PAZAR
Başmuharriri! Mömtoz Faik Fenik
Denizciler Caddesi: 2
4
HAZİRAN 1950
Yıl: 2 —No. 399
Posta Kutusu: 193 — ANKARA
Telgraf: Zafer Gazetesi Ankara
Başmuharrir tel: ........ 15619
Yazı işleri, idare: ..... 15315
Fiyatı her yerde 10 kuruştur.
Tarsus vapuru Nevyork*ta
Nevyork, 3 (a.a.) (Afp) — 9.356 tonluk Türk yolcu gemisi Tarsus bugün Nevyork’a gelmiştir.
Tarsus’un süvarisi Sait Özeğe bu seyahati ile bunu takiben Eylülde yapılacak diğer Atlantik seferlerini hükümetinin, muntazam transatlantik seferleri ihdasını derpiş edîp etmiyeceğini tesbite matuf olduğunu söylemiştir.
C.H.P. nin yapmak istediği oyun
Meclisi terketmekle işi sabote etmek istediler
C.H.P. Meclise tahakküm mü
Menderes’in beyanatı
etmek arzusundadır?
Başbakan tecavüz iddiasına
En son sözü yine milletvekilleri söylemişlerde alınan\ karar üzerinedir ki muhalefete son söz verilmemiştir!
Yayınlanan tebliğ demagojinin tâ kendisidir!
Yazan : Mümtaz Faik Fenik
vvelki gün Büyük Millet | cak E- Meclisinde Halk
milletvekilleri, Adnan Menderes hükümetinin programı üze-
___________ve onlar da istedikleri gibi ko-Partili nuşacaklardı.
Müzakereler uzayıp gittiği sırada Meclise iki tane müzakerenin
müzakereler bittiği sırada 1 kifayeti hakkında takrir verilmiş-
- •• ı____tir. Rıı fnlrrirîr» hirinnicl rnrlrl^dil
gûya en son sözün kendilerine verilmediğini bahane ederek salonu terketmişlerdi. Biz o zaman bunun alelâde bir sinir buhranından doğan bir hareket olduğunu tahmin ettiğimizden hâdise üzerinde pek dur mamıştık. Fakat dün kendi gazetelerinde yaptıkları neşriyat üzerine gördük ki. Halk Partisi milletvekilleri bu sinir buhranını şimdi bir Parlâmento oyunu gibi kullanarak, hâdiseyi istismara kalkmışlar ve bu hususta bir çok beyanat, tebliğ, makale vesaire neşretmişlerdir.
Neymiş? Muhalefete Meclis kürsüsünde müdafaa hakkı verilmemiş! Bu muamele iç tüzüğe, Meclis teamülüne aykkn imiş. Muhalefetin sesini duyuramadığı bir memlekette Parlâmento hayatı ve hürriyet var denemezmiş'.... Tenkit sesini boğmak yolundaki temayül istikbal için asla emniyetbahş değilmiş!...
Bütün bu sözlerle, tebliğlerle söylemek istedikleri şey şudur:
.— Muhalefet çok zavallı bir mevkide bırakılmıştır. Hürriyet havası kalkmaktadır. Meclis dik-tatoryasına doğru bir adım atılmıştır. Ey millet siz hakem olun!... işte bizim halimiz!...»
Acaba, dünkü iktidar, bugünkü muhalefet, bu şekilde bir «zavallı» kılığına bürünmekle milletin, kendilerine acıyacağını mı zannediyor? Böyle bîr taktikle umumî efkârı avlayacağını mı umuyor?
Eğer öyle ise, bu, Halk Partisi ileri gelenlerinin ötedenberi bir tehlike halinde ileri sürdükleri demagojinin tâ kendisidir!...
Niçin mi? İzah edelim: Bir defa muhalefete söz verilmemiş değildir; hükümet beyannamesi okunduktan sonra, muhalefete mensup milletvekilleri bunu iyi tenkit etsinler diye, müzakereler iki gün sonraya bırakılmıştır. Hükümet programı etrafında kendi sözcüleri Faik Ahmet Barutçu tam bir saat tenkitte bulunmuştur. İç tüzük hükümleri yazılı beyanatın 20 dakika süreceğini kaydettiği halde, kendilerine geniş bir müsamaha gösterilmiştir. Böylece muhalefet söz söylemek hakkını istediği şekilde kullanmıştır. Bundan sonra, Avnl Doğan ve Cevdet Kerim Incedayı u-zun uzun konuşmuşlar, ve düşüncelerini etraflı bir surette Meclis umumî heyetine bildirmişlerdir. Şüphesiz eğer muhalefetten daha çok milletvekili söz almış olsaydı, bunların da söz
tir. Bu takririn birincisi reddedilmiş, İkincisi kabul olunmuştur.
En sonunda tabiatiyle Başbakan söz almış, ve yapılan tenkitlere cevap vererek güven oyu istemiştir, işte bundan sonradır ki, muhalefet partisi tekrar söz almağa kalkmıştır.
Muhalefetin bu isteği yine red-dolunmuş değildir. Yeniden müzakere açılıp açılmaması hakkında Riyaset Divanı, tekrar umumi heyetin reyine başvurmuştur. Umumî heyet sarih bir şekilde müzakere açılmaması lehinde fikrini beyan etmiştir. Bunun üzerinedir ki, muhalefete söz verilmemiştir.
Bunda hürriyetsizlik nerededir? Bunun neresi tenkit sesini boğmaktır?
Evet, iç tüzüğün 85 inci maddesi gereğince, -en son söz milletvekil-lerinindir.» İşte en son sözü milletvekilleri söylemişler ve reyleriyle müzakere açılmamasını kabul et -mislerdir. Riyaset Divanı milletvekil lerinin bu sarih arzusunu yerine getirdiği için muahaze edilmeğe değil; belki takdire lâyıktır.
★ (Devamı Sa. ( Sü: ( da)
karşı cevap veriyor
Beyanatın zabıtları meydandadır. Bunu tetkik eden herkes ortada tecavüz teşkil edecek bir şey göremez
Başbakanın nutkunun tam metni

icraatını şiddetle tenkit etti
Başbakan Ad nan Menderes
yolsuzluğu
Mahsul durumu
bu yıl çok iyi
Yeni mahsulün mübaaya fiatları bu ay tesbit edilecek
Son günlerde bazı muhalif gazetelerde hayatın ucuzlatılması için köylünün mahsulünün çok ucuz fiyatla alınacağı şeklinde propagandalar yapılmakta ve böylelikle köylüler arasında endişe yaratmaya çalışılmaktadır.
Bu mevzu üzerine malûmatına müracaat ettiğimiz Toprak Mahsulleri Ofisi Genel Müdürü Nurettin Topçuoğlu dün bir arkadaşımıza yeni mahsul hakkında şunları söylemiştir:
«— Bu senenin ilk mahsulünü Çukurovadan almış bulunmaktayız. Bu mahsulü de eski fiyatlardan miibayaa etmekteyiz. Eğenin bazı I Diğer taraftan bu sene geçen se-
- ----.-----»1 bölgelerinden de bu senenin ilk nelere nisbetle ekim sahası % 10
haklan kısılmıya- 1 mahsulü alınmıştır. *• (Devamı Sa
Teşkilâtımızdan, Tarım Bakanlığından ve Meteoroloji Umum Müdürlüğünden aldığımız malûmata göre yurdun her yerinde havalar Şimdilik çok müsait gitmekte ve hu vaziyet hasat zamanına kadar devam ettiği takdirde bu seneki mahsul durumunun çok iyi gideceği tahmin edilmektedir
Cenup ve Ege bölgelerinden gelen haberlerden bu sene geçen senelerin çok üstünde bol mahsul alındığı anlaşılıyor. İki ay içinde anormal bir durum olmadığı takdirde feyizli bir mahsul alınacaktır.
Diğer taraftan bu sene
Eski kararın yeniden tetkiki istendi
Seyhan milletvekili Sinan Te-kelioğlu, Büyük Millet Meclisi başkanlığına iki sözlü soru önergesi vermiştir. Seyhan milletvekili Başbakan tarafından cevaplandırılmasını istediği bu önergelerinden birincisinde şöyle demektedir:
•1 — Yeni B. M. Meclisi binası ile Atatürk anıtının mebni olduğu arazi kimlerden alınmıştır? Şahıslara ait miktarı ile bunlara verilen paranın yekûnu nedir? Bu para satın almak suretiyle mi, yoksa istimlâk şeklinde mi tediye edilmiştir?
2 — Bu sahalarda bina olarak a-lmanlar var mıdır? Bunlar kimlere aittir, tiepu kıymetleri nedi'jr ve devlet tarafından bunlara ödenen miktar nedir?
3 — Bu sahalarda arazileri olup halen istimlâk bedellerini almıyan-
■ var mıdır, varsa ne miktardadır bunlar kimlere aittir?»
Sinan Tekelioğlu’nun ikinci önergesi Toprak Mahsulleri Ofisine da irdir. Tekelioğlu bunda, Başbakan (Devamı Sa. K Sü: 1 de)
Cumhuriyet Halk Partisi milletvekillerinin yeniden müzakere açılmaması hakkında verilen Mec. lis kararım hiçe sayarak, Meclisi terketmeleri üzerine dün C. H. P. Meclis Grupu garip bir tebliğ neşretmiştir. Bu tebliğin mesnetsiz mahiyetini i-tah eden bu yazıyı bugün baş sütunlarımızda bulacaksınız. ,
Bu tebliğ üzerine bir muharririmiz, dün Başbakan Adnan Menderes’e müracaat ederek fikirlerini öğrenmek istemiştir.
Bunun üzerine Başbakan sayın Adnan Menderes şu cevabı vermiştir:
— Meselenin Meclis Riyaset Divanını alâkadar I
Başbakan Adnan Menderesin son Meclis toplantısında verdiği mühim beyanatın bir hulâsasını dünkü nüs hamızda okuyucularımıza sunmuştuk.
Baştan sona kadar memleket me-
selelerine temas eden ve alâkalılar tarafından ehemmiyetle beklenen bu konuşmanın neşredilmemiş kısımlarını da bugün sütunlarımıza geçiriyoruz.
Dün tam metnini neşrettiğimiz kısımlarda Adnan Menderes Halk Partisi sözcülerinin tenkitlerine cevap vermiş ve son cümleyi şöyle bitirmişti: «Halk Partisi kendine mahsus bir inhisarcı zihniyetle daima her iyi işi kendine hasretmek temayülünden de hâlâ kurtulamıyor. Bir topluluğun çok tabiî olan ileri leme ve gelişme halinin neticelerini toptan benimsemekte bu partinin hiç tereddüt etmediğine bir defa daha şahit olmaktayız.»
Adnan Menderes bundan sonra sözlerine şöyle devam etmiştir:
eden cihetini bir tarafa bırakarak, yalmz Halk I Partisi Meclis Grupunun bu münasebetle yayınladığı beyannamede kendilerine tecavüzlerde bu- 1 lunduğum şeklinde yapılan isnada cevap vermek , isterim. .
Tecavüz kelimesinin mânası malûmdur. Hü- 1 kûmet adına yaptığım konuşmanın zabıtları da eldedir. Bu zabıtları tetkik eden herkes ortada iddia edildiği gibi tecavüz teşkil edecek hiç bir şey göremez.
Demokrat Parti muhalefette olduğu zaman Meclis Grupumuzun uğradığı tecavüzleri hatırlatmakta ise şimdilik bir fayda görmüyorum.
— Filhakika 923 den bu yana mem ' lekette olanların hepsini toptan ü-zerlerine alıyorlar ve bunları istisnasız olarak hükümetlerinin muvaf fakiyetleri eseri olarak gösteriyor lar. Halbuki bu cemiyetin, hükümet I
I lerin tesir ve muvaffakiyetleri dışında, kendinden gelen bir ilerleme-hamleleri ve bunun neticesi bir çok eserleri vardır. Bütün dünyanın il-| min, tekniğin, icat ve ihtirasların ★ (Devamı Sa. « Sü: 5 de)
Halkçı vatandaşlarla
Cihad BABAN
İki hattâ üç türlü Halk Partili vardır. Demokratik hayat, inkişaf etmiyecek olur-, ayni tasnifi bir kaç yıl sonra
logiltereye bir basın
-
Ingiltere hükümetinin daveti ü-zerine bir Türk basın heyeti İngil-tereyi ziyaret etmek üzere 19 Haziran günü İstanbuldan uçakla hareket edecektir.
Heyet, İstanbul Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Burhan Felek’in riyaseti altında bulunup aşağıdaki Türk basın mümessillerinden müteşekkil olacaktır:
Ankaradan, gazetemizden Bayan
w c , .... i ^nKdraaan, gazetemizden Bayan
Kız Sanat Okulunun 1949 - 1950 ders yılı sergisi dün saat 17.30 : Adviyc Fenik, Ulus'tan yazıişleri
. l3k'1 « müdürü Mim» Berik, Islanbuldan
Ankara Atatürk Kız Enstitüsü __________________
daJVlilli Eğitim Bakam Avnj Başman tarafından açılmıştır
Hrr,R^aan«n„-darjl.by,UI,”U’’ °kUl mÜdÜrÜ CudiyeKorçal tarafından sergi hakkında izahat veriTmiş-e Milli Eğitim Bakanı ve davetlilerden bir kısmı açış merasiminde görülüyor.
Burhan Felek’ten başka, Vâ . Nû,
* (Devamı Sa. 6 Sü: 4 de)
Ankara — Tahran karma takımları arasındaki maç dün 2—2 berabcıe neticelenmiştir. Resmimiz bu maçtan heyecanlı bir anı gösteriyor. Tafsilâtı ve diğer spor haberlerimiz 6 ncı sayfadadır.
Demokrat Parti için de yapabilirsiniz.. Bunun böyle olmamasını hep beraber can ve yürekten temenni edelim..
Bir kısmı idealisttir. Partilerine sıkı sıkıya bağlıdırlar. Bunlar parti muvaffak ‘ olamazsa, ıstırap ve üzüntü duyarlar. Partiden hiç bil şey beklemezler. Hattâ kendilerinde olan her şeyi partilerine vermek isterler. Bunlar elbet şayanı hürmet insanlardır.
İkinci sınıf Halkçılar ki bunlar
★ (Devamı Sa: 2 de)
4/fMLTfyiî--1
JKÜREK
Teamül meselesi
imdiki muhalefet partisi yeni iktidarın da Meclis teamüllerine uymasını istiyor.
Peki eski Meclis teamüllerine uysunlar da muhalefete karşı akıllarına geleni mi söylesinler?...
Muhaliflere psikopat mı desinler?. Biz kabadayıyız diye afi mi kessinler?... Sözlerini ııeğenmiyenlere yumruk mu sal-
Ama, Rasilı Kaplanları, Muhittin Bahaları, Şeref Uiuğ-ları, Fuat Sirmeır’lcri nerede bulmalı?...
Aman bu teamüllere uymıya-lım! — VFnFRrL^——
4 - 6 -1050
iayfa; 2
ZAFER
Halkçı vatandaşlarla bir konuşma
Tekelioğluna
(Baş tarafı 1 incide) ekseriyeti teşkil ederler. Buraya tek parti devrinde işleri yürüsün, sofradan uzakta kalmasınlar, diye girmişlerdir. Şu günlerde, Halk Partisini Demokrat Partiden fazla kötüleyenler «Biz söylemiştik, oh olsun!» diyenler, ve şimdi de ayni menfaat havası içinde Demokrat Partiye münhasıran iktidardadır, diye sokulmak istiyenler vardır.
Bunlar, kanatlerini, menfaatlerine bağlayan, insanlardır, üçüncüleı ise, bir defa Halk Partisine girmiş oldukları için, orasını namus belâsı ve yiğitlik namına terkedemiyen-lerdir. O yiğitlik olmasa, çoktan samimî olarak muhalefet çevrelerine katılmış bile olacaklardı.^
Okuyucularımla, bu sütunlarda, birinci sınıf Halkçılar hakkında bir hasbıhal yapmak istiyorum.
İkinciler tehlikelidir. Onlan artık Halk Partisi safları arasında göremiyeceksiniz, bilâkis, şu sıralarda bir kolayını bulup, Demokrat insanlar arasına katılmanın çaresini arıyacaklardır. Onlar nasıl Halk Partisini halkın nazarından düşürmüşlerse, yarın Demokrat Parti gözünü açmıyacak olursa, ayni felâketi, Demokrat Partinin de başına getirebilirler. Onları memleket namına, hep beraber takbih edelim.
Miktarları çok az olan birinci sınıf Halkçılar, şu sırada çok üzgündürler. Uğradıkları ağır mağlûbiyetin ıztırabım yüreklerinin ta derinliğinde duymakta olduklarından şüphe etmiyoruz. Seneler içinde, tufeylilerin parti dâvalarında mesafe ve yer kazanmalarına karşı, mukavemet edememiş olmanın mesuliyet ve ıztırabım çekmektedirler. Birtakım müfritlerin, partiyi halktan nasıl soğutmuş olduklarını yakından görmüşler, fakat, seslerini çıkaramamış olmak dolayısiyle bugünkü akıbete katlanmışlardır. İşte onlar bugün serbesttirler. Bugün, partilerini faydalı bir memleket hizmetine koşmak imkânına malik- 1 tirler, üstelik de tecrübe sahibi ol- ı muşlardır. Şef sisteminin parti içinde yarattığı buhranı yakından I
görmüşler, ve şefin itibar ettiği insanlarla mücadele edememek dola-yısiyle senelerden beri sıkıntı çekmişlerdir. Onlara tavsiyemiz şudur: Bu mağlûbiyet kendileri için hayırlı olmuştur.. Demokratik sistemi yaşatmak için, bu memleketin on lara ihtiyacı vardır. Kendilerini mağdur hissetmesinler, ve muraka-ba mazbatasını yapsınlar... Cesaretle, metanetle, yapsınlar..
Bu satırları yazarken, şundan mülhem oluyoruz: Gördük ki, birtakım eski ve iyi Halkçılarda bir nevi çekingenlik hâkim olmağa başlamıştır. Bu memleket muraka-basız yaşayamıyacağına göre, onların bu vazifeyi yapmaları elbet lüzumludur. İçinde bulundukları şartlar, bizim muhalefet saflarında yer aldığımız zamanlardaki şartlardan, çok daha zayıftır. Bugün örfî idare yok, örfî idare kararlarını, partici görüşiyle tatbik eden ümera yok... İktidara kenetlenmiş, ve politikada kaşerlenmiş erkân yok....... Evet
buna mukabil, Demokrat Parti lehine ve Halk Partisi aleyhine çok büyük bir mesele ortada duruyor; biz muhalefet saflarında iken ger-çi Mecliste ekalliyette idik, istediklerini yapıyorlardı, fakat, dışarda başımız yüksekti, ve memlekette ekseriyette olduğumuzu ve efkârı umumiyenin bizi tasdik ettiğini ruhumuzda hissediyorduk. Halk Partisi, bugün hem Mecliste ekalliyette, hem de memlekette ekalliyettedir. Bu itibarla, şiddetli bir mura-kabayı yapacak, ruhî mesnedden mahrum bulunmaktadır.
Buna, hattâ Demokrat Partinin şiddetli olacak mukabelelerine rağmen, siz, idealist Halkçılar, vazifelerinizi, dürüstlük içinde ve ruhunuzdaki fazilet hislerinin emrettiği şekilde yapmakta devam edin... Sıkı yönetim idarelerinin günahlarına katılmış olmanın azabını unutun! ve memleketin sizden istediği murakaba vazifesini her şeye rağmen yapın!... Emin olun ki bugünkü iktidar, sizden bunları beklemektedir.
Cihat BABAN
cevap
Memleket Meseleleri
PULSUZ İSTİDA
Bankamızda bir tasarruf hesabı açtırınız. Hem para biriktirir, hem faiz alır, hem de ikramiye kazanabilirsiniz!
ihramiye çekiliş tarihleri
25 Ağustos : 31 Ekim ;
Tev TeT
29 Aralık
Te7
2 Dükkân 1 Dükkân 1 Dükkân
ve çeşitli para ikramiyeleri...
EV ve DOKKÂNLAR'ın veraset ve intikal vergisini bankamız öder.
TÜRKİYE 1$ BANKASI
ANKARA PAZARI
Bakkaliye Mağazası’na yeni mahsul
Hakiki URFA yağlan, Halis AYVALIK Zeytin yoğları
▼e
Birinci Nevi LÜKS çamaşır SABUNLARI
gelmiştir. ,
Sayın müşterilerimizin mağazamıza teşrifleri menfaatleri icabıdır.
Yeni nal No. 51/6 — Telefon 12264 (2138)

Sayın Ankara’lılarm çok sevdiği kıymetli san’atkar
Mim - BAKİ tam kadrosile
PEK YAKINDA CEBECİ DOĞAN BAHÇESİNDE Büyük kadro — Zengin Kostüm ve Dekor
Kıymetli okuyucu MUAZZEZ ALTINSES birlikte (2147)
Sayın Bayan
İstanbul'a teşrifinizde MUZAF-fer ADAM’a müracaat ederseniz orada en son mütenevvi rop, tayyör, manto mulajlarını görerek kararlarınızı kolayca verebilirsiniz.
Adres: Beyoğlu Zahariyadis kar. şısı Meymenet Apart. 4/2
Tel: 40387 (10105)
Sayın Ankara bayanlarının çok 1yi tanıdığı
FERİYE GÜNEL
SÜT YEN ve KORSA
Siparişlerini evinde kabule başladı
Sıhhî ve gebelik korsalan, Amerikan gebelik bağları, askılı ve askısız Amerikan çelik tellj sütyenleri yapılır.
Yenişehir, Sağlık Bakanlığı ismelpasa caddesi No. 9/A (2117)
Satılık Kamyon
Faal vaziyette çok ucuz fiatla verilecektir.
İtfaiye Meydanı Gazi Lisesi arkasında tamirci Horan ustaya mü-ractrtit telefon: 16292 (2615)
Mağazaya gittiğim zaman saat 6 yı geçiyordu. Hilda kasadan ile beraber bir masaya oturmuştu. Vergi makbuzlarını tetkik ediyorlardı. Atölye paydos etmişti. İşçi kızlar, evlerine dönmek üzere öte berilerini toplu-yorlardı. Kapı açıktı. İşçiler bu kapıdan birer birer çıkıp asansöre doğru yürüyorlardı. Gülerek karımla selâmlaştım. İşini kesmemesi için işaret ettim. Bitirinceye kadar beklemek niyetinde idim. Nihayet, diğer İşçileı arasında Edith de göründü. Yanında yine ufak tefek Fransız kız vardı. Karım bir kâğıdın illerine rakamlar sıralamakla meşguldü. Kasadar bir beyanname dolduruyordu. Asansöre doğru yürüdüm. İşçi kızlar dolmuşlardı. Edith de Fransız arkada-şiyle beraber gelip bindi. Asan-sörcü kapıyı kapattı. Süratle İnmeğe başladık. Üç kat inmemiz lâzımdı, fakat bana öyle geldi kİ on mil katettik. Bununla berabei sâkindim. Hattâ çok sâkin, sevinç ve ferahlık hissedecek kadar sâkindim. Alt kata inince, doğruca yoluma devam ettim. Kızlar, sokak kanısının önünde muhtelif istikametlere dağıldılar. Edith, Fransız arkadaşiyle birlikte soldaki köşe başına doğru yürüdü. Ben de o tarafa gittim. Üçümüz de ayni hizada yü-
— Evet «aşmetpenan.. .
Ve »2üle-sö-yli^?rek s(^r ara~
Şükrü Koçak, Sinan Tekeli Oğlunun isnatlarına cevap veriyor
Büyük Millet Meclisinin 31.5.910 tarihli oturumunda Hükümet programı üzerinde konuşma yapan Seyhan milletvekili Sinan Tekelioğ-lunun aleyhimde yaptığı beyanatı hayret ve esefle Zafer gazetesinde okudum.
Millet Meclisi kürsüsünün söz hürriyetine sığınarak, orada bulunup ayni kürsüden kendisini müdafaa etmek imkânından mahrum bulunan bir kimse hakkında, beyanatta bulunan Seyhan milletvekilinin bu hareketini nefretle karşılar ve mugalâta ve isnatlar dolu iftiralarını şiddetle reddederim.
Emvali metruke alış verişinde ve hayatım boyunca her hangi bir işde şahsî alâkamın mevcut olduğu hak. kındaki iddiasını isbata davet ede-
Lozan ahitnamesi ile ana vatana gelen rafikamla baldızımın Selâ-nik’de bıraktıkları mallara mukabil Türkiye'de mübadele suretiyle tefevvuz ettikleri malların cinsini, mahiyetini, mahal ve mekânını ve değerini zikrederek Büyük Millet Meclisi kürsüsünden açıklamıştım. (O günkü maruzatımın sıhhatini bugün Eskişehir milletvekili bulunan Sayın İsmail Hakki Çevik gayet yakinen bildiği için kendisinden sormak zahmetinde bulunacaklara müteşekkir kalacağım.)
Büyük Millet Meclisi kürsüsündeki ayni açıklamada bu aile, mübadele muamelelerini tekemmül ettirirken ne milletvekili ve ne de Bakan olmadığımı ve sadece hiçbir siyasî hüviyeti olmayan Kurmay Yarbay olduğumu tebarüz ettirdiğimi de hatırlatmak isterim.
Bu ailenin memleket dışında bıraktığı mallara mukabil mübadele-ten gayrimenkul tefevvuz etmesi şeklindeki muamele neticesinde 15 milyon liralık mal iktisap etmiş olduğum yolunda ileri sürülen çirkin ve gülünç iddiaya karşı derim ki: bu iddia varid ise ailenin müba-deleten tefevvuz ettiği bütün malları, (600) bin lira bedel mukabilinde haiz olduğum vekâlet ve se-lâhiyete binaen, Sinan Tekelioğ-lun’a devre hazırım. Bu suretle Sinan Tekelioğlu 14 milyon dört yüz bin liralık emlâke ve koyuncu Salih ağa veresesi de 600 bin liralık büyük bir servete kavuşmuş olacaklardır.
Bu suretle başkalarının yanında söylediği gibi Mâliyeye yaptığı bu ihbar sonunda alacağı ikramiye ile satınalmak istediği malları fazla-siyle elde etmesine imkân vermiş oluyorum.
Kendisini müdafaa imkânından mahrum olan kimselerin arkasından Millet Meclisinin masuniyet ve söz hürriyetine sığınarak isnatlarda bulunmaktan çekinmiyen bu zatın ne gibi menfaat ümit ve düşünceleriyle hareket ettiğini ve nasıl siyasî mülâhaza ve teşviklerle bunları söylediğini yakından bilmekle beraber bu hareketin hiç olmazsa dürüst olmadığını söylemek isterim.
Baron onu, muammalı bir tebes-
Ş. Koçak
Dilden Dile
Tercüme Bürosu
Kızılay, Soysal Han, 11, Ankara Tel: 25700
İngilizce, Fransızca, Almanca, İtalyanca, İspanyolca, Elence, Rusça, Bulgarca, Sırpça, Rumence, Macarca, Çekçe, Lehçe, Orduca, Arapça, Farsça, Peştuca, Çince ve Japonca’dan Türkçeye ve Türkçeden bu dillere her alanda, her türlü tercüme işleri ehliyetli mütercimler tarafından yapılır. Fazla bilgi için sirküler isteyiniz. (2614)
Maarifimizin istikrar
ve program ihtiyacı
Başarılan işleri, varılan müs-bet neticeleri inkâr etme hatasına düşmeden söylemek lâzımdır ki. bizde hâlâ istikrarlı bir kültür hayatı kurulmuş değildir. Bunun başlıca sâikı: Maarif safba-s’hda çeşitli ihtiyaçları tamamiy-le karşılıyacak esaslı bir programdan, böyle bir programa maya olacak görüşten mahrum kalışımız-dır.
İlk mektepten üniversiteye kadar bütün tahsil kademelerinde öğretme metod ve mekanizması ayanlı ve ahenkli olmaktan uzaktır.
Uk,te «toplu», Orta’da «toplama», Y'üksek’te - -tâbir caizse - «toparlama» tedris sistemleri hâkimdir.
Orta mektebin nıuvaffakıyetsiz liğini ilk mektebe, lisenin geriliğini orta mektebe, üniversitenin düşüklüğünü liseye yüklemek, kaliteden çok, sayıyı düşünmek, ötedenberi, adettir. Halbuki gecekondu müesseseler açmakla, muallim talebeden önce dershaneye sokturmakla, sokakta otomobille kaçak talebe kovalamakla, tesirlerini hesaba atmadan liseleri on iki yıla çıkarmakla iş bitmez. Hayat pazarına diplomalı işsizler yığmaktan, değer borsasına geçmez akça sürmekten vazgeçelim
Kimi orta mekteplerde, liselerde tarihten jimnastiğe kadar her dersi bir hocaya okutturmak ister. Kimi muallim mekteplerini kapatır.
Devir, program ve ihtisas devridir. Dev gölgeli cüceler, iz ve eser bırakmıyan yüceler masalların malidir.
Tahsil dereceleri arasında derin uçurumlar vardır. Talimatnameler aksaktır. Metod bozuktur. Kitaplar hatalıdır veya eksiktir. Bir tekinden gerçek randıman alınmadan milyonlar harcanarak renk renk köy enstitüleri kurulmuştur.
Bir yerden 152 ilk mektep muallimi kaldırılmış, mazeretlerine bakılmamış, şikâyetlerine kulak asılmamıştır.
Bir bakarsınız Gazi Terbiye Enstitüsü gibi yüksek Jair ilim müesse-sesinde Ali’ye iş bulmak için, Veli yerinden oynatılır. Ankara’daki münferit fakülteler bir üniversite topluluğuna bağlandığı sırada, 1946 da, camianın lâzım gayri nıüfârikı olmak üzere açılan Ünversite Kütüphanesi bir müddet sonra bir takım prensip masallariyle kararlar aldırılarak 1948 de kaldırılır. Ama
- Yazan : -■ ı
Komol Edip Küıkçüoğlu 1
aradan henüz iki yıl geçmeden, 1950 de tekrar kurulur.
Mekteplerde bir ûcûbe dili öğretilir. Bu yüzden çocuklar, değil eski eserleri, hattâ babalarının dilini dahi anlamıyacak hale gelirler. Yine aynı sebeple seviyeli veliler bile çocuklarının derslerini tâkibede-mezler.
Çok defa şûralar, kurultaylar dertlere çare bulmak için değil, verilmiş kanarlara esbabi mucibe hazırlanmak için toplanır.
Biz, yıllardanberi millî kültür davasını seviyeden çok, sayı yönünden ele aldık. Elifbadan alfabeye geçiş, bir şekil ve metod işi olarak kaldı.
Gaye: asırların ihmalini bir çırpıda gidivermekti. Okur yazarlık tedricî yükselme istidadı gösteren
bir seviyeye tejcabül etmeden ve hele bu vasfın kime verileceği belli olmadan, köy ve şehir mekteplerini bitirip hayata atılanları çeşitli bilgilerle mütemadiyen beslemeden okur yazar sayısının çoğalmış görünmesi, bir istastistik serabından başka bir şeye delâlet edemez.
Urfa, Mardin, Siirt, Bitlis, Van, Tunceli, Bingöl, Ağrı, Erzurum, Erzincan, Diyarbakır, Elâziz’i ihtiva eden Şark vilâyetlerinde her dereceden mektep sayısı, bu geniş sahanın ihtiyaç ve şartlarını karşılamaktan çok uzaktır. Bu ihtiyaç ve şartlar, biz otuz yıl daha beklemeğe müsait de değildir.
Hulâsa: asla ve teferrüata ait bin bir Maarif meselesiyle yüz yüzeyiz. Nöbet değiştiren iktidarın belli başlı vazifelerinden biri her şeyden evvel bu meseleleri halletmektir. Yarın daha başka ve daha mühim işlerle karşılaşmıyacağımızı kim iddia edebilir.
F'
İstanbul Mağazası
Sayın müşterilerine yeniliklerini sunar

Valiler arasında
tâyin ve nakiller
Aldığımız malûmata göre İçişleri Bakanlığı, valiler arasında yapılacak tâyin ve nakil işleriyle meşgul olduğu gibi bazı valiler hakkında yapılan şikâyetleri İncelenmekte ve 13 Temmuza kadar 30 sene hizmet ve 55 yaş müddetini dol-I duran idare âmirlerinin emekliye ayrılmaları üzerinde durulmaktadır.
Diğer taraftan hazırlıklar sona erdikten sonra bir kısım valilerin i emekliye ayrılacağı, bir kısmının ) nakledileceği ve münhal valililkle-re de yeniden tâyinler yapılacağı, bazı valilerin merkeze alınacağı kuvvetle tahmin edilmektedir.
Bu arada 14 Mayıs seçimlerinde hakkında şikâyet yapılan Diyarbakır valisi Kemal Hadimli ile Kütahya valisi Fuat Kadıoğlu Anka-raya gelmiş bulunmaktadırlar. Bu iki valinin merkeze abnacağı söylenmektedir.
Politika her işte faideli değildir!
cşhur altıoklardan birisi olan devletçiliğin artık sonu gelmişe benzemektedir. Menderes hükümeti bunu programında açıkça belirtmiş ve devlet müdahalesinin kaldırılacağını ve doğrudan doğruya devlet tarafından işlenilen tesis ve fabrikaların mühim bir kısmının şirketlere, şahıslara devredileceğini vadetmiştir.
Bu şahsi teşebbüse yer verme keyfiyeti, bu işe bizden çok evvel başlamış bulunan devletlerin bugünkü halleri gözönüne alındığı takdirde, memleket iktisadiyatında mühim inkişaflar gösterecek bir hâdise olarak telâkki edilmelidir.
Bu vaid tahakkuk ettiği takdirde şimdiye kadar, devlet sırtına yük olan müesseseler verimli hale gelecek, dolayısiyle bütçemizin denkleşmesine sebep olacaktır.
Hepimiz biliyoruz ki, devletin e-li altında işliyen bu tesis ve fabrikaların başlarına getirilen idare â-mirlerinden çoğu, ince elenip sık dokunarak, ihtisaslarına kanaat getirildikten sonra tayin olunmuş değillerdir.
Bunlar, tek parti iktidarının se-bebiyöt verdiği geniş bir müsamaha politikası neticesinde, sırt başta bulunanların, kendilerine yâr olacağına kanaat getirdikleri kimselerdir. Bu sebeple bir çoğunun, çalıştığı iş hakkında hiç biz fikirleri yoktur.
Hal böyle olunca, işin verimli o-labilmesine imkân tasavvur etmek çok güçtür. Nitekim bu gibi mües-seselerin işleyişinde görülen aksaklıklar ve başında bulunanların keyfî hareketi randımanı düşürmüş, buna mukabil masrafı çoğaltmış olduğundan âdetâ «Beyime bir eğlence» haline gelmişlerdir.
Geçen gün yine bu sütunlarda, kısaca bahsettiğimiz şeker şirketinin idaresi de, devlet müdahalesinin doğurduğu aksaklıklar hakkında bizlere fikir verebilecek mahiyettedir.
•Devlet yok, Parti var» düşüncesinin bütün şiddetiyle hâkim bu lunduğu bir devirde, bu işlerin başında bulunanların, her şeyden ev vel, lâyık olmadıkları halde, kendilerini buraya tayin etmek lûtfu-nu gösterenlere karşı duyduktan minnet borçlarını ödemeleri kadaı tabiî bir şey olamaz. Aksi halde, yani politik düşünce yerine, ticarî zihniyet hâkim olsaydı şimdiye kadar, beşinci şeker fabrikamız çoktan faliyete geçer ve gözümüz gibi sakladığımız altınlarımız, ihtiyacımız bulunan şekeri temine har-canmazdı.
Halbuki, hepimizin bildiği gibi, bu şekilde düşünen ve hareket e-den değil, partiye sadık olan işin başına getirilmiş, randıman vesaire hep ikinci plâna atılmıştır.
Şimdi, iktidara gelen Menderes hükümetinin bütün bunlara sed çekmek vaadi, pek tabiî olarak memlekette geniş bir memnuniyet yaratmıştır.
Efendice yapıldığı iddia olunan muhalefete rağmen, hükümetin bunda muvaffak olacağına hiç şüphe etmiyoruz.
Hikmet YAZICIOĞLU
"ere* köyünde
OU FV
ZİRAAT BANKASI
1 — Radyoların harikası olan Alman SABA Radyoları,
2 — Radyo tekniğinin şaheseri ŞİERA Radyoları,
3 — Ayda 30 lira taksitle 10 pilâk alan Otomatik ve Tekli
kaplan, otomatik ütüler,
4 — Her marka kol, cep, masa saatlerinin en güzel desenleri,
5 — Elmas, pırlanta yüzükler, küpeler, kolye ve broşlanm
sitle de alabilirsiniz.
BAHATTİN ATATUĞ — TEVFİK ERTAŞ
Anafartalar caddesi Adliye üstü No. 273 — Tel: 14761 Ankara

! «3
19 5 0
akşaMINa Kadar
Bankalarımıza 150 lira yatırmak ve bu parayı 31 Temmuz 1950 akşamına kadar Çekmemekle
Sizin.
LÜZUMLU TELEFONLAR Yangın .........
Sıhhî İmdat ...
Trenler .......
Hava Yolları ..
Yataklı Vagonlar Elektrik .......
Su ânza ........
Havagazı .......
Başkent Taksi Yeni Güven Taksi Merkez Taksi .... Ersan Taksi ....
Sızın Taksi ...
00
91 12028 14881 11566 24846 21575 24846 22222 22333 11111 21111 22333
Yazan ı fERENU MOLNAR riiyorduk. Ben solda idim. Edith ortada. Arkadaşı sağa düşmüştü. Fransız:
— Ayni yerde, bir çift san pabuç için altı dolar istediler, diyordu. Çok pahalı, değil mi?
— Pek o kadar değil.
Bu cevaptan sonra Edith bana dönerek:
— Pahalı sayılmaz, değil? de-dL
— Bilmem. Pabucun kalitesine bağlı.
Titreyen ellerimi ceplerime soktum. Köşe başında, otobüs durağında beklemeğe başladık. Bizden evvel bir kaç yolcu daha gelmişti. Grub, inanılmıya-cak kadar garip bir penbe renge bürünmüştü.
Edith ;
— Size arkadaşımı takdim edeyim, dedi. Fernande Batault.
Kız gülerek elini uzattı. Kısa boylu, soluk tenli bir kızcağızdı. Kömür gibi siyah gözleri vardı. Fransızdan ziyade İtalyan tipini andırıyordu zannederim.
— Ben sizi şahsen tanıyorum,
dedi. Patronun kocasısınız değil _. mi?
Benim yerime Edith cevap verdi:
— Evet
Hâlâ otobüs bekliyorduk. Fer-nando, karımı methetmeğe başlamıştı:
i — Çok iyi kalbi! bir kadındır bizim patron. Çok nazik, çok kibardır. Ne var ki biçare ilk kocasiyle pek mesut olamamış galiba...
Edith’in bir bakışı üzerine sus tu. Sonra, söylediklerini tamir etmek istedi:
— Ama, doğrusu kızı pek hoş. Pek cici bir şey.
Otobüste Edith’in yanına otur dum. El ele idik. Karşımızda o-turan Fernando, bunu gayet tabiî buluyor gibiydi. Bunu belki eski bir itiyat eseri zannediyordu. Ne olsa bu kız Parisli idi. Bir adamın, metresini, karısının dük kânına kayırmasını hoş görüyor du.
Nevyorklu artistlerin çok sevdikleri «Greenwicb Velage. ci
Çeviren t M. T.
varında otobüsten indiğimiz zaman elim hâlâ Edith’in elinde idi. Fernande de öbür elimi tuttu. Böylece, Montmartre serserileri gibi elele, kolkola ilerliyorduk. Fernande, hayli yüksek ses le şarkı söylemeğe başladı, fakat gelen geçenden kimse bize dikkat etmiyordu.
Bir ara Fernande birdenbire
— Oda meselesini ne yapacağız? dedi.
O zaman öğrendim ki, şimdiye kadar ayni evde ayrı odalarda o-turuyorlarmış ve o akşam odalarını birleştiriyorlarmış. Edith' İn bulunduğu kısımda, nara kazanmak için evinin bazı odalarını kiralayan Madam Glieksmau namında bir kadının iki yataklı odalarından birini tutmuşlar.
Fernande:
— Hem daha ucuza geliyor, hem de insan yalnız kalmıyor, diyordu. Fakat şimdi ne yapacağız?
Bu sefer Edith’in yerine ben cevap verdim.
— Siz Edith’in odasına yerleşirsiniz, dedim. Biz de iki yataklı odada kalırız. Komşuluk ede-
Fernande:
— Mükemmel bir fikir, dedi. Sonra Edith’e dönerek ilâve etti:
— Hayret ettim. Hiç belli etmediniz... Ben bile anlamadım. Hoş anlamama da imkân yoktu ya... Çünkü tanışalı ancak birkaç gün oldu.
Bir gömlekçi dükkânına gelmiştik. Fernande hâlâ:
— Fakat çabucak arkadaş olduk değil mi? diyordu.
Sözün arkasını dinlemedim. Dükkâna girip bir pijama istedim. Koyu mavi ve koyu kırmızı iki örnek çıkardılar. Kırmızıyı aldım. Elimde paketle dükkândan çıkarken kendimi o kadar neşeli, o kadar hafif hissediyordum ki, nerede ise uçacaktım. Fakat birdenbire kafamın içinde bir şimşek çaktı. Edith'i tanıdığım günden beri zaman zaman aklımı fikrimi hurdahaş eden bir fikir gelip saplandı, netice:
•Acaba deli mi oldum?... Deli miyim?...»
ON BEŞİNCİ FASIL
Erkenden yattık. Odada birbirine eş iki karyola vardı.
★ (Devamı var)
*
SİNEMALAR
EĞLENCE YERLERİ
(İfiOa). Seven gözler \18482): Buadvez perileri (S23M): Büyük senfoni, k» dialar cUtllil (14040): Unutulmayan a«k.
•lyuh gül
(1UEL): Korkuna vftdı. »ub ruzatın doğusu
(14071): Büyük casuslar, se». dalı kovboy (14071): Macera gecesi, ea navar tuzağı (1(844); Asil ruhlar, unta.
★ ECZAHANELER Anafartalar, Üniversite, Yenişehir
| TAKVİM |
Rumi: 1366 — Mayıs 22
Hicri: 1369 — Şaban 18 4 Haziran 1950 Pazar
Sabah öıilo İkindi
Aksam Yatsı İmsak
8.:
12.1
2.1
6.;
muz oıan şansı uyan.u» »«.
4 - 6 - 195#
ZAFER
Sayfa:
RADYO-TELEFDN-TELGPAF haberler

Demir perdede bir gedik daha
Amerikada
komünistlik
ithamları
I I ç gün kadar evvel Amerikan W Âyan Meclisi üyelerinden Cumhuriyetçi Mc. Carthy’nin Dışişleri Bakanlığına karşı serdetmiş olduğu ithamlar üzerine başgöste-ren dâva, diğer hükümet dairelerine de sirayet etmek suretiyle genişlemektedir. Son gelen haberlerden anlaşıldığına göre, şimdi de Ticaret Bakanlığından yüksek rütbeli iki memurun istifası istenmiştir. Bu memurlar istifaya daveti reddetmişlerdir.
Hatırlarda olduğu gibi, Mc Car-thy Şubat ayında söylemiş olduğu bir nutukta, Amerikan Dışişleri Bakanlığının en yüksek mevkilerini komünist ajanlarının işgal etmekte olduğunu ve bunları bildiği halde Dışişleri Bakanı Acheson’un keyfiyete göz yumduğunu iddia etmişti. Avrupa basınında pek geniş akisler yapmıyan fakat Amerikan umumi efkârında bir fırtına yaratan bu ithamlar üzerine meseleye Âyan Meclisi el koymuş ve Mac Carthy'yi Dışişleri komisyonu tâli komitesinde iddialarını isbata davet etmişti. Carthy’nin itham ettiği şahsiyetler arasında Profesör Lattimore da bulunmakta idi. Uzak Doğu işleri mütehassısı sıfatı ile A-merikan Dışişleri Bakanına gerektiği zaman yardım etmekte olan Profesörün aleyhine ikame olunan şahitler hemen hep eski komünistlerdi. Bunlardan bir kısmı Latti-more'un bir komünist ajanı olduğunu beyan etmişlerdir. Buna mukabil profesörü eski Dışişleri Bakan, lanndan Cordell Hail, Byrnes, Mar-shall gibi şahsiyetler müdafaa etmişlerdir. Bu arada yine Cumhuriyetçi Âyan üyelerinden Styles Brid-ge'in Dışişleri Bakam Acheson’un şahsına hücum etmesi üzerine, dâva çok geniş ve tehlikeli bir mahiyet almış ve Başkan Truman'm şahsî müdafaasını icabettirmiştir. Başkan bütün bu gürültü ve patır-dıya «bunlar hep politika oyunlarıdır» tarzında bir cevapla iktifa etmiştir.
Filhakika, o zamanlar Mc Carthy ve arkadaşlarının, bir yıl sonraki seçimler için kendilerine platform olarak bu tehlikeli mevzuu seçmiş oldukları intibaı uyanmıştır. Bununla beraber Carthy’nin ithamları son bulmamış ve görünüşe göre, itham edilenlerin hepsi Âyan tâli komitesinde, en az şeklen, kendilerini yüzde yüz temize çıkaracak imkân ve vasıtaları bulamamışlardır. Bununla beraber, bu hal, Carthy’nin ithamlarında yüzde yüz haklı olduğunu düşünmek için de bir sebep teşkil edemez. Çünkü komünistlikle itham olunan Dışişleri Bakanlığı yüksek memurları, komü nist olmadıklarını isbat için şu veya bu istikamette hareket etmiş olmalarının sebep ve saiklerini açıklamak durumuna düşmüşlerdir İti bunu açıklamak ıımıımi dış siyaseti açıklamak demek olurdu. Bittabi bunun izahı kadar anlaşılması ve muayyen bir itham ışığında kara ra bağlanması da güç bir işti. Nitekim böyle oldu. Tâli komitede şimdiye kadar yapılan soruşturmalar, hiç bir memurun, vazifesini ifa sadedinde Carthy’nin ithamlarını haklı çıkaracak bir istikamette sistemli bir temayül göstermediğini açığa vurdu.
Mc Carthy ve arkadaşlarının, Ticaret Bakanlığını ilgilendiren ithamları daha müşahhas delillerle desteklenmiştir. Burada ilham al tında bulunan daire şefleri, milli yetçi Çin’e gitmesi gereken mal?» meyi göndermemekle suçlandırıl-mışlardır. Ve yazının başında bahsettiğimiz veçhile bu memurların, bizzat Ticaret Bakanı Swayer tarafından istifaları istenmiş bulunmaktadır. Esasen işin Ticaret Bakanlığı faaliyetine sirayeti de Dışişleri Bakanlığı memurları hakkın-daki ithamların incelenmesi sırasında olmuştur.
Dâvanın nasıl biteceği şimdilik malûm olmamakla beraber, bugüne kadar Mc Carthy ve grupunun ithamlarına maruz kalan memur ve mes’ullerden hiç birinin istifası talep edilmediği, hattâ istifa etmek istiyenlere dahi mâni olunduğu halde, şimdi bu iki yüksek memurun İstifaya davet olunmam gayet manidardır ve Mc Carthy’nin ithamlarının, umumî siyasetin mücerret âleminden müşahhas vâkıa-d°Vu ,n(,lkçe kuvvet kazandığı gözönünde tutulacak olursa, bu işin kapanmıyacağı, belki daha da genişliyeceği düşünülebilir.
Mücahit Topalak
Arnavutluk çok nazik durumda
İsyan, tethiş ve açlık memleketi kasıp kavuruyor
Londra, (Nafen) — Arnavutluk- I Bu vaziyet İngiliz ve Amerikan tan son gelen raporlardan anlaşıl- radyoları tarafından Arnavut hal-dığına göre, bu memleketde çete ' kına geceli gündüzlü neşriyat ile faaliyetinin hergün artması üzeri- hatırlatılmakta ve Arnavutluk Batı ufak peyk memleketi Avrupa- ile Doğu arasmda cereyan etmekte «sıcak» nok- olan radyo harbinde esaslı merha-I lelerden birisini teşkil etmektedir. I Arnavutluğun içinde bulunduğu bu tehlikeli vaziyeti herkesten daha iyi idrak eden Enver Hoca Sov-I yet patronlarından bütün yardım isteklerinin boşa çıktığım görünce bulunduğu müşkül vezayeti Rusyaya muhakkak duyurmak kastiyle bunu bütün dünyaya ifşa etmeyi lüzumlu görmüştür.
Enver Hoca bilhassa dağlık ara-I zide komünist aleyhdan çetelerin her gün artmakta olduğunu ve bu civardaki köylülerin de komünist kuvvetleri yerine çetecilere müsait davranmakta olduklarını açıklamıştır. Bilhassa komünistlere karşı sabotaj hareketlerinde çeteciler köylülerden büyük yardım görmektedirler.
Arnavutlukta temizlikler iki taraflı devam etmektedir. Komünist rejim düşmanı Titoistleri velhasıl bütün Rus uşaklığını kabul etmi-yenleri temizlemekte ve diğer tarafta komünist aleyhtarı komiteciler şehirlere kadar sokulmakta ve komünist ileri gelenlerini temizlemeye devam etmektedirler.
daki soğuk harbin en tası haline getirmektedir.
Açlığa tarih boyunca alışmış olan Amavutlar bir zamanlar müstevli Mussolini den ve bir zamanlar da dost Titodan yardım görmüşler ve bugün ise ancak kendilerini ko-minformaya bile aza olmasını kabul etmeği caiz görmiyen Rusyaya bel bağlamış bulunmaktadırlar.
Açık denizlere tek mahreci olan Arnavutluğa bugün Ruslar stratejik bakımdan olduğu kadar prestij bakımından da bağlı bulunmaktadırlar. Ayni zamanda bu ufak memleketin senevi petrol istihsali mühim bir yekûna baliğ olmakta ve Rusya Arnavutluktan vazgeçtiği takdirde addettiği Titoya veya ayni derecede düşman addettiği Batıya bu istihsalinin gitmesinden kork maktadır.
Sovyetler Arnavut limanlarını Arnavut ordusuna ve Arnavut komünist partisini tam kontrolleri altında bulundurmakla beraber bu muhasara altında bulunan kaleye iktisadi yardımı arttıracaklarına eksitlmeye başlamışlardır.
I
I
Schuman plânı etrafında hazırlık
I
Japonya ile sulh andlaşması
Plânın akamete uğraması çok tehlikeli sayılıyor
Londra, ta. a.) — Muhafazakâr parti liderlerinden, eski bakan ve Strasbourg Avrupa konseyi delegelerinden Mac Millan Perşembe akşamı Londrada yaptığı beyanatta demiştir ki:
Schuman plânının akâmete uğraması Avrupa siyasetinde bir dönüm noktası meydana getirecek ve şu iki neticeden biri tahaddüs edecektir:
1 — Kitleler Avrupa birliğine olan güvenlerini kaybedecekler.
2 — Plân, Almanya tarafından yeniden ele alınacak.
Plân akamete uğradığı takdirde Almanların bu plânı yeniden ele almaları beklenebilir. Böyle bir plân Stalin - Ribbentrop paktına müşabih olacaktır.
Eski Alman üsleri tahrip ediliyor
Oslo, (Nafen) — Norveç hükümeti Bergen’deki muazzam deniz altı üslerini imha etmiye başlamışlardır. Naziler tarafından inşa edilmiş olan bu üslerin dinamit ile uçurul-rnası bir kaç ay devam edecektir.
Belirtildiğine göre, 3 üncü bir cihan harbi zuhur ettiği takdirde bu üsler Atlantik paktı memleketlerine hizmet göremiyecek vaziyette olacaklar ve fakat ayni zamanda da Rusların kullanmaları ihtimali ol-mıyacaktır.
Ja-
Japonyada Komünist tahrikleri
Tokyo, (a.a.) — Komünist ponlann, bütün memlekette
bilhassa Tokyo şehrinde siyasî faaliyete geçtikleri görülmektedir.
Otomobil sanayii, komünizm taraftan sendikalan, dhniz inşaat tezgâhlarındaki işçiler ve üniversite talebeleri Cumartesi günü Tokyoda birçok toplantılar ve nümayişler tertip etmişlerdir.
Siyasî çevreler, yapılması kararlaştırılan bu nümayişlerle, Amerikan askerî mahkemesinin işgal kuvvetlerine karşı gelmekten sanık Japon suçluları hakkındaki verdiği karar arasında bir münasebet görmemektedirler.
Diğer taraftan öğrenildiğine göre, Osaka şehri komünist kesimi başkanı ve diğer 4 komünist de, nümayiş esnasında polis tarafından tevkif edilmişlerdir.
HAYLAZ FİLLER
^•Beverun, (Almanya) — (a.a) — 10 hafta evvel Hi ndistandan getirilen 4 yağındaki 2 fil, Beverungen'de trenden indirilirken sirkten kaçmışlardır. Filler tekrar yakalanıncaya kadar hajk arasında panik yaratarak şuhirde dolaşmışlar, bahçelere girmişler ve genç ağaçlan sökmüş! erdir
Ayaş Kaplıcaları
Radyolu konforlu otobüsler ile gidiş - dönüş seferlerine başlanmıştır.
İtfaiye meydanı Karyağdı Türbesi yanında Beypazar otobüsleri yazıhanesi Telefon : 13458. (3606)
Japonya haklarına sahip olmayı istiyor
Londra Radyosu, (Basın - Yayın) — Amerikan dışişleri bakanı Ache-son’un cumhuriyetçi müşaviri Fos-ter Dulles dün akşam verdiği bir demeçte yakında Japonya’ya giderek General Mc Arthur ve diğer ilgili şahsiyetlerle Japon barış and-laşması üzerinde kendilerile müzakerelerde bulunacağını bildirmiştir.
Bu arada Japon dışişleri bakanlığı tarafından yayınlanan bir beyannamede, Japonya’nın müttefikler tarafından kabul edilecek bir barış muahedesiyle bağımsız ve ken di haklarına sahip olduğunun ilân edilmesini istemekte ve Japonya’nın her mesuliyeti kabule hazır olduğu bildirilmektedir.
Alaska Amerikan kuvvetleri kumandanı Vaşington, (a.a.) — Hava tümgenerali William dün başkan Tru-man tarafından korgeneral rütbesiyle Aleskadaki bütün silâhlı kuvvetlerin komutanlığına tayin edilmiştir .
Kepner'in 8 inci avcı ordusu Doğu harbi esnasında Alman hava kuvvetlerinin imhasında baş rolü oynayan bir unsur olarak telâkki edilirdi.
Moskova Çankayşek'e hak veriyor
Londra, (a.a.) — Moskova radyosu Çankayşek’in Formozayı müdafaa ederken ya intihar edeceği veya öleceğini vadetmekle hayatının ilk makûl hareketini yapacağını söylemiştir.
POLONYA - İSRAİL TİCARET ANLAŞMASI
Londra, (a.a.) — Varşova radyosunun bildirdiğine göre, Polonya İsrail ticaret anlaşmasını 31 Aralığa kadar temdid eden bir protokol Varşovada imzalanmıştır.
Yeni Mobilya Puzarı
HAYRİ GENCER
Her cins hazır ve ısmarlama mo-hilya, koltuk, peirde, roz, korniş. Yatak ve yemek odası takımları satılır. Görmeniz menfaatiniz icabıdır. Ayrıca Marangozlara kontrpilâk, kaplama, satışları yapılır.
Anafartalar Cad. Belediye karşısı Hekimler so. Mermerci hanı yanında
Telefon: 16006
Müth:ş ucuzluk
Sayın Ankara halkı, yağ ve yağlı gıda maddeleri kalitesi üstün Fiyatı ucuz. Ancak Yozgat Pazarında bulabilirsiniz. Bir defa teşrifiniz zevkiniz ve menfaatiniz icabıdır.
Merkezi Yeni Hal No. 13, şubesi Dışkapı Uzun apartıman altında Tel: 12766 (MS)
OSMAN Karakaş
Amerikan Ticaret
Bakanlığ Skandali büyüyor
Vaşington, (a.a.) — Ticaret bakan, lığı milletlerarası ticaret bürosu Uzak Doğu işleri şefi Michael Lee’ye kendisine atfedilen suçları çürütecek delilleri bugüne kadar kullanmadığı takdirde, vazifesine son verileceği bildirilmiştir.
Resmî çevrelerde öğrenildiğine i göre, ticaret bakanlığına mensup l memurlardan Remingtonun da tev- ' kif edilmesi muhtemeldir.
Bilindiği veçhile, birkaç gün evvel ticaret bakanı Charles Sawer tarafından Micheal Lee ve Reming-tona, istifa etmedikleri takdirde ayandan Mac Carthy tarafından kendilerine atfedilen suçlar yüzünden vazifelerine son verileceği bildirilmiştir.
Her iki memur da istifayı reddetmiştir.
Mac Carthy, milliyetçi Çine gön. derilmesi gereken malzemelerden bir kısmının Çine gitmesine Lee’nin mani olduğunu iddie etmektedir.
Atom enerjisinden sun’î yiyecek yopılabileck
Londra Radyosu, (Basın . Yayın) — İngiliz tarım bakanlığı fennî müşaviri Waston verdiği bir demeçte, atom enerjisinin ilerde sun’i yiyecek imâl içinde kullanılabileceğini açıklamıştır. Watson, dünyada artmakta olan nüfusun ihtiyaçlarını toprak ürünlerinin karşılı-yamıyacağını, o zaman atom enerjisi kullanılmak suretile insan gıdasının en mühim unsuru olan şekerin sun’î olarak havadan imalinin sağlanabileceğini söylemiştir.
NOTA TEATİSİ DEVAM EDİYOR
Londra Radyosu, (Basın . Yayın) — Fransız hükümeti dün akşam, dışişleri bakanı Schuman’m plânı : hakkında İngiltere’nin verdiği son notaya cevap vermiştir. Verilen yeni notada Schuman plânında son bazı değişiklikler belirtilmektedir.
BİR İLİM HEYETİ PAKİSTAN’DA
Karaşi, (Nafen) — Norveçli tabi- I at âlimlerinden biır grup buz sahra larında araştırmalar yapmak üze- 1 re Pakistanın Chitral eyaletine gel- i mişlerdir. Alimler 7.500 metre irti- ' faa çıkacaklardır.
Kiralık aranıyor
İki oda bir hollü, konforlu daire aranıyor. Peşin verilebilir.
Mektupla müracaat rica o-lunur. Bedia Atalan, Küçük
Tiyatro (2098) «I
BU ÇEKİLİŞE 9.6.1950 AKŞAMINA KADAR EN AZ 100 LİRA YATIRANLAR DAHİL OLURLAR
EMLAK BANKASI
■A« GAZİNOSUNDA —
Her Akşam
Eşi görülmemiş dansözler
Carmen Romero Marietina
ve
Antonio Reyes
Virtüöz ADOLFO VENTAS
idaresinde
Atrakslon tipik orkestrası
Capricho Espagnol
ve
Samba - Guaracha
Ispanyol dansları
Bahçemiz açılmıştır
NOT: Lokantamız günün, her saatinde açıktır.
Müjde Müjde
Büyük Mağaza'mn
1 — Ucuzluk, Zerafet, Yeniliklerini
2 — Yerli, Avrupa kumaşlarından Askerî Sivil yapılan ısmarlama elbiselerini
3 — Her türlü giyim eşyasının fiat, desen ve modellerini mutlaka görünüz.
Not: Fiatlarımız katiyen maktudur
Adres: Adliye sarayı karşısı İkinci Anafartalar Caddesi No. 300
ı ı ....... —
Müjde
Beklediğiniz yarım derecelik ÜÇPINAK menba suyunun satışına başlanmıştır. Satışlar: 30, 25, 10 litrelik damacanalarla yapılmaktadır.
Teneke ile satışımız yoktur. EVLERE taze olarak derhal gönderilir. Sucularınızdan daima Türkiyenin en iyi suyu olan ÜÇPINAR’ı ısrarla isteyiniz.
Deposu : YENİ HAL No: 6. TEL: 14161. (1052)
-------- ‘
- Fidanlar
Manifatura Mağazası
Daimî ucuzluğunu sayın müşterilerine aşağıdaki fiyatlariyle bir kere daha hatırlatmakla bahti yardır.
CİNSİ FİYATI
İpek Mum» M Er
Anver Saten 6M
Krep Saten 7H
Vlstra Emp. M6 „
Amoroza *•* „ dur.
Diğer ipeklilerimiz de yu kardaki fiyatlarımız gibi tahmin
edilmedik derecede ucuzdur. Fırsat budur, kaçırmayınız, men-
faalin izedir.
ADRES : Fidanlar.
MANİFATURA MAĞAZASI
ALİ FİDANLAR. TEL : 16420
Denizeller Cad. No: 58. — ANKARA (2058)
Belediye Başkanlığından
istasyon civarındaki Yaş Meyve ve Sebze Toptancı Hali’nln; sabahları saat 7 den 12 ye ve 14 den 17 ye kadar Katış yapacağı Sayın halka ve ilgililere ilân olunur. (3666) (455)
Bir kaç gün İçin Ankara’ya geldim. Avrupadan getirdiğim:
En son model Şapkalarımı
Bu vesile ile sayın Ankarah müşterilerime teşhir etmekteyim. Teşriflerini saygılarımla beklerim.
Şapkacı Münevver
Cihan Palas Oteli No: 18. (2136)
Toplantıya Davet
Ocağımızın 4 ncü yıldönümünü 4 Haziran 1950 Pazar günü saat 15 de Ocak binasında kutlayacağımızdan Ocağımıza kayıtlı üyelerimizle partili arkadaşlarımızın bu mutlu günümüze şeref vermelerini rica ederiz.
D.P. Topraktık Ocağı İdare Kurulu
D P. CEBECİ OCAĞININ TERTİP ETTİĞİ TOPLANTI
Demokrat Parti Cebeci Ocağı seçimlerden sonra milletvekilleriyle tanışmak için tertip ettiği ananevi toplantıyı bu seferde önümüzdeki 9 Haziran Cuma günü yapacaktır.
Saat 20 de Gar Gazinosunda yapılacak bu gardenparti için şimdiden hazırlıklara başlanmıştır.
Ankara Berberler Derneğinden
Ankara Berberler Derneği Başka, nı Halit Tüter, sıhhî sebeplerine binaen gerek Başkanlıktan ve gerekse Yönetim Kurulu üyeliğinden affını isteyen dilekçesi, Yönetim Kurulunun 30/5/1950 günü akşamı yaptığı toplantısında ekseriyetle reddedilmiştir. Ve kendisine sıhhî sebeplerinden dolayı bir ay izin verildiğini sayın üyelerimize bildiririz.
Ankara Berberler Demeği Yönetim Kurulu
2172)
I
D. P. Bahçclicvler Ocağından:
17 Haziran Cumartesi günü saat 17.00 de Ocak Kongresi yapılacağından, üyelerimizin teşrifleri rica olu-
NOT : Ekseriyet olmadığı takdirde, Kongreye Pazar günü saat 14,30 da başlanacaktır.
Ocak İdare Kurulu
YAĞ, PEYNİR, KREMA ve emsali âmillerine:
Yenişehir Ulus Sineması altında yeniden, son sistem, fenni tesislerle meydana getirdiğimiz soğuk hava deposu açılmıştır.
Müracaat: Kızılay S. Soysal İş lıan No. 18 Telefon: 22373
(2142)
Iş arıyorum
Orta tahsilliyim. Her türlü iş yeri kâtiplikleri yapabilirim. Eski, yeni okur yazarım. Gümrük ve komisyon işlerinden anlarım. Kanaatkarım.
îş vereceklerin 11833 telefondan Caner'i aramaları rica olunur__


S
I
Bu Emsalsiz Fırsatı Kaçırmayınız!
I Bellamy Cinayeti
İMHiMKa ZAFER’İN POLİS TEFRİKA S!
— 46 —
— 171 _
BBS
İki adet Şet tamir ve tadil ettirilecektir
Cinsi
Hrş
1230ü
66
I
(Devamı yarın)
NEFİS
BESLEYİCİ
LEZZETLİ
İlân
ni
i Baron onu, muammalı bir tebes-
muz olan şansı ıı
eksiltme vermeleri
: 95 kuruş
: 113 kuruş
17.1
18.1
18.4
19.1
19.:
19.:
19.1
Miktan adet
(33
Tutan Lira Krş.
Şet tamiri ve tâdilatı
Teminatı Lira Krş.
1845 10
24601 36
SATILIK — Harley Davidson 12 beygirlik, sepetli az kullanılmış motosiklet müracaat yeri: Yeni hâ:l No. 34 Telefon: 15356 (2145)
Muhammen fiyat Lira “
Telefon i 12475
SATILIK
Fönix marka Alman Çocuk Arabası satılıktır. Kurtuluş Bahadırlar sokak Kayhan Apt. No. 19. (2108)
ÇEKİLİŞ
TARİHİ
29
HAZİRAN 1950)
Ajansı, her gün saat 9.15 ten 18 e kadar fasılasız açık ve müşterilerimizin emrindedir.
İlân olunan keşide gününden evvel hesaplarını kapatmış olanlar, ikramiyelerden istifade edemezler.
m
BANKAMIZIN, HAMAMÖNÜNDEKİ
Hamamönü
POLİS TEFRİKASI
Vazon ı Franceı Noye» Hart
D. H. Y. Genel 1
13.:
45 Frank S
Brahms.. D
— -rvut-ii-lvr. bir (•
Müziği (Pl.)
Gcco Müziği (Pl.)
21.00 Programlar ve Kapan
Tertip Ed
Halli: Yukarıdan Aşağı:
— Suriye, kil 2 — Selase, kaza Raf i, morali 5 — îse, ariya 8 — Kiraya, sur 10 — izale kuryu 11 —
1.16 Jacqu
Ploff'd
30 Tango
İSTANBUL RADYOSU PAZAR — 4/6/1950
12,57 Açılış-
13.00 Haberi
22.00 Dinleyici istekleri. (KlOalk Batı
Ucunda mektup bağlı ok, garip bîr ses çıkararak karanlıkları yardı
— Teşekkür ederim. Ne kadar mert olduğunuzu bilirim.
— Elbette.. Bir kadını, müdafaasız bir kadını böyle sokakta bırakmak. Asla mümkün değildir.
— İmparator böyle istemişti de..
— Bana böyle bir şey söylemedi. Sizi salimen evinize teslim etmemi emretmişti.
— Bana ayrıca söyledi. Burada, İmparator namına yapılacak bir işim var.
Leon kendini kaybederek küfür etti:
— Bu İmparatorun da ne çok işi
— İmparatorlar öyledir. Çok işleri vardır. Yarın sabah kendilerine, bana karşı gösterdiğiniz alâkayı anlatacağım.
— Benim size olan alâkamı ona anlatacağınıza, sizin bana olan alâkanızdan konuşsak daha iyi olmaz mı?
— Ne Nüktedan adamsınız kumandan!.. Zekânıza hayranım.
— Ekseriya İmparator da böyle söyler.
— O halde onun kanaatine lâyık olmak zorundasınız.
— Yâni ne yapacağım?
— Benim yakamı hemen bıra-kacaksınz. Hani vaktiyle size bir şey söylemiştim.
— Hatrlamyorum.
— Kadınlara karşı daima çekingen ve mağrur durmak lâzımdır, demiştim ya..
— Evet, öyle bir şey söylemiştiniz. Fakat ben bu nasihatin hiç faydasını görmedim.
— Nasıl? Görmediniz mi?
— İşte, nümunesi meydanda.
— Bilâkis. Eğer siz bana karşı lâkayt davranmasaydınız İmparatorun arzusuna rağmen sizinle yola çıkmak ister miydim?
Leon çenesini kaşıdı. Birşeyler hisseder gibi olmuştu.
— Vakıa., hakkınız da var gibi..
— Elbette.. Görüyorsunuz ki, kadınlan kendinize bağlamak yolunda epeyce ilerlemişsiniz.
— Doğru.. Doğru ama, elime de hiç bir şey girmiyor.
— Bir tebessüm, bin visale tercih edilir.
— Bu da yeni bir vecize mi?
— Ay, siz bunu bilmiyor muydunuz?
— İtiraf ederim ki bilmiyordum.
— Çok tuhaf..
Leon çenesini kaşıdı. Bir şeyleı Bu esrarengiz kız kendisine iltifat mı ediyordu, yoksa alay mı ediyordu?!..
Margarit, ince, narin ve yumuşak elini uzattı. Leon’un hoyrat parmaklarından tuttu:
— Artık ayrılmalıyız. Herkes bize bakıyor. Sizin şerefinizle mü tenasip değildir bu hal..
— Neden?
— Çünkü siz saraya mensupsunuz, büyük adamsınız. Benim ise kim olduğum belli değil.. Böyle birisi ile sizin temasınız dedikoduyu mucip olur.
— Bazan öyle sözler söylüyorsunuz ki., doğru olduğuna inanmak zorunda kalıyorum.
— Bu da büyük bir zekâ eseridir.
Ve Margarit, süratli bir hareketle Leon’un yanından uzaklaştı. Leon olduğu yerde kala kalmıştı. Kendi kendine mırıldanıyordu.
(Bu kız muhakkak beni seviyor. Hattâ âşık.. Dediklerinin doğru olduğuna inanabilsem, biraz daha mağrur olmağa çalışacağım
— Peki, sonra?..
— Bekliyeceğiz.
— Ne vakte kadar.
— Bizans sukut edinceye kadar. Bir çığlık koptu:
— Neler söylüyorsun Margarit?.. Bizans sukut mu edecek?
— Takdiri İlâhi bozulmaz.
— Takdiri İlâhinin böyle olduğunu ne biliyorsun?
— Alâmetler öyle gösteriyor.
— Aman Allahım!, demek.. Peki, ya muhasara uzarsa...
— Onu da Sultan düşünsün. Yavaş yavaş sabah oluyordu.
İkisi de susmuşlardı.
Birdenbire Tamar garip bir tavır aldı:
— Margarit! . Bana söyler misin ki sen kimsin?
Bu tepeden inme sual Marga-riti de şaşırttı. Bir an afalladıktan sonra:
— Hiç diye kekeledi. Alelâde bir falcı kızı..
— Nereden geldin? Beni nasıl tanıdın? Ben sana neden bu kadar itimat ediyorum? Bütün saray erkânı seni tanıyor. Maksadın nedir Allahaşkına?..
— Öyle bir sual sordunuz ki asil hanımım.. Bu sorduklarınıza bu dakikada asla cevap veremem. Çünkü vakit geldi. Şu karşıya bakınız..
Tamar heyecana kapıldı. Karşıya baktı. Hakikaten orada bir gölge, kayalar arasında kımıldıyordu.
— O mudur?
— Muhakkak..
— Şimdi ne olacak?
— Verdiğimiz söze göre hazır ladığım mektubu atacağız.
Ve, yanında hazır bulunan oku hemen yaya koyarak nişan aldı. Olup bitenleri bir rüya gibi seyreden Tamar birdenbire sıçradı:
— Dur Margarit.. Oku atma.. Onu okumak istiyorum.
Ve süratle Margaritin kolunu tuttu. Fakat Margarit tetiği çekmişti. Ucunda mektup bağlı ok, garip bir ses çıkararak karanlıklan yardı.
Okun düştüğü yeri gören Margarit, şeytanî bir gülüşle Tamara döndü:
— Ne için mâni olmak istediniz? Yoksa Türklere Bizansm, sûrların, müdafaanın esrarını mı gönderdiğimi sandınız?
Tamar biraz mahcup, biraz asabi cevap verdi:
— Bilmiyorum. Bu kâğıdın Türklerin eline geçmesini istemiyordum. İçimden öyle gelmişti Margarit..
Satılık Arsa
İncesu yolunda imârın 1543 ada 2 parselinde iyi mevkide 222,5 m2, arsa satılıktır. »Mesai saatinde 11574 e telefon edilmesi rica olunur.
KAYIP — 14/VI/949 775 sayılı hüviyetimi kaybettim. Yenisini alacağımdgn eskisinin hükmü yoktur.
Ankara II inci E. S. Enstitüsü öğ-rencilerinlen Tacettûı Özdemir.
(2617)
Karanlıkta iki baş birbirine o-kadar sokulmuştu ki.. Bir tek vücut gibi.. Ses seda yok. Zifiri bir karanlık. Bütün tabiat uyuyor sanki. İki baş, hiç kımıldamadan, birbirine sarılmış olarak dakilar-danberi duruyor. Belki bir müddet sonra Şark tarafından sabahı müjdeliyen hafif bir ışık belirecek..
Karanlıklar içinde ahenkli bir ses, suların yüzünde sürünen bir sabah rüzgârı gibi fısıldadı:
— Üşüyorum.
— Halbuki hava soğuk değil.
— Sana göre öyle ama..
— Ben de titriyorum.
— Gelecek mi?
— Muhakkak gelecektir.
— Neden bu kadar katı söylüyorsun?
— Söz verdi.
— Verilen her sözde durulmaz kİ..
— Türkler durur.
— Ne tuhaf millet.. Hiç bir şeyi bize benzemiyor.
— Öyledir Tamar.
— Peki biz ne yapacağız?
— Vadettiğimizi.
— Ne vadetmiştik?
— Onlara maksadımızı bildir-
— Sen hazırladın mı?
— Sizinle konuştuğum gibi.
— Nelerden bahsetmiştik?
— Sizin hislerinizden.
— O kadar mı?
— Hemen hemen..
— Bu mektup Sultanın eline ulaşacak mı?
— Ulubatlı Haşan, tanıdığım erkeklerin en namuslusudur.
— Evet Haşmetpenan..
Ve böyle söjdi^erek iki sûr ara-
ESKİ GEMLİK ZEYTİNİ Her yerden ucu»
Toptan kilosu Perakende »
Ulucanlar No. 87 - Telefon: 16221 Gemlikli VEDAT ÇIRPAN
Satılık Ev
İller Kooperatifinde beş büyük, iki küçük odalı iki katlı, ayrıca bodrumunda kömürlük ve çamaşırlığından maada bir oda ve deposu bulunan panjur-lu bir ev satılıktır. İsteyenler sabahleyin saat ona kadar 24296 numaraya, öğleden sonra 11674 numaraya telefon edebilirler.
(2613)
Polatlı ilçesi Temelli bucağına bağlı Türkobası köyünden Nuri Özenin oğlu Veli Özenin düğününde 9 Haziran 1950 Cuma günü sabahı saat 8 de yağlı pehlivan güreşi yapılacağından birinciye 200 lira değerinde bir at ve İkinciye 80 lira değerinde bir sığır, üçüncüye 50 lira değerinde bir koç ikramiye verileceği sayın pehlivanlarımıza ilân olunur. (2151)
APARTMAN DAİRESİ ve PARA İKRAMİYELERİ
.BANKASI
HER 100 LİRA AYRI BİR KURA HAKKI ALIR

2
1— Yukarda cins ve miktarı gösterilen ve Ankara hava alanında bulunan iki adet şettin tamir ve tadilatı kapalı zarf usulü ile eksiltmeye çıkarılmıştır.
2 — Eksiltme ve ihalesi 15/6/1950 tarihine rastlayan Perşembe günü saat 11 de Ankarada D. H. Y. Genel Müdürlüğünde mütevekkil alım ve satım komisyonunda yapılacaktır.
3 — Geçici teminatı muhammen bedelin % 7.5 olan 1845 lira 10 kururştur.
4 — Buna ait idari ve fennî şartnameyi Ankarada Genel Müdürlük te, Levazım Müdürlüğünde ve Yeşilköy D. H. Y. Meydan Müdürlüğünde her gün görebilir.
5 — Taliplerin hususî şartnamenin 7 inci maddesinde belirtilen vesaiki tevsik için ihale tarihinden 5 gün evvel Genel Müdürlüğe müracaatla yeterlik belgesi alacaklardır.
6 — İsteklilerin vesaiklerde birlikte kapalı zarflarını saatinden bir saat evveline kadar komisyon başkanlığına şarttır.
7 — Postada vaki gecikmelerin kabul eçüjmiyeceğt ilân olunur.
(3486)
İnşaat ilânı
Sümerbank Genel Müdürlüğünden
1 — Gemlik Sungipek ve viskos mamûlleri sanayii müessesei su şebekesi inşaatı birim fiatı esasile ve kapalı zarf usullyle eksiltmeye konulmuştur.
2 — Yapılacak inşaatın keşfi (200.000,—) lira ve geçici teminatı (11.250,—) liradır.
3 — Eksiltme evrakı Ankarada Sümerbank Genel Muamelât Müdürlüğünden (50,—. liraya alınabilir.
4 — Eksiltme 19 Haziran 1950 Pazartesi günü saat 16 da Ankarada Sümerbank Genel Müdürlüğünde toplanacak komisyon marifetiyle yapılacaktır.
5 — İstekliler teklif evrakı arasına; şimdiye kadar yapmış oldukları bu gibi işlere ve bunların bedellerine, firmanın teknik teşkilâtının kimlerden teşekkül ettiğine dair belgeler koyacaklardır.
6 — Bu eksiltmeye iştirak edeceklerin bir taahhütte (100.000,—) liralık benzeri inşaatı bizzat ikmal ederek kabullerini yaptırmış olmaları şarttır.
7 — Banka işi dilediği şekilde yaptırmakta serbesttir.
(3572)-(447)
Deniz Harp.Okulu ve Kolej®
____________Komutanlığından
1 — Deniz Harp Okulu ve Kolejine İngilizce ve matematik öğretme. alınacaktır.
2 — Azamî 70 lira maaş verilecektir.
3 — İsteklilerin 788 sayılı memurin kanununun 4 üncü maddesi ge-
reğince gerekli belgeleri hazırlayarak en geç 20 Temmuz 1950 gününe kadar Heybeliada’da Deniz Harp Okulu ve Koleji Komutanlığına müracaatları. (3092) (384)
Veteriner Fakültesi Dekanlığından
Fakültemiz Anatomi Enstitüsüne ait soğutma odalarının tesisatı garantili olarak tamir ettirilecektir. Tamir edilecek tesisat mesai saatlerinde Dekanlık Bürosuna müracaat edildiğinde gösterilecektir.
İsteklilerin tekliflerini 10/6/1950 Cumartesi akşamına kadar Dekanlığa vermeleri. (3535)

CevIrenıS. Yazıcıoöîv
Satılık Kıymetli Arsa
Ulus Meydanı ile Basın, Yayın Um. Müdürlüğü arasında ve Keçiören ve Etliğe giden Bulvar halindeki asfalt caddeye geniş cephesi olan han, otel, apartımen ve altı mağaza ve garaj gibi her türlü inşaata hazır tam imar parseli 444 metre kare kıymetli bir arsa acele satılıktır. Tediyede kolaylık gösterilebilir. Adalet Sarayı karşısı Adalet Han Kahvecisi Ab-bas vasıtasile Numan Türkmen-oğluna. (2136)
verdim. Sonra da oradan ayrıldım.
Mahkeme salonunun sessizliği içinde sesi çirkin ve cüretkâr bir ifade ile çmlamıştı; fakat yüzünü, Sue İves’in berrak ve dikkatli bakışlarından ısrarla kaçırıyordu; zira bu bakışlar, hiç bir şey söylememeyi vadetmiş olduğu halde, .şimdi öfkeyle bu vaidinde dur mıyaıı adama karşı ağır 'bir istihza ile dikilmiş bulunuyordu.
Kızıl saçlı kız, isyanla!
— Vay hain.. Diye fısıldadı. Bütün kabahati kadına yüklemek istiyor. Hattâ belki de evvelce karar vererek cinayeti işlediğini ima etmek istiyor.
Muhabir daha insaflı davrandı,
— Yok canım., etmeyin.. Zavallıya bu kadar hücum etmek doğru değil. Yemin etti, ne yapsın. Savcı da nefes aldırmıyor. Mümkün olsa herifin içini deşip ne var sa çıkaracak. Hem susalım, yoksa bazı şeyleri kaçıracağız.
— Bay Burgoyne ile beraber yemek yedikten sonra, ne yaptı-
— Müthiş surette başım ağrıyor du; Dallas’lara poker oynamağa gitmekten vazgeçtim. Yanımda bir polis romanı vardı. Odama çıkıp onu okumağa karar verdim. George Dallas’a ben gelmiyecek olursam oyunda yerime oturtacak kimse bulabilir mi diye sordum. Bulurum deyince, doğru yatmağa çıktım.
— Bay Burgoyne gitmezden evvel kendisini gördünüz mü?
— Gördüm. Bornosumu giyerken kapıdan başını uzattı, bir şey isteyip istemediğimi sordu, ben de Dallas’lardan tekrar özür dilemesini rica ettim.
— Saatin kaç olduğu hakkında bir fikriniz var mı?
— Dokuza çeyrek kala civarında olacak. Çünkü dokuzda dâvet-li idik. Yürüyerek de gidecekti.
— O gittikten sonra kitabınızı okumakta uzun zaman devam ettiniz mi?
— Evet, okumağa devam ettim. Yalnız, dokuz buçuğa doğru kalktım, bir sigara içmek istedim, kib rit aradım, bulamadım. Golf elbisemin cebinde çakmağım vardı. Onu çıkarmak istedim, onu da bulamadım. O vakit, köşke giderken çakmağı kullandığımı hatırladım. Daima ceketimin cebine bozuk paralarımın yanma koyardım. Derken birdenbire hatırıma geldi, kapının önünde para çıkarıp yazı mı tura mı diye atmak isterken mendilim de beraber çıkmıştı; yere bir şey düşmüş gibi bir tıkırtı olmuştu; fakat bozuk para düşmüş tür zanniyle ehemmiyet vermemiştim. Düşen şeyin çakmağım olduğunu ancak o vakit anladım ve çok üzüldüm.
— Neden bu kadar üzüldüğünüzü söyler misiniz, Bay Fanvell?
— Çünkü köşkün etrafında dolaştığımı kimsenin öğrenmemesini istiyordum. Halbuki çakmağın
iç tarafmda ismim yazılıydı.
— İsminiz mi yazılıydı?
— Evet.. Mini’den Elliot’a... Noel 1918 yazılıydı.
Kaba sesi birdenbire titredi, kaba yüzü ise bir anda sapsan olmuştu. »Evet, Mimi’den Elliott’a... Noel 1918.
— Çakmağınızı bulamayınca yaptınız, bay Fanvell?
— Kendi kendime söylendim, küfür ettim; kibrit aramak için aşağı kata indim. Koskoca evde tek bir kibrit bulamadım; giyinip sokağa çıkmağı da göze alamadım. Dallas'ların evine telefon ettim, gelirken kibrit getirmesi için Dick’e rica ettim.
— Saat kaçta telefon ettiniz?
— Saata bakmadım. Ona çeyrek belki on vardı.
— Tekrar yatağınıza
— Evet, fakat oldukça uzun bir zaman okumağa devam ettim. Dick geldiği zaman lâmbam hâlâ yanıyordu, fakat uyuyakalmışım.
— Saat kaç olmuştu?
— On bir buçuğu biraz geçi-
Savcı, karşısındaki donuk simayı bir an için tetkik ettikten sonra, başını sallayıp katı bir karar verdi.
— Bize anlatmış olduğunuz bu hâdiseyi ilk defa nerede tekrar ettiğinizi söyler misiniz?
— Yirmi bir Haziran günü.
— Nerede anlattınız?
— Sizin huzurunuzda.
— Kimin talebi üzerine?
— Kimin mi?.......
Oturduğu yerde kıvranmakta olan Lambert, bir anda yerinden fırladı, Fanvell’in ifşa etmek üzere olduğu sırrı bastırıp boğarak bir feryat kopardı.
— İtiraz ediyorum. İtiraz ediyorum. Şahidin bu hâdiseyi savcının huzurunda veya opera sahnesinde söylemiş olmasında fark olabilir! Mesele burada si lemis olmasındadır. Ben....
— Mahkeme tamamiyle sizin fikrinizdedir, Bay Lambert. Bay Fanvell’in bu hâdiseyi nerede, nasıl ve niçin söylemiş olmasında ne gibi bir maksat mevcut olabilir.
— Çünkü Fanvell, bu hâdiseleri iddia makamının ısrarı üzerine anlatmaktadır; ve eğer anlatılanlar jüri tarafından suitefsir edilecek olursa, kendisi hakkında bir hayli zararlı olabilir. Zira, dâvâlı tarafın, Haziranın on dokuzuncu günü Bay Fanvell’in köşke gidip gitmediği hakkında bir sual sormasına binde bir dahi ihtimal yoktur. Bu ciheti jürinin huzurunda açıkça meydana çıkarmağa şalıştım. Bay Fanvell’e karşı hiç bir suretle haksızlık etmemiş olmak için, bu malûmatı ne suretle elde etmiş olduğumu izah edebilmek fırsatının bana verilmesini doğru buluyorum.
★ (Devamı var)
ANKARA RADYOSU PAZAR —4/6/1950 (Hafif Program)
8.30 M. S. Ayarı. Haberler
Raporu.
8.45 Müzik:
9.10 Günün Programı.
9.15 Radyo İle İngilizce.
9.30 Müzik: (Sevilmiş Parçalaı
10.10 Konuşma.
10.25 Müzik: Makamlardan Bir
11.05 Temsil: Pazar Skeci «ölüm Bileziği» Yazan: Adnân Tahir.
11.30- Müzik: Salon Orkestrası (Şef: Ha. 111 Onay man).
12.00 Müzik: Hep Beraber Söyllyellm (Yurttan Sesler.)
12.50 Müzik: Oyun Havaları (Bağlama Takımı).
13.00 M. S. Ayan ve Haberler.
13.15 Müzik: Dans Müziği (Pl.)
13.30 öğle Gazetesi.
13.45 Müzik: Dans MiiBİği (Pl.) 14.00 Hava Raporu, Aksam Programı
I. 58 Açılış ve Program.
J. 00 M. S. Ayarı.
1.00 Müzik: İncesaz (Nlhavend Faslı).
).00 M. S. Ayan ve Haberler.
1.15 Geçmişte Bugün.
).2O Müzik: Yarım Saat Dans (Pl.)
).6O Müzik: Akşamın Karma Müziği (Pl.)
1.15 Radyo Gazetesi.
).30 Müzik: Sanat Heveslileri Saati.
).45 Müzik: Genç Müzikçinin Sesi: Hacndel . Trio Sonat Sol Minör Andante, Allegro, Largo, Al) Çalanlar: Ayhan Erm Güvonç, Erfüz Edgüer.
!.00 Müzik: Film Müzikleri
1.15 Müzik: Müzikle Gezi (Pl.)
!.00 Spor Saati: (Günün Hah
!.15 Müzik: Dans Müal£i (Pl.)
1.45 M. S. Ay
1.00 Program
serto (la n Çalanlar: J Emanuel Fı ve Eugen Ormandy Philadelphia Orkestrası.
15.30 Dans Müziği (Pl.) 16.00 Programlar ve Kapanış, 17.67 Açılış ve Programlar.
18.00 Çeşitli Hafif Orkestra Eseri
(Pl.)
18.30 Dans Müziği.
Çalanlar: Wilyy ve arkadaş)
19.00 Haberler.
19.16 İstanbul Haberleri.
19.20 Paul Winter Orkestrasından Vals, ler (Pl.)
19.30 Saz Eserleri - garkı ve Türküler.
20.16 Vlctor Sylvester Orkestrasından Dans Müziği (Pl.)
20.30 Fener Bekçileri - Radyofonik Temsil
Yazan: Muhsin Ertugrul Oynı. yanları: Mahmut Morali. Talât Artemel.
20.55 Hafif Orkestralardan Mel
(Pl.)
21.05 Spor Hasbıhalleri, usan: Eşref Şefik l Heyeti Konseri.
3 — Kalmadı ben.
— Niçin acbd
adı. 7 — Layiha, görür 8 — T
9 — Tersi: Ayının evi, sacla göz gümüş 10 — Tersi: özenme, ödeme 11 — TreD yolu, tersi: Bölgeler (Eski usûl çoğul.
Yukarıdan Aşağı Doğru.
1 — Meshep, bir meyve 2 — Bir bölg. Yunan başkenti 3 — Tersi: Amma, ort okuldan sonra gelen, bük 4 — Şarkılard tekrarlanan kısım 5 — Kalma kışı yülük 6 — AKE, sıcaklık 7 — M -Tersi: ız 9 — Te
I: Bulca n 10 — ÎDADE,
— Çoğul t
il Büyük Kumaş Hatlarında san derece ucuzluk Emprime Vistra Valencia Gandi ORTAÇ'ta
jDanpink ORTAÇ’ta 350 kr. 195 kr. 340 kr. Tel: *11135 Ankara
Emprime çamaşırlık Keten Emprime Jorjet emprime Anversaten Total Mimoza Emprime
350 kr. 290 kr. 260 kr. 350 kr. 375 kr. 875 kr. î|8 Renk hakiki İrlanda keteni 900 kr. Panama erkek şapkaları 12,75 ve 17,00 Lira
r
12

Belediye Başkanlığından
Küşat ruhsat ve sınıf

kk
tayini hakkında
Sular Kesilecek
Ankara Sular İdaresinden:
Şebekede yapılacak tadilât dola yısiyle Cebeci Kütlüğün, Özsoy, Ceyhan, Seyhan, İncesu, Dirim, Di Um, Ozanlar, Akat, Sergenler, Tel-likaya noktalarının 6/6/1950 Salı günü saat 10 dan 18 e kadar sulan ke. sileceğinden sayın abonelerimizin ihtiyatlı bulunmaları ilân olunur.
________ (3704)
İLAN
Sobalık saç, inşaat demiri; teneke; çenber
Ortaklığımız yukarıda mad deleri çok müsait şartlarla satışa arzetmiştir.
Muhapazar Ltd. Ortaklığı
Anafartalar, Konya sokak Tarko Han, Kat: 1. Tel: 16440. Telgr. MU HABANK - ANKARA.
Her akşam
İTALYAN'IN CAZ KRALI MEŞHUR
)■ Açılması Belediyenin ruhsatına tâbi birûmum yerlerin küşat b*. .idelerini süratle neticelendirmek maksadiyle bu konudaki mü-r paatlar üzerine -Belediyece yapılacak tetkikat bundan böyle Pa-jrtesl, Çarşamba ve Cuma günleri öğleden sonra alâkalı memurlar ■ gafından Belediyeden tahsis edilecek vasıta ile mahalline beraber -gidilerek raporu tanzim olunmak suretiyle intaç edilecektir.
2— Bu husustaki müracaatların çabuk sonuçlandırılması İçin Po 1 vazife ve salâhiyetleri kanunu şümulüne giren müessese sahipleri (n evvel emirde Valilikden müsaade belgelerini; ve keza umumî îfzıssıhha kanununun 271 ve 272 inci maddesi şümulüne giren gayri hhî müessese sahiplerinin valiliğe müracaat ederek alacakları izin iğıtlarını Belediyeye ibraz etmeleri.
3— Küşat heyetinin aynı yere tekrar tekrar gitmemesini ve bin-»tice işin uzatılmamasını teminen iş sahiplerinin gerek küşat İçin ge-kse sınıf tayini için müracaat etmeden evvel İktisat Müdürlüğü-l başvurarak açılacak yerin veya istenen sınıfın vasıflarını öğren-teleri faydalı olacağından sayın iş sahiplerine keyfiyet ilân olunur.
(3639) (453)

b. h İÜ İ
Ci.
n.
)u ir
9
i
MUAMMER
KARACA

J
e

6 HAZİRAN SALI AKŞAMI
Stadyumdaki Yeni Sahnede
(21.30)
Osman Bikes

İdaresinde ATRAKSYON
ORKESTRASI ve
Sevimli ARJANTİNLİ Şantöz
(
i
ir ■-h I u
3 Perde Laklakıyat
I, KADRO: Mehmet Ali, Celâl (Jluç, Tevfik Bilge, Ali Uluç, Tur-
| gut Orman, Zafer, Timuçin, Adnan, Orhan, Haşan, Asım, 1. Toto, Güzin, Nesrin, Korfolu, Ayla Karaca, Nermin, Serap, Nimet, ! Ceni, Suna, Rezan, Eleni, Neclâ, İffet, Selma, Jale ve MUHİDDİN DİLER idaresinde (8) kişilik Orkestra
I ' * ZARİF KOSTÜM VE DEKORLAR
ljs ^"Biletler: Ulus meydanı Erler Tuhafiye Mağazasında, Pazarlan 1 Karpiçte satılır. Fiyatlar: Hususî 300, Birinci 200, Duhuliye 150.
Bahçelievler, Maltepe, Cebeci, Kavaklı, Çankaya, Bakanlık, Et-I lik, Keçiörene otobüs vardır.


1
r

ı
I

Eski Paraşüt Satılacak
Türk Hava Kurumu Genel Merkezinden
Kullanma kabiliyetlerini kaybetmiş olan çeşit, miktar ve muhammen bedelleri aşağıda yazdı eski paraşütler, partiler halinde veya teker teker açık arttırma ile satılacaktır.
Arttırma 6/6/1950 Salı günü saat (15) de merkez binasında Levazım Müdürlüğü odasında yapılacaktır. Örnekleri depoda görülebilir.
İstekliler, yüzde 7.5 nisbetindeki teminatlariyle birlikte belirtilen gün ve saatte arttırmada hazır bulunmalıdırlar. Kurura ihaleyi yapıp yapmamakta veya malzemeyi dilediğine satmakta serbesttir.
Sırt ve talim paraşütü 85 Tane 80 Liradan 6.800 Lira
Talim ve pilot paraşütü 42 . 50 2.100 »
Kule paraşütü 8 . 10 80 »
‘Paraşüt torbası 76 » 2 . 152 »
Yekûn...................... 9.132 .

4 I
MAHİR
Hazır - Ismaılama Elbise ve tuhafiye
Anafartalar Cad. Alsancak sokak No. 27 (Yeni Belediye binası altı) Tel: 16475.
Rizeli Hemşehrilerimize
İlân
Ankara Belediyesinin 645 ve 646 tahakkuk numaralarında kayıtlı köpeğimiz 947 - 948 yılı kış aylarında ölmüş olduğundan markaları da kaybolmuştur.
ADRES: İçkale İstek sokak, No: 6. Şevket Tanrısever.
(2186)
H1BA VARCAS
MÜZİK - VARİYETE - JAZZ - DANS
İLÂVETEN
SAZ ve
Kıymetli ses sanatkârı
Sabite Tur
fel
r*
V
Sayın Ankara Halkının Sevdiği
SES TOPLULUĞU
Ü9tat Piyanist
Feyzi Aslangil
Sevimli ses san’atkân
Nigâr
Her Akşam Bahçemiz’de
Mükemmel Servis - Nefis Mezeler
Tel: 21355
1^
Bütün AnkaralIların Nazarı Dikkatine
Aşoğıdaki malların tasfiyesi dolayısile
Yalnız 15 günlük fevkalâde tenzilâtlı satış
Lira
6
4
Ekstra Poplin ve Filafil ısmarlama dikişli, yedek yakalı erkek gömlek n inci kalite Poplin gömlek m üncü kalite Poplin gömlek
Ankarada ilk defa görülecek olan devrik Manşet yedek yakalı, yakalan dikişsiz Stil son model Poplin ve Filafil erkek gömlek
Ekstra Poplin ısmarlama dikişli Teksas modeli, uzun kollu, kapaklı, çift uepli gömlek
İthal malı ekoseli Teksas modeli, kısa kollu erkek gömlek Ingiliz Toplarkodarı dikliınlş bayan Sabahlık ve Entari İthal malı Corjet basmadan dikilmiş Sabahlık ve Entari Kusursuz bayan Naylon sağlam Amerikan Çorap Çok sağlam lâstik Keten Ayakkabı her boy
Gömleklik Mancister Poplin ve ithal malı Corjet basma 1 metresi
Finlandiya tabaktı kahve Fincan ve Kristal Tuzluk ve Amerikan Naylon çok sağlam Kompostoluk Kâse
Parlak ve mat zarif muhtelif Çantalar
Kuruş
00
90
00
11
00
"V
8
4
3
6
4
2
1
11
Fiatlara bak ucuz değilse alma
25
00
50
00
00
50
50
55
00
ADRES: Anafartalar, Sus Sineması 'tam karşısında No. 239/3 -MAHMUTPAŞA PAZARI.

r
Rizeli ve Rize milletvekillerimizle tanışmak maksadiyle, Hemşin Kültür Derneği tarafından Ordu evinde 6 Haziran Salı günü saat 20.45 de bir toplantı tertip edilmiştir.
Bütün hemşehrilerimizin davet-li oldukları bu tanışma gecesine aiı davetiyeler, Misuri, Karadeniz, Gü-zelkaradeniz. lokantalariyle Foto Gerçek, İstanbul Palop, Başkent ve otelinden temin edilebilir.
2137
Satılık Apaıt man
Yenişehirde Meşrutiyet Caddesi, Bayındır sokak kavşağında, Kocatepe otobüs durağına çok yakın mesafede üç daire, sağlam yapılı 56 No. lu apartı-man acele satılıktır.
Beş oda ve bir holü havi üst katı boştur. 22449 No. lu telefona müracaat (2111)
AGA RADİO
Dikkat
Görü medik Ucuzluk
160 liralık elbise bizde 110 liradır. Bu fırsattan istifade etmeniz menfaatiniz icabıdır.
ADRES : Hacıbayram caddesi No: 5. (2060)
Satılık 2 Katlı evli bağ
Gayet güzel manzarasile maruf EtUğin Ayvalı semtinde otobüse yüz metre mesafede. îki katlı evli bağ, içinde terkosu, kuyusu ve 8400 m2 bol meyva ağaçlariyle bakili bağ 14.000 liraya acele satılıktır.
Müracaat Tel: 10061. (2139)
Müzik görüş'eri
Aylık Müzik Dergisi
9 uncu sayısı dolgun yazılarla çıktı. Bayi ve kitapçılarda arayınız.
Çıkaranlar: Nüvit Beriker -Mithat Fenmen. (2620)
Kiralık
Beş oda, büyük bir hol, ısıtması kolay bir daire kiralıktır. Tasarruf evleri, pazar durağı civarı sokak 5, No. 49 müracaat saat 17 den sonra
FLAT TO LET
5. Room And big hail nice and goozy. Bahçelievler sokak 5, No. 49, Apply after 17 hours. (2183)
Arsası en iyi bir yere çıkmış olan
Satılık tam bir kooperatif hissesi Kartal, Dragos (Orhanbey) tepesinde yapılmakta olan Ankara Evleri Kooperatifine ait.
Müracaat tel: 23553 ve 16282 de Avukat Doğan Baysal’a.
(2149)
METESPOR GENÇLİK KULÜBÜNDEN ;
18/6/1950 tarihine rastlayan Pazar günü saat 10.30 da Hamamönü Karalar sokaktaki Kulüp LokaUnde senelik Genel Kurul toplantısı icra edileceğinden sayın üyelerin teşrifleri rica olunur.
Yönetim Kurulu (2187)
Belkıs Yalın
Terzihanesi Paris’den yazlık modellerinin gelmiş olduğunu sayın müşterilerine bildirir.
Kâzım Özalp, Bayındır Sokak Bayındır Apt 47/7 Telefon: 21632 (2110)
OTEL — GAZİNO ve LOKAN-
TALAKA
TAKSİTLE
Osman Şaplakoğlu Sandalya-lanndan almak isterseniz, FAHRETTİN YAKAR Ticaret evinden temin edebilirsiniz. Perakende satış da yapılmaktadır.
Adres: Bankalar caddesi İnebolu sokak (Karpiç altında) No. 13 Telefon: 15715 (2162)
Acele satılık tuhafiye dükkânı
Kalabalık, işlek bir muhitte dört yol ağzında bir dükkân malı ile birlikte muazeret dolayısiyle devren satılmaktır.
Müracaat: Abdurrahman Ünüvar Doğanbey Çerkeş sokak No. 46 da Bakkal. Tel: 13691. (1082)
Bakanlıklara 5 dakika mesafede kiralık
MÜSTAKİL BİR ODA
Elektrik, su, mutfak v.s. Konforu haiz. Müracaat Tel: 23553 ve 16282. (2148)
Davet
DİLEKÇE KOMİSYONU: 5.VI.950 Pazartesi günü saat 10 da toplanacaktır.
Devren Satılık Dükkân
Piyasanın işlek bir yerinde.
Müracaat: Tel: 13245 (2059)
j İnşaat Sahipleri ve Müteahhitlere
Dünyanın en tanınmış ITALYAN PORTLAND çimentosu ve serbest çimento ŞARK MALZEME! İNŞAİYE TİCARETHANESİNDE satılmaktadır. Bilûmum inşaat malzemeleri mevcuttur.
Avru pı Çimento Fiatlarımız Her yerden Ucuzdur
Şekerciler Sokak No. 9 Süleyman Sırrı Taşkın Tel: 13611 Şark Sabunlarını Tercih etmeniz mutlak istifadeniz icabıdır (2189)
■- ............................—-----------------------------------
ve Pikapları, Frijidaire Buz dolapları, Şık avizeler evlerinizi şenlendirir. Tediyatta büyük kolaylık yapılır
Ankara Asliye 5 inci Hukuk Yar. gıçlığından:
Esas: 950/152
Muharrem Küçükarpacı: Aktaş mahallesi eski mezarlık yolu No. 92 Karınız Firdevs tarafından aleyhinize açılan boşanma dâvasında davetiye ve dava arzuhalinin ilâ-nen tebliğ edilmiş olmasına rağmen duruşmaya gelmediğinizden bu kere gıyap kararının ilânen tebliğine ve yargılamanın 24/6/950 Cumartesi günü saat 10 a bırakılmasına karar verilmiştir.
Belli gün ve satte duruşmaya gelmeniz veya bir vekil göndermediğiniz tekdirde gıyabınızda devam olunacağı gıyap karan yerine kaim | olmak üzere ilân olunur. (2182)
Toplantıya davet
Adalet Bakanlığı, Yargıyat ve Ankara Adlıyesi Yargıç ve memurlar yardımlaşma cemiyeti idare heyeti Başkanlığından:
1 10 - 6 - 9t)0 Cumartesi günü saat
15 te umumî heyet Halkevi salonunda toplanacaktır. Sayın üyelerin teşrifleri rica olunur.
1 — Nizamnamenin tadili;
2 — 1948- 1949 yılı hesap devresine alt yetkili hey’et raporunun okunması:
Not: Birinci toplantıda ekseriyet hasıl olmazsa 17/6/950 terlhlnde aynı saatte ve aynı salonda ikinci bir toplantı yapılacaktır. Bu lçtiıuada eKsenyet aranmıyacağından cayın üyelerin birinci içtimada hazır bulunmaları hassaten rica olunur.
Yönetim Kurulu _________________ (2181)
DEVREN SATILIK DÜKKÂN
Yenişehirin en işlek yerinde Sakarya Cad. No. 39 (2179)
ZAYİ — Ankara Belediyesinden almış olduğum motosiklet 298 plâka No. sini zayi ettim. Yenisini alacağımdan eskisinin hükmü yoktur.
Yaşar Akın (2180)
Acele Satılık Kamyon
İşler vaziyette Şevrole 2700 liraya, 942 model.
Soğukkuyu Neşe sokak 34 No. da görülebilir. Pazarlık için 14361 Telefon edilmesi. (2173)
Sahibi:
Adviye Fenik
Bu nüshada yazıişlerini fiilen idare eden: HİKMET YAZICIOĞLV
Basıldığı yer: GÜNEŞ MATBAASI
MİELE,, Marka Çamaşır makine ve Süpürgelerin Taksitle salısına bajlanmıjtır
R. PAKER
Yıldırım Elektrik Pazan
Anafartalar, Kooperatif arkası No. 3/5
Telefon: ______
uç-jle-şâ, bı.
la-
gi-let ce
ıe-ba ye ep
as
tteiDRI
Koşular saat 15.30 da başla
Doru dişi Al Erk.
Doru dişi
Şadi Eliyeşil Aziz Yener K. Kasar
Darling
Saratoga
Ayşe
P. Queen Muod
Bihser
Taiyang Umacı
Bar le Duc
) hald c zoru Yâni ı Benin ;sınz.
AT YARIŞLARI
HAZİRAN

BİRİNCİ KOŞU — Hiç koşu kazanmamış 3 yaşlı İngiliz atlarına mahsustur. İkramiyesi 1500 Hra, mesafesi 1600 metredir.
3 , H. Ahmet
4-e-ıı
Başbakanın nutkunun tam metni
1
ılduğu:
Elbette
bir 1 nak. A mparai lana b d şalin emret
İmpar; vardn , baı H anlı Benim tcağını ruzdan m?
Ne NC an!.. 2 Ekseri
İKİNCİ KOŞU
— Atman Kupası Centilmen Koşusu: İkramiyesi 2000 lira, mesafesi 24 00 metredir.
F. Yüzath
Yavuz Senemoğlu F. Yüzath
Ahmet Kesebir
ErtuJ?ul Özsoy Ö. Atman
Ş. Eliyeşil
Comtesse Kâhya Desdemona Arda Pullu
Mimi
Lady
Doru Kıs. Al At Al kıs.
Doru kısrak Doru kısrak Al Dişi Kır Kısrak
Onyx II
Abime pour Eux Fair Haven
A. T. Fifth Pylon II. Owenstovn
Coup de Roir
Winter Hind
Önüsar Hippone Nature True Nort Scraplet Zenart
4
4
4
4
4
T. Yüzath N. Dikencik T. Yüzath M. Körmükçü S. Koç S. Akson A. Özkan
ÜÇÜNCÜ KOŞU — 3 yaşlı Arap taylarına mahsus h andikap. İkramiyesi 1500 lira, mesa fesi 1400 metredir.
H. Çağın
V. Ateşok
M. Evliyazade Halim Sait
S. EUytşil Ş. Eliyeşil Hakkı Dal
R. Özkan
Akıncı
K. Treyfi Altay Nihavent Cıvan Seyyare. Seklavı 3 Meteor
Al Erk. Kır Erk. Doru dişi Al Dişi Al erkek Kır Kısrak Al ErK. Doru erkek
Seklavi
K. Treyfi E. Sahra
Haydar Çelenk Manegi Seklavi
Seklavi
Mahsuse Rode Uğurlu Yıldız Örnek Makbule Fındık Zehra
Ali
Kâzım Horvat Filips H. Ahmet

DÖRDÜNCÜ KOŞU— B. grupu Arap atlarına mahsustur. İkramiyesi 1300 lira, mesafesi 1200 metredir.
Mehmet Genç V. Ateşok Eleni Nikolayidi Mustafa Yücehan H. Yakupoğlu Nezir Temizer A. Yılmaz
K. Yapar Eleni Nikolayidi Eleni Nikolayidi
Satılık Ev
erkeklerin en namuslusudur.
Donjuan Akyüz Rabdan Seyhan Düldül Çmar Buket Murat Barış Azize
Kır At Kır At Al at Al At Al At Doru at Doru at Al at Al At Doru Kıs.
H. Zaman Reyhan Diyab Seklavi Seklavi Seklavi
Seklavi Alceylan Seklavi
Nur e
Nermin Ferha H. Güzeli Behre Sabıka Manegi Sabiha Ceylan Rode
Zekeriya
Nazım
Mehmet H. Ahmet
RıdvaD
11 Necmiye Atman Maşuka Kır kısrak Seklavi Subeyhi 4 Şakir 56.5
12 Mustafa Turgut Birnisan Kır kısrak Haydar Sevim 4 Cemal 56.5
BEŞİNCİ KOŞU — İki yaşlı İngiliz taylarına mahsustur. İkramiyesi 1500 lira, mesafesi 800 metredir.
1 Karamehmet İzabel Doru dişi Historic Hasty Annie 2 Reşat 56
2 Ş. Eliyeşil Hatun Doru dişi Solar Prince Q Rally 2 H. Ahmet 56
3 F. Simsaroğlu. Destan Doru erkek Pulat Destegül 2 Cemal 54 5
4 Karamehmet Cebel Doru erkek Legal Fare Mrs. Atkins 2 Ekrem 54 5
5 Ö. Atman Hicran Doru dişi Coup de Roi Haspa 2 Şakir 53
6 Salih Temel Belkıs Kır dişi Subutay Çoban Kızı 2 Rıdvan 53
Çifte bahis 3 üncü — 5 inci koşular arasında. İkili bahis 5 inci koşudadır
Bu hafta yapılacak koşular ve tahminlerimiz
Bugün yapılacak at yarışları hakkmdaki tahminlerim izi aşeğı yazıyoruz:
Hiç koşu kazanmamış 3 yaşlı İngiliz atlarına mahsus birinci koşuda 3 at kayıtlıdır. BunJardaJı Darling’in kolaylıkla rakiplerini geçeceğini zannediyoruz.
Atman kupasL, Centilmen koşusu: İsminden de anlaşıldığı veçhile, bu koşuya yalnız aniatör biniciler iştinak edebilirler.
Merhum Ahmet Atman tarafından ihdas edilen b u koşunun galibi-
ne Atman ailesi kıymetli bir kupa hediye etmektedir.
Bugünkü koşuya 7 at yazılıdır. Geçen hafta Adalı’ya az bir farkla geçilen Comtesse ile Desdemona-yı bu koşunun en şanslı iki kısrağı olarak gösterebiliriz.
Yalnız bunlardan birinin koştu-rulmaması muhtemeldir. O takdirde Kâhyayı ikinci favori olarak tutmak icabeder.
Arap taylarına mahsus handikap üzerinde yapacakları 1200 metrelik günün en karışık koşusudur. Bu | koşu diğerlerinden daha kalabahk
mevsimde İzmir ve Ankara’da ko- ,
şan taylardan Akıncı ağır kilosuna I siyle çabuk atların datfa şanslı olacakları tabiidir. Bunların başında 1 Nisan ile Donjuan gelir. Yalnız böyle kısa koşularda fena çıkışın koşuyu kaybetmeğe kâfi geleceği unutulmamalıdır.
Son koşu iki yaşlı İngiliz taylarına mahsustur. Geçen hafta Yeşim’e az bir farkla geçilen Hatun bu koşunun büyük favorisidir. İkinci ihtimal olarak oynanacak taylar da Izabel ve Hicran’dır.
rağmen favori olarak tutulmaktadır. Hafif kiloları dolayısiyle de Niha-vend ile Seklavi’ye biraz sanş verilmekte ise de koşunun üzerinde durulacak diğer bir tayı Treyfi’dir. Ankara’ya gelmeden evvel üç koşu kazanmış olan bu tayın idman durumu da iyidir. Bu itibarla çifte bahiste ihmal edilmemesi icabeder.
B. grupu Arap atlarının düz yol
ise de mesafenin kısalığı dolayı-siyle çabuk atların daha şanslı
ATÇI
ucüzluyor
(Baştan 1 incide)
Ticaret Bakam tarafından cevaplandırılması isteği ile şunlaıı sormaktadır:
1 — Toprak Ofisin dış memleketlere sattığı hububat suiistimali hak kındaki Anayasa ve Adalet Karma Komisyonu tarafından 3/239 sayı ve 2/5/1948 tarihli kararın yeniden mü zakeresi memleket menafii bakımın dan çok önemlidir. Buna imkân var mıdır? Yeni hükümet, usulsüz olan bu kararın incelenerek tekrar Mecliste müzakere edilmesi ve memleket menfaatine uygun bir şekle ifrağına mütemayil midir?
2 — Bu karara tevfikan Ticaret Ba kanlığı memurları haklarında bugüne kadar ne gibi bir muamele yapılmıştır?
3 — Yiyecek bakımından çok sı kıntılı bir devrede yapılan bu satışa mümanaat etmişken 3 ay evvelki satış müzekkerelerine 3 ay sonra yapılmış olan bu satışları ilâve etmek suretiyle sahtekârlığa saparak milletin 20 milyon liralık kârını o zamanki hükümetin kayırdığı insan ve müesseselere peşkeş çeken mesuller, kanun mahiyetinde-
I
Ankara Karması ile
Tahran 2 - 2 berabere
İki gün evvel Istanbuldan şehrimize gelmiş olan tranlı futbolcular dün Tahran karması namı altında Ankara karma takımile karşılaştılar. Ankara karması DemirSpor takımının takviyesi suretiyle teşkil e-dilmiştir.
Mısırlı beynelmilel hakemlerden Muhammed Essaidin idare ettiği maça ancak saat 18 de başlanabildi. Ankara karması dün ne takım halinde, ne de ferdî olanak bir kıy met ifade etmiyordu. Forvet hattı hiç deplâsman yapmadı ve, Kadrinin golle neticelenen şüiü müstesna, İ-ran kalesine hemen hemen doğru dürüst bir şüt dahi atılmadı.
Şimdi maçın tafsilâtını verelim: çeuen mesuuer. »k , Oyuna ba5l.y?n İranldann ilk a-
ki bu kararla adalete teslim edil, kını kesildi. Sağdan hucuma geçtik, menus ise bu mühim vatani vazife-, Her iki taraf da sağ cenahı ile oynatan yapılmasına mani olanlar kim »ak istiyor, iranldann hücumları lerdir’ Bunlar hakkında yeni hû-, müdafaamızda kolaylıkla kırılıyor, kûmet ne yapmak fikrindedir? I
4 — Pakistana hububat almak ü-
Fenerbahçe İsrail Hopoel takımını 1 - 0 yendi
Oyun bundan sonra yine hızını kaybetti. Nihayet 43 üncü dakikada sağ haf Kadir uzaktan güzel bir şüt le ikinci golümüzü çıkardı.
Fakat bir dakika sonra İranlılar sağdan yaptıkları ani bir akında soliçlerinin bir kafa vuruşile ikinci ve beraberlik gollerini çıkarmakta gecikmediler ve maç böylece 2—2 beraberlikle bitti.
Fenerbahçe 1—0 galip
İstanbul. 3 (Telefonla) — Fenerbahçe İsrail Hapoel maçı 1—0 Fe-rıerbahçenin galibiyetile neticelendi
Tenis maçlan
Dr. Kemol Setir
ihtisas yapacak
Eski Ulaştırma Bakanı Dr. Kemal Satır, Bakan olduktan sonra yarıda bıraktığı çocuk hastalıkları ihtisasım tamamlamak için, alâkalılara müracatta bulunmuştur.
Kemal Satır, müsbet cevap aldığı takdirde yan kalan ihtisasım tamamlamaya çalışacaktır.
Ing Itereye bir basın heyeti gidiyor
★ (Baştan 1 incide) İzmir’den Halûk Cansu, ve Orhan I Rahmi Gökçe.
| îngilteredeki seyahati müddetin-ce basın heyetine İngiltere Basın Ataşeliğinden John Benda refakat edecektir. Heyet için İngiltere Dışişleri Bakanlığı tarafından mufassal bir tetkik programı tertip edilmiş bulunmaktadır. Heyetin gezisi takriben üç hafta sürecektir.
Londradan başka başlıca İngiliz şehirleri ziyaret edilecektir.
Mahsul durumu
Fakat ileride biz de müessir olamıyoruz. Tal^an karması bir kaç kor npr kazandıysa da istifade edemedi.
_____________a-kınlarımız İran kalesini bir kaç defa tehlikeye düşürdüyse de netice alamadık ve devre 0—0 bitti.
„ e çıkarken soliçe Niyazi, santrfora da Abdullah girdiler. Rüzgâr lehimizde olarak oyuna başladık. Fakat 7 inci dakikada î-ranlılar hiç beklenmedik bir anda sağdan inciler. Açıklarının ortasını hava- santrforları kafa ile gole çevirdi. Bu dar yerinde, Bakanlık otobüs dura- gol takımımızı biraz hareket getirdi ğmda bulunan bir ev satılıktır . _ 12 1_i _2_».L İ_____121..
Adres: Küçük evler 58 Sokak ortaladığı topu Niyazi kafa ile gole (2174) ................-............
kazançlıysa da istifade edeme Toprak Ofisten “eniur gönde- nm „ surükledij,
‘S mıdır, bunlar ne kadar za- u- d.
ilmiş midir, bunlar ne kadar samandır gınalardadırlar? Ne miktar harcırah verilmiştir ve ikamet yev miyeleri kaçar liradır? Ne vakit , yurda döneceklerdir, bunları oraya İkinci devrçye gönderen makam hangi makamdır? ■
Küçük evlerin en güzel ve
ve 12 inci dakikada solaçık İsmailin
çevirerek beraberliği temin etti.
Tenis maçlarına dün devam edil miştir. Finaller bugün yapılacaktır.
Programı veriyoruz:
Pazar saat 9.30 da:
Tek bayan: Yıldız Akın - Jale Ar-
Saat 10.15 de:
Çift erkek: ÇSuat Baykurt - En gin Balaş) — (Şefik Fenmen . Celâlin Lüy).
Saat 16.30 da:
Tek erkek: S. Baykurt - K. Daş.
Saat 18.00 de:
Karışık: (R. Baker - Engin Balaş) — (J. Arnom - Kemal Daş).
İzmirdeki maçlar
İzmir, 3 {Telefonla) — Türkiye futbol birinciliği maçlarında bugün Beşiktaş B takımı gruplararası birincisi İzmit Kâğıtspor’u 4—0; Ankara şampiyonu Gençlerbirliği de İzmir şampiyonu Göztepeyi 1—0 yenmişlerdir.
★ (Bm tarafı 1 İncide) ilâ 20 nisbetinde artmıştır. Bu da Marchall plânından tahsis edilen traktörlerden ve 120 bin tondan fazla dağıtılan tohumluktan ileri gelmektedir. Bu durum karşısında 1950 senesi mahsulü geçen seneki mahsulden fazla olacaktır.
Geçen sene on tonu geçmeyen afyonun bu sene 250 tona yakın o-lacağı kuvvetle tahmin edilmektedir.»
Diğer taraftan aldığımız malû mata göre Toprak Ofis yeni mahsul fiyatlarını tesbit ettikten sonra Bakanlar Kuruluna bildirecek ve ay sonuna kadar fiyatlar tesbit o-dilmiş olacaktır.
★ (Baş tarafı 1 incide) mucize süratiyle ilerlediği bir deviı de kendi haline terkedilse dahi cemiyetimizin yerinde sayıp kalması nasıl tasavvur olunabilir? Asgari basiretli ve ancak nizam ve intiza mı muhafaza eden idareler hâkim oj saydı bile, yine cemiyetimiz içinde yaşanılan hu devrede insanlığın elde etmiş olduğu geniş imkânlar sayesinde elbette kendiliğinden bir çok ilerlemeler kayetmeye muvaffak olacaktı. Milletçe sarfolunan gayretleri bir zümrenin toptan ken dine maletmek isteyişindeki isabet sizlik meydandadır.
Onların bu inhisarcı temayülleri o kadar ileridir ki, partiler ve zümrelere maledılemiyecek bir irtifada bulunan ve millî vicdanın müşahhas bir eseri ve tarihin müstesna bir şahsiyeti olan büyük Atatürkü ve o-nun partiler ve zümreler üstünde büyük milletimizle beraber başardığı neticelerin topunu da kendi muvaffakiyet bilânçolarına kaydedl yorlar.
Muhterem arKadaşlar, 1923 genesl daha sonraki ilerlemelerin mukayesesi için bir mebde olmalarını 1-sabetli bulmamaktayız.
1920 senesi birbirini takip eden harplerin memleketimizi tamamiyle dermansız bıraktığı bir tarihtir.Harp ten çıkan milletlerin tıpkı hastalık tan yeni kurtulmuş insanlar gibi süratle ve tabiatiyle geçiştirecek leri bir zaaf devresi vardır. Fevkalâde hâdiselerin millî bünyede husule getirebileceği takatsizlik za manim ve halini esas alarak o gün memleket böyle idi, bugün bakime ne hale geldik, demek elbette şaş)t tıcı bir izah tarzıdır. İsabet ancak mukayeselere; harp sonrası devrelerinin yani mukadder olan zaaf ve takatsizlik halinin geçiştirilerek memlekette istihsalin başlaması istikrarın tesisi ile normal hayatın avdet etmesile takarrür eden seviyenin esas tutulmasında olabilirdi. Eski iktidar bundan kaçınmış görünmektedir.
Hakikat şudur ki; memleketimiz uzun yıllardanberi dünyanın ilerleme hızına bir türlü uyamamış ve ileri memleketlerle değil hattâ yakın komşularımızla dahi aramızda mev cut olan mesafeler bir çok hususlarda aleyhimize olarak genişlemiştir. Bunun sebebi Halk Partisinin milletimizin kabiliyetlerini verimlen-direcek ve memleketimizin imkânlarını inkişaf ettirecek yollara yürümemiş olmasıdır.
Biz. bütün bu iddialarımızın delilini 14 Mayısta milletçe verilmiş olan büyük kararda bulmaktayız.
1923 den bu yana 30 yıla yakın bir devre Halk Partisi sözcüsü tarafından dikkate şayan bir ifade kıv raklığı ile Birinci Cihan Harbi ve harp sonrası devresi diye geçiştiri-livermektedir.
Görülüyor ki, iktidarda bulun -dukları uzun yılların muhasebesin de esaslı mazeret olanak bütün dün yanın içinde bulunduğu ağır şartları ı ileri sürmek istemektedirler. Halbuki bütün bu menfî şartlar altında hattâ İkinci Cihan Harbi gibi misli 1 görülmemiş bir felâkete katlanmış • olmalarına rağmen bir çok millet- 1 lerin azim terakkiler kaydetmiş oldukları meydandadır. Halbuki' İkin : ci Cihan Harbinin bizim için İktisadî sahada çok geniş imkânlar ha- i zırlamış olduğunu iddia edebiliriz. 1 Ancak bu imkânlardan faydalanıla- I madiği gibi bu harbin devamı ted- : irsizliklerimiz yüzünden memleketi- I miz için tahammül edilmez şartlar ı yaratmıştır. £
Muhterem arkadaşlar; devlet büt ( çelerinin artması memleketimizde i-lerleme seyrinin neticeleri olarak görülecek mahiyette olsaydı, hiç bir itirazımız olmazdı. Her yıl bütçelerin kabartılmış olmasını, hakikî ihtiyaçları karşılamaktan ziyade tutulan yanlış politikanın kötü neticeleri olarak görmekteyiz. 1938 den 48 e kadar on yıl için memur kadrosunun bir misli arttırılmış olmasını ihtiyaçların ve cemiyetin tabiî 'tekâmülünün bir neticesi olarak kabul etmek mümkün değildir. Arkadaşlar, bütçelerde alır.an tah sisatın vasati % 15 inin memleketin iktısadîî cihazlanma ve kalkınmasına sarfolunduğu iddia olunuyor. Bu % 15 in hesabında alelâda devlet hizmetlerinin geçici tamirlerin, hiç İktisadî gaye taşımayan tesis ve in şalakın dahi dahil edilmiş bulunduğunu biliyoruz. Maksadımız bu bakımdan mazinin bir muhasebesini yapmak olsaydı ve program müza kerelerinin çerçevesi buna müsait bulunsaydı, bunları huzurunuzda tafsil etmekte güçlük çekmezdik’
60-70 milyonluk Meclis binasından başlıyarak Ankarada ve yurdun dört köşesinde devlet eİile hususî idareler ve belediyeler elile tahao cür ettirilmiş olan İktisadî imkânlarımızın kısa bir hesabı bile milletçe üzerinde ibretle durulacak bir tablo teşkil eder. Bütün bunlar balı settikleri envestisman hesap ve nis betlerine dahildir
Millî Savunmaya ayrılan tahsisat da başlıca mazeret sebepleri orasında gösterilmek itiyadı hâlâ ter-kolunmamış. Eğer verilmiş olan tah sisattan isabetli ve tam bir verim ve netice alınmış olsaydı bugün bun
Kaldı ki bütçedeki millî savunma masraflarına bir iç işleri hizmeti cilan jandarma masrafları da katıl-mışö Bu suretle aleyhte konuşulamı yacağını zannettikleri millî savunma masraflarının bütçedeki nisbeti mümkün olduğu kad^r yükseltilmiştir.
Hele, muhterem muarızlarımızca, borçlanmanın bir izah ve felsefesi yapılmaktadır ki ibretle mütalea e-dilmeye değer. Devlet borçlaıının
bütçeye yük teşkil etmediğini ifade ’
C.H.P. nin yapmak
r ★ (Baş tarafı 1 incide)
Bizim bildiğimize göre, Meclis » gündemine hâkimdir. Bu hususta . sarih ifadeler vardır. Meclis yeui-j den müzakere açılmamasına karar j verdikten sonra, muhalefet partisinin İllâki söz söylemek istemesi, 1 doğrudan doğruya, Meclis ekseri— . yetinin kararını hiçe saymak de-_ mektir. Hele muhalefet partisi mil-letvekilerinin sözlerini yerine ge-
3 tirtmek için salonu terketmeleri, 0 doğrudan doğruya, akalliyetin ek-j seriyet üzerine tahakküm arzusun-t dan başka bir şey değildir. Fakat ( şaşmayız! Bu, onların şimdiye kadar tatbik ettikleri bir usuldür. Ve bundan Mecliste de vazgeçememişlerdir.
Meclis teamüllerine gelince, o 1 bahsi hiç açmamalarını kendilerine , bilhassa tavsiye ederiz. Çünkü ı bizzat kendileri iktidarda bulundukları sırada asla böyle bir teamülü kurmamışlar, ve muhalefet partisine söz hakkı tanımamışlar-’ dır. Recep Peker’in kabine programını okuduktan sonra aynı gün cevap istediğini unutuyorlar mı?. Haşan Saka zamanında muhalefetin tenkit hakkının nasıl tahdit e-dildiğini bilmiyorlar mı?...
Eğer, Meclis teamülünden maksatları muhalefete karşı ağır ke -İbnelerle hücumsa, umduklarını bugünkü iktidarda bulamıyacak-lardır; hiç bir zaman iktidar muhalefete «psikopat» gibi kelimeler sarfetmiyecektir.
Onlar, Büyük Millet Meclisinde mütemadiyen söz isteyip kabineyi günlerce sanllantıda bırakmak, ve müzakereleri uzatmak taktiğini kullanmak istemişler, fakat Büyük Millet Meclisinin büyük bir ekseriyeti bu oyunu farkederek derhal kararını bildirmiştir. Unutmamak lâzımdır ki, Anayasanın 44 üncü maddesi gayet sarihtir. Bu maddeye göre, «Hükümet, tutacağı yolu, ve siyasî görüşünü en geç bir hafta içinde Meclise bildirir ve ondan güven oyu ister.»
Güven oyu için, böyle mühlet tâyin edilmesinin sebebi, hükümetin bir an evvel, tam salâhiyetle işe başlamasını temindir. Ama onlar, hükümetin programındaki miihim esaslar karşısında şaşırmışlar, ve bir parlâmento oyunu ile bu işi savsaklayacaklarını, hattâ sabote edeceklerini zannetmişlerdir. Fakat Meclis heyeti umumiyasi işi farkederek derhal sarih hükmünü bildirmiş, ve güven oyunu alan kabi- , ne vazifesine başlamıştır.
Anayasanın dördüncü maddesine ■ göre, bütün salâhiyet Büyük Millet ı Meclisinde toplandığına ve Büyük I Millet Meclisi, milletvekilleri va-sıtasiyle en son sözü söylediğine göre, artık ona karşı vaziyet almak ve Meclisi bir akallij et zümresinin diktası altında bulundurmak, ne dereceye kadar millî hâkimiyet ve 1
ediyorlar. İş ve istihsal sahaju iş gömecek sermaye devletin rç tehlik masraflarında eritilmli bu hal faiz ve Iskonto hadlerini elbette menfi tesirler İcra eder.
Muhtelif bütçelerden borçj faiz ve amortisman olaıak mjji meblağlar tahsis olunmak me(| riyetine düşülmüştür Bunların ramızın kıymetini muhafaza etıj hususunda ciddi güçlükler ihdaj t iği injcâr olunamaz.
Üstelik bu borçların büyük kısmı Halk Partisi hükümetleri denk olduğu 22)22— bulundukları bütçelerden taba, etmiştir.
Muhterem __________
hakkında sözleri üzerinde de kış durmak lüzumunu h ^ssediyoı Demokrat Parti Meclis Gıupun lik Meclis faaliyetlerinde mütej diyen tasarrufdan bahsedildi, bunun nerelerden mümkün ol» ğını, ne gibi tedbirler alındığı | dirde atiyen ne suretle tasarruf elde edilebileceği defalarla ve | vesile ile ileri sürülmüştü. ^ımd| tidara geldiğimiz şu anda lıükCn , programında yine tasarruftan b sedildiğine göre elbette bunu hakkuk ettireceğimiz kabul olunıj icabeder.
(Devamı yarınki sayımız
iddiası ile suni)
arkadaşlar, tesaj
Teşekkür
Kıymetli eşim, babamız v kardeşimiz Y. Mühendi. Fah ri Kölüksüz’ün cenaze merasi minde bulunan; cenazesine çe lenk göndermek kadirşinaslı ğında bulunarak büyük acınm paylaşan başta sayın Ulaştırın) Bakanımız Bay Tevfik İleri ol| mak üzere bütün meslek, dain arkadaşları, Yüksek Mühendis ler Birliğine, Tıp Fakültesi P K.B. öğrencileri ve bütün dost larımıza ayrı ayrı teşekküri büyük teessürümüz mâni oldul ğundan gazeteniz vasıtasiyj teşekkürlerimizi kabul etmele rini rica ederiz.
Eşi : Handan Kölüksüz.
Evlâtları: Metin, Çetin, Gû ven ve Tekin Kölüksüz.
Kardeşi: Celâl Kölüksüz.
(2188)
Teşekkür
Aile reisimiz avukat Fehmi Yağ( nın ölümü dolayısiyle yaverleri dı lâletiyle taziyetlerini bize ulaştın ve merhumu ebedî istirahatgâhıu kadar takip gıtiren sayın Cumhıı başkam Celâl Bayar ile cenaze n rasiminde ve evimizae büyük ar mızı paylaşan Büyük Millet Mecli Başkanı Refik Koraltana, Tican Bakanı Zühtü Velibeşe'ye, sayın ra leftvekillerimize. belediye başjka: Fuat Börekçi’ye, Ankara Barosu V adliye müntesiplerine, kuruluşu! danberi merhumun maddî ve mani vî bütün varlığı ile bağlı kaldıl Demokrat Parti mensuplarına, ail dostlarına ve akrabalarına ayrı ay rı teşekkür etmeğe acımış, mani « duğundan gazeteniz kanalile ula} tırdığımız minnet borcumuzun ka bulünü rica ederiz.
Yağcı Ailesi
Ankara îcra Yargıçlığından:
Satılmış Pekbağ vekili avukat Sü aaum ................. vc leyman Göymen ve Seyfi Sadulla
demokrasi prensipleriyle telif edi- I Türer aleyhinde Ihsan Özkaşütcı ve lir, bu anlaşılacak iş değildir!... j kili avukat Recai Tüzmen tarafın ESer bu nevi kûçiik oyunlarla, ' üan İcra Yargıçlığına açılan istin •.. . kak davasının yapılan duruşması sq
. 1 nunda: Ankara Beşinci, İcra me murluğunca haczedilen mahcu kamyon üzerindeki istihkak da vasinin sübutuna, ve masarifi mu hakeme vekâlet ücretinin dâval | alacaklıdan alınmasına 13/2/9^ ' tarih ve 294 karar sayılı ilâmile W ' ve bu karar davalılal [dan Seyfi Sadullah Türere zabırf
bir iş yapacaklarını zannediyorlar- kak davasının yap'i sa, hata ederler... Unutmamak lâ- 1 Ar,Iraro R‘
zımdır ki, Mecliste kimsenin söz hakkı kesilmemiştir. Her milletvekili istediği zaman hükümetten sual sorabilir ve tenkit hakkını kullanabilir.
İşte önlerinde meydan vardır. ' tarih----------
İstediklerini söyleı.inler, istedikle- j rar verilmiş rini yapsınlar!... dan Seyfi S:--------------—
Son olarak kendilerine şunu ha- yazılı adreslerine gönderilmiş iki fırlatalım:
Millet, lâf değil, iş istiyor. Bunun »Çin iş yapmak imkânlarının da bir an evvel kabineye verilmesi lâzımdır. Büyük Millet Meclisi işte bunu yapmıştır.
Muhalefet partisi her şeyden evvel, Büyük Meclisin kararlarına hürmet etmesimi bilmelidir.
Mümtaz Faik FENİK
ı metgâhi meçhul olduğundan bit tebliğ İade edilmşitir. Mezku kararı muhatabına H. U. M. K. 19 inci maddesi gereğince tebligat ifasına karar verilmiş ol-
) duğundan karar dairesinde mezkûl karar tebligat yerine kaim olma) üzere ve Yargıtay yolu açık bulun mak üzere ilân olunur. 2/6/950
sokak Kayhan apt. ino.
DÜZELTME — Dünkü sayımızın vt üuu
üçüncü sahifenin altıncı sütununda dan ancak memnuniyetle bahseder-«fzmirde kelepir satılık mağaza, dik. Fjjkat her sahada olduğu gibi ilânının satış fiatı 75.000 lira ol- millî müdafaamızda da isabetli güdüğü halde gazetemizde 7.500 lira rüşler ve tutumlu bir zihniyet hâkim şeklinde çıkmıştır. Düzeltiriz. I olamamıştır.
Bu akşam Saat 21 de
L‘ TANBUL ŞEHÎR TİYATROSU DRAM BÖLÜMÜ
SON TEMSİLÎ
Tebeşir Dairesi
(Piyes 4 Perde) Yazan: Klabund Türkçesi: M. Sabir Feyzioğlu DİKKAT: Bugün 15-30 da ucuz matine TEBEŞİR DAİRESİ Biletler gişelerimizde satılmaktadır. Numaralı yerlerinizi evvelden aldırınız. TeL Gişe: 15031 — Müd.: 24075

Comments (0)