Nuruosmsniy* No. 17
r» ___»_ nuruwsw»ın;i'•
ÇarşamDA th Rdreri: «yen* sabah»
28
OCAK
Önuncu YU
No. 3210
Î8TANBVL K Telefon'
ABONE
Türkiye
Senelik 3800 ®T. 6 aylık 1800 »
8 aylık 800 »
1 aylık 800 *
BEDBLt
Ecnebi M00 ÎMO 1000
e o«
Kr.
>
>
>
10
KURUŞ
’ A VIST
RFR
VFRDff
a

HÜRRİYET VE HAKKIN YILMAZ MUDAFİİYİZ
_ 5 ? ■: _ * : _ > . _L • . r.
Blndistanda kaslı çarpışmalar
Yeni Delhi: 27 (A.A.) — Bu gece bildirişilme göre. Parachinar mültecileri kampına kargı kabileler tarafından yapılan bir hücum neticemde Müslüman mültecilerden ISO u maktul dügmüg-tür. Ayrıca 50 mülteci yaralanmış ve diğer 50 si kaçırılmıştır.


gftfü
i
e—*
D. P. Cehd Başkam
muhtelif
4

it EZ1 • • • Z ' ' •• • 1
Bayan K. Önerin istifası, ateş üzerine atılan benzin gibi bir şey oldu,, dedi

Seçim Kanunu değişmezse Demokrat Parti
Sened mi
törenlerde ve (ortada) Ahnıed Oğuı
Nihad Eıim’in düşünüş ve anlayış tarzı ne olursa olsun, bütün memleket umumî efkârı 12 Temmuz beyannamesini millete karşı girişilmiş bir taahhüd, bir borç senedi saymakta berdevamdır ve bu vadeli borcun en yakın bir gelecekte ödenmesini her şeye rağmen beklemektedir
I «
millete ö-senedi o-Tabiatile temsil ve
Süreyya Örgeevrenin Balıkeslrde başına gelen hâdiseden sonra, Halk Partisinin bir zümresi, her zamandan ziyade fesih ve yeni se-
çim aleyhinde bulunacaklardır. Bu zümrenin böyle düşünmesi biz-leri bilâkis seçimin yenilenmesine (Devamı Sa., 3; SÜ., 4 de)
12 Temmuz Beyannamesi
emokrat Partinin tayın başkanı Celi! Bayar Demokrat Parti İstanbul il kongresindeki büyük nutkunda 12 Temmuz beyannamesini denmesi zaruri bir borç larak vasıflandırmıştı. bo İfade tarzı güzel bir
teşbih idi. Yokta Cumhurbaşkanının ticari mahiyette bir sened im-talamadığı muhakkak idi. Celâl Bayar bu sözlerile şu ciheti tebarüz ettirmek istemişti İd, Cumhur- j başkan inin vaidlerl millet muvacehesinde girişilmiş bir taahhüddür ve en yakın bir gelecekte tahakkuk ettirilmesi lâzımdır.
Demokrasi yoluna a/imle girmek hevesi ve niyetini İkide birde açıklamaktan hali kalmadığımıza göre Demokrasiye aykın kan unlatın kaldırılmasını beklemek ve tahakkuk ettirmek esasen bir borçtur. Halk Partisinin ve çoğunluğunun Türk milletine karşı bir deynidir.
Eski cVlus» başyazarı Nihad E-rim her nedense Celâl Bayann demecinden hoşlanmamış ve Demokrat Parti liderinin sözlerini kelime mânasile almak istiyerek Cumhur-reisinin bir şahsa karşı her hangi bir sened imzalamış bulunmadığını İfadeye lüzum duymuştur. Nihad Erimin alâka ve bağlan herkesçe belli olduğuna göre, Bandıradaki son sözlerinin memlekette az çok kuşku oyandınnaktan hali kalmı-yacağı aşikârdır. Yani herkes birbirine yeni bir ric’at ve tereddöd devresine mi girmek üzere bulunuyoruz, diye bir soru sormaktadır. Halbuki Nihad Erimin düşünüş ve anlayış tarzı ne olursa olsun. bütün memleket umumi efkârı 12 Temmuz beyannamesini milleti kar»ı girişilmiş Hr taahhüd. bir borç senedi saymakta berdevamdır \e bu borcun en yakın bir gelecekti ödenmesini beklemektedir. Bütün Demokrat toplantılarda halkın kitle halinde İzhar ettiği arzu ve İstek bodur.
Hattâ kanaatimizce Nihad Erim variyete göre çok geride kalmış asyılahillr. Çünkü halk yalmz an-tıdemokrılik kananların stir’atle değiştirilmesini dağil, ayni zamanda önlünüzdeki ğliulerde Meclistin geçeceği beklenen seçim kanunu tadilâtımİMfi sonra yeniden bir |feeHs ipfihab edilmesini bile beklemektedir. Çünkü şimdiki Meo İUti.ki Halk Partisi çoğunluğu A-W inanı hesab vermektin effeti inekle, bele son yıllık ve yolluklara tamlar yapmakla halkın ti-veceüh ve sevgisinden ççh kaybet* mhttr. O kadar ki şhndl mrrdce Te s^bnlerin yenilenip yenilenmemesi hakkında bir anket açılsa veya referandum yapılsa, eminiz ki Ttirk milletinin ealcl bir ekeert-yetî İn ti ha batin yenilenmesi lehinde rey verecektir. Esasen Halk Partisi İçimle Ivtlhab kablHyeti mahdnd olanlar bir türlü böyle bir tesviye tarzına yanaşma* n.sMadırlar. Hele müfritlerden '

N. Erim’in Kandıra9
da söylediği nutuk
ıutku, okuyucu'arımızın, bugünkü Başmakalemizle bir mukayese yapabilmelerini temin maksadile sütunlarımıza geçiriyoruz...
Kocaeli milletvoklli ve (Ulus> zeteöi sabık başyazarı Nihad Erim, bundan üç H. P. İlçe vermiş ve cini vadesi oab eden bir sened mahiyetinde olduğunu söyliyen Celâl Bayara hü -cum ederek, İnönünün kimseye bir eened vermediğini iiân etmiştir, (Devamı Sa., 5; Sü„ 5 de)
Nihad Erim

gün evvel kongresinde 12 Temmuz geldiğinde
ga
Kandıra C. bir nutuk beyanname-ödeıunesl 1-
ıed Oğuz da Marshall plânı hakkında ikiidara şiddetli bir lisanla hücum ederek: '*Bu iktisadı düzensizliğimizin şahane bir neticesidir,, dedi,.
İzmit: 27 (Hususi) — Bugün İzmit Demokrasi hayatında tarihî günlerinden birini yaşamıştır. 14,0Q trenile şehrimize gelen Demokrat Parti başkanı Celâl Baya-n havi tren gara girerken coşkun bir tezahürat yapılmış ve yaşa, varol sesleri ile karşılanmıştır. Şehrimiz Demokrat Partinin karşılama hazırlığı ve il kongresi münasebetiyle şehrimize gelen delege lerin çoğunluğu dolayiBİyle aımumî manzara oldukça değişmişti. İzdiham dolayıslle istasyondan parti binasına gidiş hayli güç oldu. Hal kın alkışlan arasında merkeze ge-lon genel başkan, sık sık alkışlanan nutkunda ezcümle demiştir ki:
«— Sayın İzmitliler, Demokrat Far d adına şahsıma gösterilen teveccüh ve ltimaddan çok mütehassisim. Bugünkü neticeye vâsıl olabilmek için çekilen zorlukları ve katlanılan müşkilât hepimizce malûmdur. Bugün Demokrat Partinin kuvvetli oluşundaki sebeb nedir? Halka dayandığı ve kuvvetini ondan aldığı içindir. Hâkimiyet ka-yıdsız şartsız milletin oluşu böyle parlak neticeler doğurmuştur.*
Sık sık alkışlarla kesilen nutkuna devam eden Celâl Bayar şöyle diyordu:
«— Düne nİ6betle bugünkü kazancımız sizlere yarın için ümidle bakmak imkânını veriyor. Dâvamız şahısların dâvası değildir. Biz bunu bir millet dâvası olarak ele aldık. Bunun gerçekleştiği günleri görmemiz çok yakındır. Ayrı ayrı hepinizle kucaklaşmayı çok isterdim. Hepinize muvaffakiyetler dilerim. Burada, geldiğim yerlerdeki Demokrat arkadaşların ricasını yerine getirmek İçin üç defa «Hâ-
kimlyet milletindir.* sözünü tekrar edelim...v
Bunun üzerine hep birden mu-
kaddefi bir dua okunur gibi «Hâkimiyet milletindir diye üç kere bûğınldı. 5 incide)

Kâzım Karabekir
Meclis Reisliği
’ j f , *'•' • af * a . ’i • i * ■ • ■ • •
C. H. P. Meclis Grupu Ali Fuad Cebesoy’u namzed gösteriyor..
Ali Fuad Cebesoy 235, Saracoğla 23, Receb Peker de 6 rey aldılar
A. Fuad Ccbesoy’un Bakanlık

N
C. H. P. II
—----->
Marshall ) plânı ; hakkında I
Meclise bir sual takriri sunuldu, Dışişleri Bakam izahat verecek
Ankara: 27 (Hususi) ■(«. Halk Partisi milletvekillerinden Emin E-rişlrgll Marshall plânı haMunâş bir sual takriri vermiştir. Nfeclirif Pazartesi günkü oturumunda Djçtş lerl Bakanı Necmettin Sadak cd-(Devamı Sa., 5; Sil., 1 da)
" 1 ■ — ■ ~ ■■
Balkan Bloku tamamlandı
Eli sopalı muallimler Bir dayak kurbanı dahal
Edirne san'at olculunda cereyan eden içler acısı hâdise
Edirne San'at okulunda Lûtfi Şentiirkün babası matbaamıza kadar gelerek bize şunları anlatmıştır;
'Tekirdağında dükkânımda çalılarken Edirnede San'at okulunda bulunan Ltıtfl IJentürk ismindeki fthımun vefat ettiğini telefonla eber verdiler. Bunun üzerine bu gym sekizinde hemen Edimeye gittim. Memleket hastahanesi gu-(Devamı Sa., fi; 3ü., 2 de) ■

İzmir tütün piyasasında hararetli satışlar
İzmir: 27 (AA ) — Tütün piyaım a, hararetli satışlarla devam etmek tidir, Akhluar tütünleri on Irurııs daha yühaeiereg 535 kuruşa aatıL-(Devamı Sa,, 5; 5Ü , 1 düJ

Meclis Başkamnın cenazesi bugün törenle kaldırılıyor
| Bütün yurdda matem tutulacak
Ankara: 27 (Hususî) — İçişleri Bakanı Münir Hüsrev Gülenin başkanlığında toplanan komite rahmetli Meclis başkanı General Kâzım Karabekirin yarın yapılacak cenaze merasimi programını tsabit etmiştir. Programa göre cenaze namazı Hacı Bayram camiinde kılındıktan sonra el üstünde Anafartalardakl yol ağzına getiri-
lecek ve oradan askeri bir kıta tarafından Meclis önünde hazırlanan top ar:* basma nakledilecektir. Meclis önünde Meclis başkan velilerinden Feridun Fikri Düşünsel taralından yapılacak bir hitabe ile törene başlanacak ve törene Harb okulundan ve Yedeksubaydan birer tabur iştirak edecektir.
(Devamı Sa,f 5; Sü., 6 da)
Amerikanın Akdeniz filosunun devri teslimi

Amiral
1 i m a n ı a d a bugiia bululacaklar
Roma, 27 (A.A.) — Amerikan
donanmalına ald İki gemi, Gyarr muhribi llo Bioba yardımcı gemisi Tarento Umanında demirlemişlerdir.
lann hu limana Portsmouth l(ru vaaörünüü g«lm*Mİ beklenmektedir.
Amerikanın Akdeniz filosu komutanlığını Komodor Shermana devredecek olan amiral Blerl, Portsıfıouth kruvazöründe bulunmakladır
AKDENİZDfiKÎ ÜSLER j
Londra, 27 (AF.) — Aneoclatcd
Tito, Anharadahl elçisini niçin çağırdı ?
---4»
Balkan memleketleri askerî mevcudlannı takviyeye basamışlar
Londra: 27 (A.A.) — İngiliz
hükümet mahfillerine hususî kaynaklardan gelen haberlere göre. Balkan memleketlerinin aakeri (Devamı Sa., 3; Sü., 4 de)
zamanına aid bir hatıra
Ankara, 27 (Hususî) Bugün
toplanmış olan Halk Partisi meclis grupu; Halk Partisi meclis başkan lığı namzedi seçimini .yapmıştır.
Neticede 235 oyla general Alı Fu ad Cebesoy meclis başkanlığına nam zed olarak seçilmiştir.
Saraçoğlu seçimde 23 oy ; Receb Peker 6 oy ; Mümtaz ökmen 1 oy (Devamı Sc.t 5; Sil., 6 da)
Başkanlığı
---o---
Bugün yapılacak seçimde en kuvvetli namzet Meliha Avni
Yardım plânında anlaşılmayan nokta
A
MelUıa 4r»ı»
%
I

KVIMDfN BİR YAPRAK
PreeB muhabiri Arthur Gav^hon bil ı diriyor: 1
Dün gece Londrada resmen bildi-1 rüdlgınn göre, Amerikan ordu nakliye uçaklarının Aknenizdeki Ingi -llz nava üslerine «vazife icabıa iri- i meşine müsaade edilmiştir. I
Bu bölgede • bir «İngiliz - Amerikan Us sistemi» da non günlerde lerin bundan çık küBdür
kurulduğu hakkın-«toleşan söylenti .
* ar
?.»? n’mnsı müm-
(h^l’anıı 5 ir.ridri
Gök.
P. il
İdare
Fahmldin Kerim ayın Utlfasllo açılan C. H. başkanlığı seçimi, bugünkü il kurulu toplanUamda yapılacaktır.
n başkanlığına en kuvvetli namzet olarak, şadı Bokter vc bilhassa Şehir Meclifd Azası ve idare hey e • tinden Meliha AvnJ Sözellin isimleri * üzerinde durulmakta, seçimin olduk ı os hararetli cereyan edeceği talimin edilmektedir. (
t Devamı Sa5; SU.t 5 de>
nıcrlkanın memleketlinizi yardım görecek memleketlerin harloınde bırakması memleket
te pek fena bir tesir ■ ■ ■ ■
husule gelirdi. Şu t bir kaç gün içinde } ___________
görüyoruz kı hükümet de beklenen soğukkanlılığı gösteremiyor; gazete-lordo Paris konferansına iştirak edenlerin ve Maliye Bakanının demeçlerinde sadre şifa verecek hiç bir şey yok. Bu beyanat sadece şahsi müdafaadan İbaret.
Memleketle Maliye mekanizmasının muhalefet liderlerinin dedikleri gibi hakikaten ckıfayeteız ve beceriksiz» ellerde olduğu meydandadır.
Paris konferansında devletin varlığına temas eden böyle mühim bir ınos'eleyı idare edememişler, bugünkü elim vazıyetin hu d u sun o sebeb olmuşlar. Muhalif gazeteler, haklı olarak, kıyameti koparıyorlar. Hatta, yine pek haklı olarak (Anket Pariıııanter) yanı (Mechs tahkikatı) ıklıyorlar. Hoş, ben bu (Anket Parimanl^r) neticesinden de buyuk bir şey beklemiyorum. Oraya giden murahhaslar:
— Adın ne HıdırT... Elimden gelen bııdur!
Diyecek olurlarsa ne olacak? Kaba-hat gidenlerde değil, I gönderenlerde...
Bu mes ele hakkın-da ilk defa beyanatta bulunan Ali Rıza Türel:
— Paris İktisadi işbirliği komitesinde mail ve iktisadi vaziyetimize dair yanlış ve nâtaınam malûmat verilmiş olması sebob olarak gösterilmektedir. Bu yoldaki iddianın hiç bir veçhile hakikate uygun olmadığını söylemekle bahtiyarlık duyarını.
Dedikten sonra beyanatını şöyle bitiriyor :
— Şu halde Amerikalıların bizi hibe veya kredi verme şeklinde yardıma muhtaç vaziyette görmemeleri konferansında tesbit edilen bir değili Amerıkada varılan bir m.ıhtulü olmak lâzım gelir.
Ali Riza Türel bu son cümle İle beyanatının en mühim noktasına temas etmiştir. Bundan anladığımıza göre Paris konferansında murahhas-(BiUfen sefayı çevirtnts^
Parlı netice karar
e>

YENİ sabah
28 OCAK 1319
SAYFA; İ
İzmir İstiklâl Mahkemesinde neler gördüm?)
II II
Karan C*
• 1
Tefrika No. 15Ö
— îttihadedarm bir «büro» teş-kil ettiklerini biliyor musunuz?
— Evet efendim Berline gittiğim zaman böyle bir faaliyeti I-glttim.
— Kongre yaptıkları^?
— Hayır efendim, ’ den haberim yok.
— Halk Şûralar» namında bir fırka yaptıklarını igitmedin mı
— Hayır efendim. Bunlar» işitmedim.
— Nasıl oluyor, bütün arkadat larınız Jbunu anlattılar, sizin bulunduğunuzu söylediler.
— İmkânı yoktur, böyle bir ?’y vuku bulmamıştır.
— Enver paşanın Anadoluya geçeceğini işittiniz mi?
— Evet böyle bir şey işittiğim zanıan Talât paşaya nıektub yazdım. Enver paşanın mücadele esnasında Anadoluya girmesinin memlekette ikilik, nifak ve şikak tevlid edeceğini, katiyen bu hareketin doğru olanrnyacağını söyledim. . .
— Nasıl gireceklerine dair izahat aldınız mı?
— Ha\ır, Talât paşa da mektubunda bu münasebetsizliğinden do layı kat'ı Jiıünasebet edeceğini söylüyordu.
— Nisde Cahid ve Canbulat bey lerle beraber bulundunuz mu?
— Nisde değil. Mantoda.
— İngilizlerle temas ettiniz mi ?
— Katiyen... Hattâ Oamanlı Bankasının sabık müdürü Mösyö Natas’ı gördüm, selâm bile vermep d im.
— Niçin bu kadar çekiaiyordu-auz?
— îstenrri yordum. ''
— Ne zaman vatana avdet etr tiniz?
— 33S Temmuzunun 2 inci günü.
— Ne ile meşgul oldunuz?
— Diyunumumiye ile. Daha doğrusu fazla bir şey ile değil. Daha ziyade okuyup yazmakla meşgul oldum.
— Eski îttihad ve Terakki arkadaşlarınızla lstanbulda ticarete başladınız mı?
— Kemal ve Cahid beyler vardı. Cahid beyle daima temas ederdim. Gelir gelmez safa geldine geldiler. Canbulat be\i de gördüm. Bunları kendi arkadaşım diye gördüm. ' ’ *
— 339 senesi ikinci devrei iııti-habiyenin baalıyacağı sıralarda daha evvel cemiyeti belediye ve, meclisi umumi âzalıklan intihabı (
mru ? bö'yle bir ?ey
Yardım plânında anlaşılmayan nokta tBastaratı t f-ı&deJ lar bizim mali durumumuzu olduğu gibi anlatmağa muvaffak olmuşlar, A-ınerikalıları bize yardıma imâle etmişler; fakat konferanstan sonra Amerikalılar bu yardımdan vazgeçmişler. Vazgeçmemişler edilecek yardımın kar^ yılığını peşin olarak almağa karar vermişler. Maliye Bakanının bizim peşin para ile hiç bir şey alamıyacağımıza dair verdiği teminata göre ikisi de bir yola çıkar. Yani açıkçası Amerika biz den yardımı kesmiş demektir. Şinıdıu Ali Riza Türelin cümlesi ile soruyorum:
— Amerikanın bizi hibe veya krem , verme şeklinde yardıma muhtaç vaziyette görmemesine dair Amerikada verilen kararın sebebi nedir?
Amerikalılar birdenbire birden teveccühü neden kadar şair:
Sana menden
bağlamıştır. Îttihad ve Terakki ar kadaçı dediğiniz efendilerin faaliyetinden ne biliyorsunuz? 339 senesinde evinizdeki içtimaları an-latunz?
— Birinci Lozan konferansından sonra idi. Kemal bey o arada iz-mite gitmiş. Mustafa Kemal paşa hazretlerile görüşmüş. Biz de konferanstan avdet etmiştik. Aynen sözlerini naklediyorum: Paşa hazretleri îttihad ve Terakki arkadaş lomun ne yapacaklarını sormuş o da kendi şahsı namına hareket e-debileceğinl, bunh diğer arkadaşlarla görüştükten sonra cevab verilebileceğini söylemiş.
Îttihad ve Terakki rüeaası ne yapacaklardır.» sualine cevaben;
— Ben zümre namına söz söylemeğe salâlıiyettar değilrm, demiş. Ben şahsen fikirlerimi söylemiştim. Mustafa Kemal paşa hazretlerile vukubulan mülakatlarına dair eski arkadaşları dâvet ettim. Doktor Nâzım, Rahmi beyler de lzaıızden davet*edildiler.
— Nerede içtima ettiniz?
— Bendehanede.
— Tesbit edelim.
— Birinci gün kim bulunmuş, ikinci gün kim bulunmuş hatırlı-jüfmaru. Birinci günü öğleden evvel ve öğleduB sonra içtima ettik.
— içtima kaça kadar devam etti?
— Beşe kadar devam etti, içtima beş altı saat kadar sürdü. Hüseyin zade Ali beyi, Nail beyi ta-hattÜr edemiyordum. Burada gördüm hatırladım. Kâtibi mcs’ulleri pek az tanırım.
— Cemal Ferid bey var mı idi?
— Hayır efendim.
— Hamdi Baba?
— Bir kaç defa gördüm. Kendisi geldi. Bir çeyrek durdu gitti. |
— Vehbi ve Haşan beyler eskiden evine geliyorlar mı idi?
— Hayır gelmezlerdi.
— Diğerleri kimlerdir?
— Hüseyin Cahid bey. Doktor Nâzım bey.
—Rahmi, Ali İhsan, Canbulat beyler, Hafız Mehmed, Azmi beyler var mıjdı?
—Hayır, katiyen yoktu.
— Doktor Resulü bey?
—Bunlann bulunduğunu hatırlamıyorum.
— Şimdi bunları evinizde top-luyoreunuz, anlat bakalım neler göriişLünüz? Şimdi bir öğle yemeği yediğinize göre bir evvel bir sonra içtimainiz var. Bazı arkadaşlarınız öğleden sonra bulunduklarını çay içtiklerini söylemişlerdir.
— Tabii gelenler çay da içmişlerdir. İhtimal bazısı da yemekte bulunmamıştır.
— İfadenize göre iki içtima olmuştur. Ya güce de içtima edildiğini söyliyenler olarsa.
— Beyefendi, bunu saklamakta mâna yoktur, olabilir.
— Ne görüştünüz, şimdi söyleyiniz.
vln
(Devamı var)
(? ıı âdin
kes
esirgiyorlar? Her
bu ne

Bir öğretmenin pek acı feryadı
Büyük Türk inkılâbını a-ziz vateatnııznı kuş uçmaa, kervan geçmez köşelerine kn dur akıl ve hayale gelmİyen biııbir mahrumiyetlere katlanmak batlarına ğOtvren, o-kuldn çocuklunu, dışarıda an ue ve babalarının varlıklarına bu mukaddes ülküyü sin-dirmiye çalıdan İlkokul (>ğret menleri aafında bulunmakla bahtiyarım. Memur olsım olmasın,’her lıangi bir için geldikleri yerlerde bir Kere bile kalmaktan korkup kaçtıkları topraklarda hayatımın en kıymetli gençlik senelerini harcadım. Bu îuiretle âmme hizmeti gören diğer memurlarla eşit muameleye hak kazandığım halde -nedense buna bir türlü nail olamadım. Sırası geldi 6 ay maaş alamadım. Feryad ettim, sesimi duyan olmadı. Bir gün Meclisten bir ses yükseldi, ıztırabların sona ereceği vaidl lehimizde tezahürata vesile oldu. Artık şübhe yoktu. Fakat kısa zamanda yine inkisarı hayalle karşılaştık. 20 bin öğretmenin, dolayısl-le 100 bin vatandaşın bu ız-tırabı, alâkadarlar arasındaki görüş ve anlayış farkından meçhul bir istikbale kadar çekeceklerini gazetelerden öğ rendlk. Ben, bir bedbaht ailenin yalnız bir ferdiyim. Eminim ki bütlin meslekdaşlan-ma terceman oMum. Bugün ayın dördü, lft bin liralık istihkaka karşı özel idare veznesinde yalnız 24 kuruş vardır.
Çorlu gezici öğretmen 1 o rinde o biri (Hüviyeti saklıdır.)
★ BEŞİKTAŞ KAZASINDA ü-MUMÎ HELA İHTİYACI
Kalabalık bir muhit olan Beşiktaş kazasında bilhassa tramvay ( addesinde bir tek umumi hela yaktur. Halbuki bu bir ihtiyaçtır. Belediyenin buna bir çare bulacağını u-marız.
Beşiktaş Gürel sinema sının üstü f
Rifat Yıldırım ( ■.

BAXDrRM.iLn.ARIN BİR TEMENN ISI
Halen tAmir edilmekte o-laıı Çanak’ıate vapuru, seferlerine baslay'uıca kendi hatla nna \ eri Irar sini arzulıyan Bandırmaklar, bu vapurun güverte ve aııbar teşkilâtı k tibarile kış seferlerine elverişli olduğunu, bu yüzden ekseriyeti fakir halkın teşkil et tiğî vatandaşlarımızın himayesi bakımından ehemmiyetli bulunduğuna belirtmektedirler.
Sayın Bandırmakların bu yerinde dileklerine iştir&k der. alâkadarların ehemmiyetle nazarı dilıkatlerinl çekeriz.
ra
OkVYVCKJ
3 defa insan
Pnm talobtle blrlnol ıcelne aevkedllmlg
öldüren azılı katil
I
İdam talebile mahkemeye verilen korkunç adam, koridorda, “Beni idamdan mı korkutacaklar?,, diye bağırdı
Abbas Çetin kaya adında bir aabı kah bundan 16 aona evvel insan öl dürmekten 30 »ene hapse mahkûm olmuştu.
Katil, Sultanahmed cezaevinde 15 sene yattıktan sonra bir fırsatını bulup kaçmıştır.
Abbaa Çetinkaya bu rinada K(-sıınpaşada kadın yüzünden çıkan münakaşa sonunda FUza AltuıdLiş a» dında bir genci'bıçaklamak sureU-le öldürmüş ve tekrar yakalanarak ağır cezaya sovkedilmiştı.
Sultanahmed cezaevinde yatan mahkûmları haraoa bağladığı İddia olunan 45 ilk katil; bu defa da ra hat ruş
I ti ve siyah palabı ürküten azılı ka •
A
durnııyarak cezaevinde 50 ku alacak yüzünden mahkûmlar -
DL iYE D E
Arabacılar Cemiyeti eski idare hey’eti aleyhindeki dâva -----------------o —-
Arabacılara tevzi edilen arpa ve kepek işinde on binlerce liralık yol »uzluğa sebeb oldukları tddlaoUe ee klzincl asliye ceza mahkamosine ve rllen Arabacılar Cemiyeti eski reisi Rıza Alkürek ile 63kı İdare heyeti Azalarmdan Uç kişi aleyhindeki dâvanın duruşması dtin yapı’auftır.
Sanık ve sanık vekilleri, Toprak Ofisinden aldıkları arpanın kilosun da 1 kuruş ve kepeğin kiloouada da 20 para fazla almak auretlle tevziat yaptıklarını kabul etmlgler, ancak bu parayı mu te m ellik hlı -met bedeli ve nakliyatta humıie ge len zarar ziyan karşılığı olarak aldıklarını ileri sürmüşlerdir.
Bundan sonra eski idare heyeti â-zasından B. 8a!d şahid olarak din lenmiş ve diğer şahidlerln oelbt 1-çin celse başka güne tâlik edilmiş tir. ; ’
Belediye büdcesi tasdik edilmedi
lstanbul beledi i bü içesi, Bakanlar kurulunca ’iık olunmamış ve büdce dün geri gelmiştir.
Büdcenin tasdik edilmemesine oe. beb; ilkokul öğretmenlerinin umumi muvazeneye tâbi tutulması ve maaşlarını Defterdadbk^an almalar nnın kararlaştırıln.asıdır.
İlkokul öğretmenleri şubat ayından itibaren aylıklarını Defterdarlık tan alacaklardır.
Bu hususta lâzım galan emir Def terdarlığa verilmiş ve maaş bordro ları hasırlanmağa başlanmışUr.
_________- — —

I |//E7? sabah]
Şiir festivali
Edebiyat fakültesi talebeleri tara Tından tertib edilen (f?iir festlvaM> dün saat 14 de Eminönü Halkcvın de yapılmıştır.
Meccani Lisan dersleri D. P. Gedikpaşa ooağından! Ocağımızın açmış olduğu maoca-nî lisan kursları 2 gubat 918 pazar tesl gününden İti baran faaliyet* geçeceğinden o günü saat 18 den T tibaren kayıdlı talebelerin ocak lokalinde bulunmaları, kayıd olmak
dan lboyu şişllyarek öldürmüştü.
tlç İnsanın katili Abbas Çotinka ya dün sabah ağır ceza -tir.
Kork yıkharii
tll; sorgusunda işlediği cinayetleri fütursuzca anlatmıştır.
Mahkeme; cezaevinde bulunan hâ diso şahidlerlnln oelbi İçin celseyi başka güne tâlik etmiştir.
Sanık adliye koridorunda gider -ken:
(— Otuz aerie yatsam daha mı 1-
1 lam edilmekten mî korkuta mİ!» diye yüksek eeslo

ba-
I
I

B /
LFDıYtDE
Tek tip ekmek bakalım ıslah edilebikcek mi?
-----o— -
Tok tip ekmeklik unun, yüzde buğday, yüzde 70 de çavdan gazete İyi kar
50

bu bu-
daha Ticaret v enlen
mltannda
tiva ettiği şeklindeki dünkü lerin neşriyatı halk arasında ş ilan n> siniştir.
Belediye ve Toprak Ofis,
■usta harekete geçmiş ve tahkikata başlamıştır.
Diğer taraftan ekmeklerin pişkin çıkması hususunda Bakanlığınca Belediyelere
yotkiden İstifade ederek e km ok gra mı 880 veya 850 ye indirilecektir.
Bugün mütehassıs bir heyet tarafından 850—860 gram
imâl olunacak ekmekler tetkik o-lunacak ve netice belediye daimî en aümenlne arzedilecektir.
Şimdiki halde ekmeklerin 860 gram hamurdan İmal olunacağı ve rutubet derecocsInJn yüzde 35 e in dirileceği söylenmekte, İmkân görü lürse; hem fırıncılara hem de halka kolaylık olmak üzere fiyatın da 24 kuruş olarak teablt edileceği aöyl on m ektedir.
zam
Celebleri nrrhı teklifleri Daimî Encümen ta alından reddedildi
Anadoludan ktllHyetli miktarda canlı hayvan gelmezine rağmen şeh riraiz celebleri; belediyeye yeniden müracaatla narlı fiyatının yüksel -tılme8ini istemişlerdir.
Belediye daimi encümeni tarafın dan tetkik olunan bu teklif uygun görülmemiş ve bu yüzden Ummamıştır.
Diğer taraftan dün de ler yapmak üzere belediye işleri müdür muavinleri mezbahaya giderek c Hepler te bir konuşma yaptırşiardır.
ı *
tasvlb u-
incele m»-ikttead
Istiyen talebelerin de 31.1 948 g lnü akşamına kadar kayıdlannı yaptı t malarını rica ederiz.
İftira mı, değil mi ?
---o— »
Bir Başöğretmen hakkındaki ağır iddialar
îstanbula bağlı civar köylerden birinde ilkokul başöğretmenliği yapan I. adında biri, Salih adında bir ameleye tahsil belgesi verdiği, mele tebin sandalyelerini para ile ona buna kiraladığı; tahsil çağında bu lunan çocuklarının devamsızlığına göz yummak için talebe velilerin -den kuzu ve tavuk gibi hediyeler •aidiğı iddia sile İstanbul birinci ağır oeza mahkemesine verilmiştir.
Dünkü celsede, sanık kendıaine it nad olunan suçlan kabul etmemiş ve köylülerin ihbarından ibaret ısrıl sız oiT iddia cıüftür.
Hâdisenin nam Eğitim raporla sanığın ■azlini ieteyen müfettiş Haydar Ay kut da duruşmada şahid olarak din lenmiştir. ’
Müfettiş; bu hâdiselerin öğretme nln İdarî kabiliyetinin zaafından V lerl geldiğini söylemiş ve:
c— Ben yaptığım tahkikat sonun da t. nln adliyeye verilmesini de ğll. başöğretmenlikten azlini ve i-darl bakımdan hakkında açılmasını istedim.»
Mahkemeye gelmfyen Nevir Berkamn şahid olarak İçin celse başka güne tâlik mlştlr.
t • ’ ■
olduğunu ileri sür -
tahkikatını yaparak Bakanlığına verdiği başöğretmenlikten
DENİZDE

takibat
müfettiş celbi elik
Denizcilik okulu* talebesinin sömestr tatili
-----0----
Yüksek denizcilik okulu, güverte ve üçüncü sınıf öğrencilerinin mesleki bügilerlnl arttırmak maksadile sömestr tatilini; öğretmeni ermin ne zareti altında İstanbul yolcu vapurunda goçirfnelerl Bakanlıkça uy -gun görülmüştür.
Talebeler; gemide asli mürettebat gibi vazife alacaklar ve Marsilyaya kadar gideceklerdir.
Masraflar, raekteb müdürlüğü ts rafından ödenecektir. ‘
Tekirdağ vapur iskelesi yıktırılıyor
Yeni rıhtım inşaatının tamamlan ması dolayısile Tekirdağ eski vapur iskelesi Tekirdağ belediyesine devredilmiş ve Belediyece yıktırıl -masına başlanmıştır.
Ameı ikadan gelecek malzemenin sigorta muamelesi Amer ikadan gelecek olan yardım malzemesinin, Ulaştırma Bakanlığın ca milli sigorta şirketlerimiz tarafından sigorta ‘edilmesi kararlaştırılmıştır.
S ar ay burnu antrepoları
Devlet Denizyollarına aid, Saray-burnu antrepoları ile deri ve anbarlarınm Ulaştırma emrine verilmesi ve buna
Tophanedeki askerî yollama bina ve aabarian ile As. fabrikalara aid an barların Denizyollarına devri uygun görülmüştür. |
saç
Bak-anhğı mukabil
halımdo Bir tıman-
Jıy* ysrdv-zaraanlardl omu? vurarak geçsem.

Fuad Ağralı'nın muhayyel mektubu
ün oskl Maliye Bakanı (Fued Ağrahdan muhayyel bir mok-tub aldım. Anlaşılan aabaâ
başbakan Saraçoğlu Şükrünün janim vasıtamla bizıın patrona gönderdiği nıektub hazreli bir hayli kızdırmış ki o sessiz sedasız adam âdeta ataş püskürüyor s
vAİlahın belâsı fitne (uour adam, durup dururken başıma ördüsün çorabı beğendin mı? 9j kanide im çekf-lelıdenberi şunun şurasında ismimi q-nuiturmıya çalışıyor, kendi yaşayıp gideyim diyorum, lar beni görünce:
— Fuad Agrafı geçiyor! re kadar eğilenler son yanlarından,
yüzüme bile baknııyariar, beni:
— Acaba bu dak m ? der gm ıjrnnn süzerek yollarına devam ed»yeriara(. Ben de sevincimden »iterimi uğuşturu-yor, kahkahayı basıyor ve:
— Artık işin ış Ağrılı! diye mhisH yordum, görüyorsun kı arzuna kavuştun ve sen de nihayet unutu(wn( Bundan sonra antika merakını tatmin »çın yalnız Mısirda Amerikada
bile dükkânlar açabilir, etrafına aıtm lar saçabilirsin. Ktmoe çıkıp oa eonm için
— A bak, eski Mıhye Vekili Fuad Ağrılı tüccar olmuş! demeği hatfrm-dan bile geçirmez. Hattâ dilersen kendini zoytinyağı ve sabun ticaretine dahi verebilirsin. Mesolâ Aşmalımdaki eski tonoz hanlardan birinin küf jo rütubet kokan bir iki odasını k.raur, kapısının üstüne, kötü bir yazı de
Ağraiı Fuad ve şürekâsı
Zeytinyağı ve sabun ticarethanese levhasını astırır, bodrumun bîr kösesindeki camekânlı yazıhanenin haçına, geçer, bir elinde teşbih, aburundanah-ribar taklidi ağızlığa takılı sigarı. h«r taraftan müşteri beklerken bir taraftan da o akşamı hangi içkili m ıta-turka sazlı gazinoda gecırece^ma düşünürsün.
Yazıhanenin müdavimleri arasında eski saltanat gün ler m m kıfrç artıklarından bir iki dalkavuk da bulunacaktır. Bunlardan biri aksama doğru uğrar, ezile, büzüle:
— Beyefendimiz köşedeki Kayserili Rum peynirciye yem pastırma gelmiş, bir parça kuş gönü tattırdı, alimallah ağızda eriyor. Parçayı oldtığu ^tbl efendimize saklattım! mû/desıni verir. Zaten iş «Dostlar ılış verişte görsün!» nevinden olduğu İçin, müjde şerefini yazıhaneyi erkenden kapar, Kayserili Rum peynirciye uğrayıp ince ince dilinmiş pastırma paketi almır, lâkerdacıdan biraz lâkerda, yarım kilo da iri karidez de sarıldıktan sonra bir taksiye atlar, gözde okuyuculardan birinin söylediği gazinoya kapağı a-tarsm. Garsonlar hemen koşuşurlar, göz açıp kapayıncaya kadar masa hazırlanır ve sen, buzlu şampanya kovasına yaslanmış Kulüp şişesinden hafif hafif demlenirken dalkavuklar kar* şında el pençe binbır şaklabanlıklar ederler, kimi alaturka musikide istidadını överken kimi de:
— Efendim, bu memleket zatıdveletl niz gibi Demokrat devlet adamlarını başında taşısa yine hakkınızı lâyıkilı ödemiş olmaz! kabilinden medhiyeler savurur ve sen sazın çaldığı peşrevin inli yen nağmelerde dalgın ve karşında tegaımi sıralarını bakliyen okuyucu bayanların endamlarına baygın bir halde sabahlara kadar keyif çatarsın!
İşte ben tamamile unutulup sarı çizin el i Mehmed Ağa gibi çubuğumu (Devamı Sa., 5; Sü.» 1 ae/
üss
Ticaret Derneğinin yıllık kongresi
bu gelmişti. Artık Verda yolunu tut muş İlerliyordu.
Geriye onu mesud etmek kalıyordu. Bu saadeti BÜlendin elleri arasında sandığı vakit sadece garib bir huysuzluk duymuştu. O zaman kendi iradesine henüz hâkimdi. Sonradan karşıaına Metin çıktı. Gene, istikbali parlak, meziyetli ve iyi MeJ tin, onun mücadelelerini adım adım takibettL Verda onun hislerini görme den geçtiği zamanlar kalbi sevinçle». I aciyle çarptı. Yeğenini seviyor, onun saadeti bulmasını istiyordu amma emellerinin Verda üzerinde toplanmasına tahammül edemiyordu. O saadeti başka .yerde aramalı idi.
Ancak, bu karışık hisleri gitgide Turh&nın huysuzluğunu ve hırçınlığını arttırmış, onu çalışamaz, düşü-1 nemez bir hale getirmişti. Kendi kendine:
— Verda ile aramızda blrşey olamaz, buna imkân yoktur. Ondan bir şey beklemiyorum, beldiyemem de... diyordu. Ancak, onu çılgınca seviyorum ve kıskanıyorum. Bu korkunç duyguları kalbimden söküp atmam kabil değil. Onlar benden çok daha kuvvetli... Gece gündüz bu tesir altında çırpınıyorum. Ne yapsam, nereye gitsem karşımda o... Bu düşünceler çalışmama da
«a
rDevcmt •
Tefriki.: 52
— ■ — ■ w
Aşk ve his romanı
Metin, nihayet, senelerdenberi göğ alinde taşıdığı ağır yükten kurtulacak, Verda da beklediği ve susadığı saadete kavuşacaktı. Büyük saati
Fakat, birdenbire köşkün bir pen. ceresfnden kuvvetli bir ışık onlara kadar geldi. Bir tehlike işareti almışlar gibi, telâş La başlarını .çevirdiler. Aydınlık pencerede Turhan durmuş, dışarıya bakmakta idi. Yüzünde yorgun, bıkkın bir mâna vardı.
'Verda ile Metini gördü.mü? Onlar bunu hiçbir zaman bilmediler ve bilmiyeceklerdi. Büyük saat çalmadan durmuştu. Gene kız başını eğdi. Telâşlı bir sesle:
— Metin, artık yoldan hemen eve dönelim, dedi.
Gene adam ıda gözlerini yere indir d L Yumrukları öfke ile sıkıldıktan sonra çaresizlikle açıldı, kolları yanına «düştü. Gırtlağından boğuk bir ses çıktı, vahşi bir kuvvetle Ver-•danm elini tutup çekti.
— Yürü! dedi.
Karanlık bahçede ayaklarının u-cuna basarak eve doğru ilerlediler. ••En büyük tehlikeden kaçtıklarını biliyorlardı. Bunu da birbirine söyleme den- anlamışlardı. Yine anlamışlardı ki bu tehlike her zaman onlann baş loruıın üstünde keskin bir kılıç halinde asılı duracaktır.

Turhan nnlan görmüştü. Iyıtı da
I
Muazzez Tahsin BERKAND
İstanbul Tüccar Derneğinin yıllık kongresi; bugün saat 16 da Galata Yolcu salonu lokantasında toplanacaktır.
Kuzname gereğince, kongrede, derneğin genel menfaatlere hâdim dernekler arasına konması hakkında teşebbüs yapmaya salâhiyet ve rtimoâl hususu da görüşülecektir.
bilerek açmıştı. Zaten hayatmın ve duygularının öyle bir devresine girmişti kİ ondan fedakarlık ve merhamet beklemek boştu. ÜmidsizUğl ve acısı onda vahşi bir aksi tesir yapmakta idi. Kalbinde insanlığa ve insanlara aid on küçük »bir sevgi bile kalmamıştı. Bilâkis, bütün ömür yolunda ona gülmemiş, onu hırpalamış olan tahinden intikam almak İstiyor bu intikamının lezzetini daha evvelden tadıyor, önünde hiçbir engol kabul etmiyordu. Herşeyi, her keşi yıkıp geçecek... kendi bedbaht olacak amma başkaları da m(*s'ud olmıyacak.
No rabbl! rarlar binde
lanmıştı!
Turhan tahine karwı kırgındı: Hiç bir gün ona gülmemiş, her vakit ona kör gözlerle bakmıştı. Eu insafsızlık değil miydi? Niçin ömrünün her adı-
mında böyle iufpalannuftıT
Söven Torban gülmemiş, bababk hissile kalbi çarpan Turban gülma-iniş, sanatkâr Turban gülmemişti. Evet, hattâ sanatında bile önüne bir Verda çıkmış, ona karşı fedakârlık yapmak zorunda kalmış, kendini İh mal etmişti. Şimdi de onun yüzünden son emeli de mahvoluyordu. 8e-neterdenberi hazırlamağa ^al^tığı operası yarım kalıyor, herşoy yan m kalıyordu. İlham perisi ondan baş çevirmişti.
Turhan ou Verda meselesinin bu yola döküleceğini hiçbir zatuan düşünmemişti. O, büyük irade kuvvetine güveniyor, hiçbir zaman zaaf göstermiyeceğine inanıyordu. Bunun için hıslerllo fazla mücadele etmek lüzumunu görmemiş. bunun I-çin Verdadan uzaklara kaçmamıştı.
Bugün artdc goc kalmıştı, todblrler, bütün kararlar boş zumsuzdu.
Garibdir Turhan hiçbir
Verdamn onun obuasını istemiş değildi. Ancak onun olmıyacağma göre, gene kızı başkasına bırakmağa da gönlü razı olamazdı. Bıraknuya-oaktı da. Gayesi . bu idi ve bunun !• Çin en kuvvetli çareyi bulmuştu: Onun hocasına karşı beslediği • derin sevgiden vo minnettarlık duygularından istifade etmek...
îlk zamanlan gene kıza karşı olan hissi çok temiz, çok yüksekti. Ondan hiçbir karşılık beklemeğe kendinde hak bulmadan sadece seviyordu ve bu sevgisi en büyük fedakârlıklarla, nefsinden feragatlerle dolu idi. Onu yükseltmek, onu rnesud gör mak istiyordu. Buna muvaffak da oldu. Gene kız sanat yolunda çok I-lerlemiş, memlekette adamakıllı bir şöhret olmuştu. Birçok vonlan da neşredilmiş, ı TattA bir vals! Viyana ya
erdaya büyük bir yakınlık ve ahl-1 göstermiş olan kadın piyaniste gönderilmiş ondan bir tebrik nıektu-
gelir bir isdo ancak dâd lâzımsa zaferden > gayrden lâzımsa, milletleri
birbirlerine
iındâd yaşadığımız asır, menîaatierlo
müstağni kılamıyor. Böyle murahhasların
diyorsa da mütekabil yardımdan olunca Amerikalıları,
beyanatına göre böyle bir karar almaca sevkeden âmiller ne ise anlaşılmalı.
Bu noktanın çok, aınnıa pek çok o-hcınmiyeti vardır. O kadar kİ ikide birde memleketimize tedkikata gelen Amerikan heyetlerinin vordiklori raporların bile böyle karar alınınaunda acaba bir tesiri olmuş mudur düşüncesi hâtıra gelmiyor değildir.
Gazetelerin ve efkârı umumlyonin kuvvetli ısrarı karşısında sıl.ı bir tahkikat açıhtsa ou muzlim oktanın aydınlanması siyasi tarihin en mühim bir faslını teşkil edecektir.

« •
kadar ıztırab çekiyordu Ya-Böyle vahşi, böyle zalim ka-vermek için yıllardanberi kaine büyük bir kül stoku top-
Bütün vo lü-
umun


n a I
X
TAKVİM ★
OCAK 1943


1303
F Rumi
jıK. sâni
İl 15
1
Çarşamba
ne7
-ileri Ttebiül-ev. el
16 i

-----1
Kasım 82 — AY | — GÜN 28
Vaukitlr
konıpozis-satılmıştı.
vakti la
r
V
Güne?
Öğle ikindi
A leş a; t Yatsı îmsâk
Vaas.il S.
7
11
10
17
18
5
D.
14
27
04
21
55
34
Kouıı
S
1
7
9
12
1
12

D
55
08
45
35
15



1
E N I SABAH
f
Avusturya İle sulh
(AP.) — AVU3-ajansı, Londra kaydile verdiği
Rusya, anlaşmayı bef şartla kabul cdebila-ceğıni bildirdi
Viyana; 27 turya basın muhabirinin
bir haberde, Rusya Avusturya hakkında sulh anlaşmasını beş şartla kabul edebileceğini bildirmiştir ve gelecek hafta Dt| işleri Bakan muavinleri Lon-draûa toplandıkları zaman bu şartlar üzerinde konuşa*aklardır. . . î I .
Rusya nin ileri sürdüğü şartlar şunlardır:
1 — Zistersdorf petrolleri hakkındaki Rus taleplerinde hiçbir değişiklik yapılmıyacak tır. (Rusya bu petrollerin ts-tihsalâtından üçte ikislm ve aynca ocaklardaki tesisattan da aynı nisbette bir hisse verilmesini istemektedir)
2 — Bu imtiyazlar 50 sene müddetle verilecektir.
3 — Almanya dışında olup da hâlen Rusyanm kontrolü al-tında bulunan bütün diğer Al- ( man mallarına mukabil Rus-
S • yaya 50 milyon Ingiliz arası ı
( tutarında bir meblâğ verilecek ’
> ve bu, iki sene azrfında Öde- 1
( necektir. (Ara bulmak için]
> Fransa tarafından ileri sürülen ı
( teklifte bu on sene vadeyle ] S 25 milyon olarak tesbit edil- ı
( mişti.) |
S 4 — Rusya; Tuna g»mi şir- ı
( ketine yüzde 20.1 nisbetînde ]
> ortak olmak istemektedir. (
( 5 — Bu suretle kendisine ta- '
> r nacak haklardan
( v lorj Rusya,
> da ve tahdide tâbi
( Avusturya dışına } çektir.
IBu haber üzerine bulunan bir siyasî şartların Avusturya ağır olduğunu söylemiş, fakat
pazarlık edeceğiz» diye de i-lâve etmiştir.
V
ilerl gdı-n hiç bir kay oitnaksızın, çıkarabile-
roütaleada şahsiyet, için pek
J
Milletler arası ordu

Başkan komitesi havacı-toplantı-nııllet-zamanı-işaret
bile. A-

(Böyle bir or ’u teşkili zamanı g idi ve geçiyor bile»
Nevyork, 27 (AP.) —
Tr um anın hava siyaseti başkanı Thomas Fmletter, lık müeösesesinin senelik sında verdiği bir söylevde, lerarası bir ordunun teşkili nin artık gelmiş olduğunu ederek demiştir ki:
«Vakit geldi ve geçiyor
tom silâhlan ve mikrop saçan âlet lerle yapılacak bir harbe bu dünyanın tahammülü yoktur. Onun i-çin, eğer medeniyetimizi idame et tirmek istiyorsak, dünyayı yeni bir harbe sürükleyecek tehlikeyi zamanında Önlememiz lâzımdır.»
Finlctter; böyle bir ordunun teşkili için Birleşmiş Milletlerin derhal toplanmalarını ve bu arada ve to meselesinin de halledilmesini »iye etmiştir.
Azzan Paşanın beyanatı
Kahire: 27 (APı — Bugün beya natta bulunan Arab Birliği Genel Sekreteri Abdurrahman Azzam Paşa, Birlik Konseyinin 7 Şubatla Kahlrede toplanacağım ve ele alınacak ilk meselenin Filistin konu eu olacağını söylemiştir,
D^er taraftan Arab Birliğine mensup bir kaynağa göre, şimdiye kadar soo den fazla, İngiliz, Ameri kah ve Güney Afrikalı eski asker Arabiarla birlikte Fillstlnin taksimi aleyhinde dövüştnek üzere gönüllü olarak hi/.met teklifinde bulunmuş lardtr. Kaynağa göre, bu gönüllüler her hangi bir ücret talebinde bulunmamışlardır.
Kaynak, yabancı gönüllüler-n ka bulüne dair Birlik tarafından henüz her hangi bir karar verilmemiş olduğunu da beyan etmiştir.
Kahire: 27 (AP> — Fillstlne git. mek üzere Kahlreye varan Uluslara r^sı Kızılhaç komitesinin 3 delege sİ bugün Arab Birliği Genel Sekre (eri Azzam Paşa ile bulunmuşlardır. • >
Staünin verd gi ziyafet
Paris: 27 (A A.) — Moskova rad yosu bildiriyor:
Mareşal Stalln dün akşam, Cyriankivntzln Başkanlığındaki Po lonya murahhas heyetine bir ziya Jet vermiştir. Molotof ve Mlkoyan İe daha bir çok Sovyet ve Polonya |ı yük ıek şahsiyetler bu ziyafette bulunmuşlardır.
ta/

Filistin de dahil olmak üzere, Yakındoğuya aid bir çok mes’elelerin müzakere edileceği bir konferansı Bevin açtı
Londra: 27 (AP) — Filistin de dahil olmak üzere, Yakın Doğuya dair bir çok meselelerin müzakere edileceği İngiliz — Ürdün müzake releri dün Dışişleri Bakanı Bevin tarafından açılmıştır.
Londra: 27 (AP) — Dişlşlerl mah filindeki intibaa göre, İngiltere İle Ürdün arasındaki müzakereler es nasında bilhassa şu üç mesele his mevzuu olacaktır:
1 — Orta Doğuda en kuvvetli sahra muharebe kuvveti olan İngiltere tarafından teçhiz edilmiş bulunan Ürdün Arab Lejyonunun vaziyeti ne olacak? Bu kuvvetlerin Fillstinde yeni teşekkül edecek o-lan Arab devletinin hudutlarını muhafaza etmelerine müsaade olu nacak mıdır
2 — Kral Abdullah, FİListlnde teş kil edilecek yeni Arab devletini kendi hudutları içine almak hususunda güttüğü gayeye, diğer Arab devletlerinin itirazına rağmen, İn.
Sened mi, Değil mi ?
(Başmakaleden devam) teşvik için kâfi bir sebeb teşkil eder.
12 Temmuz beyannamesi biitün tevillere rağtnen hor hangi bir şahsa değil fakat millete verilmiş bir bore senedidir kİ, tesviyesi şarttır ve hepimizin bayram yapacağımız bııgün de her halde artık çok uzak olamaz. Nİhad Erimler veya başkaları, ne düşünürlerse düşünsünler...
A. Cemaleddin Saraçoğlu
Kıbrıs büdcesi
ba
mu-
gllterenin himayesi sayesinde vaffak olabilecekmidir
3 — Eski Ürdün Müftüsü Emin El—Hüseyninin. Filistin Arab dev letini kendi önderliği, hattâ kendi Başbakanlığı altına alması ihtima üne karşı ne yapılacaktık
Yunanistan Komünist hâkimiyeti altına düştüğü takdirde Süveyş kanalının ve Akdenizdeki Amerikan menfaatlerinin tehlikeye girme si ihtimaline karşı İngiliz ve Ameri kan Dışişleri Bakanlıklarının Orta Doğuda yeni bir emniyet sistemi kurmak arzusunda olduktan işaret edilmektedir.
Bu hususta ilk adım, İrak—Ingilte anlaşmasının tadili ile atılmıştır. İ-kincl adım, halen cereyan etmekte olan İngiliz—Ürdün müzakereleri dir. Üçüncü adım olarak da yakın da İngiliz—Mısır müzakerelerinin tekrar başlayacağı haber verilmek tedir. Bundan sonra, Suudi Arabis tan ve Yemenle de müzakerelerin yapılması muhtemeldir.
---------o---------
4 milyon Sterilng Londra, 27 (B. B. C.) — Kıbrıs valisi; bugün Kıbrıs icra konseyin de 1948 senesi büdceslnin şimdiye kadarkl bütün büdcelerden daha yüksek olacağını söylemiştir.
Vali, Yeni Kıbrıs büdceainin gelir ve giderinin 4 milyon sterlini geçeceğini tahmin ettiğini de belirt miştir.
Vali, nutkunda, şimdi kurulmakta olan istişare meclisinin ehemmiyeti ni do belirtmiş vo bazı kimselerin kendilerine vâki meclise iştirâk da vetine icabet etmediklerini teessüfle hatırlatmıştır.
Meraklı bir dâvanın rüyetine başlanıyor
Ankarada öldürülen tanınmış milyoner İbrahim Akoğlunun varislerinden biri mahkemeye
Ankara; 27 (Hususî) — Bundan bir müddet önce bir cinayete kur ban giden ve hâlen faili bulunama mış olan Ankaranm tanınmış mil -yonerlerlnden İbrahim Akoğlunun varislerinden İbrahim Berkit, vasi -yetnamenin bozulması için kızı Sezer Berkit namına şehrimiz asliye hukuk mahkemesinde bir dâva aç -miştir.
Bilindiği gibi. Akoğlu öldürüldük ten sonra vasiyetnamesi açılmıştır. Akoğlu bu vasiyetnamesi ile Posta caddesindeki Akoğlu apartmanını ve ayrıca akarlarından verilmek üzere senede elli bin lirayı karısı Asiye Akoğluna bırakmış; Dikmende bir çocuk hastahanesi yapılması için Parkpalas ile bir kısım malını bu hastahanej-e vakıf olarak ayırmış-
müracaat etti
tl.
İbrahim Akoğlunun çocuğu olmadığı için varisleri karısı Eayan A-siye, merhumun kardeşi Hüseyin Güllünün oğlu İbrahim Güllü; Hüseyin Güllünün toruny Sozer Berkit ile babası İbrahim Berkittir.
İbrahim Berkit; kızının vâsisi sı fatile açtığı bu dâvada vasiyetname nin yazılış tarzına itiraz etmekte ve tarlhlei^n rahmetlinin el yazısı ile doldurulmuş olması lâzım gelir ken baştanbaşa daktilo ile yazılmış olduğunu ileri sürerek medenî kanu na aylcın olduğunu ve ibtalinl istemiştir.
İbrahim Berkit dâvayı diğer varisler aleyhine açmış bulunmakta -dır.
Um uııî müvazeneyc alın .cak Öğretmen adedi
Hikmet Bayur'un Kudretteki makalesi
idareci = gözile
aktüallteler
1

Birleşmiş Milletler genel sekreteri, Anayasama mahaiâ anlaşmalar akdine mâni olmadığını söyledi
Prağ: 27 (APı — Bugün, basm muhabirlerine beyanatta bulunan Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Trygve Lie, devletler arasında ma halli andlaşmalar aktinin Teşkilât Anayasasına aykırı olmadığım söy lemistir.
Lie, geçen hafta İngiltere Dışişle ri Bakanı Bevin tarafından teşkili teklif edilen bir Batı Avrupa Birli ği fikri hakkında her hangi bir yo rumda bulunmaktan imtina etmiştir.
Tass ajansının Prağ muhabiri V. C. Medov, Bevin plâmmn barışı teb. dit etmekte olduğunu söylemiş ve Lieden tasarıyı takbih eder mahiyette bir beyanatta bulunmasını talep etmiştir. Lie bu talebi de red
detmiş ve geçenlerde Bulgaristan Başbakanı Georgi Diınitrovun bir Batı Avrupa Birliğine teşvik eden de meçlerini hatırlatmıştır.
Bunun üzerine Medov şunlan söylemiştir: Böyle bir birliğin her hangi bir devlete karşı tasarlanmadığını biliyorum./'
Bu arada Çekoslovakya Dışişleri Bakanlığına mensup bir şahsiyet münâkaşaya müdahale ederek şun lan söylemiştir:
(.Efendiler burada münâkaşa edl lemez. Bu bir basın toplantısıdır » Birleşmiş Milletler Genel Sekrete ri Trygve Lie, Dışişleri. Bakanı Masarykin özel misafiri sıfatlle Prağda bulunmaktadır.
Moskova radyosu tezvir fırsatını hiç kaçırmıyor
I

Radyo, Amerikan tazyiki altında Frank l ıym tinin düşürüldüğü iddiasında Moskova, 27 (A.A.) — (Lps.) Dün ( akşam Moskova radyo.su, frankın devalüasyonu. karşısında Rus gaza -telerlnin yorumlarını yayınlamıştır.
Bu yorumlarda, Fransanın, Amerikan tazyiki altında frankı deva -İliç etmek zorunda kaldığı belirtil -mektedir.
AMERİKANIN TASVtBÎ
Vaşington; 27 (A.A.) — Amerikan Dışişleri Bakanlığı, frankın â-
yarlanması hakkında herhangi bir yorumda bulunmamak kederek sözcülerinden le frankın kıymetinin samimi surette tasvlb dirmiştir.
Sözcü; şunlan ilâve Her ne kadar bütün
tasvıb etmiyorsak da frankın kıy -metinin indirilmesi prensibini mü -said surette karşılıyoruz.
kararını ter birinin ağzl-kı dirilmesini ettiğini bil-
etmiştir: teferrüatı
r
Papanın mesajı
* Vatikan: — Yetkili bir kaynaktan öğrenildiğine göre Papa din ve milliyet farkı gözetmeksizin bütün dünya memleketlerine bir ..barış mesajı» göndermeğe karar vermiştir. Bu mesaj bizzat kendi elinden çıkmıştır.
Londralı fotoğrafçı David Wad-dington ile yaptığı hususî bir rüşmede, —bu fotoğrafçı geçen ay Papanın İlk renkli resmini çekmişti— on ikinci Ple, bir nüshası radyo fotoğrafi suretıle neşredilecek olan şahsi bir mesaj yazma ğı kabul etmiştir.
Bu mesaj Romadan Salı günü Sjj8x/868. I diadan Salı günü öğleden sonra yayınlanacaktır.
Katolik çevreleri bu mesaja büyük bir önem vermektedirler. Zira Papa ilk defa olarak resmen bü tün dünyaya hitap etmektedir.
Papa mesajında, bütün milletleri - insanlar arasında barış ve iyi niyet» sağlamak maksadile azami gayret sarfetmeğe davet edecektir.
İngilizce yazılmış olan mesaj ay nl zamanda »büyük adamlar» adı nx taşıyan ve insaniyetin İyiliği L.
çin çalışmış olanların hayatından bahseden bir kitabın da kapatığı nı teşkil etmektedir. (A.A.)
Stalinin iktisadi müşaviri gözden düştü
Nevyork: — "Nevyork Timesu gazetesinin verdiği bir habere göre, harb senelerinde Stalinin yanında müşavir olarak bulunmuş o lan meşhur Rus İktisatçısı Varga gözden düşmüştür ve buna sebep de, Batı devletleri İçin bir İflâs teh İlkesi mahls mevzuu olamayacağı m ve Rusyanın bu memleketlerle iş birliği etmesi lâzımgeldlğini söy lemiş olmasıdır. Varga bu göriiş lerinl kapitalist memleketlerin harb sonrası iktisadi vaziyetleri hakkında yazdığı bir kitapta llori sürmüştür. (A.P.)
İngiltere etsiz mi kalacak?
Buenos — Aires: — İngiltere ye yapılmakta olan et sevkıyatına dünden itibaren son verilmiştir. Bu tedbir resmen hükümet tarafından verilmiş bir karar değil meriyette bulunan fakat bugüne kadar İhmâl edilmiş olan mali ted birlerin daha sıkı tatbikinin bir neticesidir. 'AA.)
İki eski Kral nasıl barıştı?
Kahire, 27 (A.A.) — Son haftalar içinde eski Arnavutluk kralı Zo go ile eski İtalya kralı Humberto-nun barışmaları çok dikkati çekecek bir surette olmuştur.
Kral Zogo; eski İtalya kralı Emmanuelin cenuze "merasiminde biz zat hazır bulunmuştur. Savoie hane danma İlk defa tazlyetlerlni beyan eden, kral Zogo olmuştur.
Eski kral Humberto, Mısırdan hareket etmezden evvel beraberin -de kraliçe Geraldine ve eski Arnavutluk kralının adamları olduğu halde kral Zogonun ikametgâhında bir akşam yemeği yemiştir.
Zogo; Lizbona hareket eden Hum bertoyu uçak meydanında selâmla -mak üzere mabeyincisini memur miştir. 3
Macaristandaki Kızıl mezalimden kaçan Macarlar
Budapeşte; 27 (AP.) — Bugün
Macaristan içişleri Bakanlığı, yabancı memleketlore kaçmakta olan Macar tcboalannın cezalandırılmasına dair iki kanun tasarısı hazır -lanmış olduğunu bildirmiştir.
Bakanlığa göre, İçişleri Bakanlığı memleket haricine kaçmış olanlara 30 ilâ 60 gün zarfında dönmeleri lüzumunu tebliğ edecek ve aynı hüküm kaçanların eş ve çocuklarına da teşmil edilecektir.
ikinci kanun mucibince de, hükû met tabiiyetten Iskat edilenlerin mallarını müsadere edebilecektir.
et
İrak Kabinesi istifa etti
Londra, 27 (B. B C.) — îngil-tere İle yeni bir anlafma imzalayan Irak kabinesi istifa etmiştir.
Bugün Bağdadda yeni Irak - Ingiliz anlaşması aleyhinde tekrar gösteriler olmuştur.
Btt'gar Pa riâmento^u Rumen-Bulgar anlaşmasını tasdik etti
Londra, 27 (B. B. C.)
rlstan ile Rumanya arasında imza lanan dostluk ve karşılıklı yardım
Fulga -
Ankara; 27 (Hususi) — Meclis gündemine alınan ilkokul öğretmen lerinin maaşları hakkındaki tasarı ile 15.547 öğretmen umumî muvaze neye alınmaktadır.
Yalnız emeklilik haklan baki olmakla beraber; geçici bir zaman i-çtn emekli aylıkları özel idarelerle ödenecek ve bu hal emeklilik kanun tasarısı hazırlanıncaya kadar devam edecektir.
Üçüncü sınıf adale, müfettişi klerine tâyin ed.İdler
Ankara; 27 (Hususi) — Antalya C. savcısı Şerafeddin Gökmen; Gaziantep hukuk yargıcı Sıtkı Akya-zan, Manisa C. savcı yardımcısı Nu reddin özen; İsparta sulh yargıcı Havri Aksov; İzmir C. savcı yardımcısı Edhem Tüfekçioglu; üçüncü sınıf adalet müfettişliklerine tâyin edilmişlerdir.
Ankarada yaman bir üfürükçü yakalandı
Ankara: 27 (Hususî) — Zabıta Celâl hoca diğer adile Abdülkerim isminde yaman bir üfürükçüyü ve dolandırıcıyı yakalamıştır. Haber aldığımıza göre ayakkabı tamircisi Ahıned Arak ve inşaat ustası Meh med Berdul isminde iki komşu ka rılannm hastalıklı ve zayıf olmala nndan daima şikayetçidirler. Kendilerine hayırlı bir dostlan bu halden kurtulmak için Celâl hocayı tavsiye ediyor ve Ahnıed Arak bir gece hocayı evine davet ediyor ve birlikte yiyip içiyorlar. Hoca bir haylide rakı içiyor. Ertesi gece Mehmed Berdu Hocayı a-ğırlıyor ve hoca bir gece birinin diğer gece öbürünün evinde kalarak şişmanlık ve hare ket dualarına başlıyor. Aradan bir müddet geçtikten sonra hoca bere ket duasının daha keskin olması için her İki ailenin biriktirmiş oldukları altınları he paralan da koy nuna alıyor nihayet geçen gün ho ca duaların pek işe yaramadığını görünce beraberinde taşıdığı 10 be şibirlik 4500 lira para ve daha ba zı kiymetli eşyaları da alarak sırra kadem basıyor.
İstanbul Ticaret Odası
Cocar, Tioaret Odasından fl kûyetol. Tioaret Odası da, mİ sene itiraseıı tatbik edtf*
m ekte olan Tloarot Odası kanunundan ve blnnetloe tabii olarak bu kanuni yapan hükümetten şlkâyetol.
Reis diyor kİ ı «Odalara aid kanunda Tioaret ve Sanayi Odalarının Idaı4 heyeti reislerinin, umumi kâtlblerinlft Tioaret Bakanlığınca seçilmesi, umumi kktiblere, ıneolls ve idare heyeti kararlarına karşı veto hakkı verilme* Si gibi maddeler vardır kİ, bunlar bq* günkü Demokratik hayatımızla telif edilemezler.»
«u beyanatı yapan, bugün tenki0 ettiği kanunla, sessiz ve sedasız, bili inkıta* senelerce riyaset mevkiini if-gal ve İdare eden Ticaret Odası reisidir.
Kanunun bu mahzurlarının, farkına bugün mü vardılar? Bu kanunun, bugünkü Demokratik hayatımızla kabili telif olmadığını bugün mü gördüler.
Sayın reisin pek geç kaldığını işaret etmekle beraber, samimi olduğunu da bir dakikacık olsun kabul edelim.
3u kadar antidemokratik bir kanun* la nasıl çalışabilmiş, noktai külllyen mugayir olan bir neden bu kadar uzun zaman
Bu kanunun zararlarından
mertebe tüccarı siyanet ve himaye etmek için mi?...
Hayır, bu da değil, tüccarın yüzde yüzü diyeceğim, (çünkü yüzde onu li-sebebin minelesbab memnundur.)
Doksanı alâkasızlıktan tamamile müştekidir.
Yoksa, fevkalâdo zamanlarda, fevkalâde vaziyetlerden istifade edip va-tarıseverlik nümunesi mi olmak istemişlerdir.
Mevcud kanunun aksaklığından vt boşluğundan dolayı hizmet edemiyece-ğıni anhyan reis, mes’eleyi bir prensip işi yaparak, derhal istifa etmeli i-di. Etmemesine bakılırsa, Odada totaliter bir vaziyet zevk duymuştur.
□aha samimi olmak için, zamanında yapılırsa, gerek gerek fikre kıymet izafe eder. Zaman geçtikten sonra yapılan tenkidler haksızlık vefakârsızlıkla sıfatlandırılır.
Şunu da işaret etmek lâzımdır k pek uzun bir zaman riyaset ve âzahk sandalyelerini bırakmak isteıniyen meraklılardan esasen tüccar da bıkmıştır.
Gençlik ve yenilik bekleniyor İDARECİ
nazarına kanunla didişmiş, mümkün
ömrünü uzat

anlaşmasını Bulgar parlâmentosu bugün tasdik etmiştir.
Arjunline kaçırılmak istenilen Alman âlimleri
Kopenhag: — Aylardan beri devam eden tahkikat sonunda dün gece Danimarka polisi tarafından bildirildiğine göre, ileri gelen bazı Alman âlim ve teknisyenlerini giz ilce Arjantin© karışmak İçin Dani markada kurulan teşkilât ortaya çıkarılmış ve İdare edenler tevkif olunmuştur. Bu teşkilâtın başında eski Alman hava komutanların dan Tuğgeneral Günther Töpke bu Ilınmaktadır. (A.P)
Kokulu Lirıoleum
Londra: — İngiliz âlimleri kokulu bir llnoleıım keşfetmişlerdir.
i ıı gll terede kİ fabrikalar müşteri nin arzusuna göre, limon, lavanta vcva Y'and aizu edilen bir oku İle kokulandnjlmış llnoleumiar .vap-mapa başlamışlardır.
Âllmk-r bu işin sırrını açıklamaktan çekinmekte yalnız llııole-unı ınıâl'”d(' kııllanjlan kauçuğun kokus mu bertaraf etmek ve İstenilen kokuyu katmakla bu İşi başardıkların' açıklamaktadırlar Daha şimdiden Güney Amerlka-d ı Uzak ve Orta Doğu memle-

ketlerinden siparişler verilmesine başlanmıştır. (A-A.) I
Japonya Amerikaya karşı i harbe nasıl girmişti i
Nürnberg: — Nazi Harb suç I luları Mahkemesine Amerikan ma L kamları tarafından verilen bir a- ı lay yeni vesika, vaktile Almanya- ’ nm Japonyayı Amerikaya karşı i taarruza nasıl teşvik etmiş olduğu £ nu göstermektedir. Bu vesikalara Z göre, dünyanın Hitlerle Mussolini £ arasmda taksim edileceği, Ameri / kaya taarruza geçtiği takdirde bu 7 taksime Japonyanm da iştirak et- J meşine müsaade olunacağı Tokyo-i ya açıkça bildirilmiştir. (A.P.) I
Kolera tedbirleri Mısırı J
sıkmaya başladı I
Cenevre: — M«sır hükümeti J tarafından Dünya Sağlık Teşkilâ- I tına yapılan bir müracaatta, son l Kolera salgım dolayıslle bir çok 1 memleketlerin Mısıra karşı, millet £ lerurası sağlık hükümleri hududu Z nu geçecek derece aşırı tedbirler / tatbik ettiklerinden şikâyette bu- I lunmuştur. Bu arada. Mısırdan ge J lecek bütün inal ve yolculara hu I dutların kapandığı, halbuki bun- ( dan evvel çinde kolern çıktığı ?a- Z man bukadar sıkı tedbir alınmadı ? ğı ve bundan dolayı da o memle- / ketlerin hiç bir zarar görmedikleri ) kaydedilmektedir. (A.P.) il
Ankara, 27 (Hususi) — Bugünkü Kudrette Hikmet Eayur «C. H. P. nin Ankara ilçe kongresi* başlıklı makalesinde: Pazar günü yapılan ilçe kongresindeki durgunluğa temas etmekte ve makalesine .şöyle devam etmektedir: C. H. Partisinin son yıllardaki derdi şu iki şık tan başkasını g^rçekleştiremiyecek duruma düşmüş olmasıdır. Ya Re-ceb Peker kuzulu gibi iş yapıyorum diye her .şevi bozan veya Haşan Saka kurulu gibi
mak için alabildiğine silikleşen hükümetlerden başka başına getirmemek c «Atatürkün ölümümle bütün hamle yapmak ve hattâ doğru dürüst bir idare yaşatmak kabiliyetini kaybeden C. H. Partisi, onun devri ile övünmek ve bugünkü idareyi eski idarenin bir devamı gibi göstermek istemekle halkı aldatabilecekleri™ zannediyorlarsa çok yanılıyorlar» di yerek makalesine şöyle son vermek tedir: eBay Mümtaz ökmenin genel savaşa katılmamış olmamızı öv mesi dc C. H. Partililerin nasıl per vasızca konuşabileceklerinin bir örneğidir. Onun savaş sırasında tama mile aksi bir görüşü ısrarla müdafaa ettiğini pek iyi hatırlıyoruz. Ya zımızı C. H. Partililerden biraz cid diyet ve samimiyet dileyerek bitireceğiz» demektedir.
Emniyet Sandığı 946 hesabları
Ankara; 27 (Hususi) — İstanbul Emniyet Sandığı 946 yılı hesabla-nnın incelenmesine devlet ekonomi kurumlan genel kurulu tarafından başlanmıştır.
Çiftç ye tahsis edilen kredi
Ankara: 27 (Hususi) — Ziraat Bankası 941/48 zirai kredi dönenıl için çiftçiye 195 milyon lira tahsis etmiştir. Bu para halen çiftçiye da ğıtılnuş bulunmaktadır. Paranın tahsil edilen kısımlarının tekrar lk raz edilmek suretile miktarın üç yüz milyona çıkması beklenmektedir. Bundan başka bu konuda hazır lanan bir tasanda banka kanun ve tüzüğünün kabul ettiği çeşitli ka nunlar İçin çiftçiye verilmekte olan kredilerin yerimser ihtiyaçlara ve maksatlara da uygun olması mevzu üzerinde önemle durulmaktadır. Bundan başka Genel Merkezin de kurulacak olan bir kredi düzen leme kurulu da kredi dağıtımı mev. zuunun rasyonel bir hale getirilme si İçin gerekil İncelemeleri yapacak tır.
türlüsilnü iş demekte ve
I

kendisi d(
almaktan
tonkid(q şahsa /(

Radyosu saatinde
27 Ocak
Merhum Ebuzziya Tevfik Beyin ölüm yıldönümü
-----o------
Dün akşamki Ankara (Geçmişte Bugün) yayın şunlan söylemiştir:
35 yıl evvel bugün,
1913 de basın âleminin en mümtaz şahsiyetlerinden biri olan E-büzziya Tevfik bey ölmüştü. Merhum, Konya Koçhisar kasabasında Kâmil efendinin oğludur. 1849 da Istanbulda doğmuştur. Namık Kemal ve arkadaşlarile beraber siyasî inlalâb mücadelelerinde büyük bîr rol oynamıştır. Türkiye-de matbaacılığın inkişafında değerli hizmetleri geçmiştir. 1945 de ölen Velid Ebüzzij a zadenin babasıdır.
Bevin istiraha'e çekildi
Londra: 27 (A A.) M Bevin, is tlrahat etmek iizere diin gece Lon dradan ayrılmıştır.
Bevin muhtemelen bu ayın sonu na kadar Istlrahatte kalacaktır. Bu nunla beraber Bevinhı Batı Avrupa Birliğine dab yaptığı tekliflerin yeni gelişmeleri Makk ri ahııaeakiır.
unda firikle-

Batı Avrupa Birliği
11 Meder iyet için son şanstır,.
Vaşington; 27 (A.A.) — Amerikan basını; Ingiliz dışişleri bakanının batı Avrupanın hür milletleri , arasında işbirliği hakkındaki boya-natını geniş bir şekilde yorumlamaktadır.
Vaşington Post bu hususta şöyle diyor:
Aynı zihniyete sahib milletler I arasmda, siyasî ve iktisadi mesele lerl de gözönünde tutmak surettleı tesis olunacak bir işbirliği şimdi medeniyetimiz için son bir şana tef kil etmektedir. Fakat Amerika Ut Rusya arasında bir nevi Atlantik -kuvvetin kurulması kâfi değildir.
Bu yalnız zaman kazandırmaya yarıyacaktır. Moskovaya karşı alı -nacak en ikna edici vaziyet, M. Be vinln nutkunu tasvlb ederken M Churchillln alınmasını İstemiş olduğu vaziyettir. Marshall plânı kadar mühim olan M. Bovinin teşeb) Marshall plânının Avrupada hu»» -le getirmiş olduğuna müşabih bir tepkiyi Birleşik Amerikada uyan • dırmalıdır.
Baltimore Sun şunlan yazıyor: Avrupada miUlyetcillk bir zehir olmuştur. Avrupa zamandanbori siyasî bir hastabfd tutulmuştur. Avrupa siyasî müreec selerl son asır zarfında maddî haya tımızda husule gelen büyük ihtilâli hesaba katmadıkça bu kıta sıh. hatlni tekrar elde cdemiyecelrtir.
Avrupanın hayal kırıklığına uğramış olan milliyetçiliği ver’nl yeni bir siyasî; asker! ve İktisadî te? kilâta terkotmelidir. Harekete geç ( mek anı gelmiştir. . I
Gazeteciler iç n heynel* | mi *ei Haysiyet Divanı I Lu.ke Success: 27 (APi - Birleş.I nıiş Milletlere bağlı Haberlerine vcl Basm hürriyeti tâli komisyonunun| bugünkü toplantısında söz koslovakya delegesi yani mat yayınlayan gazel clleı inak üzere bir Haysiyet Dı rııjınusını ve bu mahkeme dan suçlu bulunarak î.-ı.' haber ka ■ıı.d.iaı;.uı. teklif etmiştir
öldOrfloü
UKUn




S 4 WA. 4
TEN! SABAH
28 OCAK 1048
Sevindirici bir haber



Sökenin, Güllübahçc
ne baskı yapıldı nede zabıta bulundu
Seçimi D. Parti kazandı
Söke, (Yeni Sabah> — GUllübahçc köyü muhtarı Mohrned Bilginin hu* jusi sebebler yüzünden istifa etmesi üzerine 17/1/1948 günü köye gelen Doğanbev bucak müdürü ve jan (forma kafakol komıltan^f se’çimln ertesi günü yapılması için amirler Vermişse de köy ihtiyar meclisinin kanuna dayanan İtirazları Üzerine aeçim 23,1/948 cuma gününe bırakılmış ve bugün yapılan seçim neticesinde MuhtarhgA D. P. namzedi* Abdullah Gören seçilmiştir.
Setçim demokratlık esaslar ıdahb* Ihıde yapılmış, seçimde jandarma, dahi bulunmamıştır. Köylü reyini serbestçe kullanmış ve siyasi olgun-hığunu tanı mânasUe göstermiştir. Seçime iştirâk nisbeti %85 din D. P. namzedi Abdullah Gören 32 rey, CL H. P. namzedi şerif 19 rey almış
İsparta D. P. II kongresi toplandı
Üçyiizii mütecaviz dinleyici huzuruyla yapılan toplantı çok hararetli oldu İsparta «Yeni Sabah) — Günler) bu k&sabamızuı on yılda 15 den beri beklenen Demokrat partM kam değiştirdiği her devlet Jsparta 11 kongresi kalabalık bir
delege ve 300 den fazla dinleyici hu| çülerden kaçman ltiyad edindiği zuruyla yapılmıştır. Kongrede parU. — - - - ...
nin dâvetlisi olar;-k bulunan Istan- ' zane, ne ebe ve ne de Sütçüleri E-bul bağtmsız milletvekili ve Tasvir gazetesi başmuharriri Clhad Baban da söz alarak bilhassa 5 Ağustostan-sonra Meclis çalışmaları üzerinde durarak Receb Peker ve arkadaşla nmn Demokrasi yolunda atılan a-dımlan geri döndürmek maksadile gösterdikleri faaliyetleri açıklaanış, 12 Temmuz beyannamesinin yarat tığı inandırıcı havanın Demokrasi nin ilk müjdecisi olduğunu beyan, la nisbi seçim ve çift Meclis mev-, zulannı ele ahp tahlillerde bulun..
muştur.
Ayrıca dileklerin tesbiti ve Okun|ı ması sırasında delegeler heyecanlı ve biraz da mustarip şekilde konuş muşlar ve b’lhasse. Sütçüler ilçesi nin bugünkü halini gösteren haki--katlerln ortaya atdmasile bu heye can ve teessür son haddini bulmuş tur.
On yıl evvel bucak iken ilçe olan
1
c ve hâlen de ilçede ne doktor, ne ec
ğjrdir ilçesine bağhyan yol bulun-' madiği belirtilerek budan şikâyet edilmiştir.
Dileklerin tesbltini müteakip ya-pılan gizli seçimde idare kurulu ü-yellklerine M. Ali Tokoğlu, Kemal Demiralay, Şefik Seren, Hilmi Dol maçı, Fahri Bozbey,, Orhan Kutlu, Osman Tannöver, LOtfl Yunusoğlu ! ve Muştula Ceyhamn seçildikleri ! anlaşılmıştır.
Divanı haysiyet üyelerinin seçi-1 ininden sonra Senirkent ve Gelen-dost bucaklarındaki bucak teşkilâtının ilçeye çevrilmesine karar verilerek iki gün süreri kongre ka-
İstanbul milletvekili Oihad Baban kongreden sonra Emre ve. Yay la mahallesi ocaklarındaki çay ziyafetlerine giderek oralarda da birer konuşma yapmıştır.
panniışMır.
t
Tire cinayetinin failleri idama
K:diler Tirede bir kadım parasına ana ip dolayarak koğ® aşlar
tamaan toı
l

İzmir (Yeni Sabah) — TıreDiu, Haşan Çavuşlar mcr'aaımlaki kan-( lı çadır baskım muhakemesi sona ermjg ve- karara bağlanmış
L’zun zamımdar;beri İzmir ağır-, ceza mabkrhıeMnde cereyan eden, yargılama safhalarından anlaşıldığına göre, katil Ali Türköıü ile suç oı-tağı Mustafa Eryalgın, Çar vuşlar mer’asmda bir çadırda Ot turan SjUeymen Ayhan ve karım Fatma Ayhanm paralarına göz koymuşlar ve bir gün geceleyin Süleyman çaü.rda yokken baskın vermişlerdir. îki mütecaviz. başına buldukları kadıncağızı tehdit etmişler ve paraların yerini göstermesini ısrarla söylemişlerdir.
Fatma Ayhan, gözleri karaı- r 2 cajıavara yalvaıırıiş, zannettikleri gibi parası olmadığım bildiiinışHe cic söz dinlet».memiştir. Haydutlar umdukları parayı ele geçiren 'emek le beraber, mevcudu aldıktan sonra hâdisenin duyulmaması iyin za valh kadını iple boğmak suretiyle öldürüp kaçmiçlar, fakat kısa zamanda adaletin pençesine dünmüş terdir.
Cereyan eden yargılama sıralarında her iki katil de kaban.’ti bîr birlerine yüklerce ğe ve ciııc; ( h in kâra kalkışmışlardır.
İddin makuını evvelki dut’.kmiı-da Ali Tüıközü ile Mustafa Er-yalçının ölüm cczasiyle tecziyeleri ni istemişti.
Dünkü duruşmada, mahkeme re-içi, yargılamanın bittiğini söylemi:-;, başka diyecekleri olup olmadığını sormuş, her iki katil de masum olduklarını ifade etmişlerdir.
Karar okunmağa başladığı ew-tıada iki katil de sapsarı ve lıeye-panlı bir halde haklarında verilen hükmü dinlemişlerdir.
Faşkan, Fatma Ayham


Şerif Aralan bir gün önce D. P. nln mftaevl şahsiye-

terdir, fiöktido
Un o hakaret etmiş vo D. P. monaub-terına fena küfürler savurmuş oldu gundan meşhut) suçlar kanununa gö ra muhakeme altına alupmşUr. Sav oıbk odasında Şerif Aralan üzerin* do taşınması memnu bir tabanca ile bir bıçak bulunmuştur ve kendisi hakkında bu yüzden do tahkikat a-çılmıştır. Muhakemenin gayri mevkuf olarak ertesi güno talikinden istifade eden Şerif Aralan o gün mahkeme huzuruna çıkmamış vo '• GüUübahçcye seçim propagandasına gitmiştir.
Mahkeme karan yüzüne karşı tef hlm edilmek için Şerif Azalanın ih-zaren get irilmesine tir. Karar pazartesi hlm edilecektir.
karor vermiş * günü sanığa tef
bu kasabamızın, on yılda 15 kayma ı memurunun en çok 5 — 6 ay kalarak Süt
ı

na tamaım iple boğmak suretiyle öldürdüklerine kanaat getirildiğin-j den her ikisinin de ölüm cezasına | çarptmldıklarım bildirmiş ve işlenen bir suçyn cezasız kalmıyacağı-| m söylemiştir.
1 Karardan sonra, iki katil de bitkin bir halde yerlerine- oturnıuş-
i lardır
- I
o-----
inebolu Ç.E.K 250 çocuğu giydirdi


İnebolu; 'Yeni Sabah) — İlçemiz Çocuk Esirgeme Kurumu tarafın-dan altı okulda mevcut 250 fakır ive kimsesiz öğrenciye bugünden iti haren rıcak- yemek verilmeğe baş-.'lanmıştır.
Ayrıca bu yavrulara. Çocuk Esir geme kurumu tarafından ayakkabı,
.'•elbise ve iç çamaşırı yaptırılarak dağıtılmaya başlanmıştır.
Bu vesile ile yapılan bir toplantı da kaymakam, belediye ve partiler başkanlar,ile,ilçenin İleri gelenleri ve okul—aile birlikleri de hazır bu lunmuşlar ve İlk yemeği çocuklarla birlikte yemişlerdir.
Halkımız bu hususta geniş yar. dunlara devam etmektedir. Bu hayırlı teşebbüs muhitte sevinç ve takdirle karşılanmvştır.
—.-------o,----------
Erzurum/a Sppr faaliyeti
Erzuıum; «Yeni Sabah) — Bölge mlzin kıymetin spor uhu mdan olup vefat eden Lûlfi Noyaın anmak 1-çln tertip edilen 5.200 metre koşuda Erzunun Güvü takınu birinci, 12 Mart Gençlik klubü ta kum İkinci gelmiştir.
Osmaniyenin Gökoöl vo KuLük köylii.’eri liiı haklı dilekleri
Bazı stbeblerden Osma-niyenin Orman İşleri An-i ak yay a terildi. Halbuki bu köyler muntazam bir yolla kazamıza bağlıdır




Osmaniye; (Yeni Sabah) — Osmaniye İlçesine bağbı Oökgöl ve Küllü köyü İtalkmclan bir grup muh tarlarile beraber, bana gelerek aşa gıda açıkbyacağıntl 'at'ikh vaziyetle ılnln İlgililere duyurulmasını ehemmiyetle rica ettiler. Bu köy halkı nm acıklı halini ve maruz kaldıkla n haksızlıkları aşağıda aynen bildi riyoruın;
Yukarıda adı geçen Küllü ı ve Gökgöl köyleri Osmaniye İlçesinin merkez bucağına bağlıdır- Köy hal kı bütün İhtiyaçlarını odun ve kömür işi yapmakla sağlamaktadırlar. Vaziyet böyle iken, bazı belirsiz se heplerden ötürü, Orman İşleri An takya Orman isletmesine havale e-dH iniştir.
Halbuki, Osnıaniyeden köylerine kadar muntazam, kamyon yolu olan bu köyler. Osmaniye İşletmesine da ha yakın ve nakil İşi de dalıa olay dır.
Osmaniye işletmesi, her köye- 50 —100 ton arası kömür verdiği hal-, de, Antakya işletmesi Küllü , ve Gökgöl köylerine ancak 12 ton kö mür vermekte, onun da dışarıya sev kine izin vermemektedir- Başlıca hiç bir gelir membaı olmayan, esasen fakir, bu köy halkının durumları hakikaten acınacak bir halde-. dlr.
tadlrde, açlık ve sefaletin başgöste receği muhakkaktır.
Devlet köylüyü, mümkün olduğu kadar, kalkındırmak gayesile yeni yeni çarelere başvururken, bir işlet m© müdürünün, orman kanununu hiçe sayarak, bu şekilde keyfi hare ket etmesi muhitte derin bir hayret ve teessüre yol açmışt-jr. Bu köylü lere bu şekilde üvey evlât muamele si yapılmasının sebebi bir türlü aıı laşılrruımaktadır. Yoksa oranaf -ca-nununun tatbik şekli her İsletme müdürünün şahsına göre değişiyor , mu? Bilinmiyor.
Bu halleri göz önüne alarak, Gökgöl ve Küllü halkının bu acıklı durumlarına son verilmesini ve bu olay müsebbiplerinin tecziye edilme sini ilgililerden, bir vatandaş namı, na, acilen bekliyoruz.
1

Vaziyet acilen önlenmediği
* — - » •» M
Orhan Erdin®


4
Gsrmencik Belediye
Başkanı
---o--
Üç ay hapse 200 lira para ceıasıcg. mahkûm oldu

Germencik: (Yeni Sabah) Kasa bamız Belediye Başkam Re şad Zln clrci İle Ethem Menderes arasında ağır cezada devam eden muhakeme sona ermiştir. Mahkeme Reşad Zinclrcinin suçunu sabiti göre rek 3 ay hapis cezası İle 200 lira pa ra cezasına çarptırılmasına karar vermiştir.
------o-----—
Muğla Tütün piyasası
Mubayaaya yabancı firmalar da iştirak ettiler
Muğla: (Yeni Sabah) — Şehrin mlz tütün piyasası bugün açılmıştır. Tekel İdaresinden başka yerli ve yabancı firmalar, bu arada Anıe rlkan ve Felemenn firmaları da İşti râk etmişlerdir.
Fiyatlar, 230—280 arasında olup alış veriş devam etmektedir.
Çorum Veremle savaj derneği

Çorum: (Yeni Sabah) — Şehrimizde yeni kurulmuş olan Veremle Savaş Derneği bütün hazırlıklarım bitirerek çalışmalarına başlamıştır.
Şimdilik hastalar Halkevi kliniğinde muayene edilmekte, malî durumlarına göre ilâç ve gıda madde leri dernek tarafından temhı edilmektedir.
Vartoda gençlerin temsilleri
Varto: (Yeni Sabah) — İlçemiz gençlerinin teşkil ettikleri bir Uyat ro grupu Halkevinde temsillere baş lamıştır. Halk ve. köylüler bu genç lerin temsillerini takdirle seyret-1 muktedirler.
Mitli Eğitim Bakanlığı Yanyını Mesulleri
üzere
Yazan- Y. Kenan Karavanlar
Beş yıl içinde Maarife ait olmak üç büyük yangın; bunların mesulleri ne oldu, kimden; ne
B» izim bildiğimiz, Maarife aid üç büyük bina birer
► gecenin içinde kül olup gitti. 1942 de, içinde senelerce iki fakülteyi barındıran -Zeyneb Hanım Konağı namilo maruf koca bina bir iki saat zarfında yok oldu ve küllerine Rektör Cemi) Bil-sel’in bir kaç damla göz yaşı ( ?') karışmakla kaldı. Binanın üst katım işgal eden Edebiyat Fakültesi kâmilen boşaltılmıştı. Son eşvamn çıktığı günün gecesi yangın zuhur etti ve böylece diğer İlci katı işgal eden Fen Fakültesinin beş, altı enstitüsü, her enstitüye aid külüp haneleri, müteaddit lâboratunr ve uzun senelerin mahsulü olan müzeleri kül ve enkaz haline geçiverdi. Burada mahvolan milyonların hesabı ne oldu? Ya telâfisi mümkün olmıyan ziyunlar! Ya hocaların şahıslarına aid türlü, türlü zararlar, bunca emekler! Hele bunlar, bahis mevzuu bile olmadı. Baş ka diyarlarda bu nevi .şahsî zarar lan devlet ödemekle, mükelleftir. Aradan altı sene geçti, bu hususta henüz hiç bir nıüsbet bilgimiz yok. Bildiğimiz ve gördüğümüz bir şey varsa, o da Veznecilerin ve hattâ (cite» ismi verilmek istenen mahallenin, hesabsız nıilypnların gömüldüğü bir saha olmasıdır. Ne yangının kül ettiği milyonları kim , se sordu, ne de sırf bir inad ve anlaşılmaz bir zihniyet neticesi, onun yerinde lüks âbidesi»
soruyor,
işte yine Üniversite büdûesi bir kaç saatin içipde B. M. Meclisinden geçiverdi. Bu Î6raf ve lüks âbidesi : tâbiri üzerinde de İsrarla duruyoruz ve ayrıca duracağız.
Fen Fakültesini kim yaktı’ Nasıl yandı? Mcs'ul kimdir? Bunların hepsi el’an meçhul. Yangının a-kabinde âciz bir gece bekcîsi ile- o-kuma ve yazması bile olmıvan zavallı bir iki hademenin isticvaba çekildiği ve dekanın da bir iki ke* re savcılığa davet edildiği işitildû Bütün hademelere idarece Dudağına kilit vur» işaretile sessizce '■us!» emri verildi. Bu be.sit tahkikatın neticesi bile umupıi efkâra arzedilmedi. Bu yanan milyonların hakikî sahibine yani millete hesab vermek lâzım gplmez mı idi? Bir an için şöyle düşünelim ve diyelim ki, bütün bunlar yapılmadı, mes’uller bulunamadı, gelecekteki ' yangınların önlenmesi bakımından çok ehemmiyetli olan sebebler keş fedilmedi... Fakat, hiç olmazsa bu müesaesenin dekanı yani idare â-miri de mi bu vazifesinden uzaklaştırılan! azdı? Vekâlet binasının yanması münasebetlle okuduğp-


I


yükselen «İsrail ve nin hesabını kimse
—— Devrimizin Büyük Alimleri ——
Lord Rutherford
Son yünlerde, bü-idik İngiliz âlimi Lord Rutherford im dliı~ miinün yıldönümü müzıafiebıt ile «Sor bonne» de yapılan merasimde 8Ö2*‘ (da/ı «Rroglic» gibi büyük fizikçiler, ilmin inkişafı yüzünden bugün insanlığın her devirden doka çok J yeni ahlâki bir iyilik zihniyetine sahib olması gerektiğini I ileriye sürmüşlerdir j
10 Ekim
bir
en
«Ruther»-

naza-dâhi



«Lord Rutherford* 1937 /de öldü. Büyük riya te ı ve devrimizin bir tecrübeclsi olan
£ord>, eşsiz ve muazzam bir e-ser bırakmıştı, ilme yeni bir istikamet veren keşiflerini şöy le hülâsa edebiliriz:
«Rutherford/, XX inci asrın ba§lang*ıoındflj, radyoacktif cisimlerin neşrettikleri üç cins şuaa Alfa, Böta ve Gamma a-dını vermişti. O. bu şuaların her birisinin mahiyetini tayin etmiş ve helium çekirdekler:le bir tuttuğu Alfa şualarını derinden derine tedkik etmişti.
«Rutherford?, 1911 de, atomu sistemli bir surette incelemek İçin, onu, parçalamanın yegâne yol olduğunu anlamış, ve atomu, etrafında elektronların döndüğü bir «gerekenler sitemi* halinde mütalea etmişti. Ona göfo, bu elektronlar, merkezdeki nüveden astronomik bir boşlukla ayrılmış bulunmaktaydı. • ‘
Bu değerli İlim adamı ayni tarihte Alfa şuamı bombardıman etmek suretile Azot * oto* m unu oksijene çevirmeğe muvaffak olmuştu.
BÜyUk Almı J. J. Th( .H^n’un yarini t/uüan
Komtroçln meşhur laboratuvarında, kimya ilminin atmıştı.
Son günlerde
nüm yılı münasebetlle bonne» üniversitesinde yapılan
»Rutherford*» Cavendisll yeni fizik ve ilk temellerini
ölümünün dö-(Sor-
hesab soruldu?
muz gazete hâvndisleri meyanmda bir prensip kararı gözümüze ilişti ı Maarife aid müesseselerde yan gın zuhur ederse, bu müesseseler rin. idare âmirleri, nıes’ul olsun veya olmasın, vazifelerinden uzaklaş tınlırnuş. Nitekim, Erenköy Kız Lisesi müdüfü hakkında bu şekilde muamele yapıldı. Ve bu, taliki-katı kolaylaştırmak bakımından da çok yerinde bir karardır. Fakat, acaba bu karar ne için Fen Fakültesi Dekanı hakkında tatbik, edilmedi? Ve nasıl oldu da bu Dekan-yangından .sonra daha.dprt se ne o mevkide kaldı vc üjrtdlik... Ve üstelik de, Üniversiteler, kanununun noşrinden sonra —hayret!— yine Dokan seçildi. Eki kadar profesörün, içinden bu zatı seçenler hiç bir azabda m» duymadılar?
Seçmen profesörlerden bazdan bu yersiz intihabı mazur göstermek üzere şu fikri ileri sürdüler: Yeni bina Fahir Yeniçay zamanında başlamış, onun devam etmesi doğ ru olurmuş... Ve minelgaraih! Fa-: hir Yeniçuy mimar veya mühendis midir ki„ inşaatın devamı ıçiu vücudü bu kadar elzem olsun? Haydi bunu da kabul edelim. Fakat, Fakülte kimin zamanında yan dı? Sayın seçmenlerin bunu da dü şunmelcri lâzımdı. Daha garibi var: İşitiyoruz ki, Fakülte yangınının resmî mes’ulü olan bu 2at, şimdi yeni fakültenin kendi, eseri olduğunu iddia etmek ve hattâ bu yeni binanın kapısı önüne kendi büstünün dikilmesini tasarlamak gibi ham hayallere de kapılmakta imiş... Her halde bu da pek garib bir zihniyetin mahsulü olacak.
İşte, beş yıl içinde Maarife aid olmak üzere üç büyük yangın: İstanbul' Üniversitesi Fen Fakültesi, Erenköy Kız Lisesi ve nihayet Millî Eğitim Bakanlığı. Tanrı yenilerinden esirgesin! AcaBa bütün bunları, bay Fahri Kurtuluşun dediği gibi, komünist kundakçılar mı yaktı? Eğer öyle ise bunu da öğrenmek isteriz. O zaman kendîsi-1© birlikte biz dc onları tel’ın ederiz; ve böylece zan altındakiler de kurtulurlar. Ancak, birer maddi vakıa olan yangınların yine maddî delillerim de ortada görmek gerekir. Bize kalırsa, sebebler çok daha başkadır: Bütün bunlar, ihmâl, teseyyüb ve idaredeki gelişi güzel hareketlerin, asıl vazifeyi kavrayıp bonimsememenin, ve tahkikatta hakiki sebeblerin ve bir fasid daire içinde eriyip giden mesuliyetin tâyin edilmemesi, ortaya vurulmaması ve mes ulün cezasız kalmasının tabiî neticesidir. B. M.

1
I
merasimde, İngiltere ve Fran- y sanın «Oliphantı, «Maurice de Broylse», «Fredrlc Zolist» gibi 1 büyük âlimleri, onun, hâtırasını anmışlar, ve ilim alanındaki 1
keşiflerinin ehemmiyetini belirt 2
mişlerdir.
Bundan başka Hindistanlı fizikçi Sahâ, büyük âlimin son çalışmalarından bahsetmiş ve Kcndanm Maegill üniversitesi fesörlerinden Foster de onun ilme yaptığı hizmetleri hatniat-nnştır.
Madam Joliot - Curie XIX in oi asrın nihayetinden İtibaren radioactif İlmin hayırlı inkjggf seyrinin bir tablosunu Rutherford'un eserinin lim tarünndeki rolüne etmiştir.
İngiliz âlimlerinden
Thomson*, büyük araştırıcıyı Faradaya bağırarak hcrşeyl basite İrca' eden dehâsını övmüştür.
Nihayet, meşhur ftlihı B)ac-kett>. Ruthcrford’un bizzat vücuda getirdiği basit âletlerden | ve onun ıuotörlerlnden bahsetmiştir. Yine aralarında Ed* nıond gibi ünlü âlimlerin bulunduğu diğer birçok fizikçiler; yeni fizik ve kimya İlminin in-kılâbilo İçtimai hayatta vücuda gelen dcğişlklilUerl anlatmışlar ve bugün İnsanlığın her devirdon daha çok yeni ahlâlıl bir iyilik zihniyetine sahib olması gerektiğini İleriye sürmüş lerdlr.

çizerek yeni 1-işaret
iGcorge
onun


’Jj





«... Ey ay aydınlığlle cilveleşen, birbirini derin bir muhabbetle seven yıldızlar!. Benim bu halime, kö, tü tâllhUne sîzler dc acıyorsunuz de ğlj mı?.. Yüzümü, yalıyan gözyaşla Tl, birer ıstırabın, bir hetbabt inşa nin akıttığı «aşkın gözyaşlarını» a-caylp bulmazsınız herhalde...
Saat İki.. Ben bu ıssız yerlerde yapayalnızım.. Yegâne arkadaşım tabiatı. İstırabımı anlamıyor, beni terkeden bir.insandan uzak{ ruhum daki sıkıntıyı giderecek yere yağın, ıstrrajDun* İçten gelen bir samimiyetle dinleyen yıldızlarla başbaşa» yımi.„ '
Yıldnlarnj titreşen hareketlerinde sadakatsizliğine lanet okuduklarım, yüzlerinde beliren ifadeden sezdim. Sana, bu yeni hayatindi sâadet temenni ederken, bütün çıp . lakhfclie meydanda olan hakikâti söylemekten kendimi alamıyorum. Sadakatsizliğinin cezasını ben değil, kendi vicdanın verecektir!.. Senti çılgınca seven bir kalbe, sana tapan bir lnsapa, bir sevgi tezahii ni olarak sarfettiğln kelimeleri, müetakbei kocana da kullandığın zaman; vaktile ayni sözlerle bet-baht ettiğin bir kalbi hatırlıyarak sojfetîJğin sözlere kendin de ioan-ruryacHİ, kendi kendinden nefret edecetotai
Seır. aşıl saadeti parada aramak la kendi kendini betbaiıt ettin, Ha^ riinl Maaieeef bunda yanıldın!. Seni ebediyete kadar sevecek ve herşeyden üstün tutacak beni, sefahatin uçunımlarına yuvarlanmış, saadeti evinde değil, eğlencede ara yan bir zengine tercih edişin, seni mesul mu , edecek zannettin?- Sev mefc tAfflıuınun bir kaidesini bile bllmiyen bu adamın seni, benden çok seveceğini ve mesut edeceğini zanaattınse bunda yanıldın,.. Gerçi, beçum, seni lük» hayat yaşatacak kLdaı bir gelirim yoktu. Ffckat bunu sana temiz sevgim, ulvi hisle riın telâfi ettlremeznıiydi?...
Hayatımın en mesut dakikalarını kaluJıjorum. Birgün buluştuğumuz zaman fevkalâde neşeli: kollarıma atılarak kulağıma şunları fı sıldanusun: Bilemezsin, Orhan!. Şu anda ne kadar mesudum!. Sanat mektebine girmeği o kadar is-
; rar ettim ki nihayet babamı zorla ikna edebildim- Büyük idealime ka vuştum demektir; Hayatta en bü yuk arzum seni mesut etmektir!.» Bu mütevazı halin beni öyle müte
haısı.% etmişti ki yaşının ufaklığına rağmen, seni, tasavvurumun fevkinde bulmuştum. Bir çocuk masu mVöUle ilâve ederek: »Sanat mek lebinde bir çok şubeler var.. Faicat bfn üç liuuınla alâkadarım: Dikiş, ; .ç .çamaşır ve nakişl-.» demiştin. Bu sözlerinle, âdeta öteki işleri mâna «ûî. bulmuştum..
Ufalt bir ayrılık seni ne kadar de ğışt mlş.. Hayatının sonuna kadar oende aynlnaıyacağına yemin eden sen; sonraları başka bir erkeğin kollan arasına atıldın!. Bunu sana ben yapmaydım; bir kızla evlenerek seni aldatmaydım; beni riyakârlıkla itham e*.mezmiydin ... Fakat ben Jiııçtlk sevgilim Hayrünü her zaman naibimde yaşatacağım. Çünkü be-’jxm j;:n şimdiki Hayrün ölmüştür! Eenim artık yaşamama imkân yok! Ruhu kalbi ve-manen ölmüş bir iDsaion yaşaması kadar mantıksız bir şev var mıdır?..
Kendimi öldüreceğimi. Günlerce bu tfrilhsiz halime ağlıyorum! Bu variyette ergeç çıldıracağım!. Bir , zurnanlar -benim!» diye kollarımda ' ıklıığım. seni, başkasının kolların da görmek!.. Buna haklı bir sebep taşta! etmez mi?..
işte Hayrün! Bu akşamda avare, ■copuk bir ayın aydınlattığı zeminde cuveleşen yıldızlarla arkadaşlık ederek dolaştım- Senin sadakat ■ j.’.jği e ool bol gözyaşı döktüm. Yarın, bir hiç olacak olan vücûdum Kabirde azap çekecek mi bilmem! Fakat ruhum, cennette seni daima bekliyecek, belki de yeryii-z.jıidt erişemediğim saatede cennet te»sana kavuşmakla erişecek.. Elveda i Bı İm vefasız sevgilim!




4




• •
1..0


Ttvkv-ude güzel bir kız!. Geril-..•uş jütü, çatık kara kaşları onun çok heyecanlı olduğunu gösteriyor-Salonda bir aşağı bir yukarı dol ışı yor Elindeki kâğıda bir defa daha goz • ezdirdi, sonra kendi kendine "m.ııkbıfıdı. ı-İmkkn yok!- Orhan İÇtndk.Ltı* - ıdüısün ha’.i Bu ne feci Aıtarnm! Ona benim evleneceğimi kim söylemiş?» Gözyaşlarını tuıaıüsd. hüngür hüngür ağlan. haşladı.
Aradan yarım saat geçince do3-ruldu. Gömerinin kenarlan hafif kj/anvış, gözleri nemliydi. Anî bir kararla yerinden fırlıyarak hemen Rİybımc başladı* Biraz sonra so-laydı.

— OrhanI. Orhan! Canım sevgilimi Neden kendine kıydın-.
Karyolada genç bir adam yatıyor. Yüzü kireç gibi bembeyaz.-
Gözleri yuvalanılan fırlayacak gı bi açdmış...
Genç kız bütün kuvvetile yataktaki ölüye sarılmış, sarsıla sarsıla ağlıyor.. Bu sevgilisi Hayrünl Kar yolanın öbür ucunda ya$lı gözlerle Kuran okuyan ihtiyar bir kadın... Ve bir çok kimse. Bunlardan birisi S’erinden kalkarak genç kıza doğru ilerledi. Ölünün iistüna kapanarak ağlıyan kızı omuzlarından tuta rak kaldırdı:
— Ağlama kızım! - Olan olmuş; ağla man nafile... Barlm Orhanm ölüsü nü rahat bırakl
Bu sözler gepç kızı kalbinden vu ruypr. İhsas ettirilmek İstenen keli meleri derhal anlıyor. Nemli gözlerini bu kadına çeviriyor;
— Bunda benim bir sui taksirim yokl Klmblllr kim Orhona ble mek tup yazarak benim kendi a0»andan yazılmış gibi gösterilen bu maktup ta, benim bir başkaslle evlendiril© cegim bildirilmiş! Beıd ondan a-yırdılar!. Onsuz yaşamak.bu imkân sız!.
Genç kız tekrar ağlamağa başla-dı-
Bıı sırada, kadın bir çekmece aça rak içinden bir kâğıt çıkardı. Son ra bunu genç kaza uzatarak »Bn mektup senin değilmi! Hayrün bn • mektubu kadının elinden kapara* okumağa başladı. Kendi yazısı ij-i ce taklit edilmiş bu mektupta şım lar vardı:
Orhan: Epeydir seninle tanışma ruıza rağmen seni seviniş değilim Kalbimi yokladığım zaman sana karşı bir aşk emaresi sezmiş,olma dığmı» söylemek bana açı geliyorsa da senin bunu anlıvac i&ına eminim. Birkaç aya kadar evleniyorum. Sırf bir çocukluk taceoiüslk geçirdiğimiz günleri unntacalfi daha beni aramamanın rıt c. rim.. Hayi’im!»
Genç kız mektubu bitırinc© na döndü:
— Hayır dedi. Bunu nen voznır değilim. Böyle birşeydes ie ışlâ h berim yokl.
bır ede-
kadı
bur ad Jul Hayrün
jözj^Lşlan eve bick sunki L
Biraz sonra içinde ayrılan bir halde geldi. Çehresi, ölüyü andırıyordu. Salonla -mu a nesi karşıladı-
— Nen var kızım. Has^a mısın?
Hayrün yarası deşilnAş bir yav. ru gibi. annesinin boynuna atık, sarsıla sarsıla ağhyodu
— Ağlama kızım! Ser.ir. nu.an aği dığmı biliyorum... Oı.u ^buk um tursun!;.
Hayrün dehşetle irkil ir
Onu* derken kimi . a- -diyor du?..
— Ne demek istiyorsun .e?.. Annesi gülüyordu:
— Haydi bakayım göfci-rınıa ya? nı si) de cici hanım ol'
Bunu Orhan denilen c . seni aklım alnuş! —Sonra kt..,. »endin nunldandı: — »Neyse û ug oldu yal» U
Hayrün şuursuz biı aa.de şiddr le bağırdı.
— Ona bu mektubu .um yazd Yoksa siz- Aman AllahınıI Bu in kansız..
— üzülmene değmez yavrum! ( mektubu senin saadetin :çln baba la ben tertip ettik;
Hayrün annesinin caUarında bir cılgm gibi fırladı Sokağa Ç.kı» ea deli gibi koşuyordu BU müdde. sonra Hayrün© bir otomobil çarpt ve bunu bir çığlık takib etti

Ertesi giinü muazzam bir ka abr lığın takib ettiği İki tabut olı-r f tünde ilerliyor.. Bunlara ağlam yan kimse yek gibi- Brraz sonr . yan yana açılan bir mezara Oma la Hayrünüa cesedleri gömülüy bir facia ile neticelenen aşkları • nette başlamak üzere sona eri..-du.
Erdekts KonHhıizı. tek'ia içi» ıspteni.
Erdek: (Yeni Saba!: — il gençliği, bugün ellerinde bayrak!: ve -yaşasın Kemalizm, kahreisı Komünistlik» ibareleri yazılı !cv. lar olduğu halde şehrin büyük e: desindeıı geçerek Cumhuriyet a i anıda toplanmışlardır Bnra^a. t tip edilen mitinge İstiklâl Marş: le başlanmış ve bunu nıuhleü' i riplerln söylevleri takıp etmişi.r.
Binlerce kişinin İştirak eitiğı t toplantı, sükûn içinde sona eruıi tir.
Adıyaman Hidro elektri : santralı
Adıyaman: (Yeni Sabah) Uç mizln 2ö bin liraya mal olacak Hi ro—Elektrik tesisatı için gerel malzeme, iller bankasınca InflHlte reye sipariş edilmiştir-

28 o C AK 1M8
yeni sabah
SAYFA : ö
Islâm Tarihinin E" Meraklı Bahisleri |
islâmda mezhebler ve

i
te


K goriliârâ cet ab — Bir intikal keyfiyetinin neticesi -
ve ayrı içtihatlar — Resulü Ekrenıin naşı mü-fMtlafiar y , >.ı. . _ sgfyflrun Mt,dineye geli.
Ebu Bekir mi, Ali mi — 100 tnn esir
____________ 40_____________________________
Iccrremlerinin terkedilişi
. * V Jl
jı — I_____

Allah ve Peygamberden başkasını sevip sevmemek, ona bağlanıp bağlanmamak, teklifatı Hfttnye vo te ra izi diıûyeden değildir. Sevgi» haricin emrile, yahud başkasının la teğıle var edilemez. Sevilenin li} a-ltat ve evsafı da bıı duygunun gönülde yerleşmesine kâfi sebeb ola-rıaz. Karşıdakinin müşnirh ** raü r a(I başka duygularına cebir ve u, ... -im gösteri i-r emek şar t ile, ee b >. •.-? menşe’ı ne olursa Olsun, aev c ve bağlılığı karşılamaz. Yeter k bu sevgi, mukabil tarafın haklarına taarruza geçnıiye.
Kimi istihdaf ederse etsin, dil u-aaup uzatmamak dahi, nihayet bir edeb ve saygı meselesidir; ki hu • dudunu aşmak günahı müstelzim zannolunsa bile Ictihnd ile Ictlhad r ıkzolunamryarağnTdan ve bu içti tıa 11ar: nususı kat iyenin mevridi-r taallûk eylemek»iğinden sevgi atf l’Jiı veya saygı çokluğunun usulü itikad olarak kabulü ve
»
mana miinafl mâhiyette caiz olmaz.
Ne yazık ki; iş böyle ir >mlş; ifrat ve iftira suretile ters rollardan Yürünerek iftirak ve ırifa w •
ks düşülmüştür. ,
Ş iller; (Ali) de ve evlâdında Jn-ranlıküsM vasıfların hayaline saplanarak. (Muavîye) nin devlet kuru tuluğu idare ve siyaset ve sülâlesinin İslâm fütuhatı ve medeniyeti bakımından değerlerini ve himmetle rini de hiçe saymrşlar: onlarm gulv unu İyi karştlamryan TSttmiri ler 1-se. (Muaviye) nin Resulü Ekrem zamanını idrâk etmiş bulunmak gf ti bir doğuş bahtiyBTİtğnTR mâHltf-yetine kapılıp, onun bütün yaptıkla r.nı birer (Hatâlı içtihadı sayarak,
hakikati I-telâkkiM
dtçünül-
AİF OĞAN
muahezede etkinecek de-iltl-Hat tâ, daha da ileri giderek. İslam üm metini ayrılıktan ve karışıklıktan korumak ve nizâmı âlemi halelden muhafaza eylemek zaruretine bağla yarak makanu cebir ve tazyik kullanarak ele geçirenlerin hilâfeti sa hih olmasının cevazına kail olmuş-Gardır. j
Bütün bu anlaşmazlık ve zorla -anaların; dünya işlerinin kendi öz mahiyetlerile ve zaruretleri mikda-nnca takdir olunmayacak. diıı göz-| lüğilo bakılıp tartılmasından doğ-1 muş olduklarını inkâra mecûl var •mıdır?
Şu halde. ilk iki halife fle Ali -j elen her bilinde 1 geçme sıralarına
(Fadl) ve Cevlevivet) mülâhaza ve tasavvuruna lüzum kalmıyor domek tir.
Esasen; ilk iki halife ile Ali ara sıntia muka.veseler yaparak birinin diğerine tercihi İçin sebebler aramak lüzumsuz ve boşuna yorgunluktur. Hepsi de birbirini tamamlamış üstün insanlardır. Amma, mut laka bir fark bulunmak icab esliyorsa bunu zatta değil. zamanın sevk ve tesirlerinde aramak doğru olur.
Nitekim: Şeyh Ekber rMtthiddiıfl Arabi : bunların birbirlerine tekad dümü zamana bağlı öne geçiş olup yoksa zat ve evsafı ^nhsiye mmdan üstünlük- mânasına yarağını açıklamaktadır, kİ hata ve hattâ hakikate en teftir sayılma gerektir.
«t
tenkid ve recede (-vurdum duyınazit&ı) zam ve İhtiyar eylemişlerdir.
hilâfet makanrnn
bağlanmış bir
(Devamı

Her Sabah
Fuad Ağralı’mn muhayyel mektubu
(Baştarafı 2 incidel yakmak ve keyfime bakmak hevesin-
ît
de »kan ismimi ortaya atmtya ferinsem reden lüzum gördünüz? Sır şeycikler temem, inşaallah boyunuz, bosunuz «evrilir, yaşınız yerlerde saydrr e mil.
Bizim Saraçoğlu Şükrü beye de gücendim doğrusu. Ne vardı aramızda ki o saygı ve sevgi sahnelerini açıkh-yacak? Akıl edip ae bütün kabahati k and «sinden sonra gelene yüktetmeği aüşünemedi mi? Yeniden kendimi u-nutturmak, ismimi hafızalardan sildir inek rçm yine aylarca bir köşeye sinip büzülmek ıcabedecek. Dedim ya! Allah bu mev.Jeketi sizin gibi daima bir mak radı mahsusla hareket eden kötü ni-ymli gazetecilerden halâs buyursun!
Sunu da ilâve edeyim kİ bu mektubum tamâmile mahremdir. Şayed kimseye a J m açmazsan sana bir teneke yarım -ud zeytinyağı ile bir küçük çuval sabun hibe ederim. Bana en büyük iyilik benden rihmr bahsetme-snektır. Baki yaşasın altı ok.»
iınza
FHCRACd
İzmir tütün piyasası
(Bastarafi l tn


Bn'tır, Bergamada da bu mabette
bir fiyat yükselmesi kaydedilmiştir. Bugün saat 12 ye adar sattlnruş o-lan tütün 11,5 milyon kiloya baliğ olmuştur. Alâkalılar bu akşam sa
tışlarm 15 milyonu bulacağı kanaa Ludedırler. Satılan tütimLer yal'. z Amenkan Grad denilen yüksek ka liteden ibaret olmayıp ikinci hat ta uç uncu kalitede tutun 1 erin de az lı>at larkıle satışları yapılmaktadır.

Bugün öğleye kadar Bodrum, Marmaris, Buldan, İsparta, Bigadiç, Emet ve İvrindlden başka yer yer de .piyasa açılmış bulunuyordu. Bu saydığımız yerlerde de akşama doğ ru ve yarın piyasanın açılacağı tab nün edilmektedir.
Marshall
(Bajtarafı 1 incide
yap verecektir. Emin Erlşirgll, soru «anda son neşriyat dolayiarle Mars hali plânında Türkiyenin durumu nu burmakta ve Amerikanın son
vermiş olduğu karara, hükûmetl-nuzce verilen yanlış veya noksan malûmatın serap olup olmadığının İzahım istemektedir.
Dışişleri Bakımının vereceği ceva tan günlerden beri efkârı umumiye ( ls&al eden bir mevzuun açıklan
t
tazahüratla karşıladı
bakı-alınamı masla-uygun
var)
Eli son^ü muallimler
fltaftancr/ı J mcide f
sülhan» aimi- bulunan çocuğumun sarılı bulunduğu battaniyeyi artığımda sağ kulağının etrafını simsiyah ve bereli bir halde gördüm. Hast anane kâtibine ne zaman defnedileceğini sorduğumda yavrumun başında darp ve bere olduğundan müddeiumumiyi beklemek mecburiyeti olacağı cevabını aldım. Çocuğum iki gün bu suretle gusülhauede kaldıktan sonra niha-
yet defnedildi. Bilâhare Edirne savcılığına müracaatla çocuğumun vefatının sebebini sordum. O esna-
da gelen rapora göstererek kendisinin kalbden mektebde vefat et-
tiğini ve hiç bir yerinde çürük ve bere görülmediğinin yazılı olduğunu söyledi. Davacı oldum. Em niye-te gittim. Çocuğumun arkadaşlarının ifadeleri alındı. Muharrem isminde brr öğretmen tarafından dövüldüğüne ve sağ kulağından kan aktığına şehadet ettiler. Esa-sen öğretmen Muharrem de çocuğuma tokat attığını itiraf etmiştir. Oğlum dayak yedikten sonra atölyeye gelen müfettiş Danyal Akbel çocuğumun vaziyetini görerek sebebini sormuş, (Bu hal tehlikelidir. §ayed sana bakmazlarsa

a haber gönder) diyerek bir ad
ree bırakmıştır. Zavallı oğlumun
geçirdiği ıztırab ve ağrılara ehem nriyet verilmiyerek nıaça gönderilmiştir. Artık çektiği evcaa tahammül edemiyen oğlum orada (ölüyorum, elbiselerimi anneme gönde rin) diyerek yıkılıp kalmıştır. Oğlum. civarda bir çek etibba oldu-, ğu halde hiç birine gösterilmiye-
rek mekt^bden Trir hayli mesafede olan mekteb revirine gönderilmiştir. Defnedildikten on beş gün son ra çocuğumu kabirden çıkartıp İstanbul Tıbbı Adlî müessesesin-deki morga getirdim. Orada yapılan muayene neticesinde Edirne-de verilen rapor .gibi yavrumun kalbden vefat etmediği ve sebebi mevtin yediği dayak netice-8i olduğu tezahür etmiştir. Türk adliyesiırin ve alâkadar resmî ma-'kamatın, çocuğumun ölümüne se-beb olanın ve bu hale karşı derhal harekete geçmeyip lâkayıt kalanların tecziyesi için harekete geç melerini yüreğim sızltyarnk dilerim.»
ması bakımından çok enteresan o-lacağı tahmin edilmektedir. Diğer taraftan parti grupunun gelecek toplantısında ayni mesele etrafında Muammer Erişin vermiş oldn-takrire Ticaret Ekonond ve Ta nm bakanlıkları cevao verecektir.
(Baştavah 1 incide}
Ahıneıl Oğuzun kıyınşıuasi
Bundan sonra mikrofon başına gelen Eskişehir milletvekili Ah-med Oğuz. Marshall plânı ve Tür-laycnin durumu hakkında verdiği söylevde hillâsoteaı demiştir ki:
«— Son Samanlarda Türkiye ve Türk milletinin şiddetli ve çok yakından alâkalandığı Manslıall plânındaki yerimiz; hakikaten iktisadi düzensizliğimizin şahane biı neticesidir. Bundan iki sene evveline kadar Türk milleti; sıkıntı çekmiyor, bolluk içindedir; memnuniyeti yüzünden okunujror, âdeta göbek atıyor, diye dışarıda olduğu gibi içerde de tek parti sisteminin hatâlarına kurban edildi. Kasalarımız altınla, anbarlanmız buğday la doludur, diyenlerin bugünkü ha zin netice karşısındaki sorumluluk larmı nasıl örtebilhıler. Büdce müzakereleri sırasuıda haleli tonkıd-lerimize iyi gözle bakılmadı ve sık 6İk denk büdceden bahsedildi.
Marshall plânı dolayısivle Fransa ya gidenler alelade bir.seyahate hazırlanıyormuş gibi yola çıktılar. Bu çok önemli ve memleket çapındaki dâva için Bakanın hattâ Başbakanın tavvare ile hare/ketini bek lerdik. Bu mesele üzerinde lâyık olduğu ehemmiyet gösterilmemiştir. Ve cezası buğdayların ihracında olduğu gibi milletin omuzlarına yükletilmiştir. Amerika bize karşı olan dostluğundan inhiraf mı etmiştir? Hayır arkadaşlar, bizim bu işler için gerektiği gibi hazırlıklı olmayışımız bugünkü neticeyi doğurmuştur. >
Mulıahiriıııizin suali
Alırned Oğuzun yaptığı konuşmayı müteakib sordum:
«— Marslıal plânında birinci kategoriye alınmamızda acaba A-merikada daha ^vvel varılan bir kararın izleri var mıdır ve bundaki hakikat payı nedir? . I
Sualime l;aı-şı Alımed Oğuz: «Biraz evvelki söylediğim nutka ilâve edecek bir şey yobtm'v dedi.
Bundan sonra kongre münasebe tile şehrimize gelen ve Demokrat Partisi binasının içini ve dışını dol duran binicice kişice, kongrenin yarın saat 10 da yapılacağı söylenerek dağılmaları rica edildi.
Kenan önere dair bir sual
Partide yapılan Celâl Bayarm da bulunduğu bir hasbihalde partililerden biri Kenan Önerin istifasını ve (Yeni Sabah) da yayınlanan açık mektubu bahis konusu ederek aydınlatılmalarını rica etmesi üzerine Celâl Bayar şöylel: dedi:
«— Arkadaşlar, biliyorsunuz ki biz şahsiyetlerin peşinde değil, dâ-(: vamız peşindeyiz. Balısedilen açık mektubu okumadım. O sıralarda Ankarada milletvekillerine yapılan maaş zammının alınıp alınmaması, hususunda arkadaşlarla tam bir anlaşmaya varamamıştık. Böyle bir zamanda Kenan Önerden isti-fanın gelmesi, ateş üzerine atılan benzin gibi bir şey oldu. Bununla* beraber hizmeti geçen hu arkadaşın kararından dönmesi için taj' vassut eyledim ve vaziyeti kurta-ı rırım ümidile iki arkadaş. Emin’ Sauak ve Enis Akaygen’i Istanbu-la gönderdim. Fakat, ulaşma olmadı.» |İ
Bundan sonra diğer bir partili de (Hürriyet Misokmm) tahakkuk edip etmiyeceğini, bir oyalama yu pılıp yapılmadığını ve seçim kanunu hakkında icabeden değiştirmenin ne yolda yapılacağım ve tatmin edip etmiyeceğini sordu. J
Celâl Bayar dedi ki: •
— Bugünkü esen havaya göre kazancımız yoktur, denemez. Bundan bir müddet evvel Nihad Erimin yaptığı açıklamadan anlaşılacağı üzere ben de o zamanın Başvekili Receb Pekerle görüştüm, dedim ki:
— Seçim kanununun değiştirilmesi kaçınılmaz bir zarurettir.
Peker «— önümüzde dört sene var* diye cevab verdi.
Antidemokratik kanunilin değiş tirelim, dedim.
— Düşünürüz, dedi.
—Baskıcı valileT üzerinde duralım, dedim.
— Bu iş valilerin otorite ve nüfuzunu sarsar, dedi. Hem bir çok medenî memleketlerde icraat mev-kiindekilenn bu gibi idari salâhiyetleri olması lüzumludur, dedi ve bütün bunları bırakın da gelin beraber arkadaşlık yapalım, Kerpiçte yemek yiyelim, dedi.
Ona verdiğim cevab şu oldu;
— Demokrat Parti iptlhar kararında değildir.
Aradan geçen zaman bizlere ü-mid vericidir. Seçim kanunundaki gizil rey ve alenî tasnif usulü kabul edllmiyecek olursa önümüzdeki kıemi seçimlere gırmiyeccğiz.
Celâl Bayar, bu akşam Ankara-va müteveccihen hareket etmek ur
zusunu izhar etmişse de ve nattâ yataklıda yeri ayrıldığı halde İzmit Demokratlnnnın mutlak surette yarın kongrelerinde bulun-1 muk şerefini kendilerinden esirge-memelerini ricaları karşısında: •
— Ben, sizin arzunuza pyu^ yorum. Siz ne isterseniz o, ola-, çaktır, diyerek Bu geceyi lzmitte geçirmek kararını verdi. {
Cilıad Savaş İZMİT KONGRESİ
İzmit’, 27 (Telefonla! — Bugün-saat 14 de başlayım Kocaeli D. F.i il kongresi taliminin üstünde biri alâka gördü.
Kongre muvakkat başkan seçimli 'hakikaten çok gürültülü oldu. Baş-kanlık adaylarından 7—8 kişi üzerm de ayrı avrı reylere müracaat edildi. Neticede Saadcddin Yalım azın lıkta kaldı. Gcyveden Cemil Parla 62 rey gibi kahir bir ekseriyetle başkanlığa seçildikten sonra, delege olarak bulunan Saadeddhı Yalımın kayıdlı bulunduğu ocaktan :38 sayılı kararla ihraç edilmiş olmasına rağmen bugün nasıl olu\'or da aramızda bulunuyor? Şclclinde şiddetü tartışmalar yapıldı.
Genel başkanın ' ime valetinin yaklaşmakta olduğu İleri sürülerek hep birlikte istasyona karşılamağa gidildi.
Bu suretle bugün yapılması lâzım gelen kongre yarın saat 10 a bırakıldı. Cihad Savcr$
Balkan blöku tamamlandı
(Bastaraft > incide > mevcutlarını takviye için yeni teşebbüsler vukubulmaktadır.
Kusya, Çekoslovakya, Kumanya,, Bulgaristan ve Yugoslavya askeri heyetleri Macar Başbakanı Dynııes in teklifi üzerine geçen pazar günü Budapeştede toplanmışlardır. Zahirî görünüşe göre bu toplantı sadece Tuna memleketlerinin kardeş İlklerini kutlamak için yapılmıştır. Fakat öğrenildiğine göre hedef daha ciddidir. Diğer taraftan Kumanya ordusunun yeni Müdafaa Bakanı komünist Bodnarsh’ın idaresi altında ciddî bir şekilde teşkilâtlandırılmak üzeredir. Bilindiği gibi eski kral Michel bu bakanın memuriyetini tasdikten imtina etmiştir. Macar, Bulgar ve Kumanya ordularının sulh andlaşmalarııı-da tayin edilen hadleri aşan bir* şekilde takviye edilecekleri de bir kaç lıaftadanberi öğrenilmiştir. Görünüşe göre buna Kumanyada başlanılmıştır. Bununla beraber Mareşal Titonun aralarında Tür-' biyedeki büyük elçisi de olmak ü-zere bütün komşu memleketlerdeki büyük elçilerinin Belgradda hu hafta yapacakları toplantıjı Ko-minformun yeni bir demecinin veya Balkan memleketlerinde açık bir konfederasyon kurulması hareketinin takib edeceğini beklemek mevsimsiz olur.
Bulgar Başbakanı Dimitrof geçen hafta Sofyada Bulgar - Rumen karşılıklı yardım paktının imzasından sonra yaptığı demeçte bu husustaki şayiaların tamamen mevsimsiz olduğunu ve fakat zama nı gelince, Bulgar, Yugoslav, Ar-navud, Rumen, Çekoslovak ve Polonya milletlerinin böyle bir konfederasyona karar vereceklerini söy kaniştir.
Doğu Avrupa memleketlerinin yeni rejimlerini birbirine bağlıyan andlaşmalar şebekesi hafta sonunda Macar - Rumen karşıkılı yardim andİDşınasınm imzasiyle fiilen tamamlanmış bulunmaktadır. Hakikatte bu şebeke Çek hududunun güneyinde tamamlanma kta-aır. Bu bölgedeki beş komünist memleket yani Yugoslavya, Macaristan, Kumanya, Bulgaristan şim di yedi audlaşına ile birbirlerine kenetlenmiş bulunuyorlar. Bu blo-kun daha kuzeyinde Çekoslovakya ile Macaristan arasında bir rahne mevcuttur. Bu iki memleket Slo-vakyadaki Macar azınlığı dolayı-siyle halen ihtilâf halinde bulunmaktadırlar. i
A merikanın Akdeniz filosunun devri teslimi (Baştaraf i 1 incide)
Bu söylentiler bilhassa MoBİcova radyosu tarafın (lan ortaya atılmış ve öu arada Bin#*# ve cıvanndaKi hava Üsivrinin İngiltere ile Amo -rika arasında müştereken kullanıla cağı ileri sürülmüştü.
Eu şayiaların çıkmasına, aynı za manda, Amerikanın Trablusta bir havu üssü kumıuya karar vermesi de scbfb olmuştur.
Huva Bakanlığı adına bıı hususta izahat vereıı zata göre, Akdentzde ki bazı İngiliz üslerine Amerikan tayyarelerinin konabilmelerine bakanlıkça müsaade edilmiştir vo bu mesele üzerinde diplomatik voldan
C.H.P. il başkanlığı
•Baştarafı 1 nıeuie/
Diğer taraftan, eski başkan Fah reddln Kerim; enld vazifesine, dün akşama kadar dc Bşti otmiş; bu a-rada iki gün önce de Şileye gide -’ rek parti teşkilâtı ile yakından a-lâkadar olmuştur.

Başkanlıktan İstifası rpünasebetile; C. H. P. genel başkan vekili Hilmi Uran ve C, H. P. genel sekreteri Konya milletvekili T. Fikret Sılay tarafından Fahreddin Kerim Gökaya aşağıdaki telgraf çekilmiş -tir: * ı
HÎLMÎ URANIN TELGRAFI Azizim Dr. Gök’ay;
11 başkanlığından ayrılmanız e-saslı bir zarurete dayandığı için, bu hale tahammül göstermekte ve sizin herhangi bir şekilde olursa ol sun partiye hiçbir enerjiyi esirge -onlyeceğinizi yakından bilmekle teselli duymaktayız.
Saygılarımı arzederlm.
Hilmi Uran FİKRET SILAYIN TELGRAFI C. H. P. İl İdare Kurulu Başkanlığına
İstanbul
12.1.1948 günlü yazınız karşılığıdır:
Üniversite senatosunun • aldığı prensip kararından ötürü İstanbul il idtfrc ’ kurulu başkanlığından istifanızı bildiren yazmız Genel İdare Kurulunun 15.1.1948 günlü toplantısında incelendi.
Bir ilim müessesesi olmak itiba-rile müstakil bir hüviyet tabyan Üniversitenin, particilik ccbhesinden içtihadımıza uygun düşmese bile ittihaz ettiği herhangi bir karara saygı göstermek yolunda vardığınız karara iştirak etmek mevkiinde bu lunmamıZ mülâhaza edilerek 11 îda re Kurulunca seçildiğiniz başkanlıktan vukubulan istifanızın kabulü ne karar verilmiştir.
Başkanlığa seçilmeden önce olduğu gibi, başkan seçildikten sonra da kesif bir münevver topluluğunun kayjıaştığı İstanbul ilinde parti mizi kifayetle temsil eden olgun bir idare kunflvmun başkanı sıfati-le mesainize meslekî bilgi ve tecrübenizi de katarak başardığınız hizmetleri ve partimizin» demolera -tik esaslara dayanan faaliyetini in*-klsaf ettirmeğe matuf müsbet ve feragatli çalı amalarınızı burada tak dirle anmayı bir borç bilirim.
Verimli ve başarılı çalışmalarınızdan dolayı size bilhassa teşek kür eder . yardım ve alâkanızın bundan böyle de eksilmeden devamını sevgi ve saygılarımla dilerim.
(7. H. P. Genel Sekreteri
Hanya Miiletvokili T. Fikret Sılay
12 temmuz beyannamesi
(Baştarajı i incide)
«Yeni Sabah - bugünkü başmakalesini bu konuya hasrettiği için, o-kuyucularımızın iyi bir mukayese yapabilmelerini temin maksadile, Nihad Erimin mezkûr nutkundan, 12 Temmuz beyannamesi ile ilgili olan kısmı aşağıya alıyoruz:
Arkadaşlar,
(12 Temmuz beyannamesinden dc bahsedildi. Celâl Bayann bunun vâdesi geldiğinde ödenecek bir se-ned olduğunu .söylediği hatırlatıldı. Bu husustaki düşünce, şudur; *12. Temmuz beyannamesi Türk milleti- j nin mâşerî vicdanında billûrlaşan ihtiyaç ve arzuları, en güzel şekli ile ifade etmiş ve İnönü gibi müstesna değer ve büyüklükte bir dev let adamının kaleminden çıkmış, uzun zamanlara intikal edecek, derin tesirh bir vesikadır. Şu veya bu şahsa veya partiye karşı girişilmiş bir taahhüd değildir. Devlet Reisine böyle bir hareket atfetmek, kanaatimce hatâdır. Devlet Reisi, partnere sened vermez. Devlet Reisinin şahsında tekmil teşkilâtı ile Türk devleti ve Türk varlığı teşhis edilir. Demokratik sistemin bir em önce tekmil icablarlle’ birleşmesi arzusu hiç Wr partinin veya şahsın, yahud zümrenin inhisarı altında do ğlldir.
12 Tenımuı beyannamesi vulcubu lan ile. ileride yapılması tavsiye o-iıman tedbirlere işaıdt etmiştir. C. H. P.; 12 Temmuzdan bu tarafa yaptığı icraatla, aldığı tedbirlerle beyannamenin, kendi payına düşen kısmında, hemen bütün ieablarmı t yerine getirmiş veya getirmeyi sağ, lıyacak kararları almıştır, idarenin, baskı yaptığı iddialarına artık rast lanmamaktadır. Sıkıyönetim kalk -mıhtır. Polis vo Seçim kanunlarını deriştirmek için prensip kararı alınıştır. Bu durum kaışısında hâlâ ( bir seiıedden ve (vadesi gelince öde necek bir senedden) bahsetmenin mânasını anlamakta güçlük çekmekteyim.»
hiçbir müzakere yapılmamıştır.
Bu karara tâbi olacak üslerin bu çında Malladaki Luga üssü ile, Trab lusdakl Castel Denlto üssü çelmektedir
Kâzım Karabekir
(Bajtaraff I incide Cenaze Opera binası önüne kadar götürülecektir. Cenaze Şehidlikte defnedildikten sonra ordu adına brr general tarafından bir hitabede bulunulacaktır.
Bugün matem tutulacak
Büyük Millet Meclisi başkanı General Kâzım Karabekir buğun ebedî istirahatgâhına tevdi olunacaktır. >
Bu münasebetle İçişleri Bakanlığından vilâyete gönderilen bir tamimde bugün matem tutulması ve bayrakların yarıya kadar indirilmesi bildirilmektedir.
Vilâyet, İçişleri Bakanlığının bu tamimini, ilgili makamlara tebliğ etmiş bulunmaktadır.
Merhum içiıı yapılacak cenaze meraMrui
Ankara: 27 (A.A.) — Türkiye Büyük Millet Meclisi başkanı General Kâzım Karabekire yapılacak cenaze törenine aid program aşağıdadır:
1 — General Kâzım Karabeki-rin cenazeleri 28 Ocak çarşamba günü saat 12 de cenaze otcrmobHi ile Numune hastahanesinden alınarak hususî bir şekilde Hacıbay-ram Camii şerifi musailasma getirilecektir.
2 — Cenaze namazı Hacı Bayram Camii şerifinde kılındıktan sonra cenaze el üstünde olarak Anafartalar caddesi Dört5’ol ağzına kadar getirile cek ve oradan askeri kıta tarafın-dan alınacak ve Türkiye Büyük
■Millet Meclisi binası önünde bulun durulacak olan lop arabasına nakledilecektir.
3 — Cenaze merasimine Büyük MHlet Meclisi balkan vekillerinden Feridun Fikri THişünsel tarafından irad edilecek hitabe ile saat 14 de başflanacaktır.
— Cenaze törenine iştirâk e-decek zevat %u saatten evvel Büyük Millet Meclisi ^inasmda toplanmış bulunacaktır.
(Kıyafet: Siviller için jaketatay, uzun siyah kravat ve silindir şapka, kara, deniz ve «hava kuvvetleri mensuhltmı için gündelik kıyafet, uzun pantalon, İstiklâl madalyası). ' r
5 — Cenaze atayı krokide işaret edildiği üzere teşekkül edecektir. (Krokiye müracaat*),
6 — Cenaze alayı Türkiye Büyük Millet Meclisi binası önünden hareketle İstiklâl caddesi ve Atatürk Bulvarını takiben yeni opera binası önündeki dörtyol ağzmda resmen nihayet bulacaktır.
Burada kordiplomatik âzası a-lavdan ayrılacaktır.
• •
Bu noktada cenaze top arabasın dan cenaze otomobiline nakledilecek ve şehidliğe götürülecektir.
7 — Şehidlikte jandarma subay okulu bölüğü tarafından askeri merasim yapılacaktır.
8 — Cenaze defnedildikten ve çelenkler konulduktan sonra ordu namına bir general merhumun askerî hayatı ve başarılan hakkında bir nutıik iradedecektır.
Çekos avakya Arab çetecilere silâh satıyor
Şam: 27 (A.P.) —Bugün beyanat ta bulunan inanılır kaynaJdardan öğrenildiğine göre, Filistinde çarpışmakta olan Arab partizanlara. Çekoslovak finnalarile yapılmış o-lan 521,250 İngiliz lirası tutarında bir srlâh mubayaası anlaşması neti cesinde temin edilen savaş malzemesi verilmektedir.
Çekoslovak fiımararile yapılan bu anlaşmalar 26 Kasrında Samda neticelenmiş ve ilk sevkiyatı 21 O-cakta uçakla yapılmıştır. Malumatı veren kaynaklara göre., kontrat mucibince, çok firmaları iO.Oöt) mavzer, 1.000 adet otomatik taban ca. 500 hafif makinalı tüfek, 2 mil yon fişek ve 50 000 parabellum fişe ği teslim edeceklerdin
Ayni kaynaklara göre kontrat Şamda Suriye malcamlarile bir Çek heyeti arasında müzakere edilmiş ve Yarbay Feyzi Selonun başkanlığın daki Suriyeli askerî bir heyet, silâh lan Prağda muayene etmiştir.
Meclis Reiiliği (Baştarafı t cicide) almışlardır.
General Ali Fuad Cebesoy, gaza tecilere Kâzını Karabekir hakkın -da verdiği beyanatta; Kâzım Kara-bekiri daha mektebden tanıdığını çok eski bir arkadaşı olduğunu, da ha genç yaşta iken memlekete çok hizmetlerde bulunduğunu, Hareket ordusunda: Meşrutiyette kıtalarda ve komutanlıklarda çok büyük hlz metler İfa ettiğini; bir çok meziyet' lere sahlb olduğunu anlatarak Kâzım Karabekirln ölümü ile mende -ketin büyük bir adam kaybettiğini tebarüz ettirmiştir.
Rusyadaki esir işçiler
Londra: 27 (A A.) — Londra ba snu M. Daîlinin yazdığı ve Birleşik Amcrikada Yâle Üniversitesi matbaası tarafından basılan bir kitaoı yorumlamaktadır. Kitabın mevzuu Sovyetffer Birliğindeki zorla kuilaıd ian işçilere dairdir. Bu kîtab, Lon-drada büyük brr muvaffakiyet kazan iniştir. M. Dallın ezcümle şunla rı yazıyor:
Rusyanm Ekonomik yapısının te melini teşkil eden esir işçilerin sayısı hakkmdaki tahminler değişik tir. Bununla beraber bu tahininle ri yapanlarnı hepsi bu işçiler,a yiıane 85 ilâ 90 ımn a
müteşekkil okluğunu söylemek e müttefikler, bu sebepten şarla, k ü lanılan işçiler, Rusyamu sosyal ya pısında başlıca sınıflardan biri o-larak telâkki edilmelidir. Bu işçiler. endüstride çalışan serbest ftçl lere nazaran ekonomik bakımdan
daha az ehemmiyetli olmaktan
uzak ve daha kalabalık bir sınıf
teşkil etmektedirler.
.Rusyada bütün hayat devlet ta rafından kontrol edildiğinden bir şerbetçi dükkânında limonata satan adam dahi bir memurdur ve
bütün devlet memurlarına hiç yet
miyen bir ücret verildiğinden b
• •I
lar nihayet Sibiryaya düşmelerin*
yol açan ufak tefek hilelere başvur maktadırlar.
M. Dallhı, siyasi mahkumlan şu şekilde tasnif etmektedir:
1 — Ferdiyetçilik temayüllerine sahip olduklarından şüphe edilad ve bu sebepten Kolhozlarda mevcudiyetleri istenilmeyen köylüler.
2 — Yabancı memleketlere gidip gelmiş olan veya akrabalarından bî ri haricdc olup da bununla mektab laşan kimseler;
GRUBUN TEBLİĞİ
Ankara; 27 (A.A.) — C. H. P. meclis grupu başkan vekilliğinden:
C. H. P. Meclis ^rrupu genel ku rulu bugün (27.1.1918) Sivas mil -letveküi Şemsoddin Günaitajnn baş kanlığında toplandı.
1 — General Kâzım Karabekirln ölümü İle açılan Türkiye Büyük Millet Meclisi başkanlığı parti aday lığı için seçim yapılarak Konya milletvekili general Ali Fuad Cebe-, soyun çoğunluk kazandığı anlaşıldı.
2 — Gündemde bulunan ve Ticaret Bakanlığını İlgilendiren konu -lann görüşülmesi, bakanın vazife ile gittiği latan bul d an henüz avdet etmemiş olması hasebile gelecek toplantıya bırakılarak saat (16) da oturuma san verildi.
8 — Sovyetler Birliğinin hudud -lan yakımnda yaşamış ve harici dünyaya teklikell bir nazar atfetmiş olan kimseler,
4 — Din inançlarından dolayı mab kûm edilen klmaeler;
5 — Partinin prensiplerlle alay eden komünist partisi üyeleri Vs memurlaT,
'6 — Harb esnasında Alnıanlaıla İşbirliği .etmiş olduklarından şübM edilen kimseler ve harbîn nihayetinde Sovyetler Birliği tarafından gal olunan memleketlerde sayılan hududsı^z olan milliyetçiler.
----------o —
Ajnam Kamarasının salâhiyet Le Tahdid teşebbüsü
Londra: — Lordiar kamarasının, tasvip etmediği kanunları.
Rusya ile Lehistan arasındaki ticaret anlaşması Londra: — Moskova radyosu ntın bildirdiğine vöre. Rusya ile Le hlstan arasında 250 milyon İngiliz ILrası tutarında ticarî mübadele anlaşması İmzalanmıştır. (A.P.)
İki sene müddetle Merij’ete kovma mak hususundaki salâhiyetini bir seneye İndirmek yolunda büküme tin yapmış olduğu teklifin Lordlaj Kamarasınca reddedileceğine şim dİ muhakkak gözü ile bakılmakta dır.

>
ARSENİK KURBANLARI
«ARŞEN tC AND OLD LACES»
Hasta şuurların büı hezeyanından yaratılan film'
FRANK CAPRA'nın orijinal dehasından. CARY GRANT’m sonsuz neşesi;
PRİSCİLLA LANE’in esrarlı güzelliğinden hayat eksantrik filmi

*'VFA:9

28 OCAK 1948
"V
I
Denzli memleket has-tahanesinde Röntgen Mütehassısı yok
1
IH-mzIi (Yeni 8afcah) — İçinde yaşamakta olduğumuz çağda, rönt-(eneiz bir sağlık müessesesinin nor tel olarak çalışabilmesi herhaldo güçtür» Zira bir çok sıhhi ahvalde ybntgen cihazına lüzum hasıl olmak icdıı\
Şu halde, röntgen cihazı, mcmlo-âet hastahanelerlnin vo halk sağlı-rıhın teknik bir teminatı ve zaruri bir organıdır.
Röntgen ioab eden hastalar, gün 1( rce uzaktaki başka hastahanelero nakledilmek zorunda kalıyorlar. Bu ytızden maddi ve mânevi tararlara uğranıyordu.
Denizli, Ege bölgesinde halde hastahanenin henüz
g( n mütehassısına mâlik bulunma-y-.şı hayret uyandırabilir sanırız.
Zira, memleket hastahanesindeki Ir^vcud cihaz, mütchassızlık yüzün-muattal kalmıştır. Röntgen ya-lâzım gelen hastalar veya îzmlr gibi il kalıyorlar, çok bakımlar müessesenin
bir sürü
olduğu bir rönt-
pılı* as
Vatandaşlar; Aydın, tere gitmek zorunda * Bu ha), bittabi- bir dan vatandaşların ve aleyhine neticeleniyor.
300 küsûr bin nüfuslu koca bir ilin 110 yataklı ve iktiyacı önlemekten uzak bulunan memleket hastah&nesi, yalnız röntgen müte -h(L»ısma değil, boğaz, burun, ku . lak; bevliye; cildiye; asabiye; ço • euk.. uzmanlarına da muhtacdır.
Müiî sağlık seferberliği yapmak k&rannda olduğumuz bu devirde, bir de veremle savaş seferberliğine katılmış bulunuyoruz. Şu halde tam teşkilâtlı hastahanelerle, çocuk ve v&tandaşlann radyografilerinin alı • narak verem savaşma geçilebilmesi bakımından iyi röntgen cihazlarına şirMnfjp ihtiyaç vardır.
Hiç olmazsa öğrencilerle, evlenen ler olsun sıkı bir kontrolden geçirilmiş olur, bunun İçin Denizli has tahane?)nin devletleşmesi şart!
Halk Partisi Divanının yapacağı toplantı
■ o •
Ankara: 27 (Hususî) — Halk Par tisi divanı 6 Şubatta toplanacaktır. Divanın bu toplantısında memleke tin Ekonomik durumu incelenerek istlşari mahiyette bazı prensip ka rarlan vereceği şimdiden bazı İh zarı hazırlıklar yapılmaktadır. Par ti Divanının bu toplantısının bir kaç gün süreceği hükümeti üyeleri nin de toplantıya katılacakları söy Jenmekte ve toplantıya hususî bir önem verilmektedir. Toplantı mev zuu hakkında yakında gazetecilere de izahat verileceği anlaşılmaktadır. •
-------o--------
Kemal Silivrili hakkında verilecek karar
Ankara: 27 (Hususî) — Demokrat Parti Başkam Celâl Bayar ya nn veya öbürgun Ankarada beklen mektedir. Söylendiğine göre önümüzdeki hafta Demokrat Parti i-çin yen: bir faaliyet haftası olacak ve Kemal Silivrili hakkındada önü müzdeki hafta bir karara varılacak tır. Yalnız Silivrili hakkında Meclis krupu haysiyet divanında mı yoksa Demokrat Parti haysiyet divanında mı bir karar verileceği he nüz malûm değildir.
(Satıhk Emlâk)
İstanbul Defterdarlığından:
Dosya No.
81280-10/8
61280-10^9
51280-10/2
F. 2/094
52190/447
İh. 2/823
6ÖJ00/493
62801/4325-3
52301/6929
52S01/4257
lâk
Cinsi
Kıymeti, Teminatı Lira Lira
1INÎ SABAH
İLÂM
İstanbul Milli Korunma Savcılığından: 948/23
Kadıköy, Erenköy Mab. Etlıenı efendi So. 374 ada, 6 parsel eski 14, 15, 16 yeni 22/1 kapı sayılı 1063 M2 ursa.
dır.)
Kadıköy, Erenköy Mah. ada, 5 parsel eski 14, sayılı 1091 M2 arsa. ı dır.)
Kadıköy, Erenköy Mah. Ethom efendi So. 374 uda, 7 parsel eski 14, 15, 16 yeni 22/2 sayılı 1007 M2 arsa, (üy.orindo ağaçlar dır.) - .
(üzerinde aftftçîar var-
, Etlıcnı efendi So, 374 15, 16 yeni 22 3 kapı (tinerinde ağaçlar v»r-
kapı var-
Kadıköy, (Moda) Caferaga Mab. Cem 118 uda, ada, 2 parsel en eski 19, 31 oaki vo yem 17, 19, kapı «ayılı 407.50 M2 bahçeli gır oviıı 90.210 payı.
Çakıldar, oski Yenimahalle yeni Selâmı efendi Mah. eski Papas yeni Selâmet So. ki 26 yeni 34 knpı saydı 57.50 M2 aran.
U&küdar, eski Alcnıdngı venı Alemdarkuyıi ki Karye denıııu yeni Karye civarı on esi eski 55 yeni 11 kapı «ayılı 919 M2 ar«a. Csküdar, Kuzguııeuk onki Bubunukkaş So. ta No. lu 176 Eminönü, Çarşı Safran han ult ve yeni 3 kapı payı.
Eminönü, Mercaııaga ada, 3 paraol eski 2, sayılı 127 M2
So.
kâr-
Ali
E.-
NakkaştejH' yeni
Eski 12 M tık. kapı ve 4 lıari-M2 arsa
Malı. Yağlıkçılar Cad. Kiiçiik kat 2812 ada, 111 parsel sav ılı
İS M2 oda arsasının
•akı
2/8
11693
8728
10070
6980
120
80
204
160
ı
877
655
766
520
9
6
20
12
270 kapı
1016
77
ölü e«ki
350
27

Mıılı. Hnvancı So.
4, 4 Muk. 29 taj 6 arsanin 96/480 payı.
Eminönü, Dayahatun Malı. Tığcılar 8o. çıkmaz han ult kat 631 uda, 48 parsel
14 (yeııi 14) kapı sayılı 9.25 M2 odu uruası.
Yukarıda yazılı gayrimenkullar 13 2 948 cuma günü saat müdürlüğündeki komisyonda ayrı ayrı açık arttırma ile satılacaktır. İsteklilerin nihayet saat 15 e kadar yatıracakları teminat makbuzları ve
nüfus cüzdanlarile satış günii komisyona, fazla bilgi için sözü geçen müdür-liıfcc başvurmaları. (Teminatlar önceden de yatırılabilir.) (851)
16 de
Milli Enı-
I
1 - —-
Erenköyünde Satılık Evler
İstanbul Defterdarlığında!
Dosya No:
Cinsi
Kıymeti Teminatı Lira Lira
Oöetepe 38000.— bahçeli
Göztepe 20000.— 14.
M2
• •
2850 —
1600.—
1280/10—10 Kadıköy Erenköy Mahallesi
Fırın so. 373 ada, 4 parsel eski
16 yeni 22 kapı sayılı 1078 M2 ahşap ev
1280/10—11 Kadıköy Erenköy mahallesi
Fınn sokak 374 ada, 3 parsel eski
15. 16 yeni 22/4 kapı sayılı 879 bahçeli kârgir ev.
Yukarıda yazılı evler 13/2/948 Cuma günü saat 16.30 da Milli Emlâk müdürlüğündeki komisyonda ayrı nyn kapalı zarf usullyle satılacaktır.
isteklilerin 2490 sayılı kanunun tarifatı dairesinde hazırlanmış tek lif mektuplarını satış günü-saat 14 30 a kadar komisyon başkanlığına vermeleri fazla bilgi için sözü geçen müdürlüğe bafA’urmaları.
(810)

l^reke^T^uddrîulTîianîarı"^
n-
Malzeme Alım Şubesinden
Cinsi
Muhemm en
Miktarı bedeli
Güvenme
parası
tarihi
İhale
_ • • ••
gunu
saati


ve hesaba) tel
ve hesaba)
Kontinü pres (nam Bakır (nam
Slklop çenberl . Tuz torbası diktlrilmesi
Cni cer sitede bu yıl yapılacak münazaralar
İstanbul Ünifersitesinde Fakülteler arası münazaralara, yakında başlanacaktır. Bu münasebetle işti rak edecek olan Hukuk, Edebiyat, Iktisad, Fen ve Tıb Fakültelerin de hazırlıklara başlanmıştır.
Diğer taraftan Bu yıl, münazara mevzuları bütün talebelerin reyine bırakılmıştır. Mevzu vermek isti-, yen talebeler, Fakülte Derneklerine davet edilmektedir. Mevzular toplandıktan sonra, umumî bir İntihap yapılacaktır.
Gezici biçki kursu
M. Eğitini Müdürlüğü tarafından 3»trançada, köy kadınlarına mah-fcus. bir Geglcl Biçki Dikiş» kursu açılacaktır. ,
Gezici kurs muhtelif köy ve kazalarda yedişer ay süre ile devam edecektir.
Bu münâsebetle, M. Eğitim Müdürü yardımcılarından Ali Kazan oğlu bu sabah mahallinde tetkiklerde bulunmak İçin, İstrancaya hareket etmiştir.
Caze yören şoförler
Dolmuş olarak işleyen taksilerin, belediyece tesbit olunan tarifeden fazla para aldıktan şeklindeki şi kâyetler, ilgililer tarafından nazarı dikkate alınmış, bu husturta ted birler ittihaz olunmuştur.
Geçen hafta İçinde 38 şoför ceza gurzııüstür.

2 adet
13117 L.
383.77
6/2/948
Cuma
10.30
4000 metre
45 ton
17000 adet
4320 L.
350 00
6/2/948
Cuma
10.45
— 2500 00
(Takriben) 168.00
10/2/948
10/2/948
Salı
Sab
930
946
1 — Yukarıda cins ve miktarı yazılı malzeme pazarlıkla
satln alınacak ve bezi ldaremizce verilmeek şartUe tuz torbasl diktlrilecektlr.
2 — Pazarlık hizalarında gösterilen gün ve saatlerde Kabataşta Genel Müdürlük malkezeme alım şubesindeki komisyonda yapılacaktır,
3 _ Şaşrtnameleri ve tuz torbalarına ait numüne her gün sözü ge çen şubede görülebilir,
4 — İsteklilerin belirli gün ve saatte hizalarında gösterilen güvenme paralarile birlikte mezkûr komisyona müracaatları İlin olunur,
5 — idare kısmen veya tamamen veya k’snn kişim ihalede serbest-
(1019) ' : v ; ’ ’ ’ .• , /
tİF-
*
____ ya Emlrelmü'minîn, dedi. Siz bizi bu hizmete tâyin ettiniz ve vazifede. ihmalkâr davranmamızı söylediniz. Biz, vazifemizi yapmağa meo buruz. Falancanın has bendesi, fi-lâncanın adamı diye birşey tanımayız. Aksi halde hem vazifemizi kötüye kullanmış, hem de size ihanet et. miş oluruz.
Bu sözler, Abdülmellk lbni Mer-van’ın pek hoşuna gitti. Haccâc in vazifeden azlini istiyen Revh’e dönerek:
— Haccâc gerçek söyler, dedi. O-nun vazifede kalması lâzımdır. Kendisinden memnunum. Bütün adamlarımın Haccâc gibi vazlfesever ve a-çık özlü, açık »özlü olmaların isterim.
HaccAc, bu açık cevabı sayesinde vazifesinde kalabildi. Başkalan gibi cevab vermeyip ellerini ogıışturmuş olsaydı; sadeco vazifeden atılmakla kalmaz, belki cezaya da çarpdırUı.
Nihayet düşmanın bulunduğu yere ulaş P Kırkı sayı muhasara ettiler.
V
Fazla fiyatla kalvenizli saç sat. nıak suretlle Milli Korunma kanu nıına muhalefetten Gıılata Perşem be paaarı Samur sökük 16 No. da Yapı malzemesi satar ve Feriköy Batı car. 18 No. da oturur Mehmed Emin oğlu 1319 doğumlu Zeki Öroğ lu hakkında 3006 sayılı kanuna tev fikan İstanbul (4) No. lu Milli Korunma mahkemesinde yapılan du-ruşma sonunda: suçlunun sabit gö rülen fiilinden dolayı hareketine uyan Milli Korunma K. nun muaddel 31/2, a. 57/4 ve 63 ncü madde lerine tevfikan on liift ağır para ce zaslle tecziyosine, beş gün müddet le ticarethanesinin kapatılmasına ve bu müddet zarfında ticaretten menine ve hükmün katileştiğinde neşrine dair mezkûr mahkemeden verilen 4/7/947 tarih ve 116/144 sa yılı karar kutileşmekle İlân olunur. Yeni Sabah gazeteslle neşir olunacaktır. (1097)
e
*?•
Tıb Fakültesi
Başkanlığından:
Talebe Cemiyeti
günü yapılacağı olağanüstü top-
27/1/1948 Salı evvelce bildirilen lantımız ekseriyet olmadığından 30/1/948 Cuma gün 9 da Üniversite Talebe Birliği Marmara kalinde yapılacağı bildirilir.,
e
Gündem:
• •
Lo
1 — Mürakabe Raporu,
2 — Dilekler.
A.
Kadıköy İkinci Sulh Hukuk Yargıçlığından: 947/688
Kadıköy Osmanağa mahallesi Çi lek sokak 67 No da mukim Ölü Hüseyin Hüsnü oğlu Küçük Mustafa Gündüz Şenaya ayni yerde oturan İfakat Ilgının vasi tâyin edildiği yayınlanır.
--- - - -—
Ytai Neşriyat
PARKER in hankulâıle İKİ MÜREKKEBİ ;
.ol*»
ıJ.nK
SVPERCNROME
6on derece parlak ■ Diğer mürekkeplere nazaran % 60 nisbetinde daha parlaktır.
Son derece sabit - Diğer mürekkeplere nazaran solmaya karşı 11 defa daha mukavimdir.
Kuru yatar • Diğer mürekkeplere nazaran 3 misli çabuk kurur Kurutma kfi-, ğıdına asla lüzum bırakmaz »
5 porlok renk I
ı


QUINK mûrtkkt^njtlti SOLVEKS
YAZARKEN KALEMİNİ Zl TEMİZLER I
«


Kelemleri tıkoyon fortuion dı»orı olor. Medeni ve lâstik kıtımlorı korur. 4 cobll ve 0 yıkonobllir renklen bezendiğinizi seçebilirsiniz.
2 on» 55 kr» • 4 on.9CA • 16 on.259b. - 32 on 425k • Sup
J Urtıjth Mımıııili; Eli 8U RLA n Û r I a k I • r ı - fiilili, İstanbul
*
İst. Borsasınm 27/1/948
Londra Nevyoık Paris Cenevre Amsterdam Brüksel
Prağ Stokholm Lizbon

Fiyatları
ESHAM VE TAHVİLAT
% % % %
% fa
5 941 Demiryolu
941 Demiryolu Kalkınma 1 Kalkınma 2 Milli Müdafaa Millî Müdafaa
6
6
6
7
7
4
6
3
4
100.76
95 35
9536
95 60
21,80
20.—
j RAüYüj
• Program
35 Liraya — Hakikî bu geçirmez gabardin İngiliz Trençkot pardetîileri
Ayrıca: Bayanlar için 25 lira satış muhayyerdir Sultan Hamam Dikranyan han No. 11-12 Abdurrahman Kalyon
ÇARŞAMBA — 28/1/1948
7.29 Açılış ve program.
7.30 M. s. ayan,
7 30 Müzik.
7.46
8.00
8.30
8.45
9.00
12.29
12-30
12.30
13.00
13.15
Haberler.
Müzik,
Müzik: Operet Parçalan (Fj, Müzik.
Kapanış.
Açılış ve program.
M. s. ayan.
Müzik: Radyo Salon Orkestrası Haberler.
Müzik; Şarkılar ve Saz eserleri.
Kapanış.
Açılış ve program. M. s. ayarı.
Müzik.
Konuşma.
Müzik: ince Saz.
M. s. ayarı.
Haberler.
Geçmişte Bugün. Müzik: Yurddan Sesler.
Konuşma; Kitap Saati


4 EV, 4ARS/T
Radyo Gazetesi. Serbest Saat. Temsil.
Serbest Saat.
22 30
22.45
22.45
23.00
Yılda dört çekiliş: Her çekilişte 1 EV, 1 ARSA ve dolgun pgra ikramiyeleri...
1948 PLANI
200.000 LİRALIK İKRAMİYE
Ahırı e d Nuri;
YENİ ÇIKTI
Ipglllzcesi 18 defa basılmış 245 bin nüsha satılmış eser
20 DAKİKADA KONTRAKT BRİÇ ÇEVİREN: NÂZIM DERSAN Satış yeri: İnkilâp Kitabevi Fiyatı: 1 lira
İSTANBUL. BBLEI'tYESI
ŞEHİR TİYATROI^Rl
Baat 20 de Dram Kısmı:
KÖŞEBAŞI Yazan: Ahmeu İÇndsi Tecer: telefon: (2167.
Komedi Kısmı:
İPEKÇİ MER-
HUM
Yazan: Ibnirrefik Telefon: 40409.
Sah Talebe temelli saat 19 da; Pa zar günleri 15 de matine; Cumarteal ve Çarşamba günleri 14 de Çocıık Tiyatrosu.

Yeni Sabah'ın
İLAN FİYATLARI
Başlık
1
2
3
?
6
inci
»
»
>
»
maktu oîarak sayfa,
»
»
»
>
santimi
»
»
»
»
Kr. 1600
000
400
S00
260
160
Şen bir yuvaya sahip olmak isterseniz, TÜRKİYE ÎŞ BAN-KASI ndakı tasarruf hesabınızı en az YÜZ liraya yükseltiniz. Hesabınız yoksa derhal bir hesap açtırınız.
TÜRKİYE IŞ BANKASI
(Birinci Çekiliş: 1 MART|
Hesaplarında altı yüz Liradan fazla paracı bulunanlar her beş yüz liraları için çekilişlerde ayrı bir kura numarası alacaklardır.
Ayrıca, 21 Nisan 1948 de ÇOC UK HESAPLARI için zengin ikramlyeli çekiliş.
İmtiyaz aahibî: A. CEMALEDDÎN SARAÇOĞLU - Yazı işlerini fi-ilen idare eden: Yazı işleri müdürü: FATİN FUAD — Dizildiği Yer: Sabah» mürettiphanesi - Basıldığı yer: «Gün Basımevi»
câc-ı Zâfiml
Aşk • Macera - Tarih - Cinayet ..
Tefrika No.
basanı Koharrem Z. koi'tfnaal
Muharebe ve muh.ısacı pek uzun sür İÜ. Alınması lftzm gelen netice bir türlü alınamıyordu. Halifeye de, kumandanlara da, askerlere dır bıkkınlık geldi. Abdüünelik, bu yüzden müzakere kapısı açınale zoru.'(’.« kaldı. Llfer lbni Httruo v(;( yoHanrttğa karar verdi. Bu vazifeye lllca Ihnl Hayvet‘1 tayin etti.
Rica lbnl Hayvet, yalnız gidecek değildi. Yanına birkaç kişi daha verilmişti. Hacette, Halifenin huzuruna çıkıp elçiler arasında kendisinin de katılması İçin istirhamda buluncu. Halife, Hacctto’ın armısunu vertea getirdi.
> Zlferin yanına vardıkları zaman namaz vnktl gelmişti. Zifer imam o-lup cemaate namaz kıldırdı. Elçi -ler de ona -uyarak namaz borçlarını eda ettiler. Fakat Haccâc, Zlfere uymadı; namazını yalnız kıldı. Namazdan sonra bunun sebebi sorulunca şu cevabı verdi:
— Ben, Eınîrülınü’minin üzerine huruç, isyan vc isyanda inad eden bir münafık kimsenin arkasında namaz kılmam.
Bu cevab, halifenin kulağına gitti, AbdlHnmlik, HaccAca daha fazla kıymet vermeğe başladı. Onu Tt-WJe denilen bir vere vali tftyın et-
ti.
HaccAc. T( balviıin nerede ve nasıl bir yer olduğunu bilmiyordu. Ya nına birkaç kişi alarak sine gitmek .'ola
baya yakla^ınışİHViiı ki lun&ııla >a:
— Daha çok gidecek yo sordu.
Onlar da küçük bir tepeyi göste rerek:
- Geldik; işt» T. bfile şu tepenin arkasındadır, dediler
Haccâc, hemen atını durdurdu
ve:
— Geri dönelim: dedi. Ben. bu
yeni vazife çıktı. Kasa yanında bu
miyiz? di-
Yemende küçük bir bel -idi. Küçük bir tepe arka-ufak bir dere içine kurul kadar
Haccâcı Haccac, olarak
Nihayet
kadar küçük bir yere vali olmak istemem.
Tebâle, denin adı sında ve
muştu. Tarihe zor sığacak yaratılan HaccAc gibi muhteris bir adam, mini mini bir beldenin valilisini nasıl kabul’ edebilirdi?
Hemen geri döndük^- Abdülme-lik, ihsanını hakir gören yine eski vazifesine verdi, böylece sönük bir şahsiyet bir müddet orduda kaldı.
Hicazda halifelik ilân eden Abdullah »bnl Zübeyıin üezrine gitmeyi kabul ederek tekrar havalanmak im kânını buldu ve Abdullahı nıaglûb ettikten sonra zaferden zafere koşmağa başladı:

Ilaceâc. Mekke zaferinden Şama, dönerken beraberinde Melekenin bil yük Ailmkrinden İbrahim ibni Tal-hayı du götürmüştü. Halifenin hu zuruna çıkınca: Devamı var)
14.00
17.58
18.00
18.00
18-15
18 30
1900
19.00
19.15
19.20
19.45
20.00 Müzik.
20 15
20.30
20.35
21-20
21.30 Müzik: Cunıhurbaşkânlıg. Armoni Müziklisi.
22.00 Konuşma: B. M. M- Saati.
22.15 Müzik,
Müzik.
M. s. ayan.
Haberler.
Program ve Kapanış.
Soldan Sağ*:
1 — Dün sabah öldü; 2 — Sonu ııa (Lu) İlâ vesile kısmet li olur, A-zizllk; 3 — Ölçü, Bir maç adı; 4 — Eskiden giyilen bir nevi palto. Rabıt; 5 — Kör, Hamallar çok kullanırlar; 6 — Lütuf; 7 — Modern, Bildirik; 8 — Komünizmi yayan bil millet, Sonundan (E) çıkarılırsa a. kıllı olur; 9 — Kaba aya. Kebap L çin lâzımdır.
1 — Kısmeti belli eder, Bulaşıciı 2 — Sonuna (Y) ilâveslle büyü! kardeş olur, Kale duvarı 3 — Düş Soydan geçen; 4 — çalışkan blj hayvan, Birdenbire; 5 — Gemilerde bulunur, Renk; 6 — Arkadaş Lâdini; 7 — Eski şehirlerin civarle nnda bulunur müstahkem mevk| ince sanat; 8 — Sayı, Tali (aynen))
— Rekabet eden, Tersi kedersiz.
9
d
2
3
4
5 e
b
6

EVVKLKİ BULMACANIN HAr.ı.sıntLMlf ŞKKU
1 234567 89