I
İNÖNÜ İLE YAPILAN MÜLAKATLAR
•7
i
SALI 2© HAZİRAN
IMS nbirincl YjI
No. 3363

C, 11
dır»; Numoem«nly«
Tel arfreelı «VENİ «ABAM» İMAİİCUİ.
Telefon) Î0700
ABONB
Türkiye Senelik 9İ0® t aylık 1000 3 aylık 10c
1 aylık 30 C j
K*n
%
FS06Lİ
«400
•oeo > ^eoo •
MM) >
KURU


V
Uİ 4
/

SAYFA
J
>4
bağlanacak ma?


1

1
•r
İL_
Eski bir İzmit meb’usunun
)1
Behçet Kemal'e açık mektubu

*

ı “akılsız,, diyorlar.. Çünkü bıız | semâ paye apartmanlar kurmayı düşünmemiştik..^
“Bize ‘‘fedaî,, diyenler şimdi
Dün Birinci Büyük Millet Meclisi âzası ve İzmit eski mebusu Hamdı Namık Gör’den, Behçet Kemal Çağlara hitaben bir açık mek-tub aldık. Birinci Meclis âzolanna maaş tahsisine aid tasarının Meclisin geçen haftaki toplantısında Behçet Kemalin itirazı üzerine tekrar komisyona iade edilmesi ilze-
rine kaleme alman bu şayanı dikkat mektubu aşağıya dereceliyoruz:
«Bir buçuk seneden beri bir tür lü (Pota) dan çıkamıyau bizim ma aş tasarısı himmetinizle (!) ve a-şağı yukarı ayni mealde yaptığınız müteaddit! tekliflerle üç defa komisyona İade edildi ve çıkmaza gir
mek istidadını gösterdi.
Muhterem vekil bey madem İri bu kanunda bazı noksanlar gördünüz bunları vaktile tedkik edip toptan teklif etmeniz lâzım gelmez mi idi ? Her Meclise gelişinde yeni bir nağme ile komisyona iade etmekte bir zevk mi vardır? Yoksa (Devamı Sa, 3; Sil., 5 de)
Yiiz on yılılır hasretini çektiğimiz şej
I İz’an ve insafı olan hiç bir Türk, Halk Partili belediye başkanlarımn riyaset edecekleri serim
kurullarına tarafsız diyebilir mi? Biz eminiz ki hattâ Nâzım Poroy, Yguhiddm Baha Pars gibi, seçim kanunu değilir ve emniyet olursa bir daha seçilemiyeerklerindcn
j ter bile... ■.
liiiicî yanı 1908 yılı-
na kadar sürdiû ve o zaman Itti-had \e Terakkinin ayaklanması î-le memleket tekrar hürriyetine ka vuştu. Fakat İtÜihadcılar da ne se-
yüz on y>WMHh«n Türk vatanı, iktidAr m ev kiine gelip geçenlerin hep itinden —bu idare Mntlakiyct, Meşrutiyet veya Cumhuriyet olsun— ısrarla daima ayni yeyi istemiştir: Kendisinin seçeceği hükümetin iş başına gelmesi...
Tam yüz on yıl evvel Gülhann» ti© cins ve mezheb farkı olmaksızın bütün Türkiyede yaşı yanlara müsavat ve serbesti verildiği vakit geniş Osmanlı İmparatorluğunun, yepyeni bir yola girdiğini bütün cihan sanmıştı. İmparatorluk Av-supa devletleri ailesi aranma bu »'Metle girmiş sayıldı.
1?.93 Rus harbinden sonra hü-banı 811, 4 (ie)
Millet Meclisinin dünkü toplantısı

»I
I
Yaz tatili, yaklaştığı için birçok mes’ekîe ve ta sanlar müzakere edildi
Porsuk bau’ajı yoisuzluffo soruısuıu» yenî Ifalkan Viiıad
Ankara, 28 (Hususî) — Meclis bugün saat 15 tc Raif Karadenizin başkanlığında toplandı. Geçen o-turumda Necmeddin Sahir Sılan 1-le riyaset makamında bulunan Cevdet Kerim încedayı arasında geçen bir münakaşa bugünkü o-turumda yeniden bazı tartışmalara sebeb olmuştur.
-- -■ “ I 1
Ht Sakanın istifası sebebi hakkında sorulan suale Inoniinün manidar cevabı
Tebliğde: Müstakil Demokratlar, gerçek ve muvazaasız bir muhalefetin Türk
Millet ,’üinuın1. suresinde Ficısdlcfıi y® ma hicvi Her imkanı buda cağıma inanmış insanla? dur., 10'0 bin liırahk para yarAmlan, hakaretimize nuğrayan kimselerin iftirasıdır^^, deniliyor

J Hikmet Bay ur tm | husınşta Üiıuıssı J cevab veriyor
Ankara: 28 (Hususî) — Bugün kü Kudrette Hikmet Bayılt; Bay îsmet İnönü tâb'î’i, başlıklı makalesinde, UJufjj gazetesini» bir yazr-sma cevub v rıneKie ve bölün ûüö ya Demokrasilerinde de, Cumhur-başkanlanna ayni şekilde tûtab e-dildiğini söyliyerek şöyle deroekte-dir:
Türkiyemizio Cumhuriyet devrine girdikten bir müddet sonra bizde de Barı Demokratik dünyasında olduğu gibi Monsieur ve Mada-me karşılığında Bay ve Bayan tâbirleri kabul edilmiştir. O zaman Başbakan olarak bu kanunu Büyük Millet Meclisine şevketmiş o-lan bay îsmet İnönü bunu samimiyetle yaptığına ve kendisinin de (Devamı Sa. 5, Si). 7 de)
— - - * — ■ " ■ " ■ " “i MM» .
Ankara’ 58 (Mnfiusî) — Müstakil Demokratlar Grupu Kudret» gazetesinde çıkan yazı do-laytoile bu akğam bir tebliğ yayınlam^hr. Tebliğ* de, grupun yüzde yüz Demokrasi esaslarına uygun olarak çalıştığı bir sırada meş’um bazı şayialar^ ve ionadlara manız bırakıldığı kaydedilmekte ve bugüne kadar Grup tarafından Halis Prui.isi ile yapılan temaslar e? kân urnumjyenin aydmianması ve bu gibi iftiraların önlenmesi için açiklnnmakta ve. şöyle denilmektedir: • .
İ — Hıhııi Uran da değil, büyük veya küçük hiç bir Halk Pa.rtisi mensubunda Ynüscnkil Denaok-
o
ratlaınn tek bir mektubu olmad+ğı gibi, Halk Partisinin parası, hattâ izi bulunacak bir siyasî teşekkülü aklından geçiren müstakil Demokrat yoktur.
Grupumuzu temsil eden sekreter ve yardımcılarının alınan prensip kararlarına uyarak
Cumhurbaşkanı ile yaptığı temasları sırasile açıklıyoruz :
A) lö Mayıs bayramına Cumhurbaşkanının daveti üzerine sekreter yardımcılarından Haşan Dinçer, Hazım Bozca, elbise mazeretlerini bildirmelerine rağmen davetin tekrar edilmesi üzerine (Devamı') Su., 5; Sü., 3 de
MOSKOVA

Tifoyu
AfAROZ ETTİ
-------o-------
'VsııgfOsEiftv ikomü ntİs&Berfl komin* £ornıdan ihraç ediKdîHer
-----o----
Tito Rus aleyhdarlığı ile itham olunuyor
İşte: “Aa bir hikâye
daha acıı ve hazin iç yüzü
.Şehrimizde münteşir bir sabah gazetesinin 25 haziran günkü nüshasında, (Acı bir hikâye) bağlığı altında, Aıncrikaya alelacele ve vakit geçirilmeden imâli için fazla fiyat verilerek sipariş edildiği halde, bir senedenberi yurda ııak-ledilmiyen ve bu yüzden Amerikn basınında ve ıfmumî efkârında memleketimiz aleyhine kötü cereyanların doğmasına sebeb olan (ISO) lokomotiften bahsedildi ve biu an evvel İmâl ediMeleri için fiyat farkı dahi ödepen bu yeni lokomotiflerin, Demiryolları îdara mir lokomotifsizlikten inim inim Dilerken, Amerikanın bir köşesinde bir senedenberi paslanıp çürü-mejrte olmasından acı acı şikâyet. olundu.
HANGİSİ DOÖRU?
Gazeteye göre, ihmal meydandadır ve bir an evvel inşa edilip memleketimize gelebilmeleri için rnutad fiyatlarından fazlası ödenmiş bu (135) lokomotif, devlet (Devamı Sa. 5. Sii. 1 dç)

Şükrü Koçak
(United
Prag, 28 (A.A.)
Press): Komünist gazetesi Rud Bravo kominformun bir tebliğini neşretmektedir. Yugoslav komünistlerinin kominformdan ihıac e-( Devamı) Sa., 5; Sü., 3 de
I
kamınım baba-
• •
s
Birleşik Amerika ha
9
t
1
«iğrenç
Japonya'da
/xAA,AyVW\7VWvW^
Korkunç bir zelzele
fiyatta Hürriyet vc f vardı, fakat tatbikatta simdild gibi müsamaha yoktu.
Birinci Meşrutiyetin hu
ULUNÂY
Gazetecilik Enstitüsü
istibdad ve şid-kanuın» esasiyi
-j neşen bü- i vesi-
D
9
îlk okuîlarda öğretm en vekil ligi ilga edildi
Millî Eğitim Bakanlığının bir kararile ilkokullara ^vekiL muallim yetiştirmek üzere geçen, yıl, şehrimizde bir vekil öğret -men kursu açıldığı malûmdur.
Bu kursdan mezun olan genç ler sıra ile hastalanan veya her (Devamı Sa. 5. Sü. 7 de)
Erim ©evah verdlfi
Celse açılır açılmaz ilk sözü Nee meddin Sahir Sılan aldı ve kürsüye gelerek: Bizler Mecliste vazife görürken iki esasa dayanmaktayız. Anayasa ve tüzük hükümleri. . Doğru söyliyeni dokuz köyden boğarlar. Fakat sözlerimden bazı arkadaşlanzm gücenmemelerini rica ederim. Uç mesele üzerinde durmak istiyorum: 1 — Geçen celsede başkanlık makamın da bulunan bir arkadaşımız Siva-sı temsil heyeti üyeleıile birinci Büyük Millet Meclisi üyelerine vatanî hizmet tertibinden verilecek {Devamı Ha., 5; Sü., 6 da

-----—-
Alaskadan AHman-yaya Amerikan uçak filolarıı getiriliyor .Vaşington: 28 (A.A.) — (Afp)
va ordusu çevrelerinin açıkla -malarına göre yolcu ve e^ya ta şıyabilecek takriben 39 Skymas ter uçağı Almânyaya gönderile çektir.
(Devamı Sa., 3 Sil., 6 da)
o
Kaybolan veya Ölenlerin sayısı şimdilik 30 bin
Tokyo, 28 (A.A.) — (Reuter): Nagaya’daki Japon kaynaklarından verilen ve henüz teyid olun-nııyan haberlere göre yer sarsıu-Devamı Sa., 5; Sü., 2 de
r
I
ı
l
î Büyük Tefrika]
• ---------------e
HÜSEYİN RAHMİ GÜRPINAR* ın NEŞREDİLMEMİŞ BİR ESERİ
Dünyanın Mihveri
Kadın mı, Para mı?
Hıtm fjin Rahmi merhum bu eseri son günlerinde tıazmıs bi~ lr>mlH gazetelerin ıc tabilerin bütün ısrarlurma rağmen hııyalhı neşrime razı olmamıştı... Niçin mi?... Bunu bu udıeseri okuduğunuz zaman anlııjaraksımz
Yakımda “Yeni Sabah,, da




Silivri ve Çatalca köylerini sel bastı o— ■■ rrrww*——————————
15 ya^larnnd& biir çoban suların akıntısına kapılarak boğuldu* 50ÎI dekarlık ekili arazi sıılar altında kaldı mahsulün tamamen harab olduğu bildiriliyor
Evvelki gün saat 12 de başl« ‘; .< yan şiddetli yağmurların mey, ' dana getirdiği kuvvetli seller, Çatalca ve Silivri köylerinde mal ve can kayıbma sebebiyet vermiştir. Şaat 16 ya kadar ayııa şiddel le devam eden yağmurlar, Cela-Jiye, Kâmilova ve Kumburgaz köylerini sular altında bırakmış tır. Dün sabah civardaki askerî birlikler, Silivri ve ÇatalCada su baskınına uğrayan köylerin yat dımma koşmuşlardı!': Elde edilen malûmata, islma • (Devana !Sa. h SL İ del Hen sel Jdldkctle11 relm bir görünüş TAKVİMDEN BİR YAPRAK \---- -- azeteciflk enstitüsü bu so ne faaliyete bağlıyacakmış. Allah sa’yinl meşkûr etsin. FöJcjtt , Enstitünün hangi fakülteye ilâve e- . _ _ , _ _ . dileceği henüz takarrür etmemiş. Profesörlerden bazıları Edebiyat Fakültesine, bazdan da Hukuk Fa kültesine merbut olmasını doğru buluyorlarmış; Enstitüde derslerin tu ilkini bir kışınım şehrimizde İntişar eden gazetelerin başmuhar lirleri İle bazı yazı işleri müdürleri vereceklermiş. Gazetecilik Enstitüsü daha açılmadan yanlış adımlar almağa başladık. Evvelâ gazetecilik Enstitüsü hiç bîr fakülteye bağlı olamaz. Gazetecilik tamamen münferid vc müstakil bir meslektir. Bizim edebiyat la yahud hukukla olan alâkamız her vatıındaşınld kadardır. No eksik, ııo fazla. Günlük bîr gazetede çalıştığımız zaman edebiyat ını yapacağız, yok sa hukuk um? Sonra başmuharrirlerle yazı İşleri müdürleri no dersi okutacaklar? Başmuharrir, yazı yazmasını oıı öğretecek? Yazı işleri müdürü, _____________havadis seçmesini mİ-talim edecek? Görülüyor ki daha başlangıçta iöhcsliycceğiz» Gazete muharrirliği için ben bîr ölçü koymuşumdur: «Gazetecilik, bir kopek havlamasını halka okutacak surette yaz inaktır.» Eldeki mikyas böyle olunca gazeteciliği fıtri bir istidat!, bîr «Allah vergisi» telâkki eylemek îca-beder. O halde gazetecilik namzedi Ens ütüde no okuyacak vc ne çektir? Gazetecilik Enstitüsüne rin no gibi bilgilerle ınm el girenlo ı!ıex oE maları luzını geldiğini gi z önöAO getirelim: Naınzcdkı 11 yapmış oîmalanı i? {Lütfen sahf SAYFA: X ■■ TEFRİKA No. 20 | NASIL TUTUL Anlatan: A-aüse HÜI>A

oırvıruciJ
c. — Bu ciheti tesbit edip nıüs^ bet bir karar verebilirdik. Fakat tcebit etmek kabil değildi. Pek mü hım ve çıeşuş safhalar karşısında kaldık. Bu adanı hizmet etmek istiyor. Tehlikeyi göze almak istiyor bunun için bizim kanaati vic-daııiyeraiz yüzde doksanı geçmiyor du. Ben Grupun beraber gidiniz teklifine rağmen gitmedim ve tah •minen on beş gün salladım bunun için bana gücendiler de. Ruhumda, vicdanımda onunla beraber gitme mek içiıı bir isyanı gayrı müdrik hasıl olmuştu.
S. — Harekâtı umumiyesi vicdanınızda kendisine refakat etme malilik için bir saik teşkil eden bu adamın nasıl bir düşünce ile Anka raya vasıl olması için merkez bir itinıadnaıne verdi.
ç. — Merkezimizin verdiği iti-nındıuime zannederim ki mutlak değildir. Elifte verdiği itimadnanıe Sayanı itimaddır... gibi umumi bir 6urette yazılmıştır.
S. — Ferid Cavid namında İleri gazetesinde bir zamanlar muhar-rirlik.etmiş bir sat sizin bu teşkil ettiğiniz Hind - Türk Muavenet Cemiyetiue dahil olmuş mu idi ?
C. — Ondan hiç malûmatını yok tur. ‘ I
S. — Bulunduğunuz bu Türk ve Hîlıd Hilâfet Ck.ru -ti âzâsı yalnız merkez muunıû-üıe ini münhasır idi. Yoksa Lstacıb 1da teşkdât vücude getirmiş mi idi?
C. — Şurasmı atalı etınek isterim ki cemiyet şeklinde tasvir buyurulan ve bendeniz de reis olarak .tanınılan cemiyetin içtimai bir defaya münhasır kaldı. Hâdisat ve vicdanunroda doğan şübheler bir ikinci içtimaa meydan vermedi. Binaenaleyh yenideu âza intihal» etmek değil berikileri bile dağılmak tasavvurunda idik. Cemiyete bizden başka bir şalısın dahi! oknası, asla znutaafivver değildi.
C. — O halde Ferid Carid, sizin o cemiyetin mevcudiyetinden bihaberdir.
Biha'>er olduğu gibi Mustafa Sa-giri bile tanımazdı. Mustafa Sagir ile görüşmek içki bana bir kaç defa teklif etti. Ona şöyle bö\ le dedi. Ve -ben görüştürmedim.
S, — Zataâlinizin Mnsttafa Sagirle obn miia». edatınızı nereden anlamış?
C. — Motor meselesinden efendi»’-. Mötör tutmak için bu Ferid
X

Gazetecilik Enstitüsü
(Ua^tuvafı 1 incide)
1 — Umıtmî tfiakâmattarı kuvvetti oluıaİMİır.
2 — Miıliunifial tarette üürkçe* yi okur yazrr oknatarı icabeder.
3 — MenıJekeLrı talihini iyi bilmek iâamdrr.
4 — Umumi tarihî de kuvvetlice öğrenmek gerektir.
5 — Mutlaka ve mutlaka iki
Sarb ve iki 4£ark (isautua^vâkıf olmak *»wttır. I
Li>e tahsili bmıtamı pek azını tetaia eder, iki senelik Enstitü tali sili ise bu ilîmteri edinmeğe kâfi gckııez.
f ocm gazetecilik yatuız bügi jgi de değildir; bilgiden ziyade pratik istrv. uzutı lunddet çıraklık ve kalfalık devre^ni ^e’ tnneJi ister.
Her gazetecinin bir çeşit adam yeûslinne «istemi «ardır; meselâ birini tanırını ki acemiyi evvelâ ga Ketenin (taslâiı) ntasasına oturturdu.
Birim .Kazeiek:f*k* t»ı az ehemmiyet verilen tas^Ulı -*<ıbesi yetilmek için nn luiisaid •• Atındır; çünkü ter tib oatalaruıı düzeltmekle mükellef otan gazeteci ister istemez gazetesinin bütün yatsılarını okuyacaktır; oku ya okuya da gazetenin ma nevi ya 11 na intibak edecektir ; taslıih intişara çıkucak gazetenin «on ağrıyacağı, hür ilrtijBt iskelesidir. Bu itibarla tashihe riyaset e-deeek olanın lbwı ve ınahımat bakmandan dağarcığının yüklü olması gerektir. Gnttceflik ntektelûni iki devreye ayırmalı. Birinci devre —ki nazariyat devrelidir— bir gazeteciye lâzım olan bilgileri ihtiva eylemeli .ve bunun müddeti en a^ağı dört sene olmalı. Zira programda gazeteciye lisan öğretmek de vardır. ilünci devre ameliyat devresidir. Bunun için de gazetecilik namzedi gönüllü olarak bir gazetede çalışmalıdır ve gazetecilik mesleğini örten bir çatının altında o nırfcleğj uîd ne varsa hepsinden az çok bilgilenmesi lâzımdır. Yoksa böyle rki seue Enstitüye girotekta gîizeteciflk iğrenilmez. Bu, olsu olsa «Gazetecilik mektebi tnî? Bizde ondan da var.» demek İçin î r baha.uodîr; bt^ka bir sey deiî 1 Yazan : n. Cavidi gördüm. Feıid Cavid Kiza beyi» akrabasındandır. Ondan bana selâm getiriyor. Ve ben de Ri-% beye şu suretle bir vasıtadan istâEade etmek istedim dedim ki mülıirn bir adanı göndereceğiz bir motor bulabilir misin. Bana birkaç adam tavsiye elti ve bu suret le temas ettim. Bir daha görüştüğümüzde u zatı benimle gövüştü-lür müsünüz dedi ve bu suretle ben salladım ve takdim etmedim. S. — Zatıâliniz Mustafa Sagir-le kendilerini görüştürmek istemiş siniz de Ferid Cavid istememiş? C. — Hayır efendim asla ve katiyen böyle değildir. S. — Derecei ısrarı nasıldı? Mus tafa Sagirle görüştürmeniz için isz den bir defa mı ricada bulundu? C. — Bunun ileride ehemmiyet kesbedeceğiui bilmediğim içiıı tamamen lâkayd bulunmuştum. Bir veya iki defa mı ricada bulunduğum» batırtamıyorum. S. — Rus konsoloshanesinde ter ceman İskender efendi namında bir şahıs tanıyor musunuz? C. — Asla tanımıyorum. S. — Bu zatın Türk ve Hind Muavenet Cemiyeti İle alâkası yok mudur? -C. — Hiç uıüuasebeti yoktur. S. — Aııkaraya man nerede ikamet bu\“urdunuz ? C. — Yolda hastalanmıştım bir çıhaa çıkarmıştım.’ Kastamonuda ameliyat yaptılar. Binaenaleyh bu aebebte biraz topal geziyoıdum. Gelir gelmez o gece Merkez Kumandanlığına gittim. Yatmağa meydan kalmadı. Cebeci hastaba-neaüıe götürüldüm. On beş gün sonra çıktım. S. — Çıktıktan C. — Mustafa .geldim. • S. — Orada mı C. — Evet efendini. S. — Orada yatmak için bir tsaed var mı idi? Yoksa daz iki müşkilfttmdan dolayı rada yatımız? C. — Onu aı*zede>im ben hasta-hanede iken Mustafa Sagir üç veya dört defa ziyaretime geldi has-talıanedekiler bilir bana dedi ki Aziz bey ben burada yalnız kaldım. Rica ederim çık beraber oturalım. Fakat ben daha lııeboluya çıkar çıkmaz eski şübhelerim Im-naatlerhm daha ziyade canlanmıştı. Fakat bir şey söyliyemiyordum.
¥a!tuz bu adamın casusluğu hakkında İneboluya çıktıktan sonra bazı şeyler işitiyordum.
S.
C
■' S.
C.
var.
kaç defa geldi. Çıkıp yanında otur makUgL’nı rica etti. Ben de hasta-haneden çıkar çıkmaz bazı zevatı ni’iSK^leden ve bu adaının şubheli olduğumdan haberdar ederek yanına gittim, beraber otırvduk.
S. — Beraber kaldığınız zamanlar harekâtını kontrol altında bulundurdunuz mu?
C. — Yalnız yazdığı mektubları n reye gönderdiğini tedkik ediyor-LtnL iDevamı var)
** 9



I 1
l




i'â




geldiğiniz za-
son raT
Silgi rin yanma
yattınız ?
başka ev temi o-

Atikali Paşa camii avlusunda namaz vakti futbol oynuyorlarmış
Çemberli tuşta Atlkall Itaşa ’ Camii avlulunda birkaç gün-d*tfi beri o civardaki kunduracı çırakları ve emsali arkadaşları öğledeu akşama kadar IutİM)l Myıuuuakta, nıkıa-rede ezan akuom&kla ve cemaat ibadet etmekte iken da lıa gürültülü bir .şekilde top oyıumıukta ve ıslık çalmak suretilc lıem kuradan gelip geçenleri ve billıu^su mabette İbadet İmlindeki cemaatin hu zıırlarını ihlâl eylemektedirler. Bu saygısızlara def'atle hiç olmazsa nnıuaz vakitleri t<>'* orununun fturakılınası insaniyet namına söylenilmiş ise de bu çoğu gayri ınüslim oyuncuların tavsiyeye kulak bile ummadıkları ve mabet av Iusunu oyun sahası haline getirmekte İsrar ettiklerini görüyoruz.
Bu Mik’anın önlenmesi i-çiıı icap edenlerin dikkat na zarını çekmenizi yine insaniyet ııamuıa rica ediyorum. Beyoğlu larlaba^ı Çukur Çe^ıue sokak Wo: 27 eski komiserlerden A bdülhamit Akdoğanlar.
Eumal hisarda iınamsız kalan cami
«— Rumelihisarı sakinleri 25 Haziran Cutuu günü camie gittikleri zaman vekâleten Mirgüfi’dea Cuma gün İCLİ gelen iıuaıuuı iıer neden se gelmediğini gördüler ve Cuma namazını kılamadılar. Bu \aziyet bir kaç defa tekerrür etmekte ve cami uzıın müddet iiuam.su bulunmakta dır.
Bu güzden oamide cenaze kuldu*ılnınamakk --mek imâli için Tiearet < ■ ü.aıâığt ile belediye arasında gu.-lh fiden görüşmeler akim katana bıı Ilınmaktadır. Ticaret Bakanlığı henüz her bölgede yeni buğday rekoltesi id rak edilmediği cihetle buğday ek mek imalinin geçiktirilmesi lâ -zmı geldiğini bildirmiştir. ilgililerden öğrendiğimiz»? gö re şehrimizde yüzde yüz buğ -daylı ekmeğin imâline ancak 10 Temmuzdan sonra başlanabıle -cekt ir. Bu geciktirmeğe sebob, ser -best piyasada buğday fiyatlarının yüksek olmasıdır. P OLİ° rf Beş arkadaş bir . eve hücum ettiler Diğer taraftan geçen yıl oldu ğu gibi bu yılda Ramazanda pi de imaline müsaade edilecektir. Bu hususta gerek ofis ve gerekse belediyece hazırlıklara baş lanın ıştır. Son günlerde evvelce de belirttiğimiz gibi şehrin muhte -lif semtlerindeki fırınlarda halk ekmek bulamamakta ve bilhas -sa .ak-.am üzerleri bu hal izdiha ma sebcb .olmaktadır. İlgililer, bu vaziyetin belediye niıı ı>;ıtı ıkabesizliği yüzündeki ve bazı fnıııcıların ellerindeki, unlan makarnacılara satmaların dan ileri geldiğini söylemektedir Ier.
Belediyenin bu gibi fırınları ta kij ) etmesi ve murakabeyi şid dctleud.'Tiesi lazım gelmektedir
E r l DİYE r>-F
E.T. f.LLnum Müdürü zam istemeğe gitti
EKONOMİ:
Fındıkçılar teyelinin Avaradaki İop'ant sı
-------o------
Balatta Çeşme sokağında 29 <2 numarada oturan Nuri ve evvelki akşam evine dönerken İbrahim adında birisi kendisine sarkıntılık etmiş, hâdise polise aksederek sanık hakkında takı -bata geçilmiştir. Buna içerliyen İbrahim 5 arkadaş alarak tekrar kızın evine hücum etmiştir. Gençler bıçak -laruıı çekerek evdeküere saldır mışlar ve bu kanlı kavga sonun da İbrahim ile evde oturanlar --dan Vahan yaralanmışlardır. Yaralılar hastahaneye kaldırıl nıış ve hâdisenin tahkikatına baş lanmıştır. Emniyet hr/ıuın müdürü geldi Emniyet umum müdürü Gal -fur Soylu tetkiklerde bulunmak üzere şehrimize gelmiştir. Gaffur Soylu, dün öğlene ka dar Emniyet müdürlüğünde meş gul olmuş, öğleden sonra da va li muavini Rüştü Ülkeni ziyaret etmiştir. ----o- DENİZDE 29 HAZİRAN 948 — Kimden? — Söyleniyordu. — Bir delile müstenid olarak — \ok efendim tabiî esası •Sonra hastahaueye daha bir Bakanlıkça Fındığın resmi ih raç fiyatının kaldırılmasının piyasada yarattığı menfî tesir üze rine, Bakanlıkla yeniden ihraç fiyatı tesbiti hususunu görüş -mek üz ri e Anka raya giden şeh rinıiz fındık ihracatçılarından mürekkep 7 kişilik heyet dün gelirimize dönmüştür. Cemil Said Barias’ın riyasetin de yapılan toplantıda, tesbıt e dilecek olan asgari ihraç fiyatı nııı 1048 senesi içinde tatbikine başlanmasının muvafık olacağı neticesine varılmıştır. Diğer taraftan yem mahsul i-çin fiyat, temmuz ayı ortalarında Bakanlıkta yapılacak ikinci bir toplantıta tesbit edilecektir. Bir türlü gelmiyen gemiler Amerikadan satın alınan 6 yol cu gemisinin tamir ve tadili için Eksport înıport Bancdan temin edilen 8 milyon dolarlık kredi mu kavelesi hükümet adına Vaşing ton büyük elçimiz Hüseyin Ra -gıb Baydur tarafından imzalan mis ve tamirata başlanmıştır. İşe nezaret etmek üzere her gemiye tâyin edilen başkaptan, başıııakinist, ikinci kaptan, ikin ci makinistlerle elektrik ve ka -inara merurlarının en seri vasi tayla Amerikaya gönderilmesi kararlaştırılmıştır. z Hakimin etini sıkmak istedi o-- Tıb Köprünün Üsküdar iskelesinde dava vekili Neş’etle Ş başta gelirdL
Daha geçenlerde LsMfa etfuL? o lan İta&ı Btaşvckilium lûlubı rne (ftav vauıiissa ’ i utıı) hâlâ
totirlirtda oba gerektir.
İste dün ak>am birdenbire iıa-tınma geldi: Bizde de bu u»ul ihdas olunsa Eakanlarımrza acaba hangi lâkablar müoasîh düğerdi?
Meselâ Başbakan Haşan Sakaya yumuşak basMığmdan ve hös dinlerkğindcü ötüriı (Mutitafkievle) lâkabı yakışına? na>ıutta kan dişini devletten vo hıikumeLion ayrı bir toşkil suyaayaCMk otan 11. Jç (över
LUiab alırlardı.
Faraza oy pasutatarmı, kaşta g<« a&MDda. Halk Par t ta i lehine aktarmakta mâruf g^nel sekreterliğe (Sihirbazülfıkru) . lâkabı biçil mis kaftan olurdu. Tabii, yabancıtaea hoş görünmek ve Demokrasi taslamak için, bu clkab tavziîadeu muhalefet fırkası büyükleri de mahrum tarakı-lauoıız, onlara du, dürbünlünün uy gmı şatafatlı Lâkablar verilirdi. Meselâ lidere, hiç bir zaawı iktidara getirilıu’ycceğtai hissettirmek için, (Malıruuuıddevle) devitir, E-nıin Sazak’a çenesinin düşidangun-den nâşi (Laklakiisaaltana) lâkabı bûbşoltmur. onlar da uıeuımt* edilirdi. Bu lâkab curnatası stnasıKte millete ne lâkub takdirdi taiy* mi merak ediyorsunuz? Söyliyd’ün: Her zaman sırtından geçinU«n. daima sömürülen biz zavallıtao (Kuröanüddcvle) taklibinden iuü-nasıüiui bu tabi lirseniz biten < bana yazıp gönderin. IThKAd Okullarda nıezı^iy^t üntilıa/dan -----o---- Ortokullann mezuniyet imtihanları ile liselerin scwı. auufla -rındaki '•Devlet odunluk iınlıltın ları» dün sona ermiştir. Özel ve arınhl; okullti - nnda imtiMntara henüz devanı edilmektedir. Yapı ortaokul Han ile san’dt ^ıstitülerijıin imtihan lan. tJüuatnamenin - belerme uyularak *»>»*
fi *
HAZİRAN 1918
| -1364 ” jı Rumi
’dtunran
! 16
Kuz* Kizir - AY G - Gün »f


S A LI

I

1 î >
■ . Ub’l ı
..Şi.iLu-h
3İİ1V! Û
•t
v.ıkoa IkJ’Vl a’lı da knn?
%
— llongi
ıader resini, Inıt

— Kira c!acnk, d:ıyı
— Hangi dayı bey9
— Su Karun dayını.
- Onu da davet < : I :hl ... Va^iUvc Gıiııeş öğle İkindi Akkanı Yatsı lıusâk ü 5 33 17 20 22 3 O 29 İT 18 45 48 12 E S. 8 4 5 12 O 6 H ’H L‘. 44 32 33 03 27 ' < i Çekoslovak cennetinden 1 Çetecilere karşı umumi taarruz dün başladı I Çektiğimiz şey l DUŞU/ %W • X . Ir< >- irs. Birinci

bağlanacak maaş dâvası
Filistin de
kaçanlar
-----o- —
kadın ve 3 subay
uçakla Fransaya kaçtılar
Amıeas. 28 (A.A-) — (A fp): Çek milli renklerini taşıyan ve içinde biri k adın üçu subay olmak üz ire 4 yo’cu bulunan bir uçak akşam üreri Cayeux-£aın*er vatanında bir tarlaya inmiştir. Jan-ınn gd» Ziğmi gören üniformalarıoı çı-
OT!
7 danra
I subaylar
I kararak sivil el’olse giymiş-lerdir.
Yolculardan biri Fransızca konuşmak bir an evvel ln-gilter^ye gidebilmek için ar-kadaşlarile birlikte Dieppe’e götürülmelerim istemiştir.
Hüviyetleri henüz açıklan* mıyaa bu subaylar n beyanatı hakkında jandarma komutanlığı birşey soyiememekte-®r. '
Amiens, Fransa. (2S (AP.) — îçindc üç Çek subayüe bir kad»n bulunan bir tayyare dün sabah Cayeux civarında yere inmiştir. Cekostevakya-
> dan gelen bu dört kişi kendi-5 terinin derhal lngiltereye gön ç dcrilmesini istemişlerdir. Yol J cular nezaret altına alınmış-i ar.

Taarruz şafakla beraber başladı. Yunan ordusu ilk defa olarak zırhlı otomobil ve hafif tank kullanıyor
j BAŞKA RlR FİRAR J > Londra, 28 (AP.) — Çe- > < koslovakyadan. Moravyalı J 7 Muallimler korosunun başka- > \ nı olarak geçen hafta Eisted- < | dfod’daki mu \ kj -festivali- > | ne iştirak eden Karel Zbytek \ / artık memleketine dönmeme 5 t ye karar vermiş ve şöyle de- \ 7 mistir: >
C Komünistler iktidara gel- % 7 dikten sonra Çekoslovakya- z ı da dört ay Ş’asadım. Çekos- J 7 ’ov&kyadaki zulüm ve istib- < C dad hakkında_yasti*oterm i ’ do^nı olduğunu kendi müşa- 7 h-edelerime istinaden soyliya- > bilirim.> {
Omurtak
Kozani: 28 (AP) — Yanın oc duşunun bu sabah şafakta bütün cebhelerde birden umumî oir ta arrura geçtiği askerî kaynaklar tarafından açıklanmıştır.
Tazyikin bilhassa Nestorion batısında. Konitsanın kuzey do ğu ve doğusunda ve Grevena un kuzey batısında gayet ağır oldu ğu tahmin edilmektedir.
Yunan ordusuna mensup aske ri bir kavnasra göre, bu sabah başlayan harekât bir haftadan -berin inkişaf eden umumî taamı zun en sert bir darbesini teşkil edecektir.
Bu arada Atinava varan bir W basın haberine göre. Arnaıaıd a razisinden hareket edip Konit sa'nın kuzey—doğusunda taarruza geçen çeteler, hudut civarın da vukua gelen şiddetli çarpış -malar sırasında gayet ağır zayi ata uğramışlardır.
Ordu birlikleri tarafından va-w» kalanan esirler. 1000 mevcutlu bir âsi grupunun Arnavaıdlukrı ki Kameniç'ten hareketle 9. un cu Yunan tümeninin cenahları -na taarruza kalkıştığını ve taar ruzun Arnavud topraklarında bu lunan bataryalar tarafından des w
t eklendiğini itiraf etmişlerdir.

13



l
p ■ ■ ■ —
Haberlerde, bu harekât sıra smda ISO çetecinin öldürüldüğü bildirilmektedir. Esirler de en az 200 çetecinin yaralandığını söyle mişlerdir. Henüz resmen ceey -vüd etmeven bazı haberlerden W •
de Yunan ordusunu Gramos da ğı bölgesindeki 7.000 çeteciye karşı yeniden taarruza geçmek üzere bulunduğu anlaşılmakta • dır. Son bir kaç gün zarfında kötü hava şartlan ve çetecilerin ümitsiz mukavemeti millî kuv -vetlerin ilerleyişini yavaşlatmış fakat ordu bu bölgede mütead -dit önemli mevziler ele geçirmiş tir.
Kozan: Yunanistan. 28 (AP)-Amuda dağlarında nıukave -met gösteren çetelere karşı dün zırhlı otomobil ve hafif tanklar la taarruza geçilmiştir. Bir haf tadan beri başlamış olan büyük taarruzda hu silâhlar ilk defa olarak kullanılmaktadır.
Arazinin çok sarp olmasın^ rağmen. zu*hlı otomobil ve tank lar Nastoryon'un cenub ce cenub doğusuna doğru ilerlemişler ve bir çok müstahkem mevkii hava ya uçurmuşlardır.
Yağmur yağması ve bulutla -rın alçak olması yüzünden dilri hava harekâtı yapılamamıştır.
Başbakan Attlee’mn dün verdiği beyanat
Liman işçilerinin grevi yüzünden âcil istisnaî ahval ilân edilecek
(Reu -
----O----
Atinada bir kaç gün kalacak
Atina: 28 (A.A.)
Ajansının özel muhabiri bildiriyor:
•r
Atina yolu ile Almanyadan dönmekte olan Genel Kurmay Başkam Orgeneral Salih Omur takın bir nezaket ziyaretinde bu lur.mak üzere Yunan hükümet merkezinde bir kaç gün kalaca ğı öğrenihniştir.
----------o----------
Kanatlanın Millî Müdafaa masrafları
Ottava: 20 (A.A.) — (Nafen)
Kanada bu yıl tarihinde ilk defa olarak hava kuvvetlerine kara ve deniz kuvvetlerinden da ha fazla para tahsis edecektir. Bu haber dün akşam Savunma Bakanı Clakston tarafından verilmiştir.
Anadolu
Londra: 28 (AA.) ter )— Başbakan Attlee öğle -den sonra Avam Kamarasında yaptığı demeçle, liman işçileri grevi înünâsebetile ortaya çıkan buhran yüzünden âcil istisnai ahval ilân edileceğini söylemiş -tir. Attlee, 1920 tarihli olaganüs tü yetkiler kanunu gereğince teb ligde bulunmasının krala tavsiye olunduğunu ilâve etmiştir. Bu karar, halkın iaşesine lüzumlu zarurî gıda maddelerinin takviyesi hususunda icap eden yetki leri hükümete sağlıyacaktır. Başbakan şunları söylemiştir:
r Bu akşam bu maksadla özel bir toplantı yapılacaktır. Bun dan sonra kabinenin yetkilerini düzenleyen kararnameler tan -zim edilecektir. Hükümet, bun -larla, zaruret halinde ordu men suplarını kullanarak başlıca gı da maddelerini dağıtabilecek ve icabında halkın bugünkü ölçüde yaşayışını idame maksadile ge -rekli teçhizata el koyabilecektir.
Grev Aeva.ii ediyor
Londra: 28 (AP) — 15 gün denberi Londra limanında de --
vam etmekte olan grev bugün Liverpol ile Birkenheadde de al rayet etmiştir. Bu limanlarda 9.000 dok işçisinin greve başladıkları bildirilmektedir. 19.000 kadar liman işçisinin aylak durdukları Londrada hükümet gıda maddesi yüklü gemileri boşalt -ma için 6.000 asker seferber etmiştir. Tahliye işleri bu sabah başlamıştır.
Londra: 28 (A.A.) — Afp) : Grev halinde bulunan Londra limanı yükleme ve boşaltma işçi terinin sayısı şimdi 19.040 a yUk selmiştir. 5977 işçi çalışmaya de va/m etmektedir, Boşalmamış ge milerin sayısı halen 162 dir.
X -
v AİıyjUi Ba
Duaya HarHeri ve ıfaüdlî isyiuı ve iğti'^aşlar» halkta hakkutı verwe-raek kia ellerinde kuvvetli bir silah cddu. Tıpkı jİukİİ Ctoathariyet Halk Partisinin hanukvi-un iç tehlike yak fakat dış tehlikeyi bahane edecek antidemokratik yoklan avrılınadı&ı gSN
t^sasea sakat olan ikinci ıue>n>* fiyetia yıkılması Cumhuru eti tirdi
Faka s ^İnkılâbı» koruma* ğüsa bu en iteri rejimiu de millete haklartam t>m ve idüıul olarak w rilmesiue engel oldu, istisnai kanunlar yurdu çeyrek asır demir Lûr karsa içine aklu İkimi Dünya Harbinin Demokrasi caferlle neticelenmesi büde de büyük bir u-yanma ve kalkınma işareti oldu. Halk Partisi de bu millî heyecana ajak uydurmak lorunda kaldı. Fakat fiiliyatta en geniş müsamaha hüküm sürdüğü halde raeoglu. ue Poker, ne Saka larda en atak bir tâdil ve dille razı olabildiler... t'ç yıllık denemeden sonra hâla matbuat kanuıuıuuu en koyu faşist Musollnl ktuıuuuuuu. hem de Ke-eeb Pokerin <4 ve himmetUe daha da ağırlaşhnlmış» bir nüshasıdır. Bunu bite bir kılıç darbeslle yok etmeğe iktidar partisi bir türlü ran danuyor, Sonra tneeim kanonu bahis «nee-euu olunca iktidar, bütün kuvvetli e gerilerek, üstiinlÜKÜıulen uf/ara/ı l incide' m çAoLiauuıs: tein bir çev
F i r>



ın memleketin bAıtisi ve rtancısı nomuu vvrüiğv zlere her şe\"i verelim dçvvr-. ayni zamanda da yeni vesile ve düşünceler’.e bu ksnv.nu tâ-ilkten tâtike sürilkluyorsurnu-
Muhterem vekil bey. mebusluk» şairlik değildir, mebus demek bak tan kanun ve vicdan dairesinde mevsuata uy gua bir şekilde nıikta faa etmektir. Bitim Mecitain m-bit ceridelerini tedkik etmek tuV funda bv iMftrmniB nûUetiu ve memleketin w ferdlerin haktan nasıl mûdatea edildiğini orada ga inadı vo milletin arzusuna karşı gelmesi ancak kendisi İçin ağır neticeler doğurabilir. Yoksa bu millet nasıl olsa hakkını alacaktır.
A. Ceınaleddin Saraçoğlu
rağmen haydudlar yakalanamamıştır, Bunların karanlık ve kar gaşalıktan tetlfado ederek civardan geçmekte olan bir yük trc-n’-ne atlamış ve izlerini kaybettirmiş oldukları tahmin edilmek-tedlr.
şano ve şuKranı ise bu hakkı hattâ zenginlere bile tam bir şekilde vermek gerektir.
2 — Hidematı vataniye tertibinden verilen maaşlardan tevkifat yapılmamasını bildre kamııuı âmir iken neden dolayı tevkifat yapılı* yor?
Şayet bunu valnız erbabı ihtiva ca lıasıvUnek düşüncesi hâkim iao bunları hidenıatı vataniye tertibin daıı değil muhtacın tertibinden vermek iklim eder. Bu ise hinini bihakkın izzetinefsimizi rencide e-der.
3 — Bu kanunda (Başka zama-lındeıı istifade edilemezi diye bir do kayıd konmuştur. Bununla bizim ileride çıkacak tekalld kanunundan istifade etmek imkânları da selbedilınlştir. Bu verilen aralar vatani hizmet mukabili bir ö-denek nıldlr? Yoksa sadaka mıdır? Biz sadaka istemiyoruz. Bu taviklerde bir nıakstıd varsa bari kanunun heyeti mecmuasını reddediniz do siz de üzüntüden kurtulmuş olursunuz. Biz do ümidimizi kesmiş oluruz. Çünkü biz mllteka-idlero yapacağınız bu Atıfet minnete değer bir mahiyette değildir.
Bu işe başladığımız zaman blz-loro (Bir avuç insim Düveli Muıvz-zamnya nasıl karşı gelebilir) diye bize «deli» diyorlardı, yemlzo vâsıl olduktan daîf diyorlardı. Şimdi km vEnııyl > diyorlar, servetler yapmağı, parlnıanlıır kurmayı düşünmedik. Yalnız vatanın yüksek menfaatlerini göz önünde i ut tuk ve biz muvaffak olmasaydık Boyıvzıd meydanında Ramazan kftğıd (enerleri gibi sallanmış olacaktık, Muıınııı-
Milli gu-sonra *Fp-lae blhıık-Çünkü biz
somnpayo u-
Mount Vil -
| [Günün enteresan haberleri!
( Yıldızların manyetik kudretleri
L ic Pasadena:
£ son rasathanesi müdürü Dr. Ha J rold Babcock bugün yaptığı do ? meçte, tarihte ilk defa olarak 1 yıldızların manyetik (cazibe) J kudretlerinin ölçülebilmiş oldu ı ğunu açıklamıştır.
I Babcock’ın hesabları, yıldızla ( rın cazibe kudretlerinin bünyele ( rindeki değişikliklere göre art i inakta olduğunu isbat etmekte ı dir. (A.A.)
i Ramazan bayramında Ürdiinü £ ziyaret
£ ★ Beyrut: — Le Jour gazete
7 sinin öğrendiğine göre Ürdün | kralı Abdullah Ramazan bayra | mında Lübnanı ziyaret edcc.kür ı Gazete Başbakan Riad Sollı’un Ibu mevzu hakkında cuma günü kralla telefonla görüşmüş bu hmduğunu ilâve etmektedir.
(A.A.)
Atinaya gönderilen Amerikan altınları
ir Atina :— Millî Yunan pa

rasının istikrarını sağlamağa tahsis edilen 250 bin altın lira lık ilk hamule dün Birleşik A-, merikadan buraya gelmiştir.
(A.A.) Mısır pamuk borsam açıldı ir Kahire: Ju harbin başından beri kapalı duran pamuk boraasınuı açıl masına karar vermiştir. (A.A.) Asyanın ihtiyaçları
iç Lake Success: — Birleşmiş Milletler iaşe ve Tarım toskilâ tı dün akşam yayınladığı bir ra porunda, nüfusu günden güne artan Asyanm ihtiyaçlarını kar şılaınak maksadile dünyanın her tarafından pirinç istihsalâtırmı arttırılmasını tavsiye etmekte dir.
Raporda esas gıda lan pirini) olan halkın yılda sekiz milyon arttığı ilâve edilmektedir. Bu ahaliye ihtiyaçları olan pirinci temin için yıllık pirinç istllıualâ tını en aşağı 1.300.000 ton arttırmak gerekmektedir. (AP)
--.-_--_--_--_--_-_--_-- --_—
Bakanlar kuru
i
Bir ııçak kazası
iç Blythe (Amerika) — Dün şehrin üzerinde iki askeri tayyare ile bir avcı bombardıman tayyaresi çarpışmış ve alevler içinde şehrin haricine düşmüştür. Üç kişi Ölmüş, iki kişi paraşütlo atlayarak kurtulmuştur. (AP,).
Hepnclmilvl Yuhudi kongresi toplandı
Cenevre — Mlllotlorarası Ya hudl kongresi dün, burada açılmıştır. Bu kongreye 60 dun ziyade memlokot lştlrâk etmektedir. Kongreye Rusya lıarlo olmak ti-zere bütün doğu devletleri mürnea sillor göndermiştir.
Kongre başkanı Dr. VVelso, bütün memleketlerin Yahudi devletini tanımlılarını ve Yahudi vatandaşlarına eşit haklar tanınma »mı temin etmelerini latcıniştlr.
(A.A.)
Çocuk çeteni
ir Nevyork — Onla yirmi yaş arasında 11 çocuktan mllrckkeb bir çote dün bir parkta oturan (îti erkekle kadına hücum etmiş-
lor vo 19 yaşındaki adamı dövüp C bayıltarak 36 yaşındaki kadını < Uncu ınışku dır. ? Çocuklardan beşi kaçarken, dİ J ğerleri do saklandıkları yerde ya j kftlnnmışlardır. MPJ 1 Pariatc rrûrcrsUrlilcr kıwguHi\ Parla — Üıılveraite malıııllo- | skide İngiliz vo Yunanlı talebe- 1 ter arasında kavga çıkınımı üze- ı rlne polİH müdahale zorunda kal- f mıştır. Hiçbir yaralı yoktur. / Mitlerin Iiuvubİ otomobili J Ameri kada ) * Nevyork — Hltlorlıı gaita! ı otomobillerinden biri bugün Stok I holm vapurllo Novyorka gelmiş- l tin i Filhakika Şlkagodakl İhracat- < cılnrdnn Chrlatoplmr Janus bu o- f tonıoblll, dııhıı önce gönderdiği z makinelerin bedeline mııkubll te 1 I ve® lıükûmel ince Hcrmaych»rln di j şan çıkarılmanı luıauaunda kon- I mun olan lııhdldhr yüzünden Ö- i dıyemlyeıı bir laveç firmasından i diniştir. | Molörll bir ııçak motörüııe hm z zlyetı bu muazzam Mareedca - • Bcnz markalı otomobil kurşun lıjlûinlyecok bir şekilde ImıU edil ) rıdi} ve Içorlai birçok makineli tıı- J bıuıca vc ruvelver alacak surette , teehig olunmuştur. (A.A.) ı ^9* ıh bi$o iltihak < ıtanü harbi’.uL t ite iştirâk tasvibi ite parta. IV'tı de kesir bir halde bulunan asker firarilerinden 7300 efradın deıxies-tini ve orduya iltihakını temin ettim. t^te avkîulaşları uıeyaıunda en ar va&ııe bir »dunun hikmetleri bu kadnvvıktır. arkadaşlarınım daha büyük ulan hizmetlerini bununla mukayese ve takdir edeli! lirsin i Bir buçuk sonedonbevl bir türlü çıkanuyan bu kanunla maaş tahsis etmek istediğini* hisler ilk annesi yü: lira maaşla mütebaki seneler de 200 hra tahsisatta feı u Üst tarafım takdirinim runv» Birinci Büyük Millet Meclisi onulan t amit eski mebusu Haindi Nuıuık Gör mahrumiyetler içinde çalıştık. tertantly o- A Berlin dâvası (iiiiştarafı t incide) Alaska w \ntille Üslerinden alınacak olan bu uçaklar 21 ınıii ağını (alimin ot inekte İdiler.
Nakil uçakları sayısını arttır nıuk ınakaudlle önümüzdeki 21 Hiıut zartıiıdn 10 kadar uçak 1 l|r ieşile Aiııı ı lkıi'leiı lıııvillanın ıık Almarıyııya gelecekI ir.
İlk ylyiM'r luıtlhsl Itcrlhıe varili
Berlin 28 (A A.) ll.ps) •
Müddet bitince savaş tekrar başlayacakmış (Atp)ı Arab Birliği çevreleri. Kout Bjt* sadetteYın Filutku meeelesimte s* rayı bulmak (taero bu^üu yapacağa tekliflerin ne netle# verveek’eri hakkında hiçbir hayate kapduiA*
Al Mtart jıueteti bu hutu^bıkl vanamda» aneuun vcifesi kuuta Arabl^rwı Ikhar ciltten en-dikenin yerinde olduğunu ve iter c Adet te tAratimtan takib olunan hareket hattının, mütarekeyi ka-taıl için Arahtaruı mı Htlhanaı beyan ettikleri haşl** prensipleri ihlâl eylediğîul kaydetmektedlrt
G<ı»etey <ı g\lre Bermutat te’uıa \arifesi akim kalmağa mahkûm» dur w mütareke bitince allâhb mücadeleye yeniden başlamak lâ mmdır. ROPOS GÖKt'S VKf KKt S0V4 KRlU Rodos, 2S (Y.A.) — ıReuterlı Kont BernS'tatteNıu genel karar* ^Abından bugün bildirildiğine fiB* re Kilislinde barış tesisi için ympt* tan teklifler bu ak^up Telâvlvda Yahudi ve K.ıhlrvde Anıb uukım-tarına sunulacaktır. Ayrıca bu hulusta müşavirlik eden Yahudi uamaalan bu salmak uçakla IVtavtve gitmek üsere yo la çıkmı^lanhr. Yrab uımantart da aracının Dakota uça^lte üftte Ten sonra Kahlreve hareket ot-mlşlervlir. Hlrlenmlş millet kurulu müşavirlerinden İsveçli Mohıu güney Afrikalı Reedman ve Y\manb Stavropuloa da \rahlarta birlikte Rodoatan aynlmı^lanhr. KtZDtfS ACIK SVHH? Vf OfAPAKr Amman. (A.AA (Afvlf Kudüs, mütareke komiteci. KmUl elin açık şehir
Herinim İmli bölgelerine viys evle ınıulıltMİ gotiron uçuklar v« mavnalar bugün Alman bükü met merkezine geliniydi Herli» ile bııtı bölgcai ııııiMiıuhı kur» mümıkalcHİ hâlâ keaiktlr.
Amerikan dııkota uçakları i>m sabah Imr on Miklkmlıı bu llerH no yiyecek mackkırilu lüzıımi» maddeler getirmektedir,
Amerikalı llıırlıl^o llnkaiii Horllmlo Bekleniyor
Berlin: 28 (A,A.) (Alp) ı
Birleşik Amerika Harbiye İt, kanı, vo Savunma ve Dışişlm ı lig kanlıkları yardımmaı Villiaırf Drııper bugün Berliııdo bokluu « mokledlr. Kendlat General ( ’M, ile görllşnmlordıi Imlıınacııktır.
Ingiltere Dei'llııde kalııeıık
Londra: 28 (A.A.) (Reu« tor) - Dışişh'ri Bakanlığı eüııü bUffhllkU tlomoeiııdo, lııgi • liz hükümetlıılıı BerliiKİe knlıııal( lıUHUHUiıdaki kararını teyhl ot • mİ» t İr.
Sözeli Berliııdo bulunalı tngllty lor İn geri çağırılmaaınııı Lpıı « drada düşünülmediğini uöyl*(ml| tir.
Somıllk talllhıj geçirmek içlg haziran NOiıundan evvel Lo< draya golmoşl beklenen Moeke • va hilyllk olçlal Isir Maıırlee t’e-tersonun Berlin buhranı İşinde Rımvanın I alı Ilıdığı luvır hak « kımla Boylu» malmnıU vereceği tuhmln olunmaktadır. l|'rıııiHiı, Alımtııymlıııı korkuyor Parla: 28 (a’a.) — (Reu lef) Fi'hdhiz Uumhurhaşkajtf Vlncenl Aıırlol illin akşıım Bolçi ka hududu yahııımda llevlııdo Almanya hakkında koıııışarnlr, (•'raıiHiz mlllolinl kurban edenin rl yoııldon kalkındırmanın doğ -nı olımıvacıifim lıeyun elmlşlif -------------- hl valisin ! Bandırma bağlarm-ifflriln ziyafetin I da yaprak hastalığı 1 ? ıc yuzo $ 5 -------o------- >
J Osmaniyede Mersin valisine < ? vorücn ziyafetle 150 lira sar- ? J fetülmiş. Şahıslar tarafından ( < çekilen bu ziyafetin masrafı Z S bilâhare Belediyeden alınmış. J ----®—---- Osmaniye: (Hususî) — Bun dan bir kaç gün evvel ilçemize gelen Seyhan \ alici ve erkânı ba nı tetkik gezilerinde bulunmuş Ijıfdır. öğrendiğime göre, vali ı »urukutıın .* l ererine belediye baş 1 anın fabrikacında C. H. P. baş I anı Osman Kaya tarafından bu? jftyafet verilmiştir. İlçemiz ileri jeleıılerhıinde iştirak ettiği bu ziyafet sofrası gayet samimi ve neşeli bir hava içersinde sona iniştir. Bilâkiharc teessürle haber aldığımıza göıe. şahıs tarafından verildiği söylenilen bu bir geceki 150 lira kıymetindeki ziya te tin parası belediyenin Halkevi -ııe ayırdığı tahsisattan verilmiş ir tertibat alarak 24 Haziran 948 akmamı, 9. 30 Ada postasile îstan-buldun dönen faili, İzmit is tasyon peronunda yakalamıştır. Fail aslen Rumanyahdır. Bir feıüddct Kayreside ikâmet eden «ubıkah Ramazan, her nasılsa trende tanıştıkları Zehra namı diğer Fatma Baş adında saf bir kadını kandırarak. îzmitin Koz luk—Manastır mahallesinde 21 numaralı haneye yerleştirip, mü bitinde, zavallı bikes bir kadına bakmak gibi fazilet maskesi ta


KuzamMda c* Ihsa r İçle oBaan Bbss^cb-
|ik, siraart CTT’BaBrımııaı aHâıkasMİı^
yiiızünalenı bir- tiârMİB semereli gftreaniyor
başka tulumba istendiği zaman da bütün oradaki mevcut tulum baların zeytinlikler için ayrıldı ğmı söliyerek vermemişlerdir. Bu durum karşısında bağlara püskürt ülecek ilâçlar iptidaî bir şekilde ve binbir müşkilâtla sü -pürgelerle serpilmiştir.
Ötedenberi Bandırmada inkişaf etmekte olan bağcılı kziraat memurlarının bu alâkasızlığı yü züııden kör topal yürümekte, masa başında oturmaktan başka tek bir bağcının derdile ilgilenmeyen ve hiç bir müstahsilin işine faydalı olmayan böyle bir teşkilâtın hikmeti vucudu anlaşıl mamaktadır. Acaba Ziraî kal -kınma bu mu, bağlarımız böyle mi korunacaktır.
Mustafa Evyapan
İris* yobSıiı
Bandırma: ((Husus) — (Bir kaç gündür Bandırma bağların da yaprak hastalığı görülmüş ilâç almak için ihtiyaç görülen tulumbalardan ziraat memurluğuna miiracat edilerek isteıijmış isede gösterilen alâkasızlık vc a hııan cevap hayret uyandırmıştır. Bağ ve bağçe sahiplerinin bu gibi ihtiyaçlarım karşulumak üzere ellerinde mecvut bir çok tulumbaya mukabil çürük ve iş görmez bir tulumba verilmiştir. Tulumbanın tamiri kabil olsay -dı, bağcılar bunu tamir ettire rek kullanacaklar ve ziraat memuruna teşekkür bile «edecekler di. Fakat o kadar bozuktur ki gösterilen bütün ustalar bunun tamirini üzerlerine alamamışlar ve hiç bir iş görülümeden-iade et mez zorunda kalmışlardır. Bir
meraklı muhakemesi

Katilin gösterdiği müdafaa şahitlerinden ikisi yalan yere şehadette bulunduklarından mahkemece tevkif edilmiştir
Bozdoğa
Aydın; (Hususî) ran Klavuzlar köyünden jandar-w ma İsmail Güneş, memuren Afyona giderken Nazillide trenden inmiş, köyüne giderek bir miras işinden aralan acık olan baba sı Ali Güneşi karısı ve çocukla rile birlikte yatmakta olduğu bahçe damında mavzerle öldür müştür.
Aydın ağır ceza mahkemesin de yargılamasına başlanan bu «ci nayetin sanığı İsmail Güneş ilk soruşturmada cinayeti kendisi -nin işlediğini itiraf ettiği halde mahkemede jandarmaların dayağı ile öyle söyledim, babamı ben öldürmedim dedi. Göster diği savunma tanığı yine bir a dam öldürmekten tutuk Meh -med Şahin jandarmaların sanığı doğdüklerini görmediğini, yanlarına gelen sanığın ayaklan ka bank olduğundan soğan koy -duklarmı, bunun uzun yol yürü inekten olması da muhtemel ol doğunu söyledi.
Sanık bir savunma tanığı daha göstermişti. Kavalı köyün» den Kadir Türknğlu adındaki bu tanık hâdise günü sanıkla bir İlkte Nazilliden saat 11 de kel -kan trenle îzmire gittiklerini soy ledi. Halbuki sanık 15 de kalkan Ankara trenile gittiklerini »söylediğinden mahkeme bile bile ya lan tanıklık yapan Kadirin t ev. -

Somada atlatılan
bir yangın
Belediyenin yegane yangın söndürme vasıtası arozöz faaliyete geçirde-mediğinden ya/ngm korlcunc "bir hal aldı. Eski şoför yatağından îcaldt-nüaralc arozöz
Soma; (Hususî) — Bu gece burada saat 230 da çarşının en işlek yerinde leblebici Feridin dükkânında çıkan yangı birden bire gcnisliyerek ittisalinde bulunan bir berber ve bir de şeker ci dükkânının kamilen yanıp kül
—ı ■_ , >■■■- ■ .I". . . .«j
kınmıştır. Kurnaz hırsız, adı ge çen muhitin muhacirlerle mes -kûn oluşundan istifade etmesini bilmiş, kısa bir zamanda ahbab kazandığından maada kendini sevdirmeğe dahi muvaffak ol -muştur. îzmitte ikâmet müddeti 25 günü geçmeyen sabıkalı Râ mazan, bir haftadanberi faaliye te başlamış, Çaldığı eşyalardan bir kısmım Zehra adındaki kadı na çalışıp kazanılarak alınmış gibi göstererek, hediye ediyor -muş, Politik bir tarzda harekat
etmesini bilen hırsızı, nihayet..
Enerjik sivil ve renin i emniyet memurlaıımız, hâdiselerin izi ü-zerinde giderek hüviyet tesbjtile beraber 48 saal zarfında yakala mağa muvaffak olmuşlardır. Eş yaların bazısı satılmış, bazıları da, sabıkalının üzerinde ve evin de bulunmuştur.
fl



kifine karar verdi .Kadir halı kında soruşturma yapılmak ve savunmaya ait diğer hususların sorulması için yargılama başka güne bırakıldı.
Yargılamadan sonra dışarı, çı karılan İsmail, Güneş, istediği gibi tanıklık yapmıyan Mehmed Şahinle tartışmaya başladı. Bu sırada Mehmed Şahin kendine beraet kararı tefhim edilmek ü-zere salona alındığından Alinin yanma yanaştım ve kendine bu iş nasıl oldu diye sordum :
— Sen gazeteci misin, aman yaz öyle ise, babam eli tabanca lı bıçaklı bir adamdı, bütün köy lü düşmanı idi. Böyle adamı el -bette oğlu vurmaz, bir düş nı vurur dedi.
Biraz ötede göz yaşlarını üst lüğüne silerek için için ağlıyan maktül Alinin eşi Ümnıü Güne şe yanaştım, ayni yatakta yutar ken kocasını öldüren silâh sesije uyanmanın heyecanını hâlâ mu hafaza eden kadıncağız da şunla n söyledi:
— Babasını oğulluğum İsmail vurdu, sebeb anasından kalan bü tün malları yedi bitirdi ,son bir tarla kalmıştı, babası bunu ver medi kardeşlerine paylaştırdı. A li.-efeyi herkes bilir, köyde tek düşmanı yoktu, gel gelelim ken di ~öğlu varmış. ~~ T ~

harekete geçirildi.
olmasile ®öndürülebilmiştir. Be tediyenin yegâne yangın söndür me vasıtası olan arazöz faaliyete geçirilemediğinden yangın bir a radık korkunç bir hal almış, halk telâşa düşerek asabî tezahürler göstermiştir.
Arozözün eski şoförü olup ma aşının azlığından ötürü işini terk eden makinist Danış geceleyin yatağından kaldırılarak getiril -iniştir. Danış arozözü derhal fa aliyete gelirmiş. Büyük bir fa -cianın önü alınmıştır.
Umumî şaşkın! ığm.gideri ime sinde, civar dükkânların tahliye sinde ve yangının süratle söndü rölmesinde ilçe kaymakamı Nec det Basatın v° nüfus memuru Osman Okta vın iftihara değer hizmetleri görülmüştür.
Gün pazar olması münasebe-tile bütüıı gün ve aoc. kapalı bu luııan bu dükkânlardan yangı nın ne suretle çıktığı üzerinde savcılık . makamı hassasiyetle durmakta ve C. savcısı Etamin Al nnv tahkikatı bizzat yapmakta -dır. Zararın 10000 liradan faz la olduğu söylenmektedir.
* •


Ç ınarcok bucağında iskele yok


Bucak halkı maiyetini odunculuk ile temin etliklerin* 1 den mutlak surette bir iskeleye ihtiyaç görülüyor
Yalova: (Hususî )— Yalova-nın 8 mil batısında havasımn ve suyunun güzelliği ile isim yap -mış şirin bir bucak vardır. Çı -narcık. Bura ahaJısi geçiminin biiyük bir kısmını odunculukla temin eder .Bıı oduııb i motör — ler ile lstanbulıın munt» ii yer -lerine gönderilir. Fakat burada ufak fakat sağlam bir iskelenin, olmaması buna‘imkân bırakma l maktadır. Bundan evvelki bucak müdürü rahmetli Nuri Intepe ta rafından burada bir iskele ya pilmiş fakat her ı-üzgâra açık o lan bu küçükiskele uzun zaman dayanamamış ve nihayet yıkılmış tır. Bmıün yerine eskisinin yansı kadar olmayan yeni bir iskele yapılmış. Fakat buda 947—948 kışında havaların fena gitmenle yıkılmış ve bu surette bu şirin bucak işkelesiz kalmıştır. Bugün için Çınarcık Ömer Ağseıenin bir kaç direk üzerine uzattığı ka taslarla denizden diğer kıyı, şe hirlerine irtibat temin etmektedir. Bu kalaslar üzerinde yük ta şımak ipte cambazlık yapmak -tan zordur. Yeni bir iskele inşa sı için köyün muhtelif yerlerin -de bulunan Çınar ağaçlan kesil miş ve bundan 3000 lira kadar bir fayda temin edilmiştir. Ayni zamanda Çınarcıktan odun yük-■cilerın direktiflerde hâdiseye el ra alınmaktadır. Aynca köylü -nün îstanbula gönderdiği sebze lerin küfesinden 15 kuruş alınmakta olup bu paralar her sene mühim bir yekûn tutmaktadır. İskelenin yapılması için topta -nan bu paralar söylenildiğine göre başka işlerde harcanmakta imiş. Yeni bucak müdürü Tevfik Falcıdan bütün bucak halkı iske lenin biran evvel yapılmasını bekliyor.
----o--
Bandırmada şeker buhranı hâd safhada
------o------
Bu gidişle şekerciler, tatlıcılar s kahveciler ticarethanelerini kapatmak mecburiyetinde kalacakmışlar
E an
Bandırma: (Hususî) dnınada. şeker darlığı son haddi ni bulmuştur. Bu yüzden şeker çiler kahveciler, tatlıcılar dük -kânlarını kapatmak zorundadırlar.
Hastası olan, bilhassa küçük çocuklu aileler zorluk çekmekte, orak tarlasında serin bir kâse suya bir kaşık şeker ataıak gı -dalanmakta olan fakir köylümü zün halide acınacak bir durum -dadır. Beşyüz gramlık birer işe -ker vesikası dağıtılmış ve oda o zaman erimiş gitmişti. Yenisinin geleceği hakkuıda hiç bir hayır haberde yoktur. Bu vaziyet bçy le devam ederse şekersizi]kten bütün halk uyuz illetine tutula -çaktır.
Şeker
■■■■■’< -o ■- Yalvaçta adam başına 90 gram şeker Yalvaç: (Hususî) buhram üzerine kazaimıza gelen şekerden köylülere şeker veril -memişti. ikinci parti gelen şeke ri köylülere de dağıtmaya baş ladılar şöyle ki: Köylerin nüfus kesaletine gö re 30—100 kilo şekerden nüfus başına 90 gramdan aşağı düş -mektedir. Biz köylüler bu huşu şu hükümete şikâyet etmeyi ak lnnızdan bile geçirmedik. Çünkî şikâyet kapıları kapalıdır. Yal -nız Türk milletine ve Allaha aTz ediyoruzki Allah muinimiz olsun. Demir-Çelfk fabrikalarınım işçi sitesi Zonguldak: (Hususî) — De-miı—Çeliç fabrikaları için kurulacak yeni işçi sitesinin Safran bohmun'Baglar mevkiinde kurul ması hakkında valiliğin yazısına Ekonomi Bakanlığından gelen karşılıkta «Yüklendiği malî külfetler Sümerbanknı imkânlarını aş1 ıhından şimdilik yem bir site kurulmasından vaz geçildiği ■ bil dirilmiş ve ‘■"enışehir sitesinde sahanın yetersizliğinden dolayı ileride buna kesin fcaruret olduğu zaman Safranbolu Bağlan -nın göz önünde tutulacağa vade dllmiştlr. I Veya sonsuzluğun mütenahiye galebesi Gerçek san’atkâr eşya im dilinden anlayan ve bir tabiat — insan diyalogunda “Sonsuzluğun^ amütenahî„ tlzerndeki zaferini »ağlamağa çalışan kimsedir, Zira o, duygulu hi vıyetini kâinatın organik bünyesine göre katlayarak dr ma kendi kendisini aşmayı gaye bilir .Akhn aydın ışığında yüzdürülen «şyauın kavramlarile şuur altının kaypak ve karanlık labirentinde yaktrbımağa ça. şı’an ayni eşyanın rembolkri, iki zıd âlemin facialı dramını teşkil etmektedir. Hayatla nıya, hayal edile», şıyie realite a-rasında mevcud olan tnı devamlı itiş hâli; Banat alınındv, insan oğlumun, bir türlii knrtıılanındığı e-relî bir kapışmadı-. Billyomz ki akıl, önceden kadrolarmış bir tecrübenin zengin im-kâTİfrrile beslenmektedir. Şıırır al-t nr gelince o, bir şekle bürünüp giin ışığına kavuşamayan bir takım ölgün düşünce ve duygu taslaklarının bağdaştığı ibhamlar diyarıdır. / Acaba sanatkâr, pahalanmaz psi gîk varlığını dolduraD bu iki sahadan hangisini seçecek, hu iki ışıktan hangisinin aydınlığında yü cesaretini gösterirse, bir daha ge- Hayat pahalılığını hükümetin kendisi nasıl icad etti?. HaNİm IValıM Erfei Veni hükümet programında hayat pahalılığının sö zü bile geçmemesi, hemen bü^ün. vatandaşların ruhunda hay>Ât ve dehşet hisleri uyandırdı; çünkü memleketin içinde çırpındığı İktisadî zaruretler, sade milletin maddî hayatını zehirlemek le kalmıyor, ayni zamanda onun manevî ve ahlâkî varlığını da sarsıyor: Suiistimal ve hırsızlıkların artık bir vatan hiyaneti şekline girdiğini, askerî hastahane ve u-çak inşaatile askerlere bozuk kavurma 3redirilmesi gibi hâdiseler de gösteriyor. Komünist saldırışı ihtimali karşısında bulunduğumuz bir sırada, İktisadî ve ahlâkî buhranın devam etmeBİ, Millî Müda-fa kudretimizi de tehdid etmektedir, çünkü Millî Müdafaa kuvveti, her şeyden önce milletin İktisadî ve ahlâkî iktidarına dayanır; bu olmazsa, yabancı silâh ve para yardımları da para etmez: işte bunun içindir ki, Demokrat milletlere yardım eden Amerikalılar— evvelâ her millet, kendi kendisine yardım etmelidir— diyorlar!...
Amerikanın «Yirminci asır vakfı» nın memleketimizde tedkikler j'apmış iktisad mütehassısı; «Tür-kîyede İktisadî anlayış yoktur.» demişti. Bu ağır hüküm karşısında Türk mütefekkirlerinin millî gu ruru isyan ederken Türkçe gazeteler, hükümetimizin Avrupadan iktisad ve maliye mütehassısları getirteceğini haber verdiler!... Artık Türk milletinin akliselimini ve İlmî haysiyetini müdafaa için olsun, İktisadî buhranımızın sebeblerini ortaya koyduktan sonra hayat pa kailliğini bir hamlede azaltacak tedbirleri arzedeceğiz.
*
«flim) in hakikî gayesi; insan cemiyetinin hayatını iyileştirmek ve güzelleştirmektir. İkinci Dünya muharebesinde harab olmuş bazı medenî memleketler, modern iktisad ilminin alayişin çalışmasını bilmeseydiler, kendi İktisadî kalkınmalarını az çok başaramazlardı. Bu canlı misaller meydanda iken, harbe girmemiş memleketimizde — muharebede perişan olmuş meınleketlerinkinden daha kötü olan— bir İktisadî buhranın senelerce siiı üp gitmesi, sebebsiz o-lamaz.
işte ı|>u sebeb, memk ketimizin İktisadî işlerini idare edenlerin zihnine, modern iktisad ilminin hâkim olmamasıdır. Başbakan yar dnncısı, geçenlerde B. M. Meclisinde şunları söylemişti: «TSükûmet; müstakar bir hnrb ekonomisi ta-kib etmerni’j, ik«iı;adî polıfikasnıı zaman zaıınn dağişürmig, emiB-,rOH ydhmn snpınıqv ve nihayet ticaret serbestliği politikasını takib etmiş...» Başbakan tûiafından İktisadî buhranımızın mutlak suret-
rüyecektir? Şuurun keskin aydınlığında mı ilerliyecck, yoksa şuur altının titrek ve buğulu aydınlığında mı karar kılacaktır?
Yine acaba o, derinleşme kaygu-sile ikinci sahayı tercih c-ttiğj tak-
—- Yazan : ——■
| Nâzım Kemal
dirde, «.sonsuzluğu* zafere kavuşturmak uğrunda kendi «mütenahi-ligini» başı boş bir iç akışına ter-kctıniş, objeetif kâinatın düzenini bozmuş olmıyacak mıdır?
Şu halde sanatkâr ne yapsın? Aklın güdücü disiplinine ayak uydurmaya kalkarsa, yıllanmış bir tecrübenin tekrarından kendisini İmrtaramıyaeaktır. Aksine olarak, şnur altının karanlığına gömülmek
ttrm ahar ebe şartlarma rânad edilmesinin bir demagoji olduğunu, kendi yardımcısının bu sözleri is-
bat ediyor. Yine bu sözler, İlmî bir
lehçe île tefsir e
denebilir

ki, İkinci Dünya Muharebesinden-beri iş başına geçen bütün kabineler; klâsik iktisad dediğimiz Eco-nomie politique’in basma kahb kaidelerine bağlı kalmışlardır. Başkan yardancısınm ayni sözleri a-rasında «Arz», «Taleb» den bah-
setmesi; hem kendisinin, hem de
kabine arkadaşlarının klâsik ikti-saddan bir türlür ayıramadıklarını göstermektedir.
Lâkin hakikî iktisad âlimleri '
pek âlâ bilirler ki «Serbest ticaret rejimi», bunu dünyaya vermiş İn-1 giltereden bile göç etmiştir. Bugün hiç bir memleketten serbestçe bir 1 iğne alınamaz; çünkü lngilterede ve bütün medenî memleketlerde1 ziraat, endüstri, ticaret işlerine
plânısme - plancılık hâkimdir, plânlarda yeni iktisad ilminin an-’ layışrle yapıhyor.

Bizim memleketimizde böyle bir anlayışla yapılmış ne umumî bir plân, ne de bir program var. Bununla beraber İktisadî hatâların şaheseri olan 7 Eylül karan, hem ticareti serbest bıraktı, hem de paramızın kıymetini düşürdü, ve hajTit pahahlığmı böylelikle arttırdı.
Hükümet, paramızın kıymetini —idhalât ve ihracatı arttınnak maksadile— düşürmüştü. Lâkin vurguncu ihracatçılar, bazı ihraç mallarının fiyatını iki üç misli arttırmakla, idhalâtçılar da getirttikleri süs eşyasını pahalı satmakla bu maksadı baltaladılar. Kanun; sokak soyguncularile hırsızları cezalandırırken hükümet, tüccarla-• nn soygunculuğunu ‘ Ticaret serbestliği» maskesi altında adeta teş vik etti, ve netice itibarile ticaret ahlâkı sıfıra düştü.
Hububat, bakliyat, canlı hayvan ve sairenin ihracına müsaade c*/2İ inekle darlık ve yoksulluk ça artmıştır. Köylü, buğday^11 * 23 kuruşa sattığı halde ihtiy^ maddelerini • eskisinden bir fazlasile elde ettiği içîifc tki yakası bir araya gelmiyor- Kısacası; fiyat yükselişlerinde^ «ade vurguncular istifade rttiler. Bütün müstahsiller, zarardadır.

Memleketinizde hayat pahalılığını, valnız İkinci Dünya Muharebesinin tehirinde aramak manasızdır: Hububat, sebze, yağ v.s. bize Amcrikadan mı geliyor? lleın bunların istihsal mikdarınm kifayetsizliği iddia edilemez. 490 bin ton hububatımız ihraç edilmeseydi, ekmek sıkıntısı çeker mi idik? Fasulyenin 80 - 100 pirincin 100 -150 kuruşa çıkmasının sebebi ne-fDevarnı 6 nrteta?
rıye dönemiyecek, deliliğe kadar uzenan meçhulün kapısında acı çığlıklarla «kelâm» ın gücünü zc deL’mekten başka bırşey yapa mı. yacacktır.
.Şurası muhakkak ki gerçek san trt: içimizi dolduran yaratıcı ener-? nin her an şuura kavuştuğu yolun üstündedir. Bundandır ki
•• bir sanat dünyası kurmayı tasarh-.van her sanatkârın - İster rıaliat vtya sürrealist olsun - tek taraflı bir görüşe yâni şuura veya gutu* a/tına tutunduğu müddetçe, İnsan oğlunun t amami yet in i hesaba kat-ışıyan bir körlüğe saplanması mukadderdir.
Çiibhe yok ki, i ve yi birleştirici bir âheng â sı?-Ginp kaynastıramıyan bir edelr yat: ya donmuş bir an ıt kavruk cüceliğini tesbit eden, vahv.d zihnî. bazı mücerret ka’ıblnrda yuvar Innrak köhne bir güzelliği tekrar va* bir edebi vattır.
^albuki ger^k sanat. nîn izdivacı, «w t-t» ile «objet* nin karşılıklı )?-ne katlıvafr.k kendi keBd’’^-nî daima asmağa yeif-pnppoVt -tste o-Arpfo sannf. bu dlpİAkdk’' • snrpfk-ârı mağlûb ettiği. o*u et kprr^nnden sıyırın ropta^^k b* muVpnmmplliğe ulaştırabiîdî^i yr-rte ■vaı dır.. _
T>ih5atle
mahrem konuşma: zamanı
li b’T farzda bakir crnîofn-.
doğrn »nHirm «İnsanî her:
derinliğinde cereyan p^r Pu '• rv*!ynodp’ fısıldanan üav
nnnp hîf-b’r fanî knİR^n dııvmad rı ve*va duvmus olsa bdo V»»-? kim daima tazeLyeV
](>pr.cn söylerdir.
Dıc *r»x)0*1^0 • rİMimlnrımı,»ın m*”' kroskopik bir ölciiye davanarak a sen derecede yayıp çn^altabild' ği esrarla dolu bir gürellik ve b ' kikat definesidir. Sanatkâr is: , b defineyi ele geçirmek için h3v tim feda etmeği. ışıltıları rt'ür" kamaştıran savısız mücevherle’ sahib olmak endis»sile târifsiz te’ likelere atılmayı, göze a’ar neva’ lı bir araştırıcıdan farksızdı/.
Sanatkârın yetersizliğine ' aTrmnmıu. dinmez bir s”*”7'.»»’' benzeten srr. bu definenin H-vu»v ğirde gizlidir.
v.noınm yakalamağı mümkün .•>''»■ ğı bu srm bir araştırma W<-yaptığı miiddetcerlir ki. kend’ '••ii tcnabiliğini > âdeta unuh’r vr - m sıi7İu^"n. tadına varır. s den dolayı sanatı* dısren» »■"• " , gi sayesinde, mahrem hiî»ii' kavnvan bir bifeî vasıtası sav— -ta kabildir.
Butriln Fransamn fanınrmc lorindon bîri nlan ruel hu hususta daha ılmr vor. O. birbirini tanmmhvnn âlem sayd-ğ- insan ve d-s roaV.u bir tek birleştiren ve
bir bilm’^ '»ahsetmek-e ve sm-' demek^îr:
enirlerin, filozof ve ruh hekim ]prnin. metodu bir nevi içten ya F:tma diyebileceğimiz senbollcrin tdgisini ortaya koyacakları ‘;ii-yakındır. Bu bilgi, insan ve kâiıınt bir sentez halinde anlıvan topye kûncu bir fizikten ibaret olacak tır.»
Bu suretle biz, «mütenalıb n ı ''Sonsuzluğa” katıştığını; sanalI.a mı. güzelin ve gerçeğin rüyasın görmek isterken, üniversel bir an lavısa vardığını görüyoruz. Arb’ W» 1
bundan böyle birbirini tamanılıya iki âlem - tabletle insan - iden lılı noktada birleşebilecek, ve «kc lâm» ın kudreti, alelade gelişe v kalıblann dar mahbeslnden kurlu laralt resullerin birçok tefsire im kân veren sözll mertebesine yük gelebilecektir.
I^to blitüıı bir dilnya edebiya’ tarihini dolduran her gerçek san atkûrın, uzun bir çileden sonra u taştığı en son durak budur. Ve bu durağın biraz daha ötesinde yar' tıcılığı bir nevi rliküdete vardıran tlaıın • §alr*n büyük sükûtu baş lar j Vdstrn Kemal

BAYFAt d
T
* w


(Baştarafı 1 incide) | turinde fermanfernıâ kırtasi- > zihniyetinin birer kurbanı X nakillerine intizaren bir teberi metrfık bir halde biraz Başlanıp çürünıektedirler. ıfcuki bu siparişin Bakanlığı iBinda yapıldığı, şayed da hu ( yapılmış oka bile teslim v: tÛın işlerinin Bakanlık koltu-a oturduğu zamanlara rastla-ıdz şübhe caiz olnnyan eski turca Bakanı Şlikrü Koçağın îte evvel gazetesinde, ıkonıotifler hakkında açtkla-aahiyetindc beyanatı çıkmıştı.
4 haziran tarihli <;UlttS» demecinde aynen şöyle diyor* \meiikan (Export - lınpoıt) ran tarafından memleketimize aı$ olan 25.000.000 dolarlık İden Devlet Demiryolları için rîş edilen ve edilecek olan >) büyük lokomotiften (10) ta-îmâl edilerek teslim alınmış-

uçağın be.vanaUnuı alt tarafı, motiflerin memlekete nakline ^Mşka bir faciamr fakir Tür-kesesine tam iki küsur mil-Hralık fazia bir tediyeye te-ettiği bu kısmı şimdilik bir a bırakarak gazetenin sarih ııle Koçağın nıübhem ve kaklı cevabı üzerinde duracağız.
(130) ÜTÜ. ('{0) MI? 1 •vâki gazete inşası bitip eriklini bakliyen (135*) lokotno-ı bahsettiği halde eski Ulaş-< Bakanı (sipariş edilen ve e-•k olan <130> büyük lokomo-» <40 adedinin imâl edihmş) undan bahsetmektedir ki bu dia arasındaki bariz tenakuz nde durulmaya değmiyecek r meydandadır. Bizim anla-istediğimiz cihet sadece şun-r: 1 — An\erikaya, Vlr an ecwe! ın için fazla fiyat Verilmek île. sipariş edildikleri halde ıldanberi memlekete hir tür-i ıkledilemiyen ve .bir köşede, enedenberi paslanıp çürüyen ıotif sayısı (130' mudurJ x (40) mıdır? Yâni gazetemi •yor, yoksa eski ıt’laçtırma nı mı hakikatleri tahrif edi-, — Şayed jgıaası lk>.
' T1 d-"* nl>^—, ,»»<*-.▼t ..«nvl.'.tf —en lokomotif savısı. ^ükrı’ı "hn iddia ettiği Rilû (40) ta-j ı ibaretsi nasıl elliyor da U-j •ma Bakanlığı nakil (natıka- I ivri ve Çata’ca Eylerini sel bastı (Ba^lfüüfı 1 incide) ailivri kaymakam! dün şa .azetelere şu malumatı ver • • - • — Yağmur daha ziyade Ça la tahribat yapmıştu-. Si -> 2 ve köylerinden Se.limpa-. ’eiâliyede insanca kayıp ol gı gibi, ev de yıkılmamıştır, k tarlalar ve bahçeler za -"•rm üştür.»
*er taraftan Çatalca kayma da şu izahatta bulunmuş


velename) sinde ve (pazarlık ,şart naraca!) nde (40) lokomotiften değil dc (130) lokomotiften bahsediyor?
BAKANI YAL ANLI YAN VBStKALAR
Filvûkı (mukavelename) nin bi-riroi maddesinde ve (mukavele mevzuu) olarak aynen göyle dem -inektedir;
«Müteahhid beheri takriben ((102) ton ağalığında bir loko^ motif ve takriben (32) ton agwV.-< ğında bir tenderden müteşekkil 1130) aded Loko-Teudor grupunu Navyork Umanı rıhtımlarından biri sinden alarak Türkiyede İskenderun haıanına nakletmeyi..» Yine Ulaştırma Bakanlığının (pazarlık şartnamesi) nde ise ay-| nen şöyle denilmektedir: «1 — Devlet Demiryolları Genel. Müdürlüğünoe Nevyork limanından İskenderun limanına ve Türk -Amerikan kredi anlaşması icabı olarak münhasıran Amerikan ban-cirah gemilerle (130) aded Loko-T-nderiıı naldı işi yaptınlacaktıi’.v. Görülüyor ki inşası bitip memlekete uaîdi gereken lokomotif sarısı Şükrü Koçağın iddia ettiği (J jı değil (130) dur. Ancak belki hazır olan (40) lokomotiften de hepsinin nakli işi şimdiden azslt-meva konulmaktadır. Bu hususin avdınlatılmasuu Şükrü Koçaktan itekliyoruz. Şu ciheti osefle kaydetmek gerekir ki. Bakanlarımız parası ödüne ol. rak Amerikalılar tarafından verilmiş ve Amerikalılar tarafından inşa edilerek emrimize hazır tırful-nvı$ (130) veya (40) lokomotifi memlekete nakilden büe aciz gösterecek kadar bir zaaf ve beceriksizlik içinde debelenip durmaktadır lsr. t Ne divelım inşallah yeni Bakan Kasım Gttlek daha becerildi davranır da hiç olmazsa bizi hazır : bir malı teslim alıp yurdlanna nak letmekten d^hi âciz insanlar du-ruiT-undan bir an evvel kurtarır. Halk Partili kabineler iş başın-ı da kaldıkça işimiz duaya kaldığı için gelin hep birlikte bu duaya âmîn diyelim. - Sellerin köylerde tahribat ğını evvelki akşam geç va aber aldıksa da nüfusça za olup olmadığı hakkında he hiç bir malûmat elde et -imkânı hasıl olamamıştır, ılca merkez kazasında dere aşmasile tarlalar su altın --.almıştır. ı • uafih iki saat sonra köyle ımu etrafında katı malû vermek imkânı hasıl olacak m s ra konulmaktadır. Bu hususun (Başlar af t J incide) Atatüıkün Anıt Kabri le çelenk koymak ve hipodromdaki gecld rea minde bulunmak suretile iştirak etmişler ve Cumhurbaşkanı ile sekreter yardımcıları arasında ha tır sormadan başka hiç bir mevzu üzerinde konuşma cereyan etmemiştir. I B) Cumlıurbaşkaıu Gruptunuz sekreter ve yerdımcılann Gazi koşusuna davet etmiş ve bu davete yine elbise mazeretlerine rağmen, sekreter Ahmed Tahtakıhç ile sekreter yardımcısı Hazım B.’ z ca iştirâk etmiştir. Hipodromda Meclis başkanile bir arada bulundukları sırada Cumhurbaşkanı Meclise sevbedilan seçim kanunundan bahsetmişler ve sekreterimiz Tahtakılıç sevkedilen bu !â\ ihanın kâfi görülmediği hakkındaki görüşümüzü ifade etmiş ve bu görüşme de bu noktada kalmıştır. C) Cumhurbaşkanı, Haşan Saka kabinesinin istifası üzerine Grup sekreterini saat 21,30 da aaat 23 için mülakata davet etmeteri üzerine sekrekeıimiz mazereti olduğu için ertesi günü icabet «etmek üzere müsamahalarım rica etmiş fakat mülakatın .ayni günde olmasının Cumhurbaşkanı tarafından arzu edildiğini yaverleri tarafından tek rar bildirilmesi üzerine dûvete i-cabet ivri köylerinde insanca za yoktur. 200 dönümlük arazi irin baskınına uğralmış ve kadac hayvan boğulmuştur, âdise mahaJkrjode bugünde ıkler yapılacar aramalara ım edilecektir .
nfl
•»
laponyaria zelzele-,
(Bastarafı 1 incide) tiâindan ölon. yaralanan ve kaybolanların sayısı 30 bini bulmakta-dıı. i
Tokyo, 28 (A-A.) — (Reutar): öğleden sonra orta Japonyada .vur kutulan şiddetli yer sarsıntısı ytlz .ferce insanın ölümüne ve binlerce evin yıkılmasına sobeb olmuştur.
Sarsıntılardan sonra husule gelen muazzam deniz dalgalan orta Japonyada bulunan şehirlerden çoğunu silip süpürmüştür.
ilk tahminlere göre bin kişi ölmüş ve yüz bin kişi de açıkta kalmıştır. Tokyoya gelen diğer haberlere göre, içinde yolcu bulunan en az iki tren çok ağır hasara uğramıştır. Sarsıntının mekez üssü Nagoyamn tahminen 110 kilometre kuzey kayısında bulunmaktadır. Kuzey batıda Kukuideki hükümet makamlarından alınan haberlere göre deprem bölgesinde şiddetli yangınlar çıkmıştır. I
Japonya bütün tarihi boyunca büyük felâketlere sebeb olan yer sarsıntılarına uğramıştır. 1946 da vukua gelen son büyük deprem 1026 kişinin ölümüne, 1030 insanın yaralanmasına ve yüz bin kişinin açıkta kalmasına sebeb olmuştu. Shlkoku adasuıda bulunan N a kam ur a şehri âdeta tamamen h#rab olmuştur. 1923 te Japonyada vukua gelen en şiddetli yer sar emtiamda 143 bin kişinin öldüğü hatırlardadır.

Öğretmen vekilliği
(Baçtarafı l incide)
hangi bir mazeretle vazifelerine gelcmiyen asil öğretmMilinin ye rine, çok az bir üeret mukabili vekâlet etmekte idiler.
Fakat, alâkadarlardan öğren1 dibimize göre, alınan yem bir kararla, vekil öğretmen kursla rının bu yıl açılmasından vazge çilmıştır. Halen vazife ÇMtmek -te olan vekil öğretmenlerin 4c vazifelerine, tedricen son verile çektir.
Haber vekil öğretmenler arasın da derin bir teessür uyandırmış tır. Millî Eğitim Bakanlığından' bilâkis, tam bir yardım ve hi maye göreceklerini umdukları' bir sırada, böyle aleyhte bir ka rann kendileri için bir fecaat o-laca^ ileri sürülmekte v^ geri a lınması arzu edilmektedir.
Şimdiki halde ilkokullarda va zife gören bin kadar »vekil öğ ret men» vardı»

lî Eğitim Bakanı Tahsin oğlu ve İzmir milletvekili Saraaoğlu bulunduklara I lâld olmuş ve konuşuhn Uşak Lisesi hakkında ı
sorulan sekreterimiz mabadı hakkında bir tercih talehiıun kendisi tarafından bahis 'konusu edi-lemiyeceğini beyan etmiştir.
Müteakiben cuma günkü Meclis müzakereleri bahis konusu olmuş, sekreterimiz Haşan Sakanın tecrü beli bir politikacı olarak toptan ve kdlay bir itimad alma yoluna gittiğini kaydetmiş ve bundan son ra konuşmaya iltihak eden Dışişleri iBakaıu ile hudud hâdisesi etrafında geçen muhavereden sonra, bir müddet de Tarım Bukunı ve Çalışma Bakanları ile konuştuktan sonra, koşular bitmeden ayrı-lınmıştır.
Tebliğde bundan sonra Haşan Dinçer. Şahin Lâtin’in ve Emin Sazak’ın yemeğe davet edilmediği kaydedilmekte ve şöyle denmektedir:
Müstakil Demokratlar gerçek ve muvazaasız bir muhalefetin Türk tmilletînin sinesinde maddi ve manevî her imkânı bulacağına i-nannuş insanlarıdır. Yukarıda da işaret edildiği gibi, teşebbüslerine şimdiye kadar Halk Partisinin izi ni karıştırmak istemiyen Crupu-muza yapıldığı iddia edilen 100 bin liralık para yardımları, hakaretimize uğrayan, varlığımızdan ürken kimselerin iftiralarının eıı bayağısıdır denmekte, bu şayiaların kasden çıkarıldığı kaydedilerek, bu şayiaları çıkaranların delillerini açıklamaları istenmektedir.

>
4
Moskova Titoyu aiaroz etti
(Baştarafı 1 incide) mektodir. Bu ise Marksizm - Le
• • t
mm
kizuı ve Sovyet aleyhtarhğde suçlandırmaktadır.
KOMtN'FORMUN TEBLİĞİ
Prağ, 28 (AP.) — Çek komünist partisinin resmî organı < Rude Pravo> buglin kominformun (Komünist İstihbarat Bürosu) bir tebliğini yayınlamıştır.
Bu tebliğde, cHaziran ayının 15 inden sonra* Kumanyada komin-formun bir toplantı yaptığı ve Yu goslav temsilcilerinin konferansa iştirakten imtina ettikleri kaydedilmektedir.
Aynı resmî tebliğe göre, Yugosı lav komünistlerinin Lenin’in çizdiği hattan inhiraf etmiş olduklarına dair» ıbir takrir kaminfonn ta rafından ittifakla kabul edilmiş, tir.
Prağ, 28 (AP.) — San 10 gün zarfında kominformun böyle bir toplantı yapmakta olduğuna dair dünyanın her tarafında haberler dolaşmış fakat ileri gelen koınür restler bundan herhangi bir malûmatları bulunmadığmı ileri sürmüşlerdi. ıKominform tarafından kabul edilen takrirde şunlar kaydedilmektedir: ,
cKominform, Yugoslav Komünist pantisi liderlerinin, son zamanlarda dış ve iç siyasetle ilgili belli başlı meselelerde tamamile yanlış .bir yola saptığım beyan et-
dildikleri mezkûr tebliğde kul'dırU-molftpriîr.

hr iLiuürıa^Kbmıiııorm Yugoslavj'û komünist partisi mer-* kez komitesinin ve bilhassa Tito, ’
• | Kfırdejj, Gilaae ve Rankoviç yoldaş lann yanlış siyasetlerini teşhir ( bahsinde büyük merkez komite tu rafından teklif edilen takriri kabul etmiştir.
TaJjrirde. Kominform’a dahil memleketlerden yalnız 8 inin temsilcilerinden bahselidmekte-dir. Palmiro Togliatti, Petro Sec chia (İtalya) ve Jacques Duclos ile E. Fajoıı (Fransa) bu delegeler ai'asmdadırlar. Macaristan Başbakan muavini Matgias Ka kosy de dahil olmak ijzere üç de lege göndermiştir. Polonyaıûn J. Berman ve A. Zavatsky adlı iki delege gönderdiği kaydedil -mektediı*. Her halde, geçen yılın sonlarına doğru Polonyanın bir köyünde kurulan Kdminformun bu ilk tam terekküllü toplantısına a6il nıiiessislerden pek çoğunun iştirak etmedikleri anlaşıl -maktadır.
Takririn ikinci maddesinde Yu goslavya, Sovyetler Birliğine karşı kyıci bir siyaset takib et-»Imekle suçlandırılmakta ve Yu-goslavyadaki Rus temsilcilerine fena muameleler yapılmakta ol duğu bildirilmektedir,

X
c/o-6 Faizli I. İnci Terfih
1948 İstikraz Tahvilleri
I
Satışa Çıkarıldı
* I
Yüz Hra itibarî kıymetli bir tahvilin ihraç fiyatı 95 liradır.
Yiizd? altı faizli olan bu tahvillerin, faizleri altı ayda bir ödenmektedir. Diğer iç istikraz tahvillerinde olduğu gibi tahvillerin bedel ve faizleri her türlü vergi ve reaimden muaf olduğu gibi, bunları arttırma, eksiltme ve sözleşmelerde teminat ve mîllî emlâk abmiarmda bedel olarak üzer lerinde yazılı kıyjn&tle faıbanmak daima mümkündür.
DEVLET TAHVILt DEMEK BOL FAİZ GETİREN
(Jîaştarafı 1 incide) J olan tahsisat kanununun müzake-, resi sırasında bir önerge vererek,' tosarının hükümleri hakkmdakij kanaatlerini izhar etmişler ve bili hare ayni mevzuun görüşülmesi sırasında oturuma başkanlık et-( mislerdir ki, bu iç tüzük hükümlerine muhaliftir. 2 — Geri isteni-, leu bir önerge üzerinde müzakere açılmıştır. Bu da tüzük hükümlerine aykırıdır. 3 — Meclis açılış ve kapanışı iç tüzükte bir usule tâbidir. Binaenaleyh geçen oturumda başkanın bir münakaşa do
Ltyurilc oturumu kapaması usul:1 uygun değildir.* demiş ve Milletvekillerinin sözlerinin hangi ahval de kesilebileceğini izah ederek, tüzük hükümlerine riyaset divanınca büyük bir titizlikle riayet edilmesini istemiştir. (Geçen hafta. öldürdün bizi sesleri)
CEVDET KERİMİN CEVABI
Bunu müteakib gerja oturuma başkanlık eden Ccdet Kerim İnce-, dayı söz alınış: «Geçen oturumun, sonunda Necmeddin Sahir Sılan arkadaşımız beni görerek, aramız da vulmbulm tartışmanın fazla heyecan yüzünden vukubulduğunu sövliycrek özür diledi. Bu da mera löket meseleleri görüşülürken heyecanlanmanın tabiî «olduğunu ken dişine bildirdim ve bu suretle mesele kapanmıştır. Bugünkü oturura da mesele yeniden tazelendiği için müsaadenizle izah edeyim. Sivas temsil heyeti üyeleri ve Birinci Bil yük Millet Meclisi üyelerine verilecek tahsisat tasarısınm rnüzake resi esnasında filhakika ben vatana hıyanet suçlarından idam e-d'leıllorin tasandan istisna edilmelerini müdafaa etmiş ve bu hıı susta bir de önerge vermiştim. Te. sadüfen gecen celsede ayni meselenin görüşülmesine başlandı. Nec meddin Salıir arkadaşımız bunun iç tüzük hükümlerine aykırı olduğunu söylediler. Her Milletvekili gibi, başkanlık divanıha seçilm’.ş aıkadaglar da. fikirlerini açıklıya-, bilir ve oylarını kullanırlar. Bn bakımdan Necmeddin Sahirin mü-talealan doğru değildir. Mecliste çoğunluk olup olmadığını ve oturumun kapanmasına reltace, büyük bir çoğunluğu alâkalandıran bir kanun tasarısının Meclis ekse-riveti olmadan konuşul ması hata-Iı bir hareket ohır. O celsede ka-mutavın çoKunlınhı değil, pek a-,ZHıiiKi -vartiı. Bu haMe mü^akOT'pv»-devamı j'anlıp bir hareket olurdu. Müzakerelerin eeyri hazan hararetten ve hazan rehavetten arkadaşları seyreklestiebilir. Bunla kamutayın tabiî haklarıdır. Kamu tayın bu halelaıını arakadasuraz r.lein nazarı dikkate almak istemiyorlar ?) ?
Necmeddin Salıir Sılan tekrar kürsüye gelerek: «Demokrasi tahakküm kabul etmez. Ben kanaatlerimi izhar etmiş bulunuyorum ve bunlarda musırrım. Arkadaşlar, şerefli insanlarız. Ve birlikte çalınıyoruz. Böyle bir özür dileme vaziyeti mevcud değildir. Kendile-rîle vâki görüşmemi bu şekilde tef sil' etmek yanlıştır. Ortada bir usulsüzlük vardır. Başkan hoıftc-hncı lıissî hareket etmiştir. Beş dakika evvel çoğunluk bulunduğuna kani olan riyaset makamı niçin beş dakika sonra «çoğunlua , yoktur diye oturumu tfit.il etmiş tir ? Diğer meseleler görüşülürken ekseriya ziller çalınıp icab ederse, arkadaşları kollarından İçeri çekerek ekseriyeti temin ediyoruz. Başkanlık divanı bunu geçen celsede niçin yapmamıştır?» demiştir.
Tekrar kürsüye gelen Cevdet Ke rim încedayı ise: «Yüksek hakemliğinizin ne şekilde tezahür edeceğini görüyorum. Arkadaşım ig-nad ve ısrarlarında devam edebilirler. Başkalnık hareketlerinde tü züğe aykırı bir şey yapmamıştı. Celseyi hodbehod kapama tâbirini de şiddetle reddederim. (Necmed-din SaJıir: Vakıadır) Başkanlık adam toplıyarak ekseriyeti temin ediyor gibi bir bühtanda bulundular. Kamutayı bundan tenzih edelim. Beş dakika içinde ekseriyet olur, beş dakika sonra Balon boşalabilir. Bunun sebebini arkadaşımız kendinde aramalıdırlar.» dedi. '
Bundan sonra Necmeddin Salıir tekrar söz ietemiş, başkan kendisine söz verdiği takdirde münakn-şanm uzayıp gideceğini bildirerek,
Mil
I
l
l
HAZCR PARA DEMEKTİR.
Sataş yeri: Bütün Bankalar.
30 Haziran 1948 Ç a r s t aı b mı satışlara son verilecek
a a k ş a-t i r.
(8429)



----- . "h. . J X* ■■ - V —i-


aöz vermemiş ve mesele böylece. kapanmıştır.
Mecliste dün konuşulun meseleler
Meclisin bugünkü oturumunda gündeme geçilmeden evvel başkan görüşülecek pek çok meseleler ol-' duğunu bildirerek, tenaib edildiği takdirde çarşamba gününden itibaren sabah ve öğleden sonra olmak üzere her gün toplanılmasını teklif etmiş ve bu teklif kabili e-1 dilerek gündeme geçilmiştir.
Eskişehir milletvekili Kemal Zeiıtiııoğlunun Porsuk barajı inşaatı ha klandaki sorusuna cevab ve-1 ren Bayındırlık Bakanı Nihad E- ' rim ezcümle şunları söylemiştir:
— Filhakika soru sahibi arkada şımıaın sorusunda belirttiği iizere Eskişehirdeki Porsuk barajı inşaatı bize verilen malûmata göre bu ayın başlarında durdurulmuştur. Sebebi şudur: 947 Ekim ayında Bdkanbğa yapılan bir ihbar üzeri ne Porsuk barajı mühendislerine I istihkakından 2 milyon lira kadar fazla bir para verildiği anlaşılmış tır. Bakanlık tarafından derhal yaptırılan tahkikat filhakika müteahhidin bu rakam civarında bir' fazla para, almağa muvaffak oldu ğuııu göstermiştir. Bakanlık mlite ahlıiâe bu tarihten sonra tediyeyi durdurmuş ve bu Haziran ayının başına kadar bir tediyede bulunmamıştır. Müteahhid Ekim ayuı- ' dan Haziran ayma kadar işe devam etmiş ve daha bir buçuk milyon liralık iş yaparak zimmetinde görülen meblâğdan bu kadar mik-darı indirmeğe muvaffak olrnuş-. tur. Fakat anlaşıldığına göre, müteahhidin malî kudreti tükenmiş olacak ki. Mayıs ayında çitiştirdiği amelelerin ücretini verememiş,. Haziran ayında da işi büsbütün durdurmak mecburiyetinde kalmış tır. Şu anda baraj inşaatının durmuş olmasının sebebleri bu arzet-tiğira hususlardır.
Tabiatile burada şöyle bir sual vârid olmaktadır: Bu işte devletin bu kadar parasını, istihkak edilmeksizin müteahhide .geçmesinde bu işin kontrolü ile vazifeli memur İncin snç dereçeleıi nedir? Bakan hk ilk teftiş ve tahkikatı yptırdık tan sonra, fezlekeyi Danıştaya sun muştur. Danıştay bazı memurlar hakkında son tahkikatın açılmasını. bazıları hakkında da ademi takib kararı vermiştir. Danıştay u-mumî heyeti tahkikat açılması ta-.Itûılerüli tasdik- etmiş, ad^mi taJciU-kararı verilenler hakkında da tahkikatın derinleştirilmesine lüzum göstermiştir. Ajvıca müteahhid lıakkmda takibatta bulunulması â-çin savcılığa tezkere yazılması ka-rarlaşmıştır. Bendeniz Bakanlık vazifesini deruhte ettiğim zaman Danıştay genel kurulu kararı iıe-uuz çılanamıştı. Bu karar bir iki ,gün sonra çıkmıştır. Karar bana, tebliğ edilir edilmez, haklarında Daiıif.layca son tahkikatın açılmasına karar verilen memurlarla bu iste ihmali olabileceğini düşündüğüm diğer bir memuru derhal Bakanlık emrine aldım ve hemen ay rti günde de yem bir tahkikat heyeti kurduk, tahkikatın derinleş-1 tirilmesini ve neticeyi en kısa bir zamanda raporla bildirilmesini istedim. Bundan sonra tahkikatın takib edeceği seyre göre, işte değil şu veya bu şekilde vazife suiistimali, hattâ küçük Er ihmali görülenlere dairi idari hiyerarşide mevkii ne olursa olsun kanunun Lana verdiği yetkiyi kullanarak en ağır muameleyi yapmaktan bir dakika geri duracak değilim.
fîftymdırlılc Bakam bundan son-' ra barajın halen onda dokuzunun tamamlanmış bulunduğunu, bu şekilde ve bir talihsizlik olmadığını, barajın önümüzdeki Cumhuriyet ıbayrammda açılmasının kabil olacağını kaydetmiş ve inşaatın btr atı ei'vel bitirilmesinin ayni nılite-alıhidle anlaşmak smetüe kabil o-lacağını söylemiştir.
Bina yapanı teşvîiı kanunu tasnrtsı
Bundan sonra bina yapımı teşvik kanunu tasarısının müzakeresine geçilmiş ve söz alan Kemal Zeutinoğlu ezcümle şöjde demiştir:
— Bendeniz geçen toplantılarda diğer bir tasarı mîinasehetile görü şinıüzü açıklamıştım. Fakat neden He. İsmail Hakkı Baltacı ve Naei Tınaz kerpici çok methettiler. Hal braki bina inşaatında duvar yüzde 7 ilâ 8 bir masraf tutar. Duvarlar kerpiç yapıldığı zaman, bundan e-dilecrk istifade yüzde 3 miktarın-— - - - ---------------------------|





HİNDİSTAN
Basma ve Dobrakolan gelın’stir
Bir t reisi
140 - 150 - 160
Kın uslar

Kumaş ve İthalât T. A. Ş.
ıj?ahç?'< tpı Vo. 28 - 32 - 34 r r V • 9 dadır. Bu da ^bliyük bir masraf tutmayacağı için kerpiç yerine »tııg lanın teşvik edilmesi daha doğru bir hareket olur. Kemal Zeytunoğlu geçen oıır rumda Baltacıoğlunıın yaptığı ko nugmadan bazı cümleler okumuş* tur. Baltacıoğlu »bana göre geçoı olurumdaki konuşmasını ekerplçl dfi&elim» sözlerile bitirmekte idi Zoytunoglu okuduğu bu zabıtlara ilâve edecek bir sözü olmadığını 8Öyliyerek kürsüden inmiştir. Söz alan İsmail Hakkı Baltac-ı oğlu Senlbi Yürüten, Ahmed Çınar ve Enver Kökten sonra kürsü ye gelen Maliye Bakanı harieden idhal edilecek inşaat malzemesini!) ve çimentoların gümrük resminden muaf tutulmasına mali durumumu*-zua imkân vermediği, bu suretle büd ceiie 7 milyon liralık bir azalma o-kfC&ğını kaydederek, tasarının aynen kabulünü istemiş, bu husustaki önergeler oya konmuş ve neticede doğrama islerinin muamele ergisinden istisna edilmesi ve Hıfzı Oğuzun teklifile de Emlâk Kredi bankasının inşaat yapacak tara vereceği krediyi sağlamak üze re çıkaracağı tahvilâtın damga vo san resimlerden muaf .tutulması ka I bul edilmiştir. YUK&EK ZlRA&T ENSTİTÜM Rl TASARISI Bundan sonra {gündemde 'bulunan Yüksek Ziraat Enstitüleri kanun tasam sının müzakeresine geçilmiş, söz alan Enver Kök 1933 ta »kurulmuş*ı İşleri umumi repnî şartnamesinden ibaret olan keşli dosyası İfl-lünendİsliğlnde, Ankarada Or. Genel müdürlüğü
ve kafi
2
kavele projesi
ui, yapı İşleri um w, r
tanbulda drmah bî^ jhllnendiellğlnde, «.»uaua muuur
İnşaat şubesin^ Boyabat devlet orman işletmesinde görülebilir.
3 — Ekşiltme Boyabat devlet orman işletmesi müdürlük binasında mevcut ekelltme konüKyonunda 8 Temmuz 1948 perşembe günü saat 15 de yapılacpkuir.
4 — Eksiltmeye girebilmek için isteklilerin (4072) lira (86) kuruşluk geçici teminat vçjiraeleri ve bu İşin teknik ehemmiyetinde bulunan
diğer bir İşi muvaffakiyette başardığını veya idarâ ve denetlediğini isba-ta yarar belgelerile biMiktp eksiltmenin yapılacağı gibiden en az (tatil günleri hariç) üç gün evvel yazı ila Bayındırlık Bakanlığma, £inop veya İstanbul Bayındırlık Müdürlüklerine bftş vurarak bu ı^in eksiltmesine girmek içhı yeterlik belgesi almaları ve belgeyi göstermeleri şarttır.
Bu süre içinde belge İsteğinde bulunmayanlar eksiltmeye giremezler.
5 — isteklilerin teklif mektuplarını eksiltmenin yapılacağı saatten bir saat öncepine kadar Boyabat devlet orman işletmesi müdürlüğüne makbuz lıarşılığında vermeleri lâzımdır. Postada olan gecikmeler kabul edilmez. • (8976)
jşı muvatıakıyetie Başardığım veya idare ve d< bcigtlerile biniktp eksiltmenin yapılacağı günden en az (tatil U-İÇ) üç gün çvvçl yazı ila Bayındırlık Bakanlı^ma, âinop veya ★ Türk parasının sterlin, dolar v.e. ye nisbetle kıymetten düşürül inesi, güya ihracatı teşvik cinmiş!... Halbuki fındık, tütün gibi ihraç mallarının bir kısmı ihrao e-dilemiyor, ihracatımız mukabilinde elde etliğimiz dövizler de süs eşyasına ve mânâsız seyahat masraflarına wrilıtıplrtedîrh». ihracatımızın güçleşmesi: İn ha-kiki sebebi; ihraç mallan fiyatının, kazanç ihtirasile çok yükseltilmiş olmasile beraber bisdeki ticaret ehliyetsizliğidir. Almanya piyasasını niçin kaybettiğirtizm sebebleri araştinlırken bazı Alman tüccarlan; * Memleketimizin Habeşistan kadar olsun ticaret eh liyeti göstermediğini söylüyorlar!... Bütün bunlar. Ticaret Bakanh-ğile Hariciye Memurların:iz,n İktisadî ehliyet derecesini göstermez mi? Siyasî bütün münasebetlerin iç yüzü, iktisadi mahiyette olduğu içir, o - ticaretimizdeki aksaklığın şebeklerini; Ticaret Bakanhğmın yabancı memleketlerde bulunan, Bir müddet evvel Çalatcada muhtar Asımın evinin duvarını delmek suretile gece yarısı içeri girip parasına tamaen Ayşeyi ve kocası Asımı bıçakla öldüren A 11 Yükselin duruşmasına dün 2, inci ağır ceza mahkemesinde de vam edilmiştir. Dünkü celsede mütalâasını söyleyen savcı Ali Yükselin cina yeti taammüden işlediğini ileri sürerek katilin hareketine uyan T. cc/. ı kanununun 450 inci rnad desi geneğince idamını istemiş- Londra Nevyork Paris Cenevre Amsretdam •Brüksel Prag Stokholm Lizbon Esham Ve 5 îkramiyeli 1933 Ergani 6 941 Demiryolu 6 Kalkınma 1 6 Kalkınma £ 6 Kalkınma. 3 1138M 280. i. 8060 65.7270 Etşirketi kurulamıyor - o- ■■ — Ticaret Bakanlığı büyült şe -hirleriiı et ihtiyacını karşılaya -cak mahiyette olan Limited et şirketini organize etmekten vaz geçmiş bulunduğundan belediyece ney iden by iş İncelenmeğe başlanmıştır. Belediyelerin kuracakları et •ketlerine Ticaret Bakanlığı da ortak olmak ve bu hususta belediyelere yardım etmek kara nnı vermiştir. ------o------ Esnafın şeker sıktnlısi Küçük esnaf ve bu arada kah veciler, dün belediyeye müraça at ederek şeker tevziin d e küçük ton... ; rı rfİTtîn müşkıiâi kâyette bulunmuşlardır. Bu gibi şikâyetler, son günler de sık sık tekrar et /-inden bele diye vaziyete el koymağa karar vermiştir. -----o----- «Puhu*» uçak genuei geliyor Memleketimize müteveccihen 15 anda Noıfolk’dan hare ket etmiş olan ’S. S. Palau-> u -çak refakat taşıt gemisi 1 tem muz akşamı limanımızda ola -çaktır.
Bu gemide eşi Rendova ve S. S. Siboney gibi A. T Kansan 11 üstün talim terbiye uçaklan geti recektır.
H. Fİ ’IURİÇ
Y ugoliniya Adriyatik limanlarına Yu goslav muntazam hattı s/s Solin
15-20/Temmuz./948 Fimme, Triyesteden bekleniyor ayni limanlara yük ve yolcu kabul eder. GORTHÛN LİNE İsveç kumpanyası Cenubî Amerika hattı m/s Açla Gorthom 2-5/T'emmuz/948 bekleniyor. Cenubî Amerikaya mal kabul eder.
SEEJjraNLİNE s/sTJc Sievenson
10-15/ Temmuz/ 948 Nevyorİrtan ve Pireden ge liyor Napoli, Cenova, Nev york limanlan için yolcu ve mal kabul eder. Bütün tafsilât için Galata Eski yolcu salonu karşısın da Frank Han 3. cü kata müracaat Tel: 44707/8
Yeni Sabah' in
İLAN FİVATLAF8


•5
■™ Galatasaray Spor Kîübünden: ■■
GalatasaraylIlar şu veya bu şekilde alâkalı bazı teşekkülle- I nn klübümüze ait bulunar. G. S. rumuzunu alem olarak kullan- I d ıklan görülmektedir. B rumuz 14/12/1930 tarihinde klübıimüz I tarafından tescil ettirilmiş bulunmakla hu gibi teşekküllerin I G. S. rumuzunu ancak klübiimüzün alacakları müsaade ile kul- I lanabileceklerini görülen lüzum üzerine ilan olunur. I

Ayni zamanda, gerek bu taraftaki, gerek karşı taraftaki dağlara birer direk dikilmişti. Karşılıklı dikilen bu direklerin niçin dikildikleri belli değildi.
Seyf-i Zülyezen birçok macera peşinde koşmuş, akıl ve hayale gel ıcc dik acaib şeylerle karşı!aşmış, hayret etmemeğe alışmıştı. Bundan dolayıdır ki bu iki direk: , hiç alâkadar olmadı.
Manastın andıran binamı: önüne gitti. Büyük demir kapıj; çaldı. İçeriden bir ses duyuldu:
— Merhaba yâ Seyf-i Zülyezen!.
Biraz sonra ağır gıcırtılı da kapı açıldı Esmer yüzlü, zayıf vli-cııdlu bir adam çıktı. Kırk yıldan heri tanıyormuş gibi, Scyf-i ZÜlye-zen’i can ciğer bir arkadaş sami-ımyetile karşıladı.
İki dağa karşılıklı dikilen diriklere hiç hayret etmiyen Seyf-1 Zü!/ <-zen, sonsuz bir şaşkınlığa uğ-iüÖy)e tanıttı: Ahmiın Tâlib-bu binada seni
daha ziyade
lnrşcy anlıya-
ı
İn Bfciül
1
İ
S
6

inci'
»
»
>
>
jkto (Karan
>;
r
7T’
» s »
%

6
*
13.80
13.45
19.45
20.00
70
%
%
23.
95.
&5.
96.
95.
8.15
8.30
7.29
7.30
7.80
14.00
17.58
18.00
18.00
Yiyecek inalda dökülüp
22.45
22.45
23.00
J
t
9
20.35
21.30
21.45
22.15
YENİ ÇİL İLACINI nn tercih ediniz
SALI — 29/6/948 Açıbş ve program. M. e. ayan.
Müzik: Hafif Parçalar (PL>
7.45 Haberler.
8.00

Öğrenci Alınacaktır
İstanbul! Konservatuarı yatılı kısmı müdürlüğünden
İstanbul konservatuarı yatılı kısmına ilkokul mezunu erkek öğrenci alınacaktır. Okul Lise derecesinde bir meslek okiılu olup parasız ve yatılıdır. Her turlu ihtiyaçlar okuldan verilir. Alınacak öğrenci sa-~yısı az olduğundan isteklilerin Beşiktaş - Kıhealideki okul müdürlüğüne müracaatları. (9311)
Müzik: Hafif
Parçalar (Tl.) Müzik: Şarkılar (PL;
Müzik: Çeşitli Hafi/ Müzik (PL) Kapanış .
Açılış ve program. M. s. ayan.
9.00
12.29
12.30
J2.8O Müzik: Şarkılar.
13.00
13.15

Kr. 1500
500
400
800
260
150

İmtiyaz 6ahlbl:
A. CEMALLDDİN SARAÇOĞLU Yazı İşlerini fiilen idare eden.-FATİN FUAD
Dlziidlgl yer «Ytrn Siıbiih» mürettibhanes) Basıldığı yor • Gün Basımevu
Beşiktaş Birinci Orta okulu Satın a ima Komisyonundan Okulumuzdaki ahşap merdivenlerin yerine «3999> lira -“34s kuruş keşif bedelli mozaik nıeraiven inşası için 12.7.1948 pazartesi günü saat 15 de Beyoğlu İstiklâl Caddesi İstanbul Liseler muhasebeciliğin de toplanacak komisyonda açık eksiltmem yapılacaktır. Mukavele, eksiltme, nafia işleri genel hususî ve fennî şartnameleri ile proje keşif hulâsası ve bu işe ait diğer evrak okulda görülebilir. Muvakkat teminatı «299 lira 95 kuruştur, isteklilerin en az bir teahhütte bu işe benzer «ÖOCOs knuık değerde iş yaptığına dair alnuş olduğu vesikalara istinaden İstanbul Vilâyetine müracaatla eksiltme tarihinden -tatil günleri hariç: üç gün evvel ; 1 imiş ehliyet ve 1948 yılına ait ticaret odası vesikası ile müracaatları. *9089)
18.30
18.45
19.00
19.00
19.15
19.20
Eyüp Sulh Hük’.l? Yargıçlığın dan: 948(231 lzalel şuyu
•1”
Şâyb-n luutasamf oldukları Ejdlp İslâm bey mahallesinin Islâm bey caddesinde, Çıkmaz bahçe sokağın da cephesi olan eski 35, 35 mükerrer yeni 37 -14 ve No taj 47 No: lu gayrı menkul mahkemenin ızalei şuyu flanıına miistehiden açık art firmaya çıkarılmıştır.
Kıymeti ve evsafı: Mezkûr gayri menkul 47 No: lu cümle kapısından girildikte: Orta büyük lükte sofû, zemini taşlık, sağda bir oda» bitişikte mutfak, kapısının karşısında kapı ile ayrılan büyült bir bahçe ve kuyu, eş-cârı müsmire ve çiçeklerle mezrû bulunduğu Evin alt katında 7 basa makin orta kata çıkıldıkta: bir sofa üzerinde 3 oda, bir hela olup ta miıe muhtaç bulunmadığı, bu gay ri menkulüD hisse m>kdanna göre gayri kabil taksim olduğu ve bu günlriı kıymetinin batıçe ve binanın tamamının (4587) lira (50) kuruş değer ve kıymetinde olduğu bilir kişi tarafından bildirilmiştir.
işbu gayri menkulün şartnamesi 10 7/948 tarihinden itibaren her kesin görebileceğini temine n E-yüp Sulh Hukuk Yarğiı;lığında a çık bulundurulacaktır.
(19 7.948) tarifline rastlayan Pazartesi günü saat 14 den 15 ara eında bilinci arttırması, tahmin e
cümle
î
ıiih-u jt&rrftfTh. /c75 şini bulmadığı tuzdu de
dif perşembe günü aynı saatte ı-kinci arttırması yapılacak ve en çok arttırana ihale edilecektir.
Arttırmaya iştirak edecekler art firma saatinden evvel gayri menkulün muhammen kıymetinin %7 bu Muazzam Şark Efsânesi Ttfrika .Ve. 74
A

Yogiint wgı;Bs*M>em Z.
madun. Ben, henüz yirmi dört yaşında bu delikanlıyım. Sen ise elli senedeûberi beni beklediğini soy İtiyorsun. Hem de beni beklemek-liğ n için ortada hiçbir sebeb oî-raadığ.-nı zannediyorum. Sakın bu işte biı yanlışlık olunasın.
Ahmırn Tâlib izah etti:
— Ya Seyf-i Zül7ezen! Kaış’fai dağda gördüğün saray, Ham Bin JQuh’un sarayıdır. îç’.vle şana vtfi dedilen külliyetli mlk'darda zahire vardır. Bea, bu zahireyi sana dev1! ve teslim etmek vazifcslle mükellefim. Mesele bundun ibarettir.
Seyf-i Zulyezen, biı deli ile ha şı karşıya bulunduğum: zahib oldu. Yüksek bir kahkala savui-mo.ktan kendisini alamadı, öyle İstekli ve sürekli güldü kİ târif edilemez.
Ahmırn Tâlib bu gülüşe dayana n adı. Yan kırgın, yarı kızgın bir tavır takınarak sordu:
— Niçin gülüyorsun, cy yiğit*' Seyf-i Zülyezen. hMfe pülftvorrtcr
— Söylediğin sözleri duyuLca gülmemek mümkün değil..
— Niçin mümkün olmasın?.. Ha yat, inanılmaz tesadüflerle, hâ'i~-Ee.’erle doludur. İnsan, rüyada gör düğü acaib şeylerin mühim biı kıtı mı ile hayatta da karşılaşır.
— Farzedelim ki sözlerin doğrudur; yani Ham Bin Nuh’un sarayında bana vûdedilmiş külliyetli mikdarda zahire vardır. Fakat İki dağ arasındaki büyük ve coşkun suyu geçmek kimin elindedir" Gülmtlt sırası Alimim Tâlibe gel inişti:
— Ey yiğit! Sen pek acelecisin. Suyu ^Örmeden paçaları sıvıyorsun. Goıdüğün dileklerin tepelerin de senin ayaklarına uygun ayak İzleri vardır.
— Olabilir, bundan ne çıkaı ?
— Anlatayım da dinle!
— Hoşça vakit geçsin diye dinlemeğe hazırım.
—"Bu tgraftnld direğin tepesine çıkacaksın. Ayaklarımı İzlerin



O
1>
V o
A
üstüne basacaksın ve kuş gibi havalanıp karşı taraftaki direğin tepesine konacaksın.
Seyf-i Zülyezen, birdenbire torbalı kuşu hatırladı., O kuşun göğsündeki torbaya girerek dalgalan dağ gibi kabaran denizi nasıl geçtiğini hatırladı. Tanrının hikmeti-le bu nehri de geçebileceğine kanaat getirdi. Karşısındakini deli yerine koyarak onunla alay ettiğine pişman oldu:
— Affedersin, dedi. Fazla yorgunum da ııe söylediğimi bilmiyorum. Biraz konuştuk ta aklını bayıma geldi. Hayatta mümkün ol-mıyan hiçbir şey yoktur..
Ahmhu Tâlib, biraz düşündükten sonra •
— Fakat, dedi. Senin hakikaten Seyf-i Zülyezen olduğuna iyice ka-paat getirmeliyim. Şlıblıeden kurtulmalıyım.
— Bamı İsmimle bitab ettin vo ben de ismimin Seyf-i Zülyezen olmadığını söylemedim, Artık şüb
4 t t / i
<
İlli «i i ■s
1 1 Kİ
»
SS | İM &
î !»İ ı 1 i ,«
s | | ui | K 3
1 ! i 1 E| | |
1 1 1 IHı 1 i 1 i
1 ( J 1 i J—L :.
Bir komşu devlet; 5 Bir — Ay, Jest; Başın# Soldan Sağa;
1
çürüyen kısmı, Yapma; 2 — Renk, Koruluk 3 — Lezzetli. Bir den; 4
— Rabıt edatı, Abide; 6 meyva, Faydnh; 7
8— . \/_
ki, Aptal Yukx»dan Aşağı:
:.— Dünya, Su geçirmez toprak; 2 — - -
— Riza gösteren,
heye mahal kalır mı?
— Dünyada Seyf-i Zülyezen a-tbnda birçok insan olabilir ve 3en, benim elli yıldanberi beklediğini Seyf-i Zülyezen olmıyabil irsin de ayni ismi taşıyan başka bir şahıs ohırsun.
— Haklısın. Fakat bunu ııasıl tahkik edeceksin.
— Gidip ayaklarını direğin tepesindeki ayak izlerine tatbik e- 4 — Hislere n ağıup olmamak -
Şair, Nota; 6 — , Kılıf, Tersi üstün
dersen mesele anlaşılır.
— Pekâlâ.. Hemen gidelim. f*a meraktan kurtulurum, sen de aze rindeki şübheyi atmış olursı^-Alimim Tâlib öne düştü. Ş ‘f1 yezen, onun arkasına
Ahmim Tâlib:
— Tamam, â^i. A-rtik şübhem kalmadı. Elli senedenberi beklediğim Seyf-i Zülyezen hakikaten seD sin. Yarın seher vaktinde buraya geleceksin. D’ırcğe Ç’kıp ayaklarını izlere tatbik edeceksin. Güneş doğar doğıaaz, sıçrar gibi bir hare-kette bulunarak derhal havalana-. cakam ve kendini karşı taraftaki direğin tepesine konmuş bulacak-» sın. Bundan sonra nasıl hareket e-deceğfni bilâhare söylerim. Bu gece benim aziz mssafirimsin. Haydi, artık binaya dönelim, istihati-rnize bakalım.
Rabıt edatı, Rejim; 3 j Tersi âmme;
hassası; 5 — Şair,
İstanbul halkının derdi,
Tersi ayı evi; 7
aksi, Saçları intizama koyar; 8
— Anlam, Çirkin sır; 9 — si, Bir nevi hah.
EVVELKİ BULMACANIN HALLEDİLMİŞ ŞEKLİ
ilâ
1 2 3 4 5 6 7 8 9

J f i
4 b t
Z i
4
İniaİmeiİk
A*
< ’
tK1A


i