Başbakan Haşan Saka Programlım Okuyor
4
d»
T
Müstakil Demokratlardan Ahuıed Tahtakıho
4 ■* A f
Şefsiz sistem böyle olmaz!
I
M6
CUMA
18
HAZİRAN
Ny*»wnı»nly« Ne- H f.t âflrtrtı «VfNİ lApAH» I »T A N | U telefon ı jam
No
ABONB BfDEUl
tûridyt Boneti
ffÇO Kr. |4W> Mh f W > *®00 >
i tyiık âoö > >
KURUŞ
HÜRRİYET VE H AKKIN YILMAZ MÜDAFİİYİZ
_ _ KiAi 4 ~ *,*AI*Vvı , • <* >7 .4 . 2a,\
s
■ r' ! 2J
Sakanın çok müşkül bir duruma girmiş olduğu haber veriliyor
Demokrat Parti Milletvekilleri, Müstakiller ve Müstakil Demokratlar büyük bir hararetle hücuma hazırlanıyorlar
Ankara: 17 (Hususî) — Meclisin yarınki oturumunda Başbakan llasan Saka yeni kabinesinin programını okuyacak ve müteakiben açılacak müzakerelerde muhalefet, Demokrat Parti ve müstakil Demokratlar program hakkındaki görüşlerini bildireceklerdir. De-hıokrat Parti Meclis Grupu ve müs takil Demokratlar Grupu bugün top lanarak bu husustaki incelemelerine başlamışlardır. Muhalefetin ^ukldlerini bilhassa Haşan Sakanın şahsında ve takıb ettiği başarısız ekonomik politika ve malî duıum üzerinde toplıyacaklan talimin e-dilmektedir. Ana hatları evselce bildirilen programdan anlaşılacağı veçhile hükümet büyük bir malî sıkıntı içinde bulunmaktadır. Birinci Haşan Saka kabinesinin programında yer almış bulunan büdcede tasarruf» memur kadroların-
X ■ — ■ ---- -
da rasyonel bir tensikat, hayat pa halılığiyle mücadele, vergi sistemlerinin ıslahı meselelerinin hiç birinde arzu edilen neticeler alınamamış, büdcede samimî olmıyan yapılan masraf tahminleri henüz henüz altıncı ay dolmadan yem ve büyük ek ödenekler istenmesine lü zum göstermiştir. Memleket için hayatî bir mesele olan hayat pa-haliliğile mücadele mevzuunda da yeni kabinenin programında hemen hemen hiç bir şey bulunmaması ayrıca calibi dikkattir. Yeni hükümetin iç politika bahsinde de ağır tenkidlere uğraması beklenmektedir. C.H.P. mahfilleri her ne kadar ikinci Haşan Saka kabinesinin Parti Grupunda 6 muhalif bir çekimsere karsı 279 oy almak suretile büyük bir ekseriyetle itl-mad aldığını ileri sürmekdeyse de, (Devamı Sm 5. Nü. 1 de)
Şeref ve haysiyet lâkırdda^ile hırsızlık, suiisiinıal. dalavere yapan kimseler hakkında hu hakikati söyliyemenıek kasdolemiyorsa biz böyle bir nıenınuiyetln konmasına şiddetle mudrız bulunacağız. Âmme hizmeti y> ı enler hakkında bilinen re işitilen yolsuzluklar rahatça matbuat sütunlarında teşhir edilmelidir. Hu halden, ancak karanlık işler görmek hevesinde o-lanlar rahatsız olur. Yoksa gerçeklen namuslu ve dilriist zevat değil...
, Ş '
toptancılık, şeflik ve tek parti de-
Venı Demokrasi geBşinefe-1 rine doğru kaymak hevc- I sini göstermîye bavlıyalı hayli zaman oldu. Böyle değerli bir tecrübeye, evvelâ. Saraçoğlu »Sükrii île başlanmak istenildi. Tok parti devrinin namlı ve kodaman bn siması tabîatîle yeni gidişe bir türlü ayak uyduramazdı. Nitekim uyduramadı da. Bir elinde Sıkıyönetim silâhı muttasıl gazete kapıyor, diğer t a ra i tan aylık meşhur gazete toplantılarında «Sulh daha yerine oturmadı ki Demokrasiyi hakkile tatbik edelim.» diyordu. Sanki Demokratik sistemi yaşatmak için buhranlı devreler bir mani imiş gibi... Halbuki asıl halkın reyine ve güvenine dayanmak buhranlı ve sıkıntılı zamanlarda her vakitten ziyade lazımdır.
Saraeoğlundan sonra Peker geldiği vakit hava büsbütün bulandı. Yetişme tarzı, aldığı terbiye ve l^alk Partisinin genel sekreterliğinde bulunmak gibi taşıdığı mazi yükü bu zatı kabilse, Saracoğ-Inudan, memleket bakımından daha zararlı bir hale koydu. Şiddet ve hiddet politikası, Mecliste muarızlara psikopat diye haykırmalar. gazeteleri eski usul ile kapatmalar aldı, yürüdü. Hattâ bununla da hırsını yenemlyen Peker esasen faşist devrinin matbuat kamına olan basın mevzuatımızı da kâfi gönniyerek daha ağırlaştırıcı hükümleri Büyük Millet Meclisinden geçirdi ve İşin garlb torafı bu hareketi de Demokrasi adına yaptı. İşte bu itibarladır ki Bayar nihayet dayanamıyarak «Receb Beherle Demokrasi yapılamaz!» feryadını bastı. İçten gelen bn feve/-ranın ne kadar yerinde ve haklı olduğu biitiin milletçe malûm İdi.
Beherden sonra Saka İş başına gelince, İnsaflı olarak konuşmak t^ın, durumda ufak amma pek u-7uk bir salâh olmadı değil... Sıkıyönetim kalktı, baskı Mraz eski hızını kaybetti. Fakat ruh bakımın <*an ve kavrayış zaviyesinden çok •ve «saslı bir fark olma<1« Nitekim y<5üi Başbakan memlekette unti-demokrafcik kanunların Y)i0VCdd ol-laodığun ifade edecek kadar gaflete düştü. Antidemokratik kanun îr.LSi! meveııd olmazdı ki halen yü-vÖrlıikl
yoktur. Faraza memleketin hürri-ı en sıkı surette İlgili olan matbuat kanunumuza Demokratik (Devamı Sa,3, SU. J/ de)
iki Ingiliz filosu Türkiyeye geliyo
r.
-
/
Al
Jj
Temmuzda Filolardan biri ktanbnH dijeri İzmir lim^nmı ziyaret cdeteh
Ankara: 17 (A.A.) — Öğren diğimize göre, Britanya deniz ve deniz al-
D. S. O. ko-tonluk* Eur-refakatinde
l!
I
F
•C
A
Cumhur Başkanı Vekiller hey’etinde -------o--
İnönü dün Amasya felâketine dair izahat verdi .
Ankara, 17 (A.A.) — Bakanlar Kurulu bugün saat on altıda top-leimııştır. On altı otuzda Cumhuı-baskarv İnönü Baka^eY'Kundan.: gelmişler ve saat on sekize kadar toplantıya başkanlık etmişlerdir. Eu toplantıda, Cumhurbaşkanı A-masya seyahatindeki müşahedeleri etrafında Bakanlar Kurulunu aydınlatmışlar ve memleketin iç ve dış siyaseti hakkında malûmat almışlardır. Bundan sonra Bakanlar Kurulu saat yirmiye kadar gündelik işleri hakkında çalışmalarına devam etmişti ç.
(Nafen):
<'inq M-loate * eovîetîa^ tuâs S-f a la fnmtiere aovietfl-irajiienne ı •! »t *«• ’ *» *'’•*•*- Her şeyi kendi zaviyelerinden görmek ve göstermek için fi Biatleri nassl taltoritf ediyorlar? ------o------ Son posta ile gelen bir Fransız dergisi yan tarafta gördüğünüz şu reömi vc şu satırları yazıyor: Komünist partinin organı
Bahis mcvzını telgraf haberi 15 Mayıs tarihlidir ve komünist gaze teck şöyle yıkmıştır:
•/Tahran 15 Kfayıs — dün Sov-y<1 - İran -hududunda kanlı bir tahrik teriib edilmiştir. îranlı askerler bîr Sovyet askerler grupuna ateş açarak bunlardan beşini öl-dörmüşlerdir. ı Reutr.r). {Devamı) Sa., 5; S.ü.. 3 de vyet hey”eti son olarak Müttefikler-arası koman d at ur adan da çekildi •4 Ru^VarBit Bnlu Almanya'ya
-
"İT *® ffi ••
Tutun
kuvvetlerine bağlı bayı C. C. Hardy. mutasındaki 5.450 yalus» kruvazörü deniz albayı R. S. Velby, D. S. O. komutansındaki 1.600 tonluk «Veryan Bay> ve binbaşı H. Hutchinson komutasındaki keza 1.600 tonluk Bigbury Bay» Ere gatlan olduğu halde, 7—11 tem muz 1948 tarihleri arasında İs»
tanbul limanını ziyaret edecek-•tir.
Ankara. 17 (A.A.) — Haber aldığımıza göre, Britanya Akde niz donanmasına bağlı hava de (Devamı Sa.. 6; SİL, 4 de)
lurkjye bir demir leblebidir ---------o------
Price, Rus diplomasisinde bir tavır değişikliği olduğunu bildiriyor
Londra, 17 (A.A.)
Orta doğu meseleleri hakkında ihtisas sahibi olarak tanınan Ingiliz saylavı Plice bugün Times gazetecine gönderdiği bir mektubunda, Rus diplomasisinde son zamaıılar-dc bir tavır değişikliği olduğunu belirtmekte ve Avrupa bu taktik değişiklikleri ile hataya sürüklenmeye bırakıldığı takdirde,, Avrupa medeniyetinin karşılaşacağı tehlikeyi batının nazan itibara almacının hayatî bir önem taşıdığını açıklamaktadır.
(Devamı Sa., 5 Sü., 5 de)
Onattılar Tütün Komitesünm topla ntıs ında temsil edileceriiz
• — r_T - T- - I — _ —. .ıx.
Bîr Türk hey’etinin komitede Tüsk tezini müdafaa edeceği bildiriliyor
Z 4
I
m
4
I
■
t
K
Ankara, 17 (Hu'subî) — Turft tüıbniınün son zamanlarda Almattr yada Amerikanın çetin bir rekabe-tUe karşılaşmış olması ve bu r< ka-bçtte Amerikanın tütün kalitelinden ziyade galib bir devletin otoritesinden istifade etmekte bulün-D)R8i Türk tütüncüleri üzerinde bbytlk bir tesir ve hayal kırıkhğı uyandırmış, ayni zamanda tacirle-; fimiz tarafından, hükümet de bu isde paasif bir durumda kalmakla itham edilmişti. Bugıin haber aklığımıza gör£ hu .fiyın 21 inde Pariste toplanacak o- elan 16 konfens tin ün komıH-suım «•alışmalarına bir Türk heyclıniıı , (Devamı) Sa., 5 SutJ 3 de. | seleleri konuşulmuş ve raünakaşa-Inr 13 saat rtlım ilştür. Gece yan-tasn doğru, Berimdeki işçi birlikleri ihtilâfı müzakere olunurken, Bite mümessili albay Yelisarov, Batı jtık vletleri aleyhinde uzun bir nutuk vermiye başlamış, sonra kalkıp kapıya doğru yürümüştür. Onıın arkasından Rus heyetinin diğer âzası da salonu terketmiş-tir. Rnelar çıkarken, toplantı başkanı general (Fransız) bundan sonraki toplantının tarihinin tesbit e-diimodiğini söylemiş, Ruslar da, arkalarına dönerek: Bundan son ra bir daha toplantı olmıyacak’ı diye bağırmışlardır. Malûmdur ki, Ruslar 20 Martta luiıttefik kontrol komisyonundan (peronu Sa. 5. SiL 1 de) Vereni miic ?deüesı mî? Heyhât! i/dv her hangi biı ı绑v-lo içiıı müuıtdvlnje giriş* ıııek tasavvuru ck«.urtyft Millî takım --o- Olimpiyad da turda Çin Millî takımı İle karşılaşıyor Zurih, 17 (AP.) — Bugün mil-fctlearası futbol federasyonu balkan muavini ve Ingiliz futbol federasyonu seçici komisyonu başka m Arthur Drewry nezareti altında Olimpiyad futbol turnuvasımu birinci turuna dair kur'alar çekilmiştir. Olirnpiyadlara Iştirâk edecek takımlar ejiminasyon turunda gu m-(Devamı ö; Sik, 4 de) Kanlar içinde bâr çocıak ve kadın cesedi— Köy odasma basıkan — ** Yaşasın Stalin,, riârasmdan nonra silâh sesleri Komünistlerin İdeal bir İdare o-larak gösterdikleri Beljjçvlk has-insi altındaki Bulgarlştanda Tiirh-lere yapılan zulmün feci uahneleri ni canlandıran yazımıza doyana e-diyoruz; Evvelki nh«/)jalarımizqa VJdinli Hüseynin -Svilltıgrad da yakalft-parah kampa sürüldüğünü, orada karşılaştığı teyzesi ve kuzeninin kamp komutam tarafından nasıl Öldürüldüğünü, Hüseyiuin diğw kaıpp eslr'teri ile birlikle-vagonlur^ m zmınfaluryD. uevhohıncıı*' I kcn iki pöbctçlyi boğmak sureti]© bu ölüm vagonundan nasıl kaçtık Jarmı bildirmiştik. Bu romanlaşan tüyler ürpertici hakikatler panaro masından Hüseyin ve arkadaşlarının bir ormanda gizlendiklerini ve kendilerini ele verir cndişeeJIe Bulgar köylerine inmediklerini anlıyoruz. Nihayet bir gün sonra bulunduk lan ormana doğru 50 - 60 askerili geldiğini görünce karanlık bir mağaraya sığınıyorlar. Mağarada 1-{Devamı S; 8ü., g Kanunu Yeni Tâdiîâi1 IIîdbii’bmi gekVUlt e<8i 13 yer Aolıaıo, 17 (A.A.) — lukâü lift-nunufiun 5098 sayılı lıauunln tâdif edilen b;izı maddelerinin değiştiril ırııBi hakkında Tunceli milletvekili Necnn (İdin Sahir Sılan taralından verilmiş olun kanun teklifini İBcclîyen geçici komisyon çalışma-hırını bitirmiş ve teklifi kahıı] etmiştir. Brt kanun teklifine göre batıdok ı t De i onu S a., 5 Sü, b de) ani bir feveran île^ başlıyor. Herkes^ .4 gayret kemerini kuşanıyor; gazeteler Ium:(uii:ui manşetli ballıklar koyuyorlar; O işle alakalı olanlar beyanat beya-uııt iLstüno yağdırıyorlar; Jıonlf* .ranslar veriliyor, nutuklar• söyleniyor. «Vardı hal», «tioidi ha!»... Derken yavaş yavaş gayrel.Uıeme-ri gevşiyor, gazeteler neşri;yn.ta a* TU yeriyorlar; fıkra mııhnrvhleri başka mevzulara dalıyorlar; beyn-nut da tavsıyor. NHısyot mrş'Ne yine uykııya yntınlıyoı. >’____ .
Verem mücadelesi de böyle ol-dw. Yazdık, çizdik, bağırdık. wöy-Sendik, ah! dedik; VâhJ-dedik ve artik sustuk... • ‘ ■ -
Fakat verem susmuyor. Ftıuo ö-ÜÜm tırpanını alınış .. BJçıyor, Nasıl biçmesin? Onun ivin bizim nıemîekeftcır
Bunların hepsinin de mutlaka i ıv şehirde olması lazımmış gibi .m? (»adar sanatoryom varsa İstaıı-bula topladı^. Dfalhııki Anaduhıda lıuna yarar no gü/4>l yerler var... 4)ralarş, kimse gitmiyor.
ASu'saınduıyomUr Oldun tıklım duhiduv; verendiler sıra beklerler; burmu ifeln civarda ne kadar otel, t v varsa mütf>verrîmlerhı bçklemc sukmfi halindedir; ondan sonra HAuatovyomdokher çıkarlar, gezer» lor, imlıvetrre giderler, öksüriirier tükenirler; hınzır hastalığın ntfk-ı »>bu
»
TEFRİKA No. 9
LDU NASIL ASJLDI
O KIU Y ver
Anlatan: AzIk
18 HAZtBAN 948
YHJNl SABAH
ra
[her
r
oiYoa iki
Yeni Ulaştırma Bakanının dikkat
nizama ı
Hüviyeti ıwıhfuz lıir okuyucumuzdan :
Devlet Denizyolları vapur-hırından birinci© kaıım rotunı. Muafın 56 İradır. Evliyim, iki çoouk bibiyim. Bize verilen 56 Hm ücrette bir alto nasıl geçinebilir? Çocuklar açlık ve sefalet içindedir. Ma aşlarımızın arttltrftûaOTiı, in saniyet namına, vatan namı na vicdan namtııa rica ediyoruz. Ulaştırma Ba-kanhgmm fim işe el koymasını biz kamarotlar, İstirham ediyoruz. Bu iş, idarenin salâbiyetleri dışına çıkmakta, hükümet konusu haline gtilnıeİKteflir. İdare do bizim ricamızı desteklerse mo sole katmaz zan ve iinıîdin-deyîz. loni KUaştırma Bakanının da Sukrü Boçuk gibi gemi mubayaası veya Amerika heyetleri Rite pek 61i (!) işleri olmasa gerek. Tuzla Belediyesinden şikâyet
Bosta bulunanlar; gazetelerde «Şeker her ne kadar bir 'müddet için vesika ile verilecekle de, çekerden mamul maddelere zam yapılmı-yacak ve zam yapanlar da; Millî korunma kanunu hükümleri dahilinde cezalandı rılocaklardır» diye barbar bağırırken, bîrim Tuzla köyünde şekerli madde yapan ve satanlar zam yaptı-
lar. Kimsenin haberi yok.
Diyeceksiniz ’ki esnafın bunda kabutı&ti nedir? Bu da doğru. i
Belediyenin bmıiui binasın daki levhada gören esnaf, kontrol yapmasını Mlmiyen ve hattâ yapnuyan bir belediye olduktan Ronra %100 t cam yapsa d> yerinde olmaz ,! mı?
Basta huhınanlar istedik- j feri kadar beyanat versin- * ler.
«Anlıyana sivri sinek saz, An lamı yan a davul zuma ai Tuzla Şefik Oğuztnay Cumhuriyet Cad. Smti-dogan So. No. 0
• • * I
Yeni kabine v© “m ıdavassıt halk,, kinci Hmcm Sola kabine* ij Mi halikında az mürekkefci Mftrtödilmedi. Bajmıılıar-rirlcr garü^leriui, fıkracılar kbr« dövüşlerini, arpa ekmeğine yatatt halk sövüşlerini ve bazı mito Ure-killeri de sağdan geri dönülerini açıkladılar. Fakat hiç bir gazete» ci akıl edip de yeni kahine haktan» da «Mutavassıt vatandaş» deulloft «Sokak adaını» nı, yâni esnafı İS ile, konduktur ve gemicisi ite asri rztıraİM çekeıı milleti yaui ö< fnmm efkârı şöyle-bir yoklamadı* onun ne düşfındüğüuü sormadı. İste ben düa bunu yaptım» Q eksildiği gidermeğe çalıştım, öylç ya! Yeni kabine hakkında LondraZ da çıkan falan gazetenin mütalea» larını öğrenmekten ziyade bana bizim malıalie bakkalının, yorgan» ot ustası l anbastı Mehınedin, bata çıvan Salibin ne düşündüklerini bihnek daha ehemmiyetli îdi. Çüu» kü vergiyi veren ve arpa ekmeği? ni bulmaya çalışan 'İngiliz gazete» ainin basyaları değil, hu mihnet» keş ve derıUi kitledrr. Bu cesedi Milyonluk yeni bi Tekel yolsuzluğu Bu işi tahkik eden Yüce Divân Naibi: “Paranın ekseriyetinin Suad Hayrinin emrile harcandığı tesbitedilmiştir,-, diyor. görüşen bir arkadaşımıza şun -lan söylemiştir , . - • « — Umum müdürltik binası -inşaatına sarfedildıği tesbit edi lan paranın Suad Haydi Uı güblü nün omrlle mi, yoksa ondan .lıa bertuz mİ bu işe tahsis edildiğim tetkik vo teabit etmek üzere gel miş bulunuyorum. Şimdiye kadar yaptığım tetki kattan elde ettiğim netice para nın ekseriyetinin sabık Baka -rnn emrile bu işe sarf edilmiş ol duğudur. Tetkikahm bir kaç güne kadar bitecek ve neticeyi bir rapor halinde Yüce Divana götüreceğim.» * t Yazan: C. Ei. Büyük lıarpda Jer ve aza olarak idi hassa (Teşkilâtı MalisusA) da çalışanları aldılar. Anadolu hareketleri başlayınca (Karakol), (Güneş), (Yavuz), (Yıldırım, (Felaf-î vatan) gibi daha bir takını gruplar türedi. Bunlar Anadohınun direktifleri dairesinde çalışan ve isimlerini değiştiren hemen hemen aynı kıırumlar-dır. Son zamanlarda ortaya yalnız (M.M) ve (Felah) kalmıştı .Bu grupların başlıca vazifeleri Anadolu ile muharebeyi temin ölmek, Anadoluya zabit, asker, silah ve cephane göndermek, icabında ls-tanbulu bir katliama karşı müdafaa etmekti. İşgal kuvvetlerinden pek gizli olarak çalışan bu grupların mevcudiyeti, hiç şüphe yok ki, itilâf servislerinden unluşılmış-tı. Fukat bunların şef ve azalan kimlerdi? îstanbulda Anadolu i-çin çalışan başka kimler vardı? Adam ve silâh nasıl kaçınlıyordu? Bunları anlamak için en ziyade pa ra ve-gayret sarfeden Ingiliz servisi idi. Îstanbuldaki casus ajanla-n bu noktalan öğrenemiyorlardı. Mustafa Sagirin Hind murahhası olarak Millî orduya ve ınüslüman-lara .vardım için gelmiş ve ilk temas ettiği adamlara bu kanaati vermiş olması Intellicens servisin işini kolaylaştırmıştı. Mustafa Sagirin ilk temas ettiği grup (K.G.) yaui (M.M.) den sonra teşekkül eden (Karakol grubudur. Bu temasın ııasıl w kimlerle olduğunu İstiklâl mahkemesinin sorgu ve vesikalarından çıkaracağız; bu vesikalar aynı zamanda bize gösterecektir ki, ne Intcllicens. ne de Mustafa Sagir zannettikleri gizli maksadlann gizliyememİR ve doha ilk tenıas-da Türk zekâsının, Türk vatancı-lığınm gözü onların maskesini delerek iç taraflannı görebilmiş ve zamanında Anadoluyu haberdar et miştir. Vesika - 2 clstanbulun 16 Mart işgalinden sonra eskiden mekteb arkadaşım olan Hindistanlı Nizameddin efendi tarafından doktor Mustafa bey isminde Hindistanlı bir zata takdim olunmuştum. Bu zat kendisini Hindistan Hilâfet komitesi murahası ola rak takdim etti. O zamanlar Hindistan Hilâfet komitesinin Avrupa payitahtlarında lehimize olan çalış ması dolavisile kendisine çok hürmetkar bulundum. Bu zat (OXford)dan mezun ve (Havdelberg) darülfünundan felse fe doktoru ismini haizdir. Farisi, İngilizce, Almancayı gayet güzel biliyor. Arabcayı da bildiğini zan-ediyorum. îstanbulda bulunduğu kısa zamanda Türkceyi az çok öğrenmişti. ilk tanıştığımız zaman Beyoğlunda bir apartımanda oturuyordu ve benden Türk mahalla-tından birinde bir ev bulmaklığımı rica etti. Bir kaç gün sonra Saraçhane başında evimizin yanın da denecek kadar yakın bir evi kiraladı. Yakın olması dola.nsile her gün kendisini ziyaret ediyordum. Kendisinin böyle mühim bir vazife ile geldiğini duyan herkes ziyaretine koşuyordu. (Devamı var) B itap verir, beş on takke de rahat-s larsın; R — O doktoru söyle’ | — Meselâm îzidor paşa.. g — Bırak yarmayı. O. hekim de g ğil, kasab. Baş marifeti kesip yüz-M inek. Evvelki yıl boynumun ölçü-K sünü aldım. Ameliyat lâzım demiş-ö ti de bilmem neme sapantaşı, mu-ö ayenehaaesindeıı dışarıya uğramış-S tim. — Beyoğlundayız; etrafta doktor kayn<", r. Başkasına gideriz! Istırabından mumya, sarısına dö-nen, soluğu soluğuna yetişmiyen Yahya Beyin alnından şıpır şıpır terler damlıyordu. — Arasıra idrarım biraz tutulur; sızılar, vecâlar duyardım amma onlar bu şimdikinin yanında belli börekti. Gitgide artacağa da ğ benziyor. * UI>AI
s
Bu* kısım
< Teşkilâtı mahsusa » le vücude getirilen va arasında propoganda vc cephelerde çete hareketleri yapmağa memur edilmiş olan teşkilât tarafından memleketimize getirilmiş olan lar, diğer kısau Ingiliz ordusu bir likde îstanbula girmiş olan Hind kıt'-ataru Iııtellicens servis bu iki kısım Htndlilerin gerek birbırleri-le ve gerekse Türklerle temas ve münasebetlerini inceden inceye bil mek
Avadls, kulağıua :
Salı günü Beşik taştaki Yah -I ya fendi mezarlığından çıkanla rak morga gönderilen Alâattin Aykutun cesedi, .kafatasının, o-topsİBİ sonunda dün tekrar def nedümiştir.
Kocasını vurduğu idıdasile 1.1 inci ağır sezada yargılanan Be-tül Aytun dün sabah morg müdürlüğüne müracaat ederek A-lâattinin cesedim başka bir me zarlığa defnetmek için müsaade istemiş, Fakat savcılıkça buna muvafakat edilmemiştir.
Alâattin Aytunun cesedi ge -ne dün bir törenle ebedî iştira hatgâhına bırakılırken, binbaşı Rüştü Sarp (Alâattmin akrabası) mezarın başma gelerek:
< bu tabutu göm emersiniz- demiş ve bu yüzden Betiıl ile aralarında münâkaşa çıkmıştır. Uzun bir münâkaşa sonunda savcılığın izini var- diyen polisler müdahale etmişler ve tabut gömülmüştür. Morg da raporunu dün 1 inci Ağu- Cezaya göndermiştir, öğrendiğimize göre raporda Alâat-tinin kafa tasındaki varanın intihar neticesinde husule geldiği bildirilmektedir. --------o------— ADLİYFDF Bizim haberimiz yokken Heybelîada cinayetinin duruşması ------o----- , Bir müddet evvel, Heybelinde da balıkçı Manol Musun ile ara bacı Hüseyinin aralarında bir münakaşa çıkmış, Mauol: ! « — Hüseyin öbiır dünyadan sana mektup var!- demesi üzeri ne araba sürücüsü bıçağım çe -kerek genç balıkçıyı öldürmüş -tür. Dün 1. inei ağır ceza ma h ke meşinde yapılan duruşmada dâ vacı Agata (maktulün annesi) 10 bin lira tazminat istemiş ve; savcı da katilin 18 sene ağır hapse mahkûmiyetim talep et -iniştir. Sanığın müdafaası için celse başka güne talik edilmiştir. Haydar Çınarın dünkü muhakemesi İstanbul vapurunda vukubu -lan kaçakçılık hâdisesinden sa nık kamara memuru Haydar Çı nar hakkındaki dâvanın duruş masına dün 5. inci asliye ceza mahkemesinde bakılmıştır. > Dünkü celsede hazır bulunan, sanık Haydar Çınar kendisine isnad olunan şuçu kabul etme -miş ve üzerinde getirdiği yaban cı devlet paralarının başkaları -na ait olduğunu ileri sürmüş -tür. Şahid celbi için celse talik edilmiştir.
— Sana yağlı kuyruk bir hasta getirmişim! diyerek kıra olduğunu) da çabucak çıtlattı. ]
Sülükçüyan sokağa fırlavap, oto-; mobilin önünde yerlere kadar eğil; di: )
— Safa gelmişsiniz' Beni (şar, me) ettiniz, mubahı eylediniz, ha-1 neme şeref verdiniz!^
Yahyanın koltuğuna girdi. Agtr] ağır yürüdüler. "Kızartılan balığım kokusu taşlığı bürümüş Doktor, özür diledi: 1
— Affedin beanm, efendim. Aş l cimiz Horop Dudu barbunya tava edoor, kuziuaııın kapısını açık bırakmış! »
Muayene odasına çıktılar. Kavaf X zade rengi kül, göğsü kalaycı kö rüğü, yine karnını, kasıklarını o ğuştura oğuştııra muşamba sedire zorlukla oturdu.
Avadis, lâiordıya girişip:
— Refakatimdeki çok muhterem ve kıymetli dostum, birkaç yildn'.ıj| "beri orta kat cevanlblerinden İra-S halsizdir! Doktorlar taş illetineâ miibtelâ olduğu mütaleasında bu Ummuşlarsa da!.. Darken, Artin« lâfını kesti:
— Altkı sus ol. ötesini benim zaDaatim. Profesvonun nrşitclctlik^ tir; ürorloklıık ilâvesine kalkışma.X îki karpuz bir koltuğa sığmaz. ’î
Girişti malûmatfuruşluğa: £
— Fıenkcede (Caleulö), Osman-l) Ucada (hasat) tâbir edilen mesanen taşlarının alâmetleri, ârazları a-$• yan beyan müşahede edilir. X (Devamı var) C ----------=------ , î, (1) Avet, Avndf.dn kısaUihnışı-h dır.------ö
»
t
M
★
Evden çıkar çıkmaz ilk karşılaş* tığım umumî efkâr temsilcisi, kö* şedeki Karadenizli bakkal oldu. Dükkânının önüne iskemleyi ft-rmış caıııdkântn önündeki ipte x*ulı duran gazetelerden birini çekmiş •(bizim bakkal küçük mikyasta kır toriyesUik de yapar) hcuı sigara-sim fosurdancı>or, hem do o gifn-kü dünya ola yİ mim gözden geriyordu.
Selâm, sabahtan sonra sordum
— Saka hakkında ne dÜMÜeu-yorsan Temel reis?...
Bizim Karadenizli bakkalın gemicilik ettiğini kimse görmrrnrştl amma nınhallcfle hep reis adile a-«nılır; Karadenizlîlığhıdefi ötürü olsa gerek. Hani şu ömnmte askerî üniforma giymediği haldo «Paşanı» diye hitab edilen e^kl devrin vezirleri gibi ..
Birden sualimi anlamamış olacak ki:
— Jl* hangi Sakayı sorâyı^rn? cevabım verdi. Kürdü ma. yoksa pizum Mnstafsıyı mı..,
— lök canım. Masan Sakayı
Yiiztt ğüldü. Belli idi ki Kf.rade-niz uşaklığı gayreti bizim utaUâ&fe bakkalına kadar sirayet etmişti.
• Bütün dişlerini meydana çıkaran yapma bir tebessümle:
— Aslan, aslan! diye böbürlendi. körmeyimlsnn hacıyatmaz gi-bîdur; düşer amma yine kalkar, ba dimdik ayalrtn îurur...
ıMütaleasına baş vurduğum toh-çıvan Salih:
— Beyim, dedi, Allah devlete zeval vennes’m. yalnız §u yağmur duasına bîr son verseler de rahmetin arkası kesitse... Yağmur, sel, doto birbirini kovalıyor. Top-nık vıcık çamur, işliyecilirsen işle... Kahvede pineklemeden imanını gevredi. Böyle yağışlı havada kim çağırır da iş yaptırır?...
Yorgancı çırağı da başka telden tutturdu:
— Bizim Çüşdede İsmail hâlâ yatıyor. Bir umumî af çıkarırsa ben Sakanın Sakalığını asıl o za* man anlarım. Başka türlü politikadan çakmam. Bir de şu şeker i-şine bir çare bulsalar hani fena etmezler gibi geliyor bana...
— Devlet Reisine Meclisi fesime t* inek hakkının verilip verihııesî i-çin Anayasada değişiklikler yapılsın mı, yapılmasın mı?...
— Rabbena hakkı için tak kelimesini &ıdadun*a Arab olayım... Şu şapka de\ rinde fes lâfını falan karıştırma dinini seversen...
— Fes demedim yahu* fesh dedim, yani dağıtmak
— Manianla.
— O da ne demek?
— Antamamın elenikası...
• • •
FIKRACI
TAFVİM
HAZİRAN 1948
1364
Rumi
Haziran
5
CUMA
13Û7 Hicrî Şaban
10
Ruzı Hızır 44 - AY 6 - Giin 170
V akitler
Güııeş
Öğle ikindi
Akşam Yatsı îmsâk
Vasati Ezani S. D< S>
5
13
17
20
22
3
27
15
16
44
47
09
8
4
8
12
2
6
D.
43
32
33
9.
YENİ sabah
haziran JM8
SAYFA! 3
Atom kuvveti llYunanistanAmerikadan asker taleb ediyor
f
A
ve uçaklar
—------o----— 1
Roketli uçaklar | Stratosfere kadar J uçabilecek j
Nevyork: 17 (AP) tom enerjisile müteharrik uçaklara dair hususat bu gece ilk defa olarak Oakrid ge Atom enerjisi istasyonunda çalışan mühendis lerden Andrev Kaltinisky ; tarafından açıklanmıştır.
Kaltinisky, mühendisler cemiyetinin Nevyork şu - ı besinde verdiği bir demeç , sırasında 4 uçağı tarif et < mistir: Bu uçaklardan bi * ıi pervaneli, ikisi tepkili 1 ve biri roket tipindedir. Bu sonuncu tip uçak Stra ’ tosferde uçabilecek kudret < tedir. ] Kaltinisky, Birleşik A- j merika hava kuvvetleri he ! sabına Tennesseedeki Ook ; ridge istasyonunda araştır < malar yapmakta olan Fa ] irehild motor ve uçak şir ketinin atom enerjisi mu 1 harrik kuvvet şubesidir. j Baş mühendis bu 4 tip ] uçak hakkında şunları a- | çıklamıştır: ] Pervaneli uçak civa bu harı sistemi esasına göre < çalışmaktadır. Tepkili u- ] çaklar hava yakmakta ve < «seyyarelerarasi” tip deııi- ! len uçak ise hidrojen kul ] lannıakta, fakat bunu yak < mamaktadır. ] Civa buharlı uçakla şim * diki uçaklar arasında az J farklar mevcut olup, su ci • va buharile çalışan bir tür < bini mevcuttur. Gerek su * ve gerek civa buharı az fa < kat hemen hemen hiç tü - ] kenrnez bir miktar urani- < um veya plutonium ile ısı ] tılmaktadır. Su veya civa < teksif edilmiş olduğundan j ve devridaim prensipine < göre kullanüacağından a- * ğır bir yük teşkil etmemek C tedir. 5 ■ Sayarelerarasi" uçağın J ise, roket bir maldnası o ? lup, inbisat ettiği zaman S gaz halinde kullanılan ma ? yi idrojen taşımaktadır. I Bu idrojen gazı atom ener < jisile ısıtılmakta ve inbi- j sat neticesinde uçağı ha - < rekete getiren bir kuvvet ; neşretmektedir. < Kaltinisky, bu uçağın J muhtemel olarak seyarele- j re kadar erişecek miktar- > da idrojen taşıyamıyacağı < m fakat bu tipte bir roket ) inşa etmenin mümkün oldu < ğunu söylemiştir. 5 Kaltinisky’ye göre, bu < tip uçaklarda pilotu radyo J aktif şualardan koruyacak f tertibatın henüz tekem - } mül ettirilmediğini belirt c mistir. Anlaşıldığına gö - » re, Atom uçaklarının ka - < zalanarak yeve düşmesi de S büyük bir tehlike teşkie e- C decek mahiyettedir. Şimdi S ki halde böyle bir uçağın J düştüğü bölgeyi tahliye et > inekten başka çare voktur. > Tehlike Atom infilâkin - < den değil, radyo aktivite > den ileri gelmektedir. *
rikan hazînesinde aelir f zlalıgı Vaşington, 17 (A.A.) — (Us’3) Birleşik Amerika Maliye Bakanı Snydcr'in dünkü basın toplantısında bildirildiğine göre, Amerikan îıazincsi 30 haziranda sona eren mali yıl zarfında 7 milyar dolarlık bir gelir fazlası kaydetmiş olacaktır.
Bu Benenin mali yıh Bonıır
Şeref ve haysiyet iâkırdılarile hırsızlık, suiistimal, dalavere yapan kimseler hakkında hu hakikati söyiiyemomek kasdolunuyor-sa biz böyle bir memnuiyetin konmasına şiddetle muarız bulunacağız. Amme hizmeti görenler hakkında bilinen ve işitilen yolsuzluklar rahatça matbuat sütunlarında teşhir edilmelidir. Bu halden ancak karanlık işler görmek hevesinde olanlar rahatsız olur. Yoksa gerçekten namuslu ve dürüst zevat değil...
Unutmamalıdır ki gazeteci nihayet bir maliye ve mülkiye müfettişi değildir. Hâkim veya savcı da asla... Bütün dosyalara malik o-larak, bütün şahidlerl dinliyerek, bütün ilgilileri istıcvab ederek rnü-talea yürütmez ve yürütemez. Bunu gazeteciden istemek gazeteciye yolsuzlukları ve fenalıktan yazma ğa imkân vermemek olur ki bu da ancak bulanık suda avlanmak ve keselerini millet zaranna doldurmak istiyenlerin işine gelir.
tki numaralı Saka Kabinesi matbuat yükünü ağırlatmak değil hafifletmekle Demokrasiye hizmet edebilir. Resmî şair Behçet Kemalin Gruptaki feryadı da —geç ve maksadı mahsusta da olsa— yabana atılacak sözlerden değildir. Demokrasi behemehal şefsiz, gizli el ve kuvvetlerin müdahalesi olmadan İşliyen bir sistemdir.
A. Cemaleddin Saraçoğlu
< Koiombiyada siyasî cinayetler Londra: 17 (A.A.) beklenmektedir. GUaOlC AuaacriLsulalri -fenT lombiya' Cumhuriyetinde vukua gelen yüz kadar siyasî cinayete kurban gidenler arasında tngi-liş Dışişleri Bakanlığı memurla rı da vardır. Bu cinayetler Sovyet ajanlarının Kolombiyadaki petrol kaynaklarının kontrolünü ellerine almak ve böylelikle Ba tiyi önemli petrol ihtiyatlardan mahrum etmek hususundaki te şebbüslerini örtmek için yapıl— maktadır. Eğer Komünistler Kolornbi -yayı kontrol edecek olurlarsa Sovyet ajanları bir harb vukuunda Amerikan müdafaasının ki lit mevkii mahiyetinde olan Pa nama kanalından uçakla iki saat süren ibr mesafede bulunan u-çak meydanlarını işgal edebile -çeklerdir. Halen Kolombiyatun hükümet merkezi Bogotada bulunmakta olan Scotland Yard memurları, gizli bir ödevle Vaşingtona git miş olan Sir Perey Sillitoe'nup' talebi üzerine bu şehre gelmişler d ir. Ingiliz polis memurları Bo -gotaya geldiklerinden beri şe -hirde üç yeni siyasî cinayet ol -muştur. Yer yüzün Dünyanın en yuşlı kralı İT Stockholm: deki kralların en yaşlısı olan ve kırk seneden beri tahtta bulu -ııan İsveç karlı Gustaf 90 yaşına basmış ve bu münâse betle Sarayda büyük bir mera sim yapılmıştır. Sarayın bu mut lu gününde bulunanlar arasın da Danimarka kralı Frederik, kral Gustafm torunu olan Da nimarka kraliçesi Ingrid, Nor veç valiahdi Olav prens Olavin eşi ve kral Gustavın yeğeni olan prenses Marta ailenin en küçük uzvu olan iki yaşındaki prens kral Gustaf da vardı. (AP) tsviçredeki Alman mallarının tasfiyesi Müttefikler v Berlin: rası harb tazminatı ajanlığı ts viçre hükümetin müracaat e derek tsviçredeki Alman mal ları ve alacaklarının tasfiyesi ni sür’atlendirilnıcsini istemiş tir. Ayni zamanda İsviçre hlikû atînden bu mallar mukabilin Amerikan yardımile onarılacak yollar Amerikan yardımı tertibinden bir kısım yol malzemesi getirtildiği gibi mütehassıslar da gelmiş bulunmaktadır Ankara 17 (Hususî) — Bayındırlık bakanlığı Amerika yardımı cümlesinden olarak yurdumuza gel miş ve gelmekte olan yol yardım jmalzemeslle onarılacak veya yeni baştan yapılacak yollar üzerindeki çalışmalarına devam etmektedir. Amerikadan gelen uzmanlarla yer 11 uzmanlar açılan kurslarda yol makinelerinin kullanılmağım mühendis ve fen memurlarımıza öğretmeğe devam etmektedir. Halen ynlnız Adanada yol onarımtna, îs kondurun - Toprakkale onarım ve genişletilmesine başlanılmışdır. Ha zırlanan plânlara göre bu yıl yapı lacak yollar için 15 milyon lira ka dar bir paraya ihtiyaç bulunmakta Yeni yıl bütçesi iç’n hazırlıklar ----o---- Ankara 17 (Hususî) — 949 mali yılı devlet büdcesinin hazırlıklarına başlanılmıştır. Umumi muvazeneye dahil bütün bakanlıklar, Genel müdürlükler katma biidcey-le idare edilen daireler 949 yılı ihti yaçlarını tesbite ve ona göre yeni bütçelerini tanzime başlamışlardır. Bilindiği gibi 949 yılı devlet bütçesi ve katma bütçeler yeni yıl dan üç ay önce yani 30 Eylü’de büyük millet meclisine sevk edilmiş olacaktır. Bütçelerde yapılması gerekli kısıntıların nelerden i-haret olduğu bilahare bakanlar ku rulunda tesbit edilecektir. Hububat kredileri Ankara 17 (Hususî) — Bütün Hububat kredileri hakkında bundan altı ay evvel alınmış tahdit kararları Ticaret bakanlığınca kal dırılmıştır. Böylelikle bakanlar hu bııbat üzerinde bütün tacirlerle ds girmencilere ve fabrikatörlere tah diısiz kredi ve avans verebileceklerdir. Kararın bugünlerde ilanı General Zeki İTo^arn o Ameri kaya hareket ediyor Ankara: 17 (Hususî) —Hava Müdafaa Genel Komutanı Zeki Doğan Amerikaya hareket et -mek üzere dün akşam uçakla îs tanbula gitmiştir, eki Doğan A merikaya bir Amerikan ucağile gidecek ve bu seyahat bir ay ka dar sürecektir. Marsilya Fuarına iştirak ediyoruz Ankara: 27 (Hususî) — Mil letlerarası sergi ve fuarlara iştirak için bugün Ticaret Bakan lığında Dış Ticaret Dairesi baş-kanının riyasetide İstanbul Tüo car Derneği mümessili tstanbul İzmir, Mersin Ticaret Odaları mümessileri ve ilgili daire mdür lerinin iştirakile bir toplantı ya pilmiş ve Marsilyada açılacak milletlerarası fuara iştirakimiz kararlaşmıştır. Henüz Barı ve Amsterdam Fuarlarına iştirak için alınmış bir karar yoktur. de 100 milyon İsviçre frangı tutarında bir avans da isteiil- I mektedir. Bu para harb t azmi i natma hak kazanan memleket L ler arasında paylaşılacaktır ( Mayıs 1946 da İsviçre. Anıe i rika, İngiltere ve Fransa arasın i da yapılan bir anlaşma muci i bince, eski Alman malları satı 4 şından hasıl olacak paranın ya £ rısı İsviçreye ve mütebakisi - 4 Almanyadan harb tazminatı ala t cak müttefiklere verilecektir. ı (AP) ? Yahudi hükümeti de Olimpi- £ yadlara iştirâk edecek z ir Londra: — Dünyanın en ? yeni devleti olan İsrail devleti ? de yazın burada yapılacak olan J olimpiyatlara 75 inci devlet ola » rak iştirak edecektir Israilîler J koşu futbol, basketbol, lıokey j ve yüzme müsabakalarına gire ( çeklerdir. i Amerikan borsulmında 4 i Nevyork: — Dünkü borsa 4 d. başlıca sanayi hisse senetle- £ P bir dolara kadar düşme kay ? detmiştir. Chicago hububat pi ) yasasında buğday 231, mısır J 220 sent yüksek olarak kapan J mıştır. (AP) 4 I dır. Bu paranın sağlanması için hükümetçe yeni bir kanun tasarısı hazırlanmıştır. ELÂZIĞ — TATVAN HATTI Ankara 17 (Hususî) — Elâzığ Var - Tatvan hattı için gerekli ray sağlandığı takdirde en kısa bir zamanda bitirilecekdir. Bu hattın Gençten itibaren 8 inci ve 9 uncu kı şunları olan 25 kilometrelik kısım da İhale edilmiş ve inşaata baş lfinmıştır. Bayındırlık Bakanlığı o-nar kilometrelik olan 10 u ve 11 nci kısımların inşaatımda eksiltmeye çıkarmıştır. Bu suretle gençten I-tibaren Tatvana doğru 45 kilometrelik bir kısmın daha kıştan evvel tamamlanacağı ümit edilmektedir. Amasyada inşa edilecek evler -----o----- Ankara 17 (Hususî) — Bayındırlık bakanlığı Amasya sel felaketzedelerinin korunması ve bu yer lerin îman için çalışmalarına de-vaır etmektedir. Bakanlık selden gören yerlerine bir taraf * • tan parselasyon, kanalizasyon su yollarının. İslahı üzerinde çalışır ken bir taraftan da muhtelif yerlerde çadırlarda barınan vatandaş lafımızın kışdan evvel kurulacak plânlı bir mahallede ev sahibi olmalarını sağlamak üzere hazırlık laf yapılmaktadır. Üzerinde durulan plâna göre yıkılan evlerin enkazından istifade etmek üzere Amasyada 350 - 400 ev yapılacak-dır. Bu evler için lüzumlu keresteler şimdiden orman idaresinden temin edilmiştir. Bu evlerin bir mli yon 200 bin lira ile bir buçuk milyon liraya mal olacağı hesablan-mışdır. Diğer taraftan su yollarının ve kanalların da üzerinde durulmaktadır. Bu inşaatın da bir mil yon liraya mal olması beklenmektedir. I _____________________________________ r ____________________________________- —örSJtTa~ rnancaia^ dolıı. Yalnız kilosu 40 kuruşa.* (A-caba ııasıl buluyorlar.)
Bu işte günahkâr olanlar:
a) Fıraneala iuıal ve satışını meııedenler. (Yapamıyacaklan işe müdahale ettiklerinden dolayı.)
b) ler.
C)
rusa
d) tın alanlar.
4) Şehrin hiç bir narh üzerinden satılan
Halbuki karaborsada et dolu, yalnız kilosu 300 kuruşa.
Bu işte günahı olanlar:
a) Ete narh koyanlar. (Kıvıra-ıııadıkian elin öpmesini bilmediklerinden).
b) o)
1 d)
e) Etf 300 kuruşa satın almak mecburiyetinde kalan zavallı halk.
Et vaziyetinin 1949 senesi sou-larına doğru, teşekkül ederek şirketin forsu düzeleceği pek ümidli olarak söylenmektedir.
Bu elim ve feci vaziyeti, şeker ve viski karaborsası Jçiu Tekel kanının, fıraneala ve et için de Ticaret Bakanının nazarı dikkatine arzederiz.
Bizler arzetmekten, onlar arze-dilmekten. zavallı vatandaş vo lıemşeri de beklemeden bıktık. Bakalım evvelâ hangimiz usanacak.
Bunları karaborsada 40 kusa tanalr.
Karaborsidau 40
kuruşa sa-
kasabında et yok.
Celebler.
Toptancılar Kasablar.
Ingiltere havagazı endüstrisi millileştirildi
Londra, 17 (A.A.) — (Reuter) t Avam kamarası dün akşam havaga zı endüstrisinin millileştirilmesine daiı hükümetçe sunulan bir kanun tasarısının reddi hakkmdaki muhı-ktetin takririni 190 oya karşı 340 oyla reddetmiştir. Birkaçı belediyelere aid olan memleketin bütün havagazı müesseseleri âmme mallan arasına girecek ve bir merkez havagazı konseyine bağlı buluna-» cak olan mahallî meclisler tarafın dan idare edilecektir.
Avam kamarasında üçüncü defa okunmuş olan bu kanun tasarısı simdi Lordlar kamarasına sunııla-caLfır. ’ ’
-----------------1-----------
bn kısmı da yaralanmıştır.
Maddî zararın mühim olûlarlığf söylenmektedir. Radyo yayınlaıı-nin akşam yeniden bavlıyacağı tr.hnıin edilmektedir
i
YENİ SABAH
SAYFA: 4
< Ç1 1 Bursa-Yalova arasında îşiiyen kamyonlar ve Bursa ilinin kararı Burdur 0. P. Başkanı neden istifa elmiş! ----o----- Başken Avukat Zekât gönılcraiği bir ttıekiuLla vaziyeti izah ediyor Demirci ilçesindeki orman yolsuzluğu Bursu, Bilecik, Eskişehir vi âyetler inin kamyonlar hakk uıda aldıkları acaıb kararlar Burdur: (Hususi) — I Demokrat Partiden ve Bur • j dur Demokrat Parti başkanlığın | dan istilamın bir takım kötü dü günceli eşhas tarafından aleyhi me bir propaganda mevzuu olarak istismar edildiğini ve şu su retle istifama amil ve müessir o lan kendi Anti Demokratik zih • niyetlerine bir maske olarak kullanılmak istendiğini ve bu maksat ve gaye ile benim (söz de milletvekilimiz Ahmed Ali Çı narın Mecliste Yeşilovadaki biı kısım köylerde ahlat ve mısır koı çanından nıamül ekmek yediğine mütedair beyanatını yalanla inak için yapılan bir tahkikat e\ rakına partim adına imza attığı da dedi kodu yaptıklarını nıüşa hede etmem üzerine keyfiyetin ve istifamın hakiki sebeplerinin açıklanmasına lüzum gördüğüm den bu yazının gazetenizde neşrini rica ve istirham eylerim. 1 — Milletvekili Alımcd Çı nar tarafından iddia olunan Ye gıiovaya bağlı Horoz, Güney, Karaköy denücn köylerde nıısıı koçanı ve ahlat ekmeği yendiği tarafımdan da bilinen ve kabu; • edilen bir hakikattir. 2 — Burdur valiliğince hükümete sunulan ve radyo ile dc neşredilen raporda mevzubahis nuntakada mısır koçanımn öğütülüp yendiğine rasiapdığı bil -dirilmiş ve bu mıntakadaki bug day buhranı keyfiyeti valilikçe de kabul edilmiş bir keyfiyettir. 3 — Ahmed Ali Çınarın beya natuıı nazkeder mahiyette biı tahkikat yapıldığından malûma tim olmadığı gibi böyle bir tahkikata partim adına imza etti ■ ğim iddia ve dedikodusu da ta 1— ve kasten ııydurulmuy yalımdan ibarettir. 4 — Bunu iddia edenlerin böy le. biı tahkikat evrakını meyda jia koymalarını talep ederim. 5 — Ahmed Çınarın bildirdiği köylerde iddia oiunan açlık kev liyçti yalpız bu seneye münbâ -sır olmayıp öteden beri teker lür etmekte bulunmasına binaen bu mıııtakada buğday buhra unun önüne geçilmesi için hükû metin ne gibi tedbirler alması ve buhranın sebep ve illetlerine mütedair ve bizzat tarafımdan bir rapor yazılmış ve alâkalıların doğruyu bilmesi ve yaraya bir çare bulması için tanzim etti ğ.m bu raporumun takviyesi di simce ve mülâhazasile bu mınta kadaki ağır durumu benim gibi biieıı Burdur Hal kPartisi baş kanının da imzası alınmıştır. 6 — Partiden ve parti baş • î ‘'ılığından istifamın hakiki şe htbi ise Burdur Demokrat Par 1 ' idare, kurulumla bu’unan bir kısım eşhasın zihniyetleri ile k- ndi Demokrasi düşünceleri -mm «avri ka*41i tehf bulunduğu rı-' müsahade etmem üzerine bu rt’ınivetlerie mücadele etmek -trn iç? meslekim dahilinde calin mavi tercih edinimdir. ---------------C----------- SınJrg; Halkevinde içlûli neşriyat Kazamızın Bardakçı köy ünde J
Şoför ayni nakaratı onlara da okumuş, isterlerse ctobüsün üstüne binmelerini söylemiştir. On lar da binmişler, fakat üşüme -ğe başlamışlardır. Boş bir ta -but zanneden bu yolcular onu o tobüsün ön tarafına sürüp la -butu kendilerine siper yapnusji istedikleri bir sırada tabut için de bulunan yoleu başını t$but -tan çıkararak ( itmeyin düşe -rim!) diye bağırınca du yolou -
den Bursaya yelen gene bir kadın ye götürülmüş, tabut otobüsle iade tabuttan başsın kaldırdı ve. .
Jar dehşet içinde kalmışlar, (ev vah ölü dirildi) diye otobüs sür atle giderken kendilerini yere atmışlardır. Bunlardan birinin kolu, birinin de bacağı kırılmış tır. Lâkin şoförün bir şeyden haberi yoktur. Otobüsün üzerin de oynanan bu komediyi biç fark etmemiştir. Neden sonra yaralıları arkadan gelen başka bir o-tobüs getirince vaziyet anlaşıl • mış, mesele mahkemeye akset • miştir.
ve ha
--------O------—
rendi olum hah arinı veren Milletvekili!
Balıkesir, (Hususî) — Milletvekili Eminiddin Çeliköziin öldüğünü bildirir bir telgraf (Balıkesir • PoBtası) gazetesine gelmişti.
Biı haber ÇelikÖz ailesini arkadaşlarını büyük bir matem Vfimna garketmişti.
Bir müddet sonra bu işin bir smızlblik eseri olduğu anlaşılmış ynpılan aramada bizzat bu muzibin (Emiiniddin ÇelikÖz) olduğu anlaşılmıştır.
İzinsiz olarak iğne yapıyormuş
Balıkesir: (Hususî) — Anka ıa otelinde misafir hastalara i-zinşlz olarak iğne yapan (Seyfi Yal tuz) yakalanarak adalete tes Um edilmiştir.
18 MAZftJKAN
laseb&bfari
“Ufak tefek bazı hâdiseler karşısında büyük teessüre
hapılarai^ yuvalarınızı bozmaya teşebbüs eloıeyiniz.
Bundan akaşm riıı va
Bundan üç sene evvel bir akaşgn kocam bana döndü ve sükunetle:
— Mary, ben boşanmak istiyorum, dedi. Sayfiyedeki evimizde ve ocağın* önünde ınts’ud bir izdivacın mükemmel bir tablosunu tenkil etler bir vaziyette oturduğu muz «ırada onun bu ööüjü aoylomiş olduğuna bir türlü inanamıyorum. Eğer geçimsiz bir çift olsa i-dik ve yalnıd da ben bazı kadınların izdivaçlarından on sene sonra yaptıkları gibi
Kadını, tam zamanında, unutabilir. Çok geç olarak aklı ba§>na gelen herkes gibi bu, onun için de bir facia olabilir.
— Fakat onun bundan vazgeçeceğine na6il emin olabilirim? diye
mücad< İt tedricî surette, gu şehire gittim ve kıymet verdiğim W 4 r I <• - I I I •i gîzii? Atfotfd IHleıîn son mdlee’ine müttefikler ne zaman hücuma geçecekler? Inîelligencs Service susuyor — 2 I —
— Hiç .bir şey ifade etn. y n diğer kadın, John'un henüz istifade edip edemLyeccğini tjübheii nimetten ziyade bir haatalık arazından başka bir aey değildir. Siz o-nun kansı olduğunuz ve daima beraber bulunduğunuz için ihtimal ona diğer kadın kadar cazıueli gö-rünmüyousunuz. Aroma bu siz veya diğer kadın meselesi d^ğıl, izdivaç hayatunnıbir sırrının Lezahü rüdür. Eğer kocanız sizden ayrılır ve onunla evlenirse ayni akıbet bu defa unun başına gelecektir.
— Bu söylediklerinizi çok makul .buluyorum. Fakat bunu ona nasıl anlatabilirim?
— Bir aynlma tecrübesile... Go . cujclar yanınızda kalmak şartile kocanızın bir, iki ay sizden uzakta kalmasına müsaade ediniz. Bu ı şekilde zahiren sizden aynimış olmayacaktır.
Een onların bu teminatları üzerine itimad etmediğimi gösterir bir şekilde bakınca ikisi birden:
— Telâşlanmayınız Mary. Kocanız kendisine vermiş olduğunuz müddet gelmeden evvel geri dönmek istiyecektir, diyerek beni temin etmek istediler. Kendilerine teşekkür edip eve döndüm.
Kocamdan derhal ayninindik. Çünkü o, iki ev geçindirecek kadar kâfi derecede para kananmıyordu. Bu vaziyet karşısında benim de şehire gidip bir iş oulmam icabediyordu. Fakat benim kazandığım paranın her santimiaia hizmetçiye ye çocukların mekteb masrafına gideceğinin farkına vardık. Maamafîh bu projenin tatbiki ciheti kocama düşüyordu. Eğer diğer kadınla i’aşamak isterae fazla para kazanması icabediyordu.
Daha ilk başlangıçta benim Re-no seyahatimin parasını, beıı yokken tutacağı hizmetçinin aylığını ve avmkatm ücretini vermek mecburiyetinde kalacaktı.
Neticeyi beklemeğe karar verdik. Birbirimizden ayrı b’Jundu-ğumuz zaman esnasındaki alakalınız zahiren dostluk çerçevesinin dışında kalacaktı. Fakat bütün müşkilât b.6nim unun karısı vasfını üzerimde muhafaza eongmde idi. Bununla beraber çocukları Çabalarından uzaklaştırmakla ha T.t üzerime çalışmak mecburiyetini yüklüvorduv Ciraıok defalar idi ük oğluma baltasının ,bizi teı. edeceğini söyleyip anlatmakla eselli bulmuştum., Evl-ili^lmizuı ınes ud zamanlarında babasına vermiş olduğum muhabbeti bu defa .a bebeğe vermek suret.ile onu avutmuştum. Şimdi Jobn geceleri ve hafta sonlan
c Amerikan milleti kendi refahının Avrupa milletlerinin refahına bağlı bulunduğunu idrâk et mektedir. Eğer dört sene zarfın da eski ve yeni dünya arasmda-
ki işbirliği programı tahakkuk etmıyecek olursa büyük bir ha yal kırıklığına uğrayacağım. Bu sebeble İktisadî kalkınma programını mümkün olduğu ka dar kuvvetlendireceğiz.» Bun -dan sonra Iiarrimen İS lerin A nıerikan görüş noktasını çok ça bok kavradıkları için kendisini tebrik etmiştir.
Sorulan bir suale cevaben Harriman Amerikan yardımının yüzde yirmi nisbetinde ödünç ve yüzde 80 nisbetinde de bağışlamadan mürekkep olduğunu söylemiş fakat hakiki nesbetin A merikan hükümeti tarafından tesbit edileceğini bildirmiştir.
Harriman konuşmasına son verirken Amerikan hükümeti -nin hususî teşebbüsü destekledi ğtne işaret etmiş fakat yardım plânına iştirak eden memleket lerin arzu ettikleri İktisadî dokt rini seçmekte serbest oldukları nı da sözlerine ilâve etmiştir.
Bernadotte, devamlı bir barış için uzun zamana ihtiyaç olduğunu bildiriyor
Birleşmiş illetler, ıniilareLiMi m tulbâki için üniformalı 50 teşikîlât muhafızı gündemıeyi Ikaı-ar altıma ai
--------------------------------
f
kardeşinin anıma ima intikal ey-
Tam köyün meleri bir ağızdan Bulgarca:
<— Yaşasın Stalin ve tfiTi. Kahrolsun Türkler ve ler!» sesleri yükseldi. Ve bvna silâh sesleri takib etti. D*ha sonra odaya iki askerin girdiğim w etrafı aradıklarını hissettim. AMah bana acımıstı. Hiç birisi akıl edip de saman yığınım karıştırmadı. Takat bir aralık ahıra kadar geldiler ve birbirlerine: <— Herif şimdi kimhilir hangi * kâve kalmıştır. Fakat nnn yakalarsak öbürleri eibî Rîttsmîvo d!z-nıevîn tırnaklarmı - di- yorlardı. Sonra rıkm efttîî^r. Bn konuşmadan horsevî anV.mıs f’m. Sesler ve sesleri?. 7n^l-lı arkadaşlarım ölürken beni batır KÖY AHIRmDA GtZLENME O gün aç susuz, ahırda hareketsiz yattım. Akşam üzeri yukarıda odada sesler peyda oldu. Herhalde misafir gelmiştk Biraz sonra ahırın açık kapısından fkoy odasının ahırında kapı kanadı yoktu) bir şahsın beygir getirdiğini hissettim. îşte şimdi yakayı ele verrni.j-tim. öyle ya adam beygire saman verecek* benim bulunduğum taarf-teki yağından aldığı takdirde ban meydana çıkacaktım. Heyecandan kalbim duracak gibi idi. Oh’ °.ü-küı, bu tehlikeyi .de atlatmıştım. Herif samanı öbür taraftan alıp, beygire verdikten sonra ahırdan çıkmıştı. SAMAN YlG/NI İÇİNDEN DlRfa Kendi kendime gece yansın ı dar düşündüm b'rr plân ku^frım. Her ne bahasına olursa olsun bu-nıı tatbik etmeliydim. Tchli^^T* id' fakat burada ahırda mı 6l*\vim? Köyde sesler tamamen klikten sonra 9abahtanberi içinde ölii gibi yattığım saman yığınından çıktım. Etrafta eğer aradım, elimle her tarafı yokladım, bulamadım. Çıplak ata binip kaçmaktan başka çare yoktu. Gürültü j^apmadan hay vanın ipini çözdüm ve ahırdan çık mağa muvaffak oldum. Üzerine at ladım. Son süratle köyün hududu* na varmış ve beni bilmediğim ye* ıe götüren istikamete teveccüh et mistim. ÇIPLAK BEYGİRLE FİRAR Açlıktan da başım dönüyordu. Ne kadar gittim hatırlıyamıyorum bir başka köye ulaştım. Köyün ortasında mes’nleler yanıyor, raleı vc insan sesleri kayalarda akisler uyandırıyordu. Bıı sırada bir kurnazlık düşündüm ve beygirden inerek elbiselerimi çıkardım. YıPmz b:r iç pantolonum kalmıştı. Bu vaziyette köyün ortasına girdim. Il ni görenler deli görmüş gib’ kaçıyorlardı. Rolümü haşarınıştrm. Kendime yolda 15-20 kişi ts>»rf.*.d;m s olmuş bir Bulgar k MiıJı süsü vfcr-dim. Halime acıdılar. Yomek ve-hattâ kuzu eti verdiler. Rus askerleri daire şeklinde ortaya oturmuşlar, üç dört kadım (yarı çıplak) oynabyorinr. muttasıl içiyorlardı. Orada seyirci buhmanlar bir panbüon ve cakcb teinin ettikten sonra beni Rus ler1 ne takdim ederek vaziyeti httılar. Beni iatievab ettiler, esnada birisi yüzüme dikkat b ı katli bakarak:
(Sonu var)
S. Sjimjü Taölifitt
er-
Bu
t
SAYFA:6
filerhest
** *★ KürsA
arkada-olduğu emekli-
vermez
Bizim tasarı ne oldu?
Epi zamandanberi her vakit yekdlğerîmizi sorduğumuz ve beraber derd yandığı mız arkadaşlarım görünmediklerinden adeta merak ettim.
Üç aylıklarımızın sonuncu ayı olduğundun ve paraların suyunu çektiği ve ihtiyaçların azab ve ıztırab verdiği günlerimiz olduğundan birbirimizi soracak Iıalde olmadı ğımızı bildiğim halde yine merakımı yenemiyerek hem onları görmek hem de kandillerini tebrik etmek için Al tıyoldaki kahveye gittim baş ta nargilesini koruldatan ve derin, derin nefesler çeken küçüklük ve mekteb şım Barut Kemal halde bir kaç derdli lor oturuyorlardı.
Daha selâm verir
(Bizim tasan ne oldu) diye sordular. Yahu ben mebus muyum, Bakan mıyım cevabı nı verdim. Meğer o gün hep tasarımızı konuşuyorlar ve yağmur duasına çıkmış kurakta kalanlar gibi nafile tasarı duası yapıyorlarmış çün kü her kahveye giren arkadaştan tasanyı sordular. Kimi cin kuyusuna düştü, kimi Burhan Felek marjandiz kanununa bindirdiği için kör yola saplandı. Hasılı her birisi bu gibi bir fetva verdiğinden güldük, konuştuk. Be nim de hatırıma o sırada, çocuklukta birbirimizi aldattığımız şu masal geldi:
Kilit ne oldu? (Anahtar demektir).
Suya düştü. Su ne oldu ? inek içti.
İnek ne oldu? Dağa kaçtı.
Dağ ne oldu?
Yandı.
Külü ne oldu? Savruldu.
Galiba bizim tasarının külü de 949 ve belki bu gidişle yepı boruları öttiire, öttüre 950 senesine savruldu.
Öyle ya (Innennefsi mukad dema) yani evvelâ can, sonra canan kâşki öyle olsa biz sonrasına da razı olduk. Zira biliriz ki karın kardeşten ya kındır, can cihandan şirin-dinr. Bunlar hiç şaşmaz na-zariyelerdir. Bunlar dururken (Gafil olma akıbet yer yer seni) gibi efsuneleri kim okur, kim dinler. Her ne ise bizim masal hoşlanna giden arkadaşlar hep birden Allah askına bunu gazeteye gönder dediler ben de rica ve ısrarlarına dayanamıyarak sizi tasdi’ etmek mecburiyetinde kaldım. (Şunu da arzedeyim ki bu bir kaç yerden hâzineyi soyan salıibli emekliler i-.-in değil) maksadım, kimsesiz vc mağdur emeklilerle evlam ve ( ranıildir Allah on lara sabırlar inayet buyursun diyelim.
KızıKoprak. Ziver bey yokuşu 12 numarada e-m ali siivari yarbay
M. Tahir Akan
■>
Hitler nerede gizli ? ttajtarafı 4
Ru gölgede hareket) hakkında tam Malûmat elde edinilmesi gere-ften devlet yalniB AJmanyadır. Ne pgllUler ve ne çle Norveçliler bu sahada her hangi bir faaliyet g5s termemlşlerdir.
Hakikat!..«
Hakikuti halde, Şirleşik Arnikanın güney kutub bölgesi ordııeu, Orada bulunduğu tahinin edilen Mitlerin mdceini aramak, bulmak ve gerekirse karşılaşacağı silâhlı ıhukavemeti kırmak için yeter derecede silâhlı bulunmakta idi...
Amiral Byrd, Hitler ve grupıı-nun (Yeni Berchtesgadeni meydana çıktığı takdirde ümidsizce bir mukavemet göstereceklerini pek iyi tahmin ediyordu. Onun için tedarikli bulunmuştu...
★
1 Ocak 1947 tarihinde amiıal Byrd’în kumandası altında bulunan üç grupun hedeflerine vardıkları haberi alınır alınmaz amiral Byrd dahi derhal güney kutba ha reket etti. 27 Ocakta Hitlerin yerleştikleri yere vardı. Tam o sırada Pıne İBİand'daki uçakların Terra d’Ellsworth da bilinmiş topraklar keşfettiklerini öğrendi.
12 Şubat 1947 de .amiral Byrd çamurlu sulu göllerle muhat bir vahe keşfedildiğini bildirdi.
İS gün sonra amiral Byrd kuvvetleri yeni bir bölge keşfettikleri haberi alındı.
Adolf Mitlerin son melceone müttefikler ne zaman hiieııın edeceklerdir?
Her ne kadar garib görünürse de Führerin ortadan kayboluşundan bir sene sonra Hitlerin öldüğü ne dair olan inanç da değişmiş oldu... ,
Genel savcı Torey bile Nurep-berg mahkemesinde şu cümleyi sarfetmişti:
«— Hitlerin hayatta olması çok mümkündür!...r
Birleşik Amerikanın gizli istihbarat servisi sabık şefi William Heimlech Berlinde yapmış olduğu bir demeçte Hitlerin hayatta olduğunu söylemişti.
Heimlech, Hitlerin cesedinin hâ lâ bulunmadığını da ileri sürmüştü. SON
Yeni Sabah’ın
İL» FİYATLAR
t
İnci
>
>
»
20 —
CUMA 18/6794»
Tekel G. Müdürlüğü yânları
*I
I
Şartnameleri hergiin sözü geren şubede ve Ankara, İz -
M iktan
6 adet
3 azlet
i
21 —
21.12
20.70
95 —
Cinsi
Torna tezgâhı Freze tezgâhı
Tamamının M uhammen B. 54.000 L. 45.IHH) L.
yavrularınızın sıhhıt kaynağıdır
Adres: Zindan Kapı, Çoban Çeşme
JMo. Q Hâmil Bev
İstanbul
Bir Amerikan kadınına göre
(Baştarafı 4 üncüde) koca, bulup bulmadığım aklımdan ^oçmigtj. Çocukların hatıram için aile hayatını kırtnağı hiç bir zaman ciddî olarak düşünmemiştim. Mevzuu şimdi kendi şahnî noktai nazarıma göre mütalea ediyordum. Kocasız bir istikbal istemezdim. Başka birisile evlenmek de pek kolay olmıyacaktı.
C^Jbeli, zeki ve hür bir kadın olarak kendimi düşünüyordum.
Fakat çocuklar yetişinceye kadar hür olamıyacağımı ve ayni zamanda dünyanın cazibeli, zeki, bağımsız ve daha genç kadınlarla ödlü olduğunu derhal öğrendim.
Vakıa çalıştığım esnalarda cazibeli erkeklere rastladım. Onlar da beni güzel bulmuş olmakla beraber aklı başında olanların hepsi evli idiler. Bu heyecanlı karşılaşmalar bana derhal evlenmek imkânlarım vermişti. Fakat hiç bir zaman başka bir kadının yuvasını yıkmağı arzu etmedim. Şen bir dul kadının maceralarla dolu ve saklambaç oyununa benziyen hayatı da bana pek tadsız gelecekti.
Bir kocanın kıymetini takdir e-demedîğime kanaat getirdiğimden bu boşanmanın tahakkuk etmemesini sırf kendi menfaatim için arzu etmemeğe başladım.
En nihayet muhakeme kararile ayrılmamız zamanı geldiğinde buna ikimiz de baş vurmadık. Hakikaten John, doktorla hukukçunun söyledikleri veçhile birinci haftadan sonra geri gelmek istedi.
Eve döndüğiindenberi çok iyi bir koca ve baba olduğu gibi ben de ona iyi bir zevce olmağa çalıştım. Kocam da çocukları çok özlemişti. Eskiden onların küçük yaramazlıklarına bile tahammül edemediği halde şimdi hiç bir şeylerine kızmıyor, eğitim ve öğretimlerile yalandan alâkadar oluyordu.
Yeniden başlıyan hayatımız eskisinden daha mes’ud bir şekilde devam etmeğe başladı. Gelecek ilk bahara yine sayfiyeye gitmeğe ka rar verdik. Eminim ki yaşadığımız müddetçe orada hep beraber ve sonsuz bir saadet içinde kalacağız.
Bütün dünya kadınlarına en büyük nasihatim; ufak tefek hâdiseler karşısında teessüre kapılarak yuvalarınızı bozmağa katiyen teşebbüs etmeyiniz.
Bakkalla rınızdan Moihan aramanız n»f nfaatinız icabıdır.
Vapur İlânları
Beklenen vapurlar
TRİNS MİRİ»
İsveç vapur kumpanyası Helsinborg m/s GUNDA
20-22/Haziran/1948
İskenderiye, Londra, An-vers, Rotterdam, Bremen ve Hamburg için aktarmasız mal kabul eder, s/s H E R A
6-9/Tem m u z/194 8
STEVENSÖNLİNE
Şimalî Amerika muntazam hattı
m / s Elin Horn
16-17/Hfiziran/1948 Cenova ve Nevyork için mal kabul eder.
H. PAYKURİC
Y ugoliniya
Adriyatik limanlarına Yu goslav muntazam hattı s/s Solin 15-20/ Haziran /1948
Triyeste ve Rijekaya mal kabul eder.
GORTHON LİNE
İsveç kumpanyası Cenubî Amerika hattı m/s Ada Gorthon 20-25, Hazjran/948 bekleniyor. Cenubi Amerikaya mal kabu) eder.
Bütün tafsilât için Galata Eski yolcu salonu karşısın ? da Frank Han 3. cü kat^ 5 müracaat Tel: 44707/8 y
W
w
■
NEFİS
Hububat unlarını
Şeker Satışları
Türkiye Şeker Fabrikaları A.Ş. İstanbul Bürosundan
Görülen ihtiyacı karşılamak maksadile şeker satış ve teslimlerine cumartesi günleri Baker hanındaki büromuzla Çırağandaki depomuzda saat 16 ya kadar devam edileceği alâkalılar ve sayın müşterilerimize ilân olunur.
(8574)
Malzeme Ahm Şubesinden
Tamamının güvenme Parası İhale saati 4050 L. 10.20
3375 L. 11
1 — Yukarıda cins ve miktarı yazılı tezgâhlar kapalı zarf ıı-sulile satın alınacaktır.
2 — Eksiltme 6.7.948 sah günii hizalarında gösterilen saat lerde Kabataş genel müdürlük malzeme alım şubesindeki korniş yonda yapılacaktır.
3 mir başmüdürlüklerinde görülebilir.
4 — İsteklilerin miidiirlü fiyat teklif mektuplarını kanuni şartnamesinde yazılı-vesaikle güvenme parası makbuzu veya ban ka teminat mektubunu ihtiva edecek olan kapalı zarflarını eksiltme saatinden bir sa*at ev\eline kadar nıezkûr komisyon başkanlığına makbuz mukabilinde vermeleri lâzımdır.
5
Postada vukua gelecek gecikmeler kabul edilmez, <8683) İstanbul BorsaMnm 17/ G 948 lilyatları Londra Nevyork Paris Cenevre Brüksel Amsterdam Prag Stokholm Lizbon 11.3856 280,— 1.3OG0 66.38 6.3887 105.5468 5.60 77.8860 11.2495 Esham Ve Tahvilât ikramiyen % 5 038 • 941 Demiryolu 3 5 ikramiyen Birinci Millî Müdafaa. 6 Kalkınma 2 7 ikinci Tertip Millî Müdafaa % % Açıhş ve program. M. S. Ayarı. Müzik: Operet uvertürleri Haberler Müzik: Balet müzikleri (Fİ) Müzik: Çeşitli hafif mü-ö’’ Müzik: Türküler (PL> Kapanış.
Açılış ve program M. S. Ayan
Müzik: Karışık Şarkılar
7.29
7.30
7.30
7.45
8.00
8.20
8.45
9.00
12.29
12 30
12.30
13.00Haberler
13.15 Müzik: Radyo salon orİMst,
13.30 Öğle Gazetesi
1345 Müzik: Radyo salon Orkest 11.00
17.58
18.00
18.00
1.8.30
18.45
19.00
19.15
19.20
19.45
20.15
20.30
20.35
21.15
21.30
22.00
22.15
22.45
22.45
23.00
Kapanış.
Açılış ve program M. S. Ayarı
Müzik: Radyo dans OrkcM. Konuşma
Müzik: Şarkılar
Haberler
Geçmişte Bugün
Müzik • .
Müzik: Yurddan sesler Radyo Gazetesi Serbest Saat Müzik: înce Saz
Konuşma: Posta kutusu Müzik: Radyo salon Orke>t Konuşma: B. M. M. Saati Müzik: Dans müziği (P).) M. S. Ayan
Haberler • .•;♦***
Program ve kapanış.
Dr. İhsan Sami
*
imtiyaz sahibi:
A. CEMALEDDİN SARAÇOĞLU
Yaza işlerini fiilen idare eden; FATİN FUAD
Dizildiği yer «Yeni Sabah» mürettıbhanefi Basıldığı yer: «Gün Basımevi»
Kr.
JfiOO
500
400
300
250
ISO
Yeni Neşriyat
Kin'»eaEar ujazetcsi-nin tt nei »ayıt»* ç n kil
Kiracılar gazetesini.ı 8 inci sa yisi yine dolgun ve zengin mün dericatla çıkmıştır. îngilterede mesken dâvası nasıl haDediidi -Fransada çadır mahalleleri kuruluyor. Ev saiupleri kiracı çı karmak için yeni bir yol buldular, Necdet Rüştünün şiiri Iaıın arasındadır.
AV ve DENZ’in
18. inci sayısı çıktı
Avcutuğa, denizçiliğe ve balık çıhğa ait bir çok kıymetli yazılan ve resimleri ihtiva eden bu eayıda ayni zamanda zengin he dizelerden mürekkep bir piyan goııun kuponlannı bulacaksınız.
Hararetle tavsiye ederiz. ,
ELEimiÎM
İstanbul Elektrik Teknisyenle ri Demeği tarafından neşredil -mekte olan Elektrik adlı mecmu anın 15 inci sayısı zengin mün-dericatla çıkmıştır. Satış yeri: înkilâb KJtabevi, Ankura cad. Is tanbul.
I Öksürük Şurubu |
CkFiirük vc Nefes Darlığı, B Doğmaca ve Kızamık Öksii- g jükleri için pnk tesirli ilâçdır. I -5 1T^i*Vaq kıılHnnhilir (530
maktu olarak
>
>
»
>
Mütiıni
>
>
>
»
I
1
t
s
zf
-
Tefrika No, 66
J
Liiralık
p
>
>
x
X
X
X
1 )
2
5
i
bun
) *4% r-7
frımiiBt frıııhmrreııı îfL fi&or^aıHB~a>î||
c. s
23 Herkes kullanabilir.
/ ■■■
BSatılık Lokomob'.!
12 Atmosferlik, 120 — 150 beygir kuvvetinde "Lanz- marka Lokomobil ve Kondenseli makinesi az kullanılmış.- çalışır vaziyetle satılıktır.
1
Türkiye İş Bankası I
Küçük Cari Hesablar 25 Ağustos 1948 J Çekiliş in i n ikramiyeleri
1 (Ankarada Tasarruf Evleri Mahallesinde
iki katlı ve bodrumlu, 6 oda ( 3üJq, veranda, konforlu.)
1 ARSA:
bahçe içinde balkonlar
tam
«5
Gayet zarif işlenmiş
Yem gele ı
Altın SINGER
KROM ve ÇELIC C b saatleri
14 vt 18 âyar. açık ve kapaklı
İN® 5» S-rATURt
İstanbul — Eminönü 8
Ankara — Vagvnli karşısında
Yurd sokak No.2
(İstanbulda SuaâiyedeJ
5000 2000
1000
500
.14
25
25
150
X
2
X
X
200
100
50
20
Liralık
>
A
W
lirası olanlar bu çe-
Bankamızdaki hesabında en az 100 kilişe katılacaklardır. Her 500 lira için ayrı bir kura numarası .
-Henüz bankamızda hesab açtırmamış olanlar, sîzler de talihinizi deneniniz!
• »
I
SOLDAN SAĞA
Bakırköy Sulh Hukuk Yargıçlı-ğmdan: 947/171
Davacı Fatih Kız Taşında pazar y, 11 .okağıııda 18 numarada otu-iau Osman Kirişçi ile davalı Ba-k rköyiinde Cevizlik mahallesinde Niyazi hey sokağında 41 numarada oturan Teofîlos Kontoplosun .:a-yıan vc müştereken mutasarrıf o) duldan Bakırköyünde Cevizlik ma bfılk.ıinde eski zeytinlik baruthane vc yeni Ebüzziya sokağında es| ki 89 yeni 103 kapı numaralı arsa mr müşb-rekler arasında taksimi nnümkiin ise taksimi değilse satılarak bedelinin taksimi hakkında anlan izaleyi şuyu davası netice pinde gayrimenkulun hissedarlar a-rasında taksimi mümkün olmadığından satılmak suretile şuyuun izalesine 29/5/948 tarihindo temyizi kabil olmak üzere dâvâlının gıyabında karar verilmiştir. Dava b gösterilen adresde bulunmamış vc mahalli ikameti de meçhul kalmış vc duruşma sırasında da gerek tebligat vc gerekse giyab kararının ilan edilmek suretile yapılmış olduğundan gıyabında verilen bu İ7sl>-i şııyu kararının da ilânen yapılması zaruri görüldüğünden İlân tar”-:nd
Bir Tâme’nin bir de şimarık kızma söz geçir»emiy-n A kale nin yüzüne baktı. Bu bakın, lehdidlıâr b:r bakıştı. Bu bakış, çok tehlikeli ve korkunç bir bakıştı.
Faniyi hızla açtı. Hızla dışan çıktı ve hızla açtığı kapıyı yine hız la kanadı.
Gidiyordu: Fakat nereye?
Doğru deniz kenarına. Güneşi yutmak eevdasına kapılan şaşkın ku ğ n torbasına .
Time, sevgilisinin Ur daha dön-m< mek ilzere gitUğJne kanaat ge-tirnıişti. O da dışan fırladı. Saraya giderek Melik Kamerun’un hu-zıınına cıktı^ . . — Devletlim. dedJ. F tabı alan ednmı şimdi şehhden çıkarken gfir düm. Derlini arkasını güderseniz yahalammz. Denî® kıyışım doğru Muazzam Şark Ehcnesi Ka- ve fn Z- gittL Seyf-i Zülyezen, o zamana ım inr dtmz kenarına varmış, uçmak üzere bulunan kuşun torbasına binmişti. Şehir tarafından koca >ü- sü Veri ordusunun dörtnala geldiğini gördü. En önde bulunan Melik n erun’u görür görmez tanıdı korkmağa başladı.
Fakat delikanlının koH usu
la devanı etmedi. Çünkü kuş, güneşi yutmak arzusile birdenbire havalanarak dalgalı denizin üzerine Eıüzüluü.
Meli’-- Knm?run nnnsn- bir acı duyarak lıılor g'bi sürendi.
— Kaçtı! On" bir daha elde rdc-mlycceğim!.. Gitti, Nil Tar.lı’ gitti’..
şey? Oıjiıııo
S yf-1 Zülyezen. denizin karşı aa bîl.’ııde kuşun torbasından çıktı.
yh Ceyyad hazretlerinin yanma <4tı. $eyh Ç./yyad4 vltardanberf ha»-retln! ça muş gıl>> f evindî. Gene yiğiti gef-lıath bağrına bastı:
— Nasılsın evlâdım, »vi misin? Nil Tarihini bulabildin mi?
Seyf-i Zülyezen, boynunu bükmüş mahzun tavır takınmıştı. Euefle salladı:
— Muhterem nedeı ! Nil Tarihini nıayıp e’de edinceye kadar çekliğini Hikıiıtıiavı ’v” ben bilirim, bir de Ulu Tanrı bili) Evet, kitabı buldum. Ne vusık ki onu muhafaza etmeyi bilemedim.
Soma Tânıe'niıı oynadığı oyunu anlatıı ve diğer başından ge-çapcrl hikâye etli.
Şeyh Ccvyad. biç mûtcecslr olmadı ÇüıAü müteesBİ»- olduğu tak dıriln, evlâdı «ibı sevdiği gencin ümidini knacnğını biliyordu, k|s. tatlı tatlı gülü m siyerek kî:
— Oğlum Ulu Tanrının tutmak dilediği olayları açığa
nualt yasak olmasaydı, «ana bun-dan souru IbtışınâajB geçecekleril
Bilfi dedi
gizli vur-
Q’H) gelince söz söv lenıe; 7 — İnöminün imzaladığı bir muahede. Tersi mülk; 8 — Boyut, Sonuna (T) gelince er -1-ek ismi; 9 — Damarda dolaşır Kedinin ismi.
Aslan yiirekli
(Devamı var>
<
6
(
i (
i
b
EVVELKİ BULMACANIN HALLEDİLMİŞ ÇEKLİ
123 1*6789
]
e
e
Ta Y'ÂıR İTk! T °K
F.! S E! F‘!«] B O| R U
Ş A N İBİŞ] EİÇi i • ’M
1 ilsia r;fj K A
r!E »!A!D E|Tİ S? R|
1 iLİE İBİA Y .M!
13! A C'KıD ; A!Y A İK
1 |L AİN1® !RI 11 Z !£
İHI ıYİ I|M İKİN (T 1 LL