1
V .i
Amer ikaya gönderilen gemi mubayaa heybetleri
İtalyan Seçimleri
t
SAH
20 NİSAN
o. 3293
HÜRRİYET VE HAKKIN YILMAZ MÜDAFİİYÎZ
Meclisin Dünkü Mühim ve Gürültülü Toplantısı
Hıfzı Oğuz Bekata şiddetli bir lisanla Şükrü Koçak’ı itham etti, Bakan yapılan hücumlara cevab veremedi
Bunun üzerine Münakalât Bakanı hakkında Meclis tahkikatı açılması için Başkanlığa bir takrir verildi,
takrir yarın Mecliste görüşülerek bir karara bağlanacak
Komünistlerin ağır hezimete uğradıkları haber veriliyor
Kat’î netice ya bugün veya yarın belli olacak, iştirak nisbeti yüzde 90 etraf ında

ümidler boşa gitmemeli..
(---------— —
Halk Partisini dile getirenler tanınmış bir-kaç simadır. Bunlar partiyi ve partizanlığı kendi menfaatlerini sağlamak için bir vasıta ve âlet olarak kullanmayı iiiyad edinmişler dir. Onlara suiistimal, yol şuhluktan bahsedildi mi, derhal, iş başında olmanın verdiği salâhiyetle, Meclis kürsülerinde ve gazeteciler toplantılarında dış tehlikeden dem vurmı-ya başlarlar, milletteki birliği şu aralık bozmamak lâzım geldiğinde ısrar ederler.
1
V
L
____________I
üyük »Dilet MecliM. 3 az çalışmalarına haşlar başlamaz, bir çok yolsuzluk
ve hâzineyi zarara sokmak meşe-Jelerile karşı karşıya geldi. Milletvekillerinin seri halindeki- sual takrirleri başkanlık makamına verildi. Şimdi bunların yakında ce-xablan verilecektir.
Bir milletvekilinin bir sualine cevab vermek demek iyi kötü, yarım yamalak bir şeyi söylemek, doğru veya yanlış bazı rakamlar su narak behemehal sual sahibini hak S)z çıkarmak demek değildir. Bilakis bu somlarla hükümet, eğer e^sen uyanık değilse, ikaz edilmiş olur. Yoksa Sıhhat Bakanı Behçet l’z’ıın yaptığı gibi bir takım rakamlan resmidir, dîye ileri sürmek ve onlarla ortalığı penbe renkte göstermek büyük bir hüner ve marifet değildir. Böyle yapılacak olduktan sonra Mecliste sual ve cevab olmadan da parlak demeç ler dinlemeğe zaten memleket a-bşmjştır.
Suiistimallerden, yolsuzluklardan bahsedildiği vakit, götürü bir ^orA-tte, banlan yalanlamak ve son da mes uller varsa tecziye edilecektir, diye herkesin ağzına bir parmak bal çalmak, devlet idaresi bakımından kâfi bit usûl değildik Maalesef bu yurdda Halk Parti-li çeşitli hükümetler çeyrek asırdır hep bu yolu tutmuşlardır. Mesuliyet bir nevi Anka kuşu olmuştur. Adı var kendisi yoktur. İsim, fD^vamt Sq„ 3; Sü, 4 dt)
r
|BOyük Tefrikamızı
fi^gobun B\azı
(Yazanı Bermet Mnhtar Alu»
Balk tarafından çok okunan ve çok sevilen Sermed Muhtar Alus o kendisine has uslûbu ve eşsiz buluşlarile süslediği bu tefrikasında uYeni Sabah» okuyuculurmı hem büyük bir nefeye garkedecek hem derin derin düşündüecektir-
I Mayıatan itibaren takib edecekainia
Ankara: 19 (Hususi) — Ankara Milletvekili Hıfzı Oğuz Beketanın gemi satın alınmak için Amerikaya gönderilen heyetler hakk;ncaki so rusuna Ulaştırma Bakanı Şükrü Ko çak bugünkü Mecaiste cevap verdi.
D. P.Meclis grupu bugün toplanıyor
Grupun partideki hâdiseler hakkında alacağı karar
Fuael Amada bu terine bir

açık
Celâl Boyar
Beyoğlu Kaymakamlığının dağıttığı beyannamelerin mahiyeti uzun araştırmalardan aonra öğrenilebildi..
Dün sabahın erken saatlerinde bekçiler vasıtasile Beyoğlu kayma karalığı tarafından Beyoğlu kazası ve mülhakatındaki evlere birer beyanname değıtılmıştır.
Beyannamelere, evde oturanların nüfus cüzdanları suretini çıka rılmasını birer de fotoğraf yapıştırılması husuBu, kaza halkını tela şadüşürmüş, türlü türlü tefsirlere yol açmıştır.
Bu beyannamelerden birinin va-
u*
z
Hıfzı Oğuz gemi ve saire satın a-lınmak için Amerikaya gönderilen birinci ve üçüncü heyetlerin ne gi bı vazifelerle yollandığını ne İşler yaptıklarını sormakta gerek satın a (.Devamı Sa, 5; Sü., 3 de)
De-
buKONta JMilletvefall-lektub neşretti..
Ankara, 19 (Hususî) mokrat Parti Meclis Grupu gün
lerdenberi beklenen toplantısını bugün yapacaktır. Parti Meclis Grupu bu toplantısında en başta olarak partiden genel idare kurulunun tavsiyesi ve haysiyet divanının kararile ihraç edî len milletvekillerine karşı grupun ne gibi bir hareket hattı takib edeceğini kararlaştıracak tır. Bu bakımdan grupun yarınki içtimai çok dikkate şayan görülmektedir. Hatırlarda olduğu üzere Grup partili milletvekillerinin ilk yapılan ihracını tanımadığını ve genel idare l^u-Devamı oa, 5; Su., 6 da
li ve belediye reisi Lûtfi Kırdann Nişan taşındaki konağına da bıra-(Devamı Sa., 5; Sü., 2 de)

Gazetemiz her
w.
gün 6 sayfa
Eundan bir müddet evvel İzmit kâğıt fabrikasının zarar etmekte olduğu ileri sürülerek gazete sayfalarına Bakanlar Kurulunca konulan tahdidat gazetelerin ısrar h şikâyetleri üzerine yeniden tetkik mevzuu olmuş \e mezkûr şikâyetler hakiı görülerek karar bıi yllk eb’addaki gazeteler için hafta da 42 sayfa ve küçük eb'addakiler için de 56 sayfa olarak tâdil edilmiştir.
Bu vaziyette gazetemiz yine eskisi gibi her gün 6 sayfa olarak çıkmak imkânına kavuşmuştur. Daha geniş mevzuları akeettirebil-mek ve daha mütenevvi münderi-cata yeı ayırabilmek bakımlarından okuyucularına ve memlekete her zamanki gibi müfrid ve tatmin kâr olmaya gayret edecek olan «Yeni Sabah, bundan böyle her gün zengin bir yazı ve haber pro-gramiie 6 sayfa intişar edecektir.
Mesuller hakkında Meclis tahkikatı açılması istenecek
ı /Tarat/eruz Bölgesinde l } Sikıntı devam ediyor |
Ankara; 19 (Hususi) — Buğday sıkıntısı haberlerinin mübalâğaiı te lâkkj edilmesine rağmen ekmek ve hububat sıkıntısı ve yükselişleri bilhassa Karadeniz havalisinde. To katta devanı etmektedir. Dün Zon guldaktan ekmeğin vesikaya blnece Devamı Sa., 5; Sü., 1 ae/

Elektrik
Hatlarına zam yapılacak
Bu ■ unla beraber idarenin, açığını kapayacağı yübheli görülüyor
Reeeb Peker hükümetinin mâhuc Eylül kararlarının bir neticesi o-
7
larak E, T, T, idaresi büyük bir ma lî buhrana sürüklenmiş ve beş bu çuk milyon lira zarara girmiştir,
7 Eylül kararları alınmazdan evvel yılda (3.5) milyon lira kâr temin e d?n E. T, T, bugün bilançolarını za rarla kapamağa mecbur kalmakta, dır,
E, T, T. nln içinde bulunduğu ma 1! krizi ve bunun neticelerini ilgilJ lere yakmdan duyurmak ve kalkın dinci çareler aramak üzere Ankara ya giden heyetten E. T. T, umum müdüü I. Kemal Bayhora temasla-(Deıamt Sa., 5; Sil., 2 de)
MUSOLİNİ’NİN DUL KARISI RAŞEL Beni rahat bırakın -—- diyar—-Şimdi Napoli körfezindeki bir adacıkta iki çocuğile mBnzevi ve »akis bir hayat geçirmekte ve bütün ev işlerini bizzat keadisı görmektedir. Bu cesur ve m&tevazı annenin günlük hayatını, ümid ve ıztırablarını kendi ağzından dinleyin ------------------------ _ 3
Uzun zamandanbeıi hâtıra defterime bu şey yazmadım. Bu defteri 1022 yılında yazmaya bağlamıştım. Kocamdan ne işitirsem buraya kaydederdim. Bu hâtıra defterini neşre kajaı vt-ıdım. Yakında kitab
I
Solda İtalyan Liberal partisi lider' Benedetto Croce, ortada Sosyalistlerin lideri Nenni; sağda Nitti .
« ——— - ■ . -■)—- *

Ankara Cinayeti Dâvası
ANKARA 2. ŞUBE MÜDÜRÜ TAHKİKATA MÂNİ OLMUŞ!
Dün Boluda komiser Vahdeddin ve diğer şahidler dinlendi ve duruşma talik edildi
Bolu: 18 (Hususî) — Ankara cinayeti dâvasına bugün de Bolu Ağır ceza mahkemesinde devam e-dildi. İlk önce Ankara Anafarta-lar karakolu eski komiserlerinden Vahdeddin Tîmoçin salona alındı.
Yüce Divanda bir hâdise -------------o-----
Teniyiz âzasından Osman Talât celse esnasında bir fenalık geçirdi
Ankara: 19 (Hususi) — Yüce Di vanda duruşma devam ederken 11 1 20 geçe yargıtay üyesi Osman Tâ lat birden bire bir fenalık geçirmiş tir. Başkan derhal oturumu tatil et nüş. Dinleyiciler arasında bulunan Doktor Abdullah Türelde vaziyete müdahale etmiştir. O sırada ecza (Devamı Sa., 5; Sü., 1 deı

halinde intişar edecek. Şimdiye kadar birçok gazeteci ve muhar riılerin, rnatlûb °ükûn ve serin kanlılığı göstermeğe lüzum gör ıueden, çalakalem faııtazi yaptıkları vakayiin ilk ve sadık ter 'Devamı Sa., 5; Sü., 1 det
Reisin muhtelif suallerine cevaben Şahid dedi ki: •
— Haşmeti Amerikan kollejin-den tanırım. Hâdise gecesi Anafar talar komiserliğindeki telefon çaldı. Nöbetçi müdürü Osman, «Dok-tor Naciyi vurmuşlar» diye haber verdi. Yanıma polis memuru Tahsin ve muavin Hayriyi alarak otomobille vak’a mahalline gittik. Bi ze kapıyı Sultanla kapıcı Tevfik açtı. İçeriye girdik. Doktor vurulmuş, ölmüştü. Ben derhal etrafta araştırma yaparak mevcut de-ı Devamı S a., 3; Sü., 5 de)
jWTAKVIMDEN BİR YAPRAK |
Milyon 160,000 lira
2
orsuk barajı inşaatı hakkında Mecliste göçen suiistimal müzakeresi gazeteterdo lâyık ol-
fllLUNAY;
dugu ehemmiyetle £ yer bulmadı. Halbu- I ki böyle mes eleler __ Garblılarda (Kampany) denilen de* vamlı neşriyat ister.
Porsuk barajı mes'elesi bazı gazetelerin yazdıkları gibi yalnız o günkü Meclisin en mühim mevzularından birini değil, belki memleketin en ehemmiyetli mevzularından birini teşkil e-der.
M.saca ınes'ele şudur:
Baraj inşasını teahhüt eden müteahhide iki milyon yüz altmış bin lira fazla para verilmiş!
Bir hesab yanlışlığı olur... Yüz lira, beş yüz Hra, bin lira, fazla yahud eksik olabilir. Böyle âmme hizmetine a-id işlerde olmamalı amma, kul hatâdan salim değildir; haydi milyonlar arasında bu kadar bir yanlışlığı kabul edelim. Fakat insaf ediniz yahu! milyon yüz altmış bin lira fazlayı sil hazmetmeli?...
«Sayı bilmemek, yahud dayak
İkl
na-
ye-
Roma: 19 (AP) — İtalya genet seçimleri bugün bitmiş ve oy san dıkian Türkiye saatile 15 te kakb-rılrmştır.
Şimdi dünya, seçimlere iştirak et tikleri tahmin edilen 26 milyon in sanrn kanaatini öğrenmeyi sabırsız lıkla beklemektedir. 83294 seçim sandığına atılan oy pusulalarının tasnifine derhal başlanmıştır. Neticelerin bu akşam geç vakte doğ ru içişleri Bakanlığına tedricen varmaya başbyacağı anlaşılmakta, dır, (Devamı Sa., 3; Sû., 5 de)
Bir Atom bombası daha patlatıldı
Vaşington: 19 (AP.) — Bugün bir tebliğ yayınlıyan Birleşik A-merika Atom Enerjisi Komisyonu, Pasifikte, Enivvetok adasında* ki tecrübe sahasında bir atom silâhının tecrübeleri yapıldığını bildirmiştir. Devam» Sa, 5; SÜ., 3 det
memek» hitabesinin tam yeri!
Bu mes ele hakkında verilen takrirlere Bayındırlık Bakanı «Baraj İşi yol suzlugunu Kasımda haber aldığını vaziye ______________l ti tekrar tahkik ettir diftinl tahkikat sonunda bu azim paranın müteahhide fazla verilmiş olduğunu» söylüyor ve beyanatın sonunda gayet hakimane bir eda ile:
«Âmme hizmetini üzerine alan vatandaşların bu hizmeti en doğru vo en dürüst şekilde yapmaları lâzımdır?
Bu gibi işlerde hassasiyetin son derecesi gösterilecektir!»
Diyor.
Cümlo ço kparlak amma.,, İşte âmme hizmotini üzerine alan vatandaş bu hizmeti on doğru ve en dürüst şekilde yapmamış! Şimdi no olacak? Bu kadar mühim inşa işinde bir müteahhit İki milyon yüz altmış bin lira fazla alıyor vo (Aman bir yanlışlık oldu. Ba na iki milyon fazla verdiniz.» gibi bir ihtarda dahi bulunmıyarak mes’ekyl gayet tabii bir çerçoveden görüyor. Bu müossesemn İki milyon lirayı tu (Lütfen sayfayı çevriniz)
e
SAYFA: 2
ZO NİSAN 1948

IYAS

r-r



1 fit
Yazan
Profesör Kenan Öner
J
— 4» —
Atamızın kurma? oldıığu Halk Partisine biz gönülden başlı idik. Fakat bu parti son zamanlarda ocak bucak derken illere kadar iyi ida* Te edilemedi. Ve haklarımız ve dileklerimiz dinlenmedi. Aksisi ile l(ar-fitaştık. Ilarb İçinde ve bâlâ iktisadi ve geçim işleri kabiliyetli ellere verilmedi. iyi tekliflere ve fikirlere kulak veren olmadı. Ocak bııeak ve fcaîr parti seçimleri, halkın Isteğlle vaptlmadı. Partide İş yapacak arkadaşlar küstürüldü. Herşey naehil ellerde kaldı. İşlere hop şalisi ihtiraslar karıştı. Köy muhtarlarından tutup valiler» kadar tazyik «İstemi devam etti. İş yapanların devam ve hevesi kırıldı. Kendilerini iistiin ve İmtiyazlı bir mevkide görmek körlüğünün cezasını Halk Partisi bugün Çekmektedir. Seçim dolayısile bugünlerde yıırdda yapılmakta olan e-zlci tazyik, partiye bağlı olanları da soğutup birer birer ayrılma zorunda bırakmaktadır. Bazıları da çekllmemekle beraber başka partilere kalben bağlanmaktadır.
İşte bu keşmekeş devam ederken köylere yayılan Halk aPrtisi propagandacıları, devlet başkanımız İsmet İnönü’nü öııe sürerek partiden ayrılmamalarını vatandaşlara ihtar ediyorlar. Yalnız onun şahsiyetinden istifade ederek seçimin kendi lehlerine çıkmasını bekliyorlar. Bu yanlış gidiş, memlekette zorla ikilik yaratacak bir yoldur.
Şıınu da zikretmek isterim ki, Halk Partisinin iktidardaki hükümeti Halk Partisinden soğutacak ne varsa yapmışlardır. Bugün Demokrat Partiyi hangi şahıs kurmuş olsaydı, halk oraya temayül gösterecekti. Halk için şahıslar ikinci derecede kalmıştır.
Madem ki, Demokrasiye doğru gitmeğe niyet ettik ve bu da memleket selâmet ve saadeti içindir, memleketin birliğini toplu lıahle yaşatacak yegâne yol başımızda bulunan ve bııluıımasıuı (la lıer zaman arzu ettiğimiz milletin görbeboği İsmet İnönü’nün bitaraf kalıp Türk milletine açılan feyiz ve necat yolunan nurlu bir ziyası kalmasıdır. O nurdan da yalnız bir partinin değil, bütün Tiirk milletinin istifade etmesini gönülden isterdik. Eğer İsmet İnönü Halk Partisinden çıknııyacağı ve bütün milletin malı olnuyaeağı bir yemin ise işte biitüıı Türk milleti bu yeminin kefaretini ruhile, canile ve mukaddes bildiği lıer şeyi ile öder. Bir baba hiç bir zaman kendi ruhundan doğmuş olan evlâtlarını birbirinden a jt ramaz.
Bu samimi sözlerim balkın düşünüşünü ifade etmektedir. İstediğimiz olursa bu öyle bir varlık olacak kİ, bu sevinçten yalnız memleket ve milleti sevmlvenler hariç kalacaktır..,

Bir de Cumhuriyet Halk Partisi Galata merkez ocağı üyelerinden Hüsnü Atılganın ayni günkü gazetelerde çıkan şu mektubunu okumak zahmetini ihtiyar buj'urunut:
Cumhuriyetimizi kuran Atatürkün Tiirk inkılâbını ve Türk egemenliğini yaşatmak ve korumak gayesile meydana getirdiği Cumhuriyet Halk Partisine Hakimiyet bilâ kaydü şart milletindir prensibine sadık kaldığı müddetçe, ayni zamanda evvelce olduğu gibi (Halkçı, lıaiktan ve halk tenle çalıştım.
Bn müddet niyetini taşıyan
mücadele etmekten asla çekinmedim. Bîr defasında İnönü de şahit olmuş ve harekâtımı takdir etmiştir.
Cumhurbaşkanımızın siyasi olgunluğundan şüphe etmeği, Türk milletine vermiş olduğu son sözü de yerine getirmesi üzerine Türk milletinin mukadderatını tayin ve idare edecek millet vekillerini serbestçe seçmek hakkını kazanması ve boylere yurdumuzda ilk del a olarak tam manâsile fikir hürriyetinin tanınması, her vatandaş gibi beni de
için) kurduğunu hatırladıkça candan bağlı olarak gü-
zarfında her sahada rast geldiğim, eski zorba kimseler, mevki ve dereceleri ne
derebeyi zih-olursa olsun, buna sayın
çok sevindirmişti.
Ne yazık ki bu yüksek anlayışa zıt olarak, birçok il ve ilçelerimiz-seçim propagandası diye Cumhuriyet rejimine hiç te yakışmayan olayların bir türlü öniiııe geçilmeden devam edişi hür yaşamağa
de,
acı azmetmiş milletimizin medeni haklarına alenen tecavüz edildiğini açıklamaktadır.
Dost ve düşman karşısında Türkün siyasi kavrayışını küçük düşüren ve hepimizi muazzep eden bu durumu bir Partili sıfatile vicdan ve kanaatime denk bulamadığım için C. H. P. deo ayrılıyorum.
Demokrasi hiç şüphe yok ki, medeni dünyada, medeni olarak ya-şaıpak istiyen milletlerin en mukaddes ülküsü ve hürriyetin temel direğidir. Onsıjz yaşamak esaret olur. Demokrasi milleti sevmek ve saymakla eşittir. Her vatandaşın hakkına hürrpet etmek, Demokrasinin başlıca vasfıdır.

Ben de aııcak bu hakları tanıyan ve bu uğurda çalışan yurddaş-tarımla işbirliği yapacağım. Uhdeme düşecek vazifeyi haşarıncaya kadar çalışmağı büyük bir şeref ve milli bir ödev bilirim...
İşte memlekette herkes; köy muhtarından en mütefekkirine, kadından erkeğine, çocuğundan büyüğüne kadar böyle görüyor, böyle düşünüyor, fakat ihtirasın, hoş görünmenin ezici ve ezdirici tesiri altında en aşikâr hakikatleri bir türlü kabul etmiyen sayın Cumhuriyet Halk Partisi ve onun zihaşmet erkânı bile bile nura karşı göz yummak inadında ısrar ediyorlardı.
satamaz
çıkamaz
köylerin

19 Temmuz sabahı uyanır uyanmaz Sıkı Yönetim komutanlığının şu tebliği karşısında kaldık:
1— MiTlet vekili seçim gihıü olan 21 Temmuz 94(î Pazar sabahından akşam saat yirmiye kadar Sıkı yönetim bölgesinde lıiç bir gazino lokanta, kahve kır kahvesi, dükkân ve hiçbir yer alkollü içki ve kimseye veremez.
2— O gün hiçbir Vatandaş sarhoş olarak evinden dışarı ve sokaklarda dolaşaınar.
3— Seçimi bahane ederek hiçbir kimse şehir, kasaba ve
asayişini bozmağa yeltcneınez. Bütün vatandaşların kanuna aykın en küçük bir hareketten ve konmuş yasakları bozmaktan şiddetle sakın malan lüzumu beyan olunur.
Sıkı yönetim konin t anı: Asım Tınuztepe
Aynı-tarihli Sonsaat gazetesinin Taşı gediğine fıkrasında da şu satırlar görüldü;
Maç başladı,
Bütün hükümet teşkilâtı palayı sıyırmış saldırıyor. Kaymakamlar'boksör, jandarmalar pehlivan kesildi...
Neye şaştınız?.. Bizde inaklar kavgalı, gürültülü olmaz uıı?

Aynı gün Partilerin afişleri sokaklarda, , köşe başlarında dalgalanıyor, bizim de oy pusulalarımızın aslı arkadaşlarımız, sahteleri de muhasımlarımız tarafından her vasıta ile dağılıyor ve bunlar Halk Partisi mensuplan tarafından paralı, parasız toplandıkça yenileri teşkilâta gönderiliyordu. Bu listelerden 11e kadarı sahadan kaldırıldığım anlatabilmek için bunların tam 1.500.000 adet basıldiğını söylemek zannederini kifâyet eder.

fel
Ulaştırma Bakanlığının ve Denizyollarının dikkat nazarına
Devlet Denizyolları vapurlarında ezoli bir derd var. Geçende Bandınnalı bir okuyucunun işuretile bn lıusuaa biraz temas etmiştiniz. Daha açfklıyalun.
Acente vapurun iatiab had di kadar bilet verdikten son ra dalıa keseıneydz. Vapurdan alırsınız diye yol gösteriyor.
A'apura bilet göstermeden serbest biniyorsunuz. Kâtib-den bilet istediğinizde: (Vapur kalksın da) cevabını verir. Sonradan kontrole geldik terinde bilet bedelinden başka iki misil «seza alıyorlar. Güya biletsiz kaçak yolcu bulmuşlar da ecza alıyorlar! Memurun dikkat ve gayreti neticesi olduğu için bu iki misli ceza (Varidatı gayrı melhuza) gibi ayrı bir fasla ka.\ dedilerek somadan, kaptan, katib ve diğer masa ine nuırları arasında ikramiye gi bi taksim edilmektedir. Mademki haddi istiabı namında bir ııir.am var; tam tatbik etmeli. Aspura da biletisz yolcu almasınlar. Zorla binen de olamaz. Dağ başında değiliz. Gizli, kaçak binen olursa ceza alsınlar.
Bir defa düşünün: Somali bir yolcu İstanbıılda işini görmüş, parasını iıesab etmiş, o akşam kalkacak va-vurla Bandırmaya gidecek. Vaptır, tren parası tamam. Bıışka parası yok. Acentadau bilet alamaz. (Vapurdan al) derler. Vapurda 175 yerine 525 kuruş alırlar. Bu yolcu Bandırmadan Somaya nasıl gitsin ?
Kamara kalmadı cevabını alınca *bari salon verin dersiniz. Vapurdan al derler. Va puıda ise zamlı olarak (516) yerine 1550 kuruş alırlar. Ustalık yapar da vapurda gii verte yolcusu imiş gibi güver te cezası vererek bilet alır ve salona inerseniz yalnız fark ile kurtulursunuz.
Bu kadar basit bir işi düzeltmek için Aınerikadan mütehassıs getirmek mi lâzım?!
Somada nıanhaturaoı Nuri Bilir.
SAĞLIK
TENÎ SABAH
OkUYVOlJ
H»3
sabah\

Beşiktaş Dispanserinin faaliyeti artıyor
Beşiktaş Sağlık Dispanserinin faaliyetleri müsmir bir şekilde devam etmektedir.
Son zamanlarda tevsi edilen dispanser daha fazla hasta muayene edebilecek bir şekle getirilmiştir.
Hasta muayenesinden başka, dis panser tarafından fakirlere ilâç dağıtılmakla, evlere doktor dahi gönderilmektedir.
Diğer taraftan öğrenildiğine gö re Dispanserde, çocuk hastalıklarından başka bir de kadm hastalıkları kliniği açılmıştır.
—---------a —
Üsküdar Kız Lisesi Okul Aile Birliğinin çayı
Üsküdar Kız Lisesi Okul Aile Bif ligi tarafından 22 Nisan Perşembe günü, saat 15 den 19 a kadar. Tak sim belediye gazinosu salonlarında bir çay tertiplemişlerdir.
r
(Davamı var)
2 Milyon 160,000 lira
fBaştarafı 1 incide) kadar mühinısememek İçin milyonlarla oynaması dahi bir mazeret teşkil edemez. Bakanın dediği gibi böyle âmme hizmetini üzerine alanlar hemon «Yan lış hcsab Bagdaddan döner» kavline» hatâyı düzeltmek çaresine tevessül e-deceklerdi.
Bugün yapılan tahkikatta müesse-seye iki milyon fazla verildiği anlaşı* lıyor; yine yapılan tahkikatta müesse-lenin bu fazla parayı «Vohebtüf ka-
teahhüt İş-
mes'ele bu-manevi to-
bultü!» diye aldığı da anlaşılıyor.
Bu müessese yine böylo (erinde dovam ediyor mu?
İşto benim anlamadığım dur. Bundan dolayı işin
rafına lâzım gelen ehommlyetin verilmediğini iddia ediyorum. Porsuk barajı İnşaatı çenenin. günün en mühim moselestnl teşkil eder.
Çok titizlikle ele alınacak bir dâvadır*
»
Fransız ve İngiliz Hariciye Nazırına olan telgrafı okursanız görürsünüz. Nihayet 24 teşrinievvel Karadeniz faciası zuhura geldi. Cereyanı fikrimin gösterdiği veçheyi takib ederek arkadaşlardan ayrıldım. Türlü tiirlü ithamlara maruz kaldım. Beni Öldürmek istediler. Hain diye gösterdiler. «Midhat Şükrii sokağa çıkma!" dedi. Buna rağmen çıktım. Kazanılması ihtimali olmryan bu harbe girilmemesi için çalıştım. Okudukla rım gördüklerim bana bunu gös termişti. Akdenizden Basra kör fezine kadar bütün vatanımın bir kale gibi muhasara edileceğini biliyordum. Reis bey tekrar ediyorum ki tarihin kabul ettiği bir hakikatdir ki ben masumum. Keşki ben hatâ etseydim de vatan kurtulmuş olsaydı. Müddeiumumi beyin lt-tiliad ve Terakki ricaline ikinci lıitab itabı şirketlere aiddi. Ben deniz îttihad ve Terakkinin bir il tısad mütehassısı ve belki de memleketin zayıf bir iktısad mütehassısı olduğum halde bun lar hakkında bir fikir sormadılar ve ben teşvik etmedim.
Hüseyin Hilmi Paşa ve Fethi Peylerden evvel gaye ne kadar makbul olursa olsun fırka erkânına Kemal Beyin para işlerine katiyen karıştırılmamasını söyledim. Bütün harb zamanında
M. Eğitim Bakanının yayınladığı tamim
Bu tamimde, öğretmenlerin gazetelere şikâyetten menedilmek istenmesi büyük bir teessür uyandırdı.
Bir iki gün evvel, sabah gazetele rlnden biri tarafından; Milli Eğitim Başkanı Reşad Şemşeddln Sİ re rin, öğretmenlere hitaben yeni bir tamim yayınladığı bildirilmekte, ve bu tamimle öğretmenlerin şikayetlerini gazete sütunlarına akset tirmelerlnln men edllml# bulundu. ,ğu yazılmakta idi.
Yaptığımız tahkikat neticesinde; mezkûr tamimin, esasen blnblr zor lukla ve hayatlarını idame etmeye çalışan öğretmenler arasında, bü. yük bir teessür uyandırdığı anlaştı iniştir,
Bu öğretmenler; Eğitim Bakanı-
nın kararında urar ettiği takdirde tenakuza dûşmUş olacağım ve büyük bir öğretmem zümresini kıraca ğmı ileri sürmektedirler.
Dlğe taraftan, şehrimizdeki alâkalılar böyle bir tamimin Ankara da yayınlanmış bulunduğundan ha berdar olduklarını, ancak kendi çevrelerine henüz bir emir verilmo dlğlnl söylemişlerdir,
Millî Eğitim Mûdüril de; kararın lüzumlu görülerek yayınlanabilmiş olacağına inandığını ve kendisinin resmen malûmattar olmadığını be yan etmiştir,
BELEDİYE DE
POLİSTE
Kadıköy halinin kira şartnamesi
İnşaatı biten ve yılbaşında açıla cağı dğylenen Kadıköy meyva ve sebze hail, formaliteleri tamamla. Ramadığından kiraya verilememiş bulunmaktadır,
ilgililerden öğrendiğimize göre, Kadıköy halinin kiraya verilme şart namesi hazırlanmak üzeredir,
Belediye daimi encümeni ,bu dük kânları klralıyacakların, hem toptan, hem de parekend» sataş yapmalarını mecburi tutmuştur.
Dükkânlar arttırma u&ullle kiraya verilecektir.
Ar palı ekmek kaşıntı yapmağa başladı
Yeni tip arpalı ekmekten, halkm şikâyetleri günden güne çoğalmak tadır.
Havalar ısındığından, yeni tip ek mek kaşıntı yapmağa başlamıştır.
Diğer taraftan öğrendiğimize göre Amerika ve Kanadadan buğday ithal edilinceye kadar ekmek çeşni sinde bir değişiklik yapılmayacaktır.
• •
Şişlide esrarlı bir yaralama vak’ası
Necib Fazıl beraet etti
«Büyük Doyun mecmuasında neşredilen yazılarda suç unsuru yürütmediğinden Kısakürek'in beraatine karar verildi
Necib Fazıl Ktsakiırekin, Sahibi bulunduğu Büyük Doğu mecmuasın da «Yayın surotile propaganda yap mak suçilü Sıkı Yönetim mahkeme sine verildiği ve mahkûmiyeti istenildiği malûmdur. Fakat bilâhare Sıkı Yönetimin kaldınlmaslle. Sıkı Yönetim mahkemesi de ilga edildi ğinden dâva 8. inci asliye ceza mahkemesine İntikal etmişti, Dün yapılan duruşmada, menfi propa ganda olduğu İddia edilen mezkûr yazılarda, suç teşkil edecek bir cl het bulunmadığı anlaşılmış Nectb Fazılın beraatine karar verilmiştir.
-------o-------
EKONOMİ:
Nakliyeciler Derne ğinin tertiblediği toplantı
çe
---------o —
Millî piyangonun yeni talihlileri
Millî piyangonun 7 Nisan 1948
kilişlnde büyük ikramiye kazananlardan bugüne kadar milli piyan go bürolarına veya Ziraat Bankası şubelerine müracaatla paralarını a lan talihliler şunlardır:
100.000 lira kazananlar:
İstanbul Bomontl’İzzetpaşa sokakta isminin yayınlanmasını iste-nıiyen bir vatandaş ve Afyonda Yağ cı Salih Balkır.
50.000 lira kazananlar:
Kadıköy Söğutlüçeşme No: 251 de seyyar esnaf Miltlyadis Petrtdis ve Manlsadâ bahçıvan Mehmed Çalış kan.
20 000 lira kazananlar:
Bursada Allpaşa Nazml sokak Nb: 15 de Şevki Tarakçı ve Hatay Süveydiyede çiftçi Mehmedoğlu Abdullah Hoca.
10.000 lira kazananlar:
İzmir İnönü caddesi No: 154 Em lâk simsarı Ilya Par do, Konya Ereğli sinde eski elble»ci Mehmed Efe ve
Evvelki gece 23,30 da Şişlide esrarlı bir hâdise olmuş, Mecidiye kö yünde oturan Emin İsminde bir ba lıkçı Şişil asfaltı üzerinde ölüm ha ünde yaralı bulunarak Şişil hasta hanesine kaldır ilmi ştıc.
Yaralıyı muayene edeiı adalet doktoru Kâmil Ünsalon hâdisenin, bir otomobil çarpması neticesi vu kubulduğu sonucuna varmışsa da hâdise etrafındaki tahkikat derinleştiril mektedlr.
Beygirin çiftesinden yaralanan bir çocuk öldü
Hasköy, Okmeydanı caddesinde 102 numaralı evde oturan 7 yaşın daki Kemal, bahçedeki kendilerine ait beygiri kırbaçta döverken, hayvanın attığı çifte neticesinde alnın dan ağır surette yaralanmış, kaldı rıldığı Şişil çocuk lıastahanesinde ölmüştür. Cesedi muayene eden ad 11 tablb gömülmesine izin vermiştir.
Atatürk Bulvarında feci bir otomobil kazası
Evvelki gece saat 23.30 da Atatürk Bulvarından Alcraraya inmekte o-lan, şoför Hasımın idaresindeki 2058 plâka numaralı taksi Pertevni yal Lisesinin ününe geldiği sırada, caddenin karşı tarafına geçmekte olan Davutpaşada oturan Hikmet adında bir kadına çarparak ağır su rette yaralamıştır
L..M* .■,■■■! -1_ . - -■S.11 »w
arkadaşları, Adanana' Kavalıipağ mahallesi Seyhan caddesi No: 105 de İbrahim Hızbas
5.0000 lira kazananlar:
Anim ra Yenişehir Karanfil sokak ta İsminin yayınlanmasını Isteml-yen bir vatandaş, Bigada askeri ma lûl İzzet Özlenir, Niğde Aksarayın-da posta tevzi memuru Hulusi Ekin je marangoz Ahmed Ali Bozay. An kara Aktaş mahallesi Tepe sokak No: 175 de Hallt Alpman, Ayancık ta Tekel memuru Adil Kılan, Gala ta Şalıkull Kûçtikheııdek No: 26/5 tüccar Molz Flllha. Çanalckalede’ka sap Salamon Levi ve çıtağı. Sürbe handa bakkal Behçet Keklik, Beykoz kundura fabrikasında odacı Feyzullah Karalı. İstanbul Tepeba şı Gül apartmanı No: 35 kâtip Nah man Kent
Nakliyeciler Demeğinin kuruluşunun üçüncü yıldönümü müna-sebetile evvelki gün Taksim Belediye gazinosunda bir toplantı tertip edilmiştir.
Bu toplantıda tekmil Nakliyeciler Devlet Demir ve Denizyolları ileri gelenleri ile Tüccar Derneği umumî kâtibi Ahmed Hamdi Ba-şar'da hazır bulunmuştur.
Geç vakte kadar devam eden bu içtimada Nakliyeciler Devlet Denizyolları ile demiryolları idaresi nin tekmil tertip ve tahliye işlerinde kendi uhdelesine düşen vazifele ri daha muvaffakiyetli başarabilmeleri için alınması gareken pratik tedbirleri izah etmişlerdir.
Bundan sonra Tüccar Demeğini temsilen Ahmet Hamdi Başar güzel bir konuşma yapmış, 20 inci asırda nakliyeciliğin önemini belirtmiştir.
Müteakiben Rükmeddin Resuloğ lu kamyonla yapılan nakliyatın güçlüğünü misallerle tebariz ettirmiş tir.
Karasineklerle mücadele edilecek
Bu yıl şehrimizde sıtma hastalı-ğile sıtma mücadele teşkilâtından başka Sağlık Müdürlüğü de meşgul olacaktır,
M
Diğer taraftan bu yıl. kara sinek lerle de mücadeleye başlanacaktır.
Bu iş için müdürlük tarafından e kipler vazifelendirilmlştlr,
«Afilli Türk San'ati» günü kutlandı
Milli Türk Talebe Birliğinin dün saat 14 de Eminönü Halkevinde ter tip ettiği «Milli Türk Sanatı? gün i' nü büyük bir gençlik kitlesi alâka ile takip etmiştir.
Bu vesile İle gençler; Türk nesri Türk şiiri. Türk müziği ve Türi Raksından onar tane seçme örnelı vermişlerdir.
Diğer taraftan Edebiyat Fakülte sİ derneği yararına 23 Nisan günü Şehir Tiyatrosu artistleri tarafm-fmdan «Vatan Yahut Silistre piye sİ temsil edilecektir.
İzmir İstiklâl Mahkemesinde neler cördüm?
Atatürk'e tafsilâtı
Yazan 0. R»
Tefriktt No. 230
da bu gibi işlere ne yakın ne de uzaktan alâkadar olmadım.
Üçüncü itiraz olmak üzere de iaşe meselesini mevzuubahis e-deceğim. Harbin soıı senelerinde menkûb vaziyette idim. Talât Paşa kabinesine girdiğim zaman iaşe işlerinin hususî ellerde tedvirinin doğru olamıya-cağını söyledim ve buna muvaf fak olarak îaşe Nezaretinin tesisine muvaffak oldum. Hiçbir vicdan tasavvur edemem, ki bunlardan dolayı beni nıuateb edebilsin. Sonra müddeiumumi beyefendi lıarb fecialan meya-nmda buyurdular ki: «Harbde Türk neferleri serhadlerde ölür ken bir taraftan da kadın ve se-falıet peşinde koşuyorlar.»
Hayatta hiçbir zevke mePtiin
değilim. En âdi zamanlarda bile hayatımın intizamı herkesçe malûmdur. Böyle şeyler bendenizin hayatımda hiçbir zaman mevki almamıştır beyefendiler, bunlar her zaman her fırkanın başına musallat olan tufeyli ha-şerattır ki yaptıklarımın mesuliyetini hem fırkalarına, hem de millete çektirirler. İşte İtti-had ve Terakkinin J-arb idaresindeki mes’ulivetle inden bana sırıyabilecek şeyle i arz ve i-zah ettim. Müddeiumumi bey bütün hayatı aiyasivemi tatsız bir cümle ile izah ecleıek söze başladılar, borçlar m î-.uhıyeti fazilctkâranesini İleri sii-tîülef bütün on senelik ma'-iye Hayatımdan kalan bu nmydu? H?m ben böyle söylemer.ııştını: «Büd
• •
Kabahat kimde ?..
ski Ticaret Bakanı Atıf İnan* la moktublaçmamız bir hayfl Halk Partlfl zevatı kızdırmış»
3lr çokları Atıf İnana ktzmiflar, sükûtu neden bozdun? diye. Bir kısmı da bermutad bana içerlemişler. Haiti İstanbul il başkanı:
— Alacağı olsun! buyurmuş, iYenl Sabah» için noler söylodlmse Fıkraoı İçin de ayni şoylori tokrarlıyabihnm ı Kendi çukurunu kendi kazıyor!...
Son ise çok kös dinlemiş olduğumdan bütün bu tehdıdlere, dış gıcırtıları na boş verip geçiyordum sınma uuh öft leden sonra Fuad Köprülü ile karşı-laşmoa yalnız Malk Partili idarecileri deftil, ban kurucuları da küplere bindirmiş olduğumu anladım. Zira sayın üstadını görünce alaylı bir tav.rla:
— Fıkraoı, dedi, yakında çanınıza ot tıkanacak! Tebşir ederim.
— Ağzınızı hayra açın! H^yrolat yokta Sıkıyönetim yenidon mi kuruluyor?
Dudakları arasındaki sigarayı taza* llyerek oevab verdi:
— Bilemedin, kaldırıver!
— Öyle ise iktidarı sîzler geliyorsunuz?
Sevincinden gözleri parladı:
— İnşaallah amma şimdilik o da değil...
içimden:
— Siz kurucularda bu kendini beğenmişlik varken iktidara güç gelirsiniz.,. diye mırıldandıktan sonra yük sek sesle:
— Sıkıyönetim tekrar nıaz, sîzler de iktidar kurulmazsınız . Yem Allahın ınayetile bir dedim.
Biraz bozulur gibi
badayılıga leke sürmemeğe çalıştı vı bir kahkaha
— Hayır, kayacak ne
iktidara gelmemiz, ıneden sizi susturacağız, değil, bütün muhalifleri...
— Aman üstad ne soyJedig nizin farkında mısınız? Bütün muh^ifleri susturacağınızdan, çanlarına ot tıkayacağınızdan bahis buyuruyordunuz. Bizzat siz kurucular muhalefet mevkiinde değil misiniz?
Tekrar şaşaladı. Anlaşılın her nt söylerse karşısındakiler-
— Ayni keramet, mahz-ı- inayet de-dıklorr için olacak, ölçüsüz konuşuyor, düşünmeden atıp tutuyordu. Ben farkına varmamış gibi devam ettim:
— Halk Partililerin muhaliflerin çanlarına ot tıkamak istemelerini an-•
larım. Faka! sirlor, yam Demokrat ve hurriyetsever geçtnen kuruculara ne oluyor? Görüyorum ki baz» mwe-lelorde Halk Partililer kadar mutaassıbı hattâ onlardan daha müstebit ranıyorsunuz.
— Muhalif olan kimse bizlerle likte çalışır Fıkracı!
— Ne münasebet efendim, siz
nıiınî Demokrasi tarafdarları ve hakiki hürriyetseverler gibi davrandığınız müddetçe en hararetli taratdar.mz o-larak (Yani Sabah) ı buldunuz. Her tehlikeyi göze alarak icabında aylarca kapatılmayı dahi hesaba katarak nutuklarınızı, demeçlerinizi yayınladık.
— Fakat sonra bizlerdon ayrıldınız.
— Sîzlerden biz ayrılmadık, biz yo lumuz ne ise onda devam ettik. Fakat sizler danışıklı dövüşe başlayınca tabi-atilc bizim yolumuzdan inhiraf etmi, oldunuz ve bu suretledir ki siz kuruculardan yolumuz ayrılmış oldu. (Yeni Sabah) tâ 1939 yılındanberi seçtiği Demokrasi ve hürriyet yolunda sebat ve ısrarla yürümektedir ve şayet siz yollarımızı bugün için ayrılmış görüyorsanız kabahati bizde değil, siz kendi rotanızda arayın!
Yutkundu, fakat mâkul bir cevab bulup veremedi.
FIKRACI
canlandırıl-koltuklarma Sabah» şe/cık
olduysa
a da oirıazl
da ka-
atarak:
dedi, sızın çanınıza ot tı-Sıkıyönetim ne de bltiır
Biz iktidara gel-Yaln;z sizi
dav
bir
sı-
cc açığının terbivet-i-faziletkâ-risi vardır» demiştim ve bu sözler benim için değildi. Bunu 271 Lüdcesinin başına koymuştum.) Bu tüdcc açığını yapan ben de-, ğil. koca nazırlar ve mebusVn-m.zdı. Garib bir tecelli, bir istikraz meselesi çıksa arkasından Cavidin ismi zikrolunur. Halbuki bütün ha.vatımda iki istikra'/ yaptım. Hasılı on iki mii-von liradır. Yüzde 4 faizle ak-devriğim bu istikrazın dört mii-yon lirasını Abdülnamidin hı-' Taktığı borçların temizliğine’ lıasıettim. Beş milyon lirasını1 ordumuzun teçhizatını aid o'.-l ms.V. üzere Mahmud Gevket Pa-l şenin emrine verdim. Mütebaki-) sini de ilk defa olarak memle-( ket vaziyeti mâliyesini ıslaha’ hasrettim. Ve bunun neticesi o-J|| 1364
, Rûmi
i Nisan
7
lymiselin kimyageri bir Amerikalı şehrimizde
Amerikan Penisilin fabrikalarından birinin kimyageri olan Hajold Davld. tetkiklerde bulunmak üzere Şehrimize gelmiştir.
Harold David. Türklyede koruyu cu hekimliğin muhakkak surette İh das edilmesi lüzumuna kani bulun J duğunu ve hariçten ithal edilecek ilâçların Sağlık Bakanlığı tarafından sıkı bir kontrola tabi tutulma sıîlın bir mecburiyet İcabı olduğunu söylemiştir.
lpırak dağ taş başlarında herk memura günü gününe maaş veri dim, Müteahhidlei’i «Paramız i bankada duracağına Hazinei mal livede kalsın» diyecek bir ira-! deve getirdim, tşte o küçük me-i kadirle bu idarei mâliyenin te-Z melleri atıldı. Bu istikrazları hayatımın en büyük iftiharı ola? rak Kırım muharebesindenberi ) görülmemiş şartlar dahilinde^ yaptım. Bu istikrazlarda îstan-^l bulla Berlin arasında teati edi-r len telgraf paralarından başkacı (Devamı i
I


-d
41 T%l

NİSAN 1948

SALI
1367 Hicri Cem âhır
10

■ — —
Kasını 165 — AY 4 — GÜN 111
w
Vakitler Vasati Ezani
S. D. S. D,
Güneş 6 14 10 21
Öğle 13 13 5 21
ikindi 16 59 9 07
Akşam 19 53 12 —
Yatsı 21 32 1 38
Inısâk 4 28 8 35







IG Devletini Moskovadaki Amerikan paristeki|| muhahinniıı macerası kararları
ılngiliz gaıeteleri, alınanc
) kararlarda» memnun (
r Londra, 19 (A.A.) — )
b Daily Telegraph gazetesi r
( bugünkü baş yazısında Av ı
) rupa teşkilâtında daimî ? I bir askeri komitenin ku- ) I ruluşunu memnunlukla c
( karşılamaktadır. )
i Gazete şunları yazıyor: ) C Böylelikle anlaşma şim- (
) diye kadar Avrupa kıta- 5 J sında akdedilmiş bulunan ( 5 bütün andlaşmalardan da- ) | ha sarih ve daha sıkı bir \ ? askeri korunma ittifakı ) J mahiyetini almaktadır. \ t Gazete, bu andlaşmanın c
) Almanya tarafından gelme )
( si melhuz bulunmıyan bir e
) tecavüze karşı değil, fakat ) | Rusyanın idare ettiği bir î
) doğu blokunun teşekkülü- )
( ne karşı alınmış bir tedbir ( i S olarak işaret etmekte ve ) | yazısına şöyle devam et- (
) inektedir: |
S Eğer batı Avrupa mem- ) J leketleri nihayet gayretle- (
) rini bir araya getirmek hu ) | susunda aralarında bir (
) andlaşmaya varmışlarsa ) Ç bu, Kremlin idarecilerinin c
Ibir eseridir. t
Diğer taraftan Times c | gazetesi, Avrupa memle- J ketlerinin kalkınma gay- ) retlerini ahenkleştirmek ? üzere daimî bir teşekkül S kurmuş olmalarını mem- c nunlukla karşılamakta ve ) şunları yazmaktadır: (
Şimdi batı devletlerinin ) batı Almanya hakkında t takib edilecek siyaseti a- ) ralaı-ında hazırlamaları i- ( cab etmektedir. Bir batı ? birliğinin temelleri ancak t bu devletlerin batı Alman- ? ya bahsinde aralarında C bir mutabakata varmaları ? le atılmış olabilir. Aksi t takdirde Pariste kurul- ? muş olan bina yıkılabilir.
ÇarıKayŞ?k
------o------
Çin Cumhurbaşkanlığına seçildi
Nanking, 19 (AP.) — Çin Millet Meclisi bugünkü toplantın'nda Mareşal Can Kay Şek’i ilk cumhurbaşkanlığına seçmiş-' t r. Çan Kay Şek 2.439, rakibi Çu Çeng Çu 2ü9 rey almıştır.
------o------
Güneşte lek**
Los Angeles, 19 (AP.) —
Griffith" rasadhanesi tarafından. güneşte yarım kutru dün-vanmkinden iki misli büyüklük te bir leke görülmüştür. Rasad-hane müdürü Dr. Alter, bu gibi lekelerin iklim üzerinde değilse d-* radyo ve telgraf neşriyatı üzerinde kötü tesiri olduğunu bildirmiştir.
o------
Dünya Şantranç şampiyonu
Londra, 19 (AP.) — Mosko-, va radyosunun bildirdiğine göre. dün Moskovada yapılan diin 5 a şatranç şampiyonluğu maçın öa Amerikalı Reshevsky, raki-. bı Rus Botvinik’i yenmiştir. Bu Suretle Botvinik, şampiyonluk İçir yapılan maçlarda ilk defa biarak yenilmiş oluyor.



Suriye Cumhurbaşkanı nasıl seçildi ?
Şam, 19 (AP.) - Sudye meb. U.-)an meclisinde dün yapılan se çimlerde Cumhurbaşkanlığına* yine Şükrü Kuvvetli seçilmiştir.
Mecliste yalnız 6 kiiş bulunmuyordu. Mevcuddan iki kişi müstenkif kalmış, diğer 125 kişi lehte rey vermiştir.
Seçmden sonra kürsüye gelen Kuvvetli, kendisini ikinci defa olırak seçmek suretile miletin gösterdiği teveccühe «Suriyenin, yükselmesi, Arab memleketleri-1 Din terakkisi» uğrunda çalıştıkla mukabele edecpğini bil-dıöniBtır
(11
Rusyayı terke mecbur edilen Amerikan vardıktan sonra bulundu
Cecilia, 1930 da annesi ve ha basile beraber Rusyaya gitmiş tir. Hâlen babası da Rus tebaa sidir. Cecilia, bir Finliyle evlidir.
Magidoff ise aslen Rustur fakat Amerikan tebaasıdır. On iki senedeııberi Moskovada mu habirlik etmektedir. Karısı d? aslen Rus olup Amerikan teba asıdır. Magidoff Berline kan sile beraber belmiştir.
Magidoff, Rusyadan ayrılır İren Sovyc» memurları tarafın dan gayet sıkı bir muayeney i tâbi tutulduklarını, iç çamac.' la rina kadar bütün elbise ve eş yalarının arandığını söyler-ve şöyle demiştir:
■ «Mrs. Nelson’un talimat dediği şeyler, muhabiri olarak bulunduğum Mc Graw Hill Yayınevinin mektublarıdır. Bu şirket fcüt’jn muhabirime olduğu gibi bana da istediği mevzular hakkında mektub gönderir. Bun lav âdi posta ile gelmektedir ve elime geçmeden evvel Ruslar ta rafından herhalde muayene e-di’miştir. Esasen bunları evimde saklı tutmuj'ordum.» Magidoff, kendisile karısının, aleyhindeki neşriyattan bir haf ta evvel Rus hafiyeleri tarafından takib edilmekte olduklarını da ilâve etmiştir.

gazetecisi Berline ifşaatta Berlin, 19 (AP.) — «îzvesti-ya» gazetesi tarafından, Rusya aleyhine casusluk yapmakla itham edilen Amerikalı gazete muhabiri Robert Magidoff dün Moskovadan tayyare ile Berline gelmiştir. Magidoff buraya vardıktan sonra verdiği demeçte. aleyhindeki ithamın «milletlerarası siyaset maksadile uydurulmuş olduğunu» söylemiştir.
«îzvestiya» gazetesinde bundan bir müddet evvel, Magidoff-un kâtibesi. Mrs. Cecilia Nelsoa imzasile bir mektub çıkmıştı. Bu mektubda, Magidoff’un A-merikadan mütemadiyen talimat aklığı ve bu talimata göre Rusya aleyhinde casusluk faaliyetinde bulunduğu bildiriliyordu.
Magidoff dünkü demecinde bu hususta şöyle demiştir:
Bu mektubu Mrs. Nelson’un yazmadığına gayet eminim. Heri halle Sovvet İçişleri Bakanlığıİ ve Basın dairesi Mrs. Nelsonıı çağırmış ve ona zeria bu mektubu yazdırtmışlardır •)
Magidoff’un anlattığına g^’re, Mrs. Nelson aslen Amerikalı olmasına rağmen, Sovyet tebaa-tıdir Amerikada Fh)li bir aü.’-niıı kızı olarak di?-yaya gelen
Yunanistan Kralı savaş sahasında
Yu-
Şimdi de orta Yunanistanda çetecilere karşı taarruza geçildi. Harekâtın memnuniyet verici olduğu bildiriliyor
Londra, 19 (B.B.CJ
nan kralı majeste Paul bugün Atinadan orta Ypnanistana hareket etmiştir. Burada da çetecilere karşı taarruza geçildiği, harekâtın memnuniyet verici şe kilde inkişaf ettiği bildiriliyor.
Atina. 19 (A.A.) — Geçen
hafta içinde sıkı bir ketumiyet perdesi altında yapılmış olan kıt’a hareketlerinin tahmin ettirdiği .geniş ölçüde hücum hareketi simdi merkezî Yunanistanda çete kuvvetlerine karşı harlamış bulamaktadır. Alâkalı makamlar henüz bu harekât hakkında tam bir ketumiyet mu hafaza etmekteyseler de 20.000 kişilik bir hükümet kuvvetinin Rumeli’nin dağlık bölgesinde takriben 4.000 kişilik bir çete gmpunu sarmağa çalıştığı tahmin edilmektedir.
Bu iki kuvvet henüz birbirle-rilo temasa geçmiş değillerdir. Ancak hükümet hücum komandoları bazı münferid gruplara taarruz ederek bunları tamami-le imha etmişlerdir. Karşı karsıya bulunan kuvvetlerin sayı bakımından farkları nibetsiz olmakla beraber çetecilerin bu ka bil araziden geniş ölçüde fayda-
* ■ — - , - — — ■ - ■ , ' ■

!| Gün ün enteresan haberleri! ___________________________________________________________________)
Milletler Tanm ve İaşe teşkilâtı ge lecek hafta Vaşlngtonda bir top-lant; yapacaktır, Bu teşkilâtın kon seyl de ayni zamanda toplanacak ve isJUısalâtı arttırmak İçin ve yİ yeceklerln dünya çapında taksimi yolunda munzam tedbirler yörüşü lecektir, (A,A,)
Yahudilerin kutlıyacağı bir harb yıldönümü fa Varşoma: — 1948 senesinde Almanlara karşı Ghetto savaşının kyıl dönümünü kutlamak üzere dün yanın hemen her tarafından Varşo vaya Yahudller gelmektedir, Varşova radyosu Filistin heyeti üyeleri mej'anında Haganaha men sup kimseler bulunduğunu yayın lamıştır, (A,A.)
Paraşütü geç açma rekoru fa Paris: — Fransız askerî para şütçüüü Eeo Valetln, paraşütü geç açmak suretlle yeni bir dünya re koru kırmıştır. Paraşütçü Pau dize rinde 7300 metrelik bir İrtifadan atlamış ve paraşütünü atladıktan
( Mercan kayalığına oturan gemi / fa Port Sald: — «'Protector is-| cnindeki 172 tonluk Fin tahlisiye J römorkörü Kızjldenlzde bir Mer-I can kayalığına oturan hububat ( yüklü 7176 tonluk Liberty tipinde i Bert Wi|Hams İsmindeki gemiyi L yüzdürmeğe muvaffak olmuştur.
L Bert Willlams halen Süveyş kana ? una yedekte götürülmektedir. Fran z sa İçin hububat yükliyerek Avust
7 ralyadan hareket eden bu gemi ge J çen cumartesi günü Süveyşin 480 1 kilometre Güney batıstnda Nasibe 4 civarında karaya oturmuştu.
i (A,A.)
ı M al er ya kongresi
İfa Vaşigton: — Dün Dışişleri Bakanlığı tarafından yayınlanan program gereğince 10 mayıstan 18 mayısa kadar devam edecek olan 4. üncü milletlerarası rnedarl has talıkları ve malarya kongresinde f2 muhtelif mevzu İncelenecektir, Halen Amerlkada bulunan Dr, A-ta Üııalan kongreye Türk delegesi
a
1
lanabileceklerini hesaba katmak lâztfndır. Harekât 3.000 kilometre karelik arazi üzerinde cereyan etmektedir. Bu saha mihver işgali zamanında mukavemet için fevkalâde müsaid bir harekât sahnesi teşkil etmiş tir. Mukavemet hareketi bakımından şartların çok daha ağır olmasına rağmen bu mukavemetçilerin kısmı âzami Almanlar ve îtalyanlardan kurtulmak imkânını bulabilmişlerdi. Şimdi de öyle görünüyor ki, bir çok âsiler kendilerini saran ağdan kurtulmak imkânını bulabileceklerdir. Hükümet kuvvetlerinin şimdiki halde faydalanabilecekleri yegâne nokta âsilerin kâfi derecede teşkilâtlanmış bulunmamalarıdır.
HÜKÜMET KUVVETLERİ, 30 BİN KİŞİ
Londra, 19 (B.B.CJ
Yunanistanda çetecilere karşı yirişilen taarruzdan iyi neticeler alındığı bu akşam açıklanmıştır. 30 bin kişiden mürek-keb hükümet ordusu, çetecileri çember içine almaktadır. Çem-be.r, Korept körfezine doğru gelişiyor.
Orta
olarak İştirak edecektir, (A.A,) Dünya nüfusu
fa Vaglnşton: — Dünya nüfusu nunun 1630 senesinde 400 milyon olduğu tahmin edilerek yapılan hesaplara nazaran o zamandan be rl bu nüfus beş misil artmış ve bu gün iki milyar, aşmıştır. Bu arada dünyamızın ekilmeğe elverişli sa halan da son yıllar zarfında son derece azalmış bulunmaktadır, Bun dan dolayı dünya yiyecek bakımın dan vahim bir mesele karşısında bulunmaktadır.
Uzmanlar, dünyanın bugünkü halkı İçin İcap eden yiyecek maddelerini İstihsal etmeğe yarayan toprakların ancak 1(6 milyar hek tardan ibaret bulunduğunu belirmektedirler. Buna nazaran adam başına vasat olan ve ancak bir in sanın beslenmesine yetecek 0,8 hek tardan az bir oprak parçası düşmektedir.
Bundan başka dünya nüfusu da gittikç» artmaktadır, Birleşmiş


S A0 Â B
ümilder boşa gitmemeli..
(Başmakaleden devam} adres tasrih edilerek Atıf İnanın tzmirde belli başlı şirketlerle İşbirliği yaparak 7 Eylül kararların dun faydalandığı gazete sütunlarında hafta ve hattâ aylarca tekrarlandığı halde bu işin bir adalet huzuruna sevkediimesino lüzum görülmedi ve İnan, bir politika çoğunluğu ile, temizlenmek istenildi. Amma umumi efkâr nazarında bu siyaset yıkanması, ciddî ve hakiki bir teharet sayıldı, sayı-labildi mİ? Asla..(
Şimdi de şu arpa halitası yani tnaniye ekmeği dolayısile bu eski Bakanın adı yine dillere ve gazetelere düştü. Bu defa da acaba yine müşarünileyh yakayı sıyıracak mı dersiniz? Mecliste sorulan suallere mübhem, umumî cevablar verilir ve bununla da sual sahibi veya Meclis iktifa ederse, neticenin yine 7 Eylül kararlarından sonraki gibi tecelli edeceğine kolayca hükmedilebilir. Fakat bütün tahlisiyeler bu cankurtarmalar Halk Partisinin lehine mi oluyor, sanılıyor? Beşlktaşda bir Halk Partili bu yolsuzluklar serislle partimizin prestiji kalınıyor diye haykırdı. Ne kadar haklı ve yerinde bir feryad... Halk Partisini dile getirenler tanınmış bir kaç simadır. Bunlar partiyi ve partizanlığı kendi menfaatlerini sağlamak için bir vasıta ve âlet olarak kullanmayı itiyad edinmişlerdir. Onlara suiistimal, yolsuzluktan bahsedildi mi, derhal, iş başında olmanın verdiği salâhiyetle, Meclis kürsülerinde ve gazeteciler toplantıların da dış tehlikeden dem vurmaya başlarlar, milletteki birliği şu aralık bozmamak lâzım geldiğinde ısrar ederler. Fakat bu kadar nazik anlarda niçin şahsî menfaat endi-şesile hareket ettiklerini bir türlü izah edemezler. Onlar için haricî muhatara bile dost ve ehibbayı ka yırmak için bulunulmaz bir fırsattır. ı
Bir milletvekilinin Meclise verdiği sekiz takrirde ileri sürdüğü zararların yekûnu dört beş milyon lirayı bulmaktadır. Bu zayiata se-beb olanlar hakkında, aradan üç dört yıl geçtiği halde ne gibi ceza-tatbik edilmiştir. Çok mümkündür kı henüz hiç bir hareket yapılmamış olsun. Hattâ suiistimaller yapanlardan bazıları taltif e-dilmemiş ve adlî takibattan rahatça masun kalsın diye Okyanus a-şırı memleketlere memur olarak aşırılmauuş İse ne nimet... Çünkü bir türlü mahkemelere getirilemi-y en Nevyork Ticaret ataşesi Cemil Cönk, geniş bir lâstik suiistimalinde ilgilidir ve Saraçoğlu Şükrü zamanında Bahrimulıitin öte kıyısına fırlatılmış olan bu Cemil Con ku Receb Peker hükümeti bir türlü yurda çekememiş idi. Galiba Haşan Saka da bu işe muvaffak olamamıştır.
Mahkemelere düşen yolsuzlukların bastırılmasında bu kadar lâû-balilik ve ilgisizlik gösterirsek, suiistimallerin önünü nasıl alabileceğiz? Kötülükle mücadelenin ilk şartı kuvvetli ve sık darbelerin ne kadar yüksekte olursa olsun bütün fenalara iyice ve yerinde havale edebilmektir. Bu kadar gevşek bir takib hangi gözü dönmüş südsiizü kararından ve yolundan alıkoyabilir.
Haşan Saka ilk nutkunda memlekette fazilet mücadelesi açacağını vâdetmi.şti. Acaba bu savaş da baiıalılıkla vâdettiği çarpışma gibi lâfzı murad mı kalacaktır?
Böyle olursa hem memlekete hem Halk Partisine acımak lâzımdır.
' YENİ SABAH
4
garib garib süzdü, kendisini kolundan attım. Dışarıya çı-
109 saniye sonra açmıştır. (A.A)) (nTito* battı \
★ Atina; (Tito - adındaki Yugos l lav gemisi tütün yüklemek üzere Z Selanik limanına girerken Aksies Z İn ağzında batmıştır, (A,A.) /
Viyana: — XV. asırdaki meş 1 hur Alman ressamı Albrecht Du- ) rer tarafından yapılmış olan paha I biçilmez değerde üç tablo Avustur ) yadakl Graz müzesinden çalınmış | tır, Hırsız, tabloları çerçevelerin | den bıçakla kesmek suretlle çıkar i mıştır, (AA.) |
15 inci asırda yakman bir \ Alman ressamı |
Japon polis kuvveti 125 bine i çıkarılıyor l
Tokyo: — Polis Genel Müdü 7 rü Salto Diet Meclisinde beyanat- J ta bulunarak Japon makamlarının J ihtimale karşı koymak tizerc özel ı polis birliklerini talim ve terbiye i etmeğe hazırlandıklarım bildirmiş ı tir, z
Umum müdür 30 bin kişilik ma Z halli polis mürettebatından 2000 ! inin böyle özel bir talim görecekle rlnl söylemiş ve son zamanlarda Ja | ponyada polis mevcudunun 95 bin i den 125 bine çıkarmak için müsaa l de verildiğini üftve etmiştir, (A.A.) ]
— ------------——
• •
Maden ve enerji plânının tatbiki
Plân beş senede gerçekleştirilecek ve yalnız Ereğli kömür işletmelerinin bir kısım tesisleri 10 senede tamamlanabilecek
Ankara, 19 (Hususî) — Eti-bankm kesin şeklini almış bulunan maden ve enerji plânının uygulanmasına Ibaşlamjşlardır. Plân beş senede gerçekleştirilecek ve yalnız Ereğli Kömür işletmelerinin bir kısmının teis-leri 10 senede tamamlanabilecektir. Plân gereğince Kozluda Uzun Mehmed kutusu yanında 635 metrelik ikinci kuyunun a-çılmasına başlanılmıştır. Çatal-ağzı santralinin bir kısmı bu yıl içinde faaliyete geçecektir. Zonguldak limanının kat’î projesi de gelecek ay tamamlanacak ve bu suretle büyük mikdar da artacak olan istihsal için de tahmil tahliye imkânları sağlanacaktır. Diğer taraftan Garb
linyitleri için de lüzumlu teaiaa tın inşasına başlanılmıştır. Plâ nın yalnız Ereğli işletmelerine müteallik kısmının tahakkuk ettirilmesi halinde hâlen senede 2.560.000 ton olan satılık kömür mikdarı asgarî 5.180.000 âzami 7.000.000 tona çıkmış ola çaktır. Bundan başka Kozluda 3000 işçilik yeni bir lojan da kurulacaktır.
Seçim kanunu tasarısının t e d k i k i
Ankara, 19 (Hususî) — îç-işleri komisyonu bugün Meclisten sonra toplanarak seçim kanununu partinin yazmış olduğu tekliflerin incelenmesine başlamıştır.
t«-
Ankara cinayeti dâvası
(Baştarafı 1 incide) lilleri tesbite başladım. Sultan bu sırada bana:
— Doktor kendisini öldüren has tasına bir ruh ilâcı yazacağını söylemişti, dedi. Reçeteyi aramağa başladım ve masa üzerinde mürek kebi kurumamış bir halde reçeteyi buldum. İsim yerinde Reşit Merey yazılıydı. Doktorun protokol defterinde bir ikinci reçete daha buldum. Bunda da isim hanesinde Reşit yazıyordu. Her iki reçete dok torun hasta defterine kaydedilmemişti. Bu da hastanın bedava muayene edildiğini gösteriyordu. Reçeteleri aldım. Odayı araştırırken hah üzerinde iki boş kovan buldum. Ben bunlarla meşgulken polis Fahriyi ölen doktorun yanına ve telefon başına nöbetçi bıraktım. Ankaraya yeni tâyin edildiğim için adliyecileri henüz tanımıyordum. Bu sırada içeriye biri girmek istedi.
— Savcı mısınız ?- dedim. Cevab vermedi. Beni Bunun üzerine tutup dışarıya karken bana;
— Suç delillerini bozacaksın! diye bağırıyordu. Ben de:
Valiye telefon
— Vazifeme müdahale etmeyiniz! dedim. Bu sırada da savcı Kâmil Akay geldi. Vak’ayı kendisine anlattım. Biz konuşurken Ankara otobüsleri müdürü Hüsnü de geldi. Doktorun dostu olduğunu ve bıı işi vali Nevzat Tandoğana anlatacağını söyledi. Telefonu rica ederek vali ile konuştu, hâdiseyi ken dişine bildirdi. Ben de daha evvel beni buraya gönderen nöbetçi mü dürü Osmana telefonla malûmat vermiştim. Bu sırada ikinci şube müdürü Naci Uluer geldi. Ben boş fişeklerden bir tanesini savcı yardımcısına verirken diğerini Naci Uluer aldı. Naci geldiği zaman vaka yeri bir mahşer halini almıştı. Her kafadan bir ses çıkıyordu. Savcı kızarak bağırdı:
— Vazife nıi göreceğiz, yoksa sizinle mi uğraşacağız?, dedi. Biz de kalabalığın bir kısmını dışarıya çıkardık. Bu sırada emniyet müdürü Şinasi de gelmişti. Beni ve arkadaşlarımı dışarıya çıkardı. Biz kapıda dururken Mehmed adında veremli bir çoban Neşet
Naciye muayeneye gelmişti. Ben bu çobanı bir suçundan dolayı evvelden tanımaktaydım. Yanında es mer kısa boylu biri de vardı. Ko-nuşma arasında Reşid Merey ismi ni işitince:
— Ben Reşidi tanıyorum. Ben hava alırken o da dispanserde idi. Reşidin dispanserde de kavdı vardır. dedi. Bunun üzerine bir hem şire ile dispansere gittim. Fakat Reşidin kaydını bulamadım.
Reşidin bulunuşu
Döndüm. Naci Ulııere vaziyeti anlattım. Çoban «Reşidi Asri kahvede bulursunuz, o oraya çıkar, dedi. Naci Ulver de bana:
Katil hakkında en iyi malûmatı sen biliyorsun. Yanına istedi ğin kadar memur al; ara. bul, dedi. Ertesi gün Reşidi istasyonda araştırırken telefonda beni îstedi-I 1er. Reşidin Anafarta kara koluna gelip teslim olduğunu söylediler. Ertesi günü de Reşidi adliyede gör düm. Hâkim sordu:
— Sen vaka yerine saat kaçta gittin ?
— Hava kararmıştı. Saat hakkında kat’î fikrim yoktur.
I — Reçetelerin tarihi kaçtı?
| — Bu hususta da kat’i bir şey
söyliyemem. Fakat bir tanesinde o günkü taril^ vardı.
— Reççtedeki yazının mürekkebi ne renkti?
— Mavi renkli idi.
— Sen cinayet yerinde meşgulken savcı Kemal Bora da geldi mi?
— Geldi. Hattâ yanında adliye doktoru Behçet Kamay da ' ardı. Bu şahıslar gelince bizi derhal cinayet yerinden uzaklaştırdılar.
— O veremli çobanla yanındaki adam ne zaman geldiler?
— Naci Uluer vaka yerinde bulunduğu zaman.
— Acaba çoban katilin Reşid olduğunu nereden bildi?
— Biz katile aid reçeteleri bulup da Reşid ismini öğrenince et-1 rafa yayıldı. Çoban Mehmed de duymuş, öldürülen doktorun dispanserine de devam ettiğinden Re şidi oradan tanıdığını söyledi.
— Çobanın sana anlattıklarını ikinci şube müdürü Naci Uluere I anlattın mı? I
Naci Uluerin eniri I
— Elbette anlattım. Zaten on-1 dan müsaade alarak dispansere gitmiştim. Fakat ben dispanserde tetkik yaparken komiser Seyfed-din geldi ve: «Beni Naci Uluer gön derdi. Cinayet tahkikatile bizzat uğraşacak. Siz bu işle artık meşgul olmayın! Derhal karakolunuza dönün!» dedi.
— Boluda ve Ankarada dinlenilen bütün vaka şalıidlerinin doğ-l ru söylemediklerini iddia ediyor- I sun. Bunu ne ile isbat edersin? I
— Ben bütün şahidleri itham ot miyorıım ki... Maksadım doktor I Talât Vasfinin bir reçete görmüş olduğunu söylemesi ve ikinci re-l çeteden bahsetmemesidir. Halbuki reçeteler iki tanedir. I
— Kapıyı Sultan açtı demiştin. I Sultana bir şey sormadın mı? I
— Katilin eşkâlini sordum ta- I biî. Sultan da yanındaki komiser I Hayrinin boyunu işaretle: «Zayıf,! saçları kesik, boyu da bu kadardı» dedi. Hayrinin boyu 1,74 dür.
— Şahidlerden Celâdet de orada! mı idi?
Haşmetle birlikte yapılan kahvaltı I
— Kendisini tanımadığım içini hatırlamıyorum. Ertesi gün de mevcud izdihamı önlemek için ad-| liyede vazıfclendirilnıiştim. Haşmet Orbayı da savc- Kâmilin odasında gördüm. Vakit epey geçti. Kalabalık artık dağılmıştı. Beraberce, yani Kâmil, Haşmet ve ben
(Davamı 5 inci ete)
SAYFAj

idareci ==g gözile

jaktüallteler
M
ay yani alt-gelen cevab
Millî Eğitim komutanlığı ilil Eğitim Bakanlığı, öğret menlerin dilek, derd ve şikayetlerini gazetelere aksettir
meyip İlgili üst makamlara bildirme* terini bir tamim İle ihtar etmiştir. Şu halde hocalar ordusu en küçüğünden en büyüğüne kadar bütün şikâyetleri İçin onbaşılarına baş vuraoaklar, ve salâhiyet derecelerine göre meratibl silsileye tebean belki de on binde biri ordu komutanına isal edebileceklerdir.
Bir kaza dahilinde bulunan ilk mek teb hooasının bir derdinin bu usûl ne* Ecesinde takib edeceği merasim, me rak ile takib edilecek olursa: Hocanın pullu olarak vereceği istida, İlk makam olarak başöğretmenliğe, bu zatın İşi halletmek hususundaki noksan salâhiyetinden ilçe Milli Eğitim memurluğuna, sırasile belki ilçe Milli Eğitim komisyonuna, hastalık mes'elesi ınev-zuubahis ise hükümet tebabetine, veya vilâyet Millî Öğretim direktörlüğüne, belki tam teşekküllü vilâyet hasta hanesine bu teşekkül mevcud değilse, askeri hastahanesine, vilâyet Milli Eğitim direktörlüğüne Milli Eğitim Bakanlığı ilk tedrisat müdürlüğüne, buradan bu müdüriyetin her hangi hir şubesine, şubeden bazı noksan Hardan dolayı vilâyet vasıtasile ilçeyo •19 nihayet istenilen evrak bazen istida sahibinden bazen başöğretimden alınarak ayni formalite ile ilk tedrisat şube müdürlüğüne, umum müdürlüğe ve *asvib veya tasdik için müsteşarlı' ğa gider.
İistidanın vekâlet evrakından müste-. çarlığa gidip karara iktiranından son* ra tekrar evraka gelmesi, kırtasî teamüllere göre asgari yirmi beş otuz gündür.
Buna, istidanın okul direktörlüğün* verilip vilâyet, ve kazadaki gidip gelme müddeti olan yine asgari bir ay i-lâva edersek, mecmuu iki mış gün sonra vekâletten ekseriyetle şu olabilir:
Dilekçe tedkik edildi, kân görülememiştir.
Iigi.)
Jşre bir mekteb hocasının, bazen sıhhi, bazen istikbalini alâkadar eden hayati bir derdine şikâyetine, dileğr-ne, bazen haklı ve bazen haksız veri an cevab budur.
Esasen, öğretmen kendince pek a hemmiyetli olabilecek derdini değil ba kana, hatta vilâyet Milli Eğitim direk cörüne şifahen anlatacak durumda de* gjîdir. Zira, resmi ınezuniyetsiz yerin den kımıldayamaz. Tedris senesi zarında da öğretmenlere esasen mezuniyet verilmez.
Bu çaresizlik ve alakasızlıkla karşılaşan öğretmen ordusunun neferine ya pılacak ne ış kalır?
Silsile ıneratibı formalitelerine karşı bütün memleketin gadre ugrıyanları-nın, haksızlık görenlerinin, derdlılorr-nin, şikâyetçilerinin temsilcisi olan matbuata baş vurmak ve derd ortağı olabilecek gazeteler vasıtasile derdine derman bulmak.
Esasen, aile sırlarının matbuata aksettirilmesin! istiyen, hoca ordusunun hangi neferi vardır. Fakat ne yapsınlar. Şifahî izahat verememekliğin, bazen istida verme lüzumuna hacot kalmaksızın, tasdiklere, kararlara iktiran eden neticelerin tevlid ettiği asabiyet-ter, bu neferleri, onbaşılara, çavuşlara, başçavuşlara bölük kumandanlarına müracaat ettirmeden doğrudan doğ rüya komutana ve yahud onun da tem silcisi bulunan matbuata mecbur ediyor.
Kanun ve nizam veya hükümlerini, en büyük
makam olan Bakan kadar Istemiyen ve mes'ııllyetten kaçan madun makamların kararlarından, hakla (Tinin ihkak veya uğradıkları gadrin telâfi edlldiğino kani olınıyan hocaların, derdleri, şikâyetleri, ne olacak? Bunların hakikî zararlarını kiın telâfi edecek? Yoksa, memleket hoca ordusunun bütün dilekleri ile bizzat Bakan tnı meşgul olmakta ve kafi kararı vermektedir?
Bu şekle binde bir ihtimal verileml-yeceğino göro vo esasen Bakanın, politika ve siyasi meşguliyeti vekâletin idari, İçtimai, mesleki ve buna mümasil hada pek çok işleri buna mânidir, Hooaların derdlerlnl matbuata akset tlremeylp ilgili üst makamlara müracaat mecburiyeti tarzı, vekile kendisinin kumanda ettiği ordunun halinden haberdar olmayıp her şeyin mükemmel yürüdüğü zehabı vorocektir. Ne âli, Binaenaleyh müsaadelerde Sakandart soruyoruz,
Öğrotim ordusu neferlerinin haklı veya kanurV Işlerindo son derd yanma mordl neresidir?... Verilen covablğr hocaları tatman etmediği halde ne paoaklardır?
Bu gidişle günün birinde, Bakanlık bu kararlar hakkında İdarî kazaya mü* racaat edllomiy«coğinl de kararlaştı* rabillyor vo nihayet hocaların derdi olmasa şu vekâlotl çok İyi İdare edeceğim sistemi hâkim olacaktır.
İDARECİ
İsafına im* Müsted’ıye teb*
aksot (irmeğe
talimatname, salâhıyetdaf anlamak
SAYFA: 4
f E N I B A B A H
20 NİSAN 1948
v
i
J


o
I

a
*


I*

\ I


mühim toplantısı




fl


u
V1
ve Şk
Vapur İlânları
Ceza evleri
aaı


Turhal bile onbeşgün sular altında kaldı. Bu köylere hükümetçe hububat gönderilmesi isteniyor
Tokat; (Hususî) — Hava «cakh ğınjn birdenbire artması Yesihrma t coşturmuş Turhal merkezinde ve köylerinde ağır zayiata sebeb olmuştur.
Turhahn meydan kova mahal-Jcerl İle birlikte Ova köylerinden 35 kov tamamen suların bas- ınına uğramış ve yirmi beş bin dekarlık f li araziyi tamamen kaplamak su h . ile mahvetmiş bulunuyor. Bu » ?yâ»da Tokat—Turhal ve Turhal — Amasya şoselerini sular basmış 1 »ede vaktinde alınan tedbirlerle şo et ler sulardan kurtarılmıştır.
Buğday, mısır, çavdar, arpa, pan car ve kendir ekili geniş bir arazi r, ı sular altında kalması sonunda bi radaki ekili mahsul kısmen harı o olmuştur, Bu durum karşısında ilgili bakanlıklarca Turhal mer k*zi ile 15 köy halkına tohumluk nnsır. buğday, arpa, gönderilirse saylatın bir derece önîlne geçilmesi mümkün olur,
Yeşihrmak her gün çekilmeğe, iş gal ettiği sahayı terk ederek yata ğma girmeğe başlamıştır,
Basrl Ahmed Utoal ------o .
Zonguldak'ta b ir basın dâvası neticelendi
Millet mecmuası sahibi Cemal Kut ay ile İbrahim Çaydama, mahkûm oldular, cezaları tecil edildi.
-----u-----
Zonguldak; (Hususi) — Millet mecmuası yayınlarından ■ KuMu Gri zu faciası ve 49 vatandaş, adlı bro sürle şahsına karşı hakaret edildi ği iddiasile, broşürü yazan ibra İrim Çaydamar ile Millet Mecmuası sahi bi Cemal Kutay aleyhine, Ereğli kö mürieri işletmesi genel müdürü İhsan Soyak tarafından bir hakaret dâvası açıldığım bildirmiştim.
ilimiz asliye ceza mahkemesinde bakılmakta olan dâva karara Dağlanmıştır. Dâvaya bizzat Millet mec muası sahibi Cemal Kutay cia getir tileıek sorgusu yapılmış ve iki tara fin avukatları savunmalarım yapmışlardır. Son oturumda mahkeme ce sanıkların suçlan sabit görüldüğünden, broşürü yazan Jeomert İb rahim Çaydamar ile Millet mecmu ası sahibi Cemal Kutaym her ikisi de üçer ay hapse ve yüzer lira ağır para cezasına ve ikişer bin lira ma nevi tazminat ödemeğe mahkum oi muşlardır.
Üçer ay mahkûmiyetle yüzer Hra ağır para cezalan tc-cil edilmiş ve fakat ikişer bin liradan dört bin li ra manevi tazminat tecile tabi tu tulmamıştır. Ayrıca bu kararın ga zetelerle ilânı ve broşürlerin t-oplat t.nlması da bu kararda mündemiç tir.
Samsun Valisinin Havzada tedkikleri
1 ali; dört aydır maaşla/uu alur Tf.cyan aslccr ailelerine nıaaşla-rıhin üç gün zarfında verileceğini söyledi
Havza: (Hususi) — 13/4/948 günü valimiz izzettin Çağpar Duraya gelerek hesabını kendisi ödediği öğ le yemeğini belediye binasında yi yerek «Çakıralan» nahiyesine hare ket etmiştir.
4 aydan ben maaşlarını alaımyan aavallı acizler, asker aileleri ve fa kir halk vali beye hallerini arzet-mek için belediye binasının önünde toplanmışlarsa da, 2—3 güne kadar mutlak surette maaşlarının verile ceği vadile karşılaşan biçareler çar saçar geri dönmüşlerdir.
■ — Açını reis bey, 4 aydır para mı vermiyorsunuz beş çocuk anası y)m; çocuğumda askerde dlye inll-yen bir zavallıya belediye reisi; kül türüne ve mevkiine yakışmayan bir lisanla, »bütün bu kadınları ayar tan sensin, seni maaştan slleynnde cürünmeyl o zaman gör diye tariz de bulunmuş ve zavallı mağdure ağhyarak evine dönmüştür.
Valiye bu topluluğun vaziyeti Jş-»izllk ve açlık şeklinde anlatılmış olacak kİ, «şu vaziyetimizin perişan »gına bakın vali bey. diyen bir âciz te çok müiteflt ve mütevazı bir hal te lisanla «alâkalılara tenblh et-

Milletvekillerinin iştirakti? yapılan bu toplantıda yene D. P. yc hücumlar yapıldı. Belediye Reisi ve C. H. P. Başkanı Ankara seyahatini anlattı.

Balıkesir, (Hususi) — Balıkesir milletvekillerinin iştlrâki-le C. H. P. toplantısında ilk söz alan Selim D. P. nin sandalye sevdasına düştüğünü, parti çığırtkanlarının mecki hırsile hareket ettiklerini söyledikten son ra söz alan Belediye ve C H. P. başkanı Dr. Muammer Yaşa, An kara seyahatini anlatmış ve ezcümle demiştir ki:
Baiıüeslrın oertıeıini Inöniine ar zetmek için bir heyetle Ankaraya gittim:
İnönü: mahsullerimizin nasıl ol duğunu sordu: Bir felâket olmazsa çok bereketli olacağım söyledim.
Cumhurbaşkanımız İnönü, Aziz BalIkesirliler: Sîzlere selâmlarını söylemeğe beni memur etti:
Muhalefete temas eden hatip:
« — Muhalefette bir ahenk yok. tur, Adeta rengârek yamaardan müteşekkil, bir bahçeye benzer. Bazı arkadaşlar onlar gibi, bizde ni çln D, P. ye taarruz etmiyoruz di-yorlar.
Biz D, P. nin kurucusu ve baba mlş ve sürekli alkışlanmıştır, siyiz sorarım size bir baba yeni do ğajı evlâdına tecavüz eder mi? de
Muammer Yasa gene sözlerine şu cümlelerle sun vermiştir.
ileri bir mualel’et y oktu t, her hangi bir parti.olursa olsun şah-
• ,

sıyata kaçtımı muhakkek zaafa uğrar»
Bundan sonrasöz alan Ayvalık be ledlye ve C H, P, Başkanı Muharrem Onursal:
■D. P. Bu şekilde, iki seneden-beri muhalefet yapamamıştır. D. P. seçimleri.kazanabilmek İçin her ö-nüne geleni içine aldı ve Babil Kulesine döndü,
D, P. kendi kendini Islâh edemez se ne bu gün. ve r,ede yarın mcmlp kete faydalı ulamaz,
D, P, bizfde artık 6öz söylemek hürriyetini tefsin.
D, P, nin Başına geçen çığırtkan lar şapkalarını çıkararak (HAKİMİYET — KAYITSIZ ŞARTSIZ — MİLLETİNDİR.) diyorlar, Arkadaşlar bu memlekette 25 senedir, hürriyet yokmuydu, Onlar böyle ba ğırmakla 'iktidarı bize verin) demek istiyorlar.
Marşlar söylüyorlar, kollama Ba buzent takıyorlar Bayramlarda res mİ geçitler yapıyorlar. Bğyle yapmak la yarın totaliter bir İdare kuracak larını İspat ediyorlar; harb tehkl kesinden bahseden hatip sözlerini şöyle bi’lmiştlr.,
D. P. Böyle bir durum karşısında vaziyeti idrâk edememiş ve ordunun tenkisini istemiştir; diyen hatip sürekle alkışlanmıştır,
Vecih! Bıçakçıoğlu
ı
I
i
I
C. H. P. ile ayni çatı altında bulunan Halkevinden sadece parti-liler istifade ediyorlar. Halkevi ı^in alman kitablar, ki/tiibhane-\ de kitflcnmckte ve halkın faydasına sunulmamaktadır.
Osmaniye: (Hususi) — İlçemiz C. H. P. site Halkevi ayni çatı al tında bulunmaktadır. Onun için insanda bazı hususları da göz ö-nünde tutarak, buraya Halkevi de ğil Halkpartisi evi demek daha doğru olur kanaati beliriyor.
Muhtelif zamanlarda gelen uC. H. P. nin kıymety zatlarına ziyafetler Halkevi salonunda verilin Kongreler ve Önemli toplantılar burada yapılır. Adalet burası H. P. nin emrine müheyya bir salon dur. Halkevi ş uanda idare memu ru olmadığı için, söylentilere göre H, P, si kâtibinin emrindedir. Böyle biz zatın, Halkevile ilgisinin ne dereceye kadar olacağını ve na sil çalışacağını okuyucuların tak-di rine bira kıy oru m.
İşin daha acıklı ve garip tarafı da, binlerce lira saıfile yapılan o kurna odasının susanı deposu vali ne getirilmesidir. Görülmesin diye olacakki, camı iç kısmı tahta ile kapaukmştır. Buna dair, bundan bir müddet evvel» bir yazı yazdığı mız halde hiç aldıran, duyan ve ilgi gösteren bulunmadı. Halkevi
için alınan kitaplar, kitaplıklarda küt'ler.mekte ve memleket genç liğinde bu yüzden dert yanmakta, dır. Halkevi salonunda okuyacak mahdut bir kaç mocmul ve ga₺5tr den başka bir şey bulundurulmak tadır.
Belediyemiz senede Halkevi i-çin 2400 lira tahsisat ayırdığı hal de, burada hiç bir yenilik ve faali yet göremedimiz için, ilçe halkı bu paranın nereye sarfedildiğine merak etmektedir.
Osmaniye gençliği çalışma, oku mak ve bir spor klübünün kurulmasını istiyor. B spor klübü için bir müzamere verildiği ve b?.2i yer lerede müracaatta bulunulduğu halde hiç bir semere elde edileme miştir.
ilçemiz gençliği faal bir Halke vi başkanı, kendilerine her husus ta önderiik edebilecek, dürüst, fa-, ziletkâr bir şahsiyet bekliyor?
Halkevi idarecilerinden, bu çatının hakikaten Halkevi olduğunun gösterilebilmesini bekliyoruz aksi halde halde yerlerini başka kimse lere bırakmaklarını istiyoruz.
Orhan Erdinç




Havzada Helalar susuz ve ifikvız
Havza: (Hususi) — Yukarı caminin yanında bulunan helalar susuz ve pislik içindedir Karşısında, mahzenimle suyu bulunan bir çeş me mevcut, olmasına rağmen bele dlyemizin ihmali yüzünden akmıyor, Bu helalara, su çeken ve şunun bunun yaıcbmlle geçinin yanın akıl lı bir zavallı, her gece bir mum yakmaktadır.
Yukarı ;arşıûın yegâne helası o-lan mezkûr yere su getirilmesi ve ışıklandırılması için belediyenin dikkatini çekeriz.
— - o--------
Havza Belediyesinde iş statları intizamsız
Hava: (Hususi) — Belediye dai resinde murakabesi/ bir mesai güze çarpmaktadır, işi olan her hangi kimse, belediye reisini ya erinde ya tarlasında buluyor.
Belediye reisimizin turfalar: başında çalışan ameleleri nezaret etmesinden ziyade, kendisinden sistematik ve dürüst bir çalışma bek lenmektedır

tim. Un ve buğday dağıtılacaktır) demiştir,
Vali Çakıralan Mahiyetinde bir ge ce kalarak mektepleri, evlenme ve köv defterlerini tetkik ve bazj direk tiner vermiş ve halkın ihllyaçlarile yakınen alâkalanmıştı*
Havza hamamlarının
• 1 • v •
pisliği
Havza; «Hususi) — Belediyemizin ticaretinde olan hamamlar pis lik içindedir. Bunu murakabe ve kontrol edecek bir nıecri mevcut de ğildir, Hamamların belediyemiz 1-çin sağladığı menfaat dahi halkın meçhulüdür icara verip murakip vaziyetinde olması tem ali edilmektedir,
TRİNSMARIN
İsveç Vapur Kumpanyası Hclslnborg
s/s HERA
3/Mayjs/948 Bekleniyor Hamburg, Rotterdam ve An-vesten. Bu limanlar için yük kabul eder
s/s BECKY
6-8/5/948
Ayni limanlardan ve İçin
s / s U L L A
25-29/5/948
Yukarıda gösterilen limanlardan yük getirecek ve ayni limanlar için yük kabul eder
STEVENSON LİNE
Şimali Amerika muntazam hattı
s/s DİANA H. PONCHELET 5/Mayis/948 de
Nevyorktan Bekleniyor
H. PAYKURİÇ
Yugoslav muntazam hattı Adriyatik limanlan için
Yugolinya - Riyeka s/s ZUZEMBERK Llmammızdadır.
s/s Hercegovina
l/Mayis/948
Tlryeste ve Rlyakadan yük getirir ve bu limanlar İçin yük kabul ederler.
•)
STAÜBO LİNE
Oslo, Norveç vapur kumpanyası Nevyork ile Türkiye arasında muntazam vapur seferleri.
s/s Konç Haakon VII
M/S HAV
12/Mayıs/948
s/sSÖNNAVİND
20/Haziran/948
Yukarıdaki vapur Nevyortan limanımıza mal getirecek ve limanımızdan LATAKE — BEYRUT — HAYFA — İSKENDERİYE ve NEVYORK
İçin yük ve yolcu kabul eder. Bütün tafsilât için Galata Tophane Eski Y'olcu Salonu karşısında Frank Han 3. Kata müracaat Tel: 44707/8


Limanımızda bulunan
KORA
vapuru:
PİRE — BEYRUT — İSKENDERİYE — PORTSAİD
ve aktarma ile
AVUSTRALYA ve CENUBİ AFRİKA
İçin yük kabul edecektir Fazla malûmat için, Galatada Hovaglmyon han 147/1 No-da:
DEMETRİUS J ZERVOUDA-KİS
vapur acentasma müracaat rica olunur. Telefon: 42199
R



Herkes bilir ki ceza, cemiyetin suçlu ferdden öc alması değildir, içtimai bir müdafaa vasıtasıdır . .. Bu böyleyken
B
---- Yazan: ■ ■-
| Dr. Fahri Can |
Irmdi-«Dnaır Ah,
Gûya belediye arazoz a.dı
Havza; (Hususi) -- Kazaya, bir aıazöz makinesi almak için, Anka ra belediyeler bankasından 14,0001 lira istikraz edilmiş ve buna mukal bil Samsun belediyesinin, Akar su dan ve bulanık depodan su çekme yen arazoz makinesi 4,500 liraya sa tın alınmıştır. Mütebaki paraya da ikinci bir kamyon alınarak, birinci kamyona, arazöz kazanı montaj e-dllmek üzere Samsuna gönderilmiştir Üç aydır hâlâ tamirdedir,
Belediyenin hamamı işletmesi, lazöz alınacağı beyanlle kamyon lıp kamyon işletmesi gibi ticari
lerle meşgul olması karşısında, da ha başka ticaret yapacağjda öğre nilmlştir.



a a İŞ
I Zvgluga Polska S. A. g Gdynia
I LECHİSTAN
■ Vapuru 21 Nisanda beklenmek I tedir. Hamulesini boşalttıktan
■ sonra eşyayi ticariye alarak
■ doğru
■ Anvers ve Gdynia
I ya hareket edecektir.
| Fazla tafsilât için Galatada Tahiı* Hanında 3 üncü katta
SCANDİNAVYAN NEAR EAST AGENCY
ye müracaat. Tel: 44993-2-1


)

Basın Teknisyenleri
Sendikasının yıllık toplantısı
İstanbul Basın Teknisyenleri Sendikasından:
Sendikamızın yıllık genel ki
rul toplantısı 25 nisan 1948 pazar günü saat 15.30 da Eminönü Halkevi küçük salonunda yapılacaktır. Sendika mensubu bütün arkadaşları^ kongremize teşrifleri ehemmiyetle rica olunur.
değildir, vasıtasıdır, suçluyu cezaevinde kapa-belirli bir zaman için onun hürriyetini tahdid eder, mahkûm edilen bir insanın
ilyiik Atatürk 924 de lz-miıde kabul buyurduğu gazetecilerle konuştuğu sırada deviet binamızın temelinden
çatısına kadar yemlenmeğe, ıslaha muhtaç olduğunu söylemişti. Bundan yirmi yıl kadar bir zaman sonra Başvekil rahmetli Doktor Saydam da ayni kanaati (Devlet teşkilâtının A dan Z ye kadar ıslaha muhtaç olduğu, şeklinde ifa do etmişti. Bu sözlerle belirtilen binbir eksik ve gediğimiz arasında ceza evlerimizin önemli bir yer tuttuğu muhakkaktır.
Herkes bilir ki, ceza cemiyetin suçjp fertten öc alması bir içtimai müdafaa Kanun makla ancak Hapse
hayatı üzerinde bir tasarruf hakkı yoktur. Bu insanın hayatı kendisinin, ailesinin ve mensub olduğu milletin malıdır. Bırakın ki bütün dünyada kabul edilmiş bir hakikattir: Her mahkûm mutlaka suç lu değildir. Binaenaleyh bir insanı ceza evine gönderirken cemiyetin daha önceden bu cihetleri düşünmüş olması lâzımdır.
Bizde bu iş böyle midir? Bir Av rupa seyahatimde, Orta Avrupada yolumun düştüğü bazı yerlerdeki belli başlı ceza evlerini gezip gör düm. Bir de bizimkileri gözümün önüne getirince onlara medeniyet götüren bir milletin çocuğu sıfati le millî gururumun ağır bir şekilde incindiğini daima elemle hatırlarım.
Gazetelerde Adalet Bakanlığımı an ceza evlerimizi baştan başa ye niden inşaya karar verdiğini ve bunun için büdcesine iki milyon liralık bir tahsisat koyduğunu görünce çok sevindim. Bu münasebetle şu eski hâtıramı yazmaktan kendimi alamadım:
İstiklâl Harbi içindeyiz. Hâtıramda yanılmıyorsam Mersin mebusu Salâhadoin bey, (Millî hükümet hududlan içindeki ceza evlerinde bulunan mahkûmların muayeneden geçirilerek gayrı kabili te davi hastalıklara mübtelâ olanların cezalarının arlı) hakkında Büyük Millet Meclisine bir teklif kanunu yapmış ve bu teklif Mecliste kabul edilmişti. Bu karar üzerine bütün mahkûmlar muayeneden ge çirilerek sıhhî durumları birer raporla tesbit edilmiş ve bu raporlar Ankaraya gönderilmiş, bu raporla rın tetkikile affı lâzımgelenlerin tefriki ile de Ankara Tıbbı adlî mü essesesi vazifelendirilmişti. Bu tetkikler esnasında işin raportörü olan beni âdeta dehşet sardı. Hasta mahkûmların büyük bir çoğunluğunu (verem) İller teşkil ediyor du. Kız kaçırmaktan mahkûm de-likanlı, verem! Dağda yol kesen haydut, verem! Hülâsa verem, verem, verem!
Mektebden çıktığım günden beri memleketin bir numaralı düşmanının verem olduğuna kanaat getirmiştim. O gün, bugün ayni dâva üzerindevim. Verem mücadelesinde programımızın ilk maddesi veremlinin tecridi olmak lâzımdır. Bir bu hakikati bir de bir ceza e-vi kovuşunoa dört bir tarafa basil saçan veremliyi düşününce insanın zıvanadan çıkmaması müm kün mü? Bu acı duygularla dolgun bir halde kalktım, zamanın Adalet Bakanının huzuruna çıktım, çok efendi bir zat idi.
— Beyefendi, dedim, bir vatandaş diğer bir vatandaşın burnunu kanatsa kanun ona bir ceza ke ser.
— Tabii değil mi ya? ?
— Evet efendim, tabiidir. Fakat beride yüzkree, hattâ binlerce tosun gibi vatandaşın ciğerleri deşilir, kan kusarak ölürler ve bunun günahı devlete aid olursa, kime ve ne ceaa vennek lâzımdır?
— Doktor, görüyorum ki heyecanlısın, Dilinin altında bir bakla var, onu ( kur da açık konuşalım, çünkü dediklerinden bir şey anlamadım.



Bir Hâtıra
Kendisine vaziyeti bütün tafsi-lâtile anlattım. Çok müteessir du. Ezgin ve üzgün bir halde:
— Peki amma, doktor, şimdi yapabiliriz?
• — Çok şey!.
— Nasıl?
— Efendim devlet önayak
sun, işin çekirdeğini temin etsin, ötesini millet tamamlar.
Dedikten sonra düşündüklerimi anlattım. Fikrimi iyi telâkki etti
ol-
ne
ol-
ve mevzuu etraflıca yazıp terine vermekliğimi em ret t lerini yerine getirdim. Faka' hep bu (fakat) lar... Anf-*ülilurin dediği gibi (Felek bir baş. zora getirdi), vekil değişti,, § Mdu, bu oldu... Aradan bir çeyr-r ısn aşan bir zaman g*-ti.

Adalet Bakahlıgımızm C‘r.( relerimizi yeniden yapmak I'M’amnı ve burru başarmak için lâz.oı gelen tahsisatı biidceeTne ko mağa muvaffak olduğu haberini İlığım zaman dtıyduğum sevincin i-rin-liğine ve enginliğin*1 paya- 'oktur. Tanrıdan başarılar dr -m.
Doktor Fahri Car
M
son gelişmeler
İran bir taraftan Nevruz bayramım görünürde büyük bir neş'e i-çinde tes’id ederken, bu memleketle Sovyet Rusya arasında yeniden bir seri nota teati edilmekte olduğu anlaşılmaktadır.
Nevruz'un ikinci günü 22 Mart tarihinde İran Dışişleri Bakanı Tahrandaki Sovyet büyük elçisine bir nota tevdi ederek, Sovyetler Birliğinde Irana karşı yapılmakta olan yanlış ve kötü niyetli propagandayı şiddetle protesto etmiştir.
İki gün sonra da Sovyet elçisi, Hâkiminin şiddetli bir lisanla yazılan 4 Şubat tarihli ilk notasına uzun zamandanberi beklenilmekte olan Rus hükümetinin cevabını sun muştur:
Hakimi, 4 Şubat tarihli sında, Irandaki ri faaliyetlerine hamlarını kesin
lâkis Rusya tarafından takınılan tavrın gayri dostane olduğunu be yan etmişti.
Bazı sebebler dolayısile yeni Sov yet notası 2S Martta yayınlanmış ve ancak ertesi gün, Iranın peşin davranarak yeni bir protestoda bu lunmuş olduğu açıklanmıştır.
Iran Dışişleri propagandasına rihli notasında
Eichenberg’in
nota-
Amerikan aske -dair Sovyet it-olarak red ve bi-
İSTANBUL BELEDİYESİ
ŞEHÎK TtYAl'KOLAKl
Saat 20 de Drajı
Kurcu:
DÜŞMAN | Yazan : Aj.ıire Paul Antonıe .
Türkçesi . Lût fi
Telefon: 42157
Komedi Kıemı:
KAŞ YAP AY.’M
DERKEK
Yazan ; N Nancey H. De uorsse Türkçesi : Vasfı R. Zobu. R. Baran
Bakanının Sovyet dair 22 Mart ta-bilhassa profesör Moskovada ileri
sürdüğü beyanat ele alınmaktadır:
Eichenbeıg geçenlerde İran Başbakanını Sovyetler Birliğine karşı sürekli bıı gayri dostane durum takınmakla snçlandırmıştır.
Profesör demecine şu iddiayı da eklemiştir:
Birleşik Amerika, memleketin kuzey petrol işletmeleri’ bölgesinin koutroluna el atmak için manevralara girişmiş olup, Hakimi de î-ranın bir Anglo-sakson üssü haline gelmesini arzulamaktadır. Ei-clıenberg böyle bir üssün Sovyet birliğine taarruz için kullanılacağı nı iddia etmiştir.
Bütün bu Sovyet ithamları 22 Mart tarihli Iran notasında kesin olarak reddedilmiş ve Dışişleri Bakanı, İrandaki Amerikan askerî müşavirlerin durumuna dair daha evvelki notalarda belirtilen İran noktai nazarını yeniden teyid etmiştir.
Notada, İranın Birleşmiş Milletler prensiblerine mutabakatı tebarüz ettirildikten sonra, bu memleketin kuzey komşulariyle en dosta ne münasebetleri candan arzu etmekte olduğundan bahsedilmekte fakat dostluklarında mütekabil ol -ması icap ettiği hatırlatılmaktadır. İran notasında, Sovyet liderlerinin İrana karşı Rtîsyada yapılmakta olan yalan ve kötü niyetli propagandaya son vermek için e-nerjik tedbirler alacakları ümidi de izhar edilmektedir.
Başbakan Hakimi nin 4 Şubat tarihli notasına karşı geciken Sovyet cevabında ise, kullanılan ton hiddetli ve tehditkârdır: Esasen, İran Meclisi Kuzey petrolleri and-laşmasını onaylamayı reddedeliden beri, İrana tevdi edilen Sovyet tamiratında ayni ton kullamlagel-miştir.
Sovyet cevabî notası, uzlaştırıcı telâkki edilebilecek tek bir cümle dabi ihtiva etmemektedir: İran
ordusuna merbut‘Amerika* ıiış ı-virlerin durumlarına dair 1. ) ı Baş bakanının beyanatı, asılsız raydı ile bertaraf edilmekte ve na . aja»ı lannın Iranda faaliyet gö- ermiş oldukları 1941 devrine acı telmih yapılmaktadır.
Bundan başka, Rusyan 1946 yılında Pişehvari'nin Azer-‘ırandaki komünist hükümet da • «esrine Sovyetlerin yardım ettikte: • dair Iranın .ithamı da kötü isnadlar kaydı ite inkâı. Sovyetler Birliğinin Milli ki TUlus harbine iştirak ve işçilerin nı müdafaa ettikleri için ketlerinden kaçmak zorund kalan yabancılara melce t-nun ₺• :ğı a-çıkca itiraf edilmektedir.
Sovyet Fusvanm Pistir taraftarlarını. Molla Mı.s* Barzanî Kültlerini bu sınn çilerden addetmekte olduğa şı İntaktadır.
Cevabî Rus notasında, b si mültecilerin Iran topras taarruz için Rusyada yetiş* :lmek te oldukları ve Pişehvari ) ‘tıpla-rı gizli radyo istasyonunu:. yet arazisinde kurulduğuna ran Başbakanının ithamla:

uyetli fakat
(a kkı-
. »emle-
ılı ile c/lte-' ) ila -
l
Sov-iair I-: tahrikçi tağyirler * olaı^k vasv andı-nlmaktadır. Sovyet nolas: -1 tekilde neticelenmektedir:
^Sovyetler Birliğinin îra • lcrine müdahale ekmekte o ispat için vâki teşebbüsler yılı Iran - Sovyet dostluk dl.ış-masiyle gayri kabili telif bü set hattı takibinden doğun luluktan sırf kaçmak mak yapılmaktadır.»
Bu notaya verilecek Irar, binin hazırlanmış olduğu mek tedir.
Bu arada, Filistin mesel'? ir Amerikan beyanlarını \ yan Sovyet taraftarı vM’ivtarı gazetesi şunları yazmakta .
«Başkan Tnıman bir t « Aı ablan yatıştırmağa uğru bir taraftan da Yahudi'ler tinin eninde sonunda Yur.v. Arab devletlerine ajrriaca,4 detmeklcdir. Yaklaşmakta Birleşik Amerika Cumhur lığı seçimleri için Yahudi gözden kaçırdmiyacak k.. nemlidir.^
Diğer taraftan, Iran Şa:. yıl (Nevruz) tatillerinden : narak bir memleket gezisi: * mıştir. Uçağım bizzat kulla , uuü-ta olan Majeste Pehkvi. Ke/nıan, Zahidan, Bircaııt ve Meşht it uğramış ve bu şehirde İman « -
nm türbesini ziyaret etmi^Cr
Genç ettiği şehirde zaıu tezahürat, ve sevgisine maz şüphe bırakmamak berinde kabine üyeberinder. ğu bulunduğu halde, şimdi zi ziyaret etmektedir.
Tahran radyosunun Lir haberine göre, Şah, pederi müteveffa Kıza Şahtan kalan bütün emlâki Meşhed şehrine vakfetmiştir.
Rusya ile notalar teatisine rağmen, İran Başbakanı da «Nevruz tatilleri esnasında başkentten ay -rılmak imkânını bulmuş ve birkaç gününü Hazer Denizi sahillerinde dinlenmekle geçirmiştir*
'.I
çiş -
.ğunu .921
oya-«»ıw
diril-
iv aa
• ı J H Lm -
• li
( t’k
L i)
m


t
t
1 i
OKU.
. i c ı (
ylaı ı ar u
d

yem
hükümdarın her zıyaı . ı karşılaştığı uııiaz-luJletınn. ıtuııaa old..g:«udu
. . 5ü'.I - lı. : a
bırço-L’cbrl-
SAYFA: 5
fEN! SABAH
20 NİSAN 194S

Mussolininin dul
fBaştarafı 1 incide)
nitrıanı bu kitab olacaktır. Bu yüz sahifede hususî haya-tmdan maada îtalyanın son nllarda sahne teşkil ettiği vak-dâıdan az çok Örnekler vardır. Bu sahifelerde pek çoklarının BFİa tı ıımadıkları, hattâ mev-sudiyetine ihtimal bile vermedikleri bir Mussolini vardır: Harbin ve son on dokuz aylık aıkuatın Mussolinisi; kendi e-riiıde görülen ve vaziyetinin 1-cab ettirdiği ihtişamdan âri bir Mussolini Kabul edersiniz kı bcııinı de bu hususta söyliyecek sözlerim vardır; ben ki nihayet kendisini en çok ve en yakından tanımış olan bir kimseyim. Kendisine hayatta ancak bir i-ki defa yaklaşıp görüşmüş olan l&r Mussoliniyi yakından tanıdıklarını iddia ederlerse benim g;bi yıllarca ayni yastığa baş koymuş bir havat arkadaşının elbette ki söyliyecek şeyleri bulunur değil mi'?
MAZİYİ UNUTMAK İSTİYORUM!
Bu küçük köyde geçirmekte ckluğum hayat hakkında size sövlivebileceklerim bundan ibaret. Bazan aklımı başıma devşirip hakikati olduğu gibi kabul etmek istememe rağmen kendimi okadar yorgun, herşevden o derece tiksinmiş buluyorum ki başımı alıp uzaklara, nereye dursa olsun, çok uzaklara gitmek ve bu suretle maziyi düşünmemek arzusuna kapılıyordun. Yabancı memleketlerde pek çok dostlarını var. Bunlar (ocuklarımı alıp yanlarına gelmekliğimi yazıp duruyorlar, fri-

karısı Raşel I Mppljnjn
î Amerikada bir ihtiyar dos İVBUVİİVİHI
r
1
Yüce Divânda bir hadise fBaştarafı 1 incide) dolabı yokmuş, diye kâtiplerden biri bağırmış; hasta kendisini toplamaya gayret ederek Evlâdım burası temyizdir, burada dolap olmaz- de iniştir. Yarım saat sonra gelen diğer Doktorlar kendinden geçmiş bir halde bulunan Talât İltekine ilk tedaviyi yapmışlar ve istirahat inesi lüzumunu belirtmişlerdir,
et
Buğday darlığı
(Baştarafı 1 incide ) ği aylaları ve vapurların ekmek mü bayaası dolayısile haddinden iki bin ekmek fazla sarılmış bu yüzden ekmek sıkıntısı olmuştur,
Diğer taraftan Ameıikadaıı .alın inak üzere olan 30 bin tin buğdayın haziran haftasına kadar memleketi mize gelmesi beklenmektedir. Buğday ihracı suretile hasıl olan sıkın tı ve buna sebebiyet verenler hak kında Mecliste büyük hasasivet gö lülüyor. Bıı iş Meclisin çarşamba toplantısında görüşülürken Mecliş tahkikatı açılması için takrir verilmesi ihtimal dahilindedir,
-----—o--------
An kıra cinayeti
Bas tarafı 3 Üncüde
çay ve simitle kahvaltı ettik. Bu aradaı Haşmet bana iki simit ile bir çay vererek:
— Bunları katil Reşid Mercana götür dedi.
Ben kendisine bir katile çay gön dermek istediği için kızdım. Buna cevaben, Haşmet:
— Tabancayı ben ona almıştım, dedi.
Reis dosyada meveud üç reçeteyi şahide gösterdi. Şahid bunları tetkikten sonra dedi kk
— 16.10.945 talihli reçete vaka günü muayenehanede bulduğum reçetedir. 12.2.915 ’ trilıli ve arka-
*
sında Sebat Eczaiıanesi damga6i bulunan da ikinci reçetedir.
Haşmetin vekilinin bir sualine de şahid şu cevabı verdi;
— Ayni gece adjiyede icMm, Ko-mi. • r muu.ıni Ha;* i de yanımda idi. Sultan la ad iyeye getirilmişti. Reşid de bu anda Kemal Bora-(nn odasına götürülmekte idi.
Reşidi Sultana göstererek dum:
— Katil bu mudur?
Sultan kabaca bir halde:
— îşte o zalim katil budur, di. Fakat Regidle aramızda on metre kadar bir mesafe vardı.
öğleden sonraki otunun
Öğleden sonraki oturumda lis memuru Fahreddin ve Raşid dinlendi. Bu şalıidler de, öğledon evvelki oturumda» dinlenen eski po lis komiserlerinden Vahiduddinin çözlerine ilâve edecek bir şeyleri olmadığını söylediler. Daha sonra cinayetin işlendiği apartmanda» o-turan doktor İrfanın şoförü Meh-med Güney dinlendi. Bu şahid de, cinayetten sonra apartmandan çık tığı söylenen her hangi bir şaheı görmediğini bildirdi. Ondan nonıu yargıtay evrak müdürü Salâhad-din dinlendi. O da eski ifadesine i-lâve edecek bir şeyi olmadığını, yazıcı Firuzandûrı ne işitmişse onları söylemiş olduğunu beyan etti.
Neticedı, bazı şnhidlerin istinabe yolile İfadeleri alınmak üzere oturuma san verildi. Gelecek oturum 14 Mayıstadır.
sor-
de-beş
po-
malî____
tum var ki bana uzun mektub-lav yazar ve içlerinde kibrit ve kalemden tutun da dikiş iğnesine kadar pek çok şeyler bulunan koliler gönderir.
GÜNLÜK HAYAT
Her akşam erkenden yatarım. fakat her gece a\ııi saatte değil. Alelumum saat ona kadar ya iskambille fal açarım, yahud da dostlarla 05nın oynarım. Bu bizim eskidenberi sa-d»k kaldığımız bir aile itiyadı-mızdır. Bozan komşular da misafirliğe gelirler. Bunların arasın da hapisken tanıdığım ihtiyar bir deniz subayı da vardır.
Bazı kimseler tavsiyeler istemek, yardım taleb etmek için bana hâlâ mektub yazıyorlar, lmdadlarına koşamadıgım için pek üzülüyorum. Kendileri için artık hiçbir şey yapamıvacağımı nasıl anlamıyorlar? Su müşkül düşmanlık dakikalarında beni unutmıvanlar için dua etmekten başka elimden ne gelir ki. Bugün, için ben. cesaretini kaybetmemeğe çalışan bir ka-| dından.-bir anneden başka bir şev değilim. Havatın yüzüne gözlerimi kırpmadan bakabilecek bir durumdayım. Zira analık ve zevcelik vazifemden başka birşey yapmış değilim ve kı zaracak birşevim voktur.
SON

h
*

Bir atom bcmbısı
fBaştarafı 1 incide)
1946 yılı Bikini tecrübelerinden beri ilk defa olarak böyle bir tecrübenin yapıldığı acıklınmış bulunmaktadır. Güvenlik sebebleri bakımından, komisyon tecrübenin hangi tarihte yapıldığını açıklamamıştır.
Honolulu: 19 (AP.) — Eniwe-tok adasındaki tecrübeler hakkında resmî bir sükût muhafaza edilmekle beraber, müsahidlerce malûm olan durum şudur: Bikini a-tom bombası tecrübelerine iştirak eden filonun amiral gemisi «Mt. Mc Kinley Mart ayı iptidasında Pearl - Harbourdan ayrılarak E-niwetok tecrübe sahasına gitmiştir.
Amerikan ordu, bahriye ve sivil uzmanlarının en ileri gelenleri bu gemide bulunmaktadırlar. Çalışma lana yalnız bir tecrübeden ibaret olmadığı ve seri halinde yapılmak ta olduğu anlaşılmaktadır. Zira vakit kaybetmeleri melhuz olmı-yan bu uzmanlar, henüz Honolulu-ya dönmeıhişlev ve- ne zaman döne çekleri de malûm değildir.
--------()-------—
Ş hri velveleye veren beyanname fBaştarafı 1 in^i(le) kılmış olması, hâdisenin ciddiyet kesbetmesine sebebiyet vermiştir.
Beyoğlu kazası halkını heyecana i düşüren bu bevaruıamelerin altına ne sebeble dağıtıldığı şerh verilme meai, lıalk arasında ekmeğin karne usulüne bağlanacağı veya seferberlik hazırlıkları dolayısile as ker toplanacağı, düşüncesini uyan dırmış ve bu haber, bütün şehire yayılmıştır.
Vali Lutfi Kırdar, vilâyet kanalından bu şekil beyanname dağıtıl masını derpiş eden bir karar çıkmadığından hâdise ile bizzat alâka dar olmuştur.
ı Geç vakit belediye reis muavini Muhtar Acar vasıtasile Beyoğlu kaymakamından öğrendiğimize gö re ou beynnameler, sadece bekçi aylıklarını garentiye bağlamıya ve mahalle muhtarlarının defter tanzimi kolaylaştırmağa makul bulun . maktadır.
Halkı boş yere telâş ve velveleye veren bu şekilde bey'anname tevzii, ilgililer nezdinde teessürle karşılanmıştır.

Elektrik fiatlarına zam yapılacak fBaştarafı 1 iııcido) rina devam etmektedir.
Diğer taraftan heyetin üyelerinden belediye ıcis muavini Muhtar Acar şehrimize dönmüştür,
Öğrendiğimize göre heyet, Anka rada Bayındırlık, içişleri ve Ulaştır ma Bakanlarile temaslarda bulunmuş ve idarenin durumunu İzah etmişlerdir.
Bakanlar, bu hal karşısında res mİ dairelere verilen elektrik tarife lerlnde yüzde 50 tenzilâtan sarfı ııa zar edilmesi ve tam tarifenin tatbikini uygun görmüşlerdir,
Fakat heyet üyeleri, idare lehir-e alman bu kararla dahi mali buhra nm önlenemeceğetini ileri sürmüş lerdir,
Ankarada kalan E, T. T, um.no ntüdürii 1. Kemal Baybora. gerek ik tİBad'ı devlet, gerekse hususi teşek küller ve mesketnler'' verilen e-lektriliğin kilovat saatine üç kuruş zam yapılmak suretile 20 kuruşa çı karılması hususunda ilgililere tesir etmekle meşguldür,
Ankaradan gelen haberler, İdare nln bu zam teklifinin kabul edile, ceğl mahiyetindedir.
fBaştarafı 1 incidtj
lmma işleri gerek bu heyetler hakkında dolaşan ve yayınlanan sözle rin mahiyeti itlbarlle açıklanma sini istemekteydi- Şükrü Koçak A-merlkaya birinci heyetin Fuad Zhı cirkıramn başkanlığında ve 9 ki şideıı mürekkep olarak gönderildiği ni vazifesinin harb yıllarında yıp ranmış olan Demiryolları malzeme sinin teşdidi ve saire olduğunu lıeye tin önce Ingiltereye giderek harbdeh evvel sipariş edilmiş olan lokonıotiı ler ve saire hakkında hasıl o]aıı an laşmazlık üzerinde müzakereleı de bulunduğunu yeni bir anlaşma, ya vardığım, bundan sonra imalâta başlandığını anlattı ve bu lokonıo liflerin yakında teslimi beklenmek tedlr. dedi. Zlnclrkıran heyetin ora dan Isvoçe daha sonra Amerikaya giderek mühim anlaşmalar yaptığı m. bu işlerin baliğ olduğu rakamla n da vererek söylıyeıı Şükrü Koçak bu sırada aldığı bir ihbar dolayısile Fahri Kanmana tayyateyle memlekete dönmesini bildirdiğini kendisi ni dinlediğini kaydetti. Şantiyeler de çalıştırdıkları zat iıakkındaki dü şünce ve teşebbüslerini o zamana kadar Bakanlığa bildirmemiş olduklarını da bu vesile ile belirtti» Me sele bu işler üzerinde çalışan biı Amerikalıya hizmetine mukabil btr komisyon verilmek istenmesidir. Şükrü Koçak «Bu heyetin geri alına ıak yerine Denizyolları Genel Mü-düıile teknisyenlerden diöev bire he yetin gönderilmesi zarureti budur . dedi ve ihbar üzerine gönderilen İki kişilik heyete dahil bulunan Aziz Deryanın verdiği izahat daha önce alınan İhbar mektubunun Bakanlar kurulunda okundğunu ve Zln-cirklıan heyeti hakkında tahkikat açıldığını beyan eden Şiikıü Koçak, Maliye Teftiş heyetinin bütün dosyalara el koyduğunu ve Zinclı kıran heyetinin bütün muameleleri ni tetkik etmekte bulunduğunu söy ledi. Dedikoduların mahiyeti hak. kında bir beyanda bulunabilmek için açılmış olan tahkikat sonuu-cunun alınması gerekdiğlııi de ilâ ve etti.
SORU SAHİBİ KÜRSÜDE
Bundan sonra soru sahibi kürsü ye gelerek Meclisde büytik bir alâka uyandıran izahlarda »bulundu. Bekata Amerikaya gemi ve lokomo tif noksanlığım giderecek bir heyet gönderilmesi lüzumunu belirttikten sonra ALİ Fued Cehettoy-tTrrMhndrtn Demiryolları Umum Müdürlüğünün başkanlığında Denizyollarından fabrika ve havuzlar müdürile diğer mühendislerden n^ükerrep bir he yetin lüzumlu salâhiyetlerlle bu işin halline memur edildiğini kaydederek (demiştir ki:
«Heheyet Amerikada bir çok müş külleri yenerek 17- gemi ki-, Isveçten temin etmlz olduğu Ödemiş ve Trab zon şllebleri de ilâve edilirse. 19 geminin mubayaa tamir ve tadili ni başarmıştır. Bundan başka bir çok lüzumlu tesisat ve malzemenin alınmasını bir motor ve makine ta mir atölyesllc 120 tonluk sabit bir vinç ve 1200 tonluk gemi kaldırma kabiliyetinde olan bir sabih havuz Import Eksport Bankdan 8 milyon dolarlık kredi ve lokomotifin slpari çini de temin etmiştir. 11 adedinin yaşları 1 ve 2 yi gecmiyen bu 19 ge minin satın alınma bedeli 12 milyon 146 bin 272 dolardır ki tamir ta dil bedellerile birlikte 20 milyon 932 bin kusur dolar eder bunun 9 milyon 376 bin doları peşin ödenmiştir, Gerisi 7 ilâ 18 sene vadeli kredlle ödenecektir, Bu gemilerin ton yekûnu 130 .bindir, Belıer ton bize 161 dolara mal olmuşdur ki. bu günkü Ingiltere Amerika fiyatların dan dört beş defa ucuzdur, Hâttâ harbden önceki fiyatlardan dahi U cüzdür. Böyle bir kolaylık ve dostlu ğu ise Amerikada îngilizlerden baş ka hiç bir devlet mümessilleri elde edememişlerdir.»
Bekata iki kişilik heyet 1947 de Amerikaya gelince ZincU’kıran. heyet ile birlikte ilk yaptıkları toplun tıda Aziz Deryanın Bakan Şiikrii Koçakın bir mektubunu sunarak şÖyb- komisi ufjmıı- n 11. |.-t I i:
«Siz
dolayı umum müdürlükten müşavirliğe nakledildiniz Biz sizin aldığınız gemi cenazelerini kaldwmı ya geldik. Bir çok yolsuzlukları da meydana çıkaracağız. Bu işlere tam salâhiyetle memuruz. Bundan sonra kayıtsız şartsız bize tabisiniz.» Hıfsı Oğuz bir müddet sonra, birinci heyet mensublarile bu heyete yardır ı eden Anıcrikahların
muvaffakiyetsizliğinizden
aleyhine çıkarılan bir çok çirkin isnad ve şayiaların Amerikaya ve Türkiyeye yayılmağa başladığını, birinci heyetin keyfiyeti Bakanlığa aksettirerek bu hava içinde işe devam imkânı olmadığı cihetle bitaraf insanların gönderilmesi i-çin ısrarda bulunduğunu, fakat neticenin ters çıkarak Bakanlıktan birinci heyetin memlekete dön mesi ve İkincisinin kalması emri verildiğini kaydetti. Duba sonra üçüncü heyetin gönderildiğini anlatan soru sahibi bu kararsızlığını birbirini tutmaz emirlerin işleri yok yere geciktirdiğini memleketin maddi ve manevî ağır zararlara uğradığını belirterek şu izahlar da bulundu: .
(1 - Birinci heyetin başarılarım teminde Amerikalı mevki sahibi sah siyetlerin büyük hizmeti ve Türk dostluğunun büyük dalıli olmuştur. Sonradan çıkarılan isnadla-rın biı- kısmı bu Türk dostu Amerikalılara müteveccih olduğundan Amerikanın ilgili çevrelerinde ve siyaset adamları yanında memleketimizin itibarını sarsıcı kötü ve yersiz propaga ndalara sebebiyet verilmiştir ki af edilmez bir hatâdır. Maddî zararlarımıza gelince birinci heyet altı Viktory tipi gemiyi yüzde yirmibeşi peşin gerisi 15 - 20 senede ödenmek üzere satın almayı temin etmişken yeni Bakan bu gemilerin alınmasından vazgeçildiğini heyete bildirmiştir. Bunlardan Amerikanın hiç bir ya bancı devlete satmadığı saatte 16 mil süratli ve beheri 10500 tonluk pek az kullanılmış gemilerdir ki fırsat kaçırıldıktan sonra artık teminlerine imkân kalmamıştır. Bu yüzden uğradığımız zararların takribi bilançosunu vereyim-: 1 senede sağlanacak 6, 8 milyon dolar lık navlun dövizlerinden yani 18, 24 milyon Türk lirasından mahrum olduk.
2 — Amerikalılar askerî malzemenin Türkiyeye satılması için A-merikalı armatörlerin navlun ücreti olarak malzeme tutarının vasatı yüzde 8 ini kesmektedirler. Bu gemiler alınsa idi malzemeyi de taşıyacaklarından daha fazla mal zeme gelecekti.
3 — Sabih vincin alınmamasın-
dan dolayı Amerikada yaptırılan 130 lokomotifin nakil navlunu olan bir buçuk iki milyon dolarlık dövizin de Amerikan armatörlerine ödenmesine sebebiyet verilmiştir. Dundan nfead&Lua. raaHTilv.
tamir ve tecdid atölyesi de temin e-dilmişken bilâhare hasıl olan hava yüzünden bu fırsat da kaçırılmıştır. Bu yüzden yeni gemilerimiz âni ve hattâ gayri kalıili telâfi bir ârıza tehdidi karşısında bulunuyorlar. Yine bu istikrarsızlıklar yüzünden vakit geçirilmiş gemi tamir fiyatlarının artmasına ve teslimin 8 ay geciktirilmesine sebebiyet verilmiştir. Birinci- heyet İngiltere ve Amerikanın tanınmış firmalarile 947 - 948 yıîlarıırda tes lim edilmek üzere yeni gemi siparişlerinde mutabık kalmışken mer kez bunu- da durdurmuş ve Bakan lık işi İtalyan Ansaldo firmasına vermek itstenıiştir. Heyet Aıısal-donun bu işi başarmak kabiliyetin den mahrum bulıuıduğunda ısrar etmişse de 8 geminin inşa işi yine Ansaldoya verilmiştir. Netice şudur ki Ansaldo gemi inşasına bugüne kadar başla mam ıştır bile. Sa dece işi müzmin bir hale koymuştur.»
Hıfzı Oğuz Bekata meseleye daha ziyade bir memleket işi olarak dokunduğundan şahıslardan bahsetmek niyetinde olmadığını hat-;,! tâ elinde bulunan notları da ona göre hazırladığını fakat Bakamın bazı sözlerinden dolayı bu hususta da bir kaç söz söylemek zorunda kaldığını kaydetti. Bizim gemi işle rimiz de eski Cumhurbaşkanı Hu-ver de dahil olmak üzere bir çok Amerikalı diplomatların ilgilendiğini Şükrü Koçakın imâ ettiği zatın Huver tarafından birinci heyete yardım için vazifelendirilmiş olduğunu ve bu defa lıer hangi bir şekildi* komisyon teklifi mevzuuba his olmadığını anlatarak şöyle devam etti:
Bu zata denmiştir ki işlerimizle o kadar çok uğnıştıııız ve yoruldu nuz ki size sonunda sadece teşekkürü az buluyoruz. Komisyonumuz bu işlerin sonunda size teşekkürlerini maddî bir şey ayırarak



da ifa çimeği hükümete arzedecek tir. Mc. Kev şu cevabı vermiştir:
Ben bu işe her hangi bir komisyon için girişmiş bir adam değilim, hükümetin bu çalışmamı kıy-metlendirirse memnun olurum. An cak böyle bir şey verilmese de Türk milletine böyle bir hizmetim dokunmuş olmasını da kendim i-çiıı kâfi bulacağım.»
Bekata sözlerini şöyle bitirdi:
«Yok yere meydan verilen mem leket ölçüsündeki maddî ve manevi zararlara bakıp da teessür duy mamak mümkün değildir. Böyle bir vaziyet karşısında jşe Ulaştırma Bakanının izahlarını tatmin e-dildim sözile mukabeleye dilim var mıyor.» •
Bekatadan sonra kürsüye Ulaştırma Bakanının tekrar geleceği sanılırken başkan Raif Karadeni-zin: «Soru bitmiştir- demesi gürül tütere sebeb oldu. Muhiddin Baha Pars ayağa kalkarak. «Soru nasıl biter? Bu kadar sözlerin sonunda Münakalât Vekili nasıl olur da ce-vab vermez dedi. Başkan şu sözleri söyledi: ‘
*— Arkadaşlardan biri bir takrir verdi işin bir komisyona havalesini istiyor. Bunu gündeme alarak önümüzdeki toplantıda görüşe ceğiz. Şimdi diğer soruya geçiyorum.
Muhiddin Baha bunun üzerine,
( Bravo ) diye bağırdı.
Bizim öğrendiğimize göre bu tak rir Ali Rıza ince Alemdaroğlu ta rafından verilmiştir. Ve mesele ü-zerinde Meclis tahkikatı açılmasını istemektedir. Takrir çarşamba gündemine alınmıştır. Tahkikat a-çılmasına karar verildiği takdirde ya beş kişilik ihzari bir komisyon seçilerek ona havale edilecek veya her hangi bir komisyon bu tahkikatla görevlendirilecektir. Tüzüğe göre bu takririn gündemin başına alınması gerekmektedir.
Meclisi üyeleri edilecektir, Me-tasnifi bundan netice daha geç

Italyan seçimleri
(Baştarafı 1 incide,)
Bununla beraber, tasnii komisyonlarına verilen talimat mucibince ilk olarak Ayan atılan oylar tasnif x bus seçimlerinin sonra yapılacak ve belli olacaktırs
İçşişlerl Bakanlığına gelen raporlardan anlaşıldığına göre, seçmen lik hakkını haiz olan 29 milyon İ-takriben yüzde 90 ı oy larım kullanmışlardır, Bu, muhte mel olarak hiirjeçlmler tarihinde İştirak nispeti hâKrnn ya rekoru teşkil etmektedir, KOMÜNİSTLERİN MAĞLUBİYETİ
Roma: 19 ıAP) — Milânodaki se çim mıtakalannm il indeki neticeler belli olmuştur, 7.937 oy gayri resmi olarak şu şekilde tasnif e-dilmiştir. Hristiyan—Demokrat
Parti yüzde 48, Halkçı Ceblıe yüzde 29; Roma seçim mıntakalarında hükümet partilerinin oylarından yüzde 71 ini kazandıkları tahmin edilmektedir, Halkçı Cebhe ancak yüzde 15 oy alabilmiştir,
Diğer taraftan içişleri Bakanı Ma rio Selba bir tebliğ yaymlıyarak. müddeti biten sejimlerin sükûnet i çinde cereyan ettiğini bildirmiştir.
Bakan, bazı meçhul şahıslarla gz li radyo istasyonları tarafından ya yınlanaıı bozguncu haberlere karşı halkı ikaz etmiş ve bazı tevkifler yapıldığın bildirmiştir,
Roma: 19 (APı
41,647 seçim bölgesinin 13 gelen ilk gayri resmi neticelere gö re, Komünist aleyhtarları büyük bir forkla baştadırlar.
Ayan meclisi için alinan
ILK NETİCELER
Roma: 19 (APı — Romanın 183 seçim mnıtaliasındaki Ayan Meclisi seçimlerinin kati neticesi belli olmuştu. Hristiyan—Demokratlar oyların yüzde 71 ini. Kmünlst Partiye tâbi Solcu Partiler cebhesl yüzde 15 ini almışlardır,*
Roma: 19 (AP) — Romanın 97 se çini nnntakasında ftyaıı üyelikleri seçimleri gayri resmi tasnifi: Hrls liyan—Demokratlar 2583, Halkçı Cebhe 505, Sosyalist Birliği 203. İtal yan Sosyalist hareketi (Faşist taraftarı) 255.
Milanodaki 88 seçim mıtakası gay rl seınıi neticeleri (âtan seçimleri ) Hrtstiyan—Demokratlar 31108, Halk çı Cebhe 21246, Milli Blok (sağcı)-
»
H. P. Silivri iiçekongresi
yeklere Bağlılık Telgrafı Çekildi
A
(
Delegeler, yol, o rtaokul, şarab fabrikası ve Oıman kanununda tadilat mes’eleler üzerinde hassasiyetle durdular
Dün saat 14 30 da Silivri ilçe kone resi C, H, P. binasında toplanmıştır.
Kongrede İst. Milletvekili Ali Ri za Arı, İstanbul il başkam Sadi Bekler, Divan âzâsı Atlf Ödül ve 11 idare kurulu ve şehir meclisi üyele rlndeıı Meliha Avnl, arkadaşları iki bucak ve 24 ocak başkanlarile kala balık bir halk kütlesi hazır bulunmuşlardır
Gizli oyla yapılan kongrede başkan ve kâtipler seçilmiş idare heye ti raporu okunarak büyüklere bağlı lıklarım bildirmişlerdir.
DİLEKLER
Çerkeş köyünden Ali Yılmaz yolla jın bozukluğundan şikâyet ederek yedi köyün geçidi olan Çerkeş köy —Silivri yolunun yapılmasını istemiş, belediye yapamadığı taktirde köyün bütün delikanlıları bu yolda çalışmaya hazır olduklarını ilâve et miştir.
Diğer bLr delege, köy okullarında öğretmen azlığından üzüntile bahsederek, köycülük dâvasına daha ö nem verilmesini Silivride ortaokul açılmasını talep etmiştir,
■ ( I
Abdullah Koksal İsminde bir şa rap amili de şarap satışının durdu ğunu bu gidişle üzüm bağlarının tarla olacağım söyliyerek Tek®} 1da resinden bağcıların gördüğü yardımı birer, birer anlattıktan sonr, şarap fiyatlarının rakıda olduğu ıp-bi tenzil edilmesini ve bu arzusunun Tekel Bakanına duyurulmasını rica etmiştir.
Ortaköy başkanı Yusuf Nalban t oğlu ise:
Selim paşa köyü dahil büttıa mıntaka bağcıyız. Senede 3 milyon kilo üzüm yetiştiriyoruz. Bu sene Tekirdağ şarap fabrikası iye bir fiyatla bizden 100 ton üzüm aldı. Bu bizi tatmin etmez. Bozaya kurulacak bir şarap fabrikauK hem bizler hem de Tekel için çok faydalı olur.
Şarap ve üzümcülerin istekten dinlendikten sonra üyelerce Kaâr Tezel Orman kanununda tadili yapılmasını ileri sürmüştür.
Dilekleri müteakib yeni idari heyeti seçimi yapılmış ve kongr» ye nihayet verilmiştir.
D. P. Meclis gurupu
1

y
fBaştarafı 1 incide) rulunun hattı hareketini tasvib etmediğini bir tebliğle ilân etmişti. Bunu takib eden ihraçlar ise Meclisin tatil devresine rast gjmiş ve bu. yüzden Grup toplanarak bunlar hakkında da bir karar almak fırsatını bulama inişti. Şimdi yarın yapılacak toplantı buradaki bütün siyasi mahfilleri meşgul etmekte ve bu musı )a muhtelif rivayetler deveran etmektedir.
P. P. MİLLETVEKİLLERİNE Diğer taraftan şehrimizde bulunan Demokrat Parti eski müfettişi Fuad Arna da Denıok rat Parti milletvekillerine hita-sağıdaki açık mektubu neş
I
idare, koordinasyon heyeti kararl le iktisadi devlet teşekküllerine ve rilen kömüre zam yapıldıktan sonra daha müşkül bir duruma girmiştir.
Filhakika, hatırlardadır ki kö. mür fiyatları yükseltildiği, sırada, bunun halka aksettlrllmeyeceği llo rl sürülmüştü.
Hükümetin, böyle yersiz kararlar alması ve vaidlerlne sadık kalmaması halk efkârı üzerinde akisler uyandırmış, hUMîmete karşı olan itimadım biraz daha sarsmıştır,



Bir kısım milletvekillerimi’ genel haysiyet divanile hiçbit şekilde alâkası olmıyan kimselerden tertiblenen bir korr.pl » heyeti marifet ile partiden ihra edilmiş gibi gösterilerek milleti temsil eden sizleri kahredici bir tesir altına almak istendiği apaçık hissedilmekte, anlaşıl-vnakta ve görülmektedir.
Hakiki ve asıl milletvekilleri-miz! Sizlere tavsiye edilen her nevi atf ve isııadları millete kaşı işlenen bir hakaret şeklin i1-telâkki eden ve o*nisbette tees-sü' duvan bir-müekkiliniz sıfa-t’lo su hâdiseyi yü^.ek huzuru-’ t ? arzediv^pm:
Kurucuların meşkur Ege seyahatinden îstanbula avdetlerin de Î1 merkezi binasında yapılan “0-70 kişilik bir toplantıda Bav eres son hâdiseleri
sonra.
• •
dilediği gı aynen su sözleri sövle

İtalyanca ünden

I
Say de malum olan ve mille çoğunluğunu aylardanberi üzmekte bulunan olayların beni bu şekilde bir açık mektub yazmağa mecbur kılmasından ötürü hepinizden affımı dilerim.
Kurucular tarafından partimizin korkunç bir akıbete sü-rüklenditine samimî olarak inananlardanım. Bununla beraber bir kısmı partili vatandaşların ic viizünü henüz bilmedikleri' cihetle durumun inki-safm'’ end:se ile intizar etmekte o)«(ı*lrlflnnı Aförmekteviz. Sizin bi’o'ine kadar vamlan hak-si'z vp iğrenç taarruzlar* k«*rşı s neferdi ^iniz vakıırane sükntii-r’izii suiistimal eden ser t*r*f-darlm'i kötü hareketlerini k,s-nıen rle olsa maskeleme1'' im^ân-Inrav f)-'1»ıakf'»d’rlnr B” ifihsr D hürrivetini düşünen
p-);iL-)(\-.»L-illerim’zin bneün vnnar-cakları erim toplantısının tür vic dan muhasebesi olacağına ina-rıvornz.
KISASI EMBIYA
PEYGAMBERLER TARİHİ
Eski Maarif Nazırı ve meşlıu. Türk âlimi Ahrnrd Cevdet pa-Haıııu yazdığı bu şaheser neşredildi Eser: Âdemden başlıyanık Hayreti Muhammede kadar bütün »-'vgumberlerin tu i ihıni
yazdıktan sonra Hazreti Muhammedin b-^vatını, Peygamberliğini; bütün muharebelerini, Resulü Ekremin vefatını, lv-lalayı raşıdin: Ebnbekir, Ömer, Osman, Ali devirlerini aliyel Mürlazanın şahadetini, Kerbelâ faciasını, Emevilcri, Abbasîleri çok mufassal v- selis bir uslûbln ’n sabih ve mevsuk mehazlere dayanarak yazmıştır. İslâm tarihiı aid bundan mükemmel hiç bir eser bulunamaz. İler kütüphanede mutlak bulunması şart olan bir es idir. 10 kitab 2 cilt irinde fiyatı 12 liradır.
Yeni Şark Kitabevine müracaat ediniz. (Ankara ca'İdesi -İstanbul.)

I


20Ş, diğer partiler tarafından alı naıı netice henüz bildirilmemiştir. HÜKÜMET PARTİSİ NETİCEDEN
Memnun
Roma: 19 (AA.) — Bugün Hıristi yan Demokrat Partisi merkezinden şu demeç yayınlanmıştır:
Seçimlerde zaferi kazanacağımız dan eminiz. Bilhassa Romada 1945 seçimlerine nazaran yüzde onbeş ııisbetlnde bir oy fazlalığı elde ede rek en kuvvetli mevkie sahip olacağız,
Içişleieri Bakanı Mario Scelbanın bugün beyan ettiğine göre birçok kimseler hileye teşebbüs suçundan tevkif edi! nıiştlr,
Hıristiyan Demokratlar seçimlerin ilk neticeleri bu akşam G. M, T, satile 2Q den biraz sonra merkezle rlndeıı bir hoparlör vasıtasile ilân edebileceklerini Ümit etmektedir.
10ü YAŞINDA BİR KADIN OY VERDİ
Çene w 19 (AA.» — Ytlz yaşında bir kadın, mefluç bulunmasına rağ men Cenevrede oyunu kullanmak istemiştir Sedye ile sandık başına götürülen bu kadın, oyunu atmış ve bu suretle vazifesini yapmıştır.
OY VERME REKORU
Milano 1 9(A.A.) — Dün oy ver ine rekorunu ltalyaıım Kuzeyinde Valııanııa kırmıştır. Buradaki 804 seçmendi n yalnız üç kişi oy verme ğe gitmemiştir.

fırlıyorum: «Tavsiyelerim» zr
dinlemiven milletvekillerinin nüne bir okka acı sokarı kov-ch’k. îster bunu ^Feyin isterseniz vüz sonai’i tercih edin ded'k. Snnadan kurtulmak ic;n soğanı tercih ettîfer. fakat yemeğe tahammül için cabadan istedik. Yüz sopayı daJha yiyeceklerdir ve bu suretle itaate alışacaklardır».
Hicab içinde naklettiğim b ı sözleri dinlivenler arasında 4’'-ne kadar Demokrasi babası diye sırtımızda gezdirdiğimi-' Bav Celâl Bayar da vardı.
Bütün bu hakemler orada bulunan ve ödenek zamlarına te-nezziil etmediğini ileri sürere kendisini nıüekkilleri önünde müdafaa etmek istiyen İstanbul milletvekili Senihi Yürütenin itirazına karşı verilen bir cevab mahiyetinde olarak hepinze kar §ı kıllamlnuştır.
Muhterem vekillerimiz!
Fedakâr, vefakâr, haysiyetEî milletimizin kulağından tutularak atılmaktan veya Adnan Men dcreslerin bu çeşid tehdidleriıı-den korkarak hareket edecek kimselere değil, herşeyden evvel şahsiyetini, iffetini muhafaza etmeğe muktedir milletvekillerine ihtiyacı vardır.
Binaenaleyh Demokrat Partinin de mensublannm da bu şekilde konuşmaktan teed-tüb etmeyenlerle artık alâkası yoktur. Kurucu diye birşey tanımıyoruz. Bu itibarla genel kon gre tophmıncaya kadar Demokrat Partinin en yüksek mecii o-larak sizlere istikbalimizi bağlamış bulunmaktayız. Vereceğiniz karar ve tâyin edeceğiniz istikamet millî Türk tarihine mal olacak ve Halk hâkimiyetinin ilk ve hakikî temel taşını teşkil edecektir; sonsuz hürmetlerimle...
i t £ z,a. e
Fuad Ama
X* •* w w* W
%
Yazımızın çokluğundan (telâmda Mezhebler ve Fırkalar ııasıl doğdu?) tefrikamızı kovamadık. Okuyucularımızdan özür dileriz.


20 NİSAN IMS
TIN! SABAH
CREST
vnaditeli^ moJlel
SHEAFFER3
4
■■il
VAFTSM.AN - Tl 17.50


Türkiye Umum Acentesi: KOÇ TİCARET T.A.Ş. (Ankara - İstanbul - Eskişehir)
M-üratöat yeıl* Bûro-Levazımı Şubesi - Galata. Fermeneciler 90
toteminijr* oondf bencildi fsmtrltn-âhOSlnJ sofil/yon mû-tlMrtp. 12 9»ubflt9 fOOQl btılunao İMUP’tto
6u gazetenin sahifaları caka geniş olsaydı,
45 muhtelit modelile dünyanın en komple dolma halem serisini imâl eden Sbeatteı s'ın bütün çeşit-terim size göstermemiz mümkün olurdu Aralarında 17,50 hrac’an 700 liraya kadar kalem bulunan bu fevkalâde çeşit, Sheafters'in dünya dolma kalem sanayimde işgal etmekte olduûu müstesna mevkii isbata kâtı en mühim delildir.
Yukarıda gördüğünüz 17 muhtelif model, muvakkat bir zaman için olmakla beraber memleketimizde hâlen satılmaktadır. Bu modeller arasında elinize en yatkın, yazınıza en uygun, ve kesenize en elverişli olanı hiç tereddüt etmeden seçebilirsiniz! Bunlar, diğer dolma kalemleri geride bırakarak emsalsiz bir üstünlüğe sahip olan, Sheaffer's markasını taşımaktadır.

ûofnu. bnlımlnijt •Itorlifrf binilme-bvr üolûbrmıl, /pn UtMP O^rttÂbeb/fij âullsudDoıi &rrt/f
BSBI 52 fPLlLL
Tekel Genel Müdürlüğünden
Adı dinamit kapsülü JJltİ* —***500.000 ADET
Adı dinaıj11' -apsüIu No. 8 500 000 )
»rt-Krrik kapsülü No. 8 1.750.000 )
Tavıkli elektrik kapsülü 40 000 » •
Sualtı Kapsülü 10000 I)
Pazarlıkla otomobil satılacak
1 »tanbul Def t a r d a r 11 ğıd d an :_
İst. Borsasıza 19/4/948 Flj-atlan
1 — Yukarda miktarı yazılı maddc-ler pazarlıkla satınalinaeaMır.
2 — Pazarlık 17 Mayıs 948 pazartesi günü saat 15 de Kc/oataşta Genel Müdürlük Tekel Maddeleri Şubesi Alını komisyonunda yapılacaktır.
3 — Şartlaşma hergün adı geçen şubeden alınabilir,
4 — isteklilerin belirli gün ve saatte teklif edecekleri fiyat üzerinden yüzde 7,5 güvenme paralarile birlikte mezkûr komisyona gelmeleri.
5 — İdare karnen veya tamamen ihalede serbesttir. 4482)
Gölcük Deniz Fabrikaları
Genel Müdürlüğünden
Fabrikalarımız İnşaat komisyonunda görevlendirilmek üzere "0 iira asli maaşla ve aşağıdaki şartlarla bir yüksek mühendis veya yüksek mimar' alınacaktır.
1 — Türk olmak,
2 — Yüksek mühendis veya yüksek mimar diplomasını h.-.-z c inak,
3 — Yapı ve konstrüksiyon işlerinde ihtisası bulunmak.
4 — Mekteb tahsilinden sonra mesleki ile ilgili birmüessetece veya başlı başına en az dört sene çalışmış bulunmak,
5 — inşaat komisyonumuzda iki hafta çalıştıktan sonra d:..»ü »ltsl yapılmak,
(4438?
Balast alınacak
Haydarpaşa Birinci iyletme Müdürlüğünden:
Haydarpaşa — Ankara hattı üzerinde Doğançay istasyonu civarında kilometre 147+750 dekj taş; ocağından çıkarılacak 2500 metre mikâbı balast İşi kapalı zarfla eksiltmeye konmuştur.
Beher metre mikâbı balastın muhammen bedeli 400 dörtyüz kuruş ve mecmuu muhammen bedeli 10000 on bin lira olup muvakkati 750 ye diyüz elli liradır.
Eksiltme 10/5/948 tarihine rastlayan pazartesi günü saat 15,30 da Haydarpaşada birinci işletme komisyonunda yapılacaktır,
isteklilerin kanun gereğince hazırlıyacakları kapalı zarfları eksiltmeden bir saat evveline kadar komisyona vermeleri lâzımdır. Pos tadakl gecikmeler sayılmaz. Şartnameleri komisyon kaleminden alınabilir. 15109)
Ankara Tıb Fakültesi Dekanlığından
Fakültemizin Fizikse] Fizyoloji Enstitüsü İçin 29 ve Göz Kliniği İçin 38 kalem öğTetim gereç: pazarlıkla alınacaktır, Gereç listesi Fakülte ida resinden tedarik edilebilir İsteklilerin tekliflerini 10 Mayıs 1948 tarihine kadar Fakülte idaresine vermeleri İlân olunur, (4981)
İmtiyaz sahibi: A. CEMALEDDİN SARAÇOĞLU - Yazı isi erini fiilen idare eden: FATİN FUAD — Dizildiği yer: «Yeni Sabah» mürettib-hanesi — Basıldığı yer: «Gün» Basımevi
Muhammen bedeli Teminatı
Lira K. Lira
1319 19 99 Kumkapıda Bayındırlık Ambarında bulunan 937 model 59517 motor sayılı Şevrole marka binek otomobil 20 kalem avadanlığı.ile, »3180.81 ■ li
ra gümrük resmi alıcıga aittir. ’ Dosya No. 51065—131
1500 113 Kadıköy, Kurbağalıdere karajında bulunan 937 model 71-102401-105179 motör 770 plâka No. lu Benz Merse
• des marka binek otomobil. Dosya No. 51065—150/2
ıouo 75 Sağlık Müdürlüğü garajında bulu-
e nan 937 model 172646 motor 582 plâ ka No. lu Benz Mersedes marka binek otomobil-. Dosya No. 51065—150/3
1000 75 Bankalar garajında bulunan 93S n:o del 4454—5 motör 730 plâka No. lu Sltroen marka binek otomobil Dosya No- 51065—150/4
Yukarıda yazılı otomobillerin 26/4/948 pazartesi günü saat 15 de Millî Emlâk Müdürlüğündeki komisyonda pazarlıkla ayrı ayrı ihaleleri ya pılacaktır,
isteklilerin kimlik belgeleri ve teminat makbuzlarile birlikte ihale gün ve saatinde komisyona, fazla bilgi için de hergün sözü geçer, mü dürlüğe başvurmaları . (5176)
Londra 11.3858
Nevyork 280—
Paris 1.306C
Cenevre 65,7270
Amsterdaı» 105 5468
Brüksel 6.3887
Prağ 560
Stokholın 77.8860
Lizbon 11 249/
ESHAM VE TAHVİLÂT
% 6 Kalkınma 2 96,5i
SALI — 20/4/948
Tecavüze uğrıyan bir adam yaralandı I
Kumkapıda İstasyon caddesinde oturan Avadis Sahafyan Erol adjn da bir şahıs, Tayyaceri Kemal Bey sokağından geçerken, eskidenberi aralan açık olan Külben ve Leon a dında iki arkadaşın tecavüzüne uğ ramış ve başına ağır bir oisimle vu rulmak suretlle bayıltılmıştır.
Mütecavizler yakalanarak haklarında gerekli takibata başlanmıştır.
■T--- U. 1 ---------•
Başlık 1 2
8
6 e
İnci
*
»
»
)
santimi
»
»
)
)
makta olarak sayfa,
»
»
»
*
Yeni Sabah'ın
İLÂN FİYATLARI
■n 1600
600
400
8OG
2Ö€
16t
ZEHİRLİ YILAN
Sultan Zülyezen. aır.t iabit bir hükümdar olmuştu. Yansı seyahatle geçen ömrünvn geri kalan kısmını, hiç yoktan meydana getirdiği yeni vata: sı-
nırları içinde geçirmeğe kerar vermişti. Sayısı her gün biraz daha artan tebaasına çok y. muamele ediyordu. Haksızlığa, adaletsizliğe katiyen meydan vr nyordu. Hırsızlığın, zinanın hdeJi alışverişin baş kaldırmasını öııliyecek az nıaddeli, fakat çok tesirli, herkes tarafından gayet kolay anlaşılır kanunlar çıkarmıştı. Halk, bu kanunları çabucacık benimsemiş, ona gere hareket etmeğe başlamıştı. Kasaba ve köylerin kurulması işi de süratle devam ediyordu. Hülâsa, işler tıkırında idi.
Sultan Zülyezen, b r gün tah-tmda oturuyor; veziri Yesribin y ıpılmakta ve ileride ya], Jacak işler hakkında verdiği -ahatı dinliyordu. îçeri baş haberci gir

Şark Efsânesi
Tefrika No. 11
!
£
1.
• ) ■ y a • - t t.
E
•y I
I
af
di:
— Devletlim, dedi. Habeş bil kümdarı, bazı hediyelerle bir kaç elçi göndermiş. Elçiler yük sek huzurunuza kabul edilmelerini diliyorlar.
Sultan Zülyezen, haberciye çıkmasını ’saret ettikten sonra vezirine döndü:
— Elçileri bize yakışır bir-şe-kilde karşıla ve huzuruma getir!
Yesrib işler hakkında vermekte olduğu izahatı yarım bırakarak dışarı çıktı. Habeş hükümdarının elçilerini munaeib şekilde karşıladı ve heri buyur
VınBAkBct Itr MBbaıirveum 2£. korfyunalı
diyordu.
Baş elçi, siyah örtülü kadını ileri geçirdi. Müşteri tavlamayı iyi bilen kırk yıllık, esir taciri gibi malını öğmeğe başladı:
— Haşmetlû hükümdarımızın hepsi birbirinden güzel yüzlerce canyesi vardır. Size ebedî dostluk nişanesi olarak takdim etmek üzere getirdiğimiz meriye cariyeniz, bunların güzelidir. Kabul etmenizi
yüzündeki örtüyü bizzat kaldırmanıza rica ederiz.
Sultan Ziilyezen, yerinden ha fifce doğrularak sağ kolunu u-zattı. Cariyenin yüzünü örten
etti.
Elçiler, hükümdarın önünde hürmetle eğildiler; kendilerini tanıttılar. Ve merasim bittikten sonra, getirdikleri kıymetli hediyeleri birer birer ortaya döktüler. Ortaya dökülen bu hediyelerin hepsi cansızdı. Şimdi sıra, canlı hediyeyi takdim etmeğe gelmişti. Bu, her tarafı siyah bir örtü İle kapalı bir kadındı. Elçilerden üç adım geride dikiliyordu Fakat acaba nasıl bir parça idi? Çok mu güzel, az mı güzel?.. Başta hükümdar olduğu halde, orada hazır bulananların hepsi bunu merak e-
Ka-en ve.
siyah örtüyü kaldırdı ve gözlerinin kamaştığını hisetti. Aman Allahım, bu ne güzel, ne kadar nefis birşeydi! Yıllarca diyar diyar dolaşan, nice güzellik kra-iicelerüe düşüp kalkan Arab hükümdarı, bu derece güzel bir kadına hiçbir yerde rastlamamıştı. Onun yüzünü tekrar Örttü ve hemen harem dairesine götürülmesini emretti.
Elçiler, aldıkları emir ve talimata göre, hediyeleri teslim eder etmez derhal döneceklerdi. Bas elçi, hükümdarından böyle emir aldıklarını söyliyerek Sultan Zülyezen’den müsaade rica etti. Harem dairesine gönderdiği Kameriyenin visaline bir an evvel nail olmaya can atan A-lab hükümdarı, bu müsaadeyi memnuniyetle verdi. Elçiler, hemen yola çıkmak üzere huzurdan ayrıldılar.
/Devanı» var)
7.29 Açılış ve program,
7.30 M, s, ayarı,
7.30 Müzik; Hafif Parçalar (Pl/
7.45 Haberler,
8 00 Müzik; Çeşitli
Hafif Müzik; (Pl.)
8.30 Müzik; Hafif Parçalar (Pl.)
8.45 Müzik: Şarkılar (Pl,)
9,00 Kapanı?,
12.29 Açılış ve Pıoğram.
12.30 M. S. Ayarı.
12 30 Müzik: Şarkılar,
13 00 Haberler
13.15 Müzik: Radyo Salon Orkestrası,
14.00 Kapanış,
17.58 Açılış ve program
18 00 M. S. Ayarı
18,00 Müzik: Radyo Dans Orkestrası,
18.30 Konuşma,
1845 Müzik: Hafif Melodiler (Py
19 00 Haberler.
^49 00 M. S. Ayan.
19.15 Geçmişte. Bugün
19,20 Müzik: Mandolin Birliği
19.45 Konuşma,
20.00 Müzik: Karışık Şarkılar,
20.15 Radyo Gazetesi.
20 30 Serbest Saat.
20 35 Müzik: Karışık Şarkılar, 21,00 Konuşma.
21.15 Müzik; Tarihi Türk Müziği,
22.00 Müzik; Varyete
Müzikleri (Pl,)
22.15 Müzik: Dans Müziği (PİJ
22.45 M. S. Ayan,
22.45 Haberler.
23,00 Program ve Kaparış.