ot"6
kpiL£BSl^s^S
oNKcENtA ® ® ®;
MAHİR
(İstanbul Elbise Evi eski kâtibi) nazır ve Ismarlama Tuhafiye ve Elbise MAĞAZASI AÇILDI Üstün kalite — Asgari fiyatlarla sayın müşterilerinin
Anafartalar, Alsancak Sok. 17 - Yeni Belediye binası altında Telefon : 161,75
Yıl: 2 — No. 388 ir Telgraf adresi; Zafer Gazetesi - Ankara
Çarşamba 24 MAYIS 1950 A Fiyatı her yerde 10 kuruş.
Telefon t 15619 ve 15315 A Denizciler Cad. 2 A Posta kutusu : 193
Cumhurbaşkanı CelâlBayar'ın Riyasetinde
Bakanlar Kurulu Dün Toplandı
Her Bakanlık kendi sahasında tasarruf tedbirleri alacak
iş hayatını tanzim ve hayat pahalılığının giderilmesi mevzularının tedkikine başlandı
Menderes hükümeti programını hazırlamaya başladı, program Meclisin Pazartesi toplantıs na yetiştirilecek
-
it”
Menderes
Cumhurbaşkanı Celâl Bayar dün öğleden evvel Başbakan Adnan Menderesi evinde ziyaret ederek bir müddet görüşnîüştür. Bu ziyaret esnasında Başbakanın evinde bakanlardan bir kısmı da hazır bulunmuştur.
Bu ziyaretten sonra Bakanlar Ku ırulu saat 12 de Başbakanlıkta Cumhurbaşkanının riyasetinde toplanmış ve toplantı saat 14,30 a kadar sürmüştür.
Söylendiğine göre Adnan Menderes Kabinesinin bu ilk toplantısında Demokrat Partinin seçim beyannamesinde ileri sürdüğü esaslar hükümet için bir direktif mahiyetinde telâkki edilerek onlar üzerinde çalışmalara başlanmıştır. İlk işlerden biri olarak her bakanlığın kendi sahasında tasarruf tedbirleri alması kararlaştırılmış, bütün bakanların bu mevzuu tetkik etmeleri lüzumu üzerinde durulmuştur.
Bundan başka bilhassa İktisadî sahada memleket kalkınmasını sağ layacak yenilikler, iş hayatını tanzim ve hayat pahalılığını gidermek üzere alınması gerekli tedbirler de dünkü toplantının çalışma mevzularını teşkil etmiştir.
Adnan Menderes kabinesi programını hazırlamaya da başlamış bulunmaktadır. Program Pazar günü toplanacak olan Demokrat Parti Meclis Grupunun tasvibine sunulacak, Pazartesi günü de Büyük Millet Meclisinde müzakere edilerek Meclis umumî heyetinden itimat oyu istenecektir.
Yeni af tasarısı için hazırlığa başlandı
Ekonomi Bakam da bir tamim neşretti Af Kanunu ilk plânda çıkarılacak
“ i İlk Demokrat Parti hükümeti o-lan Adnan Menderes kabinesi dün ı sabahtan itibaren çalışmalarına baş
lamıştır.
Bütün bakanlar dün öğleye kadar ziyaretleri kabul etmişlerdir.
Af Kanunu
Aldığımız malûmata göre, dün sabahtan itibaren vazifesine başlayan yeni Adalet Bakanı Halil Özyörük umumi af kanunu hakkında bakan-★ (Devamı Sa. 6 Sû; 3 de)
Cumhurbaşkanı
ve Çankaya köşkü
Kabinesi
Mümtaz Faik Fenik
/*B dnan Menderes kabinesi iş lendirmek, mevcut olanları daha başındadır. Çok kısa bir za- rasyonel bir şekilde işleterek mali-- '■manda programını hazırlıya- yet fiyatları üzerinde indirmeler yapmak, serbest teşebbüsü şimdiye ■ir (Devamı Sa. 6 Sü: 4 de)
/AW başındadır. Çok kısa bir za-- “'■ manda programını hazırlıya-rak, Büyük Millet Meclisinin huzuruna çıkacaktır. İki gündenberi vatandaşlarla yaptığımız muhte -lif temaslardan edindiğimiz intiba şudur ki, yeni kabine -ııin teşekkül tarzı her taraf -ta umumî bir memnunluk uyandırmıştır. Bakanlar arasında tam bir insiçam vardır. Bütün kabine âzası, memleketin umumî dertlerini bilen ve ona göre deva arayacak olan dinamik kimselerden mürekkeptir. Sayın Adnan Menderes, bilhassa geçen Büyük Millet Meclisinde bütçe meseleleri üzerinde yaptığı etraflı ve vukuflu tetkiklerle temayüz etmiş, mali ve İktisadî meselelere derin vukufu olan bir şahsiyettir. Kabinenin başına böyle değerli bir şahsiyetin geçirilmesi, ve muhtelif bakanlıkların İktisadî,___
ü meselelere vâkıf kimselerle tak- oa] viye olunması, bilhassa memleketin I Belger’in diKKatıne tS« Xn!ia™ı?e^İ !5S^îıSln' I kâyet mektubunda 1 ar. göre mesele şyduj..
Yeşiköy’de su baskım
Yerköy, 23 (a.a.) — Çiçekdağına yağan yağmurlardan hasıl olan sel ler bu sene de Yerköy’de bazı binaları basmıştır. Devlet Demiryolları idaresine ait lojmanlara, tekel binasına, bazı dükkânlara, evlere ve bir han’a sular dolmuştur.
Mal ve insan kaybı yoktur.
Dünkü toplantıda
E. Hayri Üstündoğ seçildi, grup bugün de toplanacak
53 amelenin jişinej neden son verilmiş
İşçiler günde 14.5*«aat çalışmaya', icbar olunduklarını iddia ediyorlar
tılan önleyecek çok ciddî tedbirler ! alacağına işaret sayılmaktadır. Bu bakımdan kabinenin elbette söz ve vaidden ziyade bir icraat kabinesi ' halinde umumî efkârın önüne çıka- 1 cağı muhakkaktır. Adnan Meade- 1 res çalışma arkadaşlarım seçerken, 1 bilhassa memleketin hakiki ihtiyaçlarını yakından bilen kimseleri ter- 1 cih etmiştir. Her halde muhtelif teknislyenlerle takviye edilen yeni kabinenin gerek İktisadî sahada, ! gerek memleketin imarında bize güzel eserler vereceği muhakkak-görülüyor ki kabine, her Şeyden evvel bir millî kalkınma kabinesi vasfını üzerine alarak çalışmak mecburiyetinde olduğunu hissetmiştir.
Memleketin istediği nedir?., istenilen şeyler malûmdur: Devlet bütçesinde israfları önlemek, memlekette şimdiye kadar âtıl bırakılın servet kaynaklarım kıymet
Dün 53 imzalı bir şikâyet mektubu aldık. Sağlık Bakanlığı Sıtma • e ' SavaS teşkilâtının Ankara Bölge ’ ’ | Başkanlığı emrinde çalışan bu va-ma' | tandaşların şikâyetlerini yeni Sağ-j lık Bakanımız sayın Nihat Reşat Beleer’in dikkatine sunuyoruz. Şi-anlatıldığına
Ankara Sıtma Savaş Teşkilâtında 53 amele çalışmaktadır. Başlarında bulunan Dr. Cavit isminde bir zat dün işçileri toplayarak her gün sabah saat 6,30 dan gece 21 e kadar çalışarak günde 25o metre kanal açmağa mecbur olduklarını, bu şekilde çalışmıyanların işlerine ni-★ (Devamı Sa. 6 Sü: 5 dc)
Hükümet nasıl karşılandı
Ekonomi Bakanı ilk kararını Izmire bildirdi
İzmir, 23 (Telefonla) — Bu sabahtan itibaren faaliyete geçen ilk D.P. hükümetinin Ekonomi ve Ticaret Bakanı ilimizi alâkadar eden ilk kararım bu akşam geç vakit alâ kadarlara telefonla bildirmiştir.
Bundan bir müddet evvel İzmir Kuru meyvacılar birliği mahallî teşkilât tarafından alınan bir kararla lâğvedilmiş ve bu vaziyet derhal Ekonomi ve Ticaret Bakanlığına bildirilmişti. Bakanlık, İzmir Kuru Meyvacılar Birliğinin lâğvi hakkında alınan karara bugüne kadar bir cevap vermediğinden yeni bakan Zühtü Hilmi Veli beşe bugün bu işi ele almış ve Kuru Meyva-cılar Birliğinin lâğvedilmesi kararma taraftar olmadığım telefonla bildirmiştir.
★ (Devamı Sa. 6 Sü: 3 de)
Celâl Bayar’ın Çankayada ikamet : etmeyip, köşkü sadece resmî ı kabullere tahsis edeceği söyleniyor 1 Dün geceyi evinde geçiren Cum- ı değildir, Cumhur Başkanlığı köş-ı hurbaşkanı Celâl Bayar dün Çan- ' künden sadece resmî vazifesi mü-, kayadaki Cumhur Başkanlığı köş- nasebetiyle istifade edecektir.
i-.-.— ~;j—i----j ve ujnmnî zjya Cumhurbaşkanı Dayar dün akşam
v..---- İnönü’yü ziyaret etti
Cumhurbaşkanı Celâl Bayar dün akşam saat 20,30 da C.H.P. Başkanı İsmet İnönü’yü evinde ziyaret ederek kendisiyle bir müddet görüşmüştür.
Demokrat Parti Meclis Grupu ' küne giderek resmî .
dün sabah saat 10 da Mecliste top- retleri orada kabul etmiş, bu gece-lonm.c. Grup İdare Kurulundan ' yi de gene Meşrutiyet caddesindeki ! apartımanında geçirmiştir.
) Söylendiğine göre Cumhurbaşkanı Çankaya köşküne ailece taşınarak orada ikamet etmek niyetinde
lanmış ve _ .... bir kısmım seçmiştir.
Atılan reyler sonunda Grup Baş- | kanlığına Ekrem Hayri Üstünda-ğın, 2 nci başkanlığa da Abidin Po-tuoğlunun seçildikleri anlaşılmıştır.
Demokrat Parti Meclis Grupu bu sabah da saat 10 da toplanarak Grup kâtiplerini seçecektir.
Partimiz Meclis Grupu bugün 24/5/1950 Çarşamba saat 15 de Tür kiye Büyük Millet Meclisinde toplanacaktır. Milletvekili arkadaşları mızın teşrifleri rica olunur. |
Cumhurbaşkanının dünkü kabulleri
Ankara, 23 (a.a.) — Cumhurbaşkanı Celâl Dayar bugün Çankaya’da Kütahya, Adana ve Göynük'ten tebrik için gelen heyetleri kabul etmişlerdir.
İçişleri Bakanının
valiliklere tamimi
"Muamelelerinizde tek rehber Kanundur"
Ankara, 23 (a.a.) — İçişleri Bakanı Rükneddin Nasuhioğlu bugün valiliklere aşağıdaki tamami gön - 1 dermiştir:
I «İçişleri Bakanlığı vazifesini üzerime almış bulunuyorum. Başta vali arkadaşlarım olduğu halde bütün ★ (Devamı Sa. 6 Sü: 3 de)
Ankara’daki kazanın ilk kuraanı
Ankara Halkevinde vukubulan kaza neticesinde yaralanan talebelerden 17 yaşlarındaki Yüksel Kızıl-tan şiddetli çarpma neticesinde başından aldığı yara sonunda bütün gayretlere rağmen kurtanlamıya-rak dün ölmüştür.
Akşam Kız Sanat Enstitüsü talebelerinden olan ve muhitinin sevgi ve sempatisini kazanmış bulunan Yüksel Kızıltanın ölümü kendisini tanıyanlar arasında büyük bir teessür uyandırmıştır.
Diğer taraftan savcılık hâdisede ihmali görülen sahne memuru Ekrem hakkındaki tahkikatı sona erdirmiştir.
Önümüzdeki günlerde Ekrem hak kında hukuku âmme dâvası açılacak ve duruşmasına ağırceza mahkemesinde başlanacaktır.
la alınmış resimleri ; Adnan Menderes, Ha lil
AKINTIYA---1
I____ KÜREK
Erenler!
u seçimlerde muhalefet e-linde olmıyan şeyi kazandı! İktidar ise elinde olanı kaybetti.
Şimdi de eski iktidar, kaybettiğini tekrar elde edeceğim diye çırpınıyor!
Gafil oldur elindeki mali verir veresiye Kafesteki kuşu salıverir gelesiye!
Uçtu, uçtu kuş uçtu! Bilemedin kaldır vur! Deve uçtu, heın de hörgüçlüsü!
Eski işime başlarken
PULSUZ İSTİDA
Vatandaşa düşen
Devir farkı ve
vazife!
Ankarada
sükûna kavuşması İçin seçimlerin iki parti arasında medenî insanlara yakışır şekilde bir devir ve teslim muamelesiyle neticelenmesi İftihar edilecek bir hâdisedir. Bu hâdise-, den, C.H. Partisi için de alınacak dersler vardır. Bu seçim hezimeti, parti bakımından yeni bir hayatl-yete, istikbalde yeni başarılar, yeni eserler için kuvvet toplamaya başlangıç olacaktır. C. H. Partisi çevrelerinde, şimdiden, istikbale ait derin bir şevk ve heyecan baş-göstermiştir. Bu, gitgide artacak ve semerelerini verecektir.
Eski Dışişleri Bakanı Necmeddin Sadak seçimi kaybettikten sonra tekrar Akşamdaki vazifesine dönmüş ve «Eski işime başlarken, başlığı ile yazdığı başmakalesinde şöyle demiştir:'
,1947 Eylülünde gazetedeki vazifemden ayrılmıştım. Üç yıla yakın devlet hizmetinde bulundum. Bir çok dostlarım bilirler ki bu seçimlerde C. II. Partisi iktidarda kaldığı dığım takdirde özür c Kararım kesindi. Çok Uzun bir dinlenmeye vardı. Fakat gazeteme c dilediğim şekilde olmadı. Seçimleri kaybetmemiz bile bütün ihtimalleri aştı. Hükümette bulunan bakanlardan hiçbiri se-çimdç kazanamadı. Bilmiyorum, I böyle bir hâdise harhangi bir memlekette bir partinin ve bir hükûme-1 tin başına gelmiş midir? Bu halin Türkiyede de bir daha görüleceğini sanmıyorum. Çünkü bu seçimler bir sel — bir yabancı gazetenin yazdığı l gibi — bir heyelan gibi geldi. Millet j iradesinin açıkça beliren çokluğu, C. H. Partisini iktidardan bir hezi- -met halinde devirmeyi tek hedef e-dinmişti. Bir partinin listesine kim ve ne varsa, hiç bakmadan sandığa onu attı. Öbür partinin Listesinde kim ve ne varsa hiç düşünmeden o-nu bertaraf etti.
Buna üzülmemek .elden gelmese de parti bakımından ümitsizliğe, cesaretsizliğe kapılmamak gerektir. Hiç şüphe yok ki Demokrat Partinin gençliği, yıllardır hiç yılmadan, yorulmadan çalışması, seçimlere dalıa iyi hazırlanmayı bilmesi bu eşsiz zaferinde âmil olmuştur. 1946 seçimlerinin neticesi yeni bir partinin ve etrafına toplananların iktidara geçmek ideali Demokrat Partiye dinamik bir kudret, poli tikada başarının sırrı olan kuvvetli bir azim ve ihtiras katmıştır. Buna mukabil uzun yıllar iktidarda kalmanın verdiği gevşeklik ve bilhassa heyecandan mahrumiyet C. H. Partisini bu yanşta ge- 1 ride bıraktı.
Şahsî kanaatimce, değişiklik hayırlı olmuştur. I
Millet çokluğu itibariyle, öyle bir ruhi halet içinde imiş ki C. H. j ,
Partisi bu sefer de seçimi kazansa mukavemetle bütün seçim ve ondan sonra agziyle kuş tutsa,, kalannı ’ ’
halka yaranamıyacak, bilâkis hiddet ve infial artacak, memleket tam mânasiyle huzura kavuşmayacaktı. Şimdi ise bütün o b-”1'— yerli yersiz kızgınlık ve hoşnutsuzluklar, umulmadık bir zaferin, 1 istediğini fazlasiyle almış, tatmin edilmiş olmanın verdiği gurur ve neşe içinde sükûnete erişmiştir. Şimdi herkes rahattır. Bundan, istikbal iç m memleketin kazancı bü-1 yüktür. |
Bir noktayı belirtmeyi faydalı buluyorum: Bazı arkadaşlar zaman zaman derlerdi ki dünyanın bugünkü tehlikeli durumunda iktidar değiştirmek ve devleti tecrübesiz ellere bırakmak doğru mudur?
Böyle bir endişe mantığı kabul edilse, memlekette halk irade ve idaresi olmaz. Çünkü iktidarda bulunan her parti, karşısmdakileri tecrübesiz sayarak ebediyen yerinde kalır. Nihayet dünyanın tehlikeli durumu, bugün, ne dünkünden çok, ne de yarınkinden azdır. Bu durumun gittikçe kötüleşeceği ve daha uzun yıllar süreceği de kabul edilince, hükümeti tek parti inhisarında bırakmak için her zaman bu vesile ileri sürülebilir. Her hangi bir devrede, herhangi hâdiseler karşısında, şu parti hükümetinin bu parti hükümetinden iyi, veya onun kadar isabetli hareket et-miyeceğine peşinen hükmetmeye de İliç hakkımız yoktur.
Memlekette millet idaresinin yerleşmesi, yerleştiğinin âleme ispat edilmesi, efkârın tam bir huzur ve
ve ben tekrar vazifeye çağnl-dileyecektim. yoruldum, ihtiyacırri
ınııyacım .....
dönüşüm I Asıl düşüncemiz, partiler ustun-mam. Seçimleri de blr vatan ve bir mUlet var oldu' düçündügümüz «udur- P““er,n. «»X®
..... - -t-nnn millpfe hizmettir. MuCE
e tana ve millete hizmettir. Mücade-a. lenin durulduğu, yeni Meclisin İşe ı başladığı, yeni parti hükümetinin memleketi idare etmek mesuliye-| tini yüklendiği bugünde, Demokrat Parti hükümetine, her işinde elden geldiği kadar yardım etmek, her iyi işini alkışlamak, hatalarım, görürsek göstermeye çalışmak hepi-l'.nrizin başlıca vazifesi olacaktır.
I Türkiyenin refah-ve. selâmeti ilk hedeftir. Demokrat Partinin muvaf fakiyetini can ve gönülden dileriz. Necmeddin SADAK
Tüle'je’er, Türkiye Millî talebe federasyonunun m’saflr'olorok şehrimizde bu'unuyo lar
İsveç kraliyet teknik üniversitesi talebesinden 30 kişilik bir grup dün sobalı ekspresle Ankara'ya gelmiş, garda Bayındırlık Bakanlığı, Türkiye Millî Talebe Federasyonu ve Türk yüksek mühendisleri birliği temsilcileri tarafından karşılanmıştır.
Türkiye Milli Talebe Federasyonunun misafiri olarak Çarşamba akşamına kadar Ankara’da kalacak o-lan kafile, dün sabah Atatürk’ün geçici kabrine bir. çelenk koymuştur.
Kafile, program gereğince gezilerine devam etmektedir.
Talebe Federasyonundan
Celâl Bayar'a
Türkiye Millî Talebe Federasyonu Başkanı. Türkiye .Cumhuriyetinin 3 ünriî Başkamnı aşağıdaki telgrafı a. tebrik /etmiştir.
Celâl Bayar
Cumhurbaşkanı
/İnkara
Türkiye Cumhuriyetinin üçüncü Cumhurbaşkanını Türk Yüksek Tahsil Gençliği adına, en derin.hür-met ve candan sevgiyle selâmlarım.
Türkiye Millî Talebe Federasyonu Başkanı Can Kıraç
Talebe Federasyonu, Refik Ko-raltan, Adnan Menderes ve Eğitim
SBçim ve hâkimler
Yeni Salbah’ta. Ulunay seçimlerde adli kontrolün faydasından bahisle diyor ki:
Milletin , reyini kullanmasında gösterdiği rüşdü ve medenî cesaretini kabul ediyoruz; fakat sandık başında oturan hâkimlerinde hakkını vermeliyiz.
Türkiyede ilk Demokrasi inkılâbının temeli olan 1950 seçimlerinde hâkimin büyük rolü olmuştur... Millet, 1946 seçimlerinde de reyini belki yine 1950 seçimlerinde olduğu gibi vermişti. Fakat sandığın başı hâkimsizdi; ______________________„____
milletin gösterdiği bu cesaret Bakanı Avni Başman’a da birer teb hem heba oldu, hem de felâketi .....................
ne sebep oldu... Türlü sandık o-yunları oynandı...
Hâkimlerin bu seçimde leri hizmet, -tarihe mal olacak kadar büyüktür. Bir misal ele a-lıyorum: Kocaeli seçim kurulu başkam İzmit ağır ceza reisidir. Bu zat hayret edilecek
rik telgrafı göndermiştir.
acı hatıralar
er dört senede bir. Halk Par- I Lr-ıl tisinin aday listesinin ilânın- ) ® ® dan bir hafta, on gün evvel Ankara sokaklarını, otellerini muhite yabancı simalar doldururdu. I Bunlar, Ankara Palasla Karaoğlan arasında azametli tavırlarla bir aşağı bir yukarı dolaşır ve İstanbul kıraathanesinin pencerelerinden gelen geçenleri tepeden seyrederlerdi. Dört senede bir, ümit ve heyecanla koştukları Ankara'dan, Çankayadan aday üstesinin onaylanıp İlânından sonra sitinir giderlerdi. Bunlar kim I lerdi? Ne iş yaparlardı bilmiyor- i ------------- ---------------------
duk, içlerinde monokl denilen tek' parmak kaldırma memuru oldukla-gözlük kullananlar bile bulunurdu. j rını da pek iyi takdir ederdi. Ankarada geçirdikleri bu kısa za- ı Bu defa, değil mebus seçilebilmen İçinde sanki mebus seçilmiş rnplr narti ad av liatoaino oirohil-gibi, azametle durup tanıdıklariyle lütfen konuştukları görülürdü.
Bu zavallılar dört sene de bir değişen fakat yüzde,doksanı gedikli alan . aday . listesinin yüzde onuna girebilmek için başvekilin, parti genel sekreterinin hattâ ikinci üçüncü plândaki, parti şahsiyetlerinin peşlerinde dolaşır, dışardaki azametlerine mukabil bunların karşısında gerdan kırarlardı..
Bunlardan bir tanesini tanırdım ki.±er seçim devresinde Ankara caddelerinde kabak çiçeği gibi .açardı...
Her gelişinde günün muayyen saatlerinde dakikalarca Büyük Millet Meclisi binasının karşısında durur, düşünür, yürür, yine döner, yine dururdu. Kimbilir neler tahay-
aristokrattı, gökten zenbille inmiş gibi nazlı idiler, halkımızla temas etmekten çekinir, âyan ve eşraf ile sohbet eder, kuzu kebaplarını, helvaları yer içer ve tekrar yaşadıkları semavî âleme uçarlardı...
Halk, kendilerinden olmadıklarını bildikleri bu adamların birer
inek, parti aday listesine girebilmek için bu semavilerin alıştıkları rahatı bırakarak elde âsa, sırtta aba diyar diyar deTe tepe, bin zahmet ve meşakkatle dolaşarak halkımızdan oy istemeleri hayli acınacak bir ibret levhası olmuştur.
Halkı şuursuz bir sürü, sarı çiz-meli, kaszetli, kuru kalabalık diye tavsife yeltenenler, o kalabalıktan bir kaç fazla oy koparabilmek için ne tatlı diller döktüler, neler, ve neler vaid etmediler!... Fakat yutan nerede?
Bu zahmete karsı bari kazanabil-selerdi. Dimyata pirince giderken evdeki bulgurdan da oldu zavallılar...
Bir kaç gündür. Demokrat Parti Genel Kurul binası, kapılarını ar-
ettik-,
Beynelmilel Çocuk Esirgeme Birliği Genel Sekreterliği şehrimizde
Merkezî-İsviçrenin. Cenevre şehrinde bulunan Beynelmilel Çocuk
bir Esirgeme Birliği Genel Sekreteri ________________________ mınta- Bay Jorj Telen ile eşi Bayan Telen gezmiş, dolaşmış her evveki gün şehrimize gelmiştir, sandığı bizzat gidip görmüş ve Bay Telen, Birlik ile Türkiye Ço-seçim sonuna kadar bir an vazifesi cuk Esirgeme Kurumu arasında basından ayrılmamıştır. Namzet- yirmi yedi yıldanberi devam eden 2.’. 1__________________ — - -• münasebetlerle işbirliğini sıklaş-
son gününde müstakil bir aday tırmak ve yakında Londrada top-telgrafla kurula müracaat ediyor; lanacak olan Beynelmilel Çocuk kurul başkanı saatine bakıyor: Esirgeme Kongresine müteallik iş-On altıyı beş geçiyor. Mühlet on G“'1
r ırahhas olarak gönderilmiştir. Bu ;1’ maksatlarla Bay Telen ve eşi şehrimizde bir hafta kalacak ve Çocuk Esirgeme yardım müessesele-rini incelemek üzere İstanbula da gidecektir.
- oasınaan ayrılmamışın. iNamzet-
bırıkmış lerln için jjonan mühletin
°snu ' ı son gününde müstakil bir aday tırmak
yedi buçukta biteceğine göre ada- Mecl‘s‘ karariyle Ankaraya ym kırk bes dakikas. kalmıştır. O zaman telgrafı alıyor ve imzasının üzerine talgrafı on altı, kırk beş de aldığını kaydediyor. Sondum; I
—Buna ne lüzum vardı?
Mavi nazarlarında tatlı bir . teslimiyet bulutu dolaştı.
— İnsanlar fânidir... Ne ne olmaz bu adamın hakkının olmasından./ korktum.
I C. H. P. den bîr istifa
Eski Konya Milletvekili Mithat
olur __ _
zayi Altan, Halk Partisinden, istifa et-I-iniştir.
Genel Müdürlüğünden
İstanbul - Ankara - Beyrut _ K ahire hattı 29.5.1950 Pazartesi gününden itibaren işletmeye açılacaktır.
Bu hat seferini yapacak uçaklar her hafta Pazartesi günleri saat 10.25 de İstanbul’dan, Ankara, Beyrut yolile Kahire’ye gidecek, Salı günleri Kahire’den mahallî saat saat 8.00 de kalkarak ayni yoldan İstanbul’a döneceklerdir.
İdare yurt dışı hatlarda birçok yenilikler ve kolaylıklar yapmaktadır. Daha fazla bilgi için Bilet Satış Bürolan ile Acentalar sayın yolcuların emrindedir. (3412)
yül eder, bu tılsımlı kapıyı açmak (^ına kadar açmış, her sınıf halk, için ne çareler arardı. Sonra yeni ' nnluk «His.
bir seçim devresinin ümidi içinde kaybolur giderdi.
Her seçim zamam Ankara bir miknatıs gibi bir sürü ümitliyi çeker dururdu.
İlk defadır ki bu ümitle, muhitten merkeze değil, Ankara, İstanbul ve İzmir gibi merkezlerden vilâyetlere hattâ hücra köylere kadar gidilmiştir.
İşte bizim görmek istediğimiz bu idi Seneler ve senelerce seçim dairelerine ayak basmamış, düzüneler-ce Halk Partisi milletvekillerini saymşk mümkündür. Şimdi ise, seçim dairesinin her Köyünde, dağında taşında ter dökmemiş milletvekili yok gibidir.
Simdi tâyini Çankaya değil, intihabı millet yapmıştır.
Bundan on sekiz sene evvel bir . kaza merkezinde idim, akşam üzeri cami meydanında bir şadırvanın yanında kahvemi içiyordum, Hükümet ve Halk Partisi ileri gelenleri yanımdan geçiyorlardı, zorla koluma girdiler. Kalk mebuslarımız geliyor karşılamağa gidelim, dediler. Bana ne, siz gidin, dedimse de dinletemedim. Zorla sürükledüer, kasabaya on dakika mesafede şose üzerinde bir un fabrikasına kadar yürüdük. Oturacak yer de yoktu, sırtımızı fabrikanın duvarına dayayarak çömeldik, uzun zaman bekledik. Neden sonra bir Ford otomobili sallana, sallana tazyik altında ezilmiş gibi söküldü geldi; bizi görünce durdular. Arabanın içinden üç tane enseli, kalantor mebus indi, ellerimizi sıkmak lûtfunt^a bulunduktan sonra Kaymakamla Halk Partisi Başkamnı yanlarına alıp bizi bir toz buJutu içinde bırakarak kasabaya yollandılar. O sırada bunlar o vilâyete tâyin edileli galiba iki seneyi geçmiş olduğu halde ruyi mübareklerini ilk defa gösteriyor-larmış! Seçim dairelerinde halkla temasa değil, gezintiye çıkmışlar gibi, bir halleri vardı. Köylere değil vilâyet merkezine gelip oradan dönenler çoktu.
O devrin mebusları hakikî birer
çoluk çocuğun girip çıktığı samimî bir aile yuvası olmuştur, bir odada gençler Celâl Bayarın etrafım çevirmişler onu tatlı tatlı dinliyorlar, öteki odada mini mini mektepliler
] Köprülüyü veya Menderesi sıkıştır-mışlar imza alıyorlar.
| Bugün ise, Demokrat Parti bina-I lan sözde değil, hakikatte halkın evi haline gelmiştir. Neşe ve samimiyet yuvasıdır ve daima da böyle kalacaktır.
O devirlerde, bazan nasıl olduğunu kendinin bile akıl erdiremediği bir mebus, şaşkın şaşkın Ankaraya düşerdi, ürkek, mütevazi bir hal içinde eski tanıdıklarının, hayır ola i Ankarada bir işin mi var sualine | mahcup bir tavırla mebus olduğu-Iı nu söylerlerdi.
İlk günlerin bu çekingen, ürkek mebusu, zamanla kılığını kıyafetini düzeltir, baş dikleşir, ilk müte-bessim ve mütevazi selâmların yerini gururlu iltifatlar alır, çok eski dostlarını bile sanki miyopu varmış gibi silik, müphem bir tarzda görmeğe başlardı.
Bu hatıralarımızı görüp geçirilmiş korkulu bir rüya gibi anlatırken,
— Ya, yeniler, sizinkiler ne olacak bakalım! dediler.
Aradaki farkı işaret etmeme müsaadelerini rica ettim, evvelkiler . tayin ve halka takdim edilirdi, onla-I nn halkla alâkalan yoktu ve millete karşı kendilerini mesul addetmiyorlardı. Şimdikileri ise halk sinesinden seçmiş ve kendi mümessilleri olarak yollamıştır. Yeniler, halkın çocuğudur ve kendini seçenlere karşı vazife ve mesuliyetlerini biliyorlar. Halkımız ise artık ken dilerine hizmet edeni seçmenin yolunu öğrenmiştir. Her dört senede ise daimî mürakabesinin tabiî bir tasfiyesini yaparak üstün vasıflı ve faydalı olanlan bulup çıkaracaktır
Devlet Üretme Çiftlikleri Genel Müdürlüğünden
İdaremiz elinde bulunan aşağıda marka ve tipi yazılı kullanılmış, revizyondan geçirilmiş işler vaziyette teslim edilecek traktörle çekilir biçer düğerlerle yine kullanılmış Hoffer traktörleri hizalarında .yazılı bedel mukabilinde satışa çıkarılmıştır.
Satın almak veya izahat isteyenlerin Genel Müdürlüğümüze mektupla veya Ankara'da 21313, 31901 ve 31166 telefonlara müracaatları Markası
Tipi
Bedeli
Mc. Cormick
John Deere
No. 22
Nq. 31
No. 7
No. 36
No. 17
2000 Lira
3000 = 2000 =
3000 = 2000 =
2000 =
Massey . Hanis
Hoffer (Traktör)
Makineler Ankara Gazı’de Genel Müdürlüğümüz Merkez Atölyesinde görülebilir. (3268)-(386)
W ordumuzda, yeni - ve mesut
■ bir devrenin haşlamak üzere bulunduğuna, hemen herkes İnanmakta ve yeni demokratik İnkılâ-bin verimli neticelerini emniyetle beklemektedir.
Uzun ve ezici baskı yıllarından sonra, hüsnüniyet ve samimiyetin galebesi şeklinde tefsir edilen bu iktidarın el değiştirmesi, milletin ruhunda büyük tebeddüller yapması ve bir gün içinde geniş ferahlık uyandırmıştır. En küçüğünden en büyüğüne, en fakirinden en zenginine kadar herkesin içini kemiren istikrarsızlık maziye karışmış ve millet İdareyi eline almış olmanın verdiği bir iç huzurla İstikbale emniyetle bakmağa başlamıştır.
Her zaman, söylediğimiz gibi, rahmetli Atatürk’ün «Biz, bize benzeriz!» sözünün doğruluğu bir kere daha meydana çıkmıştır. Çünkü, bütün dünyanın hayran-, lığı karşısında, büyük milletimize yakışan ve tarihin kaydetmediği kadar muazzam inkılâbı bir gün İçinde, yine Türke has bir sessizlik içinde başarmağa muvaffak olduk.
Bu da gösteriyor ki, bugüne kadar olan iddialar hilâfına, Türk milleti, olgundur ve dünyanın en medenî memleketleriyle, demokrasi imtihanına girişebilecek kadar kabiliyetlidir.
Şimdi, her şey değişmiştir. Artık kanun harici iş yapan, ve bir tek keyfi emirler alarak hareket eden ve bu suretle vatandaşın huzurunu kaçıran, canından bezdiren, idare ortadan kaldırılmıştır. Bund.an iOnra, efendimiz olan köylü efendiliğini bilecek, önüne gelenden hakaret görmiyecek, dayak yenıiyecek, insandan gayri bir mahlûk addedilerek sırtına binilmiyccektir.
İdare âmirleri, ve yüksek memurlar, daima halkın hizmetinde olduklarını ve vazifelerinin, onlara müşkülât çıkarmak değil, bl-lâkis kolaylık göstermek ve ilk işlerinin kanunun emrettiği şekilde hareket etmek olduğunn düşünecekler, kimsenin hakkının zayi olmasına meydan vermiye-ceklerdir.
İktidarın D.P. ye geçmesiyle bütün bunlar kuvveden fille çıkacak ve hepimizin müzaheretiyle hem hükümet muvaffak olacak ve hem de vatandaşlar saadete kavuşaçaklardır. '
Bu sebepten, herkesin ümidi büyüktür, ve yeni iktidarın da bütün bu temennileri boşa çıkar-mamak azmiyle hareket edeceği muhakkaktır.
Bununla beraber, vazifenin yalnız iş başına getirdiklerim i? a ait olmadığını düşünmek ve seçtiklerimize büyük itimat göstererek icraatlarında onlara müzaheret etmenin de biz, vatandaşlara düştüğünü hatırlamak lâzımdır.
Hikmei YAZICIOĞLU
Azerbaycan Kültür Derneğinden
2. Haziran 1950. Cuma günü akşamı saat 20.03 e kadar Ankara •Gar Gazinosu.nda yemekli Azerbeycan Gecesi tertip edilecektir.
Davetiyeler: Ulus meydanı Ali Tümende ve Bankalar Cad.
•Birtat)ta fiyatı; 750 kuruştur (1033)
Görçek Foto
Stüdyolarına yeni kartlar gelmiştir. Vesikalık ve diğer her ebatta fotoğraflar çok uygun fiyatla çekilmektedir.
Anafartalar Orman Çiftliği Karşısı Ticaret Han Kat: 1 (1028)
Ucuz Otomobil
Hususide Ondört bin kilometrede, Şişe ile 90 kilometre yapar, çok temiz Rönodur. Yedek aksamiyle yolculuk yüzünden acele müsait şeraitle satılıktır. Sanayi caddesinde Bay Grigori garaj ma veya 15048 telefona müracaat. (1027)
I
— Kaç gündür size böyle bir gezinti ■ teklif etmek istiyordum, dedi.
— Niçin teklif etmediniz?
— Cesaret edemedim. Çünkü sizde öyle bir arzu göremiyor-dum. Otelden uzak, benimle beraber bir gece geçirmeği düşünmüyordunuz bile...
— Bugün böyle bir arzum olduğunu nereden bildiniz?
Başiyle: «Ben bilirim.... der gibi bir hareket yaptı. Sonra gülmeğe başladı.
— Ne zaman anladınız bunu, diye ısrar ettim.
— Bu sabah... Plajda... Bana uzun uzun baktığınız zaman anladım. Siz beni gözlerim kapalı, görmem zannediyordunuz. Halbuki ben, sizi gözetleyordum.
Yine, görmüş, geçirmiş bir erkek yanında dünyadan habersiz bir kız gibi kalmıştım. Fakat, benim tecrübesizliğim, onun mahareti arasındaki fark, beni yormıyor, bilâkis, üzerimde iyi bir tesir yapıyordu. Bu yaband ülkede, çekilmiş olduğum mutlak inziva içinde, bu kadar tecrübeli bir dosta sahip olmak bana bir emniyet duygusu aşılıyordu. Ve benim herşeyden evvel bu emniyet havasına ihtiyacım vardı.
Dlck’in lokantasında, tahtadan
Sümerbank Genel Müdürlüğünden
1 — Sivas Çimento Fabrikası genişletilecek kısmı inşaatı birim fiyatı esasiyle ve kapalı zarf usuliyle eksiltmeye konulmuştur.
2 — Yapılacak inşaatın keşfi (1.375.000.—) lira ve geçici teminat miktarı (55.000.—) liradır.
3 __- Eksiltme evrakı Ankara’da Sümerbank Genel Muamelât Mü-
dürlüğünden (100) liraya alınabilir.
4 — Eksiltme 15 Haziran 1950 Perşembe günü saat 16 da Ankara’da Sümerbank Genel Müdürlüğünde toplanacak komisyon marifetiyle yapılacaktır.
5 — İstekliler teklif evrakı araşma, şimdiye kadar yapmış olduk lan bu gibi işlere ve bunların bedellerine, firmanın teknik teşkilâtının kimlerden teşekkül ettiğine dair belgeler koyacaklardır.
6 — Bu eksiltmeye iştirâk edeceklerin bir taahhütte (1.000.000.—) liralık benzeri betonarme karkas inşaatım bizzat ikmal ederek kabullerini yaptırmış olmaları şarttır.
7 — Banka ihaleyi dilediği şekilde icrada serbesttir.
(3395)
\ CEMİYETTE]
tÜSVBLV TİltJOKllJ
Yaa.£c- ...
Sıhh* İmda t
Traalo-j ..
Hava Yoünıı
Yataklı vegoniar
Dlokirlk
Su ârotu
Havagazı Başkent Taksi Yeni Güven Takti
Tolaa ..
Yeni Güven Takıl Silin Taksi .. Mereti Takat
Yazan ı FERENC MOLNAR büyük bir çanak içinde karışık salata veriyorlardı. Bu, lokantanın spesyalltesi imiş. Hilda, bizzat mutfağa girerek, tuzsuz fakat yine de lezzetli bir salata hazırladı. Gıdalarım arasında tuz bulunmaması için gösterdiği bu alâka, annelik rolünün başlangıcı oluyordu.
Dönüşte, yanında oturmuş susuyordum. Arabayı o kadar iyi kullanıyordu ki. İyi otomobil kullanabilen kadınlar bende nedense daima sempati yaratmışlardır. Bazı kadınlar, erkeklerde olmıyan altıncı bir hisse sahipmişler gibi süratli ve .ihtiyatlı kullanmasını biliyorlar.
Ben bunları düşünürken, deniz kenarının alçak çalılarla iki yanı örtülü yolu kenarında, arabanın farlan birdenbire âşık bir çifte tesadüf etti. Bu göz kamaştırıcı aydınlık altında, doğrusu çok kahramanca hareket ettiler. Hiç birşey olmamış gibi öpüşmeğe devam ediyorlardı. Biz susuyorduk. Nihayet, biraz daha iler
ledikten sonra, Hilda, arabayı yolun kenarında durdurarak indi.
— Biraz gezinelim ister misiniz? dedi.
— Tabiî.
— Ben de indim.
— Bugün ne kadar yürüdü-
— Miisade edilenden yarım saat kadar eksik.
Kısa, köpüksüz dalgalar plajı yıkıyordu.
— Koluma girin, dedi.
Girdim. Prensip icabı, başını göğsüme dayadı.
— Böyle.... Bir kadınla böyle beraber yürümek hoşunuza gidiyor mu?
— Sizinle... Evet
— Başka kadınlarla da böyle gezdiniz mi?
— Hayır.
— Yoksa bana yalan mı söylüyorsunuz?
— Böyle düşünmenize memnunum.
Çeviren : M. T.
— Neden?
— Çünkü, ne de olsa izzeti nefsimi okşuyor. Beni, kadınlarla çok düşüp kalkmış bir erkek zannediyorsunuz.
— Avrupada neler yaptığınızı nereden bilebilirim? Siz, öyle, * kadınların kolay kolay rahat bırakacağı erkeklerden değilsiniz.
— Bununla beraber, çok rahat bıraktılar beni.
— Yalancı, diye kolumu sıktı. Avrupada neler yapmış olduğunuzu pekâlâ tahmin ediyorum.
Deniz kenarındaki yoldan a-çıkta birtakım ışıklar görünüyordu. Madam Cole, başı hâlâ omuzumda olduğu halde:
— Fenerlerin ışığı, dedi. Gemiyle Amerikaya gelen yolcu evvelâ bu ışıklan görür.
Hilda Cole, benimle bu kadar senli benli olmağa, bana bu kadar hoş görünmeğe çalışırken, bir sözüyle, açık duran yarama biber ekmiş olduğunu elbette ki tahmin edemezdi. İnsan ne kadar müşfik, dikkatli, nazik ol-
mağa çalışsa, boşuna. Bilmeden, karşıdakine bazan öyle bir kötülük edilir, öyle kapanmaz bir yara açılır İd, bunun bir daha tamir ve telâfisine imkân yoktur. Hilda’nin bu ışıklardan bah setmesi üzerine, fecî bir an yaşadım. Amerikaya gelirken, E-dith, ben ve Pali, üçümüz, güverteden bu ışıklan seyretmiştik. İlk gördüğümüz ışık, işte belki şu fenerinkiydi. Yani Madam Cole ile bana şu anda en yakın bulunan fenerin...
Bilmeden kötülük yapmaktım kimse mesul tutulamaz. Mesul olan, kabahatli olan, henüz kalbinde açık duran bir yara ile bilmem hangi lokantaya yemek yemeğe giden, eğlenebileceğini, avunabileceğim sanan kimsedir.
Yavaş yavaş otomobile döndük. Rüzgâr şiddetlenmiş, hava serinlemişti. Otelin ılık holünü bulunca âdeta sevindik. Hilda, benim bir şeyle meşgul olduğumu, bir şeyler hatırladığımı anlıyor, fakat ne olduğunn keşfe-demlyordu. Bununla beraber, hiç bir sual sormadı. Bir masanın üzerinde, her akşam Nev-yorktan gelip yığılan gazetelerin başlıklarına baktım:
Siegfried hattı, Maginot hattı.... Gamelin... Daladier....
Büyük
An kura
Ulu*
SİNEMALAR VI
EĞLENCE YERLERİ
(15031): İki ruhlu adam (23433): Hayat Yolu (22294): Amber, Müzik Brf deal
(14040): Seven Kıskanır, T( «11 Zümrüt Sokağı
(11131): Şeytanın Kurbanla (14072): Söz SllAhaörleri (14071): Sadlye
(13846): Bir Hizmetçi Kıü Hatıraları. Uc Al bap Çavuşlar Ca»u lar Peainde
¥
ECZAHANELEB
Anafartalar, Nümune, Sağlık i
_| TAKVİM L
Rumî: 1366 — Mayıs 11
Hicri) 1369 — Şaban 7
24 Mayıs 1950 Çarşamba
~ I—"1]
Sabah öğle İkindi
Yatsı
VpjwU
6.35
13.11
17.09
20.28
23.23
3.25
9.06
4.41
8.4İ
12.01
1.51
6.51
24 - 5 - 195»
ZAFER
Sayfa: 1
pÂDYÖ»TELEFON«TELGRAF HABERLER}
Trygve Lie Moskovadan dönerken
Suriye Parlâmentosunda bir hâdise
Suriye Rusyaya mı dönecek?
C oğuk harpte teşebbüsü ele ** almak istiyen Batılılar bu a-yın on birinde Londrada toplanırlarken, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Trygve Lie de, Amerikalı ve AvrupalI devlet adamlariyle konuştuktan sonra Prag üzerinden Moskova yolunu tutmuş bulunuyordu. Genel Sekreter, Moskova d a Sovyet idarecileriyle görüştükten sonra şimdi yine Fransız ve İngiliz devlet adamlariyle temasta bulunuyor. Bu işlerini bitirip uçakla A-merikaya hareket edecek.
Lie'nin Moskova seyahatini zamansız bulanlar olduğu kadar, böyle bir teşebbüsün isalbeti üzerinde ısrarla duranlar da olmuştur.
Filhakika, bir bakıma, Üçler, Sovyet Rusyaya karşı durumlarım açıkça tayin etmek için toplanırlarken, Rusyanın hemen bütün teşekküllerini terketmiş olduğu Milletlerarası bir teşkilât Genel Sek-
Bir saylav Arap Birliğinin iflâs etmiş olduğunu söyledi
reterinin Moskovaya kadar ihtiyarı zahmet etmesi abes gibi görünmüştür. Aksi fikri müdafaa e-denlerin kanaati ise şu merkezde toplanmakta idi: Lie, herhangi bir blokun müntesibi yahut herhangi bir siyasî veya askeri pakt âkidi sıfa tiyle değil, bütün milletlerin serbestçe tartışmalarına ve anlaşmalarına imkân vermek için kurulmuş bir dünya teşkilâtının Genel sekreteri s fitiyle hareket etmektedir. Bütiin Avrupa başkentlerini gezdikten sonra, Moskovaya da gitmesi kadar tabiî ve lüzumlu bir şey olamazdı.
Nitekim Genel Sekreter Mosko-
vaya da gitti. Başta Stalin olmak üzere, bir çok Sovyet idarecileriyle görüştü ve verdiği beyanatta, iyimser olduğunu, Sovyet idarecilerinin çoğunun sulh arzu etmekte olduklarını söyledi. Avrupada olsun, A-merikıyla pldun bir çok kimseyi tebessüm dttiren bu beyanat, sırf Genel Sekreterin zaviyesinden müta-lea edilecek olursa, doğrudur. Çünkü, Moskovada. Sovyet idarecileri, Lie’ye, Birleşmiş Milletlerden ayrılmak niyetinde olmadıklarını, Güvenlik Konseyini ve diğer teşekkülleri terketmelerine, bu teşekküllerde milliyetçi Çinin hâlâ temsil e-dilmesinin sebep olduğunu söylemişlerdir. Sovyetler, meseleyi bu suretle sırf hukukî veçhesine irca edince, Trygve Lie, onlara hak vermek ve hüsnüniyetlerini teslim etmek zorunda kalmıştır
Şam, (Nafen) — Suriye parlâmentosunda bir mebusun «Suriye-nin Rusyaya karşı gözlerini çevirmesi icabetmektedir» tarzındaki sözleri üzerine parlâmentoda diğer mebuslar arasında büyük bir gürültü kopmuştur.
İsveçte Atoma karşı tedbir
Yedi yüz bin kişi alabilecek sığınaklar yapılıyor
Stockholm, (Nafen) — İsveç atom, hidrojen gibi bombalardan koruna bilmek üzere 13 Metre derinlikte kayalar içinde sığınaklar yapılması kararlaştırılmıştır. 25 milyon İngiliz lirasına malolacak bu sığınaklarda 700.000 işçi muhafaza altında bulundurulabilecektir.
Sulh zamanlarında bu sığınaklar depo olarak kullanılacaktır.
Yeni yapılacak bu sığmaklarda her türlü konfor bulunacaktır. A-sansör tesisatı, kahvesi, sinema salonu, klüp odaları, pinğ ponğ oyununa mahsus salonlar bulunacağı gibi bir çok eğlence temin eden vasıtalar da mevcut olacaktır.
Sığmakların inşası harp zama -nrnda mühimmat yapan fabrikaların sermayedarları tarafından temin edilmektedir
Bu tarzda söz söyleyen Mustafa El Seabie sözlerine ilâve olarak A-rap birliğ fikrinin iflâs ettiğini ve Anglo _ Amerikan kapitalistlerine itimat caiz olamıyacağını da ilâve etmiştir. Başkan celseyi tatil etmek mecburiyetinde kalmıştır.
Pakistan komünist
tahrikine maruz
Filhakika, komünist Çinin Birleşmiş Milletlere kabulü hukukî bir meseleden ibaret iken, bütün Çini idaresi altmda bulunduran bu hükümetin kabul olunmayıp da, milliyetçi Çin murahhasının teşekküllerde hazır bulundurulması ancak siyasî saiklerle izah edilebilen bir keyfiyettir. Yani, Sovyetler, nasıl sık sık Veto hakkını kullanarak
Güvenlik Konseyini siyasî sebeplere kurban etmişlerse, bu kere de Batılılar, komünist Çini Konseye kabul etmemek, daha doğrusu milliyetçi Çin murahhasını Konseyden ve diğer teşekküllerden çıkarmamak suretiyle, hemen aynı tarzda hareket etmişlerdir. Bu itibarla, sırf Birleşmiş Milletler çerçevesi dahilinde mütalea edilince iki tarafın sulh veya harp arzulan arasında bir mukayese yapmak zordur. Genel Sekreterin, Sovyet idarecilerinin çoğunda sulh arzusu müşahede ettiğine dair olan beyanatını bu bakımdan almak, ne demek İstediğini anlamak imkânını verir.
Birleşmiş Milletler teşkilâtı gibi, dünya meselelerinin halline zemin teşkil etmek maksadiyle ihdas o-1 unan bir teşekküllde siyasî meselelerin, tartışma ve kararlarda rol oynaması ve müessir olması kadar tabiî bir şey olamaz. Fakat bu hiç bir zaman demek değildir ki, teşkilât muayyen bir siyasi anlaşmaklık sonunda çökecektir. Siyasî anlaş, mazlıklar yüzünden işlemez bir ha-le gelen mekanizmanın bünyesine hücum etmek, hele teşkilâtı muayyen ve mahdut bir siyasî bloka mal etmek gayeden uzaklaşmaktan baş ka bir şey olamaz
«Keşmir mes’elesi bir harbe sebep olabilir»
Houston (Texas), (a.a.) — Pakistan Başbakanı Liyakat Ali Han Pakistan ve Hindistan arasında Keşmir yüzünden mevcut olan anlaşmaz lık Asyayı ve hattâ bütün dünyayı yeni bir kargaşalığa ve harbe sü-rükliyebilir. Bu sebeple Keşmir meselesinin mümkün olduğu kadar çabuk halli lâzımdır, demiştir.
Bu anlaşmazlığın tek hal çaresi bir plebisit yaparak Keşmiri mukadderatını tayinde serbest bırakmaktır.
Keşmir ahalisinin de ekseriyeti bi zim gibi müslümanlardan müteşek kildir.
Pakistan Başbakanı Keşmirin kom şusu olan Rusyanın karışıldıklar yara tacağını zannetmemekle beraber «Keşmir meselesinin doğuracağı kar gaşalıktan her şeyin çıkması beklenebilir» demektedir.
Atlantik daimi Konseyinde Amerikan murahhası
Londra, (a.a.) — Daily Telegraf gazetesi, Atlantik konseyi tarafından ihdas edilen yardımcılar komitesindeki Amerikan temsilciliği için gösterilmesi mümkün adayları gözden geçirerek şöyle yazmaktadır:
Londra ve Kanadada resmî çevreler, Amerikalıların general Eisen-hower’i seçeceklerini ümit etmişlerdi. Fakat bu muhtemel görünmemektedir. Zira Başkan Truman, 1952 seçimleri için en kuvvetli raki-’ bini bu suretle bertaraf etmekle Cumhuriyetçilerin hiddetlerini tahrik edecektir.
Gazeteye göre Acheson, eski Dışişleri müşteşan Robert Lovett’in tayini taraftarıdır.
Gazete, Averell Harriman’ın da tayin edilmesi ihtimalinden bahisle Birleşik Amerikanın Londra Büyükelçisi sıfatiyle esasen Avrupaya yapılan askerî yardım programını idare eden Lewis Douglas’dan da bahsolunduğunu ilâve etmektedir.
AMERİKANIN BİR AYLIK
İHRACATI
Birtakım üniformalı kimseler köyleri basıyor
Kanişi, (Nafen) — Haydarabat-dan alınan haberlere göre Pakistan-da komünist tehlikesi henüz bertaraf edilmiş değildir.
100 haki üniformalı komünist Atchempet köyüne gece yarısı tecavüz ederek ellerinde silâh olarak hal ka tecavüz etmişler ve bir çok hasar yapmışlardır. Mütecavizler polis karakollarına da tecavüz ederek iki polisi öldürmüş ve mühim miktarda da mühimmat ele geçirmişlerdir.
Baskın yapan komünistler bir çok evlere tecavüz etmiş ve polis müdürünün karısı da ölüler arasında bulunmaktadır.
Diğer taraftan alman haberlere göre de başka bir komünist grupu Warangal mmtakasında küçük bir köye baskın yaparak evleri soymuşlar, mabedleri harap etmişler, mahsulü yakmışlardır.
Milliyetçi Çinlilerin beşinci kol faaliyeti
Hongkong, (a.a.) — Komünist Çinden gelen haberlere göre son 4 ay içinde Şanghayda beşinci kola mensup 1400 milliyetçi Çinli yakalanmıştır.
Haberlerde ilâve edildiğine göre kütle halindeki tevkiflere devam e-dilmektedir.
Bütün bu haberler bağımsız Tsing tao gazetesi tarafından yayınlanmak tadır.
Gazete, şunları ilâve etmektedir:
Şanghay genel karargâhından gelen haberlere göre sabotaj faaliyeti ne girişmek istiyen ve komünist a-leyhtarı olan bu şahıslar gizli faaliyetlerini yürütmek isterken tevkif edilmişlerdir.
Tevkif edilenlerin ekseriyetini Chusan adasından Formozaya geçen ve oradan Şanghaya gelen kim seler teşkil etmektedir.
Bunların gayeleri, ileri gelen komünist şahsiyetlerini öldürmektir.
Radarların gizlenmesi güç oluyor
New York, Nafen Birleşik Amerika hava kuvvetlerinin canını sıkan meselelerden biri de Amerika-daki radar ağınan nerelerde bulunduğunun hiç bir suretle gizleneme-memesidir. Bu radar istasyonları müteahhitler tarafından inşa edilmekte olduklarından hiç bir sır mu hafaza edilememektedir.
Amerikan kongre âzaları bile kendi seçim mıntakalannda kurulmakta olan radar istasyonlarına seç menlerine karşı bir propaganda âleti olarak kullanmaktan çekinmemekte dirler.
Amerikan uzmanları bunun sır halinde saklanabilmesi için bir çok yeni tertibat almak üzere çalışmaktadırlar.
İsveç
Manevralara hazırlanıyor
Stockholm, (Nafen) — İsveç askerî şefleri harp sona erelidenberi yapılan askerî manevraların en büyüğünü sonbahrda yapmıya karar vermişlerdir.
Bu manevralara 40.00» den fazla er ve subay iştirak edecektir.
Belirtildiğine göre bu manevralarda hakikî mermi kullanılacak ve hakikî bir harp içinde bulunulu-yormuş gibi kıtaat hareket edecektir.
Pakistan ve Hindistan arasında esir mübadelesi
Rawalpindi (Pincap), (Nafen) — Pakistan ve Hindistan hükümetleri müştereken vermiş oldukları bir karara göre yakında harp esirleri mübadelesi başlıyacaktır.
Pakistan ve Hindistan Başbakanları geçen ay içinde Karaşiddki buluşmalarında bu meseleyi incelemişler Müslüman veya Müslüman olmıyanların vatanlarına avdet etmeleri mevzuu üzerinde tam bir mutabakata varmışlardır. Müslü-manlar Azad Kaşmerdeki evlerine dönmek istemeleri talebi kabul e-dilmiştir.
Diğer taraftap da Pakistan hükümeti Gilgit ve Skardu mıntaka-larında bulunan Müslümanların Hindistanın idaresinde bulunan Keşmire göndermeğe karar vermiştir.
Bu uzlaşma neticesinde her iki yeni hükümet arasında bir huzursuzluk yaratmış ‘olan muhaceret meselesi de hal yoluna girmiş olmaktadır.
Ingiliz çocukları nasıl tatil yapıyorlar?
Londra, (Nafen) — İngiliz çocuk ları önümüzdeki yaz aylan içinde tatillerini faydalı bir surette geçirebilmeleri için hükümet yem kararlar almıştır. İngiliz çocukları yaz tatillerinde zamanlannı İngiliz harp gemilerinde, İngiliz uçak gemilerin de, deniz kuvvetlerinin kara tamirhanelerinde staj yapmak üzere devam edebileceklerdir.
Çocuklann denizciliğe bu suretle hevesleri uyanacak ve bunlara yelken, kürek, motor, seyrüsefer gibi dersler pratik bir surette eksperler tarafından gösterilecektir.
Bundan gaye ise bir harp çıkarsa genç çocukların hazır olmalarını temindir.
ÇOK SEVİLEN AMERİKALI BİR PROFESÖR
Nevyork, (Nafen) — Nevyork City Kolejinin içtimaiyat ve ruhiyat profesörü Gerald Ehrlich talebeler tarafından «dünyanın en popüler profesörü» olarak seçilmiştir. Belirtildiğine göre, ders verdiği sırada talebelerin alâkasızlığını gider mek maksadiyle profesör sırası gel dikçe hokkabazlığa dahi başvurmak ta, cebinden renkli mendiller çıkar makta veya mantar tabanca patlatmaktadır.
Profesörün bu tarzda hareketi diğer profesörler tarafından şiddetli tenkitlerle karşılaşıyorsa da profesör «ben talebelerimin sinirlerini gevşetiyorum» cevabını vermektedir. Profesör, talebelerin sempatisi kazanıldığı takdirde işlerin çok daha iyi gittiğini kaydetmektedir.
YENİ BİR SİGARA MAKİNESİ
Londra, (Nafen) — Dakikada 1900 sigarayı hazırlayan ve paketlere yerleştiren yeni bir makine İngiliz tüllün fabrikalarında tecrübe edil mektedir.
Bir erkek ve iki kız tarafından idare edilmekte olan bu makine bir Alman icadı olup sigara imâl edilir ken hiç kimsenin eli bile sürülme-mektedir.
| Tiyatro Bahisleri |
TİYATROMUZ
Bugünkü halile tiyatromuz nazlı bir saksı çiçeği gibi solmaya mahkûmdur
Tiyatro, bilindiği gibi, organize bir sanat olması, en küçük teknik elemanından en büyük aktrisine veya aktörüne kadar seçme bir topluluğu gerektirmesi bakımlarından öteki sanal kollarından daha fazla bir «imkân» işidir. Bunun içindir ki, birçok memleketlerde olduğu gibi bizde de bu imkân anoak devletin yardımı ve hi-mayesile şahlanmaktadır. Sanat sever varlıklı bir vatandaş teşvik olsun diye, meselâ bir resim mükâfatı koyabilir; yahut bir derginin masraflarını üzerine alarak şairlerimizi, hikayecilerimizi, romancılarımızı o dergide toplıyabilir; bunlar nihayet «imkân» ın sınırlan içindedir. Fakat bir tiyatro kurup verimli bir şekilde çalıştıramamız, yaşatamaz. Bu yolda vaktile teşebbüse geçip te başan elde eden bir iki kişi olsaydı, sayılarının zamanla artacağı şüphesizdi. Lâkin bu güne kadar ne böyle bir teşebbüse rastlandı, ne de böyle bir teşebbüsün yokluğu derinden duyuldu.
Belli ir gerçektir ki, resmî veya yarı resmî sanat teşekküleri nihayet muayyen bir program üzerinden faaliyet gösterebilir. Böyle bir program ise, ekseriya dar ölçülerin dışına çıkamaz. Bu takdirde de sanata bir takım sanat dışı endişelerin, kaygulann çökmesi, daha doğrusu sanatın gemlenmesi zarureti kendiliğinden hasıl olur. Bundan başka sanatın giriş kapıları da sanatkâr için bir takım özel anahtarlarla a-çılması gereken kilitlerle sımsıkı kilitlenmiş olur.
Tiyatronun hu dar ölçülerden, sanat dışı endişe ve kaygulardan, özel anahtarlarla açılması gereken özel kilitlerden kurtulması için yabancı memleketlerin bir çoğunda eskidenberi çalışılmakta ve sa vaşılmaktadır. İşte (Amatör Tiyatro Teşekkülleri) ni doğuran başlıca âmillerden biri budur: Bu teşekküllerin tiyatro sanatına yaptıkları hizmet, sağladıkları kazanç hiç te küçümsenecek cinsten değildir.
Amatör tiyatrolar kudretleri ve kadroları elverdiği nisbette dünya klâsiklerinin eserlerini de oynarlar, ama asıl dikkata değer ve orjinal olan tarafları piyes yazan, rejisörrü, aktörü, dekoratörü ve teknisyeni ile kendi kendilerine yeter olmaları ve bu suretle de sahne sanatına za-
man zaman yeni, gerçek kıymetler kazandırmalarıdır. Amatör tiyatrolar lüksten, fazla masraflı ve kül-
fetli işlerden kaçınmayı prensip edinmişlerdir. Çalışmalannın, güçlerinin yöneldiği tek amaç, tiyatroyu resmî veya özel tekelcilikten kabil olduğu kadar kurtarmak; yaratı-
cı veya icracı yeni elemanların ye-
tişmesini, açılmaz ve ulaşılmaz hale getirilen bir takım putlan aşıp geçecek kabiliyette olan kimselere
gerekli imkânı ve sahayı temin et-
mek suretile sahne sanatına hizmet-
te bulunmaktatır. Bu yolda yabancı
HOLLANDANIN BİR HEDİYESİ
Trygve Lie, bu mülâhazaların ışığında Sovyetlerle konuşmuştur. Şüphesiz ki, Genel Sekreterin işi, Moskovada olduğu kariay Vaşing-tonda da güç olacaktır. Fakat büyük sulh adamı, mevcut bütün siyasi inkişaflara rağmen, Güvenlik Konseyinin tekrar işler bir hale gelmesinde müessir olabilirse, yakın tarihte en büyük vazifeyi ifa etmiş olacaktır.
Genel Sekreterin Moskovaya gitmesi, teşkilâtı bütün hukukî ve nıâneviî vebalden tenzih etmek bakımından hayırlı olmuştur.
Mücahit TOPALAK
PERÜDA ŞİDDETLİ BİR DEPREM
Bogota, (a.a.) — Perudan gelen haberlere göre İnkaların eski başkenti tarihî Cuzco şehrinin büyük ir ismini tahrip eden yer sarsıntısı neticesinde en az 50 kişi ölmüş, 250 kişi yaralanmıştır.
Vaşington, (e.a.) — Ticaret Bakanlığının yayınladığı istatistiklerden anlaşıldığı veçhile 1949 yılında Birleşik Amerika, bilhassa Avrupaya ihracat yapmış ve Güney Ame-rikadan ithalâtta bulunmuştur.
Birleşik Amerikanın ihracat yaptığı Avrupa memleketleri meyanın-da Türkiye de vardır.
DÜNYANIN EN BÜYÜK SEÇİMLERİ
Kalküta, (Nafen) — Hindistan seçim komisyonu reisi M. Sen’e göre gelecek Mayıs ayı içinde yapılacak olan genel seçim dünyanın en büyük seçimlerinden birisini teşkil e-decektir.
Bu seçimlere 170 milyon insanın İştirak edeceği tahmin edilmektedir.
Halihazırda seçim işleriyle meşgul olan M. Sen, Kalkütada yapmış olduğu bir basın toplantısında «Fevka İade bir hal zuhur etmezse Mayıs 1951 de seçimler bitecektir» demiştir.
La Haye, (Nafen) — Holanda par lamentosu çıkarmış olduğu yeni bi» kararda Amsterdam galerisinde bulunmakta olan meşhur ressam Hob-be/ıa’nın bir tablosunu Kanada milletine hediye etmeyi kabul etmiştir.
Bu hediye Holandanın gerek harp içinde ve gerek harbin nihayetinden sonra Kanadanın Holandaya yap mış olduğu yardım ve müzaharet lerine karşı bir şükran borcu olarak verilmektedir.
Kiralık Müstakil oda
Yenişehir, Kocatepe civarında. Möbleli olarak, bekâr Bayan veya Bay için. Helâ ve banyosu da ayrıdır. Telefon: 24549 982
Kiralık
BahçeLievler 42 inci sokak No. 4 bir kat müstakil 3 oda. bir hol, havagazı ve su vardır. İçindekilere müracaat
Kiralık Yazıhane
Anafartalar Caddesi üzerinde caddeye nazır. Telefonlu yazıhane acele devren kiralıktır. Tel: 10220 1019
BİR DONDURMA EKSPERİ ARARKEN...
Sydney, Nafen — Mühim miktar-da dondurma imâl etmekte olan bir fabrika imâl edilen dondurmaların I tadını tatmak ve fikir beyan etmek | İçin bir memura ihtiyaç duymuş ve gazetelere bir ilân vermiştir.
Bunun üzerine fabrikanın kapılarına beş bine yakın talip hücum etmiş polis harekete geçmiş ve fabrikayı kordon altına almıştır. Taliple rin büyük bir kısmı da mektep talebeleri idi.
Kiralık ev
İller Kooperatifinden Anıt Kabire nazır, beş odalı tiplerden bir ev müsait şartlarla kiraya verilecektir.
Müracaat: Telefon: 23.775.
Acele Satılık Ucuz Ev
Baraj yolu üzerinde yeni yapılan kooperatif evlerine 400 metre mesafede asfalta yakın kerpiç ve taştan yapılmış. Tavuk ve İnek beslemeye müsait. Çay kenarında 6 odalı 1000 M2, arsası ile 3000 liraya.
Müracaat: Râna Avunduk. Anafartalar Ulutaş Sokak Aşkar Apt. No. 5 Tet: 10220 (1020)
çekten büyük sonuçlar elde edilmiştir.
Geçenlerde bir Amerikan dergisinde gözüme ilişen bir not bu konu üzerindeki düşüncelerimi ve hasretlerimi adamakıllı kamçıladı. Nottan öğreniyoruz ki: İkinci Dünya Savaşından önce Amerika’da 300.000 Amatör Tiyatro teşekkülü varmış, iki Amerika'lı bir araya gelince hemen bir organizasyon vücuda getirip ilk iş olarak bir temsil vermeyi düşünürlermiş! Köylerde bile, imece gider gibi, aileler arasında sade, masrafsız, külfetsiz bir çalışma ile temsiller verilirmiş. Amatör Tiyatro trupları tatil aylarında civar kasabalara ve köylere uzun turneler tertip ederlermiş. Bu truplar arasında o kadar kuvvetlileri varmış ki, Broadway'ın muazzam profesyonel tiyatrolarına karşı bazan pek başarılı rekabetlere girişirlermiş.
Geniş anlamile bir topluluk, bir halk sanatı olan tiyatroyu büyük şehirlerin imtiyazı olmaktan kurtarıp memleketin uzak köşelerine kadar götürmenin lüzumunu ve faydasını takdir etmemek hiç bir sanatkârın ve sanat severin harcı değildir. Mevcut tiyatrolarımızın muayyen bölgelere arada bir tertip ettik--leri turneler ise maksadı sağlamaktan uzaktır. Çek iyi bir düşüncenin mahsulü olan Halkevi Temsil kollarının faaliyetinden de eleman ye^ tersizliği ve repertuvara alınan eserlerin kalitesizliği yüzünden beklenen sonuçlar elde edilememektedir. Orta ve yüksek okulların arada sırada, gelişigüzel hazırladıkları temsiller de programsızlık yüzünden amacına ulaşmamaktadır.
O halde ne yapmalı? Nasıl etmeli de tiyatroyu büyük şehirlerin imtiyazı ve seçkinlerin eğlencesi olmaktan kurtarmalı?
Bu sorulara kâğıt üzerinde bile cevap vermiye kalkmak zor iş. Ama akılcığımm dilinde birşeyler var; söyliyeyim de bakalım siz nasıl bulacaksınız.
1 — Mevcut tiyatrolarımızın turne zamanlarını ve programlarım kabil olduğu kadar uzatmak, genişletmek;
2 — Halkevi temsil kollarını, şimdikinden daha çok verim alabilecek şekilde, yeni baştan düzenlemek;
3 — Orta ve yüksek okulların tiyatro çalışmalarını muayyen bir programın disiplini altına almak;
4 — Eğitimin ilk ve en önemli ba-
samağı olan ilkokulda tiyatro anlamına ve değerine, en az alfabe kadar yer vermek;
5 — Hemen bütün kültür ve meslek topluluklarında tiyatro çalışmalarını vazgeçilmez bir ihtiyaç olarak benimsemek.
Böylece sahne sanatı pek muayyen bir topluluğun işi ve zevk kaynağı olmaktan kurtulur, geniş seyirci kitlesinin de tiyatro kültürü ve terbiyesinin artması yoluna girilmiş olur, lngiltere.de ve Amerika’da bu işin tebikatına yıllarca evvel başlanmış, nihayet bu gün son derece önemli sonuçlar elde edilmiştir. O memleketlerde her okulun, her üniversitenin uzun bir geleneğe sahip temsil teşekkülleri bulunduğu gibi, her meslek toplumunun, her fabrikanın, her sendikanın da bütün elemanları kendiden olan tiyatroları vardır. Amatör tiyatrolar gösterdikleri azimli faaliyet ve karanlıktan aydınlığa çıkardıkları ya ratıcı ve icracı bir çok değerli elemanlar yüzünden halkın ve sayılı büyük dram tenkitçilerinin ilgilerini titizlikle üzerlerine toplamışlardır.
Amatör tiyatrolar, bir bakıma, büyük profesyonel tiyatroların yedek kuvvetleri sayılabilir; bununla beraber sanatın yayılmasında, halkın sanat kültürü ve terbiyecinin arttırılmasında; sahneye yeni, diri, gerçek kıymetlerin kazandırılmasında oynadıkları rol, çoğu defa onlarınkinden üstün bile olmuştur.
Biz de memleketimizin şartlan ve imkânlan ölçüsünde bu yolda işe girişebiliriz. Hâttâ buna biraz da mecburuz. Yoksa bu günkü halile tiyatromuz, nazlı bir saksı çiçeği gibi, yılın muayyen aylarında muayyen yerlerde açılıp solmıya devam edecek, belki günün birinde de açıl-mayıverecektir. Öyle ya, çiçek ne kadar kanaatkar olursa olsun, gün gelir, saksıda toprağın gıdasile yeti nmiyebilir.
Suat TAŞER
SATILIK
Kaptıkaçtılar
iki adet 947 model Fordson marka kaptıkaçtı çok az kullanılın™ yeni durumda ehven fiatla acele satılıktır.
Tel: 14125 Soğuk Kuyu Neşe Sok. No. 28 1016
memleketlerde girişilen teşebbüsler
hemen daima muvaffak olmuş, ger-
BU ÇEKİLİŞE 9.6.1950 AKŞAMINA KADAR EN AZ 100 LİRA YATIRANLAR DAHİL OLURLAR
EMLÂK BANKASI
i Sayfa: 4
ZUHURİ DANIŞMAN*
24 - 5 - 1950
T t
îki genç kız bu muhteşem uğultuyu bir müddet dinlediler
— 163 —
ki
rv
sı:
ih
H
lü
ce
rC
Margarit cevap verdi:
— Demek Sultanı görmeyi bu kadar çok istiyorsunuz!...
Tamarın güzel çehresi biraz daha penbeleşti ve başını önüne eğdi. Artık her şey anlaşılmış gibi idi. Tamarın, bu küçük kızın kalbinde anlaşılması güç bir çocuk aşkı çarpmakta idi. Öyle anlaşılıyordu ki, vaktiyle Sultan Meh-mede hediye takdim etmek üzere Türk ordugâhına gönderilen Ta-mar, oradan, garip bir hisle dönmüştü.
Kısa bir sessizlik oldu. Sonra Tamar: I
— Gidelim, I
Dedi. Falcı kız da merak içinde ' idi. Vâkıa birşeyler anlamıştı. Fa- , kat anlaşması icabeden daha bir-takım esrar olabilirdi. !
— Gidelim efendim. !
Diye cevap verdi. ;
Üç kadın, Franzes’in güzel ko- [ nağının arka kapısından çıktılar. Sokaklar simsiyahtı. Gece yarısı çoktan geçmiş bulunuyordu.
Bir aralık Tamar durdu ve kasma dönerek:
— Bizi takip edenler mi var?
Diye sordu. Hakikaten arkadan sert ayak sesleri geliyordu. Margarit cevap verdi:
— Merak etmeyiniz efendim, yabancı değil.. t
— Kim öyle ise?
— Böyle bir gecede sûrlara ya- | naşmanın ne demek olduğunu bilirsiniz. Saraya mensup birkaç muhafız aldık. Daha emin olabilmek için...
— Halbuki ben kimsenin bu iş- I ten haberdar olmasını istemiyor- 1 dum.
— Yine de kimse bilmiyecektir. Tamar daha fazla ısrar etmedi. Sokaklarda grup grup insanlar dolaşıyor, sabaha yakın olmasına rağmen garip bir hissi kablelvuku, görünmez bir tehlike hissi, halkı sokaklarda dolaştırıyordu. | Tamar, gittikçe heyecanı artarak sûrlara yaklaştı. Sûrların iç tarafında mızraklı, kalkanlı asker lerin acele adımlarla sağa sola gittikleri, bazan bir kumanda sesinin etrafı çınlattığı işitiliyordu. Biraz daha yaklaşınca askerlerin büsbütün çoğaldığı görüldü. Zaman zaman isli meşalelerin, ka- ’ ranlık bir köşeyi aydınlattığı görülüyordu.
Tamar ve Margarit durdular.
— Şimdi ne olacak?
Diye Tamar sordu. Maragrit hayretle:
— Bunu siz biliyorsunuz.
Cevabını verdi. Tamar:
— Ben de ne yapacağımı bilmiyorum diye fısıldadı.
Bir kere daha susarak etrafı dinlediler. Çok uzaklardan bir uğultu, mahiyetini anlayamadıkları garip bir uğultu geliyordu, iki genç kız bu muhteşem uğultuyu bir müddet dinlediler.
Hava serindi. İnce kumaşlara bürünmüş olan Tamar titriyordu. Garip bir heyecanla Margarite sokularak:
— Üşüyorum.
Diye fısıldadı. Margrit de ürpe-riyordu.
— Hava biraz soğuk.
Belki de havadan değil Mar-
1
ZAFER
I
ZAFER İN POLİS TEFRİKASI
Yazan : Frances Noyes Hart
MM»!*!®
Çeviren ı S.Yazıcıoğlu
— 35 —
sakin ve her şeyin yerli yerinde bulunduğu karanlığın içerisinde, ve elinizi uzatsanız tutabileceğiniz kadar yakın bir mahalde, pek sevdiğiniz, hattâ tapacak kadar kıymet verdiğiniz hemşireniz bulunuyor. Biraz tuhaf bir tesadüf değil mi?
— Fikrinizin bu merkezde oluşu oldukça tuhaf bir tesadüf.
Douglas Thorne’in gözlerinde tehlikeli bir ışık yandı,
— Fakat ben bu tesadüfe bağlı olan hiç bir münasebetsizlikten haberdar değilim.
— Evet ama, hu nevi tesadüfler, pek çok kimseleri suç ortağı olarak hapse sokmuştur. O akşam saat kaçta Lakdale’e döndünüz?
— Onu çeyrek geçe.
— Kimse sizi gördü mü? ,
— Zevcem, evin önündeki terasta beni bekliyordu.
— Başka kimse görmedi mi?
— Hayır.
— Bu kadar Bay Thorne. Buyurunuz,
Lambert, yüzünde pek gizliye-mediği bir ateş yanarak koşa koşa şahit bölmesine doğru ilerledi.
— Bay Thorne, sizi yalnız iki sualimle rahatsız edeceğim. Muhterem muarızım sîze köşkün civarında gayri tabiî bir şeyle karşılaşıp karşılaşmadığınızı sordu. Ben de, oralarda bir otomobil görüp görmediğinizi sormak istîyo-
— Hayır, otomobile benzer biç bir şey görmedim.
— Meselâ ufak bir Şevrole görmediniz mi? Yahut Bay Bellamy-nin otomobiline ait bir alâmet de görmediniz mi?
— Hayır, hiç bir otomobile ait hiç bir alâmet görmedim.
— Teşekkür ederim Bay Thorne, soracaklarım bu kadar.
Lambert’in bu memnun vç mesrur cevabı üzerine ortalıkta hafif bir fısıltı dolaştı. «Gördünüz mü? Savcının isbata çalıştığı bütün hikâye olduğu gibi boşa çıktı. Adam hem cinayetin saatini tesbit etti, hem de Sue ile Bellamy’yi cinayet mahallinden bir hamlede uzak laştırdı.» diyorlardı.
— El çabukluğu marifet! Savcının yüzüne bak; pek kötü kötü bakmağa başladı.
Mübaşir
— Sükût! Diye bağırmağa mecbur oldu.
Savcı, gözleri iki toplu iğne başı haline gelecek kadar kısmış bir halde şahit bölmesine yaklaştı:
— Hiç bir otomobil görmemiş olduğunuza bizi temin eder misiniz, Bay Thorne.
— Evet, ederim.
— Fakat orada bir otomobil bulunmadığına teinin edemezsiniz, değil mi?
— Her halde orada bir otomobil mevcut bulunsaydı, ben görmüş olurdum.
— Affedersiniz, ama, pek her halde öyle değil. Köşkün etrafını dolaşan ufak ve daire şeklindeki yolda ve köşkün arkasında bir o-tomobil bulunsaydı, görmüş olur muydunuz?
ederim ki, mümkündü. Gece çok sakindi. Yürüdüğüm yol ise tamamiyle çakılla örtülüydü. Bu yoldan ayrılıp evin etrafını dolaşan yol topraktır; bu yoldan ayak seslerinin ne dereceye kadar aksedeceğini bilemem; fakat evin basamaklarını çıkarken, kim olsa ayak seslerimi duyardı. Müphem bir surette aklımda kaldığına göre galiba ıslık da çalıyordum.
— Evin etrafındaki ağaçlıkların arasına kimse saklanmış olabilir miydi? 5
— Pek kolaylıkla. Çünkü bu ağaçlıklar her tarafta pek büyümüştür.
— Fakât siz kimseyi görmediniz, değil mi?
— Hayır, görmedim.
— Evin boş olduğuna hükmettikten sonra, ne yaptınız?
— Evvelce kararlaştırdığımız veçhile, anahtarları paspasın altına koydum; tekrar köşke döndüm. Otomobile binerken, fenerlerin ışığında kolumdaki saate baktım. Tam ona on vardı.
— Sizi saate bakmağa sevkeden sebep neydi?
— O civara gelmişken gidip kız kardeşimi görmeyi düşündüm, fakat saatin ona yaklaştığını görünce, fikrimi değiştirdim, doğrudan doğruya Lakdale’e avdet ettim.
— Bay Thorne, ertesi sabah cinayet haberini duyar duymaz, pek kıymetli malûmata sahip olduğunuz lıalde, neden gelip hükümete haber vermediniz?
Douglas Thorne, zerre kadar meydan okumayan, dürüst bir bakışla savcının gözünün içine bakıyordu.
Doğrusunu isterseniz, pek uzak tan bile olsa, bir cinayet vakasında methaldar olmayı istemedim. İki gün sonra, kız kardeşimle Bay Beilamy tevkif edildikleri, ve cinayetin on dokuzuncu giiniin gecesi saat dokuza çeyrek kala ile ona çeyrek kala arasında ika edilmiş olduğu gazetelerde çıktıktan sonra dahi, bu meselede bana düşen vazifenin ne olduğu hususunda kati bir karar vermiş değildim. Gördüğüm ehemmiyetsiz şeyleri kıymetsiz addederek, susmağı mü nasip buldum.
— Bu suretle kendinizi fevkalâde şüpheli bir duruma soktuğunuzu şimdi tamamiyle idrâk ediyorsunuzdur, tabiî?
— Affedersiniz, Bay Farr, belki belâhetime hükmedeceksiniz ama, hiç de öyle bir şey idrâk ettiğim yok.
— Müsaade edin de, sizi tenvire çalışayım. Kendi anlatışınıza göre, köşkün önündeki terasta üç dakika, dönüşte yürüyerek geldiğiniz yolda da on dakika sarfet-miş olduğunuz hesap edilecek o-lursa, çığlığı dokuz buçukla, dokuz buçuğu beş geçe arasında işitmiş olmanız lâzım geliyor; yine kendi anlatışınıza göre, bu çığlıktan üç dakika kadar sonra köşkün önüne geliyorsunuz, ve ortalığı karanlık, sakin, her şey yerli yerinde görüyorsunuz. Halbuki, iddia makamının fikrine göre bu
| garit..
— Ya..
Bir daha susmuşlardı. İki kızın kalbinden neler geçtiğini bilmiyoruz. Vakit süratle geçiyordu. Yavaş yavaş etrafta zayıf bir ışığı yayıldığı görülüyordu.
Sabah oluyordu.
Taşları sûrların tamirine sarfe-
dilmiş olan yıkık bir kilisenin
molozları arasında idiler.
Birdenbire Tamar sıçradı. Margarit onun bu ânî heyecanı karşı-sında şaşırdı:
— Ne oluyor benim asîl hanımım?
Diye sordu. Tamar kekeliyerek:
— İşitiyor musun? Dinle.. Din-
I le Margarit..
I Diye söylendi. Margarit yine
Ibir şey anlayamamıştı:
— Neyi dinliyeyim?
— Bu garip ses ne?
Margarit o vakit farkına vardı.
— Hakikaten tuhaf bir ses..
Dedi. Tamar heyecandan titriyordu. Uzaktan, çok uzaktan şafak ışıklarından süzülerek gelen ga-| rip, esrarlı bir ses sûrların mazgallarını yalayarak onları sarmıştı.
— Bu, ne olabilir Margarit?
i Margarit esrarlı bir tavır almıştı. Uzaklara daldı:
I - Bu ses, Türk ordusundan ge-
I liyor Tamar..
1 •— Fakat. Mânası ne?
— Ben de katî olarak bilmiyo-
Bu dalga dalga uzanan seste
i İlâhi bir âhenk vardı. Tamar:
1 — Bunun ne olduğunu anlama-
1 lıyız Margarit.. dedi, ben ömrümde bu kadar garip ve inşam ürper- 1 ten bir ses işitmedim.
— Hakkınız var Asaletmeab.. mm» Mva. f» ao tsosan
Ben tahmin ediyorum ki.. BeMMotb ASfcgpSİ ktOh SSK SğgigLa JEflk
— Söyle, ne tahmin ediyorsun'.’ Bffil İm
müslü inanların dini bir ibadeti ol M laf
Sa—'sâm'miî Müalümanlar boy-1 S: I B I^I^Ek B^^
le mi ibadet ederler?
çanları gibi, müslümanları ibade- I DIESEL KAMYONLARI
te davet manasınadır. 1
— Ne garip şey!. Hiç işitmemiş-
Tamar sustu ve derin bir düşün
ceye daldı. Dalga dalga inip çıkan
bu ses de artık sona ermişti.
Tamarla Margaritin işittiği
bir ezandı!..
Ve artık sabah oluyordu.
★ (Devamı var)
I
ar-
ORTA JARK TİCARET T.A.Ş.
Beyoğlu Meşrutiyet cad. no: 40 Tel. 41296
Ankaradayeni açılan
Rahatlık - Ferahlık - Konfor - Manzara
ve mükemmel servisiyle eşsizdir
Unutmayınız, otomobil devrindeyiz!
Telefon: 15665 - Telgraf: Büyük Otel, Anafart. cad. Adliye Sarayı karsısı
7.;
Ankara’da Müracaat yeri: Denizciler Cad. No: 2
RADYO
..Ygzq_n..^. MlŞEL ZEVAKO
Çeviren : RAGIP RIFKI
Ankara Şoför Okulun'da
Feni ders devresi Haziranda başlıyor Kayıtlarınız için her gün saat 14-18 ırası okula müracaat edebilirsiniz.
Telefon 21649 İsmetpaşa Cad. No. 4
(944)
Satılık Villâ
Tepebaşında bakili geniş bahçeli •amlı meyveli beş oda ve salonlu am konforlu acele ve ucuz.
Parla Emlâk Bayram Cad. 1 İ?el: 11101 ev 11173 989
1
Dikkat
Bütün Ankaraya rekabet olmak üzere yeni yaptırdığımız bol çeşitli mevsimin en güzel kadın iskarpinleri, erkek mokasen açık ve kapalı piyanta iskarpinleri muhtelif cins şaplı ayakkabılar ve çok güzel çocuk iskarpin ve terlikleri ucuz olarak satışa başlamıştır.
Hamam Önü No. 114 Kartal Kundura
1023
arbedeye müdahalesini balland: ballandıra anlattı.
Bu maceranın hikâyesini herkesin meraklı bir dikkatle dinlediğine şüphe yoktu. Fakat, Rospinyak hepsinden daha büyük bir dikkatle dinlemişti. Dük, düşünceli ve kederli bir tavırla:
— Bu suretle, bir kaç gün içinde, Kont dö Luvr iki kere hayatını size borçlanmış oluyor... dedi.
Ve gözlerini mânidar bir ısrarla Vidam’a dikerek:'
— En yüksek mevkile en âdi tabaka arasındaki meş’um tesadüflerden birinin tecellisi... dedi.
Vidam, hürmetkârane ve fakat metin bir tavırla:
— Monsenyör, dedi, oğlumun bu iki vakada dahi kanındaki asaletin şevkiyle şerefli ve asil bir insanın yapacağı şeyi yapmış olduğunu takdir ve kabul etmek lâzımdır.
Ferriyer, Dük’ün vereceği cevabı üzüntü ile bekledi. Yaptığı itiraflardan sonra Giz’lerin, kararlaştırılan izdivacı feshedeceklerini ümit ediyordu
Gözlerini onlardan ayırmıyor ve kendisine hiddetli ve kinli nazarlar atfettiklerini görmek istiyordu Aama,bu intizarı boşa çıktı; çünkü, Diik:
— Doğru söylüyorsunuz, efendi hazretleri, bu vakalar ne kadar müellim olursa olsun, biz Vikontu bunlardan dolayı mesul tutamıya-cağımız gibi kendisine de gücene-meyiz... diye Vidam’ın sözleri-
(Devamı var)
' . vkalâde hususiyetlere sahip olan otelimiz Ankaraya teşrif edecek sayın millet vekillerinin emirlerine her an hazırdır
BULMACA
ni tasdik edivermişti.
İzdivaç hakkında tek bir söz bile söylenmedi. Bundan da, Fer-riyer'in söylediği sözlerin bu hususta verilen kararı değiştirmediği anlaşılıyordu.
Giz’lerin artık yapacakları başka bir iş kalmadığından müsaade istediler. Vidam, elindeki mumla önlerine düştü. O, ancak Kral için böyle hareket ederdi. Fakat onun nazarında Dük Fransua dö Giz şimdi hakikî bir kral idi. Yalnız, mumu kapıcının kulübesine bıraktı ve kapıyı karanlıkta açtı.
Rospinyak, evine gitmek üzere prenslerin muhafızlarından istifade etmek istediğini söyliyerek Vi-dam’dan izin aldı. Vidam, bunun bir bahane olduğunu anlamakta güçlük çekmedi. Ama, anlamamaz lıktan geldi. Çünkü, oğlunun kendisiyle hususî olarak görüşmek istediğini unutmamıştı.
Rospinyak, sokakta Kardinalin yanına sokularak kulağına:
— Monsenyör, Vikontu, Kont dö Luvr’u ve Boröver’i birbirlerine bağlayan bu dostluktan isti
fade edilebileceğini zannetmiyor musunuz? diye fısıldadı.
Kardinal;
— Bu hususta bir fikriniz mi var, Rospinyak? dedi.
— Henüz yok ama, olacak gibi...
— Pekâlâ, bir istifade imkânı bulduğunuz zaman bana söyle, mek üzere hemen geliniz.
— Pek yakında olacağını ümit ediyorum belki de yarın, Mon-senyör.
XVI
BABA İLE OĞUL
Vidam salona avdet etti, büyük koltuğuna oturdu ve bir an kadar sessizce oğluna baktı. Nihayet:
— Tuhaf değil mi. Vikont, de dedi, sizi böyle mahzun ve mü-kedder görenler bu izdivaçtan memnun olmadığınıza hükmederler.
Ferriyer:
— Emin olunuz ki bu hükümlerinde aldanmazlardı, efendim., diye itirafta bulundu.
Hayrete düşen Vidam bağırdı:
— Bu izdivaç hoşunuza gitmi-
Vikont, daha metin ve kuvvetli bir sesle:
— Asla... dedi.
— Sebebi ne? Söyleyiniz, izah ediniz, bakalım.
— Ben bir piçle evlenemem.. Madam Klod bir piçtir.
— Meşru evlât olarak tanınmış,
Vikont; müteveffa Dük Klod ölmeden evvel onu meşru evlâdı o-larak tanımıştır; bunu unutmayınız.
— O kadım tanımıyorum, kendisini asla görmüş değilim, sevmiyorum onu... Onunla evlenmek zorunda kalırsam kendisinden nefret edeceğimi hissediyorum.
Vidam, oğluna, saçmalayan bir adam karşısında hissedilen merhamet ve hayretle baktı.
— Siz, hayat hakkında hiç bir bilgisi olmıyan bir çocuk gibi konuşuyorsunuz. Tanışmağa sevişmeğe lüzum var mı? Ben de vali deniz hanımı sevmiyorum. Bizi evlendirdikleri zaman birbirimizi hiç görmemiştik. Ebeveynimizin verdikleri karara baş eğdik. Ebe veynimiz bu kararı tam bir vukuf ile verdiler. Aşk sonradan geldi.
— Pederim, kalbimi yir başka sı zaptetti; o bir kere verildi ve asla geri alınamaz. Anlıyor mu sunuz, efendim, seviyorum ben! İşte sizinle hususî surette görü?- | mek isteyişimin sebebini bunv |
söylemekti. Seviyorum, efendim 22.30 seviyorum, ve bütün hayatımın 22.45
★ (Devamı var) ! 23 no
lâhla vurulan hayvanlar 5 — Şeref. — Yemek, tersi: Bir uzvumuz 7 — affettirmek İçin verilen sada_ yaz. bir harfin okunuşu, so-gelirse elbise asılır, geomet muzu 9 — Elle İşaret cdi-ÎSAKA. bir hayvan 10 — sıvanır 11 — if kimselere Eden: U. T.
Yukrıdan Aşağy:
e. iki 2 — Kavala, eter 3 — •1 — Baza, elalem 5 — İle, Ik 6 — Na, eyimek 7 — Alâmet, m Emanet, yer, 9 — îtelik, şeref 10 — t, selef 11 — İrem, taraf».
ıs.:
13. '
14. (
York Senfoni Ork
ANKARA RADYOS ÇARŞAMBA — 24/5/1950 L30 M. S. Ayan.
31 Müzik: Vals
(Pl.)
45 Haberler.
00 Müzik: Film Müzikleri (Pl.)
25 Günün Programı ve Hava Rap
1.30 Müzik.: Hafif
1.00 Kapanış.
İ.28 Açılış ve Prc
1.30 M. S. Ayarı.
1.30 Müzik: Sar
1.00 Haberler.
1.15 Müzik: Sal
(Pl.)
1.30 öğle Gözet
1.45 Müzik: Polkacıl
1.00 Aksam Po
ve Kapanı
'.58 Acılıg ve
1.00 M. S. Ayarı.
1.00 Müzik: Şarkı
1.30 Konuşma: Çifçllerle Basbaba.
1'45 Müzik: Caz Orkestral
Buylon Bardo (Pl.
19.00 M. S. Ayan ve
19.15 Geçmişte Bugün.
19.20 Müzik:
20.30 Sorbes
20.36 Müzik
21.15 Konuş
21.30 Müzik
22.00 Konuş
22.15 Müzik
(Pl.)
Müzik: Klâsik Saz Ese M. S. Ayarı ve Kabe ! 23.00 Program ve Kapanış.
ZAFER
Bayta; 5
r
KNUPPEN
Norveç mamulâtı
Pille çalışan çanta radyolar
— Gayet hafif olduğundan kolayca lüks bir çanta gibi taşına-hilir Buna mukabil kuvvetli ve tabiî seslidir.
— 4 lâmba ve 4 dalgalı ola n bu radyoların 3®* saat dayanabilen pili içine yerleştirilmiş olup sayfiyede, kampta, evde, bahçede, kırda, plâjda. trende, vapurda, sandalda, otomobilde ve her hangi bir y erde hattâ yolda yürürken dahi neşriyatı muntazaman verecek herkesin en iyi bir arkadaşıdır.
— Lâmbalaru- en son sistem iğne ayaklı minivat tipinde olduğundan kuvvet bakımından yüksek ve sarfiyat bakımından çok idarelidir.
Taksitle de satılır *)•■ ■■ -
Ankara'n «b, yeri: fi Feridun Durgun
Anafartalar cad. Zincirli Cami karşısı Zafer sokak No. 1 Telefon : 14022
Taşraya Taksit: Ankara’dan kefil göstermekle kabil olabilir (997)
Zevkinize uygun mevsim çeşitlerini
En müsait fiyatla bulacağınız Ankara’nın yegâne müessesesi
NECATİ
Manifatura Mağazasının
YENLİKLERİNİ, ZİYARET EDİNİZ NECATİ MAĞAZASI
(983)
Anafartalar Cad. No. 144 - Tel: 14404
Şehir suyu tesisatı yaptırılacaktır
İller Bankasından
1-- Aşağıda isimleri, keşif bedelleri ve geçici teminat miktarları gösterilen 11 kasabanın içme su inşaatı yaptırılacaktır.
Kasaba adı
Keşif bedeli
Geçici teminat f
---3OMONT1------- AİLE SAZ SALONUNDA HER AKŞAM
Sabite Tur Feyzi Aslangıl
Sayın Ankara halkının ısvd^ği 8» topluluğu, müzeyyen bir salon — Her Pazar tam kadrealle İşkilli alla mıtlneıl
Ankara Belediyesinden
Belediye Meclisi 1 Haziran 1950 Perşembe günü saat 15.30 da Ticaret ve Sanayi odası salonunda kanunî toplantısını yapacaktır. Sayın üyelerin teşrifleri rica olunur.
GÜNDEM:
1 — Başkan Vekili ve Belediye Meclisi Komisyonları seçimi.
2 — Beledlye’nln 1949 yılı idare ve kesin hesaplarına dair komisyon kararı.
3 — Ankara Elektrik, Havagazı ve Otobüs İşletme Müesseseslnln 1949 yılı kesin hesabı ve bu hususta denetçiler raporu.
4 — Ankara, Elektrik, Hava gazı ve Otobüs İşletme müessesesi-nin 1949 yılı bilânço ve kâr ve zarar hesaplan ve denetçiler raporu.
5 — Otobüs Müdürlüğünün 1949 yılı kesin hesabı hakkında komisyon karan.
0 — Başkanlıktan ve Belediye komisyonundan gelen diğer evTak. (3408)
r
Mükemmel lerriı — Netli meşeler Ve çok aevilen KARABÖCEKLEn
Telefon: 21333
DİKKAT: Yazlık BOMONTİ BAHÇESİ
Sayın AnkaralIlara «ok beğenecekleri bir çok «Irprlz hazırlamaktadır TTTT (948 j
Nezihe Yılmaz
Ankara Askerlik Dairesi Başkanlığından
(189)
Yedek Subay ve Askeri memurların yoklama hânı
1 — Yedek Subay ve askerî memurlar ile emekli subayların yıllık yoklamaları lİHaziran/950 tarihinde başlayıp 31/Temmuz/950 tarihinde sona erecektir.
2 — Yedek Subay ve askerî memurlar yoklamaya bizzat gelerek veya nüfus cüzdanlarım yollıyarakveyahut da taahhütlü mektupla müracaat ederek yoklamalannı yaptırabilirler.
3 — Yoklama süresi hiçbir suretle uzatılmayacaktır. Kanunî sü-
re içinde yoklamasını yaptırmıyanların 250 lira para cezasına çarpılacaktan ilân olnur. (3336)
Macaristan Elçiliğinden
Cemil Er8az Siieda Suçda
Okuyucu bayanlar: NADİRE IŞIK, Meliha ERİŞLİ, NADİDE ELVERİŞ.
Çalanlar; Kanun: İSMAİL KARAKAŞ, Cümbüş: ENVER TONTON, Klarnet: SAFFET GÜNDEĞER, Hanende: HAFIZ CEMAL, Darbuka: HÜSEYİN İLERİ, Akardiyon: CAVİT ERİŞLİ
d! HER Akşam Bahçemizde Sevimli karaböçekler .
DİKKAT: Gazinomuz içkisizdir. Temiz hava, ucuz meşrubat müşterilerimizin emrindedir. Tel: 14165
Alaca
Ş. Karahiaar Devrekâni Vize Niksar Manyas Kula Osmancık Umurlu Artvin Çemişgezek
49.854,70
139.232,34
36.343,80
32.565,32
287.169,30
74.811,13
149.931,80
45.600,00
81.000,00
89.897,78
40.355,99
3.739,11
8.211,17
2.725,77
2.442,40
13.236,78
4.990,56
8.746,59
3.375,00
6.300,00
5.744,89
3.026,70
r— Gâ» GAZİNOSUNDA
Her akşam
Eşi goıülmemis dansözler
Car men Romero
Maıietina
ve
Antonio de los
Virtüöz ADOLFO VENTAS
idaresinde
2 — Bu keşif tutarlarından font boru hususî aksam ve armatür bedelleri hariç olup bunlar Bankanın İstanbuldakj deposunda müteahhide teslim edilecektir.
3 — Her kasaba için ayn teklif mektubu verilecektir.
Atraksion tipik orkestrası NOT: Lokantamız günün, her saatinde açıktır.
Tel : i»190
12603 (1025)
t—
4 — İhale 29 Mayıs 1950 Pazartesi günü saat 15 de toplanacak olan Bankamız İhale Komisyonunun inceleme sonucunun İdare Meclisince tasdikini müteakip kesinleşecektir.
5 — Teklif mektuplarının en geç 29 Mayıs 1950 Pazartesi günü saat 12 ye kadar Bankamıza makbuz mukabilinde teslimi şarttır.
6 — Her bir işin eksiltme evrakı 5,— lira bedel mukabilinde Ban kamızdan alınabilir. Projeler Bankamızda görülebilir.
? — Eksiltmeye gireceklerin Bayındırlık Bakanlığına ihale gününden en az üç gün evvel yaptıkları işleri gösterir belgeleri ile müracaat ederek bu işi yapabilecek kabiliyette olduklarına dair yeterlik belgesi almaları icabeder.
Ankarada Şantiye Binası ve Çimento Ambarı yaptırılacak
Toprak Mahsulleri Ofisi Genel Müdürlüğünden
8 Banka ihaleyi yapıp yapmamakta ve işi dilediğine vermekte serbesttir. (31fl7)
Devlet Üretme Çiftlikleri Genel Müdürlüğünden Akümülatör alınacak
1 — Teşkilâtımız ihtiyacı için 42.000 lira muhammen bedelli ve 3150 lira muvakkat teminatlı 6 volt 120 amperlik 350 adet akümülatör Atatürk Bulvarı 265 numaralı Genel Müdürlük binasında Yönetim Komisyonunca ve açık eksiltme suretiyle 6/6/950 Salı günü saat 15 te satın alınacaktır.
2 — Akümülatörlerin teknik şartnamesi İstanbul’da Balıkpazarı
Süngerciler Sokak 83 numarada Yollama Memurluğumuzdan ve Genel Müdürlük Raportörlüğünden bedelsiz olarak verilir, İdarî şartnamesi de buralarda görülür. (3318)
1 — T. M. Ofisinin Ankarada yaptıracağı Et Kombinasına ait 16676,14 lira keşif bedelli şantiye binası ve çimento anban inşaatı açık eksiltmeye çıkarılmıştır.
2 — Eksiltme 25.5.960 Perşembe günü saat 15 de Ankarada Genel Müdürlük binası içinde toplanacak komisyonda yapılacaktır,
3 — Eksiltmeye gireceklerin, tatil günleri hariç olmak üzere, eksiltme gününden bir gün evveline kadar Genel Müdürlüğe yazı ile müracaat ederek yeterlik belgeleri almaları lâzımdır. Bu tarihten sonraki müracaatlar nazara alınmıyacaktır.
4 — Eksiltmeye gireceklerin, en az 12000, liralık bu ayarda bir inşaatı bir defada yapmış ve kat’i kabulünü yaptırmış olduklarına dair belge göstermeleri lâzımdır. Yeterlik belgesi verip vermemekte Ofis yetkilidir.
5 — Geçici güvenlik akçesi 1300 liradır.
6 — Eksiltme evrakı Genel Müdürlük Malzeme Müdürlüğünde görülebilir.
7 —Ofis 2490 saydı kanuna tabi olmadığından bu ihaleyi kısmen ve
ya tamamen yapıp yapmamakta serbesttir. (385)-(3358)
Toprak Mahsulleri Ofisi Ankara Bölge Müdürlüğünden
1— Malıköyde tesislerimizde yapılacak 4557.76 lira keşif bedelle adî kaldırım onarılması 20/5/950 günü saat 14 de açık eksiltmeye çıkanl m ıştır.
2— Muvakkat teminatı 332.92 liradır.
3— Taliplerin eksiltme tarihinden asgari bir gün evvel bu İşin benzeri yapmış olduğu İşlere alt belgelerle yeterlik vesikasını almak ü zere Silo yanında Bölge Müdürlüğü-ne müracaatları ilân olunur.
(33»)
Ikramiyeli SÜRPRİZ
Marka Gömleklerin Açık yakalı 750 kuruş en zengin Çeşitlerini dan 2350 kuruşa kadar Ortaç'ta buiobııirıiniz çeşitler vardır.
Beden Terbiyesi Ankara Bölgesi Başkanlığından
Bölgemizdeki Ayniyat ve Nakit muhasipliği münhaldir. İsteklilerin, Memurin kanununun 4 üncü maddesi gereğince ibrazı lâzım gelen belgelerle bu işlerde ehliyeti olduğunu bildirir vesikalarım ve hal tercümelerini dilekçelerine ekliyerek 26 Mayıs 1950 Cuma günü saat 17 ye kadar, 19 Mayıs Stadyumunda bulunan Bölge Merkezine tevdi etmeleri ve yarışma sınavı içinde 27 Mayıs 1950 Cumartesi saat 14 de ayni yerde hazır bulunmaları ilân olnur.
Not: Halen memur bulunan taliple rln, çalıştıkları dairelerden mu vafakat almaları şarttır.
Memleketin kurtuluşunun beşinci yıl dönümü münasebetiyle Macaristan Halk Cumhuriyeti Başkanlık Şurâsı tarafından verilmiş olan umumî af hakkında: Macaristan Halk Cumhuriyetinin sağlam siyasî, İçtimaî ve İktisadî durumu, memleket kur tutuşunun beşinci yıldönümü münasebetiyle, harp yüzünden veyahut düşman propagandası tesiri altında, sonraki zamanlarda gayri kanunî şekilde MEMLEKETİ TERK ETMİŞ BULUNANLARDAN istikballerini ancak kendi memleketlerinde, çalışan Macar halkı arasında, mümkün görenler için VATANA AVDETLERİNİ temin etmektedir.
FAŞİST REJİMİNİN İDARECİLERİNDEN~OLMIYAN ve mü lıim bir harp suçunu veya halka kar şı bir suçu işlememiş olan ve ecnebi memlekette bulunan uyruklarına Macaristan Halk Cumhuriyeti af sağlamak arzusundadır. Afta aldıkları emir gereğince veyahut fa-Işist propagandasiyle o zamanki vaziyetin yanlış bir takdirinden memleketi terk etmiş olanlar başta gelmektedir. Buna nazaran 4 Nisan 1945 tarihinden evvel harp harekâtı dolay isiyle Garba gitmiş, fakat 4 Teşrin 1950 ye kadar Macaristan’a avdet etmiş Macar uyrukların aleyhine kurtuluş tarihinden evvel işlenmiş harp suçlarından veya halka karşı işlenmiş suçlardan dolayı CEZAÎ TAKİBAT YAPILAMAZ.
Ancak Sztojay veya Szalasi HÜKÜMETLERİN ZAMANINDA, hakanlığa, siyasî müsteşarlığa, valiliğe veya generalliğe tayin edilenlerle memleketin dahilinde veya haricinde kanuna ay kın idamlarda veya işkencelerde, bunların müşevviki, faili veya ortağı olarak, iştirak etmiş bulunanlar ve faşist Hitlerci emniyet teşkilâtına (Ges-tapo’ya) girmiş Macar uyruklar BU AFTAN İSTİFADE EDEMEZLER.
Macaristan Halk Cumhuriyeti Bakanlar Kurulunca uyrukluktan çıkarılanlar bu af kararının şümuluna giremezler.
Pasaportu kanunsuz kullanan, hududu gayri kanunî şekilde geçen veya bunun gibi başka bir suçun faili bulunun kimseler aleyhinde, 4 Teşrin 1950 tarihine kadar Macaristan’a avdet ettikleri takdirde, cezai takibat yapılamaz.
YURDA DÖNMEK ARZUSUNDA BULUNAN Macar tebaalarla Macaristan hududunu meşru bir şekilde geçmiş, fakat pasaportlarının meriyet müddetinin sonuna kadar avdet etmemiş olanlara Macaristan ANILIRA ELÇİLİĞİNDEN SE YAHAT EVRAKI VERİLECEKTİR.
Memlekete avdet bılâistisna Elçilik tarafından teşkilâtlanıp idare edilecektir.
YURDA DÖNMEK ARZUSUN DA BULUNANLAR Elçiliğe şahsan müracaat etmek mecburiyetindedirler. Ankarada Elçiliğimiz ve İstan-bulda Başkonsolosluğumuz tarafından 31 MAYIS 1950 DEN İTİBAREN HER PAZARTESİ, ÇARŞAMBA VE CUMARTESİ GÜNLERİ SAAT 17 DEN SAAT 20 YE KADAR kabul edilecektir. Alâkadarların bu saatlann haricinde müracaat etmemeleri rica olunur. Çünkü aksi takdirde müracaatların gecikmesiz ve çabuk bakılması mümkün ol-mıyacaktır. Kabul saatlerinde başka işlere dair müracaatlar kabul edilmiyecektir. Müracaat esnasında hüviyetini, herkes doğum veya evlenme kütüğü hülâsası, vatandaşlık belgesi, askerî tezkere yahut her hangi bir Macar makamı tarafından verilmiş resimli bir vesika ile ispat etmeğe mecburdur.
Şahsa ait bir vesika ile hüviyetini ispat edemiyenler kimliklerini itimada şayan ve hüviyet cüzdanı m haiz iki şahidin yardımiyle belirtebilirler.
Müracaatlar için üç tane fotoğ rafın ibrazı elzem olduktan başka müracaat sahibi Elçilik tarafından verilecek soru cetvellerini de doldurmak mecburiyetindedir.
Sakatlık veya her hangi başka mühim bir sebepten dolayı ŞAHSAN GELEMIYENLERİN TAHRİRÎ MÜRACAATI da kabul olunur.
Satılık dükkân
Her işe elverişli, devren satılık kolacı dükkanı.
Müracaat: Samanpazarı, İnönü bulvarında Telefon: 14460 (1034)
Danişte dikilen bir gömlekle sağlanan faydalar, meziyetler, ödenen paradan kat kat üstündür.
Zengin poplin ve ipekli çeşidi yaka yenilenir.
Daniş: Anafartalar 222 Ortaça bitişik (960)
Bu takdirde hüviyetin ispatına mah sus evrakla 3 fotoğraf tahrirî müracaatlarla beraber Elçiliğe gönderilecektir. Bu kolaylıktan Ankara şehir merkezinden 50 kilometre ve İstanbul şehir merkezinden 100 kilometreden uzak mesafede oturan 1ar da istifade edebilirler.
Yazı ile müracaat edenlere soru cetvelleri Elçilik tarafından posta ile gönderilecektir.
DÖNÜŞ SEYAHATİ müracaat tarihinden itibaren 60 gün zarfında yapılacaktır. Seyahat Elçilik ta rafından idare edilecek. Seyahat günü ve toplanma yeri hakkında herkes Elçilikten yazılı bir talimat alacaktır. Maddî imkânlara sahip olmıyanlann yol masrafı ve 50 kiloya kadar bagaj ÜCRETLERİ ELÇİLİK TARAFINDAN VERİLECEKTİR. 1021
Veteriner Fakültesi Dekanlığından
Fakültemiz Anatomi Enstitüsünde münhal bulunan 130 lira ücretli laborantlığa Makine İle seri yazı yazan ve iyi resim yapmasını bilen bir memur alınacaktır.
Seçme imtihanı 27/5/1950 Cumartesi günü saat 10 da yapılacaktır. İsteklilerin 26/5/1950 akşamına kadar bonservis ve evrakı müsbitelerile birlikte Dekanlık Bürosuna müracaatları. (3334)
Yazlık file gömlekler PANAMA Şapkalar1 ve Teksas modelleri 1275 ve 1700
gelmiştir kuruştur
Ortaç:
Anafartalar Cad. Adliye karjjı Köşe Mağuuı. No. 224.
Ankara Tel: 11135
Sahife : 6
Z A F K R
sayfa
Türk-Iran maçı
İçişleri Bakanın Valilere tamimi
Başmakaleden devam )
★ (Baş tarafı 1 incide)
Menderes Kabinesi
M
kad,
T.
di. idi. bine aşkı yon
Tür
K
Tar
r idi. kat tak
So!
I kas
I
gaı
yal
İran millî futbol takımı 25 Mayısta, memleketimizden gönderilecek hususî bir uçakla İstanbula gelerek 28 Mayısta İnönü stadında millî takımımızla karşılaşacaktır. İranlIlara karşı İngiliz Sunderland takımı ile deneme mahiyetinde bir maç yapan genç millî takımımız çıkacaktır. İran - İstanbul temsili karşılaşması ise 1 Haziranda yine İstanbul'da yapılacaktır.
Her iki maçı da Beynelmilel hakemlerden Mısırlı Muhammet Es-sait bey idare edecektir.
IIAKEM SULHİ GARAN
Öğrendiğimize göre Futbol federasyonu, hakemlerimizden Sulhi Garan'ı belnelmilel hakem namzedi olarak F. t. F. A. ya teklif etmeği kararlaştırmıştır.
TENİS ŞAMPİYONUMUZU UĞURLARKEN...
Haziran ayı içinde Pariste yapılacak olan Milletlerarası teniz turnuvasına iştirak etmek üzere bir numaralı kadın tenisçimiz Bahtiye Musluoğlu dün akşam Fransaya hareket etmiştir. Gönül isterdi ki, Bahtiye ile birlikte diğer kadın tenisçimiz Müallâ da bu turnuvaya iştirak etsin. Çünkü, Bahtiye ile Muallâdan kurulacak olan bir çift ı Paris Enternasyonal teniz turnuvasında hakikaten memleketimizi temsil edebilecek bir kudret teşkil ederlerdi. Zira, geçen yıl Ankarada'
yapılan Milletlerarası turnuvanın çift kadın şampiyonasını, çetin mücadelelerden sonra bize hediye etmişlerdi.
Bahtiyeye gelince bir şeyi başarmağa azmetti mi, muhakkak muvaffak olmasını bilen bu, enerjik enerjik olduğu kadar da zeki olan kadının bizi inkisara uğratmayacağını tahmin ediyoruz. Esasen geçen yıl Bahtiyeyi burada seyretmiş olanlar, kendisinin birçok Avrupa kadın tenisçileriyle boy ölçüşebilecek durumda olduğuna kani olmuşlardır.
Paris Enterasyonel Tenis turnuvasına hangi kadın tenisçilerin iştirak edeceğini bilemediğimiz için bu maçlar hakkında her hangi bir tahmin yürütmek, bulanık suda balık avlamağa benzer.
Yalnız üzüldüğümüz bir nokta varsa, o da, nice Cochet'ler, Petra'-lar, Susane Langlen’ler, Madame Mathieu’ler yetiştirmiş olan Paris’in meşhur Roland Gaross tenis sahalarında şampiyonumuzun pek yalnız kalmasıdır. Eğer yanında Muallâ olsaydı, muhakkak bu yalnızlık bir dereceye kadar bertaraf edilmiş olurdu.
Mamafih, oradaki elçilik erkânının ve Türk kolonisinin kendisine i bu yalnızlığı hissetirmeyeceğine eminiz-
Değerli tenis şampiyonumuza hayırlar ve başarılar dileriz.
Naz - Al.
idare teşkilâtında mesul ve vazifeli olanların kıymetine güveniyorum.
İdaro cihazımızın bütün vatandaş lara karşı hiç bir fark gözetmeksizin ve her hangi bir siyasî şahıs, taraf ve zümrenin tesirine kapılmaksızın
işlemesi ve zaman zaman bir çok
yerlerde tenkit mevzuu olan tema-
yüllerden hariç kalması yeni hükü-
metin kesin kararıdır.
Bu kararın tatbikinden mesul bir vazifeli olarak bu ciheti bilhassa tebarüz ettiririm. Tek rehber kanun-
tdarenin ve zabıtanın en küçük kademesinden itibaren hiç bir kim
senin kanunsuz muameleye maruz
bırakılmaması aksi takdirde müseh
kiplerinin takibattan kurtulamıya-caklarının gözönünde bulundurulma sı lâzımdır.
Mejıılekette, yerleştirmek azmin de bulunduğumuz demokratik ve ■ halkçı bir idarenin esasını idare cihazımızın vatandaşlarla bütün temas ve münasebetlerinde karşılıklı hürmet ve itimat teşkil ettiğini ifade etmek isterim.
Aziz halkımızın sahip olduğu yük sek vakar ve kıymetin karşılığı olarak idare cihazımızın aynı vakar ve kıymete layık surette işlemesini temin yolunda çalışanların ilerisi için müstakâr ve geniş bir huzur içinde devam edecek olan vazifeleri muvaffakiyetin esasıdır.
na; liri
ter du
ra ku
ha
le:
gi
Bi
bi
hs
di u? la İk tu
bı. G
Dnı î j
Fer
Kaj
ıraj
T
•an
aır
Tel
Büyük Atletizm yarışmosı
Yozon : Naili Metan
Ankara spor severleri 27 Mayıs | günü şimdiye kadar Ankarada yapılmış en heyecanlı atletizm karşılaşmasını göreceklerdir.
29/30 Temmuzda Vıyanada yapılacak Türkiye - Avusturya karşılaşmasında ve Brükselde yapılacak Avrupa birinciliğinde memleketimizi temsil edecek takım son şeklini alacağından atletlerimiz bu güne ciddî şekilde hazırlanmaktadırlar.
Bütün koşuların pek heyecanlı geçeceği ve ara mesafelerin çok kısa olacağı anlaşılmaktadır. Bu arada 400 metre engelli koşuda yeni bir Türkiye rekoruna girişilmesi beklenebilir.
10000 metrede bir Özcan, Osman, Recep, Nuri müsabakası, 110 engellide, 1500 ve 400 metrede alınacak iyi dereceler 800 metrenin büyük alürü yanında sönük bile kalabilir. Bu mesafede yarışacak Şeydi Dinç-türk 1.56,4, Turan Göker İ.59.2, Ekrem Koçak 1.58.1, Ökkeş Köşkün 1.58, Abdullah Kökpmar 2.00.3, Şahap Uluç 2.01, Emin Deybek 2.01.5 gib dereceler sağlamışlardır. Bugün hepsi de iki dakikanın altında koşacak durumda oldukları gibi bu yarış Türkiyede koşulmuş en heyecanlı sürprizli 800 metre olacaktır. Mesafenin ilk 400 metresinin 54 saniye civarında geçileceği ve asıl heyecanın bundan sonra başlayacağı unutulmamalıdır.
Gülle atmada da aynı zorlu çekişme olacaktır. Atıcılarımızın kalkınması için son üç yıldır yapılan olağanüstü eforun bir ciddî neticesi olarak atletizm tarihimizde ilk defa oluyor ki, altı atletimiz 13 metreyi geçmiş bulunuyorlar. Bu altı atletin bu yıl giriştikleri dereceler 13.05 ile 13.69 metre arasında sıralanmaktadır. Bunlardan Necdet Akın 13.69, Emin Tokgöz 13.65, Nuri Turan 13.50 ve Yılmaz Oktay 13.48 atmışlardır. 21 santimetre içerisinde bulunan bu dört atletten en iyi müsabık olanı kazanacaktır.
Çekiç atmada da bilhassa Balcı Tamerin arkasından ikincilik için çekişecek olan Adil Bozdoğan ve Muzaffer îskenderin pek iyi dereceler yapmaları beklenebilir.
Mızrakta Halil Zıraman 62 metre ile kazanabilir. Diskte ise, Çelilin 42 metre civarında bir atışla başta geleceği, ikinci ve üçüncünün de 39 civarında olacakları tahmin edilmelidir.
Üç adımda bir Ruhi - Haşan, Ülkü - Özkap yarışması gelişecek iken sırıkla atlamada Muhittin ve Şet-vanın en yüksek irtifalara irişe-cekleri, yüksek atlamada kozun A-rasla Holyafkin arasında paylaşılacağı, uzun atlamada Macit Göktürk ve Ferit Kardeşin iyi derceler yapmaya çalışacakları tahmin edilebilir.
Neticeler ne olursa olsun Ankara, Zonguldak, Balıkesir, Kayseri, Seyhan, İçel, Kütahya, Kocaeli, Eskişehir ve İstanbuldan gelip on dokuz mayıs stadında yarışacakların çok iyi dereceler sağlayacakları ve seyircileri heyecana sürükleyecekleri muhakkaktır.
ATLETLERE ÇAĞRI
27 Mayıs 1950 tarihinde 19 Mayıs Stadyumunda tertip edilecek şehirler arası Ankara - İstanbul Atletizm şampiyonasına katılacak atletlerin isimlerini 23 Mayıs Salı günü saat 16 da Stadyumda Atletizm ajanlığına yazdırmaları lâzımdır.
ATLETİZM HAKEMLERİNE ÇAĞRI
27 Mayıs 1950 Cumartesi günü 19 Mayıs Stadyumunda tertip edilecek şehirler arası Ankara - İstanbul Atletizm şampiyonasında hakemlik yapacak aşağıda adları yazılı arkadaşların 23 Mayıs Salı günü saat 17.30 da Stadyumda toplanmaları rica olunur.
Adrjan Hun, Ali Göker, Besim Ay-bars, Cemal Alpman, Cevdet Arun, Cihat Renda, Faik Gökay, Faik Önem, Hilmi Mergen, Hüseyin Dalgakıran, Fazıl Sağlam, Fuat Batu-güc, Mustafa Çevrem, Mehmet Arkan, Muammer Pamuk, Mithat Dert-türk, Mehmet Güvenç, Mevlût Gök-san, Mahmut Işıtman, Nedim Aydın-oğlu, Niyazi Kürdemir, Ömer Görünür, Rıza Salih Saray, Raşit Giray, Selâhattin Mağra, Taha Carım, Vedat Abut.
ZAFER’in Abone Şartlan
Memleket içi
12 aylık ............ 28 Un
a » ....-......... u •
I » .............. 8 •
Memleket dışı
13 aylık M Ura
e » 80 »
a » ıe »
ZAFER’in İlân Şartlan
Bağlık .. 15 Lira
2. ve 3 üncü «aylada 8m 4 »
«. cü «aylada Sm .. S »
S. ve 6. cı «aylada 8m .. 2 )
Dokum. Nikah, Nlaan, ölüm ve
Mevlût İlanları 6 «antiml «artlyle 15 lira. geçmemek
Devamlı ilânlar için hususî tarife tatbik edilir.
AMet»v0 »önderllan evrak
MtredUein edilmetin iade edUmet.
Sular Kesilecek
Ankara Sular idaresinden
Keçiören Tepebaşmda ana boruya yapılacak rabıt dolayısı ile 25/5/1950 günü Keçiören mıntakasmın suları sabah saat 8 den akşam 18 e kadar kesileceğinden sayın abonelerimizin ihtiyatlı olmaları ilân olunur. (3428)
İnönü dün fiilen C.H.P. Başkanı oldu
Bu tamimin bütün idari kademelere tebliğini rica eder, muvaffakiyetler dilerim.
Genel müdürlüklere, jandarma ge nel komutanlığına ve valiliklere yazılmıştır.»
Yeni af tasarısı
★ (Baş tarafı 1 incide) lığın salâhiyetli memurlariyle müşa verelerde bulunmuştur.
Af kanununun 15 güne kadar hazır lanıp Büyük Millet-Meclisine sevke-dileceği tahmin edilmektedir.
Zühtü Velibeşenin tamimi
Yeni Ekonomi ve Ticaret Bakanı Zühtü Velibeşe de dünden itibaren vazifesine başlamış ve bu münasebet le bakanlığıhn dahil ve haricindeki teşkilâtına bir tamim göndermiştir. Tamimde aynen şöyle denilmektedir:
«Adnan Menderes kabinesinde Eko nomi ve Ticaret Bakanı olarak vazife almış bulunuyorum. İşe başlarken bakanlığımda ve ona bağlı teşekküllerde hizmet deruhte etmiş olan arkadaşlarımın verimli mesailerinin vazifemi kolaylaştıracağına güvendi ğimizi ifade etmek isterim. Memleket ve millet hizmetinde bulunduğu muzu düşünmek, tasarruflarınızı kanun çerçevesi içinde objektif prensip lere istinat ettirmek, amme hizmeti nin şerefi kadar sorumluluğunu müdrik bulunmak, vazifede muvaf fakiyeti sağlıyacak esaslardır. Bütün arkadaşlarımın bu hasletleri haiz bulunduklarından emin olarak işe başlıyor ve her zaman olduğu gibi bugün de bakanlığımızdan bek lenen yeni ve önemli hizmetlerde elbirliğiyle muvaffak olacağımıza inanıyorum.
Bu suretle işe başlarken bütün arkadaşlarımı sevgi ve saygılarımla selâmlarım.»
Ekonomi ve Ticaret Bakanı Zühtü Velibeşe
kadar hapsedildiği yerden kurtanp vatandaşlarda iş yapma kabiliyetlerinin inkişafına hizmet etmek, iç ve dış ticareti durgunluktan kurtarmak, ve nihayet vatandaşlan ellerindeki para ile daha fazla mal alabilir, ve daha çok mal devredebilir hale sokmak!.. Bu arada bir çok malî külfetler bakımından herkesin sırtındaki yükü hafifletmek lâzım-geldiği de asla gözden uzak tutulmamak gerektir.
İşte İktisadî mânada bizim anla dığımız ilk kalkınma aşağı yukarı bu şekilde olur. Şüphesiz bütün bunları tanzim edip plân i aştırmak için geniş bir bilgiye ve süratli hareket kabiliyetine ihtiyaç vardır. Fakat hiç endişe etmiyellm ki, Adnan Menderes kabinesinde bu işleri vukufla başaracak kıymetli elemanlar mevcuttur.
Bir memlekette umumî refahı arttırmak, iş hacmini genişletip, işsiz vatandaşlar nisbetini azaltmak, ve bu arada lıayat pahasını imkân nisbetinde düşürmeğe bağlı olduğuna göre, elbette ki, yeni kabinemiz bütün bu mevzular üzerinde ehemmiyetle duracak, boş yere bir kuruş harcamıyacak, ve her alınan kuruşu da kıymetlendirmeğe bakacaktır.
Bu arada Adnan Menderes kabinesinden köylü, işçi, orman meselelerinin esaslı bir surette elden geçirilmesini beklemek hakkımızdır.
Belki köye radyo dağıtılmıyacak-tır; fakat köylü o hale gelmeli ki, radyoyu kendisi için bir ihtiyaç telâkki etmeli, ve onu bizzat alabilecek bir duruma geçmelidir. Bunun için mahsulün kıymetlendirilmesi lâzımdır. Fakat kıymetlendirilmek ____________„ „„
denildiği zaman, biz bundan sunî müsaade etmediği cevabını vermiş-fiyat fazlalığını değil, belki paranın j 1er, lâkin, gene iddiaya göre, doktor satın alma kabiliyetinin yüksek ol- buna «Buranın kanunu da kitabı masını anlarız. Yâni bir köylü mah ja benim!» mukabelesinde bulun-sulü mukabili eğer bugün yüz lira muştur. İşçiler bunun üzerine işle- 1 elde ediyorsa, yarın alacağı 75 lira rinden ayrılmak ve dolayısiyle aç ile eski yüz liradan daha fazla ihti- kalmağı göze almak zorunda kal-yaçlarını karşılayabilmelidir. dıklannı ifade etmektedirler. j
Bütün bunların yeni kabinede ciddiyetle düşünüldüğüne ’ hiç şüphe etmiyoruz.
Kabinenin dış politikasına gelince, buraya sayın Fuat Köprülü gibi milletlerarası şöhreti bulunan değerli bir profesörün getirilmiş olması, her tarafta memnunlukla karşılanmıştır. Dış politikamızın Garp Demokrasiyleriyle olan münasebetinin çok dalıa yapıcı bir şekilde inkişaf edeceği muhakkaktır.
Yeni seçimler, Türk milletinin demokrasi dâvasını nasıl kavradığını ve onun üzerinde nasıl titizlikle durduğunu bütün dünyaya isbat etmiştir. Sırf bu vaziyet dolayısiyle bugün dış itibarımızın eskisinden çok daha artmış olduğunu göğsümüz kabararak iftiharla söyliyebiliriz. Birleşik Amerika ile olan münasebetlerimiz bir bakımdan her halde daima dostane bir hava içinde inkişaf edecek, İngiltere ve Fransa ile olan ittifaklarımız ve dostluk bağlarımız bize milletlerarası sahada çok daha güzel imkânlar sağlayacaktır.
Dış politika mevzuunda ve Arap âlemi ve Akdeniz bölgesi hakkında da esaslı çalışmalar yapılması lâzım geldiğini takdir etmiyor değiliz.
Sözlerimizi hülâsa edersek yeni kabinenin bize içeride huzur ve saadet, dışarıda rahat ve emniyet* temin edeceğini beklemek hakkımızdır.
Fikret Sılay da bir tamim gönderdi
____________24 - 5 - 1950
Kiralık Daire
11 Jandarma Komutanlığı yariThda | Hükümet cad. Firet Sokak Na 4 de ' 5 oda, hol, banyo ve mutbak, ge- ! niş balkon telefonu havi. Doktor ve Müteahitlere çok elverişli. Tel: 14503 îçindekilere müracaat, i ______________ (1036)
C. H. Partisi Genel Başkanı İsmet İnönü şu tebliği neşretmiştir:
«Cumhurbaşkanlığı vazifesinin hitamı üzerine C. H. Partisi Genel Başkanlığını fiilen deruhte ettiğimi memlekete ilân ederim.
Bizim partimiz bu memleketi iler letmek, yükseltmek, kuvvetlendirmek idealleri üzerine kurulmuş, bu idealleri tatbik etmiş ve vatanımızın insaniyet ve medeniyet ailesinde kıymetli bir varlık olduğunu göstermeğe hizmet etmiştir.
Şimdi üzerimize düşen iktidarı munakaba etmek vazifesinde, aynı idealleri takip edeceğiz. Vatanımızda dirlik, düzenliğin muhafazası ve vatanımızın bütünlüğünün korunma sı bizim için bütün parti mülâhaza larının ve siyaset cereyanlarının üstündedir.»
Fikret Sılayın tamimi
tıklarına şu tamimi göndermiştir:
«Partimizin iktidardaki hizmet günleri bu seçim devresi için bugün fiilen bitmiş bulunmaktadır. Bununla beraber son seçimlerde aziz milletimiz partimize yüzde kırk gibi büyük bir nisbette reyini vermiştir. 27 yıl iktidarda kalarak bir çok inkılâplar yapmış bir parti için bu rakam ehemmiyetli bir yekûn -dur. Bu neticenin, bütün parti teşkilâtımızın ve partili arkadaşlarımızın her türlü takdirin üstünde gösterdikleri gayret ve himmetin bir eseri olduğuna şüphe yoktur.
Teşkilâtımızın ve arkadaşlarımızın bu hizmetini şükranla müşahede eden genel merkezinin,yeni bir ener ji ve imanla ve kuvvetli bir tesanütle yeni duruma göre işleri ayarlamış olup vazifesine şevkle devam etmektedir.
KONFERANS
Türk Yüksek Mühendisler Birli-ğinden :
Stokholm Kraliyet Teknik Üni- ?n versiteşi İnşaat Fakültesi Dekanı Profesör Aströn Bu gün saat 17.30 da Dil, Tarih, Coğrafya Fakültesinde «İsveç Ulaştırma sisteminde modem gelişmeler» isimli projeksi- Ü-yonla bir konferans verecektir. Gi- F) riş serbesttir.
------------------------------- )
Kiralık Daire „
Güzel manzaralı Beyoğlu Nuri Ziya sokak Erduran apartmanı 15/5 Telefon müracaat: 41554. F
C. H. Partisi Genel Sekreteri Fik ret Sılay il idare kurulu başkan-
53 Amelenin işine neden son verilmiş
★ (Baştan 1 incide) hayet verileceğini söylemiştir. İşçiler bellerine kadar su içinde çalıştıkları, bu şartlar altında günde 14,5 saat çalışmalanna imkân olmadığı, zaten buna İş Kanununun da
Şimdi bütün teşkilâtımıza düşen vazife; eşsiz inkılâp ve devlet adamımız İnönünün etrafında sıkı bir ideal kalesi halinde toplanarak tam bir feragat ve disiplin içinde canla başla çalışarak partimizi yeni memleket hizmetlerine hazırlamaktır.
Bu vesile ile son seçimlerde va-alarak çalışmış olan bütün arkadaş larımıza şükranlarımızı arzeder, şim diye kadar olduğundan fazla bir gayret ve daha sıkı bir tesanütle memleket ve parti hizmetlerinde yeni başarılara ermenizi diler, hepinizin gözlerinden öperim.»
KAYIP KAMBİYO PERMİLERİ i
İstanbul Kambiyo Müdürlüğünden istihsal edilmiş olan 2/2/947 tarih ve 31427 No. lu 45.000 dolarlık ! 7/4/948 tarih 47186 No. lu 2360 ı »sterlinlik Kambiyo permilerinin mevzuu malların ithalâtının yapılmadığını ve mezkûr Permilerin kul- . lanılmadan kaybolduğu ilân olunur.
Özen Türk Limited S ti.
İpçiler, Buğdaycı Sokak No. 2 İstanbul.
Kiralık daireler
Dört oda, bir büyük hol, bir hiz- / metçi odası vc çamaşırlık. Diğeri üç oda, biı b:;; , ol, bir çnma-nlık. I
Tasarı1’ r Cad. 1. No. 5. Telefon: "•
Helikopterin tecrübe uçuşları
Helikopter uçağı İstanbuldan An-karaya gelmiştir. Uçak Perşembe
Hâdise, eğer bize anlatıldığı gibi günü AnkaralIlar için gösteri uçu-cereyan etmişse işçilerin haklı olduklarını kabul etmek lâzım gelecektir. Bu takdirde meselenin esaslı bir şekilde tahkik edilerek 53 va- .
tandaşın kanunsuz yere işlerinden basın temsilcilerine izahlarda bulu-uzaklaştırılması önlenmelidir. | nacaktır.
şu yapacaktır. Mr. Haganob bu mü nasebetle bugün saat 15 de Karpiçte bir Basın Toplantısı yapacak ve
KAYIP — Merıcez Bankasından aldığımız 26/3/948tarihlı ve 28.51- I İngiliz lirasına mukabil (318.21) ! Türk liralık alım bordrosunu kaybettik. Hükmü kalmadığı ilân olu- !
M. H. İVeinstbal ve oğlu Ltd.
Ortaklığı
Satılık
İki hurç Efgan halısı, 25 ve 26 Mayıs günü müzayede salonunda satılacaktır. Arzu edenlerin mezkûr yere gelmeleri rica olunur.
Mümtaz Faik FENİK
TÜRK TİCARET BANKASI
SERMAYESİ : T.L. 4.400.000
İHTİYATLAR ı T.L. 1.876.186
•
BANKAMIZIN 100.000 LİRALIK
950 Yılı ikramiye Plânının 2 ci Çekiliş Tarihi:
: T.L.
Teknisyen aranıyor
Katrak ve Markül hızar makinelerinden anlayan bir kimse aranıyor.
İstanbul Cad. 180 No. da Emniyet j Kollektif Şirketine müracaat edil- i
10 Haziran 1950
Bu çekilişe iştlrâk edebilmek için :
Kiralık daire
Necatibey Cad. No. 118, Aksoy Ap. da 5 oda, 1 hol, 1 sandık odası. Kaloriferden maada bütün konforu haiz. İçindekilere müracaat. (1044)
Hükümet nasıl karşılandı
★ (Baş tarafı 1 incide)
Bakanın bu hassasiyeti İzmir tüc carlarını çok memnun etmiştir.
İzmir, 23 (Telefonla) — İlk D.P. hükümeti, muhalif, muvafık ve tarafsız bütün mahfillerde memnuniyetle karşılanmıştır. Bugün kendileri ile temas ettiğim muhtelif şahsiyetler yeni hükümetin memleketimiz için çalışacak şahsiyetlerden teşekkül ettiğini ve bu D.P. hükümetinin şimdiye kadar devam ede-gelen bir nevi şahsiyet inhisarcılığına son verdiğini, bakanlarm va- | zifelerinde muvaffak olmamaları ' için ortada hiç bir sebep mevcut olmadığım ifade etmişlerdir.
Acele Satılık Otomobil
Hususide kullanılmış 47 model taksi vaziyetinde Plymouth marka otomobil münasip şartlarla acele satılıktır.
Adres:
Çankrı Cad. 97/99 Salâhaddin Erginar telefon. 11137 ( 967)
Esnaf - Tüccar ve îş Sahipleri:
Bütün iş yerlerinin tutmağa mecbur olduğu: 1 — İş kazası sicil defteri, 2 — Meslek hastalığı sicil defteri, 3 — Analık hali sicil defteri, 4 — Sigorta prim bordrosu ile hizmet erbabı bordrosu matbaamızda satılmaktadır. Taşraya tediyeli gönderilir.
SANAT BASIMEVİ
Bozkurt mahallesi, Telgraf sokak No. 15 — Ankara
(1043)
SATILIK ARSA
Deliler Tepesi Esat yolu üzeri Bakanlıklara 15 dakika 1000 metre kare nakli memuriyet dolayısiyle çok ucuz ve acele satılıktır. Müracaat iş saatlerinde Tel: 16179
Kiralık Müstakil Ev
İller Kooperatifi tarafından yapılan mebus evlerinde 4259/15 parsel numaralı. 7 oda 2 oturmağa elverişli hol v. s. Görmek için: Ayni yerde şantiyeye müracaat. Tel: 24606 (1037)
Sahibi
Adviye FENİK
Bu nüshada yarliklerini fiilen İdare eden: HİKMET YAZICIOĞLU
Basıldığı yer: GtJNEŞ MATBAASI
Kumaşlarda Mimoza Emprimeler Vistra Emprime büyük ucuzluk 875 kr§’
C Müşterilerimizin
31 MAYIS 950 Akşamına kadar, .Tasarruf hesaplarında 100, Vadeli hesaplarda 1000, lira bu-bulundurmalan veya mevcut hesaplanın bu miktarlara yükseltmeleri lâzımdır.
DİKKAT:
Muhasip aranıyor
Gelir ve muamele vergisi ka- I nunlarına vakıf muhasebeci aranıyor.
İstanbul Cad. 18 No. ya müracaat edilmesi.
Acele satılık
Atıf B. M. iki katlı mamur bahçeli 1 dairesi boş ev.
Akif Alpaslan Vakıf İş Hanı No. 106 T. 14838
Vadesiz Tasarruf Hesaplan faizlerinin Gelir Vergisini Bankamız öder.
Vadeli hesap sahiplerine isabet edecek ikramiyeler YÜZDE 25 fazlasiyle ödenir.
Fazla tafsilât için gişelerimize müracaat edilmesi.
İstanbul Şehir Tiyatrosu
Bu akşam Saat 21 de
İstanbul'da bir buçuk ay devamlı olarak oynanan ve çok alkışlanan eser
BEBEK
Yazan: Maurice Brodell, Anita Harth Türkçesi: Hakkı Bigeç-
Kiralık yazıhaneler
Yazıhane, muayenehane ve atel-ye için kaloriferli tek ve çift odalar. Emsaline nazaran ucuz fiyatla kiralıktır. İcabında tam kat olarak resmî teşekküllere de elverişlidir.
Işıklar caddesi Işıkhan Tel: 11518. (1042)
Kiralık daire
4 oda, bir sandık odası, geniş antre, 2 balkon ve her türlü konforu haiz bir daire (devren) kiralıktır.
Yenişehir, Sağlık Sokak No. 16 Rengin Apt. Daire 9 İçindekilere müracaat
Kiralık Ev
Anıt Kabir civarında Sümer -bank evlerinden 29 No.lu evin alt katı. Kirası «100» Lira. Üç oda, bir hoL Müracaat, Tel: 23884
Biletler gişelerimizde satılmaktadır. Nomarab yerlerinizi erkenden aldırmış. Sinema: İKİ RUHLU ADAM
Seanslar: 13.30 — 15.30 — 17.30
21 temsil:. BEBEK
TeL gişe: 15031 — Müd.: 24079 I
Satılık Kooperatif hissesi
îtanbul, Kartal Dragos (Or-hanbey) tepesinde yapılmakta olan Ankara Evleri Kooperatif Şirketine ait ve arsası en iyi bir yere isabet etmiş hisse senedi satılıktır. İzahat almak için Tel: 16282 ye müracaat edilmesi. (1045)
Anver Saten Tual Keten Emprime Emprime Çamaşırlık ORTAÇ’ta
650 krş. 290. krş 350 krş.
hakiki İrlanda Keteni 900 krş. Gendi 340 krş. Tel: 11135 Ankara
Comments (0)