Denizciler Cad. No. 2 de
GÜNEŞ MATBAACILIK T. A. 0.
Güneş Matbaası
her türlü baskı ve dizgi işleri için sipariş kabulüne başlamıştır.
Temiz iş — Ehven fiat
Telefon : 15619

Bütün AnkaralıTann takdirini kazanan
Bursa Mobilya Pazarı
Gördüğü rağbet üzerine en son modellere hususî surette hazırlattığı yatak, oda ve takımlarını satışa çıkarmıştır.
Anafartalar Cad. No. 198 — Tel: 14091 I
göre,
(5173)
★ Fiyatı her yerde 10 kuruş * Telefon: 15619, 15315 ve 16882 * Denizciler Caddesi 2 ★ Posta Kutusu : 193
SALI 26 EYLÜL 1950
★ Telgraf adresi: Zafer Gazetesi — Ankara ■*
Yıl : 2 — No. 511
Cumhurreisî ve Başbakanın
Zonguldaktadünkütetkikleri
işletmede teknisyenlerle iki toplantı yapıldı, tesisler gezildi
Bayar’a yapılan sevgi tezahürleri
Zonguldak, 25 (Hususî muhabirimizden .telefonla) — Cumhur Başkanı Celâl Bayar-ın ziyareti dolayısiyle, Zonguldak iki gündür müstesna bir bayram sevinci içinde çalkan-maktadır. Dün sokaklarda seller halinde akan kalabalık, Cumhur Başkanının Belediye Reisinin evinde misafir oldu-
ğunu öğrendiği zaman dalgalar halinde evin önüne toplanmıştı. Bir an geldi ki, artık sokaktan değil, hattâ daha ilerdeki caddelerden bile geçmek imkânsızlaşmıştı. Halkın: «Yaşasın Celâl Bayar» şeklindeki büyük tezahürleri bir heyecan tufanı halini almıştı.
Bayar bu sabah Belediye
Reisinin evinden çıkıp Kömür j îşlerfnesine gitmek üzere otomobiline bindi, fakat otomobil kalabalıktan bir türlü ilerliye-miyordu. Nihayet araba biraz yol almıya başlayınca binlerce kişi hep beraber yürümeğe ve hattâ koşmaya başladılar.
| Bir anda İşletmenin önü de (Sonu 4 üncü sayfada)
Amerikalı iki âyan üyesi geldi
Burada mühim
Seul kızıl istilâdan kurtarılmak üzere
Şehre iki taraftan giren birlikler sokak sokak ile: liyorlar, komünist esirler arasında bellerinden yukarısı çıplak döğüşen kadınlar da var
Seul, 25 a.a. — (Reuter): Seul’ün merkezinde sokak mu-
harebeleri vererek
lerliyen Amerikan n şehrin belediye ” varmışlardır.
adım adım i-
silâhendazla-
sarayına ka-Silâhendaz
ıcüvvetler bir yandan şehrin i-
çinde ilerlerken Amerikan yedinci tümeni birlikleri de Han
nehrini geçerek Seul’e güneyden girmektedirler. Bu arada Güney Kore kuvvetleri binalardan ko-
münist bakiyelerini temizlemekte ve yüksek sayıda esir almaktadırlar. Bugün alınan esir muharipler arasında belden yukarısı çplak iki kadın da bulunmaktadır.
Tokyo, 25 a.a. — (United Press): Cepheden alman son ha berlere göre Birleşmiş Milletler kuvvetleri eski Pusan köprüba-şından kuzeye doğru Seul'ü kuşatmış bulunan birliklerle
lerinin hedefini teşkil etmekte-dir.
Öte yandan Amerikan bom-ba uçakları bu sabah öğleye kadar Seul’un merkez kısmını bom ba ve roket yağmuruna tutmuşlardır. Seul’ün 75 mil kuzey ba- ' tısında ise Güney Kore deniz komandoları 38 inci arz dairesi üstünde bulunan Haeju’ya çıkarak düşman tesislerini tahrip etmişler ve beş deniz vasıtasını batırmışlardır. Amerikan birinci süvari tümeni Pusan’dan Seul’e doğru günde 20 millik bir süratle ilerlemektedir. Bu tümenin bir kiBim kuvvetleri Sangju'nun 26 mil batısında bulunan Poun şehrine varmışlardır.
Kimpo Hava alanı, 25 a.a. — (United Press,: 127 büyük A-merikan taşıt uçağı tam teçhi-
birleşmek bugün de
üzere ilerlemelerine devam etmişlerdir.
zatlı bir Amerikan savaş birliğini dün Kimpo hava alanına
Başbakan Yardımcısı Samct Ağaoğlu ile Devlet Bakanı Fevzi Lütfi Karaosmanoğlu İzmir'e gitmişlerdir.
Bu suretle güney başkenti, ku-
indirmiştir. Top malzeme ve cep
zey, batı ve güney istikametlerinde ilerliyen Amerikan kuvvet
hane taşıyan büyük C-119 tipi uçaklar sabahın erken saatle-
(Sonu 4 üncü sayfada)
Resimde daha evvel İzmir'e gitmiş bulunan Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanı Dr. Ekrem Hayri Üstündağ tarafından hava alanında karşılanan Bakanlar görülmektedir.
ZAFER KUPASI FİNALİ
Demirsporla Gençlerbirliğinin dünkü çekişmeli maçı 4-4 berabere bitti
f-v*************************^)
Ticaret : Bakanının : : seyahati _______________ I S
Zühtii Velibeşe Samsunda küçük esnafla görüştü
Samsun, 25 (aa_.) — Dün Samsun ticaret odasında saat 16 da Ekonomi ve Ticaret Bakanının huzuru ile kalabalık (Sonu 4 üncü sayfada)
Dün geceki silâh aranması
80 bıçak, 1 kama ve
1 tabanca müsadere edildi
Emniyet İkinci Şube Müdürlüğü dün gece şehrimizde büyük mikyasta bir silâh araştırması yapmıştır. Her biri 10 polis memuru ile iki komiser muavini ve bir komiserden mürekkep dört ekip halinde arama - tarama yapan zabıta kuvvetlerinin bu faaliyeti çok başarılı olmuştur.
Ekiplerden biri Bendderesi civarında, İkincisi Çankınkapı ve Soğukkuyu’da, üçüncü ve dördüncü ekipler ise itfaiye meydanı ve civarı ile Altındağ ve Yeni doğan mahallelerinde arama yapmışlardır.
Bu faaliyet neticesinde yasak silâhlardan 80 tane bıçak, 5 kama ve bir tabanca bulunmuş, ayrıca kendisini bilmiyecek derecede sarhoş olan 20 kişi yakalanmıştır.
Dün Yenişehir’de Ataç sokağında bir kaza olmuş, kanalizasyon inşaatında çalışan işçilerden Yaşar Ağaç, toprak yıkılması üzerine toprak altında kalmıştır. Hemen faaliyete geçilerek bir
iniştir. Resimde işçinin kurtarılması için toprak kazılırken görülüyor.
temaslar yapacakları sanılıyor
Ankara, 25 a.a. — Dublin’deki Parlâmentolara-rası toplantıya iştirak e-den Amerikan Senatosu ü-yelerinden Mr. Pepper ile Mr. William Poage ve Mr. Harold Cooley ve eşleri, dün Amerikan Büyük Elçisi Mr. Wadsworth’la birlikte özel uçakla saat 17.30 de İstanbul'dan şehrimize gelmişler ve askerî hava erkânı, Amerikan Askerî alanında Büyük Elçilik Yardım Heyeti Başkanı General Arnold, Devlet Bakanlığı temsilcisi tarafından karşılanmışlardır.
Senatör Pepper memle-■ ketimize uzun zamandan I beri gelmeyi arzu ettiğini | (Sonu 3 üncü sayfada)
Halk Partisinin aldığı
25 milyonun hesapları
Maliye Bakanı Halil Ayan.müfettişlerin yaptıkları tetkikler hakkında yeni beyanatta bulundu
Bursa, 25 (Telefonla) — Bay ram münasebetiyle şehrimize gelmiş bulunan Bursa Milletvekili ve Maliye Bakanı Halil Ayan, dün ve bugün vilâyetin
İRLANDA MEKTUPLARIM
İki taraf da uzun senelerdir Ankara sahalarında görülmemiş
Kremlinden
derecede güzel ve zevkli bir oyun çıkardılar
• Zafer Kupası» futbol maçlarının son karşılaşmalarına dün 19 Mayıs Stadında beş bine yakın seyirci önünde devam edildi.
Günün ilk karşılaşması Hacettepe - Emniyet takımları a-rasında oldu.
Hakem: Faik Gökay.
HACETTEPE:
Esat, Refct, Hamdullah, Alâ-cddin, İlhan, Hakkı, Tarık, Orhan, Burhan, Akgüıı, Sedat.
EMNİYET:
Vahip, Osman, Salih, Abdül, Celâl, Selim, Osman, Haşini, Mecit, Hâmit, Kemal.
Oyunun ilk dakikaları karşı-lklı hücumlarla geçti. Günün ilk golünü 8 inci dakikada Emni-, yetten Kemal yaptı. 2 dakika
ıaberlik golünü atmıya muvaf- yanın 38 nci arz dairesi kuze-fak oldu. BeıVberlik vaziyetin- 1 yinde Kuzey Koreyl işgal ede-
.Dünkü maçlarda heyecanlı bir an
peyklere verilen emir
Nevyork, 25 (a.a.). (Afp) — Gazeteci Drew Pearson’un her hafta radyo ile yayınlanan ma kalesinde temin ettiğine göre, Vichinky, peyk devletlere, Rus yanın Kore harbine son ver-. inek üzere Birleşik Amerika1 ile bir anlaşmaya varmak ta-, savvurunda olduğunu haber vermiş ve Kore durumu aydın lanıncaya kadar Birlemşiş Milletlerdeki ST»v bloku temsilci-: lerinden Birleşik Amerİkâya karşı hücumlarını frenlemelerini istemiştir.
.................................. Gene Pearsona göre, Vichin-ıa Hacettepeden Burhan be-, sky temsilcilerine, Sovyet Rus
bazı işleri ile meşgul olmuş ve ziyaretlerde bulunmuştur.
Akşam üzeri Dağcılık Kulübü bahçesinde seçmenleriyle hasbıhallerde bulunan Maliye Bakanı ile görüştüm. Kendisi-I ne, Halk Partisi Genel Sekreteri Kasım Gülek’in Halkevle-| ri hakkındaki son beyanatına ı bir diyeceği olup olmadığını sordum ve Kasım Gülek’in «Binalarımız elimizden alınırsa muhalefete çadırlarda da devam edeceğiz.» şeklindeki ) sözlerini hatırlattım. I
Maliye Bakanı Halil Ayan şu beyanatta bulundu: |
«— Halkevlerine Devlet'büt. çesi ile, Mahallî İdareler ' bütçelerinden verilmiş olan ve
(Sonu 4 üncü sayfada)
Bulgaristandan gelen göçmenler
içişleri Bakanı tetkikler yapıypr
'İstanbul, 25 (a.a.) —
Ankaradan şehrimize gelen
çişleri Bakanı Ruknettin Nasu-
(Sonu 4 üncü sayfada) ceğihi söylemiştir .
Ingiltere-İrlanda boğuşması
hioğlu bugün Edirne'ye gitmiş tir. Bakan Edirnede göçmenler ve iskân işleriyle yakından
meşgul olacaktır.
Dublin'de I’arlâmentolararası Konferansında İrlanda Başbakanı Mr. Castello nutuk söylerken
(Yazısı 3 üncü Sayfada)
Sayfa: 2
ZAFER
26/9/1950

Yeni bir gerileme
Ragıp Emeç «Neredeyiz?» başlıklı yazısında «Bütün bir memleket efkârının görüp ü-züldüğü mesele terbiye eksikliğidir. Cemiyetimizin geçirdiği şüphesiz bulunan bugünkü terbiye buhranı bir nevi hasta İlktir. Fakat bu hastalığın mahiyeti tam olarak henüz anlaşılamamıştır.» demekte ve şöy le devam etmektedir:
«Acaba bu hastalık İktisadî sıkıntılardan mı? yoksa cürümle cfeza arasındaki nisbet-lerde bir muvazenesizlikten mi ileri gelmektedir? Bu iki mesele mutlak surette incelenerek gözden geçirilmelidir.»
Cumhuriyet gazetesinde «Yeni bir gerileme» başlıklı ve Cumhuriyet imzalı başyazıda muharrir şöyle demektedir;
«Yeni bir harp herkesten fazla Kremlin’i ürkütmektedir. Çünkü Moskova müsait göreceği ana kadar üçüncü bir cihan harbine başvurmak istememektedir. Bütün gayesi peyklerini ileri sürerek mevziî tecavüzlerle dünyayı huzur suzluğa sevketmek ve muvaffak olamayınca prestijinden kaybetmeği göze alarak ricat etmektir. Bu hal İran’da ve sonra Berlin’de müşahede edil miştir.
General Mac Arthur’ün plânının muvaffakiyetinden sonra Rus propagandası birdenbire durmuş, bir haftadan beri komünist gazetelerde Kore haberleri ikinci ve hattâ üçün-fü sahifelere atılmıştır. Bu hal Moskova'nın artık Uzak Şarkta yeni bir mağlûbiyete uğradığı hissini uyandırmıştır.
Bu hal aynen Berlin’de vaki olmuştur. Bugün Berlin ablukasının son günlerinde sezilen hava yine mevcuttur. Uzak. Şark’ta tecavüze girişen Koreli komünistler hedeflerine zamanında ulaşamamışlardır. Bu kuvvetler bugün imha tehlikesiyle karşı karşıyadır.
Rusya Kore’de tecavüze gi- Muhafazakârlar öyle sanıyor-rişmekle batı âlemine mühim lardı ki, Attlee Hükümeti, ka-kazançlar sağlamış, bunların binesine muarızlarının göster-askerî kuvvetlerinin artması- , diği müzaharet onlara minnet-ve çelik - demir devletleştirilmesi hükümeti konusunu
I
DUGUNDE
KAVGA
birlik bozuldu
yeni Sabah gazetesinde «.Bir lik bozuldu» başlıklı ve Yeni Sabah imzalı makalede ezcüm le şöyle yazılıyor:
«Kore’deki istilâ ve tecavüz hareketi üzerine Büyük Britanya’da iktidar partisi ile mu halefet bir nevi zımnî anlaşma ve birlik kurmuşlardır.
Attlee kabinesinin çelik ve demir endüstrilerini devletleştirme kararı bu birliği bozmuş Churchill ve Liberaller kabineye müzaheretten vaz geçmişlerdir. Demir ve çeliğin devletleştirilmesi bir iç kavga ve parti mücadelesi idi.
Üç kişi hafif surette yaralandı, biri hastaneye kaldırıldı Düıı Yeııidoğanda bir kişinin başından satırla ve bir kişinin de bacağından tabanca ile yaralanmasiyle neticelenen bir kavga olmuştur. Hâdise şöyle cereyan etmiştir:
Ynidoğan Rüstemağa sokağında oturan Veli Seven çocuğunun sünnet düğününde sarhoşluk sebebiyle bazı kimseler le ağız münakaşasına başlamış tır.
Biraz sonra münakaşa kavgaya dönmüş ve arabacı Sait Koca başından taşla ağır suret te yaralanmış ve hastaneye kaldırılmıştır.
Saidin kardeşi Şakir Koca boynunun sıkıldığını iddia etmiş ise de muayenesinde böyle bir vaziyet görülmemiştir.
Ali Çiftdizi baldırından, boş ta gezen takımından Şaban Koçkaya vücudunun muhtelif yerlerinden hafif bereler al -mışlardır. Hâdise etrafında ge nel hükümler gereğince tahkikata başlanmıştır.
Otel hırsızı
Mes'eleler
Kuvvetler arasında
tedenberi memleketi-mizde cereyan eden demokrat mücadelesinde, bu rejimin sadece lâfzî ve ^eklî olarak değil; ruhu ile bütün müessese ve erkânı ile getirilmesi meselesi üzerinde ısrarla du-üsdatların- rulmuştur. .Gerçek demokrasi... batı demokrasisi, dendik-
na ve tensikine ve siyasî birleşmelerine amil olmuştur. Dün Birleşmiş Miletler Genel Sekreteri Lie tarafından verilen ziyafette Sovyet Dışişleri Bakanının Birleşik Amerika Dışişleri Bakaniyle kol kola ve çok samimî dolaşmaları Ko re işinin de sulhen halledileceğine bir alâmet olarak sayılmaktadır.»
Neredeyiz ?
Son Posta gazetesinde Selim
tar edecek sanayiinin gecikecekti. Attlee böyle bir pazarlık ve vehmini bile kabul etmek istememiş ve iç durumu dış meselelerle karıştırmak arzu etmemiş ve mukaddes birlik bozulmuştur.
Halk Partisinin kulakları
çınlasın. 25 yıl dış tehlike na- J Suşehri 13 plâka sayılı karatiyle zavallı halkın tepesinden ayrılmamıştı.»
Dil devriminin
18 inci yıldönümü
Dil devrimimizin 18 inci yıldönümü münasebetiyle bugün saat 18 de Ankara Halkevinde bir tören yapılacaktır. Törenin programı şudur:
1 — İstiklâl Marşı.
2 — Açış.
3 — Konuşma (İsmail Hakkı Baltacıoğlu).
4 — Öz dilden örnek şiirler, a) Mehmet Çakırtaş, b) Halil Soyuer, c) Yahya Benekay, d) Fikret Sezgin, e) Hüseyin Çolak, f) Ali Rıza Özer, (Konuşan ve şairleri takdim eden Halil Soyuer).
5 — Millî sazlar (Halkevi ko rosu tarafından).
6 — Millî oyunlar (Erzurtım ekibi tarafından).
Memleketimizde kurulacak peniciline fabrikası
Türkiye'de streptomicine ve peniciline imali için şehrimizde temaslarda bulunan Ameri kan Squibb fabrikaları mümessili Ankara’dan ayrılmış-
Marshall Yardımı filme alınacak
İngiliz film âmillerinden Mr. Homley Maıshall Yardımı do-layısiyle Türkiye'de ziraî filmler yapmak üzere Londra’dan İstanbul’a gelmiştir.
Mr. Homley bugünlerde Ankara’ya gelerek alâkalılarla temaslarda bulunacaktır.
Aldığımız malûmata göre Amerikan firmasiyle Hükûme timiz arasında cereyan eden müzakereler müsbet bir safha ya intikal etmiştir. Alâkadar Bakanlıklar bu teşebbüsü gayet müsait karşılamışlardır. Gelecek hafta sonunda yapıla-cek konuşmalar neticesinde muta bakat hasıl olduğu takdirde İs tanbul’da bu fabrikanın temel lerl atılacak ve böylelikle Tür kiye’nin en mühim ihtiyaçla -rından birisi karşılanmış olacaktır.
Yol kesen beş kişi yakalandı
Dün, Kızılcahamam yolu ü-zeı-indeki Çarşıpmar mevkiinde bir soygunculuk hâdisesi ol muştur.
Ali Kurt isminde birisine ait manifatura eşyası yüklü Sivas ' kamyon, Kızılcahamam’a gitmekte iken önüne bir kaç meçhul şa his çıkarak taşlamağa başlamışlardır. Bu vaziyet üzerine duran kamyona doğru yaklaşan meçhul şahıslar şoföre ma nifatura eşyasını boşaltmasını söylemişlerdir. Kamyonda bulunan yolcuların müdahalesi üzerine soyguncular ellerinde ki bıçak ve sopalarla hücum etmişlerdir. Hâdise kısa bir zamanda jandarmaya aksetmiş ve mütecavizler kaçmak isterlerken yakalanmışlardır. Soyguncuların civardaki Aşa-ğıviran köyünden Hacı Haşan Rıza Gündüz, Niyazi Aslan, Necip Ertaş, ve Mustafa Alkan olduğu anlaşılmış ve hâdise etrafında soruşturmalara başlanmıştır.
Hayatî ehemmiyeti haiz cilan bu ilâçların memleketimiz de imali yalnız Türkiyeyi değil komşularını da memnun edecek evsafta olacaktır.
Dış ticaret rejimi için toplantılar
Ticaret ve Ekonomi Bakanlığı, Yeni Dış Ticaret Rejimine ait ithal listeleri etrafında muhtelif meslek teşekküllerinin fikir ve mütalâalarını almaya karar vermiştir.
Meslek teşekkülleri ile yapıla cak toplantılara 27 Eylülde baş lanacak, 29 Eylüle kadar devam edilecektir.
4 Amerikan mütehassısı dün geldi
Maden Tetkik Arama hesabına Amerikadan dört maden mütehassısı şehrimize gelmiştir.
Mütehassıslar bir sene müd 'defle memleketimizde çalışacaklar ve petrol işleri için kail fiye işçi yetiştireeklerdir.
Hac yolunda vefat edenler
Şehrimize gelen haberlere göre, şimdiye kadar memleketimizden giden hacılardan 30 u vefat etmiştir.
Bunların 7 si kadın 23 ü erkektir. Vefat edenlerin en genci 40 yaşında en ihtiyarı da 85 yaşındadır.
Yeni pullar
P.T.T. İdaresi tarafından A-tatürk resimli eski pullar yeniden piyasaya çıkarılmıştır.
Bir aralık tedavülden kaldırılmış olan bu pullardan şimdilik 15 ve 3 kuruşluk pullar bayramda satışa arzedilmiştir. Yakında bunu diğer pullar takip edecektir.
-— İhtimal, dedi, dediğiniz gibidir. Fakat ben deniyece-ğm. Belki içlerinden biriis saret eder.
Kitapçı hırıldayarak arkasından seslendi:
— Sinemaya, işlerin tıkırın da gittiğine ve bol bol öpüşüp koklaşmaya ait yazılar yazarsanız bana getirin, basarım. Üslûbunuz hoşuma gitti!
Genç adam müsveddeyi kaparak kendisini dışarı attı. Peşinden atlı kovalıyormuş gibi hızlı hızlı, yürüdü. Fat-mayı da görememişti. Orada olsaydı işin halledilmesi ko-laylaşabilirdi. Kim bilir! Kim se bilmezdi.
Mücadelesi, hiç bir zaman, bir tek adamla ve onun temsil ettiğ zihniyete karşı kazanılacak bir kişilik zaferle sona ermiş olmıyacaktı. işi memleket nfikyasında büyütmek lâzımdı. Kitapçıdan sonra, Sıra matbaacıda, matbaacı dan sonra bayilerde ve cumhuriyet savcısında ve en son ra da okuyuculardaydı. Okuyucular!
Eseri neşredilmemiş bn-muharririn gözünde o bir heyulâdır. Her satırın altını üstüne getirerek kelimeleri didikleyip paralıyacaklan sanılır Mahvetmek veya ihya
SUÇUNU İTİRAF EDEN MESUT ÇOLAK ADLİYEYE VERİLDİ
Bundan bir kaç gün evvel bir gece yarısı Ulus Meydanı civarındaki Mesudiye otelinde bir hırsızlık hâdisesi olmuş ve muhtelif kıymette eşya ile bir miktar para çalınmıştı.
Emniyet İkinci Şube memurlarının sıkı bir takibi neticesinde otel hırsızı Gençlik Parkinda yakalanmıştır.
Gösteriş meraklısı olan otel hırsızı Mesut'un çaldığı eşyalardan saat ve çakmağı etrafa göstermesi kendisini takip e-den polisin şüphesini artırmaya kâfi gelmiştir.
Hırsız Mesut Çolak suçunu itiraf etmiş ve hakkında tahkikata başlanmıştır.
Resimde dün yakalanan gösteriş meraklısı otel Mesut Çolak görülmektedir.
w-
Sahte milletvekili dün yakayı ele verdi
İbrahim bütün gayretine rağmen polisi atlatamadı
Dün Maltepe’de başlayıp, ce İbrahim «sen korkma bir Çankaya’ya kadar devam eden şey yok. Ben Maraş Milletveki-garip bir hâdisenin faili, savcılığa verilmiştir. Vak’a şöyle ce ı-eyan etmiştir:
Dün saat 13-13,30 aralarında Maltepe’de kapalı durak yanında Sadık Armuteriin dükkânına gelen bir müşteri, öteberi aldıktan sonra bakkaldan on liranın üstünü istemiştir. Bakkal, para vermeden üstünü isteyen müşteriyle bir hayli münakaşa ettikten sonra, oradan geçmekte olan bekçi Mehmet Kül'den müşteriyi karakola götürmesini istemiştir. Bekçinin dâvetine icabet etmek istemeyen İbrahim adındaki müşteri; Maltepe noktası yanından Bomontiye doğru gitmiştir. Peşini bırakmayan bekçiye Maraş Milletvekili olduğu nu söyliyen fakat hüviyet gös-termiyen İbrahim, Kızılırmak sokağında karşılarına çıkan 3400 numaralı taksiyi telaşla durdurarak şoför mahalline bin miştir. Nereye gideceklerini soran şoför Kâmil Canlısoy’.ı: •Şehir dışına çek) emrini vermiş. Hareket ettiği sırada numarasının bekçi tarafından alın dığının farkına varan şoför nok taya uğramalarını teklif edin-
liyim. İstersen karakola telefon edeyim,, diyerek Çankaya-' Kaymakamlığı yanında duran taksiden inerek kaymakamlığa girmiştir. Şoförün kendisini takip etmesi üzerine odalardan birine giren ve orada bulunan bir şahıstan izin alarak mahalli bilinmiyen bir yere yine Milletvekili sıfatını kullanarak: şunları söylemiştir: « şoförü serbest bırakınız, hâdise mühim değildir. Orada şoföre parasını verip ayrılan İbrahim, yürüyerek Saraçoğlu mahallesine gitmiştir. İbrahimin peşinden ayrılnvyan şoför Kâni'l Millî Savu »ma Bakanlığı ö-nünde, karakola gitmelerini tek rar teklif etmiştir. O sırada o-radan geçmekte olan bir komiser müdahalesiyle İbrahim Çan kaya, oradan da Maltepe karakoluna götürülmüştür. Karakolca tutulan zabıtlarla birlikte savcılıkça sorgusu yapılan sa nığm dolandırıcılığı sabit görül memiş ise de bakkal Sadık, suç lunun aynı işi bir kerre daha yaptığını ve bunu şahitle ispat edebileceğini bildirdiği için İbrahim savcılıkça Maltepe polis karakoluna gönderilmiştir.
Meşhur bir operatör burada ameliyatlar yapacak
Plâstik cerrahi
Amerikalı Dr. Morton. İ.
on Atina’da bir seri kon- ten sonra, başka türlü düşünül feranslar verdikten ve plâstik mesi de, esasen samimî bir ka-cerı-ahiye ait ameliyatlar yap- naatin ifadesi olamazdı. Şunu tıktan sonra dün İstanbul yo- kabul etmek lâzımdır ki, deliyle Ankara'ya gelmiştir. mokratik zihniyete sahip olan-Dr. Morton, Ankara Tıp Fa- ların, demokrasisinin her şar-kültesinin davetlisi olarak kon tını benimsemeleri ve tatbik feranslar verdikten ve ameli- etmesini bilmeleri icabeder. yatlar yaptıktan sonra Tela- «Biz halka kıymet veriyor ve vive hareket edecektir. Va- halk idaresi kuruyoruz ama, şingtondaki Yunanistan ataşe- ne yapaılm ki bu kitle serbest militeri tarafından Atinada seçim terbiyesine erişmiş de-harp malûlleri üzerinde plâs- ğildir.. denemiyeceği gibi ser-tik ameliyatlar yapmak üzere best seçimi tatbik ettikten son-Yunanistana daha önce davet ra kalkıp da: (Anti demok-edilmiş olan Dr. Morton orada ratik kanunların mevcudiyeti bir çok malûl hastalar üzerin- şimcL'lik zaruridir, veyahut de ameliyatlar yaptıktan son- da: «Merkezin müesseseler üze ra cerrahî usullerini memleke- rindeki vesayeti şarttır, gibi timizde de göstermek üzere mütalealar serdedilirse şekil-Ankaraya gelmiş bulunuyor, klikten öteye bir adım dahi Dr. Morton evvelce Nevyoı-k atılmamış olur.
ta Downtown Hastahanesinde Son beş altı senelik hcvyatı-ve Pan Amerikan Kliniğinde mıza bakacak olursak, münaka plâstik cerrahî şefi idi. Plâs- şaların, direnmelerin siklet tık cerrahinin çeşitli konulan merkezini; rejimin can ala-üzerinde bir çok orijinal ya- cak bu noktası teşkil etmekte zıları vardır ve son zamanlar-' diri Fakat her ne olursa olsun, da plâstik cerrahiye ait bir ki-’ bütün tevillere, bütün vahim tapla bir atlas yayınlamıştır, j Vo bühtanlara rağmen samimi Kendi ihtisası içinde kullanıl aklı selimin savletini hiç bir mak üzere bir çok yeni âletler ..... -
de hazırlamıştır.
Dr. Bersonun en büyük başarılan arasında kulak, göğüs, burun gibi vücut kısımlarının gerek doğuştan ve gerekse kaza neticesi meydana gelen anomalilerinin tamirj ve parmağa canlı tırnak takmak gibi plâstik ameliyatları zilere değer.
Dr. Morton 27-29 eylül saat 11 de Nümune hastahanesinde 28-30 Eylül de Gülhane Hastanesinde konferans verecek ve ameliyatlar yapacaktır.

Millî Eğitim Bakanı Çayırhan’a gitti
Millî Eğitim Bakanı Tevfik İleri dün Çayırhan bucağındaki Yoksul Çocukları Yetiştirme Yurduna giderek sünnet edilmiş bulunan 30 kadar çocuğu ziyaret etmiştir.
Bu fırsattan faydalanan Millî Eğitim Bakanı oradaki öğretmenlerin emniyet ve huzur içinde çalışabilmeleri şartlan üzerinde de durarak kısa bir hasbıhalde bulunmuştur.
Sağlık Bakanı İzmir'e gitti
İzmir, 25 a.a. — Kurban Bayramı münasebetiyle şehrimize gelmiş olan Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanı Dr. Ekrem Hayrı Üstündağ, İstanbul’a gitmek üzere bu sabah şehrimizden ayrılmıştır.

Yazan : Necdet ASI
Tefrika No : 28
Hayrı Alpar j
başkam bulunduğu sıralarda, yaid edilip yapılmayan işleri iktidardan istediği zaman, bunların «vâdeli bono, gibi zamanında edası lâzımgeldiğini söylemekten çekinmezdi. Bi -naenaleyh adı «Demoknıt. olan bir iddia ile iktidara gelen bir partiden sırası geldiği zaman vaidlerinin tahakkukunu istemek hepimizin hakkıdır. An -cak, yukarıda belirtmeğe çalıştığımız gibi mazinin karışık manzarasını bugünkü iktidara da sirayet ettirerek daha bugünden yerimizden sıçrarsak samimiliği elden kaçırmış, mu-r‘ galata ile bulanık suda balık avlcmak isteyen kimselere benzeriz. Tenkide tahammül gösterilmediğini iddia etmek kadar tenkidlerimize zaman ve zemin beklememek de abestir. Sırası gelir de müsbet tenkid-lerde bulunmaz veya yaranma hissini geçer gibi kullanırsak, yahut ’da zamanın iktidarına alttan alta yan bakarsak «tenkide tahammül edemiyenler-den. daha çok fenalık yapmış oluruz. Yapıcı ve memleket menfaati güden ve bilgiye dayanan tenkide tahammül ede-ıniyenlerin demokrasi kahramanı kesilmesi kadar da gülünç bir hareket olamaz.
etmek onların elindedir.
Ama neticeleri ne olursa olsun; yazmak, kolları kopun caya, beyninde doğruluk namına sarfedilmesi gereken en son fikir zerresi de harca-nıncaya kadar yazmak bir namus borcudur. Sanatkâr, ancak ölümün kucağında susacaktır. Onun ağzını ancak ölüm tıkar. Böyle olmayınca..
Vatman tramvayın çanını hızlı hızlı çaldı ve sahanlıktan sarkarak:
— önüne bak be Allahın kulu! diye haykırdı.
Enver kaldırıma sıçradı ve kırmızı renkli birinci mevki hemen hemen burnunun dibinden sürtünüp geçti. Yalnız dirseği çarptı. Arabanın ardından tuhaf tuhaf bakarak yere tükürdü.
Vatman, arabayı hızlandınr-
— Böyle sersem herifler yü zünden insanın başı belâya girer., diye söyleniyordu. Ayık la pirincin taşını., işin yoksa
sürün duı!
Enver Gülhane parkına doğ ru yollandı. Giriş kapısının parmaklığı dibindeki kestaneciden 100 gram kestane kebabı satın aldı. Kaıacanın bağrına pençesini daldırmış aı-slan heykelini geçti. Solda, kırmızı balıkların yüzdüğü havuzun başına gitti ve sıralardan birisine oturdu.
Kestaneleri, kabuklarını çıtır çıtır ezerek yemeğe başladı.
Karşıdaki sırada bir genç kız oturuyor ve elindeki tığlarla kendisine veya bir başka sına kazak örüyordu. Küçük bir çocuk havuza doğru eğilmiş, suya ufak taş parçaları atıyordu.
Kazak ören genç kız ona:
— Havuza taş atma! diye seslendi.
Çocuk söz dinledi, taş atmaktan vazgeçerek geri çekil di. Dirseğini kızın dizine, çenesini de avucuna yaslıyarak:
— O balıklar suda nasıl ya-
şıyor abla? diye sordu. Neden boğulmuyorlar ?
Ablası başını kaldırıp cevap
— Çünkü onlar hep suda yaşar. Dışarı çkartırsan ölür-
— Neden dedi ve ablasının yüzüne baktı.
Genç kız, sesinin etrafta duyulmasından çekinir gibi yavaşça:
— Balıklar suyun içinde doğar da ondan., dedi.
Çocuk, kaşların çatarak bir müddet düşündü taşındı. Dirse ğini ablasının dizinden çekerek yanına oturdu. Uzun bahriye pantalonu giydirilmiş bacaklarını sallamağa başladı. Ablası:
— Ayaklarını sallama Cahit diye tembih etti. Uslu otur, sı rayı sallıyorsun, tığ elime ba-
Cahit ayaklarını sallamadı. Uslu tıslu oturdu. Yalnız:
— O balıkları kim kızartmış? diye sordu.
— Hangi balıkları?
Parmağı ilo havuzu göstererek :
— Onları., dedi.
Genç kız işini kucağına bıraktı. Küçük kardeşinin alnına düşen saçını geriye iterek:
— Renkleri öyle., diye cevap verdi. Bazılarının rengi böyle kırmızı olur. Anladın mı?
Cahit sıradan aşağıya kaydı. Havuzun etrafını dolaştı. Balıkları bir kere daha adam akıllı yakından, dikkatle tetkik etti. Betonun üzerine çömeldi ve ağz kapalı olduğu halde, burnundan hım., hım.. diye bir şarkı tutturdu.
Çocuğun saçları açık sarıydı ve ağaçların yaprakları a-rasından başnıa güneş vurduğu zaman gümüş gibi beyazla nıyoıdu. Birdenbire:
— Abla bunlar ağızlarını açıp su içiyorlar! diye bağırdı.
Ablası güldü. Enver de güldü ve oradan ıslık çalarak
) engel önleyememiştir. İrade serbestisi, tahakküm zincirini koparıp atmıştır.
Hiç şüphe yoktur ki, hayli güçlükle aşılan bu birinci merhaleden sonra, demokrasinin gerçekleştirilecek daha bir çok şartları vardır. Millî irade zaferinden bu yana henüz çok zaman geçmediğinden, maziden miras kalan ananeler, ve müesseselere bakarak atî hakkında bir enda hüküm verilemez, ister muhalefet, ister iktidarın sabırsız mensupları ve isterse aynı mücadeleye karışan geniş tarafsız kitlesi, istical gösterdiği takdirde hataya düşmüş olurlar.
Vatandaşın tam bir hürriyet havası teneffüs edebilmesi i-çin: Anti demokratik ve ana yasaya aykırı kanunların kaldırılması veya, değiştirilmesi; hattâ Anayasanın bu maksada uyacak şekilde tebdili; hakikî adlî istiklâlin yanında temi -natlı, «güler yüzlü, tatlı sözlü. ve kendini halk hizmetine veren bir idâre teşkilâtı ve sistemi kurulması; memleket hizmetinde fesat ve garez iddialarının bertaraf edilmesi gibi esaslar Demokrat Partinin getirmeğe çalıştığı yeniliklerin başında idi. Yurdu idarede vatandaşın mutlak iradesini hâkim kılmanın da zaten mânası bunlardı. ı
Muhterem Devlet Reisi Ce- feniğin do vaktile bu sütun-lal Bayar muhalefet partisi 1"*' i** «»»■*) dbi eğer de- mokratik sistem efradı ile uzaklaştı. «Yalnız çocukları de- memleketimizde yerleşmiş olsa ğil, bütün insanları sevecek- j idi, mahalli idare, belediye sin!, diye kendi kendine söy- , ve köy seçimlerine batı demok lendi. «Demin kederliydin ama rasilerinde olduğu gibi parti-şimdi değilsin. Bir ufak ço- 11er müdahale etmezlerdi. Maa-cuk keyfini yerine getirdi. Ke lesef koyu merkeziyetçilik, ve-derli insanların çoğu kendilerini herkesten üstün gördükleri için kederlidir. Bunu kabul et. O, bütün âlemin kendisine cephe aldığını, kendisinin uğraşılmağa değer muazzam bir varlık olarak yaratıldığını sanır. içinden bir ses: «Hayır, diye feryat etti. Ben evliya değilim, insanım. Boynuma yağlı ip geçirecek çingeneye do sevgi duyamam. Bu ahmaklıktır.. ,
Etrafına şaşkın şaşkın bakındı. Gerçekten haykırdığını ve gelip geçenlerin kendisini deli diye yakalıyacaklarım zannetti.
Bu, olmadı. Karşıdan gelen üç asker birbirleriyle şakalaşarak yanından geçti ve bir serseri kanapeye uzanmış kes -tiriyordu.
— XIV —
Eve geldiği vakit, kapının altında ufak bir pusla buldu: «Enver, bunu sana gayet acele yazdım. O geldi, barıştık. Beni götürüyor. Çarşamba günü öğleden sonra gelip eşyamı alacağım.. ,
(Devam edecek)

Belediye seçimleri ile üçüncü serbest seçimi yapmış bulunuyoruz. Yer yer ihmale uğrayan veya bozuk düzen giden o kadar çok işimiz vardır ki, büyük bir sükûn ve itidal ile bunlara dört el ile sarılmak lâ zımdır. Her geçen gün memleket aleyhine tecelliler kaydetmektedir. Muhtar seçimleri olsun, belediye seçimlerinde olsun iktidar partisinin kazandığı ekseriyet yanında muhale;____
fet partileri ve tarafsızlar a« yer almış bulunuyorlar. Her vatandaşın halk hizmetinde olduğunu bilmesi ve bilhassa mahalli hizmetlerde siyasî mülâhazaları üstün tutması amme menfaatlerine faydadan zarar getirir Binaenaleyh filân yerdeki muhtar veya belediye âzasının .iktidar partisi mensubu değildir, diye, hükümetle ve idari makamlarla girişecekleri normal münasebetlerde kötü nazarla karşılanacağını düşünemeyiz. Demok rasinin bütün icaplarını yerleştirme azminde olan bir partinin bu zihniyetle hareket ettiği takdirde tezada düşeceğini parti tahakkümüne sapacağını takdirden âciz olmadığını bilmek aklı Selimi inkâr sayılır.
Arkadaşımız Mümtaz Faik
(Sonu 5 inci sayfada)
VETTE
Büyük
Sus
Pn
SİNEMALAR
" n»mn : Ask ve cürüm » : Dünıbüllü macera
» : VoMl konu
. : Pompclnln »on
Bönleri
» : Gönül delisi
) : Gangsterler pen.
çeslnde. San An. tonla Arslanı
NÖBETÇİ ECZAHANELER
Yeni, Halk, Sağlık

TAKVİM
26 Eylül 1950 — Salı
Rumî 1366 — Eylül 13
Hicrî 1369 — Zilhicce 13
Vasati Ezani
I
PULSUZ İSTİDA
Dünya’nın aynası
IDünya Basınından
— hulâsalar ——I
I Ancak Moskova
Avrupa ve komünizm
Daily Herald’m mühim bir yazısı
Daily Herald’ın siyasî muharriri Ewer, Avrupa’da komünizm bahsinde şunları yazmaktadır:
«îsveç belediye seçimleri komünistlere ağır bir mağlûbiyet getirmiştir. Zira komünistler oyların ancak yüzde beşini elde etmişlerdir. Filhakika komünistlerin Avrupa’da inhitata doğru gittikleri harbin sona ermesin-denberi açıkça anlaşılmış bulunmaktadır. Komünist partisinin siyasî bir muhalefet kuvveti o.-larak telâkki edildiği yegâne yerler Fransa ve İtalya’dır. Komünistlerin başarı zamanları artık geçmiştir. Esasen onların muvaffakiyetleri Rusya’nın Almanya tarafından hücuma uğramış ve bundan dolayı hür memleketlerin sempatisini kazanmış olmaktan mütevellittir. Sovyet hükümeti o zaman vatanseverce hareket ettiğini ileri sürmüştür. Zira bu şekilde hareket tarzı maksatlarına teka-jaül etmiştir. Hattâ işçi ve köylü sınıflarının hâmisi olduğunu da iddia etmiştir. Fakat, Kore tecavüzünü destekledikten sonra Rusya artık maskesini kullanamaz ve şimdiye kadar Rusya’ya olan inançlarını muhafaza edenler de hayale kapıldıklarını anlamışlardır. Ruslar bundan böyle Stalinizmin demokrasi, şahsî hürriyet yahut millî bir bağımsızlık mânasına geldiğini veya yalnız ve yalnız köylü ve işçilerin saadetini düşündüklerini iddia edemezler. Batı Avrupa’daki komünist idarecilerinin maskeleri düşmüştür. Bunlar memleketlerinin refahı için çalıştıklarını ileri süremezler. Zira memleketleri ana vatanları değil Rusya’dır. Bundan başka komünist idareciler bir ihtilâl çıkarmaksızın ve bir a-zınlık sayesinde bütün halka diktatörlüklerini kabul ettirmeksizin hür ve medenî bir memlekete istedikleri mevkii temin edemiyeceklerdir.
Bugün herkes komünistlerin dâvayı kaybettiklerini bilmektedir. Hattâ bizzat kendileri bile bunu bilmektedirler. Binaenaleyh bu işden vazgeçmeleri kendileri için hayırlı olur.
Güneydoğu Asya’ya yardım
Güneydoğu Asya memleketlerine yapılması gereken yardımı ele alan Tribüne dergisi ezcümle şunları yazmaktadır:
• Harbin bitmesindenberi İngiltere güneydoğu Asya memleketlerine malî yardımda bulunmuş ve askerî malzeme göndermiştir. Eğer böyle yapmamış olsaydı Hindistan, Pakistan ve bu bölgede bulunan diğer memleketler çoktan komünistlerin pençesine düşmüş olurdu. Şimdiki halde Ingiltere ve İngiliz milletler topluluğuna dahil diğer memleketler dünyanın bu bölgesinde büyük bir karşılıklı yardımlaşma programı tatbik etmek arzusundadır. Bu plân iki kısmı ihtiva etmektedir:
1 — Bu bölgede bulunan mem leketlerin sanayilerini geliştirmek maksadiyle buralara teknisyenler göndermek. (Plânın bu kısmının tatbiki için mezkûr memleketlere takriben 8 milyon Sterlin tahsis edilmiştir).
2 — Sermaye yatırımı.
Şimdi bu memleketlerden ihti yaçları olan yeni sermaye miktarlarını gösteren plânlar hazırlamaları istenmiştir ve bunlar tarafından gönderilen plânlar halen tetkik edilmektedir.
Teknik yardım ve sermaye yatırımı hakkındaki İngiliz plânı, tıpkı Avrupa’da tatbik edilen Marshall Plânı gibi, güneydoğu Asya memleketlerinin birbirlerine yardımda bulunmalarını derpiş etmektedir.»
harp çıkarır
Tek huzur sebebi milletlerarası kuvvetlerdir
Komünist tahribine karşı dikk atli bulunmak lüzumunun bir vesikası, kızılların telkini ile kavga çıkarmak istiyen bir genç
Paris, 25 a.a. (Afp) — Lille civarında Davay şehrine harp madalyası verilmesi töreninde söz alan İçişleri Bakanı Eu-gene Thömas şu demeci ver -miştir:
«Hür milletler asla harp aç-mıyacaklardır. Bunun için ancak Moskova isterse harp olur. Avrupa demokrasileri, bilhas-
sa Fransa, Batı ile Doğu arasındaki uçurumu doldurmağa matuf harikulade gayrete a -zimle devam etmelidir. Henüz hür yaşayan Avrupa memleketleri için tek huzur sebebi, bir tecavüz karşısında milletlerarası kuvvetlerin imdada yetişecekleri teminatıdır.
Gülü tarife ne hacet!
BİR tehlikeye veya bir sıkıntıya düşen insan ne kadar dinsiz imansız olursa olsun nasıl, son bir isti-i! naigâh olarak Allahı bulur ve o müşkül ânında:
«__ Aman Allahım sen bana yardım eti» diye, bütün
kalbiyle ona bağlanır, görünürse, bizim C.H.P. çiler de
I rahmetli büyük Atatürk'e iltica ederler.
Senelerce mektep kitaplarından isminin, başardığı
İ bütün işlerin nasıl, sinsice kaldırıldığını ve onun yerine, ;: tarihi tahrif ederek kendi isimlerini yazdırdıklarını hepi-I; miz bilmekteyiz.
• Bütün bunların malûm olduğuna göre şimdi de kalk-
;I mışlar, C.H.P. kurulurken güdülen maksat hakkında Aia-! ’ türk'ün söylediği sözleri neşrederek, partileri adına ; ’ sempati toplamak emeline kapılmışlardır.
Atatürk'ün o partinin kurulması sırasında maksat
! ve gaye hakkında söylediği sözleri biz de beraberce oku-•; yalım:
;; «... İsmi fırka olan halk teşekkülünden maksat,
i evlâd-ü milletten bir kısmının, sunûfu ahaliden bazıları-■; nın diğer evlât ve sunûfun zararına menafiini temin ei-;: mek değildirI»
O büyük adamın maksat ve gaye hakkında söyledi-
'; ği sözler çok sarihtir. Bu kadar güzel emellerle kurulan ; i partinin bu gayelere asla hizmet etmediği ve nalıncı i keseri gibi her işi, het menfaati kendi mensupları na-!; mına yonttukları büyük bir hakikattir.
Bunu her yaşta, her sınıfla bütün vatandaşlar bilmekte, yalnız C. H. P. mensupları unutmuş görünmek-;; iedirler.
C. H. P. nin siyasî bir mektep olacağı hakkındaki rahmetli Atatürk'ün sözleri ise, sonradan hocaların k fayetsiz ve bilgisiz cinsten olmaları yüzünden talebele-
;; rini fena yetiştirmiş ve bugünkü gözü hakikatleri görmez mezunların meydana çıkmasına sebep olmuştur.
Esas olan kuruluştaki maksat ve gaye değil, alınan
; neticedir. Atatürk'ün hüsnü niyeti ne kadar malûm ise, !: sonradan bu müssesenin başına gelenlerin kifayetsizli-!; ği de o derece malûmdur.
•; Fazla söze ne hacet mal meydanda...
Hikmet YAZICIOĞLU ' i
Ingiltere-İrlanda
boğuşması
Kalyanın
480 Rus
DÜNYANIN ENZENGİN
ADALARINDAN BİRİ
Banımla beraber adanın 70 senede iflâs edeceği anlaşılıyor
savunma kuvvetleri
subay ve
uzmanı
Asker mevcudu 175 bine çıkarılıyor Nevyork Radyosu, 25 (Basın -Yayın) — İtalyan Hükümeti, ordunun teçhizi için zarurî görülen 80 milyon 400 bin dolarlık bil- tahsisatı kabul etmiştir. Bu tahsisatla yeniden 5 tümen kurulacaktır. Bu şekilde İtalyan ordusu mevcudu, barış anlaşmasında derpiş edilen en yükseK müsaade olan 12 tümene çıkarılmış olacaktır. 12 Tümen 175 bin kişiye tekabül etmektedir. Diğer taraftan donanma personelinin 75 bine çıkarılması için, hazırlıklara başlanmıştır. Bu rakam banş anlaşmasının tes-bit ettiği en yüksek rakamdır.
Güvenlik Konseyinin toplantısı
Nevyork Radyosu, (Basın -Yayın) — Güvenlik Konseyi ö-nümüzdeki sah günü Lake Suc-ces’de toplanacaktır. Güvenlik Konseyinin bu toplantısında Formoza meselesi ile Pakistan ve Hindistan arasındaki Keşmir ihtilâfı mevzuu bahis edilecektir. Birleşmiş Milletlerin Keşmir arabulucusu Sir Owen Dickson bu meselede Pakistan ile Hindis tan arasında bir uzlaşma zemini bulmaktan âciz kaldığından, bu meselenin şimdi Güvenlik Konseyinde halli gerektiğini söy lemiştir.
Arnavutluk ordusuna yerleştirildiler
Nevyork Radyosu, 25 (Basın - Yayın) — Yugoslav komünist partisinin organı Boı-ba gazetesinin bildirdiğine göre, bir kaç gün evvel Arnavutluk’ta Dıaç limanına gelen bir Sovyet vapuru ile Arnavutluğa 480 Sovyet uzmanı, subay ve siyasî komiserleri gelmiştir. Bu subaylar, derhal Arnavut ordusuna iltihak etmişlerdir. Siyasî komiserler, devletin bütün yüksek makamlarını kontrolleri altına almışlardır. Halen bütün bakanlıklar bu siyasî komiserlerin doğrudan doğruya kontrolü altına girmiştir. Sovyet subayları Arnavut ordusuna tamamen hâkim bir vaziyettedirler.
I
Amerikalı iki
âyan üyesi geldi
Almanya'nın silâhlanması ve Fransız Ingiliz görüşü
Paris Radyosu, 25 (Basın -Yayın) — Fransız Savunma Bakanı Jules Moclı dün akşam Nev-york’tan Paris’e hareketinden önce, gazetelere, herhangi bir demeçte bulunmayı reddetmiştir. Fransız Savunma Bakanı bu arada, İngiliz Savunma Bakanı Schinwell’in, 6 1ar Konferansında Almanya'nın - silahlandırılması bahsinde terakkiler kaydetmiş olduğu hakkında yapmış olduğu iyimser bir demeci yalanlamıştır. Jules Moch, durumda hiç bir değişme olmadığını ve bilhassa iki prensip hususunda hiç bir anlaşmaya varılmamış olduğunu söylemiştir.
(Baş tarafı 1 inci sayfada) | ve bugün bu arzusunun I tahakkuk ettiğini gx™™v_ le bahtiyar olduğunu söylemiştir.
Amerikan senatörleri bugünü şehrimizde geçirecekler ve İstanbul yolu ile memleketlerine dönecek -lerdir.
1 Komünist Çin'in Amerika’dan şikâyeti
Londra Radyosu, 25 (Basın -görmek- | Yayın) — Çin komünist hükû-aX" meti, Birleşmiş Milletlere gönderdiği bir nota ile, kendi topraklarının üçüncü defa Amerikan uçaklar tarafından bombardıman edildiğinden şikâyet et-
(Dublin 13/EyIûl)
8 Eylül günü İrlanda parlâmentosu Leinster House’de toplanan parlâmentolararası konferansa yetişmek üzere meclis binasının önüne geldiği- I miz zaman ellerinde yaftalar I taşıyan kadınlı erkekli bir grupla karşılaştık. Onlar gayet soğukkanlı, her delegeye, ellerinde tuttukları levhaları o-kutuyorlardı. Bu levhalarda ya zili ibareler şunlardı: (Avrupa için Rusya ne ise İngiltere de bizim için odur), (İngiltere haklarımıza ve hürriyetlerimize saygı göstermiyor), (Mücadelemiz Adada vahdeti kuruncaya kadar devam edecektir). İngiliz delegeleri de soğuk kan Hıklarından hiç bir şey kay-betmiyerek ve belki de İrlanda ile İngiltere arasında cereyan eden asırlık mücadelelere alışık ve bu mücadelelerle yüz göz oldukları için hiç sinirlenmeden meclis binasına girdiler ve yerlerine oturdular;, Dub-lmde karşılaştığımız ilk manzara bu oldu.

Konferans malûm merasimlere uygun olarak açıldıktan sonra bir aralık İrlanda hariciye nazırı Mac Bride kürsüye geldi ve otuzaltı milletin mümessilleri huzurunda İrlanda-yı İngiltereye düşman eden sebepleri birer, birer dinleyicilerin önüne serdi. İngilizler de bu nutku bizim kadar soğuk kanlılıkla dinlediler. Bu da İngiltere - İrlanda, mücadelesine ait seyrettiğimiz hakiki ve canlı filmin ikinci per-desni teşkil etti:
Biraz sonraz Avam Kamarasının reis vekillerinden o-lan İngiliz delegesi söz aldı, kürsüye geldi, hiç bir heyecan ve asabiyet eseri göstermeden perişan kelimelerle Mac Bride cevap verdi, landalılar nutuktan delegesi
. nazırının I İmi sıktı
Ç Yazan
\ Cihad BABAN\
Okyanosların tenhalıkları i-çinde bir köşeye sinmiş nice a-dalar vardır. Bunlardan biri, hemen hemen dünyanın en zengin adası sayılan NAURU’dur. Yapılan hesaplara göre, halen 140 milyar frank değerinde, 70 milyon ton fosfat ihtiva ettiği anlaşılmaktadır. Senede, bir milyon ton fosfat istihsal edildiğine göre 2020 senesinde, adada bir ton dahi fosfat kalmıya-caktır. Buna göre NAURU a-dası, 70 sene sonra, Pasifik Okyanusunun gayri meskûn bir adası haline gelecektir.
Adanın, 1448 sâkini vardır. Bunların kendilerine göre istek ve arzuları vardır: İyi bir belediye teşkilâtı, radyo, cihanşümul bir seçftn kanunu, buz dolap lan, yirmi dört sayfalık gazeteler ve nihayet visky istemektedirler. Çalışan insan için bu istekler tabiîbir haktır.
Adanın tarihçesi
Uzun müddet, hiç kimse Nauru adası ile meşgul olmamıştır. Avustralya kıt’asına 3500 kilo-' metre uzaktadır. En yakın kısmı i 270 kilometredir. Bu ada 1789 da kaptan Feam tarafından keşfedilmiştir.
Kaptan Fearn bir balina av-cısıydı. Adayı keşfettiği zaman çok sevinçliydi. Adaya güzel bir isim koymayı düşündü «Eğlenceli ada» ismini verdi. Aradan bir sene geçti. 1880 senesinde, Almanlar bu adayı kendilerine ilhak ettiler. Buna rağmen, hiç bir devlet bu işe sesini çıkarmadı. Aradan seneler geçti. A-danın hiç bir hususiyeti yoktu-Nihayet kupkuru bir ada idi. Fakat bir gün, adanın zenginli-
■ ği ortaya çıktı. 1900 senesinde, i siyasetdeki müsaadekârlıkları- genç bir İngiliz kimyacısı, Al-| na hayret ettim. Ve kendi ken- bert Ellis, Sidney’deki küçük la-dıme (Biz Türk delegeleri, ' boratuvarında, tuhaf bir kaya böyle bir muamele ile karşı, karşıya kalmış olsa idik, her halde çok başka türlü hareket eder ve rşiddetl'ı aksülameller gösterirdik.) diye düşündüm. İngilizleri, haysiyet ve şereflerinden fedakârlık ediyor şeklinde tasavvur edemezdik. Çünkü, hep biliriz ki, İngiltere sert olmak istediği zaman olmasını bilir: demek ki asır-. larca süren mücadeleler içinde öyle bir olgunluk seviyesine ulaşmışlar ki, onları yalnız menfaatleri ve mantıkları alâkadar ediyor. Politika mevzuunda sinir denilen, his denilen şeye kıymet vermiyorlar... |
Bu satırları buraya gelen j memleket gazetelerindeki sert tartışmaları okuduktan sonra, bilhassa yazmak lüzumunu hissettim. I

İmtiyaz Sahibi:
Güneş Matbaacılık T.A.O. adına Başmuharrir
Mümtaz Faik Fenik
Bu nüshada yazı işlerini fiilen idare eden
Fatin FUAD
Basıldığı yer
Güneş Matbaası — Ankara
Senatörler Yugoslavya ve Yunanistan’ı ziyaret ettikten sonra memleketimize gelmişlerdir.
Amerikan İktisadî ve askerî yardımının ne şekil de devam etmekte olduğunu yerinde tetkik etmek üzere gelen Amerikalı se-* natörler aynı zamanda Türkiye’ye yapılan yardımın ne gibi değişiklikler
getirmiş ve yardımın Türkiye’de nasıl kullanılmakta olduğu hakkında da A-merikan elçiliği ile görüşmeler yapacaklardır.
Diğer taraftan Amerikalı senatörlerin her gün biraz daha artan Türk - A-Tnerikan dostluk münasebetleri mevzuunda alâkalılarla mühim görülmeler yapacakları da tahmin e-dilmektedir.
Adadan bir sahne
ve tenis sahaları yaptılar. Vel- | caklardır. Güney denizlerinde hasıl, bütün ihtiyaçlarını temin yaşamak için bu kadar para çok eder bir duruma soktular. | bile.
Siyah derili Hintliler ve Ka-nakas’lılar yetiştirilmesi bir' , hayli uzun sürdü. Bu vahşi insan sürüsü, emrindeki el arabalarını dikkatle dolduruyorlar; ondan sonra, yüklenip götürüyorlardı. Beyazların yemekleri onlara bıkkınlık veriyor; diğer taraftan, düşman olmadan bile kavga edilebileceğini anlıyabili-yorlardı. Velhasıl, bu vahşileri medenileştirmek için bir hayli uğraşıldı.
Fakat bu yerlilerden bazıları var ki, onların fikirleri büsbütün başka: Onlar, başka adalara çekilmek ve oralarda yaşamak niyetindedirler. Bunlar, bir çoklarını bu işe teşvik dahi etmektedirler. Bir kısım halk mütevekkildir. «Nasıl olsa yetmiş sene yaşıyacak değiliz» veya «A-dam sen de, sapanı olan sürecek tarla bulur» diyorlar.
Buna da İr-sirilenmediler ve sonra da İngiliz İrlandad hariciye yanına giderek e-ve konuştular. Kol kola girerek İçtima salonundan dışarı çıkıp beraberce kah ve içmeğe gittiler. Bu da seyrettiğimiz temsilin üçüncü per-
parçası eline geçirdi. İşte bu kaya parçası, Nauru’nun zenginlik kapılarını açan bir anahtar . oldu: Bu, saf bir fosfat idi ve Nauru’dan getirilmişti.
Halbuki, tam bu sıralarda, İngiltere'deki fosfat yatakları da hemen hemen tükenmişti. Bü-, yük bir ihtiyaç içinde kalan İn-, gilizler, Avrupa’daki harp sa-, halarında insan iskeletleri arı-yarak bunlardaki fosfatla ihti-, yaçlarını temin etmiye teşebbüs , etmişlerdi. Derhal, Almanlarla müzakereye giriştiler ve yapılan anlaşma sonunda, Pasifik adalarından bazılarındaki Hindistan cevizi ağaçları üzerinde-■ ki haklarından vazgeçerek Nauru adasının maden ocaklarını işletmek imtiyazını aldılar. Al-ı manlar işin farkına vardılar fa-. kat geç kalmışlardı. Zira, bal ( gibi aldatılmışlardı. 1919 da da
★ | Nauru, Ingilizlerin mandası al-
İrlanda’da bugün mecliste tına girmiş oldu.
temsil edilen altı parti var- ‘ dır. Bu partilerin en büyüğü (Fianna Fail) İrlandanın, meşhur tarihî siması olan De Va-Jeranın partisidir. Altmış sekiz „_____ — .______ _________
mebusu vardır. Ve muhalefet-1 testan kiliseleri, mektepler, golf dedir. Diğer beş parti bir koa-( "-n- —1-----------s-
lisyon hükümeti kurarak De memleketiıyz de bilir. Valerayı muhalefetde bırak- I ★
manın çaresini bulmuşlardır. Dün-, Türk heyetini Fianna Başbakan Mösyö Costello Fire Failin bpjkam muhalefet lide-Gail partisine mensuptur. De- ri. İrlanda istiklâl tarihinin mek ki otuz bir kişilik bir ek-' çok mühim bir şahsiyeti olan seriyete maliktir. Hariciye na- De Valera bir buçuk saat kazın Mac Bride ise ancak on 1 bul etti. O da 1845 de İrlanda mebusluk Cumhuriyetçi bir da hadis olan büyük bir kıtlık partinin başkamdir. Yeni ka-1 zamanında Osmanlı devletinin, bine 18 Şubat 1948 den beri iş İrlandaya gönderdiği yiyecek başındadır. I gemilerinden bahsederek söze
Hariciye nazırı Mac Bride balşadi: Türk istiklâl hareke-, sordum: (Parlâmentodaki vazi- tinin üzerlerinde yarattığı bü-yet biraz garip değil mi, De yük .tesirleri ifade etti. Ve kıt-
Mühendisler, teknisyenler, misyonerler, doktorlar, ve mü-essisler, bu mercan ve fosfat kayaları ile dolu olan yerde, güzel bir şehir kurdular. Pro-
Valera en büyük partinin li- Ilık günlerinin minnettarlığını

Kıstıadan hisse
Bu meseleleri ve nümayişleri gördükten sonra bir an i-çin kendimi İniğliz delegesinin yerine koyarak daha kapıdan girerken haşin ifadeli levhaları okuduğum zaman fecî bir hâdise ile karşı karşıya kalacağımızı talihlin etmiştim. Fakat tahminimde aldandığımı gördüm. Ve doğrusu iki taralın da soğuk kanlılığına ve
deri olduğu halde muhalefet- İrlandalılanri hâlâ bugün duy-de kalmıştır ve sizler ufak par makta olduğunu _________ _ _
tiler birleşecek hükümeti kur- Onun ağzından, İrlanda İstik-muşsunuz bu hükümetin İstik- lâl tarihinin menkıbelerini bü-rarla çalışmasını tehlikeye düşürmez mi?) İrlanda hariciye nazırı Sayın Mac Bride şu ce- ı vabı yerdi:,
1 — De Valera on altı seneden
beri iktidarda idi: On altı sene çok uzun bir devredir o kadar uzun müddet iktidarda ka-
tekrar etti:
yük bir zevkle dinledik.
Bundan evvelki yazılarımda da belirtmiştim. Kendisini daha evvel Strasbourgda Avrupa Asamblesinde tfınımak bahtiyarlığına nail olmuştum. Aleni celsede Üngilizlerden nefret ediyoruz) dediği ve önün-lanlar ister istemez halkın te- * deki mikrofonu bir yumruk veccülıünü kaybediyorlar, halk darbesi ile devirdiği zaman baş bıkıyor, onlar da uzun müd-' det iktidarda kalmış olmanın kendilerine verdiği emniyetle sertleşiyorlar, otoriter olmaya başlıyorlar iktidarda yıllanma ( ııın ne demek olduğunu sizin ıaki yazıma saklıyorum.
I
i
! ka bir adamdı. Dün karşımızda babacan tavrı, ile kendi milletinin istiklâl mücadelesini anlatan adam başka bir adamdı. Bu mevzuu da bundan son-
Neticede medeniyet, hemen hemen, zaferi kazandı. Futbol bile, zencilerin tabiî bir eğlencesi, iHtiyaçları haline geldi. Sık sık, maçlar tertip edilmeye başlandı. Adadaki fosfat bitse bile, ada sakinlerinin adada kalmaları cihetine bir temayül var. Fakat Kanakas’lar istikbalden çok fazla endişe ediyorlar: Onlar pekâlâ biliyorlar ki İngiltere'nin, çıkarılan her ton fosfat başına kabul ettiği aidat sayesinde, bir gün gelecek ki çocukları başlarının üzerinde üç milyar franklık bir servet bula-
Fosfat yatağı Nauru’nun serveti tükenmiye devam ettikçe yerli halkın endişesi de artacaktır. N.N.Ü.
Macaristan’da eğitim de kızıllaştırılıyor
Nevyork Radyosu, (Basın -Yayın) — Budapeşte’den öğrenildiğine göre, komünist Macaristan'da millî eğitim işleri tamamen Sovyet sistemine göre, yeniden tanzim edilmektedir. Bu arada okullar için hazırlanan yeni ders kitapları doğrudan doğruya Rus komünist kitaplarının tercümesinden ibaret bulunmaktadır.
Soldan safta:
ANKARA RADYOSU Sah — 26/9/1950
İSTANBUL RADYOSU
Salı — 26/9/1950



L

Z
ayet, kl dan mu istanbu.
Ge.


ZAFER
26/9Z1950
Sayfa : 4
Sayfa: 4
fLÂL^SÜLTAH
^azan : Zuhuri DANIŞMAN
Tefrika
Cumhurbaşkanı H.Kâmil Sporelin
Mektup şöyle bitiyordu: Teklife ne hacet,
varırız
hane bizimdir
, I» Bütün ağaç dalları ve yap-h ‘ rakları arasına fenerler giz-
I lenmişti. Hafif rüzgâr bu fenerleri salladıkça yeşil saha üzerinde sıralanmış olan rengârenk lâleler, nerkisler, şebboylar bambaşka bir mâna alıyordu.
Yazıyı okumağa başlarken ı Mehmet Paşanın yüzünde sonsuz bir memnuniyet belirdi, ipek yastıklara yaslandı ve yazıyı bu defa bir daha, fakat yüksek sesle okudu. Mektup şöyle sona eriyordu. Ve taına-nl. [men şiir olarak yazılmıştı:
Teklife ne hacet, varırız hane bizinıdi
Mehmet Paşanın keyfine pa-yan yoktu. Devrin Sadrazamı ’ ve kayınpederi, haneyi kendini nin farzedecek kadar yakınlık i [gösteriyordu.
i Çırağan hazırlıklarına büs-jbütün hız verildi. Zamanın en lüştad hanende ve sazendelerine haberler gönderildi.
Damat ve Kethüda Mehmet Paşa, kayın pederinin bu daveti kabul edip etmiyeceğini merak ediyordu. Ya kabul etmezse.. Vakıa Sadrazam çok Nihayet Sadrazam İb Paşanın cevabı da geldi.
Ve nihayet mehtap denize düştü. Parlak ve nurlu bir karanlık İstanbul üzerine çevrildi.
Sadrazam da gelmişti.
Bahçe, cennetten bir nümu-ne idi. Yapraklar arasından sazın mahmur âhengi sızıyordu. Mahurdan bir fasıl başlamıştı. Lâleler arasında cariyelerin şakalaştığı görülüyor, billur sesleri işitiliyordu.
Her köşede grupların coşkun hayhuyları aksetmekte idi.
— Nedim nerede?
Diye Sadrazam sordu. I Damat Mehmet Paşa hemen ; cevap verdi:
. — Buradadır devletlû.. Geleli bir saat olmuştur.
— Neden huzurumuza gel-




Vuslatın muhtacı ibram olsa da mâni değil..
Zonguldakta
(Baş tarafı 1 inci sayfada) aynı şekilde bir kalabalıkla doluverdi. Dışarda halkın sevgi ve saygı tezahürleri devam ederken Cumhur Başkanı Celâl Bayat’ın, Başbakan Adnan Menderes’in, işletmeler Bakanı Muhlis Ete’nin, Bayındırlık Bakanı Fahri Belen’in ve U-laştırma Bakanı Seyfi Kurt-bek’in iştirakiyle bir toplantı yapıldı. Bu toplantıya yalnız İşletmenin teknisyenleri dahil di. Tahmin edildiğine göre bu toplantıda Zonguldak Kömür İşletmesinin daha rasyonel bir hale konması ve işçi mesele -leri bahis mevzuu olmuştur.
öğle yemeği işletmede yenil di. Yemekten sonra Kozlu'da ocak tesisleri teftiş edildi. Celâl Bayar bütün yollarda ve İşletmede halkın ve işçilerin muazzam tezahüratı ile karşılanıyor ve kalabalık, ziyaretçilerinin etrafında bir çığ gibi büyüyordu. Bayar Çatalağzma geldi ve orada yapılan tesisler tetkik olundu. Celâl Bayar, Adnan Menderes ve diğer Bakanlar alâkalılardan etraflı malûmat aldılar. Burada da te zahürat aynı şekilde 've coşkunlukla devam etti.
ankete cevabı
(dünkü sayıdan devam)
Anknıa Fenerbahçe ve Tenis İhtisas kulüpleri Başkanı Haşan Kâmil Sporel'in anketimize cevabının ilk kısmını dün neşret-miştik. Haşan Kâmil Sporel profesyonellik bahsinde fikirlerini açıklamıya devam ederek demiştir ki :
aynı
ZAFER KUPASI FİNA LI
Demirsporla Gençlerbirliğinin dünkü
Nedimi çileden çıkardı. Yere bıraktığı şarap kadehini bir hamlede içtikten sonra şu mısraları terennüm etti:
Sen dolu üç def’acık çek Camı da sonra senin
Bu mısraları duyan İbrahim Paşa kendini tutamadı. Gayri ihtiyari .güldü:
(Hay çapkın!...)
(Devam edeek)
&.p. nin aldığı’ Yugoslavya da kızıl Koreyı kabahatli 25 milyon. 1
(Baş tarafı 1 inci sayfada)
miktarı tahminen 25 milyon a. (United Press) — Bugün lirayı bulan paraların sureti saat 11.05 te tekrar toplanan
buluyor
| Flushing Meadovvs, 25 milyon a. (United Press)
Cumhur Başkanımız Celâl Bayar, Başbakan Adnan Menderes ve Bakanlar saat 18.30 da Zonguldak Valisi Safaettin Karanakçı’nm evine geldiler ve şereflerine verilen bir çayda bulundular. Cumhur Baş-kanımızm, Başbakanın ve Bakanların Valinin evine geldiği ni duyan halk kapının önüne birikmiş ve sokakları baştan başa doldurmuştu. Bayar buradan ayrılırken zorlukla otomobiline binebildi. Halk arkasından koşuyor ve büyük sevgi tezahüratı arasında kendilerini alkışlıyordu.
Akşam üstü işletmede yine teknik bir toplantı yapıldı ve sabahleyin bahis konusu olan mevzular tekrar ve etraflıca görüşüldü.
Profesyonelliğin kabulünde üzerinde durulacak önemli bir cihet de, kulüplerin ve sporcuların vergiye tâbi olmaları keyfiyetidir. Bunun için de memleketimizde ilk defa tatbik edilecek bu konu üzerinde bir az durmak zarureti vardır. Tabiatiyle profesyonel elan sporcular da bu kazançlarından, diğer vatandaşlar gibi vergi vermekle mükellef tutulacaklardır. Fakat bu sporcuların muvakkat vaziyetlerini nazarı itibara almak zarureti olduğunu da belirtmek faydalı olur. Şöyle ki, bir futbolcu için 18 ilâ 30 yaş arasını nor -mal olarak spor yapacak bir devir olarak kabul edecek olur şak, bu müddet zarfındaki kazancı 30 yaşından sonraki hayatı için de az çok bir geçinme payı sağlıyacaktır. Bunun İçin de 12 senelik bir müddet içinde eline bol para geçecek olan sporcunun vergi bakımından da bir takım muafiyete mazhar olması icap eder. Zira, profesyonelliğin memleketimizde tutunabilmesi için bu gibi vergi vesair bakımdan gerek sporculara ve gerekse kulüplere bazı himayeler ve “kolaylıklar sağlanmadıkça ve gizli amatör kisvesi altında kalındıkça memleket futbolünün kalkınması mümkün değildir. Neticede, bugünkü amatörlük devam ederse kısa bir müddet sonra kulüplerimizin çok feci vaziyetlere düşmesi muhtemeldir.
çekişmeli maçı 4-4 berabere bitti
Damat cevap vermek istemedi. İbrahim Paşa ısrar etti. O vakit gülerek:
— Devletlû.. Nedim bu dakikada cariyelerin, kadınların peşinde olsa gerektir. Kimbi-lir onlara neler okuyor.
— Kendisine haber verilmesin. Ama, nerede olduğu tahkik edilerek, bana bildirilsin..
Bu emir üzerine, geniş bahçe süratle arandı.
Nedim, bir ağaç altında idi. Elinde dolu bir bardak şarap vardı. Ağaca yaslanmış ve şarap kadehini mehtaba doğru .: kaldırmış, onu seyrediyordu.
Derhal İbrahim Paşaya haber verdiler. Paşa, Nedimi sey retmek istedi. Yavaşça yerinden kalktı. Denize nazır olan yerde Nedimi yapraklar arasın dan seyre daldı.
Nedim, dünyadan bihaberdi. Etrafındaki ağaçlar, dallar, ' lâleler arasında uzun saçları kalçalarında gezinen bir kaç cariye dolaşıyor ve fettan kahkahalarla yerlere düşüp kalkıyorlardı.
Nedim, hâlâ şaraptan süzü-ı len mehtabı içiyordu.
■ ! Genç kızlardan biri Nedime
1 yaklaştı, şuh bir hareketle ya-nı başından geçerken:
— Ne kadar da dalmışsınız.. ' Dedi. Nedim derhal kadehi | yere bıraktı. Yalvaran bir eda ! ile ellerini ona karşı uzattı:
— Neşe’yab olmamız için i peri peykerleri bekleriz efinâ..
— Sarhoşsunuz galiba..
— Biz ezelden sarhoşuz. Bir j kadeh bizim başımızı döndür-
— Sahih mi?
Nedim yalvarıyordu. Fakat ' fettan ve şuh kızlar, şimdi Ne-| dimin etrafını almışlardı. Ona || eziyet etmekten zevk duyuyor-I lardı. O, birinin kolundan ya-' kalamak için kolunu uzatır u-I zatmaz, her biri birer serçe I gibi sıçrayarak uzaklaşıyor-
i — Ah.. Siz de şu benim içti-i ğimden içseniz..
' Diye kızlara şarap içirmek [istiyordu. Birisi cevap verdi:
i — Biz öyle bir kaç kadehle • kendimizi kaybetmeyiz ki.. E-i ğer üç kadehle bizi sarhoş edip î vuslat beklersen aldanırsın I şair efendi.
| -
sarfı hakkında yaptırmaya baş I ladığımız tetkikat henüz neti-[ ceye varmış bir halde değildir, ı Maliye müfettişleri tetkiklerine devam etmektedirler. Bu arada eski Türk Ocaklarının da vaktiyle Türk Ocaklarından Halk Partisine devredilmiş bulunan gayri menkuller hakkında tatbik edilecek muameleyi merakla bekledikleri görülmektedir. Türk Ocaklarına ait gayri menkullerin Halk evlerine devri keyfiyeti, Türk Ocakları Kongresinin sarih bir kararma istinat ediyorsa mesele yoktur. Fakat etmiyorsa - ki bugün için iddialar bu merkezdedir - bu takdirde Halk Partisi namına tescil e-dilmiş diğer gayri menkuller gibi bu hususun da bir tetkik mevzuu olması tabiîdir. Devlet bütçelerinden ve mahallî idarelerden verilen paralarla edinilmiş gayri menkuller ve Türk Ocaklarından devralınan binalar çıkarılırsa Halk Partisinin elinde fazla bir mal kalacağını tahmin etmiyorum.»
Birleşmiş Milletler Genel Kurulunda söz alan Yugoslavya Dışişleri Bakanı Doktor Edvard Kardelj Birleşmiş Milletler kuvvetlerinin 38 inci arz dairesine gelince durmalarını ve gelecekte zuhur edebilecek milletlerarası ihtilâfları ele alacak büyük devletlerin tesirinden masun bir komisyonun kurulmasını teklif etmiştir.
Gece 21 de belediye tarafından bir yemek verildi. Bu yemekte bütün Bakanlar, milletvekilleri, Ordu, Vilâyet, Belediye erkânı ile üç partinin temsilcileri de hazır bulundular.
Haber aldığıma göre Celâl Bayar ve Adnan Menderes yarın sabah Ereğli’ye gidecekler, liman vaziyetini tetkik ettikten sonra otomobille Ankara’ya dönmek üzere yola çıkacaklardır.
Bunun için de memleketin futbol sahasında kalkınabilmesini, ancak tam bir profesyonelliğin kabulü ve bunun kulüpler tarafından iyi bir şekilde tatbikiyle mümkün olacağına kaniim.
Beden Terbiyesi Genel Müdürlüğünün bu konu üzerinde önemle durarak memleket fut-bolünün kalkınması için, fut-bolümüzü bugünkü amatör kisvesinden kurtarması ve ona bir istikamet vermesi lâzımdır.
Kardelj nutkunda mareşal Tito hükümetine'karşı Sovyet-ler Birliğinin takındığı düşmanca durumu takbih etmiş ve Yugoslavyanın Kore tecavüzünden kuzeylileri mesul tuttuğun, bununla beraber Birleş miş Milletlerin muhasematı durduracak ve Kore Birliğini tahakkuk ettirinceye kadar muvakkat bir sükûneti temine yardım edecek bir hal çaresi bulabileceklerine kani bulunduğunu söylemiştir.
Maliye Bakanı Halil Ayan seçmenleriyle temaslarına yarın da devam edecek ve çarşamba günü Ankara’ya müteveccihen şehrimizden ayrıla-
işletmeler, Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanları iki gün kadar daha Zonguldak’ta kalıp kendi bakanlıklarını ilgilendiren mevzular üzerinde tetkiklerde bulunduktan sonra Ankara’ya avdet edeceklerdir.
İran - Rus Ticaret anlaşması ve Amerika
Tahran, 25 (aa.) (Afp) — Yarı resmî Tahran matbuatı İran - Rus ticaret anlaşması imzasının geri bırakılması mev zuunu bu sabah şöyle yorumlamaktadır:
Almanyanın silâhlanmasına Fransa muhalif
Paris, 25 (a.a.) (Afp) — Dış işleri bakanlığında, Alman tümenleri teşkil edilmesi hakkında Nevyork'ta ne üç dışişleri bakanının ev ne de üç savunma bakanının bir karara varmadıkları ve bu hususta Fransanın bir prensip kararı almadığı hususunda ısrar edilmektedir.
Fransız hükümeti halihazırda böyle bir karar alınmasına tarafdar değildir. Atlantik Pak tı konseyinde böyle bir karara muhalif kalacağı söylenmektedir.
Ticaret
Bakanının
seyahati
(Başı 1 inci sayfada) toplantı yapılmıştır. Bu
bir _ .
toplantıda bilhassa Samsun limanının ticareti ve küçük esnaf ve sanatkârların dilekleri görüşülmüştür.
Birleşik Amerikanın Tahran Büyük Elçisi doktor Grady, İ-ran - Sovyet ticaret anlaşması yüzünden temsil ettiği hükümetin itibarının sarsılmaması için, Amerikanın İrana 30 mil yon dolarlık yardımının tahak kukuna dair resmî tebliğ ya-yınlanıncaya kadar, anlaşma imzalanmasının geri bırakılmasını Başbakan Razmaradan istemiştir. Başbakan, anlaşmanın imzalanmasını bu hafta sonuna bırakmayı kabul suretiyle Birleşik Amerika Büyük Elçisine bir kaç günlük mühlet imkânını sağlamıştır.
Ekonomi ve Ticaret Bakanı Zühtü Velibeşe bu zümrenin kalkınması için gerekli tedbirlerin alınacağım izah etmiş ve bu arada Samsun limanının biran evvel inşasına başlanacağını müjdelemiştir.
Ekonomi ve Ticaret Bakanı refakatinde bulunan teşkilât-lanrırma ve sanayi umum müdürleriyle beraber bu sabah Samsun’dan hareket etmiştir. Bakan Çarşamba, Terme ve Ünye’ye uğrıyarak bugün Giresun’a varacaktır.
İngiliz hava bakanı Ürdüne gidecek
Amman, 25 (a.a.) (Reuter) — İngiltere hava bakanı Ar-1; thur Henderson Orta Doğudaki ' İngiliz hava üslerini teftiş se- ; yahati esnasında Ürdüne uğra- : yarak Kral Abdullah ile bir : görüşme yapacaktır.
Hamamönü — Yeni Doğumevi Çocuk Hastalıkları
Mütehassısı
Dr. İhsan Can
Hastalarını hergün saat ■ 15 ten itibaren kabul eder. ■ Anafartalar caddesi Kur-; çunlu Cami 394 Bekman
Muayenehane 15888.
karşısı No. Apartmanı, ve ev Tel:
Galatasaray takımı Ingiltere'den döndü
İstanbul, 25 (aa..) — İngiltere'de beş maç yapan Galatasaray futbol takımı oyuncu ve idarecileri bugün saat 17.30 da K.L.M. uçağı ile şehrimize gel mişler, hava alanında kalabalık bir GalatasaraylI grupu ve sporcular tarafından karşılanmışlardır.
Galatasaylı futbolcu ve idareciler, sehayatlerinin çok iyi geçtiğini, gittikleri her yerde çok iyi karşılandıklarını, İngiliz futbolünü yakından görmenin kendileri için faydalı olduğunu söylemişlerdir.
Kore savaşı
(Baş tarafı 1 inci sayfada) rinden itibaren beş dakikalık fasılalarla hava alanına inmişlerdir. Her bir uçak sıra ile tam teçhizatlı 66 kişi boşaltmıştır.
Berlin hava köprüsünü andıran bu mikyasta taşıt ameliye-si Kore’de ilk defa yapılmıştır.
DEVLET TİYATROSU BÜYÜK TİYATRO’da
1 Ekim Pazar akşamı saat 20.30 dan itibaren HAMLET Dram 5 perde Yazan: W. Shakespeare Tercüme: Orhan Burian, Sahneye koyan: Muhsin Ertuğrul.
Sahne müzikleri: S. Kalender, Dekor: Sabih Koyan,
RİGOLETTO
Opera 4 perde G. Verdi
Tercüme: Ferid Alnar, | Müzik idaresi. Adolfo Ca- | mozzo, Dekor: Turgut Zaim I Sahneye koyan: Aydın Gün.
(Rigoletto’nun başlıyaca-ğı tarih ayrıca ilân olunacaktır.)
KÜÇÜK TİYATRO’da
Ekim Pazar akşamı saat 20.30 dan itibaren
ŞAKACI
Piyes 3 perde
Yazan: Sabahaddin
Aksal. Dekor: Ertuğrul Arf. Sahneye koyan: Canova.
K.
NOT: Bilet satışlarına 27 Eylül Çarşamba günü saat 9.30 da başlanacaktır. Her iki tiyatro’da her mevkide tenzilât yapıldığı gibi memurlara öğrenci . tarifesi tatbik olunacaktır.
Büyük Tiyatro Tel: 10370 Küçük Tiyatro Tel: 11169
(Başı 1 inci sayfada) den sonra oyun daha heyecanlı bir hal aldı. Devrenin mütebaki kısmında her iki takım da ikişer gol daha çıkararak devre 3-3 berabere sona erdi.
ikinci devrenin 3 üncü dakikasında Hacettepeden Burhan, 5 ci dakikasında da Emniyetten Haşim birer gol daha çıkardılar. Gollerin birbiri ardı sıra yapılması maçın heyecanını art-
15 inci dakikada Hacettepeden Alâeddin penaltıdan beşinci golü de yaptı. İki taraf da canlı bir oyun çıkarıyor. Nihayet i-ki takım da birer gol daha çıkardılar. Maç da bu şekilde 6-5 Hacettepenin galibiyetiyle sona erdi. Her iki takım da dün güzel birer oyun çıkardılar. Yalnız Emniyetliler nefes vaziyetlerini arttırmak için biraz daha antrenmanlarına devam etmeleri lâzımdır. Bu hususu idarecilerden bekleriz.
Gençlerbirliği - Demirspor
İkinci maç kupa galibini belli etmek üzere, Gençlerbirliği - Demirspor arasında yapıldı.
Hakem: Hüsamettin Böke.
GENÇLERBİRLİĞİ:
Hikmet, Muzaffer, Ahmet, Oğuz, Ali, Metin, Kemal, Mehmet, Ali, Hadi, Halim.
DEMİRSPOR:
Abdülkadir, İskender, Kemal, Mehmet, Süleyman, Muzaffer, Sabahattin, Kadri, Fuat, Naci,
Oyuna Demirsporun vuruşu ile başlandı, ikinci dakikada Gençlerbirliği soldan yaptıkları bir akında top Hadiye geldi. Hadi de sıkı bir vuruşla Gençlerin ilk golünü yaptı. Bu golden sonra Gençlerbirliğinin güzel bir oyun tutturduğu göze çarpıyor. Bu arada Abdülkadir de iki güzel kurtarış yaparak alkışlandı.
30 uncu dakikada soldan inkişaf eden bir Demirspor hücumunda top Sabahattine geldi. Sabahattin 20 metre mesafeden çektiği çok sıkı bir şütle Demirsporun beraberlik golünü yaptı. Aradan bir dakika geçmeden Hadinin uzak mesafeden çektiği şütu Abdülkadir yumrukla uzaklaştırmak istedi. Fakat top ellerine çarparak ikinci defa kaleye girdi.
2-1 mağlûp duruma düşen Demirsporlular gol çıkarmak peşinde çok çalıştılar. Fakat forvet hattının anlaşamaması, Fu-atın daima ofsayt vaziyette dur ması gol yapmak fırsatını vermedi. Devre de 2-1 Gençlerbirliğinin lehine sona erdi.
ikinci devrede Demirspor Fu-atın yerine Orhanı, Gençler de Santrahafa Haşanı, sağiçe de Macidi aldılar.
Beşinci dakikada bir Demirspor hücumunda kaleciden kurtulan topa Orhan vaktinde ye-tişemiyerek takımını bir golden mahrûm etti. Oyun gittikçe zevkli olmıya başladı. Bu devre Demirspor takımı daha fazla hücumda, iki yan hafi Mehmet ve Muzaffer forveti daima besliyorlar. Bu devamlı baskı neticesi olarak Kadir Demirsporun ikinci golünü yaptı. Vaziyet 2-2 berabere, Gençler de bir gol daha çıkarmak için çok çalışıyor.
30 uncu dakikada İsmail’in şütünü kaleci tutamadı. Orhan da yetişerek takımına üçüncü golü kazandırdı. Devrenin mütebaki kısmında Demirspor daha hakim oynadı. Herkes maçın bu vaziyette sona ereceğini tahmin ediyordu. Nitekim bir kısım halk da yavaş yavaş sahayı terke başladı. Fakat son dakika Gençleı-birliğinden Mehmet nefis bir şütle üçüncü beraberlik golünü çıkardı. Maç da 3 - 3 berabere sona erdi.
Kupanın galibinin belli olması için onbeşer dakikalık iki devre daha oynandı.
Birinci devrede iki hücumlarda bulundu.
Gençlerbirliği oyuna daha hâkim vaziyette. Demirspor Fua-tın kafa vuruşunda top direğe çarparak bir golden mahrûm oldu. Böylece bu devre de hiç bir
gol yapılmadı. Fakat halkın he- den daha, müsait durumdadır, yecanı son haddi buldu. Herkes ■ By bakımdan da kulüplerimizi kupanın hangi takım taratın- I a|tından kalkabilecekleri bir dun alınacağını merak ediyor. | miUMlleliyete tâbi tutmak lâ-
İkinci devı-eye iki taraf da 1 zımcjır son gayretleriyle başladı. Seyir- j cilet takımlarını gol için teşci | Profesyonelliği ediyorlar. Nihayet Gençlerbirli- kulüben bir stada
taraf da Fakat
ği beşinci dakikada Kemal’in I ayağı ile 4 üncü galibiyet golünü yaptı. Artık maçın bu vazi- I yette sona ereceği bekleniyordu.
Fakat Demirsporlular son bir gayretle hücuma geçtiler. Mehmet Ilasan’la yaptığı mücadelede topu kaptı. Sürdü ve Demirsporun dördüncü beraberlik golünü çıkapnıya muvaffak oldu. Maç da bu suretle 4-4 berabe-
Diyebiliriz ki, Ankara spor sahalarında dünkü hararetli karşılaşma kadar bir maça rastlanmamıştır. Herkes Stadyumdan güzel bir spor günü geçirdiğinden dolayı memnun olarak ayrıldı.
Kupanın galibinin belli olması için, her iki takım pazar günü tekrar bir karşılaşma daha yapacaklardır. .
Bu yıl yapılacak millî maçlar
Futbol Federasyonu 1950 yılı içersinde yapılacak olan millî takım maçlarının tarih ve yerlerini tesbit etmiştir.
Bugüne kadar Ankara’da iki millî maç yapıldığını ve halkın millî maça karşı olan alâkasını nazarı itibara alan Federasyon, bu sezonda şehrimizde iki millî maç yapılmasını kararlaştırmıştır.
Ankara Beden Terbiyesi bölgesi ile Futbol Federasyonu a-rasında yapılan bir anlaşmaya göre, 28 Ekimde 19 Mayıs Stadında Doğu Akdeniz Kupası i-çin Türkiye - Mısır genç millî takımları, 10 Aralıkta da Türk-Fransız (B) millî takımları kar şılaşacaktır.
ZAFERİN SPOR ANKETİ
Profesyonellik mi
Futbolümüzün istikbaline dair Necmeddin Önderin fikirleri
(Memleket futbolünde profesyonelliğin kabul edilip edilmemesi yıl^rdanberi üzerinde en çok konuşulan mevzulardan biridir. Kanaatimce önceleri faydası ve mahzuru üzerinde uzun müddet münakaşalar, müzakereler cereyan eden bu konu son zamanlarda tebellür eden kanaatlerle zaruretini kabul ettirmiştir.
Filhakika, memleketimizin bilhassa büyük kulüpleri, kimsenin meçhulü olmayan isimsiz bir profesyonellik yolunda uzun zamandan beri devam etmektedir. Zahirdeki amatörlük vasfının hiç kimseyi alda-tamadığı ve durumun iç yüzünün herkesçe malûm bulunduğu da bir hakikattir. O halde bu anormal ve gayri meşru vaziyetin, normal ve meşru bir hale sokulması daha makûl olmaz mı?.. Bu sualin cevabının müsbet olarak verilmesi nazarî bakımdan kolay, realite bakımından güçtür. Bu görüş ve müşahedemizi afaki bir kanaat olarak değil, eldeki evi-rilip, çevirilen ve henüz tatbikat sahasına konulamıyan profesyonellik talimatnamesini önceden tetkik etmiş ve bu işin güç taraflarını görmüş bir insan sıfatiyle söylemek istiyorum.
Evet profesyonelliğin faydasını ve zaruretini kabul ettikten sonra müsbel cevap vermek ve bir an önce tahakkukunu hazırlamak kolaydır. Fa kat bu ağır yükün altına girmek ve talimatnamenin ihtiva eylediği mükellefiyetleri yerine getirmek, ilgili teşekküller i-çin o nisbette güç ve düşündü r üçüdür.
Esasları Fransa’daki iprofes-yonellik teşkilâtından alınan, daha doğrusu Fransız teşkilâtının bir tercümesi olan bu talimatname hazırlanırken, öyle zaniediyoruz ki, memleketimizin ve mevcut spor teşekkül lerimizin, durumlarına göre tatbiki mümkün tadiller görme si bir zarurettir. Bizden çok zaman önce bu sahada tecrübe ve mümarese görmüş olan Fransızlar da ihtimal bir çok zarurî değişikliklerden sonra işi bu safhaya getirmişlerdir.
Öte yandan, malî imkânlar ve diğer şartlar da orada biz-
kabul eden mâlik ol-
Necmeddin Önder
artı bakımından şimdilik İstanbulun dört tanınmış kulübünü bu imkâna mâlik görüyoruz. Ancak stad sahibi olmak şartından başka, kulüplerin mükellefiyet altına gir-dikieri mali külfetler küçüm-senemiyecek derecededir. Profesyonel oyuncuların kendilerini tamamiyle spor işlerine hasretmeleri, başka meşguliyetlerden uzak kalmaları kolay olmadığı gibi, aylıklı birer memur durumunda olan bu oyuncularda her antrenman ve maç için ödenecek para ve ayrıca tediyesi lâzım prim ve aylık bakımından da ışın ehemmiyeti büyüktür. O-yuncu alımında ecnebi oyuncu angajmanlarında ihtiyar edilecek dolgun para tediyesi biı tarafa, sadece normal ücret ve prim tediyesi bakımından dahi kulüplerin bütçelerinin hayli kabarık olması iktiza etmektedir.
Bütün bunlara rağmen bu a-dımın atılmasını her bakımdan lüzumlu ve faydalı görüyoruz. , Bu faydayı küçük kulüpler cephesinden, memleketimizde futbolün daha çok gelişeceğine mâni olmamız bakımından ve gizli profesyonelliğimizin tehlikeli ihtilâflarından kurtulmak gibi çeşitli yönlerden bekliyoruz. Bu arada, büyük kulüpler de ellerindeki elemanları hangi hal ve şartlarla muhafaza veya takviye edebileceklerini önceden bilmek avantajına mâlik olabileceklerdir.
1 Hulâsa, büyük kulüplerimiz için profesyonellik, teşhisi konmuş bir hastalığın tedavi , zarureti halini almıştır. Yıllardır amatörlük bünyesini bir kurt gibi kemiren bu hastalı-
1 ğın çaresini bulmak ve daha fazla ihmale maruz bırakmamak lüzumunu tekrarı bile zait addediyoruz.
Anketi Hazırlıyan. Haydar Özakmaıı
1
ZAFER’lN POLİS TEFRİKASI
26/9/1950
[ Heliamy Cinayeti
: Frances Noycs Harl Çeviren: S. Yazıcıoğlu
— 116 —
Bizim kanaatımızca yola çık tığı zaman cebinde bıçağı, yüreğinde cinayet kasti vardır. Gerçi Patrick îves delil olarak ileri sürülen bıçağın önce cebinde bulunduğunu beyan etti ise de, bu bizce pek mühim değildir. Çünkü Madeleine Bel-lamy'yi öldüren bıçağın alelade bir bıçak olduğunu öğrenmiş bulunuyoruz. Binaenaleyh, Susan İves böyle bir bıçağı her hangi bir yerden tedarik etmiş bulunabilir, ve sonra da temizleyip yerine koyabilir. Fiilen kullanılmış olan bıçağın hangisi olduğu gibi alâkadar
O gece birlikte katetmiş bulundukları yol hakkında Susan îves Stephen Bellamy’nin söz-
Mes’eleler
(Başı 2 inci sayfada)
I şayet havası bizde tam bir de-1 m( (crasinin «»artlarından biri i olan ademi merkeziyeti» or-*.\tadan kaldırmıştır. Ülkenin luhlelif mmtakalarına yayı-* a^T/i köy ve belediyelerle üni-
I versitelerimiz tam bir muhta-r(yete ka\mş)ü(nıadıklatından i merkez, bu küçük hükmî şahısların en ufak işlerine kadar elini uzatma siyaseti —kendine göre— emniyet ve üstün , marifet telâkki etmiştir.
Belediye seçimlerinden son-. ra başta idare hukuku profe-lörümüz muhterem Sıddık Sami Onar ve dpktor Adnan Adı-var olmak üzere, değerli ilim adamlarımız bu mevzuda İlmî görüşlerini belirten yazılar neş retmektedirler. Gerçek demokrasi yolunda hayli mesafe alan • batı memleketlerinde öteden' beri tatbik sahası bulan bu' I müşterek görüşü reddetmek demokrasinin inkârından başka bir şey olmaz. Filhakika ■ 1 cemiyetin bünyesinden tarihî ! istihale ve tekâmüllerinden f doğan demokrasi ve ademi «merkeziyet vatandaşın siyasî yterbiye almasına başlangıç . teşkil etmekte; alâka, zevk, | jk arzu, ihtisas ve teknik bilgi I •î mahalli ihtiyaçların is-
. i.’likrarını temin ile siyasî tesir-| lere meydan vermemektedir.
En kuvvetli ve güzel tarafı da budur. |
Gönül isterdi ki, bizde de ÎÜIX uncu asrın iptidasında Napolybn muharebelerinden sonra Prusyada iktidara gelen Beron Von Stein gibi bir devlet adamı çıkıp tarihî zarure-ı tin ifadesi olan demokrasiyi aşağıdan yukarıya başlayıp Memlekete yerleştirmeğe çalış sa idi. O zamandan beri alacağımız bu mesafe dahilinde istikrarımızı bulur, başlangıç mücadelesi yapmaktan kurtulmuş olurduk. Halbuki, hayatın inkişafları karşısında her eser gibi mahalli idare ve belediyelerin şahsiyeti de güdük bırakılmış, üniversite gibi yüksek ilim ve irfan ocaklarımızın hükmî şahsiyetleri ellerin-alınmıştır. İlim adamları-ın kabul ettikleri gibi bu
■^^pmlekette uzun müddet çe-y fitli kisvelere bürünen polis | devletin türlü cilvelerine şahit olmuştur. Halkın bizatihi sa-I hip bulunduğu hakların tanın , ması, âdeta «iktidarın lütuf ve ’ inayeti» şeklinde gösterilmesi ;• ise o kadar eskj değildir. Kim t Ve hangi zümre olursa olsun, (mesuliyet hissinden âri ve bütün kudretin nefsinde temerküz ettiğine kaani bulunursa, bıı iktidarın kaybı halinde min het etmemesini, nankörlük sayacak kadar ortalığı bulanık | Şörür. i
Ankara İl Seçim Kurulu Ankara Merkez ilce Seçim Başkanlığından
lerini tamamen tasdik etmiştir; fakat bunun ne pek hakikate muvafık, ne de pek muk-ni olduğunu iddia edemeyiz. Hulasaten öğrendiğimiz şu ki, yolda Susan îves, Mimi’nin kabahatli olduğunu, kocası ise olmadğını iddia ederek münakaşa etmişlerdir. Aralarında bu neviden bir muhaverenin geçmiş olması pek muhtemeldir.
Bu cinayette Stephen Bellamy’nin fiilî rolü nedir. Orası bizc.e biraz müphemdir. Buna rağmen, daha işin başından beri açıkça belli olan bir hakikat var ki, o da Susan îves'in Stephen Bellamy’yi intikam hırsına kapılmış bir koca olarak bu işe sürükliyemezse bile, hiç olmazsa methaldar olarak iştirakine karar vermiştir. Zaten, cinayetin ika edildiği o-daya ikisinin beraberce girip çıktıklarını Stepen Bellamy de itiraf etmiştir. Bundan da an-laşlıyor ki, ikisi ya beraberce asılacaklar, ya beraberce kurtulacaklardır.
Şimdi Bay Lambert’in mü-ekkillerinin başka bir yerde bulundukları suretindeki beyanatına gelelim.
Hakikatte ise böyle bir şey katiyyen vâki değildir. Benzin istasyonunu dokuzu biraz geçerek terkettikten sonra saat ona doğru Stephen Bellamy-nin evine avdet etmiş olduklarını kabul etsek bile, yine Ri-jier Road’ı takip ederek cinayeti işlemiş olmaları ve yine o saatte dönmüş bulunmaları pek mümkündür. Daha sonra, köşke tekrar avdet etmiştir. Bu sefer, mücevherleri ortadan kaldırıp vaziyete bir nevi haydutluk mânası vermek istemiştir. İhtimal ki holdeki lâmbayı o sırada içeriye girmiş ve cesedin ayak ucunda düşürüp kırmıştır. Artık o zamana kadar zaten anlatmağa karar verdikleri hikâye hususunda da bir karara varmış bulunmaktadırlar. Her ne hal ise, Susan Ives’i evine götürdükten sonra köşke yalnız olarak dönmüştür. Binaenaleyh başka bir yerde bulunmuş olmaları mümkün değildir.
«Peki, kahkahayı atan kimdir ?) diyeceksiniz. «Ortada gö-rünmiyen otomobili izah edemedin?» diyeceksiniz. Ben de size «Bunlar izah edilemezse ne olur?» diye cevap vereceğim.
Efendiler; bir defa durup düşünelim. Bu kahkahayı duyan kimdir? Otomobili görmeyen kimdir? Her iki maznunun başka bir yerde bulunduklarını isbata pek yakın bir şekilde cinayet saatini tesbit etmiş olan kimdir? Susan ives’ in sevgili, vefakâr kardeşi değil mi ? Kız kardeşini müdafaa için hemen hemen cinayete kadar gideceğini söyleyen o değil mi?
Lambert kül gibi bembeyaz kesilmiş yüzünde fırlamış gözlerle yerinden top gibi sıçradı.
«Böyle bir şey söylemedi. Katiyyen cinayete kadar gideceğinden bahsetmedi. Olur şey
(Sonu var)
Otomobilciliği öğreniniz bu yolda bize güveniniz !
5670 sayılı kanun gereğin ce 15 Ekim 1950 pazar günü yapılacak olan Ankara İl Ge nel Meclisi seçimi için siyasî partiler tarafından gösterilen aday listeleri 5545 sayılı kanunun 38 nci maddesi gereğin ce ilân olunur .
Demokrat Parti
Ankara Merkez İlçesi
Muhip Dıranas (Gazeteci mu haı-rri), Mahmut Atamer (Çiftçi), Avnj Altın (Tüccar), Neca ti Gürer (Tüccar), Cemal Kunt (Mühendis), Ali Riza Oktay (Diş Tabibi), Nazını Kınacı (Tüccar Müteahhit), A-tıf Güngördii (Tüccar, Ziraatçi), Necdet Ergör (İnşaat Müteahhidi), Fuat Kileci (Bankacı), Ahmet Bozyiğit (Tüccar), Turgut Yurderi (Teknisyen), Rıza Altınyay (Ziraat âletleri imalâtçısı), Rahi Ergü (Muhasip), Nuri Döşer (Bakım Garajı Sahibi), Özdemir Tüzer (Avukat), Cavit Arınç (Tüccar Komisyoncu), Ahmet Eryarar (Manifaturacı), Fethi Altay (Tüccar), Mahmut Aksoy (Fab rika işçisi).
Çankaya İlçesi
Nesrin Şilimen (Hukuçu), Mekki Sait Esen (Gazeteci Mu harrir), Müfit Yazıcıoğlu (Hukukçu, Toprak Ofis Müfettişi), Muzaffer Ekşi (Çiftçi), Şeref Gücüyener (İktisatçı), Tahsin Çatkı (Çiftçi), I-Iasan Songü-len (Teknisyen, İşçi Mümessili), Şükrü Kutay (Muhasebeci), Ziya Kurç (Etibank İnşaat Şefi) Süleyman Selâm (Esnaf).
Şerefli Koçhisar
Hikmet Baydar (Dâvt) Vekili), Cevdet Kale (Tüccar), Dede Başaran "(Otelci), Ahmet Kemal Koçak (Emekli Memur), Saadettin Güler (Çiftçi), Ahmet Kale (Çiftçi). Cumhuriyet Halk
Partisi
Ankara Merkez İlçesi
Kâzım Eıgür (Avukat), Selâhattin Koç (Avukat), Hamdı Unat (Ankara İli Eski Ziraat Müd. Emekli), Sururi Özbay (Emlâk Bankası Takip işleri Md.),^Mehmet Çetinkaya (Marangoz Fabrikası Sahibi), Talat Güreli (Yüksek Mimar ve Müteahhit),
1 — Muhip Dıranas
2 — Mahmut Atamer
3 — Avni Altın
4 — Necati Gürer
5 — Cemal Kunt
6 — Ali Rıza Oktay
7 — Nazım Kınacı
8 — Atıf Güngördü
9 — Necdet Ergör
10 — Fuat Kileci
11 — Ahmet Bozyiğit
12 — Turgut Yurderi
13 — Rıza Altınyay , v.. 14 — Rahi Ergü
. .... Mebrure Ak- 15 — Nuri Döşer
saley (Ankara eski Milletveki-1 16 — Özdemir Tüzer li), Ali İlhami Aytaç (Tüccar), 17 — Cavit Arınç Fevzj Özkaynak (Belediye Mec 18 — Ahmet Eryarar lisi eski üyesi), Galip Mente-. 19 — Fethi Altay şe (Avukat), Haşan Tez (Tu- 20 — Mehmet Aksoy
Ayaş İlçesi
Yusuf Gülkök (Ziraatçı ve Ayaş D.P. İlçe Başkanı), Ali Muşlu (Kasap ve Güdül D.P. Başkanı), Tahir Er (Kasap ve zaraatçi). Mustafa Aksoy (At-tarijteci).
runcular Derneği ikinci başkanı), Recep Dengin (Ankara Şoförler Derneği Başkanı), Ce lâl Uzel (Yüksek Mühendis, eskj belediye meclisi üyesi), Sururi Sayan (Yüksek Mimar ve Müteahhit), Zeki Kupşi (Zir bucağında çiftçi), Ali Ün-yazıcı (Vilâyet çiftçi mallan ko ruma başkanı), Ömer Yıldırım (Etimesgut bucağında çiftçi), Ahmet Yiğit (Zir bucağında çiftçi), Ali Tunalı (Fabrika kontrolörü ustabaşilarından), Mahmut Kubat (Halkavun bu-I cağı Çimşit köyünde çiftçi).
Çankaya İlçesi
Naşit Hakkı Uluğ (İl Genel' Meclisi ikinci başkanı), Kemal Arıduru (Maliyeci ve Hukukçu), Dokor Mediha Eldem( Ni-1 saiye Müehassısı, Yardım Se-1 venler Derneği Başkanı), Sami Alaçam (Avuka, Belediye eski reis muavini), Ömer Kurt (El-
Bâlâ İlçesi
Haşan Özçelik (Çiftçi), Haydar Erdem (Çiftçi), Muharrem Kılınç (Çiftçi), Bahri Acar (Tüccar).
Beypazar İlçesi
Ethem Köklü (Tüccar), man Kara Alp (Tüccar Çiftçi), Kâmil Dincer (Tüccar Çiftçi), Necmettin Kuyumcuoğlu (Tüc car).
ös-
Kurulu Başkanlığından
Ankara İl Genel Meclisi Merkez üyeliği İçin 15.10.950* tarihinde yapılacak seçime ait olmak üzere partilerin göstermiş bulundukları adayların adlan ve sıfatları aşağıya yazılmıştır, ilân .olunur.
Demokrat 'Parti
Gazeteci, Muharrir Çiftçi Tüccar
Tüccar • Mühendis Diş tabibi Tüccar, Müteahhit Tüccar, Ziraatçi İnşaat Müteahhidi Bankacı Tüccar Teknisyen Ziraat âletleri imalâtçısı Muhasip
Bakım garajı sahibi Avukat
Tüccar, Komisyoncu Manifaturacı Tüccar
Fabrika işçisi
Partisi
| Devlet Orman İşletmesi
ŞKöyceğiz Orman İşletmesi Müdürlüğünden
1 — İşletmenin Sarısu sahil istif yerinde 1600 metreküp çam travers ve 64 metreküp çam kereste pazarlıkla satışa konmuştur.
2 — Çam travers ve kerestelerin beher mamul metreküpü 140 liradır.
3 — Muvakkat teminat 19457 liradır.
4 — Pazarlık 6 ekim 1950 cuma günü saat 15 te işletme binasında toplanacak komisyon önünde yapılacaktır.
5 — Traverslerin bedeli karşılığı olarak altı ay vadeli banka mektubu da kabul edilecektir.
6 — Bu işe ait şartname örneği sin, İzmir, Fethiye, Muğla, Antalya Orman Genel Müdürlüğü ve Ankara lüğünde görülebilir.
isteklilerin belirli gün ve saatte teminatlarile birlikte komisyona müracaatları. (7110)—2104
İstanbul, Adana, Mer-ışletme müdürlükleriyle Merkez işletme Müdür-
c.
H.
1 — Kâzım Ergür
2 — Selâhattin Koç
3 — Hamdi Unat
4 — Sürurj Özbay
5 — Mehmet Çenkaya
6 — Talat Güreli
7 — Mebrure Aksoley
8 — Ali İlhami Aytaç
9 — Fevzi Özkaynak
10 — Galip Menteşe
11 — Haşan Tez
12 — Recep Dengln
13 — Celâl Uzel
14 — Süruri Sayarı
15 — Zeki Kupşi
16 — Ali Ünyazıcı
muavAiu;, nW( H - Ömer Yıldırım
madağında çiftçi), Nizamettin 10 — Ahmet Yiğit Doğu (Yüksek Mimar ve Mü- j — Ali Tunalı teahhit), Hüseyin Erdoğan (Gölbaşında Çiftçi), Aziz Barı- 20 — Mahmut Kubat kan (Avukat), İsmail (Hasanoğlan köyünde Kami Üçok (İl Genel üyesi).
Yantirl Çiftçi). Meclisi
Millet
İsmail Niyazi Böke.
Ayaş İlesi Efeoğlu, Arif Daracıoğlıı, M. Hilmi
Atalay,
1 — Kemal Tamer
2 — Ali Rıza Başkan
Çubuk İlçesi
Mehmet Özkan (Manifaturacı), Fahri Olcay (Malûl subay), Mustafa Oğuz (Tüccar Müteahhit), Nuri Çetinkaya (Çiftçi), Mustafa Şan (Çiftçi), Şevket Oğuz (Çiftçi).
Haymana İlçesi
Ahmet Fevzi (Avukat), Ziya Gökalp (Çiftçi), Halis Akçın (Manifaturacı), Hüseyin Sırma (Terzi), Şükran Önortaç (Avukat), Raşit Alever (Kah-
Bâlâ İlçesi
Mevlût Öztürk (Esnaf Çiftçi), Mehmet Genç (Bâlâ eski belediye başkanı), Hüseyin K. İmirzalıoğlu (Genel Meclis ü-yesi), Kemal Binerbay (Genel Meclisi üyesi).
Beypazarı İlçesi
Şükrü Torun (Belediye eski başkanı), Şükrü Tulumoğlu (C. I-I.P. ilçe başkanı), İhsan Eken (Müteahhit), Sabit Kocabeyoğ-lu (Beypazarı eski kaymakamı).
3 — Sabri Yonar
4 — Ali Kocabaş
5 — Burhanettin Ars
6 — Nedim Çapci
7 — Osman Nuri Uzun
8 — Vecihi Işık
9 — Aziz Yaman
Kalecik İlçesi
Ahmet Topçu (Çiftçi), Halil İbrahim Yurtoğlu (Çiftçi), Mustafa' Gündoğmuş (Çiftçi), Salim Yücel (Çiftçi), Mehmet Bilgen (Çiftçi), İbrahim Süer (Bucak Müdürlüğünden emek li).
Kırıkkale İlçesi
Arif Urağın (Müteahhit), Ha san Öztok (İlçe Başkanı), Saadet Seyhun (Hukukçu), Sey-fi Işık (İşçi Mümessili), Vahit Çapan (Kunduracı), Çelebi Ali Erkan (Çiftçi), Rıza Varlı (Çiftçi), Halim Altınok (Çiftçi Tüccar).
Kızılcahamam
İsmail Sezen (Tüccar), Kemal Zeybek (Manifaturacı), A-li Yeşil (Manifaturacı), Durmuş Durhan (Otelci), Şevket Kütükçü (Çiftçi), Salâhaddin Şahin (Çiftçi), Ahmet Önal (Terzi), Kâtip Özdemir (Mani faturacı).
Avukat
Avukat
Ankara İli Eski Ziraat M. den emekli
Emlâk Bankası takip işleri müdürü
Marangoz Fabrikası sahibi Yüksek Mimar ve Müteahhit Ankara Eski Milletvekili Tüccar
Belediye Meclisi eski üyesi Avukat
Fırıncılar Derneği İkinci Başkanı
Ankara Şoförler Derneği Başkanı
Yüksek Mühendis, eski belediye meclisi üyesi
Yüksek Mimar ve Müteahhit
Ziı- Bucağında çiftçi
Vilâyet çiftçi mallarını koruma başkanı
Etimesgut Bucağında çiftçi
Zir Bucağında çiftçi
Fabrika kontrolörü ustabaşı-larından
Halkavun Bucağı Çimşit köyünde çiftçi
10 — Salih Sümer
11 — Ahmet Enver Gürzüman
12 — İsmail Araş
13 — Sıddık Acun
14 — Hüseyin Orak
' 15 — Halil İbrahim Okkalı
Devlei Orman İşletmesi Devrek Müdürlüğünden :
1 — İşletmemiz Beldibi bölgesi Zonguldak - Ankara şosesi kilometre 217 istif yerinde mevcut 509 adede denk 192.068 M3 köknar tomruğu açık artırma suretile satışa konulmuştur.
2 — Açık artırma 5.10.1950 perşembe günü saat 15 te işletme müdürlüğü binasında toplanacak komisyon önünde yapılacaktır.
Beher metreküpünün muhammen bedeli 48 liradır. %7,5 hesabiyle geçici teminat alınır.
3 — Bu işe ait şartname Ankarada Orman Genel Müdürlüğü, Karabük, İstanbul, Bartın, Bolu, Gerede işletme müdürlükleri, Beldibi, Zonguldak bölge şefliği ve işletmemizde görülebilir.
4 — İsteklilerin belli gün ve saatte müsbit evrak ve ilk
teminatlarile komisyona müracaatları. (6949)—2114
Devlet Orman İşletmesi Daday Müdürlüğünden:
İşletmemizin Ballıdağ ormanı Sazak mevkiinde meçhul şahıslar tarafından kesilmiş olan 1014 metreküp çam tomruğunun nakil ve istif işi açık eksiltmeye konmuştur.
2 — Sökü deposu kesim mahalline 5 kilometre uzaklıkta ve şose kenarında bulunup araba yolile ormana bağlıdır.
3 — Beher metreküp tomruğun nakil ve istif işi için muhammen bedel on lira olup tutar bedelinin %7,5 olan 855 lira geçici teminat olarak işletme veznesine yatırılacaktır.
4 — Eksiltme 9.10.1950 pazartesi günü saat 15 te Daday işletme müdürlüğü binasında toplanacak komisyon önünde yapılacaktır.
5 — Bu işe ait şartnameler Orman Genel Müdürlüğü ile tstanbul, Ankara merkez Kastamonu, Araç işletme müdürlükleri ile işletmemizde görülebilir.
6 — isteklilerin belli gün ve saatte müsbit evraklarile komisyona müracaatları. (7079)—2092
Partisi
Avukat, Millet Partisi 11 Kurulu Başkam
Kudret Gazetesi sahibi, Millet Partisi Genel Kurul üyesi Tüccar Terzi
Emekli Albay
Tüccar, Kale bucağı üyesi
Millet Partisi Merkez ilçe Başkanı
Şekerci
Avukat, Samanpazarı Ocağı ü-yesi
M.P. Hıdırlıtepe
kanı
Avukat
Tüccar
Sendika Başkanı Yenidoğan 5 No. Müteahhit, M.P. ocağı üyesi
Çiftçi M.P. Etimesgut bucağı üyesi
İnşaat malzemesi müteahhidi Emekli mektupçu
Doğan nakliyat şirketi sahibi Matbaacı
Müteahhit, M.P. Fevziçakmak ocağı üyesi
bucağı baş-
Muhtarı Fevziçakmak
Çubuk İlçesi
Mehmet Buner (Genel Mec- 16 lis üyesi), Muammer Akpınar 17 — Mehmet Hilmi Erenler (Avukat, eski Çubuk hakimi), 18 — Nihat Atamerlç Ali Şükrü Yıldırım (Dâva ve- 19 — Enver Çaküdağ kili), Ahmet Yılmaz (Tüccar), 20 — Bekir Eroğlu Yaşar Saygıdeğer (Tüccar), I İzzet Korman (Tüccar). |
Ahmet Hızal
2129
Devlet Orman İşletmesi Devrek Müdürlüğünden:
1 — İşletmemizin Aksu Bölgesi Düzceören kamyon yolu üzerinde mevcut 389 adede denk 153.871 M3. çam tomruk açık arttırma suretiyle satışa konmuştur.
2 — Açık arttırma 9/10/1950 paazrtesi günü saat 15 de İşletme Müdürlüğü binasında toplanacak komisyon önünde yapılacaktır.
Beher M3. tahminî bedeli 46 lira 25 kuruştur. Yüzde 7.5 hesabiyle geçici teminat alınır.
3 — Bu işe ait şartname Ankara’da Orman Genel Müdürlüğü, İstanbul, Karabük, Ereğli, Bartın İşletme Müdürlükleriyle Zonguldak, Aksu bölge şefliği ve işletmemizde görülebilir.
4 — İsteklilerin belli gün ve saatte müsbit evrak ve ilk
teminatlariyle komisyona müracaatları. (7080) 2126
İNŞAAT İLÂNI
Dovlet Orman İşletmesi Devrek Müdürlüğünden:
1 — Devrek Devlet Orman İşletmesi sahası dahilinde Bolu çayı kenarına yapılacak sahil tahkimatı kapalı zarf usulü ile eksiltmeye çıkarılmıştır.
2 — Yapılacak tahkimatın keşif bedeli 30870 lira 20 kuruş olup geçici teminatı 2315 lira 26 kuruştur.
3 — Eksiltme evrakı Ankara’da Orman Genel Müdürlüğü inşaat şubesinde Zonguldak Orman Bölge Şefliğinde, İstanbul Orman İşletmesinde ve İşletmemizde görülebilir.
4 — Eksiltme (2/10/1950) günü saat 15.00 de Devrek-te Orman İşletme Müdürlüğünde toplanacak komisyon marifetiyle yapılacaktır.
5 — Eksiltmeye girecek taliplerin bir teahhütte bu iş gibi teknik ehemmiyette 15000 liralık bir işi yaparak kati kabulünü yaptırdıklarına veya idare ve kontrol ettiklerine dair vesikaları ile birlikte ihale gününden (tatil günleri hariç) en az üç gün evel bir dilekçe ile Ankara, Bolu, Zonguldak, İstanbul Bayındırlık Müdürlüklerine müracaat ederek ehliyet vesikası almaları ve Kanunun tayin ettiği diğer vesaikle birlikte teklif mektuplarına eklemeleri lâzımdır.
Postada vaki gecikmeler kabul edilmez. (6950)
Haymana İlçesi
Fahrj Daldaloğlu (İl genel meclis üyesi), Hayrettin Tan- ! ___ ________
su (Çiftçi, iktisatçı.), Halit A- Bahri Bostancı tak (Çiftçi), Czmar. Çift;: p. ;;ve ; (Çiftçi), Memduh Balcı) (Ka-' (Çiftçi), sap), Hacı Öztürk (Çiftçi). 1
Kalecik İlçesi
Mehmet Martlı (C.H.P. Başkanı, genel meclis üyesi), İlhami Sarıcıoğlu (Avukat, Genel meclis üyesi), Ahmet Mumyak Azmi Mutlu, Celâl Eren, maz (belediye başkanı), İbra-I Polatlı İlçesi
hım Karabudak (Ziraatçi), Av- | AbduUah Çetlnı Hoyri Banı Olgun (Tüccar), Ali Dön- şer (BogımSız). Haşan Özalp, mez (C.H.P. ilçe idare kuruju Hüseyin Atak, Muhterem Evi-üyesi)’ . nay, Halis Koçak.
Şereflikoçhisar İlçefei Keskin, Alı Akyü- I
Delice, Celâl Hiç- ) Ömer Ayanlar, (C.H.P. ilçe Edbil, Atila ’ başkanı), Mehmet Yıldız (Çift i--------»n y«hdi Doğruer (Komis-
yoncu), Talip Gözkayan (Çift-• çi), Rıza Sümer (Genel meclis üyesi), Abdurrahim Kaçar (Da va vekili).
Millet Partis i
Ankara Merkez İlçesi
Keskin İlçesi
I Ali Ekinci (Fabrikatör), Z—1—(Tüccar, C.H. Osman Çiftçi p. uçe başkanı), Halil Büken Haşan Tosun (Çiftçi), Hacı Ahmet Yurdakul (Çiftçi), Salih Özbal (Çiftçi),
Nallıhan İlçesi
Cevdet Eren, Kemal Gilnal,
j (Şekerci), Vecih Işık (Avukat Samanpazarı ocağı üyesi), A-ziz Yaman (M.P. Hıdırlık Te-t pe bucağı başkanı), Salih Sümer (Avukat), Ahmet Enver I Gürzüman (Tüccar), İsmail A-ras (Sendika Başkanı), Sıddık Acun (Yenidoğan beş numara-j lı muhtarı), Hüseyin Orak (Müteahhit, M.P. Fevziçakmak bucağı üyesi), Halil İbrahim Okkalı (Çiftçi, M.P. Etimesgut bucağı üyesi), Ahmet Hızal
■ (inşaat malzemesi müteahhi-. di), Mehmet Hilmi Erenler (E-
■ mekli Mektupçu), Nihat Ata-meriç (Doğan nakliyat şirketi I sahibi), Enver Çakıldağ (Matbaacı), Bekir Eroğlu (Müte-
ı ahhit, M.P. Fevzi Çakmak o-; ,?ağı üyesi).
Çankaya İlçesi
. Saffet Olgaç (Avukat, M.P.
Çankaya ilçesi başkanı), En- | ver Eke (Yüksek Mühendis), ( Ali Saraçoğlu (Tüccar, M.P. ı Çankaya ilçesi kurulu üyesi), ] Neş’et Akmanlar (Emekli Korgeneral), Nafiz Akbulut (E-mekll Hava subayı, M.P. Çan-I kaya kur.ulu üyesi), Nusret Gazetesi |«punçay (Emekli defterdar).
“- Reşat Ilekimoğlu (Doktor, Kadın hastalıkları mütehassısı), Galip Kandemir (Malî müşavir). Osman Söhmen (Avukat), Ekrem Ünver (M.P. Gölbaşı bucak başkanı.
(2128)
1 — Belediyemiz elektrik işletmesinin dizel motörleri-nin çalıştırılması için ikinci sınıf ehliyetli bir makiniste ihtiyacımız vardır.
Kadro aylık ücreti 600 liradır.
2 — Yine 250 lira aylık ücretli ikinci sınıf ehliyetli şebeke montörü kadrosu münhaldir.
3 — Her iki teknik kadromuza talip olanlar çalıştıkları
yerlerden aldıkları yeterlik belgeleriyle, bonservis, iyi huy kâğıdı ve sağlık raporunu bir dilekçe ile birlikte 10.10.1950 tarihine kadar Belediye Başkanlığına göndermeleri ilân olunur. (7165) .2127
Kırıkkale İlçesi
Mustafa Keskin, Ali Akyü-rek, Aslan yılmaz, Mehmet E . .
yalınız, Hüsnü Yılmaz, Çelebi Çİ), Vahdi Aytekin.
Kızılcahamam İlçesi
Sadi Dinçer (C.H.P. ilçe ida- I re kurulu başkanı, genel mec- ı üs üyesi), Mustafa Yeşil (C. H.P. Çamlıdere bucak başkanı, genel meclis üyesi), Bahri Fidan (C.H.P. Pazar bucağı başkanı), Hayrl Zeybek (Tüç p• car, C.H.P. İlçe idare kurulu üyesi), Halit Gürel (Çiftçi, A- sahibi (M.P. Genel Kurul ü-datahdslar köyü ocak başka- yesi), Sabri Yonar (Tüccar -m), Etem Sonel (Belediye es- Terzi), Ali Kocabaş (Emekli , ki başkanı), Haydar Aköz (Gö- albay), Burhanettin Ars (Tüc-vem Salın köyü muhtarı, ocak car, Kale bucağı üyesi), Ne-başkanı), Hilmi Kaya (Bele- dlm Çapçı (M.P. Merkez İlçesi diye başkanı). başkanı), Osman Nuri Uzun I
Keskin İlçesi
Bahri Taşçı (Tüccar), Mahmut Baran (Tüccar), Niyazi llavabulut (Çiftçi), İsmail Kav laklı (Çiftçi), Necati Silsüpür (Çiftçi), Faik Hatipoğlu (Çiftçi).
Satılık taksi
Ankara
Şoför Okulu’nun
Kurban Bayramı münasebetiyle
CEBECİ SİNEMASINDA
Kısmen renkli Türkçe sözü
Seanslara dikkat:
San Rantonio: 10 - 12.15 -15.30 - 18.45 - 22.15 Gangsterler: 11.50 - 14 -
1947 model Şevrole otomobil, iyi bir durumda satılıktır. Sabahları 9 a kadar 24675 tele; 9 dan sonra 13340 tele müracaat. 5599
Türkçe Sözlü
2. San Antonio Aslanı
2 üyük film birden
1. Gangsterler Pençesinde
Kemal Tamer (Avukat, M. . İl Kurulu Başkanı), Ali Rıza Başkan (Kudret ~
Vazife ve hizmet duygusu He meşbu olarak iktidara gelen yeni parti ve onun hükümetinin, bahsettiğimiz mües-Bseleri olduğu gibi bırakmıya-tağını, onlara siyasî müdahaleden uzak tam bir muhtariyet temin edeceğini umarız. Tam bir demokrasinin mevcut şartlarından birini teşkil eden bu hususların gerçekleşmesi, mem leket için büyük bir kazanç Olacaktır. İşte o zaman hukuk kuvvetler arasındaki muvazeneyi temin rolünü oynıyacûk-
Ekim devresi yeni binada a-çılıyor.
Okul ilâve ettiği tamir atölyesi ve garajıyla bütün öğrenim ihtiyaçlarını karşıhyacak bir müessese haline gelmiştir.
Kayıtlar için her gün yeni binaya müracaat edebilirsiniz.
Yçni adres: Mebus evleri Teknik Üniversite karşısı.
OTONAM garajında No. 4 Yeni Telef. 32649.
Müracaat saatleri her gün 9
Nallıhan
Fehmi Eren (Müteahhit), A-li Öztürk (İl Genel Meclisi Ü-yesi), Mehmet Özcan (Çiftçi), Şaban Demirel (Çiftçi).
Polath
Abdürrahman Tavozar (D.P. İlçe Başkanı), Hakkı Demirci (Çiftçi), İsmail Gence (A-vukat), Recep Özcan (Çiftçi), Necati Şeren (Çiftçi Veteriner), Abdullah Köfter (Manifa ' turacı).
Kiralık iki daire
Bahçel’ievlerde her biri 4 oda bir hol ve müştemilâtı, elektrik, havagazı, su ve banyo... Kirada peşinli veya peşinsiz olduğuna re uyuşulur. Tel; 23436
ZAFER
26/9/1950
Sayfa: 6
Sayın AnkaralIlara
Bilûmum giyim ve Kumaş ihtiyacınızı BÜYÜKMAĞAZAdan
Ucuz, zarif, sağlam olarak temin edebilirsiniz. Bir defti tecrübe kâfidir.
AnafüTtalar Cad. No. 300 Tel: 15149
Hikmet Ünal ve Or. Kol. Şt.
Ankara şubesi
Not: Bayan tezgâhtarlara ihtiyaç vardır. Dolgun ücret verilir. (2718)

Gaziantep Î1 Daimi Komisyonundan
Cinsi Hududu
Ada Parsel Muhammen Geçici No: No: Bedeli Teminatı
Lira Lira
46 20-23 45000
3375
Müştemilâtı
«s
Ev Doğusu: Haşan Güzel ve Aarpacı Memik vereselerine ait evler, Batısı: yol, Güneyi: Abdullah kızı A-yuş ve Fatma evleri, Kuzeyi: Belediye Otobüs garajı.
Ev Doğusu: emniyet dairesinin işgalirfde bulunan daireler. Batısı: yol ve Yağcı Ramazan oğlu Saidin evi, Güneyi: yol ve Emniyetin işgalindeki bina Kuzeyi: Belediye Otobüs garajı ile Yağcı Ramazan oğlu Saidin evi.
Mülkiyeti özel İdareye . ------
(ihaleleri ayrı ayrı icra edilmek üzere) kapalı zarf usulile artırmaya konulmuştur. İhale 5 Ekim 1950 perşembe günü saat (10) da II Makamın’da yapılacaktır. Zarfların eksiltme saatinden bir saat evveline kadar alındı mukabilinde komisyon başkanlığına verilmesi lâzımdır.
Postada vaki olacak gecikmeler kabul edilmez.
Alt Kat: 1 avlu, 3 oda, 3 an-bar ve mahzen, 1 yünumara. İkinci kat: 1 eyvan, 3 büyük oda, 1 salon, 1 hazne ve çık-
I Ankara Belediye Başkanlığından
1 — Ankara Mezbaha hayvan pazarı birinci kısım inşaatı işi kapalı zarf usulü ile eksiltmeye konulmuştur.
2 — Muhammen keşif bedeli 44999 liradır.
3 — Geçici teminatı 3374 lira 92 kuruştur.
4 — Teminat Belediye veznesine yatırılacaktır.
5 — Şartname, keşif cetveli, krokisi her gün belediye Tutanak Müdürlüğü kaleminde görülebilir. /
6 — İhalesi 6.10.1950 cuma günü saat 16 da Belediyede toplanacak komisyonda yapılacaktır.
7 — Bu işe girmek istiyenlerin yüksek mühendis, mühendis, yüksek mimar, mimar olmaları ve bir defada en az (50.000) liralık bir inşaat işini muvaffakiyetle başararak kati kabulünü de yaptırmış bulunduklarına dair belgeleri ile ihaleden en az üç gün evvel (tatil günleri hariç) Başkanlığa yazı ile müracaatla yeterlik belgesi almaları ve müteahhit fen adamı olmadığı takdirde bu şartları haiz bir fen adamı ile ortak olarak ihaleye iştirak etmeleri ve sözleşmeyi de beraber imza etmeleri ve yeterlik belgesi ile sair vesaiki teklif mektubuna eklemeleri şarttır.
8 — İsteklilerin 2490 sayılı kanunun 32 nci maddesi sara-
hati veçhile hazırlıyacaklan teklif mektuplarını belli günde saat 15 e kadar komisyon başkanlığına makbuz karşılığında vermeleri lâzımdır. (6920)—2064
Ankara Üniversitesi Ziraat
46 23
35000
2625
Alt Kat: 1 avlu, 1 mahzen, üzerleri 2 oda, 1 bodrum. Üst kat 1 eyvan, 3 oda, 2 hazne, 1 mutbak, 1 kömürlük, 1 yüznumara.
ait olan yukarıda evsafı vo muhammen bedeli yazılı iki ev
(6919)—2036
Yozgat 6. J. Er Okulu A. Komutanlığından
Cinsi Miktarı Mulı. Geçici T. İhale şekli İhale T. Saati
Klg. bedeli
Li. Krş Li. Krş.
Bulgur 35000 16800 00 1269 00 Kapalı zarf 5/Ekim/950 14.00 de
1 — Yukarda miktar ve muhammen bedeli gösterilen Bulgur J. Er. Okul Alayı binasında satınalma komisyonu tarafından alınacaktır.
2 — Teklif mektuplarının 5/Ekinı/950 Perşembe günü ihale tarihinden bir saat evveline kadar komisyonda bulundurulması. Postada gecikme kabul edilmez.
3 — Bu işe ait şartname İstanbul ve Ankara Jandarma Satın Alma Komisyon başkanlıklarından, Yozgatta Okul Alayından bedelsiz olanak temin edilebilir.
4 — Taliplerin belirli günde kanunî belgeleri ile birlikte hazır bulunmaları ilân olunur. (6983)—(2041)
Fakültesi Dekanlığından
Aşağıda cins ve miktarlariyle muhammen bedelleri yazılı üç kalem onarma işi açık eksiltme suretiyle yaptırılacaktır.
Muvakkat teminat 89 liradır.
İhale 6/10/1950 cuma günü saat 10 da Fakültemizde müteşekkil komisyon tarafından yapılacaktır.
Şartname ve daha fazla izahat almak istiyenlerin Fakültemiz
Levazım Şefliğine müracaatları. Cinsi
Mozayık döşeme
Sıva tamiri
Miktarı
50 M3
50 M3
7005—2084
Fiyatı Tutarı
2.50 125.00
2.50 125.00
110.00
(700) — 2084
Ankara Üniversitesi Rektörlüğünden
1 — Ankara Univc»sitesinin fakültelerine 15 eylülden itibaren öğrenci kaydına başlanmıştır.
2 — Bu yıl alacakları öğrenci sayısını tahdit eden fakülteler ve alacakları öğrenci miktarları aşağıda gösterilmiştir:
Fen fakültesi 120
llâhiyat Fakültesi 100
Siyasal Bilgiler Fak. 150 Tıp Fakültesi 150
Veteriner Fakültesi 140 Ziraat Fakültesi 100
3 — Bu fakültelere müracaat edenlerin «pyısı yukarı-
daki miktarları aştığı takdirde, her fakülte tarafından kabul edilen tercih usulüne göre hareket dilecektir. Tercih usulleri fakültelerden öğrenilebilir. (7136)—2120
İzmir Yollar 2 ci Bölge Müdürlüğünden
1 — Eksiltmeye konulan iş : İzmir - Bergama yolunun 15 + 600 — 32 4- 200 Km. 1er arasındaki sanat yapıları ıslah ve tevsili işi olup keşif bedeli 45767.64 liradır.
2 — Eksiltme 29.9.1950 Cuma günü saat 11 de Yollar 2. Bölge Müdürlüğünde toplanan komisyonda kapalı zarf usulü ile ya-
Marangoz alınacaktır
Harta Genel Müdürlüğünden:
Sümerbank Kayseri Pamuklu Sanayii
Müessesesi Müdürlüğünden
Harta Genel Md. lüğü ince marangoz atölyesinde çalışmak üzere sanat okulu mezunu bir marangoz alınacaktır. Yapılacak sınav neticesinde 260 liraya kadar ücret verilecektir. Talip o-lanların bir dilekçe ve aşağıdaki belgeleriyle 30 eylül 1950 tarihine kadar Harta Genel Müdürlüğüne müracaat etmeleri ilân
pılacaktır.
3 — Eksiltme evrakı Bölge kaleminde görülebilir.
4 — Eksiltmeye girebilmek için :
a) İsteklilerin bu işin teknik öneminde bir işi iyi surette başarmış veya idare ve denetlemiş olduklarını ispata yarar belgelerini, Bölge Müdürlüğünden aldıkları tanıtma beyannamelerini «mütaahhit ehliyet beyannamesi, mütaahhit plân ve teçhizat beyannamesi» bağlamaları ve eksiltme gününden en az üç gün önce yazı ile Bölge Müdürlüğünü müracaat ederek bu iş için yeterlik belgesi almaları.
1 — Nüfus hüviyet cüzdanı
2 — Askerlik vesikası,
3 — Diploma veya tasdikname,
4 — Çalıştığı yerden bonservis,
5 — Polisten tasdikli doğruluk ilmühaberi.
(6801) — 1988
Müessesemizde mevcut aşağıda cins ve miktarı yazılı talî hasılat 5.10.1950 perşembe günü saat 10 da şartname dahilinde satışa arzedilecektir.
İsteklilerin belirli günde hizalarında yazılı geçici teminatları yatırarak müessesemize müracaatları.
Müessesemiz satışı yapıp yapmamakta serbesttir.
Mallar her gün öğleden sonra Müessesemiz ambarında gö-
İlâve Elektrik Tesisatı yaptırılacak
İller Bankasından:
1 — Samsun iline bağlı Alaçam kasabası Hidro - Elektrik tesisatında, fennî şartnamesinde gösterilen işler yaptırılacaktır.
2 — İşin keşif bedeli 79.657,35 liradır.
3 — Geçici teminat 5.233,00 liradır.
4 — Kapalı teklif zarfları 7 Kasım 1950 salı günü saat 15 te Bankamız Satınalma Komisyonu tarafından açıla-
rülebilir.
Şartname, İstanbul Alım - Satım Müessesesinde, Ankara
satış mağazasında
M.E./M.T.
ve Müessesemizde mevcuttur.
(Üstüpü ve döküntüler listesi)
Kilo Teminatı
caktır.
5 — Zarflar makbuz mukabilinde en geç 6 Kasım 1950 pazartesi günü saat 17 ye kadar Bankamıza teslim edilmelidir.
6 — Postada vaki gecikmeler nazarı itibara alınmıya-'
b) 1950 yılı ticaret odası belgesine haiz olmak,
c) 3432.58 lira geçici teminat yatırmaları,
5 — İsteklilerin 2490 sayılı kanun hükümlori gereğince hazırlayacakları yükleme mektupları zarfının arkasına mum yapıştırılacak para ile olmamak şartile mühür veya imza ile iyice kapatılması ve eksiltme günü saat 10 a kadar makbuz karşılığında komisyon reisliğine vermeleri.
Postada olan gecikmeler kabul edilmez. (6824)-(1994)
Taşköprü Belediye Başkanlığından
12 yıl evvel belediyemiz arsasına depo ettiği krom madenleri işgaliye resminden ve nakliye ücretinden olduğu söylenen Mustafa Sabri Zıh halen ikametgâhı meçhul olup bu borcunun tahsili için tahsili emval kanununa tevfikan muamele ifa edileceğinden kendisi hayatta olduğu ve değişe kanunî varisleri tarafından iş bu ilân tarihinden itbaren on gün zarfında tahakkuk etmiş borçlarını ödemeleri ve madenlerinin kaldırılmaları ve müracaat vukubulmadığı takdirde tahminen 500 ton miktarı mezkûr madenin açık arttırma ile satılarak belediye alacağının temin edildikten sonra para arttığı takdirde emanet hesabına kaydolunacağı tebligat makamına kaim olmak üzere ilân olunur. 12845 (7042) — 2070
Konya Valiliğinden
1 — Konya Memleket Hastahanesinin 1950 yılı ihtiyacı için 21427 lira muhammen bedelli 171 kalem tıbbî ecza ve malzeme 9/10/1950 gününe kadar kapalı zarf usuliyle eksiltmeye konulmuştur.
2 — Eksiltme ve ihale 9/10/1950 gününe tesadüf eden pazartesi günü saat 15 te İl Daimî Komisyonunda yapılacaktır.
3 — Alıcıların 2490 sayılı kanun hükümlerine göre muamele yapmaları, Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığından tıbbî ecza ve malzeme satışı yapabileceklerine dair belge ibraz etmeleri ve eksiltmeyi açma tarihinden bir saat evveline kadar Konya İl Daimî Komisyonu Riyasetine mektup ve teminatlarını vermeleri.
4 — Geçici teminat 1607 liradır.
5 — Şartname ve listeyi görmek istiyenlerin Hastahaneye İdare Memurluğuna müracaatları ilân olunur. 12840 7040—2081
Ü.D. Üstüpü beyaz haşıllı 5 met. den uzun 1500
Ü. E. Üstüpü beyaz haşıllı 5 met. den kısa 3000
Ü.D.Ü. üstüpü beyaz haşılsız 5 met. den uzun 900
Ü.D.K. üstüpü beyaz haşılsız 5 met. den kısa 1850
Ü.G. üstüpü renkli haşıllı 5 met. den uzun 2300 Ü.H. üstüpü renkli haşıllı 5 met. den kısa 1500 Ü.Y.K. üstüpü renkli haşılsız 5 met. den uzun 1100 Ü.Y.Ü. üstüpü renkli haşılsız 5 met den kısa 350
Ü.C. üstüpü açılmamış temiz 2500
Ü.Ç. üstüpü açılmamış kirli 2000
Ü.İ. üstüpü kirli ve yağlı 2500
Ü.A.T. Kaskam 1250
610.—
450.—
240.—
180.—
490.—
115.—
265.—
30.—
230.—
30.—
30.—
70.—
çaktır.
7 — Bu işe ait şartname (5,—) lira mukabilinde Bankamız muhasebe müdürlüğünden temin edilebilir.
8 — Bu işe ait bilcümle Devlet ve Belediye vergi vc resimleri, Noter ve harç masrafları ve bunların zamları işi alana ait olacaktır.
9 — Tesisat bedeline mahsuben, Banka Garanti mek-
tubu mukabilinde avans verilmez.
10 — İşin teslim müddeti ay veya hafta olarak teklifi yapan tarafından bildirilecektir. Bu müddetin iş günü olarak bildirilmesi kabul olunmaz.
11 — İhaleye girebilmek için en az 100 beygirlik hidrolik Türbin montajını yapmış olmak şarttır. Bu hususta Bayındırlık Bakanlığından gerekli vesika alınacaktır.
12 — Banka ihaleyi yapıp yapmamakta serbesttir.
(7046)—2124
Altaıı Kundura Mağazası
Sayın müşterilerinin Kurban Bayramını candan kutlar
Ve mağazamızın Adliye yanındaki yeni dükkânlara naklettiğini sevgili müşterilerine saygı ile müjdeler. No. 237/11 ■■ 12 Telefon: 11090. 5571
Karabük Belediye Başkanlığından
1 — 3 numaralı caddenin toprak hafriyatı, parke kaldırım döşemesi ve bordur vaz'ı işleri vahit fiyat üzerinden açık eksiltmeye konmuştur.
2 — Birinci keşfi 27586.00 lira olup buna göre muvakkat teminatı 2068.95 liradır.
3 — Bu işe ait eksiltme evrakı 138 kuruş mukabilinde belediyeden alınabilir.
4 — Eksiltmeye girebilmek için gününden 3 gün evvel belediyeden yeterlik belgesi alınması lâzımdır.
5 — Ekslitme 29.9.1950 cuma günü saat 16 da belediye encümeninde yapılacaktır. 12843 (7041)—2071
1. inci sınıf pamuk telefi
2. nci sınıf pamuk telefi
3. üncü sınıf pamuk telefi
4. üncü sınıf pamuk telefi
Vigon döküntüsü (kıymetsiz) D. 7 telefi
D. 15, 16 telefi
T.D. 3. telefi (açılmamış)
Hurda kanaviçe jüt
Yağlı paçavra
Pamuk döküntüsü yağlı dokumadan çıkan Topbaşı püsküllü
0,25 parçabez
25 - 70 parçabez
150 - 300 ham parça bez
Çelik tel 4.5 m/m
Çelik tel 5 m/m
Çelik tel 6 m/m
150 - 300 ham parça bez kaput
150 r 300 ham parça bez
20000
20000
20000
25000
2700 15000
8000 2650 15000
5000
15000
4800
10500
1250
900 2000 4100 1100 1500 1100
(7091)—2099
2500—
1100-
1350—
750—
100—
2175—
660—
260— 1600—
100—
35.—
175—
900—
600—
600—
1320.—
3350—
900—
1100—
1000—
Ankara Belediye Başkanlığından
Belediye Meclisinin 2 Ekim 1950 pazartesi günü saat 17 de Ticaret ve Sanayi odası salonunda kanunî toplantısını yapacağı ve toplantı gündeminin aşağıda gösterilen hususlardan ibaret bulunduğu 1580 sayılı Belediye Kanununun 55 nci maddesi hükmünce ilân olunur. 21.9.1950
Belediye Başkanı
Gündem: 4
1 — Başkan seçimi. )
2 — Başkanlık divanı seçimi. (İki başkan vekili, dört kâtip).
3 — Belediye Daimi Komisyonu üyeleri seçimi.
4 — Meclis Komisyonları seçimi.
5 — Takdiri kıymet ve istimlâk komisyonlarına üye seçimi.
6 — Sular İdaresinin 1951 yılı bütçesi.
7 — Elektrik Havagazı ve Otobüs İşletme Müessesesinin
1951 yılı bütçesi. (7123)—2110



Zehra Bilir
Bomonti Bahçesinde
Kıymetli Sanatkâr ZEHRA BİLİR
Kısa bir müddet için
her akşam Sahnemizde
YEMEKLİ Masalar numaralıdır. Hariçten yemek getirmek serbesttir.
Kıymetli ses sanatkârı Sabite Tur konserlerine devam etmektedir
Telefon: 21355

Comments (0)