Şık4 avizeler
Bulaşık Makinesi
English Electric Buz Dolapları Amerikan Gaz Ocakları
Veli Candar ve Oğlu
An af arta lar Cad. No. 146 — Telefon: 14671
Yıl ; 2 — No. 422 ★ Telgraf çâresi» Zafer Gözetesi - Ankara
SALI 27 HAZİRAN 1950 ★ Fiyatı her yerde 10 Icuruy.
Sâmilia
Büyük ikramiyelerle 357 çıktı
950 modeli Fiat marka otomobil - Buz dolabı - Radyo 110 Krş.
Telefon » 15619 ve 15315 W Denizciler Cad. 2 -A Posta kutusu ı 193
Başbakan gazetemize verdiği beyanatta yapılan işleri açıklıyor
D.P. iktidarının bir aylık başarısı
Ciddi tasarruf tedbirleri alınmıştır
Adnan Menderes’in
çok mühim beyanatı
Hayat ucuzlama yolundadır
Adnan Menderes muhalefetin uydurma havadislerini de cevaplandırarak kadın memurlar, Halkevlerine verilen ödenekler meselelerini anlatıyor
Kütahyadan gelen bir heyet, Kütahya milletvekili Remzi Koçak’ın başkanlığında Cumhurbaşkanı Celâl Bayat’ı ziyaret etmiştir. Resimde Cumhurbaşkanımız Kütahya heyeti ile beraber görülüyor

Meclistediinkü
müzakereler
Başbakan sayın Adnan Menderes, muhtelif iç politika meseleleri hakkında kendisinden malûmat rica eden gazetemiz Baş Muhar -riri Mümtaz Faik Fenik’e bir mülakat vermiştir.
Mümtaz Faik Fenik’in Başbakanımız
sorduğu sualler ve Başbakanımız Adnan Menderes’in verdiği cevaplar aynen aşağıdadır:
— Vazife aldığınız günden beri geçen bir ay içinde, Hükümet programında tesbit olunan esasların tahakkuk ettirilmesine doğru giriştiğiniz icraat ve aldığınız tedbirler hakkında gazetemizi ve dolayısiyle umumî efkârı tenvir etmenizi rica edebilir miyiz?
— Henüz vazifeye başlamış olmamızdan pek kısa bir zaman geçmiş bulunmakla beraber, Mec. liste ve Grupta konuşulan ve parça parça gazetelerde de yer alan iç po-
Başmuharririmize çok mühim beyanatta bulunan Başbakan Adnan Menderes
Yalan üzerine bina
edilen muhalefet
Mümtaz laik FENİK
litika mevzularını topluca gözden geçirmekte ben de fayda görmekteyim. Menfi propagandalarla u-mumî efkârın şaşırtılmak istenmesi teşebbüsleri karşısında bulunduğumuz aşikârdır. Meselâ partimizin hububat fiyatlarım yükseltmek vadinde bulunduğu ve fakat bu vadini yerine getirmediği yolunda propagandalar bir müddet devam etti. Partimizin ve Hükümetin böyle bir vaitte bulunmadığım kat’i olarak ifade edebiliriz. Biliyorsunuz ki, hububat fiyatlarını Hükümet geçen yılki seviyede muhafaza etmiştir. Bu, bir bakıma hububat fiyatlarının yükseltilmesi tesirini haiz- ) dir. Çünkü bugün eşya fiyatlarında umumî olarak bir düşme temayülü müşahede olunmaktadır. Hükümet bu temayülü yaratmak ve hızlandırmak mevzuunda kusur etmemektedir. Şurasını da kaydetmek iycabeder ki, geçen yıl mahsulün az olması ve hatta hariçten buğ-dat ithâl etmek mecburiyeti karşısında bulunulması hububat fiyatlarını korumadan mütevellit hazi. neye akseden külfetlerin ağır olması neticesini vermiştir. Halbuki, bu yıl mahsul iyidir, hatta bir miktar ihracetmek dahi iycabedecektir.
★ (Devamı 2 ncide)
MECLİSTE DiKKATı ÇEKEN BİR SORU
Ömer İnönü’nün kullandığı araba İstanbul’da birisini çiğnemiş
10 sözlü soruya İ cevap verildi ;
Büyük Millet Meclisi dün saat 15 te Başkan vekillerinden Balıkesir milletvekili Sıtkı Yırcalı’nın başkanlığında toplanmıştır.
Zonguldak milletvekili Fehmi Açıksöz’ün, milletvekilleri seçimi kanununa göre sandık kurullarında çalıştırılan partili üyelere şimdiye kadar verilmemiş olan ücret ve zarurî yol masraflarının ne za-dan verileceğine dair sözlü soruya Adalet Bakanı Halil Özyörük cevap vermiş ve Bakanlar Kurulunda verilen bir karar gereğince, siyasî partiler temsilcilerine yövmiye ve harcirah verilmesine imkân olmadığını belirtmiştir
Soru sahibi Bakanın cevabını tatminkâr bulamdığını ve eski Bakanlar Kurulu kararını, yeni Bakanlar Kurulunun değiştirebileceğini söylemiştir.
★ (Devamı Sa. • Sü: S de)
ir memlekette demokrasi, muhalefetin dürüst, ciddî ve yerinde kontrolüne daima muhtaçtır. Yapılan işler, elbette ki tenkit edilecektir; kusurları bulunacak, açıklanacak, eğer ten-• kitler içinde doğru olanlar varsa, bundan memleket faydalanacaktır. Bu bakımdan muhalefetin vazifesi iı^,- gerçekten büyüktür.
, A Demokrat Parti muhalefette bu-* -iunduğu sırada bu vazifeyi büyük bir dürüstlükle ve tam bir intizam içinde yaptı; aksini iddia edemezler, çünkü millet neticede, Demok rat Partinin tenkitlerinde haklı olduğunu sandıklara verdiği reyle iabat etti, Halk Partisini iktidardan indirip idareyi, Demokratlara verdi. Evet, halk, tenkitlerin tama-miyle yapıcı olduğunu ve hepsinden memleket lehine faydalar elde edileceğini görmüştü. Nitekim Demokrat Partinin üzerinde ısrarla durduğu meseleler, bütün baskıya, bütün cebir ve şiddet politikasına rağmen hal yoluna girdi. Halk Partisi iktidarı, iyi bir Seçim Kanununu çıkartmak zorunda kaldı. Ve Anayasaya aykırı olan kanunları da tâdil etmek yoluna gir-^Iktldar değişikliği zamanındaki mandara bu İdi.
Şimdi D. Parti idareyi eline ahnış bulunuyor. Fakat karşı taraftan müsbet tenkit namına ortada hiç bir şey yoktur. Gazeteleri bir yığın kışkırtıcı uydurma haberlerle doludur. Öyle anlaşılıyor ki, masa başında yalan üzerine bina edilen bir takım muhayyile mahsulü haberlerle, gûya muvaffak olmak umidln-dedlrler. İşin acı tarafı şudur! Hiç bir mânevi kayguya dayanmıyan bu masnuat, memleketin de zara-
£ Olunduğu sırada bu vazifeyi büyük aiiriictlükle ve tam bir intizam
İftar topu yerine düdük (alınacak
Ramazan münasebetiyle iftar ve imsak zamanlarının halka top afişiyle duyurulması uzak semtlerden duyulmadığı için şikâyetleri mucip ve çok canlı misaller ver- , olmuş ve bu hususta belediyeye i müracaatlar yapılmıştır.
i- Bunun üzerine belediye top yerine canavar düdüğü çalınması için teşebbüse girişmiş ve bir tecrübe yapmağa karar vermiştir.
Bu akşam iftar ve imsak zamanlan canavar düdüğü ile duyurulacaktır. ı ~
rinadır, Çiinkii hepsi, vatandaşların huzurunu v. sükûnunu bozacak mahiyettedir.
Sayın Adnan Menderes, bugün gazetemizde çıkan beyanatında mıı. halefetin bu yüzden düştüğü tezatları gayet açık bir surette izah etmekte ' «- • «• —
mektedir.
Vatandaşlar, rtimrn zümre ele tınarak tahrik edilmekte ve huzursuzluğa sevkolun maktadır. Bunun için tezvir makinesi mütemadiyen türlü maksatlarla havadis imal etmektedir.
★ (Devamı Sa. 6 Sü: 4 de)
Komplo iftirası dâvası
ı'




i1
r


D. P- Mecîis Grupu bugün toplanıyor
D. P. Meclis Grupu Başkan-lığından:
D. P. Meclis Grupu bugün (27/6/1950 Salı) saat 15 de toplanacaktır.
— /
Reşat Aydınlı dün mahkemede ağladı
celseye 'gelmeyen ^Ş.’Günaltay’ın,' tekrar çağrılmasına karar verildi
Komplo iftirasından sanık sabık -Denizli Milletvekili Reşat Aydınımın duruşmasına dün Birinci Asliye Ceza mahkemesinde devam o-lunmuştur.
Evvelki duruşmada eski Başbakan Şemsettin Günaltayın dinlenmesine karar verilmişti. Günaltay, dünkü duruşmaya mazereti olduğundan dolayı gelemiyeceğini bü-dirmişti.
Söz alan Reşat Aydınlı, Günal-tayın gelmemesi dolayısiyle şunları söylemiştir:
.— Şemsettin Günaltayın dinlenmesine geçen duruşmada karar verildiği halde bir bahane ile bugünkü duruşmaya gelmemiştir. Halbuki ben ondan bazı noktaların tavzihini rica edecektim. Bunlardan biri Millî Emniyet Başkanlığında kendisi ile konuştuklarımız hakkındadır.
Meclis zabıtlarında Şemsettin ir (Devamı Sa. S Sü: ( de)
Bir milletvekili bu suçun başkasına yüklendiğini söylüyor ve kendi bilgisine göre hâdiseyi anlatıyor
Dün Büyük Millet Meclisindeki İçişleri Bakanının cevabı I ____________
sözlü sorulardan en fazla alâka Kürsüye gelen İçişleri Bakanı malûmat şudur: toplayan Tokat milletvekili Ahmet " • • -« - 1
Gürkan’ın sorusu idi.
Ahmet Gürkan verdiği takrirde 10/11/945 yılında İstanbul Taksim meydanında ve jandarma dairesi önünde gece saat 21-22 arasında Teknik Okul pansiyon âmiri Muzaffer Kayalıbay adındaki bir vatandaşın bir otomobil tarafından fecî bir şekilde öldürüldüğü, yapılan tahkikat ve tetkikat neticesinde niçin öldürüldüğü ve kimin öldürdüğü bir esrar perdesiyle örtülü olduğu yazıldığınım kaydettikten sonra böyle bir hâdisenin olup olmadığını, varsa failinin niçin bulunamadığını ve bu işde vazifesini ihmal eden memurlar varsa meydana çıkarılmasının mümkün olup olmadığını sormaktadır.
Rüknettin Nasuhioğlu şunları söy-| ledi:
(— Bu mesele hakkında eldeki
10/3/945 günü saat 2 sıralarında I dur:
★ (Devamı Sa. 6 Sü: 1 de)
Gensoru meselesi hakkında D.P. nin görüşü
Demokrat Parti Meclis Grupu Başkanlığının 24/6/1950 günü neşrettiği tebliği aşağı aynen koyuyoruz. Bu tebliğde Gensorunun açılmasının neden kabul edilmediği i-zah edilmektedir; tebliğ aynen şu-
* (Devamı Sa. ( Sü: 1 de)
askeri yardıma başladı
Çukurovada yeşil kurt tehlikesi
Tarım Bakanı alınan tedbirlere nezaret ediyor
Adana, 26 (a.a.) — Çukurovada çok geniş bir sahaya yayılmış olan yeşil kurt ile yapılacak mücadeleyi bizzat yerinde görmek üzere Cumartesi günü şehrimize gelmiş olan Tarım Bakanı Nihat Eğriboz bugün de tetkik ve çalışmalarına devam etmiştir.
Bakanın iştirakile ziraat mücadele istasyonunda yapılan çiftçiler toplantısında eldeki vasıtalara göre merkez ilçeye ait arazi sekiz böl-★ (Devamı Sa. 6 Sü: 6 da)
Hadise Amerika'da çok vahim sayılıyor ve barut deposuna ateş verildi, deniliyor
Vaşington, 26 (a.a.) — (United
Press): Birleşik Amerika kongresi bugün Kore harbini Birleşmiş mil letler için büyük bir imtihan olarak telâkki etmiş ve bazı âyan ü-yeleri süratle Güney Kore’ye av u-
çakları gönderilmesini istemişlerdir.
Askerî Yardım
Tokyo, 26 (a.a.) — «United
Press»; Bugün gayri resmî olarak bildirildiğine göre, General Mac
Örnek demokrasi
Emekli subayların Orduevinde bir resim sergisi açtıkları yazılmıştı. Resimde çok güzel san’at eserlerini teşhir ettikleri ve büyük bir rağbet ve alâka toplayan bu sergiden bir köşe görülüyor
Nihat Eri m’in vaktiyle müdafaa ettiği tez bugüu D. P. ye târiz vesilesi oldu
Dünkü Ulus gazetesi, «Örnek demokrasiden yeni örnekler., «Muhalefete fiilen imkân bırakmıyacak-lar mı?», «Seçim Kanununa riayet edilmiyor», «D. P. Meclis Grupu
Kanunu dışında muameleye I
karar vermiş!, gibi büyük manşetlerle, yine Demokrat Parti iktidarına uluorta saldırışlar yapmaktadır. Buna sebep de D. P. Grupun-da tasdik edilememiş tutanaklar
★ )Devamı Sa. 6 Sü. 2 de)
Maçkadaki arsalar
işi de soruluyor milletvekili Sinan Tekeli-’ oğlu Büyük Millet MecBsi Başkanlığına iki sözlü soru önergesi vermiştir. Seyhan milletvekilinin Başbakan tarafından cevaplandırılma-
sını istediği birinci önergesinde aynen şöyle denilmektedir:
• İstanbulda Maçka'da Taşlık a-diyle maruf sahadaki arsaların Ev-★ (Devamı Sa. « Sü: S da)
Arthur hava yolu ile Cenubî Kore-ye askerî yardımda bulunmağa başlamıştır.
Hâdise Rus tecavüzü sayılıyor
Vaşington, 26 (a.a.) (United
Press) — Kore harbi âyan üyeleri ve muhtelif parti temsilcileri arasında, bir Rus tecavüzü olarak tavsif edilmektedir. Birleşmiş Milletler güvenlik konseyinin meseleyi halledeceği ve Amerika Birleşik Birleşik Devletleri Kore işine ciddî surette müdahale etmeden Korenin yeniden sulha Ovuşacağı da henüz ümit edilmektedir.
Barut deposuna ateş verildi!
Nevyork, 26 (a.a.) (Lps) — New York Herald Tribüne gazetesine gö-
★ (Devamı Sa. « Sü: S de)
AKINTIYA'—~] L KÜREK
Imsak'ten iftara!
U alk Partisi muhalefetinin
1 canı çok sıkıntılıdır. Öyle ya. bu Ramazan ayında da şekeri otuz kuruş ucuzlatmanın âlemi var mıydı?.
Herkes baklava mı yiyecek?..
Fukaraya kahve şekeri! Halk Partisinin tezvircilerine lokma!...
Şeker ucuzladı, Halk Partisi muahlefetinin ağzının tadı kaçtı!
Hayır bir şey değil, şimdi onların muhalefet politikaları da ayrıca ucuzlamıştır. Eski iktidarla, yeni iktidar arasındaki şu farka bilmem dikkat ettiniz mi? Eskiden imsak vardı; şimdi iftar!— YEDEKÇİ
Sayfa: 4
Sayfa: 2
2 Af EE
27 - 8 • Î950

K
. Muammer Karaca
Ah Sizin Sokak
YAZaN
Muammer Karaca
etmen'er i Başbakanın gazetemize beyanatı
Öğretmen’..
Kadro darlığı yüzünden terfi ede meyen 1750 öğretmeni temsilen dün İstanbuldan şehrimize bir heyet gelmiştir.
- - - - ..........................................
Malatya Valiliğinden
1— Doğanşehir ilçesinin Polat Köyünde 69398 lira 68 kuruş keşif bedelli 5 dershaneli ilk okul inşaatı kapalı zarfla eksiltmeye konulmuştur.
2— İhale 15/7/950 Cumartesi günü saat 11 de il daimi komisyonunda , yapılacaktır. Geçici teminatı 4719,93 liradır.
5 3— 2490 sayılı artırma eksiltme ve ihale kanunu .hükümleri daire
sinde hazırlanacak teklif mektupla n ihale tarihinden bir saat evveline
. kadar makbuz mukabilinde komisyon başkanlığına verilecektir.
4— Eksiltmeye girmek isteyenlerin ihale tarihinden en az üç gün evvel tatil günleri hariç İl Bayın dirlik Müdürlüğünden fennî ehliyet vesikası ve Ticaret Odasından belge almaları ve bir defada elli bin liralık bina yaptıklarına dair ibraz eylemeleri şarttır.
5— Keşif şartnameleri proje vesair evrakı D. Komisyon ve Bayındırlık kalemlerinde görülebileceği gibi Bayındırlık Müdürlüğünden
n tafsilât ta alınabileceği ilân olunur. (4329) (635)
d
k
it (Baş tarafı 1 incide) . yeti hakkında bir fikir verir misi- I bizim için elbette zaruridir. Halk Hariçte hububat fiyatları geçen niz? Partisi idaresi maalesef bir kısım
sene ve evvelki senelere nazaran! —Parl imiz muhalefette bulunduğu 1 memurları dönülemiyecek kadar ile scAAAAAg»**. düşüktür. Bütün bunlar hesaba ka- müddet zarfında bütçede geniş ta-..............— . .
Fikret Özgeneç, Çınar, Rüştü Dik, ‘ tılınca, hububat fiyatlarını geçen ' sarraflar yapılabileceğini
Rahmi, Sevenden mürekkep heyet ............-
dün Cumhurbaşkanı Celâl Bayan, Başbakan Adnan Menderesi, Büyük Millet Meclisi Başkam Refik Koral-tanı ve Millî Eğitim Bakanı Avni Başmanı makamında ziyaret etmişlerdir.
Bütçe Komisyonu
bugün toplanıyor
Büyük Millet Meclisi Bütçe Komisyonu bugün saat 10 da toplanacaktır. Gündemde şunlar vardır:
1— Mardin Milletvekili Kemal o---------- ------------- -------
Türkoğlu'nun, milletvekili ödenek dolaşmaktadır. Bu biribirine zıt gibi ve yollu-danna mütedair olan " ‘ ‘
756, 1169, 5142 ve 5143 sayılı kanunla nn kaldırılmasına ve 3050 sayılı ka- I nunun 2 nci maddesinin decistiril-
yılki seviyede tutmanın büyük külfetleri gözönüne alan ileri ve cesur bir karar olduğu kendiliğinden mey’ dana çıkar. Bizi böyle bir karara sevkeden âmil bir yandan köylü vatandaşlarımızı kon inak ve bu suretle istihsali teşvik etmek, diğer yandan da memlekette geniş vatandaş kitlelerinin satın alma kudretlerini arttırmak yolu ile iş, istihsal ve ticaret hayatını geliştirmektir.
— Hububat fiyatları, geçen sene-ki seviyede tutulduğu halde, ekmek fiyatlarının ucuzlatılması kararına gidileceği hakkında bazı haberler
e

Ç I
A l|...r KlKEÇ
Fabrikası
r
1 I t
Taze, topak tozsuz kireç imâl etmekte ve günü gününe teslim etmektedir. Sayın müşterilerimizin her türlü arzulan nazan itibara alınır. .
Adres: Posta caddesi Ahmet Erkman hanı kat 3. No. 23 Tel: yazıhane 16566 Tel. ev: 21384 (2456)
■■■IHI 1.1 -uı-.rııı
Sap şamam Satın alınacak
Siimerbank Selltiloz Sanayii ktiiessasssi Müdürlüğünden İZMİT
Müessesemizin ihtiyacı için 3000 ton sap samanı satın alınacaktır. Bu işe ait şartname Ankarada Sümerbank Genel Müdürlüğünden, İstanbul’da Küçük Kınaclyan Han’daki büromuzdan ve İzmit’te mües-sesemiz Ticaret Şubesinden parasız tedarik olunabilir.
Taliplerin her 1000 tonluk parti için 3750.— (Üç bin yedi yüz elli) ( liralık geçici teminatlarını müesses emiz veznesine yatırarak fiyat tek-; liflerini havi mektuplarını 10/7/950 Pazaretsi günü saat 12 ye kadar mü-: essesemiz Muhasebe servisine tevdi etmeleri ilân olunur.
■ Müessesemiz arttırma ve eksiltme kanununa tabi olmadığı gibi ihaleyi yapıp yapmamakta tamamen serbesttir. (4301) (615)
i
görünen vaziyet nasıl izah edilebilir?
__________________ _____________ — Ekmek gibi en zarurî bir gı-nunun 2 nci maddesinin değiştiril- ] da maddesi üzerine muamele vermesine dair kanun teklifi,
i 2— Afyonkarahisar milletvekili General İhsan Sabisin, Büyük Millet Meclisi âza sının tahsisat ve harcırahları hakkındaki 1757 sayılı kanuna ek 3050 sayılı kanunun ikinci maddesinin değiştirilmesine dair kanun teklifi. •
Milli Eğitim Bakan müsteşarı emekliye ayrılmadı
Alâkalı makamlardan öğrendi-' ğimize göre. Millî Eğitim Bakanının Müsteşarı Besim Kadirganın emekliye ayrıldığına dair havadisler tamamen asılsızdır. B. Besim Kadirgan vazifesi başındadır
Pak Sfan BÜyUK
Elçisinin ziyafeti
Pakistan Büyükelçisi Sayın Beşir Ahmet, Dışişleri Babanı Fuat Köprülü şerefine evvelki gece saat .21 de bir ziyafet vermiştir. Toplantıda kordiplomatik mensuplariyle diğer bir çok zevat hazır bulunmuş- ı lardır.

Sa. Al.
Süt ve yoğurt alınacak
Ko. Bşk. Balıkesir
(363)
Cinsi
Miktarı
Fiat
Muhammen Tutan
15.000 kilo
20.000 .
ve miktarı yukarıda yazılı ihtiyaç kapalı zarf usulü ile
Süt
1 — Cins _ „ ____. ______________________
satın alınacaktır.
2 —Eksiltme ve ihalesi 12 Temmuz 1950 tarihinde Çarşamba günü saat 16.30 da Balıkesir As. Sa. Al.Ko. da yapılacaktır.
3 — Muvakkat teminat muhammen bedelin % 7.5 dur. Katî teminat ise ihale bedelinin %15 dir.
4 — Evsaf ve şartlar her gürf Ko. da görülebilir.
5 — Teklif mektuplarının belli günde saat 15.30 a kadar Ko. na
verilmesi. (4310)-(620)
40
50
Bir şoför sokakta çiğnediği domuzu kaçırdı
Dün şehrimizde bir taşıt kazası, aynı zamanda garip bir hırsızlık vakası olmuştur.
Yaptığımız tahkikata göre Hayvanat bahçesine ait olan ve Çiflik çayırında otlamakta olan 150 lira kıymetinde bir domuz o sırada geçmekte olan 3073 plaka numaralı taksinin altında kalmış ve yaralanmıştır.
Şoför domuzu yaraladıktan sonra ortada bırakmak istememiş olacak ki, taksinin içine yerleştirerek hadise yerinden uzaklaşmıştır.
Hayvanat bahçesine ait domuzu yaralayan, sonra da kaçıran şoför aranmakta ve tahkikata devam e-dilmektedir.
Iskarta deriler!
Sığır eti alınacak
Bursa As. Sa. AL Ko. Bşk. (352)
1 — 140 ton sığır eti kapalı zarf usulü ile satın alınacaktır. Tahmin edilen bedeli 224 bin lira geçici teminatı 12450 liradır.
2 — Eksiltme 20 Temmuz 1950 Perşembe günü saat 10.00 da Bursa Askeri Satın Alma Komisyonunda yapılacaktır. Şartlaşmalar her gün komisyonda görülebilir.
3 — Teklif mektuplarının 20 Temmuz 1950 Perşembe günü saat
9.00 a kadar komisyonumuza verilmesi. (4320) (630)
I
Komünistlikten suçlu Kemal Ozer'in duruşması |
Komünizm propagandası yapmaktan sanık Kemal Özer aleyhine a-çılan dâvaya saat 14.45 de İkinci Ağırceza mahkemesinde başlanmıştır.
Tekel Genel Müdürlüğü binasının duvarlarına komünizm lehinde yazı yazdığı iddia edilen Kemal Özerin duruşması gizli yapılmıştır.
Sar. Al. Ko.
Cinsi
Miktarı
Muhammen
Fiatı Tutan
Sığır eti
1 Cins ve
satın alınacaktır.
2 — Eksiltme __________________
saat 11 de Balıkesir As. Sa. Al. Ko. da yapılacaktır.
3 — Muvakkat teminat muhammen bedel n % 7.5 dur.
4 — Evsaf ve şartları her gün Ko. da görülebilir.
5 — Teklif mektuplarının belli günde saat 10 a kadar Ko. na verilmesi. (4311)-(621)
120.000 kilo
120 Krş. 144.000 lira
miktarı yukarıda yazılı ihtiyaç kapalı zarf usulü ile
ve ihalesi 13 Temmuz 1950 tarihinde Perşembe günü
Davet
Meclis Hesaplarını İnceleme komisyonu:
Bugün saat 10 da.
içişleri Komisyonu?
Bugün saat 10 da,
Maliye Komisyonu:
Bugün saat 10 da.
Tarım Komisyonu:
Bugün saat 10 da, toplanacaklardır.
Kayıp
Üstte üç küçük yaprak ve dört küçük pırlanta, altta bir küçük ve bir adet 40 santimlik pırlantah bir salkım küpe ka-yıbolmuştur. Kuyumcu Rifat Taşpmara getiren memnun edilecektir. (2458)
Satılık Kamyon
948 modeli De - Soto marka 1 kamyon halihazırda çalışır vazıyette devren satılıktır.
Adres: İtfaiye Mey dam Anadolu garajında Bay Bakiye müracaat.
(2451)
Arsalar
Çankayanın en güzel semtinde, asfaltta, otobüs durağında, su, elektrik, telefon, havagazı şebekeleri üzerinde, mahalle kurmaya yetecek, ağaçlıklı, akar sulu, iki evi ve bol taşı bulunan imar parselli aı - i salar satılıktır. Ödemede kolaylık ' müracaat: Telefon: 14017 (2447) |
KAYIP — Ankara Belediyesinden 1/4/948 tarihinde almış olduğum 7958 ehliyet ve 411 sicil numaralı şoför ehliyetimi kaybettim. Yenisini alacağımdan eskisinin hükmü yoktur, Cuma Ertürk (2459) |
— Öyleyse... Beni öldür. Bunu tercih ederim. İşte hazırım dedi. Hâlâ suluk soluğa idi.
Antuvanet, korkudan neredeyse bayılacak bir halde, divanın önüne diz üstü yığılmış, başım yastıkların arasına gömmüş hıçkırıyordu:
— Allahım. Allahım, beni kurtar, bizi kurtar...
Bir kaç saniye, Lüsyen, hiç bir şey söylemeden Jak’a baktı, bir tereddüt geçiriyordu. Sonra:
— Hayır! dedi, seni öldürmivc-ceğim. Seni öldürmekten hiç bir şey çıkmaz. Ölmek nedir ki. Ama sevdiği kadının öldürülmesine göz göre şahit olup da onu kurtara-maması bir erkeğin hayatında kolayca unutacağı şeylerden değildir. Ben bunu yapacağım. Bahse girerim ki, istikbal için de bir ibret olacak bu Bir başka kadın, senin için hayatını tehlikeye ata-mıvacak! Sana bu dersi verdiğimden dolayı bana müteşekkir kalacak kocalar vardır, sevgili Don-juanım!
Tekrar Antuvanete doğru döndü ve tabancasını doğrulttu
— Haydi bakalım, ikimiz kaldık. Antuvanet!
Antuvanet, başı yastıklara gömülü, sessiz, dizüstü duruyordu Hiç bir şey görmek ve işitmek istemiyordu
Jak, artık tereddüt etmeden.
nehane ve ev T-ei: ıooc
D ozuk giden işler arasında, en ileri safı, yâni şampiyonluk mevkiini, hiç şüphesiz şehrimiz mezbahası almaktadır.
Senelerin geçmesiyle, mukadder harabiye sürüklenmesi karşısında olduğu kadar, İşleyişinde görüieD aksaklıklar muvacehesinde de lâkayıt kalındığı anlaşılan burasının acıklı halini, gidip görenler ve yazımızı okuyanlar her halde anlamış olacaklardır.
Bu, öyle bir derttir ki, yazmakla bitmez! Ne tarafından baksanız, iş yolsuzdur. Geçenlerde de temas ettiğimiz kalifiye işçi meselesi burada facia halindedir.
Etin maliyet fiyatına büyük tesirler yapan ve biziere pahalı et yediren saiklerin başında, işçi meselesi vardır.
Belediyemiz, bu işin de maliyete tesir edeceğini, hiç bir vakit düşünmemiş, rastgelenl almış ve bu hususta da yalnız ucuzluğu düşünmüştür.
Ucuzdur vardır illeti, sözü boş değildir. Bu sebeple, kasap esnafı sırf bilgisiz İşçi yüzünden büyük zararlara uğramakta bunun yükü nü de tabiî olarak halka devretmektedirler. Ufak bir mesele olmasına rağmen d^rl işi de bu etim ledendir. Hayvanların yüzülmesi sırasında dikkatsizlik ve başka sebeplerle deriler ziyan olmakta ve ekseriya satış sırasında yüzde o-tuz ile yüzde kırk arasında fire vermektedir.
Deri ticaretiyle uğraşanlar arasında Ankara mezbahasının derilerinin «Iskarta» diye vasıflandırıl malan bu sebeptendir.
Ankara belediyesinin, seneler-denberi ihmal ettiği bu mevzu do-layısiyle, yalnız deri yüzünden uğranılan zararların rakama vu rulması halinde, hepimizin dehşet içinde kalacağı muhakkaktır.
Düzelmesini istediğimiz işler meyanında birinci plânda olan işçi meselesine ehemmiyet verilmesi lâzımdır. Bu hem ethı ucuzlamasını temin edecek, ayni zamanda çok mühim ihracat metaımız olan derilerin lâyık olduğu fiyatı bularak memleket ekonomisinin kalkınmasına yardım edecektir.
Çünkü İktisadî meselelerin tek bir halkası ile değil heyeti umu-miyesiyle birlikte mütalâası zarureti açık bir hakikattir.
Hikmet YAZIClOGlU
ri sevketmektir. Devlet memurluğu haysiyet.ni ve kanunları hiçe sayarak kaderini sabık iktidara bağlamış olan bir takım memurları mutlaka muhafaza etmek mecburiyetini duymamaktayız. Hükümetimiz Halk Partisi Hükümetlerinin bir devamı değildir. 14 Mayıs seçimleri de sadece basit bir iktidar değiş kliği olarak telâkki olunamaz. Ortada hiç bir ciddî sabep ve zaruret yokken onlar bu kadar, geniş miktarda değişiklik yaptıkları halde bizim şu izah ettiğimiz sebeplerle ve zaruret miktarına hasretmeye dikkat ettiğimiz, değişiklikler dolayısiyle bize hücuma kalkmalarını sadece gülünç addetmek icabeder. Gerektiği takdirde seçimlerde kazanmak maksadiyle onların baş vurduklan bu neviden tedbirlerin izahı mevzuunda daha fazla durmak mümkündür.
Kadın memur ve müstahdelerin toptan işten çıkarılacağı' hakkındak. tahrikçi haberlere gelince; partimiz tatb:k edeceği tedbirlerde kadın ve erkek memur tefriki yapmak gibi yanlış bir telakkiye sahip değildir.
— Geçenlerde İçişleri Bakanımız Halkevlerine hususî idarelerden ve Belediyelerden verilmekte olan tah-tasarruflar sağlanabilmektedir. ' sisatın durdurulması hakkında bir
„ _______„___ daima
iddia etmişti. Bugün, 1950 bütçesi üzerinden dört aylık sarfiyat yapılmış olduğu halde, aldığımız tedbirlerin karşılığını teşkil edecek bütçe tasarruflarını temin etmiş vaziyetteyiz. Devlet dairelerinde lüzumsuz masrafları durdurmak, meselâ, sayın Cumhurbaşkanının kendi arzuları ile Savarona yatının ve hususî trenin kaldırılması, maaş tahsisatının indirilmesi, kendi daire masraflarında tenzilât yapılması, muhafız tertibatının küçütülmesi, lstanbuldaki sarayların Cumhurbaşkanına tahsisinden sarfı nazar olunması gibi tasarruf tedbirlerine ilk önce müracaat edilmiştir. Bu ra-| kamlar miktar itibariyle umum’ ta-sarraf yekûnu içinde mühim b'.r nisbet arzetmez. Ancak, tasarrufa baştan başlamak zihniyetinin bir ifadesi olarak zikre değer, Fakat, asıl tasarruflar, masrafları ehemmiyetli yekûnlara baliğ olan daire, lerde ve fasıllardadır.
Meselâ, ordumuz muharip bünyesinde hiçbir şey kaybetmeden ve hatta onu deri- toplu ve binaenaleyh daha dinamik surette takviye edecek mahiyette tedbir alarak esas-
'Devlet dairelerindeki, münhâl me-rnuriyetlere yeni tayinler yapılmamak ve Devlet hizmetler nin rasyo. nalizasyonunu ele almak gibi tasarruf mevzuları üzerinde de durulmaktadır. Bugüne kadar alman ted. birler 40—45 milyonluk bir tasarruf temin etmektedir. Bu yoldaki
1 gisi konması, her memlekette münakaşayı mucip olabilir. Memleketimizde ise, meselenin ayrı bir hususiyeti vardır. Yukarıda izah ettiğimiz maksatlarla buğday fiyatlarını dünya piyasalarına nazaran yük. | sek b:r seviyede tutarken, bir de un üzerine muamele vergisi yüklemek bilhassa kasaba ve şehirlerde yaşayan dar ve sabit gelirli vatandaşlarımızın, hayatlarını el eme-
I ği ile kazanan işçilerimiz-n geçim şartlarını ağırlaştırmak demektir. Bunun doğuracağı sıkıntılar yanında avnca hayat pahalılığına tesirini de hesaba katmak icabeder. Bir taraftan ziraatimiz; ve müstahsili korumak, diğer taraftan hayatı ucuzlatmak hedefi, bizi birbirine zıt; ruf reuuıı gibi görünen bu iki taraflı tedbirin çalışmalarımıza devam edilecektir, alınmasına şevketmiş bulunmakta- . 7e daha mühim yekûnlara baliğ dır. Bu suretle hem köylü ve ç-çft- olacaktır, Bütçe yılının dördüncü çilerinfz ve hem de kasaba ve şe- &yint]a jşi eıe aldığımız düşünülecek hlrlerimizde yaşayan vatandaşları- o’]ursaı fclsa bir zamanda elde edi-mızın menfaatleri ayni zamanda ko- ıGcek olan neticelerin çok mühim runmuş olmaktadır. ....................
I Ehemmiyetli bir gıda maddesi olan şeker fiyatlarına gelince; bunun ucuzlatılması da yine ekmek fiyatları HakkmdıS söylediğimiz lâhazalara dayanmaktadır. Bu tedbirin de hayatın ucuzlamasında ve pek çok vatandaşlarımızın içinde bulundukları geçim zorluğunu hafifletmekte tesiri olacağına kani bulunuyoruz. Şeker fiyatlarında yapılan indirmeler, kesme şekerde 22 ve toz şekerde 30 kuruştur. Un 'üzerinden muamele vergisinin kal-
1 dırılması ile ve almacak diğer ted. birlerle ekmeğin kilosunu 5 kuruş ___________________ ____
kadar ucuzlatacağız. Şeker ve ek-1 bu ve buna benzer bir çok yalan-mek fiyatlarının ucuzlatılması ted j Jarın imâl olunarak sözde siyaset birlerinin hâzineye 45 milyon lira- piyasasına sürülmek istendiği gö-ya mal olacağı hesaplanmaktadırö ı dilmektedir. Bu suretle bir gün me. Buğday fiyatlarının korunması | mur, bir başka gün kadın memur ve tedbiri ise, bu senenin mahsul va- daha sonra çiftçi, tüccar vesaire-ziyetine göre, hâzineye 20 . 25 mil- ■ her zümreden vatandaşlarımızın yon liralık bir küflet yükleyebilir. | Hükümet icraatı aleyhinde tahrik
Tenzilâtlı şeker fiyatlarına ait edilmek istendiği aşikârdır. Meselâ, I kararname dünkü resmî gazetede intişar etmiştir. Un üzerinden muamele vergisini kaldıracak kanun Meclise sunulmak üzeredir. Hububat fiyatları hakkındaki kararımız
î ise. evvelce ilân edilmiştir.
Görülüyor ki, halkın lehine alınan bu üç karar hâzineye aşağı yukarı 65 . 70 milyon liralık bir yük I tahmil etmektedir. Hükümet, bunları borçlanmak veya bütçe açığı ile karşılamak suretiyle değ.l, tasarruflarla karşılamak kararındadır. Bunlarla da kalmmıyarak hayatı ucuzlatmak, halkımızın maişetini
leceK Olan ııeııceıeruı çuıs. mümin | olduğunu kabul etmek icabeder. Şa-yet 1950 bütçesipin tanzimi böyle bir z’hniyetle ele alınmış olsaydı, yani bütçenin tanzimi sırasında partimiz iktidarda bulunmuş olsaydı, neticeler çok daha başka olurdu
— Son günlerde, muhalefet gazetelerinde, bir çok memurların değiştirileceği, işlerinden çıkarılacağı hakkında bir takım haberler intişar etmektedir. Kadın memurların da işlerinden çıkarılacağı hakkında aynı şekilde haberler neşredilmiş tir. Bu husustaki fikirlerinizi lütfeder misiniz?
— Hususî maksat tahtında her gün
I
memurlarımızın kafile kafile oraya buraya atıldıkları hakkında işaa olunan uydurma haberleri ele alalım. Şurasını hatırlatmak isterim ki; sabık iktidarın 1949 yılı içinde valiliklerle kaymakamlıklarda yaptığı değişiklikler hayret verecek bir yekûna varmaktadır.
Filhakika 1949 yılı içinde 51 valilik, 247 kaymakamlıkta değişmeler yapılmıştır.
Jandarmada, poliste, iktisadı devlet teşekküllerinde, hatta Adliye mensupları arasında yapılan değişikliklerin yekûnları üzerinde ib-
İtizar
25/6/1950 tarihinde D. P. toplantısının, yapılacağına ____
Grupun verdiği ilân, yanlışlıkla gazetemizde neşredilememiştir. A-lâkalılardan özür dileriz.
Grup dair
ucuzıaııudu, Jiiuıuıııı^ıu ıııaıjcuıu guuuucrıu ycuuıudu utcuuuc kolaylaştırmak yolunda daha başka 1 retle durmak icabeder. İktidarda ve tedbirler de düşünülmekte üzerin-. hükümette hiç bir değişiklik olma-de çalışılmaktadır.
Ancak ortada başka maddeler-' de de tenzilât yapılacağı hakkında dolaşan söylentilere ehemmiyet verJmemesi lâzım geldiğini ve ala. cağımız tedbirlerin resmen ilânından evvel türlü maksatlarda çıkarılan ve çıkacak olan bütün rivayetlerin bir tahminden ileri geçemiye-ceğini bildirmek isterim.
— Alınan bu ucuzluk tedbirlerinin tasarrufla karşılanacağım söy. lüyorsunuz. Bu tasarrufların mahi-
tamim yapmıştı. (İstanbul Halk Partisi Başkanı bu tamimin kanuna aykırı olduğunu iddia etmektedir. Bu husustaki düşüncelerinizi lütfeder rnisinz?
—Hususî idarelerin bütçelerinden yapılabilecek tahsisler ancak umumun menfaatine müteallik hususlara ait olabilir. Vilâyet umumî mecTs-leri bütün vilâyet halkının mümessildi olduklarından bütçeleri' tanzim ederken umumî menfaat mülâhazaları dışma çıkmamaları lâzımdır. Asıl zanunî olan cihet, bu mecburiyettir. Hususî idare bütçelerinde Cemiyetler Kanununa göre teşekkül etmiş hususî bir teşekkül olan Halk Partisine tahsisat ayırmak, bu itibarla, elbetteki kanunî bir muamele sayılamaz. Bu memlekette cümle âlem bilir ki, devlet bütçesmden hususî idarelerden. be_ tediyelerden, köy sandıklarından, hatta İktisadî Devlet Teşekkülleri ile Devlet müesseselerinden hukuk esaslarına aykırı olarak ve zorlama yolu ile yıllar ve yıllandır Halkevlerine yardım namı altında Halk Partisi kend-sine yekûnu muazzam rakamlara varan paralar tem'n etmiştir. Bir siyasi partiye, Devlet hâzinesinden ve amme müesseselerinden hiç bir suretle para verilemez. Bu paralar İçtimaî gayeler taşıyan teşekkül olduğu iddiası ile sözde Halkevleri namına alınmıştır. Hakikat şudur ki, bu paraların çoğunu parti ihtiyaçlarına tahsis etmişlerdir. Bunun aksini isbat edecek durumda değildirler. Halkevleri hükmi şahsiyeti haiz olmadıkları için bu paraların hapsi Halk .Partisine gitmışt.r ve bunların alındıkları, sarfedilip edilmedikleri devlet tarafından en küçük bir teftiş ve murakabaya dahi tabi tutulmamıştır. Halbuki, devlet hâzinesinden ödenen paraların mutlaka Devletçe teftiş ve murakaba edilmesi zaruridir. İste asıl kanun suz olan ve hukuk kaidelerine aykırı bulunan hareketler bunlardır. Demokrat Parti iktidara geldikten sonra millet hâzinesinin israfı mahiyetinde olan bu çeşit hareketlerin devam edip gitmesine elbette göz yummıyacaktır. Bu mevzudaki partimizin görüşlerini dört, beş seneden beri umumî efkâra arzetmiş bulunuyoruz. Kanunlara ve hukuk kaidelerine göz yummak tek parti idarelerinin şiarıdır. Bizim aldığımız tedbirler ise, bu gidişi bir defa dur durmak ve ondan sonra da kısa bir zaman iç:nde Halkevlerinin ve onlara yıllardan beri yapılmakta
Satı’ık Ev
Ankarada Yenişehir Ataç sokakta 53 No. lu ev satılıktır. Müracaat yeri: Niyazi Akdoğ, İstanbul Beşiktaş Teşvikiye, Ömer Rüştü Paşa Sokak No. 38 (2443)
Kayıp
1054 sayılı Altılar Tarım Kredi Kooperatifinin resmî mühürü kaybolmuştur. Yenisinin alınacağından eskisinin hükmü yoktur.
Yönetim Knnıln (2442)
Satılık otomobil
Tek kapılı faal vaziyette az kullanılmış otomob l satılıktır. Görmek isteyenler: Eskişehir garajı No. 24 de Mehmet İşezer’e müracaat. (2452)
CEMİYETTE
r
dığı halde sabık iktidarca memurlar arasında bu kadar geniş nisbet. te değişiklik yapılmasının sebebini bu memlekette b-lmiyen kalmamıştır. Memurları oradan oraya atmak tedbirleri 1950 seç mlerinde partilerini kazandırmak vasıtaların dan biri olarak kullanılmıştır. Şim di bu zevat, dönüp memurlar arasında yaptığımız çok zarurî değişik _________ „_________ ,____ ____________
liklerden dolayı bizi suçlandırmak I olan tahsislerin hukuk kaidelerine mı istiyorlar? | göre hakikî durumlarını kanun ile
Bir takım değişiklikler yapmak tayin etmek olacaktır.
İ' olan tahsislerin hukuk kaidelerine göre Hakikî durumlarını kanun ile
LÜZUMLU TELEFONLAR Yangın ........
Sıhhi İmdat Trenler .......
Hava Yolları ..
Yataklı Vagonlar Elektirk ......
Su ânza .......
Havagazı ......
Başkent Taksi Yeni Güven Taksi Merkez Taksi .... Ersan Taksi ..
Sizin Taksi ...
21575 24845 22222
22333
11111
21111
22332

Çeviren: KlRDANOClAJ
tabancasını çıkardı ve Lüsyen’ln üzerine çevirdi. Hareketleri ağır ve hesaplıydı. Asabiyetle değil, vazife duygusiyle hareket ediyordu. Sâkin, tok ve hâkimâne bir sesle:
— Derhal indir o tabancayı, dedi, yoksa seni öldürmeğe mecbur kalacağım.
— Beni öldürmeye mi? Beni mİ?
Bir kahkaha attı:
— Beni korkutacağını zannedecek kadar saf değilsin her halde. Hele bak! Beni öldürecekmiş! Demek hayatına giyotin üzerinde son vermek niyetindesin, yahut, hapishanede, öyle mi? pekâlâ, senin bileceğin iş! Ateş et öyleyse dostum!... Ateş et. İyi düşündün mü ama?. Bugün bir sürü yalanla kellesini kurtardığın kaatilin otur duğu iskemlede oturmaya sahiden can atıyor musun? Bizim avukat
arkadaşlardan birinin sana hafifletici sebepler bulabileceğini aklın kesiyor mu? Sen kendin için buluyor musun böyle sebepler? Ara, dşün, bakalım bir, belki bulursun. Daha vaktimiz var —An-tuvanet’e doğru bir hareket yaptı— benim sevgili mahkûmem, nasıl olsa, elimden kaçacak değil. Bak. zavallının haline! Şimdi yarı ölü. Artık meleklerin affına sığınıyor. Ah, hakikaten pek tuhai!.. Nasıl, keleni kurtaracak hafifletici sebebi bulabildin mi? Hıpı? Söyle, gece yarısı evime girip karımı çalan hırsız, bulabildin mi? Sevgilinle buluşmaya giderken tabancanı yanına alacak kadar da ihtiyatlısın! Aferin sana!
Masaya doğru döndü ve sanki mahkeme huzurundaymış gibi, fakat müstehzi bir tonla, konuşmaya başladı:
— Muhterem
heyeti hâkime.

Tefrika No. 13
Kaatil, sevgilisinin buluşmaya giderken tabancasını yanına alıyor. Tabanca almak fikri ona nereden gelmiştir. Kimi düşünerek, kimden korkara tabanca taşımaya lüzum görüyor? Kimdir onun i-çin bir tehlie olabilecek şahıs: Metresinin kocası değil mi? Bunda şüphe var mı?
O halde tabancayı bu ihtimalle yanına almıştır.
Sonra, tekrar Jak’a doğru dön-dü.
— Görüyorsun ki, dostum, eğer, biraz sonra beni burada, bu salonda ölü bulurlarsa, sen böyle bir ihtimali daha evvelden hesaplamış bir adam sayılacaksın. Şimdi, ikisinden bitini seçmek sana ait: Ben mi öleceğim, o mu?
Bir iç güdiyle, tamamen irade dışı olarak, Jak’m tabancayı tutan eü gevşedi ve aşağı düştü. Lüsyen’in sözlerindeki korkunç
hakikati kavrıyordu.
Lüsyen son derece keyifli görünüyordu. Fakat gözleri gaı-ip bir parıltiyle yanıyordu. Ve yüzü kıpkırmızıydı.
— Çok İyi, çok iyi, görüyorum ki kararını verdin, iyi tahmin etmişim. Düşünüp taşınınca, o kadar derin bir aşıtla sevdiğin kadına tercih edilecek şeyi sana buldurdu, gördün mü: Gözün.
Jak'ın kulakları uğulduyordu. Kendi kendine: «Öldürmem lâzım gelecek, öldürmem lâzım gelecek!., diye tekrarlıyordu. «Allahım sen bilirsin, böyle bir şey yapmak... İstemediğin halde buna mecbur olmak...,
— Canavarca, canavarca bir şey bu teklifin! diye bağırdı. Lüsyen dinle beni... Kararım kafidir... Onu bu şekilde tehdit etmekte devam edersen seni öldüreceğim... Seni öldürmeğe mecbur olacağım... Sonu neye varırsa varsın... Anladın mı? Fakat, dehşet duyuyorum bundan, dinle beni Lüsyen... Suçumu itiraf ederim, bütün... Ve af dilerim senden. Başka hangi türlü olursa olsun cezamı çekmeğe hazırım, söyle nasıl istersen? Paristen uzaklaşayım, ister misin? Ne istersen yapayım, yeter ki seni öldürmiyeyim..
Lüsyen alaylı bir tonla: ğamağ breüöldce...â,m
★ (Devamı var)

SİNEMALAR VE EĞLENCE
YERLERİ
(15031): Feda
(23432): U
P
(22294): G
( 1 ne bir ipucu geçirmişti. «ou.. - — ----
'1 riyer’le Fıyorenda’yı ima ettiğini liyorsunuz.
Şimdi, Ferriyer bir- vaıeı ut
UİUB
P»r
J TAKVİM |
BUydk
Ankara

lı Gölge
(14040): cırt ha’ len yapraklar
(11131): Şehitler kaleel. S) hyan k)
(10472): Doktor
(14071): Söner (1SR46): Yıkılan Haadet,
ECZAHANELEK
Gulhane, Derman, Güray
Hicri: 1366 — Ramazan 11
Rıımi: 1369— Haziran 14 27 Haziran 1950 Salı
27 - 6 - 1950
ZAFER
F
RADYO • T ELE FON • TELGRAF HABERLERİ]
®n§
Yeni
Kore'de harp
Bl azar günü, mahalli saatle sabaha yakın bir zamanda Kuzey Kore kuvvetleri Cenup topraklarına hücum etmişler. Ertesi gün gazetelerde «Üçüncü cihan harbi başlıyor ınu?« mealinde başlıklar intişar etti. Basın ve radyo, hakiki bir harp havasını aksettirmeğe başladı. Bizim bu satırları yazdığımız sırada, Güney Kore’nin yegâne hava meydanı bombardıman e-dilmekte, şehirler alınıp verilmekte, velhasıl tam bir savaş havası yaratılmaktadır.
Bilindiği gibi, Kore, Japon adalarının hemen karşısına tesadüf eden bir yanm adadır. 945 te Batılı demokrasilerle Sovyet Rusya arasında varılan anlaşma gereğince ikiye ayrılmış ve Güney, Kuzey olarak iki ayn hükümet teşekkül etmiştir Kuzey Kore Demokratik Cumhuriyeti Sovyetlerin himayesi altında dır; Güney Kore hükümeti ile A-merikanin patronluğuna sığınmıştır. Bu memlekete, çeşitli mütehassıslardan, Amerika tarafından İktisadî ve askeri yardım yapılmakta ve memlekette bir Amerikan askeri heyeti bulunmaktadır.
Amerika, vaki tecavüz üzerine derhal, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi ne^dinde teşebbüse geçmiş ve bir habere göre, silâh ve hattâ asker yardımına tevessül etmiştir.
Bu iki haberin aynı zamanda, şayi olması, her şeyden evvel, haberlerin ikisinin de yanlış olabileceğini düşündürebilir; zira, bir yan dan Güvenlik Konseyine müracaat ederken diğer taraftan silâhlı müdafaaya teşebbüsün en azdan huku kî mânâsı yoktur. Bununla beraber, Batılıların Uzak Doğu siyasetlerinde hayli zamandır mânâ aramaktın vazgeçmiş bulunan müşahitler için bu haberler bir kiymet ifade edebilir. Bunun gibi, bir çete harbinden ibaret olduğuna kani bulunduğumuz Kore hâdiselerinin hakikî kıymet ve ehemmiyetini -eğer varsa- yine Amerikalıların siyasetiyle izah etmek mümkündür. Bu yolda Başkan Truman'ın bu ayın 8 ve 9 unda irat ettiği nutukları hatırla- ı mak ve son zamanlarda, Japonya ı ile akdi mutasavver sulh meselesini ; t tetkik etmek üzere, Savunma Baka- ı da dahil olduğu halde bir heyetin Tokyoda bulunduğunu nazarı i- 1 tibare almak faydalıdır. i
Bugün, Kuzey Kore tarafınan girişilen hareketin aydınlatıcı bir mânâsı, hattâ yegâne mânası varsa, o da, Amerikan askeri ve sivil ma-kamlarının Japonyayı terketmemek hususunda mutabık kalmış olmala- . rıdır. Bir Kore meselesinin bahis mevzuu olduğu gündenberi, bir yanda Savunma Bakanlığı, bir yanda General Mac Arthur, ve nihayet bir tarafta da Dışişleri Bakanlığı ı olmak üzere, Asyanuı Doğusuna . rastlayan bu önemli bölgede bir , komünist istilâsı tehlikesine karşı takip edilecek siyasette ilk defa bir anlaşmaya varılmış olması, komünist cephesinin dünkü malûm reaksiyonunu davet etmiştir. Öyle anlaşılıyor ki, Kuzey Kore'nin harekete geçmesi, Amerikanın Japon-yayı aşağı yukarı Almanyadaki Bonn hükümetine benzer bir sta-tü’ye bağlayarak, büsbütün terketmemek kararından ileri gelmiştir. ıtw®u kararın alınmam:) intizar en, ^eheson’un siyasî müşaviri Foster ■ ^iulles’in, Tokyoya gitmeden evvel Kore'nin başkenti Saul’a uğradığı | malûmdur. Dulles Japonyanın mec-
! buıen terkedileceğiııi hesap ederek
Güney Kore’deki durumu yerinde görmek istemişti, denebilir. Nitekim, gördü, fakat karşı taraf, Ko-| re'nin takviye edileceğini anl.tr anlamaz harekete geçmekte gecikmedi.

I
t:
J
ı
!


r.
r.
I
I

i.

Fransız Tasarısının
akıbeti anlaşıldı
Spvak Birliğin Avrupa Konseyine verilmesini istiyor
Strasbourg, (a.a.) — Avruba kon. I konferansında konuşan şeyi başkanı Paul Henri Spaak, dün Schuman tasarısını kabul Fransa tarafından teklif edilen Av- olan 6 memleketin Avrupa
Spaak, etmiş — konse-
yi topluluğu içinde müşterek yük-' sek idareyi kontrol etmek üzere kurulması derpiş edilen teşekkülü maydana getirmeğe matuf bir grup ' teşkil edebileceklerini süv 1— konseyin Ağustos devresi toplantısında Schuman tasarısının herhalde
rupa kömür ve çelik sanayii müşterek idaresinin kontrolü vazifesini
Avrupa konseyinin üzerine almasını telkin etmiştir.
Avrupa konseyi karma komitesi
ile istişare meclisi bürosunun top- sında Schuman tasarısının herhalde lantısı sonunda yaptığı biı basın I müzakere edileceğini bildirmiştir.
I Belçika sosyolisfleri kraliyet aleyhtarı Londra Radyosu (Basın - Yayın) — Belçika Sosyalist Partisi Başkanı bugün yaptığı bir konuşmada şayet Kral Leopold tahta avdet ederse Sosyalistlerin gerek Parlâmentoda gerekse bütün memlekette muhalefete girişerek kendisini mev kiinden çekilmeğe mecbur edeceklerini söylemiştir. Sosyalist Başkan, partisinin Kralın dönmesine mâni olmak için durumu yeniden tetkik ettiğini fakat kararlarında bir değişiklik olmadığını, bunda muvaffak olamazlarsa Kral vaziyeti anlayıncıya kadar tahtta geçirdiği günleri kendisine zehir edecek lerini açıklamıştır.
Amerika'nı!) yeni Almanya Komiseri Londra Radyoyu, (Basın - Yayın) — Almanyada îngilterenin yüksek komiserliği vazifesine tayin edilmiş bulunan Kirkbatrik uçakla Kolonya yakınlarında bir hava meydanına □ır gı up • varrnı§- Amerikan ve Fransız yük-söylemiş,! se^ kom*serleri tarafından karşı-’ lanmıştır. Askerî merasimden son-| ra yeni İngiliz yüksek komiseri, Müttefik ve Alman yüksek şahsiyetleriyle görüşmüştür.
' __________ Sayfa: 3
HER GÜN BİR HÂDİSE
Fransız komünistleri
nasıl çalışıyorlar?.
Komünistler son hükümeti de devirecekler mi?

Makedonya meselesi canlanıyor mu ?
Yunan - Yugoslav münasebetleri ölü noktada
Atina Radyosu (Basın . Yayın) — Yugoslavya'nın Atina Elçiliğine tâyin edilen Şehoviç’in geçen hafta içinde Yunan Kralı Paul’e itimat namesini sunması beklenmekteydi. Fakat Yunan - Yugoslav münasebetlerinin sağlam bir şekilde kurulabilmesi için her şeyden evvel Yunanistamn Ege Makedonyası a-zınlığını tanıması ve haklarını emniyet altına alması hususunda geçen hafta içinde Yugoslav gazete ve radyolarının neşriyata girişmiş olmaları elçinin itimatnamesini Krala tevdi etmesinde gecikmeye sebep olmuştur. Bu durum karşısında Yugoslav Elçisi Şehoviç dün Atina’dan Belgrad’a hareket etmiş-ti\
Bazı haberlere göre Şehoviç- Bel-grad’da Yugoslav hükümetiyle temaslarda bulunacak, Ege Makedon yası ile ilgili olarak Yugoslav basınının ve radyolarının yaptıkları yayınların Yunanistanda yarattığı fena tesiri bildirecek ve her iki memleket arasında samimî münasebetlerin tesisi için hükümetinden yeni talimat alacaktır.
Japonya hakkında Sovyet istekleri
I
Mac Arthur bütün taleoleri reddetti
Tokfo, (a.a.) — Kyodo ajansımı, pon komünistlerine karşı alınmış' tedbirler hakkında Sovyetlerin dün ileri sürdükleri istekleri kesin olarak reddetmiştir.
Korede Karışıklık
Tokfo, (a.a.) — Kyodo aansımn bildirdiğine göre, Kuzey Kore ordusu bu sabah Güney Kore’nin bir kaç kilometre içerisine girmiştir. Buna karşılık Tokyo’daki merkez ajansına Pyongyang’dan gelen telgraflarda böyle bir istiladan bahse-dilmemekte, bilâkis Güney Korelilerin Kuzey Koredeki Ongin yarımadasını uzun müddet topa tuttukları iddia edilmektedir.
!
Acele satılık ev
Etlik İncirlik, dört dönüm bakımlı bağ ve üç bölük kâr-gir ev ve elektrik ve suyu olan 90 lira iradlı acele ve ehven fi-atla.
Ulus Meydanı Mühendis Han Musa Yılmaz Tel: 16668.
Ev 15233
Satı ık Kahve eşyası
Çankırı caddesinde Santral Bilardo salonu için yeni mobilya yaptırıldığından eski eşyadan sandalya, masa ve mermerleri satılıktır. İhtiyacı olanların kahveye müracaatları. (2436)
Kıymetli arsa
Yolculuk dolayısiyle acele satılık kıymetli arsa. Maltepe son ıjurak Derdir Apt bitişiğinde 680 m2. 15.000 lira.
Nurettin Baki Ersoy (Bankalar cad. No. 34 Tel; 14107). (2437)
r*
Her akşam saat 21.15 de
Yeni Sinemada

110 metre manialı rakoru kırıldı
Vaşington,, (a.a.) —Dick Attlesey, 110 metre çift atlama dünya rekorunu 13 saniye 06 ile kırmıştır.
Şili Çin meselesinde durumunu açıkladı
Şantiago, (a.a.) — Şili dışişleri bakanlığı, Şili’nin komünist Çin’in birleşmiş milletlere kabulü aleyhinde rey vereceğini dün akşam bildirmiştir.
Çin ordusunu terhis ediyor
Londra, (a.a.) — Yeni Çin istihbarat ajansının dün Londrada alınan bir haberine yöre, Çin halk ihtilâl konseyi ile komünist hükümeti idare konserinin yaptıkları bir toplantıda halk kurtuluş ordusnün bir kısmının terhis edilmesi kararlaştırılmıştır.
Bu teşebbüs bir dünya harbinin başlangıcı olabilir mi? Yani Kuzey Kore kuvvetlerinin Güneye sarkmaları, büyük devletlerin ellerini ateşe sokturmak için kâfi bir sebep midir? Buna, Amerikan kongresinin çeşitli temayüllerini takip etmek iddiasında olan bir yazar sıla-tiyle «hayır, cevabını verebiliriz. Kore meselesi belki yarın unutul-mıyacak kadar mühim bir meseledir, fakat Amerika, bilhassa Uzak-doğuda, bütün muhasamat yükünün omuzlarına çökeceği bir macerayı kabul edemez. Sovyet Rusyanın meramı ise harbetmek değil, milletleri daimi bir harp huzursuzluğu içinde bırakarak gayesine vâsıl olmaktır.
Bu itibarla, Kore meselesinin bir harp değil, belki iki tarafı şu veya bu tarzda uzlaşmaya sevkedebile-cek bir fırsat olduğuna kaniiz.
Mücahit Topalak
= Yen» Doğunovl Çocuk Haftalıktan Mütehusuu Dr. Ihsan Can Haftalarını her gün saat U dan itibar «d kabul adar.
Anafartalar eaddeal Kur -«unlu Cami karşısı No. 394 Bekman apartmanı. Muaye.. nehane ve ev Tel: 15888.
Zati Sungur
İsı
TEMSİLLERİ
Bu akşamdan itibaren ikinci ve yeni Programına başlamıştır.
Şubesi başkanlığından

Sahibi: Mümtaz Faik FENİK
Bu nüshada yazıiflerlni fiilen İdare eden: HİKMET YAZICIOĞLÜ Basıldığı yer: GÜNEŞ MATBAASI
Serbest Fıkra
931 doğumlu ve bunlarla işleme tabi daha yaşlı diğer yerli ve yabancı doğumluların son yoklamalarına l/Temmuz/950 tarihinde başlanacak ve 22/Temmuz/950 tarihinde sona erecektir.
Bunlardan Ankaranın içinde ve şubemiz bölgesinde bulunanlar Tem muz/950 ayının 1, 3, 4, 5, 6 günleri Akköprüde - İstanbul Caddesinde İsviçre hanındaki şubemizde toplanacak olan askerlik meclisine (Sınıf veya memuriyet ve sa’natlarını bildiren ikâmetgâh ilmühaberi, 3 adet fotoğraf, okul vesikası ile) baş vurmaları ve yukarıda yazılı tarihlerden geri kalan günlerde yalnız şubemize bağlı bucak ve köylerin yoklamaları yapılacağından ilgililerin kendilerine ayrılan tarihlerde gelmedikleri takdirde haklarında kanunî takibat yapılacağı İlân olunur. (4192)
Kaligülâ’nın atı
C on günlerde muhalefette ** doludizgin giden Nihat E-rim, şimdi Roma İmparatoru Ka-ligülâ’nın atma binmiştir. Bilmeyiz eski yardımcının, at neslini ıslah işleriyle de bu kadar a-lâkası var mıydı?...
Anlattığı hikâye kısaca şudur: Roma imparatorlarından Kali-gülâ’nin sevgili bir atı vardır. Müstebit hükümdar bu ata halk tarafından lüzumu kadar saygı gösterilmediğinden şikâyetçidir. Buna karşı ne yapsın? Düşünmüş taşınmış ve atını konsül ilân etmitir. Çünkü bu suretle herkes rastgeldiği yerde atı hürmetle selâmlamağa mecburdur!
Nihat Erim, bu mukaddemeden sonra işin hukukî taraf mı inceliyor: Yapılan muamele «ekil, bakımından doğrudur; fakat bir de işi «esas, bakımından mütalea etmek lâzımdır, diyor. Evet imparatorun her istediğini konsül tayin etmek hakkıdır. Fakat bu vazifeye tayin edilecek olanda a-ranılaeak asgari vasıf «insan, olmaktır. Bu vasıf eksik ise şekil bakımından usulüne uygun

S. Ç. Mehmedağa
bir muamele esas bakımından sakat kalır.
Nihat Erim, böylece Kaligülâ-nın atiyle ortaya bazı atça meseleler atıyor. Ve demokrasilerde Kaligülâ’nın atını hiç te hatırdan çıkarmamak lâzım geldiğini söylüyor...
Kaleminin mahmuzunda bir lâf var ama, at meselesinin nezaketi bunu pek meydana çıkar-
Bilmem ki, kendisine burada hatırlatmağa lüzum var mı; o hikâyesini anlattığı Kaligülâ müstebit bir hükümdardı; onun atı gibi atlara ancak istibdat idarelerinde otoriter rejimlerde tesadüf edilir. Belki zaman değişmiş, 20 inci asırda at yerine otomobil de kaim olmuştur. Ama bizim bahsimiz bu değil! Türkçe-de de Kaligülâ’nın atına benzer güzel bir hikâye vardır. Biz de kısaca onu anlatalım:
Evvel zamanda adamın birisinin haylaz, haşarı ne yaptığını bilmez bir oğlu varmış. Babası, mütemadiyen oğluna nasihat e-der, doğru yola gelmesini söyler fakat dert anlatamayınca kızar:
— Sen adam olmazsın! diye bağırırmış..
Gel zaman git zaman çocuk büyümüş. Sadrazam mı münasip görmüş, padişah mı teveccüh etmiş, ne olduysa olmuş. Ve «paşa» olmuş... Çocuk paşa üniformalarını giyer giymez büyük bir caka ile derhal babasını yanına çağırtmış:
— Baba, demiş, sen bana a-dam olmaz demiştin! İşte paşa oldum!...
— Babası üzülerek cevap vermiş:
— Yavrum, demiş, ben sana paşa olmazsın demedim; adaın olmazsın! dedim... İşte hâlâ olmamışsın!...

Türkçemizde böyle güzel ibret alınacak hikâyeler varken, Kali-gülâ’nin Roma konsolosu olan a-tuıa dair hikâyelere ne Iüzıım var; pek anlayamadık...
Lafayet sokağında, komünistlerin kontrol ettiği CGT teşkilâtının başında orta boylu gürbüz vücutlu, gözlüklü ve bıyıklı bir adam oturuyor ve Fran-' sanın sosyal rejimine karşı şimdiye kadar girişilen hürumların en şü. mullüsünü idare ediyor. CGT nin genel sekreteri unvanını taşıyan 45 yaşlarındaki bu adam eski bir' maden işçisi olan Benoit Frachon’-dur; tabiî Fransız komünist partisinin de merkez komitesi üyesidir.
Frachon bugün Fransa, da Krem-linin, Thorez’den bile daha çok güvendiği bir adamdır. Bu buz gibi soğuk sendika adamı kızmak nedir bilmez, lâkin fikirlerde karşısındakiler çileden çıkarmasını bilir. Arasıra söylendiği gibi, bu «Kızıl» ortada gözükme, ağlarını perde ar. kasında örer.
Lafayet sokağmdaki yeni parola •grev.dir. Sendikaların umumî taarruzu kuvvetle başlamıştır. Geçen aylarda milyonlarca insan metro ve otobüse binemedi, zarurî yerlerde kullanılmak için hükümet 3000 araba tedarik edebildi: Denizde bir damla! Liyon ve Marsilya’da tramvaylar 24 saat işlemedi. Orly uçak alanında cinler cirit oynuyor. Bourge’de de çoğunluk grev kararı vermiştir. Liman işçileri kolla, rını göğüsleri üstünde çaprazladı-lar. Paris civarında 3 yapı yerinde taş taş üstüne konmuyor. Mekanik ve elektrik işçilerinin yokluğu yüzünden tiyatrolar temsil veremiyorlar. Sigorta işçilerinde yüzde 70 bir çoğunlukla müddetsiz grev karan alındı. Paris bölgesindeki 200000 grevciden birçoğu, belki de Renault fabrikalarım grevcilerden boşaltmak için polisin gösterdiği enerjinin tesiriyle, tekrar işe baş. lamıştır. Levallois’da da polis çok cesur davranmış ve bu da tesirsiz kalmıştır.
Eski bir ihtilaf
Sosyal cephedeki bu umumî taarruz asla yalnız «Kızıl Cizvit.in eseri değildir. Komünistler tek başlarına ateşe atılmak istemezler. Gerçekte Frachon’u, sosyalist sendikası «Forte Uvrier»in genel sekreteri Bothereau ile, CFTC hr ristiy.an sendikalarını idare eden Bouladoux desteklemektedir. Bunlardan birincisi ciddî ve vicdanlı bir sendika memuru olduğu gibi, İkincisi de kendi organizasyonunun sol unsurları tarafından sürüklenmektedir.
Bugünkü grev, yıllarca süren eski bir ihtilafın sakınılmaz sonucudur. O zamanki sendika şefi Leon Jouhaux, 1948 de başbakan olan Robert Schuman’a başvurarak Fransız işçi sınıfının durumunu düzeltmek talebinde bulunalıberi bu alanda hiçbir ciddî teşebbüs yapılmamıştır. Ne Schuman, ne Queuille, ne Bidault ücretlerde enfilasiyona sebep olacak yükselmelerden sakınmayı sağlıyacak fiyat politikasında muvaffak olabilmişti.
Komünistlerin beklemekten korkuları yoktu. Eğer sendikaların tek cephesini kuramadılarsa, biraz beklemekle pekâla «aksiyonda birlik» sağlıyabilirlerdi. Bu sadece bir nüanstır, fakat De Gaulle'cülere yakın duran bazı muhtar sendikaları bile grev kampına çekecek kadar önemli bir nüans!
Herkes için hürriyet
Grev hareketinin dış sebebi fiyatların serbest bırakılması olmuş. " tur. Fiyatlar serbest bırakılınca ücretlerin de serbest bırakılması gerekeceğini iddia etmesi için de bir işçinin komünist olmasına hiç lüzum yoktur. Emekçi halkın harp bi-telidenberi durmadan yoksullaştığı da açık bir hakikattir.
Fiyat düşürme politikasında hükümetlerin başarı gösterememeleri, sendikaların haklı olarak ücretleri fiyatlara uydurmak taleblerine se. bep olmuştur. Amma işçiçler ile işverenler aynı dili konuşmıyorlar. Sosyalistlerin hükümetten ayrılmalarına ayda 3000 liralık bekleme primi meselesi bahane olmuştu; Grev hareketini doğuran da ayni istektir.
Benoit Frashon diyor ki; «Sanayici ve tüccar baylar harptenberi yüksek kâr hadlerine öylesine alıştılar ki, mütevazı kâr nisbetlerine dönmiye bir türlü razı olamıyorlar. İşçilerin sırtından kısa zamanda zengin olmak arzusuna artık bir son verilmelidirl»
işverenlerin cevabı: «ya yüksek vergileri ne yapalım?, şeklindedir. Fasit bir daire!
Seıi halindeki grevler yüzünden ekonomi altüst olduğu gibi, işçiler de bu yüzden, arzularının gerçekleşmesiyle elde edebileceklerin-
Grevle ilişiği olmıyan işgüç sahip-' Atlantik Paktı gereğince yollamıya lerinin. metro ve otohiislerin î(ılpmo- Pıa7iri-)nzi)a, u_________________..... . .
lerinin, metro ve otobüslerin işlememesi yüzünden, kilometrelerce yürümeye mecbur olması da caba!
Tam zamanında
Bu haller Lafayet sokağındaki bay Frachon’u hiç rahatsız etmiyor. Ona göre grev dalgası biraz se o zaman Mart ortasından’itibaren erken başlamışsa da çok münasip limanlar ve demiryolları grev ha-bir zamanda rastlamıştır u..ı----... ...........
Kominform için 6 - 15 devresi c._ cnuılMIlu nayau!-
çok önemli bir tarihtir. Komünist- savaşta Bidault hükümetinin lerce organize edilen «Barış gün-1-----’ *.....
leri» 6 Martta başlamıştır. Hükümetçe teklif edilen sabotaj kanununun millet meclisindeki tartışmaları yüksek noktasına ulaşmış ve komünist saylavların yürüttüğü «obstrüktion» savağı büyük çetış-malara yol açmıştır. Lâkin bu konuda daha önemli olan. Amerikanın
hazırlandığı harp malzemesinin Normandie limanına gelmiye başlamasıdır.
Sosyal karışıklıklar asıl ondan sonra en yüksek noktaya ulaşacaktır. Sendikaların plânı gerçekleşirse o zaman Mart ortasından itibaren
i
Ünde bulunacaktır, - hatta mümkün olursa bütün ekonomi hayatı!- Bu
yapabileceği bilinemez.
Moskova Fransa'da bir meydan muharebesi veriyor. Sosyalist ve hristiyan işçiler de bu savaşta ustalıkla yedek kuvvet olarak kullanılıyor. Lafayet sokağındaki kurmay başkam Benoit Frashon soğukkanlılıkla emirlerini vermiye devam ediyor.
(Hurda Malzeme, Yanık Molör yağı ve Manifatura eşyas' satılacak)] Türk Hava Kurumu Gene! Merkezinden:
1) Çeşit, muhammen bedel ve teminat mikdarlan aşağıda yazılı üç grup eşya ve malzeme, ayn gruplar halinde veya hepsi birden açık arttırma ile satılacaktır.
,1C.2İ A£ttırma’ 30/Haziran/1950 tarihine rastlıyan Cuma günü saat lacaktır Genel MefkeZ binasında L evazım Müdürlüğü odasında yapı
görmek isteyenlerin, Etimesgut hava meydanında Havacılık dairesinde, liste ve »arlnameyi görecekler de Mer kez Levazım şubesine başvurmalıdır lar.
4) Kurum ihaleyi yapıp yapma makta serbesttir.
Malzeme, motöryağı ve eşya... M. bedeli
Lira Kr.
1) Malzeme ve avadanlıklar
2) Motor yağı (Yanık)
3) Manifatura eşyası
931.49 230. —
3.464.95
Yekûn.
î 1 â n
Teminatı Lira Kr.
947. —
Ankara Belediye Başkanlığından:
— 1 — Akkopru civarında S No. lu ucuz arsa mıntakasında bulunan ve aşağıda ada ve parsel numaralan ile metre kare ve liat’tutan bedelleri ve teminatları gösterilen (16) adet arsaya dükkân yaptırıl mak şartıyle ayn ayrı satılmak üzere açık arttırmaya konulmuştur.
2 — İhalesi 10/7/1950 Pazartesi günü saat 16 da Belediyede toplanan komisyonda yapılacaktır.
3 — Teminat Belediye veznesine yatırılacaktır.
lemind7gSöXXVe 5aP‘ BeIediye Tutanak ta-
5 — İsteklilerin belli vurmaları. gün ve saatte Belediye Komisyonuna baş-
Adası Parseli M2 M2 fiatı Tutarı Teminatı
8093 11 90 4 360 27.00
12 90 4 360 27.00
13 90 4 360 27.00
14 90 4 360 27.00
15 90 4 360 27.00
16 90 4 360 27.00
17 90 4 360 27.00
18 190 5 950 71.25
19 239 5 1195 89.63
20 90 4 360 27.00
21 85 4 340 25.50
22 85 4 340 25.50
23 85 4 340 25.50
24 85 4 340 25.50
25 85 4 340 25.50
26 90 4 360 27.00
(4117)
İLÂN
Devlet üretme Çiftlikleri Merkez
Atölyesi Müdürlüğünden
, 1 — Aşağıda cins miktar ve eb’adları, kıymet ve teminatları gösterilen muhtelif kayışlar açık eksiltme suretiyle satın ahnacaktır.
2 — ihalesi 7/7/1950 Cuma günü Gazideki Merkez Atölyesi Müdürlüğü Komisyonunda yapılacaktır.
a) Cinsi Eb’adı Miktan Muh. bedeli Teminatı ihale saati
Kayış 30X4 m/m 100 Mt. 200 Lira 15.— 14 de
» 35X4 . 500 » 1000 . 75—
» 45X4 » 50 ) 125 ) 9.38
» 50X5 » 1000 ) 3000 . 225—
» 60X5 . 100 » 450 ) 33.75
» 100X5 » 500 » 4000 ) 300—
» 120X5 » 50 . 450 » 33.75
» 150X5 . 50 » 750 . 56.25
» 200X5 » 50 . 1050 ) 78.75
1 inci parti yekûnu 2400 11025 826.89
b) 40X4 m/m5000 10000 » 750— 16 da
3 — idari ve fenni şartnamelerMerkez Atölyesi Müdürlüğünde resmî tatil günleri hariç her gün görülebilir.
4—Muvakkat teminat % 7.5 o lup ihale saatinden evvel Ziraat Ban kasındaki 64/4884 sayılı carî hesaba yatırılmış olacaktır.
5 — isteklilerin belirli

ZAFER
Î7 - 6 -1556
8ayft:4
i
ARI
PANI$M
— 192 —

Birdenbire durdu. Yüzü buruştu. Şiddetle Halil paşanın kolunu öyle bir sıktı ki.
— Şevketlû hünkârım. İnayet buyurunuz.
— Hayır lala... Sen korkuyorsan burada kal...
— Şevketmeap... Kulunuz bir ömür için asla havf etmem. Hemen Cenabı Hak asakiri Osmanı-yeyi mansur ve muzaffer eyleye... Emir buyurulursa yalnız kulunuz gireyim.
— Hayır. Kendim görmek istiyorum.
— Ah şevketlû...
— Yürü varol lala, beraber görelim.
Ve Sultan Mehmet süratli a-dımlarla yürüdü. Yaşlı Halil paşa da onun arkasından yürüyordu.
Yıkık bir bina önünde durdular.
— Birincisi buradan başlar değil mi lala?
— Evet hünkârım.
— En mühimi de budur. Galiba bu, doğrudan doğruya Sen Romen kapısına gidiyor.
— Evet şevketlû...
— Girelim lala...
Yıkık ve harap binaya girdiler. Her taraf karanlıktı. Zifiri bir karanlık... Rinanın içi baştan başa yığın halinde moloz ile, taş toprak ile dolu idi. Bin bir itina ile yürümelerine rağmen padişah, bir kaç kere yere düştü. El, ayağı zedelendi. Buna rağmen genç hükümdarın aklına geri dönmek gelmiyordu.
Üstü başı toz toprak içinde kalmıştı. Nihayet iki adam, geniş bir kuyunun önünde durdular. Bu simsiyah ve geniş kuyu ağzından garip sesler geliyordu.
(Pat... Pat... Pat...)
Sonra bir sürünme, daha sonra bir takım fısıltılar..
— Epeyce ilerlemişler galiba lala?..
— Öyle görünüyor şevketlû...
— Haydi girelim.
— Şevketmeap!...
— Haydi haydi... Girelim.
Ve Sultan Mehmet, geniş ve siyah kuyuya kendini bıraktı. Halil paşa da arkasından atıldı.
Şimdi bir cehennemde idiler. Zifiri karanlık... Yerlerde çakıllar, kayalar... Bazan çamurlara batıyorlar, çünkü sular sızıyor... Bazan iyice tesviye görmemiş duvarlarda sivri bir kaya hükümdarın alnını yaralıyor. Fakat bütün bunlara rağmen hükümdar ilerliyor...
Sıcak bir hava.. Boğulacaklar sanki.. Yaş ve küflü bir toprak kokuyor. Ve garip fısıltılar gittikçe yaklaşıyor.
— Saydın mı Lala, kaç adım geldik?
Halil Paşa şaşırdı:
— Hiç aklıma gelmedi Şevket-meab..
— Ya.. Ben saydım.. Bu dakikada tam 68 inci adımdayız.
— Öyle mi Şevketmeab.. O hal-
— Tamamen hazır haşmetpe-nah...
— Tecrübesi yapıldı mı?
— Türk askerlerinin üzerinde tecrübe edeceğim. Tesirini görürsünüz.
— Kendine pek fazla güveniyorsun.
— Sanatıma eminim.
Kostantin biraz düşündü. Sonra Alman mühendis (Jan Grant) m yanına yaklaşarak sert ve haşin bir sesle:
— Pekâlâ dedi, öyle olsun. Fakat dediğin tesiri husule getirmezse Meryem hakkı için seni, Sen -Romen kapısının yanındaki burçtan aşağıya asar, günlerce Türk-lerin oklariyle delik deşik ettiririm.
Jan Grant hafifçe güldü:
— Kabul ediyorum haşmetpe-nah... Üç gün değil üç sene, etlerim çürüyünceye, kemiklerim , toz oluncaya kadar asılmağa ra- • zıyım.
— O halde malzemenizi derhal surlara naklediniz.
Akşam olmuştu. Bizansta Kos-tantln, surların dışında Sultan Mehmet garip bir hazırlıkla meşguldüler.
★ (Devamı var)
de..
BU HAFTA
Tarihin eşini kaydetme diği bir kahramanlık âbidesi
FEDAİLER KALESİ «Outpost of Morokko» Oynıyanlar: George Raft . Akim Tamıroff - Marie TVindsor Seanslar: 14—16.15—18.30—21
. Müd.: 24075 Gişe: 15031
ŞANSINIZI DENEYİNİZ
YOZGAT PAZARI hususi paket tereyağlanna konulmuş en zarif bir adet altun zincirli kolyeye sahip olabilirsiniz. Her bakkaldan isteyiniz.
Not: 26/6/950 den 4/7/950 tarihleri arasında konulacaktır.
Merkezi: Yenihal No. 13 Şubesi Dışkapı Uzun apartman altı Tel: 12766 Osman Karakaş.
(2435)
Acele satılık 17000 liraya
Kâgir, üç daireli apartman acele satılıktır. Müracaat: Hacı Bayram caddesi Tütüncü Yusuf Oğraş. (2420)
Yükleme veboşaltmayaptırılacak
Toprak'.Mahsulleri Ofisi Ankara J Bölge Müdürlüğünden
1— Yeşilhisar anbarımıza gelecek veya buradan diğer mahalle sevkedilecek Ofisimize ait hububat, bakliyat, un vesair maddele
re
rin yükleme ve boşaltma işleri geçen ihaledeki fiyatlar pahalı görül düğünden yeniden açık eksiltmeye çıkarılmıştır.
2— Eksiltme 28/6/950 tarihine rastlayan Çarşamba günü saat 15.M da Ankara Bölge Müdürlüğü binasında teşekkül edecek hususi komisyon önünde yapılacaktır.
3— İsteklilerin (500) lira geçici teminatlarını eksiltme saatinden bir saat öncesine kadar Silo yanındaki Ankara İşletme Şefliği vezne sine yatırmaları ve alacakları makbuzla Komisyona baş vurmalar lâzımdır.
iı^Lç vvJluLulat
^UtiIcuh
BESLER, NEŞELENDİRİR
i ŞTANBUL - RIZAPAŞA YOKUŞU jjRRKHAN TEL-24766
İlân
Belediye Başkanlığından
Ekonomi ve Ticaret Bakanlığı,7/6/950 gün ve 4/4496 sayılı sirküleri ile gaz, benzin, motorin fiatları. malların dökme gönderileceği esasına göre tesbit edilmişti. Halk kendi arzu ve ihtiyarı ile tenekeli mal istediği takdirde, teneke muhteviyatı dökme kilo fiatı üzerinden hesap ve ayrıca 130- kuruş teneke bedeli tahsil edilmek üzere tenekeli mal verilebilecektir.
Ancak müstehliklerin, şehirden uzak yerlere aldıkları benzin, gaz ve motorini götürmeleri halinde beyhude yere boş teneke bedeli ödememeleri kendi menfaatleri iktizasından olmakla kaplarını beraberlerinde getirmek suretile de dökme mal satınalabilecekleri sayın halka ve alâkadarlara ilân olunur. . (4291)
Başbakanlık Devlet Matbaası
Müaürlüğünden.
Beliamy Cinayeti
—™ZAFER İN POLİS TEFRİKASI
Yozan. Frances Noyes Hart Çeviren: S. Yazıcıoğlu
— 68 —
— Evet.. Sûrlara yaklaşmışlar..
— Dönelim Hünkârım.
— Hayır, bizzat en öne gitmek, nasıl çalıştıklarını görmek istiyorum.
Ve hükümdar yine yürüdü. Biraz sonra, on beş kadar askerin nefesleri işitildi. Göğsü bağn a-çık, damarları şişmiş, kan ter içinde durmadan kazma savuruyorlar.
Sultan Mehmet, yarı karanlıkta bir müddet bu zor ve tehlikeli çalışma tarzını gözden geçirdi. Sonra:
— Nasıl kolay ladiniz mı?
Diye sordu. Askerin başında bulunan adam:
— Evet. En fazla yirmi adım sonra..
— Tam kapının altına geliyor mu?
— Biz öyle hesapladık.
— Şu kalenin altına gelse de olur.
— Zaten ikisinden birisinin altına muhakkak yerleşeceğiz.
— İnşallah..
— Sonra ne yapacağız Şevketlû?..
— Bekliyeceksiniz. Benden haber gelinceye kadar bekliyeceksiniz. Tam vaktinde ben size haber gönderereğim. O vakit lâğımı a-teşliyeceksiniz. Bütün kalenin berhava olmasını isterim.
— Emir H(inkârımındır.
— Ne ki murad edersen verilecektir. Askerlerime de müjde iste.. Fetihten sonra mükâfatlarım göreceklerdir.
— Cenabı hak ömrü âfiyet....
Padişah döndü. Kırk elli adım geri gitti.
Birdenbire durdu. Yüzü buruştu. Şiddet ve asabiyetle Halil Paşanın kolunu öyle bir sıktı ki..
— İşittin mi Lala?..
Diye acı acı sordu. Halil Paşa çok müteesisrdi:
— Evet Şevketpenah.. Allah zatı Hümayununuzu korudu.
— Neye yarar... Askerlerimiz ne oldu?
— Öğreniriz sultanım...
Ve padişah, başı göğsüne düşmüş olarak yürümeğe devam etti.
4— Bu işe ait şartlaşma ve sözleşme tasarıları 5 lira karşılığında Müdürlüğümüzün Ticaret servisi ile Yeşilhisar anbar ŞefLiğinder temin edilebilir.
Yazan : MİSEL ZEVAKO
Çeviren : RAGIP RIFKI
demir
1 — Matbaamız Entertip Daires ine, cetvel dizgisinde de bilgili iki usta operatör alınacaktır.
2 — 5. 7. 1950 tarihine kadar müracaat edecek talipler arasında-tesbit ve bildirilecek günde, yapılacak sınavda gösterecekleri ehliyet derecesine göre yevmiye tayin olunacaktır.
3 — Bu evsafı haiz olanların müdürlüğümüze başvurmaları. (4157)
Dinleyicilerin heyecandan büyülenmiş gözleri önünde Lam-bert’in kırmızı yanakları, fes rengi, hattâ mosmor oldu.
— Demek, inkâr etmiyorsunuz, ha! Doğrusu bu büyük bir âlicenaplık. Çok büyük bir lütuf. Şimdi bu lûtfunuzu ibzale devam ederek hapishaneye neden dolayı gir miş olduğunuza da söyler misiniz?
Orsini omuzlarını manidar bir surette silkerek hapishanedeki hayatını gözünün önünden sildi.
— Bugünkü günde hapse ne için girilmez ki.. Cezayı nakdî vermeğe paranız yetmez hapse girersiniz. Bir iki bardak bira içersiniz, kimse aldırmaz zannettiğiniz bir zaman bir iki zar atarsınız, yahut üzerinde sekiz buçuk mil işareti olan bir köprüden biraz süratle geçersiniz.
— Yetişir, Orsini. 1911 senesinde bir otel odasından bir kaç yüzük çalmış olmaktan dolayı sekiz ay hapiste kalmadınız mı?
— O vaka mı? Baştan başa yalandı. O iğrenç bir iftira idi.
Biraz evvel uysal ve muti bir vatandaş olan adamın esmer cildinin altından birdenbire gazep-ten sararmış, kinden çirkinleşmiş, korkudan delirmiş olarak eski Kalabralı köylü çocuğu ortaya çıkıverdi. Lambert memnun seyrediyordu.
— Evet, evet Tabiî. Hep böyle dir. Ne yazık ki hapishanelerimiz hep böyle hatalardan dolayı dolu dur. Çok haklısınız. Yalnız, cina yetten üç hafta evvel, Milâno’dan gelen sevgilinizle evlenemeyişinl-zin sebebi nişan yüzüğü almağa kudretiniz olmadığından ileri geldiğini Bay Bellamy'ye söylememiş miydiniz?
—■ Siz... Siz...
— Bir dakika, Orsini.
Savcının kalın sesi bu tek tek kekelenen hecelerin arasına giriverdi.
— Bu suale cevap vermeyin. Sayın Başkan tekrar sormak cesaretinde bulunacağım, bu dâva şahitlerimin ferden veya müçte mian muhakeme edilmeleri için mi açılmıştır, yoksa Bay Bellamy ile Bayan İves için mi?
Dâvanın fevkalâde sağlam olduğundan emin bulunduğum cihetle, hukuki istihbarattan ibaret olması lâzım gelen bu muamelelere mutad olan haşin surette mücadele havasını vermekten bilhassa çekinmiş bulunuyoum. Maatees-siif uzun süren tahammülümden dolayı pişman olduğumu beyan etmek mecburiyetindeyim, ikame ettiğim şahitlerin İkisi veya üçü hemen hemen cinayeti ika veya teşvik etmekle itham edildiler. Hepsinin bir araya gelip bir komplo mu yaptıkları, yoksa teker teker mi hareket ettikleri daha biraz müphemse de Bayan Page, Bayan Cordier, Bay Farwell ve Bay Ives’le Orsini hakkındaki imalar tamamiyle sarih surette ifade e-dildi. Artık sıranın yavaş yavaş şahsıma gelmeğe başlamasından korkuyorum.
Lambert sabırsızlıktan, heyecandan boğulur gibi feryat etti:
— İtiraz ediyorum! itiraz ediyorum!
Ayni zamanda Savcının sesi de eski uyuşukluğunu kaybedip berrak, madenî bir tonla çınladı.
— Ben de itiraz ediyorum. Hem de bir çok şeylere! Bir cinayet dâvasına mahsus ağır ciddiyetin, sabahtanberi yapıldığı veçhile kuk la oyunu haline getirilmesine şiddetle itiraz ediyorum. Bay Lam-bert’in imalarına hedef olarak beni de seçebilmesi ihtimalinden bahsederken tamamiyle ciddî konuşuyorum. Ben de Kosemonl'da otururdum. Cebimde sağlam ve
keskin bir çakım var, —karımın kendi namına bir gök yakut yüzüğü yok— üç defa tevkif edil-
dim. Bir defa saatte yirmi iki mil sürat haddini tecavüz ettiğimden,
bir defa kendini göklerde gören bir seyrüsefer memuriyle müna-
kaşaya girdiğimden, bir defa da...
— Bu kadar kâfi, Bay Farr.
Hâkim Carver’in sesinde katî
bir ifade çınlıyordu, bu husustaki mülâhazalarınızı beyan etmeniz hususunda galiba mahkeme-
Sayın Yolcular
Temizlik ve rahatınızı severseniz fevkalâde
hususiyetlere sahip konforlu ve manzaralı oteli tercih ediniz
Büyük Otel
Ankaramn yegâne istirahat yuvasıdır
15665 Telgraf Büyük Otel

— Mahkemede size cevaben bu nevi kelime oyunu yapılarak sorulan suallere cevap verilemiye-ceğini söylemiş bulunuyor. Ortadaki dâvanın kime ait olduğunu pekâlâ siz de biliyorsunuz. Gerçi iradediien son sualin pek yerinde olmadığı hususunda mahkememiz de sizin fikrinizi kabule meyyal ise de, Bay Lambert tarafından şahidinize sorulan suallere epey zamandır itiraz etmemiş olduğunuzu da hatırlatmak isterim.
— Hakkınız var, sayın Başkan.
miz size karşı fazla müsamahakâr davranmış bulunuyor. Fakat daha fazla tafsilâta girmenizde bir kazanç olmıyacağı da âşikâr. Bay Lambert son suallerinizi zap-
ta geçirmesinler. Şahide soracak başka sualiniz var mı?
Yan öfkelenmiş bir küçük çocuğu yan da bir Buldog’u hatırlatan Lambert bu sözleri pek uysalca kabul etmedi.
— Bay Farriın şahit olarak ortaya çıkardığı şahıslardan müteşekkil bu acaib koleksiyonun şayanı itimat olup olmadığı hakkında hücuma geçmek hakkından ir (Devuru var)
RADYO - BULMACA
Polka'lar (Pl.)
Casusluk tehlikesinin, evvelce nettiği gibi tuvalet odasının kapısından değil, küçük pencerenin bulunduğu bölmeden geldiğini artık anlamış olduğundan ilk hareketi bu pencereden uzaklaşmak, mahdut görüş sahasından çıkmak oldu. İkinci hareketi de onu, ardına kadar açtığı pencereye doğru götürdü.
Dirseklerini pençerenin parmaklığına dayayarak gayet alâkalı bir tavırla avluda gidip gelen vazifeli saray adamlarım seyrediyordu.
İşte, Boröver odaya girdiği zaman onu, bu pencerenin önünde bu vaziyette bulmuş ve ismiyle çağırmağa mecbur olmuştu.
Kız, bu çağırış üzerine hemen döndü ve maharetle gizlediği yapmacık bir hayretle:
— Bay Boröver, siz ha! diye haykırdı.
Fakat, pencerenin yanından kımıldamadığı için Boröver onun yanma gitmek mecburiyetinde kaldı. Zaten kızın da istediği bu idi. Bir kardeş muhabbetiyle alnını Şövalyeye uzattı.
Bölmedeki küçük pencerenin arkasına gelip pusuya yatan Ka terin onları göremiyordu. Görmüş olsaydı bile Fiyorenda’nın bu hareketini fevkalâde bir hal telâkki etmezdi. Onların birbirlerine karşı hususî durumlarının ne olduğunu da bilmiyordu.
Fakat, Boröver, Fiyorenda’nın kendisine ilk defa olarak alnını uzatmış olduğunu biliyordu. Başka zamanlarda toka bile etmiyorlardı; yalnız birbirlerine gülüm-semekle iktifa ediyorlardı.
Genç kızın böyle umulmadık hareketi, onun dikkatini çekmeğe kâfi geldi; ama, Fiyorenda’nın o-
ması zaten onun dikkatini çekmiş bulunuyordu. Bu sebeple, dudaklarının ucunu kızın saçlarına hafifçe temas ettirirken, ağzından:
— Aman, sözlerimize dikkat edelim!... Sözü çıkıverdi
Bu söz üzerine endişesi zail olan kız, her zamanki neşeli halini alıverdi.
Boröver normal sesle konuşuyor, mutad nazikâne sözler söylüyordu. Kız dahi ona ayni tabiî hal ve tavrıyla cevap veriyordu. Fakat, Şövalye, konuşurken bir şey arıyormuş gibi odanın her tarafına göz gezdirdi. Kız, bir göz işaretiyle onun dikkatini küçük pencerenin bulunduğu noktaya cel-betti ve seri bir hareketle parmağının ucunu gözüne ve kulağına değdirdi.
Şövalye, bir tebessümle, anladığını bildirdi. Sonra kızı, elinden tutarak odanın ortasına pençerenin görüş sahası dahiline getirdi. Bir koltuk ve bir iskemle çekti; kız koltuğa ve kendisi de iskemleye oturdu.
Boröver, bu oturuşu da kendi plânına göre tertip etmiş ve fakat buna tabiî bir şekil vermişti: Kızı, gömüldüğü koltukta arkası küçük gözetleme penceresine dönük olarak oturtmuştu. Koltuğun arkalığı yüksek olduğundan kız, arkadan bakılınca, hiç görünmilyor-■4" n«m» mnirahii kendisi, karsı-
dan görülecek tarzda oturmuştu. Bu suretle, pusuda duran Katerin onun çehresini tamamiyle görüyordu, ama, yalnız Şövalyeyi görüyor ve her ikisinin de sözlerini işitiyordu.
Fiyorenda, Boröver’in aldığı bu ustaca tertibatı hemen anlayıver-mişti. Bundan edebileceği istifa deleri ve Boröver’in de bu tertibatı almaktaki maksadının bu ol duğunu anlayacak derecede zeki bir kızdı o. Koltuğa gömülerek, gözlerini Şövalyeye dikmiş, iç his lerini yüzüne aksettirmiş ve, durumunun vahametine rağmen, kendilerini dinleyen Katerin! yalan dolanla aldatarak eğleneceklerini düşünerek müstehzi bir tebessümle gülümsüyordu.
Boröver:
— Biraz evvel yanından ayrılmış olduğum Madam Katerin bana, sizin burada tamamiyle serbest bulunduğunuza dair teminat verdi... Hattâ, arzu ettiğiniz takdirde saraydan da çıkıp gitmekte serbest olduğunuzu söyledi... dedi
Fiyorenda, pusudaki Katerine pek katî görünen bir sesle, bilâ tereddüt:
— Madam Katerin size doğruyu söylemiş, dedi. Kapımın kilitli olmadığını siz de görüyorsunuz... İstediğim gibi dolaşıyorum... Arzu ettiğim takdirde bu-
radan çıkıp gidebilirim.
Gözetleme pencerenin arkasında bu sözleri işiten Katerin, müsterih olarak gülümsedi ve sevinçle:
«Sevdiği adamın felâkete uğrayacağını söyliyerek bu kızı tebdil etmek suretiyle istediğim şeyi ondan öğreneceğimi pek iyi biliyordum... Benim palavracı Boröver im pek üzüntülü.» diye düşündü.
Katerin pek erken seviniyordu
Filhakika, gömüldüğü koltuğun arkalığı görülmesine mâni olan Fiyorenda, lâkırdı söylerken karmakarışık bir pandomima da oynıyordu. Hareketleri, gözleri, siması, hareket halinde bulunan bütün vücudu, bu hareketleri dikkatle takip eden Boröver*e açıkça:
«Söylediklerim yalan... Ben burada mahpus bulunuyorum... Ce bir ve tehditle mevkuf tutulmaktayım» diyordu
İhtiyatı son haddine kadar vardıran Katerin, gözlerinin önünde yapılan bu hileyi sezememişti, çünkü, böyle bir şey olacağım ak hna bile getirmemişti.
Tabiî, Boröver, Fiyorenda’nın hareket ve işaretlerine değil, sadece sözlerine cevap veriyordu
Böylece Boröver, Fiyorenda’nın burada, Kralın aleyhine yeni bir tehdit mahiyetini taşıyan bir dalavereli hareketle, arzusuna rağ men, mevkuf tutulduğunu ve Feı riyerin de Bastilde mahpus bulunduğunu öğrendi.
Artık şimdi, öğrenmek istediği şeylerin hepsini Öğrenmişti. Zevahiri kurtarmak İçin konuşmayı bir kaç dakika daha uzattı. Müsaade almak için ayağa kalktı.
★ (Devamı var)
ANKARA RADYOSU SALI — 27/6/1950
7.28 Açılıa ve Program.
7.30 M. S. Ayarı.
7.31 Müzik: Vals
7.45 Haberler.
8.00 Müzik: Saz Eserleri (Pl.)
8.16 Müzik: Harp Soloları (Pl.)
8.25 Günün Programı ve Hava Raporu.
8.30 Müzik: Hafif Müzik (Pl.)
9.00 Kapama.
12.28 Açılıa ve Program.
12.30 M. S. Ayarı.
12.30 Müzik: Şarkılar.
13.00 Haberler.
13.15 Müzik: Salon Orkestrası (Pl )
13.30 öğle Gazetesi.
13.45 Müzik: Film Melodileri (Pl.) 14.00 Hava Raporu, Aksam Programı
ve Kapama.
17.58 Açılıa ve Program.
18.00 M. S. Ayarı.
18.00 Müzik: Şarkılar.
18.30 Müzik: Salon Orkestrası.
19.00 M. S. Ayarı ve Haberler.
19.15 Geçmişte Bugün.
19.20 Müzik: Yurttan Şeşler: İdare Eden: Muzaffer Sansözen.
19.45 Radyo İle İngilizce.
20.00 Müzik: Şan Soloları (Pl.)
20.15 Radyo Gazetesi.
20.30 Müzik: incesaz: (Ferahnâk Fas-
21.00 Temsil.
21.45 Serbest Saat.
22.00 Konuşma.
22.15 Müzik: Dans Müziği (Pl.)
22.45 M. S. Ayan ve Haberler.
23.00 Program ve Kapama-
İSTANBUL RADYOSU SALI — 27/6/1950
12.67 Açılıa ve Programlar.
13.00 Haberler.
13.15 Dans Müzik (Pl.)
13.46 Şarkı vc Türküler.
14.20 Serbest Saat.
(Konuşma veya Müzik.)
14.80 Şarkı ve Türküler (Pl.)
14.60 Piyano İle Caz Parçaları (Pl.)
16.00 Programlar ve Kapanı».
17.67 Açılış ve Programlar.
18.00 Karışık Dana Müziği (Pl.)
18.30 Sadi Yaver Ataman Memleket
Havaları Ses ve Saz
Haberler.
İstanbul Haberleri.
nehane ve ev lei: ioooo. c ı ne bir ipucu geçırrruşu.
| yjyer'ie Fiyorenda’yı ima ettiğini
liyorsunuz. Şimdi, Ferriyer bir-

Soldan Saja ve Yukarıdan Atağı:
1 — Bir deniz adı 2 — Kısın üşümemek
için giyilen yünden yapılmış eşya 3 — Çok değil, Osmanlı alfabesinin ylrmial-tıncı harfi, kuzunun bağırışı 4 — So-
nundaki (K) kalkarsa
rica
anla-
ve değerli taştan yapılan dara (Arapça 2 kelime). (NB) 7 — Kasap satar, arabulucu vilâyet, bir göz rengi, bir harfin okunugu 10 — Vakit, geriye kalır 11 — Konşolos.
Dünkü Bulmacamızın Halli: Soldan Bağa:
1 — Galatasaray 2 — At. rlzan (Nazir). Lâ 3 — Yaramaza, 11 (11) 4 — Reybul. Na (An) 5 — Lratrl. ilaha 6 — Galeyana 7 — Ha, yegâne 8 — Neseyte (Etyesen) 9 — Amarkl (ikrama), Tesb 10 — Kars, leima 11 — Cmâletmek.
Yukarıdan Atağı:
1 — Gayrlahlâkl 3 — Ryag (Gayr), karım 4
Ataer, maç 3 — — Arbtay, tsr
(ast) Tlmurlenk 6 — Ara), Ege ile 7 —
Tal, teb.
19.20 Radyo Senfoni Orkestrası Konseri.
20,00 Serbest Saat.
(Konuşma veya Müzik.)
20.10 Flüt Soloları.
20.30 Opera ve Balelerden Sahneler (Pl.)
21 00 Fasıl Heyeti Konseri.
21.40 Müzikle Köy Gezi Duygulan.
22.10 Oda Müziği (Pl.)
22.35 Piyano Soloları (Pl.)
22.45 Haberler.
23.00 Karıaık Hafif Müzik (Pl.)
28.30 Programlar ve Kapanış-
k; .€-195©
«E A FEK
Sayfa: 5
Büyük Kuma?Manşon derece ucuzluk Emprime Vistra Valencia
ı Danpink ORTAÇ’ta 350 kr. 195 kr. 340 kr.
Emprime çamaşırlık Keten emprime Jorjet emprime
350 kr. 290 kr.
18 Renk hakikî İrlanda keteni 900 kr.
260 kr.
Anversaieıı
650 kr.
Total
375 kr.
ORTAÇ'ta
Anafartalar Cad. Adliye karşısı
Kö»» Maftaram, No. BC
Tel: 11135 Ankara
M moza emprime 875 kr.
Panama erkek şapkaları 12,75 ve 17,00 Lira


★En mütekâmil âletlerle mücehhez bu dev uçağı, milyonl’arca Km» lik tecrübeye sahip, 2 pilot, 1 uçuş mühendisi ve 2 telsizci idare eder.
★Hava tazyik tertibatlı kabinelerde irtifa hissedil, m ez. Dakikada 9 Km süratle uçarken tatlı bir sohbete dalarsınız.
★ Uçak Salrbesi, yiyecek ve içecek hususunda tam bir ev hanımıdır. Bebeğinizin mamasını dahi düşünür
★Yemekten sonra ister iki (büyük kabinde kırk adun atın, ister geniş ve rahat koltuklarınızda sırt üstü yatın.
★Sıcak nefis yemeklerle ★Her an değişen yeni yeni taze ananas ve buzlu iç- manzaraları bu geniş kiler, bu 10.000 dolara pencerelerden seyretmek mal olan elektrik mut-sonsuz Ibir zevk kayna-bağından gelir. * ğıdır.
★En lüks otel veya gazino, kadın ve erkek için, böyle lüks buduar ve lavaboya sahip değildir.


m 1



T

Sfc* ■
-i

"•


1

«1
‘i
k
s

)
*
SCAND/NAVEAN AIRLINES SYSTENl
İLÂN
l‘
faa
»
Ankara Belediyesi Başkanlığından:
1 — Belediye hudutları dahilinde bulunan ve hafta tatili kanuna gereğince Pazar günleri açık bulundurulmasına müsaade edilen lokanta, otel, kahvehane, hamam, tütüncü, sebzeci vesair esnafın elinde mevcut hafta tatili ruhsat teskerelerinin müddeti Sl/B/1950 günü akgaıru »on* ölmektedir.
2 — JBu tarihten sonra İşbu ruhsatlar hükümsüz kaldığından bu ka-
bil esnafın elinde mevcut hBfta tatili ruhsat teskerelerini 1 Haziran 1960 gününden 30 Haziran 1950 akşamına kadar yenileri İle değişti-rİlmesini, değiftirmiyenler hakkında cezai iflemle birlikte kanuni kcvuaturm* yapılacafc İlin olunur. (İSMİ)
İlân
T. C. Ziraat Bankası Genel
Müdürlüğünden
1 — Aşağıda mahalli, keşif bedeli, geçici teminatı, ihale günleri yazılı yapılar kapalı zarf usulü ile eksiltmeye konmuştur.
Geçici teminat
Yapı yeri
Keşif tutan
İhale günü Saat
I

1 — Maraş Şubesi
2 — Silifke Ajansı
2 — İstekliler bu işlere ayna sine de İştirak edebilirler.
3 — Her işe alt eksiltme dosya sı (20) lira mukabilinde Ankarada İnşaat Müdürlüğünden alınacağı gibi her işin ait olduğu Şube ve Aj anada bedelsiz olarak da görlilebi lir.
Eksiltmeye iştirak için dosya sa tın alınması şarttır.
4 — İsteklilerden aranan şartlar eksiltme şartnamesinlnl 12 inci maddesinin (1) fıkrasında yazılıdır.
5 — İsteklilerin resmî tatil ve bayram günleri hariç ihale gününden üç gün evvel İnşaat Müdürlüğünden yeterlik belgesi almaları şarttır.
6 — Postada olacak gecikmelerden dolayı istekli bir hak iddia ede-
7 — Banka ihaleyi yapıp yapm amakta veya tercih hakkını muha
faza eder. ((3971)
I
T
$
/
78800. —
31842.76
5190. — 12/7/950 Çarşamba 16.00 2388. 21 « « .
ayn teklif verebilecekleri gibi lki-
Ankara Belediye Başkanlığından
i — Mezbaha kesicileri için 20 şer adet meşin pantalon, deri gön-lek, bel kayışı ve kırkar adet dimi gömlek ve takke pazarlıkla alına-J^naktır.
r .=x_2 — Muhammen bedeli (1260) liradır, r- ^”3 — Teminatı (94) lira (50) kuruştur.
4 — Teminat Belediye veznesine yatırılacaktır.
ö — Şartnamesi hergün Belediye Tutanak Müdürlüğü kaleminde görülebilir.
0 — Pazarlık 13/7/950 Pazartesi saat 16 da Belediye’de toplanan komisyonda yapılacktır.
7 — İsteklilerin belli gün ve saatte Belediye komisyonuna başvurmaları. (4265)
DCE
Unutulmaz Hatıralar...
SAS ile seyahat eden akrabanız veya tanıdığınız varsa, bu ilânı okumanıza ihtiyaç yoktur. Bizim burada söyleyeceklerimizden çok daha fazlasını onlar size anlatmışlardır. İstanbul’dan dünyanın herhangi bir köşesine gitmek isteyen herkesin ilkönce ve tercihan SAS ile uçmak arzusunu izhar etmesinin bir âdet haline gelmiş olduğu malûmunuzdur.
Bu ilânımızla, bizi henüz tanımayanlar varsa, onlara hitap ediyoruz: SAS uçaklarında an’anevi İskandinav nezaket ve misafirperverliği elele vere-
rek, eşine Taslanmayan bir samimiyet yaratmakta ve yolcu üzerinde unutulmaz bir hatıra bırakmaktadır. Rahat ve zevkli bir seyahat yapmak isteyorsanız yerinizi vaktinde ayırtınız Bu suretle, yersizlik yüzünden kendinizi beklemediğiniz bir gecikmeğe ve bizi de size hizmet edememiş olmaktan dolayı büyük bir teessüre maruz bırakmamış olursunuz.
Bütün seyahat acenteleri SAS’ı tanır. Bu acenteler, sizin için, bütün imkânsızlıkları yenmeği kendilerine zevk bileceklerdir.
Dışişleri Bakanlığından tebliğ edilmiştir
1 — Garbi Almanya’nın şimdiki Amerikan işgal bölgesinde İkamet eylemekte iken nazi rejimi zamanında ırk, din, siyasî kanaat, milliyet yüzünden mülklerj müsadere edilmiş, ticarî faaliyetlerine mani l olunmuş, hapsedilmiş, mal zararına uğramış veya sıhhati bozulmuş kimselerin bu çeşit zararlarının tazminini istemek üzere aşağıda adresleri bildirilen Alman makamlarına en geç 30 Haziran 1950 tarihine I kadar müracaat eylemeleri lüzumu alâkadarlara tebliğ olujnur:
Bavyera’da Bayerisches Landessentschaediguntsamt, Muanchen 2, Aracisstrasse 11
Hassen’de : Hassiches Staatsm inisterium, Der Minister des Innern, Abtellung Wiedergutmahung, Wies baden, Wilhelmstrasse 24;
| Wurtemberg’de: Landesbezirkss telle für Wiedergutmachung. Stutt-gart, Gerekstrasse 37;
| Baden: Landesbezirksstelle für Wiedergu/tmachung, Karlsruhe. I Leopoldstrasse 1 a;
öremen: Amt für Wiedergutm achung.
Bremen - Polizeihaus,
Müracaat sahiplerinin taleplerini destekleyen vosika ve malûmat İJe birlikte isim, doğum tarihi, şimdiki ikâmetgâhları, zararın mahiyeti hakkında b'lgi vermeleri tavsiye olunmaktadır.
2 — Yukarıda bildirilen tazminat i.şin’n, nazi rejimi zamanında müsadere edilmiş olup şimdi tesbiti mümkün olan malların iadesi işi ile alâkası yoktur.
Nazi rejimi zamanında müsademe edilrmş olup Berlin’in Amerikan İngiliz, Fransız bölgesinde bulunan malların ladesi talepleri yine en geç 30 Haziran’a kadar yapılmalıdır. Bu husus geçenlerde ayrıca ilân edilmiştir.
Bu çeşit mallardan İngiliz işgtfl bölgesinde bulunanlar hakkındaki müracaatlar da en geç 30 Haziran’a kadar aşağıdaki adrese yapılmalıdır.
Zentı-elemt für Vermoegensver waltung, Bad Menndorf, Britische Zone. (4288)
Ankara Belediye Başkanlığından
1 — Ankara şehir dahili yollarda ve eski Ankara sokaklarında Yahşihan parke taşile kaldırım, adi kaldırım ve mecra inşaatı kapalı 7arf usulü ile eksiltmeye konulmuştur.
2 — Muhammen keşif bedeli (243554) liradır.
3 — Teminatı (13427) lira (70) kuruştur.
i 4 — Teminat Belediye veznesine yatırılacaktır.
I 5 — Şartname, keşif cetveli ve sair evrak hergün Belediye Tutanak I' Müdürlüğü kaleminde görülebilir.
6 — ihalesi 14/7/950 Cuma günü saat 16 da Belediye’de toplanan komisyonda yapılacaktır.
7 —Bu işe girmek isteyenlerin Ticaret Odasına kayıtlı bulunmala-I rr Y. Mühendis, mühendis olmaları veya böyle b;r fen adamı ile iş I birliği yaparak sözleşmeyi birlikte imza etmeleri ve bir defada 150.000 I liralık parke kaldırım işi yapmış olduğuna dair vesika ibraz ederek I ihaleden üç gün evvel (tatil günleri hariç) Belediye başkanlığına müracaatla Fen Müdürlüğünden yeterlik belgesi alarak teldif mektubuna . eklemesi şarttır.
I 8 — isteklilerin 2490 sayılı kanunun 32 inci maddesi gereğince hazırlayacakları teklif mektuplarını belli günde saat on beşe kadar komisyon Başkanlığına makbuz karşılığında vermeleri ve ihalede hazır bulunmaları lâzımdır. (4264)
Ankara Belediye Başkanlığından
ı — Dışkapıda imarın 2708 adasının 6 No. lu parselinde Belediye malı şuyulu. kadastronun 1827 adasının (30) No. lu parsel.nden (94), 31 parselinden (60) ve 32 parselinden (34) ki cem’an (188) metre kare yer satılmak üzere açık arttırm aya konulmuştur.
2 — Muhammen Bedeli (5640) liradır.
3 — Teminatı (423) liradır.
4 — Teminat Belediye veznesi ne yatırılacaktır.
5 — Şartnamesi hergün Belediye Tutanak Müdürlüğü kaleminde görülebilir.
6 — İhalesi 14/7/950 Cuma günü saat 16 da Belediye’de toplanan Komisyonda yapılacaktır.
7 — İsteklilerin belli gün ve saatte Belediye Komisyonuna baş
vurmaları. (4266)
İslâhiye Malmüdürlüğünden
Mustafa, Ahmet ve Muhlis Çana kcılı kardeşler kollektif şirketinin İslahiye kazası dahilinde çıkartmakta oldukları krom madeni cevherinden maadin nizamnamesi hilâfına olarak fazla ihraç ve imar etm.ş oldukları krom madeninden dolayı il idare kurulunca müsaderesine karar verilen 11823 ton krom cevherinin kapalı zarf usulü ile arttırma ile satılacaktır.
1 — Beher ton için 20 lira bedel tahmin edilmiştir.
2 — İhale 25. Temmuz. 950 Salı günü saat 15 te İslahiye hükûnîet konağında Mal Müdürlüğünde müteşekkil komisyon huzuru ile yapılacaktır.
3 — Geçici teminat 13073 liradır.
4 — isteklilerin vesikalariyle kapalı zarflan eksiltme saatinden bir saat önceye kadar komisyon baş kanına vermeleri şarttır.
6 — Şartnameyi görmek istiyenler ihale gününden evvel İslahiye Mal Müdürlüğünde ve Gaziantep Defterdarlığında görebilirler.
6 — PoBtada vaki gecikmeler kabul edilemiyeceği ilân olunur. (4289) (8452)
Silivri Belediyesi Başkanlığından
3. Haziran. 950 tarihinden itibaren kapalı zarf usuliyle eksiltmeye konulan Silivride Piri Paşa mahallesinde sah.İde park içinde İnşa edilecek gazino ve kahve ile ikisinin arasındaki pergolenin inşasına talip zuhur etmediğinden 19 . Haziran. 950 tar.hinden itibaren bir ay zarfında zuhur edecek talibine pazarlıkla ihale edileceği ilân olunur.
(8512 ) (4298)
(52 takım elbise İle 22 tane palto alınacak)
Türk Hava Kurumu Gene! Merkezinden
1) Kumaş ve diğer malzemesi müteahhide ait olmak şartiylc örneğine uygun (52) takım elbise ile (22) tane palto kapalı zarfla satın alınacaktır.
2 — Elbiselerin muhammen bedeli (4.160), muvakkat teminatı (312), paltoların muhammen bedeli (1.100). muvakkat teminatı (82.5) liradır.
3) İhalesi 4. Temmuz. 950 tarihine rastlıyan Salı günü saat (10) da Merkez binasında Levazım Müdürlüğü odasında yapılacaktır.
4) Istekliler, teminat mektup veya makbuzlarını da ekliyecekleri teklif mektuplarını saat dokuzda komisyon başkanlığına teslim etmelidirler.
5) Kurum ihaleyi yapıp yapmamakta serbesttir (2455)
Maraş Verem Savaş Derneği
Başkanlığından
1 — Maraş’ta temel üst zemin seviyesine kadar yapılmış dispanser binasının ikmali 41576.47 lira keşif bedeli Çizerinden 20. 6. 1950 gününden itibaren 20 gün müddetle kapalı zarf usulü ile eksiltmeye konul-
muştur.
2 — Keşif ve eksiltme evrakı Ma-raş'ta Sağlık ve Sosyal Yardım Müdürlüğünden görülebilir. Eksiltme 10. Temmuz. 950 Pazartesi günü saat 11 de toplanacak dernek komisyonunda yapılacaktır.
3 — isteklilerin ihale tirlhinden üç gün evveline kadar Verem Savaş Derneği Başkanlığına müracaat ederek ibraz edecekleri belgelere müsteniden inşaat kontrolluğundan alacakları yeterlik belgesini, 950 Ticaret Odası belgesi, eksiltme şartnamesinin 26 ncı maddes ne uyarak 3118.23 liralık geçici teminat larına ait banka mektubu veya pa. ranın teslimine dair dernek başkanlığının makbuzunu bağlamaları lâzımdır.
4 — İsteklilerin eksiltme şartna-mes n;n 34 üncü maddes;ne göre hazırlıyacakları mektuplarını 1 cl maddede yazılı saatten 1 saat evveline kadar makbuz mukabilnde komisyon başkanlığına vermeleri lâzımdır. Postada olan gecikme kabul edilmez.
5 — Komisyon ihaleyi yapıp yapmamakta serbesttir. (2454)
Ankara Ticaret Ota dan
Sicilli Ticaretin 2430 numarasında müseccel olan Feyzi Hatiboğlunun 7/6/950 tarihinde vefat etm.ş olduğu, varislerinin vaki müracaatından anlaşılmakla İşbu keyfiyetin s’c İli ticarete 21/6/950 tarihinde tescil edildiği ilân olunur. (2446)
Sat lık Köşk
Keçiören, Ahmet Çavuş durağında sekiz dönüm bağ içinde, kuyu, terkos ve sarnıcı olan, ayrıca ikişer odalı iki kiralık evi bulunan, eski 32, yeni 13 No. lu dört odalı köşk acele satılıktır. Içindek lere müracaat. (2448)
Kıırtu’uş’ta Satılık Arsa
Samur sokağında Asfaltta, köşe 473 m2. Müracaat: Tel: 13740 Ömer Cengiz (Koçak Emlâk). (22453)


Sayfa:6
ZAFER
tt - « - 195t
Bi
bu
sa.
m( ye Er gi!
yo
re'
dr da
«il
bu
ka
H( ka şa tO] ile bi
ki! m.
m ku siı ga
bi
la!
ya lil
Zi laj ba B(
ru bu yo
sa kc til
ge
ka
de
la
m ru
nt ÇL İÇ y(
ta ça
S(
lu
ol tu
İC
b( ru g( te b(
te g*
g'

Ç(

ti
Mecliste dikkati çeken bir soru
X ıbH taran 1 arifle)
Hayık oğlu Robert Murad'ın idare ettiği 53 numaralı ve tecrübe plakalı bir otomobilin Tansım meyda-mnaan geçensen Teknus Okul pansiyon amiri Muzaner Kayalıbay'a çaıpmaa suretiyle oıumune sebep oıuugu 1 ansım polis Karakoluna uuueı verilmesi üzerine Karakol ta-raımuaıı u eni al vak a mahallinde caıiKiKaıa nafıanmış ve keytıyet aynı zamanua mananı Cumhuriyet öavcuıgına da buaırunuştır. Hamse yerme kiaen savcı yaratması Şe-kıp nausıuogiu vak aya elkoymuş ve emri aıunua cereyan ecıen tahkikatı havı evrak lezlekelı olarak 13/3/1S45 tarıtunde ve 5uaı numara ile ve sanıkla birlikte adalete tevdi edilmiştir. iju hale nazaran, vakanın tamamen adlı biır satha geçirdiğini ve mahkemeye intikal etmek suretiyle de nanııni netice almış olduğu anlaşılmaktadır.
Dâvada idari bir muamele bulunmadığı bu suretle de görülmektedir.
Bakanlığımızda bulunan fazla in-tıkal etmiş bir muamele bulunma-muamele Olmadığı da aşikârdır. E-sasen zabıtanın dâvada bulunmasından ÖtUTÜ sorumluluklarını i-cabedıp etmıyecegı keyfiyeti adli madamların salahiyetlerine giren bir mevzudur.
Vakanın yemden tetkik ve tahkikini istilzam eaen yem delillerin araştırılması yme adlı makamlara ait bir takdir mevzuu teşkil etmektedir.
İzahat ve maruzatım bundan i-barettir.»
Şua i sahibinin ifşaatı
İçişleri Bakanından sonra kürsüye gelen soru sahibi Ahmet Gürkan şu izahatı vermiştir:
Kıymetli arkadaşlarım çok mühim bir hâdise ile karşı karşıya bulunuyoruz. Dünkü iktidarın şef sis teminin bu memlekette yarattığı karanlıklar içinde işlenen binlerce faciadan işte birisi daha. Bir vatan daş ölüyor, fakat bu bir kazaya kur ban gitmiştir, diye hâdiseye bir Hayık adı karıştırılıyor, iş zabıtaya intikal ettiriliyor, fakat asıl suçlu saklanmış bulunuyor. (Asıl suçlu kimdir? Açıkla sesleri) Çekin meden arzedeceğim, söyliyeceğim. Sayın İçişleri Bakanının vermiş olduğu malûmata çok teşekkür ederim.
Yalnız bendeniz resmiyete intikal etmiyen safhadan bahseceğim. Biliyorsunuz ki, elimizle tuttuğumuz, okuduğumuz gazetelerden baş ka görmediğimiz fakat kulaktan kulağa işittiğimiz bir gazete vardır: «Fısıltı gazetesi, dedikodu gazetesi. Bunlar en çok istibdat devrinde oku nurdu Artık bugün Türk demokrasisinin ışığı altında, bu karanlıklarda işlenen faciayı, işte böyle bir denbıre meydana çıkaracaktır. (Al. kışlar) Ben bizzat bunun için bu sual takririni verdim. Bütün efkârı umumiyenin istediği gibi, bütün hakikatin, bütün çıplaklığı ile resmiyete intikal etenesini istiyorum.
Çay ziyafetinden sonra...
Arkadaşlar; Muzaffer Kayalıbay, Olga isminde Rus ırkına mensup
bir kızla evlenmişti. Bu kız her ba-1 kımdan cazipti, güzeldi. 10 Mart 1 günü Teknik Okulda bir çay ziya-' feti veriliyor. Bu Muzaffer de esasen Teknik Okul pansiyon âmiri olmak itibariyle aynı aileye dahil, bulunduğundan o da ziyafete gidi-1 yor. Çay saat beşte dağılıyor. Muzafferin karısının yine Rus ırkına mensup Alaçka adında bir arkadaşı vardır. Bunu da alıp Konak Oteline geliyorlar. Otelde eğlenceye başlıyorlar.
Saraya telefon
O zaman merhum Ankara valisi Nevzat Tandoğanın oğlu Haldûn Tandoğanla karşılaşıyorlar. Bun -lar eğlenceyi ilerletiyorlar, hepsi sarhoş oluyorlar, falan... Nihayet Haldûn telefon başına giderek saraya telefon ediyor. (Hangi saraya? sesleri) Dolmabahçe Sarayına, şehzadenin ikamet ettiği saraya!... (Gü ıültüler, gülüşmeler, devam sesleri) Telefon; işte istediğimiz kadınlar burada, bunlan ikna ettim. Şimdi yola çıkıyoruz. (Sağdan ayıp ayıp sesleri).
Başkan — Müdahale etmeyin arkadaşlar. Mevzu dahilinde konuşuyor.
Kavga ve hâdise
Ahmet Gürkan (Devamla) — Mevzu dahilinde konuşuyorum, rica ederim, müdahale etmeyin. Telefon ediyorlar, diyorlar ki: İşte istediğiniz kadınlar, hemen yola çıkıyoruz, önümüze çıkın, karşılayın. O sırada çıkan otomobilin içinde de Hüseyin Hüsnü Paşanın yeğeni Mihri çıkıyor. Çağırıyorlar, otomobilin içinden cebren almağa çalışıyorlar, o anda Muzaffer, Ömer İnönü denilen vatandaşın suratına yum ruk yapıştırıyor. Bunun üzerine o da, Muzafferin kasığına tekme vuruyor, mesanesi patlıyor ve yere seriliyor. Bundan sonra tekrar oto-
mobile biniyorlar ve tekme yiyerek İ yerde yatan Muzafferin üzerinden
otomobili sürüyorlar ve böylece Muzafferin ölüm hâdisesi vukubu-I Arkadaşlar, o anda oraya gelen
bekçiler ve o mıntakanın polis âmiri ki onların da isimleri vardır, ilgili makamlar' isterlerse, İçişleri Bakanına, Adalet Bakanına vermeye hazırım. (Burada söyle, söyleyin zapta geçsin sesleri).
— Arkadaşlarım bunların isimleri... (Hlayııt hayır, söylemeyin sesleri).
Başkan — Arkadaşlar lütfen hatibi serbest bırakın, konuşmak imkânını bulsun.
Ahmet Gürkan (Devamla) — Kıymetli arkadaşlarım, bu işlerde sizden daha hassasım. İşte bu şahısların isimleri (Söylemeyin, ilgili makamlara söyleyin sesleri) Peki, işte arkadaşlar hâdise böyle meydana geliyor. 10 Mart ile 8 Mart tarihine kadar mektebe devam e-den Ömer İnönü mektebe gitmiyor, hasta raporu gönderiyor. Neden... (Gürültüler).
Başkan — Efendim, hâdiseye ait delilleriniz varsa icabeden bakanlara verirsiniz, adlî takibat yapsınlar, soru mevzuu üzerinde diyeceğiniz varsa lütfen onları söyleyiniz.
Ahmet Gürkan (Devamla) — İşte arkadaşlar; böyle nihan perdesi ile njestur kalan bu hâdisenin yeniden meydana çıkmasını efkârı umumiye gibi hepimiz itiyoruz ve bunu Adalet Bakanı ile İçişler] Bakanının elele kol kola vererek mey dana çıkarmalarını istiyoruz, bunlar meydana çıkmalıdır. (Soldan bravo sesleri.)
Buna da Demokrat Partinin ve onun iktidarının muvaffak olacağı na asla şüphe etmiyorum. Maruzatım bundan ibarettir. (Soldan bravo sesleri, alkışlar)».
★ (Bitarafı 1 İBeldc) hakkında verilmiş olan bir karardır. Bu karara göre, İnceleme Komisyonunun tasdik edilmemiş her türlü tutanaklar hakkında tahkikat yapabileceği esası kabul edilmiştir, işte politikası Nihat Erim tarafından idare edilen Ulus gazetesinde büyük velveleye sebep olan karar budur... Bu gazeteye göre, bu karar muhalefete sed çekmek için verilmiştir. Mecliste Halk Partili miletvekillerinin adedini azaltmak için verilmiştir. Maksat, tutanaklarına itiraz edilen Halk Partisi millet vekillerini böylece atlatmaktır.
Yani bütün hücum D. P. Grupun-da alınan karara karşıdır.
O halde «Örnek demokrasiden yeni örnekler» diye böyle bir meseleyi ortaya atan Ulus’a bizzat Nihat Erim’in kendi sözleriyle cevap verelim.’
Büyük Millet Meclisinin 10/2/950 Cuma günkü toplantısında Seçim Kanununun 124 üncü maddesi müzakere edilirken Haşan Dinçer bu meseleyi ortaya atmış ve aynen , şöyle bir sual sormuştur:
Belediye Başkanlığından
Ramazan münasebetiyle iftar ve imsak zamanlarım şehrin her sem. tinde bulunan vatandaşlara duyurmak maksadiyle bu akşam canavar düdüğü ile bir tecrübe yapılacaktır. İyi netice verdiği takdirde Ramazan nihayetine kadar bu cihaz dan istifade edilecektir. Sayın halkın telâşa düşmemeleri ilân olunur. (4335)-(640)
r1-
Ankara Elektrik, Havagazı ve Otobüs İşletme müessesesinden
İller Kooperatifi mahallesi şebekesinde yapılması zarurî boya işleri dolayısiyle 28, 29. 30 Haziran tarihlerine tesadüf eden Çarşamba, Perşembe, Cuma günleri saat 9—12 ye, 14—18 e kadaf cereyan kesileceğini abonelerimize bildiririz. (641)
Erzincan Sa.
Cinsi
Koyun eti
Koyun eti alınacak
AL Ko. Bşk. (3 53)
Miktarı
Ton
Fiatı Lira Krş.
Tutan
Lira Krş.
12
18.000 00 ile tutarı yazılı
1 50
1 — Yukarda cinsi, miktarı ve muhammen fiatı koyun eti kapalı zarf usulü ile sa tın alınacaktır.
2 — Kapalı zarfla ihalesi 19 Temmuz 1950 Çarşamba günü saat 15.00 de Erzincan Garnizon Sat. AL Ko. Bşk. da yapılacaktır.
3 — Muvakkat teminatı 1350 liradır.
4 — Vasıf ve şartlan her gün komisyonda görülebilir.
5 — İsteklilerin ihale günü saatinden bir saat evveline kadar bütün vesikalariyle birlikte teklif mektuplarını komisyon başkanlığına makbuz mukabilinde teslim etmeleri.
6 — Postadaki gecikmeler kabul olunmaz.
(4320)-(631)
İlân
Konya Lv. A. Sa. Al. Komisyonundan:
1 — Akşehir garnizonu için aşağıda miktan yazılı sığır eti kapalı
Muhammen tutan Geçici teminatı Lira Kr. Lira Kr.
Azı kilo Çoğu kilo
50.000 62.500
62.500 00 4375 00
2 —Eksiltme 14/7/1950 Cuma günü saat (16) da Konya Lv. A. Sa. Al. komisyonunda yapılacaktır. Evsaf ve şartname Konya, Ankara, İstanbul Lv. Amirliklerinde görülebilir.
3 — Teklif mektupları 14/7/1950 Cuma günü saat (15.00) e kadar
komisyonumuza verilmiş bulunacaktır. (4313)-(623)
nebane ve ev leı: ıaooo. (
ne bir ipucu geçirmişi*. '■)“ riyer'le Fiyorenda’yı ima
ettiğini
Haşan Dinçer — (Afyonkarahi-sar) Müsaade ederseniz, bir sual soracağım. Bir vatandaş bu kanunun tespit ettiği itiraz müddetlerini geçirir ve ondan sonra Büyük Millet Meclisine gelir, itiraz ederse Büyük Millet Meclisi kapılan açık mıdır, kapalı mıdır?.
O zamanki Delvet Bakanı ve Başbakan yardımcısı buna: «Arkadaşım çok mühim bir noktaya temas etmiş oldular.» diye söze başlayarak şu cevabı vermiştir:
«İç tüzük bu haliyle kaldıkça ve Büyük Millet Meclisi kendiliğinden tatbik safhasında yeni bir içtihada varmadıkça her vatandaş, eskiden olduğu gibi doğrudan doğruya Büyük Millet Meclisine gelip itiraz yapabilir.»
işte Nihat Erim, dün böyle söylemişti. Bugün muhalefete düşünce onun idaresindeki Ulus başka konuşuyor. Belki kendileri unutmuş olacaklardır. Zabıt dergisinin 24 üncü cildinin 383 üncü sayfasını a-çacak olursa, bugün örnek demokrasiden yeni örnekler, diye itiraz edilen prensipi o zaman bizzat kendilerinin müdafaa ettiklerini hayretle okuyacaktır.
Ne çabuk ta sözlerini unutuyorlar ve inkâr yoluna sapıyorlar?
Örnek demokrasi, dün müdafaa ettiği tezi bugün inkâr ederek a-leyhte kullanmak mıdır?
Kuyucaklıların dilekleri
Nazilli ilçesine bağlı Kuyucak belediyesinden gelen bir heyet bugün Başbakan Adnan Menderes tarafından kabul edilmiştir. Başbakan Adnan Menderes heyet tarafından ileri sürülen Kuyucağın su sıkıntısının yakında halledileceği vadinde bulunmuştur.
Karagiiçleri turnuvasının finali
Dün 19 Mayıs stadyumunda Ka-ragüçleri arasında tertip edilen turnuvanın final maçları oynan -mıştır. İlk maçı Ankara Karagücü ile İzmir Karagücü yapmış ve netice de Ankara Karagücü 4—0 galip gelmiştir.
Turnuvanın
şampiyonunu tâyin
edecek olan ikinci maçta İstanbul
Karagücü ile Erzurum Karagücü
karşılaştılar. Erzurum Karagücü büyük bir sürpriz yaparak parlak bir oyundan sonra İstanbul Kara-
gücünü 4—0 yendi.
Maçtan sonra, müsabakaları ilgi ile takip etmiş olan Genelkurmay Başkanı Orgeneral Nuri Yamut, kısa bir hitabeden sonra kupayı Ankara. Karagücüne vermiştir.
Gerek Ankara Karagücünü, gerekse dün güzel bir oyun çıkaran Erzurum Karagcünü tebrik ederiz.
N. A.
İzmirde yer sarsıntısı
İzmir, 26 (a.a.) — Şehrimizde bugün saat 14.33’de dipten gelen bir deprem olmuştur. Hasar yoktur.
Batmakal»d«n d«vûı» Yalan üzerine bina edilen muhalefet
İktidarda bulundukları zaman-dauberi huylarını bir türlü değiştirememişlerdir; dün ne idiseler, bugün aynıdırlar. Tepelerine yedikleri büyük darbeden bile asla müte-nebbih olmamışlar, yola gelmemişler, ve hakikatleri anlamamışlardır.
İktidarda iken. Demokrat Partinin milis kuvvetleri teşkil ettiğini yazmışlar, bunu HltlerLo. S. S. kıt’a-larına benzetmişler, ve sonra bizzat kendi muhayyilelerinde halket-tikleri vehimler ve yalanlar ordusunun stratejik plânlarını açıklayarak üzerinde mütalealar yürütmüşlerdir.
Daha sonra kasaba kasaba, hatta köy köy dolaşarak, Demokrat Partinin memlekette düşmanlık yarattığını, bunun .imansızlar», -dema-goglar. partisi olduğuna söylemişler, Demokratların memleketi iz -mihlâle sürüklediğini ba memleketi ancak kendilerinin İdare edebileceğini iddia etmişlerdir. Fakat hâdiseler meydandadır?
Dün söylediklerinin hakikati» zerre kadar alâkadar olmadığı bu gün Demokrat Parti iktidarının bir ay içinde başardığı büyük İşlerle sabit olmuştur. Bu işlerin nelerden ibaret olduğunu görmek istiyen karilerimizin Adnan Menderes’in bugün çıkan beyanatını dikkati» okumalarını tavsiye ederiz.
Köylü ve çiftçi çok daha iyi korunmaktadır. Şehirlerde ve kasabalardaki dargelirli vatandaşların üzerine çöken hayat pahası ağırlığı aluıan tedbirlerle hafiflemektedir.
Memlekette demokratik bir İnkişaf başlamıştır. Herkes artık hür vatandaşlar halinde rahat nefes almaktadır. Düşmanlık yoktur, ihti-ras yoktur, kin yoktur. Her şeyi ben yaparım iddiası yoktur. Milletvekilleri millet taralından seçilmiş olmalarının haklı şerefini taşımak. ta, millet de; «evet sizi biz seçtik!, diyerek bundan iftihar duymakfa-dır.
Fal bakarak söyledikleri izmihlal asla olmamış, belki saadet devri başlamıştır, işte bütün hiddetleri de bundan geliyor; ve bunu baltalamağa uğraşıyorlar...
Memurlar arasında kitle halinde tensikat varmış! Kadın memurlariflerinde u çıkarılıyormuş! İdare â" mirleri toptan tekaüde şevkedili-yormuş... Köylü tespit edilen buğday fiyatından memnun değilmiş
Bütün bu yalan isnatların tama, miyle vatandaş zümrelerini, parça parça, kitle kitle Demokrat Parti iktidarının aleyhine tahrik etmek-ten başka bir gaye gütmediği mu-' hakkaktir. Bereket versin ki halkın sağduyusu daima uyanıktır. Ve bu nevi masa başı imal edilen kalıp havadislerin hangi maksatlarla piyasaya sürüldüğü de herkesçe malûmdur.
Bütçede tasarruf, gıda maddelerinde, giyecek mallarında ucuzluk temini bir hiyanet midir? Neredeyse oturup da bu ucuzluğun aleyhinde bir propaganda kampanyasına girişeceklerdir!
Hayır, muhalefet bu değildir; o-turup her gün yalan havadis çıkarmak ve sonra yine yalanlar ü-zerine fikir şatoları kurmak, muhalefet sayılamaz.
Meseleler vardır; bunlar etüt e-dilecek, her tarafı gözden geçirilecek ve ondan sonra dürüst ve ciddî şekilde tenkit olunacaktır.
Bizim muhalefetten beklediğimiz budur. Fakat onların bu tarafa yanaştıkları yoktur. Ve hâlâ bu sistemle muvaffak olacaklarını zannedecek kadar derin bir uyku içindedirler...
Mümtaz Faik FENİK
Komplo iftirası dâvası
★ (Baş tarafı 1 İncide) Günaltaym «Muhbir bana bu zatların meçhul kimselerden para aldıklarım söyledi» mealinde bir söz söylediği yazılıdır. Halbuki Gün-altayın tertip ettiği plâklarda böyle bir gey yoktur. Meclis kürsüsündeki sözlerle plâk muhteviyatı arasında mübayenet var demektir. Günaltay’dan soruyorum: İfadesinde bir unutkanlık mı, yoksa bir yanlışlık mı var? Eğer varsa açıklamasını istiyecektim. Fakat şahit buğün bu dâvete icabet etmedi.»
Bu sırada Aydınlı ağlamaya başladı ve dedi ki:
«— Benim bu dokuz aydanberi çektiğim nedir? Millete karşı yüzüm kara çıkmak istemiyorum. Halbuki şimdi Af Kanunu geliyor. Masumiyetimi ispat edeceğim. Alla aşkına yetişir artık, ne olacaksa olsun!
Gizlice doldurulan plâkta tam 13 tane «tasavvur» kelimesi ile sonlarında üç tane «endişe» kelimesi vardır. Buna mukabil «öldürme, devirme» gibi hiç bir kelime olmadıktan başka buna benzer bir kelime de yoktur. Müdafaa şahidi dinletmekten vazgeçiyorum. Ziyanı yok Gün-altay da dinlenmesin.»
Mahkeme, sanığın tanık dinlet-tirmekten vazgeçtiği hakkındaki talebini reddederek Günaltaym behemehal dinlenmesi için hakkında tekrar davetiye çıkartılmısna ve duruşmanın başka bir güne bırakılmasına karar vermiştir.
Koredeki harp
★ (Baş tarafı 1 ladde) re. eğer Amerika Uzakdoğudaki hür milletlerin komünizme karşı kuvvetlerini birleştirmelerini istiyorsa, Koreyi terketmemek lâzımdır. Komünistler galip geldiği takdirde, Asya ve Avrupadaki faaliyet leri hiç şüphesiz artacaktır.
Gazete şöyle devam etmektedir: «Kuzey Korede Moskova emrinde çalışanlar barut deposunu ateşe vermişlerdir. Şimdi başlıca mesele bir dünya harbinin önlenip önlene-miyeceğidir.»
Güvenlik Konseyinde
Londra, 26 (Radyo) — Güvenlik Konseyi yarın (bugün) toplanarak Kore meselesini tetkike devam e-
Mecliste dünkü müzakereler
★ (Baş tarafı 1 İncide) Tiyatrolarımıza dair soru
Müteakiben, Ordu milletvekili Feyzi Boztepenin, bugünkü sahne hayatımızın inkişafı hakkında hükümetçe ne düşünüldüğüne dair o-lan sözlü sorusuna geçilmiştir.
Bu soruya sırasiyle içişleri Bakanı Rüknettin Nasuhioğlu ve Milli Eği tim Bakam Avni Başman cevap vermişlerdir.
İçişleri Bakanı, İstanbul Şehir Tiyatrosu için yapılmış olan talimatnamenin tekrar gözden geçirilmesini İstanbul valiliğine bildirdiğini, şikâyet mevzularının Şehir Meclisinde ele alınarak tetkik edilmesini kusurlar varsa düzeltilmesini tavsiye ettiğini bildirmiştir.
Millî Eğitim Bakam Avni Başman da sorunun Ankara Devlet Tiyatrosuna ait olan kısmına cevap vererek Feyzi Boztepenin sözlerine iştirak ettiğini, millî tiyatro işleri, Bakanlığın birinci derecede ehemmiyetle ele aldığı meslelerden biri olduğunu, bu sahadaki çalışmaların tatmin edici neticelerini görmekte gecikmiyeceğini kuvvetle ümit ettiğini belirtmiştir.
Sat meselesi
Bundan sonra, Ankara milletvekili doktor Talât Vasfı Öz’ün verem savaşının temelini teşkil eden süt istihsalinin teşkilâtlandırılması hususundaki sözlü sorusuna Sağlık ve Soyal Yardım Bakanı Profesör Dr. Nihat Reşat Belger cevap vermiştir.
İstanbulini susuzluk derdi
Tokat milletvekili Ahmet Gür-kanın diğer sütunlarımızda bahsettiğimiz sorusundan sonra müteakiben, Erzurum milletvekili Enver Karan’ın, İstanbul şehrinin susuzluğunu gidermek için ne tedbir a-lındığma dair sözlü sorusuna içişleri Bakanı Rüknettin Nasuhioğlu cevap vermiş, su işi için yapılan çalışmaları anlatmıştır.
Afyon milletvekili General Ali İhsan Sabis’in biır sorusunu Millî Savunma Bakanı Refik Şevket İnce, Kastamonu milletvekili Şükrü Kerimzadenin fasulye ihracına dair sorusunu da Ekonomi ve Ticaret Bakanı Zühtü Velibeşe cevaplandırmıştır.
Meclis yarın toplanacaktır.
decektir.
Amerikada askeri toplantı
Londra, 26 (Radyo) — Başkan Truman dün gece askerî erkânın da iştirak ettiği bir toplantıya riyaset etmiştir. Toplantı sonunda hiç bir tebliğ neşredilmemiştir.
Cephelerde dorum
Seul, 26 (a.a.) — «Afp»: Bütün cephe 38 inci arz dairesi civarında istikrar manzarası arzetmektedir. Kuzey Kore kuvvetlerinin en fazla sokuldukları nokta, Seul’un takriben 32 kilortletre Kuzeyinde bulunan İgogbu’nun Kuzey bölgesidir. Uzun Jugbu koridoru boyunca devam eden ilerleme durdurulmuştur.
Buradaki nehir araziyi ikiye bölmekte ve zırhlı kuvvetlerin ilerlemesini İmkânsız kılmaktadır
Teyid edilmiyen haberlere göre, Güney Koreliler de cephenin bir çok noktalarında muvaffakiyetle taarruza geçmişler ve batı sahilinde Haoju’yu ele geçirmişlerdir..’»
Öte yandan bazı şayialara göre, Kuzey Koreliler bütün Ongjin yarım adasını işgal etmişlerdir.
Maçkadaki arsalar
* (Ba«tara& 1 taeîde) kafa ait olduğu söylenmektedir. Bunlar ne suretle ve ne şekilde şimdiki sahiplerine intikal etmiştir?
Eğer satış suretiyle vâki olmuşsa tercihen bu arsaların en evvel satılmasındaki sebepler nelerdir? Satış kıymetleri ve kimlere satılmış olduğunu millî efkâr öğrenmek istemektedir.
Mezbahanın hal' ve kasaplar
Ankara kasaplariyle belediye a-rasında mezbahanın iptidailiği yQ, zünden bir ihtilâf çıktığı malûm, dur. Belediye Reis muavini Ekrem Yalçınkaya’mn bu mevzuda neşret-tiğimiz mektubu üzerine su cevabi aldık:
•Ankara kasap esnafının Ankara belediyesine ait mezbahanın işleyll tarzındaki iptidailikten ve bunuJ halkın sıhhati, kasapların ıktısadfi durumları bakımından ifade ettiği tehlike ve mahzurları arz ve bp hü susta ihmali görülen ilgililerden j] kâyet etmek üzere kasap esnafı t al rafından seçilen 9 kişilik heyetlJ birlikte belediye reis muavini Ela rem Yalçınkayaya müracaat oluru duğunda kendisine, tazimata değil ve fakat dertlerimizi ve şikâyetleri] mizi anlatmaya geldiğimizi anls« anlamaz bizleri makamından kov.' ması üzerine muhterem gazetenize vaki müracaatımız sebebi ile çıkan yazıya cevap olarak sayın gazete] nizin 23/6/1950 tarihli nüshasında Ekrem Yalçmkaya imzası ile in^/y, eden yazıda sayın belediye V* muavini, yaptığı hareketin v«ıha(1 metini anladığını gösteren bir hal’ içinde hakikatları değiştirerek anlat! maktadır. Ve tervici caiz olmayan] hareket tarzına benim haysiyetini lekelemek sureti ile perde çekmek istemektedir.
liyorsunuz.
Şimdi, Ferriyer bır-

Gensoru meselesi
ir (Baş tarafı 1 İncide)
«Demokrat Parti Meclis Grupu 24/6/1950 tarihinde toplanarak gündemindeki maddeleri müzakere ve karara bağlamıştır.
Bu arada bğımsız milletvekili Sinan Tekelioğlu tarafından varilmiş olan Meclis inşaatı ile Anıt -Kabire ait arsaların sureti istimlâki hususundaki gensoru takririnin bu mesele üzerinde hükümetçe tahkikat yapılmakta bulunduğundan tah klkat sonuna kadar şimdilik gensoru açılmamasını da kararlaştırarak 20.15 de toplantıya son verilmiştir.»
Bu arsaların viraja kalbedildiği yerden geçen büyük bir viraj ve bu mevkiin kıymetini artırmaya sebep ve vesile olan asfalt yol için belediye ne kadar para sarf etmiştir? Bu yolun bu şekilde büyü İr imlâ ile yapılmasının sebep ve saikı nedir?»
Varlık Vergisi hakkında takrir
Sinan Tekelioğlu’nun ikinci takriri Varlık Vergisinin tatbik şekline dairdir ve bu vergiyi ödemiyen-lerin bir kısmı kamplara gönderildikleri halde aynı vaziyette olup kampa sevkedilmiyenler olup olmadığım sormaktadır.
Çukurovada yeşil kurt tehlikesi
★ (Baştarafı 1 incide) geye ayrılmış ve bu bölgelerde yapılacak mücadele şekli tesbit edilmiştir.
Bu arada küçük arazi sahiplerine devletin yaptığı yardım yanında büyük çiftçilere de kredi ile ilâç temin edilmesi esası kararlaştırılmış ve Bakan tarafından bu hususta ilgililere gereken talimat verilmiştir.
Çiftçilerle yapılan toplantıdan sonra Tarım Bakanı Nihat Eğriboz Anadolu Ajansı muhabirine şu demeçte bulunmuştur:
— Tehlike büyüktür. Buna karşı lık bütün tedbirlerimizi almış bulunuyoruz. Adana çiftçileri ile bir-
Böyle bir glayret beyhudedirj Çünkü kasap esnafı tarafından seçilen 9 kişilik heyete benim men-’ faatımı himaye gibi bir fiil atfet-' mek sayın reis muavini için kolayı olsa bile bunun isbatı o derece ba.! sit değildir. L
Yukarda adı geçen belediye reiıl muavinine esnaf tarafından seçileni ve bilhassa halkın sıhhati bakımın dan müracaat eden 9 kişilik heyeti benim menfaatim için çalışmak gi,' bi bir isnattan tenzih ederken be-' nim mevcut 2 dükkânımda yevmiyi' satış hacmine göre 3 günlük eti muhafaza edecek buz dolapları bu.,. lunduğu ve bineanaleyh mezbaha! nın bugüne kadar ıslah edilmeyen iptidaî işleyiş tarzından doğan bir* veya iki günlük aksaklıklarda^ şahsan hiç bir zarar görmekliğimi bahis mevzuu olmadığını ve biri kimsenin kendini müdafaa sadedin] de dahi olsa muhatabına haysiyeti kırıcı bir hareket atfetmesinin (hele bu isnat tamamen mesnetsiz ise)I ifıde eylediği mânanın takdirini umumî efkâra arzederim. t
Bu yazımın Matbuat KanunurJ hükümleri dairesinde neşrine saadelerini saygılarımla istida» eylerim.»
Ankara kasap esnafmc Sabri Özkan
ıdan | likte yaptığımız mücadele plânı i yesinde tehlikeyi tamamen önk^A ceğimize kanaatim hasıl olmuştur.^ Çiftçilerden sonra Tarım Bakan.]-m Bahçeciler Derneği adına bir he* yet ziyaret ederek muhtelif mev-’ zular hakkında dileklerini bildir-: mişlerdir. . (
Bakan şehrimizde bir kaç günf 1 daha kalacaktır. || ’


Koyun eti alınacak
Sa. Al. Ko. Bşk. Balıkesir
(3 61)
Cinsi
Miktan
Muhammen
Fiatı Tutan Jİ t
36.000 lira , r
4,
*
I
d
t
I
20.000 kilo
miktarı yukarıda yazıh ihtiyaç kapalı zarf usulü il
180 Kş.
Koyun eti
1 — Cins ve satın alınacaktır.
2 — Eksiltme ve ihalesi 12 Temmuz 1950 tarihinde Çarşamt^T-nü saat 11 de Balıkesir As. Sa. ALKo. da yapılacaktır.
3 — Muvakkat teminatı muham men bedelin % 7.5 dur. Kati temi4 nat ise ihale bedelinin % 15 dır.
4 — Evsaf ve şartlar her gün Ko. da görülebilir.
5 — Teklif mektuplarının belli günde saat 10 a kadar Ko. na ve|
rilmesi. (4312)-(622) I
Sığır eti alınacak
Erzurum Sa. Al. Ko. Bşk. (3 55)
Tahmin edilen
Bedeli
Cinsi
Miktan
103200 Lira 26400
Kati teminat
ihale gün ve Saat
15480 Lira
3960
1/7/1950 Saat 10.00
1/7/1950 Saat 10.00
Sığır Eti
Sığır Eti - ------ ------------------- - -
1 __iki parti sığır etine kapa lı zarf usulü ile istekli çıkmadığın dan pazarlıkla satın alınacaktır.
2 Eksiltmesi 1/7/1950 Cumartesi günü saat 10.00 da satın alma komsiyonunda yapılacaktır.
3 isteklilerin belli gün ve aatte katî teminatlariyle birlikte komisyona müracaatları.
4 — Evsaf ve şartnamesi her gün komisyonda görülür ve 525 kuruşluk vezne makbuzu mukabilinde alınır. (4318)-(628)
Sebze ve sığır eti alınacak
Harbiye 1 No. lı Sa. Al. Ko. Bşk. (366)
1 — Kapalı zarf usulü ile aşağıda cinsi, miktarı, tutan, geçici teminatı, ihale gün ve saatleri yazılı 9 kalem sebze ile sığır eti Harbiye - İst. 1 No. lı Sa. Al. Ko. da satm alınacaktır.
2 _ istekliler teklif mektuplarını ihale saatlerinden bir saat evvel komisyona vermeleri. Şartname
leri her gün komisyonda görülebilir.
Cinsi
Miktan
Tutan Lira Kr.
Geçici teminatı
İhale günü
Saati
r d b t P
M ti
le gı n aı
Taze fasulye Patlıcan K. Domates Kabak T. Bamya Dolma Biber Sivri Biber Limon Maydonoz
HEPSİNİN Sığır Eti
15972 Kg.
15972 »
10648 »
15972 »
3856 »
1188 »
1034 »
10400 Adet
2200 Demet
4791 60
3993 00
1597 20
2395 80
1156 80
297 00
258 50
88 00
832 00
120 Ton
15409 90
150000 00
1156 Lira
8750 Lira
14 Temmuz 1950
14 Temmuz 1950

16.00 15.00
(4317)-(627)

Comments (0)