Çarşamba
21 NİSAN 194S
Onuncu Yıl
Nc. 3294
e
•I

îdaro: Nunıounanlyv No. İT Tel atfrMi: «YKNÎ SABAH.
İSTANBUL Tttefee: MTTY8
BIDKLÎ
•H
M00 K)
«900 )
1000 »
800 »
!• I
KUR ÜÇ

• k
*


HÜRRİYET VE HAKKIN YILMAZ
r~ İ'iBBİ—I

T

UDAFiiYİZ

I
Meclisten tarihî kararlar bekleniyor
*
arın durumu

Her Gün


r
Münakalât Bakanı ve Buğday darlığının mesulleri hakkında bugün Meclis tahkikatı açılmasına karar verilecek mi?..

D. P. Ş. Eoçak hakkında Meclis tahkikatı açılmasını istiyor
) &.
'i*
' ■

■4
h •( X
B-’’




Hak'larında Meclis tahkikatı açı iması muhtemel olanlardan: Eski Ticaret Bakanı Atıf inan ve şimdiki Ulaştırma Bakam Şükrü Koçak
Bir dokun bin ah dinle
z---------------★ ★ ) -----------------——
i Atıf İnanlar, Şükrü Koçaklar ve hemayarları sorgu sual-] den masıın ferih ve fahur Meclislerde kurulur, tsviçreye seyahatler tertib ederken Halk Partisinin prestiji masun kalabilir nıi? Baksanıza nihayet müfrit Halk Partililer bile bu kadar vurdum duymazlık karşısında Bakan nasıl susabilir diye hayretler izhar ettiler
Ankara: 20 (Hususi) — Meclisin yarınki gündeminde Zonguldak milletvekili Ali Rıza İnce A-lemdaroğlunun gemi satın alınmak üzere Amerikaya gönderilen heyet ler hakkında Ulaştırma Bakanından Meclis soruşturması yapılmasına dair önergeeiie, Buldur millet vekili Ahmed Çınarın buğday sıkıntısı dolayısile alınacak tedbirle rin neler olduğu ve hükümetin buğ day politikası hakkındaki sorusu, Seyhan milletvekili Ahmed Remzi Yüregirin genel af ve erazi tapulama işleri hakkındaki sorusu ve yine Seyhan milletvekili Sinan Te-kelioğlunun ofisin İstanbul şubesindeki yolsuzluk, İzmir ofis anba-rı yangını, İstanbul Kuruçeşmede yapılan hububat suiistimali, Ürdün hükümetine verilen hububat, Elen - Türk ortaklığına verilen hububat haklımdaki sözlü sorulan vardır.
Diğer taraftan Adalet Bakanının genel af hakkında vereceği i-zahat ta büyük bir alâka ile beklen inektedir. Gündemin ilk maddelerinde olan bu meselelerin görüşülmesi uzadığı takdirde hububat mc-(Devamı Sa , S: SÜ., 6 da)
neticesi artık belli oldu


Amerikan yardım ekiplerini selamlıya n Italyan köylüleri

Rey veren 18 milyon kişiden 8,382,076 ’sı H. Demokrat Partisi adaylarını seçti
Yeni hükümete komAaistler alınmıyacak tr kısım kom&s istlerin dağlara çekilmeğe başladığı bildiriliyor
»11
Al
rr

Londra: 20 B.B.C.) — ttalya-da reylerin tasnifi dev«m ediyor. Alınan kısmi neticeler, komünistlerin mağlübi;. • uni teyid etmektedir. Bir komünist müstahkem mev kii diye tanınan Miiânoda dahi komünistlerin ır.ağlüb olduğu bil-
MEĞER HAYAT UCUZLAMIŞ DA KİMSENİN HABERİ YOK!
r
[_________________________
üyuk Millet Meclisinin, yaz çalışmalarına başlayınca, çok ehemmiyetli hâdiselerle karşılaşacağı bakkın-daki tahminler, hiç de bosa çıkacağa benzemiyor.
Bîr milletvekilinin Ahret suallerine benziyen seri halindeki sekiz sorusunun cevabını dinlemeğe vakit kalmadan, Sıhhat Bakanı Behçet Uz resini rakamlara, dilediği gibi, tasarruf ederken ciirmümeş-hnd halinde Ordu milletvekili tarafından yakalandı te Meclis ve millet huzurunda temhir edildi. Bu darbenin tesiri zail olmadan ve ilgili Bakin hf*nüz çekilen \e kabine burkanını yeni bir arkadaş seçme Iınsustında serbest bırakmadan evvel, dünkü toplantı, .tine çok fırtınalı oldu. Evvelki gün Sıhhat Bakanının durumu zorlattı; bugün de Münakalât Bakanı Şükrü Ko-çak'ın hali fenaiaştı. O kadar ki Halk Partisinin en müfrit elemanlarından olan Mulıiddin Balıa Pars bile, Bahanın çok sudan izah ve cevablan üzerine, tahammül e-demiyerek olduğu yerden haykırmıştır:
«Nasıl olur efendim, bo kadar sözlerden sonra Ulaştırma Bakanı nasıl buna cevab vermez de kâfi
___________________________)
görür, nasıl olur da yerine oturabilir?»
Biraz hâtıralarınızı tazelerseniz görürsünüz Sütunlarda Atıf inanın dafaalarını okuduğumuz men aynen hıı sualleri mıştık. Baha Pars —ki
yoklar ve kî biz bu *âhi mü-vakit he-tekrarla-
Atıf inan
fDevomı Sc„ 3; Sû., 4 de)
Ş. Koçak’ın mahkûmiyeti kafileşti
----O---
Bakanın aleyhindeki kararı Temyiz de tasdik etm ş bulunuyor
Ankara: 20 (Hususî) — Eski hava yollan genel müdürü Ferruh Şahinbaş tarafından açılan ve U-laştırma Bakanı Şükrü Koçak’ın 2000 lira tazminat ödemesiyle neticelenen dâva Şükrü Koçak’ın vekilleri tarafından temyiz edilmişti. Yargıtay yaptığı incelemeler neticesinde sözü geçen karan tasdik etmiş ve bu suretle Şükrü Ko-çak’m mahkumiyeti katiteşmiştir.
D. P. Meclis grupu dün toplandı
— ■ - e»---
Baykaa vekilliğine Abidin Potoğlu seçildi
Ankara: 20 «Hususi) — Demokrat Parti Meclis grupu Fuad Hulûsi Denürelllnln başkanlığında İki saat kadar süren bir toplantı yapmıştır, Toplantıda evvelâ münhal bıı lunan grup İkinci başkanlığı İçin seçim yapılmış ve partiden ayrılan Ahmed Tahtakılıç. yerine Eskişehir Milletvekili Abidin Potoglu ikin cl başkanlığa seçilmiştir, Bundan bundan sonra partiden ayrılan Milletvekilleri meselesi mevzubahis ol-(Devamı Sa. 5; Sü., 4 de)
BakanlığınjNeşrettiği^ Geçinme Endeksi
Ocak ayında ayda 341 Ura otan yeçinme endeksi. Martla 324’ e dnsınfiş, son üç ay İçerisinde de îstanbulda hayat pahalılığında bir tereflii kaydedilmemiş
Amerikan
Mahnıud
Ticaret Bakanı dim Gundiizalp
Ankara 20 (Hususi) — Ti-taret Bakanlığından bildirildiğine göre, ocak ayı içinde An F aıada geçinme endeksinde bir değişiklik olmamıştır.
îstanbulda da son üç ay için de hayat pahalılığında bir değişiklik vukubulmanuştır. O-1 ca.k ayında 341 olan geçinme endeksi martta 324 de düşmüş tür.
Diğer şehirlerimizde yalınız gıda maddeleri endesksinde ba zı artışlar kaydedilmiştir. Gıda maddeleri en ucuz olan şehirlerimiz ^Giresun, Tıtbzon, İzmir ve Edimedir.
diriliyor.
Şimdi Âyan Meclisi için kullanılan oylar tasnif edilmektedir.
‘Daha sonra Parlâmento için kullanılan reyler tasnif edilecektir.
Kat’î neticenin perşembe günü ilân edilebileceği umuluyor. Ayan Meclisi reylerinin tasnifinden, sade komünistlerin değil, sağcıların yani kıraliyet tarafdarlannın da mağlûb olduğu anlaşılıyor. Sağcıların ancak Cenub italyada bazı başarılar elde ettikleri bildiriliyor.
Ayan Meclisi için yapılan tasnif
Roma: 20 (AP.) — İçişleri Bakanlığından alınan malûmata göre, bugün öğleden sonra Ayan seçimleri için atılan oylardan dörtte üçünün tasnifi yapılmış buUnmak tadır.
Elde edilen neticelerden kesin o-larak belli.olduğuna göre, İtalya, Başbakan de Gasperi hükümetini tutmakta ve komünizmi reddetmektedir. Bu neticelerin bir mâna sı daha vardır: İtalya harb’sonra-sı ihtilâçları içinde doğan sayısız siyasi partileri tasfiye etmek yoluna girişmiş olup, gitgide Ame-rikada cari iki parti sistemine yak laşmaktadır.
içişleri Bakanlığına göre, Ayan Meclisi seçimlerine iştirak edem' 41.647 seçim ' mmtakasından (Devamı Sa„ 5; Sû., 1 de)
C.H.P. Grupunda dünkü fırtına
r
ÎB^ÜkTarikâmızI


Agobun K
i


I
Sermedi Muhtar Mus
Şimdiye kadar yazdığı eserlerin en güzelini sYeni Sabah» i-çin hazırlamış bulunmaktadır. Hu tefrika, okunuya başladığınız yündm itibaren sizi neşeden hifjecana, heyecandan meraka Siırükliyecek, her satırı kahkahalara garkedecektir.
Agobun Kazı
ndu o»kı oku«acak ve ondan seçil-mi-; tiplerin ustadane bir uslfibla çizgjh ni^inj göreceksiniz. Fakat bunlar buğun bile bâlâ arannzda aktadırlar...
1i liijıstı
t
■ - r" K
&






başlıyoruz
Divânda şahidlerın dinlenilmesi bitti

tahkikat talebinde mühlet istediler
Yüce
Sanıklar, tevsii bulunmak için
Ankaıa 20 (Hususî)
Eb'vanda bu sabah Yunanista-na kibrit satışı işine dair şahitlerin dinlenilmesine devanı edildi, ilk defa şahit olarak din Jenilen Ulvi Yenal, kibrit işile alâkam olmadığını, bununla va zifeli bulunmadığını söyledikten sonra bu meseleyi Kemal
Süleyman Vanderden duyduğunu, Vanderin Yunan heyetine bu iş için hükümete müracaat etmeleri lâzım geldiğini, bildir eliğini anlattı.
Şahit bundan sonra Bakana ve Kemal Süleyman Vandere (Devamı Sa., 5; Sü., 2 dci
«f
Yeni Yedek
Subaylarımız
Dün
diploma aldılar
Ankara: 20 (Hususî) — Yedek euhay okulunun 22 inci dönemini başarı ile bitiren yeni yedek subay lar bu sabah saat 10 da Yenlşehir-deki Atatürk amtma bfr çelenk ko yarak İstiklâl Marşını söylemişler | ve okul komutanı önünde bir geçit resmi yapmışlardır, öğleden sonra nıckteb binasında yedek subayların and lçmo töreni yapılmış ve diplomaları tera ûdılnJstir.

yardımı ve Türkiye
-----o---
Türkiyeye 100, \unans-tana 106 milyon dolarlık yardım yapılacak
Av-
Londra 20 (B.B.C.) rııpaya yardım progıamının i-darecisi Hoffman bugün Mümessiller Meclisinde, Marshall, plânının tatbikatına dair izahatta bulunmuştur. Buna na-i.aıan bu yıl, Marshall plânın dan en fazla yardım görecek memleket îngilteredir. îngiHe -| reye bu suretle yapılacak yardım mıkdarı bir milyar 325 mil-1 ıDevamı Sa.. 5. Sü.. 2 de)

i ŞİLE KÖYLERİNDEN NOTLAR ‘
Mâhud Orman
Kanunu ve Köylü
«— Cevdet Kerim İncedayı, seçimlerden evvel dertlerimizi dinlemeğe gelmişti. Gider kem derdimize çare bulacağım sögliycrek, bize bir paket sigara ikram etti ve; «Sakın reylerinizi bana t ermeği unutmayın!» dı di.»
(Iiususl surette gönderdiğimizi arkadaşımız Muzaffer Kayar yazıyor:)
Dolaştıftjm köylerde hüküm süren açlık ve sefaletin, zelzele veya
sel gibi afetlerden soğil de, sırf hiç bir tetkike dayanmadan yapılan, bünyemize uyup uymayacağı aslâ düşünülmeyen leopye kanunlardan ‘nevam» SaM 6; Sü., 1 de)
Şükrü Koçak, Grup kararı olmadan bir Bakan hakkında Meclis tahkikatı açılamıyacağını söyleyince fırtına koptu
C. H. P. Meclis Grupu toplantısı I 20 ve kadar devam eden çok hara-Ankara 20 Telefonla) — C. H. ı ıetli bir toplantı yapmıştır. Haber
P. Meclis Grupu bugün saat 15 den I (Devamı Sa., 5; Sü., 3 de)
’AKVIMDEN BİR YAPRAK
Demokraside Sükût
Devletin muhtelif İdâri tethllâ-ta (âbı olan şubeler —Meolis-te İkide birde kopan fırtınalara bakılırsa— iyi ida-re edilemiyor. Bakan I lar sık sık ağır hü- J cumlara uğruyorlar te işin garibi İstizahlar karşısında verecek cevab bulamayınca yalnız 9ükût Ödiyorlar.
Sükûtun mânası çoktur, kıymeti bü yüktür fakat bu gibi durumlarda sükût (aoz) ifade eder.
Hayli oluyor. Milletvekillerinden biri iktisad Bakanını oldukça sıkıştırdı. Bakan baştan tavnıa bir covab verdi. Bu cevab milletvekilini tatmin etmedi. Tekrar kürsüyo gelerek Bakandan daha etraflı İzahat İstedi. Bu sofor Bakan hiç cevab vermedi. Mil-lotvekili ısrar etti, Bakan yine aldırmadı. Reis do: «No yapalım efendim? Cevab vermiyor İşte...d dedi vo hâdise öyleco kaldı.
Geçen gün bir millotvokili memleketi saran verem âfeti için Sıhhat Bakanına çok şiddetli hücum ottl hattâ Bakanın bazı iddialarını huvvotll do-lillerlo çürüttü. Bakan cevab veremedi} sükût etti.
ULUNAVj
Bayındırlık Bakanı müteahhide verilen iki milyon yüz altmış bin lira hakkındaki sorulara sadre şifa vere-oek bir cevab vere-medi; o da öylo kaldı.
Dünkü gazetelerde Ulaştırma Bakanı da sigaya çekildi. O da sorulara cevab veremedi. Arkadan ikinci defa kürsüyo çıkan millotveklli alâka uyandıracak uzun boylu tafsilât verdi vo esaslı noktalar hakkında Ulaştırma Bakanının cevabını bekledi. Bu cevabı gazeteler şöyle tasvir ödiyorlar:
«Milletvekilinin boyanatından sonra Meclis bir sükût vakfesi g*şirdi, bir İntizar ânı yaşadı. Bütün gözler Bakanlar sırasında oturan Ulaştırma Bakanı Şükrü Koçak’a dikilmişti, iktidar partisinin müfrit mlllotvokillorin-den biri:
— Nasıl olur ofondim? Bu kadar sözlerdon sonra Ulaştırma Bakanı nasıl buna cevab vermoz? Nasıl olur da oturabilir?
Dlyo bağırıyordu. Şükrü Koçak, başını önüno ogmiş oturuyordu. Biraz (Lütfen sayfayı çeınriniz)
21 NİSAN 1948
SAYFA: 3
Yazan: Profesör Kenan Öner
ta-
-
4
— 50 —
AFİŞLERİN MUHTEVASI
Bizim tıfiytorimis, Dur işaretini gösteren bir el ile yeter söz milletindir ibaresini ihtiva eden bir levha; jâne üzerinde yukarı kalkmış bb »yağın altında ufak bir insan resmi ile vatandaş, hakkını çiğnetmek istemezsen reyini Demokrat Partiye ver ibaresini taşıyan ikinci bir levha ve yine üzerinde bir elinde on ikiye bir kalayı gösteren saat, dğer »lile de dört parmağını kapayarak (1) rakkamını işaret eden bir kafa ile seçim sandığına oy atmak üzere bulunan bir vatandaşı gösteren hakikaten san’atkârane yapılmış bir tablo ile bir dakikalık ccsaretinlı milleti kurtarabilirsin cümlesini taşıyan üç afişimiz vardı. Cumhuriyet Halk Partisi de Atatürkle înönünlln yanyana çerçevelenmiş fo-toğrafilerini taşıyan, bir de, ucııza nakletmek için, ayni resmin can sıkıcı bir karikatürü mahiyetini arzeden iki çeşit afişe malik bulunuyor, her vesile ile pişirdikleri tatsız ve yavan makarnaya biraz olsun lezzet vermek için pevnir gibi kullandıkları bu iki yüksek şahısdan aşındı-nla aşındırıl» biteceğine, ellerinde birşey kalmayacağına da ehemmiyet vermiyerek iki fırka başkanından başka iltica edecek başka birşej bulamıyor öldü öleli ruhunu üzmekten başka birşey yapmadıkları bu hakikî Atatürkün şefaatinden meded umuyorlardı.
O güne kadar reva görülen bunca eza ve cefaya rağmen artık ortada Halk Partisi namına birşey kalmamış, millet karşısında bütün kudret ve dehşeti ile mütelıakkim bir hükümet belirmiş bulunuyordu.
20 Temmuzda Vilâyete yazdığım şu dilekçe ile resmî mücadelenin küşat resmi yapılmış oldu:
Seçimlerde millet iradesinin tezahürünü önlemek için iktidar Partisi ile müştereken alınan tedbirlerin tatbikine şimdiden başlandığını teyit eden hâdiseler görülmeğe başlamışhr. Ezcümle Üsküdar ileçe teşkilâtına mensup arkadaşlarımız, kanuni bir sebep olmadığı halde milleti tedhiş için yakalanıp zorla halk önünden geçirilerek polis karakollarından nezaret altına alınmakta olduğu gibi memleketteki bütün fabrika işçilerinin ve bu ıneyanda devlet demir yolları ve inhisarları gibi resmî nıüesseselerdc çalışan içcilerden, Halk Partisine lüzumu kadar merbut olmadıkları anlaşılanların tatile tesadüf etmesine rağmen - seçim günü cebren fabrikalarda çalıştırılarak reyini istimale imkân bıra-kılınıyacağı, fakat bu tahakküm fırkasına mutavaat edeceklerin çalışma mükellefiyetinden vareste tutulacağı tahakkuk eylediği gibi hasta-lıane, Yoksullarevi gibi yerlerde bulunan .şahıslar için de mevkileri ilân olunaıı sandıkları haricinde hususi sandıklar gönderilerek Halk Partisi lehine reylerin toplanmasına gayret edileceği haber alınmıştır. Bu tedbirlerin ittihazı günü haberimiz olmasına ve bunların da Halk Partisi genel sekreterliğince vilâyetlere yazılan tamını muktazasııulan olduğu aşikâr, bulanmasına göre bu nıüracaatten miisbet bir netice çıkmıyaea-ğına emin bulunmakla beraber bu yazımızın arşivinizde bulunmasını hayırlı ve faydalı bulduğum için kayfıyeti uazarı ıttılaınıza arzeder, İstediğiniz gibi harekette serbest bulunduğunuzu vesile ile tekrarlarım.
21 TEMMUZ, ÖLÜM VE DİRİM GÜNÜ:
Bu mahşer gününün arife gecesinde partinin 16 ilçe merkezine 50 otomobil dağıtılmış, bunlardan dördü de il idare kuruluna ayrılmıştı. Partimizin, seçimde vazife alan arkadaşlara verdiği son parola, da şu olmuştu:
Centilmen olun, milletin haklarına hürmet ve serbestliğini siyanet edin. Gözlerinizi dört açın. Tuttuğunuz adalet ve millet yolunda şaşırmadan yürüyün. Allah muininiz olsun...
21 Temmuz sabahı benim ve ailem efradının oylarını merbut olduğumuz sandığa attıktan, biraz da oradaki murakabe teşkilâtımızı gözden geçirdikten sonra parti merkez binasına geldim. Halk Partisi ve hükümeti gibi bizim de sandık başlarında temin edilmiş telefonlarımız vardı. Derhal ilçeler teşkilâtımızla temas ettim. Arkadaşların vazife halinde olduğunu ve hesaba göre 32.000 Demokratın sandıklara dağılarak murakabeye başladıklarını öğrendim. Bundan sonra da durmadan telefon konuşmaları gidip gelmeğe başladı. Her saat başında arkadaşların mahsusatını soruyor, tasavvur edilmez bir gelişme ile galibiyet yolunda yürümekte olduğumuz haber veriliyor, sorulan sualler cevab-laudınlıyordu.
Oynanmakta olan seçim oyunlarının mahiyetini arkadaşlar bildirdikçe, bir taraftan da kalemi ele alarak mercilerinin durmadan dikkat nazarlarını, daima dilekçe ile, celbediyordum. 21 Temmuz günü zarfında parti namına şu yazılar yazılmıştı:
No.- 1
«İktidar partisinin tehdit ve taz.rik ile muvaffakiyet kazanamadığı sandıklarda yapılacak tasnif tutanaklarının mensub oklukları kurullarca tevlıiden tasnifi sırasında bu parti lehine değiştirilmesini temin edecek müsait bir zemin hazırlamak üzere ikinci ve üçüncü derecede yapılacak tasnifin, büroların çahşmıyacağı bahane gösterilerek ferdaya lik edileceği öğrenilmektedir.
Kanımda bu hakkı kurula veya vilâyet ve belediyeye veren sarahat olmamasına göre suikasıl ile yapıldığı muhakkak görülen yolsazhığun önüne geçihnesi vücııbunu ihtar maksadile yazdığım protestonun da arşivinizde hıfzmı dilerim.»
No. 2
İstanbul seçim kurulu başkanlığına:
«Ban ıuaksad ve vasıtalarla kazalara gönderilmiş olan Hakkı Tank Us Adalara. Sular müdürü Ziya Bakırkövüne, Hamdı Rasim bütün Beşiktaşa, İmar Baukası müdürü Celâl Beyk««a, Nenılizade Mitlıad Be-J ' .-‘i'iii, Haşan Kopar baııinönûne, Alıımed Kara Eyiibe, Halil Hilmi Uyguner Kadıköyiine, Hanıdi Rasinı Sarıyere, Ziya Karamürsel atalcaya, Hulıiddin Üstündağ Silivriye, parti şefterinden ikisi de Yalova ve Şileye muvasalat ve uhdelerine tevdi buyurulau işe başlamış' ve bunlardan Celâlin Üsküdara, Hakkı Tarık Usun da Kartala harekete müheyya bulundukları öğrenilmiştir. Hasutiı malûmat zımnında takdim edilen bu ârizanm da arşivinizde muhafazası rica olunur.»
Yİ*. 3
İstanbul valisine dilekçe, İçişleri Bakaulığına tel ve bir sureti De-mokrat Parti genel başkanlığına: t
«İstaulmlda biıı türlü tedhişlere rağmen yapılan seçimin sandık' başlarındaki tasnifi neticesinde yüzde doksana yaklaşan kahir bir ekseriyete mukabil. Halk Partisinin yüzde üç derecesinde bir oy alabildiği ve bu surette ıniUet iradesinin tezahür eylediği kat i şekilde anlaşılmıştır. İktidar partisinin bu snkııtu hayalini tazmin için şimdiden seçim komisyoularıaa boş zabıt varakaları üzerine imzalar alınmakta olduğu gibi kanunen il ve ilçe merkezlerinde yapılacak tasnifin derhal yapılması mııktazi okluğu, belediye seçimlerinde bile bu yolda hareket edildiği halde bu zabıtlar üzerinde oynamak fırsatını temin için kaymakamlara karnharın dağılmış olduğundan ve kendisinin komisyonlarca fDevamı var)
Demokraside Sükût
fBaştarafı 1 incide J sonra kalktı, sâkm adımlarla kapıya doftru ilerledi we çıktı.»
Demokratik refimle bu tarz müdafaa nasıl «uzlaştırılıyor? Hayret ediyoruz.
Her hangi bir mes'elo hakkında tatmin edici cevab vermemek yalnız bir idare şubesini veya bir Bakanı alâkadar etmez; bütün kabineye teşmil edilir ve ortaya bir kabino mes'elesi çıkar. Bundan 4a* *yı her hangi bir Bakan bir suapkarşısmda sükût edince kabine /Sfirtnln kürsüye fırlıyarak Meclisi tatmin edecek boyanatta bulunması icabeder.
•rte bundan dolayıdır M bütün ga-


ib
XBB '
^3^
bir bu bu
zeteler gerek Sıhhat Bakanmın, gerek Ulaştırma Bakanının sükûtlarından sonra ortaya İstifa şayiaları çıkarmışlardır.
Münakalât Bakanının ioraatrnı ten-kîd eden milletvekilinin uzun beyanatından sonra memleketin uğradığı büyük zarar ziyanlar karşısında bir milletvekili dayanamıyor:
— Şimdi bunu kini ödiyecek? diye soruyor.
Bir Mecliste müzakere bu vâdiye dökülürse her hangi bir Bakanın vaziyeti son derece nezaket kesbetmış demektir.
Bakalım bugün izah ve İstizahın i-kincı faslı ne olacak?




*
OKUYUCU
Arabkir’lilerin Orman teşkilâtından şikâyeti lsiıu ve adresi mahfuz bir okuyucumuz diyor ki:
«Kazamız olan Arapgir hu dudu dahilinde orman denecek bir şey mevcud olmadığı ancak pek az köylerin a-mzileri dahilinde ( ok itina ile yetiştirdikleri meşe ağaçlan vardır. Teşkilâtın buraya gelişinden sonra kendi arazisinden kesip merkebinin sırtına yüklediği odunu satmak üzere şelıire gelen köylünün odunu orman dairesi tarafından müsadere edilmeğe başlayınca zavallı köylü artık bu bşfe de hayır kalmadı, hükümet meşe ağaçlanınız! da elimizden alacak kor kuşu ile gölgesinde barınacağı tek meşe ağacının da canına kıyıp bir daha yetişmesini aklına bite getirmiyor. Çok acıklı olau bu halin önlenmesine acaba bir çare bulunur mu? Gazeteniz de bu yazımın lütfen neşredilmesi rica olunur.» Harita müdürlüğünden şikâyet
Fatih Kirmasti mahallesi Fevzi paşa caddesi Ne. 24 de oturan Hüseyin Çevik, bize gönderdiği tnektubda diyor ki:
«— Yangın yerinde bulunan arsamın çapını çıkartmak üzere imar müdürlüğüne dilekçe ile baş vurdum. Bu dilekçem. Harita Müdür lüğüne havale edildi.
Harita müdürlüğünde işim günlerdenken uzadı ve bir hayli güçlükler çıkarıldı.
İstidam, kartonla gelecekmiş. gelmezse muamele yapılmazmış.
Fakat bu müdürün istediklerinin istidasını elden ka bul ettiğini gördüm. Bu mek tubuıııun neşrini rica ederim.»

«H/ılk için içtimai siyaset» konferansları
İstanbul Üniversitesi iktisat Fakültesi içtimaiyat Enstitüsü tarafından tertib edilen Halk I-çin İçtimaî Siyaset konferansları serisinden ilki bugün 18,30 da Eminönü Halkevinde Ord Prof. Dr. Gerhard Kessler tara fmdan «işçi sendikalarının vazifeleri ve karşılaştıktan güçlükler» mevzuunda verilecektir.
Tekel idare çay getirtiyor
Tekel Genel Müdürlüğü yurd ihtiyacını zamanmda karşıla -nıak ve muhtemel bir çay fıkdanına meydan vermemek, için çay ithaline karar vermiştir.
Genel Müdürlükçe bu hususta hazırlanan şartname ihale e dilmiştir.
Öğrendiğimize göre, Seylân-dan ilk parti olarak 125 ton çay ithali takarrür etmiştir.
Çocuk Esirgeme Kuruntunun' müsmir faaliyeti
Çocuk Esirgen^ Kurumun un Şişli rocuk dispanserinde o-cak, şubat, mart aylarında 119 erkek 121 kadın ki, 240 çocuk muayene ve tedavi edilerek yar dımda bulunulmuştur.
Diğer taraftan yine kurumun Galata dispanseri-mart a-yında 150 erkek 116 kadın, ki. 266 hasta muayene ve tedavi e-dilerek muhitinde yardımda bu lunulmuştur.
hiçbir gajTİmeşrû yere para verilmemiştir. Dünyanın en büyük kuvvetlerile Fransız meha-fili maliyesile arkadaşlarım bile bu işin yürümez birşey olduğunu söyledikleri halde tek başıma mücadele ettim. (Tardieul gibi bir adam, Cavid Bey Fran-sanın teklifatını kabul etseydi parlâmentosunun karşısına açık bir alınla çıkacağını söylemişti. Halbuki böyle bir adam için cehennemden başka gidecek yer j’oktu. Mekteb-i-Mülkiyeden çıkıp ta 300 kuıuş maaıla Ziraat Bankasına girdiğ’m zamandan-beri bütün hayatım, kazancım mukay.'eddir işte haj’atta kâ-ğıd değil milyonlarca altınla oj' ıııyan benim gibi bir adamın bugün dik^i bir tnşı yoktur Bu şaj’anı iftihar birşey değildir beyefendiler, fakat bunları size s o yİ em e k mc cbu ri y et in de v ı m. Hayatımın Harbi Um 'mideııbe-rı sureti güzarını a ^edeceğini:
Harb oldu menkûb oldum, iki sene hiçbir şeyle meşgul olmadım. Bazan arkadaşlarım, duçarı müşkülât oldu, çağırdılar gittim. Nefer gibi çalıştım. Müd deiumum* beyin iddianamelerinde söylediği gibi muahedede hiç bir kayıd olmadı onlar'r vâsi muavenetlerini temin attım. Bir gün haber aldım ki Alman banknotlarının Türkiyede tedavülü için bir teklif heyeti vükelâda
Belediye iktisad tedbirleri alıyor
Vali, teşkilâta gönderdiği bir tamimde; telefonlardan yalnız kısım şeflerde daire müdürlerinin faydalanabileceğini bildirdi
Hükümet yardımının kesilmesinden sonra büdçesinde a-çık meydana gelen belediye, İktisadî tedbirler almağa başlamıştır.
Bu arada, vali ve belediye reisi, belediye ve belediyeye bağ lı dairelere bir tamim göndermiştir.
Tamimde, telefonlardan yalnız kısım şef ve daire müdürlerini istifade etmesi, memur ve müstahdemlerin hususî mak fJatlar uğruna telefonla konuj-mamaları, bir şef veya müdürün bir yıl zarfında 500 miikâ-lemeden fazlasını ödemek mecburiyetinde oldukları belirtilmektedir.
Diğer taraftan, memurların, yemeklerini ısıtmağa ve kahve lerini pişirmeğe yarayan elektrik ocaklan da sökülmüş, ilgi-

POLİSTE
‘‘Doğan,, şilebinde mühim bir hırsızlık
I
Dün, Kuruçeşme önünde demirli bulunan ve antrepo olarak kullanılan «Doğan* şilebin de mühim bir hırsızlık olmuş, ayni vapurda ateşçi İsmail ve arkadaşı Aralan, çaldıkları, gümrük muamelesi yapılmamış 15 top elbiselik kumaş ve 18 top kaput bezini satarlarken emniyet ikinci şube memurları tarafından suçüstü yakalanmış 1 ardır.
Taksi sademesine mâruz kalan bir elektrikçi öldü
Evvelki sabah saat 8 de Faruk Özdem idaresindeki 5177 plâka numaralı taksi Kasımpa* şa Hasköy caddesinden süratle geçerken Liman atölyesi elektrik ustalarından Ekrem Nesillere çarpmıştır.
Yaralı vakayı müteakip derhal Liman Hastahanesine kaldırılmışsa da hayatını kurtar -nıak mümkün alamamıştır. Cd sedi muayene eden adalet dok-turu izzet îşçan, morga kaldır» maya lüzum görmüştür.
Hâdiseyi, savcı yardımcısı Demir Dai el koymuş, yapılan ilk tahkikat neticesinde, kaza esnasında şoför Faruk’un, direksiyonu muavini Nuri Kazan' a vermiş olduğu anlaşılmıştır.
Katilden sanık köy muhtarının dünkü duruşması
Geçen yaz Silivrinin Büyük {Kılıçlı köyünde, Haşan adında b’r köylüyü öldürmekten sanık köy muhtarı Recebin duruşmasına dün 1 inci ağırcezada devam edilmiştir.
Dinlenen tanıkların ifadeleri nin birbirine uymaması üzerine dâva, gereğinin düşünülmesi i-çin başka güne talik edilmiştir.
İzmir İstiklâl Mahkemesinde neler gördüm?
y
k.
W
II II
L
7]
*
Y’ a z a n (/• R

müzalccfft ediliyor. Derhal Talât Paşaya koştmu. «Ne yapıyorsunuz?» dedim. Alman sefirine koştum.
«Bu teklifle karla’ damgalı banknotların Anadolu içlerinde tedavülünü istemekle halka kamçı indirmek istiyorsunuz» dedim. Ve nihayet vaz geçtiler. Bu suretle bugünkü servetimizi kurtaracak bir muvaffakiyet gösterdim.
Fikrimi her yere':, her rsman ve mekânda müdafaa Talat Paşa hükümetine geldim. Ne şeraitle geldiğini beşinci şu benin tahkikatından anlaşılabı li'. Eğer hükfımete gelmiş olmasaydım beş yüz, altı yüz mil yon liralık evrakı nakdiye basılmış olacaktı. Bugün bunun
lilerden aydınlıkta elektrik yak mamaları istenmiştir.
E. T. T. idaresinin bugünkü ak i betin e uğramamak için belediye başkanlığınca gayet ye-rindp olan ve ekonomik sebeb lere istinad eden bu tamim, ilgililer arasında hiç de iyi karşılanmamıştır.
Müdür ve şeflere tanınan 500 mükâlemeden, tatiller ve bayramlar çıkarıldığı takdirde bir giine ancak, iki mükâleme hakkı düşmektedir ki, bugün hiç bir şef veya müdür işlerini iki telefon mükâlemesile hailede -miyecek bir durumdadır.
Bu tamimin, vatandaş hizmetlerini gören memurların da işlerini aksatacağı ve işlerin günlerce sürüncemede kalacağı iddia edilmektedir.
Okullarda imtihan hazırlıkları ilerliyor
Şehrimizdeki hususî liseler müdürleri, dün, hususî ve azınlık okulları müdürü Ali Kazan oğlunun başkanlığında, fevkalâde bir toplantı yapmışlardır.. Toplantıda; muhtelif imtihan hazırlıkları bahis mevzuu edilerek; ders kesimi ve imtihan günleri kararlaştırılmış, mümeyyiz tayini yapılmıştır.
Verilen malûmata göre, huşu sî liselerin imtihanları 29 Mayısta başlıyacak ve 28 Haziran da da bitirilmiş olacaktır.
Ecnebî ekalliyet okullarının imtihan günleri de. bugün yapılacak bir toplantıda kararlaş tırılacaktır.
Muallimler Birliği encümenlerinin dünkü toplantısı
Muallimler Birliği Encümen leri dlin öğleden sonra, Eminönü Halkevinde, mühim bir top lantı yapmışlar ve ders yılı sonunda bulunulması hasebi le, birçok eğitim, öğretim ve imtihan meselelerini görüşmüşler dir.

ı
Milli Kalkınma Partisinin Samatya ve Küciikpazar kongreleri
Millî Kalkınma Partisi Samatya Bucağının yıllık kongresi 25 Nisan 948 Pazar günü sa at 14 de Koca Mustafa Paşa, Vidin Cad. 26 numaradaki bucak merkezinde yapılacaktır.
Partinin Küçük pazar bucağı nın yıllık kongresi de ayni gün de saat 16 da Ankara Cad. izzettin hanı 12 numarada yapılacaktır.
Gündemlerde; raporun okun ması ve büdçenin tespiti, idare kurulu ve delegelerin seçilme-sı, parti görüş ve dilekleri var dır.
rai

Tefrika No. 240
tesiri altında kalmış idim.
O felâket günü için ben sulh Jıazinesi yaptım. Ne Sadrâzamın, ne de Harbiye Nâzıruun, ikisi de ber hayat olan muamelât ve hazine müdürlerinim r«A lûmatı altında Osıoarrh bankasında on beş milvon biriktirdim. Nihayet o felâket dakikası geldi, ordular, müdafaa etçik leri serhadlerden gerisi geriye o memleketleri düşman avukla-ııııa teslim ederek dönüyorlardı. Ne hilk-ûmet *ze ne de fırka um devam imkânı voktu. Yeni bir hükümet teşkiline teşebbüs edildi. İzzet Paşa geldi.
O kabineye de aızetmiş »klu ğum gibi hiç bir hırs ile değil «.Sen gelmez isen kabineyi teşkil etmeyeceğim» demesi üzeri
Tevkifhanede bir yaralama
f)ün mahkûmun taarruzuna uqrıyan bir polis kanlı mütecavizler ilen Kemali bıçakla yaraladı
İki yıl önce, belediye seçimleri sırasında kahvelerde yapılan silâh aramalarında üzerinde silâh bulunan Yaşar adın da bir genç kaçarken, kendisini kovalayan bir polis memurunu tabança kurşuniyle vurmuştur.
Bilâhare tevkif edilerek Sul tanahmed cezaevine gönderil -inişti. Burada da birçok hâdiseler çıkaran Y^aşar, evvelki gün de hava almak için bahçs ye çıktığı esnada, eskidenberi gecinemediği dört mahkûm arkadaşının taaruzuna ruğranuş ve derhal nereden eline geçirdi ği anlaşılamayan, bıçağıjıı çekerek mütecavizlerden Galatalı ııamr ile maruf Kemali, vücudunun muhtelif yerlerinden gır surette yaralamıştır.

a-
MÜTFSFR P fK
Rasathane mütehas-yetiştirilecek
SİSİ
Eğitim Bakanlığı tara-alınan yeni bir karar’-a,
I

Millî fından Rasathane büdçesinin müsaadesi nisbetinde. Üniversitenin astronomi ve jeofizik dallarına mensup öğrenciler arasından,
rasathane uzmanı yetiştirilmek) için, burslu öğrenci seçilecektir.
Kabul edilecek öğrenci sayısı Bakanlıkça tesbit ve ağustos ajana kadar ilgililere bildirilecektir.
Diğer taraftan bu öğrencilerin hariçte başka vazife ile meşgul olmamaları ve evli bulunmamaları şart koşulmaktadır.
Başarı gösterenler arasından. her yıl, yabancı memleket rasathanelerine, ihtisas yaptırmak için birer talebe de gönderileceği söylenmektedir.
Hürriyeti Ebediye şehidliğinde yatan şelıidler için merasim yapılacak
Hürriyeti Ebedive şehidliğin-ğınde yatan 31 Mart şehidleri-r.in 39 uncu yıldönümüne tesa düf eden perşembe günü Şişli Halkevi tarafından bir mera -sim yapılacaktır.
Merasime, mahallin okulları şehir meclisi azalan, partiler ve sporcular iştirak edecektir.
Beyoğlunda beyanname dağıtan muhtarlar hakkında takibat yapılacak
Bey oğlunun bazı semt ler in-beyannameler dağıtıldığını bunların halkı telâşa düşür
düğünü, bildirmiştik.
Dün sabah Beyoğlu kaj-ma-kamı vali ve beledij’e reisi Lût-fi Kırdan makamınında zij’a— ret etmiş ve hâdise üzerinde i-zahat vermiştir.
Halkı velveleye düşürücü bir hâdise olduğundan, Bej’oğlu ka zası mahalle nıuht)ıri!an hakkında kanunî takibata geçilece ği iddia olunmaktadır. *’

do ve
evvel sulh yapılsın telgraflardan Harbisi haberdar edi-
şeraitini o günkü
------------------------------
ne geldim. Mütareke şeraiti elbette ki, fenadır. Fakat dünkü şeraiti bugünkü gözle değil, o günkü gözle görmek lâzımdır. Yoksa tenkid kolaydır. Ordular dan, bir an diye alman biye Nâzın j’ordu.
Mütareke
ahval ve şeraitle muhakeme et mek lâzımdır. Bütün ordulardan bir an evvel mütareke yapınız diye, telgraf geldiğini, bü tüıı Harbiye Neza.ytinin «mütareke» diye feryad ettiğini, Harbiye Nâzın kabinede söylü j’ordu. Mütarekenin fenalığı, mütareke şeraitinden ziyade, mütarekede mevkii iktidara ge len zevatın düşman âmâline mütavaatıdır. Mütareke şeraiti kabinede hiç bir itiraz olmaksızın kabul edildi.
Benden, hangisine itiraz ettiğimi sordunuz. Hatırlamadım, şimdilik de hatırlamıyorum. Ni havet izzet Paşa kabinesi padişahın münasebetsizliği, kanunu esasiye edemi riayeti ve bir gün dediğini, ertesi gün red etmesi yüzünden istifa etti.
Mütarekede üç ay bir kenar kaldım, kaldım. Nihayet Tev fik Paşa kabinesinden sonra Damad Ferid Paşa kabinesi gel Ğİ.
mühimi mu) ---------J

HER
%
B
Zenginin malı!...
ir okuyucum gönderdiği meR tııbda diyor kİ:
( Sayın Fıkracı,
«Güzel Sanatler Akademisi yangını hakkında sabık Bakan Haşan Âli Yücene yaptığın mü lika t ve Demokrat Parti kurucularının akıbetleri hakkın da rahmetli Fethi Okyaria rüyada görüşmen çok hoşuma gitti.
Şimdi bundan daha önemi! bir görevle mükollcf bulunuyorsun FıUraoıı Bu işte gittiğin yerlerde ya mükemmel bir sopa yersin, yahud da yüzünün akile çıkarsın.
Senelerdenberl aldıkları yanlış kararlarla nMHeti bugün arpa vo mısır yemeğe mahkûm edenlerin yarın da yonca veya saman yedirmiyeooklerınl kim temin eder? Bu gidişle galiba dört ayaklı kardeşlerimizle mahlûk olma bakımından değil, yiyecek cihetinden de hemhal olacağız.
Lâfı folseîeye dökmeden senden istediğimi kısaca söyliyeyım Fıkracı: Meşhur 7 Eylül kararları kahramanlarının ve bilhassa kendisine yakılan bu kadar isnadlara inada bir süt-ûlîz mukabele eden (unutma kı sükût ikrardan gelir) Atıf İnanın, Devlet öa-kanı Mümtaz Ökmenın, meşhur ince-dayının ve partilerin üst basamaklarında bulunan zevatın devlethanelerine giderek ya öğle veya akşam yemek lerinde sofralarına Tanrı misafiri olarak oturacak, yedikleri ekmeğin kalitesini okuyucularına bildireceksin. Ya bunu yaparsın ve yahud senin hüviyetini (Vatan) gazetese teşhir eder ve yahud Köprülü ağabeğine bir mektub yazar, onun vasıtası te Şalcı profesöre söyletir ilân ettiririm.
Bu şıklardan birini sana düşüyor.
Seni müşkül duruma
dolayı özür diterim. Baki hoşça kal a* zız Fıkracı.»
de bâ telcfen ve (Ulus) da
tercih et «»ek
sok tuguuıtor:
C. A.
Hamiş — Hakiki hüviyetim hak-kında, ilk fırsatta ziyaretine geldiğim gün, ifşaatta bulunacağım.»

Aza (»kuyucum,
(Sen bana müşkül değil, ifası imkânsız bir vazife vermiş oluyorsun. Zira evvelâ bu saydığın zevattan çoğunu tanıdığım için, Ramazan akşamları iftar sofrasına çöken dâvetsiz misafirler gibi, yemek masalarına kendimi davet ettiremenı ve ancak onların dâ-vetile sofralarında yer alabilirim. Beni yemeğe davet eden ev sahibinin, sof rasında neler yenikliğini açıklamak i-se Türklüğün nocabetine sığmaz.
Sonra misafir umduğunu değil, bulduğunu yer derler. Ayrıca bir kahvenin kırk yıl hakkı olduğunu sen do teslim edersin sanırım. Kaldı ki, Atıf İnanı pek bilmem amma, Peker kabinesi erkânının, Peker ve Ökınen do dahil, sofralarında bizim her gün yediğimiz arpa karışık ekmekten başka bir şey bulacağımı pek de sanmıyorum. Biz bu adamların halka arpa yedirip kendileri hasfrancala yediklerinden şikâyat etmiyoruz, sadece tedbirsizlik yüzünden neden dolayı arpa ila karışık bir nevi deve hamuru yediğimizden feryad ediyoruz.
Fıkracı muhalefet babında tok söyler, hatıra, gönüle pek bakmaz anıma iftiraya da tenezzül etmez. Sen de hoş ca kal aziz okuyucum. »
FIKRACI
Antalya Portakal gecesi
Antalyadan yetişenler demeği 23 Nisan Cunta gecesi saat 21 den sa baha kadar Konak Tokatltyan Salonlarında bir Antalya Portakal Gecesi tertip etmiştir. Dernek ge cenin mevsimin en son ve en oriji nal bir gece olduğunu düşünerek gecesi müstesna ve zengin sürpriz lerle süslemiştir.
Demograf Parti Bcyazit Bucağı ocaklarını davet
1 Aşağıda isimleri yazılı ocağnnn üyelerile hasbıhallerde bulunmak ü zere 22 Nisan 948 perşembe günü sa at 20 de çenberlitaş belediye Dura gözen Kraathanesinde ki toplantıda hazır bulunmaları İçin tavasutu nuzu saygılarımla rica ederim.
Suıuri Semt ocağı, Şelızadebaşı ocağı, Süleymaniye ocağ^ Merkez ocağı, Çarşı ocağı,
D( P, Beyazıd Bucağı İdare Kurulu başkanı Naci Öktem


NİSAN 1943
* T4KVÎM
1364 Bamı Nisan
8
21
Çarşamba
lSö B Cet. fiıhu
11
Kasım 166 — AY 4 — GÜN 112
Vahitler Vasati Ezanı
s. D. s. D,
Güneş 6 12 10 19
Öğle 13 13 5 20
İkindi 17 00 9 05
Akşam 19 54 12 —
Yatsı 21 34 1 39
İmsak 4 2Ö 8 32



i
MSAK 1948
I



r e m ı s a 0 a a
■TTHIII» III II II Tir II «I»ıı —
ori
Saberle


,1
Raint iki ideolojini» a Ci c a d « 1 e s i
vasıtalarm
haberleş-bahsiııdeki
I L.onûa 20 (A.A.) — » Spectatorl gazetesinde,, c V, alttı Tapli^ı «İngiltere ? ve haberleşme hürriye-K ti) başlıklı yazısında ez-j ciharıl» şunları yazmakta-
) dır. '* '
» Hauıseleriıı* olduğu gi-/ bi aiibfcttiriJmeşi ve fikir | lerin serbestçe ifade bul-| ması işine müdahale edi-
) lebıieceği yolundaki her-
) hangi bif iddianın kabu-c liint ve bu iddianın ta-) hammülle karşılanması-s ııa imkân yoktur.
( Bu kenuda bahis mev-I' zuu olabilecek yegâne şey, gayenin tahakkukuna imkân verecek seçimidir.
Ingilterenin me hürriyeti
kanaati işte budur ve Cenevre’de toplanmış olan haberleşme hürriyeti kon feransına iştirâk eden Ingiliz murahhas heyetinin imanı da bundan ibarettir. İngiltere’nin haberleşme hürriyeti bahsindeki durumunun en mânalı taraflarından biri de haber-Ileşme hürriyeti mevzuun oan sık sık ve yerli yersiz konuşulmasından mem nun olmayışıdır.
Haberleşme hürriyeti konusunun Doğu Avrupa’da şiddetle tenkid e-dildiği ve hattâ bazı mem lekellerde tamamiyle ortadan kaldırıldığı vakıasını bilmemezlikten gelmeğe imkân yoktur. Böyle bir tehlike karşısında sadece mukavemet göstermek kâfi decildir. Yapı lacak yegâne şey fiilî bir . mukavemet göstermek -| tir.
| Cenevre’de kendini gös-) teren durum da bu ol-\ muştur. Bu konferansın ( bütün taraflarca kabul e-) dilecek bir takım müspet \ neticelere varması ihtima | li pek az görülmekle be-) raber bu konferanstan i-S yi neticeler alınacağını s zannettirecek birtakım se | hepler mevcuttur.
) Bu konferansın toplan | ma gayesi olarak Birleş-| iniş Milletler arasında ) evvelce yapılmış ' (olan ( tc plantıların birbirine ra-İkip iki ideolojinin mücadelesi şeklinde yianlış o-Jarak efkârı umumiye-ve arzedildiği ve yine efkârı umunıiyenin aydınlatılması için bir takım prensiplerin vaz’ı gerektiği iddiası ileri sürülmüştür.
Hindista n
Kudüs müftüsünü» temsilcisini kabul etmedi
Karaşi 20 (AP) — Hindistan hükümeti, Kudüs Müftüsünün, Fakistana gönderdiği özel tem silci Salih Mustafa Aşmaviye vize vermekten imtina etmiştir.
Bu konuda beyanatta bulunan temsilci şunları söylcmiş-tir:
«Bombay, Kalküta, Delhi ve Hindistanın diğer merkezlerini ziyaret edip Hindu Müslümanların Filistine yardımlarını temin arzusunda idim. Hindistan Birliği Filistin dâvasına taraftarlık iddia ettiğinden, Hin -distan hükümetinden her türlü yardım ve kolaylığı görecö ğimi zannetmekte idim.»
Tecrübenin son derece mahrem tutulması heırtarafta muhtelif tahminlere yol açtı Londra 20 (R.) — Pasifikte-ki Eniwetok mercan adasında, patlatılan son atom bombasına a id tafsilâtın 1053 senesinden evvel açıklanmıyacağı bildiriliyor. Bu sonuncu bombanın pat {atılması etrafındaki tahmin ve tefsirler devam etmektedir.
Tecrübe esnasında iki kon -gre üyesi, Ajtom mütehassısla-rî ve askerî ferkân hazır bulun muştur. Halbuki, 1945 de Bi-kini'de yapılan tecrübede yabancı devletler mümessilleri, kongrenin bütün üyeleri ve gazeteciler hazır bulunmuşlardır. Bu sonuncu tecrübenin bu kadar mahrem tutulmasının, bazı tahmin ve tefsirlere yol aç -ması tabiîdir.
Bilindiği gibi, şimdiye kadar 5 Atom bombası patlatılmıştır. Birincisi 1945 de Yeni Meksika devletinde, ikinci ve üçüncüsü Japonyada Hiroşima ve Naga-saki(de, dördüncü ve beşincisi Bikini’de patlamıştır. Bu sonıuı cusu patlatılan altıncı Atom bombası olmaktadır.
Amerikanın Atom bombası imâlindeki azmi
Hevyork 20 (A.A.) — Bura çevrelerinde Atom silâhlarında elde edilen gelişmeler ve Amerikan askeri makamlarının Pa silikte Enivvetok adasında A-tom silâhları ile yapmış olduk lan gizli tecrübeler hakkında, muhtelif tefsirler yapılmakta -dır.
Kullamlmıs olan silâhların ti pi. tecrübenin tarihi ve neti-' çeleri hakkında hiç bir izahat'
verîlmiyecektir.
D Haşan şayialara göre, gizli olacak tecrübe edilmiş olan bu Atom silâhı harp esnasında Hiroşima ve Nagasaki'ye atılmış olan bombalara çok faik -tir.
Tecrübelerin ya Atom füzesi veyahud da, denizin bir buçuk kilometre altında patlıyan bir Atom şilâhı üzerinde yapılmış Olduğu sanılmaktadır.
Tecrübelere iştirak eden e-kipler, Pearl Harbour'ğudan E nivvtok’a sekiz martta nayet gizli hareket etnişlerdir. Fakat civarda bir Rus gemisi görül -nıüş olduğu bildirilmiştir. Mart sonunu takibeden iki hafta zar fıııda bir seri bomba atılmış olması muhtemeldir.
Bu haber, Rusların Atom ge üşmelerinin Birleşmiş Milletler tarafından kontrol edilmesine, mâni olmağa çalıştıkları müddetçe. Birleşik Amerikanın A-tom araştırmalarına yalnız baş laruıa devam etmek yolundaki kat’î azmini teyid eder mahiyettedir.
Atom enerjisi komisyonunun yeni başkanı
Vaşington .20 (AP)
gün Başkan Truman David E. Lilienthal’ı yeniden 5 yıl müddetle Birleşik Amerika Atom Enerjisi Komisyonu Başkanlığına tayin etmiştir.
Lilienthal’ın onaylamak ü-zere Âvan Meclisine arzedii -mistir. Bu gibi tayinlerin Temsilciler Meclisinden geçmesi lâzım değildir.
Bu-
9
(Jzakdoğuda komintern
Rusya, yakın bir gelecekte güney doğu Asyada da komintern kurmak istiyormuş faydalanmak için karışıklıklar çıkarmak yolunda iki misli gayret sarfedeceklerdir.
Komünistler daha şimdiden, Malezyadaki sendikalarda hâkim olan bir durum tesis etmiş bulunmakta olup gençlik teşkilâtlarının iyi niyetlerinden istifade etmeğe çalışmaktadırlar.
I'


Bir dokun bin Ah dinle...
("Başmakaleden devam.) hakkında Mecli"» tahkikatı açılması aleyhine -rey vermişti— şimdi Şiikrii Koçak’ın izahlarını lıiç kâfi görmüyor ve asabiyetten titriyor. Bu şiddet ve hiddetin çok yerinde olduğunda şüblıe yoktur. Biz Halk Partili de olsa, Iıer milletvekilinin yolsuzluk, ilıınal, suiistimal ve aciz karşısında mukaddes bir heyecana kapılmasını isteriz anıma bu heyecan ve teessür, Muhiddin Baha Parsınla gibi, zaman zaman ve bazı şahıslar hakkında tecelli etmemelidir. Şükrü Koçak’ın Türk hazinesiui çok zarara soktuğu hattâ bu rakamın, Hıfzı Oğuz Bekataya göre, elli altmış milyonu aştığı meydanda ise Atıf İnanın bu yurda yaptığı zarar ve fenalık hiç de ondaıı az değildir. Hususi şirketlerle ilgili olmak, onlara, Bakan sıfatile, muttali’ olduğu sırları ifşa ederek kazanç sağlamış olmak ithamları o kadar çirkin ve ağır isnadlardır ki hiç bir Türk bu töhmetin altında kalmak istiyemez ve muhakkak adalet huzurunda hesab vermeğe can atar. Burıun çok tabii olmasına rağmen Atıf İnan muhakeme ve muharebeden Cehennemden kaçar gibi kaçınış ve bütün arkadaş ve dostlarını bu kararda kendisine yardıma davet etmiştir. Muhiddin Baba Atıf İnanı iıc-sabdan ve kitabdan kurtarmak i-çin ol kaldıranların başında bulunuyordu. Gazetelerin yazdığına göre, dün de, samimî bir teessür ve heyecanla milletin zararına karşı feveran ettiği sırada yanında oturan Atıf İnan Muhiddin Baha Parsı teskine çalışmış ve işi uzatmamağa sevketmek istemiştir. Görülüyor ki İnaıı kendisinin bir kaç ay evvel kürsüdeki geçirdiği sıkıntılı anlan hiç unutmamış ve Şükrü Koçak’ın şimdiki durumunu herkesten iyi takdir etmekte bulunmuştur,

Millet Meclisi kürsüsünde yapılan ifşaat cidden ağırdır.
Teessürü çekecek bir noktadır ki Amerikadaki Türk heyetine, fedakâr bir şekilde, yardımını c-sirgememîş olan bir iki Amerikalı yüksek şahsiyetin de isini komisyon falan lâkırdılarına karıştırılmıştır.
Yarın geniş bir takrirle, mes’ele Mecliste tekrar konuşulacak ve beş kişilik bir heyetin Şükrü Ko-çak'ın durumunu înceliyerek, bir Meclis tahkikatı açılıp açılmaması hakkında kesin bir karar verile ( ek ti r. Çoğunluk ıra ■■ ■^ı■■lw(c( partilerinin teşrik edileceklerini umduğumuz bu heyette, dâvamı, particilik zariyesinden ve o lıisle değil, memleket işi olarak ele a-Imnıasını diliyoruz.

Atıf İnanlar, şükrü Koçaklar ve hemayarları sorgu ve sualden masun, ferilı ve fahur Meclislerde kurulur, İsviçreye seyahatler ter-tib ederken Halk Partisinin prestiji masun kalabilir mi? Bfiksanı-
Ya ngın da vasi son safhada
Savcı sanıkların
Ankara 20 (Hususî) kara otobüs garajı yangını dâvasında sanık olarak mahkeme ye sevkedilen e3ki müdürlerden Refik Fenmen ve Hüsnü Yeğinerle, atölye işletme şefi Vedat (Arseven ve ibe' ibaşı Mustafa, Şefik haklarında âci-
An-
Rize
Saim Aü Dilemre
Apartman dairelerinin su sarfiyatı
Ankara 20 (Hususî1 Miletvekili
Millî Korunma kanununun 30 ncu maddesinin bir bendinin değiştirilmesi hakkında bir kanun teklifinde bulunmuştur,
Saim Ali Dilemre bu teklifin de apartman dairelerinde hiç bir muameleye hacet kalmadan su saati konulmasını elek trik ve havagazmda olduğu gi-'bi su ücretinin de kiracılar ta* rafından verilmesini, buna kar şılık kiracıların kira bedellerini su parası hariç zamla öde -melerini istemektedir.
Zeytinyağı Hanı ihraç?
Ankara 20 (Hususi)
ber aldığımıza göre, Ticaret Bakanlığı Ege bölgesinden bir miktar zeytinyağı ihraç edilmesi için bugünlerde bir karar alacaktır.
Orman mütehassısının tedkik gez si
Ankara 20 (Hususî)
nm Bakanlığınca Isveçten getirtilen Orman mütehassısı Pr. Nelson Ankaradaki incelemele rıni bitirerek yardımcısı ve bir uzmaniyle birlikte Eskişehir, Afyon, Burdur, Antalya illerindeki ormanlarda bir tetkik gezisine çıkmıştır.
Mütehassıs bu geziden sonra Kuzey ormanlarımızda da incelemelerde bulunacaktır.
Ha-
Ta-
tecziyesini istedi
len dâvaya asliye ceza mahkemesinde devam edilmiş ve savcı sanıkların vazifelerinde ihmal ve terahileri görüldüğünden ce zalandınlmalannı istemiştir.
Duruşma sanık vekillerinin müdafaaları için başka bir güne kalmıştır.
ce-
Be-
Evvelce de bildirildiği
I SPOR | Millî takım bugün Atina* ya gidiyor
Millî futbol takımımız, bugün*, 20 futbolcli ve 4 idareciden müt)v şekkil bir kafile halinde uçakla /v tinaya gidecektir.
Türk millî ekipi, okuyucularımı* zın da bildiği üzere, Olimpiyad luı-zırlığı mahiyetinde olan üç aylık bir çalışma sonunda idmanlara çağrılmış bulunan 48 oyuncu arasından seçilmiştir.
Pazar günü yapılan hazırlık ma' çından sonra ayrılan oyunculardan bazılarının, mazeretlerinden ötürü, kafileyo katlamamaları dolayımla bugün Yunanistana gidecek olan millî takımımız şu oyunculardan terekküp etmektedir:
Cihad, Erdal, Erdoğan Murad, Vedii, Salâhaddin, Bülend, Hüseyin, Naci, Muzaffer, Fikret, Erol, Ahmed, Lefter, tsfendiyar, Şükrü, Halid, Hikmet, Samım, Erdoğan
Pazar gunli yapılan hazırlık mü sabakasında eski kadroya girecek oyuncuları sinesinde toplıyan kırmızı takım, seyircilerin de, kanaatlerini açığa vuran haykırmalarda anlaşıldığı gibi 3 - 1 sahadan ga-lib ayrılmasına rağmen tatmin e-dicı bir oyun çıkaramadı. Tabiidir ki, milli takım kadrosunu tesbit e-decek idareciler noksanlan görmüşler ve lâzım gelen tedbirleri almışlardır. Ancak bu haftaki spor dergilerinden birinde beyanatını okuduğumuz Nedim kalecinin söylediklerini pek makul bulmadık. Bu beyanatında Nedim Kaleci şöyle demektedir: «Çağrılan 20 futbolcü uçağa bindikten sonra Türk milli futbol ekipi uçak meydanında federasyonca tesbit edilecektir.» Millî takımımızı uçak mey danında tesbit etmenin faydasını pek anlıyamadık. Bizce millî takım çok daha evvelden tesbit edilmeli ve oyuncular belli yerlerde oynatılan müteaddit idman müsabakalarında birbirlerine alıştırılmak idi. Şakaya seven bir arkadaş da bu hususta şunları söyledi:
«20 oyoıncunun hepsi soyundum lacak ve hakem düdük çaldıktan sonra 11 i sahaya çıkarılacak.)
Her ne ise, müdahele etmekten her zaman çekindiğimiz ve takdir salâhiyetini daha bilgili şahıslara bıraktığımız millî takımı seçme sahasında, millî futbol takımımızın yola çıkacağı bugün kanaatimizi belirtmek isteriz.
Şimdiye kadar tam kadrosu tesbit edılmiyen ve dolayısde yanyana maç yapmıyan milli takım kadrosunu, bugün için, birbirlerine ve yerlerine alışmış oyunculardan seçmek elzem bir şarttır. Bu bakımdan fazla kulübçülüğe kapılma dan, oyuncuların formları göz ö-nünde tutularak, millî takım kadrosu tesbit edilmeli idi. Şimdiye kadar tesbit edilemediğine göre bari uçak alanında bu şekilde hareket edilsin. Bizce bugün için en kuvvetli kadro şu şekilde tertib edilebilir:
Cihad - Murad, Vedii - Salâuad-din, Bülend, Hüseyin - Fikret (ko lu oyununa mâni olanııyacak derecede geçerse) Erol, Ahmed, Lef ter. Şükrü.
Türk ekipi bugün A tıkara ya varacak ve bir gün istirah^tten sonra 23 Nisan cuma günü Türk - Yunan millî maçını oynıyacaktır. Pa zar günü de İstanbul - Atina tem sili karşılaşması yapılacaktır.
Harbden sonra yapılacak olaa bu ilk millî futbol takımları fut-bolcülerimizle millî formayı şerefle taşımalarını ve yüzümüzü güldürmelerini candan temenni ederiz.
M. Nimet tiyken

Millî şoseler hakkında bir sual takriri
Ankara 20 (Hususî) — Diyarbakır Milletvekili Vedat Dic İeli devletçe yapılaçak olan millî şoseler hakkında Meclise bir soru önergesi vermiştir.
Önergeye önümüzdeki hafta içinde Bayındırlık Bakanı vap verecektir.
Beied.ye gelirleri artırılacak
Ankara 20 (Hususî' —
lediye gelirlerini incelemekte o lan geçici komisyon 3 mayısa kadar çalışmalarına ara vermiştir.
Bu müddet içersinde hükümet komisyonun bugüne kadar çalışmalarında beliren temayül lere göre, yeni bir proje hazır Uyacaktır. Komisyonun ileri sürdüğü mütelâalara göre 659 belediyenin senevi 79 milyon lira tutan geliri 109 milyon liraya çıkarılacaktır.
Ve bu suretle, 30 milyon liralık bir fazlalık temin edilecektir. Gelirde temin edilecek bu fazlalık mükelleflerin yükü nü arttırmak suretiyle değil, şehirlerde oturan mükelleflerin sayılarını artırmak suretiyle temin edilecektir. Meselâ:
1
gibi belediye hizmetlerinden faidelendiği halde bir şey ver miyenler için bir ikamet vergisi ihdası, yahut tanzifat ten vlriye resimlerinin birleştirilerek maktu bir vergi ihdası. ____2 — Bütün biLmükellefiyetler dışında kalan seyyar esnaf vesaireııia de az da olsa bir mü kellefiyete bağlanması, için bir patent vergisi ihdası.
3 — Alınmakta olan yol ver gisinin şehirlere aid kısmının belediyelere bırakılması. Belediyelere bırakılacak yol parası nm artırılarak mükellefleri üçe rvırmak suretiyle yüksek, orta ve askerî miktarlar tesbit etmek ve böylece yol vergisini a-dil bir hâle getirmek ve geliri artırmak.
Hükümet komisyonda ileri w
sürülen bu mütalâaların incelen mesi için mühlet istemiştir. Bu yeni hal tarzı incelenecek ve ih das edilecek bu yeni resim ve vergilerin mükelleflere ne dere ce tesir edecgi başka hal tarzı olup olmadığı gözdn geçirile -çektir.
Emniyet mensublarının nakilleri
Ankara 20 (Hususî) — Em-| niyet işleri, genel müdürlüğü her yıl üç defa, mensupları î\ra sında yapmakta olduğu nakillerin hazırlıklarını tamamlamak üzeredir.
Nisan dönemi içinde nakilleri yapılacaklar için hazırlanan kararname Mayıs içinde yüksek tasdikten çıkmış ve ilgililere| tebliğ edilmiş olacaktır, P.T.T. Başmüdürlerini» toplantısı
Ankara 20 (Hususî) — rend'ğimize göre P. T. T. idaresi posta ve telefon başruü -diirleri bil ayın 29 zunda An -karada toplanacaklardır.
Bu toplantıda telefon ve pos ta işlerimizin daha süratli bir şekilde işlemesi için gereken tedbirler düşünülecektir.
iller idaresi kanun tasarısı Meclisd»
Ankra 20 (Hususî) — idareyi umumiyei vilayet kanunu nun bugünün icap ve şartları ııa uydurulması için daha önce idareciler kongresi tarafından, incelenen ve daha sonra içişle ri Bakanlığının .tetkikinden ge çen iller idaresi kanun tasarısı meclise verilmiştir,
Feke i’çesindeki Belediye seçimleri
Ankara 20 (Hususî» — Seyhan ilinin Feke ilçe merkezinde yapılan belediye seçimlerini C. H. P. adayları ekseriyetle kazanmışlardır.
J T ■ 1~----- ~ --------
za nihayet müfrit Halk Partililer. İmi hminr VUJ dil OT ITOJ'İIiaZİik karşısında Bakan nasıl susabilir diye hayretler izhar ettiler amma Şükrü Koçak’ın sükûtu Atıf İnanın her şeye rağmen muhafaza ettiği sükundan daha mı ağırdı? Muhiddin Baha Pars ona hayret etmiyor da buna sasıyor. Biz ise her ikisine, hattâ lıer üçüne şaşıyoruz.
Hasaıı Saka kabinesinin çok iy’ günler yaşamadığı besbelli...
A. Ceınaleddin Saraçoğlu
Bura-bütün
~L.uuora zA) (A.A.) -da söylendiğine göre, dünyada sömürgelerde yaşamakta olan halk kütlelerinin millî hislerini ayaklandırmak nıaksadiyle Ruslar tarafından, girişilmiş olan faaliyetin gayelerinden birisi de pek yakın bir gelecekte güney doğu As-yada bir uzak doğu kominterin nin kurulmasıdır.
Malezya'dan Ingiltere'ye gelen haberlerde belirtildiğine gö ıe, bu yeni kominforma Çin komünistleri tarafından, idare edilecek ve merkez de Bang-kok’da olacaktır.
Bu suretle takibedilmekte o lan bir başka gaye de grevler ve siyasî bir faaliyet vasıtasiy le anavatan toprakları ile olan bağların kesilmesini temin etmektir.
Bu gayeye er'ı^’.ld f’i takdir de komünistler kendilerinin ik tidarı ele almalarına ve Sov -yet gruplarının teessüsüne yar dım edecek olan bir durumdan
a



i
»i,
ıetı;'nıfl
»açUiı
«e"'*
Ka.**'-'*
MH
Mi-'1
»»«ırnntnt
/j e a*v3U













1*’-* s’ *”

“• «•'Ma fn»

"/M fiAmı»


t*


((---------------------------------- ■)
IGi ün ün enteresan haberleri]
) \_________________________________________________________________________)
Keyfiyet bugün karma Amerikan tevzi komisyonu tarafından bildi rilmiştir, Komisyon bunun için Bir leşlk—Amerikadan 1000 ton buğday satın almıştır: (AP)
Bir yüzen dok Atlantikte battı -fa Jackson Ville (Florida) — Ber nıudc adalarından Nevyorka doğru yedekte götürülmekte olan sabih bir dok, dün Atlantikte Güney Ka rolinde Hatteıas burnunun 300 mil Güney, Doğusunda batmıştır. Dokun mürettebatını teşkil eden 29 kişi, Kevln Moran römorkörü tara fından kurtarılmıştır, 'A.A,)
Bir futbol sahasına yıldırım düştü
-jf Aldershot: — (İngiltere) — Or du takımları arasında şampiyonluk maçının yapılmakta olduğu futbol sahasına yıldırım-isabet etmesi ü-zerlne bütün oyuncular ve hakem yere yuvarlanmışlardır, Oyuncular dan dokuzunu hastahaueye kaldırmak icap etmiş ve bunlardan 1 kisl hastahaned» ölmüştür. (AA,)
ı Bir Rus filezofu öldü 7 * Paris: — Bildirildiğine göre,
) Rus filezof ve ilâhiyatçısı Porf. Nic ı holas. Paris v civarında Claıuant ı daki evinde ölmüştür, Porf. Nicho i las, 73 yaşında idi, (A,A,)
k Harada irtifa rekoru
( Londra: — Tepkili Havilland
/ Vampire av uçağı, dünya irtifa re / korunu kırmıştır.
) B B. C. nin havacılık muhabiri ı ne göre, rekor kırılmış fakat res-l mi netice ancak yarın uçuş filimi i tesblt edildikten sonra ilân oluna l çaktır,
ı Uçak ,18 bin metreye yükselmiş / tir, evvelki rekor 17 bin metre İdi r ve 1938 de bir İtalyan pilotu tara fından kurulmuştur. (A,A,)
Suikasdelrle mücadelede sesti filmden de istifade ediliyor
I. Marsilyada bir söylev verdiği esnada Komünistlerin General Dö Golö öldürmek İçin bir sulkasd ha zırladıkları gizli polise İhbar edil iniştir, Eunun üzerine yedi bin si vil resmi Fransız polisi nutkun söy
V________________________w________
lendlği meydanı sarmış ve limana bakan evlerin hepsi birer birer a randıgı gibi pencerelere gözcüler konmuştu. Diğer taraftan Fransız zabıtası da Amerikan zabıtası gibi her nevi resmî törenleri bir kaç istikametten özel surette sesli fil me aldırmaktadır. Herhangi bir hâdl se çıktığı veya bir sulkasd yapıldığı takdirde filmler derhal büyütülüp hazırlanarak polis sinema salonunda aksettirilmekte ve lef perdede teşhis
Mezkûr filmler delil olarak mahke meye de verilmektedir, Gerek Dö Golün ve gerek Başbakanın nutuk söyleme törenleri de filme alınmış tır. (B.B,C,)
Al manyada Yalıudilere hamursuz dağılıldı
Franfurt; — Almanyadaki A merlkan işgal bölgeslle Bellinde yaşayan 140,C00 Yahudlye Hamur suz bayramı münâsebetile takriben 500 000 kilo hamursuz ekmek dağı tılmj»tır,
müdüriyetinin beyaz perdeye bu suretle fail olunmaktadır,
—------------------
Türkiyeye gelecek İngiliz futbol takımı
t t
Londra: Queens Park Ran
gers futbol takımı haziran avı ba şında Türkiyeye gidecektir. Geçen cumartesi günü Exeter takımım ye nen Rangersler İstanbulda üç ve Aııkarada bir maç yapacaklardır. Ingiliz futbol takımı Türkiyede 15 gün kalacaktır, (A,A,)
Rusya İngiltereye hububat vermiyor
ie Londra: — Avam Kamarasın da beyanatta bulunan İaşe Baka m Yohn Stıachey, Kumanyanın, bu yıl hasadına dair tahmini hesaplar netlcejenlnceye kadar, Büyük—Bri tanyaya hububat satmayı reddetti glnl söylemiştir, (AP)
Bir asırlık Ajans
-fc Nevyork: — Associated Press Ajansı kuruluşunun 100 üncü yıidö dömü münasebetile bir tebliğ ymlayan Direktörler Kurulu cümle şunları beyan etmiştir:
o Hürriyet İçin savaşvış olan
memlekette Associated Press kendisine yalnız bir efendi tanımakta dır: Haberlerde hakikat »
ya
ez
bu
öz-
— 323 askere hakkında son
1
I
J

Dev-
323 ve 338 lilerin silâh altına çağırılacağı yalan Ankara 20 (Hususî) ve 338 lilerin yeniden celbed ilecekleri
zamanlarda bazı haberler çıkmıştır. ilgililerden öğrendiği -mize göre, bu doğumluların askere alınmaları hakkında verilmiş hiç bir karar yoktur.
Devlet Fabrikalarının hususî sermayeye devredileceği doğru değil
Ankara 20 (Hususî)
let tarafından hususî sermayeye devredilecek fabrikalar hak kında kendisine müracaat ettiğimiz yetkili bir zat şu izahatı vermiştir:
«Yapılmış ve halen işlemekte olan devlet fabrikalarının hususî sermayeye devredileceği hakmda zaman zaman çıkan ha herlerin aslı yoktur. Bu haber ler inşa halinde bulunan İzmir fabrikasının özel şahıslara dev redilmesi için verilen karardan çıkmaktadır. İzmir fabrikasını deyiz, talep bekliyoruz» demiş-arzu edenlere devretmeye ama tır.

I
SAYFA: 4

1

m

r'







NİSAN 1948
Meraldi Bahisler
Adapazarı verem dispanseri doktorsuz!...


Hal km büyük fedakârlığı ile meydana getirilen bu dispansere Sağlık Bakanlığı ne doktor ve nede hemşire göndermiyor

kadar doğru
her t ar af m-alan bu has mücadele etmek,
o----
Adapazarı (Hususî) — Kot mel i vilâyetinin en kalabalık vc en zengin kazası olan Ada* pazarında veremin korkunç tab r batııu azaltabilmek için hakseverlerin teşebbüs ve yardım kirile iki buçuk yıl evvel bir diSı j ınser inşa edilmişti. O zaman k(r muazzam bir törenle küşa)-dı yapılan verem dispanserinin aradan iki buçuk yıl geçmesir ne rağmen hâlâ, âtıl ve hareketsiz bir halde' kalması, bil-r. em ne dereceye olabilir?
Memleketimizin d v bir âfet halini t alıkla ciddî
zamanı çoktan gelmiştir.. Şeh) i mizde de1 bu dâvaya katılmak, i’-zei’e yapılan dispanser binasının doktorsuz ve hasta bakıcı-p z beklemesi Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığını vicdanen rııuazzeb etmeyecek midir? A-dapasan halkının fedakârlığı i-le meydana getirilen bu nıües-seseye lâkavd kalmasını asla affede -meyiz; Çünkü verem' dispanseri için ne bir doktor, ve ne de bir hemşire gönderilmiştir.
Sağlık ve Sosyal Yanlım Ba kanlığının bu. alâkasızlığı muhitte derin tesir uyandırmıştır.
Bakanlığın bu kadar
ne bir doktor, ve ne de
Ardanucla - Hopa arasında kamyon kazası
Freni tutnuyan kamyon yuvarlandı içerisinde bulunan 17 kişi öldü 1 kişi kurtuldu
Hopa: (Hususî) — Çoruh ilinin Ardanuç belediyesi kamyonu Hopa ya vapur yolcusunu götürmek üze re Arctenuşlen 36 yolcu ile hareket ederek Toigun mevkînin ikinci vira jındn fireni tutmayarak devril iniş ve kamyonda bulunanlardan 17 ki şi ölmüş 15 kişi ağır yaralı ve dört kişi de kamyon yuvarlanırken- ken dilerini atmak suretile kurtulmuşlardır. Kamyon tahminen 300 met re kadar yardan yuvarlanmış ölülerin cesetleri teşhis edilemiyecek tir halde toplanmıştır. Esas şoförü olmadığ) haldebelcdiye reisi şoför muavinini bu yolcuları Hopaya gö-türüimrsini İcbar, etmiş, muavin de rivayetlere gğre ««kamyonun üreni tutmı.yo: demiş olduğu halde mec burerj amyonıı harekete geçirmiş olduğv'belirtilmiş olduğundan Art vin savcı’,iğ' işe vaziyet ederek m)l sebblbte.-: nezaret altına alınmıştır. Tavslla. ayrıca bildirilecektir,
A, Kura oğlu
F .ndirma Demokratlarının yaptığı geziier
8 Ni-
En(iırma (Hususî)
ran (Kişembe günü Bandırma-la v. ijJan Demokrat Parti ko lavına, gösterilen rağbet, ve. bütün ilçelerden vâki davet ()z(_ ; . f r-r-nıokuat Pın ti il baş «anlığ __ _
im- -ağlamak partilileri birbir '.vril( tanıştırmak ve konuşma (ar vaprnak ınaksadile her. pa za* a ünlen geziler tertip etmiş Krdh*
İlk kafile 18 Nisan Pazar giînü Manyas. Erdek vc Edin-ei;( giderek konuşmalar yap-y-ı bu geziye Susurluk, Bat-Gönen Demokratı^rı (j^ içtir;:t- etmiştiı. 25 Nisan gü-nn gtjeeel:. hafta pazar gtnıü de ayni kafile Gönene gidecek Ictc' ir.

ve kolaylık gösteriyordu. Eandırrna
Bandırmaya Çanakkale yerine Konya vapuru tahsis edildi. Fakat Konya da ihtiyaca kâfi gelmiyor. Bu hatta daha iyi bir vapurun tahsisi isteniyor
Bandırma: (HHususi) — Yeni Sa yu umumiyi daha süratle karşılıyon bahm 9 nisan tarihli nüshasında
Bandırmaya işletilen «Çanakkale - ya her gün İçin ekspres seferinim vapuru hakkında bir yazımız çık-] tahsisi Bandırma. Gönen Kemalpaı mıştı. Bu yazımızın tahminimizden * fazla alâka uyarndrnıasım memnu, niyetle gördük. Çünkü alakalılar hayretle gördüler ki bıı yazı tesiri nl gösterdi, 10 nisan tarihinden iti baren Bandırmaya Çanakkale yeri ne Konya vapuru sefer yapıyor. Bi let meselesi ise- götorte husustnda tamamen hal edilerek istenildiği zaman temin edilebilir vaziyet alu nuştır, Bu memnun edici bir hal ol makla beraber kâfi değildir. Seya hat edenler pek alâ bilirlerki. malı! yet itlharile Konya İle Çanakkale a rasmda fevkalâde bir fark toktuc. Biz memleket hesabına süratli eksp res postalar] istiyoruz.
Çok eski günlerde Bandırmaya iş leyen küçük tüccar tekneleri arzu
şa, Karacabey. Susurluk gibi kaza ların ve büttiıı Izınire kadar ve da-ı ha uzaklardan gelen bütün Ege böl ğeai için ticari iktisadi faydalar saâ Uyacak yolcuların refahını temin .edecektir,
Istan bulla Bandırma arasında 60 mülk, bir mesafe varken ancak haf ta da pazartesi, cuma .günleri ikil günlük gazete oyukabiliyortz. Yük» sek tepelerden geceleri istanbulini ışıklarını; gören Bandırma başka günlerde yirmi d£i't saat sonra hele perşembe günü kik sekiz saat sonra golejı gazeteleri okumak zorundat dırlan- Geniş bir. henterlantı olan tüccaıi ve iktisadi bri vatam parça, sına gösterilen bu ilgisizliği hiç .bit zaman af edenıeyz,
Mustafa Evyapanı
Söz alaa bir ç,ok hatip'er D. P. sin kudretinden v©) millete dayanan nüfuzumdan bahsettiler. Koyla biri üyede: “Bii köylüler mevki ve şahsı menfaat peşinde koşmuyoruz* dc^li
Bun-,
Balıkesir (Hususî) dan evvelki C. H. P. toplantısın da D. P. ye karşı gösterilen hezeyanlara karşı D. P. nin fevkalâde toplantısı dün akşam yapılmıştır.
istasyon caddesinin sağ ve solunu kaplıyan 3,000 ve yakın bir. ka labalık, ve D, P. merkezinin alt ve üst katlan ve toplantıya katılan De mokratjarla doluydu. Ve bugüne müsadif C, H P. kongreleri-karcısında bu topluluğun ve bu candan ve çoşkun tezahürratla D. P. ye kar şı gösterilen yakınlığın mânâsı bir kat daha meydana çıkıyordu
* Konuşma il başkanınm teşebbüsü ile başladı toplantıya iştirak edan bütün hemşerller ıhep bir ağızdan. Balıkesir Demokratlarının Amentü bü olan Hakimiyet Kayıtsız şartsız Milletindir, Dye üç defa bağıra rak konuşmaya başladı.
ilk konuşmaya İsmail İlşekerei şöyle başladı:
Arkadaşlar: Demokrasi dâvası memleket çapmda büyük bir dâvadır, Bu dâva nemelâzımlığa katiyen gelmez, işte siyasi hayatta da neme lâzımcılık yapmayarak hepimiz üze rimize düşen vazifeyi almış bulunu yoruz. Ekmeğini taştan çıkaran kim
Birleşik Amerika; Marsh al plânı mucibince Fransa'ya yapacağı maddi yardım arasında, bu memlekette günden giine yayılmak istidadı gösteren veba salgınına mâni olmak maksadile, (50,0001 kedi göndermeği- de karar altına almıştır.
seteriz, oııfar gibi mev.kjlerin.den) menfaat bekliyen kimseler de£iil2.-Bundan sonra söz alan Haşan Dereobalı: Biz köylüler bir mevki ve şahsi menfaat peşinde koşnıu yoruz, Biz kâyde. kasabada ve şehirde bir kitle olarak inanmış oldu ğumuz dâvanın peşinde koşuyoruz» demiştir.
Söz alan Ivrlndili Halil Inkaya: « Türk milletinin insanlık hak ve haysiyet şerefini Anayasa ile teml-“]~Uafr-ettiiML alındığı hâlde maalesef 25 yıldır bu umde sözle.kaldı tatbik edl İnledi
Mühendis Tevfik Yoldemrr asırlık Türk milletinin sağ du yusunun Moskof tehlikesine a-mau vermiyeceğini, Ali Rodop da «C, H. P. liler ’ bunu yırtık bohçaya benzetiyorlar, onlana cevap olarak bohçamız yamab-dıı. fakat içinde kirli çamaşır yoktur» demiştir. Son olarak konuşan il başkanı Sıtkı Yır -cali;
îç ve dış hâdiselere temasla «C. H. P. liler bizim mevki hır-sHc hareket ettiğimizi söylü-1 yorlar. Hepiniz mebus ve belediye reisi olmak istiyor musunuz» demiş ve şiddetle alkış lanmıştır.»
Vecih! Bıçakcıoğlu

»

I ı
Osmaniye Belediyesi


halka müzahir deği
f
Bozan izinli bazan da raporla olan Bolediye Başkanın olanlar ya evinde veyahud da tarlasında buluyorlar
Osmaniye; (Hususi) —Geçen yıl kİ seçimlerde-Osmanİyenin bir ğok hâdiselere sahne olduğu malûmdur. Bununla beraber yeni .belediye reisimiz bay Abdurrazzak Güven ci bir güncük olsun dahi makamın da göremedik desek yeridir-
Bazan İzinli, hazanda sıhhi ma zeretledinden dolayı, raporlu ola-
ilçelerle sıkı bir tc- şahsı isleri peşinde koşmaktp-dlT;
Son günlerde ilçemiz belediyesinin hasılatı nayll azalmış olmalı ki bazı memurlara nisan avı maaşı n) bu ana kadar verememiştir, Bir kaç nüfusa sahip olan bu vatandaş lar, bugünkü geçim şartlan dahilin de. bu vaziyetten acı acı dert yanmaktadırlar.
işin daha garibi, bundan bir kaç gün evıvel cereyan eden fırtınadan mütevellit yıkılan elekUik direkleri. bazı yerlerde hftlâ -.apıjamamış-tır. Herhalde belediyemizin bunları yaptırmaya da parası gayri kâfi ol malj. Sonra bazı vatandaşlar bole dlyeye müracaat ederek, kendi ma hallerine de elektrik alınmasını is tenüşlerdlr, Belediye onlara, siz e lektrtk dlrekjerln! dikin, biz tesiea tını yaparız diye söz vermiş Bıı kim lerede bu söze İtimat ederek direk leri dikmişler. Fakat aradan aylar geçtiği halde dileklerinin yerine ge tlriimediğini teessürle .görmüşlerdir,
Bütün bu vaziyetler bize, Adana
Konya Memleket lııstaha-nesinin operatörü

Afyon ^Hususi) — Şehrimiz (k bu i üjjfluğu. müddetçe kendi-smi çok sevdirmiş .olan Devlet Hastahanesi Operatör ve PfcFhekbni Dr. Bürhaneddin Ö-ney. Konya Memleket Hastaha nesine naklen tayin
Yeni vazifesinde dileriz.
edilmiştir, başarılar
• •
belediyesinden sonra. Osmaniye be-lediyesininde İflâsa doğru gittiğini gösterir .
Altı aylık, bir maziye sahip ilçemiz belediyesinden hiç bir yenilik ve göze çarpan bir faaliyet göreme-' dik ve göremiyoruz desek caizdir. Hattâ Osmaniyenin, Hindlstanm Gandisi kadar, kıymetli şahsiyet! o lan 80 iik ihtiyar, sayın Dİ-, Ahmed Aikanm, belediye reis! olduğu za-manladarki yaptırdığı şeyler dahi bakımsızlıktan ve ihmalden heba olup gitmektedir,
Oıhan Erdinç
Bandırmada bereketli yağmur’ar
Bandırma (Hususî) — Bandırma, Erdek, Gönen ve Manyas havalisine üç gündür fasıla ile yağmur yağmaktadır.. Bütün köylü memnundur. Köy İti, bu yağmurların yaz mahsullerine faydalı olacağından sevinç içindedirler.
b z ,dii/s din
Bandırma (riurr *' - Gönen ilçesinin Kavak bucağına bağlı Paşaçiftlik köyünde kırk beş yasında dört çocuk babası Mua lafa adında birisi ayni köyden beş yaşında bir kız çocuğunu kirletmiştir.
Bu vicdansız adam jandarmalar tarafından yakalanmış ve adliyeye tesli^n edilmişti»*
eş milyona varan muazzam ! bir fare kafilesini barmdı-1 ran Marsiiyanm yanı ba-ı şında Paris, sinesinde beş milyona
yakın bir fare ordusunu barındırmaktadır.
Pariste farelere karaı savaş bu ayın birinden itibaren başlamış bulunmaktadır. Fakat alman çeşitli tedbirler ve mikrop savaşı bu muazzam fare ordusunun ancak cüz'î bir kısmını yok etmeğe muvaffak olmuştur.
Bu sebepten dolayı Birleşik A-| merika; Marahall plâm mucibince Fransaya yapacağı maddî yardım arasında - bu memelekette günden gün© yayılmak istidadı gösteren veba salgınına karşı mâni olmak maksadiyle - 50,000 kedi göndermeği de karar altına almıştır.
BEBA TEHLİKESİ
Muhtelif yerlerden gelen bir çok fareler, Marsilya yoliyle Fransa-nın içerlerine doğru akmaktadır.. Bu kara tüylü kocaman farelerin vebalı olmaları ihtimali kuvvetlidir. Kışın bir farenin üstünde 5 veya 6 pire’ııin mevcut olmasmaı karşılık, yazın 150 pire bulunmaktadır. fareler ölünce, pireler onları terk etmekte, fakat vebalı bir tek pire, hastalığın yayılmasına kâfi gelmektedir. Bu hastalık ise insanda 10 gün zarfında kendisini göstermektedir.
Fareler, yalnız veba mikrobunu değil, ayni zamanda tifüs, kuduz ve kolera mikroplarını da etrafa saçmaktadırlar.
YILDA 25 MİLY AR..
Kuvvetli fareler, 3 yıl içinde 16 milyon yavrunun üremesine imkân vermektedirler. Farelerin bir tek endişesi vardır: Yaşamak için her şeyi kemirip yemek. Fakat onlar, daha ziyade, sert maddeleri kemirerek dişlerini bilemek ihtiyacın-dadırlar. Sadece yumuşak yiyecek lerle beslenen fareler; kemirecek katı bir şey bulamamak yüzünden, ağızlarını bile kapamıyacak bir ha le gelmefcte kaç».hafta gibi
kısa bir müddet zarfıfFdâ ölttırrküo dirler. Fareler; ellerine geçen her nevi maddeyi, yumurtayı olduğu kadar tahtayı, çimentoyu hattâ kurşunu bile kemirip yemektedir ler.
Fransadaki farelerle mücadele ekipinin şefi Conrtois, bu zarariı mahlûklar hakkında şunları söyle mektedir:
— Fareler, 1946 da Fransada 25 milyar değerinde bazı maddî zararlara sebeb olmuşlardır. Meselâ geçen yıl, (20000) ton kadar hireyi tahrib etmişlerdir.
ZEYTİNYAĞI FIÇISINDA YÜZEN FARELER
I
Albay Courtois sözlerine şunları da ilâve etmektedir:
— Fareler, çok zeki ve kurnaz mahlûklardır. Dünya yüzünde insan nesli tükenecek olsa, onun yerini hiç şübhesiz fareler tutacaktır. Size, bir bakkal dostumun başı na gelen gülünç bir hâdise anlata yım: Dostum, günün birinde kilerinde muhafaza ettiği bir fıçıdaki 15 litre zeytinyağının yarıya indiğini müşahade eder. İlk önce bir hırsızlık vak’asile karşı karşıya bulunduğunu zanneder; fakat bu ihtimale imkân vermez. Zeytinyağının bulunduğu fıçıyı muayene edince, tapanın kemirilip delindiği hayretle görür.
BÜYÜK TAARRUZDAN EVYEL
Bugün Fransada, (50000) kedinin açacağı savaş kopmadan önce, kiler ve tavan aralarındaki fareie rin imhasına çalışılmaktadır.
Bu yerler tamnmile temizlendik ten sonra taarruz plânı büyüle bir ihtimamla hazırlanacaktır. Daha şimdiden her müessese, heı fabrika ve her kışlanın, kedilerin hücu munu idare edecek olan 25 kişiden ibaret bir savaş ekipi vaziyete müntazır bir haldedir Bunlar, kurs görmüş sıkı bir imtilıand.ın geçmiş tecrübeli kiniklerdir.
Bundan başka şehrin muhtelif mahalleleri m y« deştirilmiş olau tuzaklar, fareleri diri olarak yaka lamak imkânını verecektir. Bu suretle ele geçirilen fareler, labora-luvaruıra gönderilecek ve orada müşahede altına alınacaklardır. Farelerin imhası için •’Raticide a.-
duada, müessir bir zehir de kullanılacaktır.
İşte son günlerde, fare ordusunun imhasını hedef tutan bu zehir den başka, Birleşik Amerikanın Fransaya göndermekte olduğu 50000- kedinin vebaya karşı açaca ğı savaşın müessir bir mahiyet'a-lacağı umulmakta ve bu sayede Fransız halkının sıhhî durumunun korunabileceği tahmin edilmektedir.
« La Presse dergisinden^
★ ★ 2z
★ ★ ' ilgilen ★







za



w w \\ / Aı, k Jf r\r

Feslın. AkımsRr
Gazetelerin beylik anket mevzuudur. Sorar dururlar: «Efendim, şehrimizde belediye var mı, yok mu?». Başka yerleri bilmeyiz am*: ma, İzmir adanı taşıyan diyarda (Belediye) tâbir edilen devekuşuna rastlanmadığına dair her İzmirli kalıbını basar.
Buna rağmen, şehrin kocaman bir belediye binası vardır. İçinde karabıyıkLı bir belediye reisi otu-
.rur. Etrafı yığın yığın elemanla, çepeçevredir. Bunların gördüğü iş, karın doyurmak ve bol bol uyumaktan öteye geçmez.
Bir İzmirli, başı ağrıyacağından korkmadan yemin edebilir ki, bu şehrin belediye başkam bizzat bir taksiye binse, şoför ona taksi saatini açmaz. Ve menzile varıldıkta, hiç tereddüt etmeden, saatin _ygy.nr«gı peranm beş mislini ister.
Hani7Tzn5îl* şoföriennın
yoktur. Daha geçenlerde. Kasım adında bir vatandaş, saatini açmv yan şoföre haraç vermiyecek ‘Oİdu; Bay şoför de, bu (Küstah) müş-ıterinin kasıklarına bıçağını üç de-• facık daldırmak nezaket inden ken dini alıkoyamadı.
Doğma büyüme İzmirliyiz. Kendimizi bildik bileli, bu şehirde taksi saatini istimal eden şoföre rastlamadık. Tayj’are piyangosu size çıkabilir. Fakat, böyle bir şoförün günün birinde karsınıza çıkacağını tahayyül dahi gülünçtür.
«Akşam oldu, yine bastı ka-relei9!»
İzmir, iki yüz bin nüfuslu, koca* man bir şehirdir. Bu kocaman şehirde, hemen her gece elektriklerin üç defa, altı defa, dokuz defa söndüğü, şehrin karanlıkta kaldı, ğı görülür. Tabiî tramvay da işlemez. Frrsal avcısı taksilere, karan lığa rağmen gün doğar.
Bu durum, her hangi bir nahiyede veya kasabada olsa, «Fevkalâdem addedilir. Gelgelelim. İzmirde «Ahvali adiye» dendir. Alıştık artık... Malûm a, İzmirin şar bayı Bay Leblebici Rcşad, şehir halkı rahat etsin diye değil, kendi rahatı için belediye reisi olduktan kelli... Ne diyebilirsiniz ?
Iîeş kollu ahtapot...
îzmir belediyesinin (Eshot) dam gah ve beş kollu bir umum müdürlüğü vardır. Hakaret sayılmıvaca-ğını bilsek, ahtapota benzeteceğiz. Elektrik ve tramvay Belçika şirketinden, otobüsler hususî teşebbü sün elinden, havugazıyla HajHcapr-nar suyu kumpanyalardan alındı da, çeksin çevirsin diye bu E. S. H: O. T. umum müdürlüğüne devredildi. O günlerdenken anacığt ağlar durun*
Çünkü bu işler belediyeye geçtiği günden itibaren, çeşitli aksaklıkların adeta tiryakisi okluk.- Bindiğimiz otobüsün. 3 kilometrede 6 defa lâstiği pallar. AMem oldıı mu, tramvayldr bir ağızorn «Çabalama kapla bun gidememe marşını tutturun Elektriğin gözün de nur kalmaz. lia\agazunn iflâhj kesilir. Musluklar, bukar&ımz, Nuh der Peygamber demez.
Fakat Nuh! deyip Peygamber! demiyen yalıuz musluklar mı? (Sayın) olc’ağu rivayet edilen Bhy Reşud Leblebicioğhı da vd kırdır ayni şeyi söyler duruF •.
Biz. de, bir o kadar vüdır rX,' le-digimiai şuracıkça bir‘daha tp»lırar-lıyalım: Halk Fırkasnun sempatik bulduğu bir eleman olmanıza rağmen, Bay Regad Ldblebirioğlü, siz bu şehirde belediye reisliği yapa-
; İzm irin
f
Emniyet memuru bekleme odasına girdiği zaman yüzü simsiyah ve terli idi. Tahta bir sandalyada sigara içmekte olan Barutçuyu selâmladı:
— Merhaba.
Merhaba, ocaktan mı?
— Evet ikinci postadan sonra yeni kuyuyu gözden geçirdim.
— Nasıl?
— Fena değil.
Emniyet memuru kara bir mendille yüzündeki kömür tcelaruiin kabasını alarak bir sigara yaktı ve lâfını bitirdi.
— Bir iki direğin değişmesi lâ« zım, direkçiye söyledim. Ocağa inecek misin ?
— Üçİİdcü galeriye.
— Beraber ineriz.
— Oraya uğramadın, mı?
— Uğradım anima, gitmek fena olmıyacak, sen lâğım atacağına göre etrafı bir daha gözden geçirmeli.
— Fena olmaz. Orada kimler var?
— Iskenderle Hüsamm ekiplere Barutçu durakladı, rengi değişı-
mişti. - Şu herifi eşek sudajı gelinceye kadar tepelemek istiyorum» diye mırıldandı ve sigarasını ezdi.
— Hayrola, dedi emniyet manu ru, hâlâ unutmadın mı?
— Hiç bir zaman unutamıyaca-gım. Dürüst bir erkek gibi hareket etmedi.
Emniyet memuru lâstik çizmele rirri silkiyordu. îşine devam ederken cevab verdi:
— Kabahat 6ende...
— Neden?.'..
— Bir. mektebli gibi davrandın bu iştej.. Kıza her şeyi söylemeliydin.
— Bu pek mi erkekçe bir iş san ki?
— Bilmem ben olsam öyle yapardım.
Barutçu önüne baktı ve içini çek
ti,
— Çok düşündüm, dedi çatallaş nıış bir sesle, fakat onunla konuşmak için fırsat hasıl olmadı. Hem sonra, onun benden nefret edeceği ni sandım.
— Budalalık... îskenderin nasıl hallettiğini biliyor musun?
Emniyet memuru bıyık altından gülümsiyerek devam etti:
— Düğünden evvel. Çakırın mey
hanesinde Hüsama anlatırken duy miTrrfnm Kıza akşam üzeri sokakta rastlaimş-,- baknıiy lıl Kn-faatıdİ^' _ Dernek^ r) bin ciçt( gibi'
se köşeyi dönecek, adımları sıklaş-tınp tr.m köşede ona yetişmiş... Sonra, ona demiş ki Beni iki dakika dinlemezsen yarın kuyudan sağ çıkmıvacağım Kız korku ve merakla durup dinlemiş, hattâ o-nun elini tutmasına bile ses çıkarmamış. Ondan, sonra kıza...
Emniyet memuru yutkundu ve Barutçuya baktı. Barutçunun yüzünden kanı çekilmiş, çene adalele ri titriyordu. Boğuk bir sesle:
— Devam et, dedi.
Emniyetçi çizmelerini giyiyordu ki içeri hırpanî bir amele girdi ve bakındı.
— Ne o? dedi Emniyetçi.
Amele alt dudağını büktü.
— İskender çavuşu aramıştım.
Barutçu asabiyetle bağırdı:
— Cehennemde!...
Amele bir kahkaha attı:
— Ocakta demek, dedi, bir gün hiç çıkmıyacak.
Emniyetçi içerledi:
— Defol şuradan, uyuz baykuş.
Alnını uğııştıırmakta olan Barut çıı, amele odayı terkedinceye kadar, susmuştu.
— E... dedi sonra ne olmuş?...
— Ha... Kız durunca Seni u-zun zamaudır gözlüyordum» demiş. Hem güzel hem de namuslu bir kızsın, bu zamanda senin gibisi az bulunur.- Ben de namusu ile çalışan bekâr bir adamım, seninle evlenmeyi düşündüm. Bana iyice bak eğer sevebilirsen evlenelim. Sen beniın kafamda öyle bir yer yaptın ki bıı iş olmazsa bir gün ikimizden biri ölür, yahut da seni kaçırırım.s Kız bunu işitince
Annemle Lamam bilir demiş, kıs rnetse olıır Oudaıı sonra kızın babasına haber göndermiş, babası bin lira başlık istemiş, üstelik bütün masraflar keııdiainâ aid olacakmış, İskender de bakmış ki çaresi yok köydeki tarlayı tapanı satmış? kızı abıaış.
Diiğün iyi olmuş nıu bari?...
Düğün gecesi oradaydım. Kız hır. çiçek Ead .r be.v^z je güzeldi. Jsln ndcr neredeyse şâujıçten uçacaktı, hiç rakı içmedi. Ona sorduğum zaman yüzüme baktı ve «Onu öperken ağzım kokmamalı, hem kucaklaşmanın tadını çıkarmak lâzım anlarsın ya...» dedi. Görüyor-
Yazan
sun ki o bu işte g;.ytT dürüs- iâv randı.
_ ti
— Evet, dedi dişlerinin arısın dan, görünüşte öyle» Fakat -chn onu üç senedir sevdiğimi L. )r-• du.
— Ne?!...
— Evet, onunla ocakta dertleşirdik. Bana her defasında r.Laden geldiği kadar yardım ed. iğini söylerdi. Onsuz olanuyacağı..r bilir, halime acıdığı için bir ; ınu bulup işi kıza dnytracağın’. vade-derdi.
— Peki niye böyle yaptı"
— Onu kendisine sor.
— Sana hiç bir sev söv ııedi mi?
— Hayır...
— Vay canına, işte buna kalleş-Barutçu i;ini çekerek doğruldu. Manyeto kutusu ile ömamit .ikam larıuı alarak:
— Ben iniyorum, dedi, z iliyor musun ?
— Evet.
îki arkadaş ağır adımlar!:-rola geldiler ve lâmbalar:? asansöre doğnıldular. Oray-caya kadar hiç konuşmadık î rutçu genç kızı düşünüyoni ğün gecesi kimbiiir ne kadı, zeldi. Emnnetçi Bir çiçek demişti.
Eu esnada asansör od la ı: ■ıyu-ya indiriyordu. Her galeri; . geçişlerinde tevkif mandallarımı, kardığı tıkırtı sukutu ölçüyor ğ ûv-di.
-koni . alıp ann
3a-Dü-gji-
jib)-
ıru'.’unız. Fakat hiç. korkmayın, kaydı hayat şartile İzmirin belediye başkanı kalacaksınız. Sizi hiç kimse, amma hiç bir kuvve*, (Seçim) tâbir ettikleri nesne bile yerinizden oynatamaz: Çünkü... Halk sizden gayrı memnundur.
On sekiz baharda topla dip. güzelliği,- kendisi için yanan y -kteu haberdar bile -olmadan, bir fişkasına verivermişti. Şimdi. v(şam olunca, İskender acele ile ’ Meriden, fırlayıp başından lâreti'-a atacak ve çılgın gibi eve ■ koşacaktı. Kendisine kapıyı açan ge:.; tazı karısı ona bütün güzelliği ■ - tatlılığı ile gülecek, kapıyı titrek sellerle kapıyan. İskender ise (:•: ı kucağında uzun zaman sıkara sunu teneffüs edecek ve duyacaktı. Sonra..
— Hey bu taraftan. Barutçu' birden döndü, memuru bir dehlizi işaret denek:
— Üçüncü galeriye değil yordu.
— Evet, dedi Barutçu, fakat şurada bir ışık göldüm d
Yalan, dalmıştı. Kendini : ıar-lay ıp dehlize girdi. Yüzün - . pan
ıslak karanlık ona işini h ) .. (ttı. Dehlizin nihayçtine vaklv-- elan vakit orada ışık ve amelel r gördüler. İçlerinden biri Hey. »ordu, baştaki Bayramlıkların kirlenecek amma biraz vat. başka türlü damarın koyuna girem-r. o.
— îşte İskender, ded Emr. -tç-Barutçu kovuğa baktı. B - k,u
gölgenin iri köstebekler : ı ü. üste kıpırdadığını ve içlerine birinin kendisine bıktığını _ irdi Islak lâretin alımda kara ■ ki çük iki gözle kısa ve kavis i bı burun ancak belli oluyord..
Barutçu dişlerinin araşır. lu murdandı:
— Ah, sinsi köstebek...
Emniyet memuru onu om üıya-rak sağdaki diğer kovuğa - ktu.
— Bırak şimdi, dedi, seni ırada Hüsam bekliyor.
Kovuk alçak olduğu için er erek yürümek zorunda kaldılar. Dipte bir kaç ışık parlıyordu, kaim. b»ı ses:
— Sen misin Barutçu? d-:.
— Evet.
— Yahu, çocuklar seni b- • u Şü aıel’un kpyanm hesabını gbr d işimize bakalım.
— Şimdi, bir dakika sonra kazmalarınız işler.
Dibe doğru süründüler. Emniyetçi kayanın vaziyetine baktı ve lâmbasına bir göz atıp:
— îşleı- yolunda, dedi, delik açtınız mı?
— Hazır.
Bu sefer Baruttu ka.va.vı gözden geçirdi ve deliği bulup lokumları yerleştirdi. Kabloyu dağladıktan sonra,
k îokı ık.k’ığını
E:tniyeı
i? d
(Devamı d hcf4oJ
9
9
NİSAN 1948
TEN! B ABI I!
Komünistler Ezildi
T
II



II
9
■ ( ~ _f-
fBaştarafı 1 incide)
31.709 mıntakanın oylan tasnif e-dilmiş olup netice şudur: De Gas-perinin Hıristiyan - Demokrat Partisi yüzde 47.4 veya 8.171.569, komünistlere tâbi halkçı cebhe 5J31.1 veya 5.382.976, diğer 3 par ti aralarında oy yekûnununun %16 smı almışlardır.
Esasen hükümette temsil edilmekte olan ve Hıristiyan - Dernok rat Partisinin müttefiki bu küçük ve mutedil solcu partilerin kazanç lan şu şekilde tasnif edilmiştir: Giuseppe Saragat'a bağlı bağımsız Sosyalist Parti %6,6 Randolfo Picciardi’nin Cumhuriyetçileri £3.3, muhtelif partilerin birleşme sinden müteşekkil sağcı Milli Blok %6.6.
Nihaî tasnif neticesinde Hıristiyan - Demokrat Partinin Âyan Meclisinde tam bir çoğunluk elde etmeğe muvaffak olacağı tahmin edilmektedir. Her halde Hıristiyan - Demokratlar, Sosyalist ve Cumhu riyetçilerden müteşekkil bir koalis yonun. Komünistlere karşı hâkim bir durum elde edebilmesi için, müfrit sağcıların yardımına dahi ihtiyaç olmıyacağı anlaşılmaktadır.
Şimdi mebus seçimi için atılan oyların da tasnifine başlanılmıştır. İçişleri Bakanlığı elde edilen neticeleri henüz yayınlamamıştır.
Bununla beraber gayrı resmî tahminlere göre. Hıristiyan - Demokrat partisinin müfrit solcu par tilere karşı kazanç elde dir.
Bu arada
tiyaıı - Demokrat Partisinin seçim günü hile kullandığı yolundaki iddialarını yenilemişler, fakat içişleri Bakanlığı tarafından şimdiye kadar yayınlanan rakamlara karşı her hangi bir itiraz serdetmemiş-lerdir.
Son rakamlar
Roma 20 (A;A.)
çimlerine iştirak eden 18 milyon îtalyanın oyları aşağıdaki partilere verilmiştir:
Hıristiyan Demokratlar: 8. 171.169,
Halk Cephesi: 5.382.076 .
Millî Blok: 1.951.282. Sosyalist Birliği: 1.425.484. Kralcılar: 393.467, Italyan Sosyal hareketi: 184. 560,
De Gasperi memnun , Roma 20 (AP’ — Bugün rad yoda bir konuşma yapan Başbakan Aleide De Gasperi, genel seçimlerin neticesi hakkında şimdiye kadar fazla kötüm ser davrandığını itiraf etmiş ve şunları söylemiştir:
«Hıristiyan - Demokrat partisinin her iki Meclis seçinıle-rb-'de üstünlük elde edeceğini tahmin etmiş olmakla beraber, onların (Cephenin) müteaddit n'rtf-ılar iddia ettikleri gibi kesin bir çoğunluk kazanacağı -rrazı ileri sürmek istememiş -t;m.
Hıristiyan - Demokrat Partinin kazandığı muvaffakiyet taşlıca şu sebebe dayanmakta br- İtalya Bolşevikleşmemek azmindedir.
'-Kullandıkları tabiyeyi saçma ıiğp kadar vardıran müfrit sol cuları Italyan milletinin siyaçi olgunluğu ve anlayışı yenmiş-' ♦ı*.
Başbakan, neticeden cesaret aldığını ve millete karşı imanı o’duğunu söylemiş ve demecini çu şekilde bitirmiştir:
«Seçimlerde bugün bir parti varın da öbür parti kazanabi-lir. Fakat en önemli cihet şudur:
Dimitrof
anla
kur-




fırtına
Batı Almanya federasyonu

bire iki nisbette bir ettiği kestirilmekte-
solcu gazeteler, Hıris-
Ayan se-
ı-

Bir
Bir dostluk ve yardım anlaşması daha imzalıyor
Londra 20 (B.B.C.)
dostluk ve yardım anlaşması' imzalamak üzere Çekoslovakya* ya giden Bulgar heyetinin başj kanı, Başbakan Dimitroftur. ’ Heyet Çekoslovak hududuna! vâsıl olmuş ve merasimle kar-' çılanmıştır. Dimitrof karşıiayı-! cılara hitaben söylediği nutukta iki memleketin müşterek menfaatlerinden bahsetmiştir.
ıdhal mallarının v.zc ücreti artır’I 11 m»?
Ankara 20 (Hususî)
ber aldığımıza göre Ticaret Ba kanlrğına Avrupa memleketle -rinden Türkiyeye ithal edile-;ek malların vize ücretinin ba-n konsolosluklarımızca 9 misli •rmrtldığına dair bir ihbar ya pıimıştır. 1
Bu durum karşısında Ticaret' Bakanlığı Dışişleri Bakanlığı»! na müracaat etmiş ve Bakan-’ lık ihbar üzerinde tetfciltata' başlamıştır-
Ha-
Millet siyasî programlara, 0-laylara ve kendi mantığına gö re tanı bir olgunluklar karar vermelidir. Bu cihet tahakkuk edince, milletin kendi kendini idareye muktedir olduğu şılır.» Mussolinirtin Cumhuriyet duğu şehirde
Roma 20 (A.A.) — 1943 senesinin eylül ayında Mussolini nin sosyal faşist Cumhuriyetini kurduğu Salo şehri kütle ha Ünde hıristiyan demokratlara rey vermiştir.
Komünistler yeni hükümete a-tınmayacak
Roma 20 (AP) — Bugün be-yanatta bulunan komünist a-leyhtarı sosyalist lider Başbakan muavini Giuseppe Saragat, komünistlerin yeni teşekkül e-decek İtalyan hükümetine kabul edilmiyecekleriııi söylemiş tir.
Dağa çıkan komünistler
Roma 20 (AP) — Cenova’da-kî Associated Press muhabirin den verilen fakat henüz teev -vüd etmeyen bir habere göre, 50 kadar komünist partizan A-küi bölgesindeki dağlara çık -mışlardır. i
Bu grupa, harb sırasında mu kavemet teşkilâtında çalışmış olan bir liderin kumanda etti-ği söylenilmektedir.

Yüce Divânda
fBaştarafı 1 incide) Fehmi Ateş tarafından Yuna -nistana teklif edilen 8 kuruşun ■ pahalı olduğunu, Tekelin doğrudan doğruya satış yapması-! nın daha muvafık olacağını ] söylediğini, fakat her şeye rağ I men Fehmi Ateşe müzaheret edildiğini ve Zeki Çalığın tekliflerinin reddedildiğini bildirdi.
Bundan sonra dinlenilen şahit Semih, Yunanistana yapılacak kibrit satışının Fehmi A teş firması tarafından yapılara ğını, Kemal Süleymanın bir top lantıda söylemiş olduğunu ve1 komisyon verildiğini, bu yüzden Zeki Çalık ile Fehmi Ateş arasında sert bir tartışma cereyan ettiğini, iki tarafın rekabeti yü; zünden bir anlaşmaya varıla -
* madiğini bildirdi.
Üçüncü şahit inhisarlar U-mum Müdür Muavini Necati Tuğlu, Yunanistana kibrit satmak için Zeki Çalığın müracaat etmiş olduğunu, kendisinin, Bakanlığa müracaat' etmesini tavsiye ettiğini, bildiklerinin i bundan ibaret olduğunu sövle dî.
Şahitlerin dinlenilmesi sona ermiş olduğundan sanıklar tev sii tahkikat taleplerini yapabil meleri için mühlet istedi’er. Böylece oturuma son verildi.
Amerikan yardımı ve Türkiye fBaştarafı 1 incide,) yen dolardır. Türkiyeye yapılacak yardım mıkdarı 100 milyon, Yunanistana yapılacak yardım mıkdarı ise 106 milyon dolardır. Avrıca Batı Alman—
•r
yaya da yardım yapılacaktır.
Millî Türk Talebe Birliğinin t rtıb ettiği müsamere
23 Nisan Milli Egemenlik bayra mı münâsebetlle Milli Türk Talebe Birliği tarafından, Şehir Tiyatrosu artistlerinin de iştârakile, bir mii6a mere tertlb edilmiştir Şehi Tivat rosu Dram kısmında verilecek cilan müsamere de Namık Kemalin Vatan yahut Silistresinden bir per de ve Reşad Nurinin istiklâl piyesi teşmil edilecektir.
fBaştarafı 1 incide) aldığımıza göre oturum açıldığı zaman geçen ruznamedcn kalan din işleri hakkındaki raporun müzakeresine devam edilmiş ve söz alaıı Ahnıod Remzi Yürcglr kendisinin raporda müdafaa olarak kaydedil diğini halbuki şahsen imam hatib mcktebleri açılması tarafdarı olmadığını bu mektebkr yerine kurslar açılarak işin idare olunabileceğini ve Mecliste rapor aleyhinde bulunacağını söylemiştir.
Blı sırâda Ulaştırma Bakanı Şükrü Koçak söz alarak ve Mec-lise^Amerikaya gönderilen heyet . ler ıiakkında Ulaştırma Bakanı hakkında Meclis soruşturması açıl ması için bir takrir verildiğini btı takririn Meclisin yarınki gündemi ne alındığını, parti tüzüğüne göre bir Bakan hakkında Meclis soruşturması açılması için evvelâ Grıt-pun karar vermesi lâzım geldiğini Grup karar vermedikçe bir Bakanın düşürülemiyeceğini söylemiş ve buna rağmen yarın Mecliste izahat vereceğini bildirmiştir.
Bunun üzerine kürsüye gelen Hıfzı Oğuz Bekata Ulaştırma Bakanının Grupu her hangi bir şekilde bağlantıya hakkı olmadığını söyliyerek! Ya burada izahat verir. Biz de bildiklerimizi açıklarız ve neticede Grup kararı verir. Y’a hud da mes’ele Mecliste serbestçe müzakere edilir ve bir karara bağ lanır demiştir. Bunuıı üzerine me selenin esasına müteşebbislerin bu hususta Grupta bir müzakere açılıp açılanuyacağına dair konuşmalar başlamış kürsüye gelen Fuad Sirmcn Meclis soruşturmasının a-çılması bir bakanın düşmesi demek olduğu bu bakımdan meselenin evvelâ Grupta konuşulması lâ zım geldiğini söylemiş ve bunun i-çin verilmiş ve bir istizah takriri varsa konuşalım. • demiştir
Fuad Sirmenden sonra söz alan Ekrem Oran, Sahir Ku-rutluoğlu ayni mealde konulmuşlardır.
İkinci defa kürsüye g-len Hıfzı Enver Bekata grup başkanlığına bir istizah takriri vererek, istifamın hemen şimdi yapılmasını ve Bakanın izahat vermesini istemiş ve Bakanın i-zahaünü karşı kendilerinin rte bazı cevapıan olacağını söyleyerek mos'elenin halledilmesini istemişti e. *
Tekrar söz alan Fuad men istizah takririnin gündcırine alınmasını ve altı gün sonra yapılacak toplantıda müzakere edilmesini teklif vt»niştir.
Kürsüye gelen. Ulaştırma Ba kanı. Şükrü Koçak da hemen cevap vermeye hazır olmadığını, zira beklediği bazı dosyaların yarın gelmiş olacağını bit-didiniştir.
Tekrar söz alan Hıfzı Oğu? Bekata, soru önergesini bir ay önce vermiş olduğunu. Bakanın bu biı» ay içinde hazırlanmadığına göre grupa ehemmiyet vermediğinin anlaşıldığını, söylemiş, müzakerenin ya şimdi grupta yapılması veyahud da
C. H. P. Milletvekillerinin yarın Mecliste yapılacak müzake relerde serbest bırakılmalarını istemiştir.
Söz alan Sahir Kurutluoğlu ve Fuad Sirmen. Hıfzı Oğuz Bekata’nın bu teklifini takviye etmişlerdir. Bu sırada Başbakan Haşan Saka kürsüye gelerek, Amerikaya yollanan heyec ler hakkında izahat vermiş ve celseye on dakika ara verilmiş tiı'.
Bu on dakikalık tatil esnasında bir kısım Milletvekillerinin’ görüşüp konuşarak mes'-eleyi bir hal şekline bağlamaya çalıştıkları görülmüştür.
ikinci oturum da ayni hara-' retle açılmış ve söz alan Cevdet Kerim încedayı, Hıfzı Oğuz] Bekata ve diğer hatibleıi desteklemiştir. I
D. P, Meclis grupu dün toplandı

Sir-grjp beş olan
I


rDİKKAT!...
DİKKA Tl...
N
İYİ BİR MÜJDE
SÜMER
ve
TAKSİM
Sinemaları
22 Nisan Perşembe gününden İtibaren HER PERŞEMBE, CUMARTESİ ve SALI günleri saat 11 de
Haftanın programlle

HER YER


KURUŞ
olmak üzere matineler verilecektir.
Tekrar söz alan Fuad Sîr-men, istizah takriri karşısında Milletvekillerinin Mecliste ser best bırakılmalarının yalnız bu hâdiseye münhasır kalmak şar-ti k- kabulünü ileri sürmüş ve söz alan Vedad Dicleli Başbakanın izahatı sırasında, ikinci ve üçüncü heyetlerin Amerikaya teftiş için gönderildiklerini söylediğini, bu izahatın Ulaştırma Bakanının geçen gün Meclisteki sözlerine uymadığını söylemiş ve bundan başka bugünkü toplantıda ikinci celse açıldığı zaman havanın kulis arası konuşmalarından son ra Zâti Suııgurvari değişmekte olduğunu bildirmiştir. Vedad Diclelinin bu sözleri, gürültülere sebep olmuş, kürsüye gelen Fuad Siımen, Vedad Dîc-leli’nin bu sözleri her nasılsa ağzından kaçırdığını işi şahsiyata dökmenin doğru olmadığı nı söylemiştir.
«asıl şahsiyatı siz yapıyorsa -nuz» diyerek miştir.
Neticede Kayseri Milletvekili Said Azmi, Feyzioğlunım, Fuad Sirmen ve Cevdet Kerim Incedaymın hazırladıkları bir takrir grup başkanlığına ve rilmiştir. Bu takrirde yarın Mecliste Ulaştırma Bakanının izaharile açılacak, müzakerelere Halk
nin tamamile serbest bırakıl -ması ’stenmekte idi.
Yapılan müzakereler sonunda verilen bu takrir kabul edilerek cı uruma son verilmiştir.
Vedad Dicleli
salonu terket-
Partili Milletvekilleri-
fBaştarafı 1 incide) muş ve meselenin grupta konuşu-1 lup konuşulmayacağı etrafında bir mesele ortaya atılmıştır. Bu surec le her hangi bir Milletvekilinin par ti genel kurulunca haysiyet divânı na verilmesinde selâhiyeti olup ol madiği gödüşülmüş, tüzük gereğince genel idare kurulunun selâhiyet sahibi olduğu tesbit edilmiştir- Bun dan sonra haysiyet divânının Milletvekilleri hakkmda karar verip veremiyeceği meselesine geçilmiş haysiyet divânının tüzük gereğince selâhiyet sahibi olduğu neticesine varılmıştır. Üçüncü bir mesele olarak haysiyet divânının verdiği kararlarda isabet bulunup bulunma dığı mevzubahis olmuş ou kararttır hakkında bir itiraz mercii lüzumu ileri sürülerek büyük kongrenin tüzük gereğince itiraz mencii olduğu anlaşılmıştır, Bu vaziyet karşısın, da teşrii mahiyette olan parti Meclis grupunda parti genel idare kuru lunca gerek haysiyet vidânında veri len kararların müzakere ve nıünâ kaşa edileıniyeceği neticesine varıl dıştır. Grupun bu günkü toplantı sı tamamile hukuki mütealâlar çer çevesi içinde olmuştur
TAFSÜfcAT
pu terkeden 16 milletvekili ile beraber açık, 27 yi bulmaktadır; Bidayette D. P. Meclis Grupunun 54 milletvekilinden ibaret bulunduğu hatırlardadır.
Tebliğ
Ankara: 20 (Telefonla) — Demokrat Parti Meclis Grupu bugün aşağıdaki tebliği yayınlamıştır:
«Demokrat Parti Meclis Grupu bugün toplandı. Parti merkez hay siyet Divânının son kararlarını bildiren parti başkanlığı tezkeresi okunııp ittilâ hasıl olduktan sonra açık bulunan Meclis Grupu ikinci başkanlığı ile grup idare heyetindeki iki âzalık için yapılacak seçime geçildi. Tasnif neticesinde Meclis Grupu ikinci başkanlığına Eskişehir milletvekili Abidin Po-toğlunun ve âzalıklara da Kayseri milletvekili Kâmil Gündaş ve Eskişehir milletvekili Kemal zeytin-oğlunun ekseriyetle seçildikleri anlaşıldı. Bıınu müteakib gelen ev rak okunduktan ve lâzım gelen ce-vab ların verilmesi görüşüldükten sonra toplantıya son verildi.
Batı Almanyanın istikbalini tâyin edecek komisyon tekrar çalışmağa başladı
Lonra: 20 (B,B,C,) —Batı Alman yanın istikbalini tâyin edecek komisyon, bugün, Londrada tekrar toplantıya başlamıştır, Müzakere ler gizli tutulmakta İse de bir Batı Avrupa Federasyonu teşkili mevzu unda cereyan ettiği, tahmin olunmaktadır,
Londra: 20 (A,A,) — İngiltere, Fransa, Birleşik Amerika ve Bene-luX devletleri temsilcileri arasında Almanyaya ald olarak yapılan ve geçen 6 mart tarihinde kesilmiş bu lunan görüşmelere bugün saat 15 den itibaren india Officede tekrar başlanmışın),
Londra: 20 (A.A,) — Almanya me selesini görüşmek üzere Fransa, nî giltore, Amerika ve Benelux devlet lerinîn akdettikleri ilk oturıınvsaat 17.30 a doğru nihayet bulmuştur, Oturuma- konferans müddetince bu mevkii muhafaza, edecek olan Bir Willlam Strang başkanlık etmiştir.
Delegeler her gün saat 15 de top lanmağa karar verdikten sonra beş maddelik gündem üzerinde mutabık kalmışlardır-
Bu beş madde aşağıdadır:
1 — Benelux devletlerinin Alman ya hakkındaki siyasete iştirakleri,
2 — Alman ekonomisinin Avrupa iktisadiyatındaki rolü ve Ruhr’un kontrolü.
3 — Alırtanyanın siyasi ve iktlsa di teşkilâtı.
4 — Muvakkat toprak anlaşmala rı.
5 — Almanyaya karşı güvenlik meselesi,
CELSELER GİZLİ-.
Londra: 20 (AA,’ — İngiltere, Fransa. Birleşik Amerika ve Bene-]ux devletleri temsilcileri Almanya için toplanan konferansın delegelere açık konuşmak imkânını sağlamak üzere gizli cereyan etmesine karar vermişlerdir, Şimdiki görüşmelerin on onbeş gün kadar devam edeceği tahmin edilmektedir.
Altı devlet murahhasları gündem de bulunan meselelerin incelenme si nihayet buluncaya kadar toplana caklardır.
Şerlindeki uçak kazası raporu yayımlandı
Londra 20 (A.A.) -
daki uçak kazası hakkında İn-giliz tahkik komisyonu tarafın


I
Gatov-
dan hazırlanmış olan rapor yg yıllanmıştır. Raporda kaza a? u Sovyet pilotunun hatası ytizüu den ileri geldiği kesin olarak belirtilmektedir.
İngiliz Dışişleri Bakanı M Beviııin Avam Kamarasında bildirdiğine göre, Sovyet hük ». metinden tazminat talep edil.?, çektin;
5 Nisanda Berlin Üzerindi Sovyet avcı uçağı-Ingiliz uçağının bir kanadının 5 metrelik bir kısmına çarpmış ve Ingiliz uçağının Sovyet ,bölgesi;'--de yere düşerek parçalanması na sebep olmuştur. Uçakta lunan on yolcu ile müretteba: tan 4 kişi ölmüştür.
Tahkik komisyonunun raço-l ruııcia bildirildiğine göre, l;j çarpışmanın kaza eseri olm • r. ğıııı gösteren hiç bir delil rnev cud değrldir. Bununla beraber, j lo m\şyon, Rus uçağı iniş yapar ken İngiliz uçağının bunuu nüne çıkmış olduğu yolundaki Rus iddialarını reddetmekten 1
Komisyon bu hususta 37 şal d1 dihleınlştlr. Komisyon Rus «îfekd avcı uçağının çarpmadan önce a*’ robası hareketleri yapmakta olduğul sırada birden bire pike yaparak glllz «Vlklng- uçağının kanadı a! tından geçerek sola doğru viraj a! mak suretile yükselmek istemiş of masında mutabıktır, Rus Yak., u' çağı, Ingiliz ( Vikin. uçağına vira;' almaya devam ettiği sırada çarp-1 niıştır, Yak uçağının enkazı mu 3 yene edildiği zaman iniş takımı ve tekerleklerin kalkık bulunduğu mu şahede edilmiştir ki, bu da, Rus ı-çağının ini$e hazırlanmamış olduğu nu göstermektedir, Viking.. İngiliz uçağı ise Gatovr'daki İngiliz uçak alanına müsait bir havada normal bir iniş yapmakta idi ve pilot R- -uçağını bertaraf etme imkânların . sahip değildi-
Töhkik komisyonunun rapor;.: da bildirildiğine göre çarpışma çuş kaidelerine ve bilhassa Sovyet Rusya da dahil oIcTuğu halde do devlet tarafından kabul edilmiş . -lan nizamlara riayet etmemiş olun Sovyet pilotunun hatâsı yüzünden ileri gelmiştir,
ffi&eOsin bugünkC mühim toplantısı

L

Ankara: 20 (Telefonla) — D. P. Meclis Grupu bugün toplanmıştır. içtimain çok heyecanlı ve tartışmalı olduğu bildirilmektedir. Tartışmaların, Afyon milletvekili Şahin Lâçin ve Burdur milletvekili Alımed Çınar tarafından verilen takrirler yapılan teklifler üzerinde cereyan ettiği anlaşılmaktadır. Genel kurul tarafdarı olan milletvekilleri bunların şimdilik müzake re edilmemesini ileri sürmüşlerdir. Bunun üzerine şiddetli bir münakaşa başlamıştır. Neticede 16 milletvekili Grupu terketmiştir.
Haysiyet Divânı kararile evvelce 11 milletvekilinin D. P. den çıkartıldığı malûmdur. Bugün Gri -
A-
C. H. P. irin milletvekili namzedleri
Ankara 20 (Telefonla) —
ra seçimlerin yapılacağı günlerin yaklaşması dolayısile partilerde bu hususta yapılan hazırlıklara devam olunmaktâdır.
Bu akşam çıkan bazı söylen tilere göre, Halk Partisinin ba zı vilâyetlerde göstereceği a-daylar hâlen tesbit edilmiştir.
Buna göre, Ordudan Ankara ıadyo müdürü Necdet Samer veya Ordu C. H. P. ve belediye başkanı Arif, Aydından Avdın valisi Salih ( Ozdemir,
fBaştarafı 1 incide) selesi üzerindeki soruların meclisin önümüzdeki hafta içinde yapacağı toplantıya kalması muhtemeldir.
Kabine değişikliği şayiaları Arikhra: 20 (Hususi t müddettenberi tavsamış görünen kabine değişikliği şayiaları bugün yine ortaya çıkmıya başlamıştır. Bilhassa Meclisin son iki oturumunda- sözlü sorulardan iki bakanı müşkül bir duruma düşmesi bu şayiaları fazlalaştırılmıştır. Esasen Tekele Bakanlığı da fazla bir müd det münhal bırakılmıştır. Ticaret Bakanlığında değişiklik şayiaları ise eskidenberi devam etmekte, Ticaret Bakanı Mahmud Nedimin Gümrük Bakanlığına nakli söylen inektedir. Bu şayiaların 11e derece ye kadar doğru olduğu bir kaç gün zarfında anlaşılmış olacaktır.
D. P. de tahkikat açılmasını istiyor
Ankara 20 (Telefonla) — De mokjaı Parti Milletvekilleri!!-
Bir
• •
denmekte-
önergesi
948 günü
| basiye hilâfetinin kuruluşunda
) en kuvvetli tesiri yapmıştır. Sı-[ vasile incelemeğe çalışacağız.
» (Muhtar» m ilk zamanları ve ! nasıl yetiştiği hakkında tarilı-' lerde yeterli tafsilât yoktur. [ (Muhtar) ın üzerine dikkati çe
• kişi yine Küfede oluyor. Müs-! lir.» B. Akil Küfede iken Muhtar
* da orada idi (1). îbni Zivad Kü
) fe emaretine geçip te Müslim i ! öldürttüğü sırada Muhtarı da » vakalatmıştı:
i — Sen; Hüseyinin adamlarına c yardımcı olur, zorba kaldırma-
) Üa çalışırsın ha!..
f ..Diye çıkıştı, bir temiz döğ-
) dü, sopa ile gözüne vurdu, zin-( dana attırdı.
? Kerbelâ ♦’aciası olup bittikten, s ortalık sükûnet bulduktan sonra ? Muhtar bir kolayını bularak zin ( dundan Abdu||ah B. Ömer’e ha-| ber yollamağa muvaffak oldu . ve kendisini kurtarmak tizere c Halife nezdinde teşebbüste bu-
) Ilınmasını rica eyipdi
—___________________
h
Yozgad veya Kastamoniden An eski | kara valisi Avni Doğan aday o larak gösterilecektir.
den Kemal Özçoban. Haşan P latkan. Kâmil Gündeş ve İhsan Şerif Özgen Amerikaya gönderilen heyetler hakkında Ulaştırma Bakanı Şükrü Koçak’tan Meclis soruşturması yapılması na dair bir önerge vermişler -dir. Önergede şöyle dir:
«Verilen bir soru münasebetle 19. 4.
yapılan Meclis toplantısındaki konuşmalarda Devlet Denizyolları, Demiryolları hesabına malzeme mübayaası için Amerikaya gönderilen heyetlerden birinci heyetin çlışmalanna de vam ettiği bir sırada ikinci bit heyet yollanmak ve bu ikinci heyet birinci heyetin elde ettiği neticeleri zararlı bir hâle sokmak suret ile memleket ve millet hesabına maddî ve ma-%
nevî büyük zararlara sebebiyet verdiği yolunda iddialar ileri sürülmüştür.
Bu iddiaları, taşıdığı önerge dolayısile, hakikatin meydana çıkarılması yolunda Meclis soruşturulması yapılmasını lıl-znmlu gördüğümüzden bu tak-Milletve-
İdli Ali Rıza înce, Alemdaroğ-birlikte Meclis gündemine alın-hı tarafından verilen takrirle masını rica ve teklif ederiz.»
Ya z»ıı»: Ha t Oyan
Keysarı ve muhtar — Şelıresta nî ne diyor? — İslâm tarihinin karanlık ve korkunç bir siması kârlar — Kerbelânın intikamı Yalancının yalanları! hiret
Tefrik»
darı çıkan mânalar!
— Yine Mehdi!
tepside kesik kelleler! — Dünya ve A* Bir devleti batıran re yeni bir devlet ku
(Din, raciil itaattir)
— Anıca ile yeyen Mehdiliğin alâmetleri — Altın Güvercin melekler! — Keysaniye'nin yarib inançları öldükten sonru ruhun hayvanlara geçişi — ran ŞYa ftrkaları yıcılar!
ladı. îbni Ziyad; istemiye iste- ya gelmez bir dehşetli adam oi-miye Halifenin -emrine boyun eğmek mecburiyetinde kald:, Muhtarı zindandan çıkarttı, aıjn ma ona:
— Üç güne kadar eyaletim hudv.dlan dışına çıkacaksın, müddetin hitamında seni burada görürsem derhal boynunu vurdururum.!
Deyince, Ubevdu’.lahın şaka-
Ömer Alfaıûk’un oğlu Abdullah; Kibarı Sahabeden hatırı sa yılır bir mübarek zattı. (Yezidi e meklub yazarak Muhtar ra şefaat ve zindandan çıkarılmasını taleb eyledi. Yezid; bu büyük zatııı sözünü kıramadı:
— Buyruğum sana erişince Muhtarı zindandan çıkarıp serbest bırak!
Diye İlmi Ziyad’a haber yol-
Tövbe-
dupuııu bilen Muhtar savuşmakta geç kalmadı. Küfeden hemen ayrılarak Mekke’ye, Abdaüah B. Zübeyr’in yanına geldi, lbııi Zübeyr'den yüz bulamadı. İkisinin de birbirlerine emniyetleri yoktu. Muhtar; Abdallahtan bir kiilâh kapamıyacağını ve hattâ orada daha fazla kalmasının kendisi için tehlikeli ola-
bileceğini anlamakta gecikme-,
di. Şiîler arasındaki kaynaşma-^ pirimizin Zonguldak dan istifade eylemeği düşündü.ı Yapacaklarının plânını hazırla-' mı? ve hâkimiyetini tesis için ence mâneviydt yolundan yürüyerek gönülleri kendine bağlamakla ise girişmeği uygun bulmuştu. Şiî halklarla çok temas
(Devamı var) ,
(1 ) ilintilini E AkiJ (M. bSO -H. 60) Hazretti Ali'nin kardeşi Akil’in oğludur. Âlim, şeci’, ve siyasi bir zattır. Tâbiin'dendir. (Mekke) de sâkinksn ('az'cli (ı ut emn’i davet eyle /tekte bulu-t nan Küfe halkının durumlarını Yğrenmt k ve biatlerim almak ü-t
İmam-ı Hü-s» ,in tarafından' Küfeye gönderilmişti. (18.0‘ıO)t k siden 1-iat aldı ) e Hazreti Hü-\ sevine yazınca o da Kcrbclâyaı doğru lıaı t Icet eyledi. Ubeydul-\ lah fi. Ziyad; Küfe valiliğini c-\ le alınca saklandı'ise de vali t*-’ mı buldıo oldü/ 't i. (Alâ’ltlm)l Taksimde bir merasını yapılacak --txr
tatbik etme
yeni tarif o baltada 4
Karadeniz haitı yaz tarifesi
D, Denizyolları, önümüzdeki pa-zar gününden itibaren Karadeniz hattında yaz tarifesini ğe karar vermiştir,
Öğrendiğimize göre mucibince Karadenize
vapur tahrik edilecektir,
23 Nisan bayramı tatiline yarın başlanacak
23. Nisan Çocuk ve Milli Hâkim, yet bayramı tatili, yarın öğleden sonra başlıyacak ve 30 Nisan akça ıııına kadar devam edecektir,
Bu bir haftalık müddet zarfmda, müsamereler verilecek v- sergiler a çılacaktır. Ve 23 Nisan günü de,

21 NİSAN 194fl-
SAYFA: k
Mahud Orman Kanunu
A
kimse yerinden
Vapur ilânları
2—7
on
Kg
kavuğunun ö-Emniyetçi içeri
İlk teminatı Lira Kr,
H Senelik kirâsı
• Lira Kr,
an

4
t «r-'T
/Başta rafı 1 lncidej
Heri geldiği inkâr kabul etmez b!r hakikâttir.
Köylü bile artık memlekete, kanun kopyeciliğlnden fayda gelnılye ceçlni anlayacak bir İdrak ve olgun luk içindedir; fakat bu hususa, herşeyden ve herkesten evvel hükümetin başında bulunan kanun ya pıcjannın anlaması lâzım gelmek tedir. •
BİZE İŞSİZLİK VERİLDİ
Domah köyü gerçekten bir perişanlık diyan sayılabilirdi. Çünkü bu köyün ormanları diğer köylere de kestirilmişti. Bir zamanlar, belki Çile köylerinin en zengini olan bu köy, şimdi muhakkak ki en fakiri 1-dl. 15 hanenin erkekleri, ailelerini bırakarak kaçmışlardı. Bunların ço dukları da vardı.
Köy kahvesine girdiğim zaman İş çiz, güçsüz boynu bükük İnsanlar beni karşılamıştı.
— Niçin oturuyorsunuz, işiniz yok mu?
Çok acı bir cevap verdiler, Köyümüzü açlık mağlup etmek üzere. Hükümet bize (İş) değilde, (İşsizlik) verdi.
EZBERLENEN KANUN
Kahvede köylülerin belki de hepsinin elinde mâhud 3166 orman ka nunu vardı- Bu kanunu, kendilerine yapılan haksızlıkların çokluğu kar şısında okadar çok karıştırmışlar dı, ki nihayet zorla ezberlemişlerdi. Kanunu madde madde biliyorlar, kazançlarım, mallarını kıskaç gibi ellerinden alan ormanları yüzünden uğradıkları güçlüklerden bazı-Janmn gayri kanuni olduğunu da ancak kanuna bakmakla öğreniyor lardı- itiraz ediyorlarmış amma.
— Biz köylüyüz, şikâyetimiz hak lı da olsa kim dinler..
Diyorlardı,
Köyün muhtarı Hilmi Turan, köy lünün vaziyetini bütün çıplakllğile tasvir ettikten sonra sözlerini şöyle bitirdi ,
— Aç kalacağız, acilen yardım ' bekliyoruz. Bir milletvekili gelse de derdimizi anlatsak diye gece gün düz dua ediyoruz, Hükümet, bu ka nunu çıkarmakla hâzinesinin geliri nl azaltmıştır, Orman koruma m e morlan, 65 lira maaş alıyor, Geçen gün gördüm, biri 400 liraya at sa tın almış, Biri de ayda 60 lira ücret le seyis tutuyormuş.»»
15 BİN LİRAM NASIL YANDI
Bu arada 65 İlk bir ihtiyar, gözle ri yaşlı olduğu halde:
— Orman kanunu, dedi, benim 15 bin liralık motörümün başım yedi. Yüklenen kömür motörün tahammülünün fevkinde olduğu için, ha reket müsaadesi vermediler, Mühen dişler, yansının başka bir kayığa naklini istediler. Sonra müsamaha göstererek, bana hareket etmemi söylediler Fakat İstanbula yaklaşa cag;m bir sırada motörü yakaladılar ve kaçakçılık yapıyorum diye motörümü, hamulesile birlikte sat tılar.»
DOĞANCALI KÖYÜNDE
Euköyde de ayni vaziyet hüküm j sürüyordu Kahvede bulunan Arna-vud bekçi, tahammül edemedi:
— Köylü aylığımı veremiyor, Bu orman memurlarına artık İçerleme ğ* başladım. Öldüreceğim bir ikisi ni.. Sonra, diyecekler, Amavud yedi .bir... Daha!
Kanvedekiler, ben de dahil oldu ğum halde bankalarla gülüyorduk, Arnavuc acısına tahammül edemi yere' . kahveden çıkıp gitti.
IMAMSIZ KALAN KÖY
Burada bulunan, Alacalı köyünden Ahmed Tezcan:
— Mizim köy, dedi; artık hava ve su ile geçiniyor. Hükümetin su ya da el koyacağından korkuyoruz. 3 aydan beri imamın parasım vere medlk. imam kaçtı. İmamsız kaldık beyim!,»
ÇEYİZİNİ SATAN KADIN
İbrahim uygun adında biri de şundan anlattı:
— Köylüler, okadar zaruret 1-çinde kalmışlardır ki. yeni evlenen genç kadınlar, çeyizlerini satmakla meşguldürler, Geçen gün evimize dİt kadın geldi. Tanıdığınuzdı- Bir saat kadar oturduktan sonra ayağa calknıak istedi; fakat gözleri karar îı ve bir kemik yığmı halinde yeri" *ıe çöktü ,
Bir kaç fündür açmış, köye, çe ylzini satmak için gelmiş, Kamını doyurduk ve ağlıya ağlıya gitti.
Dün de başka bir hâdiseye şahid oldum, 16—17 yaşlarında bir kız, ni şanlısının hediye ettiği kol saatini satıyordu. Sebebini sordum. Evine öteberi alacakmış,,
SİGARA MÜPTELÂSI
Mustafa Albayrak konuşuyor:
— Ben, altı çocuk babasıyım, Bakatım, En büyük çocuğum 12 ya çındadır, Çocuğumu pazar günü or inanıma göndermiştim. Ormancılar baltasını müsadere etmişler ve ço cuğumu kovalamışlar, Hepimiz a-çız, Çocuğum şimdi de hasta yatı-
• •

İmtiyaz sahibi:
A. CEMALEDDİN SARAÇOĞLU Yazı işlerini fiilen idare eden: FATİH FUAD Dizildiği yer
«Yeni Sabah mürettibhanes) Bandığı yer: (Cün Basımevi»
I1 ı
■ ıı
yor,»
Sigara parası bulamıyorum, iki tavuğum var, yumurtalarını çala rak bakkala satıyorum da sigara a lıyorum, Bunu yaparken vicdan a-zabı duyuyorum amma, ne yapayım ki şu slgayarı bira kamı yor um.s
BİR PAKET SİGARA İLE REY TOPLUYORLAR
Ali Mert, şu gülünç hikâyeyi Jattı:
(r — Temmuz seçimlerinden gün evvel Heciz köyüne Cevdet
rlm Incedayı ve birkaç arkadaşı gelmişti- Ben kendisini tanımıyordum. Kahvenin önünde otomobilin den İnerek, yanıma geldi; selâm verdi ve kendisini takdim etti:
— Ben Incedayıyım! dedi:
— Ben de Ali Mert!
Diye mukabele ederek kendisin! kahveye aldım. Köylü bütün derdi nl anlattı. O zaman köylüye makta verilmiş ve kesin, zamanından evvel durdurulmuştu- İncedayı;
— Ben, dedi; Aııkaraya gider git mez, derdiğine bir çare bulurum.
Hepimiz sevinmiştik. İncedayı bir aralık dışarıya çıktı, biraz sonra, elinde 10 paket Klüb sigarası o! duğu halde İçeriye girdi. Hepimize birer paket sigara hediye etti; Vt giderken;
— Sakın, dedi; reylerinizi bana vermemezlik etmeyin!
İncedayı gitmişti. Seçimlere bi: hafta kala bize yeniden kesim mi saadesi verilmişti. Fakat bu. ancak seçimlerin nihayetine kadar devam etti. Ondan sonra yine ayrıl dert.
Şile köylerinde üç gün kaldım vt kaldığım müddet zarfında gördük lerinıl ve dinlediklerimi duyurmağa çalıştım. Köylülerin şikâyetlerini mllletvekillerimlz zahmet buyurur okumuşlarsa ben kendimi, vazifem) yaptığımdan dolayı bahtiyar saya vağını-
- —
Yeni Neşriyat:

Muzaffer Kayar
Eeşiktaş Halkevi bir broşür neşretti
Muhtelif sahalarda gösterdiği faaliyetlerle çevresinde iyi bir tesir bırakmış olan Beşiktaş Halkevi, bu defa da Halkevi Başkanı, Yaşar Tümbek ve arkadaşlarının teşebbüsile gü zel bir broşür neşretmiştir. ■
Bütün ilçenin en artistik manzaralarile süslenmiş olan broşürün kapağındaki Barba -ros Hayreddin Paşanın âbide sinin resmi, Türk milletinin ölmez sembollerinden biri olması hasebile eserin kıymetini bir kat daha artırmaktadır. Diğer Halkevlerine bir numune teşkil edecek olan bu hareketinden dolayı Beşiktaşlıları tebrik e-deriz.
Bir Maden Faciası
(Baştarafı 4 üncüde)
— Tamam, dedi.
Kovuktan hep birlikte çıktılar ve direkleri muayene ederek ilerlediler. İskender'in nünden geçerken seslendi:
— Hey... dedi, kıpırdamasın dinamit atacağız.
Hüsamin adamları Iskenderin ol duğu yere girip saklandılar. Emniyet memuru ile Barutçu kabloyu çekip manyetonun yanına dönerlerken Barutçu:
— Köstebek kılıklı herif, yüzüme bakmağa çekiniyor, dedi.
— Evet dedi Emniyetçi, düğün gecesi bana da sokulmadı.
Barutçu kabloyu bağlayıp ma-nüplcyi kavradı.
— Sen ne zaman oradan ayrıldın?
— Gelinle güveyi odalarına gittikten sonra.
Barutçu gözlerini galerinin kara boşluğuna dikmiş hareketsiz duruyordu. Bu kara boşlukta iki I hayaletin yavaş yavaş j’ükseldiği- [ ni görüyor gibiydi. Boğuk bir sesle sordu.
— Kız memnun mu görün yordu?
— Bilmem, merdivenleri çıkarken yüzü bir gül gibi kızarmıştı.
Barutçu gözlerini tekrar karanlığa çevirdi. Artık onun penbe yüzünü tamamen görüyor gibiydi. Şimdi o ince duvağının altından iri siyah gözlerile merdiven basamak larına bakıyor ve heyecandan ha-. fifee titriyordu. Yanındaki adam ' kısa ve mukavves burnunu onun parlak saçları arasına sokup bir şeyler mırıldandı, kız gülümsedi ve odalarını kapadılar. Barutçu ) gözlerini kıstı onları orada da göre biliyordu. Çılgın bir kucaklaşma oldu. Kız erkeği hafifçe itmek istiyordu. Duvak çıkarıldı, gelinlik bir tarafa fırlatıldı, nihayet...
Barutçu titriyor, terliyor ve büyümüş gözlerle karanlığı delmeğe çalışıyordu.
Şimdi genç kız odanın ortasın-daydı. Aman Allahım, ne vücut ne renk ne güzellikti o.
Tam bu sırada bir ses:
— Dur! diye haykırdı, telâş etme, bir koku var... Grizu!...
Yüzü pembe tomurcağa eğilmiş,, dudakları aralanmış ve gözleri kapanmıştı. Barutçu acı bir feryadla manüplâtöre vurdu.
Ve müdhiş bir çatlama her şeyi bir anda parçaladı. Galeriler muazzam bir gürültü ile çöktü. Toprak yerinden oynadı, Kayalar birbirine çarparak ezildi. Bütün tesisat sarsıldı. Evlerin camları kırıldı ve küçük evinin mutfağında bir şarkı mırıldanarak bulaşık yıkıyan yeni gelin elindeki tabaklarını düşürüp kırdı.



—ak
Yeni Sabah’ın
İLÂN FİYATLAR
Kr. 1500
.500
400 NH)
2ÖO
180

Ballık
1 İnci
2 )
8 »
5 )
6 )


i
I
I
11.11.947
TURGUT FUAD
maktu »'.arak sayfa.
»
)
»
)
santimi
»
»
)
)
İSTANEUI. BELBD1YE8İ
ŞEHİR TİYATROLAR! B»t 20 do Drarr Kısmı: düşman Yazan : Andre Paul Antoine . Türkçesi : Lûtfi Telefon: 42157 Komedi Kısmı: KAŞ YAPAYIM DERKEN
Yazan : N. Nancey h. ue uörsse Türkçesi : Vasfl R. Zobu, R. Baran Telefon : 40409
Yesrib’in cinfikirli, şeytan bu lıışlu bir adam olduğunu roma rnmıza başlarken- söylemiştik. Kurnaz vezir, elçiler çıkar çıkmaz, tahtından inmeğe davra -ran hükümdarın kalbinden geçen- sezdi. Süratle gidip karşısın dikildi;
— Maruzatım var efendi-miz!
Dedi. Hükümdar, içerliyerek Çıkıştı:
— Şimdi maruzatın syası mı, Yesrip?
— Söylemek istediklerim çok mühim efendimiz!
— Neye dair?..
— Vilaline bir r~ evvel nail olmak için sabırsızlandığınız cariyeye dair..
— Ben sana bövle bir şeyden bahsetmedim.
— Gerçi kalbinizden geçene da.iı birşey söylemediniz^ fakat tahtınızdan inmeğe davranışınızdan bunu anladım.
Şeyçtana hocalık edebile-
Ortaokul - Lise ve Teknik Okullar Talebesine
T una Dersevi’nde
MATEMATİK — FİZİK — KİMYA — LİSAN Dersleri
- KİMYA verilir
Dersevi Talebesini en iyi şekilde ve kısa zurnanda imti hana hazırlar.
Müracaat: Pazardan başka her gün saat (14-18) arasında
,7 Atatürk Bulvarı No. 88
1 UNA DERSEVİ (Aksaray Postahane karşısı) AKSARAY — İSTANBUL
İst- Bvi'j
Londra Nevyork Paris Cenevre
Amsterdaıa Brüksel Prag Stokholm Lizbon
TRANSMARIN
İsveç Vapjr Kumpanyası Helslnborg
s/s HERA
3/Mayıs/948 Bekleniyor Hamburg. Rotterdam te An-versten. Bu limanlar İçin yük kabul eder
s/s BECKY
6-8/5/948
Ayni Umanlardan ve için
s/s ULLA
25-29/5/948
Yukarıda gösterilen limanlardan yük getirecek ve ayni 11-manlar İçin yük kabul eder
STEVENSON LİNE
şimali Amerika muntazam hattı
s/s DİANA
H. PONCHELET
5, Mayıs? 948 de Nevyorktan Bekleniyor
H. PAYKURİÇ
Yugoslav muntazam hattı Adriyatik limanlan İçLn
Yugolinya - Riyaka s/s ZUZEMBERK Limammızdadır. s/s Hercegovina l/Mayıs/948 Tlryeste ve Riyakadan yük getirir ve bu limanlar İçin yük kabul ederler-
STAUBO LİNE
Oslo, Norveç vapur kumpanyası Nevyork ile Türkiye arasında muntazam vapur seferleri.


»
Maltepe Küçükyalı caddesinde 10 kapı sayılı arsa
Alemdarda Taşdclen suyu mevkiinde kahve
Üsküdarda Kefçedede mahallesinin Giindoğu caddesinde 2 kapı sayılı arsa,
ÜskUdarda Selimiye mahallesinin Cami sokağında 1 kapı sayılı arsa.
20
00
*
450
36
24
00
00
00
3
67
00
60
% %
%
%
%
%
açlan 11,3856
280,— 1.3060
65,40 105.5468
0.3887 5,60 -7 8860 n.’495
ESHAM VE TAHVİLÂT
5 İkramiyen 1938
7 934 Sivas Erzurum 1
7 934 S5v
r-
I
7
7
6
6
7
7

t
i.- Erzurum
DernJryolü
Derruryolu Df-mJrj’clu
Kalkın ma
Kalkınma
1
2
3
3 -.
Milli Müdafaa 1
Millî Müdafaa 2
MÜ'i Mütlalaa 4
İLfiO
20.63
20.63
20 68
20,32
21,25
96.65
96.65
20.86
2023
20 69
8
3
Yukarıda yazılı vakıf gayri menkuller bir sene müddetle kiraya verilmek üzere açık arttırmaya çıkarılmıştır, İhalesi 3 5.948 pazartesi gü nü saat 15 tedir, İsteklilerin Hüviyetcüzdanlarile müracaattan, (5201)
40
60
ram
ÇARŞAhDEsA — 21/4/194/
Açılış ve program,
M, s, ayan,

Rize Yüksek Tahs l Talebe Cemiyetinden:
Cemiyetimizin umumi heyet toplantısı 2 Mayıs 948 pazar günü saat 14 de Eminönü Halkevi küçük salo nunda yapılacaktır, Üyelerin ve ilgililerin teşrifleri ehemmiyetle rl-ra olunur-
Gündem:
1 — Senelik hesapların tetkiki
2 — Seçim,
I s/s Kong Haakon VII
I 28,Nisan/948
I M/S HAV
I 12/Mayıs/948
S s/sSÖNNAVİND
I 20/Haziran/948
I Yukarıdaki vapur Nevyorktan I limanımıza mal getirecek ve
I limanımızdan
I LATAKE — BEYRUT — İHAYFA — İSKENDERİYE ve
I NEVYORK
■ İçin yük ve yolcu kabul eder. E Bütün tafsilât İçin Galata
I Tophane Eski Yolcu Salonu I karşısında Frank Han 3- Kata
I müracaat Tel: 44707/8.
* .......................
I

Gayri Menkul Satış Hânı İstanbul Emniyet Sandığından:
Haşan Nezir A. 3380 hesap numaraslle Sandığımızdan aldığı 41400» liraya mukabil Fatihte Küçük Mustafa Paşa mahallesinde Küçük Mus tafa Paşa sokağında eski, 1, 92 yeni 102, 1 taj 102. 1 No- iu seneden kâ gir odalı dükkân mahallen dükkânlı evin tamamını birinci derecede İpotek etmiş idi. (Halen üzerindeki No: 1 ve 22 dir.) Dosyada mevcut tapu kay t suretine göre işbu gayri menkulün ayni mahallede ve Küçük Mustafa Paşa ve Tatar Ağası sokağında eski 1, 92 yeni 102 1 taj 22, 1 kapı 2251 ada 1 parsel sayılı 81 metre murabbaı miktarında kâ-glr odalı dükkânın tamamı olduğu beyan edilmiştir, Borç senedine gö re huduru, 2, 3, 4, 5, No: lu parsellerle Küçük Mustafa ve Tatar nev'i sokagile mahduttur,
İkraza esas olan muhammin raporu mucibince işbu gayri menkulün umum mesahası 81 metre murabbaı olup bunun 32 metre murabbaı kısmı üzerine çatı ve örtüsü ahşap İki katlı dükkanlı kagir ev yapılmış tır, Birinci katta bir dükkân ikinci katta iki oda bir ocak bir hela var dır. Binada elektrik tesisatı da mevcuttur,
Vadesinde borcun verilmemesinden dolap yapılan takip üzerine 3202 No: lu kanunun 46 mcı maddesinin matufu 40 inci maddesine göre sa tılması icabeden yukarıda evsafı yazılı gayri menkulün tamamı bir bü çük ay müddetle açık arttırmaya konmuştur. Satış tapu sicil kaydına göre yapılmaktadır, Arttırmaya girmek İsteyen «550) lira pey akçesi ve recektir, Milli Bankalarımızdan birinin teminat mektubu da kabul olu nur, Birikmiş bütün vergilerle belediye ve tellâliye resimleri borçluya aittir, Arttırma şartnamesi 26/4/948 tarihinden itibaren tetkik etmek is teyenlere Sandık Hukuk İşleri Servisinde açık bulundurulacaktır. Tapu Sicil kaydı ve sair Azumlu izahat da şartnamede ve takib dosyasında vardır, Arttırmaya girmiş olanlar, bunları tetkik ederek satılığa çıkan lan gayri menkul hakkında her şeyi öğrenmiş ad ve telâkki olunur- Bi rinci arttırma 14/6/948 tarihine tesadüf eden pazartesi günü Cağalog lunda kâin sandığımızda saat 10 dan 12 ye kadar yapılacaktır, Muvak. kat İhale yapılması İçin teklif ed'lecek bedelin tercihan alınması ica beden gayri menkul mükellefiyetile Sandık alacağını tamamen geçmiş olması şarttır, Aksi taktirde son arttıranın taahhüdü baki kalmak şar-tilc 29/6/948 tarihine müsadif salı günü ayni mahalde ve ajııl saat te son arttırması yapılacaktır, Bu arttırmada gayri menkul en çok arttıranın üstünde bırakılacaktır. Hakları tapu siclllerile sabit olmayan alâkadarlar ve irtifak hakkı sahiplerinin bu haklarını ve husu-sile faiz ve masrafile dair iddialarım ilân tarihinden itibaren yirmi gün İçinde evrakı müsbiteleıile beraber Sandığımıza bildirmeleri lâzımdır. Bu suretle haklarını bildirmemiş olanlarla haklan tapu sicillerile sabit olmayanlar satış bedelinin paylaşmasından hariç kalırlar Daha fazla malûmat almak İsteyenlerin 947/1097 dosya No. sile Sandığımız Hukuk İşleri Servisine müracaat etmeleri lüzumu ilân olunur.
— DİKKAT —
Emniyet Sandığı: Sandıktan alınan gayri menkulü ipotek göstermek isteyenlere Fen Heyetimizin koymuş olduğu kıymetin yüzde 40 ını teca vüz etmemek üzere İhale bedelinin yansına kadar borç vermek suretile kolaylık göstermektedir, (5292)
Haberler,
7.29
7.30
7.30 Müzik; Hafif Müzik • Pl
7,45
80 Müzik: Çeşitli Hafif Müzik 'Pl,)
Müzik; Hafif Melodiler «PL Tangolar (Pl.)
Kapanış.
Açılış ve program.
M, s ayarı, •
8.30
8.45
9.00
12.29
12.30
1230 Müzik: Radyo Saioa
Orkestrası,
Haberler.
Müzik: Karışık Şarkılar, Kapan jş-
Açılış ve program,
M. s. ayan,
Müzik: Film
Müzikleri Pi,/
Konuşma,
13.00
13,15
1400
17.58
18,00
18.00
18.15
18-30 'Müzik: ince Saz,
19.00
1900
19.15
19.20
19.45
20,00
20.15
2030
20.35
21.20
21 30
M s, ayan,
Haberler,
Geçmişte Bugün,
Müzik: Yurddan Sesıer, Konuşma; Kitao Saati. Müzik Keman
Soioları (PL)
Radyo Gazetesi,
Serbest Saat,
Temsil,
Serbest Saat.
MüzlX: Cumhurbaşkanlığı. Armoni Muzlkası, Konuşma: B. M, M, Saati,
22.00
22,15 Müzik; Dans Müziği «Pl,)
22 45 M, s. ayan,
22,45
23,00 Program ve Kapan;?,
Haberler,
a
Kadıköy İkinci Sulh Hukuk Yargıçlığından: 947/654
Kadıköy -Göztepe Kayışdağı cad desi Kaya sokak 110 No. da mukim Hadlye Bayılanın akil hastalığına müptelâ olması sebebile hacrine karar verilerek kendisine ayni yerde oturan oğlu Refik Bayhanm va sİ tâyin edildiği yayınlanır.
ZAYİ:- Maluliyet hüviyet ve sikamı Sultanahmed Tapu Dairesinde kaybettim. Bulup getiren memnun edilecektir. Aksi takdirde yenisi alınacağından hükmü yoktur.
Mehmed Ali Savcı
Aksaray Atatürk Cad- 39 Ap. Kat, 2
••iZ
• •

•* !
I Tekel Genel Müdürlüğü ilânları
Malzeme Alım Şubesinden
Cinsi
Muhammen Güvenme Miktarı Bedeli Parası
1200 kilo — 400 lira
1 adet 3950 L. 296 25 lira
Şekli
Pazarlık A, eksiltme
İHALE Tarihi Günü
4/5,948
7 5 948
Saati
Salı
Cuma 10—
9.30
Çekme, pirinç çubuk «nam ve hesaba»
Elektrikli palanga
1 __Yukarıda cins ve miktarı yazılı malzeme hizalarında gösterilen şekilde satın alınacaktan
2 __İhale hizalarında gösterilen gün ve saatlerde Kabataşta Genel Müdürlük malzeme alım. şubesinde-
komisyonda yapılacaktır.
3 — Şartnameleri her gün sözü geçen şubeden görülebilir,
4 __isteklilerin belirli gün ve laatte hizalarında gösterilen güvenme parası ile ve komisyonda ibraz
edilmek üzeıe kanuni vesaikleriyle birlikte mezkûr komisyona müracaatları İlân olunur.
5 — idare kısmen veya tamamen kısmı, kısım ayrı ayrı taUplere Ihadele serbesttir,
W
( 5286»
I k
Tefrika No. 12
Muazzam
/• E
X
VagsBBU îe mStarr'eigg 'A.
cek adamsın Yesrip! Söyle ba kalım, ne demek istiyorsun?
— Söylemek istediğim şu ki, devletlim, sizin bu cariye ile başbaşa kalmanızı tehlikeli bu luyorum.
— Sebep? yoksa bir duyduğun mu var?
— Hayır devletlim, hiç bir duyduğum yok. Fakat insan a-dımını daima düşünerek atmalı.. Cariyenin görünüşte hedi -ye. hakikatte ise kutübir mak. safla gunderilmiş olduğu ihtimalini gözönünde tutmak lâzım değil midir? Elçilerin derhal geri dönmeleri beni şüphe-
ye düşürdü.
Niçin bir gece misafirimiz olmadılar? Demek kısa zaman sonra meydana çıkacağından korktukları bir oyunları var. Belki aldanıyorum Aldanm .k, bazaıı çok faydalıdır. Müsaade buyurun aıiye hakkında icap eden tahkikatı yapalım. Glç olsun, fakat tahta ve sağlam olsun.
Sultan Zülyezen, vezirin bu sözleri üzerine katıla katıla gülmeğe başladı:
— lâhi Yesrip! Buııca yıllık vezirimsin, bu derece kuşkulu ».dam olduğunu bilmezdim. Bu
I
I
I J
cariye beni öldiiıür mü sanıyorsun? Hiç böyle şey olur mu? \oksa güzel cariyenin kaşlarını gördün de onları bağrıma saplanmağa hazır birer hançer mi, zannettin?
Vezir cevap vermeğe hazırlanıyordu. Tam söze başlayaca ğı bir sırada baş haberci gene içeri damladı: *-
*
— Efendimiz, efendimiz! dedi. Ne idüğü belirsiz köle kılıklı bir adam geldi. Huzurunuza girmek ve sizinle gizli konuşmak İstiyor.
Hükümdar «gizli konuşmak istiyor» tâbirinden şüphelendi.
Hüviyeti meçhîıl adamın getirilmesini emretti. Baş haberci, dışarı çıktı. Az sonra, yanında köle kılıklı birisi olduğu halde. tekrar içeri girdi:
— İşte efendimiz!
Hükümdar, salonun boşaltılmasını buyurdu. Yesrip de içlerinde olduğu halde hepsi çıkıp gittiler, içeride hükümdar ile hüviyeti belirsiz adamdan başka kimse kalmadı. Bu adam, ikinci vezir Rif in gönderdiği köleden başkası değildi.
(Röle, hiç birşey söylemeden koynuna el attı. Bir mektup çı karıp uzattı. Hükümdar, bir kaç satırdan ibaret olan mek tubu okudu:
«Hayatınız tehlikede.. Size he diye edilen cariyenin saçları a-rasına sokulmuş içi zehir dolu küçük bir kanıiş parçası vardır. Cariye, sizi zehirleyerek diiı meğe memur edilmiştir.» 'Devamı var)
)
2
*
4
6 e t
i
L
1 2 3 4 5 6 7 8 9
1 1 1 1 1 1 M|
1 t I
1 ■ 1 i
i 1 I
ı 'm ; 1
fi Bl 1 fi
! ı t 1
I
I
SOLDAN SACA :
%
1 — insanın iç yapısı; 2 — Piş. man oluş; 3 — Su ortasındaki ka. ra, mayi haline geçme; 4 — Yugoı lav parası, Donuk; 5 — Ot biçme, ye mahsus bir alet, Koruyucu; 6 — Madeni eşya parlatmaya mahsus bir toprak: 7 — Özsu. Arabca Su»;
8 — Bir erkek adı, Ay (eski dilde I'
9 — Mitoloji Bir edat.
YUKARIDAN AŞAĞI l
1 — Yurdumuzun Asyadaki ku im; 2 — Ender, Havasız yerde n;. lolmaz; 3 — Seylaba ugrııyan şe miz, Ecdat; 4 — Tersi bir hayv Gelir; 5 — İlllade ve Odissenin n. hur şairi, Bir kâğıt oyunu; ( Bir renk, Bir harfin okunuşu: Butedil; 8 — Tahmin edemen: -Z~ Yemek eti ) manâsına nr kep bir kelime Arabça -karde mekt-ir.
EVVELKİ BULMACANIN HALLEDİLMİŞ «EKLİ
1 234567 8
ı
2
3
4
8 t t
i
L $
Öl
I