İdare: Nuruosmantye 17 Tel adresi: «YENİ SABAH» İSTANBUL Telefon-' M7İ5__________

SAH
27
OCAK işet (Mwmu Tû
No. 3209


BE D1L1 Beaebi •400 «00
1000 •00

Kr.
>
7 AVI 3!
B®n
YTÇFDB
kuruş |
HÜRRİYET VE HAKKIN YILMAZ MÜDAFİİYiî
_is(___----------’ ---- —* * — *
Ukraynadaki ihtilâl
Londra: 26 (A.A.) »Reuter)- Londradaki Çin büyük elçisinin bugün bildirdiğine göre, Güney raynada kanlı bir ihtilâl çıktığına dair Nankindr gelen haberlerden Çin hükümetinin malûmatı )'■ tur, - ’
>
fa
,K
«A c
VMM
Meçisin dlinkii hazin toplantısı
r
rf:

Hükümet Amerika ftfareiile temaslarına devam edigar hazine Umum Müdürünün beyanatı
•BM
Bu Efendilerin



t
V

■■ mi
: • • ■ m * • •V
1 • b/ r
$C.H.P. dünya altüst olsa, yerinde kalmak fikrindedir. Muhalefet, fena günlerin göstermeliğidir Faika/ artık bu köhneleşmiş manevraya memleketin tekrar kanar görüneceğini hiç sanmıyoruz
Mesuller bu defa olsun

alk Partisi hükümetleri şuursuz ve idareleri İle memleketi ne vakit zor bir duruma, düşürürlerse —iktidardan çekilerek. yerlerini daha ehillere bn ıhmağı* tabiatile hiç akıllarnıa getiremediklerinden— derhal ortaya bir memleket nıcs’elesi, bir in-kılîb dâvası atarlar ve bütün yurd çocuklarının bu gaye etrafında (op tanınası lâzım geldiğini söylerler; falr.it memleketi lıatâlarile bu vasiyete sokanlara lâf söyletmezler. Amerikanın son aldığı acı karar karşısında yine ayni manevranın teressüm etmiye başladığını görüyor ve şimdiden millete haytam o-ruz: Artık bari bu defa ayni oyuna gelmiyellm, durumun nıes’ulleri behemehal cezalarını görsün. Saraçoğlu Şükrüsü. lialid Nazmi Keşmir! ve arkadaşları acz, gaflet ve yalanlarının cezalarını çeksin...
Maliye Bakanı tehlikeyi gördüğü için kullanıla kullanıla yıpranmış ınahud ve belli manevraya baş vurarak bir gazete muharririne bakın ne diyor: «Bir memleket mes’elesine ilahili politika için böyle bir manzara vermek doğnı değildir. Bilâkis gazetelerimizin bu bahiste bize yardım etmeleri lâvım geldiğine inanıyorum...» Kağıt muhakeme tarzını beğendiniz mi? Maliye Bakanları yıllarca uydurma rakamlarla memleketi ve Meclisi aldatacaklar, o günlerde bu rakamları tenkid edenlere psikopat, lusta ruhlu bedbinler diye haykıracaklar; sonra realitelerin aoğuk nefesile karşılaşınca da muhalifler yani o meşhur psikopatlar, bedbinler, kötümserler, karam «arlar derhal hükümetin ve llalk Partisinin etrafında bir müdafaa halkası kuracaklar... Oh... Ne â-lâ İş...
Maliye Bakanımız ve hattâ iktidar partisi Marshall plânı gibi ö-nemli bir mes’eleye cevab hazırlarken, muhalefetin reyini alma.vu •nu durmadan haberdar etmemeyi hiç düçlindti mü kİ, «imdi onun ve matbuatın yardımını istiyor. Hattâ bizz&t Maliye Bakanının İfadesinden anlaşılıyor, 15 günde aleiâcele hazırlanan üstünkörü rakamlarla Parise gidilmiştir. Amma bizce I-gin en acı tarafı memlekete ve (Devamı Sa., 3, Sü., 3 de)
Marshall plânı ve lürkivenin durumu

Umumî kanaat hükümetin işe gerekli önemi vermediği merkezinde

Ankara: 26 (Hususî) — Marshall plânı gereğince memleketimi-» ze kredi verilmemesi meselesi Üze-J rindeki gazetelerin neşriyatı An-( karada ehemmiyetle takib edilmek' tedir. *
Maliye Bakanının ve Ali Riza' Türelin beyanatlarına rağmen u-mumî kanaat bu işin huKÛmefve^ lüzumu derecesinde takib edilmediği, Amerikahlara ikna edici rakamlar verilmediği ve memleketimize gelen temsilcilere vaziyetin açıkça anlatılmadığı merkezindedir. Son günlerde alınan tedbirlerle Amerikanın kararı değişse bile hükümetin işe gerekli ehemmiyeti vermemiş olmasının izlerinin efkâ rı umumiyede silinmiyeceği ilgililerce belirtilmektedir.
(Devamı Sa., 5; Sü., â da)
M.K. Mahkemeleri ay sonunda kalkıyor
Üçüncü Ağırceza mahkemesi de Üsküdarda kurulacak, yapılan nakilleri bildiriyoruz..
| Taşraya tâyin edilenlerden çoğu istifa edecek |
Millî Korunma mahkemelerinin | lâğvına karar verilmesi üzerine Adalet Bakanlığınca hazırlanan ve mezkûr teşkilâtın yerine kaim
Biraz da Şaka
A
Dönse
fj.'î Fınldakeıbaşı Yalman
Çelebi İçin pazar günkü nüshamızda: ( Galiba yeni bir dönüşüne şabld olacağız!» tahmininde bulunmuştuk. Fırdöndü Centilmen bıı latunkiMinizi boşa çıkarmadı ve «Yeni Sabah» da o satırlar çıktığı güu Fınldakçıbaşı da abşık olduğu dönüşlerden birini yaptı; Park Otelinde kendisine yabancı bir elçi ile zorla yemek yedirmek istediği; kızıllıkla, komü Dİstlik temayüliyle yerden yere vurduğu Bay Tevfik Rüşdlı Arasa bir açık mektub neşrederek kendisine: «Eski dost», «İsmi ta* rihe mal olmuş devlet adamı» gibi İltifatlarda bulundu.
Fakat İtiraf edelim ki Fırıldak-cıbaşının bu seferki dönüşünü hiç de kendisine lâyık o ustalıklı dönüşlerden bulmadık. Zira aleyhindeki bir ithamı yalanlamak için gazetemize uğramasını bile «Yeni Sabah» ı da kötülemek İçin vesile •ayıp fotoğrafller basan Fırıldak-cıbaşı nasıl da böyle bir tehlikeli (bfr ^ta eski dost der?
M^Henln iç yüzü basittir: Sa-âftee Bay Arasın mahkemeye baş
olacak olan yeni mahkemelerin kadrosu tasdikten cıkmıgtır İstanbul Milli Korunma mahkemeleri de 31 Ocak 1948 tarihinde tamamen tatil edilmig bulunacaktır. Halen mevcud 6 adet Millî Korunma mahkemesinin lâğvındaıı ■onra 4 asliye ceza 1 de ağır ceza mahkemesi kurulması kararlaştırılmıştır. Adalet Bakanlığından İstanbul C. Savcılığına gönderilen tamime göre 3 üncü ağır oeza malı kemesinin Üsküdar AdliyGsindc teşkili kararlaştırılmıştır. Üsküdar ve Toptaşı ceza evine yakınlığı ba kımından bu semtte kurulması uy (Devamı Sa., 5; Sü., 7 de)
Ticaret Bakanı esnafla görüştü
Karabekir bir kalbkrizi neticesinde dûn sabah aramızdan ebediyen ayrıldı kriz fasılalarla 17 saat devam etti. Cenaze yarın merasimle kaldırılacak
Ankara: 26 Hususî) — Bugün vefat eden Meclis başkanı General Kâzım Karabekirin cenazesi önümüzdeki çarşamba günü resmî törenle kaldırılacaktır. Rahmetli ötedenberi Anaaolu topraklarında gömülmesini arzu ettiğinden cenazesi Ankaıaca defnedilecektir. Merhuma dün saat 17 ye doğru bir knz geimiş ve derhal sıhhî tedbirlere baş vurulmuştur. Krizler kısa fasılalarla devam etmiş ve geceyi baygın bir halde geçiren basta bu sabah saat 10 da vefat (Devamı Sa., 5; Sü., 3 de)
I Meclis Reisliği

Kâzım Karabekir den açılan Meclis Başkanlığının en kuvvetli namzetleri
Ihsan Ruhi Berent nihayet istila etti fakat istifasını geri aldırmaya çalışanlar var
e e! mndvirSük
Bnnkr,
bir şaıSi s kolay huluunııyaca$ı?t ileri sSr&yorlarmış!
Eski
Slrmen
re olarak tavsif olunan Bay Silmenden sonraki Bakan Bay Tahsin Bekir Balta taraflından yflUaıukığın umum müdüründe mi, yoksa müdürlerinde mi olduğu tâyin olunamıyan cMaden Tcdkik ve Arama Enstitüsü* ; ndekl yolsuzluklar etrafındaki neşriyatımız malûmdur.
'* Ankaramn inanılır bir kaynağından aldığımız bir habere göre, bağlı bulunduğu Bakanlığın başındaki zevatta dahi bu kadar gayri müsaid İntibalar bırakan (M. T. A.) Enstitüsü G^nel Müdürü Bay thsan Ruhî Berent İstifa etmiştir.
AncaJc Genel Müdürün istifasının llmdlye kadar şayi olmamasının sebebi, Ekonomi Bakanlığında yüksek mevki sahibi birkaç zatın. Bawy Ilışan Ruhi istifasında ısrar ettiği takdirde gûya yerine konulacak müna-
rt
t
II
atamışı ^oidoracak kabiliyette

îktısftd Bakanı Bay Fuad taralından çtlrümüş bir ida-
slb ve mütehassıs bir zat;n kolay kolay buiunamıyacağını ileri sürerek
Genel Müdürün istifasını makta çalışmaları imiş.
Hattâ bir rivayete göre
Genel Müdürü, istifasını
maya çalışan zatlardan birisinin evin de ikamet etmekte imiş.
anü Yu-
Dün İzmir tfitfin piyasası açıldı İzmir, 26 t A A.) — Ege tütün piyasası bu sabah saat 9 da açılmıştır. Tekelin faal müdahalesi fiyatlarda beklenene nazar”- hayli üstünlük temin etmiştir, f ...ar şunlardır:
ödemiş; 250, AHhisar: 300 - 320, Devamı Sa, 5; Sü., 4 de)

Ortadogudaki
Rus stratejisi
------o-----
Tiirkiyeyi rahatsız edecek »eklide bir kıskaç hareket'
Londra, 26 (A.A.) — Time Tide dergisi «îran, Türkiye ve
nanistan^ başlıklı bir makalesinde ezcümle şunları yazmaktadır:
Doğu Akdenizdeki ve Orta Doğudaki Rus stratejisinin gayesi uçların (Devamı Sa., 5; Sil., 2 de)
AKVIMDEN BİR YAPRAK
Rus cennetinden! kaçanlar artıyo


Dün de Romanyadan ikisi kadın olmak üzere bc> Türk daha yurdumuza iltica etti
mCl.TE€İL.KR neler anlativoh
vurmanın önlemek ve şmuşta» dan eonra «baba naşlh&t» lerile hem Aratın gönlünü hem de u-mumi efkârı avlamak
Amma bo en hafif thbirile çirkin bir hareket olacakronjl Fınl-dake Çelebinin omurunda mı? Çark döuşün, «Vatan- ticaret şirketi hishcdarlanna bo! temettüler temin edllşln de ari tarah' eus vız gelir...

Yediğimiz ekmeğin yüzde 35 i değil 65 i çavdarmışI ----------------o-----
Tedkiklerine devam eden Ticaret Bakanı Mahnıud Nedim GÜndUzalp, dün de beraberinde İç Ticaret U. Müdürü ve Bölge Ticaret Müdürü Olduğu halde Esnaf Oda&ına gelerek, Esnaf Odası üyelerile bir konuşma yapmıştır.
(jDeuomı Sa., t; Sü., 1 at*
milleri (Yazısı
yurâunw.ta iMca eden beş


geri ald r-
(M. T. A ) geri aldır-


Meclis Ba^kaı kğı namze^erind'u Ali Fuad Cebesoy
Ankara: Hususi) — Halk Partisi Meclis grupunun önümüzdeki toplantısında yeni Meclis Başkanı nen» zedinln seçilmesi muhtemeldir. Seçimlerin çok enteresan olacağı oyların çok dağılacağı tahmin edilmektedir. Ekseriyet kazanabilecı k isimler ar. smda bugün Saraçoğlu, Abdulhalik Rende, Ali Fuad Cet°\. soy, Tevfik Fikret Sılayın İsimle::.» den bahsedilmektedir.
Particilikle "İdealist yoksulluğu
on zamanlarda neşriyatına hitam veren parti gazetesinin pek hsa bir zamanda çok büyük bir zararla ke~ T
pılarını mecbur
lûmdur. til-i-fa âilyet) den memnun doğlllın; çünkü nihayet İstanbul matbuatında bir gazete eksilmiştir.
Fakat onlar da ne yapsınlar? Zarara dag dayanmaz. Hele zarar eden gazeteye... Bu kapanan gazetenin de zararı Öyle az buz şey değil ha! Altı ay da (215000) ıkı yüz on beş bin Hra erıylvermiş!
Yazık! Bu para iş bilen bir adamın olıııde olsaydı bununla bir matbaa kurar ve gazete de —hiç satılmasa dahi— bundan çok daha uzun müddet dayanır, devam ederdi. Zira doğuşu ile ölüşü arasında pek kısa olan bu müddette gazetenin bazen iki sayfası ilân dolu idi; uzun ömürlü gazetelere b»ie nasıb uhnıyan bu tecelliye rağınen battı. Halbuki Hân, bir gazetenin bel komiğidir.
''unun sebebi nooir?
9
J ULUNAY^j
kapamağa olduğu ma-
Ben, kendi payıma bu (ta'*
Muhtelif rivayetlerden $u neticeyi çıkarıyoruz:
Psrtio.'HHCe idealiste yoksulluğu!
Meselâ rivayete gö re bundan kırk sone evvel bir mecmuada roman, belki tokrar bile lüzum görülmo-
noşredllen bir kopya edilmeğe den gazetede tefrika ettirilmiş. Bunun için de her tefrikasına yirmi beş lira alınmış.
Başmakale için de o kadar üoret kesilmiş... Yazanlar da öyle piyasanın kalburüstü muharrirleri değil. Bundan başka o musahabeler, röportajlar, fıkralar, makaleler, tenkidler, tercümeler, hikâyeler İçin —rivayete göre— yirmi liradan eksik para verilmiyormuş.
Nihayet tasfiye sıralarında herkes alacağını sağlamış, parasını cebine koyup vAllahaısmarladık» ı çokmişl İşte
«Böyle eyyâın-ı-gaınııı iniyle o-lur (nevrûz) u.»
Gazete, para ile çıkmaz. Aşk ile, I-dealle çıkar.
( Lütfen sayfayı çeviriniz'
• •
SAYFA: 1
y?
et-

YENİ s a b a h
u

27 OCAK 194®
I
|zmir İstiklâl Mahkemesinde neler gördüm?|
Atatürk'e sııikasdın
l


tafsilâtı ve içyiizö
Yazan Ca
Cavid bey — îjzet paşadan sonra kabineyi Tevfik pasa teşkil et-p. Bir müddât sonra terlifat bav İftdı. Tevfik paşa bu«a raaı olmadı. Yalnız ba2t merkezi umumi 4-tfklarını tevkif öttirdî. Böndeniz de bu müddet zarfında lstanbulda e bulundum. Dalhad Feıid paşa 5 Martta kabineyi tenkil «ttl. mart ta tevkifat başladı. H&rb esnasında nazırlık yapauların tevkifi şa-l yi’ oldu. Ben saktandım. 1T5 gün I ğaklı kalduıı. I
— Nereye gittiniz? - 1
— îsvlçreye ve hemen daima ol rada kaldım.
— 3$5 Ağustosuna kadar mem-l
lekette milli cîdal başlamış bulu-1 nuyor. Herkes vazlfei vatanlyeai-1 ni ifa mükellefiyeti karşısında bulunuyordu. Halbuki siz firar et-1 tiniz. J
— Efendim bendeniz hir evde kapalı bulunuyordum. Kapalı vel saklı idim. I
— İstanbul gazetelerinde cidalij millinin başladığına dair haber I ¥31X11. 1
— Nasıl olabilirdi her yer kapa-1 lı idi.
— Herkes gibi 3İz de gelirdiniz, I sizin buyurduğunuz tarihlerde ts-tanbulda her tabakadan insanlar Ana doluya ghiiyorlardı. Her tarafta millî cidal başlamıştı.
— Henüz başlamıştı. Bu sıra -da IstanhuLian giden yoktu. Burada altmış gün bir yerde kapalı kaldıktan sonra nasıl kaçabilir -dim?
— Fransızlar size söylemiştir. Herhalde siz bir ecnebinin evin -de saklı idiniz.
— Hayır, reis bey, Hürriyet ve lliiârf fırkası msisi Nuri paşanın evinde saklı idim.
— Mîllî mücadeleyi anladığınız halde Avrupax*a gittiniz.
— Damad Feridin eline düşmemek için firardan başka çare yok tu.
— Tabiî Fransızlar sizin 'Cavid bey olduğunuzu biliyorlardı.
— Hayır efendim.
— Avrupadaki hayatınızı anla tınız.
— 335 eylübınde îsviçreye gittim. bitlün kış bozanda kaldım. Cemal paşanın bir dağda ikamet ettiğini haber aldım, kendisini gör medim.
— Cemal paja hangi dağda 1-di?
— İsmini hatırlamıyorum.
— Istanbulda bazı arkadaşlarınızla muhabere etmediniz mi?
— Hayır efendim, müsaade edi niz, îsviçreye gittiğimde Cemal paşa ile görüşmek istedim. Muvaffak olamadım. Talât paşa be -

Particilikte “idealist,, yoksulluğu tBaştarafı l incUîsl
Eğer bu gazeteyi idare eden zat gazetenin erkânını toplayıp: «Arkadaşlar! Zarar ediyoruz; elimizdeki para bitmek üzoredir; hepinizden fe-1 dakârhk istiyoruz; size artık maaş veremiyeceğu; güllüğümüz ideal uğruna bize parasız çalışır mısınız?» diye sorsa acaba ne cevab alırdı? Bugün kü vaziyete bakıyorum da cevab bıie alacağından şübho ediyorum.
Halbuki bu memleket bu gibi feragatleri görmemiş değildir; İttihad ve Terakki devrinde, gorok İttihadoılarf gerek muhalifleri feragatte birbirleri-le yarış ederlerdi; siyaset denildi mi? Evvelâ (ideal) hatıra gelirdi. Hakiki İttihada için para diye bir şey yoktu; o adamların içinde yokluktan iki ayrı renkte çorap giyenleri bilirim. Onların muhalifleri arasında da menfalarında geçinmek için hamallık eden i-lim adamlarını tanırım. Fakat hiç biri bundan şikâyet etmezdi. Çünkü bunlara (ideal) dediğimiz nıaşûkası F çin katlandıklarına imanları vardı.
Bugün böyle mistik bir aşk yok... Parrra var parrrat
Ziya paşanın dediği gibi:
lüıube ibâdet etmez idi cennet oluıasa
İdealist yoksulluğunun acısını yalnız siyaset çekmiyor. Bundan memleketin hali ve istikbali de endişeye düşüyor.
Mes'elo (hamıntü) edilen iki yüz on beş bin lirada değildir, «imaret» zihniyetinin ruhlara hâkim olmasıdır. Ortadan kaldırılması gereken do bu-dur. Evvelâ bunu kazıınah ki ideal denilen büyük iman gönültero yerle-Sebilslnl

■ I
OYÜCELT
!

I
E£»ö
D



I sabah\

Tefrika No
157
okuyun
nim ^sidiğimi gazetelerde ça mühabere etmeğe başladı. 335 iptidalarında kendisi tebdili kıyafet ederek Îsviçreye geldi. Env(r S asa da benim geldiğimi işitınie.
öKtor Nâzım beyi, Restimi beyi bir kere Berlinde gördüm.
— 387 tarihin^ nerede idiniz?
— Bu seneyi İsviçrede £S«|ir -dlm. Yalnız bu defa Şerif paşa ilâ görüettlm. IsviÇjTede 337 de yİ ne kimseyi görmedim, klaltadan çıkanları gördün). Roıııada Kır zade ile Cevdet beji gördüm. On -laTdan sonra bir kafile daha kaç mı§, bunlardan da yaldız İsmail Canbıılat beji gördüm.
— Calıid beji?
— Tabiî onu da gördüm. Hu -duddan gidip istikbal ettim, Bi -rinde birlikte bir buçuk aj' otur -dıık, kifli Fr&nsamn cenubunda maa aile geçirdik. O sırada Can-bulat bey bir hafta kadar gelip ailesi ile misafir kaldı. Cemal paşa da geldi. O da bir hafta misafir kaldı.
— Talât paşa ile?
— Onunla Berlinde görüştük. Sauna laviçrode görüştüm.
— ita lyad a nuz?
— Bendeniz turdum, orada
hıkı Ziya bey vardı.
— Hacı Sami ile görüşmediniz mi?
— Hayır, katij-yen, yalnız Talât paşaju gördüm. Kont (Sfor-za) ile memleket ahvali hakkında görülmüş, bana da söyledi.
— Ne salâhiyetle görüşmüş?
— Evvelce tanıyormuş, Istan -bulda başkâtip imiş.
— Ne gibi muavenet için gö -rü^müş?
— O zaman konferanslar top -lan^yordu. Her ricali siyasî muavenet edebilirdi.
— Siz böyle siyasî adamlarla görüşmediğinizi söylüyorsunuz ? Sizin, Cahid beyin İngilizlerle temasınız var mı?
— Hayır. Bekir Sami beyle Londraya gidinceje kadar hiçbir îngilizle temas etmedim. Talât pa şanın da miyorum. den evvel hiyde mİ
ganin görüştüğünü işittim.
— Nereden işittiniz?
— Bir Ingiliz mebusundan işit -tim.
— Siz o mebusu tanıyor musunuz?
— Hayır efendim Londrada tanıştım.
— Demek Istanbuldan çekildiniz, siyasi faaliyette bulunmadınız mı?
— Hayır efendim hiç bulunmadım. Bazen Talât paşa mektub ya zardı, Enver paşanın. Cemal paşanın hareketlerini bildirirdi.
— Ne gibi şeyler yazardı?
— Cemal paşa Efganistana gitmiş, tertiyei askeriye ile meşgul oluyormuş, Enver paşa Şark milletlerini kurtarmağa çalışıyormuş.
(Devama var)
kimlerle bulundu-
Palas otelinde o * İzmit mebusu sa -
İngilizlerle temasını bil Biz, Londraya gitmez -Amsterdaoıda mı, Lâ-bir îngilizle Talât pa -
Bu karan bir gece sofrada doktor Ferdi salâhiyetti bir ağızla bütün aileye bildirmiş, onun sözlerini Kadrlye hanım da tekid etmişti.
— Çok doğru, biraz ,genjcllğinl bil canım. Varsa piyano, yoksa plya • no. Güzel amma biraz da nefes al mak lâzım.
Bu tözleri kendisine karşı açık bir bücüre sayan Turban, hiç »es çıkarmamış; fakat o günden de son ra da talebeate alâkasını kesmişti.
Bu alâkayı kesişte normal olma yan mübalâğalı bir hal vardı. Turhan Verdaya küsmüş gibiydi. Onu fazla yormak ve sıhhatini bozmak la iflham edildiğini düşünerek on>» dan âdeta kaçıyordu. Hattâ genç kız büyük bir cesaret göstererek onun odasına girdiği, konuşmak 1-çin bahaneler icad ettiği zamanlar bile sözü kısa kesiyor. Verdayı dışarı çıkmağa mecbur ediyordu.
Bu sebebden Turhanın bu acaib halleri herkesten çok Verdayı üz -mekte idi. Büyük san'atkârın yalnız kendi sanatını ihmal etmekle kalmayıp talebesini de kendinden uzak tutmak isteyişi çok acı bir durumdu. Ve genç kızı hem sanat, hem de his bakımından etmekteydi.
Turbana ne olmuştu? alâkasını kesmesine, I kapanmasına sebeb neydi
Bu sualler genç kızın rahatım ve sükûnetini kaçırıyor, ona garib
müteessir
Dünya He İç âlemine

İplik Dokuma miiesse sesi müdürünemektub
Eski Ceyhun çelik ve cırcır ftbriktttiı zat ifleri Nİoil nı >muru Ştıhin Glmy adlı bir okuyucumuzdan aşağıdaki juoktubu aklık:
«Müe^anae müdürümüz B, Şevket Aydınelllye:
Bazı ^ıklamalarda bulun* m ak için Mr.i makamınızda bir kaç dofa rahataız ettim; fakat kovuldum. Onun İçin şu .suallerime oevab bekliyorum:
1 — Nmilll basnıa fabrikası eczahaııoHİndeki ültra-septilleri İzmir ve İstanbul karaborsasına sovkedeuleri boa yakaladım; onlar terfi ettiler. Ben kovuldum. Niçin T
2 — Nazilli basma fabrikası İçtimaî teşkilât şefi İle memuru; fabrika fırını lıe-sablarıııda 1045 - 46 yıhnda binlerce lira açık verdiler. Fa kat hâlâ vazifelerine devam ediyorlar. Niçin?
3 — Eski Hereke fabrikası müdürü, yeni muavininiz Mü eyyed Keriuıol; 1846 senesinde, iki tamirhane marangozunu İki ay kendi evinde, kendi emrinde çalıştırdı. Sesi ni çıkarmadı. Niçin?
4 — Halen. tnİiesseMuıiz zat işlerinde çalışan B. Onman Tekin; bir işçi kıza teca vüz etti. Tecziye edilmedi, bilâkis başka yere nakledildi. Niçin?
5 — Hereke fabrikası içtimai teşkilât satış memuru D. Ahmed, İstanbul karaborsasına kumaf sttrdtt; ihbar ettik; 800 Lu 18 knruş açığı çıktı. Hakkında ne gibi takibat yapıldı. Hiç! Niçin?
6 — Hereke fabrikası işçi ekınek tevzi memuru: ekmek leri harice —karaborsa fiyatına— sattı. Yakalandı, istifa etti. Sonra, yine ayn! yerde daha nıes’nlIyetU iş ve-rllılL Niçin?
7 — Ceyhan çelik ve Çırçır fabrikalarının '•igortah pamuklan da Tanrı tarafın-duu mı tutuşturuldu*
Sayın müdür, yukarıdaki bütün hâdiseleri ben a( ıkladım diye, İşten el çektirildim. Bir iftiranın kurbant-ynn. Cevabınızı bekliyo’-ıım.»
Tutum bankası açıldı
Tekel mensublamun, üç yıllık bir çalışmadan sonra meydana getirdikleri «.Tutum Bankaaı» dün sabah saat 10.30 da, Bankalar caddesindeki eski «Tekel Emekli Sandığı» binasında, merasimle açılmıştır.
Merasimde, Ticaret Bakam Mah-mud Nedim Güzıdüzalp, Vali ve Belediye reisi Dr. Lûtfl Kırdar. İstanbul komutanı Nuri Yanıut, Emniyet Müdürü ve kalabalık bir dâvetll kitlesi ve basın meusublan hazır bulunmuştur.
Tcanet Bakanı; Bankanın, eski mesai arkadaşlarından olan kurucularına hayırlı olmalarını, temenni et mljtlr.
D’.gcr taraftan, Bankanın müdür-kü^üne getirilmiş bulunan, B. Yaver Tlmurkan bankanın gayeleri

^yştüöiktürk hapse
i

Komünizmle

Mahkûm edildi
Lâstik yolsuzluğundan dolayı l sene 1 ay hapis cezası giydi.~

9

Ticaret Ofisinin ihale ettiği lâstik tamir işinde mukaveleye riayet et-m iye re kt Ofisi 1 milyon Ura sarara soktuğu iddia olunan fabrikatör Rüşdü Diktüık aleyhinde 1 inoi ticaret mahkemesinde açılan tazminat idâvasına devam olunmaktadır. Ofis tarafından, ayrıca asliye 6 noı oeaa mahkemesinde bir de «emniyeti suiistimal» dâvası açılmış ve meakûr mahkeme mümaileyh hakkında 1 sene 1 ay hapis cezası mahkûmiyet karan vermişti.
Yargıtayın kararı lehte bozması Üzerine dâvanın duruşmasına, (Hn yeniden bakılmıştır. Dünkü celsede savcı bozma kararına uyulmamasını
lalob etmiş, sanık tae uyulmasını istemiştir. Bu arada 4ta alan Tioaret Of M vekili:
♦— Yargı tayın karan incelemeden bozduğuna kaniim. Herhalde işlerin çokluğuna rastlamış olacak. Yoksa bon böyle Mr bozma kararına ilk defa rastlıyorum. 11 âdi »te ve tuç meydandadır. Suç hakkında kİ kanunun müoyyldesi de meydandadır, fazla adaleti geciktirmek İlk olur. Mahkemenin askı ısrarını lıterim.» demiştir
Netioede mahkeme eski
ısrar edoork, RUşdÜ Dik türkün 1 sene 1 ay hapsine karar vermiştir.
Daha adaletalz-kararında
kararında
ADLİ Y ED E1
POLİSTE
Unkapanı cinayetinin duruşması
Nuri suçunu itiraf ederek diğerlerinin kabahatsiz bulunduğunu söyledi
Geçen haziran ayında Atatürk bul varında karısı Bahrlyeyl ağır süratte yaralı yan ve dostu Ali FUaayı Öldüren Nuri Ue auç ortağı Abbas hak kındaki dâvanın duruşmasına dün sabah 1 inci ağ'irceza mahkemaaıode bakılmıştır.
Okunan hazırlık evrakına göre, Bahriye dostu Ali Rıza ile otomobil le giderken suçlular otomobilin önüne çıkmışlar ve sonra da bu cinayeti işlemişlerdir.
Sorgusu raf etmiş olmadığım celbi için başka güne talik edilmiş, tir.
yapılan Nuri «uçunu İti. ve diğerlerinin kabahati söylomiftir. Celse fahld

Bir a ^ukat Baro Reisi aleyhine dâva açtı
İstanbul Baro idare heyetinin tard kararından muğber olan avukat Cemil Tansu, 5 inci asliye hukuk mahkemesinde, Baro reisi profesör Ha-şim Refot Hakaraıv İta umumi kâtib İsmail Hakkı aleyhinde mânevi tazminat dâvası açmıştır.
Dünkü cetaedd^ dâvad^ IBanodan haksız bir muamele ile Lhrac edildiğini ileri sürmüştür. Dâvâlı taraflar da cevab hazırlamak için mehil ta-temişlerdlr, istek veçhile duruşma başka bir güne talik edilmiştir.
hakkında şunlan söylemiştir;
«— Başlıca şiarımız, halkınım her türlü banka muameleleri hakkında kolaylık göstermek va onlan memnun etmektir. Şu anda, 1 milyonu geçen bir mevduata sahibiz. Yakında sermayemize 260 btn Ura daha ilâve edebileceğiz. Bankamı
çok yalcın bir zamanda, yurdumuzun bütün memur zümresini de sinesinde toplaması muhtemeldir.»
Ortaklığın kurucuları; Kemal HU mİ Sarlıca, Rahmi Eyüboğlu, Zeki Tamer, Mehmcd Ali Baykara» H. Avnl Ülgendir.
alı
ve his romanı
Feci bir kaza
Bir amele tren altına düşerek parçalandı
Akaarayda, Aktnyık Tekel deposım da amele İrfan dün saat 14 de Ye-nlkapıda 118 numaralı katara atlamak isterken muvazenesini kaybederek tekerleklerin altına dUgmllftür. Feci kaza sonunda kafatası hurda, haş olan İrfan derhal ölmüştür. H&-dlsey» savaı muavinlerin don B. Tank el koymuş ve Adalet doktoru ce.
• •edi muayene eder-k gömülmesine İzin vermiştir.
Bir taksi 70 yadındaki bir kadını öldürdü
Salm Uyanık tam m d e bir şoför 2833 numaralı takstaile evvelki akşam Nişantaşı durağından hareket etmiş, fakat biraz İleride bulunan 70 (yaşlarında Emine adındaki biz kadına çarpmıştır. Diğer yaralanan yaşlı kadın, Haseki hastahanesine kaldırılmışsa da blrıx sonra ölmüştür.
Diğer taraftan şoför lUouUa idaresindeki 1587 numaralı tike:, evvel ki akşam Türbede Mahmudiye otelinde ikamet edm Muşta i a Kapara ^adında bir şahsa çarpmıştır. Ağır yarah Cerrahpaşa ha4tahar.es^ne kal dınlmıştır.
Karadeniz tapanında infilak Havuzlara alınır ak Qz«re Halıoa çekilen «Karadeniz» vapurunda evvelki akjam ânt bir İnfilâk olmuş ve Mazhar adında bir ameia fed tekilde parçalanmak suretile ölmUj-tür.
Yapılan tahkikat neticesinde infilâkın karpit kazanına atılan bir sigaradan husule geldiği anlatılmıştır. Cesed Morga kaldırılmış ve hâdisenin tahkikatına bağlanmıştır.
--------o--------
Ucaz evler için ter kikler
Vali ve belediya reisi Doktor Lûtfı Kırdar bugün Emlâk Bankası umum müdürü Mithat Yenal ile banka müdürü Nirameddin Tez-oan, im^r ve fan müdürleri oldu-duğu halde Zeytinbumu ve civarın dald sahalarda ucuz yapılacak evlerin yerlerini tesblt için tetkikler de bulunmuşlardır
Muazzez Tahsin BERK AND
bir hırçınlık veriyordu.
Herkesi gibi enun da bütün ümidi, açık havaya? kavuşmanın hocası ü-zerinde yapacağı iyilikte idi. O zaman eski bayatlan tekrardan başlı-yaqak, evin İçi tatlı melodilerle dolacak, Verda da rahat nefes alacaktı. İnşallahI diyordu. Şuurunun altında (gtalenon ve vakit vakit varlığını hissettirmek Istiyen fena vehimleri ve düşünceleri geri etmeğe çalınıyor. Düşünmemek, görmemek, anladığını anlamamak için bütün i-radp kuvvetini kullanıyordu.

ÎÜ( telâşlı ve patırdılı günlerden sonra köşkte normal yaşayış başlamış, herkes birkaç ay evvel, sonbaharın soğuk rüzgârları yüzünden ayrıldığı İşine yeniden kavuşmuştu. Esasen her sene böyle olurdu. Kad-riye ve Sablha Hanımlar, hattâ işledikleri eliflerin! bile Çanıhcada b» rakırlar, apartnnana gö» .»dince kışa ald meşguliyetler b *’ -lardı.


letinin kltablan, Verdanm notaları, doktorun âletleri do hep böyle ikiye ayrılmıştı: Yazlıklar, kıtlıklar... Birkaç ay ayrılıktan sonra bun lan yeniden zevkle bulurlar ve bu onlar İçin hoş bir yenilik teşkil e-derdi.
Metinle Verda için aynoa zevkli blrşey daha vardı: Arkadaşları... Onlardan bir kısmlle kışın da görüştükleri halde bir kısmı, Çambcanm yerlîlerlle uzun bir aylık devresinden sonra buluşuyorlardı. Bu da yeni eğlencelere ve topluluklara vesile oluyordu.
Fakat, bu mevsimin ilk günlerin, de Verda. garib bir çekingenlikle. Yıldızla Birsen© pek yak?aşmadı. Karmakarışık hislerinin bu en sevgili arkadaşları tarafından keşfedilmesinden korkuyordu. Onlara Metin den bahsetmekten çekiniyordu. İçinde garib. mânâsız bir korku vardı. Bu korku onu tam mânasile mes’ud ol m aJctan da menediyordu. Ayni ga-
rlb endişeyi ve çekingenliği Metinde de keşfetmek, onu da üzgün görmek aynca endişelini artırmakta idi.
Halbuki, birbirlerini eevdikleri mu hakkakti. Verda buna inanıyordu; böyle iken, Metinin sevgisini açıkça söylemeyişlne ve aralarındaki bağın resmlleşmeyişine de pek şaşmıyordu. Şuurunun altında gizlenen ayni korkunç ses bunun böyle olması fcab ettiğini ona tekrarlıyordu.
îki gencin bu karışık duygulan, evde sanki bir hasta varmış gibi, ayaklarının ucuna basarak yürüyüşleri İki hafta kadar sürdü. Sonra, birdenbire denecek kadar kuvvetli bir tepki ile ikisi de bu ağır yükü omuzlarından attılar, yaşamak ve mes’ud olmak İhtiyatlI© coştular. Ar tık arkadaşlarla buluşmak zamanı gelmiş demekti.
Fakat, geçirdikleri hu acaib devre 4en birbirlerine bîr tek kelime büe £Öy^gpemeğe sessizce karar vermiş-
mücadele komisyonu
— ■ o-
Gençlik bu husuıta esaslı teşebbüslere jeçtniy bulunuyor
Millî Türk Talebe Birliğine bağlı; Hukuk; Y. Ekonomi ve Ticaret, Ede. biyat, îktısad ve Tıb Fakülteleri dernekleri üyelerinden teşekkül eden «Komünizmle Mücadele komisyonu» çalışmalarını bitirmiştir.
Komisyon, komünizmle mücadele mevzuunda; komünizmin iç yüzünü bütün cebhelerlle tahlil ederek, esaslarının millî bünyemize uymadığını göstermek ve millî menfaattariratal ihlâl edici mahiyette olduğunu İzah-.la teşhir etmek; Türk milliyetçiliğinin vatansever insanlara mahsus e-saslan İhtiva eden sağlam çatılı mil lî bir İdeoloji ve doktrin olduğunu belirtmek; bu sefil mezhebin aczini isbat etmek, gibi şekil ve usullerle mücadele etmek kararına sarmıştır.
Ayrıca, Birlik; yayın toplantılar yolu ile de hız verecektir.
Diğer taraftan, Türk
ttyaclarflrtı istismar eden vâktalan ileriye sürerek faydalanmak istiyea komünistlerle vasıtalı bir şekilde mü cadele etmek için de îktısad ve Derdleşme altında bir teşekkülün uygun görülmüştür.
Bu büro; işletmelerimizin aksıyan taraflarını yerinde tesblt etmek ve ilgililerin dLkkat nazarma sunmak; işçi kitlelerinin istismarcı ellerde sömürülmomesini temin maksadita işçi ücretleri, işçilerin çal şma saatleri ve diğer işçi derdleri üzerinde durmak; işsizlikle mücadr*!* etmek; cemiyet nizamını ve ahlâkını hazan , su itatim a Heri açıklamak: komünist unsurları vesikalarla tesbit ve teşhis etmek, gibi vazifeleri deruhde e-decekttr.
faaliyeti v mücadeleye
halkının İh-

V
Fıkracı sütunlar arasında geziyor atan'm pazar günkü nüsha*
sinde Ahmed «mhı Vatman
Ursfmdan Bay TeW!k Rüf-
düye hitaben yazılan açık mtkâubı
Doktor Tsvflk Rüşdü Arasa doıtel
bir tavslyee ila başlıyor.
Fıkraoi — «Yeni Sabah» ın ( Biraz de baka» muharriri gibi bon do yeni bir dönüşe şabid olacağımıza emin I-dim amma bunun bu kadar sıoağı sıcağına olacağını tahmin edememiştim BOtrusu.
Çarkıfelek inisin mübarek?...
«Yeni Saoah» dan: eRuzveltin torunu, Ruoyanın Boğazlarda bir köprübaşı elde etmek emelinden, harbdon sonra dahi vazgeçmediğini söyliyor.»
Fıkraoı — Allah ulomaya zewal vermesini Ruzveıtın torunu bu hakikati yeni mi keşfetmiş acaba? Bonıın an* lıyaınadığıın bir nokta var: Amerika* riski (nekleblerde talebeye dünya ta rihlni okutmuyorlar ını kİ Ruzvoltir torunu gibi mürekkob yalamış olınas* lâzım gelen bir zat bile asırtardaııbe* rı Türkün Boğazlardaki bekçilik eder ve Akdonizi Moskof savletindon korurken martız bulunagoldlgi tehlike ve tehdidlerin büyüklüğünü yeni tarke diyor? Amerika için garibeler diyarı riryenlor meğer pek doğru bir lâf eV inişler...
(M T T. Bürosu) kurulması
3 adı da


«Şatçı» lâkabile ma Jluso başyazarlarında! Halk Partisi kongresi söylediği bir
Demokrat Partide son gun-
//. P. İl başkanlığı seçimi garın yapılacak
Ord. Prof. Fahreddin Kerim Gok-aydan açılan; C. H. P. İstanbul Î2 Başkanlığı seçimi, yarınki I! idare kurulu toplantısında yapılacaktır.
Yeni îl başkanlığıua en kuvvetli namzedler, dün de yazdığımız gibi Sâdi Eekter ile Şehir Meclisi âzasından Meliha Avni Sözen’dir.
Yeniden 12200 kasablık koyun geldi
Geçen hafta İçinde şehrimize istihsal nuntakalanndan 12200 baş koyun gelmiştir.
Koyunun fazla mikdarda Istan bula gelmesi, fiyatlardaki yükselmeği dur durmuşsa da kuzu fiyatlarında her gün biraz daha artış görülmekte ve kuzu etinin kilosu 330 kuruşta^ satılmaktadır.
Spor sergi sarayı inşaatı
Bir müddet evvel belediye tarafın dan 2.5 milyon liraya ihale edilen Spor Sergi Sarayı İnşaatına önümüzdeki Cumartesi günü başlanacaktır.
Cumartesi günü valininde hazır bulunacağı İnşaat mıntıkasında. Spor Sergi Sarayının temel atma merasimi yapılacaktır.



tiler. İkisinin de içlerindeki isimsiz korkunun izleri bir türlü kaybola-mıyordu. Bunu yenmek için birçok eğlenceler, topluluklar hazırladılar. Arkadaşlarla birlikte ve yalnız ikisi birçok gezintiler yaptılar. Bütün bunlara rağmen, kat i ve son adımı atmak cesaretini bir türlü göstere-miyorlardı. Her zaman beraber olmak onların saadetine kâfi geliyordu sanki... Başka birşey istemiyor görünüyorlardı. Karşılıklı hislerini açıklamak lüzumunu bile duymuyorlardı.
Bir akşam yalnızca bahçede dolaşıyorlardı. Tatlı, durgun bir hava vardı. Metin Verdayı hiçbir zaman kendine bu kadar yakın hissetmemişti. Yanyana ve konuşmadan yürürlerken en samim! aşk sözlerini birbirlerine tekrarlamışlar ve anlaşmışlar gibi. İkisinin de kalbi büyük bir saadet heyecanlle çarpıyordu. Birdenbire Metin durdu. Alaca karanlıkta Verdaya baktı ve onun yüzündeki saadet ifadesini çılgınca bir sevinçle ruhuna sindirdi. Artık daha fazla beklemeğe tahammülü kalmamıştı. Boğazından bir feryad halinde bir tek kelime çıktı:
— Verda!
Gene kız da durdu, ona baktı. O-nun da yüzü heyecanlı İdi.
Houa yavaş yavaş kararmış, agac ların altı loş gölgelerle dolmuştu.
vur*
• • •

Gazetelerden: ruf, sabık Nihad Ermı, münasebetiyle İzmitte nutukta:
lerd» patlak veren buhran bızlere hem sevinç, hem de endişe vermiştir.d dedi.
Fıkracı — Demokrat Partide huh-
9
ran patlak vermedi, sadece acık konuşuldu. Fakat sîzler en had buhranları bile aranızda dahi konu şiniktan çekinir kişiler olduğunuz jçın o Demokratik münakaşaları, kirli çamaşırları mtliecin gözleri önünde yıkamayı buhran sayıyorsunuz.
Demokrat Partide telâkkiniz veohüe şayûd bir buhran patlak vermişse bunun altı ok çocukları arasında sevmç doğurmasını anlarım. Fakat endişe tevlidine bir mâna veremedim. Sak^n bu endişe, cO. P.» nrn şimdiki uvsaJ İdarecileri yerine daha hareketli ve daha coşkun kişiler gelmesi ihtimalinden ileri gelmeamJ Bence bu endişem; de yersizdir. Zira sîzler gibi iktidarın bızler gibi gazeteoilori ve D. P. > nin bugünkü Idareoitorl gibi muhalifleri o* tur. Zaten bu böyle olmamış olsaydı ougün sîzler başımızda bulunur mu ı* diniz kİ?...
Vâdesi şoid*' Ödenecek bir s eneri* basitti al* verdiği haberde Karun ra d a oir vöyliyen Nihad Erimin, Çatal Ba 12 Temmuz beyannamesi hak-
'• Omhuriyet* gazetesi
ftinde
Unda
nutuk
yarın
•undaki sözlerine şöyle ceveb verdiğini bildiriyor: «12 Temmuz beyannamesi şu veya bu şahsa karşı girişilmiş bir taahhüt! senedi dogildir. Devlet reisine böyle hareket atfetmek kana-atimoe hatâdır.»
Fıkracı — Oeınek oluyor ki say te profesör Nihad Erimin kanaatine© ortada bir sened ınevcud değildir ki vâdesi falan bahis mevzuu olsun. Şimdi nıarak edilecek cihet bu inkân karşısında sayın Bayırın ne diyeceğidir.
FIKRACI
Or. Prof Keşler fin konferans i îktisad Fakültesi Ornı. Profesöı lerinden Dr. O. Keslerr. Eminönü Halkevi müstakil konferanslarının on İkincisini dün saat 18.15 de (Fredrich Nistzsçhei mevzuunda vermiştir.
1
•• w
I_
M
Tart vapuru süvarisi tahkikatı
Bir müddet evvel. Rize Liman Başkanı İle aralarında geçen miinâ haşadan dolayı işine sonverllen Ta rı vapuru süvarisi Zezi kaptan hak kında Bakanlıkça açılan tahkikat neticelenmiş bulunmaktadır.
Bakanlıkça bu münâkaşada bir kasld görülmediğinden Zeki kapta nm vazifesine başlamasına karar verilmiştir.
TAKVİM

OCAK 1948
I 1363
Rumi
K. sânl
14
27
SALI
1367
Hicri
Rebiül-evvel
15



Kasım 81 — AY 1 — GÜN 27
• t
Vakitler
Güneş
Öğle
İkindi Akşan Yatsı lmsâk
Vasati 3.
7
12
15
17
18
5
D.
15
27
03
20
54
35
Kza.nl S.
1
7
9
12
1
12
D
57
09
45
35
17
S \YFA: 3
aktüaliteler
muamma
İDARECİ
I
bir
•f
A-
İT
İstanbulda mek lebde, üzere, mü-
modern bir vurulmak
(New bir bazı
(r
■1 ■■ im.
Amerika
3 maçın
(AP.) korl ırı
ve
o K
A
İzm itte
%
Dünyanın karşılaştığı
Spaak'ın şayanı dikkat nutku
Brüksel, 26 (A.A.) — E aşta kan Spaak, dün gazetecilerin verdiği ziyafette, kısa bir nutuk söyliyerek ezcümle şunları beyan etmiştir:
Birleşmiş Milletlerin son toplantısı esnasında şunu tesbit ettim ki, Rusyaya karşı ittihaz olunacak tek hareket hattı vardır: Yüzde yüz tâbi olmak.
Bizim gayet mühim bir ter. cih yapmamız lâzımdır, öyle bir tercih ki, bunun neticeleri memleketimiz için de, Avrupa için de. dünya ve barış için de pek vahim olabilir.
Şöyle bir muamma karşısında bulunuyoruz: Bir batı b!>-kunun teşkili .U istiyor muvez, ya) ud istemi/..* muyuz? Zn-nede? ı m ki tercih saat' artık gelmiştir ve dostların seçilmesi Kızımdır. Bu. bir düşmanlık tedbiri değil, barışı takviye ve ten in eden bir tedbir olmalıdır. Misele vâzihtir: Doğu Avrupa teşekkül etmiştir. Rusya, Bal-tık devletleri üzerinde hâkimiyetini tesis etmiştir. Bu teşkilâtın karşısında batı Avrupanın güttüğü siyaset tesirsizdir. Bugün Fransa ile îngilterenin, Av rupanın milletlerarası camiada kendi yerini almasına imkân verecek kuvvetli bir unsurun teşekkülü imkânını bahşettikleri tahmin olunmaktadır.
Müthiş bir kar fırtınası
Nevyork: 26 (AA.) — Birleşik Amerikanın Atlantik kıyılarını 18 saattenberi altüst etmiş olan kar fırtınasında en az 132 kişi ölmüştür. 19 kişi donarak ölmüş, 97 kişi yangılarda diri, diri yanıiuş, 16 kişi de soğuktan ileri gelen muhtelif kazalar neticesinde ölmüştür.
Bu, Birleşik Ameıikara bu sene ikinci büyük fırtınadır. Fırtına yüzünden, içinde 956 yolcu bulunan büyük İngiliz Transatlantiği «Queen Eiizabeth on iki buçuk sa at Nevyork limanım terkedememiş tir Nevyorka inecek olan Transat lantik uçakları Bermuda adaları ve Montreal gibi çok uzak yerlere inin k zorunda kalmışlardır.
Yollar, kalın bir kar ve buz taba «ası ile örtülmüştür.
I
Nevyorkca yollan temizlemek için 20 bin kişi seferber bir halde çalış-; maktadır.
Detroitda bilgün kar yüzünden havagazı tesislerinde bozukluklar olmuş ve 200 bin kişi işlerine devam edememiştir.
---------o-----------
Yugosl&vyada 1da edilen Türk casuslar
Belgrad. 26 (AP.) — Dün
Skoplje mahkemesi, Türk ekalliyet teşkilâtına mensub dört kişiyi, devlete ve halka karşı hareketlerde bu. lunmak suçlle İtham ederek kurşuna dizilmek suretlle ölüme mahkûm etmiştir.
Bunlardan maada 5 kişi 20 sene ağır küreğe ve diğerleri de 8 seneden 15 seneye mahkûm edilmişlerdir.
Mahkûm edilenler, sözde Skolpjdc-kl Türk konsolosu ve Belgradda bulunsa ecnebi bir elçinin direktiflerile hükümeti düşürmeğe mâtuf hareket lerd*> bulunmakla itham edilmişlerdir.
Biicün yargılama esnasında, bahis mevzuu ecnebi elçinin Lsml açıklanma m’.‘/tır.



Bir yamyamlık vak’ası
Berlin: 26 (A.A.) — Chemnltzde >1: Bcrnhard Ochme adında 66, ya.u.rla bir ihtiyarın evinde araştır malar yaptığı sırada bir yamyam lık vakasile karşılaşmıştır.
Bu İhtiyarın evinin bir köşesinde İçlerinde pişmiş ve tuzlanmış 1n-json ptlr.i havi bir kaç kova ve kava noz bulunmuştur.
BcTnhardııi 62 yaşında olan kız k '/'K şi.ıi öldürdüğü ve eecedlnln bir ük hir kısmını yediği tesbit edil mistir Oiiiı in başı ve azalan bod rumda bulunmuştur.
’ i"^1 u ifadede bulunmuştur '4
oB' ii |ypl
teu m.

Bir Meclis
Rusya bu anda harbe karar verebilir,,

Balkan Komünist Blokunda, şimdi de Rumanya faal rol oynamağa başladı. Tito, “Yalnız Rusyaya güvenebiliriz,, diyor.
Şlkago, 26 (AP.) — Hâlen menfada bulunan eski Polonya Başbakanı Stanislaw Mikolajcyk, basına ver digl bir demeçte, Rusyamn harb çıkarmadan dünyaya hâkim olmak istediğini söylemiş ve şunları ilâve etmiştir:
«Fakat lüzumlu gördüğü takdirde bir an zarfında fikrini değiştirip har be karar verebilir.»
«Rusyamn fikrine göre, Avrupayı boyunduruk altına alıp, Amerikada ekonomik ve sınıf buhranını körükledikten sonra, bir komünist zafer! için harbe ihtiyaç yoktur.
Eğer harbe muhakkak ihtiyaç lüzumu hasıl olursa, Rusya bir an i-çind*î harbe karar verebileceğini ve demokruFilerin koruyucu bir harb ilân etm’yeceklerini bilmektedir.» AMERİKA GAZETELERİNE GÖKE HARB İHTİMALt
Ne .york, 26 (AP.) —
York Times» gazetesi son hafta zarfındaki hâdiselerin,
zihinlerde, Batı demokrasilerinin Rusya ile bir harbe doğru gittikleri endişesini kuvvetlendirmiş olacağını kaydederek diyor ki:
«Bununla beraber şu da muhakkaktır ki. bugün ne Batı Avrupada, ne lngilterede, ne de Amerikada hiç bir hükümet milleti yeni bir harbe sokmaya taraftar değildir ve olsa bile buna imkân bulamaz, çünkü bu memleketlerde halk harbin aleyhindedir.» ’ *
Ayni mevzudan bahseden «Herald Tribüne•> Avrupanın selâmetini birleşmede bularak diyor ki:
«Avrupa Birleşik Devletleri fikri mühim bir fikirdir ve bilhassa bugün]
böyle bir birlik kendisine lüzum olduğunu şiddetle hissettirmektedir. Marshal plânı bu birliğin temel çerçevesini çizmiş sayılabilir ve bu suretle Avrupa devletleri aı&smda husule gelecek iktisadi iş birliği bu i-dealin tahakkukuna bir yol açabilecek mahiyettedir.»
ROMANI’ANIN FAALtYETl
Bükreş, 26 (AP.) — Romanya Baş bakanı Petru Groza ve Dışişleri Bakanı Anna Paukerin riyasetindeki Rumen delegasyonu dün Budapeşte-de Macaristanla Romanya arasında bir karşılıklı yardım anlaşması imzaladıktan sonra, gece yarısı Bükre-şe dönmüştür.
İstasyonda kendilerini karşılıyan-lara bir hitabede bulunan Groza, dün yanın bu kısmını birleştirmek azmile Romanya ile bütün komşuları arasın da bunun gibi anlaşmaların imzalanacağını söylemiş, ve şunları ilâve etmiştir:
«Eğer birleşecek olursak, atomun ve dolann nüfuzuna karşı koyabileceğiz.
«•Biliyoruz, bütün dünyada, Atlantik aşırı memleketlerde dahi milyonlarca dolara malik olmıyan kütleler, sulh istiyorlar.»
Tl TON UN RUSYAYA 8 AD AK ATİ
Belgrad, 26 (AP.) — Mareşal Tl-to, dün Çekoslovakya, Triyeste, Polonya, Arnavudluk, Bulgaristan ve Romanya temsilcilerinin iştirâkile i-kinci faşist aleyhtan kadınlar kongresini açmıştır.
Açılış esnasında Yugoslav lideri şöyle demiştir:
«.Yalnız Rusya dan dostluk ve yardım bekliyebiliriz.»
Fransa dampingini yapmak istiyor?
Lünya piyasalarına % 50 nisbetinde ucuı mal sürmek gayes le Frank kıymetin n düşürüldüğü bildiriliyor.
Paris, 26 (AP.) — Milletlerarası Para bankasına meydan okuyarak, Fransa dün gece, dünya piyasasını yüzde elli nisbetinde daha ucuz Fransız ıııaltarile kaplamak gayesile frankın kıymetini düşürmüştür.
Maliye Bakanı Rene Mayer, frankın kıymetinin dolara göre 120 den 214.392 ye çıkarıldığını ve dolarla Portekiz esküdosuyla serbest ticaret yapılacağını ilân etmiştir.
Frangın kıymetinin düşürülmesllo silâhlanan Fransız ihracatçıları, dün ya piyasasını itendi mallarile doldur maya muvaffak olacaklardır.
Karar dün gece yarısındanberi me rlyete geçmiş bulunmaktadır.
Vaşlngton, 26 (AP.) — Milletlcr-. arası Para Sandığı genel direktörü Camille Gutt dün gece verdiği bir demeçte, Fransız frangının yeni kıy
metini Bankanın tasvib etmediğini, zira frangın düşmesi üzerine daha başka memleketlerin paralarında da sarsılmalar olacağım söylemiştir.
Diğer taraftan, buradaki mail mahafilde, Fransanın bu vaziyet U-zerine, Dünya Bankasından almayı düşündüğü 250 milyon dolarlık borcu temin cdemiyeceğl ileri sürülmektedir.
Londra: 26 (AP) — Avam Kama rasınm bugünkü toplantısında be yanatta bulunan Maliye Bakam Sir Stafford Crlpps, frankın kıymet ten düşürülmesine dair husule gelen İngiliz — Fransız görüş farkla rmm, geçen hafta zarfında Dışişle ri Bakanı Bevin tarafından tavsiye edilen Batı Avrupa İşbirliğini tehll keye düşürmlyeceğlni söylemiştir.
Tahkikatı Açılmalıdır
(Başmakaleden devam) matbuata bu işler hakkında düne kadar bir kelime söylenmemiş olmasıdır.
Hükümetin ne Büyük Millet Mecli sine, ne gazetelere bu hususta en ufak bir demeçte bulundu. Her şey yurdun bu hayati dâvası sırasında esrar perdesi arkasında cereyan etti. Her memleket, konferansa giden 16 devletten her biri kendi tasarılarını iç efkarına açıkladıkları halde, en ileri Demokrasi olduğu temin olunan memleketimizde buna en ufak bir İhtiyaç duyulmadı. Eğer hesablar tıkırında gitseydi, derhal hükümetin ve partinin yeni başarısından, hariçteki nüfuzumuzun ve kudretimizin artmasının yegâne âmilinin, partinin dirayetli şefler elinde iyi sevk ve idare edilmesinde olduğundan dem vurulacak ve bütün memleket bu muvaffakiyet karşısında huşû ile eğilmeğe davet olunacaktı. Fakat is çapanoğlu çıkınca ağız değişiyor: «Bu hezimet bir memleket dâvasıdır. Harice karşı miittehid ve müttefik olmamız muvaffakiyetin şartıdır» namesi tutturuluyor. Harice karşı birlik muhakkak ki şarttır amma bu yalnız kötü neticeler karşısında değil, her zaman lâzımdır. Marslıall plânına cevab hazırlanırken muhalefete yer ve söz yok fakat iş bozulunca muhalefete ve muarızlara iltifat başlar.
Demokrasi ve muhalefeti biz böyle anlarız. Çünkü Halk Partisi, dünya altüst ol>a, yerinde kalmak fikrindedir. Muhalefet sırf fena günlerin göstermeliğidir. Fakat bu oyuna, bu defa memleketin geleceğini İliç sanmıyoruz. Hattâ bizce «Ulus» gazetesi de boş yere nefes tüketiyor. O da tıpkı Halid Nazmi Keşmirın dilini kullanıyor ve diyor ki: «Karşılaştığımız güçlükler, hükümetçe ve milletçe bazı ciddi kararlar ve tedbirlerin süratle alınmasını istilzam edecektir.» yani yine millet Kesıııirin arkasında duracak ve kırdığı potları tamir etmesine yardım edecektir.
Maliye Bakanı* daha iki lıafta evvel 1948 bitdce müzakeresinde, büdcenin denk ve durumun parlak okluğunu ifade etmişti. Halbuki Parise gönderdiği ve mîlletten bu güne kadar gizlenmiş olan muhtırada eldeki altın stokunun geçen yıla nazaran yü'/d^4% azaldığını söylemiş. Bu Halk Parflli TîâKan-ların hangi sözüne inanmalı. Hem memleket hem yabancılar bunu tayin hususunda hayretler içinde kalıyorlar. Bir felâket bin nasihatten yektir, derler. Bari bu son hâdise üzerine mes’uller sigaya çekilsin. Ciddî ve Ürgüblü işine dönnıiyecek bir Meclis tahkikatı açılsın. Bütün amma bütün sorumluların yakasına yapışılsın. Yoksa yine milletçe, el birliği nakaratı i-le bir zümrenin kabahati ve yiikü bütün memlekete yükletilmesin...
A. Cemaleddin Saraçoğlu
Romada açılan Avrupa iş konferansı
Roma: 26 (AP) — 16 Devletin işti rakile bugün Romada başlayan Av rupa Iş Konferansı İtalya Dışişle rl Bakanı Kont Sforzanın kısa bir demecile açılmıştır.
Türkiye, Birleşik Amerika ve Da nimarka konferansa müşahit gön dermişlerdir. 8—10 gün süreceği talimin edilen konferansın Avrupa daki işçilik durumunda bir muvazene temin edeceği ümit edilmektedir.

idareci
Ankara Belediye Başkanlığı seçimi
Tasan Mecliste kabul edilince önümüzdeki hafta seçim yapılacak V W "»"W
Ankara: 26 (Hususî) — Ankara belediye başkanlığının vilâyetten ayrılması halikındaki tasarı İç işleri komisyonunca kabul edilmiş tir. Komisyonda hazır bulunan içişleri Bakanı da bu hususta izahat vermiştir. Tasarı Meclisin cuma günkü oturumunda alınacak ve muhtemelen ivedilikle görüşülecek tir. Bu takdirde belediye reisi seçimi de önümüzdeki hafta içinde yapılacaktır. Belediye başkan vekillerinin tâyinleri bir müddet İçiş leri Bakanlığınca yapılacaktır. Ankara, İstanbul ve İzmir gibi büyük şehirlerde belediye başkan-larına belediye kanunlarında yapı-
lacak değişikliklere daha geniş yetki verilmesi hükümetçe inceleme konusu olmakladır. Bundan başka Maliye Bakanlığı belediye resimleri tahsilatındaki güçlüklerini kaldırmak üzere bir belediye vergisi tasarısı hazırlamaktadır. Bu tasarı kanunlaştığı takdirde mülk sahihlerinden tanzifat ve tenvirat namile alınmakta olan resimler kaldırılacak şehir sınırlan içinde işletilmekte olan banliyö vapur kara taşıtlarından belediyelere bir kazanç hissesi ayrılacak ve yol parasının belediye sınırlan içinde toplanan kısmının da belediyelere bırakılması mümkün olacaktır.
Avrupa orta siki et boks şampiyonluğu
* Paris — Bugün Parise dönen Marcel Cerdan’m manacerl Luclen Rourp, boksörü hakkında şunları söy emiştir:
’ «Marcel Gerdan dünya orta sıklet boks şampiyonluğunun 1 numaralı talibidir. Fakat bunu isbat edebilmesi için maç bulamıyoruz.»
Avrupa orta sıklot boks şampo-yonu Cerdan 28 ocakta İtalyan şam piyonu Giovannl Manca’ya karşı
Unvanını müdaafa edecek olup,
Roupp bu maçı tertlb İçin Nevyork-tan Parise gelmiştir. Roupp’un bildirdiğine göre, Cerdan 66 martta Lavern Roach’la dövüşecektir. Fa. kat manecer, daha cazib karşılaşmalar elde edemediğini belirtmiş-2tir. Şimdiye kadar yapmış olduğu 100' den fazla maçın yalnız bir tanesini kaybeden Cerdan, turnesi sırasında yaptığı hepsini kazanmıştır,
Fransız A jansıntn
ma h a b i ri öl dit riild i i
CezaJr: — Francc- -Press jarumnn Cezalrdck' bir kadın ya zarı vc ( ’^a'
eden Madam Vııl, bu sabah a-
jans binasında öldürülmüş bulun muştur. Cinayetin ne gibi bir ahvâl içinde ve kimler tarafından yapıldığı bilinmemektedir. (A.A.) Mısıra giden Rus heyeti
Kahire: — Dört üye ile bir sekreterden mürekkep olan ve Kahireye gelmiş bulunan Rus heyeti dün akşam Maliye Bakanlığı na gitmiş ve orada Maliye Müste şan tarafından kabul olunmuştur. Heyet bundan sonra Ticaret Bakanlığına giderek iaşe müsteşarile görüşmüştür.
Makamlar bu görüşmeleri çok gizli tutmaktadırlar.
A. F. P. ntn öğrendiğine göre heyet bir miktar pamuk almak ve Sovyetler Birliği ile Mısır arasındaki mübadeleleri arttırmak arzusundadır. (A.A.)
Uluslararası pamuk kongresi Kahire: — Önümüzdeki Nisan ayının birinde Kahirede Ulus lararası bir pamuk konferansı top lanacaktrr. Sekiz gün devam ede cek olan konferansta 28 milletin temsilcileri hazır bulunacaktır.
(A.A.)
Triyeste ite Amerikan limanları arasında
* Trleste: — Trieste ile Güney
Amerika limanları arasında bir Şubatta yeni bir denizyolu servisi açılacaktır. (A.A.)
Napoli yakınlarında karaya oturan Amerikan vapuru
* Napoli: — Tunusdan gelen
ve Napoliye uğrayacak olan Exect ter adındaki Amerikan gemisi, Na poli yakınında karaya oturmuştur. (A.A.)
Buz üstünde Hokey maç'
Bale: — İsviçre takımı dün 5 e karşı 8 sayı ile buz üstünde Ho key maçmda Kanada olimpiyat ekibini yenmiştir. (AA.)
[totonun civarında zelzele
Bolonya: — Bolonya cıvaiı.ı da bir deprem kaydedilmiştir. Bra slnone şelalesi civarında da bir toprak kayması vukua gelmiş, bir kaç milyon liret kıymetindeki mah sul tamamen harap olmuştur.
(A.A.)
Amerikada soğuklan ölenler ■fr Nevyork; — Soğuk yüzünden son günlerde memleketin muhtelif yerlerinde ölenlerin sayısı 40 olarak tesbit edilmiştir. BU hassa Doğu bölgesini kasıp kavu-
İzmir kombina» nın kapasitesi
Ankara: 26 (Hususî) — İnşasını müteakib Sümer Bank taralından Özel teşebbüslere devri karar laşan İzmir kombinasının kapasitesi hakkında aşağıdaki tamamlayıcı bilgi verilmiştir. İzmir pamuk lu kombinası .32.644 ig ve 864 tezgâhı ihtiva edecektir. Bu kombina yılda 32.000 ton iplik 25 milyon metre ham bez ve 40 milyon metre de basma yapabilecektir. Diğer taraftan Sünıer Bank fabrikaları harb sonrası devresi için kabul et tiği imalât programını uygulamı-ya başlamıştır. Gerek erkek gerek kadın kumaşı olarak hızrlanan tip terden çok büyük başarı kazanılmıştır. Ayrıca Malatya fabrikasın da tarihî motiflerden yapılan motifler de çok güzel olmuştur.
Millî kitaplıkta toplanan eserler
*
Ankara: 26 (Hususî) — Kurulmakta olan milli kitaplıkta bu güne kadar toplanan eserler 80 bine varmıştır. Bunlaıdan bir kısmı Millî Eğitim Bakanlığının neşriyatı diğer kısmı da Millî Kitaplık Yardım Demeği tarafından toplanılan eserlerdir.
Yeni bir P rti şayia'arı
Ankara: (Hususî) — Yeni bir pajetL-teskiLfdileceği etrafında yap tığımız tahkikata göre bü hususta resmi makamlara bir müracaat ya pılmamış olduğu gibi yeni parti ku ruculan meyanmra ismi söylenen Hamdullah Suphi Tannöverde böyle bir şeyden haberdar olmadı ğını söylemiştir. Mamafih bugün için ismi mevzubahis edilenlerin bir parti kurmaları uzak bir ihtimal değildir.
Anadolu Ajansı Umum müdürü değişiyor.
Ankara: 26 (Hususî) — Son büd ce müzakerelerinde Anadolu Ajansı hakkında yapılan çok şiddetli tenkidlerden sonra ajans umum müdürü Sunahn ajanstan ayrılma sı ve bu işe daha vukuflu bir zatın getirilmesi hakkında çıkan haberler teeyyüt eder gibidir. Umum müdürlüğe İstanbul müdürü Ziya Gevherin getirilmesi düşünülmektedir.
1 '"
Şimdiki konferans, geçen yıl Pa-riste cereyan eden Marshall plânı konferansının umumî çerçevesine dahil bulunmaktadır.

------------------------------------A ran soğuk dalgası şimdi Orta Ame r rlkaya doğru yayılmaktadır. Nev- J york eyaletinde Albany şehrinde | karın kalınlığı 35 santimi bulmuş J tur. Nevyork şehrindeki karları te i mlzlemek için 13 bin kişi çalış- ı maktadır. Nevyork caddelerinde- l ki karın kalınlığı 15 santim kadar dır. Mllton ( Massachussetts» de 1 kann kalınlığı 1 metreyi geçmiş- « tir kİ bu, o bölgenin tarihinde şim i diye kadar hiç görülmemiştir. ( (A.P.) j Eilipinlerde zelzele i ★ Manila: — Merkezi Filipin a- z dalarında dün dört saat fasılalar J la devam eden bir zelzele olmuş ı tur Yıkılan binalar altında şim- 1 diye kadar 21 ölü ve 17 yaralı çı ( karılmıştır. Zelzeleden en fazla 1 Panay adası zarar görmüştür. Ba ı zı yerlerde 100 metreye yakın ge- z nişllkte çatlaklar hasıl olmuştur. J (A.P.) | Sovyet Millî Eğitim liakanı ) azledildi---------------------------J
Londra: — Tass ajansının ( dün gece blldirdlğlno göre, Rusya i Milli Eğitim Bakam A. G. Kalas- l hlnev, Sovyet Rusya yük ? sek şurası tarafından vazifesinden / azledilmiştir. 1
Yerinr Aleksander Vozncssenski J getirilmiştir. k ı
Bu değişikliğin sebebi izah edil I memekte-dir. (AP.) '
ardımcı öğretmenlerin sayısı azaldı
Ankara: 26 (Hususî) — Bu yıl orta öğretimde yardımcı öğretmen lerin sayısı azalmıştır. Geçen yıl 712 yardımcı öğretmen varken bu yıl bu rakam 484 e düşmüştür. Bu azalış öğretmen yetiştiren kaynak lardan yeni öğretmen gelmiş olma sındandır. Selâhiyetsiz yardımcı öğretmenleri tasfiye etmek ve orta öğretim kadrolarını doldurmak için halen liselerde 6 orta okul larda 27^ öğretmene ihtiyaç vardır.
Earem Kanunu esas ı surette ince en ece k
Ankara: 26 (Hususî) — Bugünkü Ulus’da asgarî kadro ve azamî sürat başlıklı imzasız başmakalede: Bakanlıklarda rasyoııal çalışma esasının tahakkuku için korniş yonun almış olduğu asgari kadro azamî sürat prensibine temas edil mekte ve bunun tahakkuku için halen vazife görmekte olan memur lann hiç bir şekilde mutazarrır e-dilmeden boş kadrolara yeni tâyin ler yapılmamak suretiyle sağlanacağı belirtilerek bu arada barem kanununda komisyonca esaslı surette inceleneceği yazılmaktadır.
Amerikada açılacak bir fuar
---Ankara: 26 (Hususî) — Amerikanın Clevlaıîa şeimüierd-za - 30 mayıs tarihleri arasında bir Fuar açılacaktır. Orta Amerika milletlerarası adını taşıyan Fuara memleketimiz de dâvet edilmiştir. Ticaret Eakanlığına gelen dâvet baş lıca Ticaret ve Sanayi Odalarına tebliğ edilmiştir.
Kudret n dünkö makalesi
Ankara: 26 (Hususî) — Bugün kü Kudrette, Marshal! plııânı ve Türkiye başlıklı makalesinde Fuad Köprülü: Türkiyenin çok esaslı ve acele İktisadî bir yardıma muhlaç olduğu dâvasının hükümetimiz tarafından salâhiyetti Amerikan mahfillerinde lâyıkile müdafaa edil memiş olduğunu söylemekte ve makalesine devamla: «947 - 48 büdce müzakereleri esnasında iktidar partisi hükümetlerinin yıllar danberi ne kadar bozuk ve yanlış bir malî ve İktisadî siyaset takib ettiklerini, o meşum 7 Eylül kararlarının memleketi nasıl bir çıkmaza soktuğunu, 948 büdcesinde vaziyetin açık vehametine rağmen nasıl eski israf ve gösteriş zihniye tiyle tanzim olunduğunu, eldeki döviz ve altın ihtiyaçlarımızın nasıl sür’atle erimiye mahkûm bulun duğunu açıkça ifade etmiştik. O zaman karışık ve dolambaçlı ifadelerle bunu red ve inkâra kalkan mesul makamların vaziyetin ciddî liği karşısında artık bunu itirafa mecbur olmaları, basiretsizliklerinin ve samimiyetsizliklerinin en büyük delilidir.» demekte ve hiç olmazsa 948 büdcesi mütevazin bir halde kabul edilmiş olsaydı bunun bile Amerikalılar üzerinde bir tesir bırakmış olacağını bildirmek te ve yapılacak Amerikan yardımı nın senelerdenberi komünizme kar şı koymuş olan Türkiyenin pisiko-lojik durumuna yapacağı tesire i-şaret etmektedir.
Filistinde çarpışmalar
Kudüs: 26 (A.P.) — Bugün Fllls-tlnln muhtelif bölgelerinde vukua gelen şiddet hâdiseleri sırasında ye niden 5 kişi ölmüş ve böylece taksim kararından borl insan kaybı sa yısı 985 e yükselmiştir.
Polisin verdiği malûmâta göre, Güney Filistinde Bir Seba civarında Yahudilere ait zırhlı bir otomobille çalınmış bir askerî kamyon kullanmakta olan Arablar arasın, da sürekli ateş teati edilmiş ve çar pışma neticesinde 3 Arab ölmüş di ğer bir Arab yaralanmıştır.
Ayni bölgede askerî bir kamp et rafındaki tel örgüleri aşmaya çalı şan bir Arab nöbetçiler tarafından vurularak öldürülmüştür.
Hayfa şoaesl üzerinde de bir Ya-hudlnin cesedi bulunmuştur.
Mektebde dayak
a Ik mektebin birinde, öğretmen
|| bir çocuğa fazlaca dayak atmış. Meslekdaşlarımızın bir çokları bu hâdiseyi ısrarla ole aldılar.
Fakat, iyice anlıyamadığım bir nok( ta kaldı. Acaba, bu çocuğun çok belki lüzumundan fazla dayak yemesi mi bu bahsi alevlendirdi? Yoksa bizatihi, hattâ bir fiske olsa hile, dayak atma ve yahud dayak yeme mes’-olesindo ini ısrar edildi?
Hiç şübhe yok ki, bugünkü pedago^ ji, hattâ çocuğun, izzeti nefsini kıracak, benliğini rencide edecek şekilleri bile harioi ez âlom telâkki etmektedir. Burası böyle...
Fakat, bu bahsi ileri götürenlerin kulaklarına fısıldıyayıın. ecnebi ve en arka (tarafına
dürün elinde hazır bulunan birbirinden kalın üç deynekton biri, yaramazlık eden çocuğa seçtirtiliyorımış. Ve icabına da bakılıyormuş. Fakat yalnız bir deynek darbesi.
Buna, pedagoji ilmi, ınekteb idaresi, maarif idaresi vc nihayet meslek-daş muharrirler ne derler acaba?.,.
BILECI VALİSİ BİR MÜŞTEKİNİN ADRESİNİ ARIYOR
İnsan gayri ihtiyari seviniyor. Takdir ediyor. İdare âmirlerinin yalnız, cart curtu olmaz ya... Tam bir idareci vasıflarını taşıyanlar da olur.
İşte halkın istediği. Vali, her şeyi görmeli, bilmeli, halletmeli.
Bu alâkası, kendini yalnız vilâyet hududunda değil, memleket hudud-lan içinde sevdirir.
Her yerde olduğu gibi, Bilecik vilâyetinde de yine mâliyeden şikâyet eden, vatandaş Temizel varmış. Vali, aratmış, bulunamamış, haksızlığı gidermek, kanunun emirlerini yerine getirmek için bu vatandaşın sarin ad resini arıyor. Bravo valiye.

AVRUPALI MÜZİSYENLER
Evet, Avrupanın kalburüstü gelen, meşhur artist müzisyenler memleketimize gelmeli. Bunların adedi ne kadar çok olursa memleket o derece istifade eder.- Bu muhakkak.
Bizim şikâyetimiz: Üçüncü ve iıat-tâ dördüncü sınıftan çalgıcı veya o-üııyucu olup da, her hangi btr şekilde memlekete muvakkat kaydihı ı-rip, senelerce burada kaluntard r. 8 n lar hiç bir bilgi ile mücehhez değ llor-rlir ki, memleket bunlardan istifade etsin.
Bu nokta üzerinde İçişleri Bakanlığının dikkat nazarını çekmek bir vazifedir.
D. P. Edirne il kongresi diin y pildi
Edirne, 26 (Telefonla) — D. P. Ü kongresi bugün saat 11 (le açıldı. Kongre başkanlığına Arif Altuıal-maz ve ikinci başkanlığa (1a Mustafa Toykan seçildikten sonra yıllık raporun tcdkikine geçilmiştir. Bundan sonra da- seçim yapılmış, oy sı-rasiyle asü idare heyeti ftzahğ na avukat Rasih Gürkan, Sabahaddiu Bartay, Arif Altmalmaz, Haşan Mair su d oğlu, Muiz Horpol. Haydar Na-dircan vc Haşan Erdensov seçilmişlerdir. Yedek Azalar da şunlardır:
Emîr Uludere, Receb Boztiirk. Ah med Gökay, Hamdı Selcv, Murad Şener, Enver Nuray, Haşan Kaynaklar.
Seçimlerden sonra dileklerin tesbi-tine geçilmiş; Uzunköprülü bir delege ilkokullarda din tedrisatının «h. dası için partinin tavassutunu iste, miştlr.
D. P. Genel merkezi temsilen gelen Salih Keçeci de kongrede âza-ların muhtelif suallerini cevablımdır mistir.
Celâl Bayar bugün
Eskişehİrden İzinde gidiyor
----o-----
Eskişehir, 26 (Hususi) — Celâ, Bayar bugün saat 15 te Demokrat Parti binasına gelmiş, 11 İdare Ku« rulu ve Î1 teşkilâtı ınensubiarile görüşmüştür. Saat 17 ye doğru yan a-rında Eskişehir 11 idare km ulu baş-kam Aluiitar Başkut. ı, Hasım Polat-kan ve Orhun Oğuz olduğu hulde şehir civarında otomobille kısa bir dolaşma yapmıştır. Ve kendi knrmuşj olduğu şeker fabrikasının geçerek hâtıralarını tır. Akşam üzeri saat rat Partinin İstanbul şuhlarına bir yemek mistir. Celâl Bayar yarın yanlarında Ahnted Oğuz Şoı-if olduğu halde İzmit tir. Ahmcd Oğır: plânı hakkında bit çaktır. Buei'n To»o ki-.'h’r MlHetvekı zn’ tbhTm P.d-V.ıı
örihulcıl CailL.t'*! •‘IHlŞrJ 21 D ı»oid matbuatı ı ten ziya* ti verilJ su-.ı- 8 dd ipcricl ‘ı ılı •"pal ı sİ




I
%

\
■ 1
B
4
«M
4'*
i
4
j
yeni sabah
Şehrin * >
* * Dertleri

hiçbir verilide umu-aile kadınları bir BühassA zührevî bir şekil arzeden mü?
ara* has-
Balıkesir memleket iıastahanesi
----------- (
Zührevî h ustalıklar hasta-l nesinin ayrı bir paviyonul bulunmamasından ailelerle^ enel kadınlar ayni koğuşta^ tedavi ediliyorlar S
Balıkesir (Yeni Sabah) — Yurdu-
muzun birinci sınıf vilâyet merkezlerinden bilisi olan Bahkeairde zührevî haslahklar hastahanesi veya ayrı bir pavyonu bulunmamasından tloleyı» haftalığa tutulmuş genel ev kadınlar), cildiye şorvisinde^aile lca-t tlınlarilo ayni koğuşta yAlmaktadıy» Jer. Biı hal namuslu ailelerin izzeti nefsini rencide ettiği gibi şehirde dedikodu mevzuuna da yol açmaktadır.
Memleketin mİ kadınlarla, da yatırılmaz, talik gibi sâri
rnin hallerde bu durumun tıbben de mahzurlu bulunduğu aşikârdır.
Bu durum karşısında ya bu uygunsuz kadınların yerlerini değiştirmeli veya aileleri başka bir pavyona nakletmdidir.
Yahut da eskiden olduğu gibi ayrı bir bina temin edilerek şehir has ta han es in den mümkün mertebe uzaklaştırmalıdır. Zira ehemmiyetsiz gibi görünen bu hal aslında çok mühim ve aile yapımız bakımından zaruri tedbirlerin alınmasını cab ettirecek bir dâvadır.
Akhisarda Masonda çayı tastı
Akhisar, (Yeni Sabah)
!•
semtlerdeki
Son günlerde yağan sürekli yağmurların tesirile kasabamızın kenarından geçen ve her şiddetli yağmurda Akhl-san tehdid c-den Masonda çayı taşmıştır. Bu çay Çınarlıtepe mevkiin-deki köylerden ve Medar şosesi istikametinden gelen sularla şiddetle akmağa başlamış, bu
damlan ve evleri sular basmıştır. Tehlikeyi haber alan
*
derhal su baskınına uğrıvan bölgeye giderek “müşkül durumda kalanları cankurtaran otomobiline alarak kur tanmşlardı-r.
Akhisar merkezile civardaki köyler için daima bir tehlike arzeden Masonda çayının mecrasının temizlenmesi için gereken tedbirlerin alın masını alâkalı makamlardan memleket namına bekliyoruz. Terra: vc Çırşamba tik okul öğretmenleri maaşlarını ala
alâkadarlar
4 d ı
Çarşamba, «Yeni Sabah) — Ocak 948 ba^mdanberi yirmi gündür Ter-ıre ve Ça ça.nba kazalarındaki özel muhasebe ınemutiarîle ilkokul öğret-rnenleri maaşlanrv aJanıanUşlardır. Lu yüzden bütün - öğretmenler acı a. cı sızlanmaktadırlar.
öğrendiğimize göre Çarşambada ûdnğu gibi Terme kazasında ilkokul öğretmenleri de hâlâ maaşlarını ala mamı şiar div. Bu hususta kaza kaymakamı yakımla verilmesi için icab ( (ıen tedbirlerin alınmakta olduğunu liştir,
.a ba ormanları ıSb mi e iliyor?


İki ay evvel liman idaresi, yüzde yirmibeş tenzilâta karar verdiği halde bu karar girmemiştir...
bu hatâyı Çanakkale halkı çekmeğe mecınurmudur ?
Liman idaresinin kararı ne zaman yürürlüğe gircoeklir.
Adanı başına 45 kuruş verildiği halde rahat gidip gelemiyeıı halkın bu yerinde şikâyetleri böyle sürüp gidecek midir?
Diğer taraftan Devlet D e n 1 3 y o 1-1 an acentalığmnı biftek şalı ile yapılan boşaltma a-mellytainde diğer sair eşyalarla ıtıa nlfatura eşyaları bir araya konul maktadır. Manifaturacıların devanı lı müracaatlarına rağmen bu hal de devam edip gitmektedir.
Gerek yolcu jııotörlerl tarifesi ü-zerinde ve gerekse tahliye İşlerin de halkımızın dileklerinin kabul e-dileceğini ve bilhassa alâkalıların bu İşle İlgileneceklerini umuyoruz.
elân mer’iyete
Çanakkale: (Yeni Sabah) — Ça nakkaleli her vatandaşın şikâyeti ne haklı olarak aebeb olan mesele yolcu motörlerlnln tarifesi üzerinde birkaç ay evvel liman reislimi yüzde 25 tenzilâta karar vermişti.
Aradan aylar geçerek bugiin, ya mı ve nihayet yılbaşında değişeoek rivayetlerile Çanakkale çalkalandı durdu. Liman idaresinin bu karar üzerinde şiddetle israf ideceğl ü-uıuldu. Maalesef -liman idaresi bu 1-şin arkasın» şiddetle takip etmedi. Bununla beraber ücretler hep ayni, 45 kuruş üzerinden alınmaktadır.
Vapurdan karaya, yahut Çanak-kaleden vapura binebilmek' için se nelerden beri sürüp giden 45 kuruş dâvasının ne zaman nihayete ereceğini merakla bekliyoruz.
Bir vakitler şahısların işledikleri

Düzcede beş köy okulu öğretmensiz kaldı
5

u sene gençlik hareketlerine ve spor işlerine önem verilecek, şehirde grip salgın halinde devam ediyor...
giden öğretmenler ikisini almaları i-
bölgemizde öyle


Düzce, (Yeni Sabah) — 947 - 948 ders yılında Düzce kazasında dokuz köy enstitüsü mezununun vatan vazifesine çağırılması münasebetile Beyköyü, Üskübl, çilini, Melek» Bataklı Çiftlik köy okulları öğretmensizlik yüzünden kapanmışlardır. O-kullarda öğretmen bulunmadığı zaman yerlerine vekil tâyin edilmesi kanuni bir yoldur. Lâkin öğretmen vekillerine maaşın üçte birisi verilmektedir. Yine bu kanuna göre, enstitülerden askere maaşlarının üçte cab edermiş.
Diğer taraftan
okulları \ ardır kı bunlar beşer sınıflıdır ve bir tek öğretmenle İdare edilmektedir. Bu gibi okullara tâyin edilecek öğretmen vekili hem baş.öğretmenlik yapacak hem de. beş sınıfı birden idare edecektir. Bu durun) İcasşnnnda da 4270 sayıl) kanun -hükümlerine göre eline 33 lira 33 kuruş maaş geçecektir. Bu sebebden böyle okul öğretmenliklerine hiç kim se talib olmamaktadır.
SPOR FAALİYETİ
Bu seneye gelinceye kadar Eolu vilâyetinde ihmal edilmekte olan fılt bol lig maçları bu sene yapılacaktır.
Lig maçlarından evvel şild maçlarının yapılması takarrür etmiştir.
Şild maçlarına 25 ocakta Bolu ve Düzcede ayni günde başlanılmıştır.
Dllzcedeki grupta; Düzce Gençlik - Akçakoca Taner, Boluda ise, Orman okulu - Bolu Gençlik lclübleri karşılaşacaktır.
Diğer taraftan Düzce Gençlik klil-bü yıllık kongresini yapmış, idare heyetinin faaliyet raporu okunmuş ve rapor kongrece kabul olunmuştur. Dilekler tesbit edilerek seçimlere geçilmiş, klüb başkanlığına Na-
• zif Sel getirilmiştir. Bu toplantıda kay makam ve sehrîmtain lenlerl de bulunmuştur. Genolik klü-; bümüz kavakçılık, atıcılık, futbol atletizm ve sportif oyunlar şubelerin de faaliyet gösterecektir. Gençlik kliibü yeni idarecilerine başarılar db-lerlz.
ŞEHİRDE GRİB SALGINI
Bir haftadanberl şehrimizde grlb salgın halindedir. Bu yüzden okulların mevcudları hayli azalmıştır. Gerek halk ve gerekse talebeler arasın da grib almış yürümüştür. Bu hususta alâkalılar icab eden tedbirle!i almıştır.
Hilmi Çoğal
III
«eylen
t h
Çar^aaıba, «Yeni Sabah) — Çar-^mba kazası köylerindeki hâzineye M4Ö ormanlar yüzlerce köylüler tara-f ’Car. tahrib edilerek tarla haline p•• r ln»ektc ve Onnan idaresi bunlarla zerre kadar alâkadar görünme-jnektedir.
Ecümle; Dikbıyık havalisindeki bir m iyon d»-kaıiık sahadaki hâzineye aıd Koca orman İle Cay var ve Gök-(»£•: mmtaicasındaki vâsi mikdarda bulunan ormanlar tahrib edilmeğe devam ( d îmektedir. Alâkalılar gû-ya takibata glrişildiglni söylüyorlar us da netice üzerinde hiçbir değişiklik yoktur,
durum karşısında orman bölge-leıuıde tahribat devam etmekte ve K^ttokce genişlemektedir. Bu gidişle biıkaç se.no zarfında Çarşamba or-nıcolai-ıîulan istifade imkânsız hale edecektfrr 1 1 ‘ ’ ulkr
fü ba iü Kadın hı sız yaJkşJandı
Çarşamba (Yeni Sabah) ~ Çar-tumbada cmsaüno nadir rastlanır bir hırsızlık vakası olmuş ve bir ögrcUnen karısı suçüstü yakalanarak adalete teslim edilmiştir.
Çarşambanın Çay ınahallesinden ögıttrn«n Mustafa Yanalın karısı Emine Yanal, orta mahalleden Orman İşletmesi anbar memuru Satrn Gencin evinden külliyetli mikdarda r /.ra ve eşyaları çalarken zabıtaca yakalanarak Cumhuriyet savcılığına verilmiştin
Selegsier en ziyade Hürriyet Misakı ûb&kknk ettirilmesi üzerinde dur
Maraş: iYeni Sabah) — Denıok rat Parti Maraş il kongresi şehir klübüııde yapılmıştır.
Kongreye sumdan ’çahşma raporu, ayni zamanda .bazı önemli me seleleri de İhtiva etmekte idi. Bu raporun iç meselelere tc-ınas eden kısımlarında ezcümle şöyle denilmek te idi:
«— Türk milleti kendi sinesinden çıkardığı Demokrat Parti İle haki ki partisini bulmuş, memleketin sİ yasi istikbaline emniyet ve ümitle bakmıya başlamıştrr. Tek şef, tek parti sistemine dayanan usulden ayrılarak çok partili sisteme girdiğimiz gündenberi Türk milletinin en aziz saydığı hak ve hürriyetleri, (Hürriyet Misakı) ile, tahakkuk et mek safhasına girmiş bulunuyor.
Tek parti zihnivetile hareket edi lirken, vatandaşın rııhu ve madde sİ üzerinde bir hakimiyet tesis etmek için C, H. P, ııin muhtelif kıya fetlere ve şekillere girdiğini gördük. C. H. P. ııin iktisadi, ticari ve zirai hayatımızı mamurlaştırmak gayreti, bugüükğ manzarasile. her şeyin devletin eline tesliırçl ile şah si teşebbüsün sıfıra indirilmesine müncer oldu. C, H. P, devletçilik is mini verdiği bu hususiyeti politika ya alet olarak kullandı ve bu muaz zam çarkın kanatlan arasında hal km menfaatlerini öğüterek yoket-tl.
Bugün, Demokrat Parti tarih kar şısuıda tuttuğu yolda azim ve İman la yürümektedir. Tek parti istibda dından sonra, milletin sinesinden doğan Demokrat Parti politika ha yatında temla memleketseverllğlnJ,


II




ın alar dürüstlüğünü ve prensiplere bağlı lığını en çetin imtihanlarla Isbat et iniştir. >
Çalışma raporunun okunmasından, sonra salonda akisler yapan sürekli alkış sesleri arasında, Hürriyet Misakmın tahakkuku istenmiştir.
Raporun okunmasını müteakip yeni idare heyetinin şeçimine geçil miş ve oylar gizli kullanılmış tasnif ten sonra Selâhaddln Hüdaioğlu, Ali Kısakürek, Ahmed Dedeoğlu, Dr, Şükrü Maznıan, Süleyman Zül kadiroğlu, Mustafa Evliya, Tevflk Karaküçük, Hanefi Güçlü ve Bekir Kandeğerin seçimi kazandıkları an laşıldı.

• •
♦ *
Kocaeli ıMilletvekillcri Seçim da.relerini gedecekler
İzmit, (Yeni Sabah) — Çok defa 11 kongrelerine bile gelmiyon Millet-vp^illerUnfz; bu defa yapılan Kocaeli C. H. Partisi İlçe kongrelerine tanı kadro İle gelerek toplantıyı dik kat ve hassasiyetle takib etmişlerdir. Bilhassa Prof. Njlıad Erim'ia kongre başkam olarak bulunması; şikâyet ve istekler üzerinde geniş izahlarda bulunması derin memnunlukla karşılanmıştır.
Kongreyi müteakib bazı nülletve-killerimizln hemen mülhakata hareket ederek inceleme gezileri yapması hayli mânklar bir hâdise sayılmaktadır.
Bu durumdan anlaşılıyor ki Kocaeli milletvekilleri kendi intihal) dairelerini dolaşarak halicin derdlerL
yol siyasalı
-------------o. . . -- algi nassl memnnv: olma*?
İLHASSA «ok partili demokrasi slBteminde gerek htlk me tin ve gerekse belediyelerin takib edecekleri hattı hareket halkı memnun edecek icraat yapmak ve o suretle memnun olan halkın seçbn esnasında oylarını kendi tarafına çekmektir. Bu böyle olmaz da yine hükümet ve belediyeler yerinde durur ve halk ise memnun olmamakta dovum edorso herhalde bu işdo demokratik sistemin rol almış oldufj iddia edllemoz. Btltün dünya demokrasilerinde olduğu fibi bizde de ilân edilen prensip halkm halk tarafından idaresi yâni halkın ltimad ve muhabbetini kasanmış olanlar tara-fından idaresi sistemidir.
Bu prensiplerin ise en ibtlda! kaidesi halka s i yanan muamele yapılması ve bilhassa şehir işlerinde halkın her mıntakada kabil olduğu ka. dar müsavat üzere muamele görmesidir. Memleket fakirdir. Amenna. Amerikada olduğu kadar bol ve her tarafa şamil imarlar yapılamıyor, kabul edelim. Fakat herhangi bir mıntakadakl halk, - büdcenln az veya çok zengin olmasına bakmıyarak bir kısım için fazla fedakârlık yapıldığını ve diğer bir kjamın ise büs bütün ihmal edildiği ve bilhassa bu ihmalin göze batacak bir hale geldiğini _ görürse kendisinin yine mem nun olmakta devam edeceğini ve seçimlerde yine ayni partiye oy vereceğini farz ve tlmld etmek kadar belâhet olamaz. Halk Partisi olsun başka bir parti olsun halktan ltimad ve oy almaya lüzum görüyorsa dediğimiz gibi hallca karşı da âdilâne ve müsavat üzere muamele etmesi icab eder.
Bütün bunlan yazmaktan maksadım belediye idaresinin Göztepe ve Erenköy cihetinde birkaç senedenbe ri takib etmekte olduğu yol inşaatında gözetmemekte bulunduğu müsavat prensiplnl umumi efkâra bildirmektir.
Bundan birkaç gün ni"1 •-rtdcm Göztepede oturm&kt* olan arkadaşlardan doktor A... Beye tesadüf ettim. Sözüne i tim ad edilir ciddi bir zat olan bu doktof arkadaş bana o semtte bir iki senedknberi yapılmak, ta olan yollar dolayıslle halkın be-ledlvevc karyı n. lrarta»-n.Mfl doğunu uzun uzadıya anlattı.
Hakikaten muğber olmamak da t sokaklarda __________________!e yapılmıyaı üunal edilirken diğer başka sokaklarda sırf filan, hatırlı zat oturuyor diye asfalt yollar yapılmasın mahzur görülmüyor.
Tabiî bu durumun halkın gözünden kaçmakta olduğunu farzet inek saçmadır. Meselâ Göztepenin en işlek yollarından biri olan ve gerek arabalar vs ğerekse yayalar tarafından —variyet öyle icabet-tiği için ziyade takib edilen ikinci orta sokak —ki elli altmış köşkün bulunduğu blı- sokaktır— hâlâ Cenabı Hak tarafından nasıl yaradılmış i-se o vaaiyetts ve çamur deryası halindedir. Ona mukabil ise yine Göztepenin deniş tarafında ve ü-zerinde üç dört köşkten fazla bir şey bulunmayan dört beş yüz met reyk bir kara yolu —orada bilmem hangi belediye teşkilâtı âmiri yazın köşk yaptırmağa başladı diye hemen yine ayni yara cadde halinde yapı’ıp bitirildi. Göz tepenin istasyon civarındaki bir yolun ise geçen yaaın yirmi otuz bin lira sarfı ile ya hatırı sayılır filan ması dolayısile imiş.
Hattâ bu yol siyasetinde öyle göze çarpan variyetjer var ki halkın gözünü boyamak hiç de kabil değildir.
Makalenin başında da söylemiş olduğumuz veçhile böyle faiklı muameleler hiç bir vakit halkın gözünden kaçmamakta olduğundan bu işde halk kadar belediye de zarar görmektedir. Zira yarın öbür gün vilâyetle belediye birbirinden ayrılıp da eskidenberi ten-sib ile yapılmakta olan seçimler yerine tanı Demokratik seçimler yapılmağa başladığı vakit bu va-ziyaretleri gören ve içine derd eden halk tabiatile eski belediye teşkilâtına rey verecek değil.
Büdcelerin imkânı olmajup da böyle bazı yerlere lüks yollar yapılmasa halk, ne yapalım vaziyet fazlasına milsald değil diye bekler fakat böyle müsavat kaidelerine aykırı İşler gördükçe o halkın belediyeden memnun olacağım ilnıid etmek beyhudedlr.
O. K. Göroner



«M


Varhkçılann ,iird.ki saltaasU, kendi kendine yete,, tebaa» hayaletlerde, ‘baret gar.b b.r saltanat elduğnn. göre bunu, bize pek zarar, dokunmaya-cağını düşünebilir, beyhude gayretlerime gfrlebilir.iniz. Fakat bu, siıin düşündüğünüz ve benim temenni ettiğim şekilde değildir. Z ra bu saltanat her ne kadar “Türk Edebiyatı Cumhuriyetini» arkasında bulmuyorsa da orta iğretimdeki genç zekâlarınSa&ae sürülen okuma kitablarına kadar uzanabUmiştir
ul-
kabil defll çünkü bazı Arnavud kaldıranı biK rak tamamen
diğer yollardan daha
tu
geniş bir
ı„ orada senin otur
nl yoklıyacaklardır.
Bu hâdiselerin seyrinden Öyle anlaşılıyor ki; Kocaeli O. H. Partisi da, ha hareketli tfe daha faal olmak Kararındadır. Halkla bağdaşarak derd kşmonin verimli sonuçlarını görmek birler için hakikaten bir bahtiyarlık olacak ti t

aşırtıcı hamlolerile şiir dün İramıza taptaze bir yeni -lik getirdiklerini zanneden bazı -şairlerin iştirâk ettiği garib bir orkestranın şefliğini üstüne alan Yaşar Nabi, iklimini yadırgadığımız cüceler memleketinde yeni bir saltanat kurmuş bulund-yor.
Basına tâcını kendi eliyle geçir-m> l( büyüklüğünü gösteren bu kı l devletindeki eon münhal na-zarnkhurı Orhan Veli, Melih Cevdet ve Oktay Rifat gibi şairlere dağıtmış, Türk şiirinin kaderini 600 sayfalık bir kitabın yapraklarına tevdi etmek cür'etini gösteriyor.
Tebaası, tıpkı masallarda olduğu gibi, hayaletlerden mürekkeb bu saltanatın, münekkidsiz kalan edebiyatımızda daha ne ka • dar zaman süreceğini bilmiyorum.
Yalnız şurası var ki, arada bir san'at piyasasında görülen Antolojilerin sayfalarına oturtulan bir çok şairlerin, edebiyat tarihinin kapısında çıplak ayaklarla, elde keşkül beklediklerini görmek gerçekten yürekler acısıdır.
Fakat Varhkçılann, etrafa şöh ret teselliBi dağıtmak hususundaki himmeti az.ımsınacak gibi değildir. Zira onlar, kurduktan mu-hayyel saltanatlarında — hangi çapta olursa olsun — her fakim yer vermokie, Fuzulîyi hatırlatan bağrı yanık bir «Geday-J-muhte-şem» 1er kafilesi vücuda getlrmiv lerdir.
Dil ve edalarında sun’ilikten hiç bir eser bulunmayan bu alçak gönüllü nâzımlann yalvaran seslerini duymak istemez misiniz? İçte imkânsızlıklar içinde bocalayan bu derdlilerden biri, bakın ne yor: Ana, kardeş, dost, arkadaş uzakta.
Sevdiğinden nıektub gelmez Al. hançeri Göğeiine sapla.
Vmidsizliğe düşmüş mağrur âşık da şöyle haykınyor: İhtimal ki, bu evin bir odasında Karağında bir krz uyumaktadır, Hararetini yorganlar duyar bu kızın Kendisini ben duyarım.
Pazardan satın aldığı potinlerine ve paltosuna ve giyimli olda -ğunu kendisine hissettiren soğuğa teşekkür eden bir mihnetzede de şöyle niyaz ediyor: Potinlerime ve paltoma Teşekkür etmeliyim.
Teşekkür etmeliyim yağan kara, Bugüne, bu sevince...
Kara bastığını için şükür!
Uzak bir tren yolculuğunda!» sonra Varlık» tâki itikâfına çekilen çilekeş bir san'atkâr, evindeki yatağında neden uyuyama -dığjjıı, ne samimî ve tekellüfsüz bir «eda9 ile soruyor:
Bir kere ben Çok uzun bir tren yolculuğunda Fa iuıdeki yatağımı düşünüp Uy uyanıaauştını.
Bu gece neden uyuyamıyorum. Evimdeki yatağımda?
Herhalde yegâne meziyetleri dü şündürücü vecizeler yerine geçebilecek olan bu sözleri, şairlik hevesile bizzat benim uydurduğumu, yukarıdaki cümleleri parçalayıp mısra haline getirdiğimi san mayınız. Bu manzumeleri, «Varlık mecmuasından ve Yaşar Narinin Cumhuriyetten bugüne ka dar yeni Türk şiiri* başlığını taşıyan Varhkçılann Antolojisinden aldım. İnanın ki, «samimilik» ve •eda uğruna, kendilerine kıyan bu şairler, — Yaşar Nabinin iddiasına göre — «Bugünün şiirini temsil edecek bir özellik kazan -makta olan» yeni cereyanın mii-essisleridir.
Böyle manzumeler de bir An -tolojiye girer mi? Demeyiniz. Bun lam seçip 600 sayfalık eserine sokan. usta bil" şair ve titiz bir edebiyatçıdır. O kadar ki, kötü bir niyyet beslemediği için Halid Falı linin Varlık dergisine gönderdiği birkaç şiiri neşretmemek nezaketinde bulunmakla onun şöhretini kıııtaı-mak dirayetini göstermiştir.
Varhkçılann şiirdeki saltanat», kendi kendine yeten tabaası haya letleıden ibaret garib bir saltanat olduğuna göre, bunuv bize pek zararı dokunmıyaoağını düşünebilir, beyhude gayretlerime gülebilirsiniz. Fakat bu. sizin düsündtt-
dî-
bîr
günüz ve benim temenni ettiğim S »kilde değildir. Zira bu saltanat, er ne kadar «Türk Edebiyatı Cumhuriyetini > arkasında bulmuyorsa da, ortaokul ve liselere de-
Yazan:
Nâzım Kemal
vam eden genç zekâların önüne sü tülen okuma kitabLarma kadar u-saaabilmiştir.
İtiraf etmeliyim ki Batıda bu ■oydan manzumeler^ hattâ yeni {uygularla yüklü bir şiir maceracına kendisini kaptıran G. Apol -Unaire'e aid olanlar bile okul ki -(ablarına girmomiştir. Halbuki Apollinaire'in manzumelerinde ka fiye ve ölçü endişesi mevcud dc -bile, hiç olmazsa şairane -
> ürkmeyen bir güzellik var -dır. İşte size onun bir şiirinden birkaç mısra:
VeddU alevlerle sanlı Notre-Da-mes Chartres'da baktı bana; mu7tarlb bir annenin solgun, ateşli oğludur, cama günü can verip pazar dirilen Tanndır..
Ben burada Fransız edibi Julieıı Benda'ya uyarak ibhama bürüu -mekten hoşlanan modem şiire kar gı bir «non possumus , bir imkânsızlık izafe etmek niyetinde {eğilim. Zira çok iyi bilirim ki, İnsan oğlunun teessüri hayatmda. bağdaşan sebebsiz bir gerginlik hali, kelimeleri zorlıyan taşkın ve karanlık bir-taraf vardır.
ŞUbhe yok ki, kâinatın mahremiyetine nüfuz etmeyi gaye bilen gairir), kendisini eşyada eriterek âristik bir oluşa varmak isteyişinde şaşılacak hiç bir garabet yoktur. Ve Ayduılığın, satıhtan bir kaç kulaç derine inilinue tüken -diğim» söyliyen ‘Faul Valery çok haklıdır. Fakat herhalde şiirde tbham, saltanat Kiineh şairlerin Sandığı gibi sayıklama nev'inden tdr itham değildir.
Şiirin Paul Eluard'ıu iddia ettiği gibi, kafa ile okunacak bir saflığa yükselmesini, insanı dü -tündürmesini de kabul etmek miim Kilndür, Ancak, mısracı bir zihniyete.' aykırı bir şiir iklimine ulaşmak gayretile manzum sözü Uesrt indirmenin ve bir takını halklar altmda düşündürücü güzellik bulunduğunu vehmet menin özlü bir kıymeti olmasa ge-ftktir. Meselâ şu mısralardaki lâubaliklerin yanında düşündürii -cü bir taraf arayalım:
■Bs
Bo,
A JU
• •
• • • •
Dağ baş.ndasın,
Derdin günün hasretlik; .â-kşanı olmuş, -Giineş batmış.
de ne halt cdeceküinT
Filhakika, aşağılık ve kaba bu ruh hâletiııe‘uygun düşen/ ked-nıelerin dizilip çekli,sayesinde mm ra taslağına yükselmiş bu satırlarda düşündürücü ne vardır? E-ger düşündürücü söz hu ise, gün-( delik hayatımızda kullandığıma her iâlurdida böyle bir gerçek a -ramak hakkımızdır.
Te-şbm .ve istiareden kaçarak cgör-düğünü olduğu gibi -herkesin kullan-digı kelimelerle anlatmakta* belki realist bir endişe saklıdır. Fakat re-rdite, insanın sübjektif davranışını hesaba katnnyan bir realite nasıl bir şeydir ? Şairi, dış âlemdeki eşyanın bir zabıi kâtibi; ressamı bir fotoğrafçı olmağa teşvik etmak meğet insanın tarih .boyunca ( sapıtmalar!* gebşea bir şiir ve sanat anlayışımı dogpu - bir gerçekten sı güç bir
Garibdir
yola götürmekmiş... Eıı anlıyamadığım boşarılnız devrimdir!
İÜ varlıkcılann sultana!
sürdüğü yeni şiir dünyasını yaşar gibi güzelden anladığını sandığın* usta bir muharrir benimsemiş .görü*» nüyor. Fakat o, bu ileri anluşyîşır.ı rağmen nazirlerlnin» sahte gururları arkssrrdskl boşluğu anladığı için olacakki antolojisinin mukaddime, sinde şu satırları ilâve etmökten dişini alamıyor:
Zaman çabuk tasfiye eder. Bu antolojimize giren şairlerden de za. manın lhaafaız elinden kurtulumıvdo lar çıkmıyacağım iddia eddmeyiz, Hattâ belki içlerinde bu tasfiyeye şimdiden uğramış olanlar da-vardrr.v Acaba JYaşar Nabi tasfiyeye belki daha şimdiden uğramış sanûığ) şanieri. neden geçirmekte tereeddild
Y’ok^a o. Türk okuyucusuna şiirimizin -b^r "panoramasını çize( hu esasine,- yer darbğı yüzünden, gübheyk karştfıvaeağıtmz imzalar yerine kendisinin de kabul eder göründüğü çok kıymetli mandan tir?
Yaşar
karşı geiinemiyeeeğini herkesten ia-ha çok ıvi biliyor. Fakat o ne yups»n ki sultanlık makamının baş döndüsü cü hazamı hiçe sayamıyacak ve ta-baasımn yalvaran bakışlarına kay ilsiz. iddialı bir şiir saltanatının yıkılışına seyirci kalamıyacak dr- • .v dadır.
okluklarını antoloji? in t etmemiştir!
olanlarını sok m anın kin. za-intikam mı almak »«t^ıınş-
Nabi «muhakkak zamana
Nazın

CıVarZo Aytacı ğm irtibatı temin ediliyor, çapılan dnsre güreşlerince yedi bin lira hâsılat sağlandı. İzmirden >kal • a* bir otobüs bir günde Çanakkaleye tarabiL cek^.
Ayvacık, (Yeni Sabah) — Çanakkale İlinin şirin bir ilçesi olan yeşillikler beldesi Ayvacıkta kıymetli ▼alisi Ferld Kornerin ve çalışkan kay makamı Faruk Önderin ilgilerde Üç Myük ihtiyacına kavuşmuş bulunuyor. Senelerdcnbcri teşebbüs halin. *de kalıp fâaliyete geçilemiyen bu İh tiyaclanm İller Bankasından geniş kredi sağlamakla kasabanın su vej elektrik derdi önlenmiş bulunmaktadır
YOL İNŞAATI !
Ayvacık . Küçükkuyu yolunu ağaç , landırma ve inşa birliğinin teşekkülü ile de 25 kilometrelik bir şosenin inşasına başlanmış ve 047 yılında 4 kilometrelik bir şose tamamen bitmiş ve 4 kliomvtrelik bir kısmın da tesviye! tfırabiyepb yepılmıştıv 948 yılında bitmesi çok arzu edilen bu yol İzmir - Çanakkale transit yolunu tamamlamış olacaktır. Bu suretle İzmirden Bergama - Dikili - Ayvalık - Burhaniye - Edremit - Kıl-çükkuyu - Ayvacık - E?-ine yolu ile bir günde otobüsler Çanakkftleye ge^ Iebileceklerdlr. Büyük bir iktisadi, kıymeti olan bu yolun tamamlanması için Ayvacığın hamiyetli halkı elinden gelen fedakârlığı eslrgememek-tedlrler. Bu yol yararına olmak üzere 28 Aralık P47 pazar gllnü yapılan
büyük ve iddialı deve güreşinde 7 bin lira sağlanmıştır. 8 şubat ’43 gününde de ayni nıoltsadla hüy.ık bir deve güreşi yapılma»; iıpı j« tertlb heyeti faaliyete geçmiş bulunuyor. Bu güreş ilimizin en non ı>-ve güreşi olduğundan birçok stuprız lerle süslenmiştir. Bu güreşin duhuliye biletleri ayni zamanda o gün güreş sahasında çekilecek piyangonun da biletidir. Ayvacığın çok >-ğerli yerli hediyelerini İhtiva -. n bu piyango ve giriş biletleri ılı na çevresinde çok rugbet görmüştiı-DEVE GÜREŞ CER t
Yol yapmak gibi asil bir gaye •>a-şinde fedakârlıktan çekiunıi.ven güreş meraklılarının arzuları. tiz.-' ine tertlb heyeti büyük pir faaliyet gj.(-tererek Aydın, Muğla, B.Uıkesi., Ça jmkkale illeTile, Ayvalık, Bergu.na Biga, Burhaniye. Edreınic. üLunz, Çan, Lapseki ilçelerinin en namdal pehlivan develerinin iştiraklerini aag lamışlardır: Bu güreşin pfk heyecan lı ve kalabalık olacağı umulmakta, dır. İstanbul ve İzmirden birçok m« raklılann gelecelderl hahır atındı, ğından otellerde İcab edtn tertibat alınnuştır.
Bu gllreşin souucunu ayrıca ıra* deeeğlml bildiririm.
Şliktan E(.mL>





»

»-
1
! İslâm Tarihinin E(ı Meraklı Bahisleri]
Mr,dârâ cevab — Kir intikal keyfiyetinin neticesi -İt ilâ/lar re wr> - /îe~li Ekr™». «t,, mü-
lz.rr,/7//ır»nın terkedilişi — E bu Sfifyanın edineni gclı-
c si E bu Bekir mi, Ali mi — I)d bin esir
? 39 ______________________________
kerrenilerinin terkedilişi
Eğer, bunları sınır dışına çıkarıp
fitil
1

Yasan^M. RAIK OGA1Y
Ömer; Ali'nin rey ve içtihadındaki) İsabeti pek takdir ederdi.
Ali’nin buhınırurthfı yerde karar vermek mecburiyetinden Allah beni korusun, der ve önemli işlerde aer •aman onun fikrini aarnıadıkca fiiliyata geçmezdi.
Abagıva geçirdiğimiz tarihi olay, bu ciheti pek kesin aydınlatmaktadır.
umer-Ul-FAtük zamanında Suri-yı ji fetheden ordunun ele geçirdiği ganimetler arasında mühim Tnfkdar« da esir de mevcud bulunuyordu.
O devirlerde ve ondan 6©nraki çağlarda muharib orduiarm ele geçirdikler! esirleri mahv ve ifna eylemeleri harb usul ve Adetlerinden olduğu halde, İslâm ordusu sayısı 1000001 geçen Ularına bu yolda muamele yapmadı. Yapmadı anıma, 100.000 kişinin muhafazası için ordunun e-aaslı bir kısmı hareketsiz kalıyor /e bu kadar insanı beslerken İslâm as. keri aç kalmak zahmetine bilmec-bııriye katlanıyordu. Maslahat nazik ve mühimdi. Bu yüzden ordu ve mu vaffakiyat tehlikeye düşebilirdi. Ku mandan Ebû Ubeyde keyfiyeti tafsi-lâtile merkeze yazdı ve Halifenin reyini sordu. Ömer. Adet olduğu üzere görüşülmek üzere ileri gelenleri topladı ve fikirlerini sordu, tartışma başlayınca İçlerinde (Osman) dahi bulunmak üzere mevcudun hepsi: (esirlerin öldürülmesi) kararında birleştiler. Asrın gidişlerine güre bu kararı tabii görmelidir, amma Ömer, meşvereteilerin fikirlerine hem^n u-yuvermegl münasib bulmadı. Ali’ye haber yolladı, onun reyini almağa lüzum gördü. Ali gelip meseleyi dinledikten sonra fikrini şöyle bildirdi:
— Yâ Emlrelmii’mmln, eğer bu 100 000 esiri öldürttirsek, İslâm Alemde hıristiyan dünyası arasında kıyamete kadar unutulması ve örtül-• mesl imkânsız bir kanlı çukur açmış olursun!
»4 W'
I
I


Ul I

(Baştarafı 1
Söz alan üyeler, Odanın esnana lh«4yacXaruu taUnin edeme değinden bugünkü kanun değiştirilmediği mü d detee vaziyetin hep böyle olacağından şikâyet etmişler, Esnaf Odalan hakkında ki kanonun bir an evvel değiştirilmesini istemişlerdir.
Bakan, bu dileklerin yerine getirileceğini vâdederek, hazırlanan kanun tasarısının yakında Meelise sev korunacağını söylemiştir.
Belediyenin Esnaf Odalan hakkın da verdiği kararlarda Odaların aslA fıtrine müracaat edilmediğini, ayrıca Odalann verdikleri kararların Belediye tarafından tatbik sahasına komılm - >mt söyliyen Oda Başkan vekili. ı? kanunundan Esnaf Odası-1 nm da istifade etmesini, esnafın ça-• ■sroalarmı battalı yan Muamele ve Ev kira vergisi te del inin kaldınL mas rn teklif etmiştir.
Diğpr bir üye. Husyene cüzdanla-r.nxû sadece Esnaf HastaLıanesi ta-rafmdan veritmesmi- ılkın sıhhati uakıruından lüzumlu olduğunu belirtmiş, « Beledi yenin cüzdan vermekten maksadı sadece varidat temin ertnektir^ demiştir
Bandan sonra «öz alan fırıncı Sıd kı dı şunları söylemiştir:
temas etmek istediğim td**^*)* teTki Odanın teşkilâtlanması hıı^ıi'unda olmıyacaktır; fakat şunu söyliyebilirim. k! bu mesele, Frti daha İlgilendirir.
Vüzdc 35 i çavdar ve yüzde 65 1 buğday olan undan, hakikati sövle-n k L»zım gelirse francala gibi elc-îr.» k vâpdabilir; ancak bu unun t es bit edilen mikdarda buğday ve çav. darı ihtiva etmesi lâzımdır..
Bize verilen un. tesblt edilen ka-.ten n tamamile zıddıdır; yâni yüz-(K 65 1 çavdar ve yüzde 35 i buğ-daydan ibarettir.
Fırınıma gelen çuvallardan nümü t»* alarak tahlil yaptırdım. Tahlili r neticesinde bu tek tip unım İçin-d- ki buğday mlkdanmn yüzde 30 Olduğunu Öğrendim.
Diğer taraftan buna inan mı yarak B »r-aya müracaatla ve blnblr mOş-V ^^n Ronra 40 Hra para vermek «•h tde bu numuneler! tahlil ettir ıfp'ğe muvaffak nlal(îdlrn Fakat bu 1r»fa bana unun ancak rutubet derrr^slnl söylemekle İktifa ettiler.
Belediye maliyeti tcsblt ederken, txa ınrkAra 175, pişiriciye 235 kuruş

atarsan, o zaman da düşman ordu-
I
suna 100.000 askeri kendi elinle gön dererek eklemiş sayılırsın’.
Yâ Emırelmü’minin, her iki suretle hareketten, birini memleketimizi; 100.000 candan, İslâm devletini 100.000 tebaadan mahrum bırakmış olursun. Halbuki elimizdeki bu insanlar: bizim halkımızdan olmuşlardır, bunların hepsi de harbin felâketini Latnuş, yuvalanndan, çocuklarından uzak kalmış sefil ve bi-' çare insanlardır. Biz; onların kolla, rını, vücudlannı ele geçirdik, şimdi sıra yüreklerini bağlamağa geldi.
YA Emlrelınü’mlnin: bunlara ka-yıdsız, şartsız hürriyetlerini geri ver, hepsini serbest bırak, evlerine dön-. sünler, ailelerine kavuşsunlar.
îslâmiyetin adalet ve merhameti-j ni kendi şahıslarında deneme ile anlasınlar. Onların mes’ud ve müreffeh yaşamaları; camiamıza yabancı ve uzak kalnuş insanlara. îslâmiyetin ydlksek gidişlerinin örneği olsun!
ömer-ül-Faruk, bu re.ri sevinerek' kabal etti, esirlerin hemen serbest bırakılması, yurdlanua döndürülme-, si için emir gönderdi. ı
îşte Ali: böyle düşünebilen, asrının üstünü ve üstünde bir insandı. | Bütün bu izahattan sonra (Fadh Ali iddiasının mahiyeti iyice açığa vurur. Kaldı ki; yüksek makama geçme ve geçirilme başka, şalisi tadıl yme başkadır. Banraya kalmak; değerden eksikliğin mânastına gelmez ve herhangi bir lüzum ve mecburiyet üzerine öne geçme ve geçirilme. gende bırakılanın zatî tefevvuk ve meziyetlerini ihmal ve inkâr irin sebeb teşkil etmez. F&fH’i gön- J Kin ballandığı şahsivete tevcih ve aoTTiyî k**41 ı.l i sinde a^daliyetin mev-cııdivitin • inanılan zâta tahsisde dini bir suç tasavvur edilemez.
(Davamı var)
yevmiye verdiğimizi nazan itibara almaktadır: Bugün bu ücretlerle]
çalışan bir hamurkâr veya pişirici var nudtr ? [
Bu xraz(yet karşısında fırıncı elbette ki iıile ve tUT^xtk yollarına gi, der. Una kepek karıştırır, ekmeği’ rutubetli çıkarır veya gramını eksiltir.
Biz fırıncılar şunu istiyoruz ki, has vc tek tıp un çıkaran değirmenler ayrılmalıdır.*
Diğer üyeler de Eanaf Odasının ıslahı üzerinde durmuşlar, bugün bir »yardam yapmasına kanun! bakımdan imkân olmıyan Odanın yeni bir kanunla esnafa yardım edebilir bir hale getirilmesini istemişlerdir.
Bakan bunlara cevaben, Esnaf O-/daları hakk nda hazırlanan yeni bir tasarının mevcud olduğunu ve bunun yakında Millet Meclisine sevke-dileeegini belirterek, 1949 da tatbik mevkiine konacak ve 1950 de esasları dairesinde vergi tahsilâtı yapılacak olan gelir vergilerinin, esnafın bütün derilerini halledeceğini söylemiştir.
Ortadoğudaki Rus stratejisi
dan birisinin Tunantstanın diğerinin ise îranın üzerine kapanacağı ve arada Türkiyenin rahatsız olacak bir şekilde sıkışacağı büyük bir kıakaç hareketini başarmaktır. Huşlar Yunanistan ve Iranda Bağlanacak olan bir muvaff'kiyetia Tûrkiyeyl, Rusların Çanakkale üzerindeki talebleri vo ve A r da ham n Rusyaya ve-
rthnesi için ileri sürülen istekler icar - Minda daha yumuşak bir hale ge-,ürecc£ım üaHd etmektedirler. İranda kullanılmakta olan taktikler hâlen Yunan Istan da kullanılmakta o-lan taktiklere bariz bir şekilde benzemektedir. Rus topraklarında Azer bayc&n radyosu faaliyete geçmiş o-lup kuzey İranda Rus ajanları faal bir şekilde çalışmaktadırlar. Ayni usullerin Yun anla tanda tatbiki Huşlara göre kıvm^tatz bir başarı olma-| mıştır.
z
Kâzım Karabekiri
kaybettik
( Hatlar aft 1 incide etmiştir. Haber derhal şehire yayılmış ve büyük bir teessür uyandırmıştır.
Bugün öğleden evvel Cumhurbaşkanının refikası Bayan İnönü, Haşan Saka, Bakanlar. Meclis baş kan vekilleri, grup başkan vekilleri, bir çok milletvekilleri ve Demokrat Parti adına merhumun Kocatepedeki evini ziyaret ederek, ailesine taziyette bulunmuşlardır. Mecliste de riyaset makamında bir defteri mahsus açılmış bir çok milletvekilleri de defteri imzalamış lardır. Haber aldığımıza göre Kâzım Karabekir cumartesi günü Meclise uğrıyarajc çalışmış ve Mec listen neşeli bir halde ayrılmıştır. Bugün öğleden sonra Cumhurbaşkanı İnönü de rahmetlinin ailesini ziyaret ederek taziyette bulunmuş tur. Cenaze öğle üzeri Başbakan yardımcısı Faik Alımed Barutçu ve bazı bakanların iştirâkile Nii-muna hasta hanesine kaldırılmıştır.
Meclis başkanı Kâzını Karabekirin cenaze töreni için protokol umum müdürlüğü bir program hazırlamaktadır. Programa göre Meclis başKanuun cenazesine Cumhurbaşkanlarına yapılan tören yapılacaktır.
Sıhhî heyet raporu
Ankara: 26 (A.A.) — Anadolu Ajansı Türkiye Büyük Millet Mec' lisi yüksek başkanı general Kâzım Karabekirin vefat ettiğini bildirmekle fevkalâde müteellimdir.
General Kâzım Karabekir bugün saat 10 da kalb rahatsızlığından vefat etmiştir.
Bütün ömrünü vatan hizmetlerine vakfetmiş olan sayın Karabekirin ölümü dolayısiyle Büyük Türk mîlletini ve Türkiye Büyük Millet Meclisini taziyet eyleriz.
Cenaze merasimi Ankarada 28-1.94S çarşamba günü öğle vakti yapılacaktır.
Sıhhî heyet raporu aynen aşağıdadır:
Türkiye Büyük Millet Meclisi yüksek başkanı General Kâzını Karabekirin. 25.1.948 pazar günü saat 17 de başlıyan ye kısa fasılalarla tekrarlıyan Angina Pektoris nöbetleri sonucunda yapılan tedavilere rağmen hâd kalb* zaafile 26.1.948 pazartesi saat 10 da ve-vat etmiş olduğunu bildirir müşterek raporumuzdur.
Cumhurbaşkanlığı baş tabibi Prof. Dr, Zeki Hakkı Pamir. ..
T. B. M. M. Başkanlığı baş tabibi Dr. Prof, Raif Barbaros.
Amerika büyük elçisinin taziyeti
Ankara: 26 (A.A.) — Bııgiin Amerika büyük elçisi M. Wilson Dışişleri Bakanı Necmeddin Sa-dakı makamında ziyaret ederek Türkiye Büyük Millet Meclisi baş kanı General Kâzım Karabekirin vefatı dolayısiyle gerek hükümeti ve gerek kendi namına taziyelerinin hükümetimize iblağını rica etmiştir.
Meclisin dünkü hazin toplantısı
Ankara: 26 (A.A.) — Büyük Millet Meclisinin bugün saat 15 de yaptığı toplantıda başkan vekili Raif Karadeniz, Büyük Millet Mec lisi başkanı İstanbul milletvekili General Kâzım Karabekirin vefatı haberini aşağıdaki cümlede beyan etmiştir:
Arkadaşlar, bugün size çok acı bir haber vermekle müteellimim.
Hayatı boyunca kendisini vatan hizmetine vakfetmiş ve bu uğurda büyük başarılar ve feragatler gös termiş olan değerli Meclis başka-nımız saym General Kâzım Karabekir dün öğleden sonra baş gösteren bir kalb krizi neticesi bu sa bah saat 10 da vefat etmiştir. Hükümetten tezkeresi gelmiştir. (Allah Rahmet eylesin sesleri) her birerlerinize başkanlık makamının taziyetlerini sunarım.
Hatırası için hepinizden beş dakika ayakta saygı duruşu rica o-diyorum.
Beş dakika ayakta saygı sükûtu yapıldıktan sonra yine Raif Ka radeniz: Aramızdan ebediyen ayrılan aziz ölünün hatıralarına hürmeten müsaade buyurursanız bugün kü birleşimi cuma gününe bırakmak istiyoruz» demiştir. «Doğru, doğru- sesleri üzerine, önümüzdeki cuma bünü toplanılmak üzere oturuma -aon verilmiştir.
Kâzım Karabekirin hayatı
Dün vefatını büyük bir teessürle haber aldığımız Büyük Millet MeclİBİ ba kanı emekli general Kâ zım Karabekir, bilhassa Millî Mücadele yıllarında bu memlekete sayısız hizmetleri ve fedakârlıkları ile temayüz etmiş, İstiklâl Harbinin kazanmışında büyük rol oynamış ve nihayet her hususda temiz kalmış güzide bir Türk evlâdı



idi.
Kâzım Karabekir 1882 ytlında îs tanbulda doğmuştu. Kendi Karaman civarında Kaaya köyünden, Karabekir ğUeaindeııdîr ve Meh-med Emin paşanın oğludur.
Kendisi Fatih Askeri rüştiye-sile Kuleli idadisinde okuyub Harbiycden 1318 de birincilikle çık tıktan sonra 1905 de Erkânıharb yüzbaşısı olmuştu. Kıta sıtajmı Manastırda yaptı.
1908 inkılâbından soura. Edirne fırka erkânıharbliğinde ve hıulud komiserliğinde bulundu. 1909 da 31 Mart ihtilâlini bastıran Hareket ordusunun ikinci t ırka erkanı harbi idi. Bundan sonra Arnavutluk isyanını bastırnuyn memur kolorduya iştirak etmiş. Balkan Harbinde Edirne mubaretelerinde bulunmuştur.
Birinci Cihan Harbi başında yarbay olarak İran kuvvei seferi-yesi komutanı daha sonra da Çanak kalede Kereviz derede fırka ku mandanı olarak hizmet etmiştir Bu sırada albay olarak Fonder Goltz paşanın erkânıharbîye reisi olarak Bağdada gitmiş. İrak milli arebele rinde bulunduktan son ra 1918 de Kafkas cebhesi ikinci kolordu kumandanlığına sonra birinci Kafkas kolordusu kumandanlığ; na tayin edilmiş ve kolordusile Er zincaıı ve Erzurumun kurtuluşunu başarmıştır.
Ermenistan ordusunun tecavüzlerine karşı başarılı muharebelerde bulunarak Kars ile Gümrülü işgal ve generalliğe terfi etti. Ka-rargâhile Tebrizdc iken mütareke üzerine îsianbula çağrılarak Te-kirdağındaki 14 üncü kolordu kumandanlığına gönderildi.
Buradan İstiklâl Harbine girişmek üzere 15 inci kolordu kumandanı sıfatile tekrar Şarka gitti ve millî hükümetin kurtuluşuna hizmet etti. Millî hükümetçe Şark cebhesi kumandanlığına tayin edil di. Orada Ermeni taarruzunu kırmış, Gümrii ve Kars konferansında Türk murahhası heyeti reisliğim yapmış ve bu sırada korgeneralliğe yükselmiştir.
Büyiik Millet Meclisine önce E-dirne mebusu olarak girdi ve bir aralık birinci ordu müfettişi-oldu.
1924 de müfettişlikten çekilerek Mecliste Terakkiperver deri olmuş ve 1927 de ayrılmıştır.
Kâzım Karabekir bir
Sabah* tahrir ailesine de muaveneti kalemiyede bulunarak barb hatıralarını yazmıştır.
Kâzım Karabekir 1938 de tekrar Halk Partisine girdi ve İstanbul milletvekilliğine seçildi. Daha sonra da Büyük Millet Meclisi reisliğine intihab olundu ve o za-mandanberi de Meclis riyaseti makamını muhafaza etti.
fırkası li-
emekliye
ara cYeni
Gâ-
Dün İzmir tütün piyasası açıldı (Baştara/ı 1 incide;
Tire: 240, Çeşme: 265, Birinci
vurköy: 300 - 325, İkinci Gâvurköy: 230 - 280, Bergama: 265, Kırkağaç: 280, Adaküme: 270, Milâs: 265, Tur gudlu: 255, Kuşadası: 270, Urla: 265, Muğla: 275, Soma: 280 - 300, Karaburun: 260, Alaçatı: 265, Fethiye: 240, Sındırgı: 270, Gördes: 260, Çi. ne: 240, Kınık: 240, Alaşehir: 240.
Bölgede piyasa açılan yerler bugün saat 15.30 a kadar bunlardı, ö-demişte Amerikan ve İngiliz kumpanyaları arasındaki alış rekabeti yüzünden fiyat öğle üzeri 260 a kadar yükselmiştir. Tekel genel müdürlüğü, Türk Tütün Limited şirke-ti, Türk, Amerikan ve İngiliz tütün şirketleri alımlara iştirAk etmektedirler. Akşama kadar satılan tütünün beş milyon kiloyu aşacağı tahmin edilmektedir.
Yeni Türk-/İman ticareti
Ankara: — 20 (A.A-) — Türkiye İle Almanya arasında bir ticaret anlaşması yapmak üzere İşgal makamlarına müracaat edildiği hatır lardadır. Bu makamlar böyle bir anlaşmanın akdi hususundaki ar zumuzu memnuniyetle karşıladıkla nnı bildlmlşlerdlr.. Müzakereler Frankfurtda yapılacaktır. Muhtemel olarak bu hafta İçinde Ticaret Bakanlığı Dış Ticaret Dairesi Baş kanı Mahmud Soydanın riyasetin, de bir hnyetin Frankurta gönderile ceğl umulmaktadır. Bu müzakereler yoluyla Almanyaya ihtlyaoı o-lan çeşmjmaddoler arasında bil. hassa tülm* satılacak anlaşılmaktadır-

Rus cennelinjfım Marshall plânı ve
dün akşam Sirkeci-evine yerleştirilmiş-
kaçanlar coğshyor
Rumanvada Rus mezalimi ve komünizm baskısı altında her türlü yaşamak hakkından mahrum o-lan Rumenler ve Türkler fırsatını buldukça Türkiyeye sığınmaktadır lor.
Dün sabah Köstenceden limanımıza dönen «Galatasaray* vapuru Büyükdereye geldiği sırada gümrük memurları tarafından yapılan-bir muayenede, geminin ambarın-' daki su tankının içinde gizlenmiş; 3 erkek ve 2 kız mülteci bulunmuş; tur. Genç kızların erkek kıyafeti-, ne girnıiş oldukları öğrenilmiştir Gemi limana yanaşınca bu 5 göçmen Millî Emniyete teslim edilmiş; ve yapılan tahkikat sonunda Kös-tenceli Türklerden olduğu anlaşılmıştır. İsimleri şunlardır:
Haşan kızı 25 yaşında Ganime, Hurşid kızı 18 yaşında Farire, Şiik rü oğlu 19 yaşında Sabahaddin. Abdülhamid oğhı 26 yaşında Bur-haneddin ve Tahiroğlu 60 yaşların da Ömer.
Göçmenler deki göçmen lerdir.
Göçmenler Hakiki bir
nuşan genç Türk kızı Ganime şunları anla tmıştır:
— Yaşamak için kaçtık. Zira Eumanyada bize bu hak verilmediği gibi niç bir Rumen vatandaşı-^na da garanti edilememiştir. Rus ve bilhassa komünistler memleketi bir harabeye çevirdiler. Fırsat bulsalar orada bulunan bütün Türkler ve hattâ Rumenlerin ekserisi Türkiyeye kaçacaklardı.
(— Siz Köstenceli misiniz9
«— Köstencenin cAzaplar) kö-y ünden im. Annem geçen sene öldü, babam da vuruldu. Bir sene önoe bu köyün mensublarından Receb oğlu Faik adında 25 yaslarında bir gençle evlenmiştik. Fakat 5 ay evvel kocamı tehdit ederek komünist partisine aldılar. Ben buna pek fazla üzüldüm ve kendisine:
Eğer o kızıllara uşaklık ya
neler anlatıyorlar? İstanbul şivesile ko-
Yakalanmaktan korkmadı
c
pacaksan seni uyurken keserim Türk asla komünist olamaz, dedim vc köyden kaçmağa karar verdim. Bir fırsatını bulup Kösten ceye kaçtım, teyzemin kızı Farire (beraberindeki göçmen) de arkam dan geldi. Maksadımız Tüıkiyeye gelmekti..'
«— Köstencede sizi yakalamadılar mı?
( — Köstencede bir müddet Rus ailelerine hizmetçilik yapmak suretiyle itimad kazandık. Bizden şübhe etmez oldular. Nihayet liraa na ■»Galatasaray- isimli bir Türk gemisinin geldiğini haber aldık. Bıına atlayıp kaçmanın çarelerini aradık. Gemi kereste alıyordu. Eski bir amele elbisesi bulup erkek kıyafetine büründük ve Farire ile ikimiz çarşamba sabahı kimse gör Btıeden gemiye atladık ve anbara saklandık. Diğer arkadaşlar (3 er kek göçmen) de Türkiyeye gelmek istiyorlarmış, hepimiz su tankına girip gizlendik.
«■
nız mı?
« —Korku aklımıza gelmiyordu, zira hayatımızdan bıkmıştık. Ru-manyada yaşamadansa ölmeği tercih ediyorduk.
Şimdi evimi, kocamı ve köyümü tamamen unutmak istiyorum. Ken dimi rüyalarımda gördüğüm vatanımda yaşamakla bahtiyar addedeceğim. Fakat unutamadığım bir şey var o da ırkdaşlarımıza yapılan zulüm.*
Masum yüzlü ve biraz da mah-cııb Farire de ayni şeyleri anlattı. Rus ve komünizm mezalimini şöyle tasvir ediyor:
«— Zaten fakir ve bakımsız o-lan köylerimiz kızıl çizmelere tiah-ne oldu. xRus geliyor!» dediler mi bütün köylüler karı ve kızlarını çil yavrusu gibi tarlalara, ormanlara dağıtıyorlar. Zavallı erkekler namuslarını korumak için vücutlarını kale yapıyorlar.
Komünistler İse partilerine infisah etmiyenlerin işlerine nihayet veriyor, dükkânlarını yağma ve talan ediyorlar. Ben de henüz evlenmiştim ki kocamı alıp Sibir^aya götürmüşler.»
Diğer göçmen Buriıaneddln de şıın lan anlattı:
«— Sanat lisesini bitirdim. Askerden yeni döndüm. Orduda Rus subaylarının yaptıkları fenalıklara şa-hid oldum. Bu zalimler Rumen subaylarının gözü önünde karılarının ırzlarına tecavüz etmekten çekinmiyorlardı. Her fırsatta «— Biz sizin sfendlniriz» cümlesini yüzlerine
t latıvorlardı.»
(— rub askerlerinde de panik
A mış diyorlar doğru mudur?
«— Görünüşte yoktur. Fakat iç yüzleri öylodlr. Çünkü isyana kaik.-şan olursa hamen Sibiıyaya sürüyorlar.»
fır-
var

C Rttmi Tets'kın
ITürkiyenin durumu
(Bajtarafı 1 ihaiOe)
Diğer taraftan Marshall plânına göre Türkiyenin de peşin para ile malzeme alacak memleketler arasında. bulunması hâdisgainia akisleri günün mevzuu olmakta devam ediyor. Hükümet bir taraftan A-merikaıı sefareti ile temaslarına devam ederken diğer taraftan Maliye Bakauınnı da itiraf ettiği ü-zere aceleye gelen malûmatı tamamlamak üzere hazine umum mü dürü Said Londra ve Amerikaya hareket etmiş bulunuyor. Burada salahiyetli bazı zevat bilhassa şu noktaya temas etmektedir. Acaba bu iki gün içinde tamamlanan ma-: lûmat bu sefer noksansız mıdır? | Acaba hazine umum müdürti bu işi başarabilecek kadar tecrübe sahibi midir? Yine aynı mahfile göre Steriing üzerindeki müzakereler şartlar malûm olduğuna göre 4 gün içine sığdırılabilecek midir? Bundan başka yanında yalnız bir müşavir götüren umuru müdürün Amerikalılara fikirlerini ne derece anlatabileceği de merakla beklenmekledir. İlgililer bu iş için icabederse daha geniş bir heyetin gönderilmesinin doğru olacağım ifade etmektedirler. .
Hazine umıını müdürünün beyanatı
Hazine umum müdürü Said Ergin dün sabah Ankaradan şehrimize gelmiştir.
Londrada 4 gün kalacak olan Said Ergin. Milletlerarası Bankadan yapılacak istikraz dolavısivle icabeden bütün plân ve projeleri birlikte götürmektedir.
Hazine umum müdürü, kendisinle görüşen gazetecilerin suallerine aşağıdaki izahatı vermiştir- I
— Türkiyenin kalkınması için hü kametçe bir program hazırlanmış mıdır? Siz bu programın gerektirdiği kredileri temin için mi Amerikaya gidiyorsunuz?
— Türkiyenin başarmak İstediği muhtelif kalkınma hamleleri için
• • ayrı ayrı plânlar hazırdır. Bu plân lann tatbiki için de bir raikdnr dış krediye ihtiyacımız olacağı tabiîdir. Amerikaya alelumum kredi işleri üzerinde temaslar yapmağa gidiyorum.
— Pariste geçen yaz toplanan Onaltılar konferansında bizim kalkınma plânımız ilgililere etraflıca izah edilmiş nıidir?
— Hayır edilmemiştir. Pariste ki Avrupa işbirliği komitesine dört sene zarfında idhal edeceğimiz maddeler bildirilmiştir. Esasen Avrupa işbirliği komitesi tarafından istenen bilgi de bundan ibaret ti. Bu komite genel olarak Türlciye gibi endüstri, ulaştırma ve bayındırlık sahalarında imar ve ihyaya muhtaç memleketlerin getirdikleri (Developman * inkişaf plânlarile alâkadar olmamıştır.
— Kalkınma plânımız için Milletlerarası imar ve Kalkınma Bankasının Türkiyeye Onaltılara dahil olmasına rağmen bir ikraz yapacağını zannediyor musunuz7
— Marshall plânına dair onattı memlekete ikraz yapılmayacağı yo lunda Milletlerarası imar ve Kalkınma Bankası tarafından her han gi bir beyanda bulunulmamıştır. Banka erkânının bu husustaki nok tai nazarları Marshall plânı kanu-niyet kesbedinceye kadar bir intizar devresi geçireceği merkezindedir.
— Amerikalılar dış tediye imkânımızın müsait olduğunu ve peşin para ile gerekli malzeme müba yaa edebileceğimizi ileri sürüyorlar. Bu hususta Amerikalıların ka naatini değiştirmek için elimizde kat’î delil ve rakamlar mevcut mu dur?
— Bu muhtaç olduğumuz asga-1 rî altın ve döviz miktarı ile elimiz deki dövizlerin kullanma imkânları hakkındaki görüş ayrılığından ileri geldiğine göre rakamlardan ziyade umumî ekonomik durumumuzun izahı ile Amerikalılarda bir kanaat değiştirmesi olabilir.
— Paris konferansına timiz adına iştirâk eden
Türelin yayınlanan bir demecinde konferans sonunda on altı millet tarafından hazırlanan raporda 5 sinede Türkiyenin tediye müvaze-

mümkün
hükfıme-Ali Rıza
Satılık Eşya
Bir yatak oda takınu.blr buz dolabı, iki bisiklet, ve dlğ«r mütenevvi eşyalar açık arttırma ile satılacaktır.
1 — Müzayede 4/2/948 tarihlice saat 14 de Beyoğlu Kurabiye So. No. li de icra edilecektir.
2 — Yüzde yedi bucuk teminat ak( esi olan 375 liranın en az müzayede gününden iki gün evvel mezkûr bina dahilinde cemiyet veznesine yatırılması ve mukabilinde makbuz alınması
3 — Eşyalar üzerinde kalanlar mütebaki parayı yirmi dört saat zarfında tamamen ödemediği takdirde pey akçesi irat kaydedilir.
İstanbul Şoförler ve Otomobilclleı Cemiyeti
nesi açığının 615 milyon dolar olacağının kayıtlı bulunduğu beyan • edilmektedir.
Böyle rakam ortada bu rakamın müstenit
. hesablar Amerikalılar neden kabul edilmiyor.
— Tediye müvazenesi açığı yalnız kredilerle kapanmaz. Aynî zamanda kendi imkânlarımız veya tatbik edeceğimiz dış ticaret rejimimizle de kapanabilir. On beş ay zarfında. Amerikalıların, ancak blıe peşin para ile yardım etmek istemeleri bu açığımızı kabul etmemeleri mânasına gelmez. Esasen Marshall plânının da kanuııiyet kesbetmemiş olduğunu unutma-mak lâzımdır. Şunu da ilave edeyim ki Amerikanın Marshall plânı dolayısiyle Avrnpaya 1Q-tû----^*51
seneleri zarfında p yardı-
mın mâhiyet ve şekli henüz kesin oTîrak tesbit edilmiş de değildir. Bî.ı TtTbâflâ Turkîyeriin bu plândan geniş ölçüde faydalanması ihtimal te? i daima mevcuddur. Sözümü bitirirken Amerika da ki muvaffakiyet âmillerimizin büyük bir kısmının da matbuatımızın teşebbüsleri mizi desteklemesile mümkün olabileceğini söylemek isterim.
mevcud ise bulund’iğu tarafın don
M. K. m hkem leri ay sonunda kalkıyor
'Baştarah l tncid^i ceza m ah azada n te-Adalet Ba-teigrafta.

gun görülen yeni ağır kemesi, bir reis ve iki rekküb edecektir. Dün kanlığından gelen bir
Toplu Milli Korunma başkanı Bur haneddin öğenin yeni ağır ?eza reisliğine ve gene Milli Kornnms yargılarından Reşad Tesal ilv Nafiz Yücelin de azalığa tâyin e-dildiği bildirilmiştir. Diğer taraftan Millî Korunmanın lâğvı sebebiyle başsavcı Muhtar Uğurlunu, da Adliye başmüfettişliğine tâyin edildiği söylenmektedir.
Dün sabah Adalet Bakanbğuı-dan C. Savcılığına gönderilen telgrafta Milli Korunma »a.•otları -don 9 unun nakil emri tebliğ edilmiştir. Bu tebliğe göre:
Hâmid Macid Selekler Çmak/ı-le C. Savcılığına, Süleyman Nasu!. oğlu İskilip yargıçlığına: Fobı-nseddm Çtnsa Manisa C. S. yardın: cılığına; Abdullah Arkan Burdur yargıçlığına. Mahir Ulküsal Edirne yargıçlığına; Cevad Özpay Bar tın yargıçlığına; Bedri Özkaya Konya Aksarayı yargıçlığına; Na-hide Akyûz İsparta yargıçlığına tâlin ediknisterdir. Gene Millî K(> runma yargıçlarından Reşid May-kut, Abdurr&hman Bir ve Fehmi Doğanm tâyinleri hakkında h?nüz bir emir gelmemiştir.
Ayrıca 14 Millî Korunma yargıcının İstanbul adliyesinde kalacak lan kendilerine tebliğ edilmiştir. Bunlardan Şeydi Uğurlu. Hikmet Gündüz. Selâm! Akdağ, Hulûs: Mülâzimoğlu, Tevflk Kendi. Fikret Davas, Zeki Sertoğlu, Celâ’ Koralman, Ziya Iskenderoğlu, A-tıf Aköner, Fehmi Tüzman ve Kemal Aşkm İstanbul yargıçlığına tâyin edilmişlerdir.
İstanbul üçüncü sorgu hâaimi Kâmil Boran asliye hukuk yargıçlığına ve yerine de Nail Topuz tâyin edilmiştir.
Fakat Millî Korunma mahkemeleri bu hafta da faaliyetlerine devam edecekler ve karara bağlan-mıyan dosyalar asliye cezalara dev redilecektir. Mahkeme ve savcılık kalemleri mensublarında hiç bir değişiklik olmadan bu kadro adliye teşkilâtına devredilecektir.
Gene öğrendiğimize göre İstanbul adliyesindeki 4 adet ticaret mahkemesi şimdiki Milli Korunma mahkemelerinin yerine taşınacak ve ticaret mahkemeleri yerine de asliye cezalar kurulacaktır.
Diğer taraftan öğrendiğimize göre Millî Korunma savcılarından 9 unun taşraya tâyini hoşntıdeuz-luk husule getirmiştir. Bilhassa bunlardan bir kısmının istifalarını vererek avukatlık mesleğine in-tisab edecekleri söylenmektedir. Adalet Bakanının yeni tâvin ve nakillerde lâzım gelen titizliği göstermediği ileri sürülmektedir.

•v : e
27 o o A K İHB
SABAH
Devlet Deniz Yolları ılioları
Liraya
ihale MÜleoek işin mahiyeti olnsJ
tasarlanmış güvenme değeri Lira Krf,
parası Lira Kr.
Eksiltmenin şekil tarihi Saati
ew Roda lif ha-t AhDU
675 Roda çell tel halat alımı
kapalı 4/2,948 10
eajrl
kapalı 6/2/948 15 zarf
İşleri hizalarında ya-konıisyonunda kapalı şartnameler hergüıı
r
% 7.5 gilndan aşağı
t-eklif edilecek mal bedelinin %
7.5 nisbetin-de teklif edilecek mal bedelinin %
7.6 nlsbetin-de
1 —• Yukarda mahlyetlerile cinsleri gösterilen ulı gün ve saatlerde Tophanede Alım Satım earf usulile eksiltmesi yapılacaktır. Bu İşlere ait komisyonda görülebilir.
2 — İstekliler teklif edecekleri mal bedelinin
olmamak üzere geçici güvenme paralarını eksiltme gün ve saatlerinden evvel komisyondan alacakları bir yazı ile idaremiz veznesine yatır maları ve bu İşlere alt gördükleri şartnamelerin aynen ve tamamen kabul edeceklerini kapalı zarflarına koyacakların teklif yazılarında açıkça bildirmeleri lâzımdır.
3 — İstekliler teklif mektuplarını ve şartnamede yazılı belgeleri İhtiva etmesi lâzım gelen kapalı zarflarını eksiltme günleri saat 14 de kadar makbuz mukabilinde komisyona tevdi etmeleri ilân olunur.
(16495)
slanbul Vakıflar Başmiidürlrpij liâ ı'arı
■u».TnnMLTBM■ ı—. _ _ ı w
Cinsi
Beyaz karaman eti
Sığır eti
Kuzu eti
Süt
Beyaz sabun
Miktarı
"Ti 0.000
10-000 2.000 130.000
12.000
Fiyatı
ilk teminatı
Yeşil sabun
2.500
kilo
9
>
V
>
188
148
198
65
168
kuruş
o
) ) ) ) ) ) )
7828 hra
5475 iiıa
1784
lüzumlu
olan
Guraba hashahanesine 948 yılı için yazılı etlerle, süt ve beyaz ve yeşil sabun ayrı ayrı ve kapalı zarf usulile eksiltmeğe konulmuştur, ihaleleri 16/2/948 tarihine rastlayan Pazartesi günü saat 15 Vakıflar Başmüdürlüğü binasında toplanan korniş yonda yapılacaktır. Bu ihaleler etler ayrı, süt nvrı ve sabunlar ayrı ola rak yapılacaktır. Etlere istekli olanlar etlerin fiyatlarını ayrı ayrı göstermek suretile bir teklifte ve sabuna girecekler de yine fiyatları ayrı ay rı gösterilmek kaydile bir teklifte bulunulacaktır. Etler narha tabi maddelerden bulunduğu cihetle narh fiyatı esas tutulmuş olup nakliye ve sair masrafları idarece aynca ödenecektir.
isteklilerin 2490 sayılı kanunun tarifi veçhile ve şartnamelerindeki yazılı esaslar dairesinde hazırhyaraklan ueklif mektuplarını ihale saatinden bir saat evveline kadarkomisyon başkanlığına vermeleri lâ zımdır. Posta İle gönderilecek teklif mektupları yine İhale saatine!- n bir saat evveline kadar gelmiş bulunması şarttır Postada olacak gecik meler kabul edilmez Bu eksiltmelere ait şartnameleri istekliler her gün çalışma zamanlarında levazım bürosunda görülebilir. 928»
yukarıda cinsleri
Çam Tomruğu Satışı Kütahya Devlet Ormay işletmesi Müdürlüğünden
Çam tomruğu satışı.
Değlrmenözü
1
2
3
4
Beher
: 101.663 M3
*
Yapılacak iş Mahal ve mevkii Mikdar ve cinsi
ncl
>
istasyon
101.663
106.483
93.209
29.816
Muhammen bedel: İlk teminatı
parti
>
>
merteküpü 53-
teminatı
• • un
j*
9
B
Müddeti
İhale çeki! ihale tarihi İhale yeri
suretile
deposu. M3
>
9
> lira ı %
*
Çanı

>
50
7.5
9
9

tomruk
>
9
I kuruştur, hesabiyle
407.92
427.26
327.26
11964
liradır
©
106-483
93.209 »
29.816 >
On beş gün « Açık arttırma
: 10/2/948 tarihine rastlayan salı : Kütahya Orman işletmesi Müdürlüğü.
1 — Yukarıda cins ve miktarı yazılı emval ayrı ayrı dört parti ha Unde açık arttırmaya çıkarılmıştır.
2 — Buna alt şartname Ankarada Orman Genel Müdürlüğünde, Ls-tanbulda Orman Başmühendisliğinde, Eskişehir, Uşaf. Afyon, Tavşanlı orman işletme müdürlüklerinde görülebilir.
3 — Taliplerin İhale gününde avrakı müsblte ve ilk teminatları
ile komisyona müracaatları. (943)
• •
• •
gtinü
saat 15
de
İstanbul Belediyesinden:
Daimi komisyonun 16/1/947 T- toplantısında aşağıdaki tenbihi be-ledlnin ilânına karar verilmiştir.
Tenbihi Beledi:
« Beylerbeyinde her nevî nakil vasıtaları Abdullahağa, Aabacılar ve Çamlıca sokaklarını takip edecektir. Bunların İskele caddesinden geçmeleri yasak edilmiştir.» ,
Saym halka ve alâkalılara bildirilir.
(1091)
Abideleri Koruma Derneği
Eski Âbideleri Koruma ve Onarma Derneği dün gece Kasımpaşa^ daki merkezinde senelik toplantısı aı yapmıştır. Kongreyi Başkan Su At Karaosman açmış, kongre reisli ğine Beyoğlu kaymakamı Mustafa Bağrıaçık, kâtipliklere Ziya ve Fe rit seçilmişlerdir. Bundan sonra 1-dare heyetinin 9 aylık faaliyet raporu okunmuştur. Geçen sene Mart ta faaliyete geçen Dernek dokuz ay • gibi kısa bir zamanda 9328 lira te berru temin etmiş, bunun 3078 lira sile Kasımpaşada Camiikebirin yanında cemiyet merkezi ittihaz edilen sebil tamir ettirilmiş. 2611 lira «İle caminin beton ve ahşap çerçe releri onarılmış, 640 llraslje caminin imam ve müezzinine yardım e-dilmiştir. Yeni büdcesi 12000 lira olarak kabul edilmiştir.

Hakikî eu geçirmez gabardin İngiliz Trençkoi pardeeiileri
Aynca: Bayanlar için 25 lira satış muhayyerdir
Sultan Hamam Dikranyan han No. 11*12 Abdurnıbinan Kalyon
Şukada rcık
Kolynos diş macunu ferahlandırıct, temizleyici
Okul, Fakülte, Parti, Demek, Spor Klüp ve Cemiyetlerin nazarı dikkate:
AVRUPA MİNELİ (EMAYE) ROZET ve madalya siparişleri kabul edilmektedir. Not: Bütün siparişler kı sa ve muayyen gün İçinde toplanacak ve bir partide ithal edileceğinden, lstiyenlerin acele müracaatları
A. Paltl — Mısnçarşısj, Sabuncu Han 15 — P. K. 308
vermeğe kâfidir

İstanbul Belediyesinden:
Dosya No. 4925
3710 sayılı kanunun 1 ve 7 nd maddeleıile İstimlâke tabi tutulmuş olan yerlerden Unkapaıu Yavuz Siı an Mahallesinde Hacıbekir sokağında kadastronun 590 ncı adasında 6 parsel ve eski 16—18—20 yeni 16-18-kapı No. lu hane ve dükkânmtapudan alınan kaydında gözüken; 11664/288000 hissesi sahibi Şerife Ayşenin ve 5832/288000 hisseye sahip gözüken Şerife Ayşe ve Osman Vasıfa intikal etmek üzere Şerife Haticenin polisçe yapılan tahkikat neticesinde İkâmetgâhları tes-, bit edilemediğinden istimlâk keyfiyeti ve mukadder (6200 altıbin İki yüz lira) bedeli usulü dairesinde 3710 sayılı kanunun 10 üncü maddesi tarifatina uyularak İstimlâk belgeleri gayri menkul üzerine, Eminönü kaymakam ve belediye şubesi müdürlüğü dairesine ve semtin umuma mahsus mahalline asılmak suretile tebliğ edilmiştir.
İlân tarihinden itibaren 20 gün içinde alâkalıları mahkemeye müracaatla İtiraz etmedikleri veya tapu dairesinde rıza İle ferağ muamelesi ni yayamadıklan takdirde ayni kanunun 18 nci maddesi hükmünün *, tatbik edileceği tebliğ yerine geçmek üzere İlân olunur. (1042) İst. Vali ve Belediye
Reisi N.
Dişbudak, Karaağaç Tomruğui ve Sanayi Odunu Satışı Devlet Orman İşletmesi Karasu Müdürlüğünden:
Satılacak Emvalin
Muhammen
Pırtı No. Cinsi Mahal ve Miktar Bedel D3 Lira Kr. * İlk teminatı Lira Kr.
Mavkil adet M3
Karaağaç Tomruk Tuzla 116 41 761 46 00
Dişbudak Tomruk Tuzla 44 14 144 46 00
Dişbudak Tomruk Sinan oğlu 250 63 417 43 00
1 410 119 322 397 39
Karnuğaç Tomruk Tuzla 131 40 944 46 00
Dişbudak Tomruk Tuzla 13 3 910 46 00
2 144 44 854 154 75
Karaağaç sanayi ( odunu Tuzla 73 10 780 25 50
Dişbudak •anayi odunu Tuzla 64 6 886 25 50
t 137 17 660 33 79
1 — l^letuıcnub Yuvalıdero bölgesinin yukarıda parti numarası, e nsı. ır-r>-Lıal ve mevkii, miktarı muhammen bedeli vo ilk teminatı yazılı cem an 164 176 metro küp tomruk ve 17.666 metreküp sanayi odununun Sakarya ee) ili istif yerlerinden 6.2.918 cuma günü saat 15 de açık arttırma suretile fcaaıı letme müdürlüğü binasında yapılacaktır.
2 — Buna ait şartname orman genel müdürlüğünde, İstanbul orman baç mühendisliğinde, İamit, Adapazar, Kaııdra, Akçakoca işletmo müdürlüklerile ialotmerniz merkezinde vo Yuvalıdere orman bölge şefliğinde görülebilir.
3 — İsteklilerin muayyen gün ve saatte işletme merkezinde ıup)una(ı«k
komisyona müracaatları. (654)
totuivt M0MİS1İM feik Mefhe* tcae
Şen bir yuvaya sahip olmak isterseniz, TÜRKİYE İŞ BAN-KASI’ndaki taearrui hesabınızı en az YÜZ liraya yükseltiniz. Hesabınız y oksa derhal bir hesap açtırınız.
Yılda dört çekiliş: Her çekilişte 1 EV, 1 ARSA ve dolgun para 1 ikramiyeleri ... (
{Birinci Çekiliş: 1 MART* İ
Hesaplarında altı yüz liradan fazla parası bulunanlar ner ( be$ yüz liraları için çekilişlerde ayrı bir kur'a numarası alacak- ( lardır. |
Aynca, 21 Nisan 1948 de ÇOCUK HESAPLARI için zengin | i liram iveli çekiliş. |
İmtiyaz sahibi: A. CEMALEDDÎN SARAÇOĞLU - Yazı işlerini fi-ÜtD idare eden: Yazı islen müdürü: FATİN FUAD — Dizildiği Yen «Yeni Sabah» mürettiphanesi - Basıldığı yer: «Giin Basımevi»
4 ARSA
Kâmil Pekiner
TÜRKİYE
BANKASI
1948 PLANI
200.000 LİRALIK İKRAMİYE
— Olabilir, fakat kendisine bu derece hürmet göstermenin mânası nedir?
— Sen daha gençsin, her şeye akıl erdiremezsin. Cenabı Hak, Selim ve emsali gibi ilim adamlarının yüzüsuyu hürmetine halka magt'e-ret eder»
Haccâc, son derece ciddi bir vır takınarak kaşlarım çattı:
— Sen benden daha cahilsin
fi
w
i 0
ta-
Hazreti adaletinden idaremle bu derin bir halkı
baba, dedi. Kendilerine kıymet verdiğiniz bu ilim adamları, bu kadılar ve bu vâizlerdir ki ümmeti birbirine katarlar; nifak ve şlkaka sebeb olurlar. Minberlere çıkıp Ömer devrinden, onun bahsederler. O devrin devrin idaresi arasında
uçurum olduğunu söyllyerek zamanın halifesi, hükümdarı aleyhi ne kışkırtırlar. Bu suretle fitne, isyan, ihtilâl yangınlarını mütemadiyen körüklerler. Eğer halife bana salâhiyet verse, böyle insanların hiç birini yalatmam, hepsini ölddrtü-rüm-
Aşk - iViacera - Tarih - Cinayet
Yaıanı Muharrem Z. konjunnl
dehşetle ürper • sadece:
seni şaki yarat
vardılar Yusuf,
Yusuf, oğlunun bu sözlerini du. yunca hayret etti, di ve cevab olarak
— Oğlum, Allah mış, diyebildi.
Nibavet Şama
huzura kabul edilip halifeyi ziyaret etti ve memleketi olan Tâlfe döndü. Fakat Haccâc, halifenin veziri Revhln hizmetinde kaldı: Sonra ha lifenin hizmetine girdi ve Mekke zaferinden sonra yükseldikçe yük -seldi; bütün frakın mutlak hâkimi oldu.
Haccâoın halife hizmetine alelâde
Tefrika No.
girmişti. Ken yoktu. Gayet
vali bulunan
bir asker! reis olarak dişine hiç itibar eden sönük bir şahsiyetti.
O zaman Kırkiaada
Zifer ibni Hâris, Halifeye isyan etti. Abdülnıelik, âsi vali Zifer Ue muharebe etmek mecburiyetinde kaldı ve derhal harb hazııiıg. görerek yola çıktı. Bu sefere Haccâc da iştirâk etmişti.
Bir binek hayvanına binmiş oıan Halife, ağır ağır yürütmesini, hi$ kimsenin geri kalmamasını emretti. Arkada kalmak Istiyenlerc mâni olmak üzere dün darlar tâyin eyledi.
Bu dümdarlardan birisi de Ha- cûc di.
Gündüzleri yolculuk ediyorlar, ak-^mlan bir yerde konarak geceyi ça-mrlarda geçiıiyorhu ve sabahleyin erkenden yine yola çıkıyorlardı
Yine bir sabah çadırlar sökülmüş, ordu hareket etmişti.* Sökülmiyen yalnız bir çadır kalmıştı. Haccâc, at sürüp bu çadıra gitti. Çadırda bir kaç kişinin yemek yemekte olduğunu gördü Hiddetlenerek:
— Bt adamlar! diye bag.rm. Jr-du hareket edeli ne zaman oldu; ,riz hâlâ oturmuş yemek yiyorsunuz. KiLİkın, hemen çad.n sokun ve sür*
İeb. Borsasınm 28/T/Mfi Fjya Londra Nevyon» Paris Cenevre
AmâUrdam
Brüksel
Prag Stokholm
Lizbon
EbHAM VE TAHVİLAT
3
0
atie gidip orduya yetişin.
Adamlardan birisi:
_____ Bana bak Haccâc, dedi. Biz, Vezir hazretlerinin adamlarıyız. Senin hükmün bize geçmez. Uluorta ko nuşma. Atından in de yemek yeyip aç karnini doyur!..
Haccâc, hemen kılıcım çekti. Çadırın iplerim kesti ve çadırı ateşe verdi. İpleri kesilince çadırın altında kalan ve çadııla birlikte yanacakları muhakkak olan adamlar, kendilerini zor kurtarıp kaçtılar. Gidip Revh’e şikâyette bulundular. Oda Halifeye şikâyet etti.
AbdUlnıdiU. Haccftc’ı çağırttı. Revh'in adalılarına karşı niçin bu kn-l.ir kaba ve zalimane hareket ct-tiglni haşin bir sesle sordıı:
lih.- te. hiç istifini bozmadı. Bilâkis. şe ls-ak derecede cesur davıa-nıp |ı ’eta kafa tutar gibi.;
(Devamı var)
% % %
%
%
%
7
6
6
941 Demiryolu
941 Demiryolu
Ka Ikınma 1
6 Kaikmma 2
7 Miiü Müdafaa
7 Milli Müdafaa
1
3
radyo]
Bu/ftaka Program M|
SALI — 27/1/19*8
7 29 Açılış ve program
7 30 M. s. ayarı,
7-30 Müzik.
7.45 Haberler.
8.30 Müzik; Marşlar ıPJ.)
8.00 Müzik: *P1.)
8 30 Marşlar,
8.45 Müzik: Türküler (P1.)
9.00 Kapanış.
12.29 Açılış ve program.
12 30 M. s. ayan.
12.30 Müzik: Karışık Şark.iaı
13.00 Haberler.
13.15 Müzik: Radyo- Salon Orkestrası.
13.35 Müzik.
14.00 Kapanış.
17.68 Açılış ve program.
18.00 M. s. ayarı.
18 00 Müzik: Radyo Dar^
Orkestrası.
18.30 Konuşma.
18.45 Müzik.
19 00 M. s. ayan.
19.00 Haberler.
19.15 Geçmişte Bugün.
19.10 Müzik.
19.45 Konuşma.
20.00 Müzik: Şarkılar.
20.15 Radyo Gazetesi.
20.30 Serbest Saat.
20.35 Müzik: Şarkılar.
21.00 Konuşma.
21.15 Müzik: Tarihi Türk MüziM
22.00 Müzik.
22.15 Müzik.
22.45 M. s. ayarı
22.45 Haberler.
23.00 Program ve Kapanış.
İ Çocuk Esirgeme Kurumu İl I Merkezi yaranna Balo
I 13 Şubat 1948 Cuma akşamı | saat 22 de
k
Yeni Neşriyat
İSLÂM - TÜRK MECMUASI
Bu ciddi ve yüksek mecmuanı
92 ncl nüshası çıkmıştır. Tavsiye edt-riz.
Z Â Y İ : — İstanbul Emniy* 6 nsı şubeden aldığım 13019 sicil numaralı Şoför ehliyetimi yâzi eV tim. Yenisini alacağımdan eskisinin hükmü yoktur. AH Kaçar
İSTANBUL BELEDİYESİ ŞEHİR TİYATROJ^ARI Saat 20 de Dram
Kısmı: köşebaşi Yazan: Alını t-u Kudsl Tecer:
Telefon: «2157.
Komedi Kısmı:
IPEKÇ1 MER-
HUM
Yazan: tbıdrreflk Ahmed Nuri; Telefon; 40409.
Salı Talebe temsili saat 19 da: P* zar günleri 15 de matine; Cumartesi ve Çarşamba günleri 14 de Çocıt) Tiyatrosu.
inci
»
»
»
»
sayfa,
»
»
»
maktu olarak s ou ti ini » »
»
Başlık
1
2
3
5
6
V,
a
Yeni Sabah’ın
İLAN FİYATLARI
Kr. 1500
600
ICO
300
2'0
150