Perşembe
EsiauherrMı Mömtaı Faik Feaik
OaMovl: I
MAYIS 1950
ZAFER
(DEMOKRASİNİNDİR
Bakanlıklarda tasarruf tedbirleri
Savcılara
Adliye Bakanı şöyle diyor «Devlet bir gaye değil, sadece fertlerin saadetini tahakkuk ettirmek için vatandaş kütlesinin kendi emir ve hizmetine tahsis ettiği bir vasıtadır. Bunu hiç bir zaman unutmamalıyız..»
Adalet Bakam Halil Özyö-rük Cumhuriyet Savcılarına aşaşıdaki tamimi göndermiştir:
«Cumhuriyet hükümetinin Adalet Bakanlığı vazifesini ifa şerefi, naçiz şahsıma tevcih edilmiş bulunuyor. Ada-1 let teşkilâtı kademelerinde görevli elemanların, manevi ir (Devamı Sa. 6 Sü: 2 de) j
Cumhurbaşkanı dün Milli Sa vunına Bakanlığından çıkarken
Bütün Bakanlıklarda tasarruf sağlayıcı tedbirlerin alınması için tedkiklere başlandı
| Kabine programı bugün Bakanlar Kurulunda görüşülecek
Meclis Başkanlık Divanı toplanarak millî saraylarla eşyalarının sigorta ettirilmesine karar verdi
Büyük Millet Meclisi Başkanlık I binalarının her türlü tehlikeye kar-X Divanı diki Refik Koraltanın baş- şı sigorta edilmesi veya başka yol-kanlığmda toplanmış, milli saray- larla teminat altına alınmasını ka-lann eşya ve diğer malzemeleri ile —------------------*-
rarlaştırmıştı. Divan bu arada, Baş
Mağlûbiyetin başlıca sebebi
kanlığa ait 35 ve Başkan vekillerine ait 49 plâka numaralı arabaları seyrüseferden kaldırmış ve satılmak üzere Maliye Bakanlığına devrine karar vermiştir.
Büyük Millet Meclisi Başkanlık Divanının daha ilk toplantısında aldığı bu karar, Demokrat Parti hükümetinin makam otomobillerini kaldıracağı hakkındaki söylentileri teyid etmektedir.
Adnan Menderes kabinesi bir yandan programını hazırlarken, öte yandan, bilhassa hükümet masraflarında tasarrufu sağlayacak tedbir ler üzerinde çalışmalarına başlamış bulunmaktadır. Bütün Bakanlıklar bu mevzuda esaslı tetkikler yaparak işleri aksatmadan hangi sahalarda tasarruf yapılabileceğini tes-bit etmeğe başlamışlardır.
Bu cümleden olarak dün öğleden sonra Millî Savunma Bakanlığında Genelkurmay Başkanı Orgeneral Abdurrahman Nafiz Gürmen, İkinci Başkan ve Kara kuvvetleri komutanı Orgeneral Nuri Yamut, Hava kuvvetleri komutanı Orgeneral Zeki Doğan, Deniz kuvvetleri komutanı Oramiral Mehmet Ali Ül-gen’in iştirâkiyle bir toplantı yapılmış; saat 17 de Cumhurbaşkanı Celâl Bayar bir otomobille ve beraberinde Başbakan Adnan Menderes, Millî Savunma Bakanı Refik Şevket İnce olduğu halde Millî Savunma Bakanlığına gelerek toplantıda ★ (Devamı Sa. 6 Sü: 3 de)
üs riyaset Divanı d ün kıt toplantıda
Mümtaz Faik Fenik
(■ M alk Partisi ileri gelenleri de ı mizi kaptırmamak için, bütün dik-ISİ artık açıkça itiraf ediyorlar I kat ve teyakkuzumuzu daima uyanık tutmak, aldığımız büyük vazifenin mesuliyetini daima idrâk ederek kuvvetlerimizi memleketin refahı ve saadeti üzerinde teksif etmek, bunun için şahsi her türlü fedakârlıktan kaçınma-★ (Devamı Sa, 6 Sü: 4 de)
[Bjl artık açıkça itiTaf ediyorlar 1 M H ki, seçimlerin bu şekilde bir netice vereceğini akıllarından, hayallerinden bile geçirmemişler dir; I belki Demokrat Partinin eskisinden daha fazla milletvekili çıkaracağını ummuşlardır; fakat muhakkak surette iktidardan ayrılacaklarını hiç de tahmin etmemişlerdir.
Evvelki gün Necmeddin Sadak, Akşam’da, dün Hüseyin Cahit Yalçın Ulus'da bunu yazdılar; Halk Par tisinin aldığı reylerin de azımsana-cak derecede olmadığını ileri sürdüler.
Elbette ki, bu seçimler, Halk Partisinin memleket içindeki teşkilâtını bir Atom bombası gibi darmaduman etmiş değildir; Halkçılar bundan sonra da kendi kendilerini toparlamağa bakacaklar, ve 1954 seçimlerine yeni bir hamle ile çıkmağa çalışacaklardır. Bunu biz de çok İyi biliyoruz-, hiç bir zaman rakibimizi küçümsiyerek kendimizi gev-şetmiyeceğiz. Bundan sonra mu -hakkak daha fazla çalışacağız, daha çok yorulacağız ve milletin güvenine lâyık olduğumuzu, icraatla isbat etmeğe gayret edeceğiz.
Biz, zaferin sarhoşluğuna kendi- | cir
Gençlik bayramı şenlikleri
Millî Eğitim Bakanlığından bildi rilmiştir;
19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramında yapılması mutad tören, jimnastik şenlikleri ve spor hareketleri tehir edilmişti. Bu tören bütün yurtta 27 Mayıs Cumartesi günü öğleden sonra yapılacaktır.
Af Tasarısı ve yüksek
tahsil gençliği
Birlik Başkanı komünistlerin aftan istisnası için temasa başladı
Milli Türk Talebe Birliği Başkanı Suphi Baykam beraberinde, komünistlerin ve Nâzım Hikmetin yeni Af Kanunundan istifade ettirilmemelerini ve komünistler için ağır hükümleri havi bir kanunun Meclisten çıkmasını isteyen yirmi bin gen İçin imzalarını havi mazbatalar ol-
duğu halde dün İstanbuldan şehrimize gelmiştir.
Suphi Baykam, Dışişleri Bakanı Fuat Köprülü ve diğer ilgili makamlarla görüşmüştür. Bugün de temaslarına devam edecek olan Suphi Baykam, Başbakan Adnan ir (Devamı Sa. 6 Sü: 4 de)
D. Parti Meclis Grupu İdare Kurulu seçildi
Dünkü toplantıda Haysiyet Kurulu intihabı da yapıldı
Yabancı
Sermaye ve
Türkiye
Amerikalı maliyeci, açtık sermaye bulabilirsiniz, diyor İstanbul, 24 (a.a.) — Dün uçakla şehrimize gelen Birleşik Amerikanın «Chase Na -tional Bjınk. genel müdürü ve Başkan Trumanın malî müşaviri Mr. Aldrich bugün saat 13.30 da Amerikan başkonsolosluğunda bir basın toplantısı yapmıştır.
Mr. Aldrich gazetecilere şu izahatı vermiştir:
«— Türkiye, son seçimlerle demokrat ve hüç bir memleket olduğunu bütün dünyaya ispat etmiş bulunmaktadır. Amerikan sermayesinin ya -
★ (Devamı Sa. 6 Sü: 3 İle)
Demokrat Parti Meclis Grupu ( dün sabah saat 10 da Doktor Ekrem • Hayri Üstündağın başkanlığında □ toplanmış ve öğleden sonra da devam eden toplantıda Meclis Grupu ı İdare Kurulunu seçmiştir.
İdare Kurulu üyeliklerine: Esat ‘ Budakoğlu, Rifat Öçten, Doktor Se-1 dat Barı, Ziya Barlas, Hüsnü Yaman, Sadettin Karacabey, Doktor Mü-kerrem Sarol seçilmişlerdir.
Haysiyet Kuruluna da : Osman Talât İltekin, Müfit Erkuyumcu, Remzi Eğuz Arık, Salamon Adato ve Muhlis Tümay’ı seçilmişlerdir.
Sungurlu’da 3 köy yardım bekliyor
450 evlik üç köy halkı perişan halde
| Sungurlu’nun Karaçay, Kızılkebir
I ve Kavşit köylerine üç gün evvel müthiş ve âfet halinde bir yağmur yağmış, yalnız bir köyde 65 bağ ve ir (Devamı Sa. 6 Sü: 2 de)
Sungurlu’nun Karaçay köyünden Hurşit Başaran isminde bir vatandaş dün matbaamıza gelerek üç köy halkının derdine tercüman oldu.
Bu vatandaşın anlattığına göre, ■
Cumhurbaşkanı
Celâl Bayar’m teşekkürleri
BAŞBAKAN DA ŞÜKRANLARINI BİLDİRİYOR
Ankara, 24 (a.a.) — Cumhurbaşkanlığından tebliğ edilmiştir:
Cumhurbaşkanlığına seçilmiş olmam vesilesiyle her taraftan tebrik telgraf ve mektupları alıyorum. Her biri için yürekten teşekkür eder, ayrı ayrı cevap vermek imkânsızlığı karşısında muhterem imza sahiplerinin beni mazur görmelerini rica ederim.
Celâl Bayar ★
Başbakanın teşekkürü
Ankara, 24 (a.a.) — Başbakan Ad. nan Menderes Anadolu Ajansına e-şağıdaki mektubu göndermişttâr:
«Almakta olduğum resmî ve hususi tebrik, telgraf, mektup ve kartlarına ayrı ayn cevap verece, ğim tabiî olmakla beraber arad( vukuu muhtemel teehhürü düşüne rek gösterdikleri nezaket ve hak kımdaki iyi dileklerden dolayı bütün rüfeka ve dostlarıma şimdiden teşekkürlerimin iblâğına tavassutu nuzu rica ederim. )
Açıklama!
Teessürle öğrendiğimize göre, ba zı kimseler gazetemizin adım kul lanarak bazı müessecelere birt’akın garip tehdit mektupları göndermi: lerdi. Bu nevi mektuplarla hiç bu alâkamız olmadığım açıklarız.
AKINTIYA ~|I I_____KÜREK
Arabamın atları !
Sa:
&
Sayfa : 2
YENİ BAKANLARIMIZ
Piyasada ferahlık
ZAFER
Serbest Sütun
PULSUZ İSTİDA]
k«
Tı
id kî ta
na
Sc
ço
ks
İcra vekilleri hey'etinde vazife alan bakanlarımızın hayatları
Vadedılen
Milletin reyine dayanan ilk iktidardan beklediklerimiz
muhalefet I
Siyasî hayatımızdaki son değişikliklerin piyasa üzerinde mühim tesir leri olmuş ve alış veriş hararetlendiği gibi umumî bir ucuzluk göze çarpmaya başlamıştır.
Aldığımız malumata göre son günlerde piyasaya bol miktarda kasaplık hayvan gelmeye başlamıştır. Bu durum karşısında Beledye İktisat Müdürlüğü halen 210 kuruştan satılmakta olan koyun eti ile 190 kuruştan satılmakta olan kuzu etinde kiloda onar kuruşluk bir indirme yapmaya kanar vermiştir.
Yağ ve Peynir fiyatlarında da aynı sebeplerden bir ucuzlama görülmüş ve 740 kuruştan satılan tereyağı 540 kuruşa 240 kuruştan satılmakta olan peynir de 180-200 kuruşa düşmüştür.
Diğer taraftan sebze ve meyve | fyatları da ucuzlamaya başlamış ve son bir kaç gün içinde şehrimize külliyetli miktarda sebze ve meyva gelmiştir.
SİYASAL BİLGİLER FAKÜLTESİNİN YENİ DEKANI Siyasal B.lgiler Fakültesi profesörler kurulu dün toplanmış ve mil letvekili ğine seçilen fakülte dekanı Fethi Çellkbaşın yerine, maliye profesörü Fadıl Hakkı Sur*u seç -miştir.
B eş senedenberi, her şey pa-hasına girişilen demokrasi mücadelesi nihayet muvaffak olmuş, ve evvelki günden itibaren iktidarı eline alan D.P. hükümeti vazifeye başlamıştır.
Bütün vatandaşların vicdanla-riyle başbaşa kalarak, verdikleri reylerle seçilen ve dolayısiyle herkesin itimadını haiz bulunan milletvekillerimize ve yeni kurulan kabineye muvaffakiyet dilemek her Türkün borcudur.
Bundan bir kaç gün evveline kadar iktidarı elinde bulunduran C.H.P., şimdi muhalefete geçmiş bulunmaktadır. Senelerdenberl hem nalına hem mıhına kabilinden, demokrasiyi memlekette ben icadettim, diye koltuk kabartarak, bizlere ders vermeğe kalkışanlar, şimdi de, dillerine, örnek muhalefet lâfım dolamış bulunmaktadırlar. Bugüne kadar iktidarda ne derece muvaffak olduklarını seçimlerin neticesinden anlamak ve muhalefet vazifesin de buna göre kıyaslamak çok kolaydır.
Bu hususta verdikleri beyanat ve sözlerinin ilk asarım, muhterem C.H.P. milletvekilleri, Mecliste göstermiş oldular. Cumhurbaşkanı Bay Celâl Bayar’ın salona girişinde, ön sıralarda oturan bir zatın geriye bakması üzerine, asker gibi hep birden -Rap!.... diye ayağa kalktılar. Fakat, alkışı unuttular.... Biz, kendileri gibi, zorla kıymet ve hürmet isteyecek ve bekliyecek değiliz! Lâkin bundan evvelki celselere iştirâk etmiş ve Cumhur Başkanı seçimlerini görmüş olmamız dolayısiyle, C.H.P. 11 Cumhurbaşkanlarına yap tıkları saygı gösterilerini, bugün gibi hatırlamaktayız.
Evvelki günkü, ihtiram hâdisesinin de mahiyeti aşağı yukarı bellidir. Çünkü, Demokrat Parti, ayağa kalkma meselesi hakkında prensip karan verip de, bunu tatbik ettiği zaman, C.H.P. organlarının yaptıkları neşriyat unutulmamıştır.
Saygı gösterisi yapan ve sonra da yeni Cumhurbaşkanını tebrik edenlerin çehrelerini gösteren resimler meydandadır.
Bütün bu vakalan, birbirine bağlayacak olursak, vadedilen örnek muhalefetin de, bir çok senedir dinleye dinleye bıktığımız programlar gibi, verimsiz ve tesir siz olacağına hiç şüphe yoktur.
SiTtında, uzun ve muvaffakiyet-siz iktidar senelerinin ağır mesuliyetini, bizzat taşıyanların ne gibi bir esbabı mucibe bularak, yapılan icraata muhalefet edebilecekleri cai sualdr.
Bununla beraber, ister hakikaten muhalefet vazifesinde muvaffak olsunlar, ister bugüne kadar olduğu gibi ademi muvaffakiyetle karşılasınlar, Demokrat Parti, hiç bir vakit onlar gibi halkı hiçe saymıyacak ve en hakikî muhalefetin vatandaş kütleleri olduğunu unutmıyacaktır.
Bu sebeple, yeni iktidarın muvaffak olacağma inanıyoruz.
Hikmet YAZICIOĞLU
lüğüne tayin edilmiş, bu vazifede iki buçuk sene kadar bulunduktan sonra Maliye Müsteşar muavinliği, Maliye Tetkik kurulu başkanlığı vazifelerinde bulunmuştur. Temmuz 1949 tarihinden beri de Başba kanlık müsteşar muavini idi.
Bayındırlık Bakanı
Bayındırlık Bakanı ve Bolu Milletvekili Korgeneral Fahri Belen, 1892 de Bolu'da doğmuştur. Harpo-kulu ve Harp Akademisi mezunudur.
Balkan, Birinci Cihan harplerine ve İstiklâl savaşına iştirâk etmiş, Genelkurmay dairelerinde, kıtalarda, Harp Akademisi öğretmenliklerinde, memleketimizi temsilen hariçte müşavir ve murahhas heyetleri Başkanı olarak vazifeler almış, General olarak muhtelif tümen ve kolordu komutanlıklarında bulunmuştur.
Ayrıca askerî harp tarihine ai* muhtelif eserleri vardır.
Yedi yıldanberi Korgeneraldir. İşletmeler bakanı
İşletmeler Bakanı ve Ankara mil letvekili Prof. Dr. Muhlis Ete, 1904 yılında İstanbulda doğmuştur. Al-manyada Leipzig ve Berlin Üniversitelerinde ve âli ticaret mekteplerinde 1928 yılında yüksek tahsilini ikmal etmiş ve 1929 da doktora tezini vererek iktisat doktoru unvanını almıştır.
Almanyada tahsiline devam ettiği sıralarda b r sene Berlin Türk Ticaret Odası umumî kâtip vekilliğini de yapmış olan Muhl’s Ete yur da dönmesini müteakip 1930 yılında İstanbul Hukuk Fakültesi iktisat ve maliye grupu müderris mua. vini olmuş ve bilâhare İstanbul Hu kuk ve İktisat Fakültelerinde müstakil doçentlikte, mülkiye mektebi istatistik öğretmenliğinde,, İstanbul Yüksek T.caret ve İkt sat Okulu para, kambiyo ve borsa dersleri öğ-retmenliğ nde bulunmuştur.
1939 yılında Başbakanlık umumi murakabe heyeti üyeliğine tayin edilm ş ve bu vazifesine devam etmekle beraber 1940 yılında Siyasal B lgller Okulu tedris heyeti arasında da yer alarak bu okulda evvelâ işletme ekonomisi ve bilâhare umumî iktisat profesörlüğü yapmıştır.
Umumî murakaba heyeti üyesi ve Siyasal Bilgiler Okulu umumî iktisat profesörü iken son seçimlerde Ankara milletvekili olan Muhlis E-tenin İktisadî sahada bir çok neşriyatı mevcuttur. Bu arada 8 yıl-danberi baş yazar olarak neşretmek te bulunduğu Türk Ekonomisi mecmuasını, münakâlat, işletme ekonomisi dersleri, sergi ve panayır işletmesi, ticaret, banka ve borsa adlı telif eserlerini buhranın dönümü, Balkan iktisadiyatı, ekonomi ilminin tekâmül tarihi, cemiyet ekpno misi ve ekonomi bilgisi adlı tercü me kitaplarını zikretmek mümkün dür. Bunlardan ayrı olarak Türki yede el dokuma sanayiinin koope ratifleştirilmesi, köy bölgelerinde kurulacak sanayi işletmeleri, Tür-kiyede mesken politikası, cumhuriyetten sonra para politikası konularındaki etüdlerini de ayrı ayrı broşürler halinde neşreylemiş bulunmaktadır.
Ekonomi bakanı
Ekonomi ve Ticaret Bakanı ve İzmir milletvekili Zühtü Velibeşe, 1892 de îzmirde doğmuştur. 1911 de Selanik hukuk mektebinden mezun olmuştur. 1913 de hariciye nezareti hukuk müşavir muavinliğine tayin edilmiş, bilâhara millî mücade lede Şark cephesi nezdinde hariciye irtibat memurluğu. vaz fesinde bulunmuştur. 1923 te’nberi de evvelâ tzm'rde, sonra Ankarada avukatlık etmiş ve bu seçimde Izmirden milletvekili seçilerek bakanlığa getiril m'ştir. ★ (Devamı 8a. 6 Sü: 1 de)
Yeni îcra Vekilleri Heyetinde vazife alan bakanların hal tercümeleri aşağıdadır:
Dışişleri Bakanı ve İstanbul Milletvekili Profesör Fuat Köprülü, 1890 da İstanbulda doğmuştur.
Yeni Dışişleri Ba -.anının memuriyet hayatı, 1927 de sekiz ay kadar süren Maarif Vekaleti Müsteşarlığından ibarettir denilebilir. Bunun dışında hayatı Darülfünun ve daha sonra üniversite ve yüksek okullarda öğretim, İlmî ve fikri sahada olduğu gibi tarihî araştırmalar ve çalışmalarla geçmiştir.
Çok genç denece t bir yaşta edebiyat öğretmenliği ile girdiği tedris hayatında henüz yirmi üç yaşında iken, 1913 te Darülfünun Edebiyat Tarihi Müderrisliğine getirilmek suretiyle ilim hayatımızın ileri kademelerinden birine yükseltilmiş ve o tarihten itibaren de bir kaç defa fa-cülte reisliğine seçilmiştir.
Fuat Köprülü girmiş olduğu bu yükse t tedris ve ilim hayatının muhtelif kademelerinde ve kollarında daimî verimli ve çok değerli araştıcmalariyle kısa bir zamanda Tü.k ilim hayatında olduğu kadar yabancı memleketler üniversiteleri, ilim akademileri ve cemiyetlerinin takdir ve ilgisini çekmiştir.
Kendisine Paris, Haydelberg ve Atina Üniversitelerince fahrî dok-— -'-"a Fuat
Köprülü, muhtelif yabancı ilim aka demile.iyle, cemiyetler ve enstitülerinin de muhabir ezasıdır.
Fuat Köprülü muhtelif tarihlerde toplanmış olan Türkiyat, dinler tarihi ve Müsteşrikler Kongrelerindeki tebliğleri, Tü.kiyat sahasındaki devamlı araştırmaları ve neşriyatı ile şaûsıyetını Bilhassa temayüz ettiren hususi bir şöhret kazanmıştır. 1942 de milletvekilliği ile profesörlüğün bir arada bulundurulamı-yacagı hakkında alınan bıı karar üzerine profesörlüğü tercih arzusunu gösteren Fuat Köprülü, bu isteği tasvip edilmediğinden 1943 yılında profesörlükten emekliye ayrılmış ve bugüne kadar devamlı olarak Millet Meclisindeki teşrii hayatına devam etmiştir.
Yeni Dışişleri Bakanı Fuat Köprülü, bilindiği gibi 1945 te Halk Partisi Meclis Grupuna verilen ve Tür-kiyenın demokratik gelişmesinde daima hususi önemini muhafaza edecek olan takriri imzalayan şahsiyetlerden bindir. O tarihten itibaren de ( ilâl Bayaı'ın başkanlığında kurulan Demokrat Partinin teessüs ve gelişmesinde birinci plânda bir rol ifa etmiştir.
Ulaştırma Bakam
Ulaştırma Bakam ve Samsun Milletvekili Tevfık İleri, Rize vilâyeti Pazar kazasının Hemşın nahiyesi Gumno köyünde doğmuştur. 1328 doğumludur. 1933 te İstanbul Yüksek Mühendis Mektebinden (Teknik Üniversite) mezun olmuştur.
Talebeliğinde Millî Türk Talebe Birliği Reisliğini yapmıştır. 1933 -1938 yıllarında Erzurum Bayındırlık Mühendisliğinde, 1938 - 1942 yıllarında Çanakkale Bayındırlık Müdürlüğünde, 1942 _ 1946 yıllarında Samsun Bayındırlık Müdürlüğünde ve 1946-1950 yıllarında Merkezi Samsunda olan yollar 7 ncı bölge müdürlüğü vazifelerinde bulunmuştur.
Evli ve üç çocuğu vardır.
Tarım Bakanı
Tarım Bakam ve Çanakkale Mil letvekili Nihat Eğrıboz, 1309 senesinde Selâm..te doğmuştur. Halkalı Ziraat Mektebi âlisinden 1330 senesinde mezun olmuş ve bilâhare Al-manyada üç buçuk sene entomolo-lojı ve bitki sağlığım koruma konu su üzerinde ihtisas ve staj yapmıştır.
Orta ziraat mektepleri muallimliklerinde, seyyar ziraat memurluklarında, muhtelif vilâyetlerde ziraat müdürlüklerinde bulunmuş, Halkalı Ziraat Mektebi âlisinde, Yüksek Baytar ve O. man mekteplerinde muallimlik yaparak mesleğe yüz lerce eleman yetiştirmiştir. Ziraat müzesini ilk defa memleketimizde kendisi kurmuş ve uzun seneler bu müze müdürlüğünü yapmıştır. Birinci Cihan harbinde yedek subay olarak askerliğini yapmış ve milli mücadeleye de gönüllü olarak iştirak etmiştir.
Ziraat mum Müdürlüğü Mütehas sis müşavirliği vazifesinde bulunmuş ve Ege bölgesi ziraat mücadele istasyonu müdürü iken Dokuzuncu devre Büyük Millet Meclisine Çanakkale Milletvekili olarak girmiş ve bu kerre Tarım Bakam tayın edilmiştir.
Maliye Bakanı
Maliye Bakanı ve Bu:sa Milletvekili Halil Ayan, 1904 yılında Bursa-da doğmuştur, ilk ve lise tahsilini Bursada yapmış, yüksek tahsilini Mülkiye mektebinde ikmal ederek 1927 yılında pe tiyi derece ile mezun olmuştur. Mülkiyeden mezun olduk tan sonra kısh bir müddet Ziraat Bankasında çalışmış ve 1928 yılında Maliye Müfettiş muavini olarak Devlet memuriyetine girmiş, sıra-siyle Müfettişliğin bütün derecelerini geçirerek Başmüfettiş olmuş, (Müfettişliği esnasında 1934 yılında staj için bir sene müddetle Fransa-da bulunmuştur.) 1943 yılında Maliye Vekâleti hazine umum müdür-
ga- torluk tevcih edilmiş olan
ya
teı du
ha
m
di uj la İk tu
bu G so
ünı
Cel
Ç
t( lı
I
I" Yaıan ““«
Sinan Onbulak |
ürk Milleti 14 Mayısta tarihinin en büyük inkılâbını yapmış ve olgunluğunu göstermiş bulunuyor. Halk oyunun ve
kitlelerinin kör ve şuursuz olduğunu iddia edenler Tür.c milletinin şahsında onun ne kadar şuurlu ve doğru görüşlü olduğuna artık inanmış olacaklardır.
İtiraf edelim ki milletimiz bugüne kadar muasır anlamda demokratik bir idareye ve idarecisini bizzat kendisi seçebilmek imkânına sahip olamamıştır. İster meşrutiyet inkılâbı, ister ondan sonraki inkılâplar olsun halk oyu daima iktidara boyun eğmek zorunda kalmıştır.
küçük ziraat de makineleştlrllmell-dir.
11 — Hayvan ve arazi vergilerine yapılacak ufak ilâve ile tabiî âfetlere karşı zirai sigorta tesis edilmelidir.
12 — Köylerin iktısaden kalkınmasına ve medenî bir yaşayış seviyesine -eriştirilmesine çalışılmalı, bunun için isteyen emekli memur ve subayların ziraat kurslarından geçirildikten scnra tekaüt maaşları karşılığında açılacak kredilerle devlete alt topraklara yerleşmeleri ve müstehlik olacakları yerde köylerde örnek aile ve istihsal merkezleri ve kooperatifleri kurmaları -sağlanmalıdır.
I 13 — ihracatımız istihsalâtımıza
HeLkopter bugün Ankarada gösteriler yı pıcak
Memleketimize getirilen ilk Helikopter uçağının mühendisi W.l-liam Haganah dün b.r basın toplantısı yapmıg bu Yeni t!P uçağın hizmetleri hakkında izahat vermiştir.
William Haganah bugün saat 17 de Bakanlıklar Meydanında Helikopterle göster.ler yapacaktır. Bütün halkımız bu gösterilere davetlidir.
Malûmdur ki bu tip uçaklar son zamanlarda yabancı memleketlerde artık çeşitli halk hizmetlerine geniş ölçüde girmiş bulunmaktadır. Yakında memleketinizde de posta tevziatı ve sağlık, imdad işlerinde bu uçaklar kullanılacaktır. Tarım sahasında da Hel.kopterden büyük istifadeler temin edileceği şüphesizdir.
Valilerin bazıları emekliye ayrılmak talebinde bulundu
Bazı valilerin emekliye ayrılmaları için İçişleri Bakanlığına müracaatta bulundukları haber verilmektedir. Bunlar arasında şimd.lik Bursa ve Van valilerinin bulunduğu bildiriliyor.
Ankara Vali Vek İliği
9 uncu dönem Büyük Millet Meclisine C. H. P. Yozgat Milletvekili olarak seçilen Ankara eski VaLsı Avni Doğan’ın yerine vali muavinlerinden Helit Akabay vekâlet etmektedir.
Diğer taraftan muhtelif kaynaklardan aldığımız bilgiye göre, Ankara Valiliğine İzm.r Val.si Osman Sabri Adal’ın getirileceği söylenmektedir.
Başka milletlerin meclislerinde bir tek papas yokken meşrutiyet inkılâbı Millet Meclisimizi hocalarla doldurmuştu. Ondan sonraki inkılâplar ise bizi askerî bir idare altına ve tamamiyle askerî bir devlet haline soktu. Halbuki kıtası başında ne kadar kıymetli ve muktedir olursa olsun bir asker içinde yetiştiği talimnamelerin hududu dışına çıkamaz ve istese de istemese de madûn ve mafevk münasebetlerindeki totaliter alışkanlığı bertaraf edemez. Bundan dolayıdır ki ileri ve hakikaten demokrat olan millet lerin başında hattâ idarecileri arasında askerler bulunmamaktadır Çünkü bugünkü anlamda Devlel as.cerî değil her şeyden evvel İktisadî bir devlettir.
İşte sayın Celâl Bayar’ı Devlet Reisi yapan 14 Mayıs inkılâbımız bu bakımdan büyük bir mâna taşımak tadır ve şüphesiz milletimizin tekâmülünde en önemli dönüm noktasını teşkil edecektir.
Milletlerin tekâmülünde zarurî bir merhale olara.i kabul etmemiî gereken eski idarecilerin birikmiş seyyiat ve müseyyebatı maalesef büyüktür. Demokrat Parti bu bakımdan ağır bir yük altına girmiştir ve milletin itimadını muhafaza edebilmek için gelecek seçim devresine kadar bunların hiç değilse mühim bir kısmını bertaraf etmek zorundadır.
Şehrimizde şiir gürü
Dil ve Tarih - Coğrafya Fakültesi, yeni öğrenci derneğinin tertip ledığı şiir günü yarın saat 18 de Fakülte salonunda yapılacaktır. Giriş serbesttir.
görünmek düşüncesiyle değil millet ve milletin bir ferdi olarak reylerimizi neden kendilerine verdiğimizi belli tmek maksadiyle yazılmış olduğunu burada bilhassa işaret etmek isterim. Bu bakımdan paıti düşünce ve taraftarlığı ile ilgili ol-mıyan halkın şi.câyet isteklerinin derlenmesinden ibaret bulunan bu yazıda yeni iktidar partisi kadar eski iktidar partisinin de faydalanabileceği cihetler bulunabilir.
Bu şikâyet ve istekleri aşağıya kısaca sıralıyorum: ı ..........„ .............—
1 — Türk milleti bir tek şef tanı- 1 mâni olacak şekilde tahdit edilme-maktadır, o da Ebedî Şef Atatürk’ meli ve dahilde fiyatların yüksele-dür. O aynı mamanda şeflik devri- ceği ve iktidar partisi aleyhinde nin kapandığının da sembolü oıma- gayri memnunların çoğalacağı validir. himesiyle hareket olunmamalıdır.
I 2 — Devlet ve hükümet başkan- | Bilgiye müstenit olmıyan isabet-
■ lan ve milletvekilleri kendilerini giz müdahaleler yerine tabiî iktisa-milletten ayıran hareketlere teves- dî kanunların memleketin ekono-sül etmemeli ve milletin efendiliği- misi üzerinde daha hayırlı neticeni lâfızda bırakan vasıtalara İmkân 1er doğuracağından şüphe edilme-nisbetinde ve mübrem ihtiyaçlar melidir.
dışında bilmemeli veya bu vasıta- | 14 — İthal lisanslarının verilişin-
larda kendilerine halkın dikkatini de memleketin gayri kâfi, pahalı ’ ’ * ’ J'- 1 ve aşağı kaliteden de olsa istihsalâ-
tı gözönünde tutulmalı, ithalâtçılara sağlanan kâr hadleri asgari hadde indirilmelidir.
15 — Gümrük ithal resimlerinde
Daha dört buçuk sene evvel en kü çük bir teşkilâtı dahi yokken çeyrek asırdan fazla bir zamandır taaz-zuv etmiş ve yurdun her tarafına kök salmış olan bir partiyi yıkacak kadar varlık gösteren ve bize demokratik ve medenî memleketleı arasına girmek hakkını kazandıran büyü.c ve yorulmaz inkılâpçı sayın Celâl Bayar’ı son günleri sırasında merhum Enis Behiç’in evinde ilk defa yakından görebilmiştir. Daha evvel kendisine karşı duyduğum hayranlık o gün ve bütün gençleri geride bırakan bu spn enerjik mücadele günlerinde daha çok artmış bulunmaktadır.
Bu yazının iktidar mevkiine geçmiş bir partiye veya bir şahsa hoş
VALİLER ARASINDA
Aldığımız bilgiye göre, Bingöl valisi Naci Rolas vazifesinden istifa etmiştir. Diğer taraftan Ed me valisi Fazlı Güleç’ ın de tekaütlüğünü istemiş olduğu haber alınmıştır.
Holün koridorlara ayrılan loş bir köşesinde, birbirimize iyi geveler temenni euerken bakışlarında anne şefkatini annıran bir şey göruum.
— ı\ıçm iıer zııman mahzunsunuz'.' dedi.
— Ben ölüme mahkûm bir insanım.
Hala açık duran kalb yarasının verdiği derin bir hüzünle ve ıııiıaiie konuşuyordum:
— İdam mahkumundan farklı olan taralım şu. Mahkum hücresinde, ne zaman öleceğini bilir. Ben unu da bilmiyorum.
Kendi halimden Ou tarzda şikâyet etmeyi, adeta merhamet dilenmeyi büyük bir zevksizlik, bir zaaf telakki ettiğim halde, kendimi tutamıyor, mütemadiyen sızlanıyordum- Arlık iyice boşanmıştım. Hilda, elimi eline aldı ve yalandan azarlar gibi:
— Bunlar nasıl sözler böyle... dedi. Maneviyatınızın bu kadar bozuk olmasına sebep, yalnız yapmanızdır.
Bu sözler benden bilmem nasıl bir ferahlık, bir şükran duygusu doğurdu. Yanağından öpmek İçin eğildim. Fakat o, başını hafifçe çevirerek yüzünü yüzüme karşı getirdi. Gözlerini göz terime dikti. Bu kadar açık bir hareketi anlamamazlıktan gelemezdim. Eğilip ağzından öptüm.
Ölüm
Muhitte ağırbaşlılığı, fazilet ve dürüstlüğü ile tanınmış, Eski-şehirin en eski doktorlarından ve D.P. İl İdaıe Kurulu üyelerinden Cavit İyioğlunun babası Dr. Haşan Hilmi İyioğlu müptelâ olduğu hastalıktan kurtulamıyarak 21/5/1950 Pazar günü hakkın rahmetine kavuşmuştur.
Merhuma Tanrıdan rahmet cederli ailesine başsağlığı di-
çeken hususî yerler ayırtmamalıdır. 1 Koridorlarda çocuğu kucağında a- 1 yakta bekliyen kadınlara mukabil hususî kompartımanında tek başı- I na istirahate çekilen milletvekilini | ___ _____ _____________
milletin bir daha kendine vekil seç giriş muamele vergisinde olduğu miyeceğini her milletvekili bilmeli- . gibi kıymet esası kabul olunmalı dir.
3 — Milletvekillerinin ve Bakan- | ların yurdun umumî menfaatini ve işin icap ve zaruretlerini bir tarafa bırakarak kendi intihap dairelerini imar ve ihyaya matuf hususî menfaat ve iptidaî hemşehrilik zihniyeti bertaraf edilmeli, memleketin zararına yapılan himayelere ve iltimas ve tavsiyelere son verilmelidir.
4 — Yurdumuzun ekonomik kalkınmasında rol alan Bakanlıkların mesaileri tevhit edilmeli ve mümkünse bunların bir elden idaresine çalışılmalıdır.
5 — Muayyen devreli bir İktisadî kalkınma programı tanzim olunmalı. Balıkçılık, süngercilik, madencilik gibi tabiî servet kaynaklarımızın süratle geliştirilmesine ve değerlendirilmesine çalışılmalıdır. İstihsali ve memlekette iş hacmini çoğaltmak için yalnız verimli işlere 6arfedilmek üzere yapılacak makul emisyonların ekonomimiz için zararlı değil ferahlatıcı tesiri olacağı anlaşılmalıdır.
6 — Devlet işletmeciliği halkın müstakilen sermaye koyamadığı büyü.4 teşebbüslere hasrolunmak ve bu teşebbüslere halkın sermayesi ve idaresi de muhakkak iştirâk ettirilmelidir.
7 — İktisadî devlet teşekkülleriyle banka ve müesseselerin idare heyetlerinde melce bulmuş gayri mütehassıs kimselerle mütekaitler —velinimetleri gibi— derhal iş başından uzaklaştırılmalıdır.
8 — Yabancı sermaye ve teşebbüslere memleketimizde* çalışma imkân ve cesareti verilmelidir.
9 — Bütçede tasarruf sağlanmak mülâhazasıyle memleket içinde inşa, imar faaliyetleri durdurularak iş hacmi daraltılmamak ve milletin serveti tabiatın tahribatına terko-lunmamalıdır.
10 — Ziraatimizi ve ziraî ürünlerimizi yalnız kemiyet bakımından değil keyfiyet bakımından da süratle geliştirmek tedbirleri alınmalı, süt tozu, peynircilik ve konserve gibi ziraî sanayi ve bilûmum istihsal kooperatifleri teşvik ve takviye olunmalı ve bu kooperatifler vası-tasiyle köyler teşkilâtlandırılarak
ve halen çok geniş tutulmuş olan ve adet ve nevileri her gün artan muafiyetler gözden geçirilerek yal nız zarurî olanlar ve bütçe samimiyeti prensibini rahnedar etmiyenler bırakılmalıdır.
16 — İstihsalle ilgili olan vergilerimiz mükelleflerin temsilcilerinin de hazır bulunacağı komisyonlarda incelenmeli, istihsali tazyik edenler kaldırılmalı veya tadil edilmelidir.
17 — Eğitim sistemimiz değiştirilmeli, bugünkü ortaokullarla liselerin mühim bir kısmı ziraat, sanat ve ticaret okullarına tahvil edilmeli, köy okullarında bir eğitim tatbik olunmalıdır.
18 — Devlet teşkilâtında vazife ve mesuliyet hissini bertaraf eden müsevvidlik ve mümeyyizlik usulü, bazı ve (âletlerde on imzayı bulan kademeler kaldırılmalı, müdürlerin refakatlerine verilecek mesul ve mütehassis raportörlerle iş görülerek memurlar kalite itibariyle yükseltilip adetleri azaltılmalıdır.
Bugüne kadar yapıldığı gibi bir taraftan dolgun mecburî tekaüt listeleri çıkarılarak diğer taraftan aynı adette acemi memurlarla kadrolar doldurulmamalı, kadın memurlar için dairelerde muayyen işler ve memur adedine göre muayyen nisbetler kabul olunmalıdır.
19 — Memleketin ihtiyaç ve noksanlarını tesbit ve alınacak tedbirler hakkında hükümete gereken tav siyelerde bulunmak ve plânları tan-zim etmek üzere teknisiyen ve iktisatçılardan mürekkep başbakanlığa bağlı bir komisyon kurulmalıdır.
Halk Partisi geçen uzun yılların sakim itiyatları ve hazır yiyiciliğin verdiği rehavet altında bidayetteki feragat, fedakârlık ve çalışma ener j isini kaybeden ağalara dönmüştü. Bugün iktidarı kendisinden teslim almış olan Demokrat Partinin ö-nünde işlenmek için tam bir feragat ve gayret bekliyen bâkir bir saha durmaktadır.
Düşen partinin hatalarını ve âkı-betini unutmayınız, şansınız açık ve gelişiniz yurdumuz ve milletimiz için mutlu olsun.
recAMyErre]
LÜZDabETILlFONLAk f angın .................. M
Sıhhi imdat ............. *i
Cronısr -.............. iXWt
Yeller t..
'•Ataklı Taat'ikJaı
Vlak^tk .......
Su ânsa .......
Barsgan .......
Başkent Takr.
«’enf Gür «ra TakaJ
Morkas Takal . ...
Yani Güven Tatsl
Sizin Temi ....
Merkez Taksi ..
14N1 llMt
Sl»7»
3*34*
ÎBF
11111
233»
223»
11111
Yazan : FERENC MOLNAR
Dudaklarımızı açmadık, uzun, candan, temiz bir öpüş... Fakat ne yazık kİ, küçük bir hareket, bu ânı benim için, belki Hilda için de mahvetti. Çünkü öpüşürken, Hilda da tıpkı Edith gibi, elini enseme koymuştu. Bütün kadınlar, bu hareketi yaparlar mı acaba? Hiç dikkat etmiş değilim. Lâkin, bu her halde be nim talihsizliğim değildi. Binlerce sene evvel, Mısırlı güzeller de belki erkekleri böyle öpüyorlardı. Hilda ile bizim öpüşmemizin bu küçük hareketle hiç bir alâkası olmamak lâzım gelirdi, çünkü bu bizim için yakıcı bir sevda pusesi değil, daha ziyade rahat ve emin bir istikbalin garantisi idi.
Şimdi düşünüyorum da, o gece, iğrenç, çekilmez b*r adam ol mak için ne lâzımsa yaptım. Kendi kendime karşı bütün küçüklüğümü, miskin, sefil taraflarımı göstermekten zevk duydum. Hûda’dan ayrıldıktan sonra, içimde garip, maddî bir sevinç vardı. Ttplu, Nlcc’dekl A-
merikan Konsolosluğundan vizemi aldığım zaman duymuş olduğum ferahlık gibi... Çünkü bu buse de bir nevi vize İdi... Yaşa mak için, hayatta kalmak için alınmış bir vize!....
Ertesi gün, kahvaltıdan başka, öğle ve akşam yemeklerini da benim küçük masamda yedik. Müteakip günler de ayni şekilde geçti. Fakat çok değil, çünkü Hilda, artık tatilinin bitmek üze re olduğunu, Nevyorka, işlerinin başına dönmesi lâzım geldiğini söylüyordu. -O zamana kadar, birbirimizden bir dakika bile ayrılmayalım. diye şakalaşıyordu. Ben de Hilda İle birlikte Nevyorka dönmek kararını verdim. Çünkü artık onsuz bir yarını düşünemiyecek hale gelmiştim. Bu, onun bir kadın olarak üzerimde yaptığı tesirden İleri gelmiyordu. Onun yanında iken, büsbütün başka bir nüfuz, başka bir cazibenin hükmü altına girdiğimi hissediyordum. Bu kadın, bana. ÜK kalb krizimtlenberi kay Kotmlş olduğum bir duyguyu,
Çeviren
istikbal doygusunu aşılıyordu. Onu tanımadan evvel, on beş gün sonrası için dahi herhangi bir proje kurmaktan korkardım. İstikbali kendi kendilerine lıazır lamak isteyenleri Allahın tedip edeceğini zannediyordum. Halbuki, şimdi, onun yanında iken, sözlerim arasına, gelecek sene şöyle yaparız, gibi cümleler de sıkışıveriyordu.
Nevyorka dönmemizden bir gün evvel hava çok güzeldi.
(Nedense İnsan, ayrılacağı yer lerin havasını son gün daima güzel bulur). Öğleden sonra saat beşte, güneş, hâlâ, ilkbahar bulutlarını hafif kırmızı bir renge bulayarak parlamakta idi. Otelin. sokağa bkana taramasında kahve içiyorduk. Hilda biraz sinirli görünüyordu.
— Yarın Nevyorka dönmüş o-lacağız, dedi, fakat bundan evvel size mazim hakkında bir şey söylemem lâzım. ~ duyacağınıza niz daha İyi.
Bu benim
Başkasından benden öğrenme-
boşuma gitmedi
Zira, ben Hilda’yı olduğu gibi, bugünkü haliyle istiyordum. Mazisi, unutulmuş sırlan beni alâkadar etmiyordu.
Nevyorkta benim hakkımda, daha doğrusu ölen kocam hakkında çok dedikodu yaparlar, dedi. Bir çok yalancılar, kocamın hapishanede öldüğünü iddia ediyorlar.
Bir an durdu. Devam edip etmemeyi düşünür gibi bir hali vardı. Bütün bunları anlatmak mecburiyetinde kalmış olmaktan azap çektiği yüzünden okunuyordu.
— Bütün bunları bana söylemek mutlaka lâzım mı? dedim. Hiç bahsetmesen nasıl olıır?
— Günün birinde mutlaka imzasız bir mektup alırsınız. Bu mektupta kocamın elektrik sandalyesinde can vermiş olduğu İddia edilecektir. Çünkü bu türlü de söylediler. Ah bilseniz neler çektim ben...
Elini elime verdi.
— Hepsi yalan, dedi. Kocam, talihsizliğine kurban gitti. Ortak ları dolandırıcı, sahtekâr insanlardı. Hakiki mesul de onlardı zaten. Fakat, buna rağmen, kocam, yapmaması lâzım gelen bir hareket yaptı.
Eli titriyordu.
A (Davamı var)
*
SİNEMALAR VI EĞLENCE YERLERİ
(16031):
(23433)
(22284)
I TAKVİM I
(11131)
(14073)
(14071)
(13316)
Büyük
Rumî: 1366 — Mayıs 12
Hicri: 1369 — Şaban 8 25 Mayıs 1950 Perşembe
İki ruhlu adam
Hayat Yolu Amber, MUtlk Belde»!
(14040): Seven Kıskanır. Ye. «11 Zümrüt Solca İh ,): Şeytanın Kurbanları I): 80» Sil&haörlerl ,): Sadiye
): Bir Hizmetçi Kızın Hatıraları, üc Ahbap Çavuşlar Camialar Pejlnde
*
ECZAHANELEB
Başken, Ankara, Bayer
• ÎELEFDN-TELGRAF flABERLER
Doğu Almanyada hazıdık
- - amseyn yortusunda yarım gf !İ milyon komünist Alman gencinin Batı Berlin kesimlerine yürüyeceğine dair dolaşan şayialar, 28 Mayıs tarihinin yaklaşma-siyle, yeniden günün mevzuu olmağa başlıyor. Batılılar, böyle bir «istilâ» ihtimaline karşı bir yandan polis tedbirleri alırken bir yandan da çeşitli vasıtalarla Doğu Berlin halkını ikaz etmeğe çalışmaktadırlar. Bu cümleden olarak, dün, Batı Berlin Belediye Başkanı Reuter, radyoda Doğululara hitapla, 28 Mayıs günü genç çocuklarını sokağa çıkarmamalarını tavsiye etmiştir.
Berlin şehrinin işgal bölgelerini tek bir elden idare eden ve Kom-.(jjandantura adını alan müttefik âskerî mekanizmanın işlemez bir hale gelmesi üzerine Batı ve Sovyet bölgeleri olmak üzere tam mâna-siyle ikiye ayrılmış bulunan eski Almanya başkentinin Sovyet işğali altında bulunan kesimlerinde çok kuvvetli bir halk polisinin teşekkül etmesi, Batı kesimlerini daimî bir huzursuzluk içinde yaşatmaktadır. Filhakika Sovyetlerin nezareti altında teşkilâtlandırılan doğu bölgesi polis kuvvetleri, psikolojik tesir icra etmekten başka, batıda, işgal statüsünün tahfifine de mâni olmaktadır. Netekim, bütün Almanyada serbest seçimlere bir hazırlık mahiyetinde olmak üzere Berlinin bütün kesimlerinde belediye seçimleri yapılması için 18 Nisanda Batılı makamlar tarafından ileri sürülen teklife Sovyetler, ancak işgal kuvvetlerinin tamamen geri çekilmesi şartı ile muvafakat etmişlerdir. Batıklar bu şartı kabule cesaret edememişlerdir. Daha da uzun zaman cesaret edemiyeceklerdir. Çünkü, Doğu Almanyadan sızan tarafsız haberlere göre, bu bölgede teşkil o-lunan polis kuvveti çoktan bir ordu mahiyetini almıştır. 36 birlik halinde teşkilâtlanan bu kuvvetlerde 17 piyade, 6 topçu, 3 tank, bir hava, bir deniz birliği ve dört de subay talim terbiyesiyle meşgul olan birlik vardır. Mevcudu 150.000 i bulduğu iddia edilen bu «polis» teşkilâtının, batılı işgal kuvvetleri çekilir, çekilmez, vaziyete hâkim olması kolaydır. .^Sovyetler cfk-r açığa vu
Komünist Çin ve İngiltere
Ingiltere Çinle anlaşamıyor
Muhalefet hükümetten siyasetini değiştirmesini isteyecek
Londra, (a.a.) (United Press) luluğunun muhtelif bölgelerinde ko-— Muhalefet, Peiping hükümeti1 münist Çinin konsolosluklar açma-aynı şekilde mukabele etmediği1 sı meselesini ortaya atmıştır, için hükümetten komünist Çine k ar I - _ . , . , ..,
sı takip ettiği siyaseti yeniden göz-1 «»arazakarlar hıç değilse Melezden geçirmesini istiyecektir. , )'ada komünist, haydutlara kar5ı g.-
Anlaşıldığına göre, komünist Çin ( rişilen mücadele muvaffakiyetle sc-notasını, siyasî münasebetler kurul ( na erinceye kadar bu konsoloslukla duğu takdirde İngiliz milletleri top- ıın açılmasına aleyhtardırlar.
Belçika'da seçim mücadelesi
HER GÜN BİR HÂDİSE;
^Sovyetler bu teşkilâtı 1947 ye ka-cf;--r açığa vurmamışlar, ancak o tarihte, Ingiliz ve Fransız- Dışişleri Bakanlarının, Avrupanın müştereken kalkındırılması yolunda Sov-yetlere yaptıkları son tekliflerin red cevabile karşılaşmasını müteakip, teşkilâtı, merkezi Berlin olmak üzere içişleri idaresine bağladıklarım ilân etmişlerdir. Zamanla bu kuvvetlerin Halk polisi, millî emniyet ve nihayet halk polisi kıtaları adıyla üç sınıfa ayrıldığı vs bu üçüncüsünün, Başbakan Yardım cısı Ulbreicht’ın emrine verildiği anlaşılmaktadır. Halk polis kıtaları, 19 ilâ 25 yaşındaki gençleri bir araya toplamakta ve bu gençleri askerî ve siyasî talim ve terbiyeye tâbi tutarak müstakbel bir ordunun çekirdeğini teşkil etmektedir. Nazi Almanyası zamanında SS lere bahşedilen imtiyazlar gibi birtakım maddi ve mânevi haklardan istifade eden bu gençlerden çoğunun, siyasî tazyika dayanamıyarak Batı Bölgesine firar ettikleri bildirilmektedir. Bununla beraber, Halk; ’Slis kıtaları kadrolarının, mektep vj üniversitelerden toplanan gençlerle her gün biraz daha genişlediği, buna mukabil, Sovyet ve eski Nazi subaylarından müteşekkil komuta heyetinin disiplini-ve tazyiki her gün biraz daha arttırdığı anlaşılı yor. Sağcı veya solcu aşırı cereyanlara ve körü körüne itaate fıtratan meyyal bulunan Almanların vücuda getirdikleri bu küçük çapta ordu ile Sovyetlerin, ileride kurulacak komünist hükümeti desteklemeyi düşündükleri anlaşılıyor. Filhakika, Sovyet kuvvetleri Doğu Al-manyayı 15 Ekime doğru terketmeğe hazırlanmaktadırlar. O tarihte de, Doğu Bölgesinde seçimler yapılacak ve şüphesiz şimdiden kökü kurutulmuş olan muhalefetin ademi mev cudiyetinden ötürü komünist bir hükümet teşekkül edecektir. Kurulan ordu bu yeni idareyi destekli-yecektir.
Batılı müttefikler, bu konu ile ilgili olarak nihayet Salı günü Kremline vermiş oldukları notada dört devlet anlaşmasına aykın olan bu ordunun derhal dağıtılmasını istemişlerdir. Rusların bu notaya verecekleri cevap üzerine, Batı Al manyanın da silâhlanmasına müsaade edip etmemek meselesinin Batıklar tarafından yeniden gözden geçirilmesi ihtimali vardır. Her halde hu son nota, harp sonrası Al-manyasının mukadderatında mühim bir merhale teşkil edecektir.
Mücahit Topalak
‘ Emlâk satışları
Ankaranın her semtinde Apartı-man, Ev Arsa, Bağ almak ve satmak ıstiyenlerin. müracaatları rica olunur.
Ulus Meydanı Mühendis Ham No. 5 Musa Yılmaz Böro Tel: 16668 Evi j 15233
Almanyanm Batıya iltihakı meselesi
Amerikan Yüksek
Komiser Almanları bir kere daha ikaz etli
Hanovr (a.a.) (United Press) — Birleşik Amerika yüksek komiseri John Mc Cloy, Almanyaya mağlûp gdilmiş düşman muamelesi etmeye son vermenin ve Almanyayı Atlantik camiasına dahil etmenin zamanı gelmiş olduğunu dün söylemiştir.
Londrada toplanan batılı dışişleri bakanlan konferansından döniişün-denberi ilk nutkunu söyleyen Mc Cloy, fetih ve vaktiyle Almanlarla işbirliği yapmış olanlardan bahsetmenin yeri ve zamanı olmadığını söylemiş ve demiştir ki;
Sadece buluşmak ve mesai birliği yapmak için vakit vardır. Çünkü Avrupanın istikbâli bahis konusudur.
Alan halkı hür dünyanın bir kısmını teşkil ettiğini idrak etmiş olduğuna ve ister sağdan, ister soldan gelsin diktatörlüğe sırtını çevirmiş bulunduğuna kaniim.
Hür olmak isteyenler için bugün tercih bahis mevzuu değildir. Hepsi-zülme karşı birleşmişlerdir. Almanyanm yeniden savaş sahnesi olmaması için en iyi teminat, batılı mil letlerin kuvvetli bir camia teşkil etmeleridir.
Batı Berlinin doğuya İhtan
Berlin, (a.a.) — Amerikan kontrolündeki Berlin radyosunda Sovyet kesimindeki halka yaptığı hitabede belediye başkanı Ernest Reuter, Şunları söylemiştir;
Hamseyn yortusundaki gösteri sıra sında çocuklarınızın Berlinin batı kısımlarına gelmelerine mani olmanızı, sizin menfaatiniz icabı tavsiye ederiz.
Hür Almanya gençliği mensuplarının lâyık oldukları şekilde karşılanması için tedbirlerimizi alacağız ve bunlar, Berlinde bir nevi hükümet dârbesi ihdasının imkânsız olduğunu da görmüş olacaklardır.
Hindistan ve Pakistan arasında ticarî münasebetler Yeni Delhi, (GHH) — Hindistan ile Pakistan arasında (Batı Bengal -Doğu Pakistan) 15 gün evvel baş-lıyan demir yolu ile ticarî eşya mübadele ve nakli gün geçtikçe artmaktadır.
Son onbeş gün içerisinde her iki istikâmete binlerce ton ticarî eşya gelip gitmiştir. Mübadele edilen ticarî eşya arasında Batı Ben-gal’den Doğu Pakistana tütün ve Hindistan cevizli elyafından yapılmış ip ve halatlar ve karşı taraftan da sebze, mevye, yumurta ve diğer muhtelif gıda maddeleri bulunmaktadır.
DENİZDE TAKILAN MÜCEVHERLER
Nevyork, (Nafen) — Birleşik A-merika mücevhercileri denizde de kolaylıkla takılabilecek mücevherler yapmaktadırlar. Bu mücevherler gayet hafiftir ve bunlardan ne kadar takılırsa takılsın bunlarla denize girenler bir ağırlık hissetmemektedirler. Ayni zamanda pas tutmayan bu mücevherler, plâjlarda mayo ile dolaşırken mücevher taşımak arzusunu fazlasiyle göstermeleri üzerine piyasaya mühim miktarda dökülmüştür.
MAHATMA GANDHİ’NİN DOĞDUĞU EV MÜZE OLDU
Yeni Delhi, (GHH) — Mahatma Gandh’nin doğduğu kasaba olan Porbandar’da 27 Mayısta Hindistan Başbakan yardımcısı Sardar Patel tarafından küşat merasimi yapılacak olan bir Gandhi Anıtı inşa edilmiştir. Bu Anıt Mahatma Gandhi’-nin içinde doğduğu evin yanıbaşın-da yapılmıştır.
Bundan başka Gandhi’nin içinde doğduğu odada daimî yanacak olan bir ışık bulundurulacaktır.
Tibet Kızıllarla savaşa hazırlanıyor Tibet düşerse Hindisfa-nın da tehlikeye girmesinden korkuluyor
Taipei, (a.a.) — Dalailama’nın kardeşi Gyalo Thondup, komünisr Çinliler Tibet’i ele geçirdikleri tak dirde Hindistanın tehlikeye duşece ğini dün söylemiştir.
Thondup, Tibetin 8000 kişilik Milis kuvvetini 40.000 ve muhtemelen 100.000 kişiye çıkararak komünist istilâsına karşı koymak için elinden geleni yaptığını ilâve etmiştir.
Bir mülâkat esnasında Tnundup, Amerikanın yardım etmesini istemiş ve silâh ve mühimmata acele ihtiyaçları olduğunu söylemiştir.
Thondup, Amerika yardım ettiği takdirde komünistlerin asla Tibete hücum etmiyeceklerini sanıyoruz, demiştir.
Thondup, dün Mareşal Çankayşek ile görüşmüş, fakat bu görüşmeyi bir dostluk ziyareti olarak tavsif etmiştir.
Thondup, orduları bir kaç oydar.-beri Tibetin kuzey ve kuzey doğu sınırlarında görünen komünistler taarruz ettikleri takdirde Tibetin harbetmeğe azmetmiş olduğunu belirtmiştir.
Thondup, komünistler memleketi ni ele geçirdikleri takdirde Nepal’e ve şimdiden Nehrunun başkanlığın daki hükümetine hücum ettikleri Hindistana da yürümek imkânına sahip olacaklarını hatırlatarak bu takdirde Hindistanın düşeceğini kay detmiştir.
Peruda zelzeleden sonra sıkı yönetim i'ânedildi
Lima, (a.a.) — Pazar günü vuku bulan şiddetli deprem yüzünden mühim bir kısmı hasara uğrayan Cjruzko şehrinde sıkıyönetim ilân edilmiştir.
Bu bölgede oturan ve depremde zarar gören halk, müsaade olmadan hiç bir yerde dolaşamamaktadır.
Şehrin elektrik tesisatı, su yollan ve telefon, telgraf hatları tamamen bozulmuştur.
Yavaş yavaş sükûn bulan halk, enkazın temizlenmesinde ve kurban ların teşhisinde yardıma başlamıştır.
Kızılhaçın ve uçak şirketlerinin derhal kazazedelerin yardımına koş malan sayesinde bu vahim vaziyet düzelmeye yüz tutmuştur.
Lima ve Cruzkodan gelen ilk şa hitlerin anlattıklarına göre depremin merkez üstü Cruzko şekrinden geçmektedir. Hakikaten şehrin bir kaç kilometre ilerisinde bulunan Machrupichu harabelerinde hafria yatta bulunan arkeologlar hareketi hissetmemişlerdir.
Hâdiseye şait olanların söylediklerine göre deprem 40 saniye sürmüştür.
Milletlerarası Pamuk isti$are komisyonu
Vaşington, (a.a.) — Birleşik Amerika tarım bakanı Charles Brannan milletlerarası pamuk istişare korniş yonunun 9 uncu genel oturumunda bir demeç vermiştir.
Bundan sonra müzakereler tanın bakanlığı istihsal ve pazarlar servisi müdür muavini Edwin White’m başkanlığında, kapalı celsede cereyan etmiştir. Müzakereler sonunda hiç bir tebliğ yayınlanmamıştır. Bununla beraber sanıldığına göre, Pazartesi günkü müzakereler taınamile nazarı mahiyette kalmıştır.
Salı günü toplanacak olan komisyon her memleketteki istihsal ve istihlâka eit istatistik mütalealarmı inceliyecektir.
ESTHER WİLLİAMS YİNE HAMİLE
Hollyıvood, (a.a.) — Yüzme yıldızı Esther Williamsın, Aralık ayın da ikinci bir çocuk beklediği haber verilmektedir. 1
Paris Radyosu, (Basın - Yayın) — Seçimlere iki hafta kala Belçikada seçim mücadelesi büyük bir sükûn içinde devam etmektedir. Siyasî par tilerin dışında Kral Leopolda sadık kalan kimseler, kralın dönmesi için geniş bir mücadeleye girişmişler ve seçmenleri oylarını, kralın Bel-çikaya dönmesini sağlıyacak olan Sosyal Hristiyan Partisine vermeğe teşvik etmektedirler.
Doğu Almanycdin kaçanlar çoğalıyor
Berlin, (Nafen) — Doğu Almanyada Sovyetler tarafından teşkil edilmekte olan «Halk Polisi, birliklerinden kaçanalı Batıya iltica edenlerin sayısı her gün artmaktadır. Batıya iltica eden Almanlar. Rusların bu teşkilât sırf askeri maksatlarla yaptıklarım, bunu silâhlandırdıklarını kaydetmektedirler.
Muhabirler, Halk polisine giren Almanların işin iç yüzünü kavradıktan sonna kaçmak için fırsat kolladıklarını ve ilk müsait anda Batıya iltica ettiklerini bildirmektedirler.
Atom bombosı alan uçakların ini$ talimleri
Vaşington, (a.a.) — Amerikan deniz kuvvetlerinden bildirildiğine gö re «Neptune. adlı bombardıman uça ğı, bir uçak gemisinde uçuş tecrübeleri yapacaktır.
Neptune, Amerikan deniz hava kuvvetlerine mensup en büyük- bom ba uçağı olup atom bombasını taşıyabilecek kudrette olan tek uçaktır.
Bu uçak, merhalesiz dünya uçuş rekorunu da kırmıştır. Uçuş tecrübelerinin bu yaz,, 45000 tonluk bir uçak gemisinde yapılacağı kuvvetle tahmin edilmektedir.
DÜNYA FUTBO ŞAMPİYONASI KURASI ÇEKİLDİ
Rio de Janeiro, 23 (a.a.) (Afp) — Dünya futbol şampiyonası için kura çekme merasimi pazartesi günü öğleden sonra dışişleri bakanlığı konferans salonunda Brezilya dışişleri bakanı Paul Fernandez, millî eğitim bakanı, Rio de Janeiro belediye başkam ve milletlerarası futbol birlği federasyonu murahhası ile dünya şampiyonasına iştirak e-decek olan memleketlere mensup kordiplomatik huzurunda yapılmıştır.
Kura, milletlerarası futol birliği federasyonunun talimatına göre yapılmış ve İngiliz alfabesi sırasiyle her memlekete bir numara verilmiş tir. Kurada aşağıdaki neticeler alın mıştır:
Maçları Rio de Janeiroda cereyan edecek olan birinci seride Brezilya, Yugoslavya, Meksika, İsviçre.
Maçları Belo Horizontede yapılacak olan ikinci seride.İngiltere, İspanya, Birleşik Amerika ve Şili bu lunmaktadır.
Üçüncü seriyi teşkil eden İtalya, İsveç, Paraguay Ve Hindistan arasındaki maçlar Sao Paoloda yapılacaktır.
Dördüncü serinin maçları, Porto Algerede yapılacaktır. Uruguay, Fransa, Bolivya bu seriye dahildir. 4 üncü memleket, Portekizin maç lara girmemesi neticesi henüz tayin edilmemişin
Kurayı bizzat kendi çeken dışişleri bakanı, bir demeç vermiş ve dünya şampiyonasına iştiraki kabul eden bütün memleketlere teşekkür etmiştir.
NEFİS
BESLEYİCİ LEZZETLİ
ESKİ GEMLİK ZEYTİNİ Her yerden ucuz Toptan kilosu 95 kuruş Perakende » : 115 kuruş
Ulucanlar No. 87 - Telefon: 16221 Gemlikli VEDAT ÇIRPAN
KİRALIK ARANIYOR
Ankaranın her semtinde, her evsafta kiralık evler aranmaktadır.
Müracaat: Kolaylık İş Bürosu, Anafartalar - Konya Sokak Tar-ko Han Kat 1. No. 11.
Telefon: 16424 (1018)
KİRALIK — Sıhhiye durağında Gölbaşı Apartmanı 1 inci kat, 4 o-dalı, 1 hizmetçi odası, 1 hol, kalorifer, sıcak su. Bir daire kiralıktır. Müracaat: Tel: 15179 (10026)
Sıhhiyede Kiralık Daire
5 büyük oda, mutfak, banyo, 2 geniş balkon, sıcak su tertibatı, telefon. Her gün saat 16 . 19 arasında İsmetpaşa Cad. 6, üst kata müracaat (1022)
Kiralık Büyljk Dükkân
Sauayi Caddesinde
Atölye ve mümasili işlere elverişlidir. Telefon: 13941. Her gün müracaat edilebilir. (981)
Delirtici gaz
Harp senelerinde tabum gazını kullanma rekorunu Dr. Goebbels kırmıştır
Birleşik Amerika Amirallerin- ı den Ellis M. Zacharias, atom ' silâhlarının eski kudretlerini kaybettiklerini ve büyük devletle- * rin cephaneliklerinde atom bombasından daha çok yüksek evsef-ta kimyevî silâhların mevcut bulunduğunu beyan etmiştir. İşte, bu beyanat felrahlatıcı bir haber ola- 1 ı-ak telakki edilmektedir. Çünkü, ’ geçmiş bütün hadiselerden alınan neticelere göre, herkes, silâhların •] imha kudreti arttıkça, sülhün emniyet altında bulunacağı noktasında ' mütefiktir.
Amerikan kimyagelerinin, dünya çapında bir hadise olarak vasıflandırılan en son icatları, muhariplerin asab merkezine nüfuz ederek iradelerini felce uğratan gazdır. Amerikan ordusu kimyevî silâhlar idarecisi General Anthony Mc. Auliffe, Birleşik Amerika kimyevî sanayi Cemiyetine, terkibi gizli tutulan • Nevre Gases)ın imâl edilmeğe muvaffak olunduğunu haber vermiştir. Pek tabiidir ki bu gazın kullanılmasında sağlanacak zafer, bunu ilk evvel kullanabilecek tarafa ait olacağı gibi, kan dökülmesi de önlenmiş olacaktır.
General Mc. Auliffe demiştir ki: Diğer devletlere karşı hiç bir kin ve garazımız yoktur ve biz onların ne millî ne de İktisadî hayatlarını yıkmak istemiyoruz, fakat eğer soğuk harp sıcak harbe inkılâp edecek olursa, biz en kudretli silâhlarımızı kullanmak azmindeyiz.
Resmî çevrelerin sıkı ketumiyetine rağmen, Pansylvania Üniversitesi alimler General Mc. Auliffe’in bahsetti gazın acetylchaine’in bir müştakatı olduğuna ittifak etmektedirler. Esasen Dr. Renshelw ve Dr. Grenn daha 1937 senesinde bu kimyevî maddenin, bütün bir orduyu atıl bırakabilecek kuvvetli bir zehir olduğunu söylemişlerdi. Bu maddenin ufak bir cüz’ü, kan deveranında ani bir düşüklük tevlit edip, en kuvvetli ve canlı bir milyon askerî bir anda sersemlemiş bir kitle haline getirebilecek kudrettedir.
Fakat, 1937 de Amerikada yapılmış olan tecrübeler neticesinde, Acetylchaline’in kısa tesirli olduğunu ve biraz zaman bırakıldığı takdirde, gazlanmış insanların yine kendilerine gelebileceklerini .ispat etmiştir. Geçen dünya harbinde imâl edilip kullanılmış olan bu •Nevre Gase»lar göstermiştir ki, gaz insanı öldürmemekte ve acide Hydrocianique ile diğer cyanoge-nels’lerin aksine olarak, sadece düşmanı savaş dışı etmektedirler.
Öldürücü bir gazı felce uğratan bir gaz haline getirmeğe Amerikalıların nasıl muvaffak oldukları me-
Esrarengiz Tabum ve Sarin gaz- ; lan bu mahiyettedir. Bu gazlar, sakin vatandaşları deli ve katil ruh- I lu ipsanlar haline getirebilecek hassalara maliktirler. Bu şüphe gö- 1 türmez bir tehlikedir, çünkü, 1945 de Amerikalılar Leipsig civarındaki ’ askerî depolarda Tabum ve Sarin ' gazlarile doldurulmuş «800.000 Alman ' bombası bulmuşlardı. Bu silâhlar tabutlar içinde saklı bulunuyordu.
Bu gibi gazlar, diğer gazlar gibi ciğerleri ve deriyi tahrip etmemek- ı tedir. Tabum gazı doğrudan doğruya cümleyi asabiyeye ve beyine te- ' sir etmektedir. Hiç bir maske ve koruma cihazı insanı onun tesirinden masum kılamaz. Gazlanmış insan, kısa zamanda görüş kabiliyetini kaybeder, etrafındaki silâh arkadaşları için korkunç bir tehlike haline gelen katletme deliliğine tutulmaktadır.
Harp senelerinde Tabum gazını kullanma rekorunu Goebbels kırmıştı. Fakat 1945 yılının Şubat ayında, Nurenberg muhakemesi sırasında elde edilen malûmata nazaran, silâhlanma bakanı Albert Speer, bu gazın müttefiklere karşı istimal edilmesine mani olmakla kalmamış, ayni zamanda onu Hit-ler ve avanesine karşı kullanmayı bile düşünmüştü. Bu teşebbüsün mevkii fiile konamamışı sebebi ise, zehirli gazların korkusu içinde yaşayan Hitler’in beton sığınağının akılın alamıyacağı kadar mükemmel bir havalandırma tertibatı ile teçhiz edilmiş olması idi.
1944 senesinin Ekim ayında bu gazın tekeler üzerinde yapılan tecrübeleri kat’i ve müsbet neticeler vermişti. Gazlanmış bütün tekeler, çıldırmış ve birbirlerini parçalamıştı. ______ Tekyeli - Ben.
Toprak Mahsulleri Ofisi Konya Bölge Müdürlüğünden
1 — Konyada hububat -silosu karşısındaki malzeme mağazamızda mevcut inşaat artığı çeşitli boy ve kuturda detnir civatalarla, demir rondelâlar ve pik boru, manşon, dofen, dirsek, çatal ve sifonlar açık arttır/na suretiyle satılacaktır.
2 — Satılacak bu malzemelerin cins ve evsaf miktarını gösteren bir ve iki numaralı cetvellerle bu satışa ait özel şartlaşma İstanbul, Ankara, Afyon Bölge Müdürlüklerimizle,Eskişehir Anbar Şefliğimizde ve bölgemiz mağazasında görülebilir.
3 — Açık arttırma 30 Mayıs 1950 Pazar günü saat 15 de bölgemiz mağazasında toplanacak özel komisyon önünde yapılacaktır. Taliplerin komisyona alınabilmeleri için belirligün ve saatten bir saat öncesine kadar tesbit edilen muhammen bedelin % 7.5 unu Konya Anbar Şefliğimiz veznesine yatırmış olmaları ve alacakları makbuzu ibraz etme leri gerektir.
4 — Her isteklinin satışı yapılacak olan bu malzemeleri mesai
gün ve saatleri içinde bölgemiz mağazasında görebilecekleri ilân o-lunur. (3402)
selesine gelince, bu, okyanos aşırı askerî laborutuvarların sırrıdır.
General Mc. Auliffe, Sovyetlerin • Nevre Gases»in formülünü keşfetmiş olmaları ihtimalini girememektedir. Auliffe’in mesai arkadaşlarından General Hugh W. Re-ws, daha ileri giderek, kaçırdıkla n Alman kimyagerlerde yaptıkları işbirlik sayesinde, Rusların labora-tuvarlarında «Çıldırtıcı Gaz.ın imaline bile muvaffak olduklarını beyan etmiştir.
MİSSURI
Lokanta Bar Amerikan
Ankaranın ılık akşamlarında BAHÇEMİZDE nefis bir yemek, soğuk Bira ve bilûmum içkilerini ilerek günlük yorgunluklarınızı giderinizi .
UCUZ, TEMİZ, ASÛDE
Yenişehir: Sakarya Caddesi, No: W. Tel: 24581. (»72)
.............. lıı.«Bwı—.
Dz. Kuvvetleri Komutanlığından
Dz. Birliklerinin ihtiyacı için aşağıdaki evsafta Plânte tipi akümülatör plâkalarile sair malzemesi alınacaktır. Vermeye istekli olanların temsil ettikleri yabancı fabrikaların orjinal tekliflerde şartlarımın en geç 15/6/950 gününe kadar komutanlığımıza göndermeleri
1 — Stasyoner batarya için Box tipi menfi tam plâk: 1600 adet resme göre boyu 365 m/m. Eni 168 m/mKalınlık 7.5 m/m;
2 — Box tipi menfi yarım plâk;250 adet resme göre Boyu 365 m/m. Eni 168 m/m. Kalınlık 7.15 m/m;
3 — Box tipi menfi yarım plâk: 250 adet resme göre, Boyu 365 m/m, Eni 168 'm/m, Kalınlık 7.15 m/m;
4 — Plânte tipi müsbet plâk: 1800 adet resme göre Boyu 336 m/m Eni 168 m/m, Kalınlık 12 m/m;
DİŞ TABİBİ HALIT SUNGUR ABafartalar Vakıf İş Hu 1 N«. lif - Tel: 1«MS.
Satılık Çocuk Arabası
Avrupa malı iyi kıdlanılmış Fö-piks marka çocuk arabası satılık tır. Sağlık Sokak, Halil Genç Apartmanı Daire 6 ya müracaat
Dikkat
Bütün Ankaraya rekabet olmak üzere yeni yaptırdığımız bol çeşitli mevsimin en güzel kadın iskarpinleri, erkek mokasen açık ve kapalı piyanta iskarpinleri muhtelif cins şaplı ayakkabılar ve çok güzel çocuk iskarpin ve terlikleri ucuz olarak satışa başlamıştır. i
Hamam Önü No. 114 Kartal
Kundura
1023
Kiralık ev
İder Kooperatifindeki Anıt Kabire nazır, beş odalı tiplerden bir ev müsait şartlarla kiraya verilecektir.
Müracaat: Telefon: 23.775.
5 — Ağaç seperatör: 3800*) adet resme göre Boyu 400 m/m, Eni Kİl'flllk YclZlllflllC
6 — Ebonit çubuk: 3800 adet resme göre Boyu 458 m/m, Çapı 9.5 Anafartalar Caddesi üzerinde
m/m. caddeye nazır. Telefonlu yazıhane
7 — Ebonit çubuk: 1800 adet resme göre boyu 400 m/m, Çapı 9 acele devren kiralıktır. Tel: 10220
m/m. (3248) İ 1019
(»78)
Sayfa : 4
ZAFER
O - I - 1M«
I
B'zansta vazife görmektense Türklerin içeri girmesi daha hayırlıdır
— İM —
Tamar, dalcığı hülyadan uyan-dı. |
— Margarit.. Margarit.. Artık durmıyalın.. Sûrları gezmek ve görmek istiyorum. Bu sesin mânasını anlamak istiyorum.
Margarit, şeytanî bir tebessümle sordu:
— Sade bu kadar mı asil hanımım?
Tamar titredi :
— Evet.. Yok Margarit.. Fakat. Başka ne olabilir?
_ Sultanı görmek istemez misiniz? ..
Tamar okla vurulan bir ceylan gibi sıçradı ve inledi. .. I
_ Ah.. Mümkün olsa Margarit.. Ve sonra söylediğinden sıkılarak başını önüne eğdi. Artık şup- . ■ ~..............
I
ra*. uojuu w-----— |
heye mahal kalmamıştı.
Yıkık kilisenin taş ve harç mo-lozlan arasından sekerek ler. Muhafızlar da arkalarından 6 Ortalık süratle aydınlanmakta idi. Birdenbire sert bir ses duydu-lar :
(DurlL.) , . ..
Tamar ve Margarit ırkıldüer. Bunu söyleyen sûrlara yakın bir muhafızdı. Biraz yaklaştı.
— Nereye gidiyorsunuz?
Tamar sustu, fakat Margarit ce-surane cevap verdi:
— Sûrlara..
Muhafız sertleşti:
— Yasaktır.
— Bize göre değil zabit efendi.. Zabit sinirlenmişti. Elini kılıcına götürdü:
— Yasaktır. Derhal çekiliniz.
— Biraz yaklaşır mısınız zabit efendi?
Zabit, bu genç ve taze sesin a-hengi karşısında hafifçe ürperdi:
— Hay şeytan çarpsın.. Ne do tatlı bir sesiniz var.
Ve zabit yaklaştı.
— Söyleyiniz.
__ Bizim sûrları görmemiz lâ-
— Yasaktır.
____ Biz iki Bizanslı genç kızız. Vatanımızın nasıl müdafaa edildiğini merak ediyoruz. Erkek değiliz ki bir tehlike yaratabilelim.
— Kadınlar erkeklerden daha tehlikelidir.
— Her şeyde değil zabit efendi. Hem ne fenalık olabilir?
_ Rİİinmez. Benim vazifem surlara kimseyi yanaştırmamaktır.
Margarit zabitin yanma biraz daha yaklaştı. Bayıltıcı bir kadın kokusu zabiti mestetmişti. Taze sabah ışığı altında Margarit’in bil-lûr teni pırıldıyordu. Gerdanının altı yarı açıktı. Gayri ihtiyarî zabitin gözü oraya ilişti.
____Hay Allah kahretsin.. Şu göğ sünüzü kapayınız Allahaşkına..
Margarit yapma bir telâş gösterdi:
— A.. Göğsüm açık mı kalmış? Teşekkür ederim. Bununla beraber hava biraz sıcak da..
— Hiç de değiL
— Yahut bana öyle geliyor.
Zabit, vazifesini suiistimal etmekten korkuyor, fakat bir türlü gözlerini de Margaritin göğsünden ayıramıyordu.
Margarit şeytanî bir tebessümle gülerek:
— Haydi zabit efendi bize müsaade ediniz.
Dedi. Bunu söylerken zabitin kolundan tutmuştu. Muhafız kumandanı biraz tereddüt etti. Sonra:
— Peki ne yapacaksınız?
Diye sordu.
— Hiç, iki sûr arasını gözden geçireceğiz. Mazgallardan da Türk ordusunu görmek istiyoruz.
— Sakın ha.. Bu Türkler Allahın belâsı bir millet.. Asla ölümden korkulıyorlar. Yolunu şaşıran bir ok, güzel vücudunuzu delebilir.
— Demek müsaade ediyorsunuz?
Zabit yutkundu ve :
— Göğsünüzü biraz daha açarsanız.
— Acele etmeyiniz. Hizmetinizi pahalıya salmak istiyorsunuz. Dönüşte zabit efendi.. Kabul mü?
Zabit, düşündü, taşındı:
— Sizi tekrar görebileceğimi bana kim teinin eder?
— Söz veriyoruz.
Ve iki kız ilerledi. Zabit kendi kendine söyleniyordu:
(Yalan.. Asla onları bir daha göremiyeceğim. Dünyada kadınlara inanmak kadar budalalık yoktur. Fakat.. Evet, ne yapayım ki ümit.. Ya hakikaten dönüşte görürsem.. Aman Allahım.. Ne de güzel mahlûktu? Her halde yanındaki de güzeldi. Haydi muhafız efendi.. Talihin yaver olur inşallah.. Ama vazifemizi suiistimal etmişiz. Bana ne!. Eğer şu Bizans benim iki kıza verdiğim müsaade yüzünden yıkılacaksa yerin dibine batsm. Zaten Roma kilisesi ile birleşen Rafizilerin başta olduğu bir Bizansta vazife görmektense Türklerin içeri girmesi daha hayırlıdır..)
Zabit hiç vicdan âzabı duymı-yordu. Ellerini uğuşturarak dolaşmağa devam etti.
İki kız iç sûrun kapısmdan gir diler. İki sûr arası mahşer gibi idi. Asker, sivil, erkek, kadın bir alay insan durmadan koşuyor, birbirine çarpıyor, bağırıyor, sûrların üzerine çıkıp iniyordu.
MaTgarit'le Tamar da bu mânâsız ve ne yaptığmı bilmeyen kalabalığın araşma karıştılar. Sanki bir sele kapılan yaprak gibi kâh ilerliyor, kâh oldukları yerde dönüyor ve sağa sola çarpıyor
Güneş oldukça yükselmişti. Sûr ların dışından kulakları sağır eden bir velvele, bir hay huy gelmekte idi. Garip sesli dervişlerin İlâhileri, dualar, tekbirler sûrlara çarpıyor ve işitenlerin üzerinde yıpratıcı bir tesir yapıyordu.
Dış sûrun yosunld ve karanlık merdivenlerini düşe kalka tırman dılar. Bu merdivenler çok dardı. Biraz geniş bir sahanlığa geldikleri vakit Margarit durdu:
— Biraz burada duralım.
— Ama bir yer görmiyoruz.
— Her halde bir mazgal olacak.
— Ne yapacağız?
— Oradan dışarısını seyredebiliriz.
— Acaba.. Bir şey görebilecek miyiz?
Margarit zalimane bir eda ile:
— Belki de Sultanı görebiliriz. Tamar irkildi.
— Bu mümkün müdür?
Bu sözü söyledikten sonra birdenbire Margarite sarıldı ve hıçkırarak:
— Margarit, Margarit. Diye inledi. Allahaşkına doğru söyle.. Onu görmek mümkün olacak mı?
Margarit bu tecrübesiz ve genç kızın saflığına acıdı. Onun ince ve yumuşak saçlarını okşayarak:
— Mümkündür çocuğum, dedi, mümkündür. Çünkü Sultan, ölümü hiçe sayıyor. Surlara, bir nefer gibi yaklaşıyor.
Tamar bir daha irkildi:
— Ama bu ihtiyatsızlık değil mi?
— Onun için öyle.. Fakat bizim için faydalı.. Bir Bizans oku onu yere sererse belki de Bizans kurtulabilir.
Tamar ne söylediğini bilmiyordu. Kekeliyerek devam etti:
(İstemiyorum. Neden ölsün.. Kader ne ise o olur. Onun ölümünü istemiyorum Margarit.. Sana istemiyorum, diyorum.)
Margarit sustu. Biraz sonra yosunlu ve küf kokan bir mazgalın önüne gelmiş bulunuyorlardı.
— Bakalım Tamar.
(Devamı var)
Acele Satılık Ucuz Ev
BU ÇEKİLİŞE 9.6.1950 AKŞAMINA KADAR EN AZ 100 LİRA YATIRANLAR DAHİL OLURLAR
EMLAK BANKASI
Kiralık Müstakil Ev
İller Kooperatifi tarafından yapılan mebus evlerinde 4259/15 parsel numaralı. 7 oda 2 oturmağa elveriş li hol v. s. Görmek için: Ayni yerde şantiyeye müracaat. Tel: 24606
(1037)
Kiralık daire
4 oda, bir sandık odası, geniş antre, 2 balkon ve her türlü konforu haiz bir daire (devren) kiralıktır.
Yenişehir, Sağlık Sokak No. 61 Rengin Apt Daire 9 İçindekilere müracaat
KNUPPEN
Baraj yolu üzerinde yeni yapılan kooperatif evlerine 400 metre mesafede asfalta yakın kerpiç ve taştan yapılmış. Tavuk ve inek beslemeye müsait. Çay kenarında 6 odalı 1000 M2, arsası ile 3000 liraya.
Müracaat: Râna Avunduk. Ana-fartalar Ulutaş Sokak Aşkar Apt. Mo. 5 Tet: 10220 (10201
Kiralık da re
5 oda bir hol, Yenişehir Hanımeli Sokak Yalçındağ Ap. No. 34 te bir ( numaraya müracaat (04-K) .
ö*ı te Dir
(64-K) I
ümitlerîni bu aşkıma bağladım Seviyorum ve maateessüf hisse diyorum ki, ben de, ömürlerinde bir kere seven kimselerden biriyim. Babacığım ben kalbimle, cismimle, ruhumla, aklımla, her şeyimle bağlandım... Nefret ettiğim bir izdivacı bana zorla kabul ettir mek suretiyle beni felâkete atmak ister misiniz? Hayır, bunu istemezsiniz, babacığım, çünkü beni seversiniz. Sözlerime inana, bilirsiniz, asla yalan söylemediğimi de bilirsiniz... Eğer sevdiğim kızla evlenemezsem başka hiç bir kadın benim karım olamaz; zira, öleceğim baba...
Coşmuştu o... Ümitsizlik ona, babasına karşı koymak cesaretini vermişti. Aşk onda, korku ve hürmetten daha kuvvetli idi ve söylemek istediği şeyleri bilâ fütur söylemişti işte.
ihtiyar Vidam pek büyük bir heyecana düçar olmuştu. Bu sebeple, oğlunun sözlerini kesecek bir kelime bulamamış ve onu sonuna kadar dinlemek mecburiyetinde kalmıştı. Onun, ıstırapla, elemi» harap olan simasını üzüntü ile tet-kik ediyordu. Zahirî hissizliğine rağmen, oğlunu seviyordu. Onun sözlerinde samimî olduğunu anladı ve oğlunun, sevdiği kızla evlenmesine müsaade etmediği takdir de canına kıyacağına dair söylediği sözleri düşünerek dehşetle ti-redi.
Vidam muhterem başını eğmiş ve gür ak sakalı göğsüne yayılmış olduğu halde: Oğlunun intiharına ve böylece Allahın lâne tine uğrayacağına babası olan kendisinin sebep olacağını ve bu da, hanedanının azamet ve kudretinin artmasını büyük bir hırsla istemiş olmasından ileri geldi ğini korku ile düşündü. Sonra
———ZAFERİN POLİS TEFRİKASI
Yazan ■ France» Noye» Hart Çeviren i S. Yazıcıoğlu
— 36 —
Norveç mamulatı
Pille çalışan çanta radyolar
__ Gayet hafif olduğundan kolayca lüks bir çanta gibi taşınabilir. Buna mukabil kuvvetli ve tabiî seslidir.
— 4 lâmba ve 4 dalgalı olan bu radyoların SM «aat dayanabilen pili içine yerleştirilmiş olup sayfiyede, kampta, evde, bahçede, kırda, plâjda, trende, vapurda, sandalda, otomobilde ve her hangi bir y erde hattâ yolda yürürken dahî neşriyatı muntazaman verecek herkesin en iyi bir arkadaşıdır.
— Lâmbaların en son sistem iğne ayaklı minivat tipinde olduğundan kuvvet bakmamdan yüksek ve sarfiyat bakmamdan çok idarelidir.
Taksitle de satılır
(Ayda U Ura)
Ul
Anfara’d. utı« tmi. H. Feridun Durgun
Anafartalar cad. Zincirli Cami karşısı Zafer sokak No. 1 Telefon : 14022
Tafraya Taksit: Ankara’dan kefil göstermekle kabil olabilir (#97)
Yazan ıMlŞEl ZEVAKO
Çeviren ı RAGIP RIFKI
■6'2L.
Bellamy Cinayeti
Kiralık yazıhaneler
Yazıhane, muayenehane ve atel-ye için kaloriferli tek ve çift odalar. Emsaline nazaran ucuz fiyatla kiralıktır. İcabında tam kat olarak resmî teşekküllere de elverişlidir.
Işıklar caddesi Işıkhan
Tel: 11518. (1042)
Satılık dükkân
Her işe elverişli, devren kolacı dükkanı.
Müracaat: Samanpazarı, bulvarında Telefon: 14460
satılık
İnönü (1034)
Unutmayınız, otomobil devrindeyiz!
Ankara Şoför Okulun'da
Yeni ders devresi Haziranda başlıyor Kayıtlarınız için her gün saat 14-18 arası okula müracaat edebilirsiniz.
Telefon 21649 ismetpaşa Cad. No. 4 (944)
İsveç üniversitelileri memleketlerine dönüyorlar
Birkaç gündenberi şehrimizde bulunan İsveçli talebeler bu akşam İstanbul a hareket edecekler ve Cumartesi günü uçakla Stokholme döneceklerdir. Misafir talebeler şehrimizde tarihî yerleri gezmiş ve Üniversiteli gençlerimizle temaslarda bulunmuşlardır.
Batı Avrupa ile Türkiye arasında şilep seferleri
Batı Avrupa limanlan ile Türkiye arasında Devlet Deniz Yollarınca ihdas edilmiş bulunan muntazam şilep seferlerine bu hafta içinde başlanacak ve ilk seferi Rize şilebi yapacaktır.
■— Fenerlerini görürdüm.
— Ya fenerleri söndürülmüş o-lursa?
Douglas Thorne, ağır ağır:
— O yaman görmemiş olmam muhtemeldir.
— Köşkün arka tarafına gitme-diıüzdi, değil mi?
— Hayır, gitmedim.
— O halde, pekâlâ görmemiş o-labilirsiniz. Öyle değil mi?
— Biraz evvel de size söyledim; o şerait tahtında görmemiş olmam muhtemeldir.
— Ayni zamanda, kapıcı dairesinin bulunduğa büyük kapıdan köşke gelen ana yolda fenerleri söndürülmüş bir otomobil bulunsaydı, onu da göremezdiniz, değil mi Bay Thorne?
— Görememekliğim mümkündür.
— Her halde, iki câninin maksatlarım icra ettikleri müddet esnasında, yol ortasında gelenin geçenin gözüne çarpacak şekilde pırıl pırıl fenerleri yanan bir otomobil bırakacaklarına, akıllan başlarında, zekâları yerinde olan bu on iki kişinin inanacağım tahmin etmezsiniz, zannederim?
Lambert nefes nefese söze karıştı:
— Böyle bir netice çıkarılmasına itiraz ediyorum. Sayın Hâkim, bu artık....
— Bu sual kabul edilmemiştir.
— Teşekkür ederim, bu kadar.
Başına bir kova su dökülmüş gibi, yüzünde biran evvelki keyf-ten eser kalmıyan perişan bakışlı Lambert, kahramanca kendini topladı:
— Bir dakika müsaade eder misiniz, Bay Thorne; mesele şurada: Sizin orada bir otomobil görmemiş olmanız bir hakikattir.
— Elbette; bu şüphe edilemi-yecek bir hakikattir.
Acı acı gülümseyen savcı söze karışarak,
— Ama şurası da bir hakikattir ki; sizin görmemiş olmanıza rağmen, orada pekâlâ da bir otomobil mevcut olabilirdi. Öyle değil mi?
— Evet, bu da bir hakikattir.
Savcının yüzündeki tebessüm dağılmamıştı,
— Pekâlâ; bu kadar. Mis Flora Biggo’u çağırınız, dedi.
— Mis Flora Biggs!
Mis Flora Biggs, pelte gibi yumuşak ayak bileklerine, ve yalancı incilerle süslü gerdanının etrafına bu fecî yağlar birikmezden evvel, yâni on sene kadar evvel belki güzel bir kızmış. Mis Biggs baştan aşağı yapma ve yalancı şeyler içindeydi. Kürk taklidi kadife mantosunun yakası başka bir kürkün taklidiydi. Bu yakanın arasında solmuş galibarda rengin de bir gül gizlenmeğe çalışıyor gibiydi. Fazlaca altın rengine kaçan san saçlarının arasında her biri birer kemik düğme büyüklüğünde yalancı inciler görünüyordu. Kadifemsi bir kumaştan yapılmış mor şapkasının kıvrımlarına ya-
lancı taştan bir ok iliştirilmişti. Süet taklidi pamuklu eldivenler içindeki asabi parmaklariyle yılan derisi taklidi bir çantayı tutuyordu. Mis Biggs hakikaten şık bir kadının giyeceği şeylerin taklitleriyle süslenmişti. Buna rağmen, sevimli olması icabeden yüzünün basit hatlarında, kızarmış gözka-paklarının arasından bakan çini mavi gözlerinde yüreğe hitabeden dokunaklı, candan ve tatlı bir mâna vardı. Çünkü bu kızarmış gözlerin gizliyemediği eski halini, kolalı beyaz elbiseler giyen taptaze, temiz yüzlü, iyi kalbli, çekingen Flora'yı görmek kabil oluyordu. Zavallı Flora’nin ağlamış olduğu da besbelliydi.
— Nerede oturuyorsunuz, Mis Biggs?
— Rosemont’da Maple sokağında, 21 numarada.
Bu sözleri söyliyen sese ancak fısıltı denebilirdi.
— Lütfen biraz daha yüksek sesle konuşur musunuz, sizi hepimiz dinlemek istiyoruz. Bayan Madeleine Bellamy’yi tanır mıydınız?
Yuvarlak mavi gözleri dolduran yaşlar birdenbire taşıp bol podra-lanmış yanakların üzerinden izler bırakarak yuvarlanıyordu.
— Evet efendim, tanırdım.
— Samimiyetiniz var mıydı?
— Evet efendim, öyle zannederim. Hemen hemen on yaşımdan-beri. İlk ve orta mekteplere beraber giderdik. Kendisi benden biraz daha gençti, ama birbirimizle çok yakın arkadaştık.
Göz yaşlan artık şakır şakır a-kıyordu. Miss Biggs pamuklu eldivenleriyle güç belâ bu yaşlan kurulamağa uğraşıyordu.
— Kendisini sever miydiniz?
— Evet efendim, pek çok severdim....
— 1916 ve 1917 seneleri esnasında kendisini sık sık görür müydü-
— Evet efendim. Üç ev ara ile otururduk. Kendirini her gün görürdüm.
— Patrick İves’t de tanır mıydınız?
— Evet, onu da oldukça tanırdım. 1
— 1916 senesinde, arkadaşınıza karşı olan rabıtası dolayısiyle ortada çok söz oluyor muydu?
— Birbirlerine müthiş surette âşık olduklarını bilmiyen yoktu.
— Nişanlı mı addediyorlardı?
— Hayır efendim. Nişanlı olup olmadıklarını bilmiyorum; fakat herkes nasıl olsa bir gün nişanlanacaklarını tahmin ediyordu.
— Arkadaşlarınız arasında bu alâkadan açıkça bahsediliyor muy du?
— Tabiî, tamamiyle.
— Bay İvesle veya Bayan Bellamy ile bu alâkaya dair bir şey konuştunuz muydu?
— Patla konuşmadım, fakat Mimi ile bir çok defalar konuştuk.
RADYO
üzüntülü başını kaldırdı ve tereddüt etmeksizin:
— Hanedanımızın bir Kral ha nedaniyle sıhriyet peyda etmesini düşünmüştüm, dedi. Siz onu istemiyorsunuz... Pekâlâ, artık ondan bahsetmiyelim. Gider Mon. senyör Dük’ü bulur, kendisine lâzım gelen şeyleri söylerim... Za ten, bu izdivacı ona nevima beD teklif etmiştim... Bu sebeple, sözümü bana iade etmek hususunda hiç bir müşkülât göstermiyeceği-ni ıımarım... Çünkü, yine onun taraftarı kalacağım. Nasıl, memnun oldunuz mu, Vikont?
Ferriyer böyle kolaylıkla arzusuna muvaffak olduğundan dola yı âdeta kendinden geçmiş gibi idi. Babasına deli gibi bakıyordu. Kulaklarına inanmak istemiyormuş gibi kekeliyerek sordu:
— Demek, babacığım, muvafakat etmek lûtfunda bulundunuz, öyle mi?
Vidam, yapma bir sertlikle:
— Elbette!... Sizin ölmenizi istemem tabiî, dedi.
Ferriyer, babasının dizlerine kapanarak elini tutup hürmetle dudaklarına götürdü:
Sevinçle titreyen bir sesle:
— Ah! Babacığım! diye bağırdı Beni ne kadar sevdiğinizi şimdi anlıyorum! Zira, bu izdivaçtan sarfınazar etmekle ne büyük bir fedakârlıkta bulunduğumuzu his-
s ediyorum.
Vidam, müteessirane bir eda ile:
— Son derece büyük bir fedakârlık deyiniz, Vikont, dedi. Fakat, biz ihtiyarların, akıl ve man tığın sesini dinlemiyen çocuklarımıza kendimizi feda etmeyi bilmemiz lâzımdır.
Biran kadar, uflayarak, puflayarak düşünceye dalı.
Doğrulan ve babasının önünde elpençe divan duran Ferriyer o-nun bu derin tefekkürünü ihlâl etmekten çekindi.
Vidam, kısa bir zaman süren sükûtten sonra tekrar söze başla dı ve, kötü, üzüntülü bir mesele hakkında kararını vermiş bir a-dam haliyle:
— Söyleyiniz bakalım, şimdi Vikont, sevdiğiniz, zevce olarak seçtiğiniz ve kendisiyle evlenemo-diğiniz takdirde hayattan zevk alamıyacağınız o bahtiyar kadın kimdir, söyleyiniz bana.
Tabiî, bizim âşıkı şeyda bülbül gibi öttü ve Fiyorenda hakkında sonu gelmiyen tumturaklı methiyelere başladı.
Vidam bunları büyük bir sabır ve tahammül ile dinledi ve sonra:
— Demek, siz -onu her bakım dan mükemmel, her türlü güzel vasıfları nefsinde toplayan bir kız olarak görüyorsunuz, dedi
— Evet, babacığım; o, bütün
güzide vasıfları nefsinde toplayan eşsiz bir kızdır.
— İyi... Sözlerinize inanıyo rum... Acaba o nadir inci hangi yüksek aileye mensuptur?... Malikânesi var mı?... İsmi nedir?
Ferriyer, itiraflarının tehlikeli kısmına gelmişti Yüreği sıkıldı ama, artık bir kere olan olmuş, ok yaydan çıkmıştı... Cevap vermekte tereddüt etmedi:
— Efendim, o kızın yeryüzünde kimsesi yoktur; fakirdir ve adı da Fiyorenda’dır.
Vidam kaşlarını çatmağa başlamıştı. Hal ve tavrında babalıktan eser kalmadı. Oğluna karşı daima takındığı ciddî ve biraz soğuk tavn yine almıştı. Bir saniye düşündü ve içini çekerek:
— Şayanı teessürdür bu, dedi.
Ve ısrarla:
— Pek şayanı teessürdür... reddettiğinizi düşündkçe... Ha, evet, hakkınız var: bu cihete temas et-miyelim. Vikont, para meselesini de kale almıyalım... O genç kızın emval ve emlâki yok imiş; ne yapalım, bunu da nazarı itibare almayız. Sizin, her ikinize yetecek kadar malınız, mülkünüz var ya, ona bak.
Pek heyecanlanan Ferriyer;
— Ah, babacığım! Siz cidden iyiliğin müşahhas timsalisiniz!... Bilmem ki size nasıl teşekkür ede yim... Diye mırıldandı.
— Teşekküre filân lüzum yok. Siz bana delice bir hareket yaptırtmak üzeresiniz. Onu yanm yamalak yapmalıyım... Biraz evvel söylemiştiniz, ne idi kızın adı?
— Fiyorenda, efendim.
— Fiyorenda ha!... Hakikaten güzel bir isim... Ecnebi bir kız galiba... Her halde Kraliçe Mari ,
ANKARA RADYOSU PERŞEBME — 25/5/1950
7.30 M. S. Ayan.
7.31 Müzik: Hafif Müzik (Pl.)
7.45 Haberler.
8.00 Müzik: Saz Eserle
8.15 Müzik: Havai'den
S.25 Günün Programı V
8.30 Müzik: Schubert - Si Bemol Majör Trio'dan Kısımlar (Pl Çalanlar: Cortot. Thibaud.
9.00 Kapama-
2.28 Açılış ve Progra
2.30 M. S. Ayan.
2.30 Müzik: Şarkılar.
3.00 Haberler.
3.15 Müzik: Radyo S (Sef: Halil O
1. Mozart: Aı Uvertürü;
2.
3
★ (Devamı var)
BULMACA
tin Eden: N. N.
, elika, 5 — Ellafes ak 8 — yarın, eaa7 , 9 — is. Elt. Ab. 10 — Caka, pala - Eri
, yoğurt, terai: bir çalgı -1 it iplik, arının verdiği 5 — Terblyo. ayrılma 6 — gun 7 — İş, dagr kovuğu, 8 calgl. pirinç ' Icrl parlatır, 9 — Köpek,
Padilla: Serenad;
Neumann: Çin Nöbetçisi; Nevida: Ninni;
Nesi vali la: Loreloy Kant Toetl: GUI
6.
1.30 öğle Gazetesi.
1.45 Müzik: Radyo Sal nın Devamı.
1.00 Akşam Poragramı. Hav ve Kapama.
r.58 Açılış ve Program.
).00 M. S. Ayan.
1.00 Müzik: İncesaz (Mûhur Faslı).
1.45 Müzik: Polkacılar (Pl.) ).00 M. S. Ayarı ve Haberler. ).15 Geçmişte Bugün. ).2O Müzik: Yurttan Sesler. ).15 Radyo He İngilizce. ).00 Müzik: Çigan Havalan ).15 Radyo Gazetesi. ).3O Serbest Saat. ).35 Müzik: (Tanburl
M. Cen
).5O Müzik: Oyun Havalan (Ba&lama Takımı).
1.00 Unesco Gazetesi.
1.15 Müzik: Dans Müziği (Pl.)
1.46 Konuşma: Sağlık Postası. 3.00 Müzik: Müzikseverin Saati.
naıae ısjançe ıvıari 22.45 M. S. Ayarı ve Haberler. -ic (Devamı var) 1 23.00 Program ve Kapama.
(Et) gelirse dayru
14
20.1
niı.
Sahibi Adviy« FENİK
Bu nüshada yanişlerini fiilen idare eden: HİKMET YAZICIOÖLU
Basıldığı yer: GÜNEŞ MATBAASI
t . • . 19M
ZAFER
Kumaşlarda büyük ucuzluk
Mimoza Emprimeler Vistra Emprime
875 krş. 375 krş.
fflgy 18 Renk
Anver Saten
Tual Keten Emprime Emprime Çamaşırlık
ORTAÇ’ta
650 krş. 290. krş 350 krş. âT*
hakiki İrlanda Keteni 900 krs. Gendi 340 kr». Tel: 11135 An hum
PRAGA-RN KAMYONLARINI TAKDİM EDİYORUZ
11 Y
9 ■ V İ T E S l E R
10- YEDEKLER
8 - ŞASİ *• ŞOFÖR MAHALLİ, En sağlam va kolin çelikten imâl edilmiştir.
ı 4 İleri, bir geri.
• Kamyonla birlikte, kriko, zengin takım çantası ve diğer Standard malzeme teslim edilir.
• Merkezi şaft mafsal yağlama tertibatı mevcuttur.
1 -FABRİKA TONAJI; 3 fon asgorl.
2 - M O T ö R . Benzin -‘6 silindir 72 beygir.
3 - DİNGİL MESAFESİ . 4 metre 10 santim.
4 - ŞASİ UZUNLUĞU . 3 metre 90 santim.
5 • LÂSTİK ADEDİ ve EB'ADI, Arka çift, bir yedek, ceman
7 adet, 7,50/20.
6-MAKASLAR • Takviyeli, muavin mokos mevcuttur 7 - S A R F i Y A T »Bir teneke benzinle 70 kilometre.
HİÇ BİR BAKIMDAN TENKİT EDİLEMEYEN MEŞHUR ÖNEMLİ VASIFLARI ;
' TÜRK TİCARET BANKASI
SERMAYESİ î T.L. 4.400.001
İHTİYATLAR S TJL. 1^76.188
BANKAMIZIN 100.000 LİRALIK
930 Yılı ikramiye Plânının 2 ci Çekiliş Tarihi:
Müşterilerimizin
81 MAYIS 950 Akşamına kadar, Tasarruf hesaplarında 100, Vadeli hesaplarda 1000, lira bu-bulımdurmalan veya mevcut hesaplarını bu miktarlara yükseltmeleri lâzımdır.
DİKKAT;
Vadesiz Tasarruf Hesaplan faizlerinin Gelir Vergisini Bankamız öder.
Vadeli hesap sahiplerine isabet edecek ikramiyeler YÜZDE 25 fazlasiyle ödenir.
«I!
Fazla tafsilât için gişelerimize müracaat edilmesi.
Toprak Mahsulleri Ofisi Konya Bölge Müdürlüğünden
1 — Konyada huoubat silosu karşısındaki malzenje mağazamızda mevcut inşaat artığı çeşitli boy ve kuturda demir civatalarla demir rondelalar ve pik boru, manşon, dofen, dirsek, çatal ve sifonlar açık arttırma suret.le satılacaktır.
2 — Satılacak bu malzemelerin cins, evsaf ve miktarını gösteren bir ve iki numaralı cetvellerle bu satışa ait özel şartlaşma İstanbul, Ankara, Afyon bölge müdürlüklerimizle, Eskişehir anbar şefliğimizde ve bölgemiz mağazasında görüleb.lir.
3 — Açık arttırma 30 Mayıs 1950 Pazar günü saat 15 te bölgemiz mağazasında toplanacak özel komisyon önünde yapılacaktır. Taliplerin komisyona ahnabilmeleri içiçin belirli gün ve saatten bir saat öncesine kadar tesbit edilen muhammen bedel.n % 7.5 nu Konya anbar şefliğimiz veznesine yatırmış olmaları ve alacakları makbuzu ibraz etmeleri gerektir.
4 — Her isteklinin satışı yapılacak olan bu malzemeleri mesai gün ve saatleri içinde bölgemiz mağazasında görebilecekleri ilân olnur. (3402)
Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanlığından:
1 — Fakültemizin Gülhane Hastanesinde bulunan muhtelif şubelerinde onarma yaptırılacaktır.
2 — İşin tahmini bedeli 9381 lira 35 kuruş olup; geçici güven akçesi 403 lira 60 kuruştur.
3 — Eksiltme açık eksiltme usulü ile 12. 6. 1950 tarihine rasthyan Pazartesi günü saat 15 te Tıp Fakültesi binasında toplanan satın alma komisyonunda yapılacaktır.
4 — Bu işe ait şartname ile diğer evrak hergün Fakülte idaresinde görülebilir.
5 — isteklilerin 1950 yılı ticaret odası vesikası ve en az bu onarma
işine benzer bir inşaatı muvaffakiyetle yaptığına dair bir belge ve teminat makbuzu veya teminat makbuzu ile birlikte satın alma komisyonunda hazır bulunmaları ilân olunur. (3430)
DERHAL TESLİM
TEDİYATA KOLAYLIK
Şoför mahalli Şasi'nin Istanbulda feslim fiatı ; T. L.
8315
BOL YEDEK PARÇA MEVCUTTUR
Beyoğlu İstiklâl cad. 392 / 394, İstanbul Tel.. 49244-49245. Telgraf , Türkmotör
f f MŞ.M ) ti AİİALl/M*
EREN KÖYÜNDE
Ankaradayeni açılan-■
Büyük Otel
Rahatlık - Ferahlık - Konfor - Manzara ve mükemmel servisiyle eşsizdir
Fevkalâde hususiyetlere sahip olan otelimiz Ankaraya teşrif edecek sayın millet vekillerinin emirlerine her an hazırdır
Telefon: 15665 - Telgraf: Büyük Otel, Anafart cad. Adliye Sarayı karşısı
- V--------------------------------
. Ikramiyeli SÜRPRİZ
Marka Gömleklerin en zengin Çeşitlerini Ortaç'ta bulabilirsiniz
Açık y ahali 750 kurıış dan 2350 kuruşa kadar çeşitler vardır.
Kiralık
| îller Kooperatifi, 5 oda, hizmetçi odası, kiler, çamaşırlık, tam konfor. Telefon: 23757. (1051)
SATILIK
Kaptıkaçtılar
İki adet 947 model Fordson marka kaptıkaçtı çok az kullanılmış yeni durumda ehven fiatla acele satılıktır.
Tel: 14125 Soğuk Kuyu Neşe Sok No. 28 1016
Satılık Villâ
Tepebaşında bakili geniş bahçeli çamlı meyveli beş oda ve salonlu tam konforlu acele ve ucuz.
Parla Emlâk Bayram Cad. 1 Tel: 11101 ev 11173 819
AKŞAMINA KADAR
Bankalarımıza 150 lira yatırmak-ve bu parayı 31 Temmuz 1950 akşamına kadar Çekmemekle
He. 150 llroyo ayrı bir kur’a numara.. verilir
T.C ZİRAAT BANKASI |
Yazlık file gömlekler PANAMA Şapkalar* ve Teksas modelleri 1275 ve 1700
gt İm şiir kuruştur
Ortaç:
Anataruuar Cad. Adliye carşıa,
Cöş« Magaaaaı No 124
inkara Tel: 11135
Sayfa : ■
ZAFER
Sayfa
E
B'Z;
Yeni Bakanlarımız
Savcılara tamim
Tan iı.
iurm: görme
Maı Le sor
^Tar
3aşk;
siniz?
Tan gibi s
Ve rak b aeye
Yık lozlar ler. * geliy(
Ort idi. B Lar :
(Dı
Taı Bunu muha
Taı şuran
Mu
★ (Baş tarafı 2 ncide) Millî Savunma Bakanı Refik Şevket İnce
1885 senesinde Manisanına Eşme kazasında doğmuş ve ilk tahsilini burada yapmıştır. İzmirde lise tahsilini Selânikte de hukuk tahsilini yapmıştır. Beylerbeyi İhtiyat Zabi-tan mektebinden çıkmıştır. Balkan harbinde de malûlen emekliye ayrılmıştır.
Birinci Cihan Harbinde hukuk mü şavirliklerinde bulunmuş millî mü calelede Manisa mebusu olmuş ve Adalet Bakanlığı yapmıştır.
Gümrük ve Tekel Bakanı Nuri Özsaıı
1905 de Muğlada doğmuş 1930 se nesinde İstanbul Fakültesinden mezun olmuştur.
Kadirli. Kozan, Saimbeyli ve Pazarcık savcılık ve yargıçlıklarında bulunmuş ve Muğlada avukat iken 1946 yılı seçimlerinde Demokrat Par tiden Muğla milletvekili olarak seçilmiştir.
Partide meclis grupu idare heyeti âzalığında ve genel kurul üyeliğin- ı de bulunmuş 1950 seçimlerinden sonra ilk D. P. Menderes hükûme- ' tinde Gümrük ve Tekel Bakanı ol-mştur.
Zal na gc
efene
Za
her.g
tatlı
Ve
Hem
surla
M; dahe kokı saba lûr altı bitir
süni
M terd
Teşt
ir (Baş tarafı 1 incide) vasıf üstünlükleri ve yüksek hürriyet ve yurtseverlik duyguları, karşılaşacağımız güçlükleri yenmekte gecikmiye-ceğimizin açık teminatıdır.
Vatandaşın her türlü haklarının ve hürriyetlerinin u-yanık ve usanmaz bekçiliği vazifesini, bütün gücümüzle yapmakta devam edeceğiz.
Devlet bir gaye değil, sadece fert lerin saadetlerini tahakkuk ettirmek maksadile vatandaşlar kütle Sinin kendi emir ve hizmetine tahsis ettiği bir vasıtadır. Bunu hiç bir za man unutmamalıyız. Hizmeti icra sahamızın çerçevesi, hukuk kaideleri ve adalet prensipleridir. Vicdanımızın sesini bu esaslara göre ayarlıya-cağız.
Büyük saadetimiz, bütün yurttaş lara bu memlekette adaletin mevcudiyeti hakkındaki inanışı, en tabiî bir his olarak telkin edebildiğimiz zaman tahakkuk edecektir.
Vatanın dirlik ve selâmeti ve da ha mükemmel bir insanlık seviyesi ne yükselmesi uğrunda yapacağınız faliyetler, memleket için hayırlı milletimiz için şerefli olsun.
Sizleri tanıyan size inanmamaz-lık edemez. Baha biçilmez yardımlarınızın bu arkadaşınıza vereceği haklı gururu çok göremiyeceğiniz-den eminim.»
★ (Baştan 1 incide) bahçeyi, ekinleri mahvetmiş, epey davar telef olmuş, 12 kuyu ve 13 çeşme kullanılamaz hale gelmiştir. I Seller Kavşıt köyü civarından ' geçen Budaközü çayı üzerindeki üç köprüyü İskilip civarında Kızılır-mağa kadar sürüklemiştir.
Matbaamıza gelen vatandaş bun- ,9,cıl ÎUL
lan, gözleri yaşlı, anlattıktan sonra den Necdet Özmen’iı ilâve etti:
— Biz «0 den fazla hanelik üç huzuriyle icra edilmiştir, köyün halkı şimdi perişan haldeyiz. Artık kendi yağımızla kavrulup belimizi doğrultamayız. Uğradığı- Hulûsi Fuat Tulgay'la Van Milletiniz bu âfet duyulsaydı devletçe, hükümetçe muhakkak yardım edilirdi, muhakkak seçim bayramı , - - - „ —*___________
günlerinde pek farkına varılmadı vada saadetler dileriz. Dün akşam gahba. K.zılayın elini bize uzatma- bu münasebetle Anadolu Kulübün, sı için gazetenizde halımızı yazınız.» ...
Hayır cemiyetlerimizin ve ilgili de de samımı bir toplantı yapılmış, hükümet makamlarının dikkatini bu toplantıda şehrimizin tanınmış çekeriz. birçok aileleri bulunmuşlardır.
r*
Mes'ut bir cüğün
Eski milletvekillerinden Atıf Bayındırın kızı Emel Bayındırla Dışişleri Bakanlığı şube müdürlerinden Ncvûct Giiucn’in nikâh töreni dün bir çok güzide şahsiyetlerin
İki tarafın şahitliğini Büyükelçi
vekili Kâzım Özalp yapmışlardı. Genç evlilere yeni kurdukları yu-
e c I isi n d e
Yemin esnasında çekilen fotoğraflar
A
Foto Ar dan temin edilebilir
Adres. Adliye Sarayı karşısı No. 252.
İstanbul Şehir Tiyatrosu
Bu akşam Saat 21 de
Nemo Bankası ||
Yazan : Louis Vemeuil
W
Yazan ; Louis Vemeuil Türkçesi: Lûtfi Ay ve Fehmi Baldaş
Biletler gişelerimizde satılmak tadıı. Nomanb yerlerinizi erkenden aldırmış. Sinema: İKİ RUHLU ADAM
Seanslar: 13.30 — 15.30 — 17.30
21 Temsil NEMO BANKASI
TeL gi#e: 15031 — Müd.: 2407»
Yabancı sermaye
ir (Baş tarafı 1 incide) bancı bir memlekete girmesinin ilk şartı şiyasî ve malî istikrarın mevcut olmasına bağlıdır. Türkiyede, siyasî ve malî istikrar tam mânası ile mevcuttur. Amerikan sermayedarları sermayelerini bir memlekete yatırdıkları vakit o memlekette hususî teşebbüse de çok fazla yer veril diğini görmek arzusundadırlar. Türkiyeye Amerikan ser mayesinin emin olarak gelebileceği kanaatindeyim.»
Mr. Aldrich, Marshall yardım plâ nının Birleşik Amerikaya fayda ge- ) tirip getirmediği hakkında sorulan suale şu cevabı vermiştir:
«— Dünya memleketlerinin hayat standartlarını yükseltmek için yapılan ve yapılacak her türlü yardım Amerikaya faydalı olmaktadır.»
Mr. Aldrich, Türk hükümet şahsiyetleri ile henüz görüşemediğini, yalnız, ileri gelen Türk bankacı ve iş adamları ile temaslarda bulun duğunu söylemş ve bu temaslarından çok memnun olduğunu sözlerine ilâve etmiştir.
Başmakaleden devam ı
tasarruf tedbirleri
ir (Baş tarafı 1 incide) hazır bulunmuştur.
Bir buçuk saat kadar süren bu toplantıda Millî Savunma Bakanlığında ne gibi tasarruflar yapılabileceğinin tetkik edildiği tahmin o-lunmaktadır. Bu arada askerlik müddetinin indirilmesi imkânının mevcut olup olmadığının tetkik edilmiş olması da muhtemel görülüyor.
Şimdiki halde Menderes kabinesinin yapacağı ilk büyük değişikliğin, eski hükümetlerce her fırsatta ileri sürüldüğü halde tatbikatta hiç bir eseri görülmeyen tasarruf üzerinde olacağı teeyyüt etmektedir. Bütün bakanlar dün de Bakanlık- ı larında müsteşar ve genel müdürlerle birlikte tasarruf tedbirleri üze rinde çalışmışlar, önce yapılması gereken işleri tesbit etmişlerdir.
Cumhurbaşkanı Celâl Bayar, seçimleri müteakip bazı menfi neşriyat üzerine, hiç bir memurun vazifesine nihayet verilmiyeceğini tekrar temin etmiş olduğuna göre, hükümet kadrosunda yapılacak tasarrufun memurlar arasında bir tensikat mahiyetinde olmıyacağı katî o-larak ileriye sürülebilir. Ancak münhallere her ne şekil ve suretle olursa olsun yeni tayin yapılmaması, kanunî yaş haddini doldurmuş memurların emekliye ayrılması gibi tedbirlere başvurulacağı tahmin edilmektedir. Kadın memurların vazifelerine nihayet verileceği yolundaki haberler ise tamamiyle hayal mahsulü ve propaganda mahiyetinde telâkki edilmektedir.
Diğer taraftan haber aldığımıza göre, Menderes kabinesinde, Pazartesi günü Büyük Millet Meclisinde okuyacağı programın hazırlanması bugün tamamlanmış olacaktır. Prog ram bugün öğleden sonra toplanacak olan Bakanlar Kurulunda gözden geçirilerek son şeklini alacak ve Pazar günü D.P. Meclis Grupun-da müzakere edilecektir.
Açık muhabere
Bay S. Pulat :
Mektubunuzu aldık. Hâdiseyi tah kik ettirdik. İhbarınızın üzerinde _ durulmuş, fakat bir delil bulunamamıştır.
İhbar ettiğiniz işten zarar görmemiş olmanızdan dolayı size tebligat yapılmamıştır.
SAMANPAZARI
içkisiz
İnci Aile Parkı
V1
27 - 5 - 1950 tarihinden itibaren açıldığını Ankara halkına müjdeler
SOĞUK MEŞRUBAT — TEMİZ SERVİS — BOL HAVA Sünnet düğünü - Nişan - Aile toplantısı ve gardenparti kabul edilir.
Her akşam
Eşi go ü'memis dansözle?
Cumen Romero
Maı ietina
nt( nio de los Reyes Vrtüoz ADOLFO VENTAS idaresinde
AtraksioD tipik orkestrası NOT: Lokantamız günün, her saatinde açıktır.
(1025)
Mağlubiyetin başlıca sebebi inak mecburiyetindeyiz. Bu vazifeyi yaparken bize en büyük rehber, rakiplerimizin mağlûbiyet sebebini açıkça görmek olacaktır. Evet, rakiplerimiz niçin böyle bir hamlede tuşa gelmişler, ve Halk Partisi iktidarı korkunç bir çatırtı ile inhidam etmiştir? Onların mağlûbiyet şaşkınlığı ile bu noktayı aradıkları ■ yoktur; fakat biz hakikatleri gören J bir iktidar partisi olarak, bu sebebi ’ arayıp bulmak, ve ondan sonra kendimiz için bir hareket tarzı çlzme-t ğe mecburuz.
Halk Partisi seçimlere kadar çok yanlış yollarda yürümüştür. Bun-1 ların teker teker tafsilâtına girişecek değiliz. Yalnız şu kadarım belirtelim ki bunlardan biri de, pro-’ pagandada tuttukları yanlış hareket ' tarzları olmuştur. Halk Partisi her ' şeyden önce maddi ve manevî kud-’ ret ve kuvvetine emin olarak, ken-: di çıkardığı kanunları (1ahi kendisi ihlâl etmiş ve büyük hatalara düşmüştür. Bunun netioesi olarak muhalif ve muvafık vatandaşlara ayn ayrı tatbik ettiği kanunlarla adalet mekanizmasında ve vicdanlarda huzursuzluklar yaratmıştır.
Hele İnönü’nün başlarında olması kendilerinin zafere karşı olan iman larmı büsbütün arttırmıştır.
Onlar farkına varmamışlardır ki, demokrasi inkılâbının başında şef sisteminin bir tarafa bırakılması ve yalnız millî iradenin söz sahibi olması gelir. Onlar, zümrelere ve şeflere bağlanmışlardır. Milleti kendilerine körü körüne inkiyat edecek zannetmişlerdir.
Kendi zaaflarını görmek hasletinden mahrum olarak, daima bir kuvvet propagandası yapmışlar, milletin sanki kendilerine ilelebet minnettar olduğunu zannetmişlerdir. Halbuki bir millet daima başı dik, vakur oldukça kuvvetli ve zindedir. Milletlerin hayatına minnettarlık demokrasiden girdiği vakit, halk hâkimiyetinden bahsetmeğe imkân yoktur. O zaman dış kölelik yerine iç kölelik hâkim olur; ve milletin hisleri bir zümrenin lehine sömürülmüş olur.
Demokratik bir idarede iş başına gelenler, milletten minnet hissi bekliyecek yerde, milletin em rinde ve yalnız ona hizmet etmekle mükellef olduklarını bilmelidirler.
Halbuki Halk Partisi erkânı bu açık hakikati görmemişler, ve iktidar için kendilerinden başkasını ehil tanımamışlar, propagandalarını hep bu nokta üzerinde toplamışlardır.
İşin dikkate değer bir tarafı da budöur: Onlar, kendi zaaflarını dahi anlamamışlar, görmemişler, iç rahatsızlıklarına rağmen her zaman gösterişe, sunî kuvvet tezahürlerine ehemmiyet vermişlerdir.
Ne idi, o büyük masraflar ve nümayişler, zorla halkı toplamalar, idari cihazları Halk Partisi emrinde seferber etmeler?.. Zannetmişlerdir ki, para dağıtmakla, mânevi bir baskı tatbik etmekle, zorlama, karşılama törenleri tertip eylemekle netice kendi lehlerine inkişaf edecektir. Şuurlu sevginin, dizgini! sev ginin çok üstünde olduğunu dahi fark edememişlerdir. İşte mağlûbiyetlerinin esas sebeplerinden biri de budur.
Bize öyle geliyor ki, eğer Halk Partisi seçimlere takaddüm eden günlerde yaptığı o aşın, o zoraki propagandaları yapmamış olsa idi, kendisine daha müsbet bir propaganda yapmış olurdu! Ama bu hakikati gören nerede?.. Onun için kendi gazetelerinde, mütemadiyen kuvvet gösterileri yapmışlar, karşı tarafı inhidam halinde göstermişler, mütemadiyen Demokrat Partiden kütle halinde istifalar yazmışlar, Demokratların bozguna uğradıklarını yaymışlar, ve encam bu hal başlarına gelmiştir.
Bütün kusurlan bizce şudur: Onlar kendi zayıf taraflannı görmemişler, ve milletin şuurunu küçüm-semişlerdir.
Biz, bu nevi hatalara düşmemek karar ve azmindeyiz; biz, kendi kuv vetimize değil, milletin kuvvetine ve sağduyusuna güveniyoruz. Ve yalnız ona hizmet etmekten ferahlık duyuyoruz.
Mümtaz Faik FENİK
Af tasarısı
ir (Rmftan 1 İncide) Menderes ve Cumhurbaşkanı Celâl Bayar’ı ziyret edecektir.
Diğe taraftan Millî Türk Talebe Birliği on binlerce gencin arzulan üzerine Meclise resmen müracaatta bulunmuştur.
Aşın cereyanlar ve gençlik
Şehrimizde bulunan Millî Türk Ta lebe Birliği Başkanı Suphi Baykam bu akşam saat 21 de Ankara Radyosunda, «Aşırı cereyanlar ve gençlik» mevzulu bir konuşma yapacak-
Edibe ildir ile
Enver Akıba
N
Evlendiler
Ankara,
24/5/950
Toprak Mahsulleri Ofisi Genel Müdürlüğünden
1 — Marshall yardım plânı çerçevesi dahilinde Toprak Mahsulleri Ofisi tarafından getirtilecek su mahsulleri av ve sanayiine ait vasıta ve malzemelerin alâkalılara satış ve dağıtımı hakkında Toprak Mahsulleri Ofisi Genel Müdürlüğünce aşağıda yazılı 11231 sayılı kararname ilgililere tebliğen ilân olunur.
2 — Bu konuda Toprak Mahsulleri Ofisi Genel Müdürlüğüne bugüne kadar yazılı şekilde müracaat ve istekte bulunan alâkalıların bu kararnamedeki esaslar dairesinde yeniden Ofis Genel Müdürlüğüne müracaatta bulunmaları icap etmektedir.
Marshall Yardımı gereğince Toprak Mahsulleri Ofisi tarafından getirtilecek her türlü su mahsulleri avcılığı ve sanayiine ait vasıta ve malzemenin satış ve tevziine dair yönetmelik
Toprak Mahsulleri Ofisi tarafından Marshall yardımı gereğince memlekete getirtilen su mahsulleri avcılığı ve sanayii için lüzumlu her türlü vasıta ve malzemenin tevzii ve satışları aşağıda yazılı hüküm ve şartlara tâbidir;
Müracaat şekline ait hükümler:
Madde: 1 — Marshall yardım plânı çerçevesi dahilinde elde edilecek tiraj hakları gereğince getirtilen ve getirtilecek olan su mahsulleri avı ve sanayiine ait vasıta ve malzemeye ihtiyacı olan alâkalılar bu vasıta ve malzemeden hangilerine ne miktarda ihtiyaçları olduğunu ve bu vasıta ve malzemeyi nerede ve ne şekilde kullanarak ne gibi bir istifade sağlıyabileceklerini Toprak Mahsulleri Ofisine iki ay zarfında yazı ile bildirecek ve müracaat edeceklerdir.
Madde: 2 — Toprak Mahsulleri Ofisi müracaat ve dilekleri ince-liyecek ve bunlardan balıkçılık programına ve memleket ihtiyaçlarına en uygun şekilde hareket edebileceklerine kanaat getirilen ve 5 inci maddedeki şartları haiz gerçek ve tüzel kişilerin müracaat dilekçelerindeki adreslerine tahsis edilebilecek vasıta ve malzemelerin miktar ve jnahiyetlerini ve elde mevcut malzeme ve vasıtaların Hatlarını tebliğ eyliyecektir.
2S-J.j
HAKİKATİ GÖRMELİSİNİ
Otomobilcilik lüks değil gürıj önemli bir ihtiyacıdır.
Ankara Şoför Okulum
Haziran devresine siz de katıl) siniz. Kayıt için müracaat sa, 14-18 arası. Telefon: 21649
İsmetpaşa Caddesi No. 4 (?
Demokrat Parti Samanpj Bucak Başkanlığından:)
Partimizin büyük zaferini | gayesile Samanpazarı İnci Gaj sunda 28/5/1950 Pazar akşamı, 20 de bir müzik ve sürprizler g( tertiplenmiştir.
Davetiyeler her gün Adliye )J sında, Foto Ardan, gecelen de manpazarı D. P. Bucak binası temin edilir. Telefon: 12815. ı
Madde: 3 — İkinci maddede yazılı tebliğat tarihinden itibaren 30 gün zarfında müracaat sahibi, Toprak Mahsulleri Ofisi tarafından teklif edilen vasıta ve malzemelerin mezkûr Ofis tarafından tahakkuk ettirilen katî maliyet ve fiatları tutarında ve her sene arta kalan borç miktannea yenilenmek kaydile Banka kredi mektubu veya muteber bir şahsın kefaletini ifade eden vesikayı Toprak Mahsulleri Ofisine tevdi ile siparişlerini tesellüme amade olduğunu bildirecektir.
Madde: 4 — Toprak Mahsulleri Ofisince; Banka mektubunun veya muteber bir şahsın kefaletini ifade eden vesikanın tevdiinden itibaren; mücbir sebepler hariç, Türkiye’de Toprak Mahsulleri Ofisi tarafından tesellümü yapılmış vasıta ve malzemeler, talibin bir ay zarfında tesellümüne âmâde kılınacaktır.
Satış şekil ve şartlarına ait hükümler:
Madde: 5 — Vasıta ve malzemeler, balıkçılığın inkişafı ve bu konudaki memleket imkânları gözönünde bulundurularak; balık avcılığı ve sanayiini meslek ittihaz etmiş oldukları sabit olanlar arasında bu vasıta ve malzemeyi kullanabilecek imkânlara sahip gerçek veya tüzel kişilere tevzi edilebilir.
Madde: 6 — Vasıta ve malzemelerin satışı peşin veya kredi ile olmak üzere iki şekilde yapılabilir; satışların peşin veya kredili olması tamamen alıcının arzusuna bağlıdır. Taksit süresi en çok 10 yıldır.
Kredili tevziatta; istihlâk malzemelerinin satış şartlan ve taksit süreleri müracaat sahibi ile temas edilerek, Toprak Mahsulleri Ofisi tarafından tesbit edilir.
Kredi ile verilen vasıtaların bedeli tutarının % 10 u peşin olarak, arta kalanı en çok 10 müsavi taksitte tahsil olunur.
Taksitler, vasıta ve malzemelerin teslimini takibeden yılda başlamak suretiyle ödenir.
Senelik taksitler Mayıs ve Kasım aylarında olmak üzere iki defada da ödenebilir.
Taksitlerin vâdelerinde ödenmesi gerekmekte olup bu borçların hiç bir suretle teciline Toprak Mahsulleri Ofisi yetkili olmadığı gibi vâdesinde ödenmiyen taksitler dolayısiyle alâkalının borcu muacceliyet kesbeder.
Madde: 7 — Toprak Mahsulleri Ofisi tevzi edilen vasıta ve malzemenin mülkiyetini bedeli tamamen ödeninciye kadar muhafaza eder.
Madde: 8 — Tevzi edilen vasıta ve malzemeler, Toprak Mahsulleri Ofisi lehine ücreti adı geçen teşekkülce ödenmek suretiyle sigorta ettirilebilir. _
Sigorta ettirilecek vasıta ve malzemelerin nelerden ibaret olacağı, sigorta şekil ve esasları Toprak Mahsulleri Ofisince tayin olunur
Kaza vukuunda tahsil edilecek tazminat bedelleri alıcının ödediği taksitlerin tutarları gözönünde bulundurularak garameten taksim olunur.
Satış fiyatlarının teşekkülü:
Madde: 9 — Tevzi edilecek vasıta ve malzemelerin satış fiyatları aşağıdaki unsurlardan teşekkül eder:
a) Vasıta ve malzemelerin Cif bedeli (alış kıymeti + dış navlun + sigorta).
b) İtjhal limanında vesaiti naklıyeden itibaren gümrük dış kapısına kadar her türlü masraflar (boşaltma, antrepo, rıhtım, palamar, montaj, kızak).
c) Gümrük resim ve masrafları,
d) % 2,5 faiz.
Madde: 10 — Toprak Mahsulleri Ofisi tevzi edilen malzeme, vasıta ve tesisattan hiç bir kâr vt masraf karşılığı almıyacağı gibi aşağıdaki masrafları da bu maddelerin maliyetine ilâve etmiyecektir.
a) Vasıtalar için yapılmış teknik etüt, proje, keşif, kontrol, inşa nezareti, tecrübe ve tesellüm masrafları,
b) Müteşebbise devir ve teslim masrafları,
c) a ve b fıkralarındaki hizmetler dolayısiyle Toprak Mahsulleri Ofisince yapılan masr aflar ve bunlara ait vergiler,
Vasıta ve malzemelerin teslim mahalli:
Madde? 11 — Vasıta ve malzemelerin alıcılara teslim yeri İstanbul-dur. Taraflarca yapılacak anlaşmaya göre başka yerlerde de teslim olur bilir.
Vasıta ve malzemelerin kullanma şartları:
Madde: 12 — Vasıta ve malzemeyi alanlar bu vasıta ve malzemeleri, kullanılacakları işlerin mahiyetlerine ve istihsal mevsimine göre derhal veya ilk istihsal mevf iminde faaliyete geçirmeye mecburdurlar.
Müteferrik maddeler:
Madde: 13 — Vasıta ve n ıalzemeleri kredi ile alanlar bunları —mücbir sebepler hariç— muhassas olan işlerde kullanmıya mecburdurlar. Mücbir sebeplerin kabul vejya ademi kabulüne Toprak Mahsulleri Ofisi yetkilidir.
Madde: 14 — Toprak Mahsulleri Ofisi lüzum gördüğünde kendi mütehassıs ve elemanları vasıtasiyle bu yanetmelik hükümlerinin alıcılara taallûk eden hususlarının yerine g)etirilip getirilmediğini tetkik ettirmeye yetkilidir.
Madde: 15 — Toprak Mahsulleri Ofisi; tevzi edilen maddelerin her yıl tahsil edilen bedellerini; ayrı bir hesapta toplıyarak, balık av, nakil ve hidroblyolojik tetkik vasıtaları yle sanayii ve işletmesine ait bilcümle teşebbüslerde ve bunlarla il gili kredilerde ve her türlü teknik ve İlmî araştırma ve neşriyatta ku llanabilir.
Madde: 16 — Toprak Mahsulleri: Ofisi, şart ve esasları Ekonomi ve Ticaret Bakanlığınca tesbit edilmek suretiyle bu vasıta ve malzemeleri ithal için ajanlık ihdas edebilir..
Madde: 17 — Her hangi şekil ve sebeplerle olursa olsun bu yönetmelik hükümlerine aykırı hareket ede nlerin aldıkları vasıta ve malzemeleri geri almıya ve değer kayıplarım da tazmin ettirmeye Toprak Mahsulleri Ofisi yetkilidir.
Madde: 18 — Toprak Mahsulleri Ofisi, balıkçılar arasında meslekle ilgili her türlü kooperatifler te şkil etmeye ve bu kooperatiflerin nerelerde kurulacağını tayine yetkilidir.
Madde: 19 — Bu yönetme’/ik neşri tari hande yürürlüğe girer.
Madde: 20 — Bu yönetmelik hükümlerini iEkonomi ve Ticaret Bakanı yürütür. ,___________
Kiralık Möbleli AP. Kat
Yenişehir, Yüksel Cad. Konur kakta dört oda eşyasile kiraya rilecektir. Telefon: 21723. (1^
Zayi
Gençlik Parkı doğu kapısı ci| rında Zenit marka altın kol a düşürülmüştür. Tel: No. 10856. ]
Ortak aranıyor
Yenişehirin işlek caddesi olan] karya Cad. No. 39. Bakkaliye di kânı.
Satılık eşya
Louis XV Fransada yapılmış keteri yatak odası, salon, tabak, k; tal avize aplik, Venedik aynası,! bak takımı v. s.
Yenişehir Menekşe Sokak 22 üJ 6 Saat 11.30 - 12.30 (1044
Kiralık daire
Zemin kat 3 oda bir hol.
Müracaat: Kızılay Millî Müd. Caddesi Kumrular Sokak, Celâ tin Apt. No: 4, Daire: 8 ». (1
Kiralık
Bahçelievler 42 inci sokak Nal bir kat müstakil 3 oda, bir hol, h vagazı ve su vardır. İçindekile müracaat
Acele Satılık Eşya
Divan, radyo, havagazı fırını ve bazı ev eşyası satılıktır. Tun: caddesi Onar apartmanı No. 4 Her gün görülebilir.
3 büyük oda, bir salon, banyo ve saire ve ayrıca 3 odalı iki daire Su, elektrik mevcut
Müracaat:, Cebeci, Dikimevi üstü Harta Nirengi Noktası karşısı, Taylanlar Ap. Daire: 3, Aybaşında teslim. (1055)
Türkiyenin en ciddî siyasî-fikir mecmuası
Bizim Türkiye'nin
Altıncı sayısı da çıkmıştır. O-l kuyunca başkalarına da mu -hakkak tavsiye edeceğiniz yazılardan bazıları şunlardır:
14 Mayıs zaferi: Osman Selçuk. Kim komünisttir Mehmet Kaplan. Komünizmin mesuliyeti Nureddin Topçu. Devrimizin izahı: Cev. Remzi Oğuz A-rık. İnsanlığımızın kâbusu: Ca-hid Okurer. Bizim köylere dair: K. Fikret Arık. Millî dil ve millî duygu: Nuri Hisar. Tenkid: Kemal Or. Hikâye: Şemseddin Kutlu
r .....
Vefat
Eski milletvekillerinden General Refet Bele. Yaşar Özey, İsmail Ertem ve Evkaf Gençl Müdürlüğü Teftiş Kurulu Başkanı Avni Birsen ve İstanbul Elektrik - Tramvay ve Tünel idaresi Hukuk Müşaviri Rıfat Yenal’m yeğenleri, Mehmet Asım Kumpanyacıoğlu müptelâ olduğu hastalıktan kurtulamıyarak gözlerini hayata yummuştur.
Cenazesi dün öğle namazını müteakip Hacı Bayram Ca -miinden kaldırılarak aile mezarlığına defnedilmiştir.
Müteveffaya tanrıdan rahmet diler, kederli ailesine başsağlığı dileriz.
t—J
Comments (0)