Pazartesi
3
TEMMUZ 1950
Yılı 2 — No.428
Kore meselesi hakkında
ışişleri
Dışişleri Bakanımız Sayın Fuat Köprülü
Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Trygve Lie
Başmuharriri: Mümtaz Faik Fenik
Denizciler Caddesi: 3
Posta Kutusu: 193 — ANKARA Telgraf: Zafer Gazetesi Ankara Başmuharrir ve idare ... 15619 Yazı işleri ........... 15315
Fiyatı her yerde 10 kuruştur.
Şık avizeler
Bulaşık Makinesi
English Electric Buz Dolapları Amerikan Gaz Ocakları
Veli Candar ve Oğlu
Anafartalar Cad. No. 146 — Telefon; 14671
Köprülü ile Trigve Lie arasında telgraflar
Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Koreye yapabileceğimiz yardımın şeklini sordu
i Bakanımızın
cevap
«Türkiye Cumhuriyeti hükû" meti, Birleşmiş Milletler şartından mütevellit taahhütlerine sadıktır. Binaenaleyh Türkiye hükümeti Güvenlik Konseyinin bu hususta alacağı kararlara tevfikan harekete ve Konseyle temasa gelmeye hazırdır..
Tezatlarla dolu
perişan nutuk!
Mümtaz Faik FENİK
umhuriyet Halk Partisi Ge- . O partinin içinde bulunup da suçlu nel Başkanının Kurultayı açış nutkunda partinin hayatiyetine dair hiç bir ışık göremediğimizi açıklamak mecburiyetindeyiz. Nutuk, seçim hezimetinin darbesinden henüz kendini kurta-ramamış insanların birtakım sinirli ifadelerini, dağınık ve perişan fikirlerini aksettirmekte ve bize Halk Partisinin durumu hakkında yeni biç bir şey öğretmemektedir.
Teessürle söyliyelim ki, nutukta Halk Particinin eski zihniyetini bırakıp intibaha geldiğine dair tek bir emare bile yoktur! Bilâkis nutuk, bütün bu darmadağınık ve mütena-kız ifadeler içinde yine mütehak-kim ve tepeden bakan bir eda taşımakta, partinin içindeki kusurları anlatacak yerde tutup bir de başkalarına güya ders vermektedir.
CJLP- Genel Başkanına göre, memlekette demokrasiyi yerleştirenler onlardır. Bu zevat hâlâ milletçe başarılan büyük inkılâbın farkında dahi değildirler. Onun için demokrasi sahasındaki her şeyin tamamiyle kendilerinden geldiğini iddia etmekten çekinmemişlerdir. Genel Başkanın nutkundaki «Memleketimizi bugünkü tekâmül merhalesine eriştirmek için 1945 denberi yendiğimiz güçlükler hesapsızdır» diyen cümleyi okuyan herkes, elbette ki, 1946 seçimlerinde milletçe patlanılan güçlükleri ye ağır baskılan hayırla yadedip İnönü’ye hak vermiyecektir!.
Genel Başkanın nutkunda tezatlarla dolu olan perişanlık, dış politika mevzuunda en yüksek noktasını bulmaktadır. İktidarda bulundukları sırada mütemadiyen Halk Partisi hükümetlerinin başarılarından bahsedenlerin, şimdi «mevcut siyasî ve mânevi bağlarımız çok kıymetlidir, fakat eksiktir, demeleri hakikaten hakindir. Halk Partisi bu bağların eksik olduğunu ik-itdarda iken acaba neden görememiş, ye eksiklikleri tamamlamağa ça ı.ynam ıştır? Biz, mütemadiyen dış politikadaki muvaffakiyetlerini öven Halk Partisine böyle bir sual sonnakta kendimizi yerden göğe kadar hakti görüyoruz. İşin garibi şudur ki ayni nutuk içinde bir de aynca «Dış politikada arzu edilen neticelere varmanın çabuk ve kolay olmadığı» da kaydedilmektedir. Demek Halk Partisi hükümetleri, dış politikada arzu edilen neticelere yarmamışlar fakat bunu iktidarda İken bize varmış gibi göstermeğe ''^çalışmışlardır.
Halk Partisi Genel Başkanının hesap sorma meselesinde meydan okuyuşuna gelince, buna da hayret etmemek elde değildir. Kendisi de pekâlâ bilir ki, mahkemede hesap bir partinin şahsiyetinden sorulmaz.
Celâl Bayar i Çeşme’de Bekleniyor
Ankara, 2 (a.a.) — Kore hâdise-umumi kâtibi M. Trygve Lie bu leri dolayısiyle Birleşmiş Milletler teşkilâta dahil bütün devletler dışişleri bakanlıklarına ve bu arada hükümetimize de aşağıdaki telgrafı göndermiştir.
Bu telgrafın metnini ve hükümetimizce konseye aynı gün verilen cevabı aynen neşrediyoruz:
Dışişleri Bakanlığı
Cumhurbaşkanımıza
: Çeşme Belediye
Başkanının Telgrafı
İzmir, (Hususî) — Çeşme Belediye Başkanı Yusuf Kabadayı Cum hurbaşkanımız Sayın Celâl Bayara bir telgraf çekmiştir. Bu telgrafın metni aşağıdadır:
Büyük şahsiyetinizi uzun yıllar -danberi her yaz mevsiminde aralarında görmek ve iltifatınıza mazhar olmak bahtiyarlığım taşıyan Çeşme halkının bu mevsimde de bu yüksek şereften mahrum edilmemelerini bütün Çeşmelilerin samimî duygularına tercüman olarak en derin
olanlar varsa, onlardan sorulur. Fakat bunların arasında hesaplarının enini boyuna denk getirenlerin ve delilleri ortadan kaldıranların pek çok bulunabileceğini de göz önünden uzak tutmamak gerektir. Elbette delilleri ortada olan hâdiseler meydana yıkarsa, bunlar hasır altı edilecek değildir; mesullerinden muhakkak ki hesap sorulacaktır. Ve sorulmağa da başlanmıştır. Bundan emin olsunlar!
C.H.P. Genel Başkanı «Suçlu kim varsa, suç nefsine aittir. Onun, dün, evvelki gün veyahut bugün Halk Par tisi içinde bulunması partimizi hiç bir suretle kirletmez, demektedir. o______________________________
Evet, malûm bir hakikattir ki, her saygılarımla rica ederim.
-Jr (Devamı 8 inci sayfada) | Yusuf Kabadayı
Kore dünya harbine sebebiyet verebilir!
C. H. P. Genel Başkanı basın konferansında böyle söyledi
Halt Partisi Genel Başkanı İsmet İnönü dün 8 inci Kurultayı takip etmek üzere gelmiş bulunan basın
Tahran’da
hâdiseler
Parlâmento önünde nûmayij yapıldı
Tahran, 2 (a.a.) (Afp) — Dün öğleden sonra milletvekillerinin gelmesinden önce İran parlâmentosu önünde kargaşalıklar çıkmıştır.
Nümayişçiler bir taraftan lider Kasani’nin, diğer taraftan yeni Barbakan /Ge/ıeral Raza-mara’nın taraftarlarından müteşekkildi.
Başbakan Razamara aleyhinde nümayişlerde bulunanlar par lâmentonun giriş kapısına ilerlediklerinden kılıç darbeleriyle geriye püskürtülmüşlerdir. Bu hâdiseler sonunda 20 ye yakın yaralanma olmuştur.
Kore harekâtında Amerikan filosiyle işbirliği yapmakta olan İngiliz harp gemilerinden biri
Korede kat'i neticeli
harp başlamak üzre
Kızılların ilerleyişi durdurulamadı, Amerika kıtalarının sevkine^devam ediliyor
Emniyet konseyinin 27 Haziran 1950 tarihli 474 üncü toplantısında ittihaz etmiş olduğu karar üzerine nazan dikkatinizi celbetmek isterim. Bu karar, Cenubî Koreye vaki silâhlı tecavüzü püskürtmek ve bu bölgede devletlerarası sulh ve emniyeti tekrar tesis etmek için gereken yardımın Kore cumhuriyetine sağlanmasını Birleşmiş Milletler ü-yesi devletlere tavsiy etmektedir.
Hükümetiniz yardımda bulunmak durumunda olduğu takdirde, işbu yardımın şekli hakkında bana en kısa müddet içinde bir cevap verebilirseniz kararın tatbiki kolaylaşmış olur. Vereceğiniz cevabı emniyet konseyine ve Kore cumhuriyetine bildireceğim.
-Ar (Devamı 8 inci sayfada)
Adalet Bakanımız Halil Özyörük
Londra, 2 (Radyo) — Amerikan kıtalarının hava ve Haniz yolu ile Cenup Kore’ye taşınmasına devam edilmektedir. Bu kıtalar cepheye sevkedilmektedir. Amerikan harp gemileri, kıtaları taşıyan gemiler? refakat ediyor. Şimdiye kadar kıta lann taşınmasına müdahaleye teşeb büs edilmemiştir. Tahmin ed ildiği -ne göre 15 bin kişilik Amerikalı piyade kuvveti önümüzdeki üç gün zarfında Kore’ye varmış nlaraktır. Şimal Kore komünistleri şimdi Seul şehrinin şimalinde tahşidat yapmaktadırlar. Cenup Koreliler hâlâ Seul hava alanını n-ıııhafara etmektedirler. Bu alanın stratejik bakımdan önemi büyüktür. Zira hava taşıt uçaklarına çok müsait olan yegâne hava alanı burasıdır.
★ (Devamı 8 inci sayfada)
Af Tasarısı üzerinde
Meclis görüşmeleri
Tasarının hafta sonuna kadar Meclis Umumî Hey'etine sunulması kuvvetle muhtemel
mensuplarını Halkevinin bir odasında kabul etmiştir.
İnönü orada bulunan bütün basın mensuplarının hangi gazeteyi temsil ettiklerini, isim ve soy adlarını ayrı ayn sormuş ve kendileriyle ayak üzeri 20 dakika kadar konuşmuştur.
İnönü gazetecilerle hasbıhali sırasında Kurultay hakkındaki intihalarını sormuş ve aldığı cevaptan memnun olduğunu söylemiştir.
★ (Devamı 8 inci sayfada)
Meclise verilmiş olan Af tasarı- | 1 — Devlet hâkimiyetine ve top-
sının ihtiva ettiği hükümleri dün "'nlf tnmnmivoH kısmen bildirmiştik. Bugün de tasarıyı tam metin halinde veriyoruz:
Tasarının birinci kısmı giriş ve umumî hükümlerden ibarettir.
14 Mayıs 1950 tarihinden evvel işlenmiş bütün suçlara şâmil ve bu tarihe kadar işlenmiş bütün cürümlerden dolayı dâva açılmış olsun olmasın veya verilmiş bulunsun bulunmasın takip safhasında olanlar hakkında takibat yapılrruyacağı gibi verilen cezalar da infaz edilmiye-cektir.
Yalnız bazı cürümler aftan istisna edilmiş ve affa tâbi tutulmamışlardır.
rak tamamiyeti aleyhine işlenen suçlar,
2 — Casusluk ve komünistlik suçları,
3 — Rüşvet, irtikâp, ihtilâs ve zimmet suçları,
★ (Devamı 8 inci sayfada)
Birleşik Amerika’da St Louis şehri civarında garip bir kaza olmuş, süratle giden iki otomobil karşılattıkları zaman, kullananların acemilikleri ve dikkatsizlikleri yüzünden çarpışmışlar ve biri diğerinin üzerine çıkmıştır. Her iki otomobilde bulunanların bu kazadan sağ kurtulmadıklarını anlamak için resme şöyle bir bakmak kâfidir.
Helikopterle ye$ilkurt mücadelesi
Adana da denemeler
İstanbul takımı Finleri
dün gecede 6-2 yendi
İstanbul, 2 (a.a.) — FinlandiyalI tifakla galip, güreşçilerle İstanbul Güreş Klübü | ”
arasındaki serbest güreş karşılaşma lan bu gece şeref stadında yüzme Akar tamamen havuzunda 2000 i aşan bir seyirci kütlesi önünde yapıldı.
52 Kilo:
Ahmet Bilek . Hakkola: Üstün -------------- ------ ----
bir güreşten sonra Ahmet Bilek it- dakika 32 saniyede tuşla galip.
i 67 kilo:
57 Kilo: I Servet Meriç - Haapasalmi: Ser-
Nasuh Akar - Johanson: Nasuh vet Meriç 2 nci dakikada rakibini hâkim güreşerek altına aldı ve iki dakika 53 saniyede tuşla kazandı.
73 kilo:
Ahmet Şenol . Simanaimen: Sıkı ve heyecanlı bir güreşten sonra Ah A- (Devamı 8 inci sayfada)
bir seyirci ittifakla galip.
62 kilo: I
Halil Kaya - Taloselea: Derhal rakibini altına alan Halil Kaya 4
Dünya Kupası maçlarında dün alınan neticeler
Belgrar, 2 (Radyo — Bugün Bre zilya’da yapılan dünya kupası futbol maçlarında İtalya Paragvay’ı 2—0, Şili Amerikayı 5—2, İsviçre Meksikayı 2—1, Urugvay Bolivya’yı 8 - 0 yenmişlerdir.
Dünkü galibiyetinden sonra Brezilya, İsveç ve İspanya finallere kal mışlardır.
İsviçre kendi grupunda üçüncü olmuştur.
Günün en büyük sürprizini Şili’ nin Amerika’yı yenmesi olmuştur.
başarılı oldu
Adana, 2 (a.a.) — Seyhan bölgesi pamuklarının en önemli düşmanı olan yeşil kurda karşı helikopterle mücadele denemesi bu sabah saat 5 te İkizler çiftliğinde 400 dönümlük bir pamuk tarlasında bir çok çiftçilerin huzurunda yapılmış ve muvaffakiyetle neticelenmiştir.
Tarım Bakanı Nihat Eğriboz, denemeden sonra ilaçlanan sahayı helikopterle kuş bakışı kontrol etmiş ve helikopterle Adanaya dönmüştür. Bu helikopter derhal satın alınacak ve hemen faaliyete geçirilecektir. Helikopteri idare eden pilot ve mak nist.n bir müddet burada kalması ve pilotlarımızı yetiştirmesi kararlaştırılmıştır.
* (Devamı * inci sayfada)
AKINTIYA KÜREK
Hareket ordusu
Halk Partisi kongresinde bir zat «Millî uhuvvet andı» yapılmasını teklif etmiş!...
Öyle ya, millî adalet Fuat Sirmen’le millî hürriyet Emin Erişirgll’le, millî müsavat da Halk Partisi idaresiyle tahakkuk etmiştir!..
Şimdi kala kala iş milli uhuvvete kaldı!
Bilmem ki bu millî uhuvvet andının yüksek himayesini, Sili irken t jandarma komutanı ile 946 seçimlerinin İçişleri Bakanı Hilmi Uran üzerlerine alırlar mi? — YEDEKÇİ
Amca katili
Sıran» Geldikçe
PULSUZ İSTİDA v
Türkiye'nin yeni
Devle^Başkanı
işçinin
muhakemesi
Muhafazakâr ve İnkılâpçı Boyar
Cumhuriyet Halk Partisinin Kati bir hezimete uğradığı seçim gününden bir hafta sonra 22 Mayıs 1950 de Türkiye Büyük Millet Meclisi Devlet Başkanını seçmek üzere toplandığı zaman, öteden beri herkesin iki kere iki dört eder gibi bildiği şeyi, bu en yüksek devlet ma zamı için yakışır, lâyık insan yalnız ve yalnız bir tek şahıs olabilirdi ve o da Celâl Bavar idi. Bugün 66 yaşında olan bu bankacı ken dişinin kurduğu Demokrat Partiye verdiği ruh, hız ve hamle ile onu zafere ulaştırmış ve bu zafer 65 kişilik küçük muhalefet grupundan doğup büyüyerek nihayet en yüksek mertebeye çıkarak iktidarı eline almıştır. Bu seçim neticesinde Celâl Sayarın sabık iktidar Partisi ile yâni Cumhuriyet Halk Partisi ile hesaplaştığı yakinen müşahede olunmaktadır. Celâl Bayarın bu muazzam zaferini sadece .turu bir hesap görme sözüyle geçiştirenleyiz, bu çok az olur. Evet bu hesap günü gelip çatmış ve mukadder akıbet olmuştur. Fakat burada iktidarı ele geçirmek, onun yerine oturmak gibi hırs ve emeller katiyyen bahis konusu değild.r. Bilâkis bu on i.ü yıllık sebatlı, devamlı, âmansız bir savaşın sonunu idrâk ile zafere ulaşmaktır. Bayarın zaferinin ne olduğunu, onun mânâsım kavrayabilmek için onun ta ilk günlerden itibaren katettiği savaş yollarını gayet iyi bilmek ve tanıma.: gerektir.
Celâl Bayar 18*4 de Marmaraya bakan Umurbey köyünde dünyaya geldiği zaman o bir köy öğretme-n.nin oğlu idi ve günün birinde tek mil Türk dünyasının başkanı olacağı beşiğinde ona nehyedilmemiş-ti. Maahaza bu çocuk zeki, cevvel, dinamik, kabına sığmaz bir er.zek çocuğu idi ve okumağa da pek hevesli idi. O balık tutar, yelken açar, denizde yüzer, dalma tal.mleri yapardı. Suda oynamağa, eğlenmeğe çok meraklı idi, bu merakı hâlâ bâkidir.
İstanbulda kurulan Alman Or-yant Bankasına çırak yazdırıldığı zaman bu sağlam yapılı ve sağlam kafalı genç Celâl Bayar, az zamanda bu işte de normalin f ev/.inde bir istidat, kabiliyet ve varlık göstermiş ve henüz pek genç olduğu halde çıraklıktan müdürlüğe yük-selivermişti.
Asıl hayret edilecek taraf 1908 de henüz yirmi dört yaşlarında olduğu halde bankacılığı çiviye asıp siyasi hayata atılmasıdır. O genç Türklerin kurduğu İttihat ve Terakki Cemiyetine girmiş ve sekreter olmuştu. O devirde Itt.hat ve Terakki Cemiyeti henüz -legal» sayılıyordu ve bu cemiyet bilâhara biı kaç yıl sonra Türkiyeyi yeni baştan düzenliyece:, modernize edecek programını ortaya atmış ve eski miskin, çürük, âciz, kokmuş idareye son vererek ona inkılâpçı bir ruh ve çehre vermek için idareyi eline almıştı. Bir aralık Celâl Bayar bir taraftan dalıp ortadan kayboldu. O zamanlarda Ege .ayılarında ağızdan âğıza birtakım efsaneler, kahramanlım menkıbeleri dolaşıyordu. Celâl Bayarın kahramanlıklarından bahsolunuyor. O devirde İttihat ve Terakkinin tekmil elemanları her tarafta sıkı sı riya takip olunuyor ve partinin elebaşılarından vakayı ele verenler mukavemetten vazgeçmed.kleri takdirde yakalanıyor veya sürgüne gönderiliyorlardı. Fakat Celâl Bayar bir türlü ele geçit ilemiyordu. Ve o ele geçmediği müddetçe parti dağı-mı-yor ve saraya karşı savaş da devam ediyordu.
Bu’durum 19)9 daki dağılmaya kadar sürdü. Filhakika sultanın bir kıymeti'kalmamıştı, bir kukladan ibaretti. Fakat bu defa Anadoluyu istilâya karar veren İtilâf Devletleri Yunanlıları kış .artarak onu Ana-•Juluya musallat ett ler ve Yunanlıları karaya çıkarttılar. Celâl Bayar ıçhı yeni bir mücadele safhası açılıyordu. Bu defa o kıyfateni değiştirdi ve -Galin Hoca» adı ile «seyyar vâiz. olarak Anadoluyu dolaşmağa başladı. Gezdiği, dolaştığı yerlerde .Milli Mukavemet» ruhunu uyandırıyor ve teşkilât yapıyordu. Milleti mukavemete dâvette iyi neticeler alıyordu. Bunu gören Mustafa Kemal Paşa o zaman Celâl Bayan kendi safına çağırmış ve almıştı, istiklâl Savaşı bittiği zaman Mustafa Kemal Paşa yeni Tür.dyenin ( Cumhurbaşkanı olmuş ve Celâl Ba-yij" da bu zaferden nasibini almıştı. ■ Celâl Bayar birbiri ardınca Ekonomi, Dış ye İmar Bakanlıklarını işgal etmiş ve fakat bir yıl sonra 1924 de siyaseti bir tarafa bırakıp tekrar ı ankaeılığa dönmüş ve Iş Bankasına Direktör seçilmişti.
Celâl Bayar se.dz sene fasılasız münhasıran bankacılıkla uğraşmış ve bu hal 1932 deki krize kadar sürmüştü.
1932 de Kemal Atatürk Celâl Bayırın yardımını istemiş ve onu ı .inci defa olarak Ekonomi Bakan-l ğına getirmişti. Celâl Bayar, modem, endüstriyel bir Tür.dyenin kurulması için gerekli plânları ha-
Çeviren:
Şevkti Dilmaç
zırlamağa muvaffak olmuştu. Celâl Bayarın bu büyük başarılan karşısında memleketin şükran borcu bu kadarla ödenmiyordu. Cumhurbaşkanı Atatürk Celâl Bayarın kıymetini takdirle onu 1937 de kabine şefliğine getirdi. Atatürkün ölümü ile İsmet İnönü Devlet Başkanlığına seçildi ve ondan sonradır ki Celâl Bayar sahneden çe dlmek zorunda kaldı. 10 Kasım 193S de Türklerin babası ölmüştü. İki ay sonra Celâl Bayar hükümetten çekildi ve Cumhuriyet Halk Partisine döndü ve fakat bu defa sırtını partiye çevirdi. Es d savaşçının içinde yeni bir ateş alevlendi. O da, muhafazakâı bir bankacı ve iş adamı sıfatiyle. tek parti sistemine karşı isyandı, mücadele idi. Celâl Bayar daha ziyade Batının Liberal ekonomi sistemine taraftardı ve ismet Inönünün metodlarr ile bir türlü bağdaşamı-yordu,
1945 yılında muhalif partilerin kurulmalarına yeniden izin çıktığı zaman Celal Bayar da Demokrat Partiyi kurdu. Celâl Bayarın yeniden siyasî haya.a atıimıyacağını zannedenler aldandılar.
Celâl Bayar vaktini israf etmedi. O, sadece masa başında hatıralarım kâğıt üzerine nakil için geceleri şa-. fak sökünceye kadar okumak ve yazmakla vakit geçirmedi. Onun arkadaşları bu adamın şahsında büyük bir şahsiyetin saklı olduğunu ta rdirde aldanmıyorlardı. Celâl Bayar sahnede görünmek istemiyor du. O, hattâ Ankaradaki villâsını ecnebilere kiraya verip kendisi üç çocuğu ve eşi ile dört odalı müte vazı bir eve çekilmişti. O, bu evde çocukları ile ve işi ile meşgul olu-
1946 da yapılan yalancı seçim bile
ümit ve azmini kıramadı ve o
65 Demokrat arkadaşı ile Meclise katıldı. Bu seçim onun ümit ve azmini kırmak şöyle dursun bilâkis onu kuvvetlendirdi, ona hız ve hamle verdi.
Celâl Bayar yılmadı, usanmadı, ufak jip arabasiyle tekmil Anadoluyu köy köy dolaştı, her tarafta teşkilât yaptı, iktisadi işlerde fikirlerini açıkladı, milleti faydalandırdı. Ve bu suretle 14 Mayıs 1950 zaferini hazırladı. Kaçınılmaz olanı, mukadder olanı haklı olarak meydana getirdi.
Celâl Bayar soğukkanlı ve sâkin
bir kimse olduğu, görünüşü de buna uyduğu ve kanaatkar buna uyduğu halde ve kanaatkâr bir hayat sürmesine rağmen onu çok kere Mister Çörçile benzetirler. Sözlerinde ve yazılarında, talâkat ve belâgat ile mücadeleci ruhu ile ve ayni zamanda hem inkılâpçılığı ve hem de muhafazakârlığı nefsin-
de bir araya toplamış bir devlet adamı olarak bu teşbih yerindedir ve filhakika Celâl Bayar Çörçil çapında bir yaratıcıdır. O parti doktrininde şaşmaz ve ayni zamanda hürriyet âşıkı bir kimsedir.
Bugün 66 yaşında olduğu halde. Türkiyeyi Batı Demokrasisine göre organize etmek için didindiği idare dizginlerini nihayet eline almış bulunmaktadır. O sadece bir siyaset adamı değil ayni zamanda da bir ekonomi adamı olduğundan kendisinden çok şeyler beklenilmektedir.
Schveizer İllustrierte Zeitung No:25
TANZİM SATIŞLARINA CAlR
Açık bir hakikattir ki, bir İşin yürütülebilmesi, bir gayenin tahakkuk edebilmesi ancak bilgi ve bizzat idare edenlerin iman derecesine varmış inanlariyle kaabildir. Yoksa yolun çıkmaza gittiğini bile bile sadece görünüşü kurtarmak için atılan adımlar elbette ki inkisar ve hüsranla nihayet bulur. Türkiye’de kooperatifçilik vardır denilsin diyerek kooperatifler kurmak, müthiş ve korkunç fiyat artışlarına karşı mücadele mevcut denilsin diyerek müdahale ve tanzim satışlarına .kalkmak; hiç bir netice sağlamaz.
Sözü şu İstanbuldaki tanzim satışlarından açmak istiyoruz. 948 -949 yıllarında perakende sebze ve meyva f yatlarurn anormal artışlar kaydetmesi karşısında, peraken deciler.n yüzde eLl den yüzde iki yü ze kadar kâr haddi ilâvesiyle satış ‘ yaptıkları görülmesi üzerine bu mahdut bir zümrenin lehine ve fakat geniş müstehlik kütlesi aleyhine tezahür eden du-umla mücadele etmek zarureti hasıl olmuştu.
O zaman gazetelere akseden havadislerden öğrendiğimize 'göre, Ticaret Bakanlığı İstanbul belediyesiyle temasa geçerek Ticaret Ofisi
I Bundan bir müddet evvel Balkeh-riz Bağlarında fecî bir cinayet iş- 1 lenmiş, Hüseyin Roylas isminde bir işçi amcası Abdullahı, karısına ‘ göz koydu diye bıçakla öldürmüş ve kansı Şehimeyi de yaralamıştı.
Bir kaç aydanberi devam .eden duruşma Şehiıtıenin şahadetiyle yeni bir safhaya girmiştir.
Hüsey.n Roylasın karısı Şehime Roylas tanık olarak dinlenmiştir. Tanık ifadesinde demiştir ki:
— Hüseymin amcası Abdullah köyden gelerek bizim evin yanına bir gecekondu yaptırdı. Abdıülah bahçıvanlık yapıyordu. B r gün bana tasallût etmek istedi, fakat ben kocamdan korktuğum için kimseye bir şey söyliyemedim. Abdullah, Hüseymin işe gittiğini görünce hemen b zim eve gel.rdi. Hattâ kocam bir defasında vücudumdaki çürüklerin sebebini sordu ben kaçamaklı cevaplar verdimse de Hüsey.n bizim vaz.yetimizden şüphelenmeğe başladı.
Hâdise günü de Abdullah, kocamı bahçeye tohum almak bahanes. ile çarşıya gönderdi. Aradan bir müddet geçtikten sonra, dışarda bir fer yat işittim. Hüseyin elindeki bıçak la bana doğru geliyoru. Ne yapaca ğımı şaşırmıştım. Bü.ün yalvarmalarıma rağmen bir kaç bıçak dar- ________________________ _____
besi de. bana vurdu. Ondan sonra- fonlarından ayırdığı 500.000 liralık sini bilmiyorum » I sermayeyi 2834 sayılı kanun hüküm
Savcı dosyayı incelemek için mehil lerine göre kurulmuş bulunan yaş istemiş ve duruşma başka bir güne meyva ve sebze satış kooperatifleri bırakılmıştır. I birliğine bu İşle mücadele için tah-
sis eylemişti.
Yczgnt Va i'iöi Bu tahsisin iki gayesi vardı:
11 — Halka ucuz meyva ve sebze 1925 Mülkiye mezunlarından Hay- temin etmek ve tanzim satışlann-ri Özlü Yozgat Valiliğine atanmış- [ da bulunmaktır. Mumaileyh Göksün, İznik, Ulu- ; 2 — Yıllardır bilânçosunu bir tür-
kışla, Eruh. Divr:ğ , Bolvad.n, Baf-. 1ü kârla kapatamamış olan koope-ra, Çarşamba, Ereğli, Gediz kay- —x44: Ui----------
makamlı.darında bulunmuştur.
Bir senedir 5439 sayılı kanun gereğince Emniyet Genel Müdürlüğünde müşavir olarak çalışmış ve bu çalışma devresinde Polis Ansiklopedisini hazırlıyarak bundan özet lenmiş «Pol.sin el k-tabını vücuda getirmiş. Umum Müdürlükçe bu e-ser tabedileıek bütün teşkilâta da-ğıtılnrştır.
Tecrübeli idarecimize bu yeni vazifesinde de başarı dileriz.
Mengenlilerin toplantısı
Mengen Okutma ve Yardım Der-neğin.n tert.bi ile Ankarada bulunan Mengenliler dün saat 16 da İnci Gasinosunnda Bolu Milletvekille-r le bir tanışma toplantısı yapmışlardır. Toplantıda Bayındırlık Bakanı Fahri Belen de bulunmuştur. Üç saatten fazla süren bu toplantıda Mengene ait bazı temenn lerde bulunulmuş ve samimî hasbıhaller yapılmıştır.
Bir resim sergi»
Emekli General Cevdet Bilgişin tarafından tertip edilen res m sergisi dün Dil ve Tar.h _ Coğrafya Fakültesi salonunda açılmıştır.
Sergide 36 parça suluboya resim teşhir ed lmek.edır. Sergi 12 gün açık bulunacaktır.
Hususî otobüs seferlerine müsaade edildi
Belediye, şehrin bazı semtlerine vatandaşların otobüs işletmelerine müsaade etmiştir. Bu karara göre, Baraj, Kayaş, Mamak, Ayrancı ve Balgat g-b2 sayfiye yerlerine arzu edenler otobüs işleteb.leceklerdir. Baraja ve Kayaşa 40 kuruşa, Bal-gata 30 kuruşa, Ayrancı ve Ma-mak’a da 25 kuruşa yolcu taşıyacaklardır.
Yazan
ümran Nazif Yiğiter I
Konya. Milletvekili I
beis görmedi. Zira; gözler boyanmış, günün şikâyetleri gûya toplanmıştı.
Bu müthiş mücadele iyi ve memnuniyet verici neticeler sağlamış gibi az sonra da ayni müessese ile
bu İki güzel gayeden hiç biri tahak- 1 bakliyat, sadeyağ ve zeyt nyağı gi-kuk edememiştir. Evvelâ, şu nok- bl 8lda maddeleri üzerinde tanzim taya temas etmek lâzımdır ki 2834 satışı yapılması kararlaştınldı. Bu-sayılı kanun hükümleriyle kurul- ®ün.e -:adar giriştiği her işte daima muş olan bu müessese müstehliki üstün kâr gayesi gütmüş olan Top-değil müstahsili himaye, onun mal- ra^ Mahsulleri Ofisi bakliyatı mü-larını değerlendirmek amacı ile baYaa ve temin etmeyince koope-tesis edilmiş bulunmakta idi. Bina- ratif tanzim satış mağazalarında enaleyh; asıl yolu ve faaliyet saha- üalka ucuz nohut, fasulye, pirinç sı elbetteki yaş meyva ve sebzeyi vesaire de satılmaktadır denilsin iyi ve üstün fiyatla satmak olan bir di)'e bu &lda maddelerinin serbest kooperatifin ayni zamanda müsteh- Piyasadan mübayaası birliğe bıra-li.: lehine aşağı ve asgarî fiyatla klldl- Yıne ayrıca Üâveye lüzum mal satması ve bundan iyi bir ne- vnktnr vı h” la onraV a*-
tice beklemek, işte zevahiri kurtar manın ta kendisi idi. Sözü geçen - --- —.......... ------
müessese İstanbul belediyesiyle te- ediyoruz ki bahse konu olan birlik mas ederek İstanbulun muhtelif )»))“ sadece Vakıflar Umum Mü-semtlerinde salıs mağazaları açtı, gürlüğünden mubayaa ettiği zey-Hemen ilâveye lüzum yoktur kİ bu Imyağlarla serbest piyasadan satın mağazalarda satılan mallar hem aldığı sade yağ satışlarından bir pazarlardaki mallardan ucuz fiyat- miktar kâr temin edebilmiştir, lara satılamadı ve hem de müesse- Bu sırada mezkûr satış mağaza-seye kâr değil zarar verdi. larında, kuruluş gayesiri çoktan
Ahenkli ve tempolu çalışmanın unutmuş ve yolunu sapıtmış olan kötü bir neticesi olarak da bida- Ofisin mahlût yağlarının da satışa yette Belediye müsaadesiyle inşa arzolunduğu görüldü. Bu yıl başın-olunan bu mağazalardan bir ikisi- dan itibaren hal.:ın tekerlek yağı nin vilâyet emriyle ve hemen he- dediği bu mahlût yağlar buralarda men İdarî mevzuatın dışına çıkıl- kilosu 3,30 kuruş hesabiyle satılmak mak suretiyle —izinsiz inşa olun- tadır. Kuvvei gıdaiyesi zaıyf oldukları iddiasiyle— kapatıldıkları makla beraber büyük bir kütlenin görüldü. Vilâyet; matbuatın bir va- bizzarur rağbet ettiği bu yağların kitler ateşli biz. lisanla ele aldığı da satışlarında zıd gayelerin çar-ve sütunlar ayırdığı tanzim satışla- prşt'ğ* görülmektedir.
rı mevzuunun artık unutulduğuna İstanbul Valisinin radyo konuş-
kanaat getirerek bir 1 :i yıl evvel malarında halka tavsiye ettiği bu
mağaza mahallerini birer birer tef- Y’Sl" kilosunu; ofis 214 .turuşa mal
ratiii himaye. ı ıik edip ayırdığını nutarak koope- etmekte, kooperatife 310 kuruştan
Yukarıda işaret olunan zihniyet- 1 ratife bu mağazaların derhal kapa- —••*»■ —«» •
la işe başlanmış olduğundan bugün i tılması emrini vermekte hiç bir
ıa ı. Yine ayrıca ilâveye lüzum j. yoktur ki bu iş de ancak ve ancak bu müesseseye zarar tahmil eden bir faaliyet oldu. Öyle tahmin
Hatırımıza geldide!...
ir milletvekilimizin takri fiyle ortaya çıkan hâdise, alıp yü’iimüştür. Biz, vaka hakkında bir şey söyiiyecek veya ieh ve aleyhinde iddialarda bulunacak değiliz.
Lâkin, işin adiiyeye intikali se-nebiyle doğruink veya yanlışlığı ner halde meydana çıkacak ve umumî efkârı heyecana düşüren bu eski vakanın bütün teferruatı anlaşılacaktır.
Fakat, henüz vaka hakkında adalet makamlarının hiç bir karara varmamasına rağmen, örnek muhalefetçiler.n göstertl.kleri asabiyet ve şiddetli neşriyatın baklı Ibir şüphe uyandırdığı da muhakkaktı?.
Dünya yüzünde yaşıyan herkes biliyor ki, iftira denilen leke, her zaman herkese sürülegelıniştir. Hiç kimse,, kendisini bundan kur-taramamıştır. İtham, itiraf etmek lazım gelir ki, çok ağırdır. Fakat
ı
Bahsi
Her vasıta, her usul makbuldür
Elverir ki netice hasıl olsun
ıpa- vermekte ve kooperatif de zarurî bir masraflar ve kâr karşılığı 20 kuruş ilâvesiyle 3,30 kuruştan satışa ar-zeyleme.itedir. Kaldı ki, devamlı bir şekilde fiyat düşmesi kaydeden süt ve nebatî yağ piyasasına göre bugün 190 - 200 kuruşa mal edilmesi mümkün olan bu yağlar ayni mekanizma ile ayni fiyat üzerinden satılmaktadır. Şu çalışma şekli bir âmme hizmetinin ifası değil, Ofise ihtikâr derecesini bulan bir kâr sağlamaktan baş.:a bir şey değildir Çünkü Toprak Ofisi tarafından imal edilen yağın formül ve maliyeti bugün için şu şekilde hesaplanabiliyor:
»İnönü ailesinin şeref ve haysiyetine yapıian bayağıca, alçakça suikast!» şeklinde mütalâa etmek ye neşriyatı bu düşünceye gör6 idare etmek yanlıştır.
Madem ki, ortaya bir şey atıi* mıştır, madem ki, adalet makam, lan şe el ko5Tnuşiardır, ne*jceyi vakurane beklemek lâzım gelirdi.
Yukanda da söylediğimiz gibi, bir hâdiseyi şunun veya bunun yaptığını iddia edecek değiliz. Çünkü bu hususta gazetelerde o-kuduğurnuzdan gayri malûmatımız yoktur. Yalnız, vakanın geçtiği tarihlerde işi aiâka ile takip ettiğimiz için bir noktayı açıklamak mecburiyetini duymaktayız.
Aklımızda kaldığına göre, Ro-ber, ilk günlerde ortada yoktu. -Ancak ya ikinci veya üçüncü celsede meydana çıkmıştır. Du uş-maııın sonunda, hâkim hükmünü verirken şöyle demiştir:
-Mahkemece Sanık Robertin, itira fına rağmen bu suçu bilinmeyen sebeplerden dolayı üzerine aldığı kanaati hasıl olduğundan beraeti-ne ve asıl suçlunun aranmasına karar verildi!»
L. K. L. K
Sahibi:
Mümtaz Faik FENİK
Bu nüshada yazuşierını fiilen idare eden: HİKMET YAZICIOĞLC Basıldığı yer;
GÜNEŞ MATBAASI
Renk mi, şekil mi?
İşte 5İIX cu yüzyi tısından, \daha, doğru yıl g rdiginden beri mlyen sual.
Fovizm rengi şekle tercih yordu, kübizm de şekli renge. Kimsenin «hem plâstik, hem renk» dediğini işitmedik.
Bu gün de resim olarak resim mi, yoksa beşeri resim (mevzulu resim mi) sual ni ortaya atıyorlar. K.msenm hem mevzulu, hem mücerret resim dediğini duymuyoruz.
Bundan tam 19 yıl önce yapmağa henüz başladığım larda idi. Evde cam raf üzer.ne dizilmiş bir kaç parfüm ş şeşinin hem ıenk, hem de şekil bakımından cazibesine kapılmış, kompozisyonu küçük bir karton üzeı .ne geçirmeğe çalışmıştım. Bilg m ve melekem çok az olmakla beraber ş şelerden bazısının rengi, bazısının da b.ç mi beni tesir altında bırakıyordu. İçimden, bir gişenin de makta olarak iç sathını göstermek geliyordu. Fakat her müpledi gibi ceni de bir korku aldı: acaba böyle bir resm yaparsam gülünç o-lurmıydım? Ertesi gün, Paris’te ünlü atölyelerde uzun yıllar tahsilden sonra memlekete dönmüş olan ve f.k-Tİerine çok inandığım bir arkadaşımla istişare ettim.
— ■ Düşündüğün asla yapılamaz,
f Yazaç '
İhsan (a inal Karaburçak
_________________________J
resim sıra-
dedi. Bir tabloda iki tarz aynı zamanda yer alamaz.
O zaman şimdiki bilgim olsaydı kcncLs.ne şu cevabı ver.rdım:
— Paris’te akademik dersleri bunun ıç n bırak.ım. Akademikleri, haklı olarak, bir takım belli kaidelerin ps.ri oldukları .ç.n suçlandırıyoruz. Fakat sîzler de böyle bir takını kaidelere bağlanır kalırsanız aranızda ne fark kalır?
Ben bu cevabı veremedim ve dostumun mütalâasına uyaran şişeler kompozisyonunun resmini yapmaktan va.geçtim.
O tarihten on -ki yıl sonra bir gun İstanbul’da Güzel Sanatlar Akadem.sıni ziyaret ed*yordum. A-telyeleıden birinde genç Dir öğrenci bir kadın portresi üzerinde çalışıyordu ve üxt dudak uzer.ne burun gölgesini düşürmüştü. Pıo-fesörü 'bu gence ihtarda bulundu:
Burnun bir kısmı üzerinde gölge veya renk değişmesi kabul edile-bıl.r, fakat modern resimde ombre por.ee (başka kısım üzerine düşen gölge) diye bir şey yoktur.
Ortodoks mudemcilere bakılırsa, ■daha neler yok ki! onlarca, eskile-(Devamı 7 inci sayfada)
Sadeyağ (Trabzon) Pamuk Yağı Susam «
Çiçek *
Ole.n Teneke imâl masrafı
350
35 —
61 — 16 — 06 — 60 — 07 — 0.5 — 190 —
Bir kilosu bugün 190 kuruşa mal olabilen mahlût yağ ofis vautasiy-le kooperatif eliyle 3,30 kuruştan satılmaktadır. Şimdi bu iş doğrudan doğruya ve makul kâr hadleri dairesinde bu müessese eliyle imal ettirilip satışa arzolunsa hiç şüphesiz ki müstehlik eline çok daha ucuza geçmiş olur.
Şu yazdıklarımızın bir neticesini çıkaracak olursak: Tanzim satışlarını rasyonel bir plân dairesinde yürütmek lâzımdır. Bu işler kuruluşuna ve gayesine uygun müesseseler eliyle yapılmalıdır. Bugün için atılmış bir adım, sarfolunmuş yüz binler mevcut olduğuna göre hiç değilse bütün bu işlere yarıştırılmış olan meyva ve sebze kooperatifi bu muhtelif gıda maddelerine ait tan- ı zim satışlarım doğrudan yapmalı j ve kâr hadleri muhtelif müessese- , lere ayrılarak kabarmamah. Meyva ve sebze satışları dolayısiyle bir | taraftan tahakkuku bir zaruret o-lan zarar diğer taraftan hâsıl olacak kârla muvazene temin edebilmelidir.
ümran Nazif YİĞİTER
Aradan geçen bu kadar seneye rağmen biz bu cümleyi aynen o-kuduğumuzu zannetmekteyiz. Bu sebeple, şunu, bunu yazar, şundan bundan beyanatlar alınırken, mahkemenin bu husustaki kararının da bulunup neşredilmesinin veya adalet makamları tarafından nazarı itibara alınmamasının, ada-let'n teceirsinde büyük rolü olacağı kanaatindeyiz.
Hikmet YAZICIOĞLU
Artık, yıllarca kendisine İşkence etmiş ve nihayet onu öldürmeğe kalkmış kıskanç koca değildi. Ah, hayır! O değildi. Ayni gece, kızına tatlı ve üzgün bitr sesle: «Seni bırakır mıyım hiç, hayatım kızım* diyen adam da bu adam değildi. îşte pekâlâ bırakıp gitmişti. Tereddüt bile etmemişti; hem de ebediyen bırakıp gitmek te... ve sırf iblisçe bir intikam zevki için... Sırf, rakibini kaati) etmiş olmak için.
Ama... ama bu, onun karısına duyduğu aşkın, çocuğuna duyduğu sevgiden çok daha derin olduğunu gösteriyordu. Hayır, hayır, hayır, kaabil değildi. Ah! Artık hiç bir şey anlamıyordu... Hiç bir şey bilmiyordu.
Kafası gittikçe ağırlaşıyordu. Bir daha hiç gözlerini açmamak istiyordu... ve hiç bir şey düşüne-mese! Yanağını dayadığı yastığın ipek kumaşı, içine hoş bir duygu veriyordu. Orada öyle kalsaydı. Kıpırdamadan, saatlerce, ipe.t kumaşın verdiği hoş duygudan gayri hiç bir şey düşünmeden...
Jak'ın telefonda konuşan sesi çok uzaklardan, derinlerden geliyordu. Telefonda doktora, arkadaşı Lüsyen Martel’in intihar ettiğini, zavallı karısının fecî bir vaziyette olduğunu, hattâ bizzat telefon etmek istediği halde buna muvaffak olamadığını anlatmaya
Çeviren: kIRDANOGLU
çalışıyordu. Mümkün süratle gelmesini rica ediyordu.
Jak, telefonu kapayıp Antuva net’in yanına geldi. Antuvanet yavaşça ve hep başı yastıklar ara-
— O halde? Geliyor mu şimdi Doktor? diye sordu.
— Evet, hemen geleceğini söyledi.
Sonra sessiz kaldılar.
Neden sonra, Antuvanet başım kaldırdı ve titreyen bir sesle dedi ki:
— Çok müthiş bir şey böyle yerde kalması... Jak, hizmetçileri uyandırmak istiyorum... Ne dersin.. Gelip kaldırsınlar onu, yatağına yatırsınlar.
— Hayır, do /.tor gelsin de öyle. Doktorun onu olduğu yerde görmesi dalıa iyi. O zaman aklına bir şüphe gelmez; el sürülmemiş olması daha emniyet vericidir.
Yeniden sustular... Uzun ve azap verici bir sessizlik.
Sonra Jak oturduğu yerden kalktı, başı eğik, elleri cebinde fakat tedirgin, salonda dolaşmaya başladı.
Bir ara eli, cebindeki Tabancaya takıldı. O zaman zınk d\ye durdu.
— Aman Allah!
Antuvanet ürktü:
— Ne var? diye sordu..
— E tabanca!... Aptallık bu.... Hiç akıl etmiyorum... Lüsyen’in tabancasında kurşunlar olduğu, gibi duruyor. Simdi deli olacağım.
Lüsyen’in cesedine doğru atıldı ve soğuyup katılaşmış parmaklan arasından tabancayı çekip aldı, sonra kendi Brovn.ng’ ni ayni şekilde ölenin parma.ıları arasına yerleştirdi.
Allahtan, iki tabanca da ayni marka, ayni' çaptı. Faljat bu iş,
Tefrika No. 18
Jak'ın sinirlerini bütün bütün altüst etti. Bütün vcudn buz gibi bir titreme aldı. Ölünün katılaşmış parmaklarını söküp açmak müthiş olmuştu... müthiş.
Bununla beraber çabuk kendine geldi. Mücadelede zayıf düşmemesi lâzımdı. Ama, bu inanılmaz unutkanlığı, yahut dalgınlığı affetmiyordu. Bütün kaatıllerin klâsik unutkanlıklarından biri. O ki, o kadar budala katilden müşterisi olan adamdı, hepsinin bu cins unut lanlıklarını biliyordu!... Hayret! Ama şu anda anlamıştı. İnsanın bu hengâmede, akli başında olnuyordu.
•k
Kapının zili.
ikis. de ürperdi. Ne korkunç bir se9, sessizlikte.
— Ol diye fısıldadı Antuvanetl
— Evet
Jak kapıyı açmak üzere kalktı. Do.ıtor Rişar girdi. Çok müteessirdi. Pek eski bir aile dostuydu.
— Aklım almıyor, dedi. O kadar beklenmedik bir şey. Bu kadar gücü, enerjisi olan bir adam. Be-n.m havsalamın dışında.
Cesede yaklaştı.
— Zavallı çocuk. Derhal ölmüş her halde...
Jak, bir mırıltı halinde:'
— Evet! dedi.
Antuvanet olduğu yerde kıpırdamıyordu. Yüzü yastığa gömülü, divanın üstünde yatıyordu.
Doktor, hüzünle başını salladı.
— Akşam Süzi’yi görmeğe geldiğim zaman, sıkıntılı bir hali vardı.
— Evet, ayni şeye bugün hepi miz dikkat etmiştik, adliyede, dedi Jak: Fazla üzerine düştüğü bir dâvayı kaybetmiş olması onda..
Doktor:
— Yok, bunun için canına kıymaz, dedi. Sonra yine: Benim hav salamın dışında, diye tekrarladı. Ben m havsalamın dışında. Ben onun üzüntülü halini daha çok çocuğunun hastalığına vörmiştlm. Küçüğü fazla severdi. Netekim, bugün yine bana ayni şeyi söyleyiverdi : «Bu kız benim için bir çocukun daha fazla bir şey. diyordu, âdeta benim bir parçam.»
Pakîstanlı misafir
Çankırı’ya gitti
29 Hazirandanberi şehrimizin misafiri olan Pastan ordusu Tümgenerali Nevabzade Ağa Mehmet Raza dün saat 16 da, Genelkurmay p.yade dairesi başkanı Tümg^eral Sırrı Ersaymla birlikte otomobille Çankırıya gitmiştir.
Tümgeneral Nevabzade Raza gece Çankında Piyade Atış Okulunda misafir olmuştur. Bugün okulu ziyaretten sonra Ankartıya dönecektir.
Cenevreye giden işçi delegemiz döndü
İstanbul, 2 (a.a.) — Cenevrede toplanan milletlerarası çalışma kon feransmda Türk ;şç'sini temsil etmek üzere 4 Haziran gün,ü şehrimiz den hareket eden Kemal Erçetin bugün saat 15.45 te uçakla memlekete dönmüştür. Kemal Erçetin ha va alanında kendis yle görüşen gazetecilere konferansta işçilerle işverenler arasında kollektif mukavele ve kanunda asgari yevmiye tayin' meselelerinin görüşüldüğü -nü söylemiştir.
| TAKVİM |
3 Temmuz 1950 Pazartesi Hicri: 1366 — Ramazan 17 Rumi.' 1369 — Haz ran 20
Sabah öğle
İkindi
Yatsı İmsak
4.19
12.0S
16 24
20.26
22.24
S.08
J.36
4.22
8.23 12.00
. 6.19
Çocuk EatiahSlmn «TCJlakaamm ( t Dr. ihsım Can ) [ EMtnRr)ıu ’J (‘r
? itibar** kabv; |
r An)fsrtaJ*r eadttaC - |
[ şua) o Cami kxmxı SM | i Bekmsn ayartmam. Muaye- )• £ v» ev Tel: »«MI $
Sayfa:S
3 - 7 - 195»
ZAFER
RADYO*TELEFON’TELGPÂF HABERLERİ
Olaya
Halâaalar
Kore savaşı karşısında Amerika
3 - 7 - 1950 "
Paris Radyosu, (Basın-Yayın) — Bu haftaki Fransız basım başlıca konu olarak Kore olayları üzerinde durmakta ve zaferden tam beş sene sonra yeni baştan harp kelimesini yazmak zorunda kalınmış oldu ğunu belirtmektedir. La Semaine mevkiler kaybetmiştir; Kore Ja-siyaseti gözden geçiren başyazısında şöyle demektedir: .Birleşik A-merika bu defa bir çok defalar boyun eğmek zorunda kaldığı olup bittiler karşısJında artık hareketsiz kalamıyacağım büyük bir azimle göstermiştir. Zira bu yüzden Amerika bir çok önemli ve stratejik mevkiler kaybetmiştir. Kore Ja-ponyadan takriben 200 kilometre u-zakta bulunmaktadır ve bundan başka Güney Asya memleketlerine karşı da Amerika’nın itibarım korumak gerektir.
Amerika mevsimsiz olarak Kore-yi tahliye etmiş olmasının cezasını çekmektedir. Acaba Almanya bahsinde bu dersten gereken şekilde faydalanmasını bilecek midir? iki büyük devlet ekseriya karşı karşıya gelmek için küçük devletlerden daha mütereddit davranmaktadır ve onları başbaşa bırakmak da çok tehlikelidir. Kore olayı bizi şimdiki halde endişelendirmektedir. Fa-kşt gelecek için daha da endişede-
Umumi efkârda
tam beraberlik
I
Kore olaylarının sorumluluğunun me ait olduğunu inceleyen Popu-laire Dimanhe dergisi ise kesin bir lisanla bu sorumluluğun Moskova-ya ait olduğunu belirterek şöyle demektedir: Kore muhasematından doğrudan doğruya Kremlin mesuldür. Zira bu savaşın plânı Moskova tarafından hazırlanmış ve Moskova nın emri ile harekete geçilmiştir. Bu işte Moskova'nın sorumluluğu çok büyüktür. Zira Birleşmiş Millet lerin himayesi altında bulunan bir memlekete karşı taarruza geçilmiş bulunulmaktadır. Taarruza son ver nıek ve mütearrızı cezalandırmak vazifesi şimdi Güvenlik Konseyine düşmektedir. Eğer Birleşmiş Milletler kendi himayesi altında bulunan ve büyük bîw devletin peykinin hücumuna uğramış olan bu küçük memleketi müdafaa edemez ve bu milletlerarası cinayetlerin tekerrürüne müsaade ederse, mevcudiyetinin hiç bir işe yaramadığını göstermiş olacak ve dünya bir uçuruma doğru sürüklenecektir. Zira mütemadiyen tavizlerde bulunmak dünyayı önüne geçilmez bir şekilde harbe sürüklemekten başka bir şeye yaramıyacaktır.
Akdenizde Ingiliz Manevraları
Londra Radyosu, 2 — (Basın -Yayın) — Britanya Akdeniz filosuna mensup gemiler Yunan d eniz altıları ve muharipleri ile yapmış ol---J&ları müşterek manevradan sonra dün gece Pire limanı açıklarında demirlemişlerdir. Her iki donanma aynı zamanda Atina'daki Yunan meçhul askerinin mezarı önünde ya pılan törene de iştirâk etmişlerdir. Bir Britanya kruvazörü ile bir uçak taşıt gemisinin deniz piyadelerine mensup bandoları tören esnasında matem havası çalmışlardır.
Yeni Fransız Hükümeti
Paris Radyosu, (Basın - Yayın) —-Mecliste hükümeti kurmak hususunda güven oyu almış bulunan Queuille bu sabah istişarelerine baş lıyacaktır. Dünkü istişarelerinden sonra gazetecilere verdiğ demeçte, bugün yapacağı müzakereler sonucunda yarın akşama kadar yeni hükümeti Meclise takdim edebileceğini ümit ettiğini beyan etmiştir. Fransız halk hareketi partisinin Maurice Schuman’m başkanlığı altındaki bir delegasyonu, bu partinin yeni hükümet teşekkülüne girmeğe hazır olduğunu bildirmek için Queulle’ü ziyaret etmiştir.
Sosyalist Partisi Genel Sekreteri Quy Mollet ile Sosyalist Parlâmento Grupu Başkam Queille’e Sosya list Partisinin yeni hükümet teşekkülünün dışında kalmak kararım * -’^idir mişlerdir.
Almanyanm İşgal Statüsü
Londra, 2 a.a. (United Press) — Almanya’daki işgâl statüsü, Pazartesi günü yeniden incelenecektir.
Amerikan, Ingiliz ve Fransız delegelerinden mürekkep olan heyetler işgal statüsünü incelemek üzere toplanacaklar ve tadil için lüzumlu olan tavsiyeleri kendi memleketlerine bildireceklerdir.
Heyetin çalışmaları 3 nokta üzerinde toplanmıştır;
1 — İşgal statüsünü tetkik,
2 — Batılı kuvvetler ile Almanya arasındaki harp halinin sona erdirilmesi.
3 — Almanyanm borçları ile yeni hükümetin hukukan üçüncü Reiclı’in yerini alması meselesi.
Bir infilâk
Londra. 2 a-a. (Afp.) — D ur ham Çelik Fabrikasında dün gece geç .vakit vukua gelen kazada U kişi 1___üş, 32 kişi yaralanmıştır.
Kazanın sebepleri henüz meçhul i ise de News of The World gazetesi bunun bir infilâk neticesi meydana geldiğini yazmaktadır. | PJRatif kayıklarla Calais geçildi I Calais, 2 a. a. (Afp.) — Dört Ingiliz genci dün akşam portatif kayıklarla Calais boğazını geçerek Ca-lais’ye gelmişlerdir. 8 saatlik yolculuktan sonra hiç de yorgun görünmiyen gençler Calais’de çadırlar kurmuşlardır.
vakit x
-^blmüs, j Kaza
Hocalık!
HER GÜN BİR HÂDİSE
infirat siyasetinin kat’i olarak sona er dia i anlaşılıyor
Londra Radyosu, (Basın - Yayın) na ermiştir. Şimdi Senatonun Vaşington’daki muhabirlere gö- herlik — iyetirYr.
re, Kore savaşı Amerikadaki siya- yabancı memleketlere askerî yardı-sî fikir avnlığmın ortadan kalkma- n* oybirliğiyle tasvip etmesi üzeri srnda dikkate değer bir rol oyna- — -----
mıştır. İnfirat taraftan senatörlar hâlâ Acheson’un istif asım istemek-
tedirler. Fakat hükümetin dış siya- ler^in de aynı şekilde sür'atla kasetine bütün hakikî mukavemet so- bul edilmesi beklenmektedir.
kerlik mecburiyetinin devamını ve
ne Marshall yardımının üçüncü yılı, geri kalmış bölgelere yardımın programı ve belki de Amerikan askerî bütçesinin arttırılması mesele-
İltica hakkı isteyen Romen diplomatı
Askerî yardımın ikinci tatbik yılı
Amerikan senatosu yeni kredileri kabul etti
Diplomatı sefarete hapsetmek istemişler
New York Radyosu, (Basın Yayın) Dört gün evvel İtalyan hükümetine müracaat ederek İtalya'da kendisine mülteci sıfatı verilmesini istiyen Romanya’ma eski Roma elçisi Muhail Dragomiresco dün, karısı ve bir gün evvel Bükreşteo gelen 4 Romen polisinin refakatinde Bükreş’e hareket etmiştir. Bu hususta İtalyan hariciye nezareti tarafından verilen malûmata göre hadise şu şekilde cereyan etmiştir.
Mülteci olarak Roma’da bir otelde kalan Dragomiresco, sefaret müs teşarının müdahalesi üzerine tekraı seferete gitmiştir. Elçi akşam üstü tekrar İtalyan Dışişleri Bakanlığına müracaat ederek sefarette hapsedilmek istendiğini fakat kaçabildiğim, ancak karısının sefaretten çıkamadığım bildirmiştir. Buna rağ men sabık elçi, bir gün sonra yazı üe İtalyan Dışişleri Bakanlığına müracaat ederek, karısı ve kendisine ait pasaportların iade edilmesini istemiştir. İtalyan Hariciye Nezareti, Romen diplomatından bizzat kpndişinin hariciye nezaretine gelmesini istemişse de, Romen doploma-tı bu yazılı davete cevap vermemiştir. Bunun üzerine İtalyan hükü meti elçinin pasaportlarını kendisine vermek için, bir memurunu Romen elçiliğine göndermişse de memut, Romen diplomatı ile görü-şememiştir. New York Times gazetesinin Roma muhabirinin bildirdiğine göre, pasaportların Romen sefaretine tesliminden iki saat sonra, Romen diplomatı otomobille yanın- ________,_____ .
da karısı ve dört asık suratlı huşu- . rikan komünist partisi sî memur olduğu halde hava alanı- şah’si fikirlerinin n e olduğu sualine na getirmiş ve uçağa adeta kucakta cevap vermeyen :
bindirilmiştir.
Paris Radyosu, (Basın Yayın) A-merikan Senatosu, askerî yardim plânının ikinci tatbik yılı için krediler açılmasını derpiş eden kanun tasarısını kabul etmiştir. Diğer taraftan temsilciler Meclisi de, hükümetin, Birleşik Amerika kuvvetleri sayısını 70 grupa çıkarmasına müsaade eden kanun tasarısını tasdik etmiştir.
Avam Kamarası Çarşamba günü toplanıyor
Londra, 1 (Nafen) — Avam kamarasının Çarşamba günü toplanarak Kore meselesini inceleyeceği bildirilmektedir. Bu toplantı esnasında İngiliz donanma birliklerinin general Mac Arthur emrine verilmesi hususundadaki hükümetin karan da görüşülecektir.
Muhabirlerin belirttiklerine göre bu tecavüz hadisesi tehlike karşısında Ingiliz siyasî partilerinin birliğini bir kere daha ispat etmiştir.
KONGREYE HAKARETTEN MAHKÛM OLAN YAZAR
Vaşington, (a.a.) — Holivut Sinema senaryocularından Samuel Ornıtz. kongreye hakaret suçundan bugün bir yıl hapse, bin dolar para cezasına hüküm geymiştir. Ornitz geçen sene Parlâmento komisyonunun Amerikadaki fesatçı faaliyetlere dair yaptığı tahkikat sırasında bu komisyon üyelerinin Ame-hakkında
_____________„___Sinema âlemine mensup 10 şahsiyetten biridir.
r
İLÂN
■n
Ankara Belediyesi Başkanlığndan
Sayfiye mahallerine ve uzak semtlere hususî otobüs işletmek isteyenlerin nazarı dikkatine
1 — Baraj, Kayaş, Mamak, Ayrancı, Balgat semtlerine hususî şahıslar tarafından ruhsat alınmak şartile otobüs işletilebilecektir.
2 — İşletilecek otobüsler belediyece tesbit edilen evsafı haiz olacaktır. Bu vasıflar Fen ve Hesap İşleri Müdürlülderinden öğrenilecektir.
3 —Bu semtlere işliyecek otobüsler otobüs seferleri yapılan mıntakalardaki duraklara yolcu indirmiyeceklerdir.
4 — Otobüs durak yerlerile hareket saatleri Belediye Muhasebe Müdürlüğünden öğrenilec ektir.
5 — Otobüs biletleri Hesap İşleri Müdürlüğünce damı?alanıp kanunî vergi alındıktan sonra kullanılacaktır.
îlân olunur.
(4473J
Serbest Fıkra
lus gazetesi, bir yazı neş-
«Para nasıl kazanılır?.
Doğrusu para kazanmanın u-sulünü öğrenmek de çok iyi bir şeydir. Ama dersi hocasından almalı!
Para, nasıl mı hazandır?
Bilemediniz mi efendim, hiç bir şey yapamazsanız, Taşlıkta arsa alın!
Aama Taşlık satılmış, bitmiş!
O halde buyurun Kasımpa-şaya. Bekle ki, şereflensin diye! Fakat eski pilâncılan nereden bulmalı? — NÖBETÇİ.
Davet
Adalet Komisyonu: Bugün saat 10 da,
Anayasa Komisyonu: 1 — Kastamonu Milletvekili Hayri Tosunoğlu ve Tokat Milletvekili Halûk Öke-renin T. B. M. M. 9 ncu Döneminde çıkacak kanun ve kararlar hakkında önergesini, »
2 — İstanbul Milltevekili Dr. Mükerrem Sarotfun Anjayasıanın ikinci maddesindeki (Devlet Dili Türkçedır) fıkrasının yorumlanması hakkındaki önergesini görüşmek üzere 3.VII.1950 Pazartesi günü saat 10 da,
Dilekçe Komisyonu: Bugün saat 10 da,
İçişleri Komisyonu: 1 — İzmir Milletvekili Cihat Baban ve beş arkadaşının, Belediye Gelirleri kanununun 21 nci maddesinin 4 ncü fıkrasının yorumlanmasına dair önergesini,
2 — Vakfa ait tarihî ve mimarî kıymeti haiz olan eserlerin korunma, bakım ve restorasyon işlerin- i de uyulacak prensipleri kararlaştırmak üzere bir danışma kurulu kurulması hakkında kanun tasarısını,
3 — Ağrı Milletvekili Celâl Yardımcının, hastane, okul, park, meydan, caddp, stadyum ve emsali müessese ve yapılara yaşıyan kişi adlarının konmaması hakkında kanun teklifini,
4 — Erzurum Milletvekili Bahadır Dülgerin Basın Birliği Kanununun kaldırılması hakkında 4932 sayılı kanunun birinci madde-fein,in yorumlanmlasına dair önergesini görüşmek üzere bugün saat 10 da,
Toplanacaklardık.
Yedinci sayısı çıktı
Eski sayılardan mevcudumuz azalmıştır
Posta Kutusu 18 İstanbul
I
Sağlık Memuru Hüsnü Özen
Her türlü enjeksion, aşı, Serum ve pansuman yapılır.
İnönü Bulvarı Samanpazan Numune Hastahanesi arası No. 31. F.
(5006)
Minarenin kılıfı!
dut inareyi çalan kılıfını nasıl hazırlar? Çünkü minareye ne kadar kılıf geçirseler içinde minare olduğu bellidir. Şemsiyenin kılıfı içinde şemsiye bulunduğunu bilmez misiniz? Ama minarenin kılıfı tabirinden maksat, göze görünmiyen kılıftır. Çünkü ne minare çalınır, ne de ona kılıf aranır. Çalacak adam, minareden evvel kandilideki yağa göz dikmiştir.
Size bu minare kılıfı meselesine benzer bir hikâye anlatayım:
Eskiden Nazi Aimanyasında bir Yahudinin bir Nazi şefine işi düşmüş... Yahudi bilirmiş ki, şef efendi adamakıllı para yer. Yer ama, nasıl teklif etmeli? Daha doğrusu nasıl vermeli? Herifin almıyacağı tutarsa o zaman ölümlerden ölüm beğen!
Yahudi düşünmüş, taşınmış,
İbankaya uğramış, kebabımdan bin mark çekmiş, parayı bir kitabın arasına koymuş, ve Nazi şefinin yanınaı gitmiij, derdini söylemiş.'... Yaptırmış mı, yaptırmamış mı, ora sı bizi alâkadar etmez. Hülâsa, kitabı pa ra ile beraber gûya Nazi şefimin masasında anutmuş ve çıkmış gitmiş!
Gitmiş, doğru polis merkezine: — Aman d emiş, bani adan bin mark aldınplı, elimdelı i kitabın içine koydun ıılu. Terziyi s götürecektim. Fakat sonra tramvaya bindim, otobüse bindim, zannediyorum ki kitabı otobüllle unuttum!
İşin dalaveresi pü Nazi şefi pa-
rayı kabullenirse ne âlâ! Eğer kızar da bir mesele çıkarmağa kalkarsa, Yalıudiııin elinde polisten şahit var:
— Katiyen rüşvet vermedim. Parayı bankadan almıştım, terziye bin mark borcum vardı. Bu gün vereceğimi söylemiştim. Ona götürüyordum. Demek şefin dairesinde utunmuştum. Delili şu ki, kalkıp gittim polise! Parayı bulmaları için rica ettim, isterseniz polise de sorarsınız, terziye de. bankaya da!
Netekim ikinci şık olmuş, belki de parayı az bulduğundan Nazi şefi kızmış! ve Yahudi de polisin şahadeti ile yakasını kurtarmış!
Kıssadan his*/-: Minareyi çalanlar işte böyle kılıf hazırlarlar... Sen ondan sonra minareyi de kılıfı da bul bakalım!
Madenlerde esir
işçilerin hâli
Doğu Almanyada binlerce Alman
a Sovyetler hesabına çalışıyor
Bugüne kadar «idrojen» tıpkı oksijen veya potas gibi kimevî bir tâbirden ıbaşka bir şey değildi, halbuki bîr müddet evvel dünyanın en meşum tâbiri haline gelmiş, hattâ insan hayalinde atom bombasının uyandırdığı korku hissinden daha korkunç bir tesir bırakmaktadır. Hali hazırda ıbiz insanlar bir tet-hiş havası içinde yaşıyoruz. Vaşington, Viyana ve Londrada ilim a-damlan kendilerine has olan kayıtsızlıkla idrojen bombasının kudretini izaha kalkmışlardır. (Vasıflan Hiroşimada patlıyan bombanın tesirinden 10 veya yirmi bin defa daha kuvvetliymiş).
Uranium ile imâl olunan atom silâhlarının modası geçmiş ise de, ntom bombasının imâlindje müşahede olunan yarış binlerce insanın sefaletine sebebiyet vermiştir. Sovyet işgali altında bulunan Almanya nın doğusunda Sovyetler esaslı bir uranium araştırma merkezini tesis etniişlerdir. Bu araştırma uğrunda binlerce masum insanı seferber e-derek b unlan amansız bir mecburî çalışma sistemi altında çalıştırmış ve elan çalıştırmaktadırlar. Keyfiyet gizli kalmış değildir, fakat Doğu Almanyasuıda Sovyet uranium madenleri hakkında yazılan ilk e-saslı ve teferrüatlı vesika yeni çıkmıştır.. Bu vesika «Sovyet bölgesinde uranium madenleri, ismi altında Ocak 1950 Alman Sosyal De mokrat Partisi haberler dairesi tarafından neşrolunan muhtıradır. Hakikaten dikkate değer bir vesikadır, zira bir propaganda risalesi değil, gayet basit bir üslûpla yazılmış bir rapordur. Raporda rakam, vesika ve istatistikten başka madenlerde bulunmuş şahitlerin mek
tuplan ve ifadeleri de vardır Bâzı
ks imlanın Iburada zikretmek doğru olsa gerek.
On yedi yaşında bir genç babasına şöyle yazıyor:
Sağ insanlara mahsus olan bir mezar
«Babacığım, sevgili babacığım, C... deki işimden ayrılmağa karar vermiştim, vaziyetimi ıslah etmeği düşünmüştüm, fakat ne talihsizliğe uğradığımı tahayyül edemezsin. Eskisinden on bin defa daha beter bir yerde çalışıyorum, hakikaten sağ insanlara mahsus olan bir mezarda bizi cebren çaçlçışıntyahah— — bizi cebren çalıştırıyorlar. Yer altında çalışıyorum. Yiyecek son derece fena... tik günlerde yatacak yerim yoktu, bir serseri gibi istasyonlarda uyumaktan başka şık yoktu. Yer altında maden ocağında kürekle taşları çıkarırken ocak duvarlarından su yağmur halinde ü-zerime dökülüyor, bir saatte sırsıklam kesiliyoruz. Zaten ocağa inerken güçlükle suda yürümek zorun dayız. Yattığım yerde de soba olma dığından elbiseleri kurutmak imkânı yoktur, ertesi gün sırsıklam bir halde ocaklara iniyoruz. Aşağıya inmek için ne asansör ne de mihaniki kafes vardır, ipten yapılmış merdivenlerden iniyoruz, bazı ocak lara yetişmek için 250 kadar metre inmeliyiz. Pazar günler de çalışmak zorundayız. Vazifemizmiş, bize bundan dolayı munzam bir ücret vermiyorlar.»
Bir aile reisi karısına şöyle yazıyor:
«Ne kazalar oluyor, bilmezsin, ka rıcığım. Günde en az beş kişi. Gaz kazaları, bazan da ocakların duvar ları yıkılıyor. Ekip başına tesbit o-lunan iş hacmi 1.20 ton uranium-dur. İstenilen miktar elde edileme diği için Pazar günleri de çalışmamış gerekiyor. Sıhhî tesisat namına bir şey yoktur. Ben bir yatakta vereme tutulmuş bir gençle yatıyorum. Bir kaza oldu mu, uraniumu taşıyan asansörler gelinceye kadar yaralılar suda bırakılmaktadır. Dok tor çağrılmadan evvel bize nezaret eden Rus muhafızının kazayı i-zah eden bir formüleri doldurması elzemdir, umumiyetle de Rus memurları doktoru çağırmazlar.»
Aman Allahım, kurtuluş veya öliim
Madenlerden kaçmağa muvaffak olan bir işçinin de ifadesini gözden geçirelim «Her gün 60 ilâ 80 işçi kaçmağa muvaffak oluyorlar. Muvaffak olamıyanlar en şiddetli cezaya çarptırılmaktadır. En fena o-caklara gönderilir, devamlı olarak çlıştırılırlar ve kendilerine su ve kuru ekmekten başka bir şey veril mez. Kurşuna dizilenler de vardır.»
Gönüllü olarpk madene giıen bir yüksek tahsil talebesi şöyle yazıyor: «Benimle beraber gönüllü olarak gelen gençler var.
Hepimiz bu cehenneme girdi-
ğimiz zaman hususî bir müsaademiz olmaksızın maden ocaklarından ayrılmayacağımıza dair bir taahhütnameyi imazlamağa mecbur edildik. İdarî vazifelerde bulunanlar Rus veya Alman komünistleridir.»
Bütün bunlar basit insanlar tarafından yazılmış basit mektuplardır. İnsan Emile Zola’nın «İtham ediyorum» kelimelerde başlıyan meşhur mektupbunu okur gibi oluyor. Bu, edebiyat değil, bir çok acildi vakaların silsilesidir.
Vasi esirler kampı
Denilebilir ki Sovyetler Birliği dışında yine Sovyet kontrolü altın-, da en büyük esirler çalışma kampı bu bölgede yani Saksonya eyâletinin cenubunda bir taraftan Erzge-birge ve Riesengebirge’nin etekle-
(
rine, öte tarafta Çekoslovakya hu-
bul unmakta dır. Bu yasak bölgeye yaklaşmak teşebbüsünde bulunanlar ya derhal texkif olunmak veyahut burada bin bir ıstırap çeken binlerce esir işçiden müteşekkil olan bu sefiller ordusuna cebren iltihak etmek tehlikesile karşılaşırlar. Firar son derece tehlikeli olsa dahi el’an mümkündür, bugüne kadar binlerce esir kaçmağa muvaffak ol duklarından verdikleri ifadeler sıkı bir kontroldan geçmek suremle bu dehşetli ölüm ve tethiş kampı hakkında esaslı istihbarat kaynaklarından birini teşkil etmiştir. Bir kaç bakımdan Sovyetlerin gayretleri akim kalmıştır. Evvelâ bu kadar işkenceli gayretlere karşılık o-
•fc (Devamı 4 üncü sayfada)
Taçlılar - Tahttılar
Holanda Kraliçesi Juliana’ya sevgi
Juliana'nın «Bu millet bir gün benim olacaktır değil mi?» Sualine annesi şu cevabı vermişti: «Hayır, sevgili kızım, millet senin olmıyacaktır, fakat sen miletin olacaksın» demişti... Juliana bu nasihati bugün fazla siyle tutmuştur.
Fransaya davet edilen Hollanda Kraliçesi Juliana, efsanevi bir şöhret edinmiş olan annesi Kraliçe Wil helmine’nin kendisine, Anayasa hakkında vermiş olduğu ders ve ir-şadları unutmamıştır. Nitekim eskiden, haşkent halkı Kraliçe Wil-helmine'e muazzam bir tezahürat yaptığı bir günde, henüz çocuk o-lan ve derin bir heyecana kapılmış olan küçük prenses Juliana, annesi ne şu suali sormuştu:
— Anne, bu millet bir gün benim olacaktır, değil mi?
Kraliçenin ciddiyetini takınarak verdiği cevap şöyle olmuştur:
— Hayır sevgili kızım, millet senin olmıyacaktır, fakat sen milletin olacaksın...
İşte, Kraliçe Jullananın halk tarafından çok sevilmesinin muamması, modern kraliyetin bu basit fakat veciz anlayışına olan sadakatinden ileri gelmektedir.
Kraliçenin üç kızı Bilthoven’deki mektebe devam ediyorlar ve bütün dünya, geçenlerde neşredilen bir fotoğrafide prenses Beatrice’in elinde bir süpürge ile ev temizliği yaptığını görmüştür. Zira, çok sade ve mütevazi olan Kraliçe Julianu, iyi bir ey kadını olmak hususunda çok ehemmiyet verdiği gibi, bizzat ken-
Kraliçe Juliana Şubatta Avustıır yada St. Anton’da ski yaparken
, dişi de nümune bir aile annesi vas fim taşımaktadır.
Son derece alçak gönüllü olan kraliçe, La Hayedeki Seostdijik ma likânesine geldiğinde, üniversitedeki eski arkadaşlarının ziyaretine gi derek çaya kalmayı en demokratik bir şekilde kabul ettiği zaman, muhafazasına memur sivil polisleri çok müşkil duruma sokmakta-i dır.
Halk arasında çok şöhret sahibi bulunan Hollanda prensi, demokrat lıkta karısından aşağı kalmamakta dır. Bununla beraber, geçenlerde kendi kullandığı otomobili ile mütevazi kraliyet şatosuna avdet e-derken, kızını bir sütçü arabasına binmiş olarak rastlayınca oldukça hayret içinde kalmıştır. Müstakbel kraliçe ise, süt güğümlerinin ortasına oturmuş, hayatından memnun görünüyordu. Sırf aile disiplinine riayetsizlik yüzünden, küçük prenses tekdir edilmiş ise de, bu hâdise, milletin kral ailesine olan sevgisini bir kat daha arttırmaya vesile olmuştur.
Diğer bir vak'a daha zeki ve kuvvetli bir sağduyuya sahip Kraliçe Juliananın Sarayında hâkim olan havayı tebarüz ettirmektedir.
★ (Devamı 4 üncü sayfada)
I
Zirai Bahisler
Ormancılığımız ve
I
/azanı France» Noyes Hart
Behaıny Cinayeti
ZAFERİN POLİS TEFRİKASI! _
Çevireni S. Yozıcıoğlv
Hollanda Kraliçesi Juliarta’ya sevgi
* (Baştarafı 3 üncü sayfada)
Tatil aylarında, meraklı bir sürü çocuk tecessüskâr nazarlarla sarayın önünde toplanmış prenses Beat-rice’i durmadan seyrediyorlaradı. Bu hale canı sıkılan müstakbel kraliçe prenses Beatrice, çocuklara doğru ilerliyerek, onlara şu şekilde hitap etti: 1
____ Beni görmek mi ist.yorsunuz? İşte buradayım! Beni karşıdan ve
profilden seyredin...
Ve sonra, çocukları nezaketle se-lânılıyarak, prenses uzaklaşırken, meraklı grupu bu «beyanattan» mut hiş sevinmiş olarak sarayın önünden ayrılmıştır.
Kral çe Juliana, Hollandanın çok buhranlı bir devresinde ve müşkül
şartlar içinde tahta çıkmıştır. Yaşayan efsanevi bir şahsiyet haline gelmiş olan annesine halef olmakla kalmamış fakat aynı zamanda Hol- ( lan'danın refah ve geçim membaı o-lan Asya müstemlekelerinin hayatî . mevzuu ile karşı karşıya kalmış- . tır.
Kolanda halkı, kraliçenin hiç bir gösteriş ve heyecan tezahürüne mey dan vermeden, millî ve efsanevi bir şekilde muvaffak olduğunu anlamış hiç bir zaman taç giymemiş olan hükümdarlarını içten gelen bir sev gi üe ona bağlılıklarını devam ettiriyorlar. Çünkü, llollandada kraliyet tacı devletin malıdır ve kraliçe millet tarafından kabul edilmektedir...
orman mes’elesi
— 74 —
Madenlerde esir isçilerin hâli
* (Baştarafı 3 üncü larak nisbeten pek az m
:ii sayfada) I dirler, Sçvyet makamları bilhassa miktarda u- Alman komünistlerinin yardımı ;»■ Bundan 1 ile Alman gençliği arasından gönül-
elde edilmiştir- Bundan ' ile Alman gençliği arasından gönül hükîtol kadar muazzam bir bare- j İÜ toplamak teşebbüsüne girişmiş-b - askût kalmasını Ruslar te- lerse de bunda katiyyen muvaffak Zira hemen olamamışlardır. Denilebilir ki halı
Ruslar hazırda kampta çalışan 150.000 işçi vaa-e,—.r. Hepsi cebren çalışmak ve inlemektedir.
ketin mes— min edememişlerdir, hemen Doğu Almanyasının
hemen Doğu d^‘sonra başl,_ arasında bir tek gönüllü bile tar bu hareket hakkında her şey, cul değildir. Hepsi cebren çalı en"ulak «ferrüat b le roülteakler- ta „ malûmdur. İlk uranium »rast»-malarına IMS senesinin yat• rinde başlanmıştı. O raman 200 ka-dar isçi kullanılmaktaydı.
Önemi, br nakliye ve les? henüz zuhur etmemişti. Tatmin
“"tTt‘TkbenBeOsrensehat W.smut.
ntyetRe binmişim Saksonya'nın muştur Madenlerde çaUşacak ola» mdraeaatla^rş^amn^.,;
SSa Sovyet makamlan uran-Urda ^yAoplamak vazifesini Do-lu Almanya iktisat komisyonuna tevdi etmişlerdir. Ruslar tarafından neşrolunan hususi bir -»zamname mucibince 17 ile Sthyj^ arasında ş rin
Film ve Tyatro Sendikası kurul inak için Feridun Çölgeçenin b’r teklifi
İzmir Şehir Tiyatrosu kurucularından olup iki buçuk yıldır Pariste bulunan ve orada oynadığı (Kör) piyes nde alâka toplayan Feridun Çölgeçen şehrimize gelmiştir.
Haber aldığımıza göre Feridun Çölgeçen İngiltere ve Fransada yap tığı tetkikat neticesinde film ve tiyatromuzun kalkınması hakkında hükümet otoritesine bağlı f.lm ve tiyatro sendikası kurulması için hazırlamış olduğu projeyi Menderes hükümetine verecektir.
Zraat Bankası Genel Müdürü
Türkiye Cumhuriyeti Ziraat Ban kası Genel Müdürlüğüne bankanın eski Genel Müdür yardımcılarından Mithat Dulge’nin tâyini yüksek tas dike iktiran etmiştir. Mithat Dülge dün yeni vazifesine başlamıştır.
Hemen hemen yüz sene oluyor. Şarklı kalmakta ısrarın.
memleketi büyük zararlara sokacağı; millî geleceği tehlikeye du şüreceği aydın ve çnilletseverlenmiz da yol arasında artık gereği gibi anlaşıl- | . mış bulunuyordu.
Memleketin istihsal kabiliyetlerini artırmak, millî bir refah sağlamak ve bütün bunları garbın ilen lüzumu, ziraate, ormana *c ““J. denlere ileri bir işletme istikameti ■ vermek kararını doğurttu.
Memlekette ziraat, orman ve maden mektepleri açılarak medeni Setler seviyesinde bilgili. gorSU-lü fen adamları yetiştirmek, bunlarla terakkiyi sağlamak lüzumu yolu tutulmak istenildi.
1 O zamandan bu yana bmlerce ten adam, bu araad b.nlereede orman mühendisi yetiştirildi. AUK sek ve orta tahsil görmüş eleman-%'rm'anların8 işletilmeleri, gelişti rilmeleri. korunmaları hatta çoğaltılmaları gayesiyle turlu tedbir-ler kararlar alındı. Kanunlar, zamname ve talimatnameler. ısda olundu. Tanzimat devrim Abdulha mit idaresi onu da Meşrutiyet ve Cumhuriyet takip etti.
OsmanlI saltanatı, istibdadı ve Meşrutiyeti ile milli bünyeye bir hanedan çiftliği göziyle bakark®" arzulanan terakki kağıt uzermd sathi bir yaldız gibi yalnız gösteriş, te kaldı. Memlekette otedenberı cebel sayılan ormanlardan fayda-lanmada mubahlık bulan zihniyet üzerinde çalışılacağı yerde, orman-ların tahribine daha faal bir veçhe verildi.
Evinden çıkarken ormana giren halk; yakacak tedarikinde, âlet ve yapı işlerinde kullanmak için ağaç bulmada derin bir mübalâtsızlıkla başbaşa kala kala ihtiyaç sağlaması derin ve alabildiğine bir israfa
Ekrem Karışıl
r
DUIUU uuıua. ■ ---
tekniğine göre ayarlamak ormana ve ma-
Almanlar eskiden ;ar yeri olup Rus sanayiin merke-gön-
zine çevrilen Aue şehrine derilebilirdi. Rusların herhangi bir itaatsizlik hareketine tahammül etmelerine imkân yoktu. Aue ye gitmeği reddedenler derhal yiye-Sk vesika ve çalışabilmek için muhakkak surette lazım olan çalışma kartlarından mahrum edilirlerdi. Halta bazı hallerde işçilerin tevkif edilerek polis nezareti altında Aue’ye gönderildikleri vaii olmuştur. -
150.000 KADAR ESİR
1948 senesinin sonuna kadar Sovyet uranyum madenlerinde cebren çalıştırılan işçilerin sayısı 80.000 ı bulmuştu. Hâlâ hazırda ise, madenlerde çalışan işçi ordusunun kat ı surette 150.000 kadar erkek ve kadın dan müteşekkil olduğu söylenilebilir.
Kampta sıhhi tesisat namına iuç bir şey yo.ctur. Ocakların büyük kısmında işçiler su içinde çalışmak zorundadırlar. Ne ışık tertibatı ne de havalandırma tesisatı vardır. Kamp tellerle ve muhafız kulele-rile çevrilmiş bulunmaktadır. Sovyet gizli polis teşkilâtı, Kızıl Ordu ve Alman Komünist Partisine mensup olan hususi müfrezeler kampın »emniyetini deruhde etmekte-oatıhfc / pa iman
Bahçeli Evler 2 inci cadde 43 No. 3 katlı her kat dört ve beş odalı konforlu apartman satılıktır.
İlânda yazılı adreste birinci kata müracaat (5010)
İNCİ Terlik ve Patikevi
Müşterilerimizin İtimatları na güvenerek, Ankara'da bulunan atölyemizde Bayan ve Bay iskar pinleri de yaptırmağa başladık. Verilen model ve istenilen şekilde; temiz, zarif ve sağlam Bayan ve Bay iskarpinleri kısa zamanda verilmek üzere sipariş alınır. Her çeşit terlik ve iskarpin modellerimiz müşterilerimizi tatmin edecek durumdadır. Tel: 1375».
NOT: Bayan terliklerindeki modellerimizi taKlid ederek âdi malzeme ve mukavva ile yapılan terliklerini mağazamızın ismini söyleyerek sattıkları nı müşterilerimizden öğren -mekteyiz. (INCÎ - ANKARA) damgasını taşımayan terlikler atölyemizin mamulü olmadığı ve taklit edildiğini sayın müşterileri mizin menfaatine binaen bildir lir.
meyi bir borç biliriz. Hiç bir yerde şubemiz yoktur
Iiân
Tekel Ankara Başmüdürlüğünden
İdaremiz emrinde çalışan Enternasyonal marka bir kaptıkaçtı satılacaktır.
Muhammen bedeli 2000 lira, geçici teminatı 150 liradır. Eksiltme 5/7/950 Çarşamba günü saat 15 de Başmüdürlüğümüzde müteşekkil komisyonda icra edilecektir.
İsteklilerin bu saatten evvel geçici teminatlarını veznemize yatırarak makbuzlariyle komisyona, şartnamesini görmek istiyenlerin her gün mesai saatleri dahilinde Satış Şubemize, kaptıkaçtıyı görmek istiyenlerin de Tekel Transit Depoları Amirliğine müracaatları ilân nur. (4090)
L (J L U M L U TELEFONLAR
Yangın ....................... 00
Sıhhî İmdat .................. 01
Trenler — 12021
Hava Yolları 14881
( dtakJı Vagonlar U8«
Elektir k 14491
hu arıza................... Jlttt
Havagazı 2484:
Başkent Taksi 12221
Yeni Güven Taksi ......... Î2381
Merkez Takın ililJ
Ersan Taksi ................ 21111
Sırın Taksi ... ........
★
SİNEMALAR VE EĞLENCE YERLERİ
(15031): Kahraman Yüzbaşı (23432): Solan gölgeler -Zehirlenen Ruhlar
(22294) : Güzeller Revüsü -
Aıjk Senfonisi (14040): MontrekirİBtonun İntikamı - Siyah göl-
(11131): Ayeenln duı
puncu Baba
(14072): Şampiyon a (14071): Sahte evlât (18346): Hacı Murat geliyor-
Kleopatra.
Pa
3) - Et-
ECZAHANELER
Ulus. Ankara, Sağlık
— Sizin yaptığınız gibi aislân^m bir harekette bulunan bir asilza- , deye hürmet etmek lâzımgeldiği ni takdir ediyorum. Artık herhangi bir zindana kapanmanız bahi.-mevzuu olamaz. Ben, size lâyık bir mahDes buldum.
Vikontu bir an kadar heyecanda bıraktıktan sonra)
— Burada kalacaksınız... Diye sözünü bitirdi.
Sevinçle şaşıran Ferriyer:
— Luvr Sarayında ha!... Divr. bağırdı.
— Evet, Luvr sarayında!... Ben bu işi deruhde ediyorum; Kral ile konuşarak halledeceğim...
Ferriyer, teşekkür makamında eğildi ve Boröver’in kendisine ver miş olduğu kılınçla hançeri belinden çıkarmak istiyormuş gibi bir harekette bulundu. Fakat. Kate-rln:
— Hayır, hayır, silâhlarınızı muhafaza ediniz, Mösyö. Burada, siz söz üzerine mevkufsunuz... Şimdi artık biliyordum, bu söz sizi, en kalın duvarlardan ve dünyanın en açıkgöz zindancılarından daha iyi muhafaza eder... Diyerek silâhlarını çıkarmasına mâni oldu.
Ferriyer, sevinçle kılıcının kayışını tokaladı.
Katerin, gözlerini sert bir tavırla ona dikerek ve kelimeler* basarak söze başladı:
— Fiilen mevkuf olmakla bera ber serbest olduğunuzu gösterir bir tavır alacaksınız. Pek mühim olan bu noktayı unutmayınız. Hiç kimse, anlıyor musunuz Mösyö, hiç kimse Luvr sarayının size mahpes ve sizin için hazırlatacağım dairenin de zindanınız oldu ğundan şüphe etmemelidir... Anlaşıldı, değil mi?
Ferriyer doğrularak: j — Madam, dedi, size evvelce
4
, ve memlekette ormanlar bozuldu, çalılaştı, kısmen de ortadan kalktı.
Cumhuriyet devrinde 937 yılından beri ormanların tahripten kurtarılması ve gel ştirilmesi uğruna dev letçilik prensipine bağlı sıkı kayıt-.'ara rağmen ormanların ne korunduğu iddia olunabilir, ne de geliştirildikleri...
Kesilenin yerine dikilen ikame edilememiş, hele yakılan sahalarda geliştirme ve yenileştirmeler tahrip nisbetini kaj-şılayamamıştır.
Hülâsa olarak bir asırdanberi çeşitli tedbirlerle uğraşıldığı- halde memleket orman durumu uğraşma nisbetinde tahriplere maruz kalmış denilebilir. Sade askerî ko ruma teşkilâtının kalktığı yıl ile özel ormanların devletleştirme işi başladığı 945 yılında yakılan ormanlar zihinlere durgunluk verecek dereceye yakın bir ehemmiyet almış bulunmakta idi.
Teknik orman çalışmalarına baş tanığı 1285 enberi kayıtsız ve şartsız baltasını kaparak usulsüz kesim yapmağı âdet edinen bir zihniyete karşı ormanların korunmasında pasif şekilde bir mesai sarfedilemedi-ğinden; orman ve ağaç sevgisine halk hazırlanmadığından, odun ye rine ucuz, kolay ve her yerde tedariki mümkün bir yakacak mad-esi ikame olunamadğından; orman içlerindeki, orman kıyılarında ki köylere ve yaylakların nakilleri düşünülmüş olsa bile tatbikata geçilemediğinden halkın ve köylünün ihtiyaçları jçin ormanlara u-zanmalafı temadî etmiş durmuştur. Aşırı israflarla savlet derecesini bulan bu hamlelere karşı cezai müeyyidelerin çokluğu veya yüksekliği de bir fayda sağlayamamıştır. Zira ihtiyaç, yasaktan her zaman daha kuvvetlidir. Bu hal ormanları daha ziyade tahribe bir vesile bile vermiştir denilebilir.
«Ormanlarımız ve ormancılığımız için yazdıklarım» ve «Ormanlarınız ve ormancılığımız için düşün düklerim» adlarındaki eserlerimde orman korunmasında - pasif muha faza tedbirlerinin lüzum ve ehemmiyeti üzerinde durmuştum. Halkı ormana gitmeğe mecbur bırakmı-yacak tedbirlerin ittihazı yani pasif koruma ormanların kurtuluşunda birinci derecede âmildir.
Esasen her teşebbüste zihniyet meselesi birinci plânda gelen bir noktadır. Hareketin iyiliğine, doğruluğuna inanış muvaffakiyetin birinci sırrını teşkil eder. Ormanın devamlılığına, yeterliğine inanmaya yalnız devletçe değil halkça da benimseme ormancılığın birinci dayanağıdır. Bundan sonra mevzuat ile ormanların korunması, geliştirilmesi gerekir ve ancak bunların vücudu ile teknik mesai semerelerini vermeğe başlar.
Orman içlerinde ve kıyılarında sakim bir iskân politikası ile yerleştirilmiş olan köylerin bir kısmının boş duran, insan gücü bekleyen varimli ziraat sahalarına nakilleri iki başlı millî faydalar sağlayacağı
gibi bu iç iskân meselesinde bir kısım köylülerin kalifiye işçi tedarikinde temelli bir kaynak olarak sanayi bölgelerine yerleştirilmeleri de % 85 gibi büyük bir ekseriyet teş.ıil eden ziraat nüfusumuz yanında hiç mesabesinde kalmış olan amele sınıfının yeterlik derecesiyle meydana gelmesini temin ederek hissedilmekte olan İçtimaî aksaklığı gidermek faydasına da kavuşulmuş olur. Her ne şekilde o-lursa olsun yapılması zaruri olan orman işletmeciliği bünyesinde çalışacak orman işçiliği ve ameleciliği için orman içlerinde bırakılacak köylüleri işletmeler içinde tesis o-lunacak sitelerde bulundurmak, onları iş adamı olarak tahrip unsuru olmaktan kurtaracaktır.
•k
1937 denberi tatbik olunan 3116 sayılı Orman Kanunu ve ekleri ormanların korunmasında hemen hemen yalnız aktif şekli ele almış ve 14 Mayıs seçimlerine kadar bu yolda hareket olunmuştur.
Beş altı bin bakım memurunun, yüzlerce bölge şefinin ve işletme müdürlerinin vazifelendirildiği bu geniş kadro ormanların korunmalarında tamamiyle muvaffak olamamıştır hükmünü çıkaranları haksız telâkki etmek güçtür. Halbuki devamlılığına millet ve memleketçe kati lüzum bulunan ormanlarımızın fennin icabettirdiği işletme ile mü-rafık olarak korumalarının her ne pahasına olursa olsun, her ne şekilde bulunursa bulunsun temini mutlak ve şarttır. Aksi halin bir lâhzacık dahi düşünülmesi memleketi çöle çevirir, vatandaşı ıztırap-iara sürükler ve bilhassa ziraate dayanan milli iktisadı tamamiyle baltalar.
Onun için ormanların korunmasında realist bir görüşle hareket etmek ve korumayı halkın anlayışına, kavrayışına, zamanın şart ve icaplarına uygun bir şe.de koymak, bilhassa hayalî çarelerden kaçına vak zihinlerde -ideal bir Türkiye yaratacağız» diye zora dayanan ve oinaenaleyh aksi tesirler yaratan çarelere tevessül etmemek en uygun yoldur. Ancak pasif koruma tedbirleri alındıktan ve halkın ormanlarda tahrip yapmalarına sebep teşkil eden âmilleri kaldırdıktan sonradır ki aktif muhafazaya bütün kudreti hatta şiddetiyle başlamalı ve zoru ancak bu zamanda kullanmalıdır.
Yeni tutulmak istenilen yolda görülen iki esastan biri ormanların pasif korunmasına kıymet vermek, diğeri ormanı halka benimsetmek onun kendi öz varlığı olduğunu kendisine temin etmektir.Bir çımanı ı üç beş devlet koruyucusundan ziyade halkın topyekûn alâkasının koruyacağı aşikârdır. Matlup olan, ormanın memlekette yeter derecede, takatini muhafaza ederk de-■ vamlılığı olduğuna ve bunun da anca.; bütün vatandaşların iştirakini sağlamakla meydana geleceğine gö. re hızını ve kuvvetini halk ve köylüden alan demokrat devletimizin halktan gelen, halka dayanan ve halk için olan yeni orman prensipleri üzerinde çalışmanın millî bir zevk, vatani bir vazife olduğuna i-nanmak icabeder.
Farr, mırıldanır gibi: a
— Lütfen üçünciisünü de, dedi. ■ Rosemont, 9 Haziran:
Sevgilim Mimim,
Eve girdiğim anda yatmağa çıktım. Sana öyle söz vermemiş miy dim? Fakat pek faydası olmadı. Kısa bir zaman uyumuşum. Fakat ne uyku.. Sadece rüyadan ibaret. Sen yine üzerime doğru eğili yorsun, iki ateşten bulut gibi saçların iki tarafuıdan yüzüme yayılıyor. Yine o hafif, o tatlı sesinle, o üç arşın toprak altına dahi gö mülsem, yine kulaklarımdan git-miyecek olan güzelim sesinle: «Rüya değil, rüya değil sevgilim, benim, Mimi, senin sevgilin.. Yaşadığın müddetçe göreceğ’n rüyaların hepsinden daha tatlı olan ben Mimi., uyan, uyan canım, seni bekliyorum.. Sen nasıl uyuyabiliyorsun.» diyorsun. Ve ben de tabii uyuyamadım, imkân mı vardı? Ve zaten bir kere sana sahip olduktan sonra, nasıl uyuyabilirdim, Mimi?
Zaten rüya değildi ki, o pıral pırıl bulutlara benzeyen saçların, o hem gülüp, hem ağlarken yıldızlara benzeyen parlak gözlerin rüya mıydı, Mimi? Hayır, değildi. Bir insanın ağlarken güzel olabileceğini tasavvur dahi edemezdim. Bu derece güzel olabildikten sonra insanın her an zorla ağlaması lâzım gelir gibi geliyor. Fakat sakın ağlama, canım. O derece güzel dahi olsan, hattâ gülerken ağlaşan dahi, o derece ıstırap duyuyorum ki, kendimi öldüreceğim geliyor. Çünkü korkudan ağlıyorsun, biliyorum. Bu saadeti devam cttiremiyeceğimizden korkuyorsun, bil.yorum. Korkma, canım. Tamamiyle bana gelmeğe karar verebilsen.. Amma böyle bu günkü gibi ara sıra, kaçamak değil. Ömrümün sonuna kadar yalnız benim olmak için gelebilsen.. Bana inanab İsen, itimat edebilsen, yemin ederim ki seni mesut ederim. Yemin ederim, Mimi.
İlk günlerin pek güç olacağını, müthiş surette güç olacağını biliyorum. Burada her şeyi birden terkedip, yabancılar arasında yeni bir hayata başlamak tahammül edilemiyecek kadar güçtür. Fakat burada kalıp da mücadele etmekten, daha kolay değil mi, Mimi? Hem de sonunda mutlaka, mutlaka mesut olacağız; göreceksin sev gilim. Onun için ağlama, sakın ağlama canım.. Hattâ rüyada dahi, gülerken dahi. Göreceksin masallardaki peri padişahının kızı ile sevgilisi dünya durdukça mesut olacağız.
— Evet, bitti efendim, dedi. Yalnız, saat dörde geliyor, bu sebeple nfak bir ricada bulunacağım. İddia makamı bu mektupların bitmesiyle beraber iddiasını serdetmiş olacak, fakat maalesef pek üzücü bir hâdise vâki oldu. Güçlükle bir araya getirebildiğimiz deliller zincirinin bir halkasını şimdilik ortaya koyamıyacak vaziyette bulunuyoruz. Şahitlerimizden birisi, üç hafta kıdar evvel bir apandisit krizi neticesinde Nevyorkta lıastahaneye yatmıştı» Bugune kadar ayağa kalfcpp huzurunuza geleceğini tahmin ediyordum. Fakat geçen hafta içinde ba-zı endişe verici alâmetler görüldüğünden kendisinin iıastahancde kalmasına mecburiyet hissedilmiş. Ameliyatı yapan operatörün im-
zasiyle elimde bir vesika var. Has lamızın bugün kabil değil şaha
fozon ı MİSEL ZEVAKO Çeviren ı RAGIP RIFK)
— 72 —
söz vermiştim. Bunu tekrarlamağa lüzum yok.
Ve sonra, gözlerini kraliçeye dikerek:
— Madam, vermiş oldu -ğum sözü büyük bir dikkat ve itina ile tuttuğumu size hatırlatmağa cüret etmemi hoş görünüz. İleride .de böyle olacağına emin olunuz. Şunu da hatırlatayım ki Madam, bu sadakatime mukabil, babamın hayatını tekeffül ettinizdi
Kateçin haşin bir tavırla:
— Aramızdaki mukaveleyi kötü tefsir ediyorsunuz. Ben pederinizin hayatım ne tekeffül ettim ve ne de ederim. Sadece onu koruyacağımı söyledim. Sözümü de tuttum. Pederiniz rahatsız edilmedi ve serbesttir. Siz, hakikatte ne iseniz öyle kaldınız; yâni Kiralın elinde bir »rehine olarak bulun duğunuz müddetçe de pederinize kimse ilişmiyecektir; buna tekeffül ediyorum. Ama, bepden, vaid ettiğimden fazlasını istememelidir.
— Madam, ben maksadımı lâ-yıkiyle ifade edemedim: Masum olduğunu isbat edecek delili elde edinceye kadar, ki bu da pek yakındır, pederime karşı hürmetkâ-rane muamele gösterilmesi hususunda güvenmekte olduğumu söy lemek istedim.'
Katerin, bir baş işaretiyle tasvip etmekle iktifa ederek sözlerine devam etti:
— İnşa edilmekte olan binada size bir daire hazırlatacağım. Görüyorsunuz ya, benim dairemden oldukça uzakta bulunacaksınız. Sizden, ihtiyarî olarak kendi dairenizde kapalı kalmanızı istiyo-
— Hiç bir bahane ile oradan bir yere kımıldamıyacağım.
Katerin bir saniye düşündü ve:
— Sözünüze itimadım var; işi izam etmiyelim. Yalnız şunu kati olarak söyliyeyim: Sizi herkes ve bilhassa Mösyö dö Boröver serbest sanacak. Maahaza, lâzım olduğu zaman, dairenizden çıkmakta tereddüt etmeyiniz... Ama, sarayın kapısından dışarı çıkmamak şar-tiyle... Bu mühim noktanın ehemmiyet derecesini takdir etmeyi sizin zekâ ve fetanetinize bırakıyorum.
Kendisine verilmek istenilen nisbî serbestliğe lakayt kalmıyan Ferriyer:
— Bu müsaadeden, onu suiistimal etmeksizin istifade edeceğim,
Her şeyi düşünen Katerin:
— Sizin mütemadiyen sarayda ikamet ettiğinizi görerek hayret edenler bulunursa onlara makul sebep ve bahaneler bulursunuz... Bunu da düşündüm... ve buldum: Sarayda, muvakkaten benim hizmetimde bulunan nişanlınız için oturduğunuzu söylersiniz.
Ferriyer, bu fırsattan istifade
ederek yalvaran bir sesle:
— Nişanlımla bir kaç dakika konuşmama Majesteleri muvafakat buyuracaklar mı? dedi.
Katerin, tereddütsüz olarak vafakat etti:
— Hay hay... Bu, sözlerinizin doğruluğunu teyid edecek.
Bu ilk muvaffakiyetten cesaret alan, bütün sevdalılar gibi doymak bilmiyen Ferriyer, serbest olduğunu herkese göstermek için iyi bir bahane ve sebep olacağını ileri sürerek Fiyorenda’yı ara sıra görmek müsaadesini istemek üzere hemen bu fırsattan istifade etti.
Fakat, bu sefer Katerin pek uysal görünmedi. Ama bu talebi de kati surette reddetmedi; düşüneceğini söyliyerek kısa kesti. Sonra, bir zile vurdu ve içeri giren adama gözlerini dikerek:
— Odamın yanındaki odada o-tıyan genç kıza sorunuz, Mösyö dö Ferriyer’i kabul etmek isterler mi? dedi.
Ve tatlı bir tebessümle Vikont:
— Gidiniz efendim... diye gönderdi.
Ferriyer teşekkür ederek reveransını yaptı ve kapıya doğru yürüdü.
Katerin, onun arkasından, kendisini Fiyorenda'nın yanına götürecek adama dudaklarının ucuyla gizli bir emir verdi. Vikont, arkası dönüa olduğundan bunu görmemiş ve sezmemişti.
Ferriyer, bu gizli emir mucibince, beklemek üzere küçük bir odaya götürüldü.
O, bu odada beklediği esnada, Katerin tekrar zile vurdu ve yavaş sesle:
— Şövalye de Boröver'i bulsunlar ve bana getirsinler! Emrini verdi.
4r (Devamı var)
PAT
Hâkim Carver, altın tacının altında önüne doğru eğilmiş başa doğru bakarak, rahat bir nefes aldı:
— Mektuplar bitti, değil mi? diye sordu.
Farr, muavininin Leş gibi donmuş parmaklarının arasından beceriksizce bir hareketle mektupları alırken:
nawu uegn şana-det cdemıyeceğini, fakat Pazartesi gunu mutlaka bunun mümkün olabileceğini bildiriyor. Bugün Cu ma olması itibariyle, celsenin Pazartesi gününe talikini rica ediyo-
.. . *
— liay Lambert, bir itlrazınu var mı?
Lambert çılgıncasına fırlayarak;
— Her bakımdan itirazım var, *. diye haykırdı. Bin türlü güçlük-^W* er e ben buraya iki şahit getirmiş bulunuyorum ki, bu adamların derhal avdet etmelerine mecburiyet vardır. Onlar ne olacak? Jü n heyetinin ne kabahati vardır ki, Pazartesi günü tekrar burada top’ Ianmak mecburiyetinde kalsınlar? Ya o bedbaht maznunları hiç düşünmek yok mu? Bu mahkemenin tek bir saniye daha tehirine kati surette itiraz ediyorum.
■— O halde, tek bir bal çaresi kalıyor. O halde mahkeme dâva eder, fakat iddia makamının, ancak maddî imkân hasıl olunca kalan şahidini dinletmesine müsaade edilir. Müdafaa mevkiinde bulunanlar da lüzum gördükleri şekilde bizi cerhetmek üzere yeniden şahit dinletirler.
Lambert, gizli bir zafere ulaşmış gibi memnun, ellerini kollarını savurarak.
— Pekâlâ.. Gerçi usule tamamiyle mugayir ise de, bu şekil üzerinde karar kılabiliriz.
— Bay Farr, elinizde bir doktor raporu mu var demiştiniz?
— Evet efendim.
— Mündericatuu okuyabilir miyiz?
— Elbette efendim.
Farr raporu derhal uzattı.
— St Luke Hastahanesi baş o-peratörünün imzasiyle. Görüyorsunuz ki, Doktor Berretli’nin bugün şahadet etmek üzere hasta-haneden çıkmasına katiyen müsaade etmediğini, fakat endişeye şayan bir hâdise zuhur etmediği takdirde. Pazartesi günü çıkabileceğini söylüyor.
★ (Devamı var)
yerinden
a A O 7 ü
ANKARA RADYOSU PAZARTESİ — 3/7/1950
• I .111, ,1.
Mu :. .1 (11
İSTANBUL PAZARTESİ _ 3/7 1950
Sayfa: 5
ZAFER
Secine iktibaslar
Bulg ar kızıl cennetinden üç hakiki sahne
; Gözlere, hattâ akıldan geçenlere hükmetmek iddiasında olan gardiyanlar rejimi
Öemir perde arkasında bulunan memleketler dışarıya haber sızmasını önlemek için var kuvvetlerde çalışmaktadırlar. Nitekim Bulgar hükümeti de. Bul-garistandaki yabancı müşahitleri memleketten atmak ve bu suretle Bulgaristanda hüküm süren kanlı diktatoryadan dünya umumî efkârının haberdar olmasına mani olmak için elinden gelen her şeyi yapmıştır. Kremlinin kuklası olan komünist Sofya hükümetinin esasen başka şekilde hareket etmesine imkân da yoktur, zira, aksi takdirde bütün dünya, bu memleketteki yabancı basın muhabirleri ve müşahitler sayesinde, bütün peyk memleketlerde olduğu g b Bul-garistanda da yüksek komün zin ^ideali ve Staln’in aşkı uğrunda işlenen menfur cinayetleri kolaylıkla , öğrenecek, temerküz kamplarından yükselen feryat ve iniltileri daha yakından duyacaktır.
Komünist rejim deyince zaten akla c nayetler, cebri itiraflar, I zoraki intiharlar, temizleme hareket leri ve temerküz kamplarından baş. I ka ne gelebilir?
İşte kızıl rejimin bütün bu mü- j meyyiz vasıflarını saklamağa gayret etmek, demir perde arkasını cennet g.bi göstermek ve vaziyet- I lebinden, bulundukları memleketlerdeki idareden gayrî memnun olan ı Arslan Humbaracı’ları elde etmek, | zavallıları iğfal etmek için demir j perdeyi daha fazla kalınlaştırmak- i tan başka çare yoktur. Fakat buna j rağmen b.z bu kızıl cenneti tanımak imkânlarını buluyor, oradan haber-Jer alıyoruz.
Bulgaristanı komünist boyunduruğundan kurtarmak için çalışan ■ • Bulgar M.lli Komitesi.nin Paris.- j te çıkardığı aylık gazeteden aldı- ' ğımız aşağidaki üç yazı bu cennetin bir köşesini çok iyi tesvir et- I mektedir:
Sahne 1:
Bulgaristanın Dobruca bölges nın Tutrakan iline 50 kilometre mesafede Damadas temerküz kampı vardır. Kadın, erkek 4000 kişinin her jfetürlü işkence ve mahrumiyet içinde, ! ^kırbaçla çalıştırıldığı bu kamp bir ' sovhoz yani b.r devlet çifti ğid r. Bu I rada kamp sakinlerine komünsCe-rin tatbik etikleri muamele hayvan- | lara bile reva göı ölmez. Nazilerin | müracaat ettikleri ıehine usulü ko- | münistler arasında da pek revaç bulmuştur. İşte îsperiç bölgesinde Karamihal köyünden Petko Anas. tasof Bulgaristandan kaçtığı iç;n kardeşi Nayden Anasfasof rehine j olarak bu kampa sevkedilmiştir. Yine Dobruca bölgesinde Yanko-Zabunof çiftliği adı ver len vâsi bir temerküz kalnpı vardır. Bulgar köy-lü partisinini kurucularından b ri- j nin ismini taşıyan bu kampta rno- j dem esirler çalışır. Bu zavallılar j burada komünist partisine yazılmaya mecbur edilir ve hareketlerde komünist aleyhtarı hisler ne tercüman oldukları takdirde, kend.lerine ’ kum toıbalarile dhyak atılır ve on- ■ dan sonra da ölüme terkedilirler. Dulovo bölgesindeki Bosna temer- ' küz kampı ise kadınlara tahs s edil- ! miştir. Yine ayni bölgede yalnız erkeklere ayrılmış olan Baştino { kampı vardır.
Tutrakan bölgesinde Damadas kampına yakın Nojarof temerküz kampı ile Glaveni ve Zagrad kampları bilhassa zikre değer. Bunlardan birincisinin kapısında .çalışarak ' hürriyete kavuşacaksın- ibaresh' taşıyan bir levha asılıdır. Buradaki ' modern esirler bu vecizenin manasını müdrik olup azap ve işkenceden yalnız ve yalnız ‘ölmekle kurtulabilecekler.ni pek âlâ bilirler. Zagrad kampı ise şüphesiz bu bölge- • nin en müthiş kampı olup -Bulgar i Buchenwald'ı» adıyla anılır.
Şaline 2:
• 22 Mart 1947 günü idi. Milis mü- ' dürlüğü b naşının üçüncü katında ı 23 numaralı hücrede mahpus bulu- j nuyordum. Güneş batmak üzereydi. | , bütüp günü azap içinde, ne zaman 1 sorguya çekileceğ.mi ve bana ne gibi 1 sualler sorulacağını düşünmekle geçirmiştim. Hücremi aydınlatan ' güneş ışıkların'n içeriye süzüldüğü parmaklıklı pencereden gök yü- . züne bakıyordum. Birden hücremin | kapısı gürültü ile açıldı, yüzlerin- I den endişeleri belli olan iki milis j içeriye girdi: (N çin pençereden ba-)^yorsun, kaçmak mı istiyorsun?» Bu sual karşısında hayretle mırıldandım;
-Kaçmak mı? Hem de üçüncü kattaki bir hücreden, demir par- I maklıklı bir pençereden... Göğe , bakıyordum efendim.»
— Hayır, kaçmak istiyorsun. '
— Hayır, pencereden bakıyordum.
— Bana bak, pençereden mençe-reden bakmak yasak. Dahası var: dışarıdaki-hayatı düşünmen de yasak, anladın mı?
Kapı kapandı ve kilitteki anahtar döndü. O anda, bakmamak ve dü-şünmemektense ölmeyi candan arzu ettim. Çektiğim birçok işkenceler arasında dahi insanlık şerefinin bu kadar ayaklar altına düştüğünü duymamıştım.
Sahne 3:
1949 Eylülünde, Yeni Pazar bölgesinde Köylü P&rtisinin faal üyelerinden Georgi Nikolof evinden . alınarak belediyeye götürüldü. Ora-
da, «hükümet aleyhine komplo kurduğu hakkında» itirafta bulunmasını istiyen polisler bu arzularında muvaffak olamayınca Georgiyi Yeni Pazar ili milis müdürlüğü binasına götürerek öldürünceye kadar, ıslatıp ıslatıp dövdüler. Bundan şonra da buzalrla kaplı bir mahzene attılar. Nikolof gece öldü. Ertesi gün katiller hadiseye intihar süsü vermek için maktulün boynuna bir ip doladılar ve evine adam göndererek Nikolof'un, vicdan azabı duyarak intihar ettiğini birdirdiler. Nikolof ailesi, cesedi almaya muvaffak oldu ve maktulün boynunda kendini astığını gösteren hiç Kr emare göremedi ve acı hakikate vakıf oldu.
Bisrnilde Silo İnşaatı yaptırılacak
Toprak Mahsulleri Ofisi Genel Müdürlüğünden
ı — T.M. Ofisinin Bismil’de yaptıracağı, 433880,12 lira keşif tutarlı inşaatı kapalı zarf usulile eksiltmeye çıkarılmıştır.
2 — Eksiltme 12.7.950 Çarşamba günü, saat 15 de Ankara'da Genel Müdürlük binası içinde toplanacak komisyonda yapılacaktır.
3 — Eksiltmeye gireceklerin, tatil günleri hariç olmak üzere, ek-
siltme gününden üç gün evveline kadar Genel Müdürlüğe yazı ile müracaat ederek yeterlik belgesi almaları lâzımdır. Bu tarihten sonraki müracaatlar nazara alınmıyacaktır •
4 — Eksiltmeye gireceklerin, 939 yılından evvel 100.000 liralık ve bu tarihten sonra da 400.000 liralık bu ayarda betonarma bir inşaatı yapmış ve kat i kabulünü yaptırmış olduklarına dair belge göstermeleri lâzımdır. Yeterlik belgesi verip vermemekte Ofis yetkilidir.
5 — Geçici güvenlik akçesj 22 000 liradır.
I 6 — Eksiltme evrakı 20 lira karşılığında, Ankara’da Genel Mü-
I dürlük Malzeme Müdürlüğünden, İstanbul'da Beşiktaştaki Afyon ve Malzeme işletmemizden Diyarbakır’da Bölge Müdürlüğünden alına.
| bilir.
j 7 — Bu ihaleden doğacak dellâllık resmi, pul masrafı vesair harç-I 1ar müteahhide ait olacaktır.
| 8 — Ofis 2490 sayıh kanuna tabı olmadığından bu ihaleyi dilediğine
j yapıp yapmamakta serbesttir. (4334)
1— Mucur - Hacıbektaş yolunun 13x550 . 19/390 kilometreler: arasında yapılacak şose inşaatı kapalı zarf usulü ile eksiltmeye konulmuştur.
2— İnşaatın keşif bedeli 47893 lira 50 kuruştur.
3— İhale 6/7/950 Perşembe günü saat 15 de Özel idare binası için de İl Daimî komisyonunda yapılacaktır.
4— Geçici teminat 3590 lira 20 kuruştur.
5— İstenilen keşif ve şartname ve diğer bağlı evrakı her gün II Daimi komisyonunda görebiliriz.
6 — İstekliler ihaleden 3 gün evveline kadar Kırşehir Valiliğine müracaatla buna benzer iş yapmış olduklarına da r belge ibraz etmek suretiyle bu iş için il ehliyet koni syonundap alacakları yeterlik vesikasını, teminat mektup veya makbuzunu 1950 yılı Ticaret ve Sanayi Odası vesikasını havi ve 2490 saydı kanun tarifatı dahilinde hazır. Uyacakları teklif mektuplarını 3 üncü maddede de belli edilen zaman dan 1 saat evveline kadar makbuz mukabilinde komisyon başkanlığına vermiş bulunmaları lâzımdır.
7— Postada vuku bulacak gecikmeler nazarı itibara alınmaz. (8574) (4385)
Ankara Belediye Başkanlığından
1 — Ankara şehir dahili yollarda ve eski Ankara sokaklarında Yahşihan parke taşile kaldırım, adi kaldırım ve mecra inşaatı kapalı varf usulü ile eksiltmeye konulmuş tur.
2 — Muhammen keşif bedeli (243554) liradır.
3 — Teminatı (13427) lira (70) kuruştur.
4 — Teminat Belediye veznesine yatırılacaktır.
s — Şartname, keşif cetveli ve sair evrak hergün Belediye Tutanak Müdürlüğü kaleminde görülebilir.
fi — İhalesi 14/7/950 Cuma günü saat 16 da Belediye’de toplanan komisyonda yapılacaktır
7 — bu işe girmek isteyenlerin Ticaret Odasına kayıtlı bulunmaları Y. Mühendis, mühendis olmaları veya böyle bir fen adamı ile iş birliği yaparak sözleşmeyi birlikte imza etmeleri ve bir defada 150.000 liralık parke kaldırım işi yapmış olduğuna dair vesika ibraz ederek ihaleden üç gün evvel (tatil günleri hariç) Belediye başkanlığına müracaatla Fen Müdürlüğünden yeterlik belgesi alarak teklif mektubuna eklemesi şarttır.
8 — İsteklilerin 2490 sayılı ka nunun 32 irfci maddesi gereğince
hazırlayacakları teklif mektuplarını belli günde saat on beşe kadar komisyon Başkanlığına makbuz karşılığında vermeleri ve ihalede ha-zı» bulunmaları lâzımdır (4264)
Ankara Telefon Müdürlüğünden
1 — Bahçelievler Telefon Santralı binasının aydınlatma tesisatının ikmal ettirilmesi işi açık eksiltmeye konmuştur.
2 — Tahmin edilen bedel (1348) Liradır.
3— Bu işe ait keşif özeti Ankara telefon müdürlüğünde görülebilir.
4 — Eksiltme 14/7/1950 Cuma günü saat 15 de yapılacaktır.
5 — Geçici teminat 101 liradır.
6 — Eksiltmeye gireceklerin geçici teminat makbuzları ile diğer
kanuni vesikaların eksiltme günü olan 14/7/1950 Cuma günü saat 15 e kadar Ankara Telefon Müdürlüğüne vermeleri ve eksiltme saatinde hazır bulunmaları ilân olunur. (4390)
Betonarme köprü yapımı
i Karayolları Genel Müdiirliığünden
1 — Eksilmeye konulan iş: Niğde ilinde Koçhisar - Aksaray yolun. ! da Uluırmak ve Hanobası köprülerinin betonarme olarak yapımları olup keşif bedeli (139.984.46) yüzotuz dokuz bin dokuz yüz seksen dör lira kırkaltı kuruştur.
2 — Eksiltme günü: 14/7'950 tarihine rastlıyan Cuma günü saat I 16 da Ankara'da Bayındırlık Bakanlığı binasında Karayolları Ge-1 nel Müdürlüğünde Karayolları Eksiltme Komisyonunca kapalı zarf
usulü ile yapılacaktır.
3 — Eksiltme evrakı: Vezneye yatırılacak (7) yedi Lira bedele ait makbuz karşılığında Karayolları Genel Müdürlüğü Teknik Hesaplar Şubesinden alınabilir. •
4 — Eksiltmeye girebilmek için:
a) İsteklilerin 1950 yılına ait Ticaret Odası belgesi ile usulü dai. resinde (8.250) sekiz bin iki yüz elli Liralık geçici teminat vermeler)] ve yeterlik belgesi almaları;
b) Bu işin teknik öneminde bir işi iyi surette başarmış veya idare ve denetlemiş olduklarını isbata yarar belgelerini, Karayolları Ge-
I nel Müdürlüğü ile Ankara. İstanbul Bölge Müdürlüklerinden birinden i alacakları tanıtma beyannamelerine müteahhit ehliyet beyannamesi mü teahhit plân ve teçhizat beyannamesi) bağlamaları ve bu beyannamele. I rin içindeki sorular cevaplandırılarak yeterlik belgesi isteme dilek-I çeleri ile birlikte eksiltme gününden en az üç gün önce (tatil günleri hariç) yazı ile Bayındırlık Bakanlığına müracaat ederek bu iş için yeter, i lik belgesi almaları, zarflarına koymaları;
! 5 — İsteklilerin eksiltme şartlaşmasının 34 üncü maddesinde verilen
I izahat çerçevesinde (eksiltme evrakının heı parçasına ellişer kuruşluk 1 pul yapıştırarak bunları imzalayıpzarflarma koymaları) hazırlıyacak-' lan yükleme mektuplarını eksiltme günü saat onbeşe kadar makbuz karşılığında Komisyon Reisliğine vermeleri lâzımdır.
Postada olacak gecikmeler' kabul edilmez
Keyfiyet ilân olunur. (4250) j
Sebze Alınacaktır
İv. KrLivP Sa*. Al. K . Beş. d n (330) i
1 — Kapalı zarfla aşağıda cinsi, miktan, geçici teminatları yazılı 4 kalem sebze 14 Temmuz 1950 günü saat 11.00 de Harbiye 1 No. lu i Sat. Al. Kom. da satın alınacaktır. Bunlar toptan bir istekliye ihale edilebilir.
istekliler teklif mektuplarını ihale saatinden bir saat evvel Komisyona vermeleri. Şartnamesi komisyonda her gün görülebilir. | Cinsi Miktan Tutarı Geçici teminatı
Ankara Belediye Başkanlığından
1 — Dışkapıda imann 2708 adasının 6 No. lu parselinde Belediye malı şuyulu kadastronun 1827 adasının (30) No. lu parselinden (94), 31 parselinden (60) ve 32 parselinden (34) ki cem’an (188) metre kare yer satılmak üzere açık arttırmaya konulmuştur.
2 — Muhammen Bedeli (5640) liradır.
3 — Teminatı (423) liradır.
4 — Teminat Belediye veznesine yatırılacaktır.
5 — Şartnamesi hergün Belediye Tutanak Müdürlüğü kaleminde görülebilir.
6 — İhalesi 14/7/950 Cuma günü saat 16 da Belediye’de toplanan Komisyonda yapılacaktır.
7 — isteklilerin belli gün ve saatte Belediye Komisyonuna baş
vurmaları. (4266)
‘znıir’de maden di'eği tahliye ve taltmil ettirilecektir
Tavşanlı Garp Linyitleri işletmesi Müdürlüğünden:
1 — Müessesemizin hariçten İzmir limanına getireceği 20 ilâ 25 bin metreküp maden direğinin deniz vasıtalarından tahliye, karada istif, vagonlara tahmil işi kapalı zarf usulü ile eksiltmeye konulmuştur.
2 — Bu husustaki şartname:
Ankarada Istanbulda Tavşanlıda İzmirde
: Eti Bank Genel Müdürlüğünde;
: Eti Bank İstanbul Şubesinde;
: Garp Linyitleri Müessesesi merkezinde;
: Bornova caddesi No. 71 de Garp Linyitleri : Müessesessi İrtibat Bürosundan alınabilir
3 — ihale 14/7/950 Cuma günü saat 15 te Tavşanlıda Müessese merkezinde yapılacağından teklif ve teminatları ^ıavi kapalı zarflarım en geç saat 14 de kadar Müessese sekreterliğine tevdi edilmiş olması lâzımdır. Müddeti bittikten sonra verilecek teklifler kabul alunmı-yacağı gibi postada vaki teehhürler de nazarı itibara alınmaz.
4 — Müessese ihaleyi yapıp yapmamakta serbesttir. (2508)
Vagon ve bina camları almacak Devlet Demiryolları Merkez » oncu Satınalma Komisyon Başkanlığından
ı - Aşağıda cins ve miktarları yazılı iki liste muhtevıyau vagon camları ile adi ve duble bina camlarının satın alınması kapalı zarf usulü ile eksiltmeye konulmuştur.
2 — Her listenin tahmin edilen bedeli ve geçici teminat miktarları aşağıda gösterilmiştir.
3 — Şartnameler iki lira karşılığında Ankara ve Haydarpaşa vez nelerinde satılmaktadır.
4 — Eksiltme Ankarada idare binasında malzeme dairesinde top
lanan Merkez 9 uncu Satınalma Komisyonunca 20/7/1950 Perşembe günü saat 15 de yapılacağından isteklilerin teklifleriyle kanunun tâyin ettiği belgelerini aynı günde nihayet saat 14 e kadar makbuz karşılığında adı geçen Komisyon Başkanlığına vermeleri (veya belirli vakitten önce ele geçecek tarzda iadeli taahhütlü olarak posta ile göndermeleri.) (4377)
Tahmin edilen Geçici
Miktarı bedel teminatı
Liste sıra No. Malzemenin adı M! Lira Kr. Lira Kr.
1 Vagon camı 2853,52 26017,73 1951,33
2 Adi bina camı 192,55 ) 2026,09 151,96
Duble bina camı 245.82 ı
(4377) |
Taze Fasulye 42000 Kilo 12600 Lira 945 Lira
Patlıcan 39000 » 9750 732
Yeşil Biber 20000 » 6000 450
Domates 62000 » 12400 930
Hepsinin 40750 3057
1
(4232)
(52 takım elbise ile 22 tane palto alınacak)
Türk Hava Kurumu Genel Merkezinden
1) Kumaş ve diğer malzemesi müteahhide ait olmak şartiyle ör neğine uygun (52) takım elbise ile (22) tane palto kapalı zarfla satm alınacaktır.
2 — Elbiselerin muhammen bedeli (4.160), muvakkat teminatı . (312), paltoların muhammen bedeli (1.100). muvakkat teminatı (82.5) liradır.
3) İhalesi 4. Temmuz. 950 tarihine rastlıyan Salı günü saat (10) d₺ Merkez binasında Levazım Müdürlüğü odasında yapılacaktır.
4) İstekliler. teminat mektup veya makbuzlarını da ekliyecekleri teklif mektuplarım «ant dokııtd» komisyon başkanlığın» tealim etme-Lid irler.
6) Kurun» 'halevi y«p)r- »■(•••■• ma*u ••rbecttir (2466)
Sap şamam Satın alınacak
Siimerbank Selliiloz Sanayii Müessesesi Müdürlüğünden izmi r
Müessesemizin ihtiyacı için 3000 ton sap samanı satın alınacaktır. Bu işe ait şartname Ankarada Sümerbank Genel Müdürlüğünden, İstanbul’da Küçük Kınacıyan Han’daki büromuzdan ve İzmit’te mües-sesemiz Ticaret Şubesinden parasız tedarik olunabilir.
Taliplerin her 1000 tonluk parti için 3750.— (Üç bin yedi yüz elli) liralık geçici teminatlarını müesses emiz veznesine yatırarak fiyat tekliflerini havi mektuplarını 10/7/950 Pazaretsi günü saat 12 ye kadar mü-essesemiz Muhasebe servisine tevdi etmeleri ilân olunur.
Müessesemiz arttırma ve eksiltme kanununa tabi olmadığı gibi ihaleyi yapıp yapmamakta tamame n serbesttir. (4301) (615)
İslâhiye Malmüdürlüğünden
Mustafa, Ahmet ve Muhlis Çana kcılı kardeşler kollektif şirketinin İslahiye kazası dahilinde çıkartmakta oldukları krom madeni cevherin-den maadin nizamnamesi hilâfına olarak fazla ihraç ve imar etmiş ol- » dukları krom madeninden dolayı il idare kurulunca müsaderesine ka-rar verilen 11823 ton krom cevherinin kapalı zarf usulü ile arttırma ' ile satılacaktır.
1 — Beher ton için 20 lira bedel tahmin edilmiştir.
2 — ihale 25. Temmuz. 950 Salı günü saat 15 te İslahiye hükümet konağında Mal Müdürlüğünde müteşekkil komisyon huzuru ile yapılacaktır.
3 — Geçici teminat 13073 liradır.
4 — İsteklilerin vesikalariyle kapalı zarfları eksiltme saatinden bir saat önceye kadar komisyon baş kanına vermeleri şarttır.
5 — Şartnameyi görmek istiyenler ihale gününden evvel İslahiye
Mal Müdürlüğünde ve Gaziantep Defterdarlığında görebilirler. ,
6 — Postada vaki gecikmeler kabul edilemiyeceği ilân olunur.
(4289) (8452)
Kapalı Eksiltme ilâ»!
İstanbul Bayındırlık müdürlüğünden
1 — İstanbul Adli Tıp işleri Umum Müdürlüğü binası tadıl ve ona. nmı işleri kapalı zarf usulile eksiltmeye çıkarılmıştır
Keşif bedeli (49232) lira (96) kuruştur.
Eksiltme 20/7/1950 tarihinde Perşembe günü saat 15 te İstanbul Bayındırlık Müdürlüğünde toplanacak komisyon tarafından yapılacak-
2 — Bu jşe ait evrak şunlardır: Mukavele, eksiltme, Bayındırlık iğleri, hususî ve fenni şartnameleri, proje, keş f hulâhsasde buna müte ferri diğer evrak dairesinde görülecektir.
3 — Eksiltmeye iştirak etmek için tal'Dİerin (3692) lira (47) kuruşluk muvakkat teminat yatırdığına da’.r makbuz ibraz etmesi ve (950) yılında Ticaret Odasında kaydı bulunduğuna dair belgeyi hamil olması, eksiltme gününden tatil günleri hariç (3) gün evvel vilâyet makamına müracaat ederek ehliyetves kası alması ve yukarda 2 inci ma'ddede yazılan evrakı görüp eksiltme şartnamesinde yazılı kayda göre kabul ettiğine dair imzalaması ve buna ait 2490 sayılı kanun mucibince hazırlayacağı teklif zarflarını 20/7' 1950 Perşembe günü saat 14 e kadar İstanbul Bayındırlık Müdürlüğüne verilmesi lâzımdır.
(4294) (614)
Sığır eti alınacaktır
Çanakkale Sa Al. Kom. Baş. dats (344)
1— 24800 kilo sığır eti kapalı zarfla satın alınacaktır. Tahmin eoı-len bedeli (39680) lira, geçici teminatı 2976 liradır.
2— Eksiltmesi 10 Temmuz 950 Pazartesi günü saat 16.00 da yapılacı-K tır. Vasıf ve özel şartlar her gün öğleden sonra komisyondan öğrenilebilir.
3— Teklif mektuplarının belli gün ve saat 15.00 kadar komisyona verilmiş veya gönderilmiş bulunması lâzımdır. '4237;
Devlet Orman İşletmesi Bolu Müdürlüğünden
1— İşletmemizin fabrika bölge si fabrika istif yerinde mevcut 5960] adede denk 1000.782 M3. köknar keresteleri 8 parti halinde 28.6.950 tarihinden itibaren 15 gün müddetle ve açık arttırma suretile sat.lığa konmuştur.
2 — Açık arttırma 12/7/950 Çarşamba günü saat 15 te Bolu Belediye binasında toplanacak komisyon önünde yapılacaktır. Her metreküpün tahmini bedeli 11600 kuruştur, her parti için % 7.5 hesabile geçici teminat alınır.
3— Bu işe ait şartname Ankara Orman Genel Müdürlüğünde, Ankara İstanbul Merkez işletme Müdürlüklerinde, Adapazarı, Düzce, Gerede ve Kızılcahamam İşletme Müdüılüklerde işletmemizde görülebilir.
4 — İsteklilerin belli gün ve sr.a'.te müsbit evrak ve ilk teminat larile birlikte komisyona müracaatları. (4331) (637)
Devlet Üretme Çiftlikleri Merkez Atölyesi Müdürlüğünden Ankara - Gazi
1 — 10.400 lira muhammen bedelli (8000) kilo ÜSTÜPÜ 14/7/950 gü nü saat 14 de açık eksiltme ile satın alınacaktır.
2 — Fennî ve idari şartname komisyonda çörülebilir. (4432)
Malatya Valiliğinden
1— Doğanşehir ilçesinin Polat Köyünde 59398 lira 68 kuruş keşif bedelli 5 dershaneli ilk okul inşaatı kapalı zarfla eksiltmeye konulmuştur.
2— İhale 15/7/950 Cumartesi günü saat 11 de il daimi komisyonunda yapılacaktır. Geçici teminatı 4719,93 liradır.
3— 2490 sayıh artırma eksiltme ve ihale kanunu hükümleri dairesinde hazırlanacak teklif mektupla rı ihale tarihinden bir saat evveline kadar makbuz mukabilinde komisyon başkanlığına verilecektir.
4— Eksiltmeye girmek isteyenlerin ihale tarihinden en az üç gün evvel tatil günleri hariç İl Bayındırlık Müdürlüğünden fenni ehliyet vesikası ve Ticaret Odasından belge almaları ve bir defada elli bin liralık bina yaptıklarına dair ibraz eylemeleri şarttır.
5— Keşif şartnameleri proje vesair evrakı D. Komisyon ve Ba-
yındırlık kalemlerinde görülebileceğ. gibi Bayındırlık Müdürlüğünden tafsilât ta alınabileceği ilân olunur. (4329) (635)
Sığ r eti alınacak
Tokat As. Sa. Al. Ko. Bşk. (365)
Aşağıda cins ve miktan yazılısığır etinin kapalı zarfla eksiltmesi 20 Temmuz 1950 günü saat 11.00 de Tokat As. Sa. Al. Ko. da yapılacaktır. Şartname komisyonda görülür. Taliplerin kanunî vesikalariyle tek lif mektuplarını ihale saatinden bir saat evveline vermeleri.
kadar komisyona
Cinsi
Miktarı Ton
Tutan
Lira Krş.
Teminatı Lira Krş.
Kemikli sığır eti
35
(4345)
34475
2585 63
Silivri Belediyesi Başkanlığından
3. Haziran. 950 tarihinden itibaren kapalı zarf usuliyle eksiltmeye konulan Silivride Piri Paşa mahallesinde sahilde park içinde inşa edı lecek gazino ve kahve ile ikisinin arasındaki pergolenin inşasına talip zuhur etmediğinden 19 . Haziran. 950 tarihinden itibaren bir ay zar ftndn zııhur edecek talihine pazarlıkla ihale edileceği ilân olunur
Makinist alınacaktır
Polatlı Top Okulu Sa. Al. Ko. Baş. dan (346
1— Polatlı Top. Ok. için yol ve meydan inşaatında kullanılan silindire bir makinist alınacaktır.
2— » 788 sayılı kanuna göre bel geleri ve sınava şevki okulda yapılacaktır.
3— En geç 10 Temmuz 950 ye kadar Okula müracaat edilmiş olacaktır.
4— Aylık ücret miktan ehliyetine göre 230 - 285 liradır.
4— Sınav için yapılacak masraflar isteklilere aittir. (4238)
Ma iye bakanlığından
BakanlığıTT117. müstahdemleri i çin kumaş, saten, kol astarlığı ile keten ve kaputbezi Bakanlıktan ve rilmek, diğer bilcümle malzemesi müteahhidine ait olmak üzere 40 takım sivil erkek, 59 takım resmî erkek, 12 takım sivil kadın elbisesi ile 26 takım ceket ve pantalondan ibaret erkek tulumu, 5 adet kadın boy gömleği pazarlıkla diktirile-çektir.
1 — Muhammen dikiş ücreü (2181) lira (50) kuruştur.
2 __Bu işe ait şartname Bakan lık Levazım ve Kıymetli Kâğıtlar
Müdürlüğünde görülebilir.
3 _ Pazarlık 5 Temmuz 1950 Çarşamba günü saat 14 de Levazım ve Kıymetli kâğıtlar Müdürlüğün de toplanacak komisyon huzurunda yapılacaktır.
İsteklilerin lüzumlu vesaikle birlikte Komisyona müracaatları. (4436)
Ankara Belediyesi İmar Müiürlügünden
Kadastro ada numaralan
İmar ada numaralar)
1093. 1096. 1097. 1663, 2510, 4896 ilâ 4910
2558, 2569.
Ankaranın Delillertepesi civarında ve Su Deposu arkasında bulunup yukarda kadastro ve imar ada numaralan yazılı bölgenin imar, parselâsyon ve inşaat tarz plânları yapılmış ve Bakanlar Kurulunca onanmıştır.
İlgililerin bilgisi için durum 1351 sayılı kanunun 2 nci maddesi gereğince ilân olunur. (4426)
60 Adet Elektrik motörü alınacak Devlet Denizyolları Merkez 9 uncu Komisyon Başkanlığından
1 _ Muhtelif takatta 60 adet elektrik motörünün satın alınması
kapalı zarf usulü ile eksiltmeye konulmuştur.
2 _Malzemenin muhammen bedeli 15010 (onbeşbin on) lira ve
muvakkat teminatı 1125.75 (bin yüz yirmibeş lira yetmişbeş) kuruştur.
3 __ Şartnameler bedelsiz olarak Ankarada Malzeme dairesinden
ve Haydarpaşada Malzeme ve teslimalma ve yollama Müdürlüğünden verilir.
4 _Eksiltme Ankara İdare binasında Malzeme dairesinde toplanan
Merkez 9 uncu Satınalma Komisyonunca 17/8/950 Perşembe günü saat 15 te yapılacağından isteklilerin teklifleriyle kanunun tayin ettiği vesikalarım aynı günde nihayet saat 14 de kadar makbuz mukabilinde adı geçen Komisyon Başkanlığına vermeleri veya muayyen vakitten önce ele geçecek tarzda iadeli teahhütlü olarak posta ile göndermeleri. _________ (4308) (618)
Kuru ot alınacak
Sa. AL Ko. Bşk. Dumlu (370);
1 — Aşağıda miktarları yazılı beş parti kuru ot kapalı zarfla eksilmeye konulmuştur. Beher kilosuna tahmin edilen fiat (Balyalı) 13 kuruştur.
2 — Beher partinin geçici teminatı ve eksiltme tarihleri hizalarında gösterilmiştir.
3 — İsteklilerin tekliflerini belli gün ve saatte ihale saatinden bir saat evvel Dumlu As. Sa. Al Ko. na verilmesi.
4 — Şartlaşmalar 25.000 lirayı geçenler 5/100.000 nisbetinde bedel karşılığı, bu miktardan az olanlar parasız Dumlu Sa. Al. Ko. Bşk. lığından alınabilir.
Tahmin bedeli Geçici teminat
Ton Lira Krş. Lira Krş. Eksiltme gün saat
145
35
380
900
180
18850 00
4550 00
49400 00
117000 00
23400 00
1413 75
341 25
3705 00 15210 00
1755 00
27/7/1950 16
27/7/1950 .
1/8/1950 .
1/8/1950 .
1/8/1950 » (4449)
RğustoS
BOSTANCIDA 1
—
4 Oda 1 Salon
başkanlığından
1 — Şubemizde kayıtlı 931 doğumlu ve bunlarla işleme tQbi diğer doğumlu yerli ve yabancıların son yoklamaları 27/7/1950 Perşem be günü başlayıp 4/8/1950 Cuma akşamı sona erecektir.
2 — Her mahalle için ayrılan günler muhtarlıklara bildirilecek
tir. v* .
3 — Gününde yoklamasını yaptırmayanlar hakkında kanunî kovuşturma yapılacağı yayınlanır. (4496)
1 — Havsa - Hasköy yolunun 1X337—2X337 nci kilometreleri rasına şose onarılması için 600 M 3. kırma taşın nakli ile ihzarı işi açık eksiltmeye konulmuştur.. Keşif bedeli 15498 lira ve geçici teminatı da 1162,35 liradır. İhalesi 25/7/1950 tarihine rastlıyan Salı günuü saat 15 de yapılacaktır İsteklilerin teminat makbuz veya mektuplariyle birlikte belirtilen gün ve saatte Daimî Komisyona müracaatı.
2 — Şartnapıe ve diğer evrak her gün Daimî Komisyon kalemin-
de görülebilir. (8702)—(4441)
7 Temmuz 1954 akşamına kadar 154 liralık bir hesap açtırmak ve bu pa) rayı 29 Ağustos )950 akşamına kadar çekmemek kâfidir. Her 154 lira için Kuriaya ayn bir Iştirâk hakka verilecektir.
Muhtelif sebze alınacak
İzmit As. Pos. 12338 K. Sa. Ko. (359)
1 — Kapalı zarf usulü ile yaş sebze alınacaktır.
Teslim yeri
İzmit civan
Sapanca » Kandıra »
Patlıcan Domates Bamya
Ton______________Ton_______Ton
35 30 6
15 10 2
15 10 2
Y. Biber
Ton
9
3
3
Muhammen Bedeli Lira Krş,
20000 00
8350 00
8500 00
G. teminatı
Lira Krş.
1500 00
626 23
637 50
36850 — 2763 75
2—Eksiltmesi 14 Temmuz 950 Cuma günü saat 15.00 de İzmit As. Pos. 12338 Satın alma komisyonunda yapılacaktır.
3 — Zarflar en geç saat 14.00 e kadar komisyona verilmiş olaca ktır.
4 — Şartnamesi komisyonda görülebilir. (4314)—(624)
M. S. B. 4. No. lu Satınalma Ko-
misyonu Bşk dan: Ankara
1 — Levazım Amirliği ihtiyacı için 400 ton Patates ile 150 ton kuru Soğan ayrı, ayrı kapalı zarfla eksitlmeye konmuştur.
2 — Patatesin tahmin edilen kilo fiatı 20 kuruş olup, tutarı: 80.000 lira, geçici teminatı 5250 lira ve kuru Soğan’ın 17.5 kuruş olup tutarı 26250 liıa, geçici teminatı: 1968 lira 75 kuruştur.
3 — Eksiltmesi: 20/7/950 Perşem. be günü sat 15.30 da Patatesin ve saat 15.45 te Soğanın yapılacaktır. Teklif mektupları tayin edilen saat-
ten bir saat önceye kadar makbuz mukabilinde Komisyon Başkanlığına verilmiş olacaktır.
Millî Eğitim Bakanlığından
1 — Kendi paralan ile yabancı memleketlerde öğrenim, doktora, uz manlık yapmak istiyenlerin Ankarada Yüksek Öğretim Genel Müdür lüğünden, İstanbul ve tzmirde Millî Eğitim Müdürlüklerinden alacakları dilekçe örneklerini doldurarak diğer illerdekiler ise durumlarını açıklayan birer dilekçe ile 3 Temmuz 1950 tarihinden 18 Temmuz 1950 Salı günü akşamına kadar Bakanlığa başvurmaları.
2 — İngiltere, Amerika ve İsviç reye gitmek istiyenlerin dilekçelerine bu memleketlerde öğrenim, doktora ve uzmanlık yapacağı kurululardan getirecekleri kabul kâğıtlarının aslını ve Türkçeye tercüme edilmiş (Noterlikçe veya resmî bir makamca) onamlı bir örneğini Bakanlığa göndermeleri.
3 — Öğrenim maksadı ile yabancı memleketlere gitmek üzere
bu tarihe kadar Bakanlığa başvurup da her ne sebeple olursa olsun dileği yerine getirilememiş olanların da yeniden müracaat etmeleri gerektiği ilân olunur. (4440)
İstanbul Erkek Sanat Okulu Müdürlüğünden
1 — Erkek Teknik Öğretim Okulları için 78350 lira tasarlanan bedel üzerinden 4—16 pus ölçülen arasında olmak üzere özel çelikten yapılmış yüksek kalite 21 kalem çeşitli tip ve ölçülerde eğeler, ihale tarihinden itibaren 1,5 ay zarfında teslim kaydiyle kapalı zarfla eksiltmeye konmuştur.
2 — Bu işe ait şartname ile eğelerin tip ve kalitesini gösterir nü. muneler Tophanede 347 No. dakı Okulu Bürosunda görülebilir.
3 — Muvakkat teminat parası 5168 İradır.
4 — İhale, 26 Temmuz 1950 Çarşamba günü saat 15 de 2 nci maddede yazılı büroda yapılacaktır.
5 — İsteklilerin, 1950 yılma alt Ticaret Odası belgesiyle ve mal sandıklarından her hangi birine yatırılacak teminat parasının makbuzu veya banka teminat mektubu ile birlikte 2490 sayılı kanunun tarifatı dairesinde olmak üzere hazırlıyacaklan teklif mektupları.'’, en geç 26 Temmuz 1950 Çarşamba günü saat 14 e kadar 2 nci maddede yazılı büroda toplanacak komisyona vermeleri
6 — Postada vaki olacak gecikmelerden komisyon sorumlu değildir. (W)(frOZ.8)
İstanbul Jandarma Sofınalma Komisyonu Başkanlığından
Jandarma birlikleri ihtiyacı 1 için evsaf ve numunesi gibi (11.000) adet boz kilim 19 Temmuz 1950 Çarşamba günü saat 11.00 de Taksim Ayazpaşadaki kurulumuzda kapalı zarf eksiltmesi ile satın alınacak
Beher kilimin muhammen fiatı 9 lira 45 kuruştan tutarı 103950 liradır. Muvakkat teminat 6447 lira 50 kuruştur. Şartnameler Ankarada (Ankara Jandarma satınalma komisyonunda) İzmirde il Jandarma Komutanlığında görülür. Ve Istanbulda 520 kuruşluk mal sandığı makbuzu karşılığında komisyonumuzdan verilir.
İsteklilerin şartnamede yazılı belgeler ile beraber muvakkat teminat makbuzu veya banka kefalet mektuplarım havi teklif zarflarını eksiltme saatinden bir saat evveline kadar komisyonumuzda bulundurmaları. (8575)—(4366)
Beypazarı Malmüdürlüğünden
Kazanç ve Muamele Vergilerin den borçlu mükelleflerden haciz altına alınan (CEONONY) marka bir adet potos makinesi Tahsili Emval Kanunu hükümlerine göre 6/7/1950 tarihine rastlayan Perşembe günü saat 14 de Beypazarı pazarında satılacaktır.
Taliplerin belli gün ve saatte satış yerinde hazır bulunmaları ilân olunur. (4433 •
Ankara icra gayrimenkul satış memurluğundan
Ankaranın Hocapaşa mahallesinde imarın 822 ada 4 parsel numaralı 248 metrekare miktarındaki dört dükkânla otel, iki dükkân ve arsa aşağıda yazılı şartlar içinde açık arttırma ile satışa çıkarılmıştır.
Kadın terzilerine
Durumu:
b!
[c
Boyabat Belediye Başkanlığından
Boyabat kasabasında yapılacak hidro elektrik tesisatının isale ve bent su köşkü ve tahliye kanalları ve santral binası kapalı zarf usulü ile eksiltmeye konulmuştur. ______
1 — İşin muhammen bedeli 175054 lira 72 kuruştur.
2 — Geçici teminatı 10.002 lira 74 kuruştur.
3 — Şartname, proje, keşif vesair evrak belediyede görülüp tetkik edilebilir.
4 — Eksiltme 17 Temmuz 950 Pazartesi günü saat 15 te Belediye binasında yapılacaktır.
5 — İstekliler kapalı zarflarını belli saatten bir saat evveline ka-
dar komisyon başkanlığına ya bizzat vermeleri veya posta ile göndermeleri lâzımdır. Postada vukubulacak gecikmelerden Belediye sorumlu değildir. u -»O
6 — Eksiltmeye girebilmek için en az 150.000 liralık bu gibi taahhüde girip taahhüdünü muvaffakiyetle başardığına dair Bayındırlık Bakanlığı Fen Heyetinden alınacak belgenin ibrazı şarttır.
7 — Belediye ihaleyi yapıp yapmamakta serbesttir.
___i (4376) (670)
Ankara Birinci Erkek Sanat enstitüsü Müdürlüğünden
Isı işlemeleri kursu ihtiyacı içiçn şartnamesi ve kataloğu gereğince 3500 lira muhammen tutarındaki bir tane elektrikli tav fırını açık eksiltme suretile satın alınacaktır. İstekliler şartname ve kataloğu görmek üzere her gün okul müdürlüğüne ve eksiltmeye gireceklerin de kanuni belgeleri ve 262 lira 50 kuruş tutan muvakkat teminatlarile ihale günü olan 19 Temmuz 1950 günü öğleden eyvel saat 11 de okul binasında toplanacak satın alma komisyonunda hazır bulunmaları. (4434)
4 — Şartnameler hergün Komisyonumuzda ve İstanbul Levazım Amirliğinde görülebilir.
(4324) (634)
★
Koyun eti alınacaktır
As. Pos. 12338 Sa. AL Ko. Başk. (358)
1 — Kapalı zarf usulü ile 25 ton koyun eti alınacaktır.
2 — Muhammen bedeli 55.000 li-
ra olup, geçici teminatı 4000 liradır.
3 — Eksiltmesi 14 - Temmuz - 950 Cuma günü saat 11.00 de İzmit As. Pos. 12338 Sa. AL Ko. da yapılacaktır. Zarflar en geç 10.00 kadar verilmiş olacaktır.
4 — Şartnamesi komisyonda görülebilir. (4315) (625)
★
Baraka blokajı ve Grobeton işi
yaptırılacak
Satın Alma Ko. Bşk. Kayseri (368) I
1 — İskenderun ağır bakım ta-' mirhanesi için beş adet barakanın blokaj ve grobeton işi kapalı zarf usulü ile yaptırılacaktır. Keşif bedeli 75167.88 kuruş olup geçici teminatı 5640 liradır. î
Yapı işleri ilânı
Bayındırı.k Bakanıığndan
1 — Eksiltmeye konulan iş: Adalet Bakanlığı telefon akümülatörlerinin değiştirilmesi işidir.
Keşif tutarı: (1750,—) liradır. |
2 — Eksiltme 7/7/1950 Cuma günü saat 15 de Bayındırlık Bakanlığı Yapı ve İmar İşleri Reisliği Eksiltme Komisyonu odasında pazarlık usulile yapılacaktır.
3 — Eksiltme şartlaşması vo buna bağlı kâğıtlar Yapı ve İmar İşleri Reisliğinde görülebilir.
4 — Eksiltmeye girebilmek için isteklilerin usulüne göre 262.50 liralık kesin teminat vermeleri şarttır.
5 — İsteklilerin bu işin teknik öneminde bir işi iyi bir surette
başardığını veya idare ve denetlediğini isbata yarar belgeleriyle bir likte Yapı ve İmar İşleri Reisliğine başvurarak bu işin eksiltmesine girebilmek için yeterlik belgesi almaları şarttır. (4394)
2 — Eksiltme 19 Temmuz 1950 Çarşamba günü saat 11 de Kayseri As. Sa. Al. Ko. da yapılacaktır. Şartlaşmalar ve keşif cetvelleri 200 kuruş mukabilinde İstanbul, Ankara Lv. Amirliklerile Kayseri, İskenderun, Adana As. Sa. Al. Ko. lığından alınabilir.
İhaleye gireceklerden istenilen belgeler;
a) Asgarî 40000 liralık yeterlik belgesi;
b) 950 tarihli Ticaret ve Sanayii Odasında kayıtlı olduğuna dair. vesika.
c) İkametgâh vesikası (mahalle mümessilliğinden veya emniyetten tasdikli).
4 — Teklif mektuplarını 19. Temmuz. 950 Çarşamba günü saat 10. a kadar Ko. na vermeleri.
(4348) I
Balast ihzar ettirilecek
D. D. Yolları 7 İşletme Komisyonundan
1 — İşletmemiz mıntakası Konya - Adana hattı üzerinde Kim. (170—173) deki ocaklardan (5000) metre küp (ocak mahsulü) Balast ihzarı kapalı zarf usulü ile eksiltmeye konmuştur.
2 — Balastın beher metre küpü (418) kuruş hesabiyle muhammen bedeli (20900) lira, geçici inancası da (1567,50) liradır.
3 — Şartnameler işletmemiz komisyonundan bedelsiz tedarik e-dilebilir.
4 — Eksiltme 20/7/1950 Perşembe günü saat 11 de Afyonda 7 nci
İşletme Müdürlüğü binasındaki komisyonda yapılacağından istekliler kanunun 10 uncu maddesi gereğince lüzumlu ehliyet ve Ticaret ve-sikalarile teklif mektuplarını kanunî tarifata uygun olarak aynı gün saat 10 a kadar komisyona vermeleri veya belli vakitten evvel komisyonun eline geçecek tarzda posta ile iadeli taahhütlü göndermeleri ilân olunur. (8652)—(4398)
Devlet Orman İşletmesi Bolu Müdürlüğünden
1 — İşletmemizin merkez bölgesinin fabrika istif yerinde mevcut 20580 adet denk 306.049 M3. Çam keresteleri 5 parti halinde 2/7/950 tarihinden itibaren 18 gün müddetle ve açık arttırma suretile satışa konmuştur.
2 — Açık arttırma 21/7/1950 Cuma günü saat 15 de Bolu belediye binasında toplanacak komisyon önünde yapılacaktır. Beher metreküpün tahmini bedeli (120) liradır. Her parti için % 7.5 hesabile geçici teminat alınır.
3 — Bu işe ait şartname Orman Genel Müdürlüğünde Ankara ve İstanbul İşletme Müdürlüklerde Adapazarı, Düzce, Gerede, Kızılcahamam İşletme Müdürlüklerinde ve işletmemizde görülebilir.
4 — İsteklilerin belli gün ve saatte müsbit evrak ve ilk teminatlarile komisyona müracaatları. (4488)
Odun alınacaktır
Bursa As. Sa. Al. Ko. Başk. (369)
1 — Askerî Liselerin ihtiyacı,
için 400 ton odun kapalı barf usulü ile satın alınacaktır. Tahmin bedeli 16.000 lira geçici teminatı 1200 liradır. I
2 — Eksiltmesi 22 - Temmuz - 950 Cumartesi günü saat 10.00 da Bursa Askerî Satın Alma Komisyonunda yapılacaktır. Şartlaşmalar Bursa Askerî Satın Alma Korniş-1 yonunda görülebilir.
3 — Teklif mektuplarının 22 -Temmuz - 950 günü saat 9.00 kadar komisyonumuza verilmesi. (4349)
Anafartalar caddesi, Ulus meydanı, Sümerbank bitişiğindedir, r mar parseli içinde Sümerbank köşesinden itibaren alt katında kolacı dükkânı, Çankaya kitapçı dükkânı, fotoğrafhane antresi ve fotoğrafhane, saatçi ve tütüncü dükkânı bulunmaktadır. Fotoğrafhane antresinden yukarı çıkılınca beş adet terzi dükkânı, bir elektrikçi bir emlâk dükkânı ve bir hol, bir koridor
Her türlü model çizilir, büyültülür, işlenir. Adres; Sıhhiye Serçe sokağı No. 22, kat 1. (5002)
En ehven {artlarla
İngilizce, Almanca, Fransızca, Türkçe dilleri arasında Avrupada tahsil etmiş Yüksek Mühendisler tarafından her nevi tercüme ve teknik işler yapılır. Lisan ve teknik dersler verilir. Zafer’de Y. M. rumuzuna müracaat (5001)
i h
ve helâ ve keza yine imar parseli ü-zerinde üst katta üç terzi dükkânı ile sinema gişeleri önünden
sinema binasına girilince sol taraf-
ta bekleme yerinin bir kısmı bulunmaktadır. 123329 lira kıymet
takdir edilmiştir.
Kızıky Genel merkezinden
Tütrkiye Kızılay Derneği Genel Merkez Kurulu 4 Temmuz 1950 Salı günü saat (10) da Yenişehiıdeki genel merkez binasında toplanacaktır. Sayın üyelerin teşrifleri rica olunur.
Yolculuk dolayısiyle satılık eşya
-■
k
ı(
'i
b
jl
Buğday kırdırılacak
Sa. Al. Ko. Bş. İskenderun (367)
1 — Birlik ihtiyacı için (2400) ton buğday kapak zarf usuli ille kırdırılacaktır. Tahmin bedeli 216 bin lira, geçici teminatı 12050 liradır.
2 — İhalesi 22/Temmuz/950 Cumartesi saat 11 de İskenderun As-Sa. Al. Ko. da yapılacaktır. İsteklilerin belirtilen saatten bir saat önce teklif mektuplarile geçici teminatlarım Ko. na vermeleri
3 — Evsaf ve şartnameler her gün Ankara, İstanbul, Lv. Amirliklerile
I îskenderın Sa. Al. Ko. da görüle-
I bilir. (4347)
Satış şartlan:
1 — Satış 25/7/1950 Sah günü saat 10 dan 11,30 a kadar dairemiz de tahmin edilen değerin yüzde yetmiş beşini bulmak şartile yapılacaktır.
O gün istek bu değeri bulmazsa son isteklinin yüklenmesi yerinde kalmak şartile 4/8/1950 Cuma günü saat 10 dan 11.30 a kadar yapılacak ikinci arttırmada en çok arttırana satılacaktır.
2 — Arttırmaya girenler tahmin edilen değerin yüzde yedi buçuğu nu güven akçası olarak verecekler, dir. Satış peşin para iledir. İstenil diğinde yirmi gün kadar süre veri, lebilir. Dellâliye ve birikmiş vergiler satış parasından ödenecek ve tapu harç giderisini alıcı verecektir.
3 — Satış parası zamanında öden mezse İcra Kanununun 133 üncü maddesi gereği yapılacak ve alıcı fiyat eksikliğinden sorumlu bulunacaktır.
4 — İpotek sahibi alacaklılarla ilgililerin bu mal üzerindeki haklarını faiz ve gideri hakkında ileri sürdükleri belgelerile birlikte 15 gün içinde daireye bildirmeleri gereklidir. Bldirmezlerse satış parasının üleştirilmesine giremiyecek-lerdir.
5 — Şartlaşma bugünden başlıya-rak dairemizin 950/114 numaralı dosyasında görülebilir. İstekliler daha evvel satış şartlarım görmüş ve kabul etmiş sayılacaklardır.
ca olunur. (2539)
Yemek odası ve yatak odası takımları, salon eşyası, KJelvinatör marka buz dolabı, etajer ve avizeler, bir ve iki kişilik somyalar-, Markoni marka radyo, çocuk karyolası ve perdeler.
Adres: Saraçoğlu mahallesi D. Tipi Evler 5/5
Hergün saat 10 - 12, 16 - 18 arası görülebilir. Telefon: 23671
Sığır eti alınacaktır
Siirt Sa. AL Ko. Bşk. dan (357)
1 — 120 ton sığır eti kapalı zarf usulıyle satın alınacaktır. Tahmin bedeli 108.000 lira geçici teminatı 6.650 liradır.
2 — Eksiltmesi 14 - Temmuz - 950
Cuma günü saat 11.00 de Siirt As. Sa. Al. Ko. Bşk. yapılacaktır. Şartlaşmalar hergün komisyonda " görülür.
3 — Teklif mektuplarının 14-Temmuz - 950 Cuma günü saat 10.00 kadar komisyona verilmesi.
(4316) (626)
Acele Satılık Otomobil
48 Model Plymouth, 4 kapılı taksiye elverişli (7500 lira). 23458 den ErtuğruL 12501.
Büyük sarhoşluk
Son Alman — Rus savaşı
Yazan Çeviren
Erich Kem Şevket Dilmaç Komünistlerin sevmedikleri kitap
Her Türk okumalı
25* Kur ş.
K
a
IÜİ
r'
•m
1 ■ 1950
ZAFER
Sayfa: 7
Almon me.lj Tobralko
Jo'j * Emp ime
Eaıp-'m» çırnajirlık
?bi dİ.
Alman nW| looralko uıtre Alman molt Val»ncıa Jo'j ■* tmp ime tTp- m’ çımajınık Vb v *
ORTAÇTA 2.75 kr. 2.50 kr. 1.95 kr. 2.40 kr. 3.50 kr. ORT AÇ
, A i r» ı r C " -m
ko
6)
D mplng
] fanyadan yeni • gelen mallan-l^gayet ucuz fi atlarla satışa arze-pteı.ştir. Lütfen fiatlanmızı okuyu-
A r) v e r s o t e n
Mimczı emprimeler
C 1 -s.
3.50 kr. 6.50 kr.
Sürn orrprimPİsr
8.75 kr. 7.75 kr.
Alman mıh emltasyon Keten
2.75 kr.
Nn. 224 ( M
rr ğ . 4 ,
loş , öş Te : 1 135
)
a
I Gandiler 340 kr
---------------
Leonardo poplinler 375 kr. Çekoslovak keteni 750 kr
■
Sayın Yolcular
Geliniz Görünüz
Ünal Kundura Sergisinde
otelimi i i tercih ediniz
Büyük Otel
ı be. kten
îtııin.
41)
Bayram münasebetiyle br.i ve yeni çeşitlerile ocna vam etmektedir.
Kadın Ayakkabıları o Liradan 16.60 Liraya badat
Erkek
Çocuk
Keten Lâstikle,
Terlikler
Temizlik ve rahatınızı severseniz fevkalâde
hususiyetlere sahip konforlu ve manzaralı
dü k I I
Yolculuk dolayısiyle ehven fiatla acele bir piyano satılıktır.
Müracaat: Telefon: 12232
(2514)
Adres: Anafartalar Caddesi Tahtakale Susam sokak No. 52
Telefon: 10906
Otelimizin olt nöc kı b* RA^ Ankaranın yegâne istirahat yuvasıdır
Po ta solonu oçdmıstır Telgraf Büyük Otel
I L A M
Ankara Kasaplar Derneğinden:
Derneğ.m z.n senelik toplantısının yapılacağı ilân ed.len 29/6/950 gününde ana tüzük gereğince aranan çoğunluk bulunamadığından toplantının, yine Mezbahada Ka-tap Esnafına a.t odada 6/7/950 Per. şembe günü saat 9 a bırakıldığı sayın üyeleıe ilân olunur.
Ankara Kasaplar Derneği Yönetim Kurulu
(2535)
) Ergaoi Bakırı İşletmesinden
Hastahanemiz Eczahanesi için tecrübeli bir eczacıya ihtiyaç vardır.
Talip olanların kısa kal tercümesi, diploma, askerlik vesikası eski hizmetlere ait Bonservisleri suretleri sağlık raporu İyi huy kâğıdı ile iki adet fotoğrafı göndererek:
ERĞAN1 BAKIRI IŞlETMESÎ MÜDÜRLÜĞÜ MADEN (4359)
Türkiye Kömür Satış ve Tevzi Müessesesi Ankara Şubesinden
Kok Kömürü Tevziat!
0)
m I adresine müracaat etmeleri rica olunu*.
1 — 1950—1951 kışı için evvelce soba kömür beyannamesi vermiş olanlardan aşağıda numaraları yazılı beyanname sahiplerinin hizalarında yazılı satış yerlerinde müracaatlar kömür bedellerini ödemeleri ve kendilerine verilecek ordino karşılığında kömürlerini aynı günde almaları lâzımdır.
Adalet B ıtanlığır don
Bakanlık ve Yargıtay müstahdemlerine 120 takım elbisenin kumaşı Levazımdan ver.lmek ve astar ve diğer malzeme ve dikişi müteahhide ait olmak üzere pazarlıkla diktiri ecektir.
Bu işe talip olan terzilerin 3 Temmuz 950 Pazartesi günü saat 16 ya kadar Bakanlık Levazım Müdürlüğüne baş vurmaları ilân olunur.
(4476)
FABRİKA FİYATINA
İzmir Şark Sanayi Fabrikası ınamûlieri
Yeni açılan İzmir Yerli Malları
Mağazasında satışa başlanmıştır FİYATLARDAN BAZILARI
100
125
150
İZMİR YERLİ MALLARI
Mağazası Çocuk Sarayı karşısı No. 239/10
Krepon
Basma
Topralkn
Katan Jorjet
Keten Patiska 140 en
Perdelik
Yiyecek maddesi satın alınacak
Devlet Demiryolları Malatya işletme Komisyonundan:
. ı — D yarbakırda İdaremize ait ilk Okul Pansiyonunun ?.)-2rı551 tarihine kadar ihtiyacı olan cins ve miktarları şartnames ıı 4e yazılı dört, grupta gösterilen 54 kalem muhteLf yiyecek maddesinin satın alınması için ilân edilen eksiltmeye istekli çıkmadığından bu iş yeniden kapalı zarfla eksiltmeye konulmuştur.
2 — Yiyecek maddelerinin hepsinin muhammen bedeli 25416 lira 30 küluş ve geçic. inancası 1906 lira 22 kuruştur.
3 — Bu işe ait şartname ve sözleşme tasarıları lstanbulda Sirkeci Ankarada Ankara, Dıyarbakırda Diyarbakır Garlarından ve Malat-yada 5 inci İşletme Müdürlüğünden parasız temin edilebilir.
4 — Eksiltme 20 Temmuz 1950 Perşembe günü saat 10.30 da Ma-latyada 5 inci İşletme binasındaki Komisyonda su'ra ile yapılacağım dan istekliler n kanunun tayin ettiği ve şartname tarifatı dairesinde hazırlayacakları vesikaları havi tekl.f zarflarını o gün en geç saat 9.30 a kadar makbuz karşılığı komisyona vermeleri veyahut vaktinde kom syonda bujunabilec ek surette iadeli taahhütlü olarak posta ile göndermeleri.
5 — İstekliler şartnamede dör ı grupta gösterilen 54 kalem yiye-
cek maddes nın hepsine birden tekl:f verebilecekleri gibi her grup için ayrı ayn teklifte de bulunabilirler. (4498)
(2512
260
260
300
Müracaat günleri Müracaat yerleri 3/7/1950 Pazartesi Beyanname No. 4/7/1950 Sah Beyanname No. 5/7/1950 Çarşamba Beyanname No.
■jiub, BaDayi cad desi. Belediye Müzayede Salonu karemi No. 18 6951-7000 7901-7937 7945-8000 8901-8950 8951-9000 10901-41000 11901-12000 12901-13000 13901-14000 14951*15000
Yenişehir, Ne-çatı bey caddes No. 68 30001-30100 30901-31000 31001-31050 31051-31100 34901-35000 35901-36000 36901-37000 37901-38000 1531-1600
$ube merkezi, Ad bar1 ar caddesi *ok kömOrü depo 49901-50000 159901-160000 160901-161000 166901-167000 170901-171000 171901-172000 173901-174000 175901-176000 176901-177000
3421-3569
4795-4900
177901-178000
178901-179000
179901-180000
14901-14950
15901-15930
15966-16000
16901-17000
6/7/1950 Perşembe Beyanname No.
ILsim Ruh i
7/7/1950 Cuma Beyanname No.
8/7/1950 Cumartesi Beyanname
No.
21901-22000
22901-23000
23901-24000
24901-24944
25901-26000
5171-5220
28676-28781
35501-35600
36501-36600
37501-37600
180901-181000 181351-181450 300901-301000
301901-302000
2 — Bu sene halka kesintisiz olarak 1948 - 1949 kışında olduğu gibi beyannamelerinde yazılı oda ve soba sayısı esasına göre kömürleri verilecektir.
a - Resmî Daire, Sefaretler, B astahaneler, Okullar, Kaloriferli binalar \e Sınaî Müessesler için müracaat yeri: Yenişehir Mühendisler Birliği binasındaki Müessese Çerkez Satıg Servisi: Telefon No. 24022.
Soba kömürleri için izahat almak isteyenler Ambarlar caddeamd e Kak ' Tpoeuy ar nacak i Şube Merkezine veya 23905 numaralı telefona ın(mac»»t edehiiirler.
4 — Gişe saatleri:
Öğleden evvel ı A ta- 12.»w
Öğleden sonra • 14.(11»—)7.o«»
n — istenilen vesikalar: Beyanname kuponu ve nüfus hüviyet cüzdanıdır.
6 — Bir hafta zarfında mua nelelerl yapılacak beyannamelerin numaraları Pazar ve Pazartesi
günleri sabon gazeteler in--’e ilân edilecektir.
7 — Linyit kömürlerinin serbest olarak ve istenildiği kadar satışına devanı «ılunmaktadır.
DİKKAT: Kömürlerini beyan uaaıe numaralarının ilân edildiği yünlerde almayan vatandaşlar ge ri bırakılacağından kendilerine ayrılan günlerde müracaatta bulunmaları menfaatleri iktizasındandır. (4490)
V.
Çankaya Askerlik Şubesi Başkanlığından
Yayın:
1 — 1931 Doğumlu ve daha yaşlı doğumlulardan olup kanuni sebepler dolayıs yle (sıhhî sebep, öğrenci olduklarından) bu doğumlularla işleme tâbi tutulan yerli ve yabancı erlerin son yoklamalarına 1 Ternmuk 950 günü başlanıp 15 Ağustos 950 tarihinde sona erecek ve mesa. günlerinde saat 9 da başlanıp 17 de nihayet bulacaktır.
2 — Yoklamaya gelecek her şahıs fotoğraflı nüfus cüzdanı, öğrenci okul vesikasını, sıhhî sebepler den dolayı ertesi seneye bırakılanlar sıhhî raporlarını ve ikişer vesikalık fotoğraflarını beraberlerinde getireceklerdir.
3 — Yerlilerin yoklama günleri mahalle ve köy muhtarlarına b:l‘ dirilm’ştir. Mükelleflerin muhtarlı klarına başvurarak tayin ed.len günlerde şubeye gelmeleri lâzımdır.
4 — Yabancı öğrencilerin hangi gün şubeye baş vuracakları da Şube bölgesindeki Okul Md. lüklerine yazılmıştır. İzdihama meydan vermemek için her okula ayrılan gün lerde öğrenciler şubeye gelerek yoklamalarını yaptıracaklardır.
5 — Şube bölgesinde bulunan yabancı erler n yoklamaları 13 Temmuz 950 gününden 24 Temmuz 950 gününe kadardır.
6 — Yoklamalarını bu müddet içinde yaptırmıyanlar hakkında
Kanunî işlem yapılacağı yayınlanır. (4240)
JULES VERNES İn ölmez eserinden olman ve ANTON VVALBROOK - AKİM TAMI ROVF - ELİZABET ALLAN gibi kudretli 3 büyük yıldızın vtlcude getirdiği harika
KAHRAMAN YÜZBAŞI _~(-^The Bundıl And Tbc Lady»
J4—16.15—18.ST—XI
T . . Müd.; 24Û7Ö
’ Gl$₺: 1.003)
Etlikte Ki'blık Er
Bahçe içinde 2 oda, bir hol. mutfak, banyo, terkos ve elek triği mevcut. Yeni yapı. Asfalt yola 30 metre.
Müracaat: Etlik 2 inci bakkal, otobüs durağı civarındaki evde öğretmen Firdevs Ertün.
(2516)
Kiralık
Yenişehir lisesi kız kısmı karşısında iki kat üzerine dört oda, iki hol, muttali, banyo, helli. Tel: 22616 (5013)
^üyük Tenzilâtlı Satış
A İtan Kundura Mh gazası
ZAFERİN Abone Şartlan Memleket fci
»Vı.ıîrv. I. .ı(»
ADRES:
Muammer Kan aca
Davanın tlfanlur İçin tıUfilKİ tarife tatbik edilir.
Gazeteye gönderilen evrak ve »azılar neşredilsin edilmesin İade edilmez.
İlânlardan ıneuullyct kabul ■dllmea
0
Makas ve Zımba Tezgâhı alınacak
Sığır eti alınacaktır
Merzifon Gar Sa. AL Ko. Bşk.
Sizin Sokak
Yauuı: Muaanner SAJBACA
Dikkat:
Biletler
Berkulp Kili p barajında Satılır
ZAFER’tn RAn Şartları
Başlık .................
2 ve 3 üncü sayfada Sm.
3 üncü sayfada Sı»......
6 ve 6. cı sayfada Sm. . .
Ooğum, Nikâh, NJjfan- ölüm ve Mevlût ilânları rt santimi g*c vıemek gar tiyle İfl Ura.
En iv( Tuğla
Kâzım Perçlner tuğlasıdır
Yeni ekstra mallarını piyasaya çıkarmıştır.
Posta caddesi Naci Kıcıman pasajı No. 5 Telefon: 12375, Ev: 24317 (5008)
ÇAĞRI
Ege Spor Klübü Başkanlığından! 8/7/1950 Çarşamba günü saat 21 de Klübümüz lokal.nde sporcu arkadaşların toplantısı yapılacaktır.
Klübümüze kayıtlı bulunan bütün sporcu arkadaşların ayni gün ve saatte lokalde hazır bulunmaları rica olunur.
Mahkemece verilen tahliye kararı dolaj isiyle sermayesine ya pılacak satışı 1 Temmuz 1950 »arihinde ba kıyacaktır. Bu büyük fırsattan İsiRade ediniz.
Sığır Eti alınacaktır
Çofum Garnizon Sa. Al. Ko. Bşk. (391): |
1 — Çorum Garn zon birlikleri için 40 ton sığır eti 26 Temmuz 950 Çarşamba günü Çorum Garnizon Sa. Al. Kurulundan kapalı zarfla satın alınacaktır.
2 — Tahmin edilen bedeli 40.000
lira olup geçici teminatı 3000 liradır. I
3 — Evsaf ve özel şartlar her gün Sa. Al. Ko. Kurulundan görüleb lir.
4 — İsteklileri belli gün ve saat- baht yarlıkla _______________
ten bir saat evveline kadar kanunî usuller de makûl değild.r?. vesikalarını havi zarflarının Sa. Al. Kuruluna vereceklerdir.
5 — Posta gecikmelerinden kuru- „uıuu aI mMara
lumuz sorumluluğu kabul etmed.gt har bul sonun. Radar g bı ihale yapıp yapmamakta da .... -
serbesttir. (4455)
Buğday kaldırılacaktır ____________
Diyarbakır Sa. Al. Ko. Bşk. dan mamak, plâstik çerçeveden umo-(389): «Je çıkaıak tabloyu bir renKİi
1 — Kapalı zarfla eksiltmeye ko- blr a£-§ haLne getirmemek
nulan 1150 ton buğday kırmasının a^ule tam bir serbestlik içindi» beher kilosuna teklif olunan 3 ku- hareket etmez. Bence her vasıta ruş 60 santim fiat rayicin üstünde her usul kayı-sız ve şartsız mak-ve pahalıdır. öuldür, elverir kx nec.ee hasıl ol-
I 2 — Eksiltmesi 11/7/1950 Salı gü. sun, hedefe vanbın. I nü saat 10.00 da kom.syonda pazarlıkla yapılacaktır.
3 — Tal.plerin belli gün ve saatte teminatlarıyle komisyona gelmeleri
4 — Şartname talipler tarafından komisyonda görülebilir. (4454)
Kunı ot alınacaktır
Samsun As. Sa. Al. Ko. Başk.
t (400)
I 1 — 285 ton tel balyalı kuru ot kapalı zarf usulü ile sacın alınacaktır.
I Tahmin edilen bedeli (37050) li-
ra olup geç.cı ‘
(75) kuruştur. maz. Tablo ışığın mantıki ınkışafı-
2 — Eksiltmesi 25 Temmuz 1950 dır. lkmcı usulde yani renk kuır Salı günü saat 15.30 da Samsun trasJan kullanıldığı zaman ise va-As. Sa. AL Komisyonunda yapıla- lör kontrastlan kullanılmaz.» çaktır. Şartlarmaşaiar her gün ko-m-syonia görülebilir.
3 — Tekil mektuplarının 25 Tem muz 1950 Salı günü saat 14.30 a
Her vasıtf, her usul
makbuldür
★ (Baştarafı 2 ncide)
büyük bir muvaffakiyetle ve kullandıkları nice
Halbuki mesut netice veren her usul, her vasıta makbul olmalı, bütün araştırmalara başvurulman, —— «»mvmaT istismar
edilmelidir. Genç ressamlara tavsiyem şudur; bayağıya kaçmamak, cambazlık ve göz buyandık yap-
Hâl, valör ve renk teknikleri için ae böyledır: b-hyoraz ki, şimdiye kaaar ua türlü resjn yapılmıştır: biri sönük b4r veya ıkı jengin açık, koyu var.yasvonlaı 4c, öbürü doğrudan doğ. uya renklerle. B.rınc s-nde arzımız.n renkleri, ikincısmde de prizma renkleri kullanılır. Bin valör koutrastıaııle, öteni renk kontraslar.lt yapılır. Burada da aşağı yukarı kes n olarak şu kanunu koymuşlar:
- • «Valör kontrastlan nullunıiaıgı
teminatı (2778) lira zaman renk kon .rastları kulıanU-
Attan Kundura Mağazam Anafartalav Csödestf No. M
Har Nevî PERDELİK TÜL ray ve KORNİŞ
Bol çeşit Ucuz fiaf
Mefruşat Pazarı
Çıkrıkçılar Yokuşu, Özkan Kardeşler Mağazası yanında No. 27
(5011)
Halbukj her iki tekniği aynı za-manaa kullanmak mümzündür ve ,„uz „„„„ « bu tabü
kadar komisyona verilmesi. Pos.a- dur- Bununla beraber hemen ,Uv« da vaki gecikmeler kabul edilmez, edeyun kı, renk ve sek.1, mevzuu ’ (4492) ve abstraksıyon, valör ve reuK
kontrastları g.bi karş.lıklı aykırı renkler.n ayni zamanda kullanılması, büyük bir hocanın söyled.gı g.bı, çok tehl kelidir ve yalnız ustaların kândır. Genç artistler he» mevzu için terc.h.ni önceden yaparak işe başlamalıdır.
İhsan Cemal Karaburçak
1 — 50 ton sığır eti kapalı zarf usulü ile satın alınacaktır. Tahmin ed.len bedel, 50.000 lira olup geçici tem.natı 3750 hradır.
2 — Eksiltmesi 20 Temmuz 1950 Perşembe günü saat 15.00 de Mer i zifon Gar Sa. Al. Ko. da yapılacaktır. Şartlaşmalar her gün komisyonda görülür.
3 — TekLf mektuplarının aynı
gün saat 14.00 e kadar komisyonumuza verilmesi. (4495)
İstanbul - Harbiye 3 No. lu Sa. Al. Ko. Bşk. (386)
1 — Talimin edilen bedeli 2500 lira olan b.r adet makas ve zımba tezgâhı 21/Temmuz/950 Cuma günü saat 11İ00 de Haıbiyede İstanbul 3 No. lu Satın Alma Komisyonunca kapalı zarfla sacın alınacaktır.
2 — Geçici teminatı 1875 lira olup şartnamesi hergün kom syonda go-rüleb.lir.
3 — İstekliler teki f mektuplarını ihale gününde belli saatten bir saat evvel.ne kadar komisyon başkanlığına vermelidirler. (4493)
I
Satılık Frijider Buz Dolabı
3/7/1950 Pazartesi saat 12.30 da Belediye Mezat Salonunda yeni vaziyettedir.
OOKTOB
Azız Tevfik Yegınsoy liAHüJTyB KUTJL&A83ISÜ
NuMtalamu Cer gün saaı t» (en İtibaren kabul eder.
rt)wB.cüOnQ 8cxant«l Sar Mtıdx, Nümedüta apıctmam V T)»ı Mu
DİŞ TABİBİ KALIT SUNGUR Anafartalar Vakıf tg Baa kat No. İli -T®1:1«4»
/ITT)
Sayfa? 8
ZAFER
3 - 7 - 1950
F
Yeni doğanda oğır yaralama
Dün Yenidoğanda bir kavga olmuş, bir genç ağır surette yaralanmıştır.
Yaralayan Soğukkuyuda bir otomobil tamirhanesinde çalışan 22 yaşlarında Yılmazdır.
Yılmaz, dün Yenidoğanda sabıkalı Mehmet Meryem’le şarap alıp verme meselesi yüzünden münakaşaya tutuşmuş, az zamanda münakaşa büyümüş, bu sırada Yılmaz Mehmedi sırtından bıçakla ağır surette yaralamıştır.
Yaralı hastahaneye yatırılmış, kaçan suçlu bir müddet sonra emniyet ikinci zabıta memurları tarafından yakalanmıştır. Mehmedin hayatı tehlikededir.
r-
M I K A Y E || I
Reşit efendinin çubuğu
Ba|mokal«d«n davam
Tezatlarla dolu
^20% ^4/204. ^304.
(------- DİLEKLER
Af tasarısı
(Baştarafı 1 incide)
4 __ Irza geçmek, kız ve erkek
kaçırmak, fuhşa teşvik suçlan,
5 — Adam öldürme, yol kesme ve gasp suçluları, aftan istifade edemı-yeceklerdir.
Ancak bu cürümlerden dolayı verilecek cezalar altıda bir ve sekizde bir gibi nisbetlerde indirilecektir. Bu indirmelerden, aynı cürmü mu. kerrer olarak işlemiş bulunanlaı faydalanamayacaklardır.
Affa tâbi suçlulardan kaçak olanlar üç ay içinde teslim olmâk şar-tiyle aftan faydalanabileceklerdir.
Aftan istifade edenler tekrar cürüm işlerlerse o cürmün cezasını çekmekle beraber afla kurtuldukları cezayı da ilâveten çekeceklerdir.
Af tasarısının Meclis Adalet komisyonundaki müzakerelerine önümüzdeki günlerde başlanacak ve
Bir otelden
Genelkurmay Kupası maçlarına başlandı
şikâyet
İsmi ve adresi bizde mahfuz bir okuyucumuz yazıyor:
Anafartalar caddesinde T(Zj^ oteli, civar halkının şikâyetleri üzerine bir kaç ay evvel bir gece ahlâk zabıtası tarafından basılmış, içeride oturan bazı kadın lar tarafından fuhş yapıldığı, bu baskında suç üstü olarak tesbit edilmiş, bir kaç çift yakalanmıştı.
Bu vaziyet üzerine otel, vilâyet Fuhşla Mücadele komisyonu tarafından muvakkaten kapatılmış ve bütün mahalleli sevinmiştik. Fakat nasıl oldu bilmiyoruz, galiba otel sahibinin müracaatı üzerine iş Danıştaya aksetti, «tehiri icra» karan alındı ve otel tekrar açıldı.
Otelin açılmasına bir şey denemez ama ahlâk zabıtasının
perişan nutuk!
koyun kendi bacağından ________
Ama suçlular, parti içinde himaye gördüyse, teşvik gördüyse, nüfuz ticareti yaptıysa, bunun hesabını kimden soracağız? Bu takdirde parti, elbette ki mahkeme huzuruna çıkmıyacaktır; fakat millet karşısında ınânen mesul olacaktır. Böyle delilleri ortadan kaldırıldığı veyahut kitaba uydurulduğu için sorumluları hakkında bir şey yapıla-mıyan suçların mevcut olmadığını iddia edebilirler mi?.
1946 seçimleri zamanındaki suçlar no oldu? Parti Genel Sekreterliği tarafından idare âmirlerine gönderilen emirlere ne diyeceğiz? İdare mevkilerinde bulunan bazı zevatın partiyi behemahal kazandırmak için ypatıkları gayretlerin vesikalarını, delillerini gazeteler neşrettiler. Bu hareketlerde sorumlu o-lanlar, bir partinin mânevi şahsiyetini millet huzurunda baltalamamış lar madır?
Bu zevat, vaktiyle cezalandırılmak şöyle dursun bilâkis taltif edil mişlerdir. Merkezin himayesine mazhar olan bu gibi kimselerin sorumunu İnönü bir kalemde partinin üzerinden atabilir ama, millet bu hususta notunu çoktan vermiştir.
İftira iddialarına gelince, şurasını açıkça söyliyelim ki, kimsenin kimseye iftira ettiği yoktur. Vazife ve mesuliyetini bilen, şerefle bu memlekete hizmet eden vatandaşlar kanunların tam himayesi altındadır. Ama vazifelerini kötüye kullananlar ve bulundukları mevkii baskı için bir âlet telâkki edenleri de bu millet hiç olmazsa, mânen mahkûm edecektir.
Herkesin gözü önünde cereyan eden hâdiseleri belki bugün inkâr edenler bulunur. Her şeyi 1945 ten-beri toz pembe bir gözlük altından seyretmek istiyenler ve bize de öyle göstermek istiyenler çıkabilir. Fakat unutmasınlar ki yann en âdil hükmü tarih verecektir.
Genel Başkanın bugünkü iktidara yaptığı tarizleri de ayn bir yazıda cevaplandıracağız.
Mümtaz Faik FENİK
asılır.
iken, ailesiyle beraber yaşadığı evi satın alıp müze yapmak istemiş. Boş bir evde oturulmıyacağın dan içine de çşya koymak lâzımgel-miş, onun için şimdi para gönderip İstanbul Bedestanından eski antika eşya satın aldırmıştır. İşte ortada duran eşya bunlardır. Kimbilir, vaktiyle bu eşya hangi paşanın veya hangi zenginin olmuştur ama bundan sonra bunlara bu müzede (Reşif Efendinin eşyası) denecek ve bu müzeyi talebesine gezdireck o-lan öğretmen de çocuklara (Bakınız çocuklar, Reşt Efendi şurada | oturmuş, bunlarla yemek yemiş, gara ağızlıklanyle uzun çubuklar, oğlu) efendimiz de mektebe ilk de-altın işlemeli kur an cüzü mahfaza- çanta ile başlamış) di-
şi, büyük gümüşlü bakır mangal k ve zavalll çocukları aldata-«»ir» vA«»ir» ^Ben~bu ^eşyayı caklardır.
u„«ıOr, . yalnız çocuklardan birisi şayet I muallimine Reşid Efendinin kaç lira maaşlı bir memur olduğunu soracak olur ve muallim de merhumun bir mahkeme kâtibi olduğuna bakılırsa eski devirde nihayet dört, beş lira maaşlı olduğunu söylerse bu kadar az maaşlı bir memurun bu eşyayı nasıl temin etmiş olduğunu çocuklara bir türlü anlatamı-yacaktır. Meseleyi anlıyan bazı çocuklar da bundan sonra kendilerine gösterilecek müzelere şüpheli nazarlarla bakacaklardır...
Bizim tarih kitaplarında bile bir resim vardır: Bir balıkçı kulübesini gösteren bu resmin altmda (A-merikanm Cumhurreisi Linkolin) bu kulübede doğmuş ve büyümüştür) deniliyor.. Büyük bir adamın şerefi doğduğu evle ev eşyasında değil, geçirdiği hayat ile yaptığı işlerdedir... Bir kürt kilimi ile bir saç mangalı her halde bu eşyadan daha iyi bir tesir yapabilirlerdi....
Şerif BİLGEHAN
fi ir kaç sene oluyor, bir gün, ” îstanbulda, Anadolulu bir ahbabın yazıhanesine gitmiştim. Bu zat beni görünce «Ne iyi oldu da geldin. Hani sende bir vakitler eski antika eşya merakı vardı. Bugünlerde ben de bir hayli eşya aldım, gel, bak bakalım çok aldanmış mıyım?» diyerek beni karşılamış ve sonra da bu eşyayı görmek için yazıhanenin üst katma çıkmıştık
Burada neler yoktu? Şam işi sedefli masa, koltuk ve tabureler, eski alaturka yemek takımları, sedef kaşıklar, eski kahve fincanları, sl-
altın işlemeli kuran cüzü mahfaza-
ve saire vesaire... I— — seyrettikçe ona «Kuzum, bunları ne için satın aldınız? Antika eşya mağazası mı, yoksa müze mi tesis edeceksiniz? Bunlar bugünkü apar-tımanların salonlarına sığmaz ki...» diyordum; fakat bu muhterem zat mütemadiyen gülüyor (Sen bir kere bunlara bir fiyat biç bakalım, ucuz mu yoksa pahalı mı aldım) diyordu... Nihayet ben eşyaya birer kıymet tahmin etmeğe başladım. O, bana, eşyayı göstererek (Şuna iyi bak, bu çubuk Reşit Efendinin tütün içtiği çubuktur, bu altın işlemeli heybe de onun ük mektebe başladığı zaman içine (En’am) cüzünü koyduğu mektep çantasıdır) diyor (ve bu sedef kaşıklarda da Reşid Efendi çorba içmiştir) diyerek mütemadiyen gülüyordu...
Nihayet meseleyi anladım.. Bugün memleketimizde büyük bir a-dam olan bir zatm çocukluğunu ge-
nıuzuvıu guuıs.u- ------- ,--------------------- - — -
tasarı hafta sonunda muhtemelen çirdiği Anadolu şehirlerinden birisi
Meclis umumi heyetine sunulacak- I --------------------ı-ı »»» Mivhie
tır.
nin Belediye reisi, bu büyük zata yaranmak için onun vaktiyle, çocuk
Kore’de kat’i neticeli harp
ir (Baştarafı 1 incide) ı Yan Taarruz t
Tokyo, 2 a.a. (United Press) — f United Press’in cephedeki muhabi- I ri Şimalli kuvvetlerin Suvvan’a kar- i şı bir yan taarruza geçtiklerini bil- t dırmektedir. Muhabir Sovyetler ta- g rafından kullanılan kırmızı yıldız t işaretli uçakların Suwan hava alanını bombaladıklarım bildirmiştir. r Cenup Kore kuvvetleri karargâhı t bu şekilde uçakların faaliyette bulundukları yolundaki haberleri ne j teyid, ne de tekzip etmemektedir. ı Cenupluların bir mağlûbiyeti t Tokyo, 2 a.a. (United Press) — j Pyongyang radyosu Şimalli kuvvet lerın geniş bir cenah hareketiyle 5 Seul'un doğusuna Kungkipo ve c Yangpyunfkung bölgelerinde ce- { nupiu kuvvetleri mağlup ettiklerini ( ve Seul’un 60 mil doğusundaki t Wonju üssüne doğru ilerlediklerini t budırmıştır. '
Kızıllar ilerliyor l
Güney Korede bir yer: 2 (a.a.) 1 (United Press) — Güney Kore ordusu genel karargâhı sözcüsü, Şı- ' mal Kore kuvvetlerinin Suwona 12 l md yaklaştıklarım bildirmiştir. Cenuplulara verilen uçaklar
Güney Kore’de bir yer: 2 a.a. ( (United Press) — Hava kuvvetlen ■ komutanlığı Güney Kore püotları tarafından idare edilen dokuz P. 51 Mustang uçağının Şimal Kore komünist müstevlilerine karşı girişilen savaşa katılmak üzere havalandıklarım bildirmiştir.
Bir İngiliz gazetesinin mütalaası Londra, 2 a.a. (Reuter) — People gazetesi harp muhabirinin bildirdiğine göre, birleşik Amerika ve Britanya camiasına dahil memleketler, Kore'deki kıtaları derhal takviye etmek için çareler aramaktadırlar.
Muhabir şöyle devam etmekte-^Güney Kore kuvvetlerini hariçten baş-ta bir kuvvet destekliyebı-hrse komünist taarruzunun onune geçilebilir. ,
Amerikan kuvvetlerinin Kore ye girmesine rağmen daha fazla kuvvetin kısa bir zaman içinde buraya getirilmesine ihtiyaç vardır ve bu da kolay bir iş değildir.
Muhabir, Japonyadaki işgal kuvvetlerinin 125.000 kişiden ibaret olduğunu, fakat bunların ancak bir kısmının harbe iştirak edebileceklerini, diğerlerinin ise polisle idari kuvvetler arasında taksim edilmiş bulunduklarını yazmakta ve emniyeti sağlamak için kuvvetleri sağlam bir şekilde hazır bulundurmak icabettiğini ilâve etmektedir.
Muhabir, İngilterenin Hong-Kong ve Malezyadan kuvvet gönderemi-yeceğini ve Kore harbinin sona ermesi için de siyasî çevrelerde geçen akşam görüşmeler yapıldığını belirterek şunlan yazmaktadır:
Bu görüşmeler, henüz pek iptidaî bir haldedir. Fakat bir hal çaresine varmak imkânının bulunacağı sanılmaktadır.
SİYASİ VAZİYET
Vaşington, 2 a.a. (Afp.) — Rus-lar tarafından teçhiz edilen fakat doğrudan doğruya Sovyetler tarafından desteklenmiyen Kuzey Kore ordusunun Güney Kore müdafaa hattını yarmış olması, ve hattâ Amerika tarafından teçhiz edilen ve yetiştirilen Güney Kore kuvvetlerinin, Amerika yardım etmemiş , »vuıUalrn maölûn edilmek
sinin mânasının Amerikan umumî efkârının büyük bir kısmı tarafından anlaşılması için Kore hâdisesinin çıkması lâzım geldi.
Nihayet yetkili çevrelerde sanıldığına göre, Birleşik Amerikanın Uzakdoğu ve Güney Doğu Asyada sarfedecekleri munzam gayrete Atlantik camiası devletlerine harp malzemesinin süratle gönderilmesi yolundaki gayretler de eklenecektir.
Başkan Trumanın özel yardımcısı Averell Harriman, daha şimdiden faaliyete geçmiştir ve Korenin her şeye rağmen Birleşik Amerika Savunma Bakanlığının başlıca meş galelerinden birini teşkil eden Av-irupayı unutturmamasına ,' gayret edecektir.
ihtimali karşısında kalması Vaşing-ton’daki diplomatlarla askerî mahfilleri düşünceye sevketmektedir. Bu keyfiyet Amerika’nın yalnız Uzak Doğuda değil bütün dünyada takip edeceği siyasetin yeniden gözden geçirilmesini intaç edecektir.
Şimdiki halde Amerikan diplomatlarının gözönünde tuttukları husus şudur: I
Siyasî ve ekonomik bakımdan zayıf olan bir memleketi komünizme karşı bir kale haline koymak ve teşkilâtlandırılmış bir demokrasi yapmak için İktisadî yardım çerçevesi dahilinde bu memlekete silâh ve iptidaî madde göndermek kâfi değildir. Bu hususta Kore hakkında beslenen hayaller Filipinler için de varittir. Binaenaleyh şimdi A-merikan devlet adamları tarafın- ı dan az çok vazıh olarak teyid edil- | miş olan dış siyaset prensiplerinden bazılarının gözden geçirilmesi bahis konusu olacaktır.
Güney Kore bahsinde söz şimdi askerlerindir. Zaten askerler de güç bir vazife ile karşılaşmaktadırlar. Zira daha iki güh evvel tasavvur edildiğinin aksine olarak mütecavizi 38 inci arz dairesi kuzeyine süratle püskürtmek mümkün olamı yacaktır.
Japonya ile barış andlaşması meselesi de bahis konusu edilmektedir. Yetkili çevrelerden bildirildiğine göre Birleşik Amerikanın işgale son vermeyi yeniden derpiş etmesi için aylar lâzımdır. Bu arada Tokyo hükümetine daha fazla idarî istiklâl verecek geniş tedbirler alınabilir.
Formoza statüsü de daha uzun zaman tavazzuh edemiyecektir. Stratejik mevkii uzun zamandanbe-ri General Mac Arthur’ün zihnini işgal eden bu ada, son harbin bir kısmında Malta’nın tâbi olduğu «Mecburî tarafsızlığı» idame etmek zorundadır. Fakat bunun sebepleri
Komünist Çin’e gelince, sadece sajr hususlar üzerinde hazırladığı ’ -ı-z-*. «-,«. Miıiatia- kuvveden füle çıkarıl-
ması için hükümet makamlariyle temaslara geçecektir.
hakkında
★ (Baştarafı 1 İncide) Trygve Lie - Umumi Kâtip Monsieur Trygve Lie
Birleşmiş Milletler Umumî Kâtibi New*York
Moskovada mitingler
Moskova, 2 (a.a) (Afp) — Moskova bölgesinde bulunan fabrika ve atölyelerden büyük bir kısmının işçileri tarafından yapılan mitingler de Amerikan kuvvetlerinin Kore-den çekilmelerini talep eden bir karar alınmıştır. Öte yandan Mareşal Stalini barışı müdafaada gösterdiği azimden dolayı tebrik eden kararlar da alınmıştır.
Bu mitinglere iştirak eden bütün hatipler, harpten mesul olanların hareketlerine mani olunması zaruretini belirtmişlerdir.
1 Temmuz 1950 tarihli telgrafları cevabıdır. 29 Haziranda zatı devletlerine bildirmekle müşerref olduğum üzere Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti Birleşmiş Milletler şartından mütevellit taahhütlerine sadıktır. Binaenaleyh Türkiye hükümeti güvenlik konseyinin bu husus ta alacağı kararlara tevfikî harekete ve konseyle temasa gelmeğe hazırdır.
Profesör Fuad Köprülü Dışişleri Bakanı
Feridun Çölgeçen
A.rupo'don döndü
Bundan bir müddet evvel tiyatro ve sahneye ait tetkiklerde bulunmak üzere Avrupaya ve bu arada Fransaya gitmiş olan Feridun Çölgeçen incelemelerini tamamlamış ve şehrimize dönmüş1 bulunmaktadır.
i Çölgeçen, tiyatro sanatkârlarının I ihtiyaçları ve bir sendika tesisi ve-
komünist Çin’in Birleşmiş Milletlere kabulüne karşı oy verecek ve çoğunluğun kararına uyacak olan Birleşik Amerika’nın bu hususta takındığı tavır da gözden geçirile- . çektir. Amerikan siyasî çevrelerin- Konyadan bir öğretmen
deki kanaate göre, Birleşik Ame- | heyeti geldi
rika Mao Çe Tung hükümetinin Kadro darlığı dolayısiyle terfi kabulü talebi üzerine vetosunu kul edemiyen Konya öğretmenlerinin lanacaktır. I durumlarını bildirmek ve hakları-
Fılipinler ve Çin Hindine gönderilen nı aramak maksadiyle Konyadan harp malzemesi sevkiyatı da hızlan şehrimize Namık Ayaz ile Memduh dırılacaktır. Hakikatte, Sovyet Rus ve Yavuz Süslüden müteşekkil bir ya tarafından tanınan Ho Şi Minh ı heyet gelmiştir.
kuvvetlerine karşı Fransanın 3 se- Heyet Millî Eğitim Bakam ile nedenberi devam eden mücadele-1 temaslarda bulunacaktır.
Emleri 6-2 yendi
★ (Baştarafı 1 incide) met Şenal rakibini ekseriyetle yendi.
79 kilo:
Hilmi Tafrancı - Keiselah; FinlandiyalI baştan sona kadar üstün güreşerek ittifakla kazandı.
87 kilo:
Muharrem Candaş - Sepponen: Muharrem derhal rakibini bastırarak güreşi 3 dakika 26 saniyede tuş la kazandı.
Ağırı
Yusuf Gümüş - Riihimeki: Yusuf tan çok ağır olan FinlandiyalI güreşi 6 dakika 37 saniyede tuşla kazandı.
Neticede bu geceki güreşler bu suretle 6—2 İstanbul Güreş Klübü. nün galibiyeti ile neticelendi.
r
Her akşam mat tLU «a
Yeni Sinemada
Zati Sungur
Temsilleri ikinci ve yeni program muvaffakiyeti»
Helikopterle yeşil kurt mücadelesi
* (Baştarafı 1 incide)
Diğer, taraftan yerli ilâç hazırlan ması için teşebbüse geçilmiş ve ilk araştırmalar muvaffakiyetle neticelenmiştir. Hattâ pek yakında, dışarıdan getirilenlerden daha yüksek evsafta ilâfr. hazırlanmasına başlanabileceği ümit edilmektedir.
Karagücü Jandarma gücü ile 1-1 berabere kaldı, Havagücü de Harp okulunu 4-2 mağlûp etti
Ordulararası Genelkurmay Kupa - çin de topu takip etmek cidden sı futbol maçlarına dün 19 Mayıs müşkül oluyordu. Tertip komitesi stadı dış sahasında törenle başlan- önümüzdeki günlerde yapılacak o* dı. Maçları Genelkurmay Başkanı lan maçları saat 16.30 da başlatırsa Orgeneral Nuri Yamut da meraklı karanlığa kalmadan zevkli bir maç bir seyirci kitlesi ile beraber baş- -*—* *- —’ ' ' ~
tan sona kadar takip etti.
Törene saat 16.45 de İstiklâl Mar-şile başlandı. Bunu takiben de kurmay albay Ziya Komutun bir konuşması ve geçitı resmi yapıldı.
Karagücü - Jandarmagücü
ilk karşılaşma hakem Sıtkı Er-yar idaresinde Karagücü ile Jandarmagücü arasında oynandı.
Karagücü: Salâhattin, Cevat, Ha-bip, Taci, Mehmet, Refik, Hüseyin, Salâhattin, Bedri, Kâzım Salim.
Jandarmagücü: Ekrem, Selâmi, Sami, Mehmet, Esat, Fikret, Reşit, Ali, Mecit, İsmet, Cevdet.
Oyunun ilk devresi daha ziyade Karagücü baskısı altında geçti, Jan darmagücünün müdafaasının güzel oyunu rakiplerine sayı yapmak fırsatı vermedi. Nihayet 35 inci dakikada Salim frikikten güzel bir şütle Karagücünün ilk golünü yaptı. Dev re de bu şekilde 1—0 sona erdi.
ikinci devre rüzgârı lehlerine a-lan Jandarmagücü sol açık Cevdet vasıtasiyle beraberlik golünü yapmaya muvaffak oldu. Bu beraberlik vaziyetinden sonra Karagüçlü-ler yine hâkimiyeti ele aldılarsa da Kâzımın iki muhakkak gollük fırsatı kaçırması ve son dakikada kazandıkları penaltıyı Cevatın dışan atmasiyle netice değişmedi. Maç da 1—1 beraberle sona erdi.
Her iki takımın süratli bir oyun çıkarmalarına rağmen, kale önlerindeki kaçırılan fırsatlar fazla gol yapılmasına mani oldu.
Havagücü - Harpokulu
Günün ikinci karşılaşması takviyeli Harpokulu ile Havagücü arasında yapıldı. Hakem Ekrem Emir-oğlunun idaresinde takımlar sahada şu tertiple yer aldılar.
Havagücü: Canpolat, Hikmet, Hayri, Salâhattin, Halil, Haşan, Kemal, Recep, Bülent, Refik, Nus-ret
Harpokulu: Remzi, Rahman (Adnan), Rıdvan, Mustafa, Selâmi, Se-bahattin, Vasıf, Sebahattin, Hakkı, Mustafa, Zeki.
Oyunun ilk dakikaları iki tarafın karşılıklı akınları arasına geçti. Bir müddet sonra Havagücünün hâkimiyeti ele aldığı görüldü. Mukabil hücumlarda bulunan Harp-okulunun akınlarında bir netice a-Unamadı.
Oyunun 21 inci dakikasında soldan yapılan bir Havagcü akınında Nusret takımının ilk golünü yaptı. 25 inci dakikada Refik Havagücüne ikinci golü de kazandırdı. Kısa bir zaman içerisinde yapılan bu iki gol Har biyelileri canlandırdı. 30 uncu dakikada Vasıf Harbiyeye ilk golünü yaptı. Santra yapılır yapılmaz hücuma geçen Havagüçlüler kalecinin hatasından faydalanarak, Nusret vasıtasile üçüncü gollerini kazandılar. Maç zevkli bir hal aldı.
Bundan sonra Harpokulu akanlarının daha tehlikeli olduğu görüldü. 33 üncü dakikada Hakkı sağ açık yerinden çektiği sıkı bir şütle takımına ikinci golü kazandırdı.
Devre de 3—2 Havagücünün lehine sona erdi. Bu devre gollerin birbirini takiben yapılması maçın heyecanını arttırdı.
İkinci devre
İkinci devre Harpokulunun daha hâkim bir oyun çıkarmasına rağmen Havagücü son dakikada Bülent vasıtasiyle bir gol kazandı. Maç da bu suretle 4—2 Havagücünün galibiyeti ile sona erdi.
Hakem Ekrem maçı güzel idare etti.
Birinci maç 20 dakika geç başladığı için ikinci maçın büyük bir kısmı karanlıkta oynandı. Bunun i-
seyretmek fırsatı verilmiş olur. Bu suretle maçların geç sona ermesi hususu da ortadan kalkar. Ve halk da sonuna kadar maçları alâka ile takip eder.
Haydar Özakman
Vefa Racingi
7-1
İstanbul, 2 — Bir müddettenberi şehrimizde bulunan Beyrutun, Ra-cing futbol takımı üçüncü karşılaşmasını bugün Vefa stadında pek az bir seyirci önünde Vefa takımı ile yaptı.
Zevksiz ve hareketsiz başlayan oyunun ilk dakikalarından itibaren Vefalılar rakip takım kalesini bas-trmağa başladılar. Ve Suphi ileKâ-milin attıkları gollerle devreyi 2—0 galip bitirdiler.
İkinci devrenin ilk dakikalarında Beyrutlular bir gol yaptılar fakat derhal hücuma geçen Vefalılar Bey rut kalesini sardılar ve bu devrede de 5 gol daha yaparak maçı 7—1 galip Ibitîrdiler.
Kılıç müsobaka orı
İstanbul, 2 — Eskrim Klübü tarafından hazırlanan İstanbul tenis, eskrim Dağcılık Klübü salonunda güzide bir seyirci kütlesi huzuriyle yapılan merhum Salih Raif Çorlu kılıç müsabakaları 1 Temmuz Cumartesi akşamı saat 24 de sona ermiş ve Vural Bakanay (İstanbul) birinci. Seyid Mısırlı (Ankara) i-kinci. Osman Taner (İstanbul) ü-çüncü olmuşlardır.
İstanbul, Ankara, Bursa eskrimcilerinin iştirakiyle yapılan bu müsabakaya iştirak eden bütün eskrim çilere ayrıca birer madalya hediye edilmiştir.
İstanbul yüzme teşvik müsabaka'arı
İstanbul, 2 — İstanbul yüzme teş vik müsabakalarına bugün saat 10.30 da Lido havuzunda devam e-dildi.
Teknik neticeler şunlardır.
Yüf metre serbest erkeklerde: Ne_ jad Nakkaş (Modaspor) 1,05 9/10 dakika, Halidun İşmen (Yüzme İhtisas 1,08 6/10 dakika, Suat Karasu (Ferdi
Yüz metre serbest bayanlar: Birinci Şükran (Modaspor- 1,47 6/10, Melek (Ferdî) olup müsabaka hark ci 1,41 5/10 dakika.
200 metre kurbağlama: Birinci Süha Erler (Yüzme İhtisas) 3,32 5/10 dakika, ikinci İnal (Modaspor) 3, 46 müsabaka harici Müsabaka harici Musa Gerday 3,29 dakika.
100 metre kurbağlama bayanlar: Birinci Güngör Tunalıoğlu (Modaspor 2,08 9/10 dakika.
100 metre sırt üstü erkekler: Birinci Yalçın Sarıer (Modaspor) 1,26 dakika, ikinci Fuad Tözünel 1,32 dakika, üçüncü Tuğrul Kıyası (Modaspor) 1,40 dakika.
4X200 de Yalçın Sarıer, Haşim Tankut, Lazo, Nejad Nakkaştan mü rekkep Modaspor takımı 12,23/2 birinci olmuştur.
1500 metre birinci İbrahim Sulu, 23,54 6/10 dakika, ikinci Halûk Ek-sa 23,55 8/10 dakika, üçüncü Rauf Orhan (Galatasaray).
At »arışları
Istanbuldaki ilk hafta
lerinin, Amerika yardim ermemiş . ) olsaydı mutlaka mağlûp edilmek Wl
200 uaKiye ııam nu.u
devun ediyor.
Cumartesi ve Pazar günleri Ucuz Halk Matinesi
Fiatlar: Orkestra koltuk 15» — Koltuk ve balkon 10* Duhuliye 75 kuruş
Temsilden sonra: Bakanlıklar, Kavaklıdere, Bahçelievler, Cebeci semtlerine otobüs temin edilmiştir.
Talebe Federasyonu Başkanınm bir müracaatı
Türkiye Millî Talebe Federasyonu Başkam Can Kıraç, Teknik Üniversite Rektörü Ord. Prof. Hulkî Erem’e bir mektup göndererek, tek
koşularında sürprizler
İstanbul, 2 (Telefonla) — Bugün yapılan at yarışları neticeleri şun-
Rektörü Ord. Prof. Hulki lardur: trem e oir mektup göndererek, tek ikinci koşu: Uğur birinci, Mace-nlk üniversite talebelerinin tertip I ra ikinci, Azize üçüncü. Ganyan 18 ettikleri tedrisat toplantısı dolayı- . lira, plâseler 290,^490 ve 240 kuruş. ~
eııiKierı ıvanstu tupıuuuöi t------- • . . -
D-ıyle bu toplantının organizatörlü- Üçüncü koşu: Dorreo birinci. Gan
mınii vanan talebelerin cezalandı- yan U5 kuruş.
günü yapan talebelerin cezalandı- yan U5 kuruş, olmamaları ricasında bulunmuş, 1 Dördüncü k bu ricayı Türkiye Milli Talebe Fe- --------- ------- _. . . .
derasyonu adına yaptığım bildir- yan 465ı plâseler 235, 390 mıştir. ’ ruş.
Dördüncü koşu: Tufan birinci. Cowboy ikinci, Dabi üçüncü Gan -- ve 525 ku.
Beşinci Koşu: Prenses birinci Dezdemona ikinci, Arda üçüncü, Ganyan 385, plaseler 140, 395 ve 190
Çifte bahis: Tufan _ Prenses 31.90
İkili Bahis? Uğur - Macera 188.95 Lira verdi.
İkinci koşuda, Seyhan, Barış. Murat ve Raptan, üçüncü koşuda Dilber, dördüncü koşuda Benliboz, Havari koşmamışlardır.
mevzuu olmaktan çıktığı da maalesef iddia edilemez. Bu vaziyet mahallenin huzur ve sükûnunu ihlâl etmekte, gençler üze-rinde fena bir tesir yapmaktadır. Bu sebeple resmî muamelenin süratle yürütülerek işin bir karara bağlanmasını rica etmekle bütün civar halkının arzularını ifade ettiğimiz kanatındayız.
Kore dünya harbine sebebiyet verebilir
★ (Baştarafı 1 incide/'
Kurultayı takip etmekte olan ba- ' sın mensuplarına iltifatlarda bulunan İnönü Kurultay kapanırken kı sa bir konuşma yapacağını, fakat bu konuşmasının daha ziyade delegelere teşekkür ve başarılar temen1 nişi mahiyetinde olacağını söyledik ten sonra kısaca iç meselelere temas etmiştir.
Bundan sonra dış meseleleri ele, alan İnönü Koredeki harbi alâkayla takip ettiğini söyledikten sonra «Koredeki harp üçüncü dünya harbinin çıkmasına sebep olabilir, demiş, Birinci ve İkinci Dünya Harp lerinin de aynı şekilde ufak hâdiselerden meydana geldiğini ifade, etmiş ve misaller göstermiştir.
tnönünün yaptığı bu konuşmadan sonra hep birlikte Halkevinin balkonuna gidilmiş ve grup halinde muhtelif resimler çekilmiştir.
Kurultay müzakereleri
C. H. P. 8 inçi Kurultayı dün sabah saat 10 da Halkevinde toplan-J mıştır.
Oturumun açılmasını müteakip program ve tüzük komisyon raporii' okunmuştur. Raporda, parti programında kuvvetler ayrılığı esasına geçişin gerek C. H. P. nin tüttüğü ' istikamete, gerekse demokratik ge- 1 lişimin icaplarına uygunluğu mü-l şahede edilmekte ve neticede mad-1 denin, metin üzerindeki gerekli dü-H zeltmeler yapılmak suretiyle tâdil1! edilmesi telkif edilmekte idi.
Tüzükte de teferruat üzerinde | bazı ufak değişiklikler yapılması i teklif edilmekteydi.
Bir çok delegeler rapor üzerin de söz almış, lehinde ve aleyhinde konuşmuşlardır.
Bu sırada söz alan Hakkı Tank Us program ve tüzük üzerindeki tadillerin iki müzakereli olmasını, yani ikinci müzakeresinin 1951 yılı Kurultayında konuşulmasını teklif etmiştir.
Müteakiben daha bir çok delegeler söz almış ve rapor üzerinde görüşlerini bildirmişlerdir. . |
Toplantıya saat 13.30 da ara ve-rilmiştir.
Öğleden sonra saat 15.30 da oturum açılmış ve bazı delegelerin konuşmasını müteakip kürsüye gelen Hakkı Tarık Us, sabahki oturumda bir delegenin imalı sözleri | dolayısiy|s cevap vererek filhaki- " ka saçları ağardığını, fakat buffâ* J* dığından bahsedenlerin olmadığını söylemiştir. C. H. P- nin hâlâ iktidarı" muhafaza ettiğini ifade ile bir saat kadar süren uzun bir konuşmp yapmıştır.
Bundan sonra kürsüye gelen Yavuz Abadan komisyon adına uzıyı bir konuşma yapmış ve hatiplerin mütaleâlarını cevaplandırmıştır.
Müteakiben program ve tüzük ü-zerindeki tâdil tekliflerinin müzakeresine geçilmiş ve bu maddeler komisyonun teklifine nazaran bai ufak değişikliklerle kabul edilmiş-Ur. j
Kurultay gece saat 21.30 da bu sabah saat 9 da toplanmak üzere oturuma son vermiştir. Bugün tüzük tasarısının müzakeresine devam edilecek ve seçimler yapılacaktır.
Bugünkü seçimler için delegel^-x arasında üç dört matbu liste d(* laştırıldığı görülmektedir. Genel sekreterlik için Cemil Sait Barlas, Nihat Erim ve Faik Ahmet Barutçu isimleri arasında mücadele olacağı anlaşılıyor. Şimdiki halde'Nlhat Erim’in genel sekreterliğe seçilmesi ihtimali delegeler arasında zayıf sayılmaktadır.
Şemsettin Günaltay’ın divana se-çilmemesi için de bir cereyan sezilmektedir. ,___'
Comments (0)