Onuncu YÜ
No. 3275
12 Nisandan Sonraki Toplanfıı Devresinde
%
e
1
-
r
* j
k
♦ A
Şiddetli bir fırtına esnasında bir nçağrn gemiden havalandı ve diin gelen Amerikan Ulaklarından birinin İstanbul »ısfiinde peuşu
"T
f ■ ’

CUMA
2 NİSAN İM
İdare: Ituruosmanlyc No. 11 Tel adnwl: «YENİ SABAHr İSTANBUL Telefe
, ■ I ■»— ■■-»"
ABONB
Türkiye
Senelik M00 Bh
• aylık 1109 e
3 aylak 100 »
1 aylık »o )

B I D E L t
Ecnebi •400 1900 1000
•00
Kr.
s
)
)






/
•’i

Başbakan yardımcısının bu hususta dünkü beyanatı Cumhuriyetin 25 incii yılında ilânı düşünülen af tasarısı da bu mey anda






•r
»(■

12 Ni-
le görüşe.., gazetecilere şu izahat* vermiştir-
*— Meehet sunulman üzere hazırlanan kanun ve tâdil taeanlan Cumhuriyet Halk Partisinin sod kurultayında -fabul edilen progTa-mmdahi -yeni prennibler göz önün-
- _ ------ ---------- - -- — ■■
Ankara: 1 (Hususî)
CıiM^a açılacak olan Büyük Millet edişine sunulmak üzere hüku-loetce bazı kanun taşanlarının ha-. ^makta olduğu malumdur,
münasebetle Başbakan yardımlısı Faik Ahıned Barutçu kendisl-
) ■ ■ --------—--------—
Erzincanın verdimi dersi.
——— ★ ★ * ----------------------------
Halk Partisinin uzun idare tarzının hüsratda neticelendiği
‘ eıçiAfa görülüyor. Yapılacak şey bıs hakikati^ memleketi daha ehliyetli ellere bırakmaktır ellere parti farkı gözetilmezse ı-c
r
iraf ederek i bu fMiyetli tarafgirlik yapıl ruazga henı Halk Partisi içinde, heın Demokrat Partide, ve hem de tarafsız kimseler arasına a pek âta rastlanabilir.
mi

* )



Başbakan Haşan Saka Erzincanda, halkın Jerd ve • iztlrabianuı dinlemeğe başlayınca bunların ne kadar derin olduğunu şahsan müşahede etmek fırsatına nail oktu. Anadolunıın b'ır çok kasabaları gibi henüz Erzincan da İçme suyundan mahromdur, e-lektrik nuruna kavuşamamıştır. Unutmamalıdır W, Erzincan bir köy değil, bir kaza değil, bir vilâyet merkezidir. Ilalk Parti-( b) hükümetleri çeyrek asır iktidar sandalyesinde birbirlerini kovalamışlar, bol bol belagat ye edebiyat yapmışlar, fakat yurdun imân bahsında hep oldukları jerde sayıp durmuşlardır.
Erzincândaki büyük zelzele felâketinden sonra şehir yerini değiştirdiğinden bir çok vatan- __ daslann toprakları ellerinden tv-UFUİ abnnnş, yem te bo kısım yurdda)Iarımız Başbakana topraklarımızı isteriz, diye fer^ad etmişler, hattâ bazı bağn yanıklar fiilen açız diye ha^kırişimşlardır.
Düşününüz ki, Şiikrü Saraçoğlu kabinesi köylüyü toprak-tandırına diye bir kanunu Meclisten blnbir sözler edilen oldu?
İne konulamavaD, hattâ Halk Partisince değiştirilmesi düşümden bir vesika nıalıiyetull aldı. Tatbik imkânı olmavan biiv-He bir tasan için yeri- göğü birbirine katmaya ne lüzum vardı? Şimdi anlaşılıyor ki, Saraçoğlu topraksız köylüyü toprağa ] kavuşturmadan evvel topraklıyı topraksız bırakmış... Gözünün önündeki çukuru görnıeye-rek, göklerdeki yıldızlan saymaya çahşan gafil müneccim gibi birşey. İşin en acı tarafı Haşan Saka bu topraksız kalmış zavalhlann nasıl ve nerede arazi sahibi yapılabileceği -ııi sorduğu vakit vali diyor ki: «Hazine toprağı var1, fakat e-limizde salâhiyet yok..» İnsaf buyurun, henüz devlet ve hazine elindeki bomboş topraklan mnhtaç olanlara, hattâ elinden toprağı alınanlara, dağıtmadan şunon bunun tasarrufundaki topraklara el koyup tevzi etmeği düşünmüş!.. Bu kadar mantıksın, bu derece bilgisiz bir hareket tarzı ancak bir Sa-racoğlndan sâdır olabilir. Fakat Me/l’ısfe dc bir Halk Partisi ro-ğnnbığu, böyle bir mantıksız fil’i pek âlâ destek!ft"ebniyor. Bize A. Vnrdahnl Imzasile mek-‘tub gönderen zâtın dikkat naramı, yazımızın bu Doktalan-,
m
â
------------------------)
na ı^liıederia.. Bu habikaticıin, şu Erziutfıan seyahatinde meyda na vurması, bir vakıflar nıem-Icketin istijk'baliııil eağlaımç o-la.v / O. HL P.) nin zamanla nasıl tereddi etmiş ve ne kadar beceriksiz ellere düşmüş olduğunu göotemıez mi?

Başbakanla Erzincanda nasılı (Devamı Sa.. 3: Su. 4 aeı
I ———
1
I
,1
ıımş» fakat buna karşılık , » « j toprak verilememiştir. İ^-l^eiCgC kendiSe
acele geçirebilmek için baskı yapmış, ileri geri sarfetmişti. Sonra kabul bu tonrak kanunu nc Hic. Hâlâ tatbik mevki-

hazırlanıyor
de tutularak hazırlanmıştır. Hazırlanan bu tasarılar arasında seçim haıııınu, toprak ve orman kanunlarının bazı maddelerini değiştiren kanunlar, iller idereaile tize! idarelere ve malî kaynaklarına hanım taşanları, memurin makama! kanunu, sanayi ve sanayii teş vik ve genel ekonomi meclisi hak hındakı konun tasarıları, deniz nah liyatmda hususî teşebbüslere yer verilmesini hedef tutan Denizyolları isletme kanun tasarısı, tekaütlük yolluklar kanunu gibi önemli kanunlara teallûk eden çeşitli kanun tasarıları vardır. Seçim kanunundaki değişiklikler gizli oy a-çık tasnif prensibinin tatbik şekillerini tecrübelerinde verdiği netice lere göre daha vuzuhlu olarak kanunun bünyesinde göstermeyi hedef tutmaktadır. Meselâ kanunda oyların verilmesi için münasib yer lerdfrt iMtftsedllijrOiıhı. .Şimdi bu yerlerin hücre olacağı tasrih edilmektedir. »Seçmen kimsenin göre-miyeceği bu yerlerde hücrelerde reyini zarfla koyacaktır. Tasnifin aleniliği prensibi de sandıktan par ti ve aday temsilcileriyle oradaki halkın huzurunda alenî olarak çıkarılacaktır bir tutanak ile tesblt ve hemen orada asılmak sur etile (Devamı Sa., 5; Sü., 3 de)
9


M

DON GECEKİ BÜYÜK YANGIN [yç uçak Güzel San’atler Akademisi aemisi

dün gece tamamen yandı
1
•1

-
J ç v
«
A
üyeüeriı kendilerini bucaklardan seçtirerek verecekleri hesabu yine yine dinletmek istiyorlar, bu yüzden H üye haysiyet divânıma verilmiş!
Ekûirjunu C‘ H. P. idare heyeti-uin faaliyet çevıcBi dahilinde bulunan C. H P, maliye idare heyetlerine mensub partililer son günlerde totaliter ijhniyeti hortlat* m ak ı&tidadıni gösteren bir vak ıa t Devamı 5; SİK 6 da)
)11 P. Başkann Sadi Behtcr
Dfite de oturumuna devam ette
Ankara 2 (Hususî) — Yüce Divân bu sabah ta toplanarak İyidere Kereste fabrikası işi şabldlerirün din lenünıeslne devam etmiştir. İlk olarak dinlenilen makine mühendisi Hayrullah Gürtandan fabrikasının kapasitesi bir fabrikaya ihtiyaç
Tatava yani olup /DePûim 8a„ 5; Sü^ 7 de!
Triyeste’de Amerikan geçid resmi

Triyeate 1 (AA.) — Amerikan ordusunun kutlama günü olan 6 Nisan tarihinde beş bin kişilik bir Amerikan kuvveti ee-ferî elbise ve teçhizatla Triyes-te sokaklarında geçit resmi yapacaktır.
(Devamı Sa^ l/t 8Ü. b de)

. T • • ■
İstanbulin ayağa kaldıran kızıl alev er Profesörlerinin yöz yaşları
Kasıd var mı ?
A hadenü
B, Top/ k ne diyor ? Zarar tanı altı rtülkon lira
DUn ekşam şehrimizde büyük bir yangın çıkmış, Fındıklıda Güzel Sanatler Akademisi kamilen yanmıştır. Muharririmizin yaptığı tahkikata göre yangın hâdisesi • göy!e C' ieyan r^mi.tir; .
Saat 19.05 9ulannda Akademi merkez binasındaki hademeler «Yangın var!, diye bağırışarak i-kiııci katta oturan Akademi müdürü Burhan Toprak’ı haberdar et mişleıdir. Bılrhan Toprak telâşia odasından dışarı fırlamış ve ikinci katta kütüphanenin yanındaki hey keltraş atölyesinin duvarlarının alevler içinde olduğunu görmüş, derhal itfaiyeyi haberdar etmiştir. Hademeler yengini söndürmeğe çalışmışlarsa da genişlemesine mâ ni olamamışlard ı'. B ı defa Akademi müdürünün bir kısmı eşyaları ile resim şubesinin bir kaç tablosunu dışarı çıkarabilmişlerdir.
Aradan 10 dakika geçtikten son ra Beyoğlu ve Fatih itfaiyeleri vaka mahalline yetişerek faaliyete geçmişlerdir. Fakat yangının üst kattan başlamış olması aşağıdan su sıkmakla söndürülmesini imkân biz kılmıştır. İtfaiye ekipleri hava merdiveniyle yukardan aşağıya bu sıkmağa başlamışlarsa da bu defa suyun kuvveti azalmıştır. Bu şekilde binanın her tarafını aiçvler sarmış ve binanın kurtaıılamıyaca ğıııı anlıyan itfaiye, Akademi yanındaki Edebiyat fakültesi binasının üzerine çıkarak, yangının burayı sarmasını önlemiye çalışmışlardır. Buna rağmen coğrafya se-(Dcvamı Sa, 5; Su , 4 de)
YAZ SAA Tl
17 Nisanda saatler birer anat ileriye a fi ■ ı* arak
Ankara,1 * Hususî) — Evvelce yayınlanan kararnameye göre yaz saati 17 Nisan günü 24 de saatler birer saat ileriye alınarak uygula nacaktır.
• •
Rusya, atom sırrına nasıl kavuşabilir?
Truman biieç 12 Nisan 1945 de Ruzveltin yerine geçinceye kakar Atom bombasının mevcudiyetinden haberdar değildi
Nevyork 1 (AA.) — Amerikanın e«ki Harbiye Bakanların dan Stimeon, »Home journab» da yayınlanan hatırlarında, baş kan Truman’ın 12 Nisan 1945 tarihinde Başkan Roosevelt’in yerini aldığı zaman Atom bombasının mevcudiyetinden haber dar bulunmadığını belirtmekte dlr .
Bü mesele bu tarihten )3
gün sonra Stimsonun bilhassa Atom bombasının siyasî netice leri ile alakalı olarak beyaz salaya getirdiği bir muhtıra do-layısiyle Başkan Tnıman ile mü zakere edilmiştir ,
Stimson, Potsdanıda ilk defa olarak İş başındaki R*i3 polis j devleti hakkında doğrudan doğ rüya bir fikir vo tecrübe sahibi .
(Devamı 8a., 5; Si),, i de)
fıiin akşamki muazzam yangından bir görünüş
[
I
Amerikalspanyaya yardım etmiyecek
Yabancı
Marshall, Kanada’dan telgraf çekerek İspanyanın plâna alınmamasını istedi Vaşiııgton 1 (AP) memleketlere yapılacak yardı-[
ma dair bir kanun tasarısı ha' zırlamakla meşgul âyan ve tem silciler meclisi üyeleri İspanyayı yardım görecek memleketler üstesinden çıkarmak hususun -1 da mutabık kalnuşlaıdır.
Karma komisyonun kararı â yan üyesi A. Vandcııberg tarafından tebliğ edilmiştir.
Vaşington 1 (A. A) — Temsil çiler meclisi ve âyan karma ko1 misyonu İspanyayı Avrupı'nın
kalkınma programından çıkarmıştır
MarbhaU'ın telgrafı
Vaşington 1 (A. A) — (Na-f en):
Altı milyar ikiyuz milyon do lDevamı Sa., 5; Sil., 4 de)
Hayat baha’ıiığı va Bjşbakan
Gazeteler, meseleyi izam ediyormuş!
■ - o-----
Erzurum, 1 iAA) — Şehrimizde bulunan Başbakan Haşan Saka, belediye tarafından verilen 108 kişilik bir ziyafete iştirak etmiş ve u-munıi mevzular etrafında bir konuşma yapmıştır.
Hayat bahalılı&ına Başbakan Haşan Saka, nız memleketimize bir hal olmadığım, rupa memleketlerine
daha iyi bir vaziyette olduğumuzu, halbuki gazetelerin bunun yalnız bize münhasır imiş gibi mütalea ettiklerini belirttikten sonra, bu me sele mukayeseli bir şekilde nıütalea edilecek olursa bizim Avrupa memleketlerinden çok daha tyi bir ılu-(Devanu Sa, 6; SÜ., 4 de/
temai eden bunun yal-münhasır diğer Av-nazaran
Amiral Set t ele j yrnl bir iı»rbt | pek yafam gör. i nıedii^inl bildirdi (
inkara, 1, ' Hususî) — Ame-ıika Birleşik Devleti Harbiye Bakanlığı önümüzdeki altı hafta içinde üç uçak gemisinir Tiiı’kiyeye malzeme getirmek ü Zere yola çıkacağını n»ımen bil dirmiştir.
Uçaklannı Tumiyeye tealim edecek olan uçkk gemilerinden Sipeney 15 Mayısta îstanbula varacaktır. Rendova uçak ge-rn’si 28 Mayısta Palanda 2 tem muzda îstanbula gelmiş olaeak tn. Bu uçak gem deriyle getiri-ı Devamı Su 5: Su 1 deı
iecmeddin Sadak
•i
t
Anadolu
Bugün uçakla Ankaraya gidecek
----o—
Cenevre 1 (A. A)
Ajansının özel muhabiri bildiriyor:
Dışişleri Bakam Sadak, yanıl sabah buradan tayyaro ile hareket edecek ve iki gün Atina da halarak Yunan hiikûmetile dostluk temaslarında bulunacak tır
Dışişleri Bakanı, Pazartesi Îijnü Pire'den hareket edecek stanbul vapuru ile avdet edecektir. Berndekı Yuna) elçisi Dışişleri Bakanımıza Yunan hti fDevamı Sa., 5; Sti.. 7 de.'
AKVİMDEN BİR YAPRAK
Tilki Divanı

yoruı da stid diye kaymak altı içiyoruz.
Acaba sempatik belediyemiz bunhn " için ne tertibat ala-
caktır?
.... _ . . Bence bu tertibat
yukarıda yazdığım «Tilki divanı» dır. Vavü kabahatliyi çağırtıp:
— Sen kayınah altını süd fiyatına satarsın ha... Gfcünü aç... uınûmiyoyi çocuk oyuncağı *jm diyorsun?
— Fakat
—Fakatı
hasta var...
Bunların gıdalan Üzerindo hile edersin ha... Alimallâh seni şöyle ederim, böylo ederim... Çık dışarıya...
Südcü çıkarken yüzündo hafif bir tebessüm vardır. «Atlattık!» der, iço-ridoki düşünür; «Herifi öylo bir yıkadım ki...»
w
Devrân yine ol devrân, âlem yine ol âlem * Dor. Hattâ bu «Tilki divanı» (Kaymak altıcı» ya o mayii beyazlaştırmak ve koyulaştırmak İçin biraz üs-/leüt/on sayfayı çevirint»2
ULUNAY]
azımın başlığına koyduğum Ou tâbir eskilerin Gûşmâl dedikler» «Azarlama, korkutma,
gözdağı verme» ınâna sına gelir. Bizde i-daro cihazının en kuv
vetli silâhıdır. Bir şeye de yaramaz ha...
Bu fikri aüt mes elesi hakkında gazetelerde gördüğüm bir cümledon aldım:
«Belediye, badema, kaymak ve krema yapanları sıkı bir tahdide tabi' tutarak bunîann işledikten sonra kaymak altlarını satmalarına meydan vorilmcmesi İçin bazı tertibat a-laoaktır.»
Ah camın belodiyo! Sanki etle, ek-ınoklo, zorzevatla, moyva ifo, balıkla, katıkla başa çıkmış... Simdi sıra sü-do geiıniş!
Bizim memlekotto okseriyetlo süd diye bir şey yoktur; süd ismi verilen mavlmtrak bir mayi* vardır. Halkın midesi bu mayio o kadar alışmıştır ki halis süd içso katiyen hazmedemez, hastu olur,
Sulu süde razıyız... Onu da bulamt-
Srhhut-ı-
zanne-
ötendim...
makatı yok. Bu
Bu kadar çocuk
kndar
var...
SAYFA: 2
TEN! SABAH

T

2 NİSAN 1918
E
o fcjujr vey "m YOR


I
A




D
Yazan: Profesör Kenan Öner
huyırlı vnkıala-
— 33 —
Valamlftş, intihap işlerinde basiret sana düşen bir vazifedir, derdiğin veya vereceğin oyu ihsas edecek gafletten nıutlûka çekin. Tefehhüm ettiğini zararlar reyine sahip olmaktan ziyade bu basiretsizlikten gelebilir.
Vatandaş, Her hükümet şekli ekseriyete dayanmadıkça tutunamaz. Reyinle istediğin, millet ve memlekete uygun gördüğün şekli teftiş edecek bir çokluk teminine çalış.
Vatandaş, İntihap işlerinde senin de, vatan ve milletin do huzur ve istikbali, vazifeni anlayış tarzına bağlıdır. Hakikatle mugalatayı a-yıramazsan esir oldun demektir.
Vatandaş, Demokrat Parti nazarında seçim, kejıdi kanaatlerine yol açmaktan ziyade, memleketle halk iradesinin tahakkukuna vasıta olmaktan başka bir kıymet ifade etmez. Demokrat Parti zorla kimseden kanaat toplamak için değil, sîzlerin hak ve iradesini temin için mücadeleye atılmıştır. Haklarının korunması için Demokrat Partiye güvenebilirsin. O reyini aleyhinde kullunsan bile senin müdafiin olacaktır.
Vatandaş. Demokrat Parti, aldatacak bir muvazaa mahsulü değil, memlekette hakikî ve geniş mânada bir Demokrasinin teessüs ve inkişafına hizmet eden bir teşekküldür. İki tarafın hareket tarzına bakar-te» san bıına sen de inanmak zorunda kalırsın.
Vatandaş. Bütün hak ve hürriyetlerinin temeli iııtilıap günü atılacaktır. O gün gelinciye kadar sana ve memlekete faydalı olacak bir kanaat getirmeğe çalış. Seçim günü her bahane ve maniayı çiğni.verek reyini kullan. Yalnız vereceğin rey ile kanaatin arasında tam bir âlıeıık ve muvazene husulüne dikkat et. Doğru yol ııas(iıiı olsııu...

Temmuz ayının Demokrasi ve Demokrat Parti ; ..ı
nndan biri de Mareşal Fevzi Çakmak’ın milletvekilliği namzetliğini kabul ve müstakil aday olarak Demokrat Parti ’ listesine dahil olmağa muvafakat etmeleri olmuştu. Bu haber halk üzerinde bir fali hayır müjdecisi. Halkçılar ve Halk Partisi üzerinde de hakikaten bir şiirli o kadar şaşırtıcı bir hâdise olmuşpriz ve soğuk bir duş tesiri yaptı. B tu ki derecesini Başbakan Şükrü Baracoğlunun Mareşali beş defa ziyaret etliği halde kandıramamıg olduğunu gazetelerle itiraf etmesile de anlamak kabildir.
MAREŞALE KARŞI GÖSTERİLEN SAYGISIZLIK
Sayın Mareşal, Istanbuluıı şerefini arttırdıkları zaman kendilerini yolda karşılamış, halkın candan gelen tezahürlerini gözümle görmüş, kulağımla işitmiştim. Bu bile halkın Halk Partisi hakkındaki sevgilerinin tam bir inikası halinde idi. Haydarpaşa istasyonunda her şeyden fazla göze çarpan şey resmî kıyafette bir belediye kavasının bile bulunmayışı, fincancı katırlarını ürkütmemek için valinin istikbale gitmesi şöyle dursun, mümessil bile göndermiyecek kadar kendini protokol ile birlikte unutmuş olması idi. Memleketin bu biricik Mareşali tâ gençliğinden. zorla tekaüde sevkedilinceye kadar bütün ömrünü memlekete, memleketin istiklâl ve selâmetine hasretmiş, bu günün bir çok büyükleri Millî Mücadeleye iştirak için cesaret toplamağa çalışırken bu Mareşal Gaziyi tam ihtiyaç ânında takib etmiş, gaza mahallerinin her noktasında hayatını tehlikelere atarak bu günkü kahramanların hatâlarını tashih ede ede kazanılan zaferin en büyük hissedarlarından biri olmuş ve nihayet Cumhuriyet devrinde de Türk ordusunun başında bulunarak tekâmülüne çalışmış bir ihtiyar kumandan iken memlekette Demokrasi oyunu başlar başlamaz bir tarafa atılmış ve bir komutan javeri, bir belediye çavuşu, bir vilâyet kâtibi ve bir polis memurunun bile safa geldiniz demesine mümanaatla icabedeıılere hoş görünmeğe an cak bir vasıta haline gelmişti.
İSTASYONDAKİ BAŞIBOZUK ZABITA MEMURLARI
Evet, trendede, istasyonda da zabıta memurları dolu idi. Fakat bunlar istikbal için değil, başka vazife, ile mükellef tutuldukları için başıbozuk kıyafetine sokulmuş, üniveıfeitenin binlerce genç münevverleri arasına birar başıbozuk olarak kaıışmışlardı. )
Mareşal, bunlara lâkayt, vicdanı her türlü takyidattan azade ilimizin istediği yerlerini dolaşıyor, halkın sonsuz sevgileri karşısında göz yaşlan dökülüyor, mahbesden kurtulmuş bir insan gibi hürriyetin bütün nektarlarını emiyordu.
Paşa mütevazı evinde her giin halkın ve gençliğin ziyaretlerini kabul ediyor, kapısının önündeki hendekte bekliyen sivil memurların kesafetine de ehemmiyet vermiyen vatandaşlarile hasbihal ediyordu...
Günler geçiyor,' seçim yaklaşıyor, Halk Partisi artık gözden silinerek faaliyetini hükümete, terketmiş görünüyordu.
Vakıa eski adliye vekili de, onun halefi de memleketin adalet teşkilâtını tamimler yazarak seçim mücadelelerinde tarafsızlığa dâvet ediyor, fakat bir hafta geçmeden birden bire istifası böyle bir tamimin lıoşa gitmediği zannını tevlit ediyordu.
MUHALİ MtAIKÜN YAPMAK İÇİN GAYRETLER
İstanbul valisi artık postu Halk Partisinin merkezine sermiş, resmî işleri olduğu günlerde de vilâyet ve belediye dairesi bu partinin merkezi halini almış bulunuyordu. Tedbirler beraber alınıyor, mahrem emirler beraber veriliyor, bilhassa încedayı yorgunluktan tirit halini almış, İstanbulda seçimi partisine kazandırmak için var kuvvetile muhali mümkün yapmağa çabalıyordu.
Artık bütün gazeteler aralarında bir koordinasyon vücude getirmiş gibi vatanın her tarafına yajnlıyor. aldıkları kanunsuzluk ve şuriş haberlerini nüshalarına geçiriyor, bu suretle de Demokrasiye yardım edeyim derken milleti sindirerek kaş yapayım derken göz çıkarmışa dönüyordu.
Hal ve vaziyet müsamaha hududunu çoktan aşmış bulunuyor, onlar kadar şiddetli, fakat kanuna uyar hareketlerle bu işi karşılamak mübrem bir ihtiyaç halinde kendini gösteriyordu. BizLer de bunu yapmak için düşünüyor, tedbir arıyorduk. Görünüşe göre icra kuvvetinden medet ummak bir hayal olsa da sinmediğimizi anlatmak, elden gelenin yapılacağını ihsas ederek halkın parçalanmak istenen cesaretini sağlamak için bir şey yapmak icabediyordu. Bu düşünce ile 1 Temmuz tarih-li gazetelerde valiye hitab eden şu açık mektubu neşrettim: -
VALİYE AÇIK MEKTUB
«Sayın vali, seçim defterleri asılmakla memlekette intlhab mücadelesi başlamış, millet hâkimiyetinin tezahürüne yol açılmış bulunuyor. 26 Mayıs seçiminin ne gibi şartlar altıuda akıp gittiğini, her şeyden evvel iktidar partisi lideri sıfatile Cumhurbaşkanının propaganda seyahatinde söyledikleri nutuklardan cüret alan seçim teşkilâtından, idare âmirlerinden köy muhtarlarına kadar neler yaptığını herkes bildiği için tekrarlamak ihtiyacından sizi de, kendimizi de müstağni bulmaktayım.
var)
Belediye işleri heyamola ile mi yürüyor ?
. İmzası bizde mahfuz bir o-laiyucıunuz diyor kİ:
Dört sene evvel belediyeye Cerrahpaşa cami, çeşme ve sokakların tamiri için resmen müracaat ettik ne asfalt, ne parke yalnız insan yürüyecek bir yol istedik, ı-şık istedik.
İstida daimi encümene kadar normal geldi. Orada, bu gün yarın diyerek atlatıldık. İşte böylece tam dört sene geçti.
Yazın mahallede yangın ol dıı. Otomobil gireıııiyen bu sokaklarda fedakâr etfaiye-ııin çektiği zorluğu yakinen gördüm. Akşam işinden dönenlerin ışıksız sokaklarda (Belediye nerde?) dediklerini duydum.
Ve nihayet sayın ve mütevazı Lfttfi Kınlara şahsen anlattım. 1948 büdcesino a-lacağını söyledikleri halde bunun aksini esefle öğrendim. Fatih kaymakamlığına baş vurdum, Büyük bir alâka göstererek mahalleyi gezdi. Fakat ne yazık ki kaymakamın elinde yol yapma salâhiyeti yok!
Artık belediyeye ikinci bir istida vermeyi fuzuli göriiyo ruz. Şimdilik diğer vatandaşlar gibi İstanbulda beledi yenin varlığını inkâr edenler den değiliz. Yalnız bazı İşlerini heyamolayla dahi yürütemediği kanaatindeyiz»
Patlıyan bir lâğım hakkında şikâyet
Aksaray Kürkçübaşı mahallesi Başbaki sokak No. 24 de oturan Talât Özgenel im-zasile aldığımız mektupta şöyle deniliyor:
Bundan 20 giin evvel Su-lubostan sokağından geçen ana lâğım muhtelif yerlerden yapılmıştı. 921 dilekçe No. ile Fatih kaymakamlığına baş vurduk. Fakat bugüne kadar hiç bir alâka gösterilmedi.
Bu defa mezkûr yol bataklık halini alıp mecra tamamen yol üstünden akmaktadır. Önümüzdeki yaz mevsiminde sokağın ve mahallenin sâri hastalıklara mâruz kala- * cağı' düşünülerek alâkadarların dikkat nazarlarını bir defa da gazeteniz vasıtasile celbetıneği faydalı bulduk.
• •
AKVIMDEN TfAPRAK
ril
i
(Baştanı fı 1 incide) tıibeç, kola gibi maddeler ilâvesi fikr cini verir... İ$ gazetelerin ağzına dü* ,er.... Bir de süd mes'elesl çıkar... Zaman zaman okur vakit geçiririz.
— E? Ne yapalım efendim. Herifi Idanv mı edelim?
Yok canım... Hemen işin müntehâ-•ına gitmekle mâna yok. Evvelâ gerek dükkânlarda, gerek sokaklarda süd satanların südlerinl su nisbetlni gösteren filetle muayene etmeli; sulu südleri derhal sokağa boca etmeli; kuvvetli bir de para cezası vermeli; ikinti defa yakalandı mı? Elinden ticaret lisansını almalı. O kadar...
Bunu yalnız südcUye değil kasaba, fı rıncıya, sucukçuya, hattâ sucuya velin acil hiin kaldıran her çeşit mal 6a*
iç ve dış piyasalarda istikrarsızlık artıyo

Harb söylentileri bütün dünya piyasalarında olduğu gibi piyasamızda da tesirini göstermeğe başladı bazı spekülâtörler faaliyette..
yerine getirmem^, sebeblle sıkışık bir vaziyete girmişlerdir.
Hatırlardadır ki Ticaret Bakanı Mahmud Nedim G’indüzalp Istan-bula son geliftade gazetecilere ver. dlgl beyanatta- uı ıstalısllin elindeki pamukların Zira ıt Bankası tarafından ınübayaa edileceğini, bu hususta Bakanlıkça müstahsile her bakımdan yardımda bulunulacağını ve müstahsili teşvik gayesile iix-racata ehemmiyet verileceğini söylemişti.
FaJtat öğrendiğimize göre gerek i jerekde , pa-
muk İhracatçıları ii'ikjmetten. yardım göremediklerini! dolayı ınüş kül durumda bulunmaktadırlar.
Şimdiki halde müstahsilden Sümer Bank müessesesi elde ancak 20 bin ton pamuk miibayaa edilecektir.
İ
Harb söylentilerinin gün geçtikçe kuvvetlenmesi, bütün dünya piyasa larında olduğu gibi piyasamızda da tesirini göstermiş, İktisadî bir krize yol açacak mahiyete girmiştir.
Dış piyasalarda lstlkruvulık bulunduğundan ihracatçı tacirler müşkül bir mevkie düşmüşlerse de bşzı spekillâtör idhalâtcılaı . ileride Idhall kabil olmıyacak eşyayı stok yapmakla meşguldürler.
Iç piyasadaki iştira hevesinin a-zalması dolayıslle sınai İmAlâtcılar, ellerindeki sermayelerini mamûl maddelere bağlamışlar ve i* piyasa smda işcl aleylıine bir kesad mevsimi başlamıştır.
Piyasalarda görülen bu durgunluk, ancak siyasi inkişafların sulh yoluna girmeslle önlenecektir.
Diğer taraftan pamuk ihracatçıları, Ticaret Bakanlığının vâdinl
ADLİYEDE
Katil polis Sedadın dünkü muhakemesi
1

pamuk raftetahailte

ÜNİVERSİTEDE:
Iktisad Fakültesi sömestr talimatnamesi
^Yurdumuzda verem âfeti
Sağlık müdürü Doktor Taik Yargıcı «vereme karşı bir sigortanın kurulması büyiik faydalar sağlı yuvaktır ■■ diyor
Bir hafta evvel Beyoğlunda, Sıraselvilerde Nimet® ait rande vu evinde şoför Bedri Songele-ni tabanca ile öldlirçn Polis Sedat Altıata ve cinayetten evvel kavga çıkaran otelol Bekir Kp,y makçı ile polis İsmail Ceylan hakkmdaki davanın duruşması na dün 1 inoi ağır ceza mahkemesinde devam olunmuştur.
Bu celsede sanık Bekirle Is mail hâdisede bir mesuliyetleri bulunmadığını ileri sürmüşler ve katil polis Sedat Altıata tevsii tahkikat talebinde bulun -muştur..
Savcının mütalâası üzerine tevsii tahkikat talebi reddolun muştur. Bu esnada tekrar söz alan katıl avukat tutacağını ve müdafaasını hazır Uyacağını söy liyerek mehil istemiştir^.
Mahkeme istek veçhile celse nin talikine karar vermiştir.
, Üniversite Senatosu, din öğleden sonra, bir toplantı yaparak; Iktisad Fakültesi yeni sömestr talimatnamesinin, İkinci müzakeresi-ne devam etmiştir
Sömestr tallmaaıamesinin, son ve kat’î şekille, önümüzdeki hafta Senatodan çıkması ve Milli Eğitim Bakanlığının tasdikine sunulması muhtemeldir.
EKONOMİ:
Ticaret odasında em urlara ikramiye o----------------
Tevziatın nisbetsiz yapılması memurlar arasında umumi bir teessür uyandırdı
I «
Veremli hastaların sayısı â m tikçe artmakta, mevcud yatak adedi ihtiyacı karşılıyamomaktachr.
Bir müddet evvel açılan Cercah-paşa Verem pavyonunun, yatakArj tamamen dolmuş bir haldedir
Veremli hastalar ve yatak vazl-, yeti hakkında Sağlık Müdürü Dr Faik Yargıcı, kendlsile konuşan bir arkadazınuza şunları söylemiştir:
« Veremli hastaların müracaatı günden güne çoğalmaktadır Mura-, caatlarm ekseriyetini erkek .v) - -lar teşkil etmektedir.
Kadın hastaların mü u. aıu •. . ? meşine birçok sebebler İleri .- . •ilebilir. Çocuklarından ve ailesin d en ayrılmak onlara zor gelme.-" • Bu sebeble, kadın hastalara tai edilen yataklarda bir ferah!.’.', dır Te müracaatlar hemen . lanrnaktadır.
Fakat erkek hastaların, vasiye böyle değildir. Sıhhatinden emin ol mjyan erkeğin yatması icab esmek tedlr-
Işci sigortalan gibi vereme .-tarş da bir sigortanın kurulması, b ı yolda büyük faydalar sağlıyacakn:
Bugün İstanbul, veremli hastşiarı İçin 5000 yatağa muince . . n.-maktadır.
Diğer taraftan aşı tatbiki za tana ve büyük bir teşkilât ve organizasyona bağlıdır- Bu tş bilindiği kadar kolay değildir.
İhtiyacın bir kısmını, haziranda açılacak olan Haydarpaşa Verem pavyonunun karşıl.yatağına eminim. Bu pavyondaki yatak adedini 100 den 130 a çıkarmak imkânım bulduk ve inşaatı o şekilde düzenledik.
Kastamonuda inşa edilmekçe o-lan Verem hastahaııesı de Is;ai’.bu la veremli akınım kısmen. ar„:ye-bilecektir o
• •
3H v ar-ır şı-



M/IYER "
VİYANA VALSLERİNÎ
VİYANA SIKLIĞINI seven herkes
VİYANA ZARAFETİ SERGİSİNİ
ZİYARET ETMELİDİR
Beyoğlu — istiklâl Caddesi
Ticaret ve Sanayi Odasında çalışan memurlara hizmetlerinde görü lan fedakârlıklara mukabil yarım, bir ve bir buçuk maaş nlsbetinde İkramiye tevziine başlanmıştır.
İkramiye tevzlinde, maaş ve kıdem dereceleri göz önünde tutulmuşsa da, bu mükâfattan orta dereceli birçok memur istifade ettiril memlştir.
Esasen bugünkü hayat standardı içinde müşkül bir mebkide bulunan az maaşlı memurların ikramiyeden mahrum edilmeleri, ilgililer arasında teessür uyandırmıştır.
öğrendiğimize göre Ticaret Oda-
-------o-------
«İstanbul» vapuru Vardiyadan hareket etti
«Batı Akdeniz’ şeîerini yap-} makta olan «İstanbul vapuru j dün Marsilyadan hareket etmiş tir. Önümüzdeki Çarşamba günü. limanımızda olacaktır.
Emekli, Dul ve Yetimlerin Maaşları
Emekli, dul, yetim ve malûllerin üç aylık maaşları dün sabahtan itibaren verilmeğe başlanmıştır.
Dün öğleden evvel yalnız askerî malûllerin maaşîan verilmiştir.
sı unıumi kâtibliği memurlar arasında umumî bir teessür halini a-lan bu nisbetsizliği tashih yolunda harekete geçmiş bulunmaktadır.
fYeni Mevsim modellerde Paristea avdet etmif ▼e Müşterilerini kabule baş’amıştır.
MUAZZEZ HANIM
[hjîr ŞABAHj
Kibir ve azamet babındadır
ün aksam seç vakit evo dörv düğüm vakit «Alideyi henüz yatmamış buldum, hatunca-
&az rnjııgaJ başında uyuklıya uşaklıya teni bakliyormuş. Bcru görünoe:
— Evlâdım, dedi. Bu akşamı ezan vakti, seni birisi arad«. Daha gelmedi dodim. Yarım saat sonra yine ıjolip ?ordu. Pek telâflı görünüyordu, den merak ot tim doğrusu...
iMattnadan sonra evimde de rahat bırakılmamaklığım beni endişelendirdi. Kimmiş bu vakitsiz ziyaretlorlo ihtiyar anneciğimin merak damarlarını ayağa kaldıran saygısız?
— Nasıl adamdı anneoiğım, biraz tarif etseniz...
3ir taraftan mangalın kenarına sıcak vursun diye, dizdiği İki küçiHc yemek sahanını sofrada önüme »sürerken, bir taraftan da dilinin döndüğü kadar iizahat veriyordu:
— 7allâhı ismini de söyledi amma nerede nende onu natıriıyaoau zihin? Gayet kibirli, azametli bir şeydi. Kü-vuk dağları ben yarattım der gibi bir hali vardı...
— Mutlaka Halk Parldi kodamanlardan birine men su b bir attı ok ço* cuğtıdur.
— Yok canım, çocuk falan değildi» koskoca saçlı, sakallı bir efendi idi.
— Sakallı bir efendi iee Halk Par-t'sinden değildir. Çünkü onlar sakal taşımazlar. Bazıları yaşımız meydana çıkacak diye, bazıları da yukarıya tü-kürsem bıyık, aşağıya tükürsem sakal, biz ise İzinsiz nefes almak hakkından bıîe mahrum olduğumuz için, bari şuna buna tükürürken, hiç olmazsa sakalı olsun düşunnıiyehm derler.
— Neler söylüyorsun Allah a;kına? Sözlerinden bir şey anlamıyorum.
— Bu ince işlerden yalnız wn değil, kimse bir şeycikler anlamıyor amma onlar yine bildiklerinden şaşmıyorlar. Ne ise sen şimdi bunları bırak da söyle bana bakayım anne. Bu azametli, küçük dağları ben yarattım der gibi yüksekten atan adam boy bosça nasıl bir şeydi?
— Ufak, tefek birisi idi.
Kandı kendime düşünmeğe başla* dım:
— Kibirli, azametli, hem de ufak tefek L.. Hilmi Uran desem, o ufak tefek değildir. Muhiddin Baha Pars?... Ra-srh Kaplan?... Hayır olamaz; çünkü « bey ve elendiler de iri yarı ve gö bekli zatlar... Falih Rıfkı Atay desem, o hem uzunca boyludur, hem de burada değil, yine devlet baba hesabına Av-ırupada teferrüçle meşgul... Kim Yarabbi, cüssece ufak tefek, fakat kibir ve azamet bakımından da dağları ben yarattım der gibi davranan adam?...
Hay AHah müstahakını versin, meçhul ziyaretçi iki lokma yemeği bana zahir etti. Düşünmeden, kafa yormadan ne yediğimin bile farkında değilim.
Birdenbire aklıma goldı; sevinçle yerimden fırlıyarak:
— Buldum, buldum! diye bağırmışım, hem ufak tefek, hem de kibirli ve azametli... Sakın Fuad Köprülü olmasın?...
Anneciğim birdenbire ayağa fırlayışımdan korkmuş olacak ki:
— Beni korkuttun ayoLl diye sitem etti, ne oluyorsun öyle? Bileydim sana bu haberi yemekten sonra verirdim. Köprülü falan demeuı, bir söyledi, dilimin ucunda amma bir lü çıkaramıyorum.
Sitem sırası bana gelmişti:
— İlâhi anne, dilimin ucunda ma çıkaramıyorum diyorsun,
sen de Ankara cinayeti şahldlerindon mi oldun?
ısım tür-
am-yoksa
•)




— Heyet neye karar vermiş» ti7
— Hâli tabiinin avdetine intizara karar vermişti.
— Ne vakte kadar devam etti?
— 336 ihtidasına kadar.
— Para ne oldu?
— Bazı yerlere yardım edildi; sonra Maltaya gidenlere verildi.
— Ne suretle?
— Muavenet maksadile.
— Memlekette muavenet ede cek başka yerler yok muydu?
— Muavenet suretile bunlara yardım edildi.
— Siz de para aldınız mı?
— Evet heyeti idare âzasl sıfatile.
— Kimler vardı daha?
— Mustafa İbrahim Bey, ben deniz, Sivas meb’usu Rasim Bey.
— Bu paraya ne suretle ta» sarruf ettiniz?
— Nizamnamesinde emvaline mutasarrıf olacağına dair bir kavıd vardı.
— Sizin kongreye ve nizamnameye karşı mes’ul vaziyette olduğunuzu anladım. Fakat iki
İzmir İstiklâl Mahkemesinde neler ?ördiim?
Atatürk’e suikastın tafsilâtı ve içyüzü




/

Yazan (re E
Tefrika *o. 223
fıçısına tatbik etmeli... Bakın o zaman koyun yerine keçi satılır ını? Eksik ekmek sürülür ınü? Ölmüş e-şek etinden sucuk yapılır mı? Hamleliye yerine Terkos verilir* mi?
Sevgili belediyemiz böyle en mühim meseleleri «... meydan verilmemesi için bazı tertibat alacaktır.» kaydile savuşturdukça bu şehirde hiç bir şey yapılamaz.
Her şeyden evvel çolik gibi bir «Be-l (iç askadaş bir yere gelerek bu lediye zabıtası» ister. Ondan sonra» paraya ne vakte kadar taaar-«Tiiki divanı» İle idaro*!- maslahat do-L ruf edecektiniz?
ğii radikal icraat ister. ? — Devamı müddetince. evvel
Bunlar önüne gaçilemıyecek şeyler? ce vermiştik.
değildir. Bu zamanda bunun için bir? — 336 senesine kadar nere-İhtisaö Ağası Hüseyin bey olmağa p*k' idiniz? lüzum yoktur! *_______—
— Burada bulunuyordum.
— Buraya geliyorsunuz, fırkaya giriyorsunuz. Hâlâ para sarf etmekte devam ediyorsunuz, hangi salâhiyet ve hakla? şimdi bir defa «Teceddüt» fırka-sile îttihad ve Terakkinin hududunu ve vaziyetini beyannamenizde göstermişsiniz; bunu okuyalım! (Beyanname okundu.) Bunda «Teceddüt» fırkasını teşkil etmek iste -yenler, «îttihad ve Terakki» kongresinin sebebi inikadı, Talat Paşa ve arkadaşlarının istifası, yeni bir program ihzarı bildiriliyordu. Ayni zamanda «Îttihad ve Terakki» unvanının tarihe tevdi olunduğunu ve yeni fırkanın «Teceddüt» nâmını ♦aldığı kaydediliyordu. Sâbık «îttihad ve Terakki» merkezi u-
Bunu siz neşrettiniz
mumî âzasımn fırka ile alâkasının kat’olunduğunu, programı kabul etmeyenlerin de yeni fırkaya giremiyecekleri beyan o-lunuyordu. Bu beyanname «Te ceddüt» fırkası meclisi idaresinin idi.)
Reis
miifadma riayet ettiniz mi?
— Ahvali fevkalâde husule geldi, tamamen tatbik edeme -dik.
— Sizin nakd alarak on bin küsur lira aldığınız anlaşılıyor. Bankada yirmi bir bin lira var Göstermek istediğiniz def'^rde daha fazla para olduğu görülüyor?
— Mücevherat vardı, satıldı. Saruhan mebusu Mustafa İbrahim bey aldı. Maaşına mahsu ben burada alınan paranın nıık
dan kaydolunuyordu. Bu hır hilânço mahiyetinde idi. Basra mebusu Hilmi, Saruhan mebusu Mustafa İbrahim, Mardin mebusu Ihsan beylerle diğer bir arakada şiarının imzası var dı.
— Bankalardan parayı kim tesellüm etti?
— Malûmatım yok.
— Bankadan parayı teslim salâhiyeti kime aiddir?
— Bankadan alınmıştır.
— Kim tesellüm etti, paralar kimin yanında idi, ne için söylemiyorsunuz?
— Efendim bendenizde idi.
— Mücevherat kimin yanında idi?
— Bendenizde idi.
(Müteakiben mücevherat lis tesi okundu. (263500) kuruş mıkdarında olan bu mücevho-heratın kuyumcu Haçik efendi tarafından fiatlerinin tesbıt c-dildiği mazbatası da okundu.),
— Bunların hepisini Mustafa İbrahim bev mi aldı?
— Bendenize yalnız bir kaç kol düğmesi kalmıştı, diğerleri İbrahim beye verilmiştir. Ben1 denizdekikri dokuz yüz küsur I liraya sattım. |
z — Bu paranın mücevheratın] mevcudu hakkındaki mazbata ( doğru mudur? Bu bir teslim ve tesellüm mazbatası değil, ’ (betamı var)
- ★
Biraz sonra mesele anlaşıldı. Çünkü meçhul ziyarettim üçüncü defa kapımızı çalarak bu kör düğümü bizzat halletmiş oldu. Meğer beni ariyan eski gazeteci arkadaşlardan Ali Naci Karacan imiş ve çıkarmayı düşündüğü bir siyasi mecmua için benden yazı istemeğe gelmiş imiş...
FIKRACI
Milli Eğitim müfettişleri dün bir toplantı yaptılar
Millî Eğitim Müfettişleri, dün bir toplantı yaparak, muhtelif eğitim ve öğretim meseleleri ü zerinde, müzakerelerde bulunmuşlardır.
Bu arada, okullardaki «disip lin" ve «dayak* meselelerinin de bahis mevzuu edildiği, söylenmektedir.
NİSAN 1948
1304
Rumi Mart
20
2
CUMA
11£7 Hhti
Cem evvel
22
Kasım 147 — AY 4 — GÜN 93
Vakitler
Güneş
Öğle ikindi
Akşam Yatsı Inısçk

Vasati
D.
42
18
53
34
08
03
9.
5
12
15
18
20
4
Rza n İ s.
11
5
9
12
1
9
D.
9
45
19
33
29

l
aktüallteler

NİSAN 134#



| Fin Reisicumhur!! sıkı askerî kontrol altında
2 — —o-----------
5 Rms-Fİh göröfmeleri
) münasebeti!* fehirde '• nttmayif yapılmalın*
dan korkuluyor
K HtR FİN HEYETİNE VE-? KİLEN TALİMAT
i Helsinki: 1 (A,A.) ©ün | akşam burada yetkili Parlâ-5 nıento mahfillerinden öğre-| «ildiğine göre, Moskovada I Sovyet Rusya ile dostluk pak [ I tını müzakereye memur Fin | | heyetine bu (abah son tali- |
) mat verilecektir. |
c Heyete gönderilecek tali- j
) mat, başkan Passikivi’nin | i Parlâmento gruplan başkan- j
) lan arasında yapılan toplan- | C fidan sonra kararlaşmış bu- j J Ilınmaktadır. Grup başkanla- | t rı, derpiş edilen çeşitli meşe ] J leler etrafında görüş ve du- ı ) rumlannı C umhurbaşkanına ( j bildirmişlerdir. Siyasî partile | i rİD bu mesele hakkında bun- (
) dan evvel aldıkları durumun 1
) değişmemiş olduğa öğrenil- j
[ mektedir. J
) Yeni talimat verilmesine ( ! lüzum görülmesi, bundan ön- î
) ce Fin makamları tarafından j J incelenmemiş bulunan bir J » çok mevzuların Sovyetlerce ( ’ ortaj a atıfmış olmalından i- J • leri gelmektedir. İki ınemle- (
ket arasında kültürel müııa- j
) sebetlerin bahis menuu edil- j
) miş bulunduğunu tahmin et- 5 ‘ mek de pek yersiz sayılamaz, j
Fin başkentindeki intiba, pak 1 tın pek yakında imzalanaca- 1 ğı merkezinde toplanmakta- J dır. |
) Bundan başka, paktın u- ( ' ınumı hükümleri ihtiva ede- ’ ) ceği ve teferruata aid bir çok ( ’ meselelerin ileride yapılacak J » müzakereler sonuna bırakıla- ] ' cağı tahmin olunmaktadır. j
Ayrıca şimdiye kadar dola i yan ve So\yellerin Finlandi- j
i yada kendilerine derhal ha-
) va üsleri sağlanmasını ı yen taleplerin de asılsız
) ğu sanılmaktadır.
i Balkan PassikiVi
) kiıınet erkânı, son k deki müzakerelerle, f verilen talimat gereğince ya ( J pil aeak paktın Parlâmento 5
) taraflı dan tasvibini teminat \
) altına almış bulunmaktadır- )
[ lan \
$’a sahih Ç;l(an iki kmerîkalı


ısti-oldu
hü-
ve günler-heyete
İki A-
t
İngiliz, Amerikan ve girip çıkmaları Hamburg, 1 (AP) — îngilte-
Hamburg, 1 (AP) — tngil törenin en mühim askerî şahsiyetlerinden ikisi, önümüzdeki hafta Berline gideceklerdir.
Bunlardan Hava Bakanı Art-hur Henderson Pazartesi günü Berline varacak ve oradaki hava birliklerini teftiş edecektir.
Ertesi gün de Ingiliz Genel Kurmajr Başkanı Mareşal Lord Montgomery Berline gidecektir. Ondan sonra her ikisi de Almanyadaki Ingiliz işgal bölge -sinde teftişlerde bulunacaklardır.
Berline girip çıkma yasağı
Berlin 1, (AP) — Sovyet makamlarının anî olarak verdikleri bir kararla, Ingiliz, Amerikan ve Fransızların Rus kontrol teşkilâtından müsaade almadan Berline girme veya çıkmaları yasak edilmiştir.
Bu karar dün verilmiş ve ge ce yansından sonra deçlıal tat bikiııe başlaıımıştu'. Bu arada, Amerikan, Ingiliz ve Fransız as kerî (irenlerinin de durdurulup kontrola. tâbi tutulmaları emri verilmiştir.
Yeni kurulan Sovyet ordu kontrol teşkilâtının ihdas ettiği bu karar Müttefikler arasındaki gerginliği büsbütün arttırmıştır.
Şimdiye kadar diğer üç dev lete mensup sivil ve askerler, Berlinle Batı Almanya arasında askerî tirenlerde, serbestçe sevahat edebilirlerdi.
Ruşyanın bu kararma Ingiltere derhal itiraz etmiş ve ti -ren muhafızlarına. Rusların as kerî tirenleri kontrol etmelerine müsaade olunmaması emrini vermiştir.
Yunan taarruzu durmadan gelişiyor Amerika ı
Sovyet ma-


M
Batı
Amerikan
ve
Ame-
Fransızların Berline yasak edildi...
Karardan ınaksad
Vaşington 1, (AP)
Almapya arasındaki tiren nakliyatının Ruslar tarafından kon troia tabi tutulması buradaki siyasî mahafilde, Rusların Batı devletlerini Berlinden uzak bulundurmak (gin girişecekleri bir teşebbüsün başlangıcı olarak kabul edilmektedir.
Amerika Protesto etti
Berlin 1, (AP)
hükümeti, Berline girecek çıkacak askerî tirenlerin kon -trola tâbi olması hakkındaki *
Rus kararını bugün protesto et iniştir.
Amerikanın mukabil karan Frankfurt, 1 (AP)
rikan makamları, seyahat tahdidata meselesi halledilinceye kadar, askerî tirenlerin Berline hareketi menetmişlerdir.
İngiliz askerî valisinin beyanatı Berlin, 1, (AP)
kerî vâlisi Sir Brian Robertson dün burada Amerikan Üniversite Kulübünde verdiği söylevde. Rusya Almanyayı komünist tahakkümü altına almak emelini bırakmadıkça, Alman-yada birlik kurulamayacağını belirtmiş ve ezcümle demiştir ki:
«Rusya ile dostça anlaşmak ve ahenkli bir münasebat kurmak için Batı devletleri birçok fedakârlıklarda bulundular. Fa kat Almanyanın komünistle^ -meşine razı olamayız.
Bugün, dört devlet arasında anlaşma imkânları henüz mevcuttur. Bundan istifade ederek Ruşyanın vaziyetini değiştirme sini ve anlaşmaya karar ver-r esini bekliyoruz.» —~--------------— ırı— -
i£ yeti E; şeîg
I
îngiliz as.
Hükümet, d lekçenin kabulüne imkân olmadığını bildirdi
Vaşington 1, (AA.)
merikalı Birleşik Amerika hü -kümetine bir istida vererek kendilerinin resmen Ay'ın sahibi olarak tanınmalarını istemiş 1 kidir.
Pensylvania'da Sewickley’de ikamet eden ve gerek vücutça gerek akılca bir eksiklikleri olmadığını beyan eden Robert E-aton ve Charles Honhold birkaç lıaftadanberi resmî makamların j dilekçelerine verecekleri cevabı beklemekte idiler.
İçişleri Bakam Krug, gayri menkuller müdürü ile istişare ettikten sonra hükümetin ver-diğ: cevabın metnini neşretmiş-tir.
Bu cevapta . Eaton ve Honhold tarafından verilmiş olan istidanın kabulüne, hiç değilse şimdilik imkân olmadığı zira A ’ıic-rjkanın ay üzerinde hiçbir hükümranlık tesis etmemiş ol-duğu bildirilmektedir.
İçişleri Bakanlığının verdiği cev^p en ağır başlı bir hukuk dilile yazılmıştır. Krug gayri menkul tasarrufuna müteallik kanunlar bu hadiseye tatbik e dildiği takdirde höyie bir talepte bulunanların bahis konusu o ’an veri daha önce bizzat görüp gezmiş olmaları ve ay’m bir plânını hükümete verebile -cek bir durumda bulunmalar», ve bu plânı ilgili daireye tevdi etmeleri gerektiğini tasrih etmiştir. Krug «îçiş’url Bakanlığını! şimdilik asîâ böyle bir bü. ro kurmak tasavvurunda olma-ö.ğmı beyan ederek yazısına son vermektedir.
Atina 1 (AP.) tandaki Amerikan heyeti başkan; General Fleet dün verdiği bir demeçte, Yunan kıtalarının Arnavutluk ve Yugoslav hudut ları civarında çetelere karşı giriştikleri harekâtın seyrinden memnun olduğunu söylemiştir.
General, Selânikten 50 kim. şimalde Krusya dağı civarında iki tugay tarafından 800 kişilik bir çete kuvvetinin çevrilmiş ol duğunu tahmin etmektedir.
*
Bugün General Yadzis’le be raber Selâniğe gideceğini söyleyen General Fleet muharebe sahasına gitmek ihtimali olduğunu da ilâve etmiştir.
Yunan Başbakanı grip olınuş
Atina 1, (A.A)
Şofulis dün gribe tutularak yat mış ve hiç kimseyi, gazetecileri dahi kabul etmemiştir.
Ciritte kuduz
Atina 1 (AP) — Giridin He-raklion bölgesinde bir kuduz salgını başgöstermiştir. 200 den
Yunanis-
Başbakan
fazla şahsın tedavi altına alındığı bildirilmektedir. I
Son günlerde bu bölgeye mu l sallat olan kuduz köpekler çok sayada at, merkep, inek ve koyunu daladıklarından, salgının yayılmasından korkulmaktadır.
I
ay-
— 3 servisleri akşam so-
yapılması-
30 zammı
3 ay devam eden grjv
Nevyork 1, (A.A.) danberi radio kablo işçilerinin grevi dün na ermiştir.
İşçiler ücretlerine nı istedikleri yüzde
alamamış olmakla beraber Wes tern Union kablo şirketi men-subları evvelki gündenberi tek-rar işe başlamış bulundukların dan, kablo servisleri grevi fiilen nihayet bulmuş sayılmakta dır.
Erzincanın Verdiği ders!..
fBaşnıakaleden devam) bîr ıztırab, sefaıet ievlıasile kar-gıbıştığı Demokrat Tartı Erzincan ili bakkamımı söylediği şu sözlerden anlaşılır: "Burada Borcu olmayanı zengiu diye gösterirler.» Haşan Saka’nın havsalayı yakan bu sözlere cevabı, şayed bir sabah gazetesinde çıktığı gibi ise, büsbütün acıdır. Çünkü. kabine reisi demiş kİ: »Ben size daha güç şartlar altında bulunan şehirler gösterebilirim.» Yâni Erzincan-dan daha feci durumda Türk kasabaları ve illeri varmış... O halde akla gelmez mi ki çeyrek asırlık Halk Partisi idaresi bu bahisde şimdiye kadar ne yapmıştır? Demek ki, vurdum duymaz bir politika takip etmiş, memleketin kalkınma ve yükselmesini nasıl bu derece ihmal eylemiştir. Sonra da nutuklarda, demeçlerde yurdu gül-pembe göstermeğe cür’et ve cesaret edecek devlet adamları nasıl yetiştirmiştir?
Memlekette borçsuzu zengin savılan talihsiz Erzincan gibi ve ondan daha müşkül durumda parçalar mevcud iken bâzı hükümet dairelerinin bu lüks İptilâsı ve gösteriş hırsına ne mânâ vermelidir? Ayni memleket vatandaşlarının bir kısmı Cenneti âlâda, diğer bir kısmı cehennemde yaşatılabilir mi? Köyleler arasında tabiî bâzı farklar olur. Vakıâ refah se-vivvesi hiç bir memlekette İter farafda bir değildir amma, a-ıradaki farklar ve uçurumlar bu kadar korkunç ve acıkh olabilir mi?
Halk Partisinin uzun idare tarzının hüsranla neticelendiği açıkça görülüyor. Yapılacak şey bu hakikati itiraf ederek memleketi daha ehliyetli ellere bı -rab.nıaktır ki, bu ehliyetli ellere parti farkı gözetilmezse ve tarafkirlik yapılmazsa, hem Halk Partisi içinde, hem Demokrat Partide, ve hem de tarafsız kimseler arasında, pek âlâ r\stlanabilir.
Partiler nihayet yurdun selâmeti için kurulmuş teşkillerdir. Bütün parti düşüncelerinin ve ihtiraslarının üstünde vatan ve milletin yüksek menfaatleri gelir. Denemesi uzun yıllar yapılmış bir çalışma sisteminin bozukluğu, böyle fiiliyat ile sâhit olunca, hâlâ ayni şahısların bu işleri düzeltmeğe çalışmak ister gibi görünmeleri boş ve faydasızdır.
Kökleşmiş kötü itiyadlar, fena fiillerin, şu veya bu şekilde, cezasız kalmasından hâsıl olan Emniyet, hattâ daha fe -naşı sııi hali olanların himayesi, bugünkü hazin neticeleri yaratmıştır. Erzincanın menılç-kete ve Başbakana öğretmesi lâzımgelen hakikat hudıır ve Halk Partisi merdce hu müşahedelerin neticelerini tekahbül etmelidir.
A. Yurdakul şundan emin o-labilir ki, biz şu veya bu partinin körköriine ve şuursuz düşmanı veya dostu değil, sadece memleket sevgislle müteharrikiz.
A. Cemnleddin Saraçoğlu
İngilterede Atom araştırmaları Londra 1, (A.A)
gilterede, Atom araştırmaları i-çin yeniden 10 makine imâl e-dilmektedir.
Bu suretle Atom araştırmalû rı makinelerinin sayısı 14 ü bulacaktır.
Amerikada bu sahada kullanılan 26 makine vardır.
Hâlen tn-
(------------------------------------------------------------2)
[Gününenteresan haberlerij
Nlcola, dün Napoli civarında Terra del Greco’daki sayfiyesinde yere düşerek başından hafifçe yaralanmıştır-
Yakın akrabaları bu hâdisenin Başkanı çok sarsmadığını ve evvel ce kararlaştırıldığı gibi yarın Ro-maya dönmesi muhtemel olduğunu söylemektedirler.
Harb esirleri
* Londra — Birleşmiş ler kurulu Londra bürosu şam yayınladığı tebliğle harb suçluları komisyonunun lâğvedilmiş olduğunu bildirmektedir Dört yıl danberi az bir zaman önce ihdas edilmiş olan bu teşkilât harb suçlusu olarak 40 bin kişiyi ihtiva e-den bir liste tertlblemlştlr- Bunlardan 6300 kişi Nürerçberg. Norveç. Tokyo ve Şangayda yaralanmışlar ve suçlan sabit olan 5.300 Idşi ölüm veya çeşldli hapis cezalarına çarptırılmışlardır. (AA.)
Kol kavuşturma grevi
* Buenos Aires — Banka me-murlarının kollarını kavuşturarak yautıklan grev neticesinde Buenos Aires bankaları muamelelerini dur durmuşlardır. Bu grev hareketi, bütün hükümet bankalarım içerisine almaktadır. Memurlar, günde İlkleri hakkında yaptıkları metale-batın kabulüne kadar vazifeleri başına gidip çalışmamağa karar vermişlerdir.
Eski flelçıka kralı Havanada Havana —Jamaik adasında üç hafta kalmış olan eski Belçika kralı Leopold İle zevcesi prenses Rethey, Havana Nacional oteline İnmişlerdir. (AA.)
Kumanyada zehirlenen işçiler
* Bükreş — Bir yapıda çalışmakta olan yedi lşcl bulundukları odada yaktıkları mangaldan zehlt lenmlşlerdir. Bunlardan dördü ölmüştür. Üçünün durumu acırdır,
(AA)
Sina trenleri Mısır hükümetine devredildi
* Kahire — Sina şimendiferlerinin Mısır hükümetine devri mtl-naaebetile resmi bir tören yapılacaktır. Süveyş kanalından başlıya rak Filistin demlryollarlle İltisak peyda eden bu hat birinci dünya harbi esnasında İngiliz ordusu ta-topraklarından geçtiği halde Filistin hükümetinin malı olarak kalmıştı.
Mısır bu hattı geçen senenin ka sim ayında satın almıştır. Bundan böyle Süveyş kanalında bulunan Kantara’da gümrük ve pasaport muamelelerine bakılnuyacaktır. Bu muameleler Mısır - Filistin hududunda kâin Rafah istasyonunda görülecektir. (AA.)
İtalyan Cumhurbaşkanı yere düştü
* Napoli — 73 yaşında olan t-talyfr Cumhutbaşkanı Enrlco de
• •
ı«ar
(A.A.)
Millet-bu ak-
Bulgarların Türk Basınına hücumu
Haberleşme Hürriyeti Konferansında Rusya ve ' peyklerinin sistemli hücumları nefret uyandırdı
Türk gazetelerinin haklı neşriyat» ve asabiyeti üzerinde durarak bunu bir harb tahrikçiliği şeklinde göstermeğe kalkması komisyon delegeleri tarafından tebessümle karşılan iniştir.
Peyk devletlerinin konferans açıl dığındanberl sistemli şekilde Amerika, İngiltere, Türkiye, Yunanistan ve hattâ İsviçreden tekrar tekrar şikâyet etmeleri, bir komisyonda söylediklerini diğer komisyonlarda yeniden ele almaları, işin cid diyetini fazlasile azaltmaktadır. Nitekim ne Amerikalılar, ne İngL lizler ve ne de Yunanlılar bu iddialara artık cevab vermemektedirler. Esasen birinci komisyon başkanı bazı delegelerin dostane sayılmayacak beyanatta bulunmuş olduklarının göz önünden kaçmadığını söyliyerek meseleyi kapatmış ve bu husus üzerinde söz istemiş olan Yunanistan ile İsviçre delegelerine söz vermemiştir-
Birinci komisyonda nutuklar bitmiştir.
Bugün Amerika ve İngiltere tara fından haberleşme hürriyeti hakkında sunulan mukavele projelerinin müzakerelerine başlanacaktır.
Cenevre, 1 (A.A.) — Anadolu A-jansmm özel muhabiri bildiriyor:
Birleşmiş Milletler haberleşme serbestlsl konferansının birinci komisyonu dünkü toplantısında Bulgar delegesi haberleşme işlerindeki görüşünü İzah ettikten sonra Amerika ve Ingiltere basın ve radyolarının durumunu incellyerek bunların hiç te serbest olmadıklarının hükümetler ve tröstler elinde propaganda âleti olduklarını, fakat ha kiki basın hürriyetinin kendi memleketlerinde bulunduğunu söylemiş ve müteakiben de matbuatımızdan bahsetmek için Türk tayyarecileri ne temas etmiş, bu mesele hakkında «Her Güno gazetesinin 21 şu-bat ve «Son Saat» in 23 şubat tarihli yazılarile «Tasvir , cülus» ve «Vatan» gazetelerinin yazılarından bahsetmiş, «Karagöz gazetesinin yazılarından parçalar okuyarak bu çeşit yazıların Bulgar milleti aleyhine sistematik bir hücum olduğunu söylemiştir.
Bulgar delegesinin iki masum tay yareclye hiçbir hukuk ve milletlerarası ahlâk kaidesine sıgnuyacak şekilde ateş etmiş olmalarından do ğan mes’uliyetten bahsetmeksizin
• •
Türk - Yunan münasebet leri etrafında
Ankara, 1 (Hususili) — Atinadan verilen haberlerde bir maliye heye-tlnlnh burada beklenmekte olduğu bildirilmekteyse de bu haber salâ-hlyetll makamlarımız tarafından teyld edilmemiştir. Yetkili makamlar Türk Yunan münasebetleri et-, rafında Türk görüşünün esasen A-tlnaya bildirilmiş olduğunu söylemektedirler.
İngilterede malî yıl kapandı
Londra 1, (A.A.) — Ingiltere, dün, malî yılı tamamlamıştır. Biten bu malî yıl hesaplarına göre, Ingiliz bütçesinde 657. 754. 738 Ingiliz İması fazlalık vardır.
Binnetice. giderlerin 3.187, 104, 303 Ingiliz lirasına indiril mesi ve gelirlerin de 3.854, 849, 841 Ingiliz lirasına viikseltilme si sayesinde elde edilmiştir.
Eütçe fazlası, bundan bir sene evvel Malive Bakanlığının yaptığı tahminlerin iki mislidir.
Malive Bakanlığının verdiği rakamlara nazaran, gelir vev -gîsi, 1.189,728,000 Ingiliz lirası sağlamıştır. Bu rakam, geçen seneninkine nazaran 33,495.000 İngiliz lirası»fazladır.
Müşahede edilen en büyük fazlalık, vergilerden edinilen meblâğdadır. Bu yekim, 791. milvon Ingiliz lirasıdır. Bu fasılda fazlalık 110.360,000 i bulmuştur.
Ingilterede e ektrik fabrikaları devletleştirilivor Londra 1 (AP) — Ingiltere-deki bütün elektrik fabrikaları dün gece yarısından itibaren devlete geçmiştir.
İş hükümeti tarafından devletleştirme sahasında atılan a • dımların bu akıncısıdır.
Iııgiltcrenin Atom araştırmaları
* Frankfurt — Almanyadaki 1 Fransız askeri hükümeti, Fransa- I da bulunan ve geçen sene başında 1 sayıları 301 440 olarak tesblt edl- k len bütün Alman harb esirlerinin i kasım ayında serbest bırakılacak- Z lannı bildirmiştir. (A.A.) ’
/lir tren kazası daha )
Mexlco — Dün Mexlcoclty’nin I kuzeyinde bir geçid yerinde bir 1 trenin içi yolcu dolu bir otobüse I çarpması neticesinde 12 kişi ol- ( müş, 18 kişi yaralanmıştır l
Saatte 95 kilometre süreli gi- 1 den tren, otobüsü ikiye ayırmıştır. j Şimdiye kadar 12 cered bulunmuş Z |se de enkaz altında başka cesed-- 7 İcrln de bulunmasından korkul- 1 maktad'r J
Tren Veta Uıtiz den Meyjco City J yc gitmekte İdi. (A.A ) j
Tokio — Japon gazetelerinin J verdikleri bir habere göre, dün sa- J bahm erken saatlerinde bir Japon I ekspresinin duran bir lokomotife | çarpması neticesinde 70 kişi öl- t müş, 120 kişi yaralanmıştır. k
• •
YürdumuzJa hal hazırda I milyon daya görülüyor
Ankara, 1'Hususi? — Öğrendiğimize göre yurdumuzda bütün mah kemelerde halihazırda top yekûn 1 milyon dava görülmekterir. kTah-min edildiğine göre bu bir milyon dava ile 4 milyon vatandaşımız İlgilidir- Diğer taraftan Adalet Bakan lığınca yaptırılan bir istatistiğe göre asri ceza evlerinde mahkumiyetlerini ikmal edenlerden inikçi bir suç lşliyenler hemen hemen yok gibidir. Eski Cezaevine düşmek mahkûmiyetlerini bitirenlerin İse yüzde 30 sİ yeni bir suçla ceza erine düşmektedirler. Bu bakımdan bakanlık ceza evlerindeki hayat şartlarının iyileşdirilmesine çalışmaktadır.
Memleketin puiiuk ve traktör ıht yacı
Ankara. 1 (Hdsusri — Tarım Bakanlığı memleketin pulluk ve tırak tör İhtiyacını göz önüne alarak bu malzemenin memlekete İthalinin kolaylaştırılması üzerinde çalışmak tadır. Öğrenildiğine göre 4 - bin tı-raktöre ihtiyaç varken halen memleketimizde 360 tıraktör vardır. Ba kanlık bu malzemelerin İthali için azami kolaylık gösterilmesini hatta bu gibi aletlerden pek az gümrük resmi alınması düşünülmektedir-
947 yılı şeker is ihsali
Ankara, 2 (Hususi) — Şeker fabrikaları 947 yılı İçinde 614.869 ton pancar işliyerek 96.635 ton şeker istihsal etmiştir. Bu mikdar şimdiye kadar elde edilen en yüksek mlk-dardır. Yine 847 yılı İçinde pancar bedeli olarak şeker plrlmlde dahil 34 728-560 lira ödenmiştir.
İl idaresi kanun tasarısı
Ankara 1 (Hususî) — Bir müd-dettenberl üzerinde çalışılmakta 0-lan 11 idaresi kanun tasarısının bütün hazırlıkları bitirilmiş ve tasarı bakanlar kuruluna seukedilmiş bulun maktadır. Bu tasarıya göre valilerin yetkileri bazı bakımlardan genişletilmektedir.
Kıcem süresini doldurmuş öğretmenler
Ankara, 1 (Hususi) — Millî Eğitim Bakanlığı kıdem süresini doldurmuş öğretmenler hakkında valiliklere bir tamim göndermiştir. Kanuni sürelerini doldurdukları ve ehliyetleri sabit olduğu halde terfi edemiyen öğretmenler bir üst maaş ve bu derecede de bir terfi müddeti geçirerek ayni sebeblerle üst dereceye geçmiyeıı veya terfi edemiyenlere bir üst derece verilecektir.
Askerlikleri geri bırakılanlar
Ankara, 1 (Hususi) — Askerlikle ri geri bırakılmaları Milli Eğitim Bakanlığınca teklif olunan yüksek mühendis, yüksek mimar, yüksek kimya mühendisi doçent asistan başöğretmen ve öğretmenlerin askere celb ve şevkleri bir defaya mahsus olmak üzere geri bırakılmıştır.
Çinili köşk
Ankara, 1 (Hususi) — Fatih müze j! olarak kurulacak olan çinili köşkün onarılması, için 400 bin liralık bir ödenek ayrılmıştır. Müzede Fatihe aid ye o devirde kullanılmış t .yalr.r kltablar sair eşya toplanacaktır.
ı
idareci = = gözile
evvel çalışmak yerinde olabilir.
sebebde birau
var-
oto-zevk
Şoförün klasyonu
□ staö Bürhan Felek, köşesin* den, büyük bir asabiyet içlv de bağırıyor.
Sabahın yedisinden, akşamın doku* zuna kadar otomobil klâksionlarından, uyuyanıadığını, çalışamadığını ve nl« hayet bu seslerden deli olmak dereco* terine geldiğini yana yakıla anlatıyor^ Lüzumsuz yere klâson çalma müna« sobetsizliği ve saygısızlığı ve Insank yotsizliğinin sebeblerini belediye mekanizmasının bozukluğunda buluyor ve bu derdin çaresini de hemen tesblt ediveriyor,
«Meselâ, nisan başından itibaren muteber olmak üzere, günün yalnız saat dokuzla yirmisi arasında ve yab nız İstiklâl caddesi, Eminönü, Bahçe-kapı (Falan ve filan gibi tıkanıklık olan yerleri) ile şehir hududu dışından başka yerlerde ve kendine yol a? inak maksadından başka sebeble klakson çalmak yasaktır. Aksine hareket edenlerden birincisinde elli lira ceza, İkincisinde ehliyet vesikası geri alınacaktır diye bir ilân verilince, bu mü* nasebetsiz bülbüller susar» diyor va* ziyetten şikâyet, gösterilen sebeb ve va rılan netice hakkında, salahiyetli vt pek çok kıdemli bir şoför ile konuştum. . , ,
Şoför diyor ki: Apartmanında sabalı ve öğle uykularını rahatça geçirmek ve Öğle yemeğinden istiyen zatın şikâyeti Belki de haklıdır.
Fakat, gösterilen
mübalâğa ve biraz da haksızlık dır.
Gerek hususi ve gerek umumi nıobıl ve otobüs kullanan, şoför,
için, eğlence için klakson çalmaz. Ve eğer çalıyor ise, bunda muhakkak ve mübrenı bir zaruret vardır. İstanbul belediye teşkilâtı hattâ mükemmelin üstünde bir intizam ile çalışsa bile bunun önüne geçebilir mi?
Klakson çalmak zaruretini kontrol edebilmek için her düdüklü vasıtaya, bir seyrüsefer memuru terfik etmek lâzımgelir.
Avrupada şoför klaksondan, hattâ pek az istifade eder. Karanlık olunca da, otomobil fenerleri klaksonun yerine kaim olur.
Fakat, klakson nerede az çalınır? Halkın yürümesini, otomobil önünden kaçmamasını, trotivarlar ınuş gibi (buralarda bile, umumi caddelerin işgal edilmemesi noktasından polisin, durmayınız, hareket ediniz ihtarına mâruz kalınıyor) sokak ortasında konuşmak için durmamasını ana ve babaların, çocuklarını sokakta oynatmamasını, etrafına bakmadan birdenbire trotuvarlardan inilmemesi-ni, tramvaydan atlamamasını, lüzumsuz yero karşıdan karşıya geçmemesini bilen şehirlerde klakson çalınmaz v« yahud az çalınır.
Yoksa, İstanbullunun bilindiği vaziyeti dahilinde, çalınan klaksonlar azdır bilo. Bu kadar düdük ihtarlarına rağmen, insan kazalarını önliyen, Türk şoförlerinin meharetıdir, belki nazari bilgileri, AvrupalI meslekdaşlarına nazaran, biraz düşük olan, Türk şoförü, tatbikat bakımından, onların kat kat fevkindedir. Eğer, Türk şoförünün sevk ve idare kabiliyeti bu derece yüksek olmasa, kazalar ve neticeleri her halde bu kadar ile kalmazdı.
Şoför, pek fevkalâde vaziyctlordo in* sana çarpar ve kaza yapar. Kazalars sebebiyet verenler hep halkdır.
Fakat, haklı olsa da, olmasa da, bt kazanın maddi mağduru ınaatteossül evvelâ şofördür. Hiç kimse, yürümesini bllmemezliktcn dolayı, kazaya sebebi-bu husustaki mahkeme kararları hafif olsun, ağır olsun, kazayı yapan şoförü muhakkak cezalandırıyor.
Son söz olarak şurasını arzedeyim ki, nakil vasıtaları hakkında seyrüsefer nizamnamesi yapılacağına, şehirlinin yürümesi hakkında bir nizamname veya talimatname yapılsa daha yerinde olur. Ve nizam harici yurüıne- I sinden dolayı bir kazaya sebebiyet verecek olursa, bundan malen mos’ul olmalıdır.
Bıı vaziyet karşısında, klakson değil şoförlerin hatta davul çalmaları bile azdır.
İşte şoförün dedikleri.
Buna, başka bir şey ilâve edecek değilim.
• •
• •
yetişmiyor
İDARECİ
Tekzibmi te’yid mi?
Dün Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığından asaldaki mektubu aldık;
. Gazetenizin 26 Mart 1948 tarihli nüshasının 3 üncü sayfasının 7 inci sütununda neşredilen Hidrol fil pamuk hakkındaki yazı okun-j du.
Şnıasını derhal belirtmek isteri, ki yazınızda bahsedilen müesse»
namına her hangi bir zamanda ha rlçtcn pamuk sipariş edildiğine ve ya bunların nihai!ua müsaade va rildiğine dair Bakanlığımızda hi( bir işlem ve m.ılümat mvvcüd de ğîldir.


(Devamı 9 nema)



b

SAYFA: *
2 NİSAN 1948

Erciyasta yapılan Tiirkiye Kayak birincilikleri
Çok sert bir fırtına altında yapılan kapılı iniş müsabakası çetin şartlar altında cereyan etti. Brinciliği Bayburtlu Muzaffer, ikinciliği An.raradan K.Sakarya, üçüncülüğü Eayburttan A. Giray kazandı
• *4' ►
Su
bir görünüş







w
Bandırma
Belediye reisi kim olacak ?
Kayseri - Erciyes, (Hususî) — Ercives dağında yapılan ve 8 gün devam eden Türkiye kayak birincilikleri sona ermiş, I j urdun her köşesinden buraya peJmiş olan kayakçılar Kayseri-ye inerek memleketlerine dönmüşlerdir. Yalnız bu yıl Erci-, yeste üç gün devam eden şicl-ıl^-'V bir fırtına kayakçılara göz açtırmamış ve üstüste üç gün aida hiçbir müsabaka yapılamamıştır. Beden Terbiyesi U-nmm Müdür Muavini Muvaffak ITyanıkla dağcılık federasyonu reisi Asım Kurt un hazır bulundukları bu müsabakaların baş hakemliğini Devlet Demiryolları malzeme dairesi umum müdür muavini eski kayakçılardan Lâtif Osman Çıkıgil yapmıştır. Ayrıca 12 hakem bu müsabakalarda vazife görmüştür. îs-viçredeki olimpiyadlara katılmış olan millî kayak ekipımize dahil gençler bu müsabakalarda diğer kayakçıların hepsinden üstün dereceler alnjışlardu'. Sadece 16 kilometrelik mukavemet müsabakasında Sivaslı Tev fik Alaktar birincilik almış, diğer müsabakaların derecelerini hep tsviçreden dönenler kazanmışlardır.
Türk kayak birinciliklerini ta «ih etmek üzere Ankaradan mü teaddid kayakçı kafileleri Erci-yese gelmiş bulunuyordu. Bunlar arasında bilhassa Devlet De miryollan kayakçıları ekseriyeti teşkil ediyordu. Ayrıca Finlandiya sefaretinden bir gene FinlandiyalI kadınla Daniıuar kah gene bir kadın kayakçı dik katini çekiyorlardı. FinlandiyalI kadın bu işte mahirdi. Fakat ton gün ayağını incittiğinden pek müteessirdi. Ankara Devlet Demiryolları hastaha nesinin Al manyada tahsil görmüş gene doktoru Bay Emin, buradaki kayakçıların her türlü bastalık-larile meşgul oluyor ve hattâ küçük küçük ameliyatlar bile yanıyordu.
Ekseriya kapalı ve tipili geçen havasına rağmen Erciyes, gerek karının güzelliği ve gerek kayak sahalarının enginliği ba-, lamından fevkalâde mükemmel l ve elverişli bir dağdı. Yarışların'
»
çok daha
Erciyeste yapılan Türkiye birinciliklerinden nş sulıası
sonunda Umum Müdür Muavini Muvaffak Uyanık, gençlere kazandıkları derecelere göre bayraklarını ve madalyaJarını birer birer verdi. Kayakçıların derecelerden ziyade kendi karakterlerine ve terbiyelerine e-hemmiyet vermenin
mühim bir hareket olduğunu belirten ve veciz bir yanarak müteakiben lerini sıkarak kendilerini tebrik etmiş, yalnız (derece aldık) diye şimarmalarmı bilhassa belirtti.
Kayak birincilikleri neticeleri ne göre; 1948 şampiyonu 17 yaşında olan geçen seneki şampiyon Bayburdlu Muzaffer Denıjr kan olmuştur. Bu genci esasen tsvicredeki antrenörü de pek beğenmiş ve istikbalin ası olacak demiştir. Bu gene olimpi-yadlarda çok iyi bir derece alırken bastonu yere düşmüş fakat sevirciler tarafından baston ken A
dişine verildiğinden diskalifye edilmiştir.
İkinciliği Ankaradan SivaslI Kerami Sakarya, üçüncülüğü de Bavburddaıı Ahmed Giray kazanmıştır.
Bayrak yarışında birinciliği Sivas, ikinciliği Erzurum, üçüncülüğü Bursa tak imlan kazanmışlardır. Çok sert bü' fırtına altında yapılan kanılı iniş müsabakası çetin şartlar altında devam etmiştir. 3 kilometrelik iniş müsabakasında bakı kavak-ciiarnı kayaklan kırılmış, bazılarının da ayaklc.n burltuimuş-tur.
En zevkli ve heyecanlı müsa-sabaka bu idi. Bütün seyirciler varış noktasından bütün pisti görüyorlar ve kavak çılanınızın kuşlar gibi uçtuklarını hayranlık içinde zevkle takib ediyorlardı.
Erciyesten Kayseriye iniş çok sıkı bir yürüyüşle yarılmış ve yerdeki karın gök yüzüne püsküren müdhiş bir tipi altında 16 kişilik en kuvvetli kayak ekibi sıfırın altında 29 derece soğuk yapan bu tiniyi göğüsli-yerek Kayseriye dönmeye muvaffak olmuştur.
Musa Ataş
konuşma onların el-
i «S. 1 ırcalı L , P, nin her ( S geçen gün, C. H, P. den Ç ( deha ziyode kuvvetlen- 5 ( diğıni söyledi )
Balıkesir: (Hususi) — Dün akşam 19.30 da (2) No. lu D P. ocağında fevkalâde bir toplantı yapıl maştır.
ilk olarak söz alan D. P. başkam Sıtkı Yırcalı bugün önceki C. H. P. toplantısından bahsederek D. P. nin her geçen gün bir az daha yükseldiğini ve İleri hamleler yaptı ğını belirtmiştir. Sıtkı Yırcalı bun dan sonra yapılan İsnatlara şu şe kilde cevap vermiştir: ♦ Sayın arka daşları- Dün akşamki C- H. P. top laııtısında Muharrem Onursal öde neklerln verilmesi hakkmdakl sözleri ve bunları ispat edecek vesikası bulunduğunu söylerken acaba hiç düşündüler mİ? —Suç saklamak, suçların en büyüğüdür— Mademki ellerinde vesikalar bulunuyor efkârı umûmiyeye arz ederek bizleride ten vir etsinler. Sonra. D. P. de bu infl al hareketinin hüküm sürmekte ol duğunu söylüyorlar.
Arkadaşlar, D. P. şahıslara değil doğrudan doğruya millete dayanmaktadır. D. P. programındaki esas lara uymayanların D. P. de işleri yoktur.
D. P. bir vucutsa elinde belirecek gangreni tedavi için kolunu kesini ye muktedirdir. D. P. yukarıdan a şağıya değil, aşağıdan yukarıya doğ ru perçinleşmiş bir zincirdir. Bu perçinleşen zincirde aksaklık olursa yuvarlanacak olanlar kötülük yapanlardır.» Afyon hâdisesinden bah seden başkan: Sözlerine devamla de mistir ki:
"Kongreye İki kaza delegeleri İş tlrak etmiştir. Diğer kaza delegele ri iştirak etmemişlerdir. Edenler de toplantıdan nefretle ayrılmışlar dır. Genel Kurula kafa tutan bu teşkilât bütün yurdda nefretle karşılanmaktadır.»
Sıtkı Yırcalıdan sonra söz alan D, P, İlçe başkanı Selâhaddln Baş kan:
«C. H P. İller benim D. P. den istifa ettiğimi söylüyorlar. Bunların yalanlarını yüzlerine vurmak için hasta olduğum halde yatağımdan kalkarak karşınızda bulunuyorum^ hatip bu sırada şittetle alkışlanmıştır. Avukat Esat Budakoğlu, Tev flk Yoldemlr, Sıddık Çelik, İsmail İl şekercide birer konuşma yapmışlar dır. Toplantı saat 22.30 sona ermiş tir. Vecihi Bıçakcıoğlu
Bandırma belediye reLsl Servet Çırpan hastalığı münâsebetlle isti la etmiştir. Vakmda fevkalâde içtimaa dâvet edilecek belediye meclisi üyeleri yeııl belediye reisi seçecek terdir. Yirmi beş senedir seçilen ve hiç bir başarı gösteremediklerinde Bandırmanın her bakımdan gerile meşinde bütün elkân umumlyenin İttifak ettivl CHJ*. 11 belediye reisle rl yerine D. P. ve O. H P. İllerin tuttuğu sevdiği ve hiç bir parti İle İlgisi olmayan Ahmed Eltezoğkuıun seçilmesi İhtimalinden kuvvetle bahsedilmektedir
Sabık Maarif Vekili Haşan Alinin hiç sevmediği bu münevver gencin bitaraf örük gve memleketi seven vatanperver hali öbül mettedir. Bandırma belediyesinin yıllardan beri hasretini çektiği çalışkan ener Jlk bir reis seçmek hususundaki ka ran merakla beklemektedir.
İKTİBASLAR
Eskişebirde geç gelen sıhhî imdat otomobili
Eskişehir: (Hususî),— Geçenler de saat lü da çarşı camiinde hayattı gözlerini yuman Gümülcüne camii imamı Hacı Ömer Salkının cenaze sini evine götürmek üzere belediye nin imdadı sıhhi arabası üç dört de fa telefon ile çağırıldığı halde her nedense gelmekten İmtina etmiştir.
Bu vaziyet karşısında tek atlı bir araba bulunarak cami önünde biri ken halkın yardımı 11« cenaze ara baya konulup evin* götürülürken keyfi gelen amir ve memurun emri He imdat arabasının bir müddet geçtikten sonra gelmekte olduğu gö rülmüş cami İle İmdadı sıhhi a-rabasımn bulunduğu itfaiye arası yaya olarak üç dakikalık bir ıııesa fedlr.
Cami önünde bu hali gören halk zaten muğber olduğu belediyeyi ten klde başlamıştır.. İmdat arabasının işe yarar bir halde çalışabilmesi 1-çin hâdiseyi îâkaydlie karşılayan â-mlr ve memurlar hakkında lâzım gelen tahkikatın yapılarak müste-hak oldukları cezaya çarptırılmala rı lâzımdır. Bu gibi hâdiselerin te kerrür ettirilmemesini Eskişehirli hemşerllerimiz namına alâkalı ma kamlardan bekliyoruz.
Konyada yapılan maç ar
Şehrimizde pazar günü merkez klübleri arasında tertiplenen vali şefik Soyer futbol karşı lamlarının ilki en eski ve en kuvvetli İki rakip olan İdmanyurdu—Gençlerbiliğl ta kımlan arasında yapıldı.
Ance (B) takımları arasında yapı lan maç 2—1 Gençlerblrllği (B) ta kimi lehine nlhayetlenmlştlr.
Yine ayni takımların (A) takım lan arasında yapılan heyecanlı maç da 2—lGençlerbirllğl lehine netice lenmiştlr.
Düzce tütün zürraı kötü durumda mı?


J
Çanakkılede İtfaiye var, kanarya renkli birdi lüks jip otomobil de var amin i hortum
Çanakkaleden yazılıyor:
Martın yirmi beşinci perşembe günü sabah saat sekizde, Ça nakkalt'lc Hastahanebayırı nıev -Kîinde esbak Boğazlar Muhafızı Rahmi Paşanın akaratmdan o-lan kâgir bir binanın bacasının tutuşmasından vukua gelen bir yangın neticesinde (4) kâgir bina yandı kül oldu. Belediyenin kâğıd üzerinde itfaiye teşkilâtı var. Miğferli, beli kayışlı efradı da var. Bir de san kanarya renginde yeni lüks jip otomo- i bili var. Hepsi tamam, güzel. Amma, yangın söndürme hor-tumlan yok. M^-vcud da eski patlak her tarafında mum ya-' Jnyor. Sular fıskiye gibi hortum Harın patlak yerleıiııden dışarıya fışkırıyor. Bu rezalet kâfi de { ğilmiş gibi bir de itfaiye arazd-zünün makinesi bozuk. Bu hal karşısında memleketin baştan I başa yanıp kül olması hiçten bi-1 Je değil. Bereket -ersin işe ci’ıe ti askeriye vaktinde müdahale ediyor. Askerî vesait yetişiyor.
Efrad ve zabitan sınıf farkı
• •
patlakmış !...
gözetmeden yangının söndürülmesi için bilfiil çalışıyor. İnşaata mensub bir albay bizzat yangın yerinde dama çıkıp elinde kanca ile bir itfaiye neferi gibi alevler içinde çalıştığını gördüm. Kolordu, Mevki Müstah-, kc-m, tümen kumandanları paşaların da yangın yerindeki gay ret ve mesaileri bunlardan aşağı değildir.’ Allah bunların hepsinden razı olsun, memleketi bü yük biı- yangın felâketinden kur tardılaı.
Bizim Belediyeye gelince Halk Partisine mensub büyüklerden biri lütfen Çanakkalcye şnyJe bir uğradı mı ? Onun şerefine ziyafetler, eğlenceler gır’’', gider Büyüklerimize olun bağ-hhklar temcid nilâvı gib; tekrar edilir. Eirkaç bin lira Belediye büdcesinde faslı U'?h3usundan masraf yapılır. Gelen de memnun, ğiden de. Fakat bir metre hortum almak kimsenin hatırına gelmez.
Yaşasın Ha’k Partisi..
Naci Joptife
Tekel idaresi tarafından çok diişük fiyat verildiğinden, müstahsil malını satmak istemiyor. Tekel’in âcil müdahalesi
Düzce, (Hususî) — Bu sene tütün mahsulü geçen seneden daha fazladır. Kazamızda 7600 ekiciye mukabil beş milyon kilo tütün İstihsal edilmişdir. Bu mıkdar geçen senelere nazaran hayli fazladır.
15 Martta kaymakam tarafın -dan açılan tütün piyasasında Tekel idaresi nâmına eksperler mubayaaya girmişlerse de Tekel ida resinin düşük fiatına karşı hiç bir zürra tütününü satmak istememiştir.
Diğeı taraftan tütün tacirleri muamelelerini bitiremediklerinden satışlara iştirak edemediklerini bildirmişlerdir. Bu sene piyasada iki yenilik vardır:.
1 — Kayme usulü kaldırılmış-
bir
tır.
2 — Tekel tek fiat tesbit etmek tedir.
TÜTÜN PİYASASI
15 Martta, açılan tütün piyasası çok hareketsiz geçmektedir. Bugü nc kadar Tekel idaresi otuz müstahsilin tütününü alabilmiştir. î-dare tarafından çok düşük bir fiat verildiğinden, müstahsil tütünü-
bekleniyor?
nü satmak istememektedir: Geçen gün içleri sızlatan hâdise olmuş, mahsulünü satmak
müstahsilin tütününe 120 kuruş fiat verilmiştir. Köylünün aldığı avansı dahi kapamasını imkânsız kılan bu durum karşısında bir se nelik emeğinin boşa gittiğini gö -ren vatandaş, aklî müvazenesini kaybederek, çarşı ortasında bağırmağa başlamıştır.
Zabıta tarafından yakalanan vatandaş hükümet tababetince mu ayenesini mütealdb Bakırköy akıl hastahanesine gönderilmiştir.
Tüccar piyasadan çekildi
Tüccar bu durumun aydınlanmasını beklemekte ve mübayaa ya hız vermemektedirler. Bu hal karşısında hükümetin yardımı olmadığı takdirde Düzce tütüncüleri ve memleket tütüncülüğü büyük ve telâfisi gayri mümkün za rarlara uğrayacaktır. Alâkadarların ehemmiyetle nazarı dikkatlerini celbederiz.

3a
Kıs Orta okulunun müsameresi
Kastamonu (Hususî) — Kastamonu Kız Ortaokulu çok başarılı bir müjsamere vermiştir. Hakikaten çocuklar ufak tefek bazı kusurları na rağmen çok muvaffak olmuşlar dır.
Diğer taraftan Safranbolu Halkevi temsil koluda şehirlinize gelerek muvaffakiyetli bir temsil vererek şehirlerine dönmüşlerdir.. Ayni tem sili yollan üzerindeki Araçtada tek, rarhyacaklîirdır.
Eahkesirde elektrik küovatı ço ( pahalı
Balıkesir: (Hususi* — Güzel I]ke31rlmlzln modern hlr elektrİK fab
likası vardır. Maalesef belediyeye aid bu fabrikadan cer«vsıı almak halka çok tuzluya oturuyor.
İstanbul ve İzmlrde eleklriğir I(1 lobau 20 kuruş olduğu halde maalesef Babkesrlde 42 kuruştur. Nor mâl bir Evin Elektrik ücreti 30 11 ra olup, normal bir dükkânın ise avda 60 liradır. Fahiş kilovat iicre tine bakarak belediyenin mİ? Yoksa belediyeye alt fabrikanın nu ihtl kâr yaptığına hükmedelim!..
Şikâyetine merci bulanuyaıı Balı kesir halkı bu ıztırabı uzun zaman dan beri çekmektedir- 5
ikat ihtiyaç
Ateşli nutuklar devri geçmiştir, telli pullu politikanın, hayâl I 1 odası geçmiştir. Kahramanlık - heyhat-bütün mes’e'leleri halletmeğe artık kâfi gelmiyor.
«Gazette de Lauzanue» den:
Komünistler hiç bir vakit bu derece cüretkâr görünmeruişlerdir; Parncs üzerinde çetelerin göründüğü İşaret ediliyor; Peloponcse’ da iki Bulgar ispiyonu tevkif edilmiş ve bir göze görünmez top Se-lânik üzerine obüslerini atmıştır.. Benzin depoları hedef tutulmuştu; yalnız bazı Bivll ahali zarar görmüştür.
Münferid bir hale sokulma ytt-zünden, anormal neşvünema bulmuş, büyümüş olan Atinada bil* medeniyetin görünüşleri devam e-diyorsa da şehrin ötesinde tehlikelerin eıı kötüsüne mâruz kalınan bir zemin ve bir arazi uzanır; mülteciler her vilâyetten akın halindedir; Bunların elem ve izdı-rapları ciğerleri sızlatacak mertebededir.
AtinalIların yaşayışı hemen hemen normaldir, hattâ servet sa -hipleri için zorluksuzdur bile di -yeceğim.
Biı-inci derecede gerekli mahsul lerin satışı hiç bir kaide ve nizama tâbi tutulmadığı için erzak ve zahire hayâle sığmaz fiatleri buluyor, tüccarjar da gayri meşrû kanun dışı kârlar temin ediyorlar. (Bunlar hep sudan bir kontrol yapmakla mükellef memurların ihmal ve ortaklığile yapılıyor. )
Lâkin burada ihtiyaç duyulan şeyleri elde etmek ve hattâ heve— sat kabilinden arzıı edilen şeyleri peşkeş çekmek için zengin olmak kâfidir. Fıkara güruhuna gelince, onun da elinden geldiği kadar gd beğini kesmekten başka bir çaresi yoktur, ve halkın bu mahrumiyetine karşı kabahatli ve suçlu o-lanlar mes'uliyetlerine dair vicdanî hiç bir eser belirtmemektedir-ler.
Dünyada eşi olmayan bir sema altında hiç birşey vahim ve tehlikeli görünmüyor. Ecnebi memleketlerden gelen yiyecek, içeceklerin dağıdılması en büyük bir karışıklık içinde yapılmaktadır. Atina aslan payını kendine ayırmakta o-lııp vilâyetler kırıntılarını almaktadırlar. İaşe nezaretinin müsamaha ve ilımali yüzünden hamuleler, gemi yiiklentileri kaybolmuş lardır.
Tüccar, gümrük muamelelerini geciktirmek için entrika çevirmektedirler. Buna da sebeb, eşya bolluğu, fiat tenzilini, icabettireceği içindir. Bıı suretle prinç, şeker v« kahvenin okkası sekiz İsviçre (beş buçuk lira) frangına kadar fiat-laıımıştır. Yunanistauda cari ve tabiî ahvalden olarak hususî te -şebbüs her yerde, umumî iztirap ve sefalete yardımda bulunmak ü-zere, nizamsız, intizamsız bir hü kûmet dairesine taffiz edilmiştir.
Kraliçe, İçtimaî yardım işlerinin başında, yorulmaz bir sadakat ve fedakârlıkla ömrünü tüketmektedir. Gün geçmiyor ki, parasını ve pulunu sarfetmeğe davet edilmesin; bazan askerler kış kıyamette sıcak bir yere nail olmak, yahud seferberlik yüzünden başsız kalan aileleri desteklemek vevahud da metrukiyet içinde neşvünema bulan sayısız yetimleri serserilik ve veremden korumak ve kurtarmak için.
Parlâmento idaresinin zaif nok talan diktatörlük tarafdarlan tarafından birçok defalar ilân edildiği için tekrar bu bahse rücû fay dasızdır. Y'unanistana aid olan ceht, yabancılar tarafından yapılan işgal ve kominformun körüklediği anarşi yüzünden, ittihad ve irtibatı kesilmiş değilse bile sarsılmış, iliklerine kadar harap ol -muş bir memleketi idare etmek ko lay birşey değildir.
Hükümet aşılması mümkün ol mayan müşküllere sataşmış buh nuyor. Böyle olmakla beraber fı na idaresi bu müşkülâtı artırm.. ğa hizmet ediyor. Bir çan sesil haykıran İslâhatın güç ve kısır v. zifesini ifadan yan çizmeği terci’ ediyor, (ve camianın menfaatlerinden ziyade seçmenlerinin kârla rile alâkadar olarak) ihmal edi yor ve onu zorluklardan kurtarmak için işi ecnebi yardımına havale ediyor.
Amerilmıı ikıisad heyeti devletin mâliyesini beyhude yere sağla mağa. çalışıyor. Nüfuzlu pek çok adamlar tereyağı tabağının önle -rihden alınmasına mümanaat ediyorlar. İngiltere tarafından tatbik edilen sert ve şedit ekonomi politikasından ibret almaktan u-zak olarak, iktidarda bultır.an ktmselvr, millet parasuıı- parti -zanlannm menfaatine yağma edilmesini müsamaha ik karşılıyor ve bu yolla en müfritlere, en sol partilere, boğuşmalarında sermayedarlar idaresi aleyhine, cevap verilemeyecek deliller veriyorlar.
okşıyan siyasetin
it
Bu derece bağıntı suiistimallerle parlâmantarizmi kadir ve iti -bardan düşürmek için zaman bilhassa fena seçilmiştir. Parlâmento usul, idaresinin noksanlan ne oluma olsun o gene totaliterizme, f" Çeviren:
Hâtem Süieyman Tamdoğdu
toptancılık idareşine karşı insaniyetin son sığınak ve çaresidir.
Sör Stanford Kripe, göçen gün lngilizlere kendi rızalarile iflâstan korunmağa mahsus şiddetli tedbirler almayan milletleri bekleyen talihi üıtar ediyordu. Yunanlılara kim böyle bir lisan kullanacak? Onlar zekidirler, bunları artık ken dişinden saklamak için el birliği yapılmadığı gün, onların zaafını

d
■ ■
6
kâfi gelmiyor, ok^arnaktaii vaz geçildiği gün, gözleri hakikate açılacaktır.
Ateşli nutuklar devri geçmiştir, telli pullu politikanın, hayâl ok -şayan siyasetin modası geçmiştir. Kahramanbk - heyhat - bütün meseleleri halletmeğe'artık kâfi gelmiyor.
Bir vaf&ndtış sırf elde ^ilâhla memlekete hizmet edip onu Kurtarmaz. Şanlı seleflerine tebecu hiç bir şevi öğrenmemiş ve hiç bir şeyi unutroamuş olan ve belki müreffeh, zamanlara mahsus olarak uvgvn ve fakat bugün meş’-um metodlan yürürlükte tutma ’v ta İsrar eden zimamdarlar kendilerine acı ve elem verici yannlaı bazırlıyorlardjr.
(’iızetento 41ina muhabiri: Y.
Tfemmeno
Çrıîren : Hat em Süleyman Tandoğda
Zonguldak Demokrat Parti İl kongresinde tartışmalar
Delegeler il idare kurulunu şiddetle lenkid ettiler ve: Jlçe re Bucaklar ihmal edilmiştir» dediler. Merkez delegesi Suad liıtsol Ereğlide D. P. kurulması için kazaya giderken jandarma parafından tevkifi
D.
için talimat verilmiş
zatın buhranlı devrede Eskişe-şebire gittiğini ve Eskişehir D. P. Başkamnm Anlraraya geie-lek Celâl Bayara, Emin Beyit ihtilâf hakkında görüşmek isterseniz Adnan Beyle Eskişebi-re buyurun dediğinden şikşvet etmiş ve 4 kurucuyu medheyle-miş Celâl Bayann bu kurucular kelimesine siuirlendiğ ni. nizamnamenin arkasında isim- ’ leri yazılı olan bu kurucalar k? İlmesini mümkün olsa oradan sileceğini kendisine söylediğini bildirmiştir. 'Bu arada hatibin heyecana kapılarak ağladığı gö ı ölmüştür.}. İhtilâf dolayısile son verilmiş olan kararların yerinde olduğunu, bazılarının bunun genel- kongre toplanarak kararlaştırılması icab edeceği şeklinde mütalea ettiklerini bu kış kıyamette 2000 kadar d^’e-gonin Ankaıava gelmeleri d»ğ-ru ve kolay olmadığı şeklinde izahta bulunmuştur.
Nihad özgürün
Balıkesir rrr.î-
O
a
Zonguldak. (Hususî-
P. Î1 kongresi kazalardan gelen iki gün devam ederek sona er-dclegelerin iştüâkile Zevk sineması salonunda toplanmış ve iniştir.
Kongrede genel idare kurulundan Refik Şevket İnce de "bulunmuştur. İKongre açılınca başkanlığa Refik Şevket İnce getirilmiştir. 11 idare kurulunun faaliyet raporu okunmuş ye bu rapor birçok delegeler tarafından şiddetli tenkide maruz kalmıştır. •
Bu arada Bartın delegesi Hüseyin Balık, şiddetli tenkidleri-le hafayı elektriklemiş. İl idare kurulu ahşmamıştır, ilçe ve bucakları ihmal etmiştir* dermş tir. Buzata cevab veren doktor Muzaffer Safa Hiçsönmez: Biz bu kadar yapabildik, daha iyi yapabilenler varsa işte meydan buyursun!» demesi üzerine Hüseyin Bahb: Meydan okuyanlara biz meydan okuyacağız, burası arslan yatağıdır» demiştir. |
Merkez delegesi Suad Başol.
Ereğli ilgesinde parti teşkilâtının kurulmamasuu acı lisanla
tfflkid ederek, kendisinin ta ka- hakctsnda C zanın bir kovvnde doğduğunu, buradaki teşkilâta elinden geleni esirgemiveceğini, hattâ nro-ı paganda için kazaya giderken i jandarma komutam tarafından yakalanıp bahsedilmesi için ka-! rakollara talimat verildiğini ve otomobilde jandarmalar tarafından yoklama yapılırken kendisinin Suad Başol olmadığını sövlemesi üzerine kurtulduğunu bevan etmiştir.
Bundan soma büdcenin muza keresine gevilmiş ve 6700 lira olarak kabul edilmiştir. Biidce-den sonra dileklere geçilmiş ve, dileklerin çokluğu lıasebile b)r ! cHZek komisyonu kurularak ted-t.ikine geçilmiş, gecen vıl yedi kişi olan il idare kurulunun dokuz kisive çıkarılması kararlaştırılmıştır.
Gizli ovla yanılan secim sonunda il idare kuruluna ©v sı-rasile. Mak(^ud Ci«i. TTRıi Vı’iz-ck. Suad Başol. Hakkı Hileci, FTab’d Tasman. Memdnha Atmç ^hdurrahman Rovacıenl)'”' Mus tafş Tam^r Mustafa D'k^n:
HsiVR)”et d'”‘,nına da Sah^h Duralı 7^ni. Pifat Unsal. Hii-Wo’»ir ve Mustafa Akın se rihnîslerdir.
RDT» ÂZASI REFİKİ SEVKF*r İNCE KÜRSÜDE
Kongrenin mesaisinin sona ev diği beyan edilerek delegelerin arzusu üzerine kürsüye gelen Genel kurul âzasından Refik Şevket înee demokrasinin mâ-1 uasıııı tarif ile söze başhvan hal ih. Demokrat Partideki îhti-l lâfın sehebleri bahsine geçerek) îbazı saklamalarda bulunmuş-1 tur.
’ Fuad iilünün (Cankayav la) anlaştığı, gizli telefon mükâ lemeleri vantıği gibi, şayialar-! dan dedikodu başladığını ve git| gide alevlendiğini, milletvekillerinin ödenek meselesinin de bu! işte rol oynadığını, Köprülünün ıskat meselesini bevaııla Emin Sazak’ın üzerinde durmuş ve bu
r


• )
Balıkesır. — (Hususi'
C. H. P. teşkilâtından istifa edııes
D. P. ye geçen (116) vatandasın 1-simlerini aşağıda bildiriyorum:
Edremit Mahallesinden:
Naciye Tıhan, Emme Balloğlu, Zehra Çitoğlu, Zehra Yıl, Zehra Öztürk. Cnhid Keyrâl. Fatma Taş delen. Feride -Şişman Emine ÎJüa-ğü, Emine Çaaloğlu. Emine Oh ut. B. d riye Çaıığlu. Şerif Kualp. Ayşe Ku alp. Batıl Yaman. Ömer ivici. Isma 11 Bölek, Osman Küçük, Fatma Koç, Emine Koç, Hayrullak Koçlar, Eşref Şentiirk. Kadriye Du.)-maa, Şevket Ulu. Fatma İleri, N. :i Yarar. Ali Lodos. Abdurhami Iı;k. irfan Büvûkoğlu, Mehmed Bacak-oğlu. Emin Bacakoğlu, Emin Gür. .-s, İsmail Itır, Ahmed Şarköy, İsmail Bacakoğte. Ayşe Baeakoğlu. Ha ■■ Ulutürk, Zehra Acun. Sabri Saka, Hayriye Saka. Şefize Semerci, Feride Semerci, Mustafa Ağıler, Meliha Uçar, Zehra Uçar, Fatma Erk, Mu nevver Atanar, Mustafa Saraydın. Mustafa İzmirli, Hanife İzmirli, Lütfiye Ovacık, Makbule Kobaiak. İbrahim Balioğiu. İnci Ergin, Nuri ye Duıu, Mustafa Iğeç. Osman Ak türe, Rıfat Yıldız. İsmail Zengin A ii Bilgin. Ali irer, Hüseyin Biçer, Mehmed Deniz. Süleyman Çetincuıı Kâmil Acar- O-Halll Taylan, Fatma İk:.ı,
Edr :.ult

Hüseyin Akbıyık, nıer Çakmak, Halil Akbıvık.
Fatma Balkan. Hace* Ayvacık. Hii
şeyin Çamhbel. Zekiye Sazbek. A -şe Özbekler, Emine Çakıcı, Mehmed Saka, Mehmed Biçer, Ayşe Kayar'i Ayşe Ergin, İbrahim Koca, Mustu’-a Kapaklı
Zeytinli Köyünden:
Ahmed Ayhan. Fikri Tırak Mustafa Gönül, Haşan Mercik, Tah . sin Başaran, Haşan Akın, Mehmed Yjkhzeli, Mehmed Atar, Metan- d Esen.
2 NİSAN 194?
TEN! SABİH
SAYFA: IS
P


t
L
(Baştarafı 1 incide) I leeek uçakların sayısı ve tipler’1 belirtilmemişse de, bunların; Douglas tipi bomba, torpil ye1 Mustang ve Thunderbolt tipinde avcı uçakları olacağı tahmin
edilmektedir. Diğer taraftan de nizcilik sahasında memleketimi te yapılan yardım da günden piine artmaktadır. Şehrimizde bulunan Amerikan yardımı denizcilik grubu başkanı Amiral.1 Set tele bugün kendisine sorulan muhtelif suallere cevap vererek şöyle demiştir:
■Üç uçak gemisinin yeye geleceğini ben de İerde çıkan haberlerden öğreıı-dinı. Bir uçak gemisinin size ve rileceği hususundaki haber hak) kında bir malûmatım yoktur. !
Eu uçak gemileri memleketi-, ıûze yalnız uçak getirecek ve üslerine dönecektir. Bundan bir r.ıiiddet evvel Anıerikada yar--; dinim kara kuvvetleri, kısmı' baskaıu General Mc. Bride hava] kuvvetleri kısmı başkanı General Hrag ve ben ilgili makamımla temas ettik ve toplanan muhtelif konferanslarda meınle ketimize yapılan yardun ve ih-' tivaçlarınız hakkında izahat ver' dik. Bu konferanslarda bilhassa memleketinize yapılacak yaıch-Tıiır muvakkat değil, danıiî olmasını ileri sürdük. Bunun müs bel netice vereceğini iimit edi-1 ı-oıum. Esasen Başkan Tınmanın memleketinize ve Yunanîs-tana yardım olarak istediği 275 milyon dolarlık tahsisat ta bunu göstermektedir. Memleketinize bahriye sahasında yapılacak birinci sene yardım progra mı üç kısma ayrılmaktadır: Ta linı ve terbiye, Gölcük ve diğer tersanelerin İslahı ve teçhizi, gemi ve malzemelerin memleketinize gönderilmesi ve teslimi} bu programda deniz kuvvetleri nize muhtelif 15 harp gemisinin verilmesi kararlaştırılmıştır.
Denizcilik sahasında memleketinize vardım için verilen tah sisat hâlen ve tamamen bitmiş tir. Ancak bu tahsisatın vüzde • 15 si tutarındaki malzeme mem lekelinize gelmiş bulunmakta -I dır.
Diğer gemiler de muhtelif tersanelerimizde Türk deniz luvvetlerine verilmek üzere ha zn lanmaktadır. Bunlar yakın bir zamanda limanları»»’^ mis bulunacaktır. Filhakika Nnrfolck limanındaki 11 gemi 15 Mayısda hareket muhtemelen Maviş limanlarınıza gelmiş
Bu gemiler mayüı gatrra. tanker ve tamir gemileridir. Halen 00 Türk deniz sıl-bav ve erbaşı New London. Nırfolck. ve diğer bahriye o-kıflanmızda kurslara devam et mitedir.
Bilhassa sunu belirtmek iste rim ki. Türk subay ve erbaşları Tı"-klerin iftiharla göğüslerini ı—1 wkilde
cahfmnakta ve muvaffakivet gös t ermektedirler. Türk subay ve erbaşlar» deniz üslerimizde en modern silâhlar üzerinde çalış maktadırlar.»
Amiral Tiirkiveye. Yunanistan» vanılacak yardımla Cine yanılacak yardımın birleştiril -1 mesi ihtimaline de temasla Tür, Rive ve Vunanistana vanılacak olan yardım Cine yapılacak o-lan yardımla birleşirse gene nvni ölciide faydalanacağımız muhakkaktır.
Bunun birleşmesi ııihavet lıer bir vardım için ayn ayrı müza kerelerle vakit kaybedilmesini önhyecektir. Yunanistan ve Tür Idyeye ne nisbette taksim edile ceii hakkında da bunun ne nisbette yapılacağını bilmiyorum.. Bu şart ve ihtiyaçlara bağlıdır, demiştir.
Amiral yeni bir harbin çıkıp! îikmıyacağı sualine de (Yeni birj harbin baş gösterip gösterme -? mesi daha yüksek makamlarına bileceği bb iştir. Şahsî kanaa-5 tim ise yakın bir zamanda LirC harbin başgöstermiyeceği yolıın) dadır» demiştir. (
Amiral önümüzdeki günlerde) yurd içinde bir tetkik gezisine! çıkacak ve bilhassa İstanbul ve] Gölcük limanlanın gezecektir. ! Ve. uçak gemisi Sanlransisko’.ı (İan hareket etti (
Londra. 1(B,B,C.) — Ameri-j kan yardımı gereğiuçe, Tüıki] yeye verilecek uçaklann ilk par tisi bugün yola çıkarılmıştır Uçaklan, Rendova uçak ge-tt'isi getirmektedir.
1 »v'ish United Press ajansının bildirdiğine göre, Rendova bugün San Fransiskodan hareket etmiştir. 23 Nisanda îstan bul limanında olacaktır. Bu u—1 çak gemisi, 90 uçak taşıyabil-! inektedir. (
Diin gelen uçaklar !
Ankara 1 (A.A) - ~ ™pilmakta olan --------—
H'kerî yardımına dahil uçaklar, dan p—47 Thunderbolt avcı

Türkî -1
gazete-»
edecek ve sonhrtnda olacaktır, tarama, a-
ı
gaklarından mürekkep bu- grup bu sabah saat .11,30 da İstanbul üzerinde bir tur yaptıktan sonra Balıkesire geçmiş ve sa at 12 de Balıkesir hava alanı ııa inmişlerdir.
Balıkesü- üzerinde birkaç tur yapan uçaklar, halk tarafından yakın bir ilgi ile takip edilmiş tir.
Amerikalı pilotlar. Balıkesir bava alanında TüçZ pilotları ta rafından karşılanmış ve öğle -den sonra da 1'ali Ziya Tekeli, hava alanına giderek uçakları görmüş ve pilotlara (Hoş geldi niz)' demiştir. _ .
Milli Sa'imma için ek tahsisat
Vaşington 1 (AP) — Bugün Eaşkan Truman Millî Savunma için 3 milyar dolarlık ek bir tah sisin istenileceğini kongreye ha ter vermiştir.
Başkan, bu konudsB temsilciler meclisi sözcüsü Jozef Martine yazdığı mektupta talebin yakında kongreye arzedileceği-ni. bildirmektedir.
Yeni tahsis, bütçede esasen mevzu (11) milyar dolarlık millî savunma tahmislerine eklenecektir. Bundan başka Maliye Bakanlığı bazı stratejik ve ö-nemli malzemeyi stok yanmak ü zere 375 milvon dolarlık muka veleler yanacaktır. Başkan, Ma live Bakanlığına bu konuda yel ki verilmesini de Kongreden ta kn etmiştir.
Tıb Fakü’tesi Ta’e’)3 Cemiyeti I are Hey'e i
31 Mart çarşamba günü yapılan İstanbul Üniversitesi Talebe Birliği Tıb Fakültesi Talebe Cemiyeti kongresinde idare heyetine Ahnıed İhsan Kuımlı. Dündar Kalyoncu-oğlu. Abdülbaki Güçlü, Şükrü Ezer, Yusuf Ziya Eren. Veli Topkara. Halil Tuncel. Kemal Zeybekoğlu. Bülend Eıutku. Reyhan Küçüker. Ercümend Baktır ve Denetleme kurulma da Adil Sümer. Kıhçaslan Göbele.zoŞIu. Kâmil Özgür seçilmişlerdir.
1 Nisan 1948 perşembe günü saat onaltıda toplanan Yönetim kııruln başkanlığa Ahnıed Kırımjı’yı seçmiş ve yapılan vazife taksiminde reis vekilliğine D. Kalyoncııoğlu. mıı hasibiiğ? Ş- Ezer Genel sekreterliğe Y. Ziya Eren. Gezi ve Müsamere kolu başkanlığına A Baki Güçlü, Yardun kolu başkanlığına Kemal Zevbekoğhı, Spor kolu Bşk- ııa Halil Tuncel. propaganda kolu Bşk. na Ercümend Baktır, neşriyat kolu Bşk. na Bülend Erutku. lokanta işlerine Veli Tokkara. Beyhan Küçüker. Halil Tuncel getirilmişlerdir.
Kanunlarda mühim değişiklikler (Haştarafı 1 inekle) halka ilâıı edilecektir. Mazbatanın sureti de arzu eden parti ve aday temsilcilerine verilecektir. Tasnifin böyle âmme huzurunda alenî olarak yapılmasını sağlamak için seçim kurullarının okul, cami, mes cit gibi geniş yerlerde görmeleri tasrilı edilmektedir. Hülâsa kanun prensiplerin tecrübelerin gösterdiği daha vuzuhtu tatbik şekillerde maksada uygun esaslara bağlanmaktadır. Tabiî tasarı Yüksek Mecliste incelenerek kanunun bün yesindeki Demokratik prensibe ve maksada göre kat'i şeklini orada alacaktır. İller idaresine ve ö-zel idarelere aid kanun tasarıların da iktidar partisinin programındaki iç idare politikasına aid prensiplere göre Demokratik bünyemizin temel unsurları saydığımız mahallî idarelerde geniş yetki ve kesin sorumluluk esasları göz önünde tutulmuştur. Hedef halkın hizmetinde halk için çalışan iyi ve a-daletli bir idare mekanizmasının cn g&zel bir şekilde işleyişini sağlamaktadır.^
Başbakan yardımcısı matbuat kanununa da temasla:
(— Cemivet havatı mütemadi
* •
akış halindedir. Değişmiyeıı kalıplar halindeki kaidelerle bu akışa nizam verilemez mevzuatımızı daima yürüyen ve Hediyen şartlarla uygun halde bulundurmak pek tabii bir şeydir, bu bakımdan her ka nun için değişiklik zaman ile mukayyettir. Matbuat kanunu içinde düşüncemiz başka değildir. Basın ve yayın genel müdürlüğüne de Demokratik gelişmelerin gerektir diği şekli vermek kararındayız.
Demiştir Faik Alımcd Barutçu gazete sayfalarının arttırılması hakkında bir tasavvur bulunup bulunmadığı sualine de gazete kâğıtlarının tahdit kararını hafifletmek gayesiyle tetkikler yaptırmaktayız, demiştir.
Af tasarısı da hazırlanıyor Ankara: 11 (Hususî)
sin önümüzdeki toplantı devresinde bir çok kanun tasarılarının görüşüleceği malûmdur. Alâkalı yetkili çevreler tarafından henüz açık lanmamakla beraber bunlar arasın da af kanunu tasarısının da görüşüleceği anlaşılmaktadır.
Cumhuriyetin 25 inci yıldönümü münasebet ile ilânı düşünülen umu mi affın katil, hiyanet, rüşvet ve irtikâb suçlarile mahkûm olanlara şumulü olmıyacağı şimdiden tasrih edilmektedir. Muayyen bir tarihten sonra işlenmiş suçlar da af fa tâbi olmıvacaktır. Siyasî suçlularla basın dâvalarından doğan mahkûmiyetler afdaıı faydalanacaklardır. Af kanunu önümüzdeki toplantı devresinin sonuna doğru çıkarılması kuvvetle muhtemeldir. Nihayet Basın Kanunu da ele alınıyor
Ankara, 1 (Hususî) — Hükümetçe İncelenmekte olan kanun ta sarıları arasında büyük şikâyetle re yol açan Basın kanunu da mev-cuddur. Tasarı kül halinde İncelenmekte ve batı devletlerinin mev cud kanunları da göz önünde bulundurulmaktadır. alışmaların süratle bitirilebilnıesine gayret edilmektedir.
Dün geceki büyük yangın
fBaştarafı 1 incide) minerinin Yanmasına mâni oluna-maınıştır. İ
Korkunç bir manzara
Nihayet koskoca Akademi binası kızıl alevler içinde büyük bir gii rültü ile çökerek iç kısmı tamamen kül olmuştur. Alevler Istanbulun her cihetinden görüldüğü için binlerce halk Fındıklı ve Kışla arkası semtlerine yığılmıştı. Bu arada yangını haber alan Akademi talebeleri de koşarak vaka mahalline gelmişler ve: cEesrlerimiz kül oldu.»
Burhan Topraka hitaben:
« —Hocam müsaade edin yanmak bahasına bile olsa hiç
mazsa bir kaç tablo veya heykeli ku rta ra 11m diye bağrışmışlard ır.
Valinin teessürü
20 sıralarında Vali Lûtfi emniyet müdürü İsmail hâdise yerine gelerek iza------------ • M. .. .. —
de ol-
Saat
Kırdar,
Hakkı, hat almışlardır. Vali gözü Önünde yanıp kül olan binaya bakarak:
«İstanbul en kıymetli ilim ve sanat yuvalarından birini kaybetmiş tir. Bu yalnız şehrimizin değil, memleketimizin, hattâ sanat dünyasının kaybıdır demiştir.
Burhan Toprak'ın büzleri
Yanan binada ikamet eden A-kademi müdürü Burhan Toprak muharririmize tir:
«— Nihayet geldi. Binadan hiç bir şey kurtaramadık. Sadece kütüphanede bana aid 3 bin ve A-kademive ait de 12 bin cilt kıymet li eser vardı. Bugün bunların telâ-
şunları söylemiş-
korktuğum başıma bil’ kaç eşya hariç

fisi imkânsızdır. Mimarî, lıeykel-traş ve resim şubelerindeki k’rmet li eser ve eşyalardan da lü«) birini kurtaramadık. Bina k^tiferli ve elektrik tesisatı da idarece daha bir laç gün önce, elektrik mütehassısları tarafından kontrol edilmiş olduğu için yangının her hangi bir kıvılcım ve elektrik kontağından çıkmış olması imkânsızdır. Yangının heykeltraş atölyesinden veya yanındaki kütüphaneden çıkmış olması bir takım şüphe ve tefsirlere yol açmaz değil... TalebelcT Akademiden akşam saat 18.30 da ayrılmışlardır. Tahkikat lıer şeyi meydana çıkaracaktır.'
Savcılığın tahkikatı
Nöbetçi savcı muavini hâdise yerine ancak saat 20,45 de gelmiş. Burhan Toprak ve h&dide sahicilerinin ifadelerini tesbit etmiştir. Binanın da sigortasız olduğu mıştır.
Söylentilere göre hâdise sıd eseridir. Bu bakımdan ğın bazı şübheli şahısları sorguya çekmesi muhetemldir.
Zarar 6 milyon lira
Zararın 6 milyon lira olduğu tah min edilmektedir. Akademi müdürü bu hususta:
c— Telafisi imkânı olmıyan zarar belki 6 milyondan da fazladır. Zaten bir gün bir yangın zuhur e-deceğindeıı şübhe ediyordum. Hat tâ ahşab olan binayı betonarme ye çevirmek için merhum eski maliye Bakanı Halid Nazmi Keşmir bir ay önce bana 100 bin lira göndermişti.* demiştir. •

anlaşıl
bir ka-savcılı-

Mecli-
Amerika İspanyaya Rusya Atom sırrına
- Türkiye? Amerikan? il uçaklar*
Prenses El’zabeth
Parise gidecek
Londra 1 (A.A) — Buckin-gham sarayından bildirildiğine göre Prenses Elizabeth ve Duc 1 d’Edimburg, Fransız Cumhur-i başkanınm daveti üzerine önü-1 rrüzdeki ay Parise gideceklerdir.
Prenses Elizabeth, 14 Mayıs tarihinde Parise varmış olacak ve îfgiliz büyük elçiliğine inecektir. Prenses ve zevci, Paris— te dört gün kalacaklardır. Pren ses bu ziyareti smasında 8 asra ait Ingiliz hayatına dair bir ser giyi açacaktır.
VEFAT
Yeni Easm yayın umum müdür vel ili
Ankara: 1 (A.A.) — La Haye elçiliğine tâyini dolayısile Basın ve Yayın genel müdürlüğü vazifesinden ayrılmış bulunan Nedim Veysel İlkinin yerine vekâleten Tuğrul Nişbay tâyin edilmiş ve bugün den itibaren vazifesine başlamıştır.

Selanik .Eşrafından Merhum A-vukat Abdüilâtlf bey kerimesi mer. hum eczacı Abdi İbrahim bey Refikası, malı müşavir Mehmed Senmaıı ve Bahriye Yetlkin hemşiresi, Abdi İbrahim Laboratuvan sahibi ec. zarı İbrahim Barut, doktor Emine Alpayın valideleri, Doktor Mekin Alpay ve Bel ma Barutun kayın* valideleri sâlihatı nisvandaıı:
MEHVEŞ BARUT Hanımefendi 1/4/7.48 perşembe günü vefat etmiş tir. Cenazesi 2/4/948 cuma günü öğle namazjm müteakib Beyazıd camii şerifinden kaldırılarak ebedi medle nine tevdi kılınacaktır.
— Yazıklar olsun sîzlere! Artık bundan böyle hepiniz köle olmuşsunuzdur. Resulü Ekre-miıı kızı Fatimenin oğlunu öldürüyorsunuz, Mercâne (2) nin oğlunun buyruğu altında yaşıyorsunuz! Bu herif, sizin hayırlılarınızı öldürür, şerlilerini başınıza geçirtip hepinizi tapındırır. Biliniz ki; bundan sonra alçaklıktan kurtulamazsınız!
Deyip gitti. îbni Ziyad; felâketzedeleri divanına getirtti. Hazreti Zeyneb. en kötü ve eski elbisesini giymiş, câriyeleri etrafını almış olduğu halde dimdik duruyordu. Hepsi de bitkin ye yorgun idiler, amma tevekkül ve metanetlerini muhafaza ediyorlar ve ahnlannda asalet ve necabet nurları parlıyordu.
Kibir ve gururla makamına kıırulmnş olan; piç Ziyad(m zâlim oğlu Müteazzım bakışlarını birer zehirli ok gibi mazlumlardan her birisinin üzerinde dolaştırdıktan sonra, Zeyneb’i göstererek sordu:
— Bu kim?
Cariyeler cevap verdiler:
yardım etmiyecek iaştarafı 1 incide) larlık yardım kanununun Ispan yayı da ihtiva etmek üzere dün temsilciler meclisi tarafından kabulünden birkaç saat evvel, Amerikan Dışişleri Bakanı Maıshall Amerikahlararası kon feransın ’a bulunduğu Bogota' dan Amerikan Dışişleri Bakanlı gına çektiği bir telgrafta îspan1 yanın yardım kanununa sokulmaması için bütün gayretlerin sarfedilmesini rica etmiştir.
Bununla beraber İspanyanın mezkûr kanundan çıkarılması ihtimali hâlâ mümkündür. Çitin kü. temsilciler meclisi taraf m -dan kabul edilen metinle âvan meclisi metnin rek bir rasında den çıkarılabilir. Müşterek âvan ve temsilciler komitesi bir k«cı güne kadar toplanarak krt'î metni hazırlıyacaktır. övle sanılıyor ki. âvan meclisi îspan yanın Marshall plânına alınma sına şiddetle itiraz edecekt'/.
. Trıınıan da muarız
Vaşhifrton 1 (APı — Eaşkan Trumamn Franko İspanyasının Avrıına kalkınma programına idhaline dair temsilciler mecii-si kararma tamanıile muarız ol dn^u bueiin Cunıhurbaskanhğı sekreteri Charles Ross tarafından bir basın toplantısında arık lanmı.ştır. (
Trııınan'ın mümessili Fraııco ile goruştu
Madrid 1 (AA.) -Trumamn Vatikan şahsî temsilcisi Myroıı Taylor bu sabah Madridde, Baraja» ha ‘ va alanına gelmiş ve.Amerikan maslâhatgüzaı’ı Culbertson. Pa-! pamn temsilcisi ve İspanya pro tokol şefi Baron Las Torres ta rafından karşılanmıştır.

t
i
I
«
I
I
tarafından kabul edilen tevhid edilerek m üş t e metnin hazırlanması a-bu kayıt nihaî metin-
Başkan nezdinde
Hayat pahalılığı (Baştarafı 1 incide) rumda olduğumuzun meydana kaçağım beyan etmiştir,
Erzurum, 1 (AA.' — Başbakan
Ilasan Saka, bu akşam, 22.15 te şeh rlmlzden ayrılmıştır
Çl-

en
nasıl kavuşabilir
(Baştarafı 1 incide,) cim ak fırsatını bulmuştur.
Bu durumdan son derece
dişelenen Stimson tarafından Eaşkan Truman için hazırlanan bu vesikada, Rusyanın Atom bombasının sırrına iştiraki için ilk şart olarak bu memleketten polis devlet faaliyetine son ver meşinin Amerika tarafından ta lep edilmesi ileri sürülmekte -dir.
O zaman Rusyadaki Ameri -kar büyük elçisi olan Harriman ile yapılan görüşmelerden sonra, Stimson, Rusların bazı ta vizlerde bulunmalarını temin i-çin Atom bpmbasınuı sırrını
pavlaşmavı teklif etmenin fay dasız olduğu neticesine varmış tır.
C.H.P. il idare kurulu9 nun bu caklara baskısı
(Baştarafı 1 incidoj karşısında hem elem hem de infial duymaktadırlar.
Rn hususta yaptığımız tahkikat esnasında iddia edildiğine nazaran Eminönü C. H. P. kaza kongresi parti tüzüğünün gûya Demokratlaştırılmış olmasına rağmen îstan bul Vilâyet İdare heyetinin arzu ve emellerine uygun bir şekilde yaptırılmak istenmektedir.
Bunu temin için Malijre kongrelerinde kazaya seçilen delegelerin kendi emellerine hizmet edecek ve emirlerinden çıkamıyacak kimseler olmasına bilhassa dikkat edilmektedir.
Vilâyet kaza idare heyetinde ak t5f rolü oynıyan bazı zevat; bu dikkat ve ihtimam karşısında bile nahiyelerde delegelerin istenilen evsaffakiler arasından seçilmediğini görünce Kumkapj nahiye kongresinde işi daha ciddi tutup kongreyi tam baskı altına alarak istediklerini seçtirmek yoluna gitmişlerdir.
Kaza idare heyetinin el altından yaptığı baskıya itiraz lüzumunu duyan on bir C. H. P. li delege kongreyi terketmiş, fakat bu partililer bilâhare parti haysiyet divânına verilmişlerdir.
Bu minval üzere seçilen delegelerin meşru olmadıkları serdedilen iddialar cümlesindendir.
Hele ben tarafta, genel idare kurulu âzasından Atıf Ödül, İstanbul C. H. P. vilâyet idare heyeti reisi Sadi Bekter ve yine İstanbul vilâyet idare heyetinden Meliha Avni Süzerinin kendilerini nahiyelerden kaza kongresine; daha doğrusu mevkilerine karşı delege seçtirmeleri derin bir hayret uyandırmış--tır.
Kaza kongresinde yapılacak ten kid, ileri sürülecek temennilere hedef mevkiinde bulunan bu zevatın dertliler safında yer almaları partilileri hayal sukutuna uğratmıştır.
Senelerce Eminönü kaza idare heyeti başkanlığı yapan ve halen C. H. P. de mühim bir sandalye işgal eden Atıf ödül kongre başkanlığına da getirildiği takdirde çok hararetli olması için emekler sarfedilen Eminönü kaza kongresinin zevrhiri kurtarmak pahasına pek samimi sevgi ve karşılıklı hislerinin tezahürüne vesile teşkil e-deceği şimdiden söylenmektedir.
f
1 incide) şehir halkı -güvenini tak geçide, zırhıı
Triest^’d* Amerikan çr-c^t re-mi
('Baştarafı
Bundan maksat mıı m a nevi vat ve viye etmektir. Bu
arabalar, keşif birlikleri, motör lü lotalar ve hava kuvvet'eri iştirak edecektir.
Triyeste 1 (A.A) — Amerikan kuvvetleri Başkomutanı sa lı günü yanılacak olan gemt resminin siVssî gelişmelerle her hansri bir ilsrvsj bvlnnmnrt,ğ1rı hpraber tanViar. rt-hlı otomobiller ve tam techİTsth dan yanılarak Triveste halkı
]iean muhafazasına vnrd’m eAp ceğini ümit ettiğini bildirmiştir.
toplarla birlikler olan bn arasında
birlikte tara gpeidin ’ güven-
M E V L l D
Millî Mücadele esnasında Erzurum Milletvekili olan İstanbul Beşinci Noteri Hüseyin Avnl Ulaş’ın vefatının kırkına tesadüf eden 3 Nisan Cumartesi günü öğle nama, zindan sonra Sultanahmet! camisinde merhumun ruhuna Üniversiteli gençler tarafından Mevlid okutulacaktır, Mcvliddcn sonra gençler bir grup halinde merhumun Kandillideki kabrine giderek ziya-' ret edeceklerdir.
Yazan
isa f Offlaıı
Şia fırkaları — 7Aiudiye mezhebi Emirinin Divânı! — bir kadıu, cesur bir yene! ___
— (Yezid) in divânında —
— Fa limanın kızı Zeynebdir. Abdullah; uğursuz ağzını ac-tı:
Kerbelâda, üç (Ali) ler
Resulü Ekrem!n okşadığı dudaklar —
«A
Allabü taalâya hamdo!-gördüniiz nıii, emellerinizi kırdı da hepinizi alçalttı, ölümle cezalandırdı, hem
sun: nasıl hem de yalancılığınızı meydana çıkardı!
Yüksek kadın; Mekânet ve belâğatle çekinmeden mukabele eyledi:
— Azimi(:şan olan Tanrımıza lıamdüsenâ. bize düşer, ki: Resulü Ekremi ailemizden ol -du ve bizleri onun ailesinden ol-
— Caniler ve mazlumlar Piç Ziyudın nıesunı oylu Fcdukâr bir ihtiyarın acıklı akıbeti! Şam suruymda matem! — Ta:ih ini, hatâ mı?
|mak şeıefile yükseltti, onuıı yüzünden cümlemizi Fâsikin savurduğu kötülükten ve facir' in isnad eylediği yalancılıktan ve yaramazlıktan tathir ve tenzih eyledi.
— Ailen erkânının taşkınlıklarına karşı Allahın neler yaptığını görmüyor musun?
— Mukadderat; yerini bulur, olacak olur. Allahın hesap sorma günü elbette gelecektir. Ulu Tanrımız; ceza gününde seninle aramızdaki dâvava hii-s" kum verecek, bizlerin hakkımızı ve intikamımızı sende bırak-
AY/fc M er d Uğursuz nıuzafferiyel
ınayacak. muhakkak alacaktır.
— Senin dilin pek sivri, çok ileri gidiyor. Benim size dah ı neler yapabileceğimi şimdi gö -Türsün!
işkence edilmelerine emir vermek üzere iken orada bulunmakla olan ileri gelenlerden biri araya girdi:
— Kadınları dul, çocukları yetim kalmış esirlerin sözleri -ne bakına. Yürekleri yanıyor, acı ile ne söylediklerinin farkında değiller. Hem kadında mantık olur nuı. kadın sözüne aldırmak, erkeklik şanına ge ■
Dün söyleneni bugün inkâr!.
■ -—o----
Halk Partisi ineğer mazisi ile İnç ktr zama


Bura
öğüımneıui
o-—
C. H. P. genel sekreter muavininin konulman Ankara: (HuguMî) — Anki a,
II kongresi münâsebetle bir kc-_. ma yapan Cevat Dursımoğla H Partisinin 25 yıllık mazisine te ettikten sonra şöyle demişi


US
«Halk Partisi gerek icrada
se halkın içinde dalma samlım
Şer-'k yeö. ni belirtmiş ve şu şiar üzerinde d ar muştur: Biz hiç bir vakit mazide ki şereflerimizle öğünmelik ona dayanarak İktidarda kalmak isteyen bir parti değiliz. Biz isdikbaide de bu memlekette daha iyi inkk • ? lar temin etmek için iktidarı ehu). ı de tutmak İstiyoruz ve bu samla.' yet ve hava içinde bulunduğum müddetçe de milletin itimadını ± a iz bulunacağız. Ve onu taşıyacağı \ Dursunoğlu ara «esimlerine ■ temasla, C- H- P. gizli oy acık t-ı nifin her türlü kaidesine başU ) sonuna kadar dikkat edecektir, îti na edecektir. Şimdiye kadar bu P. nayı esesen yapmıştır. Bundan son ra da daha titizlikle yeni tecriibele: den de istifade ederek halkın reyi nin tezahürüne çalışacaktır- Şimdi açık ve samimi bir güreşçimi sportmen ceııtilmenliğile bu seçime gireceksiniz. Lehimizde tahakkuku için hepinizden gayret bekler hin met diler hepinize başarılar dile. ’rim) demiştir.
Türk - İngiliz Müzik festivali

Londra, 1 (A.A.) — Anadolu
Ajansının özel muhabiri bildiriyor:
Nisan ayı içinde Ankarada yapı lacak olan Türk Millî Eğitim Bakanlığının tertiblediği Türk - İngiliz müzik festivaline tanınmış İngiliz orkestra şefi Sir Malcolm Sargent ile ileri gelen Ingiliz bestekârlarından Dr. Arthur Bliss ve piyanist Nevvton Woodun iştirak edecekleri öğrenilmiştir. Sir Malcolm Sargentin orkestra şefliği altında Riyaseticumhur orkestra?: Türk ve İngiliz eserlerinden ve k a sik parçalarından mürekkeb üç konser verecektir.
Budapeşte borsası kapandı
Budapeşte 1, (A.A.)
daki esham borsası, dünden itibaren kapanmıştır Yüz işçiden fazla insan kullanan endüstri şirketlerinin millileştirilmesi yü ziuıden. üyeler sınaî tasarruf 1 aklarını kaybetmiş bulunan Macar endüstri federasyonunun pek yakında mevcudiyetine son vermesi muhtemeldir.
Macar endüstri Bakanlığı dini yayınladığı bir tebliğle yüz işçiden fazla insan çalıştıran ve yabancılara ait olduğu isbat o-lnnan endüstri müesseseler!nin millileştirilme kararından derhal muaf tutulacaklarını bildir m iştir.
Bir harb suç’usu
La Have, 1, (A.A) — Harb suçlusu Hans JRauter’in mulıa^ kemesine bu sabah La Have ö-zel mahkemesinde başlanmış* tu. Hans Rauter 1940 hazira -nından 1945 martına kadar devam eden işgal sırasında' S. S. birlikleri ve polis teşkilâtı yük sek şefi. Hollanda emniyet gene1 komiseri olmuştur.
Hans Rauter aralarından yal nız 6000 kişinin geri geldiği İI0 bin Yalıudiyi 'memleket dışına sürmüş. Almanyava 300 bin HollandalI işçi göndermiş ve mi silleme olarak bir çok sivilleri kurşuna dizdirmiştir. Dâva mulı temel olarak üç gün sürecektir,
i ekmez. Sen; emirsin yıl' olan af ve ı
Deyince, îbni Ziyad daha ileri varmadı, amma, hakarette dovam’daıı da geri kalmadı. Kadıtun üstün fesahat ve belâ-ğatine l:ar.şı cevaptan âciz kalacağını anlayınca, karşısındakiler arasında avakta durama-•r
yarak kadar hasta olmasına rağmen korkusuz ve serbest tavır takınmış olan Ali’ye döndü :
— Fakına bana, sen kim-sil. adın ne?
— Ben; Hüseyinin oğlu Aliyim.
—-------)
mirsin, sana lâ-( müsamahadır! ) a « « • • •
(Devamı var)
(Tı Z(*vd bini Erinim Alha-zercı Ashabdandır. Resulü Kitremle on yedi gazada bulunmuş tur. Sıffayn’da Ali tarafında idi. Buharı ve Müslim de ondun rivayet olunmuş yetmiş hadis^ vardır. Vefatı Küfededir. (M.ı 6S7 - İT. 68) — El A’lânı. ]
(2) — Emîrin annesinin adı.1 Hakaret makamında hitabdır.
Yüce Divân fBaştarafı 1 incide) olmadığı. Tekelin kereste sar. fiyatı sorulmuş ve şahid fabrikanın kapasitesinin 10 bin metre mikâbına kadar çıktığını işittiğini fakat tedkikat yapanların bunu daha a-şağı gösterdiklerini söylemiştir. Söz alan Hürrem Şeren ve Cemal Civelek şahide itirazla fabrikanın randımanının Iyidere fabrikasının alınmasından sonra bazı makinele-rln Tatvaya nakliyle arttığım be-yan etmişlerdir-
Bundan sonra dinlenilen ikinci şahid fabrika sahibi Akif Sadıkoğ-lu 926 senesinde Tarım Bakanlığı-nin Rizedeki ormanları artırmaya çıkardığım ve yaptığı Hânda senelik 45 bin ton tomruk verebilecek ve cem'an 2 müyon metre mikâblık olduğunu ilân ettiğini, babasına, da ihaleye katılarak ihalenin kendi üzerlerine kaldığını ve bunun üzerine fabrikayı burduklarını, İlk zamanlarda taahhüdüne riayet eden İdarenin bilâhare 45 bin tonu 10 bin tona ve nihayet 513 tona indirmesi üzerine mahkemeye İlk olarak dâva yı kazandıklarını ve bir gün Sııad Hayriyle konuşurken Bakanın fabrikayı Tekel tarafından satın almayı teklif ettiğini ve 450 bin lira is-tediklerini, fakat 300 bin lirada an-laştıklarım söylemiş ve hâlen fabrikayı ayni fiyatla almaya hazır olduğunu Zira fabrikanın kısa bir zamanda kendisini amorti ettiği gibi 400 bin lira da kâr etmiş olduğunu söylemiştir. Bundan sonra ta-nıkdan daha bazı sualler sorulmuş ve duruşmaya öğleden sonra devaır. etmek üzere ara verilmiştir.
Öğleden sonraki oturumda Tekı.-l Genel Müdürlüğü makine mühendis lerlnden Sadi Demlrkava ve müskirat şubesinden Miidür muavini Fasih Sümer tanık oiaıak dinlendiler
Oturuma yarın da devam oluna çaktır.
••
Necmeddin S?dak
flîaş tarafı 1 incide) k-rnetinin davetlisi olduğum, bildim iştir.
Dışişleri Bakanının hareketin den sonra buradaki Türk dele gasvonu mesaisine devam edecektir.
Amerikan Ko lej eri Taîebo Birlik erinin se *e sonu piyesi tehir edildi İstanbul Amerikan Kollejlerl
Türk Talebe Birliklerinin 2/3 ve 4 Nisan tarihlerinde verilmesi tekar-rür etmiş olan sene sonu piyesi bazı sebeplerden dolayı bu tarihi»rdo oynanamıyacaktır
Birlikler bu hususta özür dilemek tedlrler.
SAYFA: B
2 MS\X mı*
Hnfzıssıhha Komisyo- Amerikan subaylan [ nu bir rapor hazırladı
---- o---------
ÎÇkili yerlerin tahdidi huşu-İıunda içişleri [Bakanlığı t aramdan hazırlanarak vilâyete fcünderilen nizamnamenin tatbikine memur edilen komisyonlar çalışmalarına devam etmekte -«Lirler.
DJğcr taraftan umumî hıf -iKiBsıhlıa komisyonu, aan’at yer ler’/ü tesbit etmiş ve vilâyete blldumiştir.
« Komisyonun raporuna göre birind ikinci sınıf gayri sıhhî Eüessesclerin hepsi, 10 dan faz işçi çalıştıran gayri sıhhî mü tsseselcr, ve gayri sıhhî müesseseler dışında halan, İş konu hu hükümlerine tâbi 10 işçiden fazla işçi çalıştıran her nevi 1-malâthaneler, serbest bölgenin hudutlarını teşkil etmektedir.
Yeni nizamname gereğince, yukarıda adı gecen sanat yerle rile içkili gazinoların arasında metre mesafe bulunacaktır.
Vilâyette bugün bir basın toplantısı yapılacak
Vah ve belediye reisi Lütfi Kır dar, bugün saat 15.30 da vilâvette bir basın toplantısı ya parak gazetecilerle konuşacaktır.
Valinin, temas edeceği mevzular arasında piyasada halkın lehine istikrarlı bir durumun temin edilemeyişinin sebebleri, şehirdeki meskeni buhranım ön lepıeh maksadile alınan tedbir ler. et ve ekmek meselesi bıı-hınmaktachr.
bugün geliyor
-----o-----

«!•
Amerikan yardımı dolayisMe Yunanletanda vazifeli bulunan Amerikan subay ve erlerinden müteşekkil 70 kişilik bir grup Paskalya yortusu münasebet İle Dololes vapurile bu sabah şehrimize gelecektir.
Amerikalı subay ve eıierin şehrimizi ziyaretleri gayri resmî olduğundan, vilâyet makamınca özel bir program hazırlanmamış, ancak kendilerine br lediye tarafından tarihî abide leri gezdirmek için üç otobüs tahsis edilmiştir.
Misafirler, bugün öğleden soma otobüslerle şehrin muhte Uf' yerlerini gezecekkr, yarın sabah Boğazda bir gezi vaptık tan sonra saat 15 de îzmire müteveccihen şehrimizden eyrı lacaklardır.
«Fo2p«(f» şilebi önümüzdeki hafta içinde İskenderun^ gelecek Nevyorktan, mühim n ihtarda yardım malzemesi yüküyle hareket eden Yozgad- şileni -»in, önümüzdeki hafta içinde Iskendviuna muvasalatı bek -lenmektedir.
Yüksek Mimar Sedad (, etin taş buniir h: ■ l^nftronş verecek Tüık Kültür Ocağının tertiplediği .«eri konferanslardan ckir dürcüsü bugün Y. Mimar Sedad Çetintaş tarafından Türk Düğünleri mevzuunda. Marmara Lokalinde saat 17,15 de verilecektir.
.te
j Vapur. Tîeferîerİ
geç kaimi*
olmamak Içfn
zamanın benli
Sinizde husule
Uğrayacağı Limanlar
acele ediniz.
PERTEV
Müstahzaratı
Laboratuarı
Size bu
20 00
%
malzemeyi
20 BÖ
takdim
%
20 b»
getirdiği tahribatı taınirdo
20.44 eoıe *)€30
6 Nifcanda C
14
1C
25
99
'V
n.2IK»ı 280.Br ı.3oet
iO5M6*
0.3801
600
770888
11 240$
tahvilât
% * % %
N
FF
TUNA DERSEVf
r
b
Arazöz alınacak
1
m
Günün birine*
S
IT3
eder.
*
Fratelli Sperco
Deniz AcenHasi) — Seyahati. Bürosu

Vapurun ismi
FORvSVİK TİBERİUS CONCORDİA FERNEBO OPEROSİTA
Adres
FRÂTELLî SPERCO
Triyeste
Anvers, Rotterd&m, A m steril a m, Hamburg Pire, Napoli, Cenova
Triyeste Cenova
Hndaıendigâı han Galata Telefon: 4x7019
j bor^a. I
Î4t Boreaam.’n 1/4/Mt»
Londra Neryork
Park
Cenevre
Amsterdzm
Brüksel
Prağ Stokholız
Lizbon
üniversite inşaatına bugürılrede başlanacak Hukuk ve İktisat Fakültelerine tahsis edihnek üzere, şim (liki Üniversite binasının arka kısmında yapılması kararlaştın lan ek inşaat-- ın, ilk toprak hafriyatına, bugün başlanacak tıı.
Diğer taraftan, bir iki güne kadar vanılacak olan, temd at ma merasiminde Rektörün, İnşaatın önemini belirten bir hitabede bulunması muhtemeldir.
D rüşşafaka lisesine nihayet müdür bulundu
Bahkes rden KilçiiHi
Haberler
Bir müddet evvel Darüşşafs.-ka Lisesi müdürü emekli General Mazlumdan açılan müdürlük makamına; Y. Öğretmen o-kıılu Cemal Artüz’ün tayin e-dilmiş olduğu, fakat okul müessiri Türk Okutma Kurumu-nun bu tayini kabul etmediği malûmdur.
Türk Okutma Kurumu tara fnıdan Darüşşafaka Lisesi mü-ânrlüğüne. eski Haydarpaşa Li sesi müdürü Saffet Şavjı geti-Fİlr-'icrİF.
Bakanlıkça tasdik edildiâi tak dirile, önümüzdeki hafta içinde, yeni müdürün vazifesine başlaması muhtemeldir.
Hi 'kullarda ikinci dinlenme "'azbrteııi (mnii baslıp'**-
Şehrimizdeki ilkokullar, 5 Ni ear. Pazartesi sabahından. 7 Ni sah Çarşamba akşamına kadar, ikinci dinlenme tatillerini yapacaklardır.
JfiVi Eğitini müdürünün dünkü , tetkikleri
Millî Eğitim Müdürü Muıat i raz dün de Sanver. Bü.vilk-,-)v. e v»- havalisindeki ilkokıılla-. rı teftiş etmiş: sene sonu imtihan hazırlıklarını incelemiştir..
Tekzib mi te’yid mi?
Baş tarafı 3 üncüâe
Halk sağlığını yakından ilgilendi» c-n Hidrofil pamukların, halen nı. r’î olan 1940 tarihli Türk kodeksinde yazılı vasıflan haiz olması lâzun geleceği cihetle, bu günkü merî mevzuat müvacene-sınde gerek hidrofil pamuklar ve gerekse bunları yapan fabrikalar Bakanlığımızın mürakabesine tâbidir. Bu itibarla Türk kodeksinde yazılı vasıflan haiz oimıyan hidrofil pamuklar ve bu pamuklan imal eden fabrika ve müesseseler hakkında tatbik edilmiş olan işlemler, tncr'î mevzuata istinad etmektedir. Âmme sağlığı namına yapılan bu mürakabe ve takib sırasında bazı menfaatlerin haleldar olması muhtemel olduğu gibi bu muam- -• İçlerden hukuk ve menfaati haleldar olanlann da yetkili mercilere müracaatta muhtar olacaklan şüb beşizdir.
Keyfiyeti tavzih eder saygılarımı sunarım. 5
Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanı yerine müsteşar
Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığının yukandaki yazısını bizim 26 Mart 948 tarihli nüshamızda çıkan fıkra ile karşılaştırılınca, Vekâlet yazısının bizi teyid mi tekzib mi etliğini karilerimiz kolaylıkla anlıyacaklardır.
Eu itibarla her iki yazıyı muka-yes( ve fnlılilden vazgeçiyonız tDAREİ’Û
Şehrimizde Ayak iizeri ₺.-çık içki satan bir kaç meyhane İıapatılmıştır.
* Şehrimizde başı beş köpekler çoğalmıştır. Isırma vaka İanna tesadüf edilmektedir. Bej lediyenin nazar» dikkatini ceîbe deriz..
ir Şehrimizde piyasa durgun dur iş buhranı havaların soğuması dolayısiyle had bir devre-reye girmiştir
Zabıtaca sabıkalı ve şüpheli vatandaşlar üzerinde yapılan aramada üç vatandaşta bıçak bulunmuştur. Haklarında kanunî takibata başlanmıştı!
Yeni Valimiz Ziya Tekeli Harta haneyi /Ayaretle. nıemk -ket has( a hanesinin ihtiyacaca kâfi olmadığını belirtmiş yeni hastahane inşası için alâkada: Jarla temasa geçmiştir. I
•A- Yeni Valimiz Ziya Tekeli Liseyi ve kız sanat Enstitüsünü zivaret etmiştir.
) Kız enstitüsü okul aiie bir hği toplanmış elde edilen 119ü İ ranın fakir talebelere sıcak vemek verilmesine ve gi -yım masrafı yapılmasına karar _v eıâlmiştir |
•k Ayvalık vc Burhaniyed(-Er.liKfcsirdc olduğu gibi büyük bn iş buhranı hüküm sürmekte vc sun zamanlarda hırsızlık vakaları da çoğalmaktadır 1
•fc Kulüpler arası atıcılık mü sabakaları yapılarak iyi neticeler alınmıştır. Gelecek hafta şahıslar arasında müsabakalar yapılacaktır
■it Vali Ziva Tekeli kaza Ve köylere teftişe çıkmıştır Veni Sabsh ırl
İLÂN FİYATLARI | Ar | 1506 I 506 S 406 |
306 ]
256 ( I 100
I


1 t
5 B
6
inci
S
»
»
*
maktu o'.ftrnb sayfa.
)
»
»
»
santimi
)
ı
)
»
— Bana böyle bir sual soran kimseye Haccâc’ın masum olarak öldürttüğü binlerce insan ismi sayar ve on binlerce suçsuz mahkûmla dolu bulunan zindanlarını gösteririm.
--Peki, ya bu memleketin en sahi adamı kimdir?
— Bu memleketin en şerir adlımı kimse en sahi adamı da çd.ır.
— Yâni Haccâc’dır demek mi irtlyorsun?
— Evet, Haccâc’dir demek istiyorum.
— Nasıl olur?
— Haccâc’ın aşhaneleri bütün fakirler )çia açıktır. Bu memlekette (Hac âc’ın ekmeğini, aşını yemedin ) diyecek hiç bir fakir yoktur.
— Sen Ha.(yâc’ı görsen tanır mırın7
• - Elbette tanır n
— Haccâc’ın şu anda nerede bulunduğunu zan vr tahmin edersin?
— DBu memleketm en şerir /e -)n sahJ adamı olan Haccâc.
11ARHA
0,08 ( m/m m/m m/m TIRAŞ BIÇAKLARI
Üstünlük timsalidir Türkiye Genel Mümessili tBRAHtM ÇAVUŞOÖLU Bahçekapı, CelAl bev han No.39
Tel: 20146 İstanbul
| Önerve
i Yücel dâvası
ÜÇÜNCÜ İÜTAB (
İddia ve Karar (
Profesör Avokat Keu&n Ö- ( ner tar&fmdan neşrolunan S ve öner - Yücel dâvaeının ( üçüncü kitabını tenkil eden S bo eser nefis bir seklide ba- ( silip satıma çıkarılmıştır. Mik S dan pek mahdut olduğun- ( dan tükenmek üzeredir. M em 5 leket çapında bir d&vanın ta- ( marnlayın kitabı otan bu e- ) ser her Türk münevverinin C kütübhanesinde yer alacak S bir kıymet vc ehemmiyette- ( dlr. KJtakçılardan arayın. j
Fiyat* 17ö kuruştur. İ
* )
«Yücel - Öner/) davacına 1 aid Protenör Kenan önerin J eserlerinden birinci ve ikin- / ci cildieriıı mevcudlan tü- ) kenmek üreredir. Bıs kıymet C li ve ibret verici kitablann ) her üçünü de Ankara cadde- ( sindeki (*Kanaat» ve «İnkı- ) lâb» Kitabevierinden tedarik ç edebilirsiniz» )
I

I

İSTANBUL BKJJEDÎYa&ı
ŞEHİR TİYATROLARI
20 de Drnao
Buat
Kısmı;
düşman Yazan ; Andre Paul Antoine . Tıirkçesı : Lûtfl Telefon: 42157 Komedi Kıenn: KAŞ YAPAYIM DERKEN
Yazan : N. Nancey H. De Gorsse Tiirkçesi : Vasfl R Zobu, R Baran
EyHıb Sulh Hukuk Yargıçlığından:
947/896 İzalei şuyu
Fatma, Mehmed, Seher, Kemal, Osman, Mevludun şayian mutasarrıf oldukları Eyüb, Gümüşsüyü Üç Şchldler, Dere sokak 23 No. İle keza: Süleymaniye, Elmârııf mahallesi, Elmâruf sokak 14 No. h gayri menkuller mahkemenin İzalei şuyv ilâmına müsteniden açık arttırmaya çıkarılmıştır.
lKIYMETİ VE EVSAFI: (
Mezkûr gayrlnıenkullerden Eyüb. Gümüşsüyü. Dere sokak 23 No- lı gayrimenkul meyilli arazi üzerine inşa edilmiş bahçe içinde olup ceb-heden İki ve arka cebheden üç kat görünen bu hanenin zemin katı kârgir olup iki göz samanlık ve 1. ci kata kapıdan ylrlldlkte: Bir sofa üze rinde (4) oda (2) hela, (1) mutfak, merdivenle çatı katına çıkıldıkta: Büyük bir sofa il) oda ve helâ o-lup bina 148 metre kare üzerine inşa edilmiş az tamire muhtaç ve iki kuyusu olup aynca bir katlı ha-rab üç bölümden ibaret yarim kâr-gLr 80 metre kare üzerine İnşa edilmiş ahır ve (14) dönüm bahçe içinde yüzü mütecaviz mteyvah agac ve iki sulu kuyusu olup - çiftlik yapılmağa elverişli - kıymeti: '14400» on dört bin dört yüz liradır.
*
2 — İstanbul Süleymaniye, Elmâruf sokağında 14 No- h ev: Sokak kapısından evin hahçeslne girildikte: Çatısı çökmüş bir mutfak, yanında ayrı giriş kapısı olan iki katlı tamire muhtaç ahşab hane birinci katta: İki oda bir hela, bir kiler. 10 basamak merdivenle ikinci kata çıkıldıkta: Yine iki oda, bir helâ ve kileri mevcud 49 metre kare üzerine İnşa edilmiş 18,50 kare bahçesi olan ve yalnız üst katta e-lektrlk tesisatı bulunan ev • 5385 ) beş bin üç yüz seksen beş lira kıymet takdir olunmuştur.
3— İşbu gayri menkullerin şartnamesi 2/4/948 tarihinden itibaren herkesin görebilmesini teminen E-yüb sulh hukuk yaryıclığınâa açık bulundurulacaktır.
4 — (23/4/948) tarihine rastlı-' yan Cuma günü saat 14 ile 15 arasında yapılacaktır.
Birinci arttırmasında: Tahmin edilen kıymetin Ç/75 ini geçmek şartlle en çok arttırana ihale edilecektir. Verilen bedel %75 çini bulmazsa en çok arttıranın taahhüdü baki kalmak şartlle İhale on gün daha uzatılarak 3/5-948 tarihine rasthyan Pazartesi günü ayni saatte yapılacak, İkinci arttırmada en çok arttırana İhale edilecektir.
5 — Arttırmaya İştirak edecekler: Arttırma saatinden evvel gay-rimenkullerin muhamm'en. kıymetinin %7 buçuk nlsbctinde pey akçesini satış memurluğuna veımlş bulunmaları lâzımdır. Bunların, yâni, arttırmaya İştirak edeceklerin daha evvelden gayrifnenkulleri görmüş, beğenmiş ve şartnameyi tedkik etmiş olmaları lcab edeceğinden bu hususa matuf itiraz dinlenmez. ihale tarihine kanar birikmiş vergi ve masraflar hissedarlara aiddir. İhale pulu, 20 senelik evkaf tâviz bedeli, satıştan sonraki masraflar ve tellaliye resmi muş
ESHAM VB
7 934 Sivas - Erzurum 2-7
6 Demiryolu 8
fl Kalkuıma 3
7 İkinci tertib Mü)!
Müdafaa
7 Üçüncü tertıb Mljîi
Müdafaa
7 Dördüncü tertib Milli
Müdafaa
Ortaokul - Lise ve Teknik Okullar Talebesine Tuna Dersevi’nde MATEMATİK — FIZ3K - KİMYA — LİSAN Derileri verilir.
Herserî Talebesini en ıgi tekilde le kısa zamanda tmti hana nazırlar.
İVlıuacaat Pazardan başka her gün saat (14-18) arasınd;
Atatürk Bulvarı No, 88
( Aksaray Posta hane karşısı) AKSARAY — İSTANBUL

Bafra Belediye
Başkanlığından
itfaiye teşkilâta İçin suiama ve yangm tündürme tertibatını haiz 3—5 tonluk hlr arazöz satın alınacağından mevcudu olanların marka, takat ve sair evsafını gösterir blr-mektupia 20/4/1948 saü gününe kadar belediyemiz başkanlığına müracaatta bulunmaları ilân olunur.
(4009)
Gişelerimizden broşür isteyiniz l
Yeni Neşriyat:
4
t
i
3 t
J
d
X
Yılda dört defa ikramiye çekilişi: Her çekilişte 1 EV, 1 ARSA ve dolgun para ikramiyeleri ..
İkinci Çek iliş: 1 Haziran
4

CUMA — 2/4,948
7.29 Açılış be program
7-30 M. 3. Ayan
7.30 Müzik: Hafif parçalar •» »
-7.4S Haberler
8 00 Müzik: Potpuriler Pi’
3 25 Müzik
9.00 Kapanış.
12 29 Müzik: Açılış ve provan.
12.30 M. S. Ayan
12.30 Müzik
13.00 Haberler
13.15 Müzik: Şarkılar '
13.45 Müzk: Türküler 14.00 * Kapanış.
17 58 Açılış, ve program
18-00 M- S. Ayan
18.00 Müzk: Radyo dans ortten.?;.
18.30 Konuşma
18.45
1900
1900
19.15
19.20
20.15
20- 30 Serbest Saat
20.35 Müzik: Yurddan sesle?
21- 15 Konuşma
21-30 Müzik: Radyo salon orkestra*:
22.15 Müılk: Dans müzi&j (P.ı /
12.45 Haberler
23-00 Progyam ve kapanış.
Müzik: Şar kıla ı M. S. Ayarı Haberler
Geçmişte Bugün Müzik: İnce sa» Radyo Gazetesi


Bir ev rahibi olmak her yaradoş için bir gayedir,
______ _ _ r» -- —
ürkiye İş Bankası
Bu arzunuza ulaşmanız içm size imkân sağlamıştır. Bundan faydalanınız.
Türkiye ÎŞ Bankasında tasarruf hesabınız yoksa derhal bir hesap açtır mır.
teriye aidelir. ipotek sahibi alacaklılarla diğer alâkadarlar ou gayrı menkuller üzerlerindeki haklarını hu-
susili faiz ve masrafa dair olan iddialarını evraka müsbiteieriie birlikte 10 gün İçinde satış memurluğuna bildirmeleri, aksi taadirde hakları Tapu sicili ve Veraset se-■nedile sabit olmayanlar satış parasının paylaşmasından horic bırakılırlar. işbu gayrimenkuller: İlânda ve şartnamede yazılı olduğu üzere satılacağı ilân olunur-
uA İ L E)»

En güzel ev dergilerimizden biri oian aile dergisinin İlk bahar sayı-sı ç)kmıştır. Yahya Kemal'in edebiyatımız için bir hçdise olan En. chduste Raksa adlı şiiri bu sayıda neşredilmektedir.
AJle dergisinin bahar sayısını oku yucularımıza tavsiye ederiz.
Telefon : 40409
/
l * LJ

J 1


accac-ı
Aşk - Macera - Tarih - Cinayet
Yesuns El uhm*ı*cın Z. kor^ıısâl Tefrika No, 1 & w
şu anda burada ve benim kgr-şımdadır.
Haccâc, doğtu özlü, açık söz )ü ihtiyar kadına verecek cevap bulamadı. Sadece:
— Ey hatun dedi, eğer ihtiyar olmasaydın, sana nem se-havetimi, hem de şerirliğimi gösterir, bu derec doğru konuş inağa tövbe ettirirdim. Al şu bir kese altını da çekil karşımdan.
Kadın, evvelâ ayaklan dibi -no düşen altın kesesine, sonra da Haccâc’ın yüzüne bakıp a-cı acı güldü:
— Yâ Haccâc! Ben, ağzında dişleri kalmayan bir dişi köpe ğim. Bahşiş olarak önüme attı
ğm kemiği sıyıracak halde değilim. Nimetin israfına da cevaz yoktur. Al da kendin sıyı-nver.
Hacoac. afallayıp kalmıştı. Yavaşça eğilip yerden keseyi aldı ve sopasına dayana dayana evin yolunu tutan ihtiyar kadının arkasından bakarak söylendi:
— Eğer erkek ve genç ol-savdı, bu kadını Horasan vâli liğino tayin ettirirdim.-
Bir kaç saniye sonra da:
— Hayır, dedi. Bu hatâyı iş İçmezdim. Çünkü bana Yezid îhni Melıleb’den daha tehlikeli bir rakib olurdu.
Bir gün Haccâc’ın huzuruna
zinadan suçlu genç, gtlzel ye ııç aylık hamile bir kadın getir diler. Kadınlara karşı fazla zatı bulunan Haccâc, bu genç ve güzel kadını çok beğendi. Sa-ı ayında bırakmağa karar vere rek onu gider yüz ve tatlı dille isticvaba başladı:
— Adın nedir, ay hatun7 ı— Düne kadar Sâniye idi
— Bugünkü adın başka mı?
— Mecburen başRa oldu. Artık bana hiç kimse Saııiyo demeyecek, lıerkea Zâniye diye -çektir.
— Doğrudur, çünkü zina irtikâp eyledin.
— Zina ettiğim belki doğru olabilir Fakat bu suçun mııha
İçme neticesinde sübut bulması lâzımdır. Adil bir emir, muhakemeye lüzum görmeden zina irtikâp eyledin diye hüküm vermez. Verirse, adaletten in -hiraf etmiş olur
Haccâc; kadının gençliğine ve güzelliğine hayran olduğu kadar zekâsına ve cesaretine de hayran oldu. Bir müddet dü tündükten sonra:
— Evet, dedi. Seni evvelâ muhakeme etmekliğim lâzım. Şimdi söyle bakalım, muhakemenin gizli yapılmasını mı istersin, açık yapılmasını mı?
— Alenen yapılmasını isterim f
— O halde soruyorum: Ni -çln yaptın bu işi? Zinanın haram ve ağır cezayi müstelzim okluğunu bilmiyor musun?
— Bilivoi’um, fakat bunu bil iliğim gibi halka eza ve cefa etmenin de haram olduğunu biliyorum. Bahusus ben zma İrtikâp etmiş de değilim.
Haccâc, kadım bilisine sordu:
getirenlerden (Devamı var)
BULMACA
----*-;-
1 2 3 4 5 6 7 8 S
I
SOLDAN SAĞA)
SOLDAN SAĞA)


i — Hattâ; Dini merasim; 2 — Sununa ıM) beîince feci; Nefsin) yenende bulunan vasıf; 3 — Baştan aşağa; Beygir; 4 — İsim. Ay
5 — Bir harfin okunuşu; Tapılan;
6 — Istanbulda bir semt: Yerine yetirme; 4 — Belirli- 8 — Asalete âşinâ; Sonuna *L) gelince Harflinin arkadaşı olur; 9 — Bir nota İyi görüş-
YUKARIDAN AŞAĞI l
1 — Toprak parçası; Beyazlık timsali; 2 — Sonuna (M) gelince acı olur; Asker; Bir harfin okunu. şU; 3 — Nitekim; İsyan eden; 4 — Ayak ölçüsü; Tersi vilâyet; 5 — Si. cim; Keten ve kenevirde bulunur; 6 — Başına fT) gelince polis ekiplerinin adı, Çok güzel; 7 — Hayret nidası: AJıirob; si yürü; İplik; pinpon âleti-
EVVELKİ
HALLEDİLMİŞ 9EKLİ 123456789
(aynen); 8 — Ter-
9 — Temiz renk;
BULMACANIN
1
r
4
e û
4
b
C
a
i
l
4
'V
Lntiyu Sahibi
A. CEMALEDDİN 8A4AÇ0ĞLU -Ymi tilerini fiilen Wftr« i
Yan İşleri Müdürü: FATİH FUAD
Dinildi# Yor:
(Y«nl Sabah» mürettiphanesi Maiıldığı yer: «Gün Basımevi»