NumosmanJy» N«. 17
KURUŞ
BEDELİ E*O4₺)
MOO K •000 1
"i 000 »
000 >
SAYISI
HER ;
YERDİ)
Durumdaki vahamet arta
n
n
ttul'ığün basflıoasüia bötflruııaiîftır. Yeni partinin programında yer a-lan başlıca esaslar arasında şunlar mevcuddur:
f I
r»
m
esasin
J
r
Mareşalin. Liderliğindeki üçüncü parti de I programa aid çalışmalarını bitirdi
he**» mnıdaftamiEK mtiitfacllelleciı
- i®iiıt! um «ahalardla
Ankara; 26 (Hususi) — Yeni kurulacak üçüncü partinin program ve tüzüğü üzerindeki ha2ir-pklar sona ermiş ve programla
I—-----------------* <----------------------J Bu kanunun niçin çıkarılmığa çeıh^ûdıyı ayrıçikaıdır. Grup toplantıları sırf Halk Partili aynen gazetelere aksetmekte ve bütün kirli çamaşırlar teşhir olunmaktadır. Gizlenecek binbir bit yeniği olanlar bu oturumlarda cereyan eden vakralardcm ve bilhassa entarin yayınlanmasından çok muztaribdirler. Pak at ağızlarını tutmak kadar iradeye malik ohmyarûıa kem i if adilerindeki j zaafı matbuatı susturmak yolile telâfi etmek istiyorlar, l _________~ —-.-J- » oyrek aşırtır* Türk yurdunu, bir malikâne gibi idare eden Halk Partisinin kanun anlayışa cidden İbretle incelenecek bir mevzudur. Bu parti kodamanlarına göre kanun, onların her istediklerini tahakkuk et tiımeğe memur bir vasıtadır. Hoşlarına gitvnlyen her hangi bir hale rastladılar masonu gidermek, î-çiu derhal bir kn«mw hasırlarlar vc böyleco iradelerini yürütürler. Hâlâ yürürlükte olan kanunların sayısını yalnız Haktaâlu Hazretlerinin bilmesinin bir sebebi de hudur. Amma bu kanun ve metin bolluğu içinde biçare halk bunalırmış, bu, onları ilgilendirmez. Ar karadan gelen haberler bu Heri kaimde kanon yapma hevesi-uin yeni bir örneğini bize veriyor: MıHiı Partililerin Meclis Grup mü-zak^relerinin dışarıya si/jnusmıian v<. matbuata aksetmesinden niş kadar müteessir oldukları rnalûm-dur. Bu halden Parsların. Kaplanların sık sık şikâyet ettikleri do yine biliıımiyen bir şey değildir. Umumiyetle Halk Partisinin giz lî oturumlarında olup bitenleri, olduğa gibi, nakil vc hikâye edenler tabîatile cinler ve periler değil bizzat Halk Partisine mensııb milletvekilleridir. Kendi aralarında |»îr disiplin temin edeıniyen ve Cevdet Kerim tneedayıoın aile mahremime ti gibi tasvir ettiği sırları bir türlü sal
etmen ml^kün ‘değildir.
r Bfv parti Grup toplantısının es-lası b.vsd ofar da Büyük MUM MeıHMnin gizli bir ccfaeslniu tâbi olduğu hükme tâbi olabilir? Bir parkı — vthv iktidufl parikû ol-
sızıntı-
Ekrem Inf ve
sun— kendisini bu fcadan afpfc ₺h şekilde, Büyük Millet Meclbıl ile
(Devamı flaS, 8 ü. it ı?e)|
»
_. Hr<; kurulu heyrri, bir ınüd<
uıı
ıı
»
Hüseyin Rahmi solcu mu idi ?..
^Dünyamu mihveri kadın mr, para w ismindeki yerli şaheseri okuduktan sonra siz de kat i bir Mükme varmış olacaksınız..
Yolunda «Yeni Sabah» sütunlarımda okuyacağınız bu şaheseri büyük Türk ronıanası Hüseyin /tahminin, hayatta ve son yünlerinde iken yazmış* bitirmiştir.
Okuduktan sonra unlıyaeağnıız bir eebeb yüzünden merhum tu romanıma bütün ısrarlara rağmen neşre razı olmamıştır.
Noter KawvauKun
değiştiren tasarı
>4
bazı madde lerlal gündeme alındı
Tasandan bazı mühim hükümler
Ankara: 26
S. — 3ü cemiyetin -makaad vö te^kkühıutt An karaya bildirdiniz mı ?
Ch — Kemen o dakikada... Teşekkülünden sonca orada sol taraf te bir nraM vardu Masaja oturdum ve fmularm kâffeeini j^nzduh;-Nizamnameyi lütfettim, gönder* dtm. Hatırımda kaldığına nazaran bte lıöyte bur cemiyet yapmak mec buriyşti karşısuMİa kaldık; îçunbüi bu ad:unın teklifleri cazib idi. İslâmiyet için büyük şeyleri ihtiva ediyordu ve buudan istifade etmek emelile bunu jraptılc. Fakat nizamnamemizi de gönderiyoruz oraca kabili tatbik midir, değil midir tâdili lâzımsa bildiriniz diye yazBHŞbBrj
S.' — Hangi makamı ve hangi şahsa yazmıştınız T
C. — Doğrudan doğruMustafa Kemal paşaya göndermiştim.
S; — Bir cevab aldınız mı?
C. — Almadmu
S. — Mustafa Sagir isticar ettiği halterinde OsmanhA İtalyan ve Fransız zaUt-ası tarafından tev kif edıimiıj mnâHrarat pek az za-D3M Eoura "gelmiş bunu duydunuz CLUB?
MV.H1
C. — Şekii böyle olmamak sar-lil» duydum. İçtiınadan bir gün sonra Merkez Komu tanlığından bazı zabitler, bir tıkan polis tahar ri memurları gelip evinin etrafını kuşattık&unt İliliyorum.' Haber verililer ve evinden de zannederim bir çayrclc evvel kaçmıştı. Bu zabite meTnarlan evin içeririne girmişler taharrivat yapmışlar evrak
(Baştarafı 1 incide)
Et Şirketleri
(Başta rafı 1 incide) \>e bu kuvvetli ellerin bükülmenıe-aidir.
Avrap&j'a, As.vaya, Afrikaya, Avajriralyadan kesilmiş vapur ılo-lıtfan koyun ve sığır etleri nakledilir; Fransa Akdeoizi geçerek Cezairden kefilmiş kuyun nakleder. Biz clinkfczde* tren olduğu halde Ertnrumdaa et getirenleyiz.
Son et bubraiMiu unutmadık. Neler, neler olmuştu! Günlerce müzakereler, münakaşalar edildi. Toptancılar, kasablarla celcbierle pazarlıklar apıldr nihayet nıes’e-le haMeditdî deuiM?, iş kapandı. Fa k»+ hiç bir zaman et buhranı zail oiniBŞ sayıiamaz. Kobran daima mik’u-ddrilecek bir maraz gibi nıev cndıünr.
Her et buhranı çıktığı zaman Lteri sürdüğümüz tedbirler tatbik edilmeydi memlekette et mes’elesi diye bir şey kalmazdı. Meselâ demiştik ki: «Böyle vaziyetlerde belediye derhal büyük salaşlar ya-' I«p. et pazarlan kurup halkın et İhtiyacını temin eylemelidir.» Misaller de zikrettik: Vaktile İkinci AbdiHhamid zamanmda Şehremini bakman Rcsid Mümtaz paşanın Fatih uvluMMMİa açtırdığı et pazarının nasıl İstanbül haiknır ete
Bunu yaptıramadık...
Fırıncı ekmeği
Fazı oluyor fakat ekmeği tartıp iiatmağa razı olmuyordu.
Belediye, hanua için halkla , beraber şikâyet ediyor. Fakat ekmeği tarttırıp sattırmak tarafına ya-yaşını yordu.
Niçin? Neden? Artık orasını bilemeni. Ben bulamadım; siz düşü nun... B/Jld hulursumızl
Yazan: r.. R.
lan almışlar. Bunu yapan bizim zabıta değil ecnebi zabıtam. Bunların kâffesini Ali Rlza bej i ve daha iki kişiyi Merkez Komutanlığına götürmüşler ve beni/ orada aramışlar, bulauaa$rınca ötekileri götürmüşler. Mustafa Sagir orada Merkez Komutanına bir celâdet göstermiş demiş ki:
Türkiye - Finiadiya ticaret anlaşması -----------o------
Memleketimizle Finlandiya hü kıuneti arasında 18 haziran 948 talihinde bir ticaret ve ödeme anlaşması imza edilerek 20 ha ziran 948 tarihinden itibaren bir sene müddetle yürürlüğe girmiş tir.
Bu ticaret anlaşmasına göre, ticarî mübadeleler iki tarafın ge nel ithalât ve ihracat rejimleri -ne göre ceryan edecek ve huşu sî takas muamelelerine de yer verilecektir. Karşılıklı mal mübadelelerini kolaylaştırmak mak sadile her iki tarat devlet bankalarının 500 bin Amerikan do larına kadar mütekabil Finans -»-'-"vin h,Sunmalarında mutabık kalınmıştır.
Anlaşmaya bağlı bir mektup hükmünce Fin hükümeti anlaşma yılı içinde memleketimizden bir milyon kilo tütün alacağını bildirmiştir. Buna mukabil işbu miktarı aşan tütün mübayaaları için tarafımızdan (Dış Ticaret islerine dair 203 sayılı sirküler) hükmü tatbik edilecektir.
——O——*
DENİZD E
II
Kuruçeşme iskelesi
40 bin liraya ihale edilen Kuruçeşme vapur iskelesinin tâmiri tamamlanmak üzeredir.
15 temmuzdan itibaren Boğaz seferini yapan vapurların bu iskeleye de uğraması mümkün olacak-tıfcfl
Diğer taraftan öğrendiğimize gö re: fazla yolcu bulnnanaıyacağı cihetle buraya vapur işletilmesinin idareye senede 3-4 bin lira zarar tabm-ili tahmin edilmektedir.
Ord. Prof. Kemaleddin Birsen-den> açılan senato âzalığına da Tabir Taner intihab olunmuştur.
Yeni Eğitim Enstitüleri talimatnamesi
-------o------
Millî Eğitim Bakanlığı Talim Terbiye kurulunun karan ile. E ğitim enstitüleri geçicû yönet -meliğinin bazı maddelerinde değişiklik yapılmıştır.
Buna göre, Enstitülerin son Bmıflanndaki öğrenciler, hazi ran ayında yalnız o yıl okuduk lan derslerden imtihana gire -çekler ve yalnız bu imtihanlarda alınan notlar, öğrencinin başan durumunu tesbit edecektir.
Sınıf geçme veya bitirme im ti hanlarında en çok dört (bazı şu belerde üç) dersten başan gös-teremiyenler, bütünlemece kala caklardır.
Bu imtihanlarda ise en az almak şarttır.
-------o
POL i > F
M
5
Randevu evine. kap?tıİan genç kız
Beyoğlunda Pirenıeci sokağında 43/2 numaralı randevu evi evvelki akşam ahlâk zabıtası memurları tarafından basılmış gene kadınlarla birlikte 16 yaşlarında Neriman isminde bir kız da yakal-un mıştır. Muayeneye sevkedildiğinde bakire olduğu anlaşılan gene kız göz yaşlan içinde şunları, anlatmıştır:
«— Ben aslen ZonguldaklIyım, oradan daha bugün geldim. Ailem beni îstanbuldaki annemin yanına götürmesi için tüccar Fevzi Ahmede teslim etti.
Ahmed vapurdan çıktıktan sonra:
♦— tşte annen burada oturuyor* diye beni kandırdı ve bu eve götürdü. Siz imdadıma yetiştiniz.»
Ahmed yakalanarak savcılığa verilmiş ve sorgusunu müteakib tevkif edilmiştir.
Sili
Agobun Kazı
Yazan : SBRMED MUHTAR ALUS
-----------55 -----------
ğunu bile kesiyor. Olanca kanı ba şına. ıyüzü al çuha.
— Bu cenabetin krallara, kraliçelere mahsus olanının, elmaslısının, İncilisinin de işkencelik olduğu besbelli. Katlanmak gerek! diya suratını ekşite ekşite dolaşırken, uşağa gözünü kırptı; baş parmağını dudaklarına götürdü.:
— Biliyorsuna, ağzından kimseye lâf kaçırma; içerideki muhasebeciye, ayna göz kâtibe, san ç:yan Yahudiye falan. Bakarsın, hiç ummazken bizim kaşık düşmanı damlayıverir, ağzını aranın-ğa kalkışır. Cevabı kısa kes: (Ilifl birşeyden haberim yok, yalnız beyin Zonguldağa gideceğini biliyorum), o kadar.«
Papeli uzattı:
— Şunu cebe at!
— Allah ömürler verein! ’
— Şimdi burada fazla durmıya-cağım. Yarın sabah erkenden Köp rünün Üsküdar iskelesinde beni hek!e!
Kasadan bir beş yüzlük çıkarıp evvelce hazırladığı ve cüzdanında duranın yanına koydu. Akşam o-zanına kadar eve dönmeğe niyeti yok. Zibanın yüzünü göre göre İçi mi kararsın? Çenesini dinliye dinliye kafası mı şifsin?
r
ı
ı
Karın v korsesini kâğıdına sarıp eline aldı. Bitişik odadakflere:
— Hemşeriler cünr\ntze Allahaısmarladık, bana da uğurlar o-la. Yarın 8 de Gülcemalla Zongıtl dağa gidiyorum, çok kalmayıp dö neecğim! deyip vedalaştı.
Vakit geçirecek yer anyor. Sirkeciden Babıâlî caddesine, Mesor-ret kıraathanesinin yanından Ebüs suud sokağına kaydı. Salkımsöğüd dan Alemdar yokuşuna, Ayasof-yuya vurdu. Sultanahmet! mejrda-nında, köşedeki çardaklı kahvede kahve içti; nargile ısmorlıyacak-ken vazgeçti. Einiııefendi lokantasının önündeki kahveye oturdu.
Midesi hâlâ yüklü. Habire ge-yrrip (Abdullah paşa kuam verdi almadım), (Getirin kazma kürekleri) tekerlemelerini mırıldandı.
İleriden biri seslenmede:
— Yahya Bey, Yahya Bey!.. Bu ne dalgınlık birader, etrafı gözün görmüyor; ma6ivadan alâkayı ke-1 sen dervişler gibi murakabeye mİ vardın?
Dâva vekili Neş’et Şemsiydi. Kemen gelip yanma çöktü:
— Ne var, ne çok?
— «yarım ağız» Sağlık..
— Dişini çektirdin mi?
— Dîşct 114c koydu, çektirme-
Ok w* X . X v*. •*" -M X.
Mil
ğe hacet kalmadt
— Ay, daha nasılsın?
— «baştan savîna> tçguvevasinden hallice..
— Mehlika hanımla dayızadesi bana hâlâ uğramadılar.
— Ben de dört beş gündür yüzlerini görmedim.
— Vekâletname cebimde, muameleye başlamak için tazenin vah desi merhumenin tezkere! Osman i-yesi, mumaileyhadan kalan evrak, senedat ve vesaiki sairenin nezdim do bulunması lâzım. Halbuki el’an yodime teslim etmediler. Darılma, gücenme, müsaadenle bu gençleri benim gözüm pek tutmuyor. Bunca senelik hukuku kadimemizden dolayı hatırını kırmak istemedim, velflkin bu gidişle beni mazur gör; dâvalarını takib edemiyeceğim.
Kavafzade, 40 yıllık arkadaşının huyunu bilmez değil. îjfl, hoş, ge? ker gibi, gayet de hatırşinas adamsa da bir İş havale edip te savsakladın mı, ihmal yoluna saptın mı kızıverir; denıhde eylediği meseleyi bırakıp çekilir; ayağının altını öpsen, Nûlı der, peygamlıer demez; dediğinden dönmez.
öfkesini yatıştırmak, fikrinden caydırmak için, Kavafzade bütün kabahati Üzerine aldı. Unlcapanın
Saf buğday ekmeği imali
Saf buğday unundan imâl edilmesi düşünülen ekmeğin» ranttan yatışa çıkarılacağı henüa tâyin edilmemiı^tir.
Ofis, Belediye ve değirmenmler arasında un fiyatlarınmı. tetahiti hususunda yapılan müzakereler a-kim kalmıştır.
Belediye Ticaret BakâJB’bğına m> lıyeti sebebile sultanı kaç kere at-,5 lattığını, kukla gibi oynattığını .S ■ sultanın yengesine selâmüukavleny l rüzgârının estiğini. Modaya gidip^ gecelerce baş ucunda beklediğini? arılatarak nihayet sou baklaya da.£ ağzından çıkarmağa mecbur oldu.y'
Yine fesi sol kaşta, parmak-^ ihn bıyığında, onları yarınv kendi apartmanına öğle yemeğine^ dâvet ettiğini, memnuniyetle ka-$ bul eylediklerini, lâzım gelen lıa-ü Z)Hıkları j’aptığını, evdekilere deî| Zonguldağa gideceği kıtırını attı-k ğını söyledi. X
Dâva vekili bunları dinlerken:
— Birader darılma «amma ço-^ cukluk etmişsin. Bu j4ıptıklarııi\ hiç doğru değil. Biliyorum, lıam-v* mm, kayinvalden yazın oraya a-g yak atmıyorlar; sizi bastıracaklarım ihtimali yüzde beş. iki, hattâ b’ır| olsun, yine de varid ya. Ouıı da^ bırak, mülk tahtı tasarrufunda.^ müstecirlerin dolu. V&kıa ailen ef-J radile görüşmüyorlar; hattâ selâm Iaşmıyorlar amma (yerin küılağıS var) meselini de unutma. Dferttelzvj başına derd alma- Mumaileyhe ileî* matlûbuna muvafık şekilde sohbetl i edecek başka yer kalmadrmı?
büdeenîn takan Mjılb’iki bir bucuk ‘'viyan büdee-ığunu »da* IîhI-takıın âlet*
1 t| •
Zavallı emekli, biçare emekli!..
•javevla gayrı mümkanı ■ nt>ım«aa ne< varsa hepsi r daireline girt>T,
meselâ balık kavuğa çıkabilip Halk Partisi müfritleri gerçekten imana gelerek Dleınokrasi yolunun samimi yolcuları olabilirler, hattâ ve hattâ seçimlerin bile hilesiz lıurda-sız yapılmalarına bile (e* ııahı Hak bizi şahid edebilir umma şu zavallı, 9U biçare emeklilerin yümlerinin göîdüğünü ve bellerim » (»egruliupt aç foiKM? yamaaMan ImrtuV Ink tarım • görmek galiba kiiMeye naaib olau racalu
Yıl lavdır butiyonızr
— Mütetaridlern d^ seviudh ece-ği^t
— İLiuekiiienA de hakkı verile-crfcflrf !. deyip dırrurlar. Fekat bufön bu vaıdletden, teminlerden ve temiMttan bir ıey çıkmor. İler nedense Malâye Bftkaufarunr/ kanWx kol tuğunu yerleşir yerleş*» entHrii dwMiMuıa kesıürh-r.
lâfları:
— Efendini.
yoktur! deri milyara mer t nm nrlerv Ccit t geçenlerde nu rezaletleri işba TeıUrik ve Arana Ianılmış ve hürda
leri ateş pahasına satın alır; Orman Genel Müdürlüğü bir Nûvıîn Batuz sistemi kurar, memlekete müyonlarea liraya mal ola» telisler vücuda getirir; Avrupaya». A-merikaya sarısız tedMc he*eMcri gönderir, yiee. müyiuıluLT t olu-
nur. Bıjdcenâa bütün bu israikua» el cebinden ho^anlalıkLıra -lukalı vardır ınufua emeklilerin terliü! bah₺» mevzuu oldu uıu. lükuı^l-Hmlâ budeeye bir takaİM^hkitr ânz oluverir. Halbuki meselâ A-ınerîkadaı yıllarca demir atıp tû-4-lim aldığı malzeme bedelinden ziyade harcırah ve ikamet hakkı a-lan Denizyolları idaremizin çeşitli ve sayısız tedkîk heyetlerini» gön* derilmesindon vazgeçHivermîş olsaydı emekttterimizden çoğmnr, bugünkü müşkül durumııudaıı kur-‘ tarmak kabil olurdu,
★
Evvelki gün Mecliste emeklilere yardııu meselesi, balü> mevzuu o-iurkeu Halk Partisinin sözünü sa-kınına? milletvekillerinden Sinan Tekeli oğlunun:
— Emekliler kanunu Meclise gelecek diye bir takma manidar B sefil belülyemcz!
Dedikten sonra bir de;
— Emekli maaşlarına aid kanunun Meclise gelmesine galiba c-meklilerin ömürleri yetmiyecekl "hakikatinin ilâvesi suretile. nükte yapmış.
Ne kadar doğru bir lâf, ue derece yerinde bir nükte!...
Mâliyemiz emeklilere karşı bu kadaı hasis hareket ettiğine göre hiç olmazsa tedkîk heyetleri, A-merîka ve Avrupa seyahatleri babında da biraz imsakli davransaydı tek gözlü Melııned ağa fıkrasını hatırlatmış olmazdı.
Fıltrayı merak ettinizse anlatayım :
Şehid Ali paşanın sadaretinde o zamanın ricalinden Mcs’eleci fft san paşa ismindeki zatırr oğln rol müsrif olduğundan baba dostlarından bîr kaçı keyfiyeti sadrazâ (Devamı Sa. 5. Sü. I de) ;
Cerrahpaşa halkı ekmek sıkıntısı çekiyor
—----
Son günlerde şehrimizin muhtelif semtlerinde, bu arada Corrah-paşada halk fırınlarda ekmek bu-lamamak tadır.
Cerrahpaşa fırınında halk ancak akşam üzerleri ekmek alabilmekte, bu yüzden fırında izdiha»û olmaktadır.
Fırın sahibi kendisine evvclca • 30 çuval un verilmekte iken snn-1 radan bu mîkdarm 25 çuvala in IU rildiği cihetle mağdur olduğunu, bu yüzden ihtiyacı karşılayanındı ğınt ileri sürmüştür. #
Belediye lktısad işleri Müdürlüğü vaziyeti tahkika başlanv tır.
a’
[.......
HAZfRAN 19’8
1364
Rumi
Haşinin
14
Pazar
Tr
1367
Hicri
Şaban
Ruzi Hızır 53 - AY 6 - Gün 179
teöiğlndcn âlâ mahaller cok .. di-j!
— Bir kere ok yaydan çıktı. Al->* ıııma yazılana katlanmaktaTi gay-î| ri çare yok.
Neş’eti de davette bulundurma-S nın kat’î lÜTOmuna kanaat rerek nihayet dedi İri:
( Davamı var> u 1
yoidu.
L
Vahitler
G üneş
Öğle İkindi
Akşam Yatsı imsak
Vasati S.
5
13
17
20
22
3
D.
29
17
18
45
48
11
Ezar.t '
D.
44
32
33
S,
8
4
8
12
2
6
SAYFA:3
■ II
27 haziran 918
Partili müfritler ve kanun Telâkkisi
j Eski kral Leopold | Plebisit istiyor
5 Brüksel: 26.
5 Kral Leopold Başbakana gön
< derdiği bir mektupta Krallık > meşelesi hakkında bir kamın j .la bütün • vatandaşlarla rey-
> ne müracaat olunmasını iste-C iniştir. Kral mektubunda şöy
| le demektedir:
V «Bu suretle vatandaşların I rep alındıktan sonra anaya sanın bena bahşettiği hak-
. lar lehinde elle tutulur bir çoğunluk tecellî etmeyecek olursa, tahtımdan feragat edeceğim, eğer bu çoğunluk lehimde tecelli ederse, Parle mentonun bugünkü anayasa buhranına son vermesini bek leyeceğim.»
Bu suretle Kral Parlemen tonun bu husustaki kanaati belirmeden önce tahtından feragat etmemek arzusunu teyid eylemiştir.
Diğer taraftan Kral
İlan da yazmaktadır:
«Gelecek 7 eylülde aht prens Baudouin 18 m ikmâl edeceği için tahta < çıkmak hakkını haiz buluna r çaktır. Bu hususta anaya- C sa gereğince durumumda bir ? değişiklik yoktur.» j Kral bundan sonra oğlu- f nun «zamanı gelince siyasî J ve askeri vazifelerini ifa e- r / deceğini» ilâve etmiştir. Bingazı ve İtalya ------o------- Bingazinin istiklâli haberi Romada alaka ile karşılandı a. a. (Afb) — — •• şuu- veli-yaşt Koma: 26 a.a. (Afp) — Sunusı tjeilnln Bingazi’de bağımsızlık ilân ettiğine dair arab kaynaklarından gelen haberler eski İtalyan sömürgelerine aid herşeyi yakından ta-kib edildiği Roma’da büyük bir ilgi uyandırmıştır. Eu hususta Giornale d’italia gazetesinin kendisine sorduğu sualle ri cevablandıran eski ayân meclisi başkanı ve eski başbakan Bononi E ngazinin müstakbel statüsüne dair devletlerin kafi kararını ihlâl edemiyecek tek taraflı bir teşeb ftisiin bahis konusu olduğunu söylemiştir. 3eonomi şunları ilâve etmiştir: «Bununla beraber Afrikadaki diğ r eski sömürgelerimiz gibi Bin gazi nin mukadderatı da sadece bir devlet veya dinî bir cemaat tarafnı daı değil, ancak Fransa, İngiltere, Amerika ve Rusya tarafından tayın olunabilir. Biz dört devletin ka jar nı peşinen kabul etmiş bulunu-yor’iz. Demek oluyor ki, bu memle ketlerin verdikleri kararın herhan gı bir emrivaki ile bozulmamasını istemeğe hakkımız vardır. \ nerika ile İngiltere ve Fransa arasında iki taraflı anlaşma ---------------o------ Paris: 26 (A.A.) — (Afp) — Parlamento mahfillerinde selâ hiyetli bir kaynaktan bu sabah bildirildiğine göre iki taraflı Fransa—Amerikan anlaşması bilfiil gerçekleşmiştir. Londra: 26 (A.A.) — (Afp): Londranın resmî Ingiliz mahfillerinde Marshall plânı hakkın daki iki taraflı Ingiliz— Amerikan anlaşma tasarısının bu akşam Vaşingtonda imzalanması beklenmektedir. Marshall plânı, çerçevesi için de Amerikanın yaptığı teslimat tiç temmuzdan, iki taraflı anlaş-xa Ingiliz parlamentosu tarafın dan tasdik edileceği zamana kadar geri bırakıllacaktır. Dünya Yahudi kongresi toplanıyor Montrö: — 26 (AP) — Dün -ya Yahudi Kongresi yarın 64 memlekete mensup 250 delege -ıin i.şt İra kik Montrö’de açıla -tak ve tahminen 10 gün sürecek t'/ Bugün İsviçreye varan tak-Jben 150 kadar delege arasında l&ngı.. başkanı Nevyorklu Step Vi ■ ile kongre İcra komite fi baş kanı Dr. Nah um Gold -D&’ bulunmaktadırlar. Sovyet Basını, Cumhuriyetçiler tarafından Cumhurbaşkanlığına aday seçilen Devey’e hücuma geçti Moskova, 26 (A.A.) — United Press): Sovyet basını, Dowey’i şekavetle geçinen zengin emperyalistlerin kuklası telâkki etmekte ve Birleşik Amerikanın harb kundakçısı olarak vasıflandırmaktadır. ‘ DEWEY VE STALİNLE NÜLÂKAT Flladelfla, 26 (A.A.) — (Afp): Cumhuriyetçilerin başkanlık adayı tarafından yapılan gazeteciler toplantısına iştirak eden muhabirlerden biri şu suali sormuştur: cMareşal Stalin ile müzakerelere girişebilmeyi düşünüyor musunuz?» Dewey şu cevabı vermiştir: «Şahsî diplomasi denilen şeye muhalifim. Sovyetler Birliği ile olan durumum, metodları mazide büyük muvaffakiyetler elde etmiş normal diplomasi yollar ile müzakere edile^^reğini zannediyorum.» Bununla beraber Dewey hemen şunları ilâve etmiştir: A Şahsî diplomasiye ve üç büyüklerin konferanslarına muhalif olmakla beraber Mareşal Stalin ile vâki olacak bir görüşmeyi mut laka reddedecek değilim.» 1c politika bahsinde Dewey Baş kan muavininin oynadığı rolde «tarihî bir değişiklik» yapmak ta »avvıırunda olduğunu söylemiştir. DEVVEY'İN MUAVİNİ Filadelfiya, 26 (A.A.) — (.Usis) Cumhurbaşkanı yardımcılığına cumhuriyetçiler tarafından aday olarak gösterilen Kalifornia valisi Cari Warran, Amerikanın batı böl pelerinde «Terakkiperver, bir cum Jıuriybtci» olarak tanınmaktadır. 1942 senesinde valiliğe bağımsız olarak adaylığını koymuş, yalnız hurbdeki çalışmalarında başkan Koosevelt’i desteklemeyi vâdetmiş-tir. Hiçbir siyasî parti tarafından aday olarak gösterilmediği halde her pa/rti tarafından ayrı ayrı desteklenmiştir. Başlıca iki parti mensublarından hattâ siyasî ol-mıyan sahalardan elemanlar seçerek ehemmiyetli mevkilere geçirmiştir. 1916 da hem cumhuriyetçiler hem de demokratlar tartıfmdan seçilen Warren, millî ölçüde bir şöhret kazanmış ve yeniden valiliğe seçilmiştir. Vatanı olan Kalifornia’da 30 sene siyasetle uğraşmıştır. 1944 te kendisine cumhuriyetçi parti başkan vekilliği teklif edilmiş'fakat reddetmiştir. O zaman da cumhuriyetçi parti başkan adayı yine Nevyork valisi Thomas G. Dewey idi. Molotof Varşovaya meğer niçin gitmiş ^Başmakaleden devam) bir kül teşkil eder surette nasıl tasavvur edebilir? Bir milletvekilinin encümende, çok lıaklı olarak, tebarüz ettirdiği gibi böyle bir hüküm hattâ Anayasanın ruhuna da aylarıdır ve çok teşekküre lâyıktır ki bu kanaati izlıar eden milletvekili de Halk Partilidir, amma Halk Partisinin kodamanlar zümresinden değil genç clenıaııla-nndandır. Fakat JSkretn üran’t bu kadar cesur ve pervahuıa harekete sev-kedeu sebeb Kenan Öner - Yücel dâvasında mahkemenin. Halk Partisinin bir gizli oturumunun zabtını istemesi üzerine Büyük Millet Meclisince acele çıkarılan bir kanundur kİ onunla Grupta Meclisin bîr uzuvu gibi sayılarak gizil oturumların tutanaklarının* lıiç bir makama tevdi edilemiyeceği kabul edilmişti. Şiındi bu geçmişten örnek alınarak C. H. P. nin gizil oturumlarında olan bitenleri neşr en ağır bir cürüm sayılacak mı? Bu kanunun niçin çıkarılmağa çalışıldığı apaşikârdır. Grup toplantıları sırf Halk Partili milletvekillerinin himmetile aynen gazetelere aksetmekte ve bütün kirli çamaşırlar teşhir olunmaktadır. Giz lencbilecek binbir bit yeniği olanlar bu oturumlarda cereyan eden vakıalardan ve bilhassa onların yayınlanmasından çok muztaribdîr ler. Fakat ağızlarını tutacak kadar iradeye malik olmıyaıılar kendi iradelerindeki zaafı matbuatı susturmak yolile telâfi etmek istiyorlar. Hem Demokrasi iddiası, hem de Halk Partisinin sırlarını devlet sırrı saymak garib bir tenakuzdur. Böyle bir projenin kanunlaşması bazı müfritleri hoşnud eder amma memleketin Demokrasi yürüyüşüne de ciddî bir engel olur. A. Cemaleddin Saraçoğlu asar ruf yolunda alınacak tedbirler Münhal yerlere memur ve ücretli tâyin edilmiyecekse de hükümetçe zarurî karardan haricdir 3 — Geçici hizmetliler bölümlerinde yazılı ödeneklerde en az dörtte bir tasarruf yapılacaktır. 4 — Daktilo vesair müteferrik hizmetleri gören ve büdçeye bağlı olan B cedvelinde yüzde 10 tasarruf yapılacaktır, 5 — Eğitmen kadroları köy ens ütülerinden mezun olacakların a-dedine göre tenzile tâbi tutulacaktır. 6 — önümüzdeki 949 senesi büd çesi kadrolarında tasarruflar yapılacak ve bu tasarruflar ayni büd çede L cedveline alınacak ve tahsisatlarının kullanılması temin e-dilecektir. Bu kararlara göre münhal yerlere memur ve ücretli tâyin edil-miyecekse de hükümetçe zarurî göı iilecek haller bu kararlardan istisna edilmiştir. görülecek haler bu Ankara, 26 (Hususî) — İkinci Haşan Saka kabinesi kadro masraflarında tedricî olarak bir kısıntıya gitmek İdarî masrafların her nevinde de âzami tasarruf teminine çalışmağı programına koymuş bulunmaktadır. Öğrendiğimize göre Hükümet ilgili olarak şu kararları almıştır: 1 — Hükümetçe zarureti kabul edilecek haller müstesna olmak ü-zere: . * b a ödenek gibi öz2ük hakları arttırılmağa matuf İdarî karar ahnmıya-cağı gibi kanun teklifi de yapıl-nııyacaktır. b — Münhal bulunan yerlere vekil de tâyin edilmiyecektir. 2 — Büdcelerde yazılı geçici i 12 rtıetler tertibinin alınan kadrolar la görülmekte olan vazifeler memurlara ikinci veya üçüncü vazife olarak tevdi edilmiyecektir. Gül kupası atletizm bi riHdlîği Gül kupası atletizm birincililı leri müsabakalarına dün İnönü stadında başlandı. / Bugün yapılan birinci kategori yarışmaları aşağıdaki netice leri vermiştir; 400 engelli: 1 2 3 800 metre : 1 2 3 Gülle: 1 2 3 200 Metre? 1 T 2- 3 Cirit: 1 2 3 Uzun: 1 2 3 * 1 — Maroli 32.19, 2 — Pavlo. 3 — Yorgo. Yüksek: 2 1 Müsabakalara bugün de nü stadında devam edilecektir. ' İsmet 58.3/10» Nejad. Ali Pulat. Cahid 2.03 6/11 Riza tşcan. Ali Pular. Marolis 1L10, Pavlo. YorgL 7' Gaye Almanyanın doğmasından korkan Slav hükümetleri üzerinde tesir yapmakmış Londra: 26 (A.A.) — (Lps); Liberal Manchester Guardian gazetesi bugünkü baş yazısında Varşova konferansının taşımakta olduğu manâyı açıklamakta ve şunları yazmaktadır: Varşova konferansı sonunda yaymlanaıı uzun ve muğlak beyannameden bir manâ çıkarmaya imkân yoktur. Beyannamenin tamamının ifade ettiği manâ, AJ manyanın yeniden doğmasından korkan Slav hükümetleri üzerin de tesir icra etmek için, açık o-larak Almanya aleyhinedir. Bu nıınla beraber beyannamede, Al manyanın taraftarlığını kazan -mınmak için derhal bir anlaşma imzalanması ve bir sene son ra bütün bütün işgal birliklerinin memleketi tahliyelerini der piş eden bir madde de bulunmak tacU*’. M. Molotofun seyahatinin hakiki maksadı Rusyanın peyki devletlerin hükümetlerini bir do ğu Almanya hükümeti kurulma sından haberdar etmek ve böy le bir tedbire baş vurulmasının Polonya ve Çekler nezdinde uyan dıracağı yatıştırmak olacağın- daa şüphe edilebilri. Kominforln’un faaliyeti Londra: 26 (Lps) — B. B. C. nin Varşova muhabirinin bildirdiğine göre, bazı mahfillerin ka atince geçen hafta sonu zarfın da Kominform doğu Avrupa şe birlerinden birinde bir toplantı yapmıştır. Bazı kimseler Varşo va toplantısının bilhassa Kofiıı formun bu son toplantısında ka rarlaştırılmış olan hususlara bir tevi meşruiyet vermek maksa -dile yapıldığını ileri sürmekte -dirler. Bundan başka bu kimseler Kominform toplantısında a-lınan kararlarla Rusların Berlin de acra ettikleri baskı arasında bir bağ bulunduğunu zannetmek tedirler. Danimarka -Polonya millî maçı Kopenhag: 26 (AP) — ~ _ Danimarka Millî futbol takımı 35.000 seyirci önünde Polonya Millî takımını 0—8 sayı ile ez -mistir. DanimarkalIların bu ay baş- Buglin Bundan sonra aylık iicret İskenderun - Erzurum! şosesi / Halûk Reman 23.1 Hamdi. Fikret, Bülend 40.50 Sudi. Yorgo. Levend 6.36 Tului. NejadL Yugoslavyada siyasî buhran Londra: 26 (AP) — Bugünkü bir yazısında Manchester Guar dian«ın Londra diplomatik mu -habiri ezcümle şunları beyan et inektedir: «Güneü—Doğu Avrupadan a-lınan haberlere, göre Yugoslavyada vahim bir siyasî buhranın patlak verdiği anlaşılmaktadır. Titonun Moskova ile münâsebet lerinin son derece gerginleştiği tahmin edilmekte ve bu hal baş lıca batı ile münasebetler bahsin de anlaşılmazlıklardan husule gel nıişf ir. Hatta Titonun halen nerede bu lunduğu meselesi dahi meşkuk tur. Haberin doğruluğunu derhal tahkik imkânı bulunamamıştır. Bu konuda şimdilik Yugoslav el çiliği ve Ingiltere Dışişleri Ba -kanlığı sözcülerde görüşüleme -mistir. Ankara,' 26 (Hususî) — İskenderun - Erzurum şoşesi için Bayın dirlik Bakanlığı 9 milyon liralık ödenek verilmesine dair bir kanun tasarısı hazırlamış ve tasarı Meclise sevkedilmiştir. Kabulü halinde hâlen inşasına başlanmış olan şosedeki faaliyete hız verilecektir. Dul ve yetimlerin maaşlarından buhran vergisi kesilmiyecek Ankara, 26 (Hususi) — Maliye E.<^anlığı eski kı.ı. c.a göre emek l:ye ayrılıp askeri ve mülkî Leka-ürl kanununun neşrinden sonra ö-lenlerin dul ve yetimlerine bağlanmış ve bağlanacak maaşlardan İktisadî buhran vergisi kesilmeme sini teşkilâtına bdldırmiştir. İmtihanla isviçreye öğ’ renici yollanacak Ankara, 26 (Hususî) — Millî Eğitim Bakanlığı Eğitim enstitü-! leri resim iş bölümleri için îsviç-reye imtihanla öğrenci göndermeye karar vermişti, imtihan eylül ayında Ankara Gazi Terbiye Enstitüsünde yapılacaktır. Fındık ihracatı ——n--- Ankara, 26 (Hususî-Ticaret Bakanlığında müstahsil tacir ve kooperatif çilerin ve Karadeniz böî •gesi millctvekiller’oiu iştirâkile fındık mevzuunda yapılan toplantı dört saat sürmüş ve 9411 yılı fındık stoklarının eritilmesi mevzuunda delegeler görüşlerini bitirmişlerdir. Bugünlerde yapılacak İKİnci bir toplantıdan sonra bu mevzuda yeni kararlar ahnması beklenmektedir. Türk tütünleri Mahire 1.75. Ekrem 1.75. În3- Ro s İarın 311 .. ve 4 an langıcında Norveç takımı tarafından sürpriz teşkil eden mağlû biyetlerinden sonra PolonyalI • lar favori telâkki edilmekte idi ler. Ancak teknik bir futbol oy nayan Polonya takımı kısa paa laşma sistemde tamamile tesirsiz bir oyun çıkarmıştır. İşte biz bunu istemezdik ( Baştarafı 1 incide) mokrat Parti genel merkezine a-leyhdar olan Uşak D. P. Grupu Menderes ve arkadaşlarının misafir bulundukları otelin önünde top lanarak tezahürat yapmışlardır. Bu durum karşısında kurucular Palas oteline polis çağırmışlardır. Durum kaymakama da haber verilmiş ve kaymakam, her hangi bir hâdisenin önüne geçecek tedbirler almıştır. Kurucular, polisin muhafazası altında Palas otelinin arka kapısından çıkarak bir otobüsle şeker fabrikası istasyonuna Ederek buradan ayrılmışlardır. Î-Gününenteresan haberleri] ı Hindistanın ilk Cidde [ konsolosu r * Yeni Delhi: — Abdulme - I cid Han, Hicazda Müslauman | Hindli Hacılarla meşgul olmak | üzere Hindistanın ilk Cidde k konsolosluğuna tâyin olunmuş | tur. ( Abdulmecid, Han, ilk vapur ? dan çıkacak Hacıları kabul et 7 mek üzere yakında Ciddeye gi ) decektir. (A.A.) 1 Amerikadan polonyaya demir | ihraç edilecek £ # Vaşington: — Polonya i ya 12 milyon dolar tutarında ( makine gönderilmesi için ihra J caat lisansı verilmiş olduğu dün dü öğleden sonra Nord ekspre ) Ticaret Bakanlığı tarafından a “ ’ i çığa vurulmuştur. Bunların ha 1 deli ihracaat. ve ithalât banka İsının 1916 eylülünde Polonya -nın Batı Avrupaya kömür ih raç edebilecek bir duruma gele bilmesini sağlamak için açmış olduğu 40 milyon dolarlık kredinin geri kalan kısmile öde sektir. (A.A.) Eski Ispanya kraliçesi Loııdrada iç Londra: — Eski İspanya kraliçesi Victoria kısa bir ziya ret için îngiltereye gelmiştir. (A.A.) Amerikaya kabul edilecek mülteciler Başkan Trumau Eski İspanya riyatını tatil etmiştir. Her han gi bir sebeb açıklanmamıştır. (AP) Amerikanın buğday ihracatı iç Vaşington: kanlığından bildirildiğine göre 4r Paris: — Başkan Trumau Avrupada bulunan 205.000 yer değiştirmiş kimsenin Birleşik Amerikaya kabülüne yetki ve ren kanunu imzalamıştır. z (A. A.) | tsvlçrede bir kaç Mareşal Mannerhaim * Bâle: — '* ay kalan Mareşal Mannerhaim sile Baleden ayrılmıştır. (A.A.) Kral Leopoldun bir isteği iç Brüksel: — KralLeopold, krallık meselesi hakkında hal km oyuna müracat edilmesini is temiştir. (AP) Lübnanda bir gazete kapatıldı iç Beyrut: met < Albayrak» gazetesinin neş Bugün hükû - TJarım Ba ------ Birleşik Amerika ağustos ayın da ihracaat için takriben 13 mil yon hektolitre hububat tahsis et miştir. (A.A.) Amerikan borsalarında iç Nevyor: da Demiryolu, kauçuk ve sinç ma sanayii hisse senetleri cüzî bir yükseliş kaydetmiş, diğer tahvilllerde alçalma görülmüş tür. Chicago piyasasında buğ day 237 sente düşmüştür. (AP) Japonyada turizm İÇ Tokyo: — Müttefik Genel karargâhı Japonyada turizmin başlamasını kabul etmiştir. Bu tedbir, memleketin döviz duru munu düzletmek üzere alınmış tır. Seyahat büroları bir temmuz dan itibaren memleket dahilin Dünkü borsa- ------——. de geziler tertip edeceklerdi^ ( (A.A.) { Çin doları 7 ★ Şanghay: — Çinin siyasî ve) İktisadî durumundaki elverişsiz) şartlar yüzünden dün Çin do 1 larında istisnaî bir düşüş kaydet dilmiştir. (A.A.) ( Milletlerarası I Tiyatro Enstitüsü ( ★ Paris; — Birleşmiş Millet ( ler Eğitim, İlim ve Kültür teş ( kilâtı tarafından bükün yayınlat nan bir tebliğde, gelecek hafta i 25 memleket temsilcilerinin iş i tiıakile Prağda bir toplantı ya ı pılacağı ve milletlerarası bir ti Z yatro enstitüsü kurulacağı bil ? dirilmektedir. ) Ayrıca Unescoya mensup bir 2 sözoü, konferansa J. B. Priest ) ley, Arvand Salacrou, Clarence) Darvent, Benjamino Gigli ve | Moss Hart gibi yazar ve artist J lerin iştirak edeceklerini söyle 1 m iştir. I Doğu Avrupa Slav devletle J rinden yalnız Çekoslovakya ile i Polonya milletlerarası tiyatro t enstitüsü faliyetlerine iştirak ( tasavvurunda olduklarını belirt ? m işlerdir. (AP) -------—--------------- J piyasası Londra: 26 (A.A.) — Ana -dolu Ajansının özel muhabiri bil diriyor: Nevyork Herald Tribuna ga -zetesinin Paris sayısında Türk tütünü hakkında çıkan yazıda şöyle denilmektedir: Avrupa kalkınma plânı idarecisi Avereli Harriman dün Pa risteki Türk büyük elçisine, Av rupa İktisadî iş birliği komitesin ce kararlaştırılan Amerikan tütünü mübayaa plânlarının lü -zumlu addedildiği takdirde yine ayni teşkilât tarafından değişti rilebileceğini söylemiştir. Harriman temsilcisine Marshall plâ -nile tahsis olunan dolarlarla mü bayaa edileceklerin kararlaştırıl masının Amerikaya ait bir iş ol mayıp, Avrupa devletlerinin vazifesi olduğunu hatırlatmıştır. Eğer İstenilen tütün Amerika -dan değil de Avrupadan ınüba -yaa edilebilirse, bu kararı vermek AvrupalIlara aittir. Tütün Türkiyenin en mühim mahsullerinden biridir. Türk bü yük elçisi birinci dünya harbinde Türkiyenin Britanya pazarını kaybetmiş olduğunu, şimdi de Amerikanın diğer Avrupa pazar larını kazanmak üzere bulunduğundan şikâyet etmi şve misal olarak da üçüncü sümesterde, Amerikan tütünü ithaline karar verilmiş olan Almanyayı zikretmiştir. Bununla beraber önümüzdeki aylar zarfında Anıerikadan itha line karar verilmiş bulunan malı dut miktardaki tütün sevkıyatının, Avrupa kalkınma teşkilâtı tarafından pek değiştirilmesi beklenmemektedir. Bu itibarla Türkiye, Avrupa birliği komitesinin bundan sonra Avrupa kal kıtıma idaresine verilecek programın daha esaslı şekilde hazır lanmasım taleb edecek memle -ketlerden biri olacaktır. taarruzu . ------o-------- Daha 6 ilâ 9 ay süreceğe benziyor Vaşington: 26 (AP) — Rusların Birleşik Amerikaya karşı giriştikleri ' barış taarruzu- da ha 6 ilâ 9 ay. gibi süreceğe ben zemektedir. Rusların bundan sonraki ha reketleri ne olacaktır?1 sorusu -na muhatap olan Amerikan hükümeti uzmanlarının görüşleri budur. Aşağı yukarı bizzat komünist ler de avııi fikri izhar ecmişler dir. Belki dp Amerikan uzmanla pında hasıl olan bu kanaattan komünistler sorumludur . 'Komünizmin unt defteri - adlı bir Fransa komünist dergisi nin yayınladığı bir makalenin Birleşik Amerika Dışişleri Ra kanlığı düşünüşü üzerinde muazzam bir tesiri olmuştur. Sov yetler Birliği barış sivaserinin teorik temelleri - gibi kalabalık bir başlık altında çıkan bu ma -kalenin esas noktası sudıu Rus diplomasisinde hâkim meted şimdi bansa dair bir arzunun i» har ve ilânıdır . Nisanda yayınlanıp geçenlerde burada tercüme edilen yan bu siyasete her hangi bir zaman hududu tâyin etmemektedir. Ya zıya göre, Rusya hakikatte daima barışı arzulamıştır. Kremlin in tavrı harekeâtını kızıl mürit lerden pek tabii daha şüpheli bir nazarla takip eden Amerikan resmî çevreleri ise şu kanaati be lirtmişlerdir: Ruslar hiç olmaz sa gelecek yılın iptidalarına kp-dar «bir barış taarruzu takip zo Tundadırlar ve bunun başlıca sa bebleri şu şekilde izah edilmiştir: 1 yapılacak bir şey yoktur. Zira daha fazla yayılmaya veya siya sî fetihlerle yeltenmeleri halin -de harb tehlikeslle karşılaşacak lardır. 2 — Batı Avrupaya süzülmek bahsindeki taktiklerinde başarı sızlıklaıa uğramışlar ve bu hal bilhassa geçen son bahardan ho ri Fransa ile îtalyada bârlz bir Î(eklide anlaşılmıştır. Batı dev-etleri araşma şokmağa ça lışritialc bahslnda takip edeblle çekleri eu iyi usul barış taarru zudur. 3 — Şimdiki halde Ruslar A-merikan seçimlerinin ve bu şe •• çimlerin gerek kongre ve gerek gelecek yıl başlangıcındaki dop-lomatik faaliyet üzerinde husule getireceği netice hakkında ka rarsızlık içindedirler. MUmktaı olduğu kadar fazla kimseler ü zerinde iyi bir tesir yaratmak menfaatlerine de hizmet edebi lir. Ruslar için bundan başka Devlet Tahvillerinizi Bankamıza ▼adeli olarak yatırırsanız Yözde Ofaizi yüzde7- ye yuks
A* Pil ve KREDİ BANKASI
yeni sabah
27 H AZMAN 34«
o
s
■
K.
1.1
Osmanipto feci ir cinayet o — S
S Dervîşîye köyünden Muşta j
< fa Kaya adında birisi av 1 $ tiiieğHo öldürüldü. >
-------o-------
Osmaniye: (Hususî )— Üçe mü;in Deıvi§iye köyünde fecî bir cinayet olmuş ve Mustafa Kaya adında bir vatandaş gece uyur -' en av tüfegile sol gözünden vu j-ulmak suretile öldürülmüştür. Oğrt ildiğime göre hâdise şöyle oimuştuı*: Mustafa Kaya çocuk •aıile birlikte evinin önündeki
< ardağın altında gece uyurken, .• yni köyden Ali Kılıç adındaki bir şahıs tarafından av tüfegile • ol gözüne ateş edilmek suretile öldürülmüştür. Kurşundan mü -levellit maktulün kafası parçala narak, beyni yastık üzerine akile ve kurşun ikinci defa hay ma direğine saplanmıştır. Bu insanlığa yakışmıyacak şe Idlde. barbarca işlenen cinayet muhitte büyük bir teessüre yol açmıştır- Olaya C. Savcılığı el koymuş ve katil Ali Kılıç aranmaktadır. Cinayetin ne sebebten işlendiği henü zmeçhuldür. --------o------- Mazilüde neşren hakaret dâvası -----—o Sanık Heyeti hâkime huzurunda dâvacıya tarziye verdiğinden davacı dâvasından feragat etti -----o— Nazilli: (Hususî) mizde intişar eden Yeni Mende res gazetesinde Demokratlardan Sabri Beeeriğe neşren hakarette bulunmaktan sanık C. H. P. kâtibi İlhan Güç-aleyhinde açılan hakaret dâvasına bugün Na zilli ceza mahkemesinde devam edildi Sanıklardan İlhan Güç ve davacı avukatı Osman Kapani ha zır bulunuyorlardı. Sanıklardan Yeni Menderes gazetesi sahibi Gani Dikmen ve neşriyat müdii rii Hulusi gelmemişler, dâva ve kili Şevket Özdeni göndermişler di. «Sanık İlhan. Gücün ifadesi a-Jındılrtan sonra hâkim sulh teşebbüsünde bulundu. Davacı avu katı Osman Kapani tarafından •Sanık suçunu itiraf ettiği ve mahkeme huzurunda tarziye verdiği takdirde kabul ediyoruz ’ denildi. Bunun üzerine sanık Ilhan Gür -ben esasen yazmış oldu -ğıım yazıyı hakaret kastile yazmadım. hatada bulunmuş olabili rim Beni mazur «örsünler. Sah ri'P«cerik temiz hir tüccardır, ka -aborsatı değildir .Kendisini öy’e tanıvnnün ve tarziye^veri yoı-Hm.” dedi . » « -uret’p dSvacilâr dâvalann dan feragat ettiler. mistin ve ol Ufkanlık: u hafta dahilî, haricî hâ-, dişçinle doludur. Hariçte FSiitfttn mücadelesi bek» Jenmedik bir şekle büründü: Ya-lıudiler bh-b-rlerine girdiler. Dünya de.zma sulh vc sükûn taraf dan oEm bu kavnai bugün bu (terece tor doküeü görme İde hayrete dii-^üyor. Fa‘L4 Yahudi tarihini oku-ya l^-‘ kura Peygamberin ümme-fin n 'Umduğu kadar sulhperver "‘îtj ıdıgjru bilirler. Â1! îa.nrnn clu rr ıi te < çapk urla ı dan Mtl ,uı« d. vaıdı; ikide yap.u o zamanlar sokakta devriye gezen kol tarafından yakalanır Zaptiye kapısına götürülürdü. MvhFwd> bir gün yine bîr vak’a yu. b d)muç, tutularak karakola götürülürken tam Vefa yokıı* kahvenin önünde bir kere şiltenmıç, iki elini kurtarınca yokuş açıgr kapıp koyuvermiş. Âe-kcrle.ı peşine düşmüşler hem kocalıyorlar, hem de:
— Tutun!
Diye bağırıyorlar.
Mte*/yız de yarış atı gibi altaıdû yaz iriyi öak nıû-:
— Aman oğlum... Dur
OL , I
Ktdhanbey:
— Hakkın var babacığım demiş. An;nıa ne yapayını bir kere hizamı aldırn... Artık duramam.
Şehri -
zmir Fuarının bu senekî akıbeti
Ticaret Blakanlıîğı laamir ffaıarı içici 120 bin hira yardtnı vâdfinle bulunmuştu» llnlbukl vaid »adece NÖ%dc ka.^Bı
İzmir: (Hususî) — İzmir Fu-arıum âkibeti ciddî endişeler yaratmağa başlurm^tır. Birinci Ha san Saka Hükümetinin Ticaret Bakam İzimir Futuma 120.000 lira yardan vaadinde bulunduktan sonra bir daha Ankaradan bu bahiste hiç bir haber çıkma mış, buna mukabil dış ticaret bakanlığında toplantılar yapıl -mış, tahsisat ayrılmış ve karar lar alınmıştır.
948 İzmir Fuarın m açılması -na iki aydan az bir müddet kalmıştır. Fuaıdun yalnız nazar boncuğu gibi Sümerbankın bir pavyonu yükselmektedir. Diğer pavyonlar henüz sessizlik içinde uyumaktadır.
Fuar idaresi, yapılan nıiiraea atlan not etmekle vakit geçir -nıekte ve kayıtlara başlamak ü-zere Reşat Leblebieoğluııuıı Av rupadan avdetini beklemekte -dir. Geçen sene meydana getiri -len yeni çarşı harap bir hal aJ -mistir. Fuar idaresinde hattâ bn
’l
>■
Şehri
I
AY ve CİNAYET
m
I
çarşıyı tamıir edecek para dahi yoktnr.
Ticaret Bakanlığının, 50 gün sonra îzmirde törenler yapılarak ve parlak nutuklar söylenerek a çılacak on yedinci İzmir Fuariie artık alâkalanma zamanı gelmiş tir. Hiç olmazsa Fuarın dış cilâ sidi yapacak kadar tahsisat lût fedilirse «!« İzmir fuarı geçen se neki fuarlar gibi bir çehre alabi lecektir. . .
■ 8 4
Ticaret Bakajıbğımız fuara karşı sessiz ve rdâkasız kalmamalı • dır.
Dış İştirakler
Macaristan da lzmii" fuarına iştirâk etmek kararını vermiş ve keyfiyet Ticaret Bakanlığı -na- bildirilmiştir .iki Macar mü -hendisi ay başında îzmire gelerek Macarların pavyonunu hazır lamağa başlıkça kür .
Bunlgaristan pavyonu bu yıl da sergi sarayı dahilinde açıla -çaktır.
w.
bahçelik olan verimsiz birer
Üzüm bağları tarlası haline
Yeni lensli edilen Lu kascaela maalesef riraut E>;m3i&KiYi8n b>IBe şubesi yok. kiraats iler i bu ilçede taalk tara-
f.mten Iıîr banka istenmektedir*
ı Dikili: (Husubî )—Dikilide de niz var. Denizden istifade eden yok .Yunan motorleri sıksık ka ra sularımızda balık tutmıya ça lışırken yakalanır. Bu kadar mebzul balık bulunan bu kıyı -lar gelişi güzel bir iki kayıkçı a matör olarak balıkçılık yaparlar Çarşıda parazda balık bulmak ne mümkün!
Vaktile bağ topraklar şimdi tarla olmuştur, sökülerek tütün
getirilmiş. Şimdi tütüncülük para etmeyince ah eski bağlar, di yenlere rastlanıyor. Fakat dikmek, sökmek kadar kolay değil.
Ziraatle, ticaretle uğraşanla -rm bir dileği, var; ilçede banka yok ,hiç olmazsa ziraat banka-şı bir şube himmet buyursa da para işleri için Bergamaya gidi) meşe!
Son günlerde sevinçli bir ha ber çocuk habalarımn dilinde: Dikiliye ortaokul yapılacak. Bu doğrudur Halk para yardımına başlamıştır, inşallah yıllar geç meden bu arzu yerine getirilir.
Belediye encümenin verdiği bir karara istinaden zelzeleden sonra mesken haline gelen bara kalar boşaldıkça karaya verilmi yor. Böylece on yıldır devam e-den fecî duruma son verilmek isteniyor. Fakat ilâ 2 liralık
•'•Uaı İn. mütareke aktedildiği Yp*.............
ırı aklıma şu
a, udilerin birbirlerine saî hikâyeyi ge-
Ne ol d un ı? dememeli1 azetelerden biri Yunanistan âsilerinin reisi olan Markosun Kastamonulu olduğunu yazıyor.
Bugün Yunanistan vukuatında kendinden bahsettiren bu adam bana dünyanın birinci sınıf zenginlerinden Bazı) Zaharof’u hatırlattı. Malûm olduğu üzere bu zat da Eazil Zaiıarof'lugundan evvel Tatavla tulumbasında takım kovan tulumbacı Vasıl di, silâhçı Bükerlerin evvelâ adamı sonra mutemedi daha ve nihayet rak servet yükseldi.
Bir de Paris tiyatrolarında Mil-ton isminde bir komik vardır ki kendisine temin eylediği büyük şöhret sayesinde milyoner olmuştu. Bilhassa «Beyaz At Hanı© adlı bir piyeste nam vermişti.
Milton’un Yüksekkaldırırnda ter zi çırağı Mi İtiyadı olduğunu söyler sem hayret etmez misiniz?
İstanbul bu... Yetiştirir!
★
'eni bir t elebi:
Seçim kânunu îet.eniten kildıe tâdil edilmezse :
G
sonra da malunisi oldu kendi kanadlarile uça-semahında yükseldikçe
bir Miçoyiz birde vukuat
gittikçe açılan bir süzülüyor, yokuşun sakallı bir 2at firar
... Teslim
Canuna karşı gelme!
şe-muhalif parti intihahata iştirâk etmi-yeeekmiş. İşlerin gidişatına bakılırsa bunun kurumlu bir tebdid olmadığı anlaşılıyor. Hükümet ve iktidar partisi bütün bu üzüntüleri oriudruı kaldıracak şekilde bir karar vermeli ve memleket kısmî seçimlere tam Demokratik bir hüviyetle girmeli.
Artık bundan sonra: «Çn olsun Bu olsun!*. gibi temennilere de son vermeli. r
Eğer bn Intrar Jrnvveden fiile
kira veıen fakir büdcelerin bulu nabilirse 20.30 lira kira ile ev tutmaları zarureti her halde bu insanlar için daha müthiş sarsıntı olmaktadır.
Yazımızı gansosyonal bir ha -berlfe bitirmek için diyelim ki:
Halis buğday ekmeğine Kon yada, Anadolunun buğday diyarında kavuşup, şaşkınlık geçiren gazeteciler Dikiliye gelselerdi, fırınlarda (Topu topu bir tane dir) ayni kalitede ekmeği göre çeklerdi. İstanbul arpa yerken nasıl oluyorda Konyadabuğday yerrir? diye şaşıdıklan bir şey değil. Bu şaşkınlık bizde 28 inci kilometrede başlıyor. Bergama da arpa. Dikicide buğday.
Dikili için turistik bir reklâm la sözlerimize son verelim:
Buyurun buğday ekmeğine!
’£iy^Gl1LDAK VE HAVALİSÎN-DE ŞEKER BUERANJ
Zonguldak, (Hususî) — Men-ketin birçok yarlerinde nüfus başına ayda bir kilolu kadar şe'ce" v-.r.letı’hği hali’, ^mguldak u:n de hane başına ayda bir kilo rak dağıtılmıştır.
Tüıkiyemizin en ağır sınaî kezi olan Zonguldak havzası
ve halkı ciddî sıkıntı içindedir. Diğer taraftan, karaborsadan fahiş fiyatla şeker temin edilmekte olduğu eaeüe öğrenilmiştir.
ola-
mer
İ&Cİ
Dursunbeyde petrol bulundu
•-----o-----
Müşahede edilen sızıntılar ve birikintiler üzerine esaslı araştırmalar yepılacak
Balıkesir: (Hususî)
mizde bulunan maden işletmesi müdürlerinden Nuri Düııdarın söylediğine göre Dursunbey ilce sinin Gelendıos dağında ve Ha sanlur köyü sınırlan içinde pet-^ rol sızıntıları olduğu ve bu sı-j zıntıların birikintiler husule ge tirdiği 945 yılında g'örüîr «üştü. Bunu bizzat. mahaJlinue t« tkik eden Nuri Dündar, bu mavilerini tam petrol evsafım haiz olduk lannı görerek Ankarayı haber -dar etmiştir.
Bugünlerde Aaıkuradan bir heyetin gelerek daha esaslı araş tırmada bulunacağı öğrenilmiştir! .
Kereste ve elmaslle meşhur o lan Dursunbeyin, bir de petrolü ile şöhret kazanması hahamız ta rafından pek arzu edilmektedir. İzmir Şehir tiyatrosu Dikili’de |
Dikili (Hususî) — İznrir beledi yesi şehir tiyatrosu J 7.6.948 gece si Halkevi salonunda bîr temsil ver mistir. (Tuzak) adlı 'dram ile (Gö nül ve kısmet oyunu) isimli kome-ı di değerli sanatkârlar tarafından l başarı ile temsil edilmiş seyirciler ; taralından alâka ile takip edilerek | sık sık alkışlanmışlardır.
Tiyatronun sahne müdürü aktör Mulıammer Gürsesle temsilden son ra görüştüm. Dikili halkının sanata karşı gösterdikleri alâkaya şük ranla işaret eden sanatkâr demiş-1 tir ki:
‘ — Dikilide bu kadar yakın al&
ka göreceğimizi zannetmiyorduk. Hattâ temsil için sahne ve salon
i yokluğu bizi düşündürüyordu. Bu rada mükemmel bir salon ve sahne, sanatsever bir muhitle karşılaş mamız hakikaten bir sürpriz oldu.
Kaymakam Vefki Ertaş ve Hal-1 kevi başkanı Rıza Demirelliden ' gördüğümüz müzaharetin de ayn ca medyunuyuz.
Sanatkârlar, tiyatro turnesine devam etmek üzere Ayvalığa hare ket etmiştir.
Y ukarı K.azlıda bîr yangın
Yukarı Kızılca: (Hususî) — Yukarı Kızıicada haikı heye -cana veren bir yangın olmuştur.
Yapılan tahkikata göre kö -yün muhtarı Halil KızılCaya ait ve İzmir — Kızılca arasında sefer eden bir otobüs İzmir dönüşünde garaj ittihaz edilen muh-1 tann yağhanesine girmiştir.
Gece yağhaneden alevlerin çık tığını gören komşu bir kadının feryadı, yangını ihbara kâfi gel I miştir.
Halk yağhana etrafında toplanmıştır.
Ateşin pek yakında olan ben zin deposuna sirayetine meyden verilmemiş ve bu suretle bir fe lâketin önü alınmıştır.
Otobüs tamamen yanmış, şa sisi kalmıştır. Yangının ne su -retle vuku bulduğu tahkik edil mektedir.
îngilterede, Blackburn ahalisi, e!de silâh, her yeni ayın doğuşile cinayet işîiyen canavarı bekliyor
< . Dumanı daima tüten sıra sıra dizilmiş fabrika bacaları.. Burası, ingiltureıuıin sanayi .merkezlerinden biri olan Blackburn şehridir. Dünyanın hiçbir yerinde bu memlekette görüldüğü kadar ürkü ttlcü bir manzarayla kartlaşamaz siniz. Sanki bu şehrin kapılan, her türlü fanteziye vc hayale ebediyen kapanmıştır. Bununla beraber, son günlerde Blackburn ahalisi, dehşet veren gergin bir hava içinde yaşıyor. Zira, her yeni doğan ayın ruhunu cinayetle doldurduğunu, çocuk karine susamış bir canavarın 4 üncü cinayetini işlemesinden korkuluyor. Bu canavar, ilk cinayetini şubat ayında Londrada işlemiş' ve yeni doğan ayın ışığı altında 5, 6 yu çın d aki Eileen Lockhart’i alıp Iknç ı rmıştı. Sonradan çocuğun cesedi, kanlar köşede bulunmuştu. Yine o, nisan ayında, yckınındaki Farmworth şehrinde, 12.f yaşındaki «Jack Quentinz i evinden (200) metre kadar bir demir çubukla başını suretile öldürmüştü. Nihayet mayıs ayında Blackburn şehrinde en şeni miıuü irtikâb etmişti. Bu canavar, 14 mayıs gecesi, bir hastahanenin yatakhanesine girerek, 6 küçük kızla birlikte yatan (3) yaşındaki Jtıne Dewaney’i kaçırmak iatemiş-ti.., | Bir takım ayak sesleri duyup, K akalanmaktan kordan azılı ca-1 pavar, (borulara tutunarak^ kol-1 tuğu altında zavallı küçük kız bulunduğu halde aşağıya kaymak mecburiyetinde kalmış ve bu ha-1 reketi büyük bir ustalıkla başarmıştı. Canavarın takibine imkân hfizırhyan, hastahanenin darru üstünde şiibheli bir gölge görüp im-. dad işaretini veren bir hastabakıcı olmuştu. Polisler, canavarm peşine düşmüşler ve onun izini keşfet- • meğe muvaffak olmuşardı. Bu iz, yıkık bir duvarın kenarında bulurun otlarla dolu bir çukura kadar uzanıyordu. Polisler, çukurda araş tırmalar yapınca* içinde June De-waneyrin cesedini bulmuşlardı. Ca- | t navar. bu küçük kızı kirlettikten sonra bu çukura çini çıplak bira- ■ ! ki vermişti. * Başlangıçta. Londra emniyet âmirliği bu canavarın ika’ ettiği bu 3 cinayeti birbirine bağlanınk- • tan imtina'etmişti. O kadar ki. bu cinayetlerin tahkikine memur edi- I’ kn Seotland Yard’in başmüfettî-1 r şi Capostick bu canavarın, halkın , l. kuruntusundan başka birsey olmadığını söylemeğe bile kalkmıştı. • GARİB BİR TESADÜF.. ‘ i Fakat tesadüfen ele geçen bir ipucu, halkın duyduğu dehşetin yersiz olmadığını göstermişti. Bıı ip ucu; bir tasarruf sandığına a-id olan câri bir hesab cüzdanıydı. I Sebebi meçhul tesadüflerle polisin • • bu küçük içinde bir Blackburn ilerde, ezmek bizzat • • ••_ ı cur- • • Filistin ve alışkanlık-Ne oldum? Dememeli!-Yenr bir Evliya çelebi-Arayan mevtasını da bulur-Kuvvet ve diplomasi-Medeniyet mefhumu - Dolmuş motörler komşusu: — Aman Hocanı! demiş. Bıı ne biçim kayıb aramak... Ağzından türkü eksik değil» Hoca: çıkarsa muhalif fırka lideri muhakkak kendini bir hamama atıp göbek taşında uzanacak ve dünyada mevcud nakil vasıtalarının hepsine müracaat ederek aylardanberi köy köy dolaşmanın yorgunluğunu çıkaracaktır. Şaka değil... Bu politika seyyahı eğer bir seyahatname yuzsa «Evliya Çelebi- yi fersah fersah geçeceğine şübhe yoktur. ★ /îny<ı/< tneulumnı du bulur... uhalefetin böyle yurd«ın hor taralım gezip dolaş- ması bana Bayburdlu Zihninin: LeylâM» yitlinnüb Mecnun misâli mısraını hatırlattı. Hakikaten memleket efkârı umumiyesi seçim kanununun tâdi'i sırasında^ *Ley-1&> ouu lıaybeimiş gibidir, lnşaal-laJı Mlışuka» sı olun düşündüğü gibi ücçıua emniyeti ne kavuşur. Masreddiıı Hocanın hikâyem gibi: Hoca eşeğini kaybetmiş hem a-raı hem de türkü söylermiş. Bir
M
YAZAN -*\
|\ULUNA Yj
I
— Bıı şu dağın ardında ümidita kaldı; demiş. Orada da bulamazsam sen bentteki feryadı eeyreyk^
★
Kuvvet ve diplomasi:
Dünya boks şampiyonu Joe
Louis hafimi Walkot’u on birinci ravundda nakavt ile mağ-Mıb ettikten sonra: «Bıı, son muşa ruamdır bundan sonra galib olarak çekileceğim ve kendimi diplomasiye vereceğim!» burada bir nokta var: Verilen tafsilâta nazaran galib boksör dövüşten o derece perişan bir halde çıkmış ki böyle ınuıı tazam bîr cümle söylemek değil
«>Gık!.< diyecek takati yokmuş. Joe Louis, bolcsörlüklen sonra diplomatlığa yine eski boks şampiyonlarından Tuney’den heveB etmiş olsa gerek. Malûm olduğu üzere bu zat çabuk servet yapmak için insanların haytalife karşı olau hayranlığından istifade eylemekten gayrı çare olmadığını bilmiş ve cihan şampiyonu olarak milyonları cebine indirdikten sonra —evveldenberi sevdiği— Mâşûkasile evlenmiş ve (Ring^ o de< hal veda ederek diplomasiye intisab etmişti. Bugün Çlnde sefaret müsteşarıdır, yakında sefir olacağı da söyleniyor. Jöe’yi istikbale aid bir tasavvurunda haklı buluruz. Diplomasinin bu gidişle (boks) a ihliyacı olacak gibi görünüyor. ★ Medeniyet nuf humu: 26 Temmuzda Londrada yapılacak Türk - Çin futbol maçı dolayisile isıahbul Çin başkonsolosu Abdullah Ma Türk millî takımına sefarethanede bir eline geçen bu cüzdanın, June De-waney’in katiline aid olduğu muhakkak gibiydi. Zira cüzdanın ınuh teviyatı tcdkik edilince, sahibinin» Eileen Lockhart’in katlinde Lon-drada Jack Quentinün ölümümde ise Farmwortb’da ikamet ettiği an laşdıyordn. BÖylece, her yeni do ğan ayın deliye çevirdiği azılı canavarın hüviyeti tesbit edilmiş o-luyordın Canavarın» son işl^dîği cinayette heyecan verici cihet, Eıleen Lochart’i kaçırırken onun tesadüfen çekilen ve Blackburn sakinle-nnden bir kadında bulunan iki fotoğrafıdır. Fakat bu kadın, korkusundan, bu iki fotoğrafı, polise vermekten karınmaktadır. Ingiltere baranı ve radyoları, fotoğraflın sle geçirmek busuBunda polise yar dım etmek için seferber edilmişlerdir. Ancak, miisbet hiçbir seme reli neticeye varılamamıştır. tBLACKEURN'DA HÜKÜM SÜREN KORKÜ! Bugün heyecan o dereceye var-mı«
İşletilemiyen
jırlanta saat
•t
Bu pırlanta saat Türk vatanadır. Çevresi zîkıymet taşlnrla dolud ir. Çarhları altın, rakkası platindir.
Eu derece kıymeX hir saat niçin işlemiyor! Kurmasını mı bilmiyoruz? Ayarını mı d^zenliyeınî-yorvz? Anahtarı nu yoktur? Çalan mı bozuktur*' lûınu’ne ugıa* biliyor mu?
Herhalde lıeps- yanılıyor. >kîn iftF-e doğru dürüst gnmiybr..
Acaba mahir us’aiarımız m:
Hayır; oa^ı da var. Hayret..!
Fıı uüvvk hataiıuz ustaların seçimini bitmiyoruz B İsek te akraba gtıyre.*niz bıaa engel oluyor.
Tavsiyelere hatırşinaslık zaafı-TTıiz da malûmdur. Canım, gönder-dKpm yüksek usta saati bir Kere tedkik ve tamirini tecrübe ets*n. Derhal hayhay etsin efendim deniyor. Avlarca uğraştıktan sonra teşebbüs muvaffakiyetsizlikle sona criyoç.
Saat yine muattal kalıyor. U-fak âııza biraz daha büyüyor.
lkiııei deney için himaye gören başdıa bir usta da iş başına geçiyor.
Tabk.tile birinci ustayı beğenmeyi p bir hayli masraf ihtiyarıle yeni nıulzeme tedarik ediliyor. Me karizma sökülüyor, temizleniyor; yanlanıyor. Zahiren büyük işler görülüyor zehabı veriliyor* Aksam çay ziyafeti verecekmiş.
Başkonsolosun isminden anladığımıza göre bu zat dindaşımızdır. Galatasarayında Çinli Müslüman arkadaşlarımız da vardı. Bunlardan memleketlerinde ayan reisliğine kadar yükselmiş şahsiyetler olduğunu da öğrendik. Kimbilir belki konsc>los da yine eski bir Ga lataaaybdır. Böyle ise belki pilâva bile iştirâk eylemiştir.
Çin medeniyetin beşiğidir.
Garb bu nezaket ve zerafet
yarını işgal eylediği zaman önüne geleni yakmış yıkmış mahveylenıiş ti. Bu itibarla Çinliler Garblılai'a <‘-Barbary derler. Böyle vandalhk-lardan biri de «General Kont de Montoban- ın Palikao zaferidir. Fransızlar şehri işgal eylemişler ve fildişinden bir dantela olan Pa-likaa saraymı yakıp yıkmışkırdı. Bu zaferin hâtırası olarak «Kunt dö Montobani* a (PaMkaoı unvanı ilave edilmiştir. Ortada tasai’-mf edilen bir Medeniyet» kelimesi var. Fakat bunun kimin malı olduğu daha pek belli olmasa gerektir. Yazan: S’r hnî özdcn"z •M İfaİi ter 1 dursu Seçeri’ ytp çek yerlerine tatahrfaen bir takılıyor. Bu defa da işlemek şey saatte bir gıcırtı başlıyor sİ2 usta takımiarnı topı liyor. Bir üçüncü ve dördüncü tıstal* da tecrübe ederek liyakatiz el1 rile saatin içini karmakarışık b hate getiriyorlar. Sonra t enir k bul etmez deyip ustalığın, leref ihlâl; ma?raf ve zararla- 4a rr* lete yükliyerek mesuliyeti z çe' lip gidiyorlar. Ve bu nıüı ,rıl ir ıe pırlanta saat,, seneler geçtik müşerref harab oluyor. Herkes etrafa İrayıf h^zar sn ruvor. Ah. vah ediyor. Zt -aki s yirci kalıyor. öteden hakiki değer sahibi, xe sanatına e®in; lâkin. .ıâmv mütevazı bir ehil usta neyde-çıkıyor. Kıymetli saatler tâmir* 1 iğinde ihtisaaro vardır > -ror.
Haydi oradan çekil iiyorlr Senden on kat yüksek ushüar t ıaştı birsey yanamadı. ?en k oluyorsun. Sana nasıl ezr iyet aenz diyorlar. Git işine öt üp â< ta kovuyorlar. Zavallı ne yapsın! Bj İn li? kat ve meharetlni hı^lm - calb: de sakbyarak uğradığı hakaret * duyduğu merarrtl* gözleri ’«sb ramıle buna bm ete Knd* “^r isttab hacmi dîye bir sev -için motor birdenbire nı er; doldu. Hareket ettik: fakî’t »v farımızın arasından bir fer «i ' seldi: — Ha uşak! Ben onunu» sem sizi nereyv gafurum Kaptan old ağana h L miz bu adama hak verdi: bu halde limanda seyrüserer < jio rica ,re m yana-p k di- .ir Dolmuş motifler: *2“ rai n vay ve otobüs nakli- ■ yatının şehrin ihtiyacını karşılamadığı malumdur. Bunu telâfi için taksiler dolmuş yapıyorlar. Şimdi bir de rnotör doinıuşlan çıktı. Köprüde Kadıköy iskelesinin yanındaki dubaya rampa etmiş bii' rnotör. hafif hafif sallanıyor; iskeledeki saatin karşısında kısık sesli bir çığırtkan gırtlağının danıarlavını şişilcrete bağırıyor: — Haydar]«asaya... Kadıköyii-ri'... Haydi kalkn’ür... 25 kuma! Bir keresinde bir dostumun ib- olamnacağı için • netle tekrsr nhirmu dinıizı aısarıv., .«.'t'k. Biga'n mize hn-şkıılaı bindi mi batmadan denizi geçebildi .m ? ’ nıilvorum. 4» gibi d< Irnuşlarda dıu w yv gelene itibar ediliyor. Bu ân ha4 runa bir kayıkçı hikâyesi getird V apurI arda u evvel t sk i • dr r* İstanbul arasında dolmuş Kayık’ işlermiş, tik olarak yeşil sarı’ şaşı gözlü lâr hoca gelmiş. lv;».y’ ÇK — Buyvırun' Hoş gektuı saf geldin bt nim nur yüzlü n.l’? »l g> lü emirim... elemiş.
Arkadan bir müşteri daha g» l miş yeni gelene iltifatla 40ral e hocaya da:
*
— Benim gozel huylu emim biraz kımılda da gelene y*r aça hm...
Üçlincü müptelâ de:
— Emir efendi! Azıcık depreı hele...
Dördüncü de:
— Öyle durma Emirim . Ağa ya biraz yer uç... }
Beşinci de bağırmış:
— Ula Eğri, gozlu Emir! Ya sı kış; ya sandaldan çık git.. Gor miyon mu? Müşteri geliyor1
27 FfA?XRAN 943
SAYFAt «
Zenci boksör
fâto# taraf't t ’
lana birer devre içi* a^ilebılıne-sı kahluvJeki Baluuduuı Meclis ve Avan Mcfflist haricinde de seçi-lebilmeleri ytıliuz Cumhurbaşkanı’ ile Sdşbakûmn Meclis veya Ayan Meclisinden olması.
Y«Û portkıın kurucuları Mareşal Devri Çakmak’ın da iştirâkihy om‘ îdekı günlerde bir toplantı yapar \klar ve bundan sonra
Valfla tetnennimiz şudur kı buu h^klı dâvaya Sinan Tekehoğlun^ daha birçok hamiyetperver millet-V’köi de iltihak etsin ve emekli vı» ındaşlaFf bif an evvel -çektikle r narab ve sıkıntılardan kurtarıl sın.
4nan TekHtoğlusa t^şekhnr
Seyhan müfetveHU say tu .Sman Tekclioğlujaun emekli dâvasındaki bilmez, gevşemez, usanmaz ti yurdun butun emeklilerim ve e* mekli aüelenm. sevindirmekte, ü* m:d’» ndirmekte ve tahammül gay-retlerini arttırmakladır. Aldığımız y^lrjrco mektubda bu sayın^millet vekd'mize şükran duygularının du yu’t.iması istenmektedir. Büyük-Ç'’./ -mcklilerin düşüncesi olduğuna ^ire şn satırlar bu şükran, bor cu»nın duygu.ve ifadesidir.
Siz ve sizin >gibi • emekti yoksub
Her Sat ah.
TÜRKİYE (Baştttrafı 1 incide/ karşı olan daimî ve an a nevî mu halefettir. Harbdenberi Kuşlar, Ka radeniz Boğarında, menfaat sağla maT için Jrapttkhrrc fasılalı bas kik, Kz;rs w Ardahan üzerindeki taleblorile ve Bul gar a tandan, ge » çerek. Türk İyen in Avrupadaki bu dudlartna gelmelenle bu muhalefetin daima tazeliğim muhafaza etmesine sobeb olmuşlardır. Firkat bunlar Turldörı korkutmamak tadır. Tiukier ne istediklerini bilmekte v<> lu^ tereddlıd etmeden batı ile bağlar tesisine çalışmaktadırlar.
Tiırk milleti, lıejrsayden önce, rusyamn «nüfuzu altına girme* miş bir komşusu olmak gibi gayet miisklfl bir durama karşî kö” yabılmck için gerekil vasıflan ha izdir ve siyasî bakımdan da dayat . rıklı Lir millettir. Tlirklerin istik rorları ve iç güvenlerinin uagtam-* lığı bu memleketi kararsrzhk *için de çırpınan ve bölünmüş bir orta doğuda, bîr îmrvft«e2& cuntmı* haline getirmektedir.
Tiirkiyenin Marslıall plânının tatbikinde kendisine düşen rolü yerine getirebilmesi için» en rnlb him gelişmeler hiç şübheşjz kömür nıadenlerinin modernleştinP meal, nakil masraflarını indirmek meksadile voltMın ıslâh edilmiş-ve ovalardaki mahsullerini kohu-m ak İrin
r'erpvii tedbîrleri tir. n.ln tâc nln
«mretlle ^hoha^ran simdi tflHîne dar. ha^hhk telâfi edilebilecektir.
yine şampiyon (Uaştarçrfı 1 incide) Maç çok çetin olmuş ve iki ra kip birbirlerine güzel oyunlar göstermişlerdir. Evvelâ pek yavaş başlayan maç üçüncü ı-avunt tau sonra şiddetlenmiş ve ber iki boksör sağla, solla ustalıklı yumruklar indirmeye başlamışlardır. Beşinci ravuntta Valcott. Joe Louis’in yüzüne sol elile üst üste üc yumruk indirmiştir Lo uis, bunun üzerine, şiddetle mukabeleye geçmiş ve rakibihin ba şıııa bir sağ. bir sol, iki yumruk atmıştır. Uçiincü yumruğu da sol elile göğsüne sallamışt.Dördün cü bir yumruk Vacott’un çenesi ne gelerek onu iplere yuvarla -mıştır.
Altıncı ravuntta Valcott'un üst üste iic yumruğunu yumruk larile karşılayan Joe Louis ilerle miş .Valcott gerilemiştir.
Vacott iplere düştükçe gülüm sîyor ve maneviyatını bozmama ya çalışıyordu. Joe Louis ise, her zamanki gibi, vine gayet cid diydi.
Yedinci ve bilhassa sekizinci ravpnıtaıı sonra maç büsbütün şiddetlenmiş, ayni zamanda Joe Louis’in galebesile neticeleneceği de anlaşılmaya başlamıştı. Hakikaten, oyun üç ravunt daha şampiyonun üstünlüğile 'de -vam etmiştir. Yalnız, onuncu ra vuntta Joe Louis,’in sol gözü şiş miş ve yan yarıya kapanmıştı.
Nihayet, onbirinci ravuntta Joe Louis, maçta rakibinden yc diği yumrukların intikamını a-larak oıuı nakavut ederek oyunu kazanmıştır.
■V
Maç hittiğ'ı zaman stadyum al kıştan inliyordu.
Artık politika ile uğraşacak Nevyork: 26 (AP)
çeki maçta rakibi Joe Valcott’u nakavtla yenen ve bu suretle dünya ağır siklet boks şampi -yolduğunu 25 inci defa olarak muhafazaya muvaffak olan Joe Louis .maçtan sonra gazetecilere şöyle demiştir:
< Bu benim son nıaoımdır. Şim den sonra siyasetle uğraşacağım ve bu seııeki Cumhurbaşkanı se çimlerinde faal bir rol oynayaca sim. >■
tâ başlıcası da Demokrat Partiden ayadan bir kısım milletvekillerinin müştereken yeni bir parti kurma farının mevzuu bahis olmasıdır.
Bilindiği veçhile» Demokrat Partiden ihraç edilen yirmi küsur mil tetveldli müstaJsil Demokratlar na um altında Mecliste çalışmakta i-dil4r.
Bilhassa son haftalar zarfında ’juımüstakil grupu teşkil eden zevatım topyekûn teşekkülü aylar-datberi bahis mevzuu olan üçüncü pa atiye ütihafa kuvvetle tahmin edüirkeik yeni ve başlı başma bir pafti teşkiline teşebbüs etmeleri haberi Ankara muhitinde yepyeni hin siyasî» cereyana vesile olmuş . bulunmaktadır.
üçüncü partiye tekaüdüm edece ğâ iddia edilen bu partinin programlı ve tüzüğü hakkında tahminler yürüten siyasi zevata nazaran, iDâtetakil Demokratların tüzük ve programlarının Demokrat Partini» tüzük ve programlarından pek ’ fafklı olmıyajeağı merkezindedir.
Zina, bunlar, bitaraf kimselerin ka naatlerine göle, lnx hayli hâdiselerini vukuıınw rağjnen Demokrat Partinin bugüne kadar genel kongreyi içtimaa dâvet etmemesinin böjle bir neticeyi doğurması tabiî ive ı zarurî görülmektedir. Gerek Halik ve gerekse Demokrat Partini/) eski müfrit mensubları ise. müstakil Demokratların yeni bir parti kurmaya teşebbüs etmeleri Mareşal tarafından tesisi bir gün meselesi olan üçüncü partinin za-yıfflaması için tertib edilmiş bir o-vuıı telâkki edilmektedir.
Bütün bu tahmin ve takdirlere rağmen müstakil grupun pek kısa bil zaman içinde Demokrat Parti-küm teşekkülü merakla beklenmektedir.
I
II
I
1
1
*
larını düşünen büyülderimiz. var olsun... Tanrı siziu gibilerini başımızdan eksik etmesin.
îşte aldığımız yüzlerce mektub bu dilekle nihayet İçirmektedir huzurunuzda eğilen büyük çağın da dileği budar.
Büyük Çağ Genel Emekli Subaylar Dergisi.
Emekli subayların ı fevkalâde toplantısı
Genel Emekli Subaylar Derneği vilâyetten aldığı müsaade üzerine 9 Temmuz 948 cuma günü saat 15 do Eminönü HaJLkc vinçle olağanüstü -toplanacaktır.
Gündem î
1 — 947 Ekim ayında yapılan sqb »kongreden beri; Dernek idare kurutunun üyelerimiz yararlığına Z aptığı teşebbüslerden aldığı sonuç hakkında üyelere umumi bilgi verilecektir.
2 — Yeni emekli tasarısında eski emeklileri alâkadar eden hususlar görüşülecektir.
Emeklileri» Dul ve Yetimlerini çok yakından ilgilendirecek olan bu olağanüstü toplantıya bütün emekli subayların iştirakleri rica okunur.
Diğer illerle ilçelerde bulunan e-mokli subayların tüzüğümüz gereğince murahhas göndermeleri ayrıca rica» olunur.
Amerikan ordusunun i ı
harb kudret
Va^ington: - 26.4 A A.) - (Ra -üter) rad Keııneth Royall bugiin Virgi nia eyaletinde Norfolk Harb a-kadeınişinde beyanatta buluna -
Harbiye Bakam Gene-
Zıvalh emekli, biçare emekliL (Baştaraft Z incide)
ma haber verirler. Paşa bir va*îr tâyinmi «antreden
Mrt- û günü mirasyedi gidip etekler
ve:
—- Efendimiz» der, kekçeşim Mriuued ağayı bendenizer va^ı tâ* Flö/ bııyurmıiHeunuz. Halbuki o benden müsriftir.
Ali pasa kaşlarını çatarak:
— Neden? diye gürler, bîr Meh med 5,;ayı aklı başında Mr «at o-larak tanırız.
Mim-yedi paşanın hiddetini gör /Jiklen gelerek:
mepıc
— kerem buyurun elimdim! cevabını i'crir, Melımed ıtğa bende-oi< müsrif değilse niçin tek gözü oldn’fh hnlıle çifte camlı kut5 un .or?;.. • gözlük rh rivayete^ göre bu sös Hoşuna gidip vadiyi Ali pş-değlşr inrş. I^akahm Maliye JBalm nınjıznı I o><ıua gidecek ve emeklilere kur ı aldığı tavrı yumuşatacak bozu kimler bulacak? şanın tirmis i luı^nıut; ueyanauta Duluna • vak 1949 senesinde Amerikan or i dusuııu harb. zamanı kadrosu ve teçhizatına malik ve her ihtima li karalamaya hazır bir hücum kuvvetile mücehhez kılmalım dii püniildüğünü söylemiştir. Bu kuv vet, 18 piyade tümeni ile zırhlı tümenlerden müteşekkil olacuk tır. ----------------------------- | O da Küfedeki bir çöplükte ço-C dır kurda, tâbilerini etrafına top-S lcyıp türlü batıl fikirleri, sözleri s yaymağa başladı, Cafer Sadık’ın ( X‘iıbüwet ve imameti içine Altuh-j hğı da dahildir.» diye* ona tapın- > dırtrnağa başladı. Hükümet; işi ha-? ber almakta gecikmedi, Küfe Emi-
> ri: meFumr yakalatmca karargâh
< kurduğu süprüntülükte sallandırı- > verdi; ona uyanların bir kısmını
< öldürttü, bir tâlnmlarmı harme 5 tıktırdı, bazılarına tövbe ettirdi, c trnametüı yüce makamını (?) > çöplükte kuran bu fırkaya (Kina-l siye) yâni SttprüntHlü mensubla-
> rı) denildi.
< Türkçemizdckl (Çöplük horo-r zıı) tâbirinin btmlardan gelmedi- > ği muhakkaktır, amma bu mezheb t fırkası içip pek yakışık aldığı da >. su götürmez.
< ’ At taoc Scrlğiye var. Bun 5 laı da.Hulûliyc’dendirlrr. Derler kt C ■ Hazreti Ali’nin Haktealâya nisbe-^Ji; Ifezreti Isa’nın Allaha mensu- . (1 iticide) | hâdise yüksek idari çevreler ara-; sında bir hayli telâş uyandırmış-, tır. Amerikan askerî polisine men-sub bir subay otomobiliui hızlı sil ıon şahsiyeti Sovyetler Birliği Mareşali ve Almanyadaki Rus işgal kuvvetleri başkomutanı Vasili Sokolovskj' olarak teşhis etmiştir. Ayın subayın ifâdesine göre, Gü-ney-Batı Berlinde ana şose üzerinde vukua gelen bu hâdise halledilir edilmez, Amerikan makamları Sokolovsky’ye resmen tarziye vermişlerdir. Hakikatte tarziyenin kimin tarafından sunulduğu • bildirilmemektedir. Zira yüksek lütbeli Amerikalılardan bir çoğu hâdisenin akabinde birdenbire makamlarından kaybolmuşlar ve yerlerinde bulunabilenler de hâdise hakkında hiçbir şey söylemek is-tomemjslerdir. Sokolovsky Borlinin Güney-Bah tundaki \Vannsee banliyösünde dur durulmuştur. Otomobilinin üzerinde lıenhangi bir işaret veya fila-ma bulunup bulunmadığı henüz öğ rarilememiştir. Keudisini tevkir e-ı den inzibatların da, omı derhal tanıyıp tanımadıkları malûm degil-’diı. Bununla beraber, evvelâ Mareşali merkeze götürmek istedikleri öğrenilmişti. r İnzibatlar Sokolovsky’yi durdur duktan sonra Rusça bilen bir A-merikan irtibat subayı gönderilmesini telefonla istemişlerdir. Şube j Sokolovsky’yi görür görmem üstlerine müracaat etmiş ve taJi-mat istemiştir. Amerikalı inzibatlar derhal cenel karargaha calini nnslardır. Kendilerini takib eden gazetecilerle görüşmelerine müsaade n^’lmprnistîv. İngiltere berlinde KALACAK Londra. 26 (A*A.) — (Afp)î Dışişleri Bakanlığının sözcüsü, bn s Ihalı aşağıdaki beyanatta bulun-muştur: Tagliche Rundschau gazetesinde çıkan bir makale, dikkati çekti. Bu makalede sou güulerde Beri İnde cereyan eden hâdiseler hakkında İngiltere hükümetinin hareket tarzı yorumlanmaktadır; Makalede Ingiltere hükümetinin vadiye-ime uvmıyan ve hakikate tama mile aykırı olan bir nazariye ileıi sürülmektedir. IngiKerenin Berim do kalmak niyetinde bulunduğuna dair evvelce yapılmış olau resmî beyanat, hâlâ muteberdir. Büttiu dünya efkârı Berlinde bir sika yö-netim ihdas etmek suretile müdafaasız sivil halkı açlığa mahkûm eden Sovyet hükümetinin bu teşebbüsünü tefin edecek/ . < ı teşebbüsten maksadr Müttefikleri a-ljyhine siyasî menfaatler ekle etmekten ibarettir. Atman gazetesinde çıkan ip a kailde îngilterenin Berlin bölgesinden çekilmeğe karar vermiş olduğu ihsas edilmekte idi. ÇÖRÇİL DE HÜKÜMETİ DESTEKLİYOR Londra, 26 (AP.) — VTinston Clıurchill İngiliz kametini Berlin buhranı da Rusyava karşı kesin bir rum takınmağa ı dâvet 100.000 kişinin iştirâkile muhafazakâr pai’tinin bir açık hava toplantısında demeç veren eski Başbakan. şimdiki hükümetin dış siyasetine muhtelif cebhelerden hücum etmiş fakat hükümetin Berlin de kalmak hususundaki şimdurf azmini candan övmüştür. Churchill, hükümetin bu konudaki durumunun Muhafazakâr nar ti tarafından sonuna kadar desç vâdetm slir. İNOİLTEIİEN1N İTHAMLAR! Londra, 26 (AP.) — Bugün Ingiltere Rusyayı Berlinde «Bir su kı yögetim ilânına yol açacak hâdiseleri bililtizam yaratmak sure» t ile merhametsiz bir teşebbü«e> kalkışmış olmaklar resmen, sudan-, dırmıstır.
Bugün işçi lxü-sıra^uı-du-
etmiştir.
dan yiyecek gönderilmesini ta -lep eden biı mektup yazılmakta olduğumu söylemiştir.
Fridensburg mektubun pazartesi günü gönderileceğini ilâve et nıiş ve bugünkü yaşama şartlarına göre batı bölgelerindeki hal kın ancak 4—-5 haftalık yiyeceği kalmış olduğuna işaret etmiş -tin
Yakın bir zamauda vaziyetin salâh bulacağı yolundaki ümitle ri baltalamak için Rus kontrolü altuıdaki Alman istihbarat ajan sı, dün, Berlin Helsmsolt arasın daki demiryol arızasının evvelce tahmin olunduğundan ço kda ha mühim olduğunu bildirmiştir
(Nafen)
Bir basuı toplantısında beyanatta bulunan İngiltere Dışişleri Ba-U.ınlıgı şâKcjişu ezoümle şunları söylemiştir:
«Müdafaasız sivil halkı aç bira* kan Sovyet teşebbüsleri, diğer müttefik devlet Ir-nı »trarum sıyası faikıyetler teminine matuftur.»
Bu arada. Birleşik Amerikanın Londra Büyük Elçisi Lewis Doug-le.jç, had gerginliğini muhafaza eden Almanyadaki durum hakkın da görüşmeler yapmak üzere Dış' işleri Bakanı Erncat Bevin’i z
% yanıldiklamu söylemiştir. .
Sovyet •elçiükf heyeti kalabalık
Paris: 26 (A.A.)»
radyosunun bildirdiğine göre Sov yet Dışişleri Bakam - Molotof ve İsrail Başbakanı < Şertok arasında teati edilen telgraflar üzerine Gher şov, Sovyet Rusyanua. İsrail hükümeti nezdindeki • elçiliğine tâyin e-dilmiştir. Madam Mayersoa da İsrail hükümetinin Moskova elçiliğine tâyin edilmiştir. «Tel-Aviv: 26-(A.A,)ı— (AFP.) Emin bir kaynaktan öğrenildiğine göre, İsrail devleti nezdine tâyin edilen Sovyet elçisi 10 güne kadar Tel Avivde bulunacaktır. El çi kalabalık bir personel ile gelecek ve konsolosluk büroları aça-caktur.. . r • Tas8 Ajansı da Tel Avivde büro lar açacaktır. Diğer» taraftan Isra-ile devletini tanmış olan doğu Avrupa memleketleri,» ayni kaynaklara göre, gelecek: hafta içinde diplomatik temsilciler teati edecek lerdir. MiiLhizeti kabui ediliyor < (ffagtarafı 1 incide) ları ve müşterek bir bina yajımaT lan her zaman mümkün, fakat his sedarlardan birinin taksim ve şu-yu’ izale talebinde buluıunası da ayni derecede kabil olduğundan maksadın temin oluuamıyacağı be-dihidir. Bir taraftan medenî kanu nıuauzun prensiplerini ve tapu sicil sistemimizi bozmamak, diğer taraftan ortakların taksim ve iza-l'ei suyu’ istemelerine imkân vermemek ve kat mülkiyetinin faydalarından ve kolaylıklarından istifa de etmek için bu hüküm kabul e-dilmiştir. Orta halli yurddaşlar mütevazı sermayelerini birleştirerek müşterek biı- arsa alıp hissedarların sayısı kadar katı ihtiva eden bina yapmak ve her biri bir kat üzeriude tasarruf sahibi olmak üzeae medenî kauıuıumuzun esasları uyarınca şalisi bir irtifak hak kı tesis eden resmî mukavele ile biı birlerine bağlanacaklar ve tapu sicilline de bu suretle şerh verdireceklerdir. Yapılacak binada muka vele gereğince lıer kat üzerinde hissedarlardan birinin hattâ teessüs etmiş olacaktır. Bu suretle medenî kanunumuzun prensipleri ve tapu sicil sistemi değişmiyece-ği gibi medenî kanun hükümleri mucibince devamlı bir maksada tahsis edilmiş olan birinci menkulün taksiminin veya şuyuun izale-, sini hissedarlar taleb edemiyecek-leriuden kat mülkiyeti fiilen teessüs etmiş olacaktır. Her kat ü-zeriııde bir hissedar her hangi bir gayrı menkul malikinin kendi fnül künde haiz olduğu haklara malik bulunacaktır. Şahsî, irtifak hakkı tesisine müteallik resmî mukaveleler için Adalet Bakanlığı bir tip Dün ge mukavele örneği hazırhyarak no-, terliklere-tamim edecek ve bu »suretle mukavelelerin tanziminden doğması melhuz mahzurlar da önlenmiş bulunacaktır. Şübhesiz mu hakemeler bu tip mukavele üzerin don istedikleri derişiklikleri yapabileceklerdir. * ı * ç/jM j W? »'»■6 Faizli I, İnci Tertib 1948 istikraz üatoilteri ■ Moskova Yazan’ FAL Biaif Oflan t i * 'S ► SatışaÇıkanidı Yüz lira itibarî kıymetli bir tahvilin ihraç fiyatı 95 liradır. Yüzde altı faizLi olan bu tahvilieriu, faizleri altı ayda bir ödenmektedir. Diğer iç istikraz tahvillerinde okluğu gibi tahvillerin bedel ve faizleri her türlü vergi ve resimden 'muaf olduğu gibi, bunları arttırma, eksiltme ve sözleşmelerde teminat ve millî emlâk almalarında bedel olarak üzer lerinde yazılı kıymetle kullanmak daima mümkündür. DEVLET TAHVİLİ DEMEK BOL FAİZ GETİREN HAZIR PARA DEMEKTİR. Satış yeri: Bütün Bankalar. 1 B Tefrika IV. I«2 Şia kökünün Galiye Fırkaları biyeli gibidir. Isa, nasıl Cebrailta üfürmesile oldu ise, imamlarda dahi lâhût ile nasût birleşmiştir. Bundan dolayı; Ali Nebî’dir ve Allahın ruhu beş kimseye hulûl eylemiştir. Onlar da Nebi - Abba3 • Al’ - Cafer - Akil’dir.» Hattabiyenin hepsi de Hıcır sûresi 29 uncu ve Sad sûresinin 72 nci âyetlerini te’vll ederek «Allahın ruhu; Âdeme geçmiştir, imamlar onun neslidir, blzler de onların kul larıyız, kul şu halde imamlar; ruhu llâbt'nln hulûlü balcımındon Allahtır. Cafer Sadık Allahtır. Ebilhattab da Allahtır. Amma, o, hepsinden, Ali'den de büyüktür. Binaenaleyh, diğer NebîHerin yâni imamların ona itaatleri farzdır» yolunda hezeyanla^ karıştırırlardı.. Burada bir noktaya işaret lâzım geldi: Kelâm âlimlerinden bazıları; ulûhiyetln Ali’ye hulûl eylediğini İtikad eden fırkalart hep (Mu-fnddaliye) don sayar, bir kısmı da hu Uuvanı; Hattablyedon «Cafer Sndık’ın Allahlığını ileri süren- ayrı olur. Diğer taraf-salıibi Aş’arî do Solman Faraî’ain lerx e hasreyler. ikinci şekle göre Mlifaddaliye; Hattabiyeden biı kol olmuş tan cMakalâtı şöyle diyor: Miifaddaliye; AUahlığıııa kail olanlardır. Bunlar: Sof iyeden bir lasmına uyarak hülûla kail, ve AUahütcalfmuı eşhasta hallini caiz görürler. Bir insanın ruhu; yedi ve daha fazla be dene hülûl edebilir derler. Bunlar; çirkin güzel, iyi köttl neyi görseler beğenirler. Çünkü; • •
Yine Makalât; Musa’nın imame-) tine kail olan (Museviyc) kolla-C rındaıı Müfaddal B. Aınir’e nisbetz olunan (Müfaddaliye) denildiğini \ de yazar. Bu ismin vasf olarak baş? Lalarına da izafesi mümkündür. J r.'zce göz önünde tutulan nokta Şia’nın Galiye fırkalarının itikad-)' larından, talimat ve usullerinden? örnekler vermektir. Ne tamam ile 5 hepsinden bahsaylemek dâvasında c vız. ne de tasnifler ve isimler üze-> rinde tenkid ve tahkika girişmişi- c dir. Zaten; bu iş tam ve kâm;\ > Inl’î ve herkesçe kabul edilmişe şekilde tekarrür ve taayyün*etmiş) de değildir. (Devamı var1
sn basmalarına karşf alınmış olacak-Zamanı gelince buğday
Bıl< diye, bu zam teklifini reddetmiş ve akide şekerlerine âzami fiyat teklif etmeğe karar vermiştir. I Uz >Jık jnci
ı z s h 4»
1
rnakto olarak *my)u, santim)
»
A
••
r
X
i
K
triaştınna Eakanhğınea ınektub ve koli ücretlerinde yapılan indirmelere-dair karar P. T. T. merkez leıine tebliğ edilmiştir.
YgdI tarife 1 Temmuz tarihinden itibaren yürürlüğe girecektir.
Bildirildiğine göre, şehir içi mclrtub ücretlerinde 5 kuruş, yurd içi uçak postalarında da 1 kuruş; hık bir tenzilât yapılmıştır.
îstanbıjjda Belediye, hududlan dahilinde, Maltepe. Kartal. Pendik de dahil olduğu halde, 1 Temmuz dan itibaren nıektublara 10 kuruş .luk pul yapıştırılacaktır.
Yurd içi mektub ücretlerinde hiçbir değişildik bahis mevzuu değildir.
Mokrıûcat takıntısını önlemek için >
İstanbul Belediyesi ifş mevsim
— Ydoo‘.. işte bu olamaz. Sen kadınsın-, ben erkeğim. Senin vii-.. cııdıınu- görmek bana haramdır!
Kameriye de Seyf-i ZüJyezcne î-' tiraz etti: • ••'1 ?*.
t — Hayır! Mutlaka soyunmabyız, .Çünkü «onunda birbirimize şura-’ dan tutaraJc, buradan yakalıyarâk hr.ni-yendin diye mıaıkçıhk i Anî-, y» lirn.
ı »Seyf-i ZiHyezen, bu ceyab üzerine soyunmak mecburiyetini duydu. Üzerlerinde ne varsa çıkardı-
• laı birer donla kaldılar.
Hem z güreşe başlamıyjardı. Ka-ımriye Seyf-i Ziilyezenin kolun da biı inci akdi gördü. Dikkatle ' baJc nca, bu inci akdin kcndi«ine i aid olduğunu anladı. ’ topladı. Karşısındaki
yirmi dört sem evvel ıss’z bir yele bırakltğı oğlundan bagkâr.ı oJa-jyoyacaîpııa kanaat gviirdı ve:
— Alı bçuim LCvgilı evlâdım! r yc bağu'arak delikanlının üze rine alıldı. Onu kollan arasına ahp. bağ rjnp hardı; öpmeğe, koklamağa !’• d»
•S< 7İ ı Sülyezçu. n< vc uğradr*;ını ihd;|. Üzenindeki jtfişkinljjh rHı|. i;nı nonra, kondîeînî Hafızasını dellkarihnîn A. I I i Saçdıkb Asliye Hukuk Yargıç lığından: Sandıklının Balık köyünden Hlüsan oğlu Ramazan Akyol la rafından ayni köyde Haşan oğlu Veysel Akyol ve rüfekası aley hine ikâme olunan iştirak h^lin (İçki mülkiyetin müşterek mülki yete çevrilmesi dâvasının yargı latması sırasında: Davalılardan Veyselin sefer -bertikte gaip olduğu bildirilmesi üzerine dâvetiye yerine kaim olmak üzere gazete iie yapılan ilânata rağmen mahkemeye gel mediğinden, hakkında gıyap ka ran yerine kaim olmak üzere gazete ile İlânen tebligat yapıl ■ masına ve yargılamanın 10.7,948 cuma giinü saat 9 a talikine mah kemecekârar verilmiş olduğu i -İfin olunur. (9211) Sandıklı Asliye Hukuk Yargıç hğından: Sandıklının Hisar mahallesinden Nuri kızı Zehra öztürk tara , fmdan kocası Urfa Askeriî pos ta 1C087 komutanlığı subayla -nndan Cafer öztürk aleyhine i-kûme olunan boşanma dâvasının yargılanması sırasında: Dâvâlının ikâlmetgâh adresi malum olmadığından gazete ile dâvetiye yerine kaim olmak ü -zere yapılan tebligat üzerine muayyen günde mahkemeye gel madiğinden keyfiyetin gazete ile gıyap karan yerine kaim olmak üzere ilânen tebliğjle yargılama ııın 25.6.948 cuma gün iisaat 9 a talikine karar verilmiş olduğu i lân olunur. (9210) Kadıköy İkinci Sulh Hukuk Yargp lığından: 947; 670 Devlet Demiryolları Birinci iş letme doktoru Şefik Uras vekili avukat İsmail Hakkı Tekayın İs tanbul Koca Mustafa Paşa Can baziye mahallesi Yeni Çeçme so kak 19 No. lu evde ikâmet eden İsmail Ragıp, İsmail Murad, Ay şe Nezahat ve Melek aleyhlerine açmış olduğu Taksim dâvası ii zerine dâvâlıların ikâmetkâhla-nnm belli olmadığı zabıta tahki katile tesbit edilmiş olduğundan davetiyenin 15 gün müddetle ilâ nen tebliğine karar verilerek du rusma 19/7 948 pazartesi gü -nü saat 10 a bırakılmış olduğun dan o gün ve o saatte bizzat ve ya kanuni bir vekil göndermedik leri taktirde H. U. M. Kanununa tevfikat dâvanın gıyaben niyet edileceği tebliğ yerine geç -mek üzere ilân olunur. T TENİ SABAH 1 MA&İlEAjKi 443 Dabkoviç 10.00 11.00 11.25 6 6 6 C % % % % t •I 95 — 95.— 95 — 95- IlHinıni’na Boraamun 26/6/94B. Vapur İlânları Beklenen vapurlar TRJNSM1RIN İsveç vapur kumpanyası Helsinborg m/s GUNDA 24/Haziran z1948 İskenderiye, Londra, An-vers. Rötterdam, ‘ Bremen-ve Hamburg için aktarma-eız mal kabul edeı. s/s H E R A 7-10/Temmuz/1948 h. PAYKURİÇ J Y ugoliniya . | Adriyatik limanlarına Yu 1 J goslav muntazam hattı ’ GORTHON LİNE J İsveç kumpanyası Cennbî 5 Amerika hattı | m/s Ada Gorthon f 25-26/Haziran/948 bekle-< niyor. Cenubî Amerikaya I maJ kabul eder. STEVENSON LİNE J s/sT.jr Stevenson z 10/Temmuz 948 ) Nevyorktan ve Tireden ge } liyor Napoli, Cenova, Nev 1 york limanları için yolcu ( ve mal kabul eder. I Bütün tafsilât için Galata ı Eski yolcu salonu karşısın ? da Frank Han 3. cü kata } müracaat Tel: 44707/8 W İr: n b â İ Yeni Ne^riijot ELEKTRİK İstanbul Elektrik Teknisyenle ri Demeği tarafından neşredil -mekte olan Elektrik adlı mecmu anın 16. inci sayısı zengin mün-dericatla çıkmıştır. Satış yeri: Inkilâp kitabevi, Ankara cadde si. İstanbul. * Devlet Orman İşletmesi Boyabat Müdürlüğünden 1 — Boyabat Devlet Orman İşletmesi dahilinde üç parçadan ibaret idare ve memur Lojmanı, Tavla, karaj VİDası yaptırılacaktır. Binalar kargır ve ahşap karkas inşaat sistemlerinde olacaktır. İlk keşif bedeli-(56457) lira (17) kuruş olup muvakkat teminatı (4072) lira (86) kuruş ve kati teminatı (8145) lira (72) kuruştur. v 2 — Şartnameler, bilumum projeler, keşif nameler, Seridöpriler, mukavele projesi, eksiltme şartnamesi, Bayındırlık işleri genel şartnamesi. yapı işleri umumî fennî' şartnamesinden ibaret olan keşif dosyası Is-tanbulda orman baş mühendisliğinde, Ankarada Or. Genel müdürlüğü inşaat şubesinde ve Boyabat devlet orman işletmesinde görülebilir. 3 — Eksiltme Boyabat devlet orman işletmesi müdürlük binasında mevcut eksiltme komisyonunda 8 Temmuz 3948 perşembe günü saat 15 de yapılacaktır. 4 — Eksiltmeye girebilmek için isteklilerin (4072) lira (8ö) kuruşluk geçici teminat vermeleri ve bu işin teknik- ehemmiyetinde bulunan diğer bir işi muvaffakiyetle başardığını veya idare ve denetlediğini ısba-ta yarar belgelerde birlikte eksiltmenin yapılacağı günden en az «.tatil günleri hariç) üç gün evvel yazı ile Bayındırlık' Bakanlığına, Sinop veya tstdnbul Bayındırlık Müdürlüklerine baş vui'a ’ak bu işin eksiltmesine girmek için -yeterlik belgesi almaları ve belgeyi göstermeleri şarttır. Bu süre içinde belge isteğinde bulunmayanlar eksiltmeye giremezler. 5 — İsteklilerin teklif mektuplarını eksiltmenin yapılacağı saatten bir saat öncesine kadar Boyabat devlet orman işletmesi müdürlüğüne makbuz karşılığında vermeleri lâzımdır. Postada olan gecikmeler kabul edilmez. (8976) )• yenin kolları arasından sıyırdı. Birkaç adım geri sıçrayıp: —; Beni dalavere ile altetmeğe •ini geldin? Senin nasıl oğlun ola-, bilirim? dedi. Kameriye: Benim oğlum olduğunu gahid lerle isbat edersem bir diyeceğin kalır mı? Hayır! Fakat bunu izah etmelisin. - Sen, Arphı nrubâ f-lçtlerlni guyc-F iyi bilmelisin ve belki de bililsin. Sahrada bulunan herhangi bir kimsenin üzerindeki işaretle kim olduğunu derhal anlarlar ve bu işaretleri muhafaza ederler. Ben de öyle adamlar vardır k'ı sen» kırk günlük çocukken taşır-Jaı Kolunda taşıdığın akdin bana aid olduğuna şahadet ederler. Sc-yf-i Zülyezen, yeniden şaşkın Tığ;- düşmüştü. Bıı sözleri alık alık dinliyor, fakat cevab vermiyordu. Daha doğrusu, verecek cevah bu-lamıvnrdn. 'YENİ ÇİL ILÂCIMJ Dil terc.h edeniz Devlet Orman işletmesi Karamanı Müdürlüğünden Karaman Devlet Orman işletmesi arsasında 3 parça- 1 dan ibaret idare binası Lojman, tavla, garaj, binaları yaptırılacak tır. Binalar kagir ve ahşap Karkas inşaat sistemlerinde olacaktır ilk keşif bedeli 60217 lira 13 kuruş olup muvakkat teminatı 4260 lira 86 kuruştur. 2 — Şartnameler, bilumum projeler, keşifnameler, seridope-riler, mukavele projesi, eksiltme şartnamesi, Bayındırlık işleri ç-el nel şartnamesi, yapı işleri umumu fenni şartnamesinden ibaret olan keşif dosyası îstanbulda Orman başmühendisliğinde Ankarada Orman Genel Müdürlüğü inşaat şubesinde ve Karaman DeV let Orman işletmesinde görülebilir1. 3 — Eksiltme Karaman Devlet Orman işletmesi Müdürlük br nasında mevcut eksiltme komisyonunda 5/7/948 pazartesi günü saat 15 de yapılacaktır. 4 _ Eksiltmeye girebilmek için isteklilerin 4260 lira 86 ku ruşluk geçiei teminat veınitleri ve bu işin teknik ehemmiyetinde bulunan diğer bir işi muvaffakiyetle başardığını veya idare ve denetlediğini isbata yarar belgelerile birlikte eksiltmenin yapriacö ğı günden en az (Tatil günleri hariç) üç gün evvel yazı ile Bayın dirlik Bakanlığına Konya veya İstanbul Bayındırlık müdürlük -lerine baş vurarak bu ışın eksiltmesine girmek için yeterlik belge si almaları ve bu belgeyi göstermeleri şarttır .Bu süre içinde bel ge isteğinde bulunmayanlar eksiltmeye giremezler. • ; 5 atten bir saat öncesine kadar Karaman Devlet müdürlüğüne makbuz karşılığında vermeleri olan gecikmeler kabul edilmez. İsteklilerin teklif mektuplarını eksiltmenin yapılacağı sa Orman İşletmesi lâzımdır. Postada < 8535) X SOFRA SİRKESİ imtiyaz sahibi: A. CEMALE DDİN SARAÇOĞLU - Yazı işi erini fiilen İdare eden: FATİN Fl'AD — Dizildiği yer: «Yeni Sabah» mü retti hanesi — Basıldığı yer: «Gün» Basımevi •MaaaMM»» Tefrika No. 72 ' ■ W3 | S V Londra Nevyortı Paris Cenevre .A s ferda m Brüksel Prağ Stokholnı Lizbon KıkıbaMi Ve TWıvÜht 941 Demiryolu C Kûf|r,nma 1 Kail-ınrnfi 2 EnlUmma S 11.3 W P80- 1.8060 66.7270 7055463 6.9887 560 77 8860 J.I 24Wi RADVO BugCınkG Progran. t FA2AR — 27/6/’.lWb 9.29 Açjüş ve progıi-ıo 8.30 M. s. ayajı« 8.30 Haberler 8.45 Müzik: Çeşitli Hafif Müzik (Pl.) 9.15 Müzik: Dinleyici İstekleri. Müzik: İzahlı Müzik Temsil. Müzik: Çeşitli Sololar (Pl.) Müzik: ince Saz Müzik- Yurddan Sesler. 11.45 12.30 J3.00 M. s. kyan. 13.00 Hebet’ler. 13 35 Müzik: Radyo >Sal(,n Orlıeetrası.
13.30 öğle Gazetesi.
13.45 Müzik: Salon € ' teeslra-sırun Devana.
14.00 Kapanış.
17.58 Açılış ve pfogj-ar/,. ‘J8.00 M. s. avan.
■J8.00
lft.45
19.00
19.00
19.15
19.20
1940
Müzik: Radyo Salojj
Orkestrası.
Müzik: Şarküaj M. s. ayan.
Haberler,
Geçmişte Buğun.
Müzik: Şarkılar Müzik: Radyo Dans Orkestrası.
20.15 Pazar Gazeten?
20.30 Müzflt: Tarihî
Türk Müziği.
Müzik:
Müzik: Tangolar (Pl.) Konuşma: P T. G, Direktörlüğü,
Müzik: Darı»;
Müziği (Pl.) M. s. ayart.’ Haberler.
Frogram ve Kapanış.
21.15
21.50
2200
22.20
22.45
22.45
23.00
Soldan Sağa:
1 — Yunanistanda çoktur . Ra Rabıt, De — Sayı, Futbolda bir
Künye; 5 — Bir har
...la^ant ^nl>»r» em korffnnal|^^^<
vuçmuşlar, ordularını birleştirmişlerdi., B/ suretlfe askerler arasında .kan dökülmenin öiıü alınmıştı.
Şimdi halli icab eden bir mesele vardı: Seyf-i Zülyezen’in babasının tahtına geçici lâzımdı, Bm tak, yalnız ona aiddi.
Fakat Kameriyenin kıskançlık damarları yine kabardı. Tam yirmi dört sene oturduğu saltanat koltuğunun oğluna geçmesini bir türlü arzu esniyordu. Onu bir dalavere ile ebediyen başından atmak gerekti.
— Oğlum, dçdi. Rubanın tae ve tahtı senelçrdenbeıi seni bekliyordu. Lâkin tahta geçerken askerlerine bpl bol bahşiş dağıtmak ruec-buriyetindesin. Bunu nazarı itibara alan baban, saııa bir hazine bıraktı. Kimsenin uğrgıpıyftçağı b.r yerde gömülü olun bu hazin nin yerini benden başka bilen ’ 'ur. Beraber gidelim. Sana hazım nin yerini göstereyim. Üst tavafına karışmam. Artılı dllediSin gih. ha
ı. Kameriye, sözlerini bitirince, a-tına binip gitti. Bir saat soma, yanında birkaç kişi olduğu halde geri döndii. Bunlar, kocası Sultan Zülyezen zamanında vezirlik yapmış, yüksek mevkilerde, bulunmuş yaşlı kimselerdi.
Kameriye, Seyf-i Zülyezen’i göstererek:
— B'i delikanlıyı tanır mısınız-? âıye sordu.
Yaşlı kişiler:
— Tanıyoruz, dediler,
— Kimdir?
— Rahmetli hükümdarSultan Zülyezen’in oğludur ve yeni htikü nadanmızdır.
— Kolundaki akilin kime aid olduğunu söyler misiniz?
— Kolundaki akid size aiddir.
Seyf-i Zülyezen, bu şahadet kar-şibubla, hiçbir şey söylemedi. Kameriyeyi anne olarak tanımak zorunda kaldı ve onun elini öptü.
Att»a hrââa düşmanlık kalma-Buştı. Ana 11e oğul lmhısun ha-
reket edersin. x
Seyf-i Zillyezen, annesinin bıı ya la -ina inandı. Zengin bir hazîneye kavuşacağı bütün askerlerim f&riasile memnun etmek imkân»m t-u'.-ibileceği için sevindi.
Ana ile oğul birer ata bindiler. Kimseye görünmeden ve h.aber vermeden gece yarısı yola çıktılar. Sabaha ka lar mola vermefh a i’eri edil er.
4
Seyf-i Zülyezen.
— Ann^^iğim, diye sordu* 2inenin buluackığu yere dafca vedik mi? haziı cnin bı^kaJv ı zak bir yere gömülebdocegini uk )nn almıyor. Sakın yolu şagırmıg olmıyasın? . . '
Kameriye, kısaca izah etti:
— Oğlum! Baian cok heaabkâr bir adamdı. Herşeji inceden incece düşünürdü. Ufacık bijr meseleye tiyük ehen*nıiy?r verirdi. İnsen • pullarının bnlmalan ihtimali*.i hesaba katarak hazit tyi çok u?Ak Vr yere gönvlü. İki gün daha yol-ç?dıık etmek meobur ^etindeyiz.
»Seyf-i Zıbvezen. aesmi çıkarma* dı. Atlanndar. inip biraz dinlea-d. Üten sem ı t ?krar yola çıktılar^
İki gün, iki gocie daha yol aldılar. Nihayet bir ağacın dibine uhışt'lar. Bu çok büyük bir ağaç-tı. Gölgesinde yüz atlı harmabıl'r-di. Gayet iri ve sık yaprakları vardı. tD(-vnnıı Vdl'J
masanda tutulur; 2 vaınlıhk; 3 tabir; 4 — fin okunuşu, Başına (B) gelince inşaat, Genişlik; 6 Temizlik sembolü; 7 -edatı, Başına (K) ilâveSUe cani; S — Bahir. Kör; 9 Aya manâsına.
Çuhandan Aşağı;
1— Balığın kutuluhnuşu. ıra Bir renk, Her sofrada bulu nur; 3 merasim; 4 ce cimri, Vilâyet; 5 nanç, Miktar; 6
7
8
Adele. Teııbih
Bevaz.
2
Keçinin erkeği, Dinî Başına (H) gelin Dini i -Ateş, Anlam;
Titreyiş, Hicap duy( emir.) Sonuna (T) gelince herkes onunla yaşar (bir his). Sıvı ha line mir.
geçme; 9 — Sert, Tersi e-
EVVELKİ BULMACANIN
HALLEDİLMİŞ ŞEKLİ '
J
9
ı
4
i
(
4
i
i
4
1 2 3 4 5 6 7 8 9 Ki* •*** R
KlElDn '»?İA H7T Tl
A!I.! î-ı1» l'E'S ’mt E J
D'AJN 1 $ 1® A'k:
El*-' î '1. I İ! 7I
RİA.»] I t! ı ‘R!«r i
s|k;o c ' E R ■r —— •
K’! R'A İZİ© IS Ü S j
Al» 'A;R 1 1 I V 1 I ı » EÖ
Z!HK' I ,'W| 1 İMİA P-