Cumurtesi 'W HAVRAM IM
ABONE fÖrkly®
JAOO
iflUrineJ Jjl « syhh ftoo
N
Bir Bıuı’gaır çetesi hududu ““geçerek biır. köyümüze saldırdı ‘—‘m i; 2------------------
İçrek \ apılac^k bir
\C Hıa^an ’u? Ctüzcl 've parlak vaid ve Hkırdıl^no ar-î’psmda daima böyle h&$in habi-batJer gizlidir. Esasen !5alk Parti-ti’iMn bötiln hüneri, çeyrek acırdır gitatrtdiği bütün c&nbazlık ve pe-seııdebazhk, hep bftyk kelime do-îup/armdan başka bâr şey n i idi? lujylij' memleketin efendisidir, cünı leşini tabyan vecizeleri sokaklarda boydan l»oya. sallandıran Lü par tî köylüyü bugünkü aç balo getirmiş ve onun alay eder gibi bir de, sen bütün memleketin efendisinin İnç bn eza duymamış idi. Şimdi se- 1 çimi HaJk Partisinin eline verecek ve bonra da, iyiniyetli hiç kimse-jun imraz ^Hffûy^’eği emniyetli bir usul tatbik ediyorum, diye bo~ Jorlenerek- Hayır, bu defa artık ı.e teernokratlar- ne memleket böy îe basit bir oyuna gelrniyeefktîr. Fecimler behemehal lft>’k Partini, tıin nüfuz ve dalayeral&.nnılan ma». fKûn olmalıdır ve e masuniyet yattı ız hükümet porgramında par3ak <üjnkJer halinde değil, atili terpi-nata veya onun kadar kuvvetli İker bangi diğer bir teminata bağ;fan-unalıdo Fakat Halk Partini «nüf-1 itleri ve kodamaıUarıı Türk mh-letiniu kendilerini sevmediğini, i-limad etmediğini çok yakm-clan bildiklerinden ciddi ve ha-lûhi bir millet iradesinin tazhüru-asla müsamaha edemezler. Ö-pıımüzdekl günlerde Parsların Maplanlann, Poroylann ve diğer înufrithrin chk umenlerde vc umu-Kıd heyette seçim kamın tasarısını fDeva?M Ba.S, Bü. de) ve (Krişıuo felâketi ile demekten H itîer yaşıyor!.. „ f'uhrcun Kurmay hegetile bü lıkh Kolombiyada olduğu bildiriliyor/... Banal.). 18 (A.A.) — (AFP.) «Hılh-j Kolombiyada mıdn?» (Dcvaın'ı ; ; 5; J öe İt < •f ■ 44 "*< rH'*- *■ *.**•"■■ . .’«.* • T**’ Silahh kuvvelerimizle yapılara çarpışmadan sonra ağn bir yarak bırakarak savuştular,, bir yurddaşımızda şehid oldu t an 1' uttıi n RukUu\ rı ((in flc o u uııcu kij ‘u )-ala j >;ışa: 18 t A. A. * — Bugün sabahın 2 sı ne doğru ITı kişi tah-
Bu7par MİcerU rfuden bir kansöğüt köyüne bir baskm nuş ve silâhlı kuvvetlerimizle gi-
grup
yap-
D)in * dilen biı Bulgar • « ierj ilçe-( riştîği çarpışmada ağır bir yaralı-mi2in hudııt »^ nnde bulunan KaJ (Devamı Sa. 3. Sü., 3 dej
Fihstmde mütareke yine ihlâl edildi
4
■)
Rodosta yapılacak toplantı, Arab-Yahudi Sulh Konferansıı mahiyetinde ohnıyacak
Kudüs: 18 (A.A.) — (Na -fen) — Nafen muhabiri, inanılır kaynaklara atfen sah geçeri mütarekenin YahucUlei' tarafından ciddî bir seki ide ihlâl e-dildiğmi bildirmektedh
Babiil—Vaad'dan yokın çıkan silâh Ve yiyecek yüklii 300 kam yondan müteşekkil biı kafile bat; şehre gelmiştir.
Telaviv: (A.Â.) — (AJp) —
Kont Bernadotte bu sabah ba sına bir demeçte bulunarak, Ro dosta yapılacak konferansın he bir yuvarlak masa ne de bil’ ha
nş konferansı olduğunu söyle -mistir .
Birleşmiş Milletler aracısı, ge lecek hafta Rodosa gidecek A rab ve Yahudi delegelerinin yal nız istişarî mahiyette dinlenilecekleri söylenmiş ve bu delegelerin hiç bir karar veremiyecçk lerini sözlerine ilâve etmiştir.
ile gitiLemrile geid
< t Meclisinfeshiveseçiminyenilenmes! • W \ " ■ < - ■ • f. ‘ • •’ | • • f • Sinan Tekelioğln da hükümetten emekli tasarısını biran evvel Meclise getirmesini istedi — Senihi yürütenle Hamdı yalman arasında kavgaya benzer bir hâdise cereyan etti - - - - - ------------------ - ------------ /* D. P. sözcüsü derili ki: “Matbuat kanunu hâlâ o korkunç halile ayaktadır. İktîsad düzenimiz bozuktun Memleket belli olmayan bir akıbete sürükleniyor., Hükümet bu akıbet karşısında tevekkülle neticeyi beklemekten başka bir iş yapmış değildin,.; Kabinenin progromı njîö 4höKu sdrıtu» ıfuu uuü Başbakan Haşan Saka diuı Bü yük Millet Meclisinde hükümetin aşağıdaki programını oj-’u -muştur: T Büyük Millet Meclisinin sayın üyeleri: Anayasa gereğince, tutacağı yolu ve siyasî görüşünü açıkla yarak oyunuzu istemek üzere hu zurunuza çıkmış, bulunan hıikû metiniz bir parti programına bağlı olduğunu gözönünde tutarak, başarmakla görevli bulunduğu işlerin, teferruatı üzerinde durmaksızın, ehemmiyetli ğöı -düğü memleket dâvalarını buzu runuzda belirtmeyi daha elveriş li bulmaktadır. iDcvamı Su , 3; Sü 5 Üe) . Ankara: 18 (Hususî) — Bü-yük Millet Meclisi bugün saat 15 de Ali Fuad Cebesoy’un başkanlığında toplanarak, yedi saat süren uzun, ve zaman zaman çok hararetli münakaşalardan sonra yeni Haşan Şaka kabinesine güven oyu vermiştir. Oya 348 milletvekili iştirak etmiş ve 40 muhalife karşı 30Ç oyla güven oyu almıştır. Oturum açıldığı zaman kürsüye gelen Başbakan Haşan Saka * f 0* • v ** * k . • e ı \ (Deramı o menle) r» • • - Programdan - Bazı mühim noktalar Veııiti Sttksu kafiftincKİmnı tasatymr ve hedefleri »e tOE>En fitir
* Dış siyaselmıiztle hiç bîr değişiklik olmtyacak.
* MlîIH Savunma ihittyaçhin her ihtiyacın üzerinde Mtuhnakta ı)e*
yam edilecek.
’ «Jftıı uğurda gerekirse milletimizin daha ağır fedakarlıklara tered-tlüdsiiz katlanacağından şiiblıe edilemez...»
1 Seçim kanunu tasarısı millet iradesinin iyiniyet sahibi bir kimsenin itiraz edenıryeceği bir emniyet içinde belirtilmesini bağlıyacaktır, altına alan devanı edi-
Truman’ın Ordumuza timad»
-------o------
“Türk O duşu, dünyanır bu karışık bölgesinde istikrarı temin edici bir (esir yapmaktadır,,
----o-----
İS’, (ülf y»* ?il
iı ıır ’ltoea&esi
Kayseri ve Erzincan-da da su baskımı oldu
Kayseri: 18 (^A.) — Yağap yağmurlardan hasıl olan >,kl
lar tutarında mark kalmıştır.
önümüzdeki iki ay zarfında üaAemeğiz...» ancak şahıs başına 6 dolar daha elde edebileceklerdir. Reform mu^çalişınâk vazifelerimizin başında gelir...» clbince, her şahıs pazarFgünü 40 eski mark verip 40 yeni mark alacaktır. Ayrıca 20 eski mark daha yabrıp iki ay zarfında 20 yeni maı k alabilecektir. Değiştirilecek paranın yekunu 60 markı aşmıya-caktır. 3 batı devletinin Almanya-da giriştikleri bu para reformu daha şümullüdür.
Bugün yayınlanan Fransız, İngiliz ve Amerikan müşterek iebli-flnc göre, bankalardaki tasarruf hcsablarile ticaret miiesseselerinin elindeki nakid mevcudu hakkında kararnameler de ilân edilecektir.
Batı bölgelerinde geçecek bu yeni paraya Deutsche Mark adı ve-fZtevarnı Sa. 5. Sü. 7 de)
«Okullarımızda Demokratik terbiyenin yerleşmecine ehemmiyet
* «f(ç ve dış âmillerin el verdiği nisbette iktisadi sıkıntıyı gidermiye
Balkan Trumun
VaşBigton: 18 «APj — Baş kan Ti uman, Türk ordusunun kendine güvenirliğini ve liyakatinin dünya için istikrar veriH bir unsur olduğunu beyan etmiş Ur • (lifcvanu Sa. 5. Sü. 1 de)
V •
Bulgaristandaki
Tttter neler çekiyor?
Rus eri suratını buruşturarak: wSakın sen Türk olmayasın, bu sabah kurşuna dizilenlerden?!,, dîye sordu
/î
Eulgaristandakl Komünist idare
«inde yaşıy^n ırktaşlarımızın ma- laj-ım ruz kaldığı hakririjk ve İşkenceleri dUğU ■ DUİÜu aijıklıg? ve bütün acılığlle rüld^ğü ân umiyey* duyurmeğe devam le bâra)
nutun açıklığı vç bütün ; ♦fkân unuyey» duyurmağfi fediyOntt.
Filkakika hun.dorç evvelki yazı-laj-ımızda Vidlnll Hüseyinin sürül . ve teyzesi ile kuzeninin öldü nü kamptan arkadaşları 1-„ beraber îki Rue erini boğmak CDbvmbv A*,. Sa,, ₺ dcjj
Bîr Türk
İŞÇİSİ
Mi Kg ra m terazi imaline muvaffak oldu
Dün matbaamıza bir genç müracaat etti. İsminin Aziz Demirci olduğunu söyliyen bu sanatkâr delikanlı hülâsattn şunları söyledi;
— Beu Sanat Okulu mezunuyum. Hassas terazi imâl ediyorum. Benim yaptığım bu teraziyi piyasaya arzedersem belki lâyık olduğu ehemmiyetle karşdaıınuya-caklar. Halbuki AvrupaJaıı gelen (Devamı) Su., 5; Sü., 3 de
Vali dün bir nikâh kıydı
----o. ■ ■■ ■ I
B e y <» 11 m $ yemi evle»!»!® dairesi cli^iıuı Uir«i»m)ge açLİc&n Tünelin üst başında, bir müddet* tenberi İstanbul Belediyesi tarafın dan ınga edilmekte olan, Beyoğlu ^Dtuarn.1 Sa . 3: SU., 2 de) 1 » ^TAKVİMDEN BİR YAPRAK Demokrasiye İmân Memleket ilk defa olarak tek partili rejimi bir tarafa bırakarak Demokra- siye meylettiği za- M . / manianla (Sep - tik) yani lıcr şeye lJ kolay kolay inamnıyan bir dostum: «Azizim, demişti, ben bütün bıı değişiklikleri muazzam bir lâf olarak kabul imliyorum .. Sen Demokrasi ile alay mı ediyorsun? Onu kabul ve tatbik etmek, onun ne demek olduğunu anlamak kolay mı?... Şalriıı dediği gibi... Bir müddet de sen oyalan!» l’zun seneler çok geniş bir hür. riyet muhitinde ysşahıış almaklığın tesiri midir, nedir? Ben bu CSeptik) zat gibi düşünmedim. Hayatın acı tecrübeleri beni aeı-lâmhracak, bana her şeyi tered-düdle karşıbyacak bir (Ruh baleti) verecek saıın ken hiç. de böyle olmadı. ’ * * ' • Ben memle.ketimliA Demokratik idareye intibak edeceğine inan-dnu; samimiyetle inandım. M Kalbı enberilerse inanmamaklığım doğru idi. Zira (MuUakiyet )i yıkıp yerine (Hürriyet) denilen idare ikame -j çdiıjjğ- zaman I (Hürriyet) in göl-_____________J gesi yoktu ve olamadı. (Meşrutiyet) in ise adından başka bir varlığı kalmamıştı. O halde memlekette Demokrasinin teessüsünü tereddüdsüz kabul otraeldiğimdeki âmil nedir? Bu ânüL halkda gördüğüm (intibah) dır. Millet de Demokrasiye, inanıyor; inanmasa boynunu teslimiyet lığa mâruz kalınca hakkını arıyor; inanmasa boynu teslimiyetle blikör; sesini çıkarmaz. jıtiraf etmeli ki Demokrasiyi ka bul tarihi ile bugün arasında büyük farklar olmuştur. Fakat bu fark bilhassa halk tabakası arasında kendini gösteriyor. Ilönüz bazı idaru muhitleri bunu hazııuNİememisIerdlr. Gazetelerde görüyoruz: verin kuymakaını «Ren Denıpbra-______________ _ 1 _ î---a— Falan I &1TO< > -
yeni sabah
19 TCAZmAN 048
TEFRİKA No. 10
OKUYUCU
DI¥OR
9 .
t
Yazan: C. R
Anhftam ElUDAf
çirip çıkanlar sayısız dene îugilizca gazetelerin hemen hepsi cek •kMart'ÇoktUı '
Daima Tllrklerl med ve onları çok sevdiğini söylerdi. Odasında ea boşta Sultan Vahdeddin efendi hazretleri olduğu halde Mustafa Kemâl paşa hazretlerile Talât, En ver. Cemal paşaların resimleri asılı idi. En zı.vade ittihadı lslâmın lüzumundan bahseder vö bıınuubta şa çıkaracak yegane olarak Ttirk milleti olduğunu söylerdi. Gün geç tikçe bız< dalıa ziyade açılıyordu/ Nihayet Hindistan Hilâlıahme-noıu İzmir cephesine bir hey‘et göndereceğini ve bu hey‘etin emrine bir milyon hra tahsis kılındığı ve hdâlıalımer heyetinde bulunan hasta bakıcılarının pek yüksek ailelerle mensup kimseler olduğunu ve bu vaziyeti sırf kuvayı milliye ye iltihaka imkân hasıl olması içindi yaptıklarını ve paranın da mümkün olduğa dakikada hemen ku-v j yı lu illi ye ye ve ri İçreğini söylerdi, Fakat lcğıüzier şüphe ettikleri için kendilerine ancak haftada iki bin Ingiliz lirası irsalâtdâ bulunul m ısma müsaame ettiklerini söyledi. Ve bu iki bin liranın Mustafa Kemâl paşaya ir-salâta tavassut etmekliğimi rica etti. O esnada An karaya gelmek üzere olduğum için duşiMidceğum ve bir yol bulursam keaöu®we Lhban keyfijvt edeceğimi söytedini; I Bir Liri giiu sonra bir gün e-vimden beoi bizzat ara ya rak Mus tafa pa$a hazretlerine gönderecek! bazı evrak olduğunu söylüyerek Ankara ya gidip gitmiyeceğimi sordu Bu sualden biraz kuşkulandığım için, henüz bir kararım olmadığı cevabını da verdim. Bir gün sonra bendenizi yemeğe davet etti, lir çoto ntubaüaselerden 6onra evvel ce Aknanya tarafından Hindistan propagandacı için tahsis olunmuş oldukça çok meblâğın Cenevrede andıklar derunuııda mahfuz bulun duğunu ve istenilen vakitte de bun form Mustafa Kemal paşa hazretlerine verileceğini söyledi. Fakat hır gün evvelki sualden şüpheye düştüğüm için ihtiyatkâr cevaplar verdim. O esnada erine bir hizmet Ç4 arıyordu. Derhal erimizde mülte çi vaziyette bulunan bir kadını ken dilerine verdim. Kadın bizce sadık bir kimse olduğa için harekâtını tetkik ediyordu.. Onun söylediğine nazaran ziyaretçilerin haddi hesabı yokmuş. Ve bu ziyaretlerin devam ettiği müddetlerde ne kendisi ve ne de kendisile beraber bulunan Nizameddin efendi kafiyen işitmez görünüyorlardı. Ve bilahere geceleyin geç vakit yazı maktaesüe ziyadesile meşgul uluvoriarmâs. Esasen kendisine /1 Demokrasiye imân (Baştarafı I incide) bi taujzrram. Boruda Donm^rattann köküao kibrit soyu ekeüjcğim.:* demiş Falan ye«n kaymaklat da cDeınok-ratiara şe-ker yokl» denm. Bilmem» hangi kaymakam Rtiuhailflerdrn hükümete işi d«*en otarsa güçlükler çıka-nyonnash Bmrlaır olabilir... Fakat bununla bu üaemlekette Demokrasi ola-Kmyacağma hükmetmek doğru değildir. Madem ki butgüıı bu hâdise ler gazetelere aksediyor' ve bunları. okuyanlar: «Allah, Allah! Batan neler oluyormuş! Bu adamlar deli ııû olmuşlar? Böyle söz söylenir mit Böyle muamele yapılır nu?» diyebiliyorlar. O halde bunu düşünduKeû. söylijen ve söyleten bir havama mevcudiyetini kabul etmek icabeder. Demokra'M mevouddur... BeHd dal» temelli yerleşmemiştir: belki livası kurumamıştır; belki penceresi, kapısı daha alıştırılmauııştır; fakat bina vardır. Çünkü millet bu binanın vücudünü istiyor. Dört kaymakamın nâ lâyık sö-»ü ile insanlara insanea yaşamak bakkı veren bir rejimden ümid ke Bilir mi* Yalnız bunu idaro Amirlerinin anlamaları icabetler. Valisinden e» ufak memuruna kadar hepsinin bu akıntıya karşı kürek çekilemi ycceğini takdir eylemeleri lâzımdır. Bu gibi aykırı sözler, havsala almaz tafrafruşluklarla mevki teinin eylemeği düşünmek Demokrasi ile idare edilen memleketlerde affolunmaz acemiliklerdir. MHtletde mevend olan Demokrasi imanının bu gibilerin de yüreklerinde yer etmesini temenui ederiz. Çünkü en elıemmiyetslz vaziyet lerde bile iman, insanları muvaffakiyete götüren en doğru en yalan ve eu eınin bir rehberdir. < i • ’ gelirdi, ve Tünkiyeye ait şimdiye kadar münteşir makalelerden mürekkep bir kolleksiyonu iıatta bunları işe yarar hazretlerine göndermek | Arkadaşım Nizameddin zamana kadar zügiirt denecek ka I dar parasız iken, müteaddid elbi seler yaptırmağa, başladı. Bulduk ları ev güzelce tefriş edildi. Herkese ziyadestle misafir perver görünüyorlardı. O zaman lâtanbulda pek sıkı olan Ingiliz caRUS şebeke si altında bunların evine böyle yüz lerce misafirin girip çıkması ve bahusus kendisi hilâfet komitesi azasından bulunduğu lıalde nazarı dikkati celbetmemiş bulunması şüb he okınacak şeflerdendi. BUhnssa kendisi tngilizlerin kendisini ve sanatı memuriyetini bildiklerini ve fakat arkasında -bir koca Hindistan olduğu için bir şey yapmadıklarını aövlüvordu. Halbuki o es v e nada cereyan eden İııgili7İ< rin hi Iâfet komitesine hiç ehemiyot vermedikleri görülüyordu. Binana* levh böyle serbestçe ve ınisaliı le-‘ rin çokluğu dolavısile adeta bir iç tinaa halini alan toplaşmalara karşı ve bilhassa evine bir çok kuleli i-dadisi efendileri girip çıkıyor, ve buna karşı Ingilizlerin lakayd kal ması beni düşündürüyordu. Hatta bil' gün bendehaoede konuşu yönken yukarda zikrohuıan iki bin liranın her hafta Ankanaya sevko-tunmakdansa burada sarf ve mali yelerinin müsait olmaması doiayı-fiile harekâtı milliyeye iştirak ede-miyen zabitan ve ailelerine verilmesinin daha muvafık olacağını söyledi. Ve mümkün ise bu zabitan ile şimdiye kadar gitmiş olanlar dâhi dahil olmak üzere bütün iştirak eden zabit ailelerinin isimlerini ve adreslerini bulmaklığımı söyledi. Bu teklif şüphelerimi tamamen takviye etti. Bunun üzerine evine gitmemeğe başladım. Bir gün Nizam eddin efendi niçin erine gitme diğimi sorduğu zaman her şeyi a-çıkça doktor Mustafa Beyden şüphe ettiğimi söyledim. Nizameddin efendi cevaben (Ben de şüphe etmeğe badadım. Fakat merak etme İngiliz casusu değil Alman ca susu) olacak dedi. Kendisile beraber bulunan Nizameddin efendinin böyle söylemesi bizi büsbütün en-■ dişeye düşürdü. Ankaraya hareketimden bir gün evvel ne otarsa olsun dedim. < Pa şa hazretlerine gönderileceğini söy lediği evrakı almak üzere evine gittim. Kendisine hakkındaki şüphelerim söylenince olacak ki. gayet soğuk bir tavır ile (Bana iti-,d etmıyen bir kimseye l>en de i-timad etmem) dedi. Bunun üzerine kendisine lâzım gelen cevabı ! verdim.
Ve bu vaziyette îstanbuldan ayrıldım. Anlcaraya geldiğim zaman şimdi • Adana* cebhesi erkânı-lıarb reisi bnlunan kaymakam Hay ri berie birlikte Mustafa Kemal ı paşa hazretlerine giderek keyfiyete kendilerine anlattım. Paşa hazretleri mes elenin ehemmiyete şa-jyan olmadıklarını söylediler.
• (Devamı ^arJ
Sebebiyatı da malûmdur. Yüzünü ze amber, sidik kesesinde gayri münhal emlâhın (cocretion) un -d atı tasalliibüudeu hasıl olur..
Yahya Bey, Avadise gözünü kır par ak fısladı:
— Yaman hekim be! Derya gibi malûmat sahibi. .
Artin çeneye devamda:
— Taş orada mevcud mu. değil tr/i bilinmez. Bazan hiç âlâm duymazsın, tabib de farkında olmazt Bnzan (ben burdayrm) diye bangır bangır bağırır.
Ne gibi agnattlrayım; Bedenin alt kısımlarına sıklet, gerginlik vo bunlara müterafık sızılar, sancılar inzimam eder ;ekseriya o dereceye varır ki sankim kebab şişinin a-teste kıpkızıl olması id hal kılın-mtş da derûrrî cazır da cazır ya« kcor. Yüzünüze güller torbalar* da (Contraetion). takabbüz hisse-; dilir. Sık sık işemek ihtiyacı gelir, ! esnayı tebevvülde vecaın şiddetin-! den duramazsın; kasab oyuna oynar gibi hora tepersin, idrar mflş-| krftâtla, damla damla çıkar; yahud i hiç çıkmaz, tıkaçla ttkanmış gibi l olur. Veyahud berdevamken ansı-| zm kesilip yarıda kalır. .> | Yahya Bey atıldı:
| — Yaşşa be hemşerim, aşkol*
| ₺un! Mlisteidliğine pardon...
| — Bulaşık suyu gibi bulanık-
1 lir. Terkos gibi tortuludur. Bu hal l (müçueuses) yâni muhatl maddi. | Ierin karışmasından mütevclliddlr, ) kan ve kötü koku İle müterafik dj olabilir.
— Ayıb değil, soracağım geliyor: Sen de bu İllete uğradın mil
vardır, ve diye paşa istiyordu, efendi o
Ekonomi Bakanlığının dikkat nazarına
Tüccar eliyle
nıııklu ve emsalinin deki isabet sizlikten halk müşteki, ancak .memnundur.
İstanbul, İzmir vo
rada okluğu gibi Mııtatynda-ki Yeril Af»IItır mağazasın» dan perakende satışa izin ve rîlınesinin İRtfimd Bakanlığın dan defada temenni etliğimiz halde lıaklı dileğimiz her nedense sanayi umum «nüdür lüğüne* tatminkâr olımyan nıektubla reddedilmekte ve Bakanın şahsına gönderdiğimiz yazılar Bakanca görülmediğine kanaat, getirilmektedir. Binaenaleyh Bakan da dilediğhniu menfi cevabin karşıladığı takdirde jübileden kurtulmak ve başka makamlara baş vurmak üzere muteber gazetenizle İkti-sad Bakanının nazarı dikkatinin çekilmesini rica eylerim. ‘ »• V
Ma lafçınla Saray mahallesinde 4 numarada Celâl Tuna
Vilâyetin dikkat nazarına
----o-----
Şeker karnesi için Muhtarların aldığı para
Nimet Sulusepken isimli bir oktıynctcmurdaii şu iki mektubu aldık:
Şehrin ban semtlerinde, şeker karnesi vermekte olan, muhtarlar bu karneleri halka verirken para almaktadırlar.
Hiç bir kanuni esasa is-nad ctıniyeu ve lıaikdan bir nevi keyfî vergi tahsili- demek otan bıı para alınma kay fiyetinin önüne geçilmesi lâzımdır. HJç kimsenin, mahal le muhtarı bile olsa, para ile şeker karnesi vermeğe hakkı yoktur. \’nr«a söylesinler de bilelim.»
Rıhtım yolundaki ârıza
«Rıhtan yolunun Tophaneye sapan kısmında aylardaiı-beri mevcııd olan bîr arıza bir türlü tamir edilememekte ve oradan geetnek mecbıı riyetînde olun bütün nakil \asitnlanm müşkül vaziyete sokmaktadır. Denizyolları i-daresiıûn önündeki viraj da, demir levhaIfrrla kaplı yolun bir kısmmda levhalar parça* lannuş ve altı demir çubuk ola a büyük bir çukur hasıl olmuştur.»
Belediyenin ve emniyet 6 mcı şııbe müdürlüğünün dikkat ııuzarlarmı çekeriz.
lıallıa pn-tevzliıı* bütün tüccar,
Anka-
l
*V1
Dekan seçimleri
>
/i}
*
Almanya tütün satışı nteseldsi
Türkiye Tütüncüler Birliği ye ni Vhşington Büyük Elçimiz Fe ridun Cemal Erkine müracaatta Alman piyasalarının tütünlerimi ze açılabilmesi için Amerikada resmî makamat nezdinde teşebbüslerde bulunmasını istemiştir.
< I > •
HER SABAH\
Ben onun yerinda olsaydım • M
i-<3ıü SuJka, ikioci kabhıö» ^niu programını okndu tddaiî güven -oyoıra Ziya Öktem Tıb; Kerim Erim Fen ve Mashar İpşiroğlu Edebiyad Fakültesi Dekanlığına seçildiler » nik Üniversite Fakültelerinde dün dekan seçimluri yapılmıştır. Teknik Üniversitelinin bütün Fakültelerindeki seçimlere göre, Mimarî Fakültesi Dekanlığına Mukbil Gökdoğan, yönetim ku -rulüna Said Kuran, Hâmid Dil-gan, Bonats, Makine Fakültesi Dekanlığına lhami CSvaoğlu, yö netim kumluna Hulki Bren, Sa lih Murad, Muhiddin Etingü, inşaat Fakültesi Dekanlığına Fe ridun Ansan, yönetim kuruluna ı Hamdi' Peynircioğlu, Ali Fuad Berknıan, Malik Sayar, Elektrik Fakültesi Dekanlığına da Muşta fa Santur, yönetim kuruluna îstanbul Üniversitesi ve Tele- Nâmi Serdaroğlu; Bödri Kara-fokuoğlu, Burhaneddin Sfizerar seçilmiştir. EMebiyat Fakültesi Dekanlığı na 16 reyle Mazhar İpşiroğlu yönetim kuruluna Ali Tanoğlu, Arif ManseJ, Abmed Ardol, Tıb Fakültesi Dekanlığına Ziya ök-ı ten, yönetim kuruluna Zeki Ze-| ren, Üveis Maskar, Muzaffer E-l sat, Muhittin Er el, Fen Fakülte si Dekanlığına da 20 reyle Prof. Kerim Erim, yönetim kuruluna Ali, Yar, Nâzım Terzioğlu ve Glaysberg getirilmişlerdir. Hukuk Fakültesinde de 26 ha ziranda seçim yapılacaktır. EKONOMİ: A D L İ Y E D E vapuru gitti --:---o----- Mat silyuya gideeek ^ftnur-da bir çok zevat ve Fahr- ddin. Kerim de buLunmak.! ıdar Esnaf Odasının garib kar ar ı r 1 Esiıaf Cemiyetleri ve esnafın vaki şikâyetleri üzerine Esnaf Odalarının lâğvı karan fiiliyat sahasına yaklaşmaktadır. Lâkin Esnaf Odası idare he-’ yeti dün toplanmış ve kendisini lâğvı beklenirken heyet oda için : daha elverişli bir kanun tasan sı(!j hazırlamak sevdasına düşmüştür. Yeni tasarıda sermaye mev -zuuna bakılmaksızın küçük tacir, hamal, otelci gibi hizmet er babları çırakları ve kalfaları ka nun mevzuuna alınmakta ve bulundukları odalara kayıt mecbu riyeti vazedilmektedir. Ayrica kayıt ve aidat miktar lannın tâyin ve tarızimile tatbiki 1 oda idare kuruluna bırakılmak ta ve aidat ödeme müddeti üç aydan ik? aya indirilmektedir. Toplantt neticesi bu tasarının alâkalı makama gönderilmesi karar altına alınmıştır. ■ -------o------- Hususî kitapçıların Başbakanlığı pro’estosıı Türk Editörler Birliği, Başbakanlık tarafından kitab kâğıdı hak kında alman yeni kararlan, hususî kitab basımını felce uğratacığı beyanile protesto etmişlerdir. Tro-tesırya mevzu teşkil eden madde, 730 K. sayılı koordinasyon kararırın üçüncü maddesidir. Buna göre 'neşrolunacak kitabın kâğıd tahsisine istihkak kesbedebilmesi için rfaideli ve öğretici» olması şarttır. Bu cihetin tesblti için de, neşrinden evvel müsveddelerin Basın Yayın Umura Müdürlüğünce tedkiki icab etmektedir. Editörler Birliği, bu halin demokrasi gaye ve prensiplerine aykırı olduğu kanaatindedir. I | . » *-» rO Komünistlikten sanık 56 kişinin duruşması Hükümet ve rejimi devirmek gayesile gizli komünist partisi kur nıaktan sanık 56 kişidc-n 36 sı mev kuf diğerleri de gayrimevkuf ola rak, mahkemeye sevkedilmüjlerdl. ikinci ağırceza mahkemesinde muhakemeleri devam eden sanıklardan bir kısmı evvelce tahliye edilmişti, dünkü celsede de 19 mev kuldan Ahmed Tezcanın da tahliye sine karar verilmiştir. Celse karar için 30 hazirana tâ-* İlk edilmiştir. ------o------ BELFDİYF t I Şehir Meclisinin dünkü toplantısı Şehir Genel Meclisi dün saat 15 de toplanmıştır* Geçen oturumun zabıt hulâsa sı okunduktan sonra Baırköy yol inşaasına tahsis edilen 80 bin liranın fuzuli yerlere harcan dığına dair verilen takrire bele diye reis muavini Said Koçak ce vab vererek böyle bir şeyin mev cud olmadığını söylemiştir. Bilâhare okunan Üniversite talebe Birliğinin teklifinde tekmiş şehir otobüslerinde üniversite talebelerinin tenzilâtla seya hat edebilmelerinin temini ve bi let ücretlerinin hiç olmazsa 10 kurusa indirilmesi ileri sürülü -yordu. Sadi Bekter ve Burhan Felek gençlerin bu isteğini des -teklemiş ve teklif makanun da mütalaası alınmak iizere büd-ce encümenine havale edilmiştir. Cağaloğlu Kvz Sanat Enstitüsünün sergisi Cağaolğu Akşam Kız Sanat o kulu öğrencileri tarafından ha -zırlanan elişleri sergisi, bugün saat 16 da merasimle açılacaktır. Kazı Yazan: S EH MED MUHTAR ALUS --------------47 —------------ i / Yoksa derin tahsilinden dolayı nu hepsini inceden inceye biliyorsa* - — Zanaatim, paşam; bileğimdeki altın bilezik, tıb fennidir. Ne deordum?.. Evet, idrarın dem ve bed rayiha ile karışıklığı da vâ-k’dır. ( alcula) ün yâni taşın mev-cııdluğunu felımetmek kolay: Madenden m&arul, hafif kıvrık son dayı daldır içeri, yokla.. — O fena havadis işte! — Korkma, cenabına Bönda tat* bikîne hicet görmem. Zira köy gö< rÜDOor, kdlavuz isleme®. Görün*» mez köy İçin şunu da BÖyüyeyim: Diyagnosttğl, yâni teşhisi (alaml* nöt) kondurmak, her babavığitln harcı değil. Eğer taşlar bıldırcın' saçması gibi pek ufaksa, m es ana fazla genişlemişse veya (deforme) olmuşsa, taşlar kan ve cerahati^ ihata edildiklerinden sondatun aerf bir maddeye temas ettiği hissedilmezse, acemi çaylak hekim şaşı, rır; abdal abdal bakraîp durur — Benimkini m al Cim demiştin, Oralara lüzum yok değil mi? — Evet efendim evet Bu dediklerim zatın hakkında değil, izaha* fım8 avdet edeyim! (Calcula) ü cayıl tâbirle prostat tümörü, Bb dik kavı ahtapotu Hem karıştırır, lar, hataya düşerler, Af tinin böyle derinlere dalışın-dan mağrur, ağzını açmayıp boyun;» dinliyeu Avndis, kendini tutamadı: — Öyle hımbıllan bizim profe sör Sülükçüyan sol cebinden çıkarır. önüne oturup 10 yıl ders verir a. Profesör, gu sakızları da çiğnemeğe haşladı: — Taş illetinin (cgü) yâni hâd ve keskin tezahüratında Isonde â demeur) ıtlak ettiğlmk daimî con-da. ;âni (mlsbar) ku'.lanınz. Mum fitiline benzer, nambuk ipliğinden mûrnul (bandelettes) 1er, türkeesri ince sargılarla sıkı rota bağlar, a-çağı yukarı kaymamasını temin e-ıleri2. Yı-hyacağızın o anda yüzü pancara dönmüştü *' — Aman etme! — Pire ısırır kadar acımaz. Masona i İh şimdilik ihtıyaa görnaco-rain. İzahatımın (detay) Jarı meyalımda şunları da arz »deyim: idrar zorluğunu (cystlk) yân! mesa-ne iltihabı da hasıl edebilir. Bil 20 inci asrın sayel pıedeniyetlndo hekimlik (slyans) ı dov adımlarile ilerledi, terakki etti t her derdin devasını buldu. Pakkal nasıl mut-bak lâzımları satar; kasab kıvır- cık karaman, sığır eti satar; zerzevatçı pırasa, lahana, pakla satar sa biz doktorlar da sıhhat satoo-ruz, hayat satooruz, can 6atooruz! Kavaf zad e, takatsiz takatsiz: — Lokman, dedi, biraz lâkırdıyı kes te icabına bak. Bir saattir veeâ’dan halim lıarab; su dökemiyorum Her tarafım dümbelek gi* bı gerildi, çathyacağım. . — O ciheti bana söylememiş i-dîn. Küçüğünü lılç ini edemoorsun? — Damlasını bile^., — O halde iş değişti. Demin beyan ettiğim (opinyon) üzerine ıs rar edemem. Şimdi, sonda lâzım gelecek, ve istimaline de vazifeten mecburum. YaAıya da el, ay sır bırakıverdiıKor İradan her tarafı titriyordu: — Meretten vazgeç alinsen! — Mümkünü yoktur. Tıb fenni BDÜvacehesinde (responsabl) olunun, nıee’ul olurum. Moslekda^la-ran duyarlar, ahvale vâkıf oluriar--*• derler kİ: (Bu ne cehalet, na kafasızlık, ne öküzlük. Nasıl doktorsun, ne biçim operatörsün? Montpellier'de tahsil edip doktora itft ettiğin, allyyülâlâ derece diploma aldığın düpedü- martavalmış. (Medsln) Fakültesinin arka kapısından çıkmışsın, Franksada lif Z-, İstanbul vapuru dün saat 12 de Batı Akdeniz aofertue çıkmış tır. Gidenler arasında Avusturya Elçisi Clenıens VıleLuer. Danimarka Elçisi İLesage De Fbn-tenay, Fransız Hava Ataşesi Ha len Des Isnards, Şükrü Kaya, Fuad Ağralı ve Prof. Fahreddin Kerim Gökay da bulunmaktadır. Fahreddiıı Kerim, hareketin -den evvel kendisile görüşen bit arkadaşımıza ezcüme ti silen hazır bulunacağı: Birincisi 4 temmuzda îsviçrede Lucer ne şehrinde toplanacak olan bev nelmilel akıl hıfzıslıası kongre sidir. Burada roportör olarak al kalîzm bir bünye hastalığı olup olmadığını ve Türkiyede meyve suları hakkında iki konferans vereceğim. İkincisi ise 9 Ağustosta îngi liz veliahdinin himayesi ve At-lee ile Edenin başkanlığında Londrada toplanacak' olan Beynelmilel muallimler kongresile sidir. Kuradada Türkiyede*ço -cuk cürümleri ve akıl bıfisıssıha si hakkındaki tetkiklerinin neti cesi olan iki konuşma yapaca -ğun» demiş ve seyahatinin bey-neemilel muallimler kongresile alâkalı olmadığını ilâve etmiş -tfr. İki kongre Türkiyeyi tem- ----------o--------- M 6 7 F te r>) k
Otobüs kazaları çoğalıyor
Evvelki gün Akaarayda oto -büs durağından hızla geçen şo -för Saidin idaresindeki 56 numa rah belediye otobüsü, bir başka otobüsten ineni Lûtfı Akbaba a-dında birisine çarpmış, Lûtfi a ğır surette yaralanarak Cerrah paşa hastahaııesine Hkakiırrlnus-
•* r • * tır. Şoförün önündeki otobüsün arkasında beklemesi icap eder -ken buna riayet etmediği anlaşı larak takibata gerilmiştir. i Diğer taraftan son günlerde şehir haricinde de otobüs, oto -mobil kazalan çoğahnışbr. Yüz lerce vatandaşın ölümüne veya sakat, alil kalmasına sebeb olan bu facialar hem bazı şoförlerin dikkatsizliğinden ve hem de.yol larımızm darlığından, kifayetsiz liginden ileri gelmektedir. Mem leket ölçüsünde bir ehemmiyeti olan bu meselenin' hâili yalnız belediyelere > bırak d manı ah ve bir motörlü nakil* vasitalarr kanun» yapılarak kazaları önliye -cek yeni, esaslı tedbirler alınma lıdırr
Afuanıele vergisi
Muamele vergisinin ham mad J^ye ircaı için sanayiciler tarafından yapılan teşebbüsler müs bet netice vermiş ve hususî bir komisyonca bu hususta bir ka nun tasarısı hazırlanmaya başlanmıştır.
havyar kesmişsin. N^lbandsın, ne b sin" |
Beriki yerinden kalkmağa dav-$ randı:
— Bir defa 100 numaraya gide-!$ ylrn, bir daha deneyim bari! P
— Buyur efendim! Tanı bu oda'h nır karşısındaki kapıdır/. £
Yahya Bey, yine beli bükilk,X abdesthaneye gitti. Ekşi suratla^ döndü: C
— Eski hamam, eski tas.. g Artin, giyile giyile siyah rengiS ağarmış alpaka caketini çıksrdı.S Yıkana yıkana kol yenleri asun-jj mis beyaz gömleğini giydi. Elleri-Â ne kolonya serpip kollarını sıva-v dı: a
— Müsaade et, muayeneme miV^ başeret edeyim. •>'
— Canımı acıtma, macitma yokM y- 1
— Ne münasebet!.. g
IşgüzaThk olsun vo âdet yerinip bulsun diye nabzı saydı; dile, bo ğaza, göz kapağının içine baktı sırtı, göğsü dinledi; üeerlerine pary rnağilo tik tik vurdu; Sbnra. öte^ tarafları da inceden inceye mua-^ yene etti:
— Marazın (kalkül) olduğu doğ§ rudur. Taş, (ben bundayım!) diyeS i erdeyse âvaz eeteeek. Fakat çok \ şükür kİ azmanı, ceviz gibisi, (kas*£ nltazet) e yâni fındık kırana şfcbîh âleti mahsusile kırılacak ' nev’i değildir. Şunu dn dertaıt.ır et-! tireyim: İdrarın ademi zııhnnı $ (üretr) yâni (ihlîD tâbir ettiğTmb? nıeera^n bevlln mUteaddld sebeb» lerle darlaşmasından mütevellidi olabilir. (Dexmw\ vur) i
H
yerni hülcnmtıte dilemekle beraber, ben ken* dİ hesabıma, ikinci Saka kabinemi-erin de birincisinden daha verimli iğler göreceğine inanmıyorum» Mu* hatif bir gazete yazarı olduğumdan doğih perşembenin gelişini çarsam baklan keettrebildîğlmlden ötfiriL I Eskiden teeritb# 'edilmişi yeniden
I şimdi Mjı te ?eyJ/ır olıryoA | yalnız Hade MMHh ddnw«
da.
Bu ikinci birinci dînden
pek farklı Jegol. Prograıu favktı oiıua>4uc.a f aaliyetin de değişik ol* miyarağııta s>ek alâ hütarmrolUûAOi-lia Bu* itibarla haddi i m 4> im'.yarık ben< Hayan Sakama yerinue Msay-dını ikinci kabinemin programını şiddeti* hülasa Mer ve trısuca der* duu«LL Sayın milletvekilin, «İlk kabinemde eizlers timden mostralar vermiş oftdnğnm için şöyle yapacağını, beyle edeı > ğim! diyecek değilim. Benf iş başında gördünüz, nasd çal» ?tâğ*mı artık ezbere biliyordunuz demektir. Sade şu kadarını; <^>vl;yevun kî, benim yerimde başka biri de olw yapacağı şey benim yapacağımdan farklı olmayacaktır. Zira Meclisten emir. Halk Partûd g^nel divânından talimat ve ( dire.kütler devam ettikçe memleketi başka türlü idare yalnız ben değik sîzler dairi ata»* em kanşhyahilirsinîz.
«Gelelim lldEtaad alan1 er a aziz ar*-kadaştar,
< Bra «NÜıirbaz değilim ki yutanca süren bozuk ve c&büâne «ir i-dare tarzının olum ü
Eğitime dokuna-
ir
Bu çıplak hak;h-:tier ortada rap <1 m narken, Sakanın rinde olsaydım. i*te ben böyle nuşrrr, programını bu şekilde lasa ederdim ve galiba ilk defa olmak üzere nıııhatablarım da: • — Babanın dün mü açık Başbakanı!... d tiye-ko-hü- canına rahmet gör-ve dobra konuşan derlerdi» FIRKACI ■ -X T-AI^VİM HAZİRAN — 1364 Rumi iilozıran 6 1348 Cumartesi * il 1367 Hicri Şaban 11 &uei Hızır 45 - AY 6 - Gün 171 Ua-iütler Güneş Öğle İkindi Akşam Yatsı hnaâlc Vasati S. 5 4 17 20 22 3 Etrarl D. 2? 15 16 44 47 09 s. 8 4 8 12 •>
W
6
T>:
43
32
33
04
• 1
7
idareci
2
19 HAZİRAN 948
SAYFA: 3
>
İngiliz hükûme- ? tinden yardım S istendi
Londra, 18 (AP.) — EsM | Başbakan Winston Obur- 1 chilTin başkanlığında bulu- > nan ve Avam kamarası âza- > sından mürekkeb olan 20 ki- J şilik bir heyet dün Başbakan. ( Attlee’yi ziyaret ederek, Av-rupa Birliği için hazırlanan S esasları kendisine vermişler r ve bu esasların tahakkuk ede | bilmesi için tngiliz hübûnıo- 2 tinin de yardımını istemiş- < lerdir. Bunlar, Lahey konfe- 3 Iransında Avrupa Birliğinin < temini için tesbit edilen baş 5 lıca esaslardır ki bu arada J Birliğin plânların) hazırla- | mak üzere bir mümessiller | meclisi teşkil de vardır. < Birbııçuk saat süren bu gö-ilişmede Dışişleri Bakanı Be- ' vin de bulunmuş ve toplantı > sonunda bir resmî tebliğ neş- C redilm iştir. Ş?
Bu tebliğde şöyle denilmek C tedir: 5
j Başbakan, Avrupa Ririî- C ği îein sarfedilmeye başlanan S gavTetlere İngiltere Krallığı \ hükümetinin gösterdiği teş- / vık ve yardımı belirtmiş ve { Îbu birliğin tahakkuku ve bil S hassa bir meclisin tevekkülü # için ileri sürülen esasları l:ed- » kik edeep^îni Dışişleri Baku- f nı île birlikte vâdetmiştir.»
Bir hava faciası
13
----o-----
Elektrik direğine çarpan uçak yasuiîM 43 kişi öJdrli
Mount Carmel, Amerika.
(AP.) — içinde 39 yolcu ve 4 kafilik mürettebatın -bulunduğu DC —6 tipi büyük bir tayyare, motorıi a-lev aldığı için mecburen yere in-; inekteyken 60.000 voltluk cereyan; taşıyan bir elektrik direğine çar[ -mış ve alevler içinde yanarak par çalanım ştır.
Kaza neticesinde 41 kişi ölmu ■ tür. ölenler arasında Amerika m o ' meşhur tiyatro simalarından Ea 1 Carroll, film komedi artisft Jac'k! Oakîe’nin eski karısı Antia Oalde vr Earl Carroll’un Hollywood’dakı; t’Vatrosunun artistlerinden Bnryl1 Wallace de vardır. 1
Tayyare San Diego’dan Nevyor-tzı gidiyordu. Geçen sene DC--6 tipi tayyarelerden biri Utah'da biri de New Mexico’da kazaya uğramış. bunun üzerine bu tayyareler seferden kaldırılmıştı. DC -6 ların tekrar sefere başlamalarına bu senenin 15 martında yeniden i-zir» verilmişti.
Mount Carmel (Pennsylvania • * kilometre kadar ileride vukubuları hu kazayı görenlerden biri şöyle r.nl»4 ’ vor:
P aralık başımı yukarı kaldırın ) »m; havada büyük bir infilâk gördüm. Bir alev küresi içinden etrafa bir takım insan viicud-lan ve maden parçaları fırlıyordu. Tayyare sonra yere düştü ve alevler 30 metre yüksekliğe kadar çıktı.
Jhn Mazaryk ölmeden önce ne söylemişti?
Nevyork, 18 (A.A.) — (Afp): Eski Çekoslovakya Dışişleri Batanı Jan Mazaryk, bir sene evvel, »İmdi açıklandığına göre, şunları söylemiştir:
Bir adamın kafasını topuzla ez dikten sonra onu pencereden atmak, sonra da intihar ettiğini bildirmekten daha kolay ne var dır?
"Dün akşam bir radyofonik mü lfikat esnasında Amerikalı ynrbay JacV Roban, bir sene evvri do.ıtu Mazaryk'in kendisine yukarıdaki »özleri söylediğini açıklamıştır, fto tıan’a göre Mazaryk, şunları .1 ■ j etmiştir:
Bu takdirde ortakla bu cinay iı lçüyen’f-ıden başka şahîdler bulun çaktır. Hainler memlek
ua
gününü yaşamış olacak
nuy:
Um olıırLn oğlu son tır< _lOİÇ(fte hâ Tlıomag Mazarvk'M Tahmine göre Ruslar bunu demir perdeyi kaldırarak mkemleetlerinin kapılarını açmasından korktukları için istemiyorlar Şikago, 18 (A.A.) - (Usi») ? Birleşmiş MiHetler teşkilatı atom enerjisi komisyonundaki Amerikan delegesi Frcdrick Osborn bugün turada yaptığı bir demeçte şöyle demiştir: Sovyetler Birliğinin atom enerjisini milletlerarası tesirli bir kon-tvola koymak için yapılan gayret-lcr: nasıl engellemiş oldukları, a-tom enerjisi komisyonunun tutamaklarından açıkça anlaşılmaktadır. Atom enerplsinin tesirli bir milletlerarası kontrola tâbi tutulması için yapılan gayretlere Sovyetler Birliğinin ne sebeble iştirak etmek istemediklerini bilmiyoruz. Ancalc tahminimize göre Ruslar, çoğunluk tarafından kabul edilecek muayyen bir plânın demir perdeyi kal cırarak memleketlerinin kapılarını armasından korktukları için bu şekilde hareket etmektedirler. Tesirli bir teftiş sistemi her tiİr lü ihtilâllere karşı korunma imkânlarını göz önünde tutmak suretîlo ar om enerjin n in milletlerarası bir kontrola tâbi tutulması yolunda çoğunlukla hazırlanan plân iki sone zarfında 200 toplantı yapmak suretile meydana gelmiştir Bunun pek kolay bir iş olmadığını takdir etmek zor değildir. Bu arada Rus- Vali dün nikâh kıydı (Baştarafı l incide) Evlenme dairesi, dün saat 17 do merasimle açılmıştır. Açılış merasimine; seçkin bir dâ vetli kitlesi meyanında. Emniyet Müdürü İsmail Hakkı, Belediye Re is ve muavinleri, C. H. P. erkânı ve- basnmncnsubTarı iştirak etmiştir. Vali Lütfi Kııdar; bu afSta-tK vetlilere kısa bir hitabede bulunarak ezcümle şunları söylemiştir «— îstanbulda en çok evlenme Beyoğlu dairesinde yapılmaktadır.• Meselâ: 1947 senesinde İstanbul şehrindeki 9406 evlenmenin. 2974 i) bu "dairede yapılmıştır. Biliyorsu-ruz ki Beyoğlu Belediye şubesindeki evlenmelerde daima büyüle davetli kitlesi hazır bulunduğu hal de. binada evlenme dairesi olarak ayırabildiğimiz yer çok dardı. Mev cud salon ve koridr davetlileri almıyor; mes’ııd bir tören olması lâzım gelen evlenmeler, bu gayri mü said verde. sıkıntılı bir hal alıyordu. Bu vüzden mensubları ve dostlun çok olan bazı aileler, evlâdla-rının evlenme törenine istedikleri k dar kimse davet edememek mec-tıırivetinde kalarak üzülüyorlardı. İstanbul Belediyesi, medenî nikâh için medenî hir evlenme daireai vü cüda eetirmekle halka hizmet etnik olduğundan dolayı sevine ve bahtiyarlık duymaktadır. Bu yeni binanın sakafı altında hayatlarını birleştirecek çiftlere ebedî saa-d( tler temenni ederim. Her gün birçok evlenme .törenine sahne olmak suretile şehrimize ve memle- Batı Hind filonu ★ Bermude: — Batı Hind fi loşuna mensub bir tngiliz gemi si, karışıklıkların meydana gel diği Ingiliz Guyanına gitmek ve âsayişin muhafazası hususunda sivil makamlara yardımda bu lunmak üzere dün gece ânî ota rak Bermud’dan ayrılmıştır. (A.A.) Y akalunau Nazi Naziliği temizle mu 1 A- Münih: J me mahkemesi tarafından İ hakeme edilmek üzere Dachaı* I kampında mahbusken kaçan. i ve sonradan gıyabında 10 sene | iş mükellefiyetine mahkûm edı ? len Fritz Kuhn, dün burada ya z kalanmıştır. (A?) J Amerikaya kabul edilecek. 1 muhacirler İde Vaşington: — önümüzde ki iki sene zarfında Anıerikaya 205.000 muhacir kabulü iıakknı daki kanun tasarısı üzerinde dün ayan ve nıemessilier mecll si âzasından mürekkep bir ko • misyonca anlaşmaya varılmış V _____________________ lar engelleme siyasetlerine durmadan devam etmişlerdin Atom enerjisi komisyonunda.ço ğunlukla hazırlanmış olan bu plâ-nın Birleşik Amerikaya bir inhisar hakkı vereceği yolundaki Rus iddiaları, diğer delegeleri ikna e-domemiştir. Zira bu plân, bütün memleketlerde atom kaynaklarına sahih telâkki edilecek milletlerarası bir otoritenin kurulması leh’.n-dedir. Atom enerjisinin milletlerarası kontrola tâbi tutulması için Sov-yetlerin de işbirliği gerekli olmakla beraber, milletlerarası diğer sabalarda çok şükür iş böyle değildir. Diğer meselelerin bir çoğuna Sovyetlerin işbirliği olmaksızın hiç aeğilse kısmî bir hal çaresi bulmak mümkündür. Bu suretle Sovyet ol-mıyan âlemde günden güne daha sıkı bir birlik meydana gelmektedir. Tecavüze mâni olmak istiyen Bir Ieşik Amerika ile diğer milletler bu isteklerinde azim gösterdikleri tekdirde, Sovyet dalgasının geri püskürtüleceğine inanmak icab eder. Ruslara karşı kapı daima a-çıktır. Fakat bu kapı bu lâflara değil, fiiliyata açıktır. Atom meselesi buna en önemli misallerden bi ridir. Bulgarların yeni bir dostluk (!) tezahürü (Baştarafı I incide) yi topraklarımızda bırakarak sa-vuşmuştur. Baskın sırasında yaralanan bir yurddaşımız da sonradan ölmüştür. Lalapaşa: 18 (A.A.) — Dün gece ilçemizin hudut üzerindeki Kalkansöğüt köyüne bir Bulgar çetesi tarafından yapılan baskında ır yaralı olarak ele geçirilen çe ~ ' -----Ur. Yapılan tahkikat baskına iştirak eden çeteci sayısının elli ile altmış arasında olduğunu göstermektedir. Ve buna rağmen bir de nota Ankara: 18 (Hususî) — Bulga-ristanın hükümetimize yeni bir no ta vermiş olduğu söylenmektedir. Bulgar hükümeti bu notasında son zamanlarda Bulgaristandaki konsolosluklarımız hakkında almış ol duşumuz kararlar ve Dışişleri Bakanı Necmeddin Sadak’ın Sivas nutku hakkındaki görüşlerini bildirmektedir. (1 bete hatırlı ve kutlu olmasını dili-yerek yeni Beyoğlu Evlenme dairesin- açıyorum.» Bundan sonra; Vali, kordelâyı kesmiş ve dâvetliler nikâh salonuna alınmışlardır, iki gün önce nişe ulanmış bulunan Tûtkân Batur ile Muzaffer Akyüzün nikâhları da Vak Lütfi Kırdar tarafından kıyılmıştır. Misafirler izaz ve ikram edilmişler: merasim geç vakit nihayete ermiştir. —I ■ , , , tır. Hazırlanan yeni tasarı ya -kında ve iki meclise sevk edile çektir. Tasarıda bu muhacirlerden yüzde 40 inin, yabancı bir mera leket tarafından ilhak edilen yerlerden kaçmış kimseler ol ması lüzumu işaret edilmekt ve bununla Litvanya, Letonya, Es tonya ve Doğu Lehistan rnuha cirleri kasdedilmektedir. (AP) Dâhi çocuk ı)r Londra: — Dün gece Har ı/ngay açık hava tiyatrosunda verilen konseri on yaşındaki I-talyau orkestra şefi Peirino Ganıba idare etmiş ve 10 bin ki şilik bir kalabalık bu dâhi çocu ğu hayranlıkla seyretmişlerdir. Gamba’ıun idare ettiği Livcr pool Filârmoni Orkestrası bu konserde Mozart, Scbert, Vag ner ve Beethoven’in eserlerini çalışmıştır. (AP) Sicllyaya giden filo ★ oma: "Midvay» — Tipinde bir uçak gemisi refakatinde beş muhrip olduğu halde dün Sicil defa oyuna gelmiyeceğiz I ("Başmakaleden devam) 1 millet için değil, Halk Partisinin I zayıf elemanlarının tekrar intihabını sağlamak üzere emniyet bağı® lıyacak bir şekile sokulması için neler yapacaklarını bilfiil göreceğiz. Tekrar seçilemiyeceklerine e-min olunlar —kİ, bunlar hayli kalabalıktır— Mecliste kükriyecek-ier, Demokrasiye bağlılıklarından dem vuracaklar, fakat sandık basını da dürüst ellere ve tarafsız kimselere bırakmamak için ne kadar manevra varsa yapacaklardır. Halk Partisiuin dili ile sözü a-rasında dalma, çoyrek asırdır, bu ayrılık devam edip gitmiştir. ★ Seçim kanunu yanında kabine programı bir de matbuat kanununa dokunuyor. Burada da tatlı söz ler arasına, fikir hürriyetini kıskıvrak bağlıyacak hükümler de sıkıştırılmış bulunuyor. Bu bahiste de bütün gazeteler ve umumî efkâr azami uyanık bulunmak zaruretindedir. Çünkü programda deniyor ki: «Anayasa hükümleri 1-çiııde tenkid hakkı tanınacak fakat ferdin şeref ve haysiyetini koruyan bir şekil aranacak.» Eğer faşist Italyadan terceme edilerek, Pekerin hükümlerini daha da ağırlaştırdığı şimdiki kanunda ferdin şeref ve haysiyeti denilen şeyi koruyamıyor da daha şiddetli ve kuvvetli mâniler aranacak ise Demokrasi gelişmemizin letafetine bütün cihan hayran kalacaktır. Ferdin şeref ve haysiyeti denilen şey bazı ınürtekiblerin suiistimalleri hakkında bile kalem yürütülmesine imkân vermiyen bugünkü mevzuatın da ötesine varmak ise bundan sonra memlekette Ilalk Partili IıeF hangi bir Bakan veya milletvekilinin hiç bir yolsuzluk veya suiistimali bahis mevzuu e-dilemiyecek demektir. Yürürlükte olan matbuat kanununa rağmen son buğday ihracı meselesine benzer bazı yolsuzlukların gazete sütunlarına aksedebilmiş olması mı hükümeti bu bahiste daha uyanık davranmağa ve çıkabilecek yeni meseleleri örtbas etmeğe sevket-miştir? Biz bu bahislere tekrar döneceğiz ve matbuat kanununun değiştirilmesini istiyeceğlz, hattâ tamanıile kaldırılmasını bile amma hürriyete şal örtmek istiyen Nllıad Erimin düşündüğü istikamette değil... A. Cemaleddiıı Saraçoğlu Ingilterenin Amerikadan aldığı tütünler Londra, 18 (A.A.) — (Afp) : Ticaret Bakanı Harold Wilson beyanatta bulunarak ezcümle demiştir ki: Birleşik Amerikadan aldığımız tütün mikdarının kısılması dolayı-sile Ingilterede kendini hissettiren tütün sıkıntısı, Marshall plânı gereğince Amerikadan yapılan şevki yat» rağmen birkaç sene daha devam edecektir. Tütün istihlâki henüz çok yüksektir. Hükümet sırf tütün içenleri memnun etmek için dolar açığını arttırmanın doğru olmiyacağı kanaatindedir.» Kayseri ve Erzincan-da da su baskım oldu (tsaştarafı 1 incide) Erzincan: 18 (A.A.) — Dün saat 18 de şehre ve civarındaki dağlara sağnak halinde sürekli yağmurlar yağmış ve Vaskirt deresinden senelerdenberi görülmemiş derecede şiddetli seller akmıştır. Vas kirt köyü yakınlarına yapılmış o- Ticaret Daire ün ün enteresan haberleri! ________________________________________________________________________J ya Augusta limanına gelmiştir. Filo bir kaç gün bu limanda kalacaktır. (A.A.) Ingiliz • Rus film mübadelesi dr Londra: si başkam Harold Vilson Ingil tere ile Rusyanuı tilm mübade leşi hususunda hazırlık müzakereleri yanmış olduklarını dün akşam açıklamıştır. Vilson, lngilizleri yaşayış tar zuu gösteren filmler Rusyaya gönderilebllinirse, bunun çok kıymotli bir şey olacağını beyan etmiştir. Harold Vilson, bu beyanatı Ingiliz — Amerikan sinema an laşmasma dair yapılan mtlzake reler esnasında yapmıştır. (AP) Fas askerleri dt Paris: — Kazablanka'yı ispanya üzerinden Parise bağlı yan "Fas Ekspresi »adındaki ilk tren 60 saatlik bir yol katettik ten sonra dün akşam Parise gel miştir, (AP) (Baştarafı 1 incide) I Dış Politikamız I Aziz arkadaşlar: 1 ikinci cihan harbinin sona er-mesile uzun vo karanlık bir sü -i’ünceme devresine girmiş bulu -nan dünya ufuklarında herhangi bir iyileşme alâmeti henüz be lirraemiştir. Milletlerarası münâ sebetlerin bir ahlâk ve adalet ni zamı içinde gelişebilmesini sağ-lıyacak ve insanlığın daha kötü âkibetlere düşmesini önliyecek başlıca çare olarak, Birleşmiş Milletlere inanımız, bugünün şartları ne olursa olsun devam etmektedir. Türkiye Cumhuriyeti hükû -metinin dış siyasetinin değişmi-yeceğini bu vesile ile bir kerre daha teyid etmek isteriz. Millî Müdafaa Masrafları ikinci cihan harbinin ilk yılıu dan itibaren müştereken insan lık ideali uğrunda Türk milleti nin katlandığı ve bugün de hür riyet ve istiklâl uğrunda hâlâ katlanmakta bulunduğu fedakâr lıkların ne derece ağır olduğunu bilmeyen kalmamıştır. Sekiz yıl I dır. devlet büdcesinin yarısına yakın, hattâ zaman zaman yarı sından fazlası vatan müdafaasına ayrılmaktadır. Bu bakımdan, durum, harb esnasında olduğun dan aslâ daha müsait değildir. Bilâkis, bu masrafların uzun yıl lar arasız devam etmiş olması, millî ekonomi üzerinde gitgide ağırlaşan bir baskı yapmakta -dır. Fakat, hükümetiniz, şimdiye kadar olduğu gibi bundan sonra da Millî Savunma ihtiyaç larını her ihtiyacın üstünde tu -tacaktır. Zira, ülke bütünlüğü -müzün ve bağımsız devlet haysi yetimizin başlıca temelini bun -da görmekteyiz. Bu uğurda, ge rekirse, milletimizin daha ağır fedakârlıklara tereddütsüz katlanacağından şüphe edilemez. Seçim Kanunu Sayın arkadaşlar: Büyük Meclisin bu toplantı yı lında çıkardığı bazı kanunlar, girmiş olduğumuz yeni Demokratik sistemin temellerini kuv -vetlendirmiştir. Yüce kamuta -yın tasvibine sunulmak üzere bulunan seçim kanunu değişik -lik tasarısı gerçek Demokrasile rin temeli sayılan halk iradesi -nin, iyi niyet sahibi hiç kimse -nin itiraz edemiyeceği bir em -niyet içinde belirtilmesini sağ -Uyacaktır. Hükümet, önümüzde l<-î 'kısmî rcrİTukt İH ve lıvi'-tseoi— min, vatandaşların oylarını serbestçe kullanabilecekleri ve neticelerine emniyetle bakabilecek leri bir tarzda cereyan etmesine önem vermektedir. Tiiıkivede Demokrasinin tertemiz gelenek lerle siyasî ve medenî vatandaş haklarını teminat altında bulun duran mevzuat üzerinde yüksel meşine titiz bir itina göstermek te devam edeceğiz. Basın Kaıııınıına Ağırlaştırıcı Hükümler Bu arada, basın kanununu, memleket basınına düşen yük -sek görevin değerini takdir ede rek, bir taraftan anayasamızın sağladığı hürriyetlerin sınırı i-çinde en geniş tenkid hakkını tanıyan fakat diğer taraftan, en medenî memleketlerde olduğu kadar ferdin şeref ve haysiyeti ni koruyan bir şekile koymanın lüzumuna inanmış bulunuyoruz. Anayasamızın teminat altına aldığı rejimimize zarar verecek lan sedlerin sel âfetine mukaveme ti sayesinde şehir, köyler ve 15000 dönümü bulan mezru arazi au bas kınından korunmuştur. Süveyşe gelen Çin harb . gemileri ? de Port — Sait : — «Çun - | king> ve «Lingfu > adlarındaki i ( ki iÇn harb gemisi Süveyş ka f nalına gelmişlerdir. (
Mısır makamları resmî bir Z kabul töreni hazırlamışlardır, l
Çin harb kemilerinin bir Mı i sır limanını ziyaretleri ilk defa 4 vaki olmaktadır. (AP) i
Frankfurt borsast kapandı J
ıJr Visbadeıı: — Hosse Mali- l ye Bakam bugün beyanatta bu- i luııarak Batı Almanya da yapı ı lacak para reformu ilân edildik 4 ten sonra Frankfurt borsası - 4 nın gayri muayyen bir müddet 4 için kapalı tutulacağını bildir - J miştir. (A.A.) j
Çinde iu baskını 4
Knnton'ıın Güneybatısına düşen Taichan bölgesinde vukua gelon büyük feyezanlar yüzünden 300 ki şinirı öldüğü ve binlerce kişinin açıkta kaldıkları haber verilmektedir.
a
- J
9
progpaganda ve tahrikatla müessir şekilde mücadele etmek az mindeyiz.
İktidar Ve Ekalliyet < Sayın arkadaşlarım: Vatandaş çokluğunun oylarına dayanan sağlam ve kuvvetli bir igtidarla, siyasî ve tabii halç larının her türlü şartlar altında masun kalacağından emin bir azlık murakabesi veya muhalefet sistemini yerleştirmeye çalış mak, gayelerimizin başında gelmektedir. iktidarın azlığı ezmesini, azlığın da meşru ve kanunî haklarının sının, dışına çıkarak tahakküm yoluna sapmasını milletimizin aslâ tahammül e-demiyeceği istibdat şekilleri say maktayız. Okullannıızda Demokratik Terbiye Yurdumuzun medeniyet ve re fah yolunda ilerlemesini Halk i daresine dayanan bir idarenin devamında görüyoruz. Bunun, i-çin kanunlarda sosyal ve poli -tik hayatta olduğu gibi her derecede okullarımızda Demokra-ı tik terbiyenin yerleşmesine e -hemmiyet vereceğiz. Değerli milletvekili arkadaş -lairım: Biraz önce işaret ettiğimiz dünya durumu, bunun neticesi olan ve büdcenıizin yansını kap I Telif hakları Telif Haklarını Koruma Cemiyeti, yürürlüktü o-lan telif hakkı kanununun bugünkü ihtiyaçlara cevab vermediğini ve müelliflerin telif hakkını korumak kabiliyetini kaybettiğini ileri sürerek bütün medeni milletler gibi Türklyenln de Bern Konvansiyonuna dahil olmasını ve binnetice evvelce hazırlanmış olan ve Millî Eğitim Bakanlığında bulunan yeni projenin ted< -kik edilip kanunlaşmasını Büyük Millet Meclisinden istemiştir. Evet, Türk müellifleri ve Türk mütercimleri, mer’iyette bulunan telif hakkı kanununun eski olması döîayısîte, bugünkü ihtiyaca cevab vermediğini ve müelliflerin telif baklanı korumak kabiliyetini kaybettiğini müdriktirler ve bütün me denİ Tnifletler gibi Türkiyenin de Bern Konvansiyonuna dahil olmasını belki düşünebilirler. Fakat, netice ne olacak? Kıymetli bir eser, mütercimin mali durumunun nıüsaid olmamasından ve daha doğrusu müellifi* niu nakdi isteğinden terceme odı-lıyan Millî Savunma giderleri | lemiyecek ve Türk cemiyeti bu il-düzeltilmesi, giderilmesi veya a-zaltılması, yalnız memleketimi -zin gayretleri ile kabil olmayan bir sıkıntı yaratmıştır. İktisadı Zorluklar Memleketimizin çekmekte olduğu sıkıntıları dünyanın poli -tik ve okonomik durumundan tecrit ederek mütalâa etmenin doğru olamıyacağını takdir eder siniz. Bütün dünyada ekonomik zorluklar henüz azalmış değil -dir. Hattâ bir çok memleketler -de bu zorluklar henüz azalmış değildir. Hattâ bir çok memleketlerde bu zorluklar artmakta dır. îç ve dış âmillerin el verdiği nesbette bu sıkıntıyı giderme ye çalışmak elbette vazifeleri -mizin basına gelir. Muhterem arkadaşlar: Yıllardır büdcemizin yarısını alan Millî Savunma masraflarını ve diğer yarısına yakın kısmını bulan devlet kadro giderlerini, ö bür yandan kültür, ekonomi, sağlık ve bayındırlık alanlarımızın gerektiği karşılıkları ekonomik kaynaklarımızı zorlamadan -temin etmek ödevile karşı kar -şıya bulunmaktayız. 1 Cesaretli Ve Radikal Tetbirler j Alınacak Bundan dolayıdır ki, devlet idaresi sorumluluğunu üzerine alan bir hükümet ve ödevini ye rine getirebilmek için yüksek heyetinizin hem güvenine, hem yardımına dayanarak cesaretli ve radikal tedbirler almak mev kiindedir. Büyük Meclis önünde açıkla -mak isteriz ki, yalnız genel büd ceye dahil teşkilât kadroları her yıl artışlar kaydetmek suretile, çeşitli özlük hakları ile birlikte karşılıkları içinde bulunduğu -muz yıl büdcesi gelirinin yüzde 46 sına kadar yükselmiştir. Kadrolarda Tensikat Hükümetiniz bu derece yük -selmiş olan kadro masrafları -nın daha fazla artmasını .önle -mek kararındadır. Bu kadroyu hizmet ihtiyaçları ile mütenasip bir hale getirmek için alınmış o lan kararın tedrici surette tat -bikiııe geçilerek bütün kadroları yeni baştan düzenlemek, sa -yısı on yıl içinde bir misline çık mış olan memurlarımızı, kitle halinde açıkta bırakmıyacak şe kilde ve mağduriyete sebep olma yacak tedbirlerle, bugün için mümkün olan asgarî kadrolara varmak istiyoruz. içinde bulunduğumuz hal ve şartlara göre, devlet masraflarında tasarrüf lüzumunu gör -memek mümkün değildir, hükû metiniz bu tasarrüf gayesini en ciddî şekilde gerçekleştirmek az mindedir. Fuzulî İnşaat Durdurulacak Bu arada, ekonomik kalkın -mamız için doğrudan doğruya verimli olmayan ve geciktirilme si mümkün olan inşaattan vazgeçmek kararındayız, diğer ta-j raftan, devlet idare masraflarının her nevuıde mümkün olan a zamî kısıntıya gitmek suretile biidce yükünü hafifletmeye gay rot edeceğiz. ’ Vergilerin İslahı Büdce kısmtılarile birlikte,* vergilerimizin İslahı yolunda girişilmiş olan çalışmaiara devam edeceğiz. Bu arada vergi refor mumuzun esasını teşkil eden ge lir ve usul kanunlarının yüksek Meclisçe bu yıl içinde kabulü dâ vanın hallini kolaylaştıracaktır. Şunu da kesin olarak belirt -mek isteriz ki mâlî durumun sağlamlığı bakımından büdce masrafları ?çln hiç bir suretle 0 (Devamı Sa. I d») i aktüallteler Türk lirasının tatarı frangı istemiştir. Vo tab olacak üç bin ki- mî kıymetten malınım kalacaktır. Mütercim, belki tabi ve naşirin nakdî yardımile oldukça mühim fedakârlıkta bulunmak arzusuna ve hüsnüniyetini gösterecektir, Fakat öyle müellifler vardır id, kendi memleketinde oldağu gibi, Türkiyede de eserinin yüz binler* ce satılacağını tahmin ederek Ko* iosal bir telif hakkında ısrar bilirler. Bir misal olarak, zikre şayandır ki, yüksek bir mekteb talebesi i-çin, terceme edilmesine müsaade isteuilen bir idare hukuku kitabı için, müellifin naşiri aşağı ve yu-k^n beş bin olaa Fransız bu da birinci tab içindir. Bu kitab îstanbulda neşredildik ten sonra, mekteb harici satışa yalnız, evet yalnız, on dokuz adet* tir. Bu vaziyette, romanlardan Vö mümasillerinden bahsetmiyorum, Terecine edilmiş ilim kitablaı andan hangi talebemiz istifade edebil©* çektir. Telif hakkı, tertibiye, tab’iyd, kağıt masrafı, (Terceme hakkı na zarı i t ibare alınmamak kay dile) bir ilim kitabının beheri on on beş liraya mal olacaktır. Bu, işiu mad di cebhesidir. Gelelim, ilmi kısmına: Hepinıiz, pek iyi biliriz ki. yüksek tahsil gençliğinin belki onda dokuzu, ecnebi lisanında yazılmış ilme Idtablardan lisan itibarile istifade edemezler. Bunların, hic olmazsa, terceme edilmiş kitablara ihtiyacı vardır. Diğer taraftan, yine lıepimiz bi* liriz ki, yüksek tahsil profesörle^ rimizin tahminen onda altısı İvro pada tahsil görmüş \e lisan zevattan olmalarına rağmen, ris ettikleri ilim şubelerinde telif yapacak vaziyette değillerdir. Bu, bakımdan henüz pek gençtirler Memleketteki tedkik ve tetebbula^ n henüz kufi değildir. Yanlış vey% noksan bilgi ile ortaya eser atmak tan Lse. ve yalıud ecnebi müelliflerinin, birbirleri ile mukayeseleri-ııi bile yapmadan tariflerini straya koymak ve ilmi taksimlere, bîr ü-çüııcü veya bir dördüncüyü ilâvo edip telif süsü vermek ise, doğrudan doğruya terceme yapmak belki rikrimiz.ee daha doğrudur. Esasen bundan dolayı değil midir ki, tnevcud mevzuat evo-luslyomıtıun hakikî tarihçesini, kar (Devamı Sa. 5. Sii. ! de) Inhr tcd- Doktorlar muayenehanelerinde Röntgen b u u n d u r 1 n ıyac a k yazısına cevab Yeni Sabah Gazetesi Yazı işleri Müdürlüğüne: Gazetenizin 13 Haziran 1948 ta> rihli nüshasının 3. üncü sahlfesioüı 7 nel sütununda «Doktorlar muayenehanelerinde röntgen cihazı bu-lıındurmıyacaklar» başlıklı yazı o-kundu.
Sağlık ve Sosyal Yardım Bakan-' lığı. İstanbul Radyoloji Cemiyeti-1 niu müracaatı üzerine radyolog dahiliyeci ve operatörler ile merkez teşkilâtındaki mütehassıslarından müteşekkil bir komisyonda bü meseleyi istişarî mahiyette olarak tedkik ettirdikten sonra 3153 sayılı «Radyoloji, radyum vs elektrik le tedavi ve diğer fizyoterapi müesseseler! hakkındaki kanunda* hiçbir değişiklik yapılmasına Hl-zıım olmadığı kanaatine vai'nıışlır. Bu cihetin tavzihini saygılarımla rica ederim.
Sağlık vo Sosyal Yardın Bakanı Dr.
ffentali flaıtiztöt
YENİ SABAH
19 HAZİRAN (>i&
R4YFA: 4
S
tjöFOlsntırtıl
Hastalık çıkan bölgelerde a- < tele tedbirler alınıyor. Ada- ? nadan hmtahğı hörlebnek, i- C çin ilâç/rıına tnakinelori r yetirtiliyor. >
-----o—f
Manisa: (Hususî) — ögrendJ ğtaıize göre, Manisa, Mcııenıeıl, vc Salihli bölgelerinde panuik -Lrda baş gösteren tırtıl, mahsul ir erinde tahribata başlamış -tı r.
Jzrûiı Ziraat müdürü Nuri Av cı. tırtıl çıkan pamuk bölgele -r* ule incelemeler yapmış ve ha |eı-cnin süratle imhası için Adana d n vüz metreye kadar ilâç püs ki ütecek kudrette iki traktörün r> ral’e İzmire -gönderilmesi hu susunda alâkalılara teşebbüste bulunmuştur.
Ayrıca mücadele için bazı ma ,h: .lli »eşet-büslere geçilmiş, Bur-u a’3 Ziraat Mücadele teşkilâtım 3an gereken ilâçlar ve tavsiyeler sağlanmıştır. Fakat bu -mü -- caddenin kâfi gelmiyeceği söy • k ımektedir ve ziraat teşkilâtı • mn işi ele alması istenmektedir. Bu sene geniş ı-çkolte beklenen pa.’unk mahsulünde baş göste • ren lıa*»eremn tahribat yapma -sımlan endişe edilmektedir.
----------------------
Kiitahyada Yıldırım Bayazıd vıkîından bir meraya belediye el koydu
—o---
Kütahya, (Hususî) — Kütahya halkına. Yıldırım Bavazıd toraftn-ûr.ıı, vakıf yolile. şehir civarı Çu-kurçavır.mevkiinde, mühim -mik-dardâ 1 ir mera armağan edîliyr.r
Tesis sahibinin şartları, -»Sırlarca hiçbir rejim tarafından hcutııl-maksız'.n, halkımız bu t.ırihî’rnal-c'an - geçim vasıtası o’an hayvan? tını o’.latrriak suretile - faidrlenip gelmekte iken, 936-937 yıllarında Belediye, burasını kanunsuz olarak birkaç şahsa satıyor. Evkaf idaresinin vakfiyet bakımından1 Ihtida-halesi dolayısile cereyan ede- rfııi-Lakeme neticesinde, salâhiyeti i hakem h- yetinin (3533) No. lı 'kanuna tevfikan " müttchkz, 3T-10-911 gün ve (622 '14) sayılı, Yarğıtay-c-* da tasdikli, kararı gereğince, bu arazinin (Kütahya ahalisine mahsus mer’a) olduğıi tasrih edilecek. bu suretle, ahali narrnua (11-5-943 tarih, cilt 150. ve 70 t n ro va kadar) 11 kıt’a ü nul t 'lırılnfiştır.
Bu hale nazaran mer’ayı Hak-V Sîz olarak tasarruf vp işgal*eden-îprin B^tediy^nin karitmi yolda te» ş« •'bbü^rcfjle, o maHrilden rfkarıl-riiâîdn ve y^Bârdafiîbbrî haksız olarak ‘Pide ^tt^'V-rî' mmafrin îstîrda dı l?zırn gelirken, •«imdîye kadar grreri ttplcdiyn uları tarafın-
dan hiçbir fr^phhiîs yaprlmafl^ğı /rîbı. sîmdfki bMed’vC baskfrnı.‘ ;h-rda1dpn de^ilerr -vasiFes?riîn
f:im zıddına olârak; arazinin ga<ıb Fabıslar namvna testSli haltkında çıkarttığı K^SdiVe encürrtt^ni ka-rı-rinı 1P/-047 tarihinde Kütıh-ya taoıı sicil hmb’afizlıJına gönder dı. Keyfiyeti Haber âhnarmz ttee-rîne. vilâyet rriakamına 23-12-Ö47 ve sayılı dilekçe İle ir r’ açaat ettikse de. yalnız tc^Cil Tr duHurnlmarifnı te- yr*îr» ^«<001 eörerek. 6-2-1043 ta i defa müracaatta4 bu 'îtnzö-feile. resmî bîr • • Esas muamelenin Kız sanal ensfitüslinün bıı senekj sergi9İ her ssnekin-den daha giizel oldu. Köy kadanlars gez ci kürsünün alâka -uyandıran eserleri takdirle karşılanc'î BaJıkesiri (Hususi) — İler se ne daha büyük bir rekabetle o-kuyucu adedi yükselen, ınaale -ser yeıin darlığı yüzünden bir çok genç kızlarımızı kabui ede-miyeu (Kız Sanat enstitüsünün) bu seneki sergisi geçmiş yılla -rınkine nazaran çok takdir edi • len bir başarile açılmıştır. En ueu2 malzemeyle meyda -na getirilen .giyim, eşya, oda taknnları, bebek elbiseleri, er -kek gömlek ve pijamaları, ince he sap işleri, çantalar, bluzlar ve köy kadınları gezici kurslarının - pek İlgi uyandıran eserleri ayrı ayrı üzerinde durularak meyda na getirilmiş sanat eserleri takdirle karşılanmıştır. Çalışkan ve müteşebbis mü ■ dür bayan Muammer Saygın ve 15 öğretmen arkadaşının yegâne üzüntüsü, her sene artan1 mü racaat karşısında bugünkü ka -dar bir yerde kalmak mecburi • yetinde oluşlarıdır. Binanın müsaadesizi iği yüzün den her sene bir çok genç kız tahsilden mahrum kaldığı gibi. —......» ■ mevcutların meydana getirdiği e serlerde istenildiği gibi teşhir c dilomcmektedir. Buna rağmen büyük bir sabır la çalışan bu fedakâr insaDİar bir yılda meydana getirdikleri yüzlerce eserin ancak pek cüz’î bir kısmını teşhir edebilmekte • dir. *-önümüzdeki yıllarda ilgili Ba kanbğm yardımile daha höyük bir binaya kavuşması beklenen bu müessesesiııin daha büyük faydalar sağlıyacağı şüphesiz dirler. Yine hafta içinde Orta Tica -ret okulunun Halkevinde açmış olduğu resim, reklâm afişleri ve monta j eserleri sergisi takdirle karşılanmıştır. Fil yo! uzmanı. Balıkesir: (Hususî) — Onma günü saat 18.80 da otomobile şehrimize gelen Amerikalı yol is tilrşaf uzmanlarından (Erih Er-hart) Susurluk yolunda Çanakkale Bavrndırhk müdürü Selâ-haddin Günseli tarafından karşı lanmistır. —------— I ■■ >
üemoKrat Prtrti Tire ilçe idare kurulu köylere tnk mlc geziler ter-
Itö ediyor. Halkla temasa çok ehemmiyet veriliyor
----O-----
Tire: (Hususi) —Son günler de Tire Demokrat Parti te^kilâ tı faaliyetini arlı irmiş bulun -maktadıı. Bu cümleden olmak üzere ilçe kongresini müteakip yeni seçilen idare kurulu tesbit ettiği çalışma programına tevli kan merkez ilçeye bağlı ocaklar da Seri halinde yaptığı toplantı lar ziraat mevsiminin huliılü mü nasebetile nihayet bulmuş, bu defa ise köy teşkilâtlarını takvi ye ve köylü vatandaşlaıımızla yakından temas etmek için köy lere gezintiler tertibine başlan -mış bulunmaktadır.
Bu maksatla 13.6.948 pazaı günü Gökçen bucağına bağlı Ki reli ve Kahrat köyler ine Demok rat Parti bandosunun da iştira kile iki otobüs, 4 taksi ile bir gc zintı tertip edilmiştir. Adı geçen köylerde son defa yapılan muh tar seçimlerinde Demokrat parti adayları ekseriyet kazanmış bu lununyorlardı. Kireli köyünde muhtar seçimi iki defa bozul -muş, ve iki defasında da Demok rat Parti adayı kazanmıştır.
Kireli, Kahrat toplantıların -da Sadık Giz, Adnan Akhunlar, Kâmil Duman, Mustafa özgen, Ali Osman günün mevzuları ii -zerinde heyecanlı hitabelerde köylü vatandaşları tenvir ettiler. Kahrat toplantısı akşamın geç saatlerine kadar devam etti.
-----------o-----------
rısız
*
Itm Buerekli tedH>li*lep aidsfginı serae
' B>4»lfjet»însıde^i pmrcffliıSt8a«r«la
Is a» îalık
Satandard kükürtle
'b
İzmir; (Hususî) — üzüm anbalâjlarimn gazlama, yıkama ve pirine yağı ile muamele gibi geçirdiği safha lar bu kuru üzümler üzerindo her hangi bir haşerenin ve hasla lığın yok olmasına ve ambalajdan itibaren on beş gün zarfın da dezefeksiyonlarına (bulaş -malarına) mani olduğu anlaşılmıştır.
Bu duruma göre yukarıdaki muamelelere tâbi tutulmuş *ve ambalajile on beş gün zarfında sevk edilecek Standard ü • zümlerin muayenelerine lüzum yoktur. Bunlara doğrudan doğ -rnva tereddütsüzce ziraat daireleri tarafından sıhhat seha -detnamesi verilebileceği haber a tanınıştır.
1046 tütünleri:
1946 kapa mahsulü tütünle • rin hemen de hepsinin Lasioder-ma ve Ephestia tahribatı görül düğünden bunların bu haşere ile bulaşık olduğunu kabul etmek lâzım gelmektedir.
ibâl'lâ Utl gîUl IPiUıHerıu
vakume fümigenden geçirildik -ten sonra ziraat mücadele istus yonunca muayene edilebileceği haber ahhmıştır.
Ege pamukları:
Balya halinde çekirdeksiz pa muklarda bulaşabilecek herhangi bir hastalık ve haşereden Ege bölgesinin temiz olması âebebile bu pamukların ihracına muayene edilmeksizin sıhhat şeha -detnaTnesi' verilebileceği haber a hnmıştlr. I
M Tl
Çeşme b
sofra takımları
• • • « e • •
tJrın'*?
İH/’ v^li c^vp.ı-’ aklık.
Avp/ipn dfiH av $îbi bir zaman g» halde, hâlen kanımı icâbı grbir muamele yajnlrnadj.
Belediye hnskanmın vazifesini >mal ve hâli A hii i istimal* den ilehi-hareketlere tevessül ettîgi, T^smi mıınmelelerlp sabit iken, vi-îaVri makamınca, hakkında karnini takibat cihetine gidilmedi.
Enraea bıı hakkın meydana çı-hf/rdm^mna imkan bnlhmâdıgtmız-öan. hu kefre hâdiseyi Îeisletî Ba-kanbrma da firzeyîedik.
Miiknrtpîenrn bundan sonraki ce-Ffanını da sayın gazeteniz dolâ-letile efkıırı unmmiveye arzeyllye-e< gimizi saygılarla beyan eyleriz. Bahkes rde Demokratları Js-ndarma muhafaza ediyor Balıkesir — (Hususi) İlıca hadisesi kahramanlarından Ilıca D. P. Bankanı Sıddık çelik ve 5 arkadaşı dün sabah saat 9 da Ca-lıkesirc jandarma muhal azabında get irilmle.tir. Yüzlerce D. P li tarafından karalanan sanıklar alkışlanmıştın Beled ye Meclisi buişi tahkik etmek üzere salâhıyetii b.r heyc:t ayırdı. £o<ı yağmuriann tötüo Vc Anasona faydası dokundu Çeşme --(Hususî) — On beş gündfen beri devam eden Çeşme belfediye meclis toplantısı sona ebrrii^tir. Belediyenin demirbaş eşyasın dan’ rnadut olup tâyineri Çeşme den âyhlari kaymakam Fetlıi ya mnda götürdüğü sofra takımı i-le yazı takımının geriye alınma mış olması mecliste belediye baş kanı Ali Okyaya hücumlarda bu lunülmâsına Sebeb olmuş ve (1500) lira değerindeki bu ta -kindarın ne surete verildiğini ve geri alınmaması sebe'blerini in -celemek üzere üç kişilik bir he yet ayrılmıştır. Tütün Ve-Anason Çeşmenin ziraî durumu son yağmurlarla iyi bir şekilde irfki -şaf etmiştir. Bilhassa yağmur -ların tütün dikim zamanına tc -----------o----------- Bahktsirde bir iştial vak’ası Balıkesir — (Hususi) Dün saat 12 de Hakim Fçümi ailesi feci bir kaza geçirmiştir. Yemek ısıtılırken patlıyan gaz ocağı ailesi ve baldızının elleri ve yüzlerinin feci bir şekilde yaralanmasına se-beh olmuştur. Hadise mahalline İtfaiye ve sıhhi İmdat arabası gönderilmiştir. Muhtarın kızın» seller aldı Balıkesir — (Hususi) Kepaut İlçesine yağan yağmurlar neticesi Serçeören köyünü sel basmış, Ifeorçeören köyü muhtar* Eyüp Ak gülün kızı Mihriye Akgül sellerfl kapılarak boğulmuştur. sadiifü çok faydalı olmuştur. İlçenin başlıca mahsullerimden olan anason da yağan yağmurlarla kemiyet itibarile yiiksel -mistir. Su ihtiyacı Çeşme ilçesinin noksan kalan su işlerinin ikmali İçin vali Os -man Sa'bri Adalın delâletile Ba -yındırlık Bakanlığından yirmi bin lira temin edildiği, öğrenil -mistir. Yakında Çeşme bol suya katnişacaktır. Blh-fllai'da Faaliyet Çeşme ılıcalarında mevsim i-için faaliyete başlanmıştır. Pa -zar günleri tamirden günü bir ■ lik gelenler artmıştır. -----------o----------- Gönenin Sarıköy nahiyesi elektriğine ai-d inşaat Görien: (Hususî) zasmm Sarıköy nahiyesine ait e lektrik binası inşaatı Gönene bağlı Babayaka köyü hududu da hilinde olduğunu ileri süren köy ihtiyar heyeti Sarıköy belediyesinden köy sandığının da menfaatinin gözetilmesini İstemiştir. Sarıköy belediyesi yaptığı inşa attan dolayı Babayaka köyü, sandığına bir menfaat temin etmek isuemediğit de;ı kö ■> jnin şahsiyeti manivıyesini temsil eden köy muhtarı Sarıköy be lediyesi aleyhine dâva açacağı ve hükmen köy sandığının menfaatinin temin edileceği söyien-icektediı;
Gönen ka
bir hsrsız yakalandı
—o----------------
Lüleburgaz: (Hususî) — Kasabamızda Yılmaz mahallesin -de şekercıli kyapan Ramız Se- . venler adındaki Şahsın irnafâthaJ ‘ nesinden iki aya yakın bir za -Diaııdanberi bir takım boş şe -ker çuvalları çalmmakta idi.
Şimdiye kadar takip 'edilen meçhul fail bir türlü ele geçirile nıiyordu. Bu işe dört elle sarı -Jau zabıtamız nihayet sıkı bir takipten sonra faili yakalama -ğa muvaffak olmuş ve böylece muntclif zamanlarda çalınarak kasabada bakkalık yapan Arif
- ;8enç re llacâu1 JLiarıştıı'/LllB'SU" lal ındaki -bakkallara satılan İki yüze yakın çuvalı meydana çıka rarak sahibine teslim etmiştir.
Hırsızın kasabamızın Yıldırlnı mahallesinden seyyar boyacılık yapan kıptileıden 18 yaşlarında Osman Güvercin adında bir kim ■se olduğu anlaşılmış, kendisi ya kalanarak C. savsılığına teslim edilmiştir.
Bu suretle gündüz külâhlı ge ce silâhlı kabilinden namuskâr olarak geçindiği hissini telkin ’et mek suretile kendini masum gös termiye çalışan bu 'kimsenin bun dan evvel de bir kaç suçun faili olduğu bu arada kasabamızın Kırklareli caddesinde bakkal İh rahim Gülerden sekiz teneke güııdöndü yağı çaldığı ve daha başka suçların sahibi olduğu an laşılmıştır.
Az kadro ile çalışan Lülebur -gaz zabıtasını gösterdiği bu mu vaffak iy etin den dolayı tebrik e deriz.
ir memleketin iktisad sisteminin temelleri şunlar-
Sanayie gelince bundan bir kaç gün evvel toplanan sanayi kongresinde söylenen sözler sahneyi fecî bir surette aydınlatıyor. Sanayi kongresinin ilk toplantısında söylenen sözlerde, hükümetin aldığı tedbirlerle memleketteki hususî sanayii yükselteceği yerde dejenere etmiş olduğu açıkça ifade ediliyordu.
Mefeel&ı iplik makara sanayii büs bütün ölmüş...
Tabiî hükümet ülindeki sanayi bu mütaleadan hariç? Hariç demek le bu sanayiin parlak bir vaziyette bttlunduğıınn anlamarrtalıdır. Çünkü bu fabrikaların randımanı ve malı favdası hakkında vakıfa-•F
ne yapılmış tedkikattan mahrumuz. Bunların hayâtı pahahlandır nrtak bahsinde oynamış'oldukları
------—o-------
Balı kesirde zorba kö nur kaçakçıları
Balıkesir: (Hsusî) — Balı -kesirin Söğütçük ve Pelitçik köy leri kalkmdan 20 kişilik bir kâfi le evvelki gün gece saat 3.30 da 20 den fazla eşek ve beygirle A-tatilrk parkından kaçak kömür geçirerek şehre sokmak istemiş lerdir.' Kaçakçıları gören park bekçisi Mehmed Emin o Civar -da dolaşan dört orman memurü nuda düdükle haberdar ederek kömürleri müsadere etmek iste mişlerse de (biz açız ölüyoruz kömürleri vermeyiz) diyen kö -mür kaçakçıları arasında münakaşa başlamış ve ormancılara te cavü^le bir buçuk saat süren bir kavgadan sonra yakalanarak a-dalete teslim edilmişlerdir. Bu uzun «-üren kavgada yalnız, ba şma üşüşen kaçakçılarla ancak bir değnekle mücadele eden ve kaçakçıları vıidıran park bekçisi Mehmed Emin kınlan parmağının sadece tesâvisilc değil nakdi mükâfatla da taltif edilmeli -dlr.
Bir ana kız yemekten zehirlendi
Lüleburgaz: (Hususî) — Ka sabamızın Gtindoğu mahallesi Harman sokak 23 No. lu evde o turan Kâfiye ve 25 yaşlarında mzı Mükerrenı Bakırcıoğlu ye -dikleri yemekten zehirlenmişleri ve tedavi altına alınmışlardır.
(Baştarafı 1 incide) suretile nasıl kaçtıklarını, orman ve mağarada-barındıktan sonra uğ radıkları Bulgar köyünde diğer 20 arkadaşının kurşuna dizildiğini ve köy odasının ahırında gizlenmeğe muvaffak olan Hüseyin gece yansı bir köye kaçtığını, orada alem yap makta olan Rus askerlerinin tarafından isticvap edildiğini yazmıştık.
SAKIN SEN TÜRK OLMAYASIN? «—- Sakın sen Türk olmayasın, hani bu sabah kurşuna dizilenler dbri ?»
Rus erinin bir anda korkunçlaş mış yüzü kan çanağına dönmüş o) du gözlerini gözlerime dikmişti.
Bu sual karşısında biraz sendeledim fakat soğukkanlı görünmeğe gayret ederek cevap vermiye hazırlanıyordum ki diğer bir Rus eri atıldı:
«— Vonkol sende ne kadar şüp hecisin yahu!
Bu herif Türk olsa hek kurşuna dizilenlerin arkadaşı1 olsa hangi ce saretle yanımıza gelir;» dedi ve elindeki şarap çanağını arkadaşla rina uzattı. Çalgılar çalıyor, ortada ki dört kadın İspanyol dansı e diyorlardı. Etrafta halka şeklinde dizilmiş köylüler de- askerleri eğlendirmek için kurra çekiyor, ellerini vurarak tempo tutuyorlardı.
Asabım bozulmuş, bütün vücudum titriyordu. Bulgarcayı akstık sız bildiğim için çekinmeden «—Ha yır ben Bulgarim, adım da Yuva-nistir.» Dedim..
Fakat beklemedik bir sual daha sordular:
«— Pekâla hangi köydensin !> birden afalladım hemen aklıma bir köy ismi geldi;
«
«
rum. hangi kazaya bağlı bu?
«— Filibeye bağlı- cevabını verdim. Çok müşkül durumda -kal mıştırn. Galiba yakayı ele verecek tim. Aradan bir kaç saniye geçmiş ti ki ortada oynıyanlardaıı bir kadın ansızın atılarak;
*—'Gel Vankol, beraber danse delim dedi ve eliyle askerin çenesi ni okşadıktan sonra avını dansa kaldırdı. Biraz nefes aldım. Öbür askerler benimle alâkadar olmuyorlardı. Onlar muttasıl içiyorlardı. Bulut gıui sarhoş olmuşlardı.
• DANSEDÎLEN KIZLAR Hepsinin gözleri, Vankofu dan sa kaldıran kızda idi. Nasıl oldu bilmiyorum birden ortalık karıştı. Halının üzerinde oturanlar ayağa kalktılar ve dığeı Rus askeri ile (lanseden genç kızı çekelemeğe baş ladılar. Bu arada bir birlerine de tekme ve sille atıyorlardı, bağrışıp çağırıyorlardı. îgi daha fazla azıtmışlar, tabanca ve bıçaklarını çek inişlerdi.
KÖY ORTASINDA DÜELLO
Orada bulunan halk çilyavrusu gibi evlerine kaçışmağa başlayınca iki er;
Siiagay köyündenim. Ben böyle bir köy bilmiyo-
inadla yerle* bulunduğunu
Memlekette
«—! Ulan korkaklar ne. kaçıyor sunuz, uğlenertnizi ne bbzuycrrsu-nuzîa diye arkalarından ateş'etti. Köy’örtasında 5-6 kişi
IiVanı da anlamtyam da dnk*ur nink sistemi ilâve udiünce-is’et rncağma vnrdı ve'şimdiki Tor ' -ğürhüz munzamlan görddk
>Şimdi arlık bir vaziyeti gö i. geçirim k, vitdrfnımızı müâvene d mek» yapılan hatâlardan d rs ii mak ve bu dersten de istiaba’ çiıı faydalanmak zamanı g< mis geçmiştir. Kendi bendimizi vf’a-ca bir çok havalh rlv h^l.tl'k ‘ı kat biinun artık daha ziyatie .levam edebilir bir gıda tarzı o!n> alığını anlamalıyız ve rotayı ü ♦ha iş işten geçmeden değiştirmeliyiz gibi gdlir. Yoksa batilı yolda ısrar etmekle faydalı bir netice elde etmı k imkânını kurulalıdanberi hiç kimse ekk • dememiştir.
Bilhassa muhitin, devletçilik ;is tem ile müsaid meyvalar vermeğ»1 kabiliyetli olmadığı senelerle ‘ -e-riibeyi müteakib anlaş sonra artık insaf edelim ve bızv göre olmıyan bu sistemde devam etmiyelim. Memleketimizde şahsi teşebbüsü en geniş bir surette cesaretlendirmek ve bu sahada başka ileri memleketlerin de tecrübelerinden istifade etrnek lâzımdır. Eminiz ki hüsnüniyetle şahsî teşebbüse bir iki sene serbestçe çalışmak imkânı verilir ve bilhassa pıevoud müşküller ve köstekler kaldırılırsa, devletçiliğin yirmi \ :r pıi beş senedir yaratmış olduğu fena şeıaiti iktisadiye t âmir ve u^ i Devamı 6 ncuhu
11
k
t
1',) HA'ZtlUN 9’fl
ı
(Baitaraft l incide)
Türkiye ve Yunanistajıa yapı- j (axv Atnerikau yardımı hakkın da Birteşik Amerika kongresine İm."rapor sunan Başkan 1948 yr İfnm ilk* üç ayı zarfındaki duru mu göaden geçirmiş ve ezcümle şunlardı yakdetmiştir .
Yutıaıı ekonomisini kalkın -dkrro.ak hususundaki Amerikan gayretleri netice vermeğe başla mtjsa da, durum nezaketini mu lutfasa etmektedir.
Türkiyede ise, programın tıtbtfd fasılasız devam etmekte, olup Türk askerî mefaınizma-smuu alâyişssiz itimadı nefis ve liyakati dünyanın bu karışık oolgefimde istikrarı temm edici lur teeır icra etmektedir.
Miliî Yunan orsuaun sen mavaifakiyetleri maneviyatı .jflükseltmiş olup .savuuma tabur biri kuruluşu neticesinde Yunan ordûsu taarruz faaliyetlerini-art tırabilecektir. »
Başkan, enflasyon, istif edi -Ien sermaye, mültecilerle yoksul Iara yardım ytikii ve istikrar yoksuzluğund&n doğan umumi korlcu gibi faktörlerin Yunan e konomisinin kalkınmasını gecik t-irdiğini belirtmiştir.
Törkiye ve Yunanistana y&pıkun , yardım
Vaşingtom 18 (AA.) —
Kabinenin programı
Baş tarafı 3 üncüde misyon tedbirlerine gittnıyece -ğtz Para değerinin korunnıajsJ ııa ve Türk parasının içerde ve dı.şarda istikrar ve emniyet uosu ru olmak vasfını muhafaza et -meşine itina göstereceğiz.
Tasarruf yolunda alacağımız t tedbirlerin yaratacağı imkânlar no olursa olsun ekonomik kalkın mamızı bir an önce gerçekleştirmek için, dış krediye ihtiyacımız aşikârdır. Bu yolda yapı -lan teşebbüsler müsbet neticelere utaşmak üzeredir. Gerek dış. kredilerin, gerek iç finansman imkânlarmnı müsaade edeceği nisbette. başlıca ziraati ve di -ğer ekonomik sahaları kavrayan muhtelif yıllara ayrılmış kal -kırıma plânımız yakın bir zaman da tesbit edilmiş bulunacaktır.
Muhterem arkadaşlar:
-ı •
(Afpl — 1948-yıhruu ilk uç ayı içinde Yunanistanve Tffrki yeye yapılacak yardım progra -mı hakkında Başkan tarafından kongrej’e sunulan raporda- Türkiye hakkında şöyle denilmekte dir.
« Programın tatbikine, bilhas sa gönderilen Amerikan askeTî teçhizatının kullanılması için Türk askerlerinin yetiştirilmesi bakamından durmadan devam o Ilınmaktadır-'
Türkiyeye gelince raporda bu memlekette kongrenin müsaade si ile bulundurulan 26G kişiden 183 üuüıı kara, deniz ve hava or dularına mensup Amerikan su bayları oldukları bildirilmektedir. Program gereğince veril -meşine müsaade edilen takriben 350.000 tonluk malzemeden takriben 30.000 tonunun 31 mart -tan ec’vel gemilere yüklenildiği kaydedilmektedir. Raporda A -merika hükümetinin bu sevkiya cm aralık ayından evvel ayda ortalama olarak 40— 50 tonu bu lacak şekilde tacil edileceğini ü mit ettiği belirtilmektedir.
Kurs gören ■ stıbaylarıuuz hareket etti.
Nevv Lortdou (Birleşik Aıııe -rika) 18 (AP) — Birleşik Anıe rika donanmasının denizaltılar üssü okulunda 6 aviık bir kursu
• * bitiren Türk deni zsubayları ve erlerinin Türkrveve hareket et -
* w tikleri bugün üs komutanlığı ta rafından bildirilmiştir. —
Grup üsten cumartesi günü ay rılmış ve Norfolkta Türk bandı ralı Onaran gemisine binmiştir. Grup üç subay ve 6 gedikli den müteşekkildin Türkiyeye av I deflerinde grup mensuplarının 23 mayı ta Türkiyeye devredilen 4 denizaltı gemisine nakledile -çekleri anlaşılmaktadır.
OiMurkaın sehayuti ve Moskova
Londra: 18 (AP» — Telfep -ress Ajansının Berlin menseli bu gün Irii bir haberinse, Türkiye Genel Kurbay Başkam Örgene -mİ Salih Omurtakın 20 hazi -randa A İma ayadaki Amerikan iş gaf bölesine varmasının bekie*--nümekte olduğunu ve General Omurtakla Amerikan askeri va lisi ■ General Lueius Clay arasın dn^oereyan edecek urözakerele -
edilecek olursa, kadrosu hancıcv-de kalan zatları hangi siyasi veya şahsi sebebler yüzünden mesuliyet ten ayırdığını hemen açıklar. Yeni pnogram eski programa nazaran değişmemiş hükümler^ ihtiva ettiğine göre bugünkü hükümetin kad rosu haricinde kalan zatlarla Başbakan arasında siyasî bir görüş ihtilâfı mevcud olduğu iddia edilemez., Şu halde eski Bakanlar neden dolayı yeni hükümetin mesuliyetine iştirak ettirilmcmişleçriir.
4Arkadaşlar, hükümet beyannamesinin bir fıkrasında vatandaş çoğunluğunun oylarına dayanan sağlam ve kuvvetli bir iktidarla si yasî ve tabiî hakların her turlu şart lar altında masun kalacağından. e-
r
Hükûınetimîrâı iizormde dara r»n bayız bi« şeicnde TÜrkiyenin cağı cuıa^dâıudaza bu suretle kİ saca belirtmiş olduk. Bu görüşlerimiz yüksek1 heyetinizin- tasvi bini kazanır ve bize güven oyu verirseniz bu yolda elimizden ge len gayreti sarfedeceğiz. Eğer bizleri itimadınıza lâyık göre -cek olursanız, hükümetinizin bu günün ağ-.r şartlar altında iş gö rüp muvaffak olabilnıeai her şev den önce yüksek heyetinizin sü rekfı yardım ve desteğine bağlı olduğunu da arzetmeme müsaadenizi dilerim'. (A.A.)
İdareci gâz le
aktaaliirler
•M*
Telif haklan |
Ba$ tarafı 3 üncüde ııun tâdii terinde vazıı kaauauu hakiki ınaksjdlannı gösteren, ııa** //.♦•••yattan. sarfınazar, bîr Tiirk i-i dare hukuku meydana geİHinemİH* tiıv I
Tum ve mükemmel denilecek bîr Türk hukuku esasiyesh bir ! T’ürk ilmi malisi, bir Türk iktisıu ! di, içtimai zirai coğrafyası ve î- I Vdr?.. meydana konanıanıışhn
\*inn pek tabiî ve j>ek haklı olıu-rzh kabul ederiz ki, bunlar [>ek çok senelere ve ak saç ve ak sa- | lcül?ra vabestedir.*
’Jahoza* Vniversiteiniz ilmi se* fesinin bir gün istenilen hadde e ^seeeğinc. de eminiz.
T.drbelerinıic çokluğunun lisan bîhmnuo’eri vtv yahud »profesörleri nin notları haricinde tedkik ede* celi» müteaddîd Türkçe telif eser bulamamaları, bu ilini arayıcılarına ayni mevzuda terceme edilmiş ldtabiar bu Ummasını gayrı kabili İçtin ab bir hale grörmlş iken, diğer taraftan .profesörlerimizin ha ldkî telif eserler meydana getirme dfklerurdon, bildikleri ecnebi lisa-nUo ilim kitabı terceme etmeleri elzem iken, ecnebi müelliflerinin hukukunu temînen memleketimizin hu husus için Bern Konvansiyonuna dahil olmasını teklif etmek ne dereceye kadar doğrudur?
Telif hakkı mes’elesi, talebesi malen zengin, profesörü ibnen zen gin memleketlerde, mevzuubahis
Akdeniz sahili stratejik bir böl ge kurulmasına matuf buhıııaca ğt ileri sürülmektedir.
Bu haber Möskov& radyosu ta rafından yavanlanmış ve Lon -draradaki Sovvet monitörü ta -rafından basına tevzi edilmiştir.
Haberde şunlar kaydedilmek tedir: Bu ziyaret General Clay le- Kurmayına, Türkiyede strate jik bir bölge kurmak hususunda ki Amerikan plânının müzakeresi biı- fırsat temin edecektir. TÜrkiyenin Akdeniz sahili üzerinde bölge gayri liflide zira ihtiyaç halinde Amerikan birlikleri bu bölgeden Yunan is -tana nakledilebilecektir.'
hamletmek doğru bir hareket olur. Dış ticaret muvazenemiz gittikçe acilmiş, ttdiiî servetlerimiz elimizde kalmış, biidce açığı gün geçtikçe kabarmış, mayısa kadar hükümet 38 milyon liralık ek ödenek istemiştir. Ayrıca 200 milyon liralık da bir tahsisatın istenilmek üzere olduğu bildirilmektedir. Devlet bordan gün geçtikçe artmaktadır. Biltiın bu hâdiseler görülen yanlış politikanın neticçleridir.
DIS KREDİLER
Dış krediler bahsinde de hükümet bugüne kadar hiçbir iş j’auu-menustrr. Bütün bu hâdiseler hükümet işlerinin günlük politikaya tâbi olarak, yürütülmekte olduğunun sarili bir delilidir. Adı lıalkcı olan iktidar partisi hükümeti bugün haklarını müdafaa edemiyemı; durumda olan köylümüzün zare.rı-na şeker istihkalunL iki kiloya ı-karmış bulunmaktadır. Bu görüşlerle hükümete güvenimiz olmadığın' belirtirken, memleketin şahi3 ların üstünde kabııl edilecek pı- n sipleı X dürüst ve demokratik eller de vüksoleceğhıe kani bulunmakta vız* demiştin*
SİNAN TEKELİOCrLU KÜRSÜDE
Müteakiben kürsüye gelen Sinan,] Tekelioğlu Haşan Sakn hükümetinin memleketin demokratik inkişafında rolü olmadığının söylenme, sinin bir insafsızlık olacağını kaydederek. Haşan Saka kabinesinin yapacağı işleri saymış ve bundm sonra yeni kabineden bazı temennilerde bulunarak bilhassa devlet dairelerindeki yüksek kırtasiyeci Lğin kaldırılmasını, şişkin kadtn-
hurba akanına mı, yoksa Meclise , mi? Bir hükümet, politikası hakkında Meclisten, güven oyu almadan nasıl çekilebilir? Haşan Saka yaptığı işlerin hesabını vermeden hükümetten nasıl ayrılır? Bu şekilde ayrıldığı takdirde 9 aylık ic raatıom da mesuliyetinin üzerine bir sünger çekmek lâzımdır (Bravo general sesleri) nasıl ki hükümet iş başına gelii'ken, güven, oyu isterse, öyle çekilmelidir. Haşan Saka uzun yıllardır alıştığı tök parti sisteminin tesirinde kalmıştır. Nasıl Devlet Reisinin, emriîe Başbakan olmuşsa, öyle çekilmiştir. Bu hal bizdeki politika adımlarının zihniyetini gösteriyor; (Al lak Allah sesleri.)
Hep beraber Allah Allah diyelim
General devamla: Evet hep beraber Allah Allah diyelim » dedL Hakikatte hükümet Dev let Reisinin arzusu ile geliyor, gidiyor. Böyle çekilme ne siyasi/ nezakete,, ne* de Demokrasiye uygundur. Her hükümet çekilmesi bir esi ar perdesi alcında kalıyor. Bazan yalancıktan sıhhî sebeble-re, bazan da uydurma şeylere-so kuluyor. Hakikatte Devlet Reisinin indi iradesi bu. işlerde hâkim oluyor Demokrasi bu mudur? Bu husus devam ettikçe bizdeki Demokrasi bir a d un ilerlemez. Bizde hükümet değişmelerinin hepsi Devlet Reisinin arzusu ile olmuş, Anayasamız ruhsuz bir halde kalmıştır. Bunu müsaadenizle * misal-» le arzedeyim. Peker niçin çekildi? Bunun üzerinde duruldu mu?j> Grupta durduk. Grup Meclis değil dir. Pekeıin çekilmesinin asıl sebebi. Devlet Reisi ile Celâl Baya-» rm yaptıkları muvazaa anlaşmasıdır. (Demokrat Parti saflarında gürültüler. C. H. P. den alkışlar) İnönü Başbakanlıktan nasıl çekilmişti
Kemal özçoban (Outurduğıı yer den) — Yalvarmalarına aid vesi-kanlar cebimde! 938 do Celâl Baya nn Başbakanlıktan çekilmesi Mec l’ısin nıt yoksa Devlet Reisinin mi arzusile olmuştur? Hiç şübhesiz ki, Devlet Reisinden beklediği tak riri görmemekten çekilmiştir. İsmet İûönii on dört yıl ifa ettiği Başbakanlıktan hangi şartlarla çe kilmiştir? Meclisin güvensizliğinden mi? Görülüyor ki, hükümet değişmeleri Anayasa ve Demokra siye göre olmamıştır. Bunun İraba hati hiç birimizde değildir. Fakat lüç bir hükümet beceriksizliği yüzüne vurularak düşiirülmemekte-dir. Bu iş böyle dovam ettiği takdirde, iktidar partisinin ileri ge^-lenleri hükümet te nöbet değiştik rir, gelir, giderler. Ar tık-bu şeflik’ illeti, bir İrişinin tesirinde kalına illeti yeter. (Öyle şey, yok sesleri) efendim, ben var diyorum. Dev let Reisi yeni kabineyi Haşan Sakaya tevdi etmekle isabetsizlik et miştir. Haşan Saka hükümeti yeniden iş başına gelince, programını tahakkuk ettirebilecek midir? Programın tahakkukuna kabineden çıkarılan sekiz Bakan mı mâni olmuştur? Başbakan olacak zatın çok büyük bir politikacı olması lâzımdır. Aksi halde hükümet gününü gün- etmekle ve milleti ve Meclisi oyalamaktan başka bir şey yapamaz. Eski hükümetin 9 aylık iş bilançosu da bunu göstermekte dir. Haşan Saka memleketi, içine düştüğü buhrandan çıkaracak kudrette bir politikacı değildir. Niçin geçmişteki hâdiselerden fay dalanmıyoruz ? Çilnltü Meclisteki çoğunluk grupu hükümeti denet-liyeceğine onun ayıplarını örtmeğe çalışıyor. (Gürültüler.)
Ayni mektebin talebeleri
Hatib Halk Partisi milletvekille rine dönerek — Hep sizin hoşunuza gidecek şeyler söyliyecek değiliz a! Memleketin bugünkü buhranın içine düşmesine Celâl Bayarın Ekonomi Bakanlığı devrindeki yanlış anlaşılan devletçilik siyase ti sebeb olmuştur. Buna memnun müsünüz?
«Bü zatlar hep ayni mektebin talebeleridir. Oklarını atmışlar, fa kat yaylarım atmak feragatini gös teremenıişler. îşte marazın başı buradadır. Hükümetin uzun vadeli plânlarını dinlemekten artık bıktık usandık! Vaidini tutamıyan bir hükümetin işi başına gelmesinden ıztırab dupıvoruz, demiş ve Anaya sanın 46 inci maddesinin mânasını anlamıyaruk Devlet Reisinin arzusile istifa etmiş bulunan Haşan Sakaya güven oyu vermemek surotiîe Meclîs tarafından düşürülmesini istemiş ve sözlerine şöy le son vermiştir:
— Bu suretle bir Başbakanın başkalarının arzusite indirilip bin-dirilemiyeceğini, hem Devlet Baş-kanına. hem de llasan Sakaya anlatalım.
MVVAZAA İDDİASI
Bunu müteakib tekrar söz alan îenıail Hakla Çevik Sadık Atdo-ğfinın konuşmasında eski Başba> lenn Receb Pokerin istifasını anlatırken Cuınhurbaakwı ile Celâl Biıvarın bir muvazaa anlaşması ya parak. Başbakanı .Jitşürdlikl^rini söylediğini, höyl hiı ıeyin asla va-rid olmadığını bildirmiştir. (Sıva-
sî gaka sesleri)
YaJatr Hest*fV«
Bundıtı sonra Emin Sazak, istikrazlar ve dfl?$tfcarot bazı tenkidlerde bbhınrnuş, Ker»aJ özçoban hükûmet progtanırmn rtrfr li arzu ve ihtiyaçlara uygun tak hazırlanmadı• lâzım gebiiğtei' kaydererek; memleketin maddî kıntılar içinde buhlndâğuBU »öy(<5 mis. bazı yererde açlvktân ölenle? rin bulunduğunu bildirmiş (Yalao^ yalan!» diye gürültülere sebeb muş), hatib bh Hallere ^nre bulanu 5 an Haşan Saka kabinesine güve# Ieri olmadığını kaydederek, (BU-hassa gürültü etmekte olan Hamdj 'Yalmana hitaben) cSver, yiyeceğini sattınız; millete arpa y
Eğer organize muhalifi'temsil eden Demokrat Partinin meşru ve kanunî yollar dışına çıkarak iktidara tehakküm etmek istediğini söylüyorsa, hemen söyliyeyim ki, partimiz siyasî mücadelelerini daima > kanını çerçevesi içinde yapma ğı şiar edinmiş siyasî bir hüviyet tir t» ve hatib bundan sonra yapılan tenkidlero temasla bunların kanunî olduğunu Demokrasi* esaslarına uygun bulunduğu ve sadece Türk milletinin seçim emniyetini istemek için bu durama düşürül meşinin iktidarın siyasî basiretsizliğinden iteri geldiğim kaydederek; eski hükümetin başarısızlığını tamamen Millî Savunma ihtiyaçtan ve memur kadrolun dola’asile, müsbet işlere tahsisat ayırmamı-ya yüklemesinin doğru olmadığını ileri sürerek1, muhalefetin ıkî senede nberi ta sa r ru f yap ı iması
hakkındaki isteklerinin; daima men fi surette karşılandığını söylemiş ve sözlerine söyle devam etmiştir: — Bir devletin btidcesinde masrafın yansına yakın rı^kdanm kad Ltt**ı_ _ _ _ __ _ __„
ıvreti hâsıl olursa, İnSHStaöe v? o-. nti tatbik etrnek mes’uliyetlni üzerine, alan icra kuvvetinin partici ol dukianna- nasıl inanabiliriz.? Ve parti vasfını taşımıyan bir icıa kuvvetine Meclis ırası! güven oyu verebilir?
MÜSTAKİL DEMOKRATLAR I NAMINA KONUŞULUYOR
Bundan sonra Müstakil Demok-ıatlar grupu adına kürsüye• gelen Eskişehir milletvekili Ahmed O-I ğuz da grupun program hakkında-ki görüşlerini bildirerek yeni Hasar. Salca kabinesinin muhalefetin I teşekkülünden soura, iktidara gelen üçüncü kabine olduğunu söy. lc-miş ve ikinci Haşan Saka kabinesinin faaliyetine temasla, iki kabinenin iç politikada bir gayret gösteremediği, ekonomik politikada da basiretsizliğini kaydetmiş ve sözlerine şöyle devam etmiştir:
— Yeni hükümet sekiz bakanı değiştirmekle başarısızlıklarının biıtün nıes’uliyetini »ju bakanlara yüklemek istemişse de, aşıl mesuliyet makamlarında bulunan Bakanlar yerlerinde kalmışlardır. Yeni hükümet programında hiç bir hayatî meseleye temas edilmemiş, bunlar muhtasar o'arak geçiştirilmiştir. Hükümet yapılamıyan işler, sadece büdee imkânlarına dayanarak kendisini müdafaa yoluna sapmıştır. Hâlen müzakeresine baş İndiğimiz vesika ciddî bir hükümet programı olarak Irabul edileemez Pıogramdaki dış siyasetimizin de-ğîşmiyeceği hakkmdalci kısmı mem nuniyetle karşılarız. Hiilrilınet mem lekelimizdeki demokrasinin gelişme | s'ne çalışmakla racs'uklür. Halbuki bu sahada anayasayı ayları bir kaı.unun bir maddesinin kaldırılmasından başka hiçbir iş yapılmamıştır. Seçim kanunu önümüzdeki günlerde yapılacak olan kısmî seçimlerde tecrübe edilecek bir halden çıkarılması bir zarurettir, iktidar partisi tereddüdlerile yapılacak olan demokratik inkılâbda da gecikmektedir. Hükümet programında gelirin yadsının Millî Savun ma ihtiyarlarına, yarısının da memur maaşlarına talıais edildiğini kaydererek,) bu durum lcnrşısında blrşey yapamadıkları ileri sürülüyor. Bu halde yıllardır iktidarda bulunan hükümetlerin me3'ul|yptle-ri büyüktür. Devlet masraflarında yapılacağı bildirilen tasarrufların tatbikatta büyük faideler sağltya-mıyacnğı, sadre şifa bir durum do ğurmıyacağı aslkArdır.
EKONOMİK MESELELER Ekonomik meselelere programda yer verilimmiş olması bizi hayret irinde bırakmıştır. Bu. mevzulara temas edilmemiş olmasını hüküma ♦in sağırmış bir durumda olm^ ona
lârda rasyonel bir tensikat yanıl-' masını, orman yolsuzlukların’»! Devlet Ziraat isletmelerdeki yol-MiTilniriarın önlenmesini istemiş ve Ticaret Hakanlığına da tema s1 a bıı Bakanken! ıslahı için evvelâ kapısının tamamen kanatıl^tan son ra yeniden acılmasile kabil olâra-gtm knvdetmi.s ve hiikfımetten e-ıtckH knnıınu tasarısının bîr m nvvel-Meclise getirilmesini istemi -, tir.
MECLİSİN FESHİ
Hakkı Gedik yeni hükümet p.rog ramını eski iktidar partisi hükümetlerinin programlarındaki vaid-Itrle dolu, olduğunu, kaydederek, mevcud şartlar içerisinde ekonomik politikamızın düzelmesine imkân olmadığını, söylemiş, hükume-
>
1
rill
w masraflarına . tahşiş etmek_z_a- ^eduLisleıi ne sur, t-
• ı îınrvi I a • 1 '»*■ t 1 4^ ■ *-1 z\ cfA Z"X _ * *•
a*
f
*
A
14 yapacağını sarih olarak bildirmediğini ileri sürerek: «Eski zihniyetle bu dâvanın başarılmasına inikân yoktur. Rasyonel yeni biı zi'f ıiyete ihtiyaç vardır. Hükümet ne yapmalıdır? Kanaatimce, bunun tek çaresi seçim emniyetini sağlıya cak bir kaııun hazırlamak vej bundan sonra Meclisin feshi yolile yeni seçimlere gitmektir. Bu tekitti arzu etmiyenler bulunabilir, ancak memleket menfaatinin bu yolda olduğunu izahtan sonra, b-ınu kabul etmiyecek milletvekillerinin bulunduğunu tahmin etmem., demiştir.
Hatib millet ve- memleket refahının* buna bağlı oldûğımıı tfe’ir-T' reic 21 Temmuzda -yapılan se-c’mlo teşekkül eden Meclisin nıiTlc. tin ihtiyaç vesıkmtılannı karşılı-tnbilecek ve bunu önlivebilecck bir dununda olduğuna vindanein kaili nıiılirler? (Evet sesleri)
Hatib hu şekilde harekete ana yasa hükümlerinin duâıınn kavdererek
-ıHr.
SADIK ALDOĞAN KONUŞUYOR t undan sonra Haşan Polatka» . Kemal Zeytünoğlu, Şahin Laçin de program hakkındaki görüşlerini | söyledikteu sonra kürsüye geleıı Sadık Aldoğaıı zaman zaman tasvibi?. zaman zaman da büyük gürültülerle karşılanan bir konuşma \apnuştir; Maruzatının hiçbir partiye aid olmadığını yerek söze başlryan Âldoğan hükümetin istifanamesin de çekilme sebebini mevcud şartlara göre, hükümetin durumunun yeniden gözden geçirilmesi lüzunıi ile ifade eylediğini, İliç bir Demok ratilc idarede bu kadar kaçamaklı bir ifade kullanılmamış olduğunu sövliyerek şöyle demiştir:
Hükümet Minin emriîe gitti ve geldi?
— Hükümet çekilmekle durumu tedkik ve nrütalea etmek içiıı kime fımat vermiştir? Cumhurbaşkanına mı, Meclise mi, yoksa kendi kendine mi? Bu tedkik. fırsatını kendi kendine vermediği şübhe-sizdir. Zira Başbakan, lıülcûmetinin durumunu çekilmeden de tedkik e-debilirdi. Acaba bu fırsat Meclise mi verilmek istenmiştir? Şunu söy liyeyim. ki, böyle bir hal mevcud olduğu takdirde, bunu Meclis tak dtr eder. Binaenaleyh bu gibi sözlerin. Meclisçe hiç bir ehemmiyeti . okl ıır. Bıı sözler Haşan Sakan m Anayasa anlayışını da göstermek bakımından enteresandır. Durumu verilmek is-
• hükümetin Mec*-yu istemesi
M
do müsnîd ol-sözlorinc son
• V
söyli-Sadık
I
»•>
tedkik fırsatı Meclîse tendiği takdirde listen
__________________________________ lâzımdır. Anavasam» bunu âmirdir. Hükümet
tıivcn. o
LyUM___
; kime karşı mes’uldiir? Cııın-
. MİkİK
mi.} /t. ınev enetin
r bir 9 tir.
Bunu müteakil) Alnned T’ h» dn-lf Öugönkü m-üznJrerclcnn ?hem-rn i yet ine ve demokrasimizin ’nki-gafurdaki rolüne işaret etmiş ve bundu;i sonra r»vta hükümete güven oyu verilmiştir*
t ı
TV;
baîfsî b
S© rı&feî»?-
Bir çocuk fren altında parçalandı • r • • ♦ • *
Çayırovadah. Haydarpwıû>ft
Millî Eğnim müdürlüğü, sayfiye yerlerinde seçtiği sekiz kâr • gir binayı kiralıyarak, bunla rın birer odasını hasta öğret • menlere verecektir. Bu öğret • menlerin isimlerini havi liste vilü yetçe tâstîk edilmiştir.
Hasta öğretmenler, 1 Tein -muzdan itibaren bu evlerde isti rahate bağlıyacaklardır.
Şarab imalâtı artıyor
Tekel idaresi, rakı istihlâki -um azalmasına sebeb olması do layısüe, şarab istihsalini kemi -yel ve keyfiyet bakımından yük sekmeğe karar vermiştir.
Yeni mevsim 72 bin kilo gjbı bereketli bir üzüm rekoltesi va-dettiği cihetle, imalâtın daha da artacağı ümid edilmeklecl.il.
Diğer taraftan idare, 946 da Fransada ve 947 de de İstanbul da toplanan beynelmilel şarapçılık kongresinde takdiı kaza -mm Trakya, Kalecik, Narince, Buzbağ ve.Misket Mırt< lı şâ-rablarını, beynelmilel şarab o-fisînce kalite şarabı olarak tescil ettirmeğe kaıaı vermiştir. ■ ------------ ı Limanlarımın siyaret edecek olan Ingiliı filosu Ankara, 18 (Husubî)’ — Büyük JBrltUByanın Akdeniz donanmasına bağlı İki filo temmuz ayının İlk haftası içinde İstanbul ve İzmir Umanlarımızı ziyaret edecektir. İzmir© gelecek olan filo Britanya Akdeniz donanmasına bağlı hava de-hiz birlikleri komutanı Korgeneral Sir Tomas Hope Troubıidge’nln forsunu taşıyan 13.500 tonluk Tri-umph uçak gemisi ve 1.800 tonluk Chevron muhribidir. Filo 6 temmuzda izni ire gelecek ve 10 temmuza kadar limanda kalacaktır, îııtanbula gelecek olan filo ise Britanya deniz kuvvetlerine bağlı 5.450 tonluk Euryalus kruvazörü, 1600 tonluk Vervan Bay ve 1600 tonluk Blgbııruy bay, Fregatların-dan mürekkebdir. Bıı filo hükümetimizin daveti üzerine 7 temmuzda İstanbul limanına gelece» ve 11 temmuza kadar kalacaktır. hrnir fuarına I aly« iftirâk ediyor 'Ankara, 18 (Hususî) — Bu yıl açılacak olan İzmir fuarına şimdiye kadar yalnız İtalya resmen işti-. râk edeceğini - bildirmiştir. lît'ilî makamlar ayın 20 sine kadar diğer hr.zı devletleri» de fuara iştirak etmek üzere müracaat edeceklerini tahmin etmektedir. Ameri Karlan getirilecek mallar Ticaret Bakanlığı, İstanbul Sanayi Odasında memleketimiz için Amerikadan ithal edilecek lüzumlu maddelerin bir listesini yapıp göndermesini istemiştir. Sanayi Odası ithal edilecek mal lan mensucat, madeni ve kim -yevî olmak üzere üç bölüme a-yırnuştır. Her bölüm için o işle alâkadar sanayicilerden bir ko-. misyon seçilerek ithal edilecek şeylerin tesbitine başlanacak -tır. Mensucat komisyonu sah, ma denî eşya komisyonu çarşamba ve kimyevî mamulât komisyonu da perşembe günü toplanacak -tır. "xr Yargıtay DörJüncü Hukuk Da resi Pe^kanlığı-'dan: Hazîne ile Ömer Zade Mustafa Vs. arasında olup İstanbul Asliye ikinci hukuk yargıeJığınca 24/5/946 gün ve 42/135 savı ile karara bağlanan davanın 6/7/ 948 Salı günü saat 14 de açık du-. ruşması yapılacağından şimdiki adresleri belli olmayan Askeri mat bns sieil- kâtibi Haşan ilö Bursa Yenişehir eşrafından Ömerzade Mustafamn bözi’ geçer gün ve saatte dairemiz duruşma salonunda hazır bulun- I malan ilanen tebliğ olunur? İktisadî Bahisler fBaştarufi 4 üncüde) îah' edilir ve memlekette hayat her şeklinde inkişaf eyler. Böyle bir İmkân verildiği tak-’dirde bankalarda birikmiş olan milyonlarca millî sermaye devredilecek ve kullanılacak sahalar bu lur ve iktisadiyatımız bundan yeni bir canlılık kazanmış olur. Devletin iktisadiyatta rolü yok değildir fakat bu rol nihayet yol gösterici ve nâzım bir rol oluma faydalar verebilir. Ziraat sahasında modern usullerin yayılması, köylünün bu yeni usullere alıştı-rılması, köylünün eline aerî ziraat âletlerinin geçmesi, mahsullerimizin piyasalara götürülmesini sağ-lıyacak yolların temini, şehirlere eBki ihmaller neticesi meydana gelememiş olan küçük sanayiin zamanımıza lâyık bir surette inkişaf ettirilmesi, teknik talim ve terbiyenin kabil olduğu kadar genişletilmesi ve saire ve saire öyle saha lardır kİ bunlarda devlet kendi kabiliyetini gösterir, elindeki vasıtaları makul bir şekilde ve enerjik bir surette kullanırsa mem lekete karşı fevkalâde faydalı bir vazife görmüş olur ve bunun vereceği neticeler, har halde — nihayet inhisar şekline düşmekte olan— devlet sanayiinin memleket iktisadiyatında tamamen parlak olmıyan neticelerinden bir çok kereler daha hayırlı olabilir. O. K. Görener ÇAĞRI Harb okulu 928 yılı mezunları nın 20 nci yıldûönümlerini kutlamak üzere 26 Haziran 948 gü nü akşamı saat (18.00) de Ankara ve İstanbul Ordu Evi gazi nosunda bulunmaları .rica olu -nur. YBlNfl SABAH ÎHtanbul Matın cinsi u / -i t Bortıasımu .U?/<>/fİ48 aWr.ı
Mııbajmı naen Alınacak beden
miktarı Lira
DabMç
Vapur ilânları
Beklenen vapurlar TRANSMARIN İsveç vapur kumpanyası Helsinborg m/s GUNDA 20-22/Haziran/1948 İskenderiye, Londra, An-vers, Rotterdam, Bremen ve Hamburg için aktarmasız mal kabul eder.
s/s HERA
6-9/Temmuz/1948
STEVENSON LİNE
" Şimalî Amerika m un ta-
7 zam hattı
| m / s Elin Horn
| 16-17/Haziran/1948
t Cenova ve Nevyork için [ mal kabul eder.
HPAYmlÇ
V ugoliniya
Adriyatik limanlarına Yu goslav muntazam hattı s/s Solin 15-20/ Haziran /1948
Triyeste ve Rijekaya mal kabul eder.
Levazım Alım Komisyonundan
EkBİttme gofali saati ve gü nü
Büyük Pelür kâğıdı _ J000
- I / * •
Londra Nevyork Paris .Cenevre
Amstercıam Brüksel Prag Stokholın Lizbon
2545
300.88
Küçük Peliir kâğıdı
' 1600
tOD
too
2.032
352.40
> î•••il♦ •
• ►*
Piçim
' 300
kg.
2.007
157.
ı
I
%
%
%
7
6
6
1.1.3856
280 —
I. 3060
OG.îr'O ( M5.546l , .6 3881
ı 560 . 77.8860
II. 2490
Kabanı v/e H'eh vHâ).
941 Demiryolu 2 Kalkınma 2
Kalkınma 3 Anadolu Demiryolu
Mümessil Hmşelk) nedl
20.—
95.13
95.—
Açık ek, 7.7.948 çar -gamba »aat 10 Açık ek. 7.7.948
Çar -çamba E;aat 10 Pazar hk 7.7.948 çar -gamba saat 10.30
1 — ıaaremiz ihtiyacı için ylikanda cins ve ’miktan, mvharn men bedeli ve geçici teminatları gösterilen malzeme, hizalarında yazılı şekillerle gün ve saatlerde Tekel Genel Müdürlüğü Leva -zım Alım Komisyonunca mubayaa edilecektir.
2 ' 3 tır. .
4 — isteklilerin belirli giinve saatte adı geçen komisyona mü racaatları İlân olunur. (8752)
Pelür kâğıtlarının toplan 500 varaklı olacaktır.
Kâğıtlar ve sicimler idare numunesine göıe alınacak -
Devlet Orman işletmesi Karaman Müdürlüğünden
1 — Karaman Devlet Orman işletmesi arasında 3 parça -dan ibaret idare binası Lojman, tavla, garaj, binaları yaptırılacak tır. Binalar kâgir ve ahşap Karkas inşaat sistemlerinde olacaktır, teminatı
YO
ogıtım
CUMAK.TE.Sİ — 10/6/1948 .7,29
,7.30
,7.39
Açılıp ve progran». M, s. ayan. .IMItizik: Hani?
Afiizik (PJ ) Haberler.
Miizilt': Çejptl.l Hafif Mttzik (Pi.;
Müzik: Bando Müzikleri (1P.1J Müzik: Hafif Parçalar (PL) Kapanış.
Açılış ve proyanı M. s. ayan.
Müzik: Çeşitli Sololar (Pij Haberler.
Miiızik: ŞaFfeılaı.., 'Türküler.
Öğle Gazeteci. Müzik: .Şarkılar ve Türküler Devan». M fizik; C'umhuj'bag kanlığı Anneni fîfl ı izikaM. Müzik-: ÇeşitV MGdk (PJ.> Kujmnış .
Açılış ve progrtun. Mi» s. ayan, Ifca4yo Çocuk jtkhrOü, Müzik; Dsbiv Müziği (rı >
18.30 Konuşma.
18.45 Müzik: Şarkılın. 19.00 M2*s. ayan.
19.CH) Haberler, lâ.is
7.45
800
8.20
8.40
9.00
12.29
12.30
12.30
13.00
13.15
13.30
13.45
ilk keşif bedeli 60217 lira 13 kuruş olup muvakkat 4260 lira 86 kuruştur.
2
riler, mukavele projesi, eksiltmeşartnamesi, Bayındırlık nel şartnamesi, yapı işleri umumu fenni şartnamesinden ibaret olan keşif dosyası lstanbulda Orman başmühendisliğinde Anka-rada Orman Genel Müdürlüğü inşaat Şubesinde ve Karaman Dev let Orman işletmesinde görülebi lir1
3 — Eksiltme Karaman Devlet Orman işletmesi Müdürlük bi nasında mevcut eksiltme komisyonunda 5/7/948 pazartesi günü saat 15 de yapılacaktır.
4 ' ‘ ...........
ruşluk geçici teminat vermeleri ve bu işin teknik ehemmiyetinde bulunan diğer bir işi muvaffakiyetle başardığını veya idare ve denetlediğini isbata yarar belgelerce birlikte eksiltmenin yapılaca ğı günden en az (Tatil günleri hariç) üç gün evvel yazı ile Bayın dirlik Bakanlığına Konya veya İstanbul Bayındırlık müdürlük
COfiTHON LİNE
İsveç kumpanyası Cenubî J .Amerika hattı I
m/s Ada Gorthon | . 20-25/Haziran/948 bekle- î iliyor. Cenubî Amerikaya J mal kabul eder. J
Bütün tafsilât için Galata | Eshi yolcu salonu karşısın / da Frank Han 3. cü kata J müracaat Tel: 44707/8 |
Eyüb Sulh Hukuk Yargıçlığm dan: 948/298
İstanbul belediyesi tarafından Fener Abdi Subaşı veya Abdipa şa mahallesi Mismarcı Çeşme so kağı 7 No. da oturan Osman Er gül aleyhine açılıp Fener be -lediye tahsil şubesi tahsildarı i ken mükelleflerden tahsil eylediği 71 lirayı zimmetine geçirmiş olduğundan 271 liranın faiz mahkeme masrafı ve avukatlık ücreti ile birlikte tahsili dâvasın da: Dâvâlıya çıkarılan davetiyenin semti meçhule gittiğinden bahsile tebliğ edilmeden geri çevrildiği için, davetiyenin ilâ -nen tehliğine karar verilaaiS-o) duğundan yargılanmanın yapılacağı 14 7 948 saat 10 da E -yiib sulh hukuk yargıçlığına bil vekâle veüa bilasale müracaat et mesi lüzumu ilân olunur
Şartnameler, bilumum projeler, keşifnameler,
seridöpe-işleri ge
Eksiltmeye girebilmek için isteklilerin 4260 lira 86 ku
14.00
14.30
15.W
16.58
17.00
17.00
18.00
Geçmişte Engmı.
■ny
Radyo Ctaaetcıu.
Serbest Şa.aL Müzik: Tarihh Türk Müziği
Konuşma: IfcHftb fiall
Miizik: Radyo Kalou Orkestrası.
Mfizîk: Dans .fili'tdgl (Tl ) Mr»s .ayar».
Haberler.
Müzik: Daa*j Müziği fPL) , Program ve Kimhhus.
lerine baş vurarak bu işin eksiltmesine girmek için .yetcrUfc belge J9.20 aSğa» .
DETERT —
Vapur Kumpanya 22 Hazirana doğru îsken-deriyeden beklenen DEBRECEN Vapuru TUNA limanlarile G1UBG1D, BUDAPEŞTE, BRATISLAVA ve V1EN-NA için eşyayı ticariye kabul edecektir.
23/24 Haziran BUDAPEŞ TEDEN beklenen
BUDAPEST
Vapuru BEYRUT ve İSKENDERİYE için eşyayi ticariye kabul edecektir. Fazla tafsilât için Galata, Karamustafa Caddesinde 141 No.
DETERT MACAR VAPUR KUMPANYASINA müracaat Tel: 44879
si almaları ve bu belgeyi göstermeleri şarttır .Bu süre içinde bel gp jsteğîndp hnlnnmayanlar eksiltmeye giremezler.
5 — VB—
atten bir saat öncesine kadar Karaman Devlet müdürlüğüne makbuz karşılığında vermeleri olan gecikmeler kabul edilmez.
/
X a Ü
İstanbul Yüksek Ekonomi ve Ticaret Okulundan 4075 numa -ra ile aldığım hüviyet varakam la şebekemi kaybettim Hükmij yoktur.
E 3 No. 4075
Kemal Katran
isteklilerin teklif upiarmı eksiltmenin yapılacağı sa Orman işletmesi lâzımdır. Postada (8535)
Türkiye İş Bankası I
idaremiz ihtiyacı için 19 kalem kapı, çekme, dolap ve stor kilidile yaylı menteşe ve prînç piton pazarlıkla satın alı -nacaktır..
2 — ihale 6 7 1948 sah günü saat 15 de Tophanede Genel Müdürlük Alım Sanım Komisyonunda yapılacaktır .
3 — (8) Kalem kapı kilidinin tasarılanmış değeri (21175) lira, geçici güvenmesi de (1676) lira (25) kuruştur, isteklileri diğer (11) kalem malzeme için teklif edecekleri mal
yüzde 15 nisbetini geçici güvenme olarak hesaplamaları lâzım -dır.
4 — isteklilerin güvenme paralarını pazarlıktan önce korniş -yondan alacakları bir yazı île idare veznesine yatırmaları ve şart namede yazılı belge ve nıakbuzlarile birlikte belirli gün ve saatte komisyonda bulunmaları.
5 — Şartnamesi hergün komisyondan parasız olarak alınabilir. (8753)
bedelinin
ti
Küçük Cari Hesablar 25 Ağuıstos 1948 Çekilişinin ikramiyeleri:
1 EV: (Ankarada Tusarruf Eıl< ;. Mttliaütsinde bahçe içinde iki katlı ve bodrumlu, 6 oda k orundu, lalkoniar, konforlu.) 1 ARSA: ' 1 1 2 5 x X X (Istanbulda SuadiyedtJ 5000 2000 1000 500 Lilrahk 14 25 25 150 x S X 200 100 50 20 Lirabk i BİR MEKTUB Sâdun Zenci, Vahşül-Felâ’mn Nil Tarihi adındaki kitabı aramak için gerçekten gittiğini öğrenince Melik Efrahın huzuruna çıktı: — Ya Melik! dedi. Yer yyziinde NıJ Tarihi denilen bir nesne yoktur. Siz, Vahşül-Felâyı başınızdan atmak istediniz. Onu gurbet illere gönderdiniz. Vahgü^Felâ’ya bir Hty olursa, hiç birinizi sağ bırak-marn, bu memleketi size dar ederim. Melik Efrah ile Sakardis. sözle-Tiiîj bitirince çıkıp giden Sâdun Zi ra i nin arkasından bakakaldılar. Sâdıın Zenci, her gün akşama ka dar yollan gözetler; gelip giden ohnayınca Melik Efrah ile S>»kar-disc atar; onları ölümle tehdid e
«•Ey bfnim Mırdtşiınl! Vahşiih Tı lâyı Nl) Tarihi kita'ıı bulmağa pt nderdlk, Artık onun geri dönınc-“me imkân yoktur. Fakat başımız da bir belâ var. O da Sâdun Zen-elcm ft.zi mütemadiyen ölürnlo lırli
i kilişe katılacaklardır. Her 500 hra için ayın bir kura nu-( marası .
■ Henüz bankamızda hesab açtırmamış olunlar, sîzler de talihinizi deneyiniz!
Muazzam Şark Efsânesi
Tefrika No. 67
o
•J ti I
?jmdanmız Seyfürraad'a yaraşır.
Sen ki onun veziri oluyorsun, Hükümdara söyle: Şâme ile muhakkak evlensin. Böylelikle hem eşi bulunmaz, bir zevce sahibi olur hem de Sâdun Zencinin ümidleri kırılır.»
.Sakardis, yazdığı mektubu güvendiği adamlarla kardeşine gönderdi.
Sakardiyun, kardeşinin mektubunu tekrar tekrar okudu. Sonra Şe\ fiirraad'ın huzuruna çıktı. Birin yanına bin katarak Şâmc’nin güzelliğini anlattı.
Scyfürraad, bu ballandıra ballandıra anlatış üzerine, lıcnüz yü-fcbnü görmediği kıza âşık oldu. O-nu babasından inlemeğe kaıaı verdi. Büyük bir elçi kafilesi düzdü. Yanlarına da bhı asker katıp kafileyi yola çıkardı.
SAVAR
Melik Efrah, sarayında oturuyordu Kendisine bir elçi alayının gelmekte olduğunu haber verdiler. Hfikümdar, elçileri parteb Wx me-
rasimle karşılayıp sarayına aldı.
Sâdun Zenci, o gün şehirde değildi. Yanına adamlarını da alarak ava çıkmıştı, Akşam gqç vahit döndü. Ertesi gün, bir elçi alayı geldiğini öğrenip hemen saraya gitti. Büyük kabul salonunun kapısını açtı. Her zaman yaptığı gibi koilaıını sallıya sallıya içeri girdi. Melik El'ıah da dahil olduğu halde hepsi ayağa kalktılar. Sadece baş elçi ayağa kalkmadı.
Sâdun Zenci, buna tahammül e-demedi. Kızgın bir sesle Melik Ef-jah’a soı d ti:
— Ben İçer! girtV.ö herTres aya-k > kalktığı halde bıı kendini be-ge’^iş herif niçin kalkmadı? Hem de kimin nenidir, buraya ne mak-sadla gelmiştir? Bıı suallerime ce-vah ver ya Melik!
Melik Efrah. ne cevab vereceğini bilemedi. Baş elçinin yüzüne baktı. Baş elçi, bu bakıştan *sen cevab ver. mânasını çıkararak:
— Ben dedi, zamanın en büyük, yüksek devlet ve ikbal sahlM
*
hükümdarlarından Scyfürraad haz retlerinin elçisiyim. Buraya Şâme-yi almak için geldim. Sen kim oluyorsun ki içeri girince ayağa kalkayım ?
Sâdun Zenci, büsbütün çileden çıktı. Yumruklarını sıkarak bağırdı:
— Sen de, hükümdarın da benim uşağım olamazsınız. Şâme’yi alma ğa gelince; onu benim elimde» ancak Azrail alabilir.
Elçi, birdenbire ayağa kalkıp kılıcını çekti:
— Ey lıaydud! Eğer Melik Ef-Toh İle bu yüce dlvamn saygısı ol-' masaydı, Benln pis başını kokmuş gövdenden ayırırdım.
Fakat kılıcını kullanmayıp tek-T>p kınına suktu. Sâdun Zenci, daha ziyade llorllj’erek.
—- Bre alçak!., diye bağ'v^ Kılıcını çekip tekrar kınına sokan adam, dünyanın en şerefsiz insanıdır’
— Bana şimdiye kadar alçak d'ı-olmamıştır!
— Bundan sonra da diyen olmı-yacaktır. Zira şimdi seni it boğazlar gibi boğazlıyacağını!
Ve kılıçını çekerek bir vuruşta elçinin başını gövdesinden ayırdı.
Salonda bulunanlar, şaşkınlıklarında». korkularından donakaldılar.
Sakardis, Melik Efraha çıkıştı:
— Bu ne demektir, ya Melik? Besmî bir yerde Seyfürraad gibi büyük bir hükümdarın elçisi öldll-fiilüyor, sen de bu vaziyet karşısında susuyorsun! Eğer bıı dudun hakkından gelmezsen, Scyfürraad'a bildireceğim.
Melik Efrah. hükümdarlar kûmdan Seyfürraad dan çok kardı. Sarayda bulunan Sâöıın Zencinin üzerine
— Ne duruyorsunuz? bu adamı! • •
Askerler, kılıçlarını çekerek $â-Ümı Zencinin üzerine yürüdüler. Fakat sonunda kendileri zararlı çıktılar. Çünkü Sâdun Zenci, hep" sini tepelemek sııretile kendisini saraydan dışarı attı. Dışarıda kar şılaştığı askerleri de kılıçtan geçirmeğe başladı. Hem önüne gelen leri tepeliyor, hem de şehrin dışına doğru İlerliyordu.1
O zamana kadar Sâdun Zeiıcinin köleleri de yc
hay-seni
hü-kor-askerleri kışkırttı: öldürün
I — Trenin hücreleri, ateşin en kıvamlı hali, 2 — Erkek İsını, ses,
3 — Tersi mevcut, manevi varlığının,. 4 — Argoda bir hitap, 5 — Nota, Sebebi 6--En biiyük kara )wn vnnı; Para blriniı; 7 — Ihtiyao M’ah; 8 — Su ortasında kara, bay j undan bir gün evvel, 9 — Nitekim tersi lâtife
YtJKAHiDAN ASAOı :
1 — Mahsul, adalet mefhumu i-İt yanyanadır. 2 — iskambilde bir lı, anlatmak, 3 — Sonuna ^R) gelince gayıi İslâm; izin (ferman)!
4 — Hayvan besini, tarihte bılo adı geçen bir çiçek, 5 — Şeffaf* tır, uzak işareti, 6 — Mısırda nedir;'tersi san’at; 7 — Bem beyan dır, şiir ve romanda yavru, 8 —< Yakacak, yumurtanın bir nevi piş mjşJ, 9 — Yol, İtalya tarafından istilâ edilen bir ülke.
EVVELKİ BULMACANIN HALLEDİLMİŞ ŞEKLİ I 2 3 4 5 6 7 8 0
] D EfM'IKİf'E TTfTkİ
s ü ı B'AİRÎEle OİBİÂ1
t a. L i: ,M|' !«Fe İZİa.'n!
4 E raiMŞ.KİT lÂTnlra!
c K ■ «IAİRİa İN’strr,
c M’AiRiA'B t'»ısr!
k A-lKiaiMîr 'ı ir»*1 ı L ı L ' ı\
l Öl NİCİE!P:« İ.\İD, 1
R EİEİL!«11 imİa < y.