Sene: I
Numara: 107
Abone
Türkiye için
1 senelik .1200
6 aylık 600
3 „........ 325
1 „- 125
Nnraosmaniye, Şeref Sokağı, TELEFON: 20520
Şeraiti
Hariç için
Kr. 2500 Kr.
„ 1300 „
„ .... 700 „
Salı 25 Eylül 1934
Yevmi makale
Parlâmentolar Birliği
Parlâmentolar Birliği dün Yıldız Sarayında ilk celsesini akdetti.
Bu birliğin bu sene İstanbulda toplanmış olması, Türkiyenin beynelmilel hatırı sayılır bir mevki ihraz ettiğine delil olmak itibariyle mucibi memnuniyettir.
Parlâmentolar Birliği beynelmilel teşekküllerin birincisi olup, Lâ-hey Sulh mahkemesi gibi, milletler arasında sulhü ve iyi münasebatı teshil ve temin maksadiyle vücude gelmiş olan teşekküllere esas olmuştur. Bu itibarla Parlâmentolar Birliğinin milletlerin münasebatı noktai nazarından hiç olmazsa tarihî bir ehemmiyeti olmak lâzım gelir. Birliğin Harbiumumiden evvel başlıca hedefi, gizli diplomasiyi kaldırmak, milletlerin haricî siyasetlerini diplomatların elinden alıp doğrudan doğruya millet müessese-lerine vermek ve yine milletler arasındaki münasebatı kolaylaştırmak gibi şeyler idi. Birlik bu suretle muayyen zamanlarda, muhtelif memleketlerde toplantılar yapar ve bu toplantılara beynelmilel şöhretleri olan bazı siyasî rical ve hukukşi-naslar iştirak ederdi.
Harbiumumiden sonra, Devletlerin ve milletlerin uğradıkları bin-bir çeşit buhranlar meyanında Parlâmento esasları da bir hayli sarsıldığ malûmdur. Hatta yalnız sarsılmak değil İtalya gibi birçok memleketlerde parlâmento sistemi ve Demokratlık tarihe karışmış bayat esaslardır diye büsbütün ortadan bile kaldırılmıştır. Italyadan örnek alan diğer birkaç Devlet ve millette de bu ceryanlar baş göstermiştir. (Parlâmentarizm) in böyle bir buhran geçirdiği devirde ( Parlâmentolar Birliği) sözü vukuat ile bir nevi istihza mahiyetini aldığı kabili inkâr değildir. Bununla beraber ( Parlâmentolar Birliği), dünyanın muhtelif köşelerinde baş gösteren bu demokrasi aleyhtarlığına ve hürriyet düşmanlığına rağmen meyus olmamış ve harpten sonra da içtimalarına, belki daha ziyade ehemmiyet ve faaliyetle devam eylemiştir. Bundan dolayı Birliği vaktile tesis edenleri ve şimdi de o yolda yürümekten usanmıyanları tebrik etmek lâzımdır.
Parlâmentolar birliğine iştirake bundan üç dört sene evvel Türkiye de davet edilmişti. Bidayette biz bu Birliğe müşahit sıfatile âza göndermekte idik. Bir iki senedenberi ise bilfiil iştirak eylemekteyiz. İşte bu iştirak neticesi olarak Parlâmentolar birliğinin bu sene İstanbulda toplanması gibi bir muvaffakiyet elde edilmiştir.
Parlâmentolar birliğinin mesaisinden yukarıda izah ettiğimiz sebeplerden dolayı fazla amelî netice ve faide beklemek zait olduğu anlaşılıyor. Buna rağmen birçok millet murahhaslarının-velev ki gayri resmî surette olsun-vakit vakit böyle toplanmaları, konuşmaları, müşterek dertleri hakkında hasbıhal etmeleri, muhtelif fikir ve kanaatleri telife çalışmaları şüphesiz az çok faidelidir.
Nitekim birliğin dünkü içtima-ında iradedilen nutuklar, bilhassa fikrî sahada bu toplantının temin edeceği faideleri göstermiştir.
Meselâ muhtelif hatipler arasında Fransız murahhasları namına söz söyliyen esbak Maarif nazırlarından Müsyü ( Rustan ) in nutku hazırun üzerinde büyük bir tesir göstermiş ve alkışlarla karşılanmıştır. Fransızlar, beynelmilel bütün fikri içtimalarda olduğu gibi bu içtimada da herşeyden ziyade fikre ehemmiyet vermişler ve Müsyü (Rustan) büyük bir belâgatle milletler arasında adalet ve müsavat esaslarını müdafaa ettiği gibi bilhassa milletleri teşkil eden fertlerin hürriyeti fikriyesinin inkişafına, Demokrasi düsturlarının takviyesine dair de çok güzel mütalealar dermeyan etmiştir. Beşeriyetin zaten yegâne itilâ ve selâmet esaslarını teşkil eden bu düsturların, vaktiyle bütün Avru-paya hürriyet fikirlerini aşılamış olan Fransızlar tarafından bugün de müdafaa edilmesi şüphesiz diğer milletleri temsil eden murahhaslar üzerinde büyük bir tesir yapmağa hâdim olmuştur.
Ebüzziya Zade Devamı 2 inci sahifede
Matbaal Ebüzziya, İstanbul Sabahlan Çıkar Siyasî Gazete Fiatı Her/erdc s'İturuştş/
■ \
Konferans dün açıldı
Kâzım Paşa ve reis intihap edilen Haşan B. mühim birer nutuk iradettiler
Fransız Murahhası, dahilî siyasette ferdî kıymetleri inkişaf ettirmek ve şahsî hürriyeti tenmiye etmek lüzumundan hararetle bahseyledi.
Romanya murahhası, Türkün mertliğini ve dürüstlüğünü hürmetle yadetti
Gençlerin işsizliği de konuşulacak
Üstte : Konferans mûnasebellle Yıldız sarayının bayraklarla donatılan kısnu ve büyük Millet Meclisi reisi Kâzım Paşa nalkanu irat ederken. Altta : Parlâmentolar konferansı heyeti umamiyesi içtima halinde ve dün Türk grabn tarafından murahhaslar şerefine verilen ziyafetten bir intiba
Beynelmilel Parlâmentolar birliği otuzuncu konferansı dün saat 15 i 45 geçe Yıldız konferanslar sarayında parlak merasimle açılmıştır.
Bu konferans müzakeratını t-
irat ederk
kibe memur ettiğimiz muharririmiz, intibalarını şu şekilde tespit eylemektedir :
Yıldız sarayında ayni meseleleri mevzuubahs eden iki konferans birden yapılıyar. Biri büyük salon-
r
-----------------n
Murahhasların Gazi Hazretlerine hürmet ve tazimleri
da, diğeri de küme küme toplanılan koridorlarda... Sa'.on mükemmel bir hale ifrağ edilmiş, samiin için arka tarafta yer ayrılmış, murahhasların oturacakları yerler fevkalâde, bilhassa riyaset ve hitabet
------------------------------
Edep, aklın dışardan görünüşüdür,,
İsveç meseli
(Şerhi 3 üncü sahifede)
Knçuştjrf ____________________
Arpada fikir buhranı
J
Hitler Almanyası dinini değiştirecek mi imiş?
“Almanya,, Buda mesleğini kabule amadedir, Hıristiyanlık Almanların kalbini kazanamamıştır,, Londra 24 (A. A) — Havas ajan-
sı bildiriyor:
Bütün memleketlerden gelen 60 murahhas, Londranın kalabalık mahallerinden biri olan Kamden-tavm daki Budist merkezinde toplanmışlardır.
Ayrupanın yegâne Buda papazı ve Buda dinine dönmüş bir Alman olan “Taochun,, huzuru ile toplanmış bulunan kongre, Avrupanın bu dine döndürülmesi çarelerini tetkik eylemiştir.,
Bu içtima Avrupanın ilk Buda konferansıdır. Murahhaslardan her biri muhtelif memleketlerde Buda dini hareketlerindeki terakki veya tedenni hakkında izahat vermiştir.
Murahhasların her biri heyete “Taochun,, tarafından takdim edilmiştir. Üzerine safran renginde bir kumaş örtmüş ve başını ustura ile traş ermiş olan Papas “Taochun,, her murahhasın nutkunu tam hareketsiz bir halde dinliyordu. Sıra
“Buda^ntn heykeli kendisi nce din ve itikadın
öldüğünden ve bunun yerini bilginin işgal ettiğinden bahsetmiştir.
Nutkunun son cümlesi şu olmuş-tur :
Devamı 2 inci sahifede
Bir Çek takımı geliyor
Dünkü içtimada Parlâmentolar Konseyi namına söz söyliyen Romanya Meclisi reisi ve Konsey ikinci reisi M. “Saveano,, , konferansta toplanan bütün heyeti murahhasaların hürmet ve tazim hislerini Reisicümhur Hazretlerine iblâğ için bir telgraf keşidesini teklif etmiş ve bizzat okuduğu âtideki telgraf büyük alkışlar arasında müttefi-kan tasvip ve kabul olunmuştur.
Gazi Mustafa Kemal Hazretlerine
İstanbulda toplanan 22 Parlâmentonun murahhasları, Türk milletinin gösterdiği unutulmaz hüsnükabulden dolayı zatı devletlerine teşekkürlerini iblâğ ederek şahsî saadetleri ve Türkiye Cümhuriyetinin taalisi hakkında-ki hararetli ve hürmetkâr temennilerini arzederler.
Beynelmilel Parlâmentolar Konseyi reisi ve İsveç Maarif
Nazırı Engaetg
Konsey ikinci reisi ve Romanya Mebusan Meclisi re si Saveano

Sabık Reis M. "Saveanu„ nutkunu irat ederken kürsüsiyle iki taraftaki ayaklı avizeler nazarı dikkatten kaçmıyor. Saat üç buçukta ortalık iğne alılsa yere düşmiyecek i adar dolu.
Devamı 2 inci sahifede
Profesyonel “Bohemyen,, takımı istanbulda iki maç yapacak Fenerbahçe klü-büyle Çekoslovak-yanın maruf “Bohemyen,, klübü arasında ceryan eden müzakerat neticelenmiş, Çek profesyonel liki-nin en kuvvetli takımlarından biri olan bu ekipin iki maç yapmak üzere şehrimize gelmesi takarrür etmiştir.
Çek takımı ilk maçını dört Teşrinievvelde yapmak üzere gelecek ayın ilk günlerinde istanbula vasıl olac aktır. “ Bohemyen „ ta-kıftıında millî Çek takımının dört maruf oyuncusu bulunmaktadır. Çekoslovakya kupası için iki hafta evvel **Prağ,, da yapılan maçta •‘Bohemyen,, maruf Slâvyayı 2-0 gibi oldukça kat’î bir netice ile yenmiştir. “Slâv-ya„ nın meşhur kuvveti hâlâ Orta Avrupada sayılı fırtınalardan addolunduğu için “Bohemyen,, takımının kıymeti hakkında bu suretle bir fikir sahibi olmak mümkündür.
Malûm olduğu veçhile Çekoslo-vaklar Türk futbolünün inkişaf tarihinde kuvvetli bir tesire maliktirler. Slâvyanın ilk ziyaretiyle bizde başlayan yeni futbol sistemi
betlere vesile olmuştu. Aradan geçen seneler zarfında ilerliyeceğimi-ze geriledik. Fakat Slâvyanın ziyaretlerinden sonraki tarih, hâlâ er kıymetli spor hatıralarımızı teşkil ediyor.
Yugoslav tenisçileri Yugoslavyanın maruf şampiyonlarından mürekkep bir Tenis ekipi e maçlar ya-ğlebi ihtimal olacaktır.
Yeni mücadele: Hayvan lar muayene edilecek
Dün Vilâyette Vali muavini Ali Rıza Beyin riyaseti altında, Vilâyet Jandarma kumandanile Sıhhiye, baytar ve ziraat müdürlerinden mürekkep bir komisyon toplanmıştır. “Hayvan Sağlık Sıhhiye komisyonu,, ismini alan bu komisyon dünkü iç-timaında, birçok medenî memleketlerde kökü tamamiyle kazılmış bulunan Ruam hastalığıyle mücadele meselesini tetkik eylemiştir.
Evvelce memleketimizde Vebaı-bakarî denilen sığır humması hastalığı çok olduğu cihetle başka memleketlere hayvan ihracatımız bazı takyidata tabi tutuluyor, bizden hayvan alan memleketler de alacakları hayvanları tefrik Devamı 5 inci sahifede
Sekiz bin liralık bir hırsızlık!
Dün Bakırköyde mühim bir hırsızlık olmuş ve bir Ermeni Madamının sekiz bin lirası çok ustalıklı bir şekilde gaiplere karıştırılmıştır. Suçluları iki elektrikçi olan bu vaka hakkında yaptığımız tahkikat ve aldığımız tafsilât şudur:
Bakırköyde Zeytinlik mahallesinde 30 numaralı evde Madam Makrohi isminde bir Ermeni kadını oturmaktadır.
Yaz mevsiminde evinin odalarını kiralamak suretiyle geçinmekte olan madam Makrohi son zamanlarda evinin elektrik tesisatının bozulduğunu görmüş bnnu yenilemek için iyi ve usta elektrikçiler aramağa başlamıştır.
Dcvanıı 3 üncü sahifede
— Güzel bir kadın görünce evli olduğunu unutuyorsun
— Bilâkis, evli olduğumu hatırlıyorum !.
2
—ZAMAN—
Eylftl 25
t


HARlCÎHABERLER
“Selânik„teki Türk paviyonu
Halkın tehacümü karşısında intizamı temin için jandarma müdahaleye mecbur oldu
İspanyadaki teşevvüşler
İspanyanın içinde bulunduğu tahripkâr ihtilâl sar’asını “Troçki,, nin hazırladığı bildiriliyor
İspanyadan gelen haberlere bakılırsa, İspanya hükümeti yeni bir ihtilâl tehlikesi karşısındadır. Bu ihtilâle ön ayak olan Sosyalistlerle müttefikleri bir zamandanberi bomba, tüfek, mühimmat ve infilâk eden maddeler yığmakla meşguldürler. İspanya zabıtası birkaç defa silâh ka-çakçılariyle çarpışmış ise de bu işin önünü alamamıştır.
İspanyanın şimal taraflarındaki halk silâh kaçakçılarına arka olduktan başka Basklar ile Galisyeliier İspanyadan tamamile ayrılmak fikrini güdüyorlar. Cenuptaki çiftçiler inkılâbının verdiği neticelerden memnun olmadıkları için yeni bir ihtilâl bekliyorlar. Sanayi şehirlerindeki işçiler günden güne ifrata sapıyorlar. Elhasıl İspanyanın her tarafında kaynayan huzursuzluk var.
Bu huzursuzluğun membaı araştırılırken, ona bilhassa “Troçki,, nin sebebiyet verdiği ve onun İspanyayı faaliyet sahnesi sayarak orada mütemadiyen neşriyat yaptığı ve işçilerle çiftçileri silâhlanmağa davet ettiği, İspanya ihtilâlcilerinin de onun tarafından hazırlanan plân dairesinde hareket ettikleri ve bu yüzden bütün İspanyanın tahripkâr bir ihtilâl sarası geçirdiği haber veriliyor. Ispanya hükümeti tarafından keşfolunan plânlara göre ihtilâlciler en belli başlı hükümet müesseselerini tahribe karar vermiş bulunuyorlardı. İspanya hükümeti şimdilik vaziyete hâkim gibi görünmekte ve sağ fırkaları temsil eden Katolikler de kendisine mü-zaharet etmektedirler.
Fakat bu teşevvüş ve keşmekeşten birşey çıkacağını tahmin etmek, kehanet sayılmaz.
Ö. R.
Yevmi makale
etmesi noktai nazarından, Türk Cumhuriyeti için iftihardır. Dûn nutuk irat muhtelif hatiplerin hemen
ik Bi ik di İh'
mt
■mı
Parlâmentolar Birliği
Birinci sahifeden devam
Bu birliğin İstanbuida toplanması ise, Türkiyenin, siyaseti hâriciyesi itibariyle son zamanlarda milletler arasında kazandığı mevkii is bat genç bâdii eden hepsi bu noktaya işaret etmek zaket ve hakikatperverliğini göstermişlerdir, ki bundan dolayı kendilerine hassaten teşekkür ederiz.
Türkiye Harbiumumiden sonraki buhranlı ve karışık devrede siyaseti hâriciyesinde en ziyade dürüst hareket eden, en ziyada samimiyet ve hulûs gösteren devletlerden biri, belki birincisi olmuştur. Bizim bu hulûs ve hüsnüniyetimiz, Türklüğe mahsus civanmertlik ve ahde vefakârlığımız nihayet semerelerini göstermeğe başlamış, beynelmilel siyaset âleminin hakikaten nazarı dikkatini celbetmekte bulunmuştur. Hatta biz bu yolda devam ettikçe,(Yugoslavya) Hariciye nazırının geçenlerde söylediği gibi “Türkiye, yalnız Balkanlarda sulhun ve bür-(gü riyetin bekçisi,, olarak kalmıyacak, ; belki Avrupanın umumî sulhuna (( n rehberlik etmek şerefini bile ihraz al' edecektir. Parlâmentolar Birliğinin jdı. İstanbuida toplanmış olması bu nok-ka tai nazardan da memleketimiz için du faydalıdır. Muhtelif milletlerin mu-'Fa rahhasları bu vesile ile Tûrkleri aüı daha yakından görmüş ve tanımış olacaklar ve hiç şüphesiz memle-|oe ketlerine hakkımızda çok iyi fikirler-’a' ie döneceklerdir.
a
e tikleri cemileperverlikten dolayı jp beyanı teşekkür eder, dünya sul-huna ve bilhassa Demokrasi vehür-' 8 riyet fikirlerine hizmet yolundaki je çalışmalarında bir kat daha mu-vaffakiyet göstermelerini temenni ederiz.
’ln i»!
'-\h ÂDİ S AT KARŞISINDA^, FİKİRLER, GÜREŞLER ] Diktatörler diyarında
* Avrupada Diktatörler diyarı
• diye tanınan bilhassa iki memleket 5 var: Biri Almanya, diğeri İtalya.
' Bu iki memleketteki vaziyet, . -ondranın “Deyli Ekspres,, gazetesi 1 arafından şöylece hülâsa olunuyor: . “ İtalyanın vaziyeti iyi olduğu
T [ünlerde Musolini de iyi idi. Fakat 1 imdi İtalyanın vaziyeti fenalaştığı, ll'lıalkın gıdası tabiî seviyeden aşağı T. iüştüğü için, Diktatör müahaze Olunuyor. Diktatör, vaziyet iyi iken l:,fletholunmayı kabul ettiği gibi vali ?yet kötülediği zaman da müahe-Jl'.e olunmayı göze almalıdır.,,
Kendilerine hakkımızda izhar et-
Ebüzziya Zade
i


Ayni gazete Almanya hakkında sözleri söylüyor:
“Almanyanın vaziyeti de fena-, r. Memlekette altın azaldı, iptidaî addeler kalmadı, iptidai madde ' mak için para yok, Alman halkı-' n taahhütlerini inkâr edebilecek-
I 4? | , r öğretildi. Onun için halk sefa-
- t* VC tarurete u&radl- Almanyanın S İli / * »»»yeti iyi olaydı, Hitler metholu-
•j ij* i ,r(^U’ vaz’yet kötüdür. Onun
/ Mn Diktatör zemmolunuyor. i;’"* *•
Konferans dün açıldı
Birinci sahifeden devam
Sol cenahı hep zarif kıyafetleriyle kadın murahhaslar doldurmuşlar. Adeta hususî ve feminist bir hizip yapmışlar.
Kâzım Paşanın nutku
Saat tam 15,30 da Kâzım Paşa, murahhasları selâmlıyan nutkunu fransızca olarak okudu, ağır ağır ve kelimeleri tarta tarta söyliyen Kâzım Paşa, Gazi Hazretleri tarafından konferansa selâmlarını iblâğa memur edildiğini söylediği zaman ortalık alklşlara boğuldu.
Sabık reisin hitabesi
Kâzım Paşadan sonra konferansın sabık reisi ve Romen Ayan Meclisi Reisi Müsyü Saveanu söz aldı. Çok heyecanlı bir hatip olan mumaileyh titreyen sesiyle Türk topraklarında gördükleri hüsnü kabulden uzun uzun kahsettikten sonra, Türk milletinin nasıl mucizeler yaratarak sahai tarihe atıldığını anlattı, ve:
“Ölmez bu vatan farzımuhal ölse de hatta Çekmez kürenin sırtı bu tabutu
Beytini okuyarak en müşkül zamanlarda hayat kazanmış olan Türk milletinin misafiri olmak bahtiyarlığını hissettiğini izah etti.J
Haşan Bey reis
Müsyü Saveanu konferans reisi olarak Balkan Cemiyeti reisi ve millet meclisi reis vekili Haşan beyi teklif etti, ittifakla kabul edilen Haşan bey nutkunu iradetti ve celseyi resmen açtı.
Celse tamamen açıldıktan sonra
Kâtibi umuminin raporu evellden tab’ı ve tevzi edildiği için tekrar okunmadı konferansa iştirak ede-miyen Holanda, İsviçre ve Finlâdi-yanın telgraflariyle Yunanistanın reisicümhur intihabatı yapılacağı için murahhas gönderemediklerini ihtiva eden mektubu okundu.
Bundan sonra ruzname mucibince tadil edilmesi lâzımgelen onuncu madde hakkında reis ( Eng-berg) izahat verdi. Madde büyük bir ekseriyetle tadil edildi. Usule ait olan bu madde konferans reisinin selâhiyetlerini tevsi ediyordu.
Murahhaslara bir nazar
Âza müzakereyi sükûnetle dinliyordu. Bilhassa ön sırada oturan Japon murahhasları âdeta kirpiklerini bile kıpırdatmıyorlardı. Heyetin en şen ve sevimli âzası hiç şüphe yok ki esmer Fransız murahhasıdır. En şayanı hürmet zat ta uzun sakalile Danimarka Maarif Nazırı olan murahhastır.
Vatanperverlik ve sulh
Haşan Bey rapor hakkında fikirlerini söylemek üzere söz alanları kürsiye davet etti, ilk Macar Müsyü Kraç iktisadı sahalardaki buhranlardan bahsederek “en bü-büyük vatanperverlik fikirleri beynelmilel sulh ile kabili teliftir,,dedi. Fransız murahhasının mühim beyanatı
Günün kahramanı hiç şüphe yok ki Fransız murahhası muhterem bir âlim olan iki Nazır Müsyü Ro-ustan idi. Söze Türk heyetine teşekkür etmekle başladı. Hazırlıksız çıktığı kürsüde hitabetin sanat de-
Selanik 24 (A. A.) — Bu se- | ne büyük rağbet gören ve ye- | di ecnebi devletin de iştirakini temin eden Selânik beynelmilel panayırındaki Türk paviyonu emsalsiz alâka uyandırmıştır.
Dünkü tehacüm o derece müthiş olmuştur ki bir jandarma müfrezesi intizamı muhafaza için müdahaleye mecbur kalmış ve paviyon dahilinde bayılanlar olmuştur.
Başka paviyonlarda bu derece izdiham görülmemiştir. Numunelerimiz mahdut ise de, yeni Türkiyenin terakkiyatını ifade etmek itibarile umumî takdiri celbetmektedir. Yunanista-nın her tarafından ve hariçten bilhassa Yugoslavyadan mutta-
| recesine yükseltildiğini bilfiil ispat etti. Sırasında heyecanlandı, sırasın-dı sesini titretti. Ve henüz birkaç dakika geçmeden bütün salona hâkim olarak dinleyenleri fikirleri peşinden sürükledi.
Çok kudretli bir hatip olduğu kadar ayni zamanda da çok kuvvetli bir âlim ve filezof olan mumaileyh Cemiyeti Avkamm vazifeleri ve ehemmiyeti üzerinde bilhassa durdu. Ve sözlerini:
“Bizi ayıran içtihatlar ne otursa olsun bizi birleştiren bir tek unsur var, dahilî siyasette ferdî kıymetleri inkişaf ettirmek ve şahsî hürriyeti tenmiye etmek siyaseti; hariçte de her ne bahasına olursa olsun sulhu temin eden siyaseti kabul ediyoruz.,, diyerek bitirdi, U-zun uzun alkışlandı.
Müsyü Rustanı müzakeraîa ilk defa iştirâk eden İtalya murahhası takip etti, Faşizmin İktisadî dok-terinini anlattıktan sonra sözü Ingiliz murahhasına verdi.
Serbest ticaret lüzumu
İngiliz murahhası, nutkunu İngilizce söyledi. Gümrüklerin ve İktisadî di varların, bu günkü buhranda âmil olduğu, serbest ticaret devresine girmek lüzumunu hatırlattı.
Milletlerin şahsiyetleri murahhaslarında tebarüz ediyordu. Fransız murahhası hürriyeti demokrasiyi müdafaa ederken İngiliz murahhası, menfaat ve ticaret sahalarından uzaklaşamıyordu.
Romanya murahhasının sözleri
Konferaossn dünkü kahramanı Müsyü Roustan olduysa en sonra söz alan Romanya murahhası da iyi yararlık gösterdi.
Kıymetli bir devlet adamı olan M. Floresco raporun dokuz aylık müddete inhisar ettiğini, halbuki Eylül ayında siyasî faaliyetlerin arttığını, çok kıynjetli bir devlet ricali olan Titulesco ile Barthounun Sovyetleri Cemiyeti Akvama almağa muvaffak olduklarını, bu hâdisenin ihmal eâilmiyecek bir mesele olduğunu izah nttikten sonra Ro-manyanın sulh aleminde yaptığı hizmetlerden bahsetti.
Türkün mertliği ve dürüstlüğü
Sonra selis ve güzel fransızca-siyle sözü Türkiyeye intikal ettirerek :
“ — Türkiyeye teşekkür etmek için kelime bulamıyorum. Bizi bilhassa Romanya murahhaslarını yalnız izaz etmedi, eski bir sevginin de heyecaniyle yaşattı „ dedi ve sözünü şöyle bitirdi:
"— Tarihimizin kıymetle andığı büyükVoyvodamız Etienneölüm döşeğinde yatıyordu.
Etrafındakiler endişe ile “Moldavya kime katacak?,, diye sordular. Güçlü muharip olan Etien-ne tereddüt etmeden “Türkiyeye sığının dedi, çünkü Türkler her milletten daha mert ve daha dürüst insanlardır.,;
Bu söz konferansın üzerinde çok güzel bir tesir yaptı, “bravo,, sesleri ortalığı çınlattı, alkışlar ve tebrikler dinmedi.
Devamı 6 inci sahi feda
| sil ziyaretçi gelmektedir.
Cumartesi günü İsveç Veliaht! gelecektir. Panayır Pazar günü kapanacaktır.
Japonya - Rusya anlaştılar mı ?
Tokyo 24 (A.A.) — "Nişinişi Şımbun,, gazetesinin haber aldığına göre, Japon ve Sovyet hükümetleri Şarkî Çin demiryolunun satış bedeli üzerinde anlaşmışlardır. Yine ayni gazetenin tasrih ettiğine bakılırsa, Japon Hariciye Nazırı M. Hiro-ta ile Sovyetlerin Tokyo büyük elçisi M. Yurenev, bu bedeli 170 milyon yen olarak kararlaştırmışlardır.
Ingi'terede dehşetli bir bora
Londra 24 (A. A.) — 1927 senesindenberi misli görülmemiş çok şiddetli bir fırtına, dün gece Bankaşayir şimal sahillerinde, balıkçı gemileriie yatlara pek büyük zaralar vermiştir. Yahnin içinde iken fırtınaya tutulan bir adam, karaya çıka-çağı esnada ölmüş, diğer biri de ağırca yaralanmıştır.
Sahil, gemi enkazile doludur. Bazı yerlerde, evlerin alt katlarını su basmıştır.
Avrupada fikir buhranı
Birinci sahifeden devam
“ — Bugünün insanları inanmak değil, bilmek istiyorlar. „
“Hitler,, ci murahhas “Gido Avs-ter„ in şu beyanatı konferansta heyecan uyandırmıştır:
“ Genç Almanya Buda mesleğini kabule amadedir. Hıristiyanlık Almanyanın kalbini hiç bir zaman kazanmamıştır. İsanın tavsiye ettiği tezelzül kadar hiç bir şey Alman yaradılışına muhalif değildir. „
— Zaman —
“Hitler,,ci Almanya murahhasının, genç Almayanın Buda mesleğini kabule hazır olduğunu söylemesi, Almanyanın nasıl bir buhran içinde bulunduğunu göstermek noktasından mühimdir.
Buda dininin mahiyetine gelince; en mevsuk rivayete göre Buda Mi-lâddan evvel 560 yılında doğmuş ve seksen sene sonra ölmüş bir mü-ceddittir. Asıl ismi Gotamadır. Buda, kelimesi nura kavuşmuş ma-nasmdadır.
Onun mesleği bugün dört şekil almıştır. Bir şekli Birmanya ile Seylâna, biri Tibete, biri Çine, biri Japonyaya mahsustur. Bu şekillerden herbirinin kendine mahsus kitabı vardır. Bu kitaplar mesleğin itikatlarından ve âyinlerinden, ahlâkî ve felsefî telkinlerinden bah-
Buda mesleğinin ilahiyatı yoktur. Bu meslek ilâhların varlığını inkâr ettikten başka ibadete, duaya, nezirlere, kurbanlara yer vermez. Ona göre insanlar doğdukları andan öldükleri ana kadar ıstırap içinde yaşarlar. Istırabın sebebi insanın arzu ve iştiyaklarıdır. Bunlardan kurtulmak için arzuları bastırmak, ihtiraslardan kurtulmak kâfidir. Bunu yapmakla insan tam huzura yani Nirvanaya kavuşur.
Asıl esası bundan ibaret olan Buda mezhebi daha sonra bir sürü tahavvüllere uğramış ve hiçbir veçhile anlaşılmaz esrarengiz bir şekil almıştır.
Bugün Avrupada Buda mesleği namına kongreler toplanmasının ifade ettiği bir mana varsa o da Avrupadaki fikir buhranını izah etmesidir. Fikirler teşevvüşe vicdanlar susuzluğa uğramamış olsaydı bu çeşit tezahürlerle, arzlarla karşılaşmağa mahal kalmazdı.
I SON ^ HABERLER İ Şirketler ve buğday Şirketler temettü mukabili nasıl buğday gönderecekler?
Ankara 24 ( Telefonla ) — Buğday ihracatı hakkmdaki yeni kararnamede mühim hükümler vardır. Bu kararnamede ezcümle deniliyor ki:
1— 2056 sayılı kanuna göre, satın alınacak stok edilmiş olan mühim miktardaki buğdayların dahilî piyasada satılması imkânsızlığına binaen yerli ve ecnebi şirketlerin faiz ve temettü hissesi şeklinde hariçte bulunan hissedar ve tahvilât hamillerine göndermek mecburiyetinde bulundukları paralarla şirketler veya bunların prim mukabilinde tavsit edecekleri ihracatçılar vasıtasiyle bu buğdayların satın alınarak hariç piyasalara ihracı takdirinde elde edilecek dövizlerin şirketlerin faiz ve temettü hissesi şeklindeki döviz alacaklarına mahsup edilerek hem şirketlerin istediklerini buğday vermek suretiyle tatmin etmek ve hem de Ziraat Bankasının elinde bulunan buğdayların hariç piyasalarda müsait fiatlarla sürüm ve revacını temin eylemek itibarile muvafık görüldüğünden hariç piyasalara ihraç olunacak buğdaylar Klering muka-velesile bağlı bulunduğumuz memleketlere gönderildiği takdirde bu ihracat dövizlerinin
Ereğlide fabrika arsası alındı
Ereğli “Konya,, 24 (A.A.)— Sümer Bank tarafından Ereğlide yapılacak ince mensucat fabrikası için 155.214 metre murabbaı mikdarındaki arazinin mezkûr banka namına İş bankası Konya şubesi müdürü tarafından istimlâk muamelesi yapılarak tapu işleri intaç ve ikmal olunmuşur.
Hilmi B. Bitliste
Bitlis 24 (A. A. ) — Şimdi şehrimize gelen birinci Umumî Müfettiş Hilmi Bey, sabah belediyeye gelerek salonda halkla yaptığı hasbıhalde, Cümhuriyet hükümetinin başardığı ve başarmakta olduğu işler ve bilhassa muhitimizi alâkadar edenleri hakkında izahatta bulunmuş ve Bitlislilerin samimiyet dolu teza hürleriyle teşyi edilmiştir.
Fahrettin Paşa
Hakemlik yapmak üzre Irana gidiyor
Ankara 23 (Telefonla) — Iran-Efgan hudut ihtilâfı hakemliğini yapmak iizere Fahrettin Paşa bu akşamki trenle lstanbula hareket etmiştir. Oradan İrana gidecektir.
Valiler içtimai
İktisadî rapor hazır
Edirne 24 (A. A.) — Trakya Valileri toplantılarına devam etmektedir. Bugünlerde köylere ait bazı hususatın müzakesinden sonra İktisadî rapor hazırlanmıştır. Yarın ayni rapor üzerinde tekrar çalışılacak ve neticelendirilecktir.
Ankara atletleri
Ankara 24 (Telefonla) — Ankara mıntakası atletleri 20 kişilik bir kafile halinde Türkiye atletizm birincilikleri müsabakalarına iştirak etmek üzere yarın akşam lstanbula hareket edeceklerdir.
Balıkların nakil ücretlerinde tenzilât
Ankara 24 (Telefonla) — İktisat Vekilinin teşebbüsü üzerine İstakoz, kalkan, kılıç, palamut ve diğer taze balıkların tren ve vapur nakil ücretlerinde yüzde altmışa yakın tenzilât yapılmıştır.
Klering hesapları haricinde kalması bilmukabele bu memleketlerden mal almaklığımız gibi Klering icabatuıdan doğan bir taahhüdü reffedeceği cihetle bu ihracat dövizlerinin mezkûr hesaplar haricinde bırakılmasının temini alâkadar şirketlerin kendi memleketlerinde bulunan takas ofislerinden müsaadei mahsusa istihsali suretile kabil olabileceğinden buğday mubayaa ve ihracına talip bulunacak şirketlerin bu müsaadeyi istihsal etmeleri şartile ve buğday komitesinin tayin edeceği miktar üzerinden buğday ihracı mezuniyetinin verilmesi.
2 — İhracat yapılacak memleketlerin isimleri Maliye vekilliğince tayin edilmek şartiyle ve yine buğday komitesinin tes-bit edeceği miktar üzerinden Klerinksiz memleketlere yapılacak buğday ihracatından mütevellit dövizlerin memlekete ithal edilmeyerek alâkadar ihracatçı şirketlerin faiz ve hisse temettü dövizlerine mahsup ve tesviye edilmesi için bir karar verilmesi istenilmiştir:
Bu iş İcra Vekilleri heyetince 19-9-934 de görüşülerek iki maddede tesbit olunan esaslara göre muamele yapılması tasvip ve kabul olunmuştur.
Kaymakamlar
Ankara 24 (Telefonla) — Ali tasdika iktiran eden yeni kaymakam tayinlerini bildiriyorum:
Orhaneli kaymakamlığına eski Söğüt kaymakamı Nazım, Gölpazarı kaymakamlığına Tavşanlı kaymakamı Asüman Nuri, Muta kaymakamlığına Mustafa Asım, Derike Tosya kaymakamı Adil Tosyaya Göre kaymakamı Şemsettin, Ortova kaymakamlığına Salihli kaymakamı Kerim Refi, Pazar’a Şakir beyler tayin edilmişlerdir.
İsmet Paşanın oğlu Ortamektepte
Ankara 24 ( Telefonla ) — Başvekil İsmet Paşa bugün “dün,, erkek ortamektebine giderek veli sıfatile oğlu Ömer Beyi yazdırmıştır.
Başvekil refakatinde Ankara valisi Nevzat Bey, yaveri ve hususî kalem müdürü olduğu halde mektbi gezmiş ve muallimlerle hasbihalde bulunmuştur. Adliye Vekili Ankarada Ankara 24 ( Telefonla ) — Adliye Vekili Saraçoğlu Şükrü Bey bugün “ dün „ şehrimize döndü.
Bir tayin
Ankara 24 ( Telefonla ) — Gümrük Muahafaza Umum Kumandanlığı üçüncü şube hâkimliğine Necmettin Bey terfian tayin edilmiştir.
Şükrü Bey
Ankara 24 (Telefonla)—Yeni tayin edilen Emniyet umum müdürü Şükrü bey Çarşamba günü şehrimizde bulunarak vazifesine başlayacaktır.
—ZAMAN—
Eylül 25
SÜTUNLARDA SEYAHAT |
Hırsıza bakın!
Dağıstan Türklerinden bir arkadaşla konuşuyorduk. Söz arasında “Fini ândiya,, da geçmiş bir mahkeme işini anlattı. İmrenerek dinledim. Ora gazetelerini! on beşer gün bir fırtına gibi sarsan bu mahkeme bir hırsızlık işidir. Bir sabah, semtin bakkalı, dükkânına girerken, kendisinden önce gelmiş üç dört kişiyi içeride oturur bulunca, karakola koşmuş, polis gelmiş, ahali birikmiş, ortalık mahşere dönmüş. Herifleri alıp götürmüşler. Meğer orada hırsızlık, bir insanın bir köpeği ısırması kadar beklenmez, umulmaz, şaşılacak şeylerdenmiş.
ilk sorgular yapıldıktan sonra mahkeme toplanmış, tıklım tıklım dinleyiciler arasında davanın görülmesine başlanmış. Hakim:
— Sizin vicdanınız, ahlâkınız yok mu ? Bu suçu nasıl işlediniz ? Kanundan, yurttaşlarınızın iğrenmesinden korkmadınız mı ? Diye sormuş. Suçlular kızarmışlar, bozarmışlar. İçlerinden biri ayağa kalkarak:
— Hakim Efendi, demiş, biz işsiziz. Dükkân önünden geçerken elmaları gördük canımız çekti. Girip birkaç,* tane yedik. Biliyoruz, yaptığımız iş çok fenadır, amma, işte bir kere oldu. Suçluyuz, boynumuz kıldan ince.
Meğer orada işsizlere bakarlarmış. Mahkeme Başkanı:
— Devlet size bakıyor. Aç değil, çıplak değilsiniz. İsteseydiniz size belki elma da verirlerdi. Bu suçu işledikten sonra ne diye sabaha kadar dükkânda kaldınız. Girdiğiniz gibi çıkabilirdiniz. [Niçin kaçmadınız? Deyince suçluların en yaşlısı:
— Evet, bizim ortaya çıkacak yüzümüz kalmadı. Kepaze olduk. irakat kaçsaydık, suçumuz katmer-1 inecekti. Suçu biz işledik, cezayı biz çekmeliyiz. Bizim yüzümüzden
altında kalmasına katlanamanık. Onun için sahibin gelmesine kadar dükkânda kaldık.
Cevabını vermiş.
Elma hırsızının bu sözünü duyduğum gündenberi içimi örseliyen bir sızı taşıyorum. Bir memleketin uğrusu böyle olursa, namuslusunun değeri bilmem ki ne ile ölçülebilir? Bizim Anadolunun da birçok yerlerinde hırsızlığın adı konmamıştır. Sevip saydığım ihtiyar bir dostum, Vali bulunduğu bir kasabamızda saatçi ve kuyumcu dükkânlarının yalnız kapılarını kilitlediklerini ve bütün gece o yükte hafif, pahada ağır şeylerin ince bir cam arkasında durduğunu söylemişti. Ta Büyük Savaşa kadar o kasabanın ahlâkı sarsılmamış mış. Ondan sonra tektük bozgunlukların görülmeğe başlamış bulunması, Finlândiyadaki bu iç temizliğine beni, o hırsızların elmaya imrendikleri kadar imrendirdi.
Seyyah
Sekiz bin liralık bir hırsızlık 1
Birinci sahifeden devam
Madam Makrohi, sağdan ■oldan tavsiyeler almış ve nihayet iki elektrikçi bulabilmiştir.
Madam Makrohi, Abdülkerim ve Mehmet isimlerini taşıyan bu elektrikçileri evine çağırmış, yapılacak tesisatı göstermiş ve pazarlığını da yapmıştır.
Madamla elektrikçiler mutabık kaldıkları için ertesi günü işe başlanması kararlaşmıştır.
Filhakika ertesi gün Abdülkerim ve Mehmet efendiler, aletlerde beraber gelmişler ve tesisatın inşasına başlamışlardır.
Bittabi iki elektrikçi işlerde meşgul bulundukları sırada, Madam da ev işleriyle uğraşmaktadır.
Madam Makrohi elektrikçileri en lüzumlu olan kendi yatak adasında işe başlatmış bulunmaktadır.
Tesisat yapmanın ilk günü bu şekilde geçmiş, elektrikçder işlerinin o günlük kısmını bitirmişler ve dün için tekrar işe devam etmek üzere evvelki akşam çıkıp gitmişlerdir.
Gece olmuş, Madam yemeğini yemiş yatma vakti de gelince yatağına çekilip uzanmıştır. Bu sırada Madam Makrohiyi
Ziraat Vekili Ankaraya gitti Bir müddettenberi şehrimizde bulunan Ziraat Vekili Muhlis Bey dün akşam Ankaraya gitmiştir.
Kendisi İstanbul Ziraat müdürde, Ziraat bankası müdürü, bazı mebusular ve dostları tarafından teşyi edilmiştir.
İhtikâr ve mühim kararlar
Hâlen beş mıntakadan ibaret olan ölçüler ve ayar baş müfettişlikleri kadrolarının daha genişletile bilmesi için gelecek içtima devresinde meclise İktisat vekâleti tarafından bir lâyiha verilecektir. Yeni teşkilâtta fen memurlarının mikdarı araştırılacaktır. Nizamnamede de bazı değişiklikler yapılacaktır. Elektrik tartı ve tartaklar havagazı ve su saatleri için de ayrı ayrı nizamnameler hazırlatmaktadır.
Diğer taraftan İktisat Vekâleti yeni ölçülerin tatbiki do-layısile bir çok esnafın ölçüleri hakkıle bılmiyen halkı aldatarak metre yerine arşın ile mal sattıklarını ve ölçüleri okka iken kiloya tahvil edilen malların da hâlâ eski okka fi-atile satılmakta olduklarını görmüş ve bu şekilde ihtikâra tevessül edenler ile şiddetli mücaleye girişmek maksadiyle birer komisyon teşkiline karar vermiştir.
Vilâyet, Esnaf cemiyetleri ve Ticaret odasından seçilecek murahhaslar Marmara ve havalisi Olçü’er baş müfettişinin riyaseti altında toplanarak vaziyeti tetkik edecek ve mücadele tedbirleri ittihaz edecektir.
Evkaf icarei vakfiyeleri peşin alacak!
Evkafa ait olmak üzere şehrimizde 1200 akar vardır.
Fakat bunların yarısından fazlası kiracısızdır. Sebebi de kiraların yüksek olması ve diğer yerlerde kira fiatları düşmüş bulunmasıdır.
Evkaf bu yüzden gelir sıkıntısı çekmiye başlamış ve nihayet icarei vakfiyeleri peşin olarak almıya karar vermiştir.
şeytan dürtmüş olacak ki, uzun müddettenberi yatağının altında sakladığı servetini bir defa daha yoklamak, bir kere daha saymak istemiştir.
Madam Makrohi derhal yatağından kalkmış, kalın yataklarının aralarına istif ettiği İngiliz ve Türk liralarını görmek üzere şilteleri kaldırınca aklı başından gidecek gibi olmuştur.
Çünkü madamın senelerden-beri biriktirdiği bin iki yüz Sterlin ile üçyüz Türk lirasının yerinde yeller esmektedir.
Madam Makrohi saçını başını yolmağa başlamış ve o hızla evden çıkmış, doğru Bakırköy polis merkezine gelerek olan biteni birer birer anlatmıştır.
Zabıta memurları ilk iş olarak elektrikçi Abdülkerim ve Mehmet efendilerin evlerine gitmişler ve her ikisini de yakalamışlardır.
Her iki elektrikçi de bu mühim hırsızlıktan haberleri olmadığını iddia etmektedirler Maa-mafih polis tahkikatı ehemmiyetle tamik etmektedir.
Şimdiki halde Madam Mak-rohinin sekizbin Türk lirasına yakın bir mikdara varan servetinden hiç bir haber yoktur.
İntihap işleri
Mülhakat namzetleri tesbit ediliyor
İntihap faaliyeti devam eylemektedir. Şehir hudutları dahilinden gösterilecek namzetler tefrik ve ilân edilmişti. Şimdi vilâyet kazaları dahilindeki namzetlerin tesbitile uğraşılmaktadır. Bunlardan hemen ekserisi bitmiş gibidir. Diğer bir iki kazada da Fırka merkezlerinde yapılacak içtimalarda gösterilecek namzetler bugün ayrılacaktır.
Mülhakattan yani Çatalca, Silivri, Şile, Kartal ve Yalova kazalarından gösterilecek namzetler şu biriki gün zarfında ilân edilecektir.
Mütekait zabitler
Askerî mütekaitler için bir rozet kabul edilmiştir.
Ay başından itibaren mütekait zabitler bu rozetleri taşıyacaklardır.
Yeni paralar
Seçilen eserler Vekâlete gönderildi
Yeni nikel paraların üzerine basılacak resimlerin tetkiki evvelki gün jüri heyeti tarafından icra edilmiş verilen kalıplardan ressam Mazhar Nazım beyin eserinin ön tarafı mimar Nurettin beyin eserinin dc arka tarafı birinciliği kazanmıştır.
Kazanan eserler bugün Maliye vekâletine gönderilecek ve kesbi kat’iyet ettikten sonra çelik kalıpları yapılacaktır.
Yeni paralar için 580 ton nikel lâzımdır. Bu mikdar ile 25 miliyon 10 kuruşluk, 70 milyon 5 kuruşluk ve 60 milyon da 1 kuruşuiuk basılacaktır.
Bundan başka 160 milyon adet te bronz 10 paralık dar-bedilecektir. Yeni paraların Cümhuriyet bayramında ortaya çıkarılması kuvvetle mühtemel-dir.
Halkevi şube açtı
Halkevi Kadıkoyünde bir şube açmaya karar vermiş ve Hale sinamasının karşısındaki binayı satın almış ve binada icap eden tadilâtı yaptırmıştır. Binanın en üst katı Fıka merkezi ittihaz edilecek ve diğer katları da; Halkevi olarak kullanılacaktır.
Garsonlar cemiyeti
Garsonlar cemiyeti dün öğ-den sonra toplanarak yeni idare heyeti intihabatı yapacaktı.
Ekseriyet olmadığından bu içtima yapılamamıştır.
Şerhler
“Edep, aklın dışardan görünüşüdür,,
İsveç meseli
Şerh ve izah:
Edep, belki seyyal bir mefhumdur. Zemine,zamana; millî terbiyeye ve muhite göre değişebilir. Fakat sabit olsun, seyyal olsun medenî âlemde de, bedevilerde de, vahşilerde de edep denilen birşey vardır. Bir çok noktalarda da bu edep, en esaslı ahlâk kaideleri gibi, beynelmilel mahiyet alır. Meselâ hırsızlık her devirde ve her yerde suç sayılmıştır. Bir takım edepsizliklerde ister Avrupada, ister Afrikada olsun, mutlaka ayıp sayılmaktadır. Trenlerde, vapurlarda ayağını uzatıp oturmak, beş kişilik yeri işgale savaşmak edepsizliktir. Çünkü oralar-
S.“‘„î-darianna
Belediye şehirin temizlenir ve yıkanma işleri için 700 b lira sarfettiği halde ancak hal’ tan tanzifiye ve tenviriye ve gîsi namile 200 bin lira topla maktadır. Bu kadar masraf rağmen şehrin icabettiği kada temizlenmediği görülmektedir.
Bunu nazardikkate alan Be lediye riyaseti şehrin daha a: veya ayni masrafla daha temiî bir hale getirilmesi için tetki kata başlamıştır.
Eksik ekmekler
Tahlil için alınacak ekme nümunelerinden badema ikiş( tane alınması kararlaştırılmıştı
Bundan başka ekmekler fe na ve eksik çıktığı takdirde bu ekmeği imaleden furuncu gayet şiddetli surette tecziye edilecektir.
36 ncı madde — İhtiyat akçe-si otuz beşinci madde mucibin-Dün Hakim “tesbiti «‘emettaatı seneviyeden müf-rez mebaliğın terakümünden j teşekkül edecek ve masarifi Bulunduğu binadan usulsüj fevkalâde ve gayrimelhuzaya olarak çıkarıldığı iddiasiyle p( | karşılık tutulacak ve işbu aklise ve adliyeye müracaat eder çenin miktarı şirket sermaye-Mürettipler Cemiyeti binasınır sinin nısfına müsavi bir radde-yanındaki mezarlığa atılan eş; ye baliğ oldukta ihtiyat akçesi yasının vaziyetini tesbit etmeli ifraz olunmıyacaktır. Şu kadar üzere Üçüncü Sulh Hukuk Hâ- ki ihtiyat akçesi sermayenin kimliğine de müracaat eylemişti nısfına, baliğ olduktan sonra Dün, Üçüncü Sulh Hukuk ondan sarfiyat icrasıyle mikta-hâkimi, cemiyetin çıkarıldığı n nisbeH mezkûreden aşağl binaya gelmiş ve tesbıtı delaıl, yapmıştır.
Bundan sonra eşya bulunduğu mezarlıktan kaldırılmış ve cemiyetin muvakkat merkezine naklolunmuştur.
Cemiyet, ş'mdi zarar ve ziyan davası ikame etmektedir.
Mürettipler
delâil,, yaptı
düşerse tekrar temettüattan tevkifat icrasına mübaşeret olunacaktır.
37 inci madde — Hasılâtı seneviye hisse başına yüzde altı birinci temettü itasına kifayet etmediği takdirde noksanı ihtiyat akçesinden ikmal edilebilecektir.
47 inci madde — Banka; merkez ve şuabatı ve tesis ettiği Dil ve edeceği şirketler için muk-
Yarınki Dil
Bayramında
İstanbul 24 ( A. A. ) — _ _
bayramı olan 26 Eylül Çarşam- tazi idarehane, ardiye ve ima-ba günü saat 20/30 da Dil lâthane olarak kullanılacak em-Başkanı Erzincan meb’usu Saf- J^k ve araziyi isticar, iştira ve fet Bey tarafından radyo ile istibdal edebileceği gibi banka öz Türkçe bir nutuk irat lecektir.
Bir tashih
Dil Bayramı hazırlıkları
nasebetiyle dünkü nüshamızda nevi gayrimenkul emvali irtihan neşerttiğimiz Türkçe kelimeler ve indelhace teferrüğ eyliyebi-arasında “ Tez „ karşılığı ola- |jr ve haczi ihtiyatî, icrayi mu-rak “Kongu,, kelimesi gös*e- vakkat ve sair bilcümle mesaili rilmiştir. Öz Türkçede böyle adliyec!e kanunen itası lâzım bir kelime olmadığı ve “Tez,, gelen kefaletname ve teminat in karşılığı “Üzen,, kelimesi bu mektuplarını eşhası salisenin 1 lunduğu anlaşılmıştır. tavassutuna hacet kalmaksızın
bizzat banka usulünde tanzim
- ve ita eder.
i
edi- matlubatının istifasını temin zımnında meclisi idarenin takdir ve kararile teminat, vefaen mü- ferağ veya ipotek suretile her
da herkesin bir kişilik yer işgal etmeğe hakkı vardır, verdiği para yalnız bu kadar bir hak getirmiştir. Bunu suiistimal etmek, ahırda bulunuyormuş gibi davranmak dediğimiz gibi edepsizlik olup her memlekette o gibi vaziyetler tayip olunur.
Bugün kaydettiğimiz îsveç meseli, edebi aklın eseri olarak tarif ediyor ki doğrudur. Akıl sahibi bir adam cemiyet kaidelerine riayet etmeği vazife tanır. Bunu yapmazsa er veya geç bir musibete uğrıyacağını takdir eder. Binaenaleyh edepsizleri biraz da akılsız saymakta adeta isabet vardir.
ZAMAN
Eski
lanna,
Yüzde iki murakıplara,
Yüzde beş müdiran ve memurini idareye
Yüzde üç meclisi idarenin tensip edeceği umuru milliye ve hayriyeye.
Yüzde on bankanın 929 senesinde heyeti umumiye kararile müessislerden iştira eylediği 1100 adet bilâ kıymeti itibariye müessis hisselerinin imhasına ve mütebaki yüzde yetmiş ikinci hissei temettüü olarak bilumum hissedarana tevzi olunur. Müessis hisselerinin imhasından sonra tesis hakkı tefrik edilmi-"'rek hissedarana ikinci hissei ’j yüzde seksen nisbe-kü" dağıtılır.
3
ithalât Gümrüğü
lâkten eski olanu. Müdürlüğünden:
rina karar verilmişti. ı r a ı_-
saraydaki polis merkezi biKlfl‘ 1 nuraîrah “"^rm kafes dah-. . . j * varım l-ıırrlarlan ibaret bölma
da bu meyandadır.
Bu binaya 110 bin lira kıymet takdir edilmiş olup yakında müzayedeye çıkarılacaktır.
Tramvay bekleme yerleri
Karaköy ve Eminönünde olduğu gibi Bebek, Çapa, Atik-alipaşa tramvay istasyonlarında da derhal üstü kapalı birer durak yeri yapılması Belediye tarafından Tramvay şirketine bildirilmiştir.
y
Yeni şekil
% 5 müdürlere ve idare memurlarına
% 3 idare meclisinin tensip edeceği millî ve bayrî işlere.
% 10 Bankanın 929 senesinde umumî heyet kararile müessis-lerden iştira eylediği 1100 adet ve itibarî kıymeti muayyen ol-mıyan müessis hisse senetlerinin ’ştira bedellerinin itfasına.
% 75 ikinci temettü hissesi olarak ayni nisbet dairesinde A ve B serisi hisse senetlerine.
Müessis hisselerinin iştira be-dellerininn itfasından sonra tesis hakkı ayrılmıyarak hissedarana ikinci temettü hissesi yüzde seksen nisbetinde dağıtılır. Senelik temettüden hissedarlar umumî heyetinin karar ve tasdikıle fevkalâde ihtiyat akçesi dahi tefrik olunur.
36 ma madde — Adî ihtiyat akçesi 35 inci madde mucibince senelik temettülerden ayrılan mebaliğin terakümünden teşekkül edecek ve muhtemel zararlara ve masarifi fevkalâde ve gayrimelhuzaya karşılık tutulacak ve işbu akçenin miktarı şirket sermayesinin nısfına baliğ oldukta adî ihtiyat akçesi ayrıl-mıyacaktır. Şu kadar ki adî ihtiyat akçesi sermayenin nısfına baliğ olduktan sonra ondan sarfiya icrasile miktarı mezkûr nisbet-ten aşağı düşerse tekrar te-mettüattan tevkifat icrasına başlanacaktır.
37 inci madde—Senelik safî temettü hisse başına yüzde altı birinci temettü hissesi verilmesine kifayet etmediği takdirde noksanı fevkalâde ihtiyat akçesinden ikmal edilecektir.
47 nci madde—Banka, merkez ve şuabatı ve tesis ettiği ve edeceği şirketler ve müesseseler için muktazi idarehane, ardiye ve imalâthane olarak kullanılacak emlâk ve araziyi isticar, iştira ve istibdal edebileceği gibi banka matlubatıuın istifasını temin zımnında idare meclisinin takdir ve kararile teminat suretile
irtihan ve indelhace teferrüğ ve ferağ ve ipotek tesis eyliye-bilir ve haczi ihtiyatî, icrayi muvakkat ve sair bilcümle adlî rae-sailde kanunen itası lâzım gelen kefaletnameleri ve dairelerin resmî ve gayriresmî müessese-lerin müzayede ve münakaşalarında taahhüdatı için icap eden teminat mektuplarını üçüncü şahısların tavassutuna hacet kalmaksızın bizzat banka usulünde tanzim ve ita eder.
veya ipotek hernevi e m v ali
:an yarım tuğladan ibaret bölme
39 kuruşluk bedeli keşifli tabatnöılmış parça eşyaların dilecektir. '-ırak nesinde şehrimizde toplanaca tır.
Musiki cemiyeti kogreı
Musiki sanatkâran cemiy bugün öğleden evvel Beyoğld da Bursa sokağındaki binas da bir kongre akdedecektir]
Kongrede musiki etrafıd görüşülecek ve yeni idare I yeti intihap edilecektir-
OLISTE
İspanyadaki teşevvüşler
İspanyanın içinde bulunduğu tahripkâr ihtilâl sar’asını “Troçki,, nin hazırladığı bildiriliyor
İspanyadan gelen haberlere bakılırsa, İspanya hükümeti yeni bir ihtilâl tehlikesi kanısındadır. Bu ihtilâle Ön ayak olan Sosyalistlerle müttefikleri bir zamandanberi bomba, tüfek, mühimmat ve infilâk eden maddeler yığmakla meşguldürler. İspanya zabıtası birkaç defa silâh ka-çakçılariyle çarpışmış ise de bu işin önünü alamamıştır.
İspanyanın şimal taraflarındaki halk silâh kaçakçılarına arka olduktan başka Basklar ile Galisyeliler İspanyadan tamamile ayrılmak fikrini güdüyorlar. Cenuptaki çiftçiler inkılâbının verdiği neticelerden memnun olmadıkları için yeni bir ihtilâl bekliyorlar. Sanayi şehirlerindeki işçiler günden güne ifrata sapıyorlar. Elhasıl İspanyanın her tarafında kaynayan huzursuzluk var.
Bu huzursuzluğun membaı araştırılırken, ona bilhassa “Troçki,, nin sebebiyet verdiği ve onun İspanyayı faaliyet sahnesi sayarak orada mütemadiyen neşriyat yaptığı ve işçilerle çiftçileri silahlanmağa davet ettiği, ispanya ihtilâlcilerinin de onun tarafından hazırlanan plân dairesinde hareket ettikleri ve bu yüzden bütün ispanyanın tahripkâr bir ihtilâl sarası geçirdiği haber veriliyor, ispanya hükümeti tarafından keşfolunan plânlara göre ihtilâlciler en belli başlı hükümet müesseselerini tahribe karar vermiş bulunuyorlardı. İspanya hükümeti şimdilik vaziyete hâkim gibi görünmekte ve sağ fırkaları temsil eden Katolikler de kendisine mü-zaharet etmektedirler.
Fakat bu teşevvüş ve keşmekeşten birşey çıkacağını tahmin etmek, kehanet sayılmaz.
Yevmî makale
Parlâmentolar Birliği
Birinci sahifeden devam
Bu birliğin İstanbulda toplanması ise, Türkiyenin, siyaseti hâriciyesi itibariyle son zamanlarda milletler arasında kazandığı mevkii is bat etmesi nokta!
genç bâdii iftihardır. Dün nutuk irat eden muhtelif hatiplerin hemen hepsi bu noktaya işaret etmek nezaket ve hakikatperverliğini göstermişlerdir, ki bundan dolayı kendilerine hassaten teşekkür ederiz.
Türkiye Harbiumumiden sonra-I ki buhranlı ve karışık devrede siyaseti hâriciyesinde en ziyade dürüst ' hareket eden, en ziyada samimiyet ve hulûs gösteren devletlerden biri, ! belki birincisi olmuştur. Bizim bu
* hulûs ve hüsnüniyetimiz, Türklüğe mahsus civanmertlik ve ahde vefa-
’ karlığımız nihayet semerelerini gös-termeğe başlamış, beynelmilel si-d yaset âleminin hakikaten nazarı dikkatini celbetmekte bulunmuş-
* tur. Hatta biz bu yolda devam ettikçe,(Yugoslavya) Hariciye nazırının
n geçenlerde söylediği gibi “Türkiye, yalnız Balkanlarda sulhun ve hürriyetin bekçisi,, olarak kalmıyacak, ( belki Avrupanın umumî sulhuna a rehberlik etmek şerefini bile ihraz j edecektir. Parlâmentolar Birliğinin t İstanbulda toplanmış olması bu nok-tai nazardan da memleketimiz için - faydalıdır. Muhtelif milletlerin mu-rahhasları bu vesile ile Türkleri ,] daha yakından görmüş ve tanımış a, olacaklar ve hiç şüphesiz memle-La ketlerine hakkımızda çok iyi fikirler-a ie döneceklerdir.
;e Kendilerine hakkımızda izhar et-,s tikleri cemileperverlikten dolayı |2j beyanı teşekkür eder, dünya sul-buna ve bilhassa Demokrasi vehür-
»ı riyet fikirlerine hizmet yolundaki l( çalışmalarında bir kat daha mu-t vaffakiyet göstermelerini temenni F ederiz.
'İr Ilı.
nazarından,
Türk Cumhuriyeti için
Ebüzziya Zade
'fHÂDİ S AT KARŞISINDA^ .«[ FİKİRLER, GÜREŞLER ]
Diktatörler diyarında
' ‘ Avrupada Diktatörler diyarı L diye tanınan bilhassa iki memleket u var: Biri Almanya, diğeri İtalya.
L Bu iki memleketteki vaziyet, H, -ondranın “Deyli Ekspres,, gazetesi U arafından şöylece hülâsa olunuyor: Mı “ İtalyanın vaziyeti iyi olduğu jl {ünlerde Musolini de iyi idi. Fakat
I imdi İtalyanın vaziyeti fenalaştığı, ■1 talkın gıdası tabiî seviyeden aşağı jdüştüğü için, Diktatör müahaze fl, ılunuyor. Diktatör, vaziyet iyi P 1-netholunmayı kabul ettiği e’' Jiyet kötülediği zaman ‘
l'1 — Aşk tarif”örânmaz Hanıme-Jpndi, temsil olunur, tatbik olunurl ' L — Anlamadım Bülent Bey. Lût-' :n izah ediniz.
II Genç ressam, garip bir pırıltıya ı [julanan gözlerini Mehlika Hanı-J |hın zeki yüzüne dikti. Tam olgun • rr Ça#da bulunan bu güzel çehreyi ı (.hun uzun süzdü ve ne söylese hoş . prülcceğine kanaat getirdikten
•. *nra mırıldandı:
!ı |J — Kocanız karşımızda. Emri-1 ^,zi nasıl infaz edebilirim?
ı| Mehlika Hanım, bu yolda hay-

Konferans
Birinci sahf
Sol cenahı hep zarif kıyafetleriyle kadın murahhaslar doldurmuşlar. Adeta hususî ve feminist bir hizip yapmışlar.
Kâzım Paşanın nutku
Saat tam 15,30 da Kâzım Paşa, murahhasları selâmlıyan nutkunu fransızca olarak okudu, ağır ağır ve kelimeleri tarta tarta söyliyen Kâzım Paşa, Gazi Hazretleri tarafından konferansa selâmlarını iblâğa memur edildiğini söylediği za- I man ortalık alklşlara boğuldu.
Sabık reisin hitabesi
Kâzım Paşadan sonra konferansın sabık reisi ve Romen Ayan Meclisi Reisi Müsyü Saveanu söz aldı. Çok heyecanlı bir hatip olan mumaileyh titreyen sesiyle Türk topraklarında gördükleri hüsnü kabulden uzun uzun kahsettikten sonra, Türk milletinin nasıl mucizeler yaratarak sahai tarihe atıldığını anlattı, ve:
“ölmez ba vatan farzımuhal ölse de hatta Çekmez kürenin sırtı bu tabutu
Beytini okuyarak en müşkül zamanlarda hayat kazanmış olan Türk milletinin misafiri olmak bahtiyarlığını hissettiğini izah etti.J Haşan Bey reis
Müsyü Saveanu konferans reisi olarak Balkan Cemiyeti reisi ve millet meclisi reis vekili Haşan beyi teklif etti, ittifakla kabul edilen Haşan bey nutkunu iradetti ve celseyi resmen açtı.
’ Celse tamamen açıldıktan sonra
Kâtibi umuminin raporu evellden tab’ı ve tevzi edildiği için tekrar okunmadı konferansa iştirak ede-miyen Holanda, İsviçre ve Finlâdi-yanın telgraflariyle Yunanistanm reisicümhur intihabat; yapılacağı için murahhas göndermediklerini ihtiva eden mektubu okundu.
Bundan sonra ruzname mucibince tadil edilmesi lâzımgelen onuncu madde hakkında reis ( Eng-berg) izahat verdi. Madde büyük bir ekseriyetle tadil edildi. Usule ait olan bu madde konferans reisinin selâhiyetlerini tevsi ediyordu.
Murahhaslara bir nazar
Âza müzakereyi sükûnetle dinliyordu. Bilhassa ön sırada oturan Japon murahhasları âdeta k»~ '( Ierini bile kıpırdatmp— yetin en şen, -g I
hiç ?üphe I V»'*-] I
işkları I
J-j^Ayşe
gence kaçmış!
Gedikpaşa da tiyatro caddende oturan mobilyacı Burha-Ittin efendeninin hizmetçisi 5-16 yaşlarında Ayşenin es-arıengiz bir şekilde ortadan aybolduğunu ve çamaşırı kutudan çıkarıldığı halde cese-(ine tesadüf edilemediğini dün-;ü nüshamızda mufassalan yazmıştık.
Zabıta dün bu husustaki tahrikatını tamik etmiş Ayşenin, dün de yazdığımız gibi, kendisinden hiç ümit edilmediği halde, sevdiği bir delikanlı ile kaçtığını tesbit etmiştir.
Yapılan tahkikata nazaran \şe 18 yaşındadır. Geçenlerde .urhanettin efendi ailesini beylerbeyinde oturan kain valesinin evine göndermiş ve bu uretle Aşe evde serbest kalkıştır. İşte bu esnada genç kız bir delikanlı ile tanışmış ve sevişmiştir.
Evvelki gün Ayşe, evde yalnız kalmış olmasından istifade ederek ev sahiplerini şaşırtmak maksadiyle üzerindeki çamaşırları ve entariyi çıkarıp kuyuya atmış ve tedarik ettiği yeni çamaşır ve entariyi giyerek sevdiği gence kaçmıştır.
1 Şimdi zabıta Ayşenin sevdiği gencin hangi semtte oturduğunu tesbit ile meşguldür. Bu gencin Eyip civarında oturduğu ve Ayşenin de onun yanında bulunduğu söylenmektedir.
300 Lirası çalınmış
Beşiktaşta İdris ustanın muhallebici dükkânında çırak Beh-zat, polise müracaat ederek bir iddia da bulunmuştur.
Behzadm iddiasına nazaran, odasında bulunan 300 lira parası, İbrahim isminde bir arkadaşı tarafından aşırılmıştır. İbrahim polisçe tutulmuş, tahkikata başlanmıştır.
Tehdit
Pangaltıda Meşrutiyet mahallesinde oturan berber Mustafa isminde biri, aynı evde oturan Firdevs hanımı tehdit ettiği için polisçe tutulmuştur. Hakkında tahkikat yapılmaktadır.
İstanbula kaçan bir mücrim
Polis, dün taşrada cürüm işleyip İstanbula kaçan bir adamı yakalamıştır.
Bu adam İzzet isminde biridir. Bursada Samanlık köyünde Lâtif ismindeki bir arkadaşını kadın yüzünden vurup kaçmış, şehrimize gelmiştir. İzzet buradan jandarma muhafazasında olarak Bursa adliyesine sevkedilecektir.
Bartın,, ıstırap içinde!
Ticaret durmuş, hayat sönmüş bir halde - Aranılan çareler
İşsizliğin salgın b
güzel “Bartın„ dan bir görünüş
Bartın 15 ( Hususî) — Bar-tı’nm bugünkü İktisadî vaziyetinden bahsetmek isterim: Vilâyetimizin en mühim kazalarından biri olan Bartın’ın bir vakitler servet ve refah taşan çehresinde bugün çok derin ve acıklı bir ıstırap vardır. Bartın ihracat iskelesi olmak itibarile yakın zamanlara kadar ehemmiyetli bir mevkie malikti. Safranbolu’nun zengin ormanları ve kereste fabrikaları, Bartın iskelesine mebzul bir servet yağdırıyordu. Halbuki, son zamanlarda kereste ticaretinin büsbütün durgunlaşmış olması, yumurta ve saire gibi belli başlı ihracat maddelerinin birdenbire kıymetlerinin ve binaenaleyh ihracat nisbetinin düşmüş bulunması, Bartın’ın iktıstadî vaziyetinde gittikçe derinleşen uçurumlar açmıştır.
Keresteciliğin bu derece elim bir hale sürüklenmiş olmasının başlıca sebepleri: Kereste ticaretinin senelerdenberi uzayıp giden rekabetler yüzünden elele verip birleşerek bir kuvvet teşkil edememiş olması ve hepsinden üstün olarak Ayancık’ta en ileri ve asrî tesisat vücuda getirerek faaliyete başlamış olan Zingal şirketine karşı gelmemiş bulunmasıdır. Halen Bartın’da yalnız “Turan,, ormanlarını işleten (Karadeniz orman şirketi) faaliyet halindedir. Diğer fabrikalar ise, Ticaret Ban-kasile bir anlaşma yaparak bir dereceye kadar vaziyetlerini kurtarmağa çabalar vaziyettedirler.
Son zamanlarda Bartın’da ti-caretsizlik ve işsizlik, salgın bir ıstırap şekline girmiştir. Bartın piyasasında bir vakitler çok faal vaziyette bulunan tüccar-
dan bile hariçte ve bilhassa Zonguldak’ta iş aramak ıstırarına düşmüş olanlar vardır.
Bartında hemen bütün gözlerde yarının endişesini okumak mümkündür. Hakikaten, kerestecilik, Zingal şirketi gibi her türlü sınaî tesisata malik muazzam bir müessese karşısında artık tamamile ölgün ve ümitsiz bir haldedir. Yumurta ihracatı büsbütün düşkündür. Diğer ihracat maddeleri de esaslı bir menfaat beklenebilecek vaziyetten çok uzaktır. Filyos - Ankara demiryolunun Safranbolunun “Karabük,, durağından geçmekte olması ve artık Safranboluya ait ticaret emteasmın Bartın yolundan değil, demir yoliyle ve daha ucuz fiatla taşınmağa başlanmış bulunması, Bartının ticaret hayatı üzerinde istikbal için daha çok endişe verici bir vaziyet doğurmakta müessir olmuştur.
Muhakkak olan şudur ki, Bartın mühim bir İktisadî dönüm noktasındadır. Bugünkü İktisadî şeraitin çizdiği hudutlar içinde kendisine yeni bir varlık yaratmak ihtiyaç ve zaruretindedir. Geçen hafta içinde kazalarda dolaşmış olan Fırka Vilâyet idare heyeti reisi Dr. Mithat Beyi Bartında bütün
Bir aile kaç lira ile geçinebilir?
Adana 14 (A. A.)—Şehrimiz ticaret odasının tanzim ettiği sekiz aylık mukayeseli bir rapora göre beş nüfuslu bir ailenin 930 senesiylç 934 senesi geçinme endeksi arasında yüzde 32 noksanlık ve ucuzluk vardır. Beş nüfuslu bir ailenin 930 daki aylık masrafı 110 lira 72 kuruş iken 934 de 75 lira 37 kuruşa düşmüştür. En çok azalış yüzde 47 ile gıda mad-delerindedir. Ev kiralarında da yüzde 17 dir.
Adana da Gazi heykeli
Adana 24 (A. A.) — ihalesi yapılan Gazi heykeli kaidesinin inşası başlamıştır.
Denizlide dil bayramı
Denizli 23 (A.A.) — Halkevi, 26 Eylül dil bayramı için geniş bir program hazırlanmıştır.
Konya’da bayram
Konya 24 (A. A.)— 26 eylül tarihinde yapılacak olan Dil bayramı için Halkevi zengin bi* program hazırlamıştır. Merasim sinema binasında yapılacak ve bu suretle çok kalabalık halkın iştiraki temin edilecektir.

teşekkülleri ve tüccarı bir araya toplıyarak Bartının iktisadi vaziyeti hakkında bir hasbıhalde bulunmuştur. Bu toplantıda Bartının İktisadî hayatındaki bu acı durgunluğun sebepleri ve buna karşı alınacak tedbirler ve çareler uzun uzadıya tetkik edilmiştir.
Neticede, Bartın’ın iktisadı vaziyetinin bir dereceye kadar salâh bulması, işsizliğin elim âkıbetlerinden kurtulması için halkın toprağa sarılması, bütün varlığile toprağa ve ziraî sanayie bağlanması düşüncesi hakim olmuştur. Hakikaten, Bartın’da ziraî sanayie ve meyvecilik, fındıkçılık gibi maddeler için tabiî bir saha ve çok feyizli bir istidat vardır. Bu sahaya çok ehommiyet vermek ve bu surelle Bartın’ın İktisadî bünyesine yeni bir hayatiyet aşilıya-rak mevcut ıstırabı ve âti endişesini gidermek lâzımdır.
Önümüzdeki Perşembe j p c 17 Sineması, gençlere-matinelerden itibaren gençliğe zevk ve
neşeyi sevenlere tahsis edilmiştir. Çünkü:
Baştan nihayete kadar eğlenceli - heyecanlı ve çok hareketli bir mevzua malik
ÇILGIN HAYAT
Fransızca sözlü büyük film sizi kahkahadan bayıltacaktır. Baş rollerde:
ITİLLİAM HAİNES - MAGDE EVANS -CONRAD NAGEL 5——m»F~i ıı— (2849) û
Tefrika No: 21
11 tecrübeler geçirmiş, düzünelerle gence aşk dersi vermiş bir kadın olmasına rağmen dudaklarını ısırdı. Çünkü herkesin hayvan dediği ve kendisinin de biraz öyle bulduğu şu güzel adamın bu kadar seri ve bu kadar açık bir hamle yapacağını tahmin etmemişti. Bununla beraber kendini çabuk topladı, yakalamak istediği avın birden tazılaşıp kendine saldırmak istemesinden hoşlandı. O haz ile kıvrak bir kahkaha kopardı:
— O halde, dedi, başka bir gün
fikrinizi izah edersiniz.
— Ne vakit arzu ederseniz. Ben daima emrinize hazırım!
Mehlika Hanım, göz bebeklerine yapışan bir takım sahneleri elinin tersile sildi, sözü değiştirmek için çığır aradı ve bunu kolaylıkla bulamayınca kızına seslendi:
— Belma, yemek hazır değil mi? Bizi açlıktan esnetiyorsunl
Kocası da başını gazeteden kaldırarak bağırdı:
— Esniyen benim kızım, annen tatlı tatlı gülüyorl
Belma cevap verdi:
— Gelebilirsiniz, misafirimizi de getirebilirsiniz. Sofra sizi bekliyor 1
Bülent, Mehlikanın sağında yer almıştı, Belma karşısına düşüyordu, solunda Saim Bey oturuyordu. Bu suretle herbiri masanın bir tarafını işgal etmiş bulunuyorlardı. Genç ressam, her şeyin yerinde yapılmasını hayat düsturu olarak kabul edenlerdendi. Onun fikrince yatakta uyunur, sofrada yenir, edalarda konuşulurdu. Yatakta yemekle sofrada konuşmayı aynı derecede münasebetsiz bulurdu. Frenklerin bir
çok adetlerini beğenmekle beraber yemek şekillerini tashihe muhtaç görürdü. Onların koca koca salonları bırakıp ta şakalarını, münakaşalarını ekseriya sofra başında yapmalarını ve hele kahkahalarını en çok orada, çatal kaşık gürültüsü arasında sarf etmelerini mideye karşı ihtiyar olunmuş hürmetsizliklerden sayardı.
Bu sebeple orada, misafir sıfa-tile bulunduğu sofrada da sağa, sola bakmıyordu, mütemadiyen atıştırıyordu. Mehlika da, Belma da bir iki defa onu konuşturmak istediler, müsahabeye çığır olsun diye söyledikleri sözlere ya “evet,, veya “hayır,, dan başka cevap alamadılar. Onun zekâsı ancak çatalının dişleri arasında işliyordu, kulağı gözlerinde ve beyni midesinde takılı gibi idi.
Sofranın yalnız tabak ve bardak sesine göğüs vermesi ilkin Mehli-kanın canını sıktı, ağzıyle konuş-mıyan güzel budalayı başka suretle mükâ emeye zorlamak istedi, bacağını yavaşça uzattı, onun ayağına dokundurdu. Belma da annesi gibi
dûşünmüş ve aynı şeyi yapmıştı. Delikanlı her iki ayağına birden yapışan mültefit işareti alınca sağından ve solundan burnuna iki büyük tabak yemek uzatılmış gibi mahzuz bir tereddüt gösterdi. Bu nefis yemeklerden hangisini evvelâ almak lâzımgeleceğini tayin ede-miyormuşçasma sağına ve karşısına bonbon bakındı, sonra kararını verdi. Birinci numara olarak Mehlikayı seçti, henüz iskarpininin ucunu kendi potininden uzaklaştırmamış olan olgun kadına kuvvetli bir cevap verdi. Bu cevap potinden iskarpine değildi, ayaktan baldıra idi. Mehlika elbise üzerinde iz bırakması çok muhtemel olan bu uzun dilin acıtan temasını memnuniyetle kabul etti ve hoşnutluğunu yine iskarpininin ağzıyle bildirdi. Artık ayaklar mükemmelen konuşuyordu, Mehlika da iştihalanıp gidiyordu.
Fakat Belma da bekliyordu. Masanın altından uzattığı ayak, etten ve kemikten yapılmış bir arzuhal gibi genç ressamın topukları önünde sürünüp duruyordu. Bülent, sofra
zevkini zerre kadar bozmadan be« rikiyle yürüttüğü muhavereyi bir aralık kesti, Belma ile konuşmaya koyuldu, ona karşı kullandığı dil de uzundu, çok yükseklere tırmanıyordu.
Saim Bey, ne bu saflı mükâie-meleri hissediyordu, ne de misafirin sessizliğiyle alâkalanıyordu. O yemekten sonra savuşmayı, biraz Beyoğlu caddelerinde dolaşmayı, yarı geceye kadar sürecek tesadüfi bir zevk yakalamayı tasarlıyordu. Dişisi iki, erkeği bir olan masa altı aşk pandomimasını seyreden hizmetçi kızdı. Hanımlarının [meşrebini ve mezhebini çok iyi tetkik etmiş olan bu elli kapıdan çıkma görgülü kız, şu genç misafirin evde uyandırdığı sebepsiz karışıklıklarını daha gündüzden sezmişti. Bu sezişe dayanarak sofrada neler ceryan edeceğini tahmin ediyordu, bu sebeple hanımları ve ressamı tarassut altında tutuyordu. Tabak değiştirirken, yemek verirken gözleri hep aşağılarda dolaşıyordu. Nihayef umduğunu gördü, zevkini bir kat daha çoğaltarak tatlı bir temaşaya daldı.
Devamı var
Z
7
Bugün yeni mezunlara diploma verilecek
[ RADYO PROGRAMI
25 Eylül Salı
İSTANBUL
Harp Akademisinin tarihçesi — Bu kıymetli mii-essesenin şimdiye kadar verdiği mezunlar
Bu sene, Kara ve deniz harp akademilerini ikmal ederek erkânı-harbiye stajına ayrılan zabitlerin diplomaları, bugün verilecektir.
Bu merasim, saat üçte, daki Harp Akademisinde çaktır.
Merasimde ordu erkânı, vil mehafilden birçok yüksek zevat hazır bulunacaklardır.
Müşür Fevzi Paşa Hazretlerine vekâleten merasime birinci Ferik Cevat Paşa riyaset edeceklerdir.
Merasime İstiklâl marşının ça-lınmasiyle başlanacak ve şeref salonunda Cevat Paşa mezunlara diplomalarını tevzi edecektir.
Bundan sonra mektep kumandanı ferik Fuat Paşa bir nutuk iradedecek, bunu, Cevat Paşanın bir hitabesi takip edecektir.
Merasimi müteakip hazırlanan büfede hazıruna çay ve saire ikram olunacaktır.
Bugün diploma alacaklar
Bugün on biri yüksek levazımdan, yirmi sekizi kara harp ve beşi deniz harp akademilerinden olmak üzere otuz beş zaoit diploma alacaktır.
Mezun olan zabitler evvelâ altı ay mensup oldukları sınıfların kıtalarında, ondan sonra bir sene de Büyük Erkânıharbiye riyasetinde staj görecekler ve Erkânıharp zabiti olacaklardır.
Harp Akademisinin tarihçesi
Yeni mezunları samimî muvaffakiyet temennilerile tebrik ederken, bu münasebetle karilerimize bugünkü Harp akademisinin tarihçesi hakkında biraz malûmat vermeyi faydalı buluyoruz.
Türkiyede, ilk Erkânıharbiye sınıfı bundan tam 87 sene evvel, Mektebi Harbiye dahilinde açılmıştır. Erkânıharbiye sınıfları, devri mutlakıyetin sonuna, yani “1908 = 1324„ tarihine kadar Mektebihar-biye dahilinde ve mekâtibi askeriye müfettişliğine merbut olarak kalmıştır. Ve Bu müddet zarfında 58 sınıf çıkartmıştır.
Bittabi bu sınıfladın hepsi aynı
Yıldız-yapıla-
tedris usuliyle yetiştirilmiş değildir. Zamanla bazı tadilâta uğramış, bilhassa 1315 senesinden sonra, ders proğramlan mühim ve büyük İslâhata mazhar olmuştur.
Fakat bu ıslahat esnasında bazı lüzumsuz derslerin ipkası gibi bir gaflet gösterildiği içindirki mektep meşrutiyetin başına kadar, sade sevk ve idareci yetiştirebilecek bir hâl alamamıştır.
Maamafih, mektebin, büyük Gazimizi, ve tarihte şerefle yadoluna-cak birçok büyük kumandanları, mühendisleri, edipleri, şairleri bu devrinde yetiştirmesi gösteriyor ki o zamanın programından herkes kabiliyetine göre nasip alabilmiştir.
1325 senesinden itibaren - yani meşrutiyetle beraber -.Erkânı harbiye sınıflarının Harbiye mektebinde bırakılmasından vaz geçilmiş ve mektep Erkânı Harbiyei Umumiye riyasetine raptolunarak müstakil bir binaya nakledilmiştir.
Bu suretle istiklâlini kazanan ve vesayetten kurtulan yeni mektepte ders proğramları da yepyeni usullere ve esaslara istinaden tanzim olunarak Erkânı Harbiye, mükemmel bir âli sevk ve idare mektebi halini alabilmiştir.
Balkan harbinde, Umumî harpte, mütarekede ârızalara uğrıyan mektep, bilhassa İstiklâl harbinden sonra çok büyük yardımlar görmüştür.
Ondan sonra gerek yer, gerek vesait cihetinden kıymetli muavenetlere mazhar olan mektep talebeleri, ordunun en kıymetli ve mütehassıs muallimlerine kavuşturulmuştur.
Nihayet, mütemadiyen tekemmül ede ede bugün - her itibarla -Avrupadaki mümasillerinin derecesine ulaşmıştır.
Birinci Ferik Cevat Paşanın Kaymakamlığı zamanında tesis ve kûşat ettiği müstakil Erkânıharbiye mektebi, sonradan “ Harp Akademisi „ ismini almıştır.
Mektebin bu şekli aldıktan sonra çıkardığı sınıfların adedi on altı ve Ordumuza kazandırdığı kıymetli mezunların miktarı 462 dir.
13,30 Plâk neşriyat. 19 Mesut Cemil Bey tarafından çocuklara masal. 79,30 Türk muslld neşriyatı (Stüdyo saz heyeti ve Yaşar bel. Emer, ve Mehlika hanımlar) 20,45 Münür Nurettin bey ve arkadaşları. 21,20 Ajans ve borsa haberleri. 21,30 Cemal Reşit, Laşlniskl, İzzet Nezih, Mesut Cemil beyler tarafından klâsik musiki. 823 Khz. BÜKREŞ, 364 m.
13-75 Gündüz neşriyatı. 78 Karışık konser. 19 Muhtelif. 79,15 Gica Jonescu orkestrası. 20 Üniversite. 20,15 Plâk.
20.45 Konferans. 21 Senfonik konser. 22 Musahabe. 22,15 Senfonik konserin devamı. 23 Haberler.
223 Khz. VARŞOVA. 1345 m.
18 Keman konseri. 18 Musahabe. 18,35 Hafifi musiki. — Musahabe. 79,75 Tagan-nili konseri. 19,75 Musahabe. 20 Mandolin orkestrası. 20,20 Aktüalite. 20,30 Mandolin orkestrası konserinin devamı. 21 Viyana musikisinden mürekkep popüler.
21.45 Haberler. 22 Popüler senfonik orkestra konseri. 23 Reklâm ve konser. 23,15 Dans musikisi.
841 Khz. BERLİN 357 m.
Eski şekil
19,35 neşeli neşriyat. 19,50 Senfonik etUdler. (piyano için varyosiyonlar.) 20,40 Aktüalite. 27 Haberler. 21,15 Karışık neşriyat. 22,05 Berlin radyo orkestrası. 23,20 Haberler. 23,50 Dans musikisi.
686 Khz, BELGRAT, 437 m.
20 Tagannill konser. 21 Musahabe.
21.30 Plâk. 21,50 Reklamlar. 22 Şarkılar.
22.30 Radyo temsili. 22,5OHaberler. 23,10 Orkestra refakatile popüler şarkılar.23,30 Dans plâklar!.
1031 Khz. KÖNİGSBERC, 291 m.
20,30 Mandolin musikisi. 21 Haberler. 21,10 Umumî harp hatıraları. 22,10 Pl&k. 23 Haberler v.s. 23,30 Neşeli parçalar. Ve dans musikisi.
574 Khz. STUTTGART 523 m.
19,45 Karışık neşriyat. 20,30 Dans plakları. 20,45 Köylü neşriyatı. 27 Haberler. 21,10 Musahabe. 21,35 Halk musikisi. 22,10 Orkestra konseri. 23,20 Haberler. 23,35 Bilmelisin ki... 23,45 Mahallî haberler. 24Orkestra konseri. 1 Gece musikisi. STOKHOLM, 426 m.
20,30 Radyo triosu. 22 Radyo orkestrası. 23 Radyo heyeti tarafından piyano
ROMA - NAPOLİ - BARİ,
21,45 Oda musikisi. 22,30 Lachiona di Berenice,, isimli Uç perdelik piyes. 23,75 Dans musikisi.
545 Khz. BUDAPEŞTE, 550 m.
et Bankası edarlarına
Hayvanlar muayene edilecek
Birincisahifeden devam eylemekte çok titiz davranıyorlardı. Fakat birkaç Benedenberi yapılan mücadele neticesinde bu hastalık hemen hemen hiç derecesine inmiş, gerek hayvanları canlı olarak, gerek yapağı ve deri şeklinde ihracı işi hayli kolaylaşmıştır. Ancak memleketimizdeki hayvanlar arasında Vebal bakariden sonra dahilde ve hariçte en ziyade nazarı dikkati celbeden hastalıklardan birisi de Ruamdır.
Bunu nazarı dikkate alan hükümet, bir teşrinevvelden bir kânunuevvele kadar devam etmek üzere bütün Türkiyede Ruamla esaslı sutette mücadeleye karar vermiş, her vilâyette o vilâyet dahilinde yapılacak mücadeleyi tesbit için bir komisyon teşkilini emreylemiştir.
Dün Vali muavini Beyin riyasetinde toplanan komisyon, İstanbul vilâyeti dahilinde yapılacak mücadele hakkında bazı kararlar vermiştir.
Bu kararlara göre vilâyetimizin muhtelif yerlerinde istasyonlar tesis edilecek, buralarda hayvanlar muayene olunacaktır, istasyonlarda bir günde ancak iki yüz kadar hayvan muayene edileceği tahmin edilmektedir.
Malûm olduğu veçhile Ruam hastalığının tırnaklı hayvanlara münhasır olduğu cihetle bu muayeneye yalnız beygir ve eşekler tabi tutulacaktır.
Herkes mıntakasına en yakın olan istasyona hayvanını götürüp muayene ettirmeğe mecburdur.
ilk muayenede hayvandan kan alınacak, bu kanlar Ankaraya gönderilerek tahlil ettirilecektir. Tahlil neticesinde şüpheli görülen hayvanlar tekrar ayni istasyonlarda sıhhî muayeneye tâbi tutulacaklar
Beyoğlu Sulh Birinci Hukuk Hakimliğinden :
Müddei İstanbul Muhakemat Müdürlüğü tarafından müddeaaleyh Kumkapıda Türk eli caddesinde 6 numaralı dükkânda icrayı ticaret eden Mehmet Efendi aleyhine ikame eylediği 48 lira 56 kuruş alacak davası üzerine müddeaaleyh namına gönderilen davetiyeye verilen meşruhatta ikametgâhının meçhul olduğu bildirilmiş ve talep üzerine ilânen teb'.iğat icrasına ve muhakemenin 27/10/934 saat ona talikine karar verilmiş olmakla mezkûr gün ve saatte mahkemeye gelmediği ve tarafından musaddak bir vekil göndermediği takdirde hakkında gıyaben muamele icra edileceği tebliğ makamına kaim olmak üzere ilân olunur. (2852)
18,35 Tagannill konser. 79,15Fransızca dere. 20,30 Musahabe. 21,05 Plâk. 21,40 Musahabe. 22,50 Yaylı sazlar kuarteti. 950 Khz. BRESLAU. 316m.
19,20 Yukan Silesya halk şarkıları. 19,50 Musahabe. 20 Altın ahenk,, isimli musikili temsil. 21 Günün haberleri.21,10 Şarkılar. 22,70 Trio konseri. 23,10Teknik neşriyat. 23,20 Haberler. 23,45 Dans musikisi.
904 Khz. HAMBURG, 332 m. *
20 Gençlik İçin neşriyat. 21 21,10 Strauss konseri. 22,10 konseri. 23 Haberler. 23,20 neşriyat 24 Dağ havaları. 592 Khz. VİYANA 507 m.
Haberler. Orkestra Musikili
18,35 Plâk. 19,05 Ferrarnln “Sly„islm)i operası. 19,25 Konferans. 19,40 Teknik neşriyat. 20,30 Max Schönherrin idaresinde hafif İtalyan musikisi.21,50 Hofmannst-hnlin “Der toddcs Tizian,, isimli temsili. 23,20 Edebiyat. 23,30 Haberler. 23,50 Adolf Pauscher cazı. 7,30 Pl&k.
740 Khz. MÜNİH, 405 m.
10,30 Parlofon plâkları. 79,50 Musaha-be. 20 Radyo orkestrası. 21 Haberler. 21,15 D'Schultheissenvall İsimli diyalekti) temsil. 22,35 Aktüalite Konstanz gölünden reportaj. 23 Haberler. 23,20 Program arası. 24 Gece musikisi.
230 Khz. LÜKSEMBURG, 1304 m.
Beyoğlu Birinci Sulh Hukuk hâkimliğinden :
Maliye muhakemat müdürlüğü tarafından müddeaaley Ortaköyde Bahçesokak 24 numaralı hanede Sabri Efendi aleyhine ikame eylediği 80 lira 93 kuruş alacak davası üzerine müddeaaleyh namına gönderilen davetiye ve verilen meşruhatta ikametgâhının meçhul olduğu bildirilmiş ve talep üzerine ilânen tebligat icrasına ve muhakemenin 27/10/34 saat ona talikine karar verilmiş olmakla mezkûr gün ve saatte mahkemeye gelmediği veya tarafından musaddak bir vekil göndermediği takdirde hakkında gıyaben muamele icra edileceği tebliğ makamına kaim olmak üzere ilân olunur. (2852)
Belçika akşamı. 20,35 Seyyah celbi. 20,40 Karışık plâk musikisi. 27Dünya haberleri. 27,20 Piyano musikisi. 21,35 mü-sahabe. 27,40 Karışık Belçika musikisi. 22,30 Piyano ko nseri, 23 Trio konseri. 23,30 Dana musikisi.
ve Ruatnlı odukları tesbit edilenler, sahiplerine tazminat verilmek suretiyle itlâf edileceklerdir.
Yalnız İstanbul beldiye hududu dahilinde yedi bin at ve merkep bulunduğu tahmin edilmektedir. Buna vilâyet hudutları içinde mevcut hayvanlar da ilâve edilirse, muayeneye tâbi bir hayli hayvan bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu sebeple İstanbul vilâyeti dahilinde fazla istasyon tesis edilecektir.
İstanbul Asliye Mahkemeleri Birinci Yenileme bürosundan:
4. K. Evvel, 1933 tarihinden evvel ikame edilmiş olup İstanbul Asliye Birinci Ticaret mahkemesinde derdesti rüyet ve iş Bankasile Simon Uşakliyan Efendi arasında mütekevvin dava dosyasının yenilenmesi için verilen beyanname ve ibraz edilen ilân varakası ledettet-kik vaktile Asliye Birinci Ticaret Mahkemesince müddeaaleyh Simon Uşakliyan Efendi hakkında gıyabında ilânen tebligat yapıldığı anlaşılmış ve büroca tekrar yirmi gün müddetle ilânen tebligat ifasına ve 30/10/934Salı günü saat 14 te yenileme muamelesine başlanmasına karar verilmiş olduğundan mezkûr günde Yenipostahane binasında kâin birinci Yenileme bürosuna gelmediği takdirde 2367 numaralı kanun ahkâmına tevfikan yenilemenin gıyabında yapılacağı İlân olunur.
22/9/1934
Tatlı şira ve' sıhhî kıyn ve
"Tatlı şira,, tabirinden; dayanıklı, kükremiş (ihtimar etmemiş) ohal-de ispirtosuz ve esas itibarile mey-va ve üzümden elde edilen şira anlaşılır. Memleketimizde öteden’^® ri yapılmakta olan ve kısmen iedi-remiş olan şira mevzuumuzun j re-ricindedir. 1(Jan
Tatlı şira yapılması ve )Ç)k|(t]r. yalnız bunu arzu edenlerin arfefjn rını yerine getirmek için değil . nı zamanda bugün her meyvlrIar bağcı olan memleketlerde iktnsuP bir ehemmiyet ve kıymeti hai.&za-mesele halini almıştır. mec-
İlk defa İsviçre ve Almarmec-duyulan bu ihtiyaç bugün murj. memleketleri de sarmıştır. Se tici ve sıhhî tesirleri dolay bu nevi içkiler birçok kimsel rafından ispirtolu içkilere edilmektedir.
Sıhhî tegaddi hakkındaki tai nazarın değişmesi, çiy hareketi, bilhassa meyva ve mec|j şıralarında bulunan madenî, hm ve bunun bilaassa spor ,eye^* kâtında oynadığı rolün anlatacak bu nevi içkilerin içilme kıy kur’a daha fazla yükseltmiştir. m iti-
Yukarıda söylendiği gib çıka-şıra imali, memleketimiz meıtihap lığı ve bağcılığı için hiç te^ edilemiyecek bir cihettir, meyva olduğu senelerde mear ^n" rımız satılamıyarak çürümek ler. Halbuki memleketimizde şıra imal eden bir kaç mü olsa bunlar memleket mey vac. da müsbet tesirler yapar ve va fiatları üzerinde nazım va ni görürler Bu gibi müessesel6^8,1^" ve fazla şira veren meyva ) veya almak isteyeceklerinden me sene-larda fena veya lalettayin rg se_ ri de£il, iyi meyvaları yetiştiıaz Qn gayret ederler. *rlar
Tatlı şira imaline elverişli meyvalar kemale gelmiş, ve talıksız olmalıdırlar. Kemale Bnde meden düşen meyvalar tatlıvckâ-imaline katiyen elverişli değilarlar-
Tatlı şira imalinin bilhasM her viçrede nekadar fazla ilerlesse|e. anlamak için Şimal, Şark ve f rCyj kezî İsviçrede muhtelif büyü! pek çok şira imalâthanelerini" lunduğunu ve bunların elm)9 rey* muttan senede 200,000 - 500,( re tatlı şira imal edildiğini an ölmek lâzımdır. Almanyadak teaddit şirahanelerin sene, tihsalâtı miktarı takriben milyon litreyi bulmaktadır.
Armut, tatlı şiracılıkta
nazaran ikinci bir derece if1 raua" mektedir. Yalnız armut şiıütedair seriya çok tatlı ve hamızcafından dir. Halbuki hamiziyet ( ‘bilanço tatlı şiralarda gerek seri’ |JU_ ve gerek tedavi noktai naz kıymetlidir. Buna mukabil a , bilhassa ekşi elmalarla kieSa a 1 mağa çok yararlar. Ekşi :(^er ve % 10-15 nisbetinde armutsini ta-rılırsa mülâyim bir tatlılıkt?a eden de edilmiş olur. yerlerine
Üzüm tatlı şirası, üretin her meyva tatlı şirası kadar hakkın bir tesire malik değilse d
. ,. . .(arar ita suz içkiler çerçevesi içen bu şira, serinletici bir te1? eyl®r“ olmaktan ziyade bir sıh‘- Ancak olmak itibarile kıymetlidir! 42 nci nelerde üzüm tatlı şilebidir, çok fazlalaşmıştır.
Üzümler, kabukların* dolayısile çok hassastırla esnasında kolaylıkla zed akmağa başlıyan şirala^*** 8f. geçen sonbaharlarda çabu1 evvc mara başlar. Halbuki tıcareY onu edilecek ispirtosuz içkilerde % 5*(f7e fazla ispirto bulunması lâzımdır.
Bu miktar bilhassa memleketimiz gibi sıcak yerler için çok aşağıdır. Hiç olmazsa bu miktarı memleketimiz için % 1 kabul etmek muvafıktır. % 1 ispirtosu olan içkiler kimseye hatta çocuklara bile zarar vermezler. Erken olan ve çok tatlı olmıyan ucuz üzümler bu işe tahsis edilmeli ve bunlar biraz
Yüzde iki murakıplara, Yüzde beş müdiran ve murini idareye
Yüzde üç meclisi idarenin tensip edeceği umuru milliye ve hayriyeye.
Yüzde on bankanın 929 senesinde heyeti umumiye kararile müessislerden iştira eylediği 1100 adet bilâ kıymeti itibariye müessis hisselerinin imhasına ve mütebaki yüzde yetmiş ikinci hissei temettüü olarak bilumum hissedarana tevzi olunur. Müessis hisselerinin imhasından sonra tesis hakkı tefrik edilmi-yerek hissedarana ikinci hissei temettü yüzde seksen nisbe-tinde dağıtılır.
me-
sene mî he-îsalihi-
36 ncı madde — ihtiyat akçe-si otuz beşinci madde mucibince temettüatı seneviyeden müf-rez mebaliğin terakümünden teşekkül edecek ve masarifi fevkalâde ve gayrimelhuzaya karşılık tutulacak ve işbu akçenin miktarı şirket sermayesinin nısfına müsavi bir raddeye baliğ oldukta İhtiyat akçesi ifraz olunmıyacaktır. Şu kadar ki ihtiyat akçesi sermayenin nısfına baliğ olduktan sonra ondan sarfiyat icrasiyle miktarı nisbeti mezkûreden aşağı düşerse tekrar temettüattan tevkifat icrasına mübaşeret olunacaktır.
37 inci madde — Hasılâtı seneviye hisse başına yüzde altı birinci temettü itasına kifayet etmediği takdirde noksanı ihtiyat akçesinden ikmal edilebilecektir.
47 inci madde — Banka; merkez ve şuabatı ve tesis ettiği ve edeceği şirketler için muk-tazi idarehane, ardiye ve imalâthane olarak kullanılacak emlâk ve araziyi isticar, iştira ve istibdat edebileceği gibi banka matlubatmın istifasını temin zımnında meclisi idarenin takdir ve kararile teminat, vefaen ferağ veya ipotek suretile her nevi gayrimenkul emvali irtihan ve indelhace teferrüğ eyliyebi-lir ve haczi ihtiyatî, icrayi muvakkat ve sair bilcümle mesaili adliyede kanunen itası lâzım gelen kefaletname ve teminat mektuplarını eşhası salisenin tavassutuna hacet kalmaksızın bizzat banka usulünde tanzim ve ita eder.
Yeni
% 5 müdürlere ve idare memurlarına
% 3 idare meclisinin tensip edeceği millî ve hayrî işlere.
% 10 Bankanın 929 senesinde umumî heyet kararile müessislerden iştira eylediği 1100 adet ve itibarî kıymeti muayyen ol-mıyan müessis hisse senetlerinin ştira bedellerinin itfasına.
% 75 ikinci temettü hissesi olarak ayni nisbet dairesinde A ve B serisi hisse senetlerine.
Müessis hisselerinin iştira be-dellerininn itfasından sonra tesis hakkı ayrılmıyarak hissedarana ikinci temettü hissesi yüzde seksen nisbetinde dağıtılır. Senelik temettüden hissedarlar umumî heyetinin karar ve tasdikıle fevkalâde ihtiyat akçesi dahi tefrik olunur.
36 inci madde — Adî ihtiyat akçesi 35 inci madde mucibince senelik temettülerden ayrılan mebaliğin terakümünden teşekkül edecek ve muhtemel zararlara ve masarifi fevkalâde ve gayrimelhuzaya karşılık tutulacak ve işbu akçenin miktarı şirket sermayesinin nısfına baliğ oldukta adî ihtiyat akçesi ayrtl-mıyacaktır. Şu kadar kİ adî ihtiyat akçesi sermayenin nısfına baliğ olduktan sonra ondan sarfiya icrasile miktarı mezkûr nisbet-ten aşağı düşerse tekrar temettüattan tevkifat icrasına başlanacaktır.
37 inci madde—Senelik safî temettü hisse başına yüzde altı birinci temettü hissesi verilmesine kifayet etmediği takdirde noksanı fevkalâde ihtiyat akçesinden ikmal edilecektir.
47 nci madde—Banka, merkez ve şuabatı ve tesis ettiği ve edeceği şirketler ve müesseseler için muktazi idarehane, ardiye ve imalâthane olarak kullanılacak emlâk ve araziyi isticar, iştira ve istibdal edebileceği gibi banka matlubatmın istifasını temin zımnında idare meclisinin takdir ve kararile teminat suretile
irtihan ve indelhace teferrüğ ve ferağ ve ipotek tesis eyliye-bilir ve haczi ihtiyatî, icrayi muvakkat ve sair bilcümle adlî me-sailde kanunen itası lâzım gelen kefaletnameleri ve dairelerin resmî ve gayriresmî müessese-lerin müzayede ve münakaşalarında taahhüdatı için icap eden teminat mektuplarını üçüncü şahısların tavassutuna hacet kalmaksızın bizzat banka usulünde tanzim ve ita eder.
veya ipotek hernevi e m v ali
İstanbul ithalât Gümrüğü
Müdürlüğünden:
89 Lira 50 kuruş bedeli keşifli 1 numaralı anbarın kafes dahilindeki elektrik tesisatından tefriki için yarım tuğladan ibaret bölme divar ve kapı inşasiyyle keza 138 lira 39 kuruşluk bedeli keşifii Sarayburnu 8 numaralı anbar dahiline dağılmış parça eşyaların konması için mevcut eski kafes mahallinin yıkılarak yeniden kafes mahallinin inşası olbaptaki keşif defterleri mucibince münakaşa ve ihalât kanununun 18 inci maddesinin 2 fıkrasına tevfikan müs-tacelen pazarlıkla yaptırılacağından talip olanların Eylülün 26 inci '' ■samba günü saat 14 de İstanbul İthalât gümrüğünde müteşek-ıE'ga"‘ Tıisyonu mahsusuna müracaatları. “5394,, _
Merkez Bank I Osmanlı B.
İş bank nama
Arslan çimento
A. DemirY.mUmes.ı! 49-05 ,ma talebe kaydı 30 Eylül 934 pazar
z- iktisat ve Ticaret ktebi Müdürlüğünden
İspanyadaki
İspanyanın içinde bulunduğu tahripkâr ihtilâl sar’asını “Troçki,, nin hazırladığı bildiriliyor
İspanyadan gelen haberlere bakılırsa, İspanya hükümeti yeni bir ihtilâl tehlikesi kanısındadır. Bu ihtilâle ön ayak olan Sosyalistlerle müttefikleri bir zamandanberi bomba, tüfek, mühimmat ve infilâk eden maddeler yığmakla meşguldürler. İspanya zabıtası birkaç defa silâh ka-çakçılariyle çarpışmış ise de bu işin önünü alamamıştır.
İspanyanın şimal taraflarındaki halk silâh kaçakçılarına arka olduktan başka Basklar ile Galisyeliler İspanyadan tamamile ayrılmak fikrini güdüyorlar. Cenuptaki çiftçiler inkılâbının verdiği neticelerden memnun olmadıkları için yeni bir ihtilâl bekliyorlar. Sanayi şehirlerindeki işçiler günden güne ifrata sapıyorlar. Elhasıl İspanyanın her tarafında kaynayan huzursuzluk var.
Bu huzursuzluğun membaı araştırılırken, ona bilhassa “Troçki,, nin sebebiyet verdiği ve onun İspanyayı faaliyet sahnesi sayarak orada mütemadiyen neşriyat yaptığı ve işçilerle çiftçileri silâhlanmağa davet ettiği, Ispanya ihtilâlcilerinin de onun tarafından hazırlanan plân dairesinde hareket ettikleri ve bu yüzden bütün tspanyanın tahripkâr bir ihtilâl sarası geçirdiği haber veriliyor, ispanya hükümeti tarafından keşfohınan plânlara göre ihtilâlciler en belli başlı hükümet müesseselerini tahribe karar vermiş bulunuyorlardı. İspanya hükümeti şimdilik vaziyete hâkim gibi görünmekte ve sağ fırkaları temsil eden Katolikler de kendisine mü-zaharet etmektedirler.
Fakat bu teşevvüş ve keşmekeşten birşey çıkacağını tahmin etmek, kehanet sayılmaz.
Yevmi makale
Konferans
Parlâmentolar Birliği
Birinci sahifeden devam
Bu birliğin İstanbulda toplanması ise, Türkiyenin, siyaseti hâriciyesi itibariyle son zamanlarda milletler arasında kazandığı mevkii is bat genç bâdii eden hepsi bu noktaya işaret etmek nezaket ve hakikatperverliğini göstermişlerdir, ki bundan dolayı kendilerine hassaten teşekkür ederiz.
Türkiye Harbiumumiden sonraki buhranlı ve karışık devrede siyaseti hâriciyesinde en ziyade dürüst hareket eden, en ziyada samimiyet ve hulûs gösteren devletlerden biri,
rı n ( d I.
n d
n
etmesi noktai nazarından, Türk Cümhuriyeti için iftihardır. Dün nutuk irat muhtelif hatiplerin hemen

r c
il I il d il
n d (
8 r
8 belki birincisi olmuştur. Bizim bu d hulûs ve hüsnüniyetimiz, Türklüğe mahsus civanmertlik ve ahde vefakârlığımız nihayet semerelerini gös-? termeğe başlamış, beynelmilel si-' yaset âleminin hakikaten nazarı dikkatini celbetmekte bulunmuştur. Hatta biz bu yolda devam ettikçe,(Y ugoslavya) Hariciye nazırının geçenlerde söylediği gibi “Türkiye, yalnız Balkanlarda sulhun ve hürriyetin bekçisi,, olarak kalmıyacak, belki Avrupanın umumî sulhuna ı rehberlik etmek şerefini bile ihraz d edecektir. Parlâmentolar Birliğinin İstanbulda toplanmış olması bu nok-tai nazardan da memleketimiz için
- faydalıdır. Muhtelif milletlerin mu-rahhasları bu vesile ile Türkleri ■4 daha yakından görmüş ve tanımış •d olacaklar ve hiç şüphesiz memle-l.fi ketlerine hakkımızda çok iyi fikirler-a le döneceklerdir.
:e Kendilerine hakkımızda izhar et-,a tikleri cemileperverlikten dolayı ı». beyanı teşekkür eder, dünya sul-huna ve bilhassa Demokrasi vehür-
X| tıuna ve bilhassa Demokrasi ve hür-İJ] Si riyet fikirlerine hizmet yolundaki 1J I' çalışmalarında bir kat daha mu-1 vaffakiyet göstermelerini temenni
, 1 ’ r ederiz.
■ M "r
J w i ık...........................
X ";\hADİSAT KARŞISINDA^ J FİKİRLER, görüşler I
Diktatörler diyarında I Avrupada Diktatörler diyarı t diye tanınan bilhassa iki memleket var : Biri Almanya, diğeri İtalya.
Bu iki memleketteki vaziyet, .ondranın “Deyli Ekspres,, gazetesi arafından şöylece hülâsa olunuyor: “ İtalyanm vaziyeti iyi olduğu 'ünlerde Musolini de iyi idi. Fakat . imdi Italyanın vaziyeti fenalaştığı, iyıalkın gıdası tabiî seviyeden aşağı “— ‘ ‘ -
Ebiizziya Zade



1ı g.uan. tavıı Dcvıycucıı «çağı
I ; yiüştüğü için, Diktatör müahaze İr

b ı

.ılunuyor. Diktatör, vaziyet iyi P pnetholunmayı kabul ettiği jiyet kötülediği zaman
• ' — Aşk tarif ofanmaz Hanıme-ıpndi, temsil olunur, tatbik olunur! I — Anlamadım Bülent Bey. Lût-■n izah ediniz.
ul Genç ressam, garip bir pırıltıya bulanan gözlerini Mehlika Hamlim zeki yüzüne dikti. Tam olgun Er çağda bulunan bu güzel çehreyi j£un uzun süzdü ve ne söylese hoş Jrülcceğine kanaat getirdikten ^nra mırıldandı:
~ Kocanız karşımızda. Emri-fzi nasıl infaz edebilirim?
m
M”ı]^ Mehlika Hanım, bu yolda hay-
teşevvüşler
B ir inci sahi.
Sol cenahı hep zarif kıyafetleriyle kadın murahhaslar doldurmuşlar. Adeta hususî ve feminist bir hizip yapmışlar.
Kâzım Paşanın nutku
Saat tam 15,30 da Kâzım Paşa, murahhasları selâmlıyan nutkunu fransızca olarak okudu, ağır ağır ve kelimeleri tarta tarta söyliyen Kâzım Paşa, Gazi Hazretleri tara- I finden konferansa selâmlarını iblâğa memur edildiğini söylediği zaman ortalık alklşlara boğuldu.
Sabık reisin hitabesi
Kâzım Paşadan sonra konferansın sabık reisi ve Romen Ayân Meclisi Reisi Müsyü Saveanu söz aldı. Çok heyecanlı bir hatip olan mumaileyh titreyen sesiyle Türk topraklarında gördükleri hüsnü kabulden uzun uzun kahsettikten sonra, Türk milletinin nasıl mucizeler yaratarak sahai tarihe atıldığını anlattı, ve:
"ölmez bu vatan farzımuhal ölse de hatta Çekmez kürenin sırtı bu tabutu cesimi,.
Beytini okuyarak en müşkül zamanlarda hayat kazanmış olan Türk milletinin misafiri olmak bahtiyarlığını hissettiğini izah etti.j Haşan Bey reis
Müsyü Saveanu konferans reisi olarak Balkan Cemiyeti reisi ve millet meclisi reis vekili Haşan beyi teklif etti, ittifakla kabul edilen Haşan bey nutkunu iradetti ve celseyi resmen açtı.
Celse tamamen açıldıktan sonra
Kâtibi umuminin raporu evellden tab’ı ve tevzi edildiği için tekrar okunmadı konferansa iştirak ede-miyen Holanda, İsviçre ve Finlâdi-yanın telgraflariyle Yunanistanın reisicümhur intihabatı yapılacağı için murahhas gönderemediklerini ihtiva eden mektubu okundu.
Bundan sonra ruzname mucibince tadil edilmesi lâzımgelen onuncu madde hakkında reis ( Eng-berg) izahat verdi. Madde büyük bir ekseriyetle tadil edildi. Usule ait olan bu madde konferans reisinin selâhiyetlerini tevsi ediyordu.
Murahhaslara bir nazar
Âza müzakereyi sükûnetle dinli- j yordu. Bilhassa ön sırada oturan Japon murahhasları âdeta k/~ 'g lerini bile kıpırdatmı^-yetin en şep g I
hiç ,ûph, I I
vşkları I
Tefrika No: 21
11 tecrübeler geçirmiş, düzünelerle gence aşk dersi vermiş bir kadın olmasına rağmen dudaklarını ısırdı. Çünkü herkesin hayvan dediği ve kendisinin de biraz öyle buldu— ğu şu güzel adamın bu kadar ve bu kadar açık bir hami- ’*Un
... -.iğini anla-
cagını tahmin etmemiş*-
beraber kendini çabu' „. ,
ı ■ t j.,. örülen bu azım tema ıs e ıgı avı^ knhassa Herekede kendine saldır , , . , ,
. , . . Jı ruh u insanların ah-
hoş'.andı. O 1 .
i.. -arını tecrübe etmesinden _ ^.ehnekte
parlâmentolar Konferansı dün açıldı
— 02 inci saihfeden devam
’elâl Nuri Bey heyecanla hatibin Qe«e sarıldı.Her kürsüye çıkan an-
vi misafirperverliğimizden bahse »n . »r ve memleketimizde gördükleri •ettin ıletten,konferansın mükemmeli-5-16 nden bahsedij ordu. Herkes fik-arien- on heş dakikaya sığdırmak aybo!^ur^e^‘n^e kaldığı için zaman eliyor, nutuklar çok özlü oluyor-ıudan
(ine tmumî intiba: herkeB konferansın 'Ü nücelerinden nikbin, hişt ’
c.
Kâzım Paşanın nutku
Kâzım Paşanın konferansı açar-
].
sinde11 8öylediği nutuk şudur : de se* — Hanımlar Efendiler;
Otuzuncu Parlâmentolar birliği c,S,nı 'eransını meserret duyguları Yaple açmakla bahtiyarım. Burada \şe İfnan otuzu mütecaviz muhterem urhar^*" ®ere^* mümessillerini se-' . ,»r«m.
? y 'rSünya tarihinin çok ehemmi-esmin bir devrinde bulunuyoruz, uretle 'hassa Umumî harpten sonra Jiiştir. ’ cihan efkârı, beşeriyeti teh-bir deli^e" ^arp tehlikelerini berta-
. ,‘tmek çarelerini aramakla vışnuştııaW-r '
Evveli vaziyet karşısında parlâmen-niz kaİF-birliği konferansı milletlerin ederek temayüllerine en yakın ı deri serdedebilecek mevkide-r 'Da Sa ‘nsanî bir kardeşlik havası lan ve t serbest ve tereddütsüz çalı-atmış Vıarlâmentolar birliği bütün çamaşır milletlerinin ekseriyeti lâzi-Jjği geD temsil ediyor. Aynı zamanda j.’hk muhtelif memleketlerin çimdi mecjjgierj arasında doğrudan gencin l^a temas vücude getirmiş nu tesbiiir teşekküldür.
'in Eyipltl^ar^a milletlerin teşriki Ayşenin fikrini kuvuetlendirmek . j „ urada sarfedeceğiniz gay-lundugu ,aniyet ve medeniyeti ma-300 ilundu^u tehlikelerden kur-ğa hadim olacaktır.
Beşiktletler camiasının menfaatle-hallebicidh yolu ile korumak emeli, zat pol^u ‘Çt*013101210 bariz ve ifti-• jı’. i ieğer vasfıdır. Hiçbir millet 1 13 a menfaatlerini ihlâl edecek
BehzSjgi bir tecavüzü sulhan men odasind çareleri varken harbe gir-rasi, Ibı3temez« Bu yüksek emel mil-da ı taıD mü§terek gayesidir.
* ıımlar, Efendiler; rahim ve demokratik Türkiye kata baıurıyetinin siyasi umdesi
i sulh cihanda sulhtur.
ı hususta Türkiyenin beslediği Pangt niyetin delilleri meydanda-hallesimzcömle teşkilâtı esasiye ka-tafa isı?uz harP i,ânl hakkını mün-n büyük millet meclisine tev-oturan jek|e Türkiyede harbin emri ettiği îÇıalinde zuhuruna mani olmağı Hakkmc etmiştir. Muhtelif devletlerle iğimiz sulh muahedelerde hep 1 ) idamesi fikrini kuvvetlen-
Istait esaslarını ihtiva etmektedir, er cihetten de senelerdenberi tazyik eden iktisadi buhra-Polis, letlere verdiği tahammülfer-leyip İst;“bı tahfif için burada der-mı yakal( edeceğiniz mütalealar en _ , ve isabetli istikametleri gös-
aQ'ne şüphe yoktur. İşte böy-dir. BurSuüzakereJeriuiz beşeriyetin de Lâtif Ç*n dünyanın her tarafında şını kadwgas,reîler,i y'n‘ bir h,z T emmim.
mış, şehirunuz|a çok müteşekkir buradan Türk milletinin samimî Sinda ols^* muhabbetini ve Türkiye sevkedilechuru GaIİ Ktmal
fikrinizi iza .!'ja0,"da dS1-t ______ Ne va'i «e onun üzerinde büyük , .___. yapmıştı.
daima emrıı , , . , , , ,
li-i de h,Ç eskı kafalı, dar Mehlika b.r kıı değ.ld. B.uk.8 nin tersîk" Br fakdir ve kabul
için çıj.r'arf‘jd,‘ UZ’k
bulamayıncamde* *. K»1-,'yakada yar. _______ Belma'nZeVI ”lr "ayat geçiren Bizi .çlıktanri’?ni’ •ade olmakl" v______odaya muvank ve cidden
d,rar.°k"aS)'-d'hi”«k^'k ?°k-______ EsniveCCk lforur görmez umacı tali, tatl'Tffl? yÜ!Ü,nÜ kaP'ylm
Belma cr Nişanlısına karşı
______ mu®mele tam münevver, getirebil «kri aç,lın., bir
muamelesi idi. Fakat Nihâi zamanın bütün icabatını böyle kabul etmekle beraber, namuslu, temiz, afif bir aile kızına yakışacak surette de kızlık hicabını, terbiyesini de muhafaza etmişti. Yani alafrangalığın makul ve lüzumlu tarafları ile Türklüğün ve hiç bir millete nasip olmıyacak kadar yüksek millî faziletlerini, millî seciyesini birbiriyle telife muvaffak olmuş bu suretle Türk kızlığına nü-
Hazretlerinin tehassüs ve selâmlarını iblâğ ederim. (Uzun alkışlar) Türkiye halkının hissiyatına tercüman olarak, a6İl milletlerinize derin hürmetler arzedericen, Hanımlar Efendiler mesainizde büyük muvaffakiyetler dilerim. (Alkışlar).
Haşan Beyin nutku
Haşan Beyin riyasete geçtikten sonra söylediği nutuk şudur:
“ — Hanımlar, Efendiler,
Müzakerelerinize riyaset etmeği bana tevdi eylemekle, gösterdiğiniz itimadın ehemmiyetini tamamen müdrik olarak, sîzlere bütün knl-bimle teşekkür ederim.
Diğer taraftan bu seneki içtimainizin tertibini bize havale etmekle, bize karşı, samimî surette medyunu şükranı bulunduğumuz, bir muhabbet eseri göstermiş oldunuz.
Efendiler : Cumhuriyet memleketimizde on sene evvel tesis olundu. Türkiye Büyük Millet Meclisi dahilinde bir parlâmentolar birliği Türk grubu teşekkül edeli ve parlâmentolar birliğine dahil olalı üç sene bile olmadı. Daha şimdiden itimadınızı kazanmış olmakla samimî bir sevinç hissediyoruz. Bu itimadın fena yere masruf olmadığını zanneyliyorum. Ve bunun sebeplerini de birazdan izah edeceğim.
Efendiler, tarihin daima bir nefret hissi ile yadedeceği, dünyanın büyük bir kısmını kana boğan muazzam haileden sonra miktarı pek fazlalaşan bu kongreler bu konferanslar insaniyetin hakikî bir arzusuna tekabül etmektedir.
Bu da, eskisindeh daha fazla tahripkâr olarak yeni bir harple değil,
Murahhaslarla mülâkat
İran murahhasları söz almıyacaklar, çünkü fikirleri bizimkinin aynıdır - Gelecek içtima nerede?
Bir muharririmiz, Parlâmentolar konferansındaki İran murahhaslarından Issa Lighvani ile görüşmüştür:
Iran Parlâmentosunun genç Tebriz mebusu ve parlâmentolar grubu heyetinin kâtibi umumisi olan mumaileyh demiştir ki:
“— Konferansta söz almıya-cağız. Efkârımız Türk efkârile tamamile mutabıktır. Aramızda kuvvetli bir samimiyet mevcuttur. Bu dostluk senelerden beri mevcut olduğu halde inkişaf edememiş, lâzımgeldiği gibi meydana çıkamamıştı. Her iki devletin başında bulunanlar millî iradeleri temsil etmektedirler. Bu itibarla heriki milletin de birbirine çok merbut olduğunu anlamak güç değildir. Esasen Şah Hazretlerinin memleketinizi ziyaretinde bu vazı-han anlaşılmıştı.
Sulh ve silâhsızlanma
meselesi
Geçen gün bir gazetede bana atfen bir beyanat çıkmış ve sulh için silâhsızlanmanın şart olduğunu söylediğimi yazmışlar Sözlerim yanlış anlaşılmıştır. Bizim için bir tek gaye vardır. O da sulhtür. Bu gayeye vasıl olacak her hangi yol muhteremdir. İster silâhsızlanma, ister
mune olacak, cidden takdir ve hürmet olunacak ve sevilecek bir hal almıştı.
İşte Melâhatın üzerinde bilhassa Nihalin bu güzel ahlakı, tavrı, sadeliği ve sadelik içindeki kibarlığı da çok tesir göstermiş, Nihal ile istan-bulun yapmacık ve gösterişi sever kızları arasındaki farkı çok iyi anlamıştı. Melâhat esasen çok iyi terbiye görmüş bir kızdı. Fakat daha on dört, on beş yaşında iken annesinden yetim kalması, babasının bütün hüsnü ahlâkına, faziletine rağmen kızını serbest bırakmak mecburiyetinde bulunması, genç kızı şaşırtmış ve biraz doğru yoldan ayrılmasına sebep olmuştu. Şimdi geçirdiği acı bir iki vak’a, o vak'aları müteakip Nihal gibi bir niimune ile karşılaşması kendisine büyük bir ders olmuştu. Artık Melâhat gibi, fıtraten seciyesi kuvvetli bir kızın gördüğü bu tecrübelerden ve tekrar doğru yola avdet ettikten sonra bir daha kendisini şaşırması mümkün değildi. Melâhat artık şimdi kemalini bulmuş, her veçhile sevilmeğe, emniyet
fakat bütün davaları hususî mena-fiin bir araya gelmesinden müteşekkil umumî menfaat çerçevesi dahilinde halledecek devamlı bir sulh'a işlerine bir intizam ve beynelmilel münasebetlerine bir âhenk verebi-mek arzusudur.
Çok basit düşünen bir fikirle, insaniyetin anlaşma ihtiyacının birer tezahürü olan bu mütemadi iç-timalar, beynelmilel kongreler, beynelmilel konferanslar ehemmiyetsiz addedilmemeli, fakat bilâkis selâmeti harbin kanlı siperlerinde değil, sulhperver yollarda ariyan halis niyetli zevatın ümitleri sebatkâr hkları ve bu yolda İsrarları takdir olunmalıdır.
İnsaniyetin vahim ve garip bir buhran geçirdiği muhakkaktır. Zamanımız, bir harp muhassalasıdır. Buna binaen iyileşmesi için uzun bir nekahat devresi yani sulh lâzımdır. Buhranın umumî mahiyeti de gösteriyor ki buna beynelmilel ilâç ar bulmak icap eder. Askeri silâhsızlanma kadar İktisadî silâhsızlanmaya da ihtiyaç mevcuttur. Parlâmentolar birliği konferansları, işte, hassaten bu neticeye doğru yürümektedir.
Efendiler, millî istiklâlimizi aldığımızdan beri müncimiz ve rehberimiz olarak tazim ve tebcil eylediğimiz şanlı Reisimiz Gazi Mustafa Kemal Hazretlerinin, haricî siyasetimizin, bütün milletimi zin sulh için çalışmakta olduğunu söylemekiiğimize müsaade ediniz.,,
• *
Konferansta neler konuşulacak?
Parlâmentolar konferansı bu sabah ta içtimalarına devam edecektir. Bugün bir çok ha-
garanti ister emniyet bahisleri olsun.
Esasen silâhsızlanma meselelerinde Iran fili olarak sözünü tutmaktadır. Memleketin ihtiya-cile hiç mütenasip olmıyan mikdarda az bir ordu besliyoruz.,, Iranın nufusu ve siyasî hayat
Muharririmizin İrandaki hayat hakkında sorduğu suale mumaileyh şu cevabı vermiştir:
“— İranın yeni yapılan istatistiklere nazaran nüfusu 16 milyonu bulmuştur,
Meclisimizin 132 mebusu vardır. On sene evvel siyasî mücadeleler memleketin bünyesini fazla sarsmıştı, şimdi Şahın etrafında toplanan millet anarşik siyasî mücadelelerden uzak yaşamaktadır.
İki tane siyasî fırka vardır. Biz kuvvetli ve ekseriyeti teşkil eden fırkaya mensubuz. Mecliste yüzde doksana yakın ekseriyetimiz vardır.,,
Belçika murashaslarının söyledikleri Parlâmantolar konferansına iştirak eden Belçika murahhasları, dün kendilerde görüşen bir muharririmize, gelecek Konferansın “Brüksel„de akdini is-tiyeceklerini ve bunu resmen teklif eyliyeceklerini söylemişlerdir .

edilmeye lâyık tam bir kız olmuştu.
İşte Suat Mahir Beyin sofrada mütemadiyen tetkik ettiği Melâhat, artık köyle bir Melâhat idi. Zavallı baba kızında husule gelen bu büyük intibah ve tahavvülün bu kadar esaslı olduğunu bilseydi kim bilir sürür ve iftihan ne kadar artardı.
Akşam olmuş, güneş batmağa başlamıştı.
Kızıl küre, bütün ihtişamiyle yavaş yavaş ufukta kaybolurken şuaatı, denizin bipayan derinlikleriyle birleşiyor, hakikaten azametli bir manzara teşkil ediyordu.
Me’.âhat ile Remzi, deniz kenarındaki çardağın altında idiler, ikisi de birer hasır sandalyaya uzanmış, yavaş yavaş ortalığı istilâya başlı-yan karanlıklar içinde denizin ve güneşin birbirine karışırken husule getirdikleri kırmızı ve mor renkten mürekkep ihtişamlı ve fakat biraz da gamlı manzaraya dalmışlar, seyrediyorlardı.
Melâhat, güneş grup ederken denizin daima arzettiği bu derin ve
tipler, kâtibi umumiliğin raporu hakkında fikir yürütecekler, bu meyanda Necip Ali bey de Türk grubu namına [beyanatta bulunacaktır.
Konferans bu seneki müza-kâratmda bilhassa atideki meselelerle iştigal edecektir.
1 — Gençlerin işsizliği.
2 — Beynelmilel emniyet.
3 — Parlâmentarizim rejiminin teknik cihetinden göürnüşil ve yapılabilecek İslâhat.
Dün Konsey de toplandı
Dün sabah saat onda ve öğleden sonra altıda olmak üzere Birlik konseyi de iki içtima akdederek müzakerelerine devam eylemiştir.
Dünkü ziyafet
Dün saatl3,30da Türk grubu reisi Necip Ali Bey tarafından Per a palasta murahhasların şerifine bir öğle ziyafeti verilmiştir. Yarımdan itibaren otele gelmeğe başlıyan murahhasları Türk arkadaşları karşılıyor ve kendilerini iç salonlarda izaz ediyorlardı.
Saat bir buçukta sofraya oturulmuş ve büyük bir dostluk ve samimiyet içinde yemek; yenmiştir.
İsveç murahhasının nutku
Ziyafetin sonunda söz alan Konsey reisi ve İsveç murahhası Müsyü “Arthur Engbergrt atideki nutku irat etmiştir:
“ — Arkadaşlarım:
Dost Türk milletinin gösterdiği misafirpeverli ğe kalbi teşekkürlerimi arzederim. Şimdiye kadar bir çok Enter parlâmenter konferanslarda bulundum, fakat şimdiye kadar bu kadar iyi tertip edilmiş olanına tesadüf etmedim, memleketini-nizi tanıyacak kadar gezmedik. Fakat konferansınızın teşkilâtın memleketin teşkilâtından mülhem olduğunagöre kıymetinizi anlamakta gecikmedik.(AIkışlar) Biz’.er beynelmilel anlaşmalar yolunda çalışıyoruz, hepimiz vatanperver insanlarız, bilhassa Türk heyeti murahhasası, ihtilâle ve inkılâba karışmış olmak itibariyle bu sahada şüphesiz ki hepimizden ilerdedir. Türkiyenin imar edildiğini görmekle bahtiyarlığımız artmak tadır. „
Saat 15te biten ziyafeti müteakip otobüslere binilerek Yıldıza gidilmiştir.
Sarayda resmi kabul Dün akşam Riyaseticümhur sarayında, beynelmilel parlâmentolar konferansına iştirak eden âza Kâzım Paşa tarafından kabul edilmiş, bu resmî kabule istanbulda bulunan me-mebuslar da iştirak etmiştir.
Bu akşamki ziyafet
Bugün saat 14,5 dan itibaren murahhaslar şehrimizin şayanı temaşa mahallerini gezecekler ve bu akşam İstanbul belediyesi tarafından şereflerine bir ziyafet verilecektir.
düşündürücü manzarayı Remziden daha ziyade bir dalgınlık ile tema* şa ediyordu. Halbuki genç kız şimdiye kadar bir defa bile tabiatin hergun bir başka letafetle gösterdiği böyle manzaraları seyretmemiş-ti. O, şimdiye kadar denizi, yüzmek, süslü mayo ve pijamalarla vücudünü herkese göstermek, sahillerde delikanlılarla cilve yapmak noktai nazarından görmüş ve tanımıştı. Yalnız bu akşam Remzinin yanında ilk defa denizi böyle kal-bile, hissile [temaşa ediyordu. Bu uzun uzadıya temaşadan sonra genç kız içini çekti.
Remzi sordu, ki:
— Ne oldunuz, Melâhat Hanımı Bir kederiniz mi var ?
— Bir kederim yok Remzi Bey. Fakat denize böyle baktıkça bu sonsuz, payansız suların sizi benden sık sık ayıracağını, uzaklaştıracağını düşünüyorum ve bu, yüreğime dokanıyor. Denizin sizin nazarınızdaki kıymet ve ehemmiyetini ben, hayatınızı benim için tehlikelerin en büyüğüne attığınız vakit anlamışıtım.
Devamı var
Eylftl M
ZAMAN —
T
Adapazarı Türk Anonim Şirketi
Ticaret Bankası
Hissedarlarına
Hissedarlar Umumî heyeti 25 teşrinievvel 934 tarihine müsadif perşembe günü saat ou dörtte Adapazarında banka merkezinde toplrnmağa çağırılmıştır. Bu toplantıya bir hisse sahibi de gelebilir ve gelmiyenler vekil tayin eder. Toplantıda kararlaştırılacak hususlar aşağıda yatılıdır. Hissedarların içtimadan on beş gün evveline kadar Bankanın merkez veya şubelerine müracaatle duhuliye varakası almaları rica olunur.
Müzakere Ruznamesı
1— Şirketin vaziyeti ve sermayenin arttırılması hakkında İdare meclisinin ve mürakabe heyetinin raporlarının okunması.
2 — Yeni idare meclisi azalarının memuriyetlerinin tasdiki.
3 — Şirketin sermayesinin 1,000,000 lira arttırılarak 2,200,000 liraya çıkarılması ve gene yeni hisse senetlerinin iştirasını taahhüt ve bedellerini tediye edecek hâmillerine temin olunacak hak ve imtiyazların kabulü.
4 — Sermayenin tezyidi neticesinde esas mukavelenamenin 3, 5, 6, 7, 11,12, 24, 30, 35, 36, 37, 47 inci maddelerinin teklif veçhile ve aşağıda yazılı şekilde tadili.
5 — 12 Mart 931 ve 1 Mart 934 tarihlerinde verilip tamamen
tatbik olunamıyan sermaye tezyiı
Eski şekil
3 üncü maddenin birinci fıkrası : Şirketin merkezi Adazparı dır.
5 inci madde — Şirketin sermayesi bir milyon Türk lirasından ibaret olup beheri beş Türk lirası kıymetinde nama muharrer iki yüz bin hisseye münka-semdir. Heyeti umumiyenin işbu sermayeyi bir misli tezyit etmeğe salâhiyeti olacaktır. Tezyidi sermayeye karar verildiği zaman hükümete malûmat verilecektir. Sermayenin bir mislinden fazla tezyidi evvelemirde hükümetin muvafakatinin istihsaline mütevakkıftır. Şirketin ihraç eyliye-ceği hisse senadatının nümune-leri kablelihraç lieclittasdik ik-ktisat Vekâletine tavdi edilecektir. Şirketin hisse senedatı birlik ve beş on ve yirmi adedi bir arada olmak üzere meclisi idarece tensip edilecek miktarlarda dört tertipte taboluncaktır.
6 inci maddenin üçüncü fıkrası :
Hissedarlar Türkiye cumhuriyeti tâbiiyetini haiz olacaktır.
7 nci maddenin ikinci fıkrası: Şirket hisse senedatının be-
yü hibe ve veraset suretleriyle ahare devir ve ferağ ve intikali caiz isede beyü ferağında ve ahare hibesinde keyfiyetin evvelâ meclisi idarece tetkiki ve şirket defterine kayıt ve tescili zımnında beyanname itası lâzımdır.
li kararlarının iptali.
Yeni şekil .
3 üncü maddenin birinci fıkrası: Şirketin idare merkezi Ankara şehridir.
5 inci madde— Şirketin sermayesi beheri beş Türk lirası kıymetinde 440,000 hisse senedinden mürekkep iki milyon iki yüz bin Türk lirasından ibarettir. Hisse senetleri A ve B olarak iki tertiptir. A tertibi; bir milyon iki yüz bin liralık birinci kısım sermayeyi temsil eden ve 1 nisan 932 tarihine kadar ihraç edilen 240,000 hisse senedinden müteşekkildir. Bunlardan bir milyon yüz bin liraya tekabül eden 220 bin hisse senedi nama muharrer ve yüz bin lira kıymetinde yirmi bin hisse senedi de hâmiline mahsustur.
B tertibi; 25 teşrinievvel 934 tarihinde bir milyon liralık sermaye tezyidini temsil eden 200,000 imtiyazlı ve hâmiline mahsus hisse senedinden teşekkül eder.
Bu hisseler aşağıdaki noktalarda A tertibinden farklı ve mümtazdır:
I — 25 teşrinievvel 934 tarihli tâdil kararının tescil ve ilânı tarihine kadar yapılan muamelelerden dolayı şirket sermayesinin tenkisi lâzım geldiği takdirde bu tenkise yalnız A tertibi hisse senetleri tâbi tutulacaktır.
II — Temettüün taksiminde B tertibi hisse senetleri muaddel 35 inci madde mucibince rüç-ban hakkını haizdir.
III — Hissedarlar umumî heyetinin içtimalarında B tertibi hisse senetleri sahipleri muaddel 24 üncü maddede yazılı hak ve imtiyazlara maliktirler.
Umumî heyetin işbu sermayeyi bir misli tezyide selâhiyeti olacaktır. Tezyidi sermayeye karar verildiği zaman hükümete malûmat verilecektir. Sermayenin bir mislinden fazla tezyidi evvelemirde hükümetin muvafakatinin istihsaline mütevakkıftır.
Şirketin ihraç edeceği hisse senetlerinin numuneleri ihraç edilmezden evvel tasdik edilmek üzere İktisat Vekâletine verilecektir.
A tertibi hisse senedatı birlik ve beş, on ve yirmi adedi bir arada olarak ve B tertibi hisse senedatı meclisi idarenin tespit edeceği miktar ve şekilde bastırılacaktır.
6 ını maddenin üçüncü fıkrası :
Nama muharrer hisse sene-datı sahipleri Türkiye Cumhuriyeti tâbiiyetini haiz olacaktır.
7 inci maddenin ikinci fıkrası: Şirketin nama muharrer hisse senetlerinin beyi hibe ve veraset suretiyle ahare devir, ferağ ve intikali caizse de beyü ferağında ve ahara hibesinde keyfiyetin evvelâ idare meclisince tetkiki ve şirket defterlerine kayit ve tescili zımnında şirkete beyanname verilmesi lâzımdır.
Eski şekil
7 inci maddenin üçüncü fıkrası :
Şirketçe hissedaranm ismi şöhretini ve sahip oldukları hisse se-nedatının miktarını mübeyyin olmak üzere bir defter tutulacak ve senedatm beyü ferağ ve intikal muamelesi meşruhatı lâzımesilc mezkûr deftre ve hisse senedine badelkayit meclisi idare reis ve âzasından bir zat tarafından ziri bittemhir tasdik olunacaktır.
11 inci madde — Şirketin umur ve mesalihi heyeti umumiye tarafından mensup ve yediden on bire kadar azadan mürekkep bir meclisi idareye ihale olunur.
Meclisi idare heyetinin müddeti memuriyetleri üçer sene olup ancak birinci defa müstesna olarak beş seneden ibaret olacaktır. İlk beş sene müddet için teşkil olunacak meclisi iadre âzası müessisler tarafından intihap olunacaktır.
12 nci madde — Beş sene müddet için intihap olunan azanın müddeti memuriyetleri hitam bulduktan sonra meclisi idareye heyeti umumiye tarafından intihap olunacak azanın ilk teceddüdünde kur’a ile ve ondan sonra kıdem itibarile ilk iki sene dörderi ve müteakiben üçü çıkarılarak yerlerine aharı intihap ve tayin kılınacaktır. Şu kadar ki çıkan azanın tekrar intihabı caiz olacaktır.
24 üncü madde — Heyeti umumiye vekâleten veya asaleten lâakal yirmi hisseye malik olan hissedarandan mürekkep olacaktır. Heyeti umumiyede gerek asaleten ve gerek vekâleten hazır bulunan hissedara-nın her yirmi hisse için bir reyi olacak ve şu kadar ki her bir hissedarın ondan ziyade reyi olmıyacaktır. Vekillerin hissedarandan olması meşruttur
30 uncu madde — Her sene akti içtima edecek olan heyeti umumiye şirketin umur ve me-salihine dair meclisi idare ve muamelât ve hesabata mütedair murakıplar tarafından verilen raporların kıraatini istima ve hesabatı Iedelmüzakere ya kabul veya reddeder ve verilecek hissei temettü tayin kılar ve tebeddülü iktiza eden meclisi idare azasının yerlerine diğerlerini nasbeder ve şirketin bilcümle umur ve hususatı hakkında bilmüzakere kararı kat’i ita ve meclisi idarenin icap eylerse iktidarını tevsi eyler, fakat heyeti umumiyede asaleten ve vekâleten şirket sermayesinin lâakal üç rubuna müsavi hisseler ashabı mevcut olup bunların sülüsanı ârası hâsıl olmadıkça sermayenin tezyidine karar verilemez.
35 inci madde—Şirketin te-mettüatı safiyei seneviyesinden evvelâ ihtiyat akçesini teşkil etmek üzere temettüatı mezbu-renin yüzde onu ifraz ve saniyen bilâislisna hisselerin cümlesine birinci temettü olarak bedeli tesviye edilmiş sermayeye yüzde altı itasına kifayet edecek meblâğ tefrik olunduktan sonra baki kalan kısmı sureti âtiyede taksim olunur. Şöy-leki:
Yüzde on meclisi idare aza-
Yeni şekil
7 nci maüdenin üçüncü fıkrası : Şirketin nama muharrer hisse senetleri sahiplerinin isim ve şöhretini ve sahip oldukları hisse senedatının miktarını göstermek üzere bir defter tutulacak ve senedatın beyü ferağ ve intikali muamelesi meşruhatı lâzimesile mezkûr deftere ve hisse senedine kaydolunup idare mecilisi reis ve âzasından iki zat taraf ından ziri imza ve tasdik olunacaktır.
11 inci madde — Şirketin umur ve mesalihi hissedarlar umumî heyeti tarafından mansup ve yediden dokuza kadar âza-dan mürekkep bir idare meclisine ihale olunur. İdare meclisi âzalarının müddeti memuriyetleri üçer senedir.
12 nci madde — idare meclisine hissedarlar umumî heyeti tarafından intihap olunacak azanın ilk teceddüdünde kur’a ile ve ondan sonra kıdem itibariyle her sene üçte biri çıkarılarak yerlerine aharı intihap ve tayin kılınacaktır. Şu kadar ki çıkan azanın tekrar intihabı caiz olacaktır.
24 üncü madde — Hissedarlar umumî heyeti asaleten veya vekâleten A serisi hisse sene-datından lâakal yirmi ve B serisi hisse senedatından en az on hisseye sahip olan hissedarlardan mürekkep olacaktır.
Hissedarlar umumî heyetinde gerek asaleten ve gerek vekâleten hazır bulunan hissedarlardan A serisi hissedarlarının her yirmi adedi ve B serisi hisselerinin her on adedi için bir reyi olacak ve şu kadar ki her bir hissedarın ondan ziyade reyi olmıyacaktır.
Vekillerin hissedarlardan olması meşruttur.
30 uncu madde — Her sene toplanan hissedarlar umumî heyeti şirketin umur ve mesalihi-ne dair idare meclisi ve muamelât ve hesabatına mütedair murakıplar heyeti tarafından verilen raporların ve bilanço ve kârü zarar hesap hulâsalarının kıraatini istima ve müzakereden sonra hesabatı ya kabul veya reddeder ve verilecek temettü hissesini tayin ve tebeddülü iktiza eden idare meclisi azasının yerlerine diğerlerini nasp ve şirketin her türlü umur ve hususatı hakkında bilmüzakere kat’î karar ita ve idare meclisinin icap eylerse iktidarını tevsi eder. Ancak sermaye tezyidi kararı 42 nci madde hükümlerine tâbidir.
35 inci madde— Şirketin senelik safi temettüünden evvelâ mezkûr temettüün yüzde onu nisbetinde adî ihtiyat akçesi ve bundan sonra B serisi hisse senetlerine % 6 nisbetinde birinci temettü ayrılır.
Artan miktardan A serisi hisselerine de % 6 nisbetinde birinci temettü ayrıldıktan sonra bakiye temettü aşağıda yazılı şekilde taksim olunur.
% 10 idare meclisi azalarına % 2 murakıplar heyetine
Eski şekil
larına,
Yüzde iki murakıplara,
Yüzde beş müdiran ve memurini idareye
Yüzde üç meclisi idarenin tensip edeceği umuru milliye ve hayriyeye.
Yüzde on bankanın 929 senesinde heyeti umumiye kararile müessislerden iştira eylediği 1100 adet bilâ kıymeti itibariye müessis hisselerinin imhasına ve mütebaki yüzde yetmiş ikinci hissei temettüü olarak bilumum hissedarana tevzi olunur. Müessis hisselerinin imhasından sonra tesis hakkı tefrik edilmi-yerek hissedarana ikinci hissei temettü yüzde seksen nisbetinde dağıtılır.
36 nci madde — İhtiyat akçesi otuz beşinci madde mucibince temettüatı seneviyeden müf-rez mebaliğin terakümünden teşekkül edecek ve masarifi fevkalâde ve gayrimelhuzaya karşılık tutulacak ve işbu akçenin miktarı şirket sermayesinin nısfına müsavi bir raddeye baliğ oldukta ihtiyat akçesi ifraz olunmıyacaktır. Şu kadar ki ihtiyat akçesi sermayenin nısfına baliğ olduktan sonra ondan sarfiyat icrasiyle miktarı nisbeti mezkûreden aşağı düşerse tekrar temettüattan tevkifat icrasına mübaşeret olunacaktır.
37 inci madde — Hasılâtı seneviye hisse başına yüzde altı birinci temettü itasına kifayet etmediği takdirde noksanı ihtiyat akçesinden ikmal edilebilecektir.
47 inci madde — Banka; merkez ve şua batı ve tesis ettiği ve edeceği şirketler için muk-tazi idarehane, ardiye ve imalâthane olarak kullanılacak emlâk ve araziyi isticar, iştira ve istibdat edebileceği gibi banka matlubatının istifasını temin zımnında meclisi idarenin takdir ve kararile teminat, vefaen ferağ veya ipotek suretile her nevi gayrimenkul emvali irtihan ve indelhace teferrüğ eyliyebi-lir ve haczi ihtiyatî, icrayi muvakkat ve sair bilcümle mesaili adliyede kanunen itası lâzım gelen kefaletname ve teminat mektuplarını eşhası salisenin tavassutuna hacet kalmaksızın bizzat banka usulünde tanzim ve ita eder.
İstanbul ithalât Gümrüğü
Müdürlüğünden:
89 Lira 50 kuruş bedeli keşifli 1 numaralı anbarın kafes dahilindeki elektrik tesisatından tefriki için yarım tuğladan ibaret bölme divar ve kapı inşasiyyle keza 138 lira 39 kuruşluk bedeli keşifii Sarayburnu 8 numaralı anbar dahiline dağılmış parça eşyaların konması için mevcut eski kafes mahallinin yıkılarak yeniden kafes mahallinin inşası olbaptaki keşif defterleri mucibince münakaşa ve ihalât kanununun 18 inci maddesinin 2 fıkrasına tevfikan müs-tacelen pazarlıkla yaptırılacağından talip olanların Eylülün 26 mcı Çarşamba günü saat 14 de İstanbul İthalât gümrüğünde müteşekkil komisyonu mahsusuna müracaatları. “5894,,
Yüksek İktisat ve Ticaret Mektebi Müdürlüğünden:
Mektebin her üç kısmına talebe kaydı 30 Eylül 934 pazar I gününe kadar devam edecektir. “5978,,
Yeni şekil
zo 5 müdürlere ve idare memurlarına
/o 3 idare meclisinin tensip edeceği millî ve hayrî işlere.
% 10 Bankanın 929 senesinde umumî heyet kararile müessislerden iştira eylediği 1100 adet ve itibarî kıymeti muayyen ol-mıyan müessis hisse senetlerinin ştira bedellerinin itfasına.
% 75 ikinci temettü hissesi olarak ayni nisbet dairesinde A ve B serisi hisse senetlerine.
Müessis hisselerinin iştira be-dellerininn itfasından sonra tesis hakkı ayrılmıyarak hissedarana ikinci temettü hissesi yüzde seksen nisbetinde dağıtılır. Senelik temettüden hissedarlar umumî heyetinin karar ve tasdikıle fevkalâde ihtiyat akçesi dahi tefrik olunur.
36 inci madde — Adî ihtiyat akçesi 35 inci madde mucibince senelik temettülerden ayrılan mebaliğin terakümünden teşekkül edecek ve muhtemel zararlara ve masarifi fevkalâde ve gayrimelhuzaya karşılık tutulacak ve işbu akçenin miktarı şirket sermayesinin nısfına baliğ oldukta adî ihtiyat akçesi ayrıl-mıyacaktır. Şu kadar kİ adî ihtiyat akçesi sermayenin nısfına baliğ olduktan sonra ondan sarfiya icrasile miktarı mezkûr nisbet-ten aşağı düşerse tekrar temettüattan tevkifat icrasına başlanacaktır.
37 inci madde—Senelik safî temettü hisse başına yüzde altı birinci temettü hissesi verilmesine kifayet etmediği takdirde noksanı fevkalâde ihtiyat akçesinden ikmal edilecektir.
47 nci madde—Banka, merkez ve şuabatı ve tesis ettiği ve edeceği şirketler ve müesseseler için muktazı idarehane, ardiye ve imalâthane olarak kullanılacak emlâk ve araziyi isticar, iştira ve istibdal edebileceği gibi banka matlubatının istifasını temin zımnında idare meclisinin takdir ve kararile teminat veya ipotek suretile hernevi e m v ali irtihan ve indelhace teferrüğ ve ferağ ve ipotek tesis eyliye-biiir ve haczi ihtiyatî, icrayi muvakkat ve sair bilcümle adlî me-sailde kanunen itası lâzım gelen kefaletnameleri ve dairelerin resmî ve gayriresmî müessese-lerin müzayede ve münakaşalarında taahhüdatı için icap eden teminat mektuplarını üçüncü şahısların tavassutuna hacet kalmaksızın bizzat banka usulünde tanzim ve ita eder.
8
Eylül 25
HAŞAN zeytinyağı ile ve HAŞAN kremi \le yapılmış gayet kuru ve mükemmel ve büyük:
HAŞAN Tuvalet ve Gliserin Sabunları
10 ve 15 kuruş HAŞAN Ecza Deposu. Toptancılara tenzilât
İstanbul Beşinci İcra Memurlu-
Beyoğlu Rumeli han atik 11 cedit 7 numaralı dükkânda ve Kadıköy Bağ sokak 5 numaralı hanede mukim iken halen nerede olduğu malûm olmayan Mustafa Sabri Beye: Şarıcazade Şakir, Cemal, Tosun Beyin Beyoğlu Dördüncü Noterliğinin 7/11/933 tarih ve 14161 numaralı mukavelenamesile aleyhinize yapılan takibatı icraiye üzerine 27/11/933 tarihinde iktisabı kat’iyet eden 108 lira borçtan dolayı dairesinin 34/2559 numaralı dosyasile 31/5/934 tarihinde ikametgâhı kanuninizde mevcut menkul mallar gıyabınızda tahtı hapse alınmış ve İcra ve İflâs kanununun 103 üncü maddesine tevfikan gıyabı muameleye bir itirazınızın mevcudiyeti olup olmadığı hakkında namınıza gönderilen muhtara ikametgâhınızın meç-huliyeti hasebile bilâ tebliğ iade edilmiş ve zabıtaca icra edilen tahkikat ta bunu mûeyyet bulunmuştur. İşbu ilânın tarihi neşrinden itibaren bir ay içinde diyeceğinizin beyanı aksi halde cebri icraya tevessül olunacağı muhtaranın tarafınıza tebliğ makamına kaim o'.mak üzere ilân olunur.
Beyoğlu Birinci sulh Hukuk Hâkimliğinden :
İstanbul Maliye Muhakemat Müdürlüğünün Kasımpaşada Pehlivan 34 numaralı hanede oturan Abdullah Efendi aleyhine ikame eylediği maaştan 14 lira iki kuruşun tahsili davası üzerine müddeaaleyh namına gönderilen davetiyeye verilen meşruhatta ikametgâhının meçhul olduğu bildirilmiş ve talep üzerine ilânen tebligat icrasına ve muhakemenin 27/10/934 saat ona talikine karar verilmiş olmakla mezkûr gün ve saatte mahkemeye gelmeniz veya tarafınızdan musaddak bir vekil göndermediğiniz takdirde hakkınızda gıyaben muamele ifa edileceği tebliğ makamına kaim olmak üzere ilân olunur. (2852)
Beyoğlu Birinci Sulh Hukuk Hâkimliğinden :
Müddei Hazine Muhakemat Müdürlüğü tarafından müddeialeyh Beyoğ-lunda Ağa camiinde ve sokağında Se-lahattin Bey aleyhine ikame eylediği 29 Lira 50 Kuruş alacak davasında Müddeialeyh namına çıkarılan davetiye zahrına verilen meşruhatta ikametgâhının meçhul olduğu bildirilmiş ve vaki talep üzerine 25 gün müddetle ilânen tebligat icrasına ve muhakemenin 3/11/934 saat 11 ine talikine karar verilmiş olmakla mezkûr gün ve saatte gelmediği veya tarafından musaddak bir vekil göndermediği takdirde hakkında gıyaben muamele icra kılınacağı tebliğ makamına kaim olmak üzere ilân olunur. (2852)
Sultan ahmet üçüncü sulh hukuk hâkimliğinden:
Davacı İstanbul Muhakemat Müdürlüğü tarafından müddeaaleyh Kocamustafapaşa Sebzeci sokağında 27 numaralı hanede ve Galata-da ömerabit hanında tahsilât idaresinde Ali Riza Bey aleyhine ikame olunan davada mumaileyhin ikametgâhının meçhul olduğu mübaşir tarafından verilen meşruhattan anlaşılmakla yevmü muhakeme olan 23-10-934 saat 11 de Sultanahmet üçüncü sulh hukuk muhakemesine gelmeniz aksi taktirde muhakemenin gıyabınızda icra kı-ı tınacağı tebliğ makamına kaim olmak üzere ilân olunur. (2853)
E —“-----------:------------------
i Beyoğlu Birinci sulh hukuk hâ-
il kimliğinden :
i' Hazine Muhakemat müdürlüğü
tarafından Kurtuluşta Deticiler so-™ kağında 102 numaralı hanede Ha-• lim Efendi aleyhine ikame eylediği ı, on liranın tahsili hakkındakî da-i' vada namına çıkarılan davetiye Kahrına verilen meşruhatta ikametgâhının meçhul olduğu bildirilmiş ve vaki talep üzerine 25 gün müd-detle ilânen tebligat icrasına ve f muhakemenin 3/11/934 saat ona T talikine karar verilmiş olmakla h. mezkûr gün ve saatte gelmediği veya tarafından musaddak bir vekil .‘göndermediği takdirde hakkında î-jgıyaben muamele icra kılınacağı V tebliğ makamına kaim olmak ürere İlân olunur. (2852)
lteşrinievvel 1934 ten başlıyacak
Yeni Kibrit fiatleri
Büyük Kutu: 60 para Küçük Kutu: 50 para
1 — Halen 70 paraya satılmakta olan büyük kutu kibritlerin 1 teşrinievvelden itibaren 60 paraya, ve halen 60 paraya satılmakta olan küçük kutu kibritlerin de 50 paraya satılacağı muhterem halka ilân ve fazla talep eden satıcıların derhal şirkete veya acentalarına ihbar edilmeleri rica olunur.
2 — Acentalar perakendecilerin ellerindeki kibritleri 30 Eylül 1934 tarihine kadar geri alacaklarından muhterem halkın kibritsiz kalmamaları için birkaç günlük ihtiyaçlarını şimdiden temin etmeleri mercudur.
Türkiye Kibrit ve Çakmak İnhisarı
■■■!■■.............................. .
* | İstanbul Evkaf Müdürlüğü ilânları | *|
1— Çenberlitaş, Mollafenari, Boyacı S. 3-5 numaralı hane.
2— Hocapaşa, Karaki Hüseyin Çelebi, Orhaniye C. 33-23 numaralı mektep mahalli.
3— Kara Gümrük, Derviş Ali, Nurettin tekkesi, 25 numaralı Mektep mahalli.
4— Küçük Mustafa paşada ince bel sokağında 6 numaralı hane.
5— Galata, Kemankeş, Çömbekci sokağında 10 numaralı dükkân.
6— Gedikpaşa'da Divanı Âli mahallesinde 61 numaralı dükkan.
7— Langa, Kâtip Kasım, Taşçılar sokağında 84 numaralı dükkân.
8— Kasımpaşa, Camiikebir, Türabi baba S. 22 numaralı dükkân.
9— Üsküdar, Hacı Hesna Hatun, Şeyh camii, 89 numaralı dükkân.
10— „ „ „ Kandilci odası arsası.
Yukarıda yazılı emlâk 935 senesi Mayıs nihayetine kadar kiraya verileceğinden müzayedeye konmuştur. 29/9/934 Cumartesi gjinü saat on beşte ihaleleri yapılacaktır. Talip olmak isteyenler Evkaf Müdürlüğünde Vakıf Akarlar Kalemine müracaatları. (5881)
Gureba Hastanesine 934 senei mâliyesi zarfında lüzumu olan 179 kalem a'âtı tıbbiyenin pazarlık suretiyle icra kılınan münakaşasında talip zuhur etmediğinden mezkûrülmıktar alâtın ihalesi pazarlık suretiyle ve 4 üncü defa olmak üzere Eylülün 29 uncu Cumartesi gününe temdit edilmiştir. Talip olanlar şeraiti anlamak için her gün Levazım idaresine ve ihale günü de saat 14 de İdare Encümenine müracaatları. “6052,,
İnhisarlar U. Müdürlüğünden:
Avcılara
Almanyada Valsrode’de kâin U^olf barut fabrikaları mamûlâtı Perfekt markalı birinci nevi dumansız av barutunun Tophane Satış mağazasında satışına başlandığı ilân olunur.
Cibali Fabrikasında bir sene zarfında teraküm edecek olan 220 bin kilo raddesinde kâğıt ve karton kırpıntılarının ihalesi müteahhidin taahhüdünü ifa etmediğinden dolayı feshedilmiş olduğundan yeniden müzayedeye konulmuştur. MezKÛr kırpıntılar şartnamesine tevfikan 2/10/934 tarihine müsadif salı günü saat 14 te pazarlıkla satılacaktır. Taliplerin 400 dörtyüz lira teminat parasile birlikte Cibali alım satım komisyonuna müracaatları.“6060,,
Galata ithalât Gümrüğü Müdürlüğünden Marka *’ "
Kap
2
CF
UMUM—
Kibrit Acentalarına
1 — 1 Teşrinievvel 1934 tarihinden itibaren perakende olarak halka beher BÜYÜK KUTU KİBRİT 60 paraya ve beher KÜÇÜK KUTU KİBRİT 50 paraya sablacaktır.
2 — Acentalar, 30 Eylül 1934 tarihinde, gerek ellerinde bulunan ve gerek satılmak üzere perakendecilere veripte henüz satılmamış olan kibritleri zikrolunan tarihte merkezlerinde toplıyarak miktarlarını aşağıda yazılı şekilde tesbit ettirmek mecburiyetindedirler.
3 — Acentalar, perakendecilerden geri alacakları kibritler için perakendecilerine evvelce vermiş oldukları bedeli hesap edecek ve mezkûr bedel mukabilinde 1 teşrinievvel 1934 ten itibaren yeni satış fiyatı, yeni bey’iye ve ikramiyelerini hesap etmek suretiyle kibrit vereceklerdir.
4—Acentanın gerek kendi deposunda bulunan ve gerekse perakendecilerden geri alacakları kibritler 30 eylül 934 tarihinde mahallî malmemuru, malmemûru bulumıyan yerlerde mahallî mülkiye memuru huzurunda tadat edilerek 4nüsha zabıt varakası yapılacak ve bu zabıtlar malmemuru ve acenta tarafından imza edilecektir. Zabıt varakalarından bir nüshası mal memurunda, bir nüshası acentada kalacak ve diğer iki nüshasını da acenta derhal taahhütlü olarak şirkete gönderecektir
5 — Acentalar yukarıdaki maddeye tevfikan 30 eylül 1934 tarihinde henüz satılmamış olan bütün kibritleri toplıyacak-larından, ondan sonra kimin tarafından ve her hangi sebebe müstenit olursa olsun hiçbir talep ve iddia nazara alınmıyacaktır.
6 — Acentaların, gerek perakendecilerden 30 eylül tarihine kadar geri alacakları kibritler bedeli mukabilinde 1 teşrinievvelden itibaren verecekleri kibritler için ve gerekse 1 teşrinievvelden itibaren satacakları kibritler için perakendecilere verecekleri bey’iye ve ikramiyeler aşağıda gösterilmiştir.
BÜYÜK KUTU KİBRİTLER İÇİN % 4 “UÜZDE DÖRT,, KÜÇÜK KUTU KİBRİTLER İÇİN % 8 “YÜZDE SEKİZ,, (bunun yüzde dördü bey’iye yüzde dördü ikramiyedir.)
7 — Acentaların işbu muameleden mütevellit hesapları zabıt varakalarındaki mevcutlarına nazaran şirketçe tasviye edilecektir Türkiye Kibrit ve Çakmak İnhisarı ak._. ........................................■!■■■■?*
BELSOĞUKLUĞU
VE FRENGİYE YAKALANMAMAK İÇİN EN İYİ İLAÇ
PROTEJİN dir
50 KRŞ, HER ECZANEDE BULUNUR.
| TERİ KESMEK t
ZARARLIDIR!.. :
♦ . . î
J Sakın bir takım terkibi meçhul * : * t
îPERTEV, | Kat’iyyen teri kesmez. : | Sadece
DEĞİŞTİRİR... t Ja hiçbir zararı ♦ i j suruıeoııır.
»♦♦♦♦♦♦♦♦♦♦♦♦♦♦*♦♦♦♦♦♦ hhh’
ilaçlarla terinizi kesmeğe kalkışmayınız.
Südorono
MECRASINI

J Ondan dolayı dr _____
$ dokunmaksızın, vücudun terliyen j herhangi bir uzvu üzerine J sürülebilir.
Sultanahmet üçüncü sulh hukuk hâkimliğinden :
Davacı İstanbul Muhakemat müdürlüğü tarafından müddeaaleyh Sultanhamamında Dilşat mağazası sahibi İzzet Halim Bey aleyhine ikame olunan davada mumaileyhin ikametgâhının meçhul olduğu mübaşiri tarafından verilen meşruhattan anlaşılmakla yevmi muhakeme olan 23/10/934 saat on birde Sultanahmet üçüncü sulh hukuk mahkemesine gelmeniz ve yahut bir vekili kanunî bulundurmanız aksi takdirde muhakemenin gıyaben cereyan edeceği tebliğ makamına kaim olmak üzere ilân olunur. (2853)
İstanbul
Kibrit Satıcılarına
1 — 1 Teşrinievvel 1934 ten itibaren halka BÜYÜK KUTU KİBRİTLER 60 PARAYA, KÜÇÜK KUTU KİBRİTLER 50 PARAYA satılacaktır.
2 — Ellerinde eski fiatten kibrit bulunan satıcılar 29 eylüle kadar kibritlerini aşağıda gösterilen mahallere iade edeceklerdir. Bu tarihlerden sonra vuku bulacak herhangi bir talep veya müddeiyat kat’iyyen nazarı itibara alınmıyacaktır.
3 — 1 Teşrinievvelden itibaren perakendecilere terk olunacak bey’iye ve ikramiyeler aşağıda gösterilmiştir. BÜYÜK KUTULAR İÇİN: %4 “Yüzde dört,, beyiye KÜÇÜK KUTULAR İÇİN: %4 “Yüzde dört,, beyiye ve
% 4 ikramiye ki ceman % 8 “Yüzde sekiz,,
Türkiye Kibrit ve Çakmak İnhisarı İSTANBUL ACENTALIĞI TAHİR
Tahmis sokak No. 52
Sultanahmet Üçüncü sulh Hukuk Hâkimliğinden:
İstanbul Maliye Muhakemat Müdürlüğü tarafından müddeaaleyh sabık muhafaza memuru Divanyolu Şık sokak 35 numaralı yeni Türk Teavün cemiyeti binasında mukim iken mumaileyhin mezkûr haneden çıktığı ve halihazır ikametgâhının meçhul bulunduğu verilen meşrû-hattan anlaşılmakla mahkemece ilânen tebligat icrasına karar ve-ri'miş olmakla yevmi muhakeme olaı 24/10/934 saat on dörtte Sultanahmet Üçüncü sulh Hukuk mahkemesine bizzat gelmeniz veyahut vekili kanunî bulundurmanız aksi takdirde hakkınızda muamele! gıyabiye icra kılınacağı tebliğ makamına kaim olmak üzere ilân olunur.
(2853)
Üsküdar Hukuk hâkimliğinden :
Beylerbeyinde Küplücede rençber sokağında 17 No. lu hanede sakine Nedime H. tarafından kocası Kadı-köyünde Kuşdılinde mis sokağında 24 No. lu hanede Feridun Beyin nezdinde mukim Yusuf ağa aleyhine açtığı boşanma davası üzerine bu baptaki dava arzuhali suretiyle davetiye mumailey Yusuf ağanın gösterilen ikametgâhta 15 sene evvel ikametle çıkıp gittiği ve hâlen nerede oturduğu bilinemediği şerhiyle bilâ tebliğ iade kılındığı görülmüş ve mahkemece de müd-dinin talebiyle ilânat icrasına karar verilmiş ve davaya karşı 15 gün zarfında cevap vermek ve tayin olunan 23/10/934 tarihine müsadif salı günü saat 14 de mahkemeye gelmek üzere yazılan davetiye ve istida sureti mahkeme divanhanesine talik kılınmış olmakla keyfiyet ayrıca gazete ile de ilân olunur.
Müracaat Mahalleri:
İstanbul Mehmet Ali Efendi Aksaray Ordu caddesi 202 numaralı tütüncü.
İstanbul Ali Efendi Fatih Atpazarı caddesi 2 numaralı bakkaliye mağazası.
Bakırköy Bedros Efendi - İstanbul caddesi kurukahveci, Beyoğlu Pangaltı Kurtuluş caddesi 33 No.Iı kurukahveci Beyoğlu Ali Ef. İstiklâl caddesi Ağacami karşısı 163 No. Beyoğlu Sadık Ef. KalyonCukulluk 2-24 No.Iı tütüncü.
Galata Moiz Efendi Kürekçiler.
Beşiktaş Abbas Ef. Ihlamur Küçükhamam 26No. tütüncü. Üsküdar Ali Ef. Horhor çeşme karşısı 40 No.
Kadıköy Kaydar Ef. Kilise meydanı 38 No.
Ortaköy Malûl İbrahim Uncu sokak 26 No. Büyükdere İbat Efendi Piyasa caddesi 64 No.
Beykoz Nihat Efendi İskele karşısı 70 No’ Büyükada Macar caddesi 14 No.
Beyoğlu Birinci Sulh Hukuk Hâkimliğinden:
Hazine Muhakemat Müdürlüğünün Pangaltıda Bilezikçi sokağında 137 namaralı hanede oturan Mehmet Efendi aleyhine ikame eyle-lediği 51 lira 78 kuruşun tahsili hakkındakî davanın 20/9/934 tarihli celsei mahkemesinde Müddei evrakı resmiye ibraz etmiş ve bundan bahisle müddeialeyha muamele! gıyap kararı tebliğ ve mahkemenin 3/11/934 saat ona talikine karar verilmiş olduğundan tarihi ilândan itibaren beş gün zarfında itiraz etmediği takdirde muhakemeye kabul o'unmıyacağı tebliğ makamına kaim olmak üzere İlân olunur. (2852)
No. Eşyanın cinsleri Kokulu kâğıt 20/21 Levanla
Tahta ve direk parçaları . ipek örme çorap.
332,5 23800
0,340
Bu eşya 6-9-934 tarihinden itibaren açık arttırma suretile saflıktır. İsteklilerin 25-9-934 günü saat 17 ye kadar Satış Komisyonuna müracaat etmeleri. (5462)
1
İmtiyaz sahibi: Ali
U»umi neşriyatı idaro eden yazı işleri mü dür d : C. Hikmet
Matbaa! Ebüııijra
İstanbul Belediyesi ilânları
Beyoğlu Belediyesinden : Papazköprü Şirket sokağında 23 numaralı hane maili inhidam hane sahipleri bulunmadığından on beş gün zarfında mahzurun izalesi aksi takdirde Belediyece yapılacağı tebligat makamına kaim olmak üzere ilân olunur. (6072)