SALI
5
EYLÜL 1950
Yıl: 2 — No. 190
Başmuharriri: Mümtaz Faik Fenik
Denizciler Caddesi: 3
Posta Kutusu: 193 — ANKARA Telgraf: Zafer Gazetesi Ankara Başmuharrir ............ 16882
Yazı işleri ............ 15315
İdare ve İlân .......... ' 15619
Fiyatı her yerde 10 kuruştur
(?*■

Sabri Yılmaz YANIK

ıjn
71
Yeni çeşitleriyle müşterilerinin emrindedir. Not: Taksit muamelesine devam edilmektedir. Anafartalar caddesi No. 386 — Telefon: 14594
Demokrat Partinin büyük zaferi
Halk Partisinin müthiş hezimetine
karşı milletD.P.ye itimadını belirtti
Demokrat Parti adayları vilâyet merkezlerinin yüzde 90 nında kahir bir ekseriyetle seçilmiş bulundukları anlaşıldı
Muhalefetin, baskı yapıldığına dair iddialarının aslı yoktur
Son seçimlerden çıkan mâna
Mümtaz Faik FENİK
Atlantik Paktı ve Türkiye
Tolebimiz15 Eylülde
görüşü le cek
Fevzi Lûtfi Karaosmanoğlu’nun beyanatı i
Millet C.H.P. ye köle olamaz
Karaosmanoğlu dedi ki: “C.H.P. ve onun şefi memleket içine infiratçılık sokmakta devam ettikçe bu partiyi desteklemekte devam eden vatandaşların mesuliyetleri de gün geçtikçe daha ağır olmaya başlamıştır. „
Pazar günü yapılat) belediye seçimleri Türk milletinin Demokrat Parti iktidarına tam bir itimat gösterdiğini bir defa daha en görmez gözlere göstermiş, en anlamaz kulaklara anlatmıştır. Muhalefet bu seçimler neticesinde, bir defa daha tasfiyeye uğramış, ve şimdiye kadar en başındakin-den, dümencisine kadar yaptıkları propagandaların hiç bir esasa istinad etmediği tezahür
Belediye seçimlerinde leketteki bütün 1 yüzde doksanının I’ göz Halk Partisinin yeni uğradığı kahkari tin mahiyeti bütün ( ile görülmüş olur.
Yeni iktidar üç ı yaptı diye
belediyelerin ı Demokrat ırti tarafından kazanıldığı önüne alınacak olursa, hezime-çıplakbğı
.-r.. . soranlar şunu bil-
sinler ki. Demokrat Parti üç ay zarfında hiç bir şey yapmamış olsa bile, Halk Partisini belediyelerden de tasfiye ederek şehirlerimizi ve kasabalarımızı da kurtarmış, ve vatandaşları kendi bulundukları yerde kendi işlerine ve kendi oylarına sahip kılmıştır.
Milletin üç ayda hayal sukutuna uğradığını iddia edenler, şimdi bizzat kendilerinin uğradıkları bir hakikat sukutu karşısında, ellerini şakaklarına koyup ne kadar elim bir tezvir yaptıklarını hazin hazin düşünmeli ve hiç olmazsa bundan sonrası için intibaha gelmelidirler.
İşte belediye seçimleri, üç aylık Demokrat Parti iktidarı için tam bir referandum olmuş, ve millet Halk Partisi liderlerinin rağmına, yeni demokrn-tik rejime karşı tam ve candan güvenini göstermiştir.
Aksini iddia edemzler. çünkü bizzat Genel Başkanları İnönü, radyoda söylediği propaganda nutkunda, bu seçimlerin «mahalli ihtiyaçları ilgilendiren bir seçim olmaktan izyade, memleketin siyasi mukadderatını birinci derecede ilgilendiren büyük milli bir hâdise olduğunu söylemiştir.
Evet, bu büyük milli hâdise
tekevvün etmiş, ve millet. Halk Partisini ve onun liderinin iddialarını resmen sandıklara attığı oylarla yalanlamıştır. (Sonu 4 üncü sayfada)
Ankara ilk öğretim kadrosu
Millî Eğitim Müdürüğün-ce hazırlanmakta olan Ankara ilk öğretim kadrolarının tanzim işi bitmiş ve vilâyet tarafından tasdik edilmiştir. İl dahiline nakil ve tâyinleri yapılan öğretmenler şu esas üzerine tâyin edilmişlerdir:
İl emrine verilen 13 öğret menli yeni kadro için mülhakattan merkeze 13 öğretmen getirilmiş ve bunlardan açılan yerlere de il emrine tâyin edilen öğretmenler gönderilmiştir. Merkezde bulunan iki münhale Ankara mer kezi için sıra bekliyen iki öğretmen getirilmiştir. İl em (Sonu 3 üncü sayfada)
Pazar gütıü yapılan Belediye Meclisleri seçimlerinin neticeleri peyderpey Demokrat Parti merkezine gelmekte ve ş mdiye kadar alınan neticeler Demokrat Partinin kah:r bir ekseriyetle seçimleri kazandığını göstermektedir.
Diğer taraftan seçim sırasında yurdun h ç bir yerinde her hangi bir hâdise cereyan ettiğine dair haber gelmemesi de seçimlerin Türk milletine yakışır bir olgunluk içinde sona erdiğini göstermektedir.
İçişleri Bakanının demeci
Belediye seçimlerinin neticeleri ve seçimlerin devamı müddetince içişleri Bakanlığına intikal etmiş (her hangi br hâdise olup olmadığı hak kında malumatına müracaat eden bir .arkada.jırmza. İçişleri Bakanı Rükne|tin Nasu-hioğlu dün sabah ştınları söylemiştir:
(Sonu 4 üncü sayfada)
■|
Cumhur Başkanı
Bomonti’de
Ankara siyasi çevrelerinde belediye seçimlerinin neticelari hükümet dış siyasetinin de milletçe tasvibi mahiyetinde görülüyor
Londra, 4 (a.a.) (Reuter) — Türkiye'nin Atlantik Paktına
alınması için yapmış
olduğu
teklif üzerinde son bir müza-
kere yapmak için Türkiye’nin Londra Büyük Elçisi Cevat Açıkalın Ingiltere Dışişleri Bakanı Bevin ile bugün bir görüşme yapmıştır.
Bevin perşembe günü Nev-york'a müteveccihen Loıldra -dan ayrılacaktır.
Atlantik Paktı devletleri kon
şeyinin 15 eylülde Nevyork-taki toplantısında, Türkiye’nin Atlantik Paktına aılnması hu-
susunda yapmış olduğu teklifin müzakere edilmesi beklen-
mektedir.
Radyo Gazetesinin tefsirleri
Dün akşamki Radyo Gazetesi Belediye Seçimlerinde Demokrat Partinin yüzde doksan nisbetinde kazandığını kaydettikten sonra devam ederek şuu ları bildirmiştir:
• Hükümet, belediye seçimlerinden yeni kuvvet alarak
Fuat Köprülü
' Cumhur Başkanı Celâl Ba-yaı-, yanında Başbakan Adnan Menderes ve Dışişleri Bakanı Profesör Fuat Köprülü olduğu halde, dün akşam saat yirmi ikide Bomonti bahçesine git -miş, ses sanatkârı Sabite Tur ile Safiye Ayla’nın konserlerini dinlemiş ve Ispanyol revüsünü seyretmiştir.
Cumhur Başkanı bahçeye girdiği sırada orada bulunanlar tarafından sürekli alkışlarla karşılanmış, bahçeden ayrılırken de halkın aynı sevgi tezahürleriyle uğurlanmıştır.
çıkmıştır. Dahilde ve hariçte demokrasi yolundaki faaliyc -tine yeni bir hızla devam edo-
Milletlerarası sahada da, Ko-
re’de mütecavize karşı yapı-
(Sonu 4 üncü sayfada)
İl Genel
Meclisleri
seçimi
15 Ekim seçimleri hazırlığı başladı
Seçim Konunu gereğince İl Genel Declisi seçimleri bütün yurtta 15 Ekim Pazar günü yapılacaktır.
11 Genel Meclisinde oy kul lanmağa yetkili seçmen kütükleri dünden itibaren muhtarlar tarafından hazırlanma ğa başlanmıştır.
Bu münasebetle Ankara valiliği dün şu tebliği yayınlamıştır: .
Ankara valiliğinden tebliğ olunmuştur?
1 — 15 Ekim 1950 günü yapılacak olan
Meclis seçimine ait seçmen kütüklerisin 4 Eylül 1950 sa-(Sonu 3 üncü sayfada)
Pazar Genel
Ankara civarında bir soygunculuk
Haydutlar yol keserek bir vatandaşı öldürdüler
Evvelki gün gece yarısından sonra şimdiye kadar Ankara vilâyeti hudutları içinde eşine rastlanmıyan son dçrecc cüretkâıane bir soygunculuk hâdisesi olmuş ve bu hâdise ay nı zamanda cinayetle netice -(Sonu 4 (İncil sayfada)
İzmir. 4 (a.a.) — Devlet Bakanı Fevzi Lûtfi Karaosmanoğlu, bugün kendisile konuşan Anadolu Ajansı mu-hab'rinin sorduğu çeş tli sualleri •aşağıdaki şekilde cevaplandırmıştır;
•— Seçim neticelerinin s:zde uyandırdığı int.ba ve kanaat nedir?.
.— Başka türlüsünü beklemiyorduk. Yıllardır besledi-ğ m br kanaat vardır. Halk Part'si b r parti değil, gayri tabiî br tahakküm ve istibdat şebekesidir. Milletimiz er geç bu tahakküm şebekesini ortadan kaldıracak ve bu vatanda yarından em'n olarak hür ve korkusuz ya-, şamanı/ı yollarını bulacaktır. Bu kanaatim daha 1946 da tahassül edecekti. Fakat seç'mlerin kanun, insaf ve ahlâk kaideleri dışında olarak her şeyi alt üst etmesi
bunun husulünü geciktirdi. ( 14 Mayısta, milletimiz ilk ; ve kati kararını reyleri ile ’ ilân etti. Adnan Menderes'in ! dediği gibi. . o zaman mü- 1 tehokkim iktidarı yere serd', ! son belediye seçimleri, jıe ; de o iktidarın muhalefet par ; tisi olarak büsbütün s lin p ! tarihe karışması gerektiği ( hükmünü verdi. ^ıten başka ! türlü olmasına imkân var ! mıydı? Dünkü tek parti, tek î şef sistemin'n arkasına sak- ! lanıp bu milleti hor görenler, ! ona her türlü cefayı yapmak ( tan çek nmiycnler, vatandaş- ; lan bir sürü halinde görmek ! ten zevk alanlar, düşünceyi, ( yazıyı, vatandaşın siyasi, iç- î t.mai k'irriyetöii orçadan ! kaldırmakla bahtiyar olan- ( lar, bu memleketteki sessiz- *
(Sonu 4 üncü sayfada)!
Millî Mücadelede düşman k Karaboğaz mevkiinden itibaren fertepe'deki törene iştirak eden Atatürk’ün geçici kabrini ziyar
uvvetlerinin en zi bütün muharebe
iyade ilerleyip geri püskürtüldükten Polatlı meydanlarını dolaşıp Zafer Bayramı günü Za-
Türkiye Anadolu Oymağı gençleri dün şehrimize dönmüşler ve et etmişlerdir. Gençler Başkomutanlık Meydan Muharebesi şe-
hitleri toprağı ile Eskişehir hava şehitleri toprağını ve bir buketi kabre koymuşlardır. Resim-
de gençler saygı duruşunda
gö rülii yorlar.
Millî eğitim işlerineyerıi bir ruhla el konuldu
Bakan Tevfik İleri, alman kararları izah ediyor
İstanbul, 4 (a.a.) — Şehri -mizde bulunan Millî Eğitim Bakanı Tevfik ileri, bugün
kendisiyle görüşen basın mensuplarına Bakanlığını ilgilen -diren muhtelif meseleler etrafında izahat vermiş ve şu beyanatta bulunmuştur:
— Son zamanlardi yaptığım
seyahatler esnasında öğretmen
arkadaşlarımla geniş temaslar- I da bulundum.
Arkadaşlarımın büyük bir ekseriyetinin bizimle aynı düşünce ve heyecana sahip olduğunu gördüm ve çok memnun oldum.»
Millî Eğitim Bakanı, topla -nacak olan üniversiteler arası kurulda görüşülecek mevzu-
laıa da temas ederek bunların başında bu sene üniversiteye (Sonu 4 üncü sayfada)
AKINTIYA
I____KÜREK
Kore’ye gidecek
Türk birliği
Bu ay içinde hareket edecek olan birliğimiz bir tatbikat yapacak
Koıedeki harekâta iştirak etmek üzere Birleşmiş Milletler emrine verilen 4500 kişilik askerî birliğimizin eği- , tim merkezlerindeki çalışma- ’ lan devam etmektedir. |
Çalışmalar, Amerikalı ve Türk subaylarının nezareti | altında son sistem silâhlarla
yapılmaktadır.
İngilterenin B.B.C. radyosu geçenlerde bir havadis vermiş ve Koreye gidecek Türk birliğine mensup bazı subay ve erlerin uçukla Koreye gi derek, yakında hareket edecek olan büyük birlikle irti-
(Sonu 4 iincii sayfada),
Çifte kavrulmuş!
| şte Belediye Seçimleri-
A nin neticesi de aleyhlerine çıktı! Onu da kaybettiler!
Evvelâ Milletvekilleri seçimi, sonra Muhtar seçimi, daha sonra da bu!
Ne yaparsınız, hak oyunu üçtür... Bilemedin kanaldır
Ulus bir de C.H.P. adaylarına seçilirlerse şehir için ne yapacaklarını sormuş, hattâ bir de «Ne düşünüyorlar? “ diye sütun açmıştı. Ne düşündüklerini bir tarafa bırakın, şimdi nasıl düşündüklerini bir sorun!
Nasıl düşünecekler? Arpacı kumrusu gibi!
YEDEKÇİ
Aklınla
Memleket huzursuzluk içinde, diyorlardı; demek değilmiş. Halk, Demokrat Parti’yi iktidara getirmekten pişmandır, iddiasmdaydılar; demek değilmiş. Halkın Demokrat Parti’ye güveni kalmamıştır, buyuruyorlardı; işte aslı faslı olmadığı meydana çıktı. Ordu kumandanından tapu kâtibine kadar bütün memurlar eşyalarını denk etmişler, melûl melûl bekleşiyorlardı; demek sırtlarında şilteleri, bavulları, gene de Demokrat Partiye rey vermeğe koşuştular. Garip şeyler oluyor bu dünyada!
Zarif ve doğru söz: «Türk Milleti 14 mayısta iktidardan tasfiye ettiği Halk Partisini 3 eylülde de muhalefetten tasfi-
Alınacak ibret dersi vardır ama. kim ne umur eder? Netice belli olmuş, onlar aynı gün hâlâ, akıllarından, ferasetlerinden, bilgi ve tecrübelerinden dem vurup dev aynalarının karşısında geziniyorlar. «Devlet idare etmek zormuş, - diin gazetelerinde böyle buyuruyorlardı - hükümettekiler muhalefetle bilgi, tecrübe, akıl bakımından boy ölçüşecek se-
bin yaşa
Muhip Dıranas
viyede bulunmazlarsa pek çabuk iflâs ederler» iniş. Ne âli-ıııane lâflar değil mi? Fakat , «akıl» a gelince, o, 14 mayıstan önce de...
Daima yazdık ve söyledik, bu şekilde bir muhalefetin her zaman hüsranla karşılaşacağından hiç şüphe etmemeli, devrin tamamen değişmiş olduğunu görmekten âciz olanların büyük akıllarını, büyük bilgi ve tecrübelerini kendilerine saklamalarını, belediye se çimleriyle halk, bir defa daha ihtar etmiş oluyor. Zira, ikide bir diplomalarını ve millî kahramanlıklarını ileri sürenlerin halkı sağduyudan mahrum sanacak kadar sağduyu nasipsizi olmalarını, bu gibi boş övünmeler mazur gösteremiyor. Kaldı ki, 14 mayıs inkılâbını yapan bu milletin üç ay sonra bundan pişmanlık duyup Halk Partisine döneceğini hayal etmenin hiç bir diplomada, veya akılda da yeri yoktu.
Bir şey anlaşılabilse, hırs tezgâhında, tezvir, tahrik, uydurma ve türlü iğva kumaşı dokumakla hakikatin çıplaklığını örtmek kaubil mi imiş, değil mi imiş bu anlaşılabilse...
OTOBÜS I
DERDİ
Çankaya’ya işleyen otobüslerden
şikâyet fazla
Bütün gösterişlere rağmen, Ankara Belediyesi otobüs ida resi henüz seyrüsefer işlerini halledememişti. Bu vazyiet-ten muztarip olan halk, zaman zaman, şikâyetlerde bulunmakta ve fakat bir netice alamamaktadır. Bakanlıklar -Samanpazarı otobüsiyle, Kızılay ve Sıhhiyeden işlerine gitmek üzere otobüs bekle-
yen memurlar, otobüsün saatinde gelmemesi veya bazı
günler mesi
o saatlerde hiç geçme yüzünden vazifelerine
geç gitmek mecburiyetinde kalmaktadırlar.
Günün Mevzuu :
Bir darbe daha
Demokrat î z m 1 r O Hurrem Kubat, "Bir Darbe Daha" başlıklı yazısında, Belediye seçimlerini Halk Partisinin kaybettiğini, birçok yerlerde aldığı oyların Millet Partisinden daha az olduğunu, bunun açık manasının Halk Partisinin çözülmekte ve muhalefet olarak yerini başka partilere terketmekte bulunduğunu ifade ettiğini, esasen demokrasi ile idare edilen bir memlekette geriliği ve totaliterliği temsil eden Halk Partisi gibi bir teşekkülün belediyeleri elinde tutması çok gayri tabiî ve yurtta demokrasinin istikbâli (bakımından çok tehlikeli bir vaziyet yaratacağından seçimlerin neticelerinin bundan başka olmasına imkân olmadığım yazmaktadır.
Dünkü seçimler
Y e n i a s ı r da Şevket Bilgin, “Dünkü seçimlerin Siyasî önemi Küçümsenemez" adlı başmakalesinde, milletin ciddî bir imtihan daha geçirdiğini sandık başlarında şahit olunan manzaranın bugünkü iktidarın kat’i zaferini sağlayan görüşler ve temayüllerde hiçbir değişme olmadığını gösterdiğini, Halk Partisinin ümit bağladığı menfaat kombinezonlarının akim kaldığını, iç politikada muvaffakiyetten ümidini kesen bu zümrenin dış politikaya el attığını, Belediye seçimlerinin neticede Halkçıların millet tarafından tamamile terkedilmiş olduğunu isbat ettiğini yazmaktadır^
gazetelerde çıkan haberler bahis mevzuu ediliyor, bu meclislerin esasen lüzumsuzlukları belirtilerek, bu nevi arpalık malıiyeti taşıyan ve taraftarlara nimet tevziine yarayan bu idare meclislerinin kaldırılmasının ilgili ve bu menfaatten mahrum olacak sayıları birkaç yüzü aşmıyan kimselerden başkasını rahatsız etmiye-cegi, idare meclislerinin ağır yükünden kurtulacak Devlet İktisadî Teşekküllerinin daha ferah ve daha serbest adımlar atabilecekleri, milletin ve memleketin ilga edilecek idare meclislerinin arkasından bir damla göz yaşı dökmiyecegi ileri sü-. rülüyor.
Bundan başka, Çankaya ta rafına işleyen otobüslerin, Çankaya yokuşynu çıkamaya oak halde olmaları; buna mu kabil biletçilerin icap ettiğinden daha fazla yolcu alma‘ lan, otobüslerin yarı yolda kal malarına sebebiyet vermekte dir.
Şehrin seyıü seferini üzerine almış şahısların, bu durumu göz önüne almaları, eskimiş ve çekme gücü azalmış arabaları, daha ziyade, düz yollara vermeleri, Ankaranın yüksek yerlerinden biri olan Çankayaya işliyecek otobüslerin yeni arabalardan seçilmesi gerekmektedir. Bu ser viste biletçilik yapanlarla a-raba şoförlerine haddinden fazla i-olcu almamaları lâzım geldiğini ehemmiyetle anlatmak icabeder. Bilhassa, Cu martesi ve Pazar günleri kn labalık bir halk kitlesini çeken Çankayanin durumunun göz önünde tutulması bir zaruret olarak belirmektedir.
İdare meclisi âzaları
Yeni Sabah da"tdare Meclisi Azalan” başlıklı Yeni Sabah imzalı makalede Devlet İktisadî Teşekküllerindeki idare Meclisi Üyeliklerinin kaldırılması düşünüldüğüne dair
Karadenizlilerin ezelî derdi
Son P o s t a da, O. K. imzalı, “Karadenizlilerin Ezelî Derdi" başlıklı yazıda Karadeniz bölgesi halkının umumiyetle gurbetçi olduğu belirtilerek buna sebep olan İktisadî zaruretleri anlatıldıktan sonra, Karadenizlilerin bu zaruretler yüzünden yaptıkları mütemadi seyahatte vapurlarda çektikleri zorluklar kaydediliyor, bunun insani bir durum arzetme-diği işaret edildikten sonra yazı şöyle bitiriliyor:
"Karadenizlileri ve Karadeniz hattında yolculuk yapan vicdan sahibi bütün yolcuları tazip eden bu hale son vermiş olmak şerefi Menderes Hükümeti için cidden iftihar edilecek bir başarı olacak dolayı-siyle bütün Karadenizlilerin Demokrat Parti Hükümetine karşı duymakta oldukları güveni büsbütün kuvvetlendirilmiş bulunacaktır.”
Ekonomi Bakanının tetkikleri
İzmir, 4 (azı.) — Bir müd dettenberi şehrimizde ve civarında tetkiklerde bulunan Ekonomi ve Ticaret Bakanı Zühtü Velibeşe bu sabah beraberinde vali Osman Sabri Adal ile Bakanlık erkânı ve hususî kalem müdürü bulunduğu 'halde şehrimizden ayrıl mıştır. Bakan Bergama ve Dikili’ye uğrıyarak Ayvalığa gidecektir. Geteyi Ayvalıkta geçirecek olan Zühtü Velibeşe, Balıkesir - Bandırma yolu ile tstanbula gidecektir.
Artvin'de feci bir kamyon kazası
Artvin, 4 (Hususî) — Hopa 113 plâka numaralı bir kam yon, Buzhanlar mevkiinde içinde bulunan yolcularla bir likte pereye yuvarlanmıştır, îki kişi ölmüş, üç kişi de a-ğır surette yaralanmıştır. Yaralılar hastahaneye kaldırılmıştır. Savcılık hâdiseye el koymuştur.
Bütün yurtta oldıığıı gibi İzmir'de de belediye seçimleri tam bir sükûnet ve intizam içinde geçmiştir. Resimde İzmir'in Tepecik semtinde bir seçim sandığı başında rey veren vatandaşlar görülüyor
İYOL KESEN 6KİŞİ
Çubuk yolundaki hâdisenin failleri dün yakalandı
Geçen pazar günü, gece yarısından sonra Çubuk yolu üzerinde C.H.P. Bâlâ ilcesine ait bir jeep ile, içinde iki karı koca bulunan bir taksinin yolunu kesmek isteyen müteca -vizler dün yakalanmışlardır.
C.H.P. ye hâkim olan zihniyet
ve Kore mes'elesi üzerinde düşünceler
Mütecavizlerden terzi Yaşar,
şoför Mustafa, gene aynı tak-
sinin yolunu kesen ikinci taksi
Millî Eğitimde dünkü toplantı
Yeni bütçe ile, 700 Üniversiteli gencin müracaatı görüşüldü
Milli Eğitim Bakanlığı Genel Müdürleri ile Talim Terbiye Dairesi başkan ve üyelerinin iştiraki ile Bakan Tev fik İlerinin başkanlığında bir kaç gündenberi yapılan toplantılara dün de devam olun muş ve Bakanlığın 1951 yılı bütçesi münasebetiyle müzakereler yapılmıştır.
Ayrıca, toplantılarda muh telif öğretim kollarını ilgilen diren çeşitli meseleler konuşulmakta ve öğretim sistemi bakımından faydalı prensip kararları alınmaktadır. Bu '•ümleden olmak- üzere İstanbul Öğretmen Okulunun bu
ders yılı başında açılmasının temini için gerekli çalışmalara başlanmıştır.
Diğer taraftan bir müddet önce 700 üniversiteli genç Millî Eğitim Bakanlığına mü racaat ederek kendilerine öğretmenlik verilmesini istemişlerdi. Bakanlık müracaat sahiplerine, münhal öğret -menlik olmadığım, mümkün olursa yardımcı öğretmenlik verileceğini bildirmişti. Fakat son defa yapılan toplantıda buna imkân olmadığı görülmüştür. Bu gibi tâyinler tamamile mecburî hizmete tâbi olan gençler arasından yapılacaktır.
yolcularından Nuri Yozgat, şoför Selim, Ömer Danacı ve Muzaffer Şenel ilk önce hâdiseyi inkâr etmiş iseler de bi-
lâhare suçlarını itiraf etmiş -ler ve kadınları almak için bir
jeep bir de taksi ile diğer taksinin yolunu kestiklerini ve ka
dınların yanında bulunan er -keklerle mücadele ettikten son
ra da kaçtıklarını söylemişler dir.
Gece yarısı taksi ile yol kesen mütecavizler Emniyet İkin ci Şube Müdürlüğü tarafından kısa bir zamanda yakalanmışlardır.
Zaman zaman şehrimizde tü reyen bu kabil ırz düşmanlarının kısa bir zamanda yaka-lanmasiyle adaletin tecellisine hizmet eden Emniyet İkinci Şube Müdürü Adil Darıcalıyı ve mütecavizlerin yakalanma sında büyük bir başarı gösteren İkinci Şube memurlarını: bu muvaffakiyetlerinden dolayı tebrik ederiz.
Nedime Şenkartal ile, Salâhat-tin Bakdıroğlu nikahlandılar.
Ankara: 4/9/1950
İçişlerinde yeni tayinler
İçişleri Bakanlığı ile İstatistik GeneT Müdürlüğü kad-1 rolarında yeniden bazı nakil ve tâyinler yapılmıştır. |
İstatistik Genel Müdür Yar dımcısı Selim Sabit Aykut 100 lira aslî maaşla başmüşa-virlj.ğe. Dış Ticaret İstatistikleri'Müdürü Nefî Koryüıek 90 lira asli maaşla genel müdür yardımcılığına, Millî D-ğitim istatistikleri müdürü Mustafa Fotozoğlu 70 lira aslî maaşla müşavirliğe terfi ve tâyin edilmişlerdir. j
İçişleri Bakanlığında da Özlük İşleri Genel Müdürlüğü birinci şube müdürü Ekrem Talât Avşıaroğlu 2 inci sınıf mülkiye müfettişliğine, Fahri Tokmakçıoğlu Kocaeli vali muavinliğine, Sabri Sö-zer Tekirdağ vali muavinliğine, Muhterem Vefa Vezne-daroğlu mahalli idareler genel müdürlüğü şube müdürlüğüne, Sakıp Özel Afyon vali muavinliğine ve bu arada 27 kaymakamın da nakil ve tâyinleri yapılmıştır.
BİZE GELEN MEKTUPLAR
Ortada kalan öğrenci
Keçiören Mecidiye bağları, Ahmet Çavuş durağı numara 35 de oturduğunu bildiren Ahmet Acar, bize yazdığı mektupta, şahit olduğu hazin bir hâdiseyi anlatıyor.
İbrahim Acar ezcümle diyor ki:
.Hasanoğlan Köy Enstitüsünden bir talebeye rastladım. Mekteplerin açılmasından az evvel yola çıkmış, lâkin mektebin istasyonunda, Müdür bu talebeyi görmüş, niçin geldiğini sormuş. Çocuk da cevaben köyde müzayaka içinde bulunduklarından, bir kaç gün evvel gelmek zorunda kaldığını söy -lemiş. Bunun üzerine Müdür: «Dön geri» diyerek öğrenciyi tekrar trene bindirmiş. Ben zavallıyı trende gördüm ( Bilet alacak parası da yoktu. Biletini ben aldım. Birkaç gün yanımda barındırayım dedimse de kabul et
medi. Tekrar, bir mektebe dönmenin arıyacakmış. Şimdi dir bilmiyorum.
Bu nasıl okul? okutma ?
çaresini;
-Bu nasıl;
AÇIK MUHABERE
İmzasız okuyucumuza —; ; İstanbul
■ Şahsî bir ihbar değildir,; ! kouyunuz» başlıklı yazınızı;! biz pek şahsî bulduk. Filha-; ! kika birimizin derdi hepimi-! zin derdidir. Lâkin imza koy-! ıııamış olmanız da bizde pek! iyi tesir bırakmadı. Elbette; imzanızı koymaktan çekin-;
• miyeceğiniz dâvalarınız var-; sa. onları severek neşrederiz.; !
Halil Durmaz — Tokat (
Yapı sandığı hakkmdaki; yazınızı okumak için çok; ; zorluk çekiyoruz. Tetkik ne-; ; ticesinde fikrimizi bildirece-; ! ğiz. I :
•***-»** ** )*** ******** ******** )J
— —
'Şimdi Halk (Partisi propagandası için bir sermaye ola- I rak kullanılan Kore meselesinin ve Kore İçin yapılan yardımın mahiyet ve kıymetinden 1 bir nebze bahsetmek istiyorum. I Gerçi bu mesele ihakkındaki neşriyat biraz ’taıvsaımış gibi görünüyor, fakat propagandalar devam etmekte ve bu pro-1 paıgandalann hasıl eylediği tesirlerin serpintilerine de tesadüf edilmektedir.
Kore'ye yaptığımız yardımı mücerret olarak ele aldığımız takdirde filhakika bu yardıma ka anlatmak güçtür. Fakat bu yardımı dünya çapı zaviyesi i-le düşünüldüğü takdirde onun mana ve mahiyetinin büsbütün değiştiği görülür.
ıBu meselenin hukukî cephesi salâhiyet)i mütefekkirler tarafından izah edilmiştir. Ben biraz siyasî ve bilhassa Stratejik mahiyetinden bahsetmek istiyorum.
Çok daralmış olan bugünkü dünyada infirat siyasetinin artık yeri kalmamıştır. Bir blo-ka girmek kati zaruret halini almıştır. Şu halde bir milletin kuvvet ve emniyetini yalnız kendi bünyesiyle değil, fakat aynı zamanda dahili bulunduğu bloktaki mevkii ve kredisi ile ölçüleceği tabiidir.
Binaenaleyh bir devletin siyasetindeki isabet ve muvaffakiyetinin derecesi, dış âlemde temfn edilen mevki ile takdir olun/ması lâzımdır.
Bizim dış âlemdeki vaziyetimizi bu düşünüşle incelediğimiz takdirde maatteessüf, bu vaziyetimizin çok zayıf ve kredimizin çok düşük olduğu ve varlığımızın da hiç bir teminata dayanmadığı görülecektir.
Adaların vaziyeti tespit edilirken bize karşı gösterilen a-lâkasıZlık, Birleşmiş Milletler muhitindeki mevklimizin parlak olmaması. Marşal yardımındaki hissemizin nispeti, vaziyetimizin bu düşüklüğünü i-fade eden canlı misallerdir.
Vaziyetimizin bu düşüklüğünü, şimdiye kadar takipedilmiş olan tereddütlü ve kararsız bir siyasetin neticesi oflarak kabul etmeye mecburuz ve öyledir de.
14 mayıs inkılâbından sonra ise siyasetimizde bir sarahat dış vaziyetimizde bir salâh belirmeye başlamıştır.
Bir defa 14 mayıs inkılâbı bütün dünyanın, hayranlığını mucip olmuş, dikkat gözlerini üzerimize çekmiştir. Binaenaleyh bu inkılâp dış âlemdeki mevkimiz için sağlam bir temel sağlamış bulunmaktadır. Kore’ye yapacağımız yardım i-se bu temel üzerinde kredimizi yükselten siyasi bir muvaffakiyet olmuştur.
Atllan tik Paktına girmek hususundaki teşebbüsümüzün karşılanışı, Güvenlik Konseyine (girmek üzere bulunuşumuz,
E«— Yazan : —■
Gl. İsmail BERKOK
(Kaysçri Milletvekili
_________________________________] Marşal yardımının -artırılmak istenmesi, bütün dünya basınında hakkımızda görülen sempatik ve takdirkâr neşriyat işte bu krediyi teşkil eden hâdiseler ve unsurlardır.
Bu vaziyet bizim için büyük bir kıymet sağla'makta ve kıymetli bir teminat sayılacak bir mahiyet arzetmektedir. işte az zaman zarfında siyasetimizde gösterilen aktif, muayyen ve açık sistem bu neticeleri vermiştir. Bu neticelere güttükçe inkişaf göstereceğini emniyetle bekllyebiliriz.
Kore yardımının stratejik mahiyetine gdlince: Malûmdur ki dünyada -henüz bir sulh statüsü teessüs etmiş değildir. Buna mu-ka/bil bütün dünya milletleri iki blok halinde toplanmış, bu iki blok -da karşı karşıya ıcephe teşkil etmiş vaziyettedirler. Takriben 10 bin kilometre imtidadını haiz olan bu cephenin doğu kanadı Kore'de bulunmakta, batı kanadı ise Norveç'e müntehi olmaktadır. Bu cephe bütün uzunlu-ğunca, ehemmiyetçe ve vazi-bu cephenin doğu kanadı Ko-yetee mütecanis değildir. Bu cephede harp ateşini tutuşturmak için Sovyetflerce sureti mahsusada kurulmuş infilâk o-cakları olduğu gibi, yine bu cephe üzerinde stratejik bakımından ehemmiyetleri muh-(Sonu 4 üncü sayfada)
CEMİYETTE
SİNEMALAR :
Bir öğretmen yer değiştirmek istiyor İzmir merkezinde 1 ilkokul öğretmeni Ankarada merkezdeki her hangi bir öğretmen arkadaşla yer değiştirmek iste mektedir. Taliplerin 31544 No. lu telefona veya 97 posta kutusuna müracaatları. (5417)
KAYIP — 5 adet 5 liralık: 5 adet 10 liralık ki cem’an 75 liralık 10 adet damga pulu 4/9/1950 günü Defterdarlık bi naşı içi ile Vilâyet konağı arasında düşürülmüştür. Bulanların insaniyet namına:
Kâzım Özalp Cad. No. 33 Kadir Keşan’a bildirmeleri rica olunur. (5413)
ZAYİ — Sivrihisar kazası nüfus dairesinden aldığım ve içinde askeri durumum kayıtlı olan nüfus hüviyet cüzdanımı kaybettim. Yenisini alacağım dan eskisinin hükmü yoktur.
1337 Doğujmlu İbrahim Oğ. Ömer Yücel
Ankara Ticaret Odasından:
Ticaret sicillinin 2929 numa rasında müseccel olan Alj Serimin terki ticaret ettiği odaya vaki 4/9/1950 günlü dilekçesinden anlaşılmakla keyfiyetin ticaret sicilline 5/9/1950 tarihinde teccil olunduğu duyurulur. (5416)
Fatma çıplak ayak larınm ucuna basa basa bitişik odanın kapısına yaklaşır ve anahtar deliğinden i-şerisini kontrol eder. Temam! Muhakemesi onu al-datmamıştır. Kitap çocuğun bir elindedir ve, .ve... Fatma derhal girip girmemek hususunda kesin bir karar veremez. Aptallık, bazı ahval ve şeraitte, kolay değildi. Vücudunu isimsiz bir titreme sar sar ve sofanın nihayetindeki pencereye giderek alnını serin cama dayar. Orada kör bir bakışla yıldızları seyreder. Birdenbire de, en küçük kardeşlerinin doğduğu gün, içerdeki oğlanın yalağı kirle-tişini hatırlar. Ruhunda, ken dişini şaşırtan o katılık gider ve yeniden ablalığının şefkati parıldar.
Arası biraz geçince kapıyı
— Yastığın altından aşırdığın kitabımı ver! Diyerek eli-
Hasan, ablasına, onu hayatında sanki ilk defa görüyor-
muş gibi yabancı yabancı ba-
kar. Kız, bu bakışlardan sıkılır. iki kardeş bakışırlar. Oğ-

— Sen bunu okudun mu? di-
ye yeni başhyan

horozlanmağa
çatlak bir sesle abla-
sına sorar. Ablası:
rir.
— (Okudum! diye cevap ve-
— Eh, bırak öyleyse ben de okuyayım.
— Sen roman okuyacağına
derslerine
çalışsan
daha iyi
edersin Haşan. Hem daha kü-
çüksün..
Oğlan bir ıslık çalarak :
— Hanımefendi, senin sandığın kadar küçük değilim., diye kafa tutar. Büyüdüm ben artık.
Zira, en fazla hassas olduğu noktadan vurulmuştur. O kendisini çoktanberi bir adam, tam bir erkek telâkki etmektedir. Ağrına gider ablasının bu sözleri ve canı çok sıkılır.
— Al! diyerek uzatır verir. Sanki ben başka yerden bula-
— Sus bakalım, uyu, yarın mektebe gideceksin., diyerek kapıyı örter.
Kardeşini kırdığına müteessirdir amma ne yapsın, elinden bu hususta birşey gelmez, O henüz küçüktür. Anlamaz. Demin yaptığı gibi; kendi kendi-
ni hırpalar.
Ayrıca, bundan böyle okuyacağı hiçbir kitabı ortada bı-ı-akmıyacağına dair kendi kendisine Fatma söz verir»
Atelycnin öğle paydosunda Kitapçıya giderken adımları
birbirine dolaşmaktadır.

larında artık bir sır mevcuttur.
Bu sır onları birbirine hem
yaklaştırmakta, hem uzaklaştırmaktadır.
Hava çok sıcak.
Asfalt hafif bir katran kokusu bırakarak gevşemiştir ve yürürken herkes ökçe izini bırakır. Köşe başındaki sucunun zili durmadan çalar. Li. monata, demirhindi ve şira sürahilerinin tepesine sarı sarı limonlar oturtulmuştur. Fatma’nın kalbinden, o limonlardan bir tanesini almak ve kabuğu ile birlikte dişlemek arzusu geçer. Bununla beraber; yokuşu çıkmadan önce, kırk-para verip bir bardak Hamidi-ye suyu içer. Ne iyi etti. Boğazı kurumuştu. Sıcak, insanın
nefes borusunu bile kurutuyor.
Sonra ağır ağır yokuşu tır-
manır. Hazım zamanı. Köfteci-
den, dişlerini kürdanla karıştıran iki kişi çıkar ve aşağı doğrıı inerler. Meserret Kıraathanesinden tavla şakırtıları gelir. Birkaç meraklı da vitrinlerin önünde durup yeni çıkmış kitaplara bakar.
Genç kız yürür, sağdaki sokağa kıvrılır ve hemen de yarıya indirilmiş demir kepengin altından zahmetsizce içeri gi-
tadır.
Genç kız boğazına takılıve-ren bir gıcığı mümkün mertebe gizlemeğe çalışarak, sakin bir eda ile konuşur.
— Buyurun!
Mahut sual :
— Bitirdiniz mi?
Mahut cevap:
— Bitirdim»
— Nasıl buldunuz?
Fatma susar. Söylemese daha İyi olacak. Hiç sormazdı,
rer. O göz kamaştıran keskin ışık dışarda kalmıştır. Dükkânın içi loştur ve hatta ilk
ağızda
gibi gelir.
tamamen karanlıkmış
niçin soruyor? Beğendim dese bir türlü, beğenmedim dese bir türlü. Fatma tekrar yutkunur ve dışarı kaçmak için bir hamle yapar. Ama asıl bu hamle utandırıcıdır. Adam ken-
Köşede, sandalyenin üzerinde uyııklıyan Kitapçı yerinden kımıldar. Fatma'yı görür gör-
mez canlanır ve ayağa kalkar, ken gülümser. Gözlerine dolıı-veren yırtıcı ifade olmasa bu gülümseyiş dostçadır ve sanki, gözleriyle dudakları başka
başka insanlara aittir.
Ortalık ıslak toz kokmak-
disine ne yaptı ki? Buna karşı, terbiyesizce kaçmakla kendi içindekileri dışarı vurmuş olmıyacak mı?
Dip tarafta, eliyle siyah bir perdeyi kaldırıyor ve depodaki kitaplara bizzat bakmasını söylüyor.
— Buyurmaz mısınız? Buyurun. Kendiniz seçin!
Böyle samimi bir teklifin fenalık neresinde? Adam, adeta, ruhunun mahrem tarafını açmış onu çağırıyor. Bu davette kötü bir maksat aramak için insanın hiç olmazsa biraz tecrübesi, o yoksa bozuk bir kalbi olmalıdır. Ama Fatma’da ne o, ne öteki vardır. Üstelik adama dehşetli bir yakınlık duyuyor. Buna rağmen, nasıl hareket edeceğini şaşırmış, kaskatı duruyor ve durdukça adamı üzdüğünü görerek üzülüyor»
Genç kitapçı, siyah perdeyi elinden bırakmadan, tatlı bir sesle:
— Kendiniz seçiniz efendim, diye tekrarlıyor, ben burada beklerim?
Fatma oraya girsin mi, girmesin mi? Girse ne olur, bir-mese ne olur? En sonunda, okuyacağı kitabı bizzat seçmek için o bölmeye girmeyi göze alır. Bu suretle hem inancını, hem de kalbini yakan o «ırrı ele vermiş sayılır. Adam, orada üstüste yığılmış kitapların isimlerini birer birer okur. Yerlerini tarif.eder. Fatma’nın yüreği yoktan yere çarpmakta ve her tarafı titremektedir. Neredeyse düştü düşecek. Şakakları zonkluyor. Eğilip doğrulur-ken ılık bir nefes ensesini yalayarak geçer. Tüyleri diken diken olur kızın. Bu, bayılmak
(Devamı var) ,
BÜYÜK SİNEMA
1. Manon
2. Tulsa
Seanslar ;■
14 • 16.20 - 17 - 21,30

ULUS SİNEMASI
1. Unutulan Yıllar
Grer Garson
2. Ayrjlmıyalım
Erol Flyn
Seanslar :
13.45 - 16.20 - 17.45 - 21.45

CEBECİ SİNEMASI
1. Cennet Perisi
2. Ali Babanın Rüyası Seanslar :
14 - 15.45 - 17.30 - 19.15 20.30 - 22.15

ANKARA SİNEMASI
1. Lizbon Matahârisi
2. Cennet Kuşu (Türkçe)
Seanslar :
14 - 15.40 - 17.30 - 19.20 - 21

YENİ SİNEMA
1. Yıllardan Sonra Oynayanlar ; Van Johnson
June Allsyon
2. Dalaverecilere Şantaj Oynıyanlar : John Payne
Pan dur ye - Joan Caulfield Seanslar :
14 - 16.15 - 18.30 - 21

PARK SİNEMASI
1. Aşk Ölmez (Türkçe) Seanslar :
14 - 16.15 - 18.30 - 21
Her gün 12.15 de ucuz matine Eşini Kaybeden Kuş

SUS SİNEMASINDA
1. Sevmek Hakkı
2. Esir Kız (Türkçe) Seanslar :
14 - 16.15 - 18.21
SÜMER SİNEMASI
1. Kovboy Kanunu
2. Haydut Avı Seanslar :
13 - 14.15 - 15.30 - 16.45
18 - 20.30
NÖBETÇİ ECZAHANELER
İstanbul, Ankara, Güray
TAKVİM
5 Eylül 1950 — Salı
Hicrî? 1369: — Zilkade 22
Rumî: 1366 — Ağustos 23
Ogle
İkindi
Akşam
Yatsı imsak

5 - 9 - 1950
ZAFER
Sayfa: 8
DışPolitika
Amerikanın savunma gayretleri
PULSUZ İSTİDA ,
Dünya nın aynası:
Dünya Sağlık Teşkilâtı
D irleşmiş Milletlere bağlı bir teşekkül olan dünya sağlık teşkilâtı bölge komitesi üçüncü içtima devresini İstanbul'da yapmaktadır. Esas itibariyle Doğu Akdeniz memleketlerinin, milli ayrılık ve fark ları gözetmeksizin, daha başka bir tâbirle milletlerarası ölçüde sıhhat işlerini bir esasa bağlamak ve bu yolda sarfedi-len faaliyeti arttırmak gayesini güden bu komitenin başlıca üç mühim çalışma mevzuu
Fevkalâde askeri
tahsisat çıktı
16 Milyar 700 milyonun sar-fedilmesine salâhiyet verildi
Komite, sıhhî durumun İkti-
sadî, sosyal ve kültürel hayata olan tesirlerini ifıcelemekte-
dir. Bu yolda, geçen sene Cenevre’de yapılan toplantıda,
üye devletlerden

malûmat iş-
ve 17 devletin vermiş
olduğu cevaplar karşılaştırıla-
rak çok enteresan bir eser vücuda getirilmiştir.
Bununla beraber, yapılan tetkikler şu hususu göstermiştir ki, Doğu Akdeniz bölgesi
adı altında, kınımdan)
ge kabul etmeğe tur. Filhakika bu timaî seviyeleri
(gerek sıhhî İçtimaî seviye mütecanis bir
du-ba-böl-
imkân yok-bölgede iç-çok farklı
memleketler yan yana yaşamaktadırlar. Komite komis-
yonları bu hususu nazarı itibara aldıkları gibi, toplantıları zaman zaman muhtelif memleketlerde yapmak suretiyle de bu ahvali karşılama -yı ummuşlardır.
Dört yıl evvel kurulmuş o-lan muyakkat komisyonun raporu üzerine faaliyete geçmiş bulunan teşkilâtın ısrarla ü-zerinde durduğu diğer bir mesele de, hastalık hallerinin
sosyal inkişafı durdurması ve mütekabilen düşük İçtimaî se-
viyelerin hastalığı davet etmesidir. Teşkilât geri kalmış böl-
gelere yar d Truman’ın

dördüncü

sinden de hız alarak ilgilendiği bölgelerin muhtelif yerlerinde, sıtma, verem gibi hastalıklarla mücadele etmek için müessese ve dispanserler açılmış ve bu mücadelede çalışacak personeli yetiştirmek mak-sadiyle 1949 - 50 yıllarında, 109 talebenin ihtisas masrafını teruhte etmiştir. Son günlerde memleketimizde açılan veremle savaş müessesesi de işbu teşkilâtın teşvik ve müzaheretiyle olmuştur.
Teşkilât uzmanlarının, Yakın ve Orta Şark bölgesinde, üzerinde ısrarla durdukları mü -him bir nokta, köylerin şehirlere nazaran çok daha az tıbbî yardımdan faydalandıklarıdır. Teşkilât, neşrettiği son raporunda bu hususu şu suretle belirtmiştir: Umumiyetle Yakın ve Orta Doğuda şehir halkı, köylülere nazaran, tıbbın koruyucu tedbir ve yardımlarından daha çok faydalanmaktadır. Buna mukabil, bu koruyucu tedbirlerden çok kere mahrum kalan köylü üstelik bir çok yerlerde de müdavi ted birlerden mahrumdur.»
Görülüyor ki. dünya sıhhat teşkilâtı, her hangi bir tabipler topluluğu olmayıp, muazzam sosyal dâvaları ele almaktan çekinmiyen milletlerarası bir teşekküldür. Filhakika, köy ve şehir ijyeni, bugün, yalnız bizim değil, birçok milletlerin karşılaştıkları dâvaların en mühimmidir. Bu dâvayı milletlerarası bir ölçüde ele almak, şüphesiz ki, millî ölçüde mütalea etmekten çok daha çetin olacaktır- Zira, her şeyden evvel, hattâ en İnsanî meselelerde dahi, eski ve klâsik hükümranlık telâkkilerinden vazgeçmiyen hükümetler, teşkilâtın işini kolaylaştırmadıkları gibi, işin maddî ve malî tarafını da pek benimsememek-tcdirlcr. Onun içindir ki milletlerarası sıhhat teşkilâtı bugün-ne kadar çok çetin para ve personel güçlüklerle karşılaş -mıştır.
Teşkilâtın İstanbul toplantısını hararetle karşılar ve se lamlarız.
Mücahit TOPALAK
İmtiyaz Sahibi:
Güneş Matbaacılık T.A.O. adına Başmuharrir Mümtaz Faik Fenik
Bu nüshada yazı işlerini fiilen idare eden
Hikmet YAZICIOĞLU
Basıldığı yer
Güneş Matbaası — Ankara
Başkan Truman bundan evvelki devre tahsisat tasarısını
Londra Radyosu, 4 (Basın -
Yayın) — Fevkalâde askeri tahsişat gereğince ayrılmış o-lan 16 milyar 700 milyon doları şimdiden sarfetmeye baş-
laması için, Başkan Truman Amerika Savunma Bakanlığı-
na salâhiyet vermişti. Amerika Savunma Bakanı dün ver-
Harp suçlusuna af yok
diği demeçte ketlere silâh
ecnebi ınemle-yaıdımına mah-
sus olan bu 4 milyar dolardan
3,5 milyar doların Kuzey Atlantik Paktı devletlerine ve
mütebakisinin de Türkiye, Yunanistan, İran ve Uzak Doğu
için saıfedileceğini izahetmiş-
tir.
Amerikada
I
Mahkûmlar hakkında geniş tahkikat açılacak :
Frankfurt, (a.a.) — Birle-I şik Amerika’nın Almanya yüksek komiseri John Mac Cloy, dürt yayınlanan açık mektubunda Bavyera'daki Landsbeıg kalesinde enterne edilmiş bulunan harp suçluları için hiçbir zaman umumi bir af derpiş etmediğini yazmaktadır.
Mac Cloy, mektubunda Birleşik Amerika ve Avrupa cezaevlerinin hepsinde tavır ve hareketleri iyi olan mahkûmların mevkufluk müddetlerini kısaltmak üzere bazı talimat mevcud olduğuna işaretle bu talimatnameyi ölüme ve müeb bed hapse hüküm giymiş olanlar müstesna, tavır ve hareketleri iyi olan diğer mahkûmların ceza müddetlerini her ay için 10 gün indirmek kararı verdiğini, esasen siyasi görüşleri tamamyile ayrı birçok siyasi teöekküllerin, bazı mahkûmların affedilmelerini istediklerini, kendisinin de geçen kış, tarafsızlıkları şüphe götürmez hukukçu ve hakimlerden mürekkep bir af komitesi kurduğunu ilâve etmekte ve mektubuna her mahkûm hakkında, geniş ölçüde tahkikat yapmadan hiç bir af tedbirini imza etmiyeceğini belirterek son vermektedir.
seçim hazırlığı
Dewey Cumhuriyetçileri idare edecek
Albany (Nevyork) (a.a.)
— Vali Thonıas Devvey, kasım ayında yapılacak Cumhurbaşkanı seşimlerinde Truman'a karşı Cumhuriyetçilerin yapacakları hücumların başında bu lunmak üzere Nevyork eyaleti valiliğine yeniden namzedliği-ni koymağa dün karar vermiştir.
Dewey'in Cumhuriyetçi propagandasına karşı koymak ü-zere tanınmış bir şahsiyet olmasından dolayı Franklin Roosevelt'in namzetliği zaruri görülmektedir ve her sınıf demokratlar arasında Roose-vclt’in oğlu Fıanklin lehine ar tan bir temayül vardır.
Daha kazançlı bir mesleğe girmek üzere aylaıdanberi âm me hizmetlerinden çekilmeğe hazırlanan Devvey’in namzetliğini koyması hiç beklenmedik bir hadise teşkil etmiştir.
Demirperde arkasında yeniden tasfiye
Londra Radyosu, (Basın -Yayın) Batı Berlin'den alınan bir habere göre, Sovyet bölgesindeki demiryolları idaresinin Müdürü Willy Kreick-mer tevkif edilmiştir. Kreick-mer komünist kontrolü altında bulunan sosyalist birlik partisinden üç gün önce çıkarılan bir çok üyeden biridir.
Mısır - Polonya münasebetleri
Londra Radyosu (Basın -Yayın) — Arap Haberler A-jansından bildirildiğine göre, Mısır hükümeti Varşova’ya bir ticaret heyeti göndermeye karar vermiştir. Heyet Polonya ile Mısır arasındaki ticaret anlaşmasının yenilenmesi için temaslarda bulunacaktır.
Sinirli bir hekim para cezası giydi
Dün Yeni Sinemanın üstünde oturan Doktor Derviş Uzman. aynı katta bir terzinin yanındu çalışan küçük bir çocuğu dövdüğü iddiasiyle mahkemeye verilmiştir. Öğleden sonra yapılan duruşmada Doktor Derviş Uzman’ın suçu sabit görüldüğünden 83 lira pa-
Ingiliz kuvvetleri Kore’ye vardılar
Londra Radyosu (Basın -Yayın) — Kore cephesinin muhtelif kesimlerinde tetkiklerde bulunacak olan bir İngiliz subay grubu bugün Taegu-ya varmıştır.
Diğer taraftan Hong-Kong-dan Kore'ye gelmiş bulunan İngiliz piyado kuvvetlerinden bazı gruplar cephe yakınında konaklamışlardır. Bu kıtalaı-henüz ihtiyat kuvveti olarak savaşa sevkedilmemişlerdir.
Rusyada kalan harp esirleri
Nevyork 'Radyosu (Basın -Yayın) — Birleşik Amerika ve Avustralya delegeleri Birleşmiş Milletler Genel Kurul toplantısı gündemine, Sovyet Rusya’da kalan Alınan ve Japon esirleri meselesinin alınması için, beyanname duğıtnıa-ya başlamışlardır.
Filistin Uzlaştırma Komisyonu Başkanı ile delegemiz dün geldiler
Filistin Uzlaştırma Komisyonu Başkanı ve Amerikan delegesi Ely I’almer, Fransız delegesi Slaudc de Baisangcr, Türk delegesi Dr. Tevfik Rüştü Aıas, Komisyon Umumi Kâtibi Dr. Azcarate, mütareke komisyonları Başkanı General Riley, beraberlerinde müşavirleri ve basın mümessilleri bulunduğu halde dün uçakla şelı-
Daima iyiye, güzele doğru!
İnsanların, diğer nıahlûkattan farkları konıışabilnıc iktidarları ile, zamanla tekâmül edebilme kabiliyetleridir.
Malûm olduğu üzere, hepimiz, halen dünyaya geldiği- ; miz gibi değilizdir. Çocukluk çağındaki hayatımız, düşüncele- ; rimiz, ihtiraslarımızı şöyle bir düşünecek olsak veya elimize ( beş on sene evvel yazdığımız bir mektup, bir hatıra geçse, * muhakkak nasıl olup da bu fikirleri, emelleri, ihtirasları bes- J lediğimizc şaşar kalırız.
İçinde yaşadığımız dünyada hadisatm o kadar çeşitli te- ; zahürü vardır ki, ömrümüz bunların hepsini öğrenmemize ki- ; yafet ctmiyccek kadar azdır. Bu sebeple her gün yeni bir şey ! öğrenmek ve bu hususta evvelce aklımıza girmiş olanı değiş- ; tirmek veya tamamlamak mecburiyetindeyiz. Dostumuz- ; dan, düşmanımızdan gördüğümüz muameleler fikrimizin gün i begün inkişafına yardım etmekte ve hayatta hergün karşı- ; laşdığınıız müşküller, tecrübelerimizi arttırmakta ve başımıza ; gelen işler, daha evvelki düşüncelerimizin yanlış olduğunu bi- I ze isabet etmektedir.
Kırk senelik dostunuzun, hiç ihtimâl vermediğiniz bir za- ; manda sizi küçük bir menfaate feda etmesi, üç kuruşluk bir i hırsa kapılıp her şe;'i unuıması; biz fanilere ibret alınacak ! bir derstir.
Bu halde, yani her gün bir ders gördüğümüze «e bun- ! dan bir ibret alarak fikrimizi değiştirmemize nazaran muayyen meseleler hakkındaki bilgimizi tadil etmemizin normâl ; olduğunu kabul etmek lâzım gelmektedir.
Bugün hayatta olan herkes, yazımızın başında da bildir- ' diğimiz gibi geçmiş günleri hatırlarken kendi haline gülmek- ;
— Hey gidi gençlik, insana neler düşündürüyormuş? gibi bir mazeret de bulunmasına rağmen, ekseriya o za- ; maııki hayatını bir başkasına anlatmaktan sıkılmaktadır. !
Demek oluyor ki, insan kısmı bundan on sene evvel dü- ! şündüğünü bugün düşünemiyor, bilmem kaç sene evvel sev- ; diğini bugün sevemiyor! Muhalefet basınında zaman za- i man ileri sürülen ve şahıslara hücum için vesile edilen eski- ! ye ait fikirler ve yazıların, gençlikteki yanlış düşünceler ; nev’inden olması pek tabiidir. Buna rağmen:
— Vay... sen on sene evvel Aziz. Millî Şefimiş, sana minnet ve şükran!... Derliydin! Şimdi, neden söylemiyorsun! De- ; mek o zaman dalkavukluk yapıyordun!
Gibi, yazıların ve bunun üzerine bina edilen ittiham ; ve isnatların yersiz olduğunu söylemek lüzumsuz ve hattâ ; yakışıksızdır.
Mademki, insanız, iyiyi, güzeli anhyacak ve kafamı- ' zın içine girmiş bulunan yanlış düşünceleri bir hamlede sil- ‘ keleyip atacak kudretimiz vardır.
Hikmel YAZIClOClli
ı
■ i
Doğuakdeniz sağlık kognresi toplandı
Sağlık Bakanımızın açtığı kongre 22 memleketin sağlık meselesini görüşecek
İstanbul, 4 (Hususi) — Dün- I ya Sağlık Teşkilâtı Doğu Ak- I deniz bölge komitesinin 3 I üncü toplantısı bu sabah saat 10 da Yıldız Şale köşkünde, yapılmıştır.
Doğu Akdeniz bölgesinde 22 memleketin sağlık işlerde alâ kalı mevzuları müzakere ede cek olan toplantıda Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanı Prof. Dr. Nilıad Rcşad Bclger, Vali ve Belediye Başkanı Prof. Gök ay. Üniversite profesörleri, şehrimizin tanınmış doktorları ile Türkiye, Mısır, Habeşistan, Fransa, İran, Irak, İsrail. Pakistan, Suudi Arabistan, B. B. Birleşik Kıratlığı delegeleri, Tarım ve Gıda Teşkilâtı, U-nesco, Milletlerarası Çocukla -ra Yardım Fonu, Filistin için Birleşmiş Milletler Kalkınma ve Çalışına Ajanı ve Rockfcllcr Müessesesi temsilcileri hazır bulunmuşlardır. -
Sağlık Bnkanııun nutku
Pakistan ve Doğu Bengal Sağlık Bakanı II. Bedar’ın baş kanlığında açılan toplantıda Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanı Prof. Dr. Nihad Reşat Belgcr, bir nutuk söyliyerek delegelere Hükümet ve Türk hekimleri adına hoş geldiniz, demiş, ve devam ederek ezcümle demiştir ki:
_____Dünya sıhhatinin, meydana koyduğu meseleler gayet, girîfltr. Bu seyyare üstünde yaşıyan milletlerin sili hat seviyesi her yerde bir değildir. İktisadi .ve içtimai bir çok âmilin tesiri altındadır.
Gündeminizde yazıjı ve- , rem savası, sıtma savaşı, çocukların ölüm dâvası gibi me seleler gavot ciddi tedbirlere lüzum göster r. Bu meseleler için her yerde yetişmiş hastabakıcıya olan ifildetil ihtiyaca bakılırsa size düşen vazife pek ağırdır.
Fakat meselelerin zorluğu bu büyük tesisi yaratan zeva tın gayretlerini kırmadıktan başka onların azmini arttırmıştır. Büyük metanetle sarıl dığınız ve araıyjK’a ahcn'.-li bir mesai arkadaşlığı olduğu için yolunuzun üstünde bulu nabilecek maniaları kolaylıkla bertaraf edebileceğinizi ümid ederim.
Üstünüze aldığınız, işin e-hemmiyeti büyük ve mânası derindir. Milletler arasındaki tesanüdün yüksek bir ifade-
Fransada acıklı bir
aşk macerası
Zamanımızın Romeo'su olan genç, Jüliyet’inden yüz bulamayınca...
Aşağıda anlatacağımız vak'a. i Fransa’da cereyan etmiştir. Emsallerinin, bilya oyradıkla-rı bir çağda, en dört buçuk yaşındaki Jean - Pierrc, aşk oyunu oynamış vc neticede, intihar etmiştir.
Bir kız yüzünden hayatına son veren bu gencin garip macerası, bütün şehri altüst etmiştir. O âna kadar, çocuğun hislerinden binaler olan şehir halkı, bilâhare, çocuğa ROMEO adını bile verdi.
MACERA NEREDE BAŞLADI?
Jaen - Pierre Pot, bir barakada doğdu. Çocukluğu, monoton bir yayat içinde üzüntü ile geçti. Belki de, onun bu üzüntülü hayatı, düşmüş olduğu ü-mitsizliği bize izah edebilir.
Evde, annesiyle uyuşamaz ve mektepte, istidatsız bir çocuk olarak tanınmıştır. Bütün harekâtı, duruşu: hayâlperest bir çocuk olduğunu açıkça anlatıyordu. Bilhasa, son zamanlarda, kendisine bir hâl arâz oldu.
Sinemada soyretiği bir fil-
min tesiri altında kalmış ve kendisini, güzel bir kavalye olarak tasavvur etmiye başladı. Atları seviyordu. Bir gün, komşuları M. Sauvagc'a rica etti ve onun atlarına binmek
istedi. Müsaadeyi aldı. Hayatının monotonluğunu bozamı-yacak kadar ehemmiyetsiz bir şeydi bu.
SESSİZCE BÜYÜYEN
lerim ki faaliyetlerin sahası gittikçe genişliyecek, insan- I lara hayırlı olacaktır.. |
Konferans bugün öğleden sonra Dünya Sağlık Teşkilâtı Doğu Akdeniz bölgesi direktörü Ali Tevfik Şujn Paşa’-1 nın konuşması ile çalışmaları na başlamıştır. Konferans 4 ilâ 7 Eylül günleri arasında bölge komite toplantısı yapacak ve 8 ve 9 Eylül günleri de bölge sağlık istatistikleri konferansı tertip edilecektir. | 11 Eylül günü umumî hıf-zıssıhha sergisi açılacak. 12 Eylül günü Dünya Sağlık Teşkilâtına ait çalışmalara tahsis olunacaktır.
Gündemin kabulünü mü • * teakip kongre başkanlığına ittifakla Sağlık ve Sosyal | Yardım Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Dr. Nail Karabu-da seçilmiştir.
11 Genel | Meclisleri
(Başı 1 inci sayfada) bahından itibaren muhtarlar-tarafından hazırlanmasına baş lanmıştır.
2 — Seçmen kütüklerine aşağıdaki vasıfları haiz olan vatandaşlar yazılacaktır.
A) Türk olmak.
B) 22 yaşını bitirm’ş olmak (1928 doğumlular dahil).
C) Kamu hizmetlerinden yasaklı olmamak,
E) Yabancı devlet uyruklu ğunu öne sürmemek,
F) Yabancı bir devletin res mî bir hizmet1 nde bulunmamak,
G) İlce içinde yerleşm ş ve ya bu maksatla ilçelerde Bİtı aydanberi oturmuş olmak,
3 — Silâh altında bulunan erat, jandarma, subaylar, polisler, askeri memurlar, askeri yargıçlar ve askeri okul lar öğrencileri Genel Meclis seçimlerinde oylarını kullana mıyacaklarından seçmen kütükler ne yazjılmıyacaklar-dır.
4 — Muhtarların bu yazım faaliyeti en geç 12 Eylül akşamına kadar bitirilmiş bulunacağından sayın hemşelr r lerin bu mesailerinde muhtarlara azamî kolaylık göster meleri ve yardımcı olmaları
AŞK
Bir gün, M. Sauvagc’a, Belçika'dan bir hizmecçi kız geldi. Victoria, 19 yaşlarında, güzel bir kız idi. Jean, kızı gördüğü zaman, içine sıcak bir şeyin aktığını duydu. Bakışları değişti. İşte, o gündenberi, kalbini gittikçe kemiren vc onu bir yaprak gibi solduran bir hastalığa tutuldu. Gece ve gündüz, kızın melek gibi yüzü, bir an olsun gözünden gitmf-
Bir pazartesi akşamı, Victoria evde yalnız bulunuyordu. Zira, Mme vc M. Sauvage, Paris'e plaja gitmişlerdi. Victoria'nın, ahıra filân bakabile-
ceğine emindiler.
Victoria, işlerini bitirmiş bir , kenarda oturuyordu. Birdenbire, kapı açıldı: Soluk çehresi
ile, İçeriye Jean girdi ve ona doğru ilerledi. İşte bu ilerleme, büyük bir faciaya sebep oldu.
Sarışın bir güzel olan Vic-
toria, ailesine yardım
mek için, memleketini,
edebil-

mış ve buralara gelmişti. O, sadece güzel değil, ayni zamanda, yüksek ruhlu bir kızdı.
Hâdiseyi şöyle anlattı:
— Evet! Jean _ Pierre içeri girdi. Ben, onun bu hareketine ehemmiyet vermedim. Zira, ekseriya ahıra gelir vc bana yardım ederdi: Onu, terbiyeli bir çocuk olarak tanıyordum. Ona dikkat etmemiş ve bana olan hislerini farketmemiştim. O kadar genç ve o kadar meh-çuptu ki.. Sonra, bütün herkes biliyor ki ben, memleketimde bir gençle nişanlıydım.
NAMUSLU BtR KIZ
Hakikaten, bilâhare, memleketinde yapılan soruşturma sonunda da, Victoria'nın namuslu bir kız olduğu anlaşılmıştı.
Genç kız devam etti:
— Birden bire, Jean, bana doğru yaklaşmaya başladı. Rengi mosmor olmuştu. Eli, ayağı titriyordu: "Victoria, dedi; Victoria, seni seviyorum, ilk olarak seni sevdim. O ka-
dar güzelsin ki.." Bunları söylerken elleriyle vücudumu sımsıkı yakaladı ve kendine doğru çekmeye başladı. Afallamıştım. Ne yapacağımı bilemiyordum. Fakat, o kadar bedbin ve kederli bir hali vardı ki, onu itmeye cesaret edemedim. ■Ona, sadece, şunları söyledim: "Sen deli misin, Jean - Pierre,
kendine gel! Yaşına bakmıyor
mıısun? . Bense seni terbiyeli bilirdim. Hiç değilse, büyüyüp
adam olmanı beklesen.
Daha,
çok küçüksün!" Bana cevap verdi: "Bir insan sevdikten
sonra, yaşın ne kıymeti var?"
Vak'a, burada karışıyor:. Genç kız, hâdiseyi izah için, I kelimeler arıyor.
Sonu 4 üııcif sayfada)
İSTANBUL RADYOSU Pazartesi — 4/9/1950
17.57 Achi) vc Programlar. 18.00 Faaıl Heyeti Konseri.
18.40 Caz Saati.
19.00 Haberler.
1915 İstanbul Haberleri.
19.20 Küçük Orkestradan Melo.
19.40 Radyo Klâsik Türk Müsl. kini Birlik Konseri.
20.15 Çift Mandolin Kuarteti
20.30 Serbest Saat.
. (Konuşma veya Müzik).
20.40 Banlamayla Oyun Hava.
21 00 Senfonik Müzik (Pl.)
21.45 Dinleyici İstekleri. (Türk Musikisi).
İSTANBUL RADYOSU Salı — 5/9/1950
12 57 Açılış ve Programlar. 13.00 Haberler.
13 15 öğle (Konseri (Pl.)
13.45 Şarkılar.
(Konuşma veya Müzik).
14.30 Şarkılar ve Türküler (pl.)
r.'.Aylı. '■ |.| uslamlar.
Soldan sağa:
1 — Istaııbulda bir semt. Maliye
• Bakanımızın soyadı, keder. 2 — Sağlam, arzu, cemll edatı. 3 — Beyaz, engel, yaramaz, fi. 4 — Bir içki, akıllı, horozun alâmeti. 5 — Vilâyet, edat, bir hayvan bir har fin okunuşu. 6 — Hırs, yerinde olmayan. işte, 7 - Sert, kira, rtlz gâr. 8 — Tersi.: Hamiz, ne sıcak ne soğuk, birbirine uymayan. 9 — Duman kiri, tersi: Us. tersi: Bir isim, bir ilâh. 10 — Mısırda bir nehir, bir isim, eleme vasıtası.
Yukarıdan aşağıya:
1 — Fransaııın başkenti, yaş.
2 — bir uzvumuz, nota. 3 — Yay. dan çıkan, lezzet. 4 — Evin üstü, katletme. 5 - Bağırma, bir gıda maddesi.6 — Tersi; Aşikâr, bir muharririmizin ismi. 7 — Bir sayı çok deftll. 8 — Bir emir, tatlı de. âli. 9 — Kör, bir nevi kıldan ku. ınaş giyen. 10 — Ne iş yapar an. lamında, ilk şehit havacı kızımız. 11 — Giyinen, başında saç olma, yan. 12 — Bir sabun markası, soru. 13 - Kırmızı, işve. 14 — Te. miz. bekleme. 15 — Bayramdan bir gün evveli, çevik.
Dünkü bulmacamızın halli:
Soldan sağa:
1 — Baran, inin. kari. 3 — İs. Hamiyet, ba. 3 — Kah. ifakat. 4 — lb, kaya, ara. Ica. 5 — Kltara. alo 6 - İfa, ikili karo. 7 — Abl, acil, lud. 8 — İse, tabaka. 9 — Satı. cılık. ran. 10 — Ar. ser. hareket.
Yukarıdan aşağıya:
1 - Bir iki. Isa. 3 — Asabi, a. sar. 3 — Tibet. 4 — Ah. kâfi, 15. 5 — Na. ara, ce. 6 — ya. ır. 7 _
III, ic. 8 — Uy. ol, İh. 9 — Ne. Alil. ka. 10 — Tlrol. 11 — Fa. idare. 13 — Aba, ok. bak. 13 — Rakı, alane. 14 — Acuruk. 15 — ita. Otlar.
Tertlbcden: N. Ü.
23.30 Programlar ve kapanış
[LÂL^SUITAH
Yazan : Zuhuri DANIŞMAN
Tefrika No: 7
Uzun saçlarını dalgalandırarak, simsiyah gözleriyle tatlı tatlı baktı
Sonra ri.a7.ine Ağasına döndü, eliyle onun omuzuna dokundu:
— Sadakatin memnuniyetimi mucip oldu. Berhudar o-lasıp... Göreyim, hâzinemi nice muhafaza edersin.
Orada bulunanların hepsi de şaşırıp kalmıştı.
O ana kadar hâzinenin bir kuruşunu dahi sarfctmekten çekinen padişah, artık Sadrazamının takibettiği yolu kabul etmişti...
Lâle devri başlıyordu!!.
Çınaraltı Kahvehanesi
Eyüpte bir kahvehanedeyiz.
Bu kahvehane deniz kenarındadır. O vakit daha berrak daha temiz olan Halic’in mavi suları, bu kahvehanenin önündeki sundurmanın altında tatlı şırıltılarla çırpmıyordu.
Denizin üzerindeki bu geniş balkonun üstünde çitlen-biklerle neı-kisler sarkmakta idi. Sık çitlenbik yaprakları a-rasmda isli fenerler göz kırpıyordu.
Daha geride geniş bir kahvehane vardı. Her köşesinde masalar etrafına genç, ihtiyar, birçok kimseler sıralanmış bulunuyordu.
Tütün ve nargile dumanı, göz gözü görmiyecek kadar geniş kahvehaneyi kaplamıştı.
Kapıdan genç, mütenasip, yakışıklı bir adam girdi, derhal bütün gözler onun tarafına döndü, fakat adam kendine bakanlardan hiç birisine aldırmadan yürüdü, sık masalar arasından geçti, kahve o-cağma yakın bir köşeye oturdu. Zaten arkasından da iki kişi daha gelmekte idi. Bunlar daha yaşlıca, kır saçlı, pos bıyıklı iki esnaftı.
Üç kişi masaya oturdular.
Kahve ocağı ile kapı arasındaki bir rafa yaslanmış o-1 lan göğsü açık, iri bıyıklı, heybetli biç adam, yeni gelenleri bir müddet süzdükten sonra ' garsonlardan birini işaretle çağırdı: j
— Kimdir bunlar, tanır mı- '
diye sordu. Garson: |
— Hayır usta, tanımıyorum, iki ihtiyar ara sıra gelir- I ler ama yanlarındakini ilk de- 1 fa görüyorum.
— Git sor bakalım ne içerler...
Garson elindeki mendili o-muzuna atarak koştu:
— Buyurun ağalar..
dedi. Yabancı önüne bakıyordu, yaşlılardan biri:
— Her halde şarap içeriz.
I ı
I
| Başmakaleden devanı:
Soygunculuk
dedi, ötekiler ses çıkarmayınca garson çekildi. Biraz son ra şarapları getirdi, ihtiyar:
— Şimdi anlat bakalım evlât...
— Bileğime güvenirim ağa..
— ikisi de iyi hüner, şimdi anlat bakalım.
diye hafifçe yabancıya hitabetti. Yabancı önündeki şarap bardağını bir hamlede yuvarladıktan sonra derin bir ah
— Anlatayım değil mi baba, herhalde anlatmam lâzım, zaten içim yanıyor.
— Derdini söylemeyen derman bulamaz, söyle...
— Ah babacığım... Bilmem ki nasıl anlatacağım, bu dünyada kimsem yok... Yek at, yek mızrağım.
— Ha, orasını söyleyim ki, Allah bağışlasın iyi ata bini-
— Nereden başlıyacağımı bilemiyorum. Bir rüya içindeyim, rüya mı hıflya mı anlayamıyorum.
— Kaç yaşındasın?
— Şöyle böyle kırk...
— inanmam.. Yirmibeş ancak gösterirsin.
— Bizim sülâle hep böyle-dir, genç görünürüz.
— Sonra?
yorsun.
— Eh... Biraz süvariliğim
— Bundan beş sene kadar evveldi, başımdan tuhaf bir macera geçti, bir gün evimizin bahçesinde oturuyordum. Uzun kirpikleri arasında/ı inci gibi yaşlar dökülen genç bir kız koşa koşa yanıma geldi. Bu, küçük, ufak tefek bir kızdı.
— Bâri kılıç kullanmakda da maharetin var mı?
— Neden ağlıyordu?
(Sonu var)
C.H.P. ye hâkim olan zihniyet
(Başı 1 inci sayfada) ! lenmiştir. |
Yaptığımız tahkikata göre yakalanamadıkları için henüz hüviyetleri meçhul bulunan iki ' şahıs evvelki gün gece yarısı saat 24 sıralarında Dikmen ile Gölbaşı mevkii arasındaki Ke- j peki? Boğazında soygunculuk ' yapmak maksadiyle pusu kur- ! muş ve oradan gelip geçenleri j gözetlemeye başlamışlardır. .
Bu sırada Ofise ait buğday - ] lan nakleden Kaman 22 plâka ı numaralı şoför Muammer ida- j resindeki bir kamyon görün -muştur. Bunun üzerine pusuda bulunanlar caddeye çıkıp e-lektrik feneri ile işaret ederek ■ kamyonu durdurmuşlardır. Şo- j för hiç bir şeyden haberi ol- j madiği için kendisini durduran I iki şahsın yolda kalmış olduk- | lannı zannederek durmuş ve teklif üzerine de kendilerini kamyona almaya razı olmuştur Meçhul şahısların şüpheli nazarlarla etrafı kontrol etme -sinden vaziyetten şüphelenen şoför âni bir kararla derhal gaza basmış ve süratle uzakla- I şarak suyguncuların elinden kurtulmağa muvaffak olmuştur. Mütecavizler kamyonun ar kasından tabanca ile dört el a-teş etmişlerse de kamyonu dur duramamışlardır.
Birinci avı kaçıran soygun -cular bu defa aynı yerde tekrar pusu kurmuş ve bu sefer buğdayını satıp Ankaradan köyüne karısı ile birlikte dönmekte olan Veysel idaresindeki bir at arabasını durdurmuşlardır. Soyguncular Veysel’in alnına tabanca dayamak su -retiyle sattığı buğdayların bedeli olan 600 lirayı almışlardır.
Bununla iktifa etmiyen haydutlar tekrar aynı yeıe saklanarak üçüncü bir av beklemeğe başlamışlardır.
Saat 3,30 sıralacında da köyünden Ankara’ya süt getiren sırada Mehmet Güldeyi taban- ' ca ile öldürmüşlerdir. (
Zabıta, soyguncu kaatilleri ‘ şiddetle araştırmaktadır. i

(Başı 2 nci sayfada) telif yerler vardır. Bizim memleketimiz bunlar »ırasında muhtemel üçüncü cihan harbinin stratejik mihverini ıteşkil edecek ehemmiyeti haiz bir hat üzerinde bulunmaktadır. Şu halde memleketimizin bu e-' hemmiyeti nispetinde tehlikeye maruz bulunduğu şüphesiz- • dir. îşte bu nokta üzerinde durmak lâzımdır. j
Stratejik mihver ne demek-Ur? j
Bu öyle bir istikahıetir ki •
bu istikamet üzerinde elde 1
edilecek neticeler harbin umum ceryanına müessir olmak sure- 1 tiyle siyasi hedeflerin elde e- ( dilmesini temin eyler veya hiç olmazsa kolaylaştırır. İşte1 memleketimiz böyle bir istika- ’ met üzerindedir. Binaenaleyh 1 daima taarruza ilk hedef teş-1 kil edecek ve büyük muhare-1 belere sahne olacaktır.
Yukarıda harth tutuşturacak ocaklardan bahsetmiştim. Birkaç sene evvel Yunanistan bu ocaklardan birisi olmuştur. Fakat komünistler burada bir muvaffakiyet elde edememişlerdir. Buna mukabil Çin’de muvaffak olmuşlardır. Şimdi i-se Çin harekâtının tamamlayıcısı mahiyetinde bulunan Kore hâdisesi başlamıştır. Fakat bereket versin bu defa Kore hâdisesine Birleşmiş Milletler mahiyeti verilmiş, bütün milletler bu mesele ile alâkalarını göstermeye başlamışlardır.
Eğer Sovfyetler Kore hâdisesinde muvaffakiyet elde eder i-' se muhakkaktır ki tehlike bl-1 ze de yaklaşmış, muvaffakiyet elde edemez ise tehlike bizden 1 uzaklaşmış olacaktır. Binaenaleyh Rusların muvaffak onmamalarını sağlamak üzere Ko- ' re’de bulunduracağımız kuvvet, endirekt olarak memleketlinizi müdafa etmiş olacaktır. Şu halde bu kuvvetimizin hizmeti ve kıymeti doğrudan doğruya şaık hudutlarımızı müdafa edecek olan kuvvetlerimizin hizmet ve kıymetlerinin aynıdır.
Tamamen stratejik bir esasa dayanan bu hükme herhangi bir mütalâa ile vaki olacak itirazı ya bir cehalet ya bir gaflet' veyahut memlekete kötülük et-' mek niyetinin eseri olarak ka- j bul etmek zorundayız. Binaenaleyh Kore meselesini esası-1 na itiraz etmek sun
I
bu
taşıması
lacaık propagandaların da vasıflardan birisini zaruridir.
Ancak Halk Partisinin bütün menfî propagandalarına rağmen şanlı ordumuzun Ibir parçası olan kahraman müfrezemiz şeVk İle ve hevesle Kore’ ye gidecektir. Orada:
Türkün şanlı bayrağını dalgalandıracak, Türkün dünyaya ün salan kahramanlığını gösterecektir.
Türk orada dünyanın takdir ve hayretini mucip olacak büyük işler görecektir.
Ordumuzun bu küçük parçası Türkiye'nin ve Türkün şimdiye kadar dünyaya bir türlü tanılamadığımız kuvvet ve kabiliyetini gösterecek ve tanıtacaktır ve memleketimize hariçte lâyık olduğu mevkii ve şerefi kazandıracaktır.
Bütün bunların neticesi olarak herhangi tehlikeli bir vaziyete düştüğümüz zaman yardımımıza koşacak birçok devletler bulunacaktır.
Bu suretle şerefli müfrezemiz Kore'de göstereceği kahramanlıklar ve fe’dakâırtuklar ile öz vatanını da müdafaa etmiş olacaktır.
İşte hükümetimizin kararı bu kadar musip ve bu kadar verimlidir. Böyle bir kararın a-leyhinde bulunanlar hakkında-ki hükmü millet versin.
Kayseri Milletvekili General İsmail Berkok
Son seçimlerden çıkan mâna
Millet, Halk Partisinin hakikatleri hâlâ göremiyen, bu vaziyette dahi, memleket idaresi için kendisinde bir salâhiyet vehmeden İnönü'ye, ve o-nun etrafındaki zümreye anlatmıştır ki: Demokrat Parti idaresi altında onların iddia ettiği gibi memleket baştan başa huzursuzluk İçinde değildir. Hiç bir kışkırtıcılığa lüzum yoktur. Vatandaşlar, başardıkları büyük inkılâbın şu-uruıta vakıf olarak, girdikleri nurlu yolda, istikbale doğru emniyetle yürümektedirler.
..Ordudan, tapu memuruna kadar bütiin devlet teşkilâtında memurların yataklarını bağ layıp, kimin bir iftirasiyle ne muamele göreceklerini bekledikleri» hakkındaki sözlerin aslı esası yoktur. Çünkü baştan başn bir memur şehri olan Ankara'da, dahi. Demokrat Parti kahir bir ekseriyet almış ve kendilerine huzursuzluk içinde bulunduğu isnadedilen memurlar, bunun yalan olduğunu oylariyle Halk Partisi başkanına anlatmışlardır.
Dış politika bahsinde Demokrat Parti iktidarının mesuliyet hissi tanımadığı hakkın-daki sözlere gelince onlar da bu suretle red ve cerh olunmuştur.
Memlekette vatandaşların büyük bir çoğunluğu Demokrat Partiye rey vermekle, vetocuların bütün didinmelerine ve çırpınmalarına rağmen hükümetin dış politikada tuttuğu istikrarlı, azimli ve müs-bet yolu tasvip etmiş, ve Kore’ye asker göndermek kararı hakkında, sözde siyasî geçinen ve hakikatte kışkırtıcı -lıktan bir adım daha ileri gi-demiyen Halk Partisi liderlerinin çok üstünde büyük bir anlayış göstermiştir.
Vatandaşlar bu şartlar altında idare edilen bir dış politikadan hakikaten selâmet beklediklerini anlatmışlar ve İnönü'nün bu iddiasını da sıcağı sıcağına tekzip etmişlerdir.
Komünistlik ithamı altında vatandaşların yurt dışına sürülmek tehdidi altında bulundukları da çok feci bir iftiradır. Böyle bir şeyin asla mevcut olmadığını, vatandaşlar. Demokrat Partiye rey vermekle Halk Partisi Başkanına açıkça ihtar etmişler, ve kimsenin, elde suç delili olmadan komünistlikle itham edilemi-yeceğini ve Demokrat Partinin memlekette tam bir hukuk devleti kurduğunu göstermişlerdir. Ve buna rağmen şunu da anlatmışlardır ki, kanun dışı telâkki edilen komünizm hu memlekette asla himaye görmiyecek ve İnönü'nün bir 19 Mayıs günü stadyumdan söylediği şekilde milliyetçiler tel’in ve tekfir edilmiyecektir. İşte vatandaşlar, muhalefete belediye seçimleriyle bunu anlatmışlardır.
Mümtaz Faik FENİK
I
I
D. Partinin
büyük zaferi
Fevzi Lûtfi Karaosman
Dünyanın aynası
(Başı 3 üncü sayfada)
Bu sözleri söyledikten sonra, Jean - Plerre, cebinden bir şişe çıkarıyor. Bu şişede, arse-
nikli haplar vardı.
— Pekâlâ, diyor. Bu şişeyi görüyor musun? Gel! İyice bak! Okuma biliyor musun?
Gel öyleyse, gel de oku! Bak ne yazıyor!
Bunları söyledikten sonra, hızla dışarı çıkıyor ve gözden kayboluyor.
Akşam olunca, can çekiş-
mekte olduğu halde, hâlâ konuşmaya çabalıyan çocuğun üzerine iğilmiş olan doktor,
şöyle diyor j
(Başı 1 inci sayfada)
• Belediye seçimlerinin u-mumî olarak şu dakikaya kadar resmî neticesi gelmiş değildir. Fakat telefonla alınan malûmatlara nazaran memleketin her tarafında sükûn ve huzur içinde geçtiğini söyli- j yebilirlm.
Seçimler tamamen kanun1 hükümlerine uygun ve hiç bir tesire kapılmıyarak hem şehrflerin verdikleri reylerin neticesidir. Ümit ediyorum ki bugün akşama kadar, olmazsa. nihayet yarın umumî neticeler anlaşılmış olacaktır.
ANKARA’DA
Ankara’daki seçimlerde .Par tilerin aldıkları oylar ’’ dır:
Demokrat Parti Cumhuriyet Halk 96.597, Millet Partisi de 31,200 dür.
Bu rakamlara göre partilerin aldığı oy nisbeti şöyledir: 0,55,8 Demokrat Parti, 0,33.4 Cumhuriyet Halk Partisi, 0,10,8 Millet Partisi.
Çankaya ilcesine ait rakamlar da şöyledir:
48.4,4 seçmenden 12.707 si oy lannı kullanmışlardır. Bu rakama göre iştirak nisbeti 26,2 dir.
Ankara merkez ilçesinde a-dayların aldıkları oy sayıları da sırasiyle şöyledir:
Mehdi Mıhçıoğlu: 17113, Atıf Benderlioğlu 17108, Şeref Kâmil: 17070, Zafer Gökçer: 17005, İrfan: 17064, Mustafa Yalım: 17061, Lebib: 17059, Hulusi Dağbey: 17035, Hayri Helvacıoğlu: 17028, Hilmi Toy gar: 17024, İbrahim Batmaz: 17022. Süreyya Dişlioğlu 170J9 Sıtkı Tuğcu: 17012, Ferhat: 17010, İsmail Erman: 16997, Hüsamettin Sencer: 16993, Ali Zağposat: 16987, Rıza Sevinç: 16984, Salih Bulgurluoğ-lu: 16977, Muhittin Algın: 16973, Şahin Mermerci: 16963, Hikmet Yazıcıoğlu: 16963, Nazım Koloğlu: 16942, Ahmet Nazım Süter: 16940, Abdur-ıahman İyigün: 16919, Turgut Babaoğlu: 16894, Hikmet Ka-rapolat (C.H.P.): 16886, Muammer Kuraner (M.P.): 16867, Halit Umut: 16867.
Merkez ilçesinde C.H.P. a-daylarından en fazla rey alan Belediye Başkanı Fuat Börekçi ancak 8635 rey toplıyabil -miştir.
Çankaya ilçesinde
Çankaya ilçesinden aday gös terilerek kazanan D.P. adayları ve aldıkları reyler de şunlardır:
Osman Memikoğlu 6.857, Mahir Mavioğlu 6.852, Cemil Topçubaşı 6.838, Adviye Fenik 6.833, Refet Artunar 6.831, Meb’us Ergüvenç 6.794, Adil Ünlü 6.791, Bekir Turna 6.782, Tevfik Öge 6.782, Eftal Ciliv 6.777, Ali Nemli 6.759, Fikret Kuntel 6.743 (Ku raya tâbi olacaktır.)
Yedekler:
Ankara Belediye Meclisi cumaya toplanıyor
Evvelki gün seçilen Ankara Belediye Meclisi üyeleri önümüzdeki cuma günü Ticaret ve Sanayi Odası salonunda toplantıya çağırılmışlardır. Top lantıda Ankara’nın yeni Belediye Başkanı seçilecektir.
Üyeler arasındaki temayüle göre, Ankara Belediye Başkanlığına seçilmesi muhtemel olan zatlar Avukat Atıf Benderlioğlu, Hilmi Toygar. Mehdi Mıhçıoğlu ve Avukat Muzaffer Gökçe’dir. En kuvvetli aday olarak Demokrat Parti Ankara İl Başkanı Avukat Atıf Benderlioğlu görülmekte ve onun seçilmesine muhakkak nazariyle bakılmaktadır. Bu dört adaydan Atıf Benderlioğlu, Hilmi Toygar ve Mehdi Mih çıoğlu Ankara’nın yerlisidir-ler.
şunlar-
161,375,
Tenisçiler bugün geliyorlar
Ankara Tenis İhtisas Kulübü Ankaralı tenisseverlere çok güzel bir sürpriz tertip etti. İki haftadanberi İstan-buldaki enternasyonal tenis turnuvasında seyircilerin tak dirlerini kazanan Amerika -nın iki tanınmış tenisçisini bugün 19 Mayıs Stadyumundaki tensi kortlarında gör -mek fırsatını bulacağız.
Bu iki tecrübeli Amerikan oyuncusuna karşı, halen An-kanada bulunan iki güzide tenisçimiz, Şefik Fenmen’le Suat Baykurt, oynıyacaklar-dir. Halihazırda Ankaramızin en tecrübeli ve en iyi oyuncuları olan Şefik'le Suad'ın b,u ikj klâs oyuncu karşısında nasıl bir netice alacakları büyük bir İlgi ile beklenmek tedir.. Tenisçilerimizin kazan ma şansları Amerikalı, tenisçilere nazaran az olmakla beraber, misafirlerimizin yük -sek klâsı ve parlak oyunları karşısında Şefik’le Suad’ın rakiplerine lâyık partöner ol duklannı göstereceklerine ve seçkin seyircilerimizin de bir hayli heyecanlı anlar geçireceklerine şüphe etmiyoruz.
Müsabakalar bugün saat 16.45 de başlayıp Çarşamba ve Perşembe günleri devam edecektir. Misafirlerimiz, bu radaki maçlarım bitirdikten sonra, Atina'da tertip edilecek olan enternasyonal tenis turnuvasına katılmak üzere Cuma sabahı Ankaradan ayrılacaklardır.
Sempatik misafirlerimize • hoş geldiniz» derken, iki güzide tenisçimize de başarılar dileriz.
N. A.
Voleybol turnuvası sona erdi
Bir aydanberi devam eden voleybol maçlarının finali bugün 19 Mayıs Stadının a-çık hava voleybol sahasında Gençlerbirliği İle Başkent a-rasında oynanmış ve Genç -lerbirliğj rakibini üç sette yenerek şampiyon olmuştur.
Atlantik Paktı
ve
oğlunun beyanatı
Kaloriferli daireler
6 odalı büyük salonlu kaloriferli ayrıca, Üç odalı daireler
Mobilyalı ve mobllya-
Adres: Maltepe Garanti Bankası civarı Haliç apartmanı arkası Cafer Tayyar apartmanı.
Ev Tel: 26776.
Mağaza: 12776. (5403)
— Arsenikle zehirlenmiş! Jean - Pierre, mırıldanıyor!
— Evet, arsenikle. Ben bunu, bir genç kız için yaptım. Belki ahmaklık ettim. Fakat bu sevmek, o kadar başka bir. şey ki... Ne yapayım? Onu çok seviyordum. Sevmekten daha beteri de varmış: Ümitsizlik. Eh, ne yapalım? Oldu bir kere.
Kore’ye gidecek birlik
(Başı 1 inci sayfada) temin edeceğini bildir -
Tavzih
1/9/1950 tarihli nüshamızda çıkan Türkiye Cumhuriyet Mer kez Bankasının 26 Ağustos 1950 vaziyetini gösterir cetvelin pasifinde (Hissedarlar) hizasındaki rakam 4.5000.00 olacak . ydrde 4.500.500 olarak dizil-ı-etiyle yapı- miştir. Düzeltiriz.
Ertesi günü, hastanede, son nefesini veriyordu. Victoria, çok üzülmüş ve onu görmek için hastahaneye gelmişti. Fakat çocuğun bulunduğu odayı aradığı bir sırada, zavallı Pierre can veriyordu/
Bu vak'anın, sağ kalan kahramanı ve ölen ROMEO’nıın çok sevdiği JUliyet'i olan Victoria, hastahaneden çıkarken, etrafım polisler, gazeteciler ve fotoğrafçılar sardı.
Zira, hepsinin de ayrı bir çıkarları vardı.
Jean - Pierre vefat etti. Fakat, Victoria serbest bırakıldı. Aradan epey de zaman geçti. Halâ, bıı aşk macerası unutulmadı gitti.
ayrı
N. N. Ü.
bat mişti.
Salâhiyetli mercilerden bu haberi tahkik ettik. Bize^veri len kati malûmata göre, şim diye kadar Koreye irtibat veya her hangi bir maksatla ne subay, ne de asker gitmiş tir. Aynı zamanda böyle bir öncünün gitmesi tasavvur dahi edilmemiştir.
Diğer taraftan 4500 kişilik Türk birliğinin bu ay içinde Koreye gideceği öğrenilmiştir. Bu birliğin ne ile gideceği de Amerikalılar ile yapılan görüşmeler sonunda belli olacaktır. Hareket günü bazı askerî mülâhazalarla gizi; tutulacaktır. Önümijfdeki günlerde Koreye gidecek birliklerimiz, yerli ve yabancı askerî müşahitlerin huzurunda bir tatbikat ve —"----------—
pataklardır..
(Başı 1 inci sayfada) lan Birleşmiş Milletler savaşına bir Türk askerî birliği ile iştirak kararı vermek suretiyle, esas vasfını Birleşmiş Mil-telter idealine, dünya sulhu ve dünya emniyeti mefkûresine sıkı bağlılık teşkil ettiği açıkça beliren samimî ve dinamik dış siyasetine de aynı kuvvetle devam edeceği tabiîdir.
Şehrimizdeki siyasî mahfillerin kanaatine göre belediye seçimlerinin neticeleri, üç aylık icraattan sonra, umumiyetle hükümet siyasetinin ve sureti hususiyede dış siyasetin halk kütleleri taarfından kahir bir ekseriyetle tasvip edilmiş olduğunu göstermektedir. Bil -hassa şu bakımdan ki, siyasî mahfillerde bilindiğine göre belediye seçimleri kampanyası belediye işlerinden ziyade bir dereceye kadar umumî siyaset çerçevesi dahilinde cereyan etmiştir.
Hükümetin samimî ve dinamik dış siyasetinin bütün dünya efkârında yaratmış olduğu çok müspet akisler malûmdur. Demokrasi dünyasının bu u -mumî sempati havası içinde -dr ki önümüzdeki eylül ayında, Nevyork’ta toplanacak o-lan Atlantik Konseyi, Atlan -tik Paktının Türkiye’ye de teş mili bahsini müzakere ederek bu hususta Türkiye lehine olduğu kadar Avrupa emniyeti lehine de bir karar verecektir.
Diğer taraftan gene aynı tarzda Birleşmiş Milletler Genel Kurulu da Güvenlik Konseyinde Mısır’dan açılan Orta Şark geçici üyeliği için yapılacak seçimde, demokrasi adına bu bölgede sulhun ve emniyetin hakiki bekçisi Türkiye’mizin namzetliğini göz önünde bulunduracaktır.»
(Başı 1 inci sayfada) liği bir nevi huzur ve sükûn telâkki edenler, Türk milleti nin her günkü hayatını ona zehir etmekle perva duymayanlar, ve nihayet Türkiye Büyük Millet Meclisi binasına bile şayian mıftasarrnf olmaya cür’et edenler üç ay içinde ıslahı nefs ve hal etmiş ler mi idi ki, bu millet tekrar onlara rey versin?... Bu milleti yıllardır, tek elden i-dare edenler, kanun ve nizam nedir bilmmiyerek bu mem lekette ancak keyfi idareyi kendilerine şiar edinenler bilmelidir ki, Türk milletinin bu hükmü çok eskiden veril ■ miştir. Fakat memleketin hu zMrunu düşünmek kaygısı ve memlekette kaddeş kavgasına gitmemek için sarfedilen gayret, asıl neticeyi bugünlere kadar uzatmış bulunu -yor. Şahsi kanaatim budur. Bu kanaatimi mesul bir adam olarak değil, bu milltein i-çini ve dışını bilir, şevkini ve 1 ıztınabını duyan bir vatandaş sıfatiyle söylüyorum ki, bu memlekette artık C. H- P. denen teşekküle ve onun şefi olmakla iftihar eden bahtsız insana Türk milletinin bir dah*a mukadderatını teslim ve emanet etmesine imkân yoktur Halk Partisinin başında ve içinde çalışan, mazinin töhmetlerini üstünde taşıyan veya taşımayan ihtiyar ve genç bütün vatandaşlar da bilmelidir ki, bu partiyi bu şekilde yaşatmaya çalış mak veya bir teşekkül içinde bir takım palyatiflerle onu I ıslaha çalışmak her genç gü-ıslâha çalışmak her geçen gü- | nün mesuliyetlerine iştirak I etmek ve yaşları başlan ik- | tızası bugün töhmetli vaziyet ı te olmayanların da mevcut I mesuliyetlere iştirak etmesi demektir. ı
Ben öyle yaşlı ve günahsız ( vatandaşlar tanınm ki, şe- I hirlerde ve kasabalarda sırf memleket endişesiyle bu partiye girmişler, onun mesuliyetlerine iştirak etmiyoruz zanniyle ona mesnet olmuşlar, onun yukarıda çatırdayan ve göçmek üzere olan ça- [ tısını sırf civanmertlik hisle- ■ riyle bir müddet daha tutma- ’ ya çalışmışlardır. Bunların mesuliyetleri, gün geçtikçe bu memleketin hürriyetini j gasbedenler ve bu memleket i te tahakküm idaresini en lüzumlu bir idare imiş gibi gös termek istiyenler ve uzun za- ( man milleti öyle idare eden- . ler kadar ağır olmaya başlamıştır. Hele bugünkü muha- I lefet saflarında,.. İktidar sür meği en mütftieddî bir sul tanlık idaresi haline getiren C. H. P. ve onun şefi, muhalefeti memleket içine ifti-

rakçılık sokmakta vatan müdafaa ve muhafazasını lüzum suz bir gayretkeşlik saymakta devam ettikçe Türk milleti içine zilleti ve korkuyu sokmayı en basit bir hikmeti hükümet telâkki ettikçe bu partiyi ve bu şefi destekle -mekte devam eden vatandaşların iradelerine ve şuurlarına bir an evvel sahip olup memleket endişesinden mülhem kararlara varmaları ica-beder.
«— O halde bu parti daha çok zayıflasın da D. P. tek parti halinde mi kalsın istiyorsunuz?»
— Bunu bir an bile düşün müş değilim. Memleketimizde çok partili hürriyet nizamını eskidenberi müdafaa et miş bir insanım. Fakat C. H. P- sini ne iktidarda, ne de muhalefette iken modern mâ naşı ile bir parti sayamadım ve hâlâ da sayamıyorum. Her şeyden evvel Türk milletinin irade ve kararı yerine eelme-li, bu teşekkül içinde yer almış hakikî vatanperverler, kendisini bu hale koyan zararlı unsurları mutlaka tasfiye etmek kudreti ve cesaretini göstermelidirler.»
«— Bugünkü rejim için bir tehlike tasavvur eder misi -niz?»
«— Milletimiz bu asil kemalini gösterdikten ve iradesine sahip olmanın mâna ve şümulünü iyice anlıyarak bütün cihana ilân ettikten sonra, bu memlekette kurulmuş olan hürriyet nizamının her hangi bir sebeple ortadan kaldırılabileceğini hatırdan bile geçirmiyorum. Hürriyet nizamı ya bugün iktidarı elinde tutan parti tarafından yok edilebilir ki, aklı başında hiç bir adam bu ihtimali düşünemez- Kökü hürriyete dayanan ve hürriyetle beslenen bir partinin diktatörlüğe gitmesi mümkün müdür? Kaldı ki, Türk milleti artık hürriyet nizamının cn uyanık bekçisidir.
ikinci ihtimal şudur:
Maziye hasret çekenler tek rar eski diktatörlük nizamını kurmak için fırsat bulurlar... Bunu da düşünmek sadece bir delilik olur. Bu nok-nada hürriyet nizamının teminatı, Türk milletinin hürriyet aşkından başka bir aşk tanımaması bir de o eski nizamı kurmak istiyenleri varlığının düşmanı saymasıdır.
Burada yukarıda söylediklerimizi teknafc- edebiliriz:
Türk milleti hiç bir zaman artık Halk Partisine ve onun şefine köle olmıyacaktır.»
Ankarada İlk
i
(Başı 1 inci sayfada) alınacak talebelerin ne şeküde alınacağı meselesinin geldiğini beyan etmiş ve yeniden öğretmen mevzuuna dönerek demiştir ki:
Ankara Üçüncü Noterliğinden:
Ankarada Cebecide Abidin-paşa köşkü civarında imarın 2978 ada, 4 parselini teşkil e-den 500 metre karelik mahallin 493 metre karesi izzet kızı Ayşe İnal’a, 7 metre karesi de Ali kızı Zeynep Altın ile Meryem ve diğer adı Kezban’a ait bulunmaktadır.
Bu parselde inşaat yapmak isteyen Ayşe İnal ile Meryem, diğer adı Kezban’a ait 7 metrelik şayi hisseyi adı geçen kadınlardan satın almak istediğinden Mumaileyha kadın-( larııı memuriyetimize 15 gün müsamere ya zarfında müracaatları lüzumu • ilân olunur. (2733)
öğretim kadrosu
(Başı 1 inci sayfada) j rinde sıra bekliyen öğretmen ler sağlık, karı - koca ve çocuk okutma durumları itiba-' riyle üç gruba ayrılmıştır. 1 Bu grupların her birinden beşer kişi alınarak An - I kara merkezine nakilleı i nuıen ugıt....vu....
yapılmıştır. Merkez içinde ] dahilinde, bir çok menşe ve muhtelif sebeplerle yerleri-1 mesleklerden gelmiş insanlar nin değiştirilmesini —
öğretmenlerden mümkün u-lanların arzuları’ yerine geti rilmiştir. İl emrine tâyin e-dilen ücretli öğretmen mün hallere ve giden öğretmenlerin yerlerine getirilmiştir. Bu lunduklarj yerde kalmaları mahzurlu olan bir kaç öğretmenin de yerleri değiştiril -miştir. Bu değiştirme işi ilk öğretim müfettişlerinin göster dikleri lüzum üzerine yapılmıştır.
Bu suretle merkeze nakil ve tâyinleri yapılan ve 16 kişiden ibaret olan öğretmenler şunlardır:
Perihan Basmacıoğlu Tatlardan Mamak okuluna, Naciye Yıldızoğlu Kırıkkaleden Çankayaya, Şevket Doğan Kırıkkaleden Etlik okuluna, Lernan Özses Kızılcahamam dan Mamağa, Semiha Özgür Karabükten Kalaba okuluna, Fikri Sonuvar Çubuktar. İm-rahora, Hikmet Söziiöz Po-latlıdan Kalabaya, Feriha Berksoy Çubuktan Ihsan Sun gu okuluna Saffet Altınay Çu buktan Ihsan Sungu okuluna, Hayriye Demirdal Kırıkkale-den Mamak okuluna, Kemal Astarlı Yenişeyhden Üreğile, Niyazi Tuncok Ayaştan İhsan Sungu okuluna Necibe Ütsükarcı Alacaatlıdan Etliğe, Halim Oğuz Elmadağdan Etimesguta Firdevs . Öz Ye-nişeyhten Etimesguta Fahriye Acaroğlu Tınasdan İhsan Sungu okuluna.
•— Öğretmenin vazifesini memleketşümul görmekteyiz. Bu büyük vazifeyi başarabil -mek için öğretmenin buna göre yetiştirilmesi lâzımdır.
Halen öğretmenlik mesleği .........ıir çok menşe ve
isteyen j vardır. Bu kadar çeşitli ıkün o- . şeden gelen insanların,
ı-i | çocuklarının muavven t
I
I
,____________________ , Vüı-k
çocuklarının muayyen bir hedef ve istikamete müteveccih olarak terbiye edebilmesine ve bunların kendi aralarında bir fikir ve ideal birliğine vara -bilmelerine imkân tasavvur e-dilemez.
Maarif hayatımızdaki ak -saklıkların cn mühim sebep -, lerinden biri de budur: Bu iti-I barladır ki, öğretmen yetiştir-I mek dâvasına çok önem vereceğiz. Hattâ hazırlamakta olduğumuz yeni leşkilât kanu -nunda bugün ayrı ayrı ilk, orta ve yüksek öğretim genel mü düdükleri ile teknik tedrisat müsteşarlığında toplanmış o -lan öğretmen yetiştirmek işini bir öğretmen okulları Genel Müdürlüğünde toplamayı dü-mekteyiz.
Millî Eğitim meselelerimize yepyeni bir ruhla el koymuş bulunuyoruz. Vazifemiz neyi icabettiriyorsa onu yapacağız.
Kiralık
Çatı katında 3 oda bir hollu bir daire, ayrıca kiralık odalar. Maltepe Özveren sokak 37/7. Telefon: 23633. (5420)
Daire aranıyor
Dört ilâ beş odalı muntazam kaloriferli bir daire aranıyor. Mesai zamanında 12110 No.ya müracaat edilmesi. (5419)
W7l» r
ZAFER
Sahife : 5
5 - 9 - 1950___________________________
Sümerbank Nazilli Basma Sanayii Müessesesi Müdürlüğünden 28/6/1950 tarihinde yapılan pazarlıkta aşağıda cins ve miktarda yazılı emtiaya verilen fiat haddi layikinde görülmediğinden satışları yapılmamış ve bu kere tekrar 11/9/1950 Sy.rtesj günü saat 10 da Pazarlığa çıkarılmasına karar Gerilmiştir.
Taliplerin pazarlık saatinden evvel talip oldukları em
tianın depozitosunu veznemize
Renkli patis (Adana)
Krep Maroken
Siyah Bez
Çiçekli yollu kutil Fabrika tipi mendil Kaput Bezi (Adana) Hatalı Basma
Krep Maroken (hatalı) Yollu Kutil
Diril (Parçalı)
Çiçekli Kutil
Yollu Kutil (Parça)
Yünlü kumaş (1502, 1602,
•maları şarttır.
Miktarı
2458 Metre
48.45 .
395.42 )
698.20 .
7674 Adet 11898 Metre
3079.30 .
166
535 *
166
90
49
tip) 3450 »
(6466)—(1898)
Bayındırlık Bakanlığından
Eksiltmeye konulan iş:
1 — Malatya sulama işletme mühendisliği bölgesi içinde bulunan eski Malatya Millî ve Boran sulama şebekelerinin ikmali inşaatı olup tahmin ed ilen keşif bedeli fiat birimleri esası üzerinden 107240 lira 83 kuruştur.
2 — Eksiltme 22/9/1950 tarihine rastljyan Cuma günü saat (15) de Ankarada Su İşleri Reisliği binası içinde toplanacak olan su eksiltme komsiyonu odasında kapalı zarf usuliyle yapılacaktır.
3 — İsteklilerin eksiltme şartlaşmasını, sözleşme tasarısını özel teknik şartlaşma, fiat birimler ve keşif cetvelini, Ba yındırhk işleri genel şartnamesi ve su işleri umumî fennî şartnamesini (5) lira 36 kuruş karşılığında su işleri reisliğin
İrilen alabilirler.
4 — Eksiltmeye girebilmek için isteklilerin 6612 lira 04 kuruşluk ^(çci teminat vermeleri ve bu işin teknik ehemmiyetinde bulunan diğer bir işi muvaffakiyetle başardığını veya idare ve denetlendiğini isbata yarar belgeleriyle birlikte eksiltmenin yapılacağıgünden en az (tatil günleri hariç) üç gün evvel yazı ile Bayındırlık Bakanlığına başvurarak bu işin eksiltmesine girmek için yeterlik belgesi elmaları ve bu belgeyi göstermeleri şarttır.
5 — İsteklilerin teklif mektuplarını 2 nci maddede yazılı saatten bir saat öncesine kadar Su Üşleri Reisliğine makbuz karşılığında vermeleri lâzımdır.
Postada olan gecikmeler kabul edilmez.
(6476)—(1926)
)■)
7n|a
Pazarlıkla Çam Tomruğu, Kalas. Azman. Makas traversi ve Normal Hat traversi satışı
Tavşanlı Devlet Orman İşletmesi Müdürlüğünden:
1 _ İşletmemizin Değirmi saz ve Balıköy istasyon depo, larında mevcut çam tomruğu, kalas, azman ve traversler 18/8/1950 gününden itibaren her. gün müracaat edene pazarlıkta satış yapılacaktır.
2 — Balıköyde mevcut 30 lira 80 kutrundaki tomrukların muhammen bedeli 55.40 lira, 30 kuruştan aşağı tomrukların 41.50 lira, .40 kuturdan yukarı kalın tomrukların 56.25 lira ve karışık tomrukların 51.00 ile 55.49 lira arasındadır.
Azmanların muhammen bedeli 104.50 lira, kalasların 104.50 lira, makas traverslerinin M3.ü 104.50 lira, normal hat traverslerinin 80.00 liradır.
3 — Değirmisaz deposundaki 30 kuturdan yukarı tomakların muhammen bedeli 53.00 lira, 30 kuruştan aşağı
-'olanların 39.50 liradır.
4 — Her iki depodaki tomrukların yekûnu 7583 metreküp kalaslar 216 M3. azmanlar 77 M3., Makas traversleri 42 M3. normal hat traversi 38 metreküptür.
5 _ Mal bedeli olarak 4 ayda paraya tahvil edilmek şar tile müddetsiz banka mektubu alınır.
6 — Taliplerin her gün işletmeye müracaat ederek iste dikleri partiyi alabilecekleri ilân olunur. (6216)—(1849)

Devlet Orman İşletmesi Ayancık Müdürlüğünden
1 — İşletmemiz fabrikası deposunda mevcut 225227 a-dede denk 1062.190 metreküp muhtelif kalite köknar ve kayın keresteleri (19) parti halinde 28.8.1950 gününden itibaren (10) on gün müddetle ve açık arttırma suretiyle satışa çıkarılmıştır.
2 — Açık arttırma 7.9.1950 tarihine rastlayan Perşembe günü saat 14 de Ayancık İşletme Müdürlüğü binasında toplanacak komisyon huzurunda yapılacaktır.
3 — Beher metreküp köknar ve kayın kerestelerin muhammen bedeli :
Köknar kadronlar için (130.—) köknar tombant kalas için (160.—), I-III ncü mavi marka köknar keresteler için (170.—), ikinci kalite kırmızı marka fırınlı kayın keresteleı için (230.—), üçüncü kalite sarı marka fırınlı yerli kayın ke. resteler için (150.—), siyah marka fırınlı kayın göbek keresteleri için (75.—), mavi marka fırınlı kayın ufak keresteler için (125.—) lirdaır.
4 — Bu işe ait şartname, Ankarada Orman Genel Müdürlüğünde, İzmir, İstanbul, Sinop, Samsun, Kastamonu, Mer. sin ve Ayancık İşletme Müdürlükleri ile İnebolu, Zonguldak Orman Bölge Şefliklerinde görülebilir.
5 — Her partinin miktarı ve geçici teminatı şartnamede
gösterilmiştir. İsteklilerin yüzde 7,5 geçici teminatı ve müsbit cvraklariyle birlikte belirli güıı ve saatte komisyona müracaatları. (6311) — (1873)
Ankara Belediyen başkalığından
ılı — İtfaiye Müdürlüğü ambarında bulunan 112 kalem köhne eşya saıtılmak üzere açık artırmaya konulmuştur.
2 — Muhammen bedeli (996) lira (50) kuruştur.
3 '.— Teminatı (74)' lira .(74) kuruştur.
4 — Teminat Belediye veznesine yaitırılacaiktın
5 — Şartname ve liâtesi her ıgün Belediye Tultanak Müdürlüğü kaleminde ve eşyalar da İtfaiye Müdürlüğü ambarında görülebilir.
6 — İhalesi 2O.9.-95O çarşamba günü saat 16 da Belediyede toplanan komisyonda yapılacaktır.
7 — Î^Üdklilerin belli gün ve saatte Belediye komisyonu-
na başvurmaları. (6457 )ı 1910
Ankara Elektrik, Havagazı ve Otobüs İşletmesi Müessesesinden
Müesseseınizden katran veya yağı satın alırken ariyeten varil de almış olanlar bu varilleri ilân tarihinden iki ay içinde gerj getirip depozitolarını istirdat etmedikleri takdirde ticarî teamüle göre varilleri kayıp veya temellük etmiş sayılarak depozitoları irad kaydedilecektir. İlân olunur.
— __________ (6597)—(1924)
T.C.ZİRAAT BANKASI
VADESİZ TASARRUF HESAPLARI İKRAMİYELERİ
28 Ekim 1950 Çekilişinde
AYRICA: ı^t İOOOO
20 ADET İOOO LİRALIK i K RAMİ Y E
EYLÜL aks«""““ kadar 150 lilol,k b,r katılabilirsiniz. Her 150 liraya ayrı bir
Van İli Daimi Komisyonundan
1 — Van - Özalp yplunda 21 + 650 - 25 + 450- 42 + 450 -51 + 0.50 Kilometreleri arasında Dört Adet İki metrelik kemerli menfez ve 2 + 300 - 60 + 000 Kilometreleri arasında 0.40 lık 50 adet büz yaptırılacaktır.
2 — Bu işlerin keşif tutarı 15550.32 lira ve geçici Teminatı 1166.27 liradır.
3 — Eksiltme işi 21/9/950 tarlhino müsadif Perşembe
günü saat 10 da İl Daimî Komisyonunda açık eksiltme usulü
ile yapılacaktır.
4 — İsteyenler bu işe dair şartnameyi her gün Daimî Komisyon kaleminde görebilirler.
5 — Eksiltmeye girmek İsteyenlerin Eksiltme gününden (tatil günleri hariç en az üç gün evveline kadar Van Bayındırlık Müdürlüğüne müracaatla alacakları yeterlik belgesi; teminat mektubu ve Ticaret Odası vesikalariyle birlikte İhale günü İl Daimi Komisyonuna müracaatları ilân olunur.
6 — Postada olan gecikmeler kabul edilmez. /
(6463) - 1906
Ankara Erkek Teknik Öğretmen okulu Müdürlüğünden
1950 - 1951 öğretim yılı için Okulumuzun muhtelif Sanat bölümlerine seçme imtihanı ile Burslu ve Gündüzlü öğrenci alınacaktır.
Seçme imtihanına girebilmek için Sanat veya Yapı Enstitülerinden mezun olmak ve Enstitüleri tarafından Aday seçilmiş bulunmak lâzımdır.
1 — Adaylar, 15/Eylül/1950 Cuma gününden 22/Ey-lül/1950 Cuma günü saat 17 ye kadar, imtihanlara kabullerini istiyenler birer dilekçe ile Teknik öğretmen Okulu Müdürlüğüne başvurmak ve Aday numarası ile İmtihanlara giriş
kartı almak zorundadırlar. Bunlardan,
Haziran döneminde
mezun olanlar Diplomalarını veya tasdikli örneklerini; Eylül
Okullardan
döneminde mezun olanlar da, mezun oldukları
yazılmış (çıkma yazı) lan ve ikişer fotoğrafı dilckçdlerlne ck-
liyeceklerdir.
2 — İmtihanları kazananların kat’i kabulleri, Yönetmelikte tasrih edilen ve evvelce Okullara gönderilen genelgede yazılı bütün evrak tamamlandıktan sonra yapılacaktır.
3 — Adayların tâbi tutulacakları imtihanların günleri şunlardır.
1 -
2 -
3 -
4 -
6 -
öğleden evvel öğleden Türkçe Matematik
Meslek Teknolojisi
Meslek Resmi
Atelye
Atelye
Atelye Atelye Atelye Atelye Atelye
Tarih Gün
27/Eylül/1950 Çarşamba
28/Eylül/1950 Perşembe
29/Eylül/1950 Cuma
30/Eylül/1950 Cumartesi
2/Ekim/1950 Pazartesi
3/Ekim/1950 Salı
4 — İmtihan neticeleri 6/Eklm/1950 Cuma günü Okulda ve ayrıca Gazete ile ilân edilecektir.
5 — İmtihanları kazananların kat’i kayıtlarına 6/Ekim/ 1950 Cuma günü başlanacak, 14/Ekim/1950 Cumartesi günü saat 17 de son verilecektir,
6 — İmtihanlara saat 9 da başlanacaktır. Sorular açıldıktan sonra gelen öğrenciler, imtihanlara alınmıyacaklardır. İmtihana giren öğrenciler, fotoğraflı giriş kartlarını yanlarında bulundurmak mecburiyetindedirler.
1885
Tekel Genel Müdürlüğü Malzeme alım şubesinden
Cinsi
Miktarı
Muhammen bedeli
250.000 lira
1 Adet
İstanbul Bira Fabrikası için satın alınacak şişe imlâ grupu İstanbul ve Ankara Bira Fabrikaları için satın alınacak şişe îpılâı grupları 2 Adet 500.000 lira
1 — Evvelce satın alınacağı ilân edilmiş olan yukarıda müfredatı yazılı Ankara ve İstanbul bira fabrikalarına ait şişe imlâ grupları,şartnameler inde bazı tadilât yapıldığından, iş yeniden pazarlığa konmuştur.
2 — Pazarlık, 27/9/1950 Çarşamba günü saat 10 da Kabataş Genel Müdürlük Malzeme alım şubesindeki komisyonda yapılacaktır.
3 — Evvelce şartname ve husustaki makbuzlarını, ibraz etme’f, suretiyle şartname ve resimleri bedelsiz olarak, yeniden şartname almak isteyenler 37.50 lira mukabilinde sözü geçen şubeden alabilir ler ve Ankara, İzmir Başmüdürlüklerinde de görülebilir.
4 — İsteklilerin belirli gün ve saatte şartnamede istenilen vesaikle birlikte mçzkûr komisyona müracaatları ilân olunur.
5 — İdare gruplarından birini veya ikisini, ihale edip et-
memekte veya ihaleden tama inen sarfınazar etmekte sar -besttir. (11765)—(6381)—(1929)
resim almış olan talipler bu etmeV. suretiyle
Beşiktaş Kulübü yararına
7/9/1950 Perşembe akşamı Bomonti Bahçesinde büyük müsamerel
Değerli san’atkâr Müzeyyen Hollivudun meşhur baş yıldızı Değerli san’atkâr Sabite Tur Sonar Işıl ve saz arkadaşları Anna Esmeralda Montemar ve Bomonti saz
İspanyol revüsü
İspanyol Rakstan, Orkestra, Caz, Millî Oyunlar, Sürprizler ve Piyango Biletler: Florya, Kamspor Mağazaları ile Yenişehir Piyango gişesi, Kulüp Lokalinde ve müsamere günü Bomontlde satılır.
hesap açtırmakla İm iştirak hakkı verilir.
çekilişe
Ilıca - Palamutluk hattının kapatılacağına dairi Ankara Atatürk Enstitü
r u | sunun ve Akşam Kız Sanat O-
D. Demiryolları Genel M üdürlüğünden^ kulunun 1950—1951 yılı ka-
Ilıca - Palamutluk demiryolu 1/10/1950 tarihinden itibafen yıllarının başladığı ilân olu -işletmeye kapatılacaktır. (6601)—(1925) I nur. (6598)—(1942)
Kızılay Genel Merkezinden
Türkiye Kızılay Derneği Genel Merkez Kurulu 5 Eylül 1950 Salı günü saat 10 da Yenişehir’deki Genel Merkez binasında toplanacaktır. Sayın üyelerin teşrifleri rica olunur. (2722)
Muhtelif Marka Kamyon ve Oto malzemesi satılacaktır
Devlet Orman işletmesi Dursunbey Müdürlüğünden
1 — İşletmemizin Dursunbey istasyonu garajında ve anbarlarında mevcut muhtelif marka kamyon, iç ve dış lâstik ile lâstik kolanı 29/3/1950 tarihinden itibaren 10 gün müddetle açık arttırma suret ile satışa konmuştur.
2 — Arttırma 12/9/1950 Salı günü saat 16 da işletme müdürlüğü binasında toplanacak komisyon önünde yapılacakta.
3 — Bu işe ait şartname v e satışa çıkarılan kamyon ve malzemelerin cins, miktar, muhammen bedelleri ve teminatlarını gösterir cetvel Ankarada Orman -Genel Müdürlüğünde, İzmir, İstanbul, Bursa, Balıkesir, Bandırma, Eskişehir işletme müdürlüklerde işletmemiz merkezinde görülebilir.
4 — İsteklilerin belli gün ve saatte müsbit evrak ve ilk
teminatlarile komisyona . müra caattan. (6118)—(1881)
Millî EğitimBakanlığından
Elektrik lâboratuvarları için satın alınacağı evvelce ilân edilen ölçü âletleri ve makinelerinin teklif verme müddetinin görülen lüzum üzerine 5 Ekim 1950 tarihine kadar uzatıldığı ilgililere duyurulur. (6591)—(1935)
Giresun Devlet Orman İşletmesi
Müdürlüğünden
1 — İşletmemizin Dereli bölgesi ormanlarında İstihsal edilerek kamyon yolu rampalarına taşınacak olan 300 metreküp kayın tomrukları 29/8 '950 tarihinden itibaren 15 gün müddetle açık arttırma ile satışa çıkarılmıştır.
2 — Açık arttırma 12/9/950 tarihine tesadüf eden Sah
günü saat 15 de Giresun İşletme Müdürlüğü binasında toplanacak komisyon önünde yapılacaktır.
3 — Kayın tomruklarının beher metreküp muhammen bedeli 33 lira 20 kuruştur.
4 — Muvakkat teminatı % de 7,5 hesabiyle 747 lira 45 kuruştur.
5 — Bu işe ait satış şartnamosl Ankara’da Orman Genel Müdürlüğünde, Samsun, Trabzon, Ordu îşletmelerile işletmemizde vc Dereli Orman bölge şefliğinde görülebilir.
6 — İsteklilerin belirli gün vc saatte müsbit evrak ve ilk teminatlarile birlikte komisyonumuza müracaatları ilân olunur.
(6197) - 1900
Hububat satışı
Malya Devlet Üretme Çiftliği Müdürlüğünden:
1 — Çiftliğimizde yığın halinde mevcut sekiz bin (8000) ton buğday, altı yüz (600) ton arpa ve bin (1000) ton çavdar çıplak olarak kapalı zarf .usuliyle yüzer tonluk partiler halinde satılacaktır.
2 — Buğdayın muhammen fiatı tonu (260.00) iki yüz alt iniş lira, arpanın tonu yüz yetmiş (170.00) lira, çavdarın yüz doksan (190.00) liradır.
3 — İhale 18/9/1950 Pazartesi günü saat on beşte Kır-şehirin Araplı köyündeki çiftlik müdürlüğü alım satım komisyonunda yapılacaktır.
4 — Yüzer tonluk buğdayın muvakkat teminatı bin dokuz yüz elli (1950.00) arpanın bin iki yüz yetmiş beş (1275.00) lira, çavdarın bin dört yüz yirmi beş (1425.00) liradır.
5 — Nümune vc şartname her gün mesai saatlerin-
de Devlet Üretme Çiftlikleri Genel Müdürlüğünde, İstanbul yollama memurluğunda —Sirkeci Süngerciler sokak No. 83— Yozgat, Kırşehir, Kayseri Ziraat Müdürlüklerinde, Çiftliğin Yerköy transit ambarında ve Çiftlik Müdürlüğünde görülebilir. •
6 — İsteklilerin muayyen gün ve saatteg bir saat evveline kadar teklif mektuplarını komisyona vermeleri. Postada vukubulacak gecikmeler kabul edilmez.
(6481)—(1940)
Tavukçuluk Enstitüsü Müdürlüğünden
Yerli ve kültür ırklarından seçilmiş damızlık evsafını haiz olmayan tavuk ve piliçler kesilmiş olarak Gazi Orman Çiıftlıiği mağazalarında satışa arzedilmiştir.
Ajyrıch çaplı olarak almak istiyenlerin 31544 telefona müracaatları. (6508)—(1939)
Balâ Devlet Üretme Çiftliği Müdürlüğünden
1 — 1950 yılı mahsulü buğdayın 400 tonu yüzer tonluk partiler halinde açLk arttırma suretyile ve peşin para ile satılacaktır.
2 — 100 tonluk bir partin in muhammen bedeli 26.200 lira ve geçici teminatı 1965 liradır.
3 — İhale 12/9/1950 Salı günü saat 14 de Üretme_£ift-liği işletme merkezinde (Kum sekide) toplanacak komisyon huzurile yapılacaktır.
nümune müdürlüğümüzde
4 — Buna ait şartname ve görülebilir.
5 — Taliplerin belirli gün ve saatte teminatları ile birlikte
komisyonda hazır bulunmaları rica olunur. (6430)—(1941)
Devlet Orman İşletmesi Eğridir
Müdürlüğünden
1 — İşletmemizin Cire Bölgesinin İstasyon deposu istif yerinde mevcut 873 adede denk 100 metreküp 027 desimetre-küp çam kerestesi bir parti halinde 31/8/1950 tarihinden itibaren 15 gün müddetle açık arttırma suretiyle satışa kon-
muştur.
2 — Açık arttırma 20/9/1950 Çarşamba günü saat 15 de işletmemizde toplanacak komisyon önünde yapılacaktır.
Beher metreküpünün tahmini bedeli 110 liradır. Her parti için % 7,5 hesabiyle geçici teminat alınır.
3 — Bu İşe ait şartname Ankara’da Orman Genel Müdürlüğünde, Ankara, İstanbul, İzmir, Eskişehir, Denizli, Burdur vc Antalya İşletme Müdürlüklerinde işletmemizde, İsparta, Karaağaç, Keçiborlu, Konya Orman Bölge Şefliklerinde görülebilir.
4 — İsteklilerin belli gün ve saatte müsbit evrak ve ilk
teminatlariyle müracaatları.
(6611) - 1936
Sivas Çimento Sanayii Müessesesinden
Mücssesemiz malzeme anbarlarında mevcut ve muham-jj men bedelleri 255.000,— lira tutan inşaat, otomobil, elektrik] ve bobinaj malzemesiyle saç levhalar, çubuk demirler, ava-J danlıklar, muhtelif boş kaplar, rulmanlı yataklar ve iıurdalarj 18.9.1950 Pazartesi gllnü saat 10 da Müessesemizdc şartname] dahilinde açık arttırma suretiyle satılacaktır.
Mallar her gün Mtlessesemiz anbarında, şartname ve ge-. çici teminat miktarları Ticaret Servisimizde görülebilir. £
İsteklilerin belirli günde geçici teminatlarını yatırmaları • şarttır.
Müessese satışı yapıp yapmamakta serbesttir.
(6592) - 1933 C
Mersin Yollar 5. Bölge Müdürlüğünden
1 — Hassa - İslâhiye yolunun (39-025) kilometresinde yaptırılacak (4 x 8.00) metre açıklığındaki (Hassa) köprüsünün ikmali inşaatı açık eksiltmeye konûlmuş olup, keşif bedeli (17.436.00) liradır.
2 — İstekliler sözleşme projesiyle eksiltme şartnamesini vc eklerini Mersin’de Yollar 5. nci Bölge Müdürlüğünde görebilecekleri gibi (87) kuruş mukabilinde alabilirler.
3 — Eksiltme (21/9/1950) Perşembe günü sat (11) de Mersin’de Bölge Müdürlüğü dairesinde toplanacak komisyonca yapılacaktır.
4 — Muvakkat teminat (1307.71) liradır.
6 — Eksiltmeye iştirak edeceklerin (1950) yılma ait Ticaret ve Sanayi Odası vesikasını ibraz etmeleri ve bir kalemde on beş bin lira tutarında yol veya köprü inşaatını müteahhit sıfatiyle yapmış veya denetlemiş olduğuna dair belge ile ihale tarihinden (resmi tatil günleri hariç) en az üç gün evvel Bölgeden alacakları tanıtma beyannamelerini doldurarak ehliyet vesikası almaları şarttır.
6 — isteklilerin yukarda yazılı belgeleri hamil olanların 2490 sayılı kanun hükümlerine göre verecekleri muvakkat teminat makbuz veya mektupları ile 3. ncü madde de yazılı gün vc saatte Komisyon Başkanlığına müracaatları ilân olunur.
1(6596) - 1931
Cebeci Açıkhava
ÇİÇEK
SİNEMASINDA
Bu akşam saat 21.30 dan itibaren i
Türk filmlerinin en güzeli Çıldıran Kadın Baş Rollerde Nezihe Becerikli Hadi Hün Büyük Aile Faciası (5410)
CEBECİ Sinemasında
Bugün iki büyük film birden
1- Ali Babanın rüyası
(Türkçe Sözlü)
2- Cennet perisi
(Türkçe Sözlü vc Şarkılı)
Müzik: Şefik Gürmeriç’in 20 kişilik koro heyeti tarafından en güzel şarkıları.
Cennet : 14; - 17.30; 20.30 Alibaba : 15,45-19,15-22.15
5 - 9 -1950
(2718)
Sayın AnkaralIların gösterdiği rağbet üzerine
BÜYÜK MAĞAZA
Hususî surette hazırlattığı zengin kumaş ve tekmil giyim eşya çeşitlerini ucuz, zarif ve sağlam olarak satışa arzet-miştir. Teşrifleriniz kâfidir.
Müesscsemiz Alman mamulatı VEKA marka radyoların da pek yakında satışına başlıyacaktır.
Adres: Anafartalar Cad. Adliye karşısı No. 300 Hikmet Ünal ve Ort. Kol. Şirketi Ankara Şubesi
KİRALIK
Maltepe, İller Kooperatifinde beş oda, elektrik, 'e her türlü konforu müstakil bahçe için-):na aylığı 175 liraya kiralıktır. Müracaat Telefon: 23775. (5400)

la'11'

Yollar 10 cıı Bölge müdürlüğünden
1 — Eksiltmeye konulan iş: Yollar 10. uncu bölge Kars Şube Şefliği binası onarımı işidir.
2 — Keşif bedeli: 46400.01 |
3 — Eksiltme 25/9/1950 Pa- ( zartesi günü saat 15 de Trab- j zonda Yollar 10 uncu Bölge Müdürlüğü eksiltme komisyo- | nu odasında kapalı zarf usv" le yapılacaktır.
4 — Eks İtme şartnamesi buna bağlı kâğılar Trabzonda Yollar 10 uncu Bölge Müdürlüğünden ve Karsta Yollar 104 üncü şube şefliğ nden (232 kuruş karşılığımda alınabilir.
5 — Eksiltmeye girebilmek için istekliler n usulüne göre (3480.00) liralık gec.çi teminat vermeleri ve eksiltme şartlaşması gereğ nce 1950 yılına a t Ticaret Odası belgesi ibraz etmeleri lâzımdır.
6 — isteklilerin bu işin tek nik önem nde b r işi iyi bir surette başardığını veya idare ve denetlediğini isbata yarar belgelerde birlikte (tatil günleri hariç) üç gün önce Yollar 10 uncu bölge müdürlüğüne baş vurarak yeterlik belgeleri almaları şafttır.
7 — İsteklilerin aldıkları ek siltme kâğıtlarının her parçasına (50) şer kuruşluk pul yapıştırıp imza ettikten sonra teklif mektuplarile birlikte zar fa koymaları ve eksiltme günü saat (14) e kadar Yollar 10 uncu BöJge Müdürlüğü eksilt*-me komisyonu başkanlığına vermeleri lâzımdır.
kabul edilmez.
Postada olacak gecikmeler (6546) — (1920)
GULHANE ECZANESİ
BANKALAR CADDESİ No. 30
10000 Tonluk TARSUS gemisi
8 Eylûl'de hareket edecektir.
Yerlerimiz azalmıştır. Acele etmenizi rica
Miras meselesi anlaşmazlığı yüzünden bir müddetten beri kapalı kalan Bankalar caddesindeki Gülhane Ecza-hanesi namı ile maruf eczahanemiz, bu defa yerinde tekrar açılarak sayın müşterilerinin emrine âmade olduğunu ilân eder. Tel: 14145. (5389)
Elâziz Umum Nakliyat Şirketi
Sanayi caddesi No. 39 — Telefon: 12232 (5394)
1950 Modeli
Hakikî 5 tonluk kamyonlarımız gelmiştir. Teslimata başladığımızı sayın müşterilerimize bildiririz. SATIŞ FİATI 7500 TÜRK LİRASIDIR.
1 - Yedi Ton yük normal olarak taşır.
2 ' «l'İ1'"’. kamyonun teknik evsafl bakımından 30.000 kilometre yapar.
3 - Tam yiiklü olarak, bir teneke benzinle 60 kilometre yapar.
■ Gayet sağlam ve ekonomik olan AUSTIN lerin emsalinden daha üstün olduklarım halen mem-oiKTm .^Il?rn3k,a °la" 4000 adetten fazla AUSTİN bilfiil ispat etmiş bulunmaktadır
- Yunanistan - İtalya - F ransa ve Amcrikaya seyahat edeceklere
Sürpriz
Gömlek ve
Emes
kravatlarının yeni desenlerini
Pijamalarının
En zengin çeşitleri
ORTAÇ
ın
Kravat pavyonunda bulabilirsiniz
Borsalino Trençkot ve
Şapkaları i| Pardesü çeşitlerimiz Ankara mümessili || gelmiştir ORTAÇ
zengin modellerini 36 li
-
Fiyatlar Rekabet kabul etmez derecede ucuzdur
Ropdeşambr
Kısa ve uzun her cinste ve kalitede gayet itina ile dikilmiş Çeşitlerimiz liştir
Mantoluk
Tayyörlük en giizel
fabrikaların çeşitlerini
Roplıık yünlü
Çeşitleri, EKOSE ve desenli yünlüleri
PHILIPS Radvolannın
ORTAÇ
ORTAÇ
sizin için getiriyot muhakkak almazdan görünüz
ORTAÇ
da
bulabilirsiniz.
Kesenizin dostu ORTAÇ
Anafartalar cad. No. 224

da
1950
modellerinin en zengin çeşitlerini radyo salonumuzda görünüz
Tel: 11135
Ankara
İstanbul Posta Telgraf Bölge Müdürlüğünden
1 — İdaremiz ihtiyacı için mukavele ve nümunelerine göre 4000 metre iki cins santral fiş kordonu ile 6 kalem 750 parça santral tevzi malzemesi kapalı zarf usulü ile satın alınacaktır.
2 — Bu işe ait eksiltme 7/9/1950 Perşembe günü saat 15 de başmüdürlük alım satım kimisyonunda yapılacaktır.
3 — Muhammen bedel 15698 lira geçici teminatı 1177 lira 35 kuruştur.
4 — Alâklılar nümune ve mukaveleyi görmek ve geçici
teminatı yatırmak üzere başmüdürlük levazım şefliğine belli gün saatten bir saat evveline kadar da 2490 sayılı art tırma eksiltme kanun hüküm lerine göre hazfrlıyacakları teklif mektuplarını makbuz mukabilinde komisyon baş -kanlığına tevdi eylemeleri. (11162)—(5934)—(1796)
B O M ON T I
BAHÇESİ

Deri satılacak
6-9-950 çarşamba akşamına ' kadar fırsatı kaçırmayınınız
EŞSİZ SANATKÂR
SAFİYE
AYLA
ÜSTAD PİYANİST
Türk Hava Kurumu Eskişehir şubesinden
1 __ Kurban Btfyram'ında toplanacak (5.000) adet çeşit-
li deri. 14 Eylül 1950 tarihine rastlıyan Perşembe günü saat (15) dc arttırma ile satılacaktır.
2 — Şartnamesi Eskişehir şubesinde ye Ankara'da Genel Merkez Levazım Şubesinde görülebilir.
3 — İstekliler belirli gün ve saatte bin lira temınatla-riyle birlikte Eskişehir şubesinde hazır bulunmalıdırlar^
7 eınsilleri Paris - Londra ve Madrit‘de aylarca devanı eden
Ve Holivut’tan Baş Yıldız AHA ESMERALOA
Masalar numaralıdır
Hariçten yemek getirmek serbesttir
Yeni program ve Büyük değişiklikler
Seyahatten dönen Kıymet.i ses sanotkârı
Ankara halkının gösterdiği rağbet üzerine kısa bir zaman için Temsillerine devam edecektir.
24 kişilik Beynelmilel şöhrete sahip artistlerle
ASLANGİL1
Telefon: 21355
SABİTE tur her akşam sahnemizde konserlerine devam etmektedir

Comments (0)