Cumartesi
NİSAN
194S

Onuncu Tü
Ne. 3276
îdare: Numoamaıüye Mo. İT Tel adred: «TKNİ SABAH» İSTANBUL Telefon: 107W
-» I
ABONİ 1
Ttrtly»
S«neUk MW Kt • Mbk IBM B
3 Mhk «00 »
1 aylık B00 )
KURUŞ
HuRRıYET VE HAKKIN YILMAZ M UDA F i i Y İZ
--:- - --—--—--- - - - - - - --- - - -___: \ _d—


td

Politika hırsı yakın Tarihimizi Tahrife kadar mı varacak?..

Dün Atina’ya varan Necmeddin Sadak, Çaldarisle bir buçuk saatten fazla süren mühim bir konuşmada bulundu
Atina'da Akdeniz havzası bloku için zemin mi hazırlanacak?
Sadak, ayrıca kraliyet sarayına giderek defteri tanenindi ve Başbakan SetnlİBİ de ziyaret etil, Yunan

I
Bu

Hamdullah Subhi Tanrıöver-den beklenmiuen bir hareket
Zl
NeerntttâİD Sadak son seyahatine harı ketinden emi Yeşilköyde
*

■ k&':'
Atina: 2 (A.A ) — Anadolu Alan sının Özel Muhabiri bildiriyor:
Türkiye Dışişleri Bakanı Necmed din Sadak ve Bayan Sadak bugün aaat 13.30 da bir İsviçre uçağile At! naya gelmiştir.
Dışişleri Bakanımız hava alanın da Dışişleri Bakanı Çaldaris, Dışiş leri Bakanlığı müsteşan Peplnelli, Türk—Yunan dostluğu palâmento grupunun başkanı Venizelos, hükû mete mensup yüksek memurlar. Türkiye Büyiik Elçisi Ruşen Eşref Ünaydın, Türkiye Müyük Elçiliği mensuplan ve basın temsilcileri ta rafından karşılanmıştır.
Bir askerî kıta resmî tazimde bu lunmuş ve bando Türk Milli Marşı m çalmıştır.
Dışişleri Bakanı ve Bayan Sadak, son (it rece lostane karşılanmışlar /Devamı Sa, 3; SU., 1 de)
[Şerlinde i
İSovyet harekâtı
Maksadın ne olduğu henüz belli değil
Tannöver Mareşal Fevzi Çakmağın adımı anmakla bir şey mi kaybedeceğinden korkuyor yoksa unutkanlık bir hafıza yorgunluğundan mı iteri gelmektedir?..
Buraya gelen bir sa-
ı. -
* 'tm
ı ' 'il
» i"' • *«
r./F/'ıî.
ır w*
Milletin gözbebeği Mareşal Fevzi Çakmak
Ankara: 2 «Hususî) —
ban. gazetesinde ikinci İnönü zaferi başlıklı Hamdullah Subhi Tannöverin bir başyazısı Ankarada ve bilhassa Milli Mücadeleyi yaşamış bulunan kimseler arastada büyük bir alâka ve hattâ biraz hayret uyandirm’şt-r. Tannöver bu yazısında İkinci î-nör.ü zaferini bildiren anı tasvir ederken oldukça büyük bir tarihî hatâya düşmüş gibi görülüyor ve bun.-.n tashihi kendiflindea bekleniyor. Tannöver yazısında, Bundan 27 sene evvel 31 Martı 1 Nisana bağlıysa gecedeyiz, toplandığımız yer Büyük Erkânıharbiyenin içinde ça'vşt ğı Ankara Ziraat mektebi, çok sade bir asker yemeğinden sonra yukarı katta Mıstara Kemal paşanın misafirlerini kabul ettiği yazı odasındayız. Şimdi hâtıramı gözleriyle orada bulunanlara takıyorum. Zamanın Hariciye Vekili Bekir Sami fes giymemeğe uzun müddet sadık Halan Dr. Adnan Bey, sonradan Saydam '.::e .( r.; ;..ar. Başvekii okuı Dr. Refik bey, Halide »Devamı Sa., 3, Sü., 3 de)

( Batı devletleri vaziyeti
( yakından takib ediyor
Berlin, 2 (AA.)
kıtalarının Berlin bölgelerde yaptıkları
Hamdullah Sub hi Tannöver
Akademi yangını
— Sovyot civanındaki ı harekâta dair haberler gittikçe daha aık işitilmeğe başlanmıştır. Bu haberlerin herhangi bir esasa dayanması mümkün olmakla be raber bunların Berlin halkına karşı yapılan sinir harbini» art tırmak maksadile yayılmış olmaları da muhtemeldir. Fakat her iki halde de batı devletlerinin alabilecekleri hiçbir koruyu cu veya mukabil tedbirler mev cud değildir. Zira Sovyet kıtala-mn kendi bölgelerindeki hareket leri tamamile Sovyet makamlarına aid bir meseledir ve bu ma ( Devamı Sa., 3; Sil., 4 de)
Yangının kasden çıkarılmış olması ihtimali gittikçe kuvvetleniyor
I anımaj olarak ifade ediyor. Fakat bu muammanın çözülmesi vakti artık gelmiştir. Oda orta-
(Devamı Sa., 3; Sü* ( deı
Bu iş nasıl oldu bilmiyoruz. Fakat bu muammadır deyip işin içinden çıkılamaz. Akademideki durumları idarecilerin yakından takib etmeleri, bütün ihtimalleri derpiş eylemeleri lâzımdır.
Bir yangın felâketi daha I
VANGIN felâketleri, memleketle seri halinde birbirini kovalayıp gidiyor. Ihın Zeynebhanını konağı adile anılan meşhur tarihi bina - Eeo ve Edebiyat Fakültelerini sinesinde sakbyan - kül oldu. Onu takiben Erenköy Kız lisesi, daha sonra Ankarada Milli Eğitim Bakanlığı binası bir anda mahvoldular. Şimdi de tarihi bir aıvmet taşıyan ve memkketiiî büyük lâkıakırına sahne olan bir «aray. alev ve dıııı.an sütunları arasında, mahvolup gitti. ,
İstanbul ötedenberi yangından çok zarar görmüştür. Sııl-tanahmeddeki Adliye binasının janması üzerinden on beş yıl geçtiği halde hşlâ yeni bir Adalet Sarayı yapılmamıştır. Güzel Sanatlar Akademisi binası gibi tarihi bir değer taşıyan eski Adliye binasının yanmakta ol duğu sıralarda, tesadüfen Av-nıpaya bir tenezzülı seyahatine çıkan o zamanın Adliye Vekili Şükrü Saraçoğlu, Sirkeciden kal kan trenden yangını seyrede ede îstanbuldan ayrılmış ve seferini bir gün olsun tehir ederek bu felâketle ilgilenmek İstememişti. Bu halin umumî efkarda ne kadar acı bir tesir bıraktığının en kesin delili hâlâ bu vakıanın, daha dün olmuş gibi, hafıza ve hatıralarda canlı olarak nıahfnz kalmış bulunmasıdır.
O muazzam yangının mes’ulii, senelerce tahkikattan sonra, lılr bademe olarak görünmüştü. E-debivat Fakültesi harabeye döndüğü vakit de galiba sorumluluk yine bir hademeye veyahnd bir gece bekçisine yükletilmek Menmiş, Fakültenin daha büyük âmirlerine en ufak bir mesuliyet hissesi düşmemişti. Hattâ işin garibi cezaî bir karar değil, İdarî bir tedbir olsun alınmamış ve Fakülte erkânından birinin kıtına bile halel gelmemişti).
tşler bu tempoda yürüdükçe yangınların önüne geçmek tahlille kabil ohııaz. Hele bu son âfette vaziyet çok dikkati çeko-lılr mahiyet göstermektedir. Evvela yangın öyle gecenin gee saatlerinde çıkmış değildir. Henüz ortalık tamamile kararmamış ve Akademi Miidiirii o-dasından ayrılmamışken vııkıı-hulmnştur» Bir kadın hademenin gazetelerde çıkan İfadeleri, Üzerindi hassasiyetle durulacak


mahiyet tadıyor. Bazı talebelerin salonların ortasında ateş yaktıkları iddia olunuyor. Müdür İse yanpnın sebebini (mu-
Halk Parti»! lîçe te—Bİlleri başlıyor C. H, P. EMİNÖNÜ İLÇE KONGRESİNİN İLK PROVASI!
• •
Atıf Odu? alkışlar arasında sahneye çıktı, dileklere geçildi, söylenecek bir şey bulunmadığından yine alkışlarla
Eminönü C H, P. kaza idare heyetine mensup zevatın, Nahiyelerden Eminönü kaza konresine seçile cek delegeler üzerinde baskı yaptık lanın ve bu arada dört nisan pazar günü toplanacak olan kongre de ileri sürülecek dilek ve yapılacak acı tenkitleri mümkün merte be zararsız bir hale indirmek için Eminönü C H. p. kaza İdare heye tinden Feridun Dirimtekin ve C- H. P, il İdare heyeti başkam Badi Bek ter İle C, H, P, de mühim bir mevki İşgal eden Atıl Ödülün kendilerini sistemi! baskı sonunda O, H, P, E
sahneden indi..
mlnönü merkez kongresine delege olarak şeçtJrdiklerlni dünkü nüsha mızda bildirmiştik.
Bu arada Kumkapı Nahiye kongresinde, adı geçen zevatın emirle riııden çıkmayacak kimseler seçilir ken İtiraz lüzumunu duyan on bir C, H, P, li nln de haysiyet divanına sevkedildlklerinl aynca ilâve etmiştik . /Devamı Sa., 3 Sü., 6 da)
D. P. de istifalar ----------O----•
Şişli Bucağından dün 24 Üye birden çekildi
Dün haber aldığımıza göre, D. P. Şişli Cumhuriyet semt ocağı ikinci başkanı Fethi Yüztinciioğlu ve o-cağa kayıtlı 24 üye D. P. den istifa etmişlerdir.
İstifa eden üyeler ocak idare kurulu başkanlığına aşağıdaki mektubu göndermişlerdir.
(Devamı Sa., 3; Sil., 1 de)
Bazı şahıslar ve bu arada dört akademi talebesi nezaret a’.htda

----------) R us -F i n görüşmeleri bir çıkmaza giriyor
Fin heyeti Moskovadan Belsin ki ye döndü
Seyircinin hücumuna uğrayan piyes
Düşman piyesi temsil edilirken «Bu ne biçim oyun?» diye bağıran bir tüccarla artistler kar şılıklı hakaret dâvası açtılar
Evveiki ajkçam Şehir Dram Tiyat rosunda «Düşmana piyesinin İkinci perdesi temsil edildiği sırada seyir ellerden Mldhat Beaytlı adında bir (Devamı Sa., 3 8ü., 0 da)
Celâl Bay ar, Tokat, Niğde ve Kırşehir havalisine gidiyor
Ankara 2 (Hususî)— Demokrat Parti başkanı Celâl Bayar pazar günü Tokad, Niğde ve Kırşehir ha valisinde bir incelemo gezisine çıkacaktır. Ve Meclis açılmadan şclı rhnize dönecektir. Bayann Kırşe-hirde mühim bir konuşma yapması muhtemeldir.
Bayara Adnan Menderesin de refakat edeceği söylenmektedir.
Vali, yanında Burhan Toprak olduğu halde yangın yerinde., n ütaleası üzerinde sıkı bir takibata geçilmiştir.
Savcılıkça yapılan soruştur-( Devamı Sa„ 3; Sü., ı a*‘
Fransada yakalanan altınlar mes’elesi
Galiba biz haklıyız!
Çünkü Atamar ailesinin Beyoğlunda bir apartman kiraladıkları ve binaenaleyh İstanbullu oldukları tebeyyün ediyor..
İstanbullu oldukları
27 Mart tarihli nüshamızda «İstanbul vapurunda yeni bir kaçakçılık» başlığı altında verdiğimiz bir haberde; geminin 26 mart cuma günü Marailyaya müteveccihen limanımızdan hareket ettiğini ^ildirdikten sonra; îstanbulun bundan bir evvelki seferine de temas ederek yine ayni vapurda fakat bu defa hududlarımız dışında bir kaçakçılık hâdlsesino el konulduğunu, Marsilya limanında gemiden çıkan yolculardan Ah-med Subhi Atamar ve egl Eri-ı kanın altın ve para kaçakçılığı!
suçile Fransız gümrük memurları tarafından yakalandıklarını yazmıştık.
Bu arada bizzat gördüklerimize istinadla ilâve etmiştik ki; hâdisede adı gençler daha Istan bulda iken vapurun hareketine on dakika kala limana gelmişler, alelâcele yapılan bir gümrük muayenesini müteakfb vapura ancak motörle yetişebîl-mişlerdlr.
İKİNCİ PERDE
Okuyucularımızın da pelâlA hatırlıyacaklan gibi Ahmed 'Devamı Sa., 3; Sü., s de) ’

Meh-kasid bazı altına
Hilmi vak’a


I
Güzel Sanatlar Akademisi yangını hakkında oüıı tahkikata bağlanmıştır.
Savcı muavinlerinden ır.ed Ali Diker, hâdisede olması ihtimaline binaen şiibheli şahısları sorgu almıştır.
Savcı muavinlerinden Davalıgil de dün sabah
mahalline giderek bîr heyetle birlikte keşif yapmıştır. Gerek i yanılan keşif neticesinde ge-1 rekse alâkalıların izahatına göre yangının herhangi bir şekilde elektrik kontağından ve si-gaıa izmaritinden çıkması ihtimalleri bertaraf edilmiş ve yangının kasden çıkarılmış olması
Şehir İşleri
■---o----
Su mes’elesi 1950 de halledilecek
Va&Binin Basına* verdiği
Vali ve belediye reisi Lûtıi Kır-dar, dün saat 15.30 da il binasında basın mensublarmı kabul ederek, gelirimizi ilgilendiren muhtelif meseleler üzerinde beyanatta bulunmuş, gazetecilerin solduğu muhtelif sualleri eevablandmnıij-tır.
Lûtfi Kırdar, mayıs veya havranda 75 yataklı Süleymanlye Do-t Devamı Sa. 3; Sü., J de)
1
Helsinki: 2 (AP.) — Sov yetîer Birliği tarafından akdi teklif edilen Rua - Fin güvenlik andlaşnıasının askeri maddeleri hakkında Cumhurbaşkanı, hükümet ve Parlâmento arasında zuhur eden anlaşmazlık neticesinde Fin temsilci heyetinin iki üyesi bugün uçakla Moakovadan Helainkiye dönmüşlerdir.
Fin siyasî çevreleri Mosko (Devamı Sa., 3; Sü., 2 de) 1
TAKVİMDEN BİR YAPRAK

üıel Sanatlara tahsis edilen Fındıklı sarayı da kap» kapamaca yandı kül oldu. Sene-terden beri seyrettiği \ s
mis «Çıragan» sara- I fi* )
yının enkaıına şimdi __________________'
Fındıklı sarayının enkazı eş olacak!
Yanan binanın tarihi kıymeti vardır: Meşrutiyet devrinde çatısı altında hem A’yân, hem de Mebusan Meclislerini toplamıştı. Bugün alevlerin kararttığı o duvarlar no âteşin nutuk lara mö’kcs olmuş, ne heyecanlı vah*-alara, hadiselore mahfaza teşkil oyle-miştir!
Binaların da insanlar gibi talihleri, kaderleri var.
Kim derdi ki bu kadar canlı ve güzel şeylore çerçevo olan şu bina böylo ihmal vo teseyyübe kurban gidocek-tır.
Nihayet recini binalara musallat o-lan bu yangın taununa karşı müteyakkız bulunacağımızı zannederdik. Halbuki gazetolcrdo gördüğümüz tafsilâta göre bina —kasden yakılmadı İse— hor halde ihmal yüzünden ateşe lokma olmuştur
Bu elim haberin gazetelerdeki tat-shâtına bakılırsa ateş çıkar çıkmaz itfaiyeye haber verileceğine yangın bom balar» ite ateşi Önîe-ı mek çareleri aran -mış: tabiî muvaffak olunamamış ve neden sonra itfaiyeye felofon edilmiş. İtfaıyo on dakika sonra gelmiş; fakat o vakite kadar da a-teş saçağı sarmış.
İtfaiyenin gelişi «ancak on dakikada gelebildi» tarzında ifade ediliyor; biz bu müddeti çok bulmadık; yangın bombaları ilo vakit kaybedilmcseydi belki itfaiye ateşi önliycbılırdi.
Bazı gazetelerde yangının kundak sokmak suretilo yapıldığına dair fıkralar var. Bunun ne dorcceyo kadar doğru olduğunu bilmiyorum. Tabii bu kundak mes’elesi hakkında alâkadar merciler lâzımgolcn tahkikatı yaparlar. Fakat benco bina bir kaza neticesinde yanmış değildir. Çünkü ihmal vo tosoyyühü ben kaza addedemiyorum. Bu itibarla Güzel Sanatlar Akademisi müdrünıin hayretıno Iştırâk c-demıyecoğım. Böylo bir kibritle tutu-(Luijen şayiayı çttvmnu*
r-1
SAYFA:3
TENİ b a b * h
3 NİSAN 1948


OkUYkCU
»İYOlt kİ
s

Yaran

Profesör Kent n Öner
Ancak bunu yapanların idare ve zabıta âmirleri olduğunu düşünür ve kendilerinin bu güne kadar memleketten gördüğü nimetlerin parti varidatından değil, bu yoksul milletin hissesinden ödendiğini hatırlarsanız bu nimetlerin şükran borcunu nasıl ödiyebileceğini —hiç olmazsa— içinizden İtiraf mecburiyetinde kalırsınız.
Sayın vali, memleketimizde kanunî bir varlık olan Demokrat Parti lıer şeyden evvel fiilen ileri bir Demokrasiye milleti kavuşturmak azmlle cidale atılmış bulunuyor. Yüksek olduğu kadar da güç ideallerle ortaya çılum bir partinin önüne serilecek güçlüklerden, hile ve tczyikler den kendini kurtarmak mecburiyetinde bulumuasına rağmen iktidar partisinin mevcudiyetini sağlamak için baş vuracağını şimdiden öğrendiğimiz en kötü hareketler karşısında bile kendisi için bir zaruret olduğunu kavrarsınız. Teşkilstunız bu cidalde, tepeden tırnağa kadar yalnız müdafaa halinde kalacak, ne millet efradına, ne de ınulıasım partilere karşı hiç bir taarruza geçmiyeceldir. O, yalnız hak ve vazifesini bilen bir parti olmak, vazife hislerinin tezahüründen başka kimseden bir şey istiyecek değildir.
Bilirsiniz ki kanun, millet IrndesLnİa ifadesinden başka bir şey değildir. Ve kanunların hürmet ve riayet görmediği yerlerde adalet ve Demokrasi nefes alamaz. Milletvekilliği seçim kanunu, iktidar partisinin yaptığı olağanüstü toplantıda kararlaşmış, kendi vekilleri tarafından kabul edilmiş ve liderleri tarafından da red hakkı kullanılmıyarak neşir ve ilân kılınmış bulunmasına göre millet iradesi kadar ve belki daha fazla iktidar partisinin iradesine mâkes olan bu seçim kanununa fırka erkânının hususî emir ve şahsî arzuları fevkinde kıymet vermek, hürmet etmek mecburiyetinde bulunduğunuzu kabul edersiniz.
bayın vali, bu seferki intibah belediye seçimleri gibi mahallî bir e-beıunüyeti değil, ınemleketşumül bir mahiyeti haiz ve doğrudan doğruya devlet idaresini ele almak azminde bulunan millet iradesinin tecellisine en meşru bir vasıtadır. Her şeyden evvel de bunun teminini kendine gaye edinen Demokrat Parti, seçim sırasında yapılacak lıer çeşit desise ve tazyikleri milletin irade ve mukaddesatına indirilmiş bir darbe addettiği için en ufak müsamahayı da vatan ve vatandaşlara yapılmış cıı büyük bir ihanet sayacak ve bütün hak ve vazifelerini —kanun yollarından ayrıimaınak sartile— kullanarak hiç değilse bu baskıları azaltmağa çabalıyacuktır. Demokrat Parti bu hakikati milletin gözü önüne sererken seçim işlerinde çalışacak biitün ödevlileri seçin} kanunu hükümlerinin bilâ kaydü şart tatbikine davet eyler.
Muhterem vali, bu kanunun 36 numaradan başlıyan on maddesi intihab sırasında millet irade ve hürriyetinin tecellisine engel olacak hile ve tazyiklerden hangilerinin suç olduğunu göstermiş, yapanların ne gibi ceza göreceğini ve hattâ 40, 41, 42, 43 ve 44 üncü maddelerinde yazılı fiiller seçim idaresine memur olanlar tarafından yapıldığı takdirde o suçlara aid cezaların üçte birden yarısına kadar arttırılacağını bildirmektedir.
Sayın vali, siz de bilirsiniz ki kânunların ceza tehdidi altına koyduğu lıer fiil birer suçtur. Memleket zabıta kuvvetinin de ilk işi suçların vukuunu önlemek, ikamdan sonra da failleri hakkında takibata başlamaktır. Bunun yapılmaması da âmirden, yani sizden başlıyarak polis ve jandarma efradına kadar vazifeyi suiistimalden kurtulsa da t»ra-lıi cürmünii teşkil eder ki böyle bir müsamaha karşısında bunun faillerini bu iki mesuliyet silindirinden kimse kurtaramaz.
Muhterem vali, memurlar kanununun kabul ettiği memnuiyete rağmen iktidar partisinin içtimalarında bulunmağa devam ederek karar ve tedbirlere istediğiniz kadar iştirak ediniz. Bu, sizinle mensub olduğunuz bakanlığın bileceği bir şeydir. Fakat seçimin devamı müdde-tiııce yapılacak suçları görmemezlikten, aıılamamazlıktan gelemezsiniz. Zabıta ve adliye kuvvetlerinin yapmağa mecbur olduğu takibatı önli-yemezsiniz. Bu, sizin hakkınız ve lıaddiniz değildir.
Demokrat Parti, her şeyden evvel seçim suçlarını murakabe ve icabında âmine dâvasını tahrik edebilmek için ınııktazi tertibatı tamamen alınış ve bu suretle de memlekete elinden geleni csirgenıemekle milli ve siyasî vazifelerinden birini daha yaptığına kanaat getirmiş bulunmaktadır. Millet ve partimizin sizden bir tek isteği vardır:
Seçim kurul ve komisyonları ve memleket zabıtası yapılan seçiın suçlarını görmemezlikten gelse bile kendilerine yapılacak ihbar ve şikâyet karşısında kanunlarımızın tayin ettiği adlî zabıta vazifesinin —hem de meşhut suçlar usulüne tevfikan— ifasından imtina etmemeleri vücudunun katiyet ve -ehemmiyetle tebliğ buyurmanızdan ibarettir. Bunu istemek te lıem milletin ferdî, hem de üzerine çok ağır bir yük ve mesuliyet alınış olan Demokrat Parti mümessillerinden biri olnıab haysiyetile, hakkımızdır...»



Kamarotlarla şikâyeti
Denizyollarını sinirlendirdi
lıe-
Kebir
20 Mart 948 tarihli gazete nizin 2 inci sayfa 3 üncü sütununda «Bir kamarotun cevabı» başlığı altında çıkan yazıp okuduk. Cevabımız a-şağıdadır. • ,
1 — 3 üncü sınıf kamarotlara idarece verilen aylık evvelce de bildirildiği gibi 80 liradır. Şikâyetçi anlaşılan kanunen kesilen vergileri saba katmamıştır.
2 — Prim adı ile bazı mi adamlarına iiç ayda
verilmekte olan para bir kaç defalar açıklandığı gibi yalnız yük işlerile ilgili personele verilmektedir. Yolculara hizmet eden kamarotların bundan faydalanması bahis mevzuu olamaz.
3 — Bahşişlerden kınlan takımlar için para kesilmekte olduğu lıakkındaki iddiaya gelince; bu gibi hâdiseler fırtına ve buna benzer mücbir şebekler yüzünden vukua gelen zayiattır ki bunların i-d ar ece yapılan tahkikat neticesinde .yerlerine yenileri ve riiir. Bedelleri kimseye ödetilmez. Kamarotların ihmal ve dikkatsizlikleri yüzünden vukua gelen zayiatın mes’ul-lerino od eti İm esi ise tabii görülmelidir.
I — Gemi adamlanna niza mî giyiin istihkakları verilmekte olup bunların gemi ha ricinde de giyilmesine bir ma nî yoktur.
5 — Temizlik ekipleri evvelce de bildirdiğimiz gibi sık sefer yapan gemilerde kısmen kamarotlara yardım İçin kullanılmaktadır.
G — Stajyer verilen kamarotlar isminden do anlaşılacağı gibi memleketimizde istenilen miktarda matlub evsafa haiz yetişmiş kamarot mevcud olnıamaısndan dolayı bir mekteb gibi gemilerimizde iıizınete alıştırılmak ve ve tiştirilmek maksadile kullanılmakta ve bir nevi imtihan mahiyetinde olan bu tecrübe devresinde muvaffakiyet gös terenler kamarot kadrosuna alınmaktadır.
»Şikâyetçinin umum namına idarecinin mevzuata uygun olan icraatın tenkide salâhiyeti yoktur. Israr ile şikâyetlerde bulunmasına göre hayatından memnun olmı yan kimsenin daha verimli yerlerde iş bulması doğru o-lur.

I

Çalışma Genel Müdürünün gazetemize beyanatı
Genel müdür: “Bugünkü hayat standardı karşısında işçi ücretlerinin asgarî hadlerinin tâyini imkânsızdır,, diyor
Birkaç gün evvel şehrimize gelen Çalışma yenel müdürü, b. Sezai dün kendlsıle görüşen bir arkadaşımıza İş ve işçi meseleleri ve bu hususta alınılması düşünülen kararlar hak kuıda beyenatta bulunmuştur-
a — işçilere asgari günlük tayini meselesi, bir İngiliz ve Alman mütehassısının da İştirak ettiği bir he yetee tetkik edilmiş, fakat böyle bir kararın alınmasının geçim şart larımn hep an değiştiği bir zaman da ,diğer memleketlerde olduğu gibi, blzdede imkânsız olduğu görüp mfüştür. işçi gündelikleri ancak arza taleb kaidesi mucibince, İşçi ye ihtiyaç artınca yükselmektedir.
işçi mahkemeleri kurulması için de Adllke Bakanlığı elde kâfi miktarda kâklm bulunmadığı cihetle ka rarm tahakkukunun tehirinin uygun olduğunu bildirmişti^ Fakat geçte olsa işçi mahkemelerinin ku rulması elzemdir.
işçi sendikaları meseleaino gelin te...
Maalesef bu teşekküller Bakanlı
ğımızdan hiçbir maddi yardım göre Elemektedirler* Zira bizzat Bakanlık maddî İmkânsızlıklar içindedir.» Grev hakkının tanınması hususunda da Genel Müdür, bugünkü 1$ çl durumu ve sosyal şartlar dahilin de böyle bir karamın alınmasının tamamlle yersiz olacağını, bunun ancak sendikaların grev müddetin ce İşçi gündeliklerini temin edeblle cek dereceye yükseldikten sonra dü şünülmesi İcab eden bir mesele oldu Ihınu söylemiş ve bu hakkın, amme işlerini aksatmıyacak şekilde, verilmesine dikkât edilmesi hususunun nazarı dikkâte alınması İcab ettiğini İlâve etmiştir.
Alınması düşünülen yeni kararlar hakkında da şunları söylemişten:
( — Bakanlığımızı alâkadar e-den bütün kanun ve kararlar yeni den tetkik edilmektedir. Yakında yeni bir kanun tasarısı hazırlanmak tadır- Bu meyanda gazetecilerin de, Fikir işçisi olarak iş kanununa dahil edileceği kanaatindeyim.*
BELEDlyede
Mahrukat Ofisinin tasfiyesi hâlâ bitmedi
S A FİL/R:
Yeni süt fabrikası Silivride kurulacak
Elektrik ücretine zam yapılacak
■ ■■ o-----
Silâhdarağa fabrikasının tevsii, ancak zam suretile kabil olacak


Gariptir ki bir taraftan gazeteler bu açık mektubu neşrederken Tanin gazetesi de .2 Temmuz tarihli nüshasında içişleri Bakanlığının şu tamimini ilân etmiş bulunuyordu: I
«Yurdumuzda ilk defa olarak tatbik edilmekte olan tek dereceli milletvekili seçiminin her tarafta kanun çerçevesi içinde tam bir intizamla cereyanı kadar vatandaşın oylarını da tam bir serbesti île istediğine verebilmesi ve buna da kimsenin engel olmaması hükümetçe iltizam edilen hususlardandır.
Bu itibarla küçük büyük her hangi bir memurun memuriyeti nüfuzunu kullanmak suretile şu veya bu parti lehine gayretkeşlikte bulunmasına ve vatandaşların oylarını istedikleri gibi vermesine mâni olmasına mahal bırakılmamasını ve mütecasirleri hakkında da derhal kanunî muameleye tevessül olunmasını ıbütün arkadaşlarımdan ehemmiyetle rica ederim.»
D ENtIDE
44Dolores„ yatı ile dün gelen turistler w

Bu açık mektub ve tamim gazetelerde okunurken yine Temmuzun ■ikinci günü Istanbulun Cumhuriyet savcısına şu dilekçeyi gönderdim:
«Sayın savcı, Tiirk tarihinde millet iradesinin tezahürüne ilk defa yol açan bu intihabda halk, hattâ beşeriyetçe beklenen gayenin ancak bu iradeyi her türlü fesat ve baskılardan kurtarmak ve seçimin taın bir tarafsızlıkla icrasını sağlamakla elde edilebileceği nıütearife halin aınıiş bulunduğundan bir kaç misalini takdim ettiğim broşürde (1) bu lacağınız hareket tarzını göz önüne alır ve belediye intihabının mahallî bir mahiyeti haiz olmasına mukabil milletvekili seçiminin memleketle beraber iktidar partisinin de hal ve istikbalini tâyin edeceğini düşünürseniz bu seferki seçimin ne gibi şartlar altında yapılacağını tahmin et-pıis olursunuz. /Davamı vor) '
Diın şehrimize Panama banarak Dolores» yariyle, Pireden 79 turist gelmiştir. 44 ü Amerikan diplomatik pasaportlu olan yolcular İngiliz, Yunan, Ekva-torlu ve KanadalIdır.
Seyyahlar bugün şehrimizin muhtelif mıntakalarını, bu arada,’ Çarşı ve müzeleri gezecekler ve yarın öğleyin İzmir e hareket edeceklerdir.
Yirmi gün sonra ayni yatla yeni bir turist kafilesi daha şehrimize gelecektir.
Harb yıllan içinde büyük şehirlerin odun ve kömürünü temin etmek, kâfi mikdarda stok yanarak karaborsayı önlemek maksadile kurulan ve ilgili Bakanlık tarafından salâhiyet verilen Mahrukat Ofisi, hâlen tas fiye halinde bulunmaktadır.
Ofis, faaliyet yıllan esnasında halka faydalı olamadığı gibi, Belediyeyi de zarara sokmuş Balatta kuracacğı asıl fınnın malzeme ve akşamının Bulga-ristanda kalması üzerine faaliyetini tatil etmişti.
Tasfiye kanunu hükümlerinin zayıf olması dolayısile. Ofis, iki yıldanberi tasfiye edilememiştir. ,
Diğer taraftan öğrendiğimize pöret Belediye Ofis kadrosunda çalışan memurların maaşlarını vermektedir.
Spor ve Sergi Sarayı gelecek yıl tamamlanacak
Bir müddet evvel inşaatına başlanan Spor ve Sergi Sarayı, gelecek yıl, tamamlanacak ve haziran ayı içinde yerli mallarını teşhir için bir sergi açılacaktır.
Spor ve Sergi Sarayı, 7 bin kişi alabilecek kadar büyük o-lacak ve içinde gazino ve fin hamamları bulunacaktır.
---------o--------
C. H. P. il merkezinde dünkü toplantı
C- H- P. 11 İdare Kurulu, dün. Sa dİ Bekterin başkanlığında, bir top lantı yaymıştır.
Toplantıda. İlçe kongrelerine ve kısmî seçimlere ait hazırlıkların ba his mevzuu, edildiği söylenmektedir-

.. o----
Süt satışlarında ötedenberi yapılan hileleri önlemek için Belediyenin tedbirler düşündüğünü evvelce bildirmiştik.
Belediye hududlan dahilinde süt satışlarını inhisar altına almak, bir kanun mevzuu olması dolayısile, Belediyenin yakında ilgili Bakanlıklarla temasa geç mesi beklenmektedir.
Bu husustaki çalışmaların i-lerlemiş olmasına rağmen süt fabrikası burabilmek için lâzım gelen sermayenin temini, bazı müşküllere yol açmıştır.
Belediye, bu işin bir milyon liralık sermaye ile halledilebileceğine kani bulunmakta, icao ederse sermaye temini hususun da hususî teşebbüs sahiblerile bir şirket kurmak tasavvurun-dadır.
İlgililer süt fabrikasının istihsal merkezi ve îstanbula yakın olması sebebile Silivride ku rulacağını söylemektedir.
Hilesiz ve hususî kaplar içinde muhafaza edilecek olan sütler, Belediyenin kamyonlaıile îstanbula sevkedilecek ve ucuz fiyatla satılacaktır.
İstanbul - Ankara üniversiteler arasındaki münazara tehir edildi
İstanbul Üniversitesi Talebe Birli ği ile, Ankara Üniversitesi Talebe Birliği arasında, 4 Nisan pazar günü yapılacağı ilân edilen, münazaranın 11 Nisan Pazar saat 15 e bırakıldığı bildirilmiştir.
Münazara, radyo ile de yayınla nacaktır-

(1) Belediye seçiminden sonra Demokrat parti genel kurulunca memleketin bazı taraflarında yapılan haksızlıkları kısaca toplıyan Lir broşür neşredilmişti. Bunda İstanbul teşkilâtından da yollanmış çok ınühim ve esaslı bir rapor olduğu halde bunun broşürde yer almamasına rağmen bir nüshasını dilekçeye bağlamıştım.
(Baştarafı 1 incideJ . şacak halde bulunan koca bir bina yangın bombası ile muhafaza edilir mi? Zaten bunların kim bilir ne za-nıandanberi süs gibi duvarda asılı dura dura suyu seli kurumuş, tesiri do o nisbette azalmıştır. Akademi müdürünün vazifesi el bombası atınak değil, binanın mâruz kalabileceği her türlü muhataraları daima göz önünde tutarak ona göre tedbir almaktı.
Yanan binanın karşısına geçip hüngür hüngür ağlamak felâketten sonra kaç para öder? !
O binlerce nâdîde kitabları bir daha nereden ele geçireceğiz? O antika eşyayı ne ile telâfi edeceğiz? Bütün bu
maddi zayiatı tazmin eylesek binanın tarihi hüviyetini nasıl İhya edeoeğiz?
Şimdi hemen komisyonlar toplanacak. Tahkikat yapılacak...
Haydi farzedelim ki Fındıklı sarayı kasden yakılmış olsun, haydi farzedelim yakanlar da meydana çıkarılsın ve mahkemeye verilsin...
Sonra ne olaoak? Giden geri gelecek mi? Bir kül kümesi hallndo denize savrulan bu kadar nefis kitablar-dan birinin tek sayfasının yerini tutacak mı?
Agltyanlar binaya değil —ıslah kabul etnıiyen— ihmal ve tekasüfümüze ağlasınlar»
t yalnız tarafınızdan verilmiş bir | mazbata, bu para, bu mücevhe I rat mıkdarının bu kadar olma-| dığını birisi iddia edecek olur-l sa ne cevab verirsiniz?
(k — Teslim edilen mikdar bu c kadardır;' fazlasını iddia eden J isbat eder.
7 — Bu muamele sâlim bir mu
j amele değil, eşyaları ne yaptı-J HIZ?.
J — Hükümet vazıyed etti.
ı — Evrakınız arasında diğer k bir kâğıt var, İtibari Millî Ban & kasına teslim 'edilen istikraz J tahvilleri hakkında sizin bir J defteriniz yok mu idi?
J — Vardı, fakat alaladık.
I — îttihad ve Terakki namı-I na hangi bankalardan paraları I aldınız, bunlar kimin namına i teslim edilmişti?
ı — Biz bankaya teslim etme ı dik ve bu paralar bize verildiği J zaman bankadan alınmıştı.
I — 3 Teşrini sanide banka-1 dan aldığını söylüyorsunuz?
i — Kongreye verilen rapor i da bu suretle yazılmıştı.
— Suriye kâtibi mes’ulü İsmail Hakkı beyin üzerindeki on altı bin altın parayı neden almak istediniz?
— İsmail Hakkı bey kendisi nin olduğunu iddia etti. Bunun üzerine dâva ettik. Beraet etti ve parayı kendi nâmına aldı.
III
İzmir İstiklâl Mahkemesinde neler gördüm?
ıı
9
Atatürk e suikasdın tafsilâtı ve içyiizii

Yazan C. £
Tefrikti No. 224
— Bu paranın kimler nâmı na olduğunu zannediyorsunuz?
— Efendim bendeniz kimin olduğunu bilmiyorum, yalnız fırkanın olması ihtimalile dâva edilmiştir
— Size ne münasebetle bunu böyle söylüyor ve siz neden de lâJet ediyorsunuz?
— Böyle söyledi ve delâletimi istedi.
— Şükrü bey neden bu parayı sizden istiyor? Hafız Mek medin sarih ifadesi var.
— Bendenizden istemedi.
— İsmail Hakkı Beyden parayı alıp Şükrü Beye vermek ve suikasda sarfetmek üzere sizin delâletinizle istenmiş, söy-lemiyecek misiniz?
— Bilmiyorum, böyle bir şey İstenmedi.
(Bunun üzerine Rahmi Beyin ifadesi okundu. Rahmi Bey bu ifadesinde paranın her ne kadar İsmail Hakkı Bey tarafından kendi namına verilmişse de «Teceddüd» fırkasına aid olduğu bizzat kendisine, fırkaya müracaatla söylemiş bulunduğu nu bildiriyordu)
— Hafız Mehmed bu paraya neden karışıyor?
— Dâva vekili sıfatile bankadan kurtaracaktı.
— Bu meselelerin mahiyetini söyleyiniz ?
— İsmail Hakkı Bey paranıu kendisinin olduğunu iddia etti. Hafız Mehmed Bey vekâletini deruhde ederek dâvayı kazandılar ve parayı aldılar.
— Buna Şükrü Bey neden
Yedi Eylül hararlarından ve kö mür fiyatlarına zam yapılmasından sonra mali vaziyeti sarsılan E. T. T. İdaresinin otobüs, tramvay, tü nel ücretlerine zam teklifi kabul edilmemişti-
ilgililer idarenin durumuna bir çare bulmalı gayeslle, sınai ve lktl sadi teşekküllerin istimlâk ettikle ri elektrik fiyatlarını 17 kuruştan 20 kuruşa çıkarılmasını uygun gör müşler; fakat bu kararm henüz Ba kanlar kurulunca tetkiki .ona er memiştir.
Harb yıllan dolayısile tevsii, tec dit ve takviyeleri yapılmıyan silâh darağa santralı, halk hizmetlerini karşılayamaz bir hale gelmlz, vali ve belediye reisinin söylediğine gö re, İstihkak, hacimleri tahdit edil mek zorunda kalmıştır.
Belediye Silâhdarağa santralının tevsi ve takviyesi yolunda 10 milyon liraya muhtaç bulunmaktadır. Siparişler İçin lâzım gelen 10 milyon lira, ancak elektrik ücretlerine yapılması düşünülen 3 kuruşluk zam ile temin olunacaktır.
Siparişler meyanında, Silâhcara-ğa santralı için Isviçreye 30 biıı kİ lovatlık pir Türbo—Alternatör. Ital yaya seyyar bir vinç. Amerika ya 18 bin kilovatlık 2 kazan Çekoslovak yaya yeni bir kömür taşıma tesisatı, zikredilmektedir.
Diğer taraftan, Yedikule-gazhane sİ için İnglltereye günde 26 000 met reküp gaz, istihsal edebilecek yeni bir fırın sipariş edilmiştir.
Öğrendiğimize göre siparişler, il glll firmalar tarafından 1948 sene si başında teslim edilmiş bulunacaktır.
Hüll SAH A H ) Yanan Akademi binası dedi ki
ün ben do merak ettim, cenL kenarında kâin bulunmasına rağmen susuzluk yüzünden
göz göro göro ve oayır cayır yandığı söylenen Akademi binasını dah*) doğru su o güzelim binadan arta kalan, kavruk ve isli dört duvarı görmefte gittim.
Kapının önünde bir sürü bo^nu bükük talebe kül olan kültür yuvalarını hüzünlü hüzünlü seyrodiyorâarrit. İçlerinde gözleri yaşaran, hattâ göl maşlarını mendillerine sindire Slufl.re lıyanlar bile vardı.
O umumi hüzün bana da sirayet etti. Demir parmaklıklı ve kapalı kapının kenarına büzüldüm. Bir ara'ık kulağıma bir sos, gamlı ve hıçkr.klı bir ses goiır gibi oldu. Dikkat ettim, bu 6es diyordu ki:
«— Ne acaıb, ne tuhaf makaklarsınız, sız insanlar! Çimdi enkazın kar şısında analarını kaybetmiş yetimler gibi hıçkıran yüzlerce talebeyi ben sağlığımda bağrımda barmdcnrkon kimsecikler:
— Yahu, bu ahçab b»r bina. Fazla olarak her tarafı, inadma yapar gibi, yağlı boya ile boyanıp tek kibritle tutuşmaya müheyya bir çıra demeti haline getirilmiş. Ne olur, bari biraz tedbirli tavranalım! demedi de Jen nıp kül olduktan sonra dövünüp ruyorlar.
Haydi diyelim ki tarihi kıj neti
şünınediniz, bir zamanlar (ideclisi Mebusan) isııü altında bütün dünyada anıldığımı nazarı dikkate almadınız; hiç olmazsa Zoyneb Kâmil Hamının yadigâr ettiği konanın yanmasından sonra yeni yaptlmıya başhyan Ünıver* site binasının millet hazînesine bugü* ne kadar kırk milyon liraya rruıi oldu* ğu halde hâlâ bitirilemediği ve oinler-ce Üniversitelinin el an seyyar vaziyette şurada burada sürünme iri dahi yananın yerine yenisinin» kc ay kolay ikame edilemediğini size anlatmadı mı? Hangi babayiğit çıkacak da benim gibi süslü, gösterişli bir bina vücude getirecek? Ahşaplım, ı nah şaptım amma göz alıcı bir ihtişamım, kapımdan girenin üzerinde yarattığım hürmotlo karışık bir nevi
vardı. Tam mânasile bir saray yavrusu idim. Çimdi ne yapacaksınız? Yerime milyonlar sarfile kurduğunuz modern ve kübik binalar bari bir şeye benzeseler. Alçacık tavanları, daracık koridorları ile muhteşem bir kültür yuvasından ziyade, kasabadan uzak hapishaneleri andırıyorlar. Hem bana kıydınız, hem de kendinize... Bari artık aklınızı başınıza toplayın da Orta-köy kıyılarındaki saray kardeşlerimi kurtarın. Bunlardan çoğu tütün deposu haline getirildi ve her gün bırzz daha kağşayıp çöküyorlar. Ne kadir bilmez adamlarsınız. Haydi diyelim kı yapamıyorsunuz, bari raevcudları iyi muhafaza edin de yanıp yıkılmasınlar!...»
Bir emniyet memurunun;
— Haydi arlık dağıiın çocuklar! diye seslenmesi üzerine kendime geldim ve yanan binaya içimden?
— No kadar doğru söylüyorsun! diye mırıldandıktan sonra tıkpı ter sev gilinin kabrini ziyaretten döner gibi meyus ve elemli, aradan ayrıldım.
FIKfiACI
yari u-
dü*
heybetim
M Ü TEFE R R İK
“Şiir resmi geçidi çok münakaşalı oldu
I?
Edebiyat Fakültesi Talebe Cemiye ti taralından tertiplenen, / Şiir Fes mlgeçidl» dün. saat 14.30 da. Emi nönü Halkevinde büyük bip din leyi cl kütlesinin iştiraklle yapılmıştır.
Resmiyeçide iştirak eden talebeler, muhtelif hamasi aşkı ve pasto rai şiirler okumuşlar ve verilen fa sılalarda da, müzik yayımı yapjm-ış
* tır.
Diğer taraftan, Rauf Tanır, adm da bir genç, okuduğu şiirlerde başa ri göstermiş ve; dinleyiciler tarafın dan alkışlanarak, kendisinden bir şiir daha okuması taleb edilmiştir Bunun üzerine. Rauf Tanır, kendi eseri olan, «Moskof » lara. dolayısı ile o Komünizm») e şiddetle hücum e den bir hamasî şiir okumuş ve yine takdir olunfiuştur. Fakat, bu ara da. Ahmed Kabaklı adında, diğer bir genç, kürsüye iırlıyarak; bu şii rin dinlenilmege lâyık olmadığım, dinliyenlerinde, zevkinden ve anla yışından şüphe ettiğini iddia etmiş se de. derhal susturulmuştur.
Bu yüzden, yukarıda adı geçen iki genç arasında bir münâkaşa baş lanuş ve kavgaya inkilâb etmek ü zere iken polis müdahalesile. önle^ nebi İm iştir.
karışıyor?
— Bendeniz karıştığını bilmi yorum.
(Bu sırada Hafız Mehmediıı paraya dair ifadesi okundu. Ha fız MehmedBeyin sabık Suriye defterdarı Hakkı Beyin, Osman lı bankasındaki on beş bin lirasının istirdadı için vekâJetini aldığını, Şükrü Beyin ise bunun' Hakkı Beve aid olmayıp îttihad ve Terakkiye aid olduğunu söy-1 lediğini ve hiç olmazsa bore o-larak bir mikdar verilip verile-miveoeğini sorduğunu bildiriyordu.)
Maznun — Ben bu kadarını biliyorum.
w
— Şu halde diğer ifadesinde delâletinizi istediği anlaşılıyor. Biri »Hakkı Beye aıddir» diğeri "îttihad ve Terakkice aiddir» diyor. Açık söylemek lâzımdır.
— Bu parayı herkes îttihad ve Terakkinin olduğunu ileri sii rerek iddia etti. Mahkeme Hakkı Beye aid olduğuna hükmetti.
— Bir îttihad ve Terakki kâtibi mes’ulü bu kadar parayı bir bankaya tevdi eder miydi? |
— Pendeuize ifadesi budur.l
— Şükrünün size müracaatını; söyleyiniz ? j
— Hayır, yoktur. ,
(Devamı var) |
J
FCLi S TE
Balatta bir esrar imalâthanesi basıldı
Balatta Hamauıi Muhiddin mahallesinde Tatlı Menba suyu soka ğmda 12 numaralı evde oturan ve Sirkecide kahvecilik yapan Vodina lı Hüsnü Soysal ile kardeşi Metinleş Soysal esrar imalâthanesi kur dukları haber alınarak zabıtaca ev lerine baskın yapılmıştır.
Baskında Hüseyinin evinde Avru pa menşeli esrar imaline ait aletler mühim miktarda da esrar bulunmuştur.
Eşyalar müsadere edilmiş ve suç lular Emniyet .müdürlüğüne teslim edilmiştir-
Sabıkalı iki dolandırıcı y kalandı
Sabık altlardan Nedim ile 80 den fazla sabıkası bulunan Bekir adın da iki şahıs evvelki gün şehrin muh telif semtlerinde 30 kişiyi dolandır maşlardır Dolandırdıkları para 22 bin lirayı bulan sabıkalılar dün sa bah savcılığa teslim edilmişlerdir.

NİSAN 1948
1364
Rutni
Mart
21

Cumartesi
1367
Hicri Cem-evvel
23

Kasım 148 — AY 4 — GÜN 94 i
Vakitlr
Güneş Öğle İkindi AKşaın Yatsı Imsâk
Vasati
S. D.
5 41
12
15
18
20
4
18
53
36
09
01
R/Ani
8-11
5
9
12
1
9
D.
06
43
19
3
26

- •
• •
• •
• • *
3 NİSAN 1948

f EN! SABKR
SAYFA:8
Şehir
Joj.tarafı 1 incide) ğum Evinin, 100 yataklı çocuk has tahanesinin ve restore edilmekte bulunan Haseki Darüşşifasmın 23 Nisanda da Topkapı müzesi inşaatının tamamlanacağını, Beşik-taşta yapılan 12 dershaneli ilkokul binasının, tedrisatı sekteye uğratmamak iiçn evvelki gün yanan Güzel Sanatlar Akademisi tale belerine tahsis edileceğini söylemiş ve henüz tahkikatın neticelen mediğini ileri sürerek yangında bir kasid olup olmadığını söyliye-miyeceğini belirttikten sonra, şeh riıı ezeli dertlerinden biri olan su işlerine temasla şunlan söylemiştir:
Su meselesi
Yanmakta olduğumuz işlerden en mühimmi. su ihtiyacını halledecek olan Terkos gölünden şehre uzatılacak yeni ana borudur. Bu tesis bitinceye kadar şehrin suyunu çoğaltmak için, Çırpıcıdaki artezyen kuyularının açılmasına devam edilmektedir. Fakat su mev zuutıda asıl mühim olan Terkos gölünden îstanbula kadar döşenecek olan 43 kilometre boyundaki büyük ana boru, yani j'eni isale hattıdır. Bütün teferrüatile bera-be 21 milyon küsur liraya malola-cağı tahmin edilen bu iş için evvelâ para bulmak lâzımdır. Bunu temin ettik. Sonra döviz bulmak lâzımdı. Onu da temin ettik. Ismarladığımız boruların mühim kıs mı gelmiştir. Boruların döşenmesi için gerekli hafriyat, evvelki gün müteahhidine ihale edildi. Böyle-ce fevkalâde bir mâni -çıkmadığı takdirde, 1950 de, günde adam ba gına 300 litre olmak üzere, şehre bol su verilecektir. Yeni isale ile temin edilecek su 140.000 metreküp olacak ve takriben elli yıl müddetle îstanbulıın su ihtiyacını tatmine kâfi gelecektir.
Vali bundan sonra piyasada şid detli bir murakabenin 1930 yılında
işler

işsen
hazırlanan belediyeler kanunu hii kümlerinin zayıf olması dolayısile temin edilemediğini, hükümetin kendi işlerinde her türlü karan al makta* serbest olduğu halde belediyelere karşı bu hakkı tanımadığı nı söylemiş; bugün muhtekir esnafa tatbik olunan cezaî müeyyidelerin kifayetsizliğinden şikâyet etmiştir.
Vali Lûtfi Kırdar et meselesi susunda şunları söylemiştir:
Et meselesi
Hayatı ucuzlatma komitesi meselesini ele alarak, bir komisyon kurmuş, komisyonun toplantılarına belediyemiz de ıştirâk etmiştir. Komisyonun t ediklerinden sonra komite et meselesini kı sa ve uzun vadeli tedbirlerle halletmeyi düşünmüştür.
Et işinin yalnız bir belediye işi değil, bir devlet işi olduğunu gös termektedir. Bununla beraber İstanbul belediyesi et isine lâkayd kalmış değildir. Bugün de belediye kanununun verdiği yetkilerin tatbikatına devam ediyoruz. Ve eldeki imkânlara göre, lüzumu halinde et piyasasına müdahale etmek kararında yız._____—
Rus - Fin görüşmeleri bir çıkmaza giriyor (Baştarafı 1 iııcido) vadaki müzakerelerin girmiş bulunduğu nazik safha hakkında endişelerini gizlemeğe çalışmamışlardır. Bilhassa Rusların sabırsızlanmalarından korkulmaktadır.
Bilindiği gibi Mareşal Sta-lin ilk tekiifi 6 hafta önce Paasi-kiviye gönderdiği mâktubda ileri sürmüştür. Şimdiye kadar Sovyet ler Birliğile buna benzer andlaş-malar imza eden peyk devletlerle müzakereler ancak bir kaç gün sürmüştür.

hu
et
Akademi
(Baştarafı 1 incide) malara ve Akademi Müdürünün izahatına göre yangın hâdisemi nin zuhuru hakkmdaki mütalea üç nokta üzerinde toplanmaktadır:
1 — Yangının elektrik kontağından çıkmış olması imkânsızdır. Nitekim binanın elektrik tesisatı daha on gün evvel elek trik Başmühendisleri tarafıu-dar kontrol edilmiştir.
2 — Binada soba yoktur, ka( loriferler ise sağlam olup, her hangi bir şekilde parlamaması için tertibat alınmıştır.
3 — Yangın 2 nci katta mimarî şubesinin yanındaki hey-keltraş atölyesinden çıkmıştır. Talebeler buradan saat 6,5 - 7 arası ayrılmışlardır. Atılan bir sigara izmaritinden çıksa idi ani olarak duvarlar parlamazdı. Halbuki atölyeleri temizlemekle meşgul bulunan hademeler yangın var.' diye bağıra-ısh Akademi müdürüne haber vermişler ve söndürmek için fa-
Tu k - Yunan
(Baştarafı 1 incide) ve Türk bayraKlariie donatılmış bu iunan Grande—Bretagne oteline in Afişlerdir.
Türk Dışişleri Bakam, kraliyet sarayına gitmiş ve defreti imzalamıştır N-cmeddin Sadak, bundan sonra Başbakan Sofuüsi Başbakan muavini ve Dışişleri Bakan! Çalda tisi D-şişleri Bakanlığı müsteşar] Pepineiliyi ve Meclis başkan vekili ni ziyaret etmiştir
Yunan hasım Türk Dışişleri Baka nının gelişini hararetle karşılamak ta müttefiktir
Atina 2 ıAP- — Bu gün Türkiye Dışişleri Bakanı Necmeâdin Sadak Yunanistan Dışişleri Bakanlığında Çaİdaris i ziyaret etmiş ve iki devlet adamı bir buçuk saatten fazla görüşmüşlerdir.
Toplantıda Türkiye Büyük Elçis ' Ruşen Eşref Ünaydın ve Yunant ( tan Dışişleri müsteşarı P. Piplnelu] de hazır bulunmuşlardır ,
Atina. 2 ıAP) — Türkiye Dışişlı ] ri Bakam Necıneddin Sadak, Yu nanlı liderlerle bir seri görüşmeleı de bulunmak üzere bugün Atinaya varmıştır.
Sadaktı zlyaretlle Türkiye Ve Yu nanistan arasında daha stkı bir i( birliği yapılacağına dair haberler a rasında münâsebet bulunduğu tah( mln edilmektedir, ]
Bununla beraber, diplomatik mü] şahidler. iki devlet arasında derhal1 kuvvetli bir İttifak akdedileceğine dair yorumu bertaraf etmişlerdir.
Tahmin edildiğine göre, Türk—, Yunan görüşmelerinden bir tlca-' ret anlaşması belki de YunanLstanın teklif ettiği! bir nevi Akdeniz havÂsı memlekete ler bk ku için zemin hazırlanacak! tır, .s.ulak Atina da kaldığı müdür j ı Caîıiaris. Sofulls ve krall?! ktlr, Türkiye Dışişleri Baka^ iti ınüııasebetlle resini! isıru ,c ctûvet programı d ıC
'•ittir C
zaı î indî güıüçece nının ziyan bil »4 t • f tertibediin


• •
yanglnı alıvete geçinceye kadar atölye alevler içinde kalmıştır.
KUNDAK MI SOKULM3UŞ?
îşte bu şekildeki mütalealar yangının atılan bir kundaktan zuhur ettiği ihtimalini belirtmiştir.
SÜBTIELÎ ŞAHISLAR!..
Hâdisenin adlî tahkikat kıs-mile meşgul olan savcı muavini Mehmed Ali Diker, 12 Akademi hademesini celbederek sorgularını yapmıştır. Ayrıca Eflâtun Nuri adında bir Akademi talebesinin ihbarı üzerine 4 Akademi talebesi nezaret altına alınmıştır.
Emniyet Müdürlüğüne celbe dilerek sorgularım müteakib zarete alınan 12 hademeden bfl hassa Naciye ve Sadiye üzerinde durulmaktadır.
ALÂKADAR ZEVATIN TAHKİKATI
Vali Lûtfi Kırdar da hâdise ile yakmen alâkadar olmakta dır. Bu hususta dün Emnivet Müdürü İsmail Hakkı Baykal-dan izahat istemiştir.
Tahkikat devam etmektedir. BİR LÂKAYDI
Hâlen Ankarada bulunan Güzel Sanatlar Umum Müdürü Ha lil Vedad Fıratlıva yangın haberi telefonla bildirildiği halde mumaileyh îstanbula gelemiye ceâini, Devlet Opera binasının açılış merasiminde bulunacağını bildirmiştir..
Halil Vedadm bu lâkaydısl Akademi mensublan arasında teessür uyandırmıştır.
YENİ AKADEMİ OKULU
Millî Eğitim Bakanlığı 550 A kademi talebesinin Fındıklı 13 üncü tnçniî ilkokuluna taşınarak muvakkaten orada çalışma-1 1arina devam etmelerine karar vermiştir.
îl kokul talebeleri de civaT mekteblere dağıtılacaktır. 1

aküne varılacak ve

Bir yangın felâketi daha (Başmakaleden devam) (Başmakaleden devam) larında ateş yakmak itiyadı bazı gençler arasında yerleşmiş ise idare bu kötü huyu önlemek için acaba hiçbir tedbir almamış mıdır? Şayed almışsa bu tedbirler nelerdir? Hademe Na-ciyeuin sözlerinden talebenin bu i ateş yakmak işini müteaddid defalar yapmış oldukları anlaşılıyor. 15u durum karşısında ı-dari veya cezai hiç bir tedbir alınmamış mıdır? Böyle hallerde muhakkak ki idare başında bulunanların nıes'ulııyeti vardır ve olmak ta lâzımdır. Bu iş nasıl oldu bilmiyoruz. Fakat bu muammadır deyip işin içinden çıkılamaz. Akademideki durumları idarecilerin yakından takib etmeleri, biitiin ihtimalleri derpiş eylemeleri kızımdır. Bahusus ki Mili» Eğitim Bakanlığı binasının yanmasından sonra bu işlerde komünist parmağının izleri olmadı ihtimali üzerinde du-• rıdmuştu. İddiasını madıli delil-Jcre istinad ettiremedi ve nıü-cerred kaıılde kaldı anıma, Fahri Kurtuluş adında bir milletvekili yangınların hep komünistlerin eseri olduğuna dair ısrarlı ifadelerde bulundu. Yalını Ankara savcısı ifadesine müracaat edince de hiçbir delilim yok deuıek suretiie garib bir duruma düştii anıma ne de olsa bu sözler bütün umumî efkârda bir ku/cıı uyandırmıştır. Şimdi bu yeni mekteb yangını tekrar ayni jübileleri. bu defa paha lıaklı olarak, yeniden depreştirmiş bulunuyor.
AdHyenin incelemelerini normal tarzda yürüteceğine ve neticenin süratle alınacağına şüb-lıe etmiyoruz. Yalnız işin idari ccbhcsi üzerinde de ısrarla durulmalıdır. İdare nihayet rahat koltuklarda oturarak her ay başında muntazaman para almaktan ibaret değildir. Bugünün şartları içinde idarecilerin soruın tutağa büyüktür. Çok müteyakkız ve uyanık davranmak gerektir.
Yanan bina memleketin tarihine karışmış azametli bir eserdi. Bir aralık Meb'usaa Meclisi bu saraj'da toplanmıştı.. Altıncı Mehmed Vahideddiniu işgal kuvvetlerinin süngülerine dayanarak kapattığa son Meclis tarihî toplantısını bu binada yapmış ve bir takını meb’uslar düşman askerleri tarafından orada tevkif olunarak Baltaya gönderilmişlerdi.
Bu yangınla tarihimizin bir yaprağı dalıa kat’i olarak kapanıyor ve hiçbir iz de bırakmıyor. İstanbul için bu tarihi binanın mahv ı sübhesiz büyük bir kayıbdır.
A. Cemaleddin SARAÇ OĞLU
Bu Millet Mareşali unutmıyacaktır (Baştarafı 1 incide) Edib hanım bir de elini ceketinin düğmeleri arasına sokmuş ayakta biri var çok aradığım halde yüzünü bulamıyorum, diyor. Milli Mü cadeleyi yaşamış olanlar Tanrıö-verin bulamadığı bu yüzü bulmakta müşkilât çekmemişlerdir. Ve Tanrıöverdeıı şu sualin cevablan-dırıİmasını kendi kadirşinaslığı ve tarih müvacehesinde bir borç biliyorlar.
Hatırhyamadıklan bu yüz o zaman müşir Fevzi paşa bu gün Tür kiyenin tek Mareşali Fevzi Çakmak değil miydi. Ne kadar unutkanlık hafıza yorgunluğuna verilirse verilsin Tanrıöverin bu başmakalesindeki biraz da gaıip görülen yazı şeklini bir açıklama ile efkâra bildirmesi elbetteki kendi hesabına da ij-i olacaktır. Politika hayatımızda derinde olsa mücadeleler



Rektöre hücum edeni 80 öğrenci hakkında dava açıldı
Ankara: 2 (Hususî) — Bundan bir müddet evvel Ankara Üniversitesi öğrencilerinin sol temayül-lü hocalar hakkında tertib ettikleri nümayiş sırasında müessif bir hâdise olmuş ve öğrencilerin de katıldığı bazı nümayişçiler üııiver site Rektörü Şevket Aziz Kansu-nun odasına girerek kendisini zorla istiEaya davet etmişler ve bu a-rada bir de istifaname almışlardır. Öğrencilerin usulsüz olarak tertib ettikleri nümayiş ve Rektöre hakaret hâdiseleri etrafında savcılıkça yapılan tahkikat sona ermiş ve 80 öğrenci hakkında dâva açılmıştır. Dâvanın duruşmasına önümüzdeki günlerde Ankara ikinci asliye ceza mahkemesinde başla naca k tır.______________
C. H. P. Eminönü ilçe kongresi (Baştarafı 1 incide)
Diin bu hususta tekrar yaptığımız tahkikata göre maksada uygun razda seçilen delegelerin de İşti rakile geçen cuma günü akşamı Şehzadebaşında C, H, P, Beyazıt bucak merkezinde; dört nisan pazar günü toplanması mukarrer E-nıinönü kaza kongresinin bir provası yapılmış, bu temsili kongreye Atif Ödül ittifakla başkan seçilmiş tir.
Atif Ödül alkışlar arasında başkanlık koltuğuna oturduktan sonra Eminönü merkez idare heyetinden Feridun Dirimtekln itiraz ve tenkit hassalan önceden uyuşturu lan delegeler huzurunda geçen yı lın faaliyet raporunu okumuş mu maileyhin ağzından çıkan her cüm le sürekli alkışlarla karşılanmıştır.
Müteakiben Kıımkapı, Alemdar, Küçükpazar delegelerinden birer ki şilik hesap encümeni seçilmiş bu a rada dileklere geçilmiş ve söylenecek bir şey bulunmadığından prova muvaffakiyetle sona ermiştir.
İddia edildiğine göre, ayni provanın 4 nisan pazar günü Eminönü Halkevinde ciddî bir kisve altında tekrarına çalışılacaktır.
Berlinde Soyyet harekâtı (Baştarafı 1 İncide) kamlar da uygun yapmaktadırlar.
Berlin şehrinin Sovvet maniaları ğildir.
Londra, 2 (AP.)
Büvük Britanya, . müttefik kontrol komisyonunun akıbeti ne olursa olsun, Berlinde kalmak tasavvurunda olduğunu beyan etmitir.
İngiltere Dışişleri Bakanlığı sözcüsü bir basın toplantısı sılasında: "Kendi işgal bölgemizde olduğu kadar Berlinde de kalmak hakkımızdır demiştir.
Bir soruyu cevablandırna söz cü. İngilterelin Berlin durumu hakkında Moskova nezdmde her hangi bir teşebbüste bulunmadığını ve şimdiki halde böyle bir tasavvur da mevcud olmadığını bevan, fakat durumun İngiliz hükümeti tarafından yakından takib edilmekte olduğunu belirt m iştir.
Sözcü, Rusyanın Berlin bölge sinde seyrüsefer nizâmnâmesi ihdas etmekle «teknik bakımdan haklan dahilindi» hareket edip etmediği sorusunu doğrudan doğruva "evet veya havır" la cevablandırmaktan imtina etmiş fakat şunları söylemiştir.
"Berlindeki 4 taraflı idarenin faaliyetine engel olabilecek her lıangi bir tehdid Potsdam and-taşmasına aykırıdır.»
gördüklerini
etrafındaki değişmiş de-
_■ — Bugün Almanyadaki'
elbette ki Türk milletinin kuruluş tarihine karışırsa yerinde olmaz ve Millî Mücadelede bütün vatandaşların inkâr edilemez şeref hisseleri hiç kimse tarafından zede-lenemez.
Fransada yakalanan altınlar mes’elesi
(Baştarafı 1 incide) Subhi Atamar ve eşinin gemiyi kaçırmamak için kiraladıkları motöriîn ve kendilerinin resimleri bile gazetelerde çıkmıştır.
Biz Marsilyada meydana çıkarılan bu kaçakçılık hâdisesine aid ajans haberlerini bidayet te kaydı ihtiyatta karşılamış, tahkikatımızı o cihetten ilerleterek. aceleye geldiğini yukarıda bertafsiî anlattığımız gümrük muayenesine nezaret eyli-' yen yolcu salonu müdürünün malûmatına müracaat etmiştik.
29 mart pazartesi günü müdürle yapılan bu mülakat, 30 mart tarihli nüshamızda "Istan bul vapurile kaçırılan altınlar" baslığı altında çıkmıştır.
SALON MÜDÜRÜNÜN SÖZLERİ
Yolcu Salonu Müdürü Neş’et bu beyanatında; Marsilyada meydana çıkarılan kaçakçılıkta İstanbul gümrüğünü ilgilendi-. ıon bir taraf bulunmadığını. Ah nıed Subhi Atamar ve eşinin yabancı memlekette yerleşmiş] Tiirklcrden olduğu için memleketimize gelirken şimdi Fransada kaçak di ve müsadere edi’en alim ve paraları deklare ettiklerinden Türk parasının değerini koruma kararnamesinin 15 ve 34 üncü maddeleri mucibince avni naraların dısarıva serbest bırakılacağını bildirmişti.
G4)NDERİLEN TEKZİB
Gerek Salon Müdürünün sözlerini nakilde gerekse mezkûr hâdiseyi tafsilde bitaraf bulunduğumuzdan zerre kadar sübhe uvanmıvacak bir hakikati: îs-• r •
taııbul gümrükleri Basmüdürlü ğii, gümıâik muayenesinin aceleye geldiğine dair kat’î teminatımızı - ki muayeneyi bir ar-kadaşımız yakından takib et-! mistir - me'haz ittihaz ederek tekzib lüzumunu duymuş ve bu görüşünü bir nisan tarihli nüshamızda çıkan mektublarile ifa deve çalışmıştır.
Mektubda da, zikredildiğine göre 13 sayılı para koruma kararnamesinin 15 inci maddecinde «yabancı memleketlerden Türkiyeye gelen yabancılarla yabancı memleketlerde yerleşmiş Tiirkler beraberlerinde getirip ilk Türk gümrüğünde ilgili gümrük memurları marife-tile pasaportlarına veya döviz listelerine kaydettirdikleri kıv-İmetlî madenlerden mâmûl eşyayı avdetlerinde memleket dı-sına çıkarabilirler" kaydı vardır.
Simdi biz -yabancı memleketlerde yerleşmiş Türklerin bera herlerinde getirdikleri kıymetli madenlerden mâmûl eşyayı av-, deflerinde memleket dışına çı-l karabilecekleri hususuna dikkati çektikten soııra izahatımıza gecelim:
Vakıa Marsilyada yakalanan Ahmed Subhi Atamar ve eşi 1212/947 de Brezilyadan İsken-] derun yolile memleketimize gelmişler, şehrimizde kaldıkları, müddet zarfında İstiklâl caddesinde 46-9 numaralı "Çığ 1 apaı t inanında oturmuşlardır.
Subhi Atamar dönüşünde; ikamet eylediği katın gidişine tekaddüm eden günlerde birkaç aylık kirasını peşin vermiş ve ev sahibine katı teslim etmemiş tir. Esas ikametgâhları Türki-yede olduğu, bu suretle sabit o-İan Sübhi Atamar ve eşi. para değerini kanuna kararnamesinin maddei mahsusuna göre dışarı altın çıkaramıyacaklardır. Çıkarsalar bile bunlar ancak kıvmetli madenden mâmûl eşyadan ibaret olacaktır. Halbuki Marsilyada meydana çıkarılan altınlar, mühim bir mikdara ba lig olmaktadır.
Tahkikatımıza nazaran altın çıkarma iznini ancak Maliye Ba kanlığının emrile kambiyo mü-



alma-
dilsiz
— Nasıl olur bu! Hüseyinîn oğlu Ali’nin Allah canını dı mı?
(Zeynelâbidin susuyor, Ziyad, tekrar soruyor);
— Neden susuyorsun, mı oldun?
_—_ölen; ağabeğiın Ali Ekbeı öir. Ben; onun küçüğüyüm.
— Onu Allah öldürdü! (Zeynelâbidin gene sükût e-der)
— Gene mi dilsizliğe başladın. cevap versen e.. . — Ulu Tanrımız; her nefis ohımü tadacaktır. Kişi; ömrü yamam olunca ölür ve eceli ge-[enın ölümü ancak Allahın izni e olur, buyuruyorlar.
xr7~.î^ Vâ, işte Allah senin de ö umüne i2İ„ ver(|i. Dcmek o)u. eXin. etelİ" BeMİ! »“)-
öldürülmesine ibaret ediyor , bütün «'“l'atMerat na sımsıkı fianlıyorJai’ tastan kat, yerelde.i b,le . neb-dd dra basl,yorlar ve, Zey-
îbni
Yaznn: »». ıta l Qnnw
Zaydiye mezhebi
Resulü Ekremin okşadığı dudaklar
Şia fırkaları
E mir inin Divânı! —
bir kadın, cesur bir genç! ____
— (Yezid) in divânında —
— Hüseyiııin neslinden yalnız bu kaldı. Bizler; şahadet getirirken adını andığın Peygamberinin ailesiyiz. Allahtan kork. Dizlere ygptıklarııı yetişmiyor da. bir de son kalan çocuğumuzu da mı elimizden alacaksın, önce hepimizi öldürmedikçe bunu bizden alamazsın.
Diyor, bu sırada ZcynNnbi-(5in; vakarla:
— Ecet öldüremezsin. oldu ise senin beni den korkmam. Dilediğini yap!
im gelmedi ise beni
Vaktim tamam öldürmen-
Kerbelâda, üç (Ali) ler — Caniler ve mazlumlar
Piç 7Âyadın mes’um oğlu Fedakâr bir ihtiyarın acıklı âkibeti! Şam sarayında matem!
Yalnız buradakiler; Peygamberinin ailesi ve Emîrülmü’mininin akıabasıdırlar. Yanlarına Allah tan korkan bir emniyetli adam kat onları Müslümanca gözetip korusun da göndereceğin yere emniyetle varabilsinler!
Zeyneb; feryadlarında devam ediyor, mazlum kadınlar da ona iştirak eyliyordu. Bu hal karşısında oradakiler kavıdsız kalamadılar. araya girdiler, İbııi Zi-yad; öldürtmekten vazgeçti. Mü verrih tbııi Kesir burada. «Acaba merlıamete mi geldi? diye
D i
Küfe M er ti
Uğursuz muzafferiyet Talih mi, hatâ mı?
bir sualde bulunuyor ve hemen cevabını vererek: (‘Vallah. bunu hiç ummam!" diyor!
Sonra, selıre dellâl çıkartı-«■*
yor. halkı Mescide toplatıyor, cemaat tamam olunca Minbere çıkıyor:
— Altahiitealâya hamdüsena-lar ederini, ki (Fİak) kı açıklattı, Emîrülmü’mininin Yc-il bini Muaviye've ve onun taraftarlarına vardı m ve askerlerine zafer ihsan eyledi. Yalancı oğlu yalancı Hüseyin bin Ali’yi ve ona bağlananları öldürttü. Hü-
diirlüğü verebilir. Fakat kambiyo müdürlüğüne Alımed Sııbhi Atamar bizzat baş vurmamıştır. Kambiyo müdürlüğünün böyle bir müracaattan haberi yoktur.
ATAMAK VE EŞİ İSTANBUL-DA İKAMET EDİYOR
Bu şahısların Brezilyada ikametleri mes’elesine gelince, evvelâ yukarıda da söylemiş olduğumuz gibi bu kan koca "Çığ* apartmanının 9 uncu dairesini isticarlan altında bulundurmak suretiie İstanbul hemşehriliği' şerefinden kendilerini mahrum bırakmamak istemişlerdir. Sonra da yaptığımız tahkikat sırasında, dördüncü şubedeki dosyalarında Brezilyada ikamet etmekte olduklarına dair bir kay dm bulunmadığı görülmüştür. Esas ikametgâh olarak İstiklâl caddesi 46-9 numara Çığ a-partmanı gösterilmekte idi. gitmek üzere pasaportlarını KONSOLOSLUK NE DİYOR?.
Brezilya konsolosluğu ise Sub hi Atamar ve eşinin Brezilyaya konsolosluktan vize ettirdiklerini, fakat Brezilyada ikamet e- t din etmediklerinin malûm olma dışını bevan etmiştir.
Bütün bu olay ve müşahedelerden de anlaşılacağı veçhile, r’ --, v® naraların Fransada olduğu gibi bizde de kaçak addedilmesi lâzımdır kanaatindeyiz. Çünkü mezkûr kararname ancak yabancı memlekette oturan kimselere bu hakkı tanımaktadır. Bay ve Bayan Atamar ise bul gioı Beyoğlu sülünleridirler.
Bereket versin ki Gümrük Başmüdürlüğünün bize gönderdiği yalanlamıva rağmen alâka lılar hâdise üzerinde, hassasiyet le durmaktadırlar.

Seyircinin hücumgna uğrayan piyas (Baştarafı 1 incide) şahıs elindeki tiyatro mecmuasını sahneye fırlatarak yüksek sesle:
«Bu ne Jtjçim piyes?.. Diye bağırmış ve bu arada bazı seyirciler de salonu terketmişlerdir.
Bu esnada sahnedeki artistlerle. Mıahat Beyaliı arasında münâkaşa başlamış, elekıriKıer yakılmıştır. Hattâ Cahide bonku ile aiğer artistlerden Hüseyin Kemal polis ça ğırarak Mlhdatı dışarı atmalarını söylemişlerdir.
Neticede hâdise Adliyeye intikal etmiş, Cahide ile Hüseyin Kemal. Dıdiıat aleyhine bir hakaret dâva sı açmışlardır. Midhat Beyatlı da kendisine (■ terbiyesiz, dedikleri id diasıle davacılar aleyhine mukabil hakaret dâvası açmıştır.
Dâvanın duruşması dün cürmü meşhut mahkemesinde yapılmıştı, Dvacı Cahide Sonku sanığın:
« — Burhsı tiyatro mu, yoksa kö tü kadınların yatağı mı?» diye ba girdiğim iddia etmiştir, Diğer artist Hüseyin Kemal de ayni iddiada bu 1 unmuş tur,
Midhat Beyatlı İse:
« — Ben ekotü kadın» kelimesi kullanmadım. Sadece eserin müstehcen olduğunu söyledim. Yanım da karım, genç kızım ve kızkarde şim vardı. Eserin müstehcen taraf larını seyretmekten hicap duydum.. demiştir.
Mahkeme 22 şahld dinlemiş, bun lardan altısı Mihdat Beyathnın sözlerini tasvip etmişler, diğer şa-hidler ise sanığın aleyhinde ifade vermişlerdir.
Tekrar söz alan Mihdat Beyatlı eserin müstehcen olup olmadığının tetkiki İçin ehlivukuf tâyin edilme sini istemlştr,
Neticede mahkeme ehlivukuf ta lebini reddederek, bazı şahidlerin celbi için celsenin talikine karar vermiştir,
şeyinin Mümile îslâmlar arasın daki ayrılık kalktı, asavjş ve rahata erişildi!
Cemaat abasında Abdullah* hin Afif adında bir mübarek zat] da vardı. Bu adam; Hazreti Ali1 tarafını tutarak gözlerinden birin1 Cemel vak’asında, ötekini] de Sıffavn muharebesinde kay-1 bederek kör olmuştu. Gündüz-] leı ini, gece oluncaya kadar, ca' mide ibadetle geçirir muhterem] bir ihtiyardı, dayanamadı, aya-' ğa. kalkarak: (
— Seni gidi kalbi yüzünden] Allah düşmanı düzenbaz.
scnsin ve sana tâbi olan
Peygamberinin to-öldürtiiyorsun. sonra
kara
seni! dedi, asıl yalancı oğlu vn-
cr1 ✓
tancı zâlimlerdir,
rıınlarını da doğru iş yapanlar gibi övün rnekte utanmıyor, üstelik iftiralar da savuruyorsun! 1
Abdullah bin Zivad; îmanı! Zeyilelâbidiııden alamadığı bin-1 om Abdullah bin Afifi oracıkta, Mescid iı inde hemen öldüıtiip1 ar.tıııvermekle teskin eyledi. ] ( De famı var) 1
idareci ---~ gözile

aktûallteler
9

I
Seçim kanunu tâdil edilecek
evîet Sakam sayın Faik ıned Barutçunun beyanına ^3 re. Büyük Millet Meclisinin
Nisan ayı içindeki Içtlmaında bir ka? tâdil lâyihası tstklk ediieoekmiş. 7ı bu meyanda soçîm kanunu on basta geîîyor;ndş.
8u kanundaki değişikliğin esasını, teşkil eden, gizli oy ve açık UsnHf meselesi hakkında, muhtar a m Devle] Bakanı, bazı açıklamalarda bulunuyor ve diyor ki: Kanunda reylerin veriF mesi için münasib yerlerden bahsedilk yordu, şimdi bu yerlerin höcra (Haca7 ğı tasrih edilmektedir.
Tasnifin ahenkli prensibi de ayni su retle vuzuhtu tatbik çekinenle belirt tlîiyor ve reyler sandıktan parti ve a* day temsilciterîle, halk huzurunda çıkarılacak, alenî olarak sayılacaktır/ 3ir mazbata ile t es bit ve hemen orada açılmak suretiie halka ilân odlleoek-tir. Mazbatanın sureti, arzu eden parti ve aday temsilcilerine verilecektir.
Kadınlara siyasi haklar vermek sure tile, Demokrasi merdiveninin olduk-)ça ileri basamaklarında bulunan mo ıt-lekelimiz için bu tâdiller belki de ye» rindedir.
Memleketin içtimai seviyesi belki en üst basamaklara tırmanmağı zaruri kılacaktır. Bunda da şübhemiz yoktur. Bu mukaddemoyi yaptıktan sonra, tâdil hakkmdaki bir cümle için bK mülâhaza hatıra gelmektedir.
Reyler, sandıktan parti aday ve teıt silcilerile, halk huzurunda çıkarılacak ve aleni olarak sayılacaktır denildiğine göre, tasarı bu a mel i yed e üç heyetin bulunacağını şart koymuştur.
Parti temsilcisi, aday temsilcisi ve nihayet halk.
Reylerin, her Demokrat memlekette olduğu gibi, seçim kurullarının ış gbrdüğü avlularda, meydanlarda bulunan ve bulunması lâzım gelen, bulun maları memleket menfaati veya şaMI menfaati iktizası olan vatandaşlar huzurunda alenî olarak sayılır denilmesi kâfıdir; buna, parti temsilciler huzurunu ilâve etmeği anlıyamadtk Bilmem buna lüzum var rnıdu?...
Parti temsilcisi, halktan başka bit şey mfdtrî.. Bu temsilciye kanuni b:i vasfiyet vermek, huzurunu kanuni kıl-m ak vo bu suretle bir nevi İmtiyaz yaratmak doğru mudur?
Bir gün, her hangi bir m ak şadla i-kinci bir partinin yaratacağı haksız ve yersiz bir obsdoksiyon karşısında halkın seve seve içinden gelmiş samın bir seçimi, şekildeki layı fesih mi etmek kalınacaktır?
Bu cihet ekseriyet
menfaati için değil, bilâkis memleket menfaati için nazarı dikkate alınması lâzım gelen en nıühlm huluslardan b' rldir kanaatindeyiz.
Hele aday temsilcisinin kanuni h zuru hakkında söylenecek bir tek kolime bulamıyoruz.
Memleketin siyasi intihabı ekalliyetin keyfine ve belki de yanlış görüşü ne bırakılmamalıdır.
İDARECİ
noksanlıktan do-mecburıyotlnd»
partisinin, kenö

D. P. de istifalar
(Baştarafı 1 incide)
«— Tam mânasile bir muhale' » teşekkülünün kurulduğu inancıyla intisab etmiş bulunduğunu, partiden tehaddüs eden son çirki hâdiseler dolayısile ayrılmak mec bünyelini hissettiğimizi esefle bil diririz.»
D. P. den istifa eden isimleri şunlardır:
Nedime Tatari, Suad Servet öksiim, Melek
Handan Günaydın, Hatice Ayko’, Arşaluz Paluyan, Anjel Ayvazyar, Müyesser Kevser Bozaslan, Fikriye Bozaslan, Fatma Tokay, Selms Kuyaş, Halide Borlu, İbrahim Ü çer, Mehmed Suyabatmaz, Yer-vant Aslanyan, Agop Canaş, Sey feddin Bozaslan, Mehmed Bozas lan, Vasil Palaska, Miçon Çoha Vase Alyanak, Fethi Yiizüncüoğ lu.
üyelerin
Ta tan Konan
Değerli b'ıv öğretmen kaybettik
Kabataş, İstanbul Erkek, Perte» nlyal Liselerinde otuz beş yıldan be rl riyaziye okutan «Lütfi Atalık» ın diin gece sabaha karşı hayata gözlerini yumduğunu, büyük bir a cı ile öğrendik.
Lütil Atalık, memleketimizin en değerli bir riyaziyecisi ayni zaıran da eşi az bulunur hocalarından b.’ri idi Bütün ömrünü mensup bulunduğu bilgi şubesine vermiş mesleğin de yüksek zekâsı, geniş malûmatile tanınmıştı Vazifesinde titiz bir iti na ile çalışır. Derslerini büyük bir zevkle verirdi.
irfan çevremize uğradığı büyük kayıptan ötürü taziyelerimizi sunar, değerli Lütfiye rahmet dileriz^
Cenazesi bugttn on birde, belediye karşısındaki evinden alınarak Beyazıt camiine getirilecek ve nam^ zj kılındıktan sonra Feriköy mezar lığında toprağa verilecektir
m
SAYFA: 9
TIWISABAH
d NİSAN 1Ü48
AT1LIK KÖŞK% CadâeboitamndA vapur, tramvay# ve otobüs gibi nakil vâtıtatarınal Ur İki dakikalık bir yerindeB pili, gaıino ile Mantara Yat Mû-B bü kartiyoslnde nâdide ıneyva a~l gaçlsrı ve çamlıkları İçinde müs-Bş takll üç daireli ve her dairesinde E telefonu ve her türlü konforuB mevcud, binada ve bahçede ter-B kottan beşka ayrıca kuyusun- H dan tertiplenmiş tükenmeı bolB suya mâlik kârglr bir k#$k eatı-B tıktır. R
Galata 1176 sayılı potta kutusu- ■ na (V. T.) İşaretli mektubfû| müracaat.
Â

Ortaokul - Lise ve Teknik Okullar Talebesine
Tuna Dersevi’nde
MATEMATİK — FİZİK — KİMYA — LİSAN
Derileri verilir.
Derseıi Talebesini en iyi şekilde ve kısa samanda inilip hana hazırlar. I
Müracaat: Pazardan başka her gün saat (14-18) arasında] --------------r2 Atatürk Bulvarı İs’o. 88 TUNA DERSEVI (Aksaray Postahane karşısı) 1 '= AKSARAY — İSTANBUL
d

i * j

f
*


• • A ( * • . •

^•5
(v?7V v
i
I
pg
L Kî
• w I





I BORSA
Iet. 4. üncü İcra Memurluğun can: 947/3259
I
1 — Atina Marenğo: Ya
2 — Elen! MArenğo: Ya
Kurtuluş Tepealtı Savaş sokak 122 No: lu apartmanın 3 No: lu v e Feriköy Kuyulu Bağ ön ve arka caddesi No: 85 ve 87 No: da iken halen ikametgühlan meçhul.
Marya Marenğodan temliken ala caklı Ömer Özkanın 19/9/944 tarih İL senede istinaden 15000 liranın tahsili hakkında 5/9/947 tarihinde yaptığı lakice istinaden namınıza tebliğ için gönderilen senet suret leri ilişik öden-.e emri ikametgâ. hmızm meçhullyetinden blla tebliğ iade erimekle ve yaptırılan zabıta tahklkatianda buna müeyyet b\u lunmakla mezkûr ödeme emrinin bir ay süre ile ilfcnen tebliğine 31/3/948 tarihinde İstanbul İcra yargıçljğınca karar verilmiş olmak la.
işbu ilânın neşri tarihinden it) haren bir ay içinde 15000 lira borcu ödemeniz ve borcun temamına vc ya bir kısmına meyahut alacaklı, mn takibat icrası hakkında bir i’ tlrazımz varsa yine bu müddet için de İstida İle veya şifahen dairemiz İstanbul 4- üncü İcrasının 947/3259 6ayıh dosyasına bildirmeniz ve bil dirmediğlnlz takdirde ayni müddet İçinde 74 üncü maddeye göre ma) beyanında bulunmanız lâzımdır-Hakikata muhalif beyanda bulundu ğunuz takdirde hapisle cezalandır, lacağmız, borcu ödemez veya İtiraz etmezseniz hakk^ızda cebri İcraya devam olunacağı ödeme emri yeri-ne kaim olmak üzere Uânen tebliğ olunur.
Şile Belediye Başkanlığından
1 — Evvelce ilân edilip talip zuhur etmediğinden santralımızda mevcut faal HOFFERR—SCHRANTECLAYTON—SHUTTLEVVORTH.. marka lokomobil 2490 sayılı kanun hfükümleri gereğince ikinci defa ğün müddetle açık arttırmaya konulmuştur.
2 Muhammen bedel 8000 liradır. n
3 — Muvakkat teminat 600 liradır. n
4 — Şartname ve diğer evrak Şile belediyesi dairesinde parasız olarak temin olunur-
5 — Arttırma- 15/4/948 perşembe günü saat 15 te belediye enciime ni huzurunda yapılacaktır. .
6 Taliplerin arttırmaya girebilmeleri için bir saat evvelinden muktazi teminatlarım yatırmak sureti İle girebilecekleri İlân olunur.
(4166)
on



Muhtelif lonejĞa, uzun ömürlU, , ehven netli VBBKKK AMERİKAN malı
R E O ^ARKALI kUMoütörlU ve normal harry yon ile orijinal otoblls da© vitesli şasilerin) almak mer|f cetınızdır;
■ -

Fazlfc me.lumaı için:
TUrklyo Umum Dislrlbüllkıl
VAK O DENILŞ n OĞULLARI KOL |Tl
Galata arslan han kat 8 No. 2-S
A.

DAĞ VİTESLİ OTOBÜS ŞASİLERİ
aö ıTii£kİ£tei



s




i*«
' .1;
İT’ i »
IDROLIKLE MÜTEHARRİKİ S1AR0SERİLİ DAĞ VİTESLİ KÜLBÜTÖRLü KAMYONLAR

•j


+
İM


I

İ£t- F rs&sınuı 2/4/948 Fiyatlar
Londı a
Nevjor*
Park
Cenevre
AmKtejüaac
Brüksel
Prağ
Stokholm
Lizbon
% % %
%
% % %
11.385, '82—
1 3060
03.7270
105 5468
6.3887
6.80
77AATO
11.2495
ESHAM VE TAHVİLAT
7 1'41 Demiryolu
7
6
e
6
e
94.1 Demiryolu
941 Demiryolu Kalkınma 1 Kalkınma 1
Kalkınma 3
7 Milli Müdafaa
9
3
6
2
20 25
21A
»6 15
9615
06.30
96.30
2005
r w v v w w w w v w w w w
IRAUYUt
t»e Bugünkü Progr
*m
CUMARTESİ — 3/4/194)*
7.29 Açılış ve program
7.30 M. s. ayan.
730 Müzik; Marşlar ıPl.
7.45 Haberler.
8 00 Müzik; Çeşitli Hafif Müzik; (Pl.)
8 30 Müzik.
8.45 Müzik: Şarkılar »P1-) 9.00 Kapanış.
12.29-, Açılış ve program.
12.30 M, s, ayarı.
12.30
13.00
1315


AĞ VİTESLİ



»
| Vapur Seferleri |

Fratelli Sperco 1 Deniz Acentası — Seyahat Bürosu I
| Vapurun ismi | Hareket tarihi [ Uğrayacağı Limanlar |
FOR.SVİK TİBERÎLS CONCORDİA FERNEBO ORETES | OPEROSİTA 4 Nisanda G „ 14 İG 17 25 Triyeste 1 Amers, Rotterdam, Amsterdam, Hamburg ■ Pire, Napoli, Cenova E Tr i jeste i Anvers, Rotterdam, Anısterdam, Hamburg 1 (Vnova |
1400
14.30
Müzik; Çeşitli Sololar (P1.) Haberler,
Müzik: Radyo Salon Orkestrası.
Müzik: Karışık Şarkılar.
Müzik: Cumhurbaşkanlığı Armoni Muzlkası-Konuşma: B, T, G, D. Kapanış,
Açılış ve program.
M, s, ayan,
Radyo Çocuk Klü'oü.
Müzik: Dans Müziği (Plj Konuşma.
Müzik; Şarkılar.
Gümrük Muhafaza Genel Komutanlığı İst. Levazım Amirliği Satınalma Komisyonu Başkanlığından
Gümrük Mulıafaza teşkilâtı deniz vasıtaları için aşağıda cins ve miktarları yazılı mutb?J( takımı alınacaktır.
İsteklilerin evsaf şartnamesini öğrenmek ve fiyat teklif etmek üze re en geç 12/4-948 gününe kadar Galatada Mumhane caddesinde No: 54 de Gümrük Muhafaza müracaatları: Miktarı 480 adet.
»
)
»
»
V
D
takını

I Adres : FRATELLi SPERCO
Budavendigâr han. Galata Telefon: 40919
-
• 4

14.55
15.00
1658
17,00
17.00
18.00
1830
18.45
19 00 M. s, ayan.
19 00 Haberler,
19’.15 Geçmişte Bugün.
18.20 Müzik; Güzel Sesler (Pl )
19.45
20.15
20.30
20.35
21.15
Teknik Üniversite Satınalma Komisyonundan Üniversitemiz için açık eksiltme usuliie muhammen bedeli
25 50 kuruştan 50000 adet ekmek alınacaktır. İlk teminat 957 lira olup eksiltme 14/4/948 tarihinde ve saat 10 30 da yapılacaktır. Fazla malûmat İçin komisyona müracaat • • (4300)
£
w,
Genel Komutanlık İstanbul Levazım Amirliğine (4251)
İkinci Çekiliş: 1 Haziran
969
480
180
180
120
120
480
480
480
Beher takını: Yemek bıçağı, orba kaşığı, yemek çatalı, kopmosto ka şığı meyve bıçağı, mevva çatalı ve çay kaşığı olmak üzere 7 parçadan lba rettir. 14251»
Yılda dört defa ikramiye çekilişi: Her çekilişte 1 EV, ARSA ve dolgun para ikramiyeleri...
Bir ev sahibi almak her yurdda$ ifia bir gayedir
• • l
Türkiye İş Bankası
• •
Hissesi
Ada, Parsel
%2fr u
Lira
X)3

3
4/5
35
2355.00
1271.00
7626.00
3478
2.542
2,5
I,
135
35
29
954.50
2545
1909
2,6
110
M
355
4
13737.50
2747.5Û
1648fr.OO
3925
3025
3,5
Man A-J.au
3/4
3/4
73387.50
25467
Maltepe Cevizli mevkiinde barut depomuzun
civarımla
bulunup
istimlâk yolu ile satın
alınan ve sahipleri îsimierile sair evsafı
Gişelerimizden broşür bteyink!
Konan
Kıymet
3325
862
6531
2.5
3.5
3.5
2.5
2,5
•• i i
109
30
21
16
4
3
1864
822
1081
2286
3169
5715 00 11091 50
11637.50
2165.00
10370.0-1
2796.00
2066.00
2702.60
1143.00
2218.30
55.0.20
4i 1.00
540 50
13965.00
2686.00
12444.00
298
128
132
3356.20
2466.00
3243.00
^inorkyun Akif Hatice Akif Hatice
6858.00
13309.80
2827.50
431.00
2074.00
31
22
26
3325
862
4148
3.4
M.'ri A «han
Şadan Talat
Şadan T.Jât
35
35
35
355
355
355
26
355
355
356
2858
4226
1398
822
1081
5727.00
Tamam sahası Ma Hisse Kıyın*!!
1.36
127
122
4/5
3/4
35
35
35
Kütük, Pafta
2
o •:
2,6
35
4R2.50..
Sahibinin ismi
fraıı t(*b:u.)ımlsın HuseyJû oğlu A»i Ek her
îraıı tebaasından Hüseyin oğlu Ali Fkb(r
Mari A’jsan Şinorkyan
Mi ri Abşan ^inorkyan Ankara evleri kooperatif çirEetı*
Mehıııc-t oğlu Hü^eyiu $a-îm 16 48
Şnüau. Talât Akif Hatice Şinorkyan
1467 7.50 88065.00
•bulunan gayn m^rütulierija ietiml&k bedellerinin %20 fazlusile tutarı Ziraat Bankasına yatırılmıştır. Sahiplerinin Kartal malmüdürlüğü ile tapu sicil muhafızhğına müracaat ederek bu gayrı menkulleri bazâne namına ferağını müteakip idaremizden alacakları* vesikayı hamilen adı geçen bankaya müracaatla Kattıkları gayrı menkul bedellerini ol m alan ilân olunur. (4810)



Küçük evler İnşaatına başlaya cak şirkete ortak olmak isteyenler acele Divanyolu caddesi 76. 1 de Rüştü Günsüze mektubla müracaatları.

Cinsi
Çorba tabağı
Yemek tabağı
Meyve tabağı
Salata tabağı
Tevzi tabağı Çorba tevzi kâsesi
Ekmek tabağı
Çay fincam matabak Kahve fincanı matabak $ital, kaşık, bıçak
*
AMERICAN ENPORT LINES İNCORPORATEB NE W - YORK
EKMİNSTE
VAPURU 5 N16AKA Doğru İskenderiye — New-York İçin eşyayı ticariye yükliyeceh-tir. Fazla tafsilât için Gala-tada Tabur hanında 3 üncü katta
Hayri, Araboqlu ve Şsı.
na müracaat Tel: 44993-2.1



21.45
22 00
Müzik; Yurddan Sesler.
Radyo Gazetesi,
Serbest Saat.
Müzik: ince Saz.
Müzik: Peşrev ve
Karışık Şarkılar.
Konuşma: Kitab Saati .
Müzik: Mozart:
Konçertant Senfoni 'Pl.:
22.35 Müzik: Dans Müziği 'Pl-j 22.45 22.45 23.00 23.30
M. s, ayarı, Haberler. Müzik: Dans Müziği ( Pl. Program ve Kapanı?.
Öner ve Yücel dâvas.
353
355 I
3
35$

[ Bu arzunuza ulaşmanız İçîd size imkân sağlamıştır. Bundan fay dalanıma.
; Türkiye İŞ Bankasında tasarruf hesabımı yoksa
i derhal bir hesap açtırınız.
FF
0,10 m/m
MARKA
0,08 m/m
0,06 m/m TIRAŞ BIÇAKLARI Üstünlük timsalidir
Türkiye Genel Mümessili RAHİM ÇAVUŞOGLU
Bahçekapı, Celâl bey han No,39 Tel: 20146 İstanbul
r(
Yeni Neşriyat:
KIZILELMA
Milliyetçilerin naşhj elkârı olan bu haftalık siyasî mecmuanın 15 ln ci sayısı nefis bir kapak içinde çjir maştır Tavsiye ederiz. 1
— Bu hatunun Zâniye oldu ğunu ne biliyorsunuz?
— Efendimiz, bize bu kadının kocası olmadığı halde hamile kalması, zâniyeliği hakkın da sübut delili değil midir?
Haccâc, tekrar kadına dönüp sormağa devam etti:
— Hamile olduğunu inkâr e cebilir misin?
- Hayır !
— O halde evli olduğunu işba 1 etmen lâzımgeliyor.
— Halk, benim evli olmadığıma zahibdir. Halbu ki, ben, Allahın emretmiş olduğu şekilde evliyim. Kocam vardır, sağ dır ve yüksek adaletiniz sayesinde mâsum ola ak bir sene-denberi zindanda vatmakta; i-(3âm edileceği günü. saati beklemekledir.
— Eğer kocandan hamile Palmış olsaydın, k ırmnda bulunan üç aylık çoauğun şimdi bir aylık yavru olarak kucağında bulunması lâzım r) lirdi.
— Doğrudur yâ Emir! Aklen ve mantıkan bövle olmam İcab

(!•
CÇCNCÜ KİTAB j
İddia ve Karar j Profesör Avukat Kenan ö- j ner tarafından neşrolunan 5 ve Öner - Yücel davasının J üçüncü kitabını teşkil eden 5 bu eser nefis bir şekilde ba- y s)J)p satışa çıkarılmıştır. Mik 5 dan pek mahdut olduğun- y dan tükenmek üzeredir. Meni 5 leket çapında bir divanın ta- y mamlayıcı kitabı olan bu e- ) ser her Türk münevverinin y kütübhanesinde yer alacak J bir kıymet ve ehemmiyette- y dir. Kitabcılardan arayın. (
Fiyatı 175 kuruştur. S
* I
«Yiicel - öner» dâvasına 1 aid Profesör Kenan önerin ( eserlerinden birinci ve İkin- / d cildlerin mevcudları tü- ) kenmek üzeredir. Bu kıjnnet ( li ve ibret verici kitabların ) her üçünü de Ankara caride- ( sindeki «Kanaat» ve «bıkı- » lâb» Kitabevlerinden tedarik ( edebilirsiniz. )
7
i
Aşk • Macera - Tarih - Cinayet
Ya»&Ai*x UnliHiTem Z« korgnnal Tefrika No. 150

eder. Lâkin kocam üç buçuk ay evvel zindandan kaçıp gelmiş, evde bir hafta kadar gizlenmişti. Musula gidecek, orada bir iş sahibi olacak, sonra beni aldırtacaktı. Ne çare ki buna muvaffak olamadı. Yolda yakalanıp tekrar zindana atıldı.
Kadının bu müdafaası, Hac-câc’ı tatmine kâfi geldi:
— Demek ki, dedi. Kocan ha pishaneden kaçıp evde saklı bulunduğu zaman hâmile kaldın. Bu takdirde çocuğun meşrûdur ve artık sana hiç kimse zâniye demiyecektir. Simdi gelelim kocana- Kocan kimdir ve no suçla zindana atılmıştır?
— Kocamın adı Ferhad îbni
Basandır. Suçu, kendisini hiçbir sebeb yokken tokathyan has bendelerinizden birisine ayni şe kilde mukabele etmesindeki ibarettir.
Haccâc, biraz düşününce hatırladı;
— Kocanı tanıyorum; hâdiseyi de hatırlıyorum. Eğer zindandan kaçmamış olsaydı, onu şimdi affedebilirdim. Zindandan kaçmanın cezası ölüm olduğundan kocanı ebediyen göremeyeceksin. Lâkin o idam edildikten sonra sen lıâmisiz kalmıyacak-Biı.1, benim himayem altına girip ömrünün sonuna kadar rahat yaş’yncaksın..
Göne îfi güzel kadın, yüzünü
nefretle buruşturarak;
— Yâni, dedi, bugünkü mu-' kekemem neticesinde tahakkuk etmiyen zinâ suçunu Emîr hazretlerinin hayvanî arzulatma ram olmakla irtikâb etmiş olacağım. Allah beni böyle bir günahtan korusun ve namuslu kadınlar hakkında kötü fikirler besliyen emirlerin zulümlerine nihayet Wsin.
Haccâc, birdenbire asabileşti
Hemen oturduğu yerden kalka- Komedi Kısmı: ralt kadını sağ kolundan tutup şiddetle sarstı:
— Sus, mel’vne!
Gene kadın, bir silkinişte ko-lınrı kurtardı Keu'UnİDe hâkim oîamıyarak Haccâc’m yüzüne


orlu bir tokat aşketti:
— Namuslu bir kadın, bir mü tecavize böyle mukabele eder!
Haccâc, neye uğradığını bilemedi. Süklüm, büklüm gidip yerine oturdu ve onu getirenlere hitabem
— Bu hatunun zâniye olmasına imkân yoktur, dedi. Kendisini de affediyorum, kocasını da...
ıs
(Devamı veri
lmUJB* Sahibi:
A. CEMALEDDİH 8ARAÇOĞLU -Yumi îtlerini fiilsn idare (daax YttBi lfleri Müdürü: FATİH FUAO
Öifatidiii Yer;
aVetTİ Sabah» mürettiphanesi BmüJjAi yeri «Gün Basımevla
İYeni Sabah’ın HAN FİYATLARI
İSTANBUL BELEDİYESİ
ŞEHİR TİYATROLARI
BkaL 2(1 do Drırc
Kısmı: DÜŞMAN
V'Azan : Amire ■Paul Antoine . Turkçesi : LfıtfI Telefon: 42157
Başlık makta olarak 1
1
8
6
6
İn ol
)
)
)
)
tayfa,
) »
)
santimi
)
Kr. 1500
500
400
800
250
150
KA§ YAIAYlAı
DERKEN
Yaaan ; N. Nancey İL De Garsae
Türbesi: Vasfı n. Zobu» K« Baran Telefon : 4040SI