışımızın müeyyidesi, Halk Partisini bugünkü hale getiren hâdise ve tesirlerin Demokrat Partinin gözü önünde cereyan etmiş bulunmasıdır. Bundan daha büyük ders ve intibah olur mu?
Adviye FEN!'
Başbakanlıktaki toplantıya İnönü riyaset etti ve iki saat sürdü
Demokrat Partinin zateri
Pandit Nehru Yeni Delhi’ye Döndü
Yeni Delhi, 16.5. (GHH) — Hindistan başbakanı Pandit Nehru dün Keşmirden Yeni Delhi’ye avde4 etmiştir. Nehru Keşmirde iki gün kalmıştır.
Amerikada resmi tefsir
Nevyork Radyosu, 16 (Basın - Yayın) — Amerikan Dışişleri Bakanlığının bir sözcüsü, Türk seçimlerini «Türkiyenin tam demokrasiye doğru gidişinde bir dönemeç noktası olarak» vasıflandırarak övmüştür.
Bakanlık sözcüsü Lincoln White gazetecilere demiştir ki:
■Seçimlerin hürriyetini temin e-decek yeni bir Seçim Kanununa gö re yapılmış olan bu seçimler tam teşekküllü muhalefet partilerinin iştirak ettikleri ve Türkiyenin tam demokrasiye doğru yaptığı yürü -yüşte bir dönemeç noktası teşkil eden ilk seçimdir. Bütün dünyanın demokrat insanları bunun neticesini büyük bir alâka ile beklemektedir.»
Amerikan Dışişleri Bakanlığı ileri gelenleri, dış siyaset seçimlerde partilerarası bir ihtilâf noktası ola-
Demokrat Partinin kahir ekseriyetle seçimleri kazanmış olduğunun C. H. P. hükümeti tarafından da anlaşılması üzerine Bakanlar Kurulu bu durum karşısmda tutulacak yolu tayin etmek maksadiyle bugün saat U de toplanmıştır. U den 13 e kadar süren toplantıda Cumhurbaşkanı İnönü de bulunmuştur.
Bir saat devam eden toplantıdan sonra Sayın İnönü ve bütün bakanlar Başbakan Şemsettin Günalta-yın odasına çekilmişler ve bu hususî toplantıda hasbıhallerde bulunmuşlardır." Toplantı saat 13 de sona ermiş İnönü ve diğer bakanlar Başbakanlık odasından çıkarak bir müddet de koridorlarda konuşmuşlardır.
İnönü'nün bu esnada neş’eli görünmeğe çalıştığı hissediliyordu. Diğer bakanlar da aynı durumda idiler. İçişleri Bakanı Emin Erişir-gil yanına yaklaşarak Niğdeden seçime dair yeni bir haber gelip gelmediğini sordukları zaman:
— Maalesef kaybetdik, demekle iktifa etmiştir.
Ticaret Bakanı Vedat Dicleli in-tibalarmı soran gazetecilere şunları söylemiştir:
— Millet arzusunun tecellisini zaten arzu ediyorduk. Bu iradenin bu kadar serbest bir şekilde izhar edilmesini temin eden bir hükümetin âzası sıfatiyle bugünkü vaziyetten ancak memnun olabilirim. Bundan sonra temiz bir muhalefet yapacağız.
başkanı İsmet İnönü ayrılmış, o-tomobiline binerken kendisini bütün Bakanlar kapıda uğurlamalardır.
Otomobile motosikletli polislerin refakat etmemesi dikkati çeken bir yenilik gösteriyordu. Diğer bir yenilik de Adalet Bakanı Fuat Sir-men müstesna diğer bütün Bakanların makam otomobillerine binmi-yerek Başbakanlıktan yaya ayrılmalarıdır.
Başbakanlıktan evvelâ Cumhur-
Onu-hlli"
Çukurovanın anahtarı
★ (Baştan 1 incide) vaffakiyetten sonra bu anahtarı D. P. müzesine hediye edilmek üzere Refik Koraltana veren Çukurova gençleri şöyle demişlerdir:
(— Seçimden evvel Çukurova-nın Halk Partisinin kalesi olduğunu söylediler. Kaleyi fethettin. A-nahtarı Demokrat Parti müzesine hediye edilmek üzere size veriyoruz.!
ir (Baştan 1 incide) I .
5, İstanbul 27, İzmir 17, Kastamonu 'L 9, (1 milletvekilliği için tasnif de-vam etmektedir ve Demokrat Par- I ti adayının kazanması muhtemeldir.), Kayseri 9, Kırklareli 5, Kırşehir 2 (burada C. H. P. ve Millet Partisi birer milletvekilliği kazanmışlardır), Kocaeli 11, Konya 17, Kütahya 9 (burada Halk Partisinden General Asım Gündüz de kazanmıştır), Manisa 12, Maraş 7, Mardin 4, Muğla 6, Muş 2, Niğde 8. Ordu 2 (burada Hal.: Partisi adaylarından da 6 sı kazanmıştır.), Rize 6, Seyhan 11, Siirt 4, Sivas 12, Tekir- ı dağ 5, Tokat 8 (burada Demokrat î Partice yanlışlıkla 8 aday göste- I rildiğinden Halk Partisinden de bir aday kazanmıştır), Trabzon 3, Tunç-eli 2, Urfa 6 (Demokrat Partiden I Şükrü Yüksel kaybetmiştir.), Van 1 1 (D. P. den İzzet Akın ve C. H. ı P. den 2 aday kazanmışlardır), Yoz- 1 gat 7, Zonguldak 10.
Demokrat Parti Trabzon ile baş-kanından dün parti merkezine iki telgraf gelmiştir. Bunlardan birincisinde yolsuzluklardan şikâyet eldilmekte, bazı kazalardan mazbataların günlerce merkeze getirilmediği, netice üzerinde müessir üç sandığa ait mazbataların değiştirildiği, İdarî makamlarca baskı ve tehdit yoluna gidildiği, Seçim Kuruluna müracaatta bulunulduğu bildirilmektedir.
Parti merkezi, cevabında sükûnet ve itidal tavsiye ederek kanunî yollara başvurulmasını bildirmiştir. Bundan sonra, merkeze gelen ikinci telgrafta şöyle denilmektedir.
«Üç milletvekilliği kazandık. Tasnlif devam ediyor.»
Anadolu ajansı ise gece geç vakit Trabzonda D. P. nin 3, Halk Partisinin 9 milletvekilliği kazandığını bildirmiştir. Kimlerin kazandı.ilan henüz belli değildir.
Yine Demokrat Parti merkezine gelen haberlere göre bilhassa Bingöl, Malatya, Trabzon, Erzincan ve Niğdede idari baskı çok kuvvetli olmuştur.
Yüksek Seçim Kurulundan öğrendiğimize göre, vilâyetlere ait rey tasnifleri yarın tamamlanacak ve resmî liste yarın akşam gazetelere verilebilecektir.
Bugün Demokrat Partinin bütün yurtta kahir bir ekseriyetle seçimleri kazandığı artık kat’î olarak anlaşılmış bulunmaktadır.
Nitekim Halk Partisi son alınan neticelere göre 7 vilâyetten tam liste halinde, yedisinden de kısmen olmak üzere 14 vilâyetten milletvekili çıkarabilmiştir ki, bunun da yekûnu 52 dir.
Demokrat Parti ise şu anda 434 milletvekili kazanmıştır.
Bugün gelen haberlerden Demokrat Partinin son olarak Yoz-gatta, Kastamonuda ve Gümüşha-nede de seçimi kazandığı anlaşıl-
Gümüşhanede ancak bir Halk Partisi adayı seçimi kazanmıştır. O da eski içişleri Bakanı Münir Hüsrev Göle’dir.
Millet Partisi ise korkunç ve fecî bir hezimete uğramıştır. Milletçiler ancak bir temsilci ile Meclise girebileceklerdir. Bu da Kırşehir-den kazanan Osman Bölükbaşıdır.
İzmir’de
İzmir, 16 (Hususî) — Demokrat Partinin kazandığı zaferden dolayı İzmir halkının sevinci el’an devam etmektedir. Şehrin her tarafında eğlence yerleri ve kıraathanelerde konuşulan tek mevzu seçimler ve Halk Partisinin ümit edilmedik kadar ağır olan mağlûbiyetidir. Halk, şimdi yeni kabinenin kimlerden teşekkül edeceğini ve yeni Cumhurbaşkanının kim olacağını merak etmekte ve bu mevzuda çeşitli tahminler yürütmektedir. Bu arada şehirde belediye seçimlerinin de evvelce kararlaştırılmış tarih olan Eylülden bir kaç ay evveline alınması da vardır.
Diğer taraftan iktidarın değişmesinin tesiri ile günlük hayatın her sahasında ve bilhassa ticarî a-landa büyük bir başkalık hüküm sürmektedir. Şimdiki halde tüccar mal almaktan ve satmaktan çekinmekte ve hâdiselerin ne şekilde inkişaf edeceği üzerinde dikkat kesilmiş bulunmaktadır.
Ekrem Hayrinin ziyaretleri
İzmir, 16 (Telefonla) — Demokrat Parti il başkanı ve İzmir mil-letvekil Dr. Ekrem Hayri Üstün -dağ, bugün saat 11 de vali, emniyet müdürü ve jandarma komutanını makamlarında ziyaret ederek seçim den evvel ve seçim gününde gösterdikleri bitaraflık ve kanuna riayet-kârhklaıından dolayı İzmirde seçi. min huzur ve sükûn içinde geçmesine âmil olduklarından teşkilât a-dına kendilerine teşekkür etmiştir!
Öğleden sonra saat 17 de başta vali olma!: üzere emniyet müdürü, jandarma komutanı Demokrat Parti başkanına il binasında iadei ziyarette bulunmuşlardır.
Ekrem Hayri Üstündağııı basın toplantısı
tzm r, 16 (Telefonla) — Demokrat Parti İzmir il başkanı Dr. Ekrem Hayri Üstündağ bugün gazetecilere şu beyanatta bulunmuştur
talebeleri dün Demokrat Parti merkezinde Celâl Bayan ziyaret etmişler ve Bayann şahsında Demokrat Partinin zaferini tebrik etmişlerdir.
' — Demokrat Partinin seçimleri C. H. Partisi İzmirden kazandığı ve iktidarı aldığı artık ta- F hakkuk etmiştir. Hiç bir millete na- ‘ s p olmıyan bir dostluk havası i, ’ çinde millî iradeyi hâkim kılmak için giriştiğimiz mücadelenin çok ı çetin olduğu muhakkaktır. Bugün- ı kü mesut neticeyi yüksek milleti-miz n aklı selimine ve olgunluğuna ı medyunuz. Bilhasa seçimlerin neticesi alındıktan sonra sayın vatandaşlarımızın gösterdikleri sükûnet ve vekar her türlü sitayişin üstündedir. Halkımızın gösterdiği bu huzur ve sükûn hakiki demokrasinin teessüsünde büyük rol oynamıştır.
Seçimlerin sevk ve idaresi ile alâkalı olarak başta sayın valimiz Osman Sabri Adal olmak üzere vic -danlarının sesine uyarak hiç bir te-s re kapılmadan, kanun yolunda yürüyen ve bunu bilfiil isbat etmiş o-lan adliye erkân ve rüesasına ve çok kıymetli emniyet müdürü ile jandarma bölge komutanına partim a-d na teşekkür etmeyi bir borç bili-
D. P. il başkanı Üstündağ bu beyanattan sonra, partinin kuruluşun-danberi milletin arzu ve iradesini tahakkuk ettirmek için çahşan ve seçim esnasında hiç durup dinlen - | meden uğraşan ve nihayet şimdiki ■ zaferin elde edilmesini sağlayan par
kaybeden Kocaeli parti müfettişi Sait Odyak şe. ef.ne 50 kişilik bir veda ziyafeti vermiştir.
Demokrat Partililer de 14 kamyonunu seçim sonuna kadar partisinin emrine vererek büyük fedakârlık gösteren Demokrat Partili genç müteahhitlerden Sefer Göksel şere-f ne mütevazı ve samimi bir ziyafet vermişlerdir.
Bir kaymakam tevkif eldildi
Konya, 16 (Telefonla) — Bozkır kazası kaymakamı, seçim günü C. H. P. lehinde propaganda ve baskı yaptığından dolayı tevkif edilmiştir.
Konyada
Konya, 16 (Telefonla) — D. P. a-dayları 30.000 farkla seçimleri kazanmış vaziyettedirler. Bu münasebetle saat 18 de D. P. binasını geniş bir halk kitlesi sarmış ve Milletvekillerinin konuşmalarını arzu etmişlerdir.
Bunun üzerine kısa bir konuşma yapan milletvekilleri, yeni devrede yapacakları faaliyetten bahsetmişler ve halk tarabndan alkışlanmışlardır.
Diyarbakırda iki kaymakam mahkemeye verildi
—... ......paı Diyarbakır, 16 (Telefonla) - Di-
tili ve partisiz vatandaşlara da te- yarbakırda seçiıp tasnifi neticelen-şekkür etmiştir. | mic n p n.*—.- ... .
Diğer taraftan öğrendiğime göre İzmir milletvekillerinin mazbataları yarın bir törenle kendilerine ve-rilecek ve .1. ”... ____
günü Ankarada bulunmak üzere şehrimizden ayrılacaklardır.
İzmitte
İzmit, 16 (Telefonla) — Demokrat Partinin 43.000 gibi yüksek bir oy fazlalığı ile seçimi kazanması Koca-elide hiç bir taşkınlık hâdisesi olmadan bir bayram havası içinde kutlanmaktadır.
Demokrat Partinin Kocaeli milletvekilleri olan Gnl. Saim Önhon, Dr. Etehem Vassaf Akan, Salih Ka-lemc oğlu, Mümtaz Kavalcıoğlu, Dr. Hüsnü Türkkan, Ekrem Alca, Avukat Yeredoğ K’şioğlu, Avukat Lût-fi Tokoğlu, Mehmet Yılmaz, Hamdi Başak, Dr. Ziya Atığ Cumartesi günü Mecliste bulunmak için Cuma günü akşamı ekspresle Ankaraya hareket edeceklerdir.
Bu akşam Belediye Gazinosunda
| miş D. P. listesi 6000 Oy farkla kazanmıştır. İştirak nisbeti yüzde 90 nı aşıyor.
,, Ac«ıu«ıcııuc ve- Yapılan şiddetli idari baskıya
milletvekilleri Cumarteoi rağmen büyük bir olgunlukla e seçimlere iştirak ederek oy’unu Demokrat Partiye vermiştir. Çer-i mik, Eğin kayamakamlan seçime müdahale ve köylüleri dövdükleri iddiasiyle mahkemeye verilmişler-dir.
Diyarbakırda D. P. kazandığı i-çin halk büyük bir sevinç içindedir şehirde b:r bayram havası esiyor.
I____________________________________
Dr. Osman Nuri Soydaş
Anafartalar caddesi Vakıf tg Hanı 301 No. da hastalarım Pazardan maada her gün 9 dan 17 ye kadar kabul eder.
Telefon: 16151. Ev: 21976 Cumartesi günleri öğleye kadar olan muayeneler parasızdır.
Sunderland dün genç
Milli Takımı 2 -1 yendi
Genç Millî Takım maçın büyük kısmını hâkim oynadı İstanbul, 16 (a.a.) — Şehrimizde misaf r bulunan İngilteren)n tanınmış Sunderland futbol takımı ikinci karşılaşmasını bugün saat 17 de İnönü Stadında genç millî takım namzetleri ile yaptı.
Genç millî takım sahada şu şekilde yer aldı:
Turgay - Naci, İsmet - Muzaffer, Galip, Kâmil - Isfendiyar, Erol, Reha. Lefter, Halit.
Sunderland Beşiktaşa karşı çıkar dığı aynı kadroyu muhafaza edi-y ordu.
Hakem Sami Duransoydu. Ma -ça Sunderland başladı. İlk on dakika karşılıklı akınlarla geçti. Bu arada hâkimiyeti bir müddet elinde tutan Sunderland 14 üncü ve 22 inci da-
kikada iki gol kazandı, devre her iki takımın da müsavi oyunu ile sona
Buzdolabı, Radyo, Pikap, Çamaşır makinesi,
. i'ioiztrikriiniirtfpsi. Avize alacağınızda
) Onun hak- lim hâdise ile çılgına dönerek di- Lâkin, aynı anda, Dük’ün arkadaş rekette bulunacak olurlarsa mu-
İkinci devre genç milli takımın a-: tak oyunu ile başladı. Defans çok) canlı oynuyordu. 10 uncu dakikada] Rehanın kafa pasını kalenin önün»! de yakalayan Halit yine kafa iki genç millî takımın yegâne golünü^ yaptı. 20 inci dakikada Sunderlandj kale önünde mühim bir fırsat ka-a çırdı. Devre nihayetine kadar gents millî takım namzetleri Sunderland) kalesini sıkıştırdılar ve arka arkay» fırsatlar kaçırdılar İngilizler genca millî oyuncularımız karşısında 2-11 lik galibiyeti zorlukla kazanüüş ol-s dul ar. 1
___________________________________________________________________________________________________________________________________________.t
R. PAKER’ j hatırlayınız. Orada en evi mu kalışını ve
en müsait ödeme şartlarla bulacaksınız.
1 I Anafartalar Kooperatif arkaJÜ Alj Nâzmi Ap. altında No. 3/5( Telefon: 151*9
(1

Comments (0)