Denizciler Cad. No. 2 de
GÜNEŞ MATBAACILIK T. A. 0.
Güneş Matbaası
her türlü baskı ve dizgi işleri için sipariş kabu lüne başlamıştır.
Temiz iş — Ehven fiat
Telefon : 15619
II
II
Bütün AnkaralIların takdirini kazanan
Yıl : 2 — No. 510
PAZARTESİ 25 EYLÜL 1950
★ Telgraf adresi: Zafer Gazetesi — Ankara ★
Zonguldağa gitti
Başbakan, işletmeler, Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanları da Zonguldakta
Bursa Mobilya Pazarı
Gördüğü rağbet üzerine en son modellere hususî surette hazırlattığı yatak, oda ve takımlarını satışa çıkarmıştır.
Anafartalar Cad. No. 198 — Tel: 14091 (
göre,
(5173)
★ Telefon: 15619, 15315 ve 16882 * Denizciler Caddesi 2 ★ Posta Kutusu : 193
' ****************************************
Kızıl Kore askerleri
kıskaca giriyorlar
Bayan binlerce kişi büyük sevgi ve sevinç tezahüratile karşıladı
5
Çıkarmayapan amerikan^ kıt’alarile diğer birlikleri arasında mesafe: 70 mili
e
Türkiye bütün bir
dünyaya örnektir
Türkiye’nin Atlantik Paktına alınmamasının A-merika'daki akisleri
İstanbul, 24 (Telefonla) — Bu sabahki Vatan gazetesi, Atlantik Paktı mevzuu üzerinde Vaşington mahreçli ve Ah met Emin Yalman tarafından bildirilen bir haberde şunları yazmaktadır:
(Tüıkiyece gösterilen Atlantik Paktına iltihak arzusunun şimdilik tatmine imkân bulunmaması Türklerin müşterek dâva bakımından işgal ettiği mühim mevkii ve bu dâvaya yaptıkları hizmetlerin inkârı diye telâkki edilmemelidir.
Türkiyeye yapılacak bir tecavüzün derhal yaratacağı neticeler Garbi Avrupaya taarruzun uyandırdığı vaziyetten farksızdır. Korede bile saldırıcıyı karşılamayı tabiî bulan Amerika ve Birleşmiş Milletler Türkiye gibi dünyanın damarına yapılacak saldırış karşısında kendi varlık-(Sonu 4 üncü sayfada)
Bundan evvel yapılan seçimlerde oy larını kullananla
D
P. 11 Genel Meclisi
adaylarının listesi
Dün seçim kuruluna verilen Ankara II aday listesini aynen veriyoruz
15/10/1950 tarihinde yapıla-
| Zonguldak, 24 (Telefonla) — [ Bugün saat 18.50 de sevgili I Cumhurbaşkanımız Celâl Ba-yar beraberlerinde Başbakan Adnan Menderes, Bayındırlık Bakanı Fahri Belen, İşletmeler Bakanı Muhlis Ete, Ulaştırma Bakanı Seyfi Kurtbek ve milletvekillerinden Ahmet Gür-soy, İhsan Cutez ve maiyeti erkânı olduğu halde şehrimize teşrif buyurmuşlardır.
Sabahın erken saatlerinde sayın Bayar'ı karşılamak için kafileler otomobillerle vilâyet hududu olan Dorukhan'a hareket etmiye başlamışlardır. İstikbalde valimiz Safaettin Ka-ranakçı, Belediye Başkanı Hak kı Hilâlci, Etibank Genel Mü-ı dürü Ferit Gürmen, Ereğli | Kömür İşletmesi Müdürü Yusuf Curata, milletvekillerimiz-den Rifat Sivişoğlu, gazeteciler vd partililer hazır bulunmuşlardır.
Cumhurbaşkanı,' istikbale gelenlerin ayrı ayrı ellerini ' sıktıktan sonra yola hep beraber devam edilmiş ve saat 16.30 da halkın coşkun tezahüratı arasında Devrek’e vasıl olunmuştur. Devrek methalinde kurbanlar kesilmiştir. Belediye salonunda bir müddet is-tirahatten sonra Zonguldaka müteveccihen hareket edildi. Beycuma bucağında C. H. P. si 1 (Sonu 4 üncü sayfada)
Londra Radyosu, 24 — (Basın - Yayın): Inchon çıkarması neticesinde Seoul şehrine yaklaşan Amerikan ve İngiliz deniz piyadeleriyle, Güney Doğu cephesindeki Birleşmiş Milletler kuvvetleri arasında sadece 70 millik bir mesafe kalmıştır. Seoul şehrinde Amerikan ve Güney Kore deniz piyadeleri, şiddetli mukavemete karşı mahdut ilerlemeler yapmışlardır. Bu arada, demiryolu ana hattının geçmekte olduğu 400
demlik bir dağ komünistlerden alınmıştır.
Londra Radyosu, 24 — (Basın - Yayın): Kore’de vaziyet Birleşmiş Milletler kuvvetlerinin lehine inkişaf etmektedir. Hâlâ komünistlerin elinde bulunan eski başkent Seoul’un 20 mil güneyindeki Suwan hava a-lanını ele geçirmiş olan 7 inci Amerikan tümeni, 10 mil daha ilerliyerek Osan kasabasını almıştır. Seoul’-de Amerikan ve Güney Ko-kuvvetleri mahdut bi
lerleme kaydetmiştir. Amerikan uçakları kara kuvvetlerini desteklemek için alçaktan uçarak düşman askerlerine hücum etmektedir. Şehrin demiryolu istasyonundan 1,5 mil uzakta olan stratejik bir tepe alınmıştır.
Tokyo, 24 a.a. — (AFP):
Kore’de 10 uncu ordunun 2 numaralı tebliği :
Düşman Seoul’ü şiddetle müdafaaya devam etmekte-
Çiftçilere Yapılan iyilik
lö/10/1950 tarihinde yapıla- , cak olan 11 Genel Seçimlerindo |
I
Mümtaz Faik FENİK
Türkiye'de her iktidarın birinci vazifesi, çiftçinin vc köylünün dertleriyse meşgul olmak, onların ihtiyaçlarını karşılıya-cak tedbirler almaktır. Çünkü nüfusumuzun yüzde 90 ını çiftçiler ve köylüler teşkil ediyor; ve yurdumuzda bu kadar fabrika kurulmuş olmasına rağmen memleketimizin iktisadi bünyesindeki ziraî karakter değişmemiştir. Vc bundan sonra da daha uzun müddet değişmesine imkân yoktur. Onun için biz çiftçi ve köylü ile ne kadar alâkadar olursak, o kadar memleketimize hizmet etmiş ve bundan da milletimiz için hayırlı neticeler almış oluruz.
Demokrat Parti iktidara gelir gelmez; ilk meseleler arasında ziraat dâvasını ele aldı; çis-vss I biliyordu ki, çiftçi himayeye ' muhtaçtır; vakıa mahsul geçen 1 seneye nazaran bir çok yerler- ( de çok iyidir. Fakat çiftçinin hayat seviyesini normalde tutabilmek için, hububatın eski alım fiyatlarını muhafaza et- I mek lâzımdır. Çünkü bu suretle çiftçilerimiz eski borçlarını ö-deyecek bir duruma gelebilecekler ve ilerideki mahsul yılı için de sıkıntıya uğramadan hazırla- I nabileceklerdir. |
Bu mevzuda alınan karar, ziraatta uğraşan vatandaşlar ara- . sında büyük bir memnunluk u-yandırdı. Fakat öbür taraftan da menfi propagandaya yol aç- 1 tı: Eski iktidar ve bugünkü mu-halefet mensupları, Demokrat Parti Hükümetinin de eski fl- : yatları tutarak kendilerinin yap- ı,—_______ ~
tığından başka bir şey yapma- |zı candan kutlularım.
dığını iddia ettiler. Halbuki, hâdise gayet sarihti: Eski iktidar, karaborsa olmasın, kimse (Sonu 4 üncü sayfada)
Demokrat Parti listesinde yer alacak adayların isimleri bütün vilâyetlerde olduğu gibi, dün do Ankara'da 11 İdare Kurulu tarafından Seçim Kurullarına tev di edilmiş bulunmaktadır.
Bu listeye göre, Ankara Merkez ve Çankaya ilçeleriyle, Ankara’ya bağlı diğer 12 ilçeye a-it D.P. adaylarının isimlerini neşrediyoruz.
I
Ankara Merkez İlçesi
Muhip Dıranas (Gazeteci nu (Sonu 4 üncü sayfada)
Konyada altın madeni bulunduğu bildiriliyor
Arama yapan şirket ocakların açılması için çalışmalara başladı, netice memnuniyet verici
Konya, 24 (Hususî) — Konya ve civarı iki günden beri, her türlü hâdiseyi unutturup çünkü | gölgede bıraktıran mahallî bir ı vak’anın yarattığı şiddetli alâka ile çalkanmaktadır.
Koraltan dün
S.

ziyaret etti
| İstanbul, 24 (a.a.) — Büyük Millet Meclisi Başkanı Refik Koraltan, bu sabah Süreyya İlmen’in Moda’dakl evine giderek aşağıdaki kartı bırakmıştır:
Son eserinizle bir defa daha ne örnek insan çlduğunuzu gösterdiniz. Bahtiyar adam, si-
Hâdise şudur: Konya’ya bağ lı Hadim ilçesinde, zengin olduğu ısrarla ileri sürülen bir altın madeni bulunmuştur.
Hadim ilçesinin toprak altı servetler bakımından çok zengin olduğu ötedenberi bilinmekte idi. Muhtelif zamanlarda bir çok himselerle bazı şirketler Hâdim ilçesi hudutları içinde pek çok araştırmalar yapmışlardır.
Son zamanlarda büyük bir firma, yeniden maden araştırmalarına başlamıştır. Neticesi şiddetle merak edilen araştırmalar hakkında ilk haberler gelmiş bulunmaktadır. Bildirildiğine göre, Hâdim ilçesinin Kızılgeriş mevkiinde altın, kalay ve kurşun bulunmuştur. Bilhassa altın madeninin, İktisadî değer taşıyacak derecede zengin olduğunda ısrar edilmektedir.
(Sonu 4 üncü sayfada)
göçmenlere aşı yapılırken
Bayram olmasına
Ekonomi
Samsunda
Bakan dün Partililer ve müstahsille temaslarda bulundu
Samsun, 24 (a.a.) — Ekonomi ve Ticaret Bakanı Zühtü Velibeşe Cuma günü Ankara-dan hareketle gece geç vakit Çoruma vasıl olmuştur.
Dün saat 10 da Ticaret Odası salonunda tüccar, esnaf ve müstahsilden mürekkep bir toplulukla görüşen Bakan, bu | heyetin arzu ve dileklerini tes-bit ettirmiş, bilhassa küçük sanat erbabı ile müstahsilin kalkınmaları bakımından teşkilât lanmalan tüzumunu işaret et-
■ miştir.
I Saat 14 de Çorumdan hareket eden Bakan Ovacık buca-1 ğı, Merzifon, Havza, Kavak ilçelerinde müstahsil, küçük sanat erbabı ve tüccarla da has-
■ bıhalde bulunarak akşam Sam-Valera, arkadaşının) susması suna varmıştır.
üzerine, ayağa kalktı, ve yu- | Ticaret Bakanının bu günü (karıda söylediğim tarzda söze Samsunda geçirmesi mukarrer 4 cc ıbaşhyarak fırtınalar yarattı. I dir. Saat 14 de partililerle gö-nfil ’ [İrlandalIlarla temasımız, Dub-[ rüşen Zühtü Velibeşe, saat 16 ı;r.ri« r.. da tüccar, müstahsil ve esnafın
istek ve dertlerini dinlemiştir.
Dublin’deki I’arlâmentolararası Konferansında Türk Heyeti: (Soldan itibaren: Suat Hayri Ürgüplü, Salamon Adato, Cihftt Baban, Ziyad Ebüz ziya, Osman Kapanî)
İrlanda mektuplarli

İrlanda ve Türkiye
(Dublin 12 Eylül)
rlanda’nın siyasî çehresi ile ilk defa Strasbourg daki Avrupa Asamblesinde kar şılaştık. îrlandanın istiklâl ve hürriyetini İngilizlere karşı 17 serte müdafaa eden De Valera sözü (İngilizlerden nefret ediyorum) diye başladı ve ,
tere aleyhinde o kadar hara- 'linde daha çok arttı, bu suret-retle konuştu ki, önündeki mik ] + ’
rofonu devirdi... Ondan evvel , de aynı mevzuda gine İrlandalI | Nazır Norton söz almış, soğuk kanlılıkla, Ingilizleri o kadar iğnelemişti ki Asamble başka- ] nı Mösyö Spaak kendisini sus- g__ turmağa mecbur olmuştu. De bir
Cihad BABAN ,
rağmen
göçmen akını devam ediyor
Dün de 118 ’i pasaportsuz olmak üzere yurda 462 göçmen geldi
le İrlandalInın ruhunu daha yakından kavramaağ muvaffak olduk.
Bir minnettarlık hikâyesi •Irlandada Türkiyeye karşı (bir sevgi ve minnettarlık duygusu mevcut. Bunun sebebi şu: asır kadar evvel Adada müthiş bir kıtlık olmuş, bu kıtlıkta beş yüz bin kişi ölmüş ve bir o kadar insan da hicret etmeğe mecbur olmuş, işte tam bu sırada Osmanlı devleti îrlandaya üç gemi dolusu yiye- . | cek yollamış, öyle bir zaman da Ingiliz hanedanı da ancak
(Sonu 4 üncü sayfada)
AKINTIYA---1
I____KÜREK
Bozdur Bozdur harca !
Ulus yazıyor: Artık bu kadarı da fazla! diyor. Faz-
la olan ne imiş?
Mazgird’in
12 kişilik Belediye Meclisinde 11 C.H.P. li üye bu-
Komisyon gereken tedbirleri almış bulunuyor
olmak üzere 462 göçmen hudu I
ı du geçmiştir. Bunlardan 248 i ..... -
İstanbula yollanmış, 58 pasa- I yapılmış, sağlık tedbirleri alın | portlu olmak üzere 214 ü de'
Edirne, 24 'Telefonla) — Bay I rama rağmen Bulgaristandan göçmen akım devam etmekte-| dir Bugün de 118 i pasaportsuz
Edirnede kalmıştır.
Göçmenlere gereken

(Sonu 4 üncü sayfada)
Bir kadın iki çocuğu ile beraber kendisini pencereden aşağı attı
Viyana, 24 (a.a.) (Afp) — Dün öğleden sonra genç bir kadın oturduğu apartmanın dördüncü kat penceresinden iki çocuğunu sokağa atmıştır. Kadın sonradan kendisini de atmıştır. Çocuklar ölmüş ve kadın ağır yaralanmıştır. ,
lunduğu halde bir D.P. li üyeyi Belediye Başkanı seç-

Baskı! Ama nasıl?
Bir kişinin 11 kişiye na-
sıl baskı yaptığını anlamıya iınkân var mıdır? Zahir bir Türk cihana bedeldir
sözünü şimdi, bir Demokrat
11 C.H.P. liye bedeldir di-
ye kullanmak da kabil olu-
Beşibirlik değil, onubir-lik!... — YEDEKÇİ
Sayfa : 4
Sayfa: 2
ZAFER
25/9/1950
| Günün mevzuu
MEYDAN
OCAĞINDA
KAVGASI
Bayramlarımızın güzel â-detlerindcn biri bütün bütün yok olup gitmek üzere. Bayramlarda, eskiden, bir e) öpınc âdeti vardı. Bu bir yandan, küçüğün büyüğe en zarif şekilde saygısını gösteren bir • sosyal terbiye tezahürü olmakla beraber, biraz da bayramın kendisi gibi bir şeydi. Geçmiş bayramlarda genç buselerle nurlannnş ihtiyar eller, şimdi, el öpmeyi bilmiyen çocuk ve taze dudakları karşısında mahzun, iki yana sarkıyor. Edeplerini ve geleneklerini kaybetmiş bir bayramın ne bayramlığı kalır? Garplılaşma, yenileş-c cereyanı içinde kaybettiği-iz böyle nice güzel töreleri-iz var. Yazık oluyor.
Âdetler, gelenekler, bir millet yapısının temel kıymetleri-
Adet ve medeniyet
Muhip Dıranas dir. Âdetlerini, ananelerini,
rihten ve dedelerden kalma Ö-zclliklcrini koruduğu, tanıdığı ve günde kıymetler halinde tuttuğu nisbette, bir millet kuvvetli, güvenli ve medenî o-lur. Dış görünüşüne o kadar hayran olduğumuz garp medeniyetine mensup milletlere bn-kııuz: Bir teknik mucizesi gösteren yirminci asır ruhî ve millî farkları ısrarla ortadan kaldırmağa çalıştığı, insanları tek bir haddeden çekmeğe çabaladığı halde, milletler, en küçük yüz hareketlerine, jestlerine, nidalarına kadar, yine birbirlerinden ayırdediliyorlar. çünkü millî ruh, medenî ruhtan daha üstün ve kuvvetli.
Milletler medeniyete değil, medeniyet milletlere göredir.
D.P. DOĞAN
Atlantik Paktı
ve memleketimiz
M

Yalanlar serisinden bir nota
on Üçler Konferansının bizi de alâkadar eden cihetini, Türkiye'nin de Atlantik Paktına kabul edilip edilmemesi keyfiyeti teşkil ediyordu. Türk umumî efkârına tercüman olarak hükümetimizin böyle bir talepte bulunduğu malûmdur. Gelen cevap henüz resmen teyid edilmiyen haberlere göre, Amerika, İngiltere ve Fransa Dışişleri Bakanlarından terekküp eden bu konferansın Tüı kiyenin Atlantik Paktına kabul edilmemesine karar verildiği merkezinde olup bunun için de bazı sebepler ileri sürülmektedir.
Sebeplerden biri bizce daha evvel de bilinmekte idi, bu da bizim Atlantik bölgesi içinde bulunmamaklrğımızdı. Türk basını Italyanın da bu bölgede olmadığını misal göstererek bu sebebin varid olmadığını belirtmişlerdi.
Şimdi müphem bir sebep daha ileri sürülmüş bulunmaktadır. Güya, Atlantik Paktına dahil devletlerin bu anlaşmayı genişletmemek için daha ihtiyatlı hareket edecekleri yolundadır. Bu-niın mânası geniş tefsirlere yol açabilir. Bizim anladığımıza göre, ötedenberi bizim Atlantik Paktına girmemiz Batı Avrupa-nın küçük ve askerî kıymetleri ikinci, üçüncü plânda stratejik durumlariyle Büyük Britanya ve kısmen Fransa etrafında bir halka teşkil eden devletlerin itirazma uğramıştır.
Bu devletlerin ne düşündüklerini bilmiyoruz, tahmin ediyoruz ki birinci sebep, Atlantik Paktı zincirine Türkiyenin de katılmasiyle ötedenberi komünist tahriklerine sahne olmuş olan Yunanistanın girmesini icap ettireceği hattâ bununla da kal-mıyarak artık bir kere genişlemiş olan bu zincire İran ve Ef-gan gibi Asya devletlerinin de katılmak istiyeceği keyfiyetinin bu küçük Batı Devletlerinin mesuliyetlerini ve belki de kendi düşünceleriyle tehlikeyi genişlet miş olacağı endişesidir.
Diğer bir sebep de Atlantik Paktına girmiş olan devletlerin (Şaz olarak bir kere alınmış o-lan Italyanın istisnası ile) mevcut kadrosunun muhafazasında gösterilen ve bizce anlaşması güç taassuptur.
Her ne cihetten bakılırsa bakılsın bu sebeplerin dünyayı tehdit eden tehlike karşısında ikna edici olmaktan uzak hattâ hatalı olduğu kanaatmdayız.
Bir büyük ahşap ev tasavvur olunsun ki bir veya ik i o-dasının herhangi bir yangın ve tecavüze karşı muhafazası sağlanmıya çalışılırken diğer bir çok odaları kendi haline bırakılıyor, vaziyet tamamen bu-dur. Bir yangın veya tecavüz bütün evi sarar, silip süpürürken muhafazasına çalışılan oda-rın diğerlerinin akibetinden kurtulmasına imkân tasavvur olunur mu ?
Bunun en açık misalini ikinci Dünya Harbinde gördük; akıllarınca işe karışmıyarak herhan
Ali Rıza Oktay
Senelerden beri belediyenin uğramadığı bir mahalle
oğan mahallesinde Doğan Demokrat Parti Ocağının 4 üncü yıl kongresi, dün yapılmış, evvelâ, ocağın bir senelik faaliyet raporu okunmuş, ve bu mevzuda Ocak Başkanı Nuri Özdeni ir’in verdiği izahat dinlenmiştir. Dilekler bahİ3 mevzuu olurken bir çok vatandaşlar söz almışlar, ve mahallelerinin dertlerini anlatmışlardır.
Bu derdin başında buradaki evlere biran evvel tapu verilmesi vardır. Hakikaten tapuBUZİuk yüzünden ev sahipleri her zaman büyük zorluklarla karşılaşmakta ve bir çokları mahkemelerde sürünmektedir.
Bu mahalleyi susuzluk kasın kavurmaktadır. 496 haneli mahallede şimdiye kadar yapılan bunca çalışmalara rağmen bir tek çeşme açılmamıştır. Mahalle halkı yeni Belediye Meclisinden buraya su getirilmesini istemektedir.
Yollar pistir, isimsizdir; bu yüzden posta memurları bir adresi bulmak için büyük zorluklara uğramaktadır. Sokaklarda elektrik tenviratı yoktur. Hulâsa, mahalle halkı senelerdenbe-ri Belediye yüzü görmemiştir.
Halkın bir şikâyeti de, mahalle aratarında bazı randevu evlerinin türemesi ve fuhşun artmasıdır. Bu yüzden hâdiseler olmakta, halkın rahat ve huzuru ' kaçmaktadır. Halk inzıbatsızlık-tan da şikâyetçidir. Kaç defa buraya bir nokta dikilmesi istenmişse de bir türlü muvaffak o-lunamamıştır.
8 kişi birbirine girdi, iki kişi vuruldu
Arife günü Gölbaşına bağlı Hacılar köyünde kanlı bir meydan döğüşü olmuştur.
îsmet Yılmaz adında 13 yaşında biri, Kuyu başında bir hiz ıııetçi ile kavgaya tutuşmuş ve tabanca çekmiştir. Hâdiseyi haber alan hizmetçinin ağası Rifat Koçak vak’a yerine gelerek kavgaya karışmıştır.
Bunun üzerine ismetin ağabe-yileri Ahmet ve izzet de kavgaya karışınca, etraf birbirine girmiştir.
Bunların akrabalarından olan îı-fan Tümerin tabanca ile kavgaya karıştığını gören Rifatm kardeşi Halim Koçak da evinden bir mavzer kaptığı gibi hâdise yerine gelmiş ve ateşe başlamıştır.
Halim Koçakla, Rifat Koçağın karısı Satı, kurşunla yaralanmışlardır.
Hâdise güçlükle önlenmiştir. Vak’a yerine giden Çankaya İlçe jandarma komutanı Yüzbaşı Yaşar Tokan, soruşturmalara başlamıştır. Kavgacılar yakalan mışlardır.
Bayramın ikinci günü de büy ük bir neşe içinde geçmiştir.
Dün bayram ve aynı zamanda pazar olduğu için caddeler geçilmez bir hal almış ve halk akın akın Baraj’a ve Çiftliğe eğlen-miye gitmiştir.
Bu arada bayram alış verişi dün de devam etmiştir. Caddelerde bilhassa oyuncak ve bayram tebriki satan seyyar satıcılara sık sık tesadüf etmek imkânı hasıl olmuştur.
Resimde bayramın ikinci giinü olmasına rağmen bir işportacıdan alış veriş yapan gruplar gö rülmcktcdir.
raber Sovyetlerin ve Bulgarların bu arada bir taşla iki kuş vurabilmek ümidiyle göçmen kafileleri arasında Tür-kiyeye geniş ölçüde tahrikçi, sabotajcı, ajan beşinci kol sokmaağ çalışmaları gayri red ve galip bir ihtimaldir.»
Yayınlanan vesikalar karşısında
Yeni İstanbul gazetesinde, M. Nerrni «Yayınlanan vesikalar karşısında, başlıklı makalesinde şunları yagmaktdır:
«Halk Partisi son günlerde bir kaç vesika yayınladı. Bunlar mebusluk isteyenlerin bir zamanlar parti merkezine gönderilmiş dilekçeleridir. Bu vesikalar daha ziyade mukabil partiyi kötülemek gayesini ta-1 kip ediyor. Bununla beraber yayınlanan bir vesikanın asıl tesiri bir dâvayı destekleyip desteklememesiyle ölçülür. Bir vatandaş partisini olduğu gibi.
■------- ,----------------------, hayat dâvaları karşısındaki gö-1
tertibini vakit ve zamanında ■ '■__ *
sezerek bu manevrayı önliye-. ğiştirebiıir Bu bir vatandaşı ' 2 — Başkanlık Divanı seçimi
cek tedbirleri almış bulunmak- ■ küçü]temez Briand ve Chur- ! (iki başkan vekili, dört kâtip), tayız. ... chill bu değişiklikleri hayatla- 3 — Ro,pdivp reisi knmUvnnı.
Memleketimize girecek mu- _ır,^a WQnmıeiawiır Pniitiirsnm hacirlerin tezkiyesine ehem- ' , miyet vermek vazifemizdir. Rus , bolşeviklerinin emrinde olduk- j lan ve memlekete tezvir yay ! £ mak için geldikleri şüphe gö- | £ türmiyen çingenelerle belirsiz ( kimseleri yüzgeri etmekle çok doğru hareket etmiş bulunuyoruz. Bulgarların Türkiyede yüzde 80,3 okur yazar bulunmadığını iddia etmeleri ve 1 Bulgaristan Türklerinin Tür- 1 kiyeye kendi serbest arzulariy-le geldiklerini ileri sürmeleri ' katiyen yalandır. Bilhassa ' mevsimin müşkilâtı ve hususi- ■ yeti dolayısiyle hicrete şevke- 1 dilmek mecburiyetinde bırakı- 1 lan ırkdaşlarımıza karşı yapılan baskı doğrudan doğruya Rusların ve bolşeviklerin emriyle icra olunan bir imha siyasetidir.»
Bulgaristan’ın cevabı
Son Telgraf gazetesinde «Bul garistanın cevabı» başlıklı yazısında Etem İzzet Benice diyor ki:
«Bulgaristanın hareket tavrı ve notanın özü tek cümle ile ifade olunabilir. Bulgarlar 850 bin ırkdaşımızı toprakların -dan mecburî hicrete tâbi tutmak kararındadırlar. Bizim üzerinde duracağımız iki mühim nokta vardır: 1 — Bulgar hükümetinin hareket tavrının tamamiyle gayri insani oluşu. 2 — Türkiyeye iltica eden Bulgar mebusu Emil Antonofun ifşaatıdır.
Memleketinde 1912 den bu yana rahat ve huzur vermediği, bin bir zulüm ve işkenceye maruz bıraktığı Türk azınlığını en son sefalete mahkûm etmek suretiyle imhayı düşünen Bulgaristanın bu hareketi, muhakkak ki, dünya ölçüsünde bir mesele yaratmıştır. Her türlü nizam ve düzen içinde munis bir hayat yaşıyan Türk-ler, Sovyet Rusyanın gösterdiği lüzum ve Bulgaristanın harp hazırlığı neticesinde mecburî tehcire tâbi tutulmuşlardır Sovyet ve Panslavist merkezler dünye ve Türkiye hakkında bir harp hazırlığı içinde bulunuyorlarsa gerçekten böy le bir düşünceye saplanmaları savaş tehlikesinin yaklaştığını göstermeğe yarar. Bununla be
Son Posta gazetesinde Selim Ragıp Emeç son Bulgar notasından bahsederek ezcümle şunları yazmaktadır:
«Bulgarların Türk unsurunu tehcire tâbi tutmasının ihdas ettiği müessif vaziyet Bulgar elçisi Çobanofun Sofyaya gidip gelmesinden sonra gerginliğinden hiç bir şey kaybetmemiş, bilâkis artmıştır.
Muhacirlere karşı alınan va-vaziyette Türkiye de, Bulgaristan da haklıdırlar Bulgarlar haklıdırlar, çünkü biz Bulga-ristanı terketmek isteyen halis Türk unsurunun içine Bulgarlar tarafıtndan hususî maksat la sokulan bir takım komünist elemanları, fırsattan istifade memleketimize geçirmek istediklerinden emin bulunmaktayız.
Biz de haklıyız, çünkü komünist Bulgarların ve onu perde arkasından idare eden efendisi Rus bolşeviklerinin
Belediye Meclisi
2 Ekimde
Pa-
toplanıyor
Belediye Meclisi 2 Ekim zaı-tesi günü saat 17 de Ticaret
ve Sanayi Odasında kanunî top lantısını yapacaktır.
Ankara’da Belediye seçiminin Demokrat Parti tarafından kazanılması üzerine bir hafta sonra yapılacak bu toplantının gün-demi şöyle tesbit edilmiştir:
fünû de istediği zaman de- | 1 — Başkan seçimi.
l rında yapmışlardır. Politikanın ' üyeleri seçimi.
! başlıca gayesi dâvaların pra-| A '■
tık çözülüş yollarını aramak ve bulmaktan başka bir şey jdeğ ldir. Böyle mevzularda ise (değişmez ve ölümsüz prensiplerin yeri olmamalıdır.»
Muharrir yazısını şöyle bitiriyor:
«Biz değişmez hakikatlere bağlanmış olsaydık ne 1908 inkılâbını, ne de bugünkü byyük inkılâbı yapabilirdik. Ferde olduğu gibi cemiyete de düşen en mukaddes vazife zamanı gelince kendi hakikatinin bay rağını çekebilmek içix\ ürkmeden eski hakikatleri çiğnemek şeklinde belirmektedir: Niçe’nin şu sözünü hatırlatmak isterim: Dağ tepesi ululuğuna kavuşanlar, uçurumları başka bir .gözle seyretmesini bilirler.»
3 — Belediye reisi komisyonu
Yurdun elektrik
Elektrik işleri etüd idaresi, yurdun münbit bölgelerinden birisi olan Büyük Menderes havzasının taşkın önleme, sulama ve enerji istihsali bakım larından amenajmam maksa-diyle bir proje hazırlanmakta-dır. Bu proje, Marshall teknik yardımından sağlanan tahsisatla müşavir mühendis yaptırılmaktadır ve bir sonra ikmal olunacaktır.
E. İ. E. idaresinin üzerinde çalıştığı mevzular arasında Erzurum ve civarma^bol ve ucılz elektrik temin edecek o-lan 15.000 kilovat takatta Tortum hidroelektrik santralının ve Uluova’yı sulamak amacını güden bir projenin etüdlerine devam olunmakta; Konya bölgesine lüzumlu enerjiyi temin etmek üzere Göksu nehri ü-zerinde ve Trabzon bölgesine
tanınmış bir Amerikan firmasına yü
enerji vermek üzere de Değir-mendere üzerinde birer hidroelektrik santralı kurulmasına ait projeler hazırlanmaktadır. projesi tamamlanmıştır.
Sivas ve Kayseri şehirlerini beslıyecek olan 6.600 kilovat takattaki Sıziy hidroelektrik santralının projesi de evvelce ikmal edilmiş bulunmaktadır.
Ayrıca Elâzığ civarındaki 1 Hazar gölünün sularından fay- ' dalanarak enerji istihsal etmek

ay
gi bir ittifaka yanaşmıyarak badireden yakalarını kurtarmak istiyenler teker teker tehlikenin içine düşmüşlerdir. İki büyük harp göstermiştir ki artık harp bir kere başlayınca dünyayı sarmakta ve mevziî anlaşmaların değeri kalmamaktadır.
İşte Kore hâdisesi meydanda... Dünyanın öteki ucundaki ismi bile bir çok insanlarca bi-iinmiyen bu memlekette çıkan harp bütün dünyayı şiddetle ilgilendirmiştir.
Bizim Atlantik Paktına alınmamızı icabettiren ve hattâ zarurî kılan, bizce mühim bir sebep, Kore’ye yapılan tecavüzün atî için gösterdiği istikamet ve ihtimaller ve Kore harbi için yaptığımız fedakârlıkla Birleşmiş Milletlere olan bağlılığımız ve inancımızın bir delilini vermiş olmakhğımızdı. Koı-e harbinin yukarıda söylediğimiz gibi dünya çapında yaptığı tepki böyle bir ihtimali kuvvetlendirir, dünyaya nümune olacak şekildeki enerjik ve fedakâr hareket tarzımız dostlarımızı, diğer devletleri noktai nazarımıza i-maleye sevkeder ümidinde idik.
Bununla beraber bu meselede şahsî kanaatimiz şudur ki, bizim Atlantik Paktına girmemiz hayatî ve pratik kıymetinden fazla bize manevî bir müzaharet ve gönül ferahlığı sağlıyacak, daha kuvvetli bir itimat telkin edecekti. Milletler arasındaki münasebetler, günün hâdise ve tehlikeleriyle daha iyi taayyün eder, tarih boyunca yapılmış mıı ahedelerin beklenen ve beklen-miyen tehlikeler karşısında nasıl çözülüp hercümerç olduğunu biliyoruz, daha kısa bir geçmiş bu misallerle doludur.
Bir Rus tehlikesi karşısında Batı devletlerinin kuvveti ve mu kavemet derecesi hâlâ münakaşa edilen bir meseledir. İngiltere ve Fransa gibi büyük devletler bile Amerikan yardımına muhtaç bir durumdadırlar, bugün mühim kararlar alan bu konferansın iki uzvu, İngiltere ve Fransa’nın, Türkiye’nin de iltihakiyje paktın artacak kuvvetinden faydalanacakları açık bir hakikattir. Ve yine patlıya-cak bir harpte, Batı Avrupa’nın belkemiğini teşkil edecelk bir Almanya’nın silâhlandırılıp silahlandırılmaması lâflariyle ve bu devletin kuvvetlenmesi ihtimali karşısında maalesef korkanların ihtirazî kayıtlariyle bugüne kadar sürüklenip gitmiştir.
Biz Türkleı- asırlarca tecrübelerimizle biliyorduk ki harpten muzaffer çıkmış komünist bir kuvvet yalnız bizim için değil bütün medeniyet dünyası için biı- tehlike olacaktır. Ne yazık ki garp devletleri bu tehlikeyi bizden pek geç anlıyabildiler. Bugün hâlâ Üçler, Beşler kon-feranslariyle, şunu bunu darılt-mıyalım, kuşkulandım endişeleri içinde beyhude kaybedilmektedir.
Hakikat şudur ki, medeniyet âlemi bir tehlike kaışısmdadır. Senelerdir en azimli duran ve i-cabettiği gün gözünü kırpmadan bu tehlikeye karşı koyacak, Ko-(Sonu 3 üncü sayfada)

(
Kanalizasyon, yol, çöp, mektep hepsi hepsi ayrı ayrı şikâyet mevzuudur.
Dünkü kongrede kadınlar ağ-lıyarak, erkekler içleri yanarak dert yanmışlar ve senelerdenbe-ri nasıl ihmal edildiklerini söylemişlerdir.
Kongrenin sonunda orada bulunan Ankara Milletvekillerinden Abdullah Gedikoğlu, ve Mümtaz Faik Fenik birer konuşma yapmışlardır.
Halkın dertleri yüksek makam lara duyurulacak ve mümkün olanlarına süratle derman bulmak için elden gelen bütün gayret sarfedilecektir.
Yarın akşam ay tutulacak
İstanbul rasathanesinden verilen malûmata göre:
25/26 Eylül gecesi tam
tutulması olacaktır. Ancak bunun bazı safhaları memleketimizden rasat edilebilecektir. Bu tutulmanın bütün safhaları na ait zaman aşağıda gösterilmiştir:
Yaz saati ile ayın yan gölgeye girişi 4.20,0; Ayın gölgeye giriş 5.31,5; Tam tutulmanın başlaması 6.53,8; Tam tutulmanın ortası 7.16,7; Tam tutulmanın sonu 7.39,6; Ayın gölgeden çıkışı 9.01,9; Ayın yan gölgeden çıkışı 10.13,5 dedir.
Yukarda gösterilen safhalar zamanlarına göre. Tutulmanın başlangıcından ortasına kadar olan safhalar memleketimizin bati şehirlerinden, ayın gölgeye girişi safhası ise Doğu şehirlerimizden, görülebilecektir. Daha sonra güneş doğmuş bulunacağından hâdise takip edi-lemiyecektir. Esasen tutulmanın görülebilecek safhaları şafak vaktine rastgelmektedir.


Kayıp aranıyor
4 — Meclis komisyonu seçimi.
5 — Takdiri kıymet ve istimlâk komisyonlarına üye seçimi.
'1 I )
Yazan : Necdet ASI
6 — Sular idaresinin 1951 yılı bütçesi.
I 7 — Elektrik, Havagazı otobüs işletme müessesesinin ! 1951 yılı bütçesi.
Dr
Can
; Hastalarım hergün -taat ’ 15 t«n itibaren kahul eder
Arı-ıfarıtılaı caddesi Kur
i 394 Bekman Apartmanı Muavenehane ve ev Tel: 15888
Kalbi yormadan, burundan nefes alarak, yumruklar sıkılı ve göğüs üzerinde, zorlamadan koşuulrsa, bu koşu da başladığı gibi, bitecekti.
Onlar Sık sık başladılar. Enver sırrı açığa vurdu:
— Ben hikâye yazıyorum^ dedi.
— Vay çanına., oku öyleyse! •
—-■ İyi ama okunacak şey değil!
— O halde niçin yazıyorsun?
— İçimden yazı yazmak gel diği için yazıyorum. Beni ken dj halime bırak. Belki ileride, çok sonra., bunları bir gazele veya mecmuaya gönderirim. İçimden bir şey ha bire beni dürtüyor. Uykumun yarı yerinde fırlayıp kaleme sarılıyorum. Fakat, o'an için bana güzel görünen şey ertesi gün aynı güzellikte görünmüyor.
Adam gözlerini kırpıştırdı. Kozayı yırtacak kelebeğin kanat seslemi duyuyordu.
— Görünmez, dedi.' Bu, böyledir. Eh, doğrusu, yazı yazmak kolay bir iş değil yani.. ben bilrpem amıpa yazan lar böyle söylüyor. Seni bu işlerden çakan bir arkadaşla
kesilmeden,
buluşmağa
■ o büyük
tanıştırayım. Ha, ister misin?
Enver derhal muvafakat etti. Yazı yazan herkes onun nazarında bir yarım ilâhtı çünkü. Ve kendisini olmuş bitmiş bir san’atkâr diye yutturmağa kalkışan bu yeni arkadaştan daha ilk görüşmede sıtkı sıyrıldı. Sen'at meseleleri üzerinde belki de saatlerce çene çalacak kadar bilgiçti ama, ne çare,, san’atkâr değildi, içinde boşalmış bir kin taşıyordu ve görüştükleri iki saat zarfında iğneleyici dilinden hiçbir şöhret kurtulamadı. Herkeste bir kusur buldu. Enverin beğendiği i-simleri sordu ve onlarla alay etti. Kendisi bir cüce iken devlerle boy ölçüştü. Velhasıl, delikanlının cesaretini kırmak için ne lâzımsa onu yaptı.
Enver içerlemiş bir halde onun yamndan ayrılırken:
— Bu derece geçimsiz bir herifin söylediklt-ri de mut-
laka zjrvadır.. diye hükmetti. Pekâlâ, bizim babacan o-nunla neye tanıştırdı?
Bunu öğrenmek istediği va kit, topal:
— Böylelerini de göresin., diyerek işin içinden çıktı.
Fakat bu cevap onu tatmin etmemişti ve bir san’at heveslisi ve bir müptedi olarak, bunun iyi bir başlangıç sa-yılmıyaeağını idrak etti. Ondan sonra, hakikati kendi ken dişine aramak ve bumak azmini taşıyan bir genç adamın bütün çilesini çekti. Önündeki karanlıkta düşe kalka ilerledi. Başkalarının geçirdiği tecrübeleri, başladığı noktaya tekrar dönerek başlamanın a-cısını nefsinde duya duya, bir çok zaman ve emek sarfede-rek tek başına yürüdü. Istıraptan kıvranırken susmasını, sahte dostlukların neticesini, sistematik şüphenin zaruretini ve bir inanca bağlanmağı uşaklık sayarak hem
Tefrika No : 27
hareketlerinde, hem fikirlerinde başıboş kalmağı sevenlerin hamakatini öğrendi.
XIII
Bay Haşan Arseven:
— Bu ıomnı basamıyaca-gız..
dediği vakit şaşırmadı. Yalnız, uyduracağı bahanenin ne olduğunu öğrenmek sevdasına düştü.
— Niçin? dedi.
— Açık konuşmamı misiniz?
Enver Somer:
— İsterim elbette, diye cevap verdi. Bir insan ve bir kitapçı olmanız hasebiyle fikirleriniz beni ilgilendirir. Sonra, roman benim olduğu için, menfi kararınızı ancak bir ay bekledikten sonra öğrendiğim için de ayrıca ilgileniyorum.
Alay edip etmediği belli değildi. Herhalde ciddî idi. Tavırlarındaki ve sesindeki duruluk kitapçıyı azıcık pire

lendiımiştl, azıcık.
— San’at bakımından bir diyeceğim yok, dedi. Mükemmel olmuş; virgüller, noktalı virgüller yerli yerinde., cümlelerde de düşüklük yok.
Enver kendi kendine: «A-damcağız noktalama bakımından tam numarayı verdi., diye söylendi, sevin ve övün!.
— Ancak, şurası var ki; romanınızın içinde konuşanların dillerini biraz tutmaları lâzım gelirdi. Onları kaldırır sanız..
Enver:
— Onları kaldırmıyacağız.. diyerek eliyle adamın susmasını işaret etti. Ben kaldır-sam da, şikâyet eden, mırıldanan ve bazan da homurdanan halk size, bana, resmî ma kamlara danışmadan konuşmalarına devam edecektir. Halk konuşmasını biliyor, giz o şimdiye kadar sustu mu sanıyorsunuz? Herşeye eyvallah mı dedi?
SİNEMALAR
TAKVİM
Bay Haşan Arseven, önceden hazıı-lananlara mahsus bir tavırla sesini kısarak: '
— Sizinle beraberim, dedi. Halbuki, aralarında hiç bir noktadan beraberlik yoktu. Dünyaya kazık atan bir muh tekir bile, başbaşa bir kahve masasında sizinle beraberdir. Vaziyet sokağa çıkınca değişir. Polis, polis; vali vali; başbakan da başbakandır.
— Sizinle beraberim, dedi. Fakat, güzel hatırınız için, sonradan toplattırılacak bir eser için masrafa giremem ya?
Akan sular durdu. Sanatkâr, dudaklarını kıpırdatarak meyus bir tarzda:
— Gerçekler, bazı kimseleri ürkütüyor., diye mırıldandı. Buna rağmen..
— Buna rağmen?
-- Başka kapılan çalacağını.
— Beyhude zahmet edeceksiniz. Bu sokak ve bitişik cadde üstündeki kitapçılardan hiç biri cesaret edip ro-ı manınıza basmağa yanaşmı-yacaktır. Matbuat Kanuni Türk Ceza Kanunu başı da dikildikçe, onların maddeleri değişmedikçe si-zinkisi ham hayal olur
Enver Somer:
METTE
NÖBETÇİ eczauaneler
Sebat, Ege, Güray Çankaya
25 Eylül 1950 — Pazartesi
Rumi: 1366 — Eylül 12
Hicrî:
1369 — Zilhicce 1
ZAFER
25 9/1950
İngiliz Başbakanına göre
5 bin KanadalI
Dünyanın aynası:

*


Sayfa; 3
RUSLARIN ÇALIŞTIDIĞI
300.000 KÖLE İŞÇİ
atandaşın, meriyette bulunan kanunlar dairesinde şirket kurup serbestçe iş görmelerinden tabiî bir şey olamıyacağı nıalûııı bir hakikattir.
İşte bizim «Zafer» de bu şekilde kurulmuş ve hükümetçe resmen tanınmış bir şirketin malıdır.
Bu vaziyet, yâni vatandaşın emeği ile sermayesinin bir araya gelmesiyle hasıl olan bu vaziyet, bizim örnek muhale-fetçilerin âsabını bozmakta ve her gün muntazaman, olur olmaz saçmalarla bize tariz etmeğe yeltenmektedirler. Bunun için de tabiî, terbiyeleri icabı hareket etmektedirler.
Sırça evde oturanın, komşusuna taş atması kabilinden olan bu hücumlardan, kimin zarar göreceğini kestirmek, pek güç olmasa gerektir. Senelerce vatandaşın hükümete verdiği vergileri, babalarının çiftliğinden gelmiş varidat gibi kullanan Halk Partisinin haksızlıkla mal iktisabındaki hünerini hepimiz biliyoruz.
Bu sebeple, her sene Halkevlerine diye fakir devlet bütçesinden ayrılan milyonların büyük bir kısmının nerelere sarfedildiği pek yakında elbette meydana çıkacaktır.
Alın teri ile kurulan müesseselere, tanetmek için evvelâ kendi vaziyetini düşünmek, hem de külahı öne iğerek çok düşünmek lâzımdır.

Kore’ gidiyor
Montreal Radyosu, (Basın -Yayın) — Bir müddetten beri Kanada’nın muhtelif talimgahlarında hazıı-lanmakta olan Kore-ye gidecek 5000 kişilik Kanada birliği hazırlıklarını tamamlamış olup harekete hazır bir vaziyettedir. Yakında yola çıkacak olan bu kuvvet, evvelâ Pasifik’teki Okinawa adasına çıkacak, Orada da Amerikalılarla beraber bir müddet talimde bulunduk! sonra Kore'ye gideceklerdi
PAttlee, Asyada tutuşan yangının ŞSsher tarafı satabileceğini söyledi
Hikmet YAZICIOGLU
DAVUL
çalabilirsiniz...
Ingiliz Başbakanı Mr. Alilce
İngiliz kuvvetleri aponya’da Londra Radyosu, 24 (Basın -Yayın) — îngilterenin Kore’de Birleşmiş Milletler Kuvvetlerini takviye için gönderdiği yeni birlikler bugün Japonya-ya çıkmışlardır. Askerler, aslen îskoçyalıdır ve şimdilik Japonya’daki bir Amerikan üs sünde kalacaktır.
Diğ^r taraftan «Narrior» ad' lı uçak gemisi de Hong-Kong-u varmıştır.
Günün mevzuu
(Başı 2 nci sayfada) re harbinde de bu azmi en kuvvetli gösterenler arasında ve Birleşmiş Milletlere ilk yardım elini uzatan Türkiye olmuştur.
Demokrasi camiası içinde böyle bir millet ve böyle bir kuvvet nasıl ihmal edilebilir ve nasıl bölge anlaşmaları veya bir takım mülâhazalarla pakt harici bırakılabilir 1
Tehlike karşısında bütün demokrasi dünyası bir tek cephedir ve bu cephenin şu veya bu bölgesi veya paktı yoktur. Birleşmiş Milletler bir küldür. Müdafaayı bölge anlaşmalariyle sağlamak güçtür. Eğer anlaşmalar Birleşmiş Milletler zihniyeti içinde olacaksa, hiç bir endişe ve mülâhazaya yer vermeden daha şümullü olmalıdır. Bizim uğrayacağımız bir hücum ve felâketten ne Norveç ve ne de Portekiz yakasını kurtarabilir.
Esasen biz hiç bir yardım görmesek de kendi güç ve kudretimizle döğüşmiye ahdetmiş bir milletiz, bizim gibi sözüne sadık, fedakâr, Birleşmiş Milletler anlaşmasına inanmış ve ona riayetkar ve dünya cephesinin kilit noktasını tutan bir mem lekete yardım aynı zamanda kendi menfaatleri icabıdır.
Bizim istediğimiz yalnız maddî yardım değil yukarıda işaret ettiğimiz gibi hür milletler camiası içinde ayırt edilmemiş olmanın temin edeceği manevî
Biz dostlarımızın ve bilhassa çok anlayışlı bir siyaset güden Birleşik Amerika'nın bu durumumuzu takdir edeceğine inanıyoruz.
Londra Radyosu, 24 (Basın -Yayın) — İngiliz Başbakanı Attlee dün verdiği bir demeç te Güney Doğu Asyaya yapılacak İngiliz milletler camiası İktisadî ve teknik yardımına temasla, bu günün en mühim meselelerinden birinin doğu memleketlerinin hayat şartlarını düzeltmek olduğunu söylemiş ve Asyadaki fena hayat şartlarını, bir gün bütün dünyayı ateşe verebilecek bir kuru çıra ormanına benztmiştir. İngiliz milletler Camiası mümessilleri güney doğu Asyaya yapılacak olan İktisadî ve tek
nik yardım hakkında pazartesi günü Londra’da bir konferansa başlayacaklardır. .
İtalya'nın millî savunma bütçesi
Londra Radyosu, 24 (Basın -Yayın) — İtalyan hükümetinin dün gece bildirdiğine göre, İtalya önümüzdeki üç sene için memleket savunması mas raflarına 150.000 milyon Liret tahsis edecektir. Bu seneki tahsisat silâhlı kuvvetler yekûnunun 175.000 e yükselmesi imkânım vermektedir. Bu a-rada polis kuvvetleri de arttırılacaktır.
Komünist
Çin’in yeni iddiaları

Avusturya meydan okuyor
........ fakat Linguafon Enstitüsünden, dünyanın en mükemmel metoduyla herkese kolay yabancı dil öğretmek şerefini çalamazsınız...
Dünyanın altı kıt’asında 14000 muhtelif Üniversite, kolej, lise, meslek mektebi ve ortaokul Linguafon metoduyla muntazam yabancı dil tedrisatı yapmakta olduğu gibi iki buçuk milyon hususi talebe de bununla yabancı dil öğrenmiştir. Memleketimizde tedris malzemesine bu kıymetli vasıtayı ilâve etmiyen pek az mektep ve halkevi kaldı. Birçok subay, doktor, memur gibi münevverlerimiz metodumuzla çalıştıkları yabancı dilden imtihan kazanarak Avrupaya, Amerikaya gittiler. Altın kitabımız sayın ilgililerin tetkikine açık olup bu muvaffakiyetli neticeler Enstitümüz için şerefli bir iftihar vesilesidir. Metodumuzun mahiyetini etra-file anlatan resimli broşürümüzü adresinize memnuniyetle gönderebiliriz.
Ankara Üniversitesi Rektörlüğünden
1 — Ankara Univc» sitesinin fakültelerine 15 eylülden itibaren öğrenci kaydına başlanmıştır.
2 — Bu yıl alacakları öğrenci sayısını tahdit eden fakülteler ve alacakları öğrenci miktarları aşağıda gösterilmiştir:
CEBECİ SİNEMASINDA Kurban Bayramı münasebetiyle fevkalâde zengin program, Ankarada hiç gö rülmemiş iki büyük film birden
Cebeci Sinemasında
1 — Ormanlar Kralının
İntikamı (Türkçe sözlü) Yokhall Patricia Morisson
2 — Çapkın Senyorila
The Gay Senoriia Cim Bannom Stile Fokart Bayram seanslarına dikkat Ormanlar : 10 - 14 - 17 -20.30
Senyorita : 11.50-15.30-1830
22.10
Kızıl Çinliler
Amerikan uçaklarına suç atfediyorlar
Londra Radyosu, 24 (Basın -Yayın) — Mançurya radyosu, ________
dün yaptığı bir yayın esnasın- meç veren Avusturya Adalet da, iki Amerikan uçağının hududu geçip Mançurya toprak- I 1 arına bomba attıkları iddia-1 sında bulunmuştur.
Pekin Radyosuna göre
Çin komünist radyosu, Ame rikan hava kuvvetlerinin Çin topraklarının Dannung bölgesini yeniden bombalamış oldu ğunu bildirmektedir. Pekin radyosuna göre bu bombardıman neticesinde; biri çocuk olmak üzere üç Çinli yaralanmış ve' birçok evler hasara uğ ramıştır.
Avusfurya Rusyanın kontrolünden âzâde kalmıştır
Nevyork Radyosu (Basın -I Yayın) — Viyana'da bir de- ,
I

ı Bakanı, memleketinin şimdiye kadar gösterdiği muannit gay-ı ret sayesinde bugün Avusturya’nın, Rusya’nın kayıtsız ve şartsız kontrolü altında kal masına mani olduğunu söyle-
I
I
I
I
Serbest Fıkra
120
100
150
150
140
100
Fen fakültesi tlâhiyat Fakültesi Siyasal Bilgiler Fak. Tıp Fakültesi Veteriner Fakültesi Ziraat Fakültesi
3 — Bu fakültelere müracaat edenlerin (pyısı yukarıdaki miktarları aştığı takdirde, her fakülte tarafından kabul edilen tercih usulüne göre hareket dilecektir. Tercih usulleri fakültelerden öğrenilebilir. (7136)—2120
1 At ve yarış meraklılarına
Akçadağ Sultansuyu Har ası Müdürlüğünden:
1 — Sultansuyu Harası yetiştirmesi 1951 yılı angajmanlı koşulara kayıtlı 948 doğumlu üç erkek, bir dişi safkan arap tayı 8 Ekim 1950 pazar günü saat 13 te Adana yarış yerin-Diğer taraftan Adalet Baka- de açık arttırma suretiyle satılacaktır.
nı Rus işgal bölgesinde Rusla-) 2 — Arttırmaya girmek istiyenler 450 liralık teminat-
rın mahallî idarelerdeki şahıs- larını yarış yerinde'hara satış komisyonuna makbuz muka-ları kendine celbetmek gayre- bilinde teslim edeceklerdir.
tinin devam ettiği ihtarında 3 — iyi bir safkan arap tayı elde etmek istiyenlerin bu bulunmuştur. fırsatı kaçırmamaları ilân olunur. 13026 (7162)—2111
Bir anlayış meselesi!
KAYIP — İstanbul Giriş Gümrüğünden almış olduğumuz 15110 sayılı 19.7.950 günlü beyannameye ait 50876 sayılı 21.7.1950 günlü makbuz zayi edilmiştir. Yenisini alacağımızdan eskisinin hükmü yoktur.
Pabalk Paul Balkani ve Ortakları Komandit Ortaklığı.
10)93
İmtiyaz Sahibi: Güneş Matbaacılık T.A.O. adına Başmuharrir Mümtaz Faik Fenik Bu nüshada yazı işlerini fiilen idare eden
Fatin FUAD
Basıldığı yer
Güneş Matbaası — Ankara
Sayın Nihat Erim’in dünkü başmakalesi «Siyasî Huzur Meselesi» üzerinedir. Fakat bu makaleyi okuduktan sonra, hayretten hayrete düşmemek kabil değildir. Vakıa sayın yazar, her gün bu çeşit yazılar kaleme alır, fakat daima yıldızlayıp imzalamaktan sakı-nırdı...
Sabık âmme profesörü aynen «Ezbere ve umumi söz söylemek âdetinde değiliz. Daima misallerle konuşmak istiyoruz» deyip bir çok havaî askı ve baskı isnadından sonra sözü «misal» diye Mazgirt belediye seçimlerine getiriyor ve şöyle hikâye ediyor:
Mazgirt ilçesinde 12 kişilik Belediye Meclisinin 11 ü-yeliğini C.H.I». liler, tek üyeliğini de D.P. li bir vatandaş kazanmış. Fakat bu 11 C. II.P. li üye «türlü tesirler altında» D.P. liyi kendilerine başkan seçmişlerdir!
■ Sarıçizmeli J
Görüyor musunuz olan işle-ri? l»t« Sim.. sürümüzün
bütün üzüntüsü ve isyanı burada hop oturup hop kalkmaktadır 1
Vakıa 11 C.II.P. li belediye üyesinin hep birden gazeteye aksetmiş bir şikâyet ve itirazları yoktur. Bu «türlü tesirler altında» yapılan seçimin dayandığı bir zabıt veya vesika «İn mevcut değildir. Bu vaziyete göre demek oluyor ki 11 C. II.P. belediye üyesi her türlü parti mülâhazaları üstüne çıkarak içlerinde başkanlığa ehil olarak D.P. liyi bulmuşlar, belediye hizmetinin taraflı, tarafsız vatandaşları kav-rıyan bir halk hizmeti olduğunu düşünmüşler, bütün vatandaşların sevgi ve itimadını kazanan biri üzerinde ittifak e-
dip kendilerine başkan
Fakat bunu Nihat Eri yc anlatmıya imkân yoktur. Bu sebeple kendisini bu gibi işlerde nahak yere üzmemesi için, aksini de bir misal olarak heıı arzedcceğim:
«Yakinen bildiğimiz bir mahallede yapılan beş kişilik ihtiyar heyeti seçimleri şöyle olmuştur: 4 üyeliği Demokratlar, birini de C.II.P. li bir genç kadın kazanmıştır. Bu genç kadın eski bir C.II.I’. muhtarının kızıdır; merhum babası mahallede sevilmiş, sayılmış bir zattır.
îşte dört Demokrat erkek, aralarında muhtar olarak şimdi bu kadını göstermişlerdir. Böyle bir güzel anlayış gösteren ister I).P. li, ister C. II.P. li olsun, biz sadece bu vatandaşların vicdanlarının sesine hürmet edip kendilerini tebrik ederiz.
Otomobilciliği öğreniniz bu yolda bize güveniniz !
Ankara
Şoför Okulu’nun
Ekim devresi yeni binada a-çılıyor.
Okul ilâve ettiği tamir atölyesi ve garajıyla bütün öğrenim ihtiyaçlarını karşılıyacak bir müessese haline gelmiştir.
Kayıtlar için her gün yeni binaya müracaat edebilirsiniz.
Yeni adres: Mebus evleri Teknik Üniversite karşısı.
OTONAM garajında No. 4 Yeni Telef. 32649.
Müracaat saatleri her gün 9 dan 18 e kadar.
B erlinde Britanya yüksek ' komisyonu tarafından 1 yayınlanan bir raporda, Sov- ! yetlerin Doğu. Almanyadaki uranyum madenlerinin işletilmesini hızlandırmış oldukları ve işmdi yılda binlerce tona baliğ olan maden cevheri istih-salâtının sıcağı sıcağına Rusya yolunu tuttuğu bildirilmekte- I dir. v
1946 yılı Ağustosunda Dres-den'in güney - doğusunda, Çekoslovakya sınırı yakınlarında başlamış olan maden ihracatı daha sonra Erzgebirge'ye, Thuringe ormanına ve Harz dağına teşmil edilmiştir. Madenlerin işletilmesi işi -Wis-mut A. C.» isminde muazzam bir Sovyet kombinası tarafından idare edilmektedir; bu kombinanın bütün idarecileri Rustur. Bu idarenin belli başlı üç şefi Moskovada olup doğrudan doğruya Savunma Nezaretine karşı mesul bulunmaktadırlar.
Wismut şirketi halen 300.000 erkek ve kadın işçi kullanıyor. Bu işçiler madenlere ya zorla sevkedilmekte, yahut da komünist partisinin yaptığı yalancı propagandaya aldanarak kendi nzalariyle gitmektedirler. Madenlere gitmek istemi-yenler olursa, bunların iaşe vesikaları derhal ellerinden alınmakta ve bu suretle başka hiç bir iş tutmalarına imkân kalmamaktadır. Bu yolda bir muameleye maruz kalan işçi-
ler ailelerini sefaletten kurtar-
mak için ister sitemez uranyum madenlerinde çalışmağa rıza gösteriyorlar.
Maden çıkarma işi günde yirmi dört saat devam etmektedir. Madenlerde amele gayri İnsanî şartlar içinde çalışmaktadır. Acele ile kazılan yeni kuyularda güvenlik tesisi diye
hiç bir şey yoktur; etrafı tel örgülerle çevrilmiş kamplarda
oturan âdeta esir durumunda
ve mutlak bir acz içindedir.
Wismut şirketi devlet içinde bir devlet olup batı bölgesinin geri kalan kısmından ve Alman makamlarından tamamile müs takildir. Tatbik edilmekte o-lan usuller Doğu Almanyanın tabi tutulduğu sömürge rejiminin parlak bir örneğidir.
Madenler General Malzef’in idaresindedir; Bolşevik Yarbay Einbinder Generale yardım etmektedir.
Madenler sayısı beş bine çıkarılan Sovyet gizil polisi ve Alman zabıta memurlarının nezareti atlındadır. Bunlar o bölgede dolaşan her insanı sıkı
DOKTOR
Aziz Tevfik Yeginsoy
DAHİLİYE MÜTEHASSISI
Her gün hastalarını saat 15 den itibaren Hamamö-nü, Halk Eczahanesi kar gısındalki Nizameddin A-partmanı No. 2 de kabul eder. Tel: 15343.
Cebeci Açık nava
Çiçek Sinemasında
Bu akşam saat 21.15 ten itibaren bayram programı Türk filmciliğinin şaheseri
Lüküs Hayat
Büyük Operet
Oynıyanlar: Sezer Se-
zin, S. Hazım Körmükçü.
(558ü)
şine bu kadar hız vermiş dl-
maları her halde
bir kontrol altında bulundurmaktadırlar.
Bu usulleri inceliyen Britanya uzmanları şu neticeye varmışlardır: Ruslar her ne pahasına olursa olsun, en kısa bir müddet zarfında azamî miktarda uranyum istihsal etmeğe çalışıyorlar ve bu hususta işçiyi ve materyeli kıyasıya harcıyarak Doğu Almanya ekonomisinin mahvolmasına zerre kadar ehemmiyet vermiyorlar. Uranyum cevheri çıkarmak i-
uranyumun
barış zamanında kullanılması ile
ilgili araştırmalar yapmak kay gısından mülhem olmamak i-
İyi kaynakarldan alman haberlere göre Almanyada bulunan cevherde saf uranyum nlsbeti son derece düşüktür. Fakat yeni yeni galerilerin a-çrlması Sovyetlerin a.dıklan neticeden memnun olduklarını gösteriyor.
PAL TRAŞ BIÇAKLARI
Türkiye Umum Mümessili
Nathan S. Eskenazi
Sayın dost ve müşterilerinin bayramlarını kutlar. _________________ 10196
\
PHILCO BUZ DOLAPLARI
Türkiye Umum Mümessili
Nathan S. Eskenazi
Sayın dost ve müşterilerinin bayramlarını kutlar. 10197
Sayfa: 4
ZAFER
25/9/1950
[LÂLEtSULTAKvV
Başmakaleden devam
Yazan : Zuhuri DANIŞMAN
Tefrika No: 23
fHaber verin Şair Ahmet Nedim efendi de unutulmadan çağırılsın
— Bir kere onun oraya girdiğini görmemiz kâfi.. Sen i-çeriden, ben dışarıdan araştıracağız. Madem ki sen de saraydasın.
— Saray beni sıkıyor artık.
— Acele etme. Vazifene mukayyet ol. İşte araba kapısı yolundalar. Biraz sonra sarayın kapıları onun üzerine kapanacak. Sen de diğer kapıdan girersin. Bana gelince..
— Evet..
— Benim saraydan tanıdıklarım var. Yarından sonra görüşürüz.
Araba durdu. İhtiyarla, yabancı süvari birbirinden ayrıl-
Bu sırada arkadan gelen .ı-raba da durmuştu. Birisi başını kenardan çıkarıp dikkatli dikkatli öndeki arabaları süzdü, sonra:
— Kadın saraya giriyor,
İçeriden kalın, hâkim bir ses
— Sonrakiler?
— Ayrıldılar.
— Ne yapacağız?
— Birimiz ihtiyarı,
de öteki serseriyi takip ede-
— Yerlerini öğrenmek kâfi, yarın Çınaraltı kahvehanesinde tekrar görüşeceğiz.
— Sen galiba aklından bir-şeyler geçiriyorsun Halil Ağa.
— Ne gibi?
— Bu kadın senin hoşuna mı gitti?
— O bahsi kapa.
— Peki.
Ve üç adanı, Istanbulun loş sokaklarına daldılar.
ikimiz
şancı Ali Paşa (2)..
— Demek muhteşem bir Çı-rağan safası.
Çiftçilere Yapılan iyilik mahsulünü saklamasın, kaçakçılığa meydan verilmesin diye fiyatları yüksek tutmuştu; yeni iktidar ise, bu ihtimaller bertaraf edildikten sonra köylüler ve çiftçiler, biraz para yüzü görsün, biraz rahat ve huzura kavuşsun, ve gelecek yıllara daha büyük bir cesaretle ve çalışma hamlesiyle girsin diye aynı fiyatları muhafaza ediyordu. Ilem üstelik bu fiyatlara rağmen ekmek de kilo başına 5 kuruş ucuzlatılmış, bir taraftan çiftçiler, öbür taraftan şehirliler memnun edilmişti. Fakat ne çare ki, Halk Partisinin menfî propagandası yine tersine işle- 1 mekten geri kalmadı; buna rağmen çok geçmeden herkes hakikatlerin ne olduğunu aynen
Devlet Orman İşletmesi l
Devlet Orman İşletmesi Eğridir Müdürlüğünden:
1 — İşletmemizin Cire bölgesinin Eğridir İstasyon istif yerinde mevcut 1719 adede denk 202 metreküp 288 desimetreküp çam kerestesi iki parti halinde 14.9.1950 tarihinden itibaren onbdş gün müddetle açık artırma suretiyle satışa konmuştur.
2 Açık artırma 11.10.1950 çarşamba günü saat 15 te işletmemiz binasında toplanacak komisyon önünde yapılacaktır.
Beher metreküpünün tahmini bedeli 110 liradır. Her parti için %7,5 hesabile muvakkat teminat alınır.
3 — Bu işe ait şartname Ankarada Orman Genel Müdürlüğünde ve İzmir, Eskişehir, Denizli, Burdur, Antalya işletme müdürlükleriyle işletmemiz müdürlüğünde ve Konya, İsparta, Ş. Karaağaç, Keçiborlu bölge şefliklerinde görülebilir.
4 — İsteklilerin belli gün ve saatte müsbit evrak ve te-
minatlarıylc komisyona müracaatları. (7077)—2094
Devlet Orman İşletmesi Alanya Müdürlüğünden:
TAŞ
Bu köşk, deniz kenarında
bir yalıdır. Süslü sandallar sahile sıralanmış duruyor. Odalarda billûr avizelerden mest ve mahmur ışıklar sızıyor ve bütün köşkte garip bir telâş hüküm sürüyor.
Bu köşk, Sadrazam İbrahim Paşanın damadı ve kethüdası Mehmet Paşa’nındır (1). Ket-hüdayi Sadr-ı-âli Mehmet Paşa, zaman zaman emirler veriyordu.
— Çıı-ağan safası olacaktır ağa.. Ona göre her şey ihzar olunsun.
— Emir Devletlû’nundur.
— Hiç bir noksan olmamasına dikkat edilsin.
— Başüstüne Devletlû.
— Kayınpederimiz İbrahim Paşa Hazretleri davet olunak-
— Her şey tamam olacaktır.
— Şimdi şu davetiye kendilerine götürülecektir.
— Başka davetli olacak mı efendim.
— Evet.. Bacanağımız Kaptan Kaymak Mustafa Paşa, Ferzendleri Musahip Mehmet Paşa, Damad-ı Şehr-i-yari Ni-
— Sade o kadar değil.. Diğer havvası erkânı devlet de dâvet olunsun.
— Emir Devletlûnundur.
— Ha.. Şair Nedim Ahmet Efendi de çağırılsın..
Ve, bu dakikadan itibaren
tubu hürmetle aldı ve
canla açıp okudu.
kibar, centilmen

bir insandı.
Fakat başka bir işi olabilirdi.
(1), (2) Raşit tarihi.
Kethüdasının getirdiği mek-saraydaki faaliyet iki misli arttı. Caıiyeler, loş koridorlarda birbirine çarparak koşuşu-
yor, büyük köşkün her odasında, ve bilhassa fıskiyelerin, suların bol bol aktığı yemyeşil bahçede akla hayale gelmedik eğlenceler hazırlanıyordu.
(Devam edecek)
D. P. İl Genel meclisi
(Baş tarafı 1 inci sayfada) çın (Manifaturacı), Hüseyin harrir), Mahmut Atamer (Çift- Sırma (Terzi), Şükran Önortaç çi), Avni Altın (Tüccar), Neca- (Avukat), Raşit Alever (Kah-ti Gürer (Tüccar), Cemal veci).
Kunt (Mühendis), Ali Rıza Kalecik İlçesi
Oktay (Diş Tabibi), Nazım Ahmet Topçu (Çiftçi), Halil Kınacı (Tüccar Müteahhit), A- İHrahim Yurtoğlu (Çiftçi), tıf Güngördü (Tüccar, Ziraat- Mustafa Gündoğmuş (Çiftçi), çi), Necdet Ergör (İnşaat Mü- Salim Yücel (Çiftçi), Mehmet teahhidi), Fuat Kileci (Banka- Bilgen (Çiftçi), İbrahim Süer cı), Ahmet Bozyiğit (Tüccar), (Bucak Müdürlüğünden emek Turgut Yurderi (Teknisyen), li).
Rıza Altmyay (Ziraat âletleri — . . - ±-
imalâtçısı), Rahi Ergü (Muhasip), Nuri Döşer (Bakım Garajı Sahibi),
Kırıkkale İlçesi
Arif Urağm (Müteahhit), Ha .— — san Öztok (İlçe Başkanı), Sa-özdemir Tüzer adet Seyhun( Hukukçu), Sey-(Avukat), Cavit Arınç (Tüccar fi Işık (İşçi Mümessili), Vahit Komisyoncu), Ahmet Eryarar Çapan (Kunduracı), Çelebi Ali (Manifaturacı), Fethi Altay Erkan (Çiftçi), Rıza Varlı (Tüccar), Mehmet Aksoy (Fab (Çiftçi), Halim Altınok (Çiftçi rika işçisi). Tüccar).
Çankaya İlçesi | Kızılcahamam
Nesrin Silimen (Hukukçu), İsmail Sezen (Tüccar), Ke-Mekki Sait Esen (Gazeteci Mu mal Zeybek (Manifaturacı), A-harrir), Müfit Yazıcıoğlu (Hu- li Yeşil (Manifaturacı), Dur-kukçu, Toprak Ofis Müfettişi), muş Durhan (Otelci), Şevket Muzaffer Ekşi (Çiftçi), Şeref Kütükçü (Çiftçi), Salâhaddin Gücüyener (İktisattı), Tahsin Şahin (Çiftçi), Ahmet Önal Çatkı (Çiftçi), Haşan Songü- (Terzi), Kâtip özdemir (Mani-len (Teknisyen, îşçi Mümessi- faturacı).
li), Şükrü Kutay (Muhasebe- Keskin İlçesi
ci), Ziya Kurç (Etibank İnşa- ' Bahri Taşçı (Tüccar), Mah-at Şefi), Süleyman Selâm (Es- mut Baran (Tüccar), Niyazi naf)- ' " Havabulut (Çiftçi), İsmail Kav
laklı (Çiftçi), Necati Silsüpür (Çiftçi), Faik Hatipoğlu (Çift-
Türkiye bütün ; dünyaya örnek î
(Baş tarafı 1 inci sayfada) 1 lan namına derhal harekete geç meye mecburdurlar. Türkiye sal dırıcıya mukavemet azmi bakı- j mından dünyaya örnek olmuş- , tur. Türk Ordusu Rus ordusun- , dan sonra Avrupanm en büyük ' kara kuvvetidir. Bunu desteklemek hür dünyanın en mühim bir varlık damarıdır. j
Truman doktrini ile Türkiye- ( ye herkesten evvel askeri yardı- ( ma girişilmesi bu anlayışın fiili isbatıdır. Türkiye Vaşington’da ( çok anlayışlı dostlan bulundu- ( ğuna bunların Türk dâvalannı ( Türkler kadar kendilerini celbet- ( tiklerine emin olabilirler. Buna 1| rağmen Altanlik Paktı işinde ' ( Türkiyenin tamamiyle tatmin ' t edilmesi ancak muamele usulle-1 rine ait bir şekil meselesidir. | Bu dâvanın diplomasi sahasın- 1Iıau Uuwuı vııvçı,
dan taşarak Türkiyede umumi
taflk.u ... anlaşmazlık Neomettin Kuyumcuo0u (TÜC tlihsizlik ol- car)
I
Ayaş İlçesi
Yusuf Gülkök (Ziraatçı ve _____
Ayaş D.P. İlçe Başkanı), Ali çi).
Muşlu (Kasap ve Güdül D.P. Nallıhan
Başkanı), Tahir Er (Kasap ve Fehmi Eren (Müteahhit), A-Ziraatçı), Mustafa Aksoy (At- li Öztürk (11 Genel Meclisi Ü-tariyeci). yesi), Mehmet özcan (Çiftçi),
Bâlâ İlçesi Şaban Demirci (Çiftçi).
Haşan özçelik (Çiftçi), Hay- Polailı
Kılınç (Çiftçi), Bahri Acar Abdürrahman Tavozar (D.P. dar Erdem (Çiftçi), Muharrem İlce Başkanı), Hakkı Demir-(Tüccar). gil (Çiftçi), İsmail Gence (A-
15.10.1950 tarihinde yapıla- , vukat), Recep özcan (Çiftçi), cak olan İl Genel Meclisi se- Necati Seren (Çiftçi Veteri-çimlerinde Bâlâü İlçesi adayı ner), Abdullah Köfter (Manifa olarak yukarda isimleri yazılı turacı).
dört arkadaşın ilçe ve il idare Şerefli Koçhisar
.kurullarının mutabakatiyle se-Hikmet Baydar (Dâva Veki-, çildiklerini mübeyyin mazba- ]i), Cevdet Kale (Tüccar), Deltadır.
| Beypazarı İlçesi ]
' Ethem Köslü (Tüccar), Os- t man Kara Alp (Tüccar Çiftçi), ,
de Başaran (Otelci), Ahmet Kemal Koçak (Emekli Memur). Saadettin Güler (Çiftçi)^ Ahmet Kale (Çiftçi).
Konyada altln
(Baş tarafı 1 inci sayfada) Çubuk İlçesi I Hâdim’de altın bulunduğu
Mehmet Özkan (Mpnifatu- haberi şehirde bir yıldırım sü (Tacı), Fahri Olcay (Malûl su- ratiyle yayılmış ve pek çok 'a Oğuz (Tüccar kimseler için yeni bir ümit •i Çetinkaya kapısı açılmış gibidir.
1 Araştırmaları yapan şirket Şevket Oğuz (Çiftçi). , tarafından ocakların açılması
Haymana İlçesi . için çalışıpalara başlanmıştır.
Ahmet Fevzi (Avukat), Zi- Elde edilen ilk neticeler son de-
■ ya Gökalp (Çiftçi), Halis Ak- rece memnuniyet vericidir._
efkâra intikali ve a
zannedilmesi bir talihsizlik ol muştur,
Moskova bupdan müşterek emniyet meselesinde tereddüt ol-'ıavı/ V11_a vlViaiU1 on-
duğu, Türk emniyetinin ikinci |bay)’ Mustafa Oğuz (Tüccar 1 derecede telâkki edildiği netice- Müteahhit), Nuri Çetinkaya 1 sini çıkansa kendini aldatmış (Çiftçi), Mustafa Şan (Çiftçi), 1
Bu söylediklerim muhtelif sa- 1 lâhiyetli şahsiyetlerin bir araya ' getirilmiş ifadeleridir.
Şimdi mahsulün idrak devri gelip çatmıştır. Bazı yerlerde bolluk olduğu halde bazı bölgelerde de başakların fazla tanelenmediği görülmüştür. Geçen yıla nazaran buralarda da belki bir fazlalık vardır; fakat mahsul ümit edilen derecede bol idrak edilememiştir. Bu yüzden çiftçilerimizin ve köylülerimizin lıak,ikaten yeni bir sıkıntıya maruz kaldıkları aşikârdır. Hem kendi yiyeceklerini temin edecekler; hem satıp Ziraat Bankasına olan eski borçlarını ödeyecekler, hem de yeni ekim mevsimine hazırlanacaklardır. Mahsul az olan yerlerden tabi-atiyle feryatlar yükseldi: «Ziraat Bankasına olan borçlarımız geri bırakılsın! ziyanı yok, biz 15u sene de faizleri öderiz. Tek Banka bizi sıkıştırmasın!» dendi!..
Çiftçinin dertleriyle yaki-nen alâkadar olan bir iktidar için yapılacak ilk iş, bu şikâyetleri tetkik edip ona göre tedbirler düşünerek kararlar almaktı. İşte Demokrat Parti İktidarı bunu yaptı. Mahsulün noksan idrak olunduğu yerler tesbit olundu; ve Ziraat Bankası, buralarda kuraklıktan veyahut diğer sebeplerden dolayı müşkül vaziyette bulunan, çiftçilerin borçlarını tecil için şube ve a-janslarına emir verdi. Günler-denberi, bu haberi bekliyen on-binlerce vatandaş, şimdi hakikaten büyük bir sevinç içindedir. Kurban B. ı ramı arifesinde böyle bir müjde, bayramın neşesini bir kat daha arttırmıştır. Ziraat Bankasının aldığı bu kararla, bir çok vatandaşlar, sıkıntıdan kurtulmuşlar, ve borç yüzünden takibedilmek tehlikesini atlatmışlardır.
Ziraat Bankası bununla da kalmamış, aynı zamanda, borçlan tecil edilen fakat muhtaç oldukları anlaşılan vatandaşlara yeni kredi imkânları sağlamıştır. Yapılan hizmetin mânası ve mahiyeti gayet açıktır; ve çok yerindedir. Ayrıca dekar başına ve şahıs başına açılan kredilerin azamî hadleri de bir çok mahsuller için iki misline çıkarılmıştır. Şurasına işaret edelim ki, eski hadler, 1942 senesinde tesbit edilmiş ve o zaman-danberi, çiftçinin ve köylünün çektiği bütün sıkıntılara rağmen üzerine bir kuruş ilâve o-lunmamıştı; ihtiyacı anlamak, ve ona göre tedbir almak, şimdi ancak Demokrat Parti İktidarına nasip olmaktadır.
Şimdi insaf sahibi herkese sorabiliriz: Çiftçiye sağlanan bütün bu iyilikler karşısında sevinmemek elde midir?.. Bu giizel müjdeli havadisler karşısında insanın içi nasıl ferahlık duymaz? Fakat dünkü Ulus’u açıyoruz ve bir de görüyoruz ki, bu iyilikler «Garip propaganda uçurtmalarından başka bir şey değilmiş!»
Peki ama, elle tutulan, gözle görülen, ve çiftçiler tarafından bizzat hissedilen bu yerinde hizmetleri propaganda uçurtması telâkki etmek veyahut öyle göstermek için bir insanın ne kadar basiretten mahrum olması ne kadar hakikatleri inkâr edebilecek tıynette bulunması icabeder, bunu hiç düşünmüyorlar mı?. Bu kadarcık şeye de akılları ermiyor mu?.
İşin hazin tarafı şudur: Bu zevat, memlekete başkaları tarafından yapılan hizmetlere dahi tahammül edemiyorlar. Sözlerinden, edalarından o anlaşılıyor ki, hani çiftçiler sıkıntıda kalsalar, daha çok zorluk çekseler, borçlarını ödeyemedikleri için takiplere uğrasalar, bizim Halk Partisi muhalefeti, işte Demokrat Parti muvaffak olamadı; sizi bıı hallere giriftar et-
İrlanda mektupları
(Baş tarafı 1 inci sayfada) beş şilinlik yardım yapmış. în- ---------------„-------~
gilterenin hakaretine karşı o/ bir garden partiye bizleri hep manii devletinin alicenaplığı bugün hâlâ konuşuluyor. Biz bu hikâyeyi İrlanda Nazırı Mac Bride tarafından kabul edildiğimiz zaman kendisinin ağzından dinlediğimiz gibi, diğer bir hikâyeyi de Ziyad E-büzziya onlara anlattı. Ziyad Ebüzziya bu hikâyeyi Roma-dakl İrlanda elçisinin ağzından bizzat duymuş, elçiye de Atatürk anlatmış imiş. Mesele şu: Trablusgarp harbi başlayınca Mustafa Kemal oraya gitmiş, fakat bir müddet sonra Balkan cephesine koşmak üze re Trablusgarpten ayrılmağa mecbur olmuş. îngilizler kendisini takip ediyorlarmış, hattâ yakalandığı takdirde büyük bir para da vaad ediyorlarmış. Bunu için resmini teksir edip duvar afişleri şeklinde her ye re yapıştırmışlar. Mustafa Kemal, Arap kıyafetinde yüzü gö zü kapalı hududu geçerken, bir nöbetçi tarafından yakalan mış. Nöbetçi Atatürkü subayının çadırına götürmüş. Mus tafa Kemal bir de ne görsün. Çadırda kendi resmini taşıyan o meşhur ilânlardan biri asılı duruyor. Subay Mustafa Kemalin yüzüne bakmış tanımış.. Yüzünüzü açar mısınız demiş, rahmetli Gazi artık bütün ü-midini kaybetmiş bir vaziyette yüzünü açmış. Subay gülmüş bir ona bir de duvardaki resme bakmış.
— Demek Mustafa Kemal sîzsiniz... Hoş geldiniz! demiş, sonra bir aralık duraklamış:
— Hayır, hayır demiş. Yüzünüzü kapatınız ve hududu geçiniz. Ben İngiliz değil İrlandalIyım, demiş.
V
Sayın Dışişleri Bakanının ağzından öğrendiğimize göre, üç milyonluk İrlandalIların İngiliz bankalarında dört buçuk milyar Türk liralık mevduatları varmış. İrlanda hükümetinin noktai nazarına göre, bu sermayeyi başka memleketlere plâse etmek şart... Türkiye-ye gelerek seve seve çalışabilirler. Bu itibarla iş adamlarımızın ve hükümetin bu nokta üzerinde ısrarla durması lâzım. Ben bu satırları, bu gibi teşeb büslere atılacak olan kimseleri teşvik jçin yazıyorum. Aynı zamanda da, iki memleketin serveti hakkkında bir mukayese yapmak imkânını buluyorum. Üç milyonluk Irlanda-nm yalnız İngiliz bankalarında dört buçuk milyarlık mevduatı var. Yirmi milyonluk Türkiyenin bütçesi bir buçuk milyar bile değil...
Hemen şunu da haber vereyim ki, Türkiye ile İrlanda a-rasında samimi münasebetler kurulmak üzeredir. Türkiye, Paris elçisi Menemencioğlu-nu İrlanda pezdinde Paris elçiliği uhdesinde kalmak şartı ile gönderecek. İrlanda da Ro ma elçisine Türkiyede kendi- ı sini temsil ettirecektir. Bu hayırlı başlangıcın verimli olmasını hep beraber temenni e-
İrlanda Nasyonalizmi?
İrlanda da sol temayüllü par tiler mevcut olmasına rağmen komünizm yok. Dış politika bakımından bütün partiler tam bir anlaşma halindedirler. (Halk Partisinin kulağı çınlasın.)
İrlanda yeni ve koyu bir nasyonalizmin politikasını yanıyor. O kadar ki, eski Kelt-lerden gelme lisanı tekrar ihyaya uğraşıyor. Sokaklarda gaelique yazılar okunuyor.
Devlet Reisi, parlâmentolar a-rası delegeleri şerefine verdiği
o meşhur mıhî hatta benzeyen gaelique yazılarla davet etti.
İrlandalI, yabancı lisam pek bilmiyor. Onun için ne güm-İrlanda mektubu 2 rükte, ne otelde, ne lokantada İngilizceden başka lisan konuşana rasgelemiyorsunuz. Eğer siz de İngilizce bilmiyorsanız, haliniz haraptır. Üstelik İrlandalI, el işaretlerinden de hiç bir şey anlamadığı gibi, eğer İngilizceyi ’de iyi telâffuz e-demiyorsanız, yine ne söylediğinizi pek kavrıyamıyor. Fa kat bu onların eğer anlaşabilir şeniz, cana yakın ve bilhassa samimi ve açık kalpli insanlar olmalarına mani olmamış. Biraz inatçı oluyorlar. Kanaatlerinde ısrar ediyorlar. At yarış larından, bahsi müştereklerden ve sokaklardaki el mahareti ile para kazanılan oyunlardan zevk alıyorlar. Her köşe başında bizirfı meşhur Sam amca gibi yerler var. Kadın erkek, arı gibi çalışıyorlar. Bu arada bizim gözlerimize çarpan bir hâdise de, kadınların sokaklarda yürürken erkekler gibi, sigara içmeleridir. 12 saat lik bir tayyare yolculuğu, îs-tanbulu Dubline yaklaştıracak hale geldi. îriandayı daha sıkı bir surette tanımamız iyi olacak. Buna hizmet etmek için bundan sonra yazacağız mektubu İrlandanın siyasî hayatına ve tarihine hasretmek istiyorum.
1 — işletmemizin Dim bölgesinin Dim Alacamı Dim Çayı Başı orman İçi istif yerinde mevcut 6933 adede denk 600.990 rpetreküp yayla malı kara çam kerestesi 4 parti halinde 16.9.1950 tarihinden itibaren 15 gün müddetle açık arttırma suretile satışa çıkarılmıştır.
2 — Açık artırma 2.10.1950 pazartesi günü saat 15 te A-lanya Orman İşletme Müdürlüğü binasında toplanacak komisyon önünde yapılacaktır. Beher metreküp kerestenin tahmini bedeli 108 lira 65 kuruş olup her parti için %7,5 hesabı ile geçici teminat alınır.
3 — Bu işe ait şartname Ankara Orman Genel Müdürlüğü, İstanbul, Ankara, Mersin, Antalya, Manavgat ve Finike Orman İşletme Müdürlüklerinde görülebilir.
4 — İsteklilerin belli gün ve saatte müsbit evrak ve ilk teminatları ile komisyona müracaatları. (6951)—2047
Devlet Orman İşletmesi Adapazarı Müdürlüğünden :
1 — İşletmemizin Akyazı bölgesinin Karaçalı istasyonunda mevcut 1537 adede denk 161.023 metreküp kayın dolap kerestesi açık arttırma ile satışa çıkarılmıştır.
2 — Açık arttırma 2/10/1950 pazartesi günü saat 15 te Akyazı Bölge Şefliği binasında toplanacak komisyon huzurunda yapılacaktır.
Metreküpü 98 lira 50 kuruş olup yüzde 7,5 teminatı 1190 liradır.
3 — Buna ait şartname Orman Genel Müdürlüğünde, Ankara, İstanbul, İzmit İşletme Müdürlüğünde, Akyazı, Adapazarı Bölge Şefliğinde ve İşletme Müdürlüğünde görülebilir.
4 — İsteklilerin belli gün ve saatte evrakı müsbiteleriyle birlikte komisyona müracaatları ilân olunur. 7028—2086
Beyşehir D. Orman İşletmesi Müdürlüğünden:
Parti Hacmi
No: Adet M3 DM3 cinsi
2
3
Behr met-
reküpünün %7,5
bedeli Tutarı teminatı Lira Kr. Lira Kr. Lira Kr
2498 240 543 Sedir kereste 140 00 33677 00 2526 00
2504 242 490 ) » 140 00 33949 00 2547 00
2367 234 286 ) » 140 00 32800 00 2460 00
ti, diye düğün bayram yapacaklar!..
Bu ne biçim vatanpcrvcrlik-
Cumhurbaşkanı
(Başı 1 inci sayfada) ve Millet Partisi erkânı tarafından karşılanan Bayar, her iki parti erkânı ile tanışmış ve kendilerine teşekkür etmiş-
Kafile Zonguldaka 18.50 de vasıl oldu. Binlerce vatandaş istasyon civafın’a toplanmış bulunuyordu. Alkış tufşnı. a-rasında otomobilinden inen sayın Bayar, halkın arasında ağır ağır yürürpeğe başladılar, bir ara tehacüm o kadar arttı ki, adım atmak imkânı kalmadı. Mecburi olarak tekrar otomobile bindiler. Fakat sevgili Cumhurbaşkanlarını aralarında görmek istiyen ya^an^aşlar otomobilin etrafını sardılar, istasyondan belediyeye kadar bir saatte gidilebildi. Belediye önünde toplanmış bulunan bin lerce vatandaşa Cumhurbaşkanı ve Başbakan kendilerine gösterdikleri alâkadan dolayı teşekkür ve bu vesile ile. bayramlarını da tebrik ettiler.
Saat 20 de belediyeden ayrılan kafile tamamen hususî ma hiyette tertip edilmiş olan yemekte bulunmak üzere Ereğli Kömürleri İşletmesinin misafir hanesine hareket etti.
Şayın Cumhurbaşkanımız bu geceyi Belediye Başkanı Hakkı Hilâlci’nin evinde geçireceklerdir.
(Baş tarafı 1 inci sayfada) mıştır. Bu münasebetle kendisi ile görüşen Türk ajansı muhabirine Edirne valisi Emin A-kınci, göçmene ait işlerin intizamla devam ettiğini, gerekli tedbirlerin alındığını, Ulaştırma, Sağlık ve Tarım Bakanlıkları temsilcileri île, Emniyet Genel Müdürlüğü mümessillerinden müteşekkil komisyonun çajlışırjahıra devam ettiğini; komisyona gümrüklerden, isti-şaıî mahiyette yardımda bulunacak bir delegenin de iştirak edeceğini beyan etmiştir.
Valinin nezareti altında çalışan komisyonun başkanlığına
Mümtaz Faik FENİK Nebll Barls? getirilmiştir.
Toplam 7369 717 319
1 — İşletmmizip Beyşehir sahil orman dışı yerinde mevcut (7369) denk (717.319) metreküp sedir kerestesi üç parti halinde 19.9.1950 tarihinden itibaren (15) gün müddetle açık artırma suretiyle satışa çıkarılmıştır.
2 — İhale 5.10.1950 perşembe günü saat 15 te Beyşehir işletme binasında toplanacak komisyon önünde yapılacaktır.
3 — Beher metreküpünün muhammen bedeli 140 liradır. Her parti için %7,5 hesabiyle yukarda parti hizalarında gösterilen geçici teminat alınır.
4 — Bu işe ait şartname Ankara Orman Genel Müdürlüğü, İstanbul, Afyon, Eğirdir, Karaman, Manavgat, Mersin, Antalya ve Beyşehir İşletme Müdürlükleriyle Konya Orman bölge şefliğinde görülebilir.
5 — İsteklilerin belli gün ve saatte müsbit evrak ve ilk te-minatlarile birlikte komisyona müracaatları ilân olunur.
(6913)—2044
Devlet Orman İşletmesi Devrek Müdürlüğünden :
1 — İşletpıpmiz Beldibi bölgesi Zonguldak - Ankara şosesi kilometre 217 istif yerinde mevcut 509 adede denk 192.068 M3 köknar tomruğu açık artırma suretile satışa
konulmuştur.
2 — Açık artırma 5.10.1950 perşembe günü saat 15 te İşletme müdürlüğü binasında toplanacak komisyon önünde yapılacaktır.
Beher metreküpünün muhammen bedeli 48 liradır. %7,5 hesabiyle geçici teminat alınır.
3 — Bu işe ait şartname Ankarada Orman Genel Müdürlüğü, Karabük, İstanbul, Bartın, Bolu, Gerede işletme müdürlükleri, Beldibi, Zonguldak bölge şefliği ve işletmemizde görülebiliri
4 — İsteklilerin belli gün ve saatte müsbit evrak ve ilk
teminatlarile komisyona müracaatları. (6949)—2114
Devlet Orman İşletmesi Adapazarı Müdürlüğünden:
1 — İşletmemizin Akyazı bölgesinin Karaçalı istif yerinde mevcut 2619 adede denk, 262.599 metreküp kayın dolap kerestesi açık artırma ile satışa çıkarılmıştır.
2 — Açık arttırma 2.10.1950 pazartesi günü Akyazı bölge şefliği binasında toplanacak komisyon huzurunda yapılacaktır.
Metreküpü 98 lira 50 kuruş olup %7,5 teminatı 1943 liradır.
3 — Buna ait şartname Orman Genel Müdürlüğünde, İstanbul, İzmit, Ankara işletme müdürlüğünde, Adapazarı, Akyazı bölge şefliğinde ve işletme müdürlüğünde görülebilir.
4 — İsteklilerin belli gün ve saatte evrakı müsbitelerile
birlikte komisyona müracaatları ilân olunur. (7027)—2049
Devlet Orman İşletmesi Giresun Müdürlüğünden :
1 — İşletmemizin Pazarsuyu, Aksu, Yağlıdere ve Gele-vara sahil depolarında mevcut takriben 7000 yedibin metreküp kadar lâdin, köknar, çam tomruk ve kalasları müsavi üç gurup halinde ayrı ayrı olmak üzere bulundukları sahil dcpola-larından Ayancık iskelesine kadar tahmil, tahliye ve nakil işleri 17.9.1950 tarihinden itibaren 15 gün müddetle açık eksiltmeye konmuştur.
2 — Her üç partinin de bulundukları depolardan yükleme nakil ve Ayancık iskelesinde teslimi dahil beher metreküp muhammen bedeli 10 liradır. Beher partinin % 7,5 muvakkat teminatı 1750 liradır.
3 — Açık eksiltme 2.10.1950 tarihine rastlayan pazartesi günü saat 15 de Giresun işletme Müdürlüğü binasında toplanacak komisyon önünde yapılacaktır.
4 — Bu işe ait eksiltme şartnamesi Ankarada Orman Genel Müdürlüğünde Ayancık, Samsun, Ordu, Trabzon işletmele-rile işletmemizde görülebilir.
5 — isteklilerin belirli gün ve saatte müspit evrak ve ilk
eminatlarile birlikte komisyonumuza müracaatları ilân olunur. (7023)—2052
25/9/1950
HEPSİNDEN ÜSTÜN
yîrestone
Sayfa
GÜLLÜ
Çankırı Caddesi No: 97 - 99 T,el: 11137 - Ankara.
KİNİNLE
Konya Yollar 3 Bölge Müdürlüğünden
(Deri satılacak)
DEVAKİN
NECJATI
Manifatura; .Mağazası] işleri ve dostlarını mevsimlik kumaşları takdim eder.
Anafartalar No. 144 Tel. 14404
Beherinde 0.15 Gr. kinin vardır. Soğuk algınlığını,
NEZLE, GRİP. ROMATİZMA
ve bütün ağrılara karşı
Ankara Kasaplar derneği Başkanlığından
Ankara mezbahasında hayvan kestirecek kasaplarla ilgili diğer iş sahiplerinin mezbahaya girip çıkabilmeleri sırasında ibraz edilmek üzere derneğimizden hüviyet varakası almaları ve hayvan sahipleri tarafından istihdam edilen çobanların derneğimiz tarafından müteselsil kefâlete raptedilerek kendilerine tasdikli birer hüviyet varakası verilmesi mezbaha müdürlüğünce derneğe tebliğ edildiğinden ilgililerin der-baş vurmaları ilân olunur.
Alt an Kundura Mağazası
Sayın müşterilerinin Kurban Bayramını candan kutlar
Ve mağazamızın Adliye yanındaki yeni dükkânlara naklettiğini sevgili müşterilerine saygı ile müjdeler. No. 237/11 •• 12 Telefon: 11090.
Belediye başkanlığından
Mezbaha civarında derihane karşısındaki tecrithanede bilumum tek tırnaklı hayvanlarda umumî ruam muayenesine başlanmıştır. Muayeneler her gün saat 9 - 12, 14 - 17 kadar yapılmaktadır. Muayeneden geçiriln tek tırnaklı hayvanlara sağlamlık vesikası verilecektir.
EMLAK BANKASI
Sayın AnkaralIlara
Bilumum giyim ve Kumaş ihtiyacınızı BÜYÜK MAĞAZAdan
Ucuz, zarif, sağlam olarak teinin edebilirsiniz. Bir defh tecrübe kâfidir.
Anafartalar Cad. No. 300
Tel: 15149
Hikmet Ünal ve Or. Kol. Şt. Ankara şubesi Not: Bayan tezgâhtarlara ihtiyaç vardır. Dolgun ücret verilir. (2718)
Bu vesikayı almamış bulunan ve dolayısiyle hayvanını muayeneye getirmemiş olan hayvan sahipleri hakkında kanunî kovuşturma yapılacak ve hayvanları da karantian altına alınarak şehir dahilinde seyrüseferden menedilecektir. Mahaller üzerinde muayene günleri aşağıda yazılmıştır. îlân olunur.
16/9/1950 İçcebeci Öncebeci, Demirlibahçe ve Sakarya ma haileleri muhtarlıkları.
18/9/1950 İncesu, Topraklık, 1 No. lu Cebeci 2 No. lu Cebeci muhtarlıkları.
19/9/1950 Akbaş, Başkır, Çeşme, Demirfırka, Içkale muhtar tıkları,
20/9/1950 Kılıçaraslan, Özbeyler, Pazar, Sutepe, Şcnyurt muhtarlıkları.
27/9/1950 Şükriye, Yalçmkaya, Yenihayat, 1 ve 2 No. lu muhtarlıkları.
28/9/1950 Spor nphallesi, Cumhuriyet mahallesi, 7 No. lu muhtarlığı,
29/9/1950 Doğanbey, Ege, İstiklâl, Kızılelma, Misakımillî muhtarlıkları.
30/9/1950 Özgen, Sakalar, Ülkü, Yeğenbey, Yenice mahalleleri muhtarlıkları
2/10/1950 Akalar, Çimentepe, Demirtaş, Dua Tepe mahalle-
| leri muhtarlıkları.
3/10/1950 Koyunpazarı, Kurtuluş, Meydan, Nazımbey mahalleleri muhtarlıkları.
4/10/1950 Dumlupıhar, Gündoğdu, İnönü, Kırgız mahalleleri muhtarlıkları
5/10/1950 Uğuz, Sümer, Turan, Erzurum, mahalleleri muhtarlıkları.
Altındağ 1 — 10 (dahil) numaralı ve Atıfbey 1 — 6 (dahil) numaralı Aktaş 1 — 2 ve Yenidoğan 1 — 6 ve Akköprü, Altıntaş ve Anafartalar, Bozkurt, Fevzîpaşa, İnkılâp, İsmetpaşa, Köprübaşı. Necatibey, öztürk, Tabakhane, Yenituran mahalleleri muh tarlıkları içinde bulunup ‘muayeneleri yapılmayan tek tırnaklı hayvanların da 5/10/1950 günü getirilmeleri. (6927) 2033 |

M. Galip Çankaya
Sayın müşteri ve dostlarının mübarek Kurban Bay- 5 ramlarını kutlar. Mevsimin ve Ankara piyasasının en yeni S ] nadide desenli kostümlük pardösülük, paltoluk İngiliz, * ' yerli kumaşlarının geldiğini arzeder. ;
' ] Adres: Anafartalar Caddesi No. 187. 5569 |
RAYON (ipek bezli)
T RA N S P O R T
T İ P
Kamyon ve Otobüs Lâstikleri
Tamire Muhtaç Mobilya sahiplerine
Bazı bilgisiz ellerde gûya tamir bahanesiyle kıymetli mobilyaların ziyan olduğunu gören ciddi ve tanınmışı bir mobilya atölyesi .Mobilya tamir şubesi, ihdas etmiştir. Kıymetlerine halel gelmeden sandalye, koltuk ve sair mobilyalarınızın yeni bir hale ifrağını istiyorsanız lütfen 10112 telefona müracaat edin, bir ekibimiz derhal emrinizdedir.
(5535)
Konya atölye tesisleri sahasında yapılacak anbar binası, bekçi evi, fosseptik ve şube tesisleri idare kısmı bodrumundaki noksan işlerin yapılması kapalı zarf usuliyle eksiltmeye çıkarılmıştır.
2 — Muhammen bedel 52368 lira 27 kuruş olup geçici teminat 3868 lira 42 kuruştur.
3 — Eksiltme 6.10.1950 cuma günü saat 15 de Konya’da Yollar 3. Bölge Müdürlüğü binasında eksiltme komisyonu huzurunda yapılacaktır.
Türk Hava Kurumu Kızılcahamam Şubesinden :
1) Kurban Bayramında toplanacak tahminen (200) adet çc şitli deri, 26/Eylül/195.0 tarihine ıastlıyan salı günü saat (14) te arttırma ile satılacaktır.
2) Şartnamesi Kızılcahamam şubesinde ve Ankara'da Genel Merkez Levazım Şubesinde görülebilir.
3) İstekliler belirli gün ve sautto teminat akçeleriyle birlikte
Kızılcahamam şubesinde huzır bulunmalıdırlar. 2744
Kayseri Valiliğinden
1 — Yapılacak iş kapalı zarf usulü ile eksiltmesi yapılacak olan Kayseri - Yozgat yolu sanat yapılan ve taş ihzarı işi.
2 — İnşaatın keşif bedeli (38.192.16) lira ve geçici güven akçası 2865 liradır.
3 — İhale 4.10.1950 tarihine rastlayan çarşamba günü saat (15) te Hükümet binası içinde il süreli komisyonunca yapı-
■ lacaktır.
4 — İsteyenler keşif, şartname ve sair evrakı her gün Ba-yındırlık Müdürlüğü ve süreli komisyon kaleminde görebi-
5 — İhale günü komisyona verilecek eksiltme şartlarından 2490 sayılı kanunun 32 nci maddesi gereğince ve s"h;b:r.:n mührü ile mühürlü bulunmayan teklif zarfları muteber sayıl-mıyacaktır.
6 — İsteklilerin ihale tarihinden üç gün evveline kadar Kayseri valiliğine müracaatla bu işi yapabileceklerine dair
Ankara Belediye Başkanlığından :
1 — Belediyemiz zabıta teşkilât kadrosunda açık bulunan 20 şer lira kadro maaşlı zabıta memurluklarına aşağıda yazılı nitelikleri haiz olanlar arasında yarış sınavı ile zabıta memuru alınacaktır.
A — Belediye Memur ve Hizmetlileri Tüzüğünün 3 üncü maddesinde yazılı nitelikleri haiz olmak,
B — En az orta okul mezunu bulunmak,
C — Fiilî askerlik ödevini yapmış, ihtiyata kaydolunmuş bulunmak, - .
Ç — 30 yaşından yukarı yaşta olmamak,
D — Boyu bir metre altmış beş santimden aşağı olmamak, ] E — Fena hallerde tanınmış bulunmamak, ' |
F — Namus ve Haysiyeti muhil bir suçla mahkûm dilmiş olmamak,
Eskişehir Mahmudiye Çifteler aygır deposu Müdürlüğünden
1 — Kuruntumuz damızlık aygırlarına yedirilmek üzere,
4 — Bu işe ait şartname, keşif ve teferruatı evrakı (262) kuruş mukabilinde Bölgeden alabilirler.
5 — Eksiltmeye girecekler 1950 tarihli ticaret odası belgesi ve bu işin teknik öneminde en az 40000 liralık bir işi-iyi surette başardığını isbata yarar belgeleriyle birlikte ehliyet, plân ve teçhizat beyannamesi vererek yeterlik belgesi almaları için "ek-
1950 yılı mahsulü 60 ton arpa ile 60 ton yulaf kapalı zarf usulü 3İltme gününden en az 3 gün evveline kadar Bölge Müdürlüğüne ile eksiltmeye konulmuştur. |1 x’
- _ , .... , , , | 2 — Eksiltme, 29.Eyilül.l950 Cuma günü saat 15 de, Eskişehir
G - Ecnebi k,z veya kad.nla evi, veya yaşar bulunmamak, I Borsas,„da kurulacok çifteI„ A D Sat,nalraa
.... . H - Vuculca sa8İam oldueu tam ‘«ekkullu b,r hastane Komi nda yap]lacaktlr.
sanıoının sağlık kurulunca muayene neticesinde tesbit olmak. I „ . , , „ . , ,
t-— - ’ I 3 — Muhammen bedenleri, arpanın 19 kuruş, yulafın da 18
| Bu şartları tevsik eden belgeler ibraz edilmedikçe talip sı- kuruş olup muvakkat teminatları 1665 liradır.
nava kabul edilmez. I 4 — Teminatlar, Eskişehir mâliyesine makbuz mukabilinde
—------ -----„.... „„ 1Sa ^apauııccenıeııuı: aaır 2 — Yukarda yazılı şartlan haiz bulunanların 14.10.1950 cu- yatırılacaktır.
İl Ehliyet komisyonundan alacakları yeterlik belgeleri ile Te- martesi günü saat 13 e kadar dilekçelerine bağlıyacakları kimlik l 5 — Bu işe ait şartname Eskişehir Veterinr Müdürlüğünde, minat mektup veya makbuzlarını ve ticaret odası vesikaları belgesi, askerlik terhis tezkersi, tahsil vesikası, aşı kâğıdı, hal Ticaret Borsasında ve Mahmudiye’de Çifteler Aygır Deposu Mü-
ile birlikte kapalı zarflarını bir saat evvel İl Süreli Komisyon tercümesi, 9X12 ebadında 4 adet fotoğrafları ile birlikte Ankara , dürlüğünde görülebilir.
Başkanlığına vermeleri lâzımdır. Belediye Başkanlığına başvurmaları 16.10.1950 pazartesi günü ; L~ll.ll o—— „________-
1 — Postada vukubulacak gecikmeler nazara alınmaz. ’ saat 9 da sınavları yapılmak üzere Ankara Halkevi kitaplığında kadar Zahire Borsasında toplanacak komisyona vermeleri,
(6985)—2062 ' hazır bulunmaları ilân olunur. (6928 - 2032) - . -
ı müracaatları.
6 — İsteklilerin kaaplı zarflarını muayyen günde saat 14 de kadar komisyon başkanlığına vermeleri ve postadaki gecikı..e ler kabul edilmiyeceği ilân olunur. (6986) 2061
Ankara Belediye Başkanlığından
Belediye Meclisinin 2 Ekim 1950 pazartesi günü saat 17 de Ticaret ve Sanayi odası salonunda kanunî toplantısını yapacağı ve toplantı gündeminin aşağıda gösterilen hususlardan ibaret bulunduğu 1580 sayılı Belediye Kanununun 55 nci maddesi hükmünce ilân olunur. 21.9.1950
6 — İstekliler, teklif mektuplarını belirli günde saat 14 de

Postada vâki gecikmeler kabul edilmez. 12451 (6826)11997)
Bomonti Bahçesinde!
Kıymetli Sanatkâr ZEHRA BİLİR
Kısa bir müddet için
her akşam Sahnemizde
YEMEKLİ Masalar numaralıdır. Hariçten yemek getirmek serbesttir.
Sabite Tur
Kıymetli ses sanatkârı Sabite Tur konserlerine devam etmektedir
Telefon: 21355
ZAFER Kupası Maçları Başladı
Dünkü karşılaşmalarda Gençlerbirliği Emniyeti 4 ■ 3_ Demirspor da Hacettepeyi çetin bir oyunla 2-1 yendiler
ZAFER Kupası galibi bugiin
yapılacak maçlarla belli olacak
Demirspor santrforu Fuat’ın bir hücumu
OfiT VfiRIŞlflBlfS
l (Zafer Kupası) maçlarına dün güzel bir havada 19 mayıs stadında başlandı. Dün At yarışları olmasına rağmen maçları beş bine yakın bir me raklı kitlesi takip etti.
1 Şeref Tribününde Genel
Dünkü koşulordo
yine hâdise çıktı
Dün koşu sahalarında çok rastlanan bir hadise oldu. Çif te bahisin bulunduğu dördüncü koşuya kayıtlı taylardan Arda startta kaldı. Starter bay rağını indirmiş, yani koşuyu başlatmış olduğu için diğer iki tay koştu ve neticede Akıncı birinci oldu.
Yukarıda da işaret ettiğimiz gibi bir atın startta kalması olmıyacak bir şey değildir. Fa kat Arda koşunun büyük favorisi idi ve çifte bahiste ü-zerine çok oynanmıştı.
Muvasalat hakemi de derhal
neticeyi ilân edince hakem ku-
Dünkü koşularda hake m kulesi taşlanırken
lesinin etrafı sarıldı, bağrış-
malar oldu ve hattâ kule taş-
Bunun sebebi yalnız bir a-tın startta kalması değildi. Çünkü taylar iki defa starta
girdikleri
ve hemen hemen bir
hizada bulunduklap halde starter bayrağı indirmedi. Bay ~’k indiği zaman da Arda ge-
de bulduğunu gösteriyor.
1 Komiserler heyetinin kararı da noksandır. Çünkü lağvedilen bir koşu tekrar edilir. Hal buki komiserler ne aynı gün ne de başka bir gün bu koşunun tekrar edileceğine dair hiç bir şey ilân etmediler.
riye döndü. Bunda
büyük hatası vardı.
starterin
Starter maalesef üçüncü koşuda da fena bir start vermiş ve Adalı’yı geride bırakmıştı.
Hakem kulesinin etrafındaki halk polis ve jandarma tarafından dağıtıldıktan bir
Koşulara saat 14.30 da başlanacağı resmî programda yazılı olduğu halde birinci koşu on beş dakika geç başladı. Rakiplerine nazaran daha üstün uvvette olan Karasalkım Ke-

bir boy önünde birin-
del mücadelesi seyredeceklerini ümit edenler hayal sükûtuna uğradılar. Filhakika Adalı Startta geri kaldı ise de bu arayı kapatıp da biraz rakibine sokulmağa bile muvaffak olamadı. Buna mukabil Çita— del, Adalı’nın yardımcısı olarak koşturulan Lady’yi bir müddet yanında götürdükten sonra istediği yerde bırakıp , gitti ve koşuyu kolayca kazandı. Arkasında Adalı ikinci, ( Pullu üçüncü oldu.
ciliği kazandı, Kanunî üçüncü
oldu.
Ganyan 155, Plâseler 100 ku ruş.
müddet sonra hoparlör ile komiserler heyetinin kararı ile koşunun lağvedildiği ve müşterek bahiste oynanan biletle--;n bedellerinin iade edilceği bildiriliyordu.
Komiserler heyetinin neden böyle bir karar vermiş olduğunu bilmiyoruz. Yalnız be-rinci koşu için aynı starterin
Bu koşuda Hilâl koşturulma dı. Müşterek bahis ganyana 160 plaselere 100 kuruş verdi.
İki yaşlı İngiliz taylarının deneme koşusunda Cebel mükemmel bir yarış yaparak rakiplerini geçti. Hatun ikinci, Apaş üçüncü oldu. Ganyan 160, plâseler 165, 190 ve 190, i-kili bahis 20 lira 65 kuruş ver
Dördüncü koşu Arda'nın startta kalması yüzünden iki
tay arasında cereyan etti ve
Akıncı birinci, Seyyare oldu.

•"îhaya çıkarılmaması komiser di.
ler heyetihin de hatayı starter Üçüncü koşuda Adalı, Cita-
Son koşuda Dorreo jokeyi Zekeriyanın güzel binişi sayesinde en tehlikeli rakibi Mo dalı’yı geçmeğe muvaffak oldu. Bu koşuda müşterek bahis
ganyana 245 plaselere
115 kuruş verdi.
130 ve
Atçı
Kurmay Başkanı Orgeneral Nuri Yamut ve Emniyet Genel Müdürü Servet Sürenkök-te maçları takip edenler arasında bulunuyordu.
Günün ilk karşılaşması Ha kem Fethi Tokman idaresinde, Gençlerbirliği ile Emniyet a-rasında oldu. Her iki takım sahada aşağıdaki kadrolarla yer aldılar.
Gençlerbirliği: Orhan,; Muzaffer, Ahmet, Metin, Ali, Ay han, Kemal, Macit, ismet. Hadi, CelâL
Emniyet: Vahip, Osman, Sa lih, Abdül, Celâl Selim, Şevket, Osman, Haşim, Mehmet, Hâmit (Kemal).
Emniyet takımınında bugün güzel bir oyun çıkardığı görülüyor. Hâmidin 20 metreden çektiği firikiki kaleci Orhan güçlükle kornere atabildi. ' Devrenin ortalarına doğru oyun müsavi şekilde cereyan etti. 16 ncı dakika Gençlerbirliği bir firikik kazandı. Ali gü zel bir şutla takımına ilk golü kazandırdı. Bu golden sonra Emniyet hücuma geçti. Kor ner atışında bir gol kasındılar ise, daha evvel Celâl favl yaptığından bu golü saymadı.
35 dakikada Gençlerbirliği solaçığı Celâl takımının i-kinci golünü yaptı. Devre de
Atletizmde Yeni Türkiye rekorları
1500 metre, ciritte ve yüksek atlamada yeni dereceler
İzmir, 24 (Hususî) — Türkiye atletizm birinciliklerine bugünde devam olunmuştur.
1500 metrede Ekrem Koçak (Ankara) 3.58.5/10 la. Cirit atmada Halil Zıraman (İzmir) 65.41 le. Yüksek atlamada da Mahir Aıas 1.90 la yeni Türkiye rekorları tesis etmişlerdir.
2-0 Gençlerin lehine sona erdi.
İkinci devre
Bu devre Gençler sağ açığa İbrahimi, sağ içe de Kemali aldı. Emniyet de solaçığı Ke-'mali, soliçe Hâmidi, santrfo-
rada Mecidi almak suretiyle değişik bir tertiple oyuna başladı. Bu değişikliğin neticesi olarak Emniyet hücuma geçti. 5 nci dakikada Kemalin 12 metreden çektiği sıkı bir şutla .top direğe çarparak uzaklaştı. | Mukabil hücuma geçen Gençlerden, Kemalin avut çizgisine kadar getirdiği top, îbra-|hime geçti. Müsait bir vaziyette olan İbrahim sıkı bir vuruşla takımının 3 üncü golünü yapmaya muvaffak oldu. 3-0 durumdan sonra Gençler kendilerini sıkmadan oynamaya başladılar.
Maç da 4-3 Gençlerbir liğinin galibiyeti ile sona erdi.
Demirspor - Hacettepe
i Günün ikinci karşılaşması hakem Muzaffer Ertuğ idaresinde Demirspor - Hacettepe arasında yapıldı.
Takımlar:
ı Demirspor: Abdülkadir, İskender, Mehmet, Kadir, Süley man, Muzaffer, Sabahattin, Or han. Fuat, Naci, İsmail.
Hacettepe: Orhan, Salih,
Hamdullah, Alâaddin, Ilhan, Hakkı, Duran, Sedat, Burhan, Akgün, Adil.
İlk dakikalar iki tarafın bir birini denemeleri ile geçti. İlk | -'itu Demirspordan İsmail çek tl.
I 20 nci dakikada Demirspor luların soldan İsmail vasıta-siyle yaptıkları bir akında top Fuada geldi. Fuat da yakın mesafeden Demirsporun ilk go lünü kaydetti.
Devrenin son dakikaları da karşılıklı hücumlarla geçerek 1-1 sona erdi.
İkinci Devre
Bu devre Demirspor sol beke Burhanı, soliçe de Musta-fayı, Hacettepe de solaçığa Or-hanı alarak oyuna başlandı.
Hacettepeliler bu devrede canlı bir oyun tutturdular. Bu na mukabil Demirspor daha durgun oynuyordu. Takıma iltihak eden Mustafadan da istifade edemiyorlar.
16 ncı dakikada 18 pas için-
I ZAFERİN BÜYÜK SPOR ANKETİ ]
F utbolde amatörmü yoksa profesyonel mi olmalıyız?
Haşan Kâmil SporeTin cevabı
Fenerbahçe kulübü müessis-, leriııden olan Haşan Kâmil Sporel uzun müddet San - Lâcivert takınım forvet, müdafaa
hatlarında oynamış ve kaptanlığını yapmıştır, bol sahasında haklı bir
takım Fut-şöhret
kazanmış olan Haşan Kâmil Sporel ilk milli futbol takımımızın da kaptanıdır.
Futbolü bıraktıktan sonra bir müddet Fenerbahçcde idarecilik yapan ve vazifesinin şehrimizde buiunmasrı dolayı-siyle Ankarada Fenerbahçe kulübünü tesis edenlerdendir.
Halen Ankara Fenerbahçe ve Tenis İhtisas kulüpleri başka-
Haşan Kâmil Sporel
tur. Hiç şüphe yok ki, futbolün bugün eskiye nazaran teknik bakımından yüksek oluşunun bir sebebini de, kulüp idareci-
1 lerinin istidatlı gördükleri sporcuları her bakımdan hima-| ye ederek bir araya toplamala I ı ında aramak lâzım gelir. Ta-
b atiyle bu maddi ve manevî himayenin de hiç bir zaman a-matörlükle kabili telif olmadığı açık bir hakikattir.

ı *
Haşan Kâmil Sporel futbolda amatörlük ve profesyonellik konusunda açtığımız anketi şöyle cevaplandırmaktadır:
«Bugünkü şartlar içerisinde
de Hacettepe kalecisi topu tutamadı. Naci yetişti, topu aldı. Fakat kaleci beline sarılarak şut çekmesine mani oldu. Hakem bunu penaltı ile cezalandırdı. Kadir penaltıdan ikinci golü yaptı.
28 nci dakikada soldan bir Hacettepe akınında Demirspor kalesi önü karıştı. Top direğe çarptı. Hacettepeliler kaleye girdiğini iddia ettiler. Maçı ya kından takip eden hakem o-yunu devam ettirdi.
40 ncı dakikada Demirspor antrenörü Hopkins oyuna girdi. Demirspor hücuma geçti. Antrenör pas tevzi ederek takımı daimi hücumda bulundur
mağa çalıştı. Fakat vaziyet de
ğişmeden maç 2-1 run galibiyeti ile
Demirspo—
futbolda profesyonelliği kabul etmek artık bir zaruret olmuş-
Zafer Kupası
Şüphesiz, futbola istidat ve kabiliyeti olan gençler, bu işe evvelâ amatör olarak başlar. Ve bu spora karşı olan kabiliyeti kulübünün teşvik ve himayesi ile de inkişaf eder. Bun dan sonradır ki, oyuncunun du ıumu diğer kulüp idarecilerinin nazarı dikkatini çekmekte netice de kulüplerden aldığı muhtelif cazip tekliflerden son ra da profesyonelliği kabul et-
programı
Bugün 19 Mayıs Stadı iç sahasında oynanacak olan
«ZAFER KUPASI» maçlarının saat ve hakemleri aşağıdadır. İlgililere tebliğ o-lunur.
Saat: 14.30 da
Hacettepe - Emniyet
Faik Gökay, Kenan Sert yel, Nadir Köken.
Saat: 16.15 de
Gençlerbirliği - Demirspor Hüsamettin Böke, Kadri
Erdemli, Fuat Güvengör. Not: Gençlerbirliği - Çe-
mirspor maçı berabere bittiği takdirde, kupa galibi belli olmak için on beşer dakikadan iki devre daha
oynanacaktır.
. inek zorunda kalır Yani bugün bu hal bizim memlekette tatbik edilen ve taammün etmiş * olan gizli profesyonelliğin ta j kendisidir. Bunun zararlarını hepimiz yakından görmekteyiz. | B naenaleyh, bütün dünya ’ca halen tatbik edilmekte olan
I usulü, memleketimizde kuvvetli bir profesyonel teşkilâtı kurduktan sonra, yani gerek ' oyuncuların ve gerekse kulüp i lerin menfaatlerini koruyacak hükümler iihtiva eden talimatname meydana getirildikten sonra, profesyonelliği tamamen I kabul etmenin de zarar değil, bilâkis fayda olacağına kaniim.
(devamı yarın) Aııkcti lıazırlayau : Haydar Özakmar.

Comments (0)